You are on page 1of 120

451 CEVHER suna karlk Frbrnin aksine bn Sn1-nn cevab olumsuzdur.

nk cevher mantk sahasnda yukardaki gibi tanmlanrken belli bir cins veya tr olarak kavranmakta ve mahiyet-vcd (z-var olu) ayrm yaplabilecek varlklar iin kullanlmaktadr. Halbuki Tann'nn ne varlnda ayr bir mahiyeti, ne tanm, ne cinsi veya tr vardr. Aslnda Frbrnin de kar kmayaca bu akl gerekeler sebebiyle bn Sn Tann'ya bu anlamda cevher denilemeyeceini belirtmektedir {a.g.e., II, 348-349). Gazzl ise belki yalnzca Aristo ve Frbrnin fikirlerinden hareketle, filozoflarn "bir mevzuda bulunmayarak kendi varlyla kaim olan" eklindeki cevher tanmna dayanarak Tann'ya cevher dediklerini, ancak kendisinin bu tartmaya girmek istemediini, bunun nce bir di! meselesi olduunu, Arap dili asndan bu nitelikteki bir varla cevher demenin mmkn oluu tesbit edildikten sonra konunun ser ynne geilmesinin gerektiini belirtmektedir {Tehft'l-felsife, s. 65-66). Cevher-i ferd. Aristo'nun Metaphysi-que adl eserinin VII. kitabnda (I, 1039a, 5-15) "ousia" (cevher) terimini Demokr-tos'un atom kavram karlnda kullanmasna paralel olarak slm kelmclar da cevher kelimesini el-cevher'1-ferd (cevher-i ferd). el-cevher'1-vhid gibi terkipler halinde atom karlnda kullanmlar; yine atomu el-cz''l-vhid. el-cz" ellez l-yetecezze" (cz-i l-yetecez-z) gibi baka terkiplerle de ifade etmilerdir. Ayrca onlar slm filozoflarnn cevher anlayna tamamen zt atomcu bir teoriye ulamlardr. Ancak bu ztlk lka'n materyalist atomcular bakmndan da sz konusudur ve aradaki terminolojik paralelliklere ramen mslman kelmclar, hem hareket noktas hem de nazar sonular bakmndan Antika Grek atomculuundan bambaka bir cevher anlay ortaya koymular, bylece kendi geleneklerini gerek materyalist atomculuktan gerekse Aristocu cevher anlayndan tamamen farkl bir mecrada gelitirmilerdir. Materyalist Grek atomculuu ncelikle metafizik aleyhtar, cisman var oluun tesinde baka bir prensip tanmayan zelliiyle dikkati ekmektedir. Sok-rat ncesi Yunan felsefesinde Levkippus tarafndan ortaya atlan ve ilk defa De-mokritos'un gayretleriyle sistemletiri-len atomculuk, daha sonra Epikuros ve Lucretius tarafndan da benimsenerek 452 gelitirilmitir. Demokritos atomculuuna gre nesneler cisman, dolaysyla yer kaplayan, ezel, deimez, sonsuz sayda ve mtecanis atomlardan meydana gelmitir. Yalnzca atomlar ve boluk vardr. Kinattaki deimeler atomlarn mekanik tarzda birleip ayrlmasndan ibarettir. Var olan eyler yok olmaz, yoktan da hibir ey var olmaz. Kinatta rastlant yoktur; her eyin bir sebebi vardr ve bu sebep, sonucunu zorunlu olarak dourur. Buradaki determinizm, kinatn var oluunda bir gaye bulunduu fikrini reddeden mekanist anlaytan ibarettir. Atomlar fizik nitelikleri itibariyle sonsuz bir eitlilik gstermekle birlikte kimyev adan mtecanistir. Nesnelerdeki farkllklar atomlarn say, byklk, biim ve dzenindeki farkllklardan doar. Dolaysyla atom ve boluk dndaki eyler zihn ve hiss idraklerimizin bir marifetidir, yani eyaya ait niteliklerin ontolojik bir mahiyeti yoktur. Renk, s, ses vb. hiss nitelikler birer vehimden ibarettir. Efltun da Pisagorculuk'tan mlhem olarak drt unsuru meydana getiren ilk maddenin geometrik ekiller halinde bilfiil mevcut bulunan niha kklkte paralardan meydana geldii dncesin-deydi. Ancak rencisi Aristo, bu tr atomcu yaklamlar lemdeki oluma ve bozulma meselesini aklamak iin yeterli bulmam ve tam zdd bir teori ortaya atarak kuvve halindeki ilk maddenin suret kazanp fiil haline getiini ileri srmtr. Bu gre gre ilk madde ancak bir g, hatta bir imkn olarak mevcut olabilir; fiil bir cisim zellii tamad iin cisman atomlardan meydana geldii ileri srlemez. Dolaysyla cisim en azndan teorik olarak sonsuz derecede blnebilir. u halde blnemez en kk cisman para anlamnda atom yoktur. slm filozoflarnn da kabul ettii madde-suret teorisinde cisim sreklilik arzeden, muttasl bir kemiyet olarak dnlmekte ve cismin birbirine temas eden munfasl atomlardan olutuu eklindeki kar fikir reddedilmektedir. slm dnyasnda blnmez cevher anlayna dayal atomculuk fikrini ilk defa ortaya atan, Mu'tezile kelmcs Eb'l-Hzeyl el-Allf olmutur. Onun Yunan ve Hint tesirlerine ak bulunan Basra'da yaam olmasna dayanlarak ilk slm atomculuunun d kaynaklan hakknda alternatif grler ortaya atlmtr. Her ne kadar Allfn bu kltr dairelerindeki atomcu akmlar tandna dair kesin delil yoksa da gerek Yunan gerekse Hint atomculuuyla benzerlikler tayan grleri, onun her iki kltrle de dolayl temaslar kurduu fikrini uyandrmaktadr. Bunun yan sra Sok-rat ncesi felsefeye dair bilgi veren baz metinlerin Allfn yaad asrda Arapa'ya tercme edilmi olduu bilinmektedir. zellikle bu tercmeler arasnda Plutarkhos'a nisbet edilen Fi'l-r3i't-tab'iyye li'1-felsiie ile Aristo'ya ait M ba'de't-tab'a ve es -Sem3't -tabc adl eserlerin de bulunmas, Grek atomculuunun kelm atomculuuna tesir etmi olabilecei ihtimalini glendirmektedir. te yandan Grek atomculuu ile slm atomculuu arasndaki esasl farklar gz nne alnarak baz aratrmaclarca Hint tesirinden de sz edilmitir. Mabilleau ve Pines'in bu merkezdeki grleri aklama gcnden henz ok ey kaybetmemitir. Ancak grnen odur ki ilk mslman kelmclar Demokritosu atom fikrini blnmeyen, boyutu olmayan ve dolaysyla yer kaplamayan geometrik nokta kavramyla yorumlayan metinlerden edinmi olmaldrlar. Bu metinler yukarda iaret edilen eserlerden ibarettir. Zira Aristo Metaphysiqe"n XIII. kitabnda (II, 1084b. 25-28) atomlarla nokta arasnda paralellik kurmakta, Plutarkhos'a nisbet edilen eserde ise atom fikri ya Efltun'un "idea's ya da Aristo'nun "for-mu"na yakn anlamda ele alnmaktadr ki gerek idea gerekse form, cisman ve mtehayyiz olmayan varlklara dellet eden kavramlardr.

Ayrca atomlan geometrik nokta eklinde tarif eden szde Demokritos'a ait metinlerin o dnemde mslmanlar arasnda da tannm olmas mmkndr. Sonu olarak Helenistik dnemde rneklerine sk rastlanan fikir tarihine dair aktarmalarn ilk slm atomculuunun teekklnde dolayl bir tesir icra etmi olduu sylenebilir. Ancak muhtemel Hint tesiri gibi Grek literatrnden geldii farzedilen tesirlerin de mslmanlarn kaleminde gelien atomcu sistemin kendine has karakterini glgeleyecek younlukta olduunu ileri srmek gtr. Blnmez cevher anlay, slm dnyasnda ilk defa kelmclarca gelitirilmi olmas sebebiyle daha balangta din bir karakter kazanmtr. Bylece atomcu grn benimsenmesi ve gelitirilmesinde din endielerin esasl rol oynad grlmektedir. Bu yzden Grek materyalizmi le slm'n yaratl doktrini arasndaki tezadn Grek ve slm atomculuuna da aynen yansm olmas tabiidir. Erken devir slm atomculuuna gre atomlar, Demokritos atomculuunun aksine, yok iken var olurlar, yani yaratlmlardr. Olu, Demokritos'ta grld gibi atomlarn birleme (itim) ve ayrlmas (iftirak) ile meydana gelir, fakat oluta mekanik bir zorunluluk ve sebep-lilik yoktur. Zira bu doktrin ilh iradenin hrl ile eliir. Atomlar belirli saydadr: dolaysyla lem sonludur ve bolukta durmaktadr. Atomlann nitelii yoktur. Onlara sadece hareket ve skn nisbet edilebilir. Birbiriyle birleen atomlar cisimleri meydana getirir ve atomlar ancak cisim halinde birletikleri zaman renk, tat, koku vb. arazlar alrlar. Arazlar ise duyu yanlmasndan ibaret olmayp fiilen mevcuttur. u var ki araz cisimsiz, cisim de arazsz olamaz. Atomlar tpk nokta gibi boyutsuz ve hacimsizdirler, ancak onlarn birleik hali olan cisim boyuta sahiptir ve uzayda yer kaplar. Bu, Demokritos'un sonsuz sayda, ezel, yer kaplayan atomlarnn tam zdd bir anlaytr. Bu ztla yol aan din sebeplerin banda kelmclarn Allah'n sonsuz kudret ve ilmini snrlamamak. zellikle de lemin hudsunu spatlamak dncesi gelmektedir. Bu mutlak kudret ve her eyi kuatan ilim karsnda ezel olmayan, yaratlm, sonlu ve snrl bir lem tasavvuruna ulama gayretinde olan kelmclar, atomculuu bu maksat iin elverili bir model olarak tercih etmilerdir. Allah ile lem mnasebetini ontolojik bir ztlk erevesinde tarif ettikten sonra ilh iradeyi (kn "ol" emrini) bu mnasebetin dorudan faktr sayan kelmclar, yaratma fiilinde araya tabii sebeplilik ve zorunluluklarn girmesine engel olmak istemilerdir. Buna gre atomlar her an "kn" emriyle yaratlmakta ve yok edilmektedir. lemin en kk ve blnemeyen birimi olan atom sonlu ve belirli sayda olunca atomlardan oluan lemin de sonlu olmas akl bir zorunluluktur. Ayrca belirli saydaki atom fikri Allah'n sonsuz ilmi karsnda varlmas zaruri bir netice olarak grlmtr. nk sonsuz sonsuzu kuatamaz, halbuki "Allah her eyi saymtr" (el-Cin 72/24). Allah'n her eyi kuatan lmi yannda kudretinin sonsuzluuna da iaret etmek zere ilk Mu'-tezile kelmclar Allah'n bir cismi, artk blnemeyen parasna kadar blmeye g yetirebileceini srarla ileri srm ve atom fikrini Allah'n sonsuz kudretini temellendiren bir kavram haline getirmilerdir. Eb'l-Hzeyl'in ortaya att anlayta atom (cz) ve cisim birbirinden kesin ekilde ayrlmt. Ona gre cisim sa solu, ii d. aas yukars olan nesnedir. Bylece bir cisim en az alt czden oluur. Czler boyutlar meydana getiren ve cisim olmayan mahiyetlerdir. Blnmeyen bu czler birbirine temas ederek yani birleerek cismi meydana getirir. Allah bu cismi yeniden czlerine ayrabilir. Bu birleme ve ayrlmann vuku buluyor olmas, czlere hareket ve sknun nisbetini mmkn klar. zellikle araz meselesinde atom-cisim ayrm yice belirgindir. Allf'a gre bizzat atomlara araz ilimez; bu iliki ancak atomlarn boyutlu bir cisim tekil ettiklerinde mmkn olur. Atom-cisim ayrm sonraki kelm tartmalarnda merkez bir nem kazanacaktr. Eb'lHasan el-E'arfnin M.aklt'1-slmiyYn adl eserinde cisim olmayan atom gr hicr II. yzyl Mu'tezile kelmclarna nisbet edilmekle birlikte hicr III. yzylda ihtilflar keskinieen Basra ve Badat Mutezile ekollerinden ilkinde atomlann uzayda yer kapladklar fikrinin esas alnd da bir gerektir. Ayrca daha sonraki E'arler'in kaleme ald metinlerde atomlarn hacme sahip olduklar ve yer kapladklarna dair fikirlere de rastlanmaktadr. Muhtemeldir ki Eb'l-Hzeyl'in boyutsuz atom fikrinden daha sonra vazgeilmi olmas, boyutlu cisimlerin nasl olup da boyutsuz atomlardan meydana geldii eklindeki paradoksu ama gereinin bir sonucudur. Atomun boyutlar olup olmad ve arazlarn atoma nisbet edilip edilemeyecei konusunda Eb'i-Hzeyl'den sonra yaplan tartmalarda Mu'tezile'nin Basra grubu (mesel Eb Him ei-Cb-b) atomun arazsz ve boyutlu. Badat grubu (mesel K'b) arazl ve boyutsuz olduu fikrinde srar etmitir. E'arfnin bir cismin meydana gelmesi iin en az iki atom gerektii eklindeki fikrinden onun arazsz ve boyutsuz atom fikrine sahip olduu anlalmaktadr. Ancak m-m'1-Haremeyn el-Cveynve ehrist-n gibi sonraki E'ari kelmclarnn atoCEVHER mu uzayda yer kaplayan ve bir hacmi olan nesne eklinde tanttklar da bilinmektedir. slm kelmnn cevher anlaynda hareket ve skn halindeki atom fikri itibar grd iin kelmclarn ou bu hareketi mmkn klacak bir boluk (hal) bulunmas gerektiini dnmlerdir. Onlar, Grek anlayna paralel olarak hem lemler hem de atomlar arasnda bulunduunu kabul ettikleri boluun daha ok ontolojik mi, yoksa srf zihn mi olduunu tartmlardr (bk. haA). Kelmclarn, lemdeki her eyin atomlardan meydana geldii eklindeki genellemelerine mesafe, zaman ve hareket de girmektedir. Bunlarn atomlardan meydana gelmeleri yine snrl ve sonlu olularyla ilgilidir. Noktalardan meydana gelen mesafe izgisinde anlardan oluan bir zaman boyunca srekli yaratlp yok edilen hareket atomlarnn oluturduu bir sre olarak kavranan "yer deitirme" fikri, erken devir kelm atom-

culuunun yine kelm sahasndaki gl muhaliflerinden olan brhm b. Seyyar en-Nazzm tarafndan tenkit edilmitir. Nazzm'a gre atom yoktur; cismin sonsuzca blnmesi mmkndr. Ancak bu mmknse daha sonraki E'a-rler'in hakl olarak itiraz edecekleri gibi hareket imknsz demektir. Bunun farknda olan Nazzm, mehur "tafra" (srama) teorisiyle bu gl amaya almtr. Ona gre sonsuz saydaki noktalardan meydana gelen bir mesafeyi katetmek, ancak A noktasndan C noktasna B'yi atlayarak sramak suretiyle mmkn olur. Srama katetmenin yani bir doru zerinde, arasnda mesafe bulunan kesitler oluturmann bir artdr. Antika'da Eleal Zenon'un sonsuz ke doru blnebilirlik fikrine dayal olarak gelitirdii hareketin imknszl iddias bylece alm olmaktadr. Buna gre, Zenon'un iddiasnn aksine, Asil kaplumbaay sadece fiilen deil tafra teorisiyle mantken de gemi olmaktadr. Ayrca Nazzm'dan nce yaam olan Drr b. Amr'n, cevher fikrini reddederek cismi bir arazlar toplamndan ibaret gren doktrini de kaydedilmesi gereken bir muhalif grtr. slm felsefe evrelerinde Aristocu anlaya uygun olarak gelien atomculuk aleyhtarlna ramen Eb Bekir erR-zfnin, kelmclarnkinden farkl da olsa atomculuk fikrini savunduu bilinmek453 CEVHER tedir. Aristocular'in bilkuvve var olabilen ve sonsuz derecede blnebilen ilk madde (heyl) kavram yerine Efltun'un bilfiil var olan ve cisman zellik gsteren ilk madde kavramn benimseyen R-z bu maddenin czlerini atom kabul etmi, cisman lemi boluk ve atomlardan oluan bir varlk olarak dnmtr. Rz'ye gre atomlar yer kaplayan cisimler olarak hadiselerin meydana geliindeki tabii faktrlerdir. Kelmclar, Allah'tan baka her eye mil kldklar atomlar yaratlm ve yaratlmakta olan cevherler sayarken Rz, mehur "kude-m-i hamse'sinin Allah, nefis, mutlak zaman ve mutlak mekn prensipleriyle birlikte atomlardan oluan ilk maddeyi de ezel ve ebed kabul etmitir. Ayrca filozofa gre, Demokritos'ta olduu gibi, nitelik farkllklarnn sebebi atomlarn deiik ekillerde telifidir ve kelmcla-rn grlerinin aksine arazlarn haric varlklar yoktur. Onun boluk konusundaki grnn kelmclan etkilemi olduu ileri srlmektedir. Nitekim slm atomculuunun erken kaynaklarndan olan E'arnin Mak}t'l-slmiyyn"\r\-de boluk kavramna rastlanmamaktadr. Ancak RzFnin aklad ekilde mutlak bir boluk kavramnn daha sonraki dnemlerde aynen benimsendii de sylenemez. Mu'tezile kelmalarnn atomcu geleneini E'ariyye ve Mtrdiyye kelmclan da byk lde takip etmilerdir. Bkllnve mm'l-Haremeyn el-Cvey-n, Snn cevher anlaynn sistemleti-rilmesinde nc olmulardr. Snn akm iinde gelitirilen cevher-i ferd anlay yine kelm ilminin tabiiyyt disiplini iinde, fakat meselenin ilahiyata dair yan daha ok vurgulanarak tartlmtr. E'ariler her eyden nce Allah ile lem arasndaki ontolojik ztla arlk vermi, lemin yoktan yaratld tezini ispata alm ve yaratc irade ile atomlar arasna girebilecek determinist zorunlulua dayal her trl zorunlu tabii sebep fikrini reddetmeyi. Allah' yegne fail olarak tanmann bir gerei saymlardr; bylece atomculuun tercihi le Allah'n tenzhi arasnda bir balant kurmulardr. Nitekim bu balant Cveynfnin el-rd 'l-kelm'mda aklkla grlmektedir. Bu eserde araz fikrinden hareketle lemin kadm olamayaca ispat edilmeye allmaktadr. yle ki, arazlar vardr ve hadistir, cevherler ise arazsz olamaz, byle olunca cevher de hadis demektir; hadis olan eylerin n454 cesinde herhangi bir varlk bulunamaz; u halde cevher ve arazlardan meydana gelen bu cisman lem yoktan yaratlmtr. Cveyn btn bu nermeleri kendi mant iinde tek tek ispat edip sonuca ularken muhaliflerinin grn de iddetle reddetmektedir. Bu muhalifler, arazlarn varln inkr eden atomcular (mesel Demokritos ve Eb Bekir er-Rz], kmn ve zuhur teorisini ortaya atarak lemin ezel olduunu savunan brahim b. Seyyar en-Nazzm ve lemin ezelden beri sreklilik arzettiini ileri sren ve bunu maddesret teorisine dayandran Meler'den olumaktadr (e/-/r-Sd, S. 17-27). ehristn ise zellikle Meliin en byk simas olan bn Sn'nm fikirlerini hedef almtr. bn Sn'nn atomculuun reddiyle ilgili balca delili, artk blnemeyen ve nokta eklinde tasavvur edilen atomlarn birbiriyle temas etmesinin mmkn olamayaca idi. Filozofa gre atomlar birbiriyle temas ediyorsa blnme kanlmazdr, nk atomun ayrca bir temas noktas olduu farzedil-melidir. Eer bu temas noktas yoksa terkip halindeki atomlar birebir akyor demektir ve bu durumda kendilerinden daha byk bir cisim meydana getiremeyecekleri aktr {Kitb'n-Necat, s. 102-104). Atomlar uzayda yer kaplayan (mte-hayyiz) varlklar olarak gren ehristn bu delili tersine evirir. Temas noktas sonsuz olarak blnemeyeceine gre yanyana temas eden atomlar sonsuz bir blnmeye urayamaz. ehristn filozoflarn. "Cismin sonsuza kadar blnmesi pratik olarak deil teorik olarak mmkndr" eklindeki grlerini realist bulmamakta, d dnyada snrl olduu belli olan bir cismi zihinde sonsuza kadar blmenin ancak vehmin bir rn olabileceini belirtmektedir {Niha-yetul-ikdm,s. 505-514). Atomculuk Endls'te bn Hazm'n kaleminde iddetli bir eletiriye uramtr. Bu nl Zahir kelmcs meseleyi yine ilh kudret erevesinde ele alm, Allah'n cismi blnemeyen son paralarna kadar blmeye kadir olduu eklindeki nermenin gerekte Allah'n kudretini snrlamak anlamna geldiini ileri srmtr. Ona gre blme fiili atomcularn blnemez farzettikleri cevhere ulatnda Allah'n boyutlarda ziyadelik

yaratp blmeyi devam ettirmesi mmkndr. Yine bn Hazm'a gre Allah'n ancak sonlu ve sayl olan bildii eklindeki telakki de baka bir snrlamadr. En nemlisi de kelmclarn cevher-i ferde getirdikleri "cisim olmayan, araz olmayan, blnme kabul etmeyen, boyutlar bulunmayan" eklindeki tarifin Allah'a mahsus sfatlar hatrlatmas bakmndan tad tehlikedir {el-Fal, V, 92-107) Ancak Allah ile lem arasnda kesin bir tezat gren kelm ilmindeki cevher anlaynn byle speklatif bir eletiriyi hak etmedii de meydandadr. Cevher-i ferd ister boyutlu ister boyutsuz kabul edilsin, kelmclara gre cevherler le arazlarn srekli yeniden yaratlyla oluup bozulan bu lem topyekn cisman karakterdedir ve bu yzden kelmclar Allah in cevher kelimesinin kullanlmasn caiz grmezler {El2 [ng.|, II, 494) Ayrca kelmclar. Allah'a ruhan anlamda bile cevher denmesinin hristiyn "uknum" (hypostasis) anlayna yol aaca endiesiyle de reddedilmesi gerektiini vurgulamlardr (Cveyn, s. 46-47). Modern felsefede cisman ve ruhan cevherler ayrmn kabul eden, ancak bu ayrm ile modern felsefenin temel bunalmlarndan birini oluturacak Kartezyen dalizm problemine yol aan Des-cartes'a karlk Spinoza, Tanr ve lemin tek bir cevher olduunu iddia ederek panteizme veya cevher monizmine ulamtr. slm dncesinde sk sk grleri Spinoza panteizmiyle kartrlan Muhyiddin bn'l-Arab ise (A. E. Af-ff, l, 41 D cevher kelimesinin, "kendi bana kaim" eklindeki tanmndan tr yalnzca Allah iin kullanlabileceini belirtmi ve E'arler'in cevher-araz anlayn eletirmitir. Ona gre E'arler'in cevher dedii ey son tahlilde bir arazlar toplamdr. Dolaysyla srekli yaratlan arazlardan oluan leme nisbetle Allah cevher adna daha lyktr (Konuk, 111,38-42). Var oluu, duyularla alglanm olmakla zdeletiren Berkeley se duyularla alglanmad gerekesiyle madde cevherinin olmadn, yalnzca arazlarn mevcut olduunu iddia etmitir. lk dnem kelmclarndan Drr b, Amr'n fikriyle karlatrlabilecek bu gre mukabil "monad" kavramn "basit ve gayri cisman cevherler" eklinde tanmlayan Le-bnitz'in fikirleri de E'ar kelmndaki atom fikriyle mukayese edilmitir. Kant ise cevher kavramnn teorik akl tarafndan fenomenlere uygulanan ve objektif realitesi olmayan bir zihin kategorisi olduunu ileri srm ve kavram metafizik boyutundan mahrum etmitir. BBLYOGRAFYA: et-Ta'rtft, "cevher" md.; Tehnev, Keaf "cevher* md.; Aristoteles, La M&aphysique (trc. I. Tricot], Paris 1981, 1, 10398. 5-15; II, 1084a. 25-28; a.mlf, Metafizik (trc. Ahmet Arslan), zmir 1985, I, 364382; E'ar, Maklt (Ritter). s. 59-60; Kind. Res'ii, s. 113, 161, 166, 216-217; Frb.AV' ehli'l-Medneti'lfzla (nr. Albert N. Nader), Beyrut 1985, s. 37-38, 46-47, 57-58, 61-62; a.mlf, es-Siyset'l-mede-niyye (nr. Fevzi en-Neccar], Beyrut 1964, s. 39-40; a.mlf, Felsefet Aristotls (nr. Muhsin Mehd), Beyrut 1961, s. 122123; a.mlf. Mes^ii mteferrika, Haydarbd 1344/1925, s. 7-8; hvn- Safa. Rs'i7, Beyrut 1376-77/ 1957, I, 405-408; bn Hazm. el-Fal (Umey-re),V, 92-107; bn Sn. e-if\ I, 57-60, 67-68; II, 348-349; a.mlf, Kitb'n-Necat, Kahire 1357/1938, s. 102-104; a.mlf, Tis'u Res'il, stanbul 1298, s. 31; Cveyn, el-rd (Muham-med), s. 17-27, 46-47; Gazzl, Makad'l-fe-lsife (nr. M. Sabri el-Krdl), Kahire 1355/ 1936, s. 72; a.mlf.. Tehft't-felsife (nr. Sleyman Dny), Kahire 1955, s. 65-66; ehris-tn, riihyetul-ikdam, s. 505514; L Mabil-leau, Histoire de la philosophie atomistiue, Paris 1895, s. 301-359; S. Piner, Mezbeh'z-zerre 'inde'l-mslimn (trc. M. Abdlhd Eb Rde), Kahire 1365/1946; Abdul Hye, "Esha-rism", A History of Mslim Phlosophy (nr M. M. Sharif), Wiesbaden 1963, I, 240; A. E. Afffi. "bn Arabi", a.e., I, 411; Nreddin es-Sbn. Mtrdiyye Akaidi (trc Bekir Topa-lolu), Ankara 1974, s. 61-62; A. L. Ivry. at-Kindi's Metaphysics, New York 1974, s. 145; H. A. Wolfson, The Phlosophy of the Kalam, Cambridge 1976, s. 466517; Abdurrahmn Bedevi, Aristo, Beyrut 1980, s. 69-70; a.mlf, Mez&hibui'stmiyyn, Beyrut 1983, I, 34-42; F. A. Lange, Materyalizmin Tarihi ve Gnmzdeki Anlamnn Eletirisi (trc. Ahmet Arslan), zmir 1982,1, 515; Mahmut Kaya, slm Kaynaklan Inda Aristoteles ve Felsefesi, stanbul 1983, s. 208-217; Gerhard Endress, "Yahya ibn 'Adi's Critique of Atomism, Three Tr e a ti ses on the Indivisible Part, Edited with an Introduction and notes", Zeitschrift fr Geschichte der arabischen-Islamischen Wissenschaften, Frankfurt 1984, I, 155-179; Ahmed Avn Konuk, Fuss'l-hikem Tercme ue erhi (haz. Mustafa Tahral - Seluk Eraydnl, stanbul 1990, III, 38-42; M. emseddin. "Mtekellimn ve Atom Nazariyesi", DFM, l/l (1925). s. 58-119; S. Van Den Bergh. "Djawhar", El2 (ng), II, 493-494; D. J. O'connor, "Substance and Artribute", The Encyclopedia of Phlosophy (nr. Paul Edwards). London 1972, VIII, 36-40. M lhan Kutluer F CEVHER AfTBEC (. X/XV1 yzyln sonlan) Bbrl Hkmdar Hmyun devrine ait Tezkiret'l-vk't adl htratyla tannan idareci. Doum ve lm tarihleri kesin olarak bilinmemektedir. Hmyun'un ftbeci-si (ibrikdar) olan Cevher 1540 ylna kadar onunla beraber Hindistan'da kald; daha sonra Srler'den rah Sr'un tehdidi karsnda Hmyun'la birlikte Sind ve Afganistan'a katlar. 1S55'te

Hindistan'a dndklerinde Cevher Heybetpr Bnye muhassl (vergi memuru) tayin edildi. Ayn yl Pencap ve Mltan hkmetinin hazinedarlna getirildi ve nemli hizmetlerde bulundu. Hmyun'un lm zerine 1556'da olu Ekber ah'n hizmetine girdi ve otuz yl akn bir sre onun emrinde alt. Cevher ftbeci'nin Tezkiret'1-v-k'tadh Farsa eseri, mellifi sarayda ftbeci olarak hkmdarn en yakn adamlar arasna girebildii iin Hmyun devrine ait olaylar ihtiva eden ok nemli bir kaynaktr. Hmyun hakknda monografi hazrlayan Banerjee, Pra-sad ve Sukumar gibi mellifler Tezkire-t'l-vkct' birinci elden kaynak olarak kullanmlardr. Yazma nshalar Bri-tish Museum (Adc!., nr. 16711), School of Oriental and African Studies (nr. 46451) ve King's College'de (nr. 84) bulunmaktadr. Eseri C. Stevvart ngilizce'ye evirmitir (London 1832; Calcutta 19041. Bu tercmenin bir blm Elliot ve Dovvson tarafndan History of India'da da (V, 136-149) yaymlanmtr. Ayrca Pakistanl lim S. Munlhak Cevher'in eserini Urduca'ya tercme ederek 193S'te Ka-rai'de neretmitir. BBLYOGRAFYA: Glbeden Begm, Hmyunnme (trc. Ab-drrab Yelgar Eymen Manyas), Ankara 1944, s. 175; Eb'I-Faz! el-Allm, Akbamm (trc. H. Beveridge), Delhi 1987, I, 59-60; H. M. Elliot J. Dovvson, History of India, as Told by Its Own Historians, London 1867-77, V, 136-149; Rieu, Catalogue of the Persian Manuscripts, I, 246; Storey, Persian Literatre, 1, 536-537; Ba-yur, Hindistan Tarihi, II, 47, 557; Rz 'l-sla m, Indo-Persian Relations, Lahor 1970, s. 239-240; A S. Bazmee Ansari. "D|awhar", E!2 (ng), II, 494. m mi Enver Konuku F CEVHER SARAYI ^ Kavalal Mehmed Ali Paa'nn Kahire Kalesi avlusundaki saray. Mehmed Ali Paa. ilk olarak zbekiye'-de yerletikten sonra Eyyb ve Memlk sultanlar ile Osmanl paalarnn ikametgh olan kaleye tand. kamet ve hkmet ileri iin yeni binalar yaptrrken buradaki Memlk ve Osmanl eserlerinin ounu yktrd. Surlarn kuzeydou tarafndaki imdi Harem adyla bilinen saray yaptrd. Bu saraydan daha kk olan ve zellikle gndelik resm ilerin CEVHER SARAYI yrtlmesi iin ina edilen Cevher Saray, yine kale iinde yaplm olan Mehmed Ali Paa Camii'nin gneyinde ve d-rladl ile idar brolarn yaknnda bulunmaktadr. Bir ksm 1972'de kan yangnda tahrip olan saray, selmlk ve harem olmak zere iki blmden meydana gelmektedir. Selmlk blmnn kabul merasimleri iin ayrlan ksm, aralarnda geni bir toplant salonunun da bulunduu eitli meknlara uzanan bir merasim avlusuyla Avrupa bir tarzda yaplmtr. Byk bir kompleks oluturan harem ise son zamanlarda onarlm ve bir ksm asker mze olarak halka almtr. Mehmed Ali Paa'nn kalede yaptrd binalar bugne kadar ciddi bir aratrmaya konu olmamtr. Ancak Gaston Wiet. XIX. yzylda buray ziyaret eden kiiler tarafndan anlatlanlarn bir ksmn toplayarak bu binalar ve iyi korunmu blmleri hakknda bir aratrmadan ok izlenimlere dayanan bilgiler vermitir. Mehmed Ali Paa, camii ve ailesinin trbeleri gibi sarayn da nemli lde Avrupa tesiri gsteren XIX. yzyl stanbul mimarisinin ilhamyla Msr mimarisinden tamamen farkl olan bir slpta ina ettirmitir. Bu bakmdan saray binalar Kahire'nin geleneksel mimarlk ve ssleme sanatlarn hatrlatan herhangi bir zellie sahip deildir. Avlularn bazlar, bahelerle birlikte Kahire'nin gney panoramasn yukardan gren iki katl yaplarla evrelenmitir. Darya ve avlulara bakan cepheler ok yaln olup zerlerine yksek pencereler almtr. Ge Avrupa barok tarznda oymalarla sslenmi olan beyaz mermerden cmle kaps, merasim blm ana avlusunun nnde yer almaktadr. Bu blm, zemin katta ha biimi bir ema iinde odalarla evrelenmi byk bir salondan meydana gelmitir. Geni bir mermer merdiven bu salonu benzer bir dzenleme gsteren st kata balamaktadr. Bu geni merkez merdiven gibi geni pencereler de Kahire sivil mimarisinde bir yenilik tekil etmitir. Ayrca bu blmden balayan uzun galerilerle bugn bir ksmna girilemeyen ok saydaki odaya varlmaktadr. stanbullu ustalar tarafndan duvarlar, ana renk olarak maviye arlk veren manzara, saray ve kk resimleriyle bezenmi, tavanlar ise talyan barou tarznda yaldzl iek ve bitki motifleriyle sslenmitir. Merasim salonunu eviren odalardan 455 CEVHER SARAYI birinin duvarlar barok tarznda yaplan beyaz mermer selsebille tezyin edilmi, suyun akt odann ortasndaki havuzun tabanna eitli tiplerde balk figrleri ilenmitir. Sarayn bir talyan sanatkr tarafndan sslenmi olduu sylenen iki hamam tamamen beyaz mermerden yaplm ve zerlerini rten kubbelerine de renkli kk aydnlatma camlar yerletirilmitir. Mimarisindeki Trk-Avrupa karakterine ramen saray, tefri bakmndan ziyaretilerin de anlatt gibi mobilyadan yoksundu; paa ve maiyeti Trkiye ve ran'dan getirilen hallar zerinde sedir ve minderlere oturmay, yastklara dayanmay tercih ediyorlard. Mermerleri talya'dan, aynalar Fransa ve ngiltere'den ithal edilen sarayda eitli lkelerden toplanm egzotik hayvanlarn yer ald bir de hayvanat bahesi bulunuyordu. BBLYOGRAFYA: G. Wiet. Mohammed Ali et les Beaux-Arts, ts.

UM DORIS BtHRENS-AfiOUSEIF CEVHER es-SIKIL ^ Eb'l-Hasen Cevher b. Abdillh es-Saklbel-Ktibel-Kid es-Skll er-Rm (. 381/992) Marib ve Msr' Ftmler'e kazandran kumandan ve devlet adam. L .J Kk yalarda esir alnm Slav asll (es-Saklb) bir Sicilyaldr. 347'de (958) Fatm Halifesi Muiz-Lidnillh tarafndan Marib'in fethiyle grevlendirildiine gre IV. (X.) yzyln balarnda doduu kabul edilebilir. Yakn zamanda neredilen biyografisi sayesinde Msr'a gitmeden nceki hayatnn ilk devri ksmen aydnlanmaktadr. Dou kaynaklar ise onun hayatnn Msr'n zapt ve son-rasyla ilgili ksmn vermekle yetinirler. Cevher birok vesikada, zellikle Ezher Camii'nin kitabesinde kle (abd) olarak zikredilir. Belki de bu ifade kle meneli olmasndan baka efendisi Muizz'e ballnn da bir iaretidir. Kaynaklarda Cevher'den ilk defa nc Ftim Halifesi Mansr'un gulm olarak bahsedilir. Fatm Halifesi Muiz 958'-de Kuzey Afrika'nn tamamn kontrol 456 altna almak iin btn kuvvetlerini harekete geirmeye karar verdi ve bu nemli sefere kumanda etmek iin Cevher'i seti. Bu sefer, yaklak asr nce Ukbe b. Nfi' tarafndan gerekletirilen harekt gibi Marib'de ok byk yank uyandrd. Ancak Cevher'in zaferlerine ramen bu sefer kesin neticeli ve etkisi devaml bir sefer olmad. Cevher emrindeki 20.000 askerle, kendisinden kat kat stn olan Berberi kuvvetlerini bertaraf etmek ve ayn zamanda blgeyi kendilerine bal bir lke olarak gren Endls Emevileri'nin arzularna son vermek istiyordu. nce Thert yaknnda Endls Emevleri tarafndan desteklenen Thert ve fkan sahibi Ya'l b. Mu-hammed el-ifrnfnin kumandasndaki byk bir orduyla karlat ve onlar malp etti. Cevher bundan sonra Fas ve blgedeki Emevler'e bal dier kaleler zerine yrmek yerine kk ordusunu daha kolay zaferler in kullanmaya karar verdi. Gneybatya ynelerek Sicilmse Beyliini igal ve Emr Mu-hammed b. Feth b. Meymn b. Midrr' kamaya mecbur etti. Birka gn sonra Muhammed b. Feth'i ele geirip ldrtt. Bundan sonra Cevher kuzeye doru yrmek in bir yldan fazla zaman bu blgede geirdi. 24 Ekim 960 tarihinde Fas zerine yrd ve ehri kuatt; 13 Kasm 960'ta kumandan Zr b. Mend es-Sanhc'nin kahramanl sayesinde ehri ele geirdi. ehrin Emevf valisi Ah-med b. Eb Bekir el-Czm hapse atld ve zindanda ld. Bu byk zafer Tanca ve Sebte (Ceuta) dnda btn Ma-rib'i ksa bir sre iin Fatm idaresi altnda toplad. Son drs hkmdar olan ve Emevler'e bal olarak kk bir prenslikle yetinen Hasan b. Cennun da Ftmler'e balln arzetmek zorunda kald. Cevher birka ay sonra esirler ve ganimetlerle Kayrevan'a dnd. Cevher'in bu baarlar, Ftmller'in ryas olan Msr'n zaptnn onun yardmyla gerekletirilebilecei kanaatini verdi. Bu srada Msr'da mal ve siyas byk bir kriz vard. Kfur el-hdnin lmnden sonra henz bir ocuk olan Ah-med b. Ali b. hd'in hkmdar, Hseyin b. Abdullah'n da onun naibi olmas kararlatrld. 17 Austos 969 tarihinde Msr, Suriye ve Hicaz'da Ahmed b. Ali b, hd adna hutbe okunmaya baland. Fakat mal durumun bozuk olmas sebebiyle maalarn alamadklar iin askerler lkede huzursuzluk karmaya baladlar. Bunun zerine Msr'n ileri gelenlerinden bir grup Fatm Halifesi Muizz'e mektup gndererek ondan lkeye asker sevketmesini istediler. Bu srada Cevher ar bir hastala yakalanmt. yileince emrindeki son derece mkemmel tehiz edilmi byk bir ordu ile 5 ubat 965 tarihinde Kayrevan'-dan Msr'a doru yola kt. Cevher'in hareketi Msr'da duyulunca Msr halk vezir Ca'fer b. Furt'la grp Cevher'den eman dilemeye karar verdi. Bunun iin erif Mslim b. Abdullah el-Hsey-n eli tayin edilerek Cevher'e gnderildi. Bu srada skenderiye yaknndaki Te-rce'de bulunan Cevher gelen eliye istedii eman vesikasn verdi. Ancak daha nce Msr'daki hdler ve Kfr'un adamlar eman dilemekten vazgeip dmanla arpmaya karar vermilerdi. Balarna da Nihrr e-beznfyi geirerek Cze'de karargh kurdular; Nil zerindeki kprleri tuttular. Cevher bunu duyunca Cze zerine yrd. 30 Haziran 965 tarihinde kk bir arpmadan sonra hdler yenildi. Bunun zerine erif Mslim b. Abdullah halkn eman isteini bir mektupla Cevher'e bildirdi. Cevher'in elisi istenen emannmey getirdi. ehrin yamalanmayacan ve nemli mevkilerin Msrllar'a verileceini bildirdi. Msr ileri gelenleri vezir Ca'fer b. Furt'n bakanlnda 3 Temmuz 969'da Cevher'in Cze'deki kararghna giderek ballklarn bildirdiler. Ayn gn Cevher Fustafa girdi. Burada yerlemeye ve hkmet dairelerini kurmaya karar verdi ve Kahire ehrinin temellerini att. Ca'fer b. Furt' vezirlikte brakt. Bir eli ile efendisi Muizz'e Msr'n zap-tedildiini bildirdi. Msr'da Abbasler adna okunmakta olan hutbeye son verip Ftmler adna hutbe okutmaya, para bastrmaya balad. 23 Eyll 969 Cuma gn hutbeden sonra Ehl-i beyt iin ayrca dua edilmeye, 29 Ocak 970 tarihinde cuma namaznda ezana "Hayye al hayri'l-amel" lvesi yaplarak i tarznda ezan okunmaya baland. 4 Nisan 970 tarihinde Ezher Camii'nin temelleri atld. 23 Haziran 972 Cuma gn cami badete ald. Ekim 969'da Suriye'de, 976 ylnda da Hicaz'da Ftmler adna hutbe okunmaya baland. Muizz'in 7 Ekim 974 tarihinde Kahire'ye geliine kadar Cevher Msr' bamsz bir hkmdar gibi idare etti. Msr halknn gvenini kazandktan baka hdler'in son zamanlarnda

tam bir dzensizlik iinde olan Msr maliyesini dzene koydu. Muviye devrinde olduu gibi iyi idare edilince Msr maliyesinin 4 milyon dinar civarnda gelir salayacan gsterdi. Cevher idareciliinin birinci ylnda Msr'da 3.400.000 dinar vergi toplad. Bu Ftmler devrinde toplanan en yksek vergidir. Seksen be yl sonra mehur vezir Yzr ancak 800.000 dinar vergi toplayabilmiti. Cevher kendisine refakat eden Maribliler kadar Msrllardn da itimadn kazand. Hemen hemen btn nemli idar kadrolar onlara verdi. Cevher 974'te Halife Muiz tarafndan kumandanlktan azledildi. Bu tarihten 28 Ocak 992 tarihinde lmne kadar kaynaklarda Cevher'den bahsedilmez. Halife Hkim-Biemrillh devrinde bakumandan olan olu Hseyin, ad entrikalara karnca kam; fakat Hkim teminat vererek onu sarayna arm ve 1011 ylnda ldrtmtr. BBLYOGRAFYA: bn'l-Kalnis. Trhu Dnak (ZekkSr), s. 3, 4, 23, 28, 30-37, 150; Eb Hanfe Nu'man el-Marib, el-Mecs ue'l-msyert, Kahire D-rl-Ktb, nr. 26.060; Muhammed b, Ali b. Ham-md. Ahbn mlki Ben'Ubeyd (nr. M. Von-derreyden), Alger-Paris 1927, s. 40-49; bn'l-Esr, el-Kmil, VIII, 590-592; bn Hallikn, Vefe-yt. I, 375-380; Zeheb, A'tmunnbel*. XVI, 467-468; bn Eb Zer. Krts (nr Tornbergl, psala-Paris 1843, s. 27-63; Safed, el-Vft. XI, 224-226; Kitaba Mefahiri Berber [nr. E. Levi-Provenal), Rabat 1934, s. 4-5: Mansr el-Ktib, Siret'l-slz Cevher[v.t. M. K. Hseyn - Ab-dulhdi ara). Kahire 1954; Makrz. el-Htat, III, tr.yer.; a.mlf., tti'z'l-hunef (nr. Cc-mleddin Seyyl). Kahire 1947, s. 64-87; Ja-mil M. Abun-Nasr, A History of the Maghrib, Cambridge 1975, s. 83-84; Hitti, slm Tarihi, IV, 993-994; H. brahim Hasan, Trthu'd-deu-letil-FSUmiyye. Kahire 1981, s. 93-97, 106-107, 140-161. ayrca bk. ndeks; Muhammed Abdullah nan, el-Hkim-Biemrillh ve esr-rud-da'ueti'l-Ftmiyye, Kahire 1404/ 1983, 5. 27-32, 76-77, 81, 100, 125, 290, 332, 346; O'leary. A Short History of the Fatimid Khalifa-te, Delhi 1987, s. 98-99; E. Graefe. "Cevher", A, III, 125-126; H. Mones. "Djawhar al-Skl-li\E/*{Fr.l. 11,508-509. life! Ramazan lln el-CEVHERET'n-NEYYRE Kudr'nin (. 428/1037) fkha dair el-Muhtasar adl eserine Eb Bekir'el-Haddd (. 800/1397) tarafndan yaplan erh (bk. cl-MUHTASAR). CEVHERET't-TEVHD E'ar-Mliki limlerinden Eb shak brahim b. brahim el-Lekan'nin (. 1041/1631) akaide dair manzum eseri. L_ J Ezher mderrislerinden olup soflie temayl ile tannan mellifin, eyhi i-hbddin Eb'l-Abbas Ahmed b. Osman e-ernb'nin iaretiyle bir gecede yazd sylenen Cevheret't-tevhid 144 beyitten barettir. Veciz bir Arapa ile kaleme alnan manzumenin muhtevasn ilhiyyt, nbvvt ve sem'iyyt konularnn yer ald blm halinde incelemek mmkndr. Dinen mkellef saylan her mslmann akaidin ana konularn bilmekle ykml olduunu ifade eden giri beyitlerinden sonra birinci blmde Allah'n varl konusuna hu-ds delili ile temas edilir, ardndan iman ile slm'n tarifi ve iman-slm ilikisi zerinde durulur, daha sonra selb ve sbt sfatlar sralanr. lh isimlerin tev-kf oluuna, zihinde tebih uyandrabilecek naslann te'vile tbi tutulmas veya Allah'n ilmine havale edilmesi gerektiine iaret edilir ve Allah'a isnat edilmesi caiz olmayan sfatlar zerinde durulur. Manzumede kullara ait fiillerin Allah tarafndan yaratld, ancak kendilerinin de bu fiilleri icra etmeleri (kesb) sebebiyle sorumlu olduklar belirtilir; ayrca aslah* fikrinin reddi, kaza ve kader, r'yetullah* gibi meselelere yer verilerek ilhiyyt konular tamamlanr. Nbvvt bahsinde peygamberlerin sfatlar, nbvvetin mucize ile ispat, Hz. Muhammed'in nbvveti ve mucizeleri, peygamberler arasndaki stnlk fark, ashabn dereceleri, ashab tenkit etmekten saknmann gerei gibi konular ilenir. Eserin sem'iyyt ksmnda ise meleklere iman, kabir hayat, ba's, cisman hair ve kyametle ilgili dier konular zerinde durulur. Eserde yer yer muhafazakr bir temayl sezilmekle birlikte genellikle konular E'ariyye ekolne uygun bir metotla ilenmi, zaman zaman akl delillere bavurulmu, i'tizt ve felsef grler tenkit edilmitir. Cevheret't-tevhid ilk defa 1241 (1826) ylnda Bulak'ta, daha sonra da eitli mecmualar iinde yaymlanmtr (mesel Mecmu'u mhimmat'I-mtn, Kahire 1273, Mecmu*ul-mtni'hkebr. Kahire 1378/ 1958). Ayrca J. D. Luciani taraCEVHERET't-TEVHD fndan Franszca'ya evrilmi ve baz notlar eklenerek neredilmitir (Alger 1907). Eser zerindeki ilk almalar bizzat mellifi brahim el-Lekn yapmtr. Le-kn Cevhere'ye byk, orta ve kk hacimli olmak zere ayr erh yazmtr. 1. cUmdet'l-mnd li-Cevhereti't-tevhd. Byk boyda iki ciltten meydana gelen bu

hacimli erhin I. cildi 264, II. cildi ise 319 varaktr (Hac Selim Aa Ktp., nr. 623-624) Mtekaddimn ve mteahhi-rln devri E'ar-Mlikr limlerinin grlerine, kullandklar delillere, ittifak ve ihtilf ettikleri noktalara geni biimde yer verilen eser, son dneme ait hacimli kelm kitaplarndan biridir. 2. Telh't-tecrd li-'Umdeti'l-mrid. Kadzde'ye ithaf edilen bu eser iKefuz-zunn, i, 620) 'mdet'I-mrd'm muhtasardr. Ahmed Atyyetullah. bunun Kadzde tarafndan Cevheret't-tevhd'e yaplm br erh olduunu kaydediyorsa da [el-Km-s'l-slm, [, 662) bu doru deildir. nk bizzat Lekn. eserine Telh't-tecrid adl bir erh yazdn sylemekte {Hid-yet't-mrd, vr. Ih), Ktib elebi de bunu 457 CEVHERETU't-TEVHD teyit etmektedir (Kef'z-zunn, I, 620). 3. Hidyetti1 mrid li~Cevhereti't-tev-hd. Leknrnin kelm ilmini renmeye balayanlar iin yazdn belirttii bu erh, Cevheret't-tevhd'e yapt erhlerin en kdr (Hac Selim Aa Ktp., nr. 625). Orta boy 249 varaktan oluan erhte nem E'ar kelmclanna ait eserlerden nakiller yaplr, belli bal ke-lmclarn farkl grlerine ve delillerine temas edilir. brahim el-Leknrden sonra Cevhe-ret't-tevhd zerine yaplan almalarn ilki olu Abdsselm'a aittir. Abdsselm nce babasnn "Vmdet'1-m-rd'e yapt baz ta'kleri yeniden tertip ederek rd'l~mrid adl erhi hazrlam, sonra da bunu genileterek th-f'1-mrid adn verdii yeni bir erh meydana getirmitir. Bu eser Kahire'de defalarca baslm ve Ezher'in lise ksmnda yllarca ders kitab olarak okutul-mutur. thf'lmnd'e eyh Muham-med el-Emr (Haiye cal thafi'l-mrd, Bulak 1282; Kahire 1300, 1309), brahim elBcr [Tuhfet'l-mrtd ca/ erhi Ceu-hereti't-teuhtd, Kahire 1279) ve Muham-med Muhyiddin Abdlhamd {en-Niz-m'I-ferid bi-tahklki Ceuhereti'L-tevhd, Kahire 1375/1955) tarafndan haiyeler yazlmtr. Bunlarn en mehuru Mu-hammed el-Emr'e ait olandr. Cevhe-ret't-tevhd ve erhleri zerinde daha baka almalar da yaplmtr (bk. Brockelmann, II, 436-437). BBLYOGRAFYA: brahim b. brahim el-Lekn, cmdet'I-mrid l-Ceuhere't-tevhd, skdar Selim Aa Ktp., nr. 623, 624; a.mlf.. Hidget'l-mrid, skdar Selim Aa Ktp., nr. 625, vr. lb; Ke-f'z-zunn, 1, 620; Abdsselm b. brahim el-Lekn, thful-mrid, Kahire 1375/1955, s. 7; Serks, Mu'cem, I, 474; II, 1592-1593; Brockelmann. GAL Suppi, II, 436-437; H. Laoust, Les Schibmes dans V islam, Paris 1965, s. 315; M. Watt. slm Tetkikler: slm Felsefesi ue Kelm (trc. Sleyman Ate), Ankara 1968, s. 138-139; erkv, "brahim el-Lekn", A'lm'l-fiknl-insm, 1, Kahire 1984, s. 22-23; el-Km-su I-islm, I, 622. m M Emrullah Yksel F CEVHER!, Abbas b. Sad DC yzyl slm matematikisi ve astronomu. 1_ _i Halife Me'mn devrinde (813-833) yetitii ve o dnemde Badat ile am'da yaplan astronomik gzlemlere katld bilinmektedir. bn'l-Kft'ye gre ast458 ronomi aletlerinin yapm ilerini idare eden Cevheri ayn zamanda Halife Me'-mn'un dostu idi. Badat yaknlarndaki emmsiye'de yaplan astronomik aratrmalara onun da itirak etmesini bizzat halife istemi, o da bu almalar srasnda baz yldzlarla gezegenlerin yerlerini tesbit etmeyi baarmt. Cevheri ve arkadalarnn bu almalarn slm dnyasnda ilk astronomi almalar olarak deerlendiren bn'l-Kftf ayrca onun "teysr ilmi-nde de (insan mrnn ne kadar olduunu tahmine alan astroloji teorisi) stat olduunu sylemektedir (bk. hbar'l-'''ulem', s. 219). Kaynaklarda vefat tarihiyle ilgili kesin bilgi bulunmamaktadr. Eserleri. 1. KMb Tefsiri Kitabi Uk-lidis. bn'n-Nedm, CevherTnin klid'in (Eukleides) Elemanlar adl kitab zerine kaleme ald, fakat gnmze kadar ulaamayan bir eseri olduunu bildirmektedir. Z. Kitb'l-Ekl elet z-deh fi'1-maketi'l-l nn Uklidis (Elemanlar m 1. makalesine ilveler). b-n'n-Nedm'in bildirdiine gre bu eser de bir nceki gibi klid'in ayn adl kitabyla ilgilidir. 3. Kitb'z-Zc (astronomik cetveller kitab). bn'l-Kft Badat'taki rasatlara dayanan bu cetvellerin astronomlar arasnda mehur olduunu bildirmektedir. 4. el-Islh i-Kit-bi'1-Ul Nasrddn-i Ts klid'in paraleller teorisine ayrd er-Rislet'-tiye zani'-ekki fi'-hutti'1-mte-vziye adl eserinde CevherTye izafe ettii byle bir kitaptan bahsetmektedir (bk. DSS.VII, 79; kr. Sezgin, V, 243).Tsr-ye gre bu kitap. Elemanlar'daki nermelerle teoremlere Cevherfnin ekledii elli kadar nermeyi ihtiva etmektedir. Ts ayrca bu nermelerden klid'in paraleller postulatn ispata ynelik alt tanesini de kitabna almtr. Cevherlinin almas, klid postulatnn Arapa yazlm eserler arasnda bilinen en eski ispatdr. TsT el-JJdh'tan onun klid'e ek olarak verdii u nermesini de iktibas etmitir: "Herhangi bir noktadan farkl ynlerde geirilen dorunun meydana getirdii ann toplam drt dik a toplamna eittir". Cevherlinin ayrca Eudoxos-Arkhimedes aksiyomuna olduka deiik bir yorum getirdii de bilinmektedir. Millet Ktphanesi'nde (Feyzuliah Efendi, nr. 1359) kaytl bir yazma eser (vr. 239b-240t)), muhtemelen onun Elemanlar zerine yazd kitaplann birinden alnm bir paray ihtiva etmekte-dir. 5. Tercemet Kitbi's-Smm. Hintli

filozof ve hekim nk'n (Cnakya, Kautil-ya) tbba dair eserinin Arapa tercmesidir (Sezgin, 111, 197). 6. ezZiydt ii'-maklet'l-hmise min Kitabi Uklidis. Kaynaklarda Cevherfye isnat edilen bir baka eserdir. BBLYOGRAFYA: bn'n-Nedm. el-Fihrist, s, 33; bn'l-Kf-t. hbr'l-*ulem3 (Lippert), s. 64, 219; a.e, Kahire, ts. (Mektebet'lMtenebb), s. 47, 148; Suter, Die Mathematiker, s. 12; Brockelmann, GAL Suppi, I, 382; Sezgin. GAS, V, 243 244; VI, 138-139, ayrca bk. 111, 194, 197; V, 33, 98, 105, 223; Sarton, Introduction, I, 562; DSB, VII, 79-80. r~ hkJ Ferruh Mftolu r CEVHER, brahim b. Sad ^ Eb shk brhm b. Sad el-Cevher (. 247/861) Hadis hafz. 170'ten (786) sonra dodu. Aslen Ta-beristanl olduundan Taber nisbesiyle de anlr. Babas da hadis ilmiyle megul olmutur. Muhammed b. Fudayl, Ve-kr b. Cerrah, Sfyn b. Uyeyne. Vkd gibi limlerden hadis rendi. Buhar dndaki Ktb-i Ste imamlar da onun talebesi oldular. rendii hadisleri yazard. Babasnn salad madd imknlar sayesinde birok muhaddisin rivayetlerini elde edip yazd. Kendisine Hz. Eb Bekir'in rivayet ettii bir hadis sorulunca cariyesinden Eb Bekir'in msnedin-den 23. cz getirmesini istemi. Eb Bekir'in elli kadar bile rivayeti bulunmad, bu sebeple onun rivayetlerinin yirmi cz olamayaca sylenince de, "Eer yanmda her hadisin 100 ayr senedi yoksa ben kendimi o konuda yetim sayarm" demitir. Hayatnn byk bir ksmn Badat'ta geirmi olan Cevher gvenilir bir r-vi olarak bilinmektedir. Ahmed b. Han-bel onun pek ok hadis yazdn syleyerek talebelerine CevherTden hadis renmelerini tavsiye etmitir. Cevher kraat ilmini, Nfi'in talebeleri olan smail b. Eb veys ile Eb Bekir b. Eb veys'-ten sem* yoluyla almtr. Cevher hayatnn son yllarnda Ceyhan nehri kysndaki Masssa (Misssa) hudut muhafaza birliine katlarak Ay-nizerb Kalesi'ne yerleti ve orada vefat etti. lm tarihi olarak 244 (858), 249 (863), 253 (867) ve 256 (870) yllan da zikredilmektedir. Hz. Eb Bekir'in rivayet ettii hadisleri derledii ve yirmi cz kadar olduu sylenen el-Msned adl hacimli eserinin gnmze gelip gelmedii bilinmemektedir. BBLYOGRAFYA: el-Cerh e't-ta'dtl. II, 104; Hatb, Trhu Ba-dd, VI, 93-96; Tabaktul-Hanbile, I, 94; Y-kt, Mu'cem'lbuldan, IV, 177-178; Zeheb. A'tm'n-nbet*. XII, 149-151; a.mlf., Tez-kiret'l-huffz, II, 515-516; a.mlf.. Mtzn'l-i'tidl, 1. 35-36; bn'l-Cezeri, Gyetn-nih-ye, I, 15; bn Hacer, Tehzb't-Tehzb, I, 123-125; bn'1md. eert, II, 113; Kettn, er-Risiet't-mstetrafe, s. 63. M smail L. akan CEVHER, smail b. Hammd Eb Nasr Isml b. Hammd el-Cevher (. 400/1009'dan nce) Tc'I-lua adl szlyle tannan Arap dili limi. L. Aslen Trk olup Frb'da dodu. nci. yakut, elmas gibi deerli ta yapm veya ticaretiyle uraan kimse mnasna gelen Cevher nisbesiyle anlmasnn sebebi bilinmemektedir. lk tahsiline Frb'da Dvn'1-edeb adl szln yazar olan days shak b. brahim el-F-rbfden (. 350/'961) ders alarak balad. Daha sonra deerli hocalardan faydalanmak zere Badat'a gitti. Orada Eb Sad es-Srf ile Eb Ali el-FrisT-nin derslerine devam etti. Muhtemelen bu sralarda, kendisinden ncekilere gre deiik bir szlk yazmay dnd iin, hem dilin kullanm inceliklerine vkf olmak hem de planlad esere malzeme toplamak maksadyla Kuzey rak, el-Cezre ve Suriye'deki Reba kabileleriyle Hicaz ve Necid'-deki Mudar kabileleri arasnda uzun mddet kald. Cevher aslen Trk olduu iin daha nce gramer yoluyla nazar olarak rendii Arapa'y uzun sre gezip dolat bu yerlerde uygulamal olarak da rendi. Bu seyahatlerden sonra tekrar Badat'a dnd, fakat burada fazla kalmadan memleketine gitmek zere yola kt. Urad Damgan'da orann erafndan olan Eb Ali Hseyin b. Ali, kendisinden ilim tahsil etmek ve hat renmek zere Damgan'da kalmasn rica ettii iin bir sre orada kald. Daha sonra Horasan blgesinin en byk ilim merkezlerinden biri olan Nbur'a gitti ve mrnn sonuna kadar bu ehirde bir yandan eitim ve retimle, bir yandan da eser telifi ve Kur'n-t Kerm stinsahyla megul oldu. Tc'1-lu-a 'yi Eb Mansr Abdrrahim b. Mu-hammed el-Bek adna burada yazd. Szlkl yannda iyi bir hattat olan Cevherfnin hatt, daha nceki hattatlardan bn Mukle'nin (. 272-886) hattyla mukayese edilecek kadar gzel olduu iin yazd Kur'an nshalar yksek fiyatla mteri buluyordu. Eb Sehl Muhammed b. Ali b. Muham-med el-Herev. smail b. Muhammed b. Abds ed-Dehhn ve Eb shak brahim b. Salih el-Verrk, Cevher tarafndan yetitirilen ve onun szlnn istinsah edilip yaylmasna hizmet eden talebeleridir. Kaynaklarn belirttiine gre son zamanlarnda vesveseye kaplp akl dengesini kaybeden Cevher. umak iin kanat takarak Nbur'daki evinin veya caminin damna km, yazd szl kastederek toplanan halka. "Bu dnyada benden baka kimsenin yapmad bir ey yaptm. hiret iin de kimsenin yapmad bir i yapacam"

diyerek umaya kalkm, fakat derek lmtr. Eserleri. 1. Tc'1-lua*. hhu'1-lu-a, e-hh li'l-lua veya ksaca e-hh diye de bilinen bu eser. Arap szlkl tarihinde tertip itibariyle yeni bir r at gibi sadece sahih kelimeleri (Bedevi Araplardan gelen fasih kelimeler) ihtiva etmesi asndan da ayr bir zellik arzetmektedir. Yazld gnden bugne kadar tekmile, zeyil, erh, htisar, tenkit ve tercme gibi birok almaya konu olan Tc'1-lua ilk defa 1270'te (1853) Tebriz'de baslm, daha sonra 1282 (1865) ve 1292 (1875) yllarnda Bulak'ta yaymlanmtr. Ayrca Ah-med Abdlgafr Attr tarafndan da neredilmitir li-VI, Kahire 1376/1956). 2. Kitb 'Arzi'l-varaka. Bu eserinde Cevher, Hall b. Ahmed'in (o. 175/7911 CEVHER es -SAR aruz sisteminde baz deiiklikler yapmak suretiyle on be bahri yedisi mfredat, bei mrekkebt olmak zere on iki bahre indirmitir (bk. DA, \\\, 428). Bir nshas Atf Efendi Ktphanesi'nde inr. 1991, vr. lb-33h) bulunan eser Muhammed el-Alem tarafndan neredilmitir (Drlbeyz 1984). 3. Kitb'1-Kavaf. Eser Kitb. "Arzi'-varaka ile beraber gnmze kadar gelmi olup Atf Efendi Ktphanesindeki nsha iindedir (vr. 34h6O'). Cevherfnin el-Mukad-dime ii'n - nahv adl eserinin gnmze gelip gelmedii bilinmemektedir. BBLYOGRAFYA: Selib. Yetmetud-dehr, IV, 468-469; b-n'l-Enbr, Nzhet'l-elibb' (nr Muham-mod Ebl-Fazl), Kahire 1386/1967, s. 344-346; Ykt, Mu'cem'l-deba. VI, 151-165; bn'l-Kft, nbhur-ruut, I, 229-233; Eb'lFid. Trih, II, 145; Zeheb, A'im'n-nbel*, XVII, 80-82; Abdlbki b. Abdlmecd el-Ye-mn, ret'ttacyn f tercimi'n-nuht ue'i-luauiyyn inr. Abdlmecd Diyb], Riyad 1406/1986, s. 55-56; bn Fazlullar elmer. Mesiik, VI, 29-32; bn Hacer, Lisn'l-Mzn, I, 400-402; Frzbd. et-Buta f tercimi e5immeti'nnahu ue'l-iua Inr Muhammed el-Msrl, Kuveyt 1407/1987, s. 66-68; Syt. Buyei'l-uu'l. I, 446-448; Diyarbekr, Tri-hu'i-hams, II, 356; bn'1-md. ezert Inr. Mahmd cl-Amat), Beyrut 1410/1989, IV, 497498; Serks. Mu'cem, I, 723-724; Brockel-mann. GAL I. 133-134; SuppL. I, 196-197; Keh-hle, Mu'cemulm3ellifn, II, 267-268; Sezgin, GAS, VIII, 215-224; Ahmet Subhi Furat. al-Fruzbd'nin as-Shh' Tenkidi Iprofesr-!k takdim tezi, 1978), DA Ktp., nr. 586, s. 17-38; mer Ferrh, Trhu17-edeb, II, 615-617; C. Zeydan, Adb, I, 620-621; Zirikl. et-A'lm Fethullahl, i, 313; Ahmed Abdlgafr Attr. Mukaddimet'-hh. Beyrut 1404/1984, s. 101-212; Moh. ben Cheneb, "Cevheri", A, III, 126; L. Kopf. "al-Djdwhar", E!? [tng I, II, 495-497; Nihad M. etin. "Aruz", DA. III. 427-430. S HulCsi Kl CEVHER es-SAR ' (bk. BN'l-CEVHER). CEVLAKIYYE CEVLAKIYYE Cemleddn-i Sv'ye nisbet edilen gayri Snn bir tarikat <bk. CEMLEDDN-i SAVI). CEVREKN (bk. CZEKN). CEVR BRAHM ELEB (. 1065/1654) Divan airi ve hattat. __ _l Cevr, Cevr elebi, Cevr Dede diye anlan airin asl ad brahim'dir. 1039'da (1629) resletbb olan Emr elebi iin istinsah ettii bir Mesnevi nshasnn sonuna drd tarih msrann gsterdii 1029 (1620) ylnda yirmi yirmi be yanda olduu dnlrse 1004-1009 (1595-1600) yllar arasnda doduunu sylemek mmkndr. Genliinde iyi bir tahsil gren Cevr, Galata Mevlevhnesi eyhi smail Anka-rav'nin sohbetlerine katld, ayrca Beikta ve Yenikap mevlevhnelerine devam etti (Nam, 11, 54i). Dervi Abd-i Mevlev adl bir hattattan yaz dersleri ald (Mstakimzde, Tuhfe, s. 639) Gnmze ulaan yazlarndan usta bir ta'lik krmas hattat olduu anlalmaktadr. Cevr bir sre Dvn- Hmyun ktiplii yapt, daha sonra istifa ederek devlet ricali iin istinsah ettii eserlerin geliriyle geimini salad. Saf onun gnde 1000 beyit yazp 1000 akeye sattn syler {Tezkire, vr 63'). ehname, Trih-i Vas-sf, Knh'-ahbr gibi byk hacimli eserlerin yan sra Menevfyi de yirmi iki defa istinsah ettii kaydedilen Cevr, sohbetlerine katld Melm-Bayram tarikatnn byk ahsiyetlerinden Re-slkttb Sar Abdullah Efendi'nin baz eserlerini temize ekip istinsah etti. Mstakimzde onun Bayram- Melmleri'n-den olduunu syler. Cevr'nin lm ve defniyle ilgili en geni bilgi. Mstakimzde'nin Risle-i Me-lmiyye- rtrriyye'sinde bulunmaktadr. Buna gre komularyla grmediinden cenazesine kimse gelmemi, San Abdullah Efendi yirmi otuz arkadayla birlikte cenazesini Erikap Savak-lar'daki Cemleddin Uk Tekkesi civarna defnetmi, mezarn dzleyerek ba ve ayak ucuna birer selvi dikmitir. Mstakimzde, Cevr'nin mezarnn sa460 dece dostlarnca bilindiini syler. Saded-din Nzhet Ergun baka kaynaklarda bulunmayan bu bilgiyi itimada deer bulmaz. Cevr'nin vefatna. "Eyle y rab Cev-r'ye firdevs-i a'lda mekn" (R) ve "Cev-r'yi memnun-

lutf ede Cenb- Kirdigr" (Nisr) msralar tarih drlmtr. Esrar Dede, Cevr'nin Mevleviyye tarikatna intisap ettiini ve Ankarav'nin mridi olduunu syler. te yandan Nam ise onun sohbetlerine katld ve eserlerini defalarca istinsah ettii Sar Abdullah Efendi'ye mensup olduunu kaydeder [Trih, VI, 121). Mstakimzde ve Abdlbaki Glpnarl Cevr'nin ayrca Bayram-Melm tarikatna mensup olduu grndedirler. Cevr hattyla yazlan eserler devlet ileri gelenleri arasnda ok tutulmu ve hediye olarak bakalarna takdim edilmitir. eyh Galib. kendisine Cevr hatt bir Mesnevi nshas hediye eden III. Se-lim'e teekkr iin yazd bir kasidede, "Aceb bir Mesnevi-i pr-bah kim Cevr hattyla / Dii-i uk- zara cevr-i ger-dn mn verdi" diyerek Cevr hattyla olmasnn eserin deerini daha da arttrdna iaret etmitir. Eserleri. 1. Divan. Divan ve tekke iirine hakkyla vkf olan Cevr brahim elebi zengin bir iir miras brakmtr. Seksen drt kaside, be terkibibend, iki terciibend. 272 gazel, be matla', 123 tarih (ikisi Farsa), krk rub totuz yedisi Farsal, yedi tahmis ve sekiz tesdisten meydana gelen divannn Trkiye ve dnya ktphanelerinde otuz sekiz yazma nshas tesbit edilmitir (Ayan, s. 9-10). Bunlardan Topkap Saray Mzesi Ktphanesi (Emanet Hazinesi, nr. 16231 ile Kayseri Rid Efendi Ktphanesi'ndeki (nr. 1286) yazmalar mellif hattyladr. Divan Cevr'nin hayat, edeb ahsiyeti ve eser-eri hakknda bir girile birlikte Hseyin Ayan tarafndan neredilmitir (Erzurum 1981], 2. Selimnme. kr-i Bitlis'nin Ko Bey'in takrirleri erevesinde 930'da (1523) yazd ayn adl mesnevinin yeniden telif edilmi eklidir. Eserde Yavuz Sultan Selimin menkbelemi ahsiyeti ve kahramanlklar anlatlmaktadr. 1037'de (1627} yazlan ve XVII. yzyln baarl mesnevilerinden olan mesnevinin bilinen tek nshas Millet Ktphanesi'ndedir (Ali Emr, Manzum, nr. 1310) 3. Hilye-i ihr-yr- Gzin. Cevr'nin en mehur eserlerinden biridir. Pek ok yazma nshas bulunan (mesel bk Ktp.. TY, nr. 96, 769, 1095, 3807; Sleyma-niye Ktp.. Badatl Vehbi Efendi, nr. 2089) ve ayrca defa baslm olan (stanbul 1293; Mekteb, nr. 1 130 Knunuevvel 1309, s. 37-391-nr. 2 |I3 Knunusni 1309, s. 74-771, 1317) 145 beyitten ibaret bu kk mesnevi, Hkan Mehmed Bey'in Hil-ye'sinden ilham alnarak 1040'ta (1630) yazlmtr. 4. Hall-i Tahkikat. 415 be-yitlik Trke bir terkibibenddir ( Ktp., TY, nr. 5565) 1057'de (1647) kaleme alnan eserin ad ebced hesabyla telif tarihini verir. Sofu Mehmed Paa'ya ithaf edilen Hall-i Tahkikat, altm bir beyit-lik balang blmnden sonra Menevf'nin ilk on sekiz beytiyle eserden seilen krk beytin her birine beer beyit eklenmesinden meydana gelmi, sonuna da alt beyitlik bir hatime ksm ilve edilmitir. Trkiye ktphanelerinde pek ok yazmas mevcut olan eserin sadece stanbul niversitesi Ktphanesi'nde sekiz nshas bulunmaktadr (TY, nr. 88, 1992, 2255, 2305, 2308, 2323, 2388, 5565). Eser ayrca Aynul-iyz ile birlikte baslmtr (stanbul 1269, s. 30-181). 5. Aynuliyz. Ysuf Snek De-de'nin, Mesnevi'den bir mna btnl iinde setii 366 beyitten meydana gelen Cezre-i Mesnevi adl eserinin erhidir. Abdlmecid Sivs. lm Dede ve eyh Galib gibi air ve bilginlerce erhi yaplan eseri Cevr de her beyte be Trke beyit ilve ederek erhetmitir. Balklar da manzum olan eser Sofu Mehmed Paa'ya sunulmutur. Ayn'l-fyz ismi ebced hesabyla eserin yazl tarihini gsterir (1057 1647). 6. Mel-hame. Cevrfnin ok tannm eserlerinden biri olan bu mesnevi, Yazc Salih'in 811 (1408) ylnda yazd emsiyye'nin 1044te (1635) yeniden kaleme alnmasndan meydana gelmitir. Melhame, 4788 beyit olan aslndan daha kk olup 3617 beyittir. Eserin birok yazma nshas vardr (Sleymaniye Ktp., elebi Abdullah Efendi, nr. 234, F.sad Efendi, nr. 3459; Ktp., bnlemin, nr. 3 282, Millet Ktp., Ali Emr, nr 8890) Melhame ayrca baslmtr (stanbul 1272, 1294, 1306). 7. Nazm- Niyaz. Aylarn zelliklerinden bahseden bu mesnevi yaklak 200 beyitten meydana gelir. Bilinen tek nshas mensur bir eser gibi istinsah edilmitir ( Ktp., TY, nr. 714, vr. 98a-I00JJ. Eserin ad ebced hesabyla yazl tarihi olan 1058'i (1648) gstermektedir. Trih-i Cevr elebi adyla baslan eser M, stanbul 1291-1292] Cevri'ye deil Edirneli Agazde Mahmud Urf'ye aittir. Nam, Cevr'nin muammaya dair bir risalesi ve "mfredat-1 tb" ile ilgili bir manzumesi olduunu sylerse de {Trih, il, 542) bunlar bugne kadar ele gememitir. Beyn- A'dd- Sath-y Nes-i nsan adl eserin yazma nshalarnda (Sleymaniye Ktp., Nafiz Paa, nr. 402; Yazma Balar, nr. 547/31 msten-sihler tarafndan eserin Cevr'ye ait olduu kaydedilmise de ona aidiyeti kesin deildir. Sleymaniye Ktphanesi'nde (zmirli, nr. 621) yine Cevr adna kaytl Terceme-i Pend-i Attr adl eser ayn ad tayan bir baka ahsa aittir. Cev-rnin eseri olarak baslan Terceme-i Ah-vl-i Hce Hiz- rz'nn (stanbul 1286) yazma nshalarnda f Ktp., TY, nr. 6111 Cevr adna rastlanmamtr. Cevr adna kaytl Terceme-i ehnme-i Firdevs-i Ts (Blochet, s. 140) adl ciltlik mensur eserin mtercimi ise Salih b. Cell'dir. Kansu Gavri adna yaplm ehname tercmesi de (Smirnov, VIII, 82) muhtemelen bir baka ahsa aittir. BBLYOGRAFYA: Rz. Tezkire, stanbul |1'16|, s, 23-24; Nam, Trih, stanbul 1147, II, 542-543; VI, 121; Saf. Tezkire, Ktp.. TY, nr. 3215, vr. 63a; Bel, lYuhbetul-sr -Zeyl-i Zbde'l-e'ar, Ktp., TY, nr. 1182, vr. 45a; MStakimzde, Tuhfe, s. 639; a.mlf.. Risale i Melmiyye-i t-triyye, Ktp., bnlemin, nr. 3357, vr. 681*71"; Esrar Dede, Tezkire, Sleymaniye Ktp., Halet Efendi, nr. 109, vr. 24a; W. D. Smirnov, Les Manuscrits Turcs de l'lnslitut des Langues Ori entdles, St. Petersburg 1897, VIII, 82; Blochet. Catalogue. s. 140; Ergun. Trk airleri, I, 104-106; III, 1052; Hseyin Ayan, Ceur: Hayt. Edeb Kiilii. Eserleri ue Divannn Tenkidli Metni, Erzurum 1981, s. 4-30; a.mlf., "Cevr brahim elebi", TDEA, II, 58-59; R. Ekrem Kou. "evri elebi

[eyh brahim)", ist A, VII, 35213522. r-l m Hseyin Ayan EVR KALFA MEKTEB stanbul'da XIX. yzyl balarnda benzerlerinden farkl br slpta ina edilen sibyan mektebi. Sultanahmet Meydan'nda Divanyolu caddesinin banda Fruz Aa Camii'nin karsnda bulunmaktadr. Keecizde zzet Molla tarafndan yazlan manzum kitabesinden. 1235'te (1819-20) Sultan 11. Mahmud tarafndan saray hareminden Cevr Usta (veya Kalfa) adl kadnn ruhu iin yaptrlm olduu renilmektedir. Cevr Kalfa Osmanl tarihinde nemli yeri olan bir saray kadndr. 1223 (1808) yaznda ehzade Mahmud, kendisini ldrmeye gelenlerin elinden birka taraftarnn gayretiyle karlrken Cevr Kalfa da merdivenden kmaya alan celltlarn gzlerine kl serpmek suretiyle ehzadenin kurtulmasna yardmc olmutur. II, Mahmud padiah olduktan sonra kendisine yardmc olan bu kadna ok sayg gstermi ve onu hazinedarba yapmtr. krannn bir ifadesi olarak da bu sibyan mektebini ina ettirmitir. Ayrca onun iin Byk amlca'da bir kk yaptrm ve buradaki kaynaklardan kan su Cevr Kalfa suyu adyla skdar'da bir emeye indirilmitir. stanbul'un sibyan mektepleri arasnda hacim bakmndan en by olan Cevr Kalfa Mektebi, mimarisi, plan dzeni ve bilhassa cephesi bakmndan Ba-t'dan gelen sanat akmlarnn izlerini tayan kendi tr iinde deiik bir eserdir. Sibyan mektebi olarak bir sre kullanldktan sonra, Maarif Nezreti'-nin sadrete yazd 3 Reblhir 1275 (10 Kasm 1858) tarihli tezkireden renildiine gre burada bir kz sanat mektebi eklinde kz rdiyesi almtr. Cumhuriyet'ten sonra 1929-1930 yllarnda ksa sre Devlet Basmevi'nin matbaaclk okulu olmu. 1932'de Adliye Saray yangnnn arkasndan baz mahkeme daireleri bir mddet iin buraya yerlemi, bir sre Babakanlk Arivi'nin deposu olmu, 1945-1946 ders ylnda elli dokuzuncu ilkokul olarak tekrar mektep haline getirildii gibi 1955-1956 ders ylnda ad yeniden Cevr Kalfa Okulu olmutur. 19701i yllara kadar bylece kullanlm, 1980'li yllarda bir sre bo durmu. 1985'ten sonra Trk Edebiyat Vak-f'na tahsis edilmitir. Halen st katn vakfn kulland binann alt katndaki odalarda turistik eya sat yeri bulunmaktadr. CEVR KALFA MEKTEB 1923-1928 yllar arasnda dzenlendii tahmin edilen. stanbul'daki sibyan mekteplerinin adlarn veren bir listede Cevr Kalfa Mektebi elli birinci srada yer alm ve yanna. "Elyevm Muallimler Bir-lii'dir" kayd konulmutur. stanbul Ansiklopedisi 'nin burann Muallimler Birlii merkezi oluunu 1932'den sonra gstermesi herhalde yanltr. Cevr Kalfa Mektebi. 28 Mays 1927 tarih ve 1057 sayl "Trkiye Cumhuriyeti Dahilinde Bulunan Bilcmle Meb-n-i Resmiyye ve Milliyye zerindeki Tura ve Methiyelerin Kaldrlmas Hakknda Kanun"un zararn grm ve halen bu izleri tayan bir eski eser olarak da tarihe gemitir. Kanunun yaymlanmasndan sonra birok daire mirinin binalardaki kitabeleri kazttklar, sktrdkleri veya krdrdklar bilinmekle beraber Galatasaray Lisesi kitabesinde olduu gibi baz mirlerin de bu ie n ayak olmalar meselenin en ac tarafdr. Bu "katliam" srasnda Cevr Kalfa Mekte-bi'nin idarecileri de binann cephesindeki uzun mermer kitabenin yazlarn kaztmaya girimitir. Nitekim Osman Nuri Ergin bu olay, "Yeni Trk harflerinin kabul gnlerinde... kanunun nerinin ertesi gnnden itibaren... bir ksm memurlar ve maalesef bir hayli muallimler, idaresine memur olduktan binalarn zerlerindeki kitabeleri krdrmak, sktrp attrmak ve ksmen de sva ve badana ile kapatmak gibi taknlklara baladlar ve bu hal yakn zamana kadar devam etti durdu... Bunlardan bir tanesini ve bir muallimin yaptn bilhassa 461 EVR KALFA MEKTEB kayda mecburum ve inanmayanlar gzleri ile de grebilirler... Sultanahmet Park karsndaki Tamektep'in bamualii-mi o gnlerde hemen iskele kurdurarak, mektebi yapan Cevr Kalfa'nn adn tayan kitabeyi kaztmaya balam, fakat yine hemen o gn mze mdr muhterem Halil Ethem'in mdahalesi zerine tahribat yarda braklmtr" satrla-nyla kaydeder [Muallim M. Cevdet'in Hayat, Eserleri ue Ktphanesi, s. 2541 Gerekten de bugn mermer kitabenin kabartma olarak ilenmi yazlarndan sadaki blmn batan itibaren bir ksmnn tamamen kaznm olduu grlmektedir. stanbul Kltr ve Sanat Ansiklopedisi"nde. bu mdahalenin hattat Necmettin Okyay tarafndan yapld bildirilir. Cevr Kaifa Mektebi, Sultan 11. Mah-mud dneminde (1808-1839) Trk mimarisinde hkim olan ve Fransz Napol-yon mparatorluu devri sanatndan ilham alnan empire slbunun bir eseridir. Bu suretle de sbyan mektepleri mimarisinde bir yenilie iaret eder. Bu yenilik cephe mimarisinde, d grnte olduu kadar i dzenlemede de belirlidir. Sbyan mektepleri genellikle iki katl ve sadece st katta tek dershane odasndan ibaretken burada geni cepheli ve on odal bir bina [stanbul Ansiklopedisine gre V11,35241 487 nr'lik bir alan meydana getirilmitir. Zaten Cumhuriyet dneminde ilkokul olarak kullanlmas da bundan dolay mmkn olmutur. Tamamen mermer kaplanm olan cephenin ortasnda eski sbyan mektepleri geleneine uygun olarak bir eme

yaplmtr. Tarih manzumesinin son msranda, "Merhume Usta'nn i rhiyn b- zemzem" (1235/' 1819-20) denildiine gre bu hayr vakf yapldnda Cevr Kalfa artk hayatta deildi. Bu yzden baz yerlerde 1824 olarak gsterilen lm tarihi yanl olmaldr (Gvsa, s. 86!. Cevr Kalfa Mektebinin girii soldadr. Ortada bulunan iki katl kitlenin st kat, be mermer konsola oturan bir kma halindedir. Bu ksmn stn kurun kapl bir aynal tonoz rter. Dardan da belli olan bu tonozun tepesinde XIX. yzylda yaplanlara benzer bir alem vardr. Bu ana kitlenin sanda kademeler ha462 nde yarm yuvarlak kemerli eme yer alr. Bunun da yannda kat halinde, aralarnda yass plasterlerle ayrlm pencerelere sahip ikinci bir kitle ykselir. Bu ksmn II. Abdlhamid dneminde [ 1876-1909) eklendii sylenmektedir. Ancak kmal ksm ile d mimarisi bakmndan tam benzerlik gsterdiinden ilve olup olmadn anlamak zordur. Sbyan mekteplerinin bir eme ve sebilhane ile birlikte tek yapda birletirilmesi yolunda ok eskiden beri srp gelen gelenek, slp bakmndan farkllna ramen burada da uygulanmtr. Ayrca emenin her iki yanndaki bloklarn zemin katlar da sebilhane olarak tasarlanmtr. Bylece drderden sekiz pencere sebilhane penceresi olup bunlarn dkme demirden Bat slbunda ebekeleri vardr. ebekelerin altlarnda su tas verme gzlerinin oluu, bunlarn sebilhaneye ait olduklarnda phe brakmaz. Bu ebekeler pencereleri vitrin haline getirmek iin 1986da sklmken bir mdahale sonunda, binay kullanan vakf idarecilerinin de anlayl davranmalar sayesinde tekrar yerlerine taklmtr. Son yllarda caddenin taban seviyesinin ok ykseltilmesi neticesinde Cevr Kalfa Mektebi'nin d mimari nisbetleri bozulduu gibi sebilin etei ve hatta ebekelerinin alt ksmlar yere gmlmtr. Cevr Kalfa Mektebi, Osmanl dnemi Trk sanatnda bu tr yaplarn gelimesinin son safhasna rnek tekil eder. Ayrca stanbul'un ok merkez bir yerinde ve bir ana cadde kenarnda bulunmas bakmndan ehri gzelletiren tarih eserlerin balcalanndan biridir. BBLYOGRAFYA: Osman Nuri [Ergin], Muallim M. Cevdet'in Hayat, Eserleri ue Ktphaneni, stanbul 1937, s. 254; a.mlf.. Trkiye Maarif Tarihi. I, 457-459; Tank, stanbul emeleri, I, 242-244; Gvsa, Trk Mehurlar, s. 86; Semavi Eyice. istanbul. Pelit Guid? Travers les Monumrtts Byzantins et Turcs, stanbul 1955, s. 29, nr. 33; zgnl Aksoy, Osmanl Deuri s(anbul Stbyan Mektepleri zerine Bir nceleme, stanbul 1968, s. 73, nr. 1; Turgut Kut, "stanbul Sbyan Mek-tepleriyle lgili Bir Vesika", TUBA. II 11978), s. 59; Hakk Gktrk. "evri Kalfa lkokulu", /sf.A Vli. 3524-3525; stanbul Kltr ue Sanat Ansiklopedisi, stanbul 1983, III, 1370-1374. ffl Semavi Eyicf. el-CEVSAKU'l - HAKN Smerr'da Halife Mu'tasm-Billh tarafndan inaat Feth b. Hakan'n babas Hkn Urtc'a havale edilen saray <bk. ABBASLER [Sanat]). CEVEN Ehl-i beyt tarikiyle Hz. Peygamber'c nisbet edilen iki duann ad. Farsa asll olduu kabul edilen cev-en kelimesi szlkte "bir tr zrh, sava elbisesi" anlamna gelmektedir. Terim olarak i kaynaklarnda Ehl-i beyt tarikiyle Hz. Peygamber'e isnat edilip Ceven-i Kebr (el-Ceven'1kebir) ve Ceven-i Saglr (el-Ceven's-sagir) diye bilinen, metinleri birbirinden farkl iki duann ortak addr. Ceven-i Kebr. Dierine nisbetle ok daha mehur olup "Ceven" denilince genellikle bu dua akia gelir. Ms el-Kzm Ca'fer es-Sdk Muhammed el-Bkr Zeynelbidn Hz. Hseyin ve Hz. Ali tarikiyle Hz. Peygamber'e snat edilir, Ca'fer es-Sdk'a nisbet edilen Duc*'l-ceven onun bu rivayeti olmaldr (bk. D/A vil, 3). Anlatldna gre Asr- saadette cereyan eden savalarn birinde (bir rivayette Uhud'da) muharebenin kzt ve zerindeki zrhn kendisini fazlasyla skt bir srada Hz. Peygamber ellerini aarak Allah'a dua etmi, bunun zerine gk kaplar alarak Cebrail gelmi ve, "Ey Muhammed! Rabbin sana selm ediyor ve zerindeki zrh karp bu duay okuman istiyor. Bu dua hem sana hem de mmetine zrhtan daha salam bir emniyet salayacaktr" demitir. Olayla lgili i kaynaklar, Cebrail'in Hz. Peygamber'e sz konusu duann nemi ve faziletiyle ilgili geni bilgi verdiini de kaydeder. Buna gre Allah Ceven-i Kebr'i dnyay yaratmadan 50.000 yl nce arn direkleri zerine yazmtr. Bu duay okuyan veya yazl olarak zerinde bulunduran kimse dnyada her trl beldan, fet. hastalk, yangn ve soygundan korunduu gibi Allah le kendisi arasnda perde kalmaz ve btn istekleri yerine getirilir. Ceven-i Kebr ile Allah'a mnctta bulunan kimseye Bedir ehidleri derecesinde 900.000 ehid sevab verilir. Bu duay kefeninin zerine yazan mmin ise azap grmez. Onu okuyan kimse drt semav kitab okumu gibi olur; her harfi iin kendisine cennette iki ev ile ki zevce verilir; ayrca insandan ve cinlerden olan btn m-minlerinki kadar sevap kazanr; asla cehenneme girmez. Rivayete gre Cebrail Hz. Peygamber'den duay kfirlere retmemesini, sadece mmin ve takva sahibi kiilere tlim etmesini istemitir. Ceven-i Kebr, her biri Allah'n isim ve

sfatlarndan on tanesini ihtiva eden 100 blmden ibaret uzunca bir duadr. Her blm besmele ile balamakta ve sonunda, "Sbhneke y l ilahe ill en-te el-gavse el-gavs salli al Muhamme-din ve lih ve hallisn mine'nnr y ze'l-celli ve'1-ikrm y erhame'r-rhiJsbJlliL. jtfl j ) ibaresi tekrarlanmaktadr. Bu 100 blmden yirmi beinin banda "Allhmme inn es'elke bi-esmik" ( dliUl dlU j.\ ,^131) ibaresi bulunmakta ve "y Allah, y rahman, y rahm" eklinde Allah'a ait isimleri htiva etmektedir. Bu ifade ile balayan her blm arasnda ise genellikle paragraf halinde "y hayre'l-gfirn" ibaresiyle balayp devam eden deiik mnctlar eklinde dualar yer alr. Bylece duann tamam Allah'a ait 250 isim ile 750 sfat ve mnct kapsam olur. Btn bu mnctlann ana gayesi, duann muhtevasndan ve her fasln sonunda tekrarlanan "el-gavse el-gavs hallisn mine'n-nr" ifadesinden de anlalaca gibi, dnya fetlerinden ve hiret azabndan kurtulu niyaz etmektir. Ceven-i Kebr zellikle i dnyasnda olduka rabet grm, gerek mstakil olarak gerekse eitli dua mecmualar iinde birok defa baslm ve Mu-hammed Bakr el-Meclis, Hd-i Sebze-vr, Muhammed Necef el-Kirmn el-Mehed ve Habbullah b. Ali Meded es-Svec el-Kn gibi melliflerce erhe-dilmitir. Bunlardan SebzevrTnin er-hu'I-esm* adyla bilinen eseri defalarca baslmtr. Cevenin i dnyasnda bu derece rabet grmesinde, Ehl- beyt tarikiyle rivayet edilmi olmasnn yannda faziletleriyle ilgili haberlerin de byk etkisi olmutur. Dua baz Sa blgelerinde zel matbaalarca kefen zerine yazlmakta ve cenazenin kefenlenmesin-de kullanlmaktadr. Trkiye'deki Ca'fe-r gruplarndan Kerbel veya Mehed'e gidebilenler byle bir kefen alp gelmekte ve bunun cenazelerine sarlmasn vasiyet etmektedirler. Ceven-i Kebr ayn gruplar tarafndan Kadir gecesi midiyle kutlanan ve "ihya geceleri" ad verilen ramazann 19, 21 ve 23. gecelerinde de kendi camilerinde topluca okunmaktadr. Muhtevasnn gzellii, ifadelerinin akcl ve okunduunda elde edilebilecek dnyev ve uhrev iyi sonulara dair rivayetlerin okluu sebebiyle olacaktr ki Ceven-i Kebr Trkiye'deki baz Snn mslmanlar arasnda da ilgiyle karlanmtr. Duay Ahmed Ziyeddin G-mhnev, tarikata dair birok evrd ve ezkn derledii Mecmcat'I-ahzb adl eserinde nakletmi, daha sonra zellikle Risle-i Nr cemaati tarafndan mstakil olarak birok defa baslm ve Trke'ye de tercmeleri yaplmtr. mit imek tarafndan Risle-i Nr Klliyafr'ndaki mnalar ve tarifler nda yaplan eviride {Risle-i Nur Inda Cev-en Meali, stanbul 1992) Said Nursi'nn bizzat tercme ettii 57. fasl rnek alnmtr. Trke tercmelerde sadece duann metni dikkate alnm, kaynana ve faziletlerine dair rivayetlere temas edilmemitir. Ayrca i kaynaklarnda zikredilen metinle bu eserlerdeki metin arasnda baz blmler ile isim ve sfatlarn sralannda takdim ve tehirler, baz kelime ve harflerde deiiklikler, zellikle blmlerin balang ve bitimlerinde tekrarlanan cmlelerde eksiklik veya fazlalklar gze arpmaktadr. Yine bu kitaplarda 100. blmden sonra zikredilen ve "Allhmme rabben" diye balayan ksm da rivayetin aslnda mevcut deildir. Bu farkllklar, Trkiye'de baslan kitaplarn duay i kaynaklarndan deil. Mecmu 'atl-ahzb'da rivayetin aslna ve kaynana iaret edilmeden nakledilen metinden almalarndan kaynaklanmaktadr. Ceven-i Kebr'in S-leymaniye Ktphanesi'nde mstensihi ve istinsah tarihi bilinmeyen bir nshas mevcuttur (el-Ceven'l-kebr, Hac Mah-mud Efendi, nr. 1986/4, vr. 62a-77b). Ceven-i Kebr, bir ksm naslarda yer alan, mna ve muhteva bakmndan Allah'a nisbetinde hibir saknca bulunmayan kelime ve cmlelerle mnct ve niyazlardan ibaret bir metin olup bu tr metinlerle duada bulunmak, din hayat bakmndan tavsiyeye ayan bir davran olarak grlr. Ancak Ceven-i Kebr diye bilinen ve Ms el-Kzm'dan itibaren imamlar yoluyla Hz. Peygamber'e nisbet edilmi bir hadis olarak rivayet edilen yaklak on be sayfalk metnin sahih olmas mmkn grnmemektedir. Zira CEVEN bu metin, bilinen bir olay, bir kssay veya tarih bir vakay anlatan, hafzada tutulmas kolay metinlerden farkl olarak her kelime ve cmlesinin byk bir titizlikle zaptedilip tekrarlanmas, Hz. Peygamber'den alnp rivayet edilmesi imknsz denecek kadar gtr. Duann Snn hadis mecmualarnda yer almamas, ayn ekilde i hadis klliyatnn ana kayna durumundaki ktb-i erbaada da bulunmamas, sadece dua mecmualar gibi ikinci derecede baz kitaplarda mevcut olmas da bu gr desteklemektedir. Said Nursi'nin, Ceven-i Kebr'in faziletleri ve Hz. Peygamber'e nis-beti konusunda pheye den bir kiiye vermi olduu cevap da genelde duann muhtevasnn gzelliiyle ilgili olup metnin kayna ve Hz. Peygamber'e nis-beti hakknda yeterli bilgi ihtiva etmemektedir (bk. Emirda Lahikas, s. 159-160). Ceven-i Kebr'in faziletleriyle ilgili olarak nakledilenlere gelince. Allah'n insana verdii imkn ve yetenekler, ona tand haklar ve ykledii grevler karsnda kiinin bir duay okumakla dnya ve hiretin btn ktlklerinden korunup mutlulua erimesi slmiyet asndan, hatta btn semav dinler bakmndan mmkn deildir. Ayrca her blmnde tevhidi vurgulayan ve youn kud-s duygularla rlm bulunan bir duann iman etmeyenler tarafndan okunmasnn ne anlam var ki Cebrail bu konuda Hz. Peygamber'i uyarm olsun. Kald ki bu dua herkesin vkf olabilecei bir aklkla literatre getiine gre gizli tutulmas da fiilen imknszdr. Ceven-i Sagir. Her biri "Allhmme kem min" ( y> p*^1) ibaresiyle balayan, "ve'c'aln li-en'umike mine'ki-rn ve li-like mine'z-zkirn" (ij^b jijSM j- lsiIVSj yJW\j* S^$ ) eklinde biten, on dokuz blmden ibaret bir duadr. Blmler de saylar on ile yirmi be arasnda deien beyitlerden olumaktadr. Duann btnne hkim olan ana tema zetle udur: Nice insanlar zorluk, sknt, vatan hasreti, fakirlik, acz. alk, hastalk, hapis,

srgn, dman korkusu, lm endiesi vb. tehlikeler iinde iken beni bu tr eylerden koruyan Allah'a hamdolsun! O'ndan doruluu, mslman olarak lmeyi, dnya ve hiret saadetine erimeyi niyaz ederim! Bu duay Radyyddin Ali b. Ms b. Tvs (. 664/1266) Mhec'd-da'a-vt adl eserinde "Ceven" adyla bilinen dua bal altnda vermi, fakat eserin 465 CEVEN kenarnda bunu Ceven-i Kebr'e nisbet-le Ceven-i Sagr diye nitelendirmitir. Hz. Peygamber'e isnat edilen rivayette ceven duas zrhla balantl gsterilmekle birlikte kk veya byk diye va-sflandrlmamaktadr. yle anlalyor ki "kebr" ve "sagr" ayrm bn Tvs'la balamtr. Ceven- Sagir'in de Sleymaniye K-tphanesi'nde yazma bir nshas mevcuttur (el-Ceuen'-air, Hac Mahmud Efendi, nr. 1986/5, vr. 77b-833). Duann gerek isnad gerekse faziletlerine dair rivayetler Ceven- Kebr ile ayndr. BBLYOGRAFYA: et-Ceuen't-kebr {Mecm'at'r-res'il iinde), Sleymaniye Ktp., Hac Mahmud Efendi, nr. 1986/4, vr. 62877b; el-Ceen'-atr (a.e. iinde), nr. 1986/5, vr. 77b-83; Meclisi, Bih-r'l-enur, Beyrut 1403/1983, XCl, 382-402; Ahmed Ziyeddin Gmhnev. Mecm'at'l-ahzb, stanbul 1298, III, 231-261; eyh Abbas elKumm. Mefthu'l-cinn, Tahran 1379 Beyrut, ts., s. 87-100; Ag Bzrg-i Tahrn, ez-Zerfa il tenlfi''a, Mecef 1936, V, 287; Said Nursi, Emirda Lahikas, stanbul, ts., s. 159-160; Brockelmann. GAL Suppi, II, 833; Dih-hud, Luatnme, X, 158; Mustafa z, "Ca'fer es-Sdk", D/A VII, 3. Mehmet Toprak cevvAnI n Eb Al erefddn Muhammed b. Es'ad b. Al el-Hseyn (. 588/1192) Nesep limi ve tarihi. 525 (1131) ylnda Msr'da dodu. Dedeleri aslen Musuliu olup daha sonra Medine yaknndaki Cevvniye'ye yerletikleri iin Cevvn nisbesiyle anlrlar. Cev-vnFnin Alev, Hseyn. Ubeydl, Mlik nisbeleriyle anld da grlmektedir. Cevvn'nin ei-Vd/fde (Safed, II, 202) Mzendernnisbesiyle anlmas 588de (1192) len Redddin Eb Ca'fer Muhammed b. Ali b. ehrb ile kartrlm olmasndandr (bn's-Sbn, s. 100-10i) Ailesi, Ali b. Hseyin Zeynelbidn'in torunu Ubeydullah'n olu Muhammed vastasyla Ali b. Eb Tlib neslinden geldiklerini iddia etmitir. Bu aile IV. (X.) yzyl balarnda yetitirdii limlerle tannmtr. Eb'lFerec el-sfahn, Cevvn'nin sekizinci dedesi olan tarihi Ali b. brahim el-Cewnrden rivayet ettii baz bilgileri nakletmektedir (bk. Makl'ttlibiyyn,s. 193,435,438). Cevvn tahsilini babas Eb'l-Berekt Es'ad b. Ali en-Nahv. fakih Abdurrah464 man b. Hseyin b. Cebbb, Abdlmnim b. Mevhb, bn'l-Kzn diye tannan edip ve kraat limi Muhammed b. brahim el-Kzn, fakih Abdullah b. Rifa es-Sa'd gibi hocalardan tamamlad. Ensb* ilmi konusunda daha ok Eb'l-Hseyin b. Yahya b. Haydare el-Erkatr-den faydaland. Bir mddet skenderiye. Dmak ve Halep'te kalarak buralardaki ilm evrelerle irtibat kuran Cevvn 556 (1161) yl sonunda Msr'da na-kbleraf olarak grevlendirildi. Bu makamdan azledildikten sonra Fatm saraynda nakb'n-nukab grevine tayin edildi. Cevvnfnin ilgisi ensb ve tarih konularna ynelikti. ok defa evine ekilerek eser teliflyle megul olurdu. Bu almalar yannda retim faaliyetlerini de srdrd. Murtaz b. Aff, Ynus b. Muhammed el-Friki, Muhammed b. Mahmud, Eb Ali Hasan b. Zh-re ve f fakihlerinden bn'l-Cmmey-z kendisinden ilim renen talebelerin-dendir. Cevvn Ftmler'in yklmasndan 1567/ 1171) sonra Eyybfler'in salad imknlardan da faydaland. Bu sebeple yazd eserlerden bir ksmn onlara ithaf etti. Bu arada Selhaddn-i Eyybrnin, Cev-vniye'yi kendisine ve nesline tahsis ettii grlmektedir. Eb Ali el-Cevvn Msr'da vefat etti. Cevvn yaad ada ensb konusunda en yetkili limlerden biri olarak kabul edilmesine ramen Mnzir onun bir ksm rivayetlerini makbul saymamakta, eyhlerinin ondan hadis almadklarn ve kendisine itibar etmediklerini belirtmekte. bn Hacer el-Askaln de buna yakn grler ileri srerek yazd eserlerdeki tutarszlklar rnekleriyle ortaya koymaktadr (bk. Lisn'l-M-zn,V, 74-76). Cevvn ilimle uramasndan baka iirleriyle de tannmtan am'da kdl-kudt Abdullah b. Muhammed b. Eb Asrn el-Mevsl iin yazd methiyenin bir ksm gnmze ulam bulunmaktadr (bk. bn's-Sbn, s. 104-105). Eserleri. Cevvn'nin ou ensb konusunda olan eserlerinin says on sekize ulamaktadr. Bunlar zellikle Hz. Peygamber, Ali b. Eb Tlib, drisler ve Ben Erkat'n neseplerine dairdir. Balca eserleri unlardr: 1. eceret Res-UUh {e-eceret'i-Muhammediyye). Se-lhaddn-i Eyyb iin yazd bu risale yaymlanmtr (istanbul 1331). 2. U-l'-ahsb ve ul'l-ensb {Tuhfet't-ensb veya Tuhfetn zarife ue mukaddimetan latife ve hediyyetn mnfe f us-li'l-ahsb ue fuii'l-ensb). Ensba dair baz terimleri de aklad bu

eser Hz. Peygamber'in dem'e kadar olan nesebini ele almaktadr. Eseri kad Mcrd-din Abdrrahim b. Ali elLahm en-N-sbr (. 596/1200) iin kaleme almtr {bk. Brockelmann, GAL Suppi, I, 626). 3. et-Tuhfet'erife ve't-turfet'l-mnfe. Hz. Peygamber'in hayat ile ashaba dair olan bu risalenin Sleymaniye Ktphanesi (Lleli, nr. 2062/1, 2064, 2065, 8 varak) ile Topkap Saray Mzesi Ktphanesi'nde (IH. Ahmed, nr. 2759) nshalar bulunmaktadr. 4. en-Nukat li-mu'cemi m ekele mine'l-htat. Msr tarihine dair olup izi kalmam veya harap olmu tarih yaplar hakknda bilgi vermektedir. 5. el-Munf'n-nefs f nesebi Ben dris. Eb'lHasan drs b. Hasan'n (. 307/919'dan sonra) soyunu ktlemek maksadyla kaleme alnd sylenmektedir. 6. ayz'u i'r-rafi ve'1-mekr f faili men ykn Eb Bekr. Cevvn bu eserini, ia'nn knyesi Eb Bekir olanlara kar duyduu nefreti belirtmek in yazm ve Eyybler'den 1. el-Mellk'l-dil'e ithaf etmitir. Eser Hz. Eb Bekir'le balar ve knyesi Eb Bekir olan dil b. Eyyb'un biyografsiyle sona erer (son eser iin bk. Brockelmann, GAL Suppi, I, 626). 7. Kitb'r-Raviati'l-ense bi-fazli mehedi's-Sey-yide Nefse. Makrz elHtat'ta (II, 440-441) Seyyide Nefse mehedi hakknda verdii bilgilerin byk bir blmn bu monografiden nakletmektedir. Cevvnfnin ayrca u eserleri de kaynaklarda zikredilmektedir: el-Cevhe-T'f-meknn f zikri'1-kaba*ili ve'lbutn (lbn'1-Adm Buyet't-taleb'de bu eserden iktibaslarda bulunmaktadr), Tabakt'n-nessbn, Tabakt'tt-libiyyn, Tc'l-ensb ve minhc'-avb. BBLYOGRAFYA: Eb'l-Ferec el-sfahn. Makl't-Tlibiy-yn (nr. Seyyid Ahmed Sakrl, Beyrut 1946, s. 193, 435, 438; Ykt, Mu'cem'l-bidn, II, 175; Mnzir. et-Tekmile, I, 177-178; bn's-Sbn. Kitb Tekmeti kmli'l-kml |rr. Mustafa Cevvd), Beyrut 1406/1986, s. 100-105, 140. 186. 292; Safed. ei-Vf, II, 202; Makrz, el-Htat, I, 5; II, 440-441; bn Hacer, Lis-n'l-Mzn, V, 74-76; bn Tarberd. en-Nc-m'z-zhire. I, 43-44; VI, 119; Kef'z-zunn, I, 268, 304, 716; il, 1104, 1975; Brockelmann. GAL, I, 451-452; Suppi, I, 626; Kehhle. Mu'cem'1-m'ellifn, IX. 45; Zirikli. el-A'tm, VI, 31; F. Rosenthal, "al-pjawwm", EI2(\ng.).\\, 501. m) Mustafa z CEVZAK Eb Bekr Muhammed b. Abdillh b. Muhammed e-eybn el-Horasn (. 388/998) Muhaddis. 306'da (918) Nbur'a bal Cevzak kynde dodu. Days muhaddis Eb shak brahim b. Muhammed elMzek-k ile birlikte Mekke, Badat Hemedan, Serahs ve Rey gibi ehirlere ilim tahsili in yolculuklar yapt. Degl, bn Ad, b-n'-arki gibi muhaddislerden ders ald. Bu seyahatleri srasnda ayrca muhaddis ve mutasavvf Eb Sad bn'l-Arb ile dil limi smail es-Saffr'dan faydaland. Hkim en-Nsbr ve Eb'tTayyib et-Taber gibi limler de kendisinden rivayette bulundular. Deerli eserler yazm olmasna ramen CevzakI hakknda fazla bilgi bulunmamaktadr. Kaynaklarda onun, "Hadis renmek iin 100.000 dirhem harcadm, fakat onunla bir dirhem kazanmadm" dedii nakledilmektedir. Cevzak 20 evval 388'de (15 Ekim 998) Nbur'da vefat etmitir. Eserleri. 1. Kitb'l-Cemc beyne'-ahhayn. Kitb'-ahh mine'I-ah-br adyla da anlan eser, Buhr ile Mslim'in el-Cmi cu'-ahh'[erindeki hadisleri bir araya toplamak maksadyla yaplan almalarn ilki olarak bilinmektedir. Bir nshas Rabafta Evkaf Ktp-hanesi'nde (nr. 118) bulunmaktadr. Dier bir nshas da Dr'lktb'l-Ms-riyye'dedir (nr. 20.075 b). 2. el-Msne-d-ahh cal Kitabi Mslim. Mslim'in el-Cmi'u''Sahh'i zerinde yaplan mstahrec* almalarndan biri olan eserin gnmze kadar gelip gelmedii bilinmemektedir. Ktib elebi. bu eserin Eb Avne el-sferyn tarafndan ihtisar edildiini sylemektedir (Kef'z-zunn, II, 1685). 3. el-Mttefik ve'1-mfterik. Hem kendilerinin hem de babalarnn veya ayn zamanda dedelerinin ismi, lakab ve nisbesi yazl ve okunu bakmndan ayn olan ahslara dair olduka hacimli mehur bir eserdir. Mellifin ayn konuda daha az hacimli bir baka eseri de bulunduu kaydedilmektedir. Her iki almann da gnmze geldii bilinmemekle beraber bu eserin Hatb el-Badad'nin ayn adl eserine kaynaklk ettii anlalmaktadr. Ktib eleb'nin bu eseri el-Mttefik -rc'-Haneiiyyeadyla zikretmesi IKe-f'z-zunn, II, 1585) bir hata eseri olmaldr. Cevzaki'nin bunlardan baka afi'nin er-Kisd7e'sini erhettii, ayrca el-Er-ba'n adl bir eser yazd kaynaklarda zikredilmektedir. BBLYOGRAFYA: bn'l-Esr, et-Lbb, I, 309; Zeheb, Acl-mun-nbel', XVI, 493-495; a.mlf.. Tezkire-t'l-huffaz, [II, 10131014; Sbk. Tabakt, IH, 184; Ibn'l-lmd, ezert, III, 365-366; Yakut Muccem'l-bldn, II, 169; Safed, elVft, iti, 316; snev, Tabakt-fi'iyye, I, 353-354; bn Tarberdt en-Ncm'z-zhire {Popper}, IV, 199; Syt. Tabakt'l-huffz (mer), s. 401; Kef'z-zunn, \, 53, 557. 599, 873; II, 1585, 1685; Hedyyet'i-'nfn, ti, 56; Tecrid Tercemesi, I, 262; Sezgin. GAS. I, 211; kett-n, er-Rislet't-mstetrafe, 27, 102, 115; Keh-hle. Muccem'l-m*elliln, X, 240; Zirikl. et-A'/m(Fethullah), VI, 226.

