Yaynlar No: 71 ISBN 975 - 19 - 0637 - 7 T.C. BABAKANLIK ALE ARATIRMA KURUMU SOSYO-KLTREL DEME SRECNDE TRK ALES II ANKARA Aralk 1992 Proje ye Yayn Sorumlusu Ezel Erverdi Proje Yrtcs Prof. Dr. Hakk Dursun Yldz (vefat-23.10.1992) Proje Koordinatr smail Kara Devaml Proje Danmanlar Prof. Dr. Ahmet Yaar Ocak Prof. Dr. Mehmet Altay Kymen Do. Dr. Ahmet Tabakolu Yrd. Do. Dr. smail Doan Proje Yardmc Elemanlar Dr. Hasan Yksel, Dr. Saim Sava, Dr. mer Demirel Dr. Serpil akr, Dr. Vecdi Akyz, Adnan Grbz Muhittin Tu, Emel Aa, Ekrem In brahim Kaln, Hseyin Yorulmaz, Necip Ylmaz dari Koordinatr Fatih Gkda Yayn Sekreterleri Mehmet Erdoan, mer Erdoan, idem nl Dizgi, Bask Emek Gazete ve Matbaaclk Ltd. ti. Hanife ncegl Yldray Aktrk, Mehmet Atabey Dzenleme Sedat Akel Tashih Hakk Yank Filim al Grafik Cilt Bayrak Matbaaclk ve ciltilik Ltd. ti. Yaync Firma lke Yayn Haber Tic. Ltd. ti. Son bask tarihi: ubat 1993 VI. HUKUK VE ALE 1. slmn Getirdii Aile Anlay Prof. Dr. Hayrettin Karaman 2. slm Aile Hukuku Prof. Dr. Hamza Aktan 3. Osmanllarda Aile Hukukunun Tarihi Tekml Do. Dr. M. Akif Aydn 4. Osmanl Aile Hukukunda Gelenek, eriat ve rf Prof. Dr. lber Ortayl 5. Vakfiyelere Gre Osmanl Toplumunda Aile Dr. Hasan Yksel 6. Fetva ve eriyye Sicillerine Gre Ailenin Teekkl ve Dalmas Dr. Saim Sava 7. Tanzimat Dneminde Koruyucu Aile Messeseleri Abdurrahman Kurt SLAMIN GETRD ALE ANLAYII Prof. Dr. Hayrettin Karaman M. . lahiyat Fakltesi retim yesi I. Giri nsan sosyal bir varlk olduu iin onun bulunduu her yer ve zamanda bir topluluk ve bu topluluktan ibaret, yahut bunun iinde bir aile bulunmutur. Beer medeniyet unsurlarn insanlar yaratm, medeniyetler de insanlar etki- lemitir. lh-beer slm kltr ve medeniyeti ise ilh iradn nda yrm slm insannn eseridir. Onun her parasnda ilh vahyin boyas (sbatullah) ve halfetullah (yeryznde Allah iradesinin temsilcisi) olan in- sann fra darbeleri vardr. Bu byk medeniyet ve kltrn temelini slmn getirdii Allah, insan, kinat tasavvuru ve deerler sistemi oluturur. slm ailesi de bu temele oturmu ve medeniyetin nemli bir paras olmutur. Onu bu btn iinde grmek, tanmak ve deerlendirmek gerekir. Bu almada slm ailesi Kur'an- Kerim, Hz. Peygamber'in (s.a.) snneti (szleri, uygulamalar) ve slm limlerinin yorumlar erevesinde ele alnacaktr. Bunun eitli devirlerde, farkl mslman toplumlarda ne kadar ve nasl gerekletii, pratie aktarld konusu baka aratrmalarn konusudur. II. slmn Aileye Bak slama gre Allah Tel insan yaratm, ona bilgi edinme ve bilgiyi kullan- ma kabiliyeti vermi (Rahman, 55/4), onu babo brakmam (Kyame, 75/ 36), yeryznde halifesi klm (En'm, 6/165; Ynus, 10/14...), baka hibir varln yklenemedii emaneti (ykmllk ve sorumluluu) ona yklemi (Ahzb, 33/72) kendi irade ve abasyla kokumu amur mertebesinden kinatn gzbebei mertebesine ykselmeyi ona ama klmtr (Tn, 95/5; ems, 91/10). Ana izgileriyle slm insan budur. Bu insan varolacak, oalacak, top- lum ve kltr oluturacak ve bunu nesillere aktaracaktr. slm insannn kendini gerekletirebilmesi, ve amacna ulaabilmesi iin -kendi irade ve abas yannda- dayanma ve yardmlamaya ihtiyac vardr. Bu dayanma ve yar- dmlama slama gre, merkezden uzaa doru u daireler iinde gerek- leecektir: Aile, komu, millet (kavim), mmet (slm kavimleri, milletleri) ve in- sanlk. Dairelerin merkezindeki aile, ayn zamanda temeldir; aile temeli olma- dan dier yaplarn olumas, varlklarn korumas mmkn deildir. Da- yanma ve yardmlama bir davran biimidir; her davran biimi gibi bu- nun da motiflere ihtiyac vardr; aileyi kurmaya ve aile iinde dayanma ve
yardmlamaya iten balca motifler cins gd, sevgi, korku gvenlik ihtiyac, eitim ve devamllk arzusudur. slm aileyi kurarken btn bu motifleri gznne alm, gerekli tevik ve ynlendirmeleri yapmtr. 1. Tevikler: "O'nun yetlerinden (kendisini size tantan iaretlerinden) biri de, kendileriyle huzur ve tatmin bulasnz diye sizden eler yaratmasdr; O, karlkl olarak gnllerinize sevgi ve efkat koymutur". (Rm, 30/21) mealin- deki yet aileyi kuran nemli psikolojik ve biyolojik motiflere iaret etmektedir. nsan mutlu olmak ister; mutluluun yolu ise sevgi, efkat, huzur ve tatminden geer. yet bunlarn ancak ailede ve eler arasnda kmil manda bulunacana iaret ederek aileyi tevik etmektedir. "Hanmlarnz sizin iin elbise gibidir, siz de onlar iin elbise gibisinizdir" (Bakara, 2/187) mealindeki yet, aile ilikisi iinde gerekleen scaklk, gven, huzur ve koruma fonksiyonlarna iaret ederek aileyi hem tasvir, hem de tevik etmitir. Kur'an ve Snnette yer alan birok nas zinay iddetle yasaklam, zinaya gtren yollar tkam, cins tatmin iin tek yol olarak evlilik ilikisini brakm ve bunu tevik etmitir. Allah'a kulluk devini daha iyi yapabilmek iin baz dinlerde ve mezheplerde olduu gibi- bekr kalmann, kadnlar ve ocuklarla il- gilenmemenin daha uygun olacan zanneden ve buna teebbs eyleyen baz sahabeyi Hz. Peygamber (s.a.) uyarm, kulluun aile iinde gerekleebileceini, bunun en iyi rneini de kendisinin verdiini bildirerek onlar bu niyetlerinden vazgeilmitir (1). slm Peygamberi evlilii kolaylatrm, bekrlar evlendirmi, evliliin iln edilmesini, dn yaplmasn, ziyafet verilmesini isteyerek evlenmeyi zendir- mi, evlenip aile kurmak isteyenlere yardm edilmesini tavsiye buyurmu, boanmay tamamen yasaklamamakla beraber madd ve manev meyyidelere balayarak g hale getirmitir. 2. Ynlendirme: Ynlendirmeler yle zetlenebilir: a) E seiminde l: Hz. Peygamber insanlarn elerini seerken onlarda neler aradklarn "gzellik, zenginlik, soy sop ve dindarlk" olarak sralam, be lirleyici vasfn "dindarlk" olmasn tavsiye etmitir (2). Bu hadis slmn evli lii, birinci derecede bir cins tatmin arac, yahut ekonomik retim arac, yahut da sosyal itibar vesilesi olarak grmediini, kmil insann olumasnn en uygun ortam olarak grdn, e seiminde bu unsura arlk verilmesini istediini aka ifade etmektedir. b) nsandaki devamllk arzusu bir lde ailesinin, ocuklarnn ve milleti nin devamll ile gereklemektedir. slm e seiminde bu arzuyu da deerlendirmi, ocuu olan ein, ocuu olmayana tercih edilmesini tavsiye etmitir (3). 1. Buhar, Nikh, 1; Ebu Davud, Nikh, 1. 2. Ebu Davud, Nikh, 2. 3. Ebu Davud, Nikh, 4.
c) Sevgisiz ve efkatsiz aile, ailesiz dayanma ve yardmlama gerekle- meyeceine -yahut tam salkl olmayacana gre- daha bata aileyi kuracak taraflarn birbirini sevmeleri, beenmeleri ve anlaabileceklerini sanmalar gerekir. slm bunun iin u tedbirleri getirmitir: -Grme, nianlanma ve denklik arama. Hz. Peygamber, eittii sahabe nesline, evlenmek istedikleri elerini grmelerini tavsiye buyurmu, grp beenerek evlenmenin aile mutluluu ve devamll asndan nemli olduuna iaret etmitir. Evli olmayan erkek ve kadnn birbirlerine alc gzle bakmalar caiz olmad ve grebilecekleri yerleri snrlanm bulunduu halde, araya evlenme maksad girince bu konularda msamaha gsterilmi, snrlar geniletilmitir. Sz kesme, nianlanma safhas, taraflarn birbirlerini daha iyi tanmalar ve lmeleri iin bir baka frsattr. Din, ahlk ve sosyal durum bakmdan kimin kime denk olduu, kimin ki- minle evlenebilecei konusu zerinde de durulmu, kimi balayc, kimi tavsiye nev'inden ynlendirmeler yaplmtr. Bu cmleden olarak din ve iffet fark denklii belirleyici rol oynamaktadr. slmn aileden bekledii fonksiyonlar menf ynde etkileyecei iin mslman olmayan erkekle, mslman kadnn evlenmesi yasaklanm, bunlarn birbirlerine denk olmadklar ortaya kon- mutur. Keza iffetini korumayan, zina eden kimselerle bunlar tevbe edip doru yola gelmedike evlenmek ve evli kalmak yasaklanmtr. Bu iki denklik ls slmn ana kaynaklarna dayanmaktadr. Fkhlar evliliin amalarn gznne alarak bu llere "milliyet, soy, meslek vb."ni de eklemiler, bunlar- da denkliin aranp aranmayaca, denklik bulunmamasna ramen yaplan ev- liliin hukuken geerli olup olmayaca konusunda tartmlardr. Konumuz bakmndan nemli olan husus, denklik lsnde de "slm'n aileye baknn, aile anlaynn" yansmasdr. Aile insann psikolojik, biyolojik, sosyal ve akn ihtiyalarnn nemli bir ksmn karlayan bir kurumdur, kurulurken bu amalar gznnde bulundurulmaldr. Ein zenginliinin ikinci plnda kalmas, kadnn mallar zerinde kocasnn tasarruf hakknn bulunmamas, kadnn aile geimini ve kalknmasn salamak zere almak mecburiyetinin olmamas slm ailesinde ekonomik motifin nemli bir rol stlenmediini gster- mektedir. III. Aile Ba slm ailesi kar-koca, ocuklar, ana-baba, bunlarn usl ve frundan oluur. Deien sosyal ve ekonomik artlar gerei aile fertlerinin tamam kimi zaman bir at altnda yaamlar, kimi zaman da kar-koca ve ocuklar dnda kalanlar baka evlerde olmulardr. Aile topluluunun zellikleri arasnda bulunan evlen- me yasa ve dayanma l olarak alndnda st hsmlar ile mevlyi de geni aile fertleri iinde saymak gerekecektir. u halde slmda aile ban mey- dana getiren tabi hadiseleri ve hukuk tasarruflar "akit, doum (veya kan), em- zirme, azd etme ve mukavele" eklinde sralamak mmkndr.
1. Akit: Nikh akdi, daha nce birbirine yabanc -veya aralarnda evlenme caiz olacak kadar uzak akraba- olan bir kadnla bir erkei kar-koca haline getir mekte, yeni kurulan bir aile atsnn esas unsurlar klmaktadr. Nikh akdinin meydana getirdii ba yalnzca kar-kocay birbirine balamakla kalmayp, iki tarafn usl (ana, baba, dede, nine...) ve fr'unu (oul, kz, torunlar...) da akra balk (shriyet) hududu iine sokmaktadr. slmda evlenme akdi ekil artlarndan olduka uzak, basit ve kolay bir hu- kuk ilemdir. Evlenme ehliyeti tayan, aralarnda evlenmeye engel bir durum bulunmayan bir kadnla bir erkek, uygun ahitler huzurunda iradelerini beyan ederek (filnla evlendim, filn e olarak kabul ettim... diyerek) akdi yapm, ev- lenmi olurlar. Akdin geerlii iin din adam, cami, izin, du ve resm kayt gibi artlar mevcut deildir. Asl hedef bir kadnla bir erkein evli olmasdr. Kadnn birden fazla koca ile ayn zamanda evli olmas kesin olarak yasaktr; nk bu durumda salkl bir aile kurumunu oluturmak ve korumak mmkn olmayacaktr. Bir erkein birden fazla kadn ile (drde kadar) ayn zamanda evli olmas, bata zinay nleme ol- mak zere bir takm sosyal, ahlk, ekonomik, fizyolojik ve psikolojik sebeplerle caiz klnmakla beraber ktye kullanlmasn nleyen tedbirler alnm, gerekletirilmesi zor artlara balanm ve ilk hanma itiraz hakk tannmtr. 2. Doum: ocuu douran anne ile bunun evli bulunduu koca, ocuun ana babas olurlar, aralarnda doumdan (veya bir baka ifade ile kandan) kay naklanan bir akrabalk meydana gelir. slm tabi babala itibar etmemi, hu kuk babal esas almtr. Bu sebeple evli kadn zina eder ve zina mahsl bir ocuk dourursa bu ocuun hukuk babas, yine kadnn evli bulunduu ko- casdr; ocuun nesebi bu kiiye ait olur, onun soyadn alr; zina eden kii ise ocuktan mahrum kalr. Evli olmayan bir kadn zina ederek bir ocuk dnyaya getirirse, ocuu kimden peydahlad bilinse dahi bununla nesep (doum akra- bal) sabit olmaz, ocuun nesebi anaya ait olur, ocuk anasnn soyadn alr, zina etmi bulunan erkek ile bir akrabal olmaz. 3. Emzirme: "... sizi emziren analarnzla ve emzirmeden olan kzkar- delerinizle evlenmeniz de size haram klnmtr...." (Nisa, 4/23) mealindeki yet, bebei emziren kadn onun "anas", kadnn dourduu veya emzirdii dier bebekleri de onun "kardei" klmakla ve bunlarn birbiri ile evlenmelerini yasaklamaktadr. Hz. Peygamber (s.a.) de "Doumdan mahremler (akraba olduu iin evlenilemeyenler) lsnde emzirmeden de mahremler olur" bu yurarak emzirmeden doan akrabaln snrlarn geniletmi; ilh maksad aklamtr. Bu sebeple, kendi annesinden bir baka kadn, iki yan tamam lamadan nce emen bir bebek, emziren kadnn st ocuu olur. Bu kadnn ko cas usl ve fru da, emen ocuun st baba, dede ve kardeleri haline gelirler (4). Bu bakmdan, ocuun kimin stn emdii konusu nem kazanmakta, tesbit edilerek unutulmamas gerekmektedir. 4. Buhar, Nikh, 20, 27, 117; Mslim, Rada', 2, 9, 12.
4. zd etme ve mukavele: Kur'an- Kerim ve Snnet hr insanlarn kleletirilmesini caiz klan tek bir nas getirmemi, tam aksine her naslsa kle haline getirilmi insanlarn hrriyete kavuturulmalarn tevik etmi, bunun iin bazen balayc tedbirler alm, klelik ortadan kalkncaya kadar ellerinin altnda kle bulunan kimselere, bunlara "kardeleri gibi davranmalarn, yedik- lerinden yedirmelerini, giydiklerinden giydirmelerini ve ar ilerde kullan- mamalarn" emretmitir (5). Kle hrriyete kavuunca ona bir aile bulmak ve hr hayata altrmak gerekecektir. Bunun iin de slm, azd edilen kle ile onu azd eden, hrriyete kavuturan kii arasnda bir nevi akrabalk ba (vel) kur- mu, karlkl yardmlama ve dayanma imkn vermitir. Toplum iinde anas babas belli olmayan kimseler bulanabilmektedir. Bun- larn da bir aileye, bu ereve iinde dayanma ve yardmlamaya ihtiyalar olabilmektedir. slm bu noktada zm olarak yaknlk mukavelesini (akdu'l- muvlt) getirmitir. Bu akit ile birbirine balanan kimseler arasnda miras hakk ve tazminat ykm gibi hukuk ilikiler domaktadr. IV. Aile Bann Dourduu Sonular slmda bir ailenin ferdi veya yakn olmak kiiye bir takm haklar getirmekte ve sorumluluklar yklemektedir. Balca haklar ve sorumluluklar "hukuk" ve "ahlk" tasnifi iinde yle bir tablo oluturmaktadr: A. Hukuk Sonular 1. Cins istifde: Erkek ve kadn cins arzusunu ancak kendisiyle evli bu lunduu ei ile tatmine kavuturur. Nikh olmadan bir erkekle bir kadnn, konuma, bakma, dokunma, birleme vb. ekillerde birbirlerinden cins zevk al malar yasaktr. Bu yasa ineyenlere, iledikleri suun ve gnahn derecesine gre hafiften ara cezalar konmu, ayrca hirette ceza grecekleri bildirilerek manev meyyide kullanlmtr. Evlilik bu genel yasa ortadan kaldrmakta, kar-koca arasnda -sapk ilikiler dndaki- btn cinsel ilikileri, zevk ve tat minleri serbest hale getirmektedir. 2. taat ve reislik: Aile en az iki kiinin oluturduu bir birlik, bir toplum nitesi bir sosyal yap eklidir. Birlik ve btnln varl, devam ve korun mas bir dzeni gerekli klmakta, bu da rol datm, iblm ve sorumluluu beraberinde getirmektedir. Ailede her fert hak ve sorumluluk sahibidir, roln yerine getirmek, kendine deni yapmak durumundadr. Bu balamda aile reis- 5. Buhar, Itk, 15; Mslim, Zhd, 74; Eymn, 38.
lii kocaya verilmi, dier aile fertleriyle danmalar yaparak, onlarn da grlerini alarak (ra, 42/38) aileyi ynetmesi ve gzetmesi ondan isten- mitir. Bu riyaset bir sorumluluktur, keyf ve nefsn davranlara deil, aile fert- lerini ve dzenini korumaya yneliktir; reis, koyun ve kuzularnn zerine titreyen bir "oban" gibidir (6). Aile reisinin bu sorumluluu yerine getirebilmesi, ynetme ve gzetme roln fa edebilmesi iin dier aile fertlerinin ona itaat etmeleri gerekir. Ancak slmda itaat arta baldr; bu art da emrin, istein slm ahkm ve ahlkna aykr olmamasdr. Aykr istek kimden gelirse gelsin ona itaat edilmez (7). Reis selahiyetini ktye kullanr, aile fertlerinden biri hakszla maruz kalrsa aile meclisi, hakemler ve hkime bavurarak hakkn arar ve reisini meruiyet izgisine ekilmesini salar. 3. Velayet ve vesayet: Velayet mal ahs haller ve haklarla, vesayet ise mal haklarla ilgili grp gzetme ve temsil selahiyetini ifade etmektedir. Velayet hakk ocuun akrabasna, vesayet ise bunlarn veya hkimin belirledii yabanclara veya uzak akrabaya aittir. Kar kocann ayrlmas halinde ocuk anneye verilir ve ergenlik ana kadar velayetini (hidne) ana slenir. Boanm ve ocuu -kocas tarafndan- elin- den alnmak istenen bir kadn Reslullah'a gelerek "Karnm ocuuma yatak, kucam barnak ve gsm eme oldu, imdi kocam beni boad ve onu da elimden almak istiyor!" diye ikyette bulunmutu. O, (s.a.) u cevab verdi: "ocuun zerinde senin hakknn ncelii vardr, ocuk sana aittir" (8). Ana vefat eder veya bir yabanc ile evlenirse ocuun velayeti anas tarafndan en yakn kadna geer. ocuk byyp ergenlik ana gelince velayet hakk babaya. geer. Baba vefat ederse baba tarafndan en yakn akraba velayeti slenir. Veller olsun, vasier olsun bir kusur veya taksr sebebiyle ehliyetlerini kaybeder- lerse velayet ve vesayet haklarn da kaybederler ve bu hak, onlardan sonra ge- len en uygun ahsa geer. nemli olan ocuun menfaatidir; ahsnn ve malnn korunmas, iyi yetitirilmesidir. 4. Evlenme engeli: slmda yakn akraba ile evlenmek haram klnm, yasaklanm, akraba olmayan kimselerle evlenilmesi tevik edilmitir. Son tah lilde herkes bir ana babadan (dem ile Havva'dan) meydana geldiine gre btn insanlar birbiri ile akraba saylr. Bu bakmdan akrabaln getirdii ev lenme yasa snrn bir yerde durdurmaya zaruret vardr. Bilhassa gebeler, byk yerleim blgelerinden uzakta yerleik hayat yaayanlar, nisbeten uzak ak- raba ile de evlenemezlerse sknt doar, evlenecek yabanc bulamazlar. Kur'an- Kerim, evlenme engeli oluturan akrabal yle snrlamtr: "Sizlere ana larnz, kzlarnz, kzkardeleriniz, halalarnz, teyzeleriniz, erkek kardelerinizin kzlar, kzkardelerinizin kzlar, sizi emziren st anneleriniz, st kardeleriniz, karlarnzn anneleri, kendileriyle birletiiniz kadnlarnzn yannzda kalan vey kzlarnz -ki analaryla birlememi (ve onlar boam) iseniz size bir en- 6. Bu konuda hadis iin bk. Buhar, Ahkm, 1; Mslim, mare, 20. 7. Buhar, Ahkm, 4; Mslim, mare, 39- 8. Ebu Davud, Talak, 35.
gel yoktur-, z oullarnzn eleri (gelinleriniz) ve iki kzkardei bir arada almak - gemite olanlar gemitir- size haram klnd..." (Nisa, 4/23). Snnet kay- nann ein yaknlar, torunlar, st kardeler konusunda yasa geniletici ak- lamalar gznne alnarak akrabaln getirdii evlenme engeli yukardaki llerde snrlanmtr. Arada evlenme engeli bulunan akrabaya "mahrem", dierlerine ve yabanclara "nmahrem" denilmitir. Bu ayrm rtnme ve kadn-erkek ilikileri bakmndan da nem arzetmektedir. 5. Nafaka: Kadnn ve ocuklarn geimi -bunlarn kendilerine mahsus mal varlklar bulunsa dahi- kocaya aittir. Dier akraba da geimden aciz hale ge lirse geimlerini salamak, en yakn erkein borcudur. Geimin (nafakann) iine, bir insann insanca yaayabilmesi iin muhta bulunduu madd ve manev ihtiyalarn tamam girmektedir; yiyecek, iecek, giyecek, mesken, tedavi, tahsil, zaruri ulam... slm toplumunda kadn, geinebilmek iin almak mec buriyetinde deildir; onun geimini her halukrda koca, baba, karde gibi bir erkek salamakla ykmldr. 6. Mehir: Kadna verilen deeri sembolize etmek, boamay gletirmek, dul kalma halinde mal gvence olmak gibi hikmet ve gerekelerle evlenen erkein eine bir mebl (para veya mal) vermesi, yahut borlanmas gerekli klnm ve buna "mehir" denilmitir. Akit yaplrken belirlenmemi bile olsa evlenen her kadn, kocasndan -emsaline verilen lde- bir mehir alacakls saylmtr. Kadn mehir alacan balamadka boanmas veya kocasnn lm halinde bor derhal denir. 7. Boama hakk: Dinler ve hukuk sistemleri boama olaya karsnda farkl tavrlar taknmlardr; kimi bunu tamamen yasaklam, kimi tamamen serbest brakm, kimi tek tarafl, kimi ift tarafl iradeye ve araya hkim veya ha kemlerin girmesine balamtr. slmn bu konudaki tavr yledir: Tek tarafl irade ile eini boama hakk kocaya aittir. Bu hak kocaya verilirken onun psiko lojik zellikleri yannda mehri deme mecburiyeti -bir engel olarak- gznne alnm, ayrca bu hakk uluorta kullanmamas iin de tedbir ve meyyideler ge tirilmitir. Bu cmleden olarak "Allah Tel'nn boamay sevmedii" bildiril mi, hiddet ve fke halinde boama geerli saylmam, boamann, kadnn en ekici halinde yaplp yaplmadna -muteber olmas bakmndan, dikkat edil mi, mesel hayzl iken boamann geerli olup olmad tartlmtr. Btn bu engel ve tedbirlere ramen koca, serbest iradesi ile boamaya karar veriyor sa ortada iyi geinip beraber olmay engelleyen ciddi bir durum var demektir. Bu durumda boamay nleme veya geciktirmenin faydas bulunmad iin araya mahkemeyi sokmak gerekli grlmemitir. b) Evlenme akdi yaplrken kadn bu hakk istemi ve alm ise onun da, tek tarafl irade ile boama hakk vardr. c) Akit esnasnda bu hakk almam veya alamam bulunan kadn evlilik hayatndan veya kocasndan memnun kalmaz, mutlu olamaz, hakszla maruz kalr, evliliin amacn gerekletirmeye engel bir durum ortaya karsa, bunlar
ve benzeri hallerde- taraflardan herbiri (kar veya koca) durumu aile meclisine (geni aile fertleri arasndan seilmi byklere, yaknlara) veya hkime gtrebilirler. Meclis veya hkim ayrlma sebeplerini inceler ve hakl grrse, - kar taraf istemese dahi- ayrlmaya karar verebilirler, bylece evlilik hayat sona ermi olur. u halde yalnz erkein deil, kadnn da boama hakk vardr. 8. Miras: slm miras hakkn belirlerken akrabalk bann gcn, insana dnya ve hiret hayatnda gelecek fayday, madd ve manev dayanma ykmlln gznne almtr. Miras hakk bakmndan akraba guruba ayrlr: Belli hissesi olanlar (ashbu'l-feriz), tek bana olduklarnda mirasn tamamn, bir nceki akraba ile beraber bulunduklarnda onlardan kalan alan lar (neseb) ve nisbeten uzak olan dier hsm ve akraba (zevi'l-erhm). slm miras hukukunda kadnlara, erkeklerin aldnn yars kadar pay veril- mesi tenkitlere konu olmutur. Halbuki mirasta kadnlarn pay daima erkeklere nisbetle yar deildir. Mesel ocuklar ve ana babas bulunan birisi vefat ettiinde mirasn altda birini anas ile babas alr; yani ana olarak kadnn pay, babannkine eittir. Dede ve ninenin de -vris olduklarnda- durumlar ayndr. Ana bir kardeler birden fazla ise mirasn te birini kadn erkek eit olarak pay- larlar. Mirasta kadna, erkein ald payn yars kadar miras verildii durum- larda ise dengeye riayet edilmi, gelir ile harcama ykmll arasnda dil bir dengeleme yaplmtr. Kadn bekr olsun dul olsun, e olsun ana veya karde olsun nafakasn temin yakn olan bir erkein borcudur. Ayrca dn masraf, mehir verme ve diyet erkein ykmll iinde bulunduu gibi asker- lik grevi de birinci derecede erkekle ilgilidir. 9. Diyet (kan bedeli) deme hkm: Bir kimse kaza yoluyla bir bakasn ldrr veya yaralarsa yahut ldrme ve yaralama fiilini ergenlik ana gelmemi bir ocuk veya akl hastas ilemi bulunursa, madurun aile sine diyet (kan bedeli) denir. Bunu, ldrme veya yaralama fiilini ileyen kiinin, yakndan uzaa doru erkek kan hsmlar ylda, taksit halinde derler. lm halinde diyet yz deve, yahut ikiyz sr, yahut iki bin koyun... gibi byk bir mebldr. stemeden birinin lmne veya sakatlanmasna se bep olmu bulunan bir kimsenin hem bu mebl demesi gtr, hem de dese bile onu mali adan sarsacaktr. slm bu durumda diyeti geni bir akra ba erevesine yayarak u faydalarn hasl olmasn amalamtr: a) deyecek olann yknn hafiflemesi, b) Madurun zararnn hi deilse madd ynden telfisinin salanmas, c) Akraba arasnda dayanma ve yardmlama uurunun gelimesi, akrabalk balarnn glenmesi, d) Bir nevi mal sigorta ve gvenliin kurulmas, e) Akrabann birbirini grp gzetmesini, yanl davranlarda bulunma malar iin yekdierini eitmesini ve uyarmasn salamas.
B. Ahlk Sonular 1. Sorumluluk: Bir hadiste Reslullah (s.a.) kocay, kary, dier aile fertlerini sralayarak bunlarn her birinin kendisine emanet edilen bir sr gibi evinden, iinden, bakp gzetmekle ykml bulunduu kiilerden ve eyadan sorumlu bu lunduklarn, emanet duygu ve uuru iinde davranmalar gerektiini, bundan sorguya ekileceklerini ifade buyurmutur (9). Buna gre ailenin her ferdi, aile birliini koruma ve kollama , zerlerine den rol en iyi bir ekilde yerine ge tirme, aile menfaatlerine ncelik verme hususlarndan ahlk olarak da sorumlu bulunmaktadrlar. 2. Sayg: Bye sayg, ke efkat ve sevgi gsterilmesi konusunda pek ok yet ve hadis vardr. Bir insann ileyebilecei en byk gnah Allah' inkr etmek veya ona ortak komak, baka varlklara Tanr gibi itaat etmektir. Buna ramen Kur'an- Kerim'de, ana baba Allah'a ortak kosa ve ocuklarn da buna zorlasalar bile -onlara bu konuda itaat edilmemesi ve ortak koma yoluna gidil memesi, fakat- ana babann yine de ho tutulmas, kendilerine sayg gs terilmesi, yardm ve alkann esirgenmemesi istenmitir. (Ankebt, 29/8). Hadis kitaplarnda "el-birru ve's-sla" adn tayan bir blmde, aada gelecek ola na "sla-i rahim" ile burada sz konusu edilen; bata ana baba olmak zere btn aile fertlerine iyi davranlmas, sayg ve sevgi beslenmesi, ilikilerde hukuk ve ahlk kurallarnn inenmemesi mansndaki "birr" kavram ilenmi, mslmanlar buna, hararetle tevik edilmilerdir. Tirmiz'den baz rnekler: "Kklerimize efkat ve merhamet, byklerimize sayg gstermeyenler biz- den deildir". (Torunlarndan biri kucanda olarak hanelerinden karak yle buyurdu- lar): "Ah ocuklar! Siz insan cimri ve korkak klar, bilgisiz brakrsnz(ana baba- lar sizinle megul olarak, sizi dnerek byle olurlar), phe yok ki siz, Allah'n bize sunduu ieklersiniz!" (Benim on ocuum var, hibirini bir kere olsun pmedim diyen bir araba kar): "efkat ve merhamet gstermeyene merhamet edilmez". 3. lgilenme ve yardm: slm ahlknda terimlemi olan bir ifade de "slatu'r-rahim" dir. Rahim yakndan uzaa btn akrabay iine alr. Sla ise "gerektiinde mal yardmda bulunmak, uygun aralklarla ziyaret etmek, hal ve hatr sormak, ihtiya bulunduunda bedenen ve fikren yardmda bulunmak, gler yz gstermek, dua etmek" gibi davranlar ihtiva etmektedir. Bir kuts ha diste Allah Tel yle buyurmutur: "Ben Allah'm, bir admda Rahman'dr, akrabal yarattm ve buna, ismimle ayn kkten olan bir isim verdim, akra baln hakkn yerine getirene ltuflarda bulunurum, akraba ile alkasn kesen lerden ben de alkam keserim" (10). Hz. Peygamber,' akrabaya gerekli ilginin gsterilmesi ve yardmn yapl- masn "karlk grme" artna balayanlan uyararak yle buyurmutur:"Sla yapan, bunu karlk olarak yapan deildir, karlk grmedii halde yapandr". 9. Buhar, Cuma, 11; Nikh, 81; Mslim, mare, 20. 10. Tirmiz, Birr, 9.
4. taat: Aile iinde kklerin bir baka ahlk devi de byklere itaat et mek, onlarn szlerine kulak vermek ve isteklerini yerine getirmektir. slmn ana kaynaklarnda, bata ana babalar olmak zere byklere itaat etmeyi, isteklerine kar gelmemeyi tevik eden saysz yet ve hadis vardr. Yukarda geen "irke zorlama rneinde" de grld zere itaatin art, istein, emrin, tavsiyenin dine ve ahlka aykr olmamasdr. Byle olursa itaat edilmez; yani bu istek ye rine getirilmez, byn bu sz dinlenmez; ancak yine de ona kar saygda ku sur edilemez. 5. Emzirme, bakm ve eitim: Annenin ocuu emzirmesi ve bakmn yapmasnn, evlilik bann hukuk sonucu mu, yoksa ahlk sonucu mu olduu konusu slm hukukular arasnda tartlm, farkl yorumlar ortaya kmtr. Hukuk olup olmad konusundaki tartma bir yana braklrsa ahlk ve vicdan ynden ocuu emzirmenin anneye dtn sylemek mmkndr. Emzirme yalnzca besleme deildir; ocuu eitme ve karakterini oluturmann da bir parasdr. Anne ile onun kadn yaknlarnn, k eitme ve ona bakma konu sunda, yaratltan gelme zellik ve kabiliyetleri bulunduundan slm hukuku bu dnemde velayet hakkn (hidne) onlara vermitir. Eler ayrlnca bu i anaya dtne gre, beraber iken de onun bu vazifeyi stlenmesi en azndan ahlk bir sorumluluktan kaynaklanmaktadr. Ana babalar, nine ve dedeler, dier yal akraba bakma muhta hale gelirse, onlarn bakmlarn salamak, kendilerine gerekli hizmeti vermek, buna gc ye- ten en yakn akrabann kimi durumda hukuk, kimi durumda ise ahlk devi ol- maktadr. Esasen nafaka kavram, gerekli bakm da iine almaktadr. slm, ocuklarn eitiminden birinci derecede ana babay sorumlu tutmu, onlarn iyi birer mslman insan olarak yetimeleri iin elden gelen gayreti sarfetmelerini onlardan istemi, insann ocuunu eitme faaliyetini bir ibadet, bir Cennete girme vesilesi klmtr: Lokman sresinde, Hz. Lokman ile olunun ahsnda, eitimci bir baba ile olu arasndaki rnek diyalog sergilenmi, eitimde takip edilecek usl ve amalar konusunda nemli ipular verilmitir (Lokman, 31/16 vd): man edenlere hitaben "...kendinizi ve aile fertlerinizi, yakt insanlar ve talar olan ateten koruyun" (Tahrm, 66/6) buyurulmutur.nsanlar ilh ceza- dan korumann belki de tek yolu, iyi bir din ve ahlk eitimi vermektir. Bir hadiste "Kiinin ocuunu eitmesi sadaka vermesinden daha stn bir ibadettir" (11) buyurulmutur. yiye ynlendirme, kt olan davrantan alkoyma, eitme yalnzca dar manda aile fertleri arasnda deil, btn akrabay iine alan geni aile iin de sz konusudur; ailenin bykleri her frsatta kklerin eitimi ile megul olacak- lardr. 6. Dua ve ibadet: Btn inananlar kardetir, birbirlerinin iyiliini, dn-ya ve hirette mutlu olmalarn isterler, bunun iin yardmlar, dayanma iinde 11. Tirmiz, Birr, 33
bulunurlar. Bu yardmlama ve dayanmann bir dzen iinde yrmesi ve amacna ulaabilmesi iin sosyal kurumlar olumutur, bunlarn en nemlisi ve temeli ailedir. Aile, akraba, yakndan uzaa komu ve dierleri eklinde halka halka genileyen sosyal balar btn insanlar, bir dzen, disiplin sevgi ve sayg iinde birbirine balamakta, iinde ferdin kemle erime, olgunlama, insan olma imknn elde edecei toplumu tekil etmektedir. Dayanma ve yar- dmlamann madd olanlar yannda manev olanlar da vardr. Bunlardan biri de dua ve ibadettir. Bir bakas iin dua edilecek, sevab onun olsun diye ibadet yaplacaksa buna en nce lyk olan ana babadr, sonra dier yaknlar, hocalar, iyilik edenler.. gelmektedir. "nsan lnce, u nden baka ii ve kazanc sona erer: a) Hayatta iken yapt ve kendisinden sonra devam eden hayr ve eser, b) Kendisinden sonra insanlarn faydalandklar bilgi, c) Arkasndan dua eden iyi evlat (12). Hac vazifesini yapamadan, orucunu tutamadan vefat eden annesi adna bu ibadetlerini yapmasnn caiz olup olmadn soran kadna, Hz. Peygamber(s.a.) sorar: "Annenin birisine borcu olsayd onu der miydin?" Kadn "evet" deyince ekler: "Allah'a olan bor denmeye daha lyktr" (13). Hadislerin ak ifadesinden, ahirete gm bulunan ana baba ve dier akra- baya yaplan dualarn, onlar namna eda edilen ibadetlerinin kendilerine fayda verdii, geride kalanlarn byle bir ahlk vazifelerinin daha bulunduu anlalmaktadr V. Sonu slm ailesi, bir dizi hukuk ve ahlk sonular douran, ykmler getiren madd ve manev balarn birbirine balad fertlerden olumaktadr. Bir at altnda otursunlar oturmasnlar akrabalk ba ile bal bulunan birok kiiyi iine almaktadr. Bu geni ereve iinde birbirine sevgi ve sayg ile bal bulu- nan, karlk beklemeden yardmlaan ve dayanan, bu sayede huzura, gvene ve mutlulua kavuan fertlerin meydana getirdii aileler birbirine eklenerek re- fah ve fazilet toplumunu oluturmaktadrlar. te insan, ancak byle bir aile ve toplum iinde kendini bulabilecek, ftr yapsnda bulunan kemli ger- ekletirebilecek, meleklerin gpta ettii ycelik ve derinliklere erebilecektir. Byle fertleri ve aileleri ieren toplum ayn zamanda btn insanlar iin bar, gven ve huzur unsuru olacaktr. 12. Buhar, Vasiyet, 14; Tirmiz, Ahkm, 36. 13. Mslim, Siyam, 55; Nesa, Mensik, 7, 11, 13. SLAM ALE HUKUKU
Prof. Dr. Hamza Aktan Atatrk niversitesi lahiyat Fakltesi retim yesi Giri Hz. Peygamber'e (s.a.) grevinin verildii zaman kesitinde Arap yarma- dasnda tedenberi sregelen aile hukuku ile ilgili birtakm uygulamalar, rf ve adetler mevcuttu. slm ile bu geleneklerin pek ou yrrlkten kaldrlm veya baz tashihlerle kabul edilmitir. Kadna hibir hak tanmayan, kadn miras haklarndan mahrum ettii gibi stelik onu mirasa konu edinen cahiliye rf kkten deitirilerek kadna ailenin bir yesi; evlat, e ve ana sfatyla birtakm haklar ve ykmllkler getirilmitir. Szgelimi slm, mehir demeksizin kiilerin kendi kzlarn ya da velayetleri altndaki kadnlar takas etmeleri anlamndaki "nikhu'-ir", kiinin babasnn vefatndan sonra dul kalan vey anasyla evlenmesi geleneini ifade eden "nikh'1-makt" ve iki kz kardele ayn anda evli bulunma "el-cem' beyne'l- uhteyn" geleneini, evlat edinme messesesini tamamen kaldrmtr. Kadnn velisi tarafndan alnan mehri kadna ait bir hakka dntrerek, snrsz boanma hakkna snr koyarak, kocann karsna yaklamayacana yemin etme- si halinde yeminde srara sre koymayan cahiliye rfne mukabil drt aylk sre (l sresi) koyarak, zhar talak kabul eden gelenei iptal edip zharn sa- dece yemin olduunu beyan ederek, boanan veya kocas len kadnlarn iddet mddetlerini belirleyerek, mirasya vasiyet yaplmayacan, vasiyet miktarnn terekenin te birini aamayacan, kadnlarn ve ocuklarn miras olduk- larn ve mirastaki paylarn beyan ederek ... bir takm tashihlerde bulunmutur. slama gre aile toplumun en kk birimini oluturan din ve sosyal bir ku- rumdur. nk aile nesebi sahih ocuklarn vcut bulduu, bytlp terbiye edildikleri, fertlerin kendilerini gayri meru ilikilerden koruyabildikleri, akra- balk balarna vcut, veraset haklarna imkn vererek toplumu ahlaken ve iktisa- den kntye uramaktan alkoyan yegne messesedir. Kur'n'da "Eer (kendileriyle evlendiiniz takdirde) yetimlerin haklarna ri- ayet edememekten korkarsanz beendiiniz (size helal olan) kadnlardan ikier, er, drder nikahlayn" (1), "Aranzdaki bekrlar, klelerinizden ve cariyeleri- nizden iyi davranl olanlar evlendirin" (2) buyurularak nikahlamann ve 1. Nisa, 4/3. 2. Nr, 24/32.
nikhlanmann emredilmi olmasyla Hz. Peygamber'in (s.a.) "Nikahlannz oalnz. Ben dier mmetlere gre daha ok olmanzla iftihar ederim" (3), "Nikh benim snnetimdir. Kim benim snnetimden yz evirirse benden deildir" (4) buyurmu olmas slmda ailenin din bir messese olduunu ifade eder. "Aile kutsal bir messesedir" sz bu fikrin deiik bir ifadesidir. A. Ailenin Kuruluu Ailenin kuruluunda ilk safha kadn veya erkek tarafnn evlenme niyet ve ar- zusunu bir teklif eklinde kar tarafa iletmesiyle balar. slm hukuk terimi olarak bir tarafn kar tarafa evlenme niyet ve arzusunu bildirmesine "htbe" denil- mitir. Bu niyeti aklayan taraf genellikle erkek olduundan "htb", teklife mu- hatap olan taraf da genelde kadn olduundan "mahtbe" adn alr. Trkede htbe terimi nianll ifade eder. a) Nianlanma Htbe (nianlanma) bir tarafn kar tarafa evlenme niyet ve arzusunu aklamasyla balar. Kar tarafn bu teklifi ya reddetmesi veya kabul etmesi ha- linde nihayet bulur. Evlilik teklifi alm olan tarafa teklifi reddetmedii srece baka biri ta- rafndan evlilik teklifinde bulunulmas caiz deildir. Zira Hz. Peygamber (s.a.) "inizden hi kimse kardeinin pazarlk etmekte olduu eyi almaya teebbs etmesin ve iinizden hi kimse din kardeinin evlenme teklif ettii kadna, ilk teklifte bulunan vazgemedike evlenme teklif etmesin" (5) buyurmutur. Nianllk taraflarn birbirlerine baz demelerde bulunmalarn icap ettir- miyorsa da taraflar birbirlerine, zellikle erkek taraf kz tarafna rfe gre bir takm hediyelerde bulunmu ve hatta mehrin bir ksmn veya tamamn pein olarak demi olabilir. Bu artlarda nianllardan biri veya her ikisi lm ya da niann bozulmasna karar verilmise niann bozulmasndan dolay madd kayba urayan taraf zararlarnn tazminini talep edebilecek midir? Fakihler taz- min edilecek zarar daha nce erkek tarafndan denmi olan mehir ile karlkl verilmi hediyeler bakmndan ayr ayr incelemilerdir. Erkek pein olarak verdii mehri ya misliyle, ya aynen, ayn mevcut deilse kymetiyle tazmin ettirebilir. Fakihler arasnda bu konuda ittifak vardr. Zira me- hir bir izdiva bedelidir. Nianllk izdiva ile tamamlanmaynca ald mehir zerinde kadnn herhangi bir hakk olamaz. ki tarafn birbirlerine verdikleri hediyelerin geri alnp alnamayaca konu- sunda ihtilaf edilmitir. Haneflere gre hediyeler hibe hkmnde olduundan 4. Buhar, Nikh, 1: Mslim, Nikh, 5. 5. Buhar, Nikh, 45; Mslim, Nikh, 28.
nian bozulsa dahi kar tarafn harcayp tkettii, bakasna devrettii, deitirdii, baka ekil verdii hediyeler geri alnamaz. Ancak verilen hediye kar tarafn elinde aynen mevcutsa kerahetle birlikte alnabilir. afilere gre ise her halkrda aynen mevcutsa aynen, aynen mevcut deilse kymetiyle geri alnabilir. Maliklere gre ise nian kimin bozduu dikkate alnr. Nian bozan erkek ise kadndan hibir ey talep edemez. Nian bozan kadn ise erkek, verdii hediyeleri aynen veya kymetiyle talep edebilir. Nian bozan taraftan madd kayplarn tazmini dnda ayrca manev tazmi- nat talep edemez. Ancak son dnemlerde Dr. Mustafa Es-Sib gibi baz mellifler sebepsiz olarak nian bozan tarafn manev tazminat demesi fikrin- dedirler. Nianlanma safhasyla kurulu aamasna giren aile, taraflarn bizzat kendile- rinin veya velilerinin hr iradeleriyle ya" da vekilleri marifetiyle bir nikh ak- diyle kurulur. b) Nikh Aile evlenecek olan kadn ve erkein kendi hr iradeleriyle oluur. Hanef mezhebine gre kil ve bali olan erkek ve kadnn muvafakatlan alnmadan velileri ya da bakalar tarafndan nikahlanm olmalar balayc olmaz; muvaf- akat etmedikleri takdirde nikh geerli deildir. Bir ailenin hukuken vcut bulmas ancak sahih bir nikh ile mmkndr. Kar ve kocann meru olarak birlemesine imkn veren sahih bir nikh da taraflar- dan birinin icb (evlilik teklifinde bulunmas), dierinin bu teklifi kabul etme- siyle vcut bulur. Sahih olmayan fasit veya btl nikh ile ailenin olumas mmkn deildir. Baka bir deyile slama gre rknleri ve shhat artlar be- lirtilmi bir tr nikh vardr. Nikhn rknleri evlenecek taraflardan biri, genellikle rfmze gre evlene- cek olan erkek tarafndan kadna evlenme teklifinin yaplmas; icbta bulunmas, kadnn da bu teklifi kabul etmesinden ibarettir. Rkn eksik olan yani icb ve kabuln bulunmad nikh btldr, yok hkmndedir. Buna mukabil nikhta iki mslman erkek ahidin, veya bir mslman erkek ile iki mslman kadn ahitlerin hazr bulunmalar arttr. ahitlerin bulunmamas, ahitlerin hepsinin kadn olmas, bir gayri mslimin ahit olmas gibi nikhn artlarndan biri eksik olursa nikh fasit olmu olur. Eksik artlar telafi edilerek nikha shhat ka- zandrlabilir. Nikhta ahitlerin bulunmas art "ahitsiz nikh olmaz" (6) hadisine istinad eder. Ayrca Hz. Peygamber'in (s.a.) "ahitsiz evlenen kadn zina etmi olur" (7) buyurduu rivayet edilmitir. Gayri mslimin mslman zerine velayeti caiz ol- madndan nikhta ahitliinin de caiz olmad hkmne varlmtr. Ancak 6. Buhar, Nikh, 8. 7. Ahmed, IV, 78.
mslman bir erkekle evlenen kadn ehl-i kitap bir gayri mslim ise gayri mslimin ahitlii caiz olur denilmitir. Bu durumda gayri mslimin ehadeti is- pat gcne sahip olmazsa da nikhn shhati iin yeterlidir. 1. Nikhta Gaye Nikh nesebi sahih ocuklar edinmek, nefsi fuhiyattan, gayri meru ilikilerden korunmak, ocuklarn eitim ve retimini salamak gibi ulv mak- satlara hizmet eden bir messesedir. Bu gayeye hizmet etmeyen nikh, ekil artlar yerine gelmi olsa kazaen caiz grnse bile diyaneten caiz deildir. Hz. Peygamber (s.a.), "Sadece nefsi arzularn tatmin iin evlenenlere Allah lanet etsin" (8) buyurmutur. Flrt yapma, bir sre birlikte yaayp sonra boama ni- yeti gizlenerek kylan nikhlar diyaneten caiz deildir. Hz. Peygamber'in (s.a.) "Nikh benim snnetimdir. Kim benim sn- netimden yz evirirse benden deildir" (9) buyurmas, Kur'n'da nikhn emir ifade eden bir ifadeyle tavsiye edilmi olmas (10) normal artlarda nikhn snnet, evlenmedii takdirde gayri meru ilikilerden kendini alamayacandan korkanlar iin vacip, evlilik hukukuna, zellikle kadnn evlilik hukukundan doan haklarna riayet edemeyecek olanlar iin ise mekruh olduu ictihad edilmitir. Kur'n'da "Eer (kendileriyle evlendiiniz takdirde) yetimlerin haklarna riayet edememekten korkarsanz beendiiniz (size helal olan) kadnlardan ikier, er, drder nikahlayn. Hakszlk yapmaktan korkarsanz bir tane nikahlayn" (11) buyurulmu olmas evliliin adalet artyla tavsiye edildiini ifade etti- inden adalet artn yerine getiremeyecek olanlar iin evlenmenin mekruh olduu hkm karlmtr. 2. Evlenme Ehliyeti Ailenin normalde kil ve bali olmu erkek ile kadn arasnda vuku bulan bir evlilik akdi ile kurulaca tabiidir. Ancak istikbalde evlilikten beklenen maksatlara hizmet edecei beklenen bir evliliin taraflar henz bula ermemiken velilerinin mutabakatyla teesss etmesinin caiz olup olmayaca konusunda ihtilaf edilmitir. Cumhurun grne gre kkler her ne kadar kendi iradeleriyle evlenmeye ehil deilseler de birbirlerine denk olan ve gelecekte sonular itibaryla verim- li bir evlilik srdrecekleri umulan ocuklarn velilerinin mutabakatyla nikh- lanabilecekleri, ayn maksatlarla bir kn velisi tarafndan bula ermi bir 8. El-Hind, Kenz'l Umml, I-XVI, Beyrut, 1399/1979, IX, 661. 9. Buhari, Nikh, 1. 10. Nisa, 4/3; Nr, 24/32. 11. Nisa, 4/3.
kiiyle evlendirilebilecei ictihad edilmitir. Velileri tarafndan evlendirilen kklerin, bula erdiklerinde bu nikh kabul edip etmeme muhayyerliklerinin olup olmad konusunda nikh kydran velilerin statsne gre farkl hkmler olmakla beraber genellikle muhayyerlik hakk tannmaktadr. Buna mukabil Osmanl el-Bett, bn brme ve Ebu Bekr el-Esam gibi baz fukaha kklerin velileri tarafndan evlendirilmelerinin caiz olmad g- rndedirler. Onlara gre kklerin evlendirilmelerinden evlilik hukukunun douraca sonular beklenemez. Kur'n'da mealen "Evlilik ana kadar yetim- leri (gzetip) deneyin" (12) buyurularak evliliin bir ann bulunduunun be- yan edilmi olmas kklerin evlendirilmelerinin caiz olmadn ifade eder. Kklerin velileri tarafndan nikhlanabilecekleri gr zamanla suistimal edildiinden 1336/1917 tarihli Hukk-u Aile Kararnamesi'yle evlenme yana bir snr getirilmi ve velilerin yetkileri kayt altna alnm, kararnamenin 7. maddesiyle 12 yan tamamlamam erkek ocuk ile 9 yan tamamlamam kz ocuklarn hibir kimse tarafndan evlendirilemeyecei hkm getirilmitir. Ka- rarnamenin esbab- mucibe lyihasnda, asrlardan beri devam edegelen ac tecrbeler nda bn brme ve Ebu Bekr el-Esamm'n grnn tercih edildii ifade edilmitir. 1923 ylnda Msr'da karlan 56 numaral kanun ile kzlarn 16 yandan, erkeklerin 18 yandan kk olarak evlendirilmeleri hukuken geersiz saylmtr. 3. Nikhta Velayet Nikhta kklerin veya bali olmu olsa dahi kadnn velisinin muvafa- katinin lzumuna iaret eden "Velisiz nikh olmaz" hadisiyle kil ve bali ol- mayanlarn nikhna mutlaka velilerinin muvafakat etmesi vacip kabul edil- mitir. Bu konuda icma vardr. Kendi iradesiyle evlenmekten aciz olan bula ermemi kklerin, akl dengesi bozuk olan mecnun ve matuhlarn velileri ta- rafndan evlendirilmeleri lzumu aktr. Velilerin muvafakatalarnn aranmas lzumunu ifade iin "vacip velayet" terimi kullanlmtr. afi mezhebine gre ayn hadisten karlan hkmle kile ve blia olsalar dahi btn kz ve kadnlar velisiz evlenemezler. Baka bir deyile kadnlarn evlenmelerinde bir velinin bulunmas her halkrda vaciptir. Haneflere gre asabe snfndan kimse yoksa anne ve anne tarafndan hsmlar velayet hakkn kullanabilirler. afii mezhebine gre ise asabe s- nfndan kimse yoksa velayet hakk amme otoritesinin mahalli temsilcisi olan kdiye intikal eder. Zira Hz. Peygamber (s.a.) "Ben velisi olmayann velisiyim" (13) buyurmutur. Hanefi mezhebine gre kile ve blia kz ve kadnlarn evlenmelerine veli- lerinin muvafakatinin alnmas vacip deil menduptur. Hanefi fkhnda bu tr velayet iin "velayet-i nedb" terimi kullanlmtr. 12. Nisa, 4/6. 13. Ahmed b. Hanbel, IV, 133.
Ancak Hanefi muhitlerde dahi Hz. Peygamber'in (s.a.) ve ashab- kiramn kendi kzlarn evlendirirken veli sfatyla nikha muvakafatlarn bildirmeleri ve bu snnetin devam edegelmesi sebebiyle kzlar ve kadnlar hibir zaman velile- rini dlayarak evlenmi deillerdir. 1336/1917 tarihli Hukuk-u Aile Kararnamesi'nin esbab- mcibesinde, kylm bir nikhn veli tarafndan sonradan iptal ettirilmesine kap amak ter- cih edilmemi, en az 17 yan ikmal etmi bir kz veya kadn velisinden haber- siz evlenmek isterse nikh kyacak resmi makam tarafndan kadnn velisine du- rumun bildirilmesi gerektii belirtilmi ve kararnamenin 8. maddesinde key- fiyetin, kadnn velisine tebli edilecei, veli itiraz etmedii veya itiraz vrid grlmedii takdirde izdivaca msade edilecei hkm getirilmitir. 4. Evlilikte Denklik "Kefet" terimiyle de ifade edilen denklik fakihler arasnda tartmaldr. Ev- lilikte denklik erkein kadna denk olup olmad noktasndan aratrlr, erkek evlenmeye arzulu olduu takdirde kadnn erkee denk olup olmad dikkate alnmaz. Buna mukabil kadn dengi olmayan bir erkekle evlenmise velisi bu nikh feshettirmek hakkna sahip olur. Kefet messesesinin mesnedi olarak "Kureyliler birbirlerine denktirler" (14), "Araplar birbirlerine denktirler" (15) hadisleri gsterilmitir. Buna mukabil Hz. Peygamber'in (s.a.) halasnn kz Zeyneb bt. Cah' azadl klesi Zeyd b. Harise'ye nikahlamas, keza ashabdan baz zevatn velisi bulun- duklar kz ve kadnlar kfv olmayan erkeklerle evlendirmi olmalar ayrca "Mminler tarak dii gibi birbirlerine denktirler" (16), "Takva dnda Arabn Arap olmayana stnl yoktur" buyurmas, Kur'n'da "Biz sizi bir erkekle bir kadndan yarattk... Muhakkak ki Allah katnda en deerli ve en stn olannz O'ndan en ok korkannzdr" (17) buyurulmu olmas btn mslmanlann iz- diva konusunda birbirlerine denk olduklar hkmne kaynaklk etmitir. Mslman olmayan bir erkein mslman bir kadna denk olmad husu- sunda icma vardr. Bunun dndaki farkllklarn denklii bozup bozmad ko- nusunda ihtilaf edilmitir. Hanef mezhebine gre bir erkek evlenecei bir kadnda, 1. Din ve takva ynnden, 2. Nesep ynnden, 3. Zenginlik bakmndan, 4. Sanat itibaryla, 5. Hrriyet itibaryla 14. el-Hind, XVI, 318-319. 15. el-Hind, XVI, 319. 16. el-Hind, XVII, 318. 17. Hucrat, 49/13.
denklikler, yaknlklar aramaldr. Bu denklik alanlarnn neyi, ne lde ifade et- tikleri konusunda farkl grler vardr. c) Evlenme Manileri slm hukukunda evlenme manileri kan hsml, shr hsmlk, st emmeden doan hsmlk, bir kadnn bakasyla evli olmas, bir erkein drt kadnla evli bulunmas, din fark ve talakla boam olmaktr. Bunlarn bir ksm ebed, bir ksm muvakkat mnilerdir. 1. Karabet: Kan hsml olarak da ifade edebileceimiz karabet ebed ha- ramlk sebebidir. Kur'n'da karabet sebebiyle kimlerin haram olduu tafsilatl olarak beyan edilmitir (18). Buna gre: 1. Bir erkee kendi kzlar, 2. Anas ve baba ve ana tarafndan btn neneleri, 3. Ana ve babann fru, yani z kardeleri ile bababir ve anabir kardeleri, bunlarn ocuklar ve torunlar, 4. Dede ve nenelerin fru, yani halalar ve teyzeleriyle ana ve babann hala lar ve teyzeleri haramdr. Ancak bu drdnc snfn ocuklaryla yani hala ve teyze kzlar, amca ve day kzlar ile evlenmek haram deildir. 2. Shr hsmlk: Duruma gre shr hsmlk ebed veya muvakkat ha- ramlk sebebidir. Shr hsmlk evlenen kadn ve erkein birbirlerinin kan hsmlaryla aralarnda vcut bulan haramlktr. Ebed haramlk sebebi olan hsmlk Kur'n'da aklanmtr (19). Buna gre bir erkee, evlendii kadnn anas yani kaynanas shr hsmlk sebebiyle haramdr. Kii evlendii kadn ile cins ilikide bulunmadan ayrlm olsa bile kaynana damada ebediyyen haram olur. Buna mukabil bir erkek, evlendii kadn ile cins ilikide bulunmu ise o kadnn baka kocadan kzn ebediyyen nikhlayamaz. Ancak ilikide bulunmadan ayrlk vaki olmusa ayrld kadnn kz ile evlenebilir. Ayn ekilde bir kiiye olunun kars yani gelini shr hsmlk sebebiyle ebe- diyyen haramdr. Birbirleriyle evli bulunan kadn ve erkee birbirlerinin usl ve fru haramdr. Yani kaynvalidelerin analar ve neneleri damada, kayn- pederlerin babalan ve dedeleri geline haramdr. Bir erkek ile baldz yani evli bulunduu kadnn kz kardei arasnda muvakkat bir shr haramlk mevcuttur. Kii evli bulunduu kadn boayp kadn idde-tini bitirmeden veya evli bulunduu kadn lmeden baldzyla evlenemez. Baka bir ifadeyle kii ayn anda iki kz kardele nikhl bulunamaz. Kur' n' da bu hkm ak olarak ifade edilmektedir (20). Bir kadn ile halas ve bir kadn ile 18. Nisa, 4/23. 19. Nisa, 4/23. 20. Nisa. 4/23.
teyzesinin ayn anda bir erkekle nikhl olmalarnn haram olduu da hadis ile sabittir (21). Kur'n'da belirtildiine gre babalarn ve dedelerin evlendikleri vey-analar ve vey neneler de kiiye ebediyyen haramdr (22). 3. St hsml: St hsml da kan hsml gibi ebed haramlk sebebi dir. St hsmlnn vcut bulmas iin ocuun anas dnda bir kadn st emme mddeti iinde mam- zam'a gre bir yudum, mam afi'ye gre be ayr defa doyuncaya kadar emmi olmaldr. St emme mddeti Ebu Yusuf ve mam Muhammed'e gre iki, mam- zam'a gre ikibuuk ya yani otuz aydr. Bu sre dolduktan sonra yani ocuk otuz aylk olduktan sonra bir kadn emmi olsa st hsml vcut bulmaz. Kan hsml sebebiyle haram olan btn hsmlar st hsml sebebiyle de haram olur. Mesel st emen erkek ocua st anas, st nenesi, st kz kardeleri, st yeeni, st halas ve st teyzesi haram olur. Buna mukabil st emen bir kza da st babas yani stn emdii kadnn kocas, st dedeleri, st erkek kardeleri, st yeenleri, st daylar ve st amcalar haramdr. Zira Hz. Peygamber (s.a.) "Kan hsml sebebiyle haram olanlar st hsml sebebiyle de haram olur" (23) buyurmutur. St hsml sadece emen ocuk ile emziren kadn ve o kadnn kan hsmlar arasnda vcut bulur. Emen ocuun kan hsmlaryla emziren kadn arasnda st hsml sz konusu olmaz. Buna gre st emen ocuun z kardeleri ile st kardeleri birbirleriyle evlenebilirler. Ayn ekilde st emen ocuun babasyla st anas, anasyla st babas arasnda st emme(rad) sebe- biyle haramlk vcut bulmaz. Ayn kadndan st emen btn ocuklar da birbirlerinin st kardei olurlar ve ayn kadndan st emmi muhtelif aileden olan ocuklar birbirleriyle evlene- mezler. 4. Bakas yl a evl i ol ma: Bi r kad n evl i ol duu srece kocas ndan baka btn erkeklere haramdr. Kadn kocasndan boanm olsa dahi iddetini bitir medii srece kendisini boayan kocasndan baka btn erkeklere haramdr. Tabii ki bu haramlk muvakkattir, yani geicidir. Kadn kocasndan boand veya kocas ld takdirde iddetini bitirdikten sonra evlilik manii bulunmayan bir erkekle evlenebilecektir (24). 5. Drt kad nl a evl i bul unma: Bi r erkei n drt kad ndan fazl as yl a evl i bulunamayaca hkm Kur' n' da beyan edilmitir (25). Kadnlardan biri l medike veya boam ise boad kadnn iddeti bitmedike baka bir kadnla evlenemez. Drt kadnla evli bulunmak, beinci kadnla evlenmek iin muvakkat bir haramlk sebebi olur. 21. Buhari, Nikh, 27; Mslim, Nikh, 37. 22. Nisa, 4/23. 23. Buhari, Nikh, 20; Mslim, Rad, 1. 24. Nisa, 4/24. 25. Nisa, 4/3-
6. Din fark: Kur'n'da bir mslman erkein semav din ehli (ehl-i kitap) olmayan mrik kadnlarla evlenmesinin caiz olmayaca aklanmtr (26). Ayet-i kerimenin ibaresinden de anlalaca zere kadnn mrik oluu geici bir evlilik maniidir. Kadn ehl-i kitap olursa mslman bir erkekle evlenmesinin caiz olaca Kur'n'da belirtilmitir (27). slmdan baka hangi dine mensup olursa olsun bir gayri mslim erkein mslman bir kadnla evlenmesi caiz deildir. Bu hkm "Ey iman edenler! Mmin kadnlar hicret ederek size geldii zaman onlar imtihan edin. Allah on- larn imanlarn daha iyi bilir. Eer siz de onlarn inanm kadnlar olduklarn renirseniz onlar kfirlere geri dndrmeyin. Bunlar onlara helal deildir. Onlar da bunlara helal deildir (28) mealindeki yetten karlmaktadr. Kocalk aileye reislik hakk saladndan mmin bir kadnn, hem ahs hem dnyaya getirecei ocuklar zerinde bir gayri mslimin hakimiyeti kabul edilemez gr zerinde icma vaki olmutur. 7. talakla boam olma: Koca evli bulunduu kadn en ok iki defa boayp tekrar ric'at edebilir veya yeni bir nikhla evlilii tekrarlayabilir. Ayn kadn defa boad takdirde artk o kadna ric'at etmesi veya yeni bir nikh ile evlilii tekrarlamas haramdr. Bu haramlk, kadnn normal artlarda hr iradesiyle vuku bulacak baka bir erkekle evlilii, bu evlilikten de normal artlarda boanmas veya kocasnn lm gibi sebeplerle dul kalmas haline kadar devam eder. Byle bir durumda kadn kendini daha nce defa boayan kocayla evlenebilir. Kadnn baka bir erkekle normal artlarda evlen mesi ve olaylarn tabii seyri iinde dul kalmas art iin "hlle" terimi kul lanlmtr. Bu hususta Kur'n'da "Boama iki defadr. Ya iyilikle tutmak (geri al mak), ya da gzel ve adaletli biimde salvermektir... Eer erkek, kadn nc defa boarsa ondan sonra kadn bir baka erkekle evlenmedike onu almas ken dine helal olmaz" (29) buyurulmutur. d) Aile Fertlerinin Haklar Ailenin yeleri birtakm hak ve grevlere sahiptirler. Bunlar balk altnda zetlenebilir: 1. Kar-koca haklar: Ailenin iki nemli tarafn oluturan kar ile ko- cann Allah'n koyduu snrlar iinde birbirlerine kar haklar ve ykm- llkleri mevcuttur. 26. Bakara, 2/221. 27. Mide, 5/5. 28. Mmtehine, 60/10. 29. Bakara, 2/229.
Kocann kars zerindeki haklar Kur' n' da melen yle ifade edilmitir: "Erkekler kadnlar zerinde idareci ve hakimdirler. nk Allah birini (cihat, imamet, ile reislii gibi hususlarda) dierinden stn klmtr. Bir de erkekler mallarndan (kadnlarna) harcamaktadrlar. yi kadnlar (Allah' a) itaatkrdrlar ve Allah kendilerini koruduu sebeple kocalarnn gyabnda rz ve mallarn muhafaza ederler. Fenalk ve geimsizliklerinden korktuunuz kadnlara gelince nce kendilerine t verin. t kr etmezse kendilerin yataklarnda yalnz brakn. Yine dinlemezlerse (hafife) dn. Size itaat ettikleri takdirde kendile- rini incitmeye bir bahane aramayn. nk Allah ok ycedir, ok byktr" (30). Bu yetten istidlal ile fukaha kadnn kocasna kar grevlerini u balklar altnda sralamlardr: 1. Kadn kocann evlilik hukuku ile ilgili makl ve meru emir ve isteklerini kabul etmelidir. 2. Kocann kendi imknlar lsnde hanmnn ikmetine ayrd evde oturmaldr. 3. Kocasnn bilgisi dnda evden ayrlmamaldr. 4. Kocasnn bilgisi dnda yabanc kiileri evine almamaldr. 5. Kocasnn istek ve arzularn er' ve bnyev bir engel olmad srece, mazeretsiz reddetmemelidir. 6. Kocasnn maln, rz ve namusunu korumaldr. yet ve hadislerde beyan edilen hkmlere gre kadnn evlilik hukukundan doan haklan da u balklar altnda zetlenebilir: 1. Kocasndan ikamet edecei bir evi temin etmesini talep eder. 2. Evlilik devam ettii srece, boanmay takiben iddet bekledii sre iinde kocasndan rfe uygun olarak nafaka alr. 3. denmemi mehir (mehr-i meccel) alacan kocasndan talep edebilir. 4. Ana ve babasnn bakm ile ilgilenmek zere evden kabilir, hsm ve ak rabalarn ziyaret edebilir, onlar evinde arlayabilir. 5. Evlilik fesih veya talakla sona ermi olsa dahi bir baka evlilik yapmad srece kk ocuklarna bakma (hdne) hakk vardr. 6. Evl i l i k sona erdi kt en ve i ddet i ni bi t i rdi kt en sonra di l edii t akdi rde ocuunu ncelikle emzirme hakkna ve bakalarnn talep ettiinden (ecr-i mi sil) fazla olmamak kaydyla emzirme creti talep etme hakkna sahiptir. 7. Evlilik devam ettii srada vefat eden kocasna miras olma hakk. 8. Kocasyla zevci mnasebette bulunmay talep hakk (31). 2. Mehir: slm aile hukukunun cahiliye rfnden slah ile kabul ettii me- hir messesesi terim olarak erkein nikh sebebiyle kadna demekle mkellef olduu para veya mal ifade eder. Cahiliye rfnden kadnn velisi tarafndan alnan mehir slmda kadnn hakk olarak kabul edilmitir. Hz. Musa' nn 30. Nisa, 4/34. 31. Bk. Bakara, 2/233; Talak, 65/6.
eriatnde de kabul edilmi olan bu messese beer aile hukuku sistemlerinde ngrlmemitir. Kur'n' Kerim'de "Kadnlara mehirlerini gnl rzasyla verin" (32), "(Ba- kalaryla evli olmayan kadnlardan) namuslu olan ve zina etmeyenleri mallanzla (mehirleri vererek) istemeniz size helal klnd" (33) buyurulmu olmas mehrin slmda vazgeilmez bir messese olduunu ifade eder. Hz. Peygamber (s.a.) hanmlarnn hepsini mehirlerini deyerek tezvi etmi, kzlarn da mehir tayin ederek evlendirmitir. Mehrin miktarnda esas l, kadnn babasnn hsmlar olan kadnlar arasnda yata, gzellikte, bakirelik veya dullukta, zenginlik veya fakirlikte, kendi benzeri olan kadnlarn mehirleridir. Babasnn hsmlar arasnda kendi benzeri yoksa muhitte kendi benzeri kadnlarn mehirleri l kabul edilir. Buna "mehr-i misil" ad verilmitir. Nikh srasnda hi mehirden sz edilmi olmasa bile kadn evlendikten sonra mehr-i mislini talep edebilecektir. Nikh srasnda taraflar mehr-i misil yerine kendi tayin ettikleri mehrin denmesini kararlarabilirler. Taraflarn kendi tayin ettikleri mehire"mehr-i msemma" ad verilmitir. Mehr-i msemma on dirhemden veya on dirhem deerinde bir maldan daha az olamaz. Zira Hz. Peygamber (s.a.) "On dirhem- den az mehir olmaz" (34) buyurmutur. Mehr-i msemmann st snr tayin edilmemitir. Kur'n'da "Eer bir ei brakp da yerine baka bir e almak ister- seniz onlardan birine yklerle mehir vermi olsanz dahi hibir eyi geri al- mayn" (35) buyurulmu olmas mehrin st snrnn bulunmadn ifade eder. Taraflarca tayin edilen mehr-i msemmann tamamnn defaten denmesi art deildir. Bir miktar hemen, kalan miktar da ileride denmek, tamam pein denmek veya tamam ileride denmek zere anlama yaplabilir. Pein denen ksma "mehr-i muaccel", ileride denmesi kararlatrlm olan ksmna da "mehr-i meccel" ad verilmitir. Meccel mehirin vadesi nikhn ayrlk veya lmle sona erdii tarihe kadar uzayabilir. Evlilik ayrlkla sona ererse me- hir muacceliyet kesbeder ve hemen denmesi gerekir. lm de mehrin hemen denmesini gerektirir. Koca ldnde kadn isterse denmemi mehir mik- tarn alacakl sfatla terekeden alr, ayrca miras olur. Eer kadn lrse len kadnn miraslar kadnn kocasndan denmemi mehri talep edebilecekler- dir. Mehir tayin edildikten sonra kadn mehri almaktan vazgeebilir. Bu takdirde koca mehir deme borcundan ibra edilmi olur. Kadnn mehir alacandan vazgeebilecei Kur'n'da belirtilmitir: "Mehir tayin ettikten sonra (bir mik- tarnn denmemesi iin) karlkl anlamanzda size gnah yoktur" (36), "Eer gnl holuu ile o mehrin bir ksmn size balarlarsa onu da afiyetle yiyin" (37). 32. Nisa, 4/4. 33. Nisa, 4/24. 34. Mevsl, el-htiyr, Msr, tarihsiz, III, 100. 35. Nisa, 4/20. 36. Nisa, 4/24. 37. Nisa, 4/24.
3. Nafaka: slm aile hukukunda nafaka, kan nafakas, ocuk nafakas, ebeveyn nafakas, akraba nafakas olmak zere drde ayrlr. Bu ifadelerden de anlalaca zere nafaka borlular koca, ata, evlatlar ve yakn hsmlardr. a) Kar nafakas: Nikhtan sonra kile ve balia olan kadn evlilik hayatn srdrmek zere kocasnn ikmetine tahsis ettii eve geldii andan itibaren ko casndan nafaka talep etmeye hak kazanm olur. Normal evlilik ilikileri devam ettii srece kadn her halkrda nafakasn alacaktr. Kur'n'da kadnlarn yeme ime, giyim kuam masraflarnn kocalarna ait olduu herhangi bir arta balanmakszn ifade edilmitir (38). Kadn zengin de olsa nafakas kocas tarafndan temin edilecektir. Kadn ken- di mal varlndan ailenin masraflarna katkda bulunmak zorunda deildir. An- cak koca ailenin geimini salamakta zorlandnda varlkl kadnn ailenin mas- raflarna katkda bulunmas hukuk bir mecburiyet deilse de ahlk bir grevidir denilebilir. Kadn ne kadar varlkl, sosyal itibar ne kadar yksek olursa olsun nafakann miktarnn tayininde kocann mal durumu esas alnr. Kur'n'da"mkn geni olan, nafakay imknlarna gre versin. Rzk daralm bulunan da nafakay Al- lah'n kendisine verdiinden ayrsn. Allah hi kimseye gcnn yettiinden bakasn yklemez" (39) buyurulmaktadr. Nafaka, evlilik boanma ile nihayete erdikten sonra kadn iddet bekledii sre iinde devam eder. ddet bittikten sonra kadnn nafaka talep hakk kalmaz. b) ocuk naf akas: Bula ermemi ve ahsna ait mlk bulunmayan ocuklarn giyim ve iae masraflar babaya aittir. Kur' n' da ocuklarn baba larna ait olduu ak bir ekilde ifade edilmektedir. St ocuunun anne ta rafndan emzirilmesi gene Kur' n' da bir prensip olarak belirtildiinden anne nin babadan st creti almas sz konusu deildir (40). Ancak evlilik sona erdikten ve kadn da iddetini bitirdikten sonra baka kadnlarn talep ettii nor mal creti yani ecr-i mislini talep etmek kaydyla anne ocuuna verdii st cretini alabilir. ocuun nafakasn babann demesinin, art ocuun bul yana erme- mi olmas, kendine ait mlknn bulunmamas, babann alp kazanabilir ol- masdr. Eer baba alp kazanabilecek durumda deilse babaya nafaka demek durumunda olan hsmlar, mesel hayatta ise babann babas, dede sfatyla torununa, babann kardeleri amca sfatyla yeenlerine bakmakla mkelleftirler. Oul evli olduu halde alamaz durumda olduundan karsnn nafakasn temin edemiyorsa baba gelininin de nafakasn deyecektir. c) Ebeveyn nafakas: Muhta durumda bulunmalar halinde ocuklarn ebe veynlerinin nafakalarn temin etmeleri gerei Kur'n'da belirtilmitir: Rabbin 38. Bakara, 2/233. 39. Talak, 65/7. 40. Bakara, 2/233.
sadece kendine kulluk etmenizi, ana babanz iyi davranmanz kesin bir ekilde emretti" (41). phe yok ki ana babann ihtiyalar halinde nafakalarn de- mek, onlara iyi davranmann en belirgin tezahrdr. Ayrca Hz. Peygamber'in (s.a.) bir zta "Sen de babana aitsin, maln da" dedii,(42) "Kiinin kazancnn en gzeli kendi kazanddr. Kiin ocuu da kendi kazancdr. htiyacnz olduu takdirde ocuklarnzn kazancndan makul lde yiyiniz" (43) buyur- duu rivayet edilmitir. Ana ve babaya evladn nafaka demekle mkellef olmas iin ana ve ba- bann fakir olmas, evladn kendisi nafakaya muhta olmayacak durumda ve ana babasnn nafakasn deyebilecek gte olmas arttr. d) Yakn akraba nafakas: Usl ve fr dnda kalan dier hsmlarn nafaka alacakls olabilmeleri iin nafaka talep ettikleri kii ile aralannda mahremiyet yani evlilik haraml bulunmaldr. Birbirlerine nikhlanmalar haram olma- yan hsmlarn birbirlerine kar hukuken nafaka deme borcu bulunmaz. Buna gre nafaka borcu kardelere, karde ocuklan ve karde torunlarna, hala, amca, day ve teyze gibi evlenme haraml bulunan yakn hsmlara kar sz konusu- dur; amca, hala, day ve teyze ocuklarna kar hukuk bir ykmllk yoktur. Usl ve fr dndaki yakn hsmlarn nafaka alacakls olabilmeleri iin na- faka borlusu olan daha yakn bir hsmn bulunmamas arttr. Nafaka talep edenin cinsiyetine gre farkl hkmler verilmitir. Nafaka talep eden yakn hsm eer kadn ise fakir olmas kfidir, ayrca alamaz durumda olmas ge- rekmez. Erkek ise fakir olmas ve alamaz olmas gerekir. Yakn hsmlara kar nafaka borlusu olanlar nafaka talep eden hsmlarna miras olduklar takdirde ne miktar pay alacak iseler o oranda nafaka giderle- rine katlmak zorunda olurlar. Tabi ki nafaka borlusunun kendisinin ih- tiyacndan fazla varl bulunmas da arttr; kendisi fakir olan nafaka borlusu olmaz. B. Evliliin Sona Ermesi slmda aile kayd hayat artyla kurulan bir messesedir. Yani kar ve koca lnceye kadar evli kalmak niyet ve azmiyle evlenirler. Bir sre sonra ayrlmak niyetiyle kylan nikh, eer bu niyet aka ifade edilmise hem diyaneten hem kazaen btl, niyet gizli tutulmusa diyaneten btldr. zdivata sreklilik esas ise de evliliin herhangi bir safhasnda kar ve ko- cann her ikisi veya birisi evlilii srdremeyecei kanaatine varrsa bu durumda ayrlma, problemin hallinde son are olacaktr. Kur'n'da emir eklinde ifadesini bulan, Hz. Peygamber'in tevikleriyle ibadet mahiyetini alm olan ev- 41. sr, 17/23. Ayrca bk. Ankebt, 29/8; Lokman, 31/14. 42. el-Hind, XVI, 466. 43. Drim, By, 77; Nese', By, 1.
lilik messesesinin ayrlmayla sona ermesini Kur'n da Hz. Peygamber de tas- vip etmemitir. Evliliin, elerin anlaamamas sebebiyle zlme tehlikesiyle karlamas halinde ailenin dier fertlerinin problemin zmne hakem rolyle katkda bulunmaya almalar emredilmitir. Kur'n'da bu hkm "Eer kar kocann aralarnn almasndan korkarsanz, erkein ailesinden bir hakem ve kadnn ai- lesinden bir hakem gnderin. Bunlar bartrmak isterlerse Allah aralarn bu- lur. phesiz Allah her eyi b en her eyden haberdar olandr" (44) ifadesiyle aklanmtr. 1336/1917 tarihli Aile Hukuku Kararnamesi'nde hakem yetinin hkm iletilmek istenmi ve "aile meclisi" adyla hakimler tarafndan oluturulacak bir hakemler kurulu ngrlmtr (md. 130). Bu maddenin Mlik mezhebine gre tanzim edildii esbab- mucibe layihasnda belirtilmitir. Hz. Peygamber (s.a.) de "Allah katnda helallarn en sevilmeyeni talaktr" (45), "Bir talak vaki olduunda ar titrer", (46), "Evleniniz boaltmaynz. Zira Allah zevk iin evlenenlere lanet eder" (47) buyurarak evlilikte esas olann sreklilik olduunu beyan etmitir. Bununla beraber evliliin srdrlmesi imknsz, hatta taraflar iin fayda ye- rine zarar verecek hale gelince evliliin muhtelif yollarla sona erdirilmesine ce- vaz verilmitir. Bu yollar talak, l, muhle'a, muhayyerlik, lin, fesih, tefvz-i ta- lak ekillerinde grlebilir. a) Talak Talak prensip olarak kocann tek tarafl iradesiyle evlilii sona erdirmesidir. Erkee talak hakknn verildii, Kur'n'da muhtelif yetlerde kocann bo- amasndan sz edilerek ifade edilmitir (48). Boayan kocann, kadn iddet bekledii sre iinde nafaka borcu yannda denmemi mehir borcu varsa bu borcu hemen demesi gerekir. Cahiliye dneminde talak hakk snrsz olarak kullanlabilirdi. Kii karsn boar, iddeti bitmek zereyken vazgeer, tekrar tekrar boar, tekrar tekrar vaz- geer, bylece kadn rencide edilirdi. slmn gelii ile boama saysna bir snr getirilmi ve bu hakkn ktye kul- lanlmasyla kadnlarn rencide edilmesi nlenmitir. Talakn iki defa kul- lanlabilecei, nc talaktan sonra artk kadna dnme imknnn bulun- mad Kur'n'da "Boanma iki defadr. Bundan sonra ya iyilikle tutmak (geri almak), ya da gzel ve adaletli bir biimde salvermektir..." (49) buyurularak aklanmtr. 44. Nisa, 4/35. 45. Drim, Talak, 3. 46. Mevsl, III, 121. 47. el-Hind, K, 661. 48. Bakara, 2/230, 231, 232, 236; , 33/33; Talak, 65/1. 49. Bakara, 2/229.
Talakn an bir fke ve infial ile vukuu tasvip edilmemitir. Talak hakknn ev- liliin srdrlmesi imknnn kalmad kanaatine varldktan sonra uurlu bir biimde kullanlmas iin bir zaman dilimi tayin edilmi tir. Kur' n' da "ey Neb! Kadnlar boamak istediiniz zaman onlar iddetleri iinde boayn ve iddeti de sayn" (50) buyurulmutur. Bu yet-i Kerime'de talakn belli bir iddet yani belli bir zaman di limi ii nde kullanl mas emredil mi tir. Kur' n' da mcmel braklan bu iddet Hz. Peygamber (s.a.) tarafndan aklanmtr. Rivayete gre Abdullah b. mer hanmn ay hali grmekte olduu srada boam, durumdan haberdar olan Hz. Peygamber (s.a.) Abdullah b. mer'e, hanmna dnmesini, eer boamakta srarl ise kadnn ay hali nihayete erdikten sonra onunla ilikide bulunmadan boamasn emretmitir (51). Hanef, Mlik, afi ve Hanbellerin ekserisine gre talakn, tayin edilen sre iinde kullanlmas snnettir. Baka bir ifade ile koca istedii her anda talak hakkn kullanamaz. Eer evlilie devam edemeyecei kanaatinde ise kadn boamak iin onun ay hali grp bu halde kmasn beklemesi ve karsyla ilikide bulunmadan boamas icap eder. Kur'n'da talakn iki kere olabilecei, nc defa vki olacak talaktan sonra yeniden evlenmenin birtakm artlara balanm olduu dikkate alnacak olursa talakn bir anda kullanlmasnn snnete uygun olmayaca anlalr (52). Buna gre bir anda kullanlan talak ile kadnn ay halinde bulunduu sre iinde kullanlan talakn, kadn ay halinden ktktan ve ilikide bulunduktan sonra kullanlan talaklarn snnete uygun olmayaca aktr. Snnete uygun talak iin "snn", snnete uygun olmayan talak iin "bid'" terimi kullanlmtr. Bid' talakn muteber olup olmad konusunda ihtilaf edilmitir. Drt mez- hebin grne gre bid' talak ile boama vk olur. Ancak karsn bid' talak ile boayan koca gnahkar olur. Buna delil olarak karsn ay halinde boayan Abdullah b. mer'e Hz. Peygamber'in (s.a.) "karna dn" buyurmu olmas ne srlmtr. Zira dnmekten sz edilebilmesi iin talakn vaki olmas gerekir. Buna mukabil Hanbellerden bn Teymiye, bn Kayym el-Cevziyye, Zahir- lerden bn Hazm, baz Mutezile fukahasyla iadan bir cemaat bid' talakn geerli olmayaca, bid'n talak ile evliliin sona ermeyecei grndedirler. Talak evlilik ilikisi tamamen ortadan kaldrp kaldrmamasna gre "ric'i" ve "bin" olmak zere ikiye ayrlr. Ric' talak evlilik ilikisini kesin olarak nihayete erdirmez. Koca evliliin devam etmesini istiyorsa yeni bir nikha gerek kal- makszn evlilik ilikisine devam edebilir. Kocann evliliin devamn arzu ederek karsyla normal evlilik ilikisine devam etmesine talaktan vazgeerek evlil i e dnme anl am nda ri c' at ad veri l mi t i r. Tal ak eer ri c' at a i mkn vermeyecek ekilde evlilik ilikisini koparyorsa bin talak sz konusudur. Talak bin olduu takdirde ric'at mmkn olmayacak, evliliin devam ancak yeni bir nikh ile salanabilecektir. 50. Talak, 65/1. 51. Mevsl, III, 122. 52. Bakara, 2/229, 230.
Talakn ric' olmas iin kocann karsn talak terimini kullanarak boamas gerekir. Trkede bu terim boama kelimesiyle ifade edildiine gre boama kelimesinin telaffuz edildii "bo ol", "bosun", "seni boadm" gibi ifadelerle vaki olan talak ric' talak olur. Ric' talak evlilik ilikisine hemen son veremez. Koca byle ifadelerle karsn boam olduu takdirde yeni bir nikha gerek kalmakszn evlilie devam edebilir. Ancak ric' talaktan sonra dnn iki ahit ile tesbit ettirilmesi mstehaptr. Kur'n'da "ddet mddetlerini doldurmalar srasnda ya onlar gzelce tutun veya ondan uygun bir ekilde ayrln. inizden adalet sahibi iki kiiyi de ahit tutun" (53) buyurulmutur. Talakn, bo kelimesinin telaffuz edildii durumlarda ric' olabilmesi iin; 1. Koca henz birinci veya ikinci talak hakkn kullanyor olmaldr, 2. Karsyla daha nce zifafa girmi olmaldr, 3. Boamay karsnn kendisine dedii bir mal karlnda yapyor olma maldr. b)l l kocann drt aydan daha az olmayan bir sre ile karsna yaklamamaya yemin etmesidir. Byle bir yemini yapan kocaya "ml" denilir. Cahiliye dneminde koca karsna sresiz l yapar, yllarca kadnla nikhl kald halde ili kide bulunmaz, bylece kad n dul bir kadn durumunda brakrd. Kur' n' da "Kadnlarndan uzak kalmaya yemin edenler iin drt ay beklemek (hakk) vardr. Eer bu mddet iinde onlar (kadnlarna) dnerlerse phesiz Allah ok balayan ve esirgeyendir. (Yemininden vazgeip kadnna tekrar yaklaabilir), Eer (yemin edenler dnmeyip kadnlarn) boamaya karar verirlerse (ayrlrlar). Biliniz ki Allah iitir ve bilir, (iinizdeki niyetinize gre karlk verir)" (54) buyurularak cahiliye dneminde kadnlar aleyhine kul- lanlan l messesesini slah etmitir. Karsna yaklamamaya yemin eden koca drt aylk sre dolmadan karsyla ilikide bulunursa evlilik devam edecek ancak koca yeminini bozduu iin ye- min keffareti deyecektir. Eer drt aylk sre iinde karsna yaklamazsa Ha- nef mezhebine gre sre dolduu andan itibaren bir bin talak vaki olur. afi, Mal i k ve Hanbel i mezhepl eri ne gre i se t al ak kendi l ii nden vaki ol maz. Srenin dolmas kadna boanmak iin mahkemeye bavurma imkn salar. Kocann veya karnn hasta olmas, seyahatte bulunmas, tutuklu olmas gibi sre dolumunda fiilen ilikide bulunmak imkn yoksa kocann yemininden dndn szl olarak ifade etmesi kfidir. Burada kar kocann drt ay akn ayr kallarnn l saylabilmesi iin ko- cann yemin etmi olmas gerektii dikkatten karlmamaldr. Yemin sz konu- 53. Talak, 6/562. 54. Bakara, 2/226, 227.
su olmad takdirde kar kocann ayr ehir veya lkelerde bulunmas durumun- da olduu gibi yllarca ilikide bulunmamalar talak vukuunu gerektirmez. c) Muhale'a Muhle'a evlilii srdrmek istemeyen kadnn kocasna bir miktar para veya mal vererek boamasn salamasdr. Muhle'a terimi yerine hul' terimi de kul- lanlmtr. slm aile hukukunda genelde klliyetli miktarda mehir deyen ko- cay, kocann bir kusuru olmad halde kadnn terkedip gitmesine imkn veril- memitir. Kadn asndan ekilmez hale gelen evliliin bu noktaya gelmesinde kocann bir kusuru yoksa kadnn, kocasndan ald mehri iade ederek veya buna mukabil bir miktar para veya mal deyerek ayrlmasna cevaz verilmitir. Rivayete gre Cemile bt. Kays Hz. Peygamber'e (s.a.) gelerek kocas Sabit b. Kays'a bir su isnad etmeksizin ondan ayrlmak istediini belirtmi, Hz. Pey- gamber (s.a.) Sbit'i ararak durumu kendisine anlatmtr. Sabit karsna me- hir olarak bir bahe verdiini syleyince Hz. Peygamber (s.a.) Cemile'ye "Bahesini kendisine iade eder misin?" diye sormu kadn daha da fazlasn ve- rebileceini sylemi, Hz. Peygamber fazla demeye gerek olmadn, aldn iade etmesinin kfi olduunu belirtmitir (55). Evliliin zlme noktasna gelmesinde koca kusurlu deilse hul' bedeli ola- rak karsna verdii mehrin tamamn alabilir. Eer koca kusurlu ise ve kadn hul' teklif etme durumunda brakmsa kadndan bir bedel almas mekruhtur. Evliliin sona ermesinde kadnn davranlar etkili olmusa kocann verdiini almas caiz, verdiinden fazlasn almas mekruhtur. Kur'n'da "Kadnlara verdiklerinizden (boanma esnasnda) bir ey almanz size helal olmaz. Ancak erkek ve kadn Allah'n snrlarnda kalp evlilik hak- larn tam tatbik edememekten korkarlarsa bu durum mstesna"(56) buyurularak kocann tek tarafl kadn boamas halinde verdii mehri almasnn haram olduu, ancak kadn ile erkein evliliin srmeyecei konusunda gr birlii iinde olup ayrlmaya karar vermeleri halinde caiz olabilecei belirtilmitir. Kur'n'da "... Apak bir edepsizlik yapmadka, onlara verdiinizin bir ksmn ele geirmeniz iin de kadnlar sktrmaynz" (57) buyurularak karsn boamak fikrinde olan kocann boanma teklifinin kadndan gelmesini salamak ve bylece kadna verdii mehri geri alma imknn elde etmek iin kadn zmesinin haram olduu belirtilmitir. d)Lian Bir ahs hakknda zina ithamnda bulunan kii bu iddiasn isbat iin slm ceza hukukuna gre arlatrlm bir beyyine klfetine muhatap olacaktr. ddia 55. Mevsl, III, 157. 56. Bakara, 2/229. 57. Nisa, 4/19.
sahibi zina ithamn kendisi dahil drt erkek grg ahidiyle ispat edemezse prensip olarak mfteri durumuna der. Namuslu kadna kar yaplan ve ispat edilemeyen zina itham iin "kazif" terimi kullanlmtr. Buna gre, bir ahs bir zina suunun ilendiine ahit olsa bile kendisi dnda grg ahidi olmad srece mfteri durumuna dmemek iin ebe- diyyen susmak zorundadr. Zina ithamnn drt ahitle isbat edilebilecei hkm Kur'n'da "Namuslu kadnlara zina isnadnda bulunup, sonra (bunu isbat iin) drt ahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artk onlarn ahitliini hi bir zaman kabul etmeyin..." (58) ifadesiyle beyan edilmitir. Daha nce bir zina suu iledii drt ahitle isbat edilmemi btn kadnlar prensip olarak na- muslu kabul edilirler. nc ahslar bakmndan durum bu olmakla birlikte zina eden kadn zina halinde gren ahs o kadnn kocas ise kocaya drt ahit getirme klfetinin yklenmesi, isbat edemedii takdirde mfteri kabul edilerek kazif cezasyla ceza- landrlmasnn koca iin dayanlmaz bir zdrap sebebi olaca aktr. Bunun iindir ki karsn zina halinde grene lin ile karsndan ayrlma hakk tannmtr. Bir slm aile hukuku terimi olarak lin, karsn zina halinde gren kocann karsna kar mfteri olmadn, karnn ise kocasnn kendisine iftira ettiini idia etmesi durumunda, icra ekli Kur'n'da beyan edilmi olan lanetlemenin hakim huzurunda icra edilmesidir. Mezkr yette lin messesesi yle aklanmaktadr: "Elerine zina isnadnda bulunup da kendilerinden baka ahitleri olmayanlara gelince onlarn herbirinin ahitlii kendisinin doru syleyenlerden olduuna dair drt defa Allah adna yemin ederek ahitlik et- mesi, beinci defada, eer yalan syleyenlerden ise Allah'n lanetinin kendi zerine olmasn dilemesidir. Karnn kocasnn yalan syleyenlerden olduuna dair drt defa Allah adna yemin ile ahitlik etmesi, beinci defa da, eer (ko- cas) doru syleyenlerden ise Allah'n gazabnn kendi zerine olmasn dile- mesi kendisinden cezay kaldrr" (59). yet-i kerimenin ibaresinden de anlalaca zere karsn zina ederken grdn iddia eden fakat bu iddiasn ahitlerle ispat edemeyen koca karsn dava etii takdirde hakim iddiay kadna bildirecektir. Kadn iddiay kabul ederse zina suunu ilediini itiraf etmi olacandan gerekli artlar yerine geti- rildiinde recmedilecektir. Kadn itham reddettii takdirde eer koca iddi- asndan vazgeerse koca kans aleyhine kazif suu ilemi olacandan kazif ce- zas tatbik edilecektir. Kadnn iddiay reddine ramen koca ithamnda srar ederse kadnn lina davetiyle lin yaplacaktr. Lin bazan kocann karsnn hamileliinin veya karsnn dnyaya yeni getir- dii ocuun kendinden olmadn iddia etmesi sebebiyle de sz konusu olur. Ancak ocuu reddeden koca bu iddiasn ocuk doar domaz, en ge tebrikleri kabul etmeden, ocua gerekli eyleri satn almadan yapmaldr. Tebrikleri kabul ettikten, ocuk iin gerekli eyleri aldktan sonra ocuu reddi kabul edilmez fakat lin yaplr. 58. Nr, 24/4. 59. Nr, 24/6, 7, 8, 9.
e) Zhar Cahiliye dneminde boama olarak kabul edilen zhar, kocann karsna "sen bana anamn srt gibisin" anlamnda kalplam bir cmleyi syle- mesiyle vaki olurdu. Srt anlamnda "zahr" kelimesini kullanmak edat olduundan bunun iin zhar terimi kullanlmtr. Zhar kocann, eini, kendisine ebediyyen haram olan kadnlarn mahrem uzuvlarna veya tamamna benzetmesini ifade eder. "Sen bana anam gibisin", "sen bana teyzemsin", "bana kz kardeim gibisin" ve benzeri szler koca ta- rafndan eer zhar maksadyla sylenmise zhar olur. Boama maksadyla sylenmise boama olur. Sadece karsna deer verdiini ifade etmek iin sylenmise bir ey vaki olmu olmaz. Cahiliye rfnde boama ifade eden zhar slm aile hukukunda sadece karsyla ilikide bulunabilmek iin keffaret demeyi gerektiren yeminden baka bir ey ifade etmez. Kur'n'da zhar ve hkm u ekilde aklanmaktadr: "inizden zhar yapan- larn kadnlar onlarn analar deildir. Onlarn analar ancak kendilerini do- uran kadnlardr. phesiz onlar irkin ve aslsz bir laf sylyorlar. Kukusuz Allah affedici, balaycdr. Kadnlardan zhar ile ayrlmak isteyip de sonra sylediklerinden dnenlerin kanlaryla ilikide bulunmadan nce bir kleyi hrriyete kavuturmalar gerekir. Size tlenen budur. Allah yaptklarnzdan haberdardr. Buna imkn bulamayan kimse zevc ilikide bulunmadan nce aralksz olarak iki ay oru tutmaldr. Buna da gc yetmeyen altm fakiri doyu- rur. Bu (hafifletme) Allah'a ve Resulne inanmanzdan dolaydr..." (60). f) Muhayyerlik Muhayyerlik evli olan erkein er'an sahip olduu, evli kadnn ise ya er'an sahip olduu veya kocas tarafndan tannm bir hakka binaen evli kalmay veya ayrlmay tercih etme hakkdr. Kar ve kocann er'an sahip olduklar muhayyerlik hakk bl muhayyerlii (hyar'l bl) ile azatlk muhayyerlii (hyar'l tk) dr. (Nikhta velayet bah- sinde bu konuda bilgi verilmiti). Bl muhayyerliini kullanarak evlilik haline son vermek isteyen taraf bu talebini mahkemeye arzetmek ve nikh kaza bir kararla feshettirmek zorun- dadr. Bl muhayyerlii kullanlarak nikhn hakim kararyla feshettirilmesi durumunda talak hakk kullanlm olmaz. Bu durumda koca karsna mehir de demek zorunda deildir. Hz. Peygamber (s.a.) amcas Hamza'nn kzn bn Eb Seleme'ye nikahladktan sonra muhayyerlik hakkn kullanarak nikh feshettire- bileceini beyan etmitir (61). 60. Mcadele, 58/2-4; Buhar, Talak, 22. 61. Buhar, Talak, 5.
Eler birbirlerinde evliliin asl maksatlarndan biri olan ocuk edinmeye ve evlilik ilikisinin normal seyrine mni bnyevi kusurlarn sebep gstererek nikhn fesihin talep edebilirler. zerinde ittifak vaki olan kusurlar erkein ikti- darsz olmas, erkeklik uzvunun bulunmamas gibi cinsel ilikiye mni olan ku- surlardr. Ayp muhayyerlii adn verebileceimiz muhayyerlik hakk daha zi- yade kadna tannm bir hak olarak kabul edilebilir. Zira erkek kadnda mevcut bnyev bir kusura katlanmak istemiyorsa muhayyerlik yerine talak hakkn kul- lanarak ayrlabilir. Szn ettiimiz er' muhayyerlik haklarna ilaveten koca tarafndan kadna muhayyerlik hakk tannabilir. Kocann karsna tand muhayyerlik hakk bir anlk olabilecei gibi sresiz de olabilir. Szgelimi kocann karsna "istiyorsan benden ayrlabilirsin" deme- sine karlk kadn "ayrldm" demesiyle bir ric' talak vaki olur. Kendisine byle bir hak tannan kadn bu hakk hemen kullanmad takdirde artk daha sonra kullanamaz. Eer koca bu hakk sresiz tandysa mesela "dilediin zaman ben- den ayrlabilirsin" demise kadn diledii an muhayyerlik hakkn kullanabilir. Bu hakk kullanan kadn bir ric' talakla kocasndan boanm olur. Karsna mu- hayyerlik hakk tanyan koca talak hakkn karsna devretmi olmaz. g) Nikhn Hakim Kararyla Feshi Evliliin devamna mni hakl sebepler bulunduu takdirde kar veya ko- cann talebi zerine nikh, hakim tarafndan feshedilebilir. Hakim, nikh ko- cann talebi zerine feshetmise bu fesih talak saylr ve talak haklarndan biri kulanlm saylr. Eer kadnn talebi zerine feshetmise bu fesih evlilie son verdii halde talak saylmaz. Dolaysyla kocann sahip olduu talak hakk eksil- memi olur. Nikhn hakim kararyla feshini hakl klan sebepler iki kategoriye ayrlr: 1. Nikhn btl veya fasit olmas: Nikhn btl veya fasit olmas ha- linde elerin birlikte yaamalarna hakim karar ile son verilir. Nikhn esas un- surlarnn eksiklii yani icap ve kabuln bulunmamas, st kardeiyle evli olduunun anlalmas gibi butlan sebeplerinin ortaya kmas halinde hakim kararna gerek olmakszn kar koca kendiliklerinden ayrlrlar. Birlikte olmaya devam ederlerse hakim kararyla tefrik edilirler. ahitlerin bulunmamas, eksik bulunmas gibi fesat sebebi mevcutsa fasit bir nikhla kan kocann birlikte yaamalarna imkn verilmez. Bu durumda hakim karar ile ayrlrlar. Fasit nikha ramen cins mnasebet vaki olmusa kadn mehr-i mislini alr, ocuk domusa ocuun nesebi sabit olur. Kar kocann birbirlerinin namahremi olmalar gibi birlikte yaamalarna er' bir mni mevcutsa evliliin hibir ekilde devamna imkn yoktur. Ancak fesat sebebiyle ayrlk karan verilmise kadnla erkein sahih bir nikh kyarak evlilie yeni bir balang ile devam etmeleri mmkndr.
Gayri mslim kar kocadan kadn mslman olursa birlikte yaamalar iin kocann da mslman olmas gerekir. Birlikte mslman olmularsa gayri mslim iken kylm olan nikhlar muteberdir. Yeni bir nikha gerek kal- makszn evlilikleri devam eder. kil ve bali olmayan ocuklar da ana baba- larnn birinin mslman olmasyla mslman olmu saylr. Zira ocuk, ebe- veyninden din bakmndan hayrl olana tabidir. Gayri mslim kar kocadan biri dierine mahrem ise bu haram evlilii meru gren dinlerine gre yapm olsalar bile aralan hakim karar ile ayrlr. Mesel bir kimsenin kendi kz kardei ile evli bulunmasna msade edilemez. Buna ramen ocuk olmusa ocuun nesebi sabit olur. 2. Muhayyerlik hakk: Birinci maddede szn ettiimiz bnyev kusur- lar ifade eden ayp muhayyerlii gibi elere tannan muhayyerliklerden ikisi nin adn muhayyerlik bal altnda incelemitik. Bu muhayyerlikler bul mu hayyerlii ve azatlk muhayyerliidir. Bul muhayyerliine sahip olan e hakim karar ile nikh feshettirebilir. 3. Kocann nafaka deyememesi: Koca karsnn geimini salaya- myorsa Hanef mezhebine gre kadnn boanma talebi kabul edilmez. Zira Kur'n'da "Eer (borlu) darlk iinde ise, bir kolayla ulancaya kadar ona mhlet vermek gerekir..." (62) buyurulmu olmas nafaka borlusu olan kocann borcunu deyebilecei bir zamann beklenmesini emreder. Bu durumda nikhn feshi yerine koca aleyhine bor temini ile, bu mmkn deil ise kadnn en yakn hsmlarnn yardmyla kadnn geiminin salanmas ve evliliin de vam ettirilmesi esastr. Yakn hsm olarak kadnn masraflarn karlayacak olan nafaka borlular ncelik srasna gre kadnn usl, fru, kardeleri, yeenleri ve amcalardr. afilere gre koca fakirse ve nafakasn teminden aciz ise kan da bu duruma katlanmak istemiyorsa karnn talebi zerine hakim nikhn feshine karar verebi- lir. Malikler de ayn grtedirler. 4. Kocann kadna kt davranmas: Kur' n' da kadnlarn serkelik et meleri halinde kocalarn tedip hakk bulunduu belirtilmitir (63). Ancak bu hakkn koca tarafndan ktye kullanlmasna, kadnn hakl olmayan sebeplerle kocas tarafndan rencide edilmesine er' msade yoktur. Karsn dven, ona hakaret eden kocaya Hanef mezhebine gre nce ha- kim tarafndan ihtar ve ikazda bulunulur. Koca bu tutumuna devam edecek olur- sa hapis dahil tazir cezasyla cezalandrlr. Fakat bu durum nikhn feshi iin bir sebep tekil etmez. afi mezhebine gre iddetli geimsizlikle ilgili ikyet hakime gtrl- dnde hakim kocay haksz bulursa nce ikaz eder. Durumunu deitirmezse 62. Bakara, 2/280. 63. Nisa, 4/34.
uygun bir ceza ile cezalandrlr. Eer kar ve kocann her ikisi de kusurlu grnyorsa hakim yapaca soruturma sonunda her iki taraf da ikaz eder. Bir taraf kusurlu gryorsa kusurlu grd taraf ikazdan sonra uygun bir ceza da verebilir. Geimsizlik giderek iddetleniyorsa hakim Kur'n hkmne gre geimsizlik sebeplerini aratrp anlamay salamaya alacak iki hakem seer (64). Bu hakemler sulh yolunu aratrrlar. Bir gre gre sulha imkn olmad kanaatine varrlarsa bu kanaatlerini hakime bildirirler. Hakim de bu durumda nikh feshedebilir. 5. Kocann kaybolmas: Memleketinde bulunmayan ve nerede ol- duuna dair haber alnmayan kii iin "gib" terimi kullanlr. Gib kocann ev- liliini kayplk sresinin uzamas ve karsnn nafakasn salayacak malnn bu- lunup bulunmamasna gre incelemek gerekir. Gib kocann kayplk sresinin uzamas halinde karsyla olan nikh bann devam edip etmeyecei konusunda mezhepler arasnda ihtilaf vaki olmutur. Koca ister lme yakn artlarda, mesel deprem, yangn ve su baskn gibi tabii afetlerde, batan bir geminin yolcular arasnda bulunulduu halde kaybol- masyla lme yakn olmayan artlarda mesel ilim, ticaret veya gezi mak- sadyla seyahate ktktan sonra bir daha dnmemesi gibi durumlar arasnda Hanefi mezhebine gre bir ayrm yaplmaz. Gib kiinin hayatta akranlar bu- lunduu srece gaibin de hayatta olduu farzedilir ve evlilii devam eder. afi mezhebinde tercih edilen gr budur. Ahmed b. Hanbel'e gre kii lme yakn artlarda kaybolmusa aratrma ve soruturma yaplmak artyla kaybolu tarihinden itibaren drt yl getikten sonra ldne hakim karar ile hkm verilir; kars da lm kararn takiben drt ay on gnlk iddetini bitirdikten sonra bakasyla evlenebilir. Eer koca lme yakn olmayan artlarda kaybolmusa lm olduuna karar vermek iin belli bir sre koymak doru deildir. Bu durumda drt yldan az olmamak zere ulam ve haberleme imknlarnn artmasna gre hakim belli bir sre getikten ve gaibin ld kanaatine varldktan sonra evlilik nihayete erer. mam Mlik'e gre herhangi bir kayt ve arta bal olmakszn gaibin kay- bolduu tarihten itibaren drt yl geince lm olduuna hkmedilir. Zira Hz. mer'in (r.a.) "Kocas kaybolan kadn drt yl bekledikten sonra kocas len bir kadn gibi drt ay on gn iddet bekler, sonra bakasyla evlenebilir" (65) dedii rivayet edilmitir. h) Tefviz-i Talak slm aile hukukunda boama hakknn kocaya tannm bir hak olduunu, kadnn ise boanmay hakl klacak sebeplerin varln ispat etmesi artyla 64. Nisa, 4/35. 65. Mlik, Muvatta, Talak, 52.
nikh hakim karar ile feshettirebileceini biliyoruz. Koca sahip olduu talak hakkn bizzat kendi kullanabilecei gibi bir bakas vastasyla da kullanabilir. Bir bakas eer nc bir ahs ise bu bir vekil tayini (tevkil) ilemidir. Eer boamaya yetkili klnan ahs karnn bizzat kendisi ise, yani koca karsna ken- disini boamas iin yetki tanmsa bu, "talakn tefvizi" ilemidir. Talakn kendi- sine tefviz edildii karya "mfevveda" ad verilir. Tefviz-i talak, nikh kylrken nikhn art olarak kadn tarafndan ileri srlmek ve koca tarafndan kabul edilmekle oluur. Mesel kadn nikhn kylmasn boama hakknn kendisine de tannmas kaydyla kabul edeceini belirtmi, erkek de bu art kabul etmi olabilir. Bu durumda talak hakk kadna tefviz edilmi olur ve kadn da gerekli grdnde talak hakkn kullanarak boanabilir. Bazan evliliin devam ettii bir srada koca karsna kendisini boama hakk tanyabilir. Evlilik devam ederken yaplacak tefviz ancak kocann bir tarafl arzu ve isteiyle tahakkuk eder. Mfevveda olan kadn talak hakkn kulland takdirde bir ric' talak vaki olur. Ancak daha nce kocas tarafndan iki defa boanm idiyse kadnn talak nc talak olacandan aralarnda beynnet-i kbra vaki olur. Yani hlle gereklemedike tekrar evlenmeleri mmkn olmaz. Koca karsna talak hakkn tanmakla bu hakk karsna devretmi olmaz. Kendisi de gerekli grd halde boama hakkn kullanabilir. C. slm Aile Hukukunun Temel Messeseleri Batan beri szkonusu ettiimiz slm aile hukuku messeseleri yannda szn etmemiz gereken daha baka messeseler de vardr. zellikleri itibaryla bu messeselerden birkana temas etmemiz faydal olacaktr. a) ddet Kocasndan talak veya fesih sebebiyle ayrlan kadnn baka bir evlilik yap- madan nce belli bir sre beklemesi gerektii Kur'n'da yle aklanmtr: "Boanm kadnlar bizzat kendileri ayba hali (veya temizlik mddeti) beklerler (beklesinler). Eer onlar (kadnlar) Allah'a ve ahiret gnne gerekten inanyorlarsa, rahimlerinde Allah'n yarattn gizlemeleri kendilerine helal ol- maz. Eer kocalar barmak, kendilerini (nikhlarnda) tutmak isterlerse bu du- rumda boanm kadnlar tekrar almaya daha fazla hak sahibidirler" (66). yet-i kerimede ric' talakla boanm kadnlarn ay hali beklemeleri ge- rektii belirtildikten sonra bunun iki hikmeti olduu da ifade edilmektedir. Bi- rinci hikmet neslin korunmasdr. Yani boanan kadn ay hali beklemekle 66. Bakara, 2/228.
kendini boayan kocadan hamile olup olmadn anlamaya imkn bulacaktr. Eer hamile ise hamile olduunu gizleyerek bakas ile evlenmesi haramdr. Zira bu durumda evvelki kocaya ait olan ocuk sonraki kocaya ait olarak biline- cektir. Bu ise hem yaradla hem de ahlk kurallarna aykrdr. Boanan kadnn ay hali beklemesinin ikinci hikmeti de bu sre zarfnda pimanlk duyarak evliliin devamn isteyen kocaya bir ans tannm olmasdr. Ay hali grmeyen kadnlarn iddetlerinin ay olarak hesap edilecei Kur'n'da yle aklanyor: "Kadnlarnz iinden adetten kesilmi olanlar, henz adetini grmemi bulunanlardan eer phe ederseniz onlarn bekleme sresi aydr. Gebe olanlarn bekleme sresi ise doum yapmalardr. Kim Al- lah'tan korkarsa Allah ona iinde bir kolaylk verir" (67). Boamay takiben hemen doum olmusa aylk sre dolmu olmasa da iddet bitmi olacaktr. Szgelimi boamay takip eden hafta iinde doum vaki olsa iddet hemen bitmi olacak, koca evlilii srdrmek iin ric'at etmeye imkn bulamayacaktr. ddetin bitimi ile talak bin olduundan evliliin devam iin kadnn da oluru alnarak yeni bir nikh gerekecektir. Kocas len kadn iin ise iddetin drt ay on gn olduu Kur'n'da "Sizden lenlerin geride braktklar eleri drt ay on gn beklerler. Bekleme mddetlerini bitirdikleri vakit kendileri hakknda iyilikle yaptklar ilerde size bir gnah yoktur" (68) buyurularak aklanmtr. Kocas len kadn, kocasnn lm tarihi itibaryla drt ay on gn iddet bek- ledikten sonra eer hamile deilse baka bir evlilik yapmasna er'an bir mni kalmayacaktr. Ancak hamile ise yukarda mealini verdiimiz yet hkmnce doum yapncaya kadar bekleyecektir. Kocas len kadnn genelde ay ve ay halini kapsayan sreden daha uzun olan drt ay on gn beklemesi hem neslin korunmasn hem de len ko- caya sadakat ve saygya matuf olarak yorumlanabilir. Yukardan beri szn ettiimiz sreler kendileriyle ilikide bulunulmu kadnlar iindir. Kocasyla zifafa girmemi ve ilikide bulunulmadan boanm olan kadnlar iin iddet sz konusu deildir. Kur'n'da bu konuda "Ey iman edenler! Mmin kadnlar nikahlayp da henz dokunmadan onlar boarsanz, onlar iddet mddetince bekletmeniz ge- rekmez. O halde onlar faydalandrn (hem gitmelerine mani olmayn, hem de hediye kabilinden yardm ile gnllerini aln). Onlar gzel bir ekilde serbest brakn" buyurulmutur (69). b) Nesebin sbutu Doan ocuun anas o ocuu douran kadndr. ocuun anaya nisbetinde tartlacak konu yoktur. Ancak ocuun babaya nisbeti iin babann ocuu 67. Talak, 65/4. 68. Bakara, 2/234. 69. Ahzb, 33/49.
douran kadnla ya nikhl olmas ya da o ocuu ikrar etmesi ya da beyyine ile isbat edilmesi gerekir. 1. Babann ana ile evli olmas: Sahih bir nikh ile evli bir kadnn dnyaya getirdii ocuun babas prensip olarak o kadnn kocasdr. Zira Hz. Peygamber (s.a.v.) "ocuk (kadnn kocasna yani) yatan sahibine aittir" bu- yurmutur (70). Koca karsnn dnyaya getirdii ocua usulne uygun olarak reddetmedike ocuun, doum yapan kadnn kocasna ait olduu kesindir. An- cak koca usulne uygun olarak ocuu reddederse karsna kar dolayl olarak zina ithamnda bulunmu olacandan lin ile ocuun kendine nisbet edilme- sine mani olabilir. Evlilik bin talakla boanma, kocann giblii veya lm ile sona erdii tak- dirde ayrlk, gaybubet veya lmnden sonra doan ocuklarn ayrlan veya len kocaya nisbet edilmeleri iin hamlin en uzun sresinin tesbit edilmesi gerekir. Hamlin en ksa sresi yani bir kadnn canl bir ocuk dnyaya getirebil- mesi iin gemesi gereken en az sre alt aydr. Bu hkm "biz insana ana- babasna iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle tad ve zahmetle dourdu. Tanmas ile stten kesilmesi otuz ay srer" (71). "Stten ayrlmas da iki yl iinde olur" (72). "Emzirmenin tamamlanmasn isteyen (baba) iin an- neler ocuklarn iki tam yl emzirirler" (73), yetlerinden karlmtr. Zira ocuun ana rahminde tanmasyla stten kesilmesinin otuz ay olduunu beyan eden yetle emzirme sresinin iki yl olduunu beyan eden yetlerdeki emzirme sresi olan yirmi drt ay yani iki yl otuz aydan karnca haml sresinin en az olan alt aylk sre kar. Ancak hamlin en uzun sresi hakknda yet ve ha- dislerle bir aklama yaplmamtr. Hz. Aie'den (r.a.) rivayet edilen bir nakle gre en uzun ham sresi iki yldr (74). Eb Hanife bu nakle istinaden en uzun ham sresinin iki yl olabileceini sylemitir. mam Mlik, afi ve Ahmed Hambel ise Mlik b. Enes'in komular olan bir kadnn drt yl hamile kaldn rivayet etmesine istinaden en uzun haml sresinin drt yl olabi- leceini kabul etmilerdir. Buna gre yeni evlenen bir kadnn nikh tarihinden itibaren alt aydan daha ksa bir zamanda kocasndan canl bir ocuk dnyaya getirmesi mmkn deildir. Keza ayrlk veya kocann lm tarihinden itibaren Ebu Hanife'ye gre iki, dier imamlara gre drt yl getikten sonra dnyaya getirecei ocuk len veya ayrld kocasna ait olmayacaktr. Bunun iin kadnn iddetini bitirdiini, yani hamile olmadn beyan etmemi olmas gerekir. ddetinin bittiini iddia eden bir kadn kocasndan ayrld veya kocasnn ld tarihten itibaren at aydan daha fazla bir srede bir ocuk dnyaya getirirse ocuun nesebi ayrlan veya len kocaya ait olmaz. 70. Nese', Talak, 48. 71. Ahkf, 46/15. 72. Lokman, 31/14. 73. Bakara, 2/233. 74. Mevsl, m, 179.
Haml sresinin en uzunu hakknda nas bulunmadndan, imamlarn bu ko- nudaki grleri genelde ahs tecrbeye dayandndan 1929 ylnda Msr'da sdar edilen yirmi be numaral kanunda, tp literatrne girmi en uzun sreli hamlin bir yl amad dikkate alnarak hamlin en uzun sresinin bir gne yl yani 365 gn olabilecei hkm getirilmitir. Fasit nikh da sahih bir nikh gibi ocuun babasnn er'an sabit oluunda bir kriterdir. Nikh fasit olarak kylm olsa bile ocuun annesiyle fasit nikh sebebiyle ilikide bulunmu olan erkek, ocuun meru babas olarak kabul edi- lir. 2. Nesebin ikrar ile sbtu: slm aile hukukunda baz artlarla bir ahs bir ocuun babas olduunu iddia edebilir. Byle bir iddia gerekli artlan haiz ise kabul edilir. Bu iddiann ayrca ispat edilmesi talep edilmez. Babalk ikrarnn salih olmas iin art aranr: a) ocuun nesebi mehul olmaldr. er'an nesebi sabit olan bir ocuun babal iddia edilmez. b) Babalk iddia eden kii ile ocuk arasnda bu iddiann makul kar lanaca bir ya farknn bulunmas gerekir. c) ocuk eer mmeyyiz ise yani babalk iddiasn kabul veya reddedebile cek yata ve durumda ise ocuun bu iddiay kabul etmesi gerekir. Bu artlar tahakkuk ettii takdirde her trl babalk iddias kabul edilir. Zira ocuklarn nesepsiz kalmaktansa neseplerinin sabit olmas esastr. Buna gre bir erkek nikh altnda bulunmayan bir kadnn nesebi mehul ocuun babas olduunu ikrar ederse bu ikrar ile ocuun nesebi sabit olur. Babann bu iddi- asnn meru sebeplere dayanm olabilecei iyi niyetle kabul edilir, ayrca bu- nun sebeplerinin meruluu aratrlmaz. Keza bir koca evli bulunduu bir kadnn evlilik tarihi itibaryla henz alt ay gemeden dnyaya getirdii ocuun babas olduunu ikrar ederse bu ikrar gene iyi niyetle kabul edilir. Ayrlk tarihi itibaryla en uzun haml sresi getikten sonra doan ocuun da kendinden olduunu ayrlan koca iddia edebilir. Nesebi ikrar olunan ocuk nesebi er'an sabit olan ocuklarla ayn stat- dedir. Onlarn sahip olduklar haklarn tamamna sahip olur. Babal ikrar eden kiinin hsmlar ocuun da hsmlar olur. Babalk iddias eer ocuun gayri meru bir ilikiden olduunu itiraf ile yaplmsa bu iddia kabul grmez. Byle bir iddia ile ocuun nesebi sabit ol- maz. Zira Hz. Peygamber (s.a.v.) zina mahsul olan ocuun evlatlk hakk bulun- madn beyan etmitir. Ayn artlarla anas bilinmeyen bir ocuun bir kadn tarafndan analk ik- rar da mmkndr. Byle bir iddia ile analk sabit olur. Ancak kadn evli ise veya henz boanm ve iddet bekliyor ise kocasnn da karsnn ikrarn tasdik etmesi artyla babalk sabit olur. ocuu inkar ederse lin gerekir.
3. Nesebin beyyine ile sbutu: Babalk davasyla babaln sbutu o- cuk adna anann iddiasyla mmkn olabilir. Bir kadnn dnya getirdii ocuun babasnn belirlenmesi iin yukarda ifade edildii gibi ilk kriter kadnn evli olmasdr. Kadnn dnyaya getirdii ocuun babas o kadnn ko- casdr. Kocalk babalk iin bir beyyinedir. Ancak koca doan ocuun kendi- sinden olmadn iddia ediyorsa lin ile babaln reddi mmkndr. Koca doumu inkr ediyorsa, yani karsnn doum yapmadn iddia edi- yorsa veya ocuun cinsiyetini inkr ediyorsa mesel "benim ocuum erkekti, bu ise kzdr" diyorsa ya da benim ocuum l dodu diyorsa buna mukabil kadn aksini iddia ediyorsa imameyne kadn iddiasn bir ebenin ahitliiyle dahi isbat edilebilir. Bylece babalk sabit olur. Ebu Hanife'ye gre ise evli ol- duklar halde evlilik ispat sebebidir. Kadnn iddiasn ispat iin ayrca delil ge- tirmesi gerekmez. Ayrlm iseler ve koca karsnn hamile olduunu itiraf edi- yorsa ebenin ehadeti kafidir. Eer karsnn hamile olduunu kabul etmiyorsa kadnn iddias ancak iki erkek ahit veya bir erkek iki kadn ahitle ispat edilebi- lir. c) Lakt (Terkedilmi ocuk) Lakt ana-babann eitli sebeplerle genelde insanlarn urak yerleri olan mahallere braktklar ocuklardr. Bu ocuklar genelde yeni domu bir bebek olurlar. Bunlar ya gayri meru olduklarndan ya da anne ve babalarnn bun- larn nafakasn temin etme gleri olmadndan terk edilirler. Bir kii terk edilmi olduu anlalan bir bebek grdnde, orada b- rakmas halinde ocuun lecei zann galipse onu oradan almamas vebaldir. ocuun beraberinde bulunan para ve eya ocuu bulana ait olmaz. ocuun emanet mal olarak kabul edilir. Bulunan ocuun mslman olarak kasul esastr. Ancak Ebu Hanife'ye gre ocuk gayri mslimlere ait bir ma- halde, gayri mslimlere ait bir tapnakta bulunursa veya ocuu bulan gayri mslim olursa ocuk bulann veya bulunduu yer halknn dinine mensup saylr. mam Malik, afii ve Ahmed b. Hanbel'e gre ocuk nerede bulunursa bulunsun, kim bulursa bulsun slm dinine mensup saylr. Lakti bulan kiinin ocuk zerinde velayet hakk yoktur. ocuun velisi amme otoritesini temsil eden makamdr. ocuu bulanlar onlarn mallarn koruyan, onlar himaye eden hmillerden baka bir sfat tamazlar. ocuu bulan kimse- lere ocuun nafakas iin yardm gelmiyorsa, ocuu bulan(mltekit) kii de te- berrken kendi malndan ocuk ise harcama yapmak istemiyorsa ocuun mas- raflar beytlmlden karlanr. Terkedilmi bir ocuun anas olduunu idda eden bir kadnn veya babas olduunu iddia eden bir erkein iddias iddialarn ispata gerek kalmakszn ka- bul edilir. Zira daha nce de ifade ettiimiz gibi ocuun nesepsiz kal- masndansa sahih bir nesebinin bulunmas tercih edilir. Sonradan baka biri- nin babalk ve analk davas iddias dinlenilmez.
d) Evlt Edinme Arapada "teberini" terimiyle ifade edilen evlt edinme messesesi ba- langta bizzat Hz. Peygamber'in (s.a.v.) Zeyd b. Harise'yi evlt edinmesiyle uy- gulanm ve kabul edilmi bir messese iken bilahare bu uygulama bir yetle or- tadan kaldrlmtr. Evlt edinme evlt edinenle evlt arasnda hukukun, rf ve detin tand sun'i bir nesep tesisidir. Aslnda evlt edinenle evltlk arasnda usl ve fru ilikisi yoktur. Messese olarak, evlt edinmeye kabul eden hukuk sistemlerinde temel espri evlt edinenle evltlk arasnda nesebi sahih bir ocukla ebeveyni arasndaki karabetin aynsnn olumasdr. Cahiliye rfne gre evlt edinilen ocuun evlt edinen kiiye nisbet edil- diini yani evlt edinenin ocuu olarak isimlendirildiini yetten anlyoruz (75). Bu yet-i Kerme'de: "Onlar (evlt edindiklerinizi) babalarnn kim olduunu bilmiyorsanz bu takdirde onlar din kardeleriniz ve grp gzettiiniz kimseler olarak kabul edin. Yanlarak yaptklarnzda size vebal yok- tur. Fakat kalplerinizin bile bile yneldiinde gnah vardr. Allah ok balayc ok esirgeyicidir" buyurulmutur. Abdullah b. mer'in "biz Zeyd'i Muhammed'in olu Zeyd diye arrdk" dedii rivayet edilmitir (76). Bu yetin nzulnden sonra artk Zeyd b. Harise (Harise'nin olu Zeyd) olarak arlmaya balanlmtr. Evlt edinme messesesi esastan reddedilince tabi ki messesenin btn hkmleri de kaldrlmtr. Mesel evlt edinen ile evltlk arasnda evlenme yasann bulunacan slm kabul etmez. Bu husus gene Kur'n'da tafsilatl ol- arak beyan edilmitir. Bu yette yle buyurulmutur: "Habibim, Allah'n nimet verdii senin de kendisine ikram edip (hrriyete kavutuun) kimseye 'eini yannda tut, Allah'tan kork!' diyorsun. Halbuki Allah'n aa vuraca eyi in- sanlardan ekinerek iinde gizliyorsun. Oysa asl korkmaya layk olan Allah'tr. Zeyd o kadndan iliiini kesince biz onu sana nikahladk ki (bundan byle) evltlklar karlar ile iliiklerini kestikleri (onlar boadklar) zaman o kadnlarla evlenmek hususunda mminlere bir glk olmasn. Allah'n emri byle yerine getirilmitir" (77). Hz. Peygamber (s.a.) halasnn kz Zeyneb bt. Cahs' Zeyd b. Harise ile ev- lendirmi fakat Zeynep ile Zeyd geimsizlik yznden bu evlilii sr- drememilerdir. Hz Peygamber bu evliliin yrmeyeceini bildii ve Zey- nep'in ileride Allah'n hkm ile kendi zevcesi olacan bildii halde insan- larn dedikodu etmelerinden endie ederek Zeyd'e "eini yannda tut" demitir. Zeyd ekilmez hale gelen evlilii daha fazla srdremeyecei kanaatine vara- rak Zeynep'i boamtr. yet-i kerimeden de anlalaca zere Zeyd'in Zey- nep'i boamasndan sonra Allah'n hkmyle Hz. Zeynep Reslllah'n(s.a.) zevcesi olmutur. 75. Ahzb, 33/5. 76. Kurtub, el-Cami' li-Ahkmi'1-Kur'n, Kahire, 1967, XIV, 188. 77. Ahzb, 33/37.
Mnafklarn ve mriklerin "olunun karsn kendine ald" eklinde kendile- rince olay knamaya kalkmalar zerine u yet nazil olmutur:"Muhammed sizin erkeklerinizden hibirinin babas deildir. Fakat o Allah'n Resul ve pey- gamberlerin sonuncusudur. Allah her eyi hakkyla bilir" (78). Evltlk messesesini esastan reddeden slama gre, evlt edinen ile evltlk arasnda veraset sz konusu olmaz. Cahiliye rfne gre evltlk ile evlt edinen arasnda karlkl veraset hakknn doduunu Hz. Peygamber'in (s.a.) "O be- nim mirasmdr, ben de onun mirassym" demi olmasndan anlyoruz. slm hukukuna gre evlt edinen ile evltlk arasnda evlenme haramlnn bulunmamas sebebiyle evltln bul yandan sonra eer kz ise kendini evlt edinen erkein, erkek ise kendini evlt edinen kadnn yannda yalnz kala- mayace itihat edilmitir. e) Hsmlk Kan ba, evlilik veya st emmeden dolay birbirlerine daha yakn olan fertler arasndaki yaknlk ilikisine hsmlk ad verilmitir. slm hukukunda hsmlk messesesi sebeple teesss eder. 1. Kan veya nesep hsml, 2. Evlilik sebebiyle vcut bulan shr hsmlk, 3. St emme ile teesss eden st hsmldr. 1. Kan hsml: Ayn soydan gelen kimselerin birbirlerine yaknlk ilikisine kan hsml veya nesep hsml denir. Kur'n- Kerim'de bu messese "zevi'l-kurb" veya "el-akrabn" terimi ile ifade edilmitir. Kan ba ile hsm olanlarn yaknlk dereceleri miraslktaki sralamaya gre belirlenebilir. Kiiye en yakn hsmlar onun fru ve usldr. Kiinin fru onun neslinden gelen zrriyetidir. Yani ocuklar, torunlar, torunlarnn ocuklar eklinde uzayp giden zrriyete fr denir. Kiinin anas, babas, dede- leri, neneleri, dede ve nenelerinin analar, babalar, neneleri ve dedeleriyle yu- karya doru uzayp giden btn atalar iin usl terimi kullanlmtr. Kiiye en yakn kan hsmlar onun frudur. kinci srada usl yer alr. nc srada kardeleri, kardelerinin ocuklar ve torunlar vardr. Drdnc sray ana ve babann kardeleri, yani amcalar, halalar, daylar, teyzeler ve on- larn ocuklar tekil eder. Dedelerin ve nenelerin kardeleri olan byk amca- lar, byk halalara hsm denirse de bunlar miraslk hakk bulunmayan hsmlardr. Kan hsml sebebiyle evlenmeleri haram olanlar en azndan zevi'l-erham olarak birbirlerine miras olabilecek olan hsm-lardr. Baz kan hsmlarnn birbirleriyle evlenmeleri haram klnmtr. Bir erkein evlenmesi haram olan kadnlar Kur'n'da guruplandnlarak zikredilmitir. Bun- 78. Ahzb, 33/40.
lar "muharremt" terimi ile ifade edilmitir. lgili yette kan ba sebebiyle nikh haram olan kadnlar yle ifade edilmitir. "Size analarnz, (neneleri- niz), kzlarnz (kz torunlarnz), (z veya vey) kz kardeleriniz, halalarnz, tey- zeleriniz, erkek ve kz kardelerinizin kzlar (ve torunlarnn nikh haram klnd" (79). yet-i kerimede zikredilen kadnlar guruplanacak olursa drt snf kadnn kan ba sebebiyle bir erkee haram olduu sonucuna varlr. 1. Bir erkee kendi kzlar, oul ve kzlarndan olan btn kz torunlar ve to runlarnn kzlar, 2. Anas, baba ve ana tarafndan btn neneleri, 3. Ana ve babann fru yani z kardeleri ile baba bir ve ana bir kardeleri, bunlarn ocuklar ve torunlar, 4. Dede ve nenelerin fru, yani halalar ve teyzeleriyle ana ve babann hala lar ve teyzelerini nikahlamak haramdr. Ancak bu drdnc snf tekil eden kan hsmlarnn ocuklaryla nikh ha- ram deildir. Yani hala ve teyze kzlar amca ve day kzlaryla evlenmede beis yoktur. 2. Shr hsmlk: Evlilik sebebiyle vcut bulan hsml shr hsmlk ad verilmitir. Shr hsmlk shr haramlk sebebidir. Shr haramlk bir evlilik sebebiyle, evlenen elerin birbirlerinin baz kan hsmlarna nikhlarnn ha- ramln ifade eden bir terimdir. Shr haramlk messesesi Kur'n'da "Size... karlarnzn analar, kendileriyle zifafa girdiiniz karlarnzdan olma himayenizdeki vey kzlarnz (in nikh) haram klnd. Eer vey kzlarnzn analar ile zifafa girmemiseniz onlarla ev- lenmenizde bir gnah yoktur. z oullarnzn zevceleri ile evlenmeniz ve iki kz kardei birlikte nikahlamanz da haramdr" (80) buyurulmutur. 3. St hsml: slm aile hukukunda bir ocuun annesi dnda bir kadndan ocukluun ilk dneminde st emmesi hsmlk sebebidir. Kur'n'da "Stn emdiiniz analarnz ve st kardelerinizi nikahlamaynz size haram klnd" (81) buyurulmutur. Hz. Peygamber'in (s.a.) "Kan hsml sebebiyle haram olanlar st hsml sebebiyle de haramdr (82) buyurduu rivayet edil mitir. 79. Nisa, u4/24. 80. Nisa, 4/23. 81. Nisa, 4/23. 82. Buhari, Nikh, 20; Mslim, Rada, 1.
f)Hdne Bakma muhta ocuun nafakasnn babasna ait olduunu biliyoruz. ocuun doyurulmas, temizlenmesi ve gnlk bakmnn yaplmasyla kim ilgi- lenecektir? Bu grevlerin ifas iin hdne terimi kullanlmtr. Hdne bir grev olduu kadar bir haktr. Bu hakkn sahiplerinin de belli artlarn bulun- mas kaydyla kimler olduu tesbit edilmitir. Kur'n'da analarn ocuklarn iki tam yl emzirecekleri (83), analarn ocuklarn zahmetle tadklar ve zahmetle dourduklar, tanmasyla stten kesilmesinin otuz ay srd beyan edilmektedir (84). Bu yetlerden, analarn ocuklar iin gnll olarak zahmete katlanacaklar, ocuklarn emzirme hak- larnn bulunduu ifade edilmektedir. ocuklara kar en merhametli kadnlarn onlarn analar olduunda tereddt yoktur. Bu deliller muvacehesinde hdne hakk sahiplerinin banda analarn gel- diinde phe yoktur. Ana ocuunun babasyla evli olduu zaman sahip olduu hdne hakkna boandktan sonra da sahiptir. Ancak bu hakk koruyabilmek iin baka bir evlilik yapmam olmas gerekir. Ana baka bir evlilik yapt takdirde hdne hakk sahipliini ileri sremeyecektir. Hdne hakk sahibi olarak Kur'n'da anneye ncelik verilmi olmasndan hareketle ocuun hdne hakkna sahip olacak kadnlarn tesbitinde anne ta- rafndan hsm olan kadnlara ncelik verilmitir. Hdne hakk sahibi olarak bir kadn bulunamazsa mahrem olan asabeler, yani mahrem olan baba tarafndan erkek hsmlar, bunlar da bulunmazsa mahremlik bulunmayan erkek hsmlar hdne greviyle mkellef olurlar. Ana dahil olmak zere hdne hakkn kullanabilecek olan kadnlar kile ve blia, ocua bakmaya muktedir olmal yani hdne hakkn kullanamayacak ka- dar hasta ve aciz olmamaldr. ocua bakm iin zaman ayrabilmeli, btn vaktini alacak baka ilerle megul olmamal, ocua mahrem olmayan bir er- kekle evli olmamaldr. ocua mahrem olan bir erkekle evliyse mesel ocuun amcasyla evliyse kadn hdne hakkn kaybetmez. ocuu istemeyen ve onu sevmeyen bir kimsenin evinde oturuyorsa hdne hakkn kullanamaz. Hdne hakk sahibinin kendisi fuhu, hrszlk vs. gibi yz kzartc, itibar drc sular irtikap ediyor olmamaldr. Kadnlar snfndan hdana hakkn kullanabilecek bir kadn bulunmazsa hdne hak ve grevi ocuun mahrem asabelerine geer. Bunlar da srayla baba, babann babas olan dede, z erkek karde, bababir erkek karde, z erkek karde olu, bababir erkek karde olu, z amca, bababir amca, babann z am- cas, babann bababir amcasdrlar. Mahrem asabelerden hdne hakk sahibi kimse yoksa asabe olmayan mah- rem erkekler bu grevi yklenirler. Bunlar da srayla anann babas, anabir erkek karde, anabir erkek karde olu, anabir amca, z day, bababir day ve anabir daydrlar. 83. Bakara, 2/233. 84. Ahkf, 46/15.
Ayn gurubu tekil eden hdne hakk sahipleri iinde ocua en iyi bir ekilde bakabilecek olan tercih edilir. Her ynde eit iseler kd kimi tavzif ederse hdne hak ve grevine o sahip olur. Erkek ocuklar istina yana kadar yani yeme, ime, giyinme, yatp kalkma gibi kendi iini kendisi grebilecek kadar bir olgunlua eriinceye, kz ocuklar ise bl yana kadar hdne hakk sahibi olan kadnn yannda kalrlar. Bu da genelde erkekler iin yedi ya, kzlar iin dokuz ya olarak takdir edilmitir. g) Hacr ve Vesayet Vesayet eda ehliyeti, yani haklarn kullanma ehliyeti bulunmayan ya da nok- san olan bir kiinin mallarn koruma, iletme ve tasarruf etme hakknn baka bir kimseye tannmasdr. Bu ifadeden de anlalaca zere mallarnn idaresi bakasna devredilecek olan kii eksik ehliyetli, baka bir deyile kendi mallarn bizzat kendisi idareden aciz olmaldr. Bu da ya ocukluk, ya cinnet (akl denge- sinin bulunmamas) ya da bunaklk sebebi ile olabilir. Bir kimsenin mallarnn bir vasi tarafndan korunup iletilmesi iin eksik eh- liyetlinin bu durumunun tevsik edilmesi ve hacr altna alnmas, yani tasarruf ehliyetinin kstlanmas gerekir. Hacr altna alnan kiinin (mahcur) mallarn koruma ve idare etmek zere bir vasi tayin edilmesi gerekir. ocuklarn ve akl dengesi yerinde olmayan mecnunun hacr altna alnmas gerektii konusunda ihtilaf yoktur. ocuklarn bul ve temyiz yana kadar ve- sayet altnda bulunmalar gerei yet ve sabittir. Kur'n'da yetim ocuklarn mallarn idareyle vazifeli kiilere hitaben "Evlilik ana gelinceye kadar yetim- leri gzetip deneyin. Eer onlarda bir olgunlama grrseniz hemen mallarn kendilerine verin. Byyecekler (de mallarn geri alacaklar) diye o mallar israf ile ve tez elden yemeyin. Zengin olan (veli veya vas) iffetli olmaya alsn, yoksul olan da (ihtiya ve emeine) uygun olarak yesin. Mallarn kendilerine verdiiniz zaman yanlarnda ahit bulundurun. Hesap sorucu olarak da Allah yeter" (85) buyurulmutur. yet-i kerimeden de anlalaca zere ocuun mal- larn idarede en yetkili kii ocuun babasdr veya baba yerine kim olan de- desidir. Baba ve dede veli sfatyla ocuun mallarn iletirler. nk veliler ocuun hem nefsi, hem mal zerinde yetkilidirler. Eer velisi olarak baba ve dedesi mevcut deilse ocuun mallan bir vasi araclyla idare edilir. ocuk dnda eksik ehliyetli olarak mecnunun mallarnn veli veya vasi ta- rafndan idare edilmesi gerei aktr. Zira mecnunun mallarn idare edeme- yecei tabiidir. Mecnunun hacr altna alnabilecei hususunda da ihtilaf yoktur. Ancak matuh olan yani bunam kimselerin hacr altna alnp alnmayaca ihti- laf konusu olmutur. Ebu Hanife'ye gre ateh yznden yani bunama sebebiyle bir kimse hacr altna alnamaz. Dier imamlara gre matuhun mallarn idare- den aciz olduu anlalrsa hacr altna alnmas caizdir. Hacr altna alnm 85. Nisa, 4/6.
byklerin mallarnn vasi tarafndan idaresi ocuklarn mallarnn vasi ta- rafndan idaresinden farkszdr. Yetimler iin vasi, yetimin babas veya dedesi tarafndan nceden seilmi olabilecei gibi baba ve dedenin vasi tayin etmeden vefatlar halinde vesayete ehil kiiler arasndan kad tarafndan tayin de edilebilir. Baba ve dede ta- rafndan nceden seilmi olan vasiye "vasiyy-i muhtar", kadi tarafndan tayin edimi olana da "vasiyy-i mansb" ad verilmitir. Yetim kklerle mecnun ve matuhlarn babalan veya dedeleri ya da bunlar tarafndan seilmi vasileri bulunmad takdirde kad tarafndan bir vasi tayin edilmesi gerekir. Kad tarafndan tayin edilen vasi baba tarafndan tayin edilen vasinin yetkilerini haizdir. Ancak kad vasiyi belli bir yetki ile tayin etmise vasi yetki snrlarn aamaz. Babann setii vasiyy-i muhtardan farkl olarak yetimin tamamen lehine olsa bile maln yetime satamaz, yetimin maln kendi iin satn alamaz D. Miras Hukuku (Feriz) Mlkiyet hakkn tanyan btn hukuk sistemlerinde olduu gibi zel mlkiyeti tanyan slm hukukuna gre de miras bir. hak olarak kabul edilmitir. Miras iin slm hukukunda "feriz" terimi kullanlmtr. Feraiz terimini ilk kullanan "Ferizi reniniz ve retiniz. nk Feriz ilmin yarsdr (86) hadisiyle bizzat Hz. Peygamber'dir. slm miras hukukunda kiinin lmnden sonra mameleki hakknda mi- raslar dlayan bir tasarrufu kabul edilmedii gibi lenin mal zerinde hibir tasarruf hakk bulunmad da kabul edilmez. Baka bir deyile beer hukuk sis- temlerinin bugn ulaabildii lenin mameleki zerindeki hakkyla miraslarn tereke zerindeki haklarn dengeli ve dil bir miras hukuku anlayna slm hu- kukunun on be asr nce ulam olmas fevkalade nemlidir. Cahiliye dneminde verasetle ilgili birtakm rfi kurallar hakimdi. Vurgun ve talan toplumu olan cahiliye Araplarnda tabii olarak vurgun ve talana itirak edemeyen ocuklar ve kadnlar, lene yaknlklar hangi derecede olursa olsun miras olamazlard. Tersine bizzat kendileri mirasn konusu olurlard. Hicretin ilk yllarnda Mekke'den Medine'ye hicret etmi muhacirlerle Me- dine' nin yerlisi olan ensar Hz. Peygamber ikier ikier karde yapmt. Muhacir mslmana hicret etmemi mslman akrabalar dahi miras olamaz. Medineli ensardan olan din kardei miras olurdu. Bu uygulama Kur'n'da "Allah'n kitabna gre rahim sahipleri (akrabalar) birbirlerine(varis olmaya) daha uygundurlar" (87) buyurularak din kardelii esasna dayal veraset uygula- mas kaldrlmtr. Kur'n'da kadnlarn miras olaca belirtilmi, bylece kadnlarn miras olamayaca anlay da deitirilmitir (88). Ancak kadn- larn ne oranda pay sahibi olaca belirtilmemiti. 86. bn. Mace, Feriz, 1, Tirmiz, Feriz, 2. 87. Ehfal, 8/75. 88. Nisa, 4/7.
Hicretin nc ylnda uhut harbini takiben Sa'd b. Reb'nin erkek kar- deinin Uhut'ta ehit olan Sa'd'in terekesinin tamamn eski rf hukukuna gre almas ve Sa'd'in karsnn iki yetim kznn ellerinden tutarak Hz. Peygamber'e (s.a.) gelmesi ve durumu ikyet etmesi zerine miraslar ve paylarn detayl olarak beyan eden yetler nazil olmutur. Bu yetlerde miraslarn paylar u ekilde aklanmtr: "Allah evldnzn mirastaki durumu hakknda size yle emrediyor: ocuklardan erkee iki kz pay kadar vardr. Eer ocuklarn hepsi kz olmak zere ikiden fazla iseler onlara lenin terkettii maln te ikisi ve eer kz tek ise ona da yars vardr. lenin ana babas iin eer ocuu varsa her birine terekeden altda bir, fakat ocuu yoksa ve lene yalnz anas ve ba- bas miras oluyorsa anasna te bir vardr. (Geri kalan babann hakkdr). Eer lenin kardeleri varsa, annesinin hissesi altda birdir. Bu hkmler lenin borcu denip vasiyeti yerine getirildikten sonradr" (89). "Zevcelerinizin ocuu yoksa geride braktklar maln yars sizindir. Eer onlarn ocuu varsa size, braktklar maldan drtte bir hisse vardr. Fakat bu hisseler, yapacaklar va- siyeti ve borcu dedikten sonradr. Eer sizin ocuunuz yoksa zevcelerinize, braktnz maldan drtte bir hisse ve eer ocuunuz varsa braktnz maldan onlara sekizde bir vardr. Ancak bu hkm yapacanz vasiyeti ve borcu dedikten sonradr. Eer bir erkek veya bir kadnn ocuu ve babas bulun- mad halde (kelle olarak) kendisine miras olunuyorsa ve onun (anabir) er- kek karde ve (anabir) kz kardei bulunuyorsa (bu kardelerin) herbirine altda bir, birden ok iseler kz ve erkek te bir hissede eit olarak ortaktrlar. Bu hkmler lnn borcu denip vasiyeti yerine getirildikten sonradr" (90). Bu yet-i kerimelerde evlt ve baba bulunmad takdirde lenin z veya bababir kardelerinin miras olarak paylarnn ne olaca belirtilmediinden Hz. Peygamber'e (s.a.) z ve bababir kardelerin durumu sorulmu, bunun zerine u yet nazil olmutur. "Ey Rasulm! Babas ve ocuu olmayan kellenin miras hakknda senden dinin hkmn soruyorlar. De ki: babas ve ocuu olmayan (kelle) iin Allah size yle hkmediyor: Eer bir kimse lr de ocuu bulunmazsa ve geride z veya bababir olan tek bir kz kardei olursa terekenin yans onundur. Eer len bir kadnn geride ocuu kalmaz da erkek kardei bulunursa o, terekenin tamamna miras olur. lenin iki veya daha ok kz kardei varsa bunlara terekenin te ikisi vardr. Eer erkekli kadnl daha fazla karde mevcut ise erkein hakk iki kadn pay kadardr. armamanz iin Allah (hkmlerini) aklyor. Allah her eyi bilmektedir" (91). Bu yetler slm miras hukukunun temelini tekil eder. Baz hadislerle yetlerin aklanmas tamamlanmtr. yet ve hadislerin temel hkmlerinden hareketle kyas metodu kullanlarak yaplan itihatlarla boluklar tamamen dol- durulmutur. htilaflar daha ok yet ve hadislerde hkm belirtilmemi itihad konularda olmutur. 89. Nisa, 4/11. 90. Nisa, 4/12. 91. Nisa, 4/176.
1. Ashb-t Feriz ve Asabeler Mirasla ilgili yukarda meallerini verdiimiz yetler dikkatle tetkik edil- diinde miraslarn iki kategoriye ayrldklar grlr. Bunlardan bir ksm mi- rastaki paylar belirtilmi olanlardr ki bunlar baba dnda kalan kadn hsmlardr. Bunlara muayyen pay sahipleri anlamnda "ashb- feriz" denil- mitir. Erkek olarak sadece babann pay sahibi olduu belirtilmitir. Babann pay sahibi olmas iin lenin evldnn bulunmas arttr. kinci kategoriyi oluturanlar muayyen pay sahibi olmayan erkek hsmlardr. Mesel oullarn mirastaki hisselerinin iki kz pay kadar olduu zikredilmi fakat bunlar iin belli bir oran zikredilmemitir. Keza lenin ocuu olmad zaman babann ne mik- tar pay alaca da belirtilmemitir. Bunlar Hz. Peygamber'in (s.a.) tatbikat ile akla kavutuu zere pay sahipleri paylarn aldktan sonra terekeden geri ka- lan alrlar. Bunlar iin slm miras hukukunda "asabe" terimi kullanlmtr. 2. Veraset artlar Miraslktan sz edilebilmesi tabii olarak baz artlarn gereklemesine baldr. Bu artlar unlardr: a) Miras brakan kiinin (muris) lm olmas gerekir. b) Mirasnn hayatta olmas gerekir: Muris vefat ettii veya vefatna hk- medildii tarihte miras (vris) hayatta olmaldr. Ana rahmindeki ocuk (haml) hayatta saylacandan len kimseye miras olur. Hamlin miras ola bilmesi iin sa olarak domu olmas gerekir. c) Mirasla bir mni bulunmamaldr. Normalde miras olma imknnn bulunmasna ramen baz mniler sebebiyle kii hsmna miras olamayabilir. Bu mnilerden biri mirasnn miras brakan kastl olsun ya da olmasn ldrmesidir. mam Mlik'e gre miras murisini kastl ldrrse mirastan mahrum olur (92). Bu hkmlerin dayana Hz. Peygamber'in (s.a.); "Katil iin mi ras yoktur" (93), "Katil hibir eye miras olamaz" (94), buyurmu olmasdr. d) Din fark: Bir mslmann gayri mslim hmna, gayri mslim hmn da mslmana miras olamayaca konusunda Hz. Peygamber'in (s.a.) "Mslman kfire, kfir mslmana miras olmaz" (95) buyurduu rivayet edilmitir. Ah- med b. Hanbel'den gelen bir rivayete gre gayri mslim hsm miras da tlmadan nce mslman olursa miras olabilir. Mallarn taksiminden sonra mslman olmas miraslk sebebi olmaz. slm dinini terkeden kii (mrted) mslman hsmlarna miras olamaz. Mslman hsmlar ise mrtedin mslman iken kazanm olduu mallarna miras olabilirler (96). 92. bn Rd, Bidayet'l-Mctehid, Kahire, I, II. 93. bn Mce, Diyt, 14; Drim, Feriz, 41. 94. Beyhak, VI, 219. 95. Eb Dvd, Feriz, 10; bn Mce, Feriz, 6. 96. bn Kudme, el-Mun, I-XII, Beyrut, 1972, VII, 170-171.
e) Veled-i ml'ane veya zina mahsl olmak. Lin sebebiyle reddedilmi olan ocuk babal reddeden kiiye miras olamaz. Zira Hz. Peygamber'in (s.a.) "Zina mahrumiyet sebebidir" (97) buyurduu rivayet edilmitir. ocuk zina itiraf olmakszn kabul edilirse nesebi ikrar edilen ocuk miras olur. 3. Tereke ve Tereke zerindeki Haklar Tereke veya terike len kimsenin miras olarak brakt her eydir. Aynnda bakasnn hakk bulunmayan btn mallardr, diye tarif edilmitir. Btn mallar tabiriyle tanr, tanmaz mallan, her trl alacaklar kasdedilmitir. Mal ifade- siyle de kiinin ahsna bal bakasna devredilmez haklar tereke dnda tutul- mutur. Murisin vefatndan sonra tereke mallan zerindeki haklar sralamasnda ncelik hakknn hangi alacaklara ait olduu konusunda ihtilaf edilmitir. Hanef mezhebine gre tereke zerindeki haklar ncelik srasna gre drttr: nce lenin tehiz ve tekfini, gmlme masraflar karlr. Tabi ki miraslar defin masraflarn karlyorlarsa terekeden defin iin harcama yaplmaz. kinci olarak lenin borlar denir, sonra kalan mallarn te birini amamak kaydyla va- siyeti varsa yerine getirilir. Kalan mallar miraslara paylar orannda taksim edilir. Tereke mevcudu borlar karlamyorsa yani tereke borca batksa vasiyet ilan edilemez, miraslara da birey intikal etmez. Miraslar borca batk tereke- nin borlarn hukuken kendi mallarndan demek zorunda deillerdir. Ala- cakllar tereke mallarnn ancak borlan karlayabildii oranda alacaklarn tahsil edebileceklerdir. 4. Vasiyetler ve Vasiyet Benzeri Tasarruflar Kiinin lmnden nce lme bal bir tasarruf olarak malnn bir mik- tarnn nerelere sarfedilecei ya da kimlere verilecei konusunda irade be- yannda bulunmas muteberdir. Kiinin bu irade beyan genelde vasiyet adn alr. Kur'n- Kerim'de vasiyetten bahsedilmi fakat vasiyet konusunda detayl hkmler yer almamtr. Vasiyetin borlar dendikten sonra kalan tereke mevcudunun te birini amamas gerektii konusunda Hz. Peygamber (s.a.); "Allah amellerinize ek ola- rak mallarnzn te birinde tasarruf hakk tanmtr. Onu dilediiniz yere veri- niz" buyurduu rivayet edilmitir (98). Tek tarafl ve karlksz bir tasarruf olduundan vasiyetin muteber olmas iin vasiyet edenin teberru ehliyetine sahip kl ve bali bir kimse olmas arttr. Lehine vasiyet edilen zel bir kii hatta henz domam bir ocuk, bir tzel kii, tzel kiilii olmayan bir grup veya bir cemaat olabilir. 97. Eb Zehra, Ahkm't-Terikt, Msr, tarihsiz, s. 264. 98. bn Mce, Vesy, 5; Ahmed, Msned, VI, 441.
Lehine vasiyet edilen yani mslehenin mslman olmas art deildir. mam Malik'ten gelen bir rivayete gre gayri mslime vasiyet caiz deildir (99). Miras olmayan hsmlara vasiyet caizdir. Hsm olan mirasya vasiyet caiz deildir. Zira Hz. Peygamber (s.a.) "Allah her hak sahibine mirastan hakkn vermitir. Bu sebeple miraslara vasiyet olmaz" (100) buyurmutur. Dier mi- raslar mirasya yaplan vasiyeti kabul etmilerse bu vasiyet geerli olur. Keza miras miktarnn terekenin te birini amasna miraslar muvafakat ederlerse vasiyetin te biri amas caizdir. Kiinin lmeden nce fakat lm hastas iken ikrar ettii mcerret yani mik- tar belirtilmemi borlar ile lm hastasyken boanma talebiyle kadnn ko- casna hul' bedeli demesi ve iddetini bitirmeden lmesi durumunda denen miktar vasiyet saylr. Vasiyet benzeri bu tasarruflar da vasiyet sayldndan te- rekenin mevcudunun te birini amad oranda geerlidir. 5. Miraslara Taksim Miras yetlerinde beyan edildii zere borlarn denmesinden ve vasiyetin infazndan sonra terekenin kalan mevcudu miraslara taksim edilir. Taksim ilemi iin nce muayyen pay sahipleriyle asabelere den hisseler tesbit edilir. Kitap (Kur'n), snnet ve icma ile sabit olan muayyen pay sahipleri (ashab- fe- raiz) onbir snftr: Koca, kar, baba, ana, kz, oul, z kz, bababir kz, anabir kardeler, dede, nene. lenin pay sahibi ve asabe olarak mirass hi yoksa zevi'l-erham olan mi- raslar miraslk paylaryla terekeyi paylarlar. Zevi'l-erham snfnn en banda gelen miraslar lenin kzlarnn ve oul kzlarnn ocuklardr. Bu snftan kimse bulunmazsa pay sahibi ve asabe olmayan usl miras olur. lenin anasnn babas gibi. nc snf, erkek kzlaryla kz karde ocuklardr. Drdnc snf, zevi'l-erham ise lenin dede ve nenelerinin asabe ve pay sahibi olmayan frudur. lenin halalar, anabir amcalar, day ve teyzeleri gibi. 6. Baz nemli Feraiz Meseleleri slm miras hukukunda baz hususiyetleri olan messeseler mevcuttur. a) Reddiye: lenin asabe olarak mirass mevcut deilse kalan pay ala cak kimse bulunmadndan kalan miktar da pay sahipleri paylar orannda paylarlar. Buna feraiz terimi olarak reddiye denilmitir. b) Avliye: Baz durumlarda pay sahiplerinin paylan toplam payday yani mirasn mahrecini geebilir. Bu durumda paylar toplam mahre gibi kabul 99. Mlik, El-Mdewene, I-VII, Msr, 1323, VI, 18. 100. Buhari, Vesy, 6; Eb Dvd, Vesy, 6.
edilir, herkese pay verilir. Bu durumda her pay sahibi pay orannda bir azal- ma ile hissesini eksik alm olur. Feraizde buna avliye denilmitir. c) Mnsaha: Mnsaha bir feraiz terimi olarak lenin terekesi mi raslara datlmadan miraslardan da lenler olmas durumunda len mi raslarn paylarnn kendi miraslarna paylatrlmasn ifade eder. Mn- sahada her bir mesele asl mesele ile btnletirilerek zlr. d) Haml meselesi: lenin henz dnyaya gelmemi fakat doumu bekle nen bir mirass mevcutsa ve bu durumda terekenin mevcut miraslara datlmas uygun bulunuyorsa doacak mirasnn pay ayrlacak, dier mi raslara hisseleri taksim edilecektir. Doacak ocuun hangi cinsiyette domas daha fazla paya sahip olmasn gerektiriyorsa o cinsiyette doaca farzedilerek pay ayrlr. ocuk aksi cinsiyette dnyaya gelirse fazla kalan miktar yeni duruma gre hak sahiplerine iade edilir. ocuun bir batnda birden fazla domas ihti mali ve miraslara datlan hisselerden geri alnma ihtimaline binaen mi raslarn birer kefil gstermeleri arttr. Kefil gsterilmedii takdirde doum beklenir, erken taksim yaplmaz. e) Sulh ve tehrc: Feraiz hkmlerine gre miras reddetmek mmkn deilse de mirasnn hi pay almadan miraslar arasndan ekilmesi mmkndr. Miraslktan kana hri denilir. Hri kendi payn btn mi raslara brakabilecei gibi baz miraslar lehine de ekilebilir. Hri hi bir bedel almadan ekilebilecei gibi dier miraslardan bir bedel alarak da kabilir. Miraslardan bir ksm er'an sahip olduu payndan daha fazlasn almak zere dier miraslarla sulh yapabilir. Miraslardan bir ksm sulha raz olmaz- larsa er'an tayin edilmi paylarn alrlar. Sulha raz olanlar rzalar gerei ken- di paylarnn dier bir miras lehine azalmasna raz olmu olurlar. OSMANLILARDA ALE HUKUKUNUN TARH TEKAML Do. Dr. M. Akif Aydn Marmara niversitesi Hukuk Fakltesi retim yesi 1. Giri Osmanl aile hukuku esas itibariyle slm aile hukukunun alt asrlk bir uygu- lamasndan ibarettir. Bu sebeple slm hukukundan bamsz bir Osmanl aile hukukundan bahsedilemez. Osmanl Devleti'nde slm hukukunun(er' hukuk) yansra rf bir hukukun varln savunan aratrclar dahi bu hukukun daha ziyade kamu hukuku alanlarnda var olduunu, husus hukukun ve zellikle aile hukukunun tamamen slm hukuku esaslarna gre dzenlendiini kabul etmekte- dirler (1). Ancak hukuk kurallarnn, uyguland toplumun sosyal ve kltrel yapsna bal olarak ayn kurallarn tatbik edildii dier toplumlara gre bir takm farkllklar gsterdii de bir vakadr. te bu sebeple Osmanllarda aile hukukunun dier slm devlet ve toplumlarndan belirli lde farkl ve bu sebeple de kendine has bir tekml seyri takip ettiini dnmek yanl deildir. te bu aratrmada slm aile hukukunun alt asrlk Osmanl uygulamas srasnda geirdii tekml seyri ortaya konmaya allacaktr. 2. Osmanl Aile Hukukunun Uygulamasna Genel bir Bak slm aile hukukunun Osmanl Devleti'nde titiz bir uygulama alan bulduu sylenebilir. Aile hukuku slm hukuku ierisinde en gelimi ve esaslar teferru- atl bir biimde tesbit edilmi bir alan olduundan uzun asrlar sren uygula- mas esnasnda ok byk deiikliklere ve yeni dzenlemelere ihtiya hissedil- memitir. Bunda son asr mstesna nceki asrlarda Osmanl toplumunun statik bir yapda oluunun ve Osmanl padiahlarnn kendilerini slm hukukuna ait bir alanda esasa ynelik bir dzenleme yapma konusunda yetkisiz kabul etme- lerinin de rol vardr. Son asrda ise toplum yapsnda grlen nemli bir takm deiiklikler buna paralel bir takm dzenlemeleri de beraberinde getir- mitir. Ancak bu durum son asra gelinceye kadar aile hukukunda madd veya ekl hukuka ynelik olarak hibir deiiklik olmad anlamna gelmez. Daha 1. Mesel bk. mer Ltfi Barkan, "Trkiye'de Din ve Devlet likilerinin Tarihsel Geliimi", Cumhuriyetin 50. Yldnm Semineri, Ankara 1975, s. 55.
sonra greceimiz gibi tam ihtiyalar lsnde olmasa bile nceki asrlarda da bir takm dzenlemeler yaplmtr. Ancak btn bu dzenlemelerde slm hukuku bnyesinden ayrlmamaya ve onun btnln bozmamaya byk bir zen gsterilmitir. slm aile hukuku Osmanl Devleti'nde resmi mezhep olarak kabul edilen Hanefi mezhebinin itihatlarna gre uygulanmtr. Kad beratlarnda ve mft menurlarnda hkm ve fetvann Hanef mezhebinin en sahih grne gre verilecei zellikle XVI. asrdan itibaren aka belirtilmitir (2). Uygulamada da Anadolu ve Rumeli'de Hanef mezhebi itihatlar yrrlkte olmutur. Ancak Hicaz, Msr, Suriye ve Filistin gibi dier mezhep mensuplarnn da hayli youn olarak bulunduu blgelere bir Hanef bakadnn yansra dier mezheplerden de kadlar tayin edilmi ve bu mezhep mntesiplerine hukuk ihtilaflarnda kendi kadlarna bavurma imkn tannmtr (3). Bugn olduu gibi bir hukuk dalnn btn dzenleyen ve yrrlk kayna olarak mecburen uygulanan ka- nunlarn mevcut olmad dnemlerde byle bir uygulamann hukuk birlik ve istikrar salamada yararl olduu kukusuzdur. Zira hkmlerin kadnn kendi itihadna veya bal bulunduu mezhebe gre verildii dnemlerde ayni blgede, hatta birden fazla mahkemenin bulunduu ayn ehirde benzer konu- larda farkl hkmlerin ortaya kmas kanlmazdr. Mezheplerin teekkl dnemlerinde bunun rnekleri de grlmtr.. te bu sebeple Osmanl Devle- ti'nde sadece Hanef mezhebinin uygulanmas hukuk birlik ve istikrar bakmndan yararl olmu, Anadolu ve Rumeli'de bu anlamda hukuk bir istik- rarszla rastlanmamtr. Muhtelif blgelerin mahkeme defterlerinde geni bir zaman dilimi ierisinde bu durumu mahede etmek mmkndr. Ancak slm hukukunun tek bir mezhep yorumuyla deil de btn mezheplerin itihatlaryla birlikte ele alndnda hukuki ihtiyalara cevap verme ansnn daha fazla olduu inkar edilemez. Bu iki hukuk vakann yani hukuki istikrar salama ile btn mezheplerin itihat zenginliinden yararlanmann birbiriyle ilk nazarda .elitii sylenebilir. Ancak Osmanl Devleti'nin balang dnemlerinde aile hukuku alannda bu problemin belli lde zld ve hem hukuk istikrar korunurken hem de dier mezheplerin baz itihatlarndan yararlanld grlmektedir. Osmanl Devleti'nin ilk dnemlerinde dolayl yollarla da olsa zaman zaman dier mezheplerin itihat zenginliinden yararlanld grlmektedir. Buna rnek olarak kocalar geimlerine yetecek nafaka brakmadan kaybolan kadnlarn dier mezheplerin benzer durumda boanmaya izin veren itihatlarndan yararlanarak boanmalar gsterilebilir. Byle bir durumda Ha- nef mezhebi kadnn boanmasna izin vermediinden bu tr boanma dava- larnda umumiyetle afi naibler tayin edilmekte, onlarn kendi mezheplerine 2. "Osmanl Kanunnmeleri", Milli Tetebbular Mecmuas, sy. 2, s. 326-327; smail Hakk Uzunarl, Osmanl Devletinin lmiye Tekilat, Ankara 1965, s. 85-86, 112- 113. 3. Ebul Ula Mardin, "Kad", A; Zekiyyddin a'ban, el-Ahkam'-er'iyye fi'l-Ahvali'- ahsiyye, Beyrut 1978, s. 20 v.d.; M. Akif Aydn, slm Osmanl Aile Hukuku, stanbul 1985, s. 71-75.
gre verdikleri boanma kararlarn Hanefi kadlar geerli kabul etmektedir (4). Byle bir uygulamann kocalar kendilerini terketmi ve geride nafakasn salayacak mal braklmam kadnlarn zararlarn belirli lde telafi ettii inkr edilemez. Ancak kabul etmek gerekir ki bu ekilde dier mezheplerden isti- fade edilerek hukuki ihtiyalarn giderilmesinin rnekleri ok fazla deildir. Daha sonraki dnemlerde bunun artarak devam etmesi Osmanl hukukunun gelimesi bakmndan ok msbet olurdu. Aksine XVI. yzyldan itibaren bu imknn da kapand ve dier mezheplerden istifade edilmesinin yasakland grlmektedir (5). Zamanla doan hukuki ihtiyalara cevap verilirken dier mezheplerden isti- fade yerine ceza tedbirlerden ve fiil zorlamalardan medet umulduu da olmutur. Bunun rnei zorla yaplan evlenmeler ve boanmalarda g- rlmektedir. Kz ve kadn karmalar zellikle asayiin gerektii gibi sa- lanamad dnemlerde Osmanl toplumunda ska karlalan bir sosyal vakadr. Mahall idarecilerin madd menfaat elde etmek maksadyla gen kzlar diledikleri kimselerle evlenmeye zorladklar da zaman zaman grlmektedir (6). Bu ekilde evli kimseler zorla boatld ve daha sonra da zorla evlendiril- dikleri halde bu boanma ve evlenmeler Hanef mezhebine gre hukuken geerli kabul edilmektedir (7). Bu durum toplumda zaman zaman kapanmaz ya- ralar amtr. Osmanl Devleti'nde bunun nne ceza meyyidelerle ve de facto uygulamalarla geilmeye allm (8), fakat dier mezheplerden istifade ile zorla yaplan evlenme ve boanmalar hukuken geersiz sayma yoluna gidil- 4. Halil Sahilliolu, "Bursa kad sicillerinde i ve d demeler arac olarak kitab'l- kad ve sfteceler", Trkiye ktisat Tarihi Semineri, Ankara 1975, s. 123. Benzer boanma rnekleri iin bk. Bursa eriyye Sicilleri, Defter nr. 11a, vr. 15a, 16a, 20b; Mehmed b. Musa, Bidat'l-Kadi, Sleymaniye Ktb. Denizli no. 166, vr. 6a-6b. XVI. asrn ortalarnda Osmanl devletinde bulunan Busbecq de bu uygulamann tesi- riyledir ki kocann karsn nafakasz brakmasnn Osmanl devletinde bir boanma sebebi sayldn sylemektedir; Ogier Ghiselin de Busbecq, Trk Mek tuplar, tercme, Htseyin Cahit Yaln, stanbul 1939, s. 149-150. 5. Ebussud Efendi fetvalarnda "Teeffu' (afii mezhebinden yararlanma) hususu Diyar- Rum'da cari olmaya dey men-i sultani vaki olmutur." denmektedir; bk. M. Erturul Dzda, eyhlislam Ebussud Efendi Fetvalar Inda 16. Asr Trk Hayat, stanbul 1972, s. 44. 6. Halil nalck, "Adaletnmeler", Belgeler Trk Tarih Belgeleri Dergisi, 11/3-4, s. 99, 107. Gerek mahalli idareciler gerekse sair kimseler tarafndan zorla evlendirilme rnekleri iin bk. BA, MD, nr. 28, s. 245; Cevdet Adliye, 58, 1715, 2632; keza bk. Mustafa Akda, Trkiye'de Dirlik ve Dzenlik Kavgas Celali syanlar, Ankara 1975, s. 284. 7. aban, 123. 8. Kanuni dnemi Ceza Kanunnmesi'nde kz veya kadn karma ve onlarla zorla yaplan nikahla ilgili olarak : "Veya kz veya avret ekp cebr ile nikah itdrene cebr ile boatalar ve dahi siyaset edeler ve nikah edenin sakaln kesp muhkem let ideler." hkmn getirmektedir; bk. Uriel Heyd, Studies in Old Ottoman Criminal Lam, Oxford 1973, s. 60. Burada grlmektedir ki zorla evlenen kimsenin nikahn geersiz sayma yerine yine zorla boatma gibi fiili bir tedbir getirilmektedir ki bu usuln hukukilii tartmaldr.
memitir (9). Dier mezheplerden istifade yoluna daha sonra grlecei zere ancak devletin son dnemlerinde gidilebilmitir. Bunun da Osmanl hukukunun tekmln menfi olarak etkiledii phesizdir. Osmanl aile hukukunun uygulan esnasnda kadlar yrrlk kayna olarak bugnk anlamda kanunlara sahip olmamlardr. Ancak bu durum hukukun uygu- lannda bir istikrarszla veya karkla yol amamtr. nk uygulanacak hukuk esaslar konusunda bir belirsizlik sz konusu olmamtr. Kadlarn takip etmeleri gereken bir resmi mezhep vard ve bu mezhebin hukuk esaslar muh- telif fkh kitaplarnda ve fetva mecmualarnda btn detaylaryla ortaya kon- mutu. te kadlar nlerine gelen aile hukukuyla ilgili bir hukuk ihtilaf zerken bir ksmn esasen medreselerde okuduklar fkh kitaplarndan yarar- lanmlardr. Ayrca bu alanda pratik ihtiyalarla hazrlanm ve en ok karlalan hukuki mesele ve cevaplarn ihtiva eden fetva mecmualarnn da kad ve mftlere byk yarar olmutur. Bu hukuk kitaplar ve fetva mecmualar ierisinde zellikle Fatih devrinden itibaren Molla Hsrev'in (l. 885/1480) ed- Drer, Kanuni dneminden itibaren de brahim Halebi'nin (l. 956/1594) Mlteka'l-Ebhur isimli eserleri, ey-hulislam Ebussud Efendi (l. 982/1574), Zek- eriyazade Yahya Efendi (l. 1041/1681), Ankaral Mehmed Emin efendi (l. 1098/1687), atalcal Ali Efendi (l. 1103/1692) ve Yeniehirli Abdullah Efen- di'nin (l. 1155/1742) fetva mecmualar kadlara son derecede yararl olmu ve adeta yar resmi birer yrrlk kayna vazifesini grmtr. Ayrca zaman za- man ihtilafa uygulanacak hukuki esas tesbitte mftlerin kadlara son derece ya- rarl birer hukuk maviri grevini stlendiklerini ve hukukun uygulanna yardmc olduklarn unutmamak gerekir. Osmanl aile hukukunun uygulanna bu genel baktan sonra aile hukukunun temel konulan olan evlenme ve boanmalarn Osmanl tarihi boyunca hem ekl ve hem de madd hukuk ynnden ne gibi bir tekaml seyri takip ettiini grmek gerekir. 3. Evlenme ve Boanmalar A. Evlenme slm hukukunda evlenmelerin iki ahit huzurunda yaplmalarndan baka bir ekil art bulunmamasna ramen din ve toplum hayatnda oynad rol sebe- biyle bu akdin olduka erken dnemlerden itibaren onun hukuk ynn bilen din ve hukuk adamlar huzurunda yaplmasna zen gsterilmitir. te yandan boanmann kocaya ykledii mal ykmllklerin yerine getirilip getirilmedik- lerinin tesbiti, ayrlmann vukubulduu zamana bal olarak kadnn iddetinin ne zaman bitecei problemi boanmalarn da byk lde mahkeme defterle- rine kayd sonucunu dourmutur. 9. Maliki, afii ve Hanbeli'lerde zorla yaplan nikah ve talak geerli deildir; bk. aban, 123.
Osmanl Devleti'nde de muhtemelen devletin kuruluundan itibaren nikh akitleri ya bizzat kadlar veya kadlarn verdii izinname ile yetkili klnan din adamlar tarafndan yaplmtr. Elimizde bulunan XVI. yzyla ait kad berat- larnda bunlarn vazifeleri arasnda nikh akdinin yaplmas da saylmaktadr (10). Yldrm Bayezid dneminde ilk defa mahkeme harlar tesbit edilirken 12 ake de nikah akesi olarak tesbit edilmitir (11) ki yaplmayan bir muamele iin har tesbiti dnlemeyeceine gre bu dnemde isteyen kimselerin nikhlarnn kadlar tarafndan kyld anlalmaktadr. XII. yzyldaki kad beratlarnda nikh kymann hakimin grevleri arasnda sayld, ayn durumun Seluklu kad menurlarndada mahede edildii (13), ve Seluklular d- neminde nemli kimselerin nikhnn bizzat kadlar tarafndan kyld (14) gz nne alnrsa Osmanl Devleti'nin kuruluundan nce balam olan bu ge- lenein kesintisiz olarak Osmanllarda da devam ettiini dnmememiz iin bir sebep yoktur. Mahkemeye gelip bizzat kad'nn huzurunda nikh kydramayanlar da bunu bir din adamna yaptrmakta idiler (15). Ancak din adamlarnn nlerine her gelen kimsenin nikhn kydklarn dnmemek gerekir. Din adamlar ancak daha nce mahkemeye bavurup evlenmelerinde hukuk bir mahzur bulun- madn ortaya koyarak gerekli izni alan ve bir izin kad (izinname) getiren kimselerin nikhlarn kymakta idiler (16). Memluklar gibi Osmanllarn ada baz slm devletlerinde nikh akitlerini yapmak zere devaml nikh memurlar (akkadu'l-enkiha) (17) bulunduu halde Osmanllarda kaddan baka nikh me- muru hibir zaman olmam, din adamlarna umumi bir nikh kyma izin ve yetkisi verilmek yerine her mnferit nikhta izin ve izinname verilme yoluna gi- dilmitir (18). Bu tr uygulamann her nikh esnasnda gerekli hukuk artlarn olutuunun kad tarafndan kontrol gibi hukuk, izinname verilirken taliplerden har alnmas gibi mal sebepleri olmaldr. 10. Uzunarl, lmiye, s. 112-113 11. Hoca Sadettin Efendi, Tac't-Tevarih, stanbul 1279, I, 140; Mehmed Hemdani So- lakzade, Tarih-i Solakzade, stanbul 1297, s. 60 12. Emile Tyan, l'Histoire de l'Organisation Judiciaire en Pays d'Islam, Paris 1948, II, 20 13. Osman Turan, Trkiye Seluklular Hakknda Vesikalar, Ankara 1958, s. 41-43; keza bu vesikalar arasnda neredilen Tekariru'l-Menasib, s. 48, 51, 55-56 14. Sultan Melikah'n nikah bizzat kad tarafndan kyld gibi (bk. bn Hallikan, Vefeyat'l-A'yan, Kahire 1948, IV, 373; Tyan, II, 48), I. zzettin Keykavus'un nikah da kad Sadrettin Lehaveri tarafndan kylm ve bunun nikah vesikas gnmze kadar gelmitir; bk. Turan, s. 44. 15. D'Ohsson stanbul'daki mahedelerine dayanarak bu vazifenin her camide birin ci imam tarafndan yerine getirildiini sylemektedir; bk. M. de M. D'Ohsson, Tab- leau Generale de l'Empire Ottoman, Paris 1787, II, 286 16. Gottard Jaeschke, "Trkiye'de imam nikah", ter. Ahmet Mumcu, Sabri akir An- say'n Hatrasna Armaan, Ankara 1964, s. 16; Halit Ongan, Ankara'nn 1 Numaral eriyye Sicili, Ankara 1958, s. XXXVI. stanbul Bab Mahkemesince verilen 29 Ramazan 1160 tarihli bir izinname iin bk. IS, Bab Mahkemesi, Defter no: 192, vr. 6a; keza baka izinnameler iin bk. ayn yer, 59a; Defter no: 193, vr. la 17. Endls'te de benzer bir ekilde nikah kymakla grevli ve adna "kad'l-enkiha" veya "kad'l-menakih" denilen zel bir hakime rastlanmaktadr; bk. Tyan, I, 156. 18. Jaeschke, "mam nikh", s. 14.
Din adamlarnn ancak kaddan alnan izin zerine nikh kymalar uygula- masnn aynen kadlarn bizzat nikh kymalarnda olduu gibi Osmanl Devle- ti'nin ilk dnemlerinden itibaren balad dnlebilir. Ebussuud Efendi fet- valarnda kaddan izin alnmadan nikh kylmasnn yasakland belirtilmekte ise de bu yasan hangi tarihten itibaren baladna dair bir kayt yoktur (19). bn Kemal'in fetvalarnda da nikhlardaki kad izninden bahsedilmektedir (20). Nikhlarda kad izninden bahseden ok daha nceki tarihli kaynaklar da vardr (21). Muahhar baz kaynaklar Yldrm Bayezid devrinde tesbit edilen mahkeme harlar listesini verirken oniki akelik nikh harcn izinname harc olarak be- lirtmektedirler (22). Kayd ihtiyatla kaddan izin alnmas uygulamasna ilk dnemlerden itibaren baland ve benzer bir ok dzenleme gibi Kanun dneminden itibaren de kaddan izin alnmadan din adamlarnn nikh ky- malarnn yasakland sylenebilir. Kanun dneminden sonra Osmanl Devle- ti'ne seyahat veya sefaret maksadyla gelmi olan bir ok yabanc, nikhlarn mahkemelerde veya kaddan alnan izinlerle kyldklarn seyahatnamelerinde veya sefaretnmelerinde belirtmektedirler (23). Osmanl Devleti'nde ne lde nikhlarn ya bizzat kadlar tarafndan veya kadlarn verdikleri izinle din adamlar tarafndan kyldklarna gelince bu ko- nuda kesin bir sz sylenemez. Nikhlarn belirtilen ekilde kylmalar slm hukukunda evlenmenin rkn ve artlarndan olmad iin gerekli ehliyet artna sahip ve aralarnda evlenme engeli bulunmayan bir kadnla erkein iki ahit huzurunda yaptklar evlenmeyi geersiz saymak mmkn deildir. Nitekim fetva mecmualar bu tr nikahlarn geerli olduunu belirtmektedirler (24). Uy- 19. Dzda, 37; keza bk. Ebussud Efendi "Osmanl Kanunnmeleri (Maruzat)", Mill Tetebbular Mecmuas, sy. 2, s. 340 20. bn Kemal, Mhimmat- Mfti, Sleymaniye Ktb. orlulu Ali Paa, no. 280, vr. 30a; ayrca bk. Ahmet Mumcu, Osmanl Devletinde Rvet zellikle Adli Rvet, An kara 1969, s. 1969, s. 203, d.n. 98 21. Mesela kad izinsiz nikh akdinin geerli olmadn syleyen Burhaneddin Mah- mud (.616/1219) bunlardandr; bk. Jaeschke, "mam nikh", s. 14. 22. Ahmet Ltfi, Osmanl Adalet Dzeni (Mirat- Adalet), sadeletiren: Erdin Beylem, stanbul 1979, s. 16; Ali Himmet Berki, Byk Trk Hkmdar stanbul Fatihi Sul tan Mehmed Han ve Adalet Hayat, stanbul 1953, s. 112. 23. Bunlara rnek olarak Dernschwam, Wratislaw, Thevenat ve Baron de Tott gsterilebilir. 1553-1555 yllar arasnda Anadolu'yu gezmi bulunan Hans Dernschwam erkein kaddan ald izin belgesi ile imamn huzuruna gelip ev lendiini (Jaeschke, "mam nikah", s. 16) belirtirken, XVI. yzylda bir elilik heye tiyle Osmanl devletine gelen Baron W. Wratislaw (Anlar, tercme: M. Sreyya Dilmen, stanbul 1981, s. 73, 80), keza XVII. asrda Osmanl devletinde bulunan Jean Thevenot (L'Empire du Grand Turc, Paris 1965, s. 151) nikahlarn kadlar ta rafndan kyldndan bahsetmektedirler. Osmanl devletinde XVIII. asrda yaam bulunan Baron de Tott da evlenmelerin izinnamelerle yapldn hatralarnda nakletmektedir; bk. Fndkolu Ziyaeddin Fahri, "Tanzimatta itimai hayat", Tanzimat, stanbul 1940, s. 649. 24. Byle bir fetva iin bk. Yeniehirli Abdullah Efendi, Behcet'l-Fetava, stanbul 1266, s. 51; keza bk. Ali Efendi, Fetava, stanbul 1272, I, 35.
gulamada da kaddan izin alnmadan kylan nikhlara rastlanmaktadr. Osmanl Devleti' nde Tanzimata kadar baz idar-kaza dzenlemelerle kaddan izin alnmadan nikh kylmamas ve bylece evlenme akitlerinin devletin kontrol alt nda ky l masnn t emi ni ne gayret edi l mitir (25). Ancak kad dan izin alnmad durumlarda bile geerli bir nikh olmadan beraber yaayan kimse- lerin sadece hukuka aykr bir i yapm ol makla kal mayp dinen de gnah ilemi saylmalar nikah akitlerinin Osmanl toplumunda rastgele yaplmayp onun din-hukuk ynn bilen din adamlar tarafndan-kylm olduunu dndrmektedir. Osmanl Devleti' nde belli bir titizlikle uyguland kabul edilmesi gereken nikhlarn mahkemelerde veya mahkemelerin kontrol altnda din adamlarnca kylmas geleneinin Tanzimattan sonra Siccill-i Nfus Nizmnmesi ve Kanun- lar'yla devam ettirildii grlmektedir. 8 evvall298/2 Eyll 1881 tarihli Sicill-i Nfus Nizamnamesi mslmanlar arasnda meydana gelen evlenmelerin eriyye mahkemesi, gayrimslimler arasndaki evl enmelerin de ruhan reisleri ta- rafndan verilecek izinnameler zerine yaplabileceini ve nikhlar kyan imam ve ruhan reislerin en fazla sekiz gn ierisinde sicill-i nfus memuruna ilmhaber verecekleri hkmn getirmektedir (26). Bu nizmnme baz hukukularn iddia ettikleri gibi devletin evlenme ilerine ilk mdahelesi (27) deil, Osmanl Devleti' nin balang dnemlerinden itibaren evlenmelerin devletin kontrol altnda yaplmas yolundaki gelimelerin Tanzimat dneminde ulalan tabii sonucudur. Esasen bu nizmnmeden yaklak eyrek asr nce kabul edilmi bulunan 16 Sefer 1276/14 Eyll 1859 tarihli eriyye Mahkemeleri Ni- zamnmesi' nde bu mahkemelerin nikh akitlerinden ve izinnamelerden alacak- l ar har l ar da dzenl enmekt edi r ( 28) . Bi r ni zmnmede mahkemede yaplmayan ilemler iin har tesbiti dnlemeyeceine gre Sicill-i Nfus Ni- zamnme' sinden ok nce tarihi tekamlne uygun olarak nikhlarn mahkeme- lerde veya mahkemelerin kontrol altnda kylmas iin gerekli dzenlemelerin yaplm olduu grlmektedir. Sicill-i Nfus Nizamnmesi' nin getirmi olduu tek yenilik nikh kyan din adamlarna belli bir sre iinde evlilii sicill-i nfus memuruna bildirme mecburiyetini getirmi olmasdr. 29 Sefer 1318/27 Haziran 1900 tarihli yeni Sicill-i Nfus Nizamnmesi'yle 5 Rebiulevvel 1320/11 Haziran 1902 tarihli yeni nizmnme ve bunun yerine geen 5 evval 1332/27 Austos 1914 tarihli Sicill-i Nfus Kanunu ufak deiikliklerle ayn hkmleri tekrar et- mektedirler (29). Bu konudaki son gelime 1917 tarihli Hukuk- Aile Kararnmesi'yle olmutur. Kararname ve Hukuk- Aile Kararnmesi' ne Mteallik Muamelat- dariyye Hakknda Nizmnme o zamana kadar ki uygulana gelen evlenme eklini esas itibariyle muhafaza etmi, buna muhtemelen Batclar' n etkisiyle evlenmenin 25. Geni bilgi iin bk. Aydn, age, s. 92-96. 26. Dstur, Birinci Tertip, Zeyl 2, s. 15, md. 23. 27. Mesela Velidedeolu bu grtedir; bk. Hfz Veldet Velidedeolu, Aile Hukuku, stanbul 1965, s. 79. 28. Dstur, Birinci Tertip, I, 301, md. 35, 59. 29. Aydn, a.g.e,. s. 136-140.
nceden ilan edilmesi usuln eklemitir. Buna gre taraflarn evlenme istekleri mahkemece ilan edilir. lan sonucunda taraflarn evlenmelerine engel bir duru- mun olmad anlalnca ya taraflar mahkemede evlenirler veya mahkeme bir din adam veya sair bir kimseyi nikhda hazr bulunmak zere izinname ile yet- kili klar. Nikhda hazr bulunan bu yetkili taraflarn veya vekillerinin, ahitlerin isimlerini, mehrin miktarn varsa dier artlar yazp hazr olanlara imzalatarak bir akitnme tanzim eder (30). Batanberi olduu gibi bu artlara uymayan fakat slm hukukunun geerli bir ev ilik iin arad unsur ve artlar yerine getirenle- rin nikhlar yine de geerlidir. Kararname bunlarn geersiz olduunu bildiren bir hkm ihtiva etmemektedir. Bu sebeple getirilen ceza meyyidelerle evlen- melerin devlet kontrolnde yaplmas temin edilmek istenmitir (31). Nikh akitlerinin devletin denetim ve kontrolnde yaplmas konusunda Os- manl Devleti'nde balangtan itibaren istikrarl bir gelimenin devam ettii grlmektedir. Osmanl Devleti'nin bu konudaki titizlii hi phesiz nikh akit- lerinin esasa veya ekle mteallik gerekli artlar gereklemi olarak yaplmas ve aile kurumunun belli bir dzen ierisinde kurulmasn temin ederek kimsenin hakknn zayi olmamas hedefine yneliktir. Bu konuda Osmanl devlet adam- larnn ve hukukularnn baarl bir snav verdiklerini sylemek mmkndr. B. Boanma slm hukukunda trl boanmadan bahsedilebilir. Birincisi kocann tek tarafl irade beyanyla yapm olduu boanmadr ki gereklemesi iin bir mahkeme kararna ihtiya yoktur. Her tr boanmaya da talak denmekle be- raber bu terim daha ok tek tarafl irade beyanyla yaplan bu tr boanmalar iin kullanlmaktadr. kincisi kar kocann anlaarak boanmasdr ki buna da muhalaa ad verilir. nc tr boanma ise belirli sebeplerin varl durumun- da taraflarn mahkeme kararyla boanmalardr. Tefrik veya kaza boanma de- nen bu tr boanmada dier ikisinin aksine kocann ayrlmaya raz olmas art deildir; hakimin karar boanmann gereklemesi iin yetmektedir. a. Talak Tek tarafl irade beyanyla olan boanmalarn (talak) veya taraflarn anlaarak evlilik birliine son vermelerinin (muhalaa) Osmanl Devleti'nde hu- kuken gerekli olmamakla birlikte bazan mahkemede gerekletii (32), darda 30. Aydn, a.g.e., s. 188-190. 31. Aydn, a.g.e., s. 190. 32. Mahkemede gerekleen boanma rnekleri iin bk. S, stanbul Kadl, l/93a, 2/lb, 3/47b, 4/19b.
gerekleenlerin de yine gerekli olmamakla birlikte yaygn bir biimde mah- keme defterlerine kaydedildii grlmektedir(33). Talak ve muhalaann vuku bulduunun, mehir ve iddet nafakas denmise bunun tesbitinin, muhalaada kadn tarafndan mehir ve iddet nafakasndan vezgeildiinin veya zerinde anlalan dier artlarn mahkeme kaytlaryla tesbiti bu tr boanmalarn yaygn biimde eriyye sicillerine kaydedilmelerinin sebeplerindendir. Tanzimattan sonra 1881 tarihli Sicill-i Nfus Nizmnmesi evlenmelerin olduu gibi boanmalarn da imamlar ve ruhan reisler tarafndan sicill-i nfus memurluuna bildirilmesi mecburiyetini getirmitir (md.26). 1900 ve 1902 tarih- li nizmnmeler de bu dzenleme eklini esas itibariyle muhafaza etmitir (34). 1914 tarihli Sicill-i Nfus Kanunu ise talak bildirme vazifesini imam ve ruhan reislerden alarak dorudan kocaya vermitir (35). Sz konusu kanunun 29. maddesine gre boanmann vaki olmas durumunda koca iki ahit huzurunda hazrlanan ilmhaberi imam veya ruhan reislere tasdik ettirerek nfus idaresine verecektir. Mahkemede vukubulan boanmalar da yine kocalar hakimlerden al- acaklar ilmhaberle nfus idaresine bildireceklerdir (md.30). 1917 tarihli Hukuk- Aile Kararnamesi kocann talak bildirme ykm- llne ufak bir deiiklik getirerek bildirimin mahkemeye yaplmasn hkme balamtr (md. 110). Bylece slm hukukunun talak dzenleme biiminin zne dokunulmakszn ihtiyalara uygun olarak boanmalarn isbatnda kolaylk salayacak tedbirler getirilmitir. b. Tefrik Mahkeme kararyla boanmalara (tefrik) gelince Haneflerde kaza boanma sebeplerinin azl nedeniyle yirminci yzyla gelinceye kadar bu usulle boanmaya nisbeten az rastlanmaktadr. Ancak bu kazai boanmaya ihtiya duy- ulmad anlamna gelmemektedir. Bilakis zaman zaman bu tr boanmaya iddetle ihtiya duyulmutur. Daha nce belirtildii gibi Osmanl Devleti'nin ilk dnemlerinde de Hanef kadlar tarafndan afi naibler tayin edilerek bu mezhepteki kaza boanma sebeplerinin varl durumunda tefrike hkmedilme ynne gidilmiti. Ancak onaltnc asrdan itibaren Hanef mezhebi dndaki bir mezhepten yararlanma yolu kapatldndan bu imkan da sona ermi oldu. Kar koca arasnda iddetli geimsizlik olduu, kocann karsna kt muamele ettii, evinin geimini temin etmedii veya edemedii veyahut da evini terkedip yabanc diyarlara gittii ve senelerce kendisinden haber alnamad durumlarda kaza boanma bir ihtiya olarak her zaman hissedilmitir. 33. Mahkeme defterlerine kaydedilen talak ve muhalaa rnekleri iin bk. S, stanbul Kadl, 1/lb, 6b, 21b. 48a, 68b, 76b, 2/lb, 2b, 3a, 10a, 3A5a, 23a, 47b,'75b, 4/19b; BabMahkemesi 193/llb, 12a; TS, 1820/52b. 34. Aydn, a.g.e., 142-143. 35. Kanunun metni iin bk. Dstur kinci Tertip, VI, 1244 v.d.
Bu hukuk problemi halletmek iin zaman zaman mahkemeler ve taraflarca slam hukukunun salad baka imkanlardan yararlanld olmutur (36). Ba- zan da btn abalarna ramen kocalar tarafndan boanmayan kadnlarn Di- van- Hmayun'a bavurduklar ve Padiah divannn manev arlyla koca- larnn talaka veya muhalaaya raz olmalarn saladklar veya Divan tarafndan fiil bir durum yaratlarak buna mecbur edildikleri grlmektedir (37). Ancak son asra gelinceye kadar mahkeme kararyla boanmann hukuk ve sosyal ih- tiyalara cevap verir bir biimde dzenlenmesi mmkn olmamtr. Bu konudaki ilk dzenlemeler ancak XX. asrn balarnda mmkn olabil- mitir. Bunda gerek dier mezheplerden istifade yolunda ilim muhitlerinde ha- kim olan nisbeten msait havann ve gerekse XIX. asrn sonlarndan itibaren pepee giriilen harplerin ortaya kard sosyal ve hukuk ihtiyalarn nemli lde rol olmutur. kinci Medutiyetten sonra bir fetva kolleksiyonu (Muhitu"l-Fetava) ha- zrlamak zere "Heyet-i ftaiye" (fetva odas) kurulmutu. Bu heyetin ni- zamnamesinde bu kolleksiyonun hazrlanmas srasnda gerektiinde dier mezheplerden istifade edilecei ve hazrlanan bu tr fetvalarn irade-i seniy- yeye iktiran ettirildikten sonra iftaya esas olaca tasrih edilmiti (38). Tekil edilen bu heyet hazrlamay dnd fetva kolleksiyonunu hazrlayamamsa da kaza boanma konusunda iki fetva hazrlayarak irade-i seniyyeye iktiran ettir- mi, bylece bu alanda ilk msbet admlar atlmtr. Bunlardan birincisi ko- cann gaiplii, dieri belirli hastalklar sebebiyle ee kaza boanma hakk salayan irade-i seniyyelerdir. XIX. asrn sonlaryla XX. asrn balarnda pepee meydana gelen harpler eli silah tutan herkesin harbe gitmesi sonucunu dourmutur. Bu ekilde harbe gidenlerden nemli bir ksm ehit olarak geri dnmemitir. ehit olduklar sabit olanlarn geride braktklar elerinin en azndan dul kaldklar sabit olduu iin isterlerse yeniden evlenmeleri konusunda hukuki bir problemleri ol- mamtr. ehit olduklarna dair bir bilgi gelmeyen ancak evlerine de dnmeyen erkeklerin geride braktklar eleri iin ise bir belirsizlik hali sz ko- nusu olmutur. Bunlar zellikle geimlerini salayacak bir malvarlnn bulun- mad durumlarda ok byk bir sknt iine dmlerdir. nk kocalarnn 36. Uzun bir yolculua kan kocalarn belli bir sre dnmedikleri takdirde karlarnn boanm saylacana veya dilerlerse boanm saylacaklarna dair ta- lik-i talak veya tefviz-i talak yoluna bavurmalar buna rnektir; bk. Ronald C. Jennings, "Women in early 17 th century Ottoman juducial records the sharia court of Anatolian Kayseri", JESHO, XVIII/1, s.94-95 37. 1215 (1800) tarihli bir belgede eyh Sleyman'n kz Mesude adna kocasndan boanmas iin Divan- Hmayuna bavurduu Rumeli kazaskerinin de muhala yoluyla taraflar ayrd grlmektedir (BA, HH, 15587). Aktr ki koca burada muhalaaya kerhen raz olmaktadr. Daha nce raz olmayan kocann -ki raz olsa kadnn babasnn Divan'a bavurmasna gerek yoktu- Divan'da raz olmasn baka trl izah etmek mmkn deildir. Dier rnekler iin bk. M. Akif Aydn, "Osmanl hukukunda kazai boanma Tefrik", Osmanl Aratrmalar, sy, V, s. 8 38. Heyet-i ftaiye Nizmnmesi md. 3, 6; bk. Dstur kinci Tertip, IV, 948 v.d.
ehit olduu sabit olmad iin hukuken dul saylmamakta, yrrlkteki Hanef mezhebine gre de kocalarnn gaipliine veya nafaka brakmamasna dayana- rak boanma talebinde bulunamamaktadrlar. Bu durumda olan kadnlarn ve dourduu sosyal problemlerin artmas zerine Heyet-i ftaiye' ce Hanbel mezhebinden istifade edilerek hazrlanan fetva ile kocalar nafaka brakmadan kaybolan kadnlarn mahkemeye bavurarak boanmalar imkn tannmtr. Bu fetva 29 Ramazan 1334/5 Mart 1916 tarihinde irade-i seniyyeye iktiran ederek btn imparatorluk dahilinde yrrle girmitir (39). Bu irade-i seniyye ile XVI. asrdan beri geen uzun bir aradan sonra ilk defa dier mezheplerden isti- fade yolu alm ve yine ilk defa belirli durumlarda kaza boanma imknnn domas yolunda nemli bir adm atlmtr. Nitekim bu tarihten ksa bir sre sonra hazrlanan 1917 tarihli Hukuk- Aile Kararnamesi ayn hkm muhafaza etmenin yansra (md. 126) daha sonra grlecei zere daha baka boanma sebepleri de kabul ederek bu alan bir btnlk ierisinde dzenlemitir. Heyet-i ftaiye' ce hazrlanan ve 18 Cemaziyelevvel 1334/23 Mart 19l6' da irade-i seniyyeye iktiran ederek yrrle giren ikinci fetva ile de kocann akl hastal, czzam, baras (alaca hastal) veya bunlarn derecesinde bulunan hastalklara duar olmas durumunda karsna boanma hakk tannmtr (40). Bu irade-i seniyye ile o zamana kadar yrrlkte olan ve Ebu Hanife ile Ebu Yu- suf' a ait gr terkedilmi ve mam Muhammed' in gr kabul edilmitir. Bu tr hastalklarn vukuunda ifa midi varsa hakim tefriki bir sene tecil eder, bu srenin sonunda hastalk iyilemez, e de tefrik talebinde srar ederse hakim boanmaya hkmeder. Hukuk- Aile Kararnamesi de ayn hkm muhafaza etmitir (md. 122). Kaza boanma (tefrik) konusunda en etrafl dzenleme Hukuk- Aile Ka- rarnamesi t araf ndan yap l m t r. Kararname konuya t ahsi s et t i i nc faslnda kazai boanma iin be sebep kabul etmitir. Bu blmn 119-121. maddeleri kocada bulunan innet, iktidarszlk v.b. cins rahatszlklar dolaysyla kadnn sahip olduu kaza boanma hakkn dzenlemektedir. Bu sebebe daya- narak boanma esasen Hanefi mezhebinde kabul edilen yegane boanma se- bebidir ve Kararname ncesinde de uygulanmtr. 123. maddede daha nce de belirtildii zere akl hastal sebebiyle tefrik dzenlenmitir. 126. madde nc boanma sebebi olarak geride nafaka brakmakszn kocann kaybolmas ve nafaka tahsilinin e iin g olmas halini dzenlemektedir. Kararname bunu bir boanma sebebi olarak kabul etmektedir. Esasen bu boanma sebebi ilk defa 1916 tarihli irade-i seniyye ile kabul edilmiti. Hukuk- Aile Kararnamesi drdnc boanma sebebi olarak geride ailesinin geimini karlamaya yetecek nafaka b rakm bi l e ol sa kocan n kaybol mu (mefkd) ol mas n dzen- lemektedir. Konuyu dzenleyen 127. maddeye gre kaybolan ve kendisinden l veya diri olduuna dair bir haber alnamayan kocann ei hakime boanma talebiyle bavurabilir. Hakim kocadan haber alnmasndan mit kesildii tarihten itibaren boanmay 4 sene tecil eder. Bu mddet zarfnda kocadan yine ha- 39. Ci sy. 20, s. 353 40. Ci, sv. 21, s. 394
ber alnamad ve e de boanma talebinde srar ettii takdirde boanmaya hkmeder. Koca bir harpte kaybolmusa bekleme mddeti bir yldr. Bu durum Haneflerde bir boanma sebebi deildir. Bu mezhebe gre ayn durumdaki kadn kocann btn yatlar lnceye veya kocas 90 yana gelinceye kadar onu beklemek zorundadr (41). Tabiatyla bu durum kadn iin zaman zaman fevkalade sakncal sonulara yol amaktadr. te Kararnme'yle bu durumdaki kadna kaza boanma hakk tannmtr. Maliki mezhebinden istifadeyle kabul edilen bu esaslarn temelinde Balkan ve I. Dnya harplerinin dourduu koca- lar kaybolmu elerin sosyal problemlerini halletme arzu ve ihtiyac yatmak- tadr (42). Kararname'nin kabul ettii beinci boanma sebebi de eler arasnda geimsizliin (niza ve ikak) ortaya kmasdr. Byle bir durumun vukuunda tar- aflardan biri boanmak iin mahkemeye mracaat ederse hakim her iki tarafn ailelerinden birer hakem seer. Bu ekilde oluan "aile meclisi" taraflar dinley- erek aralarnn slah etmeye alr. Bu mmkn olmazsa tefrike hkmeder. Ha- kemler kusur kocada ise bain talaka, kadnda ise mehrin tamam veya bir ksm zerine muhalaaya hkmederler. Hakemlerin karar kesin ve gayr kabil-i iti- razdr (md.130). Kararnme'nin kaza boanma konusundaki en nemli hkm kanaatimizce geimsizlii genel bir boanma sebebi olarak kabul eden bu hkmdr. Bu hkmde de Maliki mezhebinden istifade edilmi (43), bylece geimsizlik durumunda daha nceki dnemlerde olduu gibi fiili durumlara ve hukuki zorlamalara bavurmakszn hukuk bir zm ekli kabul edilmitir. 4. Osmanl Aile Hukukunda Tanzimat Sonrasndaki Gelimeler Tanzimatla birlikte balayan ve Osmanl Devleti'nin yklmasna kadar de- vam eden sre ierisinde hukukun dier alanlarnda ve aile hukuku alannda bir dizi deiiklikler ve gelimeler gzlenmektedir. Dikkati eken nemli gelimelerden birisi Osmanl Meden Kanunu olarak Mecelle-i Ahkam- Adliy- ye'tim hazrlanp kabul edilmesidir. Ahmed Cevdet Paa'nn bakanlndaki Mecelle Cemiyeti tarafndan 1869-1876 yllar arasnda 16 kitap ve 1851 madde halinde hazrlanan Mecelle meden hukukun nemli bir ksmn dzenledii halde aile hukukunu dzenlememitir. Bu ekil bir dzenlemede, yani aile huku- kunun Mecelle' ye alnmamasnda eitli etkenler rol oynamtr. Bunlar u ekilde sralanabilir. Mecelle ncelikle 1864'de kurulmaya balayan nizamiye mahkemelerinin ih- tiyacn karlamak zere hazrlanmtr. Nizamiye mahkemeleri ise aile hukukuyla ilgili ihtilaflara bakmamaktadr. Bunlar seriye mahkemelerinin grev alan iine girmektedir. Bu sebeple Mecelle'ye aile hukukunun alnmasna acilen ih- tiya duyulmamtr. Ayrca Mecelle Cemiyeti dine(Mslmanlk, Hris- tiyanlk, Yahudilik) ait hkmlerin asrlardr bir birinden bamsz olarak ve 41. Mustafa Ahmed ez-Zerka, el-Fkhu'l-slami fi Sevbihi'l-Cedid, byy ts., III, 254. 42. Aydn, a.g.e., 202-203. 43. Muhammed Ebu Zehra, el-Ahval'-ahsiyye, Kahire 1957, s. 368.
farkl mahkemelerde uyguland bir alanda kanunlatrmaya gitmenin ve bu alan hukuk ve yarg bakmndan birletirmenin ne kadar g, ayr ayr dzenlemenin ise ne kadar problemli olduunu gz nne alarak muhtemelen bu alan tamamen kanunlatrma dnda brakmay daha uygun bulmutur. Me- celle'den yaklak yarm asr sonra bu alan kanunlatran Hukuk- Aile Ka- rarnmesi' vn bu bakmdan hangi zorluklarla karlat ve bu din mensuplarn sadece yarg mercii bakmndan birletirmenin bile Karar- nme'nin ksa mrl olmasnda ba rol oynad gz nne alanrsa Me- celle'nin bu alan neden kanunlatrma dnda brakt daha iyi anlalr. Bir dier sebep olarak da aile hukukunu kanunlatrmann o dnemde kendine has zorluklar gsterilebilir. Bu alann toplumu ok yakndan ilgilendirmesinin yansra onaltnc asrda balayan mezhep taassubunun bu sahadaki kanun- latrmalara zel bir zorluk verdii de tartlmaz. Aile hukukunun sosyal ve hukuki ihtiyalara uygun olarak kanunlatrlmas dier mezheplerden istifadeyi zaruri klmakta, fakat dnemin hakim hukuk telak- kisi dier mezheplerden yararlanmaya pek yanamamaktadr. Nitekim Havale blmnde (Kitab'l-Havale) Hanef hukukulardan nisbeten daha az tannm olan mam Zfer'in gr bir maddede kabul edildi diye Mecelle Cemiyeti ve Ahmet Cevdet Paa'nn belirli evrelerce ne kadar tenkit edildii ve bir sre Cevdet Paa'nn Cemiyetten ayrlmasnda etkili olduu bilinmektedir (44). Me- celle'den yarm asr sonra hazrlanm bulunan Hukuk- Aile Kararnmesi'nde bile dier mezheplerin grlerinin alnmas Kararname zerine imeklerin ekilmesine yetmitir. te Mecelle Cemiyeti ektikleri bir ok zorluun yansra muhtemelen bir de bu tr zorluklarla uramamak iin aile hukukunu kanun- latrma dnda brakmtr. Btn bunlarla birlikte Cemiyet'in bu eksiklii his- settii anlalmaktadr. Cevdet Paa II. Abdlhamid'e yazd arizada Me- celle'nin eksik kalan kitaplarndan bahsetmektedir (45). Cevdet Paa'nn eksikliinden bahsettii kitaplar ok muhtemelen aile hukukuna ait olanlardr (46). Ne var ki Mecelle Cemiyeti faaliyetine son verilmesine kadar bu eksiklikleri tamamlayamamtr. Ancak Mecelle'yle slm hukuk tarihinde ilk defa kanun- latrma yolu alarak Hukuk- Aile Kararnme'sinin hazrlanmas iin msait bir zemin oluturulmutur. Tanzimat dneminde bir aile kanunu hazrlanamamsa da daha nce temas ettiimiz irili ufakl baz dzenlemeler bu alanda bir gelime balatm ve Ka- rarnme'ye giden yolu hazrlamtr. Bu dzenlemeler ierisinde evlenme ve boanma kaytlarn daha dzenli hale getirme yolundaki nemli bir adm olan Sicill-i Nfus Nizmnme ve Kanunlar, kocann nafaka brakmadan kaybolmas veya akl hastal, czzam ve baras gibi beraber yaamay imknsz hale getiren bir hastala yakalanmas durumunda ee boanma imkn salayan irade-i se- niyyeler nemli bir yer tutar. Bunlara daha nce temas edilmiti. 44. M. Akif Aydn, "Bir hukuku olarak Ahmed Cevdet Paa", Ahmed Cevdet Paa Semineri, stanbul 1986, s. 34. 45. Ebul Ula Mardin, Medeni Hukuk Cephesinden Ahmed Cevdet Paa, stanbul 1946, s. 154. 46. Mardin, a.g.e., 172; Niyaz Berkes, Trkiye'de adalama, stanbul 1978, s. 222.
Bu dnemde sosyal ve iktisad artlarn etkisiyle evlenmelerde israf nleyici tedbirlerin alnd ve bu arada mehir iin belirli st snrlarn getirilmeye alld grlmektedir. 25 aban 1291/7 Ekim 1874 tarihli bir fermanda evle- neceklerin drt gruba ayrld ve her grubun evlenirken edecei masraflarn teker teker sayld grlmektedir (47). Daha nce ayn konuda iki fermann daha ktndan bahseden bu belgede ayrca her gruptaki kadna denecek aza- mi muaccel ve meccel mehir miktarlar belirtilmektedir (48), Hukuklii tartmal ve ne lde uyguland bilinmeyen ferman dnemin israfa meyyal sosyal yapsn ve iktisad zorluklarn gstermesi bakmndan dikkat ekicidir. Yine bu dnemde Kanuni dneminden itibaren uygulanmakta olan ve Ha- nef hukukulardan mam Muhammed'e ait olan nikh esnasnda hem evlenecek balia kzn ve hemde velisinin rzalarnn gerektii eklindeki grn velilerin keyfi uygulamalarna yol aamayaca 1269/1844 tarihli bir fermanla ha- trlatlmaktadr (49). Ad geen ferman velinin balia kzn nikhn haksz olarak nlemesi durumunda kad'nn izin verebileceini belirtirken esasen ayr bir dzenleme yapmamakta slm hukukunda var olan bir imknn kul- lanlmasn hakimlere hatrlatmaktadr. Fermandan mam Muhammed'in grnn uygulanmasnn zaman zaman zorluklar ve rahatszlklar dourduu anlalmaktadr. Nitekim Hukuk- Aile Kararnamesi bu konuda bir adm daha at- arak mam Muhammed'in grn ksmen terketmi, 17 yandan sonrakiler iin velinin iznini aramaktan vazgemitir. Ancak bunun yerine kocann balia kzn dengi olup olmad noktasnda bir itiraznn bulunup bulunmadnn nikh ncesinde veliye sorulmas esas getirilmitir (md. 8). Bu usul velinin ke- faete dayanarak sonradan yapaca itirazn douraca sakncalar ortadan kaldrmas bakmndan nemlidir. Kararname bu konuda Malik mezhebinden istifade etmitir (50). 5. Hukuk- Aile Kararnamesi A. Genel Olarak Osmanl hukuk tarihinde Tanzimattan sonra aile hukuku alanndaki en nemli gelime Osmanl Devleti' nin yklmasna tekaddm eden yllarda bir aile kanununun hazrlanmasdr. 1917 tarihli Hukuk- Aile Kararnamesi sadece Osmanl hukuk tarihinde deil, slm hukuk tarihinde de bu alandaki ilk kanun- 47. Fermann metni iin bk. Dstur Birinci Tertip, I, 136. Dsturda tarih yoktur. Yukar- daki tarihi Halil Cin Young'dan naklen vermektedir bk. slm ve Osmanl Huku kunda Evlenme, Ankara 1974, 287. 48. Aydn, a.g.e., 142. 49- BA, Cevdet Adliye, 825, 936; keza bk erafettin Turan, "Tanzimat devrinde evlen- me meselesi", ve Dnce, c. XXII, sy. 182, s. 14-15. 50. Hukuk- Aile Kararnamesi, Esbab- Mucibe Layihas, bk. Aydn, age, 272.
latrma hareketidir. Bu ynyle o slm hukuk tarihi bakmndan da nemli bir tedvin faaliyetidir. Daha sonra slm lkelerinde kabul edilecek olan dier aile kanunlarna nclk etmi ve yol gstermitir. Nitekim bir ok slm lkesinin ve zellikle Ortadou devletlerinin bir ok noktada Kararnme'yi kendi aile ka- nunlar iin rnek aldklar sylenebilir. Mecelle' nin hazrlan srasnda aile hukukunun neden kanunlatrma dnda brakldna daha nce temas edilmiti. Genel olarak Osmanl hukuku- kunun ve bu hukuk iinde aile hukukunun neden daha nceki yllarda veya asrlarda kanunlatrmaya konu olmadnn ise kendine has baka sebepleri vardr. Esas itibariyle XIX. asrda ortaya kan ve Osmanl kanunlatrma hare- ketlerine byk lde etki eden Bat'daki kanunlatrmalarn en temel sebeple- rinden biri Bat hukukunun iinde bulunduu dankl nlemek ve baz devlet- lerin kar karya bulunduklar hukuki ikilii ortadan kaldrmak ihtiyacdr. Halbuki Osmanl Devleti'nde hukuk alannda bir danklk ve Bat'daki an- lamnda bir hukuk ikilik hibir zaman mevcut olmamtr. Mahkemeler hukuki ihtilaflara tatbik edecekleri hukuk esaslar tesbit etmede esasl bir glkle de karlamamlardr. Bu konuda fkh kitaplarnn ve fetva mecmualarnn kadlara byk lde yardmc olduundan daha nce bahsedilmiti. te genel olarak Osmanl hukukunun ve zel olarak aile hukukunun nceki dnemlerde ka- nunlatrlmam bulunmas bu tr kanunlara byk lde ihtiya duyulmamas yzndendir. Burada hakl olarak u soru sorulabilir. Uzun asrlar ihtiya duyulmamken I. Dnya Harbi'nin en skk gnlerinde Kararname biraz da aceleyle hangi hu- kuk, sosyal ve kltrel etkenlerin sonucu olarak hazrlanp kabul edilmitir? Tanzimatla birlikte byk lde Bat'nn tesir ve basksyla balayan kanun- latrma hareketleri ierisinde bir ok temel kanun hazrlanp kabul edilmi, fa- kat aile hukuku sahas nceden belirtildii zere kanunlatrlmadan kalmt. Ayrca yine Tanzimatla balayan sosyal hayatmzdaki deiiklikler aile hukuku alannda bunlara paralel hukuk dzenleme ihtiyacn yava yava gndeme ge- tirmiti. XX. yzyln banda zellikle II. Merutiyetten sonra hakim fikir hare- ketleri olan Batclar, Trkler ve slamclarn yayn organlarnda aile ve kadnla ilgili yazlarn nemli bir yer tuttuu grlmektedir. zellikle Batclar ve Trkler sosyal hayatta ve kadnlk anlayndaki deiikliklere paralel olarak aile hukuku alannda yeni dzenlemeler yaplmas gereinden srarla bahset- mekteydiler. Hatta yaplacak deiiklerin mahiyeti konusunda her fikir men- suplar arasnda zaman zaman ateli tartmalar olmaktayd (51). Btn bun- larn sonucu olarak II. Merutiyeti takibeden yllarda bir aile kanununun hazrlanmas gereklemitir. Ayn dnemlerde eyhlislmln da ahval-i ahsiye sahasnda yeni dzenlemeler iin bir takm hazrlklar yaptrd bilin- mektedir. Daha nce kurulduunu grdmz Heyet-i ftaiye'nin Telif-i Mesil ubesi, Kararnme' nin hazrlk dnemlerinde aile hukukunun nafakaya ait 51. Aydn, a.g.e., 166-176. 52. mer Nasuhi Bilmen, Hukuk- slamiyye ve Istlahat- Fkhyye Kamusu, stanbul 1967, I, 1-2. C, sy. 20 s. 364'de bu kitabn bab ve fasllar hakknda sy. 21 s. 431'de de yine Kitabu'n-Nafakat hakknda aydnlatc bilgi vardr.
hkmlerini kanun tasars eklinde kaleme alm ve meydana getirilen "Ki- tab'n-Nafakat" incelenmek zere eriye mahkemelerine gnderilmiti (52). Bu kitap Ahval-i ahsiye'nin birinci kitab olarak neredilmiti (53). Mteakip kitaplar muhtemelen aile hukukunun dier konularn iermekteydi. Hukuk- Aile Ka- rarnme'sinin I. Dnya Harbi'nin en bdireli gnlerinde aceleyle karl- masnn temelinde muhtemelen eyhlislmln teebbsnn nne geme arzusu da yatmaktadr. sparta mebusu ulemadan Seydiehr Mahmud Esad Efendi'nin ba- kanlnda Hafz evket Efendi, Said Bey, Ali Ba Hampa Efendi, ve Mustafa Efendi'den oluan komisyon (54) 157 maddeden oluan Hukuk- Aile Karar- nmesi'ni hazrlam ve hazrlanan metin 8 Muharrem 1336/25 Ekim 1917 tari- hinde Sultan Read tarafndan tasdik edilerek yrrle girmitir (55). Hukuk- Aile Kararnamesi muhtemelen mecliste byk tartmalara konu olaca endiesiyle Kanun-i Esasi'nin 36. maddesinden istifade edilerek muvakkat kanun olarak kabul edilmitir. Kararname iki kitap ierisinde 9 blm(bab) ve 21 fasldan olumaktadr. Bi- rinci kitap evlenme (mnakeht), ikinci kitap boanma (mfarakt) hakkndadr. Kararname farkl hukuk esaslarn sz konusu olduu durumlarda museviler ve hristiyanlar (iseviler) iin ayr hkmler ihtiva etmektedir. B. zellikleri Kararname bilhassa u zellikleriyle dikkati ekmektedir. a. lk Kanun Oluu Daha ncede belirtildii gibi Kararname sahasnda ilk kanunlatrma rneidir. Daha nce Msr'da Kadri Paa tarafndan bir tasar hazrlanm an- cak kanunlaamamt (56). Sudan'da aile hukuku alannda baz tamimler karlmsa da (57) bunlar bir aile kanunu olmaktan uzaktr. Dolaysyla Hukuk- Aile Kararnamesi slm ve Osmanl hukuk tarihinde ilk rnektir ve bu yn kmsenmemelidir. 53. Kitabn zerindeki tam isim yledir: el-Cz'l-Ewel mine'l-Ahkani'-er'iyye fi'l- Ahvali'-ahsiyye Kitab'n-Nafakat, stanbul 1333. 54. CA, XII/149, s. 66. 55. Kararnamenin metni iin bk. Dstur ikinci Tertip, IX, 762-768; C, sy. 34, s. 986 v.d.; Sabri akir Ansay, 25. Yldnm Mnasebetiyle Eski Aile Hukukumuza bir Nazar, Ankara 1952, s. 3-31. 56. Joseph Schacht, "Mahkeme", A; G. H. Bousquet, Du Droil Musulman el de Son Application Effective dans le Monde, Alger 1949, s. 40; Guido Tedeschi, Studies in IsraelLaw, Jerusalem 1960, s. 95. 57. Norman Anderson, Law Reform in the Muslim World, London 1976, s. 40.
b. l Karakteri Kararname mslmanlar, hristiyanlar ve museviler iin ayr hkmler getir- mi ve bylece gayrimslimlerin ahval-i ahsiyelerine mdahele etmeme ynnde mevcut geleneksel sistemden ayrlmamtr. Bu ynyle Hukuk- Aile Kararnamesi'nin hukuk birlii salayamad ileri srlebilirse de bu alandaki hukuki birliin ayn din ve kltr yapsna sahip olan mtecanis toplumlar iin sz konusu olduu unutulmamaldr. Osmanl Devleti gibi eitli din ve kltrlere sahip devletlerde din, sosyal ve kltrel yapyla son derecede ilikili aile hukuku alann tek bir hukuk yap ierisinde birletirmek teorik olarak gzel gzkse de hukuk ve sosyal realiteyle badamaz. Nitekim benzer yapya sahip Rusya'nn 1930 tarihli Medeni Kanunu'nda farkl mezhepler iin farkl hukuk esaslar kabul edilmitir (58). Bu bakmdan Hukuk-i Aile Kararnamesinin takip ettii yol Osmanl Devleti'nin hukuki ve sosyal realitesine daha uygun dmektedir. c. Dier Mezheplerden Yararlanmas (Eklektik Oluu) Kararnme'nin en nemli zelliklerinden birisi hkmlerinde dier mezheplerden de istifade etmi olmasdr. Yarm asr nce hazrlanan Me- celle'de bu yola gidilemedii halde Kararnme'de gidilmi olmas geen sre ierisinde ortaya kan yeni hukuki ve sosyal durumlar ile hukuk telakkilerde meydana gelen deiikliklerle izah edilebilir. Esasen yaklak bir sene nce yine aile hukuku alannda iki irade-i seniyyenin karlm olmas ve bunlarn birinde Hanef mezhebindeki hakim grn terkedilip mam Muhammed'in grnn benimsenmesi, dierinde Hanbel mezhebinin grnn kabul edilmesi bu ynde atlan ilk admlard. Kararname bu ynde radikal bir tavr deiiklii or- taya koyarak bir ok hkmnde dier mezheplerden yararlanma yoluna git- mitir. Balca bulun alt snrndan nce evlenilememe ve veliler tarafndan evlendirilmeme (md. 7), akl hastalarnn sadece zaruret halinde evlendirilmesi (md. 9), nikh esnasnda kocann tek evli (monogam) kalmasnn art koulabilmesi (md. 38), ikrah ile vukubulan nikh ve talaklarn (md. 57, 105) keza sarhoun boamasnn geerli olmamas (md. 104), kadna belirli sebeplerin varl durumunda kazai boanma (tefrik) hakknn tannmas (md. 119-131) dier mezheplerden istifade ile Kararnme'ye dercedilmi hkmlerdir. Kararname bu zelliiyle de slam hukuk tarihinde ilk olma zelliini tamaktadr. slam lkelerinde daha sonra kabul edilen aile kanunlarnda da Kararnme'nin izledii eklektik yol izlenmitir. 58. Fndkolu Ziyaeddin Fahri, Hukuk Sosyolojisi, stanbul 1958, s. 347, d.n.38.
d. Kazai Birlii Temin Etmesi Osmanl Devleti'nde XX. yzyla kadar aile hukuku alannda tr yarg mer- ciinin var olduu grlmektedir. Mslmanlarn ve kendilerine bavuran gayrimslimlerin ahval-i ahsiye davalarna bakan ve devletin normal yarg mercii olan eriye mahkemeleri, balangtan itibaren gayrimslimlere tannan din ve hukuk hrriyet erevesinde gayrimslim tebeann ahval-i ahsiye dava- larna bakan kendi cemaat mahkemeleri ve nc olarak da yabanclarn dava- larna bakan ve kapitlasyonlarla kurulmu bulunan konsolosluk mahkemeleri. Osmanl Devleti 1914 ylnda tek tarafl bir kararla kapitlasyonlar ilga etmi ve bunun sonucu olarak konsolosluk mahkemelerini kaldrmt (59). Bu karar yarg birliini salama yolunda nemli bir adm olmakla birlikte yabanc devletler tarafndan tannmamt. Bu durum Osmanl Devleti'nin yklmasna kadar bylece devam etmitir. Yarg birliini salama ynnde ikinci adm Hukuk- Aile Kararnamesi ile atlmtr. Kararname cemaat mahkemelerinin ahval-i ahsiye alanndaki yarg yetkisini ilga ederek (md. 156) kazai birlii temin yolun- da son adm atmtr (60). Bylece kanunu hazrlyanlar musevi ve hristiynla- ra ait hkmleri Kararnme'ye dercederek din mensubunu hukuki hkmler bakmndan birletirmemise de cemaat mahkemelerini kaldrp eriye mahke- melerini bu alanda tek yetkili klmakla yarg mercii bakmndan birletirmitir. Ancak konsolosluk mahkemelerindeki gibi bir durum cemaat mahkemelerinde de olmu ve gayrimslim ruhan reisleri kendi mahkemelerinin kaldrlmasn kabul etmek istememiler ve Kararnme'nin kaldrlmasna kadar bu uurda mcadelelerinin srdrmlerdir. e. Evlenme ve Boanmalarda Devlet Kontrol Kararname evlenme ve boanmalarn devletin kontrolnde olmas yolunda Osmanl Devleti'nin kuruluundan itibaren devam etmekte olan gelimeyi ta- mamlayarak nikahlarn hakim veya naibinin huzurunda kylmas ve mahkemece tescil edilmesi, boanmalarn da yine belirli bir sre iinde koca tarafndan mahkemeye tescil ettirilmesi esasn getirmitir. Nikahlarn mahkemece veya onun kontrolnde kylmas ilk defa Kararname'yle (61) veya bir yabanc tesirle getirilen bir yenilik deil, tarih bir tekaml sonucu son ekli Kararname'yle be- lirlenen bir uygulamadr ve bu noktaya gelinmi olmasi hukuk tarihi asndan nemli bir gelimedir. 59. Fmdkolu Ziyaeddin Fahri, Essai sur la Transformation du Code Familial en Tur- quie, Paris 1936, s. 41-42; Halil nalck, "Imtiyazat", EI2. 60. Fndkolu, Essai sur la Transformation du Code Familial en Turguie, 40-41; Got- tard Jaeschke, "Trk Hukukunda Evlenme Akdinin ekli", HFM, C. XVIII, s. 1135. 61. kr. Fndkolu, Hukuk Sosyolojisi, 254.
Hukuk- Aile Kararname'si nikhlarn nceden ilan edilmesini de hkme balamtr ki slm ve Osmanl hukuk geleneine yabanc olan bu ilanda Bat tesiri dnlebilir. Nazariyede ok msbet gibi grnen bu uygulamann gerek Kararnme'nin gerekse benzer hkmler tayan Medeni Kanunu'nun tatbiki srasnda ayn msbet sonucu verdiini dnmek zordur (62). f. okevlilii Snrlandrmas Kararname Osmanl hukuk tarihinde ilk defa ok evlilii (poligami) belirli lde snrlandrma yolunda nemli bir adm atmtr. Kararname ncesinde Batc ve Trkler'in zerinde en ok durduklar konularn banda ok evlilik gelmekteydi (63). Bu iki grup ok evliliin yasaklanmasn srarla istemekteydi- ler. Kararnme'yi hazrlayanlar slm hukuku erevesinden bu isteklere ksmen cevap verebilmek iin kadnn evlenirken kocasna evlilik hayat boyunca tek evli kalmasn art koabilecei esasn getirmitir (md. 38). Bu tr bir artn Ha- nef mezhebine gre geerli ve balayc olmas sz konusu deildir. Sz- lemelere dercedilebilecek artlar konusunda en msait hkmlere sahip Han- bel mezhebinde ise kadn evlilik esnasnda kocasnn tek evli kalmasn art koabilir (64). te Kararname bu gr tercih ederek kadnlara bu art ileri srme imkann tanmtr. Kararnme'nin dolayl bir yolla tek evliliin hakim olmas ynnde at r dier bir ok slm lkesi tarafndan da ya ayn yolla veya ikinci evlilik hakimin iznine balanarak izlenmitir (65). unu da belirtelim ki ok evlilik esasen Osmanl toplumunda ok yaygn olarak ileyen bir kurum olarak gzkmemektedir. Bu konuda ok salkl bir oran belirtme imkn yoksa da tereke ve er'iyye sicil defterlerinin yardmyla ok evliliin Osmanl toplumunda yaklak %10 orannda mevcut olduu sylenebilir (66). 62. Fndkolu, Hukuk Sosyolojisi, 423-424. 63. Mesela bk.Mansurizade Said, "Teaddd-i zevcat slamiyette men olunabilir mi?" slmn Mecmuas, sy. 8, s.233-238; Celal Nuri, Kadnlarmz, stanbul 1331, s. 143- 145. 64. Y. Linant de Bellefonds, Traite de Droit Musulman Compare, Paris 1965, II, 91; aban, 107. 65. Anderson, 50; Linant de Bellefonds, II, 137; Chafik Chehata, "l'Evolution modern de droit de la famille en pays d'Islam", Revue des Etudes Islamujues, XXXVII, 1, s. 111-112. 66. Mesela Edirne Askeri Kassamna ait tereke deftarlerinin incelenmesinden 1545- 1659 tarihleri arasnda 68 yllk lm vakalarnn tetkikinden anlaldna gre lm ve terekesi askeri kassam tarafndan taksim edilmi 1516 yenierinin sa dece 103 tanesi (%7) iki, 6 tanesi (%1 den az) evlidir(mer (Ltfi) Barkan, "Edirne askeri kassamna ait tereke defterleri (1545-1659), Belgeler Trk Tarihi Bel geleri Dergisi, III(5-6 (1968), s. 14). Rakamlar gerek sayy vermemekle birlikte oranlarn yaklak olarak doru olduklarn kabul etmek gerekir. Tokat eriye si cillerine dayanarak yaplan bir aratrma da 1772-1810 yllar arasndan rnekleme yoluyla seilen 18 aileden sadece tanesi(%17 den az) iki evli bulunmaktadr (Rfat zdemir, "Tokatta ailenin sosyo ekonomik yaps", Trk Tarihinde ve Trk Kltrnde Tokat Sempozyumu, Ankara 1987, s. 106).
Byle bir artn ileri srlebilmesi ok evliliin kaldrlmas yolunda ne lde etkili olabilirdi? Fndkolu ve Eisenman bu hkmn fiilen tek evlilikle sonulanaca kanaatini tamaktadrlar (67). Ancak Kararname ksa bir sre sonra yrrlkten kaldrldndan uygulamann ne sonu verdiini grme im- kan olmamtr. Kararnme'nin Suriye'deki tatbikann inceleyen Hussami tam aksi bir kanaat izhar etmekte ve Suriye'de bu art hemen hemen hi bir kadnn ileri srmediini belirtmektedir (68). Ayn hukuk esasn deiik toplumlarda farkl sonular vermesi sk karlalan bir olgudur. Trk toplumundaki snrl poligami uygulamas gz nne alnrsa Fndkolu ve Eisenman'n tahmini en azndan bizim toplumumuz iin geerli saylabilir. g. Kaza Boanma Kanunun getirdii nemli yeniliklerden birisi de belirli sebeplerin varl durumunda kadna boanma hakknn tannm olmasdr. Bu sebepler daha nce zerinde durulduu zere kocann evlilie mani bir ayp veya hastalnn, czzam, baras, zhrev veya akl bir rahatszlnn olmas, kocann nafaka brakmakszn veya brakt halde kaybolmas, kar koca arasnda iddetli bir geimsizliin (ikak) ortaya kmasdr. Bu hkmlerin Kararnme'ye dercedilmesinde bir yabanc tesirden ziyade sosyal ve hukuk ihtiyalarn zorlamas sz konusu olmutur. Fndkolu eler arasnda geimsizlik durumunda 130. madde gereince her iki tarafn ailelerin- den birer hakemin seilmesiyle oluturulan aile meclisinden hareket ederek bu terimin Franszca "conseil de famille"in tercmesinden ibaret olduu ve do- laysyla bu tr dzenlemede bir Bat tesirinin bulunduundan bahsetmektedir (69). Bir isim benzerliinden hareketle burada bir Bat tesirinin varln dnmek doru deildir. nk aile iindeki ihtilaflarn bir hakeme havale edilerek zlmesi ilk defa Kararname ile kabul edilmi deildir. Kuran- Ke- rim'de kar koca arasndaki ihtilaflarn her iki tarafn ailelerinden seilecek birer hakeme havale edilmek suretiyle zlmesi emredilmektedir (Nisa, 4/35). slm mezhepleri de bu usul ittifakla benimsemilerdir. Ancak Malikler dndaki snni mezheplerde hakemlerin rol taraflarca ayrca bir yetki verilmedike sadece elerin arasn slahla snrldr, yani ahlkdir. Maliklerde ise hakem gerek grrse elerin boanmalarn da karara balayabilir. te Kararname bu noktada Maliki grn kabul ederek hakeme hukuki bir grev de yklemitir (70). O halde burada bir yabanc tesirden ziyade bir baka snni mezhebin dzenleme biiminden yararlanma sz konusudur. 67. Fndkolu, Hukuk Sosyolojisi, 257; Robert Eisenman, Islamic Law in Palestine and Israel, Leiden 1978, s. 40. 68. Abdul Kerim Hussami, le Mariage et le Divorce en Droit Musulman el Particu- lierement dans son Application en Syrie, Lyon 1931- s. 148. 69. Fndkolu, Hukuk Sosyolojisi, 255. 70. Nitekim Sudan'da 1916 ylnda yaynlanan bir tamimde, keza 1953 tarihli Msr Ce zai ve Medeni Murafaa Kanununda benzer hkmlerle karlalmaktadr; bk. Li- nan de Bellefonds, II, 478; aban, 495.
C. Kararname 'nin lgas 8 Muharrem 1336/25 Ekim 1917de kabul edilen Hukuk- Aile Kararnamesi hi beklenmedik bir ekilde iki sene bile yrrlkten kalmadan 20 Ramazan 1337/19 Haziran 1919'da yine muvakkat bir kanunla yrrlkten kaldrlmtr (71). Bir takm eksiklikler tamasna ramen Osmanl aile hukukunun bu ilk ve baarl kanunlatrma rneinin uygulamada ne sonu verdii grlmeden yrrlkten kaldrlmas hukuk tarihi bakmndan talihsiz bir gelime olmutur. Acaba Kararnme' nin ilgasnda ne gibi etkenler rol oynamtr? Bu konuda rol oynayan belli bal iki etkenden sz edilebilir. Birincisi Ka- rarnme' nin cemaat mahkemelerinin yarg yetkisini kaldrmasnn dourmu olduu muhalefet, dieri dier mezheplerden de yararlanmasnn bir ksm slamclar arasnda uyandrd honutsuzluk. Asrlardr devam eden yarg yetkisinin ve bunun salad imtiyazlarn Ka- rarname ile birdenbire ellerinden alnmas Rum, Ermeni ve Yahudi cemaat- larnn ruhani reislerinin fevkalade tepkisini dourmutur. Bu dnemde stanbul'un tilaf devletlerinin igali altnda bulunmas da bu tepkinin etkili ol- masnda balca rol oynamtr. Ruhan reisler zellikle 156. maddenin kaldrlmas iin bir taraftan dorudan Osmanl Devleti'ne bavururken dier taraftan da Avrupa devletlerinin stanbul'daki bykelilerine mracaat ederek onlarn yardmlarn talep etmekteydiler (72). Osmanl Devleti'nin iinde bu- lunduu fevkalade artlarn gayrimslim cemaatlarn ve Avrupa devletlerinin basklarna direnmeyi zorlatrd inkar edilemez. Bu konuda tilaf devletleri yksek komiserliinin Osmanl Devleti'ne dorudan mdahelesi sz konusu olmutur (73). te Kararname aleyhinde gayr-mslim cemaatlarn gsterdikleri bu devaml abalar onun ilgasnda byk lde rol oynamtr. Kararnme' nin kaldrlmasnn btn vebalini gayrimslim cemaatlara ve Avrupa devletlerine ykmamak gerekir. Bu abalar 156. maddenin veya daha geni olarak gayrimslimlere ait hkmlerin ilgasn izah ederse de ms- lmanlara ait hkmlerin ilgasn izah edemez. Nitekim Osmanl Devleti'nden ayrlarak bir sre Fransz manda idaresinde kalan Suriye'de Kararname deil, sadece 156. madde daha sonra 1926'da da gayrimslimlerle ilgili hkmler yrrlkten kaldrlmtr (74). Keza Filistin'de de Kararnme'nin btn deil, gayrimslimlerle ilgili hkmler yrrlkten kaldrlmtr (75). Kararnme'nin btnyle ilga edilmesinde baz slamclar tarafndan kanuna yneltilen tenkit- lerin nemli rol olmutur (76). lga kararnamesine dair ura-y Devlet Tanzi- 71. Dstur kinci Tertip, XI, 299. Berkes Kararnamenin Medeni Kanunun yrrle girdii 1926 ylna kadar yrrlkte kaldn sylemektedir ki (Trkiye'de adalama, 454) bir dikkatsizlik sonucu kaleme alnm olsa gerektir. 72. Avusturya-Macaristan bykeliliine yaplan bavuru iin bk. Aydn, age, 223. 73. Hussami, 1. 74. Jaeschke, "Trk hukukunda evlenme akdinin ekli", s. 1143-1144; Hussami, 43-44. 75. Eseinman, 34, 50, 87. 76. Darlfnun muallimlerinden Sadrettin tarafndan Sebilrread Mecmuasna
mat Dairesi mazbatas mnderecatndaki eksiklikler sebebiyle yalnz ms- lmanlar iin de yrrlkte kalmasnn mahzurlarndan bahsetmektedir (77). lga kararnamesinde eyhlislam ve sadrazam vekili olarak Mustafa Sabri Efen- di'nin imzasnn bulunmas ilgada slamclarn tesirinin de kuvvetli olduu fikri- ni kuvvetlendirmektedir. Kararname Osmanl Devleti'nde iki seneden az yrrlkte kalmsa da Orta- dou devletlerinde daha uzun bir yrrlk hayatna sahip olmutur. Hukuk- Aile Kararnamesi rdn'de 1952, Suriye'de 1953 ylna kadar yrrlkte kalmtr. Lbnan'da snni mslmanlar iin hala yrrlktedir(78). ngiliz manda idare- sindeki Filistin'de de yrlkteki kanun Hukuk- Aile Kararnamesi olmutur (79). srail'de ise mslmanlarla ilgili ahval-i ahsiye davalarnda hl bavurulan nemli bir bilgi kaynadr (80). Ayrca Kararname Suriye'den 1937 ylnda ayrlan Antakya-skenderun sancaklarnda da bunlar Trkiye'ye iltihak edinceye kadar uygulanmaya devam etmitir (81). 6. Sonu slm aile hukukunun alt asrlk Osmanl uygulamas u sonulan ortaya koy- mutur. Bu sre ierisinde slm aile hukuku Hanef mezhebinin yorumlarna uy- gun olarak titiz bir uygulanma alan bulmutur. Devlet bu uygulama srasnda s- lm aile hukukunun ileyiine esas itibariyle mdahele etmemi, ancak evlenme ve boanmalarn dzenli olmas konusunda slm hukukuna uygun yeni tedbirler getirmitir. Balang dnemlerinde ihtiya duyulduka dier mezheplerden ksmen yararlanlmsa da daha sonra mezhep taassubunun artmas bu yolu XX. asrn balarna kadar kapatmtr. Bu Osmanl aile hukukunun gelimesi ve sos- yal deiikliklere paralel yeni dzenlemeler getirmesi ynnde menfi bir etki yapmtr. Ancak devletin son yllarnda bu konuda msbet ve dier slm lkelerine rnek bir adm atlm ve dier mezheplerin salad hukuk imkan- lardan da yararlanma yoluna gidilmitir. Ancak daha sonra ortaya kan gelimeler bu konuda ge kalndm gstermi ve slm hukuku bakmndan Trkiye Cumhuriyeti'nde ortaya kan beklenmeyen gelimelerde bu ge kaln belirli lde pay olmutur. yazlan yirmi kadar makalede zellikle dier mezheplerden istifade edilen madde- lerde Kararname iddetle tenkit edilmitir; bk. Sadrettin, "Hukuk- Aile ve Usul- Muhakemat- eriyye kararnameleri hakknda", Sebilrread, sy.382 den 445'e kadar 20 makale. 77. Ansay, 55. 78. Anderson, 54; Linant de Bellefonds, II, 472; Chafik Chehata, Precis de Droit Musul- man, Paris 1970, s. 18; Pierre Catala-Andre Gervais, le Droit Libanais, Paris 1963, I, 99. 79. Eisenman, 34, 50, 87. 80. Eisenman, 170. 81. Fndkolu Ziaeddin Fahri, "Tanzimatta itimai hayat", s. 655. OSMANLI ALE HUKUKUNDA GELENEK, ERAT VE RF Prof. Dr. lber Ortayl A. . Siyasal Bilgiler Fakltesi retim yesi Giri Memleketimizde bugn krsal kesimde ve ksmen de ehirlerde gecekondu blgelerinde deien miktarlarda ve konumlarda "balk" gelenei devam et- mektedir. Bunun Osmanl dneminde namzedlik akesi, kaln ve hatta yanl bir adlandrma ile mehr (mehir) olarak adlandn da sylemek gerekir. phesiz bu uygulamann adndan baka fkhdaki ahkm- nikhn mehr messesesi ile bir alakas olmad aktr. Buna ramen mahallin kad ve naibleri bu uygula- mann slm mehr messesesi ile mutabk olup olmadna pek dikkat etmez ve mahallin nizam ve rf ile ihtilfa dmemek iin messeseyi kabul eden hkmler verir ve bu gibi davalara bakarlar. Hatta Cumhuriyet dneminde de zaman zaman mahall Asliye Hukuk mahkemeleri ile Yargtay arasnda bu gibi paralel ihtilflara rastland mevcut itihadlarda ve mahkeme kararlarnda grlmektedir (ileride buna deinilecektir). Maalesef bu konuya baz sosyolog ve hukukular eilmiler ve salam bilgi sahibi olmadan bu gelenein slm hukukunda ne'et ettiini tekrarlamlardr. Oysa bu adetin daha nceki asrlarda da slm hukuku messeselerinin uygulan- mamas biiminde yaad ve meneinin ok eskilere gittii siciller zerindeki tetkikattan anlalmaktadr. Mevcut hukuk tarihi almalar ya bu gibi (yani er'iyye sicilleri) temel kaynaklara bakmadan sadece fkhn temel kitaplarn kullanarak, mevcut olmayan bir "Osmanl Aile hukuku" izmi (.1) veya ciddi aratrmaclar da bazen stanbul ve Bursa gibi byk Osmanl ehirlerindeki si- cillere bakarak eski cemiyetimizde slm esaslarn umumen tatbik edildiini sylemilerdir (2). phesiz bu gibi merkezlerde daha ehil ve slm hukuk pren- siplerini uygulayan fukahann bulunmas ve halkn da bugn olduu gibi krsal blge geleneklerine deil de, fakat byk kentte daha gelimi bir itima uur dolaysyla zevcenin hukuk ve iktisad teminatn gzeten islm nikh prensip- lerine uyulmasnn tercih edilmesi; bu gzleme hak verdirir. Ancak, aile hukuku- nu aratrrken sadece byk merkezleri deil ve fakat eski ananeleri, ky ve airet yapsnn muhafaza eden dier kk yerlemelerde rastlanan hukuk uygu- lamalar da gznne almak gerekir. Bundan baka sicilleri tetkik ederken sosyal 1. Peter Benedict: "Trk Hukuk Reformu Asndan Balk ve Mehr", Trk ve Toplu mu zerine ncelemeler, A. Griz, T.K. Vakf, yayn no. I, Ankara 1974, s. Halil Cin, slm ve Osmanl Hukukunda Bilenme \. I I . H. F. yaynlan 341, Ankara. 2. M. Akif Aydn. slm Aile Hukuku, stanbul 1985.
ekonomik farkllk gsteren merkezler arasnda rnekleme yapmak yetmez; dia- kronik bir rnekleme de tavsiye edilir. Muhtelif asrlardan belli sicil gruplar alnp tetkik edilmelidir. Bu zamanlamada ekonomik ve siyas tarihin verilerini gze almalyz. Mesela Bosna Ktasnda XVI. yzyl nemlidir (XV. yzyl pek malzeme ver- miyor). Bu lke Osmanllar devrinde mslman olmutur. Eski dzeninin kalntlar, aile ve evlenme gelenekleri direnerek yaayabilir veya aksine eskiye bir tepki olarak slm hukuku ir dikkat ve kesinlikle uygulanabilir. Bu kta XVIII. yzylda Avrupa ile yaplan ticaretle zenginlemitir. Bunun aile ve evlilik adet- leri zerinde tesiri olabilir; o halde XVIII. mild asrn kaytlar da taranmaldr. Krm Hanl'nda slmiyet esas olarak XIII. yzyln ikinci yarsnda yer- lemitir. Evlilik geleneklerinde eski gebe adetler etkili olacaktr. Buna karlk XVI. yzyldan itibaren Osmanl medreselerinde yetien fukahann tesiri devlet ve toplum hayatnda artmtr. u halde burada bir aratrma yaplsa bu zaman kesitlerini gznne almak gerekir. Anadolu kentlerinde XVIII. yzyl, zellikle Ege blgesinde nemlidir. Ticaret artmtr, bir miktar i g vardr. Blgede ranl tccarlarn yerlemee balad, bu gibi evliliklere giderek rastland bir gen tarihinin sicil taramasndan anlalyor (3). u halde Ege blgesinde XVIII. asr; taranmas gereken bir zaman kesitidir. Nihayet XIX. yzyl Balkan gleri nedeniyle, Anadolu'da farkl mahalli geleneklere rastlanan bir d- nemdir. XIX. yzyln er'iyye sicilleri artk devlet hayat iin deilse de, aile ve evlilik kurumu iin ilgin rnekler sunan bir kaynaktr. Bu dnemin ferd hayat iin artk gazete ve "Mehakm Ceridesi" gibi kaynaklarn da taranmas gerekmekte- dir. Osmanl hayatna aile ve evlenme ile ilgili tenbihnme ve kararnameler girmekte ve nfus jurnalleri tutulmaktadr. Ksacas toplumumuzun en kk biri- mi artk farkl kaynaklardan renilmek durumundadr. Bu makalede dikkati ekmek istediimiz konu budur. Aile sadece drt mezhebin itihadlarndan deil, hayat aksettiren kaynaklardan renilmelidir. Vaki'alarn gsterdii odur ki; aile ve evlilik slmn hkm ve kural ve itihadlar dnda nemli bir lde eski gelenekleri de izlemektedir. Osmanl kads veya onun naibi Cumhuriyet'in hakimleri gibi srarla kanunun tatbikini zorlamamakta; gelenek ve erat arasnda ar bir zddyet yoksa uzlamay ter- cih etmektedir. Burada tabir cazse bir nevi itimai ictihad ortaya konmu gibi- dir ve gelenee sessizce itaat edilmektedir. Oysa Osmanl lkelerinin muhtelif merkezlerindeki uygulamalara eriatn hkmleri ile bakldnda bir uyumazlk gze arpmaktadr. rnein XVI. asrn Ankara, ankr, Kayseri ve Konya er'iyye sicillerindeki aileye ait hkmleri drt snn mezhebin hkmleriyle karlatrdmzda; o ada Anadolu'daki evlilik uygulamasnn her zaman ahkm- nikhla badamad grlyor. Bu gibi belgelerin altnda XVII. yzylda evlilik ilikilerinin (nikh, boanma, evlilik d ilikiler) slm hukuk hkmleri ile zaman zaman tezat tekil ettii bile grlr. 3. A. Munis Armaan; Bat Anadolu Tarihinde lgin Olaylar, izmir 1984 s. 15.
Bu asrlarda Orta Anadolu'da bir evlenmeye karar verildiinde, kz tarafna damat adaynn "namzetlik akas" veya nehr ad altnda bir para dedii grlyor. Ancak islm mehr hkmleri ile uyumaz bir uygulama olarak grdmz bu adetin nedeni iktisaddir ve birok zira toplumda grlr. lk evlilik ve ekonomik bamllk yann kk olduu geleneksel toplumlarda, kz ocuk erken yalarda bir igc durumunu kazandndan damadn byle bir deme yapmas yaygndr. Bu olay, ne sadece Trkiye'ye ve ne de dier Arap ve slm lkelerine mah- sustur. Evlilikte bu tr para demeler veya taraflardan birinin madd istismar btn geleneksel-krsal toplumlarda rastlanan bir zelliktir. Konunun bu yzden yalnzca hukuk deil sosyolojik yn zerinde de durulmas gerekir. O takdirde hukuk mevzuatla toplumsal uygulama arasndaki ilikiler anlalabilir. Genellikle bavurulan aklama, balk veya Arap lkelerindeki adyla sa- dak'n islm hukukundaki mehr messesesinin bir devam olduunun zikredil- mesidir (4). Oysa, balk veya sadak Dou toplumunda ok eski alardan bu yana az veya ok deiiklerle ulam, bu tr adetler ou kez hukuk metinlerde de tasdik edilmitir. slm mehr messesesi bu gelenei kadn lehine de- itirmek istemitir; ancak bu deitirmenin baar derecesi aratrlmaya deer bir konudur. Mehr'in slm Hukukunda Dzenleni Tarz slm hukukuna gre, mehr'in muhakkak verilmesi gerekir (5). "Herhangi bir Mslman ile evlenen kadn zmm de olsa mehr namile bir mala mstahak olur. Mal ile mbadelesi kabil olan bir menfaat de mehr olabilir" (6). Bu tarif- teki son hkm, ilerde rnek olarak vereceimiz baz ilgin uygulamalara sebep olmutur. Mehr'in bundan baka nikh srasnda zikredilmesi de lazmdr. Nite- kim aratrclarn er'iyye sicillerinde de oka rastlad gibi verilen mehr ve arlklar kaydedilmekte idi (7). Mehr zevcin vefat halinde terekede ncelii olan alacaklar arasndadr (8). Dier varisler buna mani olamazlar. Terekenin taksimi mehr miktar ktktan sonra mmkndr. Mehr'in iki ksmda verildiini gryoruz: 4. P. Benedict, a.g.m: de bu sath gzlemi ileri srmektedir. 5. Nisa suresinde emredilmitir ve geri alnmaz. "Kadnlarnza yn yn altn verse niz geri almayn". 6. . Nasuhi Bilmen, Hukuk-u slamiyye ve Istlahat- Fkhyye Kaamusu, . . H. F. yaym, 1950, II, s. 121-122. 7. Konya er'iyye Sicili, no. 5, 74,76 sahifeler, mehr-i meccelin miktar. Konya er'iyye Sicili, no. 1, 38. sahife: "brahim kz Selime ile Pir Ahmed olu Meh- med'in iki bin ake mehr-i muaccel ve ikibin ake mehr-i meccel ile nikh kylyor" kaydedilmitir. 8. ankr er'iyye Sicili, (Ank. Milli Ktphane), no. 2, s. 8, hkm. 20: "Kengri Kalesi sakinlerinden Fahrddin; kzm mer Aa'nn zevcesi Kerime olub, vefatndan sonra yirmibebin ake ve aramzda kymeti malm bir al zerinde anlamdk". Defter H. 1069-1077 tarihlidir.