M smail L. akan P CEVZEHER n Klasik slm kaynaklarnda ayn yrngesiyle tutulma dzlemi ara kesitini belirten astronomi terimi. Kelimenin etimolojisi hakknda farkl grler ileri srlmtr. Farsa gevze-her kelimesinin Arapalam ekli olan Cevzeherin asl Hrizmrye gre Farsa kuz (asl kj) ile ihrden oluan ve "ceviz eklinde" (yuvarlak, kavisli, kambur) anlamna gelen kzihr (gavzihr) kelimesidir. Hrizm, kelimenin aslnn "kre eklinde" anlamna gelen gpyihr olduu grn zayf bulmaktadr {Mefthu'l-'ulm, s. 1281. Cevzeherin Zend dilinde (eski Farsa) "boa tohumu" anlamn tayan gao-cithradan (Pehlevce'de go-ihr, bugnk Farsa'da gevzeher) gelmi olduu daha kuvvetli bir ihtimal olarak kabul edilmektedir; nitekim bu terim Avesta'da ayn bir sfat olarak gemektedir [EF{lr\%.\, 1,502). slm astronomi ve astroloji literatrnde cevzeher, ayn yrngesiyle tutulma dzlemi (diret'l-husuf) ara kesitini ifade eden teknik bir terimdir. Ay dnya evresindeki yrngede dolanrken tutulma dzlemini kestii ap kart ki noktaya "iki dm" (el-ukdeteyn) denir. Ayn tutulma dzlemine kt noktaya "kma dm" veya "ba" (re's'1-cevCEYB- HMYUN zeher - ylann ba), tutulma dzleminin altna getii noktaya "inme dm" veya "kuyruk" (zeneb'lcevzeher - ylann kuyruu) ve her ikisine birden de "el-cevzehrn" denilmektedir. Ayrca slm astronomi literatrnde yukarda tarif edilen noktalara, cevzeher yerine "ejderha* anlamna gelen et-tinnn terimi kullanlarak "re's't-tinnn" (ejderhann ba) ve "zeneb't-tinnn" (ejderhann kuyruu) adlan da verilmitir. Gne ve yer tutulma dzlemini tamamladklar iin ay ve gne tutulmalar, ayn kma ve inme dm noktalar yaknnda bulunduu zaman gerekleir. nk bu durumlarda her gk cismi ayn dorultuda sralanrlar. BBLYOGRAFYA: Tehnev. Keaf, I, 202, 510; Muhammed b. Ahmed el-Hrizm, Meftlhu'l-'utm, Kahire 1342, s. 128; W. Hartner, "The Pseudoplane-taiy Nodes of the Moon's Orbit in Hindu and Islamic Iconographies", Al, V/2 (19381, s. 113-154; a.mlf., "Djawzahar", Ei2 (ng.), II, 501-502; E. Khnel. "Drachenportable", Zeitschrift fr Kunstvissenchait, IV-1 /2, Berlin 1950; TA, X, 275; H. Suter. "Cevzeher", A, III, 127-128; Dihhud, Luatnme, X, 153. mi Muammer Dizer CEYB-i HMAYUN ^ Osmanllar'da dorudan padiahn ahs kullanmna ayrlan para ve buradan yaplan harcamalar ifade eden bir tabir. L J Kaynaklarda "ceyb-i hmyun akesi, cep akesi, ceyb-i hmyun harl, ay-lk- ceyb-i hmyun, ceyb-i hmyun dairesi" gibi deiik ekillerde gemekte olup padiaha ait gelirleri ve bunlardan yapt harcamalar fade etmektedir. Osmanllar'da devlet gelirlerinin tamam padiaha ait olmakla birlikte bunun bir ksm dirlik* olarak datlm ve artan ksm da hss- hmyun hsl olarak devlet hazinesine aktarlmtr. Bu gelirlerden, kullanm sadrazam ve defterdara braklan ve devletin harcamalarna aynlan meblalar, sarayn d bahesindeki d hazinede saklanrd. D hazinenin baz gelir kaynaklan ise sarayn i bahesinde bulunan ve bundan dolay i hazine diye anlan hazineye aktarlr ve bu meblalarn sarf padiahn iradesine braklrd. Padiah bunlarn bir blmn bugn amme masraflar denen harcamalara tahsis ede465 CEYB- HMAYUN bildii gibi ahs masraflarna da ayrabilirdi. Bazan gizli denek eklinde kullanlabilen bu gelirler zaman zaman d hazineye, defterdar ve sadrazamn tasarrufuna verilebilirdi. Sonuncu durumda bunlar tahsis edilen meblalar iade etmek zorundaydlar. Bu haliyle de i hazine fonlar bir eit hazine kredisi mahiyetini tard. Bunlarn dnda tamamyla padiahn ahs masraflarn karlamak zere "ceyb-i hmyun akesi" ad verilen gelirler vard. Bunun tipik bir rneini, "Msr hazinesi" veya "Msr irsaliyesi" denilen, bu eyaletten gnderilen yllk vergiler tekil ediyordu. Msr irsaliyesi devlet hazinesi durumundaki d hazineye gelir olarak girer, sonra i hazineye aktarlp muhasebede gider ksmna kaydedilirdi. XVII. yzyln sonlarndan itibaren Msr valileri, Msr irsaliyesinden ayr olarak bir de "ceyb-i hmyun harl" ad altnda S000 "mamul hasene" (altn sikke) gndermeye baladlar. Padiah devlet masraflarn, ayrca ahs giderlerini karlamak iin sadece i hazine kaynaklarn deil d hazine kaynaklarn da kullanrd. Bir bakma ahs giderleri durumunda olan saray mutfa harcamalar, sarayllarn aylklar, saraya bal zel imalthanelerin masraflar genel bteden karlanr ve bunlar masraf btelerinin "teslimat" fasllarna kaydedilirdi. Bu faslda, bizzat padiaha ve XVII. yzyln sonlaryla XVIII. yzyln banda hanm sultanlara ayrlan meblalarla saray mutfak emini ile stanbul harc- hssa emini ve ehremini gibi kiilere teslim edilen meblalar yer alrd. Padiahn kendisine ve harem mensuplarna verilen paralar. 1104-1108 (1693-1697) btelerinde "harlk- ha-rem-i hmyun", daha sonraki

btelerde ise "ber-y ceyb-i hmyun", "harlk- ceyb-i hmyun" ve "aylk- ceyb-i hmyun" diye gsterilmitir. Padiahn yapt in'm'lar ve datt sadakalar kendi zel i hazinesinden karlanabildii gibi d hazineden ve devlet btelerinden de verilebilirdi. Bu gibi masraflar devlet btelerinin "in'mat ve tasaddukat" masraf fasllarnda yer alrd. Osmanl maliyesinde padiahn tasarrufunda olan i hazine kaynaklarnn zel bir ksmn tekil eden ceyb-i hmyun harl, ayrca "ceyb-i hmyun akesi" diye tasrih edilen meblalar ve i hazine masraf hesaplarnda bu isimle yaplan harcamalar da ifade etmekteydi. hazineden karlanan dier baz zel giderler "harc- hssa" adyla kaydediliyordu. teki masraflar iin zel bir isim kullanlmamakla beraber sadrazamn dilei zerine d hazineye transfer edilen fonlar "hazine kredisi" niteliini tamaktayd. Padiah i hazineden kan meblalarn "tesellm temesskleri"ni, parma-ndaki mhr-i hmyun niyetiyle kullanlan yzn zmrt tayla mhrlerdi. hazine masraf rznmelerin-de, dkm ceyb-i hmyun veya harc- hssa defterlerinde bulunan aylk masraflar, masraflarn yapld ayn bir sonraki ay hesaplarnda toplu bir rakam olarak gsterilirdi. Nitekim 954-955 (1547-1548) mal ylna ait btede ayn faslda 800.000'i nakit, 260.000 akelik ksm da kle altn olmak zere ceyb-i hmyun olarak tahsis edilen 1.060.000 ake, aylk, ki aylk, aylk harcamalar halinde verilmitir. 974-975 (1567-1568) btesinde ise "teslimat" faslnda padiaha teslim edilen meblan 31.466.314 ake olduu belirtilmektedir. Ancak bunun ne kadarnn ceyb-i hmyun olduu kaydedilmemitir. Bununla beraber 1072 (1661-62) yl btesinden Enderun hazinesine aktarlan 2.180.000 akenin 480.000 akesi. 40.000 ake hesabyla ceyb-i hmyun ayl olarak denmitir. Kalan blmden 80.000 akesi de iki bayram iin "lydiyye" saylmtr. Yine 1079-1080 (1669-1670) btesinde de harlk- ceyb-i hmyun ve lydiy-ye olarak 3.080.000 ake ayrlm, fakat buna daha sonra 1.500.000 ake olan Dubrovnik cizyesi de eklenmitir. 1099 (1687-88) ve 1102 (1690-91) bteleri de ayn ekilde dzenlenmitir. Kanun Sultan Sleyman devrinde 933-934 (1527-1528) btesinde "teslimat" faslnda Msr hazinesi dnda 3.476.452 ake kaydedilmitir. 1088-1098 (1677-1687) yllarna ait Enderun gelir defterlerinde ise ceyb-i hmyun faslnda sadece Msr valileri tarafndan gnderilen 5000 attn bulunuyordu. [. Ahmed Selanik. Badrack ve zmir haslarn ceyb-i hmyun harl olarak tahsis ettirmitir (TSMA. nr. E 9287/29). II. Osman da bunun iin eyhlislm Mehmed Efen-di'nin arpal olan Yanya'da Kotor Pazar vb.nin 73.729 akelik gelirini ayrt-mt (TSMA, nr. E 9287/53). Ayrca d hazineden de 50.000 akelik meblalar 466 alr ve tkendike yenisini isterdi (TSMA, nr. D 73). XVIII. yzylda valide sultan ve haseki sultandan altnc kadna kadar harem mensuplarnn ceyb-i hmyun harlklar, stanbul Darphnesi hslndan (dar-bedilen parann darp hakk ile hazineye ait madenlerin maden fiyatyla para olarak deerinin farkndan oluan meblal verilirdi. Bu paradan artan ksm Enderun hazinesine gelir olarak kaydedilirdi. Kaynaklardan, XVIII. yzyl boyunca padiahlara balanan ceyb-i hmyunun deiiklikler gsterdii anlalmaktadr. Nitekim 1148 Reb(evvelinde (Austos 1735) aylk 2000 kuru ve 120 ake (BA, Cev-det-Darphne, nr, 2652), 1164 yl Muharrem aynda (Aralk 1750) 3750 kuru (TSMA, nr. E 239), 1189 Muharreminde (Mart 1775) 666 "zer-i mahbb" altn ve bu altnn yarmlklarndan her birinde 100 adet bulunan 30 kn ve 1500 kuru tutarnda beyaz ake (gm para) idi (TSMA, nr. D 60). Ceyb-i hmyun olarak tahsis edilen paralarn nerelere sarfedildii de defterlere yazlrd. Mesel 1098 yl Cem-ziyelhir ayna (Nisan 1687) ait ceyb-i hmyun masraflar deftere u ekilde kaydedilmiti (TSMA, nr. D 1057): Haseki sultana 120.000 cedd ake, silhdar aa ayl olarak 4000 ake, Okmeydan'nda drt ift pehlivana ve duaclara 8,5 kuru. Karaaa bahesinde balklara 1 zolota. skdar harem-i erifine silhdar aa marifetiyle 100 altn, Mrhur Kk'nde green be ift pehlivana 13 kuru, Beikta'ta green alt ift pehlivana 12 kuru, Mrhur Kk'nde kayk ihtiyara 2 kuru, Mrhur K-k'ne Bahri Aa eliyle 50 altn, mushib Barnit Aa eliyle Bahri Kadn'a kan ald iin 7000 ake. Baruthne'de green be ift pehlivana 9,5 kuru, ncili Kk'e alnan kiraz bahas 1000 ake ki toplam 132.000 ake. 1 zolota, 45 kuru ve 150 altn. Ayn ekilde 1189 yl Muharrem ayna (Mart 1775) ait ceyb-i hmyun harcamalar arasnda harem "ehriyemi olarak ba kadna 500, ikinci kadna 400 ve ile beinci kadna 250-er kuru, baz meyihe 111 zer-i mahbb, skdar yangnnn snd haberiyle gelen sadrazam uhadarna 10 Msr zer-i mahbbu, Mbeyn-i Hmyun'da ihsn- hne olarak 1500 kuru, hekimbaya 500, cerrahbaya 200, mneccimbaya 100 ve kehhlbaya da 60 kuru nevrziyye ihsan verildii kaytldr. te yandan hazinenin buhranl yllarnda zaman zaman ceyb-i hmyundan sefer masraflar iin para tahsisi de yaplyordu. zellikle Msr hazinesi bazan bu maksatla kullanlmtr. Mesel Kanun Sultan Sleyman Sigetvar seferi (1566) masraflarnn bir ksmn bu yolla karlamt. Ancak I. Ahmed dneminde 1606'da ran'a yaplmas dnlen sefer iin eyhlislm Sunul-lah Efendi'nin Msr hazinesinden para karlmas teklifinin padiah tarafndan, "Msr hazinesi bizim ceyb harlmz-dr" denilerek reddedildii bilinmektedir. Ayrca 1247 (1831) ylnda Enderun halknn maatan da ceyb-i hmyundan verilmitir. Ceyb-i hmyunla ilgili iler, harem-i hmyun hazinesi ve daha sonra ceyb-i hmyun hazinesinde grlrd. miri, "sr ktibi" adn tayan yksek dereceli bir memurdu. Hazne-i hssadan her ay gnderilen gerekli miktarda para, bu daire kanalyla hkmdarn istei dorultusunda datlrd. Mesel II. Abdl-hamid. Veliaht

Read Efendi'nin ayln bu fasldan verdirmitir. Ceyb-i Hmyun Dairesi saltanatn kaldrlmasna kadar devam etmitir. BBLYOGRAFYA: TSMA, nr. D 13. 60, 73, 243, 1057, 1996, 1997, 2009; nr. E 66, 67, 239. 1053, 3313, 9287; BA. MAD, nr. 22.249; BA. Cevdet-Darp-hane, nr. 2652; Peuylu brahim. Trih, s. 327; Uzunarlt, Merkez-Bahriye, s. 363364; a.mlf., Saray Tekilt, s. 77-78, 236, 376, 486-487, 489; Barkan. "H. 933-934 Tarihli Bte Cetveli ve Ekleri", FM, XV/l-4 (19551. s. 3, 12; a.mlf.. "H. 954-955 (m. 1547-1548) Mal Ylna it Bir Osmanl Btesi", a.e., XIX/l-4 (1960), s. 253; a.mlf.. "H. 974-975 (m. 1567-1568) Mal Ylna it Bir Osmanl Btesi", a.e.,XIX/l-4 [1960), s. 307; a.mlf.. "1079-1080 11669-1670] Mal Ylma Ait Bir Osmanl Btesi ve Ekleri", a.e.,XV!]/l-4 (1960], s. 8; Ed. "Diayb-i Hmyn", El2 (ng), II, 502; Paka-ln. i, 265-266. rl M Halil Sahilliolu r ceyhAn L Eb Abditlh Mthammed b. Ahmed (. 330/942} Smn veziri ve mehur slm corafyacs. Hayat ve yazd eserler hakknda fazla bilgi bulunmad gibi bilinen hususlarda da kesinlik yoktur. Ceyhn, Smn Hkmdar Nasr b. Ahmed'n (913-943) hizmetine girip veziri oldu. O sralarda CEYHN blgeden geen bn Fadln, eyhlmid unvann tayan Ceyhnf adl bir vezirin Smn hkmdar ile tanmasn saladn ve kendisini misafir ettiini bildirmektedir. Mes'd ise 947"de yazd Mrc'zzeheb'e, Ceyhnrnin V. (X.) yzyln balarnda yazd yedi ciltten oluan Kitb'l-Meslik ve'1-memlik adl nl eserinden bahsetmedii halde daha sonra kaleme ald et-Tenbh ve'1-irfta (s. 75) bu kitabn muhtevas hakknda bilgi vermitir. Kaynaklara gre Ceyhn felsefe, astronomi gibi ilimlerde yetenek ve geni bilgi sahibi bir kimseydi. zellikle coraf konulara olan ilgisi ve gayreti onu bu alanda kitap yazmaya yneltti. Bulunduu yksek mevkiden de istifade ederek blgeye urayan deiik lkelere mensup seyyah ve yabanclardan dnyann eitli yerleri hakknda bilgiler toplad. Makdisye gre Ceyhn, gnmze ulamam olan mehur kitabn bu ekilde telif etmitir. Makdis, Ceyhn'nin kendi lkesinde yaayan yabanclar toplayp onlara memleketlerinin gelir kaynaklarn, yollarn ve bu blgelerin geniliklerini sorup haklarnda bilgi aldn anlatr. Bu ekilde Ceyhn'nin, ele geirmeyi planladklar yerlere yaplacak harekt kolaylatrmay amalad da dnlebilir. O da kendinden nceki corafyaclar gibi dnyay yedi iklim blgesine ayrarak incelemitir. Eserini telif ederken birinci elden kaynaklardan bilgi toplayan Ceyhn, ayrca bn Hurdzbih'in yazd Kitb'l-Meslik ve'1memlik'ten de geni lde faydalanmtr. Daha sonraki Arap corafyaclar da ondan istifade etmilerdir. Smnler devrinde vezirlik yapan ve Ceyhn nisbesini tayan ayr kiinin bulunmas ve kaynaklardaki bilgilerin yetersizlii, aratrmaclar bunlardan hangisinin Kitb'-Meslik'm yazar olduu konusunda pheye drmtr. Baz aratrmaclar mellif olarak, Smn Hkmdar Nasr b. Ahmed'-in veziri ve naibi olan Eb Abdullah Mu-hammed b. Ahmed el-Ceyhnryi kabul ederken bazlar da Kitb'l-Meslik ve'l-memlik'in Eb Abdullah Muham-med b. Ahmed ile olu Eb Ali Muham-med b. Muhammed ve torunu Eb Abdullah Ahmed b. Muhammed'in ortak eseri olabileceini, ancak kesin bir hkme varmann mmkn olmadn ifade ederler. 467 CEYHN BBLYOGRAFYA: Mes'd, et-Tenbth, s. 75; Makdis, Ahsen't-tekslm, s. 3-4; bnti'n-Nedim, el-Fihri&t (Te-ceddd), s. 153; Ykt. Mu'cem'l-deb*, IV, 190-192; Safed. el-Vf, II, 80-81; VIII, 53-54; Ramazan een, bn Fazlan Seyahatnamesi, stanbul 1975, s. 22-23; Hndmr, Dstrl-o-zer (nr. Sad-i Nefs), Tahran 2535 ., s. 108; Barthold, Trkistan, s. 13-14; Brockelmann, GAL, 1, 262; S. M. Ali, Arab Geography, Aligarh 1960, s. 38-40; I. Krachkovski, Trhu'l-ede-bi'l-corfiyyi'l-'Arabi (trc. Selhaddin Osman Him), Kahire 1963-65. I, 219-223; Sarton. Intmduction, I, 635-636; Kehhle. Mu'cem'l-m'eiftn, IX, 25; S. Janicsek. "Al-Djaihani's Lost Kitab al-Masalik va'1-Mamalik, Is t To Be Found at Mashhad?", BSOAS, V (1928-30), s. 15-25; V. Minorsky, "A False Jayhn", a.e., XIII (19491. s. 89-96; Ch. Pellat, "al-Djayhm", El3 Suppidng.), s. 265-266. mi Rza Kurtulu CEYHUN (bk. AMUDERYA). CEYLAN OLU, Hseyin Nazmi (bk. NAZM EFEND, Hseyin). CEY (bk. ORDU). CEYTA Eb Thir sml b. Ms (. 750/1349-50 [?]) Kuzey Afrika'da yetien tannm bir tbz limi. Libya snrlar indeki Cebelinefse1-nin eski kylerinden biri olan ve ctl veya Ctl diye de bilinen

CeytTde dodu. Doum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte VII. (XIII.) yzyln ikinci yarsnda yaayan Ts b. Ms et-Tarms1-nin rencisi olduu dikkate alnrsa talebelik yllarnn bu yzyln son eyreine rastlad sylenebilir. Harr'nin el-Makmt'\n\, Zecccfnn el-Cmel'l-kbr's\n\ ve daha baka birok kitab ezberledii iin devrinde ilmi yannda hafzasnn gc ile de n kazanmt. Bir sre Cebelinefse'nin dousunda, kendi beldesinden uzak olmayan Mezgre'-de fkh ve edebiyat retimiyle megul oldu. Kuzey Afrika sahili ile Cerbe adas arasnda kpr yaplmasndan nce gemi ile sk sk bu adaya gidip gelen Ceytl, bzyye mezhebine mensupken Ha468 viyye'ye geenleri ikaz iin bir sre Gar-yn'da kald. Furset'da on yllk ikameti sresince ticaretle de megul olduu anlalmaktadr. Bir defasnda ticaret amacyla gittii Trablusgarp'ta kad ve emrle ihtilfa dt iin elindeki mallar haczedildi ve kendisi hapse atld. Hapiste kald sre iinde, Cerbe adasnn da hkimi olan Kbis Emri Ahmed b. Mekk el-Levt'yi metheden bir kaside yazd. Daha sonra Ahmed b. MekkFnin Trablusgarp emri nezdindeki teebbsyle serbest brakld. Hayatnn son devresini Cerbe adasnda geiren Ceytl, Eb Rs'a gre 730 (1329-30), emm-hye gre ise 750 (1349-50) ylnda vefat etti ve Cerbe'de bzler'in byk camii civarndaki mezarlkta defnedildi. talyanlar'n Libya'dan ekilmesinden sonra bz melliflerinden Ali Yahya Muammer1 in (. 19801 gayretleriyle Cd ehrinde kurulan retmen okuluna, Cey-tlfnin mezhepteki nemli mevkiinden dolay Ma'hed smail el-Ceytl li'l-mu-allimn ad verilmitir. Eserleri. Ceytl akaid, fkh ve dier slm konularda eser vermi ve bzy-ye'nin yeniden g kazanmasna yardmc olmu bir melliftir. Gnmze kadar ulaan eserlerinden bir ksm unlardr: 1. Kav'id'l-slm. Temel slm konular ihtiva eden, slm mezheplerinin grlerini mukayeseli bir ekilde ortaya koyan ve bzyye'ye ait fikirlerin doruluunu delillerle ispat etmeye alan eserin, X. (XVI.) yzyl melliflerinden Eb Abdullah Muhammed b. Eb Sitte el-KsbFnin yazd erh ile birlikte ta basks yaplmtr (Kahire, ts.). Tahkkli neri ise iki cilt halinde Abdurrahman b. mer tarafndan gerekletirilmitir (Gar-dye 1396/ 1976). 2. Kanpr {Kantrul-hayrt). Dnya ve hiret saadetini elde etme yollarn konu edinen bir eser olup cilt halinde baslm (Kahire 1307/ 1889), ayrca ilk cildi Amr Halfe en-Nm tarafndan tahkik edilerek yaymlanmtr (Kahire 1965). Tpkbasm da yaplan (Uman 1983) Kanpr'a son asr bz limlerinden Muhammed b. Ysuf Et-tafeyyi bir haiye yazmtr (bk. IBLA, XXXV/130, s. 267). 3. erhli'1-Kade-ti'n-nniyye {erhu'luli'd-dniyye mtemilen cal telhisi me'ni'l-kasde-ti'n-nniyye). Eb Nasr Feth b. Nh Me-l (Meln) tarafndan yazlm bir kasideyi manzum olarak erheden cilt hacmindeki eserde mezheplerin grleri ve akaid konulan ilenmektedir. Eserin Cerbe, Cebelinefse ve Mzb'daki ktphanelerde ok sayda yazma nshas bulunmaktadr (Mahfuz, II, 73). 4. Ki-tb '-hisb ve kasmi'lfer3iz (Kitb'l-Fer* iz). Eb'l-Abbs Ahmed b. Sa-d ed-Dercnrnin (. 670/1271 |?|) mirasla ilgili eseri esas alnarak yazlmtr (Kahire, ts. |el-Matbaat'l-Brniyye}). 5. Me-kys'l-crh ve istihtc'I-mech-lt. Yaralamalardaki diyetleri aklayan bu eser Kitb'l-Fer3 iz ile birlikte baslmtr. 6. Ecvibet'! - e3 imme, bzyye limlerinin fkh grlerini ihtiva eden eserin ciltlik yazma nshasnn Cerbe Ktphanesi'nde bulunduu kaydedilmektedir (Mahfuz, 11, 73). 7. Kitb'l-Hac ve'l-mensik. 8. M cemaca mi-ne'r-res'il. ada limlere gnderdii fetva mektuplarndan olumaktadr. 9. Ka^id, 10. Tercemet 'akide-ii'l - Kanatr. 11. Kitb'l-Mird (son be eser iin bk. Mahfuz, II, 73 ve El2 (ng.|, l, 515). 12. Dvn. Bu eserin Cerbe'deki kabrinin civarnda ikamet eden Br-n ailesinde bulunduu sylenmektedir (Mahfuz, II, 73). Bunlardan baka Ceyt-irye atfedilen muhtelif risalelerin Mizb ktphanelerinde mevcut olduu belirtilmektedir (Mahfuz, II, 7274). BBLYOGRAFYA: emmh. Kitb's-Siyer, Kahire, ts., s. 556-559; Brockelmann. GAL SuppL, I, 692; II, 349; Ali Yahya Muammer, el-bzyye fi'l-Cez&'ir, Kahire 1399/1979, s. 503; a.mlf. - M. Nasr Bhaccm, el-tbzyye, Kahire 1407/1987, mukaddime, s. 15; Mahfuz, Ters.cim'1-m'elli-ftn, II, 72-74; mer Ferrh. Trthu't-edeb, VI, 71; Zirikl. el-Aclm (Fethullah), I, 327-328; R. Basset, "Les Sanctuaires du Djebei Nefousa", JA, Temmuz-Austos 1899, s. 89-90; a.mlf., "Ceytli", A, III, 132; Pierre Cuperly, "S. Mu-hammad Atfeyyes et sa Risale Safiyy f bacd tevrih Ahlvdl Mizb", BLA, XXXV/130 (1972). s. 267; T. Levvicki, "al-Diaytl", El2 (ng), II, M Mustafa Oz r ceyyAn, Eb aii n (bk. GASSAN, Eb Ali). CEYYAN, Muhammed b. Muaz (bk. BN MUAZ). CEYYA b. NECAH (. 498/1105) Yemen'in Zebd ehrinde hkm sren Nech hanedan emri (bk. NECAHLER).

L CEYYD Sahih hadis anlamnda kullanlan bir hadis terimi. Szlkte "iyi, gzel" mnasna gelmeK-tedir. Bir seneddeki zayf rvileri atmak ve yerlerine zayf olmayanlar koymak suretiyle senedi salamlatrmaya alan kimse iin "cevvede's-sened" (senedi salamlatrd) denilmektedir. Hadis terimi olarak ceyyidi baz muhaddisler ha-sen'den stn ve sahih'e yakn anlamnda kullanmlardr. Ali b. Medn, Yahya b. Man ve Ahmed b. Hanbel'in "en gvenilir sened" anlamndaki "esahhu'l-esnd" ifadesini Hkim en-Nsbrfnin "ecved'l-esnd" diye nakletmesi, bunun yannda Ahmed b. Hanbel'in "ecved'l-esnd" szn bn's-Salh'n "esahhu'l-esnd" diye zikretmesi, bu iki limin cey-yid ile sahih arasnda fark grmediklerini ortaya koymaktadr. Tirmizrnin hadisleri deerlendirirken ska kulland "sahih hasen" yerine pek ndir de olsa ayn anlamda "ceyyid hasen" demesi, onun da sahih ile ceyyid arasnda fark grmedii kanaatini uyandrmaktadr. Ancak hadislerin derecesini belirtirken ceyyidi sahih anlamnda kullanan mu-haddislerin de bu terimi "hasen liztih" mertebesinden yksek olmakla birlikte sahih derecesine varmam rivayetler iin kullanmay tercih ettikleri anlalmaktadr. Nitekim bn Hacer el-Askaln, Ahmed b. Hanbel'in el-Msned"m\ genel olarak deerlendiren baz kimselerin eserdeki btn hadisleri sahih kabul etmekle yanldklarn, bu hadislerin ounu ceyyid saymann daha doru olacan sylemektedir. Dinde delil olmaya elverili hadisleri sahih ve hasen terimleriyle ifade eden muhaddisler, bu mnay deiik tabirlerle vermek dncesiyle, lgat bakmndan ayn anlama gelen ceyyid. m-cevved, sabit ve kav gibi kelimeleri kullanmlar, hadis kitaplarn deerlendirirken syledikleri ceyyid. cevdet, ecved gibi kelimelerle de senedlerin salamln kastetmilerdir. Nitekim Nes, "Btn bu kitaplarn iinde Buhr'ninkin-den daha ceyyidi yoktur" derken el-C-miV-ofrfft'teki hadislerin salam senedlerle rivayet edildiine iaret etmek istemitir (bk. bn Hacer, Tehzb't-Tehzb, IX, 49). Ceyyid kelimesinin gvenilir rviler hakknda "ceyyid'l-hads" eklinde kullanld da grlmektedir. Ancak Zeheb, rki ve SehvTnin bununla kendi llerine gre ta'dl'in sonuncu basamanda yer alan rvileri kastettikleri bilinmektedir. Buna gre kendilerine "ceyyid'l-hads" denilen rviierin rivayetleri delil olmaya elverili bulunmamakla beraber baka senedlerle gelip gelmedikleri aratrlmak zere yazlabilir (bk. I'il-bar). Rvinin adalet* bakmndan kusursuz bir kimse olduunu belirtmek zere bu terimin "ceyyid'l-ma'rife" eklinde kullanld da olmutur. BBLYOGRAFYA: Hkim. Ma'rifet 'ulmi'l-hads, s. 54; b-n's-Salh, clm'l-had, s. 16; Nevev, Ir-d tulisbi'l-hak'ik (nr. Abdlbr Fethullah), Medine 1408/1987,1, 112-113; bn Hacer. 7accf-i'l-menfe'a, Haydarbd 1324, s. 6; a.m]f., Teh-zb't-Tehzb, IX, 49; Syt. Tedrb'r-ru, I, 177-178; Tehnev, Kav'id ft 'ulmi'l-hads (nr. Abdlfetth Eb Gudde), Beyrut 1392/ 1972, s. 116; Leknev. er-Ref'ue't-tekmtt, s. 158; Tecrid Tercemes, I, Mukaddime, s. 249, 266-267, 393; Subh es-Slih. Hads limleri ue Hads Istlahlar (trc. M. Yaar Kandemir), Ankara 1973, s. 134-135; Talt Koyiit. Hadis Istlahlar, Ankara 1985, s. 80. Iffll M. Yaar Kandemir CEZA nsanlarn fiil ve davranlarnn dnyada veya hiretteki karl anlamnda kelm, suluya uygulanacak madd ve manev meyyide anlamnda fkh terimi. L J Szlkte isim olarak "bir eyin bedeli ve karl", masdar olarak da "iyi veya kt olan bir fiil ve davrann tam ve yeterli karln vermek" anlamna gelir. slm literatrnde cezann terim olarak biri genel, dieri zel olmak zere balca iki mnada kullanld grlr. Szlk anlamyla da balantl olan genel anlamda ceza, dnyev veya uhrev mahiyette zendirici veya caydrc meyyideden ibarettir. zel anlamda ise dnyada hukuk dzeni tarafndan suluya uygulanacak madd ve manev meyyideyi ifade eder. Bu mnadaki cezay Arap dilinde ukubet kelimesi, ceza hukukunda ise el-fkh'1-cin veya et-teru'l-dn terimleri karlamaktadr. slm dini iman, ibadet, muamelt ve ahlk alanlarndaki prensiplerin uygulanmasn salamak, bunlarla ilgili emir ve yasaklarn ihllini nlemek, ferd ve itima hayat btn ynleriyle slah etmek amacyla gerek dnya gerekse hi-ret hayatna ynelik olarak birtakm zenCEZA dirici veya caydrc tedbirler almtr. Bu tedbir ve meyyidelerin tamam ceza kavramnn kapsam indedir. Ceza kelimesi trevleriyle birlikte Kur1-n- Kerm'de 100' akn yette gemekte (bk. M. F. Abdlbk, Mfcem, "czy" md.), ayn mahiyette olmak zere muhtelif hadislerde de kullanlmaktadr (bk. Wensinck, Muccem, "czy" md.). eitli yet ve hadislerde, Allah'n baz kimselere iledikleri gnahlarn cezas olarak dnyada birtakm felket ve musibetler verdii bildirilmekte (mesel bk- el-En'm 6/49; el-A'rf 7/136; Th 20/124; ez-Zmer 39/25-26; Tirmiz, "Tb", 35), kiinin iyi amelleri sebebiyle de gnahlarnn sevaba evrilecei haber verilmektedir (Hd ll/114;el-Furkn 25/70). Cezada esas olan, lenen fiii ile verilecek karlk arasnda mkul bir dengenin bulunmasdr. Baka bir ifadeyle

taat veya msiyete verilecek karln yaplan fiile denk ve dolaysyla dil olmas gerekir. Naslarda msiyet ve sularn ancak misliyle cezalandrlaca haber verilerek (bk. el-Bakara 2/194; el-Enam 6/160; e-r 42/40; Buhr, "mn", 31; Mslim, "mn", 205-207) denklik (mis-liyet) esasnn daha ziyade azap konusunda nem tadna dikkat ekilmitir. Bununla birlikte baz gnahlara kat kat ceza verilecei bildirilmise de bu husus cezada denklik esas ile elimemektedir. Zira konu ile ilgili yetler incelendiinde, kendilerine kat kat ceza verilecek kimselerin inkra veya gnahlara n ayak olduktan, bu konuda liderlik yaptklar, yahut mevkileri itibariyle gzel davranlarda bulunmalar gerekirken bunu yapmayp fiilleriyle dier insanlara kt rnek tekil ettikleri grlr (bk. el-A'rf 7/38; Hd 11/19-20; el-Ahzb 33/30). Sz konusu kiilere kendi fiilleriyle birlikte ilenmesine sebep olduklar gnahlardan dolay da ceza verileceinden denklik prensibi zedelenmi olmaz (Mtrd, Te*otlat, vr. 522a). yetler, "mkfat" mnasndaki cezada denkliin gerekli olmadn, gzel bir fiilin en az on misliyle mkfatlandrlacam, hatta bu konuda bir st snrn bulunmadn bildirmektedir (elBakara 2/ 261; el-En'm 6/ 160). Sz konusu fazlaln kiinin niyet ve itilsna bal olarak artabilecei; riya, irk ve iyilikleri baa kakma, madd karlk bekleme gibi durumlar olmad takdirde lh mkfat ve lutfun snrsz olabilecei kabul edilmektedir (Mtrd, a.g,e., vr. 239b-240a, 540a; bu gr destekleyen Ammr b. Ysir rivayeti iin bk. Msned, IV, 321). 469 CEZA Cezadaki adalet ve hakkaniyet ise gnahsz azap olmayacan, azabn msi-yeti amayacan, taatierin de karlksz braklmayacan ifade eder. yi veya kt fiil ve davranlara hem dnya hem de hiret hayatnda karlk verilmesinin gerekliliini naslar haber verdii gibi insan akl ve vicdan da bunu kabul eder. nk Allah' inkr etmek veya O'na ortak komak, emirlerine kar gelmek ve yaratklarna zulmetmek gibi sularn cezasz kalmas, bunun yannda yaratana ve yaratlmlara kar grevlerini yerine getirenlerin mkfatla ndrlmamas, akl ve vicdan bakmdan hakszlk telakki edilir. Ancak kelm ekolleri arasnda bu hususla ilgili olarak farkt grler ortaya kmtr. Ehl-i snnet limlerine gre Allah'n kt insanlar cezalandrmamas, iyileri de mkfatlandrmamas nazari olarak mmknse de naslar bunun aksini yapacan haber verdii iin (va'd ve vad) O'nun iyi kullarna ceza, ktlere de mkfat verecei kesinlemi bulunmaktadr (E'ar, s. 71; Mtrd, Te'vtt, vr. 239b, 540a). Kul azap ve mutsuzluk eklindeki cezay mutlaka kendi fiiliyle hak eder. Cennet ve ebed saadet niteliindeki karla yani mkfata gelince, Ehl- snnet limlerine gre taatleri ne kadar ok olursa olsun kiinin cennete girmesi ancak Allah'n ltuf ve keremiy-le mmkndr. Bata iman olmak zere insann yapt iyilikler bu lutfa lyk olmasn salar (bk. en-Nis 4/79; Buh-r, "Rikk", 18; Mslim, "Mnfikin", 71-73). u halde mmin hem Allah'n azabndan korkmal (havf), hem de ilh ltuf ve rahmete mazhar olacan mit etmelidir (rec). Mu'tezile limleri ise va'd ve vad ilkelerinin aksini Allah hakknda teorik olarak dnmenin bile mmkn olmayacan savunmu, adalet ve hakkaniyet lkelerine uymay Allah iin vcib grmlerdir. Onlara gre kii azab da mkfat da bizzat kendisi hak eder. man ve taat sahibi olarak hirete intikal eden sevap ve mkfata, buna karlk imansz veya byk gnah iledii halde tvbe etmeden len de ebed azaba lyk olur (Kd Abdlcebbr, s. 503-504,611 vd.). Salih amellerin mkfat imanszlk, riya, iyilikleri baa kakma ve karlk isteme ile ortadan kalkt gibi kt amellerin cezas da tvbe, taat ve ibadet, byk gnahlardan kanma, efaate veya ilh lutfa nail olma veya zaruret haliyle yok olabilir. lenen her su iin ihll et470 tii hak ve menfaatin cinsine gre belirlenmi eitli dnyev cezalar vardr. Sulu iledii fiille ayrca Allah'n emrine kar gelmi olduundan cezann uh-rev yn de nem kazanr. Makbul bir tvbe, sulunun Allah katndaki durumunu iyiletirebilecei gibi suun uhre-v cezasn da kaldrabilir. Ancak ksas, diyet, tazminat gibi kul haklarnn ihllinden dolay verilmesi gereken cezalar tvbe ile dmez (geni bilgi iin bk. H. Mahmd emrh, s. 137-152). slm limleri, ilenen sulara ait cezalarn dnyada uygulanmas halinde hirete ynelik cezalarnn kalkp kalkmayaca konusunda farkl grler ileri srmlerdir. Bununla birlikte dinen su saylan bir fiili ileyen kii bunun dnyev cezasn grd, ayrca samimiyetle Allah'a ynelerek tvbe ettii takdirde, tvbelerin kabul edileceine dair naslar gz nne alnrsa bu kiinin hirette bir daha cezalandrlmamas gerektii dnlebilir. Sulu samimiyetle tvbe etmedii ve araya efaat gibi baz faktrler de girmedii srece cezadan kurtulamayaca muhakkaktr. Tvbe ettii halde dnyev cezadan kaan veya cezann kendisine uygulanmasna imkn bulunmayann durumuna gelince, Ehl-i snnet'in kabul ettii gre gre bu kimseden kul haklarnn dmesi mmkn grnmemekle birlikte sadece Allah'a kar iledii su ve gnahlardan dolay tvbe ve iyi hal ile affa mazhar olmas mit edilebilir (hiretteki ceza ile ilgili geni bilgi iin bk. AZAP). BBLYOGRAFYA: Rgb el-sfahn, el-Mfredt, "czy" md.; LAsn'i-'Amb, "czy" md.; M. F. Abdlbk, Mu'cem, "czy" md.; VVensnck, Muccem, "czy" md.; Msned, V, 321; Buhr, "mn", 31, 'Rikk", 18; Mslim. "mn", 205-207, "Mnfi-kin", 71-73; Tirmiz, "Tb", 35; E'ar. el-Lma' (nr. Richard i. MacCarthy), Beyrut 1952, s. 71; Mtrd. Kitb't-Teohd, s. 323-329; a.mlf.. Te'lt, skdar Selim Aa Ktp., nr. 40, vr. 239b-240a, 522", 540a; Kd Abdlcebbr, er-hu'l-UWt-hamse, s. 503-504, 611 vd.; a.mlf., zt-Muni XIV, 172-180; Cveyn.

el-Ird (Te-mm), s. 321-329; a.mlf., el-'Akdet'n-Niz-miyye (nr. Ahmed Hicz es-Sekk), Kahire 1398/1978, s. 110;Amid, yet'l-meram, s. 224-225, 229, 322-323; Teftzn. erhul-Makd, il, 165-167; Crcn, erhu'l-Meu-ktf, II, 446 vd.; Ahmed Feth Behnes, Nazariy-yt fi'l-fkhi'l-cin'iyyi'l-slm, Kahire 1389/ 1969, s. 72-75; a.mlf., ei-Ukbe fi'l-fkhCI-s-lmt, Kahire 1403/1983, s. 14-17; Hmid Mahmd emrh, "et-Tevbe ve eeruh i sk-ti'l-'ukbe", Mecellet Klliyyeti'-erlr:a ue'd-dirsti'l-slmiyye, 11/2, Mekke 1396-97, s. 137-152; A. S. Tritton, "Diaz1", El2 (ng.), II, 518. Adil Bebek D FIKTH. 1. Tarih Geliim. nsanlarn aile, kabile, airet gibi topluluklar halinde yaayp henz devlet ve ceza hukuku telakkisine sahip olmad devirlerde bile toplumun yapsna bal bir cezalandrma sisteminin bulunduu, topluluklarn kendi itima disiplinlerini ve fertlerin haklarn bu sistem erisinde korumaya altktan bilinmektedir. Gerek ilh dinlerin telkininin gerekse insann selim ftratnn tabii sonucu olarak adam ldrme veya yaralama, zina, hrszlk, gasp, ekyalk, yerleik rf ve otoriteye kar gelme gibi temel sular, insanlk tarihi boyunca her toplumda ve her devirde kamu dzenini ihll saylagelmi, farkl ekillerde de olsa cezalandrlm veya cezalandrlmas himaye grmtr. Ancak ilk devirlerde cisman meyyideler arlkta iken bu tr cezalandrmalarda giderek azalma grlm, iktisad gelimenin de tesiriyle madd tazminat, diyet, hapis gibi meyyideler devreye girmitir. Yine su ve cezalarda toplum yapsna bal olarak ilk devirlerde hkim olan kollektif sorumluluk giderek yerini ahs sorumlulua brakm, nceleri ferd, deiken ve takdir bir mahiyet ar-zeden cezalandrma, merkez otoritenin tesisi ve hukuk dncenin de etkisiyle zamanla objektif, genel, gayri ahs ve mcerret ilkelere balanmtr. lk dnemlerde intikam alma ve ahs uzlama n planda iken zamanla toplum adna cezalandrma fikri ve devlet ceza hukuku telakkisi nem kazanm, belli gelimeler sonucu cezalandrma hakk ortak otoritenin yani devletin tekeline verilmitir. Ceza hukuku alanndaki bu tarih inkiaf Hammurabi kanunlar, bran, Roma ve Chiliye hukuku ile slm hukuku karlatrldnda aka grlmektedir. A) Yahudi Hukukunda. Tevrat'ta adam ldrme veya yaralama, zina. hrszlk, yalanc ahitlik, komunun malna gz dikme, Tann'ya, anneye babaya svme ve itaatsizlik gibi su ve irkin fiiller yasaklanmakta (k, 20/12-17; Tesniye, 5/16-21), rabbe kfredenin, adam ldrenin, annesine babasna lanet edenin, zina edenin, cins sapklarn ldrlmesi (k, 21/12-17, 22/19; Levililer, 20/10-21, 24/16, 23), organlara kar ilenen cinayet ve yaralamalarn misliyle cezalandrlmas (ksas), bazan da madd tazminatla karlanmas (k, 21/19, 22-24; Levililer, 24/20) hkmleri yer almakta, madura meru mdafaa hakk tannmaktadr (k, 21/14). Kle ve criyeyi ldren veya yaralayana ksas uygulanmayaca, fakat baka ekillerde cezalandrlaca, ayrca yaralanan veya sakatlanan kle ve cariyenin hr saylaca belirtilmitir (k, 21/20, 26-27). Hayvanlarn sebep olduu cinayetlerde hayvan sahibinin kast ve ihmali varsa kendisine ceza verilmekte (k, 21/29), yoksa hayvan cezalandrlmakta, mesel talanarak ldrlmektedir (k, 21/ 28|. Hata ve sebebiyet yoluyla verilen zararlarda maddf tazminat denmesi (k, 21/33-37), hrszn ald maln birka katn demesi (k, 22/ 1-5) ngrlmektedir. B) Roma Hukukunda. Avrupa hukukunu XVIII. yzyla kadar birinci derecede etkileyen, bugn de Bat hukukunun klasik kaynaklarndan saylan Roma hukukunda balangta ahs intikam fikrinin ar bast, birok ar ceza meyyidenin bulunduu, mevcut itima yap ve tabakalarn bu sert ceza meyyidelerle korunmaya alld bilinmektedir. Ancak On ki Levha Kanunu, teamlden kaynaklanan ar cezalan hafifletmede ve madd tazminat usuln yerletirmede nemli rol oynamtr. Roma hukuku on asrdan fazla sren uzun bir dnemi kapsadndan eitli devirlerde olumlu veya olumsuz farkl gelimeler olmutur. Birinci devir (Ouirites hukuku devri) Roma hukukunda sular ahs su-amme suu eklinde ikiye ayrlyordu. Vatana ihanet aile reisini ldrme, byclk-sihirbazlk lmle cezalandrlr, bir ahs yaralayan veya sa-katlayana ksas uygulanr, anlama halinde ise diyet denirdi. Su st yakalanan hrsz ldrlebilir veya kle statsne geirilebilirdi; hrszl sonradan ortaya karsa ald maln iki kat de-tilirdi. Borcunu demeyen borlunun, asker kaann ve mahkmlarn klele-tirilmesi yaygnd. Kleler hak sahibi (insan) deil hak konusu sayldndan onlara kar ilenen sular mala kar yaplan saldr olarak deerlendirilir, su ileyen kleler ise hrlere oranla ok sert cezalandrlrd. Kleler olur olmaz sebeplerle lme mahkm edilebilir, efendileri veya sularn bilinmeyen failleri adna cezalandrlabilirdi. Roma hukuku asrlar sren uygulama seyri, idareci ve hukukularn katklar ile laik bir yap erevesinde merhale merhale yumuatlarak gelitirilmi ve ileriki asrlarda Avrupa ceza hukukuna nemli lde kaynaklk etmitir. C) slm ncesi Arap Toplumunda. BI-hassa Mekke'de ehir devletine geiin ilk iaretleri mevcut olmakla birlikte slm ncesi dnemin Kuzey Arabistan'nda genelde aile ve kabile birliine dayal bir toplum tarz hkimdi. Merkez bir otorite bulunmaynn tabii sonucu olarak sularn belirlenmesi ve cezalandrlmasnda geleneklerin, kollektif sorumluluun, ahs intikam ve mal uzlama sisteminin, kabile byklerinin ve hakemlerin otoritesine nemli roller veriliyordu. Gney Arabistan'da ise (Yemen) kabile birlii, rf ve detler nem tamakla birlikte uzun gemii olan bir devlet geleneinin etkisiyle baz su ve cezalarn takdirinde ve infaznda devlet bakannn byk yetkilere sahip olduu grlmektedir. Araplar'n merkez bir otorite altnda toplanmalar ve cezalarn devlet tekeline alnmas Hz. Peygamber ile gereklemeye balamtr.

Su ve cezann ekli toplumun hayat tarzyla ve deerleriyle yakndan ilgili olup Chiliye Araplar arasnda en yaygn sular adam ldrme, yol kesme ve ekyalk, hrszlk, zina, kabile disiplinini ve geleneklerini ihll gibi sulard. Cezalar da genelde ldrme, kan bedeli detme, dayak, hapis, srgn, kabile himayesinden karma gibi meyyidelerdi. Ancak gerek insanlarn hr ve kle eklinde iki ana gruba ayrlmas, ahslarn ve kabilelerin farkl sosyal mevkilere sahip bulunmas, gerekse kabile birliinin, rf ve detlerin n planda olup kollektif sorumluluun belli lde devam etmesi sebebiyle cezalandrmada eitsizlik, arlk veya dzensizlik olabiliyor, kle ve kadnlar efendileri ve kocalarnn yerine, susuz kimseler de kabileleri adna cezalandnlabiliyor, bazan hayvan ve cansz eya sorumlu tutula-biliyordu. Zina, btn ilh dinlerde ve selim ftratn yitirmemi toplumlarda olduu gibi Chiliye Araplar arasnda da irkin bir fiil ve ar bir su saylr, bu fiili ileyen hr kimse lmle cezalandrlrd. Nitekim Hz. Peygamber, Mekke'nin fethinde yeni mslman olan Hind bint Ut-be'den dier hususlarn yan sra "zina da etmemek" zere biat aldnda Hind'in, "Hr bir kadn zina edebilir mi?" demek suretiyle hayretlerini bildirmesi (bn Abdlber, IV, 411) bu anlayn sonucudur. Adam ldrme suu, kesin bir ayrm olmamakla birlikte ok defa kasten ve hataen olmak zere ikili bir ayrma CEZA tbi tutulur, kasten adam ldren ldrlrd. Sz konusu suta ihmal, niyet, saik, hata ve sebep olmann (tesebbb) devreye girmesi ve ayrntl bir su teorisinin gelitirilmesi slm dnemde mmkn olmutur. Btn Sm kavimlerde bilinen. Roma ve bran hukukunda da mevcut olan ksas ilkesi Araplar arasnda da hkimdi. Ancak hr kimsenin bir kleyi ldrmesi halinde klenin ailesi veya sahibi ksas steyemez, hr ahsa gre yarm diyetle veya bedelle yetinirdi. Efendinin klesini, babann ocuunu, kocann karsn ldrmesi de ksmen msamaha grrd. Aile veya kabile ii cinayetlerde ihtilf genelde kabile ileri gelenlerinin rf ve dete gre yapaca hakemlik ve mdahale ile, ok defa mal uzlama yoluyla giderilirdi. Katil ile maktuln ayr kabilelerden olmas durumunda ise ksas uygulayacak ortak ve merkez bir otorite mevcut olmadndan artk kabilenin sahip kt veya hedef olduu kollektif bir sorumluluk kendini gsterir, ihtilf ahslar aarak kabileler aras bir problem haline gelirdi. Gney Arabistan'da da katil ksas yoluyla ldrlmekle birlikte cezay uygulamada melikin aktif rol oynad, hatta belli durumlarda kabile rflerini de gz nnde bulundurarak ksas yerine baka ceza verebildii grlmektedir. Yine Gney Arabistan'da maktuln hakkn arama onun yaknlarnn deil melikin vazifesi olarak gzkmekte, bilhassa hataen adam ldrmelerde melikin nemli bir takdir hakk bulunmaktadr. Ksas uygulamasnda mevcut dengesizlik diyeti demede de grlr. Chiliye Araplar arasnda normalde on deve olan diyet, ldrlen ahsn cinsiyetine, sosyal mevkiine, kabilesine gre daha az veya daha ok olabiliyordu. Gney Arabistan'da ise diyet miktar genelde melikin takdirine balyd. Ancak bu takdirde kabile rflerinin de nemli rol bulunmaktayd. Chiliye Araplan hrszl su ve ayp saymakla birlikte bununla kabile fertlerine, dost kabilelere, mbedlere ve ammeye ait maln alnmasn kastederler, dier kabilelerden alnan mal ise ganimet sayarlard. slm ncesi dnemde Mekke'de baz mnferit olaylarda hrszn elinin kesildii bilinmekle birlikte bu uygulamann fazla uzun bir gemiinin olmad, hatta hrszlk iin el kesme cezasn ilk koyann Abdlmuttalib veya Veld b. Mugre olduu rivayetleri 471 CEZA mevcuttur. Chiliye Araplan'nda, bran ve Roma hukuklarnda grld zere su st yakalanan hrszn srekli veya belli bir sre iin kle statsnde tutulmas gibi bir cezaya rastlanmamaktadr; ancak hrsza aldnn birka kat detilmekteydi. ok yaygn olmamakla birlikte yol kesme ve ekyalk sularn ileyenlerin aslarak ldrld de bilinmektedir. Chiliye Araplar arasnda en yaygn ceza ekilleri ldrme, hapis, dayak, kabilenin himayesinden karma ve srgnd. Araplar lm cezasn genelde klla infaz ederlerdi. Baz mnferit olaylarda mzrakla ldrme, aaca germe (salb), talayarak ldrme (recm), iple boma ve asma, ikence ile ldrme (msle) eklindeki infazlara da rastlanmaktadr. ran ve Bizans'ta sk olarak grlen toplu srgn ve g ettirme (tehcir) cezasna Araplar'da da rastlanmaktadr. Bilhassa Gney Arabistan'da isyankr kabileler toplu ge tbi tutulurdu. Su ilemekte srar eden ve kabilesini devaml olarak skntya sokan sulu bazan kabilenin ortak korumasndan karlr (tard ve hal1) ve bu durum dier kabilelere duyurulurdu. Belli durumlarda katilin yaknlarnn diyet borcuna itirak ettirilmesi (kile*) veya faili mehul cinayetlerde maktuln bulunduu mahalle halkna diyetin dettlrilmesi (kas-me') usulleri, Chiliye Araplar arasnda hem kollektif sorumluluun bir fadesi, hem de madurun diyetinin denmesinin teminat olarak yaygn bir uygulamaya sahipti. Chiliye Araplar arasnda dayak (celde) cezas daha ok aile veya kabile byklerinin fertleri terbiye iin kulland, bazan da mabede veya idareye olan borcunu ifa etmeyen kimseye uygulanan bir ceza ekliydi. Suluyu tehir iin alnnn stndeki san kazma da ceza ekillerinden biriydi. 2. slm Hukukunda Ceza. slmiyet, Hz. dem'le balayan ilh tebliin son halkas ve btn mahlkat iin rahmet dini olmasnn tabii sonucu olarak dnya ile hiret, fert ile toplum, iman-ibadet-ahlk ile hukuk arasnda denge ve btnlk kurmu, ferdin yaratan ile mnasebetlerinin yan sra itima mnasebetleri de ana hatlaryla ele alp tanzim ve slah etmi, ok defa

genel, gerektiinde de zel ilke ve hkmlerle itima, iktisad ve hukuk hayat gelitirmeyi ve korumay hedef almtr. Chiliye devri Arap toplumu da dahil kendinden nceki ilh din ve hukuk dzenle472 rinde cezalandrma ile ilgili mevcut arlk ve dengesizlikleri kaldrm, sularn nlenmesinde din ve ahlk zemini, ferd mesuliyet duygusunu n plana karm, formel adalet yerine hakkaniyet esasna dayal bir uygulamay gndeme getirmi, niyet, kast ve siki devreye sokmu, belli sular iin de mkul, tatminkr, nleyici ve uslandrc ceza meyyideler koymutur. Bylece tarih seyir ierisinde devam edegelen ilh dinler, insan deerler ve toplumlar arasnda btnl kurmay ve korumay hedef almtr. slm ceza hukuku, slmiyet'in hem btnlnn hem de b-tnleyiciliinin bir paras ve bu alandaki gayesini gerekletirmenin vastalarndan biri durumundadr. slm dininin ana kayna olan Kur'an ve Snnet slm ceza hukukunun da asl kayna olup bu alandaki temel prensipleri ve amalan belirler. slm hukukular ve hukuk ekolleri ise bu esas ve amalarn gnlk hayata uygulanma tarz ve artlaryla ilgili hukuk yorum ve ayrnty gelitirerek kendi devir ve toplumlarnn problemlerini bu erevede zmeye almlardr. Bu sebeple slm ceza hukukunun klasik yaps Kur'an, Snnet ve slm hukukularnn ictihad-lar eklinde hiyerarik merhalede olumutur. Kur'an ve Snnet'in belirledii cezalar netice tibariyle slm'n muhafazasn esas ald be temel deerin yani akl, din, can, rz ve maln korunmasn, insanlarn genel ve zel yararn bir denge iinde gzetmeyi hedef alr. Bu cezalar, slm'n ktl nleyip iyilii hkim klma ilke ve gayretinin bir parasdr. Ancak slm dini suun ilenmesinin en aza inecei bir hayat ve toplum tarz kurmaya, ktln ilenmesini ve aleniyet kazanmasn nlemeye daha ok nem verir. Bu sebeple de getirdii din ve ahlk sistem, lenen suun cezalandrlmasndan ok o suu ilemeyi kolaylatran sebepleri ortadan kaldrmay hedef alr. Cezalar ise hukuk planda zecr tedbirlerdir. Cezalandrma ama deil, slm'n hedef ald gayelerin gereklemesi ve korunmasnda son are olarak bavurulan bir aratr. Ser' cezalarn iman ve ahlk esaslarndan ve Medine slm toplumunun teekklnden sonra vazedilmesinin sebebi de budur. Cezalandrmann amac, genelde suun aleniyetine ve yaylmasna engel olarak itima vicdan ve yapy korumak, zelde ise suu nlemek, suluyu te'dib ve slah etmektir. Bundan dolay suluya verilecek ceza toplumun hukukunu ve ortak deerlerini koruyacak, suun lenmesine ve tekrarna engel olacak, suluyu uslandracak, maer vicdan tatmin edip madurun intikam hissini dindirecek miktar ve ekilde olmaldr. Bu ereve iinde verilen ceza ilh adalet ve rahmetin bir parasn oluturur. Nitekim Kur'an'n ksasta hayat olduunu bildirmesi (el~Bakara 2/179), Hz. Peygam-ber'in de Allah'n koyduu cezalardan birinin infaznn yeryzne krk sabah yamur yamasndan daha hayrl olduunu haber vermesi (ibn Mce, "Hudd", 3) bu anlamdadr. nsanlarn suluya acmada veya onu cezalandrmada arla kamamas ve mevcut artlardan etkilenmemesi iin kanun koyucu (sri1). toplumun ve madurun hukukunu birinci derecede ilgilendiren had ve ksas cezalarn naslarla belirlemitir. Kur'n- Kerm'de zina edenlere 100 sopa vurulmas emredildikten sonra, "Allah'n dini -hkmn infaz- konusunda suluya kar merhametli davranmayn" (en-Nr 24/2) denilmesi, olay sadece sulu asndan deerlendirmenin yanl olduuna iaret eder. Bir suun ilenmesi sadece Allah'a kar itaatsizlik deil ayn zamanda topluma kar bir saldr ve hakszlktr. Nitekim Kur'an, haksz yere bir kimseyi ldrenin btn insanlar ldrm gibi olacan beyan etmekle (elMide 5/32) suun kamuoyunda ve vicdanlarda at derin yaraya iaret etmitir. zellikle haddi gerektiren sularn hemen fa edilmemesinin istenmesi, ancak belli bir aleniyet kazandktan sonra cezalandrlmas cihetine gidilmesi biraz da bu sebepledir. Cezalar genelde sulunun dnyada birtakm ferd ve itima haklan ihll etmesinin karldr. Sulunun bu fiiliyle ayn zamanda Allah'n emrine de kar gelmi olmas hususu daha ok uhrev cezann konusuna girmekte, bu da kul hakk hari ancak tvbe veya Allah'n aff ile sakt olabilmektedir. Bu bakmdan infaz edilen cezann sulu iin mafiret vesilesi ve kefaret olacan bildiren hadisleri (Buhar, "Hudd", 8, 14; Tirmiz, "Hudd", 12], kiinin suunu kendiliinden itiraf edip gerek anlamda tvbe etmesi eklinde yorumlayan gr daha isabetli grnmektedir. slm dini, ahs haklann ar bast cezalar da dahil olmak zere cezalandrmay devlete ait bir hak ve grev klmakla hem devlet ceza hukuku fikrini tesis etmi, hem de ksasn infaznda, diyette ve hadleri uygulamada dzensizlikleri, hakszlk ve arl, eitsizlii ve ahs dmanlklar ortadan kaldrarak cezalandrmay kanun, genel ve dil esaslara balamtr. Cezalandrma devletin hkimiyetiyle yakndan ilgili olduu iindir ki slm'n ilk devirlerinde temel cezalarn infaz devlet bakannn, blge valisinin veya fevkalde yetkili mahkemelerin, tli derecedeki cezalarn infaz ise normal mahkemelerin yetkisinde bulunuyordu. Cezann caydrcl ve nleyicilii kadar slah edici ve eitici olmas da nemlidir. Mesel hapishanelerde mahkmlarn, su eitlerine ve durumlarna gre ayr blmlere konmas tedbirine ilk devirlerden itibaren rastlanmakta olup halifeler de konuya ayr bir nem vermilerdir. Kadna srgn cezas uygulanmayaca grn benimseyenler de onun babo kalp ahlaken daha da bozulmasn nlemeyi amalamlardr. A) Cezalarn Tasnifi ve eitleri. slm hukukunda ceza meyyideler eitli ynlerden farkl ayrmlara tbi tutulabilir. Hedef aldklar hak ve menfaatlerin mahiyetleri itibariyle cezalar hayata, bedene, ahsiyete, mal

varlna veya ferdin temel hak ve hrriyetlerine ilikin olabilir. Suun dorudan doruya karl olan cezaya "asl ceza" denilir. Bu cezay infaz imkn olmaynca onun yerine geen "bedel ceza'dan veya asl cezaya ilve olarak verilebilen "ek ceza'dan sz edilir. Suun ihll ettii hakkn, dier bir ifadeyle cezann infaznda hkim olan hakkn mahiyetine gre cezalar Allah-toplum hakkna taalluk eden cezalar, ahs haklarla ilgili cezalar, her iki hakkn da bulunduu cezalar eklinde l bir ayrma tbi tutulabilir. Bununla birlikte cezalarn en ok bilinen tasnifi, sri' tarafndan belirlenip belirlenmediine gre yaplan ve suun eidini de dikkate alan aadaki ayrmdr: a) Had. Allah hakk yani toplumun hakk olarak yerine getirilmesi gerekli, miktar ve keyfiyeti belirli ve snrl ceza meyyidedir. Kur'an'da bu grupta drt cezadan bahsedilir. Bunlar zina edene 100, iffetli bir kadna zina iftirasnda bulunana seksen sopa (celde) vurulmas ve ayrca ahitliinin kabul edilmemesi (en-Nr 24/2, 4-5), hrszn elinin kesilmesi (el-Mide 5/38), silhl gasp, yol kesme ve ekyalk gibi anarik sular ileyenlerin ldrlmesi, aslmas, el ve ayaklarnn apraz kesilmesi veya srgn edilmesi (el-Mide 5/33-34) cezalardr. Zina eden kimsenin bekr olmas halinde 100 sopa, evli olmas durumunda talanarak ldrlme (recm) cezasna arptrlmas eklindeki ayrm ile zina eden bekrn ayrca belli bir mddet srgn edilmesi {Buhr, "Hudd", 21, 30-32; Eb Dvd, "Hudd", 23-25), arap iene, says tartmal olmakla birlikte sopa vurulmas (Buhr, "Hudd", 2-4; Eb D-vd, "Hudd", 36), irtidad edenin ldrlmesi (Eb Dvd, "Hudd", 1; evk-n, VII, 216 vd.) cezalar ise Hz. Peygam-ber'in emir ve uygulamalar ile sabit olmu, sonraki asrlarda da bu ekilde uygulanmtr. Ancak zina eden bekra verilecek srgn cezas Eb Hanfe'ye gre sabit bir ceza (had) olmayp devletin uygun grmesi halinde verilebilen bir cezadr. Ayrca hadisle sabit olan mrte-din ldrlmesi cezasnn o gnk artlarn gerektirdii siyas-idar bir ceza olarak deerlendirilmesi de mmkndr. Nitekim baz hukukular bu cezann had deil ta'zr cezas olduunu ve bu cezay uygulad durumlarda Hz. Peygam-ber'in bir devlet bakan sfatyla takdir hakkn kullandn ileri srmektedirler (Avv, s. 161-164). Klasik kaynaklarn bir ksmnda da lm ile cezalandrld belirtilmekle birlikte irtidadn haddi gerektiren sular blmnde saylmad ve mstakil olarak ele alnd grlmektedir (mesel bk. Kudr, 111, 181-213; IV, 148-149). slm hukukularnn isyan ve ihtill (bay) suunu ve buna uygulanacak ceza meyyideyi de had cezas olarak adlandrmalar ayn ekilde yorumlanabilir (ayrca bk. HAD). Kur'an'da ayrca "ak ktlk" {zina} yapan kadnlarn, drt ahidin de bulunmas halinde, lnceye veya Allah onlar iin bir yol gsterinceye kadar eve hapsedilmesi, fuhu yapan erkeklere eziyet edilmesi, tvbe edip uslanrlarsa eziyetten vazgeilmesi emredilmekteyse de (en-Nis 4/15-16) hukukularn ounluu, bu ceza meyyidelerin zina edenler hakknda daha sonra nazil olan celde yetiyle (en-Nr 24/2) ve snnetin evliler iin getirdii recm cezasyla nes-hedildii grndedir. Buna karlk yetlerin sevici kadnlar ve livta yapan erkekler hakknda nazil olup hkmlerinin devam ettii gr de mevcuttur. b) Ksas. Kasten yaralama, sakat brakma ve ldrme olaylarnda sulunun, iledii fiile denk bir ceza ile cezalandrlmas ilkesine ksas denir. Ksas canda (ksas fi'n-nefs) ve uzuvda (ksas m dne'n-nefs, ksas fi'l-etrf) olmak zere iki CEZA blme ayrlmakta olup her iki ekli de Kur'an'da dzenlenmitir. Kur'n- Kerm ksasn farz klndn ve ksasta hayat olduunu (el-Bakara 2/178-179), Tevrat'ta da ksasn emredildiini (el-Mide 5/ 45), adam ldrmede maktuln velsine ksas isteme yetkisi verildiini (el-sr 17/33), maktuln velsi tarafndan katilin affedilmesi halinde (el-Bakara 2/178) veya hataen adam ldrmelerde (en-Nis 4/92) diyet deneceini belirtmektedir. Yine Kur'an, kasten adam ldrenin hirette de uzun sre cehennem azab ile cezalandrlacan (en-Nis 4/93), hataen adam ldrenin kefaret olarak diyetten baka bir mmin kleyi azat etmesi gerektiini (en-Nis 4/92) bildirmektedir. Cinayetlerde ksas asl ceza, diyet ise bedel ceza yani bir nevi tazminattr. Kefaret ceza yn de olan ek bir ykmllktr. Hadiste ayrca, vrisi olduu kiiyi ldren kimsenin mirastan mahrum olaca hkm ek bir ceza olarak getirilmitir (Tirmiz, "Fer'iz", 17). Ksas ve diyet ahs haklarn hkim olduu cezalardr. Kur'n- Kerm, adam ldrme ve yaralamada kast ve hata ayrm yapp ksas ve diyet istemeyi madur in hak, infaz da toplum iin grev, ayrca diyeti kolaylk, aff da rahmet olarak takdim edip insan hayatn her ynyle koruma altna alm; hem dil. kalc, tatminkr ve dzenli bir hukuk ilke ve uygulama getirmi, hem de bunun dayanaca din ve ahlk bir zemin ve esas oluturmutur (ayrca bk. diyet ; ksas). c) Ta'zr. Had ve ksas cezas dnda kalan, yani naslarla belirlenmemi olup takdir ve tayini kanun koyucuya braklm bulunan cezalardr. Kur'an ve Snnet temel baz sular iin zaruri ve snrl lde ceza meyyide getirmi olduundan genelde din ve ahlk esaslarn korunmas, hukuk dzeninin ve itima disiplinin ihllinin nlenmesi, gerekiyorsa bunu salayacak ceza tedbir ve meyyidelerin gelitirilip uygulanmas, ms-lman toplumlarn kendi devir ve artlar inde takdir ve tayin edecekleri bir husus olup devlete bu ynde geni bir grev ve yetki alan braklmtr. Haddi gerektiren sularn dnda kalan fiillerin ne derece su olduu ve hangi tr meyyide ile cezalandrlaca slm'n genel ilke ve gayeleri dorultusunda belirlenir ve uygulanr. slm hukukular bu grup cezalarn lm, celde, hapis, srgn, knama, tehdit, nasihat, tazmin ve mal ceza eklinde verilebileceim kabul ederler. Ancak hangi su iin hangi ce473

CEZA zann uygulanaca ve bunun st snrnn ne olaca, ta'zren lm cezasnn cevaz gibi konularda farkl grler vardr (bk.TA'ZR). B) Ceza Meyyide Nevileri. slm hu-kukunda suun eidine ve derecesine, sulunun durumuna gre deien farkl ceza meyyideler vardr. Belli bal ceza meyyideler olarak lm, uzuvda ksas, el kesme, celde, hapis, srgn, kefaret, mal ceza ve tazmin, mirastan mahrumiyet gibi cezalar, ayrca ahitliin kabul edilmemesi, azar, tehdit, tehir gibi ahsiyete ve sosyal itibara ynelik ceza nevileri de saylabilir. a) lm Cezas. Ancak belli arlktaki sular iin sz konusu olup bunlar da temelde kasten adam ldrme, evlinin zinas ve irtidad sulardr. Nitekim Hz. Peygamber, kelime-i ehdet getiren bir mslmann ancak bu sebeple ld-rlebileceini belirtmitir (Buhr, "Diyt", 6; Eb Dvd, "Hudd", 1). Kur'an'da Allah ve Resl'ne kar sava ap yeryznde bozgunculuk yapanlara uygulanacak cezalar arasnda "ldrlmeleri ve aslmalar" da saylmaktadr (el-M-ide 5/33). slm hukukular bu yette, mrtedlerden veya devlete kar isyan edenlerden ziyade yol kesip adam ldren, silhl gaspta bulunan ekyann kastedildii grndedir. yette zikredilen "ldrme" adam ldrmenin, "asarak ldrme" ise adam ldrp silhl gaspta bulunmann arlatrlm ceza meyyidesidir. Devlete kar isyan edenlerin bu yetin kapsamnda dnlme-yip bunlarn hareketinin daha ok iki mslman grubun atmas eklinde telakki edilmesi ve ilgili yetin de (el-Hu-curt 49/9) iaretiyle Allah'n hkmne boyun einceye kadar onlarla savalmas, fakat kendilerine mrted, mrik ve ekya muamelesi yaplmamas ynndeki msamahal kanaatte devrin siyas gelimelerinin, ynetici ve isyankrlarn konumlarnn etkisi de vardr. syankrlara uygulanabilecek lm cezas, mcerret isyanlarnn deil adam ldrm olmalarnn cezas grnmndedir. Bu saylanlarn dnda kalan dier sulara gerektiinde siyaset, kamu yarar gibi gerekelerle lm cezasnn verilip verilemeyecei veya mrtede verilen lm cezasnn o devrin artlarnn gerektirdii siyas-idar bir ceza saylp saylamayaca hususu tartmaldr. Hz. Peygamber'in yukardaki sebep dnda da lm cezasn uygulatt, mesel hayvanla veya hemcinsiyle iliki kuran cins 474 sapklarn, mslmanlar arasnda fitne ve fesada yol aanlarn, mahremiyle evlenenlerin, sihirbazlarn, su ilemekte srar edip ceza ile uslanmayan hrszn ve arap ienin belli bir tekerrrden sonra ldrlmesini emrettii rivayetleri vardr (Eb Dvd, "Hudd", 2, 20, 29, 30, 37; evkn, Vll, 130-133, 165-166, 199-200, 213-214). Bundan hareketle slm hukukularnn ounluu, belli arlktaki sularda devlete had ve ksas dnda lm cezas verme hakk tanmakta, ayrca fikirlerinin propagandasn yapan bid'atnn ve zndn, dman lehine casusluk yapan mslmann ldrlmesinin cevazn tartmaktadrlar. Ancak devlete bu ynde genel bir takdir yetkisi tanmaktan kanarak rnek su nevileri zerinde lm cezasnn cevazn ayr ayr tartmalar, bu cezann snrlanmas, keyfliin ve zulmn nlenmesi ynndeki gayret ve temaylleriyle aklanabilir. b) Uzuvda Ksas. Kur'an'tn birka uzvu rnek olarak zikredip (el-Mide 5/45) koyduu ilkenin tabii gerei ve ksas cezasnn bir blmdr. Dier bir beden ceza ekli olan el kesme hrszlk suunun, el ve ayaklarn apraz kesilmesi ise ekyalk ve anari suunun cezas olarak Kur'an'da ngrlmtr (el-Mide 5/38,33). c) Celde. Haddi gerektiren sulardan bekr olann zinas ile zina iftiras ve arap ime sularnda sabit sayda (100-80) uygulanan bir cezadr. Ayrca ta'zr sularnda da hkimin takdirine bal olarak celde cezas verilebilir. d) Hapis. Hrriyeti kstlayc cezalarn banda gelen hapis, slm dnemi Arap cemiyetinde pek yaygn olmamakla birlikte eski medeniyetlerde ve yerleik toplumlarda bilinmekte ve uygulanmaktayd. Bir suun aratrlmas srasnda sann kamasn nleme veya borluyu ifaya zorlama maksadyla bir bask unsuru olarak uygulanan ihtiyat hapse (tutuklama) Hz. Peygamber devrinde de rastlanmaktadr. Suu kesinleen failin hapsedilmesine gelince, Hz. Peygamber ve Eb Bekir devirlerinde bu ynde bir uygulamann olmad, bu dnemde Medine'de zel bir hapishanenin bulunmad rivayetleri vardr. Ancak Kur'n- Kerm, gemi kavimlerdeki hapis cezasndan bahsetmesinin yan sra (Ysuf 12/ 75-76) ak ktlk (zina) yapan kadnlarn evde hapsedilmesini emretmekte (en-Nis 4/15-16), bylece hapsin de ihtiyat bir tedbir veya ceza bir meyyide olarak kullanlabileceine iaret etmektedir. Halife Hz. mer'in Mekke'de Saf-vn b. meyye'ye ait bir evi satn alp hapishane olarak kulland ve bunun slm'da ilk hapishane olduu bildirilir. Hz. Ali de Kfe'de "Nfi"" adn verdii bir hapishane yaptrm, mahkmlarn bundan kamas zerine "Muhayyes" adn verdii daha muhkem bir hapishane ina ettirmitir. Hapis cezas slm hukukular tarafndan genelde olumlu karlanmakta, baz sular iin eitici ve slah edici bir tedbir olarak grlmekte, bu konuda kanun koyucuya veya mahkemeye geni bir takdir hakk tannmaktadr. e) Srgn. Yol kesip ekyalk yapanlara uygulanacak ek bir ceza veya bu gruptaki en hafif suun cezas olarak Kur'an'da zikredilmekte (el-Mide 5/33), hadiste de zina eden bekrlar in bir yllk srgn cezasndan bahsedilmektedir (Bu-hr, "Hudd", 32). Ayrca srgn cezas amme menfaatini temin maksadyla verilebilir. Nitekim Hz. Peygamber kadnla zenen bir erkei (Eb Dvd, "Edeb", 61), Hz. mer de evresindeki kadnlar fitneye dren bir genci Medine dna srmtr. Ancak ilk devirden tibaren slm hukukular srgnden maksadn genelde suluyu toplumdan tecrit olduunu, bu gayenin hapis cezas ile de gerekleebileceini ileri srerek srgn cezas yerine hapis cezasnn da verilebileceini belirtmilerdir.

f) Kefaret, Hataen adam ldrme, yemini ve orucu bozma, ihram yasaklarna uymama, zhr* yemini gibi durumlarda emredilmekle birlikte bir ceza olmaktan ok iyi niyetli fakat hatal mslmann eitimi, klelerin hrriyete kavuturulmas, sosyal dayanmann gereklemesi gibi ok maksatl, ibadet yn ar basan beden ve mal bir mkellefiyettir. g) Mal Ceza. Belli sularda sulunun malnn telef edilmesi, devlete malna el konulmas veya suluya belli bir miktar deme mecburiyeti getirilmesi, ayrntda gr farkllklar olmakla birlikte ounluu tekil eden slm hukukular tarafndan caiz grlmekte ve bu konuda Hz. Peygamber'in ve Hulef-yi Ri-dn'in baz uygulamalar delil gsterilmektedir. Bata Eb Hanfe ve mam Muhammed olmak zere baz hukukular ise bunu eitli endielerle ve meru sebebin yokluu gerekesiyle caiz grmemilerdir. Yaknn ldren bir kimsenin mirastan mahrum edilmesi daha ok mal bir ceza iken belli sularda sulunun ahitliinin kabul edilmemesi, hem yarglamada tedbir hem de sulu iin manev bir ceza grnmndedir. Suun eidine, sulunun sosyal durumuna ve ahsiyetine bal olarak bazan azar, ikaz, tehdit, tehir de ceza meyyide olabilmektedir. Hangi sular iin hangi beden cezalarn verilecei naslar veya hukuk doktrini tarafndan belirlenmi veya en azndan bu konuda objektif ller getirilmiken mal ve manev cezalarn takdirinde ve infaznda kanun koyucuya, ayrca mahkemelere geni yetkiler tannm, bylece suun ve sulunun durumuna gre nleyici, eitici ve slah edici cezalarn seimine imkn hazrlanmtr. C) Cezalandrma lkeleri, a) Kanunilik. slm ceza hukukunda nassa veya kanuna dayanmayan bir ceza eklinden sz etmek mmkn deildir. Ksas, diyeti ve hadleri gerektiren sularn sri' tarafndan aka tayin ve tesbit edilmesi, hkimin de bu cezalar verme zorunda oluu cezalandrmada keyflii nlemekte, kanunilii ve hukukun stnln salamaktadr. Kur'an'da, cezalandrmann gemi sular kapsamayacann deiik vesilelerle ifade edilmesi {el-Ba-kara 2/275; en-Nis 4/22-23; el-Mide 5/95-, el-Enfl 8/38), sorumluluk iin tebli ve risletin l alnmas da (el-sr 17/15) kanunlik ilkesini tekit eder. slm hukukularnn nemli bir blm, hadlerde ve ksasta kyas ve geniletici yorumu kabul etmeyip ceza naslarnn tefsirinde yargnn yetkisinin kstl olduunu belirtmek, silhl gasp ve ekyalk suuyla ilgili olarak yette (el-Mide 5/33) geen drt seimli ceza nevinden hangilerinin suun hangi merhalesinin karl olduunu belirlemeye almak ve hangi eit sular iin siyase-ten lm cezasnn verilebileceini tartmakla ayn zamanda cezalandrmada kanunlik lkesini de korumak istemilerdir. b) ahslik. Bu prensip Kur'an'da, herkesin yaptnn kendisine tesir edecei ve hibir mkellefin bakasnn iledii suun sorumluluunu tamayaca eklinde deiik vesilelerle tekrar edilmi (el-En'm 6/164; Ftr 35/18; en-Necm 53/38-39), hem dnya hem de hiret hayatnda geerli genel bir ilke olarak ortaya konmutur. Hz. Peygamber de babann suundan evldn, oulun suundan babann ceza grmeyeceini (Eb Dvd, "Diyar, 2; Ibn Mce, "Diyar, 23), her sulunun ancak kendi aleyhine bir fiil ilemi olacan (bn Mce, "Diyt", 26) bildirmitir. slmiyet, Arap toplumunda teden beri devam edegelen kol-lektif sorumluluu ilke olarak reddedip cezann ahslii kaidesini hkim klmtr. Ancak bu kaidenin iki istisnas olan kile ve kasme messeseleri, belli bir amaca ynelik olarak slm hukukunda devam ettirilmitir. Her ikisinde de sadece ceza deil, tazmin yn de bulunan diyet deme yk su ve sulu ile zayf da olsa ilgisi bulunan belli bir zmreye datlarak bir yandan toplumda sosyal denetimin yerlemesi amalanmakta te yandan da maktuln kannn heder olmas nlenmektedir. c) Genellik. slm ceza hukukunda cezann ahslar bakmndan umumilii, yani kanun karsnda herkesin eitlii ilkesi hkim olup hibir zmre ve ahsa dokunulmazlk veya ayrcalk tannmamtr. slmiyet balangtan itibaren btn insanlarn eit olduunu, stnln ancak takvada bulunduunu (el-Hucurt 49/13), takvann da adaleti salamakla gerekletiini (el-Mide 5/8) belirterek btn kurumlarn adalet esasna oturtmay amalamtr. Hz. Peygamber ve ashap devri bu izgideki uygulama rnekleriyle doludur. Nitekim Resl-i Ekrem, hrszlk yapan soylu bir kadnn affedilmesi ynnde ashaptan gelen bir talebi iddetle reddetmi ve gemi milletlerin mahvolmasnn balca sebeplerinden birinin bu ayrm olduunu sylemitir |bk. Buhr, "Hudd", 11-12; Eb Dvd, "Hudd", 4). Bir baka olayda da ceza uygulamasnda criye-hr ayrm yapmam, bunu yadrgayan sahblere de ksasn Allah'n hkm olduunu ifade etmitir (bk. Mslim, "Kasme", 5). Cezalar kamu dzeninin tabii bir gerei olduundan slm lkesinde yaayan, bu lkenin vatanda olan veya olmayan gayri mslimlere de (zimm veya mste'men) ayn ekilde uygulanr. Ancak konu din hrriyeti noktasndan ele alnnca zimmlere arap ime cezasnn uygulanmayaca gr hkimdir. Onlara zina cezas tatbikinde ise farkl grler ileri srlmtr. Eb Hanfe ve mam Muhammed'e gre mste'men-lere Allah hakknn galip olduu hadler uygulanmayp yerine ta'zr cezas verilir. Zimm ve mste'menler de devletin korumas altnda olduundan onlara kar ilenen sular da ayn ekilde cezalandrlr. Ancak bir zimmyi ldren msCEZA lmana ksasn uygulanmas tartmaldr. Hanefler'e gre cezalar devletin hkimiyetiyle yakndan ilgili olduu iin bir mslman veya zimm dman lkesinde ledii sular sebebiyle cezalandrlmaz. Cezalandrmada aslolan suun devletin egemenlik alannda ilenmesidir. Hukukularn ounluuna gre dman lkesinde su

ileyen mslman veya zimm lkeye dnnce cezalandrlr. d) Suc-Ceza Dengesi. slm ceza hukukunda su ile karlnda verilecek ceza arasnda mkul bir dengenin mevcudiyeti dikkati ekmektedir. Cezalandrma asl ama deil zarureten bavurulan bir aredir. Bu sebeple cezalar ancak zaruret lsnde belirlenmitir. Kur'n- Kerm'dek, "Bir ktln karl ona denk bir ktlktr" (e-r 42/40} hkm, tecavzlere sadece misliyle karlk verilmesinin gereine (el-Ba-kara 2/194) ve dolaysyla su-ceza dengesinin tesisine iaret etmektedir. Suun derecesini tayinde, madura verdii zarar yannda suun itima bnyeye ve nc ahslara olan olumsuz tesiri, slm deer hkmlerini ihll derecesi de gz nnde bulundurulur. Toplum hakknn ciddi boyutlarda ihll edildii had sularnda su ve ceza madurun urad zararla dorudan orantl deilken ahs haklarn n planda olduu ksas ve diyette cezann nevi ve miktar suun nevi ve miktaryla yakndan ilgili olup bu grupta mmkn olduu lde su-ceza eitlii korunur. Nitekim ksasta sulunun madura verdii zararn misliyle cezalandrlmas ilkesi hkimdir. Adam ldrme suuna asl olarak itirak eden birden fazla kimsenin bir kii karlnda ldrlmesi ynndeki ashap gr ve uygulamas, cezalandrmada ahs hakk korumann yan sra kamu dzenini salama ve suu nleme gayesinin de hkim olmas ile izah edilebilir. Yaknyla zina, ikence ederek ldrme, tekerrr, sularn itimai gibi hususlar cezalandrmada arlatrc sebepler arasnda saylrken hata, phe, bilgisizlik, ilk defa ilemi olma, alnan maln deersizlii gibi faktrlerin cezay hafifletici sebepler saylmas da slm hukukundaki suceza dengesinin tabii sonucu olarak deerlendirilmelidir. e) Cezalandrmada Adalet ve Hakkaniyet. Kur'an ve Snnette belirlenen ksas ve had cezalan, ilendii sabit olan sular iin verilmesi zorunlu olan, azaltma veya baka bir cezaya tahvil etme konusunda hkime takdir hakknn verilme475 CEZA dii tek seimli cezalardr. Bu cezalarn haksz yere verilmesi telfisi imknsz yaralar aacandan ilgili naslar ve bu paralelde gelien hukuk doktrini sularn olumasnda, ispatnda, cezay dren sebepleri iletmede sulu lehine titizlik gstermi, phe ve tereddtten sann faydalanacan genel bir ilke olarak benimsemi, bylece cezalandrmada adaleti salamtr. Hz. Peygam-ber'in, "Elinizden geldii lde msl-manlardan cezalan kaldrnz. Eer onun iin bir kar yol varsa hemen salveriniz. Devlet bakannn affetmede hata etmesi, cezalandrmada hata etmesinden daha hayrldr" (Tirmiz, "Hudd", 2; evkn, VII, 118) mealindeki hadisi sank lehine titizlik gsterilmesi gerektiine iaret etmektedir. Kanunu bilmemenin belli durumlarda mazeret saylmas, ceza hkm tayan naslarn gemie mil olmamas, herkesin aslen susuzluunun ilke olarak kabul edilip su iin belli ispat vasta ve lsnn istenmesi, ceza arlatka ispat vastalarnn da arlamas, suluya ikence edilmesinin yasaklanmas (Buhr, "Mezlim", 30; Tirmiz, "Siyer", 38) cezalandrmada adaleti gerekletirmeye, hakszl ve hakkn suistimalini nlemeye ynelik ilkelerdir. Nitekim Hz. Peygamber. "Allah her eyde gzel ve uygun davranmay emretmitir... ldrdnzde bile bu ii gzel yapnz" (Tirmiz, "Diyt", 14) mealindeki hadisle ksasn ancak klla infaz edileceini (bn Mce, "Diyt", 25) beyan ederek kence ile veya atete yakarak ldrmeyi yasaklam (Eb Dvd, "Cihd", 120, 122), bylece yarglamada olduu gibi cezalarn infaznda da adaletin gzetilmesi ilkesini vazetmitir. slm devletinin kurulu dnemine ait baz mnferit olaylarda sulularn ikence ile ldrme tarznda cezalandrldna rastlanmaktaysa da (bk. Buhr, "Hudd", 15, "Diyt", 7; Eb Dvd, "Diyt", 10, 14) bu uygulama o gnk sava artlar erevesinde saldrganlar iledikleri sularn misliyle cezalandrma ilkesine bal geici ve caydrc bir operasyon niteliinde olup bu tr cezalandrma sonradan kaldrlmtr. Sulunun cezaya g yetiremeyecek derecede hasta ve zayf oluu gibi zel durumlarda cezann hafifletilmesi veya tecili sz konusudur. Hz. Peygamber, zina eden ok zayf ve ihtiyar bir sahb-ye 100 celde yerine ok dall bir aa paras ile bir defa vurmay yeterli grm, det gren cariyenin celde cezas476 n zrl halinin sona ermesine kadar tehir ettirmitir (Eb Dvd, "Hudd", 34; evkn, VII, 126). Kle ve cariyelere baz cezalarn yanya indirilerek uygulanmas (en-Nis 4/25), vcb ve ed ehli-yetlerindeki eksikliin karl olmas itibariyle adaletin gerei kabul edilmitir. erefli ve tibarl kimselerin ksas ve had sular dnda kalan kk sularnn belli durumlarda affedilebilmesi (Eb Dvd, "Hudd", 4), ktlk zamanlarnda ve benzeri zaruret halinde yaplan hrszln had ile cezalandrlmamas, cezalandrmadan beklenen gayeye uygun davranlar olarak deerlendirilmelidir. D) Ceza Sorumluluk. Bir fiilin SU sayi-lp cezalandrlabilmesi iin onun nas veya kanun tarafndan su olarak belirlenmi olmas (kanun unsur), bilfiil ilenmi olmas Imadd unsur), failin kusurlu olmas (manev unsur) ve ayrca fiilin hukuka aykr olmas gerekir. Sua hazrlk mahiyetindeki fiiller ve sua teebbs ayr bir su tekil etmedii srece cezalandrlmaz. ledikleri sutan, ancak hr irade ve temyiz gcne sahip olup kendilerine kusur isnad kabil olan kimseler sorumlu tutulabilir. slm hukukunun, insanlarn dndaki canllarn ve eyann sorumlu olmad lkesini getirmi olmas, hukuk tarihinde kaydedilmi nemli bir merhale olarak deerlendirilmelidir. Zira hayvanlarn ve eyann sorumlu tutulmas slm ncesi hukuk dzenlerinde mevcut olup bu anlaya XIX. yzyla kadar Avrupa'da da rastlanmaktadr. C-hiliye dneminde bir kimse kuyuya, madene derek lm veya hayvan tarafndan ldrlmse o kuyu, maden veya hayvan lenin diyeti saylabilirdi

(Eb Ysuf, s. 22). Hz. Peygamber, "Hayvanlar, kuyu ve maden yaralamadan (cinayetten) sorumlu tutulamaz" (Buhr, "Diyt", 28-29; Mslim, "Hudd", 45) diyerek bu uygulamay kaldrmtr. Ceza sorumlulukta failin kusur derecesinin yani kast, ihmal veya taksirinin, suu leme durum ve aletinin farkl sonular vardr. Kasd tesbitte de genelde belirgin ve objektif ller alnr. Ya kkl, akl hastal, sarholuk, ikrah gibi fiil ehliyetine tesir eden haller mal sorumluluu pek etkilemezse de ceza sorumlulua deiik derecelerde messir olur. E) Cezalarn timai ve Tekerrr. slm hukukularnn byk ounluuna gre ceza verilmeden nce ayn suun birden fazla ilenmesi halinde, bakasnn hakkna dokunmad srece ve mal haklarn karlanmas artyla tek ceza ile yetinilir. Cezalar farkl neviden olan farkl sular ilenmise kural olarak her birinin cezas ayr ayn verilir. nce ahs haklann baskn olduu cezadan veya dier cezalarn uygulanmasna imkn vermeyen lm cezasndan balanr. Farkl sularn cezas ayn neviden ise en ar olann uygulanmas yeterli grlmtr. Ancak slm hukukular genelde, ahs haklara ilikin cezalarn ayrca ve ncelikle uygulanmas grndedirler. Cezalandrmadan sonra suun tekrar ilenmesi durumunda ayn ceza tekrar uygulanr. Bununla birlikte tekerrr halinde haddin sayca olmasa bile keyfiyet itibariyle daha iddetli bir ekilde uygulanabilecei veya had cezasna ilve olarak suluya ta'zr cezas da verilebilecei ileri srlmtr. Hrszlk suunun cezadan sonra ikinci defa ilenmesi durumunda hrszn sol ayann kesilecei hususunda slm hukukular gr birlii iinde ise de daha sonraki tekerrrlerde hangi tr cezann uygulanaca tartmaldr. arap me ve rtidad sularnn belli sayda tekerrr halinde sulunun ldrlecei gr, kamu dzenini temin maksadyla siyaseten katle izin olarak anlalmaldr. Hadlerin tvbe iie sakt olaca kanaatinde olanlara gre hadler ancak tvbe eden sulunun ayn suu ikinci defa ilemesi halinde verilir. Dier bir ifadeyle tekerrr, sulunun tvbesinin dikkate alnmasna, sonu olarak da haddin dmesine engeldir. F) Cezann Dmesi. Sulunun lm beden ve ahs cezalar drrse de mal cezalar drmez, terikesinden denir. Suun ve sulunun cezalandrma iin gerekli artlan tamas halinde af, tvbe ve zaman amnn cezann dmesinde ne derece rol oynayaca hususu tartmaldr. Ksas ve diyet, maktuln yaknlarnn affetmesiyle veya anlama ile der. Hadlerde ise toplum hakk esas olduundan kural olarak af ve sulh sz konusu deildir. Ancak slm hukukular, hrszlk ve zina iftiras (kazf) sularnda madurun ahs hakkn da gz nne aldklarndan, cezann verilebilmesinde madurun davac olmas artnn aranacan belirterek bir bakma su mahkemeye intikal etmeden nce, hatta f ve Hanbeller zina iftirasnda cezaya hkmedildikten sonra bile madura suluyu affetme yetkisi tanmlardr. Devlet bakannn veya kanun koyucunun ta'zr cezasnn aksine ksas ve had cezalarn af yetkisi yoktur. te yandan bu ki cezann eitli sebeplerle dmesi veya uygulanama-mas, cezalandrmann temelinde yatan amme hakknn da dmesi demek olmadndan, bu durumda kanun koyucu suluyu daha hafif baka bir ceza ile ta'zren cezalandrabilir. Tvbe, sulunun Allah katndaki durumunu iyiletirebilecei gibi Allah'n kabulne bal olarak suun uhrev cezasn da kaldrabilir. Fakat tvbenin dnyev cezaya etkisi tartmaldr. Suun mahkemeye intikalinden sonra sulunun piman olmas ve tvbe etmesi verilecek cezay etkilemez. Ayrca tvbenin kul hakknn arlkta olduu ksas ve diyeti, mal ceza ve tazminatlar da drmeyecei aktr. Tvbenin hadlere etkisine gelince, ilgili yet (ei-Mide 5/341 hirbe (yol kesme) anari suunda sulunun yakalanmadan nce kendi isteiyle teslim olmasnn Allah hakkn dreceini bildirmekte olup bu konuda ve irtidad edenin tvbe etmesi halinde cezann deceinde ittifak vardr. Buna karlk zina ftirasnda iftiraya urayann ahs hakk sebebiyle sulunun tvbesi hangi aamada olursa olsun cezay etkilemez. Dier hadlerde ise afi. Hanbel ve Zahirler, sulunun mahkemeye sevkedilmeden nce tvbe etmesinin haddi drecei, ancak suu kinci defa ilemesi halinde tvbesine baklmakszn haddin uygulanaca grndedirler. Haneffler, Malikler ve baz Sfiler tvbenin kural olarak hadleri drmeyecei grn benimse-milerse de Hanefler'in ounluu hrszn yakalanmadan nce ald mal iade edip tvbe etmesinin haddi dreceini kabul eder. slm hukukularnn ounluu ile Zfer gibi baz Haneffler, ta'zr dndaki cezalarda zaman amnn sz konusu olmayaca grndedirler. Hanefiler'in ounluu ise genelde, kul hakknn galip veya dikkate deer oranda mevcut olduu ksas, diyet ve kazf cezasnn zaman amna uramayacan, dier hadlerle ta'zr cezasnda bunun sz konusu olabileceini sylemilerdir. Ancak cezay drc zaman amnn sresi konusunda farkl grler ileri srlmektedir. 3. literatr. slm ceza hukuku, slm hukukunun ibdt, muamelt ve ukbat eklindeki klasik l ayrmndan ncsnn konusunu tekil eder. slm hukuku belli artlarn ve hakl sebeplerin sonucu meseleci fkazuistik) tarzda doup gelitii ve hukuk ekollerine gre tedvin edildii iin klasik hukuk {fr} kaynaklarnda ceza hukuku, su ve ceza nevilerine gre zel hkmler eklinde ilenerek yaplam, ceza hukuku genel hkmlerine gerekli yerlerde ve ilgili olduu lde temas edilmitir. Ancak hukukulara ve hukuk ekollerine ait genel su ve ceza nazariyesinin, zel hkmler ve rnek olaylar zerinde younlaan doktriner tartmalardan karlmas mmkndr. te yandan slm toplumlarnn Hulef-yi Ridn dneminden sonraki ynetim tarz, hukuk hkmlerin retilmesi ve infaz konusundaki koordinasyon ve otorite eksiklii, zel hukuka nisbetle kamu hukukunun daha az gelimesine yol am, bu da ceza hukukunun gelimesini olumsuz ynde etkilemitir. slm ceza hukuku zel

hkmleri, klasik kaynaklarda su ve ceza nevilerine gre "cinyt", "cirh", "diyt", "hudd", "ksas", "ta'zr" gibi balklar altnda, ayrca amme ve idare hukuku alannda yazlm "Kitb'l-Harc", "el-Ahkm'ssultniyye", "es-Siyse-t'-er'iyye", "hisbe" ad ve trndeki eserlerde ele alnr. Ceza muhakemeleri usulne gelince, klasik kaynaklarda ceza muhakemeleri-hukuk muhakemeleri eklinde kesin bir ayrm bulunmayp her ikisi mtereken "edeb'i-kd" veya "edeb'l-kaz*. "ehdt", "beyyint", "da'v", "ikrar" gibi balklar altnda, ba-zan da bu alanda yazlm "Edeb'l-k-d", "Edeb'l-kaz" trnde mstakil kitaplarla bn Ferhn'un Tebrat'1-hk-km, Aleddin et-Trablus'nin Mu'n'l-hkkm ve Lisnddin bn'-hne'nin Lisn'lhkkm' gibi eitli eserlerde ele alnr. Bununla birlikte ilk devirlerden tibaren hukuk doktrininde ceza muhakemelerine mahsus zel hkmler getirilmi, ceza zel hkmleri arasnda muhakeme usulne de yer verilmi, konunun amme hukuku dal olmas ve ayr bir neme sahip bulunmas sebebiyle yetki, yarglama, ispat ve infazla ilgili olarak farkl usuller gelitirilmitir. amzda gerek slm ceza hukuku genel ve zel hkmleriyle, gerekse ceza muhakemeleri hukukuyla ilgili olarak yaplan ciddi ve ilm mstakil almalar, slm ceza hukuku doktrininde yeni bir devir nitelii gstermektedir. Bu trn dikkate deer rnekleri arasnda Muhammed Eb Zehre'nin el-Cerime ve'l-'ukbe fi'1fkhi'l-slmve Felsefet 7 -e ukbe fi '1 -fkhi '1 - slm; Ahmed Feth Behnesrnin el-Hudd 'l-slm, el-Ka '1-slm, Medhal'l-hkhi '1 - cin 'iyyi 7 - slm, el -Mes3 -iyyet'I-cin 'iyye fi'1-ikhi'-slm; CEZA Abdlkdir Odeh'in et-Ter'u'1-cin* iy-y'-slm; Muhammed Selm el-Av-v'nn F Uli'n-nizmi'lcin^iyyi'l-slm; Abdlazz mir'in et-Taezr fi'-er'ati'l-slmiyye; Abdlhlik en-Ne-vvTnin et-Terie u'lcin3 fi-erca-ti'1-slmiyye ve'1-knni'l-vad'; Muhammed Frk en-Nebhn'n Mebhi fi 't - teri*i '1 cin 'iyyi 7 - slm; Abds-seim Muhammed e-erifin eJ-Me-bdi^'-er'iyye f ahkmi'I-'uk-bt fi'l-hkhi'lslm adl eserleri saylabilir. BBLYOGRAFYA: Lisna I-cArab, "czy", "vdy" md.leri; Buhr, "Hudd", 2-4, 8, 11-15, 21, 30-32, "Mezlim", 30, "Diyt", 6-7, 28-29; Mslim. "Kasme", 5, 24, "Hudd", 45; bn Mce, "Diyt", 23, 25-26, "Hudd", 3; Eb Dvd. "Edh", 12. "Hudd", 1,' 2, 4, 23-25, 29, 30, 34, 36, 37. "Diyt", 2. 10, 14, "Edeb\ 61, "Cihd", 120, 122; Tirmiz, "Hudd", 2, 12, "Siyer", 38, "Fer'iz", 17, "Diyt", 14; Eb Ysuf, ei-Harc, Beyrut 1979, s. 22, 149-186; bn Sa'd, et-Tabakt, I, 89; bn Kuteybe. el-Ma'rif, Beyrut 1970, s. 240; Ces-sas, Ahkm'l-Kur3n, Kahire, ts., [-V; Kudr, el-Muhtaar {ei-Lbb ile birlikte), Kahire 1381/ 1961, li, 181-213; [V, 148-149; Mverd, el-Ahkm's-sultniyye, Kahire 1960, tr.yer.; Eb Yala. el-Ahkm's sultniyye, Kahire 1966, tr.yer.; bn Abdlber, el-kt'b, Kahire 1939, IV, 411; Ykt. Mu'cem'l-bldn, II, 272; bn Kayym el-Cevziyye. et-Tumku'lhkmiyye, Beyrut, ts. (Dr'l-Fikr); evkn. Neyl'l-evtr, VII, 118, 126, 130-133, 165-166, 199-200, 213-214, 216 vd.; Abdlkdir Odeh, et-Ter'u'l-cinS.'' iy-yul-sIm, Beyrut, ts. (Dr'l-Ktibi'l-Arab), M; Eb Snne. el-"rf ue'l-'de f re'yi'l-fukah\ Kahire 1947, s. 69-80; Naci ensoy, "Eski Devirlerde ve slm'da Hrszlk Suu", Muammer Rait Seoi'e Armaan, stanbul 1956, s. 161-174; J. Schacht, An Introduction (o Isla-mic Law, Orford 1964, s. 175-187; a.mlf.. "Kati", "Ksas", "Zina*, Shorter Encyclopedia of slam, Leiden 1974, s. 227-231, 261-263, 658-659; Ahmed eleb, Mukrenet'l-edyn I: el-Yeh-diyye, Kahire 1967, s. 273-278; Sulhi Dnme-zer - Sahir Erman, Nazar ue Tatbik Ceza Hukuku, Umm Ksm, stanbul 1967, 1-111; Ziya Umur. Roma Hukuku, stanbul 1967, s. 178-179; Zerk. el-Fkhl-slm, !!, 591-639; Ha-mdullah, slm Peygamberi (Mutlu), II, 180-198; Abdlazz mir. et-Ta'zr fi'-er'ati'l-simiyye, Kahire 1969; Ahmed Feth BehnesT. Nazariyyt fi'l-fkhi'l-cin'iyyi'l-slm, Kahire 1389/1969; a.mlf., ei-'kbe fi'l-fkhll-slm, Kahire 1403/1983; a.mlf., Medhalul-fkhn-cin'iyyi'l-slmt, Kahire 1403/1983; a.mlf., el-Mes*liyyet'i-cin'iyye fi'lfkhi'l-slm, Kahire 1389/1969; Cevd Ali, el-Mu-faal, V, 569-611; M. Eb Zehre. el-Certme, Kahire 1974, lll; Abdlhlik en-Nevv, et-Te-r'u'i-cin' fi'-er'ati'i-slmiyye ve'l-k-nni'l-uad', Beyrut 1974; Hasen Him Ma'rf, el-Mes*liyyet'l-cez*yye fi'l-fkhi'l-Cacfe-rf (bask yeri ve yl yok| (el-Matbaat'1-Had-se); Karaman. slm Hukuku, I, 121-158; Ce-vat Akit. slm Ceza Hukuku ue nsan Esaslar, stanbul 1976; Abdlkerm Zeydn. el-Med477 CEZA hal li-dirseti'-erf'ati'l-slmiyye, Badad 976, s. 399-414; a.mlf., "el-'Ukbe fi'-e-r'ati'l-slmiyye", Mecm'a Buh Fkhiy-ye, Badad 1976, s. 375-424; Ali afak, slm Ceza Hukuku, Erzurum 1978; Ahmet zel, is-ISm Hukukunda lke Kavram, stanbul 1982, s. 155-162, 217-223; Abdlkerm Hatb, el-Hu-dd fi'Islm, Kahire 1982; Muslehuddin Mo-hammad, Insurance and Islamic Law, Lahore 1982, s. 23-33; Muhammed Seim el-Aw. F ii'n-nizmi'l-cin:'iyyi't-islm, Kahire 1983, s. 161-164; AbdlvehhbHallf, es-Siysetuer'iyye, Beyrut 1984; Abdlaziz Bayndr, s-lm Muhakeme Hukuku, stanbul 1986, s. 54-62, 123-139; Anwar A. Qadri, Islamic Jurispru-dence in the Modern Wodd, New Delhi 1986, s. 285-300; Hmid Mahmd emrh, "et-Tev-be ve eeruh f skti'l-'ukbe", Mecellet Kltiyet-er'a ue'd-dirsti'l-islmiyye, 11/2, Mekke 1977, s. 137-152; Hamd Ubeyd Kbeys. "el-Hudd fi'1-fkhi'l-slm", Mecellet Kl-Iiyyeti'l-mmi'l-Aczam, (V, Badad 1978, s. 5-132; M. Safwat Safla. "Offences and Penal-ties in Islamic Law\ IQ, XXVI/3 (1982), s. 149-178; ls, "'Ukbt'l-'Arab f Chiliyyetih ve hudd'l-me' ellet yertekibh baczu-hm" (nr. M.

Behet el-Eser). MMlr., 1! (1404/ 1984), s. 2-85; A. 5. Trttton, "Djaz'", El2 ng.), II, 518; T. H. Wer, "Diya", Shorter Encycbpedia of slam, Leiden 1974, s. 78; Th. W. Juynboll. "Kadhf", a.e., s. 201; W. Heffenng, "Ta'zlr", -Murtadd", a.e., s. 413-414, 589-590. tffl! Ali Bardakolu 4. Osmanl Ceza Hukuku. Osmanl Devletinde hukukun dier alanlarnda olduu gibi ceza hukuku alannda da esas itibariyle slm hukukunun uyguland grlmektedir. Ancak slm hukukunda devlet bakanna ta'zr su ve cezalan konusunda geni bir takdir yetkisinin tannm bulunmas ve bu yetkinin Osmanl padiahlar tarafndan btn imparatorlukta yrrlkte olan hukuk normlar koymak eklinde kullanlmas, fkh kitaplarnda mevcut ceza esaslarn yan sra birtakm esaslarn daha ortaya kmas sonucunu dourmutur. Kaynan padiahn iradesinden alan bu esaslar, dier alanlardaki dzenlemelerle birlikte zaman iinde belli bir yekne ulanca "rf hukuk" adyla anlmtr. Burada rf hukuk rf ve det hukuku anlamnda olmayp devlet tarafndan konulan hukuk anlamndadr. Nitekim Ftih Sultan Mehmed dnemi tarihisi Tursun Bey, rf hukuku "nizm- lem iin padiahlar tarafndan akla dayanarak yaplan dzenlemeler" eklinde tarif etmektedir f Trih- Eba't-Feth, s. 12]. Bu sebeple Osmanl ceza hukuku denince bununla sadece er' veya rf ceza hukuku deil bu ikisinin btn anlalmaldr. Kadlar da davalarda suun trne ve ispat ekline gre er' veya r478 f hukuk kurallarndan birini uygulamak durumundaydlar. Bunlara gnderilen eitli ferman, kanunnme ve adletn-melerde hkmn "er' ve kanuna uygun" olarak verilmesi emredilmektedir (mesel bk. BA, MD, nr. 3, s. 219; Tevki Abdurrahman Paa, s. 499-500, 502-503, 508; Barkan, s. 84. md. 26, s. 305, md. 10, s. 342-343, md. 8, 10). Burada "er-n er' hukuk, "kanun" da rf hukuk anlamndadr. rf ceza hukuku olarak ayr bir hukuktan sz edilirken bununla er' hukuka zt ve ona ramen gelien bir hukuk yap anlalmamaldr. Geri rf hukuk kurallar konurken dnemin hukuk, siyas, asker, mal artlan ve merkeziyeti devlet anlaynn etkisiyle er' hukuk prensiplerinin zorland veya ihll edildii olmutur. Ancak btn bu mnferit zorlamalara veya ihlllere ramen Osmanl ceza hukukunun slm hukukunu bertaraf ettiini ve ondan bamsz bir hukuk oluturduunu dnmek mmkn deildir. Zira bu dzenlemeler, zaman zaman snrlan aslsa bile slm hukukunun devlet bakanna tand ta'zr yetkileri erevesinde yaplmtr. Nitekim baz dzenlemeler daha sonra ta'zr erevesi ald gerekesiyle geri alnmtr. Nianclar tarafndan yapld anlalan bu dzeltmeler genellikle, "Emr-i er' muteberdir; kanunu yoktur" ifadesiyle kaydediliyordu (Heyd, s. 148-149). Bunun, zellikle ehl-i serin etkisinin artt XVI. yzyldan sonra gerekletii sylenebilir. Nitekim Haziran 1696 tarihli bir hkmde bundan byle mahkeme kararlannn nceden olduu gibi er' ve kanuna uygun olarak deil sadece er'a uygun olarak verilmesi emredilmektedir (BA, MD, nr. 108, s. 293; Aydn, s. 64). Btn bunlar, genel olarak Osmanl hukukunun ve zel olarak Osmanl ceza hukukunun slm hukukuna dayandn ve ona gre ekillendiini ortaya koymaktadr. Bu sebeple yaplan yorumun isabeti ve slm hukukunun btnlne uygunluu tart-lsa bile Osmanl ceza hukukunun slm hukukunun Osmanl dnemi artlarna uygun bir yorumundan ibaret olduunu sylemek mmkndr. Osmanl Devlet'nde er' ve rf ceza hukukunun birlik ve btnlk iinde uygulanmasna zel bir nem verilmitir. rf hukukun slm hukukuna uymayan hkmlerinin zaman iinde deitirilmesinin yan sra her iki hukukun tek bir yarg mercii tarafndan, yani slm hukukunun temsilcisi durumunda bulunan kad tarafndan uygulanmasna da zen gsterilmitir. Dier slm devletlerinde normal mahkemelerin yannda grev yapmakta olan mezlim, urta vb. mahkemelere rastlanrken Osmanl Devlet'nde er' ve rf btn ceza davalar tek yetkili olan kadlar tarafndan karara balanmtr. Nitekim bir kanunnme mukaddimesinde kadlarn btn er' ve rf davalara bakmakla, er' davalar fkh kitaplarna, rf davalar da kanun mecmualarna bavurarak zmekle ykml olduklar belirtilmektedir (Barkan, s. XXV, dipnot 91. Mahkeme defterlerinde er' hukuka gre halledilmi ksas ve had davalarna rastland gibi rf hukuka gre karara balanm davalar da bulunmaktadr (rnek iin bk. Heyd, s. 32, 152; Bayndr, s. 21-26). A) Sular. Kanunnmelerde ve ceza hukuku ile ilgili hkm ve fermanlarda slm hukukunda yer alan ksas ve had sularyla ilgili ayrntl bir dzenlemenin yaplmad, bunun yapld yerlerde de sular karlnda daha ziyade para cezalannn ngrld dikkati ekmektedir. Buna baklarak lk anda Osmanl hukukunda ksas ve haddi gerektiren sularn slm hukukundaki dzenleni biimiyle yer almad veya slm hukukuna aykr olarak dzenlendii sonucuna varlabilir. Ancak bu grnt yanltcdr. Zira Osmanl ceza kanunnmeleri, ceza hukukunun btnn dzenleyen genel kanunlar deil sadece ihtiya duyulan hususlar dzenleyen ksm kanunlardr. Hukuk renimini medreselerde yapan Osmanl kads, ksas ve had sularna uygulanacak cezalara ve usul hkmlerine dair yeterli bilgilere esasen sahiptir. Bu sebeple kanunnmelerde ksas ve haddi gerektiren su-lann slm hukukundaki cezalarna sadece aretle yetinilmi ve daha ziyade dzenlenmesine ihtiya duyulan alanlarda aynntl hkmler getirilmitir. Bununla birlikte kanunnmeler dikkatle incelendiinde ksas ve had grubuna giren sulara esas itibariyle slm hukuku tarafndan ngrlen cezalarn uyguland, suun unsurlarnda veya ispat artlarnda bir eksiklik olmas veya baka bir sebeple bu cezalarn uygulanmamas durumunda kanunnmelerde yer alan ta'zr cezalarnn tatbik edildii grlmektedir. II. Bayezid ve Kanun Sultan Sleyman dnemi ceza kanunnmelerinde annesini, babasn veya akrabalarndan birini ldrene "emr-i er'

nice ise" onun uygulanmas aka emredil-mektedir (Heyd, s. 81, md. 91; Akgndz, 11,44, md. 35; IV, 369, md. 35}. Yozgat ve civannda belli bir sre uygulanan Bozok Kanunnmesi'nde yer alan bir hkmde, "Her kim kan etse, katle mstahak ise kati oluna. Ve eer sulh edip veya diyete mstahak ise, diyetten gayri otuz altun crm alna" (Barkan, s. 126, md. 18) denilmektedir. Ayn hkm Alddevle Bey Kanunnmesi'nde de vardr (Barkan, s. 121, md. 18). Ftih Sultan Mehmed, II. Bayezid ve Kanun dnemi ceza kanunnmelerinde, kasten adam ldrme ve yaralama olaylarnda ksas uygulanmad takdirde verilecek para cezalarndan sz edilmektedir (Barkan, s. 388-389, md. 2, 9; Heyd, 5. 69, md. 50; Akgndz, 1, 349-350, md. 13, 18; 11,41, md. 14, 16; IV, 299-300, md. 16, 22). Yine II. Bayezid dnemi ceza kanunnmesi, adam ldren kiinin onun yerine ldrlmesi hkmn getirmektedir (Akgndz, 11, 43, md. 27). Ksasn uygulanmad durumlarda ta'zr olarak para cezasnn yan sra madura veya yaknlarna kanunen sabit olan bir diyetin denmesi de ayrca gerekmektedir. Kanunnmelerde ok defa bu husus, fkh kitaplarnda mevcut olduu iin aka belirtilmemi, ancak zaman zaman tasrih edildii de olmutur. Nitekim Alddevle Bey Kanunnmesi'nde yer alan, "Ve gz karan dahi diyetin sahibine verip on drt altun alna. Ve hata ile etse be altun alna" hkm buna rnektir (Barkan, s. 122, md. 24; Bozok Kanunnmesi'ndeki benzer bir hkm iin bk. s. 126, md. 24, ayrca diyetle ilgili olarak bk. md. 19, 25). Ksas uygulanmad zaman ta'zr olarak krek cezasna da ska rastlanmaktadr (mesel bk. BA, Ayniyat Defteri, nr. 470, s. 1-2). Babakanlk Osmanl Arivi'ndeki ayniyat defterleriy-le (mesel bk. nr. 470-502) nefy ve ksas defterlerinde (mesel bk. nr. 6) ksas, diyet ve ta'zr uygulamalarna dair birok rnek vardr. Btn bunlar, Osmanl ceza hukukunda ksas ve diyet sulanna slm hukukunda ngrlen cezalarn verildiini, bu cezalarn herhangi bir sebeple verilmemesi halinde ise ta'zr erevesinde zamana gre deien cezalarn uygulandn ortaya koymaktadr. Had grubuna giren sularda da esas itibariyle slm hukukunda ngrlen cezalarn verildii grlmektedir. Ancak bunun iin had sularnn unsurlarnn mevcut olmas arttr. Aksi halde had deil bir ta'zr suu sz konusu olmakta ve bu durumda yine ok defa para cezas verilmektedir. II. Bayezid dnemine ait Aydn ili siyasetnmesinde, ad geen sancakta slm hukukuna gre sabit olan hrszlklarda "emr-i er' nice ise" onun uygulanmas, bu ekilde sabit olmayan yani rf ile sabit olan hrszlk sulularnn ise siyasetnme gerei cezalandrlmas hususu yer almaktadr (Akgndz, 11, 169, md. 2, 3). Muhtelif kanunnmelerde eitli hrszlk olaylarnda elin kesilecei ifade edilmekte, herhangi bir sebeple bu ceza uygulanmazsa yerine ikame edilecek para cezalar belirtilmektedir (mesel bk. Barkan, s. 124, md. 2, s. 389, md. 6; Akgndz, 1, 349; 11, 42; V, 301). Had cezas yerine ta'zr cezasnn uygulanma sebebi kanunnmelerde her zaman aka zikredilmemekte, bu da hrszla farkl cezalarn verildii izlenimini uyandrmaktadr. Ancak bu husus dikkatle incelendiinde burada da suun unsurlarnda veya ispatla ilgili esaslarda bir eksikliin bulunmas sebebiyle had cezasnn uygulanmad grlmektedir. Mesel hrszlkta maln nisab miktar olmas had suununun teekkl iin arttr. Kanunnmelerde bu miktara ulamayan hrszlklar iin para cezalar getirilmitir. Alddevle Bey Kanunnmesi'nde kaz alandan 30 ake alnmas (Barkan, s. 122, md. 34), Ftih Kanunnmesi'nde kaz ve rdek alana ta'zr cezas verilmesi, ayrca koyun ve kovan alandan 15 ake crm alnmasna dair hkmler (Barkan, s. 389, md. 2, 3: Akgndz, !, 349), alnan maln nisab miktarna ulamamas sebebiyledir. Kanun Sultan Sleyman dnemi ceza kanunnmesinde kovan, koyun ve kuzu hrszlnda alnan mal nisab miktarna ulamazsa ta'zr, ularsa had cezasnn verilecei aka zikredilmektedir (Heyd, s. 73, md. 65; Akgndz, IV, 301, md. 30; Alddevle Bey Kanunnmesi'nde benzer bir hkm iin bk. Barkan, s. 123, md. 43). Hrszlk suunun unsurlarndan olan. alnan maln koruma altnda bulunmas artnn gereklememi olmas da ta'zr cezasnn verilmesine yol aan se-beplerdendendir. Nitekim Kanun dnemi ceza kanunnmesinin farkl bir nshasnda hrszln gereklemesi iin maln koruma altna alnm olmasnn art olduu, bu sebeple merada vuku bulan bir hrszlk olaynn had grubuna dahil bir su oluturmayaca aka belirtilmektedir (Heyd, s. 73, md. 66, dipnot 6). "Birka kez hrszl zahir olmu" kimsenin aslmas da (Akgndz, II, 43, md. 28) Hanefler'n tekerrr anlayyla yaknCEZA dan ilgilidir. Bunun dnda kanunnmelerde genel bir ifadeyle "hrszlk" olarak geen ve deiik ta'zr cezalaryla cezalandrlan baz sularn aslnda gasp vb. sular oluturduu, bu sebeple de farkl ekilde cezalandrld grlmektedir. Kanunnmelerde evliler ve bekrlarn zinas iin sulunun zengin veya fakir oluuna gre farkl para cezalan ngrlmektedir (eitli durumlara gre verilen para cezalan iin bk. Heyd, s. 56-64, md. 1-35; Akgndz, li, 40, md. 1-8). Bu para cezalarnn genelde suun slm hukukuna gre sabit olmad durumlarda verildiini kabul etmek gerekir. slm hukukuna gre zinann sabit olmas iin drt ahidin gerekli olduu dnlrse birok durumda bu ispat artnn gereklemeyecei ve suluya zaruri olarak rf cezalarn verilecei anlalr. Kanun Sultan Sleyman dnemi ceza kanunnmesinde zina le ilgili hkm belirtilirken, "Eer bir kimse zina etse. dahi zerine sabit olsa, zni evli ise ve gan olsa, bin akeye ve dahi ziyadeye kadir olsa yz ake crm alna" denmektedir (Heyd, s. 56, md. 6). Kanunnmenin farkl bir nshasnda "sabit olsa" ksmndan sonra, "lkin al vechi'-er' recm klmal olmasa" ilvesi vardr (Heyd, s. 56, dipnot 6; ayrca bk. Akgndz, IV, 296, md. 1). Bu

kayttan da anlalaca gibi kanunnmede belirtilen para cezalan er' cezalarn herhangi bir sebeple uygulanmamas durumunda alnmaktayd. Benzer ekilde "had olmaz ise" kaydna Alddevle Bey Kanunnmesi'nde (Barkan, s. 121, md. 10), "recm olmaz ise" kaydna Bozok Kanunnmesi'nde (Barkan, s. 125, md. 10) rastlanmaktadr. Ta'zr sularna gelince. Osmanl ceza hukukunun en nemli blmlerinden birini bu sular tekil eder. Ksas ve had sular dndaki geni bir alann dzenlenmesi, ta'zr ad altnda devlet bakanna braklmtr. Ksas ve had sularnn unsurlarnda veya ispat artlarnda bir eksiklik olmas halinde bu sularn da ta'zr suuna dnt gz nne alnrsa bu alann ne kadar geni bir sahay iine ald daha iyi anlalr. Ta'zr sulan slm devletlerinde umumiyetle, her mnferit suta uygulanacak cezann ilgili mahkeme tarafndan takdir edilmesi eklinde dzenlenmi olmasna ramen Osmanl Devleti'nde bu ekilde mnferit dzenleme snrl saydaki sular iin ngrlmtr. Nitekim kanunnmelerde ba ve baheye giren hayvanlarn sahiplerinin (Barkan, s. 49, 479 CEZA md. 8, s. 69, md. 37), zorla kz karp nikh eden (Barkan, s. 121, md. 16), namaz klmayan ve oru tutmayan kimselerin (Heyd, s. 84, md, 101-102) kad tarafndan ta'zr edilecei belirtilmektedir. Ta'zr sularnn nemli bir ksm ve bunlara verilecek cezalar ise hkimin takdirine bra-klmayp kanunnmelerle belirlenmitir. Had ve ksas grubuna girdii halde unsurlannda ve ispat artlanndaki bir eksiklikten dolay ta'zr grubu iinde ele alnan sularn yan sra kalpazanlk, sahte evrak ve zellikle sahte ferman ve berat tanzimi, kz ve kadn karma, rza geme, kadn satma, yankesicilik, meskene tecavz, kundaklk, grevi ktye kullanma, vazifesini gerektii gibi yapmama, bulunmu mal alma ta'zr sularnn banda gelmektedir. B) Cezalar. Osmanl ceza hukukunda ksas, el kesme, dayak, recm. salb gibi cezalara ilve olarak lm, hapis, eitli para cezalar, kree mahkm etme, yz karalama, sakal kesme, dalama, belli organlar kesme, srgn gibi ta'zr cezalarna da rastlanmaktadr. zellikle para cezalarnn Osmanl hukukunda nemli bir yeri vardr. Kanunnmelerde rf sularn ok nemli bir blm iin "ehl-i rf" e verilmek zere para cezalar yer almaktadr. ok defa bu para cezalan kademeli olarak belirlenmekte, ba-zan da takdiri kadnn verecei dayak cezasna balanarak her sopa iin ka akenin verilmesi gerektii belirtilmektedir. Had, ksas ve siyaset* cezalarnn uygulanmas durumunda ise para cezasnn alnmayaca kanunnmelerde sk sk tekrarlanmaktadr. Para cezalar karlnda bu cezalarn uygulanmasndan vazgeilmemesi zerinde de titizlikle durulmaktadr. dareci kesimin (ehl-i rf) kendilerine gelir salayan para cezalarn uygulamaya fazla meylettii, zaman zaman ksas ve had sulularn para karlnda salvermek gibi hukuk d yollara bavurduu anlalmaktadr. Krek cezas ise donanmada normal yollarla k-reki bulmakta glk ekildii dnemlerde ska bavurulan bir ceza idi. Ta'zr cezalar arasnda siyaset cezasnn zel bir yeri vardr. Bu ceza esas itibariyle padiah ve onun vekili olan sadrazam tarafndan takdir edilmekteydi. Ancak uygulamada dier yksek mevkideki grevliler de siyaset cezas verebiliyorlard. Siyaset cezasnn takdir ve uygulama yetkisi ehl-i rfe ait olmakla birlikte sululuun tesbiti kad tarafndan yaplmaktayd. Siyaset cezas olarak lm 480 de dahil her trl ceza verilebiliyordu. Bunlar genellikle ar cezalard. Mesel esir alan, kle veya cariyeyi kandrp karan, birka defa hrszl sabit olan kimselerin cezas aslmakt. Ayrca grevlerinde ihmali grlen devlet hizmetlileri de siyaseten katille cezalandrlabilirdi. Bu cezalarn temelinde, geni bir corafyaya yaylan Osmanl Devleti'nde zellikle sosyal ve iktisad alkantlarn olduu dnemlerde asayii temin ve merkeziyeti devlet anlayn yerletirme dncesinin bulunduu sylenebilir. Bu gaye in zaman zaman slm hukuku esaslarnn zorland da olmutur. Nitekim eyhlislm Abdrrahim Efendi tarafndan, hrszlk yapmak maksadyla beytlml demirlerini keserken yakalanan hrszla ilgili olarak verilen bir fetvada, "gayre ibret iin" hrszn padiahn emriyle siyaseten katille cezalandrlmasnn mmkn olduu belirtilmektedir (TSMA, nr. E 10.751; ayrca bk. Top-kap Saray Mzesi Arivi Kauuzu, II, vesika nr. 22; Heyd, s. 197). Halbuki beytlmlden herhangi bir ey alan sulunun elinin kesilmesinin tartmal olmas bir yana, teebbs halinde kalan bir sua tamamlanm su gibi ceza verilmesi mmkn deildir. Bunun mmkn grlmesi durumunda bile hrsza verilecek ceza lm cezas olmayacaktr. Cezalarn arlatrlmasnda, slm hukukunda mevcut "sa'y bi'1fesd" (bozgunculuk) kavramndan da oka faydalanlm ve zaman zaman bu kavram zorlanmtr. Dolaysyla zannedildiinin aksine, Osmanl rf ceza hukukunun slm hukukunun getirmi olduu cezalar hafifletmedii, hatta nemli lde arlatrd sylenebilir. C) Ceza Yarg ve Cezalarn Uygulanmas. Ceza yarglamas normal olarak kadlar tarafndan yaplmaktayd. Ancak Dvn- Hmyundun da baz ceza davalarna bakt bilinmektedir. Ceza yarglamada suun er' hukuka uygun olarak ispat edilmesi halinde er' ceza, rf hukuka uygun olarak ispat edilmesi halinde ise rf ceza verilmekteydi. Ancak yarglama srasnda rf sularda er' sulardaki kadar titizlik gsterilmemekteydi. er' sularda sk ispat artlan aranrken rf sularda zaman zaman sululuk almetleri veya gemite bir su ilemi olmak yahut su ilemekle mruf bulunmak yeterli grlmekteydi. Ayrca er' hukukta geerli olmamasna ramen ikence rf hukukta meru bir itiraf

vastas olarak kanunnmelere girecek kadar yerlemiti (mesel bk. Heyd, s. 80, md. 90; Akgndz, 11,43-44, md. 32, 39, 40; IV, 302, md. 41, 47, s. 369-370, md. 32, 39, 40). Btn bunlar, cezalandrmada ehl-i rfe geni bir faaliyet ve takdir alan braklm olduunu gstermektedir. Ancak ehl-i er'in bu uygulamaya zaman zaman kar kt da bilinmektedir. Ebssud Efendi bir fetvasnda, aleyhinde hukuk bir delil olmadan sadece sann komularnn, "Yaramaz adamdr" diye ahitlik yapmalarnn onun sulu kabul edilmesi iin yeterli olmadn belirtmitir (Heyd, s. 229). Osmanl ceza hukukunun uygulanmas srasnda ki grup grevli n plana kmaktadr. Bunlardan birincisi, su ister er' hukuka ister rf hukuka girsin, failin sululuunu tesbit edecek olan kaddr. kinci grevli grubu ise cezalar uygulayan ehl-i rftr. Gerek kanunnmelerde gerekse eitli adaletn melerde sululara verilecek cezann mutlaka "kad marifetiyle" olmas hususu srarla belirtilmektedir (Barkan, s. 5, md. 30, s. 27, md. 21, s. 200, md. 21, s. 382, md.41; Ak-gndz, 1, 482,md. 8; IV, 305, md. 65). Buna gre ehl-i rf bir suluyu cezalandrmak in kaddan suun hukuken sabit olduunu belirten bir belge (hccet-i er'iyye) almak zorundadr. Hccet-i er'-iyye konusunda ehl-i rf ile ehl-i er' arasnda Osmanl tarihi boyunca devaml bir mcadelenin var olduu bilinmektedir. Bu mcadelenin izlerine kanunnmelerde ve fetva mecmualarnda rastlanmaktadr. Kanun Sultan Sleyman dnemi ceza kanunnmesinde, hrszl rf hukuk kurallarna gre sabit olan kimse iin kadnn hccet verip aradan ekilmesi ve ehl-i rfn cezalandrmasna engel olmamas emredilmektedir (Heyd, s. 80, md. 88; Akgndz, II, 44, md. 38; IV, 370, md. 38). te yandan Ebssud Efendi de rf davalara ehl-i er'in karmamasn, "Eer rf kazy ise ehl-i serin ana alkas olamaz" diyerek tavsiye etmektedir (Heyd, s. 174). Yine Ebssud Efendi'nin u fetvas, genel olarak ulemnn ehl-i rfe bakn ortaya koymas bakmndan dikkat ekicidir: "Ehl-i rf ile ittifak eden dil olmaz" (Selle, s. 34). Kanun adamlarnn ehl-i rfe hccet-i er'iyye verme konusunda titiz davranarak halk idarecilerin zulmne kar korumaya gayret ettikleri, ancak her zaman bunda baarl olamadklar grlmektedir. Ehl-i rf zellikle gl olduu dnemlerde kad kararn aramadan ceza vermeye arzulu olmutur. Ceza hukukunda nemli rol ehl-i rfn er' cezalarla rf cezalarn uygulanmasndaki yetkisi zaman zaman farkllk gstermektedir. Ceza er' ise ehl-i rf sadece bir uygulaycdan ibarettir. Ancak ceza rf ise bu durumda ehl-i rfn takdir yetkisi de devreye girmektedir. Kanunnmelerde ayrca sululara yaplacak muamele iin "muhkem hakkndan geline", "muhkem siyaset oluna" gibi mulak ifadelerin kullanld grlmektedir. Bu gibi durumlarda suluya yaplacak muamelenin eklini ehl-i rf belirlemektedir. D) Ceza Kanunnmeleri. Ta'zr SU ve ce-zalarnn kadnn takdirine braklmayp kanunnmeler halinde dzenlenmesi Osmanl ceza hukukunun bir zelliidir. Bu durum, ceza hukuku alannda muhtemel keyfliklerin nlenmesi ve kanunli-in hkim olmas bakmndan nemlidir. Nitekim bir kanunnme nshasnda, bu kanunnmelerin reayay idarecilerin zulmnden kurtarmak iin hazrland belirtilmektedir (Heyd, s. 2-3). Ayrca idareci kesimin kanunnme hkmleri dna kmamas sk sk hatrlatlmaktadr. XVI. yzylda hazrlanan Malatya Livas Kanunu'nda ehl-i rfn kanun dna kmamas, kanlarn "hkim'l-vakt" tarafndan engellenmesi emredilmekte-dir (Barkan, s, 114, md. 17, ayrca bk. s. 143, md. 5). Kanunnmelerin er'iyye sicillerine kaydedilmesi, bir suretlerinin isteyenlere belli bir cret karlnda verilmesi, yeni kanunnmelerin mahkemece ln edilerek halka duyurulmas kanun hkimiyetinin yerlemesinde yardmc olmutur. Osmanl Devleti'nde rf sular iin ngrlen para cezalarnn ehl-i rf tarafndan kendi hesaplarna topland gz nne alnrsa, cezalarn kadnn veya ehl-i rfn takdirine braklmas halinde bunun keyf bir uygulamay da beraberinde getirecei muhakkaktr. Kanunnmelerde yer alan hkmlerin yrrlk sreleri padiahlarn hayatlaryla snrl olduundan padiahlar deitike bu hkmlerde de deiiklikler olmutur. Bu deiiklikler belli bir yek-ne ulanca yrrlkte olan hkmleri yeni bir kanunnme bnyesinde toplama zarureti ortaya km ve bir ksm resm, bir ksm da gayri resm olmak zere Osmanl tarihi boyunca birok kanunnme ortaya kmtr. zellikle resm kanunnmelerin uygulanmak zere kadlara gnderildii bilinmektedir. Gnmze ulam en eski ceza kanunnmesi, tek nsha halinde olan Viyana nshas esas alnarak ilk nce Kraelitz-Greifenhorst tarafndan Almanca tercmesiyle birlikte yaymlanan Ftih Kanun-nmesi'dir. Bu kanunnme daha sonra . Lutfi Barkan ve Ahmet Akgndz tarafndan da neredilmitir. Hangi tarihte hazrland kesin olarak tesbit edilemeyen kanunnmenin ilk fasl ceza hukukuna dairdir. Birinci fasl zinaya, ikinci fasl adam ldrme ve messir fiillere, nc fasl arap ime, hrszlk ve iftiraya ayrlmtr (metni in bk. Barkan, s. 387-390; Akgndz, I, 347-350). kinci kanunnme, II. Bayezid dneminde dzenlenen genel kanunnmedir (Kitb- Kavnn-i rfiyye-i Osmn). lk defa Mehmed Arif Bey tarafndan yaymlanan kanunnmenin II. Bayezid'in babas Ftih Sultan Mehmed'e veya torunu Kanun Sultan Sleyman'a ait olduu ileri srlmse de II. Bayezid'e ait olmas ihtimali daha kuvvetlidir (geni bilgi iin bk. Heyd, s. 18 vd.; Akgndz, II, 35). Kanunnme H. Hacbegi tarafndan Srpa'ya- Beldiceanu tarafndan da Franszca'ya tercme edilerek neredilmitir. Kanunnmenin ilk blm ceza hukukuna ayrlm olup drt fasldan ibarettir. Birinci fasl zina, ikinci fasl adam ldrme ve messir fiiller, nc fasl arap ime, hrszlk, gasp ve teadd, drdnc fasl siyaset cezalarna ayrlmtr. Kanunnmenin ilk faslnda byk lde Ftih Kanunnmesi'nin hkmleri tekrar edilmektedir. Bu kanunnmenin ncekine gre en byk yenilii ise drdnc faslda siyaset cezalarnn

dzenlenmi olmasdr. Muhtemelen daha nce ayn padiah dneminde mstakil bir siyasetnme olarak hazrlanan bu hkmler, daha sonraki genel kanunnmeye drdnc fasl olarak ilve edilmitir (metni iin bk. Akgndz, II, 39-111). Yavuz Sultan Selim dneminde de ceza hukuku alannda bir kanunnmenin hazrland bilinmektedir. lk defa tpkbasm Rusa tercmesiyle birlikte An-na Tveritinova tarafndan yaymlanan kanunnmenin bir baka faksimile nerini Trkkaya Atav gerekletirmitir. Kanunnme Hadiye Tuncer tarafndan sadeletirilerek, ayrca Hseyin zdeer ve Selam Pulaha - Yaar Ycel tarafndan da aynen yaymlanmtr. Kanunnmenin Ahmet Akgndz'n yapt nerinde blm balklar bulunmamaktadr (metni iin bk. Osman/ Kanunnmeleri, III, 88-116). Bu kanunnmede baz cezalarn ncekilere nisbetle arlatnld dikkati ekmektedir. CEZA Osmanl hukukunda en kkl dzenlemeler Kanun Sultan Sleyman zamannda yaplmtr. Bu dnemin kanun dzenlemelerinde nde gelen iki ismi, er' hukuk alannda Ebssud Efendi ve rf hukuk alannda Cellzde Mustafa e-lebi'dir. Bu devrede hazrlanan ceza kanunnmesi Cellzde Mustafa elebi tarafndan derlenmitir. "Knunnme-i Osmn. Knunnme-i Pdih" ve benzeri isimlerle anlan kanunnmeyi ilk defa Heyd ngilizce tercmesiyle birlikte neretmitir (metni iin bk. Studies in Old Ottoman Crimtnal Law, s. 56-131). Ham-mer tarafndan eksik bir Almanca tercmesi yaymlanan kanunnme ncekilerden daha genitir ve onlarda yer almayan sulan dzenlemektedir. fasldan ibaret olan bu kanunnmenin de birinci fasl zina, ikinci fasl adam ldrme ve messir fiiller, nc fasl arap ime, hrszlk, gasp, haksz fiiler, crm ve siyasete ayrlmtr. II. Bayezid dnemi ceza kanunnmesinde ayr bir fasl olan siyaset cezalan burada nc fasla dercedilmitir. Bu kanunnmenin kk baz deiikliklerle Kannfden sonra da uzun sre yrrlkte kald anlalmaktadr (A. Akgndz bu dnemde iki kanunnmenin hazrlandn leri srmekte ve iki ayr metin yaymlamaktadr, bk. Osmanl Kanunnmeleri, IV, 296-305, 365-370). Tanzimat dneminden nce hazrlanan son ceza kanunnmesi XVII. yzyln ortalarnda meydana getirilmitir. Bir mahkeme grevlisi tarafndan ilgili hkmlerin derlenmesiyle ortaya kan kanunnme sekiz blmden ibaret olup II. Bayezid Kanunnmesi'nde olduu gibi ilk drt blm ceza hkmlere ayrlmtr. XVII. yzyldan sonra ceza kanunnmeleri gittike daha az bavurulan kaynaklar olmaya balamtr. XVIII. yzyldan Tanzimat dnemine kadar da bu alanda yeni bir dzenleme yaplmamtr. Tanzimat dneminde her alanda olduu gibi ceza hukuku alannda da bir dizi dzenleme gerekletirilmitir. nceki dnemlerde var olan ceza kanunnmeleri geleneinin hyas anlamna gelen bu dzenlemeler erevesinde ceza kanunnmesi hazrlanmtr. Bunlardan birincisi 1256 (1840) tarihli Ceza Kanunnmesi'dir. Bir mukaddime, on fasl ve bir hatimeden ibaret olan bu kanunnme, ou kamu grevlileri tarafndan vazifeleri dolaysyla ilenebilecek sular olmak zere snrl saydaki sular dzenlemektedir. Bat hukukunun 481 CEZA etkisi grlmeyen Tanzimat dneminin bu ilk kanunnmesi, gerek btn sular dzenlememi olmas gerekse kanunlatrma teknii bakmndan nemli eksiklikler tamaktadr. Tanzimat dneminin ikinci ceza kanunnmesi 1267 11851) tarihli Knun- Cedd'dir. Bir mukaddime ile fasldan ibaret olan kanunnme ncekine nisbetle byk deiiklikler getirmez. Bu kanun Said Paa l. 18631 zamannda Msr'da da kabul edilmitir. Her iki kanun, nceki kanunnmelerde olduu gibi su ve cezaya ait genel hkmler htiva etmez. 1851 tarihli kanun, Osmanl Devleti'nde uzun asrlar devam etmi olan para cezalarn yasaklamtr (her iki kanunun metni iinbk. Ahmed Lutfi, s. 121-I60). Tanzimat dneminin en nemli ceza kanunu, 1274 (1858) tarihli Ceza Knun-nme-i Hmyunu'dur. Meclis-i Tanzimat'a iinde Ahmed Cevdet Paa'nn da bulunduu bir heyete hazrlatlan kanun, 1810 tarihli Fransz ceza kanunu ile yerli hkmlerin bir araya getirilmesinden olumutur. Bu kanun eitli tarihlerde ve zellikle 1911 ve 1914 yllarnda nemli deiikliklere uramakla birlikte Osmanl Devleti'nin sonuna kadar yrrlkte kalmtr. Kanun bir mukaddime ile iki bab halinde 264 maddeden barettir. Bablar da fasllara ayrlmtr (metni iin bk. Dstur, I, 537-5%). Birinci maddede, ta'zrin eitli derecelerini dzenlemek zere hazrland belirtilen kanunnme nceki kanunnmelere nisbetle ok geni ve kapsamldr. Kanunnmede, adam ldrme sularnn slm hukukunda olduu gibi ahs haklarna ynelik olduu gz nne alnarak maktuln veresesi varsa onlarn talebi zerine davann ksas veya diyete hkmedilmek zere er'iyye mahkemesinde grlmesi, miraslarn affetmeleri durumunda kanun gerei cezalandrlma esas kabul edilmitir. Bu dzenleme ekli, baz hukukular tarafndan kanunda kilik yaratt ve btnl bozduu gerekesiyle tenkit edilmise de (bk. Taner, s. 231) bu tr deerlendirmeler Bat hukuk anlaynn etkisi altnda kalmann bir sonucudur. slm hukukunda esasen adam ldrme ve messir fiiller ahs haklarna ynelik sulardr. Bu sularda ahslara ait cezalandrma ve af yetkisi, devletin cezalandrma ve af yetkisinin nne gemektedir. Bu sebeple kanunnmede ad geen sularda miraslarn cezalandrma ve af yetkisine ncelik tannmas ve af 482 durumunda devletin cezalandrma yetkisinin devreye girmesi, Tanzimat sonrasnda Bat hukuku ve slm hukuku ikiliinin deil slm hukukunun Bat hukukundan farkl bir dzenleme biiminin sonucudur.

BBLYOGRAFYA: BA, M D. nr. 3, s. 219; nr. 108, s. 293; BA, Ayniyat Defterleri, nr. 470. tr.yer.: BA, Nefiy ue Ksas DeUerleri, nr. 6, tr.yer.; TSMA, nr. E 10.751; Dstr, Birinci tertip, istanbul 1289, I, 537-596; Tevki Abdurrahman Paa. "Kanunnme", MTM. 1/3 (13311, s. 499-500, 502-503, 508; Tursun Bey, TSrh-i Eb'l-Feth inr Me-tol Tulum). stanbul 1977, s. 12; Barkan. Kanunlar, tr.yer.; Ahmet Akgndz, Osmanl Kanunnmeleri ue Hukuk rahiilleri. stanbul 1990-92, I-IV, tr.yer.; Selam Pulaha - Yaar Ycel. /. Selim Kanunnmesi (1512-1520) ue XVI. Yzyln kinci Yansnn Kimi Kanunlar. Ankara 1988, s. 9-21; Ahmed Lutfi. Osmanl Adalet Ddeni: Mir't- Adalet Yahu! Trih-e-i Adliyye-i Devlet-i Aliyye Is nr [" rdin Liiiy ami, stanbul 1979. s. 121-160; Hfz Veldet Velidedeolu. "Kanunlatrma Hareketleri ve Tanzimat", Tanzimat I. stanbul 1940, s. 139-209; Tahir Taner, "Tanzimat Devrinde Cezd Hukuku", a.e... s. 221-232: Topkap Saray Mzesi Arivi Klavuzu. stanbul 1940, II, vesika nr. 22; M. Eb Zehre, cl-'Ukbe. Kahire, ts. iDd-r'1-Fkri'l-Arabl s. 130-131 : F. Selle. Prozes-srecht c/es 16. Jahrhunderts im Osmanischen Reich, Wiesbaden 1962, s. 34; Ahmet Mumcu, Osmanl Devletinde Siyaselen Katil, Ankara 1963, tr.yer.; M. Erturul Dzda, eyhlislm Ebussuud Efendi Fetvalar Inda 16. Asr Trk Hayat. stanbul 1972, tr.yer.: U. Heyd. Sludies in Old Ottoman Crimina! Law, Oxford 1973, tr.yer.; a.mlf.. "Eski Osmanl Hukukunda Kanun ve eriat" lire: Sclahattn trog-ilii. AFD. XXVI i 19831, s. 633-652; Cokun ok Ahmet Mumcu, Trk Hukuk Tarihi, Ankara 1976. s. 309. 321-322: M. Akif Aydn, Istm-Osmanlt Aile Hukuku, stanbul 1985, s, 59-65; Abdlaziz Bayndr, slm Muhakeme Hukuku: Osmanl Devri Uygulamam, istanbul 1986, s. 20-26, 123-139; Cokun ok. "Osmanl Kanunnmelerinde islam Cezd Hukukuna Aykr Hkmler", A Hukuk Fakltesi Dergisi. I!]/ 1 (1946) s. 125-145; 111/2-4 (19461, s. 365-383; V/I 11947). s. 48-73; Enver Ziya Karal. "Yavuz Sultan Selim'in Olu ehzade Sleyman'a Manisa Sancan dare Etmesi in Gnderdii Siyasetnme", TTK Belleten. VI/21-22 119421. s. 37-44; Nejat Gyn, "XVI. Yzyida Rus ve nemi", TD, XVII/22 I i967 s. 17-34; Halil nalck, "Adaletndmeler", TTK Belgeler. 11/3-4 (19671, s. 49-142; a.mlf,, "Su-leiman the Lavgiver and Ottoman Law", Ar.Oti.. I 11969, s. 105-138; a.mlf.. "Adletna-me", DA. I, 346-347; Gabriel Baer, "The Tran-sition frum Tradional to Vvestern Criminal Law in Turkey and Egypt", Sfr.. sy. 45 [1977 , s. 139-158; Ehud R. Toledano, "The Legisla-tive Process in the Ottoman Enpire in the Early Tanzimat Period a Footnote", UTS, 1/2 H90l. s. 99-106; Mehmet pirli, "XVI. Asrn kinci Yansnda Krek Cezas ile lgili Hkmler", TED, sy. 12 (1982!, s. 203-248. H M. Akif Aydn CEZR ( JJW ) Muhammed b. Abdilkdir b. Muhyiddn el-Hasen el-Cezir (1840-1913) Cezayirli lim. Cezayir'in Maasker ehri yaknlarndaki Kaytane'de dodu. Emr Abdlk-dir el-Cezir'nin byk oludur. Babasnn Fransz igal glerine kar balatt direni hareketi sebebiyle ocukluu sknt iinde geti. Sonunda Fran-szlar'a teslim olan babas ile birlikte Fransa'ya gitti {18471. Bordeaux ehrinde be yl kaldktan sonra ailesiyle birlikte nce stanbul'a, oradan da Bursa'-ya gitti (1852). Bursa'da iki buuk yl kalabildi; burada meydana gelen byk bir deprem yznden ayrlp am'a yerleti. Babasnn 1883'te vefatndan sonra ailesinin bana gecen Cezain. am'daki Cezayirlilerin durumunu salamlatrmaya ve Osmanl vatanda olarak sahip bulunduklar imtiyazlar korumaya alt. Fransa, takip ettii siyasete kar ack bir tavr almamasna ramen onu Ortadou'daki Cezayirliler'i Fransz himayesi altna alma yolundaki siyasetinin nnde bir engel olarak gryordu. Ce-zir bu tutumuyla Osmanl sultanlarn memnun etmi. Sam valisiyle mnasebetini srdrm, hatta kendisine ferik rtbesiyle paa unvan verilerek taltif edilmiti. Bununla birlikte Cezain am'daki siyas atmosferden uzak kalmay tercih etti; slahat siyas derneklerin faaliyetlerine katlmad. Ancak bir Fransz smrgesi haline getirilen lkesinin iinde bulunduu meselelerle ilgilenmekten, babasnn meclislerinde tant Muhammed Abduh ve Muhammed mil edDastn gibi slahatlarn almalarn takip etmekten de geri durmad. Cnde yaad artlar yznden dzenli bir eitim gremeyen Cezir, ilk bilgileri babasndan ve Fransa'da ikametleri srasnda yakn dostlar olan Mustafa b. Tihm'den alm, daha sonra da am'da zellikle babasnn sohbetlerinden faydalanm, akaid. hadis ve nahve dair baz bilgileri ondan renmitir. Ayrca am'daki ulem ve ayann meclislerine devam ederek bilgisini ve kltrn arttrmtr. Baz sosyal faaliyetleri yannda eitli tarih olaylarla fkh meselelere k tutan eserler de kaleme alan Cezir stanbul'da vefat etti. Eserleri. 1. Tuhfet'z-z^ir f me'si-ri'1-Emr cAbdilkdir ve ahbri'1-Ce-zd'ir (iskenderiye 1903, Beyrut 1964) Cezir, 1890 ylnda tamamlayp Sultan II. Abdlhamid'e takdim ettii, Fransz igalini anlatan ilk Arapa eser olan bu kitabyla hret bulmutur. Cezayir ve Emr AbdiKdir'in cihadna dair geni malumat ihtiva eden eser. Cezayir'in corafyas ve slm dnemdeki tarihiyle ilgili bilgilerin yer ald giriten sonra iki blme ayrlr. Birinci blmde Emr Ab-dlkdir'in Cezayir'deki mcadelesi il 830-] 847 anlatlmakta, ikinci blmde ise Abdlkdir'in Cezayir'den ayrlndan vefatna kadar geen hayat (1847-1883) ele alnmaktadr. Cezain, eserin giri blmnde Cezayir tarihinin slm dneminden bahsederken bn Haldun'un el-cber'i gibi baz

kaynaklardan faydaland halde Emr Abdlkdir'in mcadelesini ve am'daki hayatn anlatrken ahs gzlemlerine, gazete haberlerine, resmi yazmalara ve dier baz belgelere dayanmtr. 2. ckd'l-ecyd fi'snti'I-ciyd (Dsmak lc'63). Mellif, atlarn vasflarndan ve eitilmesinden bahseden bu eserini daha sonra Nuh-bet ckdi'l-ecyd fi'-finti'l-yd adyla ksaltmlar {Beyrut 1293, 1326 Cezir'nin fkh meseleler ve baz fikr konularla ilgili risalesi Mecmcu'r-res' ili ' - el adyla yaymlanmtr (Kahire 1327). Bunlardan biri Zikr ze-vi'1-fazl fi mutabakat erkni'l-slm li'l- Qokl adn tamakta olup slm esaslarn akla uygunluu konusunu ilemektedir. Kef'n-nikb 'an esrri'I-hcb adl dier bir risalesinde slm'da rtnme (tesettr) meselesi ele alnmakta, ef-Tiryk f ta'adddi'z-zevct ve't-talk adn tayan nc risalede ise ok evlilik ve boanma konusundaki grler tartlmaktadr. BBLYOGRAFYA : /.hu'l-meknn. II. 104. 638; Serhis, Mu'cem. I, 694; Bmckelmann, GAL Suppt., II, 887; Zirik-l. el'A'lm, VII, 82; a.e. (Felhulidh), Vi, 213; Kehhle, Mu'cem'l-m'ellifTn, X, 184; dil Nveyhiz. Mu'cem a'lmi't-Cez'ir. Beyrut 1980, s. 110; el-Kms'l-hlm. 1, 604-605. I Nshin Sani CEZLET Daha ok eski edebiyatta feshatla ilgili bir vasf anlatan belagat terimi. Sylenileri sert ve kaln olduu iin kulakta kuvvetli tesir brakan kelimelerin kullanlmasn fade eden bir terimdir. Kelimeler ses ve mna mnasebetleri bakmndan belagatta "elfz- cezele" ve "elfz- rakika" diye ikiye ayrlmaktadr. Sadme, kaza, rahan, gazanfer, hitabet, glbank. ekek gibi kelimeler telaffuzlarnda^ kalnlk ve arpclk dolaysyla elfz- cezeleden saylmaktadr. Bunun aksini ise yumuak ve ince telaffuzlaryla kulaa okayc bir tesir yapan elfz- rakka meydana getirir. Belagat anlaynda gzel yazma ve sylemenin birinci art, seilen kelimenin ifade edilmek istenen ey ve mnaya yakmas, ona uygun dmesidir. Bundan dolaydr ki sava, kavga, hakaret, tehdit, korku vb. durumlar ifade edilirken ses ve ahenk bakmndan bu hallere uygun decek kelimeler kullanmaya dikkat edilir. Bunlar anlatlan hissettirip gz nnde canlandrmay salar. Bu husus gerekletirildiinde cezlet meydana gelmi olur. Sevgi, merhamet, efkat, gzellik, hayranlk gibi hallerin ifadesinde ise kulakta elfz- cezeleden ok farkl tesir brakan, ince ve yumuak sesli kelimeler kullanlr. Bir metnin batan baa sadece elfz- cezele veya elfz- raklkadan ibaret olmas beklenemez. Esas olan. hal ve artlarn gerektirdii kelimeleri semek ve bunlar yerli yerinde kullanmaktr. Kur'n- Kerm'de bu iki ifade tarz da mevcuttur. Kyamet gnnden, cehennem azabndan bahseden yetlerde iddet ifadesi olarak elfz- cezele geerken cennet, rahmet, ltuf ve mafiret sz konusu olan yetlerde de elfz rakka yer almaktadr. Elfz- cezele ve raklkadan birinin dieri yerine kullanlmas gzel olmayan bir tesir brakr. Mesel Nef'nin, "CaCEZAYR lnd bm- felekte nakkre-i devlet/ Pr etti debdebe-i mjde g-i eyyam" beytinde "debdebe" yerine "zemzeme" kullanlsa mnada byk bir deiiklik olmamakla beraber cezlet kaybolur. Ayn ekilde Muallim Naci'nin, "Zlfne verdike nesm ihtizaz / stne titrer dil-i nzik-terim" beytinde de "nzik-terim" yerine "gam-perverim" denilebi-lirse de szn rikkati kaybolur. Bu sebeple zellikle eski edebiyatta bu hususa byk nem verildii grlmektedir. BBLYOGRAFYA: Ahmed Cevdet Paa, Belagat Osnniyye, istanbul 1299. s. 17-19; Diyarbekirli Said Paa, Mun'l-edeb. stanbul 1305. s. 39; Muallim Naci. Istlht- Edebiyye. stanbul 1308. s. 15-17; Thir'l-Mevlev, Edebiyat Lga. stanbul 1973, s. 30-31. m \m Kzm Yhti CEZAYR Kuzey Afrika'da mslman lke. I. FZK ve BEER CORAFYA II. TARH 111. KLTR ve MEDENYET Akdeniz kylarndan Byk Sahr'nn gney kesimlerine kadar sokulan geni topraklar ile, Afrika ktasnn alan bakmndan Sudan'dan sonra ve ok kk bir farkla ikinci byk lkesidir. Kuzeyde Akdeniz, douda Tunus ve Libya, batda Fas ve Bat Sahra, gneydouda Nijer, gneybatda Mali ve Moritanya ile evrili olan Cezayir'in yzlm 2.381.741 km2, nfusu 21,9 milyondur II985. 1990 tah 28 milyon!. Resm ad el-Cumhriyyet'lResmi el-Cmhuryyetu Iad Cc7aryyctj dDrr-jkrlyyetu Sa'byye (Cezayir emoKratk Halk Cumhuriyeti)

Baeh ri Yzl m Nfusu Resmi dini Resm dili Para birimi

Cezayir 2 361.711 km' 25 86b C (1991 tah ) Is'am Arapa DA i'Cezayr 'nar

1 DA= 100 ccntmcs CEZAYR Ceziriyyet'd-Dimukrtiyyet'-a'biy-ye olan lke Afrika Birlii, Arap Birlii, Balantsz lkeler, slm Konferans ve Petrol hra Eden lkeler tekiltlarnn yesidir. dar bakmdan otuz bir ile (vi-lyt). iller de toplam saylar 200'e yaklaan ilelere (dirtl ayrlmtr-, baehri Akdeniz kysnda Cezayir'dir. Yakn zamana kadar tek partiye dayal ve otoriter nitelikte sosyalist bir rejimle ynetilen Cezayir 1989'da siyas alanda ok partili hayata, ekonomide de zel sektre ve ahs teebbse dayal serbest ekonomi modeline geti. 23 ubat 1989 tarihli anayasa ile oluturulan devlet yapsna gre yasama yetkisi 292 yeli Mill Halk Mecsi'nde (Bademan), yrtme yetkisi, devletin ba olan ve genel seimle be yllna seilen cumhurbakannda, yarg ileri se bamsz adalet organlarnn elinde bulunmaktadr. I. FZK! ve BEER CORAFYA Cezayir bugnk snrlar iinde, fizik ve beer zellikleri bakmndan birbirinden tamamen farkl iki blgeden meydana gelir: Kuzey Cezayir (asl Cezayir], Gney Cezayir (Sahra Cezayiri) Corafyaclarn Atlas lkeleri adn verdikleri Marib blgesinin orta kesiminde IMarib-i Vasat) yer alan Kuzey Cezayir, lke yzlmnn ancak % 16'sna eit bir yer kaplar (yaklak 381.000 km2]. Fakat nfusun % 96 kadar, illerin yirmi alts, tarma elverili topraklarn hemen tamam ve btn byk ehirler iklim bakmndan yaamaya ok daha elverili olan bu blgededir. Burada yer ekillerinin ana hatlarn, Avrupa'nn Alp dalaryla yat, gen kvrml yaplan Afrika eski ktlesine yabanc olan kuzeydeki Tel atlaslar ile gneyde ona paralel olarak uzanan Sahra atlaslar ad verilen da sralar ve bunlarn arasndaki kurak, bozkrlarla kapl, yer yer s tuzlu bataklklarn (ot) yayld yksek ovalar oluturur. Blgenin denize yakn kesimleri Akdeniz ikliminin etkisindedir (baehir Cezayir'de temmuz ortalamas 24,5 C; ocak ortalamas 12,2' C). Yllk ya batdan douya gidildike ve ykseldike artar (Vehran 253 mm., Cezayir 691 mm,), Blgenin i kesimlerinde Akdeniz ikliminin karasal tipi hkimdir. Her biri birer lke kadar geni be ile ayrlm olan Gney Cezayir yaklak 2 milyon kmE'lik bir alana yaylr ve Byk Sahr'nn nemli bir ksmn kaplar. Yer yer kumullu ller (bat ve dou ergleri) veya talk, rzgrla sprlm plak llerle (hamadalar) kapl olan bu blgede, jeolojik gemiteki daha yal devrelerin eseri olan baz kuru vadiler grlr. Jeolojik bakmdan blge, temeli oluturan eski ktleden, yer yer bu billrlu ve metamorfik eski ktleyi kesen volkanik maddelerden ve eski ktle zerinde kelmi. zellikle dou snr yaknlarnda Hs Mes'd ve Aciie yresi ile daha kuzeydeki Hsirremel yrelerinde ok zengin petrol ve doal gaz yataklar ieren Mezozoik ve Tersiyer yanda daha gen tortul rt formasyonlarndan oluur. Hkim reliyef ekillerini havzalar, platolar ve mnferit dalk ktleler meydana getirir. lkenin en yksek (gneyde Hkkr ktlesinde 2918 m.] ve en alak (kuzeydouda Melgir otu taban, -30 m.) yerleri de buradadr. Blge btnyle iddetli bir l ikliminin etkisindedir. Demografi bakmndan Cezayir'i ok hzl bir nfus art (her yi! lke nfusuna yaklak 800-900.000 kii katlr), bu sebeple gen bir nfus yaps (on be yandan kklerin oran % 46), nfusun lke dzeyine ok dengesiz bir ekilde dalm olmas |% 96 kadar lke topraklarnn % 16'sn oluturan Kuzey Cezayir'de ylmtr), blgeler arasnda nfus younluu bakmndan mevcut ok byk farkllklar (ortalama younluk kmV 8,4, Cezayir'de 3048,.Vehran'da 478, gneyde l blgesindeki Tamanrasset ilinde ise ancak 0,1 kii), din birlii (60.000 kadar hristi-yan dnda btn nfus mslmandr) gibi zellikler karakterize eder. ehirli nfus oran son yllarda giderek artm olmakla birlikte yine de krsal kesimde oturanlarnkinden dktr 1196! 'de % 31, I987'de % 49) En byk ehirler kuzeyde, zellikle ky kesiminde Cezayir [1,7 milyon), Vehran (663.000), Kostantne (448.000) ve Annbe'dir (Bne, 306.000). En yaygn dil. ayn zamanda devletin resm dili olan Arapa'dr. Halkn % 75 kadar Arapa konuur; Berberce'nin eitli azlarn konuanlarn oran % 25 civarndadr. Bamszlk hareketinin bandan beri ihtillci sosyalizm ilkesini benimseyen ve bu dnya grn i ve d siyasette uygulamaya alan Cezayir'de iktisad ve sosyal alandaki btn planlamalar ve d ticaret, btn byk sanayi tesisleri, bankalar, kredi kurumlar, ulam, iletiim ara ve gereleri gibi ekonominin her sektr tamamyla devletin elindedir. Bamszl takip eden yllarda yabanclara ait btn irketler, sanayi tesisleri, iletmeler ve tarm alanlar millletirilmitir. Devletin iln edilen hedefi, lkeyi sahip olduu tabii zen-

ginliklerden zami lde faydalanarak bir sanayi lkesi haline getirmek suretiyle kalkndrmak ve halkn refah ve kltr seviyesini bu yolla ykseltmektir. Bu amala hazrlanan ile be yllk planlarn uygulanmas sonucunda Cezayir'in ekonomik yapsnda smrge dnemine oranla nemli deiiklikler meydana gelmitir. Hzl ve yaygn sanayileme, faal nfusta cretlilerin orannn byk lde artmas \% 76), orta snfn byyerek glenmesi ve tarm alannda duraklama bu deiikliklerin en nemlileridir. Bugn mill gelirin yaklak 1/3 kadarn, ok zengin hidrokarbon yataklarn deerlendiren ve bu yataklardan elde edilen rnleri ileyen zellikle petrol ve doal gaz retimi, petrol artm, doal gaz svlatrmas. yan rnler retimi gibi endstriler salar. Bu gruptaki endstri kollarnn lkenin dviz gelirlerindeki pay % 9O' geer. Petrol retimi eitli faktrlere bal olarak yldan yla deimekle beraber genelde ylda 45-50 milyon ton civarndadr (1988de 53 milyon ton). Doal gaz rezervleri ok byktr. Bu bakmdan Cezayir Bamsz Devletler Topluluu (eski Sovyetler Birlii), ran ve Amerika Birleik Devletle-ri'nden sonra dnyada drdnc sray alr (1988'de 93 milyar m3). retilen gazn bir ksm, Akdeniz'i aan 2500 km'lik bir boru hatt ile talya'ya ihra edilir. Cezayir dier baz nemli yer alt kaynaklar bakmndan da zengin bir lkedir. Bu kaynaklarn balcalar demir cevheri (retim 3.6 milyon ton), kurun (4,6 milyon ton), inko (20 milyon ton), bakr (0,6 milyon ton), civa (0,8 milyon ton) ve fosfat (1 milyon ton) ile eski metamorfik ve bil-lrlu temelin meydana kt Hkkr blgesindeki uranyum yataklardr. Dier endstri kollan arasnda en gelimi olanlar elik, imento, gbre, dokuma ve besin endstrileridir. Faal nfusun % 23 kadar tarmla urar. Smrge dnemindeki oran ok daha yksek olan bu sektrn mill gelirdeki pay ancak % 6 civarndadr. Hemen tamam kuzeyde toplanm bulunan tarm topraklan lke yzlmnn ancak % 13 kadarna eit bir yer tutar. Son yllardaki genileme temayl eitli tedbirlerle nlenmeye allan gneydeki ller ise vahalar dnda gebe hayvanclk alandr. lkede birka defa toprak reformu yaplm, bu arada Av-rupallar'n terkettikleri tarm alanlar mcahidn kooperatiflerine veya tarm iilerinin ortak olduu iletmelere verilmitir. Balca rnler tahl (buday ve arpa), turungiller, zm, hurma ve eitli sebzelerdir. Baz alanlarda rn lke ihtiyacnn tamamn karlamaya yetmez. Bu sebeple dardan zellikle tahl, yal maddeler ve eker ithal edilir. Smrge dneminde ylda 15 milyon hektolitreye kadar ykselmi olan arap retiminde bamszl takip eden yllarda nemli bir gerileme olmutur. Snrlar arasnda yer yer 2000 kilometreyi akn bir mesafe bulunan ve byk ksm llerle kapl olan lkede en nemli meselelerden biri ulam ve iletiimdir. Toplam uzunluu 80.000 kilometreyi bulan karayollar ile (bunun ancak 24.000 kilometresi asfalt kapldr) 4100 km'lik demiryolu bu ok geni lke iin yeterli saylmaz. Bu sebeple zellikle l blgesinde hava tamaclndan faydalanlr. 1986 ylnda tarifeli sefer yaplan havaalanlarnn says yirmi iki idi. En byk limanlar kuzeyde, eya trafiinin 3/4" n stlenen Cezayir, Annbe ve Vehran'dr. Deniz ticaret filosu ve Cezayir havayollar da tamamyla devlet kurululardr. Cezayir'in en ok ihracat yapt lkeler Amerika Birleik Devletleri, Fransa, Almanya, talya ve spanya, en ok mal ald lkeler se Fransa, Almanya, talya, Japonya ve Amerika Birleik Devletleri "d ir. BBLYOGRAFYA; A. Bernard, "L'Algerie", Geographie niverselle, Paris 1937, XI. 178-224; The States-men's Year-Book (198485), London 1985, s. 74-76: Countries of the Wor!d, Detroit 1986, I, 208-215; "Algerie (Al Djezair, Maghrib al Av-satl", RMM. Llll (1927), s. 91-98; "Algeria's Oil and Gas Reserves", The MusHm World League Journal, X/5, Mekke 1983. s. 62-64; G. Yver. "Cezayir", A, III, 132-133; J. Despois. "Algeria", El2 (ng ), I, 364-366; A. B. M.. "Al-gera", EBr., I, 620-622, 625-627; A. P(renant), "Algerie", Etin., I, 631-633, 648-652; Byk Larousse, stanbul 1986, IV, 2298-2299; D. ve M. Fremy, Quid 1991, Paris 1991, s. 866-871. laftl Srrt Erin II. TARH 1. slm ncesi Dnem. Milttan nce 1000 yllarnda Suriye sahillerinden gelen Fenikeli tccarlar Cezayir'in Akdeniz kylarna yerletiler ve milttan nce 814'te bugn Tunus snrlar ierisinde bulunan Kartaca ehrini kurdular. Daha sonra Kartaca. onlarn burada kurduklar devletin hem ad hem de baehri oldu. Milttan nce 146 ylnda Karta-ca'y ele geiren Romallar, milttan sonra 40 ylna doru bu blgedeki hkimiyetlerini kuvvetlendirdiler ve Cezayir "Mauretania Caesariensis" adyla imparatorluun bir eyaleti haline geldi. Bu dCEZAYIR nemde ky blgelerinde "Romanizasyon" ismiyle bilinen youn bir smrgecilik ve zulm siyaseti uygulanrken Cezayir'in i kesimleri Roma hkimiyetinin dnda kald. Kabile topluluklar halinde gebe hayat yaayan yerli halka Libyal deniliyordu. Kendilerini "Emz" (hr insanlar) olarak tantan bu yerli halka sonralar "Berber" ad verilmitir. Roma m-paratorluu'nun knden sonra blge srasyla Vandallar ve Bizans'n hkimiyeti altna girdi. 2. slm Dnem (Fetihten Osmanl Dnemine Kadar). VII. yzyln ortalarndan itibaren Abdullah b. Sa'd b. Eb erh ile Abdullah b. Zbeyr'in emrinde Marib'i fethetmek zere gelen mslman Arap ftihler, Berberi kabilelerinin ve Bizans'tan artakalan baz topluluklarn mukavemetiyle karlatlar. Bizans'a kar bamszln iln ederek Sbeytla'y baehir yapan kumandan ldrp ehre girdiler ve 2.5 milyon dinar cizye alarak geri dndler. Daha sonra Muviye Msr valisini gndererek sahildeki baz yerlerin ele geirilmesini salad. Eb'l-

Mu-hcir Dnr'dan sonra mehur kumandan Ukbe b. Nfl' el-Fihri 50'de (670) ve 62'de (682) gerekletirdii seferlerle slmiyet'in yaylmas iin uygun bir ortam hazrlamay baard. Ukbe'nin Berber kumandan Kueyle ile yaplan bir savata ehid dmesinden sonra (63/682-83) bu grevi Zheyr b. Kays el-Belev stlendi. Onun ardndan Hassan b. Nu'mn el-Gassn fetih hareketini devam ettirdi; ancak o da Berber Melikesi Khine nnde hezimete urad ve askerini geri ekmek zorunda kald (77- 696). Fakat bir sre sonra Berber kabilelerinin de yardmyla tekrar saldrya geerek Kartaca'y ele geirdi ve Khine'nin sonunu hazrlad (82/701). Bylece slmiyet Berber kabileleri arasnda yaylmaya balad; ancak Emevler'in yanl siyasetleri yznden byk ounluu Hrici mezhebini benimsedi ve Kayrevan'-daki EmevT idarecilerinin zalimane vergi politikalarna isyan etti (740-774) Bu isyan sonunda Eb Kurr es-Sufr liderliinde Tilimsn'da Ben fren Emirlii (757-765), Thert'te de Abdurrahman b, Rstem tarafndan Rstem Devleti kuruldu (777-909). Rstem Devleti mslman Cezayir'de kurulan ilk bamsz devlettir. Bu dnemde Bat Cezayir Fas'ta hkm sren drsler'in (789-926), Dou Cezayir ise Kayrevan'daki Alebler'in (800-909) idaresine girdi. Her iki devlet de Badat'taki Abbas Halifeliine bah idi. 485 CEZAYR Cezayir 1X-X. yzyllarda Rstemler'in, Alebler'in ve drsler'in idaresi altnda ekonomi ve slm kltr alanlarnda byk gelimelere sahne oldu. Tubne (Tobna), Thert, Tilimsn. Mle ve Bga-ye gibi birok ehir, ticaret erbabnn ve ilim tahsil etmek isteyen rencilerin aknna urad ve douya giden kafilelerin urak yeri oldu. Eb Abdullah e-i, Rstemler ve Aglebler'i bertaraf ederek Fatm Devleti'ni kurduktan sonra da ayn durum devam etti. lk Fatm halifesi Ubeydullah el-Mehdve halefleri Afrika ve Orta Magrib'i (Cezayir) hkimiyetleri altna almay baardlar. Halife Muiz-Lidnillah'n Fatm baehrini Mehdiye'den Kahire'ye nakletmesinden sonra (362/973) Sanhce Berberleri Ma-rib lkelerinde idareyi ele geirerek Z-rler (9721148) ve Hammdler (1015-1152] devletlerini kurdular. Bu srada Mu-rbtlar da (1056-1147) Ysuf b. Tfn kumandasnda Tilimsn' ele geirdiler, Tenes ve Cezayir'e kadar Kuzey Afrika'y hkimiyetleri altna aldlar (454/1062). Daha sonra Muvahhidler'in (1130-1269) kurucusu Abdlm'min b. Ali el-Km, Hammd Devleti'ne son vererek Cezayir ve btn Kuzey Afrika'y zaptetti (548/ 1153). Cezayir VI. (XII.) yzylda ekonomik ve kltrel kalknmaya ahit olmu, Tilimsn, Bicye. Kostantne, Annbe, Tenes ve Vehran ehirleri birer ilim yuvas ve ticaret merkezi olmutur. talyan tccarlar Piza, Cenova ve Venedik'ten Avrupa mallarn buralara getiriyor, buradan da yn. deri ve hububat alyorlard. Muvahhidler'den sonra Dou Cezayir Tunus'taki Hafs Devleti'ne (1228-1574) tbi oldu. Orta ve Bat Cezayir ise Tilimsn'da kurulan Abdlvdler'in (1235-1550) idaresine girdi. Tilimsn bu dnemde kltr ve ticaret merkezi olarak byk bir gelime gstermitir. Abdlvdler, Hafsiler ve Mermiler'in saldrlan sebebiyle XIV. yzyldan itibaren zayflamaya balad. Bedev kabileler isyan ederek baz yerleri ele geirirken hristiyan spanyollar da sahilleri igal ettiler. Abdlvdler ve Hafsiler'in hkimiyeti sadece birka ehre mnhasr kalnca Cezayir gibi birok ehir bamszln iln etti. Siyas paralanmann ve kabileler aras ekimelerin srd byle bir ortamda spanyollar da 1505-1513 arasnda sahildeki nemli merkezleri ellerine geirdiler. 486 BBLYOGRAFYA: bn Abdlhakem, Fthu Mr ue'l-marib, Kahire 1961; Eb Ubeyd el-Bekr, el-Murib fi ahbri bildi iftikyye ue'l-marib {el-Meslik ve'i-memlik'ten Marib'le ilgili blmn ayr basm), Paris 1965; jdrs. Vaf frkyye e.-mtiyye ue'-ahruiyye, Cezayir 1957; Ab-dlvhld el-Merrk. el-Mu'cib fi telhisi ahbri dveli7-marib, Kahire 1963; bn Ham-md, Ahbru mlki Ben cUbeyd ve sret-hum (nr. M. Vonderheyden), Cezayir 1927; Ab-der, er-Rihlet'imaribiyye, Kosantne 1964; bn zr, ei-Beyn'i-murib, Beyrut 1947-50, I-]]]; Jbn Haldun. el-'ber, Beyrut 1957-59; bn Kunfz, eiFarbiyye f mebdi' i'd-deuleti'l-Hafiyye (nr. M. Neyfer - A Trk), Tunus 1968; bn Eb Dnr, el-M'nis fahbn frkyye ue Tnis, Tunus 1967; G. Marais, Les arabes en Berberte, Paris 1913; a.mlf., "Algeria", El2 (ng.), I, 366-367; Ch. A. Julien. Histoire de l'Afrique du Yord, Paris 1931, [[[; L. Leschi, L'Atgerie anque, Paris 1952; L. Balout, La Prehistoire de t'Afrique du Nord, Paris 1958; L Golvin. Le Maghreb iepoque des Zirides, Paris 1962; H. R. dris, La Berbrie orientaie sous ies Ziri-des, Paris 1962; P. Boyer, La uie quotidienne Alger la veille de l'interuenon franaise, Paris 1963; Ahmed Tevfik el-Meden. Harb's-elsemi'e sene bey ne't-Ceza" ir oe IsbnyS, Cezayir 1968; a.mlf., Kitb'l-Cez'ir, Cezayir 1984; J. C. Vatin. LAlgerie: politque, historique et societe, Paris 1974; Cell Yahya, et-Magri-b'l-kebr, Beyrut 1981, II!, 21, 27, 49-53, 81-151; IV, 211-275, 341-412; Nsrddin Sadn, Dirst oe ebh, Cezayir 1984-88, 1-li; a.mlf., "Ve Mehd el-Babdel", d-Ceza'ir fi't-trth: el-^Ahd'l-'Omnl Cezayir 1984; a.mlf., en-I^zm'i-ml li'I-Ceza3ir euhire'l-'ahdi'l-'Osmn, Cezayir 1985; A. Drina, Les tats de l'occident musulman aux, XIII, XIV et XV siecles, Alger 1984; Nkola Ziyde, 'lem'l-'Arab, Corfiyyeth, trthuh ue mesdiru erueh, Beyrut 1984, 5. 35-50; Abdurrahman el-Cll, Tnhu'l-Cez'iri'I-'m, Beyrut 1986, -IV; G. Yver. "Cezayir", A, III, 133-135. m Iffll Nsrddin Sadn

3. Osmanl Dnemi. Endls'teki mS-lmanlara kar giritikleri "yeniden fetih" i (reconquista) tamamlayarak bu siyaseti Kuzey Afrika'ya yaymak isteyen spanyollar'in lSO5'te Mers el-Kebr, 1509'da Vehran (Oran), 151O'da Bicye ve ksa bir sre sonra da Tilimsn' ele geirdikleri srada Ege ve Akdeniz'de korsanlk faaliyetlerinde bulunan Oru ve Hzr reislerin Cezayir'e gelip spanyol-lar'a kar mcadeleye girimeleri, Osmanl nfuzunun yerlemesinin ilk admn tekil eder. Cerbe adasna yerleen ve Yavuz Sultan Selim'in himayesi altna giren Barbaros kardeler, Cezayir'den gelen bir heyetin spanyollar'a kar kendilerinden yardm istemesi zerine Cezayir ehrini ve onun batsndaki erel'i (Cesaree) ele geirdiler II516}. erel ve Cezayir sultan iln edilen Oru Reis. Tenes ve Tilimsn'n zaptndan sonra 1S18'de Tilimsn' geri almak isteyen spanyollar"la yapt savata ehid dt. Onun yerine geen Hzr Reis Osman-llar'n desteini salamaya alt ve adamlarndan Hac Hseyin'i Cezayir halknn Ekim 1519 tarihli arizasyla Yavuz Sultan Selim'e gndererek yardm istedi. Yavuz Sultan Selim "Hayreddn" lakabyla and Hzr' Cezayir hkimi olarak tand gibi yenieri ve topulardan oluan 2000 kiilik yardmc birlik, sava malzemeleri ve gemi levazmat da gnderdi; ayrca Cezayir'e gnll olarak gideceklere yenierilik imtiyaz ve Anadolu'dan gerektii kadar asker yazma izni verdi. Bu ekilde hutbenin padiah adna okunmaya baland Cezayir Osmanl nfuzu altna girdi. Cezayir'e hkim olduktan sonra buray idari bakmdan ikiye ayrp dou ksmlarn yerli emirlerden Ahmed b. Kd, bat ksmlarn Muhammed b. Ali'nin idaresine brakan Barbaros Hayreddin, kkrtma sonucu yerli halkn ayaklanmas zerine bir ara Cezayir ehrini brakarak Cicel-li'ye ekilmek zorunda kaldysa da (1524) yl sonra yine halkn isteiyle geri dnd ve kendisine isyan eden Ahmed b. Kdfyi yenip buray geri ald. 1530'da da Cezayir ehri nnde spanyollarn kontrolndeki kk bir adada yer alan Penon Kalesi'ni (Adakale) ele geirdi. Ada ile ky arasna bir mendirek yaptrd. Bylece gemileri iin muhafazal bir liman meydana getirdi. Bu arada spanya'da byk zulme mruz kalan Endls mslmanlanndan 70.000 kadarn gemileriyle Cezayir tarafna tayarak kurtard. Cezayir bu dnemde ele geirilen ganimetlerle zenginleti ve Trk-ler'in Hindistan' veya Meksika's diye hret kazand. Kanun Sultan Sleyman'n Barbaros Hayreddin'i stanbul'a davet edip Cezayir beylerbeyi sfat ile onu Osmanl donanmasnn bana getirince Cezayir dorudan doruya bir Osmanl beylerbeyili-i haline geldi (1534). Barbaros, Osmanl donanmas ile yapt ilk seferde Tunus'u ele geirdiyse de (1534) mparator V. Karl'n (artken) gnderdii donanma ve yerli halkn ihaneti yznden geri ekilmek zorunda kald. Fakat 1536'ya kadar Sahil ve Tel blgesi ehirlerinin ounu zaptetti. 1538'de Andrea Doria kumandasndaki Hal donanmasn Pre-veze'de yenilgiye uratarak Orta Akdeniz'de Osmanl stnln salam oldu. Bunun ardndan bizzat mparator V. Karl'n da katld spanya donanmasnn Cezayir seferi tam bir hezimetle sonuland (1541i. Barbaros spanyollara kar, Osmanl Devleti'nin mttefiki olan Fransa ile ortak deniz harekt da gerekletirdi. Onun lmnden [1546) sonra gelen bey-lerbeyileri Vehran dnda btn Cezayir'e hkim oldular. Batda Tilimsn fethedildi, Salih Reis zamannda spanyol-lar'a yardm eden Fas hkiminin topraklarna girildi (1553) ve Bicye ele geirildi (1555). Hseyin ve Kl Ali paalar dneminde Fas'n merkezine kadar ilerleme kaydedildi. Ayrca spanyollar'n Haf-s Devleti'ne yardm etmesine ramen btn Konstantine eyaleti Trk hkimiyeti altna alnd. 1830'a kadar sren Cezayir'deki Os-manl-Trk hkimiyeti dar bakmdan beylerbeyiler devri (1518-1587), paalar devri (1587-1659), aalar devri (1659-1671) ve daylar devri (1671-1830) olmak zere drt ana dneme ayrlr. Trk hakimiyetindeki Cezayir, Kuzey Afrika'da Garp ocaklar ad verilen bir sistemin parasyd. Bu ocak, nfusu 15-20.000'i gemeyen asker bir aristokrasiyi tekil ediyordu ve bir ksm Aydn, zmir, Manisa, Mula gibi Bat Anadolu yrelerinden getirilen, eitli sebeplerle topran terkeden ve "iftbozan" ad verilen kyl snfndan gemicilerdi. Bunlar ocaa kaydedildikten sonra karada veya gemilerde grevlendirilir, maa verilir, yalnz kendi liderlerine tbi olur, aala kadar ykselebilirlerdi. Ancak kontrolleri olduka zordu. Asker snfn esas ksmn ise stanbul'dan gnderilen yenieriler meydana getirir ve bunlarn banda bir aa bulunurdu. Ayrca Trkler'den ve "mehzin" denilen yerli kabilelerden svari birlikleri vard. Mehzin snf hazr asker ve kervan koruyucusu olup vergilerin tahsilinden, vergi veren kabileleri itaat altnda tutmaktan sorumluydu. Garp ocaklar genel olarak yan bamsz bir ynetime sahipti; beylerbeyi ya da vali padiaha tbi olmakla beraber bamsz hareket edebiliyordu. Cezayir ise Garp ocaklar inde en g kontrol edilebilen eyaletti. Hkmetin ve valilerin hkm askerlere gemiyordu. Barbaros'un vey olu Hasan Paa (1544-1552] denizcilerin yardmyla bir sre otorite salayabildi. Beylerbeyiler devrinin son valisi olan Kaptandery Kl Ali Paa zamannda (1568-1587) balangta stanbul ve Cezayir arasndaki balar glendiyse de daha sonra zayflad. 1587'den itibaren Cezayir stanbul tarafndan yllna tayin edilen paalar devrine girdi. Bunlarn zamannda padiahn otoritesi kabul edilmekle beraber bu otorite etkisiz bir haldeydi. Valilerin grevi birtakm protokolleri yerine getirmek ve sarayda oturmaktan ibaret kald. Otorite kurmak isteyen valiler srgn edildi veya ldrld. Yalnz Hzr Paa 1592'de yenierileri sindirmeye muvaffak oldu. 1634'te Cezayir'de 20.000 civarnda yenieri vard. Denizciler sahillerde oturur, yenierilere karmaz, ayr bir ocak halinde denizcilikle megul olurlard. Bu

dnemde idar mekanizma ok iyi organize edildi. Resm kaytlar, sultann fermanlar, yaplan antlamalarn metinleri, kazanlan ganimet ve dllerle alnan vergilere dair kaytlar devlet arivlerinde titizlikle korundu. 1645'te Vezrizam Salih Paa'nn kardei brahim Paa Cezayir beylerbeyi tayin edilince Sultan brahim huzura gelen day kaptanlar, beylerbeyine taat etmedikleri takdirde "cmlesini krmak'la tehdit etti. Fakat yine de bir ey deimedi. Bundan sonra azledilen vali Cezayir'de nezret altnda tutuldu. 1659'da vali tayin edilen Ali Paa Cezayir'de btn yetkilerini kullanmak isteyince Halil Aa onu maiyetiyle beraber bir kalyonla zmir'e gnderdi: bylece aalar devri balad. Zamann sadrazam Kprl Mehmed Paa buna ok sinirlenerek geri dnen valiyi dam ettirdi. Cezayir aasna da bir mektup gndererek artk vali gnderilmeyeceini bildirdi. Bundan byle Cezayir gemileri Osmanl sahillerine yanamayacak, levent ve zahire alamayacakt. Cezayir aas bunun zerine korkarak zmir'e gelip af dilediyse de affedilmedi. Kprl'nn lmnden sonra Kprlzde Fzl Ahmed Paa sadrazam olunca af kard ve smail Aa'y Cezayir valisi tayin etti. Ancak Cezayir aalar, smail Aa'y padiahn temsilcisi sayarak lere kartrmadlar. stanbul da artk bu durumu kabullendi. Bu dnemde idareyi brakmak istemeyen aalarn ldrlmesi det oldu. Sonuncusu Ali Aa (1664-16711 olmak zere son drt yenieri aas bu ekilde ldrld. Bundan sonra Tunus'ta olduu gibi denizciler duruma hkim oldular ve daylar devri balad. nce daynn meclis CEZAYR tarafndan hayat boyunca bata bulunmak artyla seilmesi kararlatrld. lk drt dayy denizciler bu ekilde seti, fakat daha sonra ocak arln koyarak dayy semeye balad. Daylar geni yetkilere sahiptiler. Kendilerine ordu, donanma, vergi, asayi, adliye ilerinde be yeden oluan bir day divan yardmc olurdu; buna "dvn- gzf denirdi. Divan yeleri, mal ilere bakan hazineci, ordu kumandan olan ordugh aas, denizcilik ilerinden sorumlu vekilhar, beytlmlci ve vergi tahsiline memur "hocat'l-havl'den mteekkildi. Divan ktipliklerini drt divan hocas yapmaktayd. er' iler ise biri Hanef, dieri Mliki mezhebine mensup iki mft tarafndan yrtlmekteydi. Cezayir idar bakmdan drde blnmt. Cezayir ehrinin merkez olduu ve dorudan vali veya day tarafndan ynetilen birinci blgenin ad Drssul-tan'd. Day "solak" ad verilen muhafzlar tarafndan korunur ve Cezayir'de Ce-nne Saray'nda otururdu. Daylarn memuriyet aidat, konsolos ve sancak beyi aidat, hediyeler, msadere ve para cezalar, esir ticareti ve korsanlardan alnan hisselerden nemli miktarda gelirleri vard. Azledilen veya ldrlen daylarn mallarna el konurdu. Cezayir ehrinde ahali Trkler, Endlsller, yahu-diler, hristiyanlar, Araplar ve Berber-ler'den meydana geliyordu ve bu dnemde toplam 60.000 kadar nfus vard. Arapa yaygn dil olmakla beraber resm dil Trke idi. XVI. yzyl sonlannda Cezayir'i ziyaret eden Avrupallar, ok gzel evleri, saysz cami, hamam ve ima-retleriyle. yiyecek ve iecek bolluuyla masallardaki gibi bir Dou ehrini tasvir ederler. Dier blge "beylik" ad altnda sancaklar halinde ynetilmekteydi. Bunlar Dou (merkezi Konstantin), Tittari (merkezi Medea) ve Bat (merkezi Maskara, 1792'den sonra Oran) sancaklaryd. Sancaklar kidlik ve eyhliklere ayrlmaktayd. Daylar tarafndan byk yetkilerle tayin edilen beyler, sancaklarnda gvenlii salamak ve vergileri toplamakla grevliydiler. Beylikler kabilelerin birlemesiyle oluan "vatan'lar-dan meydana geliyordu. Vatanlar kid, kabileleri eyh ynetirdi. Beyler yllk vergilerini baharda dayya gnderirlerdi. ylda bir ise vergiyi bizzat gtrrlerdi. Bu uygulama beylerin daylar tarafndan kontrol edilmesini, gerekirse cezalandrlmasn salard. Beyler, Anadolu'dan gelen "yoldalarla beraber kararghla487 CEZAYR nnda halktan ayr yaarlar, otoriteyi srdrmek iin kabileler arasndaki dmanlklardan faydalanrlard. ehir merkezlerinde Hanef, krsal kesimde ve kabileler arasnda Mliki fkh uygulanrd. Tarikatlar ve zaviyeler krsal kesimde nemli bir sosyal ve siyas etkinlie sahipti. Garp ocaklar iinde en byk donanmaya sahip olan Cezayir'de eyalet gelirlerinin byk bir ksm korsanlk yoluyla salanrd. Akdeniz dnda da faaliyet gsteren korsanlar, Cebelitark Boaz'-n geip Kanarya adalar, ngiltere, rlanda, Hollanda, Danimarka, hatta zlanda adasna kadar uzandlar. Bundan dolay Osmanl Devleti ile ticaret antlamas bulunan Fransa, Cezayir daysyla deniz ticareti gveniii iin Marsilya'da 21 Mart 1629 tarihinde ayrca bir antlama yapmak zorunda kald. Bunu yedi yl sonra ngiltere ve Hollanda takip etti. Cezayir sefer srasnda Osmanl donanmasna gemi gnderir, ylda bir padiaha hediyeler takdim eder, karlnda da gemi, gemi levazm, top ve barut gibi eyler alrd. XVIII. yzyla doru Fransz ve ngiliz donanmalarnn glenmesi ve Akdeniz'i kontrol altna almas dolaysyla Cezayirliler'in korsanlk faaliyeti baltaland. Bu durumda gelir kaynaklarn ve nemini yitiren Cezayir'de nfus da azalmaya balad. Yzyln ikinci yarsnda donanma kld, yenierilerin says ise 20.000'lerden 5000'e kadar dt. Denizcilik gelirlerinin azalmas sebebiyle vergilerin arttrlmas isyanlara sebep oldu. 1671'den sonra baa geen yirmi sekiz daynn yars halk ve asker tarafndan ldrld. Mart 1710'da Bekta Day bir yenierinin ailesine saldrd iin katledildi, yerine Skeli Ali avu day oldu. 1711'-de Sarkan brahim Paa Cezayir beylerbeyi tayin edilince Skeli Ali avu onun karaya kmasna izin vermeyerek stanbul'a geri gnderdi. Ayrca Sultan III. Ah-med'e de bir mektup yazarak valilikle dayln ayr

olmasnn mahzurlarn anlatt ve bu iki makamn birletirilmesini istedi. Skeli Ali avu'un bu istei kabul edildi ve kendisine beylerbeyi rtbesi verilerek paa oldu. Bundan sonra Cezayir'e yazlan fermanlarda "Cezayir beylerbeyi ve days" hitap ekline yer verilerek iki grevin bir kiide olduu resmen belirtildi. Osmanl hkmeti, Akdeniz'de faaliyette bulunan ve gerektiinde donan488 masyla yardma gelen Cezayir ocana sk bir merkeziyetilik yerine daha serbest bir ynetim uygulamaktayd. Esasen Cezayir kendi iradesiyle Osmanl Dev-leti'ne balanm bir eyaletti. Bu sebeple hkmet Cezayir ocana bask yapmak yerine onu gazaya tevik ediyordu. Buna ramen Cezayir daylarnn valileri kabul etmeme ve dier ocaklarla atmaya girme, Avrupa devletleriyle gerek kendilerinin gerekse Osmanl Devleti'-nin yapt antlamalara riayet etmeme gibi kural tanmaz hareketleri Osmanl Devleti'ni zor durumda brakmaktayd. Bu da Babli'nin d siyasetini byk lde etkiliyordu. Bu sebeple 1718'de yaplan Pasarofa Antlamas'yla Osmanl Devleti Avusturya ile Garp ocaklar arasnda bar iin gvence vermek zorunda kald. Bununla beraber Cezayir oca gemileri bir Avusturya ticaret gemisine el koydular. Babli zararn tazmini in Cezayir'e iki Avusturya temsilcisiyle birlikte eliler gnderdi. Fakat Cezayir Valisi ve Days Abdi Paa ne ferman ne de heyeti kabul etti. Tunus ve Trablus-garp ise fermana itaat ederek Avusturya ile antlama imzalad (1725). Abdi Paa isyankr tavr sebebiyle azledilerek yerine Arslan Mustafa Paa vali tayin edildi. Ancak Abdi Paa valinin gemiden karaya kmasna msaade etmeyince katli in fetva verildi. te yandan Cezayir'deki resm grevlilere Cezayir'in nemi, devlet yardmlar, Osmanl sahillerinden serbeste harp levazmat ve asker tedarik ettikleri hatrlatlarak itaat etmeleri istendi; aksi takdirde Osmanl topraklarndan faydalanmalarnn yasaklanaca, dmanlarndan korunma-yacaklar ve cezalandrlacaklar bildirildi (1729). Buna bal olarak skenderiye, Rodos, Lefkoe, Trablusam, Kandi-ye, Hanya gibi Osmanl liman ve ehirlerine fermanlar yollanp Cezayir gemilerine kesinlikle bir ey vermemeleri emredildi. Fakat Patrona Halil syan. Veziriazam Damad brahim Paa'nn ldrlmesi ve III. Ahmed'in tahttan indirilmesi gibi olaylar Cezayirliler' kurtard. Cezayir halknn bir heyet gndermesi zerine Aralk 1731 tarihli bir fermanla affedildiler. Abdi Paa'nn lmnden sonra Cezayirliler kendi beylerbeyilerini semeye ve bunu hkmete tasdik ettirmeye baladlar. Daylar lkenin i ve d siyasetinde ksmen serbestti. Sava aabiliyor ve ban yapabiliyorlard. 1787'de spanya'ya eli olarak gnderilen Vsf Efendi spanya Sefretnmesi'nde, elilikle spanya'da bulunduu sralarda Cezayirliler'in nemli miktarda para ve hediyeler karlnda spanyollar le bar yaptklarndan bahseder. Napolyon'un 1789'da Msr'a saldrmas, Cezayir'in de Osmanl Devleti'nin basksyla Fransa'ya sava iln etmesine sebep oldu. 1578' de mercan avlamak, vergi vermek ve kale ina etmemek artlaryla Fran-szlar'n kurmalarna izin verilen Ann-be (Bne) yaknlarndaki Bastion ticaret merkezi bu olay sonucu igal edildi. Fransz ticaret merkezi ancak 1817'de geri verildi. Cezayir denizcilikte nemini kaybederken 1798 ylnda Franszlar'a kar Ebkir deniz savan kazanan ngilizler, 1805'te de Trafalgar deniz savanda Fransziar' yenerek Akdeniz'in en gl donanmasna sahip olduklarn ispat ettiler. Fransa'da koalisyon savalar sonucu Napolyon Bonapart tehlikesi ortadan kaldrlnca 1815'te yaplan Viyana Kongresi'nde ngiltere'nin steiyle korsanln kaldrlmasna karar verildi. ngiltere bu karan uygulamay stlendi. Bu bahane ile Avrupa devletleriyle anlaarak Cezayir'e Lord Exmont kumandasnda bir donanma gnderdi (1816). Hollanda filosunun da katld bu donanma Cezayir ehrini topa tuttu, gemileri batrd. Bunun zerine Cezayir days ngiltere ve Hollanda ile anlamak zorunda kald. Ellerindeki hristiyan esirleri teslim etmeyi ve sava tazminat demeyi kabul etti. Cezayir'in bu zayf durumu, Osmanl Devleti'nin 1828-18Z9'da Rusya ile yapt sava kaybetmesi, Yunan isyanlarndan dolay ngiltere ve Rusya ile mttefik olmas gibi sebepler, Fransa'y Cezayir'i ele geirmek zere harekete geirdi. Ak denizlerde eski gcn kaybeden ve ngiltere karsnda gerileyen Fransa, Cezayir'i ele geirmek suretiyle Bat Akdeniz'de smrge sahibi olaca gibi ngiltere'ye kar da Akdeniz'de stnl ele geirecek, Akdeniz ticaretinden daha byk pay alacakt. Bu siyas ortamda Cezayir days olan zmirli Hseyin Paa Fransa'nn bu emelini yerine getirmesine deta zemin hazrlad. Direktuvar dnemi Fransz hkmeti Bacri ve Busnak adl iki Cezayirli yahudi tccardan 5 milyon frank bor para ve bir miktar hububat almt. Fransa krallk idaresine geince bu borcu tanmakla beraber demeyi durdurdu. Bunun zerine Day Hseyin Paa, kendisine borcu olan ve tebaas durumunda bulunan bu tccarlarn hakkn almak iin harekete geti ve baz Fransz gemilerine el koydu. Bu ekilde iki lke arasnda fiil gerginlik balad. 29 Nisan 1827 gn Day Hseyin Paa. borlar tartt Fransz konsolosu Pierre De-val'in yzne elindeki yelpaze ile vurunca bunu hakaret sayan Fransa ile Cezayir arasndaki ilikiler kesildi ve dmanla dnt. Bu olay bahane eden Fransa nceden planlad harekt balatarak 16 Haziran 1827'de Cezayir'e sava iln etti ve byk bir donanma ile Cezayir sahillerini abluka altna ald. Austos aynda ise Osmanl Devleti'ne durumu bildiren ve dayy cezalandrmak iin izin isteyen bir nota verildi. O srada Yunan isyanyla uramakta olan Babli, ngiltere'nin de isteiyle arabulucu olarak Thir Paa'y Franszlar tarafna gnderdi. Franszlar Thir Paa'nn gemisine el koyarak paay Toulon'a gtrdler. Babli, Cezayir'in Franszlar'a kar tek bana savaabilecek kadar gl olduunu dnyor ve savaa fiilen karmak istemiyordu. Esasen Cezayir'e kuvvet gnderme imkn da yoktu. 20 Ekim 1827'de ngiliz, Fransz ve Rus ortak

donanmas Navarin'de Osmanl donanmasn yakt, Fransa Mora-ya asker kard. Ertesi yl Osmanl-Rus sava balad. Fransa bu avantajl durumuna ramen Cezayir'i hemen igal edemedi. 1830'a gelindiinde ciddi bir i bunalm yaayan Fransa hkmeti, kamuoyunun dikkatini dar ekmek ve prestij kazanmak iin 14 Haziran 1830 tarihinde Cezayir'e General Bourmont kumandasnda byk bir donanma ve 37.000 kiilik yeni bir kuvvet gnderdi. Bu takviye kuvvetiyle Franszlar Cezayir'e ktlar ve 5 Temmuz 1830 gn Cezayir ehrini igal ettiler. Fransziar'n ilk ii, yerli ahaliyi daha kolay idare edebilecekleri dncesiyle Trk unsurlar ihra etmek oldu. Bununla beraber Cezayir'in btnn ele geirmeleri, Emr Abdlkdir kumandasndaki direniilerin yenilmesine kadar srd (1847). Osmanl hkmeti igali protesto etmekle yetindi. 1847'-de Fransz igalini tanyarak Cezayir zerindeki haklarnn sona erdiini iln etti. Cezayir'de Trk hkimiyeti devrinin i tekiltlanma asndan "karanlk" bir dnem olduu ve Trkler'n genelde idareleri altna aldklar yerleri gelitirme dncesine sahip olmadklar eklinde baz aratrmaclarn ileri srdkleri iddialar (bk. El2 |ng.|. I, 367-370), Osmanl ariv kaynaklarnn yeterince incelenmediini veya konuya maksatl yaklaldn gstermektedir. Zira rkla dayanan ve kendi kltrn empoze eden Fransz sistemiyle mahall kltrlerin gelimesine yardmc olan ve ynetimi altndaki blgelere idar zerklik tanyan Osmanl sisteminin karlatrlmas halinde Trk devrinin ne lde dil olduu ak bir ekilde ortaya kacaktr. Cezayir'in Trk dneminde en mreffeh ve meden asrlarn yaadn eldeki kaynaklar gstermektedir. BBLYOGRAFYA: Vsf. Trih (lgrel). s. 202-207; a.mlf.. spanya Sefretnmesi, Ftih Millet Ktp.. nr. 818, 630/2, vr. 13a; E. Plantet. Correspondance des Deys d'Alger auec la Cour de France, Paris 1889; A. Semih lter, imali Afrika'da Trkler, stanbul 1936, I, 65-221; II, 1-115; Uzun-arl. Osmanh Tarihi, II, 363-372; III/2. s. 293-305; V/2, s. 247-258; Karal. Osmanl Tarihi, V, 122-124; Ercment Kuran. Cezayir'in Franszlar Tarafndan gali Karsnda Osmanl Siyaseti (1827-1847), stanbul 1957, s. 3-12; a.mlf.. "Fransa'nn Cezayir'e Tecvz, 1827", TD. sy. 3 (1953i. s. 56; Abdurrahman ayc. Byk Sahrada Trk-Fransz Rekabeti (1858-1911), Erzurum 1970, tr.yer.; W. Spencer. Al-giers in the Age of the Corsairs, Oklohama 1976; A, C. Hess, The Forgotten Frontier: A History of the 16 Ih Century lbero-African Frontier, Chicago 1978; J. M. Abun-Nasr, A History of the Maghrib. Cambridge 1980, s. 159-201; Feridun Emecen, "Kanuni Devri", Doutan Gnmze Byk slm Tarihi, stanbul 1989, XI, 348-355; Rfat Uarol, "Kk Kaynarca Antlamasndan 1839'a Kadar Osmanl mparatorluu", a.e.. XI, 387-391; F. Braudel. Akdeniz ve Akdeniz Dnyas (trc M.Ali Kl-bayi, stanbul 1989-90, III, bk. ndeks; Zakia Zahra et Nama Bouhamchouche, "LArrivee des Ottomans en Algerie", Sludies on Otto-man Diplomatic Historiy V. (ed. Selim Deringil Sinan Kneralp), stanbul 1990, s. 17-25; G. Yver, "Cezayir", R III, 136-139; TA, X, 302-305; M. Emerit - M. Colombe. "Algeria", El* (ng.l, I, 367-370; erafettin Turan, "Barbaros Hayreddin Paa", DA, V, 65-67. m Kahraman 4. Smrge Dnemi. Fransz kuvvetlerinin Cezayir'de yerlemeleri ve lkenin tamamnda hkimiyet kurmalar kolay olmad. Hem yerli halk hem de Osmanl kuvvetleri uzun sre igalcilere kar direndiler. Day Hseyin Paa'nn teslim olmasndan sonra lkenin batsndaki kabileler Emr Abdlkdir'in etrafnda toplanp onu sultan iln ederken (1832) douda da Kostantne Emri Ahmed Bey mcadeleyi brakmad. 1830 Temmuzunun sonlarna doru Fransa'da Kral X. Charles idaresinin kmesi igal srecinin durmasna sebep oldu. Daha sonra yeni kral L. Philippe lk yllardaki kararsz tutumunu brakarak buray ele geirmeye karar verdi ve Fransz Kuzey Afrika Genel Valilii'ni kurdu (22 Temmuz 1834). 1840 ylna kadar "snrl igal" politikas takip eden ve yalnz balca ehirlerle iktidar noktalarn ele geiren Fransa'nn hkimiyeti lkenin daha ok ky kesiminde grlyordu. Buraya tayin edilen ilk genel vali Mareai Kont B. Clausel, Ahmed Bey ve Emr Ab-dlkdir'le mcadele ettiyse de pek baar kazanamad. 1835'te Emr Abdlk-dir'in merkezi Maasker'i ele geiren Fransz kuvvetleri Kostantne'de Ahmed Bey'in karsnda malp oldular (1836] ve byk kayplar verdiler. Arkasndan da Emr Abdlkdir, General Bugeaud kumandasndaki Fransz kuvvetlerini yenilgiye uratarak antlamaya zorlad. Bylece Emr Abdlkdir'in lkenin batsyla gneyindeki hkimiyetini ve silhlanmasn kabul ve teyit eden Tfn Antlamas imzaland (30 Mays 1837). Fakat bu antlamadan sonra Franszlar batdaki kuvvetlerini douya naklederek Ahmed Bey'in denetiminde bulunan Kostantne ehrini ele geirdiler (13 Ekim 1837) 1839'da Emr Abdlkdir, Tfn Ant-lamas'na aykr olarak lkeye ok sayda asker getiren Franszlar'a kar ci-had iln etti. Ancak savan yeniden balamas zerine genel valilie getirilmi olan General Bugeaud'nun kumandaCEZAYR sndaki Fransz kuvvetleri Abdlkdir'in elinde bulunan ehirleri igale yneldiler ve drt yl iinde Medye, Milyne, er-l. Bgar. Tilimsn. Tagdempt, Maas-ker, Sade ve Zimie'yi ele geirdiler. Emr Abdlkdir Fas Sultan Abdurrahman'a snarak onun yardmn saladysa da ss Sava'nda Franszlar'a yenilen [14 Austos 1844) Fas sultan imzalad Tanca Antlamasyla (10 Eyll 1844) Emir Abdlkdir'e yardm etmemeyi ve onu topraklarnda barndrmamay kabul etmek zorunda kald. Bunun zerine Emr Abdlkdir gerilla savas balatt.