1. Nikhtan nce verilen mehr-i muaccel 2. Nikh hitamnda veya vefat halinde terekenin taksiminden nce zevceye denen mehr-i meccel (9). Mehr-i meccelin verildiine dair zevcenin tasdiki mahkeme-i er'iyede kayt olunmaldr. Nitekim boanma halinde er'iyye sicillerinde grlen kaytlara gre, mehr-i meccelden zevce kendi rzasyla da vazgeebilir. Buna er'iyye si- cillerinde rnek oktur. Vazgetiini mahkeme nnde beyan edip kaydettirme- si lazmdr. Mesel, Hicri 998 (M. 1589) tarihli Ankara eriyye Sicillerinden bi- rindeki kayda gre: Hac Seyyid kz ahbula nam hatun mahkemede zevci Bayramolu Hdaverdi lehine byle bir faragatte bulunuyor (10). Mehr'in miktar tesbit edilmedii veya zerinde pheye dld takdirde kzn emsal ve akranna bakarak mehrin miktarnn tesbiti gerekir. Buna mehr-i misl denir ki zellikle vefat halinde terekenin taksiminde bavurulan ilemdir. Mehr'in asgari miktar 10 dirhem gme tekabl eden mebladr. Ma-mafih bu drt snn mezhebte farkllk gsteregelmitir. Mehr; menkuhe'nin mal olup, diledii gibi tasarruf selahiyeti vardr. Binae- naleyh onunla cihaz yapmaa ne kocas, ne de ebeveyni tarafndan zorlanamaz. Bununla ilgili olarak bir damat namzedi de verdii mehr ile mtenasip cihaz ta- leb edemez (11). Hatta kaynpederi, u miktar mehre u kadar cihaz diye muayyen miktar taleb etse ve alsa dahi, damat namzedi bu tr bir talebde bulu- namaz. Grlyor ki slm hukuku mehr konusunu evlenen kz lehine dzenlemitir ve bu para veya mal zerinde kz babas, erkek karde veya vas yakn akraba- larn tasarrufunu nleyecek hkmler getirmitir. Ancak top-lum yapsnn ve ku- rumlarn bu gibi hkmlerin tatbikine ne derece msaade ettii aratrlmas ge- reken konudur. Osmanl toplumu; gayrimslimler bir yana Mslman unsurlarn bile muh- telif farkllklar gsterdii bir camiayd. ehirli, kyl, gebe ayrm farkl corafyalarda daha baka ayrlklar da douruyordu. Trkmen gebe ile Necef bedevisinin farkl yaplarda bulunduu bir gerektir. Yukar Mezopotamya ve el- Cezrenin bin yllk Mslman ile Bosna ve Arnavutluk'ta iki asr, asr evvel slm kabul edenler farkl gelenekler ve davranlar gstermektedir. ama- nizmden slama geenle, Hristiyanlktan ihtida edenlerde de farkl toplumlarn iz ve gelenekleri barnr. Nitekim araz ahkm dnda, ahkm- nikhn da ba- 9. Bilmen, age, II- s. 121-122 ve 154-156. 10. H. Ongun, Ankara er'iyye Sicilleri H. 998 (M. 1589) no. 2, kayt 434, "Ben mehrim davasndan ve nafaka-i adetim davasndan geb, mezbur dahi hali mezburu ka bul diyicek, mezbur Hdaverdi dahi, merkumenin kelamn tasdik edip..." vs. Ayrca ankr er'iyye Sicili, no. 4, s. 4 "Kazme adl kadn ayrld kocas iin mehr-i muaccel ve nafaka-i adetinden vazgetiini" mahkeme siciline kaydettiri yor. 11. Bilmen, age, II, s. 121-122 ve s. 144-145.
zen gelenek karsnda ne kadar etkili olabildiini aratrmak durumundayz. Aile hukukunda gelenein pay bu nedenle farkl lde olabilmitir. Nitekim bu alanda snn fkh tatbikat ve anlayndan yer yer uzaklamalar gze arpmaktadr. dar ve ceza alandaki farkllklar ve yeni mevzuat yannda aile hukuku alannda da klasik hkmlerden ne gibi sapmalar olduu; aratrld vakit, zengin rneklerle saptanacaktr. Grebildiimiz kadaryla balk dediimiz gelenek o devirlerde mevcut er' hkmlere aykr da olsa sregelmektedir. Gene zina olay karsnda da Osmanl hukuk tatbikat greceimiz gibi klasik hkmlerin sertliine uymam daha gevek davranmtr. Ele aldmz er'iyye sicili rneklerinde mehr ile ilgili hkmlerde grld gibi ters hkmler de grlyor. Evlenme iin ounlukla nikhn mahkeme siciline kaydedilmesi gerekiyor- du. rnein, H. 970 (M. 1562-63) ylnda Konya sicillerindeki bir olaya gre; Sleyman 'elebi diye birinin tasarruf ettii Ayn bint-i Abdi adl bir kadnn nikh zerinde niza km. Sicile bakldnda kayt grlmemi ve kendisi de gya nikh Berkukolu Lutfi diye birinin kydn sylemi. Herhalde durum nikhsz yaama diye nitelendirildiinden, Suba'nn kadya mracaat makul grlp kadnn bu gayrimeru durumu sicile kaydediliyor (12). Konya'da evli- liin sicile kayd olduka yaygn bir adet olmaldr. Ama bu her yerde byle miydi? phelidir. Pek yaygn bir kanunun tersine, Osmanl toplumunda XVI. yzylda "poly- gamie"nin (ok karllk) pek iltifat grmedii anlalyor. Baz seyyahlar da bu durumu gzlemilerdir. rnein XIV. yzyl sonunda Trkiye'den geen Alman protestan papaz Salomon Schveigger; "Trkler dnyaya, karlar da onlara hkmeder. Trk kadn kadar gezen, eleneni yoktur. ok karllk yoktur. Herhalde bu ii denemi, dert ve masrafa neden olduunu anlayp vaz- gemiler. Boanma pek grlmyor. nk boanrken erkek para ve eya ve- riyor ve kz ocuk anaya kalyor" (13) demektedir. Evlilikte o ada da slm fkhna uygun olarak kar-koca mal ayrl rejimi- nin esas olduu anlalyor. Jennings bu durumu XVII. yzyl Kayseri er'iyye si- cillerinde saptanmtr (14). Ancak her yerde bu durum saptanmyor. O tak- dirde baz sapmalar zerinde durmak gerekir. Bu ada Anadolu'da mehr'in hkmleri dnda kalan, dpedz bugnk balk uygulamas tipinde evlenmelerde grlyor. Bir yerde slm mehr h- kmlerinin toplumun btn tabakalarnda uygulanmad grlyor. Hereyden nce Osmanl kads standart bir hukuku srarla uygulamaktan ok, mahall rf ve adetlere uymay tercih etmi grnmektedir. rnein, XVI. yzylda Ankara er'iyye sicillerinde, namzedlik denen bir evlenme geleneinin geni lde uy- gulandna dair kaytlara rastlanmaktadr. Kz ocuk, daha, kk yalarda babas tarafndan birine vadedilmekte ve karlnda para veya mal almaktadr. Bu para 12. Konya er'iyye Sicili, no. 5, 79/5. 13. Salomon Schweigger, Eine Reyssbeschreibung auss Teutschland nach Constan- tinopel und Jerusalem, R. Neck, Akad. Druck und Verlag, Graz, 1964, s. 201-210. 14. R. Jennings, "Woman in the Early 17th Century", JESHO, vol. XVIII, part I, s. 101- 102.
baba tarafndan kullanlr ve kz, ya eriince namzed olduu gence verilir. Bu konu- da ilgin kaytlara rastlanyor (15). Elerin arasnda soukluk "zindegne olmama" eklinde ifade edilir. Boanma sebebi olarak; iddetli geimsizlik demektir. Zevce bazen mehri ve na- fakas hakkndan vazgeerek mahkemeye mracaat edebilirdi. Genelde fkhn tesbiti olan (52 gn, hayz mddeti, boanmadan sonra yeni evlilie kadar mecburi sredir) (16). Btn geleneksel toplumlarda olduu gibi, XVI. yzyl Osmanl toplumunda da evlilik d ilikiler, nesebi gayr-i sahih ocuk dourmak gibi olaylar tepki ile karlanyordu. Ancak bu konuda; XVI. yzyl Osmanl toplumunun eski Dou toplumlarndaki kat ceza uygulamasn terkettiini sylemek gerekir. Zina yapt sabit olan kadnn, eski bran hukukunda geen bir hkmle, talanmas gerekirdi. slm hukukunda da buna recm deniyor. Ancak daha ilk dnemde bu cezann uygulanmasn, zorlatran, adeta imknsz hle getiren hkmler gze arpyor. Zina'nn sbtu iin drt erkek ahit gerekiyordu. Buna ramen kadn, yemin ve inkr yoluna saparsa kurtulabilirdi (17). Bu hkm Osmanl hukukunda kabul edilmi, kadlar; "zinann subut ettii hkmne" hi varmamlardr. Ma- halleli uygunsuz iliki kuran insanlarn evine baskn yapp onlar tehir ve alayla mahkemeye getirdiklerinde verilen hkm "zina isnad" eklindedir ve krek ve habis cezalar verilmitir (18). Recm cezas Osmanl tarihinde, taassub hkm 15. Bunlardan hicri 958 (M. 1551) tarihli bir kayda gre; Edhem adl biri skender vele- di-i Devlet adl bir zimm hakknda ikayette bulunuyor ve 600 ake kefalet bor cunu demesini taleb ediyor. smi geen skender'in kefalet sebebi udur; Ed- hem'in Aye adl bir kz vardr. Bu kz Kara Yenieri namnda bir yenieri istemi, Edhem de kzn, nceden, Simiti Yusuf'un namzedi olduunu ve bunun iin 600 aka aldn bildirmi. Yenieri, "bu paray ben sana veririm, kz bana ver" dediinde Edhem, kefil istemi, yenieri de skender adl zmmyi kefil gstermi ve kz alp ortadan kaybolmu. Bu durumda Edhem 600 akay Simiti Yusuf'a vermek zorundadr ve kefil olan skender'i dava etmitir. Ankara er'iyye Sicilleri, H. 958 (M. 1551), no. 2, Kayt 1314. Ankara er'iyye Sicilleri, Ankara Milli Ktphane no. 1, kayt: 1019. "Cneyd bin Mustafa nam kimesne Bali bin Emir Ahmed nam emiri ihzar edb, bundan akdem mezburun karnda kz Katunbala benim namzedim idi, halen ahere virmi..." ayn. Halit Ongan nerine baknz. 16. Konya er'iyye Sicili, no. 1, s. 37; "Glbahar bint-i Sefer, zevci Mustafa bin Abdul lah mezbureye talak virdkten sonra, mezbure Glbahar hayz grdne ye min ettikten sonra, Hasan Suba'nn kendisini Mehmed'e bin ake mehr ile nikh ettiini..." Konya er'iyye Sicili, no. 5, 91/5; "Seluk Hatun, zevci Ali'in kendisini boadktan sonra elli gne dein hayz grb mezbur Aydn'a vardn..." 17. Kuran- Kerim, Nr Suresi: Zina edenlere mminlerin nnde 100 sopa vurul masn emreder. ffetli kadnlara zina isnad edip, drt ahit getirmeyene ise 80 sopa ve ehadetten men cezasn emreder. 18. Babakanlk Arivi, Kepeci Tasnifi, no. 252, s. 22. stanbul'da Mehemmed nam imam mescidde namaz klarken, Hzr nam kimesnenin mezbur imamn hatunu ile muamelesi olman, mezkr hatun ile evin iinde bulunman, mezbur mebbed kree, hatun habs-i mebbed olmak buyruldu". 11 Ramazan 997 (24.7.1589). Ayrca bkz. Nejat Gyn: "Osmanl Ceza Hukukuna ait Belgeler" Belgelerle Trk Tarihi Der., 3. Say.
srd bir dnemde, 1680'de Rumeli kazaskeri Bayazzade tarafndan bir kere verilmi ve uygulanm, ancak hi ho karlanmad iin bir daha tekrarlan- mam tr (19). Bir baka yazmzda, nikhsz yaayan veya evlilik d ocuk douran kadnlarn ehrin asayi amiri olan subann gzetimine brakldn belirt- mitik (20). XIX. Yzyl; Gelenek, eri'at ve Hukukun Romanizasyonu XIX. yzyl Osmanl imparatorluunda sadece idar ve asker reformlarla deil, fakat ayn zamanda hukuk ve kltrel yapnn da deiim gsterdii bir devirdir. nceki dnemlere nazaran hayatn her safhasnda deiim grlm ve XIX. yzyln Osmanl adam, tarz- hayatnda ve aile ilikilerinde de bu deiimden etkilenmitir. Bir baka deyile Osmanl insan ve ailesi bu asrda; devletin koyduu hukuk kurallar ve uygulamadan, geen asrlara gre daha ok etkilenmi, hukuk ilemlerin saysnda da bu nedenle artma grlmtr. Aile- nin geleneksel yapsnn ve hukuk statsnn buna ramen her blgede ayn younlukta deitiini sylemek gtr; ancak aileye ilikin hukuk mevzuat ve uy- gulamalar, klasik devirdeki grnmn kaybetmee balamtr. Cemaatler kendi kapal hayat ve gelenekleriyle yaamaktan ok, artk devletin koyduu kurallara uyan, standart idar ilemleri takip etmee balayan ve brokratik kaytlara konu olan ailelelerden oluuyor. Bu zamanmzn toplum hayatna bir geitir. Asl nemlisi; devlet ve kamu hayatnda ticaret hukuku, ceza hukuku ve idare hu- kuku alannda Avrupa rneine gre yaplan kanunlatrma ve kadifikasyon faa- liyeti; slm devletinde bir hukuk romanizasyon devrini de balatmtr. yle ki Cumhuriyet devrinde 1926'da Kanun-u Medeni'nin kabul ile Romanizasyon sreci tamamlanacaktr. Aktr ki devlet aile hukuku sahasnda ve Mslmanlar ve de gayri-mslimler iin standart ve kapsayc bir dzenlemeye gitmeye cesaret edememitir. li Paa'nn Fransz Medeni Kanunu'ndan yaptrmak istedii adaptasyon Cevdet Paa'nn teebbsyle nlendi, fakat onun dev eseri Mecelle-i Ahkm- Adliyye de aile hukukunu ihtiva etmiyor. Aslnda 1830'larda II. Mahmud devri reformlar kad mahkemelerinin fonk- siyonunu azaltmtr. Bundan sonra er'iyye mahkemeleri daha ok, aileye, mi- rasa ve vakflara ilikin davalara bakacaklardr. Fonksiyonel daralmaya ramen, bu mahkemelerin ilem hacminde art grlmektedir. Aslnda II. Mahmud dneminde aile ve miras gibi messeseleri ilgilendiren baz alanlarda; rnein vakflarda baz dzenlemelere gidildi. Tanzimat brokratlar ise; miras, arazi ve 19. Silahdar Tarihi I, s. 750. Bu konu slm Ansiklopedisi "stanbul" maddesinde de ele alnmtr. 20. Ortayl "Anadoluda XVI. yzylda evlilik ilikileri zerine gzlemler" Osmanl Aratrmalar I, stanbul 1980, s. 39.
aile hukuku konusunda daha dorudan dzenlemelere gitmee abaladlar. Gelimeler nihayet imparatorluun son yllarnda Medeni Kanun'un ncs saylan ksa mrl ve tam uygulanamayan bir kanunu, Hukuk-u Aile Ka- rarnamesini gndeme getirdi. 1917 tarihli Hukuk-u Aile Kararnamesi aslnda mparatorluun her dinden tebasn kapsayan eliik hkml bir kanun metnidir. mr de ksa oldu, uygulanamad. Tanzimat devri boyunca ailenin geirdii sosyal deiim hukuk de- iikliklere paralel olarak ilgin aamalar gsterir. Evlenme, boanma, miras konusunda getirilen deil ama grlen deiiklikler bazen arpc boyutlara ular. Kukusuz bu deiikliin corafyas snrldr. Osmanl toplumunda kadn ve erkein hayat geleneksel ailenin dourduu kapal evreye has deerlerden de sapmalara rastlanmaktadr. Bunlar devrin edebiyatndan, seyahatna- melerden izlemek mmkn olmaktadr. Evlilik kurumu, 19. yzyl Trkiye'sinde sadece bakent ve byk e-hirlerde deil, fakat her yerde giderek hukuk ilem konusu olmaktadr. Bu gibi ilemler artk daha ok, kanuni temsilcilerin bilgisi ve kaydna konu oluyordu. XIX. yzyla ait er'iyye sicillerinde evlilik, boanma, vas tayini, miras ilemlerinin kaytlarnn saylarnn gittike artt grlyor. Hatta bu gibi kaytlar sadece Mslmanlar deil, II. Mahmud devrinden beri gayrimslimleri de kapsamaya balamtr. Bu gibi ilemlerin mahkeme kaytlarndaki hacmi; cra Anadolu kentlerinde bile eskiye oranla birka misli artmtr. Hele XIX. yzyl sonunda bu art olduka arpcdr. Bu gelimede Tanzimat reformlarnn pay; idar tevik ve uygulamalar, para ekonomisine gei, arazi rejimindeki deiiklik, tapu usulnn gelmesinin de hayli etkisi vardr. nk zellikle miras taksimi ilemlerinde daima en bata gelen kalem ba, bahe, tarla gibi malvarldr. rnekleri ska grlmektedir (21). Mslmanlarn nikh akidleri, incelediimiz Ankara ve Kayseri er'iyye sicil- lerinde say itibaryla artmtr; bu nikh kaydlarnn zorunlu bir uygulama ha- line gelmeye balamasyla yakndan ilgilidir. ayet nceden nikh kayd yaplmam ise, gereinde evlilik akdinin daha nce ky veya mahalle imam ve cemaat nnde yapldna dair ahitler getirilerek; evliliin vard olduu sicil- lere kaydedilmektedir. Byle bir ilgin vaka rnek gsterilebilir; kocasn istemeyen bir kadn, sicilde byle bir kayt da olmad iin; kocas olan veya olduunu iddia eden adamn nikhls olmadn kad nnde beyan etmi; koca ise nikhl olduklarna dair iki ahid getirerek, evlilik durumunu sicile kay- dettirmitir (22). Osmanl cemiyetinin her sektrnde geleneksel yap zlyordu. De- imeler ynetim mekanizmasna da yansmaktayd. Hkmet evlenmede balk denen adetten rahatsz oluyor; bu adeti kaldrmay, mahzurlarn bertaraf et- meyi istiyor, bunun iin mahallin idarecilerinden bilgi topluyor. Konya Erme- 21. Bkz. lber Ortayl "Ottoman Family Law and the State in the Nineteenth Century", A. - OTAMl, Ankara 1990, s. 328 vd. 22. Kayseri er'iyye Sicili Nr: 194, p. 9, 17 C. 1242 Ocak 1827 (Ali ve Emine bint-i Ha- san'n davas).
nek de kzbal namyla alnan mebla zerinde bir rapor Meclis-i Val da grlyor (23). Ayn Meclis-i Val, karsna kt muamele eden bir memurun (Aladdinpaazade Celal Bey'in) cezalandrlmasna karar veriyor (24). Tanzimat brokratlar ailenin kuruluu yani nikh ve aile messesesinin ko- runmas alannda daha ilk anda baz tenbih ve fermanlarla aile hayatn dzenleme abasn gsterdiler. Bu tenbih ve fermanlar evlenme olayn dzenlemeye olumsuz etkisi olan gelenekleri kaldrmay amalamaktayd. Sz geen fermanlar zerinde yaplan almada nemli ipular var. Mesel Mays 1844 tarihli ferman; kz ocuklarnn kendi hr iradeleriyle evlenebilmelerini ve balk gibi demelerin yaplmamasn emrediyor (metinde teklif kelimesi kul- lanlr) (25). Nitekim elimizdeki baka bir emr-i alye gre de bu fermann uy- gulanmasna dikkat edilmi olduu anlalyor. Ocak 1865'de Bolu ve Ankara'ya yazlan emr-i allerde; dnlerde fazla masraf yapmann evlenmeyi gle- tirdiini ve islm mehr'in de drt snf iin ayr ayr tesbit edilip buna uyul- mas gerektii emrediliyor (26). Nitekim Turan'n zikrettii 1863 ylna ait bir baka ferman da islm bir deme olan mehr'i fakir, ortahalli ve zenginler iin bu defa snf olarak tesbit ediyor(27). (100, 500 ve 1000 kuru). Bu fermanlarn hkmlerine gerekten riayet edildi mi? Toplumun dar bir evresi dnda riayet edildiini sylemek zordur. Ancak uyumazlk durumunda, fermanlarn hkmleri, mahkemelerde dikkate alnacandan balaycdr. Bun- dan baka eriate ait bir konu ilk defa olarak idar otorite tarafndan kanun kuv- vetindeki metinlerle balayc ve standart bir biimde dzenleniyor, yani bu ko- nuda drt snn mezhebin ileri srd farkl hkm ve normlar dnda ortak normlar tesbit ediliyordu. Bundan baka kz ocuklarnn zorla evlendirilmesine sebep olan kz karma gibi adetlerin nlenmesi iin; kz karmay ve bu yolla kzn zorla evlendirilmesini nlemek ve bu gibi olaylarn msebbibleri hakknda iddetli cezalar emreden iki irade daha 1850 yl iinde karld (28). Devlet aileye sosyal yardm alannda da el atmaktadr. Saysz kaytlar gsteriyor ki; a) Dul ocuklu kadna ve ikiz veya z douran acz kadn ve aileye; din ne olursa olsun maa balanmakta (29) ve zellikle 23. Bab. Ar. rade Meclis-i Val Nr: 124, 10 Receb 1256. 24. BAIMV = Nr: 4234, 17 evval 1265. 25. erafettin Turan "Tanzimat Devrinde Evlenme", ve Dnce Dergisi, XXII/182 stanbul 1956, b. 14-15, 26. BA, Cevdet-Dahiliye Nr: 11586, 29 Z. 1261/Ocak 1845, Bolu mutasarrf Tayyar ve Ankara mutasarrf Vasf Paalara emr-i li. 27. Turan, a.g.tn. s. 15. 28. BA, MVnr: 5470, (16 Za 1266/Eyll 1850) ve IMV Nr: 4758 (22 Ra 1266/Mart 1850). 29- Eyll 1854 de Glhiz hatuna maa balanmt. Nedeni kocasnn lmnden 26 ay sonra bir ocuk dourmasdr. Kimsesiz ocuklar dnda ikiz, z veya ku- surlu doumlarda aileye yardm iin de maa balanyordu. Soyfa civarnda Etre- polde 1851 ylnda Hristos adl birinin z ocuu dounca devlet para yardm yapmtr. Bu gibi yardmlarla ilgili emirlere de ok rastlanyor. rnekler BA, IMV Nr: 13199 (23 s. 1270-August Sept. 1854) BA, IMV Nr: 7764 (28 Safer 1268).
b) Ki msesi z ve t erkedi len ocukl ar bi ri nin yanma veri l erek cz maa balanmaktadr. Evlilik d ocuk ve bunlarn terkedilmesi hi de seyrek rastlanan olaylardan deildi. Bulunan bu ocuklar devlet birine emanet ediyor ve maa balanyor (30). Aile idar merkeziyeti bir sistemde; kontrol edilmesi gereken bir mal nitedir. Bu n planda ailedeki doum, lm, evlenme gibi olaylarn devlet ta- rafndan kontrol ve takibini gerektirir. Bu nedenle XIX. yzylda kad sicillerin- deki nikh ve miras ve vasilik kaytlarnn okluu yannda; zellikle nfus sicil- lerinin tutulmas; bu gibi olaylar imparatorluk tarihinin dier asrlarnda izleyemeyeceimiz bir teferruatla izlememizi mmkn klar. Geri bugn iin XIX. yzyl tarihimizle ilgili bu nfus kaytlar, byk lde arivlerimizde tas- nifsiz ve istifadeye kapal bir durumda bulunmaktadr. Nfus kaytlarn phesiz o asrn Avrupa devletleri ve hatta Rusyadakilerle, mkemmellik ve teferruat ynnden karlatramayz. Bununla beraber evlilik, doum ve lm gibi olay- larn XIX. yzyl ve XX. yzyl balarnda karlan nizmnmelerle nfus idare- lerine haber verilme mecburiyetinin konduunu gryoruz. 2 Eyll 1881 (8 evval 1298) tarihli Sicil-i Nfus Nizmnmesi; (gayrimslim ruhan reislerin ve- recei izinle nikh akdedenlerin veya imamlarn nikh nfus memuruna bil- dirmeleri artn koymutur. M. Akif Aydn, 18 Aralk 1884 de Devlet urasnn; mahkemeden izin almadan nikh kyan imamn cezalandrlmasna ilikin bir karar aldn belirtmektedir. Aydn'dan anladmza gre; devlet evlenmee man olan durumlarda hukuk mercilerin mdahalesini deil, sadece olay izle- meyi istiyor. Gene 19 Aralk 1881 tarihli bir kararname boanma ve vefatn da mahalle dzeyinde ruhan grevliler, fakat n planda ev reisi tarafndan nfus idaresine haber verilmesini art komaktadr. Nihayet 27 Austos 1914' te karlan Sicill-i Nfus Kanunu ile daha fazla koruyucu hkmler getirildi. Buna gre zevc boanma olayndan nfus idaresini haberdar etmek durumundadr. Ayn ekilde evlenme akdinden de nfus idaresi mutlaka haberdar edilecektir (31). Bylece sadece gelenee bal, kanunun ve devlet dairelerinin bilgisi dnda yaplacak evlenme ve boanmalar kesinlikle nlenmek isteniyor ve 30. Selnik"de sokakta bulunan bir ocuu maa balanmasna dair irade BA ID 28 Receb 1273-Nr: 24614. Gene; Musulda cami avlusuna braklan bir ocua Meclis-i Val 1851 yl iinde maa balanm. Gene stanbul'da Silivrikap'da sokaa braklan bir ocuk Hatice adl bir kadnn bakmna verilerek, maa balanmt (1854 Nisan). Bundan iki yl nceki benzer bir olayda, sokaa braklan Ferhad adl bir ocua 25 kuru maa balanmt. rnekler az deildir ve 1268 yl Re- biyulevvelinde (1852 Ocak) Manastrda (Vitala) stanbul'da ve sair yerlerde bulu nan bu gibi ocuklara maa balanmas iin bir ferman kt. Hatta bazen grld gibi bu maa babasz doan ocuklara da balanyordu. BA, IMV Nr: 6682 and IMV Nr: 11567 (18 Safer 1270) and IMV Nr: 7822 (16 RA 1268) and IMV Nr: 8108 (2 C 1268). 31. M. A. Aydn, slm Aile Hukuku, stanbul 1985, b. 136-148.
nfus kaydlar din cemaat rgtlerinin kontrolnden devlet dairelerinin kontrolne almyordu. 17 Mart 1914'de Ceza Kanunu'nun yaplan nemli bir deiiklikle; 20 yandan kk kzlarn nikhnda mahkemeden izin alnrken, ve- lilerin hazr bulunmas art getiriliyor. Akas bu yadan byk kzlarn nikh iin byle bir izne lzum olmad kesinlik kazanm gibi grnyor (32). Tanzimat dneminde nemli bir gelime miras alanndadr. 1274 Araz Ka- nunnmesi kz evlat lehine baz deiiklikler getirdi. Esasen ok nceden tereke taksimi iin her dinden teba artan miktarda (geri eskiden de mracaat edilir- di) er'i mahkemeye bavuruyordu ve bu bavuruda araz taksimi arlk gsteriyor (33). Ancak iaret etmek istediimiz nokta udur; Tanzimat devri boyunca aile hukukuna zellikle mirasa ilikin konularda Standard bir hukuk mevzuat yaratma eilimi gze arpar. zellikle miras mevzuunda, hukuk mevzu- atn standartlamaya baladn sylemek bir abartma saylmamaldr. Aslnda Osmanl hukukunda miras mevzuatnn standardizasyonu iki safhadadr. nemli safha mevzuattaki standartlama, dier safha ise Mslman ve gayrimslimlerin miras ilemleri iin ayn kurumu tercih etmee balamalardr. Osmanl miras sisteminde olduka nemli bir dnm belirtildii gibi 1858 (1274) Arazi Ka- nunnmesi'dir. Arazi Kanunnmesi zerinde ilk etrafl incelemeyi yapan Prof. . L. Barkan kanunun bu ynn zellikle vurguluyor ve hakldr (34). Kanunun nemli bir yn; arazi zerinde miras ilemlerinde erkek ve kadna eskiye gre eitlik getirmesidir. Bu kanunla lenin kz ocuklar erkek karde yoksa, dier paranteldeki erkeklere ramen arazide erkek ocuk gibi eit pay alacaktr. Buna ramen kanun yaygn bir uygulama getirmedi. er'iyye sicillerinde ok kere eskisi gibi; kz ocuklarnn gene yar hisse ald grlmektedir (35). Osmanl tebasndan bir kadnn yabanc tebal ile evlenmesine msaade edilmezdi. Bu mslman ve gayrimslim herkes iin geerli bir kurald. Mlkiyetin yabanc teballara gememesi amac vard ve tebaa komiserleri bu gibi olaylara mdahale ederdi (36). Mamafih bu kuraln ihll edildiini sylemek gerekmektedir. Toplumlar aile ve ailenin etrafndan kurulan ve rlen hukuk ilikiler konu- sunda muhafazakrdrlar. ok uzun bir sre ve elan, Meden Kanunu tetkik ile mkellef hkmler eski aile hukuku ve nikh adetleri ile karlarlar. Balk gibi 32. a.g.e., s. 140-141. M. A. Aydn, bu uygulamann slm hukukundan sapma ol mad fikrindedir. 33. Bu konuda bkz. Ortayl "Ottoman Family Law and the State in the Nineteenth Cen-tury" A. . OTAMI, Ankara 1990, s. 328 vd. 34. . L. Barkan "Trk Toprak Hukuku Tarihinde Tanzimat ve 1274 (1858) Tarihli Ara zi Kanunnmesi "Trkiye'de Toprak Meselesi", stanbul 1980, b. 353-355. 35. Ortayl, a.g.m., s. 330 daki tablo. 36. BA, IMV, nr. 6185 ve BA, mde-i Hariciyye, nr: 5109 ve IMV nr: 5129 (17 evval 1266/Austos 1850) tarihli iradeler.
gelenekler dnda slm hukukunun mehr hkmleri de mahkemelerin kararlar, Yargtay itihadlarnda ve ilm itihatlarda mbareze konusu olmutur. Bir rnee gre; Yargtay'n mehr ile ilgili davalarda kesin bir tutumu yoktur. Medeni Ka- nunun aka kaldrd bu messesenin adl yarg organlarnda ve doktrinde zt hkmler dourduunu grmek mmkndr. Nitekim bu konuda tartmaya ne- den olan bir uygulama udur: 1945 ylnda rgp Asliye Hukuk Mahkemesi bir boanma karar veriyor. Ancak kadn daha nceki bir mukavele gerei ko- casndan 20 altn mehr alacaktr. Mahkeme bu konuda msbet karar veriyor. Yargtay 2. Hukuk Dairesi, Medeni Kanun'a gre mehr'in memnu olduu ge- rekesiyle karar bozuyor. Mahalli mahkeme ise 31.1.1947de 200 sayl kararyla B.K.nun karlkl akid serbestisine dair 1. maddesine istinaden kararnda srar ediyor. Yargtay Hukuk Genel Kurulu 4.2.1948 tarih ve 263-6 sayl ilmla B.K.nun 19. ve 20. maddelerine dayanarak mahkemenin srarn muvafk buluyor. rgp Asliye Hukuk hakimi efik Seren, bu hkmle mehr'in Medeni Kanun'a ramen yaadn, ancak zevcenin kusursuzluk halinin art olduunu sylyor (37). efik Seren'in makalesine ayn derginin 34. saysnda Avukat Sevda Kurdolu; Yargtay Hukuk Genel Kurulu'nun kararndaki isabetsizlie deinerek yle de- mektedir. "M.K.nun mehre benzer anlama ve akidlere kaplar kapaldr. M. K. vefatda miras, kaza talkda zevcenin kusursuzluu halinde tazminat ve nafaka ve- rilmesini ngrmektedir. u halde mehr hkmlerinin iletilmesi manaszdr" (38). Burada mahkemeler belki henz deimeyen itimi gerein tesiri ile ha- reket etmektedirler. Bununla birlikte rf ve eriat arasndaki ikilik, Medeni Kanun ile gelenek arasnda sregitmektedir. Hukuk tarihisinin dikkat edecei husus; gelenein eriat diye adlandrlmasndan nce her iki kurumu iyi tahlil edip hkm ver- mektir. 37. efik Seren, "Medeni Kanun Karsnda Mehr" Hukuk ve tihadlar Dergisi, 1951 Say 33, sah. 1-4. 38. Sevda Kurdolu; Hukuk ve tihadlar Dergisi, 1951, Say 34, sah. 6-7. VAKFYELERE GRE OSMANLI TOPLUMUNDA ALE Dr. Hasan Yksel Cumhuriyet niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Tarih Blm Giri Bu aratrmann konusu, Osmanllar dneminde -zellikle 1585-1683 tarihleri arasnda- tesis edilmi olan ve daha nce farkl alardan ele alnan(l) 313 vakfiyeden hareketle, Osmanl toplumundaki aile-vakf ilikisidir. zerinde aratrmamz yrteceimiz vakflar hayr vakflar olmayp, daha ok ailev (zrr-evltlk) ve yar ailev (yar hayr-yar zrr) vakflar olacaktr. slmda miras, vasiyet, hibe gibi messeseler bulunduu halde, niin vakf yolunun tercih edildii; zellikle de ailev ve yar ailev vakflarn ortaya k zerinde durulduktan sonra vakflarn Osmanl toplumundaki aile yapsna olan etkileri tartlacaktr. Ayrca, ele alnan vakfiyelere gre, ailenin yaps, serveti, ilikileri, meskeni ve ahlki deerleri hakknda baz tespitler yapmaya allacaktr. I. Hibe-Vasiyet-Miras-Msadere-Vakf-Aile likisi ve Mukayesesi Vakf, kiinin malnn veya mlknn bir ksmn ya da tamamn (veya hem maln hem mlkn) belli bir gaye iin, kendi hr iradesiyle mlkiyetinden karp; alnp-satlmaktan alkoymas ve gelirini belirledii artlar dahilinde, bu gayeye harcanmak zere ebed olarak tahsis etmesidir. Kurulu amacna gre e ayrlr: 1. Hayr vakf: Din, sosyal, kltrel amalar iin tesis edilen vakftr. 2. Yar ailev vakf: Gelirlerinin bir ksm sosyal, kltrel ve din ama lara; bir ksm da vakf kurucusunun kendisine, aile fertlerine, akrabalarna veya dier kiilere tahsis edilen vakf demektir. 3. Ailev vakf: Kurucunun kendisi, ailesi ve dier yaknlarnn yararna te sis edilen vakftr. 1. Yksel, Hasan: Osmanl Sosyal ve Ekonomik Hayatnda Vakflarn Rol zerine Bir Aratrma (1585-1683X Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Tarih Anabi- lim Dal (Baslmam Doktora Tezi), Ankara 1990.
Gerekten kiinin durup dururken ailesi yararna maln-mlkn vakfetmesi artcdr. nk slmda mlkiyet edinme, miras brakma, vasiyet ve hibede bulunmak gibi, ferdin kendi reyi ile hayattayken tasarrufta bulunabilecei veya lmnden sonra geerli olabilecek hak ve selahiyetleri mevcuttur. O halde, niin kendi mal ve mlkn kendisine, ailesine veya diledii kiilere vakfetsin? Bu sorulara cevap aramak, daha dorusu, ailev ve yar ailev vakflarn or- taya k sebeplerini izah edebilmek iin, Osmanl Devleti'nin slm bir devlet olmas hasebiyle, slmda hibe, vasiyet, miras ve uygulamada grlen msadere hakknda zet baz bilgiler vermemiz gerekmektedir. Bu messeseleri anahat- laryla belirtirken de, yeryer vakf messesesiyle karlatrmalara gidilecek; bylece, kiilerin niin bu tr tasarruflardan kanp, vakf kurmay tercih ettikle- rini izah etmeye allacaktr. A. Hibe Hibe, lgatte, bir kimseye yararlanabilecei bir eyi ltuf ve ihsan olarak ver- mektir. Fkhta ise, bir mal bedelsiz olarak derhal bakasna mlkiyet zere ver- mektir (2). "Bedelsiz" (ivazsz) kaydyla sattan, "derhal" kaydyla da vasiyetten ayrlm olan (3) hibe, "derhal bakasna mlkiyet zere vermek" artyla da vakftan ayrlm oluyor. nk, vakfn genel kabul grm olan tanmna gre; "mlk olan bir ayn devaml olarak (ale vechi't-te'bd) Allah'n mlk olmak zere temlik ve temellkten menetmek ve menfaatlarn Allah'n kullarna (dier bir tabirle, vakf edenin dilediine) tasadduk etmektir" (4). Hibenin rknleri: 1. Hibe eden (vhib) ve kendisine hibe edilen (mevhbun leh), 2. Hibe edilen mal (mevhup), 3. Kullanlan "siga"dr. Hanefilerce, hibenin tek rkn "siga"dr (5). Bil- men'e gre, ise, hibenin rkn ve icap kabuldr (6). Buna ramen konu tart maldr (7). 2. Cezir, Abdurrahman: Drt Mezhebe Gre Mm Fkh, (ev. Mehmet Keskin), ar Yaynlan, 2. bs. (stanbul 1990), V, 1960; Bilmen, mer Nasuhi: Hukuku slamiye ve Istilahat Fkhyye Kamusu, stanbul (tarihsiz), IV, 223- 3. Bilmen, age, IV, 223. 4. Akgndz, Ahmet: slm Hukukunda ve Osmanl Tatbikatnda Vakf Messesesi, Ankara 1988, s. 42. 5. Cezir, age., V, 1963. 6. Bilmen, age., IV, 223. 7. Cezir, age., V, 1963-1964.
Vakf tek tarafl hukuk bir muamele olduundan, vakftan yararlanacak olan- larn kabulde bulunmalarna gerek yoktur (8). Hibenin artlar ikiye ayrlr. Birincisi; bir maln hibe edilmesi, gelecek za- mana veya henz gereklememi bir olaya ve duruma balanmam olmaldr. kincisi ise, hibede bulunacak olan kiide aranan artlardr: Hibede bulunan hr olmal (klenin hibesi sahih deildir), akll olmas (kstllk altnda bulunann ve delinin hibesi geersizdir), bali olmal ve hibe edilen maln sahibi ol- maldr. Bu artlar vakf iin de geerlidir (9). Ayrca, kendisine hibe edilende bu artlar aranmaz. ocua ve benzerine hibe yaplabilir (10). Hibe edilen mal ile ilgili artlar: l.Hibe edilecek olan mal, hibe edildii esnada mevcut olmaldr. 2. Bir deeri olmas gerekir. 3. Kendisine hibe edilen tarafndan teslim alnm olmaldr. 4. Hibe edilecek mal blnebilir mallardan bir hisse-i ayia olmaldr. (Henz ifrat edilmemi bir mlk veya maln hibesi geersizdir). 5. Hibe edilecek olan mal hibe edenin mlk olmaldr (11). Vakfta ise, vakfedilen bir maln, vakfedilen cihete veya kiilere teslim art aranmaz. Yalnz mtevelliye teslim arttr (12). Blnemeyen ve ifraz edilme- mi, ayi hisseli mallar ve mlkler vakfedilebilir (13). rnein, ubat 1654 tari- hinde tesis edilen bir vakfn vkf, Gynk'teki bir hann yarsna vakfetmitir (14). Dier bir vkf, nsf (yarm) hisse-i ayia deirmenini vakfetmitir (15). Hibeden vazgeme (rcu), kuvvetli gre gre tahrimen mekruh ise de, dier bir gre gre sahihtir. Hibe edilen maln tesliminden nce vazgeil- mesi daha evladr. Hibeden vazgeme, baz durumlarda mmkn olmaz (16). zet olarak unu diyebiliriz ki: Hibede bulunan kii kendi tasarrufundaki maln veya mlkn, hal-i hayatnda (derhal) elinden karm oluyor. Halbuki, kii maln veya mlkn vakfetmekle, vakfiyesinde belirleyecei artlarla (tayir- tebdil, tevliyet artlarn kendi'tasarrufuna brakmakla) elinden karm olmuy- or. lnceye kadar vakfetmi olduu mal ve mlk zerindeki tasarruf yetkisi devam ediyor. te bu serbestiyet kiileri, vakf yoluyla aile bireylerine, bakasna veya herhangi bir messeseye bata bulunmakta daha tercihli hale getirmi oluyor. Fakat bu Osmanl toplumunda hi kimse hibede bulunmuyordu ve herkes vakf yolunu tercih ediyordu anlamna gelmez. 8. Akgndz, age., s. 68. 9. Akgndz, age., s. 114-119- 10. Cezir, age., V, 1964-1965. 11. Cezir, age., V, 1966-1967. 12. Akgndz, age., s. 71. 13. mer Hilmi, Ahkam'l-Evkaf, stanbul 1307, s. 24. 14. VGMA (Vakflar Genel Mdrl Arivi), Def. No: 581/2, 429/413- 15. VGMA, Def. No: 617/166. 16. Cezir, age, V, 1975-1977.
B. Vasiyet Vasiyet, halk dilinde, kiinin son arzusunu belirten tasarruf; vasiyetname, va- siyet yoluyla braklan miras veya lenin son arzusunu belirten yazl irade beyan; vsi ise, vasiyetle grevlendirilen kimsedir. Kur'n'n muhtelif sre ve yetlerinde (36/50; 2/176 vd.; 4/36;5/106 vd.) mminlere aka emredilen vasiyet hakkndaki hkmler, takriben Hicret'in ikinci senesinde nazil olmutur (17). Daha sonra vasiyet konusundaki eski hkmler yerine gemek zere miras hukuku tanzim edilmitir. Mirasn te biri hakkndaki belirli mal vasiyeti snrlamas hadislerde n plana kmaktadr (18). Vasiyet, lgatte, bir ii birisine havale etmektir. Terim olarak da, bir mal veya bir menfaati, lmden sonra izafetle bir ahsa veya hayr cihetine ba yoluyla temlik etmektir (19). Baka bir tanma gre, ister bir mal veya bir men- faat olsun, lme bal olarak ba yoluyla yaplan bir temliktir (20). lmden sonra kaydyla hibeden, ba yoluyla kaydyla da sat, kira, bor deme gibi tasarruflardan ayrlm oluyor (21). Ayrca, lmden sonra kaydyla, bir ynyle vakftan ayrld sylenebilirse de, vasiyet yoluyla da vakf tesis edi- lebilir (22). Yalnz vakfedilen mal ve mlk terekenin te birini (slsn) ayorsa, fazlas iin varislerin rzas arttr (23). Vasiyetin artlar: 1. Ehliyet: Vasiyette akl banda ve bali olacak (24). 2. cap ve kabul: Hanef mezhebi hukukularndan Drr' l-Muhtar' n mellifine gre vasiyetin tek rkn, vasiyette bulunann (ms) irade beyandr (25). 3. Mahfuz hisse: lenin cenaze masraflar ve borlan dendikten sonra, varislerinin terekesinden bir eyler alabilmelerini salamak ve vasiyet yoluyla mirastan yoksun braklmalarn nlemek gayesiyle vasiyet edilecek miktar te bir ile snrlandrlmtr. Geriye kalan te iki varisler namna korunmu "mah fuz hisse"dir (26). Yukarda deindiimiz gibi, mirasn te biri hakkndaki belir li mal vasiyetinin tahdidi Kur'n'la getirilmi bir hkm deildir. Bu tahdit ha dislerde yer almtr (27). Hatta bni Abbas' tan nakledilen bir hadiste, maln 17. Schacht, J.: "Vasiyyet", A., XIII, 230-232. 18. Schacht, agtn., s. 230-232. 19. Bilmen, age., V, 115. 20. ez-Zehili, Vehbet: el-Vesy ve'l-Vakffi el-Fikbe'l-smiyye, Dmk 1987, s. 8. 21. ez-Zehili, age., s. 8-9; Bilmen, age, V, 115- 22. Mallarnn te biriyle, vesayeten tesis edilen vakflar iin bkz.: SS (Sivas eriyye Sicilleri), Def. No: 3/109; Def. No: 1/90 ve VGMA, Def. No: 618/78; 470/279; 316/ 231/5. 23. Akgndz, age., s. 103-104. 24. Karaman, Hayreddin: Mukayeseli slm Hukuku, stanbul 1982, I, 381. 25. ez-Zehili, age., s. 13. 26. Karaman, age., I, 381. 27. Schacht, agtn., s. 230-232.
te birinden fazlasn vasiyet etmenin gnah- kebirden olduu belirtilmekte- dir (28). Halbuki, vakfta vkf tam ehliyete sahiptir; btn maln ve mlkn vakfe- debilir ve varislerin icazetine gerek yoktur. Varislerin izni, lm hastal (ma- raz'1-mevt) esnasnda tesis edilen vakfta aranr. Bu durumda geriye kalacak olan terekenin (mirasn) te birinden fazlasnn vakfiyetinin geerlilii iin va- rislerin icazeti arttr (29). Vasiyet, cevaz verilen bir akit olup, zorunlu (lazm) bir akit olmadndan vazgemek mmkndr (30). Halbuki, vakftan rc tartmaldr: mam- zam'n grne gre, tescilden sonra rc kabil deildir. Osmanl uygula- masnda, vakftan rc kapsnn kapatlmas iin her vakfiyenin tescili es- nasnda farazi bir murafaa yaplr ve bunun sonucunda hakim (kad) vakfn tes- ciline karar vererek, vakftan rc kaps kapatlm olur (31). Ksaca, tescil edilen vakf balayclk kazanm olur. Bor gibi er' manialardan biri bulunmakszn, bir yabancya terekenin te biri kadar yaplm olan vasiyetler, varisler kabul etse de, etmese de geerlidir. Fakat, varislerden birine yaplan vasiyet, ne miktarda olursa olsun, dier varisler izin vermedikten sonra geerli olmaz. te birden fazlasyla yaplan vasiyette varislerin izni, vasiyette bulunann lmnden sonra aranr. Vasiyetlerde tereke- nin te birden fazlas iin varisler izin vermediklerinde vasiyet geersiz olur (32). Vakfta ise, vkf dilerse (lm hastal esnasnda yaplan vakf dnda) btn maln ve mlkn vakfedebilir ve varislerin izni aranmaz. Ayrca, vakfta vkf diledii varisine ncelik, dilediine daha fazla gelir veya tasarruf hakk tah- sis edebilir ve dier varisleri itiraz edemezler. rnein, eyhlislam Mehmet b. Sadeddin b. Hasan Can, 29 Austos 16l1 tarihinde tesis ettii vakfnn vakfiye- sinde belirledii artlara gre, Afife Kadn adndaki kzna, dier kzlarna gre, daha fazla tasarruf hakk brakmtr (33). Yukardan itibaren mukayeseli olarak belirtilen hususlar gznne alnd- nda, fert asnda vakfn, vasiyete nazaran daha serbest ve ayan tercih olduu sylenebilir. C. Miras Halk dilinde lenin geride brakt mal ve mlk (tereke) anlamnda kul- lanlmaktadr. slm hukukundaysa, lenin brakt mal ve mlk zerinde hak ve 28. ez-Zehili, age., s. 11. 29. el-Kbeys, Muhammed beyd Abdullah: Ahkam'l-Vakf fi eriat'l-lslamiyye, Badad 1977, I, 334-348; Akgndz, age., s. 122-125. 30. Bilmen, age., V, 145. 31. Akgndz, age., s. 99- 32. Bilmen, age., V, 148-166. 33- VGMA., def. No: 573/127.
hissesi olan kimselerle, her birinin hissesinin miktarn belirten fkh ve hesap kaidelerine denir. (34). Dier bir tanma gre, lnn terekesine taalluk eden haklardan ve terekenin belirli paylar zerine blnmn konu alan bir ilimdir (35). Kur' n' a istinaden (4/16), belirlenen hisseler anlamnda, "ilme' l-feraiz" de denilmektedir (36). Mirasn gereklemesi iin esas aranr: 1. Muris: Miras vereselerine intikal eden ahs, 2. Miras: lenin veresesine intikal eden malk-mlk ve dier haklardr. 3. Vris: lenin terekesinden hissesi olan ahs demektir (37). Miras konusunda bizi burada ilgilendiren belli bal dier hususlar yle sralayabiliriz: 1. Miraslar, varis olma sra ve derecesine gre dokuz snfa ayrlr. Hemen belirtelim ki, beytlmal (devlet hazinesi) belirli durum ve hallerde bu dokuz snf arasnda yer almaktadr. te, beytlmaln belirli haller ve durumlarda, lenin varisleri arasnda yer almas, baz ailev vakflarn tesis sebebidir, denilebilir. rnein, 27 Kasm 1657 tarihinde Tokat'ta bir ailev vakf tesis eden Aye Hatun bt. Hac Yusuf Bey'in, vakfiyesinden anlald kadaryla, kocas dnda hibir varisi bulunmamak- tadr. Bu hatun, Tokat'n Kabili Mehmet Paa Mahallesi'ndeki ban, bahesini ve konan evvelen kendi nefsine, sonra kocasna ve kocasnn lmnden sonra iki azatl cariyesi ve bu cariyelerinin evldlarna vakfetmitir (38). Bu hatun, eer bu mlklerini vakfetmeden lseydi, miras kocas ve beytlmal arasnda ikiye bllecekti. Halbuki miras brakaca mlkn vakfettii iin beytlmaln mdahale hakk kalmamtr. 2. Erkek ocuk, kzn ald hissenin iki misli pay alr (Kur'n, 4/12). Halbuki, Osmanl dneminde Anadolu' da tesis edilen baz ailev veya yar ailev vakflarda, Kur'n'la getirilmi olan bu er' taksimata aykr olarak, vakf yoluyla kz erkek evladlar mirasta eit duruma getirilmitir. rnein XVII. yzylda tesis edilen 313 vakfn kurucusunun %14.69'u (313'n 46's tesis ettikleri ailev ve yar ailev vakflar yoluyla, kz ve erkek ocuklarna eit bir ekilde (ale's-seviyye) pay brakmlardr (39). 3. Btn hisseler, lenin vasiyeti yerine getirildikten ve borcu dendikten sonra hesap edilir. 4. Herhangi bir miras lehine yaplan ba (vasiyet) muteber saylma maktadr. Halbuki, vakfta byle bir kstllk sz konusu deildir. 5. Kur' n' da muayyen hisse sahibi miraslar iin tespit edilen hisseler ayrldktan sonra, asabe terekenin btnn alr. 34. Karaman, age.. I, s. 355. 35. Bilmen, age., V, 207. 36. Schacht, agm., s. 350-359- 37. Karaman, age.. I, 365. 38. VGMA., Def. No: 484/279/15. 39. Yksel, age., s. 422, Tablo: 20.
6. Ebu Hanife, Mlik ve afi'ye gre, kle olan kimse, bir dereceye kadar ne miras braklabilir; ne de bakasndan miras alabilir. bn Hanbel, Ebu Yusuf, eyban ve Mazun'ye gre ise, kle serbest olduu nisbette miras da brakabilir; miras da alabilir. Ebu Hanife ve bn Hanbel'e gre, bunlar zevi'l-erham, asabe ve mefruz hisseli miraslar bulunmad takdirde miras hakkna sahip olurlar. Halbuki, Osmanl dneminde tesis edilen ailev vakflarda, vakf yoluyla kle ve cariyelerini miraslarndan yararlandran birok vkflara rastlanmaktadr. rnein, 24 Mays 1623 tarihinde skdar'da ailev bir vakf tesis etmi olan Aye Hatun bt. Mustafa, bir menzilini ve 600 dirhem parasn vakfederek, lmnden sonra iki azatl cariyesine brakmtr (40). Bu kadn vakf kurmadan vefat etmi olsayd, lmyle vakfettii bu menzil ve paras, er' varisi bulun- madndan dolay beytlmale kalacakt. Aile hukukunun nemli bir blmn oluturan ve Kur'n'daki hkmler ile mslmanlar iin din bir mahiyyet alan miras hukuku slm hukukunun mhim bir blmn oluturmaktadr. Buna ramen, slm toplumunda miras yoluyla, zamanla en byk servetlerin ve mlklerin paralanmasna sebep olan bu huku- kun kabul grmeyen sonularndan kanmak iin muhtelif arelere bavu- rulmutur. Sk sk bavurulan bu arelerden biri vakftr. nk, vakf kurucular, tesis ettikleri vakfn gelirleri zerinde istedikleri artlan koyabilmekteydiler (41). Ayrca, hayatta iken kazand mal, mlk ve serveti, msadereden korumak ve emin bir ekilde varislerine brakmakta, vakf yolu kiiler iin en gvenilir bir yol idi. D. Msadere Msadere slm hukukunda olmayan, fakat XIX. yzyln ilk yarsna dein Trk ve slm devletlerinde grlen bir uygulamadr. zah edilecei zere, miras ve ailev-yar ailev vakflarla yakn ilikisi olduundan, bu uygulama hakknda ksa da olsa, baz bilgiler vermemiz gerekir. Msadere, Abbas saltanatndan itibaren, siyaseten katledilen veya azledilen devlet grevlilerinin servetine devlete el konulmas anlamnda kullanlan bir terimdir (42). Osmanl Devleti de, dier Trk ve slm devletleri gibi, Abbaslerden kalma bir uygulama olan msadereyi Tanzimat'a dein (3 Kasm 1839) uygulaya gel- mitir (43). Balangta terekeye el konulmas, aslnda mir (devlete ait) maldan muhtelif yollardan elde edilen servete uygulanr iken, daha sonra bu usl ktye kul- 40. VGMA., Def. No: 585/58/60. 41. Schcht, agm., s. 350-359. 42. Mumcu, Ahmet: Osmanl Devletinde Siyaseten Kati, Ankara 1985, s. 19; Baysun, Cavid: "Msadere". TA., VIII, 669. 43. Nuri, Mustafa: Netayic'l-Vukuat, (Haz. Neet aatay) Ankara 1980, III-IV, 288; Baysun, Cavid. agm., s. 673-
lanlarak, mir ile alakas olsun olmasn, bir devlet hizmetinde bulunsun ya da bulunmasn, zenginlerden biri ldnde veresesine az bir ey braklarak, tere- kesi msadereye tabi tutulmutur (44). Hatta bazen, lenin veresesine hibir ey braklmadan btn terekeye el konulduu da grlmektedir (45). Balangta, zulm ve irtikbdan phelenilen veya serveti ile dikkati eken sadrazam, beylerbeyi, defterdar vs. gibi yksek kademedeki devlet memurlarna tatbik edilene msadere, zamanla byle bir thmet szkonusu olmakszn ece- liyle lenlere de tatbik edilmitir (46). Bununla beraber, istisna de olsa baz hallerde, padiahn merhamet duygularnn harekete geirilmesi, msadere edilecek terekenin belirli bir para mukabilinde varislere braklmas veya tereke- nin lenin borlarna yetmemesi gibi durumlarda, msadereden vazgeildii olmutur (47). Yasal olarak asker snf mensuplarnn terekelerine teden beri el koyma hakkna sahip olan devlet, XVII. yzyldan itibaren msadereyi tamamyla keyfi bir hale getirmitir. 1770'lerden itibaren artan bir younlukta uygulanmtr. Daha da nemlisi, zel ahslar arasnda zengin olanlarn terekelerine de devlet el koymaya balamtr (48). slm fkhna gre, beytlmale (mir) ait gelirlerden gayr meru ekilde elde edilen bir servetin askere ve sefere tahsis edilmek zere msaderesine cevaz ve- rilmitir (49). Meihat'tan alnan dier bir fetvaya gre de, lenin emval ve eyas ticaretten deil de, bulunduu memuriyetten elde edilmi ise, mnasip miktarnn veresesine braklp geriye kalann msadere edilebilecei belirtil- mitir. Halbuki, Meihat'n bu kanaatine ramen, hizmeti karlnda kazanlm mal ve para zerinde beytlmalin(hazinenin) hak iddia edemeyecei aktr (50). Osmanl Devleti'nde balangta ekseriyetle mallan msadereye tabi tutulan- larn devirme veya kul kkenli ehl-i rf mensuplar olduklar sylenebilir. Ne var ki, bu uygulama daha sonra ister kul kkenli, ister hr asll olsun veya asker snfa mensup olsun ya da olmasn len, katledilen azledilen birok zengine uy- gulanmtr. te, byk bir ihtimal ile, bu uygulama sonucu, ailev ve yar ailev vakflarn ounluu, byle bir ortamda ortaya kmtr. 44. Nur, Mustafa, age., III-IV, 284. 45. el-Hallak, eyh Ahmet Bedir: Havadis'd-Dmk el-Yevniyye (1741-1762), Nereden: Dr. Ahmet zzet Abdlkerim, Msr (Tarihsiz), s. 45-79 46. Baysun, Cavid, agm., s. 671. 47. Mumcu, Ahmet, age., s. 160-162. 48. Gen, Mehmet: "18. Yzylda Osmanl Ekonomisi ve Sava", Yapt, sy. 4, s. 60. 49. Sahaflar eyhi-zade, Esad Efendi: ss Zafer, stanbul 1241. s. 126.
E. Ailev ve Yar Ailev Vakflar Temelde din, sosyal, kltrel ve ekonomik amal hayr ilerine adanm ve bu gaye ile ortaya km olan vakf messesesi, hicretin ilk asrnda gelimi ve ikinci asrn son yarsnda hukuk eklini almtr (51). Zamanla vakf kurucularnn kendileri, aile bireyleri ve dier yaknlar lehine gelir, menfaat, mal ve mlk tahsis etme (vakfetme) amacna ynelik vakflarn; dier bir deyi ile ailev ve yar ailev vakflarn nasl ortaya kt meselesi ile karlayoruz. Bu meseleyi izaha kalkan iki temel gr vardr: Birincisi, Fuad Kprl ve mer Ltfi Barkan'n kuvvetle savunduklar, slmn getirmi olduu miras siste- minden katr. kincisi Batl aratrclarca ileri srlen ve bizde de nisbeten bazlarnn itirak ettii, Ortaa'dan XIX. yzyln birincisi yarsna dein, btn Trk ve slm devletlerinde, zellikle de devletin mal skntlara dt dnemlerde uygulanagelen msadere korkusundan emin olmaktr. Ancak bylesi tarih bir realiteyi, bir iki sebebe indirgeyip aklamak, gerei ifade etmeyecei gibi, bu meseleyi btnyle kavramaya da yetmez (52). Bu ne- denle burada, ailev ve yar ailev vakflarn Trk ve slm devletlerinde geni lde yaygnlk kazanmasna neden olan dier sebepler zerinde etraflca du- rulacaktr. Ayrca, bu uygulama ile vakf kurucular ailelerine ve dier yaknlarna ne tr menfaat salamay tasarladklar da belirtilmeye allacaktr. Yine, fer- din hayattayken derhal hibede bulunmak ve lmnden sonra geerli olacak olan vasiyet gibi tasarruflar ve kendi iradesiyle verecei kararlardan neden kand vakf yoluyla diledii varislerine ve dier yaknlarna niin kendi mal ve mlkn adeta paylatrd hususu irdelenecektir. Ailev (evlatlk) vakflarn tesis sebepleri anlatlrken, zellikle de bu tr vakflarn Osmanl dneminde or- taya k nedenleri zerinde de durulacaktr. a) Ortaya k Sebepleri ve Tesis Gayeleri 1. slmn getirmi olduu miras sisteminden ka: Bir takm Batl mellifler, Fuad Kprl (53) ve Barkan'a gre (54), ailev vakflar, slmn getirmi olduu veraset sistemine kar Arap geleneinin bir tepkisinden domutur. slmiyetten evvel, Araplarn toplumsal hayatnda kadnlarn ve 51. Kprl, Fuad: slm ve Trk Hukuk Tarihi Aratrmalar ve Vakf Messesesi, is tanbul 1983, s. 357. 52. Kprl, age., s. 368. 53. Kprl, age., s. 358-359 ve 370. 54. Barkan, mer L.-Ayverdi, Ekrem H.: stanbul Vakflar Tahrir Defteri 953 (1546) Ta rihli, stanbul 1970, Giri: XX-XXV; Barkan, mer L: "er'i Miras Hukuku ve Evldhk Vakflar", Trkiye'de Toprak Meselesi Toplu Eserler I, stanbul 1980, s. 209-230.
kz ocuklarn hukuk ve sosyal durumlar ok aa derecede idi (55). slmiyet kadn bu durumdan kurtararak mirastan pay almaya hak kazandrd. Fakat, asrlardan beri sren bu gelenee kar, slmiyetin Kur'n ile getirmi olduu hkmler karsnda Araplarda, dorudan doruya olmasa da, bir kar tepki balad ve bunun sonucu aile vakflar ortaya kt. Fakat, Barkan'n, zellikle ai- lev (evlatlk) vakflarn ortaya k asndan, kuvvetle savunduu bu gr, aada izah edilecek dier nedenler gznne alndnda, tartlabilir. Bununla beraber, vakfn ortaya knda olmasa da, geliip yaygnlamasnda, nemli bir etken olduunu sylemek mmkndr (56). Araplarda kadnlar, kzlar mirastan yoksun brakma dncesiyle ortaya kan ailev (zrr) vakflar; Osmanllarda bazen ayn dnce, bazen de slm'n miras sistemine daha farkl bir ekilde, tepki olarak yaygnlk kazanmlardr. Eli- mizdeki vakfiyelere ve Osmanl vakflar zerinde yaplan aratrmalara gre, bu sebepleri yle sralayabiliriz: a) Vakf yoluyla varislerini mirasndan eit bir ekilde (ale's-seviyye) yarar- landrma: Kimileri tesis ettikleri ailev vakflar sayesinde, Araplarn aksine kzlarn ve erkek evlatlarn, vakfettikleri mallar ve mlkleri (bir nevi miraslar) zerinde eit bir ekilde pay alr duruma getirmilerdir. rnein, XVII. yzyl vakflar zerinde yaplan bir aratrmaya gre (57), bu dnemde tesis edilen vakflarn, kurucularnn %14.69'u (313'n 46's) vakfettikleri mal ve mlklerinin gelirlerinden ve dier menfaatlerinden kz ve erkek evltlarnn eit bir ekilde yararlanmalarn art komulardr. stelik bu art ileri srenler arasnda slm miras hukukunu iyi bilen mderrisler bile bulunmaktadr. Misl olarak, 1634/ 1635 tarihinde Manisa'da yar ailev bir vakf tesis etmi olan Mderris Hamza Efendi, vakfnn gelir fazlasn hayatta olduu srece kendisine sonra eit bir ekilde kz ve erkek evltlarna art komutur (58). Yine, 21 Temmuz 1639 tari- hinde stanbul'daki bir menzilini ailesi iin vakfetmi olan Mustafa elebi, bu menzilin, kullanmn ve oturma hakkn hayattayken kendisine, ldkten sonra kz ve erkek evladlarna eit bir ekilde art koar (59). 7 Mays 1667 tarihinde, el- Hac Hzr b. Abdulllah zmir'de tesis etmi olduu yar ailev vakfnn akarlarnn (gelir kaynaklan) kullanm ve oturma haklarn hayattayken kendisine, sonra kz ve erkek evldlarna ale's-seviyye art klmtr (60). 55. Halbuki, kadnn toplumda ikinci planda yer almas, btn Dou toplumlarnda (inliler'de, Orta Asya Trklerinde, Moollarda, ranllar'da ve Hintliler'de), hatta Yunan ve Roma'da grlen bir durumdur. Dier bir deyile, kadnn ikinci plan da yer almas ve baz toplumlarda (Hint, Mool ve Cahiliye dnemi Araplar'nda) mirastan mahrum braklmas, bu toplumlarn ataerkil yaplarndan kaynaklan maktadr. Sadece, Cahiliye Araplar'nda grlen bir zellik deildir. Bk. zdemir, Rfat: "Tokat'ta Ailenin Sosyo-Ekonomik Yaps (1771-1810)", Trk Tarihinde ve Trk Kltrnde Tokat Sempozyumu (2-6 Temmuz 1986), Ankara 1987, s. 81-144. 56. Kprl, age., s. 359- 57. Yksel, age., s. 422, Tablo: 20. 58. VGMA., Def. No: 589/290/481. 59- VGMA., Def. No: 1763/277. 60. VGMA., Def. no: 317/215.
Verdiimiz her rnekte grld gibi, bu vakf kurucular, vakf yoluyla mallarn ve mlklerini kz ve erkek evlatlar arasnda eit bir ekilde pay- latrmam olsalarda, lmleriyle miraslar (vakfetmi olduklar bu mal ve mlkleri) er' taksimata gre, ikili-birli olarak bllecekti. Daha nce, 1585-1683 tarihleri arasnda Anadolu' da tesis edilmi olan vakflar zerinde yaptmz bir aratrmada (6l), bu meseleyle ilgili, dikkatimizi eken enteresan bir husus ise, tesis etmi olduklar ailev ve yan ailev vakflar yoluyla kz ve erkek evldlarna ale's-seviyye pay brakan vakf kurucularna daha ok Anadolu ve Bat Anadolu'da rastlanmasdr. Dou ve Gneydou Anado- lu'daki vakf kurucular, tesis etmi olduklar ailev ve yan ailev vakflarda, vakflarnn gelir fazlasn veya tasarruf ve skna haklarn ya er' taksimata (ikili- birli) gre veya erkek ocuklarnn nesli tkendikten sonra kzlarnn istifadesine (ki bu da er' taksimata aykrdr) art klmlardr. Fakat rnekleme metoduyla ele aldmz 313 vakfiye ierisinde"ale's-seviyye" kz ve erkek ocuklarna vakf yoluyla miras brakan 46 vakf kumcusunun birinin Urfa'da ve dierinin de Kilis'te bulunmas, bizi bu hususta kesin bir yargya varmaktan alkoymaktadr (62). b) er' miras tertibini kzlarn aleyhine deitirmek: er' miras sisteminin temel zellii, kzlara bir, erkeklere iki hisse verilmesidir ve ayn kuakta (batn) bulunan kzlar da erkekler de mirasta belirlenen pay sahibidirler. Ne var ki, baz vkflar tesis ettikleri ailev ve yar ailev vakflar yoluyla, erkek evldlarnn nesli devam ettike kzlarnn miraslarndan yoksun brakm, erkek evldlarnn nesli kesilince kzlarna ve bunlarn ocuklarna, tesis ettikleri vakflarn gelirinden ya- rarlanmay art komulardr. rnein, 16 Kasm 1621 tarihinde Kayseri'de ai- lev bir vakf tesis etmi olan, el-Hac Sefer b. Eblhayr vakfnn gelir kaynak- larn oluturan drt tarla, iki dkkn ve dier iki dkkndaki hisselerinin kira gelirini(icarn) erkek evltlarnn evlad- evld- evldna; bunlarn nesli kesi- lince kzlarna ve kzlarn evlad- evlad- evldlarna art komutur (63). Yine, 3 Eyll 1653 tarihinde Mara'ta ailev bir vakf tesis etmi olan Mderris Kalender Ahmet elebi, vakfetmi olduu 53 bap dkkn ve 23 bap odann kira gelirinin kullanmn hayattayken kendi tasarrufuna, sonra erkek evldlarna ve bunlarn evlad- evld- evladna, bunlarn da nesli kesilince kz ocuklarna ve kzlarn evldlarna art klmtr (64). Dier bir yar ailev vakfn kurucusu olan Beyler- beyi Mustafa Paa, vakfnn gelir fazlasn zolu(slb evlad) Hasan Bey'e ve erkek torunlar ile torunlarma erkek ocuklarna; bunlarn nesli kesilince kz to- runlarna ve bunlarn evldlarna art klmtr (65). Her rnek vakfiyede grld gibi, vkflar eri miras sisteminin kuak (batn) tertibini kzlar aleyhine ve erkek evldlarnn lehine deitirmilerdir. 61. Yksel, age. 62. age., s. 422, Tablo: 20. 63. VGMA., Def. No: 581/2, 512/487. 64. VGMA., Def. No: 607/255. 65. VGMA., Def. No: 592/249/183-
c. slmn getirmi olduu er' miras sisteminin mlkleri ve servetleri paralayc tesirinden ailelerinin mal ve mlkn korumak: Gerekten, almann ikinci blmnde belirtilecei zere, sosyologlarn ifadesiyle,"kk aile/birleik aile" zelliini gsteren baz Osmanl vakf kurucu aileleri (v- kflar), bir ka nesil sonra, ailelerinin mal ve mlklerinin varisleri arasnda bllp, ufalp ailelerinin an ve erefinin yok olmasn engellemek iin, mal ve mlklerini evladlarna (zrriyetlerine) vakfetmek ve en byk/yal (ekber/ esenn) erkek evladlarna (ve evlad- evladna) vakf yoluyla idaresini brakmakla (art komakla); bu birlii ve btnl muhafaza edebilmilerdir. rnein, 12 Ocak 1616 tarihinde, Sinop'ta zrr (ailev) bir vakf tesis etmi olan Bilal Bayd b. Sleyman, temliknme ile mlk edindii bir kta arazi ve muhtelif kylerde bulunan drt bahesini vakfeder. Vakfettii mlkler arasnda, devlete ait (mir) araziden temliknme ile edindii bir kta gayr menkul bulunduundan olacak, tesis ettii evlatlk (ailev) vakfna hayr bir veche kazandrmak iin, Sinop'un Giranukuru Ky'nde bulunan bir mescidin imamna, mezzinine, kayyumuna ve dier grevlilere cret olarak, senelik belirli miktarda buday verilmesini art komutur. in en ilgin yan ise, bu grevlerin de, nesli kesilinceye dein ev- lad- evlad- evladna art klnmasdr. Vakfn ynetimini de, hayatta olduka kendisine, sonra nesli kesilinceye dein erkek evlad- evlad- evladnn en byne (derece-i lyada olanlarn ekberine) tevcih etmitir (66). 15 Mart 1613 tarihinde Ankara'nn Beypazar (Nallhan)'nda yar ailev bir vakf tesis etmi olan Veziriazam Nasuh Paa b. Zeynelabidin Aa, 52.000 riyal kuru, han, 54 adet dkkan, alt eltik (pirin) ekilir yer, drt ky, drt iftlik, bir miktar arazi, bir hamam, Beypazar'nn pazarbacn (vergisini) ve akar suyunu vakfetmitir. Vakfettii gelir kaynaklarnn (akarlar) ounluu, temelde devlete ait olduundan, tesis etmi olduu vakfna hayr bir ehre kazandrmak ve bu rt altnda ailesinin geleceini garantilemek iin vakfnn bir ksm gelirlerini din, sosyal ve kltrel hizmetlere tahsis etmitir, denilebilir. Bu hizmetlerden artan gelir fazlasn da evlad- evlad- evladna vakfetmi, vakfn ynetimini (m- tevellilii) de erkek evladlarnn yaa en byklerine (evlad- zukurunun sinnen ekberine) tevcih etmitir (67). Bu hususta vereceimiz son bir rnek ise, Kprl Vezir Ailesi'nin kurucusuna aittir. Veziriazam Kprl Mehmet Paa, 18 Temmuz 1661 tarihinde tesis ettii yar ailev vakfnn tevliyetini evvela olu Ah- met Paa' ya, bunun lmnden sonra, evlad- evlad- evladnn en byne art komutur (68). Gerekten, Osmanl dneminde kurulmu olan bu nitelikteki ailev ve yar ai- lev vakflarn kurucularnn ailelerinin ekserisi hl varlklarn ve servetlerini, btn siyas inklplara ramen srdrmektedirler ve bu tr vakf aileleri gnmzde bile vakflarnn (dolaysyla birka asr nceki aile cedlerinden mi- ras kalan mal ve mlklerinin) ynetimini ellerinde bulundurmaktadrlar. Bu tr vakflara "mlhak vakflar" denilmektedir (69). 66. VGMA., Def. No: 487/115. 67. VGMA., Def. No: 582/42/45- 68. VGMA., Def. No: 580/127-139/77. 69- Mlhak vakflar hakknda etrafl bilgi iin bk. Berki, Ali Himmet: Vakflar, stanbul 1940, s. 27-28.
d) Muayyen hisse sahibi varisi (ashabu'l-feraiz) olmayanlarn, uzak akraba larn (zevi'l-erham) ve diledikleri dier kimseleri vakf yoluyla miraslarndan yararlandrmak iin ailev ve yar ailev vakf kuranlar: slm miras hukukuna gre, lenin ashab'l-feraiz varisleri yoksa, uzak dere- cede, kendisine kan ba ile bal bulunan akrabalar (zevi'l-erham), belirli hal- lerde kendisine varis olurlarsa da, bazlar da mirastan mahrum(sakt) kalr. te baz vakf kumcular, tesis ettikleri ailev ve yar ailev vakflar yoluyla, er' miras hukukunun, bu kstlayc hkmlerini diledikleri gibi deitirmilerdir. rnein, 2 Kasm 1681 tarihinde stanbul'da ailev bir vakf tesis etmi olan el-Hac Bez- zaz Ahmet, 14 bap odasn ve drt dkknn vakfeder. lnceye dein, vakfet- mi olduu bu mlklerin tasarruf ve tevliyetini de kendi nefsine art koar. lmnden sonra evladlar, zevcesi, umm-i veledi, azatl cariyesi ve iki amca kzna (eit bir ekilde yararlanmalarn) art komutur (70). Bezzaz Ahmet, bu ailev vakf kurmadan lseydi, evladlar ve kars gibi muayyen hisse sahibi va- risleri olduu iin, amca kzlarna ve azatl cariyelerine mirastan pay dmezdi. Bu hususla ilgili dier bir rnek ise, 4 Haziran 1683 tarihinde yar ailev bir vakf tezis etmi olan mmhan Hatun bt. Ali Paa'ya aittir. Vakfiyesinden anlaldna gre, bu hatunun bir olu, drt beyaz cariyesi ve de zenci cari- yesi var. Bu hatun, vakfnn tevliyetini zolu ve bunun ocuklarna brakm, ayrca, vakfnn iradndan iki yeenine ve cariyelerine gelir balamtr. Bu ha- tun vakf tesis etmeden vefat etmi olsayd, zolu bulunduundan mirasndan anne tarafndan akrabas olan iki yeenine bir ey dmezdi (71). e) Beytlmalin, miraslar arasnda yeralmasn engellemek iin ailev vakf kuranlar: slm hukukuna gre lenin geride tek varisi olarak hanm kalsa, mi rasnn drtte biri karsna kalr; veya bir kadn vefat edip de geride varis olarak yalnz kocas kalsa, mirasnn ikide biri (1/2'si) kocasna kalr. Her iki durumda da, arta kalan tereke (miras) beytlmale (hazine) intikal eder (72). te, bu du rumdaki baz vakf kurucular, mal ve mlklerini aile vakf haline getirip, lmleriyle beytlmalin varisleri arasnda yer almamasn salamlardr. r nein, 7 Ocak 1657 tarihinde Tokat'ta ailev bir vakf kurmu olan ve vakfiye sinde anlaldna gre, ocuksuz olan Hac Aye Hatun bt. Hac Yusuf Bey, on- bir dkkn, bir ba, bir bahe ve menzilini, evvelen kendi nefsine, sonra ko casna, kocasnn lmnden sonra azatl iki cariyesine ve bunlarn evlatlarna; bunlarn nesli kesilince, babas(mteveffa) Hac Yusuf'un azatllarna vakfet mitir (73). Bu hatun tanmaz mallarn vakfetmeden lseydi, lmnden sonra, mi- rasnn 1/2'si kocasna kalacak ve dier yars da, baka varisi olmadndan beytlmale (hazineye) kalacakt. 70. VGMA., Def. No: 570/88-89/57. 71. VGMA., Def. No: 624/280. 72. Berki, Ali Himmet, slm Hukukunda Feraiz ve ntikal, Ankara 1986, s. 135. 73. VGMA., Def. No: 484/279/5-
fi er' miras hukukuna gre, varissiz lenin terekesi (miras) beytlmale aittir (74). Bu sebeple, yakn-uzak hi varisi olmayanlar, lmlerinden sonra beytlmalin miraslarna el koymasn engellemek ve hayattayken kendi hizmet- lerinde bulunan kle/cariye ve azatllarn, kendilerine sadakatle balamak iin, bunlar vakf yoluyla kendilerine adeta varis durumuna sokmulardr. rnein, 22 Haziran 1639 tarihinde ailev bir vakf kurmu olan Aie Hatun bt. Hayrettin, (vakfiyesinde anlaldna gre, kimsesiz ve dul bir kadndr) Tophane Kasa- bas'nn Katip Mustafa Mahallesindeki baheli menzilini (evini) hayattayken kendi nefsine, lmnden sonra azatllarnn evlad- evlad- evladlarna vakfet- mitir (75). Bu kadn, evini vakfetmeseydi, lmyle evi hazineye (beytlmale) kalacakt. Bu tr rnekleri arttrmak mmkndr; fakat bu kadaryla iktifa edip, burada unu belirtelim ki, lmleriyle kendilerine varis olacak kimseleri bulunmayan ve muhtelif gayelerle (ister hayr, ister din veya verdiimiz rneklerde olduu gibi) vakf kurmakla, miraslarnn beytlmale (hazineye) kalmasn nlemek abasnn, devletin tebaya yabanclamasndan ve iyice ceberrutlamasndan duyulan rahatszlktan kaynakland sylenebilir. Ayrca, devlet hazinesinin (beytlmalin) gayesinden sapt dncesine de dayanabilir. 2. Msadere Endiesi: Ailev ve yar ailev vakflarn ortaya kn izaha kalkan bir gre gre de, slm ordularnn din cokularla oluturulmu olan mahalli askerlerinin bar dnemlerindeki disiplinsizliinden kurtulmak isteyen Abbas halifeleri, satn aldklar klelerden disiplinli ve dzenli bir ordu meyda- na getirdiler (76). Bu asker yetitirme yntemi halifeleri tebalarndan bamsz klarken, nemli mal ve siyas problemleri de beraberinde getirdi. Birincisi, bu askerleri satn almak, tehiz etmek ve hazr bulundurmak iin gereinde paraya dntrlebilecek mal kaynak gerekiyordu. te, bu askerlere denek tekil eden fonlarn yetersiz kald yerlerde halifeler, toprak bana ve ardndan tmar usulne yneldiler (77). Bu klelerden asker toplama ve tmar yntemi daha sonra deiik isimler altnda Seluklular ve Osmanllarca da aynen benimsenerek srdrld. Bylece, ortaya km olan ve Osmanllarda da tmar, zeamet, has olarak nitelenen toprak tevzii, grev sresince tasarruf edilen, tevars edilmeyen, elinde bulundurann reel veya umulan hizmetlerine gre verilen bir karlk olup, bu karlk da memurun deil, vazifenin verdii bir nitelikten ibaret idi. Halifeler veya sultanlar (padiahlar), mutlak hkmranlk haklarna da- yanarak, vazife mukabili kendilerine, deiik isimler altnda toprak tevcih ettikleri grevlileri (ki bunlarn ounluu kul aslldr) gerektiinde, grevlerini ifa edemediklerinden ve ihmallerinden dolay veya keyfi olarak azledip, hatta kelle- sini aldrp mal ve mlkn msadere edebiliyorlard. 74. Berki, Ali Himmet, age., s. 135. 75. VGMA., Def. No: 618/1, 216. 76. Weber, Max: Economy and Socety (Gnther Roth ve Claus Wittich, editrler) New York 1968, C. 3, s. 1015-1016'dan nakleden Turner, Bryan S.: Max Weber ve slm (ev. Yasin Akay). Ankara 1991, s. 166. 77. Turner, age., s. 166.
te, bu siyas gvensizlik, ailev vakflarn ortaya kmasna zemin ha- zrlamtr (78). nk, ailev vakflar, bylesi bir felaket karsnda ailenin sefa- lete dmemesini temin eden bir tr sigorta vazifesi gryordu. rnein, 1741- 1762 yllar arasnda, am'daki Osmanl idaresi ve gnlk olaylar hakknda, bir berberin tutmu olduu hatra defterinde, am'a ikinci kez vali olarak atanan ve burada len Vezir Sleyman Paa'nn, lm zerine malnn ve mlknn devlete msadere edilmesi esnasnda, hanmlarna ve yaknlarna, sakl olan parann ortaya karlmas iin, yaplmayan ikence braklmad ve paann btn mallar ve mlklerinin msadere edildii grlmektedir (79). Daha sonra, Vakflar Genel Mdrl Arivi'nde yaptmz bir aratrmada, Vezir Sley- man Paa'nn iki tane yar ailev vakf ortaya kmtr. te, paa, lmyle aile- sinin sefalete dmemesini, tesis etmi olduu bu iki yar ailev vakfla gvence altna almtr (80). Evlat ve ayali olup da vakf kuran byk devlet ricalinin vakflarnn ekserisi- nin yar ailev vakflar olduu grlmektedir (81). Bunlar vakfiyelerinde o- cuklarna ve dier aile bireylerine muayyen bir gelir tahsis ettiklerini aka be- lirtmilerdir. rnein, 17 Nisan 1678'de yar ailev bir vakf tesis etmi olan Ve- ziriazam Kara Mustafa Paa, stanbul'un yerinde bulunan ve vakfetmi olduu saraylarnn oturma hakkn (skna hakk) hayattayken kendi nefsine, lmnden sonra evlad- evlad- evladna art komutur. Ayrca, bu vakfnn Anadolu, stanbul, Edirne ve Rumeli'deki gelir kaynaklarndan elde edilecek gelirden, er- kek evladlarnn herbirine gndelik 60'ar; kz evladlarnn herbirine de gndelik 40'ar ake (len kz olsun erkek olsun, hissesi evlad- evlad- evladna kalacak) verilmesini art komutur (82). Kprl Vezir Ailesi'nin kurucusu Veziriazam Kprl Mehmet Paa ise 18 Temmuz 1661 tarihinde tesis etmi olduu yar ailev vakfnn ynetimini olu Ahmet Paa'ya ve evlad- evlad- evladna gndelik 150 ake yevmiye ile tevcih etmitir. Vakfiyesindeki bilgilere gre, paann drt hanm vardr. Aye Hatun adndaki hanm ve bunun ocuklarna (aralarnda eit olarak blmek artyla) gndelik 200 ake; Saliha Hanm, Hatice Hanm ve Fatma Hanm adndaki dier hanmna da, aralarnda eit bir ekilde blmeleri artyla, gndelik 150 ake gelir balamtr (83). Her iki vkfn vakfiyesinde grld zere, koca bir imparatorluu yneten bu iki veziriazamn srtnda ve yreinde padiahn gazabna uramak veya lmlerinden sonra, mal ve mlklerinin msadere edilmesi korkusu olmasa, durup dururken saraylarn (Kara Mustafa Paa vakfnda olduu gibi) ocuk- larna vakfetmeye ve vakf yoluyla elerine ve ocuklarna maa (vazife) bala- maya niin tevessl etsinler? 78. Turner, age., s. 167. 79. el-Hallak, age., s. 45-55. 80. VGMA., Def. No: 735/211/102 ve 735/185/92. 81. Yksel, age., s. 396-398, Tablo: 13- 82. VGMA., Def. No: 641/55-350; TKA (Tapu Kadastro Arivi), Def. No: 136/83- Kara Mustafa Paa'nn bu trde ikinci bir vakf iin bk. VGMA., Def. No: 641/85. 83. VGMA., Def. No: 580/127-139/77.
Buraya kadar, slm toplumunda ve Osmanl Devleti'nde bireyleri ailev ve yar ailev vakf kurmaya srkleyen, er' miras sistemi ve msadere endiesi gibi iki temel etken zerinde durduk. Bu iki temel sebep dnda dier nedenleri de yle sralayabiliriz. 3. Bir hanedann sktuyla yeni bir hanedann devlet kurmas, yahut her hangi bir blgenin veya memleketin bir devletin egemenliinden dier devle tin haki mi yetine gemesi gibi siyas hadiselere kar, vakfl ar neml i bi r gvence oluturmaktaydlar. nk, birbirlerine varis olan btn bu devletler, eriat hkmlerine gre, vakflara ve vakf artlarna riayet etmek mecburiyetin- deydiler (84). Mesel, Osmanllar, Beylikler ve Anadolu Seluklular dneminde tesis edilen vakflara ve bu vakflarn artlarna riayet etmilerdir. Hatta kendile riyle savaa tututuklar Akkoyunlular'n (rnein, 1531/1532 tarihli, Bayburd'da Bayndrl merasndan Ferahad Bey b. Korkmaz Bey vakf gibi) (85), Dulkadi- roullar'nn (Sultan Alauddevle b. Sleyman ve Kansu Gavri'nin vakflar gibi) (86) ve Karamanoullar'nn vakflarna bile dokunmamlardr. 4. Bir baka sebep lmleriyle geride brakm olduklar mal ve mlklerinin varisleri arasnda bllmesi esnasnda kacak olan srtmeyi engellemek veya varislerce bu mal ve mlklerin satlp meru olmayan yerlerde harcanp yok olmamas iin, ebed bir sermaye olarak mallarn muhafaza edebilmek maksadyla, ailelerinin yararna mal ve mlklerini vakfettiklerini vakfiyelerinde aka belirterek, ailev vakf kuranlar da olmutur (87). 3. Osmanl dneminde bireyleri ailev vakf kurmaya srkleyen sebep- lerden biri de, terekelerini ve varislerini, kad ve kassamlarn haksz mdahalelerinden korumaktr, denilebilir. rnein, 30 Eyll 1609 tarihli bir adaletnmede dile getirilen ikayetlere gre, kad ve kassamlarn, len birinin varisleri gelip kendilerine bavurmakszn ya da kk ocuklar ve gurbette olan kimseleri bulunmad halde, har alma sevdasyla, gidip lenin mirasn (terek- esini) normal deerinin zerinde bir fiyat takdir ederek saym yaptklar ve ka- nun tereke taksim harcnn ok ok zerinde har aldklar ve hatta bazen lenin terekesinin yarsnn kad-kassam ve adamlarnn harlarna yetmedii; bazen de kad ve kassamlarn gidip, bu tereke adil bir ekilde bllmemitir diye iddiada bulunarak, iki kez ayn terekeyi bltrmeye kalkp har aldklar belirtiliyor (88). Ayn durumun 17 Temmuz 1789 tarihinde (Sivas kadsna gnderilen bir fermanda) hl devam ettii grlmektedir (89). te, baz vakf kurucularnn, miraslarn ve varislerim bu tr haksz mdahalelerden korumak iin, ailev vakf kurma yoluna gittikleri sylenebilir. 84. Kprl, age., s. 372-373- 85. VGMA., Def. No: Mcedded Anadolu, 1/3, 10. 86. VGMA., Def. No: 1966/150; 608/78; Mc. Ana., 4/105 ve 747/243 vs. gibi... 87. VGMA., Def. No: 1768/419. 88. Barkan mer L: "Edirne Askeri Kassamna Ait Tereke Defterleri (1545-1659) I", Belgeler, 111/5,6 (Ankara 1968), s. 49, dipnot: 47. 89- SS. Def. No: 3/135 (Bana bu belgeleri veren, arkadam Dr. Saim Sava'a teekkr ederim).
4. Ailev vakflarn tesisindeki dier messir bir sebebin de, vakf kurucu larnn herhangi bir yoldan ulatklar (bir makam ve mevkideyken edindikleri) serveti ve hayat seviyesini ocuklarna gvenle aktarabilme dncesidir. nk, tesis gelirini, nesilleri devam ettike aile bireylerine tahsis etmilerdir. Ancak, nesilleri kesilince, bu geliri, herhangi bir cami, medrese, tekke veya Haremeyn fukaras gibi yerlere art komulardr. Baz yazarlarn bu tr din yaplar, vakf kurucularnn mal ve mlklerinin sigortas olarak deerlendirmelerine katlmamak mmkn deildir (90). Gerekten, vakf gelirlerinden cz bir miktarnn veya vkfn nesli kesildik- ten sonra, vakfn gelirinin tamamnn herhangi bir din messeseye art koulmas, vakf kurucunun malna ve mlkne vakf damgas basmaktan ve bylece her tr haciz mdahaleden ve en byk tecavz olan msadereden korumak ve vakflardan byk miktarda mstefit olan (eriatn temsilcisi) din adamlarnn ve kamu oyunun gvencesi altna alm olmaktan baka birey ol- mad sylenebilir (91). 5. Ailede en makul, en mutedil, en bilgili ve becerikli (gibi vasflara haiz) olan evladn, akrabasn veya tekasn mtevelli tayin etmekle (92), ailesine vakf yoluyla brakt serveti, ebed bir ekilde idame ettirebilme dncesi de, ailev vakflarn tesis sebeplerindendir, denilebilir. b) Yaygnlk Oranlan ve Kurucularnn Sosyal Statleri Bugn slm alemindeki vakflarn ounluunun, ailev vakflardan olutuu sylenilmektedir (93). Bununla beraber, bu tr vakflarn, ortaya klarndan it- ibaren gnmze dein, yaygnlk oranlarn belirten almalara henz sahip deiliz. Ailev vakflarn Osmanl dnemindeki yaygnlk nisbetlerine gelince; bir ya- zarn bni Abidin'e dayanan kayd doruysa (94), balangtan Kanun dnemine dein ailev vakflara pek msamaha edilmedii ve bylece, bu ta- rihe dein pek yaygn olmadklarn sylemek mmkndr. XVII. yzylda tesis edilen vakflarn % 43.45'i yar ailev ve % 33.54' de ai- lev vakflardr (95). Bu demektir ki, bu yzyllda tesis edilen vakflarn % 79-99'u ailev ve yar ailev vakflardan olumaktadr. 90. Barkan, Ayverdi, age.. Giri: XXV. 91. age., Giri: XXV. 92. Yksel, age., s. 391-392, Tablo: 10. 93. Kprl, age., s. 371. 94. Yazarn iddiasna gre, bni Kemal'in, vakfn tanmnda yapt deiiklikle, ailev vakflarn tesisinde kolaylk salanmtr. Bk. Akgndz, age., s. 172. 95. Yksel, age., s. 148-149.
XVIII. yzylda tesis edilen vakflarn % 75'i yar ailev ve % 7'si ailev vakftr. Buna gre, bu yzylda, Osmanl Devleti'nde tesis edilen vakflarn % 82'si ai- lev ve yar ailev vakflardan olumaktadr (96). Bu tr vakflarn, yerleim birimlerine gre dalm oranlarna baktmzda ayn nisbeti gsterdikleri grlmektedir. rnein, 1700-1850 tarihleri arasnda Sivas vakflar zerinde yaplan bir aratrmaya gre, % 60' nn yar ailev ve % 4'nn de ailev vakf olduu grlyor (97). Keza, Galip Eken'in Divrii ze- rinde yapt ve henz sonulanmayan doktora almasnda bize aktard bil- gilere gre, bu kazada tesis edilmi olan vakflarn % 80 ile % 90'n yar ailev vakflar tekil etmektedir. Tanzimat Ferman' yla (3 Kasm 1839) msaderenin kalkmas zerine, Os- manl Devleti'nde ailev ve yar ailev vakflarn gittike azaldn sylemek mmkndr. rnein, Kafkas Gmenleri'nce 1850'lerden sonra tesis edilen vakflar zerinde yaptmz ve henz sonulanmayan bir aratrmada, bu gmenlere ait yaklak 160 vakf incelememize ramen, ilerinde ailev ve yar ailev vakflara rastlanlmamtr. Trk ve slm leminde, balangtan Osmanl Devleti'nin yklna dein kimlerin, daha dorusu toplumun hangi tabakasna mensup insanlarn ailev ve yar ailev vakf tesis ettikleri hakknda, her devir ve dnem iin, pek sarih bilgiler bulunmamaktadr. Yalnz unu biliyoruz ki, vakf kurmak iin (ister hayr, isterse ailev olsun) asgari dzeyde de olsa, varlkl olmak gerekir. Buna gre, vakf kurucularnn, gelir dzeyleri bakmnda toplumun orta tabakas ve zerindeki insanlardan olutuklar sylenebilir. rnein, XVII. yzylda tesis edilen vakflarn % 89'.13'n kamu grevlileri (askeriler) ve bu tabakaya mensup olanlar tesis etmitir. Reaya denilen halktan insanlarn tesis ettikleri vakflar % 095'tir. Meslei ve grubu belirtilmeyen vakf kurucular ise, % 9-90'dr (98). Bu dnemde tesis edilen ailev ve yar ailev vakflar, Osmanl toplumun sosyal tabakalamasna gre snflandrdmzda, ailev vakflarn % 28.75'inin kamu grevlilerince ve % 4.79'unun da reaya denilen vergi mkellefi halktan insanlar ve meslei ile grubu belirtilmeyenlerce tesis edildii grlmtr. Yar ailev vakflarn % 39.6l'i yine kamu grevlilerince ve % 3.83'n de meslei belirtilm- eyen ve reaya tarafndan tesis edildikleri grlmektedir (99). XVIII. yzylda tesis edilen vakflarn % 68.45' kamu grevlilerince ve % 2.45'i reaya tarafndan; % 29'unun da meslei ve grubu belirtilmeyenlerce tesis edilmitir (100). Bu dnemde tesis edilen ailev ve yar ailev vakflar toplumsal t abakal amaya gre grupl and r l mad ndan herhangi bi r ey syl emek mmkn deildir. 96. Yediyldz, Bahaeddin: "XVIII. Asr Trk Toplumu ve Vakf Messesesi", VD (Vakflar Dergisi), XV (Ankara 1982), s. 28. 97. Demirel, mer: Sivas ehir Hayatnda Vakflarn Rol, (Baslmam Doktora Tezi) Ankara 1991, s. 119. 98. Yksel, age., s. 371. Tablo:6. 99. Yksel, age., s. 396-398, Tablo: 13. 100. Yediyldz, Bahaeddin: Instituton Du Vaqf Au XVHI'e Secle En Turque-etude Soco-hstonque-, Ankara 1985, s. 148, Tablo: 6.
II. Osmanl Toplum Yapsna Gre Vakf Kurucularnda Aile Burada, Osmanl toplumsal yaps iinde vakf kurucularnda ailenin yerini, yapsn, servetini, ilikilerini, meskenini ve ahlk deerlerini, elimizdeki vakf belgelerine gre belirtmeye alacaz. Bunun iin de Osmanl toplumsal yapsn ana hatlaryla zetlememiz gerekir. Osmanl toplumu sosyal stat bakmndan iki ana tabakaya ayrlr. 1. Askerler: Yneteci tabakay oluturan bu grup bugnk anlamda tm kamu grevlileri demektir. Bu ynetici tabakas da, kendi iinde ehl-i ilm ve ehl- i seyf diye iki gruba ayrlr. Ehl-i seyf veya ehl-i rf denen grup, lkede padiah adna dirlik ve dzenlii salamak, sava esnasnda maiyetindekilerle beraber sefere itirak etmekle mkelleftir. Bunlar da kapkullar ve tmarl sipahiler diye iki gruba ayrmak mmkndr. Kapkullar kken itibaryla, devirme veya sava esiri olup belli bir eitimden geirildikten sonra, yeteneklerine gre, muhtelif idar ve asker vazifelerle grevlendiriliyorlard. Tmarl sipahiler ise, savata veya baka herhangi bir alanda gstermi olduklar baarlar sonucu, kendile- rine tevcih edilen topraklarda asayii salamak ve sefere arldklarnda, tasar- ruflarnda bulunan topraklardan elde ettikleri gelir dilimine gre salamakla mkellef olduklar silahl askerleriyle savaa itirak etmek zorundaki idar ve asker grevlilerden oluuyorlard. Bunlar kken itibaryla, ekseriyetle yerli mslman halktan olumaktaydlar. Osmanl ynetici tabakasn tekil eden askerlerin sivil kanadn oluturan ehl-i ilm veya ilmiye snf denen grup ise, medrese eitimini bitirmi olarak eitim, adalet ve bir ksm idar grevleri deruhte etmekteydiler. Bunlar da kken itibaryla yerli mslman halkn arasnda kyorlard. Osmanl Devletinde yerli mslman halk arasndan, ynetici tabaka denen "askerler" arasna katlabilmek iin ya savata veya padiah memnun edecek herhangi baka bir baar elde etmek ya da medrese eitimini baaryla tamam- lamak gerekiyordu. Sosyologlarn tabiriyle, Osmanl toplumunda "dikey hareket- lilik" iin, padiaha kabul grecek bireysel bir baar veya baaryla tamam- lanm bir medrese eitimi gerekiyordu. Kapkullar dndaki, mslman ahali iin, asker snfna katlmann yolu ve yntemi buydu, denilebilir. Osmanl toplumsal yapsna gre asker denen kamu grevlileri arasnda yer alan tarikat erbab ve seyyidleri de, sivil ynetici grubunu oluturan ilmiye snf arasnda deerlendirmek mmkndr; nk bunlar daha ok bu grubun hareket alan iinde rol oynuyorlard. Burada unu belirtelim ki, Osmanl toplumundaki bu yap, idar ve ekonomik gayelerle oluturulan ve devlete korunmasna zen gsterilen bir yapdr; yok- sa, toplumun kendi yaps iinde tabii olarak oluan bir yap deildir (101). 101. Defterdar, San Mehmet Paa: Nesayih'l-Vzera ve'l-Omera, (Sad. H? Rap Uural) stanbul 1987, s. 97. 2. Reaya: Kamu grevlileri (askerler) dnda kalan ve vergi mkellefi olan tm Osmanl tebasna denirdi. Toplumsal tabakann en geni kitlesini oluturan bu halktan insanlar, ikamet ettikleri yerleim birimlerine veya ura ve meslek- lerine gre gruplandrmak mmkndr. kamet ettikleri yerleim birimlerine gre reayay, ehirliler ve kyller diye ayrabiliriz. Burada unu belirtelim ki, vergi vermek, askerlik yapmak ve dier bir takm hizmetleri ifa etmekle mkellef olan bu retici halk tabakas iinde ehirlerde ikamet edenlerin, kylerde ve krlarda ikamet edenlerden daha m- reffeh olduklar sylenebilir. rnein, imdiye kadar yaplan aratrmalara gre, hi bir ifti veya gebenin vakf tesis ettiine rastlanlmamtr. Halbuki, ehirlerde ikamet eden muhtelif sanat erbab ve ticaretle uraanlarn vakf tesis ettiklerine dair elimizde bir ok vakfiye mevcuttur. Reaya snfn uralarna gre, sanat erbab (ehl-i hirfet), tccar, ifti ve gebe diye tasnif etmek de mmkndr. mparatoluun en geni toplumsal kitlesini oluturan bu reaya hibir resm statye tabi deildir. Bu kitlenin vazifesi, dirlik dzenlik iinde retimde bulun- mak, rf ve er' kanunlarla belirlenmi olan vergisini vermek ve arldnda savaa katlmaktan ibarettir (102). te, yukardan itibaren ana hatlaryla zetlemeye altmz bu yap iinde Osmanl vakf kurucularnn yerini ve aile yaplarn deiik alardan belirle- meye geebiliriz. 1. A ile Yaps Sosyologlarn aile yapsn ve tipini belirlemede esas aldklar balca temel lt vardr: 1. Otorite: Ailede annenin egemenlii esas ise, bu tip aileye ana ailesi (anaerkil); babann hakimiyeti esas ise, bu tip aileye baba ailesi (babaerkil) de nilmektedir. 2. Hanedeki kuak says: Ayn at altnda yaayan iki kuaktan oluan; dier bir deyile, kar-koca ve evlenmemi ocuklar ile snrl aileye "ekirdek aile" veya "kk aile" denir. ayet, hanedeki kuak says ikiden fazla ise (byk baba-byk anne; anne-baba ve torunlar....), bu tip aileye de, "geni aile" veya "byk aile" denir. Sosyologlarn "geni aile"yi "kk aile" ve "birleik aile" diye alt gruplara ayrdklarn gryoruz. Aada belirteceimiz zere, ele aldmz vakfiyelerdeki bilgilere gre, Osmanl vakf kurucularnda grlen aile yaps, geni aile (kk ve birleik aile) yapsn arzettii iin, burada bu tip aile yaps hakknda baz bilgiler vermemiz gerekir. 102. Yukardan beri ana hatlaryla zetlediimiz bu toplumsal yap iin bkz. Akda, Mustafa: Trkiye'nin ktisadi ve timai Tarihi, (Ankara 1979) C. II, s. 114-127; Shaw, Stanford }.-. Osmanl mparatorluu ve Modern Trkiye, (ev. Mehmet Har- manc), stanbul 1982, I, 166-212 vd.
Kk aile, ana-baba, tek evli erkek evlat ve torunlardan oluur. Aile reisi bab- adr. Babann lmnden sonra aile reislii byk erkek evlada geer. Babann lmnden sonra aile mlklerine byk oul sahip olur. Ayrca, kardeleri ve kz kardeleri byynceye kadar onlara bakmakla ykmldr. Bylece, ailenin ismi, sorumluluu ve mlk bir elde toplanm olur. Kk ailenin btnl blnmeyen toprak mlkiyeti ile sreklilik kazanm olur. Birleik aile, ana-baba, erkek ocuklar ve torunlardan oluan aileye denir. Birleik aile, erkek evlat ynnde geliir. Bu aile, ikiden fazla kuaktan oluur, bir arada ve ayn bahe iinde ayr blmlerde yaarlar. Mlkiyet ise mterektir. 3. E says: Sosyologlar, muhtelif topluluklarda grlen evlilik trne gre de, aileyle ilgili baz tiplemelere gitmektedirler. En yaygn olan, monografi (tek kadnla evlilik) ve poligami (birden fazla kadnla evlilik) denen, evlilik durumu- na gre yap lan s nflandrmadr. Yal nz unu belirtelim ki, e say s, aile yapsn belirlemede lt deildir. Sosyologlarn aile yaplarn belirlemede kullandklar daha baka kstaslar varsa da, biz burada, ele aldmz vakfiyelerdeki bilgileri, bu temel lte gre irdeleyerek Osmanl vakf kurucularnn ai l e yap larn belirlemeye alacaz (103). Ne var ki, bu makalenin birinci blmnde belirttiimiz zere, Osmanl dneminde tesis edilip ve vakfiyelerin bugn elimizde mevcut bulunan va- kflarn kurucularnn XVII. ve XVIII. yzyl vakflarnn ortalamasna gre) % 78.79'u kamu grevlisi (asker), % 1.70' reaya ve % 15.45'inin de meslei ve grubu belirtilmeyenlerden olutuu grlyor. Bu sebeple, burada Osmanl vakf kurucularnda grlen aile yapsn belirlerken, yapm olacamz tespitler, bizi tm Osmanl toplumunda grlen aile yapsndan daha ok Osmanl ynetici tabakasnn aile yaplarn belirlemeye gtrecektir. Yine de, mmkn mertebe, reayann da aile yaplarn belirlemeye gayret edeceiz. Bugne dein Trk aile yaps zerinde yazlan ve yaplan aratrmalarda, Osmanl toplumundaki aile yaps zerinde detayl bilgiler verilmemitir.(104). Yaplan aratrmalarda balk, mehir, nian, nikh, boanma, nafaka vs. gibi rf ve er' hukukun muamelet ksmlarnda ele alnm olan veya son dnemde tedvin edilen 1917 tarihli Aile Kararnamesi gibi konular zerinde durulmutur. Bununl a beraber, Osmanl t opl umunda grl en ai l e yap s ve evl i l i k t i pi hakknda yaplan baz tespitlerin de bulunduunu belirtmemiz gerekir. Biz de, burada Osmanl toplumsal tabakalamasna gre bu toplumdaki vakf kurucularnda grlen aile yaps ve evlilik tipi zerinde baz tespitlerde buluna- caz. 103. Aile tipleri ve yaplar iin bk. Gke, Birsen: "Aile ve Aile Tipleri zerine Bir nceleme" ve Erdentu, Aygeni "eitli nsan Topluluklarnda Aile Tipleri", Aile Yazlan /iinde, Ankara 1990. 104. Bu hususa daha nce, zer Ergen deinmitir. Bk., Ergen, zer: 1580-1596 Yllar Arasnda Ankara ve Konya ehirlerinin Mukayeseli ncelenmesi Yoluyla Osmanl ehirlerinin Kurumlar ve Sosyo-Ekonomik Yaps zerine Bir Deneme, Ankara 1973 CBasJmam Doktora Tezi), s. 247-248.
a) Osmanl Ynetici Tabakasnda Grlen Aile Yaps ve zellikleri 1. Ele aldmz vakfiyelere gre, Osmanl ynetici tabakasnn te birinin hane halk arasnda cariye, odalk, kle, azatl cariye ve klelere rast lanlmaktadr (105) ve yine bunlarn yaklak % 80'i tesis ettikleri vakflarnda, bu kle ve cariyelerine, kendi hane halkna ve dier akrabalarna yaptklar gibi ge lir, mesken ve tasarruf hakk tahsis etmilerdir. rnein, 28 Austos 1592 tari hinde ailev bir vakf tesis etmi olan Kara elebi Hseyin, 76 adet odasn ve iki kahvehanesini kiraya (icara) verilmek artyla vakfeder. Vakfnn gelirinden, tahsil yapan erkek evlatlarnn ve evli olmayan kzlarnn herbirine gndelik onar ake, evli olan kzlar ve bu kzlarnn ocuklar ile evli olmayan kz torun larnn herbirine gndelik beer ake ve evli olmayan cariyelerinin herbirine de gndelik er akelik gelir tahsis etmitir. Vakfnn denetimini (nezaretini) evladna, idaresini (tevliyeti), ktipliini ve cbiliini (kira gelirlerini toplayan) de azat ettii klelerine (utekalarna) art klmtr (106), Yine, Ekim 1594 tari hinde Gzelhisar'da yar ailev bir vakf tesis etmi olan Ramazan Paa, vakfnn btn cihet ve vazifelerini (grevlerini) evlatlarna ve azatl klelerine art klmtr (107). 2. Osmanl ynetici tabakas arasnda, eriatn cevaz verdii birden fazla kadn ile evlilie sk sk rastlanld gibi, bir de mm-i velet (ocuk anas) deni len odalklara ve bunlardan ocuk sahibi olanlara da rastlanlmaktadr. rnein, Kprl Mehmet Paa' nn drt hanm ve says belirtilmeyen cariye leri vardr (108). ubat l654'te yar ailev bir vakf tesis etmi olan Divan- Ali ktibi Mahmud' un yedi adet mm-i veledi vardr (109). Aralk 16l7' de yan ai lev bir vakf tesis etmi olan Ahmet Paa'nn ise, ka nikhl hanm olduu be lirtilmemekle beraber, drt adet mm-i veledi bulunmaktadr (110). Birinci ve ikinci kta verdiimiz bu rneklerde grld zere, Osmanl ynetici tabakas mevki ve rtbesinin derecesi nisbetinde, aada dei- neceimiz, konak yaamlaryla, saysz kle, cariye, odalk, birden fazla nikhl kadn ve daha sonra zerinde duracamz byk servetleriyle, saray hayatn taklit ediyorlard (111). Ayrca, Osmanl ynetici tabakas arasnda, slmn ce- vaz verdii ve sosyologlarn poligami dedikleri, birden fazla kadn ile evlenme- nin revata olduunu sylemek de mmkndr. 3. Ele aldmz vakfiyeler incelendiinde, Osmanl ynetici tabakasnda grlen aile yapsnn genellikle geni aile (byk aile) tipi iinde yer alan, "kk aile" ve "birleik aile" zelliklerini arzettii grlmektedir. rnein, 13 Ocak 1670 tarihinde ailev bir vakf tesis etmi olan Muzaffer elebi, tasarrufunda bu- 105. Bu vakfiyeler iin bk. Yksel, age., s. 319- 106. VGMA., Def. No: 571/95-97/50. 108. VGMA., Def. No: 580/127-139/77. 109. VGMA., Def. No: 581/2, 429/413. 110. VGMA., Def. No: 571/79-81/43. 111. Ayn hususa bir baka yazar da deinmitir. Bk. Bangolu, Tahsin: "Trkler'de Aile", Aile Yazlar 1(Ankara 1990), s. 364.
lunan iki kydeki yarmar hisselerini, bir deirmenini, bir ban ve iki menzilini erkek evladlarnn evlad- evladna, bunlarn nesli kesilince kzlarna ve kzlarnn evlad- evladna vakfeder. Vakfnn (daha dorusu bu mlklerinin) idaresini (tevliyleti) hayattayken kendine ve lmnden sonra da yaa en byk oluna (sinnen ekber evladna) tevcih eder (112). 5 Mays 1638 tarihinde yar ailev bir vakf tesis etmi olan Ali Baba b. Ahi Mehmet Bey, byk bir yekn tutan gayr menkul mlklerini vakfetmitir. Vakfnn ynetimini hayattay- ken kendisine, lmnden sonra erkek evladnn yaa en byne (evlad- zkrnn sinnen ekberine) art klmtr. Gelir fazlasn, zaviye olarak kulland evinde oturan erkek evladlarna ve bunlarn ocuklarnn ocuklarna brak- mtr. Vkf, kz ocuklarndan dul, muhta veya kocaya varmam olanlarna da yeterince baklmasn art komutur (113). 4. Hanedeki kuak (batn) ve fert saysn her vakfiyede salkl olarak tespit etmek mmkn deilse de bazlarnda ksmen de olsa baz bilgiler bulunmak- tadr. te bu bilgilere gre, Osmanl ynetici tabakasnn te birinin hane halk arasnda daima cariye, kle, azatl cariye ve klelere rastlanmaktadr. stelik bunlar, azatl olsun veya olmasn kle ve cariyelerini, vakf yoluyla, mi- raslarna adeta ortak etmilerdir. rnein, 29 Temmuz 1611 tarihinde yar ailev bir vakf tesis etmi olan eyhlislam Mehmet elebi b. Sadeddin'in konandaki fert ve kuak says yledir: Kendisi, annesi Fatma Hatun, hanm Ayn Hatun, kz Afife Kadn (dul olacak) ve kznn ocuklar, Zeynep ve Aye adndaki dier iki kz ve sekiz odalk. Vkf tesis etmi olduu vakf yoluyla bun- larn hepsine mesken ve gelir tahsis etmitir. Yalnz, vkfn erkek ocuu yoktur; olmasn umut etmektedir. Bu bilgilere gre, eyhlislam Efendi'nin hanesi, odalklar saymasak, drt kuaktan (batndan) ve onbe fertten olumaktadr (114). kz Mehmet Paa'nn hanesinde bir olu, alt kz, mm-i veledi ve on'dan fazla tekas (azatllar) olduu ve bunlarn tmne de, tesis etmi olduu, vakf yoluyla gelir balad grlmektedir (115). Vermi olduumuz bu rneklerde grld gibi, hane halk arasnda, kle ve cariyelere yer veren bu aileleri, yap ve tipletirme bakmndan, imdiye dein toplum bilimcilerin yapm olduu aile tipletirmelerinin hibirine dahil edemiyoruz. stelik, bu kle ve cariyelerin bir ksm azat edildikleri halde, yine de vakf kurucularnn varisleri arasnda yer aldklar, kendilerine vakflardan tahsisat baland grlmektedir (116). zetlersek; Osmanl ynetici tabakasndaki (askerler) aile, yap bakmndan, geni ailenin (byk aile) deiik iki ana ekli olan kk aile ve birleik aile 112. VGMA., Def. No: 583/281-282/214. 113. VGMA., Def. No: 2140/42/44. 114. VGMA., Def. No: 573/127. 115. VGMA., Def. No: 572/235/57. 116. Mesel, Odaba Hasan Aa b. Abdullah'n akrabalar bulunduu halde, vakfnn ynetiminin, lmnden sonra azatl klelerine verilmesini art komutur. Bk. VGMA., Def. No: 571/137-144/59-
zelliklerini tamaktadr. Otorite bakmndan, aile yaplar pederahdir (117) ve bu tabaka arasnda poligami denen birden fazla kadnla evliliin revata olduu sylenebilir. b) Osmanl Toplumsal Yapsna Gre, Ynetilen Kitlenin Aile Yaps ve zellikleri Osmanl dneminde tesis edilen ve bugn vakfiyeleri elimizde mevcut bulu- nan vakflarn ok az, ortalama olarak % 1.70'i, nalbant, bezzaz, debba, kereste- ci, berber, tenekeci vs. gibi sanat ve ticaret ile uraan ve reaya denen halktan insanlarca tesis edilmitir. Bunlarn iinde hibir ifti ve gebenin vakf tesis ettiine rastlanlmamtr. Bunun iin, bu toplumsal tabakann genelindeki aile yaps hakknda fazla birey sylemek mmkn deildir. Bununla beraber, eli- mizdeki belgeler ve vakfiyelerin elverdii nisbetde burada ksa da olsa baz bil- giler vermeye alacaz. Osmanl toplumunda, idari tabakada (askeriler) olduu gibi, ynetilen tabaka (reaya) arasndaki varlkl insanlarn da birden fazla kadnla evlendikleri ve kaplarnda kle ve cariye bulundurduklar grlmektedir (118). rnein, 2 Ekim 1681 tarihinde ailev bir vakf tesis etmi olan Bezzaz el-Hac Ahmet'in bir zev- cesi, bir mm-i veledi, bir azatl cariyesi ve vakf yoluyla mirasndan mstefit kld iki amca kz vardr. Bezzaz Ahmet'in ocuklarnn says belirtilmemitir (119). Buna mukabil, eldeki vesikalara bakldnda kyller arasnda bylesi kle, cariye ve birden fazla kadnla evli olanlarla pek rastlanlmamaktadr. rnein, ubat 1624 tarihli Davut b. Abdi adndaki bir kylnn terekesine baktmzda olu, bir kz ve hamile olan bir ei olduunu gryoruz (120). Yusuf b. Os- man adndaki dier bir kylnn terekesine bakldnda bunun da bir olu, bir kz ve bir de ei olduu grlmektedir (121). stanbul'da Satuolu Mahmut adnda len birinin terekesine bakldnda, bunun da bir annesi, bir ei, drt olu ve bir de kz vardr (122). 117. Bir hocamz ise, "Osmanl Trkleri'nde aile yar pederahiydi" demektedir. Bugn bile toplumumuzun byk ounluundaki aile yaps yar pederahi deildir. Osmanlda olmas biraz phelidir. Bk. Kuran, Ercment: "Trk Ailesi nin Mahiyeti ve Tarihi Gelimesi", Aile Yazlar I (Ankara. 1990), s. 364. 118. in Trkistan'nda yaplm bir aratrmaya gre, burada da birden fazla kadnla evlenmeye zengin tccarlar arasnda rastlanld belirtilmektedir. Bk. (Fndkolu), Ziyaeddin Fahri: "Trklerde Aile timaiyat", Aile Yazlan I (Ankara 1990), s. 13. 119. VGMA., Def. No: 570/88-89/57. 120. eriyye Sicilleri,Mahiyeti, Toplu Katalogu ve Seme Hkmler I, TDAV. Yayn (stanbul 1988), s. 335. 121. age., I, s. 339. 122. age., I, s. 341.
Sonu olarak, Osmanl toplumundaki ynetilen geni kitlenin (reayann) varlklar arasnda birden fazla kadn ile evlilie ve hanelerinde kle ve cariye- lere rastlamak mmkndr. Fakat, bu kitlenin byk kesiminde en yaygn olan evlilik biiminin tek kadn ile evlilik olduunu rahatlkla syleyebiliriz. 2. Ailelerin Serveti Hangi tabakaya mensup olurlarsa olsunlar, hereyden nce, vakf kuranlar hakknda kesin olarak bildiimiz birey varsa, o da bunlarn genellikle varlkl ve zengin olduklardr. Bu durumda, Osmanl dneminde vakf kurmu olan insan- lar vakfetmi olduklar mallarn ve mlklerini nasl kazanmlard? Ve bunlarn kazan kaynaklan neler idi? Ayrca, Osmanl toplumsal yapsna gre, bunlarn kazan ve servetlerinin birbirlerine olan nisbeti neydi? Burada bu tr sorularn cevabn, yine toplumsal tabakalamaya gre arayacaz. a) dar Tabakada Yeralan Vakf Kurucularnn Serveti Yukarda belirttiimiz gibi, Osmanl vakf kurucularnn ortalama % 80' i asker snf denen kamu grevlileridir. Biradan Osmanl toplumunun en varlkl ve zengin tabakasnn kamu grevlileri olduunu karabiliriz. Fakat burada u sorularla karlayoruz: Acaba bunlarn kazanlar sadece ifa ettikleri grev karl, devletin kendi- lerine tahsis ettii gelirlerden mi ibaretti? Yoksa ticaret, ziraat vs. gibi ilerle de urap, kendilerine ek bir gelir mi salyorlard? Ayrca, bunlarn servetinin miktar neydi? stelik bu kamu grevlilerinin bir ksm (XVII. yzyllda % 21.94') (123) kul asllyd. Ksaca ya sava yoluyla veya devirme sistemi ile alnp, yetitirildikten sonra, Osmanl idar tekilatnda grevlendirilmilerdir. Bylesi insanlar bir kuak iinde, vakf kuracak kadar bir serveti nasl ediniyor- lard? Osmanl kamu grevlilerinin servetinin en nemli kayna, ifa etmekte ol- duklar grevlerinin kendilerine salam olduu siyas kudretin vermi olduu yetkilerle alakaldr. rnein, daha nce Trablus Beylerbeyi olan mer Paa, sonradan Diyarbekir Beylerbeyliine atanr. Burada, Temmuz balan 1653 tari- hinde kurmu olduu vakfnn gayri menkul gelir kaynaklar bir iftlik, be deirmen, iki bahe, bir eltik dingi ve bir de harap olduu belirtilen bir saray- dan ibarettir. Paa, bu mlklerini ailesi yararna vakfetmitir (124). Bir baka belgeye gre, mer Paa' nn toplam yllk geliri, 14.552.785 ake olarak grlyor. Paa'nn grev karl olan Diyarbekir Beylerbeylii hass geliri ise, 1.200.066 akedir. Buna gre, mer Paa'nn kayna belirtilmeyen dier gelirle- 123. Yksel, age., s. 27, Tablo: 1. 124. VGMA.. Def. No: 618/1/1.
ri, grev mukabili kendisine tevcih edilen gelirlerinin on bir misline ulamaktadr (125). Dier bir paann serveti hakknda Hammer yle demektedir: Kaptan Kl Ali Paa, 1586'da Yenisaray'da Padiah iin kendi harcamalar ile bir hamam ve iki de cami yaptrmtr. 27 Haziran 1587'de birden lveren Kl Ali Paa'nn geride brakt serveti yarm milyon altn olarak tahmin edilmektedir (126). Osmanl merasnn siyas serveti hususunda son bir misl ise, 1733 ile 1744 tarihleri arasnda am'da vali olarak bulunmu olan burada len Vezir Sleyman Paa'ya aittir. Vezir Sleyman Paa burada lnce, serveti msadere edilir. Paann yer altnda saklam olduu 850 kise tutarndaki paras ortaya karlnca, halkn, "paa bunca serveti fakir fukaradan toplayncaya dein, am'da hayvanlar, kadnlar ve ocuklar a ve perian oldular" diye sylen- diklerini bir berberin hatratndan reniyoruz (127). te, Osmanl merasnn servetindeki bu haksz kazan unsuru onlar srekli msadere endiesi ile tedirgin etmitir. Bu da, onlar, salklarnda mallarn ve mlklerini ailelerinin yararna vakfetmeye srklemitir. Asker snf denen kamu grevlilerinin, meslekleri ve grevlerinin yansra, bulunduklar yerlerde ticaret, faizcilik, ziraat ve sanayi ile de megul olduklarn ve bylece, kendilerine ek bir gelir salayarak servetlerini arttrdklarn da bi- liyoruz (128). Bunlarn servetlerinin miktar rtbe ve grev dereceleri nisbetindedir, denil- ebir. Ayrca bu kamu grevlilerinin servetlerinin birbirine olan nisbeti hususun- da yaynlanm olan tereke defterilerinde etrafl bilgiler bulunmaktadr (129). b) Osmanl Toplumunda Ynetilen Tabakann (Reayann) Serveti Osmanl toplumunun en geni ve byk tabakasn oluturan reaya denilen vergi mkellefi insanlar, vakf kurucular arasnda % 1.70 gibi ok cz bir nisbet oluturmaktadrlar. Bunun sebebi, Osmanl toplumunda artk rnn, asker de- nen jdar gruplarca, muhtelif ekillerde bu snfn elinden alnmasdr (130). Ayrca, bn Haldun Mukaddime'de, slm toplumlarnda halkn geliri ve serveti hakknda, zetle yle demektedir: "ktidara mensup olmayan, devletin idar 125. Ycel, Yaar: "XVI-XVII. Yzyllarda Osmanl dari Yapsnda Tara merasnn Yerine Dair Dnceler", Belleten, XLI (1977), s. 163-497'den naklen bk. Gelir- gider icmali (BA., Mad. No: 6786), s. 15. 126. Hammer, Joseph Von: Osmanl Devleti Tarihi, (ev. M. Ata; Sade. ve zetleyen: Abdulkadir Karahan), II, 108. 127. el-Hallak, age., s. 55. 128. Barkan, mer L: "EdirneAskeriKassamnaAit Tereke...", s. 6l vd. 129. Barkan, mer L, age., ve zdeer, Hseyin: 1463-1640 Yllar Bursa ehri Tereke Defterleri, stanbul 1988. 130. nan-slamolu, Huricihan: Osmanl mparatorluu'nda Devlet ve Kyl, letiim Yaynlar, stanbul 1991, s. 34 vd.
kademelerinde yer almayan kimsenin mal da olsa, onun serveti sanat, almas ve sermayesi miktarncadr. Nitekim ou tccarlar, ziraatle uraanlar ve baz meslek ve sanat sahiplerinin hli bu tarzda olup, kazanlar ancak mal- lar, sanat ve almalar nisbetindedir. Fakat, ynetimde yer alan veya onlara intisap edenlerin kazanlar bu tarzda deildir" (131). Bu grn, Osmanl top- lumunda ynetilen tabaka (reaya) iin de geerli olduunu syleyebiliriz. Reaya arasnda vakf kuranlarn vakfettikleri mallan ve mlklerinin miktar- larna bakldnda da, bn Haldun'un bu grnn doruluu ve geerlilii yine ortaya kmaktadr. rnein, 1617 tarihinde stanbul'da bir vakf kurmu olan Nalbant Hasan'n vakfnn akan bir menzim (ev)den ibarettir (132). 1674 tarihinde Edirne'de bir vakf kurmu olan Tccar el-Hac Ahmet'in vakfnn gelir kaynaklan ise, bir bezzaz dkkn, bir keeci dkkn ve onsekiz adet odadan iba- rettir (133). 1681'de bir vakf kurmu olan Bezzaz el-Hac Ahmet b. Hseyin'in vakfnn akarlar ise, ondrt adet oda ve drt dkkndan ibarettir (134). Osmanl toplumunda kamu grevlileri ile vergi mkellefi insanlarn servetleri mukayese edildiinde; iki tabakann servetleri arasnda byk bir fark olduu grlr. rnein XVI. yzylda herhangi bir sancak beyinin sadece yllk geliri, Bursa'nn en zengin tccarnn terekesinde kan servetten misli daha faz- ladr (135). 3. Aile likileri Aile ilikileri hibir zaman sosyal ve kltrel denetimden bamsz deildir. Toplum, muhtelif yollardan aile ballklarn dzenler. Ayrca, nesep balar da, bireyin mensup olduu aile ve iinde yaad topluluktaki baka bireylerle olan mnasebetlerinin derecesini belirler. te burada, bu sosyolojik ereve ierisinde, Osmanl vakf kurucularnn aile ilikileri, vakfiyelerindeki bilgilerin elverdii lde belirtilmeye allacaktr. Yalnz, vakf kurucularnn aile ilikilerini belirlemede esas alnacak bilgiler, vakf kuranlarn aile bireylerine ve dier akraba ve tekalarna tahsis ettikleri ge- lir ve yararlarn nisbeti ve bu haklardan faydalananlarn yararlanma sralamas gibi, vakfiyelere konulmu olan artlara dayanmaktadr. Bu artlarn dnda, vakfiyelerde, vkflarn aile bireylerine, akrabalarna, kle ve cariyelerine kar tutum ve ilikilerini yanstan baka bilgiler mevcut deildir. Vakfiyelerdeki bilgilere bakldnda, Osmanl toplumunda egemen olan pederah (ataerkil) aile anlaynn tesiriyle, baz vakf kurucularnn erkek ev- ladlarn kayrdklar ve kzlarn arka plana attklar grlr. rnein, 13 Eyll 131. bn Haldun: Mukaddime, Darlfikr Yayn, (Tarihsiz), s. 389- 132. VGMA., Def. No: 1763/86/70. 133. VGMA., Def. No: 626/277/408. 134. VGMA., Def. No: 570/88-89/57. 135. nalck, Halil: The Ottoman Empire, The Classical Age 1300-1600, London 1973, s. 115.
1653 tarihinde Mara'ta ailev bir vakf tesis etmi olan Ahmet elebi, vakfettii mlknn kullanm hakkn lmnden sonra, erkek evlad- evlad- evladlarna tahsis etmitir. Bunlarn nesli kesildikten sonra, kz evladlarna sra gelecektir (136). Austos 1666'da Erzurum'da yar ailev bir vakf kurmu olan Mehmet Aslan Paa, vakfnn gelir fazlasn ve bir ksm akarlarnn tasarruf hakkn mtevelli olarak atad olu Yusuf Bey'e ve bunun evlad- evlad- evladna art komutur. Yusuf Bey'in nesli kesilince, kzlarna ve kzlarn evlad- evladna kul- lanm sras gelecektir (137). Yine benzer ekilde, 10 Ocak 1616 tarihinde yan ai- lev bir vakf kurmu olan Beylerbeyi Mustafa Paa, vakfnn gelir fazlasn olu Hasan Bey'e ve bunun erkek evlatlarna brakyor ve kz torunlarna verilmeme- sini aka art kouyordu (138). Yalnz pederah aile anlay ile kzlar tamamen dlamay, onlar ikinci plnda tutmay, tm Osmanl toplumu iin genelletiremeyiz. nk, bu anlay ve uygulamay bir kenara brakp, kz ve erkek evlatlarn eit kabul ederek vakf yoluyla bunlara eit bir ekilde gelir tahsis edenler de vardr. rnein, zmir'de yar ailev bir vakf tesis etmi olan el-Hac Hzr b. Abdullah, vakfetmi olduu mlklerinin kullanm ve oturum (skna) haklarndan, kz ve erkek evlatlarnn eit bir ekilde yararlanmalarn art komutur (139). Ayrca, Veziriazam Kara Mustafa Paa, tesis etmi olduu yar ailev vakfnn gelirinden erkek evlatlarnn herbirine gndelik 60'ar ake ve kzlarnn herbirine de gndelik 40'ar ake ve- rilmesini art komutur(140). Yine baz vakf kurucularnn, beer bir duygu ile baz evlatlarn, kz-erkek ayrm yapmadan, dier evlatlarndan daha stn tuttuklar da grlmektedir. rnein eyhlislam Mehmet b. Sadettin'in vakfiyesindeki bilgilere gre, kz vardr. eyhlislam Mehmet Efendi, her nedense, Afife Kadn adndaki kzna, tesis etmi olduu vakfndan daha fazla yararlanma hakk tahsis etmitir (141). Mesel, bir vkf da, her nedense, Zahide ve smihan adndaki z kzlarn ve ikinci hanmnn eski kocasndan olma kzlarn mirasndan tamamen mahrum etmitir (142). Vakf kurucularnn hane halklar dndaki akrabalaryla olan ilikilerine baktmzda, Osmanl toplumunda nesep balarnn kuvvetli olduu g- rlmektedir. rnein, 18 Nisan 1683 tarihinde yar ailev bir vakf tesis etmi olan bir hanm, iki z olunun birini vakfna nazr ve birini de mtevelli olarak tayin ediyor; daha nce vefat etmi olan anne tarafndan kardeinin iki oluna da, gndelik beer ake gelir balyor (143). Bir dieri de, vakfnn gelir faz- lasnn ocuklar ve kz kardeinin ocuklar arasnda eit bir ekilde bl- lmesini art klmtr (144). 136. VGMA., Def. No: 607/255. 137. VGMA., Def. No: 2152/140. 138. VGMA., Def. No: 592/249/183- 139. VGMA., Def. No: 317/215. 140. VGMA., Def. No: 641/55-350. 141. VGMA., Def. No: 573/127. 142. VGMA., Def. No: 598/151. 143. VGMA., Def. No: 624/280. 144. VGMA., Def. No: 618/78.
Osmanl toplumundaki kan balarnn sk oluunu ocuksuz, dul veya hadm olan vakf kurucularnn vakfiyelerinde daha iyi grebiliyoruz. Bunlarn ounun, tesis etmi olduklar ailev ve yan ailev vakflarnn menfaat ve gelir- lerini, lmlerinden sonra veya hayattayken, kardelerine, karde ocuklarna, halazadelerine art kotuklar grlmektedir (145). Osmanl vakf kurucularnn -zellikle askerlerin- hne halk arasnda nemli bir yer igal eden kle, cariye, azatl kle ve cariyelerine kar tutum ve ilikileri ise ok ilgintir. Bu insanlar adeta evlatlar ve varisleri gibi grdklerine; bunlara tesis etmi olduklar vakflar yoluyla gelir, mesken ve daha baka men- faatler saladklarna ilikin saysz vakfiye ve belge mevcuttur (146). 4. Ailenin Meskeni lkin unu sylemek gerekir ki, Osmanl ehirlerinin ekserisi, Bizans ve ncesi yerleim merkezleridir. Osmanl ehirlerinin ekirdeini oluturan bu eski yerleim yerlerinin en belirgin izlerini surlar (kale) oluturmaktadr. Bilindii zere, Bizans ve ncesi Anadolu'da, Sasan ve mslman aknlarna kar, bir kale ehir tipi teekkl etmitir (147). Osmanl dneminde imparatorluun snrlarnn genilemesi ile Anadolu ehirleri fiziksel adan surlarn dna doru yaylmlardr. Bununla beraber, sur dahili eski yerleim mahalleri, Osmanl ehir tipi ve meskenleri zerindeki varln belirgin bir ekilde srdrmtr. rnein, Bursa ve stanbul gibi ehirlerde tesis edilen baz vakflarn akarlan arasnda yer alan ve vakfiyelerde yaplan tasvirlerine ve tanmlanan snrlarna bakldnda, birbirlerinin stne ylan meskenler ve dar sokaklardan oluan mahallelerin, hep bu sur dahili yerleim birimleri olduu grlmektedir (148). Ayrca, bu tr mahallerin halknn, en aznda bir ksmnn gayri mslim olduu, vakfedilen gayri menkulle- rin vakfiyelerdeki snrlarnn tasvirinden belirgin bir ekilde grlmektedir (149). Osmanl ehirlerinde, da doru (sur harici) yaylan mahallelerdeki mes- kenler, Osmanl toplumunun (daha dorusu slm toplumunun) din durumuna gre bir uyum arzetmektedir. rnein, buralarda karmza kan mesken tr baheli veya etraf duvarlarla evrili (muhavvital), bir avlu iinde yer alan menzil, hne veya beyt diye nitelenen konak ya da sradan evler olduu grlmektedir. (150). Aada meskenlerin mtemilatndan szedilirken bu meskenlerin tasviri verilecektir. 145. VGMA., Def. No: 6l8/6l;136/51/5;571/l67-170/66. 146. VGMA., Def. No: 484/279/15;570/186/114 ve 987/87/27. 147. Ergen, age., s. 57. 148. VGMA., Def. No: 734/51; 594/253/188 ve 571/161-166/65. 149- VGMA., Def. No: 571/161-166/65. 150. VGMA., Def. No: 581/2, 282; 575/8-12/16.
Ele aldmz vakfiyelerde Osmanl kentlerine ilikin karmza kan dier bir hususu ise kent merkezlerinde yer alan veya yeniden yaptrlan yaplarn ek- serisinin, kira mukabili (mukataal) arsalar zerinde yaptrldklar (151) ya da zimmilerden alnp vakfedildikleridir. rnein, 4 Mays 1600 tarihinde stanbul'da yar ailev bir vakf tesis etmi olan Perizat Hatun, Galata'nn Sultan Beyazit Mahallesi'nde vakfetmi olduu iki menzilinin birini Menol ve dierini de Kuyumcu Anton adndaki iki zimmiden; yine Galata'nn Santimarki Mahalle- si'nde vakfetmi olduu menzilini de Giryakos kz Erite'den satn ald; Tophane'de yaptrm olduu cm yaknndaki menzilinin arsasnn da Sultan Sleyman Vakf'na; Acemolu Mahallesi'ndeki menzilinin arsasnn da Ayasofya Vakf'na mukataal olduu grlmektedir (152). Vakfiyelere baktmzda, Osmanl dneminde (saray, yal, kk dnda) be yaygn konut tipi karmza kmaktadr. Belgelerde menzil, hne (dr, beyt, ev), yehudhne, mteehhilin odalar ve bekr odalar diye karmza kan konut- larn, ilerinde yaayanlarn meden veya din durumlarna gre, ehrin deiik mahallerinde yer aldklar grlr. imdi srayla, bu meskenlerin ehirlerde nerelerde yer aldklarn belirtelim: Menzil diye adlandrlan konutlarn, baz belgelerde (ki bu aratrmada ele aldm vakfiyelerin ounda) konak dediimiz byke meskenler olduu (153); bazen de sradan basit konutlar olduu anlalmaktadr (154). Hne, dr (her ikisi de Farsa: ev, konut) ve beyt (Arapa: ev, konut) denilen mesken trlerinin ise, belgelerdeki tasvirlere gre, basit ve sradan konutlar olduu grlmektedir (155). Hem menzil ve hem de hne, dr, beyt diye nitelenen konutlarn iinde evli barkl, ocuk sahibi veya dul erkek ve kadnlar, normal aile yaamlarn srdrmektedirler. Bunlarn konumlarnda ehrin yerleimine gre, herhangi bir enteresan durum grlmemektedir. Burada belgelerdeki bilgilere gre, dik- kat ekmek istediimiz husus bekrlarn bir nevi pansiyon olarak iinde barndklar odalar ve evlilerin kald mteehhilin odalar ve yehudhne diye nitelenen konutlarn arzettii durumdur. Osmanl dneminde taradan kentlere gen ve buralarda seyyar satclk, amelelik, hammallk vs. gibi gndelik basit ilerle geimlerini temin eden bekrlarn, kira mukabili iinde barndklar oda tabir edilen ve bir tr pansiyon vazifesi gren konutlar bulunmaktadr. Buralarda yaayanlarn toplumu (daha dorusu aileleri) rahatsz etmemelerini salamak iin cami, tekke, ar, kahve- hane vs. gibi umum yerlerde ina edildikleri grlmektedir. rnein, Merzi- fon'da bir vkfn vakfetmi olduu altl-stl 62 odann arda (156), bir 151. VGMA., Def. No: 570/213-219/129;2141/56-66 ve 572/235/57. 152. VGMA., Def. No: 570/213-219/129. 153. VGMA., Def. No: 571/161-166/65. 154. VGMA., Def. No: 618/1, 216 ve 625/117/119- 155. VGMA., Def. No: 1966/129- 156. Merzifon kasabas mezbur dkknlarn bulunduu sk (da) bk. VGMA., Def. No: 136/83-
dierinin vakfetmi olduu 24 adet odann cami yaknnda (157), Bursa'daki bir vakfn akarlar arasnda yer alan ve says belirtilmeyen odalarn, II. Murat Cami ve ar ile Haydarhne yaknnda (158), Edirne'de vakfedilmi olan 20 odann da (altlarnda terzi dkkn bulunmakta) kahvehane yaknnda yer aldklarnn (159) gryoruz. Vakf akarlar arasnda yer alan mteehhilin odalarnn da , ilerinde evli- barkl kiilerin barndklar bir tr pansiyonlar olduunu sylemek mmkndr. Bu odalarn belgelerdeki tasvirlerine baktmzda, herbirinin ayr ayr kaplar (160), sofalar, helalar ve mterek avlular (161) olduu grlmektedir. Bu mteehhilin odalarnn bekr odalar gibi bsbtn ar, pazar, cami vs. umu- m mahallerde yer almadklar, normal ailelerin yaad mahalleler arasnda da bulunduklar grlmekle beraber (162), bir ksmnn yine de cami ve hamam gibi, topluma ak genel mahallerin yannda yer aldklarna rastlanlmaktadr (163). Bunun iin bunlarn konumlan hakknda, imdilik kesin birey syleye- miyoruz. Belgelerde geen dier bir mesken tr ise yahudhnelerdir. Szlklerde Yahu- dilerin bir arada oturduklar, bir ok evlerden ibaret yer anlamna geldii yazlmakladr (164). Vakfiyelerdeki tasvirler de, bu tanm dorulamaktadr (165). Osmanl dnemi meskenlerinin konumuna ilikin dikkat eken dier bir hu- sus ise, stanbul ve Bat Anadolu'daki kentlerde yer alan baz konutlarn alt kat- larnn krhne, dkkn, bezzazhne, frn, ma'sara, anbar, mahzen vs. gibi i yerlerine tahsis edildikleridir (166). Osmanl ehirlerinin fiziki yapsna gre, konumlarn belirtmeye a- ltmz meskenlerin mtemilatna bakalm. Osmanl dneminde tesis edilen vakflarn % 80'i, idari tabakay oluturan, dier bir deyile, toplumun en varlkl gruplarnca tesis edilen vakflar olduundan; bu vakflara ait belgelere gre karmza kan en detayl konut tipinin, padiah sarayna zenilerek (kargirden de olsa) yaptrld anlalan ve belgelerde menzil diye adlandrlan konaklar olduu grlmektedir. 157. stanbul, mezkur Mahmut Paa'y Veli Camii kurbunda.. bk., VGMA., Def. No: 580/127-139/77. 158. Bursa mezkur Sultan (II Murat) Camii... ve ars ve... haydarhne kurbundaki odalar., bk. VGMA., Def. No: 731/101. 159. Kahvehaneye mlask ve., bk. VGMA., Def. No: 633/54/24 ve Gelibolu, Bahkpazar ve Kad Camii kurbunda yaptrlm olan 28 adet odann altnda kah vehane bulunmaktadr. Bk. VGMA., Def. No: 744/509-513/210. 160. "fevkani ve tahtan 58 bab mteehhilin odalar... baka baka kapulu...", VGMA., Def. No: 641/55-350. 161. VGMA., Def. No: 570/118-121/76 ve 570/88-89/57. 162. rnein, bir vakfn akarlar arasnda yeralan 14 bab mteehhilin odasnn Galata harici Kalafatba Mahallesi'nde" yer aldklarn gryoruz. Bk. VGMA., Def. No: 570/88-89/57. 163.VGMA., Def. No: 641/55-350 ve 1766/71/13- 164. Pakahn, M. Zeki: Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Szl, (1983), III, 601. 165. VGMA., Def. No: 572/235/57 166. VGMA., Def. No: 1579/208; 570/139-145/87; 2152/67; 575/65-66/41 ve 572/19/16.
Ele aldmz bu belgelere gre, ehirlerde oturan sradan bir Osmanl te- baasnn (reayasnn) evini tasvir edebilsek de, bir kylnn (iftinin) evinin tasvirini yapamyoruz. Bu aratrmamzn bir zaafdr. Ve burada tasvirini yapa- camz konut tipi daha ok ynetici tabakann ve ehirlilerin iinde yaad meknlar olacaktr. Yine bu aratrmada esas aldmz vakfiyelere gre, Osmanl vakf kurucu- larnn konutlarnn mtemilatlarn tek tek belirtmekten ziyade, bir btn ola- rak, topluca deerlendirmeye altk. Bunun iin de, vakfiyelerdeki bilgilere gre konut tiplerini, saylarn; baheli, bahesiz, muhavvital (etraf evrili), muhavvitasz olup olmama durumlarn; oda saylarn ve trlerini, kat saylarn ve i yerleri ile olan irtibatlarn; tuvalet, hamam, mutfak vs. gibi mtemi- latlarnn bulunup bulunmadn, ekte sunulan tabloda belirtmeye altk. Bu tabloya bakldnda, Osmanl ynetici tabakasnn, yaadklar dneme gre, gayet mreffeh bir hayat srdkleri grlmektedir. Bu meskenlerin genel zelliklerine ve mtemilatlarna baktmzda, vakfiye' senetlerinde belirtilen bilgilere gre, ounun kargir yap olduu(l67) ve takri- ben yarsnn iki katl (168); az da olsa katl olduklar grlmektedir (169). Vakf meskenlere baktmzda tuvalet, mutfak, kiler, sofa vs. dnda, mesken- lerin ounun ok odal olduklar grlmektedir (170). Bu meskenlerin oda tr ise, daha ok vakfedilen saray ve baz ileri gelen merann konaklarnda eitlilik arzetmektedir (171). Osmanl dnemi ynetici tabakasnn konutlarnn mtemilat ve tipine baktmzda, byk bir blm iki katl, tuvaleti, hamam, frn, mutfa, kileri, ahuru, suyu, kuyusu, muhavvitas (evin etrafn evreleyen duvarlar), bahesi olduu grlmektedir (172). 167. VGMA., Def. No: 570/139-145/87 ve 570/153-155/90. 168. VGMA., Def.No: 2220/108/55; 627/291-297/156; 608/95/108 ve 624/218. 169. rnein, Galata'daki bir vakf menzilin birinci katnda (tabaka- suflada) berat deirmeni, ev, dkkn, mahzen ve bir oda bulunmakta; ikinci katta (tabaka- vus- tada) mzehhep (nakl) bir ev ve mahzen bulunmakta; nc katta (tabaka- ulyada) byke bir ev (beyti kebir) bulunmaktadr. Bk. VGMA., Def. No: 570/ 139-145/87; yine Tosya'da bir eyhin vakfetmi olduu menzilin katl olduu belirtilmektedir. Bk. VGMA., Def. No: 249/315; katl menziller iin yine bk. VGMA., Def. No: 469/134 ve 572/17-19/5- 170. rnein, el-Hac Ebubekir Aa'nn stanbul'da vakfettii bir menzilin yedi odas bulunmaktadr. Bk. VGMA., Def. No: 572/19/6; yine dul olduunu sandmz bir hatunun vakfettii menzilinin drt odas bulunmaktadr. Bk. VGMA., Def. No: 571/39-40/17; bir paann vakfettii menzilerinin herbirinin beten fazla odalar bulunmaktadr. Bk. VGMA., Def. No: 2141/56-66. 171. VGMA., Def. No: 2141/56-66;2220/108/55;747/399/271;731/95 ve 469/134. 172. Bk. Dipnot: 166.
6. Aile Ahlk Vakf kurucu ailelerindeki mevcut aile ahlkn, vakfiyelere bakarak tespit et- mek mmkn deildir. Fakat, bunlarn aile bireylerinde ne tr bir ahlk anlay oluturmay istediklerini belirlemek mmkndr. Ayrca, bu istemlerini gerek- letirmek iin hangi tr yaptrmlara bavurduklarn da belirtebiliriz. Vakf kurucular aile bireylerine, tesis ettikleri ailev ve yar ailev vakflar yo- luyla madd imkn salarken; bir yandan da, kendi inan ve hayat felsefeleri dorultusunda belirli ahlk deerleri benimsetmeye almlardr. Bu aba- larn en iyi ekilde, onlarn vakfiyelerine dercettirdikleri tevliyet (vakfn idaresi) artlarnda bulabiliriz. imdi, vkflarn bu isteklerini baz rneklerle yle sralayabiliriz: 1. 8 Nisan 1597 tarihinde Bergama'da yar ailev bir vakf tesis etmi olan bir vakf kurucusu, vakfnn ynetimini, "evlad- evlad- evladnn... ilerinde simay salah zahir ve asr- emaneti mahir" (173); bugnk ifadeyle, ocuklar arasnda drst ve gvenilir olanna verilmesini art komutur. Hemen belirtelim ki, bir vakfn yneticisi olmak madd ve manev byk avantajlara sahip olmay saladndan, vakf kurucusunun ocuklarnn, bu greve gelebilmek iin, art koulan bu nitelikleri benimsemede birbirleriyle yana girmeleri mmkndr. 2. 17 Nisan 1599 tarihinde Gelibolu'da tesis edilmi olan bir vakfn vkf ise, vakfnn ynetimini evladnn dindar, aslah, i ve maslahatgzar ve alkanna verilmesini (174); bir dieri ise, evladndan takva ve salah aka grleninin tercih edilmesini (175) art komaktadr. 3. 20 Aralk 1640 tarihli bir vakfn kurucusu ise ocuksuz olduundan, vakfnn ynetimini kardei olu ve bunun oullarnn dindar, emini, en iyi halisi (aslah) ve hyanetten uzak bulunanna verilmesini istemektedir (176). Bir vkf, evladndan haramdan kanmaya zen gsterenin (177); bir dieri evladndan dindar ve drst olanna (178); Divrii'de tesis edilmi olan bir vakfn kurucusu, vakfnn ynetimini evladndan, "ilim, salah ve takva ile mevsuf" (179) olanna verilmesini art komaktadr. 4. Baz vakf kurucular da, aile bireylerine belirli ahlk deerleri benimset mek iin daha sert yaptrmlara ba vurmulardr. rnein, bir vakf kurucusu, vakfnn ynetimini evlad- evlad- evladnn aslanna verilmesini; ayet aslah bulunmaz ise, tekasnn (azatl klelerinin) aslanna verilmesini art komutur (180). 173. VGMA., Def. No: 583/4. 174. VGMA., Def. No: 581/488. 175. VGMA.,'Def. No: 580/127-139/77. 176. VGMA., Def. No: 571/167-170/66. 177. VGMA., Def. No: 734/51. 178. VGMA., Def. No: 611/47/32. 179- VGMA., Def.No: 449/147/7. 180. VGMA., Def. No: 582/414/324.
5. Dier bir vakfn kurucusu ise, lmnden sonra ei (zevcesi) kocaya gitme- dii srece, kendisine mesken ve gelir tahsis etmi, buna mukabil, einin de oturup hergn kelime-i tevhit ile megul olmasn art klmtr (181). Vkf bylece, lmnden sonra bile, einin davran ve hareketlerini belli normlar dahilinde tutmaya almtr. 181. VGMA., Def. No: 617/61.
T i p i Toplam 1863 88 11 25 1155 101 10 165 305 2 1 1863 FETVA VE ER'YE SCLLERNE GRE ALENN TEEKKL VE DAILMASI Dr. Saim Sava Cumhuriyet niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Tarih Blm Giri Bu almada, ailenin teekkl devreleri olarak adlandrdmz nianlanma ve nikh ilemleri ile ailenin dalmasna sebep olan boanma hadisesi hakknda Osmanl dneminde yaplan uygulamay yanstmas bakmndan er' mahkemelerin sicil kaytlar ile bahis konusu mevzulara hukuk dayanak olarak verilen fetvalar, kaynak olarak kullanlmaya allacaktr. Sorulan yada sorul- mas muhtemel btn sorulara verilen cevaplar ihtiva eden umum fetva kitaplarnn yannda, uygulamay yanstan ve sicillerde kaytl yada ahs elinde bulunan fetvalardan istifade edilmitir. Ayrca, yine zel ahslardan temin edi- len ve temel nikahlanma vesikas hviyetini tayan "izinname ktlar" da, almamzn ana kaynak guruplarndan birisini tekil etmitir. Meselenin hukuk durumunu tartmaktan ziyade, bahis konusu vesikalara is- tinaden uygulamada grlen gelimeleri vermeye alacaz. Bu meselenin hu- kuk boyutu, hukuk kitaplarnda ve fetva mecmualarnda en ince ayrntlarna ka- dar incelenmitir. Ancak, bu kitap ve mecmualarda mesele olan her konunun, toplum hayatnda yer tuttuu sylenemez. te bu bakmdan, uygulamay yanstmak amacyla, yukarda bahis konusu edilen vesikalar, zaman zaman bu ki- tap ve mecmualardaki kyatlarla karlatrlarak kullanlmaya allmtr. I. Nianlanma 1. Nianlanmann Hukuk Deeri Ailenin teekklnde ilk adm olma niteliini tayan nianlanma merasimi, slm hukukunda, "nikhn bir mukaddimesi" saylmtr. Evlenecek taraflarn belirlenip, sz kesilmesinin akabinde, umumiyetle kk bir merasim tertip edi- lerek, ileride nikh kaplmasnn dnldnn etrafa ilnen duyurulmas, eklinde ifade edebileceimiz nianlanma merasiminin, taraflar nikha zor- layc bir hkm bulunmamaktadr. slmn ilk dnemlerinden beri muhtelif ekillerde uygulanagelen nianlanma merasiminin, hukuk bir deeri olmayp, taraflar arasnda yaplan ailev bir szleme niteliine hiz olmas, bu merasi- min yada szlemenin, hukuk metinlere kaydedilmesini engelledii anlal- maktadr. Ancak, nikhtan vazgeildii hallerde, verilen mehir ve sir hediyele-
rin konu tekil ettii anlamazlklarn fetvalara mesele olmasnn yannda, bu tip davalarn er' mahkeme sicillerine kaydedilmi olduunu, burada belirtmeliyiz. Birbirlerine nianlanan damat ve gelin adaylarna "namzedli" ad verilmektedir. Nianlanma dnemine, nikha hazrlk devri de denilebilir. nk, bu dnemde namzedlilerin kendileri ve aileleri arasnda tanma, hediyeleerek yaknlama hadisesi gerekleecektir. Ayn ekilde, nikha mni bir hl varsa, bunun nikhtan evvel ortaya kmasnn da umulduu anlalyor. 2. Nianlya Verilen Mehir ve Hediyeler Evlendirmek amacyla kz isteme ve sz kesme ilemlerinin akabinden yaplan nianlanma merasimi esnasnda, nianlanmann almeti olmak zere gelin ve damat adaylarna nian yz takma deti hlen geerliliini muhafa- za etmektedir. Osmanl dneminde byle bir detin var olup olmadn kesin olarak sylememiz mmkn gzkmemektedir. Aratrmalarmz esnasnda sa- dece Harput'ta byle bir iarete rastladk (1). Nianlanma esnasnda verilen dier hediyeler arasnda, ilk sray altn ve gm zinet eyalarnn alaca dnlebilir. Ancak, genelde giyim-kuam ile ilgili eyalarn alnp-verildii anlalyor. Bununla beraber, hediyelerin, blgede geerli gelenek ve gre- neklere gre farkllklar gsterebilecei unutulmamaldr. Hatta, namzedlilerin kyl, kasabal yada ehirli olmalar durumuna gre de farkl hediyelerin allnp- verildiini syleyebiliriz. Mesel; Ankara'ya bal Dneke Ky'nden Oru'un nianls Nazl'ya verilen hediyeler arasnda bir kan, bir merkep, iki dolu ar ve 70 hi bulunurken (2), Antepli Vnis, nianls Meryem'e bir altn yzba, bir ift bilezik ve bir flori altn vermiti (3). stanbul'un Keeci Mahallesi'nden Muharrem Be b. Abdullah'n, nianls Belks bt. Abdullah'a verdii hediyeler arasnda, 360 ake deerinde bir alaca kaftan, yine 360 Ake kymetinde bir sar atlas bornoz ve 120 ake deerinde bir i edik ve bamak bulunurken (4), Anka- ral Mahmud'un nianls Fetahna'ya verdii eya olarak sadece "esbab" zikre- dilmektedir (5). Harput'a bal Piran Karyesi'nden Hasan b. Cafer'in ise, nianls hiye bt Hasan'a 14 kuru deerinde bir bargir ve 2 kuru verdii kaytlarda gemektedir (6). Vesikalarda, kz tarafna verilen eyalarn genelde hediye olduu belirtilmek- tedir. Ancak, bir vesikada, namzedli kza verilen 840 akelik eyann "mehr-i 1. Trk Dnyas Aratrma Vakf, er'iyye Sicilleri, I, s. 26l'den naklen, Harput er'iyye Sicili, 181/4, 2 numaral hkm. 2. Halit Ongan, Ankara'nn ki Numaral er'iyye Sicili, Ankara 1974, s. 110, vesika nu: 1441-1442. 3. TDVA, er'iyye Sicilleri, I, s. 26l-262'den naklen Gaziantep S, 2/91, 304 nu. hkm. 4. TDVA, a.g.e., s. 260'tan naklen stanbul S, 1/16, 100 nu. hkm. 5. Halit Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, Ankara 1958, s. 71, vesika nu. 510-514. 6. TDVA, a.g.e., s. 263-264'ten naklen Harput S, 181/6, 3 nu. hkm.
meccel" ad altnda kaydedildiini gryoruz (7). Baka bir vesikada geen ve "arlk" adyla kzn babasna gnderilen 1000 akenin ise, daha ok gn- mzdeki balk hadisesini andrdn belirtmeliyiz (8). Yukarda da ifade ettiimiz gibi, nianlanma ile ilgili vesikalarn hemen he- men tamamna yakn ksm, nianlanmadan vazgeilmesi zerine kaydedilmitir. Dolaysyla, bu vesikalarda ya verilen hediye, arlk, mehr-i meccel ve vasf belirtilmeyen nakit para geri istinmekte yada nianlanmann sona erdii ve taraflar arasnda sz konusu meseleler hakknda hibir alp- verecein kalmad belirtilmektedir. Konuyla alkal fetvalara baktmzda ise, uygulamada baz farkllklarn ortaya ktn andran durumlarla karlayoruz. Farkllklarn, bu konuda daha ziyade rf ve detlerin arlkl bir ekilde etkili olmasndan kay- nakland, kanaatini tayoruz. Konuyla alkal iki fetvay aynen vermek istiyo- ruz; "Zeyd, Hind'e namzed oldukda, mehr-i meccel nmna Hind'e u kadar eya gnderb ba'deh tezevvcden fari olsa Zeyd, ey-i mezbreyi Hind'den istirdada kadir olur mu? El-cevab: Olur (9)". " Zeyd, namzedi Hind'e me'klt maklesinden u kadar eya ihd idb, Hind dah istihlk itdikden sonra Zeyd, Hind'i tezevvcden fari olsa, Zeyd, ey-i mezbreyi Hind'e tazmine kadir olur mu? El-cevab: Olmaz (10)". Fetvalardan anlaldna gre, eer kz tarafna verilen ey mehr-i meccel ise, nian bozulduunda erkek tarafna iade edilecektir. Eer verilen ey hideye ise iade mecburiyeti bulunmamaktadr. Mehir ad altnda verilen ey, vefat ha- linde bile kadnn terekesinden alnr. Hediye olarak verilen eyler ise, mevcut olduklar takdirde alnabilir, eer tketilmise veya herhangi bir ekilde yok olmusa iade mecburiyeti yoktur. Halbuki, mehir olarak verilen ey mevcut ol- masa bile, bedeli tazmin edilir. Ayrca, hediyelerin mutlaka bizzat kza verilmesi gerekmektedir. Kzn ebeveynine yada akrabasna verilen eyler hediye deil, rvet olduundan, iadesi mecburidir (11). Bu tr vesikalara, karlkl ibrlama yani bu hususta taraflarn birbirlerinde alp-vereceklerinin kalmadna dair beyanlar kaydedilmektedir. Bu ekilde, ile- ride bir takm mal problemlerin kmasnn nne geilmek istenilmitir. Nian, erkek tarafndan bozulursa, erkek; "kendi hsn-i rzm ile fari oldum, kime murd iderse varsun, bana kil-i muhtardr, bir ake hakkm yokdur, mme-i davadan zimmetini ibr-i mm ile ibra ve iskt- hak eyledim" eklinde beyande bulunmaktadr (12). Eer kz niandan vazgeerse, erkek, nianls iin 7. TDVA, a.g.e., s. 260'tan naklen, stanbul S, 1/16, 100 nu. hkm. 8. Halit Ongan, Ankara'nn tkiNumaral er'iyye Sicili, s. 24, ves. nu. 308-310. 9. Ali Efendi, Fetev'y- Ali Efendi, I, stanbul 1245, s. 55; Benzer bir fetva iin bk. M. Erturul Dzda, eyhlislm Ebussuud Efendi Fetvalar Inda 16. Asr Trk Ha yat, stanbul 1983, 2. bask, s. 41, 54. mes'ele. 10. Ali Efendi, a.g.e., s. 56. 11. Bu konuda bk. mer Nasuhi Bilmen, Hukuk- Islmiyye ve Istlahat- Fkhiyye Kamusu, II, stanbul 1985, s. 12-13. 12. Sivas S, 3/10'da kaytl 6 aban 1204/1790 tarihli vesika; Benzer bir kayt iin bk. Halit Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 99, ves. nu. 890.
harcadklarn kz tarafndan talep ve dava etmekte, verdii hediyeleri geri aldnda ise, alp-verecei kalmadna dir beyanda bulunmaktadr (13). 3. Nianl Durma Sresi Sicil kaytlarnda, genellikle niandan vazgeme hadiseleri bulunduundan, normal nianl durma sresini tesbit etmek olduka g grnmektedir. Ancak, baz nian bozma hadiselerinde, nianl durma sreleri hakknda malumat bu- lunmaktadr. Bu ekildeki kaytlardan anlaldna gre, Osmanl dneminde nianl durma sresi ay il alt sene arasnda deimektedir. Tabii bu srenin altnda yada stnde nianllk mddetinin olabileceini de kabul et- meliyiz (14). Vesikalardan, Osmanl dneminde nianl durma sresinin uzun ol- masnn balca sebeplerinden birisinin, kk yata yaplan nianlanma mera- simlerinden kaynakland anlalyor (15). 4. Nianlnn Nikha Zorlanmas yada Nikhn Engellenmesi Nianl kzn nikha zorlanmas, kzn rzas hilfna gerekleen yada kk yata yaplan nianlanmalarda olabilir. Bununla beraber, nianlandktan sonra, zamanla anlaamama durumunun neticesinde de kz nikh reddedebilir. Bu bakmdan, nikha zorlayc taraf genellikle erkek taraf ve bazan da kzn babas olmaktadr. Mesel; l631'de Harput kasabasndan Hac Mustafa b. Sefer, er' meclise gelerek, kz Fatma'y, Mevlud b. Halil'e "Allah emri zere namzed" ettiini, fakat, birka sene gemesine ramen, Mevlud'un, kzn almad gibi baka bir kadnla nikhlandn, kzn ise, "Mevlud'e varmazam" diyerek 13. Bu konuda bk. TDVA, a.g.e., s. 263-264'ten naklen Harput S, 181/6, 3 nu. hkm; H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 110-111, ves. nu. 1019, 1026. 14. Gaziantepli Vnis, nianls Meryem ile nikhlanmas istendiinde ay mhlet istiyor, bk. TDAV, a.g.e., s. 26l-262'den naklen, Gaziantep S, 2/91, 304 nu. hkm; Tokat'n Bameydan Mahallesi'nden es-Seyyid Mehmed Efendi, erife binti Meh- med Emin isimli kzla alt ay nianl durup, sonra niandan vazgemilerdir, bk. Rifat zdemir, "Tokat'ta Ailenin Sosyo-Ekonomik Yaps", Trk Tarihinde ve Kltrnde Tokat Sempozyumu 2-6 Temmuz 1986, Ankara 1987, s. 104'ten naklen Tokat S, 3/130; Harput Kasabas'ndan Fatma binti Hac Mustafa bin Sefer, Mevld bin Halil ile alt seneden fazla nianl durup ayrlmlardr, bk. TDAV, a.g.e., s. 26l'den naklen Harput S, 181/4, 2 nu. hkm; Yine Tokat'n Mahmud Paa ma- hallesi'nden Rukiye binti Sleyman, Mustafa bin Abdullah ile sene nianl dur up ayrlmtr, bk. Rifat zdemir, a.g.m., s. 104'ten naklen Tokat S, 13/168. 15- Bir misl iin bk. R. zdemir, a.g.m. s. 104'ten naklen Tokat S, 13/168, bu vesika- da, Tokat'n Mahmud Paa mahallesi'nden Rukiye binti Sleyman, babasnn, kendisini sene nce Mustafa bin Abdullah'a namzed ettiini, fakat kendisinin bula erince nianlanmadan vazgeerek bakasyla evlenmek istediini beyan etmektedir.
nikh reddettiini beyan etmitir. Fatma'ya sorulduunda, feryat ederek "babam mezbur eteimi alya bend etmitir, ben bama vekilim, mezbur Mev- lud'e varmazam, dostdan akrabadan selm almm (kesmiim) bu husus in Karaka Mehmed'i vekil eyledim, ben kime rza verirsem akd-i nikh eyleye ve Mevlud didikleri bir ake ve bir habbe gndermemitir, ziyade bir ey yokdur" demi ve nikhlanmay kabul etmemitir (16). Yine Harput'ta ayn dnemde geen baka bir hadisede, Piran karyesinden Hasan b. Molla Hseyin'in kz hiye, nianls Hasan b. Cafer'in baka bir hanm bulunduu iin, "bir avreti dahi vardr, kuma zerine varmazam" diyerek, nianlsnn nikh isteini geri evirmitir (17). Bazan kz, herhangi bir sebep belirtmeden, "ben ona var- mazn" diyerek, namzedlisi ile nikh reddetmitir (18). Bazan kzn, nianls ile nikhlanmaya raz olmasna ramen, babasnn is- tememesi sebebiyle nikhn gerekleemediine ahit oluyoruz (19). Bazan da evvelki nianlnn, kzn baka birisi ile nikhna engel olduunu gryoruz (20). Nianlanmann, hukuk bakmdan nikha zorlayc bir mahiyet arzetmemesi sebebiyle bu gibi davalarda, genelde, niandan vazgeme isteinin mahkemece kabul edildii grlmektedir. Mesel; 1788'de Sivas'n Abdlkerim mahallesin- den Osman b. Hasan, er' mecliste, Mercan bt. mer aleyhine dava aarak, "mezkre benim namzedlim olub, nikh murad eylediimde mmanaat ider" demi, kz ise, cevabnda, "mdde-i mezbur ile beynimizde nikh sebkat" etme- mitir diyerek nikhlanmay reddetmitir. Mercan bt. mer, ayn mecliste hazr bulunan brahim Be b. sa ile nikhlanmay istediini beyan etmi ve bunun zerine 7000 ake mehr-i muaccel ve meeccele ile mahkemede nikh akdedil- mitir (21). Yine Sivas'ta, gayri mslimler arasnda meydana gelen bir hadisede de ayn gelimelerin olduunu gryoruz. Sivas'a bal Tavra karyesi'nden Kirkor veled Vartan, er' mecliste, Ovak veled asider aleyhine at davada, ad geenin kz "Tutu nm nasrniye" ile namzedli olduklarn ve fakat nikahlanmak istediinde, babasnn nikha mni olduunu syler. Ancak, mah- keme, Kirkor'un isteini reddeder (22). Nianl kzn nikh konusunda baba ile kzn kar karya geldii durumlarda, fetvalarn, anlamay tavsiye ettiini gryoruz: "Zeyd namzedi Hind-i blia, Zeyd'den ayrlub hara varmaa rzas yok iken babas, Bekir'e nikh eylese, ba'deh Zeyd taleb edicek, Hind Bekir'e var- mayub yine Zeyd'e varmaa kadire olur mu? El-cevab: Babasnn nikhn kabul etmediyse Bekir alamaz, babasnn rzas olmaycak dah Hind Zeyd'e varamaz, ittifak lzmdr" (23). 16. TDVA, a.g.e., s. 262-263'ten naklen, Harput S, 181/4, 1 nu. hkm. 17. TDVA, a.g.e., s. 263-264'ten naklen, Harput S, 181/6, 3 nu. hkm. 18. H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 58, ves. nu. 334. 19. Bir misl iin bk. H. Ongan, Ankara 'nn ki Numaral er'iyye Sicili, s. 90, ves. nu. 1152. 20. H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 35, ves. nu. 78. 21. Sivas S, 3/297. 22. Sivas S, 1198-1199 Hicr Tarihli numarasz defter, s. 1. 23. M. Erturul Dzda, a.g.e., s. 38, 42. mes'ele.
Nianlnn nikhlanmasn engellemek maksadyla bazan, namzedlilerin "st kardei" olduklar iddiasnn gndeme getirildii grlmektedir. Tokat'n Huru Mahallesi'nde oturan es-Seyyid Ebubekir b. Abdurrahman, ayn mahalleden Hatice bt. mer ile nianlanrlar. Tam nikh akdi yapacaklar srada baz kiiler, bunlarn st kardei olduklarn iddia ederek, nikh engellemek isterler. Ancak, ahitlerin, bunun bir iftira olduu yolunda beyanda bulunmalar zerine nikh gerekleir (24). Bu mesele, nianlanma dneminin, nikha mni bir halin var olup olmadnn ortaya kmasna imkn salamas bakmndan nem arzet- tiini gstermektedir. Toplumdaki ahlk kntye paralel olarak arttn tahmin ettiimiz nianlanma ve nikh hususundaki anlamazlklarn, youn bir ekilde rvet ha- disesine konu tekil ettii ve ikayetlerin stanbul'a kadar uzandn gryoruz. Nianl kzlarn szlerini terkederek bakalaryla anlamalar zerine meydana gelen davalarn mahkemelere aksetmesi ve "nib ve subaylarn yerine ve ada- mna gre aldklar ikier ve er yz kuru rvet karlnda" haksz hkmler vermesi, ikyetlerin stanbul'a kadar uzanmasna sebep olmu grnmektedir. Bunun zerine 1838'de stanbul'dan gnderilen emirlerde, "velevki yeni szle- meleri muteber tutmak gerekse bile zinname Akesi'nden fazla cret aln- mamas" istenilmitir (25). 5. Niandan Vazgeme Sebepleri Bu konuda, genellikle herhangi bir sebep belirtilmemektedir. Bu tip vesika- larda, mesel; "...Aye nm bekr benim namzedlim olub ben fari olub vazgel- dim kime varursa varsun dvam ve nizm yokdur..." eklinde beyanda bulunula- rak (26), nianlanmann sona erdii belirtilmektedir. Ancak, baz vesikalarda bu konuyla alakal olabilecek malumatlar bulunmaktadr. Mesel; nianl kzn nikh akdinden nce firar etmesi (27) veya "bir avreti dah vardr, kuma zerine var- mazam" diyerek, bir erkein ikinci kars olmay reddetmesi (28) gibi sebeplerin sicillere kaydedilmi olduunu gryoruz. Ayrca, bilhassa kk yata yaplan nianlanmalarn da, taraflarn bula ermesinden sonra bozulduu anlalmak- tadr (29). 24. R. zdemir, a.g.m., s. 105'ten naklen, Tokat S, 1/76. 25. Halis Turgut Cinliolu, Osmanllar Zamannda Tokat, III, Tokat 1951, s. 184. 26. Bir misl iin bk. Sivas S, 3/2. 27. TDVA, a.g.e., s. 260'tan naklen, istanbul S, 1/16, 100 nu. hkm. 28. TDAV, a.g.e., s. 263-263'ten naklen Harput S, 181/6, 3 nu. hkm; s. 262-263'ten naklen, Harput S, 181/4, 1 nu. hkm. 29. Bir misal iin bk. R. zdemir, a.g.m., s. 104'ten naklen Tokat S, 13/168.
II. Nikahlanma 1. Ailenin Teekkl: Nikh Akdinin Yaplmas ve Kayd Nianlanma ile, evlenecek gelin ve gvey adaylar belirlenip, evlenme ni- yetleri iln ediliyordu. Nikh akdinin yaplmas ile de, nianda verilen szler ye- rine getirilmi ve aile teekkl ettirilmitir. Aile messesesinin salam bir ekilde kurulmas ve yaamas iin, nikh akdinin yaplmas temel arttr. Bu bakmdan nikh akdi, artlan yerine getirilerek ve alen bir ekilde yaplmaldr (30). Osmanl dneminde nikh akdinin nasl yapldn anlamak bakmndan, vesikalara gemeden, XVII. asrn ortasnda Trkiye'den geen bir yabanc sey- yahn gzlemlerini aktarmak istiyoruz! "ayet birisi evlenmek isterse, evlenmek istedii kzn ebeveynleri ile kzlarna verecekleri eyizin miktar hakknda anlar ve bu anlamada kad, iki ahidi ile birlikte bulunur, bu kad evlenme artlarn ve kocann hanmna verecei dulluk gelirini (mehir) yazar. Kadn ise eyizini evlenme gn dn sebebiyle odasnda sergiler. Fakat bu evlenme gnnden nce koca hanmn bir imamn nnde kendisine nikahlattrr" (31). Bu gzlemlerin ve vesikalarn nda evlenme akdinin safhalarn ylece zetleyebiliriz: 1. ncelikle, evlenecek gelin ve gvey aday, evlenmelerine mni bir halin olmadna dair mahallelerinin ihtiyar heyetinden bir ilmhaber kd alacak lar. 2. Bu ilmhaber kd ile kadya mracaat edecekler. Kad ve iki ahidin hu zurunda geline verilecek mehr-i muaccel w meccel tebit edilecektir. Genellikle, yaplan akid ve tesbit edilen mehir miktarlar er' mahkeme sicillerine kayde dilmektedir. 3. Kad tarafndan, evlenecek gelin ve gvey adaylar ile tesbit edilen mehir- leri, "zinnme-i bikr" (bekrlar iin) yada "zinnme-i seyyib" (dullar iin) ad verilen ktlara yazlr. zinnameler, taraflarn evlenmelerine izin verildiini muhtevidir ve mahalle yada ky imamlarna hitaben yazlmaktadr. Bu ktlarn zenle saklanmas, ileride bilhassa mehir konusunda kabilecek anlamazlklarn nlenmesi bakmndan nemliydi. 4. zinname kd ile, mahalle imamna giden iftler, burada yaplan din merasimle, nikh ilemlerini tamamlam oluyorlard. Elimizde, Sivas'ta kaleme alnm 23 adet izinname kd bulunmaktadr. Bir ksm bekrlar (zinnme-i bikr) ve bir ksm da dullar (izinnme-i seyyib) iin dzenlenen bu izinnamelerden 15'i Ali Baba Zaviyesi imamna, 2'si Ali Baba mahallesi imamna ve dierlerinin herbiri Abdulvahab Gazi Zaviyesi, Hac 30. Konunun hukuk durumu iin bk. .N. Bilmen, a.g.e., s. 14 vd.; Hayreddin Kara man, Mukayeseli slm Hukuku, I, stanbul 1982, s. 229-288. 31. Jean Thevenot, 1655-1656'da Trkiye, ev. Nuray Yldz, stanbul 1978, s. 135.
Mehmed mahallesi, Kaleard mahallesi ve Hoca Hsam mahallesi imalar ile Tokallu karyesi ve Mahmudlu karyesi imamlarna hitaben yazlmtr. 1772 il 1831 yllar arasnda dzenlenen izinnamelerden ikisini misl olmak bakmn- dan burada aynen veriyoruz (32): "Karye-i Tokallu imam el-mkerrem ba'de't-tahyyeti'lvfiye inha olunur ki, karyeniz skinelerinden Cennet bt. Osman nm bikr-i bliann mni-i er'si yoise velsi izniyle ve tarafeynin rzlaryla ibu talibi, olan Mustafa b. Osman'a hd mahzarlarnda tesmiye-i mehir idb akd'n-nikh idesiz. F sene 27 Zil- hicce 246. Mustafa, en-nib-i Budakz. Osman'n kz Cennet'in mehr-i muaccel ve meccelesi 13000 ake. Kz vekili, karnda Veli, olan vekili, babas Molla Osman. hd'1-hl: Ali Kethda, Mine'nin Hasan, Kasm Kethda". "kaleard mahallesi imam el-mkerrem ba'de's selm inha olunur ki, mahal- lenizde sakine Emine bt. Ahmed nm seyyibenin mni'-i er'si yoise kendi rzasyla ibu talibi olan Hasan b. mer nm kimesneye lede'-hd tesmiye-i mehir idb akd-i nikh idesiz vesselam. F sene 21 aban 1186. Ezineh el-fakir el-hac smail el-Kad bi-medine-i Sivas. Emine'nin mehri otuz bir bin akedir, nsf- muaccel ve meccel olmak zere. Vek-l'z-zevce Seyyid Sleyman, vekl'z-zevc Hamamc Kara Ahmed Be. h-d'1-hl: erfetl e-eyh Mustafa Efendi, Sadetl es-Seyyid el-Hac Mustafa Be, Tellk Seyyid Abdurrahman, Tellk Mehmed, Seyyid Hac Mehmed. Mhr: El-Hac smail". leride meydana gelibelecek karklklar nlemek ve taraflardan birinin inkr halinde, beyyine (yani) delil olarak bu ekildeki vesikalarn dzenlenmesi byk nem arzetmektedir. er' mahkeme sicillerinden derlediimiz nikh akdi kaytlar, kad huzurunda akdedilen nikhlarn sicile kaydedildiini gsteriyor. Bu kaytlarda; evlenecek taraflarn isimleri, mahalle yada kyleri, ocuk, bula ermi yda dul olma durumlar, tesbit edilen mehr-i muaccel ve meccele mik- tarlan ile ahitlerin isimleri ve nikh akdi tarihi bulunmaktadr. Bu tr vesikalar- da, ahitlerin genelde ikiden fazla olduu grlmektedir (33). Sicile kaydedilmeyen nikh akidlerinin, anlamazlk kan baz hallerde, mahkeme tarafndan muteber tutulmad anlalyor. Konya'da meydana gelen byle bir hadisede, baka birinin kyd sylenilen ve sicile kaydedilmemi olan bir nikh akdinin mahkemece kabul edilmedii ve durumun nikhsz yaama olarak tesbit edildii grlmektedir (34). Ancak, yaplan btn nikh 32. Vesikalar Ali Baba evldndan olan Ruhi Baemez'den alnmtr, kendisine bu- rada teekkr ediyoruz; Ayrca iki izinname (dul ve bekr) rnei iin bk. avuzde Mehmed Aziz, Drr's-Sukk, I, stanbul 1277, s. 28; zinnamenin mhiyeti iinbk. M. Zeki Pakaln, Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Szl, II, stanbul 1983, s. 109. 33. Misl olarak bk. Sivas S, 2/1; Sivas S, 3/2, 11, 192; H. Ongan, Ankara'nn Bir Nu- maral er'iyye Sicili, s. 84, ves. nu. 686; Galip Eken, Gaziantep'in 113 numaral er'iyye sicili transkripsiyon ve deerlendirme (H. 1168-1169/M. 1755-1756), A.. Sosyal Bilimler Enstitsnde hazrlanm, baslmam yksek lisans tezi, Ankara 1988, s. 56'dan naklen, Gaziantep S, 11.3/1, belge nu. 1 ve 4. 34. lber Ortayl, "Anadolu'da XVI. Yzylda Evlilik likileri zerine Baz Gzlemler", Osmanl Aratrmalar, I (1980), s. 37'den naklen, Konya S, 5/79, 5 nu. hkm.
akidlerinin sicillere kaydedilmi olduunu sylemek te mmkn olmasa gerektir. nk, 1775-1800 yllar arasnda Sivas'ta on civarnda nikh akdinin sicillere kaydedilmi olduunu tesbit ettik ki, bu rakamn, o dnemde akdedilen nikh saysndan ok az olduu rahatlkla sylenebilir. Bu bakmdan, umumiyetle nikh akidlerinin kadlar tarafndan verilen izinnamelere dayanlarak mahalle yada ky imamlarnca yapldn kabul etmeliyiz. 25 yllk dnemde, btn Si- vas iin sadece 10 nikh akdi sicile kaydedilirken, 1772-1831 yllar arasndaki dnemde Ali Baba Zaviyesi evrak arasnda 23 adet izinname kd bulun- mutur ki, bunlardan 15'i Ali Baba Zaviyesi imamna hitaben yazlmtr, stelik bu vesikalar, sadece zaviye mensuplarn alkadar etmektedir. zinname ktlarnn, resm arivlerde deil de, evlenen taraflar elinde saklanmas, bunla- ra ulamamz gletirmektedir. Ancak, Ali Baba Zviyesi'nde olduu gibi, messese arivleri toplucu elimize getiinde, bu tip vesikalar bol miktarda grmemiz mmkn olabilmektedir. Kad, nib yada onlarn msadesiyle mahalle ve ky imamlarnca nikh ak- dedilmesi esnasnda genellikle, evlenecek kz ve erkein bizzat bulunmalarnn yansra bazan bunlarn vekilleri tarafndan temsil edildiklerini de grmekteyiz. Ancak, vekilin, bu durumunu iki ahit ile ispat etmesi gerekmektedir (35). 2. Nikhta Rz Yaplan nikh akdi ile yeni bir aile yuvas teekkl ettii iin, ailenin salkl bir ekilde devam bakmndan, taraflarn rzasna byk nem verildiini gryoruz. Bata, evlenecek gelin ve gvey adaylar ile bunlarn ailelerinin, yaplacak nikh akdine raz olmalar gerekiyordu. Hatta, evlenmelerine mni bir halin olmadna dair mahalle ileri gelenlerinin de ahitlii istenmektedir ki, bir bakma mahalle imamnn ve ihtiyar heyetinin de rzasnn arand sylenebilir. Ayrca, btn bunlarn stnde, kad'nn msadesi gerekmektedir. Bahis konusu ettiimiz taraflarn, yaplan nikh akidlerine rz gstermeleriyle alakal meseleler, umumi fetva kitaplarnda btn ayrntlaryla yer alrken uygu- lamada verilen fetvalara ve bu meselelerle ilgili akid ve dvalarn kaydedildii er' mahkeme sicillerine de konu tekil etmilerdir. 35. Misal olarak bk. TDVA, a.g.e., s. 265'ten naklen, Gaziantep S, 1/99, 311 nu. hkm, bu vesikadan anlaldna gre, Baba Muhammed, Budak b. Baheddin ve Ali b. Bayezid'in ehdetleriyle vekillii sabit olduktan sonra, Paa kz Bahtah binti Peri'yi, Muhammed b. Seyyid'e "ylla" vermitir; a.g.e., s. 267'den naklen, Gaziantep S, 1/32, 126 nu. hkmde, smail, Kalender bin Yusuf ve Yr Ali bin Pr Ali'nin ehdetleriyle vekillii sabit olduktan sonra, Glzde'yi Mu- hammed'e nikahlamtr; H. Ongan, Ankara'nn ki Numaral er'iyye Sicili, s. 122, ves. nu. l607'de ise, emine binti Mustafa'nn vekili Mehmed bin Abdullah'n bu durumu mahkemece sabit olduktan sonra, Emine, Trabzon'lu Mehmed ile nikhlanmtr.
Gerek fetvalarda, gerek izinnamelerde ve sicillere kaydedilmi nikh akidle- rinde, mutlaka evlenecek kzn, bu evlilie raz olmas art getirilmektedir. An- cak, evlenecek kzn sare, blia yada seyyibe olma durumuna gre, rzasnn alnmasnda bir takm nans farklarnn olduu grlmektedir. Sare yani bula ermemi, ocuk yataki kzn nikh ile ilgili fetvalarda kzn rizasnn alndna dair herhangi bir kayt bulunmamaktadr (36). Hatta, kad'nn izni ol- makszn da, bir babann, sare kzn nikhlayabileceine dair fetvalar bulun- maktadr (37). Buna karlk, sare erkek yada kzn, velisinin izni olmadan nikhlanamayacaklar, yine fetvalarda yer almtr (38). Fetvalara bakldnda, sare kzn, nikh hususunda iki k yolu bulunmak- tadr. Bunlardan en nemlisi, bula erdii an, kad'ya mracaat edip, nikh fesh ettirmesidir (hyr- bulla nikl feshettirme). Bunu tamamlayc ma- hiyette olan ikincisi ise, nikh yaplan sare kzn, bula erinceye kadar ebe- veyninin yada velisinin yannda kalmas mecburiyetidir (39)- Sare kzn, bula erdii an nikhn fesh ettirmesine "hyr- bula nikh fesh ettirme" denilmektedir. Ancak, bu konuda ok ince ayrntlarn dikkate alnd grlmektedir. Misl olmak bakmndan iki fetvay aynen veriyoruz: "Hind-i sareyi veliyy-i akrab anas Zeyneb, Zeyd'e tezvic itdikden sonra Hind blia olub, ba'deh akd-i mezbru lime olduu anda nefsini ihtiyar ve ihd idb, hyr- bulla akd-i mezbru Zeyd'in huzurunda hkime fest it- dirmee kadire olur mu? El-cevab: Olur" (40). "Zeyd, kz Hind-i sareyi hlinde velayeti hasebiyle akd-i sahihle Amr'a tez- vic itdikde, Hind-i mezbre bulundan sonra nikh- mezbru hyr- bulla feshe kadire olur mu? El-cevab: Allahu a'lem olmaz. "Ketebehu el-Fakir es- Seyyid Abdurrahman, mfti-i Tokat" (41). Bu konuda, Ebussuud Efendi ta- rafndan verilen bir fetvada; "marifet-i hkim olmasa" bile, sare kzn nikhnn muteber olduu ve kzn, hyr- bulla byle bir nikh fesh ettire- meyecei, kaytldr (42). Ancak, Tokat'ta geen bir hadiseden anlaldna 36. Misl: "Zeyd, uhd mahzarlarnda Amr'a, kzm Hind'i sareyi olun Bekir-i sare nikhla verdim deyb Amr dah Bekir in kabul eyledim dese, nikh mn'akid olurmu? El-cevab: Olur", bk. Ali Efendi, a.g.e., s. 29. 37. Misl: "Zeyd, sare kz Hind'i kad izinsiz Amr'a tezvic eylese akd-i mezbur sa hih olur mu? El-cevab: Olur", bk. Ali Efendi, a.g.e., s. 41. 38. Misl: "Hind-i sare-i mmeyyize velsi izinsiz nefsini Zeyd'e tezvic eylese akd-i mezbur nafiz olur mu? El-cevab: Olmaz", "Mmeyyiz olan Zeyd-i sar velsi izin siz Hind'i tezvic eylese akd-i mezbur nafiz olur mu? El-cevab: Olmaz" bk. Ali Efendi, a.g.e., s. 41. 39. Misl: "Hind-i sereyi veliyy-i akrab anas ve hzinesi Zeyneb Amr'a tezvic ey- lese, Hind maslahat- ricale sliha olmadan Amr Hind'i Zeyneb'den almaa kadir olur mu? El-cevab: Olmaz", bk. Ali Efendi, a.g.e., s. 62-63. 40. Bk. Ali Efendi, a.g.e., s. 49, 50. 41. Ruhi Baemez'den alnan fetva; Ali Efendi, a.g.e., s. 49'daki fetva da yledir: "Zeyd, sare kz Hind'i Amr'a tezvc eylese, Hind blia oldukda akd-i mezbru hyr- bulla feshe kadire olur mu? El-cevab: Olmaz". 42. S. 38, 38. mesa'ele; benzer bir fetva iin bk. Ali Efendi, a.g.e., s. 41.
gre, kad'nn, mmkn olduu kadar taraflarn rzasn gzetmeye altn ve kz tarafndan istenmeyen nikha msaade etmeyip, kzn istedii kimseyle ev- lenmesine izin verdii grlmektedir. Tokat'n Mahmud Paa mahallesinden Rukiye binti Sleyman mahkemede, babasnn, kendisini evlenmek vadiyle Mus- tafa bin Abdullah'a "namzed" ettiini ve aralarnda sahih bir nikhn bulun- madn belirterek, "... ben kile ve blia ve kil-i faile muhtar okluum eril- den nefsimi hara tezvce izin murd eylerim..." demi ve bu istei mahkeme tarafndan kabul edilmitir (43). Aslnda, buradaki hadise, bir nikh olmayp, kk yata yaplan bir nianlanmadr. Ancak, kzn, bula erdiinde nikha kar kmas ve bu yoldaki isteinin kad tarafndan kabul edilmesi hadisesi, uy- gulamadaki anlay gstermesi bakmndan nemlidir. Bununla beraber, bu konudaki uygulamalarn, gelenek ve greneklerin farkl olduu ky, kasaba, ehir yada blgelere gre deiiklikler arzedecei muhakkaktr. Bula ermi gen kzlarn, nikhtaki rzlar, sare kzlara gre daha nem- lidir. Blia kzlarn nikhlarnda, mutlaka onlarn rzalarnn olmas istenmekte- dir. zinname kd ve sicil kayd gibi btn nikh akdi vesikalarnda bu durum aka belirtilmektedir. Aralarnda evlilik vadiyle namzedlilik szlemesi bulunsa bile, eer kz, "ben ona varmazam" derse, kimse onu nikha zorlayamamak-tadr (44). Blia kzn, nikh hususunda mutlak bir hrriyete sahip olduu da sy- lenemez. Ebussuud Efendi tarafndan verilen bir fetva, bu konuda daha ok taraflarn anlamalarnn istendiini gstermektedir (45). Bu bakmdan, ebe- veynin rzas hilafna bir kzn, kendi kendisini bir bakasna nikahlad dnlmemelidir. Zamanmzda vki olan ve ebeveynin nikha raz olmad durumlarda meydana gelen kz kama yada karma hadiselerinin gemi dnemlerde de meydana gelmi olmas muhtemeldir. Ayrca bazan, babasnn nikahlamak istedii kimse ile evlenmeyi reddeden kzn, nikh hususunda baka birisini vekil tayin ettii de oluyordu ki, bu tip hadiselerde de velnin rzasnn bulunmad izlenimi edinilmektedir (46). Ancak, umumiyetle karlkl olarak velilerin rzalar dorultusunda evliliklerin gerekletiini syleyebiliriz. Dul (seyyibe) kadnlarn nikhlanmalarnda, velilerin izinlerinin aranma- d anlalmaktadr. Blia kzlarn nikhnda, er' bir engelinin olmamas, kzn kendi rzas ve velisinin izni gerekirken, seyyibe bir kadnn nikhnda sa- dece er' bir engelinin olmamas ve iki tarafn rzas aranmaktadr (47). 43. R. zdemir, a.g.m., s. 104'ten naklen, Tokat S, 13/168. 44. Uygulamadaki iki misl iin bk. H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 58, ves. nu. 334; TDAV, a.g.e., s. 262-263'ten naklen, Harput S, 181/4, 1 nu. hkm. 45. Bk. dipnot: 23. 46. Nian blmnde de bahsi geen hadisede, Harput'tan Fatma, babasnn namzed ettii Mevld ile nikhlanmay reddetmi ve "... babam mezbur etemimi alya bend etmitir ben bama vekilim, mezbur Mevld'e varmazam... bu husus in Karaka Mehmed'i vekl eyledim, ben kime rz verirsem akd-i nikh eyleye..." demitir, bk. Harput S, 181/4, 1 nu. hkm. 47. Misl olarak bk. yukarda verdiimiz izinname katlar.
Nikhta taraflarn rzalar dndaki uygulamalarn artt baz dnemlerde, stanbul'da alnan kararlarla devlet, duruma mdahale etmek zorunda kalmtr. 1844 (Evst- Cemziyelevvel 1260)'te Meclis'i Vl'y- Ahkm- Adliye'de, umumun ittifak ile alnan kararlan, maddeler halinde u ekilde zetleyebiliriz (48): 1. Alnan kararlar btn lke iin geerlidir. 2. Sivas'a mahsus olmak zere, eylet mutasarrf Mehmed Paa, Sivas def terdar Said Be, eylet dahilinde bulunan sair vilayet kaymakamlar, nib ve mftler, kaza mdrleri, meclis azalar ve dier grevlilere hitaben yazlan bu fermanla, alnan kararlarn eyletin her tarafna ilnen duyurulmas istenmekte dir, 3. Baz kasaba ve kylerde bakire kzlar, babalar ve akrabalar tarafndan otuz yana kadar evlendirilmemektedir. 4. Kocas vefat etmi dul hatunlar gereksiz yere bekr tutulmaktadr. 5. Bu durum, "takll-i tenasle" yani neslin devamnn azalmasna sebep ol maktadr. 6. Bu durum, Kocaeli Meclisi'nden gnderilen bir mazbata ile beyan olun mutur. 7. Bu uygunsuzluun derhal durdurulmas gerekmektedir. 8. Gerei Fetvahne'den sual olunduunda; alnan cevaba gre, bula ermi bir kz evlenmek istediinde, velsinin izin ve msaadesini almas gerekir, ancak, vel, "garaz- nefsniyet veyahud bir gn icr'y- nefsniyete binen" sebepsiz yere nikha izin vermekten kanrsa, vali ve kad'nn izniyle nikh akdolunabilir ve bundan sonra vel, "mcerred iznim bulunmad" diyerek, nikh fesh ettire mez. 9. Vali ve kad'nn izniyle akdolunan bir nikha kzn veli ve akrabas mni olmaya kalkrlarsa, mahkemeye arlarak mni olmalarnn sebebi sorulur ve yaplan tahkikat neticesinde geerli bir sebeplerinin olmad anlalrsa "ta'zir ve te'db" olunurlar, yok eer mni olular kadn ve erkein "kfv" (denklik veya stat yaknl) olmamasndan dolay ise, "ta'zir" olunmalar lzm gelmez, bu konuda cebr muameleden saknlmaldr. 10. Byle haksz uygulamalara izin ve ruhsat vermeye cesaret eden veya bu hususlarda ake talebinde bulunan kadlar ve dier ilgili memurlar da ayn ekilde cezalandnlrlar. 11. Baz memleketlerde teden beri geerli olandan ziyade masraflarn det haline gelmesinden dolay nikh hususu gecikmise, bu durumda veliler mazur dur, ancak, bu gibi detlerin terk ettirilmesi gerekmektedir. 48. lgili fermann Sivas'a gnderilen nshas iin bk. Sivas S, 21/57; Harput'a gnderilen nshas iin bk. Rifat zdemir, "Krehir'de Ailenin Sosyo- Ekonomik Yaps (1880-1906)", Osmanl Aratrmalar, IX (1989)'dan naklen, Har- put S, 389/8.
3. Muhtelif Nikh lemleri Osmanl dneminde nikh ilemleri hususundaki uygulamay daha teferruatl bir ekilde anlayabilmek bakmndan, muhtelif kii yada kiilerin nikahlanma ekilleri zerinde de durmak gerekiyor. Bu blmde ele alacamz ilk mesele, Osmanl tebas olarak yaayan zimmler arasnda uygulanan nikh ilemleridir. Osmanl vatanda olarak yaayan gayr mslimlerin bilhassa din, sosyal ve ekonomik konularda geni bir hrriyete sahip olduklar ve bu sebeple asrlar boyu Trk hakimiyetinde yaamalarna ramen mill ve din hviyetlerini mu- hafaza edebildikleri hemen herkesce kabul edilen bir gerektir. Konumuzla alkal olmak zere, gayri mslimlerin nikh ilemlerini, normal olarak kendi din inan ve hadetlerine gre kiliselerinde ve papazlar nnde yaptrm ol- malar gerekir. Ancak, er' mahkeme sicillerine kaydedilmi, gayri mslimlerle ilgili baz nikh akidleri bulunmaktadr ki, bu durum, dikkat ekicidir. Kad huzu- runda nikahlanan gayr mslimler belki, ayn zamanda kiliselerinde de nikh- larn bir papaza kydryorlard. Eer bu ekilde ise, nikhlarn resmletirmek ve daha salam bir akid haline getirmek istemi olabilirler. Yok eer sadece kad huzurundaki nikh ile yetiniyor idiyseler, o zaman bu, Mslman Trk detlerinin gayri mslimler zerindeki tesirinin ok ileri bir safhaya ulatnn ak bir belirtisi olur. Gayri mslimler arasnda uygulanan bu ekildeki bir nikh ileminin rneini tekil etmesi bakmndan, Sivas'ta yaplan bir nikh -akdini aynen vermeyi faydal addediyoruz: "Sivas mahalltndan Acablge mahallesi mtemekkinelerinden Eys bt. Simon nm bikr-i blia, meclis-i er'de, talibi olan Krk Serkis veled Mar- dros zimm(ye) alt aded erif altun mehir ile ve tarafeynin rzasyla ve velsi iz- niyle tesmiye-i mehir ile akd-i nikh olunduu tescil d. F sene 5 Zilhicce 1189" (49). stisna kabilinden olmakla beraber, tereke kaytlarndan kan baz bilgiler de, slm gel enekl eri n gayr msl i mler aras nda geerl i hal e gel di i ni gsteriyor. Mesel, Tokat'n Kaya mahallesinden Kirkor veled Gabril, 1797'de ldnde, terekesinden 33 Kuru mehir adyla Seronaz bt. Vartan'a verilmitir (50). Tamamiyle slm bir gelenek olan, kadna mehir verme hadisesinin zimmler arasnda da geerli olmas, yukarda ifade edilen fikri destekler ma- hiyettedir. Ayrca mesel; boanan zimm kadnn iddet beklemesi ve iddet na- fakas almas (51) ve slm bir ekilde (talk- bin ile) boanan zimmlerin bu- lunmas (52) gibi rnekler de, bu mndaki delillerden kabul edilebilir. Btn 49. Sivas S, 1198-1199 tarihli defter, s. 40. 50. R. zdemir, a.g.m. s. 107'den naklen, Tokat S, 3/10, 13/126-127. 51. stanbul'un el-Hac Muhyiddin Mahallesi'nden Feturye binti Toma adndaki nasra- niye, ayrld kocas Kumyanoz veled Kosta'dan iddet nafakas almtr, bk. TDAV, a.g.e., s. 275'ten naklen, istanbul S, 1/46, 304 nu. hkm. 52. stanbul'un Avc Be mahallesi'nden Eline binti Petro isimli kadn, kocas Sofi- nos veled Kominoz "bin talk" ile boamtr, bk. TDAV, a.g.e., s. 284'ten naklen, stanbul S, 1/76, 540 nu. hkm.
bunlara ilve olmak zere, yzlerce misli verilebilecek gayri mslimlere ait te- reke kaytlarnda, miras taksiminin slm llere gre yaplm olmasn da burada zikretmeliyiz (53). htida edip, mslman olan zimm kadnlarn nikh ilemlerinin, normal ol- arak slm bir ekilde yapldn gryoruz. Ancak, rastladmz rneklerde, mslman kzlarn nikh akidlerinden farkl olarak, mhted kzlarn nikh- larnda velilerinin izinlerinin aranmad grlmektedir. Bunlarn nikhlar, ya dorudan kad tarafndan yada vekil tayin edilen mslman birisi vastasyla kylmaktadr (34). Osmanl dneminde, fuhu yapt iddia veya tesbit edilen kadnlarn genel- likle, mahalle halknn istei zerine baka mahalle yada ehirlere srgn ve mallarnn msadere edildii bilinmektedir (55). Ancak, bazan bu gibi ka- dnlarn, baka bir mahalle gitmeleri artyla nikhlanmalarna msaade edil- dii grlyor. stanbul kadsna gnderilen bir hkmde, tefti srasnda yaka- lanp hapsedilen fahieleri, baz kimselerin nikahlamak istediklerinin iitildii belirtilmekte, bu gibi kadnlar nikh ile alan kimselere, nikhtan sonra s- tanbul'da durmayp, baka yerlere gitmelerinin tenbih olunmas istenmekte ve buna ramen stanbul'da ikamet edenlerin, tekrar hapsedilecei ihtar edilmekte- dir (56). Vesikadan, fuhula damgalanan kadnlarn, nikahlanp baka bir yere gitmelerinin istenmesinin altnda, onlarn, gemi hayatlarndan arnp, huzurlu ve yeni bir hayata balayabilmeleri arzusunun bulunduu anlalmaktadr. Bu ekilde, hem halk arasndaki dedikodular yeni evlileri rahatsz etmeyecek hem de fuhun yaygnlamas nlenmi olacaktr. Fuhu yapan kadnlarn nikhlanmalarna ilave olmak zere, zina isnad edi- len kzlarn, thmet altnda brakldklar erkekle evlendirilmesini zikretmeliyiz (57). 53. Misl olarak bk. mer Barkan, "Edirne Asker Kassam'na Ait Tereke Defterleri (1545-1659) I", Trk Tarih Kurumu Belgeler Dergisi, III (1966), s. 5-6. 54. Misl: "Medine-i Sivas mahalltndan Tokmak Mahallesi skinelerinden iken hidyet-i rabbn ile mhtediye olan zimmiye, eref-i slm ile merrefe olduk- dan sonra ismine Fatma binti Abdullah tesmiye olunub meclis-i er''de kendi hsn rzasyla talibi olan Halil bin Veliyyddin nm kimesneye 11000 ake mehr-i muaccel ve meccele ile akd-i nikh olduu tescil d. F sene gurre-i Re- ceb 1198", bk. Sivas S, 1198-1199 H. Tarihli defter, s. 2; "Himmetfak'nn garbnda olan Kzlcakla Karyesi'nden Boz Musa'nn ald mhted Aye Hatun'un mehr- i muaccel ve meccelesi yedi bin akedir. hd: Kz vekili Halil Aa, Abdulahad Efendi, Sarucaolu Ahmed Aa, Muhzr Osman Aa, Muhzr Sleyman", bk. Sivas S, 3/298; Benzer bir misl iin bk. Sivas S, 1/437. 55. Misl olarak bk. H.T. Cinliolu, a.g.e,, II, s. 63'te, erife, Aye ve dier erife'nin, gece gndz sokak aralarnda dolap, ahlk bozmalar ve baz ekya ile mnsebette bulunmalar sebebiyle Tokat Subas Hasan Aa tarafndan arkkarahisar'a srgn edildikleri anlatlmaktadr; Sivas'n Ali Baba mahalle- si'nden kadn, ayn ekilde srgn edilip, mallarna devlete el konulmutur, bk. Sivas S, 1/96-97; Sivas S, 2/23, 26 sahifelerinde de benzer vesikalar kaytl bu lunmaktadr. 56. Receb 975/5 Ocak 1568 tarihli hkm iin bk. Ahmet Refik Altnay, Onuncu Asr- Hicrde stanbul Hayat, haz. Abdullah Uysal, Ankara 1987, s. 59.
Bu blmde, olduka sk rastlanlan ve nikhl kadnn tekrar nikh olarak ifade edebileceimiz konuya da deinmek istiyoruz. Kadnn rzas hilfna gerekleen nikh akidlerinde veya nceki ve sonraki erkek tarafndan verilen mehir miktarnn cezbediciliinin etkili olduunu tahmin ettiimiz bu tr nikhlanmalarda umumiyetle, daha evvel nikahlayan ve bunu iki ahitle ispat- layan tarafn nikhnn kabul grd anlalyor (58). Nikhl kadnn tekrar nikhlanmas, nikh akdinin resm vesikalara kaydedilmesinin nemini ortaya karmaktadr. Bazen, karsn boayan erkein, iddeti bitip bakasyla evlenen eski kars zerinde hak iddia ettii vki olmaktadr ki, byle durumlarda, boanmann gerekliinin iki ahitle sabit olmas zerine, ikinci nikhn mute- ber tutulduu grlmektedir (59). 4. Nikhn Mal Cephesi 'A. Mehr-i Muaccel ve meccel Nikh akdinde erkek tarafndan kadna verilen ve nikh bedeli olarak vasflandrlan crete mehir denilmektedir. Nikhlk, kaln ve benzeri isimlerle de anlan mehirin tasarruf hakk tamamiyle nikh akdedilen kadna aittir. Nianlandktan sonra veya nikh akdi esnasnda pein olarak verilen ksmna "mehr-i muaccel yada mukaddem", boanma veya vefat halinde verilen ksmna ise "mehr-i meccel yada muahhar" denilmektedir ki, bu ikincisi "dul- luk geliri" olarak ta isimlendirilebilir. Mehir miktarnn nikh akdi srasnda be- lirlenmesi gerekir. Eer belirlenmemise, boanma yada vefat halinde "mehr-i misl" yani, kadnn benzerlerine denen mehir takdir olunur. Vefat eden ko- 57. Misl: Gaziantep'e bal Tlbaar Karyesi'nden Ramazan bin Mehmed, kz Emine ile Cafer bin Enbiya'nn vekli ve kardei olan Ali'ye, bundan nce baz thmet isnd edildiini, imdiki halde kzn ad geen Ali'ye "helllik" olarak verdiini ve "mcer'y- sbkdan" tr dva ve nizsnn kalmadn, beyn etmitir, bk. TDAV, a.g.e., s. 267-268'den naklen, Gaziantep S, 2/159, 501 nu. hkm; Benzer bir vesika iin bk. H. Ongan, Ankara'nn ki Numaral er'iyye Sicili, s. 62, ves. nu. 764; Kz karmaya misl iin bk. TDAV, a.g.e., s. 266'dan naklen, Gaziantep S, 1/ 68, 213 ve 214 nu. hkmler. 58. Bk. Drr'S'Sukk, I, s. 33; Galip Eken, a.g.e., s. 198-199'dan naklen, Gaziantep S, 113/69, ves. nu. 95; Benzer bir vesika iin bk. H, Ongan, Ankara'nn iki Numaral er'iyye Sicili, s. 99, ves. nu. 1301, 1306, s. 61, ves. nu. 758. "Yunus bin Hamdi, Duran Bee bt. Murad ile bir seneden beri nikhl olduunu sylediinde, kzn anne ve babas, kzlarn doduu gnden beri H. Bayram bin Tor Hasan'a verdiklerini iddia etmilerdir, bk. H. Ongan, Ankara'nn ki Nu- maral er'iyye Sicili, s. 70, ves. nu. 860-861. 59. Bir misl iin bk. H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 9-10, ves. nu. 431-432.
cann borlar mal varlndan ok olursa (dyunu terekesinden ezd olduu halde) terekeden mehr-i meccele isabet eden miktar kadna denir. Byle du- rumlarda kadn, mehrin tamamn talep edemeyecei gibi, alacakllar da, me- hire isabet eden ksm vermemezlik edemezler. Eer kadn vefat ederse, kadnn vrisleri, tayin edilen mehr-i mecceli kocadan alrlar. Pein olarak denmesi gereken mehr-i muaccel, kadna denmedii takdirde kadn, erkein evine git- meyebilir (60). Nikh beledi olarak verilen mehirin genelde para olarak tesbit edildiini gryoruz. Ancak, bazan tanr yada tanmaz mallarn da mehir karl ol- arak verildii oluyordu. Mesel; Ankara'nn Ah Evran mahallesi'nden Karagz kz Ayn, kocas Ramazan'dan mehr-i muaccel karlnda Solfasol kyndeki ba almtr (61). Ayn ekilde, Antepli aban, zevcesi Tuna'ya mehr-i meccel mukabilinde be yz hadd ba vermitir (62). Mehrin nitelii ve miktar, taraflar arasnda yaplan anlamayla tesbit edil- mektedir. Ancak, kadnn fizik, kltrel ve mal durumuna gre verilecek mehir miktar aa yukar bellidir. Genellikle nikh akdedilen nceki kadnlarn rae- hirleri misl gsterilmek suretiyle miktarlar belirlendii iin, zamanla ortalama bir bedel det haline gelmektedir. Nikh akdi vesikalarna verilen yada verilmesi vadedilen mehir miktarlar mutlaka yazlmaktadr. Mehrin, muaccel ve meccel olarak verilmesinin de baz sebeplerinin olduu anlalmaktadr. lk bakta erkein, verecei mehri iki taksitte demek suretiyle mal adan rahatlayaca dnlse de, aslnda, mehrin bu ekilde ve- rilmesi, bilhassa kadn asndan nemlidir. nk, pein olarak denen mehr-i muaccel, kadnn eyizini hazrlamasna yardmc olurken (63), boanma yada vefat halinde denecei vadedilen mehr-i meccel ise, bir bakma kadnn dul- luk sigortas durumundadr. Bu bakmdan, zellikle mehr-i meccelin kadn asndan nemi byktr. Mehrin tasarruf hakk tamamiyle kadna ait olmakla beraber, bilhassa pein olarak verilen mehr-i muaccelin, koca tarafndan ev ilerine sarfedildiini, gnmzdeki uygulamalarda da gryoruz. Genellikle, kadnn rzas ile vermi olduu zinet eyalar, ailenin nemli ilerine harcanmakta ve bilahare geri denmektedir. Ancak bazan kadn, mehrinin tamamn yada bir ksmn ko- casna hibe edebilmektedir ki, bu tip uygulamalarn da "hibenme" denilen ve- sikalara kaydedildii grlmektedir (64). Hibenmede kadnn, mehrini isteye- 60. lgili fetvalar iin bk. R. Baernez'den alnan 30 nu. fetva; Ali Efendi, a.g.e., s. 63. 61. H. Ongan, Ankara'nn iki Numaralm er'iyye Sicili, s. 24, ves. nu. 306-307. 62. TDAV, a.g.e., s. 270-271'den naklen, Gaziantep S, 1/36, 108 nu. hkm. 63. Bir misl iin bk. H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s 84, ves nu 686. 64. Mesel; Kayseri'den Seyd Ahmed bin Hamza kz Fatma Hatun, 6000 akelik meh- rinin 2000 akelik ksmnn karl olmak zere Belenckyeri denilen bir kt'a yeri, kocas Mehmed bin Hamza'ya hbe etmi ve bu durum sicile kaydedilmitir, bk. TDAV, a.g.e., s. 269'dan naklen, Kayseri S, 1/(13) nu. hkm.
rek hbe ettii belirtilmelidir (65). Mehrin hibe edilmesi, karlksz olduu gibi, bazan belli bir bedel (ivaz) karlnda da olabilmektedir (66). Osmanl dneminde verilen mehir miktarlarnn hangi oranlarda tesbit edildiini anlayabilmek bakmndan, bulabildiimiz baz rakamlar ve ortalama- larn vermek istiyoruz. Mesel; 1545-1659 tarihleri arasnda dzenlenmi Edirne Asker Kassam'na ait tereke defterlerinde kaytl 73 adet mehr-i meccel miktar- lar, 400-120000 ake arasnda deimekte olup, ortalamas 9005 akedir(67). 1880-1906 tarihleri arasnda, Krehir sicil kaytlarndan, yaklak olarak 100-500 kuru mehr-i meccel verildii, tesbit edilmitir (68). 1771-1810 tarihleri arasnda, Tokat sicil kaytlarndan anlaldna gre, bu dnemde kesin olma- makla beraber, 50-500 kuru mehir veriliyordu (69). 1772-1835 yllar arasnda Sivas'ta akdedilen nikhlarda tesbit edilen mehir miktarlar 7000-81000 ake arasnda deimektedir. Bu ekilde, toplam 48 adet nikh akdinde verilen meh- rin ortalamas 16125 akedir (70). Tesbit edilen mehir miktarlarna misl olmak zere, mesel; Sivas'n K- kminare mahallesinden olup, hac yolunda vefat eden Seyyid Hac Ahmed bin Hseyin'in toplam 2552 kuruluk terekesinin 160 kuruu zevcesi Arzu'nun mehri olarak ayrlmtr (71). Yine Sivas'n Yahyabey mahallesinden Selmolu Molla Ahmed vefat ettiinde toplam terekesi olan 405 kuru 25 para'nn, 166 65. "Hind shhatinde, zevci Zeyd'in zimmetinde deyn olan mehrinin u mikdarn Zeyd'e tav'an hbenme ile hbe eylese ba'deh ol hbe itdii mikdar Zeyd'den talebe kadire olur mu? El-cevab: Allah u a'lem olmaz. Ketebe el-fakir Abdurrah- man, mfti-i Sivas", B. Baemez'den alnan 193 nu. fetva. 66. "Hind, zevci Zeyd'in zimmetinde deyn olan bir mikdar ake mehrini Zeyd-i mezbra bir mikdar vaz mukabelesinde bi'ttav'- hbe-i sahihasndan rc'a kadire olur mu? El-cevab: Allah u a'lem olmaz", R. Baemez'den alnan 168 nu. fetva; "Vech-i tahrr-i hurf budur ki, mezbre Kadem meclis-i er'e gelb karnda eyh'yi ikzz idb dedi ki, ibu karndam eyh benim mehrimden bir katr alb satt, bana bir gmlek ve sargu ivaz etse gerekti, etmedi deycek bi'1-muvcehe sul olundukda, katr sattn ikrar itdikden sonra muslihn araya girb mezbur eyh bedel-i sulh in bir kara kei virb mezbre Kadem dah alub...", TDAV, a.g.e., s. 272'den naklen, Gaziantep S, 2/91, 303 nu. hkm; "Hind, zevci Zeyd'e zimmetinde olan u mikdar mehrini hbe idb Zeyd dah mukabilinde yedinde mlk olan iki kt'a malumu'1-hudud arz- haraciyeden tar- la-i meskyelerini Hind'e temlk ve teslm eylese Hind dah temellk ve kabul eyle mi olsa, sahih ve muteber olur mu? El-cevab: Olur", bk. Galip Eken, a.g.e., s. 155'ten naklen, Gaziantep S, 113/48, ves. nu. 65. Misl olmak zere verdiimiz fetva, uygulamay yanstmaktadr. Vesikalardan ikisinde, kadnn hbeden vaz gemek istedii anlalyor ki, bu durum, hibelerin resm vesikalara kaydedilmesi nin nemini ortaya karmaktadr. 67. mer Barkan, a.g.e. 68. R. zdemir, "Krehir'de Ailenin Sosyo-Ekonomik Yaps", s. 483. 69.R. zdemir. "Tokat'ta Ailenin Sosyo-Ekonomik Yaps", s. 109. 70. lgili nikh akidleri; 1198-1199 H. tarihli defter ile 2, 3, 9, 10, 11 ve 17 nu. er'iyye si cillerinden derlenmitir. Ayrca, elimizdeki izinnamelerde kaytl mehir miktarlar da ortalamaya dahil edilmitir. 71. Sivas S, 3/125.
kuruu birinci ei Neslihan'a, 104 kuruu da ikinci ei Saniye'ye ayrldktan sonra, kalan ksm vrisleri arasnda paylatrlmtr (72). Tokat'tan vereceimiz mislde ise, Yazck mahallesi'nden Hseyin b. Mehmed vefat ettiinde, ei Fatma bt. Hasan, kocasnn terekesinde 150 kuru mehr-i mecceli olduunu syler ve bu iddiasn iki ahitle ispat eder (73). Deiik blgelerden tesbit ettiimiz mehir miktarlarn kk bir tablo ha- linde vermek istiyoruz. Tabloda, mehrin verildii ehrin ismi, tarihi ve hangi ad altnda verildii belirtilmitir. ehir Tarih M. Muaccel M. Meccel Ankara 1583 100 altn Ankara 1583 5000 ake Ankara 1590 6000 ake Antep 1531 500 Haleb Antep 1538 38 altn Antep 1755 10 kuru 10 kuru orum 1612 3000 ake Harput 1631 1000 ake stanbul 1612 840 ake stanbul 1623 250 ake 200 ake stanbul 1630 1500 ake Kayseri 1835 501 kuru Kayseri 1836 300 kuru Sivas 1784 6 erif altn Yukarda verdiimiz bilgiler ve tabloda kaydedilen rakamlara dayanarak, yzyllar boyu verilen mehir miktarlarnn fazla bir farkllk arzetmediini syleyebiliriz. Mehir miktarlarndaki farkllklarn genellikle, evlenen kadnn bekr, dul, kyl veya ehirli olma durumundan kaynakland sylenebilir. Ev- lenen kadnn fizik gzelliinin yada sosyal ve ekonomik durumunun da mehir miktarnn belirlenmesinde nemli fonksiyonunun olduu muhakkaktr. Ancak, bu zellikleri vesikalardan tesbit edebilmek olduka zordur. Bu sebeple biz, eli- mizdeki vesikalara dayanarak, evlenecek kadnn bekr ve dul, kyl yada ehirli olma durumuna gre verilen mehir miktarlarn deerlendirip, baz sonulara 72. Sivas S, 6/155. 73. R. zdemir, "Tokat'ta Ailenin Sosyo-Ekonomik Yaps", s. 109'dan naklen Tokat S, 2/176.
varmaa altk. Elimizde bulunan ve mehir miktarlar belirtilen 22 izinname kdnn 13' bekr kzlara ve 9'u dul kadnlara aittir. Bekr kzlarn aldklar mehir, 13000 ake ile 81000 ake arasnda deimekte olup, ortalamas 38076 akedir. Bekr kzlardan 8'i zaviyede, l'i kyde, 4' mahallede (l'i ky mene'li) oturmaktadr. Dul kadnlarn aldklar mehir miktar ise, 9000 ake ile 31000 ake arasnda deimekte olup, ortalamas 24555 akedir. Dul kadnlardan 3' mahal- lede, 5'i zaviyede ve l'i de kyde meskn bulunmaktadr. Bunlara ilave olmak zere, tesbit ettiimiz 6 nikh akdi daha bulunmaktadr ki, bunlarn tamam bekr kzlara aittir. Bahis konusu 6 bekr kzn ald mehir miktar 7000 ake ile 27000 ake arasnda deimekte olup, ortalamas 17166 akedir. Bunlardan 4' kyde, 2'si mahallede oturmaktadr. Grld gibi, bekr kzlarn aldklar me- hir miktar, dul kadnlara nazaran olduka yksektir. Ayn ekilde, kyde oturan ve dolaysyla nikhlar kyde akdedilen kadnlarn mehir miktarlar da ehirde oturanlara nazaran olduka azdr. Bekr kzn, dul kadna gre daha fazla mehir almasnn sebebi olarak, Trk rf ve detlerinde bekrete verilen nem gsterilebilirse de, dul kadnn, hliha-zrdaki nikh srasnda ald mehrinden baka, daha nceki nikh yada nikhlar esnasnda ald mehr-i meccel- lerinin de hesaba katlmas gerektiini dnyoruz. Bylece, dul kadn nikh- landnda, en azndan iki mehir sahibi olmaktadr. Kyl ehirli farklla- masnda ise, tabiatiyle iktisad durumun etkili olduu sylenebilir. B. Nikh Vergisi Nikhn mal ykn, kzn eyizi iin harcadklar hari tutularsa, tamamiyle erkein stlendii sylenebilir. ncelikle, yukarda izah etmeye allan mehir, bizzat evlenen kadna erkek tarafndan verilmektedir. Evlenecek olan erkek, bun- dan baka, bulunduu yerin zelliine gre daha birtakm mecbur masraflar yapmak zorundadr. Bu mealde ilk olarak, nikh akdinin gerekletii blgenin vergisini toplayan kimseye (timar sahibi, muktaa sahibi, mltezim) verilen ve gelin yada gerdek vergisi adyla anlan "Resm-i Arusne"den bahsedilmeli- dir. Resm-i Arusne rf bir vergidir ve her vilayetink kanunnmesinde ayr ayr tesbit edilmitir. Bu verginin miktar, evlenecek kadnn mslman, hristiyan, bekr yada dul olmasna gre deiiklik arzetmektedir. Genellikle bekr mslman kzdan 60 ake, dul mslman kadndan 30 ake, bekr zmm kzdan 30 ake, dul zimm kadndan 15 ake alnmakta idi. Arus resmi, Tanzimat'la bir- likte kaldrlm ve bunun yerine nikhlardan sadece kadlar tarafndan "izinname" adyla herkesten eit alnan bir cret kabul edilmitir (74). Ancak, izinname parasnn Tanzimat'tan nce de alndn belirtmeliyiz. Ayrca, bu ik- isinden baka mahalle ve ky imamlarna nikh akdi iin denen bir cret daha bulunmaktadr. Demek ki, evlenecek damat aday, gerdek resmi, izinname akesi ve nikh paras adyla tr vergi yada har deyecektir. 74. Mithat Sertolu, Osmanl Tarih Lat, stanbul 1986, dzeltilmi ve ilaveli ikinci bask, s. 19.
5 Zilhicce 1242/1827 tarihinde Eylet-i Sivas Dvn'ndan kan bir buyruldu - stanbul'dan gelen fermanda belirtilen hususlar dorultusunda kaleme aln- mtr- yukarda bahsettiimiz nikh vergilerine belli bir dzen getirmeyi amalamtr. Sivas kads, mfts, yn- vilyet, ve vch- memleket, erbb- timar, ashb- mukataat ve mltezimn'e hitaben yazlan buyrulduda; hlen geerli olan resm-i arusne, mslman bekr kz iin 20 para, mslman dul kadn iin 10 para, zimm bekr kz iin 10 para, zmm dul kadn iin 5 paradr. Hlen geerli olan izinname paras ise (resm-i akd-i nikh ma'a ktibiyye) 8 para 1 ake olarak belirlenmitir. Ky ve mahalle imamlar da, bekr, dul, zen- gin yada fakir ayrm yapmakszn kydklar nikh bana nikh paras olarak 3 kuru alacaklardr. Ancak, bu vergiler timar sahipleri, mltezim ve zabitler ta- rafndan tedricen artnlmak suretiyle zulm yaplm ve hatta, "ibadullahn yl u evld criye misill" satlm ve nikh ve izdiva hususunda "fukar'y- raiy- yet ciz ve l-ilac kalm"tr. Bu sebeple, nikh ve neslin devam ettirilmesi terk olunacak dereceye gelmitir. Buyrulduda, bahis konusu hususlarn, ilgililere "mndler nidsiyle" iln ve tenbih olunmas istenmekte ve uymayanlarn iddetle cezalandrlaca belirtilmektedir (75). Kanunnmelerden anlaldna gre, arus resminin, Osmanl hkimiyeti ncesinde blgesel farkllklar arzettii, ancak Osmanl hakimiyetinin ulat btn blgelerde hemen hemen ayn uygulamann gerekletirildii sy- lenebilir (76). Nikh vergisi yada nikh akdi esnasnda alnan muhtelif harlar incelerken "balk" mevzuuna da deinmemiz gerekiyor. Gnmz Anadolusu'nda da geerlili olan ve zaman zaman gndeme gelen balk konusunun mehir ile kartrlmamas gerekmektedir. nk mehir, nikh bedeli ve bir bakma ekono- mik gvence olarak bizzat kadna verilirken, balk, kzn babasna verilmektedir. Fetvalarda geen kaytlar nikh mukabilinde kzn babasna verilen her eyin rvet ve dolaysyla haram olduunu gstermektedir ki, balk da ayn ller iinde deerlendirilebilir (77). Ayrca, Tokat, Niksar, Karaku ve Erbaa 75. Buyruldu kayd iin bk. Sivas S, 14/154; Evst- Rebilevvel 1192/1778 tarihli bir kaytta, "Medine-i Arapkir'de vki ulem ve suleh ve eimme-i huteb ve uref ve yn ve zbitn ve ahli-i vilyet'in topluca meclis-i er'e gelerek, dier vaatlerinin yansra, "kaza-i mezkurda mtemekkin olan on bir hne zimmiyn taifesine" bundan byle "kz virb aldklarnda yol nmiyle vesir rencide" ettirmeyecekle rine dir sz vermiler ve Dergh- Ali mbairinin huzurunda, verdikleri bu szlerini sicile kaydettirmilerdir, bk. Sivas S, 1/48. 76. Bu konumda bk. M. Ali nal, XVI. Yzylda Harput Sanca (1518-1566), Ankara 1989, s. 245, 147; Refet Yinan-Mesut Elibyk, Mara Tahrir Defteri (1563), I, An kara 1988, s. 8; smet Mirolu, XVI. Yzylda Bayburt Sanca, stanbul 1975, s. 161, 168-169; Gyula Kaldy-Nagy, Kanuni Devri Budin Tahrir Defteri (1546-1562), Ankara 1971, s. 2; Hadiye Tuncer, Osmanl mparatorluu Arazi Kanunlar 952/'1546, Anka ra 1963, s. 9, 30; H.T. Cinliolu, a.g.e., IV, s. 32. 77. Misl; "Zeyd, Amr'n kz Hind'i tezvic murd itdikde Amr, bana nefsim iin u ka dar ake vermeyince nikh itdirmem dimekle Zeyd, Amr'a ol kadar ake virb Hind'i tezvic eylese Zeyd, mebl- mezbru Amr'dan almaa kadir olur mu? El- cevab: Allah u a'lem olur. Ketebe el-fakir Es-Seyyid Numan, mfti-i Sivas" R.
niblerine gnderilen 7 evval 1249/1834 tarihli buyrulduda, kylerde kz ta- rafna 800-1500 kuru verilmedike nikh yaplmamasnn det haline geldii ve bu yzden mal durumu zayf olanlarn uzun sre evlenemedikleri anlatlmakta ve bu hali nlemek iin balk parasnn 250-150-100 kuru olmak zere dere- ceye ayrlmas ve bunlardan fazla talepte bulunulmamas istenilmektedir (78). yle anlalyor ki, bir yandan normalde evlenecek kza nikh bedeli olarak ve- rilmesi gereken mehirin, kzn ailesine verilen balk haline dnmesi ve bir yandan da bu isteklerin, devletin son dnemle: inde meydana gelen ekonomik kntye paralel olarak iyice arlamas, halk arasnda byk honutsuzluklarn kmasna sebep olmu ve devlet, duruma mdahale etmek mecburiyetinde kalmtr. Ancak, zellikle balk hadisesinin yaygnlaarak devam ettii g- rlmtr ki, bu bakmdan gnderilen emirlerin ve uygulanmas istenen d- zenlemelerin fazla gerekleme ansna sahip olamadklar sylenebilir. III. Boanma Boanma, netice itibariyle aile messesesinin dalmasna sebep olan ve an- cak zarur hallerde (zina, iddetli geimsizlik vb. gibi) msade edilmekle bera- ber ho karlanmayan bir hadisedir. Uygulamada boanmalarn, talak, muhalaa ve fesih eklinde gerekletii grlmektedir. 1. Boanma Sebepleri A. iddetli Geimsizlik Sicillere kaydedilmi olan baanma kaytlarndan hareketle boanma sebep- lerinden balcasnn iddetli geimsizlik oluduu rahatlkla sylenebilir. Bu tr boanmalarda dikkatimizi eken en nemli hususlardan birisi de, genellikle kadnlarn bu sebeple boanmay arzu etmi olmalardr. Kar-koca arasndaki iddetli geimsizlik, "hsn-i zindegne" yada "hsn-i muae-ref'in bulunmamas cmleleriyle ifade edilmektedir (79). Ancak, geimsiz-lik sebeplerini vesikalar- Baemez'den alnan 287 nu. fetva; Benzer bir fetva iin bk. Ali Efendi, a.g.e., s. 69. Ayrca bk. H. Ongan, Ankara'nn ki Numaral er'iyye Sicili, s. 24, ves. nu. 308; s. 88, ves. nu. 1127. Bir baka kaytta, Ahmed bin aban, kz mmye.it 6000 Ake mehr-i mecceli, l damad Abdlkadir'in kk kardei Abdurrah- man'dan talep ve dava etmektedir, bk. a.g.e., s. 98, ves. nu. 1285; iki kayt arasnda bir aylk bir zaman fark bulunmaktadr. 78. H.T. Cinliolu, a.g.e., III, s. 171; IV, 15. 79. Misl; Sivas'n emsifira Mahallesi'nden Aye binti Halil ile kocas Seyyid Meh- med bin Seyyid Ebubekir'in boanma sebepleri, aralarnda "hsn-i zindegne" bulunmamasdr, bk. Sivas S, 2/42; Konya'nn Muhtar Mahallesi'nden Emine binti Hasan ile kocas Sleyman bin Ahmed'in ayrlma sebebi yine ayn cmle ile ifade edilmitir, bk. TDAV, a.g.e., s. 280'den naklen Konya S, D17/60; Ayn
dan tesbit etmemiz pek mmkn olmamaktadr. Erkein kars zerine bir baka kadnla daha evlenmesi ve kadnn kocas tarafndan dlmesi hadiseleri ise geimsizliin sebebinden ok sonular mahiyetinde gzkmektedir. Mesel; Kayseri'ye bal Gesi karyesinden Badat bt. Abdullah, kocas Hzr Bli b. Ha- san'n, kendisi zerine bir kz alp, nikh eylediini bildirerek, "ben zerime nikh oldu deilm, beni boasn..." diyerek ikyette bulunduunu, bunun zerine kocasnn, "acizlik getrrse talkn satun alsn..." dediini ve Badat Ha- tun'un, "bir ileen ve bir sini ve karye-i mezbrede nsf- ba" kocasna vere- rek, vefat yada boanma halinde kendisine verilmesi gereken mehr-i mecce- lesini almaktan da tamamen vazgeerek boanmaya raz olduunu gryoruz (80). Kadnn, kocas tarafndan taciz edilmesi yada bilfiil dlmesi durumunda, kadnn, hemen mahkemeye mracaat ederek boanma talebinde bulunduu dnlmemelidir. Bu gibi hallerde, ncelikle mahalle yada ky ileri gelenleri- nin, ailenin devamn salamak bakmndan araya girip, kar-kocay bar- trmalar hadiselerine gnmzde de tesadf edilmektedir. Mahkemeye intikal eden durumlarda da kad'nn, hemen boanma hkm vermedii ve kocaya, bir daha karsn dgmemesi yolunda tenbihatta bulunduu anlalmaktadr (81). Tenbih ve kefil gstermeye mecbur etme yntemiyle kadn, kocasndan gele- bilecek eziyetlere kar bir bakma hukuken korumaya alnm gibidir.Bu ekilde, mmkn olduunca ailenin devam hedef alnmaktadr. Buna ramen huzursuz- luk bitmiyorsa, genellikle kadnn arzusuyla ve kadnn bedel demesi artyla boanma gereklemektedir. B. Ahlki Sebepler slm hukukuna gre, en geerli boanma sebebi, kadnn zina thmetiyle sulanmasdr. Zina haricindeki boanma sebepleri, genellikle irkin grl- mtr. Kadna yaplan zina thmeti, kesin bir boanma sebebi olmakla beraber, si- cillere kaydedilmi boanma sebepleri arasnda ok az yer tutmaktadr. Cemiyet hayatndaki sk ve tabii kontrol mekanizmas, boanmann asl sebebi olan zina yada fuhu hadisesini nemli lde engellemi olmaldr. Ayn ekilde, zinann ekilde, Tokat'n Soukpnar Mahallesi'nden erife binti Es-Seyyid Salih, kocas Es-Seyyid Zeynelbidin bin Mehmed'ten, aralarnda "adem-i hsn-i zin- degne"den dolay ayrlmtr, bk. R. zdemir. .g.m., s. 116'dan naklen, Tokat S, 3/157; stanbul'un Beikta Kasabas'na bal Abbas Aa Mahallesi'nden Havva binti Abdullah, kocas Girid Mehmed bin Ali'den, aralarnda "hsn-i muaeret" olmadndan dolay ayrlmtr, bk. TDAV, a.g.e., s. 278'den naklen, Beikta S 23- 127/55. 80. TDAV, a.g.e., s. 282'den naklen Kayseri S, 4/(132) nu. hkm. 81. Misller iin bk. Sivas S, 1198-1199 H. tarihli defter, s. 1; 2/2; TDAV, a.g.e., s. 288den naklen, Beikta S, 23-1/3.
hukuken sabit olmas iin, bizzat bu fiili gren drt ahidin bulunmas zarureti de, bu bakmdan nemlidir. Ancak, drt ahidin ehadetleri ile sabit olmasa da, zina isnd edilen bir kadnn, ailesi iinde huzurlu bir yaam srdremeyecei ve netici itibariyle boanmann gerekleecei, sylenebilir. Zina isnad, genellikle mahalle halknn ikayetleri ile sabit olmaktadr. Mesel; Ankara'nn Debbn mahallesinden baz kiiler, meclis-i er'e giderek, Yasemin bt. Mehmed hakknda, "... mezbre Yasemin yaramazdr ve fahiedir, birgn bizim mahallemize bunun ucundan kan olur, mahalleden reddolun- masn murd iderz, gice gndz nmahrem gelb gider..." diyerek ikyette bu- lunmulardr. Yasemin bt. Mehmed'in, kocas Haydar'dan daha evvel boan- d (muhlaa olduklar) grlyor ki, boanma sebebinin, Yasemin'e yaplan fahielik isnad olduu aka anlalmaktadr (82). J. Thevenot, "... eer bir adam karsn haksz yere boarsa ona dulluk gelirini vermek zorundadr, fakat onu boamak iin hakl bir sebebi varsa, bu paray demek zorunda deildir" (83) demektedir. Zina, erkek bakmndan hakl bir boanma sebebidir. O zaman, byle durumlarda mehrin iade edilip edilmedii sorusu gndeme gelmektedir. Eer erkek kansn zina ile itham edip, bunu drt ahit ile ispat edemezse, bu sebeple boanmann gereklemesi ve kadnn zina cezasndan kurtulabilmesi iin kar-kocann karlkl olarak drder kere kendi- lerinin hakl olduuna dir yemin etmeleri, beincide eer yalan sylyorlarsa "Allah'n lanetine uramay" istemeleri gerekmektedir. Kocann iddia ve ka- rsnn inkr etmeleri zerine, kad huzurunda yaplan bu yeminlemeye "lin" veya "ml'ane" denilmektedir. Bu ekildeki boanma, ayrc bir boanmadr. Ayrc boanma yani bin talk'n neticesinde ise, mehrin iadesi ve iddet nafa- kasnn verilmesi gerekmektedir. Eer kadnn zina yapt sabit olursa, mehr-i meccelin denmedii gibi nikh annda verilmi olan mehr-i muaccelin de kadndan geri alnd anlalyor (84). 82. H. Ongan, Ankara'nn ki Numaral er'iyye Sicili, s. 16, ves. nu. 187-188; Yine An kara'da geen bir hadisede, mahalle halknn fahielik iddiasnda bulunduu Kamer'i, kocas Hseyin'in bin talk ile boad ve Kamer'in nceleri de fahielik yaptna dir baz kimselerin ahitlikleri bulunmaktadr, bk. H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 53, ves. nu. 267, 269, 270. 83. a.g.e., s. 136. 84. Hasan Yksel'in zel arivinden alnan bir fetva bu hususa aklk getirmektedir: "Zeyd'in zevcesi Hind'in bekretinin izle olduu mevsuka ve mu'temede olan kbile-i (Ebe kadn) mslimenin muayenesiyle malm olub Hind'in zniye ve fahie olduu zahir oldukda Zeyd Hind'i tatlk eylese Hind Zeyd'den mehr-i msemm ve nafakasn almaa kadire olur mu? El-cevab: Olmaz. Bu sretde Zeyd mehr-i muaccel nmyla Hind'e bir mikdar ake vesir eya virb kable'd- dhl tatlk eylese Zeyd Hinciden ol ake ve eyalar tamamen (ahza) kadir olur mu? El-cevab: Olur. Ketebehu ol-l'.kir el-Hac Osman el-Mfti-i Sungurlu".
C. Kayplk Kocann uzun sre ortadan kaybolduu hallerde, ne kadar beklenildikten sonra nikhn fesh olunup, kadnn bir bakasyla nikhlanabilecei konusunda muhtelif grler bulunmaktadr. Ayn ekilde, bu konuya bal olmak zere, kay- bolan ilk kocann ortaya kmas halinde evvelki ve sonraki nikhlardan han- gisinin muteber tutulaca da nemlidir. Duruma gre "mefkd" ve "gib" ola- rak isimlendirilen kayp kocann nikhnn feshi ve mirasnn paylalmas iin beklenilmesi gereken sre hususunda genellikle drt yl yada emsallerinin hayat kadar bir zaman dilimizin belirlendii grlmekte, bazan da bu srenin tesbiti devletin ve dolaysyla hkimin takdirine braklmaktadr. Ebussuud Efendi tarafndan verilen bir fetvadan anlaldna gre, kocas kaybolan bir kadn nafakasz kaldnda, afi kadsna nikhn fesh ettirip, baka birisiyle evlendikten sonra, eski kocas ortaya karsa, ikinci nikh muteber tutul- maktadr. Ancak, ayn fetvada, "teeff" yani afi Mezhebi'ne gre nikhn feshi hususunun Anadolu'da (Diyr- Rm'da) geersiz olacana dair "men'-i sultan" vki olduu, belirtilmektedir (85). Demek ki, devletin deiik blge- lerinde, farkl hkmler uygulanmtr. Fetev'y- Ali Efendide bulunan birka fetvada ise, baka bir memlekette ld ayi olan kocann, bakasyla evlenen karsnn nikhn fesh ettirip, tekrar nikahlayabilecei, kaytldr (86). Devletin son yllarnda (23 Rebilhir 1334) Fetvhne-i Al te'lif heyeti tarafndan, Han- bel mezhebine uyularak, kayp kocadan nafaka tahsilinin mmkn olmad hal- lerde, zevcenin talebiyle kad'nn nikh fesh edebilecei hkm getirilmitir (87). XVI. asrda XVII. asrn ikinci yarsnda ve XX. asrn balarnda verilen bu fetvalardan da anlalaca zere, uygulamalar aman, mekn ve ihtiyalara bi- naen deiiklikler arzetmitir. Ancak, uygulamay yanstan baz vesikalardan har- eketle, byle durumlarda umumiyetle onbe yllk bir bekleme sresinin tesbit edildii sylenebilir (88). 2. Boanma eitleri Hukuk bakmdan boanma yetkisi esas itibariyle erkee verilmi olmakla be- raber, kadnn da bu hususta baz haklar bulunmaktadr. Bunlarn dnda, hkimin (kad, nib) de nikh fesh etme yetkisi vardr. Hkimin nikh fesh et- mesi, genellikle taraflardan yada ilgili baka birinin mracaat zerine gerekle- mektedir. 85. Fetva iin bk. M.E. Dzda, a.g.e, s. 44, 79. mesele. 86. Bir misl iin bk. a.g.e., s. 109 87. Bk. .N. Bilmen, a.g.e., II, s. 471. 88. H. Ongan, Ankara'nn ki Numaral er'iyye Sicili, s. 57, ves. nu. 722. Kayp kimse nin miras iin bk. R. Baemez'den alnan 35 nu. Hccet.
A. Erkein Boamas: Talk Evlilik akdini erkek sona erdirmek isterse, ya "ric' talk" yada "bin talk" ile karsn boamaktadr. Ancak, her iki durumda da slam hkmlere uyularak boanma gerekletirilmelidir ki, bu bakmdan da talk "snn" ve "bid'" diye iki ksma ayrlmaktadr (Bu konularn teorik ksm "slm Aile Hukuku" balkl almada ele alnd iin burada tatbikatla ilgili baz misllere yer verilecek- tir). Boanmann gereklemesi iin bir takm artlarn olumas gerekmektedir. Mesel; belirli bir arta bal olarak yaplan boamalarda, sz konusu art mey- dana gelse bile, eer kadn bu durumu aklamazsa, boanma gerek- lememektedir (89). Ayrca, baz szler boanmay gerektirse bile, asl olan ni- yettir ve bilhassa fkeli durumda iken sylenen bu tr szler, erkek, niyetinin boanma olmadn sylediinde, tatbikatta boanmaya sebep olmamaktadr (90). Ancak, bazan niyetten ok, ekle itibar olunduu grlmektedir. Yine fkeli iken ve boanmay gerektiren szlerin sylendii durumlarda, ekil itibariyle sylenen sz yerine getirilmekte ve bylece nikn devam hle-i eriyye mmkn klnmaktadr. Tokat'ta verilen bir fetva, bu durumun gzel bir mislini tekil ediyor: "Bu gn zevcem Hind'i bu evin iine koyarsam benden talk bo olsun deyu yemin iden Zeyd, saatiyle marnileyh olan mezbur evden karub, baka havlusu ve kapusu olan ahar evine nakl ve ikamet itdikde, yemi- nine br olmu olur mu? El-cevab: Allah u a'lem olur. Ketebehu el-fakir Yusuf, el- Mfti-i Tokat, af anhu" (91). Grld gibi, kaps ve avlusu ayn olan baka bir evde hanmn ikamet ettirmek suretiyle erkek, yemininin gereini yerine getirmi kabul edilmektedir. Ayn ekilde, yer ve zamanla tahdit edilen yeminlerde de, yeminin gerei eklen yerine getirilerek, boanma engellenmektedir ki, bu gibi durumlarda da, fke annda szlerden duyulan pimanln etkili olduu anlalyor. Ali Baba Zaviyesi mensuplarndan ve Ali Baba evladndan smail'in istei zerine dzenlenen bir fetva da, bahsi geen konu iin gzel bir mi- sldir: "Zeyd, zevcesi Hind'e, bu gn seni menzilimden ihra itmezsem talk bo ol didikden sonra Zeyd, Hind'i ol gn ol menzilden ihra eylese Zeyd, mcerred byle dimekle Hind bo olur mu? Beyn buyrula. El-cevab: Allah u a'lem olmaz. Ketebehu el-fakir Mehmed ufiye anhu" (92). Misl olarak verdiimiz fetvalardan aka anlalyor ki, fke annda boama niyetiyle sylenen sylerin yaptrm gc, szn zahirdeki mnas yerine getirilmek 89. Misl; "Zeyd, zevcesi Hind'e, rb-i hamr idersem irdetin elinde olsun dedikden sonra Zeyd, rb-i hamr idb, Hind vkfe olduu meclisde skt idb, nefsini tatlk itmese Zeyd, mcerred byle dimekle Hind er'an bo olur mu? El-cevab: Olmaz", bk. Ali Efendi,'a.g.e., s. 83. 90. Mesel; "Zeyd, zevcesi Hind'e gazablanub, "sen benim iimi ve gcm grmeyince sen benim anam bacm ola" deyb, asla niyeti dah olmamas, Hind Zeyd'den bo u biizhr olur mu? El-cevab: Allah u a'lem olmaz. Bu sretde Zeyd mcerred byle dimekle Zeyd'e nesne lzm olur mu? El-cevab: Allah u a'lem ol- maz"., bk. Sivas S, 2/2. 91. R. Baemez'den alnan 204 nu. fetva. 92. R. Baemez'den alnan 112 nu. fetva.
suretiyle, tesirsiz hale getirilmektedir. Fakat, byle durumlarda erkek ve kadnn, nikhn devam konusunda istekli olduklar anlalmaktadr. Eer kadn, boanma taraftar ise, kocasnn syledii sz sebebiyle mahkemeye mracaat ederek boanma talebinde bulunmaktadr. Mesel; Sivas'n Gkmedrese Mahallesi'nden Fatma bt. Mehmed, kocas Sleyman b. Sk Mehmed Be'i dava ederek, kocasnn "esn'- gazabnda den dokuza dein benden bo ol deyu" kendisine talak ver- diini sylemi ve durumun kocasndan sorularak boanmalarnn salanmasn is- temitir. Kocas ise, "benden bo olsun ric' olarak yemin itdim, lkin talaka yemin itmedim" diyerek, talak inkr etmitir. Bunun zerine, ad geen Fatma iddiasn is- pata davet edilmi, ancak, ispat edemeyince, "bi't-taleb merkum Sleyman'a viril- dikden sonra, Sleyman'n yedinde olan iki kt'a fetva'y- erifeler mcebince, ehli mezbre Fatma'y, bilfiil rc' ile zabtna er'an tenbih' olunmutur (93). Yani, ko- cann, ric' talakla boadm, szne itibar olunmas ve bu konu ile ilgili iki fetvay kad'ya ibraz etmesi zerine kadn kocasna teslim olunmutur. Yine, "ehre gitmez isem avretim talk bo olsun" diyen fakat gitmeyen Yunus hakknda, kars Fatma'nn, kendisinin bo olduu iddias ile mahkemeye mracaat etmesi zerine Yunus'un, gn belirlemedii iin boanma olmayacan sylemesi ve boamadna yemin etmesi (94) de, benzer bir durumun ifadesidir. Konuyla il- gili olmak zere bir de u fetvaya bakalm: "Klhancolu Seyyid Ahmed'in zevce-i mutalkas(m) nikh ile ahz eyleyen Abdullah'n fetvas kayddr: Zeyd, anas Hind ile bir arada sakinler iken Zeyd, Hind senin ile bir arada duramam eer durursam avretim talk bo olsun didikden sonra Zeyd, baz levazmn ve zevcesini ayrub, gayr-i mahalde sakin iken Zeyd, zevcesini Hind ile bir arada durdurursa, art- mezbra binen zevcesi talk bo olur mu? Olur" (95). Burada, fetvay ikinci koca yani Abdullah'n almas ve bu ekilde evvelki kocadan boanmann hukuken gerekletiini ispata almas, ilk kocann boanmaya itiraz ile ilgili olabilir. Ayrca ilk kocann, nce yemininin gereini yerine getirdikten sonra, yeniden eski duruma dnmesi, herhangi bir tevile ihtiya duyulmadan boanma sebebi saylmtr ki, bu durum, boanmay kadnn istedii izlenimini vermektedir. Ayrc boanmaya (bin talk) karar verildiinde eler, ya bizzat yada vekil- leri vastasyla mahkemeye mracaat ederek bu kararlarn kad'ya bildirmekte ve kad'nn huzurunda mehir ve iddet nafakas ileri halledilerek karlkl olarak ibrlalmaktadr (96). Ancak, bazan boanm kadnn, ayrld ei aleyhine mehir, iddet nafakas ve menet-i skn (hne halknn geim masraflar) davas at grlmektedir ki, bu tr gelimeler, boanmalarn her zaman kad huzu- 93. Gurre-i evval 1205/1791 tarihli kayt iin bk. Sivas S, 3/244. 94. H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 49, ves. nu. 217; benzer bir ha dise iin bk. a.g.e., s. 50, ves. nu. 232. 95. Bk. Sivas S, 3/32. 96. Tilsevet Karyesi'nden Cumaolu eyh Ali, nce, karsn boamas iin olu eyh Ali'ye vekl olduunu iki ahitle ispat etmi ve sonra gelini Aye binti Mu- hammed'i "talk- selse" ile olu adna boamtr, bk. TDAV, a.g.e., s. 290- 291'den naklen, Gaziantep B, 1/205, 757-758 nu. hkmler. Benzer vesikalar iin bk. a.g.e., s. 288-289'dan naklen Harput S, 181/27, 3 nu. hkm, s. 285-286'dan naklen, Beikta S, 23-127/104; H. Ongan, Ankara'nn ki Numaral er'iyye Sicili, s. 48, ves. nu. 643-644.
runda ve karlkl ibrlaarak yaplmadnn ifadesi olsa gerektir. Mesel; Be- ikta kasabas, Ayas Paa mahallesinden Fatma bt. Hasan, ayrld ei Sipahi Muhammed b. Ahmed'i dava ederek, kocasnn kendisini on ay nce "binen tatlk" ettiini sylemi ve mehr-i meccel, nafaka-i iddet ve menet-i skn iin takdir olunan 1040 akeyi talep etmitir. Muhammed'in sz konusu paray demesi zerine, ibrlama boanmadan on ay sonra gerekleebilmitir (97). B. Kadnn Boanma stei: Muhlaa slm hukukunda evlilii sona erdirme yetkisi esas itibariyle kocaya verilmi olmakla beraber, kadn isterse, nikh akdi esnasnda boanma selahiyetinin ken- disine ait olduuna dair bir kayt koydurabilir. Ayrca, evlilik hayatn devam et- tiremeyeceine kanaat getiren kadn, belli bir bedel karlnda kocasndan boanma talebinde bulunabilmektedir. Bu ekilde, kocasyla geinemeyen ve ko- cas kendisinden boanmak istemeyen kadn, evlilik bandan kurtulabilmekte- dir. Kadna boanma imkn salayan, bilhassa bu ikinci yolun ok miktarda kul- lanldna ahit oluyoruz. Vesikalara baklrsa, bu tr boanma isteklerinin yegne sebebi iddetli geimsizliktir. Evlilik hayatnn devamn kendi asndan mmkn grmeyen bir kadn, mahkemeye gelerek, mesel; "... beynimizde hsn-i zindegnemiz ol- mad ecilden seblimi tahliye murdmdr..." diyerek boanma talebinde bu- lunmaktadr. Neticede, boanmann gereklemesi mukabilinde kadn, genellikle mehr-i meccelinden feragat etmekte ve kocasndan iddet nafakas ile menet-i skn talebinde bulunmayacana dair beyanda bulunmaktadr. Kad'nn ve ahitlerin huzurunda gerekleen bu tr boanmaya "muhla'a-i sahiha-i er'iye" denilmektedir. Kadnn, boanma karl olarak dedii bedele ise "hul' bedeli" ad verilmektedir. Bazen mehir, iddet nafakas ve menet-i skn kadnn zerine olduu halde dah erkein boanmaya raz olmad ve kadnn ayrca hul' bedeli dedii grlmektedir. Mesel; Nefise adnda bir kadn, ko- cas Musa'nn kendisini hul' yoluyla boadn iddia ediyor ve Musa'nn bunu inkr etmesi zerine iki ahitle ispat ediyor. Bunun zerine Nefise, mehir ve id- det nafakasndan vazgeiyor ve 150 Haleb ake de hul' bedeli verdikten sonra, Musa kendisini " talk" ile. bouyor (98). Bazan da, belirli bir bedel karlnda boanma gerekletii halde bir takm mal isteklerin ve davalarn meydana geldii grlmektedir. Kara Yenieri diye anlan Mehmed Beya'in, "eyadan hi bir nesne gtrmemek zere kars Aye'yi boad halde, hlen 97. TDAV, a.g.e., s. 286-287'den naklen, Beikta S, 23-127/98; Kocasnn talak ile kendisini boadn syleyen bir kadnn, mehir ve iddet nafakas bedelinden is tihkak davas iin bk. H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 99, ves. nu. 892. 98. TDAV, a.g.e., s. 283'ten naklen, Gaziantep S, 1/182, 255 nu hkm; Ayrca, benzer hul' bedeli demeleri iin bk. H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 98-99, ves. nu. 879-881, s. 43, ves. nu. 151, s. 50, ves. nu. 229.
bir hayli eya gtrdn iddia ederek Aye'nin babas Edhem'i dava etmesi (99) ve mm bt. Musa'nn, "boand kocasndan bir vukyye iplik, bir kaftan ve ayrca mehr-i meccel talep ettiinde, kar tarafn boanma srasnda sulh ve ibra olunduunu iddia" etmeleri (100) bu tr gelimelere misl olarak gsterilebilir. Yine, Tokat'n Kiras mahallesinden erife bt. brahim'in, mah- kemeye gelip, kocas aleyhine dava aarak; "mufarakat" istediklerini, kocas Ah- med b. Ahmed'in boanmay kabul ettiini ve bunun zerine Ahmed'in, kendi- sini "muhla'-i sahih-i er'iyye ile hal'" ettiini, kendisinin de bu hal'i kabul ettiini sylemesi ve kocasnn zimmetinde olduunu iddia ettii 100 kuru mehr-i meccel ile bir dek, bir yorgan vb. alacaklarn talep etmesi de benzer gelimelerin ifadesidir (101). Antep'in arkiyn mahallesi'nde oturan mmhan bt. Halil'in dvasnda ise, muhlaann kerhen yapld anlalmaktadr. mmhan, boand kocas Osman b. Ali hakknda mahkemede beyanda bulunarak, iki ay nce kocasnn zimmetinde bulunan 50 kuru mehr-i meccel ve iddet nafakas kendi zerine olmak artyla kendi rzasyla boanmay kabul ettiini sylemi, ancak, "ol hnde bana kerh eyledi" diyerek, kocas aleyhinde davac olmutur. Neticede, araya girenlerin yardmyla sulh yaplm ve sulh bedeli olarak Osman, mmhan'a 15 kuru vermitir (102). Vesikadan anlaldna gre kadn, boanmay istemekle ve belirli bir bedel demeye raz olmakla beraber, bo- anmaya karlk olarak dedii bedelin ar olduuna inanmakta ve bu bedeli istemeden demek zorunda kaldn ifade etmektedir. Boanmann erkek tarafndan istenmedii durumlarda, kadnn nemli bir mal yk altna girdii anlalyor. Zaten, erkein, boanmaya yanamayp kadn muhlaaya zorlamasnn balca sebebinin, bir takm mal yklerden kurtulmak amacn tadn da sylemeliyiz. Eer erkek, boanmay kabul edip karsna talk verse idi, onun mehr-i meccelini, iddet nafakasn ve dier geimle alkal masraflarn demek zorunda kalacakt. Bu bakmdan, hal' yoluyla boanma hadiselerinde, bir takm mal hesaplarn etkili olduunu dnyoruz. 3. Boanmann Sonular Hukuk bakmdan cevaz verilmekle beraber ho grlmeyen boanmann er- kek, kadnve ocuk yada ocuklar asndan birtakm sonular dourduu malum- dur. Gerekleen boanmann eidine gre farkllklar gsteren bu sonular; mehr-i meccel, iddet nafakas ve menet-i sknnn verilmesi yada feragati, id- det tesbiti ile ocuun durumu ve nafakas balklar altnda incelenecektir. ddet mddeti, bilhassa kadnn baka birisi ile nikhlanabilmesi iin nemlidir. Bu bakmdan, sicillerde bu konuyla alkal bol miktarda kayt bulun- 99. H. Ongan, Ankara'nn iki Numaral er'iyye Sicili, s. 35, ves. nu. 449. 100. H. Ongan, Ankara'nn iki Numaral er'iyye Sicili, s. 127, ves. nu. 1680. 101. R. zdemir, a.g.m., s. 115'ten naklen, Tokat S, 3/165. 102. Galip Eken, a.g.e., s. 203'ten naklen, Gaziantep S, 113/71, bel. nu. 98.
maktadr. ddet mddeti hakknda ncelikle boanan kadn ve erkek ile mahalle sakinlerinden bilgi alnd yada bizzat onlarn ihbar etmek suretiyle bilgi ver- dikleri grlmektedir. Mesel; Tokat'n Bazarck mahallesinden Ahmed'in, kars Emine'yi drtbuuk ay nce boadn, ayn mahalleden Krt Hasan olu brahim ve Hseyin olu Mustafa, mahkemeye haber vermilerdir (103). An- tep'li Ahmed'in, mahkemeye gelerek, " ay miktar vardr ki, zevcem Devlet'i talk- selse ile boadm" demesi (104) ve Ankara'dan Fatma bt. lyas adndaki kadnn, "Mehmed nm zevcinden boanal seksen gnden ziydedir, defa hayz grb yine thir oldum deyu yemn-i billh" etmesi de (105), bu konuyla alakaldr. Kayseri'den Gkbay bt. Hasan'n, Yr Ahmed ile nikahlanmak iste- diinde, Gkbay'n, boanal drt ay olduuna ve hayz grdne, Seyd b. Ali ile Halil b. Hzr'n ahitlik etmeleri de, uygulamada iddet mddetine veri- len nemi gstermektedir (106). Ancak, imdi vereceimiz misalde, kadnn rzas hilfna iddet mddeti bitmeden bir bakasyla nikhlanmaya zor- landn gryoruz ki, kanaatimizce bu istisna bir durumdur. skdar'a bal Mahalle-i Cedide'de Subalk yapan Ali avu b. Abdullah, ayn mahallede otu- ran Ahmed Efendi Camii imam ile Abdlcevad b. Mer adl Arabi ve Rbia bt. Cafer'i mahkemeye getirip, Abdlcevvad'n Rbia ile nikhsz yaadn iddia eder. Abdlcevad ise, bahis konusu cami imam Hasan Efendi'nin, Rbia'y ken- disine nikahladn syler. Ancak, durum Rbia'dan sorulduunda, vesikann yazld tarihten otuz gn nce Habbz Osman'dan boandn ve iddet bekle- diini, bu esnada imam Hasan Efendi'nin, kendisini Abdlcevad ile nikhla-mak istediini, kendisinin ise, feryd fign ederek "benim mddet-i iddetim dol- mad, beni nice nikh eylersiniz" dediini ve fakat szn dinlemeyip nikh kydklarn syler. mam Hasan Efendi ise, nikh annda Rbia'nn "iddetim tamam oldu" dediini, boanma ve iddet mddetinin bitmemesi ile alakal bil- gisinin bulunmadn syler (107). fadelerdeki karklklara ramen bu vesika, iddet mddetinin nemini ve bu konuda baz karklklarn olabileceini gstermektedir. ddet nafakasnn miktarn anlamak bakmndan, birka misllem konuya aklk getirmek istiyoruz. Harput'a bal Piran karyesinden Hamza b. Haydar, "talk- selse" ile boad kars Sultan bt. Zeynel'e, ayda bir kuru iddet nafa- kas vermeyi, mahkemede taahht etmitir (108). Tilsevet karyesinden eyh Ali'nin, boad zevcesi Aye bt. Muhammed'e, ocuunu douruncaya (hamlini vaz' edinceye) kadar gnlk bir para vermesi, mahkemede kararlatrlmtr (109). stanbul'un el-Hac Muhyiddin Mahallesi'nden Feturye bt. Toma, boan- d kocas Kumyanoz veled Kosta aleyhine dava aarak, kocasnn, kendisini 103. Sivas S, 2/244. 104. TDAV, a.g.e., s. 288'den naklen Gaziantep S, 1/13, 44 nu. hkm. 105. H. Ongan, Ankara'nn ki Numaral er'iyye Sicili, s. 88, ves. nu. 1125; Yine Anka ra'dan Kemal olu Mustafa'nn, kars Kamer'i boayal 3 ay 10 gn olduunu iti raf ettiini, gryoruz, bk. a.g.e., s. 105, ves. nu. 1385. 106. TDAV, a.g.e., s. 274-275'ten naklen Kayseri S, 1/(260) nu. hkm. 107. TDAV, a.g.e., s. 273-274'ten naklen, skdar S, 6-136/7. 108. TDAV, a.g.e., s. 288-289'dan naklen Harput S, 181/27, 3 nu. hkm. 109. TDAV, a.g.e., s. 290-291 'den naklen Gaziantep S, 1/205, ves. nu. 757-760.
yedi ay nce boadn bildirmi ve o srada, mahkemede kendisinin iddet na- fakas ve olu Yenaki'nin nafakas iin takdir edilen 10'ar akeden toplam 750 akeyi aldn ancak baz eya ve bir criye satn almak iin kocasna verdii 4000 akeyi kocasndan alamadn iddia etmitir. Kocasna sorulduunda, inkr etmi ve neticede araya sulhlerin girmesiyle sulh yaplmtr (110). Misl olmak zere son olarak verdiimizi bu vesikadan da aka anlalyor ki, Osmanl teb'aas gayri mslimler arasnda da, iddet bekleme ve iddet nafakas deme detleri geerli olabilmekteydi. Boanma hadisesinin, netice itibariyle en ok ocuk zerinde olumsuz etkiler brakt malumdur. er' mahkeme sicillerinde rastladmz baz kaytlar, boanma annda, ocuun kimin yannda kalaca ve nafakasnn kimin ta- rafndan karlanacann belirlendiini gsteriyor. Mesel; Tamam adnda bir kadnn, hkmle kendisine verilen ocuunu, boand kocasndan istediinde; kocas Mustafa'nn, ocuun bir gn nce yannda olduunu, fakat sonra kap gittiini ve hlen nerede olduunu bilmediini sylemesi (111) ve Kamer bt. Murad'n, mehir ve iddet nafakas talebinde bulunmamak ve kk olu Os- man' yannda alkoymak artyla gerekleen boanmadan sonra kocas Meh : med b. Pr Veli'nin, Osman' Kamer'in yanna almadn iddia ve ispat etmesi (112) gibi hadiseler, gnmzde olduu gibi gemim dnemlerde de ocuk probleminin boanma hadiselerinde nemli yer tuttuunu gstermektedir. Vesi- kada ad geen kk Osman'a, bir takm dava ve nizalardan sonra, gnlk 3 ake nafaka takdir edildiini gryoruz. Yine, Selime bt. Ahmed ile Mehmed'in vekil olduu Mustafa'nn boanmalarnda, Selime'nin, "kk Fati'yi yl yannda alkoyacan, nafaka ve sir herhangi bir talepte bulunmayacan" sylemesi ve kocasnn vekilinin bu art kabul etmesi de benzer bir gelimenin ifadesidir (113). IV. Netice Bu ksa aratrmann neticeleri u ekilde zetlenebilir: 1. Hukuk balaycl olmayan ve "nikhn mukaddimesi" saylan ni- anlanma merasimi, yeni bir ailenin teekkl ettirilecei dncesinin etrafa duyurulmas amacn tamaktadr. Nianlanma dnemi, gelin ve damat adaylar ile bunlarn ailelerinin birbirlerini tanmalar ve hediyelemek suretiyle ya- knlamalar bakmndan nemlidir. Ayn ekilde, nikha mni bir halin var olup olmadnn anlalmas asndan da, nianlanma ve belli bir sre nianl durmann byk nemi vardr. Nianlanma merasimi, taraflar nikhlanmaya ic- bar edememektedir. Bu bakmdan, bilhassa kk yata nianlanan kzlarn, 110. TDAV, a.g.e., s. 275'ten naklen stanbul S, 1/46, 304 nu. hkm. 111. H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 111, ves. nu. 1033. 112. H. Ongan, a.g.e., s. 97-98, ves. nu. 1269-1273. 113. H. Ongan, a.g.e., s. 80-81, ves. nu. 1021-1022.
bul ana girdiklerinde nikhlanmaya kar ktklarn ve bir bakasyla nikhlanmalarna mahkemece izin verildiini mahade ediyoruz. 2. Ailenin teekkln salayan temel, nikhtr.. Nikh akdinin yaplmasnda umumiyetle taraflarn ittifak halinde olmalar tavsiye edilmekle beraber, bilhas sa evlenecek kadnn mutlaka rzasnn arand grlmektedir. Nikh akdinin, o devirde resm makam hviyetinde olan kad yada nib tarafndan veya bunlarn izniyle mahalle ve ky imamlarnca yapld ve genellikle resm hviyete hiz vesikalara (sicil kayd veya izinname kd) kaydedildii anlalmaktadr. Nikh akdi esnasnda, kadna verilecek mehir mutlaka tesbit edilip, ilgili vesikalara kay dedilmektedir. 3. Ailenin dalmasyla sonulanan boanma hadisesinin balca sebebinin, iddetli geimsizlik olduu sylenebilir. Bunun yannda fuhu yada zina gibi ahlk sebepler ile kocann uzun sre kaybolmas gibi durumlarn da boanma sebepleri arasnda bulunduu grlmektedir. Esas itibariyle boama yetkisi erkee verilmi olmakla beraber, kadnn da, belli bir bedel mukabilinde boanmay isteyebildii anlalmaktadr ki, bu tr boanmalarn balca sebebi iddetli geimsizliktir ve sicillere kaydedilen boanma hadiselerinin nemli birksmn bu tr boanmalar oluturmaktadr. Ayrca, bir takm hukuk sebeplerle kadnlarn da nikh fesh edebilme yetkilerinin bulunduu belirtil melidir. Boanmann erkek tarafndan istendii durumlarda erkek, boad karsna, nikh annda tesbit edilen mehr-i meccelini vermek durumundadr. Eer, mehir tesbit edilmemise, benzer niteliklere hiz kadnlara verilen mehir (mehr-i misl) verilmektedir. Buna ilave olmak zere erkek, iddet mddeti bo yunca karsnn nafakasn ve hane masraflarn karlamaktadr. Boanmay kadnn istedii durumlarda ise, genellikle kadn, yukarda belirtilen haklarndan vazgemektedir. Boanma halinde, meselenin hukuk boyutu erevesinde ve taraflarn anlamalar dorultusunda, ocuun durumu ve nafakas gibi husus larn da kayt altna alnd grlmektedir. Grld zere, Osmanl tatbikatnda nikh, nian yada boanma ilemleri sanld ve baz yazarlarn ifade ettikleri gibi basit hadiseler eklinde gereklememektedir. Ne nikh, iki kiinin ahitliiyle gerekleen basit bir ha- disedir ve ne de boanma, kocann "bo ol" demesiyle kadnn sokaa atld bir uygulamadr. Zamanmzda olduu gibi, bir takm olumsuz hadiselerin gemi dnemlerde de meydana gelmi olmas muhtemeldir. Ancak, umumi- yetle mahkemelik hadiselerin kaydedildii sicillerde bile, szkonusu ilemler hakknda cidd uygulamalarn geerli olduunun grlmesi, gemi dnemleri yarglarken yada anlamaya alrken, daha dikkatlim olmamz gerektirmektedir. Her dnemde grlebilen baz gayr meru uygulamalarn dnda, Trk ailesi- nin umumiyetle salam temeller zerine bina edilmi olduu ye bu gelimenin asrlar boyu devam ettii rahatlkla sylenebilir.