Bu arada Muhammed b. Abdullah adl mahall bir idareci de halk ayaklandrd, fakat igal kuvvetleri karsnda baarl olamad. Franszlar isyan bastrdlar ve Emfr Abdlkdir ile Muhammed b. Abdullah' teslim olmaya mecbur ettiler (23 Aralk 1847) Ardndan Ahmed Bey de teslim alnnca 11848 lkenin byk blm Fransz kuvvetlerinin denetimi altna girmi oldu. Bu savalarda pek ok ky yok edilirken binlerce kii atmalar srasnda ldrld, birok insan da alktan ld. Dalk Kabliye (Bild'l-kabi!) blgesinin 1853, 1854 ve 1857'-deki seferler sonunda igal edilmesiyle Fransa'nn Cezayir'i igal hareketi byk lde tamamland. Fakat zaman zaman zellikle zaviye eyhleri liderliindeki ayaklanmalar devam etti. Franszlar halkn mukavemetini krmak iin asker, siyas, din, kltrel, ekonomik her basky deneyerek Cezayir'in s-lm-Arap kimliini ortadan kaldrmay hedefleyen planlar uyguladlar ve her eyden nce Hristiyanl yaymaya, Arapa'nn yerine Franszca'y hkim dil haline getirmeye altlar. Halka ait mlkleri tasfiye etmeye, vakflara ve kendilerine mukavemet eden kabilelerin topraklarna el koymaya baladlar. Bunlarn yan sra lkenin en gzel yerlerine Avrupallar' yerletirerek smrge yerleim birimleri oluturmaya gayret ettiler. lk smrge birimleri Cezayir ehri evresinde kuruldu ve Bfrk'te resm smrge tekilt organize edildi (1836). Avrupa'dan gelen gmenlere yerli kabilelerin ellerinden alnan araziler bedava datld iin her geen gn Avrupal nfusu art gsterdi. 1841-1850 arasnda 115.000 hektar arazi dardan gelenlere datld. 1847'de lkedeki Av-rupallar'n says 104.000 iken 1872'de 245.000'e, 1911 ylnda da 752.000'e ykseldi. Ayn ekilde ellerindeki arazinin miktar da 1860'ta 365.000, 1930'da ise 2.345.000 hektar buldu. 490 Franszlar 1830-1870 yllar arasnda Cezayir'i, "Arap Brolar" denilen tekiltn icra ettii bask ve zulm esasna dayanan bir asker idare iie ynettiler. 1848 Fransz anayasasna gre Cezayir smrgesi eyalete ayrld ve Paris'ten tayin edilen bir genel vali tarafndan idare edildi. Arap Brolar, lkeyi kumandanlarn veya bizzat III. Napolyon'un yaymlad ve eski Roma senatosunun kararlarna zenilerek "Senatus consulte" diye adlandrlan fermanlarla ynetmek ve bu arada mlkiyeti tanzim etmek, mslman halk iin uygulanacak kanun ereveyi snrlamakla grevliydi. Bu uygulamann temel hedefi kabiiecilii ortadan kaldrp Cezayir toplumunu paralamak, bylece Avrupallarn lke ekonomisine hkmetmelerine imkn hazrlamakt. 1870'te sivil idareye geirilen Cezayir Paris'teki ileri Bakanlfna baland. Asker idarenin kalkmasnn ardndan Muhammed el-Mukrn'nin liderliinde toplanan 200'e yakn kabile, hemen hemen lkenin tamamna yaylan bir ayaklanma balatt (187)). zellikle Rahm-niyye tarikat mensuplarnn nemli rol oynadklar bu isyan hareketi yer yer devam ederken 1881'de de Sd eyh liderliindeki kabileler ayaklandlar. Smrge ynetimi bu ayaklanmalar ancak 1884'te, uygulad kanl yntemlerle binlerce kiiyi ldrerek bastrabildi. Yarg organlarnn ilga edildii, temel hak ve hrriyetlerin ortadan kaldrld ve "yerli kanunu" (code de l'indigenat) denilen zulm kanunlarnn uyguland bu dnem 1919'a kadar devam etti. Bu sre iinde Franszlar Cezayir'de tabakalara ayrlm bir toplum ve ikili bir ekonomi modeli meydana getirerek lkedeki ou Fransz kkenli Avrupallarn lehine geliecek bir yap oluturmaya altlar. Cezayir btesine kendi karlar dorultusunda hkmederek maliye ile ilgili heyetleri bask altna aldlar ve tam yetkili yeni belediyeler kurdular. Ce-zayirliler'in kar karya kald ekonomik sknt ve zellikle ar vergi yk binlerce kiiyi yurdundan etmi, ya dorudan ge ya da i bulmak iin Fransa'ya gitmeye mecbur brakmtr-, bu maksatla yurt dna gidenlerin says 1954 ylnda 212.064'e ulam bulunuyordu. Smrge ynetiminin uygulad siyas, ekonomik ve sosyal bask politikas kk bir i birliki aznln dnda Ce-zayirliler'in byk ksmn fakirletire-rek ikinci snf vatanda haline getirmi ve bu durum I. Dnya Sava'nn sona ermesinden itibaren smrge ynetimine kars Cezayir mill hareketinin ortaya kmasnda etkili olmutur. Cezayirli milliyetilerin siyas taleplerini dile getirmeye balamalar I. Dnya Savas sonrasna rastlar. Emr Abdlkdir'in torunu Emr Hlid nderliinde 1920 ylnda kurulan Jeune Afrique adl milliyeti ve reformcu tekiltn balca hedefi haklar ve vazifeler konusunda eitliin salanmas, lkenin slm kimliinin korunmas, yerli halka seimlere katlma ve Fransz parlamentosuna temsilci gnderme hakknn tannmas idi. Bu tekilt Emr Hlid'in yl sonra yurt dna srlmesi sebebiyle faaliyetlerinde baarl olamad ve dald-, fakat bamszlk ve eitlik dncesinin gelimesinde etkili oldu. Bunun ardndan Fransa'-daki Cezayirli iilerin 1926'da Mesl el-Hc'n bakanlnda kurduklar Nec-met imali jfrkyye de (Etolle Nord Africaine) benzer siyas taleplerin dile getirilmesinde nemli rol oynad; ancak o da uzun mrl olamad ve 1929 ylnda kapatld. Ayn yl onun yerine el-tti-hd'l-vatan li-mslim imali frkyye (l'Union Nationale des Musulmanes Nord Africaines) adyla baka bir tekilt kuruldu. Bu tekilt 1937'de Hizb'-a -bi'l-Cezirye (Parti populaire Algerien) dnt. Fakat temel amac Cezayir'in tam bamszl olan bu parti de pek fazla bir etkinlik gsteremeden II. Dnya Sava srasnda dald. Ayn yllarda, Cem'iy-yet'l-ulemi'l-mslimn'in (193li kurucusu ve bakan Abdlhamd b. Bds gl bir mill kltr hareketi balatarak Cezayir'de bir millet oluturmak ve mslman halk Avrupallar"la eit haklara sahip klmak iin mcadele etti; ancak bu hareket de bn Bds'in 1940'ta vefat zerine sonusuz kald. Daha lml bir izgide yer alan Ferhad Abbas, II. Dnya Sava yllarndaki gelimelerde nemli rol oynad. Mslmanlara Fransz vatandalk hakknn verilmesini savunan Ferhad Abbas, yirmi sekiz mslman temsilciyle birlikte imzalad el-Beyn'I-Cezain (Manifeste Algerien: Cezayir Bildirisi) ile Cezayir'deki mslman-larn Avrupal aznlkla eitliini ve hrriyetlerinin gvence altna

alnmasn istedi. 1946'da ttihd ensri'l-beyni'l-Cezirfyi (Union Pour la Defense du Manifeste Algerien) kuran Ferhad Abbas lkesinde demokratik haklarn gelimesinde etkili oldu. II. Dnya Sava'nda nemli rol oynayan Cezayir. 8 Kasm 1942'de ngiliz-Amerikan kuvvetlerinin Kuzey Afrika karmasna sahne oldu ve Cezayir ehri Fransa geici hkmetinin merkezi haline geldi. 3 Haziran 1943'te kurulan Fransz Miil Kurtulu Komitesi'nin de (Comite de la beratione Nationale Franaise) yerletii Cezayir ehri 1944 sonuna kadar Fransa'nn baehirliini yapt. li. Dnya Sava'ndan sonra Cezayirli-ler'in durumunda ciddi iyiletirmelerin yaplmamas, ekonominin ktye gitmesi ve sava yllarnda halkta uyanan bamszlk eilimlerinin iddetle bastrlmak istenmesi, kurtulu mcadelesinin yava yava su yzne kmasnda etkili oldu. Nazi Almanyas'nn yenilmesini ve savan bitmesini Cezayir'de smrgeciliin de sona ermesi yolunda bir merhale olarak gren milliyetilerin 5 Austos 1945'teki trenlerde Cezayir bayra tamalar zerine Franszlar'n silhl mdahalede bulunmalar, binlerce kiinin (Franszlara gre 15.000, Arap kaynaklarna gre 45.0001 lmne ve aralarnda Mesl el-Hc gibi nderlerin de bulunduu kitlelerin tutuklanmasna yol at. Hibir smrge idaresinin gstermeye cesaret edemedii bu korkun vahet, Cezayirlilerin smrgecilere olan gvenini tamamen ortadan kaldrd ve likilerin had safhada gerginlemesine sebep oldu. Bu olaylardan sonra pek ok Cezayirli tutuklanrken siyas rgtler de kapatld. Ferhad Abbas ve dier ileri gelenlerce imzalanan bildiriye olumlu cevap verilmemesi, halkn eitlii ve hrriyeti konusunda herhangi bir ilerleme kaydedilmemesi Cezayir mill hareketinin giderek gelimesinde etkili rol oynad. 20 Eyll 1947 tarihinde Fransa'nn Cezayir iin kabul ettii yeni stat erevesinde baz iyiletirmeler yaplmakla birlikte genel valinin her eye hkim konumunun devam etmesi ve Cezayirli yerli halka fazla bir yetki verilmemesi, bamszlk isteklerinin daha da canl hale gelmesine sebep oldu. Bu stat ile ms-lmanlara Fransz vatanda olma hakknn tannmas, onlar iin bir iyiletirme deil birtakm bahanelerle daha kolay hapse atlmalarna imkn veren bir uygulama oldu. Savatan sonra Fransa'nn smrgelerini elde tutmas amacyla oluturulan Fransz Birlii'ne (L'Union Franaise} alnan Cezayir'de mslmanla-rn ve Avrupallar'in ayr ayr temsil edildikleri bir meclis kurulduysa da bu meclis halkn bamszlk ve hrriyet isteklerine cevap vermekten ok uzakt. Kasm 1946'da, o yl genel afla hapisten kan Mesl el-Hc'n nderliinde Hare-ket'l - intir li' I - hrriyyeti'd - dimukr-tyye (Mouvement Pour le Triomphe des Li-bertes Democratiques: MTLD) adyla bir rgt kuruldu. Hizb'-a'bi'l-Cezirfnin bir bakma devam niteliinde olan bu rgtn bnyesinde bir de elMunazza-mat'l-hssa (Organisation Speciale) adl gizli bir birim tekil edildi ve bu rgtte yer alan Hseyin yt Ahmed, Ahmed b. Bell ve Muhammed Haydar gibi kiiler kurtulu mcadelesinde nemli rol oynayan isimler oldular. 1948-1952 yllan ayaklanmaya hazrlk dnemi oldu. Fransa'nn kendi arzusuyla Cezayir'den vazgemeyeceini anlayan toplumun btn kesimleri dmana kar glerini birletirdiler. Ha-reket'l-intisr. silhl mcadeleyi balatmak amacyla Mart 19S4'te el-Munaz-zamat'l-hssa'y lavederek Munazza-mat'l-lecneti's-sevriyyeti li'1-vahde ve'l-amel (Comite Revolutonnaire d'Unite et d'Action: CRUA) adyla yeni bir gizli tekilt kurdu. Bu tekilt lkeyi alt asker vilyete blerek her birine buradaki ayaklanmay ve mcadeleyi yrtecek birer kumandan tayin etti. Hazrlklarn CEZAYR tamamlanmasndan sonra 1 Kasm 1954 tarihinde silhl mcadele balatld. Av-res ve Kabliye'de balayan ve lkeyi bamszla gtrecek olan silhl kurtulu mcadelesi ksa zamanda btn lkeye yayld. Smrgecilere kar kurtulu sava veren btn birlikler Cey tahrri'l-vatan (L'Armee de Liberation Nationale: ALN) adn alrken Munazzama-t'l-lecneti's-sevriyyeti li'1-vahde ve'l-amel de bu mcadelenin siyas rgt haline gelerek Cezayir'deki btn vatanseverlerin yer ald Cebhet't-tahrri'l-vatan'ye (Front de Liberation Nationale: FLN) dnt. Fransa, bamszlklarna kavumak amacyla silha sarlm olan Cezayirli-ler'in ayaklanmasn bastrmak iin barbarca bir kym politikasna ynelerek grlmemi asker tedbirler ald. Olaan st durumun iln edilmesinden (28 Austos 1955) sonra buraya yz binlerce asker yd. Ayaklanmay bastrmak iin Fransz donanmas, hava ve kara kuvvetleri seferber edildi. Hatta bir NATO birlii dahi bu i iin kullanld. Cezayir'e silh ve yardm gelmesini nlemek amacyla Bat Akdeniz'de korsanl andran baz tedbirleri yrrle koymakta tereddt etmeyen Fransa hava trafiini de denetliyordu. Fransz kuvvetleri ehir merkezlerinde ksmen duruma hkim olmakla birlikte tarada pek baar gsteremediler ve siyas, idar, sosyal alanlarda yeni dzenlemeler yapmaya mecbur kaldlar. Ne var ki artk Cezayir halkn bamszlk dnda hibir ey tatmin etmiyordu. Btn Bat lkeleri Fransa'ya destek verirken Arap lkeleri ile Asya-Afrika devletleri Cezayir-liler'in yannda yer ald. Kurtulu sava srerken 19 Eyll 1958'de Kahire'de toplanan Cezayirliler"in ileri gelenleri bamsz Cezayir Cumhuriyeti'ni iln ederek Ferhad Abbas'n bakanlnda bir geici hkmet kurdular. Kurtulua kadar yurt dnda kalan geici hkmet nce Kahire'de, sonra Tunus'ta faaliyetlerini srdrd. Geici hkmeti bata Arap lkelerinin tamam olmak zere Asya ve Afrika devletlerinin birou ile Dou bloku tanrken Bat'dan tanyan kmad. NATO yesi tek mslman devlet olan Trkiye de Cezayir Cumhuriyeti geici hkmetini savan son anlarna kadar tanmam ve bu politikasyla Cezayir'deki kurtulu savan resmen en son destekleyen devletlerden biri olmutur. Birlemi Milletler1 deki Cezayir grmelerinde de genel

hatlaryla Fransa'nn 491 CEZAYR lehine bir tutum taknmtr. Ancak Trkiye, o yllarda Kbrs konusunda izledii politika ile kendi iinde elimemek iin bir taraftan resmen Bat'dan yana tutum taknrken bir yandan da Cezayir'e asker yardm salamtr. 17 Kasm 1957'de Libya zerinden Cezayir'e bir ilep dolusu silh gnderilmi, ayrca Trk kamuoyu da Cezayirliler'in yannda yer almtr. 1958'de Fransa'da iktidara gelen General Charles de Gaulle, Cezayir'i elde tutabilmek iin Cezayirliler'e baz yeni haklar verdiyse de Cey tahrri'l-vata-nyi mcadeleden vazgeirmeyi baaramad. 16 Eyll 1959'da yapt bir konumada ise Cezayirliler'e kendi geleceklerine karar verme hakknn tannacan aklamas heyecan yaratt ve milliyetilerin yetersiz bulduklar karara lkedeki Avrupa kkenliler kar ktlar. 1960 ylnda milletleraras camiadaki gelimeler Fransa'nn aleyhine, Cezayirli-er'in ise lehine oldu. Afrika'daki smrgelerin birbiri ardndan bamszlklarn kazandklar bu ortam ierisinde Cezayir'i elde tutamayacan anlayan Fransa, milliyeti liderlerle grmeleri balatmaya hazr olduunu aklad (14 Haziran 1960). Fransa'nn Melun ehrinde yaplan (Temmuz 1960) ilk grmelerde bir sonuca varlamamas Cezayir'de tekrar gsterilere ve yeni olaylarn kmasna sebep oldu. Bir yl kadar sonra (20 Mays 1961) Fransa grmelere yeniden balamak zorunda kald ve nce Evian-les-Bains'de, arkasndan da Lugrin'de ok tartmal geen toplantlar yapld. Bu arada Mill Kurtulu Cephesi'nde (Cebhet't-tahrri'l -vatan) anlamazlklar ba gsterdi ve bir sonu almamadan dalan Trablus toplantsndan (Austos 1961) sonra geici hkmetin bana sosyalist eilimli Ysuf b. Hadde getirildi. Franszlar'la yaplan grmeler 1962 banda tekrar Evianles-Bains'e kayd ve 18 Mart 1962'de antlama ile sona erdi; ertesi gn de taraflar arasnda atekes yrrle girdi. Evianles-Bains antlamalarna gre yaplacak referandumda halkn onaylamas artyla Fransa Cezayir'in bamszln tanyacakt ve Mess'l-Kebr'deki deniz ss hari yl iinde kuvvetlerini geri ekecekti. ki devlet arasndaki ekonomik ve kltrel ilikiler devam edecek, Fransa Cezayir'e yl sreyle ekonomik yardmda bulunacakt. Antlama ile Cezayir'deki Avrupallar'a yl ierisinde isterlerse bu lkenin vatanda olma hakk ve492 riliyor, ayrca kltrel ve din haklar da gvence altna alnyordu. Cezayir'deki Avrupallardn "arlar" denilen nemli bir ksm Evianles-Bains antlamalarn kabul etmeyerek yer yer ayaklanp (23 Mart 1962) eitli olaylar kardlarsa da bir neticeye varamadlar: sonuta Fransa'ya ve spanya'ya kamak zorunda kaldlar. Birka ay ierisinde Cezayir'i terkeden Avrupallar'n says yarm milyonu geti. 1 Temmuz 1962 tarihinde yaplan referandumda halkn % 91 "i bamszlk lehinde oy kulland ve bylece Cezayir, 1 milyonu akn mslmann hayatna mal olan mill mcadele sonunda yeni bir devlet olarak milletleraras camiaya katld. Bamszln iln edilmesi zerine iktidar devralan Cezayir Cumhuriyeti geici hkmeti iinde ksa srede blnmeler ve zellikle Ysuf b. Hadde ile Ah-med b. Bell taraftarlar arasnda atmalar ba gsterdi. 20 Eyll'de toplanan kurucu meclis ilk Cezayir hkmetinin bakanlna, 1956 ylndan beri tutuklu olup EvianlesBains antlamalar ile serbest braklan Ahmed b. Bell'yi. Mill Kurtulu Cephesi'nin bana M. Haydar' ve Savunma bakanlna da Genelkurmay Bakan Albay Hvr Bmedyen'i getirdi (29 Eyll 1962). darede ve eitli kurulularda grevli Avrupal uzman personelin lkeden ayrlmas fabrikalarla atlyelerin kapanmasna. dar mekanizmann ve ekonominin ciddi sarsnt geirmesine sebep oldu. Kasm 1962'de btn siyas partilerin kapatlmas ve her trl rgtn kendisine balanmasyla yeni bir ekil kazanan Mill Kurtulu Cephesi, Cezayir'in tek meru partisi ve etkin siyas gc hviyetiyle bamszlk mcadelesinde olduu gibi bamszlk sonrasnda da son derece nemli roller stlendi. 13 Ekim 1963 tarihinde yaplan referandumla yeni anayasa kabul edilirken Ahmed b. Bell da be yl in devlet bakanlna seildi. Bu anayasa ile kurulan tek partiye dayal sosyalist sistem tabii kaynaklar, ulatrma vastalarn ve nemli ekonomik kurulular devletletirmekle ie balad. Fakat sekiz yl devam eden ve 1 milyondan fazla insann lmne, 500.000 Cezayirli'nin Tunus ve Fas'a snmasna, 2 milyona yakn nfusun evsiz kalmasna, pek ok kamu binasnn ve ekonomik kuruluun yklmasna yol aan kurtulu savann yaralarn sarma zorluklar yaanrken Ekim 1963'te snr anlamazl yznden Fas ile atmann patlak vermesi, ynetimi hem ieride hem darda ok g durumda brakt. Artan ekonomik ve sosyal meselelerin yan sra iktidar elinde tutan grubun arasnda blnme meydana- gelmesi, Ahmed b. Bell'nm Savunma Bakan Bmedyen tarafndan asker bir darbe ile grevden uzaklatrlmas sonucunu dourdu (19 Haziran 1965). Bmedyen nce 1963 anayasasn yrrlkten kaldrarak meclisin almalarn askya ald (10 Temmuz) ve bylece anayasasz bir dnem balam oldu. lkeyi yirmi alt yeli bir devrim konseyi ile yneten Bmedyen 1967 ylnda bir darbe teebbsn bastrdktan sonra lkenin tek yneticisi durumuna geldi ve rejimi ele tam otoriter ekle soktu. Ekonomiyi sosyalist esaslar zerine oturtmaya alan Bmedyen 1971'de bir sosyalist devrim yapt ve Fransa ile likilerin bozulmas pahasna petrol sanayiini millletirdi. Ardndan tarm devrimi balatarak zel mlkiyeti ve ticareti kollek-tifletirmeye alt; fakat bu devrim halk arasnda huzursuzluklara yol at. Tam bir keyf ynetim kuran Bmedyen brokratik engeller, tek parti sisteminin donukluu, ekonomik

reformlarn baarszla uramas, tarihin zorlad halktan gelen bir istek olmasna ramen Araplatrma projesinin uygulanmasndaki yetersizlikler sebebiyle baar kazanamad. zellikle dindar evreler tarafndan dile getirilen eitli taleplere bata kaytsz kalan Bmedyen daha sonra bunlan dikkate almaya mecbur oldu. 19 Haziran 1975 tarihinde yapt konumada yeni meclis iin seimlerin yaplacana sz verdi. 22 Kasm 1976'da yaplan referandumla bakann yetkilerini daha da artran yeni bir anayasann kabul edilmesinden sonra ksa aralklarla kumar yasakland, hafta tatili cuma gnne evrildi ve ardndan seimler yapld. Fakat bu tavizler toplumda Bmedyen ynetiminin baarszln gizlemeye ve halkn memnuniyetsizliini rtmeye yetmedi. Dindar kesim onun sosyalist ilkelere dayal rejimine kar kmaya devam etti. Sovyet blo-kuyla yakn ilikiler kuran ve Balantszlar Hareketi'nin balca liderlerinden biri haline gelen Bmedyen 27 Aralk 1978 gn ld. Devlet bakanlna 7 ubat 1979 tarihinde adl b. Cedd seildi. lkenin inde bulunduu ekonomik ve sosyal meseleleri halletmeye alan adl b. Cedd'e petrol fiyatlarnn ykselmesi yardm ettiyse de glkleri amas mmkn olmad. zellikle 1986dan itibaren giderek byyen ekonomik sknty parti ve brokratik dzenlemeler yoluyla zmek istedi: fakat bu abalar sosyal, ekonomik ve kltrel ykmlara yol at. Esasnda Bmedyen'in izgisini srdrmek isteyen adl b. Cedd, iktidarnn ilk yllarnda 1980'lerin bandan itibaren hzlanan slm akmlar karsnda tarafsz kalmakla birlikte 1982'de dindar muhalefeti ezmeye yneldi ve nde gelenleri tutuklatarak harekete kar bask politikas uygulamaya balad. Fakat bu durum Ekim 1988'de lkenin byk ehirlerinde halkn ayaklanmasna ve kan atmalarda yzlerce kiinin lmesine sebep oldu. Bu olaylar zerine adl b. Cedd muhalefete byk tavizler vermek zorunda kald ve ncelikle o gne kadar yrrlkte olan tek parti rejimine ve sosyalist ekonomiye son verdi. Ardndan 1989 ylnda bir dizi ekonomik ve siyas reform yapld. 23 ubat'-ta sosyalizme ilikin ifadelerden arndrlan ve siyas oulculuu ngren yeni anayasa, 2 Temmuz'da da ok partilili-e zin veren yeni siyas rgtlenme kanunu ile seim kanunu kabul edildi. Yeni kanunla din ve dil temeline dayal programlara sahip partilerin kurulmas yasaklanrken seim kanunuyla da seim blgelerine % 10'luk bir baraj getirildi. Cok partili hayata geii salayan kanunlarn kabulnden sonra lkede ok sayda siyas parti domaya balad ve Eyll 1989'da yaplacak olan mahall seimler Haziran 1990'a ertelendi. eriata dayal bir slm devleti kurmay amalayan Abbs Meden ve Ali Belhc'm nderlik ettii slm hareket, slm Selmet Cephesi (elCebhet'l-slmiyye li'l-in-kz; Front lslamique du Salut: FS) ad altnda bir parti ile siyas hayata katld. 1980'den beri lke dnda bulunan Ah-med b. Bell ve yt Ahmed gibi eski siyas liderlerin Cezayir'e dnmelerine izin verilmesiyle demokratikleme yolunda nemli admlar atld. 12 Haziran 1990 tarihinde ilk defa birden ok siyas partinin katld belediye ve il genel meclisi seimleri yapld. Baz partilerin hkmetin tavrn protesto etmek iin katlmadklar bu seimlerde slm Selmet Cephesi oylarn % 56'sn alarak byk bir zafer kazand ve krk iki ilden yirmi sekizinin ynetimini elde etti. slm Selmet Cephesi'nin bu beklenmedik zaferi 1962'den beri iktidar tek bana elinde tutan Mill Kurtulu Cephesi iinde blnmelere yol aarken Bat kamuoyunda da byk bir aknla sebep oldu. Mahall seimlerin ardndan slm Selmet Cephesi lideri Abbs Meden, mill meclisin derhal feshedilerek genel seimlerin bir an nce yaplmasn istedi. adl b. Cedd nce muhalefetin bu isteklerine kaytsz kaldysa da eitli huzursuzluklarn ba gstermesi zerine genel seimlerin 27 Haziran 1991 tarihinde yaplacan aklad. Ancak lkede giderek ktleen ekonomik ve sosyal artlar altnda iktidardaki Mill Kurtulu Cephesi'nin seimleri kaybedeceine ve slm Selmet Cephesi'nin kazanacana kesin gzyle baklrken genel seimlerden bir ay nce, hkmetin basklarn protesto etmek ve adl b. Cedd'in istifasn istemek amacyla muhalefetin balatt genel grev lkede byk karklklara yol at ve Batf-nn da desteiyle duruma el koyan ordu seimleri bilinmeyen bir tarihe ertelerken slm Selmet Cephesi'nin liderlerini tutuklad ve bylece lkedeki demokratikleme sreci ar bir darbe ald. lkede giderek daha da ktleen ekonomik ve sosyal artlarn iyiletirilmesi iin hibir nemli baar gsteremeyen ynetim, muhalefetten gelen isteklere daha fazla kaygsz kalamaya-rak 26 Aralk 1991 "de, lke tarihinde ilk defa ok sayda siyas partinin katlmyla genel seimlerin birinci turunun yaplmas kararn ald. ktidardaki Mill Kurtulu Cephesi, yt Ahmed'in liderliindeki Sosyalist Gler Cephesi (Front de Forces Socialistes} ve Abdlkdir Ha-sen bakanlndaki slm Selmet Cephesi'nin yan sra ok sayda baka kk partinin de katlmasyla yaplan genel seimlerin birinci turunda slm Selmet Cephesi byk bir baar gstererek oylarn ounu ald. Otuz yldan beri iktidarda bulunan Mill Kurtulu Cephesi'nin hibir varlk gsterememesi Bat'da byk aknlk yaratrken Sosyalist Gler Cephesi baz blgelerde mevzi baarlar kazand. Seimlerin birinci turundan slm Selmet Cephesi'nin zaferle kmas ve 16 Ocak 1992'de yaplacak ikinci tur seimler sonunda iktidar ele almasnn kesinlik kazanmas. Cezayir'de Bat yanls laik evrelerde ve Bati'da ciddi bir endieye sebep oldu. Bu arada ikinci tur seimlerin yaplp yaplmayaca tartlmaya baland. Seimlere drt gn kala CEZAYR Cumhurbakan adl b. Cedd istifa etti ve yetkilerini yeni oluturulan yksek devlet komitesi stlendi. Komitenin bakanlna yirmi sekiz yldr yurt dnda bulunan Muhammed Bdyf getirildi. Bdyf'n bakanlndaki yksek devlet komitesi olaan st hal iln ederek seimleri ptal etti ve slm Selmet Cephesi taraftarlarn tutuklatmaya balad. Abdlkdir Hasenfnin de aralarnda bulunduu binlerce tutuklunun Sah-

r'daki toplama kamplarna kapatld ve burada ok kt artlarda bulunduu haberleri alnmaktadr. Camilerde siyaset yaplmasn yasaklayan yksek devlet komitesi, buralardaki slm Selmet Cephesi yanls imamlarn grevlerine son vererek kendi taraftarlarn grevlendirdi. Camilerin asker kontrol altna alnmasn protesto eden halkn camilere gitmedii gzlendi. Dier taraftan yksek devlet komitesinin uygulamalarna ve seimleri iptal etmesine kar kan slm Selmet Cephesi yanllaryla hkmet kuvvetleri arasnda lkenin eitli ehirlerinde meydana gelen atmalarda 100'den fazla kii hayatn kaybederken yzlercesi de yaraland. Cezayir'de aka slm Selmet Cephesi'ne kar dzenlenmi olduu anlalan bu komplolara ne Bat lkeleri ne de dier slm lkeleri yneticileri bir tepki gsterdi. Sadece baz slm lkelerindeki birtakm cemaatler bu olaylar protesto ederken Bat lkelerinin Cezayir'deki demokratikleme hareketi karsnda takndklar tavrn bir ifte standart olduu herkese grld. Seimlerdeki baarszl sebebiyle Mill Kurtulu Cephesi'nin ynetim kurulu istifa ederken yksek devlet komitesi slm Selmet Cephesi'ni Mart 1992'de kapattn aklad. Sahr'daki kamplarda tutuklu bulunanlardan bazs serbest braklrken slm Selamet Cephesi'nin ileri gelenleri idam talebiyle yarglanmaya baland (Haziran 1992). 16 Ocak 1992'den bu yana yksek devlet komitesi bakanln yrten M. Bdyf'in 29 Haziran 1992 tarihinde Ann-be ehrinde bir konuma srasnda koruma subaylarndan biri tarafndan ldrlmesi lkede siyas istikrarszl ve belirsizlii artran temel gelimelerden biri oldu. Ksa sren grevi srasnda devlet iindeki yolsuzluklara kar yrtt mcadelede hayatndan olduu ne srlen Bdyf'n yerine, yksek devlet komitesi yesi Ali Kf bakanla getirildi. 493 CEZAYR BBLYOGRAFYA: C. Th. Stanford. AbouL Algeria. London 1912. s, 122-147; Ercment Kuran, Cezayir'in Franszlar Taralndan gali Karsnda Osmanl Siyaseti (1827-1847). stanbul 1957; De L'AL.n a L'ANP, Alger 1974; Trkkaya Atav, Afrika Ulusal Kurtulu Mcadeleleri, Ankara 1975. s. 142-170; Algeria A Country Study (ed H D Nelsonl, Washington 1978, s. 27-69: J. M. Abu'n-Nasr, A History of ihe Mnghrib. Cambrid-ge 1980, s. 236-258. 316-341 ; Hocine At Ah-med, Memories d'un Comnattant L'Esprt d'in dependance 1942-1952. Paris 1983; Bessm el-Asel, el-Mchidne'l-Cez'iriyyn, Beyrut 1986; Rachd Tlemcani, State and Reuolu-tion in Algeria. Colorado 1986; M. C. Chatterji, History of Modem Middle Easl. New Delhi 1987. s. 182-199, 271-274, 511-518; "Algeria", The Middle East and Nord Africa 1988. London 1987, s. 269-278; "Algerie", Le Grand Rohet des nons prapres, Paris 1987, I, 70-74; D.-M. Fremy. Quid 1991, Paris 1991, s. 866-871 ; A. Martel, "Note Sur L'Historiagraphie de L'In-surrection Aljerienne de 1871", Les Cahiers de Tunisie, XXIV/93-94 (1976), s. 69-84; "Algeria, Subjugation and Resistance", Arabia. sy. 7. London 1982, s. 8-19; H. Roberts. 'Radikal slamclk ve Cezayir", Dnya ue slam, sy. 1. stanbul 1990, s. 65-92; Muhammed Ami-re. "Cezayir'de Islanl Kurtulu Cephesi IFI51 (1988-1991)", a.e.. sy. 9 (1991 I. s. 75-84. m Davli Dursun III. KLTR VE MEDENYET 1. Din Hayat, Mezhepler, Tasavvuf ve Tarikatlar. Cezayir'in eski sakinleri iBerbc-rleri baz tabiat varlklaryla kz, kei gibi bir ksm hayvanlar kutsallatrm-lar, onlar ilh semboller kabul etmiler ve onlara kurbanlar kesmilerdir. Milttan nce 2000'li yllarn sonunda Fe-nikeliler'in gelmesiyle onlarn din inanlar yaygnlk kazanmtr. Daha sonra Filistin'den Afrika'ya doru balayan ilk glerle birlikte (m.o yaklak 588 ylnda! Yahudilik ortaya kt. Yahudilik slm fetihleri balayncaya kadar baz cemaatlere mnhasr kald ve halk arasnda daha ok putperestlik yaygnlat. I ve II. yzyllarda ise Hristiyanlk yaylmaya balad. Bununla birlikte Hristiyanlk Cezayir'de, Romallar dneminin sonlarndan itibaren ve Vandallar'la Bizansllar dnemlerinde, VVII. yzyllarda mezhep savalar sebebiyle, zellikle teslis akidesini reddeden Arius mezhebinin yaylmasyla paralanmaya devam etmitir. slm fetihleriyle birlikte o gne kadar putperest olarak kalm birok Berberi kabilesi slmiyet'e girdi ve aralarnda Hrici mezhebi yayld (670-750) Bu durum, Thert'i kendilerine merkez yapan Rstemler Devleti (777909} hkimiyeti altndaki blgelerde bzyye'-nin yerlemesine sebep oldu. Alebler'-le (800-909) olan mcadeleleri ve ardndan i-Fatm Devleti'nin 1909-1171) kurulmas ile bzyye mezhebinin yaylmas engellendi. Dier taraftan Alebller dneminde mam Sahnn (. 240 855) ve rencilerinin gayretleriyle Mlik mezhebi yayld; Mu'tezile. Hanef, Zahir ve afi mezheplerine kar stnlk salayarak blgeye yerleti. Mliki fakihlerinin nfuzu XI. yzyln balarndan itibaren Hammdler ve Murbtlar dneminde olduka glendi. Muvahhidler tarafndan yrtlen slahat ve mehdlik hareketi de Ml i kil er'in nfuzunu etkilememitir. Fakihlerin gsterdikleri gayretlerin ve Endls'ten gelen limlerin Cezayir ehirlerinde yerlemelerinin halk arasnda din uurun yaygnlamasnda ok nemli etkileri vardr. Sahil kesimlerinin h-ristiyan tehdidi altnda bulunmasnn ve Muvahhidler'in kurucusu Abdlm'min el-Km dneminde (1130-1163) hristi-yan ve yahudi cemaatlerin slm'a girmesinin de Cezayir slm birliinin tamamlanmasnda rol olmutur. Din uurun ok gl olduu bu artlar altnda tasavvuf hareketi balam, ehir ve kylerde yaylmtr. Bu

hareketin banda byk vel Eb Medyen uayb bulunmaktadr iVI xm. yzyl Daha sonra zaviyeler (tekkeler) eklinde kurumlaan bu hareket zellikle ky halknn manev, sosyal ve ekonomik ihtiyacn karlamtr. Bu blgelerde merkez otorite zayf olduundan XV. yzyln sonlarnda zviyelerdeki eyhlerin nfuzu ok artt. Sahil kesiminde span-yollar'a kar durmak ve kendilerini tehdit eden Hristiyanlk tehlikesi karsnda kurtarc gzyle baktklar Trk idarecilerini desteklemek iin halk onlarn etrafnda topland. Bu srada ehirlerde din hizmetler Mliki mezhebi mensuplarnn yetkisi ve sorumluluu altnda idi. Bu mezhebe mensup limler ibadet, eitim ve yarg ile ilgili btn faaliyetleri yrtyorlard. Cezayir'de Trk hkimiyetiyle beraber Hanef mezhebinin glenmesiyle birok hayr kurumu ve bunlarn gelirleri, Hanef mescidleri-ne ait vakflar Hanef mftler tarafndan idare edilmeye baland. Halkn Mlik olan byk ounluunun din ilerine ise yine Mlik mftler bakyordu. Yarg ve fetva ileri de Mlik mftlere braklmt. Tarikat eyhlerinin nfuzunun artmasyla birlikte zellikle dalk ve l blgelerinde zaviyeler faaliyet gstermeye balam, bu sayede halk Kur'an okumay, Arapa dil bilgisinin baz esaslarn ve fkh bilgileri renmitir. Bu durum zaviyelerin din ilimlerin okutulduu kurumlar haline dnmesine yol am, bu kurumlar ise din hayatla ruh hayat bir arada yrtmlerdir. Tarikatlarn nemi ve yaylma gc mridlerinin saysyla llrd. Mrid494 lerin eyhlere hediyeler takdim etme gelenei, zamanla baz tarikat mensuplar arasnda eitli bid'atlarn ortaya kmasna ve ahlka aykr baz davranlarn hogr ile karlanmasna sebep olmutur. Baz tarikat mensuplar, zellikle Fransz igalinden 118301 sonra ii Fransz igal idaresine yaranma, onlarla i birlii yapma ve slahat fikirlere kar kma noktasna kadar gtrmlerdir. Ancak bata mam Abdlhamd b. Bds, Tayyib e!-Ukb ve Ber el-brhi-m olmak zere btn slahatlar onlara kar kmlardr. Cezayir'de Osmanl dneminin sonlarnda ve Fransz igali srasnda yirmiden fazta tarikat vard. 1897'de Franszlar. 349 zaviyeye bal 293.468 tarikat mensubunun bulunduunu belirtmilerdir. Daha ok Bat Cezayir'de yaylm olan tarikatlarn bazlar yle sralanabilir: . Kdiriyye. Bat Cezayir'deki Arap kabileleri arasnda byk bir nfuza sahipti. Emr Abdlkdir de ayn tarikata balyd. 2. Derkviyye. Mevl el-Arab ed-Derkv . 1823) tarafndan kurulmu olup Bat Cezayir'de yaylmas, Trkler'e kar mcadelesiyle tannan Derkv'nin halifesi Abdlkdir b. erf vastasyla olmutur. 3. Ticniyye. eyh Ahmed et-Ticn . 1805) tarafndan kurulmu ve daha ok Sahra ve Sudan blgelerinde yaylmtr. 4. Tayyibiyye. Tayyib el-Vezzn'nin lo 1668) kurduu tarikat Vehran'n baz blgelerinde nfuz kazanmtr. 5. Aleviyye. Mstegnim'de eyh Ahmed elAlev tarafndan 1910 ylnda kurulmutur. Modern metotlarla faaliyet gsteren bir tarikat olup mensuplar faaliyetlerini yaymladklar el-Belu'l - Ceza' ir adl gazetede tantmlardr. Orta ve Dou Cezayir'deki tarikatlarn banda ise Rahmniyye gelmektedir. Bu tarikat Sd Muhammed b. Abdur-rahman el-KatlI 17941 tarafndan kurulmu olup zellikle dalk blgelerde yaylmtr. Trk yneticilerle i birlii yapan tarikat 1851'den itibaren Fransz igalcilerine kar km, ancak 5eyh Haddd'n banda bulunduu cihad hareketinin baarszlkla sonulanmas zerine d871) Fransz ynetimiyle iyi ilikiler iine girmitir. Bunun dnda mahallf bir nfuza sahip olan seviyye, Ammriyye, Hansliy-ye ve Sensiyye tarikatlarn da zikretmek gerekir. Bu arada daha az nfuzlu tarikatlar da vard ki Kerzziyye, ey-riyye, Zeyyniyye. Arsiyye, Nsriyye, a'biyye, Ysufiyye, Medyeniyye ve Der-driyye bunlar arasnda yer almaktadr. Din meseleler karsndaki duyarllk ve zellikle Ortadou'daki dier slm lkeleriyle gelien kltrel mnasebetler, I. Dnya Sava'ndan sonra Cezayir'de bir slahat hareketinin domasna yol amtr. Sz konusu hareketin banda Abdlkdir el-Meccv lo. I914I, Abdl-halfm b. Semye . I933)ve bn'l-Mev-hb l. 1939) bulunmaktayd. Bu hareket Abdlhamd b. Bds'in (. 1940) almalar ve 1931'de kurulan Cem'iyye-t'l - ulemi'l - mslimne'l-Ceziriyyn ile daha ok gelimitir. Islahat hareketi, mill ve slm retimin yaygnlatrlmas, smrgeci glerle i birlii yapan ve ayn zamanda halk gerek slm prensiplerinden uzaklatran tarikatlarla mcadeleyi gaye edinmitir. Bu hareket, Cezayir bamszlk mcadelesi f 1954-1962} iin de uygun bir zemin olumasnda etkili olmutur. Bamszln elde edilmesinden sonra sosyalist-laik anlay dinin toplum hayatndaki etkisini snrlandrmtr. Cem'iy-yet'l-ulem'nn ortadan kalkmas, tarikat faaliyetlerine de son verilmi olmas Cezayir toplumunu ruh ve fikr bir bolua srklemi, bu durum 196O'l yllarda Mlik b. Neb'nin lo 19731 yazlaryla nclk ettii yeni bir slm hareketin ortaya kmasn abuklatrmtr. 1970'li ve 1980'li yllarda byk bir bask altnda gelien bu hareket, Cezayir toplumundan byk kalabalklar bnyesine ekmeyi baard. Daha sonra bu kalabalklar mevcut ynetime kar bir g oluturdular ve 1988 Ekim olaylarndan sonra ynetim tarafndan tannan birer siyas tekilt olarak ortaya ktlar. Sz konusu tekiltlarn banda slm Selmet Cephesi yer almakta. CEZAYR banda da Abbas Meden bulunmaktayd. Dier tekiltlar ise Hareket'l-mc-temai'l-slmiyye iie Hareket'nnehda-t'l-slmiyye'dir. 2. Edebiyat. Cezayir'de slm'dan nce ou Latince birok edeb eser ortaya konulmutur. O dnemdeki

edebiyatlarn en mehurlar l. Juba, Fronton, Apute Saint Augustin'dir. slm dnemde kaleme alnan eserlerin ise ou din ilimler ve dille ilgilidir. iir, biyografi ve tarih en ok uralan alanlar olmutur. VIII-XIV. yzyllarda iirde Bekir b. Hammd, bn Hn, bn Rek el-Kayrevn, bn Muhriz. Veh-rn. bn Hams el-Hacr ve erf Tilims-n; biyografi ve tarihte Eb Zekeriyy el-Verceln. bn Hammd es-Sanhc, Ahmed b. Ahmed el-Gubrn ve bn Kunfz; fkh ve dil alannda se Fakn el-Verce-ln, Eb Hmid es-Sagr, Eb Mu'tez-Zevv, Abdsselm ez-Zevv ve bn Merzk el-Hatb gibi mehur simalar yetimitir. XV. yzyldan itibaren edeb eserlerde taklitilik balam ve bu eserlerin ou din konularda erh ve haiye yazmaktan ya da tarih kaytlardan ibaret kalmtr. Bu dnemde yetien mehur edip ve bilginlerden bazlar yle sralanabilir: Ahmed b. Mahlf, Eb'l-Fazl el-Midl, Abdurrahman es-Sel-b, bn Abdlkerm el-Megl es-Sns, Ahmed el - Veners, Abdurrahman el-Ahdari. Eb Mehd s, Ahmed b. Kasm el-Bn, Abdlazz es-Semn. Tenes. Eb'l-Abbas Ahmed b. Muhammed el-Makkar, bn Meryem el-Medyn. Abdlkerm b. Fekkn, Hseyin el-Vertal-n. bn Ammr el-Cezir, Abdrrezzk b. Hammd, Eb Rs enNsri. bn Sahnn er-Rid ve Hamdan Hoca. Cezayir edebiyat XX. yzyln banda hem ekil hem de muhteva ynnden 495 CEZAYR yenilenmi, seviyesi ykselmi ve konulan eitlenmitir. Aratrma ve edisyon kritikte Muhammed b. Eb eneb; biyografide Eb'l-Ksm el-Hifnv; iirde Muhammed el-d l-i Halfe. Mfd Ze-keriyy ve Ramazan Hammd; hitabet ve fkra yazarlnda bn Bds, Muhammed Ber e!-brhim, Sdk Dendn. mer b. Kaddr, Sad ez-Zhiri, Emn el-Amd: tarihte eyh Mbarek ei-MlI, Ahmed Tevfk el-Meden, Ali Dbz, Ab-durrahman el-Ceyll ve fkhta eyh Et-tafeyyi bu dnemin tannm simalardr. Fransz eitimi Franszca yazlan bir Cezayir edebiyat tr ortaya karmtr ki bunun en nemli zellii derin bir duygusalla sahip oluudur. Ancak bu edebiyat orijinallikten uzak kalm ve toplum zerinde etkili olmamtr. Daha ok hikye ve roman tarznda kendini gsteren bu akmn ncleri Mevld Ma'-meri, Muhammed Db, Ktib Ysn, Mlik Haddd. Asiy Cebbar ve Red Mey-mn'dir. 3. Mimari. Eskia'da mimaride Roma slbu hkimdi. Bu dnemde yaplan zafer taklan, mbedler. tiyatrolar, arlar, hamamlar, surlar ve kiliseler mimaride ne kadar ileri gidildiini gstermektedir. jslm devirde ise slm ehir slbu arlk kazanmtr. Bu slbun belli bal zellikleri, sokaklarnn kvrml olmas ve binalarn i ie girmesidir. Cami, saray, han vb. yaplarda da gzlenen bu gelime Vlll-X. yzyllarda Tub-ne ehrinin tamiri, Thert, Sedrte, Mu-hammediye (Mestle), Kal'at Ben Ham-md ehirleri ile Vd Mzb'daki (Mzab) yerleim merkezlerinin kurulmasyla byk ilerleme kaydetmitir. slm slp XI. yzylda Bicye, Tenes, Vehran. Hu-neyn ehirlerinin kuruluu, Cezayir, Ti-limsn ve Konstantin'in gelimesinde grlen Endls tesiriyle iyice kk salmtr. Kal'at Ben Hammd, Bicye ve Tilim-sn'da mahall geleneklerle Dou Endls mimarisinin kaynamas sonucunda ortaya kan slm mimarinin en gzel rnekleri yer almaktadr. Kal'at Ben Hammd'da Kasr'lMenr, Bicye'de Kasru Emmn ve Kasr'n-Necm. Tilim-sn'da el-Ubbd, Sdel-Halv, Sd Bel-hasan camileriyle Mansre Minaresi ve Mever Saray bunlarn belli ballardr. Eski Cezayir ehri (el-Kasaba) Akdeniz etkileriyle ark (Trk) slbunun yan s496 ra mahall zellikleri de birletiren uyumlu ve ince zevk mahsul bir mimari tarz yanstmaktadr. Cezayir'e "Kire ehri" lakabnn verilmesine sebep olan beyaz badanal, kafesli dar pencereli ve ahap direkler zerine oturtulmu giri kat ile bir st kattan meydana gelen denize nazr evler Cezayir'in geleneksel ev tarznn rnekleridir. 4. Msiki. Halk mzii, gerek seslen-dirilmesi gerekse nameleriyle Cezayir halknn zevkini, ehirde ve kydeki hayat tarzn yanstmaktadr. Bedev mzii, nameleri ve syleni tarznn sadeliiyle bendir, gayda, davul ve kaval gibi basit aletlerle alnan bestelenmi halk iirine dayanr. Bu tr manzumeie-riyle mehur olanlardan bazlar unlardr: Sad el-Mends, Ahdar b. Hallf. Ahmed b. erik. bn Syib. Mustafa b. brahim ve Muhammed b. Kaytn. Sanat mzii olarak bilinen ehir mzii ise ince slbu, girift nameleri ve eitli seslendirmeleriyle apayr bir zellik tamakta ve Endls kaynakl m-veah* ve zecel trlerinin etkisinde kald aka grlmektedir. Bu mzik tr daha ok ud, kanun, kemence ve re-bap gibi telli kaval, zurna ve gayda gibi nefesli aletlerle ve davul. sanc. def. tr, darbuka gibi ritm aletleriyle icra edilir. 5. Resim ve El Sanatlar. Eskiadan kalma fresk ve gravrler, ilk Cezayir insannn toplum ve evre yapsn tasvir ettii ilk sanat levhalardr. slm dnemde daha ok evleri, kkleri, mescid-leri ve mushaflar ssleyen ilemeler ve naklar n plana kmtr. Modern resim ise Arap harflerinin bitkisel sslemeler ve geometrik ekillerle kaynamasndan meydana gelmektedir. Cezayirli sanatkrlarn koruyup gelitirdikleri bu resim sanat ahap oymaclk ve mcevherler zerine eitli naklarda da kullanlmaktadr. Cezayir el sanatlar mahall grg-bilgi ve yeteneklerle d tesirlerin tercman durumundadr. zellikle ehirlilerin elbiselerinde uygulama alan bulan bu sanat daha ok altn, gm ve ipek ipliklerle ilenen desenleri n plana karmaktadr. Bu desenler baz kadn elbiselerine byk bir sanat deeri kazandrmtr. Baz Endls

asll aileler zellikle kaftan, sadriye, kemer, alvar ve yaka yapmnda ok mehur olmulard. Gm zerine mercan kakma, deri ileme, bakrclk, ahap ilemecilii ve geleneksel silhlar yapm da nemli bir gelime gstermektedir. 6. Eitim-retim ve lm Hayat. Cezayir'deki eitim, slm dnemin balangcndan XX. yzyln sonuna kadar kylerde kk mekteplerde ve zaviyelerde, ehirlerde ise mescidlerde ve medreselerde yrtlmekteydi. Buralarda Kur'an'n ezberlenmesi yannda Arapa ile ilgili temel bilgiler ve baz fkh meseleler retilirdi. Bu kurumlar vakflarn gelirleriyle beslenirdi. Dalk yrelerden. Sahra ve Vehran blgelerindeki zaviyelerden byk fakihler yetimitir. Bu zaviyeler iinde en ok hret bulanlar Sd Mansr. Abdurrahman Yelll, Ali b. e-rf, Meccce ve Kaytana zaviyeleridir. ehirlerdeki medreseler de fkhta ve Arap-a'daki ilm seviyeleriyle tannmaktaydlar. Bu medreselerin en mehurlar Cezayir, Tilimsn, Mzne, Kostantne ve Bicye'deki medreselerdir. Fransz igaliyle birlikte Arapa retimi gerilemi, fkh retimi ise ancak Kabil (Kabliye) ve Sahra gibi uzak blgelerdeki baz zaviyelerde yaplabilmitir. Cem'iyyet'l-ulemi'l-mslimn ile Hiz-b'-a'b tarafndan kurulan medreselerin saysnn azlna ve igal kuvvetlerinin bunlarla kyasya mcadele etmesine ramen Arapa'nn retilmesinde ve Cezayir'in Arap-slm ahsiyetinin korunmasnda ok byk rol olmutur 1958 ylnda mevcut krk medresede 14.472 renci okumaktayd nceleri Franszca olan resm eitim ve retim, bamszln kazanlmasndan sonra ArapaFranszca eklinde bir gelime gstermitir. Ancak eitimin Arapalatnl-mas, lise bitirme imtihanlarnn Arapa olarak yapld son yllara kadar ciddi bir ilerleme kaydetmemitir. Cezayir niversitesi Cezayir'deki yksek retimin en nemli merkezi saylmaktadr. 1881 ylnda kurulan niversite bugn edebiyat ve sosyal ilimlerde yksek bir seviyeye ulamtr; ayrca ok zengin bir ktphaneye sahiptir. Cezayir'de bulunan dier niversiteler de unlardr: Cmiat'l-Ceziri't-tikniyye, Cmiat Vehrn li'1ulmi'l-insniyye, Cmiat Vehrn li't-teknlciy, el-C-miat'l-slmiyye bi-Kosantne; ayrca Kostantne, Annbe, Setf, Btne. Tz-uz, Belide, Tilimsn ve Belabbs niversiteleri. Btn bunlarn yan sra yksek okullar ve enstitler de eitim, retim ve aratrma faaliyetlerinde bulunmaktadr. nemli ktphanelerin banda yer alan el-Mektebet'1-vataniyye el-Cezi-riyye, Cezayir ehrinde bulunmaktadr (kuruluu 18351. Yaklak bir milyon cilt kitaba sahip olan bu ktphanede 3000 civarnda yazma eserin bulunduu bir blm de vardr. Mektebet cmiati'1-Ce-ziri'l-merkeziyye 1881 ylnda kurulmu olup bnyesinde daha ok ilm-edeb" kaynak eserler toplanmtr. 1962'de bamszln kazanld gn Franszlar tarafndan yaklan ktphane daha sonra onarlm ve kitap bakmndan zenginletirilmitir. Cezayir'de bulunan dier ktphaneler ise Mektebet dri'l-arf el-merkez ile el-Mektebet'l-belediy-ye'dir. Ayrca Kostantne, Tilimsn ve Vehrn ehirlerinde mahall ktphaneler bulunmaktadr. Bunlarn yan sra zviyelerdeki ktphanelerle baz zengin ailelerin zel ktphaneleri de bulunmaktadr ki buralarda igal srasnda Franszlar'n imhasndan kurtulmu baz deerli yazma eserler mevcuttur. Cezayir Arivi. Messeset'l-vesiki'l-vataniyye'nin ihdas edilmesiyle 1971 ylnda kurulmu olup bir ksm Osmanl dnemine, dier ksm da Fransz igali dnemine ait belgeleri ihtiva etmektedir. Buras Kostantne ve Vehran'da bulunan blgesel arivlerle de bantl olarak almaktadr. 197l'de el-Merkez'l-vatan li'd-dirsti'ttrhiyye kurulmu, ancak daha sonra Merkez'l-bahsi'l-ant-rblc ve'1-etngrf bnyesine katlmtr. Ayrca ok sayda baka merkezler de bulunmaktadr. Bunlarn arasnda en nemlisi Merkez tatvri mesdi-ri't-tka'dr. Cezayir'de ok sayda mze bulunmaktadr. Cezayir ehrindeki bu mzelerin en nemlileri unlardr: Methaf m kab-le't-trh ve'l-antrblciy, el-Methaf'l-vatan li'1-fnni'l-cemle, el-Met-haf'l-vatan li'l-diyyt ve'1-sri'l-s-lmiyye, Methaf'l-fnn ve'ttakldi'-a'biyye. Methaf'l-cihd, Methaf'l-cey-i'1-hadsi't-tekvn. Dier baz ehirlerde de eitli mzeler mevcut olup Tilimsn Mzesi nemli slm eserler ihtiva etmektedir. BBLYOGRAFYA: Menrt Vezreti's-sekfeti'i-Cez'iriy-ye, el-mceuhert ue'I-huliy, el-fen, e!-<imre uei-methif, Ceza'ir 1970-1977; bn Kuntuz. et-Vefeyt, Beyrut 1971; bn Zekr. Eudahu'd-del*it 'a/ ucbi slhiz-zeuy bibildi'l-kabam!, Cezayir 1953; bn Meryem, el-Bustn f zikri't-eliy' e'l-culem* bi-TIinsn, Cezayir 1908; Versiln, Nzfet'l-enzr fi fazl 'ilmi't-trh ve'l-ahbr, Cezayir 1908; Gubrn, ^Unun'd-dirSye (nr Muhammed b cneb], Cezayir 1910; A. Berbrugger, L'Algerie his-torique, Pittoresgue et monumentale, Paris 1843; Daumas, La uie arabe et la societe mu-sulmane, Paris 1869; Gonzalez. Essai chrono-logique sur les musulmans celebres de la uille d'Alger, Alger 1886; O. Dupont - X. Coppolani, Les confreries religieuses musuiman.es, Alger 1897; P. Audel, L'orfeurerle aigeriertne et tuni-sienne, Alger 1902; M. Ricard Bel, Le trauail de la iaine a Tlemcen, Alger 1913; L. Milliot v.dr.. L'oeuure legisiatiue de ta France en Alg&rie, Paris 1930; A. Berque, Art antique et ait musulman en Algerie, Alger 1930; G. Es-quer, Costume algerois, Alger 1931 ; A. Bel. La religion musulmane en Berberle. Paris 1938; L. Golvn, Les arts populaires en Algerie, Alger 1951 ; G. H. Bousquet, L'istam Maghrebin, Alger 1955; J. Dejeux, La Poesie alge'rienne de 1830 a nosjours, Paris 1963; A. Merad, Le re-formisrne musutman en Algerie, Paris 1967; Y. Turin, Affrontements cu.ltu.reis dans L'Algerie coioniaie, Paris 1971 ; R. Bouroiuba, LArt reli-gieux musulman en Algerie, Alger 1974; M. B. Sathi. La Rahmanla, Paris 1979; Sa'dullah. Trhu'l-Cez'iri'-ekf, Cezayir 1981, [-11; J. Berque, L'Algerie, Terre d'art

et d'histoire, Paris. ts.; Mahmd t Hattb. Kdetu fethi'i-maribi't "Arab, Beyrut 1404/1984, il, 157-253; Abdlalm Abdurrahman Hdr. el-slm ue't-mslimn fi frkyye'-imtiyye, Cidde 1406/1986, s. 155-187. M NSRDDN SaDUN CEZAYR Cezayir Cumhuriyeti 'nin baehri. Kuruluu ve Tarihi. Akdeniz kenarnda, kyya parelel olarak uzanan Sahil (Sahei) tepelerinin yamalarnda yer alan ehir adn, krfezde eskiden var olan adalardan (cezir) almtr. Bugn bunlardan biri hari dierleri ya kara ile balanarak ya da liman yapm srasnda ortadan kalkmtr. Cezayir ehrinin tarihi, Fenikeliler dneminde burada bulunan ksim adndaki yerleim yerine kadar geriye gider. Romallar. Kuzey Afrika'daki Kartaca eyaleti snrlar iinde kalan bu yerin adn Latince'ye uydurarak Icosium eklinde telaffuz etmilerdir, V ve VI. yzyllarda Vandallar'n Kuzey Afrika'y igalleri srasnda yklan Icosium'un Fenikeliler ve Romallar dnemindeki zellikleri hakknda fazla bilgi yoktur. Bir ara piskoposluk merkezi de olmu olan Icosium, muhtemelen deniz ulamnda kk bir neme sahipti. Vandallar'dan sonra blgeye ynelen slm ftuhatnda nemli bir rol oynamayan ehir, ahalisi tarafndan terkedilmitir. Sanhce'ye mensup Ben Mezgennlar blgeye gelip yerle-milerse de ehir X. yzyln ikinci yarsna kadar harabe halinde kalmtr. Fatm Halifesi Mansr. Sanhcler'den Z-rb. Mend'a ( 360/9711 Magrib valiliini, gstermi olduu baarlar sebebiyle olu Bulukkn b. Zr'ye de (. 373/' 9841 yeni kurulmu olan Cezir Ben Mezgenn. Milyne (Milana) ve Medye (Medea) ehirlerinin idaresini verdiine gre (9601 Cezayir ehri Zrler dnemine rastlayan X. yzyln ortalarnda yeniden kurulmu veya ihya edilmitir. O srada blgede yaayan Ben Mezgenn kabilesinden dolay yeni ehre Cezir Ben Mezgenn ad verilmitir. slm corafyaclar da ehri bu adla anmlar-dr (bn Havkal, s. 67). Cezayir tabii gzellii, iklimin yumuakl ve limann salad rahatlkla halk kendisine ekebilmitir. Ortaa slm corafyaclar, Cezayir ehrinin gzel camileri, ilek imalthaneleri ve ticar faaliyetlerin youn olduu pazar yerleriyle geni bir alana yaylm, kalabalk nfuslu bir yerleim merkezi olduunu, halkn su ihtiyacn kydaki kuyulardan karladn ve ehrin evresindeki tepelerde tarm ve hayvanclkla uraan Ber497 CEZAYR ber kabilelerin oturduunu kaydederler (idrs, s. 103; Geographie d'Aboutfeda, $ 175; ei-stibr ft Qac' ibi'lemr, s. 1321. XI-XVI. yzyllar arasnda Orta Ma-rib'de hkimiyet kuran btn hanedanlarn ksa srelerle eline gemi olan Cezayir'de Hammdler, Murbtlar, Muvah-hidler, Abdlvdler, Ben Gniyeler, Haf-sler ve Mernler eitli tarihlerde hkm srdler. XIII. yzyln ikinci yarsnda ksa bir dnem bamsz halde kalan Cezayir'e, XIV. yzylda Miticeli Arap kabilesi Selibe, Sanhcler'i buradan kararak hkim oldu. XV. yzyl karklklar iinde geti. XV. yzyln sonlarna doru Endls'ten karlan mslmanlarn bir ksmnn Cezayir'e gelip yerlemesiyle ehrin nfusu birden artt (M, III, 147). Giderek stratejik nem kazanan ehri hristiyan-lar ele geirmek iin harekete getiler. Kuzey Afrika'ya hkim olmak isteyen Katolik krallar, XVI. yzyln balarnda sahil boyundaki kalelere saldrlarn yo-unlatrdlar. Don Pedro Navarro. Veh-ran' (15091 ve Bicye'yi (1510) igal ettikten sonra Cezayir aklarndaki Penon adasna yerleerek burada bir kale na etti, yerletirdii bir grup askerle ehri taciz etmeye ve deniz trafiini kontrole balad. Korsanlkla geinen Cezayir halk iin bu durum son derece olumsuz bir gelime olmakla beraber spanyollar'a kar direnemeyeceklerini anladklarndan boyun ediler ve imzalanan bir antlamaya gre spanya kralna vergi vermeyi, korsanlk yapmamay, hristiyan esirleri serbest brakmay, limanlar spanyollar'in dmanlarna kapatmay kabul ettiler U510I. Her geen gn artan spanyollann zulmne kars koymak isteyen Cezayir halk, 1513'ten beri Cicelli'nin hkimi olan Oru Reis'ten yardm istemeye karar verdi. Cezayir Emiri eyh Selfm et-Tm'nin muhalefetine ramen parlak bir trenle Cezayir'e giren Oru Reis idareyi ele ald (1516): fakat Penon adasn zap-tedememesi ve Trkler'in ehre yerlemeleri baz Berber gruplarn tepkisine yol at. Kaleye yerleen Oru Reis kuvvetlerine yaplan saldrlara sert ekilde karlk verildi. Bunlarn mttefiki span-yollar'n denizden hcumlar da pskrtld. Don Diego de Verra (1516) ile Don Ugo de Monada (1519) kuvvetlen Oru Reis karsnda baar salayamadlar. Oru Reis'ten sonra yerine geen Hzr Reis (Barbaros Hayreddir Paa) Penon'u fethedip spanyollar' buradan kard (1529. ehirde bulunan kaleyi yktrarak talaryla mendirek yaptrd. Burann Osmanl Devleti snrlarna dahil edilmesiyle Hayreddin Paa'ya beylerbeyilik verildi ve Cezayir ehri de yeni oluturulan beylerbeyiliin merkezi oldu. Cezayir'in mslmanlarn elinde bulunmasn hristiyanlar iin tehlikeli gren Mukaddes Roma-Germen mparatoru V. Kari (Charles Quint). 1541'de Andrea Do-ria kumandasnda bir ordu ile ehre saldrd, fakat baar salayamad ve geri dnmeye mecbur oldu. Cezayir'de 1516 ylnda balayan ve 1830'a kadar devam eden Trk hkimiyeti dneminde ehir yeniden imar edilerek blgenin en nemli merkezlerinden biri haline getirildi. Surlarn ierisinde kk bir kasaba olan ehrin XVI. yzyl balarnda be, XVII. yzylda dokuz kaps mevcuttu. Oru Reis surlar devaml tahkim ettirerek savunma amacyla muhtelif istihkmlar ina ettirmiti. Dzenli ekilde akan bir ime suyundan yoksun olan ehirde Trk yneticiler vakflar sayesinde su ebekeleri kurmu ve Sahil blgesindeki su kaynaklarn ehre

getirerek emeler yoluyla datmlardr. Hasan Paa 1550'de Telemly, Arap Ahmed Paa da 1573'te Birtrariya ve 1611'de Hama su kemerlerini ina ettirmilerdir. Dier taraftan evredeki tepelerden ehre inen sular iin kanallar ve sarnlar yaplmtr. 1840'-ta Cezayir'de ortalama 70 m3 kapasiteli 1100 sarn vard. Osmanl ynetiminde mahall bir merkez haline gelen Cezayir'de nfusun giderek artmas zerine ehir surlarn dna tat. XVI. yzyln sonlarnda ehirde 12.000 ev bulunuyordu. Kale iinde skk halde bulunan evler kyya doru kademe halinde iniyordu. Etraftaki tepelerde genellikle zenginlerin oturduu kkler vard. Mitice ve Sahil blgesindeki iftliklerde kleler altrlyordu. XVII. yzylda ehirde on byk cami, iki sinagog ve iki kilisenin bulunduu, ehrin emeler ve hamamlarla imar edildii bilinmektedir. Hayreddin Paa'nn olu Hasan Paa ehrin imarna byk nem vermi, hamamlar, emeler, su kemerleri, hastahaneier ve klalar ina ettirmitir. Ancak eitli tarihlerde meydana gelen depremler ve salgn hastalklar ehrin gelimesini olumsuz ynde etkilemitir. 1654'teki veba salgnnda nfusun te biri lm, 1712'deki depremde de ahalinin ou ehri terkede-rek krlara ekilmitir. XVII. yzyln balarnda 100.000'e ulaan Cezayir ehrinin nfusu XVIII. yzyln sonlarna doru 50.000'e kadar dt. Bu nfusun 6000'i kulolan. 3000'i Trk levanten. 7000'i yahudi, 2000'i kleler ve hristiyanlar, 32.000' de Marib-liler'den oluuyordu. Cezayir'in nfusu zaman iinde azalp oalmtr. Osmanl hkimiyetinin son bulduu 1830'da ehrin nfusu 30.000'e inmiti. Bunun 4000'ini Trkler, 18.000'ini Maribliler, 2000'ini zenciler, geri kalann da yahu-diler oluturuyordu. ehrin ticar hayat yahudilerle Endls'ten gelen msl-manlarn elindeydi. Yerli halkn balca megalesi ise korsanlkt. Osmanl dneminde ehirde muhtelif halk gruplar ve kk zanaat erbab, "emn" ad verilen kiilerin bakanlk ettii loncalar meydana getirmilerdi. Emn-ler "eyhlbeled"e bal idiler. ehrin pazar, temizlik, gvenlik, su. vakflar gibi ilerine bakan zel grevliler vard. 1830'da ehirde mevcut on iki byk caminin en nis, XI. yzylda Murbt-lar dneminde ina edilmi olan el-C-miu'l-kebr idi. Hanef ve Mlik mezhep-ierine mensup mft ve kadlar bu camide otururlar ve davalara burada bakarlard. Osmanllar dneminde ina edilen el-Mescid'l-cedld (16601 de nemli camilerdendi. Franszlar'n igali arefe-sinde ehirde on iki byk camiden baka 109 kk cami, otuz ki mescid ve be zaviye bulunuyordu. Anlan iki camiden baka Cmiu Sefr 11534), Cmiu Ali Biin (1623), Mescid SdAbdurrahman 116961. Mescid Dy (1819) bugne ulaan nemli yaplardr. eitli yksek renim kurumlar, mill ariv ve mzeler yannda lkenin en byk niversitesi olan Cmiat'l-Cezir ve yaklak bir milyon cilt kitabn bulunduu mill ktphane (el-Mektebet'1-vataniyyet'I-Cezi-riyye) de bu ehirdedir. Cezayir'in 1830 ylnda Franszlar tarafndan igal edilmesi ehrin tarihinde yeni bir dnemin balangc oldu. Fran-szlar'n buraya hkim olmalarndan sonra yerlilerin bir blm ehri terkeder-ken dardan Avrupallarn akn balad. 1830'da 600 civarnda olan Avrupal says 1845te 42.000'e ykseldi. Byk deiiklie urayan Cezayir'in merkezi tamamen ykld. ehrin pazarlar, nemli camileri, idar yaplar ile mali binalar iine alan merkezin Trk-Marib zellii ortadan kaldrld ve yerine Avrupa tarzda askeri ve idari yaplar ina edildi. Asker bir garnizon ehrine dnen Cezayir XIX. yzyln sonlarna doru gelierek byk bir arap pazar, smrge merkezi ve nemli bir liman haline geldi. Smrge dneminde Avrupa'dan ve taradan youn ekilde gelenlerle artan nfus 1911 ylnda 162.000 ve 1921'de 207.000 iken 1936'da 264.000'e ykseldi. Buna paralel olarak ehir giderek sahil boyunca ve evredeki tepelere doru geniledi. Ticar faaliyetlerin artmas zerine liman tesisleri de geniletildi. ou Fransz olan Avrupal nfusun artmasyla mslmanlar aznla dtler. 1930'-larda ehrin nfusunun ancak % 30'u mslmanlardan ibaretti. II. Dnya Sava'nda mttefik kuvvetlerin karargh olan Cezayir, Austos 1944'e kadar zgr Fransa hkmetinin geici baehirliini de yapt. Savatan sonra hrriyet ve bamszlk yanls gsteri, hareket ve tekiltlanmalara sahne olan Cezayir. 1954'te Fransa'ya kar balatlan kurtulu savanda nemli rol oynad. lkenin bamszla kavumasndan (19621 sonra Cezayir Cumhu-riyeti'nin baehri olarak kald. BBLYOGRAFYA: bn Havkal. retul-'arz, s. 67, 76-77; dri-s. Description de !A[rique et de t'Espagne Itrc. R. Dozy - M | de Goeje), Leiden 1968, s. 103; e! stibr f ^ac*ibi't-emsr (nr. Sa'd Zall Abdlhamd), Drlbeyz 1985, s. 132; Geog-raphie dAboulfeda, s. 175; Vezzn ez-ZeyytT. Vaf frkyye, II, 37-40; Aziz Samih. imali Afrika'da Trkler, stanbul 1936, s. 74-76, 89, 104-106, 111-113; J. M. Abun-Nasr, A History of the Maghrib, Cambrdge 1975, tr.yer.; V. de Paradis. Tunis et Alger au XVIII' Siecle, Paris 1983, s. 107-265; Ahmed Tevfk el-Meden. Kitb't-Cez'ir, Cezayir 1984, s. 206-216; A. Raymond, Grandes uiiles arabes a i'epoue O(-toman. Paris 1985, s. 163-167, 180; I. M. Lapi-dus. A History of Islamic Societies. Cambridge 1989. s. 680-697; Erturul nalp. "Cervantes'in Trklere Esir Dmesi ve Esaretinin Eserlere Yansmas", Osmanl Tarih Aratrmalar Mecmuas, sy. 3, Ankara 1992, s. 305-309; G. Yver, "Cezayir", A. III, 146-151; R. Le Tour-neau, "al-DjazV, EI2\Fr.): II, 533. CEZAYR Bugnk Cezayir. Cezayir'in 1962 ylnda bamszlna kavumasndan gnmze kadar olan dnemde Cezayir ehrinin geliiminde, yksek orandaki nfus art ve taradan buraya ynelen i g dikkati eker. Bu

dnemde krfez evresinden darya taan ehir Sahil tepeciklerinin drt bir yanna ve bilhassa Mitice'nin zengin tarm topraklarna yayld. Sonuta Cezayir, bugn anakent ve evre belediyelerle nfuzu 1,7 milyona ulaan bir ehir haline geldi. ehrin yaps, tarih geliimi ve kurulduu yerin topografik durumu ile yakndan ilgilidir. Eski tarih merkez olan Kasbe, ok kalabalk ve iyice klm bir alan olup yok olma tehlikesiyle kar karyadr. Buras zellikle ok popler ve ok youn Vdikur mahallesiyle birlikte 110.000 nfusu barndrmaktadr. Kasbe'de hem krfez ynnde hem de Sahil yamalar zerinde smrge dnemi Cezayir'inin mahalleleri yaylr. Kuzeydeki Bblvd (110 000 nfus), Hama, Hseyin Dy ve Harr mahalleleri (180.000) karma semtlerdir. Burada oturmaya ayrlm yerler, doum oran yksek halk gruplarnca youn ekilde igal edilmitir. Son otuz yl iindeki ehirleme btn ynlere nfuz etmitir. Harr'n dousunda blok halindeki naatlardan nce oluan byk semtler krfez boyunca gelierek Mitice ovas zerinde yaylmlardr. Sahil platosu 1970'ten beri tamamyla yeni inaatlarla dolmuken Hay-dare gzel bir mahalle olarak kalmtr. Kube ve Becre, yaklak 200.000 nfusun st ste yaad yerlerdir. Dier taraftan Mitice douya doru geliirken batdaki kk tepecikler ve gneydeki Sahil yamalar kalabalk topluluklarca isaal edilmitir. 499 CEZAYR Cezayir ehri lkenin en byk ekonomik metropoldr. Endstri sektrnde alan i gcnn % 30'u buradadr. 40.000 kiinin istihdam edildii kk ve orta lekli endstri, yer yer rahatsz edici bir biimde ehrin dokusuyla btnlemitir. Yeni endstri faaliyetleri ya ehir dokusunun kenarlarnda, ya Ruy-be Regye'deki byk endstri blgesinde, ya da son derece basit ekilde projelendirilmi orta krsal alanda toplanmtr. Mill kurulularn ok sayda sosyal konutu da buradadr. Petrol dnda yllk 5,5 milyon ton yk kapasiteli liman lkenin ticar faaliyetleri iin hayat neme sahiptir. Burann hinterland Sah-r'ya kadar uzanmaktadr. Cezayir'de eitli faaliyetlerin younlamas, i gcnn etkili biimde toplanmasna sebep olmutur. lkede ynetimdeki grevlilerin % ZO'si, hizmetlerdekilerin % 25'i. tp alanndakilerin % 42'si, ayrca telefonlarn % 4S'i bu ehirdedir. Yneticiler 1969-1983 arasnda ehirleme planlarn uygulamaya koyarak ehrin plansz gelimesini denetim altna almaya altlar. Bu konudaki iki ayr teebbste de basan salanamad. Cezayir nfusunun dzenlenmesiyle genel ve ynlendirme konularndaki plan 1975'te kabul edildi. Bu plan, Cezayir'in genilemesinin bir blge erevesinde organize edilmesini ve yeni merkezler kurularak baehre yeniden biim verilmesini ngryordu. Fakat gerekli malzemenin ve alt yapnn yokluu sebebiyle bu plan uygulanamad ve 1979'da bundan resmen vazgeildi. 1980'de nceki projenin yerine konulan bir baka proje de baarsz oldu. Konut problemi de byk boyutlara ulamtr. Binalar eski ve yetersizdir. Yneticiler 1980'li yllarda 50.000 konut ina etmek zere geni bir program uygulamaya koyarak krizi atlatmay denediler. Baehrin kenarnda erje'-den Harr'a kadar uzanan ehirleme alan bu ama iin ayrld. Kamu imknlarn aan ve pahal olan bu teebbs zamannda bitirilemediinden nfusun yoksul kesimi ehrin kenarna itilmi ve siteler halinde ahs inaatlar younlamtr. Yneticiler faaliyetlerini eski ehir dokusunun yeniden oluturulmasna yneltmilerdir. rnek olarak Shil'in ykseklikleri zerinde tamamlanan Riyzl-feth gsterilebilir. Bu faaliyet, krfez kysndan altta kalan Hama mahallesinin dzenlenmesiyle birlikte yrtlmektedir. Burada kamuya ayrlm olan 18 hek500 tarlk bir alan zerinde yeni millet meclisi binas, kongre saray, milletleraras otel gibi yaplar ina edilmitir. Bylece lkenin yeni siyas merkezi tamamlanmtr. Bu arada gecekondularn ortadan kaldrlmas iin de almalar yaplmaktadr. Buna karlk Kasbe'nin tarih ve kltrel bir merkez haline getirilmesi iin balatlan iyiletirme almalar baarl olmad. ehirde ulam ebekesinin dzenlenmesi son yllara kalm olup bu alandaki nemli faaliyetleri iki byk arter oluturur; bunlardan biri ky boyunca uzanan otoyol, dieri Shil'in ykseklikleri zerindeki yol geniletme almasdr. kisi arasndaki zorunlu iice geiler ve birlemeler havaalanna ve evreye girii kolaylatrmtr. Buna karlk ylma sebebiyle ierideki trafik aknn zorluklan, alann basklar ve yollann yetersizlii sebebiyle byk skntlar mevcuttur. Buna zm olacak metro na projesi ise ertelenmitir. BBLYOGRAFYA: R. Lespes, Alger: Etde de ge~ographie et d'histoire urbaines. Collecon du Centenare de l'Algrie (18301930), Paris 1930; Comedor, Dguetoppement de l'agglome'ration algeroise, Alger 1970; a.mlf.. Plan d'orientation gnral pour le dueloppement et l'amnagement de l'agglome'ration d'Alger, Alger 1976; F. Benat-tia, Alger, agrgat ou ite, l'nte'gration citadi-ne de 1919 1979, Alger 1980; Cneru, El. Dja-zair 1981: Donne'es et perspecves, Alger 1983; D. Lesbet, La Casbah d'Alger, gestion urbaine et uide social, Alger 1985; G. Mutin, "Amena-gement et developpement d'Alger", Bulletin de la Socit Languedocienne de Geographie, Montpellier 1986, s. 298-318; J. J. Deluz, L'r banisme et l'architecture d'Alger, aperu erilique, Alger 1988. m mi Georges Mutn r cezAyir-i bahr-i sefid

Osmanl idar tekiltnda XVI. yzylda kurulan bir eyalet. Osmanllar'n Ege denizine alarak adalar ele geirmeye balamalar idar baz meseleleri de beraberinde getirmiti. nk Limni, Midilli, Eriboz gibi yzlm byk adalarn alnmasndan sonra Rodos ve stanky'n de ilhak ile hkimiyet sahas olduka genilemiti. O zamana kadar Gelibolu sancak beyi veya derya beyleri tarafndan idare edilen donanmann bana Barbaros Hay-reddin Paa'nn getirilmesinden sonra yeni bir idar dzenleme yapld. 1533 ylnda Cezayir Beylerbeyilii kuruldu. Bu makam hem Kuzey Afrika hem de Ege adalannn idaresini iine alyordu. Buralarn gelir kaynaklar kaptanpaa sfat le Hayreddin Paa'ya braklmt. Onun lmnden sonra muhtemelen Cezyir-i Garb ile Cezyir-i Bahri Sefd tabirleri ayr ayr kullanlmaya baland. XVI. yzyl balarna ait Osmanl idar tekiltn gsteren listelerde ad gememekle birlikte burann Gelibolu merkez olmak zere bir eyalet halinde tekiltlanmas 1 S33'ten sonra oldu. 1568-1574 tarihli listelerde Cezyir-i Bahr-i Sefd veya Kaptanpaa eyaletinin yedi idar birime ayrld grlmektedir. Bunlar Gelibolu, Eriboz, Karl-ili, nebaht, Rodos, Midilli, Sakz ve Cezyir-i Ma-rib'den ibaretti. Daha sonraki listelere gre Cezyir-i Marib, Midilli ve Sakz eyalet iinde gsterilmezken buraya Mi-zistre, Koca-eli, Biga, zmir ve civarn htiva eden Sla sancaklan balanmt. XVII. yzyl ortalarna ait listelerde ise Koca-eli yer almyor, buna karlk Sakz, Naka ve Mehdiye eyalete dahil bulunuyordu. Bu listelere gre eyaletin on sanca has*, ise slyne*liydi. Sl-yneliler Sakz, Naka ve Mehdiye idi. Eyaletin merkezi Gelibolu'ydu. Buradan elde edilen gelirlerin bir ksm kap-tanpaaya aitti. Bunun yannda Eriboz ve Midilli adalarnn gelirleri ve ayrca Sakz adasnn dedii yllk pein vergi de buraya gnderilirdi. 1537-1540 yllar arasnda cereyan eden Venedik Sava'n-dan sonra Ege adalarnn byk bir ksm ele geirildi ve bu durum 20 Kasm 1540 tarihli muahede ile tasdik edildi. Sakz adas da 1566 ylnda Cenova Cumhuriyeti'ne bal idarenin elinden alnarak eyalete balanmt. Yalnz Tine adas 1715 ylna kadar alnamad. Adalann her birisinin gelir durumu ve nfusu iin tahrir'ler yapld. Adalann idaresinde zaman zaman zorluk ekildi. Kama ve saklanma imkn-lannn elverili olmas sebebiyle korsanlar rahatlkla faaliyetlerini srdrdler. Girit Harbi srasnda (1645-1669) bu yrede drt nemli deniz sava oldu. Venedik Cumhuriyeti donanmasn bu sularda younlatrd. Ancak Trkler'in asker ve malzeme evki hibir zaman durmad. Trk denizciler baanszlklardan ylmayp her sava sonunda durumu lehlerine evirdiler. Bu basanlarn Mora savalar srasnda da gsterdiler, Girit adas civarnda kalan son ss ve Tine adasn da elde ettiler. Baz devletlerden cesaret alan deniz korsan ve haydutlar da Sakz gibi zengin gelir kaynakl adalara basknlar yaptlar. Osmanl Devleti idar ynden kolaylk salamak iin baz dzenlemelerde bulundu. Gelibolu XIX. yzyla kadar merkez olma zelliini korudu. Tanzimat'tan sonra ise srekli yeni dzenlemelere sahne oldu. Bu srada Biga merkez olmak zere Rodos, Midilli, Sakz ve stanky adalar eyalete dahil bulunuyordu. Ayrca bir ara Kbrs adas da eyalete baland. Biga sanca da Hdvendigr'a nakledildi. Eyalet. 1876'da Sakz ve Rodos en nemli merkez olmak zere Bozcaada, Limni. Midilli, mroz, stanky ve Meis'ten meydana geliyordu. Bu adalar genellikle gemilerin iaesini temin bakmndan byk faydalar salamakta ve bir deniz menzili grevi stlenmekteydiler. Sakz adasnda kurulan gemi tamir merkezinde eitli boydaki gemiler kalafata ekiliyordu. Sonradan Oniki Ada diye adlandrlan Rodos ve civarndaki-ler ise stratejik nem tayorlard. Osmanllar dier yerlerdeki srgn siyasetini bu adalarda uygulamadklar gibi yerli Ortodoks halk din yinlerinde serbest braktlar, kilise ve manastrlarna da dokunmadlar. Bat kaynaklarnda yer alan. adalarn tenhalatrld iddiasna karlk belirli bir koruma siyasetinin uyguland, tetkike alan ariv kaynaklarndan anlalmaktadr. Adalarn byk bir ounluunda kadlar grev yaparlard. skelelerde ise mil veya eminler bulunurdu. Bunlar iskelelere urayan gemilerin vergi vermeden kamalarn engellemeye alrlar ve gmrk vergilerini toplarlard. Ayrca buralardaki kaleler her zaman gt tutulur, asker ve muhafz bakmndan desteklenirdi. Trke bilmeyenler iin tercmanlar hizmete hazr bulunurdu. Ticaret hacmi geni ada ve iskelelerde konsolos bulundurmak isteyen Bat lkeleri iin Osmanl Devleti izin vermekte glk karmazd. XIX. yzylda adalarda oalan nfusun beslenmesi iin buralarn mahsul yetersiz kalnca ada skinlerinin byk bir ksm Anadolu topraklarna g etti. Yunan bamszlk hareketi adalarda etkili olmad. Mahall bir iki hadise dnda Ortodokslar arasnda, Katolik mezhebine mensup Avrupal korsanlara kar kendilerini koruyan Osmanl Devleti'n-den herhangi bir ayrlma hareketi grlmedi. Adalar ahalisi, Anadolu ilerinden gelen tahl vb. ziraat rnlerinin Avrupa pazarlarna satlmasnda araclk yaparak zenginletiler. ou Barok ve Aydnlanma dnemlerinde Avrupa niversitelerine gidip tahsil grdler. stanbul'a gelenlerin says ise azd. Sakz adasndan gelip stanbul'a yerleenler ada rnlerini tanttlar. Ada meneli Ortodokslar stanbul folklorunda zel bir yer tutmaktadr. Katolik mezhebini benimseyenler arasnda zmir'e yerlemeyi seenlerin says da bir hayli fazlayd. Akdeniz ticaret tarihinde zel bir yer tutan esir ticareti bu adalarda olduka canl idi. 1908'de Rodos, Midilli, Sakz ve Lim-ni'yi iine alan Cezyir-i Bahr-i Sefd, Balkan Harbi malbiyeti ve arkasndan gelen I. Dnya Sava bozgunu zerine dald. Bu srada Oniki Ada ile anakkale Boaz nlerinde bulunan mroz (Gkeada) ve Bozcaada Osmanllar'n elinden kmt. Lozan Bar Konferans'nda etin

grmelere sebep olan bu adalar daha sonra Trkiye'ye brakld. inde yaayan Ortodoks mezhebine mensup ahali ise mbadele dnda tutuldu. BBLYOGRAFYA: Salnme-i Vilyet-i Bahr-i Seftd(\287), Salname, Cezir-i Bahri Seftd Vilyetine Mah-ssdur I\'i\Ol: Pr Reis, Kitb- Bahriye (nr. Ali Haydar Alpagut Fevzi Kurtolu), Ankara 1935; Lutf Paa. safnme, stanbul 1326, s. 21 ; Ayn Ali. Kavnn-i l-i Osman, s. 20-21; Sleyman Faik, Rehberi Derya. Ksm- Euuet: Seuhilde Cezyir-i Bahri Sefd'in Tarif atn Hauidir, stanbul 1299; L. Bonelli. "II trattato turco-veneto del 1540", Centenario della nascita di Michele Amari, Palermo 1910, III, 332-363; Uzunarl. Merkez-Bahriye, s. 420422; Apostolos E. Vacalopoulos, The Greek ria-tion 1453-1669, New Jersey 1977, s. 70-99; W. Brie v.dn, The Aegean Sea-chart of Mehmed Reis Ibn Menemenli A. D. 1590/1, Manchester 1977; . Metin Kunt, Sancaktan Eylete (1550-1650), stanbul 1978, s. 133-149; Tuncer Bay-kara, Anadolu'nun Tarih Corafyasna Giri I: Anadolu'nun dar Taksimat, Ankara 1988. s. 103, 116, 127, 133, 138; erafettin Turan. "XVII. Yzylda Osmanl mparatorluunun dar Taksimat [h. 1041/m 1631-321 Tarihli Bir dar Taksimat Defteri", Atatrk niversitesi 1961 Yll, Erzurum 1962. s. 201-232; a.mlf.. "Rodos ve 12 Ada'nn Trk Hkimiyetinden k", TTK Belleten, XXIX/113 [19651, s. 77-119; Fazla Akbal, "1831 Tarihinde Osmanl mparatorluunda dar Taksimat ve Nfus", a.e., XV/60 (1951), s. 617-628; lhan ahin, "Timr Sistemi Hakknda Bir Risale", TD, XXXII {19791, s. 921; Mahmut H. akirolu. "II. Selim'in Venedik Cumhuriyeti ne Verdii 1567 ve 1573 Tarihli Ahidnmeler", Erdem, 11/5. Ankara 1986, s. 527-553; smet Par-makszolu. "Kaptan Paa", A, VI, 206-210; C. F. Beckingham, "Djaz'ir-i Bahr-i Safd", El2 (ng.l, II. 521-522; Halil nalck. "Eylet", a.e.. II. 722-723; S. zbaran, "Kapudan Paha", a.e., IV, 571-572. [Tl imi Mahmut H. akirolu CEZAYRL CAZ! HASAN PA$A CEZAYRL GAZ HASAN PAA (. 1204/1790) Osmanl kaptan- deryas ve sadrazam. L_ _ "Palabyk" lakab ile de anlr. Aslen Kafkasyal olduu tahmin edilmektedir. Kk yata ran snrnda esir alnarak Hac Osman Aa adl Tekirdal bir tccara satld ve onun ocuklar ile birlikte yetiti. Bir mddet sonra azat edildi ve ticaret maksadyla Tekirda'dan uzaklat. Osmanl-Rus ve Avusturya savann devam ettii 1738'de Yenieri Oca-'na kaydoldu ve baz muharebelere katlarak Belgrad'n kuatlmas srasnda gayret ve cesaretini ispatlad. Daha sonra Tekirda'a dnerek eski efendisinin kz ile evlendi. Hasan Paa. yiitlerinin hretini duyduu Cezayir'e gitmek iin yola ktnda, gemisini yabanc bir gemiye rampa ederek ele geirdi ve bu gemiyle Cezayir'e vard. Cesareti Cezayir day*s tarafndan takdir edildiinden, zaptettii gemi kendisine brakld gibi. iletmek zere bir kahvehane ve bir sre sonra Ti-timsn sancak beyilii verildi. Fakat h-retiyte birlikte muhalifleri de artnca Cezayir'de fazla tutunamad, spanya ve Napoli zerinden stanbul'a geldi. Bu s501 CEZAYRL GAZ HASAN PA$A rada Cezayir beylerbeyinin, Tilimsn hazinesinden para alarak katn istanbul'a bildirmesinden dolay bir sre tutuklanarak mallar msadere edildiyse de bunun bir iftira olduunun anlalmas zerine serbest brakld. 1761 Nisannda kalyon kaptan olarak Osmanl donanmasna giren Hasan Paa 1762'de riyale, 1766'da patrona ve bir yl sonra da kapudane rtbesine kadar ykseldi. Ertesi yl balayan Osmanl-Rus savas (1768-1774) sebebiyle Rus donanmas ngilizler'in yardm ile Ege denizine kadar gelerek Osmanl donanmas ile mcadeleye girmi, ancak hibir taraf kesin bir galibiyet elde edememiti. Fakat Koyun Adalar mevkiinde cereyan eden ikinci muharebe Hasan Paa ile Rus Amirali Spiridof'u kar karya getirdi. Burada meydana gelen iddetli arpmalar sonunda her ikisinin kalyonlar batt. Bu srada yaralanp denize atlayan Hasan Paa gnderilen bir kayk ile kurtarld. Daha sonra her iki taraf muharebeye ara verdi, fakat manevraya msait olmayan eme Lima-n'na giren Osmanl donanmas Ruslar'n gnderdii ate gemileriyle 6 Temmuz 1770'te imha edildi. Bunun zerine anakkale Boaz'na kadar gelerek durumu hkmete bildiren Hasan Paa beylerbeyi rtbesiyle mkfatlandrld. Ruslar eme faciasndan sonra 10 Temmuz 1770'te Limni adasn igale ve kaleyi tazyike balaynca Hasan Paa derhal teebbse geilmesini istedi. Bunun zerine 3000 kiiyle yardma gidil-mesi kararlatrldysa da gereken kuvvet salanamad. Buna ramen kendisi bir fedai kafilesiyle harekete geerek gizlice adaya kt ve dmek zere olan kaleyi kurtard gibi zayiat verdirmek suretiyle Ruslar' adadan uzaklatrmay baard. Bu teebbsnden dolay 1770 Kasmnda gazi unvan verildii gibi vezirlik rtbesiyle de kaptan- derya tayin edildi; bu arada Boaz seraskerlii de kendisine verildi. Fakat 111. Mustafa'nn lm zerine kaptan- deryalktan uzaklatrld ve 1773 Aralnda Anadolu valilii pyesiyle Rusuk seraskerliine tayin edildi. Kk Kaynarca Antlamas'nn imzalanmasndan sonra ikinci defa kaptan- deryala getirilen Hasan Paa, on be yl gibi uzun bir sre bu mevkide kalmasnn yan sra Sultan I. Abdlhamid zerindeki tesiri sebebiyle

devlet idaresinde de nfuz sahibi oldu. Bu memuriyeti srasnda, uzun yllar devam eden 502 muharebeler yznden zayflayan devlet otoritesini iade iin 1776'da Suriye'de eyh Thir mer'i te'dib ederek asayii salarken 1779'da Mora'daki Arna-vutlar' da itaat altna ald. Bu hizmetinden dolay 1779 Kasmnda Mora kendisine muhassllk olarak verildi. Daha sonra Franszlar'n da tevikiyle Msr'n istiklli iin faaliyetlerde bulunan Mu-rad ve brahim beylere kar Haziran 1786'da harekete geti ve bir buuk yl zarfnda onlar birok defa malp etti. Fakat Rusya ve Avusturya savann kmas zerine si beyleri ortadan kaldramadan stanbul'a arld. 1787 Austosunda Osmanl Devleti ile Rusya ve Avusturya arasnda balayan muharebelerde Rus cephesine memur edilen Hasan Paa muhasara altna alnan zi Kalesi'ne yardm maksadyla harekete getiyse de olumlu bir sonu elde edemedi. Ayrca maiyetindeki donanma ciddi bir ekilde zayiat verdi. Buna karlk Austos 1788'de yaplan Ylan Adas Muharebesi'nde Rus donanmasn malp etmekle birlikte zi'nin dmesine engel olamad. Ruslar'n zi Ka-lesi'ni ele geirmesi Hasan Paa'nn itibarn sarsarken stanbul'daki muhaliflerinin aleyhteki faaliyetlerine de zemin hazrlad. Ancak azline dair yaplan baz teebbslere ramen Sadrazam Koca Ysuf Paa sayesinde mevkiini muhafaza etti. Fakat zi'nin dmesi zerine I. Abdlhamid zntsnden vefat edince yerine geen III. Selim, Hasan Paa'-y Anadolu valilii ve smail Kalesi se-raskerliiyle grevlendirerek 20 Nisan 1789'da kaptan- deryalktan uzaklatrd, Bu azlin, III. Selim ehzade iken onu tahta karmak maksadyla Sadrazam Halil Hamid Paa tarafndan 1785'te giriilen teebbs Hasan Paa'nn I. Ab-dlhamid'e ihbar etmesinden ileri geldii iddia edilmekteyse de kendisinin ksa bir sre sonra sadrete tayini bu iddiann doruluu konusunda phe uyandrmaktadr. Serasker olarak Ruslar' smail Kalesi nnde malp eden ve kaleyi muhasaradan kurtaran Hasan Paa, Fokan ve Boza bozgunlar (I Austos ve 22 Eyll 1789] zerine azledilen Kethda (Cenaze) Hasan Paa'nn yerine 3 Aralk 1789'da sadrazam ve serdr- ekrem tayin edildi. Gazi Hasan Paa smail Kalesi'nden ordu merkezi olar umnu kararghna gelir gelmez nce inzibat temin iin. Ak-kirman Kalesi'ni savamadan Ruslar'a veren Tayfur Paa'y idam ettirdi ve savalarda ihmali grlenleri iddetle cezalandrd. nk III. Selim gizlice gnderdii bir yaz ile harbin cereyan zerinde tam bir serbestlie sahip olduunu ve kendisine hibir ekilde mdahale edilmeyeceini bildirmiti. ay yirmi sekiz gn sren sadrazaml srekli cephede geen Hasan Paa. denizde ve karada pek ok baar elde etmekle birlikte tedhi derecesine varan iddetinden dolay ok tenkit edilmitir. 14 Receb 1204'te (30 Mart 1790) umnu'-da seksen yan gemi olarak vefat etti ve ayn yerde yaptrm olduu Bekta Tekkesi'ne defnedildi. Devlete sadk, gayretli ve szn esirgemeyen bir kii olan Cezayirli Gazi Hasan Paa, eme faciasndan sonra mah-volan Osmanl donanmasn yeniden tekil ederken btn masraflarn kendisi karlayarak Tersane meydannda yaptrd kla ile kalyoncu neferlerini de itaat altna almtr. I. Abdlhamid'in gvenini kazanm, ayrca Kap Kethdas Koca Ysuf Paa'y sadrazam tayin ettirmek suretiyle nfuzunu biraz daha arttrmtr. Tahminlerin aksine vefatndan sonra ancak 4000 kese kadar servetinin olduu anlalmtr. Hanmna ait kz Liman'ndaki yaldan baka Kasmpaa'da bir kona olan Hasan Paa mal varln devlet ileri ve hayr eserleri iin harcamtr. Tersane'deki Kalyoncu Klas ve Camii'nden baka Vize'de cami, hamam ve emelerle anakkale ve umnu'da tekke; bugn Truva harabelerinin bulunduu yerde bir hisar; Midilli, stanky, Sakz. Limni ve Rodos gibi yerlerde de emeler ina ettirmitir. I. Abdlhamid devri limlerinden -ker-i Yemeni, Hasan Paa'nn savalar ve baz isyanlar bastrmasyla ilgili olarak Gazavt- Gazi Hasan Paa adyla bir eser kaleme almtr {bk. bibi). BBLYOGRAFYA: BA. HH, nr. 10.747, 11.754; ker. Gaza-t- Gazi Hasan Paa, Sleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 2419/1; Rmizpaazde Mehmed zzet, Harta-i Kapdnn- Derya, stanbul 1285, s. 104; Cevdet Trih, IV, 47-51, 253254, 274-279; Sicili-i Osmnt II, 159-160; Fevzi Kurtotu. 1768-1774 Trk-Rus Harbinde Akdeniz Harekt ve Cezayirli Gazi Hasan Paa, stanbul 1942; TCYK, s. 141-142; Danmand, Kronoloji, IV, 48-51, 67-70, 486488, 582-583, 600; Kemal Beydilli, 7790 Osmanl-Prusya ttifak: Meydana Gelii-Tahlil-Tatbiki, stanbul 1984, s. 29, 53, 55, 59, 60, 150; . Hakk Uzun-argll, "Cezayirli Gazi Hasan Paa'ya Dair", TM, VII-VIII/1 (1942), s. 17-40; a.mlf., "Hasan Paa", A, V/l, s. 319-323; Manfred Korfmann, "Troy: Topography and Navigation", Troy and The Trojan War{Ed. Machteld ). Mellink), Biyn Mawr 1986, s. 3-4; J. H. Mordtman - [E. Kuran], "Djez'irli Ghz Hasan Pasha", El2 |ng.), 11, 533-534. imi Mahir Aydn r CEZAYRL HSEYN PAA ^ (1765-1838} Son Cezayir days ve beylerbeyi. Denizli'de dodu, aslen Aydnldr. Kardeiyle Cezayir'e gidip nce balklk yapt, sonra Cezayir asker ocana girdi. Burada ksa zamanda nfuz ve hret kazanarak "hcet'1-hayl" {haralarn ve atlarn nzn) mevkiine ykseldi. Day Ali Paa valiliinin altnc aynda vebadan lnce Cezayir Oca tarafndan dayla getirildi (1818). stanbul'dan kendisine bey-lerbeyilikfermanyla kl ve kaftan gnderildi. yilik sever ve dil bir kimse olarak tannan Hseyin Paa ie genel af iln etmekle balad ve selefinin ald baz iddetli tedbirleri kaldrd.