EKLER AL BABA ZAVYES (SVAS) ARV'NDEN ALE LE LGL FETVALAR ( *) F (fetva) 193 Hind shhatinde zevci Zeyd'in zimmetinde deyn olan mehrinin u miktarn Zeyd'e tav'an hibenme ile hibe eylese ba'dehu ol hibe itdii miktar Zeyd'den talebe kadire olur mu? El- cevab: Olmaz. Ketebehu El-Fakir Abdurrahman El-Mfti-i bi-medine-i Sivas, af anhu. F204 Bugn zevcem Hind'i bu evin iine koyar- sam benden talk bo olsun deyu yemin iden Zeyd s'atiyle marnileyh olan mezbur evden karub baka havlusu ve kapusu olan ahar evine nakl ve ikmet itdikde yeminine br olmu olur mu? El-cevab: Olur. Ketebehu el-fakir Yusuf, el- mfti-i Tokat, af anhu. Bu fetvalar Sivas Ali Baba Zaviyesi arive iinde bulunan ve Ruhi Baemez'den alnan 300 ci- varnda fetvadan derlenmitir.
F70 Zeyd kz Hind'i sare hlinde velayeti hase- biy-le akd-i sahihle Amr'a tezvic itdikde Hind-i mez-bre bulundan sonra nikh- mezbru hyr- bulla feshe kadire olur mu? El-cevab: Olmaz. Ke-tebehu el-fakir es-Seyyid Abdurrah- man el-mfti-i Tokat, afha anhu. F30 Zeyd Hind'i bir belde mahalltndan bir mahallede tezvic itdikden sonra mehr-i muacce- lini ibk itmekle Hind'i ol beldeden ahar ma- hallede olan kendi menziline gtrmek istedik- de Hind imtin'a kadire olur mu? El-cevab Olmaz. Ketebehu el-fakir...
F236 Hind-i hil zevci Zeyd ile mehri ve nafaka i iddeti zerine hal' oldukdan sonra Hind nadime olub mehir ve nafaka nmna Zeyd'den nesne almaa kadire olur mu? El-cevab: Olmaz. Ketebe el-fakir Drrzde es-Seyyid Mehmed Atullah af anhum. F112 Zeyd zevcesi Hind'e bugn seni menzilim- den ihra itmezsem talk bo ol didikden sonra Zeyd Hind'i ol gn ol menzilden ihra eylese Zeyd mcerred byle dimekle Hind bo olur mu? El-cevab: Olmaz. Ketebe el-fakir Meh- med af anhu. F168 Hind zevci Zeyd'in zimmetinde deyn olan bir miktar ake mehrini Zeyd-i mezbra bir miktar 'ivaz mukabelesinde bi't-tav' hibe-i sahi- hasndan rca kadire olur mu? El-cevab: Ol- maz. Ketebe el-fakir Yusuf, el-mfti-i Tokat, af anhu.
F97 Hind-i blia nefsini mehr-i misliyle kfv Zeyd'e tezvic eylese Hind'in babas Amr mcerred iznim bulunmad deyu akd-i mezbru feshe kadir olur mu? El-cevab: Olmaz. Mhr: Mustafa Asm. F138 Zeyd Amr'a kzn Hind'i bana tezvic eyle deyu dnrlk idb Amr imtina' itmekle Zeyd kable'l-istinkh Hind nefsini bana tezvic itmiyor deyu dva eylese mesm'a olur mu? El-cevab: Olmaz. Ketebe el-fakir Abdurrahman el-mfti-i Sivas. F84 Hind fevt olub zevci Zeyd'i ve olu Amr' ve kz Hadice'yi ve babas Bekir'i ve anas Aye'yi terk eylese ksmet-i tereke ne vecihledir? El- cevab: Otuz alt sehimden dokuz sehim Zeyd'e ve on sehim Amr'a ve be sehim Hadice'ye ve altar sehim Bekir ve Aye'ye isabet ider. Ke- tebe el-fakir Hasan mfti-i Sivas.
F 111 Zeyd fevt olub anasnn anas Hind ve ba- bas Amr' terk eylese ksmet-i tereke ne vecihle- dir? El-cevab: Alt sehimden bir sehimi Hind'e ve be sehimi Amr'a isabet eder. Ketebe el- fakir... F67 Zeyd fevt olub olu Amr' kz Hind'i zevcesi Va'd'i terk idb kable'l-ksmet Hind dahi fevt olub liebeveyn erkarnda Amr' anas Va'd'i emmileri Bekir, Beir'i terk idb kable'l-ksmet Amr dahi fevt olub anas Va'd'i emmileri Bekir, Beir'i terk eylese ksmet-i tereke beynlerine ne vecihle iktism olunur? El-cevab: ki yz on alt sehimden yz drt sehim Vad'e elli altar se- him Bekir, Be-ir'e deer. Ketebe el-fakir Ah- med mfti-i Niksar.
F145 Zeyd fevt olub liebeveyn krkarndalar Emine ve Hadice ve erkarnda oullan Amr ve Bekir'i terk eylese tereke-i Zeyd alt sehim itibar olunub ikier kz karndalarna birer sehim erkarnda oullarna verse sahih olur mu? El- cevab: Olur. El-fakir El-Hac Mahmud. 119 Bil veled ve ah Zeyd fevt olub yurdu zerinde sakine liebeveyn kzkarnda Hind ile yurdu zerinde sakine olmayan lieb kzkarnda Zeyneb'i terk itdiinde Zeyd'in arazi-i emiriyye- sini istihkk- tapu Hind ve Zeyneb'den kangsnn olur? El-cevab: Hind'in olur. Bu sretde Hind Zeyd'in tarla-i mezburlarn on seneye dein hara aldrmayup sipahisinden resm-i misli ile tefevvze kadire olur mu? El- cevab: Olur. Ketebe el-fakir El-Hac Yusuf el- mfti-i Tokat.
F69 Zeyd babas Bekir'in fevtinden sonra mev- cud olan maln bazsn anam maldr deyu bil isbat zabta kadir olur mu? El-cevab: Olmaz. Bu sretde Zeyd babas malndan bir mikdar eya bey' eylese ey-i mezbrenin semeninden bakyi verese-i hisse taleb ve ahzna kadir olurlar m? El-cevab: Olurlar. Ketebe el-fakir Ahmecl mfti-i Sivas. F96 Zeyd fevt olub kzlar Hind'i ve Va'd'i ve liebeveyn emmisi olu Amr' terk itdikde tereke- nin cmlesini Amr kabz idb kendi umuruna sarfla itlaf eylese Hind ve Va'd terekeden kend hisselerini Amr'a tazmine kadir olurlar m? El- cevab: Olurlar. Ketebe el-fakir Mehmed mfti-i Niksar.
F29 Zeyd fevt olsa hurreti'1-asl zevcesinden kz Hind'i terk eylese mm'l-veled cariyesinden kz Zeyneb'i terk eylese ve olu olu olan Amr' terk eylese mes'ele ne vecihle olur? El-cevab: Mes'ele ten olur bir akesin Hind alur bir akesin Zeyneb alur bak kalan bir akesin olu olu Amr alur. Ketebe el-fakir E-eyh Mehmed. Ve bu sretde merkmeden Amr- mezbur fevt olsa liebeveyn emmtesi Hind'i terk eylese ve lieb emmtesi Zeyneb'i terk eylese ve anasnn erkarnda olan hl Beir'i terk eylese mes'ele nice olur? El-ce-vab: Mes'ele ten, olur, iki akesin liebeveyn emmtesi Hind'i merkme alur bir akesin days olan Beir-i mezbur alur lieb emmtesi Zeyben mahrmedir. Ketebe el- fakir E-eyh Mehmed. F41 Zeyd mteveffann zevcesi Hind'in mehri bi- linmemekle terekeden u kadar akeye sulh olub vereseleri zimmetlerini ibra itdikden sonra Hind mehrim noksan oldu deyu dva eylese mesm'a olur mu? El-cevab: Olmaz. Ketebe el- fakir Hseyin mfti-i Tonus.
F54 Hind fevt olub lieb kzkarnda Zeyneb'i ve lim emmi olu Zeyd'i terk etdikde tereke-i Hind'den Zeyd'e irs intikl ider mi? El-cevab: tmez. Ketebe el-fakir Mehmed, mfti-i Niksar. F243 Hind fevt olub zevci Zeyd'i ve liebeveyn erkarnda Amr' ve lieb erkarndalarn terk eylese ksmet-i tereke nicedir? El-cevab: Nsf Zeyd'e bakisi Amr'a isabet ider. Ketebe el-fakir es-Seyyid Feyzullah, af anhu. F282 Bil veled fevt olan Zeyd'in lieb erkarnda ve yurdu zerinde sakine kzkarnda ve babas yok iken Zeyd'in tasarrufunda olan tarlalarn tapu ile anas almaa kadire olur mu? El-cevab: Olur. Ketebe el-fakir Abdurrahman (?).
F197 Hind fevt olub zevci Zeyd ve oullan Amr ve Bekir ve Beir ve kz Zeyneb'i terk eylese ksmet-i tereke ne vecihledir ki? El-cevab: Yir- misekiz sehimden yedi sehim Zeyd'e ve altar sehim Amr ve Bekir ve Beir'e ve sehim Zey- neb'e isabet eder. Ketebe el-fakir Es-Seyyid Nu- man el-mfti-i Sivas af anhu. F228 Zeyd fevt olub liebeveyn kzkarmda Zey- neb'in kzlar Hadice ve Fatma'y ve lieb kzkarmda Aye'nin kzlar Rukiyye ve Zeliha'y terk itdikde terekesinin iki sehimden birer sehi- mi Hadice ve Fatma'ya verilse ksmet-i tereke sahih olur mu? El-cevab: Olur. Rukiye ve Zeliha in bir ey yokdur. Ketebe el-fakir Hseyin... F163 Hind fevt olub lieb kzkarnda Va'd ve liebeveyn erkarnda olu Zeyd'i ve liebeveyn erkarnda kzlar Hadice ve Meryem'i terk ey- lese ksmet-i tereke ne vecihledir? El-cevab: ki sehimden birer sehim Va'd ve Zeyd'e isabet idb Hadice ve Meryem'e nesne isabet itmez. Ketebe el-fakir es-Seyyid Hafz Ahmed.
F212 Dyunu terekesinden ezd olduu halde fevi olan Zeyd'in dayinleri haklarn Zeyd'in olu Amr'n zerine isbt ve hkm itdirb aldkla- rnda ir verese tutmazz dimee kadir olurlar m? El-cevab: Olmazlar. Ketebe el-fakir Abdur- rahman mfti-i Sivas. F126 Bil veled-i zeker fevt olan Zeyd'in mste- hak- tapu olan arzi-i emiriyyesini hak- tapu sa- hibesi kz Hind-i sarenin valdesi Zeyneb Hind in tefevvzden ib ve imtina eylese shib-i arz tapu ile hara tefvze kadir olur mu? El-cevab: Olur. Kete-be el-fakir... F7 Zeyd fevt olub kzkarndalar Hind ve Va'd (i) terk eyleyb taht- yedinde olan arazi-i emi- riyye mstehak- tapu oldukda Hind-i mezb- renin zevci Amr kanun zere sahib-i arz'dan ta- puya aldkdan sonra ahardan Nikola ben dah senden sonra tapuya aldm deyu Amr' men'e kadir olur mu? El-cevab: Olmaz. Ketebe el-fakir smail af anhu.
F122 Hind Zevci Zeyd'e falan maslahatma sarf eyle deyu ol kadar ake virb Zeyd dah mebl- mezbru Hind'in ol maslahatna ka- dar- maruf sarf itdikden sonra Hind nadime olub mebl- mezbru Zeyd'den tazmne kadire olur mu? El-cevab: Olmaz. Mhr: Es- Seyyid Mehmed Kmil. F169 On be sene bil zr terk olunan mras dvas bil emr mesmu'a olur mu? El-cevab: Ol- maz. Kete-be el-fakir Hasan Ali af anhu.
F88 Hind malndan u kadar akeyi vch- ber'e vasyyet ve tenfzine Zeyneb'i vas nasb itdikden sonra Hind-i musrr fevt olsa sls msid olmala Zeyneb mebl- mezbru terekeden alub tenfize kadire olur mu? El-cevab: Olur. Ke- ebe el-fakir es-Seyyid Numan mfti-i Sivas. F241 Sarin zarret-i deyninden in vasisi Zeyd sarin akarn bey' eylemek caiz olur mu? El- cevab: Olur. Ketebe el-fakir Mehmed el-mfti-i Sivas af anhu. Zeyd'in zevcesi Hind'in bekretinin izle olduu mevsuka ve mu'temede olan kbile-i (Ebe kadn) mslimenin muayenesiyle ma'lm olub Hind'in zniye ve fahie olduu zahir ol- dukda Zeyd Hind'i tatlk eylese Hind Zeyd'den mehr-i msemm ve nafakasn almaa kadire olur mu? El-cevab: Olmaz. Bu sretde Zeyd mehr-i muaccel nmyla Hind'e bir mikdar ake ve sir eya virb kable'd-dhl tatlk eylese Zeyd Hind'den ol ake ve eyalar temmen (ahza) kadir olur mu? El-cevab: Olur. Ketebe el- fakir el-Hac Osman el-mfti-i Sungurlu (?) (Ha- san Yksel Arivi).
TANZMAT DNEMNDE KORUYUCU ALE MESSESELER Abdurahman Kurt U.. lahiyat Fakltesi Din Sosyolojisi Aratrma Grevlisi Giri Bu aratrma byk lde Tanzimat dnemi (1839-1876) Bursa er'iyye si- cillerine dayanmaktadr. Mahkemelerde dzenli bir ekilde gn gnne ilenmi olan er'iyye sicille- ri, ait olduklar ilin ve kazann sosyo-ekonomik ve kltrel ynn ortaya koyan en gvenilir vesikalardr. Tarih konularn sosyolojik bir analizini yapacaklarn ilk bavurmalar gereken kaynak er'iyye sicilleridir. Zira siciller, tarihin belirli bir dneminde yaam insanlarn zihniyetlerini, tutum ve davranlarn, hayat tarzlarn ve messeselerini deta bir ayna gibi aksettirmektedir. Orada bir ok konularla birlikte Osmanl aile yapsn ve bu yapy asrlarca ayakta tutan dina- mikleri gzler nne seren bilgiler mevcuttur. Sicillerin dnda dnemin sosyo-kltrel hayat hakknda malumat veren ta- rih ve edeb eserler gzden geirilmitir. Bunlar arasnda bilhassa Ahmed Midhat Efendi'nin romanlar, konuyla ilgili sicil kaytlarnn muhtevasn renk- lendirmede ok faydal olur. Biz bu incelemede, bakma muhta ocuklar konusunda Osmanllarn ge- litirdikleri "koruyucu aile sistemleri"ni ad geen kaynaklardan gn na karmaya altk. Koruyucu aile "kendi ailesi yannda gerekli bakm ve eitimi gremeyen ocua evltlk ba olmakszn, geici bir sre iin bakp, eiten aile" (1) olarak tanmlanmaktadr. Her ne kadar evltlk messesinin bu tarifin kapsam dnda tutulduu grlse de, Osmanllardaki uygulamann dier hukuk sistemlerden ok farkl ol- mas, konuyu ayn balk altnda ele almamza engel olmayacaktr. nk, ileride grlecei zere, evlt edinilen bir ocuk, geldii ailede belirli bir dneme ka- dar kalabilmi, hibir zaman srekli evltlk bayla o aileye dahil olmamtr. stelik gnmzdeki evlt edinme de artk Koruyucu aile organizasyonunun bir paras olarak alglanmaya balam, kklerin her trl istismar ve ihmalinin nlenmesinde kurumun nasl bir fonksiyon icra edebilecei hususlar da gndeme gelmi bulunmaktadr (2). 1. Konan, E, "Trk Hukuk Sisteminde ocuun Korunmas", Trkiye'de ocuun Durumu, 1990'larn ocuk Politikas Kongresi, s. 18. 2. Tabanolu, A., "Evlt Edinme ve Koruyucu Aile Messeselerindeki Gelimeler", /. Aile ras Bildirileri, Ank., 1990, s. 116.
Tanzimat dnemi Bursa toplumunda her hangi bir sebeple kendi ailesinden ayrlm ocuklarn bakmyla ilgili koruyucu aile messeseleri balk altnda ele alnacaktr: 1. Evltlk Messesesi, 2. car- Sagr Messesesi, 3. Vakflar ve Mal Sandklarnn Fonksiyonu. I. Evltlk (Tebenn) Messesesi Evlt edinmenin Arapa karl olan tebenn szlkte, oullua kabul etme, ahiret olu edinme anlamlarna gelmektedir (3). Osmanllardaki evlt edinmeyle ilgili uygulamaya gemeden nce, slm tarihindeki gelimeyi izah etmek faydal olacaktr. slmn ilk yllarnda cahiliye devri geleneine uyularak bakasna ait bir ocuk aileye alnyor ve z evlt muamelesi gryordu. Yeni ailenin fertlerine mahrem saylyor, o ailenin ocuu diye arlyor ve evlt edinen ahsa vris olabiliyordu. slmn ilk dnemlerinde ksa bir sre tatbik edilen bu ekildeki evlt edinmeyi Kur'an- Kerim'in yasakladn biliyoruz (4). Bu yetler ve Hz. Peygamber'in tatbikat gereince btn slm hukukular tebennnin hukuk bir mnasebet ifade etmeyecei hususunda ittifak halindedir (5). Bununla birlikte er'iyye sicillerinde tebennye dair kaytlarn bulunmas, kimsesiz yetim o- cuklara kar taknlan tavr ve onlarn sosyal gvenliinin temin edilmesi asndan olduu kadar hukuk uygulamalar asndan da dikkate deer bir ma- hiyet arzetmektedir (6). A. Evlt Edinme Sebepleri Osmanllarda uygulanan evlt edinmelerde kendine has farkllklar vardr. Elimizde mevcut bilgilere gre evlt edinme sebepleri genelde u ekilde sralanabilir: 1. Terkedilen Kimsesiz ocuklar Evlat Edinme: Gnmzde olduu kadar ok sayda olmasa da cami ilerine ve avlularna braklan bebekler olurdu. Bun- larn terkedilmesinin sebebi ya fakr u zaruret veyahut zina mahsul olularyd. 3. emseddin Sami, Kamus- Trki, st., 1317, s. 378 4. "... Allah oulluk edindiiniz kimseleri size z oul klmad. Bunlar sizin azlarnzda sylediiniz szlerdir. Allah size szn dorusunu syler ve doru yolu gsterir, o oullar kendi babalarna nisbet edin. Bu, Allah nezdinde daha uy gundur. ayet babalarn bilmiyorsanz onlar sizin kardeleriniz ve dostlarnzdr.." Ahzab, 33/4-5. 5. Karaman, H., Mukayeseli slm Hukuku, tst., 1982, I 339. 6. etin, O., "Sicillere Gre Bursa'da htida Hareketleri ve Sosyal Sonulan (1472- 1909)", Baslmam Aratrma, Bursa, 1991, s. 173.
9 Rebi'lhir 1262/29 ubat 1845 tarihli bir belgede Ulu Cami'nin minberi nne braklan bir yandaki erkek ocuunun, smail olu yb tarafndan evlt edinildii grlyor (7). Bu olaydan baka Veled-i Nalibend mahallesi camii avlusunda bulunan iki yandaki kz ocuu bir hanm tarafndan (8) (Bk. belge 1) ve stanbul'un skb mahallesindeki caminin tabutluunda tabutlar arasnda terkedilmi tahminen iki aylk erkek ocuu akam namaz iin camiye giden bir hayrsever tarafndan evlt edinilmitir(9). Bunlara benzer bir olay da Ahmet Midhat'n Drdne Hanm isimli roma- nnda grlmektedir. Gen bir kz olan Drdane Hanm, a ile gayr meru ilikisinden meydana gelen bebeini, evrenin ve ann basksyla doar domaz rhtma brakr. Ancak bu irkin ii yaparken hayrsever Ulviye Hanm'n ocuu ahiret evld edineceini bilmektedir. Nitekim, toplumda maz- lumlarn hmiliini yapan Ulviye Hanm ocuu evlt edinir, ona bir st anne ile bezlerini ykamak zere bir cariye tutar (10). Bu ekilde terkedilip de hayrseverler tarafndan evltla alnan ocuklar ansl saymak gerekir. Zira, Osmanl Devleti'nin son dnemlerinde ahlk deerlerde byk bir sarsnt olmaldr ki, evlenmemi bir kzdan zina sonucu doan bir gnlk yavrunun anne anne tarafndan boularak ldrlmesi roman- lara konu olabilmitir (11). 2. Yetim ve kszleri Evlt Edinme: Kimsesiz olan yetim ve kszlere, varsa nce yaknlar yoksa evredeki hayrseverler hmilik yapmlardr. Zaman za- man imaretlere de braklan ocuklar olmakla birlikte bir aile yannda terbiye edilmelerini salamak amacyla bu ocuklar, isteyenlere evltlk verilmitir. Bil- hassa kz ocuklar, "baklmas mkil" olduu iin imaretlerde tutulmayp yalnz yaayan hanmlara "can yolda" olmak zere evltlk verilmitir (12). Keza, 7. BS (Bursa er'iyye Sicilleri), c 75/638 27b 8. BS, c 75/638 15a 9. avuzde, M. Aziz, Drru's-Skk, I, st. 1277, s. 129-30 10. Ahmed Midhat, Drdne Hanm, st., 1299, s. 94 11. Grpnar, H. Rahmi, "Hayattan Sayfalar" Mrebbiye iinde, st., 1986, s. 233. Ah med Midhat Efendi, Avrupa medeniyetinin Beyolu'nda aznlklar arasnda teesss etmesinden sonra gayri meru ilikilerin artmasndan ve nikhsz ocuklarn dnyaya geliinden ikyet eder. Aslnda Avrupa'ya oranla Trkiye'de bu durum, az sayda idi. Belediye istatistiklerine gre, Paris'teki gnlk doumlarn % 33'n gayri meru ocuklar tekil etmekteydi. Bk., Ahmed Midhat, Jn Trk, Tercman- Hakikat Mat., st., 1326, s. 42-3; Avrupa'da Bir Ceveln, st., 1307, s. 766-7; Mahedat, st., 1308, s. 171. Maalesef gnmzde aile yapsnn sarslmas sebebiyle Trkiye'de de bu oran bir hayli ykselmi bulunmaktadr. 1991 yl iindem 667 bebek ssz kelere, plklere, cami avlularna, hastahne kaplarna terkedilmi olarak bulunmutur. Uzmanlar, ocuk terketme olaylarnn her yl bir nceki yla gre katlanarak arttna dikkat ekmektedirler.terketme sebeplerinin banda ise, gayri meru ilikiler gelmektedir. Yani bir bakma gnahn bedelini masum bebekler demektedir. Bk. Trkiye Gazetesi, 30. 01. 1992. 12. Ahmed Midhat, "Felsefe-iZenan", Letif-iRivayet, st., 1287.
kt niyetli insanlarn eline den kimsesiz ocuklar derhal kurtarlp korun- maya alnmtr. 11 Receb 1263/25 Haziran 1846 tarihli bir belgeye gre, aslen Haymana'da haymenin (adrda oturan) Trkmen airetinden olup St ka- sabasna ebeveyniyle gelen sekiz yandaki Emine isimli kz ocuu, anne ve ba- basnn lmyle yalnz kalm ve bir kle tccar tarafndan criye olarak Bur- sa'da sata karlmtr. Olay renildiinde ocuk esircinin elinden alnm ve bilhere bir hanm tarafndan evlt edinilmitir (13). 3. Fakir ve Zor Durumda Olan Aile ocuklarn Evlt Edinme: ok ocuklu veyahut da fakir olan ailelerin, daha iyi birevrede yetimelerini salamak amacyla ocuklarn evltla verdikleri grlyor. Kebap kalfas Mehmet olu Osman madd imknszlklar iinde bulunduundan yandaki olunu Bahivan Hseyin olu Sleyman'a kendim malndan teberran "infak ve iksa etmek zere liecli't-terbiye ve't-tebenn iare ve teslim" etmi o da kabul ederek "ianeden mstani oluncaya dein infak ve iksas"n taahht etmitir (14) (Bk. belge 2 ve 3). ki kadnla evli olan Tanzimat dnemi yazarlarndan Ahmet Midhat da, ilk hanmn kk bir ocuk iken ailesinin, ehirdeki ocuksuz bir mtekait zabite fakir olduklar iin "can evltlna" verdiklerini bildirmektedir (15). Rumeli'de geen bu olayda yazarn "can evltlk" tabirini kullanmas dikkat ekicidir. 4. ocuklarn Ahlkn Gzelletirmek Amacyla Bir Baka Aileye Verilmesi: Madd durumu iyi olsun kt olsun baz aileler, iyi bir eitim almalarn temin etmek gayesiyle ocuklarn kltrl ailelere gndermilerdir. Eitimi veren aile nin cret karl bu ii kabul ettii zannedilirse de elimizdeki belgelerde ahslarn, ocuklar teberran eittikleri grlmektedir. 1 Receb 1282/20 Kasm 1865 tarihinde Hac Ahmet kz erife Zeynep mah- kemede sz alarak "tenzb-i ahlk ve taallm-i db ve merif in" be yandaki kzn Ebu Bekir kz Hatice'ye iare (dn) yoluyla verdiini, onun da kabul ederek "ta'lm-i r ve merif ve db, kendi malndan sagre-i mezbreyi it'm ve iksya taahhd eyledi..."ini bildirmitir (16). Kaytta geen, ahlk gzelletirmek, edeb, bilgi ve irfan renmek, ileri grl hale getirmek anlam- larna gelen "tehzb-i ahlk ve taallm-i db ve merif" ile "ta'lm-i r ve merif ve db" terkiplerinden, ocuklarn bir baka aileye verili sebebinin eitim olduu anlalmaktadr. Buna benzer bir olay da Ahmet Midhat'n Felsefe-i Zenn isimli romannda gemektedir. Kltrl ve ok okuyan bir hanm olan Fazla'nn eski komusu Fatma Hanm, yedi yandaki kzn cahil kalmamas iin onun "dest-i terbiye ve talimine" teslim etmitir. Fazla Hanm bunun iin herhangi bir cret taleb etmez ve birbuuk sene sonra Fatma Hanm'n lmesi zerine ocuu evlt edinir (17). 13. BS., c 13/313 64b. 14. BS.. c 50/613 76a. 15. Ahmed Midhat, Peder Olmak Sanat, st., 1317, s. 177-9. 16. BS., c 116/688 60a. 17. Ahmed Midhat, Felsefe-i Zenan, Letif-i Rivayet, st., 1287.
5. Kk Mhtedleri Evlt Edinme: Din olarak slm seen gayri mslim ocuklar, geimlerinin temin edilmesi, bir aile hayat iinde slm terbiyesi alarak yetitirilmeleri gayesiyle mslmanlar tarafndan evlt edinilmilerdir (18). 6 R. evvel 979/4 Austos 1571 tarihli bir kaytta "Monol veledi Dimitri nam olan meclis-i er'de kelime-i ehadet getirp slama gelmein ismi Meh- met konulup Hac Cafer b. Yakup nam kimesne ahiret olu idnp, cem' i ma'an ben greyim dey kabul eylediinden mezbr hac Cafer'e virlp kayd olundu (19) denilmektedir. Ancak bu kaytta geen "ahiret olu" edinmek tabiri, slmdaki tebenn yasan yumuatmak amacyla m kullanlmtr? slmda ailenin z ocuu gibi telkki edilen evltlk sistemi yasakland halde, Osmanl mahkemeleri bu ko- nuyu nasl slmletirmilerdir? Yoksa sosyal gelimeler sonucu ortaya kan bir problemi zmek iin er' hukuka ayn olmayacak tarzda gelitirilmi bir messese midir? Bu sorular cevaplandrabilmek iin ilk nce "ahiret olu din- mek" ile "evlt edinme"nin e anlaml iki deyim olduunu belirtmek gerekir. Keza evltln mteradifi olarak "ahiret evltl", "can evltlk", "manev evltlk" ve "oulluk" gibi tabirler de mevcuttur. Tebennnin slm hukukuna aykrl konusuna gelince, hemen unu ifade edelim ki, kendisine intikal eden davalar din hkmlere uygun olarak zmleyen osmanl mahkemelerinin bu hususta er' hukuktan ayrld sylenemez. Zira slm toplumlarndaki uygula- mayla slm d hukuk sistemlerinde grlen evltlk sistemleri arasnda byk farkllklar vardr. Gayri slm hukuk sistemlerinde evltlk, z oul gibi telkki edildiinden evltlk ile evlt arasnda neseb alkas kurulduu gibi bundan bir evlilik engeli de doar. te slm hukuku bu anlamdaki evltlk sistemini yasaklad iin Osmanllar da hukuk neticelerinden mahrum fiil bir evltlk kurumu bulunmaktadr. Ancak bu ekildeki evltlk, aadaki rneklerde grlecei zere na mahremiyet oluturarak evlenme yasa dourmu ne de miras intikaline sebep olmutur (20). Evltlklar hi bir ekilde z babalarnn isimlerini terketmemi ve yeni aile reislerine nisbet edilerek arlmamlardr. Bunlarn dnda, bakma muh- ta ucuklarn ihtiyalarn rd ana kadar bir aile yuvas iinde gidermek slmda byk bir fazilet telkki edilmektedir. Bu anlamdaki evltla miras inti- kali kanun olarak mmkn olmamakla birlikte, mal vasiyetinde bulunmak gayet tabiidir. Bu sebeple Osmanl mahkemelerinin tebennyi, ocuun rd ana ulat zamanla snrl olarak kabul ettii kanaatindeyiz. Nitekim evltlklarla ilgili baz kaytlarn sonlarnda zikredilen ve ocuun kendi ihtiyalarn bir kimseye baml olmakszn grebilecei rd ana ulama anlamna gelen "inde'z-zafer" (21) tabiri bu grmz destekle- mektedir. Dier bir kaytta ise sre belirtilmeksizin, evlt edinen ahs tara- fndan ocuun infak ve ikssna "i'neden mstan oluncaya dein" devam edilecei ifadesi vardr (22). ocuun bakmdan mstani olduu dnem de 18. etin, a.g.e., 117-8. 19. BS., A 113/132 88a. 20. Aydn, M. Akif, Islm-Osmanh Aile Hukuku, st., 1985, s. 101. 21. BS, c 75/638, 15a, 27b; c 13/313 64b.
kendi kendine yeterli olabilecei blg adr. Keza bula eren evltlklarn haremden karlp ayn konakta da olsa ayr odalara nakledilmesi, daha nce serbeste grt ailenin kzlaryla ilikilerinin tahdid edilmesi sz konusudur (23). Bununla birlikte evltlklarna mal vasiyetinde bulunmay taahhd ederek srekli beraber yaamay teklif edenlerin bulunmas, hukuk d uygulamalarn varl izlenimini vermektedir (24). Evltln nafakasnn kime ait olduu incelendiinde konu biraz daha vuzuha kavuacaktr. B. Evltln Nafakas ocuun biyolojik ve psikolojik geliimine en uygun evre, aile evresi olduu iin her hangi bir sebeple kendi ailesinden ayrlm olan ocua yeni bir aile muhiti hazrlamak Osmanl kadsnn temel grevlerinden biriydi. Kad bu grevini, bul ana kadar ocuun evlt edinilmesini salamakla veya icar yoluyla onu bir koruyucu aile yanna yerletirmekle yerine getiriyordu. Aslnda ocuklarn "evlt edinilmeleri", "terbiye edilmeleri" gibi hususlarda hkimin izin ve karar artt. Mahkemenin haberi olmadan bir ahsn her hangi birini evine almas genellikle mmkn deildi (25). phesiz mahkemenin bilgisi da- hi l i nde meydana gel en bu uygul aman n bi r de mal yn var d . Acaba evltlklarn nafakasn kim karlyordu? Evlt edinen ahsn gnmzde olduu gibi nafaka mkellefiyeti var myd? Bu sorularn cevab konunun mal ynn ortaya koyacaktr. Tebenn kaytlarnda anlaldna gre evltln nafakas, evlt edinen ahs tarafndan ya teberruan veya daha sonra ocuun velisinden tahsih edilmek zere karlanmtr. Elimizde mevcut on alt tebenn kaydnn altsnda, hayrseverlerin evltlklarn "rzen lillh" kendi mallarndan "infk ve iks etmee taahhd" ettikleri grlyor (26). Teberruda bulunmakszn evltlk alan- lar, hkime ocuk iin gnlk nafaka takdir ettirdikleri ve gerekli harcamay yap- mak zere izin aldklar iin evltlarn diledikleri zaman geri isteyenler bu birik- mi nafaka borlarn da demek zorundadrlar. Zira, tebennnin hukuk bir neticesi olmadndan evlt verenler ocuklarn diledikleri zaman geri alma hakkna sahiptirler. Muhtemelen bu usle, evltl ebeveyninin veya dier veli- leri nin diledikleri zaman geri al malarna mani olmak ve bylece emeklerin boa gitmesini nlemek iin ba vurulmutur (27). yleyse, evlt edinen ahsn kesinlikle nafaka mkellefiyetinin olmadn belirtmek gerekir. 22. BS, c 50/613 76a. 23. Ahmed Midhat. "Emaneti Stk", Letif-i Rivayet, st., Matbaa-i Amire, 1311, s. 22. 24. Ahmed Midhat, "Firkat", Leif-iRivayet, st., 287, s. 34. 25. etin, a.g.e., 176. 26. BS., c 57/620 83b; c 50/613 76a; c 116/688 60a; A 100/117 215b; A 113/132 88a; A 141/168 110a. 27. Aydn, a.g.e., 101-2.
Bul ana ulaan ocuklarn daha sonraki yaantlar hakknda sicillerin dndaki baz kaynaklarda bilgi bulunabilmektedir. Kklklerinde gerekli ihti- mam gsteren aileler, reit bir durma geldikten sonra da onlarla ilgilenmi- lerdir. Evlenme ana geldiklerinde evlilik masraflarn karlamada yardmc olduklar gibi kendi ev ilerinde cret karlnda istihdam ederek veya darda bir i temin ederek meslek sahibi olmalarn salamlardr. Mellifinin gerek bir olaydan aldn belirttii "Emaneti Stk" isimli hikyede, zengin birisi olan Dimyadzde Abdlaffar Efendi, evltl Stk ile kz Aye'yi evlendir- meyi dnmesine ramen, hanm istemedii iin bu arzusunu gerekle- tiremez. Bunun zerine Stk'ya: "Olum, sen artk yan buldun. Tamam teehhl zamanndasn. Evldmdan farkn olmad iin seni ba gz etmei kendimce bir mrvvet addederim..." diyerek bir baka kzla evlendirmek ister. Bununla da kalmaz cep harl olarak ayda yarm kee ake vermeyi taahhd eder. Ancak Aye'yle evlenmek isteyen Stk konaktan buruk bir ekilde ayrlr. Bu arada Aye, ailenin dier evltl Rza ile evlenir. Stk yllar sonra, kocasnn lmesiyle dul kalan Aye'yle evlenerek emeline nail olur (28). Evltlklarla yeni aileleri arasnda ok sk balar olutuu iin, bu ocuklar z ebeveynlerinden daha ok analk ve babalklarna kendilerini yakn hisset- milerdir. Ahmet Midhat, kklnde evltla verilen ilk hanmnn z ailesi ve daha sonraki ailesiyle ilikisini yle anlatr: "Anal olan kadn gayet hayrhah, edb, idare-i beytiyede mcerreb bir hanm idi. ocuk valide olarak onu tanm ve binaenaleyh kendisiyle izdi- vacmzdan sonra kaynvalidemiz olmak sfatn da o hanm ihraz eylemi idi. Aradan nice seneler getikten sonra Rumeli muhacereti vukua gelmekle bizim arkadan asl kendi validesi bir hayli evlt ve ekaribiyle beraber kageldi. Hani ya kan eker imi, gnl akar imi! Hayr hayr, bunlarn hibirisi grlmedi. Fakat bu durum, bizim arkadan hayrsz oluundan kaynaklanmad. Kadncaz yle bir felaket zamannda en hayrl evldn validesi hakknda ifa edecei va- zife-i duhterneyi (kerimelik vazifesi) ifaya hzr ve mde ama ne anas kzna mtekarib ne kz anasna! Birbirinin yabancs vesselam. Biz btn aileyi bura- larda tavtn etmek istedik ise de onlar "Biz ifte ubua alkn adamlarz? Hemehrilerimiz Bursa tarafna yerlemee gidiyorlar. Bizi de onlarla beraber yerletiriniz" arzusunu gsterdiklerinden bittabi bu arzular yerine getirildi. Byle bir arzu bizim arkadan anal tarafndan kabil deil gsterilemezde. Gsterilse dahi arkada tarafndan mmkn deil kabul olunamaz idi. Ka- dncazn bize suret-i maddiyede hi de ihtiyac yok iken evltlk ile analk arasndaki gnl ihtiyac o kadar mbrem imi ki lnceye kadar kadncaz ailemiz iinde kald ve ahretlik kznn kollar arasnda son nefesini bi't-teneffs ahirete gitti (29). Yazarn bu ifadeleri, evltlklarla evlt edinenler arasnda meydana gelen yakn alkann, ocuklarn bula ermesinden sonra da btn scaklyla devam ettiini gstermektedir. 28. Ahmed Midhat, Emaneti Stk. 29. Ahmed Midhat, Peder Olmak Sanat, 177-9.
II. car- Sagr ( Akdi) Messesesi Koruyucu aile messeseleri sadece tebennden ibaret deildir. Ekonomik dzeyleri iyi olan aileler, kendilerine hizmet etmek zere daha ok fakir aile ocuklarn velileriyle anlaarak belirli bir cret karlnda icarlamlar ve bir nev i akdi diyebileceimiz muameleyi kadya tescil ettirmilerdir. Bu ekilde aileye alnan ocuklara "besleme, ahretlik, manev evlt" gibi isimler verilmitir (30). akdinin temel motivasyonu, ahiret sevab midiyle fakir aile ocuklarnn ihtiyalarn giderme ve onlar himaye etme isteidir, kesinlikle ocuklarn emeklerini smrme vastas deildir (31). ncelediimiz kaytlarn tmnde akit sebebi olarak, ocuklarn ve velilerinin iddetli fakirlii zikredilmektedir. carlayanlarn ounluu ise, toplumun orta ve st tabakasna mensuptur. Bun- larn iinde evkaf kalemi ktibi, mderris ve ders-i mm gibi yksek dereceli memurlar ile zahire tccar, berber ve sarra gibi serbest meslek sahiplerinin yansra statleri daha ok kocalarna veya babalarna bal olan kaymakam, mderris, kad ve yzba hanmlar gibi yksek sosyo-kltrel grup kadnlar mevcuttur (32). ocuklar icarlayan toplam 47 kiinin 16'sn erkekler, kalan 31'ini kadnlar oluturmaktadr. Bu say, sosyal yaralan tedavi etmede Osmanl kadnlarnn ne derecede aktif bir rol oynadn gstermektedir. 47 belgenin 3Tinde kadnlarn kz ocuklarn icarlamalarna mukabil erkekler 16 ocuu cretle hizmetlerine almlardr. Bu saynn 12'sini ekek, 4'n de kz ocuklar oluturmaktadr. Kadnlarn erkek ocuu icarlamam olmas da ayrca zerinde durulmas ge- reken bir konudur. lgili dnem Bursa sicillerinden sondaj usulyle seilen on defterden top- lam 47 adet icar- sagr kayd tespit edilmitir (33). carlanan ocuklarn cinsiyet ve yalarna gre dalm yledir: 30. Pakaln, M. Zeki, Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Szl, st., 1971, c. I, s. 30 31. ocuklarn, 10-20 bin lira arasnda deien para karlnda dilencilere kiralayan veya onlar sata karan ailelerin gnmzde gazetelere manet olmas zerinde nemle durulmas gereken bir husustur. Bk. Trkiye Gazetesi, 30.01.1992. 32. lgili kaytlar iin bk. BS., c 9/310 37a, 2a; c 8/309 103a, 68a; c 10/310 62b; c 11/ 311 35b; B 346/640 30b, 16b, 19a; B 349/658 88b. 33. BS., c 6/304, c 8/309, c 9/310, c 10/310, c 11/311, c 22/530, c 26/538, c 27/540, c 50/613, c 75/638, c 81/646, c 83/648, b 346/640, b 349/658 no'lu defterler.
CNSYET YALAR ERKEK KIZ TOPLAM % 3 2 2 4.25 4 2 2 4.25 7 4 4 8.52 8 8 8 17.22 9 1 3 4 8.52 o 1 1 2.13 15 1 1 2.13 BELL DEL 7 14 21 44.69 TOPLAM 12 35 47 100 % 25.56 74.44 100 Tablo 1: Cinsiyet ve yalara gre icar- sagrin genel dalm Toplam saynn % 74.44'nn kz ocuu olmas, daha ok kzlarn icar- landn gsteriyor. En fazla ocuun bulunduu 8 yandaki ocuklarn oran % 17.22 dir. Tm saynn % 46.09'unu 7 ile 15 ya arasndaki ocuklarn oluurmas, hizmet etme grnts altnda fakir aile ocuklarn himaye dncesini akla ge- tirmektedir. Nitekim bunlar arasnda 3 ve 4 yanda olan 4 erkek ocuunun varl da ayn gr teyit etmektedir. A. icar creti Tebennde evlt edinenin mal bir ykmll olmayp ocuun nafakas ya rza veya ba yoluyla evlt edinen ahs, yada daha sonra velisi tarafndan karlanyordu. car- sagrde ise bir emek kiralamas sz konusu olduu iin mal ykmllk sadece icarlayana aittir. Elimizdeki belgelerde bu cret, 5 ile 30 kuru arasnda deimektedir. Miktarlarn farkl oluu, muhtemelen ocuun ya, icarlayann ekonomik gc ve enflasyon artndan kaynaklanmaktadr.
B. car Sresi akdinin sresi, tebennde olduu gibi genellikle rd ayla snrlan- drlmtr. 15 Safer 1260/6 Mart 1844 tarihli icar kaydnda, iddetli fakirlik sebe- biyle bir kadnn kk olunu hizmet karl ayda on iki kuru cretle bir ahsa kiralad, icarlayann bu cretin on kuruunu ocuun aylk nafakasna, kalan iki kuruunu ise, ocuun "hn-i bul-i rd ve seddna dein zimmetinde terk ve ibk" edecei belirtilmektedir (34). Buradaki "hn-i rd ve seddna dein" ifa- desi, rdne ermesiyle aileden ayrlacana iaret etmektedir. Parann bir ksmnn rd anda verilmesi ise, bu parann muhtemelen dn masraf- larnda kullanldn gsteriyor. Sz konusu ocuklarn uzun sre ayn aty paylatklar ve himayelerinde bulunduklar kimselere kar scak ve iten duygu- lar besleyecekleri aikrdr. Bakma muhta ocuklar koruma altna alma dncesi, o gnk toplumun zihniyetini aksettirmektedir. "Kim bir can (kurtarmak suretiyle) yaatrsa btn insanl yaatm gibi olur.." (35) yet-i kerimesinin muhtevasna btn ben- liiyle inanan hayrsever insanlar, bir taraftan cami nlerinde terkedilmi kk yavrular evlt edinirken dier taraftan "Ben ve yetimin kefili Cennet'te (yan yana iki parman gstererek) u ikisi gibiyiz" (36) diyen Hz. Peygamber'in (S.A.V.) tavsiyeleri sebebiyle, fakir aile ocuklarna hem de cret vererek kucak amlar, onlara koruyucu ailenin en gzel rneklerini sunmulardr. III. Vakflar ve Mal Sandklarnn Fonksiyonu Vakflarn kimsesiz ocuklara ynelik sosyal gvenlik hizmetlerine ilveten koruyucu aileyi destekleme grevleri de vardr. Burada vakflarn sosyal gvenlie katksndan daha ok koruyucu aileyi destekleme zelliinden sz edilecektir. Bilindii zere XIX. yzyla gelinceye kadar Osmanl Devleti'nde korumaya muhta ocuklara ynelik ocuk bakmevi trnden bir kurum yoktur. lk Is- lahhne'nin kurulu tarihi 1860'tr (37). Islahhane'yi, Daruafaka, Darl-aceze ve son yllarda Kzlay takip etmitir. Bu kurumlarn gecikmesinin en nemli sebebini, kimsesiz ocuklar kurum yerine bir koruyucu aile yannda yetitirme zihniyetinde aramak gerekir. Vakflar, ksz ve yetimleri kendi hanelerinde hi- maye eden ailelere yzyllar boyunca mal destek temin etmilerdir. Bylece eitli sebeplerle aile efkatinden mahrum kalm bakma muhta ocuklar, katld ailenin z ocuklar ile birlikte bir aile yuvas scakl ierisinde barndrlmlardr (38). 34. BS. c 22/530 67a, 68a; dier rnekler iin bk., c 11/312 35b; c 8/309 100a, 88a, 103a. 35. Maide 5/32. 36. Buhari. Talak, 25, Edeb, 24; Mslim, Zhd, 42. 37. Karal, E. Ziya, Osmanl Tarihi, Trk Tarih Kurumu Basmevi, VII, Ank., 1977, s. 210. 38. ztrk, N., "Trk Toplumunda Koruyucu Aile Sistemi", /. Aile uras Bildirileri, Ank., 1990, s. 305.
Vakflara ilveten "Mal Sandklar" (39) nn da benzeri hizmetlerde bulun- duu grlmektedir. Bilhassa ihtida ederek kendi ailelerinden kopan gayri mslim ocuklar, mslmanlar tarafndan ya evlt edinilmiler (40) veyahut da bir koruyucu aile yannda "Mal Sand"nm salad finansmanla desteklen- milerdir. 21 aban 1258/27 Eyll 1842 tarihli mhted kayd mal sandnn bu husustaki fonksiyonunu gstermektedir: "Bursa kazasna tabii Depecik mutemekkinelerinden Erhundi nam nasraniye takriben sekiz yanda ta'akkul-i dn ider makleden mmeyyize-i sagre kzn li- ebeveyn karnda olup bundan akdem eref-i slm ile merref olan akir nm kimesnenin menzilinde alt mhtan beru terk itmi ve sagre-i mezbre dahi mddet-i mezkrede ehl-i slm ile ihtilt eylemi olduundan kimsenin cebr u ilhh ol(ma)d halde dayas merkum akir ile Huzr-i erate b-vrd kend rzasyla din-i slm kabul ve kelimeteyn-i ehadeteyni telffuziderek eref-i slm ile merrefe olup talebiyle ismi Hatice tesmiye klnm..." olduu halde memleket kocabalar (41) ve Hatice'nin Nasraniye anas ocuun kendilerine- teslim edilmelerini istemelerine ramen maheme taleblerini reddetmi ve on- lar mdahaleden menetmitir. "Merkme (Hatice) her ne kadar merkum akir'e verilmi ise de merkum madru'1-hal olup da kend idaresinde ciz maklesinden olduu halde merkme dahi muzdarrunbih olaca derkr ve ma'kle-i dhil-i dire-i slm olanlarn refah ve rahatlan esbabnn istihsali lzm gelecei aikr olduuna mebni merkmeye Bursa mal sandndan elbise baha olmak zere yz elli kuru atiyye i'tsyla merkum akir ber minvl-i mu- harrer fakru'1-hal olduu sretde merkmenin zahmet ekmeyecei vecihle meclise dier ehl-i slmdan bir mnasib mahalle verilmesi hususu meclis-i vly- mezkrda mzkere tensb klnm olmala ol vehile merkmeye mebla- merkum 150 kuru sandk- mezkrdan i'tsyla meclise bir mnasip mahalle verilerek zahmet ekdirilmemesi hususuna himmet buyurmalar siyaknda... kime-i tahrr ve irsal klnd" (42) (Bk. belge 4). Bu kayttan da anlalaca zere, mslman olduu iin Hristiyan annesine verilmeyen Hatice isimli kz ocuu, ekonomik durumu iyi olmayan mhted daysyla da ikmet ettirilmemi, mslman olanlarn daha iyi imknlar ierisinde yaamalar gerektii dncesiyle belgede "mnasib bir mahal" ola- rak tavsif edilen yksek sosyo-kltrel gruba mensup bir aile yannda barn- drlmas uygun grlmtr. 39. Mal Sand, "devlete ait gelirlerle pul ve kymetli evrakn ve emnet mahiyetinde tevdi edilen para ve ayniyatn sakland ve hesaplarnn tutulduu mal daireleri hakknda kullanlr bir tabirdir. Eskiden devlete ait paralar, ahslarnkiler gibi sandk iinde, muhafaza edildikleri iin Mal Sand imdiki devlet kasas demek ti. Bu sebeple, Mal Sand denilince kasa, vezne anlalrd", bk., Pakaln, a.g.e., U/402. 1838 tarihli bir kaytta da "Bursa Sandnn eytm saireye be yz onbe bin yz birbuuk kuru dyunu olduu belirtilmektedir. Bk., b 347/655 57a. 40. Bk., a 113/132 88a. 41. Kocaba, Hristiyan kylerindeki muhtarlara verilen isim. 42. BS., c 22/530 23 a.
Sonu zetle belirtmek gerekirse devlet, btn mslmanlar gibi, bakma muhta ocuklarn da refah ve saadet iinde yaamalarn salamay grev telakki etmi ve bu dnce istikametinde sosyal gvenlik hizmetlerinde bulunmutur. Bu ara- da hayrseverler de gnll olarak verdikleri hizmetlerle toplumun bu kesiminin madur olmasn nlemeye almlardr. Aile efkatinden mahrum kalm ocuklar, bu tr uygulamalarla bir aile atsnda barndrlarak sosyal gvence altna alnmlardr. Bunun sonucu ola- rak, gnmzde aile sevgisinden yoksun bir ekilde yurtlarda yetien ocuklarda grlen psikolojik bozukluk ve bunalmlarn bertaraf edildii sylenebilir. Gerek evlt edinme gerekse icar- sagr sadece bir himaye olay olmayp, toplumun kltrel deerlerinin ocua aktarlarak salkl bir biimde sos- yallemesini salamaya matuf bir hizmet saylabilir (43). Evltlk ve icar yoluyla aileye alnan ocuklar, bu ailenen yannda rd ana kadar kalmlardr. Ancak icarn bir hizmet akdi olmas sebebiyle yetikinlerin de icarland grlmtr. Ne var ki, bu hususta da mahremiyete dikkat edilerek slm prensiplere uyulmu; erkekler st anne gibi mahremlerine, kadnlar ise, yal ve kimsesiz hanmlara belirli bir cret karlnda hizmet etmilerdir (44). Bir baka ifadeyle sosyal problem, toplumun kendi kltrel kalplar ierisinde zmlenmitir. Anlatlanlarn altnda gelecee ynelik olarak unlar teklif edilebilir: 1. slm ve Osmanl tarihindeki uygulamalar dikkate alnp tebenn ve icar sistemlerine ilerlik kazandrlarak gnmzdeki pek ok sosyal faciann nne geilebilir. Nitekim yetkililerin beyanlarna gre, Trkiye'de bin aile, "Koruyucu Aile" uygulamasndan yararlanarak daha ok 0-3 ya grubu arasndaki ocuklar evlt edinmek iin srada beklemektedirler. Ancak madd durumu iyi olmayan aa sosyo-kltrel gruba mensup aileler art lar deitiinde ocuklarn geri alabilecekleri midiyle onlarn srekli olarak evltlk verilmesini istememektedirler (45). Bu durumda icar- sagr veya geici tebenn messeseleri sz konusu fakir ailelerin isteklerine uy gun bir zm ekli olabilir. 2. Bakma muhta ocuklar, yetitirme yurtlan yerine, yurtlarda kendilerine yaplacak harcama miktarlar varsa muhtacn ailesine denerek ailenin glendirilmesi hedeflenmeli, yoksa zellikle hanmlar herhangi bir ide almayan kltrl ailelere geici olarak verilmelidir. phesiz bunun yaygnlaabilmesi iin devlet tarafndan koruyucu aileye verilen cretin cazip miktarlarda olmas gerekir. Bylelikle kimsesiz ocuklar scak bir aile yuvasna kavuurlarken almayan hanmlara gelir temin edilmek sure tiyle ailelerin geimine destek salanm olacaktr. 43. Arnold'un bildirdiine gre, XVIII. ve XIX. yzyln sonlarnda inli mslmanlar, yetim veya ailesi fakir olan on binlerce mecusi ve hristiyan ocuklarn velilerin den satn alarak onlar kendi aileleri ierisinde slmlatrmlar ve evlilik ana geldiklerinde ayr evler temin etmek suretiyle onlar evlendirmilerdir. Bk., Arnold, T.W., ntiar- slm Tarihi, ev. M. Halil Halid, st., Yeni Matbaat, 1343, s. 320-21. 44. BS., b 346/640 46a; c 94/666 63a; b 349/658 48b, 88b. 45. Hrriyet Gazetesi, 16.09.1991.
Belge I: Cami avlusunda bulunan ocuun evlat edinilmesi (c 75/638 15a). "Mahrse-i Brsa'da Yiit Cedid mahallesinde sakine ve zat ta'rf-i er' ile ma'rife ibu biset'l-veska Fatma binti Mehmed nm hatun meclis-i er'-i hatr-i lzmu't-tevkrde tahrr-i kelam ve ta'br-i an-meram idp liecli't- tebenn hacr ve terbiyemde olan ibu hazratn bi'1-meclis tahminen iki yanda Havva nm sagreyi trih-i kitabdan on gn mukaddem mahrse-i mezbrede Veled-i Nalibend mahallesi cmi-i erf pighnda bkes olduu halde bulup ahz idp elhlet hzihi mnfik-i er'si ve teshb ideni zuhur it- memekle sagre-i mezbrenin nafaka ve kisve bah ve sir levzm-i zaruriyye- siyn men leh'1-hakku'l-ahz ve't-taleb zerine t-rh-i kitabdan kadri ma'rf mebla farz ve takdr olunup istidneye dahi bana izin virilmek matlubumdur didikte hkim-i muvakk'-i sadr-i kitab -tb leh ve hametmeb- efendi haz- retleri dah sagre-i mezbrenin nafaka ve kisve bah ve sir levzm-i zaruriyye- siyn men leh'1-hakku'l-ahz ve't-taleb zerine trh-i kitabdan kadri ma'-rf ehriyye on be kuru farz ve takdr buyurup mebla-i mefrz-i mezkru sagre-i mezbrenin nafaka ve kisve bah ve sir levzm-i zaruriyyesine harc ve sarfa ve lede'1-hace istidneye ve inde'z-zafer men leh'1-hakku'l-ahz ve't-taleb zerine rca mezbre Fatma hatuna izin virmein ma vakaa bi't-taleb ketbolundu. Fi'l- yevmi'l-hmis min zi'1-hicceti'-erfe sene ihd ve sittyn ve mieteyn ve elf"
Belge II; Fakir bir aile ocuunun evlt edinilmesi (c 50/613 76a). "Mahrse-i Brsa'da Ahmed Paa mahallesi skknndan... Kebap kalfas Osman b. Mehmed nm kimesne meclis-i er'i erf-i enverde ibu bi-set'l- veska Bahvan Sleyman b. Hseyin nm kimesne mahzarnda takrr-i kelm ve ta'br-i ani'l-merm idp ben fakr ve mu'sir olduuma binaen sadr-i sagr olum tahminen yanda ibu hzr bilmeclis Mehmed'i infk ve iksya kudretim olmadndan olum sagr-i mezbru merkum Sleyman kendi malndan teberran infk ve iks itmek zre liecli't-terbiye ve't-tebenn merkum Sleyman'a bilvelye iare ve teslhim eylediimde ol dah ber vech-i muharrer istiare ve tesellm ve kabul ye olum sagr-i mezbr Mehmed'i ianeden mstan oluncaya dein kendi malndan teberran infkve iksya taahhd eyle- di didikte bbe't-tasdku'-er' m vakaa bi't-taleb ketb olundu. Fi'f-yevmi's- smin aere min muharremi'l-harm sene seb'yn ve mieteyn ve elf".
Belge III: Ailesi fakir olan ksz bir ocuun evlt edinilmesi (c 57/620 83b) "Mahrse-i Brsa kazasna tabi' Kazkl karyesi ahalisinden Musa b. Halil nm kimesne, meclis-i er'-i erf-i enverde zat ta'rf-i er' ile marife Zeyneb Hnb ibnet el-Hc brahim mahzarnda, ibu hzratn bilmeclis sulbiye sagre kzm Emine'nin validesi mteveffiye olup ben sagre-i mezbreyi infk ve iksya iktidarm ve iskn idecek mahallim dah olmadna binaen sagre-i mezbreyi liecli't-tebenn mezbre Zeynep hanma terk idp mezbre Zeyneb hanm dah sagre-i mezbreyi kendi malndan teberran infk ve iks itmein ma vaka bi't-taleb ketb olundu. Fi'1-yevmi's-sn min ehr-i rebi' 1-evvel sene semnn ve mieteyn ve elf".
Belge IV: htida eden kk bir ocuun "Bursa mal sand" tarafndan desteklenerek bir koruyucu aile yannda barndrlmas (c 22/530 23a). "Devletl, inyetl, atfetl, seniyy'l-himem efendim hazretleri", Brsa kazasna tbi Depecik mtemekkinelerinden Erhund nm nasrniye takriben sekiz yanda ta'akkul-i dn ider makleden mmeyyize sagre kzn li- ebeveyn karnda olup bundan akdem eref-i slm ile merref olan akir nm kimesnenin menzilinde alt mhtan ber terk itmi ve sagre-i mezbre dahi mddet-i mezkrede ehl-i slm ile ihtilt eylemi olduundan kimseninm cebr ve ilhh ol(ma)d halde days merkum akir ve huzr-i eriate b vrd kend rzasyla dn-i slm kabul ve kelimet-i ehdeteyni telffuz iderek eref-i slm ile merrefe. olup talebiyle ismi Hatice tesmiye klnm ve mezbrenin slm sahih iken memleket kocabalar ve merkumenin anas mersme nas- rniye, merkmenin kavline amel olunmaz szlerinden merkmeyi kendlerine teslm diyyesinde bulunmu iselerde mugyir-i er'-i erf idnden mu- razadan men'olunduklar beyanyla ayet mersmlarn hilf-i vak ber gne inhalar zuhur ider ise i'tibr olunmamas b mazbata ve i'lm inha olunmu olduundan keyfiyet, meclis-i vly- ahkm- adliyyeye lede'l-havle mersm kocabalara ol vecihle cevap virlp ta'arruzlar meclise men' olunmas ta- mam-i muvfk- er'-i erif olduundan mersmlarn... inha ve istid'alan vuku' bulur ise havle-i sem'i'.tibar olunmayaca beyanyla bundan byle merkme hakknda tekrar mdahale ider ise cevb-i red i'tasyla mdahalesinin men' olunmas ve merkme her ne kadar merkum akir'e verilmi ise de merkum madrul-hal olup da kend idaresinde cizm maklesinden olduu halde merkme dah muzdarrunbih olaca derkr ve ma'kle-i dhil-i dire-i slm olanlarn refah ve rahatlar esbabnn istihsali lzm gelecei aikr olduuna mebn merkmeye Bursa mal sandndan elbise bah olmak zere yz elli kuru atiyye i'tasyla merkum akir ber minvl-i muharrer fakru'1-hl olduu sretde merkmenin zahnet ekmeyecei vecihle meclise dier ehl-i slm'dan bir mnsib mahalle verilmesi hususu meclisi-i vly- mezkrda mzkere tensib klnm olmala ol vecihle merkmeye mebla- merkum 150 kuru sandk- mezkrdan i'tasyla meclise bir mnasib mahalle virilerek zahmet ekdi- rilmemesi hususuna himmet buyurmalar siyaknda... kaime-i tahrr ve irsal klnd" 21 aban 1258.
VII. FOLKLOR-EDEBYAT VE ALE 1. Trk Mitolojisi ve Efsanelerinde Aile Prof. Dr, Bilge Seyidolu 2. Trk Destanlarnda Aile Aydn Oy 3. Trk Halk Hikyelerinde Aile M. Sabri Koz 4. Trk Masallarnda Aile Prof. Dr. Umay Gnay 5. Ataszlerinde Aile hsan Kurt 6. lk Trk Romancs Fatma liye Hanm'n Eserlerinde Aile ve Kadn Emel Aa 7. Trk Ailesindeki Deimenin Romanmza Yansmalar Dr. Nket Esen 8. Trk Ailesindeki Deimenin Tiyatromuza Yansmalar Dr. Enver Tre TRK MTOLOJS VB EFSANELERNDE ALE Prof. Dr. Be Seyidolu Atatrk niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm 1. Trk Mitolojisinde Aile le lgili Unsurlar Mitoloji yaratln, balangcn bilimidir. Kinatn nasl ve ne ekilde olutuunu, insanlarn hayvanlarn ve bitkilerin ilk defa niin, nasl ve ne ekilde meydana geldiklerini aklar, insanlarn bu konudaki inanlarn iine alr. Mi- tolojiler yaznn ortaya kmad ok eski dnemlerin rnleri olduklarndan ancak szl gelenekte devam etmilerdir. Szl gelenee dayanlarak yazlm olan paralar gnmze kadar ulamlardr. Bu paralara dayanarak mitolojik dnemlerdeki Trk aile yaps hakknda fikir vermee alacaz. Ayrca gnmzde yaayan ve mitoloji ile ilgili olan baz kavramlardan hareket ederek geriye dnp "aile" hakknda Trk toplumunun neler dndn belirle- yeceiz. Aile ile ilgili olarak "Aile Oca" sznden hareket etmek istiyoruz. "Aile Oca" kavram ailenin scakln belirtmektedir. Ocak ve ocakta yanan ate eski Trkler arasnda kutsal saylrd. Altay Trklerinin inanlarna gre insanlara atei Tanr Kara Han'n olu Tanr lgen hediye etmitir. lgen; gkten biri kara, biri ak iki ta gnderir. Kuru otlar avucunun iinde ezerek bir tan zerine koyar, br ile vurur. kan kvlcmlardan otlar ate alr. nsanlar da bunu grerek ate yakmay renirler. Altayllar arasnda atein nasl bulunduuna dair bir rivayet de yledir: Al- tayllarn tanrlarndan nc kat gkte oturan Kuday: "nsanlar plaktr, soukta yaayamazlar onun iin ate olmal" dedi. Fakat lgen'in kz merak ettiler, ne yaptlarsa atei bulamadlar. Bu srada uzun sakall, ksa boylu Kuday onlarn yanna gelirken kendi sakalna basarak yuvarland. lgen'in kzlar bunu grnce glp alay ettiler. Kzlarn glne Kuday'n can skld, geri dnd. Kuday onlara atein nasl bulunacan syleyecekti. kz bunu anladklar iin syleyeceklerini dinlemek maksad ile kotular. Kuday'n yolunu beklediler. Ku- day gelince onlara yle dedi: "lgen'in kz tan keskinliini bilemedikleri halde benimle alay ediyorlar, bana glyorlar. Budalalar (...)". kz bu sz zerine dndler. Birbirlerine "Nasl olur bu? Kuday byle dediine gre tata ate vardr" Nihayet tan keskinliinden faydalanarak bunlarn birbirine kuvvetle arpmasndan kan kvlcmlarla atei bulmu oldular, insanlarn arasna yaydlar (1). 1. Murat Uraz, Trk Mitolojisi. Hsnhat Matbaas st. 1967, s. 122-12
Ailenin sembol olan ate kinatta bulunan drt asli unsurdan birisidir. Bu drt unsur; su, hava, ate ve topraktr. Mitolojilerde bu drt unsur Tanrlar ta- rafndan insanlar iin yaratlmlardr. Daha sonra bu drt unsurdan kinattaki btn varlklar meydana gelmitir. Atein bulunmas her mitolojide farkl ekilde anlatlr (2). Trk Mitolojisinde ate tanr tarafndan insanlara armaan edilmitir. Tanr atein nasl yaklacan insanlara rettii iin ate kutsal saylmtr. Atein nasl ilk defa ortaya kt gsterilirken insanlarla tanrlar arasnda bir kavga yoktur. Tanr Kuday atein insanlar tarafndan kullanlmasn istemitir. kinci parada ise lgen'in akac kzlar Kuday'dan atein nasl yaklacan renir ve insanlara retirler. Tanr'nn insanlara hediyesi olan ate ailenin ve aile ocann sembol olur. Bu mistik inancn devam olarak Yakut Trklerinde atee taplmaktadr. Ate kutsal saylr ve evin hanm en azndan gnde bir defa atee bir eyler atar. Pien yemekten bir para, bir iplik, bir sa kl, deri paras v.s. Ate perisinin ok geveze olduuna ve her zaman bir eyler mrldandna inanlr. Bu m- rltlarn mnasn ancak bir ocuk ve bir aman anlayabilir. Ayakkablarn amurunu atele temizlemek, atee bir demir silah sokmak ve atein iine tkrmek yasaktr. Atein eitli ekilleri vardr (3). Sibirya Trklerinde evin hanm her sabah mutfak ateini bir ard dalyla tututurduktan sonra btn odalar bu dal vastasyla takdis eder. Kazaklarla Krgzlar adrn ocana kurban verirken "Od Ata" ve "Od Ana" diye hitabe- derler. Evin byk ocuu evlenince evden ayrlr ve bir ocak kurar, asl ocak ise kk kardee kalrd. Ona da "Od Bekisi" ad verilir (4). Evdeki ate kutsal Tanr'y hatrlatmakta, atete Tanr'nn kut'u bulunmaktadr. Bu inancn izini bir ataszmzde bulmak mmkndr: "Odsuz ev kutsuz ev". Atein olmad evde "kut" da yoktur. Atei yanmayan ev snmtr. nk Tanr o evi terketmitir. Trklerde ate, evi ve aileyi, ailenin kudsiyetini temsil eder. Bu inan gemite mistik bir ekilde inanlarda devam etmi, bugn de ataszleri ve deyimlerde devam etmektedir. Kar ile koca da evde Od Ana ile Od Ata'nn temsilcileri olmulardr. Aile- nin temelini tekil eden kar ve koca atei onlara armaan eden olaanst gcn temsilcisidirler. Onun desteine ve yardmna mazhar olmulardr. Hkmdar da yalnz bana deildir. O da ei ile birlikte anlrd. Onlarn ar- kasndaki olaanst koruyucular biraz daha farklyd. Hakan "Ay Ata"y temsil eder. Ay Ata altnc kat gkte otururdu (5). Hatun'un temsil ettii Gn Ana, Ha- kan'n temsil ettii Ay Ata'dan bir kat daha yksekte bulunmaktadr. Ailede kadnn yeri bakmndan bu dnce tarz ok nemlidir. Devlet ynetiminde Hatun her zaman Hakan'n yanndadr. Emirnamelerde; "Hakan'la Hatun 2. Azra Erhat, Mitoloji Szl, Remzi Kitabevi st. 1972, s. 326-329 3. Ziya Gkalp, Trk Medeniyeti Tarihi 2, Trk Kltr Yayn, Toker Matbaas, st. 1974 s. 302-303 4. Murat Uraz, Trk Mitolojisi, s. 122 5. Ziya Gkalp, Trk Medeniyeti Tarihi 2, s. 321
emrediyor ki" diye balanrd (6). Aile birliinin temelini kocas ile birlikte oluturan kadn evine ve kocasna sadakatla balyd. Sadakatin temelini yine mitolojide buluyoruz. Yakut Trklerinde kadnlarn koruyucusu doum ilahesi Ayzt'd. "Bu Tanra douda gnein doduu gk ksmnda oturur. Bu insan- larn Ayzt'dr. Atalarn Ayzt' gnein doduu noktada oturur". "Ayzt yere indii zaman ev sahibi ve ev sahibesinin yata zerine yerleir. Gen kzlar evlendikleri zaman dourgar olmak iin, Ayzt'n kk bir resmini yataklarnn nndeki bir tahta levha zerine koyarlar. Yakutlar bir evlada zellikle erkek evlada sahip olabilmek iin Ayzt'a yalvarrlar" (7). "Ayzt yaz ayininde ismetsizleri sarayna kabul etmedii gibi ismetsiz kadnlar ne kadar yalvarsalar, ne kadar ok kurban kesseler onlarn yanna asla gelmez. Herkesten tam bir ismet ister" (8). nsanlarn ruhlar gkteki yldzl dnyadan gelmitir. nc kat gkte "St Gl" bulunmaktadr. Bu gle "Ak Gl" ismi de verilmektedir. Bir ocuk doaca zaman Ayzt, tarla iek ve yemi perilerini alarak lohusann yanna koar. Bu periler gn gece lohusann banda kalarak ona hizmet ederler. Ayzt, St Gl'nden getirdii damlay ocuun azna damlatr. Bu damla ocuun ruhu olur. ocuk doduktan ve st damlas ile kutlandktan sonra Ayzt da perilerini alr gider (9). Mitolojiye gre, yeryzndeki ruhlar geldikleri, nceden iinde bulunduklar lemin zlemi iindedirler. Yeryzndeki kadnlarn rnei bu kutsal lemde bulunan Ayzt'dr. Onun kadar namuslu ve ahlkl olabilirlerse belki bu "rya alemi"ne geri dnebilirler. Ruhlarnn geldii bu lemde herey ilk ve en mkemmel ekildedir. Bunun iin yeryzndeki insanlar da ilk yaratldklar gibi mkemmel olmaya almaldrlar. Buradaki mitolojik dncenin altnda yatan temel fikir budur. Ayzt onlarn sadk ve iffetli olmalarn istedii iin kadnlar da hayatlar boyunca iffetli olmaktan ayrlmamak zorundadrlar. Aksi halde Ayzt onlar kabul etmeyecek, kurbanlar ona ulaamayacaktr. Mitolojinin telkin ettii dnce ile kadnlar ailenin kudsiyetini koruyacak olan namus anlayna sk skya sarlacaklardr. Ailenin kudsiyeti ve salam ahlk temellere dayan- mas Trk mitolojisine gre Tanr'nn emridir. nsanlar da kendilerini bu emir- lere uymak zorunda hissederler. Aksi halde "rya lemi"ne asla dneme- yeceklerdir. Radloff'un Altayllar arasndan derlemi olduu yaratla ait paralar arasnda insan ve ailenin oluumuna ait paralar dikkatimizi ekiyor: Evren Tanr tarafndan yaratlmtr. Tanr dalsz ve budaksz bir aacn bittiini grr ve "Dallar olmayan aaca bakmak ho deil buna dokuz tane dal bitsin" der. Aata dokuz dal biter. Tanr yine yle der: "dokuz daln kknden dokuz kii tresin ve bunlardan dokuz ulus olsun". Bylece Tanr'nn Ulus'u meydana ge- lir. Tanr onlara bir aacn meyveleri ile beslenmelerini emreder. Gnein doduu yndeki be daln meyvelerinden yiyecekler, dier drt daln meyvele- 6. a.g.e., s. 321 7. a.g.e., s. 322 8. a.g.e., s. 324 9. Murat Uraz, Trk Mitolojisi, s. 56
ri de yasakland iin yemiyeceklerdir. Tanr eytan'n bu aaca yaklamamas iin de ylan' ve kpei beki olarak tayin eder, kendi uzaklar. eytan Tanr'nn ulusunu kskanr. Ylan uyurken sessizce iine girer, onun yasak mey- veden koparp yemesini salar. Ylan meyveyi Ece adl bir kza verir. Ece mey- veyi ikiye bler ve bir parasn da sevgilisi Trngey'e yedirir. Bunun zerine tylerle kapl olan vcutlar plak kalr. Tanr gelip Ece ile Trngey'in emirle- rine kar geldiklerini renince onlar cezalandrr. Ece'ye, "Yasak meyveyi yiyip eytana uyduu iin bundan byle gebe olup doum sanclar ekeceini ve ocuk douracan" syler. Trngey'e de dokuz olu, dokuz kz olacan, ken- disinin artk kii yaratmayacan syler (10). Altayllara gre ilk aile Ece ve Trngey'den meydana gelmitir. Tanr'nn emirlerine kar geldikleri iin Ece doum sanclar ekmek ve dourmakla ceza- landrlmtr. Ondan nce insanlar Tanr yaratmaktayd. Mitolojiye gre Tanr hereyi mkemmel ve gzel yaratmtr. O'nun yaratt herey iyidir, insanlara ac ve sknt vermez. Doumun menei aklanrken duyulan ac ve sknt da in- sanlarn gnahlarnn bedeli olarak aklanmaktadr. Milletlerin hayatnda mistik dnem kapandktan sonra "destan dnemi" balar ve destanlar teekkl eder. slmiyet ncesi Trk destanlar iinde byk bir destann paras olduunu tahmin ettiimiz Ouz Kaan Destan bulunmak- tadr (11). Bu destanda cihan hakimiyeti kurma yolundaki Ouz Kaan'in iki ei bulunur. Bunlardan birincisi gkyzn temsil eder. Annesi ve babas belli deildir. Olaanst bir ekilde yeryzne indirilmitir. "Yine gnlerden bir gn Ouz Kaan Bir yerde Tanr'ya yalvarmaktayd. Ka- ranlk bast. Gkten bir k indi. Gneten ve aydan daha parlakt. Ouz Kaan oraya yrd ve grd ki o n iinde bir kz var yalnz oturuyor. ok gzel bir kzd. Banda ateli parlak bir beni vard. Demir kazk (kutup yldz) gibi idi. O kz yle gzeldi ki glse Gk Tanr glyor, alasa Gk Tanr alyor (sanlrd) Ouz Kaan onu grnce akl gitti, sevdi ald. Onunla yatt ve dile- diini ald. Kz gebe kald. Gnler ve gecelerden sonra gzleri parlad ve er- kek ocuk dourdu. Birincisine Kn adn koydular, ikincisine Ay adn koydular, ncsne Yultuz adn koydular" (12). Gkyznden gelen kzn olunun ad da "gk"le ilgilidir: Gn, Ay, Yldz. Ouz Kaan'n ikinci ei de "Su" kaynakldr: "Yine bir gn Ouz Kaan nnde bir gl, ortasnda bir aa grd. Bu aacn kouunda bir kz vard, yalnz otu- ruyordu. ok gzel bir kzd. Gz gkten daha gk idi. Sa rmak gibi dalgal idi. Dii inci gibi idi. yle gazeldi ki, eer yeryznn halk onu grse "Eyvah lyoruz" der ve st kmz olurdu. Ouz Kaan onu grnce akl gitti, yreine ate dt, onu sevdi ve ald. Onun yatt ve dileini ald. Kz gebe kald. Gnler ve gecelerden sonra gzleri parlad ve erkek ocuk dourdu. Birincisine Kk adn koydular, ikincisine Ta adn koydular, ncsne Tengiz adn koydu- lar" (13). 10. a.g.e., s. 11-12 11. W. Bang ve G.R. Rahmeti, Burhaneddin Basmevi, st. 1936 12. a.g.e., s. 15 13- a.g.e., s. 15
Daha sonra Ouz Kaan beylerini etrafna toplar ve Kaan olduunu ilan eder. Artk bir aile sahibi olmutur, oullarna gvenmektedir. Ona bu aileyi kur- masn nasib eden Gk Tanr'dr. Yeryzn ve gkyzn temsil eden iki gen kzla evlenmi, ocuklarnn isimlerini annelerinin meneini hatrlatacak ekilde koymutur. Gn, Ay, Yldz, Gk, Da, Deniz. Ouz Kaan'n iki ei de ama- nizm'de kutsal saylan be unsuru: Hava, ate, su, aa ve topra hatrlat- maktadr. Bu iki gen kz yeryzne gelerek Ouz'un kutsal bir yuva kurmasn ve neslini devam ettirmesini salamlardr. Gktrklere ait destanlar hakkndaki bilgileri in kaynaklarndan reni- yoruz. Bu bilgiler mistik paralar halindedir. Bu paralardan birisinde Gk- trklerin menei anlatlmakta, ilk ailenin nasl ortaya kt grlmektedir (14): Hiyong-Nu'larla ayn cinsten olan "Tu-kiie"ler Hiyong Nu memleketinin ku- zeyindeki "So" krallndan kmlardr. Reisleri "Kha-pan-pou"nun on alt kardei vard ki bunlardan birisinin anas bir kurttu. Kurttan domu olan "Y- uhe-nii chouai-tou" rzgrlara ve yamurlara hkmediyordu. Dmanlar, kardelerini mahvettikleri zaman, bu tabiatyla o felaketten kurtuldu. Bunun iki ei vard, biri yaz tanrsnn, dieri k tanrsnn kz idi. Bunlardan iki olu olmutu. Kendi kavmi bu ocuklarn en by olan "No-tou-lou-che"yi hkm- dar yaptlar; o, o zaman "Tu-kiie" adn ald. Bunun on zevcesi olduu iin ocuklarnn her biri annelerinin adn almlard. "Kurt-A-sse-na" bu isim- lerden biriydi. Bu ismi ilk tayan hkmdar' A-hien-che" idi. Annesi kurt olan "Y-uhe-nii-chouai-tou" da Ouz Kaan gibi iki elidir. Onun eleri de Ouz Kaan'n eleri gibi kutsaldr. Elerinden biri Yaz Tanr'snn dieri de K Tanr'snn kzlardr. Bu mene mitinde anneler kurt da dahil ol- mak zere hep kutsaldrlar. Tanr tarafndan Gktrk Devleti'nin kurulmasna yardm etmek iin gnderilmilerdir. lk Gktrk hkmdar da annesinin ismini tar ve Asena adn alr. in kaynaklarndan alnm olan Uygur'larn mene miti de Uygur h- kmdar ailesinin nasl ortaya ktn anlatmaktadr. dikhu: dikut Uygur Lehesinde hkmdar demektir. Kauang hkmdar- larnn hepsine bu nvan verilir. Eskiden bu hkmdarlarn yurdu Uygur- istan'da idi. Orada "Holin" adl bir da vard ki ondan "Tula" ve "Selenga" adl iki nehir kard. Bir gece oradaki bir aacn stne gkten mucizevi bir k indi. ki nehir arasnda yaayan halk bunu dikkatle takibettiler. Aacn gv- desinde -gebe bir kadna benzeyen- bir ikinlik belirdi. O k dokuz ay on gn o ikinliin zerinde durdu. Bu mddetin bitiinde o ikinlik yarld. inden be ocuk kt. O memleket ahalisi onlar alp byttler. Bunlarn en k- nn ad Buu Han idi. alma yana girer girmez herkesi hkm altna ala- rak hkmran oldu (15). Buu Han da Ouz Kaan ve Gktrk hkmdarlar gibi olaanst bir e- kilde domutur. Buu Han dierlerinden farkl olarak hem annesiz hem de ba- basz olarak bir aacn gvdesinden domutur. Olaanst gler tarafndan Uygur'lara hkmdar olarak gnderilmitir. 14. M. Fuad Kprl, Trk Edebiyat Tarihi, tken, 1980, s. 59-60 15. a.g.e., s. 59-60
Her parada da hkmdar ailesinde asalet arandn gryoruz. H- kmdarlar ve eleri olaanst varlklardr. Ayn zamanda Tanr'nn himayesi altnda bulunur, ona veya baba tarafndan tanrsallk tarlar. Gktrklere ait mitde hkmdarn anne tarafndan gelen ismi aldn gryoruz. Her parada da ok eliliin mevcut olduunu grmekteyiz. Bu eler olaanst gler tarafndan hkmdarlara gnderilmilerdir. Mitolojilerde ilk* aile h- kmdar ailesi olarak karmza kmaktadr. Bu aile anne, baba ve ocuklardan ibaret olan ekirdek ailedir. 2. Trk Efsanelerinde Aile le lgili Unsurlar Efsaneler tarihi dnemlerin mahsulleridir. Her an yeni bir efsane teekkl edebilir. nanca bal her trl olayn etrafnda efsane oluur. Mitolojilerde eski Trk inanlarn bulabildiimiz halde Efsanelerde hem eski inanlarn izlerini hem de Trklerin Anadolu'ya yerletikten sonra burada bulduklar eitli inanlarn ve slmiyetin izlerini bulmak mmkndr. Aile kavram ile ilgili ola- rak tesbit ettiimiz kavramlar ilk defa mitolojilerde yer alm, daha sonra efsa- nelerin derinliklerinde zenginleerek devam etmitir. Anadolu'nun deiik blgelerinden setiimiz efsanelerde aile kavramn aratrrken ilk efsane Diyarbakr blgesinden seildi: Efsanenin getii yer Di- yarbakr'n ermik ilesine bal Gelincik Da ile ilgilidir. Ky aasnn gzel kz ile kyn yakkl oban birbirlerine ak olurlar. Aa genleri birbirleri ile evlendirmeye karar verir, fakat civardaki yrk Beyi Aa'nn istedii hereyi ve- rir ve kzn alr. oban dn alay kyden ayrlrken kavaln alarak Allah'a yalvarr ve sevdii kzn bakasna yar olmamasn diler. Duas kabul olur, obanla birlikte gelin alay da ta kesilir (16). Gelincik Da efsanesinde evliliin ve aile birliinin temelinde sevginin bu- lunmas gerektii anlatlmaktadr. Birbirini seven insanlarn ayrlmasn Tanr da istemez. Para ve mal varl ancak insanlar kandrabilir. Efsane dnyasnda sevgi stn gelir ve Allah seven insanlarn duasn kabul eder. Gelincik Da da bu sevginin sembol olarak gsterilir. Efsane dnyasnda vey analar ktdr, zalimdir. vey ocuklarna her trl ktl yapmaktan ekinmezler. Babalar ocuklarn bu zalim kadnlarn elin- den kurtaramazlar, yahut kurtarmak istemezler. ocuklar bu durumda ancak efsa- nelerin esrarengiz leminde huzura kavuurlar. Yusufuk adl efsane Kozan ay civarnda Hopka Da eteklerinde geer. Anneleri lnce be ocuun babas eve vey anne getirir. Kadn bunlara her trl ktl yapar. Srden kaan olak, budaylar birbirine kartrnca vey anne, kz cezalandrr ve budaylar teker teker toplamasn emreder. Olanlar da ola aramalar iin gnderir. Olak gece Hopka Da'nda kaybolur. Eve 16. Efsanelerimiz, nn niversitesi Efsane Derleme Yarmas, nn niversitesi Basmevi, Malatya 1980, s. 159-160
dnmeye cesaret edemezler. Elif ile Yusuf Allah'a dua eder ve ku olmak ister- ler. Dier karde de onlarn dualarnn kabul olunduunu grnce onlar da ta olmak isterler ve ta kesilirler (17). "Ta kesilmek" ve "ku olmak" burada bir mkfat olarak karmza kyor. Ta kesilmeyi ocuklar kendileri istemilerdir. Bylece vey annenin zulmnden kurtulmu ve huzura kavumulardr. Gelinta efsanesi Adana'nn ilesi olan Feke'ye bal incirli kynden der- lenmitir. Efsanede evlilik konusundaki arpk deer yarglan eletirilmekte, evli- lik iin anlama ve sevginin esas olduu anlatlmaktadr: Zengin ve yal ky aas kyn gzel kzn ister. Deirmencinin olunu se- ven kz bu evlilie rza gstermez, birlikte kaarlar. Zalim aa onlar takip eder. Aann eline dmemek iin iki gen Allah'a dua ederler ve ta kesilmek ister- ler. Aa'nn adamlar ile birlikte iki gen de ta kesilir (18). Kadnhan, Meydanl kynde anlatlan bir efsanede kardeler arasndaki dayanma ve sevgi ne kadar gl olursa o eve o kadar ok bereket girecei an- latlr: Meydanl kynde iki kardeten biri evli dieri bekrdr. Hasattan sonra budaylar paylarlar. Evli karde bekr olan kardeinin evleneceini d- nerek kardeininkine birka teneke ekler. Bekr olan da aabeyi evli ve ocuk sahibi olduu iin daha fazlasn ihtiya duyacan dnr ve kendi hissesinden onunkine birka teneke ekler. Bir hafta boyunca buday evlerine tamakla birtiremezler. Budaylara bereket gelir (19). Efsanelerin temelinde inan bulunduu iin halk bu tr efsanelerde geen olaylarn mutlaka olmu olduuna inanr. Efsanenin anlatmak istedii ey halkn uuruna iler. Kardeler arasndaki yardmlama ve yaknlamann Allah ta- rafndan kabul grd ve mkfatnn verilecei inanc toplumun hem ahlkn ykseltir hem de dayanmay salar. Ailede ocuklara hak yememek, drst olmak, hrszlk yapmamak gibi yksek deerlerin kk yalardan balanarak retilmesi gerekmektedir. Devletin ayak- ta kalmas iin ailelerin salam olmas gerekir. Niyet adl efsanede bu kavram- larn dile getirildiini gryoruz: Sultan Murat Badat seferine giderken Adyaman'n Zey kynde ulemadan deerli bir zatn bulunduunu haber verirler. Padiah, balarn yaknndan geerken bir kadnn ocuunu dvdn grr. Kadn yanna artr ve ocuunu niin dvdn sorar. Kadn, ban kendi ba olduunu fakat daha bada mahsl tesbiti yaplmadn, vergisinin yazlmadn, bu yzden vergisi yazlmayan badan zm koparlmasnn haram olduunu, ocuunu da bu yzden dvdn syler. ocuk badan bir salkm zm koparmtr (20). Efsanede halkn devletin hakkna ne kadar titizlikle sahip ktn gryoruz. 17. a.g.e., s. 163-165 18. a.g.e., s. 166-167 19. a.g.e., s. 168 20. a.g.e., s. 186-187
Devlet ile halk arasndaki ba ana-devlet arasndaki ba kadar gldr. Anne evladna terbiye verirken devletin hakkn korumay n planda tutmaktadr. Gelenek ve grenekler ailede kanun mertebesindedir. Ailede dirlik ve dzenin salanmasnda gelenek ve greneklerin byk rol vardr. Dnem adl efsanede "Tre" bozulduu zaman karlalan felaket anlatlmaktadr: Bir beyin ok gzel kzn, kendisi gibi ok zengin bir beyin oluna nian- larlar. Beyin kzna mitsizce ak olan oban, gelin arabas giderken iinin acs ile arabaya doru bir ta frlatr. Ta kzn bana deer, ba krlr. Bu arada ba rts alr. Gelenee gre gelin kaynatasna yzn onbe sene gstermezmi. Bu yzden ok utanr ve Allah'a dua eder: "Beni rezil eden ta kesilsin" deyince duas kabul olur. oban ta kesilir (21). Efsanede gelin yeni kuraca ailenin kurallarna, tresine uymakta son dere- cede dikkatlidir. Bu yzden Allah duasn hemen kabul etmitir. Ailede namusa verilen deer hep n planda gelmitir. Mitolojilerden itibaren namus kav- ramnn Trk toplumunda ne kadar nemli olduunu grmekteyiz. Kardeler Hamam adl efsanede namusun nemi zerinde durulmaktadr: Bir adamn iki olu bir kz vardr. Kz, hayvan otlatrken uykuya dalar ve azndan bir kk ylan girer. Ylan bydke kzn karn da bymeye balar. Babas kznn kt bir ey yaptndan phelenir ve iki oluna kz gtrp ldrmelerini bylece namuslarnn temizleneceini syler. Kz gtrld yerde abdest alp namaz klmak iin kardelerinden izin is- ter. Namaz kld yerde uykusu gelir ve uykuya dalar. Ban koyduu yerden ani- den su kp akmaya balar, ayn zamanda azndan kocaman bir ylan kp suya karr. Kzn da bylece susuz olduu anlalr (22). Mitolojide Ayzt namusu temsil eder. nsanlar onu kzdrmamak, onun houna gitmek iin kendilerini namuslu olmak zorunda hissederlerdi. Mitolo- jide toplumu ayakta tutan deimeyen deerleri, eitli tanrlar temsil ederler. Efsaneler tektanrl dinlerin bulunduu toplumlarda teekkl ettii iin mit kay- nakl birka efsane dnda tanrlar ve tanralar efsanelerde yer almazlar. Buna karlk efsanelerde gizli bir lem vardr. Bu lemin srlarna insanlar eremezler. Ancak zaman zaman bu lemden iaretler gelir. Bu efsanede de gen kzn masumiyeti efsanenin esrarengiz leminden gelen bir iaretle isbatlanyor. Bylece aile tekrar eski birliine kavuuyor, gen kz masumiyetinin mkfatn da gryor. Kzn ban koyduu yerden kan su daha sonra dertlilere derman olacaktr. Aile birlii, aile sevgisi, aileye ballk ok nemlidir. Fakir ve birbirini seven bir ailenin iinde yaamak padiah saraylarnda yaamaktan daha deerlidir. Byle bir ailenin dzeni bozulmak istendii zaman Allah'n houna gitmez: Trkcevher adl efsane Kahta'da geer. Trkcevher annesi, babas ve kar- deleriyle halinden memnun olarak yaamaya devam eder. evrede kendisine gaipten birilerinin yardm ettiine inanlr. IV. Murat Badat seferine giderken 21. a.g.e., s. 190-191 22. a.g.e., s. 216-217
ordusundaki nedimler Trkcevher'i grr beenirler. Sefer dn onu padi- ahlarna gtrmek isterler. Gen kz zorla evinden alnr yola karlar. Kz aile- sinden ayrlmak istemez. Yolda secdeye varr ve Allah'tan kendisini bu diyarlar- dan uzaklatrmamasn ister. Duas kabul olur, secdede ruhunu teslim eder (23). Trk destanlarnda kadnlar, erkekler gibi er meydannda ata biner, dr, eleriyle birlikte dmana kar savarlar. Manas Destan'ndaki Kankey Hatun, Dede Korkut Hikyelerindeki Ban iek gibi. Efsanelerimizde de kadnlar her zaman ailelerinin en byk desteidir. Yiitlik ve cesaretleri ile aile fertlerinin yannda olan kadnlara da rastlyoruz. Kara Fatma Hatun, Bozdoan'l Oyma Beyi'nin kzdr. Kuadas muhafz Kalender Paa ile evlenir. Kocas lnce olu Sleyman'la beraber Mara' a gelir ve yerleir. Bu srada Cabbaroullar Mara' almak zere hazrlk yaparlar. Kara Fatma Hatun oluna cesaret vererek savaa yollar. Kendisi de durumu bir tepeden gzetler. Olunun yaralandn grnce onun yardmna koar ve er meydannda savar. Kara Fatma Hatun'un sayesinde sava kazanlr. Osmanl padiah Kara Fatma Hatun'u mkfatlandrr, olunu da paa yapar. Eski Trk geleneinde kadn ve erkek arasnda tam bir eitlik vard. Er mey- dannda erkek gibi debilen kadn einin de kendisi gibi yiit olmasn, hatta yiitlikte kendisinden stn olmasn isterdi. Aile kurulurken bu hususa da dikkat edilirdi: Mara'tan derlenmi olan Yrk Kz efsanesinde kadnn cengverlikle ilgili zelliine dikkat ekildiini gryoruz: Bir gen Ahrda' nda avlanrken uurumdan yuvarlanr. Kendisini kurtaran yrk kzna k olur. Kz ba- basndan ister, fakat babas delikanlya, "Senin yiitliini denemeden kzm veremem" der. Delikanl kendisi gibi bir yiitle decek, onu yenerse Yrk Kz' n almaya hak kazanacaktr. ki yiit karlarlar. Avc hasmn yener, haneri ekip vuraca srada alttaki yiit maskesini indirir ve Yrk Kz olduu meydana kar. Bundan sonra iki gen evlenirler (24). Evlilikte sevginin yannda elerin her bakmdan birbirlerine denk olmalar gerektiini anlatan bu anadolu efsanesi de eski Trk destanlarndaki kahraman- larn dncelerini yanstmaktadr. Efsanelerde zalim akrabalara da rastlarz. Sevgililerin kavumasna engel olan ana-babalarn yannda ktlk yapan amcalar ve teyzeler de bulunur. Kzkanl adl efsanede bir kardein mal ve davar ok, dier kardein de arazisi oktur. Mal ok olan kardein gzel bir kz, dierinin de czzaml bir olu vardr. Ar bir k geirirler. Zengin karde hayvanlarn besleyecek ot bu- lamaz. Kardei ise, kzn czzaml oluna verecek olursa kendisine ot vereceini syler. Kz hayvanlarn telef olmasna raz olmad iin, czzaml olanla ev- lenmeye karar verir. Amcasn da leme rezil etmesi iin Allah' a dua eder. Duas kabul olur, amcas ot yn ile birlikte ta kesilir (25). Kendisi de lr. 23. a.g.e., s. 256-257 24. Mehmet nder, ehirden ehire I, Yap ve Kredi Bankas Yaynlar, st. 1972, s. 67- 68
Olunu evlendirebilmek iin yeeninin hayatn hie sayan zlim amca Al- lah tarafndan cezalandrlmtr. Amcann ta kesilmesi bir cezalandrmadr. Kzn lm ise dualar kabul edildii iin mkfatlandrmadr. Kz efsanenin gizli lemine kabul edilmitir. Ana babalarn evlatlarna kar sorumluluklar vardr. Ayn ekilde evlatlar da onlarn rzasn almadan kendi kendilerine mhim kararlar alamazlar. Toplum byle bir davran ho grmez, byle bir davran Allah' n da houna gitmez: Kz Musa adl efsanede Erzurum'un Karayaz ilesinde Kz Musa kynde veli mertebesindeki bir adamn bir kz vardr. Kz, Musa adndaki bir genle gizli gizli buluur ve onunla kaar. Babas arkasndan gitmez. Gitmek isteyenlere de engel olur. Daha sonra kyn dnda onlara rastlayanlar olur. kisi de ta kesil- milerdir (26). Anne ve babann deerim bilmemek, onlarn rzasn almamak felakete se- bep olmutur. Bakalarna da ibret olmas iin onlarn talam cisimleri bugnlere kadar gelmitir. Vatan sevgisini de ocuklara reten analardr. Vatan sevmeyi, gerektii za- man vatan iin lmeyi ocuklar aile ocanda renirler: Raziye Hatun bir vezir kzdr. Bir emirle evlenir fakat kocasn savata kay- beder. Raziye Hatun kocasnn zrhlarn giyer, onun yerine savamak ister, fakat Sultan raz olmaz. Savan erkeklere has bir sanat olduunu syler. Aradan yllar geer Sultan bir sava meydannda yalnz kalr. Esir edilmek zereyken Sultan'n yardmna bir yiit koar. Dman yendikten sonra bu yiidin Raziye Hatun olduunu anlar (27). Ailede geimsizlik ve kavga bazan sonu felaketle biten sonular dourur. Ai- lede kardeler arasndaki geimsizlii dile getiren Ar Da efsanesi bu konuyu ilemektedir: Biri byk dieri kk iki kz karde devaml kavga eder, drlermi. Bir gn birlikte odun toplamaya giderler. Odunlar toplanrken de kavga ederler. Kk kz, "Belim ard" diyince byk kz, "Gzn arsn" der, kavga devam eder. Kk kz beddua eder: "Senin gibi ablam olacana olmaz olsun. Da olasn, ta olasn. "Ablas da ona beddua eder: "Senin gibi kardeim olacana ta olsun. Salarn ayr, eteklerin bayr olsun. Ban dilin gibi sivri adn da benim gibi Ar olsun". Kzlarn dualar kabul olur, iki kz da birer daa dnrler. Byk kz Byk Ar Da, kk kz da Kk Ar Da olur (28). Kardeler arasndaki birlik yalnz aile iin deil vatann ve milletin birlii iin de gereklidir. Diyarbakrla ilgili bir efsane bunun gzel bir rneini verir: Dman ordular Diyarbakr' kuatmtr. Btn surlar alnm sadece yedi 25. Bilge Seyidolu, Erzurum Efsaneleri, Ankara niversitesi Basmevi, Ankara 1985, s. 141-142 26. a.g.e., s. 142-143 27. Mehmet nder, Bitmez Tkenmez Anadolu, Smerbank Kltr Yaynlar, 6/111, Ankara 1970, s. 134-135 28. a.g.e., s. 175-176 kardein savunduu bir bur kalmtr. Kraln teslim ol arsna yedi karde ce- vap verirler: "Kral gelsin burcu ona teslim edelim". Kral en seme askerlerini alarak burca kar fakat mthi bir patlama ile yedi kardeler de iinde olmak zere hepsi lrler. Kardeler barut patlatarak kendilerini feda ederler, diyar- bakr bylece Trklerin eline geer (29). Aile dayanmasnn vatan mdafaasndaki roln Osman Gazi' nin St' almasyla ilgili bir efsanede gryoruz: Osmangazi' nin kk yeeni Sarba- tu' nun olu btn engellemelere kar savaa katlr. Savata Osman Gazi' nin btn dikkati onun zerindedir. Buna ramen bandan yaralanarak ehit olur (30). Efsanelerde de mitolojilerde olduu gibi aile kutsaldr. Efsanelerde aile geni deildir. Olaylar anne, baba ve ocuklar etrafnda geliir. Nadir olarak amcalar teyzeler ve halalarla karlarz. Anne-baba, ocuklar ve kardeler birbirlerine sevgi ve sayg ile bal olmak zorundadrlar. Mitolojilerde bu ballk Tanr ve Tanralar tarafndan dzenlenmitir. nsanlar da onlarn koyduu kurallara uyarlar. Tanrlarn istedii her ey doru ve gzeldir. Onlar da bu ekilde hareket ederler. Efsaneler ok boyutludur, onda gizli ve esrarengiz bir lemin varln his- sederiz, fakat gremeyiz. Bu lemde bulunan olaanst gcn veya glerin in- sanlarn iyiliini istedii, doru ve iyi olanlarn yannda olduklar bellidir. Aile ile ilgili olan inanlarda Trk toplumunun bu konudaki dncelerini yanstmaktadr. Ailede kadn ve erkek birbiri eittir. Btn iler kadn ve erkek arasnda eit olarak paylalr. Bu eitliin temelinde sevgi ve sayg yatar. Evlilik sevgi zerine kurulmaldr. Eler arasnda bulunmas gerekli olan sevgi ocuklar ve kardeler iin de geerlidir. Ailede zorlamalar ve kt muameleler olduu za- man aile fertleri Allah'a snrlar. Ktlkler karsnda zor durumda kalan aile- nin iyi fertleri iin hep bir kurtulu yolu vardr. Bu kurtulu ok zaman lm ve ta kesilme eklinde grlr. lm ve ta kesilme bir son deildir. yiler bu ekilde mkfatlandrlr, ktler de cezalandrlr. yiler bu ekilde efsanelerin esrarengiz lemine kabul edilerek huzura kavuur, ktler ise yok olurlar. Trkler Anadolu'yu yurtu edindikleri zaman her kar topra iin byk mcadeleler vermiler ve bunun sonucunda da yurdun her kesinde bu mcadelelerle ilgili efsaneler domutur. Bu efsaneler Trklerin evrelerini be- nimsediklerinin, topraklarna sahip ktklarnn iaretidir. 29. a.g.e., s. 241-243 30. a.g.e., s. 253-255 TRK DESTANLARINDA ALE Aydn Oy Mimar Sinan niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm retim Grevlisi Olduka ilkel denilebilecek olan dnemlerden yola karak gnmze doru olan yolculuklar sresince, sonradan karlalan kltr ve uygarlklarn ele- rini de bnyelerine kabul etmi bulunan destanlar, her eyden nce ulusal bir karakter tamalar bakmndan dikkat eken manzum edeb rnlerdir. Onlarda tarih alar bakmndan belli bir dneme yerletirilemeyen nve olaylar yer ald gibi, tarihle ayn admlar atyormu izlenimini veren ynler de bulunur. Bunlarn arasnda ikinci tip destanlardan biri olan ve Anadolu'da meydana ge- len Dnimendnme'yi gsterebiliriz. Edebiyat Tarihimiz Prof. Dr. M. Fuat Kprl, bu eserle ilgili olarak "Onun 'destan' mhiyetini kesinlikle anlamayan baz eski tarihilerimiz tarafndan 'tarih kaynak' olarak" kullanldna iaret etmitir (1). Destanlarn ilerindeki youn malzemenin toplumsal boyutlar, bir romanda olduu gibi de deildir. Destanlar her eyden nce uluslarn ilk epik verimleri- dir. Her ulus, kendi epiinde, kendi gemiinin kklerini bulur. Destanlar her milletin dilinde farkl farkl terimlerle adlandrlm bulunan destan airleri (bizde genellikle ozan) tarafndan saz eliinde alnp sylenirken ve daha sonraki gelenekte yazlm nshalarndan okunup dinlenilirken, gen kuaklar atalarnn gsterdii kahramanlklarla vn duyup onlarn yolunda gitmeye ka- rarl, onlarn erdemlerine sahip kacak kiiler olarak kendilerini grrler. Yallar ise, o anda anlarna dalarlar. Bu duygu ve dnce beraberlii, toplu- mun aralarnda ya fark bulunan kuaklarn belli bir ideal ekseninde birbirle- rine yaklatrr. Priscus, eli olarak yanna gnderildii Attil'nn saraynda verilen bir len srasnda ozanlarn onunla ilgili kahramanlk ve zafer iirleri, yani destan paralar okuduklarn yle dile getirmitir: "Akama doru me'aleler yannca, ziyafetin verildii ipekten mamul muh- teem adra iki airin girdii grld; bunlar Attil'nn nnde Hun lisanyle kendi tanzim ettikleri iirler okudular; bu iirler Attil'nn kahramanlklarna, za- ferlerine aitti. Orada hazr bulunanlar bu iirlerin tesiriyle vecd heyecana gel- diler; gzler parlyor, ehreler korkun bir hal alyordu. Biroklar alyorlard; genler arzu ve ihtiras, ihtiyarlar da elem ve teessf yalar dkyorlard" (2). 1. Trk Edebiyat Tarihi, tken Neriyat A.., stanbul, 1984, s. 258. 2. Prof. Dr. M. Fuat Kprl, XVI. Asr Sonuna Kadar Trk Sazairleri, Evkaf Matbaas, stanbul, 1930, s. 5; Ayrca bk. Nihad Sami Banarl, Resimli Trk Edebiyat Tarihi, Cilt: 1, stanbul, 1971, s. 23.
Kuaklarn birbirleri ile kaynamalarnda, sahip olduklar ve destanlardaki yerlerini alm bulunan toplumsal deerler de nemli lde rol oynar. Ancak bu deerler, o destana ahs slbunu giydirmi olan usta bir airin kalemiyle daha net olarak kendisini gsterir. Byle bir sanat eliyle ilenememi, yatan brakp baka alanlara gitmi olup da o lkelerin yazl kaynaklarnda, kendile- rine ayrlm yere oturtulan destanlarda ise bu toplumsal deerler ok zayf izgiler halinde varlklarn ancak koruyabilmitir. slmlktan nceki Trk de- stanlarmdaki durum genel olarak byledir. Yabanc toplumlara ait kaynaklarda karmza kan Trk destan metinleri zerindeki incelemeler, aratrmalar ve yoruma giden almalar doal olarak tasvir bir teknikle yaplagelmitir. Trk destanlarndaki aile konusu da gene byle bir tasvir teknikle ele alnd takdirde, bu alanda kendisine bir yer alabilir. Toplumun en kk birimi olan aileyi oluturan bireyler arasnda anneyi, ba- bay ve onlarn ocuklarn; daha geni aile tiplerinde ise onlara ek olarak anne ve baba tarafnn yallar olan bykleri ve akrabalar dnyoruz. Konunun daha banda iken, Trk destanlarnn, zellikle slmlktan nceki Trk destanlarnn byk bir ksmnda byle bir aile yapsn btn canll ile gremediimizi belirtmek zorundayz. En eski Trk destanlar olarak bilinen "u Efsanesi" ile Alp Er Tunga hakkndaki edeb metinlerde aile hayat, sosyolojik bir anlamda grlemedii gibi tek tek annenin, babann ve ocuklarn o birim iindeki karlkl ilikileri de istenilen netlikte ve aklkta deildir. Epik trden sonra ortaya km bulunan halk hikyelerimizin birounda da o lde deilse bile- ona yakn bir lde "insan" ve "insan"a zg "psikolojiyi btn boyutlar ile yakalayamyoruz. Kahramanlar, belli davranlar sergileyen siluetler halinde birtakm tipler olarak karmzda bulunuyorlar. Gerek destanlarmzda, gerekse halk hikyelerimizde bu noktaya bal olarak kendisini hissettiren nemli bir anlatm eksiklii de bunlarda "tahlil/zmleme" blmlerinin, ok alt dzeyde tutulmasdr. Alp Er Tunga ile u menkbesini genelogique olarak izleyen Ouz Kaan De- stan'nda da gkten den kutsal n iinden bir kzn kmas, Ouz'un onu beenmesi, kendisine e yapmas, aradan bir sre geince gl ortasndaki bir aata ikinci bir kzla karlamas, onunla da evlenmesi ve bu elerinden her ikisinin de kendisine er evlt (erkek ocuu) vermesi gibi, bizi Trk ailesi ko- nusuna yaklatrmaya aday durumda olanlar noktalar yer alsa bile bunlar tam bir aile hayat ile ilgili tablolara dntrlememitir. Ouz'un eleri, destan boyunca bir daha hi grnmezler. Gene bu konuda ne doum srasndaki bek- lentiler, ne anne-baba olmann sevinci, ne doumla ilgili detler, ne ailenin srdrd hayat tarz, ne de bunlar destekleyecek nitelikteki ilikilerden yana bu destanda hibir ipucu yakalanmyor. Sadece, destann hemen bandaki "bir kn ay kagannug kz yarp bodad/Bir gn Ay Kaan'n gz parlad" cmlesinde, bugnk dilimizde yerini alm bulunan "gz aydn olmak" ve buna bal olarak "gz aydnna gitmek" szlerinin kkenini yakalam gibi oluyoruz. Bu sz, Trk aile hayatnda doum folkloru ile ilgilidir. Destann sonunda anlatlan toy srasnda "Ay oullar/ey oullar!" diye sze balayan Ouz Kaan, kendi mrnn bilanosunu karr gibi konutuktan son-
ra "Kk Tengrige men tedim-Senlerge bire men yurtum/Gk Tanr'ya dedim borcumu-Size veriyorum ben yurdumu" diye szlerini bitiriyor. Burada da Ouz Kaan'n yalanm bir babadan ok, grevini tam olarak yaptn kabullenmi bir devlet adam nitelii ar basyor. Bu destanda, olmasn arzu edip de beklediimiz bu noktalardaki boluklar, yani psikolojinin olmayndan kaynaklanan eksiklikler, birtakm alegorilerin ve sonraki yllarda yaplan deerlendirmelerin ortaya kard motiflerle gide- rilmeye allmtr. Mitoloji ve totemizmle ilgili grnen motifler, Ouz Kaan'n ok daha nceki dnemlerde yaad dnlen prototipinden itibaren yaatlarak Hun hkmdar Mete'nin destandaki karl olarak deerlendirilen Ouz Kaan'a kadar getirilmitir. Bu destann slm ekli olarak Reidddin'in Cmi't-Tevrih inde "Tarih-i Ouzan ve Trkn" blmnde kayda gemi haliyle okuduklarmzda ise, Uy- gurca kaleme alnm olup da Paris'te Bibliotheque National'da bulunan Ouz Kaan Destan'na gre, yer yer psikoloji belirmeye balamtr. Bununla birlikte bu iki destann balang blmnde, ortak gibi grnen motifler, Reidddin'in kitabnda din etkeninin ynlendirici etkisi altndadr. Fakat her eye ramen, Ouz Kaan'n slm ekli olan bu kitapta, destann kadn ve erkek kahramanlar daha "insan" karakter kazanmaya balam, bu haliyle Dedem Korkudun Kitab'ndaki canl kahramanlara biraz daha yaklatrlmtr. Ouz Kaan Destan'ndaki aile hayat ve bireyleri noktasndaki bu eksiklik, bir cycle (daire) olarak onun ardndan gelen Gktrk destanlarnda da kendisini hissettirir. Aslnda birer efsane olmaktan ileri geemeyen ve dolaysyle destan denilemeyecek olan "Bozkurt efsaneleri" de in kaynaklarndaki tesbit edilmi ekilleriyle birer mitoloji metni gibidir. Konularnn arln Bozkurt'tan treme motifinden alan bu efsanelerde bir totemizmin ynlendirici etkisi vardr. Efsanenin bir varyantnda, dmanlarn kolunu bacan kesip bataklktaki bir sazla attklar ocuu bir Bozkurt'un bulduu, onu emzirdii, yalayarak yaralarn iyiletirdii, ocuu besleyip bytt anlatlr. Romus-Romulus efsanesinde de bu motifi grrz. Roma'nn kurucular olan Romus ve Romulus'u da bir kurt emzirir. Bu iki efsanenin bu noktada birbirlerine iyice benzerlik gstermeleri gerekten ilgintir. Ne var ki Romus-Romulus efsanesinde iki kardein Roma kentini kurma ve oraya ilk hkmdar olma bakmndan aralarnda balayan rekabetin sonucu olan "karde katili" motifine bal ldrme olay ok insandir. Psikoloji, Roma'nn kuruluu ile ilgili efsaneyi alttan alta besleyen nemli bir motivasyondur. O efsanedeki iki karde arasndaki rekabet, ok ayr nedenlere bal olsa bile, bizi bir noktadan Habil ile Kabil arasndaki rekabete de gtrr. Efsanenin kahramanlar olan Romus ile Romulus, duygu dnyalar iinde tam bir insan olarak efsanedeki yerlerini almlardr. Sz konusu bu efsanede, bir aile hayatnn btn ilikileri anlatlmamakla birlikte iki karde arasndaki rekabet ve hrs duygular, geree de ok uygun olup efsaneyi olduka canl ve etkileyici bir narration'a yerletirir. Gktrklerin Bozkurt efsanesinde hem bu narration yoktur hem de olay, efsanenin sonunda Trk mitolojisinin benimsedii noktaya ekilir yani o gen, kurtla evlenir ve ocuklar olur.
Ergenekon Destan'nda da aile ile ilgili olmak zere sadece lhan adl hkmdarn yaplan bir savatan sonra sa kalan Kayan adl olu ile karsn ve Tukuz adl yeeni ile karsn grrz. Bu iki aile, dmann ulaamayaca bir yer aramak zere yola derler ve sonunda Ergenekon'u bulup oraya yerleirler. Ergenekon Destan'nda aile ile ilgili olarak anlatlanlar burada balar ve biter. Destanda, bu iki ailenin nasl yaadklar, nasl evlt sahibi olduklar; dertleri, zntleri, sevinleri, vb. gibi duygular verilmemitir. Sadece birok ocuklar olduu, Ergenekon'da oaldklar zet olarak sylenmitir; o kadar. Uygurlarn hkmdar soylarnn treyilerini anlatan efsane ile, ilk yurt- larndan ikinci yurtlarna glerini dile getiren G Destan ve bunlarn arasna yerletirilen Bg Kaan epizotu tam bir Uygur destan btnl kazanr. Byle olmakla birlikte, Cveyn'nin Tarih-i Cihanga'snda ve in kaynaklarnda kaytl bulunan bu metinlerde de aile hayat bakmndan aradklarmz tam ola- rak bulamayz. Bu efsaneleri de gkten inen k motifi ile mitoloji ynlendirir. Gkten inen kla sanki gebe kalan dalar -Reidddin'in Cmi't-Tevrih'me gre ise bu dalarn arasndaki aalar- Uygurlarn tekinlerine (ehzadelerine) adeta annelik eder. Be ocuun ayr ayr be odada dnyaya gelmeleri, o oda- larda her birini besleyecek lde ileri st dolu emziklerin asl bulunmas, daha sonra "g" olaynn gerek ynnn efsanedeki ifadesi demek olan ve buna yol aan bir olay olarak gsterilen yabanc bir prensesle evlenme, bu prensesin diretmesi zerine yurttaki kutsal kayann para para edilip in'e gtrlmesi, bunun uursuzluk getirmesi gibi ayrntlar, aslnda aile hayat bakmndan ilenebilecek ve deerlendirilebilecek ilikiler iin yeterli birer maya grnmndedir. Ne var ki bu efsaneler de sanatsn bulamam ve an- cak farkl lkelerin ve kltrlerin yazl kaynaklarnda bsbtn unutulmaktan kur- tulabilme ans elde etmi olup canllndan birok ey kaybetmi durumdadr. Uygur efsanelerinin de gerekten destan elerine sahip olduu halde, onlar edeb bir metin halinde ileyecek gerek bir yaratcnn eline geememi ol- mas Trk destan kltr bakmndan bir eksikliktir. Trklerin Anadolu'da grnmeye balamalaryla birlikte, epope tipi destanlar da yerlerini slm dininin yapsna uygun bir yolda giriilen savalar (gaza-lar) konu edinen romanms destanlara brakr. Anadolu'nun Trklemesi, Malazgirt savandan itibaren balarsa da Trkler'in Anadolu'da grnmeye balamalar ok daha nceki yzyllardadr. zellikle Abbasi halifesi Harun Reit zamannda; Tarsus, Adana, Misis, Mara ve Malatya'nn bulunduu blgeye "avasm illeri" ad verilir ve buralar Bizans'a kar bamsz bir ynetim blgesi haline getirilir. Srekli bir sava alan olan, soygunlar ve yamalar yznden zaman zaman boalan bir tampon blgeye, asker birlikleri takviye et- mek amacyle Arap lkelerinin eitli yerlerinden bata Trkler olmak zere eitli gruplar getirilerek buralarn mslman nfusu artrlmaya allmtr. Avasm illerinde oturan askerler, yaz ve k demeden Bizans lkesine aknlar yaptklar gibi, Bizans'tan gelen saldrlar da nlediler (3). Bu mnasebetler, Trk, Arap ve Bizans olmak zere ulusun eposlarnda ortak savalar ekseninde farkl alardan yerlerini alan kahramanlarn adlar ile 3. "Avasm" maddesi, Meydan-Larousse, Cilt: 1, s. 877.
anlan destanlarn konusu oldu. Trk eposunda Battal Gazi, Arap eposunda Z'l- himme, Bizans eposunda l Digenis Akritas bu destan edebiyatlarna kendi ulus- larnn asndan konu olan kahramanlar olarak getiler (4). Battal-nme ve onu izleyen dnemlerde Ddimend-nme ile Saltuk-nme, deta bir trilogya oluturarak birbirini izledi. Battal-nme'de, Bizansllar'a kar yrtlen mcadelelerin ardndan Dnimend-nme'de Bizansllarla birlikte hallara ve Grcler'le Ermeniler'e kar yaplan savalar yer ald. Saltuk- nme'de Sar Saltuk'un Balkanlar'da yrtt gazalar konu edildi. slmlktan nceki dnemlerin Trk efsane ve destanlarna gre, daha ksa sren bir gelime (anlatma ve dinleme gelenei) dneminden sonra kaleme alnan yazmalar, bu romanms destanlarn bir okuma-dinleme gelenei iinde yaamalarn salad. te yandan gerek balarndaki, gerekse ilerindeki "hnm hey!" nlemleri ile bir han huzurunda anlatld aka belli olan, Dedem Korkudun Kitab ad ile bir araya getirilip adn bilmediimiz biri tarafndan btnlenen "boy"larda, Ouz Trkleri'nin zellikle kuzey-dou Anadolu corafyasnda giritikleri savalar, kendi aralarndaki ekimeler bir yan ile destan, br yan ile masal ve hikye trnn eleri el ele verilerek anlatlr. Bundan dolay, kimi yaymlarda Dede Korkut Destanlar, kimi yaymlarda Dede Korkut Masallar, ki- milerinde ise Dede Korkut Hikyeleri diye adlandrlr. Bu epostan hikye ve romana gei dneminin rnleri olan destanms eserlerin hepsinde, deiiklik yalnzca trlerde deildir, Tr zelliklerinin tesinde, ideolojide, tiplerde, meknda, slpta da deiiklikler balar. Btn bu deiikliklerin arasnda "insan" da duygu ve dnceleriyle bu eserlerde daha belirgin olarak yerini alr. Her ne kadar Trk mitolojisine bal eski destan ve efsanelerin motiflerinin yan sra masal eleri yer yer kendileri- ni belli ederse de "realite" biraz daha n plana kar. zellikle "insan"m ve buna bal olarak "psikoloji"nin artk yerini almaya balad bu destans eselerde, doal olarak "aile" de btn yeleriyle grnr. Anne-baba, anne oul, baba-oul, karde-karde ve akraba ilikileri net bir grnm kazanr. Aile bireyleri, slmlk ncesi destan ve efsanelerinin kahra- manlar gibi birer siluet grnmnde olmayp; ac eken, seven, alan, zlem duyan, kskanan, ksacas gerek bir insana zg btn duygu ve dnceleriyle nefes alp veren kiilerdir. Battalnme'e. ailedeki elerin durumunu gsteren noktalardan biri kadn tipleridir. Bu eseri, tipleri ve motifleri bakmndan inceleyen Dr. Hasan Kk- sal'a gre: "Battal Gazi Destan'nda iki tip kadn mevcuttur: Bunlardan bir ksm slmiyetin etkisi altnda, erkein d hayatndan ayr bir dnyada ve ayr bir nizam iinde yaayan slm kadn tipi, dieri ise epik-feodal nizamn zelliklerini tayan alp-kadn tipi. 4. Pertev Naili Boratav, "Battal" maddesi, islm Ansiklopedisi, Cilt: 2, s. 344-351; Tahir Alangu, "Bizans ve Trk Kahramanlk Eposlarnn k zerine", Trk Dili, Say: 20, Mays 1953, s. 541-557; Ahmet Yaar Ocak, "Battal Gazi" ve "Battalnme" mad- deleri, 'Trkiye Diyanet Vakf slm. Ansiklopedisi, Cilt: 5, s. 204-208.
"Battalnme'de Bizans kadn kahramanlar arasnda bu ikinci gruba girenler pek ok olduklar halde, ayn epik-feodal kurulu halinde bulunan slmlar arasnda kadnn byle bir rol olmad grlyor" (5). Gene Dr. Hasan Kksal'n deerlendirmesi dorultusunda "Bizans (l) kadn kahramanlar, yiitlikte, binicilikte erkeklerden geri kalmayan alp tipi zelliine sahip olarak grmekteyiz. Bunlar, balangta Hristiyan bey kzlardr. Grdkleri rya sebebiyle, esir olan Battal Gazi'yi tanrlar ve ona k olurlar. Onlarn bu ak, Battal Gazi'nin lmden ve zindanlardan kurtulmasna sebep olur. Battal Gazi bu Hristiyan kzlarn, slmiyet'i kabul ettikleri iin sever ve onlarla evlenir" (6). Battal-nme, Battal Gazi'nin birok kadnla evlenmesi noktasnda kendisin- den nceki dnemlerde teekkl etmi bulunan mitolojik yn ar basan des- tan ve efsanelerden ayrlr. slmlktan nceki dneme ait destanlardan olan Ouz Kaan'da, Uygurca metinde iki kadnla, slm metinde kadnla evlilik grlr. Genelde aratrmaclar arasnda yaygn olan gr, eski Trkler'de bir- den fazla kadnla evlenme gelenei olmad eklindedir. Ancak Ouz Kaan destan bir istisnadr. Battal Gazi'deki ok kadnla evlilik, mslmanlkta, -belli koullar yerine getirilmek artyla- drde kadar kadnla evliliin ak tutul- masna bal gibi grnmektedir. Monogami, yerini poligamiye brakmtr. Battalnme'nin bu ok kadnla evlilie yer vermesi, o dnemlerin reel hayatna yakndan ba olsa gerek. Kz karma olay da Battal-nme'de ska kullanlan bir motiftir. Kzlar mslman olduktan sonra nikh kylr. Aratrmaclarn "Krgz Ansiklopedisi" gzyle baktklar Manas Des- tan'nda aile hayat, kadn kahramanlar sayesinde daha canl olarak anlatlr. Prof. Dr. Ahmet Caferolu, "Manas, kahraman tipleri ile, bilhassa kadn kahra- manlarn insanlk ve kadnlk karakterleri ynnden cihan destan edebiyat eceresinde kolayca yer alabilir" (7) diyor. Kadn, ocuuna ykl iken onda aslan veya kaplan etine kar nne ge- ilmez bir a yerme balar. Manas'n annesi, o daha domadan bu hayvan etle- rini yemek ister. Bu, o hayvanlarn gcnn ocua da geecei inancndan gel- mektedir (8). ocua ad verilirken bavurulan taktikler de nemlidir. Bu konuda Hseyin Namk Orkun unlar belirtiyor: "Votyaklarda ve Moollarda hasta ocua cinleri artp iyilemeyi salamak iin baka bir ad konulduu da grlr. Buna benzer bir taktie Krgz Destan Manas'taki kahramann isminde rastlyoruz. Manas, Moolca "Unutulmu" anlamna gelmektedir ve onun dmanlar ta- rafndan hatrlanmamas, bilinmemesi iin bu ad kendisine verilmitir" (9). 5. Hasan Kksal, Batta/namelerde Tip ve Motif Yaps, Ankara, 1984, s. 111-112. 6. Ayn yer. 7. "Bat Trkistan Trkleri", Trk Kltr. Say: 31. Ankara, Mays 1965, s. 461. 8. Orhan aik Gkyay, Dedem Korkudan Kitab, stanbul, 1973, s. CDXLVI. 9. "smin Kudsiyeti", Trk Yurdu, Say: 234, 1954, s. 120; ayrca bak. Turgut Akpnar, "Dnyada ve Trklerde Aza Alnmas Yasak (Tabu) Kelimeler", Folklor ve Etnog rafya Aratrmalar 1985, stanbul, 1985, s. 22-23.
Erkek ocuklar, 14-15 yana basnca toplumda bir yer tutarlar. Manas, on drdne basnca ordu devirip han olur. Onun olu Semetey, on yanda ok atar, on beinde dmanlarn yener. Colay olu Bolat, on drdnde ylkclarn babuu olur. Manas destanndaki erkek kahramanlar, daha ileride, hep apul yoluyla elde ettikleri kzlarla evlenirler. Manas destannda yer alan nemli motiflerden biri de "ldkten sonra di- rilme" motifidir. Bu motif, Bat epopelerinde de grlr. Bir Belika epopesi- nin kahraman olan Eulenspiegel buna bir rnektir Manas da lp dirilir. Ma- nas dirilip de eve gelince Manas'n annesi, memesini kararak olunu em- ziriyor. Bu noktada "anne st"nn nemi ortaya kyor. Bu lde olmasa bile, yaralanm bir evldn yarasnn iyiletirilmesinde anne stnn etkisini Dedem Korkudun Kitab'nda da gryoruz. Boa Han, babasnn krk namerdi tarafndan vurulduktan sonra annesi ve yanndaki krk ince belli kz onun yatt yere ularlar. Kzlar da iei devirir ve annesi stn saar. Bunlar merhem yapp Boa'n yarasna sararlar ve yarasn saaltrlar. Bu dikkat eken folklorik motifleriyle de Ouz Trkleri'nin destanlaryla el ele vermi gibi grnen Krgz destan Manas, aile hayatndaki ilikiler bak- mndan da canl bir anlatm zellii gsterir. lk Trk efsanelerindeki "insan" ve "psikoloji" eksiklii Manas destannda grlmez. Aile hayat bakmndan asl dikkatle zerinde durulmas gereken, eski Trk aile yaps bakmndan birok malzemeyi iinde bulunduran eser Dedem Kor- kudun Kitab dr. Daha ok han ocuklarnn balarndan geenlerin anlatld bu kitapta, ocuu olmayanlarn toplumdaki deerlerinin, ocuu olanlara bakarak daha az olduu ilk bakta dikkati eker. Bayndr Han'n her yl dzenleyip de Ouz beylerini konuk ettii toylarda olu olanlarn ak otaa, kz olanlarn kzl otaa, olu kz olmayanlarn kara otaa oturtulduklar grlr. Dirse Han ile Kam Bora (Bre) Bey, bu lenlerde kara otaa oturtulmalarn bir trl kendilerine yediremezler. Ouzlar'da ocuu olmayanlar Allah'n kargad inan vardr. Hi ocuu olmayan beyler, Al- lah'tan kendilerine bir erkek ocuk vermesini dilerler. Kitaptaki "Baba, oul ka- zanr ad iin" sznden de anlalaca zere, erkek ocuk, babasnn adnn, nn ve devletini srdrecektir, yaatacaktr. Kitabn nsz gibi olan giri blmndeki "Ata adn yontmayan hoyrat oul ata bilinden inince inmese yig, ana rahmine dnce tomasa yig. Ata adn yordanda devletl oul yi" sz evldn hayrl olmas gerektiine iaret eder. "Devletl oul" oca sndr- meyecektir. "Devletl oul kopsa ocanun kzidr" denir. Aile ekonomisiyle de ilgili olan bir szde baba ile oul arasndaki iliki "Oul dahi neylesn baba lp mal kalmasa baba malndan ne faide bada devlet olmasa" diye dile geti- rilir. ocuk sahibi olmak isteyen ailelerin birtakm detleri yerine getirmeleri de gerekmektedir. Bunlar; attan aygr, deveden bura, koyundan ko kesip tepe gibi et ymak, gl gibi kmz sadrmak, ulu toy eylemek; ac grse doyurmak, yalncak grse donatmak; kuru kuru aylara su salmak, kara donlu dervilere ne- zirler vermek" diye formle edilmitir. Bu formle szlerde hem eski din ve inanlarn hem de yeni benimsenmi olan mslmanln izleri vardr.
Erkeklerin ocukluk dnemi, on be yana kadar srer. On be ya, erkeklerin hayatnda bir dnm noktasdr. On be yana basanlara, bir yiitlik gstermesi kouluyla, yetikin gzyle baklr ve onlara bu yata, gsterdikleri kahramanl hatrlatacak olan ve kimliklerini belirten adlar konulur. Boa ldren Boa'a bu yzden o ad verilmitir. Dedem Korkudun Kitab'ndaki ocuklardan bazlarnn babalar, onlar henz kk iken tutsaktrlar. ocuklar, genellikle on be yana gelinceye kadar, babalarnn sa olup olmadn bil- mezler. Ancak bu yaa geldiklerinde, herhangi bir mnasebetle babalarnn sa olduunu renirler ve onlar kurtarmak zere harekete geerler. Bu ocuklar- dan Uruz, babas Kazan Bey'i; Yienek de babas Kazlk Koca'y kurtaran yiitlerdir. Bylece ocuklar, bir yandan baba sevgisinin soylu bir rneini ve- rirlerken te yandan babalarna erkek ocuk istemelerinin boa gitmediini, on- lardan sonra da ocaklarn devam ettirecek g ve yetenekte birer "devletli oul" olduklarn kantlam bulunurlar. Delikanllarn kazandklar adlar, onlarn kimlik belgesi yerine de geiyor. Kendilerini tantrlarken bununla nrler. Adn sylememek yadrganr. "Alp er erden adn yaurmak ayp olur" sz bunu gsterir. Bugn kullanlan "Yiit lakabyla anlr" sz ayn anlamdadr. Ayrca, maceralar anlatlrken, kendi ad- larnn banda babalarnn adlaryla anlrlar: Kazlk Koca olu Bey Yienek, Eylik Koca olu Alp Eren gibi. Ad verme trenlerinde eski Trk gelenekleri srp gelmektedir. slm dininin bu alanda bir etkisi grlmedii gibi verilen adlar arasnda da Ali, Mehmet, Ha- san gibi adlar yoktur. Dedem Korkudun Kitab, antroponymie bakmndan da eski Trk kltrne baldr. Bir bey olu ad kazandktan sonra ilk avna ktnda, evde bunun erefine de toy dzenlenir, btn Ouz beyleri arlr. Gerek Boa Han, gerekse Kazan Bey olu Uruz, ilk avlarna ktklar zaman, anneleri "Olanuumun ilk avdur, kanlu Ouz biglerin toylayaym" dilerek hazrlk grrler. Dedem Korkudun Kitab'ndaki "boy" ad verilen hikyelerin birounun bir toy sahnesiyle balamas; toylarn, Ouzlar'n hayatnda ne kadar nemli bir yer tuttuunu gsterir. Bu toylarn en bykleri Bayndr Han ile Salur Kazan'n verdikleri toylardr. Salur Kazan, stelik evini de yamalatr. arlanlar iyice yeyip itikten sonra Salur Kazan, karsnn elinden tutarak evinden kar, nesi varsa yama edilir. Ka- zan, yine eski zenginliine kavuur, sarslmaz. Bu yama ekli, Ziya Gkalp'n iaret ettii "potla" detinin devam gibidir (10). Yamaya dayanan bu trl toylar, bugn de eitli adlar altnda Anado- lu'nun deiik yrelerinde bir gelenek olarak srdrlmektedir (11). Ouzlar'da, Bayndr Han ile Salur Kazan'n toylar yannda, baka ama- larla da toy dzenlenmektedir. Hi ocuu olmayanlarn Allah'tan ocuk ister- ken adak niteliinde dzenledikleri toylar, kocann veya evldn ktklar avlar- 10. Abdlkadir nan, "Han- Yama Deyiminin Kkeni", Trk Dili, Say: 70, Temmuz 1957, s. 543-546. 11. Cahit ztelli, "Yama Gelenei", Trk Dili, Say: 85, Ekim 1958, s. 28-30.
dan dnleri zerine verilen toylar, sava dn toylar, tutsaklktan kurtulma sevinciyle verilen toylar, bunlar arasndadr. Toylarda fakir olanlarn karn doyurulmakta ve beyler ne kadar a doyur- musa toplumda o lde deer kazanmaktadr. Uun Koca'nn olu Serek bir gn saygszca divana gelip oturur. Beylerden Ters Uzam ona: "Mere Uun Koca ol, bu oturan bigler her biri oturd yiri klcyla, etmeiyile alupdur, mere sen ba m kesdn, kan m tktn; ac m toyurdun, yalnak m tonatdun?" diye kr. Bu szler, bize, beylerin divanda yer almalarnda, kahra- manlklarnn yannda verdikleri toylarn, fakirleri gzetmelerinin de ne derece nemli rol olduunu gsteriyor. Ele aldmz bu konunun dna kmak gibi bir kompozisyon yanln bile bile gze alarak, bu noktay, Busbecq'in bir gzlemiyle ve isabetli deerlendirmesiyle tamamlayalm; Amasya'da padiahn divannda grdklerini dile getirdii u szlerini okuyalm: "Bu koca mecliste hibir adam yoktur ki, haiz olduu mevkii ve rtbeyi kendi ahsi liyakat ve cesa- retine borlu bulunmasn" (12). Bu sosyal deer yarglar, biraz da ailede verilen eitimin sonucu olarak De- dem Korkudun Kitab'ndaki Ouzlar'dan, Busbecq'in kitabndaki Osmanl Trkleri'ne kadar bir devlet ve ynetim gelenei yaratmada ok etkin rol oy- namtr, denilebilir. Dedem Korkudun Kitab'nda, ad verme trenleri srasnda, babalarn ocuklarna eitli balarda bulunduklar, bu arada bir de ev armaan ettikleri grlr. Babalarn ocuklarna ev vermelerinin eski Trk hayatnda, zellikle Dedem Korkudun Kitab'nda zel bir anlam vardr. nk kahraman, bu olay- dan sonra tam bir erkek saylacak, baba evinden ayrlarak kendi bana ayr bir yuva kurup onun ynetimini stlenecektir. Ziya Gkalp, eski Trkler'deki evlenmelerin nasl olduunu aklarken kahra- manlk snav geirmi bir erkein, nce "erkeklik kymetini, ilda mahiyetini ve vatandalk hakkn" kazandn, bylece "babasnn velilii altndan karak ha- kann velilii altna girdiini" syler. Dedem Korkudun Kitab'nda da ad alan erkein Bayndr Han'n ordusuna kart dile getirilir. Gene Ziya Gkalp, "Bundan dolaydr ki Trkler'de her izdivatan yeni bir ev doard. zdivaca ev- lenmek ve 'ev bark sahibi olmak' denilmesi bundandr" diye ekler (13). Dedem Korkudun Kitab'ndaki delikanllar evlenmek istediklerini baba- larna"Olu olan evermi kz olan grm" diyerek iletirler. Bams Beyrek byle deyince babas ona "Ouz'da kimin kzn alvereyim?" diye sorar. Bunun zerine Beyrek de:"Baba mana bir kz alvir kim men yirmden turmadn ol tur- mah gerek, men kara go atuma binmedin ol binmen gerek, men karmuma varmadn ol mana ba getrmek gerek, bunun gibi kz alvir baba mana" der. Kan Tural da evlenmek istedii kzda ayn nitelikleri arar. nk Ouzlar, kadn alp erkek tipine yaklatrmlar ona erkekle baaba bir deer vermilerdir. Bu kitapta delikanllarn elerini daha ok kendi halkndan setikleri grlr. Yalnz Kan Tural Trabzon tekfurunun kz ile evlenir. Evlenmelerdeki esaslardan 12. Trk Mektuplar, (Tercme eden: Hseyin Cahit Yaln), stanbul, 1939, s. 81. 13. Trkln Esaslar, (Hazrlayan: Mehmet Kaplan), 1000 Temel Eser, stanbul, 1970, s. 163.
biri de monogrami olmakla birlikte Beyrek'in uzun sre tutsak kald Bayburt hisarndan kamasna yardm eden tekrn kzn da kendisine ikinci bir e ola- rak ald grlr. Akraba evliliine rnek olarak da Kara Budak'n, amcas Kazan Bey'in kz ile evlenmesi gsterilebilir. Bu kitaba gre, dnden nce olan taraf kz tarafna bir isteyici gnderir. Beyrek'in "boy"unda bu grevin Ouz halknn ileri gelenlerinin istei zerine Dede Korkut'a verildii anlatlr. Dede Korkut, Ban iek'in kardei Deli Karar'a gider ve'Tanr'nn buyru-y-la peygambern kavli-y-ile aydan aru gnden grkl kz kardaun Banu iei Bams Beyree dilemee gelmiem" der. slm detinin etkisi ok ak olan bu kz isteme tekerlemesi, bugne kadar ayn kalp iinde sylenegelmitir. Kan Tural da Trabzon tekfurunun kzn is- terken ayn tekerlemeyi syler. Trkler'de evlenmelerin eski dnemlerden bu yana nikha bal olduu bili- niyor. Nikhtan nce, "erkein, alaca kzn velisine bir miktar mal vermesi dettendir. Erkek tarafnn verdii bu mala kaln denilirdi. Kalin ekseriya at ve koyunlardan ibaret olurdu. Buna mukabil kz taraf da erkee bir hediye verirdi" (14). Kz tarafnn erkek tarafndan arlk istemesi deti Ouzlar'da da vardr. Kan Tural'nn "Altun aka m ister; katr biserek mi ister?" sorusu ile Deli Karar'n Dede Korkut'a syledii szler, bunu gsterir. Dnden nce nian yaplr. Nian, yzk takma eklinde olduu gibi, beik kertme eklinde de yaplmaktadr. Beik kertme ile ilgili olarak Abdlkadir nan, "Eski Ouzlar'da kk ocuklar nianlarken bu szlemeye sadk kalacaklarn teyit iin ocuklarn beiklerini kertmilerdir. Beik kertme yavuklu deyimi de bu deti bildirir" (15) demektedir. Niandan sonra dn hazrlklarna balanr. det olduu zere, evlenecek yiit bir ok atar; ok nereye derse gerdek de oraya dikilir. Nian "kii dn", dn de "ulu dn" szleriyle verilir. Dn elenceleri srasnda gvey ve arkadalar, gveyinin yzne nian alp ok atarlarken kadnlar ayr bir yerde elenirler. Dn sahipleri; attan aygr, deveden bura, koyundan ko kesip byk toylar dzenlerler ve btn Ouz beylerini arlarlar. Elenceler yedi gn yedi gece veya krk gn krk gece srer. Hem gelin hem de gvey, dn gn krmz kaftan giyerler. Bu kaftanlar gelin ve gveyi tarafndan karlkl olarak birbirlerine dnden nce gnderilir. Dnlerde krmz gelinlik giyilmesi Anadolu'daki baz yrelerde bugn de folklorik bir det olarak yaamaktadr. Erek ile Serek adl bey ocuklarnn dnleri ayn anda yapld iin bu kardeler ayn zamanda birbirlerinin sadc da olurlar. Dedem Korkudun Kitab, nikh yolu ile evlilik esasna gre kurulmu bulunan Trk ailesinin hangi temellere dayandn gstermesi bakmndan da gerekli malzemeyi ierir. Kar-kocann karlkl ilikilerinde, anne ve babann ocukla- rna besledii sevgide, ocuklarn anne ve babalarna gsterdii saygda, 14. emsettin Gnaltay, Tarih, stanbul, 1939, s. 32. 15. "Gerek Kelimesi zerine Not", Trk Dili, Say: 96, Eyll 1959. s. 687.
kardelerin dayanmasnda birtakm erdemler yatmaktadr. Boanma diye bir olaydan sz edilmeyen bu kitapta ailenin her kiisi, yuvay yaatmak iin zerlerine den grevleri yerine getirir. Kadnlarna, okamalk tr szlerle: Ber gelgil baum baht ivm taht Evden kup yoryanda selvi boylum Topunda sarmaanda kara salum Kurl yaya benzer atma kalum Koa badem smayan tar azlum diye seslenen erkeklerin bu seslenmelerinde, edeb bir metnin bekledii sz sa- natlarnn tesinde gerekten sevgi ile dolu bir yrein atlar okunur. Kendi- sine bu lde bir sevgi gsterilen kadn, eer bir de anne olamazsa, ocuk douramazsa, o zaman erkei tarafndan ok ar bir dille hrpalanr: Han kzyirmden turayn m Yakan ile boazndan tutayn m Kaba kem altna salayn m Kara pulat z klcum elime alayn m z gevdenden baun keseyin mi Can tatlusn sana bildreyin mi Ala kanun yir yzine dkeyin mi Dedem Korkudun Kitab'na gre, Ouz Trklerinin aile hayatlarnda demok- ratik bir anlay sz konusudur. Erkekler, ailelerini ilgilendiren durumlarda yalnz balarna karar verip hareket etmezler; kadnlarnn da o konudaki dncelerini renmek isterler. Grg gereince, "kzlarun yol evveldir". Kadnlar da erkeklerinin saygsn hak eden kimselerdir. Kadnlar erkeklerine iten baldr. Bu balln bir yannda kz annesi ile babasnn pay vardr. Kadn, erkeine: Baum baht ivm taht Han babamun gyegsi Kadn anamun sevgsi Atam anam virdi diye seslenirken annesiyle babasnn gznde erkeinin nasl biri olduunu da anlatm olur. Ayn zamanda kadnn gzn atnda grd ilk erkek, kendi nikhl eidir. Bu, hikyelerde yle anlatlmtr: Gz auban grdm Gnl verp sevdiim Kadnn kocasna ne kadar bal ve ona sadk olduunu, kocas cenge gider- ken bir Ouz hanmnn syledii "Erkek sinei zerime kondurmayaym" sznde buluyoruz. Namus ve iffet kavramlar ok nem tar. Bu bakmdan De- dem Korkudun Kitab'ndaki Ouz kadnlar, Odisse'deki Penelopea ile boy lmede ondan hi de geri kalmazlar.
Kadnn erkei urunda lm bile gze aldn gsteren en arpc rnek ise Deli Dumrul'da bulunmaktadr. slmiyetin henz tan olarak yerlemedii dnemlerle ilgili, mitolojik yn ar basan bir hikye olmakla birlikte, kadnn erkei iin gze ald fedakrl dile getirmesi bakmndan nemli olan bu hikyede Deli Dumrul, cann almaya gelen Azrail'e "Sen aradan k. Benim canm alacaksa Tanr alsn" deyince, kendi can yerine can bulmas kouluyla Tanr Deli Dumrul'u balar. nce babasndan, ardndan annesinden can is- teyen Deli Dumrul, her ikisinin de canlarn oullar yerine vermeyi gze ala- maylar zerine, kendisine iki olanck dourmu olan helline gidiyor. Duru- mu anlatyor. Karsnn kendisinden sonra evlenebileceini syleyip iki olanc ksz brakmamasn vasiyet ediyor. Bunlar syler sylemez, kars, Deli Dumrul'un kendisine balad her eyi reddediyor. Anasyla babasna fkeleniyor. Kocasnn yaamas iin onun yerine lmeyi gze alyor. Hikyenin daha sonraki blmnde Deli Dumrul'un da karsnn lmesine raz olmayarak, Allah'a yle yalvard grlyor: Alur isen ikimzn cann bile algl Kor isen ikimzn cann bile kogl Keremi ok kadir Tanr. Mitolojik yn bir kenara braklarak hikyeye beer adan bakldnda, te- may stn erdemlerin yourduu ortaya kar. Bu noktada Dedem Korkudun Kitab'ndaki Deli Dumrul "boy"u ile, Euripi- des'in yazd Alkestis, birbirlerine ok benzerler. Ayrldklar nokta "bu motifle- rin ileniine, kullanlna, arlk merkezisinin kaydrlna dayanyor" (16). Deli Dumrul, olancklarnn ksz kalmamasn ister. ksz ocua, kitabn iindeki "boy"lann birinde geen "ksz olan dili ac olur" sznde de rast- lanlr. Anne ve babalarn ocuklarn kendi salklarnda en iyi eitimi vererek yetitirmeye dikkat edip zen gsterdikleri gzden kamaz. Kitapta, destan anlatm iinde annelerin ocuklarna "dolap dolap at stlerini emzirdikleri", onlar "dolama beiklerde beledikleri" dadlara "s- marladklar" bildirilir (17). Kazan Be Olu Uruz Be'in Tutsak Olduu Boyu"nda yer alan "01 zamanda oul, ata szin iki eylemez idi. ki eylese ol olan kabul eylemezler idi" sz, ocuun babasna kar davrann ortaya koyar. Bu sz, aile eitimi ile ilgili bir kural dile getirmektedir. Ouz erkekleri, sahip olduklar btn hnerleri ocuklarna da retmeye alrlar. Kazan Bey, bir toplant srasnda yanndakilere: "Bigler siz yignz, iinz; sohbetnz tagtmanuz, men bu olan alayn, ava gideyin, yidi gnlik azu ile kayn; oh atduum yirleri, kl alup ba kesdm yirleri gstereyin. Sonra olana gerek olur" der. Bu eitim ve retimi alan ocuklarn bir yiit ol- 16. Suat Y. Baydur, "Evripides'in Alkestis'i-Dede Korkut'un Deli'Dumrul'u", Trk Dili, Say: 1, Ekim 1951, s. 27-28. 17. Nihad Sami Banarl, Resimli Trk Edebiyat Tarihi, Cilt: 1, stanbul, 1971, s. 410.
malar zerine de babalar "Olumun at seirdiin, kl aln, ok atn greyim, sevineyim, kvanaym" diyerek nrler. Korkak oul sevilmez ve is- tenmez. Olu Uruz'un, deil gerekten savatan katn duymak; gelen haberler zerine yle sanmak bile babas Kazan Bey'i fkelendirmeye yeter. "Bigler, tanr bize bir kr oul virmi, varayn an anas yanndan alayn, kl ile para- layayn, alt blk ideyin, alt yolun ayrdnda braayn" diye ac ac sylenir. Aile iindeki ilikiler ve deer yarglar, kitabn hem giri blmnde, hem de iindeki "boy"larda, atasz halinde dile getirilir. Bunlarn belli ballar yle gsterilebilir: "Ana hakk Tanr hakk." "Kon hakk Tanr hakk." "Kz, anadan grmeyine t almaz." "Oul, atadan grmeyine sofra ekmez." "Gyeg oul olmaz." "Yad ol saklamala oul olmaz; byyende salur gider, grdm demez." Eski Ouz erkeklerinin bir baba olarak gnllerinde yatan dileklerden biri de ocuklarn, salklarnda evlendirmektir. "Bundan yigregi yohdur ki gzm grr iken oul gel seni ivereyim." dedikleri grlr. ocuklarn da babalarna kar byk sayglar vardr. Bir Ouz delikanls, babasnn izni olmadan ava bile kamaz. ocuklar bir tehlikeyle karlasalar bile babalarnn kendileri urunda canlarn ortaya atmalarn ilerine sindire- mezler. nk eski Ouz grgs, terbiyesi gereince "Oul in ata lmek ayb olur." "Ana hakk tanr hakk" diye bilen Ouz genci, hangi yata olursa olsunlar, annelerinin gnln krmaktan ekinir, onu ho tutmaya alr. Anneye sesle- nite "a prekli izzetl canum ana" diye gnl alc, i ac "okamalk" tipi szler kullanlr. Dedem Korkudun Kitab'nda, yalnzca kadn tipleriyle ilgiliymi gibi g- rnen, ama ayn zamanda aile yaants bakmndan da birtakm grleri ieren blmlerden biri de, giriinde "Dede Korkut dilinden ozan aydur" diye balayandr: "Karlar drt drldr: Birisi ev yapan sulpdr, birisi solduran sopdur, birisi dolduran toptur, birisi evn tayakdur, birisi nie sylerisen bayadur. Ozan, evn taya oldur ki yazdan yabandan eve bir udlu konuk gelse, er adam evde olmasa, ol an yedrr, irr, arlar, azizler, gnderr. Ol aye, Fatma soyudur. Hanum, anun bebekleri bitsn, ocauna bunclayn avrat gelsn. "Geldk ol kim solduran sopdur, sabahdanca yerinden urudurur, elin yzin yumadan dokuz bazlama ile bir kvlek yourt gzler, doyunca tka basa yer, elin brne urur, aydur: Bu evi hara,-olas ere varaldan ber dahi karnum doy- mad, yzm glmedi, ayaum pamak, yzm yamak grmedi, der. Ah nolayd, bu er leydi, birine dahi varaydum, umanmdan yahi uyar olayd, der. Bunun biginn Hanum bebekleri bitmesn, ocauna bunclayn avrat gelmesn. "Geldk ol kim dolduran topdur, kuluk uyhudan uyanur kalkar, depdenince yerinden uru-durur; elin yzin yumadan obanun ol ucundan bu ucuna, bu ucun- dah ol ucuna arpdurdu, kov kovlad, din dinledi, sabandan yleyedence gez-
di. yleden sonra, evine geldi, grd kim uru kpek, yige daha evini birbirine katm, tavuk kmesine, sr damna dnm. Komularna arur ki: Kz Zeli- ha, Zbeyde, rveyde, Can-kz, Can-paa, Ayna Melek, Kutlu Melek, lmee yit- mee gitmemiidm, yatacak yerm gine bu harab-olasydi; nolayd benm evme bir lhza bakaydunuz, konu hakk, Tanr hakk dey sylerler, der. Bu- nun gibinn hanm bebekleri bitmesn, ocauna bunclaym avrat gelmesn. "Geldk ol kim nice sylerisen bayadur, evine yazdan yabandan bir udlu konuk gelse, er adam evde olsa, ana dese ki dur, etmek getr, biz de yeyelm, bu da yesn dese, bimi etmen bekaas olmaz, yemek gerekdr. Avrat aydur: Neyleyeym, bu yklacak evde un yok, elek yok, deve deirmenden gelmedi, der. Ne gelrise benm sarma gelsn dey elin gtne urur, ynn eer ve sarsn erine dndrr. Bin sylerisen birisini tutmaz, erin szn kulana koymaz. Ol Nuh Peygambern eei asldur, andan dahi sizi Hamm Allah saklasun, ocaunuza bunclayan avrat gelmesn" (18). Aile iindeki tutum ve davranlar, kocalarna kar takndklar tavrlar bakmndan drde ayrlan bu kadn tiplerine kitabn iindeki "boy"larda ayrca yer verilmitir. Bu kitapta, olumlu ve olumsuz kadn tiplerinin hepsi bir ara- dadr. Bunlarn arasnda Beyrek'le ilgili "boy"da, krk oynal Boazca Fatma ile Ksrca Yenge gibilerinin ad geer. vlen, yceltilen kadn tipleri ise ozann "ev yapan sulp" dedikleridir. Bun- lar, aile iinde kocalarna e, ocuklarna anne olmalarnn yannda alp tipine uygun kadnlardr. Kocalar tutsak dtnde, onlar kfir elinden kurtaran Bur- la Hatun ile Selcen Hatun byledirler. Olu Boa Han' kurtaran hatun da bu tiptedir. Onun, kocas Dirse Han'a hitab (soylama's), ana-oul ilikilerini btn itenliiyle dile getiren ve evldn yitirmi bir annenin duygu dalgalan- malarn btn etkili ynyle ortaya dken teatral bir konumann gerektirdii z ile dopdoludur. Dedem Korkudun Kitab'nda, Ouz Trkleri'nde aile konusu, hemen hemen her yn ile varln duyurur. Paralar btnlendiinde ortaya kan aile tipi, gnmzde de zelliklerinden birounu kaybetmeden yaayan Trk ailesidir. Anadolu'da olumaya balayan Trk edebiyatnda, ada edebiyat trleri henz kendi alanlarnda belirmeye balamadndan bu trlerle ilgili kavram- larla onu dilde belirleyen terimler de yerini bulamamtr. Gerek halk edebiyatnda, gerekse divan edebiyatnda uzun manzum eserlere destan denildii gibi, tarih alanndaki eserlere de destan ad verildii grl- mektedir. Halk edebiyat iinde k edebiyat kendi nazm ekilleri ve trleriyle ayr bir yer tutmaya balaynca, komalarn hane saysndan daha ok sayda hanelerle alnp sylenen veya yazlan destanlarda ok eitli konular ele alnr. Bunlardan bir tip olan sava destanlarnda, yurdu iin arpmaya giden yiidin anasn, babasn, karsn, ocuklarn nasl zlediine de yer verilir. Sava destanlarnn lirik ynlerinden biri de bu zlemdir. Gene sava destanlarnda, ailenin kutsallna bal olarak "rz" ve "namus" kavramlarna ne lde byk nem verildii de gze arpar. 18. Orhan aik Gkyay, Dedem Korkudun Kitab, stanbul, 1973, s. 3.
Yesir gitti gn grmedik hatunlar Sa ol padiahm rz elden gitti deyii, "sa ol padiahm" szndeki ince alayla fkeyi kendisinde toplayan bir yaknmadr. Bir yandan da aile zlemi: Hseyn'im der ki usta ne oldu Sladan kal dokuz yl oldu Ufack tefecik yavrular kald Kulun duasn al padiahm sesleniinde, yavrularn zlemi bir babann yalvarlar eklinde belirir. Aile bireyleri iinde annenin yeri bakadr. Savaa gitmi olan gen, anasn dnr, hayal ederken; iinden geenleri, onun azndan sylenmi bulunan bir destanda yaln bir anlatmla dile getirilmi buluruz: Anama syleyin damda yatmasn Olum gelir diye mit etmesin Byle sava ortamnda aile bireylerini zlemeye yer veren sava destan- larnn yannda, asl aile hayatn, kimi zaman gereki ynleri ile, kimi zaman da talamaya yol aan gldrc ve aksak ynleri ile ele alan destanlar da vardr. Bu destanlarn iinde "Kt Avrat Destan"nda "evine bal olmayan tembel bir kadn anlatlmakta, o durumda olan btn kadnlara ynelik bir eletiri yaplmaktadr" (19). "Aile konusundaki ikinci destan ise evliliin balangcn ve daha sonraki dnemlerini anlatyor. Gedy adl bir air adna kaytl destanda, birinin araclyla evlenen iki gencin evlilik servenleri, zaman zaman ok gereki izgilerle verilmektedir. Evliliklerinin ilk zamanlarndaki gzel gnlerin sona er- mesi ve kadnn ekonomik glerini aan isteklerde bulunmas sonucunda elerin ayrlmalarna kadar giden aile ii bunalmlar ve atmalar, destann ana temasn oluturmaktadr" (20). Aile hayatnn ve aile bireyleri arasndaki ilikilerin ters ynlerinin dile geti- rilmesi, daha ok fkralara brakldndan bu konudaki destanlarn says biraz da bu yzden epeyce azdr. Trk destanlarnda, Trk ailesini olduka canl bir yapda sunan Dedem Kor- kudun Kitab'nn dnda, beklenilen netlikte vermekten uzak kalan bu eksiklik, sonradan ortaya kan roman tr ile de giderilmitir. Edeb trler ile konular arasnda bu bakmdan da bir iliki bulunmaktadr. Asl ilevi, savalar, o savalardaki yiitlikleri dile getirmek olan destanlarda aile konusunun bu boyut- larda kalmas da doaldr. 19. Fuat zdemir, "Anadolu Destanlarnn Biimleri ve eitli Temalar", s. 71 (Bu in celeme, Ahmet kr Esen'in derledii ve Pertev Naili Boratav'n yayna hazrlad Anadolu Destanlar (Kltr Bakanl Yaynlar/1305, 1991) adl kitabn iinde yer almtr.) 20. Ayn kaynak, s. 72. TRK HALK HKYELERNDE ALE M. Sabri Koz edebiyat retmeni-Aratrmac-Yazar I. Giri Trk halk edebiyatnda (1) genellikle klar tarafndan (2) tasnif edilen (dzenlenen ya da az da olsa yazlan), bir dinleyici topluluu karsnda an- latlan, kahramanlarnn azndan sylenmi manzum paralarla bezenmi, yalnzca ak, yiitlik ve hem ak hem yiitlik konu ve motiflerini ihtiva eden, yer yer masal ve destan zellikleri de gsteren hikyelere aratrmaclar tarafndan "halk hikyesi" denilmektedir (3). rnekleri XVI. yzyldan itibaren grlmeye balanan Trk halk hik- yelerinin kaynaklarn, Trk toplumunun ve bu toplumun yesi olan klarn muhayyilesi ile yaad var saylan kahramanlarn edeb unsurlarla beslenmi biyografilerinde; kahramanlar hayal olanlarda ise gelenek haline gelmi konu, motif ve tiplerle rlm hikye dnyasnda aramak yerinde olur. Eski Trk des- tanlar ile Trklerle tarih boyunca ayn corafyay paylam milletlerin destan- lar ve bu milletlerin klasik edebiyatlarndaki baz hikyeler de Trk halk hikyelerinin kaynaklarn beslemitir (4). Bu alma bir edeb eser olarak, ok ynl bak alaryla ele alnabilecek olan halk hikyelerini "aile" kavram ve kurumunu gznnde tutarak deerlen- dirmek ve ortaya kacak tabloyu dikkatlere sunmak amacyla hazrlanmtr. Konu ilenirken ister istemez kaynak olarak kullanlan halk hikyelerine gemeden nce kendi kendimize ynelttiimiz, cevabn da elde ettiimiz veri- leri sergiledikten sonra vermek istediimiz soruyu sormak istiyoruz: Halk hikyelerimizde toplumsal anlamyla "aile"nin yeri nedir? 1. Aslnda "halk hikyesi" kavram "k edebiyat" aratrmalarnn konusudur. Bu sanat eserlerini yaratan ve anlatanlarn k olduu dnlrse grmzdeki gerekilik pay ortaya kacaktr. 2. Halk hikyelerinin birou, kim tarafndan tasnif edildii bilinmeyen eserler olsa da anlatan ve nesilden nesile aktarlmasn salayanlar klardr. Ayrca birok hikyenin tasnif edicisi de bazs kesin olarak bazs da gelenein ngrd ke sinlii benimseyerek bilinmektedir. 3. Pertev Naili [Boratav], Krolu Destan, stanbul, 1931, s. 4-6; (2. bs. stanbul, 1984). Ayn yazar, Halk Hikyeleri ve Halk Hikyecilii, Ankara, 1946, s. 1-4, 25-30 (2. bs. stanbul, 1988) 4. Pertev Naili Boratav, Halk. Hikyeleri..., s. 60-80.
Doup byyen, seven, kzan, ldren, len, mutluluu ve mutsuzluu tadan, yer yer olaanstlklere rastlansa bile insan olma ynleri ar basan kahra- manlarn canlandrd hikyelerde aile ile ilgili veriler bulunmas, ailenin yeleri olan ana, baba ve ocuk arasndaki mnasebetlerin sergilenmesi tabidir. Ancak halk hikyelerinde aile mnasebetlerinin ayrntlarna yer yoktur. Gnlk yaayn izlerine pek rastlanmaz. Rastlananlar ise hikyenin ak iinde nemli bir yer tutmazlar. Bu yzden halk hikyelerinin aile kavram ve kurumu ynnden aratrlmas, tarih boyunca "Trk ailesinin geliimi" asndan arzu edilen sonucu vermeyecektir. Bununla birlikte, aile ynnden gsterdikleri zelliklerin, hikyelerin zetleri de verilerek tasvir edilmesinde de fayda vardr. Trk halk edebiyat derleme, aratrma ve incelemelerinin belli bir younluk kazand son yetmi yl ierisinde halk hikyeleri de nemli saylabilecek yerli ve yabanc almalara konu olmutur. Bunlarn dkmn yapmak bu yaznn amac dnda olmakla birlikte kaynaklar hakknda genel bilgi vermek amacyla Pertev Naili Boratav'n 3 sayl dipnotta knyesi verilen eserlerine ek olarak eski ve yeni kitab, Otto Spies ve Fikret Trkmen'in kitaplarn anmadan geeme- yeceiz (5). Trk halk hikyelerinin kesin bir saym yaplmamtr. Ancak yaymlanm halk kitaplarna, derlemelere, aratrmalara ve niversitelerimizde hazrlanan eitli dzeylerdeki tezlere konu olmu metinler; niversitelerimizin ve teki devlet kurulularnn arivlerinde bulunan szl ve yazl metinler 100'n stnde hikye ile tantrabilir bizi. Bunlara yurt dndaki eitli merkezlerde bulunan metinlerle ahslarn arivlerinde bulunan metinler ve hikyelerin an- latclara ve blgelere gre baz deiiklikler gsteren varyantlar da eklenince saynn daha da artaca ortadadr (6). Biz bu almada XIX. yzyln ikinci yarsndan XX. yzyl ortalarna, hatta 1970'li yllara kadar baslagelmi 16 halk hikyesini gznnde tuttuk. alma srasnda, ulaabildiimiz en eski basky esas aldk. zel olarak tabasmalarn tercih etmekle birlikte yeri geldike hurufat basklara da bavurulmutur. Yakn zamanlarda szl kaynaklardan derlenen ve yaymlanan bykl kkl birok halk hikyesi konu d braklmtr. Aslnda bir hikyenin grlebilecek btn varyantlarn deerlendirerek yaplacak almann daha anlaml olaca orta- dayd. Ancak konuya bir snrlama getirmenin ve eski basklardan yola kmann bir ekirdek oluturmak bakmndan da yarar vardr. leride Trk halk hik- yelerinin Trkiye, Azerbaycan, Orta Asya, ran ve Balkanlar'da grlen varyant- laryla ayn corafyada grlebilecek alt varyantlar aratrmaclar tarafndan topluca ele alnacaktr. Bu varyantlarda bulunacak aile kurumuyla ilgili verilerin de mutlaka deiiklik gstereceine inanmaktayz. Bunlar ortaya koyacak geni boyutlu bir aratrma elbette ok yararl olacaktr. 5. Otto Spies, Trk Halk Kitaplar, [eviren: Behet Gnl (Necatigil)], stanbul, 1941; Fikret Trkmen, k Garip Hikyesi zerinde Mukayeseli Bir Aratrma, Ankara, 1974; Ayn yazar, Tabir ile Zhre, Ankara, 1983. 6. Pertev Naili Boratav, age., s. 1-4; Fikret Trkmen, k Garip Hikyesi..., s. XIV-XV.
II. Halk Hikyelerinin zetleri ve Ksa Deerlendirmeler Arzu le Kanber Hikyesi.- Horasanl zengin bir tccar olan Beh- ram'm olu Kanber ile birlikte byd ve kz kardei sand Arzu'nun aklarn anlatr. Behram ailesiyle birlikte Hacc'a giderken ekiya basknna urar ve yalnzca kk olu sa olarak kurtulur. ocuk, bir aile tarafndan evlatlk alnr ve kendisine Kanber ad verilir. Ailenin bir sre sonra bir kz ocuu dnyaya gelir. Kza da Arzu adn verirler. Birbirini karde sanarak byyen iki ocuk arasnda hiss bir yaknlk balar. Karde olmadklarn renince birbirlerine k olurlar. Arzu'nun babas ld iin annesi genlerin evlenme isteklerine kar kar, kzn zengin bir tccarla evlen- dirir. Ancak tccar ok ksa bir zaman iinde ldnden iki sevgili ye- niden evlenme isteinde bulunurlarsa da Arzu'nun annesi bu evlilie gene kar kar, engel olur; genleri birbirinden uzaklatrr. ki gen bir tesadf sonucu birbirlerine kavuurlar ve buluma heyecan ile ikisi de baylrlar. Arzu'yu izleyen annesi onlar baygn halde bulur ve ayrmak iin yanlarna gitmek ister. Fakat birdenbire genlerin etrafn bir su kap- ladndan oraya ulaamaz. Ksa bir sre sonra iki gencin gslerinden birer gvercin kar ve orada can verirler (7). Arzu ile Kanber Hikyesi'nde erkek kahramann ailesi o henz bir bebekken lmtr. Evlatlk olarak byyen Kanber kendisini byten ailenin kz Arzu'ya k olmutur. Birbirini karde bilerek byyen genlerin ac sonlarnda kznn mutluluunu istemeyen anne tipinin etkisi byktr. Arzu'nun kendi istei dnda gerekleen evlilii; Kanber'in, kocasnn lmyle dul kalan Arzu'yu es- kiden olduu gibi kabul etmesi, annesinin bu artlar altnda da genlerin evli- liini engellemeye devam etmesi hikyenin hep olumsuzluklarla dolu kurgusuyla ilgilidir. Asuman ile Zeycan Hikyesi.- Erzincan Beyi Kaleli Bey'in kz Zey- can ile khyas Dervi Ahmed'in olu suman'n aklarn anlatr. ocuklar olmayan bey ve khya bir derviin verdii elmay eleriyle yedikten sonra ocuk sahibi olurlar. Dervi, ocuklar byynce gelir ve adlarn koyar, bydklerinde evlendirilmelerini syler. ki gen byyp de kendilerini bilince birbirlerini severler. Ancak Zeycan'n annesi, Kaleli Bey'i etkileyerek kznn suman'la evlenmesine engel olur. Genler dlerinde bade ierek kla balarlar. Asuman klk deitirerek Zeycan 7. bu Tevatr ile Mehur ve Mteref Olan k Kerem Divan'nn Tekmil Nshas ve Kenarnda Beynelns Mehur Olan Asuman ile Zeycan ve Arzu ile Kanber ve k mer'in Dahi Baz Ebyt ve E'rt Cem' ve Tertib Olunmudur. [stanbul], tarihsiz (resimli, tabasmas), 77 s. (Arzu ile Kanber: s. 34-67). Arzu ile Kanber Hikyesi bir yksek lisans tezine de konu olmutur: Esma imek, Arzu ile Kanber Hikyesi zerine Mukayeseli Bir Aratrma, (Frat n., 1987).
ile Kaleli Bey'in huzurunda atr. Kaybeden kazanann klesi olacaktr. Bu saz-sz mcadelesini Asuman kazanr, bey sznde durmaz, hatta onu ldrtmek ister. Zeycan'n yardmyla Basra'ya kaan Asuman burada bir kahveye snr. Bu ehirdeki klar suman' kskanrlar ve bir kuyuya atarlar. Bir derviin yardmyla kuyudan kurtulup Erzincan'a gelen Asuman, Erzurum paasndan yardm ister. Paa Kaleli Bey'den kzn is- ter ve bylece iki sevgilinin mutluluu gerekleir (8). Bir derviin verdii elmay eleriyle birlikte yiyerek ocuk sahibi olan bey ve khya arasndaki mnasebet aileler arasndaki eitsizliin gstergesi saylabilir. Beik kertme nianllk gibi kkenine Dedem Korkud'un Kitab'nda (9) rast- ladmz eski bir geleneimiz bu hikyede de karmza kar. Erkein ailesinin hikyenin balang blmnden sonra olaylarn gidiinde, Dervi Ahmed'in Zeycan' istemek iin Kaleli Bey'in huzuruna kmas ve huzurdan kovulmas dnda, nemli bir etkisi yoktur. Genlerin beik kertme nianl olular ve dnyaya gelilerine sebep olan, adlarn koyan derviin tavsiyesine ramen nce kzn annesi ardndan da babasnn bu evlilik isteine iddetle kar kmalar aileler arasndaki sosyal farkllkla dorudan ilikilidir. Evliliin Erzu- rum paasnn yardmyla gereklemesi ve kahramanlarn kendi ailelerini kur- malar hikyenin en belirgin ynlerinden biridir. k Garib Hikyesi.- Tebrizli zengin bir tacir olan Hoca Ahmed'in olu Resul [k Garib] ile Tiflisli Hoca Sinan'n kz ah Sanem'in aklarn anlatr. Babasnn lmnden sonra kendisine kalan miras arkadalaryla yiyip bitiren Resul dnde bir derviin sunduu badeyi ierek ah Sanem'e; ah Sanem de ayn gece ayn derviin sunduu badeyi ierek Resl'e k olur. k Garib adyla saz alp iirler syleyen Resul, Tiflis'te sevgilisini bulursa da kzn babas balk olarak krk kese altn ister. Annesini ve kz kardeini memleketinde brakarak para kazanmak iin gurbete kan k Garib, Erzurum ve Halep'e urar. Halep paasnn yardm ve Hzr'n himmetiyle Tiflis'e ular. ah Sanem, ah Veled adl biriyle evlendiril- mek zeredir. Ancak ah Veled, k Garib'i tanynca ah Sanemle evlen- mekten vazgeer. ki gen evlenirler. k Garib'in kzkardeiyle de ah Veled evlenir (10). k Garib Hikyesi birbirlerine kavumak isteyen kahramanlarn aile yaplar bakmndan balangta birbirlerine denk olular ve erkek kahramann halk hikyelerinde grlen yoksul dme motifine uygun olarak be parasz kal- 8. bu Tevatr ile Mehur ve Mtearef Olan k Kerem Divan..., (Asuman ile Zey- can: s. 2-33). Bu hikye ile ilgili olarak u aratrmaya da bkz: Saim Sakaolu, "Asu man ile Zeycan Hikyesi", Atatrk niversitesi Edebiyat Fakltesi Aratrma Dergi si, s. 5, 1972, Erzurum, 1974, s. 58-81. 9. Orhan aik Gkyay, Dedem Korkud'un Kitab, stanbul, 1973, s. 35, 175 ve CCCLXXXII-CCCLXXXIII. mas en belirgin zelliklerdendir. Servetini har vurup harman savurduktan sev- gilisine kavumak iin annesi ve kz kardeini Tebriz'de brakarak balk paras kazanmak zere gurbete kan k Garib karlat engelleri Halep paasnn yardm ve Hzr'n himmetiyle aar. Kznn evliliine yksek bir balk parasn isteyerek engel olmak isteyen baba kimlii ile tandmz Hoca Sinan, kzn ev- lendirmek istedii ah Veled'in hakkndan vazgemesi ve kendisine yaplan basklar sonucu genlerin mutlulua ulamalarna daha fazla mdahale edemez. Ailenin kurulmasnda ilk aama olarak kabul edilen evlilik, hem kahramanlar asndan hem de k Garib'in kzkardei ve ah Veled asndan gerekle- mitir (11). k Kurban Hikyesi.- Genceli zengin bir ky aasnn olunun en k olan Kurban ile Karaba hkmdar zzet Han'n kzkardei Perizad Hanm'n aklarn anlatr. Babalar lrken kk kardeleri Kurban'yi mektebe gndermelerini va- siyet eder. Aabeyleri de babalarnn isteine uyarak onu hocaya gnderirler. Bir gn Kurban kyllerin banda tarlada bulunan aabeyleri ile ie gider. Burada kyllere ekmek getirmek zere eve gnderilen Kurban yanl yola saparak bir eme banda uykuya dalar. gn getii halde ekmek gelmeyince kyller ii brakp evlerine dnerler. Aabeyleri Kurban'yi ararlar. Krklar Kurban'ye Karaba hkmdar zzet Han'n kzkardei Perizad Hanm iin, Perizad Hanm'a da Kurban iin dolu iirmilerdir. Kurban abdal klna gire-rek sevgilisi aramaya kar. Karaba'a ulap da zzet Han'a Hak olduunu isbat edince hkmdar da kardeini Kurban'ye verir. Perizad Hanm daha nce vezirin oluna nianlanm olduu iin vezirin kzkardei Nigr Ha- nm Kurban'ye engel olmaya alr. Hatta onu sarho ederek denizin or- tasnda bir adaya attrr. Buradan denizin stnde at sren bir ermi ta- rafndan te kyya karlr. Tesadfen Perizad Hanm'n has bahesinde onu hasta bulan Kurban, sevgilisinin gnln alr. Evlenebilmeleri iin ah Abbas'tan yardm istemeye karar verirler. Uzun yolculuktan sonra ve birok kiinin yardmyla ah Abbas'n huzuruna kar. ah Abbas Kur- ban'ye zzet Han'a hitaben yazlm bir mektup verir. Bu mektubu gt- rrken yolda Erdevil (Erdebil) ah da ayn istei ileten bir mektup yazp Kurban'ye verir. Vezirin kz kardei Nigr Hanm birka kocakar bularak Karaba'n giriinde iki kere Kurban'ye helva ikram ettirir. Kocakarlar Perizad Hanm'n helvas deyince Kurban baylr. Sonunda zzet Han'n sarayna ular. ah Abbas'n ve Erdevil ah'nn mektuplarn zzet Han'a verir. ehirdeki kocakarlar hile ile bir konakta toplayan zzet Han konan altna nceden denen lamlar patlatarak hepsini ceza- landrr. Kurban ile Perizad Hanm' byk bir dnle evlendirir (12). 11. Bu hikye ile ilgili olarak ayrntl bir aratrma iin bk. Fikret Trkmen, k Garip Hikyesi... 12. Hikye-i Varaka ile Glah, [stanbul], tarihsiz (resimli, tabasmas). 80 s. [Ak Kurban: s. 2-80. (sayfa kenarnda 2-73; sayfa iinde 74-80]]. Ayrca basld yer ve yl belli olmayan 80 sahifelik bir hurufat baskdan da faydalanlmtr.
k Kurban Hikyesi, gerek eski harflerle gerekse yeni harflerle fazla basm yaplmam hikyelerdendir. Bir ky aasnn olunun en k olan Kur- ban'ye babalarnn vasiyeti zerine aabeyleri zel bir ihtimam gstermekte, onun tahsili iin ellerinden geleni yapmaktadrlar. Krklarn elinden bade ien Kurban evini ve ailesini terk ederek sevgilisini aramak zere Karaba'a gidince ailesinin yani annesi ve aabeylerinin hikyede herhangi bir varl hissedil- mez. Kurban evinden ve ailesinden kopmutur. Bundan sonra ikinci derecede aileler karmza kar. Ancak bu aileler ana-baba-ocuk mnasebetinin dn- dadr. zzet Han ve kz kardei Perizad Hanm; Vezir, olu ve vezirin kzkardei Nigr Hanm hikyenin teki ailelerini olutururlar. Kurban'ye yardm eden ermi kii dndaki Erdevil ah ile ah Abbas'n aile yaplar hakknda bilgi sahibi deiliz. Ancak Erdevil ah'nn da aslnda kendini gizleyen bir kz olduu hikyede kk bir ayrnt olarak yer almaktadr. Derdiyok ile Zlfsiyah Hikyesi.- Babalar amca ocuu olan Derdiyok ve Zlfsiyah'n aklarn anlatr. Horasan hkmdar smail ah tarafndan idam edilen Mahmud ve Meh- med adl iki kardein oullar Abdurrahman ile Receb, korkularndan Horasan' terk ederler. sfahan'da kahveci Ali Aa'ya snan genler onun yardmyla meslek sahibi olurlar, evlenirler. Abdurrahman'n olu olur, adn Derdiyok koyarlar; Receb'in ise kz olur ve adn Zlfsiyah koyarlar. ocuklar byynce dlerinde bade ierek birbirlerine k olurlar. Derdiyok'un babasnn zamansz lm zerine Recep genlerin evliliine kar kar ve ailesini alarak Kn'a, Kirmanh'a, oradan da Buhara'ya gider. Onlar gittikleri her yerde izleyen Derdiok dnde elinden bade itii derviin yardmyla sevdiine ular. smail ah'n lm zerine Horasan'da tahta kan Eyb ah dedelerinin- mallarn geri verince Derdiyok anasn, Zlfsiyah'n ana ve babasn da artr. Eyp ah'n da yardmyla evlenen genler mutlu bir hayat yaarlar (13). Kahramanlar vaktiyle varlkl iken yoksul dm, birbirlerine denk ve yakn akrabadrlar. Dervi yardmyla ortaya kan olaanstlkler bir yana braklrsa hikyenin gerek hayat yanstt dnlebilir. Kahveci Ali Aa ve kars gibi garip ve kimsesizleri koruyan bir ailenin varl hikyenin ilgin yan- larndan biridir. Hkmdar tarafndan aile reisleri ldrlp mallarna el konul- duu iin yoksul den aileler o hkmdarn lmyle tahta kan yeni hkm- dar tarafndan mallar geri verilince eski zenginliklerine kavuurlar. Aileler aras ve aile ii mnasebetler olduka gerekidir. Elif ile Mahmud Hikyesi.- Buhara Sultan Murad'n olu Mahmud ile Hutem (Huten)memleketi peri padiahnn kz Elifin aklarn anlatr. 13. ah smail Hikyesi, [stanbul], 1328 (1910), (resimli, tabasmas), 40 s. [Derdiyok ile Zlfsiyah Hikyesi: (sayfa kenarnda 2-40)]. Ayrca u hurufat baskdan da faydalanlmtr: Himmetzde S. Abdullah, Derdiyok ile Zlfsiyah, stanbul, 1335 (1917), 44 s. (resimli).
Sultan Murad bir derviin yazd muska ile erkek ocuk sahibi olur. Der- vi tarafndan Mahmud ad verilen ocuk ayn derviin brakt byl kl sayesinde kimsenin yenemedii bir yiit olur. Mahmud bir gn vur- duu bir ceylan izleyerek bir maaraya girer. Maarada karlat Yedi- lerin elinden bade ierek orada resmini grd Elife k olur. Ba- basndan izin alarak sevdii kz aramaya kan Mahmud, yolda biri re- milci dieri dalg olan iki kiiyle arkada olur. Yolculuk srasnda yzleri peeli iki haram ile karlar. Onlar yendikten sonra yzlerini aarak kz olduklarn grr. Dnte alma sz verip, kzlar orada brakarak yoluna devam eden Mahmud, arkada Remilcinin hneriyle Elifin yerini tesbit eder. Birok engeller aarak Elifi bulur, dnte harami klnda karlat kzlar da yanna alarak lkesine dner. Sultan Murad, Mah- mud'un sevgilisini ok beenir ve olunu ldrterek Elifi almak ister. Ar- kadalarnn yardmyla bu engeli da aan Mahmud babasn tahttan in- dirip cann balar. Kendisi Elifle evlenir; yolda haram klnda karlap yendii iki kz da yol arkadalar Remilci ve Dalgla evlendirir (14). Elif ile Mahmud Hikyesi'nde erkek kahramann doumu ve k olmas bata olmak zere birtakm olaanstlkler bulunmakla birlikte aile kuruluu bakmndan ilgin zellikler de vardr. Mahmud'un, resmini grerek ve bade ierek k olduu Elifi bulmak iin yolculua kmadan nce babasndan izin almas baba-oul ilikisi asndan dikkat ekicidir. Birinci ve ikinci derece kah- ramanlarnn ak ve yiitlii bir arada canlandrd hikyede erkek klnda sava kzlarla olunun sevdii kza gz diken ve olunu ldrtmek isteyen hain baba tipi de vardr. Mahmud ve arkadalar Remilci ile Dalg'n ayn anda ev- lenmeleri ile yeni ailenin kurulmu olmas da hikyenin konumuz asndan ilgin ynlerinden birini oluturur (14 a). Ferhad ile irin Hikyesi.- Horasan'da Erzen ehrinin kadn hkmdar Mehmene Bn'nun kardeinin kz rin ile Nakka Behzad'n olu Ferhad'in aklarn anlatr. Mehmene Bn kendisi iin bir kasr, yeeni irin iin de bir kk yaptrmtr. Yaplarn ssleme iini Nakka Behzad ve olu Ferhad yap- maktadr. Bunlar alrken Mehmene Banu ile seyretmeye gelen irin, Ferhad'a k olur. Ferhad da irin'i grm, ona vurulmutur. Mehmene 14. Hikye-i Mahmud ile Elifdir, [stanbul], tarihsiz (Resimli, tabasmas), 48 s. Ayrca u hurufat baskdan da faydalanlmtr: Himmetzde S. Abdullah, Elif ile Mah- mud, stanbul, 1332 (1914), 75+4 s. 14 a. Bu halk hikayesiyle ilgili ayrntl bir inceleme Edith Fischdick tarafndan yaplmtr: Das Trkische Volkbuch "Elif Und Mahmud" Ein Beltrag ur Verglei- chenden Marchenkunde, Waldorf-Hassen, 1958k. Bu eserin inceleme ksm Trke'ye evrilmitir: "Trk Halk Hikyeleri ile lgili Bir Aratrma: Elif ile Mah- mud", (ev: Fikret Trkmen-Adnan enocak), Trk Folkloru Aratrmalar 1984 Ankara, 1984, s. 55-84.
Bnu, birbirini seven genlere engel olmak iin Ferhad'a kk yaknndaki bir da delerek suyunu aktmasn art koar. Ferhad bu ii baarrsa da Mehmene Bn sznde durmaz ve onu zindana attrr. Amasya ehri hkmdar Hrmz ah, Ferhad' kurtarr ve irin'i Ferhad iin Mehmene Bn'dan ister. stein reddedilmesi sava kmasna yol aar. Ancak sava srasnda Hrmz ah'n olu Hsrev de irin'e k olur. Mehmene Bn'yu yenen Hrmz ah, irin'i sarayna gtrr. Olunun da irin'e k olduunu renen hkmdar Ferhad'a yaplmas imknsz gibi grnen bir i buyurur. Amac iki gencin evlenmelerini engellemektir. Ferhad byk bir da delecek ve Amasya ehrine su getirecektir. Olaanst bir g ve evkle alan Ferhd'n bu ii baaracan anla- yan saray kadnlar ona irin'in ldn sylerler. Buna inanan Ferhad kendini ldrr, irin de sevdiinin lsn grnce hanerle intihar eder (15). Ferhad ile irin hikyesi, ran ve Trk edebiyatlarnda mesnevi biiminde ve Hsrev irin (ya da Ferhad ile irin, rin Ferhad, rin Husrev, Fer- hadnme) adyla pek ok air tarafndan ilenen konunun Trk halk hikyesi ha- line gelerek yaygnlk kazanm bir blmdr (16). Hikyede kahramanlar arasnda byk bir sosyal uurum vardr. Ferhad, bir nakkan olu; irin ise bir kadn hkmdarn yeenidir. Ferhd'n ailesiyle ilgili olarak babas dnda her- hangi bir ayrnt yoktur. irin'in ise Mehmene Bn dnda yakn grlmez. Hikyede kahramanlarn beraber olmasn engelleyen unsurlar, erkekten olaanst saylabilecek hizmetler beklemekte ya da yeri geldike hile yoluna bavurmaktan ekinmemektedir. Ferhad'n babas, olunun serveninde onun derdine are olabilecek herhangi bir varlk gsteremedii halde, Mehmene Bn yeeni iin bir baka hkmdarla savamakta, tacn, tahtn tehlikeye at- maktadr. Amasya hkmdar Hrmz ah, bir koruyucu olarak yardm etmek istedii Ferhad iin sava gze ald halde bir baba olarak olunun da irin'e k olduunu duyunca verdii szden cayabilmektedir. Kahramanlarn evlilikle yani yeni bir ailenin kuruluuyla sonulanmayan servenleri her ikisinin de lmesiyle, hazin bir biimde sona erer. Gl ile Sitemkr Hikyesi.- Horasan padiahnn olu Sitemkr ile vezir kz Gl'n aklarn anlatr. Birlikte ettikleri dua sonunda padiahn bir olu, vezirinin de bir kz dnyaya gelir. Babalar, kz ve erkek ocuklar olduu takdirde bunlar bir- birleriyle evlendireceklerine sz vermilerdir. Birlikte byyen ocuklar arasnda ak doar. Sitemkr'n annesi, olunun Gl ile evlenmesine raz 15. Ferhad ile irin, [stanbul], 1270 (1854), (tabasmas), 63 s. Ayrca 64 sahifelik eitli tabasmalarndan da faydalanlmtr. 16. Ayrntl bilgi iin bk. Fank Timurta, eyh'nin Hsrev rin'i (nceleme, metin), stanbul, 1963; Agh Srr Levend, Trk Edebiyat Tarihi, 1. cilt, Ankara, 1973. s. 130-131; "Husrev irin", Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi. 4. cilt, stanbul, 1981. s. 276-279.
deildir. Onu Cevr adl bir cariye ile evlendirmek ister. Sitemkr'n bu evlilie istemeyerek de olsa raz olmas Gl' ok zer. Abdal giysileri gi- yen Gl, sazn da alarak evinden ayrlr. Sitemkr da abdal giysileri giye- rek Gl' aramak zere yollara der. ki sevgili bir baka lkede buluur- lar. Babalar da ocuklarn aramaya kar ve tesadflerin yardmyla bu- lurlar. Birlikte Horasan'a doru hareket ederler. Bu arada Cevr, Grn saraya gelmesini engellemek iin bir cadya para verir. Cad Gl' karp bir maaraya kapatr. Sitemkr dokuz yl boyunca aradktan sonra Hzr'n yardmyla Gl' bulur, Cad'y ldrerek sevgilisini kurtarr. ki sevgili byk bir dnle evlenirler. Gl, Cevr'nin cezasnn balanmasn ve Sitemkr'n onunla da evlenmesini salar (17). Gl ile Sitemkr Hikyesi, evlilikleri domadan kararlatrlm, "beik kert- me" nianlla benzeyen bir szllkle hayata atlan kahramanlarn servenlerinden oluur. Erkein padiah ailesine, kzn ise vezir ailesine mensup olmas hikyede etkili bir eliki olarak kendini gstermez. Ancak erkein annesi olu zerinde sz sahibi oluuyla dikkati ekiyor ve olunun evlenecei kz sev- medii iin bu evlilie engel olmak istiyor. Annesinin isteine kar koyamayan ve bu yzden sevdii ile deil de bir bakasyla evlenmeye raz olan erkek kahra- man, sevgilisinin evini terk etmesi zerine onu aramaya kar. Aile mna- sebetleri bakmndan olduka canl ve birbiriyle elien rneklerle dolu olan hikyede iki babann memleketi terk eden ocuklarn aramaya birlikte kmalar da aileler arasndaki mnasebetin bir baka boyutudur. Hikye, erkek kahra- mann sevdii kzla ve aradaki engelle evlenmesi ile son bulmaktadr. kinci evli- liin bu hikyede de ilk e tarafndan istendii dikkat ekiyor. Hurid ile Mahmihr Hikyesi.- Gen Karaba Sultan Yein ah'n olu Hurid ile mean ehri beyinin kz Mahmihr'nin aklarn anlatr. Bir derviin verdii iki elmay karsyla birlikte yiyen sultann bir olu olur. ocuun adn Hurid koyarlar. Yllar geip de byynce dnde Mahmihr'yi grerek k olur. Mahmihr de kendisine k olmutur, iki sevgilinin arasna Mahmihr'nin babas ldkten sonra ehri igal eden Kara Han girer. Kara Han Mahmihr ile evlenmek istemektedir. Mah- mihr'nin yedi erkek kardei vardr. Bunlar kzkardelerini alarak ehirden kaar ve Geylan Yaylas'na giderler. Hurid ile Mahmihr birbirleriyle bu- rada grrler ve evlenmeye karar verirler. Mahmihr'nin kardeleri balangta bu evlilie rza gsterirlerse de dn gn yaklanca vaz- geerler ve hep birlikte gizlice mean ehrine dnerler. Mahmihr bu kaa istemeden raz olmutur. Hadiseyi ve nerede olduklarn bir mek- tup yazarak Hurid'e haber verir. Pelerinden giden Hurid, Kara Han ile Mahmihr'nin evlenecekleri gn mean'a ular. ki sevgili bir yolunu bu- 17. Gl ile Sitemkr Hurid ile Mahmihr Hikyeleridir, stanbul, 1301 (1884), (tabas- mas), 71 s. (Gl ile Sitemkr: s. 2-19).
larak kaarlarsa da Kara Han arkalarndan yetiir. Hurid ve Kara Han kavga ederlerken Mahmihr bir ok atarak Kara Han' ldrr. Yolda ha- ramilerin tuzana den sevgililer, kendilerini ldrmekle grevlen- dirilen Arap'n yardmyla Gen Karaba'na gelirler. Hurid, Mahmihr ile evlenir. Sevgilileri kurtaran Arap da sultann izniyle Hurid'in kz kardeiyle evlendirilir (18). Hurid ile Mahmihr Hikyesi'nin kahramanlarndan erkek sultan, kz ise bey ocuudur. Tam bir denklik szkonusu olmasa da her ikisi de st dzeyden gel- mektedir. Kahramanlarn aile bireylerinin says bakmndan tek ocuk olan Hurid ile yedi erkek kardei bulunan Mahmihr dikkat ekmektedir. Halk hikyeleri iinde yedi erkek kardeli kz olarak Mahmihr tektir. ncelediimiz tabasmas nshaya gre hikye, sevgililerin birbirlerine kavumalaryla sona ermekte, erkek kahramann kzkardei de kahramanlara yardm eden Arapla evlendirilmektedir. Birok hikyede karlalan birden fazla nikhla bitme burada da karmza kmaktadr. Kerem ile Ash Hikyesi. sfahan ahlarndan birinin olu olan Ah- med Mirza [Kerem] ile ahn hazinedar Ermeni Kei'in kz Kara Sul- tan'n [Asl] aklarn anlatr. ocuklar olmayan ah ve hazinedar Ermeni Kei, hasbahedeki elma aacnn meyvesinden yiyerek ocuk sahibi olurlar. ah'n olu, Kei'in de bir kz dnyaya gelir. Bydklerinde ocuklar birbirleriyle evlen- dirmeye sz verirlerse de Kei din ayrl yznden sznden cayar, va- zifesinden ayrlp gnlk yolda bulunan Zengi Ky'ne yerleir. Yllar sonra Ahmed Mirza arkada Sofu ile avdan dnerken Zengi Ky'nde Kara Sultan' grp k olur. Kendisi Kerem, kz da Asl adn alr. Olunun halinden haber alan ah, Asl'y babasndan isterse de Kei raz olmaz. Ailesini alarak kyden kye, ehirden ehire kaan Kei, bin- bir glkle pelerinden gelen Kerem ve sadk arkada Sofu'yu atlatamaz. Asl'nn mslman olmas ve Kayseri beyinin sevgilileri evlendirmek iste- mesi de fayda etmez. Kei yine kaar. Kerem sevdiini bu kez Halep'te bulur. Araya Halep paas da girdii iin Kei genlerin evlenmesine raz olur. Ancak Kei'in, gerdek gecesi mutlaka giymek artyla kzna ver- dii sihirli gmlek yznden sevgililer muratlarna eremez. ektii "ah" ile azndan kan alev Kerem'i yakp kl eder. Krk gn sonra Kerem'in kllerini salaryla sprrken Asl da tutuup yanar. Halep paas, sev- dallara bu zulm yapan Kei'i ve karsn ldrtr, Kerem'in sadk arka- da Sofu'yu evlendirerek hi olmazsa onun bahtiyar olmasn salar (19). 18. Gl ile Sitemkr Hurd ile Mhmihri Hikyeleridir, stanbul, 1301 (1884), (tabas mas), 71 s. (Hurd ile Mahmihr: s. 20-71). 19. bu Tevatr ile Mehur ve Mteref Olan k Kerem Divan'nn Tekmil Nshas ve Kenarnda Beynelnas Mehur Olan Asuman ile Zeycan ve Arzu ile Kanbaer ve k mer'in Dahi Baz Ehyt ve E'rt Cem' ve Tertib Olunmudur, [stanbul], tarihsiz, (resimli, tabasmas), 77 s.
Kerem ile Asl Hikyesi'nde kahramanlarn aileleri arasndaki ah-hazinedr farkll yannda din ayrl da nemli bir yer tutar. Kahramanlarn babalar balangta birbirlerine yakn kiiler iken ocuklarn ileride evlendirilmelerini kararlarmlarsa da Kei vazgeer ve kzn karr. Kerem'in ailesi, onun sev- gilisinin peinden gitme kararndan sonra hikyede etkili deildir. Konu bir kama kovalamaca emberi biiminde srp gider. Kei, tabasmas nshadaki resimde "familya" olarak adlandrlan kars ve Asl'dan oluan Ermeni ailesi, hikyenin sonuna kadar varln korur. Sonunda Halep paasnn basksyla, mslmanla gemi olan kznn evliliine raz olan Kei, diktirdii sihirli gmlekle Kerem'in ve Asl'nn hazin sonunu hazrlar. Hikye'nin ikinci derece- deki kahramanlarndan Sofu Halep paasnn yardmyla evlenir (20). Krolu Hikyesi.- Bolu beyinin, gzlerine mil ektirdii seyisin olu olan ve babasndan dolay Krolu diye anlan kahramann bandan geen olaylar anlatr. Kendisi iin setii at beenmeyen Bolu beyi, seyisinin gzlerine mil ektirir ve getirdii ata bindirerek kyne gnderir. Seyis, oluna at k szmayan bir ahrda besletir. Bu atn olaanst zellikleri vardr. Olan da bilei bklmez bir yiit olmutur. Doruca Bolu'ya giden gen, bey konann karsndaki amlbel Tepesi'ne yerleir. Kimse onunla ba edemedii iin beylerin gelip geen adamlarna aman vermez. Krolu diye n kazanr, amlbel'e kule yapar. Yaylaya konmu bir Krt obasnda gzel bir kz gren Krolu bu kz ba- basndan ister. Adam Krolu'nu skdar'da Kasapba'nn olu Ayvaz' karmas iin ikna eder. Krolu Ayvaz' karr. Timurlenk olu Kenan', Ayvaz' kurtarmak iin Krolu'nun peine takarlar. Krolu, Kenan ken- disini ldrecekken trk syleyerek onunla anlar. Etrafna baka adam- lar da toplayan Krolu ehirde grd bir kza k olur ve onunla evle- nir. Karsn orada brakarak amlbel'e dner. Adamlarnn says krk bulan Krolu birok maceralar yaar. Yllar sonra Krolu'nun ehirde brakt karsndan olan olu Hasan babasnn yanna gelir. Hasan, dnde bir pir tarafndan gstergen Kara Vezir kz Benli Hanm'a k olmutur. Gidip Benli Hanm' karan Ha- san'n peine Kara Vezir'in alt olu ve iki bin asker der. Zor durumda kalan Hasan ve Benli Hanm gleri tkeninceye kadar savarlar. Hasan babasnn verdii kllardan birini yakarak ondan yardm ister. Krolu ksa sre iinde olunun yardmna koar ve sndklar maarada onlar bulur. Daha sonra Krolu'nun adamlar da gelince Kenan Kara Vezir'i ldrr, oullar da askerleri toplayp kaarlar. Hasan ve Benli Hanm' alp annesinin yanna gtren Krolu burada ikisini evlendirir. Hayat- larna bazen ehirde bazen amlbel'de devam ederler (21). 20. Bu hikye ile ilgili-olarak ayrntl bir aratrma iin bk. kr Murat Elin, Kerem ile Asl Hikyesi, Ankara; 1949. Hikye ayrca bir doktora tezine de konu olmutur: Ali Duymaz, Kerem ile Asl Hikyesi zerine Mukayeseli Bir Aratrma (Konya, Seluk niversitesi, 1992). 21. Mehur Krolu, [stanbul], 1302 (1885), (tabasmas), 15 s.
Krolu Hikyesi, teki halk hikyelerinden kahramanlk unsurlarnn ar basmasyla ayrlr. Halk hikyelerimizin hemen hepsinde grlen balang, k olma, sevgilinin urunda ekilen skntlar ve olumlu ya da olumsuz sonu blmleri bu hikyede grlmez. Ak, aile mnasebetleri ikinci derecede bir un- sur olarak karmza kar. Yaad hayat gerei normal bir aile ortam iinde bulunmayan Krolu, babasnn cn almak iin daa kmsa da hareketin boyutlar deimi; kendi yiitlii, atnn olaanst zellikleri sayesinde birok macera yaamtr. Hikyenin ana konusu ak olmamakla beraber Krolu'nun eme banda grd bir kza k olduu, onunla evlendii ve bir gn sonra da eini ehirde brakarak amlbel'e ekildii ve olu byyp kendisini arayncaya kadar e ve baba olduunu hatrlamad ancak olunun k olduu kz karmas srasnda yardmc olduu ve olu ile sevgilisini ehre einin yanna getirdii grlmektedir (22). Leyl ile Mecnun Hikyesi.- Arabistan'da Beni Amr kabilesinden Kays [Mecnun] ile komu kabileden Leyl'nn aklarn anlatr. Kays ve Leyl ayn hocadan ders almakta, mektepte birbirleriyle grmektedirler. Leyl Kays' arada bir kskandrmaktan holanr, onu kendisine balamaya alr. Kays'n ak gnden gne artar ve halk ta- rafndan duyulur. Leyl'nn babas kzn mektebe gndermez. Sevdiinin hasretiyle iirler sylemeye balayan, akl bandan gitmi gibi sada sol- da dolaan Kays'a halk Mecnun adn takar. Leyl'nn obasnn yaad Necid Da eteklerini uzaktan seyrederek kendinden geer. Babas kabile ileri gelenlerini toplayarak Leyl'y Mecnun'a istemeye giderse de bir de- liye kz verilemecei ileri srlerek reddedilir. Mecnun'un daha da arlamas zerine babas onu ifa bulmas iin Kabe'ye gtrr. Burada aknn daha da artmas iin Allah'a yalvaran Mecnun, Leyl'nn bn Selm adl biriyle evlendirilmesi zerine llerde, dalarda dolamaya; vahi hayvanlarla ilgilenmeye, onlar avclarn elinden kurtarmaya balar. Oullarnn acsyla nce babas ardndan da annesi lr. Mecnun'un bedduas zerine bn Selm da lr. Leyl da arada srada grmelerine ramen sevdiinin hasretine dayanamayarak hastalanr ve lr. Mecnun da bir yl Leyl'nn mezar banda bekler ve ac ile bir "Ah" ekerek ru- hunu teslim eder (23). Leyl ile Mecnun Hikyesi, Arap kkenli ve ok ilenmi bir mesnevi konusu olup halk hikyesi olarak fazla yaygnlk kazanmad gibi Trk halk hikyelerinin ekil ve muhteva zelliklerini tad da sylenemez. 22. Krolu Hikyesi (ya da Krolu Destan) zerine birok aratrma yaplm ve eitli yrelerden derlenmi birok metin yaymlanmtr. Ayrntl bilgi iin Pertev Naili Boratav'n 3 sayl notta verilen (yeni basmlan da yaplm) iki eserine ek ol arak u kitaplara da bk. Krolu Semineri Bildirileri, (Kltr ve Turizm Bakanl Mill Folklor Aratrma Dairesi), Ankara, 1983; Sultan Baba ve Krolu (Frat niversitesi), [Ankara], 1987. 23. Leyla [ve] Mecnn, [stanbul], 1263 (1847), (tabasmas), 88 s. Hikyenin ayrca 48 sahifelik resimli tabasmas nshalarndan da faydalanlmtr.
Hikyede belirgin bir aile zellii yannda kabile hayatn yanstan m- nasebetler de bulunmaktadr. Arap kabilelerinin sosyal hayatyla ilgili birok gelenek ve davran biimi hikyede olduu gibi korunmutur. Fuzl'nin Leyl ve Mecnn (24) adl deerli eserinden nesre evrilerek hazrlandn sand- mz bu halk kitaplarnn resimli ya da resimsiz birok basklar yaplmtr. zeti yukarda verilen bu hikyede Trk ailesi adna herhangi bir unsur aran- mas gereki olmaz. Melik ah ile Gll Han Hikyesi.- Konya Geylani hkmdar dil ah'n olu Melik ah ile Yemen padiahnn kz Gll Han'n aklarn anlatr. Dervi klnda dolaan Hzr'n yardm ile dil ah'n bir erkek ocuu olur. Hzr, adn Melik ah koyduu bu ocuun byynce Yemen padiahnn kz Gll Han'a, Gll Han'n da Melik ah'a k olmasn salar. Akn saz alarak babasna aklayan Melik ah onun vakitsiz lm zerine tahta kar. Sonra da sevgilisine kavumak zere annesiyle birlikte yollara der. Yolda misafir olduklar bir pehlivanla anlaan an- nesi Melik ah' yok etmek ister. Niyeti pehlivanla evlenmektir. Melik ah' kolay kolay sa dnlmeyecek yerlere gnderirlerse de Hzr'n salad gle her ii baarr. Hatta Krk Haramilerin elinde esir bulunan Hind padiahnn kz eminz' da kurtararak lkesine gnderir. Annesi, Melik ah'n bandaki beyaz kl kopararak tlsmn bozar, gzlerini oyar. Pehlivan tarafndan bir kuyuya atlan Melik ah bir bezirgann yardmyla buradan kar ve Krk Haramilerin elinden kurtard Hind padiahnn kz eminz'n yanna gider. eminz'n saraynn bahe- sindeki kularn yardmyla gzlerine kavuur. Geri dnerek annesini ve pehlivan aslanlara yem eden Melik ah, Yemen'e gider. Oradan Gll Han' ve erkek kardeini alarak Hindistan'a varr. Hindistan'da kendisi Gll Hanla evlenir, Gll Han'n erkek kardeini de eminazla evlendirir (25). Melik ah ile Gll Han Hikyesi, aile mnasebetleri bakmndan bir hayli il- gintir. Hzr yardmyla dnyaya gelmi bir padiah ocuu olan Melik ah'n sevgilisi de padiah kzdr. Bu bakmdan kahramanlar arasnda denklik szkonusudur. Babasnn vakitsiz lmyle gen yata tahta geen Melik ah, Yemen'e giderken annesinin ve onun evlenmek istei pehlivann trl oyun- laryla mcadele etmek zorunda kalr. Evladna ktlk etmek isteyen, onu ldrmeyi bile gze alan hain anne halk hikyelerimizde fazla rastlanan tipler- 24. Fuzl'nin bu eserinin karlatrmal bir basm iin bk. Necmettin Halil Onan, Leyl ile Mecnn, stanbul, 1956. Konuyla ilgili genel bilgi iin Agah Srr Le- vend'in Arap, Fars ve Trk Edebiyatlarnda Leyl ve Mecnn Hikyesi (Ankara, 1959) adl eserine baklabilir. 25. Melik ah ile Gll Han'n Hikyesi, [stanbul], tarihsiz (tabasmas), 31 s. Ayrca u hurufat baskdan da faydalanlmtr: Ebbulkasm Firdevs, Melik ah ile Gll Hanm, stanbul, 1332 (1914), 43 + 5 s.
den deildir. Ayrca Melik ah'n kendisine ktlk eden annesini ve beraber olduu pehlivan ldrmesi de ilgin bir gelimedir. Hikye'nin bol miktarda masal motifi ihtiva etmesi ve baz eski kaynaklardan beslenmi olmas ara- trmaclarn da dikkatini ekmitir (26). Hikye kahramanlarnn birbirlerine kavumasnda ortaya kan engeller yer deitirmi grnmektedir. Dorudan doruya kar tarafla ilgili olmasa da an- nesinin, Melik ah'a trl yollarla engel olmaya kalkmas, onu ldrmeye teeb- bs etmesi balca engeldir. Kahramanlarn evlilii yannda ikinci bir evlilik birok hikyede olduu gibi burada da kendini gstermektedir. kinci evlilik Gll Han'n erkek kardei ile Hind padiahnn kz eminz arasnda olmutur. Rznihn ile Mhflrze Sultan Hikyesi.- Kandehar padiahnn olu Rznihn ile Hindistan padiahnn kz Mhfirze'nin aklarn anlatr. Kandehar padiah bir derviin yardmyla erkek ocuk sahibi olur. Der- vi tarafndan Rznihn ad verilen ocuk, byynce dnde bir dervi tarafndan gsterilen Hindistan padiahnn kz Mhfirze'ye bade ierek k olur. Kz da bade ierek Rznihn'a k olmutur. kla balayan gen ehzade sevgilisini bulmak zere Hindistan'a doru yola kar. Hind padiah iin syledii medhiye zerine saraya kabul edilir. Burada sevgilisi ile grmeye balar. Padiah durumu renince Rznihn' ldrtmek isterse de kznn ricas zerine zindana atar. Mhfirze erkek klnda zindana girer. ki sevgili bir derviin yardmyla gz ap kapayncaya kadar geen bir sre iinde Kandehar'a ularlar ve krk gn krk gece sren bir dnle evlenirler (27). Rznihn ile Mhfirze Sultan Hikyesi, kahramanlarn ailelerinin denklii bakmndan dikkat ekicidir. Rznihn'n ailesi hikyenin balang blm ile k olma blm ve iki sevgilinin Kandehar'a dnp evlenmeleri dnda he- rhangi bir varlk gstermez. Buna karlk Mhfirze'nin babas, nce kln beendii iin Rznihn' sarayna kabul etmi, sonra da kzyla grtn farkedince ldrlmesini buyurmutur. Ancak kznn ricas zeine Rznihn' hapse attran Hindistan padiah da genlerin Kandehar'a kalarndan sonra ortalkta grlmemitir. 26. Otto Spies, age., s. 28-32; Ali Berat Alptekin, "Melikah ile Gll Han", Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi, c. 6, stanbul, 1985-1986, s. 242-243. 27. Mehur ve Mteref Hoca Nasreddin Letifi ve Kenarnda Mhfirze Sultan ile Rznihn Hikyeleri..., [stanbul], 1299 (1882), (resimli, tabasmas), 32 s. (Rz nihn ve Mhfirze Sultan Hikyesi: s. 2-32). Ayrca u hurufat baskdan da fay- dalanlmtr: Rznihn ile Mhfirze Sultan, stanbul, 1332 (1914), 48 s. 28. Bu almalarn knyesine, Otto Spies'in eserine, Trke'ye eviren Behet Gnl (Necatigil) tarafndan yazlan "Trk Halk Kitaplar'nn Tercmesi Mnasebetiyle" balkl uzun bir sunu yazsnda (VII-XV) yer verilmitir (s. IX). Bu hikyeyi ayn amala ele alan bir yaz Trke'ye evrilmi bulunuyor: Walter Ruben, "Rznihn ile Mhfirze", (eviren: Meliha Torkak), lk (ilk seri), c. XVII, S. 102, Austos 1941, s. 483-488.
Hikyeyi motif ve tipler ynnden inceleyen Batl aratrmaclar, konusunu eski Hind hikayeleriyle mukayese etmilerdir (28). ah smail ile Glizr Hikyesi.- Kandehar padiahnn olu ah smail ile bir Trkmen beyinin kz olan Glizr'n aklarn anlatr. ocuu olmayan padiahn bir derviin verdii elmay eiyle birlikte yedikten sonra bir erkek evlad olur. Elmann kabuunu da ksraklarna yedi-rirler, bu ksran da bir tay olur. ocuk onbe yana girince dervi gelip ona ah smail, taya da Kamertay adn verir. ah smail av srasnda yaylada grd Trkmen (Yrk) beyinin kz Glizr'a k olur. Babas, kz ah smail iin ister ve Trkmen beyi raz olursa da olay haber alan annesi adrlar toplayp obay Hind diyarna g ettirir. Sevdiinin ardndan yollara dmek isteyen ah smail'e babas kzar, annesi de alayarak oluna yardm etmesini ister. Yol hazrlklarn tamamlayp Ka-mertay'a binen ah smail, babas kale kaplarn kapattrd halde grz ile kaplar krp yola koyulur. Yolculuk srasnda Glperi adl bir kzn bir devin elinde esir bulunan yedi kardeini kurtarr. Arap zengi adl bir kahramanla arkadalk kurar. Glizr' bir bakasyla evlenmek zereyken karan ah smail, kardelerinin izni ile Glperi'yi ve aslnda gzel bir kz iken Arap klna girmi olan Arap zengi'yi de alarak memleketine dner. Oluyla birlikte gelen kzlar gren ah smail'in annesi padi- ahtan olunu ldrtmesini ister. Padiah da kzlar grdkten sonra einin isteine uyarak ah smail'in ldrlmesini buyurursa da araya gi- renlerin ricas zerine gzlerine mil ektirir. Daha sonra gzlerine gvercinlerin yardmyla kavuan ah smail, babas Arap zengi ta- rafndan ldrld iin tahta geer. nce Glizr, ardndan Glperi ile evlenir (29). ah smail ile Glizr Hikyesi, padiah olu ile Trkmen beyinin kz arasnda gemesine ramen kahramanlarn bu durumlar herhangi bir olumsuz- lua yol amaz. Ancak kznn bir padiah olu ile evlenmesine ak bir biimde anlalmayan ancak "yrklk" ile "yerleiklik" atmasndan kaynaklanabi- leceini sandmz bir sebeple kar kan anne, hikyenin belki de en ilgin tiplerinden biridir. Ei ah smail'in babas ile grrken, kznn verilme ha- berini alan bey kars, kocasna danmadan obay toplar ve Hind diyarna g ettirir. Bu ilgin gelime, bey karsnn eski Trkmen geleneklerinin verdii yet- kiyle hareket ettii, oba zerinde ei yokken karar sahibi olduu gereini ortaya koymaktadr. ah smail'in sevdiinin ardndan gitmek iin babasndan izin istemesi, sert tepki ve nlemlerle karlamasna yol aarsa da olaanst zelliklere sahip at Benliboz ve grz ileri yoluna koyar. Bu hikyede de yedi kardei bulunan bir kz vardr. Kardelerinin yedisi de dev elinde esirken ah smail tarafndan kur- 29. ah smail, [stanbul], 1301 (1884), (resimli, tabasmas), 40 s. (Kenarnda Derdiyok ile Zlfisiyah Hikyesi). Ayrca u hurufat baskdan da faydalanlmtr: Ebulkasm Firdevs, ah smail, stanbul, 1332 (1914), 64 s. (resimli).
tarlan Glperi ile sava bir erkek klndaki Arap zengi de hikyenin gidiinde etkileri olan ikinci derecede kadn kahramanlardr. Sevgilisini aramak iin ailesinin kar kt bir yolculua girien ah smail hem sevdii hem de yolda karlat iki kzla birlikte dnnce annesi ve babas tarafndan hi ho karlanmaz. nce annesi, ardndan da babas ah smail'in ldrlmesini isterler. Glkle dnyaya gelen ve pek ok maceralar yaadktan sonra evine dnen oullarn yannda getirdii kzlar gzel olduu iin ldr- meye kalkan anne ve babann anlalmas olduka gtr! Padiahn kzlar al- mak istemesi akla uygun gelse bile einin bunlar kocas iin dnmesi anlalr bir durum deildir. Hikyede erkek kahramann yiitlii ile kendisini yenecek erkekle evlenmeyi dleyen kz tipinin varl kk Dedem Korkud'un Kitab'nda yer alan Banu iek tipine kadar gider (30). ah smail'in hikye sonunda sevdii kzla evlenmesi dnda tabasklara gre Glperi ile, hurufat basklarna gre Glperi ve Arap zengi ile evlenmesi de birden ok evlilik motifinin varln gstermektedir. teki hikyelerde olduu gibi burada da evlilikler ilk ve asl ein istei ile gereklemektedir (31). Tahir ile Zhre Hikyesi.- Vezir olu Tahir ile padiah kz Zh- re'nin aklarn anlatr. ocuklar olmayan padiah ve veziri iki derviin duas ve verdii elma ile ocuk sahibi olurlar. Elma veren dervi ocuklardan kz olana Zhre, er- kek olana Tahir adn vermelerini ve byynce mutlaka evlendirilmeleri- ni syler. ki ocuk sarayda birbirlerini karde bilerek byrler. Zhre Ta- hir'e k olur, dua ederek Tahir'i de ak ateine drr. Genler bir- birleriyle grmeye balarlar. Arap kle genlerin birbirlerini sevdiini ve onlar gizli gizli izleyerek grtklerini renir. Durumu Zhre'nin annesine iletir. Padiah haber alnca iki gencin evlenmeleri gerektiini syler. Ancak Zhre'nin annesi bir byc tutarak padiahn Tahir'den soumasn salar. Padiah ver- dii szden cayd gibi Tahir'i de saraydan kovar. zntye kaplan Zhre de saray dnda yaptrlan bir kkte yaamaya balar. Bu kkn nnden geen Tahir'in sesini tanyan Zhre onunla trkler syleyerek anlar. Grevliler Tahir'i yakalarlar. Mardin ehrinde yedi yl zindanda kalan Tahir, Hzr'n yardmyla kurtulur ve Zhre'nin kknn nne gelir. Zhre ile yeniden bulumaya balarlar. Arap kle sevgilileri padiaha ihbar eder. Padiah Tahir'in ldrlmesini buyurursa da ileri gelenlerin ricas ile bir sanda konularak sal zerinde at rmana braklr. Zhre'nin arkada olan Gl padiahnn kz Tahir'i kurtarr, saraynda konuk eder ve bir mektup yazarak Zhre'yi haberdar eder. Saraydaki kzlarn ktlk yapacaklarn renen Tahir dua eder ve 30. Orhan Saik Gkyay, Dedem Korkud'un Kitab, s. CLXXXIII. 31. Hikye stne Batda yaplm bir alma vardr: Hans-August Fischer, Schah smayil und Glzar. Ein trkischer Volksroman, Leipsig, 1929- Ayrca bk: Ali Be rat Alptekin, "ah smail Hikyesi", Halk Kltr, 1984/4, stanbul, 1985, s. 41-53.
Hzr'n yardmyla bir daha Zhre'nin kknn bulunduu yere ular. Kadn klnda kke girerek Zhre'nin bir bakasyla evlenecei gn onunla kamaya kalkr. Arap klenin ihbaryla yakalanan Tahir cellada teslim edilecekken Allah'a yalvarr ve duas kabul edilerek ruhunu teslim eder. Ardndan da Zhre lr. ki sevgilinin arasna giren ve beraber ol- malarn engelleyen ve gizliden gizliye Zhre'ye k olan Arap kle de kendisini hanerle ldrr (32). Tahir ile Zhre Hikyesi, padiah kz ile vezir olu arasnda geii ile dikkati eker. Dervilerin duas ve verdikleri elma ile ocuk sahibi olan padiahla veziri, ocuklarn bydklerinde evlendirileceklerini kabul etmilerdir. Ancak padiah, karsnn yaptrd by sonucu bu evlilii engeller. Zhre, Tahir'i sev- dii ve onunla bulutuu halde babasna kar kamaz, bakasyla evlenmeye raz olur. Hikyenin hazin sonunu hazrlayan Zhre'nin annesi kznn da iste- meyerek lmne sebep olur. Kahramanlarn beraberliklerinin engellenme- sinde annenin vezir olunu kmsemesi yatt gibi Zhre'ye gizliden gizliye k olan ve iki sevgiliyi sk sk ihbar eden Arap Kle'nin varl da yatmaktadr. Hikye'nin elde edilebilen btn varyantlarn ayrntl bir biimde ince- leyen Fikret Trkmen de "Tahir ile Zhre'nin Aileleri" bal altnda vard sonulan u cmlelerle zetlemitir: "Grld gibi varyantlarn hepsinde Zhre'nin babas aristokrat bir zmredendir. Tahir'in babas da, varyantlarn ounda, Zhre'nin babasndan hemen sonra gelen sosyal bir statye sahiptir (vezir, kahya vs.)" (33). III. Deerlendirme ve Sonular zetlerini sunarak ve aile kavram ve kurumu asndan gsterdikleri zellikleri sergileyerek tanttmz Trk halk hikyelerini elde ettiimiz sonulara gre eitli bakmlardan ksaca deerlendirmek istiyoruz: 1. Ailelerin Sosyal Durumlar Arzu ile Kanber'de k olduu kzla (Arzu) beraber bym zengin bir tccarn olu olan evlatlk (Kanber); Asuman ile Zeycan'da bey kz (Zeycan) ile khya olu (Asuman); k Garib'de tacir olu ile [Resul (Garib)] ile zengin bir adamn kz (ah Sanem); k Kurban'de hkmdar kzkardei (Perizad) ile bir ky aasnn olu (Kurban); Derdiyok ile Zlfsiyah 'ta babalar amca ocuu olan erkek (Derdiyok) ile kz (Zlfsiyah); Elif ile Mahmud'dz. sultan olu (Mah- mud) ile peri padiah kz (Elif); Ferhad ile irinde bir kadn hkmdarn 32. Hikye-i Tahir ile Zhre, stanbul, 1342 (1924), (tabasmas), 64 s. Ayrca u hurufat baskdan da faydalanlmtr: Tahir ile Zhre, stanbul, 1332 (1914), 80 s. (resimli). 33. Tahir ile Zhre, s. 31-33.
yeeni (irin) ile bir nakkan olu (Ferhad); Gl ile Sitemkr'da padiah olu (Sitemkr) ile vezir kz (Gl); Hurid ile Mahmihr'de sultan olu (Hurid) ile bey kz (Mahmihr); Kerem ile Aslda ah olu [Ahmed Mirza (Kerem)] ile ha- zinedar Ermeni keiin kz [Kara Sultan (Asl)]; Krolu Hikyesi'nde seyis olu (Krolu) ile salar ve yoksul bir adamn kz; Leyl ile Mecnun 'da. komu iki Arap kabilesinden bir erkek [Kays (Mecnun)] ile kz (Leyl); Melik ah ile Gll Han 'da ah olu (Melik ah) ile padiah kz (Gll Han); Rznihn ile Mahfiruze Sultan 'da padiah olu (Rznihn) ile padiah kz (Mhfirze); ah smail ile Glizar'dz. olu (ah smail) ile Trkmen beyinin kz (Glizar); Tabir ile Zhre'de padiah kz (Zhre) ile vezir olu (Tahir) arasndaki ak sz konu- sudur. Buna gre hikyede hkmdar ocuklar; dokuz hikyede hkmdar (bey) ya da ailesine mensup ocuklar ile vezir (bey, khya, hazinedar, zengin) ocuklar; iki hikye de akraba ocuklar ya da ayn evde byyen ocuklar; iki hikyede de halktan kimselerin ocuklar birbirlerine k olmulardr. 2. Hikye Kahramanlarnn Beraberlikleri Gzden geirdiimiz hikyelerden onbirinde birbirlerini seven ve gayeleri bir araya gelerek evlenmek, aile kurmak olan kahramanlar evlenebilmekte; beinde ise kahramanlarn evlilikleri gerekleememektedir. Evlenebilen kahra- manlardan Krolu ile kars ayr yaamaktadr, evlenememi kabul ettiimiz Kerem ile Asl'da ise gerdee girildii halde beraberlik gerekleememitir. Baz hikyelerde erkek-kahramann iki ya da kadnla evlendii ve bu evli- lii kahramann sevgilisinin tevik ettii grlmektedir. Kahramanlarnn evlilii ile sonulanan hikyelerde ikinci derecedeki kahra- manlarn evlendii de grlmektedir; k Garib'de kahramann kzkardei ile ah Veled; Elif ile Mahmud'da Remilci ve Dalg ile Mahmud'un yolda kar- lat iki kz; Hurid ile Mahmihr'de sevgilileri kurtaran Arap ile Hurid'in kzkardei; Krolu Hikyesi'nde Krolu'nun olu Hasanla Benli Hanm; Melik ah ile Gll Han'da Gll Han'n erkek kardei ile eminaz evlenirler. Kahramanlarn lm ile biten hikyelerden Kerem ile Asl'da ikinci de- recedeki kahramanlardan ve Kerem'in sadk arkada Sofu, Halep paasnn yardmyla evlenir. 3. Hikye Kahramanlarnn Anne, Baba ve Kardeleriyle Mnasebetleri Hikye kahramanlarnn aile bireyleriyle olan mnasebetleri genel olarak olumludur. Ancak evlatlarn ldrmek isteyen anne ve babalar da vardr: Elif ile Mahmud'da olunu ldrerek sevgilisi Elifi almak isteyen baba; Melik ah ile Gll Han'da Melik ah'n annesi; ah smail ile Glizar'da ah smail'in
anne ve babas "hain ana-baba" tipinin halk hikyelerimizde rastlanlan rnek- leridir. Hikyelerin birounda kahramanlarn yani ocuklarnn evliliklerine kar karak onlarn ve sevgililerinin ac ekmelerine hatta istemeyerek de olsa lmlerine yol aan anne ye babalar da vardr. Hikyelerin kahramanlar genellikle ailelerin glkle elde edilmi tek ocuk- lardr. Ancak baz hikyelerde kardelerin de varl ve olaylara kart grl- mektedir: k Garib'de, Garib'in kzkardei; Hurid ile Mahmihr'de Hurid'in kzkardei, Mahmihr'nin yedi erkek kardei; Krolu'da Krolu'nun olu Ha- san'n sevgilisi Benli Hanm'n alt erkek kardei, Melik ah ile Gll Han'da Gll Han'n erkek kardei vardr. Trk halk hikyelerinin Arap harfli eski basklarndan yola karak setiimiz rneklerden kan sonular bunlardan ibarettir. Bu sonulara bakarak yazmzn giriinde sorduumuz sorunun cevabn da ylece verebiliyoruz: Halk hikye- lerimizde toplumsal anlamyla "aile" ve bu kurumla ilgili "gelenekler" yer al- maktadr. Ancak hikayelerdeki masal ve destan etkisiyle bu kurumda da belli oranlarda belirsizlikler gze arpmaktadr. Bazen hikyenin banda sz edilen bir aile olayn gidiiyle ilgili herhangi bir varlk gstermedii gibi ou zaman da silik kalr. Aileler aras atmalara fazla rastlanmaz. Anne ve babalar bazen hi karmadklar olaylar sonunda ortaya kp ocuklarnn aclarn yaar, mutluluklarn paylarlar. Aile, insanla birlikte var olan bir toplumsal kurum olarak halk hikyelerinin de ayrlmaz esidir. Ancak o, hikyenin kendine has mantna uyarak deiik biim ve zelliklerle varln hissettirmekte, yer yer gerei kucaklamakta yer yer de bir hafif sis perdesinin ardna ekilerek varln ok az hissettirmektedir. TRK MASALLARINDA ALE Prof. Dr. Umay Gnay Hacettepe niversitesi Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm Giri Asrlarn birikmi irfann ve dnya grn, insann yaamak zorunda ol- duklaryla yaamak istediklerini bir arada kendine has bir atmosferde ve slpla, kendi mantk dzeni iinde geleneksel motiflerle mill kabuller erevesinde an- latan masallar, szl anlatm trlerinin en ilgi ekici olandr. Masallar, dier folklor rnleri gibi paylalan hayatn iinde domu ve mu- hafaza edilmitir. Btn dnyada masallar, ortak bir yapya (1) ve ortak motiflere sahip szl gelenek iinde yaayan, XIX. yzyldan itibaren dzenli bir biimde yazya geirilen edeb bir trdr. Masallarn bu ortak zellikleri yannda bu tr canl ve her zaman okunur ve dinlenir yapan, dili ve olaylar biimlendiren ve hareketlendiren kltr birikimi, farkll ve milllii meydana getirmektedir. Dil, masal kahramanlar, aile ve toplum, evre, inan, det ve gelenekler, kabuller masallarda milllii meydana getirir. Masalc adyla anlan sanat, masal nesilden nesile aktaran kii olarak ma- sal kiilerini belirsiz bir dnce, duygu kalb olmaktan karr, belli bir za- mann ve yerin insanlar olmamakla beraber, kltr birliine sahip bir milletin grn temsil eden insan tipleri halinde canlandrr. Masalc, kendi milleti- nin, beklenti, tecrbe, arm ve alglarn o milletin dilinin btn incelikle- riyle anlatr. Bir masal ncelikle dili ve mill deer ve kabulleri yanst ile Trk, Fransz, Alman, Arap... masaldr. Yaplar ve konulan ayn olan masallarn farkl milletlerde telif olarak anlatlmalar bu zelliklerinden kaynaklanr. Masal konulan bir memleketten dierine aktarldnda masal alan milletin masalcs bu masal anlatrken masal kahraman yerine kendi mill tiplerini oturtmakta, evre ve toplum mill niteliklere brnmektedir. Sosyal hayat mill det, gelenek, kabul ve deerlerle rlmekte, masal olaylar, kabul grd mil- letin din inan ve yaama tarz iinde gelimektedir. rflere, detlere, ahlk kabullere btnyle ters den masallarn dil snrlarn amalar mmkn olamamaktadr. Masallarda evrensel insann gerek hayatla dleri arasndaki uzlama an- latlmakla beraber her millet, zendii rahat ve refah, mutluluu ve bunlar iin yaplan mcadeleyi kendi sembolleri ile ifade etmektedir. Bugn zerinde 1. V. Propp, Morfologija Skasti, Leningrad 1928. ngilizceye eviren: Laurence Scatt, USA 1970.
altmz Trk masallar Trkiye Cumhuriyeti snrlar iinde Cumhuriyet'ter bu yana szl gelenekten derlenmi ve yazya geirilmi rnekler yannda az saydaki tarih dnemlere ait yazma ve basma eserlerden tesbit edilebilen mal- zemeye dayanmaktadr. Trk masallarnn kaynaklar konusunda henz aratrma yaplamamtr. nk, byle bir aratrma iin ilk anayurt olan Orta-Asya Trk Cumhuriyetle- rinde tarih ve yaayan masal rneklerinin tesbit edilip karlatrlarak deerlendirilmesi gereklidir. Kaynak konusunda kesin bilgilerimizin bulunma- masna ramen elimizdeki malzeme Trk hayat iinde yaygn olarak yaayan ve benimsenen masallardan olumaktadr. Folklorda bir malzemenin benimsenip bir toplumda yaayabilmesi toplum kltrne, kabul ve deerlerine uyumlu ol- mas artna baldr. Masallar yaatldklar kltrn ve gerek hayatn izlerini tamakla beraber sosyolojik aratrma ve deerlendirmeler iin gerekli malzemenin tamamn yanstmazlar; nk masallar evrensel insan yapsndan kaynaklanan olumsuz vasflarn, insan ilikilerinde, ferd ve toplum hayatnda meydana getirdii problemlerin zmn belirli bir anlayla soyut bir ortamda dile getiren edeb rneklerdir. Olumsuzluklar ve bunlara bal problemler zmlenirken olumlu ve uyumlunun ne olmas gerektii de masallarda ifade edilir. Masallar insan iin uyumlu ve mutlu bir hayat savunurlar. Masal mant iinde uyumlu ve mutlu hayat aile hayatdr. Aile de masallarda, masal trnn zelliine uy- gun olarak genel kabul ve deerlerin masal tip ve olaylarna yansyan rneklerine gre tesbit edilebilir. Bu alma erevesinde soyut mekn ve zaman iinde Trk aile anlay malzemenin imkn verdii lde deerlendirilmeye allmtr. Masallarda olaylar soyut ve sabit bir dnya anlay iinde ilenir. Bu sebeple sosyal deime masallara yansmamtr. Bugn szl gelenek iinde yaayan ve gemi zaman iinde tesbit edilmi masallarda tasvir edilen aile arasnda fark yoktur. ekirdek Aile Bugnk ilm anlay iinde aile toplumun en kk birimi olarak kabul edil- mektedir. Ana, baba ve ocuklardan meydana gelen ekirdek aile masallarn temel unsurudur. Masallarda yer alan mcadelelerin byk bir ksm"aile kur- mak" veya bir sebeple paralanan aileyi bir araya getirmek iin yaplr. Masal kahraman aile kurmak ve paralanan ailesini biraraya getirmek iin mcadele etmedii hallerde de sonuta mkfat olarak aile kurmaya hak kazanr. Btn masallarda baar ve mutluluu evlilik ve taht sembolize eder. Tahtn eksik olduu rnekler vardr ancak evlilik birliinin veya ayrlm elerin ve ocuklarn kavumad rnekler Trk masallar iinde yoktur. Trk masal- larnda "murat alp murad verdiler" veya "murada erdiler" sonu tekerlemeleri ailenin kurucusu olan elerin mutlu bir yuvaya sahip olduklarnn ifadesidir. Ma- sallarn banda ksaca masal kahraman ok kere ailesi ile birlikte tantlr. Trk
masallarnda aile ana, baba ve ocuklardan oluur. Byle bir aile tipinin sergi- lendii aadaki Genlikte mi Kocalkta m (2) isimli masal, kadn, erkek ve ocuklarn balarna gelen talihsizlie kar direnilerine ve aile birliini yeni- den kurularna gzel bir rnek olarak kabul edilebilir kanaatindeyim: Zamann birinde zengin bir adam, imanl kars ve iki olu varm. Bu adam bir gece ryasnda bir ses iitir: "Mehmet Aa bana bel gelecek, genlikte mi istersin? htiyarlkta m?" Bu rya kere tekrarlannca Mehmet Aa eine ne demeliyim diye sorar. Eiyle birlikte skntnn genlikte ekilebileceine ka- rar verirler ve Mehmet Aa, ryada soran sese, genlikte cevabn verir. O gece evleri yanar sokakta kalrlar. Belnn biri buymu diyerek el ele verirler memle- ketlerini terkederler. Alaya alaya bir kye gelirler. Kyn oban yokmu. Mehmet Aa, oul- laryla birlikte obanlk etmeye balar. Kye bir gn bir bezirgan gelir. amarlarn ykamak zere Mehmet Aa'nn hanmna yollar. Kadn ama- rlar ykar, tler, olu ile bezirgana gnderir. Bezirgan bu kadar gzel amar ykayan kadn, obana deil bana lyk diye dnr. amarlar getiren ocua, paray almaya annen gelsin, der. Paray almaya gelen kadn atnn ter- kisine bindirir ve kaar. Mehmet Aa einin kaybolduunu renince oullarn alr yollara der. Yolda bir suya rastgelirler. ocuklarn ikisini birden karya geiremeyecei iin birini kyda brakr, dierini srtna alr ve suyu gemeye balar. Suyun ortasna geldiinde kydaki olunu bir kurdun kaptn grr. Barp rpnrken srtndaki olunu suya drr. Kydaki olunu kurt, suya den olunu da su alr gtrr. Mehmet Aa aresiz bakakalr. Suyun gtrd ocuu bir deirmenci, kurdun kapt ocuu da bir oban kurtarr ve bytr. Mehmet Aa gide gide bir memlekete gelir. O memleketin padiah lm, ku uuruyorlarm, ku kimin bana konarsa onu padiah yapa- caklarm. Ku gelir kere Mehmet Aa'nn bana konar. Mehmet Aa padiah olur, hkm srmeye balar. Deirmencinin ve obann yanndaki ocuklar byynce ailelerini bulmak zere yola karlar. Yolda karlarlar. Birbirlerini tanmazlar ama arkada olurlar. Babalarnn padiah olduu mem- lekete gelirler ve bilmeden babalarnn hizmetine girerler. Mehmet Aa'nn eini karan bezirgan, padiah ziyarete gelir. Einin yalnz adrda olduunu syleyince padiah olanlar kadn beklemeye gnderir. ocuklar adrn dnda nbet tutarken biz arkada olduk ama birbirimizi tanmyoruz, derler. Birbirlerine sen nerelisin, nereden geliyorsun diye sorarlar. ocuklardan biri balar anlatmaya: benim babam ok zengindi. Bir rya grd, bamza bunlar geldi... der. Dier ocuk ben kurdun gtrd ocuum diye kardeine sarlr. Anneleri de adrdan ocuklarn anlattklarn dinler ve dar kar. Ben de an- nenizim diyerek ocuklarna sarlr. Bu srada gelen bezirgan nbetilerle eini sarma dola grnce padiaha gider ve olanlar ikyet eder. Padiah gelir, kadn, olanlar sorguya eker. Hikyeyi renince ailesine kavuur, bezirgan cezalandrr. 2. Saim Sakaolu, Gmhane Masallar.. Ankara 1973
Aile Birlii ve E Seimi Trk masallarnda aile birlii ok nemlidir, yi bir aile birlii iin e seimi nem tar. Trk toplumunda evlilik, sorumluluk tayabilenlere verilen bir hak olarak kabul grr. Halk hayatnda askerliini yapmam, geimini salayacak ii olmayan erkein, ev ilerinde hnerli olmayan kzlarn evlilik yapmalarna izin verilmez. Masallarda evlilik birliine ulamann bir mkfat karakteri tamas masal kahramanlarnn g grevlerle, zorlu mcadelelerle denendikten ve kiiliklerini ispatladktan sonra evlenme hakkna ulaabilmelerinden kaynaklanmaktadr. Baz masallar, kahramanlarn evlenmeleri ile balar, ancak bu tr masallarda da eler birbirlerinden ayrlarak tekrar kavuabilmek iin eitli denemelerden, sabr ve alakgnlllk snavlarndan geirilirler. ki gencin gzel, zengin ve ik- tidar sahibi ve birbirlerine k olmalar da evlilik hakkn elde etmelerine yet- mez. Mutlaka emek harcamak, mcadele etmek ve denemeleri baarmak zorun- dadrlar. Evlilik iin bu n artlar, hayatta olduu gibi masallarda da aileye ciddi bir kurum olarak bakldn gstermektedir. E seimi masallarda olduka eitli ve renkli rneklerle anlatlmaktadr(3). Padiah, evlenmek isteyen kzlarna "abdest alp rekat namaz kldktan sonra istihareye yatn. Ryanzda kimi grrseniz, ona vereceim" der. Padiahn olu sokakta altn topuyla oynarken bir kocakarnn testisini krar. Buna ok kzan ko- cakar: "Olum ben sana bir ey demem. Allah'tan umarm sen nara k olasn", gibi tesadflerle yaplan e seimleri yannda masal kahramanlarnn dorudan doruya kendi tercihlerini belirttikleri rnekler de vardr. Padiah kz veya padiah olu ile evlenmeye talip olan masal kahramanlar ne srlen btn artlar yerine getirirler (4). Padiahn kzna talip olan ylan ocuk, padiahn kzn vermek iin artlan olan, padiahn sarayndan daha yksek olan bir saray, ylann bile ge- emeyecei iti ve yz adet ayn boyda ayn renkte svariyi salar. Evlendii gece, insan biimine giren ylan einden bu srr kimseye sylememesini ister. Masallarda "sr saklamak" nemli bir vasf olarak ilenir. Bu nitelie sahip ol- mayanlar eitli ekillerde cezalandrlrlar. Padiahn kz, einin ylan deil, in- san olduunu syleyince ylan ocuk gvercin olur ve uar gider. Masaln bun- dan sonraki blmlerinde eini aramaya kan padiahn kznn snanmas ve baars anlatlr. kisi de kendilerine verilen g grev ve denemeleri baardk- tan sonra mutlu olmaya hak kazanrlar. Sonuta aile bir araya gelir. Btn ma- sallarda mutluluk ve aile birliine sahip olmak iin akll, yetenekli, becerikli ve sabrl olmalar gerektii vurgulanr. E seimi ile birlikte aile fertlerinin birbir- lerine kar olumlu tavrlarn sergileyen Trkiye snrlar iinde ve Kbrs'ta yaygn olarak anlatlan Hsn Yusuf(5) isimli masal rnek olarak aktaryorum: 3. Pertev Naili Boratav, Az Gittik Uz Gittik, Ankara 1969. s. 99. Umay Gnay, Elz Masallar, Erzurum 1975. s. 425. 4. Umay Gnay, Elz Masallar, Erzurum 1975, s. 399. 5. Pertev Naili Boratav. Zaman Zaman inde, stanbul 1958, s. 14.
Bir padiahn kz gergef ilerken beyaz bir ku gelir, makasn alr kaar. Ertesi gn yksn, daha sonraki gn gergefini alr, uar gider. Sultan hanm beyaz kuu ve bana gelen bu olaylar ok merak eder. zntsnden hastalanr. Padiah, kzn iyiletirmek iin her areye bavurur. Sultan hanma bakan he- kimlerden biri yalnz seyahate kmasnn derdine are olacan syler. Padiah buna zlrse de kznn iyilemesi iin byle bir seyahate kmasna izin verir. Sultan hanm ykte hafif pahada ar eyalarn yanna alr ve yola kar. Her yerde beyaz gvercini ararsa da hi bir yerde bulamaz. Son geldii ehirde bir hamam yaptrr ve her tarafa haber salar. Her kimin ne derdi varsa, bandan ne gemise gelsin bana anlatsn, hamamda da bedava ykansn, der. Bu haber her tarafa yaylr, hamam dolar, boalr. Gnn birinde Kelolan gelir. Bir maarada bir leen suyun iine girip de- likanl klna giren beyaz gvercin grdn, delikanlnn bir ekmeceden bir makas, bir yksk ve bir gergef kartarak aladn: "Ah sultanm nerelerdesin? Sarayn siyahlara boyand, btn ev halk matem iinde" diyerek aladn an- latr. Sultan hanm, hamam Kelolan'a hediye eder ve kendisi beyaz gver- cinin yaad maaraya gider. Beyaz gvercinin delikanl olup kendisi iin aladn grr ve ortaya kar. Delikanl, bir padiahn olu olduunu, yedi gnlkken periler tarafndan karldn anlatr. Perilerden Sultan hanma za- rar gelir korkusu ile dokuz aylk yolda olan babasnn sarayna giderler. Sultan hanma: "Sarayda yas tuttuklar iin kimseye kapy amazlar. Sen Hsn Yusuf ehzadenin ba iin dersen seni ieri alrlar" der, kendisi uar gider. Hsn Yu- suf ehzadenin adn duyunca, Sultan hanm saraya alrlar, kzn yedi gnlkken karlan oullarnn ei olduunu renince ehzadenin yirmi yldr kapal olan odasna yerletirirler. Delikanly perilerin elinden kurtarrlar. Sultan hanmn anasna babasna mjdeler gnderirler, onlar da davet ederek krk gn krk gece dn yaparlar. Bu masalda da aka grld zere aile kurmak ve beraberlii srdrebil- mek iin ailenin btn fertleri aba harcamaktadr. Anne ve babalar da ocuk- larnn kt ve zor kaderlerinin skntlarn paylamakta ve onlara destek ver- mektedirler. Aile Birliinde ocuklarn Yeri ve Rol Trk masallarnda ailenin sreklilii ve mutluluu iin "ocuk sahibi olmak" arttr. ocuk sahibi olmayan eler kendilerini eksik ve mutsuz hissederler. ocu-u olmayan masal kahramanlar eitli yollara ve pratiklere bavururlar. ocuk sahibi olmak isteyen ailelere, dervilerin bir elma vererek yardm etme- leri olduka yaygn bir motifdir. Elma btn kltrlerde remeyi, oalmay temsil eder. Ancak elma yiyerek ocuk sahibi olmak Trk masallarna hastr. Bu motifin bir benzeri Kazak-Krgz trk kltr dairesi'nin mahsul olan Manas Destan'nda Manas'n doumu ile ilgili olarak grlmektedir. Yakup Han, ocuk dourmayan ei irii'den ikyet ederken; "elmalkta yuvarlanmad, belini sk
balamad" ifadesini kullanmaktadr. ah smail (6) isimli masaln girii bu ko- nuya iyi bir rnek tekil etmektedir: Hi evld olmayan bir padiah baheye kar ve orada dnceye dalar. Baheye gelen bir dervi padiaha kere: "Padiahm selmn aleykm" der. Padiah duymaz. Dervi tekrar seslenince Padiah selm alr. Dervi, neden dalgn olduunu sorunca Padiah ocuu olmad iin zgn olduunu syler. Dervi, iki elma verir. Birini Sultan hanmla birlikte yemesini, dierini atna ye- dirmesini syler. ocuu olunca kendisi gelinceye kadar isim konmamasn ten- bihler ve dervi gider. "Dua ve dilekle ocuk sahibi olmak" da Trk masallarnda olduka sk rast- lanlan yollardan biridir. ounlukla da bu dua ve dilekler usulyle yaplmad iin ylan, san biiminde veya hayrsz bir ocua sahip olunur. Bu tr masal- larda mcadele biim deitirerek insan klna girmek veya evresine zarar veren ocuktan kurtulmak zere geliir. Pek ok varyant tesbit edilmi olan u masal (7) girii bu konuya rnek olarak verilebilir: Tarihin birinde bir Ahmet Aa varm. Bu Ahmet Aa'nn ocuu yokmu. Ahmet Aa daima; "Allahm ocuk ver" diye yalvarrm. Ei; "Ahmet Aa, hayrl ise versin, hayrsz ise vermesin" der. Ahmet Aa; "Yo kadn, Allah ver- sin de hayrls da bir hayrsz da" der. Bunlar byle konuurken bacadan bir ylan dyor. Ahmet Aa ile ei korkup kamaya balyorlar. Ylan dile geliyor: "Kamayn siz Allah'tan bir evlt istediniz. te Cenab Allah da beni size gnderdi" diyor. Trk toplumunda da dier toplumlarda olduu gibi kz, erkek ocuk ayrm gzeten anlaylar zaman zaman grlmektedir. Trk masallarnda ise ocuun kz veya erkek oluunun nemli olmad, ailesine ve evresine yararl ve hayrl bir ocuk olmasnn nemli olduu sk sk vurgulanr. Dorudan doruya bu temi ileyen mstakil masal rnekleri de derlenmitir. Hayrsz Kz adl masalda (8) olu olan bir padiah mutlaka bir kz olmasn ister. "Hayrl da olsa hayrsz da olsa bir kzm olsun" dileiyle btn aileyi felkete srkleyen bir kz ocuuna sahip olur. Kz ocuklarn da erkek ocuklar kadar akll ve baarl olabileceklerini anla- tan ki Karde (9) isimli masalda iki erkek kardeten birinin btn ocuklar er- kek, dierinin kz olur. Oullar olan karde, kzlar olan kardeini srekli kmser. Kz babas bir kzn, olan babas da bir olunu gurbete gndererek denemeye karar verirler. Sonuta kz nne kan glkleri yener, hem zenin olur hem de padiahn olu ile evlenir. Erkek ocuk elindeki parasn da kaybe- derek hi bir ey baaramadan geri dner. Cinsiyetin deil akln, azmin ve bec- erikliliin nemli olduu vurgulanr. Trk masallarnda kz ocuklarnn da erkekler kadar sevilip istendiini ve kardelerin balln sergileyen Yedi Karde (10) isimli masal bu konuya gzel bir rnektir: 6. Umay Gnay, a.g.e., s. 341. 7. a.g.e., s. 399- 8. a.g.e., s. 496. 9. a.g.e., s. 295. 10. Pertev Neili Boratav, Zaman Zaman inde, stanbul 1958, s. 85.
Yedi erkek karde, annelerine sekizinci kardeleri de erkek olursa evi terkede- ceklerini sylerler. Sekizinci ocuk kz olur, ancak kt niyetli ebe ocuklara seki- zinci kardelerinin de olan olduunu bildirir. Yedi karde evlerine dnmezler. Kz ocuk byynce erkek kardelerini bulup aileyi bir araya getirmek iin byk mcadeleler verir. Kardelerine kavuur ve aile mutluluk iinde yaar. Bu masal aile iinde ocuklarn roln ve birbirlerine kar scak ilikilerini gstermesi bakmndan da ilgi ekicidir. Masallarda kt huylu, kskan kz ve erkek karde rnekleri de vardr. Deiik isimlerle pek ok varyant bulunan Glkn (11) isimli aadaki masalda olumlu ve olumsuz karde tipleri birarada ilenmitir. Ayrca ocuklarn ana-baba anlamazlklarna zm bularak paralanan ailelerini biraraya getirilerinin hikyesi de anlatlmtr: Bir padiahn olu memleketlerini dolamaya karlar. kzkardein u konumalarna ahit olurlar: "Byk kz, Padiahn byk olu beni alsayd atesiz, tuzsuz, yemek piirirdim herkes yerdi, gene bitmezdi; ortanca kz, padiahn ortanca olu beni alsayd, bir hal bir kilim dokurdum, herkes oturur- du gene de bo kalrd; kk kz padiahn kk olu beni alsayd ona inci dili bir kzla altn peremli bir olan doururdum". Padiahn olu bu kzla evlenir, iki byk kz vaatlerini ilk geceden ye- rine getirirler. Kk kzn doum vakti gelince ablalar kardelerini kskanrlar. Ebe vastasyla doan ocuklar bir sandkla denize atarlar. Kk kz- kardelerinin yanna iki kpek yavrusu koydururlar. Padiahn kk olu einin kpek yavrusu dourduuna inanr ve eini yar beline kadar yedi caddenin or- tasna gmdrr ve herkesin yzne tkrmesini emreder. ocuklar bir balk bulur ve bytr. ocuklar anne ve babalarn aramak zere yola karlar, bir dan banda bir ev yapar yerleirler. Olan ocuk, ava ktnda babas ile tanr. Padiahn olu, einin kendisine vaat edip veremedii bu altn peremli ocuu pek sever, sarayna yemee gtrr. Teyzeleri bu ocuu grnce tanrlar ve yaptklar ktln ortaya kmasndan korkarlar. ocuklarn yaadklar yeri buldurtarak cad kadn gnderirler. Cad, kz, er- kek kardeini Glkn ieini bulmaya gndermesi iin ikna eder. Olan ocuk, kz kardeinin hatr iin Glkn ieini bulmaya gider. Devlerle dost olur, on- larn yardmyla Glkn ieini kz kardeine getirir. Teyzeler ocuun sa ola- rak dndn renince, kz kardeini ikna ettirerek Glkn'n kendisini getir- mek zere ocuu tekrar gnderirler. Olan ocuk, bu iin ok zor olduunu bilir ama kz kardeinin zlmemesi iin yola kar, gene devlerin yardmyla Glkn isimli gzel kza ular. Glkn kendisini grmeye gelen btn delikanllar gibi bu ocuu da ta ya- par. Ancak ocuun gzelliine dayanamaz ve bu ocuu ve onun hatrna dier delikanllar canlandrr. Altn peremli ocukla Glkn evlenirler ve inci dili kz kardeinin yanna dnerler. Glkn, ocuklarn gerek hikyelerini bilir. Bunu ortaya kartmak iin padiah olan babalarn ve btn askerlerini yemee davet ettirir. Padiaha, bu ocuklarn onun olduunu ve dier olaylar anlatr. 11. Umay Gnay, a.g.e.. s. 480.