Bununla beraber iki defa yenierilerin suikastine mruz kald. Hayatn emniyete almak iin bir muhafz ktasnn himayesinde mstahkem bir saray olan Kasba'ya ekildi. Hseyin Paa'nn day olduu dnemde Cezayir eyaletinde birtakm karklklar mevcuttu, ark ve garp vilyetlerinde baz kabileler Trkler'e kar isyan halindeydiler. Trk hkimiyetini yeniden kurmaya alan Hseyin Paa, Kostantne ve Oran beylerinin yardm ve Arap Aas Yahya Aa'nn asker maharet ve kabiliyeti sayesinde isyanlar bastrd. 1826'da ark, 1828'de garp topraklan huzur ve skna kavutu. Bir taraftan da 1821-1827 yllar arasnda Mora isyan dolaysyla Yunanllar'a kar savaan Osmanl Devleti safnda yer ald. Bir donanma gndererek devlete olan balln gsterdi. Fakat 1827'de Nava-rin'de Osmanl donanmas ile birlikte Cezayir donanmas da Batl byk devletler tarafndan yakld. te yandan Avrupallar'a kar sert bir siyaset gden Hseyin Paa, Aix-la-Cha-pelle Kongresi'nde korsanln ilgasna dair verilen karara katlmad. Buna kar Fransz ve ngilizler 1819'da ortaklaa bir deniz gsterisi yaptlarsa da herhangi bir sonu alamadlar. ngiliz konsolosunun snr d edilmesi zerine durum daha da gerginleti. ngiltere'nin istedii tazminat konusunda yaplan ve bir sonu elde edilemeyen grmelerden sonra ngiliz donanmas 12-29 Temmuz 1824 tarihleri arasnda Cezayir ehrini topa tuttu. Ancak ehirde nemli hasar meydana gelmedi; bu husus Ceza-yirliler'in Avrupa devletlerine kars mcadele azmini daha da arttrd. Cezayir beyliiyle Fransa arasnda Di-rectoire devrinden beri sregelen bir alacak davas vard. O zamanki Cezayir days Fransa'ya bor olarak bir miktar hububat ve para vermi ve alacan iki ya-hudi tccara (Busnach ve Bacri) havale etmiti. Hseyin Paa Bacri'den, mercan rsumundan dolay Cezayir hkmetine birikmi borcunu istediinde, o da Fransa'dan alacaklarn ileri srerek, dayya Fransa kralna mektup yazdrd. Hseyin Paa'nn Fransa kralna gnderdii mektuba cevap gelmedi. Bu durum Fransa'nn Cezayir konsolosu Deval ile Hseyin Paa arasnda ihtilfa sebep oldu. 29 Nisan 1827'de bir bayram arefe-sinde yaptklar grme srasnda De-val'in verdii cevaba ok hiddetlenen Hseyin Paa'nn elindeki yelpaze le De-val'e vurmas hadisesi bytlerek Fransa'ya hakaret sayld. Aslnda bu bir bahaneydi; esas sebep Fransa'nn Cezayir'deki iktisad menfaatlerini arttrmak ar-zusuydu. Bunun zerine Fransa Cezayir'i abluka altna ald (1827-1830). Hseyin Paa muhtemelen ngiltere'nin desteiCEZAYRL HSEYN PASA ne gvenerek hibir anlamaya yanamad ve teklifleri reddetti. Mzakere flamas tad halde 30 Temmuz 1829'-da Provence gemisinin Cezayir bataryalar tarafndan topa tutulmasn bilmezlikten geldi. Hseyin Paa'nn hareketi Fransa'nn stanbul bykelisi tarafndan Babli'ye bildirildii gibi anlamazln halli iin Fransz hkmeti Msr Valisi Mehmed Ali Paa'dan arabuluculuk yapmasn istedi. Bunun zerine Babli nce eski Cezayir mfts Halil Efendi'yi zmir'den stanbul'a arp arabuluculuk talimat ile Cezayir'e gnderdi. ngiliz elisi ise Msr Valisi Mehmed Ali Paa'nn baz kabilelerle Cezayir'e hcum etmek zere olduunu bildirerek Babli'yi tellandrd. Fransa elisi merkezden zel bir memur gnderilmesinde srar edince bu defa Thir Paa grevlendirildi. Fakat Hseyin Paa'nn sert tutumu dolaysyla Fransa siyasetini deitirdi ve 31 Ocak 1830'da Cezayir seferine karar vererek donanma hazrlna giriti. Bu srada Thir Paa be maddelik bir talimatla Marsilya'ya vardysa da hibir sonu alamadan geri dnmek zorunda kald. Fransz donanmas 14 Haziran 1830'-da Sd Ferrh'a asker kard. Sadece kendi kuvvetlerine dayanmak durumunda kalan ve daha nce ldrtt en iyi kumandan Yahya Aa'dan mahrum bulunan Hseyin Paa uzun sre mukavemet edemedi. Damad olan kumandan brahim Aa da baar gsteremedi. mparator Kalesi'nin 4 Temmuz'da zapt zerine Fransz General Bourmonfun artlarn kabul etmek zorunda kald (5 Temmuz 1830}. gal anlamasnn 2 ve 3. maddelerine gre Hseyin Paa ahs mallarn muhafaza edebilecek ve istedii yere gidebilecekti. Buna ramen Malta'ya gitmesi nlendii iin Napoli'ye gtrlmesini istedi ve 9 Austos 1830'da oraya vard. Ksa sre sonra Livorno'ya geti. Buradan Cezayir ile devaml iliki iinde bulunan yahudi tccarlar vastasyla Cezayir'de Franszlar'dan honut olmayanlar ve kabile reisleriyle temas kurmaya alt, fakat umduu sonucu alamad. 1831'de maa tahsisi ve emlkinin iadesi iin Paris'e gitti. Paris'te itibar grdyse de taanlarndan haberdar olan Fransz hkmetinden bir ey elde edemedi. Livorno'ya dnnce tahriklerini yine srdrd. Daha sonra sk bir gzetim altnda olduunu hissederek buradan skenderiye'ye gitti ve orada ld. 503 CEZAYRL HSEYN PASA Hseyin Paa sert ve inat olmakla beraber kan dkc deildi. Hamdan Hoca onun iyi ahlkl ve bilgili olduunu yazarken Ali Rz Paa kendisini cahil ve son derece marur biri olarak tantmaktadr. . BBLYOGRAFYA: BA, MD, nr. 242, 246; BA, Dosya Usl radeler, nr. 78; Hariciye Hazne-i Evrak, MesSil-i Siyasiyye, dosya: 708; Hamdan ben-Othman Khoja, Aperu historique et statistique sur la Regence d'Aiger (trc. Hasuna Degis). Paris 1833, s. 160-197; Lutf, Trih, II, 183, 284 vd.; Ali Rz Paa, Mir't'l-Cezyir (trc. Ali evki), stanbul 1293, s. 53 vd.; H. de Grammont. Histoire d'Alger sous la domination Turque (1516-1580), Paris 1887, s. 382408; Kamusu I-lm, III, 1958; Ch. A. Julen, Histoire de VAfrque du Nord: Tunisie-Alge~rie-Maroc, Paris 1931, s. 574-583; a.mlf., Histoire de l'Algrie contem-poraine, Paris 1964, s. 21-58; Aziz Samih. imali Afrika'da Trkler, stanbul 1937, II, 94-111; Cavit Baysun, "Cezayir Meselesi ve Re-id Paa'mn Paris Elilii", TTK Bildiriler, III (1948), s. 375-379; Ercment Kuran, Cezayir'in Franszlar Tarafndan gali Karsnda Os-

manl Siyaseti, stanbul 1957, s. 11 vd.; a.mlf., "Fransa'nn Cezayir'e Tecavz (1827)", TD, HI/5-6 (1953), s. 53-62; Esat Daybelge. Eski Cezayir ue Dnk Avrupa Zihniyeti, stanbul 1961, s. 24-33; G. Yver - Tayyib Gkbilgin, "Hseyin", /AV/1, s. 642-643; R. LeTourneau. "aJ-Husayn", E/2(ng.), !ll, 606-607. M Atilla etin F CEZBE n Allah'n kulu kendine ekip yaklatrmas anlamnda br tasavvuf terimi. Szlkte "ekmek* anlamna gelen cezbe, tasavvufta "Hakk'n kulu kendine ekmesi ve aniden yce huzuruna ykseltmesi" demektir. Cezbe, Allah'n sevdii kulunun kalbinden perdeyi kaldrp alma ve gayreti olmadan onu yakn* nuru ile birden bire manev makamlara ykseltmesidir. Allah'n kuluna bir ihsan olan cezbe, kulda istikamet ve ibadet arzusu dourarak ona bel ve musibetlere sabretme gc kazandrr. Cezbe srasnda kul ruhuyla hakikatin kaynana ular, Allah'n dnda her eyi unutarak kendinden geer ve kulluundan habersiz hale gelir; vecd ve istirak haline girer. Sfler, "Allah dilediini kendisine eker" (e-r 42/13) mealindeki yeti ve baz kaynaklarda hadis olarak zikredilen, "Allah'n kula olan cezbesi, iki cihan halknn amellerine denktir" anlamndaki sz cezbeye delil sayarlar. Slembu szn Eb'l-K504 sim brahim en-Nasrbd'ye (. 367/ 977) ait olduunu belirtmitir (Tabakt s. 488). Hakk'n kulu kendine ekmesi cezbe, bu cezbeyle kulun Allah'a ynelmesi aktr. Nitekim mutasavvflara gre Hz. Pey-gamber'i ldrmeye giden Hz. mer'in, enitesinin evinde duyduu Kur'an sesiyle imana gelmesi, ayn ekilde avda iken defa ardarda, "Sen bunun iin mi yaratldn?" diye seslenildiini duyarak sultanl brakan brahim b. Ed-hem'in tvbe edip tasavvuf yoluna girmesi "Allah tarafna ekilme" (cezbe) sonucunda gereklemitir. Byle bir cezbeye tutulanlar Allah i hallerini gstererek nefis ve dnyadan uzaklatrr, kendisine yaklatrr. Bu anlamyla cezbe, peygamberlere ve velilere ait Hak vergisi bir kabiliyettir. Ynus Emre, "Cez-be-i ak olmaynca neylesin eyhim beni" derken buna iaret etmitir. Tasavvufta cezbe slk* ve amel ile bir arada dnlr, slke bal olmayan cezbe makbul saylmaz. Slk grmemi olanlar, cezbeleri gl de olsa, vecd halinde bulunduklarndan kalp makamn ap kalbin sahibine yani Allah'a eremedikleri in irad ehliyetine sahip olamazlar. nk rada lyk olabilmek ancak slk yolundan gemekle mmkndr. Nitekim mm- Rabbn cezbeyi, slk grmeyenlerin ve slkn tamamlam bulunanlarn cezbesi olmak zere ikiye ayrr. Slk grmeyenlerde ruh nefsin etkisinden kurtulamad iin bunlarn cezbesi kalbidir, ruh deildir. Byleleri ruhlar lemini mahed e ettikleri halde Hakk' mahede ettiklerini zannederler. Slklerini tamamlayp ruhlar nefislerinin etkisinden kurtulmu kimselerin cezbesi se ruhdir, bunlar Hakk' mahede ederler. Bundan dolay slk grerek kemal mertebesine erenlerde vahdet-i vcd'a dair szlere rastlanmaz. mm- Rabbnrnin fadesine gre cezbe ehli slk grdkten sonra vahdet-i vcda dair daha nce kendilerinden sdr olan szlerden tvbe etmilerdir. Sohbet, zikir ve sem meclislerinde kalbinde meydana gelen varidata (bk. vArid) dayanamayarak kendinden geen, gayri ihtiyar srayp nra atan kimselerin davranlarna da cezbe ad verilmektedir. Trke'deki "cezbelenmek, cezbeye gelmek" gibi deyimler bu tr cezbe iin kullanlr. Buna karlk ilk tasav-vuf kaynaklarda bu cezbeye vecd ad verilir ve zikir, sem gibi konularla birlikte anlatlr. Asl cezbe ile vecdin da yansmas anlamndaki cezbe baz bakmlardan farkllk arzeder. lk sfler-den itibaren mutasavvflarn bir ksm bu son anlamdaki cezbeyi ve bundan kaynaklanan takn hareketleri muteber saymamlardr. Nitekim ilk kaynaklarda vecd bahsi mnasebetiyle Cneyd-i Badad le ilgili olarak anlatlan bir menkbe bunu teyit etmektedir. Cneyd, sohbet esnasnda cezbeye gelerek nra atan bir genci. "Byle yapacaksan bir daha benim meclisime gelme" diyerek uyarm, bunun zerine gen titredii ve damarlar iip gerildii halde cezbesine hkim olmaya almtr; ancak sonunda cezbesi dayanlmaz bir hal alm, kendine hkim olamayarak bir nra atm ve ruhunu teslim etmitir. Melmet fikrini benimseyen ilk sf-lerle Cneyd ve mm- Rabbn gibi baz mutasavvflar bu tr cezbeyi nemsemedikleri halde Bayram Melmleri, zellikle Hamzavfler buna byk deer verir ve slkn esas sayarlar. Dier tarikatlar cezbeyi benimsemekle birlikte bu tr hal ve hareketlerin riyaya sebebiyet vermemesi iin gizli tutulmasn isterler. Nitekim Mevleviler bu gibilere, "Kann iine akt", Rifer ise, "Yan fakat ttme" uyarsnda bulunurlar. Tasavvuf tarihinde bu iki anlayn temsilcileri her devirde bulunmutur. BBLYOGRAFYA: Serrc, el-Lma", s. 381-384, 445; Kelbz. et-Ta'arruf, s. 167-168; Kt'l-kulb, I, 84-88; Slem. Tabakt, s. 188, 488; Kuseyr, er-Risle, II, 648, 746-748; Gazzl, hy\ II, 291-301; Bakir, erh-i athiyyt, s. 621; a.mlf., Me-reb'l-eruh, s. 113; Shreverd, 'Aurif'l-ma'rif, Kahire 1973, s. 50, 117; Necmeddn-i Dye, Mird'lUbd (nr. M. Emn Kiyah), Tahran 1365 h., s. 225, 345, 372; Aziz Nese-f, InsSn- Kmil (nr. Marijan Mole), Tahran 1403/1983, s. 102; a.mlf., Zbdetl-hak-yk (trc. AyntbI Hafz Mehmed Efendi), stanbul 1291, s. 9899; Kn, Itlht'-fy-ye, s. 39; LisSnddin, Ravzatut-ta* rf \x\$r. Ab-dlkdir Ahmed Ata), Kahire 1968, s. 147; C-m, Nefeht, s. 386, 479; mm- Rabbn, el-Mektbt, stanbul 1976, I, 315-320; San Abdullah Efendi. Semert't-fud, stanbul 1288, s. 36-49; Muhammed b. Abdullah el-Hn. ei-Behcet's-seniyye, Kahire 1303, s. 4, 7-8; Ab-dlbki Glpnart. Tasavvuftan Dilimize Geen Ataszleri ue Deyimler, stanbul

1977, s. 71; Schimmel, Mystical Dimensions of slam, s. 105. m mi Hasan Kmil Ylmaz L CEZERE (bk. SALH CEZERE). CEZER, tsmil b. Rezzz ( Jj^'Sjj j>. J=t'*-l ) Bedzzamn Eb'1-zz sml b. er-Rezzz el-Cezer (XII-XII. yzyl) Mekanik alannda eser veren bir slm bilgini. J Hayat hakknda, kitabnn giriindeki ksa aklamann dnda bilgi yoktur. 1181-1206 yllar arasnda mid'de (Diyarbakr) Artuklu hanedannn himayesinde bulunduunu syleyen Cezer, 1205'-te tamamlad Kitb f ma crifeti'l-hi-yeli'l-hendesiyye (e/-Cmc beyne'l-cilmi ue'l-eameli'n-nff f sm'ati'l-hiyel) adl nl eserini Emir Nsrddin Mah-mud'un istei zerine kaleme almtr. Kitap alt ksma ayrlm olup ilk drt ksm onar, son iki ksm da beer blmden meydana gelmektedir. Bu ksmlar su saatleri ve kandil saatleri, ziyafetlerde kullanlan kaplar ve srahiler, el ykama ve kan alma iin kullanlan kaplar, emeler ve mekanik yollarla hareket eden (otomatik) mzik aletleri, su pompalayan makineler, muhtelif aletler zerinedir. Kitapta her aletin ekli renkli mrekkeplerle izilmi ve almas ayrntl olarak izah edilmitir; bu ayrntlar da eitli renklerle gsterilmitir. Ayrca ekillerde Arap harfleri kullanlarak baz paralar iaretlenmi ve metinde bunlara gndermeler yaplarak aklamalarn anlalmas kolaylatrlmtr. Baz nshalarda ise bu harflerin ebced" deerleri gz nne alnm, bazlarnda da henz aklanamayan gizli bir harf sistemi kullanlmtr. Metinde aletlerin genel aklamas verildikten sonra imal srasna gre paralarn teker teker yapm anlatlarak bunlarn montaj usul aklanm ve en sonra da o aletin almas hakknda bilgi verilmitir. Btn bu zelliklerin dnda kitabn baz nshalarnda sanat tarihilerinin ilgisini ekecek dzeyde sslemeler vardr. Eserin baz blmleri ilk defa E. Wie-demann ve F. Hauser tarafndan Almanca'ya evrilerek 1908-1921 yllar arasnda muhtelif dergilerde makaleler halinde yaymlanmtr (makalelerin listesi iin bk. Der slam, XI |1921|, 214). Bu almadan elli yl kadar sonra 1974'te Do-nald R. Hill kitabn ngilizce'ye tam tercmesini yapm ve eseri aklamal notlarla birlikte tek bir cilt halinde neretmi-tir (The Book of Knomledge of Ingenious Mechanical Deuices, Dordrecht 1974). Aratrmaclar kitabn mevcut on drt nshasndan (tavsifleri iin bk Ahmed Ysuf el-Hasan, MTUA, s. 60-62) Oxford Bod-leian Ktphanes'nde bulunan (Graves 27] ve "Bodleian nshas" olarak adlandrlan metni esas almlardr. Daha sonra Ahmed Ysuf el-Hasan, Bodleian nshasndan baka stanbul'da bulunan nshay da (TSMK. ili. Ahmed, nr. 3472, Hazine, nr. 414; Sleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 3606] esas alarak daha otantik bir metin meydana getirmi ve bu almasn sz konusu stanbul nshalarnda grlen el-Cmi' beyne'l-cilmi ve'l-'ameli'n-n* f sm'ati'I-hiyel adyla yaymlamtr (Halep 1979]. Eserin yakn zamanlara kadar bilinmeyen iki nshadaki izimlerde baz boyut tutarszlklar ve aletlerin yerletiri-liindeki karmak noktalar birer kusur gibi grnrse de metinle beraber dikkate alndnda bunun ald ve Ceze-rrnin gayesine ulat sylenebilir. Gerekten kitapta anlatlan su saatlerinden biri 1976'da Dnya slm Festivali iin Londra Bilim Mzes'nde, dieri de 1 /Z leinde stanbul Teknik niversites'n-de yeniden yaplm ve altrlmtr. stanbul nshalar Bodleian nshasndan daha iyi olduu iin Ahmed Ysuf el-Hasan nerinin nceki yaynlarda karanlk kalm baz noktalara k tutaca tabiidir. Bu almalarla bilim dnyasna tantlan Cezer ve kitab hakknda eitli yorumlar ve deerlendirmeler yaplmtr. Ancak bunlardan nce kitabnn mukaddimesinde yer alan Cezerrnin u grleri dikkate alnmaldr: "Benden ok evvel gelen limlerin kitaplarn ve onlar takip edenlerin almalarn gzden geirdim... Nihayet nakillerden kurtuldum, bakalarnn yaptklarndan syrldm ve problemlere kendi gzmle bakabildim... Uygulamaya dntrlemeyen her teknik ilmin doru ile yanl arasnda muallakta kaldn grdm". CeCEZER, ismail b. Rezzz zer, kendisinin Helenistik adan XIII. yzyla kadar uzanan bir mhendislik geleneinin slm dnyasndaki bir devam olduunun bilincindedir. slm dnyasnda Msoullar (bk. ben! msA) ile balayan bu gelenek Cezeri'de zirveye ulamtr. Cezer kendi yapt bidev su saatinin Pseudo-Archimedes'in yapt su saatine dayandn syler. Kitabnn drdnc ksmnda emeler zerindeki almalar srasnda Msoullarndan ve ayrca Bizansl Apollonios'un otomatik mzik aletleri zerine yazd eserden de bahseder. Bu arada kimin tarafndan yapld bilinmeyen aletleri de zikretmitir. Cezeri esas itibariyle bir mucit deil bir mhendistir ve grevinin kendinden ncekilerin yapm olduklar aletleri mkemmelletirmek olduu kanaatindedir. Bu noktadan bakldnda eserinde teori ile pratiin eit arlkta olduu, hatta baz yazarlara gre aletleri yapmak iin gerekli pratik bilgi ve kurallarn ar bast hissedilir. Gerekten de o, almasnn pratik hayatta ie yarar bilgiler trnden olduunu zellikle belirtir.

Su ve kandil saatleri Cezer'nin gcn ifade eden karmak aletlerdir. Su terfi makineleri ekonomik ynden daha nemli olmakla beraber kitapta bunlara saatler kadar nem verilmemitir. Metal dkm tekniine ait bilgiler ileri bir mhendislik seviyesini ifade etmektedir. Cezerrnin aletleri yer ekimi kuvvetiyle alr ve bu kuvvet drlen bir arlk, boalan bir kaptaki amandra veya batan bir cisimle elde edilir. Cezer, kulland makine paralarn ve imal usullerini de en ince ayrntlarna kadar tanmlamtr. Byk bir ksm bugnk Avrupa mhendislik terminolojisine giren makine paralan zerine yapt almalarn en nemlileri unlardr: Konik vanalar, kapal kum kutularnda pirin ve bakr dkm, tekerleklerin balans, ahap ablon kullanlmas, aletlerin 505 CEZER, ismail b. Rezzz kttan maketlerinin yaplmas, su aktan savaklarn ayar edilmesi, arplmay en aza indirmek iin ahabn tabakalar halinde kullanlmas, gerek anlamda emme borusunun kullanlmas, suyunu belli bir zaman aral ile boaltan kaplar ve daire sektr dililer. Bunlardan bir ksmnn yzyllar sonra Avrupa'da deta yeniden kefedildii bilinen tarih bir gerektir. Mesel kapal kum kutular ile dkm Avrupa'da 1500 yllarnda balamtr. Konik vanalardan ilk sz eden Leonardo da Vinci'dir. Su saatinde seviye kontrol cihazna benzer ve buhar kazanlarnda kullanlacak bir aletin patenti ngiltere'de 1784 ylnda alnmtr. Cezerfnin makinelerinden sadece biri, su ark ile ileyen tulumba modern mhendisliin gelimesine dorudan doruya katkda bulunmutur. Bu makine, a) ift etki ilkesinin uygulanmas, b) dnme hareketinin ileri-geri harekete evrilmesi, c) emme borusunun bilinen ilk kullanl olmasndan dolay ok nemlidir. Dolaysyla buhar makinesinin ve emme basma tulumbann ilk rnei saylabilir. Sz konusu makinede akan suyun evirdii ark dey dzlemde bir diliyi, bu dili de yatay dzlemdeki dier bir diliyi dndrmektedir. Yatay dilinin evresine yakn bir yerde dey bir pim bulunmaktadr. Bu pime ortas yark ve dier ucu yine bir pimle sabitletirilmi bir ubuk geirilmi ve bu ubua da tulumbalarn piston kollan balanmtr. Yatay dili dnnce yark ubuk asal bir hareket yapmakta, piston kollan da ileri geri gidip gelerek tulumbalar altrmaktadr. BBLYOGRAFYA: Brockelmann. GAL Suppl., i, 902-903; Sar-ton. Introduction, II, 632-633: D. R. Hill, "Me-dieval Arabic Mechanical Technology", Pro-ceedings of the First International Symposium lor the Hisiory of Arabic Science, Halep 1976, li, 222-237; a.mlf., "Notice of an Important al-Jazari Manusciipt", MTUA, U/2 (1978), s. 291-314; a.mlf., "al-Jazari", DSB, XV, 253-255; a.mlf.. "al-Diazari", El2 Suppl. (ng.), s. 266-267; Ahmed Ysuf elHasan, "el-Cami' beyne'l-'ilm ve'l-'ameli'n-nfi1 f sm'ati'l-hiyel", Ebh't-m temeri'sseneuiyyi'n li'l-cem 'iijijeti's-Sriyye U-trihi'I- 'ulm, Ha-leb 1979, s. 99-103; a.mlf.. "The Arabic Text of al-Jazar's: 'a Compondium on the Theory and Pracce of the Mechanical Arts", MTUA, l/l [19771, s. 47-64; Kzm een. "The Great Islamic Scientist al-Jazari liri 6 Century h )", International Conference on Science in sla-mic Poiity, slambd 1983, II, 28-35; a.mlf, "12. Asrda Diyarbakr'da Byk Bir Trk Mhendisi: el-Cezer", nsan ue Kinat, sy. 13. stanbul 1986, s. 47-51. m M Sadettin Okten 506 CEZER, Muhammed b. brahim Eb Abdillh emsddn Muhammed b. brahim b. Bekr el-Cezer ed-Dmaki (. 739/1338) Havdis'z- zaman adl eseriyle mehur tarihi. 10 Reblevvel 658'de (24 ubat 1260) Dmak'ta dodu. Dmak, Kahire ve skenderiye'de Fahreddin Ali elBuhr, brahim b. Ahmed b. Kmil el-Vst. b-n'l- Mcavir, erefeddin Abdlm'min b. Halef ed-Dimyt. erif Taceddin el-rk ve ehbeddin el-Eberkh gibi birok hocadan ders ald. 12 Reblevvel 739'da (28 Eyll 1338) Dmak'ta ld ve Bbssagir Kabristanfna defnedildi. Ce-zer byk bir tarihi, iyi bir hatip, ciddi, drst ve dindar bir insand. Cezerfnin gnmze kadar gelen ve tam ad Havdis'z-zaman ve enbd'-h ve vefeyt'l-ekbir ve'I-a^yn min ebn'iholan eseri Trhu'l-Cezer olarak da bilinir. Umumi bir slm tarihi olan eserde olaylar hicretten itibaren kronolojik bir srayla anlatlmakta ve her yln sonunda o yl vefat edenlerin hayatlar hakknda bilgi verilmektedir. Vefeyt siyas olaylardan daha ok yer igal eder. Mizz. Zeheb. Birzl ve Ynn gibi birok tarihi kaynaklarnn gvenilirlii ve o dnemde yazlan hibir eserde bulunmayan bilgileri ihtiva etmesi sebebiyle Trhu'l-Cezer'en stifade etmi ve geni iktibaslarda bulunmulardr. Bununla beraber baz aratrmaclar da Ce-zer'nin eserinde yakn dostu Birzl'den bizzat duyduu birok olaya yer vermesini gz nne alarak Birzl'nin eseri el-Muktef'y Havdis'z-zamann kayna olarak gsterirler. Zeheb dier tarihilerin aksine bu eserde gereklerin hayal rn baz olaylarla (el-acib ve'l-garib) kartrlm olduu kanaatindedir. Cezer 677 (1278-79) ylndan itibaren olaylar kendi mahedelerine dayanarak yazmtr. Eserin zamanmza intikal eden ksmlarnn yazma

nshalar Kprl Inr. 1037; fotokopisi Dr'l-ktbi'l-Msriyye'de, Tarih, nr. 995). Rabat (Evkaf, nr. 194), Gotha (nr. 1559, 1560, 1561) ktphanelerime Bibliotheque Na-tionale'de (nr 6739; fotokopisi el-Hiz-net'tTeymriyye'de, Tarih, nr. 21591 bulunmaktadr. Kprl Ktphanesi'nde-ki nsha 726-739 (1326-1339) yllan arasndaki olaylar ve Alemddin el-Birz-l'nin mellif hakknda yazd olduka geni bir biyografiyi ihtiva etmektedir. Eserin Zeheb tarafndan yaplan semeleri ihtiva eden ksm (el-Muhtar min Trihi7-Cezer} 593698 (1196-1299) yllarna ait olup Kprl Ktphanesi'n-dedir (nr. 1147). Paris Bibliotheque Na-tionale'deki nshann bir ksm Lbnan'da yaymlanmtr (Zahle 13421. Bu nshay daha sonra Sauvaget La Chronique de Domas d'a-Gazan {annees 689-698) adyla neretmitir (Paris 1949). Ulrich Ha-armann da Havdi'z-zamn'm Memlk tarihiyle ilgili 686-687 (1287-1288) yllarna ait olaylar ihtiva eden ksmn yaymlamtr {Que!lenstudien zur frhen Mamlukenzeit, Frieburg 1969). BBLYOGRAFYA: Cezer. Hadisz-zamn, Kprl Ktp., nr. 1037; Zeheb. el-Muhtr min trihi'I-Cezer, Kprl Ktp., nr. 1147; Eb'l-Mehsin el-Hsey-n, Zeyl Tezkireti't-huffz, Haydarbd 1376/ 1956 Beyrut, ts. (Dru [hyi't-trs'lArabl, s. 22; a.mlf.. et-Tenbh ve'lkz, Dmak 1347. s. 8-9; bn Kesr, el-Bidye, XIV, 186; Makrz. Kitb'sStk, II, 471 ; bn Hacer, ed-Drer'i-karnine, III, 301; Muhammed b. Ref' es-Sle-m, Tnhu 'utem'i Badd, Badad 1357/ 1938, s. 212-213; Brockelmann, GAL SuppL II, 45; Cl. Cahen. La Syrie du Nord l'e~poque des Croisades et la Principaute' Franque d'Antioche. Paris 1940, s. 80; a.mlf., "Chroniques des der-nicrs Fatimides", BIFAO [1937), s. 8-9; a.mlf., "Addenda Sur al-Djazari", IOS, IV [19741, s. 144-147; Donald Presgrave Little. An Introduc-don to MamLik Historiography, Wiesbaden 1970. s. 53-57; Selhaddin el-Mneccid, Mu'cem'tm'errihne'd-DmakiL/yn. Beyrut 1398/1978, s. 145-146; Ramazan een, Neudir'i-mah-ttatn-'Arabiyye, Beyrut 1400/1980, II, 24; Zirikl, el-A'lm IFethullah] V, 298; Abbas el-Azzv, "emsddin bn'l-CezeT ve Tr-huh", MMADm.. XlX/1-2 (1944), s. 524-530; Ulrich Haarmann. "L'Edition de la Chronique mamelouke Syrienne de Sams ad-Din Mu-hammad al-azari", BEO, XXVII (1974), s. 195-203. m mi A. S. Bazmee Ans^r CEZER, Muhammed b. Muhammed (bk. BN'l-CEZER). CEZER KASIM PAA (bk. KASIM PAA, Cezer). L_ CEZER KASM PAA CAM stanbul Eyp'te XVI. yzyl balarna ait cami. Akareme Camii olarak da anlan bu cami Eyp semtinde Nianc mahallesinde, Zalmahmutpaa caddesiyle Akareme soka kesindedir. Banisi nianclk, defterdarlk ve vezirlik grevlerinde bulunmu Cezer lakabyla tannan Kasm Paa'dr. lm tarihiyle ilgili olarak kaynaklarda farkl bilgiler verilmekte, bu da muhtemelen, ayn dnemde yaam Koca, Evliya ve Gzelce lakaplar ile anlan dier Kasm paalarla kartrlmasndan ileri gelmektedir. Hseyin Ayvansary, Vefeyt- Seltn'inde Cezer Kasm Paa'nn 890'da (1485) vefat ettiini bildirirse de Selanik'te kendi adn tayan Ksmiyye Camii'nin 898'-de (1492-93) kiliseden camiye evrildii bilinmektedir. Hadkat'l-cevmi' adl eserinde ise ayn mellif Cezer Kasm Paa Camii'nin ina tarihini 921 (1515) olarak gstermitir. Cami ilk yapldnda yannda ahap bir medrese ile fevkan bir sbyan mektebi vard. Caminin cmle kaps stndeki kitabe 1238 (1822-23) tarihli olduuna gre bunun bir tamirde konulduu anlalmaktadr. Avludaki adrvan da 1266 (1849-50) ylnda Hatice Sultan'n kethdas Mehmed Efendi tarafndan yaptrlmtr. Cezer Kasm Paa Camii bir avlu iinde ina edilmi kare planl bir binadr. Drt stuna dayanan kemerlere oturmu kubbeli blmden ibaret son cemaat yerini takip eden, dtan 11,20 x 11,20 m. lsndeki harim. geii pandantiflerle salanm 8,80 m. apnda tek kubbe ile rtldr. Duvarlarn yapmnda tula ve kesme ta kullanlmtr. Biim ve lleri bakmndan Sultanahmet'teki Fruz Aa, Ftih'teki skender Paa camilerine benzeyen bu badet yerinde cmle kaps esas eksen zerinde yani ortada olmayp son cemaat yerinin en sadaki blm karsndadr. Minaresi ise tatandr ve erefe kmas istiridye kabuu biiminde bir sslemeye sahiptir. Camide dikkate deer husus, mihrabn iine ve minberin sol tarafna kaplanm olan inilerdir. Bunlardan biri. Osmanl dnemi Trk ini sanatnda bal bana bir grup tekil eden ve saylar pek fazla olmayan Kabe tasvirli panodur. Mihrabn solundaki pencere stnde yer alan bu pano, kitabesine gre zCEZER KASIM PASA CAM nikli Mehmed olu Osman tarafndan 1138 Recebinde (Mart 1726) vakfedil-mitir. Her biri 25 x 25 cm. lsnde alt iniden meydana gelen panoda, iekli bir ereve iinde olduka gereki slpta bir Kabe tasviri yer alr. Kabe tasvirinde evredeki binalarn da gsterilmi olmas ve belirli bir perspektifin bulunuu, bu tasvirin nceki rneklere nisbetle daha ileri bir resim anlayyla meydana getirildiini belli eder. Ayrca mihrabn mukarnaslar ortasna 22 Re-ceb 1138 (26 Mart 1726) tarihini tayan tek bir ini yerletirilmi, aa blmeler ise bu tarihe nazaran daha eskiye ait grnen inilerle kaplanmtr. Cezer Kasm Paa'nn stanbul Ca-alolu'nda drt yol aznn bir kesinde bir camii daha vard. En son eklini 1283'te (1866-67) alan bu ibadet yeri, 1957'de hibir gereke gsterilmeksi-zin yktrlp ortadan

kaldrlm ve arsas uzun yllar bo durduktan sonra yerine Trkiye Diyanet Vakf tarafndan eskisi gibi ahap atl ve fevkan yeni bir cami ina edilmitir. Cezer Kasm Paa'nn Bursa'da bir medresesi ve hamam olduktan baka bir sre vali olarak kald Selanik'te de hayrat bulunduu sylenmektedir. Gerekten bu ehirde Trk hkimiyetinin sona erdii 1912'ye kadar kiliseden evrilmi byk bir Ksmiyye Camii vard. Aslnda Hagios Demetrios Bazilikas olan yap, kitabesine gre 898'de (1492-93) Sultan II. Bayezid vakf olarak camiye evrilmi, 1918 yangnnda tamamen yanm, ksmen yklm ve yirmi yl kadar sren bir tamir ve ihyadan sonra yeniden kilise olarak almtr. Bu caminin gerek banisinin kim olduu, eski vakf kaytlar zerinde yaplacak bir aratrmadan sonra anlalabilir. Cengiz Orhon507 CEZER KASIM PASA CAM lu'nun tesbitine gre Kasm Paa'nn Krm'da Kefe'de de bir camii vard. BBLYOGRAFYA: Ayvansary, Vefeyt- Seltn, s. 79; a.mlf.. Hadkat'l-ceumi; I, 280-281 Caalolunda-ki dier cam iin bk. s. 79-80); Sicill-i Osm-n, IV, 47; Halil Ethem [Eldem], Camilerimiz, stanbul 1932, s. 48-49; a.c: /Vos mosquees de Stambou! (trc E. Mamboury), stanbul 1934, s. 70-71, res. 20'de caminin eski bir fotoraf vardr; Kzm Baykal. Bursa ve Antlar, Bursa 1950, s. 147; Gkbilgin, Edirne ue Paa Uust, s. 433-435; Semavi Eylce. istanbul, Petit guide a travers /es monuments byzantins et turcs, stanbul 1955, s. 100, nr. 152; Tahsin z, stanbul Camiteri, Ankara 1962, I, 39; Yksel. Osman/; Mimarsi V, s. 432-434; A. Gabriel, "Les Mosquees de Constantinople", Syria, VII, Paris 1926, s. 370; K. Erdmann, "Ka'bah Fli-esen", Ars Orientalis, III, Washington 1959, s, 193-197; Sabih Erken. "Trk iniciliinde Kabe Tasvirleri", VD, IX (1971), s. 314-315, rs. 30; Hakk Gktrk, "Cezer Kasm Paa Camii", st.A, VII, 3539; C. Orhonlu, "Kasm Pasha", E/2ling ), IV, 722. """ SfcMAV EYCE laol CEZERtYYE (bk. el-MUKADDMET'1-CEZERYYE). CEZME b. MR (Ben Cezme b. mir) ( j*^ ji **i j*r i~t ) Adnnler'e mensup bir Arap kabilesi. L_ Cezme b. mir b. Abdment b. Kin-ne'nin soyundan gelen bu kabile. Hz. Peygamber zamannda Mekke'nin gneyinde Yelemlem civarnda Gumeys denilen yerde ikamet ediyordu. Hz. Peygamber Mekke'nin fethinden sonra evredeki kabileleri slm'a davet maksadyla seriyyeler gndermeye balad. Bu arada Hlid b. Veld'i de ensar, muhacir. Ben Sleym ve Ben Mdlic'e mensup askerlerden oluan 350 kiilik bir seriyyenin banda Cezme kabilesi508 ne gnderdi (evval 8/ubat 630). Hlid b. Veld Gumeys'ya varnca Cezme kabilesinin silhlanm olduunu grd. slmiyet'in Arap kabileleri arasnda hzla yayldn syleyerek onlardan silhlarn brakp mslman olmalarn istedi. Bir ksm silhlarn brakmak istedii halde bazlar buna iddetle kar ktlar. Ancak aralarnda gecen ksa bir tartmadan sonra silhlarn braktlar ve "Dinimizi deitirdik" anlamnda "sa-be'n" ( ^W ) dediler. Fakat Hlid b. Veld onlarn bu szlerinden mslman olduklarna kani olmad. Sert ve disiplinli bir kumandan olan Hlid b. Veld, onlarn vaktiyle slm dmanlaryla i birlii yaptklarn da hatrlayarak kendilerini esir ald ve askerler arasnda datt, ertesi sabah da ldrlmelerini emretti. Bunun zerine Sleymoullan ellerindeki otuz kadar esiri ldrdler. Fakat bata Abdullah b. mer ve Eb Huzey-fe'nin azatls Salim olmak zere ensar ve muhacirler bu emre kar ktlar; slmiyet'i kabul ettiklerini syleyerek onlar serbest braktlar. Hatta baz sah-bler Hlid b. Veld'i, Chiliye dneminde Yemen'e yapt bir seferden dnerken Cezme kabilesi tarafndan ldrlen amcas Fkih b. Mugire'nin intikamn almak iin esirleri ldrtmekle itham ettiler. Bu haber Medine'ye ulanca Hz. Peygamber ok zld; Hlid b. Veld'i onlarn mslman olup olmadklarn tes-bit hususunda acele etmekle sulad ve. "Allahm, ben Hlid'in yaptklarndan beriyim!" diyerek onun bu davrann tasvip etmediini belirtti. Bununla birlikte Hlid'in onlar, mslman olduklarn aka ifade etmedikleri iin mrik kalmakta direndiklerini sanarak ldrttn ve itihadnda yanldn kabul etti. Kabile mensuplarn Chiliye dneminden kalma bir intikam hissiyle ldrmediine yemin eden Hlid'i acele etmesinden dolay knamakla beraber cezalandrmad ve kumandanlk grevinden de azletmedi. Ayrca Hz. Ali'yi Cezme kabilesine gnderip ldrlenlerin diyetlerini detti ve uradkla r zarar fazlasyla tazmin etti. Hlid b. Veld, kabile mensuplarnn hibir te'vile yer brakmayacak bir ekilde aka "Mslman olduk" ( ^') demelerini istedii halde onlar Buhr'deki hadisten de anlalaca zere ("Mez", 60, "Ahkm", 35) bunu net olarak ifade edemediler veya bazlar kasten "sabe'n" dediler. Hlid ise bunu yeterli grmedi. Nitekim Hz. mer mslman olduu zaman Ceml b. Ma'mer el-Cumah'nin Kabe nnde toplanm olan halka hitaben, "mer din deitirdi" ( V- " j* J1 v) diye barmas zerine Hz. mer tiraz ederek, "Hayr, yalan sylyor, ben mslman oldum" ( ^-^ ) demiti ki (bn Hi-m, I, 348-349) bu olay kelimenin Araplar arasnda ayn mnada kullanlmadn ve Hz. mer'in de bu kelimeyi Hlid b. Veld'in anlad ekilde yorumladn

gstermektedir. Caetani'nin bu olay istismar ederek Hlid'i slmiyet'i henz samimi olarak benimsememekle ve onu sava iin deil slm'a davet iin gnderen Hz. Pey-gamber'i de ak talimat vermemesinden dolay sua itirak etmekle tham etmesi {slm. Tarihi, V, 387), VVeir'in de Hlid'in bu hareketini "hinne bir darbe" olarak nitelemesi {A, III, i 52) doru deiidir. BBLYOGRAFYA: Buhr, "Mez", 60, "Ahkam", 35; Vkd, ei-Mez, III, 875-884; bn Him, es-Sre, I, 348-349; IV, 428436; bn Sa'd, et-Tabakt, II, 147-148; Belzr. Ensb, I, 381-382; Taber, Trh (Ebul-Fazl), III, 66-69; Y kt Mu'ce-mibldn, IV. 214; bn Kesir, el-Bidye, IV, 312-316; Ayn, 'mdetut-kr. Kahire 1392/ 1972, XIV, 327-328; Diyarbekr. Trhut-ha-ms, II, 97-99; L Caetani. slm Tarihi (trc. Hseyin Cahid), stanbul 1924-27, V, 386-395; Hamdullah, slm Peygamberi, 1, 307, 513; W. Montgomery Watt, Muhammad at Madina, NewYork 1981. s. 70. 84, 257; Kehhle. Mu'ce-m kaba'ili'i-'Arab, Beyrut 1402/1982, i. 176; Koksal. slm Tarihi iMedinel. VIII, 380-395; Mustafa Fayda, Allah'n Klc Halid b. Velid, istanbul 1990, s. 184-204; T. H. Weir, "Cezme", A, III, 152; L. Veccia Vaglieri. "Djadhima b. 'mir", B-'(ng.), 11,365-366. IdVbl Abdlkerim zaydn CEZME el-EBRA Eb Mlik Cezme b. Mlik b. Fehm el-Ebra (el-Vazzh) et-Tenh el-Ezd (.268[?]J Irak'ta hkm sren Tenh Devleti'nin nc hkmdar. J Milttan sonra 30 yllarnda hkmdar olduu baz kaynaklarda zikredilmekte ise de mild III. asrda yaad anlalmaktadr. Aa Frat blgesindeki Tenh Devleti'nin en gl hkmdar olmu, Hre ve Enbr ile yredeki ehirleri ksa srede idaresine almt. leri grl, kararl ve cesur ve bir kral olup evredeki blgeleri vergiye balamt. slm ncesi Arap tarihinin nemli bir ahsiyeti olduu ve kendisiyle ilgili rivayetlerin efsanev unsurlar tad grlen Cezme, o sralarda Suriye'de hkm sren Tedmr (Palmyra) Krall'na saldrarak melikini ldrd ve onun yerine geen kz Zebb ile evlenip iki hkmdarl birletirmek istedi. Babasnn intikamn almak iin bunu frsat bilen Zebb evlilik teklifini kabul etti ve bir mddet sonra az bir kuvvetle lkesine gelen Cezme'yi tuzaa drerek ldrtt. Alaca (baras) hastalna yakalanm olduu iin el-Ebra veya el-Vazzh (c^jN) lakab ile anlan Cezme'nin kendisine bakalarndan farkllk saladn syleyerek hastal ile vnd rivayet edilir. Son derece kibirli olduu iin iret arkadalna kimseyi lyk grmez, sadece ed-Dayzenn denilen ki putu yanna alarak elenir, kendisi bir kadeh iince birer kadeh de bu putlara dkerdi. Hkmdarlnn 60 veya 120 yla yakn srd sylenen ve olduka uzun yaad anlalan Cezme elEbra'n kehanetle de urat, hatta peygamberlik iddiasnda bulunduu rivayet edilir. Araplar arasnda mancn ilk defa onun bulduu, pabu ve mumu ilk defa onun kulland sylenir. Maceral hayatndan birok unsur Arap iiri ve darbmesellerine yansmtr. BBLYOGRAFYA: Chlz. Kitb'i-Hayevn, V, 167; bn Kutey-be. el-Macrif fUkke), s. 108, 554, 580, 618, 641, 645-646; Ya'kb, Trih, I, 208-209; Ta-ber, Trih (Eb'l-Fazl), bk. ndeks; bn Dreyd. el-tikak, s. 378, 543; Mes'd. Mrc'z-ze-heb (Meynard), ili, 181-194; bn Hallikn, Vefe-yt, VI, 18; bn Haldun, ei-'ber, II, 259-261; Mahmd kr el-ls. Btu'l-ereb, II, 175, 177-182, 338; Cevad Ali, el-Mufassal, III, 104-106, 167-168, 178-183; Zirikl. et-Aclm (Fet-hullah), II, 114; Fr. Buhl, "Cezme al-Abra", R III, 152; . Kawar. "Diadhma alAbrah", /2{Fr.),[l, 375. m Iffll Ahmet Onkal r CEZRE "" slm corafyaclar tarafndan Yukar Mezopotamya'ya verilen ad. Cezret Asr, klm Asr da denilen bu blge Dicle'nin dousunda kalan Mey-yfrikin (Silvan), Erzen, Siirt, Zap havzas ve Frat'n batsndaki Adyaman blgesini de iine alr. bn Havkal {ret'l-ait, s. 204] ile zzeddin b. eddd'n {el-A'lku'l-hatre, 111/ 1, 4-7} aksine Makdis Musul'u, hatta Tkrt'i bu blgeye dahil eder (Ahsen't-teksm, s. 136-151). slm tarihilerine ve Tevrat'a gre Nuh'un gemisi bu blgede topraa oturmu, yeryznde ilk ehirler bu blgede meydana gelmi, brahim peygamber bu blgeden Filistin'e gitmitir. Tevrat'a gre cennet bu blgededir. Baz hadislere gre blgeyi sulayan nehirlerden Frat cennet rmaklanndandr. el-Cezre ok yksek olmayan bir blge olup Frat-Diyarbekir arasndaki Ka-racada, Mardin ve Cizre arasndaki Tr Abdn, Belih ve Habur rmaklar arasndaki Cebeliabdlazz, Habur ile Dicle arasndaki Sincar da, Musul'un gneyindeki Cebelimekhl bu blgede yer alr. Bu dalardan kan akarsular arasnda Frat'a karan Belih ile Habur, yredeki Harran ve Re'sl'ayn'dan (Ceyianpnar) kar. Habur'a katlan Hirmas aynn kayna ise Tr Abdn blgesindedir. Sincar dandan Sarsar rma doar ve lde kaybolur.

el-Cezre'nin batsnda Suriye, kuzeybatsnda Gaziantep, Mara ve Malatya yer alr. Blgenin dousunda Dou Anadolu, gneyinde Irak bulunur. el-Cezre slm'dan nce ve slm tarihinin balarnda bu blgeye yerleen Arap kabilelerine gre "Dyrmudar", "Diyrre-ba" ve "Diynbekr" olmak zere tarih blgeye ayrlmtr. Eskia'da blgede Araplar yayordu. Nusaybin ranllar tarafndan Arvastn, Ermeniler tarafndan Bes Arabaya diye adlandrlyordu. slm tarihinin balarnda bu blgede Araplar'dan baka rmler de vard. Abbasler devrinden itibaren blgeye Trkler de gelmeye balamlar, Seluk-luiar'dan sonra blgede birok Trk devleti kurulmutur. Hal seferleri srasnda bu blgede oturan Trk kabileleri byk bir asker potansiyel tekil ediyorlard. el-Cezre Anadolu-lrak-Suriye blgelerini birbirine balamas itibariyle byk bir tarih ve stratejik neme sahiptir. Bugn blgenin kuzey yars Trkiye, gney yars ise Suriye ve rak topraklarnda bulunmaktadr. Badat demiryolu buradan geer, buras ayn zamanda Mnbit HilTin orta ksmn tekil eder. el-Cezre'nin Diynmudar ksmnda Urfa, Harran, Rakka (Suriye), Samsat, Re'sl'ayn; Diynreba ksmnda Musul, Nusaybin, Sincar (rak), Dr, Cizre; Diynbekr ksmnda mid (Diyarbakr), Mardin, Meyyfrikn, Hasankeyf gibi nemli merkezler yer alr. Bu blgeye sCEZRE lm'dan nce srasyla Bbilliler, Asurlu-lar, Hititler, Persler, Byk skender, Se-lefkiler, Romallar, Bizans ve Ssnler sahip olmulardr. el-Cezre blgesi III-VI. yzyllarda Romallar'la Ssnler arasndaki mcadelelere sahne olmutur. slmiyet ortaya kt srada blge nce Ssnler'in, sonra Bizansllar'in eline gemiti. Bizans Re'slayn'dan Tr Ab-dn'e kadarki sahay, Ssnler ise Nusaybin ile Tr Abdn'in gneyindeki blgeyi ellerinde tutuyorlard. Snr Nusaybin ile Dr arasndan geiyordu. Suriye ve Irak'n mslmanlar tarafndan fethedilmesi zerine blgedeki Bizans ve Ssn kuvvetlerinin devlet merkezleriyle irtibat azalmt. Bu srada 17 (638) ylnda Hz. mer ile Suriye'deki kumandanlar arasnda Cbiye'de yaplan toplantdan sonra Suriye ve Msr blgelerinin emniyetini salamak iin el-Cezre blgesinin fethine karar verildi. 18 (639) ylnda Hz. mer Suriye Valisi Eb Ubeyde b. Cerrh'a bir mektup yazarak el-Cezre blgesinin fethine giriilmesini emretti. 0 da yz b. Ganm'i 5000 veya 6000 kiilik bir kuvvetin banda el-Cezre blgesine gnderdi. yz Rakka'-dan blgenin fethine balad. 18-19 (639-640) yllarnda bat ksmlarn zaptetti. Musul ve Dicle'nin dousundaki yerler ise 20 (641) ylnda Eb Ms el-E'ar-nin de bulunduu Irak ordusu tarafndan fethedildi. yz b. Ganm 20 (641) ylnda vefat edince Humus-Knnesrn-el-Cezre valiliine Habb b. Mesleme, ondan sonra da Umeyr b. Sa'd tayin edildi. 26 (647) ylnda Muviye Suriye-el-Cezre valisi oldu. Muviye Humus-Km-nesrn ve elCezre'ye Habb b. Mesleme'-yi tayin etti. Daha sonra el-Cezre'yi onun elinden alarak Dahhk b. Kays el-Fihrfye verdi. Dahhk Hz. Osman'n ldrlmesine (35/656) kadar bu grevde kald. Hz. Ali halife olunca elCezre'ye Mlik el-Eter'i tayin etti. Fakat Dahhk Mlik'e kar geldi ve Muviye'nin yardmyla onu Musul'a pskrtt. Bu dnemde blgede meydana gelen en nemli iki olay Sffn Sava ve Hz. Ali'nin ldrlmesidir. Muviye halife olunca Suriye ve el-Cezre'ye Nu'mn b. Ber' vali tayin etti. Onun valilii Muviye'nin lmne (60/680) kadar devam etmitir. Emevler devrinde el-Cezre Suriyelilerle Irakllar arasndaki mcadelelere sahne oldu. Kaysler tarafndan desteklenen Sleyman b. Surad, Re'sl'ayn yaknndaki bir savata Ubeydullah b. Zi-yd'n bir kumandan tarafndan ld509 CEZRE rld (65/6851 Bir yl sonra Muhtar es-SakafTnin kumandan brahim b. Mlik el-Ester Suriyelileri malp edince Nusaybin, Dr ve Sincar' ele geirdi. Ab-dlmelik 691'de Deyrlcselik'te Mus'ab b. Zbeyr'i yenmeden nce el-Cezre blgesini itaati altna ald. Bu sralarda Kaysllar ile Talibliler arasnda da savalar cereyan ediyordu. Haccc zamannda ve daha sonraki dnemde bu blgede pek ok Haric isyanlar oldu. Eme-vler'in sonlarnda Haric isyanlar ok tehlikeli bir hal ald. Nu'mn b. Berden sonra Emevler devrinde Harran ve el-Cezre blgesinin nemi ok artt. Dou Anadolu ve Azerbaycan'n idareleri de el-Cezre valilerine verildi ve hanedan mensuplar buraya vali tayin edildi. Bu valiler arasnda Mu-hammed b. Mervn ile Mesleme b. Ab-dlmelik'i zellikle zikretmek gerekir. Son Emev Halifesi II. Mervn da halife olmadan nce Harran'da valilik yapmtr. Halife olunca burasn devletin merkezi yapm, buradaki Byk Cami'yi (Fir-devs Camii) genilettii gibi byk bir de saray yaptrmtr. el-Cezre Emev Devlet'ne sadk blgelerin banda geliyordu. Bu sebeple Abbsler'e mukavemet gstermi, II. Mervn blgeden toplad kuvvetler sayesinde Abbsler'le Zap Suyu Sava'-n yapmtr. Ardndan burada Eb Ca'-fer el-Mansr'un amcas Abdullah b. Ali isyan etmitir. Bu srada bilhassa Hr-nrred devrinde Rakka'nn nemi artm, buras Abbsler'in yazlk merkezi olmutur. Mehdf nin halifelii devrinden (775-785) itibaren blgede Haric isyanlar yeniden balamtr. Me'mn devrinde patlak veren Nasr b. ebes isyan ise btn el-Cezre blgesine yaylm ve Abdullah b. Thir tarafndan glkle bastrlmtr (824). Abbasler devrinde el-Cezre blgesi her yaz Bizans'a yaplan seferlere s vazifesi grm, bu sebeple blge Emevler devrindeki nemini korumutur. Bu devirde blgede youn bir nfus vard. Ticaret ve ziraat gelimiti. Blge genellikle Suriye ile beraber tek bir vilyet halinde idare ediliyordu. Bazan Musul ve Dou Anadolu'nun bir ksm vilyetleri de bu blgeye balanyordu. Bu devirdeki el-Cezre valilerinin en nemlileri arasnda Thir

b. Hseyin, olu Abdullah b. Thir ve Byk Boa zikredilebilir. 510 IX. yzyln ikinci yansnda blge bir ara Msr'daki Tolunoullan'nn idaresi altna girdi. Burada bazan Abbsler'e. bazan Tolunoullan"na bal olan shak b. Kundack, Muhammed b. Eb's-Sc gibi valiler hkm srdler. 892 ylnda blge son olarak Badat'a baland. Bundan biraz sonra blgede Hamdnler ortaya kt. 293 (906) ylnda bu aileden Eb'l-Heyc Musul valisi oldu. Nsrd-devle unvann alan olu Hasan ise 357 (968) ylna kadar Diyrreba ve Diyn-mudar blgelerini idare etti. Yine bu hkmdar devrinde kardei Seyfddevle Ali 944 ylndan tibaren Hamdnler'in Halep kolunu kurdu. Bu beylik zaman zaman el-Cezre'nin bir ksmn da idaresi altnda tuttu. 367 (977-78) ylnda blge Bveyhler'den Adudddevle tarafndan zaptedildi. Bu srada Diyarbekir'de Mervnler. Musul'da Ukayller, Harran'da Nmeyrler gibi yerli hanedanlar ortaya kmt. Ukayller'den Krva b. Mu-kallid ile Harran'daki Nmeyrler 401 (1010-11) ylnda Ftmler'in hkimiyetini tandlar. Ayn sralarda Bizans yeniden ykseli devrine girdi. Urfa, Samsat gibi el-Cezre'nin nemli merkezleri Bizansllar'in eline geti. bn Havkal ve Makdis ad geen yerli bedev hanedanlarn hkimiyeti ve Bizans'n basks sonucu el-Cezre blgesinin eski zenginliini kaybettiini sylerler {ret't-arz, s. 204-230; Ahsenut-teksTm, s. 136-151). el-Cezre blgesi olduka zengin, mmbit, akarsular ve otlaklar bol bir blgedir. Dou Anadolu, Cebeliabdlaziz, Sin-car ile Rakka arasndaki saha, bilhassa Harran-Re'sl'ayn blgesi ok verimli bir ziraat blgesidir. Blge hububat, atlan, koyunlar ve eitli rnleriyle Abbasler devrinde Badat ve Smerr'y besliyordu. Musul'un hububat, bal, pastrmas, kmr, ya, peyniri, kudret helvas, sumak, nar, zifti, demiri, baklar, oklar, zinciri mehurdu. Nusaybin'in kestanesi, kuru ve ya meyveleri, l aletleri, kayma, develeri; Rakka'nn sabunu, zeytinya, kalemi; Harran'n reeli, bal, pamuu, l tart aletleri; Cizre'nin cevizi, bademi, tereya, atlan; Ha-saniye'nin peyniri, keklii, kuru meyveleri; Mlesy'nn st, kmr, zmleri, ya meyveleri, keteni, keneviri; mid'in ynl elbiseleri, Rum ketenleri mehurdu. Frat ve Dicle vastasyla nehir tamacl ticaretin canl kalmasna yardm ediyordu. Cizre Dou Anadolu ve Anadolu'dan, Blis Suriye'den gelen ticaret mallarnn topland yerdi. Ayrca pek yolunun nemli bir kolu buradan geiyordu. Abbas halifeleri blgenin kontrolne byk nem veriyorlard. Emevler devrinde ve Abbsler'in ilk asrnda bu blge devletin en ok vergi deyen vilyetiydi. Fakat X. yzylda blgenin zenginlii azald. Kudme b. Ca'fer tarafndan verilen 306 (918-19) yl btesi Musul Hamdnleri'nden stenen miktarla kar-latrlrsa nemli bir eksilme olduu grlr. Kudme'nin eserine gre Diy-rmudar 6 milyon dirhem, Diynreba 9.633.000 dirhem. Musul 3.600.000 dirhem yllk vergi veriyordu. 332 (944) ylnda Hamdnler'den Nsrddevle Diynreba ile Diyrmudar'in bir ksm iin 3.600.000 dirhem vergi vermeyi kabul etmiti. 337 (948-49) ylnda Bveyhler zamannda ayn hkmdardan 8.0O0.00O dirhem istendi, fakat yle anlalyor ki 2.000.000 dirhemden fazla denmedi. XI. yzyln ikinci yansnda blgeye Sel-uklular'n geliiyle siyas harita tamamen deiti. Blgedeki yerli yan gebe hnedanlann yerini Trk beylikleri ald. Seluklular el-Cezre blgesine geldiklerinde Musul, Harran ve mid'de yukarda zikredilen mahall hanedanlar vard. Urfa ve Samsat Bizansllarn elindeydi. 479 (1086-87) ylnda Melikah Ha-lep'e gelirken Bozan Urfa'y ve Samsat' Bizansllar'n elinden ald. Melikah Bo-zan' Urfa valiliine tayin etti. Musul, Nusaybin ve Sincar' Ukayller'den brahim b. Kurey'e, Harran, Suru ve Rahbe'yi Mslim b. Kurey'in olu Muhammed'e. Rakka ve Ca'ber'i Salim b. Mlik'e verdi. Bu arada 1084 ylnda Sultan Me-iikah, Fahrddevle b. Cehr'i mid ve Mardin'i Mervnler'den almakla grevlendirdi. Fahrddevle'nin olu Zamd-devle mid ehrini ele geirdi ve buraya vali tayin edilen Fahrddevle 1087'-de azledilerek mid'e Kvmlmlk Hasan b. Abdlmelik el-Belh getirildi. 485 (1092) ylnda Melikah'm lmnden sonra el-Cezre blgesine Tutu hkim oldu. Bu blgedeki ehirler onun emr-leri tarafndan idare edilmeye baland. Ardndan blgeye Anadolu Seluklu Sultan I. Klcarslan geldi. Bu srada Harran Musul Valisi Krboa'nn idaresindeydi. Bozan'dan sonra Urfa'ya Ermeni Toros hkim olmu, ardndan burada ubat 1098'de 1. Baudouin tarafndan Urfa Hal Kontluu kurulmutu. Bu kontluk Samsat' da ele geirmiti. Meyyfrikn'e Alta, mid'e Sadr, Hani ile Erzen'e Shruh, Siirt ve BehmurcTa Kzlarslan, Hasankeyf'e Trkmen M-s gibi Trk beyleri hkim olmulard. 1102'de Hasankeyf'i Artuk Bey'in olu Skmen ele geirdi. 1106 yl civarnda ise Artuk'un dier olu Necmeddin lga-zi Mardin'i ald. Bylece blgede yedi beylik ile bir Hal kontluu meydana geldi. Bunlardan Emr Sadr bir mddet sonra ld. Yerine kardei nal geti ve mid'de naloullar Beylii kuruldu. Siirt ise 1131 ylnda Hasankeyf Artuklu-lar tarafndan ele geirildi. el-Cezre blgesinde Musul Atabeglii ve ona bal Sincar ve Harran, Rakka ve Ca'ber Emirlii, Mardin ve Hasankeyf Artuklular, naloullar gibi mslman devletikler meydana geldi. Bu beylikler uzun mddet blgeyi Urfa Hal Kontluu le Antakya Prinkepslii'ne kar korudular. Fakat aralanndan hibiri Urfa Hal Kont-luu'nu ortadan kaldracak ve blgedeki Hal basksna son verecek durumda deildi. Nihayet 521 (1127) ylnda Musul Atabeglii'ne mdddin Zeng b. K-smddevle Aksungur tayin edildi. Harran ile Halep'e de sahip olan Zeng zamanla blgede gcn artrarak kuvvetli bir devlet kurdu ve 1144 ylnda Ur-fa'y Hallar'dan geri alarak el-Cezre blgesindeki mslman birliini salad. 1146 ylnda Zeng'nin Ca'ber Kalesi nnde ldrlmesi zerine Halep'te Nreddin

Mahmud ve Musul'da Seyfed-din Gazi (1} adl oullar ynetime hkim oldular. Zamanla bunlardan Nreddin Mahmud blgede byk bir devlet kurdu ve el-Cezre blgesindeki Artuklu beylerini de himayesi altna ald. Ondan sonra Selhaddn-i Eyyb devrinde el-Cezre blgesinin byk bir blm 1174-1182 yllar arasnda Musul Atabegleri ve onlarn tyin ettii eitli valiler tarafndan idare edildi. Selhaddn-i Eyyb 1182-1183 ve 1185 yllarnda gerekletirdii seferleriyle blgeyi idaresi altna ald. mid'i naloul-lan'ndan alarak Hasankeyf sahibi Nreddin Muhammed b. Karaarslan'a, Urfa ve Samsat' da Harran Emri Muzaffe-rddin Gkbri'ye verdi. Musul Atabeglii ve Mardin Artuklu Beylii tbi devlet statsne baland. Meyyfrikn ve Sincar merkeze bal beylikler haline getirildi. Selhaddin 1193 ylnda ld srada Meyyfrikn, Harran, Urfa ve Samsat kardei el-Melik'l-dil'in; Sincar, Suru, Rakka II. mdeddin Zeng'nin; Musul zzeddin Mesd'un; mid ve Hasankeyf Kutbddin Skmen'in; Mardin 11. lgazi'nin idaresi altnda idi. Selhaddin'den sonra blgede kardei elMe-lik'l-dil nemli rol oynad. el-Cezre-yi Musullular'a kar koruduu gibi olu e-Melk's-Slih Necmeddin Eyyb, Meyyfrikin Eyyb Beyliini kurdu. Hasankeyf de Artuklular'dan alnarak Eyy-bler'e bal bir beylik haline getirildi. Bu arada 1198-1199 yllarnda el-Meli-k'1-Adil Mardin'i muhasara ederek buray kendine tbi hale getirdi. Bununla beraber Mardin Artuklular 1408 ylna kadar devam ettiler. Bundan sonra el-Melik'1-dil ve oullar el-Melik'l-K-mil le el-Melik'l-Eref tarafndan el-Cezre blgesi idare edildi. Bu srada blge mmurlat. ehirlerde medreseler, hastahaneter kuruldu. Harran blgenin merkezi durumundayd. 1230 ylndan tibaren blge Eyybler'le Anadolu Sel-uklulan'nn mcadele sahas oldu. Bir ara mid, Urfa, Samsat ehirleri Anadolu Seluklularmn eline geti. Ardndan blgede Hrizmliler ve Moollar g-rndler. Bu srada 1232'den itibaren Hasankeyf nce el-Melik's-Slih Necmeddin Eyyb, 1240 ylndan itibaren de olu Turan ah tarafndan idare edildi. el-Cezre blgesi Artuklular'n ilk dnemlerinden itibaren youn bir Trk nfusuna sahip olmu, blge halk Hal-lar'a kar mcadelede nemli asker hizmetlerde bulunmutur. Selhaddn-i Eyyb de bu blgeyi hkimiyeti altna aldktan sonra Hallar' kesin yenilgiye uratm ve Kuds' geri almtr. Eyybler'den sonra blge lhanllar'n hkimiyeti altna girdi. Hlg 1258'de Hasankeyf'i ve Mardin'i, ardndan 1259 ylnda Amid ile Meyyfrikin'i Eyybler'den aldktan sonra el-Cezre blgesini igal etti. Eyll 1260 tarihinde Mem-lkler'in Moollar' Ayniclf ta yenmesinden sonra blge Memlkler"le lhanllar arasnda mcadeleye sahne oldu ve yeniden fakirleti, Harran, Meyyfrikn, Hasankeyf ehirleri lhanllar tarafndan tahrip edildi. XIV. yzyln ikinci yarsnda blgeye Memlkler hkim oldular. 1393 ylnda buraya Timur geldi. Ardndan Karakoyunlular'n, sonra Akkoyunlular'dan Uzun Hasan'n eline geti. Uzun Hasan'dan sonra olu Ykub blgeyi elinde tuttu. 1507 civarnda Safevler le Memlkler arasnda paylald. 1516 ylnda ise Osmanl hkimiyeti altna girdi ve Diyarbekir Beylerbe-yilii kuruldu. Musul da ayn bir beyler-beyilik merkezi oldu. Urfa ve Mardin eCEZRETULARAB hirleri Diyarbekir Beylerbeyilii'ne bal sancak merkezi oldular. Rakka, Silvan (Meyyfrikn), Hasankeyf ve Harran eski nemlerini kaybettiler. 1. Dnya Sava-'ndan sonra blge Trkiye, Irak, Suriye arasnda paylald. Urfa, Samsat, Harran, Re'sl'ayn (Ceylanpnar), Nusaybin, Cizre, Mardin, Diyarbakr, Hasankeyf, Silvan Trkiye'de, Musul ile Sincar, Irak, Rakka ile Ca'ber ise Suriye snrlar iinde kald. Suriyeliler Rakka yannda byk bir baraj kurdular. Trkiye kesiminde ise blgenin kalkndrlmas iin youn almalar yaplmaktadr. Bugn gerekletirilmekte olan Gneydou Anadolu Projesi'yle (GAP) nmzdeki yllarda blgenin hzla kalknmas mit edilmektedir (blgenin Osmanllar devrindeki tarihi in bk. DYARBAKIR; MUSUL). BBLYOGRAFYA: Taber. Trh (Eb'1-Fazi), bk. ndeks; Bel-zr. Fth (Mneccid), 1, 204-215; bn Havkal, ret'l-ari, s. 204230; Hududu l-clem (Mi-norsky), bk. ndeks; MakdisF, Ahsen't-teksn, s. 136-151; Ykt. Mu'cembldn, 1, 238; II, 134-136; bn'1-Esr, et-Kmii, II, 532-535; bn eddd, el-A'lku'l-hatre fzikri mer'i'-m ve'lCezre (nr. Yahya Abbrel, Dmak 1978, 111/1, s. 4-9; J. Wellhausen. slmn En Eski Tarihine Giri (trc. Fikret Iltan), stanbul 1960, s. 75-80; a.mlf., Arap Devleti ue Sktu (trc. Fikret Iltan), Ankara 1963, s. 87, 88, 91, 92; a.mlf.. slmiyetin lik Devirlerinde Dini-Siyas Muhalefet Partileri (trc. Fikret Iltan), Ankara 1989, s. 66, 78, 80, 118, 133; Fikret Iltan, rfa Blgesi Tarihi, stanbul 1960; G. Le Strange, The Lands of Eastern Caliphate, London 1966, s. 86-104; C. E. Bosvvorth. "The Political and Dynastic History of the Iraman World", CHr., V, 24, 41, 92, 97, 101, 109-111, 121, 183; Ramazan een, Salhaddin Devrinde EyyO-biler Devleti, stanbul 1983, s. 48-51; a.mlf., Salhaddin Eyyb ve Devlet, stanbul 1987, s. 77-84; E. Herzfeld. "ber die historische Geographie von Mesopotamien", Mit-teitungen aus Justus Perthe's geographisher Anstalt, XLV, Berlin 1909, s. 345-349; a.mlf. - F. Sarre. "Archaologische Reise im Euphrat und Tigris - Gebiet", Forshungen zur Islamischen Kunst, , Berlin 1911-20; A. Poidebard. "Les Routes anciennes de Haute Djezireh", Syria, VIII, Paris 1927; a.mlf., "Mission archeologique en Haute Djezireh", a.e., XI (1930]; Mkrimin H. Ynan, "Diyarbekir", A, III, 601-625; V. Mi-norsky, "Mardin", a.e., VII, 317-322; M. Canard. "al-DiazIra", E/2(Fr.), II, 536-537. inU Ramazan een r

CEZRE- BN MER (bk. CZRE). CEZRETLARAB (bk. ARABSTAN). 511 CEZR, Abdurrahman b. Muhammed F CEZR, Abdurrahman b. Muhammed Abdurrahman b. Muhammed b. vaz el-Cezr (1882-1941) Msrl hukuku. Yukar Msr'daki Shc vilyetine bal endevl adasnda dodu. Ezher'de renim grd (1895-1908). Meslek hayatna mezun olduu bu okulda ders vermekle balad. Ardndan Vakflar Bakan-lifnn (Vezret'l-evkf) mescidler ksmnda nce mfettilie (1912, sonra da bamfettilie tayin edildi. Daha sonra Kiliyyet usli'd-dn'de profesr olarak grev yapan Cezr, Hey'et kibri'l-ulem'ya ye oldu. Hanef olmasna ramen karlatrmal bir fkh eseri yazacak kadar drt mezhebe de vkft. Hul-vn'da vefat etti. Eserleri. 1. el-Fkh cale'l-mezhibi'l-erba^a. Drt mezhebe dair karlatrmal bir fkh kitabdr. 1922 ylnda Msr Vakflar Bakanl, Ezher niversitesi tarafndan oluturulan bir komisyona, ders kitab olarak okutulmak zere karlatrmal bir fkh eseri hazrlama grevi verdi. badetlerle ilgili I. cilt (Kahire 1928I byk bir kabul grnce Vakflar Bakanl, Cezr bakanlnda drt mezhep limlerinden oluan yeni bir komisyon grevlendirdi ve eserin tekrar gzden geirilerek yaymlanmasn salad (Kahire 1931). Eserin 1]-IV. ciltlerini (Kahire 1933-1937, 1939; Beyrut 1969) bizzat hazrlayan Cezr'nin vefat zerine had'lerle ilgili V. cilt Ali Hasan ei-Ard tarafndan, onun notlarndan derlenip eksikleri tamamlanarak neredilmitir [1-V, Kahire 1972; stanbul 1984). Eser Drt Mezhebin Fkh Kitab adyla (I-Vll, stanbul 1971-1978, 1988, 1991) Hasan Ege tarafndan, Drt Mezhebe Gre slm Fkh adyla da (I-Vlll, stanbul 1989-1990 ' 1409-14101 Mehmet Keskin tarafndan Trke'ye tercme edilmitir. 2. Tavz-hu'I-'ak^id f cilmi't-tevhd (Kahire 1933). 3. Edilletul-yakm fi'r-reddi cal Kitabi Mzni'1-hak ve ayrih min metcin'- mbeirne'l - Meshiyyn fi'1-slm (Kahire 1934]. Bata mehur Alman misyoneri Kari Gottlieb Pfander'in (. 1865) Waage der Wohrheit (Arapa's Mizn'l-hak) adl kitabnda yer alan grler olmak zere baz hristiyan mis512 yonerleri tarafndan slm'a yneltilen saldrlara bir reddiyedir. 4. Ahsen'l-beyn fi'r-reddi cal men mene"a ter-cemete tefsiri'I-Kurbn (Kahire 1355). Kur'an'n melen de olsa tercme edilemeyeceini ileri srenlere kar reddiye olarak kaleme alnmtr. Ayrca el-Ah-lku'd- dniyye ve'l - hikem' - er ciy-ye ile Dvn Hutab adl eserleri de yaymlanmtr. BBLYOGRAFYA: Cezr, Drt Mezhebe Gre slm Fkh (trc Mehmet Keskin}, stanbul 1989-90/1409-10, mtercimin nsz, s. 1, 2; Zirikl, el-A'lm, IV. 1)1; Kehhte. Mu'cem'l-m'etlifn.M, 186; A. S. Fulton - M. Lings, Second Supplementary Catalogue of Arabic Prlnted Books in Lhe Bri-sh Museum, London 1959, s. 46; el-Kn-s'llslm, I, 609; yide brahim Nasr, el-K-tb'l-cArabiyyetllett niret f Msr beyne "amey 1926-1940, Kahire 1980, s. 16, 37, 43; Bessm Ablvehhb el-Cb, Mt'cemi-a'lm, Limasol 1407/1987, s. 407. L4l Cengiz Kal.ek \_ ~] CEZR, Abdlkadir b. Muhammed Zeynddr Abdlkadir b. Muhammed b. Abdilkadir el-Ensr el-Hanbel el-Cezr (. 976/ 1568'den sonra) Tarihi ve fakih. 16 aban 911'de (12 Ocak 1506) dodu. Drer'l-ter*idi'l-munazzama adl eserinde verdii bilgilerden, ailesinin aslen Cezreli olduu ve atalarnn buradan Kahire'ye g ettii anlalmaktadr. Olduka nfuzlu olan ailesinin eitli yerlerde vakflar bulunmaktayd. Babas Muhammed b. Abdlkadir devrinin nde gelen tabiplerinden biri olup Kahire'de Bmristn'lMansr'de ve emr-i haccn maiyetinde grev yapmtr. Cezr genliinde bir taraftan ilim tahsil ederken dier taraftan ticaretle urat. Bu arada tasavvufa ilgi duydu ve eyh ehbeddin Ahmed el-Yezid e-fi'ye intisap etti. eyh Ahmed b. smail ed-Dernr'den hadis ve tp, Ms b. Ahmed el-Ermeyn'den nahiv, sarf ve mantk dersleri ald. O srada Msr beylerbeyi ve emr-i hac olan Hadm Sleyman Paa (o. 15471, Cezfr'yi babas ile birlikte hazarda ve seferde ktip olarak grevlendirdi. Cezr bu grevi srasnda hacla ilgili eserini kaleme ald. 976'dan (1568) sonra ld tahmin edilmektedir. Eserleri, l. Drer'1-fer*idi'l-munazzama f ahbri'1-hc ve tarki Mekke-te'l-mucazzama. XVI. yzyln son eyreine kadar hac konusunda yazlan kitaplarn en nemlilerinden biridir. Hulef-yi Ridn (632-661) devrinden 972 (1564-65) ylna kadar hac emirlii, hac kervanlar, hac yollan, menziller, menzillerde yaayanlar

ve hac farizasyla ilgili bilgileri ihtiva etmektedir. Eser, mellifin X. (XVI.) yzylda bizzat grd olaylar hakknda verdii malumat dolaysyla da dikkat ekicidir. Kitap ayrca Msr'daki Trk hkimiyetine dair nemli bilgiler ihtiva etmektedir. Cezr bu eserini yazarken eyh Crullah b. Fehd. Kutbd-din el-Mekk ve dier baz melliflerin eserlerinden faydalanmtr. Drer'l-/era'id'in Sleymaniye Ktphanesi'nde iki yazma nshas bulunmaktadr (Reslktlb, nr. 648; Damad brahim Paa, nr. 296). Z. 'Umdet's-safve f hilli'l-kahve. Kahvenin tarihesi, hazrlan hakknda bilgi veren ve hell olduunu anlatan bir eserdir. XVI. yzylda kahvenin kullanm yaygnianca iilmesinin caiz olup olmad hususunda ihtilflar ba gstermi, Mekke'de ve dier ehirlerde pek ok karklk kmtr. Bunun zerine limlerin konu ile ilgili olarak kaleme aldklar eserlerin en nemlilerinden biri de Cezr'nin 966da (1559) telif ettii bu kitaptr. skenderiye'de el-Mektebet'1-belediyye (HanbelT Fkh, nr. 5), Escurial (nr 21.170), Bibliotheque Nationalefnr 4590) ve Gotha'da (nr 2106) birer yazma nshas bulunan eserin baz blmleri Silvestre de Sacy tarafndan Franszca tercmeleriyle birlikte Chrestomathie orabe iinde yaymlanmtr (i, Paris 1826). Cezrnin bunlardan baka Hulatuz-zeheb f faili'l- cArab adl bir eseri daha vardr (Brockelmann. GAL, Suppl., II, 447) Ayrca baz iir ve mektuplarn ihtiva eden bir mecmuasnn bulunduu da sylenmektedir (Kehhle, V, 300; Zi-rikl, IV, 44). BBLYOGRAFYA: Abdlkdir b. Muhammed el-Cezr, Dre-r'l-fer*idi'l-munazzama fahbri'l-hc ue tarki Mekkete'lnu'azzama, Sleyman iye Ktp., Reslkttb, nr. 648; Brockelmann, GAL, II, 424; SuppL II, 447; Zirikl. eSA'lm (Fethui-lah), IV, 44; Kehhle. Mu'cemul-m'ellifn, V, 300; Hamed el-Csir, "M'errih Msr Ma-mr", MMM, LVIII (19861, s. 176-187. H Cevat ?gi CEZM (rV~M Bir hadis terimi. i__ _l Szlkte "kesmek, kesin bir ekilde yemin etmek ve bir ii hibir iliii kalmamak zere bitirmek" anlamlarna gelir. Hadis ilminde ise senedi tam olarak zikredilmek istenmeyen bir hadisin salam bir isnad bulunduunu belirten ed* lafzlarndan biriyle rivayet edilmesidir. Hadis kitaplarnda, zellikle Buhr'nin el-Cmi11 u'ahh'min telemelerinde malum fi'l-i mz kalbyla kullanlan cezm sigalar unlardr-. " jjj <J J1- ji\ . j*\ . Jj -. Bir hadisin aradaki rvi-ler atlanarak ilk kaynana nisbet edilmesi, dier bir ifadeyle hadisin muallak* olarak rivayet edilmesi halinde o hadisin gvenilir olmad kanaati uyanr. Bunu ortadan kaldrmak ve szn nisbet edildii ahsa ait olduunda hibir phe bulunmadn gstermek zere cezm sigas kullanlr. Bunun kart temrz* sigasdr. Mehul fi'l-i muzr kalbyla kullanlan temrz salarna, bir szn nisbet edildii ahsa aidiyeti kesinlikle bilinmedii zaman bavurulur. Sahih hadisleri toplamay almalarna esas alm olan Buhrve Mslim gibi melliflerin kitaplarnda grlen cezm salar, bu melliflere gre, o hadisin salam bir senedinin bulunduu anlamna gelir. Bu senedleri aynen almayp hadsi aslnda bir rivayet kusuru olan ta'Uk* suretiyle rivayet etmeleri, hadisi ksaca zikretme ve tekrardan kanma arzusu gibi sebeplere dayanmaktadr. Cezm sigas zayf bir hadisin rivayetinde kesinlikle kullanlmaz. Bir hadisi cezm sigasyla rivayet eden muhaddis, onun salam bir senedle muteber kitaplardan birinde yer alm olduunu katiyetle belirtmi olmaktadr. BBLYOGRAFYA: bn's-Salh. 'Ulmu I-hads, s. 24-25; Zey-nddin el-Irk, et-Takyd ve'l-zh, Kahire 1985, s. 32-36. 90-92; Ayn. "Umdet'l-kn. Kahire 1392/1972, I, 11; Tecrid Tercemesi, I, 157-159; Syt, Tedrb'r-ru, s. 60-64. 136-138; Ali el-Kr. Mutalaht ehti'i-eer. stanbul 1327, s. 108-109; Ahmed Muhammed -kr. el-B'i-Ihai, Kahire 1377/1958, s. 34,91. m . ffij smail L. akan CEZM Nmk Kemal'in tarih roman. Trk edebiyatnda tarih roman trnde kaleme alnm ilk rneklerden saylan eser aslnda iki cilt olarak planlan-msa da sadece birinci cildi yazlabilmi-tir. Nmk Kemal'in ikinci roman olan Cezmi konusunu, XVI. yzylda II. Selim devrinde balayp aralklarla yarm yzyl kadar devam eden Osmanl-ran savalarndan alr. Nmk Kemal'in 1877'-de Midilli'ye gittikten sonra yazd romann banda, XVI. yzyln genel siyas durumuyla romana adn veren Cez-mi'nin tasvirlerinin yapld, asl olayla dorudan ilgisi bulunmayan bir giri blm yer alr. Romann dier kahramanlar gibi tarihten alnm gerek bir kii olan Cezmi hem air yaratll hem de cesur bir delikanldr. Romanda bir sipahinin olu olan Cezmi'nin yetimesi, zellikleri ve CEZMI ran savalarnda gsterdii kahramanlklar yannda bu savalarda tanp dost olduu dil Giray' esaretten kurtarmas srasnda ran'da bandan geen olaylar anlatlmtr. Nmk Kemal burada, idealize ettii Cezmi'nin

ahsnda biraz da kendini, zellikle Kars'ta geirdii genlik yllarnn htrasn ve orada rendii ata binme, ok atma. cirit oyunu gibi konulardaki bilgisini ortaya koymak istemitir. Cezmi, Osmanl-ran savalarnda gsterdii kahramanlklarla zdemirolu Osman Paann dikkatini eker ve takdirini kazanr. Yine bu savalar srasnda Krm ordusu kumandan Kalgay dil Giray ve kardei Gazi Gray'la tanarak dost olur. Romanda daha sonra, bu savalardan birinde ranllar'a esir den ve Kazvin Sarayfnda tutulan dil Giray ile kendisine ak olan iki kadnn, ahn kars ehriyr ve kz kardei Perihan'n maceras ele alnr. dil Giray, hem Snn hem de gzellii yannda gerektiinde erkek gibi dv-ebilen yiit bir kz olan Perihan'a ktr. ehriyr ise eitli entrikalarla dil Gray' elde etmeye alrken Perihan'la dil Giray ran tahtn iler'in elinden kurtarmak iin planlar yaparlar. Buna gre ran'da bir iktidar deimesi sonucu dil Giray hkmdar olacak, bylece ynetim Snnler'in eline geecek ve Osmanl mparatorluu ile srekli bir bar yaplacaktr. Cezmi bu plan gerekletirmek zere rana arlr. Bu lkeye gelen Cezmi byk tehlikeler atlatarak dil Giray'la grr ve beraberce gereken tedbirleri alrlar. Ancak Vezir Mirza Sleyman ile ehriyr durumdan haberdar olunca dil Giray ve Perihan' ldrmek zere kar bir plan yaparlar. Fakat atma esnasnda ehriyr ldrlr. dil Giray'la Perihan da zerle-rinp OQlen vzlprrp kisivle kahramanca 513 CEZM arpr ve lrler. Bu srada yaralanan Cezmi, dil Gray'la Perihan' ayn mezara gmdkten sonra lkesine dner. Nmk Kemal, ilk roman ntibah'a gre Cezmi'de roman tekniine biraz daha hkim olmakla beraber burada da konumalarn azl ve hareketsizlik dikkati ekmektedir. Ayrca tasvirlerin genellikle sbjektif ve mbalaal oluu, psikolojik tahlillere yeterli derecede yer verilmeyii ve romantizmin etkisiyle olayn trajik bir ekilde son bulmas eserin tenkit edilen taraflardr. Buna ramen Cezmi gen yazarlara, tarihe ve zellikle Osmanl tarihine eilmek ve konularn oradan semek suretiyle gzel eserler yazabilecekleri yolunda bir rnek olmas bakmndan devri iin byk nem tamaktadr. Osmanl Devleti'nin zellikle 93 Har-bi'ni takip eden gnlerde bat snrlarnda grlen zlme ve dalma, Nmk Kemal'i ittihd- slm ideolojisi etrafnda doudaki slm lkelerini bir araya getirme dncesine yneltmitir. Hayatnn son yllarna doru Nmk Kemal'de arlk kazanan bu fikir Celleddin Haizemah'tan sonra daha geni bir ekilde Cezmi'de ortaya konulmaya allmtr. Yazara gre bu birlie tek engel ran'daki i iktidardr; bu iktidarn Snn bir hkmdar ailesine gemesi durumunda birlik kolayca gerekleebilecektir. Tiyatro eserlerinde konuma dilinden kesinlikle uzaklalmamas gerektiini savunan Nmk Kemal, slp oyunlarna son derece uygun olan roman trnde kendini sanatkrane slba iyice kaptrm, hatta Cezmi'de bunun en ar rneklerini ortaya koymutur. Eser tarih bir roman olmasna karlk mahall unsurlardan, devrin yaay tarzn ve meknla ilgili zelliklerini vermekten byk lde mahrumdur. Nmk Kemal yine romantizmin etkisiyle dier roman ntibahla piyeslerinde olduu gibi burada da iyi ve kt karakterleri kar karya getirmi, kendisi iyilerin yannda yer alrken ktleri cezalandrmtr. Edebiyat tarihileri arasnda Cezmi'-yi en isabetli ekilde deerlendiren Ahmet Hamdi Tanpnar, eserin tarih kadro iinde bir ideoloji roman olduunu, Nmk Kemal'in burada ittihd- slm, vatan sevgisi ve insan haklarna dair fikirlerini ortaya koyduunu belirtir. Tanpnar ayrca, eserdeki yer yer mbalal slpla konu ile dorudan ilgisi bulunmayan olaylarn byk lde Vctor 514 Hugo'nun Se/ii7er'inden geldiini, baz konumalarda bu tesirin aka grldne dikkat ekerek Nmk Kemal'in bu romanda tarihin verdii hazr hikyenin snrlan dna pek kamadn syler. Nmk Kemal, eseri kaleme alrken faydaland kaynaklar arasnda Hammer'in Devlet-i Osmniyye Trihi ile Trih-i Peevve Sah'I-ahbr' zikretmitir. Birinci basks czler halinde yaymlanan Cezmi'nin ilk iki cz 1880'de, nc, drdnc ve beinci czleri 1882'de, altnc ve son cz ise 1883 yl sonlarnda kmtr. Bundan sonra 1887, 1888 (iki defa) ve 1919 yllarnda drt basks daha yaplan Cezmi'nin yeni harflerle yaymlanan sadeletirilmi metni de birka defa baslmtr (haz. Fzl Yenisey, stanbul 1963, 1969, 1975, 1978). BBLYOGRAFYA: Nmk Kemal, Cezmi, stanbul 1297-1299; smail Habib (Sevk), Trk Teceddd Edebiyat Tarihi, stanbul 1340, s. 171-172; brahim Necmi Dilmen, "Nmk Kemal'in Romancl ve Romanlar", Nmk Kemal Hakknda, stanbul 1942, s. 97-124; Tanpnar, Trk Edebiyat Tarihi (stanbul 1956), 6. bs., 1982, s. 406-411; a.mlf., "Namk Kemal'in Douunun Yznc Yl Mnasebetiyle Cezmi'ye Dair", Edebiyat zerine Makaleler, stanbul 1977, s. 215-217; Fevziye Abdullah Tansel, Nmk Kemal'in Hususi Mektuplar, Ankara 1969, II, 177179, 201; 111 (1973). s. 83-84, 231, LIII-LV; IV (19S6). s. XLIX; Banarh, RTET, [|, 908-909; zee, Katalog, I, 205-206; Cevdet Kudret, Trk Edebiyatnda Hikye ve Roman, Ankara 1971, [, 96-99; Nejdet Sanar, "Nmk Kemal'in Eserleri ve Eserlerinin eitli Basmlar", TKDB, V/2 (1955), s. 67; Kenan Akyz, "Modern Trk Edebiyatnn Ana izgileri", Trkoloji Dergisi, !1/1, Ankara 1965, s. 60-61; mer Faruk Akn, "Nmk Kemal'in Kitap Halindeki Eserlerinin tik Neirleri", TM, XVIII (1976), s. 55-56; a.mlf.. "Nmk Kemal", A, IX,

67-68. UM Abdullah Uman F CEZ, Is b. Abdlaziz ^ ( J^1 S.jtt-V- Cji tr** ) Eb Ms s b. Abdilazz b. Yelelbahtel-Cezl {. 607/1210) Maribli Arap dil limi. 540 civarnda (1145-46) dodu. Ma-rib'deki Berberi kabilelerinden Cezle'-ye mensuptur. Dil ve gramer alanndaki lk tahsilini Merake'te yapt. Hac vazifesini ifa ettikten sonra Kahire'ye gitti. Orada Abdullah b. BenTden Eb'l-K-sm ez-Zeccc'nin el-Cme adl eserini okudu ve mehur el -Mukaddime'sini burada yazd. Eb Muhammed b. Ubey-dullah'tan ahh-i Buhr'yi okudu. Ayrca mehur fakiri Eb'l-Mansr Zfir el-HseynFden de usl-i fkh ve Mlik fkhn tahsil etti. Kahire'de iken madd sknt iinde olmas sebebiyle civar kylerden birinde mamlk yaparak renimini tamamlad. Daha sonra Marib'e dnd. Bir sre Bicye'de kalp Arap grameri zerinde alt. Oradan Endls'e geerek Meriyye'de {Almeria) retimle megul oldu. Cezl, talebeliinde olduu gibi Meriyye'de hocalk yapt srada da madd sknt iindeydi. Nitekim daha Kahire'de iken bn Berrf den okuduu ve onun ta'likat'n ihtiva eden b-n's-Serrc'n eiUJ'nn bir nshasn bu ehirde ald bor karlnda rehin brakmt. Kendisinden bor ald kii Cezirnin durumunu o yerin en byk zahidi olan Eb'l-Abbas el-Ma-ribrye bildirdi: o da devrin Muvahhidler sultanndan Cezlfnin himaye edilmesini istedi. Bunun zerine sultan onu hem Merake'teki byk caminin hatipliiy-le, hem de kad ve valileri teftile grevlendirdi. stn ahlk ve faziletiyle tannan Cezl, Merake yaknnda Azem-mr'da (veya Heskre'de) vefat etti. lm tarihi olarak kaynaklarda 606 (1209), 610 (1213) ve 616 (1219) yllar da verilmektedir. Cezlfnin yetitirdii nemli simalar arasnda, Arap gramerine dair ilk elfiy-ye*yi kaleme alan bn Mu't. elMukad-cme'sine erh yazan mer b. Muhammed e-elevbn ve nahiv limi Eb Abdullah b. Muhammed b. Kasm b. Men-ds zikredilebilir. Eserleri. 1. el-Mukaddime. el-Mukad-dimet'l- Cezlyye, el-Knn ve el-Vtimd adlaryla da bilinen eser, ders srasnda Cezl ve arkadalarnn hocalar bn Benfye sorduklar sorularn cevaplarndan ibarettir. Bu sebeple eserin esas mellifinin kendisi olmadn bizzat Cezirnin de belirttii sylenmektedir. Konular rneklerle aklanmayp ok veciz olarak ele alnd ve anlalmas g olduu iin eser nce bizzat Cezl tarafndan erhu'1-Mukaddimeti'l-Ce-ziiyye adyla erhedilmitir. Talebelerinden elevbn ve bakalarnn da eser zerinde erhleri vardr. Pratikte pek faydal olmamasna ramen byk rabet grm olan el-Mukaddime erhlerinin pek ok nshas Escorial Ktp-hanesi'nde bulunmaktadr (GAL, \, 376). 2. erhu Kadeti Bnet S'd. Sahb air K'b b. Zheyr'in Bnet Scd adl kasidesinin erhi olup M. R. Basset tarafndan Franszca tercmesiyle beraber yaymlanmtr (Cezayir 191019111. Cezl'nin kaynaklarda zikredilen dier eserleri de unlardr: erhu Uli bni's-Serrc (bn's-Serrc'n gramere dair el-Cfe/'nn erhidir); Eml fi'n-nahv; Muhtar'l - Fesr (bn Cinn'nin Mte-nebb divannn erhine dair et-Fesr adl eserinin muhtasardr), erhu'l-z'h (Eb Ali el-Fris'nin Arap gramerine dair el-zah adl eserinin erhidir). Cezl, Eb'l-Ksm ez-Zecccrnin el-Cmel fi'n-nahv adl eserine de bir haiye yazmtr {Ke-f'z-zunn, I, 605). BBLYOGRAFYA: bn'l-Klft, nbhur-ruut, II, 378-380; bn Hallikn, Vefeyt, III, 488-491; Syt, Buye-tul-vu't II, 236-237; Kefu-zunn, I, 111, 605, 811; il, 1800, 1801; bn'l-md. ezer&t, V, 26; Zereb, Aclm'n-nbel\ XXI, 497; Brockelmann. GAL, 1, 33, 376; SuppL, I, 541-542; Kehhle, Mu'cem'l-m'ellifn, VIII, 27; mer Ferrh, Trhul-edeb, V, 593-594; Zirik-l, el-A'tm IFethllah), V, 104; Abdullah Ke-nn, en-Nbu't-marib filedebil ''Arabi, Beyrut 1395/1975, I, 161-162; M. Ben Chereb. "Cezl", A, III, 154; a.mlf., "al-Diazll", El2 (ing.l.II, 528. (Tl Isitl Fuat Ounel CEZUL, Muhammed b. Sleyman Eb Abdillh Muhammed b. Sleyman el-Cezl (. 870/1465) zeliyye - Cezlyye tarikatnn kurucusu , Kuzey Afrikal sf. Fas'n gneyinde bulunan Ss vadisinin Cezle (Czie) blgesindeki Simll kynde dodu. O dnemde Gney Fas ve blgenin itim merkezi olan Merake Portekiz tehdidi altnda bulunduundan Fas ehrine giderek memleketinde balad tahsilini orada srdrd. Aslen Cezle kabilesine mensup bir Ber-ber olmakla birlikte seyyid* olduu kabul edilen Cezl, Fas'ta bugn Karaviy-yin Camii'nin yannda bulunan Medrese-t's-saffrn'de dil ve din ilimlerini tahsil etti. Sonraki dnemlerde zeliyye tarikatnn ok nemli temsilcilerinden biri durumuna gelecek olan eyh Ahmed ezZerrk ile muhtemelen burada tant. Daha sonra memleketine dnen Cezl, burada iki kabile arasnda kan

atmada ldrlen bir kiinin katilinin tesbit edilememesi yznden tekrar atma noktasna gelen kabileleri uzlatrmak zere sz konusu kiiyi ldrme suunu kendisi stlenince gelenekler gerei kabile snrlar dna karld. Bunun zerine nce Tanca'ya, ardndan Mekke, Medine ve Kuds'e gitti. Krk yl sonra Fas'a dnd. Bugn Kazablanka ehrinin yaknlarnda kk bir kasaba olan Aynlftr'da (Azemmur) bulunan Ben Amgar Zaviyesi eyhi Eb Abdullah Muhammed e-erf vastasyla zeliyye tarikatna girdi. Mehur virdi DeJ11!I'1-hayrt' bu yllarda tertip etti. Daha sonra on drt yl sren bir inziva hayat yaad. Halvetten ktktan sonra yerletii Asfi'de evresinde 10.000'in zerinde mrid topland. Mridlerinin hzla artmasndan endie eden Ss blgesi valisi tarafndan isyana sebep olabilecei gerekesiyle Asf'den srld. Birok mridiyle birlikte eyzame blgesine giderek Efgl kyne yerleti. 16 Reblevvel 870'te (6 Kasm 1465) sabah namazn klarken secdede vefat etti ve burada yaptrm olduu camiye defnedildi. Vefat tarihi olarak baz kaynaklarda 869 (1464), 872 (1467) ve 87S (1470) yllar da gsterilmektedir. Cez-l'nin siyas otorite tarafndan zehirletiCEZLJ, Muhammed b. Sleyman lerek ldrlm olmas kuvvetle muhtemeldir. Mridlerinden mer b. Sleyman es-Seyyf, eyhinin ntikamn almak iin taraftarlaryla birlikte Ss ehrini yakp ykt. Cezlfnin cesedini bir tabuta koyarak gittii her yere gtrd. Seyyf'n ldrlmesinden (890/1485] sonra Ce-zlf'nin naa tekrar Efgl'de topraa verildi. Eb'l-Abbas Ahmed el-A'rec yetmi yedi yl sonra Merake'e girince Ce-zl'nin naam ayn yerde medfun olan babasnn cesediyle birlikte Merake'te-ki bir trbeye nakletti. Kuzey Afrika tasavvufunun en nemli simalarndan biri olan Cezl, zeliyye tarikatnn Cezliyye kolunun kurucusudur. Muhammed Mehdi1 el-Fs, Mm -cu7-esmoc i zikri'l-Cez ve't-Teb-bc adl eserinde Cezl ile halifesi Ab-dlazz et-Tebb' ve tasavvuf grleri hakknda geni bilgi vermitir. Cezl'nin slm dnyasnn her tarafnda ok yaygn olarak okunan Del'i-l'1-hayrt' adl evradnn yan sra Hiz-b'1-felh, Hizb'I- Cezl adl iki evrad daha vardr. Hizb sbhni'd-d'i-m l yezl adyla da tannan son evrd halk azyla yazlm olup zeliyye tarikat mensuplarnca okunur. zeliyye'nn bir ubesi olmas dolaysyla bu tarikatn btn zelliklerini tayan Cezliyye, eyhin vefatndan sonra Tebbiyye (kurucusu Abdlazz b. Ab-dlhak et-Tebb' |. 914/ 15081), seviyye (kurucusu Muhammed b. s el-Muhtr [ 930/15241), Vezzniyye (kurucusu Abdullah b brahim e-erf el-Vezzn |. 1089/ 16781, tarikat drdnc eyh Mevty et-Tayyib'den [. 1181 ' 1767| sonra Tayyi515 CEZ, Muhammed b. Sleyman biyye adyla anlmtr] ve Hansaliyye (kurucusu Sad b. Ysuf el-Hansali |. 1114/ 17021) gibi kollara ayrlmtr (dier tli kollar iin bk. Trimingham, s. 276-277). BBLYOGRAFYA: bn't-Kd, Cezuet'I-ktibas, Rabat 1973-74, I, 241, 319; Ahmed Bb et-Tinbkt, Ney-l'l-ibtihc (bn FerhOn, ed-Dbc'l -muzheb iinde), Kahire 1329-30, s. 317; Muhammed Mehdf el-Fs. Mmti^u'l-esm* f zikri'I-Ce-zlT ue't-Tebb\ Fas 1313, s. 2-33; Kef'z-zunn, 1, 759; Harrzde. Tibyn, I, vr. 217b-222J; Ahmed b. Hlid en-Nsr, el-stik, Kahire 1312, II, 161; III, 7; L. Rinn. Marabouts et Khouan. Alger 1884, s. 269-270, 303; A. Le Chatelier. Les Confreries Musulmanes du Hed-jaz. Paris 1887, s. 100-107; Brockelmann, GAL, I], 252; Nebhn. Kermt'l-evtiy', I, 165; J. S. Trimingham, The Sufi Orders in slam, Oxford 1971, s84-86, 216, 240, 276-277; Zirikl, e/-Ac/n, VII, 21; brahim Harekt, el-Marib 'ab-re't-trih, Darlbeyz 1984, s. 89-90; Vincent J. Cornell, "The Logic of Analogy the Role of the Sufi Shaykh", UMES, XV/1 (19831. s. 8593; Moh. Ben Cheneb, "Cezl", A, , 155-156; a.mlf.. "al-Djazli", E/2(ng ). II, 527. ffl! Sleyman Ulud\ CEZYYE n zeliyye'nin Eb Abdullah Muhammed b. Sleyman el-Cezl'ye (0.870/1465) nisbet edilen bir kolu (bk. CEZL, Muhammed b. Sleyman). cezvetm-IktibAs bn'l-Kd'nin (. 1025/1616) Fas'ta yaayan mehur ahs ve bilginlere dair biyografik eseri (bk. BN'l-KD). CEZVET'l-MUKTEBS Muhammed b. Fth el-Humeyd'nin (. 488/1095) Endls'n vali, muhaddis, fakih, edip ve airlerine dair eseri. Tam ad Cezvet'l-muktebis f zikri vlti'l-Endels ve esm*i ruvti'-had ve ehli'l-hkh ve'1-edeb ve zevi'nnebhe ve'-i'rolup bn'l-Faradrnin (. 403/1013) Trihti qulem'il-Ende-is'ne yazlan zeyillerin ilkidir. Daha sonra Dabb (. 599/1203) CezvetV muktebis"teki biyografilerin 825'ini aynen alm. 140 tanesini karm ve

Hu516 meydrnin brakt tarihten balayarak yaklak 150 yllk bir dneme ait 750 biyografiyi de ilve etmek suretiyle Cezvet'l-muktebis'e zeyil olarak Bugye-t'1-mltemis adl eserini yazmtr. lim tahsili iin Badat'a giden Humey-d burada halkn istei zerine, hocas Eb Muhammed Ali b. Ahmed'in rivayetleri ve Endls'ten ayrlmadan nce edindii bilgilere dayanarak hibir kaynaa bakmadan hafzasndan kaleme ald Cezvet'l-muktebis'te Endls'n 92'de (711) fethinden 450 (1058) ylna kadar gelen siyas tarihi hakknda bilgi verir, daha sonra da Endls'te yetien muhaddis, fakih, edip ve airlerin biyografilerinden bahseder. Bunlarn atalar. nisbeleri, beldeleri, hocalar, seyahatleri ve eserleri hakknda aklamalarda bulunur. Bazan biyografisini yazd ahsa dair kendisine ulaan muhtelif bilgileri isnad zinciriyle nakleder. Zaman zaman iirlerden rnekler verir ve baz hikyeler anlatr. Humeyd Hz. Peygamber'e saygsndan dolay nce Muhammed ve Ahmed adl limlerin hayatndan bahseder, daha sonra alfabetik sraya gre dierlerini anlatr. simlerini tesbit edemedii ahslan mehur olduklar knye ve nisbele-riyle ele alr. Son blmde de Endlsl mehur kadnlar hakknda bilgi verir. Nefhu't-tb min uni'l-Endelsi'r-ratb adl eserin mellifi Makkari ve daha birok Endls tarihisinin faydaland Cezvet'l-muktebis'i ilk defa Muhammed b. Tvit et-Tanc neretmi-tir (Kahire 1372/1952). Eser daha sonra bir komisyon (Kahire 1966) ve brahim el-Ebyr tarafndan yaymlanm (Beyrut 1983), ayrca Messeset'r-risle'nin hazrlatt indeksi de neredilmitir (Beyrut 1986). BBLYOGRAFYA: Humeyd, Cezvet'l-muktebis (nr. Muhammed Tvit et-Tanc), Kahire 1372/1952, Mukaddime, s. 6-10; a.mlf., Cezuet7-muktebis, Kahire 1966, Mukaddime; Ykt, Mu'cem't-deba, XVIII, 284-285; Zeheb. A'lm'n-nbei\ XIX, 121; Safed. et-Vf, IV, 317; Mak-kar, Nefhut-tb, II, 113; Kef'z-zunn, 1, 581; Brockelmann. GAL, I, 412; Stppl, I, 578; Zirikl, el-AUam, I, 254; VII, 218-219; el-Km-s'l-stmt, I, 587; IV, 394-395; Ma" a i-Mektebe, s. 111; ism Salim Sislim, Czr7-n-delsi'l-Mensiyye, Beyrut 1984, s. 544-546; Muhsin Cemleddin, "el-Humeyd", Meceiiet Klliyyeti'l-db, sy. 10, Badad 1967, s. 179; Moh Ben Cheneb, "Humeyd", A, V/l, s. 587; C. F. Seybold. "al-Dabb, Abu Dj'far", El2 (ng), II, 72; A. Huici Miranda, "alHuinaydi", ae., III, 573-574. [Tl Iftl Abdlkerim Ozaydn cezzAr (bk. KASAP). cezzAr ahmed paa {. 1804) XVIII. yzyl sonlarnda Suriye blgesinin idaresinde nemli rol oynayan, Akk mdafaasyla mehur Osmanl valisi. Bosnal olup eitli kaynaklarda 1720, 1722 veya 173S'te doduu ileri srlmektedir. Hayatnn ilk yllar deta efsanelerle ssldr. Kesin olarak bilinen husus. Bosna Valisi Hekimolu Ali Paa1-nn hizmetine girip onunla birlikte Msr'a gittiidir (1756). Orada iken memlk* gruplar arasndaki ekimelere katlm, kendine yer edinme gayretleri dolaysyla Msr'n sosyal ve idar yapsn yakndan tanm ve bu durum ona hayatnn ileriki yllarnda kar karya kald meselelerin hallinde byk tecrbe kazandrmtr. Sayda ve am valilikleri srasndaki faaliyetleriyle, bu topraklarda merkez idareyi kuvvetlendirmek isteyen Osmanl hkmetine genel olarak bal kalp nfuzunu arttrm ve kark bir sosyal yapya sahip iktisad bakmdan son derece nemli bu geni blgeyi otuz yl gibi uzun bir sre idare etme baarsn gstermitir. Msr'da bir mddet Ali Paa'nn yannda kalan ve bu sralarda Bonak lakabyla anlan Ahmed Bey, 1758'de Em-rlhac Salih el-Ksm'ye kaplanp onunla birlikte hacca gitti. Ardndan Msr Kahire eyhlbeledi Bulutkapan Ali Beyin nfuzlu adamlarndan Buhayre kifi (sancak beyi) Abdullah Bey'in hizmetine girdi. Onun Hunadi urbanna kar yapt seferde ldrlmesi zerine Msr'da bamsz bir idare kurmaya alan Ali Bey tarafndan Buhayre kifliine getirildi. Baz kaynaklara gre Hunadi urban ile yapt savalarda birok kiiyi develeriyle birlikte ldrd iin kendisine "deve kasab* anlamna gelen "Cez-zr" lakab verildi. Ayrca bu lakabn, korku ile kark takdir hislerini belirtmek iin kendisine halk tarafndan verildii, ok nceden beri bu ekilde anld, hatta dmanlarn sindirmek, asker meziyetlerini ifade etmek ve kendi adamlar zerindeki otoritesini yerletirmek iin zellikle bu lakab kulland da ileri srlr. Nitekim onunla ilgili resm kaytlarda. hatta III. Selim'in hatt- hmyunlarnda sadece Cezzr veya Cezzr Paa olarak adndan bahsedildii dikkati ekmektedir. Ksa zamanda byk hret kazanan Cezzr, Bulutkapan Ali Bey'in yakn adamlarndan biri oldu; hatta onun on sekiz has memlk arasna girdi. Bundan sonra Memlk beyleri arasndaki entrikalara kart, Kahire'de bannamayacan anlaynca stanbul'a kat: ardndan gizlice Kahire'ye dndyse de Ali Bey'in basks sonucu orada da fazla kalamayarak Halep ve am taraflarna geti. nce blgedeki gl hanedanlardan ihboul-

lan'na snd, sonra da am muhafz Osman Paa'nn hizmetine girdi. Blgede byk bir isyan karan Zahir elmer ile yapian mcadelelere katld. Zahir el-mer'in mttefiki olup Akdeniz'de faaliyet gsteren Ruslar'n Beyrut'u topa tutmas zerine hemen burann imdadna kotu ve ihboullan'ndan Beyrut hkimi Emr Ysuf tarafndan Beyrut mtesellimliine getirildi. Cezzr"n niyeti Beyrut'a hkim olmakt, hatta bu maksatla baz hareketlere de teebbs etmiti. Onun davranlarndan phelenen Emr Ysuf Beyrut'u terketmesi-ni istediyse de Cezzr bunu kabul etmeyip savunma hazrlklarna balad. Emr Ysuf nce eski dman Zahir el-mer'den yardm istedi, daha sonra da Ruslar'a bavurdu. Karadan ve denizden kuatlan Beyrut'ta bir mddet dayanan Cezzr gizlice Zahir el-mer le anlat ve teslim artlarn da ihboullan'na bildirdi. Teklifin kabulnden sonra Beyrut'tan karak Msr'da yice kuvvetlenen Eb'z-Zeheb Muhammed'e kar kendisinden faydalanmay dnen Zahir el-mer'in yanna gitti. Fakat buray da kendisi iin tehlikeli grdnden gizlice Akk'dan kap am Valisi Osman Paa'ya snd. Gerek burada gerekse daha nce Beyrut'ta Osmanl hkmetine ballk bildirmi olduundan onun bu sadakatinin karl olarak kendisine Rumeli beyler-beyilii payesi ve ardndan Karahisar mutasarrfl verildi; 1775'te Zahir el-mer'in bertaraf edilmesinden sonra da vezirlik rtbesiyle Sayda valiliine getirildi. Bylece Cezzr'in hayatnda yeni bir dnem balam oldu. O artk bulunduu mevkii srekli olarak koruyup bl-gedeki si airetler, nfuzlu yerli beyler, hatta valilerle mcadele ederek otoritesini kabul ettirmeye, bunu yaparken de Osmanl hkmet merkezini dikkatle takip etmeye alacakt. Osmanl hkmeti ise blgenin kark sosyal yaps ve nfuzunun zayfl yznden onun giderek glenip rneklerine sk rastland gibi mstakil bir devlet kurmaya alacandan endie ediyor, onun hareketlerini zaman zaman phe ile karlyordu. te yandan Cezzr'in aka merkez idareye ba kaldrmamasnn, srekli olarak Osmanl idaresine bal kald ve Osmanl gcnn blgedeki temsilcisi olduu eklinde yorumlanmas {El2 Suppi. \\n%.}, s. 269) pek doru olmamaldr. Nitekim o kendi ahs gc ve nfuzu sayesinde lmne kadar bu blgeyi idare edebilmi, Osmanl hkmetinin bu gc snrlama abalan bir sonu vermemitir. Bonaklar, Arnavutlar ve Kuzey Afri-kallar'dan tekil ettii memlkleriyle gl bir asker kuvvet kuran Cezzr blgedeki si urban ve airetlerle mcadeleye balad; uygulad sert tedbirlerle onlar iyice sindirdi. Daha o sralarda giritii bu faaliyetler stanbul'da endie ile karlanm, hatta emrlhaclk greviyle am valiliine tayini iin yaplan mzakerelerde bu makama gelmesi durumunda o yredeki eyaletleri kendi adamlarna vereceinden korkulmutu. Nihayet Msr'n durumu hakkndaki raporlar devlete ballk eklinde yorumlanarak am valiliine getirildi (1780]. Daha sonra da Msr'da durumun karkl gz nnde tutularak yeniden o tarafa yakn bulunan Sayda eyaletine nakledildi. Bundan sonra Osmanl hkmetinin onun hakkndaki tereddtlerine ramen birka defa emrlhaclk grevi am valiliiyle birlikte kendisine verildi. Gerek am gerekse Sayda valilikleri srasnda srekli olarak Akk'da oturan Cezzr, basks altnda bunalm olan memlk gruplarnn kardklar isyan bastrdktan sonra Akk'daki mevkiini daha da glendirdi. Bu durumdan endie eden Osmanl hkmeti bir ara onu uzaklatrmak isteyip Bosna'ya tayin ettiyse de blgeyi zapturapt altna alabilecek tek adam olarak grldnden bundan vazgeildi. Gerekten Cezzr Sayda kylarnda youn ticar faaliyeti engelleyen Mutevl (Mitval) airetiyle Kuzey Filistin dalarndaki si kabileleri sindirdi, Lbnan dalarndaki ihb emirleriyle mcadele etti, onlann siyas g ve yetkilerini krd, Mrn-Drz ekimesinden de kendi lehine istifade etti. Akk, Sayda ve Beyrut'ta ticar faaliyetleri kontrol altna ald, ok gelir geCEZZRAHMEDPAA tiren ve Avrupal tccarlarn gzde mallar olan pamuklu, hububat ve ipekli ticaretini tekeline geirdi. Bu iktisad g siyas kudretinin de anahtar oldu. Onun bu faaliyetleri zellikle Franszlar' ok rktt; ticar menfaatleri zedelenen Franszlar, ileri gelen zengin hristiyan Arap burjuvalar, daha alt kesimi oluturan mslman grubun byk desteini kazanm olan Cezzr hakknda menfi propagandaya giritiler. Hatta bizzat stanbul'daki Fransz elisi Cezzr' III. Selim'e ikyet etmiti. Bir sre sonra Franszlar karlkl menfaat erevesinde onunla iyi mnasebetler tesisine almaya mecbur oldular. Nitekim 1782-1785 yllarnda yeni Fransz konsolosu Renaudot zamannda mnasebetlerde ksm bir iyileme grlm, yeni Fransz kolonileri kurulmutu. Fakat bu yaknlama Napolyon Bonapart'n cretkr siyasetiyle yepyeni bir ekil kazand. Msr' igal eden Napolyon'un bu hareketine byk bir tepki gsteren Osmanl hkmeti, yaplan mzakereler sonucu, Msr' ok iyi tanyan Cezzr' Msr seraskeri olarak tayin edip gerekli asker ve malzeme yardm gndermeyi kararlatrd. Cezzr yeni kazand Msr seraskerlii unvannn nemini ve kendine salayaca avantajlar ok iyi biliyordu. Franszlar'n Msr'dan ekilmesinden sonra tamamyla buraya hkim olacandan endie eden hkmet merkezi ise aresizlik iinde onu yetkili klmakla birlikte Msr seraskerlii unvann geni anlamda yorumlayp nfuzunu daha da geniletmesini nleyici tedbirler almaktan da gori durmamt. Nihayet Msr'da skan Napolyon Bonapart Suriye blgesine ilerleyip bu blgenin kilidi durumundaki Akk'yi zapta karar verdi. 19 ve 20 Mart 1799'daki hcumlarla balayan Akk muhasaras srasnda ngiliz donanmasndan da yardm gren Cezzr bunlara iddetle kar koydu. Kuatmada yeni kurulmu Nizm- Cedd askerine mensup bir kuvvet Akk'da bulunduu gibi stanbul'dan da donanma ile yeni asker kuvvetler gnderilmiti. Birbiri ardnca yapt saldrlardan bir sonu alamayan Bonapart, yardm kuvvetlerinin yetimesinden bir sre sonra 20 Mays'ta kuatmay kaldrp geri ekilmeye mecbur oldu.