Anneyi yedi caddenin ortasndan kartrlar, aile biraraya gelir. Teyzeler ceza- landrlr. Bu masalda insan yapsndaki kskanlk huyunun kardeleri bile birbirine dman edebilecei, ancak ktlk yannda iyiliin her zaman galip gelecei vurgulanmaktadr. Ayn zamanda kzkardelerine ktlk yapanlarla birlikte altn peremli olan ile inci dili kz kardelerin birbirlerine dknlkleri ve fe- dakrlklar da anlatlarak, olumsuz rnein bir kural olmad da ortaya konul- maktadr. ffetsiz Kadn rneklerinin Genelletirilmemesi ve ok Elilik Trk masallarnda insanlar cinslerine, statlerine gre sulamann doru ol- mad da aka vurgulanr. Giri blm, Binbir Gece Masallar'ndan alnan ve Trk masallar iinde her blgeden varyantlar derlenen Kratl{\2) adl ma- salda bir kadnn kt huyundan dolay btn kadnlarn cezalandrlmasnn yanl olduu temas ilenir. Bir padiah, bir kadnn kocasna sadakatszlna ahit olunca bu kadnn ve dier btn kadnlarn aslmasn emreder. Padiahn bu kararn doru bulma- yan yallar, Muhammed isimli bir ihtiyar padiaha eli olarak gnderirler. Bu ihtiyar padiaha u hikyeyi anlatr: "Genliimde bir iftlii soymaya giderken bir kratlya rastladm. Kratly ldrrek altnlarn tamamn almak istedim. Kratlya ne kadar iddetli vurdumsa da hi etkilenmedi. iftlie kratl gitti ve dnd. Sonra mezarla gittik. Bir mezarn banda kyafet deitiren kratlnn bir kadn olduunu grdm. Kratl, iftlik sahibinin nianlsn ldrdn, iftlie soygun yapmaya gitmediini, nianlsnn intikamn almaya gittiini syledi. Benden onu ldrmemi ve nianlsnn yanna gmmemi istedi. Kratyla bir terki altn da bana verdi". htiyar, "ite padiahm, kocasn zehir- leyen senin tandn kadn yannda byle fedakr kadnlar da vardr" der. Padiah kadnlar astrmaktan vazgeer. Binbir Gece Masallar kadnlarnn sadakatsizlii temas zerine kurulmutur. Yukarda verdiimiz rnektekine benzer rneklerle Trk masal gelenei bu an- laya cevap vermitir. Birka kt rnein herkesi kapsamad aka ifade edilmitir. nk masallarn byk bir ksmnda, elerin birbirlerine kavuabilmek veya ortak dmanlarn ortadan kaldrabilmek iin beraberce verdikleri byk mcadeleleri anlatrlar. Evrensel insan yapsnda bulunan tamah, kskanlk, hrs gibi olumsuz zellikler masallarda aka vurgulanr ve bu huylarn aile birlii iin de tehlikeli ve zararl olduu rneklenir. Bu nitelik ile masallar eitici ve reticilik grevini de yerine getirirler. nsan zaaflar ileyen masallar, bu trn hayal dnyas ile snrl olmadn da gstermektedir. Masallarda iyi insan, kendisi ve evresiyle bark olan insan tipidir. Masal kahramanlar, evrelerine iyilik ya- 12. a.g.e., s. 509.
pan yardmsever insanlardr. Bunun dnda davranan, evresindekilere ve yaknlarna ktlk yapanlar sonuta mutlaka cezalandrlrlar. ok yaygn olmamakla beraber kskan babalar, vey anneler, kz ve erkek kardeler de masallarda rol alrlar. Masal anlatclar tarafndan aile fertleri arasndan kan byle olumsuz tipler dev, ejderha veya cad kadnlardan daha ok knanr. ah smail adn tayan masalda (13), bir derviin verdii elma ile ocuk sahibi olan ah smail'in babas masaln sonunda byle kt tipe dnmektedir. ah smail, evlenmek zere gzel kzla sarayna dner. Saray- daki byk besleme, babaya ah smail'i ldrp kzlarla evlenmesini tler. Baba bir oyunla ah smail'in gzlerini karttrp onu bir kuyuya attrr. Evle- necei kzlarn yardmyla ah smail kurtulur, gzleri alr. ah smail'in yardmcs olan Arap tarafndan baba ldrlerek cezalandrlr. Bu rnekte olduu gibi ok yaygn olmamakla beraber baz masallarda ok kadnla evlilik szkonusudur. Masal kahramanlar nceki elerini beenmedikleri veya anlaamadklar iin deil masal mant ve maceras iinde zor grevleri baarmada kendilerine yardmc olan ve kendileri kadar gl, becerikli ve akll kadnlarla karlatklarnda bunlarla da evlenmeleri doal olarak ortaya kar ve kabul grr. ok kere de bu rnekte grld gibi iki veya kzla ayn anda evlenirler, nk ou kez evli deildirler. Erkein birden fazla einin olmas sadakatsizlik olarak yorumlanmamakla beraber tek elilik Trk masallarnda daha yaygn olarak ilenmitir. Trk masallarnda bu trl az saydaki rnein dnda aile fertleri birbirle- rine ok dkndr. Olunun bana gelenlerden tr duyduu zntden gzleri kr olan babalarn veya hasta babasn iyiletirmek iin byk fe- dakrlklar yapan oullarn says pek oktur. Dnya Gzeli (14) isimli masalda, padiah hastalanr ve gzleri kr olur. Bir dervi: "Sultanm, senin gznn ilc ayann basmad topraktr" der. Padiahn olu sra ile babalarnn ayann basmad topra bulmak zere yollara derler. Masal geleneine gre byk olanlar babalarnn basmad topra bulamazlar. Padiah da ayann basmad yer kalmadn syler. Kk ehzade, babasnn ayann basmad topran Dnya Gzeli'nin gergefinin alt olduunu reniyor. Azmi, zeks, yetenei ve sihirli yardmclar ile hem Dnya Gzeli ile evleniyor hem de babasna il olacak topra getiriyor. Sonu Trk masallarnda aile kavram XX. yzyla kadar Trk hayatndaki genel ka- bullere paralel olarak ilenmitir. Kadn erkek beraberlii ocuklarla birlikte en 13. a.g.e., s. 341. 14. a.g.e., s. 524. [Yukarda zikrettiim masal rneklerinin varyantlar iin Bilge Seyid- olu'nun Erzurum Halk Masallar zerine Aratrmalar (Ankara 1976) ve Mehmet Turul, Mahmut Gazi Kynn Halk Edebiyat (Ankara 1947) isimli deerli almalarn da eklemeliyim]
mutlu ve salkl ekilde aile kurumunda yaanmaktadr. Trk masallarnda boanma kavram ve rnei tesbit edilmemitir. Eler, bir talihsizlik sebebiyle birbirlerinden ayrldklarnda yeniden beraber olabilmek iin byk skntlara katlanrlar. Geimsizlikten dolay paralanm aileler masallarda yer almaz. Aile fertleri balarna gelen bir talihsizlik veya ihtiya duyulan bir nesneyi elde et- mek iin birbirinden geici bir sre iin ayrlrlar. Trk masallarnda insan zaaflar olarak kabul edilen hrs, tamah, iki yzllk, kskanlk gibi kt huylardan kurtulmak gerektii vurgulanr. Bu huylardan kiiliklerini arndrmayanlar aile fertlerinden birisi dahi olsa mutlaka ceza- landrlr. Fedakrlk ve feragat ailenin sreklilii iin arttr. Sabrl, akll, iyilik- sever, becerikli insanlar mutlu ailelere sahip olabilirler. Kadn ve erkek mutlu yuvaya sahip olabilmek iin benzer snavlardan geirilirler. Aile birliine sahip olabilmek masal ifadesi ile murada erebilmek iin cinsiyet fark gzetilmeksizin sorumluluk tayabilecek, iyi insan niteliine haiz kiiliin ispat edilmesi masal- larda n art olarak tekrarlanr. ATASZLERNDE ALE hsan Kurt Krehir Eitim Fakltesi retim Grevlisi Giri Salkl toplumu meydana getirmenin en banda "aile"ye, ailenin kuru- luuna byk nem verilmitir. nk ailenin fonksiyonlarna; nfusu yenileme, ocuklar sosyalletirme, sosyal miras nakletme, kltr tama ve benzerleri yklenmitir. Ailenin fonksiyonlar arasna bu unsurlar katlrken, dolaysyla ai- leden baz beklentiler de ortaya kmtr. Bu beklentiler arasnda "kltr tama" da vardr. Bilhassa szl kltrn daha younluk kazand dnemlerde kltr tama fonksiyonu daha da nem kazanmtr. Bunun iin toplum ekirdei olan aile kuruluuna ncelikle baz inanlar ve ller getirilmitir. Bir hukuk hkm olmayan, ancak kltrel deerler ierisinde yer alan ataszlerinde bu llerin yansmalarn grebiliyoruz. yle ki "Atalar szn tutmayan yabana atarlar" sznde ifadesini bulduu gibi, ataszleri bir ksm toplumsal kabullerin ls durumuna sokulmutur. Bunun iin ailede veya top- lumda atalar sznn dinlenmesi gerektii iaret edilmitir. Daha dorusu bu szlerin vermek istedii mesajlarn gerektii yerde hayata geirilmesine nem verilmitir. Nitekim "ulu (ata) sz dinlemeyen uluyu uluyu yolda kalr" sznde de aklanan gerek verilmek istenmitir. Halk kltr, folklor, ya da halkbilim rnlerinden saylan ataszlerinin bazlarnda aile unsurunun dile getirildii grlmektedir. Aile ve atasz deyin- ce, dorudan aile veya aile bireylerinden bahseden ataszleri hatrlanmaktadr. Dolaysyla ataszlerinde aile ile ilgili unsurlar ve bunlarn yorumunda; aile ve aile bireylerinden (yelerinden) bahseden ataszlerinin yorumlanmas sz ko- nusu olacaktr. Tesbit edilen ataszlerinde ailenin kuruluundan (evlilik, nikh), aile ye- lerinin zelliklerine ve yeler arasndaki ilikilere kadar bir takm ller belir- lenmitir. Bu llerin; aile yelerine verilen roller, sorumluluklar, aile yele- rinin eitli davranlar konusunda hkm ve yarglar, yelerden beklentiler eklinde olduu anlalmaktadr. Bu belirlemeler yaplrken hkm ve yarg erevesi daraltlmamtr. nk ekirdek aileden geni aileye kadar, hemen hemen btn aile yelerinin adnn getii ataszleri de bulunmaktadr. Ataszlerinde aile ile ilgili unsurlar ve bunlarn yorumu yaplrken, ataszle- rinin muhtevasndan kaynaklanan zellikler dikkate alnmtr. Mesela atasz- lerinde mevcut olan kelimelerin sadece szlk anlamlar dikkate alnmamtr.
nk genellikle ataszlerindeki kelimelerin bazen birka bazen de hepsi szlk anlamlarndan ayr anlama gelecek ekilde kullanlabilme zelliine sahiptir. Bu zellik dikkate alndnda, ataszlerinin ne kadar zengin yorumlara ak olduu da hemen anlalmaktadr. Nitekim bu yazda baz ataszleri, muhtevasndan ve mecazlarnn zenginliinden dolay aile kavramnn eitli boyutlarnda yorum- lanmtr. Bu aklama bir rnekle u ekilde izah edilebilir: Mesel "Teyze ana yarsdr" atasz bu yaznn deiik balklar altnda yorumlanabilir. nk "teyze" "aile yesi" saylr. Aile ii ilikilerde "ana yars" rol de beklendii dikkate alnrsa, bu atasznn niin farkl balklar altnda yorumlanabilecei anlalm olur. Ataszlerinde aile ile ilgili unsurlarn yorumunda, ataszlerinin ne zaman ve kimin tarafndan sylendiinin bilinmemesini de dikkate almak gerekecektir. nk baz ataszlerinin sylendii zaman belli olmasa da, belirli bir kltr dnemini yanstt anlalabilmektedir. Mesel "Ana gibi yr, Badat gibi diyar olmaz" sznn, Badat'n Trk topraklarnda olduu dnemlerde sylendii tahmin edilebilir. Yine baz ataszlerinin de belirli kltr dnemleri iinde ak- tarld varsaylabilir. Ataszlerinde aile ile ilgili unsurlarn yorumuna daha salkl yaklaabilmek iin "atasz" ve "aile" kavramlarnn aklanmasna gerek vardr. Atasz ve Aile Kavramlar Atasz ve aile kavramlarnn pek ok tanmlan yaplmtr. Bu yaz ieri- sinde, atasz ve aile kavramlarnn birbirleriyle etkileimleri ve ilikileri asndan yaplan tanmlar zerinde yorumlar yaplmaa allacaktr. ncelikle belirtmek gerekir ki, atasz ve aile kavramlar Trk tarihi kadar eskidir. Bu iki kavram arasnda en azndan bu bakmdan bir iliki vardr. "Atalar sz", "durb- emsal", "sav" ve benzeri kavramlarla ifade edilen "atasz"nn yaplm olan benzer tanmlarndan hareketle kapsayc bir tanm u ekilde verilebilir: "Atasz; atalarmzn uzun denemelere dayanan yar- glarn, genel kural, bilgece dnce ya da t olarak dsturlatran, kalp- lam ekilleri bulunan, Trk halk tarafndan benimsenmi, dokunakl, hazr ce- vap tanmna uygun, zekay kamlayan, insana yeni dnceler ve fikirler a- rtran, bazen kelimelerin szlkteki karl dnda rtl, baka bir anlam sezdirmek iin sylenmi, kimin tarafndan sylendii belli olmayan, geni an- laml fakat z szlerdir" (1). Aile kavram, toplumda genelde benzer alglamalar artrr. Fakat baz kylerimizde "aile" denilince bir insann "ei" anlalyor. "Aile" kavramnn 1. hsan Kurt, Trk Ataszlerine Psikolojik Bir Yaklam, Kltr Bakanl Yaynlan, Ankara 1991, s. 10. 2. Faruk Kocack. "Sivasta Kentsel Aile", Aile Yazlan 2, Aile Aratrma Kurumu Ba kanl Yaynlar, Ankara 1990, s. 270.
anlatmak iin de "hane, ev" terimleri kullanld (2) tesbit edilmitir. Ancak bu- rada "hane" kavram iin bir genelleme sz konusu olmamakla birlikte "ev" kavram daha arlkl olarak "aile" kavramn artrr ekilde kullanl- maktadr. Baz ataszlerinde de "ev" kelimesinin gerisinde"aile"yi iaret ettii anlalmaktadr; "Evceizim evceizim, sen bilirsin halceizim", "Ev ykann evi yklr", "Ev yap ev ykma", "Evinde rahat olmayan dnya cehennemindedir". Aile kavramna, eski Trklerde ok geni kapsaml anlamlar yklendii, baz byk deerlerle birlikte anld da bilinmektedir. nk "eski Trklerde "sla" vatanla ana-babaya mnhasr olmak itibariyle, aile ile vatan ayn kudsiyeti hiz demektir" (3). Trk toplumunda aileye byk nem ve deer verildii, baz roller ve beklen- tiler iinde bulunulduu iin "aile" kavramnn eitli tanmlar yaplmtr. "Aile" kavramndan hareketle "aile yeleri" ile ilgili dnceler de ifade edil- mitir. Aile ile ilgili tanmlar, ounlukla hangi adan bakldna gre dei- mektedir. Ataszlerinde de aileye bak alar farkl olduundan ve yorumlama- larda bu farkl tanmlamalar gz nnde bulundurulabileceinden, bunlarn bazlarn aktarmakta fayda vardr: "Aile, nfusu yenileme, mill kltr tama, sosyal miras nakletme, ocuklar sosyalletirme, biyolojik ve psikolojik fonksiyonun yerine getirildii bir mes- sesedir" (4). "Geni anlamda aile; evlilik ve hsmlk ilikileriyle bal bulunan kiileri kap- sayan hukuk bir messesedir. Dar anlamda ise; kar, koca ve ocuklardan ibaret bulunan bir kurumdur" (5). "Aile, kan ball, evlilik ve dier yasal yollardan aralarnda akrabalk ilikisi bulunan ve ounlukla ayn evde yaayan fertlerden oluan, fertlerin cin- sel, psikolojik, sosyal, kltrel ve ekonomik ihtiyalarnn karland, fertlerin topluma uyum ve katlmlarnn saland ve dzenlendii temel bir toplumsal birimdir" (6). Aile kavramnn tanmlarnda ifade edildii gibi aileye bir takm fonksiyon- lar verilmitir. Ataszlerinde bu fonksiyonlarn hangi aile yeleri tarafndan ye- rine getirilmesi gerektii aka belirtilmitir. Ya da bu grev aile yelerinin bir- kana birden verilmitir. Mesel "nfusu yenileme" fonksiyonu "baba" ve "ana"ya birlikte yklenmitir. "Er evlenen dl alr, erken kalkan yol alr" atasznde, ailenin reme fonksiyonu ifade edilmitir. Ailenin "mill kltr tama" fonksiyonu bata ana-baba olmak zere ocuklar ve dier yeleri de kapsamna almaktadr. Ailenin toplum iindeki "tabii, iktisad ve ahlk grev- leri" (7) ataszlerinde, yine aile yeleri belirtilerek iaret edilmitir. Bu konudaki rnekler yeri geldike verilecektir. 3. smail Hami Danimend, Garp Menbalarna Gre Eski Trk Seciyye ve Ahlk. 3. Bask, stanbul Kitabevi Yaynlar, stanbul 1982, s. 95. 4. Mustafa Erkal, Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Deime, Maya Y, Ankara 1984, s. 96. 5. Rza Ayhan, "Ailenin Hukuki Raporu", Trkiye Aile Yll 1990, Aile Aratrma Ku rumu Bakanl Yaynlar, Ankara 1990, s. 21. 6. DPT, Trk Aile Yaps, . . K. Raporu, Ankara 1989, s. 6. 7. Rza Ayhan, a.g.m., s. 22.
Kltrel Adan Aile ve Ataszlerinde Grlen zellikler Aile, toplumun en kk paras olduuna gre kltrel bir varlktr. Sosyal hayatn bir parasn yanstmas bakmndan da ataszleri ile yakndan ilikilidir. nk halkbilim, bir bakma halkn hayatn temsil eder. Ataszleri de, bu bilim dalnn rn olmas sebebiyle halkn hayatn temsil etmede nemli bir paya sahiptir. Folklor rnlerinin retili sebebi toplum hayat iindeki grevlerinden kay- naklanr. Bu grev elenceye veya faydaya ama mutlaka yaama tarzna baldr (8). Ataszleri de bu rnlerin bir paras olmas nedeniyle, yaama tarzlarnn bir cephesi olan aile hayatn da konu edinmitir. Ailenin fonksiyonlarndan bi- rinin "mill kltr tamak" olduuna gre, bu kltr ierisinde kalplam hkm ve yarglar olan ataszleri de vardr. En azndan bu bakmdan kltrel adan aile ve ataszlerinde ilikiler aranabilir. ocuklar yetitirmek, onlara salam bir kiilik kazandrmak ailenin grevleri arasnda kabul edilir. Hatta ocuklarn sosyallemesinde ailenin byk pay olduu ataszlerinde ifade edilir. Bu durum zellikle "ana","baba" dav- ranlarnn ocuu etkiledii, onun kiiliine yansd eklinde dile getiril- mitir: "Trk ailesinde bilhassa anne, yavruyu haramdan anne karnndan itiba- ren saknmada byk titizlik gstermitir. nk ocuun beslenecei haram lok- mann onun kiiliini etkileyeceine samimi olarak inanlmtr. Hatta byle bir yanl hareketin daha sonraki nesilleri de etkileyecei dnlmtr. Bir atasznde bu durum, "Atann (dedenin, babann) yedii eki elma (meyve) to- rununun (ocuunun) dilerini kamatrr" eklinde ifade edilir. Atasznden kaynaklanan bu yarg kltrel btnlkten yansmayan deerlendirmenin bir cephesidir. Bu yansmay aileyi oluturan kltr yapsnda da grmek mm- kndr. nk aile, dnyaya geldiinde sosyal bir varlk olmayan ferdi zamanla kendisine benzetmeye, kendisini fertte temsil ettirmeye alan bir evredir (9). Bu durumu birok atasznn zengin ve mecazl muhtevasnda grmek mmkndr; "Analar ne ki danalar ne olsun", "Asl ne ise nesli de odur", "Her ey aslna dner", "Arabann art tekerlii n tekerlek izine basar", "Arabann n tekerlei nereden geerse arka tekerlei de oradan geer", "Atann (ba- bann) sanat oula mirastr". Bu ataszlerinde ailenin yapsnda, kuruluunda soyaekim inkr edilmemek- tedir. Ancak "Atann (babann) sanat oula mirastr", "Arabann n tekerlei nereden geerse arka tekerlei de oradan geer" gibi ataszlerinde, ailenin bir baka yn dile getirilmektedir. Bu iki atasznde; fertlerin renimi, meslek stats ve geliri zerinde, soyaekimle geen faktrlerden ziyade ailev kkenin tesiri (10) olduu daha belirgin olarak vurgulanmaktadr. Bu durum da ailenin kltr taycln ortaya karr. nk ocuklarn renimi, meslek stats zerinde ailenin kltrel yaps byk oranda etki eder. Aileyi kltr taycl 8. Umay Gnay, "Folklor Mahsllerinin Tahribat", Mill Folklor, Gz, Say 11, 1991. 9. DPT, a.g.e., s. 41. 10. H. Yldrm Celkan, "Beeri Kltrn Temel esi Aile", /. Aile ras Bildirileri 17- 20 Aralk 1990, Aile Aratrma Kurumu Bakanl Yaynlar, Ankara 1990, s. 135.
bakmndan daha ok kltrleme ve kltrlenme ilgilendirmektedir. Kltrleme, ferdin iinde yaad toplumun, ayn zamanda ailenin deer yarglarn yani kltrn kazanmasdr. Kltrlenme ise, farkl toplumsal yap ve kltrlerden gelen fert ve gruplarn karlkl etkileimleri sonuncunda yeni bir senteze ulalmasdr. Kiilik geliimiyle sosyallemesi henz devam eden ocuun ve gencin zellikle kltrleme ve kltrlenme bakmlarndan hassas bir dengede bulunduu dikkatlerden uzak bulundurulamaz (11). Ancak, "Arabann n te- kerlei nereden geerse arka tekerlei de oradan geer" atasznde, daha ok ailenin kltrleme zellii ortaya karlmaktadr. Ana-babann meslek stats, eitim durumu veya iinde bulunduu sosyo-kltrel ortamnn ocuklarn kiiliklerini de etkileyebilecei de iaret edilmektedir. Kltrle ilikisi bakmndan aileyi ilgilendiren problemlerden birisi, kltrn nesilden nesile naklidir. Bu sre ierisinde ortaya kabilecek engelleyici tesir- lere kar tedbirler almak da ailenin grevleri arasndadr. Bunun iin ou defa yanl anlalmalara sebep olan baz ataszleri bu adan dnlmelidir. Me- sel "Kzn dvmeyen dizini dver", "Basksz yoncay yel alr, yel almazsa el alr" gibi ataszleri, bir "bask" szleri olarak deerlendirilmemelidir. Bu ataszlerindeki asl anlam; sosyal ve kltrel deiimden doabilecek ve ailenin bozuluunu hzlandrabilecek etkilere kar tedbir almay vurgulamaktadr. Daha aka ifade edilecek olursa, ataszlerinin gerisindeki anlamn bir "dzen" ve "disiplin" hadisesi olduu belirtilebilir. Dolaysyla ataszlerinden geen "dvmek" ve "bask" kelimelerinin oklukla mecaz olarak kullanld dnl- melidir. Ataszlerinde aile ile ilgili unsurlarn yorumu, her iki kavramn muhte- vasndan ve yapsndan gelen zellikler tannarak yaplmaldr. Aile ve atasz- lerinin zellikleri bilinirse salkl ve zengin yorumlara ulalabilir. Daha nce de ifade edildii gibi ailenin; neslin devamn salamak, kltr aktarmak, hsmlk (akrabalk) sistemine ballk, yeler arasnda ilikileri ve d- zenli iletiimi salamak, fertlerin sosyallemesine yardmc olmak gibi grev- lerinden gelen zellikleri vardr. Milletin ortak dnce inan ve tutumunu belirten ataszleri, ekil ve kavram bakmndan bir takm zellikler tarlar. Ancak ataszlerinin aileyi ilgilendiren yn daha ziyade kavram zellikleridir. Ataszlerinin bu zellikleri ierisinde; ahlk dersi ve t veren, yol gsteren, adet ve gelenekleri bildiren, baz inanlar anlatan ynler vardr (12). Ailenin yaps, fonksiyonlar ve zellikleri dikkate alndnda, ataszlerinin bu yn ile yorumlanabilecei daha iyi anlalmaldr. lgili blmlerde ataszlerinde aile ile ilgili unsurlar ve bunlarn yorumu, bu dorultuda rneklerle yaplmaa allmtr. Ataszlerinde bir baka zellik de, aile ile ilgili kavram ve terimlerin aile yeleri dzeyinde belirtilmesidir. Genel olarak aileden ziyade aile yelerinin ad geen ataszleri ounluktadr. Ailenin kk veya byk olma zelliine gre ataszlerinde geen kavramlar, terimler artmaktadr. nk Trk dilinde baka milletlerde bulunmayan, akrabalkla ilgili kelime ve kavramlar bulunmak- 11. H. Y. Celkan, a.g. bildiri., s. 137. 12. mer Asm Aksov, Ataszleri ve Devimler. TDK. Yaynlar, Ankara 1965, s. 17.
tadr (13). Mesel ataszlerinde geen "ana", "baba", "karde","ocuk", "oul", "kz" gibi isimlerden baka; "vey ana", "teyze", "day","kuma", "elti" ve "grmce" gibi isimler de sralanabilir. Ailenin Kuruluu, Aile ile lgili Hkm ve Yarglar Ataszlerinde evlilik, iki evlilik, bekrlk, ocuk (evlt, oul) kadn davranlar ve tutumu dorudan konu edilmektedir. Ailenin kuruluu ile ilgili bu konular, ba- zen mecazl kelimelerin gerisine snlarak, bazen bir hkm ve yarg eklinde dile getirilmektedir. Ataszlerinin deerlendirmelerine bakldnda bekrla pek iyi yaklald sylenemez. Tesbit edilebilen ataszlerinden bir tanesi bekrln lehine bir hkm vermektedir. "Bekrlk sultanlktr" denilmesine karlk, bekrln olum- suzluunu dile getiren ataszleri de vardr. Bu ataszlerinde bekrlk konusunda baz hkmler verilmesine ramen, muhtevalarnda alayc bir tavr da gizlidir; "Bekrlk maskaralk", "Bekrn parasn it yer, yakasn bit", "Ersiz avrat, yu- larsz (clavsz) at". Bekrla olumsuz yarglarla yaklaan bu ataszleri ayn zamanda bekrln hayat tarzndan da kesitler sunmaktadr. Mesel "Bekrn parasn it yer, ya- kasn bit" eklinde ifade edilen atasz bu durumu yanstmaktadr. Bekrla olumlu bakmayan ataszleri, evlenmeye ve evlilie kar destekleyici hkmleri, deerleri dile getirmektedir. Bu durum, Trk toplumunun genel ka- bullerini yanstmas bakmndan dikkat edilmesi gereken bir husustur. nk Trk ailesi evlilikle kurulur. Bir kzla erkek evlenirken ok dikkat edilir. En fazla anneye deer verilir. Dinimizde "Cennet analarn ayaklar altndadr" eklinde, anann manev yeri belirtilir. Cennetin ancak onlarn rzalar ile kazanlaca iaret edilir. Dilimizde bunu anlatan ok gzel ataszleri vardr. Mesel; "Anasna bak kzn al, astarna bak bezini al","Soyunda olan trnanda getirir", "Kz anadan renir sokak gezmeyi", "Anallar ko olur, anaszlar hi olur", "Alarsa anam alar, kalan yalan alar", "Ana gibi yr, Badat gibi diyar ol- maz", "Anal kuzu knal kuzu","Analnn babasym, anaszn nesiyim", "Anas yalanc olann babas dilenci olur" (14). Bu ataszlerinde. bir aile kurmada ok hassas davranlmas, kzn ailesinin ok iyi bilinmesi gerektiine iaret edilmektedir. Ayrca "ana"ya mstesna bir deer verilmesi de meselenin bir baka yndr. Evlenmeden nce e seimine de dikkat edilmelidir. zellikle kz alp vermede baz deer hkmlerini ifade eden ataszleri younluktadr. "Bez alrsan Musul'dan, kz alrsan asldan" eklinde ifade edilen atasz; aile kurarken salam temele, soya nem veril- diini, verilmesi gerektiini belirtir. Evlenirken, evlenilecek kzn nasl seilmesi 13. M. Erkal, iktisad Kalknmann Kltr Temelleri, 2. bs. istanbul, 1991, s. 54. 14. Ahmet Uur, "Tarihi Seyri inde Trk Aile Yapsndan rnekler", I. Aile uras Bildirilen, s. 7
gerektii de u ataszlerinde gsterilmektedir; "Kz alan gzle bakmasn, kulak ile iitsin", "Ergen gz ile kz alma, gece gz ile bez alma", "Bekr gz kr gz, bekr gz ile kz alnmaz". Aile kurmann zorluunu, sorumluluunu ancak evlenmi olanlar, aile kuran- lar iyi bilir. Evlenmemi olanlar ise bunu anlayamazlar. Bunun iin "Ergene (bekra) kan boamas kolaydr" atasznde bu hkm verilmitir. Evlenirken "kz alma" konusunda, toplumun belli dnemlerinde baz ih- tiyalardan kaynakland intiban uyandran ataszleri de vardr. "Tarlann tals kzn kardals", "Komu kz almak, kalayl kabdan su imek gibidir". Ataszlerinde ifade edildii gibi "Bir kz bin kii ister, bir kii alr". Ayrca kz olan onun gitmesine hazr olmaldr. Bunun iin "kz beikte, eyiz sandkta" denmitir. Fakat ne olursa olsun aile kuracaklarn, evleneceklerin "dul" alma- larna kar klmtr. "Ktlk olsa buday, avrat lse kz al", "Tarlay dz al, kadn kz al" eklindeki ataszleri bu yargya birer rnek olarak gsterilebilir. Kz almak kadar, kz vermek de ataszlerinde hassasiyet konusudur. Mesel; "Kz kendi keyfine brakrsan ya davulcuya varr ya zurnacya","obana verme kz, ya koyun gttrr ya kuzu", "Kendinden kkten kz al, kendinden bye kz verme". "Kz evi naz evi" olduunu bilen, bilmesi gereken evlenecek olan kiidir. An- cak evlenmek isteyen kzn da acele etmemesi gerekir. nk "ven kz ere var- maz, varsa dahi baht bulmaz". Evlenme ile ilgili "kz alma", "kz verme" tabirleri geleneksel kltr ierisinde nemli yer tutar. Nitekim ataszleri de bunun bir gstergesidir. Fakat ataszlerinde sadece aileyi oluturan hkmler, yarglar, deerlendirmeler yok- tur. Ailenin kuruluundaki btn basamaklarn srasyla ataszlerinde de yer aldn gryoruz. Ataszlerinde "evlilik", "bekrlk" ve evlenirken "kz alma-kz verme" konu- larndan baka srasyla u konulan da ilediini gryoruz: Ev, evlilik, evlenmek, nikh, iki evlilik, ailede ocuk (evlt), ailede kadn davran ve tutumlar. "Ev" kavram, Trk kltrnde zengin bir muhtevaya sahiptir. Bunun iin "ev" deerler sralamasnda n sralarda yer alr. nk "ev"; vatan, devlet, aile gibi kutsal bir kavramdr. Gktrk ve Uygurlar "ev" kelimesi ile "bark" kelimesini ayn anlamda kullanyorlar. Yeni bir ailenin kuruluu "eblenvek" (evlenmek) olarak isimlendiriliyordu. Orta Asya Trk topluluklarnn en nemli yerleim yeri adr (yurt) dr. Bugn Anadolu'da sylenen "yurdumuzdan obamzdan" sz kiinin doup byd evini, kyn tamamyla vatann ifade etmektedir (15). Bu bakmdan da ataszlerinde "ev" ve "evlenmek" szleri geni anlamlar ihtiva etmektedir. "Ev" kelimesi bazen"aile" anlamnda kullanlmtr. Mesel "Ev ykann evi olmaz", "Ev ykann evi yklr" eklindeki ataszlerinde byledir. Ataszlerinde "ev" bir snak, bir ailenin yaad yer olarak kabul edilir. Bunun iin "Her evin bir tresi vardr". Yani her ailede baz kurallar iletilir. Aile bunlara uymak zorundadr. "Ev" ayn zamanda rahat ve huzurun arand, 15. Haim Karpuz, "Trk Ailesinin Yaad Geleneksel Konutlar", I. Aile uras Bil- dirileri, 1990, s. 79.
kiiliklerin en az maske taknd, bunun iin de daha kendiliinden davranabil- dii yerdir. Herhalde bundan olsa gerek; "Herkes evinde aadr" denmitir. Ev- lenmek veya ev sahibi olmak, bazen bir stat olarak da grlmtr. "Evli evine, kyl kyne, evi olmayan san deliine" denirken bu hkm akla gelmektedir. Ancak "Ev alma, komu al" atasznde de "ev"den nce "komu"nun, yakn ilikide bulunulacak kiilerin seilmesinin nemi vurgulanmaktadr. "Ev" keli- mesinin "aile" anlamnda kullanld anlalan "Ev stnde ev olmaz" atasznde, bir aksaklk da ifade edilmek istenmitir. "Ev stnde ev olmaz" nk gergin bir ev ortamnda baba, dedenin etkisiyle ocuuna ya ok kararsz, ya da ok sert davranr. Ya dedeye saygszlk etmek pahasna ocuunu bildii gibi yetitirir, ya da boyun eip ii oluruna brakr. ocuk bu sonuncu durumda babasn sz gemeyen, gsz ve silik bir kii olarak tanyacaktr (16). Ataszlerinde ailenin kuruluu "evlenmek" olarak nitelendirilmektedir. Ayrca evlenmeyi tevik edici ekilde hkmler de yer almaktadr. "Evlenenle ev yapann Allah yardmcsdr" sz, bu yarglardan birisidir. Evlenmenin, bir ai- leyi kurup devam ettirmenin zor olduu; "Evlenmesi bir alaca ku, geinmesi bora ile k" sznde dile getirilmektedir. Ailenin oalma fonksiyonunu; "Erk- en kalkan yol alr, er evlenen dl alr" atasznde grmek mmkndr. "Bir olan iki olur, iki olan " eklinde ifade edilen atasznde de ayn fonksiyon deiik ekilde dile getirilmitir. Ataszlerinde, aile kuruluunun temelinde eitime de nem verilmitir. Yalnz burada kastedilen eitim "rgn eitim" anlamnda deildir. Daha ev- lenmeden aileden, ana-babadan da olsa bir eitim alnmas gerektii iaret edilmitir. "nce hocay bul, sonra kocay" sznden bu ekilde bir anlam karlabilir. Ayrca evlenmede, e seiminde "ideal"in tam anlamyla ger- ekleemeyecei de kabul edilir. Seilecek "yr"in kusurlar ve gzellikleriyle bir- likte seilmesi gerektii; "Aypsz yr isteyen, yrsz kalr" sznde ifade edil- mektedir. Evlenmek, aile kurmak karlkl fedakrlklar gerektiren bir durumdur. Bunun iin "kar-koca" zntde ve sevinte birlikte olmak, birlikteliin iyi gnlerini blmek, zor ve kt gnlerine de birlikte katlanmak, yani "bir yastkta koca- mak" zere evlenirler. Hatta dini inanlar ve emirler de "evlenmeyi", bir aile kurmay gerektirmektedir. Bu konuda Kur'an'da; "inizden bekrlar (kadn.ve erkek) evlendirin" (Nur, 24/32) buyurulmaktadr. Hz. Peygamber ise bir hadisi erifte; "Evlenmek benim snnetimdir. Ftratm sevenler, snnetimi yerine ge- tirsinler" (Buhar, XI, 255) diye buyurmaktadr. Bu emirlerin muhtevasndaki zenginlii kavrayan ve yorumlayan Trk kltr yaps bunun iin "Nikhta ke- ramet vardr" demitir. Yani nikh manev bir iksir olarak kabul grr. nk nikh ailenin merulatrlmasn ve srekliliini salar. Din inanlarla yorulan mill kltrmz nikh ve nikha saygy n plana almtr. Asrlardan beri toplumda nikhsz bir aile dnlmemitir. Nikh, insan ailesini hayvan ailesinden ve hayvan ilikilerden ayrdeden bir kurum olmutur (17). Bunun 16. Atalay Yrkolu, ocuk Ruh Sal, 12. bs. T. Bankas, Kltr Yaynlar, Anka ra 1986, s. 166. 17. Emine Insu, "Aile Birliinde Erkein Rol", I. Aile uras Bildirileri, s. 57.
iin nikhta keramet olduuna inanlmtr. Nikh kyma, hukuk adan yetkili olan makamn evlenmek zere niyetlerini aklayan kadn ve erkein bir- lemesini hukuk olarak tasdik etmesidir (18). Ancak baz aratrmalar "din nikh"n daha nemli olduunu ve daha ok kabul grdn ortaya koymutur. nk dini nikh ile kadn kocasna mahrem olmaktan kmaktadr ve "Allah'n emri" saylan, byle kabul edilen evlilik dini trenle pekitirilmektedir (19). Bundan dolay "Nikhta keramet vardr". "Atta, avratta uur vardr" sz de benzer dorultuda yorumlanabilir. "Avratta uur" olmas "Yuvay dii ku ya- par" hkmnden de kaynaklanm olabilir. Ailenin kuruluunda "kadn"a byk deer verildii ataszlerinden de anlalmaktadr. Ataszlerinde bir kadnla evlilik destek grmektedir. Ancak geleneksel yap ierisinde Trk aile hayatnda birden fazla kadnla evlenme grlmtr. Fakat Ziya Gkalp'in ifadesiyle "Tre" bunlar meru tanmamtr. Bunlara "hatun", evin hanm sfat verilmemitir. Eski Trkler bunlara "kuma" adn vermi ve "odalk" mahiyetinde tutmulardr (20). Gktrklerde kaanla hatunun, devlet ilerini birlikte yrttkleri anlalyor. Yine Orhun Abidelerinden anlyoruz ki Trkler tek kadnla evlenmekte idiler. Ayrca Uygur Trklerinin de birden ok kadn almadklar, buna rabet etmedikleri bilinmektedir. Gebe veya yar gebe olan Kazak Trkleri'ne"Sart" derlerdi. Bu Trkler arasnda sylenen ataszne gre, baz artlar altnda bir ikinci kadnla evlenilmekte idi. "art bay- sa (zenginlese, bay olsa) tam salar (dam yapar, ev yapar)/Kazak baysa, avrat alar (kadn alr, avrat alr)". Yine Dou Trkistan Trklerinde ok karllk, ancak ilk karnn rzas alnmak artyla mmkn olabilir. Fakat bu adet pek yaygn deildir(21). Nitekim ataszlerinin hi birinde iki evlilie olumlu bakld grlmemektedir: "Bir ocakta iki kazan kaynamaz", "Bir evde iki kz, biri uvaldz biri biz", "Bir yiide bir yr yeter", "Bir mslmana bir kar lzm". Ataszlerinin, aile kuruluu ve evlilik ilikileri konusundaki yarglar, de- erlendirmeleri tek kanl ve tek kocal evlilikleri destekledii ynndedir. Bir kiinin yrtebilecei rolleri birden ok kii yklendiinde ve rol karm olduunda ilerin iyi yrmedii ataszlerinde ilenmektedir: "Karnn (kadnn) birisi la, ikisi beldr", "ki avratl ev plk olur", "ki karl bitten, iki anal stten lr", "ki bac bir herifte (kocada) durmaz"(22), "Evde iki avrat olunca ev sprlmemi kalr". Eski Trk geleneinde olduu gibi, hl Trkiye'de ikinci kadna "kuma" de- nilmesine devam edilmektedir. Daha ok kylk yerlerde (krsal kesimlerde), az 18. Feridun Merter, 1950-1988 Yllar Arasnda Ky Ailesinde Meydana Gelen Deimeler (Malatya rnei), Aile Aratrma Kurumu Bakanl Yaynlar, Ankara, 1990, s. 45. 19. Altan Eserpek, Sosyal Kontrol, Sapma ve Sosyal Deime (Erzurum 'un ki Kynde Karlatrlmal Bir Aratrma), A. . Eitim Fakltesi Yaynlar, No: 76, Ankara 1979, s. 108. 20. . Kurt, a.g.e., s. 99. 21. Mehmet Erz, Trk Ailesi, MEB. Yaynlar, stanbul 1977, s. 24, 25, 7. 22. Atilla Turgay, "Psikoloji, Psikiyatri ve Ataszleri", Trkiye'de Toplumsal Bilim Aratrmalarnda Yaklamlar ve Yntemler Semineri ODT. 17-19 Aralk 1976, An kara 1977, s. 237.
da olsa, iki kadn alnd grlmektedir. Bunun esas sebebi, Orta Asya Trk- lerinde, Kerkk Trklerinde olduu ve akland gibi, ocuk meselesidir. Bunun dnda, btn kyler, kasabalar, Trkmen oymaklar, Yrkler, hep tek kadn alrlar. Yeni Osmanl Yrkleri, bunu veciz bir ekilde yle dile getirirler: "ki karnn kocas, eytanlarn hocas","Bir kar bir koca, helve yer gece gece" (23). Ataszlerinde "erkek" iin olduu kadar "kadn" iin de iki evlilik onaylan- mamaktadr. Daha dorusu bir kadnn evli bir erkee "gnl vermesi" istenme- mektedir. Nitekim "Gnl verme evliye eve gider unutur" sz de bu durumu anlatmaktadr. Ayrca, "lk kocan hamaln, son kocan tellaln","Bir evde dzen (iki kadn) olunca o evde dzen olmaz" eklinde ifade edilen ataszn Nbi u msranda ok gzel aklamakta ve yle demektedir: Rahat bulur mu avret alan avret stne Ai l eni n kurul uunda ve devamnda domu ve doacak ol an ocuun da neml i bi r yer i var d r . nk ai l ede baba ve ana i maj na par al el ol ar ak ocuklar da ayn kutsal deerlerin bir parasdr. Ailenin devamnda ocuk anne- babaya "Tanr emaneti"dir. ocuklarn rzkn temin etmek, salklarn korumak, eitimlerini salamak ana-baba iin geleneksel din bir bortur. ocuklarn ana- babaya baklar, ite bu kutsal anlayn bir paras, bir boyutudur (24). Ni t eki m ai l eni n sal kl i l eyi i nde ocuun ger ekl i ol duu ataszlerinde dile getirilmektedir. "Ya evlt bir, ya ocak kr" atasznde, aileni n devam n sal amada "ocuun" ne derece neml i ol duu vurgul anmaktadr. Buradan da anlald gibi "evlat" olmayan "ocak"n, yani ailenin "kr" olaca, yani dalaca ifade edilmektedir. ocuu olmayanlarn durumlarna da pek olumlu yaklald sylenemez. Hatta bunlar ataszlerinde biraz da sorumsuz gibi alglanr;"ocuu yok alayacak, orbas yok taacak" sznde olduu gibi. Ancak ailede "kz" olsa da bu "elden" (yabancdan) kabul edilmektedir. nk "Kz evde olsa da elden saylr" hkm ataszlerinde yer almakt ad r. At aszl eri ne gre "evl at l k" al man n, bi r ai l eyi pek de kurt ard sylenemez. Sebebi ise; "El olu evlat olmaz" eklinde aklanmaktadr. Ataszlerinde, ailenin kuruluunda ve devamnda "ocua" nemli bir deer verildii grlr. Ancak "ok ocuk anay akn, babay dkn eder" hk- mnde bir deer ls sz konusudur. Bu atasznden "ocuk says"nda bir snrlama olmas gerektii anlalmaktadr. Daha nce de ifade edildii gibi ai- lenin fonksiyonlar arasnda ocuun bakm, eitimi ve sosyallemesi de vardr. Ataszne gre, eer "ok ocuk" olursa ana perian, baba da yeterli eitimi salacak bir gce sahip olmayabilir. Bu durumda "baba" "dkn", yani zor du- rumlara debilir. Ai l eni n kurul uunda "sevgi " her zaman kaynat rma ve sal kl bi r de- vaml l olut urur. Bu durum "anne-baba" arasnda ol duu kadar "anne-baba ve ocuklar" arasnda da gerekletirilmelidir. Ataszleri bu gerei de iaret et- mektedir. Ailenin fonksiyonlarndan "ocuklarn fizik ve ruh gelimelerinin uy- 23. M. Erz, a.g.e., s. 27. 24. DPT, a.g.e., s. 19.
gun bir ortamda salanmas" ancak "sevgi" ortam ile mmkndr. "Koruk yemile sevilir, ocuk yumula (i ile) sevilir" atasznde, ocuun bir i yapar- ken, yani "kendini gerekletirirken" daha ok sevildiine iaret edilir. Bu szden; aile ierisinde ahsiyete (kiilie) de nem verildii anlalmaktadr. Fa- kat btn bunlara ramen ataszlerinde, bir ailenin "ilk ocuu" olmak pek ho karlanmamaktadr. Biraz da alayc bir tavrla; "Anann ilki olacana dada til- ki olmak yedir" denilmektedir. "Kadnn durumu ve tutumu" da bir deerlendirmeden geirilmektedir: Bir aile kuruluunda e seimi "ince eleyip sk dokuma"y gerektirir. zellikle "kadn" olacak "e" iin baz ller getirilmitir. Bu ataszlerine gre; "Gl dalndan odun, beslemeden (ingeneden) kadn olmaz", "Ihlamurdan odun ol- maz, beslemeden kadn olmaz". Hatta e seerken kadnn ailesi ok nemlidir. Bu duruma da ok dikkat etmek gerekir. nk e olarak seilecek kadn, iinde yetitii ailenin, kltrn verdiklerini de kiiliinde yanstr. Eer bu durum "olumsuz" olarak tesbit edilmise, sonucun "olumlu" olmas pek ihtimal dahi- linde deildir. nk "eri kz boncua aktr". Ataszlerinde ortaya konan yarglara ve deerlendirmelere gre kadn, "avrat" olarak, "anne" olarak ailenin kuruluunda birinci srada rol oynar. "Eve gerek iken mescide haram" olarak sfatlandrlan kadn, aile iindeki davran ve tutumuyla "olumlu" ya da "olum- suz" rol oynama durumundadr. "Evi yapan da anne, ykan da anne", "Avrat var ev yapar, avrat var ev ykar", "Avradn ykmad ev bin yl dikili kalr", "Av- rat dzd evi Tanr ykmaz, avrat bozduu evi Tanr yapmaz". Ancak "Kadn eve balayan altn krts deil, beik gcrtsdr". Yani "ocuk" kadnn aile iindeki tutum ve davrannda belirleyici durumunu her zaman korumaktadr. Ailede kadn, yapt i ve ei ile ilikileri asndan deerlendirilir:"Kadn hamarat eden atetir", "yi adamn kars kurna banda belli olur". Dolaysyla kadnn "i yapan", kendinden beklenen rol ok iyi yerine getireni ataszlerinde iaret edilir. Yine ataszlerinin deerlendirmelerine gre, "Kes- mez bak ele, i bilmeyen avrat dile" gelebilecei gibi, "Avrad bed (kt, irkin) olann sakal tez aarr". Ataszlerinde Aile yeleri, yelere Yklenen Roller ve Beklentiler Ataszlerinde ad geen aile yeleri, kk aileden byk aileye doru yle sralanabilir. Ana (anne), baba (ata), ocuk (evlat), olan, kz, e, kadn, kaynana, kaynata (kaynpeder), hala, teyze, elti, day, emmi, kuma. Ataszlerinde aile yelerinin; insan boyutu (biyolojik, psikolojik, sosyal un- sur), vatanda boyutu, meslek adam boyutu (25) ilenmitir. Ancak bunlardan aile yeliinin "insan boyutu" ne kt veya karld grlmektedir. nk ataszlerinde aile yelerinin daha ok biyolojik, psikolojik ve sosyal ynleri or- taya konmu, bu dorultuda hkm ve yarglar verilmi, roller yklenmi ve bek- lentiler dile getirilmitir. 25. I. Aile uras Bildirileri, s. 346.
Ataszlerinde aile ile ilgili unsurlar aratrlrken, bu konudaki arln aile yelerine verilen bir takm roller ve beklentilerde topland tesbit edilmitir. Kadn ve erkein deiik rollerdeki durumlarna gre, onlardan istenen grev ve beklentiler de farkl olarak dile getirilmitir. Ataszlerinde kadn; kz (ocuk), e, ana, vey ana, akraba (hala, teyze, elti, kaynana), gelin evlat, karde olarak roller ald grlmtr. Dolaysyla kadnn konumuna gre, kendisinden baz beklentilerde de bulunulmutur. An- cak kadnn "ana" ve "e" olarak daha ok n plana karld, bu rollerdeki kadnlardan beklentilerin artt grlmektedir. Nitekim ataszlerinde de ifadesini bulduu gibi, kadnn statsnn de bu roller ierisinde daha ok ykseldii anlalmaktadr. Ataszlerinde kadna "ana" rolnde byk deer verildii, fakat kendisinden ok eyler beklendii anlalmaktadr. "Ana" bir varlk sebebidir. nk "Ana- dan domak lmek iindir". Varlk sebebi olan ana, ayn zamanda bu varl devam ettirmek zorundadr. Yani doan ocuun biyolojik ve psikolojik (sevgi vb.) ihtiyalarnn karlanmas gerekir. ocuk daha ok ilk dnemlerde (3 aylk), psikolojik bakmdan babadan ok ananndr. Bilindii gibi bu devrede ocuun beslenmesi de anaya aittir. Bu sebepten meme ile ocuk arasnda olduu gibi kundak ile ana arasnda da kltr ve deer sistemlerinin etkisi byktr (26). Bundan dolay "ana st" ok geni anlamda kullanlmtr. Atasznde "ana st" bir besleyicidir. Ancak mecaz anlamda zengin yorumlara msait kltr deerlerini muhtevasnda gizler. "Ana st" sevgidir, salam deerler geleneidir, tertemiz davranlar rneidir. O, kirliliin deil temiz- liin, haramlarn deil helallerin timsalidir. Onun iin atasznde "Ana st gibi hell" denmitir. Ana, sevgi ve gvenin de temel direidir. "Annelik gds"nn ata- szlerinde "sevgi","gvenlik ve ball" birlikte getirdii sylenebilir: "Alarsa anam alar, kalan (gayrisi) yalan alar", "Ana gibi yar olmaz, Badat gibi diyar olmaz", "Anal kuzu knal kuzu", "Anann bast yavru incinmez", "Ana ev- ladn atm, yar banda tutmu", "Ana ver, baba sever" (27), "Ana ev- ladndan gemez" gibi ataszlerinde "ana"dan beklentiler belirtilmitir. "Ana yiidin kalkandr" eklinde ifade edilen atasznde de. anadan evlad iin bir "gvenlik", "koruyuculuk" rolnn beklendii aka vurgulanmaktadr. Ataszlerinde "ana"ya eiticilik ve rnek olma fonksiyonlar da yk- lenmitir: ocuk yetitirmede ama, salkl kiilik oluturmaktr. Kaltm, insann yapsnn topra olarak dnlrse, kiilik de toprakda yetien bitkidir. Bunun gibi, yle ruh nitelikler vardr ki ekirdekleri insan yapsnda (ocuun ana veya babasnda) varolsa bile eitimle byk deimelere urarlar. Mesel korku tabii bir tepkidir. Ama her ocuun ar korkak ya da yrekli olmas yetimesine baldr. Kskanlk, yalanclk, alma, savrukluk-dzenlilik, temizlik-pislik, tutum- luluk-savurganlk gibi daha pekok zellikler hep eitimin rnleridir (28). Bu- 26. Orhan Trkdoan, "Dou Anadolu'da Ana-ocuk Bakm ile lgili Kltr Kalp lan" Trk Kltr Dergisi, Yl XXI, Say 233, Eyll 1982, s. 659. 27. . Kurt. a.g.e., s. 34. 28. A. Yrkolu, a.g.e., s. 128.
nun iin "ocuk belden olmaz, elden olur" denmitir. Yani ocuk sadece kaltm yoluyla getirmi olduklar ile (belden) bir kiilik oluturmaz. Ancak eitimle (elden) salkl bir kiilik geliimi salanabilir. Dolaysyla rnek olarak verilen atasz bu dorultuda yorumlanabilir. Ayrca bir baka atasznde ifade edildii gibi ocuun salkl veya salksz olarak yetitirilmesi ana-babay etki- ler. nk ocuklarn yapm olduu iyi ya da kt davranlar ana-babaya mal edilir. Aslnda burada bir gerek pay da vardr. nk ocuklarn dav- ranlarnda uygulanan eitimin etkisi sz konusudur. Bunun iin ataszlerinde; "yi evlt anay babay vezir, kt evlat rezil eder" denmitir. Ataszlerinde, ailenin bir ferdi olan "ana" ocuklarna uygulad (doru veya yanl) eitimden sorumlu tutulur. Ancak onun bir "ana" olarak elinden geldiini, gcnn yettiini yapt da iaret edilir. "Ana kzma taht kurmu, baht kuramam" sznde ifade edildii gibi, onun ancak "aile ats" altnda kiilik gelimesine katks olduu vurgulanr, kznn "baht"l olup olmamasnda pek katk salayamayaca belirtilir. Ancak, "ana" rnek davran ile ocuunun kiiliini etkiler. zellikle ataszlerinden anlald gibi, erkek ocua oranla aile iindeki deeri daha dk olan kz ocuk yazgsn annesiyle paylar. Onun srda, yanda, gereklememi amalarnn, beklentilerinin, dlerinin aracdr. Kz ocuk bu duruma boyun eer. "Ana ile kz, helva ile koz" zdelemesi iinde babasnn ve erkek kardelerinin stnln kabul eder. Annesinden rendii iletiim biimini srdrr. "Anann baht kzna","ana kzna taht kurmu, baht kuramam" szlerine uygun olarak, annesinin hayatnn benzerini yeniden yaamaya hazrlanr (29). Bunun iin anann gerek hayatndaki, gerek davranlarndaki tutum ve yarglar zellikle "kz ocuunu" daha byk oranda etkilemektedir. Nitekim salkl davranlar sergi- leyemeyen ocuklarn analar iin; "Analar ne ki danalar ne olsun" denir. Her anann, bir anadan beklenen grevini gereince ve salkl olarak yapamaya- ca, bazlarnn ise en mkemmel ekilde yerine getirecei "ana var kat kat, ana var yaln kat" sznde iaret edilmektedir. Kltrel geleneimize yansyan deerler zinciri ierisinde kadn, "ana" ola- rak en yce mevkiine oturtulur. Bu durumun en nde gelen sebeplerinden birisi din inanlardan kaynaklanmaktadr. slmda ana hakknn ok byk olmas, eitim merdiveninin ilk ve (modern psikolojiye gre de ahsiyetin ekille- nmesinde) en nemli basamann anne kuca olmasndan dolaydr (30). Bu- nun iin ataszlerinde de "ana"ya inantan gelen sebepten dolay byk deer verildii, verilmesi gerektii dile getirilmitir. "Cennet analarn ayaklan altndadr", "anam versin de au versin", "Anal olak gkte oynar, anasz olak yerde oynar", "Ana besler hurmayla, elolu besler yarmayla", "Anaya asi gelen onmaz", "Anasz kuzu melemez" ve "Ana hakk denmez". Anadan geici de olsa ayrlk, evlat iin bir hasrettir, byk bir zdraptr. Anann ac szleri dahi aranr, yapt yemekler zlenir, ona yneltilen eletirilere kar byk pimanlk duyulur. Bunun iin "anam ekmeine kuru, ay- 29. zcan Kknal. nsan Anlamak, Altn Kitaplar Yaynlar, stanbul 1986, s. 293. 30. Amiran Kurtkan Bilgiseven. "slmiyetin nerdii Ferdiyeti Aile Yapsnda Kadn Haklar ve lkemizdeki Durum', I. Aile uras Bildirileri, s. 94.
ranna duru" demem denmi t i r. Hat t a at aszl eri nde "ana hakk " baba hakkndan daha nemli saylmtr. Bu durum baz ataszlerinde yle ifade edilmitir: "Alarsa anam alar, gerisi yalan alar","Ana lnce, baba amca olurmu", "Ana yrei gve gibi, baba yrei tencere gibi kaynarm", "Baba ksz ksz deil, ana ksz ksz", "Babas len aa oldum sanr, anas len hanm oldum sanr". Ataszlerinde kadn; "e" rolnde "ocuklu-ocuksuz kadn" ve erkekle karlatrmal olarak ifade edilmekte, bu ynleri ile beklentiler ierisine giril- mektedir. "Aile" deyince akla kadn gelir. "Yuvay dii ku yapar" atasz, zamana meydan okuyarak uzanp, bugnlere eriir (31). Bundan dolay kadn, ataszlerinde ncelikle nitelikleriyle hatrlatlr. Kadnn nitelikleri arasnda alakgnlllk, ekingenlik, duygululuk, fedakarlk, sevecenlik, scaklk, efkat, yardmseverlik, zerafet saylm, bunlar "kadna yakr durumlar" olarak belir- tilmitir. Kadnn erkeklere oranla daha durgun ve yumuak olduunu belirten "Erkek sel, kadn gl" gibi ataszleri yannda, "Kadn eytana papu diker", "Kadnn fendi erkei yendi" gibi, kadnn becerikliliini, kurnazln, zekasn belirtenler de vardr (32). Bu szde ayn zamanda kadnlarn da dnce ve benzeri alanlarda ileri atlmlar gsterebilecei, erkekleri geebilecei belirtil- mek istenir. Aile iinde kadna "Yuvay yapan dii kutur" eklinde bir kuruculuk ve devam ettiricilik grevi verilirken, bu dorultuda beklentiler ierisine de giri- lir. nk bu atasznde, kadnn bir e olarak salam bir aile yaps oluturmada ok nemli grevi stlenmi olduu belirtilir. Ayn zamanda bu atasz ierisinde, ailede kadnn deeri ve yerinin yansra rol de gsterilmektedir. Bu rol kadn, kendi yapt yuvasnn ilerini yine kendisinin yapmas dorultusunda ynlendirmektir."Kadn eli kak sapndan kararr" sznden bu ynde bir anlam karlabilecei gibi; "Kadn hamarat eden atetir" sz de, kadnn mutfak ilerinde alkanln, daha fazla becerikliliini ifade eder dorultudadr. Ataszlerinde kadn, bir aile kuruluunda nemli grevi stlenmi biri ola- rak hi de olumsuz szlerle deerlendirilmemektedir. Tam tersine ona deer ve- rildii grlmektedir. "Kadn erkein eidir, evin gneidir" sznde, kadnn aile iindeki saygdeer yeri ve parlak rol vurgulanmak istenir. Hatta erkekler iin; "Kadn yznden glen mrnde bir kere gler" denirken, kadnn aile iindeki yeri, sabrl, iyi niyetli ve de erkei ile birlikte zorluklara gs geren zellii hatrlatlr (33). Nitekim kadn, bu zelliklerinin yansra ataszlerinde "geim ehli" tabir edilen bir uyumluluun zelliklerini yanstr. Kadnn, evin reisinin durumuna ve ailenin ekonomik yapsna gre hareket etmesi istenir: "Erine (kocana) gre bala ban, harcna (tencerene) gre piir an". Kadnlarn kiiliklerine gre hareket edebilecei "Avrat var ev yapar, avrat var ev ykar" atasznde iaret edilir. Her kadnn, ald terbiye ve karakter 31. E. Insu, a.g., bildiri, s. 57. 32. . Kknel, a.g.e., s. 349. 33. . Kurt, a.g.e., s. 99.
bakmndan farkl olaca belirtilir. nk evini ekip evirmekten aciz kalan, ta- sarruftan uzaklaan kadn evini kendi elleriyle ykyor demektir. Ama btn kadnlar bu karakterde deildir. Basit bir yuvay gelitirerek iinde mutlu bir hayat yaanacak duruma getiren kadnlar da vardr. te bunlar ev yapan kadnlardr. Kadnn kocasnn deil, kendi iradesiyle yapt davranlarnn nemli olduunu ifade eden "Avrad ar zapteder er deil" ataszne de yle bir yorum getirilebilir: Kadn, eine sayg duyan, namuslu birisi ise evine ve eine bal demektir. Byle bir yaratlta olmayan kadnn hafifliklerini einin basksyla ortadan kaldrmay dnmek bo yere uramak demektir. nk evine bal olmayan bir kadn, kocas hibir zaman bask altna alamaz. Kadn bask altna alan, onu ktlklere srklemekten alkoyan, evine balayan, kocas deil, kadnn namusudur (34). Ataszlerinde, kadnn yapt iin durumuna gre de beklentiler ierisine gi- rildii anlalmaktadr. "Her kadn evinin hem hanm, hem halaydr (hiz- metisidir)". Ancak kadn, yapm olduu iin niteliine gre deerlendirilir. Kadnn yapt iin durumu onun kiiliinin baz ynlerini yanstr. Mesel "Kadnn temizi stnden, yourdundan bellidir". Buna karlk "Avrat (kadn) var arpa unundan a yapar, avrat (kadn) var buday unundan ke yapar". Bu ataszlerinde becerikliliin kadnlara gre farkllk gsterdii de vurgulanmak is- tenmektedir. Kadn unsuru, ounlukla aile iindeki rolne gre, davranlarna gre deerlendirildii grlmektedir."Kadn mal hamam tokmadr" sznde, kadn mah-mlk iin deerlendirme kabul grmez. Oysa e iin "Kadn kardeten yakn"dr. Bir birey olarak kadnlarda da farkllklar olabilecei dnlrse, ataszlerindeki beklenti ve yarglar da daha iyi anlalacaktr. "Kadn srda eden tellal aramaz", "Kadnn krk era var, biri snse biri ya- nar", "Aslan bile kadna dokunmaz", "Kadndan uak olmaz, keeden dek ol- maz" eklinde ifade edilen ataszleri kendi anlamlan ierisinde yorumlanabilir. Kadn, ailede olduu kadar ataszlerinde de, ocuklu olup olmadna gre deerlendirilmektedir. nk evlilikten en nemli beklenti ocuk sahibi ol- maktr. Bunun aile ve toplum kabullerinden gelen eitli sebepleri vardr. "ocuksuz kadn meyvesiz aaca benzer", "Evlad olmayanda merhamet yok- tur", "Evlad olmayann devleti olmaz". Oysa ocuklu olan kadn daha ok deer kazanr. nk "anne" rolnde olan kadn iin, ocuunun olmas tek ansdr. Aa olan stats onunla ykselecektir; sosyal bir varlk olarak tannacak, kendisine kadn, kz ocuk veya kz karde olarak gsterilmeyen sayg, "anne" olarak gsterilecektir. Bu sebepten anne bazen ev iinde olunu, ba- bann bir rakibi haline getirecek. Hatta bazen ona boyun eecektir. Yani kadn ancak e ve oullaryla deer kazanan bir varlktr (35). Ailede kadnn ocuklu olmas istenirken, bunun erkek olmas daha da kabul grr. nk, geleneksel kltre gre erkek ocuk bireyin geleceinin gvencesidir. Birka ocuu olan kadnn sevgi ve itibarnn ykselecei ya da ykseklii ataszlerinde belirtilir. "ocuklu kadn, kargal nar, civcivli tavuk" atasznn yansra, aile iinde 34. H. Fethi Gzler, Ataszleri ve Seilmi Gzel Szler, s. 76. 35. mid Meri, "slmda Aile", lmi Neriyat. ve D A.. Tartmal lmi Top lantlar Dizisi 9 (1989), s. 191.
ocua manev bir kimlik giydiren ataszleri de vardr. Bunlara gre "Ua (ocuu) olan eve eytan girmez", "Uak (ocuk) evin gldr". Ataszlerinde kadna yklenen roller ve beklentiler, eiyle (erkekle) kar- latrarak da deerlendirilmektedir. Byle karlatrmal bir deerlendirmede mantk aranacaksa bunun aklamas da atasznde vardr. nk "Erkek aslan aslan (da) dii aslan deil mi". Bu durumda "kadnn" ve "erkek" kendilerine veri- len roller ve kendilerinden istenen beklentiler ierisinde deerlendirilir. Me- sel "Erkek vefakr, kadn cefakr olmaldr" sznden; evin iki direinden biri olan erkek evine bal, karsn ve ocuklarn seven ve koruyan bir karakterde olmas gerektii anlalmaktadr. Buna karlk kadn ise evin her iini yklenen, evin btesine gre harcamalarda bulunan, yani israf olmayandr. Ayn za- manda skntl durumlarda bu skntya "of" demeden katlanacak kiilikte, yani cefakr olmaldr (36). Kltrmzde arkadalk, kahramanlk, mertlik, yapclk, yneticilik, d- zenleyicilik, savalk, sznde durma erkeklik nitelikleri arasnda saylmtr. Er- kekten beklentiler de bu dorultuda olmutur. Ayrca kar-kocann davranlar ile birbirlerini etkileyebildii "Er cimri (olunca) avrat yzsz (olur)" sznde belirtilmitir. Ataszleri arasnda "Erim er olsun da yerim al gibi (dibi) ol- sun", "Er olan ekmeini tatan karr" gibi, erkein aile iindeki yerinin ve rolnn nemini, "Kadnn amdan altn olsa mumu dikecek erkektir" gibi deerini belirten szler vardr. nsanlk tarihi boyunca birok toplumda ou zaman erkek kadndan daha gl ve saygn durumda kabul edilmi, yeri ve rol buna gre belirlenmitir (37). ou toplumlarda nderlik grevi de babaya verilmitir. Baba aile birliini ayakta tutan, gelir getiren, aileyi da kar savu- nan, dzeni salayan kii olarak belirlenmitir. Ana ise babann yardmcs, besleyen, byten, evde scaklk ve sevgi salayan kii olarak bilinir. Ana "Yu- vay yapan dii kutur" (38). Bunun iin "Erkek sel, kadn gl" denmitir. nk ataszlerinde kadndan derleyicilik, toplayclk beklentisi daha arlkl olarak iaret edilmektedir."Erkek ku havayi, dii ku yapar yuvay" fakat kadnn erkek roln stlenmesi ataszlerinde pek benimsenmez. Bunun iin bu tr kadnlarn davranlar karsnda "Elinin hamuruyla erkek iine karr" hkm verilmitir. Ayn ekilde erkekte de rolnn dnda bir tavr ve davran gzlendiinde yadrganr. Hatta byle bir durum evin kadn iin utanlacak bir durumdur. nk "Erkein eli knas, kadnn yz karas"dr. Erkek ve kadnn baz kiilik ynleri, iyi olup olmadklar eyalarna gre de karlatrlr: "Erkein iyisi eeinden, kadnn iyisi deinden belli olur". Bu sz daha da geniletilirse denebilir ki, erkek ve kadnlara has zel eyalar onlarn kiiliklerini de yanstabilir. Ataszlerinde kadnn ve erkek "ana" ve "baba" rollerinde de karlatrl- maktadr. Bu karlatrmaya gre"Atalara babam ld demiler, i bana dt denmi; anam ld demiler, ksz olmusun demi", "Baba bir mal bir, ana bir can bir". Ataszlerinden de anlald gibi "baba" "mal" sembol ile, 36. H. F. Gzler, a.g.e., s. 77. 37. . Kknel, a.g.e., s. 349. 38. A. Yrkolu, a.g.e., s. 95.
"ana" "can" sembol ile ifade edilmektedir. "Er lr avrat ba olur" diye ifade edilen atasznde de pek mecaz bir anlam yoktur. plak bir gerek dile getiril- mektedir. Ataszlerinde aile yesi olarak kadna "vey ana", "kuma", "gelin", "kayna- na", "teyze" rolleri verilirken, bu paralelde de baz beklentiler dile getirilmekte- dir. vey ana "analk" terimi ile karlanmaktadr. "Analk fenalk, (kara ya- malk)" sznde, vey anaya iyi baklmad ve vey anadan iyi roller beklen- medii vurgulanmaktadr. Genel olarak kltrmzde olduu gibi ataszlerinde de vey anann pek olumlu davran sergileyebildii kabul grmez. vey ana ek- mek verirken dahi sert bir davran ierisindedir. "vey ana ekmei, demirden- dir tokma" sznde de bu dorultuda bir yarg vardr. Ancak vey anann gerekten annelik yapabilmesi kolay olmaz. Oysa vey babalar bu kadar ktlenmez. Annenin, kendi ocuklarn vey babaya ezdirmeyecei dnlr. Buna karlk vey ana ocuklarla iie yaar. z baba btn gnn darda geirdiinden, ocuklar vey anann merhametine braklmlardr. Atasz- lerinde vey anay bu ynde uyarc szlere de yer verilmitir. "veye etme znde bulursun; geline etme kznda bulursun" (39) sz buna bir rnek olarak gsterilebilir. Bir aile yesi olarak "kuma" rolndeki kadn pek olumlu deerlendirilmez. Eski Trk geleneinde de "kuma" rolndeki kadna olumlu bir yaklamda bulu- nulduu grlmemitir. Nitekim eski Trk ve in slalelerinin dndan evleni- len kadnlara kuma denmektedir. Bunlarn evlatlar kendi analarna "anne" diye hitap edemezler, "teyze" diye hitap ederlerdi. Yalnz hatuna (hkmdarn ilk karsna) "anne" diye hitap ederlerdi. Hatunlar birka tane olup da "Trkn Ha- tun" varsa, onu "anne" diye arrlard. Kumalarn oullar babalarnn mal- larna varis olamadklar gibi, hkmdar da olamazlard (40). Bu tarihi gerek, geleneksel kltr yaps ierisinde devamlln da srdrmtr. Ancak aile yeleri arasnda kuma ile elti (damadn kz kardei) iyi ilikiler ierisinde deerlendirildiinde kumaya daha olumlu yaklalmaktadr. Buradan hareketle "Kuma (ortak) gemisi yrm, elti, gemisi yrmemi" denmitir. Aile yeleri arasnda gelin, dier aile yelerine kar tutarsz olan dav- ranlaryla eletirilir. "Bizim gelin bizden kaar, tutar da ele ban aar" sz bu dorultuda sylenmitir. Yaplan aratrmalara gre (41) kyde kadn, aile iinde kiiliini "gelin" sa- hibi olduu vakit bulabilmektedir. Kendisi gelinken ekmi olduklarn bu defa geline ektirebilmektedir. Yaplm olan incelemeye gre, ailede kadnn mevkii gelinlik devresinde zayf, "ana" olduu zaman biraz daha kuvvetli ve "kaynana" olduu zaman daha kuvvetlidir. Bunun iin ataszlerinde "Kaynanam devletli olsun kaynanam sehavetli" denmitir. Yani kaynanadan olumlu ynde bir bek- lenti ierisinde girilmitir. Ancak daha sonraki blmde ilenecei gibi, kayna- 39. A. Yrkolu, a.g.e., s. 207. 40. Ziya Gkalp, Trk Medeniyeti Tarihi, s. 328. 41. Nermin Erdentu, Trkiye Trk Toplumlarnda Kltrel Antropolojik (Etnolojik) ncelemeler, s. 72.
na-gelin ilikilerinde baz olumsuzluklar sz konusu olabilmektedir. Bu durumda da "Kaynana bc, olu cici" olmaktadr. Bir geni aile yesi olarak "teyze"ye de nemli bir mevkii verilmitir. Annenin kz kardei olan "teyze"den, annenin yars kadar davranlar, tavrlar beklenmektedir. Bunun iin "Teyze ana yarsdr" deerlendirilmesi ataszlerinde yer almtr. Ataszlerinde aile yeleri arasnda "ocuklar"dan da rollerine uygun beklen- tiler ierisine girildii grlmektedir. Bu beklentiler bazen cinsiyet ayrm belli olmadan ifade edildii gibi, baz ataszlerinde ise cinsiyet ayrm belirgindir. ocuklardan ncelikle aile reisi konumundaki "baba'ya sayg beklentisi sz konusu edilmektedir. Buna gre; "Baba himmet, oul hizmet", "Baba nasihati tutmayan piman olur" ve "Babasna hayr olmayan kime hayr olur". Ancak ataszlerinde ocuklardan sadece babaya itaat beklentisi dile getirilmemitir. "Bir baba dokuz oulu besler, dokuz oul bir babay beslemez" hkm verilir- ken, yaanan tecrbelerden karlan yarglar ifade edilir. Buna karlk ataszlerinde "oul"un kendi hayatn kurmas, kiilikli bir insan olmas zellikle vurgulanr. rnekleri verilecek olan ataszlerine gre; sadece baba ile v- nlmemeli, onun makam ve mevkiine gvenmemeli, kiilik sahibi biri olarak davranlarda bulunulmaldr: "Baba beylii ile oul adam olmaz", "Babas ile vnen kafas ile dvnr", "Babadan mal kalr, kemal kalmaz", "Babadan mi- ras kalr, adamlk kalmaz". Babann stats gibi mal da ocuu iin pek vnecei bir durum olmamaldr. nk babadan kalan miras, mal-mlk altrlp deerlendirilmezse abuk eriyecektir. "Baba miras yanan mum gibi- dir", "Baba mal tez tkenir" hkmleri ile, bu durumlar ok gzel anlatlmtr. Aile yeleri arasnda yeni ailenin "meyvesi" olarak kabul edilen ocuk, ataszlerinde "evlt, oul, kz" terimleri ile de ifade edilmektedir. lk bata ocuktan beklentiler, onlarn aileyi skntya sokaca dorultusundadr. ocuk eitim ister, bakm ister, yetitirilip aileye ve topluma kazandrlmak ister. Bu abalar da anne-babay zor durumlara sokar. Bilindii gibi eitim ve retimin tamam zor bir sretir. Bunun iinde bir alt blm oluturan ocuk eitimi bu zorluktan payn alr. Ayrca bir insan olarak sosyal bir kiilik gelitirmesine, kiilik kazanmasna, yeni bilgiler edinmesine almak da byk zorluklar bir- likte getirir. te bunun iin "Evladn var m derdin var", "ocuk bytmek ta kemirmek", "ocuk isteyen belasn da istemek gerek" denildii sanlmaktadr. Dolaysyle ocuk yetitirmenin zor bir aba olduu belirtilirken, onun bakma ve eitime de ihtiyac olduu,"ocuk gle benzer, bakarsan aar, bakmazsan so- lar" atasznde de anlamn bulmaktadr. ocuklarn yetitirilmesinin yannda onlarn "doumu ve bymesi ile ilgili ataszlerini de yle sralayabiliriz: "Adam olacak ocuk douundan bellidir","ocuklar uyuya uyuya byr", "ocuk de kalka byr", "ocuk byr deli uslanmaz", "ocuk byr akllanr, kam byr ekerlenir", "Alamayan ocua meme vermezler". Aile fertlerinin, ocuklarn yanndaki sz ve davranlarna dikkat etmesi ge- rektii zellikle belirtilmektedir: "ocuun olduu yerde gybet olmaz","ocukla fak kurulmaz", "ocua sr verme". ocuk kiiliinin temiz olduu, yalan sylemeyecei beklentisi ataszlerinin znde vardr. "Al ocuktan haberi (git kaban kaban)" sz de bu beklentiyi dorular niteliktedir. Ayrca genelde ocuklarn ounluunun zelliklerini yanstan beklentiler de ataszlerinde
iaret edilmektedir: "ocua i buyuran ardnca kendi gider" ve "Abdal dnden ocuk oyundan usanmaz". ocuun, annenin istei dna davranlarda bulunmas tabii karlanr. Nitekim; "Evld ben dourdum ama gnln ben dourmadm", "Olumu dourdum gnlm dourmadm" szleri bu beklentilerin birer iaretidir. "Evlt'dan beklentiler ayrca evlat-mal ilikisi ierisinde de deerlendirilir. Bu ataszlerindeki ortak fikre gre"mal"n okluundan ziyade "evladn (olann)" akll, hayrl olmas tercih edilir: "Olun deli mal neylersin, olun akll mal neylersin", "Akll olan neyler ata maln, aklsz olan neyler ata maln", "yi evladn varsa neylersin mal", Devlet oul, mal tahl, mlk deirmen", "Hayrsz evlat baba ocana incir diker", "yi evlat babay vezir, kt evlat rezil eder". Gerisinde birok psiko-sosyal sebebin olabilecei, ama hepsinin sonunda ocua verilen deer llerinin, hkmleri ve beklentilerin yatt ataszleri olarak unlar sralanabilir: "ocuk evin blbldr", "ocuk dman kilididir", "ocuk evin aynasdr", "ocuk evin direidir", "ocuk olmayan evde baca ttmez", "ocuk evin neesidir", "ocuk evin ocadr", "ocuk evin ssdr", "ocuk evin temelidir","ocuk olmayan eve melek girmez", "ocuksuz ev bo ambara benzer", "ocuksuz ev kalaysz kaba benzer", "ocuksuz evde nee ol- maz", "ocuksuz ev tuzsuz ekmee benzer". Ataszlerinin bazlarnda aile yesi olan ocuklar arasnda cinsiyet tercihi- nin gstergeleri de vardr. Bu tercihte daha ok erkek ocuun ar bast grlmektedir. Bu durumun deer yarglarna dayanan baz kayglar ve beklenti- lerden kaynakland sylenebilir, Erkek ocua, ailenin temellerini oluturan ve devamlln salayan varlk gzyle bakld gibi, ondan ok beklenti iinde bulunulduundan, kz ocuklara oranla erkek ocuklara daha ok nem verildii sylenebilir. nk erkek ocuk, kadn iin de ok nemlidir. Kadnlar aile iindeki statlerini erkek ocuk vastasyla kazanrlar. Aileye yeni bir ye olarak katlan "gelin"in balangta stats dktr. Btn llere gre ne kadar iyi gelin olursa olsun, ancak bir olan ocuk dnyaya getirdikten sonra yeri ve nemi kabul edilir (42). Sosyal alanda erkein lehine olan deerler ataszlerine de yansmtr:"Olandr oktur, her evde yoktur","Olan her kar douramaz, er kar dourur","Olann ki oul bal, kzn ki bahe gl", "Olan oul ise el mal senin, deilse senin maln elin" gibi ataszleri buna rnek olarak gsterilebilir. Kz ocuu iin ifade edilen hkmler ve beklentiler de u ataszlerinde belirtil- mitir: "Kz douran tez kocar", "On beinde kz ya erde gerek ya yerde", "Kz kocaynca gayret dayya der", "Olunu seven hocaya, kzn seven kocaya", "Kz evde tannr, ipek tezghta", "Kzn dvmeyen dizini dver","At beslenir- ken, kz istenirken", "Ere giderken byk kz, evde oturduu zaman kk kz". Ataszlerinde "karde" rolndeki aile yesinden de baz beklentiler dile geti- rilmitir. Bu beklentilerin zellikle karde-karde ilikileri ierisinde olduu sylenebilir. "Karde kardei atm, yapar banda tutmu", "Karde kardein ne ldn ister, ne onduunu", "Karde yahi olsayd Allah zne halk ederdi". Ataszleri kardeler aras ekimeleri dile getirmesine ramen, karde yokluunu da gariplik sayar. "Kardeim olsun da kanlm olsun", "Kardei olmayan garip 42. F. Merter, a.g.e., s. 66.
olur". Hatta "Byk karde baba yerindedir" sz ile de kardee verilen deer ve byk kardeten beklentiler iaret edilmi olur. Ancak kardeler arasndaki ekonomik durumun farkll"Kardei karde yaratm, cebini (kesesini) ayr ya- ratm (Allah)" sznde belirtilir. Ataszlerinde Aile yelerinin Arasnda letiim, liki, Etkileim ve Problemler Ailenin zellikleri arasnda aile ii ilikiler dikkate alnrsa, ataszlerinin bu ynde de zenginlik tad sylenebilir. Ataszlerinin hkm ve yarglarna gre, geleneksel ortamda otorite, sayg ve sevgi aile yelerini bir arada tutmak- tadr. Ayrca aile ii ilikileri sosyal kontroln zn tekil ettii de vurgulan- maktadr. Toplum yapsnda olduu gibi, ncelikle aile yeleri arasnda da "iletiim" byk yer tutar. Aile yeleri arasnda gnlk olaylarn, konularn paylalmas olan iletiim, aile sisteminin ileyiinde dinamik bir gtr. Bunun iin ataszlerinde "nsanlar konua konua, hayvanlar koklaa koklaa","Hayvan yak- laarak, insan soruarak" eklindeki ifadelerle iletiime byk nem verilmitir. Ataszlerine gre "iletiim" aile ierisinde salkl birliin gereidir. nk kimsenin kimseyi dinlemedii, herkesin "ayr telden ald" bir evde iletiim salanamaz. Ortaya atan eilimler, yanl anlamalar, krgnlklar ve ks- knlkler kar. Ailede szl ve ak anlamann nemi ne kadar vurgulansa azdr. nk pek ok aile szl anlamann yetersiz ya da arpk oluundan do- lay kargaa iinde yaar. Problemler azalacak yerde artar (43). Bunun iin ataszlerinde "Birlik olmadan dirlik olmaz" denmitir. Ulalabilen ataszleri incelendiinde, aile yeleri arasnda iletiim, iliki, etkileim ve problemlerin be grup ierisinde topland grlmtr. Bunlar "kar-koca", "anne-baba- ocuklar", "karde-karde", "kaynana-gelin" ve"akrabalar"dr. Aile iindeki ilikilerin temelini kar ve kocann birbirlerine kar tutum ve tavrlar oluturur. Evlenmeden nce gerek erkek gerekse kadn iin t veren, iyi ilikilerin salanmas iin yol gsteren ataszleri vardr. Bu ataszlerinde ev- lilikte kabilecek problemlerin zmne hazrlk ya da tedbir eklinde ne- rilen szler olarak yorumlanabilir: "Kocaya glen kendine gler", "Eini alatan glmemi", "El azna bakan (eiinde olur) ein tez boar", "Ele uyan elerin boar", "Kulaktan burun yakn, kardeten karn yakn", "Erlik on dokuzu dzen", "Kocadr kl eder, kocadr gl eder". Evlilik ilikilerinde ufak-tefek tartmalar olabilecei, "Ttmedik baca, e- kimedik kar-koca olmaz" szyle dile getirilir. Ama bu tartmalarda ileri gidil- memesi, bir daha onarlamayacak szler sylenmemesi, yoksa bir ayrln olabilecei de "Kar koca bir szle yakn, bir szle uzaktr" atasznde iaret edilir. Bundan dolay evlilik ilikilerinde kadn iin; "Kocana gre bala ban, harcna gre piir an" ikaz yer almtr. Fakat her iki tarafn, kadn ve erkein 43. A. Yrkolu. a.g.e
karlkl ilikileri gznnde bulundurmak mecburiyetinde olduklar da hatrlatlr; "Babaa vermeyince i bitmez", "Mermer iyi tatan, iyilik iki batan". yilik iki tarafl olmad zaman, evlilik ilikilerinin tatllkla yrtlmesi beklenemez. Hatta biraz da zor olur. "Kt syleme eine, au katar ama" sznde olduu gibi, netice ktlkle bitebilir. Her iki taraf iin bir "kyamet" yaanmas sz konusu olabilir: "Kar lrse kk kyamet, ben lrsem byk kyamet" atasznde ifade edildii gibi, salksz ilikiler salkl bir hayat getire- mez (44). "Evinde rahat olmayan dnya cehenneminde (dir)". "Dumansz baca, ekimesiz kar koca olmaz" ama bunu duyan yaknlardan da duruma karmamalar istenir. Atasznde "Er ile avrat arasna girilmez" eklinde bir ikaz yaplr. Kar-koca ilikisinin zellii, evin genel havasn belirler. Uyumlu ve scak ilikiler, ana ve babadan ocuklara doru yaylr. Gergin ve srtmeli kar-koca ilikisi ocuklar iin gvensiz ve tedirgin bir ortam oluturur (45). Ataszlerinde bu ilikilerin yaps, etkileri ve ortaya kan problemler farkl ekillerde dile geti- rilmitir. Bir ailede, anne-baba, iinde bulunduklar, yaadklar toplum kesimine gre kz ve erkek ocukla farkl iletiim kurarlar. Krsal kesimdeki ailelerde erkek ocuktan eitli beklentiler ierisinde olduklarndan, kz ocuklara oranla ona daha ok deer verirler. ocuklarla kurulan iletiimde bu ayrcal belirtip bunu ocua benimsetmeye alrlar. zellikle bu durum ataszlerinde daha aka grlr: "Oul babann yerine yetiendir, iki gzn biridir", "Oul evin bacasn tttren, ocan sndrmeyendir","Devletli oul oca koruyandr". Bylece erkek ocuk ailenin direi, ekonomik gc, saygnln, nn srdren kii olarak ailede rol ve yer kazanr (46). Ancak aile iinde babann rolnn cidd ve mesafeli olmasndan dolay baba-ocuk ilikisi kolay kurulamaz. Fakat babann oullarn etkiledii ataszlerinde ifade edilir. Dolaysyla ataszleri ile eitim bilimindeki bulgular birbirini destekler. nk ocuklarn ilk rnekleri ve reticileri ounlukla ana-babalardr. Hem genel bir takm tutumlar, hem de zel baz davranrdan, ana-bbay rnek alarak renirler. Bir oul babasn gzleyerek erkek gibi davranmay renir. Kz ocuu da annesini gzleyerek kadn gibi davranmay renir. rnek olma srecinde ocuklar, ana-babann birok kiilik zelliini taklit ederken, ahlki ve kltrel deerlerini ve llerini de benimserler (47). Bu gerei destekleyen ataszlerinden u rnekler verile- bilir: "Oul atadan grmeyince sofra kurmaz", "Ata (baba) eki elma yese olun dii kamar", "Atalar sanat oula mirastr", "Babann sanat oula mirastr", "Olan atadan (babadan) renir sofra amay, kz anadan renir biki bi- meyi". Baba-oul arasnda bazen iletiim eksikliinden kaynaklanan sebepler- den dolay baz ufak problemlerin kt grlebilir. Bazen bunu gerek bir problem sananlar olabilir. Bu durumda "Ata (baba) oul savat, ebleh ona inand" denir. nk "Et trnaktan ayrlmaz". Yani baba-oul arasna gerek bir dmanlk giremeyeceini bu atasz vurgular. 44. . Kurt, a.g.e., s. 100. 45. A. Yrkolu, a.g.e., s. 94. 46. . Kknel, a.g.e., s. 291. 47. C. T. Morgan, Psikolojiye Giri, s. 323-
Ataszlerinde ana-kz ilikileri de, baba-oul ilikilerinde olduu gibi benzer ekilde deerlendirilmektedir. Ancak gzlemciler ana-oul ilikisinin ili-dl ve efkatli, buna karlk babann tavrnn sert ve cidd olduunu tesbit etmilerdir. Eler arasndaki duygusal yaknln aka ortaya konulmasna izin vermeyen geleneksel toplumda, ana-oul ilikisi, kar-koca ilikisinden genellikle daha gldr (48). Fakat genelde kz ocuun anay model olarak semesi istenir. Ataszleri de bu dorultuda anann kzn etkilediini vurgular: "Anann baht kzna", "Kz anadan renir sokak gezmeyi", "Kz anasndan grmeyince sofray kaldrmaz","Ana kzna taht kurar, kz baht kocada arar", "Ana ile kz, helva ile koz", "Kz anadan grmeden t almaz". Ana-baba ve ocuklar arasnda ilikilerde "sevgi"nin byk yeri vardr. "Sen seversen yavrunu, o da sever yavrusunu", "Ku grd yuvay yapar", "Ben bakarm oluma, olum bakar oluna" gibi szler bu durumu anlatr. nsann al- madan veremeyeceini vurgular. Ancak sevginin ana-baba kaynandan alnmas nemlidir. nk dzensiz kaynaklar ocuun sevgisini karlayamaz. Bunun iin "Bir ocuun krk ebesi olunca ya kr kalr, ya topal" denmitir. Aile iindeki veya yaknndaki dier yeler ocuun evresini olu- turduundan kiiliine de etki ederler. ocukta grlen bu etki; yakn ilikide bu- lunduu kiilerin dnce, duygu ve davranlarn kendine almas, onlar be- nimsemesi ve kendini onlara benzetmeye almas eklinde olur. Kiilik gelimesi ve benimseme ile ilgili ataszleri, aile byklerindeki zelliklerin ocuklarda da grlmesini vurgulamaktadr (49). "Olan dayya, kz halaya eker" sznde de bu gerek iaret edilmitir. Buraya kadar verilen rneklerden anlald gibi, ataszlerinde "kar-koca", "ana-baba-ocuklar" arasnda problem olduunu ifade eden szler pek yoktur. Ancak "karde-karde" ilikilerinde baz iletiim bozukluklar ve problemler olduu vurgulanmaktadr. yle ki ataszlerinde belirtildii gibi kardeler hem birbirlerine baldrlar hem de kardrlar. zellikle ana-baba yannda birbirin- den yaknmalar ya da ekimeleri en st dzeye varr. Oysa yalnzken daha az ekiirler. zellikle darda birbirlerinin koruyucusu kesilirler. Kendisi dayak yeme pahasna baka ocuklara kar kardeini savunur. Genellikle ya ilerledike sevgi ar basar. Ancak bu elikili duygular etkisini uzun yllar srdrebilir (50). Ataszleri de kardeler arasndaki bu durumlar ak bir ekilde anlatmaktadr. Ataszlerinde ailenin yeleri arasnda yer alan gelin-kaynana ilikilerinde iyi bir iletiim ve etkileim olduu sylenemez. Daha ok gerginlik ve problem sz konusu edilmektedir. "Gelinin dini yok, kaynanann imam", "Gelin iek (her) dedii gerek, kaynanan ylan (her) dedii yalan", "Kaynana pamuk iplii olup raftan dse gelinin ban yarar". Bu konuda yaplan bir aratrmaya gre hl baz yrelerde kaynana gelin atmas devam etmektedir. Gelin-kaynana arasn- daki potansiyel atma ilikileri kapal gerginliklerle devam etmekle beraber toplu- mun deimeye elverili olmayan normlar blnmeyi engellemektedir (51). 48. idem Katba, ocuun Deeri, 1981, s. 39. 49. A. Turgay, a.g.m., s. 230. 50. A. Yrkolu, a.g.e., s. 118. 51. Altan Eserpek, "Trk Ky Ailesinde blmne likin Yapsal Deerler", A. . Eilim. Fakltesi Dergisi, X/4 (1977).
Trk geleneksel kltrnde akraba ve akraba ilikilerine byk nem veril- mektedir. nk geleneksel toplumlarn sosyal organizasyonunda toplumda geerli olan akrabalk sisteminin etkisi ok fazladr. Akrabalk gruplar iindeki haklar, grevler ve sorumluluklar toplumun rf ve adetlerine gre biimlenirler. Akrabann zellikle geleneksel kesimde, ocuklarn yetitirilmesi ve terbiyesinde de nemli rol vardr. Ataszlerinde akraba ilikileri farkl ekillerde ifade edil- mektedir. Byk ailenin uzak yelerinden olanlar konumlarna gre, ilikilerine gre deerlendirilirler. Nitekim "Akraba ile ye i, al veri etme" atasz, akraba ile ilikileri farkl boyutlarla snrlandrmaktadr. Akrabalar arasndaki olumsuz dav- ranlar "Akrep etmez akrabann akrabaya ettiini" sz ile anlatlmak istenir. Karde eleri birbirlerinin "elti" leri olur. Ataszleri eltiler arasndaki ilikileri, aile ierisindeki problem olma durumlarn vurgular. "E gemisi yrm, elti gemisi yrmemi". Eler arasnda salkl bir iletiim kurulabildii ve yrtld halde, eltiler arasnda pek mmkn olamamaktadr. "Elti eltiden kaar, grmceler bayrak aar" eklinde ifade edilen atasznde de benzer hkmler ve tecrbeler bulunmaktadr. Yaplan bir aratrmada (52) eltiler arasnda sk sk anlamazlklar kt belirtilmekte. Eltiler aras atmalar ailenin btnln tehdit etmekte ve devaml dzensizlikler en sonunda bileik ailenin blnmesi ile sonulanmaktadr. Ataszlerinde yakn akraba olarak emmi, day, teyze de gemektedir. Emmi, day baz durumlarda "destek" olarak kabul edilmektedir. Bunun iin "Emmim daym kesem, elimi soksam yesem" denmitir. Fakat bu beklentilerin karl bulunmad takdirde "Emmim daym, hepsinden aldm paym" sz ile, km olan bir probleme iaret edilmektedir. "Day" aslnda annenin kardei fakat ge- nelde anne tarafndan akraba olan hemen btn erkekleri de kapsayan bir akra- balk kelimesidir. "Day olmak" otoriteden ok karlkl anlay ve sevgiye daya- nan bir akrabalk badr. Bunun iin aile yeleri arasnda zor durumda kalnldnda dayya bavurulur;"Aldn payn, ar dayn"."Teyze ana yars- dr" sz, annenin boluunu doldurmay ncelikle yakn akrabaya verir. Bu- nunla beraber teyzeye kar yaknlk gstermek hemen her aile yesinden bekle- nen bir davrantr. Sonu: Gelien ve Deien Aile Yaps inde Ataszlerine Bak Buraya kadar deiik balklar altnda verilmee alld gibi, ataszle- rinde aile unsuru geni olarak ve farkl ekillerde dile getirilmitir. Bu ataszle- rinin ounluundaki hkm ve yarglar aile ierisinde geerliliini korumasna ramen, bir ksm ataszleri geerliliini ksmen yitirmee balamtr. Bunun en nemli sebeplerinden birisi de, zellikle son elli-altm yl ierisinde aile ya- psnda meydana gelen gelime ve deimelerdir. ehirleme ve sanayileme- nin etkiledii aile yapsndaki deimeler bir ok alanda grlmektedir. Bunlar aile tipinde, aile says ve byklnde, ailenin amalar, otoritesi ve grevle- rinde, evlenme ve boanmaya ait davranlarda, e seiminde olan deimelerdir. ncelikle kentleme ve sanayileme aileyi kltmtr. Ataszlerinde de rastland gibi kuan bir arada yaad geni aile ekli yerine ana, baba ve
ocuklardan oluan ekirdek aileye brakmtr. Bu kanlmaz deime, kar-koca ilikilerinde ve ocuk yetitirmede de nemli sonular dourmutur (53). nk ocuun bakm ile ilgilenen aile yeleri (elti, hala, teyze) byk aile ile birlikte ortadan kalkmtr. ou anne baba alma durumunda olduklar iin ocuk- larn bakm belli kii ve kurumlara (bakc, ana okulu gibi) braklmaya ba- lanmtr. Dolaysyla ataszlerinde iaret edilen ocuun etkilendii evre fark- llamaya balamtr. Ailedeki deimeler, aile ii ilikilerine de yansmakta, geni ailedeki aile rei- sinin otoritesi ekirdek ailede gittike azalarak paylalan otoriteye dn- mektedir. Ancak bu deime, kadnn ve erkein eitim durumu, evlenme ya ve ekli, eler arasndaki ya fark, evlilik sresi, yerleim yeri(krsal-kentsel) gibi faktrlere gre farkllk gstermektedir (54). Yani artk ataszlerindeki otoriteyle ve evlenme yayla ilgili hkm ve yarglar deien aile yaps ierisinde esnek bir durum kazanmaktadr. Otorite, ou atasznde belirtildii gibi sadece ba- bada deil anne-baba arasnda paylalmaktadr. Artk "Kz beikte, eyiz san- dkta" deil, belli bir evlenme ya ve evlenme ortam beklenmektedir. "Kadnn sa uzun akl ksa", "Kocann iki ana varsa birini kr" gibi gvensizlii ifade eden ataszlerindeki dncelerin destek grd, grebildii ailelerin de- vamllklarn salayabilmeleri glemitir. Ailenin kuruluunda her zaman olduu gibi gven ve karlkl sayg sz konusudur. Ailenin yapsnda, kuruluunda meydana gelen deimelerin yansra o- cuklarn cinsiyetlerine gre deerlendirmelerinde de deiiklikler olumaya balamtr. Bunun en nemli sebeplerinin banda geleneksel aile tipinin azal- masyla erkek ocuk lehine olan tercihler giderek azalmaktadr. Ataszleri sosyal gerekleri belirlemekten ok, onlar yanstan zl szlerdir. Bunun iin sosyal deiimle birlikte baz olumsuz yarglar tayan (veya tad sanlan) atasz- lerinin de etkisini yitirecei ve giderek unutulaca beklenebilir. Toplumlar gibi onlara bal kurumlar da alar boyunca deimelere u- ramtr. Sosyal deimeden nasibini almam bir sosyal kurum bulmak zordur. Ancak "salam aile, salam toplum" forml hl geerlidir. Dolaysyla aile toplumun hayatnda vazgeilemeyen bir sosyal kurum olma roln korumak- tadr. Bu paralelde, ailenin kuruluunda ve devamnda gerekli olan baz kural ve deerler de korunmaktadr. "Evlilik", "nikh", "ana" gibi kavramlarn tad man ve ocuklarn yetitirilmesine ekilen dikkat gelimi ama deimemitir. Bunun iin bu dorultudaki ataszleri hl hkm ve yarglan ile canl olarak yaamaa devam etmektedir. Ayrca eitim biliminin bulgularna uygun olan ve ocuk yetitirme konusunda baz gerekleri anlam iinde saklayan ataszleri de sosyal deimelere ramen canlln korumaktadr. Bir netice olarak denebilir ki, ataszlerinde aile unsuru geni olarak ve farkl ekillerde dile getirilmi, ilenmitir. Bu szlerdeki aile unsurlarn, zellikle ge- leneksel aile yaps iinde, snrlandrmak gerekebilir. Bu ataszlerindeki bir ksm deerler, hkm ve yarglarn, baz llerin aile kuruluunda, ocuk eitiminde hl dikkate alnd ve kabul grd anlalmaktadr. Bu durum da, ataszlerinin ne kadar kkl, tecrbe ve hayat tarzlarndan karlm szler olduunu ortaya koymaktadr. LK TRK KADN ROMANCS FATMA LYE HANIM'IN ROMANLARINDA ALE VE KADIN H. Emel Aa . . Edrebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Aratrma Grevlisi Tanzimat devri, Trk edebiyatnda yenilik yollarnn almaya baland bir devir olarak dikkati eker. Ahmet Hamdi Tanpnar bu devri, edebiyat tarihinde u szleri ile zetler: "ok vahim siyas hadiselerin ve iktisad artlarn berabe- rinde yryen bu yenilikler hakikatte, bir medeniyet dairesinden brne ge- mek, asrlardan beri inanlm ve urunda mcadele edilmi deerler dnya- sndan ayrlmak demekti" (1). Bir medeniyet deimesi erevesi iinde ele aldmz bu devrin akisleri, tabi olarak sosyal hayatn en ufak modeli olan ai- lede de kendisini hissettirmeye balamt. Trk ailesi hakknda yaplan sosyolojik aratrmalarda bu mekanizmann Tanzimat devrine rastlayan yllarnda yarpederah bir manzara tadna iaret edilir (2). Bu sistemin ehirlerde yaad mekn ise "Konak"tr. Yine ayn yllarda neredilen dergiler (3), yaynlanan roman ve hikyelerde aile hayat ile kadnlk hakkndaki fikirlerin biraz da iktisad sebepler yznden deimeye balad; kadnn sosyal hayata katlmas gerektii inancn tayan feminist bir grn yava yava Osmanl cemiyetini sard hissedilmeye balanr. Aile hayat ve kadn, bu devrin yazarlar iinde zellikle Namk Kemal ve daha sonra Recaizde Mahmud Ekrem, emseddin Sami, Nbizde Nazm, Sa- mipaazde Sezai, Abdlhak Hmid, Halid Ziya Uaklgil, Mehmed Rauf gibi ka- lemler tarafndan ele alnan meselelerden olmutur. Kadn ve erkee eitim hayatnda eit frsatlar tannmasn ise Ahmed Mid- hat Efendi ilk defa Felsefe-i Zenan'da daha sonra da Diplomal Kz'da. savun- mutur. 1. Ahmet Hamdi Tanpnar, XIX. Asr Trk Edebiyat Tarihi, stanbul alayan Basmevi, 1982, 5 bs., 639 s. 2. Ziyaeddin Fahri Fndkolu, "Tanzimatta tima Hayat", Tanzimat, Yznc Yldnm Mnasebetiyle, Maarif Matbaas, stanbul 1945, s. 648. 3. Terakki gazetesi kadn ve aile meselesini konu alan makale ve okuyucu mektup larna sayfalarnda yer verdikten sonra ilk defa zel bir ek karr: Terakki-i Muha- dart. 17 Rebiylevvel 1286/15 Haziran 1285-23 Cemaziyelevvel 1287/20 Austos 1286 ta- rihleri arasnda 48 say olarak neir faaliyetine devam etmi olan haftalk kadn eki- dir. Bundan sonra sray kadnlar hedef alan ilk mecmua olarak 1875'de Vakit gazetesinin ilavesi olarak yaynlanan Vakit yahud Mrebbi-i Muhadart alr. II. Merutiyet'in ilanna kadar (23 Temmuz 1908) geen zaman zarfnda ise, Aile, nsaniyet, Hanmlar, Mrvvet, Hanmlara Mahsus Gazete neir faaliyetlerini srdrmlerdir. Bu devirlerde aile hayat ve dolaysyla kadnn aile iindeki yeri meselesi- nin en ok ele alnan konulardan biri olduu grlr. Bu tesbit neticesinde dik- katimizi eken ve bu almann asl konusunu oluturan mesele ise, devrin en- tellektel kadnlarna ait fikirlerin neler olduu ve bunlarn nasl duyurul- duudur. Bu noktada karmza 1859-1865 yllar arasndaki fikir ve sanat hayatmzda yapc rol oynayan kiilerden biri olan Ahmed Cevdet Paa'nn byk kz Fat- ma Aliye Hanm kmaktadr. Kaleme ald Kavid-i Osmaniye ile Trkenin nemi zerinde duran, yeni bir slupla yazd Tarib-i Cevdet ile adeta Tanzi- mat'n ideolojisini yapan, medrese kltrnn engin deryasndan ald feyz ve alma, renme azmi ile faydal olmaya alan devlet adam ve hukuku Ah- med Cevdet Paa'nn en gzel eserlerinden biri, Trk edebiyatnda ilk Trk kadn romanc nvanna sahip Fatma Aliye Hanm'dr. 9 Terinievvel 1862-14 Temmuz 1936 yllar arasnda yaayan Fatma Aliye, Ahmed Cevdet Paa'nn ikinci ocuudur. Kendisinden yedi ya byk Ali Sedd Bey ve drt ya kk Emine Semiye Hanm adl iki kardei daha vardr. Ahmed Midhat'n yazar hakknda kaleme ald Fatma Aliye Hanm yahud Bir Muharrire-i Osmaniyenin Ne'eti (4) isimli kitaptan otuz yana kadar geirdii mr hakknda teferruatl bilgiye sahip olabildiimiz muharrirenin ilk almas George Ohannet'nin eseri Volonte'nin Meram adyla yaplan terc- mesidir (5). Gerek kadn imzalarna pek tesadf edilemeyen bu yllarda Fatma Aliye tercmesini "Bir Kadn" imzas ile 1307 (1889-1890) ylnda Tercme-i Haki- kat'te, yaynlar. Byk akisler uyandran bu hadisenin ardndan yazarn gerek kimlii ortaya ktktan sonra, yine ayn takma isimle ve Ahmed Midhat Efendi ile birlikte Hayal ve Hakikat adl (6) roman kaleme alr. zellikle babasndan ald terbiye ile kendi mizacndan gelen aratrma, renme ve okumaya kar olan istidad gelitirmeye ve retmeye frsat bul- mutur. Ahmed Cevdet Paa'nn teviki ve uurlu olarak planlad tahsili, evde zel hocalarn kontrolnde Franszca, dilbilgisi, kozmorafya, astronomi, ede- biyat ve tarih bilgilerinin kazandrlmas eklinde olur. Ayrca bizzat Paa'nn kendisi de kzna tarih, felsefe ve din meselelerde yol gstericilik yapar. Btn bu faaliyetlerin neticesinde Fatma Aliye Hanm' sadece bir roman yazar ola- rak karmzda bulmayz; o, edebiyatn yansra felsefe, tarih konularna ait kitap- lar ile zellikle kadnlarn ve dolaysyla ailenin problemlerini konu alan maka- lelerini de gazete ve mecmualarda yaynlar. inde yaad toplumun meselele- rini uurlu bir Trk kadnnn bak as, biraz da okuyucularna bilgi ka- zandrmak endiesi ile ele alr. Romanlarnda kadn ve kadnn aile iindeki yerini, grevleri ile kocasnn ayn pozisyondaki durumunu gzden geirir ve yeni teklifler sunar. Bu eserler srasyla unlardr: Hayal ve Hakikat (1309/1891), 4. stanbul 1311, Krkanbar Matbaas, 200 s. 5. Dersaadet 1307, Kasbar Matbaas, 328 s. 6. Bir kadn ve Ahmed Midhat, Hayal ve Hakikat, stanbul 1309, Tercman- Hakikat Matbaas, 83 s.
Muhadart (1309/1891), Re/et (1314/1896), Ud (1315/1897) ve Enn (1910/ 1328) (7). Bu romanlarn dnda Levyih-i Hayat balkl eseri on bir mektuptan oluur. Bu eserde de Fatma Aliye Hanm'n kahramanlarnn tamam kadndr. Mektuplarda, evlilik hakkndaki grlerin ortaya atld ve farkl fikirlerin, evli- lik hayat srasnda karlalan problemlerin, evlilikte sevginin yerinin, kadn ve erkein birbirine kar sadakatsizliklerinin tartld grlr (8). Bu mektuplar- da yazarn romanlarnda da nemle zerinde durduu, genlerin anne ve baba- larnn yada ailede sz geen bir byn karar ile yaplan evliliklerin dourabilecei mahzurlar konu edilir; kar ve koca arasndaki sevgi ve uyumun aile hayatnda yarataca gzellikler ile, sevgisizlik ve uyumsuzluun sonucunda karlalacak felaketler olay kahramanlarnn mektuplarnda uzun uzun ele alnr. Madd endieler neticesinde yaplan evliliklerin ise pek fazla uzun sreli olamayaca, kadnlarn kendi hayatlarn idme ettirme frsatn elde ettikle- rinde boanmay dnebilecekleri de mektuplarda ilenen dier dikkat ekici konulardr. Yaps bakmndan tam mns ile roman kabul edemediimiz, fakat konu btnl ynnden ve devrin modas olan mektup tarznda edeb eser yayn- lama eklinden hareketle ve konumuzla ilgili olmas asndan Levyih-i Hayat mstakil olarak deerlendirme ihtiyacn hissettik. Yazarn, daha nce adlarn verdiimiz romanlarnda konu edilen aileler, on dokuzuncu yzyl sonlarnda yaayan zengin, kltrl ve kalabalk, yakn akraba- larn bir arada oturduklar konak hayatn yaayan ailelerdir: Muhadart ro- mannda, roman kahraman gen kz Fzla'nn babas Sit Efendi'nin kona, Fzla'nn Remzi ile evlendikten sonra yerletii Remzi Efendi'nin kona, ro- man kahramannn hayatnn nc safhasn meydana getiren cariye olarak satld Muhterem Efendi'nin kona. Ud romannda, roman kahraman gen kz Bedia'nn babas Nazmi Bey'in kona, Bedia'nn evlendikten sonra otur- duu kk konak, aabeyi em''nin kk kona. Enn'in kahraman Sabahat'n yals ve hemen kendilerine bitiik komu yalda ise Sabahat'n ablas Mesile Hanm ve kalabalk ailesi oturur. Bunun yansra Sabahat'n yalsna komu olan Fehame Hanm'larn yals da romanda geer. Bu romanlarda ekirdek aile tipi grlmez. Yeni evlenen genler ounlukla anne baba ve kardeleriyle birlikte otururlar. Ud romannda Bedia'nn Mail ile evlendikten sonra aabeyi ve ab- las ile beraber oturmas, Enn'de Sabahat'in Rfat'a Nebahat ile evlenirlerse yalda hep beraber oturacaklarn belirtmesi bu fikirden hareketle sylenilmi szler ve yaplm ilerdir. Bu eserlerde komuluk ve mahalle ilikilerinin de nemle zerinde durulduu gzlenir. Yazarn eserlerinde ailede otorite meselesi nemli konulardandr. Ud'de Nazmi Bey'in hayatta iken ailede tek hakim olduunu, annenin sadece adndan 7. Hayal ve Hakikat, stanbul 1309, Tercman- Hakikat Matbaas, 83 s. Muhadart, Konstantiniye 1309, Matbaa-i Ebuzziya, 463 s. Refet, stanbul 1314, Tercman- Hakikat Matbaas, 134 s. Ud, Dersaadet 1315, kdam Matbaas, 244 s. Enn, stanbul 1328, Karabet Matbaas, 356 s. 8. Levyih-i Hayat, stanbul 1315, Hanmlara Mahsus Gazete Matbaas, 104 s.
bahsedilen silik bir ahsiyet eklinde yer aldn gryoruz. Muhadart ro- mannda ise ailedeki otorite meselesi iki farkl rnekle anlatlmaya allmtr. Gen ve gzel karsnn cazibesine kaplarak onun her szne kanan zayf karak- terli bir aile reisi olan Si Efendi. Ar derecede saf olan Si Efendi bu haliyle hem kendisi komik duruma dyor, hem de kendi ocuklarnn perian olarak konaktan uzaklamalarna sebep oluyor. Clibe'nin hareketlerine tahamml edemeyen Fzla kt bir evlilik yaparak bir sre bedbaht bir hayat yayor. Kk erkek kardei efik ise yatl okula gnderiliyor. Si Efendi tamamiyle olumsuz ve zayf karakterli bir aile reisi portresi iziyor. Fatma Aliye Hanm bu zayf karakterli erkek aile reisinin karsna Mnevver Hanm tipini karyor. Mnevver Hanm kuvvetli bir aile reisi eklinde tezahr ediyor. Dul olan Mnevver Hanm oluna hem analk, hem de babalk yapyor. Evin dzenini tek bana devam ettirebilen gl bir Trk anas olarak gelenekten gelme zellikleri devam ettiriyor. Yazar, bu ztlkla kocas len kadnn evde hkimiyeti ele aldn ve kendisine yeterli olarak aile dzenini devam ettirebildiini, kars len erkeklerin ise genellikle bu tip kabiliyete sahip olamadklarn, ailenin kurulu dzenini bozduklarn iliyor. Fatma Aliye Hanm aile otoritesini bazen de yakn akraba yada gvenilir bir erkek aile dostu ile temin etmeye alr. Hayl ve Hakikatte Vedat'n babas lmtr. Bu ailenin otoritesi Vedat'n babasnn gvenilir dostu olan Hseyin Sabri Efendi tarafndan salanmaya allr. O dardan bu erkeksiz evin hmisi olarak verdii sz yerine getirmeye alr. Enn'de ise annesi ve babas lm olan Sabahat' days kontrol eder ve bu ksz kzn hem servetini hem de namusunu koruyarak, onu gelecee en iyi ekilde hazrlamaya alr. Yazarn eserlerinde ailenin yaama ekli, konak iinde hizmetlilerin ve cari- yelerin birbirleri ile mnasebetleri, hanmlar ve beyleri ile mnsebetleri es- kiden beri devam eden gelenee uygun bir ekilde, realist olarak tasvir edilir. Bu anlatlanlarla on dokuzuncu yzyl konann ev ii dekorlar en ince ay- rntlarna kadar canlandrlabilir. Yazar gayet ak, anlalr ve bir ressam dikka- tiyle ev ii mefruatn ve aile bireyleri ile hizmetlilerin birbirlerine kar olan grevlerini anlatr. Bu arada kadnlarn ev ii kyafetleri zerinde durulur. Me- sel, Enn'de komu kz Fehme'nin ev kyafeti ve buradaki dier kadnlarn uy- gunsuz ev kyafetleri hakkndaki grleri olduka dikkat ekicidir. Ayn ekilde Refet romannda tasvir edilen Mrvvet Hanm'n temiz ve dzenli evi devrin okuyucu kadnlarnn kulaklarna da bir eyler fsldamaktadr. Yine bu romanda kyl aile hayat ile ehirli aile hayat arasndaki fark ve uyumazlk gzler nne serilmeye allr. Fatma Aliye Hanm'n romanlarnda ocuk terbiyesi, zerinde nemle duru- lan konulardandr. Eserlerin hi birinde ocuk yetitirme konusunda alaf- rangalk zentisinin olmad dikkati eker. Gereksiz Bat hayranl neticesinde ortaya kan bir tip olan "Zppe tipi"ni bu eserlerde gremeyiz. ocuklar resm okullar'a gider ve evlerinde zel bir eitimden geerler. Fakir ailelerin ocuklar iin kurtulu genellikle Drlmuallimat yada asker okullarda okumak eklinde gsterilir. Refet romannda Refet'in Drlmuallimt'tan mezun olup, hayatta baarl bir meslek sahibi olan retmen hanm eklinde ele alnmas bu fikre bir rnek tekil etmektedir. Bu prototip, ayn zamanda Reat Nuri Gntekin'in
yllar sonra ele alp gelitirecei alkuu romanndaki Feride'nin de ilk haber- cisi gibi grnmektedir. Gen kzlarn okuma ve yazma renmesi, gelecee ve zellikle evlilik hayatna en iyi ekilde hazrlanmas iin gereken btn kaidelere nemle dikkat edildii grlr. Enn romannda Sabahat'n Miss Mod'dan yalnzca yabanc bir dil renmediini, evlilikle alakal meselelerde onun fikirlerine de mracaat ettiini tesbit ediyoruz. Miss Mod, ngiltere'den ailesi ve kendisi hakknda iyi referanslar alnarak, zenle seilmi yetitirici bir mrebbiye olarak romanda yer alr. Mrebbiye ve dadlar, anne baba ve yakn akrabalardan sonra ocuklar zerinde messir olan ahslar arasnda gsterilir. Yazar kt ocuk yetitirme ekline rnek olarak Muhadart romannda Fev- kiye tipini karmza karr. Fazla'nn kz arkada olan Fevkiye, hi bir istei reddedilmeyen, her arzusu yerine getirilen son derece mark bir insan olarak yetitirilmitir. Bunun suu anne ve babasndadr, cezasn ise Fevkiye eker. Ba- basz olarak yalnzca annesinin kontrolnde yetitirilen Mukaddem ise Fev- kiye'nin tam zdd olan bir kiidir. Annesinin msbet terbiyesi onun hayatnda her zaman en byk kazanc olur. Anne ve babasnn ilgisiz olmalar sonucunda bakmsz ve mark yetien ocuklara misl olarak da Sid Efendi'nin Clibe'den olan iki ocuu rnek gsterilir. Muhdart. yer alan farkl aile ter- biyesi meselesinden sonra, Enn romannda ocuk terbiyesi konusunda bir eyin daha zerinde durulur: ocuun karakteri. Burada verebileceimiz rnek Sabahat'in vey kz kardei Nebahat'tir. Sabahat ile ayn terbiyeyi almasna ramen karakterinden gelme kt huylarn dzeltememi, kskanlk ve kt ni- yetli olmasnn cezasn ekmitir. Btn bunlara ramen Fatma Aliye Hanm'a gre ocuk, ailenin mutluluk kayna ve evliliin srdrlmesinde nemli bir faktrdr. Fatma Aliye Hanm'n romanlarndaki ideal ocuklarn anne ve babalarna kar son derece saygl olduklar grlr. zellikle kz ocuklarnn babalarna gsterdikleri sayg ve ballk dikkat ekicidir. Btn bunlara ramen yazar, aile- sini ihmal eden, yahut ocuklarna haksz sebeplerle bask yapan babay tenkit etmekten de geri durmaz. Ud romannda Nazmi Bey'in ikiye dknl olduu halde oluna bu ynde bask yapmas ve kendisinin iyi bir rnek olama- mas uzun uzun tenkit edilir. Genellikle ailenin idarecisi durumunda olan baz babalarn otoriter tip olarak karmza kt grlr. Muhadart'la Si Efendi, karsna kar munis, hatta aptallk derecesine varan saflk ierisindeyken ilk karsndan olan iki ocuuna kar son derece otoriter bir tavr taknr. Hatta bu ocuklardan kendi- sine kar kan olursa onlar dvmeye bile kalkar. Ayn romanda Rfk ve Rza'nn babas, ocuklarn her eyden mahrum brakan cimri ve sert bir ka- rakter izer. Ud romannda Nazmi Bey, olu zerinde tam mansyla hakimiyet kurmak ister. Hayatn ekillendirmek, evin dnda geirdii her saatin dakika dakika hesabn sormak ister. Buna karlk em''nin de babasna gizli gizli dmanlk beslemesine ramen ona kar gelemedii gzlenir. Enn'de Safi Efendi, kz ocuklarna ehemmiyet vermeyen, onu sevmeyen, sert tavrl bir babadr. Kendi karakterine uygunluk gsteren iki oluna kar ise son derece yumuak ve iyi huyludur. Bahri Efendi ile Refet arasnda ise bir otorite
mcadelesi vardr. Refet, babalk hakkn ileri srp hayatn ynlendirmek isteyen babasna kar devaml olarak mcadele halindedir. Fatma Aliye Hanm'n yetimesinde babasnn byk rol vardr. Ahmed Cevdet Paa kznn ayn zamanda hocas da olmutur. Yazarmz kendi ha- yatnda tecrbe ettii bu durumu roman kahramanlarnda da kullanr. Bylece bazen babalarn ocuklarn terbiyesi ve yetimesinde bizzat kendilerinin ders verdikleri grlr; buna en iyi rnek ise Ud romanndaki Nazmi Bey'dir. Musiki, baba ve kz birbirine balayan, babaya kzna bizzat ders verme frsatn veren bir ara olarak romana girer. Bunun yannda genellikle ocuklarn byk bir ksmnn zel hoca ve mrebbiyeler tarafndan yetitirilmesi sz konusu edilir. Muhadarfta. Fzla, Udde Bedia, Enn'de Sabahat, Fehme ve aabeyleri bab- alarnn zel hocalar ve mrebbiyeler tutarak eitmeye altklar ocuklardr. Daha nce de belirttiimiz gibi, Fatma Aliye'nin romanlarndaki mrebbiyeler kz ocuklarn yakn arkada gibidirler. Babalarn, mrebbiyelerin yannda n plana karlan tiplerden birisi de "vey anne"dir. Yazar, bu konuyu iki romannda farkl ekillerde ortaya koyar: Muhadart'ta Fzla'nn hayatn mahveden, onu ailesinden uzaklarda yaamaya mahkm ettiren, acmasz, bencil, grgsz bir kadn olan Calibe kt vey an- nenin rneidir. O, bu haliyle ailenin felaketine de sebep olan kii olarak gsterilir. Enn'de Sabahat'in nce dads, daha sonra da annesinin lm zerine Sabahat'in babasnn kz ile ilgilenmesine gvenerek ve bu konuda ken- disinden szl teminat alnarak evlendii Sabite Hanm tipi vardr. Yazar, Sabite Hanm tipi ile vefal, iyi niyetli, temiz ahlkl vey annelerin ailede yaratabi- lecekleri btnle iaret ederken ayn zamanda da iyi vey anne tipini izer. Yazar, ister vey anne ister z anne olsun kadnn aile iindeki annelik fonk- siyonu zerinde nemle durur; iyi bir anne ayn zamanda ailede ev idaresini de devam ettiren kiidir. Kadnn aile hayatndaki fonksiyonu burada daha da be- lirginleir. zellikle Muhadart romannda kt taraflar ile Calibe tipinde, iyi taraflar ile Mnevver Hanm'da ailede dzeni kurann, evi ve hizmetlileri idare edenin kadn olduuna iaret edilir. Msrif kadnlarn ailede yaratabilecei kt durumlara ise Enn'de temas edilir. Safi Efendi'nin iki byk memuriyeti vardr. ok alr ve ok kazanr. Buna ramen aile ay sonunu zor getirir. Evin idaresi msrif karsnn ve oullarnn elindedir. Safi Efendi evinin nasl idare edil- diiyle ilgilenmez. Bir sr uygunsuz misafir kadnla dolup taan bu evde dzensiz, kark bir hayat yaanr. Fehme, birbirine sevgi ve yaknlk gstermeyen ailesi ve yabanc insanlarla dolu evinde ok muzdarip olur. Yazarn romanlarndaki ailelerin geimi genellikle memuriyet ile temin edi- lir: Muhadartta Si Efendi, hya Efendi; Ud romannda Nazmi Bey, Enn'de Safi Efendi'yksek mevkili memurlardr. Baz aile reisleri ise serbest alarak aile geimini salarlar: Muhadartta. Muhterem Bey, amcasndan miras kalan byk iftlii oluyla beraber idare eder. Rza'nn babasnn ise ocuklarn ii olarak altrd bir maazas vardr. Refet'te Hayat Efendi Anadolu'da iftilik, stanbul'da ise ticaret yapar. Tanzimat devri romanlarnda genlerin istemedikleri kiilerle evlendirilmesi nemli bir tema olmu, yazarlar bu hususda zellikle babay tenkit etmilerdir. Ancak ilk kadn romancmz Fatma Aliye Hanm'n eserlerinde durum farkllk
gsterir. Evlilik kararnn verilmesi meselesini nemli bir tema olarak alan ya- zar, bu konuda babay kesinlikle sulamaz. zellikle gen kzlar, e tercihinde karar verme hakknn, yetitirilme tarzlarnn sonucu olarak babaya yada aile byklerine ait bir hak olduunu kabul ederler. Muhadartta Fzla, babasnn basks sonucunda sevmedii bir adamla evlenmek zorunda kalr. Ud ro- mannda Nazmi Bey, kzn kaybetmek korkusuyla onu evlilikten uzak tutmak iin elinden geleni yapar. Enn'de Safi Efendi kzn dverek evlendirir. Bahri Efendi ise olunu kendi setii kzla evlendirebilmek iin byk bir bask yapar. Fehme ve Rfat, ebeveynlerinin mdahalesi yznden mutsuz olurlar. Genellikle genlerin evlenmesinde byklerin hkim rol oynadn sy- lerken bir istisnay da gzden karmamak gerekir. Yazarn son roman olan Enn'de roman kahraman gen kz Sabahat, akrabas Rfat ile evlilik karar zerinde bahede yapt sohbette ilk defa kendi hayat zerine dnr. Daysnn kendisi iin tavsiye ettii ve kararn hemen hemen verdii e tercihi- nin doru olup olmad meselesini kendi kendine muhasebe etmeye balamas ise Fatma Aliye'nin daha nceki romanlar Muhadart ve Udiden farkl olarak bir tavrn ortaya koymaktadr. Bylece bir ok kahramann evlilik kararn byklerinin vermesinin yannda genlerin bu konudaki tavrlarn da yine bu romanlardan takip edebiliyoruz. Genlerin birbirlerini tanmalar nihayetinde evlilie-karar verebilmelerini de yine ancak yakn akrabalar arasnda grebiliriz. Evlilik ya da bu romanlarda dikkati eken mevzulardandr. Hayal ve Haki- katte. Vedat'n yirmi, Muhadart'ta Fzla'nn on dokuz, Udde Bedia'nn on dokuz yanda evlendikleri zellikle belirtilir. Fatma Aliye Hanm'n romanlarnda ehemmiyetle zerinde durduu konu- lardan birisi de cariye ve bu kurumun gelenekleri meselesidir. Burada yazarn romanlar zerinde incelememizi yaparken bu konuda yaplm sistemli ve ilm bir alma olan Tanzimat Edebiyatnda Klelik (9) isimli kitaptaki tasnifi esas aldk. Buna gre Fatma Aliye Hanm'n romanlarnda cariyelik meselesini ele alnda devrindeki dier yazarlarn konuyu ileyii ile bir takm benzerlikler gsterdii grlr. Fatma Aliye, cariyelerin aile yaps iindeki yerini zellikle Muhadart romannda, eserin kahraman olan Fzla'nn hayat zerinde ortaya koyar. Genellikle ev ii hizmeti erevesinde ele alnan bu ilikiler "Efendi-Cariye Mnasebeti" zerinde younlar. zellikle evin beyine hizmet etmek zere ai- leye katlan bu insanlardan beklenen, hizmette kusursuzluktur. Yazarn roman- larnda karlatmz cariye tiplerinde bu zelliin, hizmet edilen efendilere uygun olduu ve hizmette kusursuzluun dikkati ektii tespit edilir. Mesela Clibe'nin kt niyetlerine alet olarak kulland Reftar, kt niyetli efendiye uy- gun cariye tipini ortaya koyar, bu yzsz cariye Fzla'ya da ayn davranlar sergilemek isterse de baarl olamaz; Fzla tarafndan gereken cevap verilerek, efendi ile cariyeler arasndaki mesafenin nemi vurgulanmaya allr. Hiz- mette kusursuzluk ise Muhadart'ta Fzla'nn cariyelik zamanndaki davranlar ile ortaya konur. 9. Do. Dr. smail Parlatr, Tanzimat Edebiyatnda Klelik, Trk Tarih Kurumu Basmevi, Ankara 1987, 227 s.
Ev ii hizmetinde kusursuz olanlar, iyi davranlarla karlarlar; Muha- dart'n kahraman Fzla bunun tipik rneidir. Tanzimat devrinin ilk yl- larnda yazlan bir ok edeb eserde cariyelik meselesi yazllar bakmndan devaml olarak ezilen, ac eken, horlanan ve sonuta len cariye tipleri ile gsterilmitir. Ancak bu tiplerin yerini daha sonra zellikle Ahmed Midhat ve Fatma Aliye Hanm'n eserlerinde sosyal hayatta kazanan ve mutlulua erienler alr. Fatma Aliye Osmanl Trklerindeki cariyelik messesesinin Bat toplumun- daki esirlik meselesi ile bir tutulmamas gerektiine iaret ederek, "efendi- cariye" meselesini hep iyi ynde gelitiren bir yazar olur. Romanda vaka iinde hem entrika unsuru hem de olaylarn zenginliini salay bakmndan cariyelik meselesini besleyen baz motifler vardr: a) Cariye elde etme yollar: Fatma Aliye bu motifler iinde hr insann ken dini satmas motifini eski hikye ve masal geleneinin bir rn ola rak kullanlr. Yazar cariyelik kurumunun en dikkat ekici motifini vaka iinde merak ve mera devam ettiren bir forml olarak kullanr. Fazla'nn Muhadarfta kendini satmas, romann vakas iinde yeni bir merak unsuru yaratarak okuyucunun ilgisini devam ettirir. Romanlarna konak hayatnn bir paras olan cariyeleri almakla bu kiilerin sahip olduklar haklar da ortaya koymaya alan yazar, Ud isimli romannda ikinci motif olarak cariyelerin satlmay talep edebile ceklerini iler. Evlendikten sonra am'a giden Bedia'nn hasta ve bezgin, ztrap dolu gnlerinde evdeki karamsarlk havasndan kamak dncesi ile cariyelerin satlmay istemeleri bunun gzel bir rneini tekil eder. b) Cariyelerin aileye katl ile ilgili motifler: Cariyenin satn alndktan son ra bir isme sahip olmas, yani cariyeye ad verme motifi Fazla'nn kendi sine "Pemn" adn yaktrmasnda grlr. Cariyelerin yetitirilmesi, aile iin en mhim millerden birisidir. Bu kuru- mun ayn zamanda en insan yn olarak da sergilenen cariyeyi yetitirme mo- tifini zellikle Enn'de roman kahraman Sabahat'n yannda ayn bilgileri ala- rak eitilen, Sabahat ve mrebbiye ile ngilizce konuabilen cariye tipin-de bulu- ruz. Cariyelerin aile hayat iinde kullanllar Fatma Aliye'nin eserlerine konu olur. Sosyal hayatta cariyelerin kullanl amalar iinde "Odalk motifi" byk yer tutar. Aslnda bu kurumda odalk, genellikle cariyelerin dledikleri ve ulamak istedikleri bir noktadr. nk bu takdirde evin hanmlna kadar ykselebilme ans doacaktr. Odalk motifinin bir varyant ise Muhadarfta. ilenmektedir. O da bir ailede ocuk olmuyorsa, evin beyinin odalk alma yoluna ba vurmasdr. Bu gerekletirilirken evin hanmnn rzas da unutulmaz. Bu arada bir baka gele- nekle karlayoruz. Bu noktada odala alnacak cariyenin bu istee "evet" demesi gerekmektedir. Nitekim Beyrut'ta kle iken evin gen beyinin Fzla'y odala alma istei karsnda bu gelenek aka dile getiriliyor. Odalk aile iinde evin hanmlar bakmndan bir problemdir. Muhadarfta Fzla da kocasnn odalk almasna nceleri kar kyor. Ancak araya ocuk meselesi girince odalklar kendisi seerek kocasna gnderiyor.