Franszlar'n bu baarszl stanbul'da byk bir sevince yol am, Cezzr ve adamlarna, savata yararll grlenlere datlmak zere eitli hediyeler gnderilmiti. Fakat Osmanl hk517 CEZZRAHMED PA$A metinde, dolaysyla da III. Selim'de Msr'n Cezzr tarafndan ele geirilecei endiesi hkimdi. Nitekim Msr'a sadrazam ve serasker Ysuf Ziya Paa ordu ile gnderilmi, kendisine byk yetkiler tannacan mit eden Cezzr ise bu durumdan huzursuz olmutu. Hatta Ysuf Ziya Paa merkeze gnderdii bir raporda Msr iinin hallinden sonra "ha-bsefinden bahsettii Cezzr'n iini bitireceini yazm (TSMA, nr. E 3402/6-8], Cezzr da Ysuf Paa'dan ikyet eden arz'lar gndermiti (TSMA, nr. E. 3402/ 9) Fakat bu siyas mcadele bir sonu vermedi. Ysuf Ziya Paa'nn dnnden sonra Cezzr'n Yafay ele geirip (1802) Nablus emriyle mcadeleye girimesi alen isyan olarak yorumlandysa da. Vehhb tehlikesi yznden affedilerek Hicaz seraskerliiyle am valiliine getirildii gibi Msr ileri de kendisine brakld. Artk Osmanl hkmeti bu sralarda olduka yalanan Cezzr' bir tehlike olarak grmemeye balayp bu blgede ondan sonraki durumu ve takip edilecek siyaseti belirlemeye alacakt. Bylece Cezzr, iyice yaland bu tarihlerde istiklle kadar gidebilecek ok geni bir nfuz sahasn idare frsatn yakalam oluyordu. Fakat bu elverili durum fazla srmedi, Cezzr Ahmed Paa bir sre sonra her bakmdan gelitirip kendisine merkez yapt Akk'da vefat etti (23 Nisan 1804). Cezzr Ahmed Paa. zellikle Bat kaynaklarnda ve bir ksm Arap ve Osmanl tarihlerinde son derece zalim, gaddar bir insan olarak gsterilir. Bu ok kark bir sosyal yapya sahip corafyada kendisine kar srekli olarak dmanlk besleyen airetler, nfuz sahibi yerli gruplar, ticar menfaatleri zedelenen Avrupal devletler, hatta nfuzunu kstlamaya alan Osmanl hkmeti karsnda uzun mddet hkmn yrtmesi, ilk kesimlere kar olduka sert ve acmasz idaresi, dierlerine kar ise ustalkl siyaseti sayesinde mmkn olabilmiti. Cezzr bu sert siyasetiyle asayii temin ederken Akk, Sayda, Beyrut gibi nemli merkezlerin iktisad bakmdan gelimelerini salam; Akk'da biri kendi adn tayan alt cami, iki ar ve birok han, hamam, eme, yedi su deirmeni yaptrm, surlar esasl ekilde onartmtr. Ayrca bir taraftan Msr ahvaline olan vukufunu her vesileyle Osmanl hkmetine gsterirken (bk. nizmnme-i Msr) dier taraftan giritii 518 faaliyetlerini, askerlerinin zelliklerini, dindarln, idaresi altndaki ehirlerin durumunu, adaletini konu alan risaleler kaleme aldrarak (bk. TSMA, nr. E. 4029) manev nfuzunu ve kuts bir ahsiyet olduunu yayp blgedeki otoritesini srekli klacak bir zemine oturtmaya almtr. BBLYOGRAFYA: Cezzr Ahmed Paa, Nizamnme-i Mtsrinr Stanford Shaw, Ottoman Egypt in the Eighte-enth Century: The Nizmnme-i Mr], Oxford 1962; TSMA, nr. E 1274, 1425, 3402/2-5, 3402/6-8, 3402/9-10, 3790, 4029, 5478, 8610, 9767, 10326; BA. MD, nr. 207, vr. 4b, 13", 46a; nr, 209, s. 116; BA. HH, nr. 1695, 1775, 7425, 7515, 7516, 7517, 7518, 7519, 7520, 7550, 7573, 7574, 7580, 7799, 8137, 8185, 8246, 9146, 9534, 10483, 11670, 11755; BA, Ali Em-r - III. Selim, nr, 206, 210, 315, 1695, 11336; emzde, Trih (nr. Bekir Ktkolu), stanbul 1959, s. 83-84; sim, Trih, stanbul, ts. (Ceridc-i Havadis Matbaas), 1, 90-91; Vsf, Trih (lgurel), s. 44, 221-224, 248-249, 263, 270-271, 341; Sad Efendi, Trh-i Vasf Cezzr Ahmed Paa, Ktp., TY, nr. 6206; Volney, Traoels through Syria and Egypt in the Years 1783. 1784 and 1785, London 1787, II, 53-59, 181-187, 267; Nuri. Trih, Ktp., TY, nr. 5996, vr, 273atP, 287b; Cebert. cAc'ibul-SSr, II, 224, 274, 287-288; III, 4750; Tannn e-id-yk. Ahbr'i-a'yn f Cebeli Lbnan, Beyrut 1859, s. 360, 392-402, 417 vd.; E. Lockroy. Ahmed le Boucher; la Syrie et l'Egypte au 18e siecle, Paris 1888; Cevdet, Trih, VI, 18-28, 35, 37-47, 268-270; Haydar Ahmed ihb, Trhu Ahmed BS et-Cezzrinr Ahmed ibll, Beyrut 1955, tr.yer.; "Siretu Ahmed Cezzr Paa", Fundgruben des Orients (ed. Hammer), IV, Wien 1818, s. 289; H. Lammens. La Syrie, prcis historique, Beyrouth 1921, II, 110, 112-132; Fr. Charles- Roux, Les Echeltes de Syrie et de Paiestine au XVIW siecle, Paris 1928, s. 105-106, 133; Enver Ziya Karal, Selim III n Hatt- Hmyunlar: Nizm Cedid 17891807, Ankara 1946, s. 153-154; Uzunarl. Osmanl Tarihi, IV, 451, 510, 605-607; a.mlf., "Baveklet Arivinde Bonapart'n Akk Muhasarasna Dair Bit Vekayinme", Tarih Semineri Dergisi, il, stanbul 1938, s. 331; a.mlf., "Bonapartn Cezzr Ahmed Paa'ya Mektubu ve Akk Muhasarasna Dair Bir Deyi", TTK Belleten, XXVIII/111 (19641, s. 451-457; A. Cohen. Paiestine in the Eighteenth Century, Pattems of Government and Administration, Jerusalem 1973; ehabettin Tekinda. "Yeni Kaynak ve Vesikalarn I Altnda Bona-part'n Akk Muhasaras", TD, XX (19651. s, 1-20; a.mlf., "XVIII, Yzylda Akdeniz'de Rus Donanmas ve Cezzr Ahmed Bey'in Beyrut Savunmas", BTTD, i/5 (1968), s. 37-45; a.mlf., "Cezzr'n Msr'daki Hayat Hakknda Bir Aratrma", TD, XXVI (19721, s. 123-128; a.mlf.. "Cezzr Ahmed Paa", K III, 156-158; G. Nas-si. "1799 Akk Savunmas ve Cezzr Ahmet Paa", 7T, XIV/82 [19901, s. 24-28; Kamal S. Salibi, "al-Djazzr Pasha", El2 Suppl. (Ing ), s. 268-269. r-, lfflj Feridun Emecen CEZZR AHMED PAA CAM Akk'da XVIII. yzyl sonuna ait cami. Bugn srail snrlar iinde kalan eski Osmanl vilyeti Akk'nn Cezzr Ahmed Paa (. 1804] tarafndan medrese, hamam, eme ve sebil gibi eserlerle imar edilii srasnda 1196 (1781-82) ylnda yaptrlmtr.

1897'de byk bir onarm geiren ve halen Akk'daki en byk cami olan yap, kale iinde Skulebyaz'n sonunda yer almaktadr. Medrese, ktphane, adrvan ve trbe ile birlikte klliye dzeni gsterir. Tek kubbeli ve merkez planl olan caminin harimine be sivri kemerli, alt s-tunlu bir son cemaat yerinden geilerek girilir. Son cemaat mahallinin stn kapatan be kubbeden ortadaki byk, dierleri kktr. Kare eklindeki ana mekn, iten yksek sivri kemerlere oturan byk bir kubbe ile rtldr. Muntazam kesme ta rgl d cephelerde kubbenin oturduu sivri kemerler byk birer ni olarak belirtilmi ve ilerine altta iki sra. stte bir fevkan olmak zere pencereler yerletirilmitir. Duvarlar en stte binay dolaan bir silme ile snrlanmakta, bunun zerinde kk payandalarla desteklenen ve pencereli bir kasnaa oturan kurun kaplamal kubbe ykselmektedir. Caminin iinde grlen ve onarm srasnda baz deiikliklere urad anlalan sslemeler daha ok barok zelliktedir. Sa kede son cemaat yerine bitiik olarak ina edilen ince ve yksek minare son derece zarif olup sade grnmldr-, klah kurun kaplamal, erefesi demir parmaklkldr. Caminin iinde bulunduu dikdrtgen planl avlu tarafndan, kubbeleri Sur ve Kayseriye'den getirilen mermer ve granit stunlar zerine oturtulan revak\ larla evrilmitir. Revaklarn arkasnda ienden tek katl, dardan ift katl grnen bir sra oda bulunmakta ve da-rdakilerin alt katlan dkkn olarak kullanlmaktadr. Avlunun bir kesinde bugn Ahmediye adyla bilinen medrese -ktphane yer almakta ve halen yazma eserler asndan byk nem tamaktadr. Kuzeybat kesindeki bir oda da Cezzr Ahmed Paa'nn trbesi olarak dzenlenmitir. Mdevver merdivenle klan avlunun kuzeydeki cmle kaps ile son cemaat yeri arasnda sa tarafta soan kubbeli zarif bir adrvan bulunmaktadr. BBLYOGRAFYA: N. Makhouly, Guide to Acre, 1946, tr.yer.; L. A. Mayer J. Pinkerfeld J. W. Hirschberg, Some Principal Mslim Reiigious Buildings in Israei. Jerusalem 1950, s. 40-41, Arapa blm. s. 36; Pars Tulac, Osmanl ehirleri, stanbul 1985, s. 313; E. Orni, "Acre", EJd., II, 227; C. N. Johns. "Acre", EBr.. I, 102-103; Mv.Fs., s zkan Erturul CHAUVIN, Victor (1844-1913) Bibliyografya alanndaki almalaryla tannan Belikal arkiyat. 26 Aralk 1844 tarihinde Lttich ehrinde dodu. Hukuk tahsilini tamamladktan sonra ayn ehirde serbest avukatla balad. Daha niversitede hukuk renimi grd yllarda Dou dil ve edebiyatlarna dair almalara merak saran Chauvin, Lttich niversite-si'nde Sm dilleri okutan Buggraff'in derslerine devam etti. Buggraff 1872 ylnda lnce hocasnn yerine geerek Arap dili ve edebiyat dersleri vermeye balad. Ayn niversitede profesr olan Chauvin almalarn Arap ve slm literatr zerinde younlatrd. 1882-1886 yllarnda Roma ve Arap hukuk tarihine ilikin mukayeseli almalar yapt. Daha sonra Arap edebiyat sahasndaki ahbr*. rivayetler ve folklorik bilgiler zerinde durdu. zellikle Kelle ve Dimne ile binbir gece masallarna dair nemli incelemelerde bulundu. Kendisinden nce Schnurrer ve J. Theodor Zen-ker tarafndan Araplar ve Arapa eserler hakknda yaplan bibliyografik almay gelitirdi. 19 Kam 1913te Lt-tich'te vefat etti. Eserleri. Bibliographie des ouvrages arabes ou relatifs aux Arabes publies dans l'Europe chretienne de 18101885 (I-XII, Liege 1892-19221. Chauvin bu eseri, Schnurrer [Bibliotheca Arabica, Halae 1811) ve Zenker'in [Bibliotheca Orienta-lis, 1-11, Leipzig I846-186) almalarn elde edilen son bilgilerle tamamlayarak kaleme almtr. Eserin on bir cildi mellifin salnda, son cildi de lmnden sonra yaymlanm olup giri ksmnda verdii bilgilere baklrsa Chauvin hukuk, felsefe, tp. riyz ilimler ve slmiyet dndaki Arap edebiyat ile ilgili bilgileri de bu kitabnda toplayacakt. Eserin I. cildini Schnurrer'in eserinin alfabetik indeksiyle ataszlerine tahsis etmitir. II. ciltte Sindbdnme ile ayn trden saylan ve Sanskrite asl elimizde bulunan, Trke'ye de birok defa tercme edilen Kelle ve Dimne hikyelerini, bunlarn ald deiik ekilleri, zerinde yaplan ilm almalar ele almtr. III. ciltte Lokman ile Anter ve Berlm gibi dier masalclar, IV-VII. ciltlerde Binbir Gece Masallar'^, VIII. ciltte Trk halk edebiyatnda "Yedi Vezirler ve Yedi limler hikyesi" diye mehur olan Hakm Sindbd hikyelerinin kaynaklarn, muhtelif versiyonlarn ve XX. yzyln balarna kadar sregelen btn almalar vermitir. Ahmet Ate "Sind-bdnme'nin nerinde onun bu eserinden faydalanmtr. Chauvin bundan sonraki ciltlerde Dou ile ilgili derlemelere. Bat hikyelerine, makme'lere. Kur'an. hadis, Hz. Muhammed ve slmiyet ile ilgili bibliyografik bilgilere yer vermitir. Bu byk eserden baka muhtelif makaleleri de bulunan ve Belikal eski msteriklerin hal tercmelerini kaleme alan Chauvin'in dier almalar arasnda belli ballar unlardr: La Recension egyptienne des Mille et une Nuits IBruxelles 18991, P. Burggraff, savie et ses travaii iLiege 1884). "Notes pour l'histoire de l'imprimerie Constanti-nople" iZentralblatt fr Bibliothekswesen. 24 119071, s. 255-2621, "La defence des CHERBONNEAU, Jacques Auguste

images chez les Musulmans" [Annales de l'Acad d'arch de Beigique, 5eri 4, VIII, 229 vd.; IX, 403 vd.). Chauvin'in yaymlanm makalelerinin tam bir listesi bibliyografik eserinin XII. cildinde bulunmaktadr. BBLYOGRAFYA : Victor Chauvin. Bibliographie des ouorages arabes ou relatifs aux Arabes publlis dans l'Europe chretienne de 1810-1885, Liege 1892-1922, I-XII; Mutammed b. Ali ez-ZhFr es-Se-merkand, Sindbdnme (nr. Ahmed Atei, stanbul 1948; Brockelmann. GAL Suppi, I, 4; J. Fck, Die Arablschen Studlen in Europa, Leipzig 1955, s. 245-247; el-Kms'l-slm, IV, 183; Necb el-Akiki. el-Msterikim, Kahire 1980, 111, 228; Zirikl. elA'lm (Fethullahl. V, 154; I. Goldziher, "Victor Chauvin", isi, V (1914), s. 108-109. f1 iffil Mehmet Kanar r~ 1 CHERBONNEAU, Jacques Auguste (1813-1882) Fransz arkiyats. 28 Austos 1813'te La Chapelle Blanc-he'ta dodu. Paris'teki Ecole des Lan-gues Orientales'de mehur msteriklerden Silvestre de Sacy ile Caussin de Perceval'den Arapa rendi. Fransz hkmeti onu Arapa retmeni olarak Cezayir'in Konstantin ehrine gnderdi, okullarn dzenlenmesi ve ders kitaplarnn yazlmas grevini de kendisine verdi. 1879'da Paris'e dnd ve mezun olduu okula Arapa profesr tayin edildi. 1882 ylnda Paris'te ld. Eserleri. Cherbonneau Cezayir'de Arap dili, edebiyat ve leheleri zerinde, ayrca Ftmler ve Ben Hafs gibi devletler bata olmak zere slm tarihine ait eitli konularda almalar yapt. Baz kaynak eserlerin metinlerini ve Franszca tercmelerini yaymlad. Mstakil eserleri unlardr: Essa sur l'histoire de la litte'rature arabe au Sudan (Kons-tantine 1856); Dictionnaire Franais-arabe (Paris 1876); Fables de Lokman (Paris I847, 1925); Anecdotes musul-manes (Cezayir 1847); Exercices sur la lecture des manuscrits arabes (1852); Traite methodique de la conjugaison Arabe dans la diaect Agerien (Paris 1854), Leon de lecture Arabe (Paris 1856) Cherbonneau, bn Vdirn'n Trhu Tnis, bn Hammd'n Kitb'n-Nbe-zi'1-muhtce, Eb'1-Hayr el-bl'nin Ki-tb'l-Filha, bn Battta'nn Rihe, Abder'nin er-Rihlet'1-Maribiyye, bn Kunfz'n el - Frisi y ye ve bn'l-Ktiy519 CHERBONNEAU, Jacques Auguste ye'nin Trhu iltitahi'l-Endels adl eserlerinden baz blmleri Franszca'ya evirerek yaymlamtr [lndex Islamicus, s. 277, 327. 333-335, 694). Ayrca bata Journal Asiatique olmak zere Revue Ai-ricaine, Nouvelles annales des voya-ges, Revue orientale et algehenne, Revue de geographie, Revue de l'Ori-ent gibi belli bal dergilerde 100'e yakn makale yazmtr. BBLYOGRAFYA: Serks. Mu'cem. I, 1108; II, 1594; Ebul-K-sm Sehb. Ferheng-i Huerinsn. Tahran, ts., s. 96-97; Zirikl. etA! !m, II, 94; J. Fck, Die Arabischen Studien in Europa, Leipzig 1955, s. 203; el-Kmsul-slm. IV, 74; Necb el-Aklk. et-Msterikn, Kahire 1964, I, 198-199; W. H. Behn, lndex Islamicus 1665-1905, Millersville 1989, bk. ndeks; L. Drapeyron, "M. Auguste Cherbonneau: Son travaux publies dans la Revue de geographie", Keote de geographie, XII, Paris 1883, s. 42-45; TA, X, 406; ML II, 920. m m Mustafa Fayda r cibAv (bk. SA'DEDDN el-CIBV). cibAviyye (bk. SADYYE). CtBYET Zekt, hara, cizye gibi vergilerle vakflara ait kira ve gelirlerin toplanmas hakknda kullanlan terim (bk. AML; CAB; VERG). CBRL b. BUHT' (. 213/828) Buht' hekim ailesinin tannm hekimlerinden biri (bk. BUHT')CBRAL b. UBEYDULLAH (. 396/1006] Buht' hekim ailesinin tannm hekimlerinden biri (bk. BUHT')CBRL (bk. CEBRAL). 520

CBT Kur'n- Kerm'de gerei kabul etmeyen kaba ruhlu insan iin veya kfrn ve ktln temsilcisi olan her ey anlamnda kullanlan bir tabir. Cibs kelimesinin son harfi olan "sinin "t"ya dnmesiyle oluan Arapa asll bir kelime olabilecei ileri srlmse de dilcilerin tercihine gre brnce'den Arapa'ya girmitir. Szlk anlam "geree kar direnen, kaba ruhlu, kaba dav-ranl ve zayf akll insan" dernektir. Kelimenin eski Msr putperestliime ilgili olduunu savunan baz yeni aratrmalar da vardr (bk. W Atallah, s. 78-791. Rgb el-sfahn de Allah'tan baka tapnlan her eye cibt denildiini kaydeder (e/-Mfredt, "cbt" md.). Buna gre cibt "her trl put, kendilerine insan st g nis-bet edilen khin, sihirbaz" gibi anlamlar kapsamaktadr. Kur'n- Kerm'in sadece bir yetinde (en-Nis 4/51) yer alan cibt. Ehl-i kitap'-tan olduklar halde hasetleri yznden mriklerin mslmanlara nisbetle daha doru yolda olduunu syleyen yahu-diler iin kullanlm ve onlarn bu tutumlar ile gerei kabul etmeyen zorbalara ve eytanlara (tgt) inanp uyduklar ifade edilmitir. Bu yetin tefsirinde cibt kelimesinin "sihirbaz, khin, eytan veya put" gibi anlamlara da gelebilecei, bununla ilk mslmanlan inanlarndan dndrmek yolunda srdrd youn faaliyetler dolaysyla Ben Nadir yahudilerinin reisi, azl slm dman Huyey b. Ahtab'n (baz rivayetlerde K'b b. Eref) kastedildii de belirtilmitir. Kur'an'da birlikte kullanlan cibt ve tgt kelimelerinin, baz yahudi byklerinin Kurey mriklerini memnun etmek ve mslmanlara kar g birlii oluturmak amacyla secde etmeyi kabul ettikleri iki Kurey putunu simgeledii de rivayet edilir (bk. bn Him, , 561-562). Bu kelimelerin, er ve fesadn zirvesinde bulunan herkesi. Allah dnda tapnma konusu edinilen her varl ve Allah'n emirlerine uymaya mni olan btn engelleri ifade eden yergi tabirleri olduu da dnlebilir. Eb D-vd'da ("Tb", 23) yer alan bir hadiste, kularn t ve uuu ile fal talar ve benzeri eylerle gayb bilme iddiasnda bulunmak cibte izafe edilmekte, bylece hem cibt hem de sz konusu kt fiiller yerilmektedir (ayrca bk. tAgt) BBLYOGRAFYA : Rgb el-sfahn, et-Mfredat "cibt" md.; Kamus Tercmesi, "cibt" md.; Mustafav. et-Tah-kik, "cbt" md.: Eb Dvd. "Tb", 23; bn Hi-m, es-Sre, II. 561-562; Taber, Cami" u'I-beyn (kirl. VIII, 464-470; Zemaher. e/-Ke4/ (Kahire). I. 533; a.mlf, el-FUk, II. 371-372; bnl-Cevz. ZSd'l-mesr. [|, 107-108; Fahred-din erRzl, Mefthu't-ayb, X. 128-129; N-sbr. Gara* ih't-Kur* n. IV, 57; A. Jeffery. Jhc Foreign Vocabuiary ol the Qur"hn, Kahire 1938, s. 99-100, 202-203; Wahib Atallah, "Gibi t Tgt dans le Coran", Arabica, XVI(/1, Leiden 1970. s. 69-82; H. Rahman, "Jibt, Tg-ht and the Tahkim of Umma", a.e.. XXIX/1 50-59. liSa Mhtn Yuruacr CBUT Kuzeydou Afrika'da msman bir lke. I. FZK ve BEER CORAFYA II. TARH Afrika'nn en kk lkelerinden biri olan Cibuti, Aden krfezinden Kzldeniz'e giriteki Bblmendep Boaz'nn bati kysnda ve stratejik bakmdan son derece nemli bir yerde bulunmakta olup 23.200 km2 yzlmnde bir alana sahiptir. Dousunda Aden krfezi, kuzeybat, bat ve gneyinde Etiyopya, gneydousunda da Somali Cumhuriyeti vardr. Nfusu 541.000 civarnda (1991 tah.lolan lkenin baehri Cibuti (300.000; 1985], resm dili Arapa ve Franszca'dr. I. FZK ve BEER CORAFYA Fizik corafya bakmndan Tcr krfezinin kuzeyindeki nisbeten dalk blge ile gney ve gneybatdaki volkanik platolarn bulunduu ksm farkl zellikler gsterir. lkenin i tarafna doru bir girinti oluturan Tcr krfezini evreleyen ky ovas eridi kesimlerde 200 m. kadar devam eder. Tcr krfezinin kuzeyinde kalan blge, en yksek noktasn Ms Ali dann oluturduu (2063 m. dalarla kapldr. Derin vadiler, dik uurumlar ve yaln kayalarn bulunduu arazinin 1200 m. ykseklie kadar olan yerlerinde yeilliklere rastlanrsa da topran bitki rts genelde dikenli allardr. lkenin i ksmlar le gneyinde volkanik platolar, kayalklar ve ller grlr. taraftaki knt ovalan, deniz seviyesinin 155 m. altnda kalan Asel gl ile yazn scak aylarnda sulan kuruyan kk rmaklar kesintiye uratr. Volkanik kayalar ve geni vadiler arasnda llerle kumlu arazilerin yer ald bu blgede ykseklik 300-1500 m. arasnda deiir. Cibuti'de klim scak ve yalar son derece azdr. Genel olarak Hint Okyanu-su'ndan lkeye doru esen ve yamur ykl bulutlan getiren muson rzgrlar sebebiyle ekim-nisan aylan arasnda ya grlr. Bu mevsimde scaklk ortalamas 23 C - 30 C arasnda deiir. Ky blgelerinde 125 mm. olan yllk ya ortalamas yksek yerlerde iki katna kadar kar. Maystan kasmn sonuna kadar lke iyice kuraktr. Yaz aylarnda scaklk ortalamas 30 C - 45 C arasnda deiir. 1200 metreden yksek yerlerde hava scakl ky blgelerine oranla daha fazladr ve ayrca ky blgelerinde grlen rutubetteki younluk da i blgelerde azalmakta ve bylece yksek yerlerde kuru ve ok scak bir iklim hkim olmaktadr. Bitki rtsn dikenli allklar, otlaklar ve bodur aalar oluturur. Tcr krfezinin etrafndaki ovalk arazide palmiye aalar yaygndr ve burada hurma yetiir. Ky blgelerine nisbetle daha fazla ya alan ykseklii 1200 m. civarndaki dalarda yeilliklere rastlanrken bu seviyeden sonra toprak plak ve kayalklar halindedir. lke topraklarnn sadece % Ti ekime, % 10'u da hayvan otlatmaya elverili olup geriye kalan l ve kra arazi

yapsndadr. Nfus. Cibuti Cumhuriyetinde nfusun ounluunu Afar ve s kabilelerine mensup yerliler oluturmaktadr: yerli halkn yannda Araplar'la Avrupallar da nemli bir orana sahiptirler. Byk blm Etiyopya'da yaayan ve Denki-liler de denen Afarlar. genel olarak Tcr krfezinin kuzeyinde kalan dalk blgede gebe halinde bulunur ve lkenin toplam nfusunun yaklak % 37-38'ini meydana getirirler. Bunlarn K-zldeniz kysna yakn blgelere yerlemi olanlar balklk yaparken ykseklerde yaayanlar hayvanclkla uramaktadrlar. Afarlar Etiyopya'da yaayanlarla birlikte kendi aralarnda tekiltlanmlardr. Sultan dedikleri kabilenin lideri Etiyopya'daki Assayita ehrinde oturmakta ve Cibuti'deki airetlerin beyleri ona bal bulunmaktadrlar. Sultan ve airet beyleri zellikle su ve otlaklarla ilgili ihtilflarn zmnde etkilidirler. HmT-Smf dil ailesinin Kui koluna mensup bir dil konuan Afarlar. toprak ve unvan sahibi Edoyamarlar (kzllar) ile topraklarda kirac bulunan Esah-yamarlar (beyazlar) olmak zere balca iki gruba ayrlrlar. Bunlarn hepsi ms-lnnan olmakla beraber i blgelerde yaayanlarn din inan ve amellerinde eski Kui dininin etkisi grlr. Nfusun hemen hemen yarsn \% 47-48) oluturan slar lkenin gney blgesinde yaamaktadrlar. Bunlar aslnda Somalililer'in akrabalar olup gneyden gelerek buraya yerlemiler ve gebe Afarlar'n aksine ehirlerde yaamay tercih etmilerdir. ounlukla baehir Cibuti. Dihl ve Al Sabh'te otururlar ve akrabalar Somalililer'in teme! zelliklerini yanstrlar. Ebgallar, Dulular ve Verdikler olmak zere temel gruba ayrlan slar'n hepsi mslmandr. lkede yerli Afarlar'n ve slar'n dnda ou Fransz olan Avrupallarla [% 8-9) Araplar'dan \% 5-6) baka Hindistan ile dier Gney Asya lkelerinden CBUT Cibuti ehrindeki liman tesislerinde ve dier i yerlerinde almaya gelen baz kk gruplar da bulunmaktadr. Avrupallar orduda, eitim retim kurumlarnda ve baz salk kurulular ile iktisad irketlerde. Yemen'den buraya g etmi olan 10-12.000 kadar Arap da genellikle ticaret ilerinde ve liman hizmetlerinde grev almlardr. Nfusun yarsndan ou baehir Cibuti'de yaamaktadr. 1977-1978 Ogaden Sava sebebiyle Cibuti'ye snan 50.000 civarndaki Etiyopyal gmenin bir ksm 1984 ylnda Birlemi Milletler Mlteciler Yksek Komiserlii'nin himayesinde lkelerine geri gnderilmise de bir ksm hl Cibuti, Dihl ve Al Sabh ehirlerindeki kamplarda ok kt artlarda hayatlarn srdrmektedirler. Din. Cibuti halknn byk ounluu mslman olup afi mezhebindendir. Mslman olmayanlar, Avrupallar ile geleneksel dinlere mensup baz kk Afar topluluklardr. Burann slmlamas, VII ve VIII. yzyllarda Arabistan'dan gmen olarak gelen mslmanlar yoluyla gereklemitir. Eitim ve Kltr. Fransz eitim sisteminin takip edildii Cibuti'de ilk retim mecburi deildir. lkokul alt, ortaokul ve lise toplam yedi yldr. Halkn ounlukla mahall dilleri konutuu lkede Arapa'nn bu diller ve zellikle kltr zerinde etkisi byktr. Ancak eitim ve retim faaliyetlerinde yine Arapa temel dil kabul edilmekle birlikte retmenlerin ounun Fransz olmas sebebiyle eitim genellikle Franszca yaplmakta ve renim grm Cibutililer bu dili mkemmei konumaktadrlar. lkede niversite bulunmadndan renciler yksek renim iin ounlukla Fransa'ya gitmektedirler. lkede eski eser ve benzeri kltr varlklar yoktur. Mimari Arap mimarisini andrmakta olup zellikle Cibuti ehrinde eitli camiler, transit ticaret iin yaplm depolar ve byk kamu binalar bulunmaktadr. Hkmet aylk Djibouti Ajuourd'hui ve haftalk Nation de Djibouti adl iki dergi yaymlamaktadr. Ekonomi. Bir l lkesi olan Cibuti'nin ekonomisi ticaret tamaclk ve baehirdeki milletleraras serbest ticaret blgesiyle limanda verilen hizmetler zerine kuruludur. Ekilebilir topraklarn ok snrl olmas tarmn gelimesine imkn vermemektedir. Sadece Tcr krfezinin kylarnda ekim yaplmakta, toplam retim ise lke ihtiyacnn ancak % 3'521 CBUT n karlayabilmektedir. zellikle Am-buliye ile Dihl'de hurma, meyve, sebze ve msr yetitirilmektedir. Kylarn toplam uzunluu 370 km. olmasna ramen Cibuti'de balklk gelimemitir. Bu kylarn ylda 4000 ton balk kapasitesi olduu halde bunun ancak 500 tonu tutulabilmekte ve bu da lke iinde tketilmektedir. Halen bu sektrn gelitirilmesine allmaktadr. Hayvanclk ise nisbeten iyi durumdadr. Nfusun hemen hemen drtte biri gebe olup bu ile uramakta ve lkede 543.000 kei, 400.000 koyun. 54.000 deve ve 7000 sr bulunmaktadr. Tabii kaynaklar asndan son derece snrl imknlara sahip olan Cibuti'de sanayi ok geridir. Tcr ehrinde faaliyet gsteren bir maden suyu ieleme fabrikas ile Asel glndeki tuz retim tesislerinin ve baehirde bulunan resm basm tesisleriyle baz kk atlyelerin lke ekonomisine katks fazla deildir. 1981 ylnda baehir Cibuti'nin serbest liman haline getirilmesiyle bankaclk, haberleme ve konaklama sektrleri giderek nem kazand ve bu alanlarda lke iyi bir seviyeye ulat. Cibuti Li-man'ni Orta Afrika'ya ve Etiyopya'nn baehri Adisababa'ya balayan demiryolu Cibuti ekonomisi iin byk bir imkn oluturmakta ve Etiyopya ithalt ve ihracatnn yarsndan ounu bu yol vastasyla Cibuti zerinden gerekletirmektedir. Nitekim Ogaden Sava'nda Cibuti-Adisababa demiryolunun kullanlamaz hale gelmesi lke ekonomisini ok olumsuz etkilemitir. 1978'de demiryolu yeniden ulama aldktan sonra Etiyopya ve Somali ile tamaclk,

ticaret ve haberleme alanlarnda i birlii anlamalar yapld I1979). Mays 1985'te de Cibuti ile Etiyopya hkmetleri arasnda ticaret ve i birliini gelitirmeye ynelik yeni bir anlama imzaland ve ortak demiryolunun iletilmesi zel bir irkete brakld. 1892'de kurulan Cibuti Liman'nn 1981'de milletleraras serbest blge iln edilmesi pek ok yabanc tamaclk irketinin burada bro amasna, depo ve antrepo kurmasna sebep oldu. Her trl hizmetin verilmesine msait bulunan Cibuti Liman Kzldeniz'den geen gemilerin urak ve ikmal merkezi olup lke ekonomisinin de en nemli dayanadr. Son yllarda hukuk yaps milletleraras sermayenin rahat almasna uygun hale getirilen ve konvertibilitesi yksek bir paraya (Cibuti frank) sahip bulunan lkede bankaclk, haberleme ve turizm alanna yaplan yatrmlarla kullanma yeni giren alt yap tesislerinin gelitirdii liman hizmetlerinde byk bir ilerleme kaydedildi. Cibuti ehrine 6 km. uzaklkta bulunan her trl uan inebilecei zellikteki milletleraras hava alannn da lke ekonomisi iin nemi byktr. zellikle son yllarda Afrika'nn i kesimlerinde hkm sren kuraklk dolaysyla dardan yaplan yardmlarn bu blgelere ulatrlmasnda Cibuti Liman ile havaalan byk hizmet grmtr. Cibuti-Adisababa demiryolunun 100 kilometresi Cibuti Cumhuriyeti snrlar ierisinde kalmaktadr. Bunun yannda lkede 2895 km. (1985) uzunluunda karayolu ebekesi bulunmakta olup bunun 300 kilometresi asfalt. 1000 kilometresi de kullanlabilir nitelikte stabilize yoldur. Telekomnikasyon, Arap Uydu Haberleme Tekilt'ndan (Arab Satetlite Communication Organization) faydalanld- iin iyi durumdadr. Stratejik konumu ve ayrca ekonomik bakmdan geri olmas sebebiyle devaml d yardmlara ihtiyac bulunan Cibuti, bata Fransa ve Suudi Arabistan olmak zere talya, Irak. Libya, Krfez lkeleri, Almanya ve baz milletleraras kurululardan yardm almaktadr. Cibuti Arap Kalknma Bankas. Milletleraras Para Fonu, slm Kalknma Bankas ve Dnya Bankas'nn yesidir. lkede kii bana den mill gelir 500 Amerikan dolar civarnda olup en nemli ekonomik meseleler bte a ve enflasyondur. Ayrca lkede isizlik problemi bulunmakta ve Ogaden Sava srasnda gelip byk ksm geri dnmemi olan mlteciler de isizlii arttrdklar gibi dier sosyal ve ekonomik problemleri daha da karmak bir duruma sokmaktadrlar. Cibuti dardan eitli makineler, elektrikli aletler, tekstil rnleri, gda maddeleri, petrol ve petrol rnleri ile tat aralar ithal ederken canl hayvan, et ve deri ihra eder. thalt yaplan balca lkeler Fransa, Etiyopya, Japonya, Hollanda. talya ve ngiltere, ihracat yaplan lkeler ise Fransa, Yemen Cumhuriyeti, Somali, Etiyopya, Hollanda ve Amerika Birleik Devleti eri'd ir. H. TARH Tarihi milttan nce III. yzyla kadar giden Cibuti'ye nceleri Arabistan yarmadasndan gelen ve Afarlar denilen gmenler yerlemitir. Daha sonra gneyden Somaliller'in gelmesiyle Afarlar kuzeye ekilmiler ve lkenin gneyine Somalililer (slar). kuzeyine de Afarlar (Denkililer) hkim olmutur. Bu blge deniz ulamnda nemli bir urak yeri olmas sebebiyle lka'daki denizci milletlerin dikkatini ekmitir. Eski Msrl-lar'n buray lkelerine dahil ettikleri biliniyorsa da blgenin tarihini aydnlatacak eserler mevcut deildir. Mslmanlk, VII ve VIII. yzylda Medine'de ortaya kan siyas karklklar sebebiyle buraya g eden Araplar vastasyla yaylmtr. XVI. yzyln balarna kadar blgenin yegne hkimi mslmanlarn elinde bulunan Cibuti yresi, bu yzylda milletleraras ticaret ve siyasette byk bir g haline gelen Portekiz'in etki alannda kaldysa da bu devletin Gneydou Asya'ya ynelmesi ve Msr'n Osmanl hkimiyetine gemesi zerine iinde bulunduu Afrika Boynuzu'yla birlikte Osmanl Devleti'nin gdmne girdi. Cibuti'nin asl tarihi, Svey Kanal'nn milletleraras deniz trafiine almas ve Avrupa devletlerinin Afrika ve Asya lkelerini ekonomik, siyas, asker ve din maksatlarla hegemonyalar altna alma ve smrge haline getirme yarna girmeleriyle balamtr. ngiltere ve Fransa. XIX. yzyln en byk devletleri olarak smrgecilik ve yaylmaclk alannda byk bir rekabete girimiler ve bu arada ngiltere'nin Aden'e (18391 ve Somali'ye (1869) yerleip Kzldeniz'deki ticaret yolunun denetimi zerinde nemli bir stnlk elde etmesi karsnda Fransa, ngiltere'nin bu avantajl durumunu dengeleyebilecek bir yer olmas mnasebetiyle, Kzldeniz ile Aden krfezinin birletikleri yerde bulunan Tcr krfezinin kuzeyindeki Ubk'ta (Obok) bir iskele kurmutur (1859). Ubk blgesini denetimi altnda bulunduran Tcr Sultan Ahmed Eb Bekir'in 11 Mart 522 1862 tarihli bir dostluk ve yardm anlamas ile 52.000 frank karlnda Ubk'u Franszlara brakmay kabul etmesinden sonraki yirmi ylda Fransa, evrede bulunan Afarlar'n ve slar'n efleriyle szlemeler yaparak blgeyi kendi himayesine ald (1884). Kumandan tayin edilen Leonce Legarde, Etiyopya ile dostluk ilikilerini gelitirerek buradaki Fransz smrgesinin gerek banisi oldu. 1888'de Fransa ile ngiltere arasnda imzalanan bir antlamayla Fransz ve ngiliz Soma-lisi'nin snrlan belirlendi ve ayn yl Fransz Somali Kys'nn merkezi Ubk'tan Leogarde'n kurduu Cibuti ehrine tand; daha sonra da buras resm baehir olarak iln edildi (1892). Burada ina edilen liman tesisleri ve ikmal merkezleri sayesinde Cibuti'nin deniz ulamndaki stratejik nemi iyice artt. Cibuti Limanfn Orta Afrika'ya ve Adisa-baba'ya balayacak olan 781 km. uzunluundaki demiryolunun yapmna 1897'-de baland ve inaat 1917'de tamamland. Etiyopya'nn ticareti btnyle bu demiryolu sayesinde Cibuti Limam'ndan yapld iin yolun nemi son derece fazlayd. Liman ve demiryolu Somalililer iin byk bir istihdam imkn oluturdu ve buras daima Somali ile Etiyopya'nn basks altnda kald.

II. Dnya Sava'ndan sonra Cibuti Fransa'nn "deniz ar lkeler" blm ierisinde yer ald, burada yaayanlara Fransz vatanda stats tannd ve ayrca buraya Fransz Birlii (Union Franais) senatosu ve millet meclisinde temsil edilebilme hakk verildi. 1957 ylnda yeni bir tekiltlanma yasas yrrle kondu ve genel valinin bakanl altnda grev yapacak sekiz yerli bakandan oluan bir bakanlar konseyi ile otuz iki yeli bir meclis kurularak ikenin ad Fransz Somalisi'ne evrildi. 1958 Eyllnde yeni anayasa ile birlikte lkenin siyas geleceini tayin eden referandum yapld. Oylarn ounluu Fransa ile birlikte olma ynnde kt. Dier taraftan talyan Somalisi ile ngiliz Somalisi'nin birleerek bamsz bir devlet oluturmas zerine (1 Temmuz 1960) Fransz Somalisi'n-de karklklar kt. Somali asll slar Somali Cumhuriyeti ile birlemeyi savunurlarken Afarlar Fransa'ya balln devam etmesini istiyorlard. Siyas alandaki gr ayrlklarnn kabileler arasnda atmalara dnmesi zerine Mays 1961'de Paris'te toplanan konferans bir sonu almamadan dald. 1964'n balarnda milliyeti hareketler giderek artt ve Birlemi Milletler Dekolonizas-yon Komitesi Fransa'nn burada uygulad politikay knad. 1965 ylnda Afrika Birlii Tekilt* Makdiu Mogadiu) toplantsnda konuyu grt. 1966'da olaylarn yeniden patlak vermesi zerine baz bakanlar grevden uzaklatrld. 1967'de yeniden referandum yaplmasna karar verildi. Afarlar'n siyas tekilt olan Afar Demokratik Hareketi (Reg-roupement Demokratique Afar) Fransa'dan ayrlmamay, slar'n Bamszlk in Afrika Halk Birlii (Ligue Populaire Africaine Pour Independante) tekilt ise bamszl savunuyordu. slar'n sayca fazla olmalarna ramen 16 Mart 1967'de yaplan referandumun neticesi Afarlar'dan yana knca yeniden olaylar patlak verdi. Bunun zerine Fransz birlikleri, Afarlar ile slar arasnda kanl hale gelen olaylara mdahale amacyla lkeyi igal ettiler; yerli halkn birou ldrld, yzlercesi de lkeden srld. Bu harekt srasnda slar'n zayflamas zerine Afarlar ynetimi ele geirdiler. Yaplan bir referandumdan sonra Fransz Somalisi olan lkenin ad Afarlar ve slar Fransz lkesi (Territoire Franais des Affars et des Issas) eklinde deitirildi. 1976'da Afarlar ile slar arasnda bir koalisyon saland ve arkasndan lke 27 Haziran 1977'de Cibuti Cumhuriyeti adyla bamszln kazand; slar"dan tecrbeli lider Hasan Gouled Aptidon cumhurbakan, Afarlar'dan Ahmed Dini de Bamszlk in Afrika Halk Birlii'nin genel sekreteri oldu. 1979'da Bamszlk in Afrika Halk Birlii'nin yerine lerleme in Halk Hareketi (Ressemblement Populaire Pour ta Progres) partisi kuruldu. Haziran 1981'-de yaplan devlet bakanl seimleri sonunda Hasan Gouled Aptidon alt yllk sre iin yeniden seildi. Afarlar'm, Cibuti'nin Bamszl in Demokratik Cephe (Front Democratique Pour la Liberation de Djibouti) partisinin seim sonularna itiraz etmesi ve Ahmed Dini'nin yeni bir siyas parti (Parti Populaire Djibo-utien) kurarak siyas blnmelere ve karklklara sebep olmas zerine Ekim 1981'de anayasada yaplan bir deiiklikle tek partili sisteme dnld ve lerleme in Halk Hareketi'nin dndaki btn partiler kapatld. Altm be yeli parlamento iin be ylda bir yaplan genel seimler, lkenin tek siyas partisi olan lerleme in Halk Hareketi tarafndan semenlere sunulan listelerin oylanmasndan ibarettir. Nisan 1987'de yaCIDDE plan devlet bakanlna tek aday olarak katlan Hasan Gouled Aptidon halkn % 90'nn oyunu alarak bu greve yeniden seildi. Cibuti Cumhuriyeti esas itibariyle Fransa'nn ekonomik ve asker denetimi altndadr. Yerli ordu ve polis tekiltnn bulunmad lkede Fransa'nn yaklak 4000 kiilik bir silhl kuvveti grev yapmaktadr. Cibuti milletleraras ilikilerde balantszlk politikasn takip etmekle beraber Afrika Birlii Tekilt'mn (1977), Arap Birlii'nin (1977). slm Konferans Tekilt'nn (1978) ve Birlemi Milletlerin (1977) yesidir. BBLYOGRAFYA: E. A. Boateng, A Political Geography of Af rica, Cambridge 1978, s. 222-223, 228-229; G. A. H.. "Djibouti11, Cuiturai Atlas of Africa (ed. |. Murray], Verona 1981, s. 177-178; YsrAb-drrezzk Cevheri, Corfiyyet'ucubi'l-s-lmiyye, skenderiye 1981, s. 524-527; P. Ban-nenfant La Peninsuie Arabiue dAujourd'hti, Paris 1982, If, 112; N. Ziyde, 'Aleml-'Arabl, Beyrut 1984, s. 120-127; S. L. Pastner, "Afar", Mslim Peoples (nr. Richard V. Weekes). Wes-port-Connectcut 1984, 1, 10-18; Abdi A. Sheik-Abdi, "Somalis", ae, II, 699-705; Guide des Etats lslamiques, Koweit 1987, s. 57; N. C. Ctat-terji. A History of Modern Middle East, Mew Delhi 1987, s. 458; Africa South ofthe Sahara 1988, London 1987, s. 416-423; Sad brahim el-Bedev, "Lemha Corfiyye can Devleti C-bt'l-cArabiyyeti'l-mslim6", Mecellet Kl-liyyeti'iculQmi'l-ictimaciyye, II, Riyad 1978, s. 271-294; "Djibouti", Le Courrier, sy. 95, Janvi-er-Fevrier 1986, s. 28-41; "Cibuti", er-Rbta, sy. 258, Mekke 1986, s. 25-28; E. Chdeville, "Pjibti", El2 fng.), il, 535; The Itlustrated Encyctopedia ofMankind, London 1978,1, 12-16; The Cambridge Encyciopedia of Africa (nr. Roland Oliver], Cambridge 1984, s. 229; P. D.. "Djibouti", En., V, 729 730; "Cibuti", ABr.,V, 618-619. rr IAI Davut Dursun r cidAl n (bk. CEDEL). L J CDDE Suudi Arabistan'n Kzldeniz kysnda nemli bir liman ehri.

Bugn milletleraras havaalan, niversitesi, eitli blgelerle balantl otoyollar, modern liman tesisleri ve yaklak 1.5 milyon nfusu le Suudi Arabistan'n Riyad"dan sonra ikinci byk ehridir. Arabistan yarmadasnn gneybatsndaki Hicaz blgesinde ve Mekke'ye 70, 523 CDDE Medine'ye 420 km. mesafede yer alr. Hemen hemen btn klasik corafya kitaplar ve szlklerde ehrin ad "ky, sahih yol" gibi mnalara gelen "Cdde" seklinde tesbit edilmi olup halk dilinde ise daha ok Cidde ad kullanlmaktadr. Cidde'nin slm ncesi dnemi hakknda ok az ey bilinmektedir. Bu ehrin nemi. Hz. Osman zamannda gneyindeki uaybe Liman'nn terkedilerek Mekke'ye Kuzey Afrika, Msr. Hindistan gibi uzak lkelerden deniz yoluyla gelen haclarn karaya ayak bastklar bir liman ehri olarak kullanlmaya balanmasndan sonra artmtr. Ayrca buras dardan gelen tketim maddelerinin ulat bir ticaret merkezi olarak da n kazanmtr ve bugn de ayn ticar hviyetini korumaktadr. Eski slm corafyaclarndan Makdis ve stahr Cidde'nin ticari neminden ve haclardan alnan rsum dolaysyla sahip olduu yksek gelirden bahsederler. Ayrca bu rsumun sonradan zaman zaman eriflerle paylalmas sebebiyle bir kaynak olarak Msr Memlkleri'nin dikkatini ektii bilinmektedir. Nsr- Hsrev V. (XI.) yzylda Cidde'nin surlarla evrili olduunu bildirmekte ve nfusunu da 5000 civarnda tahmin etmektedir. bn Cbeyr ise ehri ta hanlar ve camileriyle tavsif etmekte, erifler araclyla toplanan vergileri kaldrd iin de Selhaddn-i Eyyb'yi vmektedir. Abbsfler'in gerilemesiyle nceleri Basra zerinden yryen deniz ticareti Kzldeniz ve Cidde Liman'na dnmtr. Avrupa'dan Msr'a, oradan da Hindistan'a giden ve Hindistan'dan Avrupa lkelerine gelen mallar Cidde Lima-n'ndan gemiler ve Avrupa ile Hindistan arasnda karlkl mal tayan gemiler ok defa bu limanda karlamlardr. Memlkler devrinde Cidde ve Haremeyn'e zel bir itina gsterilmitir. Mekke'nin dnyaya alan kaps durumundaki Cidde zellikle Msr'dan Kzldeniz yoluyla gelen haclar iin ok nemli idi. Sultan I. Baybars 667 (1268) ylnda hacca gitmi ve emseddin Mervn' Mekke-i Mkerreme'de kendisine nib tayin etmiti: Mekke erifleri ynetimle ilikili meseleleri ona danrlard. Bu idar ekil Memlkler dneminin sonuna kadar devam etmitir. Memlkler Cidde'de Mekke'deki duruma paralel olarak nib-i Cidde denilen bir grevli brakmlardr. Naibin oturduu binaya Drnni-ybe denilirdi. Sahilde ve limana hkim 524 bir yerde bulunan bu binadan ticar faaliyetler kontrol edilirdi. Tarihi Nehrevl el-clm bi-ac-mi Beytillhi'l- Haram adl eserinde Memlkler devri Mekke ve Cidde emirliklerinden bahseder. Sultan Kaytbay'n 884 (1479) ylnda Kabe'nin ykanmasn emretmesi zerine Mekke erifi, Mekke'deki Trk paas ve Cidde naibi bu hizmette grev aldlar. Memlkler Cidde'de 1452 ylndan itibaren vergiyi c-bler (tahsildar) eliyle toplamlar ve bir ksmn eriflere brakmlardr. XVI. yzyln balarnda Portekiz gemilerinin Hindistan yolu zerinde Kzldeniz ilerine ve Basra krfezine girerek buralardaki ehirler ve mslman halk iin byk tehlike oluturmalar karsnda Memlk idarecilerinin acz gstermeleri ve mukaddes topraklarn mdafaasz kalmas muhtemelen bu blgelere Osmanl himayesinin gelmesini s-ratlendirmitir. Bu arada Memlkler dneminin sonlarna doru Sultan Kansu Gavr'nin Cidde'ye nib olarak tayin ettii Hseyin el-Krd tarafndan dokuz ay gibi ksa bir srede bir kale yaptrlm (I5ll ve bu kale sonradan blgenin mdafaas Osmanllar'a getiinde ok faydal olmutur t bu kale 1948 ylnda Suud ynetimince yklmtr) Haydar Celebi rznmesinde (Feridun Bey, I, 439) ve ayrca bn ys, Msr'n Osmanllar tarafndan fethi srasnda Mekke emrinin Berekt olduunu ve olu Muhammed Eb Nmey bakanlnda bir heyeti baz kymetli hediyeler ve mukaddes emanetlerle Msr'a gnderdiini yazmaktadrlar. Yavuz Sultan Selim 16 Cemziyelhir 923 (6 Temmuz 1517) gn bu heyeti ve dolaysyla Hicaz'n biatini kabul etmitir. Osmanl dnemi balarken biat ilemlerinden sonra ilk i olarak Cidde Naibi Hseyin el-Krd Mekke erifinin emriyle ldrld. Cidde'ye tayin edilen lk nib Mekke tccarlarndan Kasm el-irvnf'dir. Bir mddet sonra Mekke'de Memlkler dneminde kurulan Mekke paal makam kaldrld ve Mekke'de erif, sancak haline getirilen Cidde'de ise sancak beyi ayr ayr ehir yneticisi olarak vazife grmeye baladlar. 1538'de Hindistan seferine kan filo son Osmanl liman olarak Cidde'den uurlanmt. Ayn yllarda Portekizliler Cidde'yi almak zere eitli teebbslerde bulunmular, son olarak da 1541 -de yaptklar hcumda erif Eb Nmey tarafndan pskrtimlerdi. KannT Sultan Sleyman bu baarsndan dolay erif Muhammed Eb Nmey'e Cidde Liman'ndan toplanan vergilerin yarsn balam ve Koca Sinan Paa'nn Yemen'i fethinden sonra bu bir gelenek halini alarak daima liman gelirlerinin yars Cidde sancak beyine, yars da Mekke erifine verilmitir. Kzldeniz'i tam kontrol altnda tutabilmek ve dolaysyla Cidde yolu ile Mekke ve Medine'yi emniyet altna alabilmek Kzldeniz'in giriindeki Aden'i ele geirmeye bal idi. Memlkler bu ie ok gayret sarfetmi-ler. fakat muvaffak olamamlard. 1558 ylnda Yemen seferine kan Sinan Paa bunu baarm ve bylece Cidde Liman daha gvenli bir hale gelmiti. Ancak Osmanllardn Cidde'ye ve hac blgelerine tamamen hkim olduktan sonra Yemen'e de inerek artk Kzldeniz'e Portekizler'i sokmaz olmalar Cidde Liman'na gelen ticaret gemilerinin saysn haliyle azaltmaya balad. Avrupa ile Hindistan arasndaki

ticaret daha ksa olduu halde yava yava Kzldeniz yolunu terkederek yerine Afrika evresini dolaan uzun yolu tercih etmek zorunda kald. Sonu olarak XVI. yzyln sonlarndan Osmanl gcnn ortadan kalkmasna ve Svey Kanalfnn almasna kadar Kzldeniz zerindeki transit tamaclk geriledi. Evliya Celebi Cidde'de Hz. Havva'ya nis-bet edilen kabri ziyaret ettiinden bu kabir ]928 ylnda Suudiler tarafndan yklmtr), limandan, kaleden bahseder ve limandan ylda 1500 kese gmrk vergisi topland, kalede 300 asker ile balarnda bir veya iki tulu bir Msr beyi bulunduu, maann 150 ake olduu, kalenin ortasnda bir mahkemenin yer ald, kadnn maann ylda 2000 kuru olduu ve ehrin su ihtiyacnn sarnlarda toplanan yamur suyuyla karland yolunda bilgiler verir. Ktib elebi ise Cihannm'snda Cidde'de susuzluk ekildiini, Sultan IV. Mehmed'in veziriazam Kara Mustafa Paa'mn uzak mesafelerden ehre su getirtip han, hamam ve bir cami yaptrdn anlatmaktadr. Cidde ehri Osmanl dneminde nceleri bir sancak, daha sonra da Habe eyaletinin merkezi olmu, son zamanlarda ise yeniden merkezi Mekke olan Hicaz vilyetinin bir sanca durumuna getirilmitir. 1803 ylnda Arabistan'n Ne-cid blgesinden gelen Vehhbler Cidde'yi muhasara etmiler ve ehri alamamakla birlikte erif Glib'i, 1811 ylnda Msr Valisi Mehmed Ali Paa'nn blgeye geliine kadar kendilerine boyun edirmilerdir. Msr'da eyaletine bal olarak idare edilen Hicaz, 1840 ylndan sonra merkez dareye geilmesiyle dorudan Babli'ye balanm ve Cidde de merkeze bal bir vali tarafndan idare edilmitir. 1916 ylnda erif Hseyin'in Osmanl Devleti'ne kar ayaklanmas ile balayan Arap bamszlk hareketi, yardm malzemelerinin geldii stratejik neme sahip liman sebebiyle Cidde ehrinde gelitirilmitir. Necid ve Hicaz arasndaki mcadeleler srasnda da stratejik nemini koruyan Cidde, Ekim 1924'te Vehhbler'in Mekke'yi almalar zerine Ali b. Hseyin kuvvetlerinin merkezi olmu, ancak 1925 yl boyunca Veh-hb emri ve Sudler'in kurucusu Abdlazfz b. Sud tarafndan muhasara edilerek sonuta Mays 1927'de yaplan Cidde Antlamas ile Suudi Arabistan Devleti'nin topraklarna katlmtr. 1814'te seyyah Burkhardfn 12.000 il 15.000 civarnda gsterdii Cidde'nin nfusu bugn 1.5 milyona yaklam durumdadr. Yzyln balarnda hac niyetiyle Mekke'ye ulamak iin Cidde'ye gelenlerin says 100.000 civarnda iken bugn 1 milyonun zerine kmtr. Bu durum sadece bir hac iskelesi olarak dnldnde dahi ehrin nemini ortaya koymaya yeterlidir. Cidde'de bugn Osmanl idare tekilt geleneinden kalma Mekke emrine bal bir k-immakam (kaymakam) bulunmaktadr. I!. Dnya Savafndan sonra genilemeye ve petrolden elde edilen gelirle modernlemeye balayan Cidde'de klandrma ve yeillendirme almalar yrtlrken modern liman, havaalan, deniz suyu artma tesisleri, petrol rafinerileri, imento fabrikas ve elik haddeleme atlyeleri kuruldu; bunlarn yannda besicilik faaliyetlerine hz verildi. Birka yl ncesine kadar baehir Riyad'a tanmadan nce btn elilikler ve yabanc misyonlar Cidde'de bulunmakta idi. Halen slm Konferans Tekilt'nn merkezi buradadr. Birok Trk retim yesinin de vazife grd Kral Abdlazz niversitesi tp, mhendislik, iktisat ve edebiyat gibi eitli fakltelerle birok aratrma merkezini iine alr. Bugn yeni alan otoyollarla Cidde'den Mekke'ye 45 dakikada, Medine'ye 4 saatte ulamak mmkndr. BBLYOGRAFYA : stahr, Mestik (Abdukll, s. 23; Makdis, Ahsen't-teksm. Beyrut 1906. s. 79: Bekri, Mu*cem. II, 371 : bn Cbeyr. e.r-Rihlc nr VI. J.de Gocicl. Leiden 1907, s. 75; Ykt. Mu'ce-m'l-bidn. II. 114115; Takiyyddin el-Fs. if* 'l-yarm bi-ahbri'i-beledi'I-Haram inr. mer Abdusselrn Tcdmni. Beyrut 1405/1985. I, 140143; bn ys. Bed'i'u'/.zhr, IV, 359; V, 190. 193; Feridun Bey, Mneat. I, 439; II, 6: Ktib Celebi. Channm, s. 519; Evliya Celebi. Seyahatname. IX, 794-796; Kutbeddin el-Nehrevl. ei-clm bi-a'lmi beytillhi't-Haram Ddhln. Hulatul ketm J beyn utve-r'i'i-heled'l-Harm, iinde), Kahire 1305, I, 153. 191; Ayya. cr-Rihle. Rabat 1397/1977, III, bk. ndeks; Muhammed es-Sens. er-Rih-let'l-Hic/iyye (n^r. Al c-ennf), Tunus 1396-98/1976-78, II, 159-163; Uzunarsl, Osmanl Tarihi. II, 538; M/2. s. 44 vd.; a.mlf., "el-Fevid'l-muadde li-nizm-i hkmet-i Bender-i Cidde", TTK Belleten. XXV/101 I9621 s. 151-162; brahim Rifat Paa. Mir'-tu I-Haremeyn. I, 22-23; Abdlkudds el-En-sr. Trihu nedneti Cidde. Cidde 1963, s. 78, 444 vd.; a.mlf., "Cidde: ece'r-Rmmn", Faysal, sy. 18. Riyad 1978. s. 39-57; John Le-wis Burckhardt. Travets in Arabia, London 1968, s. 11-12; Hamed el-Csir, F imali gar-bit-Cezire. Riyad 1970, s. 172-174; Abdurra-hm Abdurrahman Abdurrahm. "en-Net't-tirri fi'1-Bahri'l-Ahmer fi'l-'ari'l-'Osm-n 1517-1798", ed-Dre. 11/6, Riyad 1981, s. 89-108; Faik Bekir es-Savvf - Mustafa Muhammed Muhammed Ramazan, "Ehemmiyetti agri Cidde fi'n-nsfi'1-evve! mine'l-karni'l-'iri'l-hicr (mild 16)", a.e.. II/6 (1981) s. 199-226; R. Hartmann. "Cidde", A, III. 159-161; a.mlf. - Phebe Ann Marr, "Djudda", /ing.1. 11, 571-573. rn ffil Mustafa L. Bi.ge CIFR (bk. CEFR). CGALAZDE SNAN PAA (. 1014/1606) Osmanl sadrazam. 1544'te Messina'da dodu. Asl ad Scipione'dir. Babas arlken'in (Charles Quint) hizmetinde bulunan Visconte

di Cicala adl bir korsand. Cicala ailesi aslen Sakz adasndan olup Cenova Cumhuriyeti'nin hizmetine girmiti. Babas ile birlikte Cerbe Sava'nda (l'jO) Os-manllar'a esir dtkleri srada Napoli Krall'nn hizmetinde bulunuyorlard. Esir olarak stanbul'a getirildiklerinde kendisi saraya alnd, babas Yedikule Zindan'na hapsedildi. Sarayda Enderun'da yetiti ve bir sre sonra slmiyet'i kabul ederek Ysuf Sinan adn ald. Babas ise 12 Aralk 1564'te Yedikule Zindan'nda ld; Kannfnin izniyle, Galata'da sonradan Gln Emetullah Camii'ne evrilen San Francesco Kilise-si'ne gmld. Cigalazde ehzadeler mcadelesi srasnda Selim'in tarafn tuttu: nce si-lhdar oldu, daha sonra da kapcbal-a getirildi. Mihrimah Sultan'n torunu ile evlenince kendisine ikbal yollan ald. 1S75-1578 yllar arasnda yenieri aal yapt, Eflak'taki isyan baar ile bastrd. Aalktan ayrldktan sonra ark seferi iin ran'a yolland. zdemirolu Osman Paa ve Ferhad Paa'nn yannda 1583'te Van ve Revan, yl sonra da Badat beylerbeyi olarak Safevfler'e kar mcadele etti. Revan Kalei'ni ina ve tahkim ettirmesi, Badat'ta iken de Frat nehri kollarnn slahna almas takdirle karland. 1590'da stanbul'a dnnde ah i. Abbas'n torununu rehine olarak yannda getirdii gibi padiaha 525 CCALAZDE SNAN PASA pek ok da hediye sundu. Erzurum bey-lerbeyiliinden sonra 1591 "de kaptan- deryala tayin edildi. Drt yi sren bu grevi srasnda korsanlarla amansz bir mcadeleye giriti. 1593'te kardei Car-lo'nun stanbul'a gelmesi, ertesi yl da kendisinin doum yeri olan Messina'ya gitmesi eitti sylentilere yo! at. 1596'-da Avusturya seferi srasnda. Hatvan Kalesi'ni korumada baar gstereme-diyse de 23-25 Ekim 1596'daki Haova Meydan Sava'nda faal bir rol oynad. Devlet erknnn teklifiyle 27 Ekim'de vezrizamla getirildi. Greve gelir gelmez timar sahipleri ve ulfeli asker iinde yoklama yaptrtt ve mevcut bulunmayan 30.000 kiinin tahsisatn kesti, bunlar ar cezalara arptrd. Bu hareketi ok tenkit edildi. Ayrca davet edildii halde Eri'ye gelmeyen ve sava iin az bir kuvvet gnderen Krm Han Gazi Giray' azlettirip yerine Fetih Giray' getirtmesi muhalifleri tarafndan aleyhine kullanld. Bunun zerine bir buuk ay kadar kald vezriazmlktan azledilerek nce am beylerbeyliine, ardndan da tekrar kaptan- deryala getirildi (15991 Hazrlatt donanma ile Akdeniz'de uzun seferler yapt. Bu faaliyetleri Avrupa lkelerinde tedirginlie Sebep oldu. Mora'ntn batsndaki Ayamavra Liman'n tehdit eden korsanlar bertaraf etti: Venedik ve Fransa gemileriyle tanan budaylara el koyarak Trk gemilerine ve tccarna imkn salad. 1604'te I. Ahmed tarafndan yeniden ran seferiyle grevlendirildi. ran ah Abbas'n Tebriz zerine yrdn renince Revan'a gitmek istedi. Ancak Urmiye gl civarnda byk bir bozguna urad; burada 30.000 kayp ile ok sayda esir verildi. Cigalazde yanndaki az bir kuvvetle Van'a ekildi, oradan da Diyarbekir'e gitti. Bir sre sonra 1014 Ramazannn son gnlerinde (1606 ubatnn ilk gnleri] orada vefat etti. Kaynaklarda lm tarihi olarak genellikle Kasm 1605 tarihi gsteriliyorsa da Teb-rizli Arakel ve Venedik balyozunun raporlar bu tarihi dorulamamaktadr. Kaynaklarda krc, geinilmesi g ve devlet erkn ile her an ekime iinde bulunduu ileri srlen Cigalazde iin Avrupa devletleri byk mitler beslediler ve onun edindii servetle bir gn Hristiyanlk hizmetine dneceini beklediler. lmnden sonra yaplan saymda 2 milyon altn tutarnda serveti ve 600 klesi olduu tesbit edildi. Kendi526 sinden sonra iki olu da devlet hizmetinde eitli grevlerde bulundular. Bunlardan Mahmud vezirlik yapt. Muhteem saraynn bulunduu Caalolu semti bugn onun adyla anlmaktadr. stanbul'da ayrca mescid, medrese ve mektep gibi hayr eserleri yaptrmtr. BBLYOGRAFYA: Selnik, Trih (pirli), s. 162-163, 246, 305, 349, 358, 473, 477, 524, 625, 642, 649, 711, 823, 843; Peuylu brahim. Trih, II, 25, 87, 97 vd., 107, 111-112, 191-198, 204-206, 261-266, 284; I. Rinieri. elemente VIII" Sinan Bassa Cicala. Studio storico secondo documen inedi-ti, Roma 1898; P. Argenti, The Expedition of the Ftorennes to Chio (1599). Oxford 1934, s. 25-27, 94-95, 115-117, 124, 130, 140, 167; Uzunarl, Osmanl Tarihi, 111/2, s. 235. 354-357; H. Biegman. The Turco-Ragusan Rela-tionship According to the Firmans of Murad III (1575-1595) Extant in the State Archiues of Dubrounik, The HagueParis 1967, s. 8, 83, 112; G. Oliva, "Sinan Bassa [Scipione Cicala)", Archiuio Storico Messines, VIII, Messma 1907, s. 267-303; IX (1908), s. 70207; G. Benzoni, "Cicala, Scipione iCigala-zde Yusul Sinan)", Dizionario Biografico deglt Italiani, XXV, Roma 1981, s. 320-340; M. Tayyib Gkbilgin, "Cia-la-zde", A, [II, 161-164; V. J. Parry. "Cigh-la-zde, Ysuf Sinan Psh", E.- ling ), II, 33-34. m llSlI Mahmut H. akiroclu r CERDELEN ekoslovakya'da Gney Slovakya kesiminde Macaristan snrnda bulunan ve bugn Strovo adn tayan bir Osmanl ileri karakolu.

Estergon Kalesi karsnda Tuna nehrinin sol kys zerinde kurulmu olup kaynaklarda daha ok Cierdelen Parkan eklinde gemektedir. 1948'e kadar Macarlar ve Slovaklar tarafndan Parkny veya Parkan adyla anlmtr. Cigerde-len'in bulunduu yer yaknnda, muhte-delen Tuna'dan geii kontrol altnda tutmak zere kurulan ve 1304 dolaylarnda adna rastlanan bir kale ile Kakat adl bir ky bulunmaktayd. Bunlar Kanun Sultan Sleyman'n 1543'teki Estergon kuatmas srasnda tahrip edildi. Estergon'un fethinden sonra 1546'-da eski kalenin bulunduu yerin batsnda muhtemelen dubalar zerinde ina edilmi kpry korumak zere bir istihkm yapld ve buras Cierdelen Ka-lesi'nin temelini oluturdu. Osmanllar "parkan" veya "palanka" denilen bu tip istihkmlar Balkanlar'da ve zellikle Macaristan snr boylarnda, nemli stratejik noktalarda, yol ve nehirler kenarnda kurmaktaydlar. Cierdelen Parkan'ndan baka Osmanllardn Dregely Kalesi muhafzlar da Ipel (ipoly) nehri zerinde D-regel Palankasfn ina etmiler ve her iki palanka savunma, ticareti kontroi altna alma ve vergileri toplamada nemli rol stlenmilerdi (BA, MD, nr 22, s. 194). Bu istihkmlar tahta ve toprak gibi basit malzeme ile ina ediliyordu. Cierdelen kare eklinde bir plana sahipti, evresi 400 metreden azd ve etraf suyunu Tuna'dan alan bir hendekle evriliydi. 1074'te (1663) Evliya Celebi buray drt ke yksek salam bir kale olarak tarif eder ve tarafnn karaya, dou tarafnn Tuna'ya baktn, batya alan bir kaps olduunu, aa kap zerinde kulesi, kalenin drt kesinde tabyalar ve toplar bulunduunu belirterek iinde 200 tahta rtl ev, bir tahta minareli cami ve on kk dkknn yer aldn yazar [Seyahatname, VI, 279], Cierdelen'de dier palanka ve parkan tipi istihkmlar gibi mstahfz, azeb, ulfeci. martolos, topu vb. asker gruplardan oluan gl bir garnizon bulunuyordu. Estergon sancana ait bir yoklama defterine gre 956'da (1549) burada Kurd b. Ysuf kumandasnda altm bir muhafz grev yapyordu. 965-te (1557-58) Mustafa Aa idaresinde bulunan azeb ve reislerin saylar 124 olup bunlar drt blk idiler. 966 (1558-59) tarihli daha tam bir listeye gre bu srada garnizonda 242'si reis ve azeb olmak zere toplam 311 asker yer alyordu. Reis ve azeb dndaki kale muhafzlar Kurd Aa ve Hseyin Khya idaresinde olup altm yedi kiiden ibaretti. 976'da (1568-69) ise yetmi ikisi mstahfz, 124' azeb ve reis, krk bei martolos olmak zere toplam 241 asker bulunuyor ve bunlara yllk olarak 233.056 ake deniyordu. 978 (1570-71) tarihli Estergon sanca mufassal tahrir defterine gre Cier-delen'de yalnz msKiman nfus bulunuyordu ve bunlar yllk olarak 150 ake vergi veriyorlard. 1586'da Cierde-len, etraftaki kylerin halknn da geldii, her hafta kurulan bir pazar yeri zellii kazanmt. 1038de (1628-29) toplam 180, 1040'ta (1630-31) 116 Ufec, krk bir azeb, krk mstahfz ve on kadar da topu mevcuttu. Cierdelen'deki asker garnizon Uy-var ve Leva'dan Osmanl topraklarna gelebilecek tehlikeleri nlemekle ykmlyd. 1590'da Budin Beylerbeyi Sinan Paa Uyvar Kalesi kumandan Plffy'i saldrganlkla sulam, Plffy de 7000 atl ve 930 piyade ile Cierdelene hcum etmi, hcum srasnda eitli ateli silhlar ve havan topu kullanlmt. Uzun sava dneminde (1593-1606) stratejik nemi olduka artan Cierdelen-den kaynaklar sk sk sz eder. Nitekim daha savan balangcnda F. von Teuf-fenbach buraya saldrmt. M. Plffy kumandasndaki imparatorluk kuvvetleri 1595 Temmuzunda Cierdelen nlerine geldiinde kaledeki Osmanl garnizonu buray terkederek Estergon tarafna geti. O civarda bulunan Yank Beylerbeyi iman Osman Paa buray kurtarmak iin harekete getiyse de baarl olamad. 1599 Eyllnde imparatorluk kuvvetleri Cierdelen'de topland. Serdar brahim Paa idaresindeki Osmanl ordusu buraya yaklat srada imparatorluk askerleri Estergon'a geerek aradaki kpry yaktlar. 1605'te Mehmed Paann Estergonu yeniden fethi srasnda Osmanl kuvvetleri Cierdelen'i zaptedip buradan Estergon'a iki kpr kurarak kar yakaya gemilerdi. Vezri-zam Kprlzde Fzl Ahmed Paa'nn 1663'teki Uyvar seferinde de Cierdelen nemli bir mcadeleye sahne oldu. Kse Ali Paa, Grc Mehmed Paa, Ysuf Paa ve Sar Hseyin Paa idaresindeki kuvvetler 7 Austos 1663te Cierdelen mevkiinde Uyvar Kalesi kumandan Kont Adam Forgch'n kuvvetlerini yenilgiye uratt. Macarlar yaklak 300 kii kaybettikleri gibi birok da esir verdiler. Bu umulmadk zafer Uyvar muhafzlarnda hayal krklna yol at, Osmanllar iinse tam bir moral kayna oldu. Uyvar fethedilip Uyvar eyaleti kurulduunda Estergon ile olan balants sebebiyle Cierdelenin nemi daha da artt. Bu durum kprler ve yollarn yeniden tamiriyle de ortaya kmaktadr. Baarsz II. Viyana Seferi srasnda Ci-erdelen'in stratejik nemi bir kere daha n plana kt. Veziriazam Kara Mustafa Paa Budin'e geldii vakit Kara Mehmed Paa'y 5 Ekim 1683te 30.000 kii ile Uyvar ve Estergon'un mdafaas iin grevlendirdi. Estergon'a varldnda dubal kprler kurulup Cierdelen yakasna geildi ve savunma pozisyonu alnd. Cierdelen ve aradaki kpry ele geirmeye alan Leh Kral Jan So-bieskinin kuvvetleri burada 7 Ekim'de bozguna uratld; Lehliler Osmanl kaynaklarna gre 8-10.000, Leh kaynaklarna gre 1000 kadar kayp verip geri ekildiler. Ancak 9 Ekim'de Charles Lor-raine idaresindeki 30.000 asker, Cier-delen'in kuzeybatsnda mevzilenmi yar saydaki Osmanl frkasna saldrd. Mehmed Paa'nn kuvvetleri ar bir yenilgiye urad, Cierdelen'deki yenieriler byk bir gayretle kar koydularsa da kalabalk kuvvetler karsnda baarl olamadlar. Cierdelen ve Estergon dt, sava srasnda Cierdelen Parkan da yerle bir edildi. Bylece bu nemli Osmanl istihkm ortadan kaldrlm oldu. Cumhuriyet dnemi kadn romanclarndan Safiye Erol (. 1964), 1946 ylnda "byk fetihler yapm bir milletin ocuklarfn tasvir ve "eski Trk ruhunun kuvvetli ve zayf taraflarn ortaya koymak" amacyla Cierdelen Kalesini merkez yaparak Trkler'in Rumeli fetihlerini konu edinen Cierdelen adyla bir roman

kaleme almtr. Cumhuriyet Tr-kiyesi'nin eitli sosyal meselelerini ve ada Trk insannn kiilik problemini tarih bir bak ve destan bir slpla ileyen tarih roman denemesi mahiyetindeki eser yaymland gnlerde byk ilgi grm, yaymlanndan on yedi yl sonra Yeni stanbul gazetesinde tefrika edilmi (I963)ve 1974'tede ikinci defa baslmtr. CIHAD BBLYOGRAFYA : BA. MD, nr. 22, s. 194; Cellzde. Tabaka-t'l-memlik, vr. 359b-363a; Peuylu ibrahim, Trih (haz Bekir S. Baykall, Ankara 1982, I, 183, 212-213, 279-281; Mehmed Halfe. Tarihi Gi-man, stanbul 1340, s. 80-83; Evliya elebi. Seyahatnme,V\, 278-303; Defterdar San Mehmed Paa. Zbde-i Vekyt (haz. Abdlkadir zcanl. stanbul 1977, I, 228-229; Silhdar. Trih, I, 257-265; II, 100-105; Rid. Trih, I, 38-39; L. Fekete, Az esztergomi szandzsk 1570-evi adsszersa, Budapest 1943, s. 32; a.mlf,, "Parkan", KCs.A, I (1925), s. 384388; G. Ba-yerle, Ottoman Diplomacy in Hungary. Letters from the Pashas of Buda 1590-1593, Biom-mington 1972, s, 36-37; Mehmed Necati, y-var Seferi, TSMK, Revan, nr. 1308, vr. 7a-9"; Cevhr't-tevrh, Paris Biblotheque Nationa-le, Suppl. turc. 506, vr. 18"-20*; J. Wolinski, "La bataille de Parkan (7 et 9 October 16831", Etu-des potonaises d'histoire militaire, Warszawa 1965, s. 99-104; Th. M. Barker, "Double Eagle and Crescent", Vienna's Second Turkish Siege and its Historical Setting, Mew York 1967, s. 348-356; 0. Zirojevic. "Palanka", La vilie balka-nique XVe-XIXe, Sofia 1970, s. 173-180; nci Enginn. "Cierdelen", TDEA, II, 64, Vojtech Kopan F CHAD n Nefisle mcadele, slm' tebli ve dmanla savama anlamnda kullanlan terim. Arapa'da "g ve gayret sarfetmek, bir ii baarmak iin elinden gelen btn imknlar kullanmak" mnasndaki cehd kknden treyen cihad, slm literatrde "din emirleri renip ona gre yaamak ve bakalarna retmek. yilii emredip ktlkten sakndrmaya almak, slm' tebli, nefse ve d dmanlara kar mcadele vermek" eklindeki genel ve kapsaml anlam yannda fkh terimi olarak daha ok mslman olmayanlarla sava, tasavvufta ise nefs-i emmreyi yenme abas iin kullanlmtr <bk. MCAHEDE). Cihad Kur'n- Kerm'de isim olarak drt, bundan treyen fiil eklinde yirmi drt yerde gemektedir; "cihad eden" anlamndaki mcahid ise iki yette zikredilmitir Ibk. M F. Abdlbk.'Alu'cem, "chd" md.l. Bu yetlerin bir ksmnda Ime-sei bk et-Tevbe 9/41, 44. 81. 861 cihad kelimesinden dorudan savan kastedildii anlalmakta, bir ksmnda da cihad "Allah'n rzsna uygun bir ekilde yaama abas" eklinde zetlenebilecek olan genel anlamyla gemektedir. Cihad-la ilgili birok hadis mevcut olup bk. Wen-sinck, Muecem, "chd" md.l bunlar baz 527 CHAD mstakil eserlere konu olduu gibi hadis mecmualarnda da "kitb'l-cihd" veya "fezil'l-cihd" balklar altnda toplanmtr. Genel anlamda cihaddan ve faziletinden bahseden hadisler yannda kime kar ve nasl cihad yaplacana dair eitli hadisler de vardr. "Mca-hid nefsiyle cihad edendir" (Tirmiz, "Fe-z''l-cihd", 2): "Mmin klc ve diliyle cihad eder" [Msned, m, 456); "Mriklere kar mallarnz, nefisleriniz ve dillerinizle cihad edin" (Msned, III, 124; Eb Dvd, "Cihd", 17); "Cihadn en faziletlisi zalim sultann yannda hakk sylemektir" (Eb Dvd, "Melhim", 17; Tirmiz, "Fiten", 13) mealindeki hadislerle Hz. Peygamber'in. mmetin iinde yapmayacaklar eyleri syleyen ve emro-lunduklar eyleri yapmayan nesiller ortaya kacan haber vererek. "Kim onlarla eliyle cihad ederse o mmindir, kim onlarla diliyle cihad ederse o mmindir, kim onlarla kalbiyle cihad ederse o mmindir" (Mslim, "mn", 80] demesi, savaa kmakta olan slm ordusuna katlmak iin gelen birine annesinin ve babasnn hayatta olup olmadn sorarak hayatta olduklarn renmesi zerine, "0 halde onlara hizmet yolunda -nefsinle- Cihad et" (Buhar, "Cihd", 138; Mslim, "Birr", 5) buyurmas ve Hz. ie'nin. "Ey Allah'n resul! Gryoruz ki cihad amellerin en faziletlisidir; yleyse biz de cihad etmeli deil miyiz?" diye sormas zerine. "Sizin iin cihadn en faziletlisi makbul hacdr" iBuhr, "Cihd", il eklinde cevap vermesi, cihadn gerek kapsamn gerekse yntemlerini gstermesi bakmndan nemlidir. Buna gre cihad, hayatn gayesi olarak Allah'a kulluk etmek. Allah ve Resulnn koyduu llerin fert ve toplum hayatna uygulanmasna almaktan slm' dier insanlara teblie, slm lkesini ve mslmanlar her trl tehlike ve saldrlara kar savunma ve bu konuda gerektiinde savamaya kadar kapsaml bir anlam tamakta; kalp, dil. el ve silh gibi beer aksiyonun ortaya konulduu her vasta ile yaplabilmektedir. Hukukular, ilgili yet ve hadislerden hareketle cihad bu en geni anlamyla ele alp yorumlamalar ve nefse, eytana, fsklara ve inanmayanlara kar olmak zere ksmlara ayrmalar yannda (mesel bk bn Rd, I, 259; bn Kayyim, Zd'hmfd. II. 39-40; evkn. VII. 236), genel olarak "gayri mslimlerle sava" eklindeki zel mnasn n plana kararak "Allah yolunda can, mal, dil ve dier vastalarla savata elden gelen g ve gayreti sarfetmek" eklinde tarif et528 misler (KsnI, VII, 97; bn bidn, IV, 1211, bu anlamdaki cihadla ilgili hkmler zerinde geni olarak durmulardr. Normal artlarda cihadn farz- kif-ye, umumi seferberlii (nefr-i m) gerektiren bir tehlike ve saldr halinde

ise farz- ayn olduu konusunda mslman hukukular gr birlii iindedirler. Ancak ia'dan Caferiyye mezhebine gre slm' tebli iin dman lkesine ynelik olarak yaplan cihad. ancak masum imamn veya onun zellikle bu konuda yetkili kld naibinin iznine baldr. Gaybct* zamannda bu anlamda cihad sz konusu deildir. Dmann slm lkesine saldrmas halinde ise herhangi bir izne bal olmakszn kar konulur. Dier taraftan Hz. Peygamberin bir sava dnnde syledii belirtilen ve daha ok tasavvuf ehlince nem atfedilen, "Kk cihaddan (sava) byk cihada (nefisle mcahede) dndk" sznn zayf (Ali el-Kr, s. 2062071, hatta uydurma olduu (bn Teymiyye, Mecmeu fet-v, X!, 198) ileri srlmekle birlikte bn Kayyim elCevziyye, "Mcahid nefsiyle cihad edendir" (Tirmiz, "Feza*il'l- cihd", 2) mealindeki hadise dayanarak kulun nefsiyle olan cihadnn d dmanlara kar gerekletirilen cihada nisbetle asl olduunu. Allah'n emirlerine uyma konusunda nefsiyle cihad edemeyen kimsenin dmanla cihad edemeyeceini belirtir (Zd't-mecd, II, 38). Bu kapsam geniliine ramen slm hukukularnn daha ok "mslman olmayanlarla sava" anlamndaki cihada arlk vermeleri, bu tr cihadn hukuk bir mahiyet arzetmesi ve birtakm hukuk sonular dourmas sebebiyledir. Nitekim fkh kitaplarnda, bata sava ve bar mnasebetleri olmak zere devletler hukukuyla ilgili konularn ele alnd blmler "kitb'l-cihd" (veya kitb1 s-siyer) eklinde adlandrlmtr. Bunun yannda nefisle mcahede eklindeki cihadla daha ok tasavvuf ehli ilgilenmitir. Bu sebeple cihadn savatan ibaret olduunu dnmek gerei yanstmad gibi cihada yalnz sava anlamnn verilmesi. Kur'an ve Snnet'te ifade edilen anlam ve kapsam bakmndan eksik ve yanl saylr. Yukarda iaret edilen hadisler yannda, kfirlere boyun e-meyip kendilerine kar Kur'anla gl bir cihadn yaplmasn emreden yet ile (elFurkn 25/52) Allah'n rzsn elde etmek iin cihad edenlere Ona ulatracak yollarn gsterileceini vaad eden yette (el-Ankebt 29/69) cihad kelimesinin sava anlamna gelmedii aktr. Ayrca mnafklarla sava gerektiren herhangi bir hkmn bulunmamasn ve fiilen de onlara kar hibir zaman savaa bavurulmamasn gz nne alan mfessirler. "Ey Peygamber! Kfirlerle ve mnafklarla cihad et" (et-Tevbe 9/ 73) mealindeki yette geen cihadn hem kfirlere kar gerektiinde sava yapmay, hem de mnafklara kar kendilerini slm'a kazanmak iin delil ser-detme. sertlik gsterme, onlar azarlama gibi silhl sava dnda baz yollara bavurmay ifade ettiini bildirmilerdir (bk. Fahreddin er-Rz, XVI, 135) Esasen Kur'n- Kerm'de, "iki grup arasnda meydana gelen silhl atma" anlamndaki sava karlnda harb lel-Mi-de5/64, el-Enfl 8/57; Muhammed 47/4) ve ktal kelimeleriyle bunlarn trevleri kullanlmtr (mesel bk, el-Bakara 2/ 190-191, 193; en-Nis 4/74-76; etTevbe 9/12-13) Mslman hukukular, genel olarak cihadn anlam ve hkm yannda kfirlere kar cihadn hukuken meru olmasnn sebepleri zerinde de etraflca durmulardr. Konunun ele alnd Bat kaynaklarnn hemen hepsinde (mesel bk. Khaddri, War and Peace, s. 52-53, 144, 251; Tyan, II. 302; Fattal, s. 71; Kruse, s. 57, 65, 79; Lammens, s. 8; Massignon, s. 80-81 ; Lewis. s. 175; Lambton, s. 201) cihadn, btn dnya mslman oluncaya veya slm hkimiyetine boyun ein-ceye kadar mslman olmayanlarla savamay ifade ettii ileri srlmtr. Fakihlerin baz ifadelerinden (a. bk.) hareketle bu iddiay ileri sren Batl aratrmaclardan hibirinin slm'da savan meruluu ile ilgili olarak slm hukuk literatrnde ortaya konan grlere yer vermemesi ve bunlara ait tartmalar grmezlikten gelmeleri dikkat ekicidir. slm hukukular. Kur'an ve Snnette belirtilen esaslara gre gerek sava ncesi ve sava esnasnda, gerekse sonrasnda uyulmas gereken kurallar kendi zamanlarndaki artlar erevesinde en ince ayrntlarna kadar inceleyip tesbit ettikleri gibi (bk. sava) harbin meruluu meselesini de tartmlardr. Hanefler ile birlikte Hanbel ve Mliki mezheplerine mensup hukukularn oluturduu ounlua gre slm'da savan sebebi, inanmayanlarn ms-lmanlara sava amalar ve tecavzkr olmalardr. fler ise onlarn kfir olmalarn bal bana bir sava sebebi saymlar, Zhirler'le baz Hanbel ve Mliki hukukular da bu gr benimsemilerdir (bk. zel, s. 80). Buna gre slm hukukularnn ounluu, savan meruiyet sebebinin dmann tecavz olduunu, mslmanlara kar savamayanlarla savamann ve sadece Mslmanl benimsemedii iin bir insan ldrmenin caiz olmadn belirtmitir. filer'le onlar destekleyen baz fa-kihlere gre mslmanlardan veya ant-lamal kimselerden bakas kalmayn-caya kadar mmkn olduka savan srdrlmesi gereklidir. Bu hukukularn dayand balca deliller unlardr: 1. "Haram aylar kt zaman artk o mrikleri nerede bulursanz ldrn, onlar yakalayn, hapsedin, btn geit yerlerini tutun" (et-Tevbe 9/5) mealindeki yet mslman olmayanlarla savamay, herhangi bir tecavze karlk verme artna balamakszn mutlak ekilde emretmekte ve harp sebebinin kfr olduunu gstermektedir. Bu gr benimsemi olanlar, mslmanlara kendileriyle savaanlarla savamalarn emreden yetin (el-Bakara 2/ 190) harbi mutlak olarak emreden yetlerle neshe-dildiini ileri srerler. 2. Hz. Peygamberin. "nsanlarla, 'Allah'tan baka ilh yoktur' demelerine kadar savamakla emrolundum" (Buhr, "mn", 18; Eb Dvd, "Cihd", 104} mealindeki hadisi de gayri mslimlerle sava sebebinin onlarn kfr olduunu gstermektedir. nk burada ancak onlarn mslman olmalar ile savatan vazgeilecei belirtilmitir. 3. Kfr byk bir su ve ayn zamanda "mnker'in en ktsdr. Bu sebeple onun devam etmesine izin vermek caiz deildir. Zira "mefsedet'in ortadan kaldrlmas vaciptir; Allah' inkr ise mefsedetin en bydr. Savan mubah olmasn, inanmayanlarn mslmanlara kar harp amalarna, dmanlk ve tecavzde

bulunmalarna balayan Hanef hukukularnn dayandklar deliller de unlardr-. 1. "Mrikler sizinle nasl topyekn savayorlarsa siz de onlarla topyekn savan" (et-Tevbe 9/36]; "Fitne kalmayncaya ve din de yalnz Allah'n oluncaya kadar onlarla savan. Vazgeerlerse artk zulmedenlerden bakasna hibir dmanlk yoktur" (e!-Bakara 2/ 193) mealindeki yetlerin ilkinde bn'l-Hmm'a gre mriklere kar giriilen sava onlann mslmanlara sava amalar sebebine dayandrlm, ikincisinde ise sava, gayri mslimterin g ve hkimiyetlerini zayflatarak mslmanlar dinleri hususunda fitneye drmelerine engel olmak maksadyla emredilmitir (Fethu'l-kadr, V, 189). Esasen sava ilk emreden, "Size sava aanlarla Allah yolunda siz de savan, ancak an gitmeyin, nk Allah an gidenleri sevmez" (el-Bakara 2/ 190) mealindeki yet de sava sebebinin yine sava olduunu gstermektedir (Debs, vr. 454b; Jbn Teymiyye, s. 123). 2. Hz. Peygamber sava srasnda bir kadnn ldrlm olduunu grnce, "Bu kadn savamyordu" diyerek honutsuzluunu ifade etmi, nc birliklerin banda bulunan Hd b. Veld'e haber gndererek kadn ve ocuklarn ldrl-memesini emretmitir (bn Mce, "Cihd", 30; Hkim, II, 122; Beyhaki, IX, 91). Bu olay, yalnz kfirlerin ktlklerini ve mslmanlar zerindeki her trl olumsuz tesirlerini nlemek iin savalacan gsterir (Serahs, X, 5). Eer savan sebebrkfr olsayd kfir kadnlarn da ldrlmesi gerekirdi. Kadn fiilen savamad iin ldrlmesinin haram olduu anlalmaktadr. Bunun gibi, dinden dnen kadnn ldrlmemesiyle ilgili hkm de kadnn muharip saylma-masyla izah edilmitir (Debsl, vr. 2023b; Radyyddin es-Serahs, vr. 408b). Ayn sebebe bal olarak savata ocuk, yal, kr ve hastalarla din adamlar ve iftiler gibi savaamayan veya fiilen muharip olmayanlarn da ldrlmeyecei hkme balanmtr. 3. Kalple ilgili bir durum olan inanmamann zarar bakasna dokunmad iin cezasnn da dnyada deil hirette verilmesi gerekir. Ancak inanmayan kimse mminlere sava at takdirde kfrnn zarar masum insanlara dokunmu olacandan kendisine karlk vermek vacip olur (Deb-s, vr. 454J; Radyyddin es-Serahs. vr. 381b; Ksn, IV, 3; Zeyla, VI, 104). 4. "Fitne kalmayncaya ve din de yalnz Allah'n oluncaya kadar onlarla savan. Vazgeerlerse artk zulmedenlerden bakasna hibir dmanlk yoktur" (el-Bakara 2/193) mealindeki yet. harbin meru klnmasndaki maksadn kullarn Allah tarafndan mtihan edilmeleri deil dmann errini mslmanlardan defetmeleri olduunu gstermektedir (ibn'l-Hmm, V, 190]. Buna gre sava, ilh teklife muhatap ve onu yklenmeye uygun bulunan insann yok olmasna veya bnyesinin tahrip edilmesine yol atndan slm hukukunda "li-aynihf hasen" deil "li-gayrih hasen" kabul edilmi, dmann stnlk ve mukavemetini krmak, bu suretle errini defetmek iin meru klnmtr (DebsT, vr. 200b; Radyyddin es-Serahs, vr. 381; Ksn, VI!, 100). 5. slm'a gre prensip olarak insan masumdur (bn Kayyim, Ahkm ehli'z-zimme. I, 11). Allah mahlkatn yok edilmesini murat etmedii gibi onlar ldrlmeleri in de yaratmamtr. CIHAD Debs bu hususta yle der: "Allah, emanetini yklenecek olan nsan kan masum olarak yaratmtr; insan bu masumiyetle yaar ve ilh emaneti bunun sayesinde yklenip ifa edebilir. Dinin temel esaslar konusunda sorumluluun hem kfir hem de mslman iin sabit olduu hususunda hukukular arasnda gr birlii mevcuttur. nsan ancak iledii bir su sebebiyle ldr-lebilir" (Debs, vr. 454a). 6. Kur'n- Ke-rm'de, kendileriyle savalan Ehl-i kitabn cizye vermesi halinde onlarla savatan vazgeilmesi emredilmitir (et-Tevbe 9/29). Sava onlann kfrne ceza olarak meru klnm deildir; maksat onlarn mslmanlarla bar iinde yaamalarn salamaktr [a.g.e., vr. 2033). Bundan dolay muharip kfir (harb), zimm statsne girmeyi kabul edip fiilen sava terkettii takdirde katlini gerektiren sebep ortadan kalkt iin ldrl-memektedir (a.g.e., vr. 2093; Radyyddin es-Serahs, vr. 70b). Eer mslman olmayanlarla savan sebebi kfr olsayd savan son bulmas iin yette onlarn zimm olmalaryla yetinilmez, slmiyet'i kabul etmeleri art koulurdu. Savan merluuyla ilgili bu iki farkl gr savunanlardan harp sebebinin kfr olduunu ileri sren hukukulann delil gsterdii yetler, gayri mslimlerle giriilen sava srasnda veya bunu sonulandrmak iin takip edilecek hususlar aklamakta, savan niin yapldn deil nasl yaplacan gstermektedir. lk nazil olan yetlerde savan meru saylmasnn sebebinin kfirlerin saldr ve zulmleri olduu aka belirtilmitir (el-Hac 22/39-40; el-Bakara 2/190; en-Nis 4/75; et-Tevbe 9/13). Son yetlerde ise sebebi bir kere daha tekrar etmeye gerek grlmeyip savata uygulanacak stratejiden sz edilmektedir. Bu yetlerin ilk nazil olan yetleri neshettii yolundaki iddiann ilm bir mesnedi yoktur. Sz konusu yetlerin uygulama alan ve artlan farkl olup aralarnda eliki bulunmad gibi ilk yetlerde tecavze kar savamann vacip olduu belirtildiinden bu tr yetlerin neshedilmi olduunu sylemek de mmkn deildir. Kfrn sava sebebi olduunu savunanlarn delil olarak gsterdikleri hadiste geen "insanlardan maksat zellikle Arap mrikleridir (Debs, vr. 209a). nk Arap olmayan mriklerle Ehl-i kitabn tbi olduu hkmler bu hadiste belirtilenden farkldr. Ehl-i kitap'la yaplan sava onlarn cizye vermesiyle sona erer, mslman olmalar art de529 CIHAD ildir (bk et-Tevbe 9/29). Arap mrikleri se batan beri slm'a ve mslman-lara kar dmanlk ve tecavzlerini srdrdkleri, yaplan antlamalar her defasnda bozduklar iin bunlarla msl-man oluncaya kadar savalmas emredilmitir.

slmiyet dinde basky kesinlikle yasaklam, zor ve bask altnda gerekleecek imann geersiz olduunu hkme balamtr. Kin ve nefrete yol aan sava bir tebli vastas olarak dnmek mmkn deildir. Ayrca inanmayan kimselerin hayatlarnn sonuna kadar her an iman etmeleri ihtimali vardr. mana gelmeleri iin onlarla savamak, sava srasnda ldrlenler iin bu imkn ortadan kaldrmaktadr. u halde msl-manlara silhl saldrda bulunmayan gayri mslimlere kar ncelikle yaplmas gereken ey onlarla savamak deil bar davet yollarna bavurmaktr (bk. DA'VET). Sava sebebinin kfr olduunu leri sren hukukular bu hkme varrken kendi zamanlarndaki milletleraras artlardan, mslmanlarn devaml olarak kfirlerin tecavzlerine uram olmas vakasndan etkilenmi olmaldrlar. Gayri mslimlerin mslmanlara kar sava amalarn cihadn sebebi sayan Hanef hukukularn ayn zamanda cihadn farz- kifye olduunu, gayri mslimler kendileriyle bilfiil savamasalar bile onlarla savamann mslmanlar iin bir vecbe tekil ettiini belirtmeleri (Zeyla, III, 241 ; bn'l-Hmm. V. 193; bn bidn, v, 123) bir eliki olmayp kendi zamanlarnda mslmanlarta gayri mslimler arasnda srekli sava halinin mevcut olduunu, dmann glenmesini ve sal-drlann nlemek iin kar saldrlarn srdrldn gsterir. Ayn ifadeleri eserinde kaydeden Serahs'nin buna karlk bir yerde, "Kfrn fitnesini ve kfirlerin errini mslmanlardan defetmek iin savalr" {el-Mebst, X, 2-3, 5; ayrca bk Zeyla, 111, 245; bn'lHmm, V, 204; bn Nceym, V, 85); bir baka yerde de, "Cihaddan maksat mslmanlarn emniyet iinde olmalar, din ve dnya ilerini yrtmeye imkn bulmalardr" {el-Mebst, X, 3) demesi bunun ak delillerinden biridir. Nitekim Debs Ehl-i kitap'la sava emreden yeti (et-Tevbe 9/29) yorumlarken bu savan gayesini onlarn mslmanlarla bar iinde yaamalarn salamak eklinde izah etmi {ei-Esrr, vr. 2O3s), dier baz Hanef limleri de gayri mslimlerle cizye karlnda yaplan antlamadan (zimmet akdi) gdlen gayenin mslmanlara kar a530 lan savan errini defetmek, dmann sava terkederek mslmanlarla bar iine girmesini salamak olduunu sylemilerdir (Radyyddin es-Serahs, vr. 41 lb; bn Nceym, V, 125). Btn bunlardan, mslman hukukularn kendi zamanlarndaki milletleraras artlar erevesinde gayri mslim dnyaya kar tam bir gvensizlik duyduklar anlalmaktadr. Birok yette de iaret edildii gibi (mesel bk. elEnfl 8/26; el-Ahzb 33/10-13; et-Tevbe 9/8, 10, 13; en-Nis 4/751, gerek Hz. Peygam-ber'in salnda gerekse sonraki devirler boyunca mslmanlarn mruz kaldklar dmanlk ve saldrlar bu gvensizliin temelini tekil etmi, slm dnyas ile gayri mslim dnya arasndaki ilikilerin dzenlenmesinde byk lde bu tarih tecrbe rol oynamtr. Bu hususu gz nne almadan mslmanlarn inanmayanlara kar tutumunu ve baz hukukularn cihada dair bir ksm yetlerle ilgili ar saylabilecek nesih iddialar ve yorumlarn salkl bir ekilde deerlendirmek mmkn deildir. slm hukukularnn, gayri mslimlerle ilikiler konusunda hkm verirken inde bulunduklar tarih ve siyas artlar Batl aratrmaclar tarafndan dikkate alnmad gibi bu aratrmaclar hemen hemen btn gl lkelerin birbirleriyle atma halinde olduu Ortaa boyunca devletler arasnda hkm sren iliki biimini de yalnz mslmanlarn eseri olarak gstermeye almlardr (bk. Eb Sleyman, s. 46-67). Gerekte zellikle Hanefler'in cihada dair grleri milletleraras ilikilerde bar ve devletlerin eitliini esas almakla birlikte mevcut artlar bu anlayn geliip yerlemesine imkn vermemitir. Cihadn meriyetiyle ilgili olarak teoride birbirinden farkl grler ileri srmelerine ramen Hanef ve afi kaynaklarnda benzer gr ve ifadelerin yer almas, tamamen pratikteki artlarn ayn liki biimini gerektirmi olmasyla izah edilebilir. Bir baka ifadeyle cihadn meruluu konusunda nazar olarak bir grup kfr, bir grup da mslmanlara sava almasn esas almakla birlikte zellikle kilisenin etkisiyle daima canl tutulan dmanlk ve saldrlardan kaynaklanan artlar, uygulamada hem filer'in hem de Hanefler'in ayn iliki biiminde karar klmalarna yol amtr. Tarih boyunca mslman devletlerin gayri mslim lkelerle yaptklar savalarda her biri ayr ayr ele alnmak durumunda olan tarih, siyas, din birtakm sebepler bulunmakla birlikte, slm' tebli iin giriilen fetih hareketleri de sz konusu lkelerdeki insanlar zorla slm'a sokmak amacyla deil ferd planda tebli imknnn bulunmad bu lkeleri herkesin diledii inanc serbeste seebilecei ekilde teblie amak gayesiyle yaplmtr. Nitekim slm'da meru kabul edilen sava iin cihad kelimesi kullanld gibi bu hareketleri istil ve smr savalarndan ayrmak iin de zellikle fetih (amak) tabiri kullanlmtr. Batl aratrmaclarn, cihadn meruluunu kfr sebebine balayan baz ulemya ait gr ve szleri ele alarak genellemede bulunmalar ve bu ifadeleri maksatlarn aacak ekilde yorumlarken gayri mslim lkelerin tarih boyunca mslmanlara kar sergiledii saldrgan tavr konusunda sessizlii tercih etmeleri ibret vericidir. Halbuki Kur'an'n, mslmanlara kar dmanlk beslemeyen gayri mstimlerle iyi ilikiler kurma ynndeki ak tavsiyelerine (el-Ankebt 29/46; el-Mmtehine 60/8-9) ve slm tarihi boyunca gayri mslimlerin slm lkelerinde gven iinde yaam olmalarna karlk hristiyan lemi asrlar boyunca papaln da etkisiyle slm dnyasyla dmanca ilikiler iinde bulunmutur. Btn hristiyan Bat dnyasnn katld Hal seferleri ve bunun slm dnyasnda yol at ykmlar yannda Sicilya ve Endls'te insanln en ihtiaml medeniyetlerinden birini kurmu olan bir devleti ve milleti kknden yok edecek ldeki mslman kymn douran bu dmanln gnmz artlar, metotlar ve vastalaryla halen srdrld ynnde hemen btn

mslman milletlerde genel bir kayg vardr. Bugn 11993) bata Bosna -Hersek'te olmak zere dnyann birok yerinde mslmanlarn mal, can, namus, tarih eserler ve din kurumlar gibi btn deerlerine kar srdrlen tecavzler, tarihte olduu gibi gnmzde de mslman milletlerin onlarla ilgili kayg ve kukularn hakl gsterecek niteliktedir. Ayrca son birka asrdan beri Bat'nn slm dnyasna ynelik smrgeci politikalar ve bunun dourduu sonular, tarih boyunca slm dnyasnda yaayan gayri mslimlere can ve mal gvenlii salamann da tesinde din ve mill kimliklerini koruma konusunda tannan imkn ve hogr ile karlatrldnda, iki din ve medeniyetten (tslm- Hristiyanlk) hangisinin dier din mensuplarna kar daha saygl ve msamahal davrandn ak bir biimde grmek mmkndr. Cihad, mslmann Allah'a kulluk ve onun rzsn temin iin slm esaslarn renme, retme, ferd ve itima planda yaama, yaanmasna alma, slm' tebli ve bu hususlarda ite ve dta karlaaca engelleri ama konusunda iinde bulunmas gereken uurlu ve srekli gayret ve aksiyon halini ifade eder. "Bizim -rzmza ulamak iin- urumuzda cihad edenlere elbette -bize ulatracak-yollanmz gstereceiz" (el-Ankebt 29/ 69] ve, "Allah urunda -Allah'n rzsna ulamak urunda- hakkyla cihad edin" (el-Hac 22/78) mealindeki yetler cihadn bu kapsaml anlamn iermektedir. Mslmanlarn btn hayat ve faaliyetinin Allah rzsn kazanmaya ynelik olmas gerektii ve bu anlamdaki btn gayretler cihad kavram iinde mtalaa edildiinden Allah rzsna ulamak iin bavurulan bir sava da cihad saylr. Esasen istil, smr ve tecavz iin yaplan savalar tanmayan slm dini (bk. el-Bakara 2/205; en-Nis4/94; el-Kasas 28/83; e-r 42/41-42), savaa ancak mslmanlarn can ve mal gvenliini salamak, hak ve hrriyetlerini korumak, slm'a ve slm lkelerine ynelik saldrlar nlemek amacyla bavurulacan hkme balam ve meru grd bu sava dierlerinden ayrmak iin de ona cihad adn vermitir. Bunun yannda Kur'n- Kerm'in, mslmanlarn sadece en gzel ekilde tebli yapmakla mkellef olduklarn (el-Mide 5/67; en-Nahl 16/125; el-Ankebt 29/46), birine dini kabul ettirmek iin bask yaplamayacan ve bask altnda gerekleecek imann geersiz olduunu aka belirten hkmlerini (el-Bakara 2/256; Ynus 10/99; el-Kehf 18/29; cl-Hucurt 49/ 14) gz ard ederek cihad gayri ms-limleri zorla mslman yapmann bir vastas olarak takdim etmek ve, "Ey insanlar! Dmanla karlamay temenni etmeyin, Allah'tan afiyet (esenlik ve bar) dileyin. Fakat dmanla karlanca da sabredin ve bilin ki cennet kllarn glgesi altndadr" (Buhr. "Cihd", 112, 156; Mslim, "Cihd", 19-20; Eb Dvd, "Cihd", 89) diyen rahmet peygamberini dnyaya sava iln etmi gibi gstermek ilm gerekler yannda ahlk llerle de badamaz. Batl aratrmaclarn cihadn anlam ve mahiyetiyle ilgili olarak gerei yanstmayan grleri yannda cihad "mukaddes sava" (holy war, guerre sainte) eklinde tercme etmeleri de doru deildir. Cihad kelimesi her zaman sava anlamn ifade etmedii gibi pratikte savan mukaddes saylmas da hayat anlayndan kaynaklanmaktadr. Mslman, Bat hayat anlayna gre mukaddes saylabilecek belki tek ey olan ibadeti bile gsteri veya madd menfaat maksadyla yapar da Allah'n rzsn gzetmezse dince makbul saylan bir i yapm olmaz, hatta bu durum onu irke kadar gtrebilir. Buna karlk onlarca mukaddes saylmayan yeme. ime gibi tabii eyleri, ilh bir emanet olan hayatn srdrlmesi, saln korunmas ve dolaysyla yaratann rzsna vesile olacak davranlarda bulunmak amacyla yaparsa bu bir ibadet olur. Sava da byledir ve yalnz Allah rzs iin yaplr (M. Hamdullah, s. 93-94). slm'n bu hayat anlay Kur'n- Kermde, "De ki, phesiz benim namazm da ibadetlerim de hayatm da lmm de lemlerin rabbi Allah iindir" (el-En am 6/ 162) eklinde dile getirildii gibi bir baka yette de, "man edenler Allah yolunda savarlar, inkr edenler ise eytann (tgt) yolunda savarlar* (en-Nis 4/76) denilmitir. BBLYOGRAFYA: Lsn'l-cArab, "chd" md.; et-Taerft, "cihd" md.; Tc'l-Crs, "chd" md.; Tehnev, Keaf, "cihd" md,; M. F. Abdlbk. Mu*cem, "chd" md.; Wensinck, MuQcem, "chd" md.; Ms-ned, III, 124, 456; VI, 120, 121; Buhr. "Cihd", 1,2, 112, 138, 156; "mn", 18; Mslim. "Cihd", 19-20, "mn", 80, "mre", 108, 122, "Birr", 5; bn Mce. "Cihd", 30; Eb Dvd, "Cihd", 17, 89, 104, "Melhim", 17; Tirmiz. "Fez'il'l-cihd", 2, "Fiten", 13; Hkim, el-Mstedrek, II. 78, 122; Abdullah b. Mbarek. Kitb'l-Cihd, Beyrut 1409/1988; bn Eb sim. Kitb'l-Cihd (nr Msid b. Sleyman), ]][, Medine 1409/1989; DebS. el-Es-rr, Sleymaniye Ktp., Ayasorya, nr. 102, vr. 192*-209a, 454a"b; Beyhakt, es-Snen'l-kb-r, IX, 91; Serahs. l-Mebst, X, 2-5; Eb Bekir bn'i-Arab, Ahkm'l-Kur'n, Beyrut 1392/1972, I, 109-110; II, 894; Radyyddin es-Serahs, el-Muhft, Kayseri Rid Efendi Ktp., nr. 394. vr. 70", 381", 411"; Ksn. Bed"it; IV, 3; VII, 97, 100; bn Rd. el Alukaddimt, Kahire 1325, I, 259; Fahreddin er-Rz, Mef-thul-ayb, V, 214-218; XVI. 135; Muhakkik elHill. er3i'u'l-slm (nr. Abdlhseyin Muhammed Ali), Beyrut 1403/1983, I, 307-313; bn Teymiyye, esSiyset'-er^iyye, Kahire 1374/1955, s. 123; a.mlf. Mecmuu fet-v, XI, 198; Zeyla. Tebytn'I-hak^ik, Bulak 1313, III, 241, 245; VI, 104; bn Kayym el-Cev-ziyye. Zd'l-me'd, Kahire 1369/1950, fi, 38-40; a.mlf. Ahkm ehli'z-zimme (nr. Subhl es-Slihl, Dmak 1381/1961,1, 11, 17; bn'l-Hmm, Fethu'l-kadr (Kahire), V, 189-193, 204; bn'n-Nehhs ed-Dimyt. A1ejricu7-evk il mesri* i'I-'uak {nr Idrs Muhammed Ali Muhammed Hlid stanbul). l-ll, Beyrut 1410/ 1990; bn Nceym. el-Bahr, V, 84-85, 125; bn Hacer elHeytem. Tuhfet'l-muhtc, Kahire 1315, IX, 212-213; Hatb e-irbn. Muni'l-muhtc, Kahire 1378/1958, IV. 210; Ali el-K-r, el-Esrr'l-merfa (nr Muhammed es-Sabbal, Beyrut 1391/1971, s. 206-207; evk-

CIHAD n, Neyl'l-evtr. VII. 236; bn bidn. Redd'l-muhtar (Kahire), IV, 121, 123; L, Massignon, La Crise de l'autorit religieuse et ie Califat en slam, Paris 1925. s. 80-81; Abdlvehhb Hal-lf. es-Siyset'-er tiyye, Kahire 1350, s. 64-65. 77-78, 90; H. Lammens, L'lslam, Beyrouth 1943. s. 8; Majid Khadduri, War and Peace n the lav of slam, Baltimore 1955, tr.yer.; a.mlf., "International Law", Law in the Middle East (ed. M. Khadduri H I Liebesny), Washington 1955, I, 349-372; E. Tyan. Institutions du Droit Public Musulman, Paris 1956, II, 302; a.mlf.. "Djihad", El2 (ng), II, 538-540; A. Fattal. Le Statut legal des non musulmans en pays d'slam, Beyrut 1958, s. 71; Abdurrahman Azzm. Ebed Rislet (trc. Hasan Hsn Erdem), stanbul 1961, s. 113-163; Muhammed Hamdullah. slm'n Hukuk lmine Yardmlar fhaz. Salih Tu), stanbul 1962, s. 93-94; a.mlf.. slm'da Devlet daresi (trc. Kemal Kuu), stanbul 1963, s. 130-137 ve tr.yer.; Mustafa Vehbe ez-Z-hayl, sr'l-harb fi'l-fkhi'l-slm, Dmak 1385/1965. tr.yer.; Kmil Selme ed-Daks. el- cA!kt'd-devlyye fi'lslm, Cidde 1396/ 1976, tr.yer.; Ahmed Reid Turnagil. slmiyet ve Milletler Hukuku, stanbul 1977, s. 8081, 107-108, 125-126. 210; Zafr el-Ksml. et-Cihd ve'l-hukku'd-devliyyet'l- cmme fi'l-slm, Beyrut' 1402/1982; Seyyid Abdl-hfiz Abdrabbih, Felsefet'l-cihd fi'l-slm, Beyrut 1402/1982; Abdlhamd Ahmed Eb Sleyman. slm'n Uluslararas likiler Kuram (trc. Fehmi Koru), stanbul 1985; Ann K. S. Lambton. State and Government in Medieval slam, Oxford 1985, s. 201-219; Ali b. Nfey' el-Ulynt, Ehemmiyyet'lcihd fi neri'd - da <-ve-ti'l-slmiyye ve'r-red 'ale't-tav'ifi'd-dile fth, Riyad 1405/1985; Ahmet zel. slm Hukukunda lke Kavram: Darlislm-Darlharb, stanbul 1991, s. 23-26, 32, 59-105; M. Hasan en-Necef. Cevhir'l-kelm, Beyrut, ts. (Dru hyi't-trsi'l-Arab). XXI, 3-52; Bursal M. Ta-hir. "Fezi'1-i Cihd Hakknda Melleft- Osmniyye", SM, IX/46 (133)1, s. 347-348; Cl. Huart. "Le Droit de la Guerre", RMM, XI (1907), s. 331-347; M. Snouck Hurgronje. "La Propagation de l'lslam, Particulierement dans l'Archipel des Indes Orientales", a.e., XIV (1981), s. 381-449; Edward J. Jurji. "The Isla-mic Theory of War", MW, XXX (19401, s. 332-342; Hans Kruse, "slm Devletler Hukukunun Ortaya k" (trc. Y. Ziya Kavak), TED, V/ 3-4 (19711, s. 54-82; S.Abdullah Schleifer, "Ji-had and Traditional Islamic Consciousness", IQ, XXVII/4 (1983), s. 173-203; Bernard Lewis. "Politics and War", The Legacy of slam (ed. |. Schacht - C. E. Bosworth), Oxford 1.974, s. 156210; Rudolph Peters. "Jihad", ER, VIII, 88Iml Ahmet zel Gnmzde Cihad. Cihadn szlk ve terim mnalar, muhtelif yet ve hadislerin ereveledii boyutlar, ayrca Hz. Peygamber'in cihadla ilgili uygulamalar dikkate alndnda bu faaliyetin sadece mslman olmayan unsurlarla savamaktan ibaret olmad grlr. Ahd-i Atik, Ahd-i Cedd ve Kur'n- Kerim'de mcadelelerine yer verilen, ksas- enbiy trndeki eserlerde hayat hikyeleri 531 CIHAD anlatlan gemi peygamberlerin birounun fiilen savamad bilinmektedir. Buna ramen onlarn, "hakk stn ve hkim klmak iin gayret sarfetme" anlamna gelen cihad grevini yerine getirdiklerinde phe yoktur. Kur'an'da savaa izin verildiini ifade eden ilk yet Medine'de nazil olan sreler arasnda yer almaktadr (el-Hac 22/39). Halbuki Mekk sreler iinde de gerek Hz. Pey-gamber'e gerekse dier mslmanlara Allah yolunda gayret gstermelerini, glklere gs germelerini, kfirlere boyun emeden Kur'an'a dayanarak onlara kar "byk bir mcadele" (cihd- kebr) vermelerini emreden yetler mevcuttur (bk en-Nah! 16/ 110; el-Furkn 25/ 52; e!-Ankebt 29/69). Cihadn sava ekline izin veren yetin Hz. Peygamberin hicreti srasnda veya bundan ksa bir mddet sonra indii genel kabul gren bir gr olduu halde (bk. Taber, XVII, 122-124) bn Him bu tarihi biraz daha eskiye. kinci Akabe Biat'na kadar gtrmekte, bundan nce Hz. Peygamber'e ve mslmanlara. maruz kalacaklar btn olumsuz davranlar karsnda Allah'a dua etmeleri, ikencelere sabr gstermeleri ve kaba hareketlere msamaha ile mukabele etmeleri ynnde tavsiyelerde bulunulduunu kaydetmektedir (es-S/re, 1,468). phe yok ki Reslullah'n ve ilk mslmanlarn bu davranlar da cihad nitelii tayordu. Hac sresinin 39. yeti, mslmanlann zulme maruz kalm, haksz yere yurtlarndan karlm ve tevhid inancn terketmeleri iin ikenceye tbi tutulmu olmalar halinde savaa izin vermektedir. Nitekim fitne ortadan kalkncaya kadar mslman olmayan unsurlarla savamay emreden yetteki (el-Bakara 2/ 193) "fitne" kelimesi de "mmini tevhid inancndan vazgeirme eylemi" olarak tefsir edilmitir (bn Him, 1, 468; Taber. II, 112-113). Cihadn terkedilmesi halinde yeryznde bir fitne, byk bir fesad bagstereceini ifade eden yetteki (el-Enfl 8/73) fitne ve fesaddan maksat da bata tevhid inanc olmak zere ilh hkmlerin ve insan haklarnn inenmesi olmaldr. eitli yetler mslmanlan. peygamberler tarihinde nemli bir yeri olan Hz. brahim'in yolunu takip eden "sekin ve en hayrl mrnet" olarak niteler. nk onlar btn glklere ramen iman yolundan ayrlmazlar; din tutum asndan arlktan kanrlar; iyilie anp ktl nlemeye alrlar (bk. el-Bakara 2/43; l-i mrn3/110; el-Hac 22/ 532 78). Kur'n- Kerm'in mslman milletler iin belirledii bu stat ve onlara ykledii bu grev, vahiy ve peygamberler tarihinin seyriyle de paralellik arzet-mektedir. nk Hz. s hari Hz. Mu-hammed'den nceki peygamberlerin teblileri hem snrl bir zamana, mekna ve insan topluluuna mnhasr kalm, hem de bu

tebliler gerei gibi korunamamtr. Belli (sekin) bir rkn dini eklinde telakki edilen Yahudilik'le birlikte Hristiyanln da orijinal vahiyleri eksiksiz ve yanlsz olarak sonraki zamanlara intikal etmemitir. Mslmanlk'ta se son ilh vahiy ilk gnden itibaren hem yazya geirilmi hem de hafzalarda korunmu ve bylece gnmze aktarlmtr. Buna gre son vahiy Kur'an. son din de slm'dr ve bu dinde niha ifadesini bulan ilh gerekleri insanla duyurmak, tarihteki btn peygamberlerin mcadelelerini srdren bir aba yani bir cihaddr. Nitekim geni boyutlar le cihad faaliyetlerinde bulunan mslman-lar bu grevi. Hz. Muhammed bata olmak zere btn peygamberlerin bir misyonu olarak ifa ettiklerine inanrlar. Kur'n- Kerm'de Hz. Muhammed'in vahyi ile gemi peygamberlerin vahiyleri, onun mcadelesiyle eskilerin mcadeleleri arasnda sk sk balant kurulmas da bu gerein ak bir delilini oluturur (M. Fris Berekt, s. 219-359). slm'da ifadesini bulan btn cep-heleriyle ilh mesaj insanla duyurma amacn gden, bu sebeple de her devirde canl tutulmas zorunlu olan cihad faaliyetinin gnmz artlarnda hangi metotlarla yrtlmesi icap ettii, zerinde durulmas gereken bir konudur. Cihadn tabii ve kalc yntemlerini manev ve madd olmak zere ikiye ayrmak mmkndr. Her iki yntemi de bir arada zikreden Nahl sresindeki davet yeti (16/125] nce manev nitelikteki hikmeti ve gzel d, sonra da en gzel metotla olmak artyla madd ve beden mcadele faktrn nerir. "De ki. ite benim yolum; ben de bana bal olanlar da bilinle ve basiretle Allah'a davet etmekteyiz" (Ysuf 12/108) ve. "De ki, ben size tek eyi tlemekteyim: Topluluk veya fert halinde Allah'n huzurunda durup derin derin dnmenizi..." <Sebe' 34/46; Rz, XXV, 269) mealindeki yetler manev yntemi hem aklamakta hem de desteklemektedir. Silhl savan da dahil olduu ve ilgili yetlerde olabildiince gzel bir ekilde yrtlmesi istenen madd nitelikteki yntemin rnek saylabilecek ilk uygulamalar Asr- sa-defin daha ok Medine dneminde gze arpar. Geni anlamyla cihada ve davete ilikin yet ve hadislerle slm dnce hareketlerinin tarih geliimi dikkate alndnda gnmz inan ve fikir akmlar, ideolojileri ve hkimiyet emelleri karsnda cihad yrtecek kii ve zmrelerin ncelikle ilim ve imanla donanmalar gerektii ortaya kar. Kur'n- Kerm okumay, Allah adna okuyup yazmay ve bilinmesi gereken eyleri renmeyi emreden yetlerle nazil olmaya balamtr (bk. el-Alak 96/1-5). Sade bir mslman ve mmin olabilmek iin slm'n temel hkmlerini renmekle yetinile-bilecei halde slm'a davet grevini yrtecek mcahid bilinli ve basiretli olmak (bk. Ysuf 12/108), yani davasnn dayand ak seik delillere, dorularla yanllar kesin olarak ayrp ortaya koyma imkn veren bilgilere vkf olmak ve bunlara dayanarak faaliyetini srdrmek zorundadr {bk. evkn, m, 68). Kur'n- Kerm'de Ehl-i kitabn bilerek ve uurlu olarak dorularla yanllar birbirine kartrdklarn ifade eden yetler (el-Bakara 2/42; l-i mrn 3/71), bir yandan Ehl-i kitab bu haksz tutumundan dolay itham ederken te yandan mslman davetilerin dorular ve yanllar hakknda gerektii ekilde bilgilenmelerini, bu suretle Ehl-i kitabn belirtilen taktikleri karsnda ilm olarak hazrlkl bulunmalarn isteyen bir uyar nitelii tamaktadr. Burada ayrca dinin bir btn olarak alnmas gerektii de vurgulanmaktadr. Zira ferdin, ailenin ve btn kurumlaryla toplumun hayatna yn verecek dzenlemeler getiren slm'n bu dzenlemelerinde ayrm yapld takdirde Mslmanln zelliini kaybedecei ve tahrife uram eski dinlerin durumuna decei aktr. Halbuki slmiyet bir daha yenilenmeyecek olan son ilh dindir. Kur'n- Kerm'de, bata tahrifi Ehl-i kitap bilginleri olmak zere dini yozlatrmaya taraftar olan gruplara yle hitap edilir: "Kitabn bir ksmna inanp bir ksmn inkr m ediyorsunuz? unu bilin ki iinizde byle yapanlarn akbeti dnya hayatnda rezil olmaktan baka bir ey deildir. Kyamet gnnde ise onlar azabn en iddetlisine maruz kalacaklardr" (el-Bakara 2/85). 'l-y kelimetullah* iin yaplan cihada katkda bulunmann dier bir art dinin ortaya koyduu inan esaslarna iman etmek, slmiyet'in btn dnyaya huzur ve mutluluk getirecek, btn insanl karanlklardan aydnla karacak yegne ve en mkemmel din olduuna samimiyetle inanmaktr. Kur'n- Kerm'in. Hz. Muhammed ile ilk mcahid-ler olan dier mslmanlann Allah'n indirdii gereklere, Allah'a ve dier inan esaslarna iman ettiklerini, "duyduk ve itaat ettik" diyerek samimi inan ve teslimiyetlerini gsterdiklerini bildiren yeti (elBakra 2/285) dikkat ekicidir. Bu yet, Hz. Peygamber ve arkadalarnn davasn yrttkleri dine nce kendilerinin inanp balandklarn, bylece davalar ile inanlar arasnda bir eliki bulunmadn gstermektedir. te yandan mnafklarn pek ok yette ar ifadelerle sulanmalarnn sebebi de iine dtkleri bu elikidir. Kur'n- Kerm, samimi bir dindarlk halini alarak kiinin btn benliini saran imann cihad azmini ve iradesini glendireceine de iaret eder (i-i mrn 3/173). Ayrca ilk dnem mnafklarnn cihad hareketlerinde daima geveklik gsterdiklerine ilikin yetler (mesel bk. i-i mrn 3/ 167; et-Tevbe 9/81) imanla ilgili tereddt ve elikilerin cihad iradesini sarstn ortaya koymaktadr. Din insanlar dnya ve hiret iyiliine davet eden ilh bir kurum olduuna gre (bk. Tehnev. Keaf, "chd" md.) din davetilerinin davet ettikleri ilkelerle yaaylarnn uyumlu olmas, iyinin canl temsilcileri durumunda bulunmalar kanlmaz bir zarurettir. Kur'an'da yahudi bilginlerinin insanlara iyilii emrederken kendilerini unutmalar sorgulayc ve knayc bir slpla dile getirilmekte ve byle bir davrann selim aklla badaamayaca ifade edilmektedir (el-Bakara 2/44). Gnmz artlan iinde takip edilmesi gereken cihad yntemlerini ekonomi, kltr ve son olarak savala ilgili olmak zere noktada toplamak mmkndr. 1. Ekonomi Sava. Kur'n-l Kermde, d grn tibariyle inanl ve samimi grnen, fakat iinde mslmanlara kar iddetli husumet duygular

besleyen bir tipten sz edilirken bu tip insanlarn yetki ve imknlara sahip olduklarnda yeryznde ekini ve nesli bozmak iin aba gsterecekleri ifade edilmektedir (el-Bakara 2/204-205). Baz mfes-sirler bu yetleri, nzul sebeplerini oluturan Asr- saadette cereyan etmi olaylarla snrlamak istemilerse de mfes-sirlerin ounluuna gre yetlerin mna ve muhtevas mutlak olup her dnem ve meknn hak-btl mcadelesini kapsamaktadr (Rz, V, 214-218). Ekonomik sava konusunda slmiyet bir taraftan faiz, ihtikr, rvet ve hrszlk gibi haksz yollarla kazan elde etmeyi yasaklamak, israfa kar tedbirler getirip kanaatkrl tevik etmek suretiyle msl-man toplumu meru bir ekonomik dzen iinde glendirmeyi amalam, dier taraftan asker g yannda ekonomik gce sahip olmann da nemini eitli vesilelerle vurgulamtr. Cihadla ilgili yetlerin oka yer ald Enfl sresinde, mslmanlann ancak bir ksmndan haberdar olabildii, fakat Allah katnda malum olan dmanlar iin caydrc nitelik tayacak kadar g kazanma yolunda gayret sarfedilmesi emredilmi ve Allah yolunda harcanacak eylerin hibirinin zayi olmayaca hatrlatlmtr (8/60). Hz. Peygamber'in, "Veren el alan elden hayrldr" (Buhr, "Zekt", 18] mealindeki sz de ekonomik gcn nemini vurgulayan hakmne bir ifadedir. 2. Kltr Sava. slm dinindeki btn emir ve tavsiyeler yeryznn halifesi kabul edilen insann korunmas, gelitirilmesi ve yceltilmesini hedef almtr. Bu sebeple slmiyet'in btla kar hakk ayakta tutma ve glendirme savanda insan neslinin korunmas ve salkl gelitirilmesine ok nem verdii grlr. Kur'n- Kerm'de bozguncu glerin nesli tahrip etmeye ynelik faaliyetlerine dikkat ekilmi (el-Bakara 2/ 205; Muhammed 47/22), genlerin bu tahriplerden korunmasna ynelik emir ve tavsiyeler, ocuun ana rahminde teekklnden itibaren insann lmne kadar uzanan btn safhalar kapsamtr. Kur'an'da fiil sava iin kullanlan "nefr" (hcum etmek) kelimesi, din ilimlerinde uzmanlamak ve lke insannn kltrel gelimesine katkda bulunmak amacyla srdrlecek ilm almalar iin de kullanlm ve her eli kl tutann cephe savama kmayp bazlarnn kendilerini kltr savana vakfetmelerinin gerei zerinde nemle durulmutur (et-Tevbe 9/122). amzn kitleler aras etkileim ve mcadele metotlar iinde kltrn ilk srada yer ald muhakkaktr. Bundan dolay gnmzde cihadn, gemite olduundan daha fazla cephe savandan ekonomi ve kltr mcadelesi alanlarna kaydrlmas zarureti domutur. 3. Silhl Sava. Hak ile btl arasnda-ki mcadelenin kyamete kadar sreceCIHAD ini ifade eden Hz. Peygamber (Eb D-vd, "Cihd", 33), "Dmanla karlamay temenni etmeyin, fakat buna mecbur kaldnz takdirde tahamml gsterin. Allah'tan daima esenlik ve bar dileyin" (Buhr, "Cihd", 112 ; Mslim, "Cihd", 19) mealindeki hadisiyle hem sulh ve sknun deerini, hem de gerektiinde btla kar fiil mcadelede sabr ve sebatn gerekliliini gstermitir. Btn temennilere ramen savaa engel olunamamas, bu arada semav dinlerin ve ilh vahiylerin kalc deerlerini ieren slm dini ile mensuplarna ynelik hareketlerin daima potansiyel bir saldr ve tahrip riski tamas, mslmanlann her zaman silhl savaa hazrlkl bulunmalar zaruretini dourmakta ve bu bakmdan Kur'n- Kerm'in, "Onlara kar elinizden geldiince kuvvet ve -cihad iin- balanp beslenen atlar -sava ara ve gereleri- hazrlaynz ki bununla Allah'n dmann ve sizin dmannz, bunlardan baka sizin bilmediiniz, Allah'n bildii dier dmanlan korkutup cesaretlerini kirasnz" (el-Enfl 8/60) mealindeki yeti bugn de nemini korumaktadr. Ehl-i kitap'tan, onlara gnderilen Tevrat ile ncil'den ska sz edilen Mide sresinde hak-btl mcadelesinin hakkn yozlatrlmas biimine deinilmekte, Hz. Peygamber'den Ehl-i kitabn bozulmu din anlayna uymamas istenmekte, onlarn son vahiyden saptrma gayesi gden faaliyetleri karsnda dikkatli olmas gerektii vurgulanmaktadr (5/48-49). Bakara sresinde de ya-hudilerle hristiyanlarn, kendi dinlerini benimsemedike Hz. Peygamber'den. dolaysyla mslmanlardan memnun olmayacaklar hatrlatldktan sonra yle denilmektedir: "Gerekte yegne doru yol Allah'n gsterdii yoldur. Eer sana gelen ilimden sonra onlarn arzularna uyacak olursan Allah'a kar hibir dostun ve hibir yardmcn olamaz" (2/ 120). Esasen gemite ve bugn mslmanlara kar vuku bulan saldrlar, ounlukla mslmanlann temsil ettii slmiyet'e ve mslmanlarca orijinalitesi korunmu olan vahye kar alm savalardr. Dolaysyla byle bir savaa kar gerek moral deerler ynnden gerekse ilm, ekonomik ve teknik ynlerden hazrlkl olmak ve nihayet savaa savala karlk vermek de cihad faaliyetlerinden biridir. Cihadn fazileti konusu slm telif tarihinde nemli bir yer tutar. Kur'n- Ke533 CIHAD rm'deki birok emir ve tavsiye geni anlamda cihadla ilgilidir. zel olarak cihad konu edinen yetlerde "iman, hicret, Allah yolunda malla ve canla cihad" unsurlar zikredilmekte ve bu hasletlere sahip bulunanlarn Allah ile olan dostluklarna sadk kaldklar, ebed mutlulua ve her eyin stnde Allah rzsna ulaacaklar ifade edilmektedir (mesel bk. en-Nis 4/95-96; et-Tevbe 9/20-21; el-Hucurt 49/15). Ktb-i Ste bata olmak zere birok hadis mecmuasnda cihadla ilgili hadisler "el-cihd", "fezi-l'l-cihd", "el-cihd ve's-siyer", "es-si-yer". "el-megaz" gibi zel blmler halinde toplanm, dier blmlerde de yeri geldike ayn konudaki rivayetler zikredilmitir. Bu tr hadislerin bir ksmnda Hz. Peygamber, muhatabnn durumuna gre, bazan anne ve babaya hizmet etmeyi, bazan da hac ibadetini yerine getirmeyi cihad saymtr. Ancak cihada ilikin hadislerin ounda Allah yolunda mal ile, can ile veya her ikisiyle cihad edenin, insanln mutluluunu salama ve Allah

rzsna ulama yolunda elde edecei manev dereceler zendirici anlatmlarla dile getirilmitir. Cihad. emir bi'1ma'rf nehiy ani'I-mnker* erevesinde kelm ve mezhepler tarihinde, ayrca ahlk ilminde de ele alnp ilenmekte, fkhta ise sava hkmleri asndan sz konusu edilmektedir. Abdullah b. Mbrek'in Kitb'lCihd bu konunun ilk eseri olarak bilinmektedir. bn Ebsimin Kitb'l-Cihd' ile bn'n-Nehhs'n Meric ul-evk'mm tahkikli neirlerinin mukaddimelerinde, Osmanlca eserler iin de Sebrred mecmuasnda (IX/228, 347-348] cihadla ilgili bibliyografik bilgiler mevcuttur. BBLYOGRAFYA: Tehnev. Keaf, "chd" md.; Buhar. "Zekt", 18, "Cihd", 112, 156; Mslim. "Cihd", 19, 20; Eb Dvd, "Chd", 33, 89; bn Hi-m, es-Sre, 1, 468; Taber. Crnicu'l-beyn, II, 112-113; XVII, 122-124; Fahreddin erRz. Mefthu'l-ayb, V, 214-218; XXV, 269; bn'n-Nehhs ed-Dimyt. Mericu'l-evk il me-sri ci'I* uak (nr. drs Muhammed Ali Muhanmed Hlid stanbull, Beyrut 1410/1990, Mukaddime, s. 39-47; evkn. Fethu' i - kadir, Beyrut-Dmak 1412/1991, 111,68; Muhammed Fris Berekt. el-Cmi" li-mevdei yti'l-Kur Jnirl-Kerm, Dmak 1379/1959, s. 167-199, 217, 219-359-, Bursal Mehmed Tahir. "Fe-zil-1 Cihd Hakknda Melleft- Osmniy-ye", SR, IX/228 [1328), s, 347-348; Muhammed H. el-Butah, "el-Cihd ve devruh f teblii'd - da* veti'l - slmiyye", Havliyyet Kl-liyyeti sii'd-dn bi'l-Kahire, sy. 9, Kahire 1412/1992, s. 215-230, 238-242. m Iffl Bekir Topalolu 534 CHDYYE II. Mahmud devrinde karlan bir sikke. L _J II. Mahmud'un tahta knn nc ylnda (1225/1810) eski ikiliklerin arlna eit olmak zere 8 dirhem arlnda ve 200 para deerinde sava giderlerine yardm olmak zere karlmtr. Vak'anvis nzde Mehmed Atul-lah Efendi, Zilhicce 1227'de (Aralk 1812) ayar doru gmten 5 kuru rayile cihdiyyeler basldn bildiriyorsa da Darphne'ye satlm olan Galib Edhem Bey'in koleksiyonunda bulunan cihdiy-ye sikkelerinin zerindeki rakamlara gre bunlarn M. Mahmud'un clusunun nc ylnda kesildikleri anlalmaktadr. 1227'de yani beinci senede karlanlar ise ikinci defa baslm olanlardr. BBLYOGRAFYA: nzde. Trih, II, 160; smail Galib. Takvimi Meskukt Osmniyye, istanbul 1307, s. 412-413; Sleyman Sdi, sl-i Meskkt- Osmniyye ve Ecnebiyye, stanbul 1311, s. 54; Hasan Ferd, Nakd ve 'tibr- Ml, stanbul 1330-33, I, 192; Pakaln. I, 291 ; Artuk. islmSikkeler Katalogu, I!, 682; TA, X, 498. l&l brahim Artuk ' CHAN BEGM 1 (1861-1930) ngiliz ynetimindeki Hindistan'da yar bamsz Bopal mahall devletinin son kadn hkmdar L (1901-1926). 9 Haziran 1861 tarihinde Hindistan'n Bopal (Bhopal) ehrinde dodu. Annesi Bopal nevvbesi Sah Cihan Begm, babas Bah Bak Muhammed Han'dr. Mev-ln Cemleddin el-Vezrve Mft Eyyb b. Kamerddin'den eitli dersler okudu. Anneannesi skender BegnYden de devlet ynetimiyle ilgili konularda bilgi edindi. Ayrca hat dersleri ald ve Farsa rendi. 1875'te Emr Ahmed Ali Han ile evlendi. Bu evlilikten 1876'da Muhammed Nasrullah Han. 1877pde Hafz Ubey-dullah Han ve 1894'te Muhammed Ha-mdullah Han adlarnda olu oldu. Annesi ah Cihan Begm'n 16 Haziran 1901'de vefat zerine onun Lord Canning ile yapt anlama gereince Cihan Begm "sultan" unvanyla tahta geti. Ancak 1902'de kocas lnce pek ok problemle kar karya kald. Bu arada boalan devlet hazinesine gelir yollan arad. Byk olu Muhammed Nasrullah Han'n yardmlaryla lke idaresinde ve hukuk sisteminde reformlar yapt. 1903te hacca gitti. Cihan Begm 1908'den nce stanbul'a gidip Osmanl Sultan II. Abdlhamid ile grt gibi oullar Hamdullah Han ve Ubeydul-lah Han ile 1911'de tekrar stanbul'a gitti ve Sultan Read tarafndan kabul edildi. Fakat bu grmeler dost ziyaretinden teye gemedi. Ayn yl ngiltere Kral V. George'un ta giyme trenine katlmak iin Londra'ya giden Cihan Begm, I. Dnya Sava'nda ngiliz hkmetine bal kald ve ngiliz ordusuna katlmak zere bir blk gnderdi. 1924 ylnda iki olunun anszn lm zerine lkede kan karklklar bastrmay baard. 1925'te olu Muhammed Hamdullah Han ile tekrar ngiltere'ye gitti. Memleketine dnnce ngiliz hkmetinden ald muvafakatla 1926'da olu lehine tahttan ekildi. Bibiya Begm olarak da bilinen Cihan Begm 12 Nisan 1930'da vefat etti. lkesini iyi idare eden Cihan Begm'n dnemi bir refah devri olarak anlr. Bo-pal ehrinin yol yapm ve

klandrlmas gibi imar hizmetlerinde bulundu. Sanayi ve tarmn gelimesi iin alt. lkenin tamamen ngilizler'in eline gemesini nlemek iin akll bir siyaset takip etti. Kadnlarn eitimi zerinde titizlikle durdu ve onlar bu konuda tevik etti. Kadnlar tarafndan kurulan All-lndia VVomen's Association'n Bopal'deki ilk toplantsna bizzat katld. Eitim faaliyetlerinden dolay Aligarh niversitesi'-nin idar kademesine seilen tek kadn oldu. Bu niversiteden baka Drlmu-sanniffn ve Encmen-i Terakk-i Urdu gibi kurulular madd adan destekledi. Cihan Begm meden, titiz bir ms-lman hanm olarak yaam ve her yere mill kyafetiyle gitmitir. Torunu Prenses bide Sultan'n verdii bilgiye gre Cihan Begm, bata Mev-ln ibt'nin Asr-i Saadet' adl kitab olmak zere elliden fazla eserin baslmas in madd destek salam, bu arada kendisi de baz eserler kaleme almtr. 1. al-Hicab ot Why Purdah is Ne-cessary (Calcutta I922|. Bu eserde rtnmenin nemini anlatmtr. 2. Hayt- h Cihn. Genlik yllarn ve annesiyle olan mnasebetlerini anlatt bir eser olup B. Ghosal tarafndan yaplan ngilizce tercmesiyle birlikte yaymlanmtr (Bombay 1926). Ayrca Cihan Begm'n htralar An Account oi my Life adyla C. H. Payne |I, London 1910) ve Abds-samed Han (II, Bombay 1922) tarafndan ngilizceye evrilerek neredilmitir. BBLYOGRAFYA: Cihan Begm, An Account of my Life, i (trc C H. Paynei, London 1910; II (trc. Abdssa-med Han), Bombay 1922; Who's Who, London 1913, s. 167; Halid Ziya Uakgil. Saray ve tesi, istanbul 1941, ili, 76-77; mer Rz Ketlh-le, A^lm'n-nis71, Dmak 1377/1958, I, 219-220; Bahriye ok. "Hindistan'da Bhopal Devleti'nde Bir Naibe ve Kadn Hkmdar", TTK Tebliler VII, Ankara 1972, I, 446-450; Kabir Kavsar - Inamul Kabir. Bographical Dic-tionary of Prominent Mslim Ladies, Mew Delhi 1982, s- 344-345; D. Menant, "Quelques Pa-ges de l'histoire du Bhopal", RMM, XV/9 (1911), s. 229; Mankaryos es-Sadef. "el-Mel-kt fTlslm", el-Muktetaf, LVII, Kahire 1920, s. 190-191; Abidaa Sultaan, "The Begums of Bhopal", History Today, XXX, London 1980, s. 30-35; A. S. Bazmee Ansar. "Bhopal", El2 |ng), I, 1196; Abdlhay el-Hasen. Nzhet'l-havfr, VIII, 173m M Recep Uslu CHAN HARB I (bk. BRNC DNYA SAVAI). CHAN- SLAM I. Dnya Sava yllarnda slm dnyasna ynelik yayn yapan siyas dergi. J Cem'iyyet-i Hayriyye-i Islmiyye tarafndan Trke. Arapa ve Urduca olarak genellikle on veya on be gnde bir stanbul'da yaymlanmtr. Yayn amac, balnn hemen altndaki "Cem'iyyet-i Hayriyye-i slmiyye'nin taht- himayesinde menfi-i slmiyye'ye hadim siyas, edeb, itima risaledir" ibaresiyle zetlenmitir. Dergi, esas itibariyle ttihat ve Terakk hkmetinin kararyla, o srada ngiliz igali altnda bulunan Hindistan, Msr ve ran'daki mslman halk ngi-lizler'e kar uyandrmak, ngilizler'in Osmanl Devleti ve hilfet aleyhine giritii propagandalar nlemek ve tesirini ortadan kaldrmak maksadyla yayna" balamtr. Qhn - slm bal evresinde derginin Trk, Arap ve Urdu dilinde kt belirtilmi ve bu dillerde idare adresiyle her dildeki yayn hazrlayan sorumCIHN- SLM lu mdrlerin ad yazlmtr. Arada bir Farsa nshalar da yaymlayan ve ilk says rm tarihle 27 Mart 1330'da (13 Cemziyelevve! 1332/9 Nisan 1914) kan derginin tesbit edilebilen son says rm 1331 (1915) ylna ait 53. saydr. mtiyaz sahibi Hintli Eb's-Sad el-Ara-b el-Hind Efendi, sorumlu mdr Ysuf etvan Bey'dir. Dergide yer alan makaleler genellikle dilde yaymlanm, baz saylarda bunlarn Farsa tercmeleri de verilmitir. Dergi, Osmanl Devleti'nin ttifak devletleri yannda I. Dnya Sava'na katlmasndan sonra, gayesini belirten ibareyi yine dilde olmak zere "hilfet-i kbrya. ittihd- slm'a, terf-i um-miyyeye hadim ceridedir" ekline evirmitir. Makalelerin arlk noktasn, zaman zaman isimler verilip yer de gsterilmek suretiyle ngilizler'in Hindistan. Msr ve ran'da mslman halka yaptklar zulmler tekil etmektedir. Ayrca yine ngilizler'in halk kandrmak iin giritikleri propaganda ve uydurduklar yalanlarn asln anlatan yazlar da yer almtr. dilde kan derginin muhtevas, aka savaa doru giden gnlerde ve bu dillerin konuulduu lkelerde kamuoyu oluturmaya yneliktir. Dergi, zellikle Hindistan'daki gazete sahiplerine ve dier nfuzlu kiilere dzenli olarak gnderilmekteydi. Fakat zaten teyakkuz durumunda olan ngiliz-Hindistan otoriteleri ok gemeden durumu farkedip Austos 1914te Cihn-i slm'n Hindistan'a sokulmasn yasakladlar. Cihn- slm'm, yaymland gnlerin zor artlar ve ulam glkleri dolaysyla, kendisinden bekleneni tam olarak yerine getirdii sylenemez. Trkiye ktphanelerinde derginin tam bir koleksiyonu mevcut deildir. Ankara'da Mill Ktphane'de (I962 SA, nr. 107) 1.8, 9, 22, 25, 50 ve 51. saylar, stanbul'da Beyazt Devlet Ktphanesi'n-de (nr. K 170) 1-16, 20, 22-25. saylar. stanbul Belediyesi Atatrk Kitapl'nda (nr. 0.426) 19. say, Babakanlk Osmanl Arivi'nde

(nr, 5766] 50. say ve Bibli-oteka SSSR menide 53. says bulunmaktadr. BBLYOGRAFYA: Cihn- slm (muhtelif saylar), Hasan Duman, Katalog, s. 64-65; Mill Ktphane, Eski Harfli Trke Sreli Yaynlar Toplu Katalogu, Ankara 1987, I, 41. r-| mi Ziyad Ebzziya 535 CHAN 5AH CHAN AH ( * Cter ) (. 872/467) Karakoyunl hkmdar (1438-1467). Devletin kurucusu Kara Ysuf'un alt olundan drdncsdr. Mardin'de dnyaya geldii iin kendisine Mardin ah ad konulmak istenmise de ehir adlarnn Badat Hatun rneinde olduu gibi kadnlara verilmesinden dolay babas olunun adn Cihan ah koymutur. Cihan ah kk yata Sultniye'ye vali tayin edildi. Babas Kara Ysuf'un 1420'de Ucan yaylas civarnda lmesi zerine Sultniye'den ayrld. Ayn yl aabeyi skender, Karakoyunl tahtna oturdu. Cihan ah da kardeleri skender ve Mehmed'le bazan dost. bazan dmanca yaad. skender'in, olu ah Kubd tarafndan bir suikast sonucu ldrlmesi zerine Cihan ah durumdan faydalanarak 19 Nisan 1438'de "Muzaf-ferddin" lakabyla Karakoyunl tahtna geti. Cihan ah ilk seferini Grcistan Krall zerine yapt U440I ve Tiflis'i ald. Badat'ta mstakil olarak hkm sren dier kardei spend'in lmnden sonra baz beyler kendisine iltihak ederek onu Badat'a hcuma kkrttlar. Btn kuvvetlerini toplayarak Badat zerine yryen Cihan ah kanl arpmalardan sonra ehri zaptetti ve gn boyunca yamalatt (9 Haziran 1446). Kendisinin tbi olduu Timurlu hruh Mir-za'nn 1447'de vefat zerine kan saltanat gailesinden faydalanan Cihan ah sultan ve hakan unvanlarn ald, ardndan Sultaniye ile Kazvin'i topraklarna katt. Cihan ah ile Akkoyunlu Hkmdar Cihangir Mirza arasndaki rekabet ok etin mcadelelere sebep oldu ve sonuta Cihan Sah sfahan ve Fars vilyetlerini Karakoyunl hkimiyetine ald. 1453'te Uzun Hasan Akkoyunlu tahtna geti. Saltanatnn ilk yllarnda Uzun Hasan tehlikesini farkedemeyen Cihan Sah. ancak Rstem Tarhan'n Mardin civarnda Akkoyunlular'a yenilmesinden sonra durumun vehametini anlad. Cihan ah 1466 kn Tebriz'de geirdi. Ertesi yl irvan' istil ederek Der-bende kadar uzanan yerleri yamalad. Bu tarihte Karakoyunl Devleti'nin topraklar Azerbaycan, Arrn. rk- Acem. 536 Irk- Arab, Fars. Kirman ve Dou Anadolu'yu iine alyordu. Grc kral ile ir-vanah. Gln ve Mzenderan hkimleri de onun hkimiyetini tanmlard. Cihan ah'n son seferi Uzun Hasan zerine oldu. Ancak Bingl'de bugn bir bucak merkezi olan Sancak mevkiindeki karargh Akkoyunlular'n basknna urad ve Cihan ah bir Akkoyunlu askeri tarafndan ldrld (12 Rebllhir 872/ 10 Kasm I467|. Bu basknda sekin Karakoyunl beylerinden baka oullan Muhammedt (Mehd) ile Eb Ysuf da esir dtler. Cihan ah'n naa Tebriz'de Muzafferiyye Medresesi avlusunda topraa verildi. Cihan ah Karakoyunlular'n son byk hkmdar olup onun zamannda devlet bir imparatorluk haline gelmi ve en parlak devrini yaamtr. Olu Hasan Ali kendisine halef olmusa da ordunun desteini kazanamamtr (1468). Baz kaynaklarda iki ve elenceye dkn, kt ahlkl ve zalim, bazlarnda ise adaletli, kudretli ve kabiliyetli bir hkmdar olarak gsterilen Cihan ah limleri himaye etmi, edebiyatla megul olmu, Hakk mahlasyla Trke ve Farsa iirler yazmtr. V. Minorsky Cihan ah'n iirlerini incelemi ve makalesinde bunlardan rnekler vermitir. iirlerinin derlendii mecmua 105 Farsa, seksen yedi Trke gazel ve otuz iki Trke rubden ibarettir. Cihan ah 1465 ylnda Tebriz'de mermer ve iekli inilerle bezeli muhteem Gkmedrese'y (Muzafferiyye Medresesi) ina ettirmitir. Kubbesi 16 m. apnda olan klliyede medreseden baka ktphane ve baka yaplar da vardr. Cihan ah'n Tebriz'deki hayratna dair vakfiye suretleri Sleymaniye Ktpha-nesi'ndeki bir mecmuann iindedir (Esad Efendi, nr. 3340i. BBLYOGRAFYA: Eb Bekr-i Tihrn, Kitb- Diyrbekriyye (nr Necati Lugal - Faruk Sumerl, Ankara 1964, II, 57; Sehv. edDav>ul*lmic, II, 80; Feridun Bey, Mneat, I, 166, 170-173, 223, 248, 251, 255, 273; Mneccimba, Sahif'lahbr, III, 153-154; T. de Medzoph. Expose des Guerres de Tamerian et de Schach Rokh Itrc F. Ne-vel, Bruxelles 1860, s. 146. 151; Ahmed Tev-hid. Meskukt Kadfme-i slmyye Katalogu, stanbul 1321. s. 454459; Uzunarl, Anadolu Beylikleri, s. 183-187, 190-192, 224, 230, 235, 236; M. Schmidt-Dumont. Trkmenische Herrscher des 15 Jahrhunderts n Persien und M es opo ta m i en nach dem Tarih al-GySti, Freiburg 1970, s. 55-58, 73-75, 137-144, 146-149, 167-171, 209-213; Faruk Smer, Kara Koyunlular, Ankara 1984, I, 9-11, 24-25, 30-32, 115-117, 128-129, 131-134, 137, 139, 142-143; a.mlf.. "Akkoyunlular", TDA, sy. 40

119861, s. 22-23; Mustafa etin Varlk, "Kara-Koyunlular", Doutan Gnmze Byk telm Tarihi, stanbul 1988, VIII, 469-478; Viadimir Minorsky. "Kara Koyunlu Cihan ah ve iirleri" (trc Mine Eroll, Seluklu Aratrmalar Dergisi, II, Ankara 1970, s. 153-180; Mkrimin H. Ynan. "Cihan -h", A. III, 173-189. m isH Enver Konuku cihanAr begm ( r^ bbl+r } (. 1092/1681) Bbrl Hkmdar ah Cihan'n kz. 1023'te (1614) Ecmir'de dodu. Annesi 'timdddevle saf Han'n kz Mmtaz Mahal'dir. ocukluu ve genlii babasnn yannda geti. Nasrddin el-K-nin hanm Sitti Hanm'dan kraat ve tecvid okudu; hsn-i hat. Farsa ve edebiyat rendi. 1631 "de annesinin lm zerine ah Cihan kzyla daha yakndan ilgilendi. Baba-kz arasndaki bu yaknlk ah Cihan'n lmne kadar (I666I devam etti. Kaynaklar Cihanr'nn sarayda sz sahibi olduunu, Begm S-hib. Begm Sahibe ve Padiah Begm unvanlarn tadn kaydederler. Cihanr Begm, 1644'te Agra'daki sarayda kan yangn srasnda yaraland. 1650de babasyla Kemir'i ziyaret ettikleri esnada Molla ah Bedahfnin. daha sonra da Munddin itrnin mridi oldu. ehzadeler arasndaki saltanat mcadeleleri sonunda ah Cihan tahttan indirilip Evrengzb'in (i. lemgr) emriyle hapsedilince Cihanr Begm kendisini babasnn hizmetine adad. Cihanr hi evlenmedi; Evrengzb ablasnn geimi iin yllk 1.200.000 rupi tahsis etti. Bbrl devri tarihileri, Ci-hanr'nn 1658'den sonraKi hayatn ibadetle ve eser yazmakla geirdiini belirtirler. Cihanr Begm 3 Ramazan 1092'de (16 Eyll 1681) vefat etti. Arzusu zerine Delhi'de, XIV. yzyln byk eyhlerinden Nizmeddin Evliy'nn trbesinin bulunduu avluda kendisi iin yaptrd trbeye defnedildi. Ftmat'z-zamn lakabyla anlan ve tasavvufa da ilgi duymu olan Cihanr, ikt'larndan elde ettii btn gelirleri hayr messeselerine harcamtr. Agra'daki Cmi-Mes-cid ve klliyeyi 1648 ylnda ina ettirmitir. Bu cami, Ekber ah'n Fetihpr Sikri'de yaptrd camiden sonra B-brller'in ina ettirdii en byk m-beddir. Cihanr Begm baz eserler de kaleme almtr: 1. M^nis'l-ervh. Mu-nddin itnin menkbn ve itiyye'-ye mensup dier eyhlerle ilgili baz bilgileri ihtiva eden Farsa bir eser olup 1640'ta tamamlamtr. eitli ktphanelerde yazma nshalar bulunan (Storey, l, 1001} M^nis'I-ervh'm Urduca tercmesi yaymlanmtr iLahore 1938). 2. Shibiyye. Molla ah Bedah hakkndaki bu risalesini muhtemelen 1641 -1642 yllarnda tamamlamtr. Gucert ve Ahmedbd ktphanelerinde birer yazma nshas bulunan Shibiyye, M. brahim tarafndan zet halinde Urduca'ya evirilmitir {Oriental Cotlege Magazine, XII/4, Lahore, Austos 1937. s. 3-19I. Cihanr Begm'n Sirmur racas Budh Parkasha gnderdii Farsa mektuplar H. A. Rose tarafndan neredilmitir ("Persian Letters from Jahn r Daughter of Shh Jahn... to Raja Budh Parkash", JASB, Calcutta I9ll, s 449-478). BBLYOGRAFYA: Abdlhamd Lhrt. Pdihname, Kalkta 1867, I, 178; Mstaid Han. Me'-'ir i ^lemgri, Kalkta 1871, s. 213; C.Stephan, Tlte Archeology and Monumental Remains of Delhi, Calcutta 1876, s. 108-109: N. Manucci, Storia do Mogor (trc W. !rwine), London 1907, !, 217; Muham-med Salih Kanboh. cAmehi lih, Kalkta 1912, I, 80; Mahbber-Rahman. Cihan 3r3, Aligarh 1918; Abdlhay el-Hasen, Nzhet'l-havtr.V, 125; Storey, Persian Literatre, I, 999" 1001 ; R. Misra, Women in Mughai India (1526-1748 AD.), Delhi 1965, s. 61-70; J. Allan v.dr. The Cambridge Shorter Hstory of India, New Delhi 1969, s. 405-406, 411; B, Gascoigne. The Great Moghuls, New York 1971, s. 165, 189, 200-201, 222; Kabir Kavsar - Inamul Kabir, Biographical Dictionary of Promnent Mslim Ladies, New Delhi 1982, s. 138-140; H. A. Ro-se. "Persian Letters from Jahn r, Daughter of Shah Jahar, King of Delhi, to Raja Budh Parkash of Sirmur", JASB (New Suriel, VII 119111. s. 449-458; R. C. Temple, "Shah-jahan and Jahanara", Indian Antiquary, XL1V, Mew Delhi 1915, s, 111-112; G. Yazdani. "Jahanara", JPHS, II (1913-14). s. 152-169; H. Beveridge. "Cihn-r Begim", A, III, 171; A. S. Bazmee Ansari. "Djahnr Begam", E/*" (ng ), II, 378-379; a.mif.. "Cihanr Begm", UDM, II, 545-546; DMF, J/2, s. 778. r-1 \M Enver Konuku CHANDAR AH Eb'1-Feth Muizzddn Muhammed b. Bahdr h (. 1125/1713) Bbrl hkmdar (1712-1713). Evrengzib'in torunu ve I. Bahadr ah'n byk olu olup 1661'de dodu. ehzadelii srasnda lkenin kuzeybatsndaki Mltan eyaleti vahiydi. Babasnn 28 ubat 1712'de lmnden sonra kan taht kavgasnda, Evrengzb devrinin mehur simalarndan biri olan vekil - i mutlak Esed Han'n olu Zlfikar Han, nce tahtn en gl aday Azmn'n hkmdar olmasn nlemek iin Cihandar ah, Cihan Sah ve Refun arasnda ttifak kurdu ve lkeyi karde arasnda taksim etti. Kendisi de hepsinin vezirliini stlendi. Ardndan da Azm-n' ve dier iki kardei bertaraf edip Cihandar ahn Bbrl tahtna kmasn salad. Cihandar ah'n tahta clusu 30 Mart 1712'de Lahor'da trenlerle kutland. Yeni hkmdar destek ve yardmlarn grd

Zlfikar Han' vezirlik makamna getirdi. Kaynaklarn bildirdiine gre zevk ve elenceye dkn bir hkmdar olan Cihandar ah, ksa sre sonra Ll KnCHANDAR SAH ver adl bir rakkasenin etkisi altna girdi. Glkle toplanabilen devlet hazinesi savurgan bir ekilde harcanmaya baland. Vezir Zlfikar'n hkmdar nez-dindeki abalar da bir sonu vermeyince asker maan alamaz hale geldi. Bunun zerine Azmn'n olu Fer-ruhsiyer amcas Cihandar aha kar harekete geti. Daha nce Bengal valilii yapan Ferruhsiyer tahtta hak iddia ederek az saydaki taraftan ile Bengal'-den Patna'ya geldi. Cihandar ahtan korkan kumandan ve valiler Ferruhsiyer'e katlmadlar. 22 Haziran 1712'de Lahor1 -dan Delhi'ye gelen Cihandar ah yolda iken Ferruhsiyer'in hareketini ve Patna'ya ulatn rendi. Byk olu zzed-din'i Hce Hseyin Han ve Lutfullah Han Sdk ile birlikte Agra'ya gnderip gelimeleri takip etmesini istedi. Fakat Cihandar ah'n lkeyi idare edebilecek kabiliyete sahip olmadn gren Ahmed Han (Gaziddin Han Glib Ceng), Raca Sid-hist. Hce sim (Eref Han), Mir Msrif ve Zeynddin Han gibi baz nfuzlu ahslarla Bre Seyyidleri Ferruhsiyer'e yardmc olacaklarn sylediler. Ayrca Alla-hbd ve Bihr svarilerinin de desteini salayan Ferruhsiyer, Patnada Bbrl tahtnn meru hkmdar olduunu iln etti (29 Safer 1124/7 Nisan 1712), adna hutbe okutup para kestirdi. Patna'daki olaylardan Delhi'de haberdar olan Cihandar ah, Ferruhsiyer'in derhal bertaraf edilmesini emretti ve Delhi kuvvetlerinin bana olu zzeddini getirdi. Ancak zzeddin Ferruhsiyer karsnda malp oldu ve 28 Kasm 1712-de Agra'ya kat. zzeddin'in ka Delhi'de byk bir panik yaratt. Ancak ksa srede yeni bir ordu hazrland ve Cihandar ah 9 Aralk 1712de veziri Zlfikar Han'la birlikte Delhi'den Agra'ya hareket etti. 11 Ocak 1713'te meydana gelen Smgarh Sava'nda malp olan Cihandar ah Delhi'ye kaarak Esed Han'a snd. 15 Ocak 1713'te Esed Han ile olu Zlfikar Han Ferruhsiyer'e yaranmak iin onu hapsettiler. Cihandar Sah Ferruhsiyer tarafndan babas ve kumandanlarnn lmnden sorumlu tutularak maiyetiyle birlikte idam edildi 116 Muharrrem I 125/12 ubat 1713). ki gn sonra ona ihanet eden Zlfikar Han da ldrld. Kurtulabilen tek kii olan Cihandar ah'n olu Azzddin, 1745te Ahmed ah Bahadr'dan sonra II. lem-gr unvanyla Bbrl tahtna kt. lkede ksa srede skneti salayan Ferruhsiyer, kendisine saltanat mcade537 CHANDAR SAH leinde yardmc olanlar yksek memuriyetlere getirdi. Bre Seyyidleri de sarayda byk bir nfuz ve itibara sahip oldular. BBLYOGRAFYA : Hf Han, Mntehab'l-Lbb, Bibliotheca Indica, II, 697; Bayur, Hindistan Tarihi, II, 344-352; Ahmed Mahmd es-Sdt. Trihu'hms-limn f ibhi't-krret'i-Hindiyye ve hadreti-him, Kahire 1957, II, 205-206; elKmsul-slm. I, 645; J. Allan v.dr. The Cambridge Shorter History of India, New Delhi 1969. s. 453-455, 473; S. M. kram. Mslim Gviiization in tndia, Mew York 1969, s. 255-256; CHIn., IX, I I 1 ; Bosworth, slm Devletleri Tarihi, s. 260; Abdlmn'im en-Nemr, Trhu'l-islm fi'i-Hind, Beyrut 1401/1981, s. 377-379; T. G. P. Spear, "Bhdur Shh I". E/'* llng ], I, 913-914; P. Hardy, "Djahndar Shah", a.e,, II, 379. iffl! Envf.h Konuku CHANGR Eb'l-Muzaffer Nreddn Muhammed Cihangir b. Ekber (. 1037/1627) Bbrl hkmdar (1605-1627). J 30 Austos 1569'da Agra'nn gneybatsndaki Fetihpr'da (Sikri) dodu. Babas Bbr'n torunu Celleddin Ekber Sah, annesi Racpt reisi Raca Bihr Mel Kahulhi'nin kz olup daha sonra Meryem ez-Zamn diye mehur olmutur. Ekber ah, oluna ok sevdii eyh Se-lm b. Baheddn-i it'nin adn koydu. Ancak ehzade Selim sarayda eyh Baba adyla arlrd. Tzk-i Cihangiri adl eserinde Selim adn, mehur Osmanl padiah Yavuz Sultan Selim'in adyla kantrlabilir endiesiyle kullanmadn, hkmdarlara lyk bir isim olduu iin Cihangir adn tercih ettiini; tahta kt srada gne doduu iin de N-reddin unvann aldn syler. Cihangir, Ekber ah'n lmnden sonra 21 Ekim 1605'te Agra'da Bbrl tahtna oturdu ve adna hutbe okutarak para bastrd. Tahta ktktan sonra yaymlad on iki emri ihtiva eden bir fermanla damga resmi ve liman vergisi gibi her eit vergiyi kaldrd. Ekya ve hrszlara kar yol emniyetinin salanmasn, tccarlarn rahata seyahat edebilmeleri iin yol boyunca hanlar ve mescidler yaplmasn istedi. ki yapm ve satmn, rzalar olmadan halktan vergi alnmasn, pazar ve perembe gnleri hayvan kesilmesini yasaklad ve genel af iln etti. Babasnn politikasn takip ederek Racptlar'la ittifakn srdrd. darede 538

mslmanlar istihdam etti. Onun devrinde sadece Hindu vali eyalet valiliklerinde bulunmutur. Cihangir hkmdar olduktan ksa bir sre sonra kendisine isyan eden byk olu Hsrev ile uramak zorunda kald. Hsrev babas karsnda tutunama-yarak 6 Nisan 1606'da Pencap'a snd ve mslmanlann rakibi olan ihler'den yardm istedi. Guru Taran Arcun bu si ehzadeyi destekledi ve Lahor Valisi Di-lver Han'a kar savamak zere asker verdi. Cihangir Pencap'ta Bbrl nfuzunun zayflamasn nlemek iin yardmc kuvvet gndererek isyan bastrd. Hsrev Bhairoval'da malp oldu ve esir alnd. Cihangir olunun gzlerine mil ektirdikten sonra onu Burhnpr'a srgn etti. Hsrev 1622 ylnda orada ld. Cihangir'i megul eden meselelerin biri de Melik Anber'in isyandr. Habe asll olan Melik Anber Nizamhler'in saraynda meliklik rtbesine kadar ykselmiti. Anber, Dekken'de dalk arazide yaayan Maratalar'la anlap Cihangir'e isyan etti. Bunun zerine Cihangir'in olu Hrrem Melik Anber'e kar baarl bir sefer dzenleyerek Bbr-ller'in kaybettikleri topraklar geri ald i 1608) Bu sebeple babas ona ah Cihan unvann verdi. Melik Anber uzun sre Bbrller'i megul etmise de sadece Dekken taraflarnda tutunabilmitir. te yandan Kandehar'm ranllar tarafndan kuatlp ele geirilmesi de Cihangir iin tehlike arzetmitir. Cihangir 1611 'de Gyseddin et-Tah-rn'nin kz Mihrnnis ile evlendi, ona Nur Mahal veya Nurcihan Begm lakabn verdi ve onu da lkenin idaresinde sz sahibi yapt. Bundan bir yl sonra da Bengal'de ardarda kan isyanlarla uramak zorunda kald. cddevle adl bir kumandan Bengal ayaklanmasn bastrmakla grevlendirdi. Bbrller isyann elebalarndan Osman' malp ettikten sonra merkezleri Dakka'y ele geirdiler. Daha sonra bu ehre Cihan-girnagar ad verildi. Cihangir d mnasebetlerde de baarl bir siyaset takip etmitir. Safev-Bbrl snr zerinde bulunan Kandehar'm 11 Haziran 1622'de I. Abbas tarafndan ele geirilmesi zerine karlkl olarak eliler gnderilip bu mesele halledildii gibi ki devlet arasnda dostluk temelleri atld. Bu arada Safevfler'in byk rakibi olan eybnler de Bbr-ller'e yanaarak Agra Saray'na eitli hediyelerle eli gnderdiler ve iyi mnasebetler kurdular. te yandan Hint deniz ticaretini ele geirmek ve bulunduklar yerleri muhafaza etmek isteyen Portekizlilerle rekabete giren ngilizler, ngiltere'de kurduklar Dou Hint irketi (East Indian Company) vastasyla Hindistan kylarnda koloniler meydana getirdiler. irket Cihangir ile temasa geerek Portekizliler gibi ticari haklar istedi. W. Hawkins. W. Finch, Jhon Jordain, N. Wit-hington. Th. Coryat. Sir Thomas Roe ve Terry Edward gibi seyyahlar Cihangir zamannda Hindistan'a gelerek Bbrl lkesini Bat'ya tanttlar. Srat Ahmed-bd, Lahor, Ecmir. Agra, Delhi ve Bur-hnpr. yabanc tccarlarn emniyet iinde mal alp sattklar birer ticaret merkezi haline geldi. Cihangir 1626da isyan eden Mehabet Han'n zerine yrd. Ancak Kabil yolunda esir alnd. Kars Nur Cihan sayesinde esaretten kurtuldu. Bu arada olu ah Cihan'n kendisine kar Mehabet Han'la birlii yapmas zerine 1627'-de Kemir'e gitti. Burada rahatszland ve iddetli astm nbetleri sonunda vcudu zayf dt. Doktorlarn tavsiyesi zerine Lahor'a geri dnerken Rcev-ri Bhimbar yolunda vefat etti (27 Safer 1037 '' 7 Kasm I627) Naa Lahor'da R-v nehri kysndaki ah Dara'da topraa verildi. XVII. yzyl Bbrl sanatnn aheserleri arasnda yer alan trbesi 1637'-de tamamlanmtr. Yirmi iki yllk hkmdarl dneminde kan Marata, Sih, Afgan, Bengal ve ehzade isyanlarn ustalkla bastrmtr. Onun tek zaaf, nceleri ei Nur Cihan'n tesiri altnda kalmasdr. Cihangir zamannda Hindistan'n birok yeri mimar eserlerle sslenmitir. Agra, Lahor, eyhapura ve Kemir'de bunun en gzel rneklerini grmek mmkndr. Kemir'de Dal glndeki lmr Ba bahe mimarisinin gzel bir numunesidir. Yine Agra-Delhi ve La-hor'u birletiren ana yolda iki sra halinde aa diktirilmesi o devir iin orijinal bir teebbst. Cihangir dil ve merhametli, aklselim sahibi, inanc salam, hosohbet ve ulem dostu bir insand. Sanat ve estetikten zevk alrd. zellikle resim sanat onun dneminde altn an yaamtr. Cihangir byk dedesi Bbr gibi edip ve air bir hkmdard. Ayrca eyh Mu-hammed Sad el-Herevve Mft Sadr- Cihan elPehnev'den hadis okumutur. Cihangir, hatratn iine alan Tzk- Cihangir? adl bir eser kaleme almtr. Tzk-i Cihangiri M. HoTnin yazd zeyille birlikte baslmtr (Aligarh 1863-1864; Leknev 19141. Ayrca ocuklarna nasihatlann htiva eden bir Pendnme'-si vardr (yazma nshalar iin bk. Storey, I, 559). Eser M. D. Price tarafndan ngilizce'ye evrilmitir (London 1829; Cai-cutta 1904) Pendnme'yi Elliot ve Dow-son da ksmen tercme etmilerdir (lackson. VI. 493-516). Cihangir. eyh Muhammed b. Cell el-Hseyn el-Gucert'ye Kur'n- Kerm'i Farsa'ya tercme ettirmitir. Mu'te-med Han onun devriyle ilgili olarak k-blnme-i Cihangiri (Calcutta 1865; Leknev 1870; Allahbd 1931), zzet Han da Me'dir-i Cihangiri (yazma nshalar iin bk. Storey. I, 5631 adl eserleri kaleme almlardr. kinci eser Elliot ve Dow-son tarafndan ksmen ngilizce'ye evrilmitir thiistory of India, VI, 439-445) BBLYOGRAFYA: The Tzuk-i JahangTri or Memoirs of Jahn-gr Itrc Alexdnder Rogers), Mew Delhi 1978; Mu'temed Han, kbalnme-i Cihangiri (trc. FJ-liot-Dowson], Calcutta 1865, VI, 400-438; Syad Muhammad Latif. Lahore; Its History and An-tiquities, Lahore 1892, s. 42-50; W. Hawkins. Early Travels in India, 1583-1614 (nr W. Fos-

leri, London 1921. s. 70-121 ; The Embassy of Sir Thomas Roe to India, 1615-1619 (nr Wil-liam Fosterl, London 1926; Storey. Persian Literatre, I. 556-564; B. Prasad. History of Ja-hangir, Allahbd 1930; Bayur, Hindistan Tarihi, II, 166-192; Phanindranath Chakrabarty. Anglo-Mughal Commercial Relations, 1583-1717, Calcutta 1983, s. 44-99; J. Allan - T. W. Haig - H. H. Dodvvel. The Cambridge Shorter History of India, Delhi 1969, s. 379-398; R-z'l-slm, ndo-Persian Relations, Lahor 1970, s. 68-96; B. Gascoigne, The Great Moghuls, New York 1971, s. 131-179; M. P. Srivastava, Society and Culture in Medieval India [1206-1707], Allahbd, ts. (Chgh Publications), s. 199-200; a.mlf. Policies of the Great Mughals, Allahbd, ts. (Clugl Publications), s. 68-80; Abdlhay el-Hasen. Nzhet'hhavttr, V, 122-123; Abdlmn'im en-Nemr. Trihu'lslm fn-Hind, Beyrut 1401/1981, s. 298-316; P. S. Bedi, The Mughal Nobiiity nder Akbar, Ja-landhar 1985, s. 28, 52, 90, 100, 125-128; History of India, IV, 61-87; V, 294-319; VI, 272-274, 439-445,493-516; IX, 306-313; M. Yasin. "Jahangir and Nur Jahan", indian Historical Quarterly, XIV, Delhi 1938, s. 817-821; A. C. Banerjee. "Jahangir's Relation with the Sikhs", a.e.. XXI (19451, s, 135-136; Ellison B. Findly. "Jahngr's Vow of NonViolence", JAOS, CVII/2 (1987i' s. 245-256; H. Beveridge. "Cihangir", A, III. 172-173; A. S. Bazmee Ansan. "Djahngr", E/J(ng.L II, 379-381. Iffll Enver Konuktu CHANGR CAM CHANGR CAM stanbul'un Beyolu yakasnda bir semte adn veren cami. Fndkl Yokuu'nun kuzeyindeki Prte-l mahallesinde olup adn verdii semtte Marmara'ya ve Boazii'ne hkim bir tepede yer alr. Caminin ad. Kanun Sultan Sleyman'n Hrrem Sultan'dan doan ve yirmi iki yanda lerek 1960/ 1553 ehzade Mehmed ile birlikte ehzade Ca-mii'ndeki trbeye gmlen olu Cihangir'den gelmektedir. Mimar Sinan'a yaptrlan ilk cami 967'de (1559-60) tamamlanmtr. Vakfiyesine gre yannda bir de sbyan mektebi bulunuyordu. Evliya elebi'den bu yapnn kare planl, tek kubbeli ve tek minareli olduu renilmektedir. Cami, tarihi iinde be yangn geirmi ve her seferinde yenilenmitir. 1307'de (1890) II. Abdlhamid tarafndan yeniden yaptrlan bugnk cami de genel hatlar ile tek kubbeli ve kare planldr. blml son cemaat yerinin ki kesinde iki minaresi vardr. Mimar Sinan'n Edirnekap Mihrimah Sultan Camii'nde balatt bir mimari tasarm ve strktr, XIX. yzyln sonlarnda bu yapda yeniden uygulanmtr. Bu tasarmda kubbe drt keye oturtulmu olduundan duvarlar tayc zelliklerini ksmen kaybetmi, bylece ok sayda pencere alabilmi ve zellikle st ksmlarda yelpaze biimi yaylan pencere dzeni gerekletirilebilmitir. Bugnk yapnn mimarnn kim olduu hakknda kesin bilgi yoktur. Son yllarda yazlm bir kitapta Sarkis Balyan ad verilmekteyse de (Sezgin, s. 204) 1295 (1878) ylnda devlet bamimar unvann alan Sarkis'in ve mensubu olduu mimar ailesinin eserlerini ieren listelerde Cihangir Camii adna rastlanmamas bu bilginin ihtiyatla karlanmasn gerektirmektedir (bk. Tulac, s. 241} Cihangir Camii gerek planlanmas gerekse sslemeleriyle gayet ll bir eserdir. erideki kalem ileri byk lde devrinin zelliklerini korumaktadr. Buna ek olarak 1285-1307 (1868-1890) yllar arasnda Mustafa zzet. Hafz Ahmed Snbl, Sami. Rakm. Hasan Rz. Sabri. efik. Muhammed Fehmi, Muhammed Nazif, Nazif, Arif. Mehmed Thir, Seyyid Ali, Aleddin. Hasen. Cer. Msrzde Ali Rz skdr. evki gibi hattatlar tarafndan yazlm otuz dokuz levha cami i meknna ayr bir zellik katmaktadr. Evliya elebi ile dier kaynaklarda sz edilen ve 1281'de (1864-65) yand 539 CHANGR CAM bilinen avlunun kesindeki zaviye-tekkenin banisi ve ilk eyhi, Halvetiyye tarikatnn Cihangriyye ubesinin kurucusu Hasan Burhneddin Cihangiri1 dir ( 1074/1663-64). Caminin evresinde 1048 (1638-39) tarihli bir eme, 1120 (1708) tarihli bir sarnla musluklar, hazresindeki 1312'-de (1894-95) atrlan ve 1318'de (1900-1901) Gazi Osman Paa tarafndan bir tulumba monte ettirilen kuyu ile adrvan ve gnmzde beton olarak yenilenmi Hasan Burhneddin Cihangir trbesi dikkati eker. Hazre ve trbede en eskisi 997 (1588-89). en yenisi 1923 tarihli yirmi sekiz adet nemli kabir ve mezar ta tesbit edilmitir. BBLYOGRAFYA: Ayvansary. Hadkat'l-cevmi', II, 72-73: a.mlf.. Mecma-i Tevrih, s. 152; Mehmed Ziya. stanbul ve Boazii, stanbul 1336, II, 238-239; Ahmet Refik (Altnay). X. Hicr Asrda stanbul, stanbul 1935, s. 38; Cengiz Orhonlu. Tophane, Cihangir, Sahpazan, Kabata, Ayaza-a Semtlerinin Tarihi (lisans tezi, 1951], Ed.Fak. Ktp,, 5. 35; Eremya elebi Kmrci-yan. stanbul Tarihi (XVIII. Asrda stanbul) Itrc. H. Andreasyanl, stanbul 1952, s. 43; Doan Kuban, Trk Barok Mimarisi Hakknda Bir Deneme, stanbul 1954; Semavi Eyice, "stanbul Minareleri I", Gzel Sanatlar Akademisi Trk Sanat Tarihi'Aratrma ve ncelemeleri, stanbul 1963, I; a.mlf.. Bizans Devrinde Boazii, stanbul 1976, s. 15-17; Metin Szen, Trk Mimarisinin Geliimi ve Mimar Sinan, stanbul 1975, s. 371; Sedad Hakk Eldem, stanbul Anlan: Reminiscences of stanbul, stanbul 1979, s. XII-Xlll; Haluk Sezgin. Trk ve slm lkeleri Mimarilerine Toplu Bak, stanbul 1979, s. 204; Pars Tulac, Osman/ Mimarlnda Batllama Dnemi ve Balyan Ailesi, stanbul 1981, s- 241; Oktay Aslanapa. Osmanl Devri Mimarisi, stanbul 1986, s. 465; A. Mehmet Avunduk, Cihangir Camii ve evresinin Deerlendirilmesi

(lisans tezi, 1986), Sosyal Bilimler Enstits; Aptullah Kuran. Mimar Sinan, stanbul 1986, s. 57, 269. m mi Ara Altun 540 CHANGR MRZA 1444-1457 yllan arasnda hkm sren Akkoyunlu beyi (bk. AKKOYUNLLAR). CHANGR TEKKES stanbul Cihangir'de XVII. yzyla ait tekke. Cihangir'de ayn adla anlan cami ile bir btn tekil eden tekkenin banisi, Halvetiyye tarikatnn Cihangriyye ubesinin kurucusu eyh Hasan Burhneddin Cihangirindir (o. 1074/ 1663]. Ad geen tarikatn sitanesi olan tekke gnmze ulamamtr. Tekkenin etrafnda camiye ait hnkr mahfiliyle bir sbyan mektebinin bulunduu bilinmektedir. Birka defa yanan Cihangir Camii'nin II. Abdlhamid tarafndan yaptrlan onarmnda son cemaat yerinin kaps zerine konulan 1307 (1890) tarihli kitabe ile mihrabn sandaki duvarda asl, Msrzde Ali Rz skdri'ye ait, 1311 (1893-94) ylnda siyah muamba zerine altn yaldzla yazlm ta'lik levhada olduka ayrntl ekilde gsterilen eyhler silsilesinde Hasan Burhneddin Efen-di'nin posta oturu tarihi 1020 (1611) olarak verildiine gre tekkenin inas bu tarihte tamamlanm olmaldr. Meihat son dnemde Halvetiyye'nin Sn-bliyye ubesine geen tekkenin evkaf defterinden, tekkelerin kapatld 1925 ylndaki son eyhinin Hafz hsan Efendi adl bir kii olduu anlalmaktadr. Caminin naziresinde. dile Sultan'n dergha hayrat olarak yaptrd 1312 (1894-95) tarihli su kuyusu ile Gazi Osman Paa'nn 1318 (1900-1901) ylnda dergha vakfettii adrvan ve demir tulumba halen durmaktadr. Hazrede bulunan, caminin baz imamlarna ait mezar talarnda geen "bu hankah- erifin imam" ifadesinden, Cihangir Ca-mii'nde imametle mesihatin birletiril-medii sonucu karlabilir. Hasan Burhneddin Cihangir'nin, 1951 ylna kadar ahap bir yap iken bu tarihten sonra yklarak betondan yeniden yaptrlan trbesi (Orhonlu, s. 351 drt tarafta birer pencereli ve sakfl bir binadr. Halen ok bakml ve temiz tutulan trbenin duvarnda Dervi smetin hatt iie, "Y Hazret-i Pr-i Sn Hasan Burhneddin Cihangr-i Halvet kadde-sallh srrah'l-l 1310" levhas asldr. Hasan Burhneddin Efendi ile halifesi ve damad Fethullah Efendi'nin tahta zemin zerine oturtulmu sandukalar yeil boyal ahap parmaklkla evrilmitir. Bu sandukalarn nnde ayrca yeil boyal mezar talan da yer almaktadr. Her ikisinin banda byk birer Halvet tac vardr. Beton kaide zerine oturtulmu serpulu dier sandukann sanduka n levhalar yoktur. 1281'de (1864-65) yand bilinen zaviyenin iinde mstakil bir tevhidhne-nin varln gsteren daha ak bir belge bulunmadka zikrin bandan beri Cihangir Camii'nin iinde icra edildiini ileri srmek de mmkndr. BBLYOGRAFYA: Sleymaniye Vakfiyesi (nr. K. Edib Kiirk-uolu), Ankara 1962, s. 3, 6, 11, 48; Evliya elebi. Seyahatname, I, 442; Ayvansary, Hadkat'l-cevmi', II, 72-73: Bandrmalzde. Mecma-i Teky, stanbul 1307, s. 9; Mehmed Rif, Mir't- stanbul, stanbul 1314, s. 347-349; Hocazde Ahmed Hilmi, Ziyret-i Evliya, stanbul 1325, s. 107-108; Osman Nuri Ergin. 1218-19 (1803-1804) Tarihli Yazmalar, stanbul Belediyesi Atatrk Kitapl, nr. 1825; b-nlemn Mahmud Keml (nal) Yazmalar, Ktp., bnlemin, nr. 2802, vr. 17J, nr, 89; Konyal, Mimar Koca Sinan'n Eserleri, s. 53-56; Cengiz Orhonlu, Tophane, Cihangir, Salpaza-n, Kabata, Ayazaa Semtlerinin Tarihi llisans tezi, 1951), Ed.Fak. Ktp., s. 35; A. Mehmet Avunduk, Cihangir Camii ve evresinin Deerlendirilmesi I lisans tezi, 19861, Sosyal Bilimler Enstits; A. Bilgin Turnal Esin Ycel. "stanbul'daki Baz.Tekkelerin Yerlerine Dair Bir Aratrma", VD, XVIII 11984), s. 141-142. mi A. Bilgin Turnal CHANGRYYE Halvetiyye- Ramazn iyye tarikatnn Hasan Burhneddin Cihangir'yc (. 1074/1663-64) nisbet edilen br ubesi (bk. HASAN BURHNEDDN CHANGR). CHANNMA Sivil mimaride, zellikle eski ahap stanbul evlerinde ounlukla at arasna yerletirilmi, manzaraya hkim, cephesi veya etraf cameknla evrili bir nevi balkonlu oda veya taraa (bk. EV). J CHANNMA

Ktib elebi'nin (. 1067/1657) corafyaya dair mehur eseri. Osmanl lkelerinin ilk sistematik corafya kitab olma zellii tayan Cihan-nm, deiik ilim sahalarna ilgi duymu olan Ktib elebi'nin en nemli eserleri arasnda yer alr. 1055 (1645) Girit seferi dolaysyla haritalara ve corafya kitaplarna merak salan Ktib elebi eserinin giri ksmnda, corafyann insana oturduu yerde dnyay gezen seyyahlar gibi lemi dolap grme imkn verdiini, bu eserlerin okunmasyla mrleri boyunca seyahat edenlerden daha ok bilgi sahibi olunacan syleyerek corafyann faydalarn belirtir. Daha sonra Cihannm'y telif sebebini Arapa, Farsa ve Trke yazlm corafya kitaplarnn yetersiz olmas, buna karlk Batda bu ilme byk nem verilmesi eklinde aklar. Bu gaye ile corafya alannda eitli kitaplardan faydalanarak slm corafyaclarnn eksiklerini telfi etmeyi ve corafya ilminin kendi zamanndaki durumunu ortaya koymay dnr. Ktib elebi ayrca Cihann-md'nn ki blmden meydana gelen bir eser olduunu, birinci blmn sadece denizler, nehirler ve adalardan, ikinci blmn karalardan, alfabe srasyla ehirlerden, hicr VII. (XIII.) yzyldan sonra kefedilen lkelerden bahsettiini de ifade eder. Bugne ulaan eitli nshalarndan anlaldna gre Cihannm, kaynak niteliindeki malzemesi ve planlar itibariyle deiik tarihlerde iki defa kaleme alnm, ancak her ikisi de tamamlanmadan braklmtr. Byk lde bir kozmografya kitab eklinde Orta-a'n klasik Arap eserleri model alnarak planlanan ve 1648'de hazrlanmaya balanan ilk telif, bir ksm Avrupa lkeleri hakknda kaynak bulunamad gerekesiyle bitirilememitir. Eserin bu ilk telifinde eski filozoflarn "ansr-1 er-baa" (hava. ate, su ve toprak) tertibi esas alnm ve bu blmlerde btn corafya bilgilerinin ortaya konulmas planlanmt. Ancak mellif sadece sulardan bahseden nc blm tam olarak yazabilmi, burada Ortaa corafyac-larnca da bilinen deniz, nehir ve glleri anlatmtr. Drdnc blm yeryzne ayrlmtr. lkelerin ve ehirlerin ele alnaca belirtilen bu blmde sadece girile dnyann ls, Batlamyus'un "yedi iklim'i ile Ortaa corafyaclarnn "yirmi alt iklim'i (eklm-i rfiyye) ve "memleket" tasvirlerinin bir ksm yer almaktadr. Bunlarn arasnda mslman spanya (Endls), Kuzey Afrika (Marib) ve Osmanl lkesi (klnvi Rm) bulunmaktadr. klm-i Rm bahsinde nce stanbul, Edirne ve Bursa gibi Osmanl baehrinin tavsifi yaplm, ardndan Osmanl Devleti'nin Avrupa'daki topraklan olan Rumeli, Bosna ve Macaristan konu edilmitir. Mellifin hemen hemen kendinden nceki corafyaclar takip ederek toplam olduu malzemeyi iine alan bu blm eserin en nemli ksmdr ve yaklak bete drtlk bir blmn meydana getirmektedir. Bu ilk telife ait yazmalarn hepsinde son bahsedilen ehir Macaristan'daki Hatvan'dr. Yazmalarn bir ksmnda, Atlas Minr mellifi G. Mercator'un (. 1598) projeksiyonunda yaplm bir dnya haritasndan baka denizleri, nehirlerin yataklarn ve sancaklar gsteren 100 kadar kk ayrntl harita da bulunmaktadr. Bunlar daha ncekiler gibi yuvarlak izilmi olup olduka itinal yaplanlar vardr. Mellif zellikle burada faydaland Bat kaynaklarndan da baz bilgiler aktarmaya almtr. lk telif teebbsn. Endls, Marib ve Rum'dan sonraki dndnc iklimde konu edecei Atlas Okyanusu adalarndan ngiltere, "Hibrenya" ve zlanda'y kaynak ve bilgi yetersizliinden dolay yazamamas sebebiyle tamamlayamayan ve bu arada grd A. Orteus'un corafya kitabnn tercmesini bekleyerek almalarna ara veren Ktib elebi, daha sonra Karaelebizde Mahmud Efendi'nin terekesinden Orteus'un eseri yerine G. Mercator J. Hondius'un Atlas Minor'unu (Arnheim I6ll) elde edip bunu yeni tant Fransz mhte-disi eyh Mehmed hlsfye tercme ettirmeye balad (I654). Bu eserin tercmesi Atman memleketlerinden Bavye-ra'nn tasvirine gelince, Ktib elebi evirinin te ikilik ksmndan bir an nce faydalanmak iin 1654 Aral sonlarnda Channm'y yeni batan yazmaya giriti. kinci telifte mellif Atlas Minor'-dan baka Dou ve Bat kaynaklarndan da onlar deerlendirmek suretiyle byk lde faydaland. Burada ismi verilen Bat kaynakl eserlerin says onu. 541 CIHANNM Dou kaynakl eserlerin says ise 150-yi bulur. Aralarnda Kitb- Bahriyye, Trih-i Hind-i Garb, Acib'lLet-yi/ve Kitb'I-Muhit gibi eserlerin de bulunduu Dou meneli kaynaklarn fazlal dolaysyla Cihannmnn bu telifi, XVII. yzyl ortalarna kadar slm corafya eserlerinin bibliyografyasn da vermektedir. Cihannm'nm ikinci telifi ilkinden esasl ekilde ayr olduu gibi dorudan doruya baka eserlere de bal deildir. Fizik corafyaya ait olduka ayrntl bir giriten ve Kristof Kolomb ile Ma-cellan'n nl keif seyahatlerinin sz konusu edildii genel bir blmden sonra Ktib elebi Bat kaynaklarn kullanarak eserine douda Japonya ve Asya'nn tasvir corafyas ile balamaktadr. Batya ve slm dnyasna doru ilerledike kitab kaynaklar dnda kendisi tarafndan eitli yollarla toplanm bilgiler arlk kazanmakta. Dou ve Bat kaynaklan ikinci plana dmektedir. Mellif ele ald lkelerin durumunu, idar blmlerini, saltanat ekillerini, siyas yaplarn, halkn ahlk ve detlerini, binalarn, su, hava, nehirler, dalar ve bitkilerini, yetitirilen rnleri ayrntl ekilde anlatmtr. kinci telifte Cihann-m'y\ dier Osmanl corafya eserlerinden ayran balca zellik, kta tasnifine gre coraf bilgilerin dzenlendii fasllara yer verilmesidir. Burada dnyann be ktas altya blnerek (Avrupa, Asya, Afrika, Amerika, Macellanika,'Avustralya. Kutuplar), gerek Bat kaynaklan ge-

rekse slm corafyaclarnn tasniflerin542 (istanbul 1145) den farkl ekilde Japon adalarndan balanmas esere sistematik bakmdan ayr bir nitelik kazandrmtr. Ancak Ktib elebinin erken lm sebebiyle Cihannm'r\m bu ikinci ekli de tamamlanamamtr. Mellif eserin ikinci telifini Osmanl Devleti sahasna kadar getirmi ve ele ald son yer Van olmutur. Cihannm, brahim Mteferrika'nn bast eserlerin on birincisi olarak 10 Muharrem 1145'te (3 Temmuz 1732) Mteferrika Matbaas"nda baslmtr. Tam olmamakla birlikte eitli Bat dillerine evrilmi, ayrca muhtasarlar ve ilveleri de yaplmtr (bk. Babinger, s. 226 vc. brahim Mteferrika, eseri ilki Asya'y, ikincisi Avrupa'y ve dnyann geri kalan ksmlann ihtiva etmek zere iki cilt halinde neretmeyi planlad halde sadece Asya'y anlatan blm yaymlaya-bilmitir. Ayrca "Tezyl't-tbi1" adyla yazd zeyilde nere esas olarak dorudan mellif nshasn kullandn aklamtr {Cihannm, s. 422), Ktib ele-bi'nin derkenar'da verdii bilgilerin bir ksm basma nshaya alnmad halde Eb Bekir b. Behrm ed-Dmakl'nin verdii ayn konuyla ilgili bilgiler metin iine alnmtr. Ayrca 422. sayfadan itibaren eserin sonuna kadar mevcut bilgiler, DmakVnin Cihannm zeylinden bazan seilerek ve ksaltlarak, fakat genel olarak btnyle yaplan nakillere dayanr. Mteferrika'nn esere ilve ettii krk levha ve haritadan Azerbaycan ve Anadolu'ya ait olanlar Eb Bekir ed-Dmaki'ye aittir. Dierleri ise Avrupa haritalarna gre hazrlanmtr. Bundan dolay matbu Cihannm, Ktib ele-bi'nin telif ettii orijinal nsha esas olmak zere brahim Mteferrika tarafndan yaplan ilaveli bir neirdir. Corafya alannda Dou anlayndan Bat anlayna geite nemli bir yere sahip olan Cihannm'nn gerek asl ve matbu nshas, gerekse Bat dillerine evirileri birok Batl seyyaha, zellikle XIX. yzyln ilk yansnda coraf yerlerin tesbit ve tannmasnda nemli derecede yardmc olduu gibi Osmanl Dev-leti'nde aydn kitlenin gr asn da byk lde geniletmi ve bu sahada baka eserlerin yazlmasna yol amtr. Bu sebeple eser, Bat ile geni kltr birliini hedefleyen almalarn bir sembol olmutur. BBLYOGRAFYA : Ktib elebi. Cihannm, stanbul 1145; a.mlf.. Rumeli und Bosna (trc. I. von Ham-mer), Wien 1812, mtercimin nsz; a.mlf.. Mznl-hak ff ihtiyari'I-ehak, stanbul 1306, s. 143; Babinger. GOW, s. 197 vd., 200, 226 vd; a.mlf., "Ein Trkischer Stiftungsbrief des Ner-kesi", MOG, I (19221, s. 151 vd.; F. Taeschner. "Die Vorlage von Hammer's 'Rumelia und Bosna'", a.e., II (1926), s. 308-310; a.mlf.. uZur Geschtchte des Djihnnum", MSOS, XXIX (1926), s. 100-102; a.mlf., "Das Hauptwerk der geographischen Literatr der Osmanen, Ka-tib elebi's Cihannm", Imago Mundi, I, Berlin 1936, s. 44 vd.; Brockelmann, GAL, II, 565; Suppt., II, 636; Advar. Osmanl Trklerinde lim, s. 126 vd.; Orhan 5aik Gkyay. Ktip elebi, Ankara 1957, s. 3-90; a.mlf.. Ktip elebi (Yaam, Kiilii ve Yaptlarndan Semeler), Ankara 1982; Fikret Sancaolu. "Cihannm ve Ebbekir b. Behrm ed-Dme-ki brahim Mteferrika", Prof. Dr. Bekir K-tkolu'na Armaan, stanbul 1991, s. 121-142; Talt Mmtaz. "Cihannm'nm laveli Nshas", lk, XV/85, Ankara 1940, s. 226 vd.; sy. 86 (19401, s. 147 vd.; sy. 87 (19401, s. 428 vd. IAI Orhan Saik Gkyay CHANOLU KLLYES Aydn'da XVIII. yzyln ortalarna ait bir klliye. L J l merkezinde bulunan ve cami, medrese, trbe-sebil ile bir emeden oluan klliye, 1170 (1756-57) ylnda, Aydn - Koarl - Nazilli yresinde yaam bir derebeyi sllesi olan Cihanoulla-rndan Abdlaziz Efendi (. 1197/1782-831 tarafndan kurulmutur. Tasarmnda klasik Osmanl slbu hkim bulunmakla birlikte cami ve adrvandaki ss-lemeleriyle Osmanl barounun en parlak rneklerinden biri olan ve baz ayrntlannda da gotik slp etkileri tayan kendine has zelliklere sahip bir klliyedir. Yunan igali srasnda byk lde tahribata urayan klliye 1950'lere kadar muattal kalm, bu tarihten sonra Vakflar Genel Mdrl'nce onarlm ve birtakm eklerle donatlan medrese blm Vakflar Talebe Yurdu olarak hizmete sunulmutur H954). adrvan avlusunun bask kemerli girii, sivri bir kemerle gneye alan apraz tonozlu ve merdivenli bir eyvann iine alnmtr. Klliyenin merkezini oluturan ve ayn zamanda medresenin dershanesi olarak kullanld anlalan cami ile bunun kuzeyindeki adrvan avlusunu taraftan kuatan medrese hcreleri, zemini ykseltilmi bir platforma oturtulmak ve cami ise tonozlu bir alt yapnn zerine yerletirilmek suretiyle evreye hkim bir duruma getirilmitir. Caminin, tuladan rlm sivri kemerlerle da alan pandantifli ve kasnak-l kubbelerin rtt birimli son cemaat yeri vardr. eriden tromplar, dardan onikigen kasnakla donatlm bask bir kubbenin rtt kare planl harime sahip olan mbed, yatay bir silme ile ikiye blnm beden duvarlarnn alt kesiminde yer alan geleneksel Osmanl tertibine uygun iki sra halindeki pencerelerle aydnlanr. Tromplarn zerine isabet eden sekizgen prizma biiminde arlk kuleleri ve harimle son cemaat yerinin snrnda ykselen minaresi le yap klasik Osmanl mimarisinde tek kubbeli camilere uygulanage-len tasarm emasn devam ettirmektedir. Caminin alt yapsn tekil eden ve medreseye ait olmas gereken birim-

lerin nnde, kesme tatan tknaz payelere oturan sivri tula kemerlerin tekil ettii beik tonozlu bir revak bulunur. Basamaklarla ulalan son cemaat yerinde kubbe kasnaklar testere dii saaklarla donatlm olduu gibi ortadaki kasnak da dier ikisinden bir miktar yksek tutulmutur. Revak kemerlerinin de akantus yapraklan ve kvrmlarla ssl barok balklara oturtulduu gze arpmaktadr. Baninin adn ve 1170 (1756-57) tarihini veren ina kitabesinin talandrd bask kemerli harim kapsnn mermer sveleri, klasik Osmanl sslemesindeki rmlerin barok zevke uygun bir ekilde deitirilmesiyle oluturulmu motiflerle ssldr. Harim duvarlarnda, tula ile kaba yontulu tan birlikte kullanld Gneybat Anadolu'ya has almak rg tr grlr. Aslnda sval olan cephelerde, zellikle son cemaat yerinde barok slpta kalem ii sslemelerin bulunduu bilinmektedir. Alt srada yer alan btn pencerelerle fevkani mahfillere isabet eden st pencerelerin dikdrtgen aklklar mermer svelerle kuatlm ve sivri tahfif kemerleri ile donatlmtr. Dier tepe pencereleri ile beden duvarlarnn st kesimlerinde ve kubbe kasnanda bulunan pencereler yuvarlak kemerli olup buralarda yer alan al pencereler Yunan igalinde tahrip edilmitir. Kesme kire ta ile ina edilmi minare, alttaki kare. stteki sekizgen kesitli olan s nilerle hareketlendirilmi iki blml kaide zerine oturur; pabu ksm kesik piramit biiminde, gvde okgen ve erefe sade grnmldr. Cihanolu Camii'nde grlen al sslemeler, mimari tasarmdan ok daha fazla dikkate deer niteliktedir. Kalplama tekniiyle yapldktan sonra kabartma oluturacak ekilde yzeylere tesbit edilmi bulunan al tezyinat unsurlar. Osmanl barou mimari sslemenin en arpc rnekleri olup stanbul'daki adalarn dahi glgede brakacak bir slp olgunluu, kompozisyon zenginlii ve iilik kalitesi sergilemektedir. Kubbenin ve sivri kemerli tromplarn i yzeylerinde, tromplar arasna yerletirilmi sivri kemerli s nilerde, bunlarn arasnda kalan hafif ibkey gen yzeylerde, kasnak pencerelerinin arasndaki duvar paralarnda, ayrca mihrapta beyzl ve yuvarlak madalyonlarla "S" ve "C" eklindeki kvrmlardan oluan youn ve hareketli bir ssleme uygulanmtr. Bu arada tromplarn ke dolgular ile mihrap yamann alt kesiminde grlen ve geleneksel Osmanl sslemesinin en belirgin unsurlarndan olan mukarnas dizileri, barok arlkl tezyinatla dikkat ekici tezat oluturmaktadr. Btn bu kabartma al motiflerin boyal olmas sslemenin cazibesini bir kat daha arttrmaktadr. Al ssleme ile ayn slba sahip olduu bilinen minber ise ortadan kalkmtr. Ahap kubbe ile rtl ongen prizma biimindeki bir mermer hazne ile kubbe eteinden hareket ederek on adet mermer stunun tad sivri kemerte543 CHANOLU KLLYES re oturan bir ahap saaktan mteekkil adrvan, klasik ve barok slplar kaynatran ilgin bir tasarm ve sslemeye sahiptir. adrvann ayrntlar arasnda zellikle yivli ve burmal stunlar, akantus yaprakl kaide ve balklar, yumurta ve damlalk frizleri, beyz madalyonlarla, "S" ve "C" eklindeki kvrmlarn ve pskll perde motiflerinin grld ayna talar yer almaktadr. Medrese hcreleri, bask kemerli birer kap ve dikdrtgen aklkl birer pencere ile avluya alan kagir duvarl, ahap atl, ocaklarla donatlm kare planl birimlerdir. Dou ve kuzey kanatlan iki katl olup 1950den sonraki onarmda bir miktar tdil edilmi ve avluya bakan ynde cameknl sofalarla donatlarak talebe yurduna dntrlmtr. Eski fotoraflarda, hcrelerin nlerinde ksa stunlara ve keleri kvrml balklara oturan, sivri kemerli, ahap atl ve ift sral testere dii saakla son bulan bir revakn bulunduu grlr. Trbe-sebil, arsann gney snrnda kbik gvdesi, ongen kasna ve on dilimli kubbesiyle caminin mihrap eksenine gelecek ekilde cadde zerine yerletirilmitir. Bu ift fonksiyonlu yap giri cephesindeki deiik tasarmyla dikkati eker. kiz sivri kemer biiminde garip bir saakla son bulan gney cephesinin ekseninde dikdrtgen aklkl giri yer alr. Buras yanlardan birer pencere ile kuatlm ve iki yana alm perdelerle ortadaki bir madalyondan oluan tezyini bir levha ile talandrlmtr. Yanlardaki aklklar. nlerindeki tezghlar ve iecek datlmasna uygun maden ebekelerle ayn zamanda birer sebil penceresi olarak tasarlanmlardr. Trbe-sebile bitiik olan eme de dikdrtgen erevesi, sivri kemerli alnl, barok slpta birleik kemerli ayna ta ile karmak bir zevki yanstr. emenin sls hatl kitabesinde Cihanzde el-Hc Abdlazz ad ve 1197 (1782-83) tarihi okunmaktadr. Cihanolu Klliyesi'nin en ilgin unsurlarndan biri, eme ile adrvan avlusunun girii arasnda dou-bat dorultusunda uzanan ve hangi amala ina edildii tam olarak anlalamayan sivri beik tonozlu revaktr. Mimari ayrntlaryla olduu kadar oranlaryla da gotik slbun izlerini tayan bu revak, srtn cami-medrese ikilisinin bulunduu platformun istinat duvarna dayamakta, birer kemerle bat ve dou ynlerine, kemerle de gneye almaktadr. Tknaz 544 payelerle istinat duvarndaki konsollara oturan ve kaval silme gruplaryla donatlm olan sivri kemerler. Hal seferlerinden sonra Dou Akdeniz kylarnda. Kbrs'ta, ayrca Rodos ile Girit bata olmak zere baz Ege adalarnda gelime imkn bulan ve XIV. yzylda Gneybat Anadolu'da Beylikler dnemine ait baz yaplarda da etkileri hissedilen gotik mimariye balanmaktadr. Payelerin kaln tutulmu olmas, ayrca gney cephesinde kemerler arasna yerletirilmi duvar pyeleriyle beik tonozun iinde bunlara kar gelen omurga kemerleri bu revakn, sonradan inasndan vazgeilen veya zamanla ortadan kalkm olan kagir bir st yapy tamak

amacyla tasarlandn dndrmektedir. Tarada ayanlarn XVIII. yzylda glerinin doruuna eritikleri ve imknlar elverdii nisbette Osmanl hkmdarlarn taklit ettikleri hesaba katlacak olursa sz konusu st yapnn cami ile balantl hnkr kasr trnde bir blm olduu dnlebilir. BBLYOGRAFYA : Asaf Gkbel - Hikmet $len. Aydn li Tarihi, stanbul 1936, s. 176-179; R. M. Riefstahl. Cenubu Garbi" Anadolu'da Trk Mimarisi (trc. Cezmi Tahir Berktinl, stanbul 1941, s. 31-32; Turistik CepheJeryie Aydn, zmir 1958, s. 38-40; Leman ksa, Aydn Tarihi ve Corafyas, Aydn 1960, s. 128-129; G. Goodwin, A History of Ottoman Architecture, London 1971, s. 387-388; Metin Szen, Trk Mimarisinin Geliimi ve Mimar Sinan, stanbul 1975, s. 296-297, 322, 325, 333; Trkiye'de Vakf Abideler ve Eski Eserler, Ankara 1983, I, 678-686; Oktay Aslanapa, Osmanl Devri Mimarisi, stanbul 1986, s. 394, dili M. Baha Tanman [ CHANSZ, Aleddin ^ (. 556/1161) Gurlu hkmdar , (1149-1161). _j Gurlu Sultan zzeddin Hseyin'in yedi olundan biri olarak dnyaya geldi. Babasnn lm zerine yerine geen olu Seyfeddin Sri, topraklarn kardeleri arasnda eit ekilde bltrmt. Kendi hissesini beenmeyen Kutbddin Muhammed topraklarn kardelerinden Baheddin am'a terkederek Gazneli Sultan Behram ah'a katlp ona hizmet etmeyi tercih etti. Ksa srede kendisini sevdiren Kutbddin yetenekleriyle dikkati ekiyordu. Bundan holanmayan baz kimseler Behram ah' onun aleyhinde kkrtnca bir sre sonra Kutbddin zehirlenerek ldrld. Bu olaydan sonra Gurlular ve Gazneliler arasnda bir dmanlk balad. Kardeinin bu ekilde ldrldn renen Seyfeddin Sri intikam almak iin Behram ah'n zerine yrd ve Gazneliler'i malp etti (11481 Behram Sah kaarak cann kurtarabildi. Gazne'-de kalan Seyfeddin Sri bir mddet sonra idaredeki hkimiyetini salamlatrp halkn ve erafn gvenini kazandna kani olunca maiyetini tekrar Frzkh'a gnderdi. Bu arada kendisini toplayan Behram ah dzenledii byk bir ordu ile Gazne'ye doru ilerlemeye balad. Yaplan savata Seyfeddin ve veziri Seyyid Mecdddin malp edilerek ldrldler (1 149) Seyfeddin'den sonra tahta geen Baheddin Sam ise intikam maksadyla Behram Sah ile savamak iin giderken yolda hastalanp lnce Gurlu tahtna Aleddin Hseyin geti (1149) Byk bir kararllkla yola kan Aleddin Behram ah ile arka arkaya defa savat ve her defasnda onu malp etti. Behram ah ancak Pencap'a kaarak cann kurtarabildi. ntikam hrsyla gz dnen Aleddin Gazneyi yamalayarak yedi gn yakt. Btn mimari eserler, ktphaneler, baheler tahrip edilirken binlerce insan ldrld (545/1150-51). Gazneli-ler'in dier nemli bir merkezi olan Bst de ayn ekilde yama ve tahrip edildi. Bu yzden Aleddin "Cihansz" (dnyay yakan) nam ile mehur oldu. Minhc- Sirc Czcn kan dumanlardan gkyznn karardn, ehrin yama, katliam ve soyguna mruz kaldn syler. Bu srada Sultan Mahmud, Mesud ve brahim'in dnda dier Gazneli sultanlarn trbeleri de yklarak hemen her ey atee verildi. Gazne eraf da ldrlerek kanlar ile slanan toprak bir kale yapmnda kullanld. ldrlen kardelerinin intikamn bu ekilde aldna kanaat getiren Cihansz muhtemelen Gazneliler'le dost olan Seluklu-lar'dan ekindii iin Gazne'den ayrld. Yol boyunca urad Gazneli ehirlerini de tahrip etti. Frzkh'a dnnce Gazneli ve Seluklu sultanlarn taklit ederek "es-Sultn'lMuazzam" unvann ald. Daha nceki Gurlu hkmdarlar emr veya melik unvann kullanyorlard. Bu srada kendisine gveni o kadar artmt ki Seluklu Sultan Sencere de kafa tutarak eskiden beri verilmekte olan vergileri dememeye balad. Daha sonra Seluklular zerine sefere kt ve iki ordu Frzkh ile Herat arasnda savaa tututu (547/1152). Cihansz malup edilerek esir alnd. Fakat Horasan'da hapiste bulunduu ksa sre erisinde zeks, nkteleri ve zellikle Sultan Sen-cer iin yazd iirleriyle kendisini affettirdi. Bir mddet Sultan Sencer'in saraynda ona hizmet ettikten sonra tekrar Frzkh'a dnmesine izin verildi. Cihansz'un esareti srasnda tahta yeeni Melik Nsrddin Hseyin oturmutu. Cihansz dnd zaman Gurlu saraynn ileri gelenleri Melik Nsrd-clin'i ldrerek tekrar Cihansz'u tahta kardlar. Ksa srede yerini salamla-tran Cihansz. bu srada Sultan Sencer'in Ouzlar'la yapt sava kaybetmesi zerine Garcistan [Goristan) ve Yukar Mur-gab vadisinde Bmiyn. Zemindver, To-hristan ve Bst yresinde bir fetih harektna balad. Gazneliler'e kar giriilen vahete ve katliama ramen Cihansz karakter olarak cani ruhlu deildi. Onun devrinde Gurlu saray belki de Orta Asya'nn en ileri kltr dzeyine erimiti. Cihansz zeki. hazrcevap ve nktedan olup ayn zamanda airdi. lmnden ksa bir sre nce smillii kabul ettii sanlmaktadr. Minhc- Sirc Czcn'ye gre Cihansz bu srada smil dlerini Frz-kh'a davet ederek propaganda yapmalarn istemitir. Fakat lmnden sonra yerine geen ve koyu bir Snn olan olu Seyfeddin Hseyin dleri ldrtm ve Karmatler'i iyice bask altna almtr. BBLYOGRAFYA: bn'l-Esr, el-Kmil. XI, 164-167, 179, 271 ; Czcn. Tabakt- Nairi, I, 341-350, ayrca bk. indeks; Fahr-i Mdebbir, db'I-harb ve'-ecca inr. Ahmyd Suhcyb Hnsrl, Tahran 1346; Firite. Glen-i brhmt Inr.

Nevval Kishorcl, Leknev 1281; C. E. Bosvvortr. The La-ter Ghaznavds: Splandour and ecay, Edin-burgh 1977; a.mlf., "The Political and Dynastic History of the Iranian WorldlA.D 1000-1217)", CH/r, V. 146, 149, 153, 160162, 451; a.mlf., "Ghrids", E\2 ling l, II, 1100-1101; Muham-med Habib. Shihabuddin of Ghur, Coltcted Works of Professor Muhammed Habib fed K A Nizaml, Mew Delhi 1981; Ghulam Mustafa Khan. "A Hstory of Bahram Shah", /C, XXIII/ 1 -2 (19491. s. 62-91; P. Hardy, "Batran Shh", El' (ng I, 1,940. m M Iqtdar Husain Sddqu cihAryAr Hz. Peygamber'den sonra halifelik grevini yrten Hz. Eb Bekir, Hz. mer, Hz. Osman ve Hz. Al iin zellikle Snn mslmanlar tarafndan kullanlan bir tabir (bk. HULEFA-vi RADN). CHAT (bk. CHET). CHAZ (bk. EYZ). CHZ- TARKAT Tekkelerde kullanlan as, ta, hrka, tebih gibi eyaya verilen genel ad (bk. TARKAT). CHET Varlk niteliklerinden biri olarak kabul edilen ve Allah'a nisbeti asndan itikad tartmalara yol aan bir kavram. Szlkte "taraf, yn ve semt" mnasna gelen cihet, kelm ve felsefede "bir hareketin dorultusu, cisme ait boyutlarn son noktas; cismin d yzeyi" eklinde tarif edilir. Mantkta ise "zorunluluk veya zorunsuzluk, devamllk veya devamszlk alarndan konunun ykleme nisbet edilmesi" anlamnda kullanlr. Bir varln duyular yoluyla belirlenmesinde cihet hakiki ve izaf olmak zere iki ksma ayrlr. st ve alt cihetler hakiki, sa. sol, n ve arka cihetler de izaf veya gayri hakiki ciheti tekil eder. Her cisim iin sonsuz cihetlerin tasavvur edilebilecei belirtilmekle birlikte genellikle alt cihetin bulunduu kabul edilir. Bu cihetler varlklarda izaf olup birine gre st olan dierine gre alt olabilir. Feleklerin belirledii cihetler deimediinden bunlar hakiki cihet saylm, feleklerin st noktas ile alt noktasnn tesinde bir st ve alt cihet tasavvur edilmemitir. Cihet Kur'n- Kerm'de yer almamakla birlikte ayn kkten treyen ve "yn" mnasna gelen viche kelimesi lelBaka-ra 2/ 148) yannda fevk (st), taht (alt). emm (n), half (arka), yemn (sa) ve imal (sol) kelimeleri de gemektedir (bk. M. F. Abdlbkl. Mu^cem, ilgili kelimeler). Ayn kelimeler hadislerde de kullanlmtr. Cihet kavram, kelm ilminin teekkl etmeye balad hicr II. asrdan itiCIHET baren Allah'n yaratklara benzetilmekten tenzihyle ilgili tartmalar srasnda gndeme gelmi ve Allah-lem mnasebeti belirlenirken itikad mezheplerin farkl grler ileri srd bir akaid problemi halini almtr. lk kelmclar-dan Cehm b. Safvn'n, Allah'n her yerde ve her ynde bulunduu grn ortaya atmasna karlk Eb Hanfe. Mlik b. Enes. mam afi ve Ahmed b. Han-bel gibi muhafazakr limler ashabn, Allah'n ztyla lemin dnda ve "fevkinde" olduuna inandklarn, dolaysyla slm akidesini bu inanan tekil ettiini savunmulardr (Zeheb, s. 101, 102, 130, 137, 145). Daha sonra bu inan Se-lefiyye limlerince gelitirilerek Allah'a st cihetinin nisbet edilebilecei gr kabul edilmi ve bu husus Selefyye'nin btn kelm ekollerinden ayrld bir itikad esas haline getirilmitir. Ehl-i snnet kelmclarndan bn Kllb el-Bas-ri. Eb'l-Hasan el-E'ar ve Bklln bu noktada Selef limlerine uymulardr. Buna karlk Eb Mansr elMtrd ile Mtrdler'in tamamna yakn, E'a-riyye, Mu'tezile ve mteahhir a kelm-clar Allah'a cihet nisbet edilemeyecei grnde birlemilerdir. mam Mt-rd. st cihette bulunmann bir varln stnln veya yceliini gstermeyeceini belirterek Allah'n gklerin stnde olmadn syler ve bu mnaya gelebilecek naslar, hibir mahlka benzemeyen Allah'n ztna yarar bir ekilde anlamak gerektiini bildirir [Kitb't-Tevhd, s. 74-76) Mtrid kelmclarn-dan Eb'l-Ysr el-Pezdev de meknda bulunmaktan mnezzeh olan Allah'n, tamamen mekn kavramlar olan btn cihetlerden tenzih edilmesi gerektiini savunmutur [Usl'd-dn, s. i\) Allah' cihetten tenzih eden kelm limlerinin delillerini ylece zetlemek mmkndr: Br cihette bulunmak madd varlklara mahsus bir zelliktir. Allah madde st bir varlk olduuna gre cihetten mnezzehtir. Eer O bir cihette bulunsayd madde gibi sonlu, snrl, deiken, paralara blnebilen ve bakasna ihtiya duyan bir varlk olurdu. Zira cihet bir hareketin veya varln son snn olup sonlulukve snrll zorunlu klar. Bu sebeple Allah' herhangi bir cihet veya cihetlerle snrlamak O'nun ul-hiyyetiyle badamaz. Ayrca Allah'n bir cihette bulunmas, en azndan lemin o cihete denk gelen parasnn O'nunla birlikte kadm olmasn gerektirir, halbuki

545 CHET lemin her paras hadistir. Aslnda nas-larda da Allah'a cihet kavram nisbet edilmemitir. Baz yet ve hadislerde O'na atfedilen ve ciheti andran "fevk", "sem", "istiva", "ulv" gibi kelimeler O'nun azamet, ycelik ve stnlk niteliklerine sahip olduunu anlatmak iin zikredilmitir. u halde Allah, herhangi bir cihette ve dolaysyla bir meknda bulunmayan, lemin iinde veya dnda gsterilmesi mmkn olmayan madde tesi bir varlktr. Kinata nisbetle Allah'n st cihette bulunduunu savunan Selefyye limlerinin ileri srd deliller de ylece zetlenebilir: lemin Allah tarafndan yaratld ve O'nun zihnin dnda da fiilen mevcut olduu herkese kabul edilen bir husustur. Bu durumda Allah lemi ya ztnda veya ztnn dnda ayr olarak yaratmtr. Ztnda yaratmas imknszdr, nk bu Allah'n yaratklara hulul edip onlarla birlemesini ve dolaysyla hadis olmasn gerektirir. O halde lemi ztnn dnda yaratmtr. Ancak O z-tyla lemin iinde deil dnda ve st cihetindedir. Aksi takdirde lemin ne iinde ne dnda bulunmak gibi akln ilkelerine aykr bir sonu doacaktr. Bununla birlikte Allah'n st cihette olmas, yaratklarn birbirine nisbetle bir cihette bulunmas seklinde anlalmamaldr. Zira O benzeri olmayan bir varlktr. Ztyla lemin iinde deil tesinde, yaratlm hibir varln bulunmad bir ynde olmas anlamnda st cihettedir lbn Tcyniyye. II, 321-325. 646-648; erhu'l- Akidetit-Tahviyye, s. 254-238). Bu akl deliller yannda eitli naslarda da Allah'n lemi yarattktan sonra ara istiva ettii, meleklerin ve ruhun O'na ykseldii, len mminlerin ruhlarnn da gk katlarn geerek O'na ulat. Hz. Peygamberin Mi'rac gecesinde gklerin stnde bulunan sidret'l-mnteh'y aarak O'nun huzuruna kt bildirilerek yaratcnn lemin iinde bulunmad ima edilmi; cihet lafz kullanlmamakla birlikte kinatn stnde olduuna "fevk", "ulv", "urc", "sud" vb. kelimelerle iaret edilmitir. nsanlar ftr olarak Allah' lemin fevkinde dndkleri iin mminler daima kulluklarn bu uur iinde yerine getirirler. Ayrca Allah'a cihet nisbet etmeden hirette mminler tarafndan nasl grleceini aklamak mmkn deildir. Nitekim bata ashap, tabin ve mctehid imamlar olmak zere erken devir slm limlerinin 546 ileri gelenleri bu inanc paylamlar, aksi grleri iddetle tenkit etmilerdir iZcheb. s 102-107, \95, bn Kayym, s 108). Kerrmiyye, Mebbihe. Mcessi-me gibi frkalar da aralarnda baz gr farkllklar bulunmakla birlikte Allah'a cihet nisbet edilmesi gerektiini savunmular, fakat Selefyye'den farkl olarak O'nun bir cihette oluunu yaratk-larnkine benzetmilerdir. slm filozoflarndan bn Rd, erken devir limlerinin Allah'a cihet nisbet ettiklerini, Mu'tezile kelmclarnn bunu reddetmesinden sonra mm' I -Haremeyn el-Cveyn ve dier E'ariyye mensuplarnn da Mu'tezile'ye uyduklarn ifade eder. Esasen ona gre naslar asndan Allah'n leme nisbetle st cihette bulunduunu sylemek zaruridir-, akl ynden bunda bir saknca bulunmad gibi bu inan insanlarn ounluunu tekil eden halk iin de elverilidir. Ancak bn Rd, limlerin sz konusu naslar zerinde yaptklar tenzih ynndeki yorumlan daha deerli bulmutur iel-Kef, s 83-86). yle grnyor ki kelm limleri, Allah' btn yaratlmlk niteliklerinden tenzih etmek amacyla O'na cihet nisbet etmekten titizlikle kanm, bu sebeple de ciheti andran baz naslan te'vile mecbur kalmlardr. Bununla birlikte onlar Allah' sadece zihn bir varlk olarak tasavvur etmemi. O'nun fiilen de mevcut olduunu kabul etmilerdir. Cennette mminlerin Allah' grmelerini mmkn klacak artlarn ise dnya ile mukayese edilemeyeceini sylemilerdir Naslardan hareket etmenin yannda baz akl deliller de kullanmay amalayan Selefiyye ise bu etin problemin zmne nemli bir katkda bulunmu deildir. nk muhtevalarnda cihet mnas bulunan nas-larn te'vile tbi tutulmadan zahir mnada alnmas kanlmaz bir ekilde tebihe gtrr. Nitekim kelmclar Sele-fiyye'nin konuyla ilgili grlerini naklederken onlardan Mebbihe diye sz etmilerdir (Fahreddin er-Rz. s. 2571. Sele-fiyye'nin. Allah'a yaratklannkine benzemeyecek ekilde cihet nisbet edilebilecei yolundaki grlerine gelince, bu ya ke-lmclarn yorumuna benzeyen bir te'vil-dir veya cihet problemine aklk getirmeyen bir aklamadr. Sonu olarak sadece zihnen deil fiilen de var olduunda phe bulunmayan Allah'n cihete ve mekna nisbeti agnostik zelliini koruyan problemlerden biridir denilebilir. Allah hakknda cihet ispat veya nefyi konusuyla ilgili olarak yazlan mstakil eserler de mevcuttur. Fahreddin er-R-z'nin Ess't-takds (Kahire 19861, Zehe-b'nin el-"Ulv li'l-^aliyyi7-gaffar (Medine 1968), bn Kayyim el-Cevzyye'nin tim 'u1 -cyi I-slmiyye (Beyrut 1984), Sehbeddin b. Cehbel el-Haleb'-nin Nefy'I-cihe reciden ca7d bn Tey-miyye (Sbk, IX, 55-901 ve Ali b. Muham-med el-Ml'nin es - Syf'l ~ merefiy-ye likat*i a^nki-k'm bi'-cihe ve'l-cismiyye (zhu'l-meknn, II, 37) adl eserleri bunlardan bazlardr. BBLYOGRAFYA: Tehnev, Keaf, II, 1278. 1520-1521 ; Dri-m. er Red Cale'l-Cehmiyye Inr Gsta Vitestim), Leiden 1960, s. 16; Mtrd. Ktbt-Tevhd, s. 68-69, 74-76; Eb Ya'l el-Ferr. e/-Muc(emed f uli'ddn (nr Ved' Zeydn Haddadl, Beyrut 1974. s. 56-57; Pezdev. U i'd-dn n^r. Haris PeU?r Linssl. Kahire 1383/ 1963, s. 21. 30, 31; Gazzl. el-ktid, Kahire 1966, s. 24-28; Sbn, ei-Bidye, s. 24; bn Rd, el-Kefzan menhici'l-edille, Beyrut 1982, s. 83-86; bn'l-Cevz. Ahbr'-sft, Sleyma-niye Ktp.. ehid Ali Paa, nr. 1561, vr. 10c-16b; Fahreddin er-Rz. Ess't-takds f * ilmi'I-kelm [nr. Ahmcd Hicz es-Sekk), Kahire 1406/ 1986, s. 15-

41,68-70, 198-199. 257-258; mi-d. el-Mbn, s. 98; Beyzv, Tavli^u'l-envr. istanbul 1305, s. 326-328; ibn Teymiyye. Al/n-hc's-snne [nr. M. Rcd Salim), Ibask yeri yok| 1406/1986. II, 321-325, 558, 646-648; Zeheb. el- civ li'l- 'aliyy I gaffar, Medine 1388/1968, s. 62, 83-84, 101-107, 120, 130, 137, 145, 168, 174, 185. 194 195; bn Kayyim el-Cevzlyye, ctim^u'hcyi'l-slmiyye, Beyrut 1984. s. 108, 109, 118, 180; Sbk. Taba-kt, IX, 35-90; erhli/- eAkdeti't-Tahviyye, s. 254-265; Teftzn, erhu'i-Maksd, II, 49-50; Ubeydullah b. Muhammed es-Semerkand. el-^Akldet'z-zekiyye, Sleymaniye Ktp., ehid Ali Paa, nr. 1691, vr. 7a-8b; Crcn. erhu'l Mevkl, II. 17-20, 337-339; Ebl-Bek. el'-Kl-liyyt. Kahire 1253, s. 143; Seffrin. Levmi'u'h envr, Beyrut, ts. lel-Mektebct'i-lslml. I, 207-211; libui-meknn, II, 37; Red Rz, Tefs rlmenr, 111, 207: VII, 337; Cemil Salb. el A1uc cemI -felsef, Beyrut 1982, I, 419-420. tffel Yusuf evki Yavuz CHET Vakflarn eitli din, sosyal ve kltrel hizmetlerini srdrebilmeleri iin tahsis edilmi olan grevlere verilen ad. Osmanllar'da vakf messeselerinde gerekli hizmetlerin yrtlmesi iin ilgili vakfiyelerle tahsis edilen cihet io-ulu ciht], nitelikleri belirlenen grevleri ifade etmekte olup vakf messesesinin gelimesiyle oalm, din messese ve hayr kurumlarnn ileyiini salamas yannda pek ok kimsenin geim vastas ve ek geliri olmak bakmndan da nemli bir fonksiyonu yerine getirmitir. Ancak zamanla vakflarn oalmas ve kapasite bakmndan ok bymesine paralel olarak cihet trlerinde ve miktarlarnda meydana gelen artlar pek ok suistimali de beraberinde getirmi, hibir i yapmakszn bundan sadece geim kayna olarak istifade eden bir zmrenin ortaya kmasna imkn vermitir. Osmanl resm kaytlarnda "erbb- ciht" veya "ashb- ciht", bazan ayn anlamda "ashb- vezif, mrtezika-i evkaf" eklinde de adlandrlan cihet sahipleri esas itibariyle iki ksma ayrlmaktayd. mamet, hitabet, vaizlik, dersimlk, tedris, cibyet kitabet gibi ilm yeterlilik isteyenlere "cht- ilmiyye"; kayyim-lik, trbedarlk, ferrlk gibi beden almaya bal olanlara da "ciht- bede-niyye" ad verilmekteydi. Bu grev sahipleri hukuk olarak asker yani memur statsnde sayldndan kendilerine dier askerler gibi birtakm imtiyaz ve muafiyetler tannmt. Cihetlerin tevcihi, verilecek kimselerin tesbiti vakfiyedeki esaslara gre ya "bi'1-mertiyet" (arta bal) veya "bil-mertiyet" (artsz) olmak zere iki ekilde gerekleirdi. Dier taraftan cihet tevcih edileceklerde bulunmas gereken ortak zellikler vakfiyelerde liyakat ve drstlk olarak belirlenmitir. Cihetlerin idaresinde, Evkf- Hmyun Nezreti (kuruluu 1826] ncesi ve sonras olmak zere balca iki dnem grlmektedir. Nezret ncesinde cihetlerin verilmesinde ve muamelelerinde vakfiyelerdeki artlardan kaynaklanan ok eitli ilemler olmakta iken nezret sonrasnda vakf ynetiminde de merkeziyeti bir anlayla karlan "Tevcih-i Ciht Nizamnamesi" ile daha sk bir ynetim ngrlm ve cihetlerde say ve miktar bakmndan byk lde azalma olmutur. Nezret ncesi dnemde vakfiye artlarnn uygulanmasndan, cihetlerin tevcihinden ve kontrolnden byk lde kazaskerler ve kadlar sorumlu idi. Ftih Kanunnmesinde kazaskerlerin sultan vakflar dnda arza gerek olmakszn 2 akeye kadar cihet verebilecekleri belirtilmekteydi (zcan, s. 40]. Abdur-rahman Paa Kanunnmesi'nde ise yetkileri, "memhr kese ile gelen ciht beratlarnn turalarn ektikten sonra ehl-i cihtn esm defterlerine -sah- ekmek" eklinde ifade edilmiti (s. 5151 Cihetlerin verilmesi ve bir bakasna intikalinde kadlarn da rol bykt. Genellikle ilemler vakfn bulunduu yerin kads aracl le yrtlrd. Hak sahipleri bir arzuhal ile mahall mahkemeye bavururlar, kad yapt aratrmadan sonra bir ilm veya arz ile durumu devlet merkezine bildirirdi. Kadlar durumu ar-zetmeden nce mftlerden fetva isterler, mtevellinin grn alrlar, ahsn durumunu tefti ettirirlerdi. Vakflarla ilgili ilemler merkezde Dvn- Hmyun Rus Kaleminin greviydi. Bu kalemde ve ilgili dier divan brolarnda nceki kaytlarn incelenmesinden sonra herhangi bir karklk ve anlamazlk olmazsa hak sahibine cihet rusu ve CHET cihet berat verilirdi. Karklk kmas halinde ise nceki kaytlara baklr, hatta bazan cihetle ilgili krk elli yllk kaytlar tesbit edilir ve bunlarn divan kalemlerinden zetleri kartlarak Osmanl brokrasisi gerei ayn kt zerinde muhtelif kalemler, tarihler ve imzalar halinde yer alrd. Kazaskerlerin birok yetkilerinin tedricen eyhlislma getii XVII. yzyldan itibaren zellikle ilm cihetlerin verilmesinde eyhlislmlar n plana kmaya balad. Nitekim bu dnemde arzuhallerin zerine nce eyhlislmn genellikle, "Mucibince tevcih buyurulmak mercdur" eklindeki iret-i aliyye*-sini koyduu, bundan sonra ilemlerin devam ettii grlmektedir. Cihetlerin tevcihinde padiahn mutlak ve niha yetkisi vard. Cihetlerle ilgili bilgiler ve eitli deiiklikler "ciht defterlerfne ilenirdi. XIX. yzyl sonlarna kadar siy-kat, daha sonra rik'a tr yaz ile tutulan bu defterler kaza, nahiye gibi yerleim birimlerine gre cami, mektep, medrese isimleri zikredilerek dzenlenmiti. Ayrca "ciht rznmeleri. ciht hulsalar" adlaryla defterlerin hazrland da bilinmektedir. Cihet tevcihlerinde temel kural babadan oula intikaldi. Ciht beratlar hak sahiplerine ya bu intikal dolaysyla veya eitli anlamazlklar ve padiahn tahta clusu sebebiyle verilir veya yenilenir, bu beratlardan

kanunnmelerde belirlenen lde "berat harc" alnrd. Bugn ehir ve kylerde baz kimselerin titizlikle saklad ve ok defa byk bir emlkin temliknmesi veya tapusu sand tural orijinal beratlar, umumiyetle 1-2 akelik cihet tayinini belirleyen belgelerden baka birey deildir. Evltlk ve aile vakflarnda sadece birka cihetin bulunmasna karlk vezirlere ve bilhassa hanedan mensuplarna ait vakflarda ok sayda cihetler yer alyordu. Mesel Ftih Sultan Mehmed Klliyesi1 nde cami. medreseler, drif, imaret ve trbeler personeli: mimar ve tamirciler, mteferrika ve zevid-horan, ktip ve cblerden oluan yzlerce cihet sahibinin "el-vezif" ad altnda aldklar maalar vakfn gelirlerinin te ikisinden fazlasn tutuyordu (Barkan, s 311-325], zellikle bu tip byk vakflarn cihetleri zamanla hibir i yapmayan kimselerin gelir kaynan oluturdu. "Zevid" ad altnda harcamalardan artakalan fazlann da cihet olarak tahsisi, "ze-vid-horan" denilen ve saylan giderek 547 CHET artan bir zmrenin ortaya kmasna yol at. Bazan da nfuzlu bir kii. birok vakfn zevidini kendisine tahsis ettirerek bunu bir kazan vastas haline getirebiliyordu. Bu uygulama daha sonra sadece vakflarda deil ayn zamanda devlete ait eitli iletmelerin harcama kalemleri arasnda da grlmeye baland. Bylece vakflarn ve iletmelerin gelirlerinin byk ksmnn personel harcamalarna sarfedilmesi, bu kurumlarn bozulma sebeplerinden birini oluturdu. M. Nuri Paa, bu usuln li. Murad dneminde yaygn hale gelmeye baladn, padiah zerinde byk nfuza sahip eyh Sc'a ve dier baz kimselere sultan vakflarndan ve devlete ait dier iletmelerden "dug vazifeleri" tahsis edildiini, bylece birok ie yaramaz kimsenin ortaya ktn yazar. Kprl Mehmed Paa'nn. vezrizam-l srasnda idam ettirdii eyh Salim adl bir "maribHnin eitli vakflar ve gmrk gelirlerinden kendisine beratla tahsis ettirdii duac cihetlerinden gnde 1000 ake gelir elde ettii belirtilmektedir (Netyic'l-vukt, II, 99) Cihetler iin zaman zaman baz dzenlemeler yapldysa da bunlar bir sonu vermedi. Tanzimat dneminde Evkf- Hmyun Nezreti iinde, cihetlerle ilgili btn ilemleri yrtecek Ciht daresi adl bir bro tekil edildi. Burada mdr, tara ksm mmeyyizi, Dersaa-det ksm mmeyyizi, ayrca birka mmeyyiz grev yapyordu (Salname [1332|, s. 386i. Bu dnemde karlan 2 Zilkade 1286 (3 ubat 1870) tarihli Tevch-i Ciht Nizmnmesi ile bu konudaki uygulama belirlendi, merkez bir kontrol kuruldu. Nizmnmede, biri vakfiyede belirlenen artlara gre idare edilen "merutiyet", dieri devlet tarafndan veya devletin kontrol altnda idare edilen "mazbut" ve "mlhak" vakflara ait olmak zere balca iki tr cihet tesbit edildi. Mazbut ve mlhak vakflarda bir cihet boalrsa cihet sahibinin ehil olan oluna veya zaruret halinde dardan birisine verilmesi, kk veya ehil olmayan evlda cihet verilmemesi, boalan birka cihetin bir ahsn zerinde toplanabilecei, len babadan kalan cihetlerin ocuklarn kabiliyet ve ihtisas durumlarna gre taksim edilmesi, hizmeti gereksiz (metruk ve muattal) olan cihetlerin kimseye verilmemesi, mderrislik, hitabet, imamet gibi ilim gerektiren cihetlere birden fazla mracaat olursa imtihanla verilmesi, kayymlk, ferrlk gibi cihetler iin ise bedenen gl olanlarn seilmesi ngrlyordu. Merutiyet zere kullanlan cihetlerde ise vakfiyede belirlenen artlara ve eski uygulamalara uyulmasnn esas olmas hususu benimsendi. Ayrca cihetlerin ikiye, e. drde blnebilecei. gerekli hallerde cihetlerden el ektirilebilecei gibi hususlar on be maddelik bu nizmnmede belirtildi (Dstr, Birinci tertib, II, 177-1791. Daha sonra karlan 12 Safer 1301 (13 Aralk 1883) tarihli otuz maddelik nizamnamede ise stanbul'da ve btn Osmanl lkesindeki cami, mescid ve dier hayr eserlerinde bulunan cihetlerin tevcihinde alnacak harlar ve dier hususlar bir esasa balanmtr [a.g.e., Birinci tertib, Zeyl/4, s 124-1311. Cumhuriyet dneminin balarnda cihetlerin idaresi ksa bir sre er'iyye ve Evkaf Vekleti tarafndan yrtlm, daha sonra Trkiye'deki btn vakflarn Vakflar Umum Mdrl'ne balanmas ile cihet sistemi kaldrlmtr. Ancak "mlhak vakf" durumunda olan az saydaki vakflara zel bir stat tannmtr. BBLYOGRAFYA: stanbul Vakflar Tahrir Defteri 953 (1546), tr.yer.; Ciht Defteri, Sleymaniye Ktp., Yazma Balar, nr. 2051; l Mustafa Efendi, Me-vid'n-nefis f kavdi'l -meclis (tpkbasm), stanbul 1956, s,"99-100; Selnik, Trih (prlil, II, 740; Mustafa Nuri Paa, letyic'I-vukt. stanbul 1327, II, 99; mer Hilmi Efendi. Ahkm'l-evkf, stanbul 1307, tr.yer; Dstr, Birinci tertib, stanbul 1290, II, 177-179; Zeyl/4, s. 124-131; Tevki Abdurrahman Paa, "Kanunnme", HTM, II (13311, s. 515; Salname (1322). s, 386; Uzunarl. MerkezBahriye, bk. ndeks; Ayverdi. Avrupa'da Osmanl Mi'mr Eserleri IV, s. 3-4; Bilmen. Kamus2, V, 57 vd.; Ahmet Tabakogiu, Gerileme Dnemine Girerken Osmanl Maliyesi, stanbul 1985, s. 269-272; Ahmet Akgndz. slm Hukukunda ve Osmanl Tatbikatnda Vakf Messesesi, Ankara 1988, s. 263-268; mer Ltfi Barkan, "Btelerin Masraf Fasllar", FM, XVII/ 1-4 (19561. s. 311-325; Abdlkadirzcan. "Ftih'in Tekilt Kanunnmesi ve Nizm-1 lem in Karde Katli Meselesi", TD, sy. 33 (19821, s. 40. m Mehmet pirli CLAN, Abdlkdir (bk. ABDLKDR-i GEYLAN). 548

ClA'l-KULB Cinn'nin (. 1004/1595) ahlk mesnevisi. L i Divanndan baka daha nce yazd iki de mesnevisi olan Cinnfnin didaktik yolda ve hikyelerle sslenmi bu 3316 beyitlik eseri, Talcal Yahya'nn Kitb- Usl {(Jslnme) adl mesnevisine ondan stn olma iddias ile nazre olarak ortaya konmutur. airin, oradaki gibi ehname veznini tercih ederek kaleme ald eser, "ikd" adn tayan her birinde baka bir konunun ilendii yirmi blme ayrlmtr. Her blmde nce belirli bir konunun ele alnd bir ksm ile sonra bunu "Destan" ad altnda takip eden bir hikye fasl ve en sonda da "Sknme-i Meclis" balkl drt beyitlik kk bir para bulunmaktadr. Eserin banda kalemin vasf ve me-ziyetleriyle nazm sanat ve bel szn stnlklerinin bahis konusu edildii ki ayr para, bunlardan sonra birer mn-ct ve na't, Sultan III. Murad'a bir methiye, kitabn telif sebebinin anlatld blm yer alr. Mesneviyi oluturan "ikd"lerin her birinin esere asl didaktik karakterini veren ilk parasnda ahlk nasihatler, kanlmas veya yaplmas tlenen hareket ve tutumlar ifade edildikten sonra "Destan" bal altnda deiik isimler tayan ikinci paralarn her birinde anlatlanlara, telkin edilmek istenen dncelere uygun bir olayn hikyesi yaplmaktadr. Cil'I-kulb konu ve tertip bakmndan Cinnfnin ondan yedi yl nce yazd ilk mesnevisi Riyz'l-cinn'n bir benzeri gibidir. Cinn o eserinin ayn ekilde yirmiye ayrlm blmlerinin ilk s-radakilerinde nasl hkmdar ve vezirleri ele almsa bu mesnevisinin de ilk iki blmnde hkmdar ve vezirlerin vazifeleriyle kendilerinde bulunmas gerekli vasflar, nc blmde de hkmdarn evresindekilerin dikkat edecekleri hususlar belirtir. Bundan sonra gelen blmlerde cimrilik ve tamah, yalan syleme, arap ime ve keyif verici eylere kaplma, kadn dknl, olanclk, haram yeme gibi ahlk kusurlarn fenalklar ve sebep olduklar kt sonular anlatlr. Ayrca yksek binalar yapma, namaz terketme gibi tutumlar tenkit edilir. Buna karlk sabr, bakalarna yumuak davranma, kanaat, cmertlik, ahde vefa, yardmlama, ok konumayp diline sahip olma gibi faziletler ve ilmin insan hayatndaki faydas ve rol zerinde durulur. Saylan kusurlardan sakndrc tlerin yan sra bu faziletleri tevik edici ve zendirici tlere arlk verilir. Daha nceki eserlerinde yer yer hafif konulara iltifat etmi olan Cinn'nin burada bunlardan uzaklaarak din duygusunun rehber olduu ar bal dnce ve konulara yneldii, sylediklerine destek olmak zere eserinde sk sk yetlere ve hadislere bavurduu grlmektedir. Bursa'da iken hasta bulunduu srada ifa getirmesini umarak iyiletikten sonra yazmaya balad, fakat stanbul'a tayin edilip iine dt geim derdi yznden devama frsat bulamad eseri 1003 Reblevvelinde (Kasm 1594) tamamlamtr. Cinn, eserin insan gzellii ve ak duygusunun yceliinin anlatld yirminci ve son blmnde, vaktiyle stanbul'da karlap gzellik ve fikri meziyetlerine tutulduu ve kendisine talebe olarak balanm bir gence duyduu ak sebebiyle bu eserini yazdn aklamaktadr. Bursal Bel, baka bir greve tayin edilince kendisinden ayrlmak zorunda kald bu C'I-KULB gencin, Cinnfnin onun hakkndaki bir kasidesine dayanarak, devrin nl gzellerinden Serrczde ah Muhammed olduunu kaydeder. Sz konusu olan sevgi, eserde aklkla belirtildii zere madd yn bulunmayan tamamyla saf ve platonik bir aktr. air eserin sonunda onu yazarken takdir ve teviklerini grd stanbul Kads Ebssudzde'ye de bir methiye ile teekkr eder. Cinn'nin lmnden bir yl kadar nce yazd bu son eserinde arlk slm tarihi ve baka lkelerle ilgili olaylarda ise de ncekiler lsnde olmamakla beraber baz yerli sahne ve maceralar, eyh ftde ve mehur Pinti Hamid'den bahseden paralarda olduu gibi tarih izgiler de yer almaktadr. Cil'l-kulb'n Trkiye ktphanelerinde alt nshas bilinmektedir (Sley-maniye Ktp.. Halet Efendi eki, nr. 94, Lala smail, nr. 510; TSMK, Revan, nr, 831 ; Konya Mevln Mzesi Ktp., Yazmalar, nr. 5335, orum ! Halk Ktp , nr 2217/2; Adnan tken Ktp jeski Ankara l Halk Ktp.I, nr. 61). Eserin, Mustafa zkan tarafndan Cinn'nin hayat ve eserlerine dair bir inceleme ile beraber Corum nshas hari dier be nshasna dayanan tenkitli bir neri yaplmtr {Cinn, Cil'l-kuib I Giri - nceleme Metin - Szlk}, I s-tanbul 19901. 549 ClA'I - KULB BBLYOGRAFYA: Beli, Gldeste, s. 457; a.e., Sleymaniye Ktp., ir Efendi, nr. 264, vr. 168a; Mehmed Rid, Zbdet'l-vekyi' der Belde-i Celie-i Bursa, Millet Ktp., Ali Emri, Tarih, nr. 89, vr. 143a; z-hu'l-meknn, I, 364; Osman/ Mellifleri, II, 125; Levend. Trk Edebiyat Tarihi, s. 77-79; Cihan Okuyucu, anan": Hayat-Eserleri, Divannn Tenkidli Metni (doktora tezi. 1984). Ed.Fak., I, 209-236; Mustafa zkan. Cmn, Gl'I kulb (Giri nceleme Metin Szlk), stanbul 1990; s. 34-43. r- imi Cihan Okuyucu

cilbAb Hanmlarn d giysisi anlamnda kullanlan bir kelime (bk. TESETTR). LDEK zzddn Al b. Aydemir b.liel-Cildek XIV. yzylda yaayan Trk asll simyac. Horasan blgesindeki Cildek kyne nisbetle anlmakta, ad baz kaynaklarda Aydemir b. Ali b. Aydemir eklinde gemektedir. Hayat hakknda yeterli bilgi yoktur. Kendisi mrnn on yedi ylndan fazlasn uzun seyahatlerle geirdiini, bu arada rak. Anadolu, Marib, Yemen. Hicaz ve Suriye'ye gittiini, nihayet Msr'da yerletiini bildirmektedir. Farkl rivayetlere gre 743 (1342-43) veya 762 (1360-61) ylnda Kahire'de lmtr. Cldek. zellikle ansiklopedik bilgi bakmndan simya ilminde isim yapm son byk statlardan biridir. Onun da ms-lmanlann simya sahasnda benimsedikleri mistik ve sembolik yaklamlarn bir temsilcisi olduu grlmekte, fakat baz somut deliller gz nne alndnda kimyasal reaksiyonlar ve maddeler hakknda gerek bilgi ve deneyimlere sahip bulunduu anlalmaktadr. Kimyasal birleimlerde sabit nisbetler kuralna esas tekil eden grleri, ortaya kan gazlardan korunmak iin deney srasnda maske kullanmas, sabun yapmn gelitirmesi, nitrik asitle gm altndan ayrmas bunun belli bal rnekleridir. lgisi tp. il yapm, zooloji, astroloji, mekanik (ilm-i niye!) ve zellikle maddenin keyfiyeti, metal ve dier maddelerle yedi gezegen arasnda iliki kurulmas gibi alanlara yaylm olan Cldek, tabii olaylarla simya ilemleri arasndaki ben550 zerlikler zerinde nemle durmu, bu hususta sun deiim olabileceini kabul etmeyen bn Sn'ya da kar kmtr. zgn yazlarndan baka Tyanal Apollonios, bn meyl, bn Erfa'res ve Eb'l-Ksm el-Irkl gibi nl kiilerin eserleri zerinde ok uzun erhler kaleme alan Cildekfnin birok almas, kendinden nce yaayan Cbir b. Hayyn ve Eb Bekir er-Rz gibi bilginlerden yapt gvenilir alntlar sebebiyle simya tarihi ynnden de byk deer tamaktadr. Eserleri. Kendisine atfedilen yirmi civarndaki eserden belli ballar unlardr: 1. el-Bedr'-mnr f havi'liksr (Bombay 1881). Endlsl Ali b. M-s b. Erfa're's'n Dvn'-zr'una-ki bir kasidenin erhidir. Ayn esere yazd dier bir erh ise yet's-srr adn tamakta olup nszne gre teknikten ok felsef arlkl bir metindir. 2. ed-Drrul-mensur f erhi'-zr. Ad geen eser zerine 742 (1341-42) ylnda Kahire'de yazlm dier bir erhtir. 3. Ke's-str f erhi Dvni'-zr. 4. ei-Mibdft f esrri 'ilmi'l-mifth (Kahire 1302). Mellif eserin nsznde Araplar'daki "ilml-mifth"n (simya) ksa bir tarihesini vermekte, bu konudaki kendi almalarn anlattktan sonra stat olarak kabul ettii yedi kiinin adn saymaktadr. Bunlar Emr H-lid b. Yezd, Cbir b. Hayyn, Muhammed b. meyl et-Temm, Mesleme b. Ahmed el-Mecrit, Hseyin b. Ali et-Tur, Ali b. Ms b. Erfa're's ve Eb'l-Ksm el-rk'dir. 5. Nihyat't-toieb f erhi'lMkteseb (Bombay 1890!. Eb'l-Ksm el-Irki'nin Kitb'l-*lmi'l-mkteseb f zir^ati'z-zeheb adl eserine yaplan geni bir erhtir. Arap simyasnn en nemli kaynaklarndan biri zerine yazlm olan eserin kendisi de nemlidir. nk Cldek bu eserinde simya ilminin balca teorilerini geni ekilde aklamtr. Eserin nemini artran dier bir zellik ise Cildek'nin yapt iktibaslarla kendisinden nceki Hermetik ve slm simya literatrn tantm olmasdr. Cbir b. Hayyn ve dier mslman simya nclerinin yan sra Hermes, Zosimus. Ja-masif. Demokritos, Clns ve Marianus gibi otoritelere sk sk mracaat etmekle birlikte kendisinin simya alanndaki birikimini de alabildiine yanstmaktadr. Mesel Cbir b. Hayyn'a atfedilen eserlerden ve dier baz almalardan nakillerde bulunarak altn - gm alamndan gm ayrmak iin nitrik asit kullanlmas gerektiini bildirmi, bu arada da sz konusu reaksiyonun maddelerin belirli arlklarda olmas halinde gerekleebilecei kanaatinde olduunu aklamtr. Manucher Taslimi bu eserle ilgili olarak 1954'te Londra ni-versitesi'nde "Examination of the Nihayat al-Talab and the determination of its place and value in the History of Islamic Chemistry" adyla bir doktora tezi hazrlamtr. 6. el-Burhn f esrri ^ilmi'I-mzn. Drt blmden meydana gelen titiz bir almadr. Cldek bu eserinde sadece simyaya deil tabiat tarihi, fizik ve metafizik konularna da yer vermitir. Ayrca kitapta Belns'un (Tyanal Apollonios) yedi cisme (gezegenler) dair eseriyle Cbir b. Hayyn'n eserlerindeki mzan teorisine de atflar yapmaktadr. 7. er-hu kadeti Ebi'}-bac. Kef'l-esrr adyla da anlan eser. X. yzylda Meyy-frikn'de (Silvan) Eb'l-sba' knyesiyle tannm olan Abdlazz b. Temmm el-Irkf nin simya zerine yazd bir kasidesinin erhidir. 8. erhu'-emsi'I-ek-ber li-Belns. Tyanal Apollonios'un simyaya dair almasnn erhidir. 9. et-Tak-rb fi' esrri'l-kimya'* {f esrri't-terkb). Bu eser de simyaya dairdir. 10. edDr-r'1-meknn f erhi kadeti Zinnn. Msrl mehur sf Znnn'un simya konusunda yapt mistik karakterli bir almann erhi olup 743'te (1342-43) Kahire'de yazlmtr. 11. Buyet'I-habr f kanuni talebi'liksr. 740 (1339-40) ylnda am'da yazlmtr. 12. Kenz'l-ihti ve drret'I-avv f macrife-ti esrri^ilmi'lhav. On iki bab zere tertip edilen eser yaymlanmtr (Bombay 1309) 13. ed-Drret'1-mudyye f erhi muhammesi'}-Mr*i1-varak ve'l-arz'n-necmiyye. Muhammed b. meyl et-Temmrnin eserinin ok ksa bir hulsas olup Dmak'ta yazlmtr. 14. Ne-t^ic'l-fiker f ahvli'l-hacer Bulak'ta tarihi belli olmayan bir basks yaplmtr (Cildek'nin eserleri ve bunlarn yazma nshalar hakknda geni bilgi iin bk. GAL SuppL, II, 171-

172; Sarton, lll/l, s. 758-760;-Pzl Hall brahim, s. 619-625). Cildek'nin eserlerini deerlendirebilmek iin onun faydaland geni kimya literatrnn muhtevasn ok iyi bilmek gerekmektedir. Bu tr incelemelere Ruska, Stapleton, Hokuyard ve bunlarn rencileri tarafndan balanm, ancak pek aznn edisyon kritii yaplabilmitir. BBLYOGRAFYA: Serks. Muccem, I, 703-704; Brockelmann, GAL, II, 173-174; Suppl., []. 171-172; Kehhle. Muccem'lm'ellifn, VII, 42-43; a.mlf., el-clm'l-bahte fi'l- Curi'l-slmiyye, Dmak 1392/1972, s. 268-269; Ullmann. D/e Medi-zin, s. 198, 341; a.mlf., Die Natur und Gehe-imv/issenschaften, s. 35-36; Sarton, Introduction, IH/1, s. 758-760; Ali Abdullah ed-Dif1. shm culem 3/"/- ''Arab ve'l-mslimn fi'l-kmy^, Beyrut 1405/1985, s. 280-295; Ali Cem'n e-ekl, el-Kimy^ fi'l-hadreti'l-sl-miyye, San'a, ts. (Mektebeti'l-CTli'lcedd), s. 90-92; Fzl Hall brahim. " zzeddin Aydemir el-Cildek, mekneth'l^ilmiyye ve mJel-lefth fi'l-kimya'", MMMA (Kuveyt}, XXIX/2 (1985), s. 613-629; S. Mahdi Hassan, "Jildeki's exposition of alchemy; Dr. Taslimi's exami-nation of Jildaki's Nihayat al-Talab", Ham-dardMedicus, XXXIII/1, Karachi 1990, s. 5-30; el-Kms'l-slm, I, 623; G. Strohmaier. "al-Diildak", El2 Suppl. (ing }, s. 270. M Sadettin kten CL, Abdlkerim b. brahim (bk. ABDLKERM el-ClLt). C, Ahmed b. Salih Eb'1-Fazl Ahmed b. Salih b. f* el-Clf (. 565/1170) Tarihi. 18 Zilkade 520 (5 Aralk 1126) tarihinde Gln'da dodu. Ailesi daha sonraki yllarda Badat'a yerleti. Cl'nin babas ve dedesi de tannm limlerdendi. Dedesine nisbetle bn fi' diye de bilinir. Ahmed b. Salih kk yata babasyla birlikte hadis meclislerine katld. Sbtu'l-Hayyftan kraat dersleri ald. Eb Galib b. Benn. Ebl-Hseyin b. Ferr ve Kad Eb Bekir el-Ensr'den hadis okudu. Babasndan, Eb'l-Hasan Abds-selm ve dier hocalarndan hadis rivayet etti ve pek ok hadis yazd. bn'l-Ahdar. Hafz Abdlgan ve Muvaffakud-din el-Makdis ondan hadis rivayet etmilerdir. Gen saylabilecek bir yata vefat etmesi sebebiyle kendisinden az rivayette bulunulmutur. Cl. Abbsler'in kudretli ve lim veziri bn Hbeyre'nin (. 560/1165) meclisinde de hadis okudu. Fakat daha ok Eb'l-Fazl b. Nsr'n sohbetlerine devam ederek her konuda onun bilgisinden istifade etti ve onu kendisine rnek ald. Amelde Hanbel mezhebine mensuptu. Baz resm grevlerde de bulunan Cl verem hastalna yakalanarak 3 aban 565'te (22 Nisan 1170) vefat etti ve babasnn da defnedildii Ahmed b. Hanbel'in kabrinin bulunduu mezarla gmld. Cl tesir altnda kalmayan salam bir kiilie sahipti. Bir defasnda kendisinden halifenin haksz olduu bir konuda lehte ahitlik yapmas istenmi, fakat o bunu kabul etmemi ve zerindeki tay-lasan karp, "Benim zerimde bundan baka hibir eyiniz yoktur" diyerek grevlilerin zerine atmtr. Ahmed b. Salih el-Cl'nin kaynaklarda ad geen tek eseri Trihu Bagdd'-dr {Trihu bni'-fic) Eser, Hatb el-Baddnin Trihu Badd'ma yazlan bir zeyil olup 463 (1070) ylndan yaklak 560 (1164-65) ylna kadar gelir. Mellif kronolojik olarak yazd eserde srasyla her yln nemli olaylarn ve o yl iinde vefat eden limlerin biyografilerini vermitir. Msvedde halinde kalan bu eserden bn'n-Neccr (. 643/ CLTLK 1245), bn Nukta'nn (. 629/ 1231) el-Mntehab adl kitab vastasyla faydalanm ve ondan Trihu. bni'ficdiye sz etmitir. Zeheb de Cl'nin bu eserinden bahsetmi ve kitaptan pek ok nakil yapmtr (bk. Ac/m'n-nbe/3, XVIII, 236, 274, 278; XIX, 415, 594, XX, 60. 91, 133, 151, 168, 178, 207, 318, 333, 336; XXI, 24) BBLYOGRAFYA : Sem'n. el-Ensb, III, 414; bn'1-Esr, el-Kmil, XI, 359; bn'd-Dbeys, Zeyl Trihi Ba-dd (Hatb, Trihu Bagdd iinde). Beyrut 1405/ 1985, XV, 105; bn'n-Neccr, Zeyl Trihi Ba-dd, Haydarbd 1398-99/197879 -Beyrut, ts. Dr'l-Ktbi'l-ilmiyye), nairin mukaddimesi, s. YB; Zeheb, Aclm'n-nbel*f XVIII, 236, 274, 278; XIX, 415, 594; XX, 60, 91, 133, 151, 168, 178, 207, 318, 333, 336, 572-573; XXI, 24; Safed, el-Vf, VI, 421-422; bn Receb el-Hanbel, Zeyl Tabakati'l-Hanbile, Kahire 1372/1952-53 Beyrut, ts. (Dr'lMa'rife), I, 49, 213-214, 311-313; Kefz-zunn, I, 279; Jbn'I-md. ezert, IV, 215; zhu'l-meknn, I, 212; Zirikl. e/-Ac/m, I, 135; Kehhle. Mu^ce-m'l-m'ellifn, I, 252. r Iffil Mehmet Ayka F CLTLK slm kitap sanatlarnn klasik an Osmanllar'da yaayan bir kolu. Bir mecmua veya kitabn yapraklarn dalmadan ve sras bozulmadan bir arada tutabilmek iin yaplan koruyucu kapaa cilt (cild) denilmekte ve Arapa "deri" anlamna gelen bu ismin, genellikle ciltlerin bu ie en uygun malzeme olan deriden yaplmalar sebebiyle verildii bilinmektedir. Ciltilik, tomar (rulo) eklinde olan kitaplarn yerini Romallar devrinde yapraklar dikdrtgen biiminde

kesilmi kodeksin (mushaf) almasyla ortaya kmtr. Ele gemi en eski cilt kapaklar IV. yzyla ait olup papirs zerine sade ve gsterisiz bir ekilde mein kaplanarak yaplmlardr. Sanat eseri nitelii tayan ilk ciltler ise VIII-IX. yzyllarda Msr'da Koptlar ve Orta Asya'da Uygurlar tarafndan meydana getirilmitir ve bunlarn aralarnda byk benzerlikler olduu grlmektedir. XX. yzyln balarnda Alfred von Le Coq tarafndan Ho-o kazlarnda Mani yazmalar arasnda bulunan iki cilt paras. Kopt ciltlerinde olduu gibi deriden yaplm ve bakla oyularak geometrik motiflerle sslenmitir. Ayrca derinin oyulmu ksmlarnn altna altnlanm deri yaptrmak suretiyle motiflere ift sathl ve ift renkli 551 CLTLK bir derinlik kazandrlmtr (bk. . s. 6; Esin, s. 113; Ettinghausen, s. 119). slm cilt sanatna ait bilinen en eski rnekler Msr ve Tunus'ta bulunmu olup muhtemelen Tolunoullar dnemine (868-905) aittir. X-XIII. yzyllarda yaplan btn slm ciltleri arasnda byk benzerlikler grlr; bu durum XIV. yzylda da ksmen devam etmitir. XI. yzyln sonlarndan itibaren Anadolu'ya hkim olan Seluklular, burada XII ve XIII. yzyllarda ok gzel ciltler meydana getirmilerdir. Rm denilen Anadolu Seluklu cilt slbu, XIII. yzyln ikinci yansndan itibaren Memlkler'de. X!V. yzyldan itibaren de lhanllarda ve Ka-ramanoullan bata olmak zere Anadolu beyliklerinde devam etmi ve ayn zamanda Osmanl cilt sanatna geii salamtr. XV. yzylda Memlkl cilt-iliiyle Osmanl ciltilii arasnda byk bir paralellik grlmektedir. Bu asrda Timurlular'la Karakoyunlular ve Akko-yunlular zamannda da gzel cilt kapaklar yaplmtr. XVI. yzyldan itibaren klasik Osmanl ciltilii Trk ve slm cilt sanatnn en byk temsilcisi olmu ve bu durum XX. yzyla kadar srmtr. Cilt slplar. Ciltler teknik zelliklerinden ok malzemelerine ve sslemelerine gre birbirlerinden ayrlmakta ve ortaya kan slplar daha ok ait olduklar kltr alanlarnn adyla anlmaktadr. Tarih gelimesi iinde slm cilt sanatnn kazand slplar unlardr: Haty, Arap, Rm, Memlk. Marib, Trk (Osmanl), Buhr-y cedd. 1. Btn sslemelerde haty denilen bitkisel motiflerin (a. bk.) tercih edildii haty slbu, pek az ynleriyle birbirinden farkllk gsteren K, Horasan. Buhara ve Dihlev alt slplarna ayrlr. 2. Herat slbu, Timurlular zamannda (l 370-1506) en byk sanat merkezi olan Herat ile dier nemli sanat merkezleri raz ve sfahan'da Trk, Mool ve ranl ustalar tarafndan gelitirilmitir. En gzel rnekleri Timur ve torunlarnn saraylar ile nl vezir Ali r Nev'nin saraynda yaplm olan bu ciltlerde, emselerle kebentlerin ileri ve aralarnda kalan boluklar bitkisel motiflerle doldurulmu, ayrca uygun yerlere insan, ku, ylan, aslan gibi hayvan ve ejderha, zmrd-anka gibi efsanev yaratk figrleri yerletirilmi, bunlarn aralarna da in bulutlar serpitirilmitir. Kapak ilerinde ise "kat'" tekniinin yaygn olarak kullanld grlr. Bu tarz ciltlere Timurlular yannda Celyirli, Karakoyunlu, Ak552 koyunlu. Safev ve erken dnem Osmanl ciltleri arasnda da rastlanmaktadr. Haty slbunun son zamanlar Herat slbu ile ayn dneme tesadf eder. 3. Arap slbu el-Cezre, Halep ve am blgelerinde gelimitir. Ciltlerin gerek derileri gerekse ilemeleri biraz kaba grnldr. Bu aslnda Abbsler'le balayan Trk tesirli bir slptur ve Uygur cildinden mlhemdir. 4, Rm slbu, Anadolu'daki Seluklu ve Mool istilsndan sonra Seluklu tesiri altnda devam ettirilen lhanl ve Anadolu beylikleri ciltiliidir, s. Memlk Trkleri'nin Msr'da ortaya koyduklar Arap slubuyla kark olan Memlk slbu birok ynyle Rm'ye benzer; XV. yzylda ve XVI. yzyln balarnda da Osmanl slbuna paralellik gsterir. Bu tarzda yaplm ciltlerin pek ou Kaytbay (1468-1496) ile Kansu Gavri'ye (1501 - i 516) ithaf edilmitir. 6. Marib slbu Endls, Sicilya ve Fas'ta gelimitir. Arap slbunu andrr; spanya ve Sicilya yoluyla Avrupa ciltiliini etkilemitir. Renk, arlkl olarak kahverenginin btn tonlar le siyahtr. Yuvarlak, girift geometrik emseler ok grlr. Cilt kenarlarnda mutlaka zencirek veya bordur vardr. 7. Trk slbu Diyarbakr, Bursa, Edirne, stanbul, kfe, barok ve modern olmak zere birbirinden kk farkllklar gsteren alt slplara ayrlr. Ad geen ehirler Osmanl ciltiliinin gelitii balca merkezlerdir. Lake cilt de bu slp ierisinde deerlendirilmektedir 8. Buhr-y cedd Haty. Dihlev ve Avrupa slplarnn karmasndan meydana gelmi olup slm cilt sanatnn son safhasdr. Cilt eitleri. ou Trk slbunun klasik dneminde gelimi olan cilt eitlerini malzemelerine ve ssleme tekniklerine gre iki ana grup altnda incelemek mmkndr: Malzemelerine gre deri. kuma, ebrulu, murassa' (mcevherli), lake; ssleme tekniklerine gre emseli, zilbahar, yekah, zerduz, rk-e. 1. Deri Cilt. Deri, ciltilikte en ok kullanlm olan ana malzemedir. Deri ciltler muhtelif ekiller gsterir. A) emseli cilt. Adn deri zerine yaplan emse motifinden alr. Bu ciltler emsenin bezenme tarzna gre eitli isimlerle anlr. a) Alttan ayrma emseli. Kabartma motifler deri renginde braklr, zemin altn-lanr. b) stten ayrma emseli. Zemin deri renginde braklr, motifler altnla-nr. c) Mlemma' emseli. Motiflerin hem zeminleri hem de kendileri altnlanr; bu durumda zemin ve motiflerde iki ayr renkte altn kullanlabilir, d) Mlevven emseli. emse, kebent ve dier bezemeler kapakta kullanlan esas deriden baka renkte bir deri ile kaplanr; alttan ve stten ayrma tarzlar vardr, e) Souk emseli. emse cilt kapana altn kullanmadan ilenir, dolaysyla deriden farkl renkte deildir, f) Mebbek (kat') emseli. emse daha ok cildin i ksmnda grlr. Deri bir dantel gibi oyulduktan sonra kabn yzne ve ayr renkte deri veya kuma

zemin zerine yaptrlr. B) Zilbahar cilt Adn XVIII. yzyln sonunda ve zellikle XIX. yzylda grlen ve halk arasnda "kafes emse" de denilen bir ssleme trnden alr. Kapak zerine ezilmi varak altn ile drt dilimli yaprak motifi ve parmaklk eklinde izgiler ekilir. Bu bezeme, cildin gbek ksmnda veya zeminin tamamnda bulunabilir. Sonralar, oluturulan dikdrtgenlerin aralan kk yldzlarla sslenip kapaklar daha zengin grnml hale getirilmitir. C) Yekah cilt. Motifler yekah denilen ucu sivri metal bir aletle bastrlarak yaplr; bazan bu tarz ileme zilbahar emseli ciltlere de uygulanmtr. D) Zerduz cilt. Deri zerine sar. pembe ve yeil srmalarla realist motiflerin ilendii ciltlerdir. 2. rke Cilt. Kadife veya desenli, ilemeli kumalarla kaplanm ve kenarlar kelerde gen kebentler yapacak ekilde deri ile evrilmi cilt eididir; adn kebentlerden alr. 3. Kuma Cilt. Mukavva zerine keten, ipekli veya kadife kuma kaplanarak yaplan ciltlerdir. 4. Ebrulu Cilt. Tarihesinin XV. yzyla kadar indii bilinen ebrunun cilt sanatnda nemli bir yeri vardr. Ebrulu ciltler, dayankl olabilmeleri iin genellikle rke tekniinde yaplmlardr. Ebru, cildin d ve i kapaklarnda kullanld gibi kitap mahfazas yapmnda da tercih edilmitir. S. Murassa' (mcevherli) Cilt. Cilt sanatndan ok kuyumculuk sanatyla ilgili olan bu tr madd kymeti yksek bir cilt eididir; fildii oymal, altn kaplamal, mozaik, yeim kabartma, yakut. zmrt, inci ve elmas sslemeli olanlar vardr. Daha ok Kur'n- Kerm ciltlerinde uygulanmtr. 6. Lake Cilt. Adn "lak" (vernik) kelimesinden alan ve rugan veya edirnekr de denilen lake ciltlerde kapan yapld mukavva veya deri perdahlanp tamamen przsz hale getirilerek verniklenir. Bu cill sath zerine altn ve boya ile naklar yapldktan sonra cam gibi parlak bir yzey elde edilinceye kadar birka kat daha vernik ekilir. Trk cilt sanatnda ilk lake rnekler XV. yzylda Osmanllarda ve Timurlular'da grlr: bu asrdan itibaren Safevlerde ve Bbrller'de de uygulanmtr. Bu cilt eitlerinden baka cilbent ve kitap mahfazalar da ciltilik iinde ele alnabilir. Cilbent deriden bir kitap cildi gibi iki kapakl olarak yaplr ve her iki kapan i tarafnda gzler bulunur; kt ve deerli evrakn ypranmamasn salar ki bugnk mnada portfy veya sapsz koltuk alt evrak antas saylabilir. Kitap mahfazas ise yazma eserleri korumak iin yaplan, iine kitabn uzunlamasna konulduu bir kutudur. Tamamen deri ile kapland olursa da daha ok ebru kullanld grlr. Kitap, bir uu mahfazann iine tesbit edilen 1 -1 .5 cm. enindeki bez veya deri bir erit zerine yerletirilip kutuya sokulur; alnaca zaman erit ekilerek kitabn mahfazadan dar kmas salanr. Mcellitler ve Ciltilik Tekilt. Mcel-litlerin genellikle ayn zamanda nakka, mzehhip. musavvir veya ebru ustas olmalar ve ciltler zerinde imzaya ok az rastlanmas sebebiyle bu sanatn btn ustalarn tesbit edebilmek mmkn deildir. Ortaa slm ciltleri arasndaki en erken imzal rnek 654 (1256) tarihini tamaktadr. Ciltlerde Ortadou'dan ok Anadolu ve Suriye'de imza grlmektedir. mzalar 5-6 mm. apndaki yuvarlak mhr basklar eklinde olup tesbit edilebilen isimler unlardr: Mustafa b. Mehmed, Mecdddin. Emn, brahim. Ysuf el-Konev, Mehmed e-erif [veya es-Seyyid Muhammedi, Sermed, Es'ad. Hasan. Marib, Ahmed. Ayrca bir mcellidin sembol olduu sanlan "Has-biyallah" yazl, mhr-i Sleymanl ve iekli baz mhr basklan da mevcuttur. Bu mhrler ayn zamanda tezyini unsur olarak daha ok cilt kapaklarnn kebent, emse, sertb ve mikleblerinde kullanlm ve 1-30 defa baslmlardr (nver, s. 79]. Osmanl dnemine ait daha ok isim bilinmekte olup gerek imCLTCK zalarn gerekse ehl-i hiref defterlerinin yardmyla XV1-XIX. yzyllar arasnda yaam yetmi kadar usta tesbit edilmitir. Osmanl hkmdarlarnn okuma sevgisi, kitap sanatlarnn gelimesini salayacak bir ortamn domasna sebep olmutur. Sarayda hat, tezhip, minyatr ve cilt atlyeleri kurulmu, bu atlyelerde devrin bata gelen yerli ve yabanc sanatkrlar altrlmtr. Bu arada yabanc sanatkrlar ayr atlyelerde grevlendirilerek Trk kitap sanatnn d tesirler altnda kalmas engellenmi ve bozulup deimeden gelimesi salanmtr (Cunbur, TKDB, XVII / 3, s. 134). lk ciltilik lonca tekilt II. Bayezid zamannda 11481-1512) kurulmutur. Bylece dier sanatkrlar gibi bir zmre tekil eden saray mcellitleri nce usta ve kird olarak ikiye ayrlmlar, ustalar da kendi maharet ve kdemlerine gre sermcellid. serblk. seroda. kethda. serkethd gibi rtbe ve mevkiler almlardr. Topkap Saray ehl-i hiref defterlerindeki kaytlardan, hassa mcellitleri saysnn bir ara elli kiiye kadar ykseldii renilmektedir. Ayrca attn d-c (zerkb) ve mrekkepiler de (mrek-keb) Hassa iftileri Tekilt na bal idiler. Hassa iftileri esas blklerinin dnda kemhaclar, ilingirler, divan ktipleri gibi blklerde de yine cilti olarak grev almlardr. Saray dnda serbest alan mcellitler ise Sultan Abd-laziz zamanna kadar halen stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesinin bulunduu yerdeki arda toplanmlard. Evliya elebi, XVII, yzylda Beyazt Camii yanndaki 100 kk ahap dkknda 300 mcellidin attn sylemektedir (Seyahatname, I, 609). XIX. yzyl sonundaki byk yangnda bu dkknlarn hepsi yok olmutur. 553 CLTLK Cildin Yapl. Bir kitab ciltlerken yaplacak ilk i, yapraklarn st ste getirilip birbirine di kmesidir. Dikite Trkler sar ipek kullanmlardr. Trk cildinde kitabn srt dz olarak braklr, kambura (bombe) yaplmaz. Srtn st ve alt kelerine kitab tutmak ve yapraklarn dalmasn nlemek iin rze rlr. rzenin altna deriden bir yastk konulur; srta da bir bez paras yaptnla-bilir. Kitabn kenarlar keskin bir aletle tralanarak

dzeltilir. Cilt kapaklarnn grnmeyen alt yap maddesi mukavvadr. zel olarak hazrlanan mukavva kitabn boyutlarnda kesilir. Osmanllar'da cildin derisi zerine ilenecek olan emse ve dier bezemelerin zamanla bozulmamas iin mukavvann buralara rastlayan ksmlar oyulur ve yerine daha incesi konulur. n ve arka kapaklar iin yaplan bu ameliye, alt kapan uzants olan mikleb iin de ayndr. Ardndan kapaklara geirilecek deri. kvrm yerleri daha da ince olacak ekilde tralanr ve ykanp gergin biimde kurutularak mukavvaya kaplanr. Bu ilem iki ekilde yaplr, a) Kapaklar zerine deri btn olarak geirilir ve mukavvadaki oyuklara dii kalpla bastrlmak suretiyle motifler kabartlr, b) Eer emse ve dier bezemeler ayr renk deri ile kaplanacaksa kapaklarn derisi mukavvada bulunan yuvalar 3-5 mm. taacak ekilde kesilip yaptrlr; deiik renkli deri yuvaya yerletirilir. Deri zerine kalpla baslacak motiflerin iyi kp btn ayrntlarna kadar grnebilmesi iin mukavva zerine bol iri srlr. Derinin altndaki bu iri tabakas yumuak olduundan kalbn oyuk ksmlarna iyice girerek kabartmal bezemeleri meydana getirmesine yardm eder. Yaplan kapaklar glgeli ve lk yerlerde kurutulur. n kapak saa. mikleble beraber arka kapak sola alr. Srt ile kapaklar arasnda, kapaklarn rahat almasn salamak iin braklan bolua "mukat pay", kapaklar ile mikleb ve sertb arasndaki bolua da "dudak" denir. Sertb kitabn nn korur; ucu gen eklinde olan mikleb ise sertb tutarken kitap ile n kapak arasna girer ve ayn zamanda okunmakta olan sayfay tekrar bulabilmek iin "mir" olarak kullanlr. Malzeme, a) Deri. Cilt kapaklarnda en ok kullanlan kaplama malzemesidir. En fazla koyun (mein), kei (sahtiyan) ve ceyln (rak). nadiren de sr derisi (ksele) kullanlmtr. Anadolu Seluklu ve Memlk ciltlerinde kahverenginin btn tonlar, XV. yzyldan itibaren Osmanllar dneminde kahverenginin yan sra krmz, viner, yeil ve siyahn kullanld grlr. Seluklu ustalar kapaklarn dnda ve iinde genellikle ayn renkte, dierleri ise ayn olduu kadar farkl renkte derileri de tercih etmilerdir. Deri zellikle kapak ilerinde, konunun uzman olmayan kiilerce kt zan-nedilebilecek kadar inceltilerek kullanlmtr. Eskiden elle yaplan inceltme ii bugn zel makinalarla yaplmaktadr. b) Murakka' mukavva. Kdn bilinmedii zamanlarda ve ilk slm ciltlerinde deri ince tahta plakalar zerine kaplanmtr. Ancak ksa srede ahabn yerini zel olarak hazrlanan mukavva almtr. Bu mukavvalar normal kalnlktaki ktlarn, birinin suyunun dierininki-nin aksine gelecek ekilde st ste yaptrlmalar ve mutayla dlerek sktrlmalar suretiyle elde edilirler ve iyice kuruduktan sonra tahta gibi sertletiklerinden pek deforme olmazlard. Bu kapak malzemesi hazrlanrken ktlarn yaptnld tutkaln iine de ileride cildi kurtlanmaktan korumak iin ap, tenekr (boraks) ve ttn suyu gibi zehirli maddeler konulurdu, c) pek iplik ve ibriim. Kitabn yapraklarn birbirine tutturmak ve bunu da ok defa kdn aharl rengine uydurmak iin ince sar ipek iplik, kitab daha ok salamlatrmak iin srtn st ve alt kelerine rlen rzelerde ise renkli ibriimler kullanlmtr, d) Kakma altn, altn varak ve altn suyu. Ciltler zerinde ok sk rastlanan, belli bir kalnl bulunan ve ba-zan dt grlen altn noktalardan, Anadolu Seluklu eserleri bata gelmek zere Ortaa slm ciltlerinde kullanlan nemli bir malzemenin kakma altn olduu anlalmaktadr. Son dnem Seluklu ciltlerinde altn kakma noktalarla birlikte cetvel ve tahrirlerde de altn suyu (srme altn) kullanlmtr. Daha sonraki devirlerde btn zemine fra ile altn srld veya varak altn yaptrlp zerine motif basld da grlmektedir. Cilt Yapmnda Kullanlan Aletler. Kk ve byk kalplar. Motiflerin deri zerine kabartma olarak kmasn salayan alete kalp denir. Metalden, tahtadan ve deriden yaplan kalplar, kapak zerindeki yerlerine gre "emse kalb", "k554 e kalb" gibi isimler alrlar. Tahta ve metal kalplar bask srasnda bazan deriyi zedelediinden Trk ciltiliinde daha ok deve derisinden yaplm kalplar tercih edilmitir. Baz ciltlerde, zellikle emse ve kebentlerle mikleb ve kapak ilerinde yekpare byk kalplar kullanlmtr. Bu durum, ayn ebat ve tezyinatta birden fazla cilt bulunmasndan anlalmaktadr. Bunun dnda genellikle zencirekler, kebentler, emse i dolgular ve sertbn muhtelif yerlerinin sslenmesi iin daha pratik olan kk kalplar kullanlmtr. Bunlar birer defa basldklar gibi yan yana, alt alta, st ste birok defa baslp zemini dolduracak ekilde de kullanlmlardr. Bu kalplarn bazlar 5-6 mm. apnda ok kk paralardr; mesel yuvarlak imza ve iek mhrleri byledir. Yine yan yana gelmesiyle zencirei oluturan "zen-cirek ivisi" de ayn kategoriye dahil edilebilir. Dier aletler. Bunlara "kr alet", "yekah", "teber" gibi isimler verilmektedir. Deri zerinde scakln tesiriyle meydana gelen renk deiikliinden bu aletlerin kzdrlarak baslmak suretiyle kullanldklar anlalmaktadr. zellikle kapaklarn yzndeki geometrik desenlerle iri rmiler bu tr aletlerle yaplmtr. nk kapan her tarafnda kalbn salad intizam grebilmek mmkn deildir; simetrik motiflerde bu farkllk daha da belirgindir. Sz konusu aletler cetvel ekmek, basit motiflerle rg ve gemeleri yapmak iin tek balarna kullanlmak zere imal edilmekle birlikte ok defa birbirlerinin yerine de kullanlmlardr. Gerek byk ve kk kalplar gerekse dier aletler daima deri zerine stlarak baslmlardr; eer bask altn varak olmadan yaplrsa buna "souk baski" denir.

Teknik. Balangcndan bugne kadar cilt yapmnda bask, kakma ve boyama teknikleri kullanlmtr. Bask tekniinde kalpla ve kk aletlerle yaplan iki eit uygulama vardr. Birincisinde motifler kalba oyularak (dii) ilenir ve bask sonunda kabartma (erkek) olarak kmalar salanr. Kk motifler ise daha ok ekile vurularak karlr. Kakma tekniinde varak altn veya biraz daha kaim dz levha halindeki altn, kuvvetli zamk srlm deri zerine konularak ii ukur, kenarlar keskin yuvarlak bir metal aletle vurulmak suretiyle deriye aklr. Bu teknikle sslenmi rneklerde altn kaldrld zaman deride izinin kald grlr. Boyama teknii ise ezilerek sv haline getirilmi olan varak altnn fra ile deri zerine srlmesi ve kuruduktan sonra mhre ile parlatlmas eklinde uygulanmtr. XV. yzyldan itibaren gerek Osmanl gerekse Memlk ciltlerinde altnn yan sra mavi boya da kullanlmtr; Timurlu ciltlerinde renklerin daha eitli olduu grlr. Anadolu Seluklular ve Beylikler Dneminde Cilt. Anadolu Seluklularna ait en erken cilt rnei XII. yzyln sonlarna aittir. Bir Anadolu Seluklu cilt kapanda, gerek kendinden nceki ve sonraki Trk ciltleriyle, gerekse dier slm ciltleriyle blmleri asndan farkllk grlmez. Fark cildin yapsndan deil ssleme anlayndan ve bunun uygulanmasndan gelmektedir. Seluklu ciltleriyle Seluklu slbunu srdren ciltler incelendiinde sslemelerin zamann ahap, ini, ta. maden ve minyatr sanatlarndaki motiflerle byk bir paralellik gsterdii grlr. Her slm cildi gibi Anadolu Seluklu cildi de n ve arka kapaklar, mikleb, srt, sertb ve i kapaktan oluur. Kapaklar. Anadolu Seluklu ciltlerinde n ve arka kapaklar ok defa ayr karakterde sslenmitir. Mesel birinin geometrik motifli, dierinin rmli yahut emseli veya emseleri yuvarlak ve oval olarak farkl yapld grlmektedir. Bunlarn yannda her iki kapa ayn karakterde olan ciltler de bulunmaktadr. Seluklu ciltlerinde kapaklarn ileri, derinin altn varak veya zerm-rekkep kullanmadan kabartma desenlerle souk bask tarznda sslenmesi sebebiyle kendine has bir zellik tar. Bu sslemelerde, arlk rmlerde olmak zere bitkisel ve geometrik bir motif zenginlii grlr. Mikleb. Miklebler ok defa uzants olduklar arka kapaklar tarznda sslenmilerdir; kapak tez-yinatyla ilgisiz olanlar da grlr. Mik-lebde, kapak emselerine benzer emsenin dnda en ok kullanlan tezyinat unsuru hill ve mhr-i Sleyman'dr. Ayrca zemini tamamen rg ve gemelerle doldurulmu rnekler de bulunmaktadr. Srt. Seluklu ciltlerinde srt daima 555 CLTLK dz ve yumuaktr; kambural rneklere rastlanmaz. Sertb. lk dnem sertb-lannda tezyinat yoktur. Daha sonralar sade bir bezeme yaplmtr; nadiren de yazl olurlar. Ciltlerin Tezyinat. Anadolu Seluklu ciltlerinde, Trk sanatnn btn kollarnda kullanlm olan motiflerin hemen hemen tamam aynen grlmektedir. Bu ssleme unsurlarnn balcalarn ylece sralamak mmkndr: 1. emse. Cilt kapaklarnda yaygn bir ekilde kullanlan ve daha ok rm, haty ve gemelerden meydana gelen nl gne motifi biiminde tanmlanabilecek olan emselerde u tipoloji tesbit edilmektedir: Dz yuvarlak, 4 dilimli yuvarlak, 6 dilimli yuvarlak. 8 dilimli yuvarlak, 10 dilimli yuvarlak, 12 ve daha ok dilimli yuvarlak, dz yuvarlak iinde mhr-i Sley-manl, dilimli yuvarlak iinde mhr-i S-leymanl, sade mhr-i Sleymanl, yuvarlak iinde 5-8-10-12 kollu yldzl, 6 kapal kollu yldzl, 8 kapal kollu yldzl. merkezi 8-10-12 kollu yldzl ve tek veya ok merkezli geometrik zeminli, r-mli, hatyli. yuvarlaktan ovale geie hazrlkl, dz-ince oval, dilimli oval, klasie yakn oval, zencr-i sadetli, sekizgen, dikdrtgen. 2. Rm. Trk ssleme sanatlarnn hemen her dalnda eskiden beri kullanlan ve zellikle Anadolu Seluklular tarafndan ok sevilip gelitirildii iin "Anadolu'ya ait" anlamndaki rm adyla anlan bu tezyinat unsuru, Orta Asya Trk sanatndaki hayvan figrlerinden kaynaklanmaktadr. slmiyet'in kabulnden sonra stilize edilerek hayvan karakteri tamamen kaybedilmi ve soyut bir motif haline getirilmitir (Akar-Keskiner, s. 179) Anadolu Seluklu ciltlerinde rmler kapaklarn dnda, iinde ve mikleblerde zemini tamamen kaplarken zencireklerde, emse merkezlerinde ve dier tezyin unsurlar arasnda da uygulanmtr. Bu tezyinatn kullanld en eski cilt 592 (1196) ylna aittir. XII. yzyln sonlarnda balayan bu uygulamann Seluklu slbu ierisinde XV. yzyln ikinci yarsna kadar devam ettii grlmektedir. 3. Geometrik ssleme. Trk ve Anadolu Seluklu sslemelerinin en ok kullanlan olan ve yaygn biimde "arabesk" adyla anlan geometrik bezemelerin meneinin Orta Asya Trk sanatna dayand bilinmektedir ibk. Strzygowski, s. 31-37). Geometrik motifler ciltlerin muhtelif yerlerinde mevzi olarak veya zemini kap556 layan yldz alar eklinde kullanlmtr. Balangc ve sonu belli olmayan, ok kank gibi grnd halde tam bir dzen ve ahenk gsteren bu yldz alarnn kinat dzenini, her eyin stnde olan ilh iradeyi ve Allah'n sonsuzluunu ifade ettiine inanlmaktadr (gel, s. 124, 146). Seluklu ve Seluklu slbunu srdren geometrik tezyinatl ciltlerin en eski rnekleri XII. yzyln ikinci yarsna, en yenileri ise XV. yzyln ikinci yansna aittir. 4. Bitkisel ssleme. Dierlerine gre daha az rastlanan bu sslemeye "haty" de denilmektedir. Cok defa asl anlalmayacak derecede stilize edilerek kullanlan bitkisel motifler Anadolu Seluklular"nda olduka sade grnmldr. Bu tezyinat Beylikler dneminde gelimesini srdrm, asl zenginliine ise Osmanl sanatnn klasik dneminde ulamtr. Seluklu ciltlerinde daha ok kapak ilerinde kullanld grlen bitkisel motiflere mikleb-de de rastlanr. En eski rnek XIII. yzyln sonlarna ait olup miklebde ve rm ile birlikte kullanlmtr. 5. Geme ve girift rgl ssleme. Dier Trk ciltlerine oranla Anadolu Seluklu

ciltlerinde daha ok grlen bir tezyinat girift rg ve gemelerdir. ok deiik uygulamalar olan bu tezyinata emse zemininde, bordur ve zencirekte, geometrik yldz alar arasnda ve zellikle mikleble kebentlerde rastlanr. 6. Yazl ssleme. Mslmanl kabullerinden sonra slm sanatnn en byk temsilcisi olan Trkler, dier sanat kollarnda olduu gibi ciltilikte de Kuran yazsn tezyin bir unsur olarak grmler, zellikle sls, nesih, kff yazlar emselerin iinde, zencireklerde veya dorudan kebentlerde, sertbda, kapak ilerinde kullanmlardr. Bu ana sslemelerin dnda nokta, balk pulu. gamal ha. arkfelek, zencr-i saadet, hill, glce, zikzak, baklava dilimi, frfr, gne kursu gibi eitli motifler de grlmektedir. Osmanllar Dneminde Cilt. XV. Yzyl (Erken Dnem). XV. yzyl, Anadolu Sel-uklu cildinden Osmanl cildine gei devridir. Osmanl ciltlerinin ilk rnekleri Ftih Sultan Mehmed zamanndan kalmadr ve bunlarda Anadolu Seluklu tesiri aka grlr. Ancak Ftih'in zel ktphanesi iin yazlan kitaplar hattyla. tezhibiyle, cildiyle, hatta kadyla Trk kitap sanatnda o devre damgasn vuran bal bana bir slp oluturarak yeni bir sanat r amlardr. Ftih dneminin ciltleri Timurlular, Karako-yunlular. Akkoyunlular ve Memlkler'in son devirlerinde yaplanlarla benzerlik gsterirse de slplar farkldr. Ftih devri Trk cildi iin bir ykselme adr ve ilk ciltilik tekilt da bu ykselmeye paralel olarak 11. Bayezid zamannda kurulmutur. Bu dneme ait ilk rneklerden birinin kapanda yer alan kabartma motiflerin altnlanp teberle taranmas suretiyle yaplm ssler, o asrda eine baka bir millette rastlanmayan sanat eseri niteliinde ciltlerin meydana getirildiini gstermektedir. Bu dnemde baz kapak ilerinin yaplnda da deiik bir teknik uygulanmtr. Bu teknik d kapan zdd bir renkte olan i kapak derisinin boya veya altnla sslenmesidir. Ayrca kt' tarz i kapaklar da bulunmakta, ancak bunlarn Timurlu ve Safevler" in kiler gibi ok renkli olmayp zeminde bir veya iki renk ihtiva ettikleri grlmektedir. emseler, yuvarlaklarna da rastlanmakla birlikte ounlukla ovaldir. Bu devirde kahverenginin eitli ton-larndaki derilerin yannda krmz, viner, mavi. mor, neft. zeytuni, ta-hn ve siyah deriler de kullanlmtr; bunlarn bazlarna zellikle i kapaklarda rastlanr. Ciltleri ounlukla l yaprak (seberg), gonca, tr yapra, bulut, tepelik, pen, haty, ortaba (agraf), t. nilfer, gl ve rm gemeler ssler; manzara, girift tezyinat ve canl motifleri pek bulunmaz. XV. yzylda deriden baka lake ve kuma ciltler de yaplmtr. XVI. Yzyl (Klasik Dnem). XVI. yzyl, Osmanl mparatorluu'nun her sahada olduu gibi cilt sanatnda da en muhteem a olmu ve bu ynden de klasik dnem adn almtr. Ciltteki bu gelime biraz da XVI. yzyln balarndan itibaren her renk deriyi retebilen Osmanl dericiliinin gelimesine baldr. Belirli slplarn doduu bu dnemde tezyinat ran ciltlerinin aksine btn sath kaplamaz. Alttan veya stten ayrma emselerle cilde sade bir gzellik verilmitir. Bu asrda emseler sadece ovaldir. XV. yzyl ciltlerinde olduu gibi kabartma emse ile kebentlerin aras ounlukla bo brakld halde bazan bunlarn aralarnn kabartma veya halkr tarznda motiflerle doldurulduu mlemma' emseler de yaplmtr. Bu dnemde meydana getirilen deri grnml kuma ve kuma grnml deri cilt kapaklar zellikle dikkat ekicidir. Kapak leri XV. yzyl geleneini devam ettirir. Bu asrda bordrler daha genilemi ve ilerine yuvarlak veya oval kartular konulmutur. Sslemelerde XV. yzyl motifleri de kullanlmakla birlikte daha ok klasik devrin btn sanat kollarna hkim olan stilize nar iei, altl iek, intemani-bulut ve bilhassa trtll yaprak grlr. XVII. Yzyl. Bu dnemde imparatorluun duraklamasna paralel biimde dier sanat kollarnda olduu gibi ciltilikte de bir duraklama hissedilir. Teknikte bir deiiklik yoktur: fakat gerek kompozisyonlarda gerekse motiflerin ilenmesinde bariz bir gerileme grlmektedir. Kapaklarn bir ksmnda kebent ve bordrler kalkm, emseler dikdrtgen karakterli bir hal almken bir ksmnda da oval emseler yaplm, kenarna bordur yerine kalnca zencirek ekilmitir. Klasik forma sadk kalan rneklerde ise salbekler iyice byyerek kebentlere yaklamtr. Burada emse ve kebentlere ilenen motiflerle bordr-lerin motifleri arasnda bir ahenksizlik mevcuttur. Bu asrda genel olarak iilikte de bir gerileme olduu grlr. Fakat her eye ramen bu asnn cildi renk anlay itibariyle asaletini muhafaza edebilmi, altn ve muhtelif i renkleri rastge-le kullanarak zevksizlie dmemitir. XVIII. Yzyl. Bu asrda aradaki duraklama devrinden sonra yine klasik devrin gzel rneklerine dnlm ve 111. Ah-med zamannda (1703-1730), zellikle Sadrazam Nevehirli Damad brahim Paa'-nn tevik ve desteiyle ok gzel eserler meydana getirilmitir. Bu dnemde klasik slbun yan sra baka teknik ve slplarda da ciltler yaplmtr. Lake ciltler. XVI. yzylda baz gzel rnekleri grlen ve XVII, yzylda dier cilt trleri gibi duraklama dnemi geiren lake ciltler. XVIII. yzyln ilk eyreinden itibaren bol ve eitli rnekleriyle tekrar ortaya kmtr. Bu cildin en byk ustasnn Ali skdr olduu kabul edilir. Realist motifli ciltler. Bunlar biri zer-duz, dieri klasik teknikli-realist motifli olmak zere iki ekilde yaplmtr. kincisinde tarz klasik, motifler realisttir. Yekah ciltler. Bu ciltlerde ise slp klasik olmakla birlikte teknik yenidir; XVIII. yzyln sonlarnda ve XIX. yzylda zil-bahar sslemeli ciltler de bu teknikle yaplmtr, Barok-rokoko ciltler. Bu asrn ikinci yansnda Avrupa tesirli barok-rokoko motiflerle sslenmi ciltler yaplmaya balanmtr. Bu tarzda motifler deri zerine fra ile ilenmitir. Baz rneklerin zencireklerinde teberle yaplm taramalar da bulunmaktadr. Genel olarak klasik devir cilt kapaklarnda esas

ema olan emse ve kebentler nemini korumu, stilize sslemelerin yerine realist iek ve yapraklar yaplm, bazan da bunun aksi rnekler meydana getirilmitir. XIX ve XX. Yzyl. XIX. yzylda klasik tarz deri kapak yapm ok kt rneklerle devam ederken XVIII. yzyln yekah ve barok-rokoko ciltleri daha fazla rabet grmtr. Bu yeni usullerin klasik slpla aralarndaki ba tamamen kopard son devir Trk ciltleri iin herhangi bir slp ve mektepten sz etmek mmkn deildir. Cilt kapaklarndaki sslemeler bazan eski Trk motifleriyle yaplm, ounlukla da Alman ve Fransz ciltlerinin etkisinde kalnmtr. Bu son dnemde ok defa byk preslerle modern aletler kullanlarak yaplan ciltlerde u eitler grlmektedir: Deri aplike, deri rliyef, lake, yarm deCLTLK ri - cilt bezi, yarm deri - ebrulu veya ba-tikli. sun deri. kt kapl. BBLYOGRAFYA: Evliya elebi, Seyahatname, I, 609; Kemal . Trk Kitap Kaptan, Ankara 1953, tr.yer.; R. Mell Meri, Trk Cilt Sanat Tarihi Aratrmalar S: Vesikalar, Ankara 1954, Mukaddime, s. V-Vil, ayrca bk. tr.yer.; a.mlf., "Trk Sanat Tarihi Vesikalar", Gzel Sanatlar Akademisi Trk Sanat Tarihi Aratrma ve ncelemeleri, stanbul 1963, I, 768-775; M. S. Dimand, A Handbook of Muhammadan Art, New York 1958, s. 79-84; smet Binark, Trk Cilt Sanat, Ankara 1968, tr.yer.; a.mlf.. Eski Kitaplk San'atlarmz, Ankara 1975, tr.yer.; A. Sheyl nver. "Anadolu Seluklular Kitap Ssleri ve Resimleri", Atatrk Konferanslar V: 1971-72, Ankara 1975, s. 79; M. Lings, The uranic Art of Calligraphy and lllumination, London 1976, tr.yer.; Mjgn Cunbur. "Trkler'de Cilt Sanat", Trk Dnyas El Kitab, Ankara 1976, s. 678-688; a.mlf., "Kanun Devri Kitap Sanat, Ktphaneleri ve Sleymaniye Ktphanesi", TKDB, XVII/3, Ankara 1969, s. 134-135; Azade Akar - Cahide Keskiner, Trk Ssleme Sanatlarnda Desen ve Motif, stanbul 1978, tr.yer.; D. James, Qur'ans and Bindings, London 1980, tr.yer.; a.mlf. dur'ans of the Memluks, London 1988, tr.yer.; D. Haldane. Islamic Bookbindings, London 1983, tr.yer.; a.mlf., "Book-binding", E/r., IV, 363-365; Emel Esin, "Bitig (lk Devir Trk Kitab Sanatlar]", Keml 'a Armaan, stanbul 1984, s. 111-125; Semra gel, Anadolu Seluklular'nn Ta Tezyinat, Ankara 1987, s. 124, 146; Cahide Keskiner, Trk Motifleri, stanbul 1990, s. 68; nci A. Bi-rol iek Derman. Trk Tezyini San'atlarnda Motifler, stanbul 1991, s. 179; A. SaKisian. "La reliure dans la Pers occidentale, sous les Mongols, au XIVe et au debut du XVP siecle", Al, I (1934), s. 80-91; a.mlf., "La reliure per-sane au XVe siecle, sous les Turcomans", Ar-tibus Asia, sy. 7, Meisenheim |Glan| 1937, s. 210, 223; J. Strzygovvski. "Trkler ve Orta Asya Sanat Meselesi", TM, III 11935), s. 31-37; Th. C. Petersen, "Early Islamic Bookbindings and Their Coptic Relations", Ars Orientalis, 1, Baltimore 1954, s. 41-46; R. Ettinghausen, "Near Eastern Book Covers and Their Influ-ence on European Bindings", a.e., III (19^9), s. 113-131; Belks Mutlu, "Trk Cilt Sanatna Toplu Bak", Akademi, sy. 5, stanbul 1966, s. 53-58; $le AKsoy, "Kitap Sslemelerinde Trk Barok-Rokoko Usl", Sanat, sy. 6, stanbul 1977, s. 135-136; Oktay Aslanapa, "Osmanl Devri Cild Sanat", Trkiyemiz, sy. 38, stanbul 1982, s. 12-17; "Cild", SA, i, 341-348; TA, XI, 4-5; XXX, 250-251; Pakaln. I, 292; III, 334,615. m M Ahmet Saim Artan 557

You might also like