"Cariyenin ra edilmesi" meselesi Tanzimat devri yazarlar iinde yalnz Fatma Aliye Hanm'n romanlarnda ilenir. Gnll olarak alnan odalk, eer ocuk konusunda istenilen sonucu verememise ra edilir. Bir baka erkekle hem de eyizi hazrlanarak evlendirilir. Muhadart'.2. Remzi'nin ald iki odalktan da ocuu olmaynca bu cariyelerin ra edildikleri anlatlr. Bylece cariyelerin eitildii, evlendirildii ve hatta boand takdirde kendisini sahip- lenmi olan aile tarafndan mrnn sonuna kadar korunduu bu romanlarda ilenir. Bu romanlarda erkein kadn aldatmasnn yannda kadnn da karakter bo- zukluu neticesinde kocasn aldatarak ailenin mahvna sebebiyet verecei zerinde durulur. Bu aldatmacalarn temelinde ise sevgisizlik, para yada gsteri iin yaplan evlilik, kar-kocann grg ve bilgisinin denk olmay gibi faktrler nem arz eder. zerinde durulan mhim konulardan birisi de boanmadr. Kadnlarn da boanma hakk talep ettiine rnek olarak Muhadarttaki Fevkiye'yi verebiliriz. O, Nbi topal olunca kocasn istemez. Nbi igveysi olduu iin kaynpederi damadn evden atp boatr. Nbi para karl boanr. Udde ise Bedia ken- disini dk bir kadnla aldatan kocasna daha fazla tahamml edemeyerek aabeyi vastas ile evini ve kocasn terk eder. Boanma kararn bazen de erkekler verir; Si Efendi Calibe'nin ahlk- szln renince onu boar. Bylece Fatma Aliye'nin romanlarnda ister boanma meselesinde, isterse aile hayatnda esas temelin salam, hi bir d te- sir ile bozulamayan, iyi bir tahsil neticesinde kazanlan ahlk anlay olduu vurgulanr. Btn bunlara ramen boanma kararn verebilmek pek de kolay deildir. Toplumda madd geliri olmayan ve dul kadna kar olan gven eksikliinden dolay Muhadart'n kahraman Fazla'nn bu karar veremedii de ortadadr. Bylece kadnlarn bazen istememelerine ramen, artlar gerei bu mutsuz hayat devam ettirdikleri, dolaysyle de huzursuz ve sevgisiz aile muhitleri ya- rattklar gzler nne serilir. Fatma Aliye, bir erkein birden fazla kadnla evlenme meselesini, Malumat gazetesinde Mahmud Es'ad tarafndan "Taaddd-i Zevcta Zeyl" adl yazsnda teferruatli bir ekilde ele alr (10). zellikle Batllarn slmiyeti bu noktadan tahrip etmeye altklarna dikkati eken yazar, Mahmud Es'ad'a bu konuyla ilgili fikirlerini beyan etmesi bakmndan teekkrlerini sunar, kendisi de ayn meselenin mslman bir kadn yazar tarafndan mdafaasn yapar. Fatma Aliye Hanm yazm olduu makalede slmiyetin bu hkmn, Hristiyan leme kar desteklemek maksadn gtmektedir. Yazar konu ile ilgili olarak Batllarn zellikle kadnlarn fikir ve hislerini merak ettiklerini belirttikten sonra bu gibi meselelerde kadn-erkek gibi ayrmn dnlmemesi gerektiini; burada asl olan dinin, slmn hkmnn geerli 10. Fatma Aliye-Mahmud Es'ad, Taaddd-i Zevct, Konstantiniye 1316, Tahir Bey Mat- baas, 84 s.
olacan belirtir: "u satrlar kadnl mdafaa fikriyle dahi yazmyorum. Zira mesil-i insniyede cizelerince kadn ile erkein fark olamaz. Hepsi insandr. nsaniyete hizmet ise ancak hakikatle olur" (s. 6) szleri ile bu meselenin insan haklar ile ilgili bir konu olduunu, bunda da lnn ancak "hakikat" olabi- leceini vurgular. Fatma Aliye bu meselenin kendi kendimize anlatlmasnda byk prob- lemlerle karlamayacamz belirtirken Avrupal "k"larn sudan bilgilerle bu konuda yalan yanl hkmler verdiklerinden ikyet eder. eitli tahrifata uram ncil ve Tevrat'n yannda Kur'an- Kerm'in ilk gnk gibi eksiksiz ve ulviyyetini koruyan mukaddes bir yol gsterici olduunu syleyen yazar, kendilerine akl ve hikmete uygun din arayan bu insanlara "teaddd-i zevcf'n realitesini, manta uygunluunu anlatmaya alr. Mahmud Es'ad'n yazm olduu makalede bu konu ile ilgili deliller ortaya konulurken slmiyeti medenlemee engelmi gibi gsteren szleri bakmn- dan tenkit eden Fatma Aliye, slmiyetin insan haklarnn koruyucusu bir din olduuna iaret eder. Avrupalnn medeniyet adna Afrika ktasnda yapm olduu smrgeci tavr ise sert bir dille knar. Meseleye daha ok slmiyetin bu konudaki hakll noktasndan bakan ya- zar, teaddd-i zevct'n Kur'an- Kerim'de bir emir olarak deil de tavsiye ola- rak sunulduu zerinde izahatler yaparak yazsn bitirir. Netice olarak Fatma Aliye, slmiyetin birden fazla evlilii zorunlu sebepler sonucuna baladn ve aile messesesini her ekilde koruduunu gstermek ister. Tanzimat devri yazarlar bu meseleyi pek fazla ele almamlardr. Birden fazla kadnla evli erkekler sadece Ahmed Midhat, Mehmed Murad ve Fatma Aliye'nin baz romanlarnda konu edilir. Mehmed Murad, ok elilii hukuk adan meru, fakat Salih Efendi'nin ya ve mevkiine gre mnasebetsiz bulur. Ahmed Midhat ise ok elilii Esret'le Zeynel tipi haricinde genellikle mdafaa eder. Ancak bu romandan sonra zellikle Batllara kar "Taaddd-i zevct"n mdafaas yaplr. Ahmed Midhat Avrupa'daki metres kurumunu, evli- lik d ilikileri, gayrmeru ocuk meselesini slmiyetin bu realist zmle nlediini ileri srer. Fatma Aliye Hanm da bu gre katlan mslman kadn olarak yukarda bahsini ettiimiz makalede fikirlerini aklar. Ancak romannda bu konuyu yine de kk bir mesaj vererek ele alr: Re/et- romannda Hayati Efendi, kyde birka kars olmasna ramen, hayranlk duyduu, stanbul terbi- yesini temsil eden bir cariye ile evlenerek kye gtrr. Bylece Fatma Aliye Refet'te eler arasndaki kavgalara yer vererek bu meselenin aile iinde yaratabi- lecei huzursuzluklara dikkat ekmeye alr. O, bu meseleyi daha ok insan hak- lar ve slmiyetin mdafaas noktasnda savunurken, poligaminin mecbur ol- madka mracaat edilmemesi gereken bir sistem olduuna iaret eder. TRK ALESNDEK DEMENN ROMANIMIZA YANSIMALARI Dr. Nkhet Esen Boazii niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm 1. Giri Trk romannn balang yllar olan 1870'lerden Cumhuriyet dnemine ka- dar Trk toplumunda aile kurumunun geirdii baz deiikliklerin romanlara nasl yansdna bakmak ilgi ekicidir. Bu sre tm toplumda birok deiikli- in yaand bir zamandr. mparatorluktan mill devlete gei, kadnn dar aile evresinden kp meslek sahibi olmas, uzun sren savalarn yol at yoksul- luk ve ahlk dkl gibi olaylarn yaand yllardr bunlar. Bu gibi politik ve sosyal deiikliklerin en kk sosyal kurum olan aileyi etkilemesi ok doaldr. 1870-1924 yllar arasnda yazlm romanlardaki Trk ailesinin durumuna bakmak istendiinde XIX. yzyldan beri Trk toplumundaki deimelerin en nce grld yer olan stanbul ailelerini ileyen romanlar zerinde durul- maldr. Krsal kesim ailesi ile byk ehir ailesi hem yap olarak hem de geirdikleri deiim sreci olarak birbirlerinden ok farkl olduklarndan ayr ayr ilenmelidirler. Ayrca, zellikle Trk romannn ilk 60 ylnda sadece stanbul'daki yaam yazld iin bu aileler hakknda daha ok roman vardr. stanbul romanlarndan daha sonra yazlmaya balanan Anadolu ve ky ro- manlar, ky gereini dile getirmek, oradaki g yaam koullarn sergilemek ve toplumsal bozukluklar eletirmek gibi grevleri yklendiklerinden bu roman- larda aile ii ilikiler kendi balarna nemle zerinde durulan bir konu ol- mamtr. Ancak Kk Paa'dan itibaren kyn ok zor artlarnn aileyi paralayan bir etken olduu gsterilmitir. Paraszln sebep olduu aile ii geimsizliin ve para kazanmak iin yaplan glerin aileyi datmas an- latlmtr. Ataerkil aile iinde erkek tahakkm ve kadn ezilmesi ilenmitir. Trk romanlarnda anlatlan stanbul aileleri ise genelde st snf aileleridir. ounda hizmetkrlar vardr. Bu aileler bir veya iki ocuk sahibi ekirdek aile- dirler. Genelde aile reisi erkektir ama kadnlarn aile reisi olduu ok sayda ro- man da mevcuttur. 1870-1924 yllar arasnda yazlm aileyi ileyen romanlara bakldnda bu sre iinde ailenin baz deiiklikler geirmesine karn esasen bir devamllk sergiledii grlr. Ailenin ilevi ve aile ii birok sorun aynen devam etmekte- dir, yalnz zamann artlarna gre baz ilikiler yeniden dzenlenmitir. Ro- manlarda, ailede zaman iinde grlen aynla ve deiikliklere eitli konular altnda baklabilir. Aile kurumunu meydana getiren en nemli unsurlar olan ev- lilik, kadn, ocuk ve aileyi etkileyen ayn evde oturan aile d fertler ayr ayr ele alnmaldr.
Evlilik konusu u balklar altnda incelenebilir: Evlilik kararn aile byklerinin vermesi, iftler aras sevgi ba, zevk uyumu, paylama ve fikir arka- dal para iin evlenme, yal erkek-gen kadn evlilii, birden fazla kadnla ev- lenme, erkek sadakatsizlii, cariyelerde evlilik, i gveysi. Kadn konusuna u balklar altnda baklabilir: Gl kadnn aile reisi ol- mas veya tek bana ocuunu yetitirmesi, kadnn okumas ve almas, sert ve huysuz kadnn evresini mutsuz etmesi, kadnn ahlkszl, kadnn ko- casndan dayak yemesi, kadnn boanmasnn zorluklar. ocuk konusu u balklar altnda ele alnabilir: ocuk olmamas, martlan st snf ocuk, evde zel eitimin sakncalar, ocuu yetitiren kiilerin nemi, kzlarn okutulmas, yabanc okullarn zararlar, sevgi, ilgi ve disiplin eksikliinin ocuk zerindeki olumsuz etkileri. Aileyi etkileyen ayn evde oturan aile d fertler konusu ise u balklar altnda toplanabilir: Cariyeler, evlatlklar, hizmetkrlar, bohaclar, araclar, ak- rabalar. 2. Evlilik Evlilik konusu ele alndnda, romanlarn ounda evlilik kararn evlenecek genlerin kendilerinin deil, aile byklerinin verdii grlr. Bu, zaman iinde pek deiiklik gstermeyen bir konudur. Aile byklerinin karar ile evlenmenin genelde st snf ailelerde yaygn olduu grlr. Birok romanda genler birbirlerini isteyerek evlenirler. Bu evliliklerin bir blm mutlu, bir blm mutsuz evlilikler olur. Ama byklerin karar ile yaplan evliliklerin tmnn mutsuz olduu grlr. Her dnemde romanclar genleri zorla evlendirme usuln iddetle eletirirler. Genlerin kendi hr ira- deleri ile evlenecekleri kiiyi semeleri zgrlk kavramna bal olarak Tanzi- mat edebiyatndan itibaren ok sk ilenir. Zoraki evlilikler her dnemin ro- mannda mevcuttur. {Felsefe-i Zenan, Taauk- Talat ve Ftnat, Vah, Muhadart, Mreb-biye, Metres, Seviye Talip). Felsefe-i Zenan'dv. Zekiye yannda alt paa ailesi tarafndan divan efen- disi Sdk Efendi ile pek de fikri sorulmadan evlendirilir. Aile Zekiye'nin itiraz- larn dinlemeyip evlilik karar alnca Zekiye de raz olur. Sonradan sevdii ko- cas kendisini bir cariye ile aldatnca Zekiye zntden hastalanp lr. Taauk- Talat ve Ftnatta Ftnat vey babas tarafndan istemedii yal bir adam ile zorla evlendirilir. Bu yzden intihar eden Ftnat'n arkasndan romanda felaket- ler birbirini kovalar. Vah tu ise, Ferdane Hanm ile Talat Bey'i babalar beik nikh yapmlardr. Bydklerinde ok gzel Ferdane Hanm ile ok irkin olan Talat birbirlerine uygun olmadklar halde babalar istedii iin evlenirler. Fakat Talat Bey kendisi irkin olduu iin karsn ar derecede kskanr. Bir kskanlk krizi sonucu gzel karsn boayp, ztden lr. Bunun zerine Fer- dane Hanm tm bunlara sebep olduu diye kendi yzn kezzap ile yakar. Byklerin basks ile yaplm, uygun olmayan bir evliliin dramdr yaanan.
Muhadart romannda da bu tr zoraki ve mutsuz bir evlilik vardr. Fazla is- temedii halde babas ve vey annesi tarafndan Remzi ile evlendirilir. Ko- casndan ok kt muamele grr. Adam stne evlenmek isteyince de evden kaar. Mrebbiyede Dehri Efendi kzna kendi koca bulur. Evine bal olsun diye de fakir ve cahil bir adam seer. Kz bu kocaya raz olmak zorunda kalr. Ayn ekilde,. Metresle de Firuze Hanm olu Hami iin kendisi kz bulur. Ken- disinin birok gen a olduundan gelin evde olanlar anlamasn diye zellikle cahil bir kz seer. Bu cahil ve aptal kadndan sklan Hami onu de- vaml aldatr ve 4 yl yalnz brakp Paris'te yaar. Zavall gelin ok mutsuz olur. Seviye Taliple ise, Fahir ve Macide, Fahir'in annesi bu evlilii istiyor diye ev- lenmilerdir. Uyumsuz, mutsuz bir ift olurlar. Fahir'in baka bir kadna ak ol- mas sonucu aile dalr; birok kiinin hayat altst olur. Byklerin zoruyla yaplan tm bu evliliklerin birok kiiyi mutsuz ettii ve birok felakete sebep olduu grlr. Bu romanlar yazan romanclarn zoraki evliliklere kar olduk- lar ok aktr. Evlilikte iftler arasnda sevgi ilikisinin nemi birok romanda ilenir. Bir- birini severek evlenmenin iftleri mutlu ettii gsterilir. (Taauk- Talat ve Ftnat, engi, Vah, Turfanda m, Turfa m?, Muhadart, Jn Trk) Taa-uk- Talat ve Ftnatla Talat'n annesi ve babas, Saliha Hanm ile Rfat Bey birbirlerini is- teyerek evlenmiler ve ok mutlu bir ift olmulardr. engi'de Melek ve Cemal de ayn ekilde birbirini severek evlenmi mutlu bir kar-kocadrlar. Vah ro- mannn sonunda birbirlerine ak olarak evlenen Ferdane ve Necati mutlu yaarlar. Turfanda m, Turfa m?'da. Mansur ve Zehre sevierek evlenip mutlu olurlar. Muhadart'ta ise birbirini severek mutlu olan iki ift vardr: Fazla ile ebib ve Rveyde ile efik. Jn Trkteki Ahdiye ile Nurullah ifti de evlilikte sevgi ilikisinin nemini vurgulayan bir ift olutururlar. Romanlarda, evlilikte zevklerin uyumasnn, iftler arasnda fikir arka- dalnn kadn ile erkein dost olmas gerektiinin nemi zerinde de durulur. Bu fikri ilk ileyenler bir kadn yazar, Fatma Aliye Hanm ile Hseyin Rahmi Grpnar'dr. Daha sonra gene bir kadn yazar, Halide Edip Advar bu konuya eilir. (Muhadart, Metres, Krk Hayatlar, Seviye Talip, Handan) Muhadart'ta Remzi ile Fazla zevkleri hi uyumayan bir kar koca olduklarndan birlikte hibir eyi paylaamazlar. Mutsuzdurlar. Fazla, Mukaddem'in kars Enise'yi sev- mediini grp Enise'ye kocasnn zevklerine uyum salamasn tler. Ko- casna kitap okumasn syler; birlikte vakit geirmelerini salamaya alr. Bu romandaki evliliklerde kar koca dostluu ok nemlidir. Metresle de Hami ile kars Saffet aralarndaki eitim ve kltr farkndan dolay anlaamazlar. Hami cahil ve aptal bulduu kars ile alay eder. Krk Hayatlar'da. romann banda mutlu olduklar dnemde, mer Behi ve Vedide birok konuda iyi anlaan, birok eyi paylaan bir ifttirler. Dostluk- lar n plandadr. Seviye Talipte Bat kltr alarak yetimi olan Fahir alaturka terbiye ile bym olan kars Macide'yi yetersiz bulur. Karsndan fikir ve kafa arkadal ister. Macide kendini eitmeye, kocasnn sorunlarn ve memleket meselelerini kocas ile tartmay renmeye mecbur kalr. Romana gre iyi bir evlilik byle olmaldr. Handanda sosyalist olan Nazm evlenmek istedii Han- dan' kendi inanlar dorultusunda eitmeye alr. Evlendiklerinde bu konuda bireyleri paylamalarn ister. Handan bu evlilii reddedip ani olarak Hsn Paa ile evlenir. Ama hibir ortak zevki ve arkadal olmayan bu adam ile ok mutsuz olur. Bu romanlarda bir evliliin mutlu olup olmamas, evli iftin ortak zevkleri, dostluklar olup olmadna, bir eyleri paylap paylamadklarna baldr. Ailede zaman iinde en ok deiiklik kadnlarla ilgili konularda grlr. Evli iftler arasnda dostluk ilikisinin de olmas gerektii nceleri daha ok kadn romanclar tarafndan hissedilir ve ilenir. Erkek romanclarn bu konuya eilmeleri kadnlar toplumda birok hakk kanunen elde ettikten sonra, 1930'lardan sonradr. Evlilikte bu tr ilikinin eksiklii her dnemde hissedildii iin bu konu her dnemin romannda vardr. Baz romanlarda para iin yaplan evlilikler anlatlr. Para iin evlenen ge- nelde kzlar olmakla beraber, para iin evlenen erkekler de grlr. Bu sebeple evlenen kiilerin ou daha lks yaamak iin, kk bir blm ise sefaletten kurtulmak iin bu ii yaparlar. Bu tr evlilikler mutsuz olur. (Muhadart, Ak- Memnu), Muhadart'ta Calibe yal Sai Efendi ile paras iin evlenir. Eve hakim olur; Sai Efendi'nin ilk karsndan olma ocuklarna eziyet eder; bakalar ile ko- casn aldatr. Aile iinde birok tatszla neden olur. Remzi'nin ikinci kars da onunla paras iin evlenen ahlksz bir kadndr. Kocasn aldatr ve ann ko- casn ldrmesine neden olur. Nabi de Fevkiye ile zengin kz diye evlenir. Gece hayatna dalp karsnn parasn yer. Fevkiye ok mutsuz olur. Ak- Memnuda Bihter kendinden bir hayli yal olan Adnan Bey ile zengin olduu, karsna lks bir hayat salayabilecei iin evlenir. Ayn evde yaayan kocasnn gen yeenine ak olur ve aileyi sarsan olaylar biribirini takip eder. Para iin evlenildiinde eler arasnda sevginin szkonusu olmad grlr. Bu yzden, tm sevgisiz evlilikler gibi bunlar da mutsuz evlilikler olur. Romanlara bakldnda ailede her zaman sorun yaratan konulardan biri de yal erkek, gen kadn evliliidir. Bu romanlarda kadnlar kocalarndan en az 20-30 ya gentirler. Bu evlilikler mutsuzdur ve genelde gen kadnlar yal koca- larn aldatrlar. Romanclar bu derece ya fark olan evliliklerin zararlarn ser- gilerler (Muhadart, Metres, Ak- Memnu, Kk Paa). Muhadart'taki Sai Efen- di ile Calibe'nin evlilii byledir. Metreste Sadi Efendi 75 yandayken 18 yandaki Firuze Hanm ile evlenir. Bir ocuklar olur ama dedikodular ocuun Firuze Hanm'n andan olduu yolundadr. Ak- Memnu'da. Bihter ile Ad- nan Bey'in evlilii de ya farkndan dolay ilemeyen evliliklerdendir. Kk Paada ise Said Paa ile kars Naime Hanm arasnda ok ya fark vardr. Naime Hanm kocasn sevmez. Bu yzden de onun sevdii evdeki evlatlk Sa- lih'i kskanr ve evde istemez. Zaten kocas lr lmez Salih'i evden atar ve bylelikle lmne sebep olur. Birden fazla kadnla evlenme gelenei birok romanda ele alnr. Bu duruma kadnlar kar kmazlar; kocalarnn istei dorultusunda birbirlerini kabul ederler. ok karllk daha ok XIX. yzyl romanlarnda vardr. (Turfanda m, Turfa m?, Muhadart, Metres ve Mevut Hkm). II. Merutiyet'ten sonraki devir- leri anlatan romanlarda ise ok karlla rastlanmaz. Bu konu zaman iinde deiiklik gsterir. Toplumun st kesimlerinde yok olan bir uygulama st snf ai- leleri anlatan romanlarda da yok olur.
Turfanda m, Turfa m? romannda eyh Salih Efendi'nin iki kars vardr. Yal olan sadece "hanmefendi" olarak anlr. kinci kars Mzeyyen ise gentir. ki kadn ayn konakta otururlar. Muhadart'ta Fazla'nn kocas Remzi evdeki birka cariyeyi kendisine odalk yapar. Daha sonra da bir kadnla daha evlenip onu eve getirmeye karar verir. Metresle Sadi Efendi'nin hareminde 70 kadar kadn olduu sylenir. Baka baka evlerde oturan ok sayda kars vardr. Mevut Hkm'de ise Sara ile Behire'nin babas iki karldr. Baba nce Be- hire'nin annesi ile evlenmitir. Sonra Sara'nn annesini de nikhna alr. ki karsn ayn bahe iinde iki ayr evde oturtur. Kadnlar birbirlerinin ayan kaydrmaya alrlar. Sonunda bir tanesi ldrp akl hastanesine konur. Ayn erkei paylamak zorunda braklan kadnlar bu yzden duygusal olarak ok ypranrlar. Romanclar bu gelenei tenkit ederler. Aileyi ileyen romanlarda en ok grlen konulardan biri evlilikte erkek sad- akatsizlii ve kadnn buna sesini karmayp katlanmasdr. Evli erkekler ya ev iinde cariyelerle, hizmetilerle veya mrebbiyelerle iliki kurarlar, ya komu kadnlarla karlarn aldatrlar, ya da yabanc metresler tutarlar. Karlar genelde bu durumu bilir ve raz olurlar. Bu konuda kocalarna mdahele etme gleri yoktur (Felsefe-i Zenan, Muhadart, Zehra, Mai ve Siyah, Metres, Mrehbiye, Krk Hayatlar, Seviye Talip, Raik'in Annesi, Mevut Hkm). Grld gibi, evli- likte erkek sadakatsizlii ok sayda romanda ve her devirde ilenen, hi farkllk gstermeyen bir konudur. Felsefe-i Zenan'a. Zekiye'nin kocas Sdk Efendi evdeki cariye ile seviir. Bunu gren Zekiye zntden hasta olur ve lr. Muhadart'ta Fazla'nn kocas Remzi evdeki cariyeyi kendine odalk alr. Bir sre sonra da baka bir kadn daha nikhna alp eve getirmeye kalkar. Buna dayanamayan Fazla evden kaar. Zehra 'da Suphi nce kars Zehra'y evdeki cariye Srrcemal ile aldatr. Zehra kskanlktan lgna dner. Daha sonra ise ayr ev at Srrcemal hamileyken onu da rani adl bir Rum fahiesiyle aldatp yalnz kalan kadnn intihar etme- sine neden olur. Mai ve Siyah ta Raci karsn bir Alman bar kadn ile aldatr. Olunu ve karsn parasz brakp sefil eder. Metresle Hami bir metres tutar ve eve gelmez olur. Kars Saffet evde yalnz bana ocuuna bakar. Mrebbiye'de Dehri Efendi'nin karsndan baka bir de odalktan ocuklar vardr. Damad Sadri Bey ise karsn evdeki mrebbiye ile aldatr. Krk Hayatlarda Vedide'nin babas apkn bir adamdr. Birok kadnla ilikisi olduunu bilen kars bu duruma katlanr. mer Behi de kendini sulu hissetmesine ramen Vedide ile evliyken Neyyir'e ak olur. Bunu anlayan Ve- dide yklr. Seviye Taliple Fahir Seviye'ye ak olur. Evelin Marshall adl batl bir kadnla da ilikisi vardr. Hem Madde ile olan kendi evliliini hem de Se- viye'nin evliliini mahveder. Raik'in Annesi'nde Raik'in babas Leh bir metres tutup evini terk eder. Bu yzden hem olunu, hem de karsn mutsuz eder. Mevut Hkmde Sara ilk ko- cas Sruri'ye aktr. Oysa adam onu devaml baka kadnlarla aldatr. Tam bir sefahat hayatna dp Sara'y yalnz brakr. Sara bu durum yznden hasta- lanr. Btn bu olaylarda karsn aldatan kocalarn onlar ne kadar mutsuz ettik- leri, ayrca kendi hayatlarn da mahvettikleri grlr. Kadnlar bu durumun altnda ezilirler, yapabilecekleri hibir ey yoktur. Evlilik konusunu ileyen romanlarda cariyeler de nemli bir yere sahiptirler. Baz romanlarda evdeki cariyelerin evli erkekleri cezbederek aile dzenini bo- zan unsurlar olduklar anlatlr. (Felsefe-i Zenan, Muhadart, Zehra). Felsefe-i Zenan'a. Zekiye'nin kocasnn bir cariyeye tutulmas Zekiye'yi lme gtrr. Muhadart ta Remzi birok cariyeyi odalk alr. Fazla'nn evi terk etmesine neden olur. Zehra'da da Suphi evdeki cariye Srrcemal'e tutulur. Tm felaketler byle balar. Bu romanlarda evde, el altnda bulunan cariyelere evdeki erkeklerin tutulmasnn ok kolay olduu ve bunun ailenin mutluluu ve dzeni asndan ok zararl olduu gsterilir. Cariyelere evlilik kurumu iinde olumlu bir yer veren romanlar da vardr. eitli sebeplerle yalnz kalan erkeklerin evdeki cariye, kalfa veya besleme ile evlendikleri gsterilir. zellikle st snflarda kk yata aileye alnarak iyi bir terbiye ve eitimle yetitirilen cariyelerle evlenmemin arzulanacak bir ey olduu vurgulanr. Bu romanlar da birok st snf ailenin hanm eski bir cari- yedir. (Felatun Bey ile Rakm Efendi, engi, Jn Trk). Felatun Bey ile Rakm Efendi'de Rakm Efendi kendi eliyle eittii evindeki cariye Canan ile ok mutlu bir evlilik yapar. Birbirlerini severler ve uyumlu bir ift olurlar. engi de de yalnz yaayan Canmerd Bey evdeki cariyeye hem hizmetilik, hem karlk ettirir, hem de kendini terk etmi olan karsndan olma kzn byttrr. Bu iliki evde dzeni salayan bir kolaylktr. Jn Trk te ise Dilinas Hanm bir asker evinde evlat gibi bytlm bir cariyedir. Gazanfer Bey ile bir hanm gibi evlenmitir. Sezaidil Hanm ise eski bir rakkasedir. Kazm Bey ile mutlu bir evlilikleri vardr. Bu romann da yazar olan Ahmet Mithat Efendi iin cariyelik ok olumlu bir uygulamadr. Onun romanlarndaki cariyeler dier baz romanlarda grld gibi aile hayatn tehdit eden, evlilikleri bozan kadnlar deillerdir. Aksine bekr erkeklerin evlenerek isabet edecekleri iyi yetimi hanmlardr bunlar. Romanlarda her zaman ilenen konulardan biri de igveyligidir. g- veyleri daha ok st snf ailelerde grlr. Bu tr evliliklerin hepsi mutsuz evli- liklerdir. (Muhadart, Mai ve Siyah, Mrebbiye). Muhadart "ta. Nabi Fevkiye ile paras iin evlenir. Fevkiye'nin anne ve babas ile oturduu eve igveyi gelir. Karsnn parasn yer. Sonunda boanrlar. Mai ve Siyah ta Vehbi Bey kbal ile evlenip Ahmet Cemil'in evine igveyi gelir. Ailenin tm malna mlkne el koyar ve karsnn lmne sebep olur. Mrebbiye'de ise Sadri Bey Dehri Efen- di'nin irkin kz Melahat ile igveyi olarak evlenir. Kaynpederinin her arzusu- nu yerine getirir ama evdeki mrebbiye ile iliki kurmaktan da geri durmaz. Yalnz Sadri Bey, Nabi ve Vehbi Bey gibi kt ruhlu ve zararl deildir. 3. Kadn * Aileyi ileyen romanlarda kadnn ok nemli bir yeri vardr nk ailede kadnn nemi byktr. Romanlardaki ailelerde zaman iinde en ok deiiklik kadn konusunda grlr. Bu romanlarda eitli karakterlerde ve eitli toplum- sal konumlarda kadnlar sergilenir. Birok romanda takdir edilerek anlatlan
olumlu, gl kadnlar vardr. Bunlar iki gruba ayrmak mmkndr. Bazlar kalabalk aileleri idare eden baarl aile reisleridir, bazlar ise yalnz bana ocuklarn yetitiren kadnlardr. Aile reisi olan kadnlar st dzey ailelerde grlr. Bunlar ya dul kalnca aile reisi olurlar, ya da para, mal, mlk onlarnsa kocalar hayattayken de aile reisi- dirler. (Muhadart, Metres, Kiralk Konak). Tek bana ev idare eden kadnlar genelde tek bana ev idare eden erkeklerden daha gldrler. Zira erkekler karlar lnce evdeki baka kadnlarn oyunca haline gelebililer. Oysa aile reisi olan kadnlarn otoritesi ok salamdr. Muhadart la z-.engin bir konan sahibesi olan Mnevver Hanm ok gl bir aile reisidir. Kocas lm olan Mnevver Hanm btn evi tek bana ekip evirir. Metresle ailede otorite kocas lm olan Firuze Hanm'dadr. Kiralk Konak'ta da Selma Hanm ok kuvvetli bir insandr ve ailesini o idare eder. Bu kadnlar duldurlar ve yalnz balarna hibir zorluk ekmeden ailelerini idare ederler. Romanlardaki olumlu kadnlarn bazlar ise kocasz, yalnz bana baarl ocuk yetitiren kadnlardr. Bunlar kocalar ya aileleri ile ilgisizdirler, ya lmlerdir, ya da kar koca boanmtr. Bu kadnlar yanlarnda bir erkek olma- dan hayatlarn ocuklarna adayarak onlar byk fedakrlklarla, tm glkleri yenerek bytrler. (Felatun Bey ile Rakm Efendi, Muhadart, Mai ve Siyah, Krk Hayatlar, Seviye Talip, Raik'in Annesi, Mevut Hkm, Kiralk Konak). Felatun Bey ile Rakm Efendi'de Arap dad fedayi, annesi ve babas lm olan Rakm Efendiyi evlerde hizmetilik yaparak tek bana bytr. Muha- dart ta kocas lm olan Mnevver Hanm olunu son derece disiplinli yetitirir. Olunu baba eksikliinin sebep olabilecei zararlardan korur. Mai ve Siyahla Raci'nin, terk edip parasz brakt kars oluna yalnz bana bakar; diki dikerek geimini salar. Krk Hayatlarda Vedide hasta kzna yalnz bakar. Kocas metresi ile megulken o lm deindeki kz ile ilgilenir. Bu acnn tm ykn o tar. Seviye Talipte ise Macide kendisini aldatan, sonra da bir tr intihar ederek len kocasnn ardndan kendini olunu en iyi ekilde yetitirmeye verir. Hayat- taki tek gayesi bu olur. Raik'in Annesi'nde de kocasndan ayr yaayan Refika'nn en nemli hasleti olunu iyi yetitirmesidir. Mevut Hkmde Aye Kadn amarclk yakarak evini, onu istismar eden hayrsz kocasn ve kk olunu geindirir. Kocas lnce kendi kazand ile olunu okutur. Kiralk Konakla, da otoriter bir kadn olan Selma Hanm torununu tek bana ok iyi yetitirir. Bir erkein destei olmadan ocuklarna bakan kadnlar Trk romannda her zaman en ok yceltilen kadn tipi olmutur. Bu kadnlarn iki gruba ayrld grlr. Bunlarn bazlar fakir kadnlardr. alp didinerek ocuklarn byten fedakr ve gl insanlardr. Bir ksm ise madd zorluk iinde olmay- an, ama gene de kolay bir i olmayan ocuk yetitirme iini baaryla yaparak prl prl genler yetitiren becerikli, gl kadnlardr. Aile reisi olarak veya ocuk yetitirerek, yani bakalarna kendilerinden vere- rek, fedakrlk yaparak gl olan bu tr kadnlar her dnemin romannda vardr. Kadn sorunlarnn ne kt 1920'lerin ve 1930'larn romanlarnda ise yeni bir tr gl kadn tipi ortaya kacaktr. Bunlar kendilerine dnk, kendile-
rini gelitiren, kendileri iin bireyler yapan kadnlardr. Romanlarda alafranga- lamann ve yabanc okullarn etkisi ile, okuyan, alan, para kazanarak ev geindiren, erkek gibi spor yapan kadnlar grlecektir. Romanlarda kadnn ahlk ok nemli bir konudur. Ahlksz kadn aileyi ykan, dzeni bozan en nemli etkenlerden biridir. eitli trde ahlkszlk yapa- rak aile huzurunu bozan kadnlar vardr. Bunlarn bazlar bakalarn kskanarak etraf kartran kadnlardr. (Jn Trk, Mevut Hkm). Jn Trkte Ceylan zorla batan kard, kendisini sevmeyen Nurullah'n ev- leneceini duyunca kendi babasnn yasak kitap ve dergilerini Nurullah'n odasna koydurup polise ihbar eder. Susuz olan Nurullah Jn Trk olarak tutuk- lanr. Mevut Hkmde kocas ile mutsuz olan Behire, vey kardei Sara'ya ak olan erkekleri kskanr. Sara evlenince de kocas ile Sara'y birbirlerine kar kkrtr, kskandrr. Bu iki kadn da ailelerini ve evrelerini huzursuz eden hrn kadnlardr. Ahlksz olarak anlatlan kadnlarn bir blm metres olan kadnlardr. (ntibah, Mrebbiye, Metres, Krk Hayatlar, Raik'in Annesi). ntibah'ta fahie Mehpeyker birok kiinin hayatnn mahvolmasna sebep olur. Mrebbiye'de Fransz mrebbiye Anjel alt evdeki erkeklerin hepsi ile iliki kurar. Btn aile fertlerini birbirine drr. Metreste ayn anda birka kiinin metresi olan Parnas adl Fransz kadn, ilikisi olduu erkeklerin paralarn yer, aile dzenlerini altst eder. Krk Hayatlarda mer Behi'in metresi Neyyir, annesi ve kz kardei bu tr kadnlardandr. Erkeklerle maddi kar karl beraber olup aile hayatlarn bozarlar. Raik'in Annesi'nde Raik'in babas Leh metresi Ogustin yznden karsn ve olunu terk eder. Romanlarda metres olan kadnlarn ou batl kadnlardr. XIX. yzyl sonunda birok ahlkszln batdan geldiine inanld iin romanlardaki bu durum artc deildir. Ayrca, gen erkek dkn yal kadnlar vardr. (Ak- Memnu, Kiralk Ko- nak). Ak- Memnu'da gen erkeklere dkn olan Firdevs Hanm bu yzden ko- casnn lmne neden olur. Genlik iddiasn hi brakmad iin kzlarn kskanr. Kiralk Konak'ta Servet Bey'in kardei Necibe Hanm gen erkeklerle flrt eden ahlksz bir kadn olarak anlatlr. Birok romanda kocasn aldatan kadnlar grlr ki bunlar karlarn alda- tan kocalarn aksine romanlarn sonunda mutlaka bir ceza grrler. (engi, Mu- hadart, Metres, Ak- Memnu, Handan). engi'de Peri, kocas Dani Bey'i es- rarla uyutup eve adam alr, geceleri alemler yapar. Bu yzden zaten dengesiz olan adam iyice delirtir. Kendisi ise yalanp irkinleince intihar eder. Muha- dartta kocasn devaml aldatan Calibe'nin bir andan yedii dayak sonucu yz paralanr. Bu olay duyan kocas onu boar. ok irkinleen Calibe sokakta kalr. Sonunda ona acyan bir akrabann evine snr ve hizmeti dairesinde oturmak zorunda kalr. Metres'teki Firuze Hanm'n kocas hayattayken aklar vardr. Gen erkek- lerle ilikileri yallnda da devam eder. Olunun akran bir genle olan ilikisi, sonunda olunun lmne sebep olacak olaylar ortaya getirir. Ak- Memnu'da. Bihter Behll ile olan ilikisi sonucu tm aileyi altst eder ve sonunda intihar etmek zorunda kalr. Handanda hafzasn kaybettiinde Refik ile
ilikisi olan Handan akl bana gelince bu yaptn kabul edemez. Hastalanp lr. Btn bu kadnlar kocalarn aldattklar iin ok suludurlar. Ceza olarak ya lrler, ya byk bir ac yaarlar, ya da srnrler. Romanlarda kadnlarn giyim tarznn nemi de vurgulanr. Giyim ile namus arasnda dorudan bir iliki vardr. Ar ssl ve makyajl kadnlar eletirilir. (Vah, Ak- Memnu, Raik'in Annesi, Kiralk Konak). Vah ta. gzel ve ssl ka- dnlarn mutlaka ahlksz olmalarnn gerekmedii Ferdane Hanm'da gsteri- lir. Erkeklerin sokakta kadnlara kt gzle bakmalarn nlemek iin onlar eit- meyi amalayan Ahmet Mithat Efendi'nin bu roman hari bu konuyu ileyen romanlarda kadnn giyimi ile namusu arasnda kesin bir paralellik kurulur. Ak- Memnu'da Firdevs Hanm kiiliine uygun olan giyimi ve ss ile ahlksz kadn grnm verir. Raik'in Annesihde kadnlarn giyimi karakterleri- ni gsterir. Refika sade ve mazbut giyinirken kocasnn metresi Ogustin ar fra- pan giyinir. Modernlemek heveslisi grgsz bir kz olan Necibe'nin ise son derece zevksiz giyindii grlr. Kiralk Konaktaki ahlksz Necibe Hanm da ar ssl ve boyaldr. Kocalarndan dayak yiyen kadnlarn anlatld romanlarda kadnlar bu du- ruma boyun eerler, kar kamazlar. (engi, Mai ve Siyah, Mevut Hkm). engi'de Canberd Bey kars durumundaki cariyesi Hesna'y dver Mai ve Siyahla Vehbi Bey iip sarho olur ve kars kbal'i dver. Hamileyken yedii byle bir dayak sonucu kbal lr. Raci de karsn dver. Mevut Hkm'de Sara ilk kocas Sruri'den dayak yer. Btn bu kadnlarn bu duruma tevekklle kat- landklar grlr. Boanma da aileyi ileyen romanlarda sk sk zerinde durulan bir konudur. Bazan boanmay dnen iftlen ocuklarnn varl nler ve boananlarn tekrar evlenmelerine sebep olur. Raik'in Annesi'nde Refika kendisini baka bir kadn iin terk eden ve sonra da geri dnmek isteyen kocasn istemez. Ama olunun hatr iin istemedii bu adam kabul eder. Baz romanlarda kadnn boanmasnn zorluu sergilenir. Kadn evlilikte birok skntya katlanr; boanmaktan ekinir. nk boanan kadn toplumun gznden der, yalnz yaamas mmkn deildir. Gidecek baka yeri ol- madndan ancak babas boatrsa boanabilir. (Muhadart, Metres). Muha- dart'ta Remzi ikinci defa evlenmeye karar verince Fazla boanmak ister. Ama babasnn evinde vey anne olduundan gidecek yeri yoktur. Ayrca boanm olmak bir kadn iin ok kt bir damgadr. Bu yzden intihar etmeyi dnr. Ayn romanda Nabi ile Fevkiye boanrlar. Zira damadnn para yemesinden ve ahlkszlndan bkan Fevkiye'nin babas bu boanmay ister ve kzn boatr. Sai Efendi ise Calibe'nin ahlkszln renince onu boar. Calibe sokakta kalr. Metresle Saffet kocasnn kt muamelesinden bkp bir de kendini al- dattn anlaynca boanmak ister. Baba evine dner. Ama babas ve vey an- nesi namuslu bir kadnn boanmayacan syleyerek onu koca evine geri yol- larlar. Romanlardaki kadnlara toplu olarak baklrsa zaman iinde kadn konusunda yle bir deiim ortaya kmaktadr. Aile reisi olan ve yalnz bana ocuk yetitiren kadnlarn gleri bakalarna hizmet vermekten domaktadr. Bunlar aile iinde g sahibidirler. 1920'lerde ortaya kan kadnlarn gleri ise ken- dilerini gelitirmekten doar. Okurlar, alrlar ve yalnz yaayabilirler. Eski kadndan yeni kadna geite kadnn gc artar. Dnyasna yeni bir alan ekle- nir. Artk aile dnda da g sahibidirler. 4. ocuk ocuk konusu aile romanlarnda ok nemli bir yer tutar. Evlilikte ocuksuzluun nemli bir eksiklik olduu grlr. Eer bir iftin ocuu olmu- yorsa hemen bu durumun kadndan kaynaklandna hkmedilir; bir erkein de ocuunun olmayabilecei kimsenin aklna gelmez. Baz romanlarda byle du- rumlarda evdeki cariyelerden ocuk sahibi olma yoluna gidilir. (Muhadart, Kk Paa). Mubadartia. Fazla ile Remzi'nin ocuklar olmaynca bunun so- rumlusu hemen Fazla zannedilir. ocuu olsun diye evdeki cariyelerden biri Remzi'ye odalk verilir. ocuk olmaz. Byle odalk denenir. Ancak ba- kalaryla evlendirilen bu kadnlar kocalarndan hamile kalnca ocuu olma- yann Remzi olduu kabul edilir. yice belirgin olana kadar bu olaslk kimsenin aklna gelmez. Sorumlu kadn olmaldr. Kk Paa'da. da Naime Hanm ocuu olmad iin huzursuz olan bir kadndr. Kocas Said Paa'nn ilk karsndan da ocuu olmamasna ramen sorumlunun kendisi olduunu dnr. Halbuki ko- cas lp kendisi ikinci defa evlenince ocuu olur. Ancak o zaman Said Paa'nn ocuu olmad anlalr. Romanlarda ailenin en nemli ilevlerinden biri olan ocuk yetitirme ko- nusu zerinde nemle durulur. Bu konu her devrin romannda mevcuttur. Kzlarn okutulmasnn gerektii, zamann sorunu olduundan, daha ok XIX. yzyl romanlarnda ilenir. (Taauk- Talat ve Ftnat, Felahn Bey ile Rakm Efendi, Turfanda m, Turfa m?). Taauk- Talat ve Ftnat ta. kzlarn 10-11 yalarna gelince eitimleri kesilerek okuldan alnmalar ve eve kapatlmalar Ftnat ve Talat'n annesi Saliha Hanm rnekleri ile tenkit edilir. Bu uygulamann kz ocuklarn nasl mutsuz ettii ve cahil kalmalarna sebep olduu gsterilir. Felatun Bey ile Rakm Efendi'de evde iyi eitim grerek yetien ve ideal bir e olan Canan'da kzlarn okutulmasnn nemi vurgulanr. Turfanda m, Turfa m? romannda ise Zehra ve Fatma idea- lize edilen okumu kzlardr. Okuyan kzlarn namussuz olaca korkusunun mev- cut olduu bir dnemde bu iki kzn okuduklar halde son derece namuslu olduk- lar vurgulanr; lkeye hizmet etmek isteyen idealist erkeklerin kendileri gibi dnen okumu kadna ihtiyalar olduu belirtilir. Ailede ocuu kimin yetitirdiinin nemi zerinde de durulur. Daha ok st dzey ailelerde ocuklarn teslim edildikleri uygunsuz kiilere dikkat ekilir. Kt mrebbiye, cahil dad, cariye ve hizmetilerin elinde byyen ocuklarn bun- dan eitli ekillerde zarar grdkleri anlatlr. (engi, Mrebbiye, Jn Tk). engi'de Saliha Molla sihir ve by ile uraan, bu ekilde zengin olmu bir ka- dndr. Olu Dani Bey'i masal, sihir, by havas iinde bytr. Dani Bey za- ten dengesiz olduundan btn bunlara inanr. Sonunda yar deli bir adam olur.
Mrebbiye'de ocuklara bilinsiz mrebbiye seimi tenkit edilir. Ar bat hayranl yznden bir fahie olan Anjel hakknda hi - aratrma yaplmadan, srf Fransz olduu iin makbul grlp eve alnr. ocuklar bu kadna teslim edilir. Ayn romanda ocuu dvmenin faydasz olduu, derslerini bilmeyince babasndan dayak yiyen emi'nin hi dzelmemesinde gsterilir. Jn Trkte ise Ceylan bir evin hareminde cariyelerce yetitirilir. Onlardan oyun, ark, mzik ve ak oyunlar renir. ok kk yata gz alr. Ahlksz bir kz olur. Bu ro- manlarda ocuu yetitiren kiinin ocuk zerinde ne kadar etkili olduu gsterilerek bu kiinin nemi vurgulanr. Her devir romannda baz st snf ailelerde ocuklarn martldklar, her istedikleri yaplp yorulmasnlar diye okutulmadklar gsterilir. ocuu okula yollamama, evde zel eitim verme eilimi tenkit edilir. Bylece bu ocuklarn hayata, d dnyaya hazrlanmadklar ve ie yaramaz insanlar olduklar gsterilir. (Vah, Muhadart, Metres). Vah ta Talat Bey zengin ocuudur. Babas, Talat Bey'i zlmesin, yorulmasn diye okutmamtr. Zaten irkin olan adam bir de cahil olunca gzel ve okumu karsnn yannda hep ezik kalr. Muha- dart\a Fevkiye hayatta her istediini elde etmeye alm, anne ve babas ta- rafndan hibir arzusu reddedilmemi mark bir kzdr. Hayatta hep yanl admlar atar. Metresle Hami kkken eitimi iin eitli hocalar tutulur. Bunlar eve yerleirler. Firuze Hanm oluna ok dkn olduundan hocalar ocuun isteklerine boyun emek zorunda brakr. ocuk sktrlmayacak, istemezse derslerine almayacak, yanl da olsa her syledii doru kabul edilecektir. Bylece Hami doru drst eitim grmeden byr. 1920'ler ve sonrasnda ele alnan bir baka konu da yabanc okullarn ocuklar zerindeki olumsuz etkileridir. Birok kt yetien, ahlksz olan ocuun bu okullarda okuduu grlr. Ayn ekilde, ar bat hayranl, ala- frangalk ve batllaan toplumun ocuklar zerindeki kt etkisi de ilenir. Aile dndan gelen bu etkilerin yansra aile iindeki otorite de ok nemlidir. Babo kalan ocular yanl yollara saparlar. ocuklar kontrolsuz brakmak ka- dar ar sert otorite altna almak da zararldr. Zira bu da ocuklar isyankr ya- par. Birok romanda kat kurallar koyan anne ve babalarna bakaldran ocuklar grlr. (Kiralak Konak, Pervaneler). Kiralk Konak'ta bykbaba Naim Efendi ar yumuak bir aile reisidir. Ser- vet Bey ise kendi keyfinde ocuklar ile ilgisiz bir babadr. Seniha ile Cemil ta- mamen babo byrler. Ayrca, Seniha'da ar bir bat hayranl vardr. Ken- di anlayna gre alafranga yaama gayreti iindedir. Bu artlar altnda yetien Seniha romann sonunda dkn bir kadn, kardei Cemil de bir serseri olur. Pervaneler'de ise, Amerikan Koleji'nde okuyan Leman ve Nesime'nin zerinde yabanc okulun kt etkileri gsterilir. Leman'n babas barp armay oto- rite sanr. Ar derecede sert olduu iin evde herey ondan gizlenir. Annesi ise sessiz, yumuak, idaresiz bir insandr. Bu yzden ailede salam bir otorite, yoktur: Leman her istediini yapar. Nesime'nin ise annesi lmtr; babas hep meguldr. Kz ile ilgilenmez. Ailede ilgi grmeyen bu iki kz zerinde yabanc okulun etkisi byk olur. Leyla Amerikallara hayranlndan bir Amerikal ile evlenip gider; ok mutsuz olur. Nesime ise Hristiyan olup Amerika'ya kaar. Romanlarda gsterildii ekliyle salkl ocuk yetitirmede en nemli etken ailede ocuklara gsterilen sevgi ve ilgidir. Sevgi ve ilgi ile bytlen ocuk olumlu bir gelime gsterir. Bir ailede anne ve babann olmamas ocuklar olumsuz ynde etkiler. ocuklaryla ilgilenmeyen anne ve babalar tenkit edilir. Baz romanlarda kt anne-evlt ilikisi anlatlr. Anne-evlt arasnda sevgi olmamasnn genelde annelerden kaynakland gsterilir. Bunlar ya evlt sev- gisi olmayan ar egoist kadnlardr, ya da ok kat ve otoriterlerdir veya ocuklar annelerinin gemiinden dolay onlar kk grr. Beenmezler. (Ak- Memnu, Mevut Hkm). Ak- Memnuda Firdevs Hanm egoist ve evlt sevgisi olmayan bir insandr. Gen olma hevesinde olduundan kzlarn kskanr. Kzlar da hafifmerep bir kadn olduundan annelerinden utanrlar. Kzlar Bihter ve Peyker ile Firdevs Hanm birbirlerini sevmezler. Mevut Hkmde ise, Sara kz ile ilgili deildir. Sadece kendini dnen bir insandr. Tek arzusu bir erkek tarafndan sevilmek ve korunmaktr. Sara ilgilenmediinden kz Atfe'yi vey babas bytr. 5. Ailed Fertler: Evltlk, Cariye, Hizmetkr Aileyi ileyen romanlarda sz konusu aile ile ayn evde oturan aile d fertler de ok nemlidir. Bunlarn banda evltlklar ve cariyeler gelir. Baz romanlarda evltlk kurumu eletirilerek evltlklara yaplan hakszlklar sergilenir. Kk Paa'da stanne olmak zere bir konaa gelen kyl bir kadnn olu olan Sa- lih'i konan sahibi Said Paa evld gibi yetitirir. Ama Paa lnce ocuu batan beri istemeyen Paa'nn kars Naime Hanm Salih'i evden atar. Rahata alm olan ocuk Anadolu'da, kyde zor artlarda yaayamaz; romann sonunda lr. Birka romanda cariyelerin ektikleri eziyetler anlatlr. (ntibah, Zehra). ntibah'ta. Dilaup'un hem Ali Bey'den, hem de Mehpeyker'den ektii ezi- yetler ve urad hakszlklar anlatlr. Dilaup her eye katlanr. Romann so- nunda da yanllkla ldrlr. Zehra'da ise cariye Srrcemal'in dram vardr. Suphi'den hamile kalan ama bir sre sonra Suphi'nin baka bir kadna kaplmas sonucunda terk edilen Srrcemal gidecek yeri olmadndan intihar eder. Bu iki romanda cariyelerin ezilmesi insancl bir yaklamla sergilenir. Hizmetkrlar aile hayatnda nemli unsurlardr. Baz romanlarda emektar hizmetkrlarn ailenin sayg gren fertleri durumunda olduklar grlr. Bunlar evde sz hakk olan, aile sorunlarnn zm iin fikri alnan kiilerdir. Birka romanda ise para idaresi bilmeyen, para iini kltc addeden st snf arasnda baz ailelerin tm madd ilerini hizmetkrlar takip eder. Bu durum onlara aile iinde byk bir g salar. {Felatun Bey ile Rakm Efendi, Ak- Memnu, Krk Hayatlar). Felatun Bey ile Rakm Efendide Fedayi, annesi ve babas lm olan Rakm Efendi'yi hizmetilik yaparak byten kadndr. Rakm Efendi'nin annesi yerin- dedir ve ondan byk sayg grr. Ak- Memnuda. Matmazel Courton olumlu
mrebbiye tipidir. Son derece saygl ve sevecen bir insandr. Nihal'e annelik eder. Krk Hayatlar'd ise emektar Andelip Bac vardr. Vedide'nin annesinin evinde bytlm, byynce evlendirilmi, kocas lnce ayn eve geri dn- mtr. Vedide dounca ona dadlk etmitir. Yallnda da Vedide ile oturan, evde bir aile by gibi sayg gren bir insandr. Aile iinde hizmetkrlarn i grme, evi idare etme gibi olumlu ilevleri vardr. Birok romanda ise bu kiilerin aile dzenine zararl olduklar sergi- lenir. Hanmlarnn srda olan hizmetilerin onlarla yzgz olup kstah- latklar, kt huylularn dedikodularla aileyi birbirine kattklar, evin idaresini elde tutmaya altklar ve hrszlk yaptklar gsterilir. (Muhadart, Mrebbiye, Metres). Muhadart'ta. Calibe aile iindeki birok ahlkszl ve yolsuzluu evdeki hiz- metiyi kendine srda ve su orta ederek yapar. Hizmeti Reftar ise kendi iste- dii baz eyler olmaynca btn dzenbazlklarn bildii Calibe'ye saygsz davranmaya balar. stedii elbisesini izinsiz alp giyer; misafirlerin nnde lau- bali davranr; Calibe'yi kk drr. Calibe gizli ilerde hizmetkrlar kullan- mann ve onlarla yzgz olmann hata olduunu anlar. Mrebbiye'de kahya kadn Eda Hanm otoriter, sert bir insandr. Aile fertleri ondan korkarlar. Btn evi Eda Hanm eker evirir; evdeki herey ondan sorulur. Metreste ise vekil- har akir Aa, Firuze Hanm'n para ilerini idare eder. Firuze Hanm bu konu- dan hi anlamad iin evin tm para ileri akir Aa'nn sorumluluundadr. akir Aa hanmndan bol para alp zengin olur. Baka aile d kiiler de aile dzenini olumsuz ynde etkilerler. Bunlar daha ok XIX. yzyl romanlarnda grlen bohac ve arac kadnlar ile aileyle yaayan akrabalardr. (Taauk- Talat ve Ftnat, Vah, Turfanda m, Turfa m?, Muhadart, Zehra, Mai ve Siyah, Mrebbiye, Ak- Memnu, Krk Hayatlar). Taauk- Talat ve Ftnat ta. cariye Glizar Talat'n annesi ve babas genken onlarn arasnda mektup tar. Ailelerin tasvip etmedii bir ilikiye yardmc olur. Ayn ekilde Vah 'ta bohac Despino Necati'den ald para karl, bakasyla evli olan Ferdane Hanm ile Necati arasnda mektup tar. Ferdane Hanm'n evliliinin yklmasnda rol oynar. Bu kadnn bir meslei de araclktr. Turfanda m, Turfa m?'da ise eyh Salih Efendi'nin ikinci karsnn ahlksz kardei Rait Efendi aile dndan gelen bir insandr. Bu adam kzkardei ve kardeinin yeni dourduu ocuk yoluyla eyh Salih Efendi'nin tm maln ele geirmeye karar verir. eyh Salih Efendi'nin ilk karsndan olma iki ocuunu ldrtr ve sebep olduu birok olay sonucu ailenin ykmna yol aar. Muhadart la. Calibe'nin kardei Nabi ve amcaolu Sha eve alnr. Bir sre sonra Sha'nn Calibe ile Nabi'nin de hizmeti Reftar ile ilikisi olur. Aile dndan gelen bu iki erkek yznden aile fertleri birbirine girer. Zehra'da arac kadn Habibe Molla ve bohac Marika evler arasnda gidip gelerek para karl gnl maceralar dzenlerler. Zehra'nn istei zerine rani adl Rum fahieyi Suphi'ye ayarlarlar. Bylece yalnz kalan Srrcemal'in intiharna sebep olurlar. Mai ve Siyahta. Vehbi Bey kbal ile evlenerek eve giren bir yabancdr. Ahmet Cemil, annesi ve kardei kbal arasnda her zaman bir yabanc olarak
kalr. kbal'in lmne, evin ipotek sonucu kaybedilmesine sebep olur. Girdii aileyi mahveder. Mrebbiye'de Anjel mrebbiye olarak eve gelince aile iinde huzursuzluk balar. Evdeki btn erkeklerle krtran Anjel hepsinin birbirine dmesine neden olur. Ak- Memnuda. Adnan Bey'in huzur iinde yaayan ailesinin dze- nini dardan gelen iki kii, Bihter ve Firdevs Hanm bozar. Krk Hayatlarda mer Behi'in ablas Meveddet Hanm evde devaml huzursuzluk kayna olur. Souk, mesafeli, hrn bir insandr. Vedide'ye grmcelik yapar; ak deildir, devaml dolayl laf dokundurarak konuur. Gen kar, kocay huzursuz eder. 6. Para, Otorite ve Alafrangalama 1870-1924 yllar arasnda yazlm aileyi ileyen romanlara topluca bakl- dnda aile kurumunu etkileyen veya deiimine yol aan en nemli sorunlarn para, otorite ve alafrangalama konularndan kaynakland grlr. Romanlarda para aile dzeninde ok nemli bir unsurdur. Para konusu eitli ynleriyle ilenir. Mirasyedilik, zengin ocuklarn para sorumluluu bil- memesi bunlardan biridir. ou XIX. yzyl romanlarnda grlen bu kiiler almazlar; son derece lkse ve israfa merakldrlar. Sonunda kendilerine kalan tm miras bitirip sefalete derler. (Felatun Bey ile Rakm Efendi, ntibah, engi, Vah, Mrebbiye). Felatun Bey ile Rakm Efendi'de mark Felatun Bey almaz; ar derecede israfa merakldr. Sonunda babasndan kalan miras bi- tirip parasz kalr. Ayn ekilde, engi'de Cemal ile Vabla Behet kendilerine kalan tm varl bitirip sefil olurlar. Ahmet Mithat Efendi, romanlarnda pa- rann zellikle de alarak kazanlan parann nemini belirtir. ntibah ta Ali Bey tm mirasn bitirip sefalete der. Mrebbiyede Dehri Efendi'nin kardei Amca Bey babasndan kalan miras bitirip aabeyine muhta olur. Be parasz onun evine snr. Baz romanlarda geim derdi ve paraszlk ilenir. Bu ailelerde paraszlktan kurtulmak iin uygun olmayan biri ile evlenip mutsuz olanlar grlr. Para ida- resi bilmeyen st tabakadan ailelerde ellerindeki paray kaybederek fakir denlere rastlanr. Maddi ihtiyatan dolay dalan aileler ve paraszln se- bep olduu lmler anlatlr. (Mai ve Siyah, Kiralk Konak). Mai ve Siyah ta Ah- met Cemil'in kzkardei kbal ile evlenerek eve igveysi gelen Vehbi Bey ahlksz bir adam kar. Ailenin tek varl olan oturduklar evi ipotek ettirir. Za- manla hereye el koyar. Paraszlk yznden evde byk bir huzursuzluk ve kavga ortam doar. Hamile olan kbal Vehbi Bey'den yedii dayak sonucu lr. Tek varl olan ev de elinden gidince Ahmet Cemil kendini Anadolu'da bir kayma- kamla tayin ettirir. Kiralk Konakla Naim Efendi para ilerinden anlamaz; he- sabn bilmez. Eski asilzadeler gibi para ilerine nem vermez. Bu konuda hissi davranr; zamann artlarna uyum gsteremez. daresizlikten aile parasn kay- beder; skntya der. Baz romanlarda ise paraszlktan deil, para yznden aile dzeninin bozul- duu grlr. Bunlarda miras kavgasnn aile fertlerinin birbirine drd,
daha fazla para sahibi olmak iin insanlarn yolsuzluk yapp hapse girdikleri ve eldeki kstl paray paylaamamaktan doan aile kavgalar anlatlr. Para sorunu- nun eitli ynleriyle aile dzeninde ok nemli bir etken olduu gsterilir. (Turfanda m, Turfa m?, Metres). Turfanda m Turfa m?da Rait Efendi, miras kendi kzkardeinin ocuklarna kalsn diye eyh Salih Efendi'nin ilk karsndan olma iki ocuunu ldrtr. Miras iin cinayet ilenir. Metreste Firuze Hanm ve olu Hami son derece msrif insanlardr. Kendilerine kalan miras Firuze Hanm a olan gen erkeklere, Hami de metreslerine yedirerek bitirirler. Her yere borlan vardr. Terzilerin paralarn, hizmetilerin aylklarn deyemezler. Paraszlk yznden ana-oul hi geinemezler. kisi de kendi keyifleri iin para harcamak istediklerinden birbirlerinden para karrlar; devaml kavga ederler. Romanlarda nemle zerinde durulan bir dier konu aile dzeninde otorite- nin yeridir. Ailede otoritenin olmamas birok aileyi ykar. zellikle babann olmamas ok byk bir eksikliktir. Ynlendirici ve karar verici babann yokluu genleri yanl kararlara iter. Ayn ekilde, aile reisinin saf, zayf ve aile fertlerine kar an yumuak olmas veya egoist olanlarn kendilerinden baka herkese kar ilgisizlikleri evde otorite boluuna yol aar. Bu da aile fertlerinin babo kalma- larna ve yanl yollara sapmalarna neden olur. Babann olmamas, zayfl veya ilgisizlii dnda annenin de fazla yu- muakl ocuklar olumsuz ynde etkiler. Zira annenin de aile iinde babadan ayr bir otorite alan vardr ve bunun doldurulmas gerekmektedir. (ntibah, Mu- hadart, Mai ve Siyah, Kiralk Konak). ntibah'ta Ali Bey'in babasnn lm ol- mas, hayatta nemli admlar atarken ynlendirici birinin olmamas, gen adam yanl yollara srkler. Ali Bey tecrbesizliinden Mehpeyker gibi teh- likeli bir kadna kaplr. Muhadart'ta Sai Efendi zayf bir aile reisidir. Gen kars Calibe'nin elinde oyuncak olur. Bu kt niyetli kadna inanp ilk karsndan olma kzn ve olunu hrpalar; tm ailesini perian eder. Mai ve Siyah 'ta babann lm, Ahmet Cemil'in gen yata yol gstereninin kalma- mas demektir. Balarnda gl bir aile reisinin olmamas sonucu bu aile de birok felakete urar. Kiralk Konakla ise aile reisi Naim Efendi ok yumuak olduu iin evde otorite kuramaz. Ailesine sz geiremez. Aile fertleri babo olduklarndan yanl yollara saparlar. Naim Efendi'nin torunlar Seniha dkn bir kadn, Cemil ise bir serseri olur. Aileyi ileyen romanlarda aile dzenini en ok etkileyen konulardan biri de alafrangalama sorunudur. Bu konuyu ileyen romanlar daha ok alafranga modalarn stanbul'da iyice yaygnlat 1920'ler ve 1930'larda yazlmtr. Bun- lar, deien toplumsal deerlerin henz hazmedilmedii yllardr. Alafranga hayatn zellikle kzlar etkiledii ve onlarn ahlkn bozduu grlr. Bu kzlarn ou yabanc okullarda okurlar ve ar bat hayrandrlar. Sonunda bu kzlarn dtkleri, ailelerinden koptuklar ve bu durumun sz konusu aileler iin ykm olduu gsterilir. (Kiralk Konak, Pervaneler). Kiralk Konaktaki Seniha ile Pervaneler'deki Leman ve Nesime byle kzlardr. Baz idealist romanclar romanlarnda okuyucuyu eitmek, onlara kendi fikir- lerini iletmek isterler. Gereklerden, var olandan ok aile ile ilgili kendi arzu- lann, temennilerini anlatrlar. Fakat ounun evrelerinde gzlemledikleri ai- leleri anlattklar bellidir. Bu gzlemlerin getirdii gerekilik, yazarlarn
zlemlerinden kaynaklanan idealizm ile de birleir. Bu yzden baz romanlar masallar. Felatun Bey ile Rakm Efendi'de Canan'n, Seviye Taliple Ma- cide'nin ksa srede eitilmeleri ve elerine layk hale getirilmeleri arpc rneklerdir. 7. Deerlendirme ve Sonu Bu romanlarn ounda anlatlan aile sorunlar her zaman, her yerde var olan problemlerdir. Bunlar insan olmann ve aile iinde yaamann getirdii klasik sorunlardr. Zaman iinde deimeleri umulsa da kolay kolay dei- meyecek gibi grnen, en azndan 1870-1924 aras Trk toplumunda ve Trk ro- mannda deimedii grlen sorunlardr. Mesel, evlilikte erkek sadakatsizlii, ocuu yetitiren kiinin nemi, ailede para kavgalar gibi konular her dnem romannda ilenen konulardr. Sz konusu sre iinde deiiklik gsteren konular azdr. Birden fazla kadnla evlenme uygulamas XIX. yzyl romanlarnda vardr. Daha sonraki romanlarda bu konu ilendiinde anlatlan devir Abdlhamit dnemidir. II. Merutiye t'ten sonraki devirleri anlatan romanlarda ise st snflarda ok karllk yoktur. Ayn ekilde kzlarn okutulmas konusu da XIX. yzyl roman konusudur. Kz okul- larnn yeni ald ve halk tarafndan henz benimsenmedii bu dnemde ro- manclar kzlar okutmann gerekliliini anlatmaya alrlar. Bu konunun ar- kasndan, 1920'lerin romanlarnda, yabanc okullarn ve an bat hayranlnn zellikle kzlar zerindeki ykc etkisi anlatlr. Zaman iinde bir baka deiiklik de cariyeler konusunda grlr. XIX. yzyl romannda insan haklarn savunan romanclar tarafndan ele alnan cariyelere, toplumda bu uygulama kalktktan sonra rastlanmaz. Konular yaandka romanlarda da gndeme gelirler. Romanclar aile ile ilgili sorunlar ilerken hem olumlu, hem olumsuz rnekler yaratrlar. Yani hem olmamas gerektiine inandklar yanl uygulama- lar gsterir, hem de doru bulduklar, olmas gerektiine inandklar durumlar anlatrlar. Byle yaptklar iin de romanlarda anlatlann ne kadarnn gerekte var olduunu, ne kadarnn ise romanclarca rnek olsun diye uydurulduunu anlamak gtr. Baz konularda hem olumlu hem olumsuz rnekler verirler. ok az konuda sadece olumlu rnekler vardr. ounlukla olumsuz rnekler verilir, felaketlere yol aan yanl anlaylar ve davranlar sergilenir. Bu yzden aileyi anlatan romanlarn ounda aile fertlerini birbirine der; aileler dalr, yok olur. Romanclar genelde problemli aileleri ele alrlar. eitli sorunlarn aile dzenini nasl bozduunu, aileleri nasl dattn anlatrlar. Aile toplumun btn alkant ve huzursuzluklarnn bir eit aynas olur. Bu, ailenin yok olduu anlamna gelmez. nk romanlarda ailenin devam eden birok ilevi olduu grlr. Aile ocuk yetitirir, fertlerine mali destek ve sevgi salar, cinsel ilikileri dzenler. Aileye olumsuz baka ramen romanclar ailenin nemine ve gereine inanrlar. Bu zellik Trk toplumunda ailenin salam yerini gsterir.
Genelde dalan aileleri anlatan bu romanlar ailenin yok oluunu deil, za- mana uygun olarak dzenleniini anlatrlar. Bu bir "yeniden dzenleme"dir. Devlet dzeninin, toplum yapsnn, fikirlerin deitii dnemlerde her top- lumsal kurum gibi aile de sarslr. Ancak bu deimelere ayak uyduramazsa, ken- di yapsn deitiremezse yklr. Uyum salama zaman aldndan bu gibi dnemlerde birok aile fire verir. Bunlar medeniyet deitirme fireleridir. Za- manla deien toplumsal artlara uyum salayan aile kurumu yeni yapsyla ayakta kalr. Ad Geen Romanlar, Yazarlar ve lk Basklar Ak- Memnu, Halit Ziya Uaklgil, 1900 engi, Ahmet Mithat Efendi, 1877 Felatun Bey ile Rakm Efendi, Ahmet Mithat Efendi, 1875 Felsefe-i Zenan, Ahmet Mithat Efendi, 1871 Handan, Halide Edip Advar, 1912 ntibah, Namk Kemal, 1876 Jn Trk, Ahmet Mithat Efendi, 1908 Krk Hayatlar, Halit Ziya Uaklgil, 1902 Kiralk Konak, Yakup Kadri Karaosmanolu, 1922 Kk Paa, Ebubekir Hazm Tepeyran, 1910 Mai ve Siyah, Halif Ziya Uaklgil, 1897 Metres, Hseyin Rahmi Grpnar, 1899 Mevut Hkm, Halide Edip Advar, 1918 Mahadart, Fatma Aliye Hanm, 1892 Mrebbiye, Hseyin Rahmi Grpnar, 1899 Pervaneler, Mfide Ferid, 1924 Raik'in Annesi, Halide Edip Advar, 1910 Seviye Talip, Halide Edip Advar, 1910 Taauk- Talak ve Ftnat, emsettin Sami, 1872. Turfanda m, Turfa m?, Mehmet Murat, 1891 Vah, Ahmet Mithat Efendi, 1882 Zehra, Nabizade Nazm, 1895 TRK ALESNDEK DEMENN TYATROMUZA YANSIMALARI Dr. Enver Tre Marmara niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm Dier edeb trlerde olduu gibi dramatik edebiyat da cemiyetlerin mesele- leriyle yakndan ilgilenir. Tanzimat'tan sonra Trk tiyatrosunda sosyal meselele- rin en nemlisini aile konusu oluturur. Ailenin btn meseleleri, kurulu aamasndan itibaren cemiyetin dier meseleleriyle birlikte ele alnr. Konulan dramatik ekilde geni kitlelere scak ve abuk anlatma yoluna gidilir. Bilindii gibi Trk edebiyat ilk zamanlar daha ziyade szl gelenekte srdrlmtr (1). Bu bakmdan gerek trler gerekse konulan asndan yeterince belge ve bilgilere sahip deiliz. Tiyatro edebiyatmzn balang snrlar belli olmad gibi muhtevas da XIX. asra kadar tam olarak bilinememektedir. Geleneksel halk oyunlarmz ve elencelerimizi Batl mnda bir tiyatro anlaynn iine kat- mamz da mmkn deildir. Zira Bat tiyatrosunun temelini oluturan mitoloji, dolaysyla insan-Tanr atmas slm lemi iin szkonusu deildir. Bir takm oyunlarmzn muhtevasnda insann kendi iine dn ve yaama biimini ir- delemesi bu yzden yoktur. Eldeki belgelere gre insanlarmz tiyatroyu sadece bir elence yahut ibret perdesi olarak grmlerdir. Oyunlar, yaratln srr yannda kahramanlklarn ve gnl hikyelerinin anlatld bir zemin olmutur. I. Geleneksel Trk Tiyatrosu Geleneksel tiyatromuzda ayr trn varl bilinmektedir. Bunlar meddah hikyecilii, glge oyunu ve orta oyunudur. Bu oyunlarda Trk ailesi hakknda fazlaca bir bilgi yoktur. Ailenin mahrem kabul edilip ve kutsal bilinmesi aile iindeki durumlarn eserlere yansmasn genelde nlemitir. Daha ok gelenek- lerden gelen bir takm sosyal hakszlklar problem olarak ortaya atlmtr. Med- dah hikyelerinin bir blm bilinen halk hikyelerine dayanr. Leyla ile Mec- nun, Kerem ile Asl gibi hikyelerde birbirini seven genlerin kavumalarna mutlak otoriteden yana aileler itibar etmezler. Bu davran biiminin slm di- nine terslii ileri srlerek eletirilir ve sevenlerin birlemeleri gerei zerinde durulur. Hikyelerin pek ounun sonu da ibret verici tarzda biter. Trajik sonlar, hikayeleri dinleyenleri meseleler zerinde yeniden dnmeye sevkeder. Gele- neksel tarzmz, sonulan asndan Bat tarz tiyatrolarn seyirciler zerindeki tesirine edeerdir. 1. Mehmet Kaplan, Trk Edebiyat zerine Aratrmalar-3: Tip Tahlilleri, Dergh Yay. stanbul 1985.
Esasen Trk aile sistemi balangta genlerin birbirlerini seme sistemi zerine kurulmuken (2), sonralar bu durum deiik kltrlerin tesiri altnda kalnarak farkl uygulamalar getirmitir (3). Bilhassa Anadolu'ya geldikten sonra kent ortamnda aile daha bir kurallarn iinde skm; aile fertlerini, ailenin kurulu aamasnda ince eleyip sk dokuyan bir yapya sokmutur. Gelenek ha- line gelen bu tr davran biimleri halkn tepkisinden ekinildii iin pek de dile getirilememitir. Karagz ve orta oyununda yer alan aile modelleri de daha ziyade ibret iin izilen tiplerle doludur. Bu tipler ou kez de karikatrletirilir. Bu oyunlarda da Trk ailesi korumaya alnmtr. Konular pek aile iinde cereyan etmez. Baz oyunlarda ailenin basit ve kendi iinde fertler arasndaki dayanmas sz- konusudur. Dar gelirli esnaf tiplerinin, orta halli bir mahallede geen hayat- larnda ahslar, gnlk nafakasn temine alan kimselerdir. Bu insanlar arya kaan davranlanyla komik duruma derler. te geleneksel Trk tiyatro- su bu komik halleri aile iinden ziyade cemiyet iinde verir. Kavuklu, Piekr, Karagz, Hacivat ve dier tipler aile babalan olmaktan ziyade cemiyetin ifrata kam fertleridirler. Kadnlar da erkeklerden farkl deildir. Zenne yahut Gaco adn tayan bu kadn tiplerinin de belli zellikleri vardr. Bu kadnlar gen, gzel fakat hafifmereptirler. Kurnazlklarn her olayda ortaya koyarlar. Bir aile tekil etmezler, daha ziyade sevgilidirler, erkekleri elde etmek iin entrikalara bavururlar. Baz evli kadnlar da bu izginin iinde gsterilir. Kavuklu'nun, Ka- ragz'n ve Hacivat'n kars da karlar szkonusu olduunda ahlk d dav- ranlarda bulunur; evli kadnlarn elerinden para ve elbise istekleri hi bitmez. Bu isteklerin yerine getirilmemesi durumunda ahlka aykr ilere bulatklar grlr (4). Geleneksel Trk tiyatrosunda gerek Trk ailesini ve meselelerini gremeyiz. Bilhassa kadnlarn oyunlarda bu ekilde yer almas anlamldr. E seiminde, ailenin tekilinde kadnda ve erkekte olmamas gereken huylarn bu oyunlarda sergilenmesi ibret-i lem iindir. Bu da salkl bir aile yapsnn nemini vurgulamas asndan mhimdir. II. Tanzimat Dnemi Trk sosyal ve siyas hayatnda bir dnm noktas olan Tanzimat, btn messeselerde olduu gibi aile messesesinde de etkili olmutur. Kaplarn Bat'ya almasyla yeni bir lemle tanan Tanzimat nesli bunu kendi hayatyla bir mukayeseye tbi tutar. Tiyatro konularnn da gndelik insana ve aile hayatna ynelmesi bu tarihten sonra olmutur. Geleneksel tarzdan daha farkl 2. Ziya Gkalp, Trk Medeniyeti Tarihi, Kltr Bakanl yaynlar, Ankara 1977. 3. Mehmet Kaplan, a.g.e. 4. Geni bilgi: 1-Metin And, Geleneksel Trk Tiyatrosu, Bilgi Yay. Ankara 1969; 2-Ahmet Rasim, "Ortaoyununda kadn", Muharrir Bu Ya, stanbul 1928 ; 3-Cevdet Kudret, Ortaoyunu, T. Bank. Yay. 2 C. Ankara 1973; 4-Nihal Trkmen, Ortaoyunu, M.E.B. Yay. stanbul 1972.
olan ve Bat'dan alman bu yeni tr, tiyatro; Trk sosyal hayatn Bat tiyatrosu- nun da tesirinde kalarak ve onu model alarak aksettirme yolunu benimsemitir. Tanzimat'n yazar nesli ilk olarak sosyal hayatmzn temeli olan aile kurumu- nu, kurulu aamasndan itibaren ele alm, yeniden gzden geirmiler, Trk aile sistemini Batl aile modeli ile mukayese etmilerdir. O zaman grlmtr ki Trk ailesinde Batl aileye gre daha kat kurallarn varl szkonusudur. Bu kat kurallarn kaynan da baz geleneklerin oluturduu gzlerden kamaz. Zira ailenin kurulma aamasnda en ar ekliyle kendini gsteren bir takm gelenek ve grenekler aile kurmaya talip olan bireyleri daha balangta mutsuz etmekte, bu yzden mutsuz hatta zoraki evlilikler kurulmakta, fert hrriyeti kstlan- maktadr, Aksamalarn kaynan aratran ve bunu geleneklerde gren Tanzimat yazarlarna gre, balangta salksz oluan aile ortam cemiyetin de geli- mesini engellemektedir. Ailede bilhassa kadna, kendi hayatn tanzimde hi bir hak tannmamaktadr. Fert, aile ve cemiyet ideallerinin Batl bir anlayla ye- niden dzenlenebilmesi iin piyeslerde bu konuya zel bir nem verilir. Bu ak- saklklar ortadan kaldrmak abasyla eserlerde tezli konulara ynelinir. Yazar- lar mevcut aile sistemini iyiletirmeyi umarlar (5). Tanzimat dneminde yazlan piyeslerin (6) konusu genellikle aile iinde geer (7). Ailedeki meseleler ve deimeler bu messesesinin kurulu aa- masndan balayarak ele alnr. Hatta yazarlar ayn meseleyi benzer ekillerde ska ele alrlar. Tanzimat dnemini aratran eserler (8) ve incelediimiz pi- yesler gznne alnarak konu ana balk altna toplanabilir. 1. Ailenin teekkl Tanzimat yazarlarna gre aileyi oluturacak fertlerin yetitirilme ve eitilme biimleri yanltr. Ayp, gnah ve sayg kavramlarnn youn bir bask unsuru olarak kullanld ataerkil aile yaps iinde byyen genler, gelenekleen bu basklar yznden sorumsuz, korkak ve rkek yetiirler. Hibir sz haklan yoktur. Ailelerinin isteklerine istemeseler de boyun eerler. Bu genlerin kendilerinin de ana-baba olduklarnda ocuklarna ayn davran biimini uyguladklar grlr. Kat kurallar genlerin sonraki hayatlarn salksz hale getirir. Zengin 5. Enver Tre, 20. Yzyl eviri Piyeslerde Kadn ve Tiyatromuza Aksi Marmara ni versitesi Edebiyat Fakltesi Doktora tezi, stanbul, 1991, neri: 20. Yzyl eviri Pi yeslerde Kadn ve Tiyatromuza Yansmas, Devlet Tiyatrolar yayn, 2 C, Ankara, 1991. 6. Tiyatro Bibliyografyas, Haz: Trkn Poyraz-Nurnisa Turul, M.E.B. Ankara 1967. 7. Niyazi Ak, XIX. Yzyl Trk Tiyatrosunda Devrin Hayat ve nsan, Atatrk nviversitesi Yaynlar, Erzurum 1974. 8. Metin And, Tanzimat ve stibdat Dneminde Trk Tiyatrosu, T. Bankas Yaynlan Ankara 1972; Niyazi Ak, Trk Tiyatro Edebiyat Tarihi-I, Dergh Yaynlar, stanbul 1989,; Orhan Okay Bat Medeniyeti Karsnda Ahmet Midhat Efendi, M.E.G.S.B. Yaynlar, stanbul-1989,; Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi, 7 C, Dergh Yay. stanbul 1979; Trkiye'de Kadnlar Hakknda Yaynlanm Eserler, Haz: Neriman Duranolu, Akn Matb. Ankara 1959.
aileler, ahlklar bozulmasn diye ocuklarnn d dnyayla temaslarn keser- ler. Genler aile iinde skp kalrlar. zel retmenler tarafndan eitilip; farkl hayat tarzlaryla karlatrlmazlar. Ailelerinin yannda ve btn ih- tiyalar ebeveynleri tarafndan karlanan bu genler, ebeveynlerini kaybettikle- rinde bu defa nasl davranacaklarn bilememekte, servetlerini koruyamamakta, sefil ve zor hallere dmektedirler. Bu durumun getirdii bunalm sonucu da in- tihara kadar giden davran bozukluklar iine girerler. Mehmet Sadi'nin Afet-i Cebi yahut nhimk- Sefahat (9) isimli piyesinde babas Sheyl'i zenginliine gvenerek okutmaz. Baba lnce Sheyl btn ser- vetini kadn ve kumarda yer bitirir. Odal Nigr'n akna karlk vermez. Nigr tahsilli ve kltrl bir kzdr. Sheyl parasz kalnca kendini gizliden gizliye kol- layan Nigr' da satar. Ahmet Fahri'nin bret yahut Talihli Familya (10) piyesi, okuma yazma renemedii iin oluk ocuunu a ve sefil eden bir babann hazin hikayesidir. Ali Haydar'n Sergzet-i Perviz (11) isimli piyesi Namk Ke- mal'in ntibah romannn konusu ile ayndr. Toy ve cahil Perviz fahie ve fettan Hohma'ya k olur ve btn maln mlkn ona kaptrr. Mehmet em- settin'in Tedbirde Kusur (12) piyesi ise sorumluluk yklenmemi cahil genlerin decekleri trajik sonu anlatr (13). Naile ile Nail seviirler. Nail, babas lnce dolandrclarn eline der. Btn mallarn satar ve be parasz sokaklarda kalr. Bu arada amcasnn kz Naile zntsnden lr. Nail de intihar eder. Ailenin kurulu aamasnda fertlerin mutlaka kltrl olmas gerektii; nk cehaletin hrs krkledii; hrsn da ailelere lmden daha byk aclar verdii Ahmet Necib'in dbar Ve kbal (14), Mehmet akir'in cab- Gurur yahut nklab- Muhabbet (15) ve Krk Yalan Kse (16) piyeslerinde de anlatlr. Ailenin teekkl meselesinde geleneklerin gerei olan grc usul evlilik ve boanma titizlikle ele alnan konulardandr. Evlenme konusunda ou zaman aileler beik kertmesi denen bir uygulamaya bavururlar ve daha doarken evlilik ilemi yaplr. Bu da aileler iinde atmalara sebep olur. Bunun yannda evlenme merasimlerinin grc gidilerek ve araya arac kadnlar konularak yaplmas, e seiminde lnn zenginlik ve asalet olmas, evlendirilmek iste- nen genlerin daha balangta ailelerinin isteklerine boyun emeye zorlanma- lar, yeni oluturulan aile kurumu iin atmann en byk kaynadr. nk "nikahta keramet var" anlay bazan geri tepmekte, kadn kocasna, sevmedii 9. Mehmet Sadi, Afet-i Cehl yahut tnhimak- Sefahat, Hayl Matbaas, stanbul 1291 (1875). 10. Ahmed Fahri, bret yahut Talihli Familya, stanbul, 1301 (1885). 11. Ali Haydar, Sergzet-i Perviz, stanbul, 1282 (1866). 12. Mehmet emsettin, Tedbirde Kusur, stanbul, 1290(1874). 13. nci Enginn, Yeni Trk Edebiyat Aratrmalar, Dergh yaynlar, geniletilmi 2.b., stanbul 1991. 14. Ahmet Necip, dbar ve kbal stanbul, 1290 (1874). 15. Mehmet akir. cab- Gurur yahut nkilab- Muhabbet, Bursa, 1301. 16. Mehmet akir, Krk Yalan Kse, Bursa, 1302 (1886). 17. A. Nur Eranl, Trk Tiyatrosunda Evlilik Problemi, st. nv. Ed. Fak. Trkiyat Enst. Tez.
halde boyun emekte, bu da gizli bir nefreti dourmaktadr. Eden nefret dncesi bir sre sonra aile iinde akrabalar arasnda gizli aklar dourur, gay- rimeru ilikiler oalr. Olumlu gibi dnlen bir takm inan ve geleneklerin uygulamada aile fertleri arasnda hakszla yol atn ileri sren yazarlar, evli- likte bilhassa kadnn zgrl sz hakk, erkein gerektiinde birden fazla e al- abilmesi, ok eli evlilikte erkek ve kadnn hazin durumu, hi bir hak tanmadan kadn kolayca boama konular ve boanmann kadn aleyhine olduu grleri zerinde de srarla durmulardr. inasi'nin air Evlenmesi (18) piyesi grc usulyle yaplan evlilie ilk tepkidir. inasi'ye gre salam bir yuva kurabilmek iin evlenecek kadnla erkein birbirlerini grp tanmalar, haklarnda fikir sa- hibi olmalar gerekir. Piyesin yazld yllar iin (1858-59) ok ileri bir teklif olan bu dnce aslnda halkn bu konudaki tutucu fikirlerinin deitirilmesi tek- lifidir (19). Nitekim Tanpnar "edebiyatmzn o zamana kadar semtine ura- mad yeni bir realizmin kaps " alr diyerek konunun nemini belirtir (20). inasi'den sonra devrin dier yazarlar da konuyu derinlemesine ele alrlar. Anne-babalarla ocuklar arasnda, evlenme yznden kan pek ok an- lamazlklar ve mutsuzluklar piyeslere yansr. Yazarlara gre, anne-babalar, ocuklarn, tahakkm kurarak istedikleri ahslarla evlendiriyorlar, bu konuda da sz hakk tanmyorlar. Aile bykleri ile ocuklar arasnda deta gizli bir sava hkm srer. ocuklarn mutlak itaat etmesi fikri gelenekler, din ve aile terbiyesinin esasdr. Gen kzlarn namus anlay, ana-babaya sayg ve sznden kmama dncesi, ak flrt ve evlilik usulleri bu yzden tenkit edilir. Namk Kemal'in Zavall ocuk (21) piyesinde e seiminde kzlara hibir hakkn tannmamas, aileye mutlak itaat dncesinin tenkidi nemlidir. Evlenmede ana babann deil, evlenecek olanlarn sz sahibi olmas gerektii ileri srlr. Recaizade Ekrem'in Vuslat'yla Hamid'in li Kz (22) piyesleri de Zavall o- cuk''la ayn temay iler (23). Namk Kemal'in "Aile" balkl makalesi bu oyun- larn hareket noktasdr. Namk Kemal, kadn hayatnn bask ve korumasz bir biimde getiini anlatr ve bunu tenkit eder (24). leri fikirli ve kltrl kzlar ile kurulacak ailelerin vatan iin de ideal olduu dncesi bir tez olarak Vatan yahut Silistre (25) piyesinde yer alr. Piyeste aile tekil edecek genlerde bulun- mas gereken vasflar alt izilerek verilir. Tanzimat yazarlarna gre rfn ar basksndan kurtulamayan genlerin is- tedikleri ile evlenmeleri ok zordur. Grc usulyle yaplan evliliklerde ailele- rin tercihi asalet ve zenginliktir. Ya farkn hi dikkate almazlar. Bu da byk aclara sebep olur. Hatta intiharlar bu yzden oalmtr. ntihan hadisesi 18. inasi, air Evlenmesi, Haz: M. N. zn, 6.b. stanbul, 1972. 19. Alemdar Yaln, //. Merutiyette Tiyatro Edebiyat Tarihi, Ankara-1985. 20. Ahmet Hamdi Tanpnar, 19. Asr Trk Edebiyat Tarihi, alayan Ktb. stanbul- 1976, 4.bs. s. 206. 21. Namk Kemal, Zavall ocuk, Haz: Kenan Akyz, Ankara, 1960. 22. Abdlhak Hmit, li Kz, stanbul, 1291 (1875). 23. nci Enginn, Abdlhak Hmit Tarhun, Kltr ve Turizm Bak. Yay. Ankara-1986. 24. Namk Kemal, "Aile" , bret, Nr. 56, 7 Terinsani 1288 (1872). 25. Namk Kemal, Vatan yahut Silistre. Haz: Kenan Akyz, Ankara, 1988.
inanc aan bir durumdur. Cemiyet deerlerine deta bir isyandr. Piyeslerde, evlatlarm bu halde gren ana-babalar, yeniden ve ciddi olarak dnmeye davet edilirler. Bat'dan gelen intiharla lm fikri aile iinde de son are olarak kabul edilir. Bu yzden devrin tiyatrosunda korku ve heyecan aile iinde hi eksik olmaz. Bu konuda ilk piyes Namk Kemal'in Zavall ocuk piyesidir. Ata ile efika kavuamayacaklarn anlaynca lme isteyerek giderler. Sleyman Talat'n Feryat (26) isimli piyesinde 16 yandaki efik ile 14 yandaki Aliye birbirlerini severler. Aliye'nin ailesi onu bir paann olu olan Nedim'le nianlar. Bu hadise iki gencin lmn hazrlar. Yazar, hayattan daha kymetli addedilen gelenekler uruna feda edilen genler iin sanki feryat eder. Ahmet Muhtar'n Firkat yahut Gnl Ne Bela (27) isimli piyesinde Bedriye ile Ziya; Hasret (28) isimli piyeste Mnevverle Aziz; Arifin Kaza ve Kader (29) piyesinde Nadire ile amcasnn olu ekip; Ahmet Muhtar'n Mesture-yi Ak yahut Muhabbetin Neticesi Cinayet (30) isimli piyesinde, Refika ile Refik Bey sevdikleri ile evlene-memenin sonucunda ya intihar ederler yahut da zntlerinden devrin aresiz hastal olan vereme yakalanp lrler. Bu piyeslerden baka sevdikleri ile ailelerinin basks sonucu evlenemeyen genlerin probleminin trajik veya komik sonulan Hamid'in li Kz ve Sabr u Sebat (31); Mehmet akir'in nat yahut patan (32); Mehmet emsettin'in Kendim Ettim Kendim Buldum (33) ve Mcazat (34); Ahmet Muhtar'n Mihnet yahut ftirak- ak (35), Ahmet Fahri'nin Sevda Kurbanlar (36); Mustafa Hilmi'nin Tesir-i Ak yahut Zahmet lm (37); ve son olarak da Recaizade Mahmut Ekrem'in Vuslat yahut Sreksiz Sevin (38) isimli piyeslerinde ele alnmtr. Genlerin aile iinde bu kadar pasif kalmalarnn bir sebebi olarak da on- larn ailelerine olan ekonomik bamll zerinde durulur, ekonomik bask altndaki bu genlerin anne ve babalan lmeden bu badan kurtulmalarnn mmkn olmad ileri srlr. Tanzimat yazarlarna gre bu genler deta byklerinin glgesinde yaar, onlarn grleri dna kamazlard. Tesettr ve ka -g yznden ev iindeki erkekler ou zaman grme ra- hatlnn getirdii imknlarla evdeki cariye ve halayklarla ak ilikisi iine gi- rer, bu ilikiler zaman zaman evlenme isteine kadar giderdi. Aile byklerinin i se buna t epki si ok sert ol ur; cari yeyi hemen sat ma, al el acel e genci bi r 26. Sleyman Talt, Feryat, stanbul, 1292(1876). 27. Ahmet Muhtar, Firkat yahut Gnl Ne Bel, stanbul, 1293 (1877). 28. zzet Nuri, Hasret, stanbul, 1290 (1874). 29. Arif, Kaza ve Kader, stanbul, 1290 (1875). 30. Ahmet Muhtar, Mesture-yi Ak yahut Muhabbetin Neticesi Cinayet, stanbul, 1304 (1888). 31. Abdlhak Hmid, Sabr u Sebat, stanbul, 1291(1874). 32. Mehmet akir, nat yahut patan, stanbul, 1301 (1883). 33. Mehmet emsettin, Kendim Ettim Kendim Buldum, stanbul, 1292(1876). 34. Mehmet emsettin, Mcazat, stanbul, 1291 (1875). 35. Ahmet Muhtar, Mihnet yahut ftirak- Ak, stanbul, 1301 (1885). 36. Ahmet Fahri, Sevda Kurbanlar yahut Hamiyetsiz Vicdan, stanbul, 1302(1886). 37. Mustafa Hilmi, Tesir-i Ak yahut Zahmetsiz lm, stanbul, 1291(1875). 38. Recaizade Mahmut Ekrem, Vuslat yahut Sreksiz Sevin, stanbul, 1291(1875).
bakasyla evlendirme yoluna gider sz dinlemeyen evltlarn red bile ederlerdi (39). Vuslat piyesinde Muhsin ile cariye Vuslat birlikte byrler ve birbirlerini severler. Cariyeyi kocasndan kskanan Muhsin'in annesi olundan habersiz Vuslat' satar. ki sevgili bulutuklarnda artk ok getir. kisi de veremdir ve lrler. Hmid'in Sabr u Sebat piyesinde Cariye Raksever'i seven Mehmet'i ba- bas ve amcas reddederler. zntsnden Fransa'ya giden Mehmet babasnn hasta olduunu renince dner ve Raksever'i babasnn odal olarak bulur. ki gen, baba lnce birleirler. Bu konu komedilerde genelde olumlu sonulanr. Cariyelerle g de olsa evlenmek mmkndr. Mehmet emsettin'in Kendim Et- tim Kendim Buldum piyesinde Rza, cimri babasn oyuna getirerek sevdii ca- riye ile evlenir. Pak-damen'de (40) Ali Bey cariyesi Dilfirib ile evlenir. Cariyeler bir ksm piyeslerde k olduklar kiiyi aile iinde dnen ent- rikalardan haberdar ederek kurtarrlar veya entrikaya kendileri bularlar. Eden Bulur (41) piyesinde Dilrba k olduu evin beyi Cavit'i lmden kurtarr, ken- disi lr. Mesture-yi Ak\a. cariye Goncater evin beyi Ferit'in Refika ile evlenme- sini Refika'y zehirleyerek engeller. Ahmet Midhat'n engi (42) piyesinde de saf Dani elebi ile evlenen cariye Peri, onu elinde oynatr. Bir ksm piyeslerde de cariyeler masum aklarnn kurbandrlar. Biare (43) piyesinde cariye Biare evin beyi Behet tarafndan kandrlarak kullanlr. Behet ona sz ver- dii halde bakasyla evlenir. Afet-i Cehl yahut inhimk- Sefahat piyesinde Sheyl, cariyesini satar. Btn bu oyunlar vastasyla esaret ile kadnn are- sizlii birletirilir. Kadnn kapal bir evre iinde harem-selam hayatn srdrmesi ve ka- g olay piyeslere ska yansr. Ka-g yznden kadn ve erkein sadece yakn akraba ile bir araya gelebilmesi masum aklarn daha ok bu evrede gelimesiyle neticelenir. Zavall ocukta Ata ile efika, Mehmet emsettin'in Tedbirde Kusur piyesinde Hayriye ile Nail, Arifin Kaza ve Kader piyesinde Na- dire ile Sekip, zzet Nuri'nin Hasret piyesinde Mnevver ile Aziz gibi genler ounlukla amca ocuklardrlar. Bu dnem piyeslerinin nemli meselelerinden bir dieri de aileler ve fert- ler arasndaki ekonomik ve kltr farklldr. Birbirini seven genler bu yzden byk aclar eker ve birleemezler. ou zaman da akn gc her trl engele galip gelir. Konunun rnekleri yerli hayattan alnd gibi bir snf atmas eklinde yabanc lkelerde de geer. Yazarlar bilhassa yabanc lkelere yne- lirken yeni bir kavram sosyal hayatmza getirirler. O da Trk sosyal hayatnda belirginleen ekonomik dengesizliin Bat'da olduu gibi snf atmasna sebe- biyet verdiidir. Mustafa Hilmi'nin Bahtiyar yahut Son Gnl (44) piyesinde hibir engel tanmayacak kadar gl olan akn nne aile tarafndan karlan zorluklar anlatlr. Bir paa kz olan Mnire ile fakir delikanl Adil'in ektii 39. smail Parlatr, Tanzimat Edebiyatnda Klelik, Trk Tarih K.Yay., Ankara-1987. 40. Mehmet Rifat, Pakdamen, stanbul, 1291(1875). 41. Mehmet Ziya, Eden Bulur yahut Merhametsiz Valide, stanbul, 1298(1882). 42. Ahmet Mithat Efendi'nin Tiyatrolar, Haz: nci Enginn, stanbul, 1990. 43. Nuri Bey, Bre, stanbul, 1293 (1877). 44. Mustafa Hilmi, Bahtiyar yahut Son Gnl, stanbul, 1291 (1875).
zdraplar paann lmesi ile biter ve sevgililer kavuurlar. Abdlhalim Mem- duh, Bedriye (45) piyesinde birbirlerine k genlere engel kartmann bo bir gayret olduunu savunur. Abdlhalim Memduh'ta Hamid etkisi fazladr. Kle Mnir ile Bedriye seviirler ama birlemelerine imkn yoktur. Bedriye'nin ba- bas bu ie iddetle kar kar. Genler hanerle intihar ederler. Hmid'in Cnun- Ak (46) piyesinde ise gururlu ngiliz kz Florence, Hintli bir mihraceyi sever ve Hindistan'a gider. Fakat orada Mihrace ve Florence bu evliliin kltr fark yznden yrmeyeceini anlarlar. Ahmet Midhat'in Hkm-i Dil (47) piye- sinde de snf farkndan doan trajik durum anlatlr. Bahvan seven konan kzn, babas onunla evlendirmez, o da bahvan ile kaar. Aile sevgililerin peine der ve yakalar. Yeni bir dnyada, Amerika'da snf fark olmadn renen baba onlarn orada yerlemelerine kendisi de katlarak kabul eder. Kavuma ancak zgr memlekette olacaktr. Yazar Osmanl lkesinin zgr bir ortam olmad kanaatini ileri srer. Naci'nin efkatsiz Valide'siyle (48) Mustafa Hilmi'nin Tesir-i Ak yahut Zahmet lm'nde de konu benzerdir. Zengin aile- ler kzlarn hor grdkleri fakir gence vermezler. 2. Aile i Mnasebetler Tanzimat yazarlar erkein aile iindeki tutumunu ve davranlarn eletirmilerdir. Trk aile sisteminin bilhassa ehir hayatnda erkein hakimiye- tinde olmas ve bu hakimiyetin zaman zaman ar llere ulamas aile birey- leri zerinde aksi tesir yapmakta, genelde de kadnlar mutsuz etmektedir. Recai- zade Mahmut Ekrem'in bir masal havas iinde gelien Afife Anjelik (49) piyesinde yazar; kadnla erkei ancak yabanc isimler kullanarak yan yana geti- rir. Kadnn kapal olmas bu devir iin bunu gerektirir. Bir kontes olan Afife khyasnn isteklerine boyun emeyince atlan iftira sonucu lme mahkum edilir. Cellatlar kadn ldrmez ormana salarlar. Kont savatan dner. Afife'nin brakt mektup eline geer ve gerei renir. Khya cezasn bulur. Kont vic- dan azab iinde onu arar. Bir av srasnda ona rastlar. Kz Anna da bymtr. Mehmet akir'in Zavall Gilbert (50) piyesi de benzer konuyu iler. Yabanc isimle yazlan piyeslerde o devirde pek mmkn olmayan ey yaplr. Akraba olmayan kadnla erkei bu piyesler yanyana getirir, sonra da durumu ne olursa olsun bir kadnn namuslu kalmas gerektii ve gnn birinde mkaftlandrlaca fikri savunulur. Mehmet Rfat'in Pak-damen piyesinde de kadn, erkein karsnda mazlumdur. Ali Bey cariyesi Dilfirib ile evlenmitir. Ali Bey'i vali Davut Paa, ekiya kovalamak iin arr. O da karsn ve cariye- leri Emsal ve Glter'i gvendii Sait aaya teslim eder. Sait aa Dilfirib'e k 45. Abdlhalim Memduh, Bedriye, stanbul, 1304 (1888). 46. Abdlhak Hmid, Cnn- Ak. stanbul. 1925. 47. Ahmet Mithat Efendi'nin Tiyatrolar, Haz: nci Enginn, stanbul, 1990. 48.Cafer, efkatsiz Valide, stanbul, 1300 (1884). 49. Recaizade Mahmut Ekrem, Afife Anjelik, stanbul, 1872. 50. Mehmet Rifat, Zavall Gilbert yahut Bir Mahkmun Zevcesi, stanbul, 1307(1889). olur ve onu elde etmek ister. Beceremeyince kocasna bir mektup yazarak karsnn bakasndan hamile kaldn iddia eder. Ali bey einin zindana atlmas emrini gnderir. Dilfirib olunu zindanda dourur. Sait ona mektup gndererek kendisinin olmas halinde onu kurtaracan syler. Dilfirip bu mek- tubu saklar. Bu srada olunun ve kendisinin ldrlme emri gelir. Dilfirib ko- casna verilmek zere bir mektup brakr. Cellatlar Dilfirib'in yalvarmas sonucu onu ormana brakrlar. Dilfirib' in mektubunu alan Ali Bey gerei anlar. Karsnn vasiyeti zerine Sait'i ldrmez, srgne gnderir. ki yl sonra orman- da avlanrken karsna ve ocuuna rastlar. Konu Afife Anjelik ile ayndr ve bu piyeslerde de Shakespeare'in derin tesiri vardr. Namk Kemal'in Kara Bela (51) piyesinde de kadnlarn saraylarda nasl bask altnda tutulduklar ve gve- nilmeyecek kiilere emanet edildikleri anlatlr. Tanzimat yazarlarnn piyeslerinde ev iindeki kadnn haklarn mdafaa eden, mevcut gelenek ve greneklere yer yer isyan tavr getiren yaklamlar vardr. Erkein aile zerinde tahakkm yannda onun ok kadnla evlenmesi (poligami) ve boanma (talk) hadisesi de piyeslerde ele alnr. Kadn ekono- mik olarak kocaya bal olduundan hizmette kusur edemez. Kadnn tek korkusu, zerine, o devir iin normal saylan kuma getirilmesidir. Bu korku erkein her trl rahatnn temin edilmesinin sebebi olur. Erkeklerin ikyeti ise kadnlarn msrif ve eitimsiz oluundandr. Bu konulara ilk temas eden Ahmet Midhat'dir. Eyvah (52) piyesinde kadnn bamszl ve sz hakk olmamas, ok ele evlilik ve boanmann kadn aleyhine olduu zerinde durulmutur. Ali Haydar'n kinci Ersas (53) isimli oyununda da ok ele evlilik tenkit edilir. kinci Ersas apur ah' yener. Rum Kayseri'nin kz Olimpiyat ile evlendii gn tekrar savaa gider. Olimpiyat sava istemez ve lanet eder. Ersas, cephedeyken Peransim adnda ikinci bir kadnla evlenir ve sarayna getirir. Olimpiyat ac iindedir. ki kadn ekiirler. Peransim Olimpiyat' ldrr. Savatan dnen Ersas Olimpi-yat'n lmne ok zlr ve inzivaya ekilir. kinci Ersasta. siyas evliliklerin dourduu psikolojik buhranlar da ilenir. Yeni evlilerin uzun sren harp- ler sebebiyle birbirinden ayr kalmalar Akif Bey' de (54) olduu gibi ele- tirilir. Ailelerin eitli ekillerde hsrana uramas sadece babalarn sert ve an- laysz tutumundan kaynaklanmaz. Aile iinde huzursuzluu karan bazen kadnlardr. Bu kadnlar ya anlaysz ve sabit dnceli, an, hret ve paraya nem verenler, vey anneler; yahut da entrika iinde olan kt, eini zor du- rumda brakan kadnlardr. Ruhsar'n Garip oban (55) isimli piyesinde; kz Beria'nn sevdii gen Baha ile evlenmesine zalim bir kadn olan anne kar kar ve genlerin lmne sebep olur. Ah'n Nmurad (56) piyesinde Meh- cure'nin annesi Azize Hanm onu sevdii gen yerine bakasna vermek ister. 51. Namk Kemal, Kara Bel, stanbul, 1292(1876). 52. Ahmet Mithat Efendi'nin Tiyatrolar, Haz: nci Enginn, stanbul, 1990. 53. Ali Haydar, kinci Ersas, stanbul, 1282 (1886). 54. Namk Kemal, Akif Bey, Kltr ve Turizm Bakanl Yaynlar, Ankara, 1988. 55. Ruhsar, Garip oban, stanbul, 1291 (1875). 56. Agh, Nmurad, stanbul, 1291 (1875).
Cafer'in efkatsiz Valide, Y. Nuri'nin hrete Muhabbet ne Harabiyet (57), Re- caizade Ekrem'in Vuslat piyeslerinde de sevgililerin arasna giren kt kalpli an- nelerdir. Yazar belli olmayan vey Ana (58) piyesinde yine byle kt kalpli, hain ve vey olunun mutluluunu bozan zalim bir ana vardr. Sleyman Veh- bi'nin Haini Bey yahut Mnasebetsiz zdiva (59) piyesinde ise huysuzluu yznden kocasn kuma ile paylamak zorunda kalan Afife'yi grrz. Haim Bey, Afife adnda dul, irkin, kskan ve huysuz bir kadnla evlenmitir. Evdeki atmalar ev halkn rahatsz eder. Haim Bey, karsn boamay dnr. Bunu renen Afife hocalara bavurur, muska yazdrr. Haim'i seven halayk bu durumu haber verir. Kocasn elinden karacan anlayan Afife anlama sonucu konann yarsn ve halay ona verir. Batl hayat tarzna zenen ailelerde ve aznlklarda grlen elerin birbirlerini aldatmalar bir ksm piyeslerin konusu olur. Tanzimat yazarlarna gre; evlilikler gdml ve isabetsiz yapld zaman aile fertlerine mutsuzluk getirir. Namk Kemal'in Akif Bey piyesi bunun en arpc rneidir. Bu piyeste denk olmayan evliliin ailede yaratt problemler anlatlr. Akif Bey iyice aratrmadan evlendii karsnn fahie olduunu bilmez. Kocas savaa giden kadn erkeksiz kalmaya tahamml edemez ve yerini hemen bir bakasyla doldurmaya alr. zellikle bu konu Batl piyeslerde ska grnen bir hayat tarznn Trk ailesi iinde de bir tehlike oluturabileceinin ikazdr. Sleyman Vehbi'nin Haim Bey yahut Mnasebetsiz zdiva isimli piyesi, adndan da anlalaca gibi sevgiye dayanmayan ve denk olmayan bir evliliin skntlarn ortaya serer. Gen kadnla evlenen yal erkeklerin elerinin aile iinden gen biriyle ilikiye girmesi de ailelerin yklmasna sebep olur. Yazarlar bu tr evliliklerin karsndadr. Zira bu ekilde gayrimeru mnasebetler meruluk kazanmaktadr. Bir ksm gayrimeru mnasebetler ise devrin ahlk anlay yznden baka lkelerde geer, baka milletlerin meseleleri gibi aktarlr. Ahmet Mithat' n Akba piyesinde gen karsna kendisini sevdirmeye alan ihtiyar bir koca, ihtiyar kocasn aldatma yollarn arayan gen bir kadn vardr. Piyes ya farknn getirdii dzensizliklerin, btl inanlarn komikliini anlatr. Evlilik messesesinin arpk ynlerine temas edilir. Hasan Bedrettin-Mehmet Rfat'in Ebulula yahut Mrvvet (60) piyesinde emir Ebulula'nn kars kayn ile seviir. Bu iki kt ahs, Ebulula'ya kurduklar tuzaa kendileri der ve lrler. Meh- met Ziya'nn Eden Bulur yahut Merhametsiz Valide isimli piyesinde ise Nafia Hanm kna kavuabilmek iin kocasn ve vey ocuklarn zehirler. Ahmet Midhat' in engi, Sleyman Vehbi' nin Haim Bey yahut Mnasebetsiz zdiva ile Ali Haydar'n Sergzet-i Perviz piyeslerinde gen kadnlar kocalarn aldat- mann yollarn ararlar. Hasan Bedrettin, bu dnemde enteresan bir konuya daha temas eder. Iskat- Cenin (61) isimli piyesinde ocuk drmenin kt sonular ve namus gibi 57. Y. Nuri, hrete Muhabbet Ne Harabiyet yahut Tasvir-i taat, stanbul, 1298 (1881). 58. vey Ana, .y.y. stanbul, 1292 (1876). 59. Sleyman Vehbi, Haim Bey Yahut Mnasebetsiz zdiva, stanbul, 1302 (1886). 60. Hasan Bedrettin-Mehmet Rifat, Eblul yahut Mrvvet, stanbul,1292(1876). 61. Hasan Bedrettin, Iskat- Cenin, stanbul, 1290 (1873).
konular, gnlk hayattan kiilerle ve evreyle ele alnmaktadr. Zengin bir adam olan Dervi'in kz Afife, Hilmi Bey'i grnce k olur. Bunu renen Dervi Bey onu hemen yeeni evki'yle nikahlamak ister. Araya giren lala Hasan aa evirdii bir entrika ile Afife ile Hilmi'yi evlendirir. evki bunu hazmedemez. nk ok borludur ve len amcasnn mirasna ihtiyac vardr. Mirasa kona- bilmek iin Afife'nin lmesi gerektiini renir. Bu arada Afife hamiledir. evki, Afife'nin doktorunu para ile satn alarak nce ilala ocuu drtmeye urar. Bu arada evki borlarndan dolay tutuklanr. Afife'ye gelen doktorlar ocuun sakat doacan ve mutlaka alnmas gerektiini sylerler. Buna zorla ikna olan Afife, ocuunu aldrrken lr. Hilmi Bey bu lme dayanamaz ve tabancayla intihar eder. Bu konuda Namk Kemal'in bir de makalesi vardr (62). Aile fertlerinin cimrilii de piyeslere konu olur. Moliere tesirinin szkonusu olduu bu piyeslerde cimriliin aile saadetini yok ettii gr arlk ka- zanmtr. Tevfik'in Ahmak Herif Hasis Kar yahut lmediime Ben de ayorum (63) piyesinde cimri ve geimsiz Esma hanmn doktora para vermemek iin kocasna yanl ilalar vermesi sonucunda einin dt zor du- rumlar komedi tarznda anlatlr. Mehmet emsettin'in Kendim Ettim Kendim Buldum piyesinde ise Zihni Efendi ok cimridir. Parasn kavanoz iinde saklar. Mesrur, Zihni Efendi'nin kzn sever. Zihni'nin olu Rza da bir cariyeye aktr. Zihni Efendi para harcamamak iin kzn zengin berber khyasna vermek ister. Mesrurla Rza bir gn Zihni Efendi'nin parasnn yerini kefederler ve alarlar. Zihni Efendi feryat eder ama i iten gemitir. Genler muradna ererler. Ha- san Bedrettin ve Mehmet Rfat'in birlikte yazdklar Nedamet (64) isimli kome- dide de karc ve cimri Behll, hizmetisine deyemedii maa karlnda verdii demiryolu tahvillerine byk ikramiye isabet edince onunla evlenir. Halbuki ei tahvilleri teyzesine devretmitir. 3. Aile-Cemiyet Mnasebetleri Tanzimat yazarlar, ailedeki deimeleri cemiyetin deimesi ile birlikte ele alrlar. Yalnz Trk ailesinin trelere ar ball cemiyetin deime ve adalama srecini yavalatmaktadr. Bir ksm aileler Batl aile modeli karsnda daha da ie kapanrken bir ksm da bu rzgarlara kendini kontrolsz kaptrp deta yeni bir kimlik arayna girer. Her iki halde de insanlar ve i nanl ar yozl a r. Yozl aan i nanl ar ai l eyi aci z duruml ara drr. Bt l inanlar, tutucu fikirler, by, frk, falclk ve kadere teslimiyet dncesi bun- larn belli ballar olarak gsterilir. ly karan fertler ailelerde trajikomik sars nt l ara sebep ol url ar. Ahmet Mi dhat ' i n A k Ba (65) pi yesi nde ai l e iindeki yobaz kiilerin tutumlar tenkit edilir. engi'de ise btl inan ve itikat- 62. Namk Kemal, "Iskat- Cenin", Hadika, 28 Terinisani 1288 (1871). 63. Tevfik Efendi, Ahmak Herif Hasis Kart yahut lmediime Ben de ayorum, s tanbul, 1290 (1874). 64. Hasan Bedrettin-Mehmet Rifat, Nedamet, stanbul, 1292 (1876). 65. Ahmet Mithat Efendi'nin Tiyatrolar, Haz: nci Enginn, stanbul, 1990.
larn, okunan hayal rn kitaplarn, bir genci nasl bozabilecei, komik hallere sokabilecei anlatlr. frk anne Saliha Molla'nn tesirinde by ve cin ma- sallaryla byyen yirmi yandaki Dani elebi; annesinden sonra, evlendii cariye Peri tarafndan bu yn kullanlarak aldatlr {66). Aile fertlerinin geleneklere, greneklere krkrne ball bir kusur olarak ele alnr. Evlenme ve snnet merasimi gibi greneklerin mli yk getirerek ai- leyi mkl durumda brakt ileri srlr. Manastrl Mehmet Rfat'n Grenek (67) oyununda kyafet yznden kar koca kavgas vardr. Kadn bir dnde giydii elbiseyi bir baka dnde giymek istemez. Naim Bey greneklerin kr krne uygulanmasna kardr. Olunun snnet dn masraflarn gelen he- diyelerin bir ksmn satarak karlamay dnr. Bu i duyulur, ad yerel gazete- lere geer. Naim Bey zntsnden fenalar. lecek olursa mezarna "grenek ehidi" yazlmasn vasiyet eder. te yandan kars Cevriye'nin kzkardei Nesibe de kocas ile bu dn iin yeni bir elbise zerinde tartrlar. Enis Bey yeni el- bise almaynca Nesibe de elmas yzn rehine brakarak elbiseyi alr. Yz rehincide gren Enis Bey karsn boar. Greneklerin rahatsz edici bir yan da rastgele yaplan misafirliklerdir. Ai- leler haber bile vermeden kp gelen misafirlerden bazan bzar olurlar. Misafiri stiskal (68) piyesi bunun en arpc rneidir. Piyeste; vurdumduymaz, so- rumsuz komu Abdi Aa'nn misafir olduu evde ev halkn nasl huzursuz ettiini buna karlk kendi rahatn hi bozmadn grrz. Kadnn ve erkein Bat'daki gibi bir hayat tarzn zlemeleri ve taklit etme- leri, Beyolu'nda oluan elence hayat ve ecnebi kadnlar yeni bir anlayn domasna sebep olmulardr. Bu yeni durum aile kurumunu temelden sarsar. Trk yazarlar Avrupa merak olarak niteledikleri alafranga bir davran iine gi- ren ailelerin de sonunu iyi grmemi, yer yer bu durumu piyeslerinde alaya almlardr.* Mustafa Fahri'nin te Alafranga (69) isimli piyesinde ttn ticare- tinden servet yapm, alafranga hayata zenen Mustafa Bey'in dt garip ve gln durumlarla alay edilir. Mustafa Bey'in tek arzusu bir Fransz msyye benzemektir. Fakat geleneksel hayat tarz onun bu isteine engel olur. nk ev- dekileri terbiye etmek iin getirdii matmazel terbiyesizdir ve ev halk onu cid- diye almaz. Mustafa Bey'in alafrangalk merak uaklar tarafndan smrlr. Ai- lede huzur kalmaz. Bat'dan gelen moda tutkusuyla geleneksel hayatn dna taan insanlarn, ev iinde huzursuzluklar Kar-Koca Muarazas (70) isimli piyesinde anlatlr. Moda ve ss tutkusu, ailenin ekonomik gcn alt st eder ve ac durumlara se- bep olur. Bu deta aileyi kemiren bir hastalktr. evriye Hanm kocasndan kendisine elbise ister. stei yerine gelmeyince de eski elbiselerini Arap bacya yrttrr. Durumu renen kocas bunun Frenk modas olduunu ileri srer. ev- riye Hanm sonunda kocasn yumuatr. Fikri Paazade mer Ltfi imdiki 66. Ahmet Mithat Efend'nin Tiyatrolar. 67. Manastrl Mehmet Rifat, Grenek, y.y. t.y. 68. Direktr Mehmet Ali Bey, Misafiri stiskal, stanbul, 1287 (1871). 69. Mustafa Fahri, te Alafranga, stanbul, 1291 (1875). 70. Kar-Koca Muarazas, y.y. stanbul, 1291 (1875).
zdivalar (71) piyesinde kahraman Hulusi'ye Batllamann evlenmelere yapt olumsuz tesirleri ve bunlarn dzelmesinin ok zor olduunu syletir. Bilgisiz ve bilinsiz alafrangall, piyano modasn ve terbiyesini gldr ha- line getiren Ahmet Hamdi' nin Sanki Ak (72) komedisinde, eitimsizliin genleri modaya ittii ve yoldan kard ileri srlr. Nuri'nin Zamane klar (73) piyesinde ise yozlaan genlerden ikyeti olan aileler vardr. Parasz ol- malarna ramen her trl imknlar varm gibi alm satan bu genlerden bi- rinin levanten bir kadndan ocuu olur. ocuu, bakamad iin emekli dede- sine getirince, dede torununu evltlktan reddeder. Bu piyeste taklide dayanan bir hayatn insanlara mutsuzluk verdii ve aresiz brakt anlatlr. Bat'dan gelen ve zppelik saylan davran ve yaama ekilleri pek ok piye- sin konusudur. Bu suni hayat tarz ailelerde komik durumlar yaratt gibi trajik sonular da dourur. nsanlarn, Bat kltrn yeterince tanmadan ve hazmet- meden srf gsteri ve moda uruna bulatklar bu hayat tarznda dtkleri ko- mik durumlar anlatlr. Gsteri merak bir ksm aileler iin kendini farkl gsterme telana dnnce fakir zengin, tahsilsiz tahsilli, yabanc dil bilmeyen bilir grnmek bir heves halini alr. Tanzimat dnemi piyeslerinde elence hayat adeta aznlklarn ya da ya- banc kadnlarn varlyla yrr. Elence rzgrna kaplan pek ok erkek, ailesini ve ocuklarn ihmal ederek Beyolu'ndaki iki, fuhu ve kumar hayatna da- danmakta, bu hayatn ykntlarna ise aile fertleri katlanmaktadr. Byk tehlike addedilen elence hayatnn piyeslere yansmas ibret verici olmutur. Yusuf Neyyir; Tasvir-i Sebat yahut Nesibe (74) piyesinde Mnim Bey sadakat konusun- da kars Nesibe'ye sz verir. Hatta Nesibe bu konuda taahhtname alr. Drt yl sonra Mnim Bey sznde durmaz ve Beyolu'nda sefahata dadanr. Blanche adnda yabanc bir kadnla seviir. Karsna souk davranr. Nesibe znt- snden verem olur ve lr. Mnim de pimanlk duyar ve kendini ldrmek is- ter. Yazar; Trk erkekleri sefahati uygarlk sanarak yahut da Franszcalarn iler- letmek bahanesiyle bu kadnlara kanp evliliklerini ykmaktadrlar, grndedir. Genlerin bir araya gelememesinin sebebi ou zaman da aileler arasndaki dmanlklar ve kan davalardr. Tanzimat piyes yazarlar, kan davasnn yanlln, dmanln zararlarn iki tarafa da anlatmak isterler. Bu vaheti cemiyetin en ar tahripkr unsuru olarak grrler. Bu tr piyeslerde Shakes- peare'in ve romantiklerin tesiri grlr. Hasan Bedrettin-Mehmet Rfat'n bir- likte yazdklar Delile yahut Kanl ntikam (75) piyes arpcdr. Hseyin Bey'in olu Nurettin(Canpolat) kundaktayken ldrd dman Cantimur'un kars Delile tarafndan intikam iin karlr. Delile onu bir ekiya olarak yetitirir. Bu arada Canpolat'n kzkardei bymtr. Onu gren Canpolat kza ak olur ve onu karr. Pelerine den Hseyin Bey bilmeden kendi olunu ldrr. Can- polat da ate ederken Delile' yi ldrr. Yaral kadn lmeden nce durumu 71. Fikri paazade mer Ltfi, imdiki izdivalar, Kahire, 1905. 72. Ali Necip Paazade Ahmet Hamdi, Sanki Ak, stanbul, 1299 (1883). 73. Nuri, Zamane klar, stanbul, 1290(1874). 74. Yusuf Neyyir, Tasvir-i Sebat yahut Nesibe, stanbul, 1290 (1874). 75. Hasan Bedrettin-Mehmet Rifat, Delile yahut Kanl ntikam, stanbul, 1292 (1876).
Hseyin'e anlatr. Kz kurtulur ve Sait ile evlenir. emsettin Sami de Besa yahut Ahde Vefa (76) piyesinde aile dmanln iler. Bir kadna yardm etmeyi vaad eden, onu kardei sayan Fettan Aa, kadna ktlk yapann kendi z olu olduunu renince sznde durur ve olunu ldrr. Ebzziya Tevfik'in Ecel-i Kaza (77) piyesinde Pertevle Nimet birbirlerini severler. Fakat Nimet'in babas vilayet paasdr ve Pertev'in ailesine kan davaldr. Halbuki Pertev, paay lmden kurtarmtr. Nimeti paann yeeni Numan da sever. Pertev onun da hayatn kurtarmtr. Bu yzden Numan, Pertevle Nimet'in kamalarna yardm eder. Fakat yakalanma korkusuyla Nimet lr, Pertev intihar eder. Sevgililer kan davas yznden evlenemezler. Bu dnem piyeslerinde istibdata ve zulme kar direnmelerinin sonucunda perian olan aileler de ounluktadr. Namk Kemal'in Glnihal (78) ve emsettin Sami'nin Gave (79) isimli oyunlar devlet otoritesinin bask haline dnmesinden zarar gren aileleri ele alr. Basklar aileyi yaralaynca isyan o zaman kanlmaz olur. Tanzimat dnemi piyesleri daha ok aile iinde getiinden devrin hayat tarzyla ilgili pek ok ayrnt ve canl tablo da vardr. Misafir kabul, dnler, kullanlan eyalar, giyilen elbiseler, taklar, gelenekler, grenekler ayrntl olarak anlatlr. Bu ayrntlar da piyeslerin bir nevi belgesel nitelik tamasna sebep olur (80). III. Merutiyet Dnemi II. Merutiyet dneminin ilk zamanlarnda tiyatromuzda aile-cemiyet mnasebetleri n plana kar. Merutiyet'in getirdii zgrlk sarholuu getikten sonra piyeslerde aile ii meseleler ve kadn erkek ilikisi arlk kazanr. kmaz Sokak (81), Krk Mahfaza (82), Frtna (83), Kanun (84) gibi ferd ve to- plumsal konulara eilen piyesler oalr. Cinsi sapklklar, vicdan azaplar, evli- likte anlamazlklar zerinde daha ok durulur. zellikle aileye, kadna ve ocua ilikin problemlere eilme Batl realist tiyatro rneklerinin tesiriyledir. Aile konusu biraz daha derinliine ele alnr. Geleneklerin ar basksnn tenkidi de- vam eder. Bunun yannda Bat'dan gelen ve aileye ynelen olumsuz deiik- likler ideal aile araylar dorultusunda yeniden gzden geirilir. Kadnn me- den haklar zerinde bilhassa durulur. Tanzimat'la balayan Trk ailesini mo- dernletirme dncesi, kadnn Batl aile modeli iindeki yeni araylar ve 76. emsettin Sami, Besa yahut Ahde Vefa, stanbul, 1292 (1876). 77. Ebzziya Tevfik, Ecel-i Kaza, stanbul, 1288 (1872). 78. Namk Kemal, Glnihal, stanbul, 1969. 79. emsettin Sami, Gave, stanbul, 1293 (1877). 80. Alemdar Yaln, a.g.e. 81. ahabettin Sleyman, kmaz Sokak, stanbul, 1329 (1912). 82. ahabettin Sleyman, Krk Mahfaza, stanbul, 1329 (1912). 83. ahabettin Sleyman, Frtna, stanbul, 1326 (1909). 84. ahabettin Sleyman, Kanun, stanbul, 1326 (1909).
yeni durumlar, menfi davranlar asndan sosyolojik bir aratrlmaya gidilm- eden ilenir. Evlilie, Bat'dan gelen Feminizmin olumsuz dncelerinden kay- naklanan dmanca bir tavr alnr. Evliliklerin aka gre dzenlenmemesi, grc usulnn hl devam eden bir gelenek olmas yazarlar, evliliin salam ve salkl olmad eklinde, sulayc bir tavr iine sokar. Bu grte olan ya- zarlar, kadnlarn eitimsizliinden, erkeine nasl davranacan bilmediini; bu yzden erkeklerin gece hayatna itildiklerini, baka kadnlarla ilikilere girdik- lerini, bunun sonucunda da aile sarsntlarna yol aldn ileri srerler. Nite- kim piyeslerde kadnlarn, kadnlk grevlerini yerine getirmemesi sonucu erkek- ler kendilerini d hayatn cazibesine kaptrrlar. Yabanc kadnlarla ilikiye girmek erkeklerin ryas haline gelir. Yabanclarla kurulan ilikilerin rahatl ve serbestlii geleneksel aile yapsnn katl ile mukayese edilir. Bunun yannda kadnlarn ss ve moda merak, erkekten intikam alrcasna mutsuz olduu za- man kendine k bulmas; alafrangalk hastalnn aile iinde ykmlara sebep olan tezahrleri eklinde gsterilir. Ayrca bu dnemde yazarlar, ak duygusunun eitli grntlerini dile getir- mek amacn da tarlar. Piyeslerinde, gen kzlar daha cesur hareket ederler. Merutiyet ncesinin ka-g ve gizlilii tercih eden kzlar, yava yava yerini konuan, sevien tiplere brakr. Bu dnem piyeslerini de konular itibariyle yukardaki gruplamaya tabi tuta- biliriz. Yalnz Merutiyet'in ilk yllarnda cemiyet meselelerinin aileye yansyan tesirleri daha oktur. Bu yzden aile-cemiyet mnasebetleri dnemin balangcndaki piyeslerde arlkl konular oluturur. 1. Aile-Cemiyet Mnasebetleri Merutiyet'in iln ile hrriyet sarholuuna kaplan bir ksm yazarlar piyes- lerinde ncelikle istibdadn aile zerindeki tahribatn ele almlardr. Bu piyes- lere gre istibdat devrinde hafiyeler, jurnalciler, yneticiler, aile btnlne saldrmlar, ana-babalarn ocuklarna olan sevgilerini kullanarak evltlarndan ayrmakla tehdit etmilerdir. Boyun emeyen aileleri iftira ve tuzaklarla paralamlar, ailelerin madd varlklarna el uzatmlar, gen sevgilileri birbi- rinden ayrarak ikence etmilerdir. Aile iine szan bir jurnalci trajik durumlara sebep olmutur. Piyeslerde Fehim Paa adeta devrin ktlk semboldr. Bu ko- nuda yazlm en arpc piyes Hseyin Suat'in ehbal yahut stibdadn Son Per- desi'dir (85). Piyeste Fehim Paa evli ehbal ile evlenebilmek iin onu tehdit eder ve yuvasin datr. Sonra da kullanp bir kenara atar. Hrriyet ilan edil- diinde ehpal zavall ve sefil bir halde lmek zeredir. Bulgurluzade Rza'nn Caniler Saltanat'nda. (86), Fazl' savaa gnderen mstebit yneticiler geride brakt gen ve gzel karsn zorla elde etmeye alrlar. Ahmet Tevfik'in, 85. Hseyin Suat, ehbal yahut stibdadn Son Perdesi, "Aiyan" Nr. 10-17, 1324 (1908). 86. Bulgurluzade Rza, Caniler Saltanat, stanbul, 1919.
stibdadn Son Gn yahut Zavall Valide'de (87) bir hafiyenin bir ailenin fe- laketine yol amas anlatlr. Hafiye Tevfik mutlu kar-kocay birbirinden ayrr. Hafiye Melanetleri (88), Mesib-i stibdat (89), Mlevves yahut Bir Casusun Aki- beti (90), Rvetle Mesnet (91), Adalet Yerini Buldu (92) ve Bir Zalimin Encam (93) bu tr piyeslerdendir. 31 Mart vakasnn ac izleri, Balkan savalar ve I. Dnya Sava da aile zerinde tesirini gsterir. Melikzade Fuat'n Edirne Mdafas yahut kr Paa piyesinde Muhip ve Mnire birbirlerine doyamadan kahramanca ehit olurlar. Cenab'n Yalan (94) piyesinde Ahmet, 31 Mart hadisesinde iki subay ldren ve sonra aslan olunun yaptklarna ok zlr. Kars Hacer onu bu zntden kurtarmak iin Selim'in onun ocuu olmad yalann syler. Ahmet Hacer'i ldrr. Kzlar Fatma babasna, annesinin yalan sylediini anlatnca Ahmet ldrr. Tiraje (95), Payitahtn Kapsnda, ldren Sz ldrmeyen Ak (96) piyeslerinde de umumi harbin aileyi datmas ilenir. Cemiyetin batllama arzusu yaay biiminde kendisini daha ok hissettirir. Bat'dan esen moda rzgarlar ve yeni hayat zlemi madd imknszlklar yznden ailede dalmalara ve byk atmalara sebep olur. Avrupai tarzda yaamak, giyinmek ve eya kullanmak piyeslere akseder. Yusuf Ziya'nn Krk Lira (97) piyesinde Kumarbaz Nazm, karsnn almak istedii manto iin krk liray bulamaz. Nazm'n arkadalarndan Cemil, Mebrure'ye bu paray ancak kendisi- nin olursa vereceini syler. Mebrure, Cemil'e boyun eer. Aslnda parasz olan Cemil bu paray Mebrure'nin kocas Nazm'dan bor alr. Ak Bono (98) piye- sinde, kumaya olan borcunu pckle demek iin anlama yapan kadn son- radan piman olduu bu anlamay geersiz klabilmek iin olmadk hilelere bavurur. Mehmet Rauf un Diken (99) piyesinde Nafi Bey, madd skntdan kur- tulmann tek yolunu, kzn zengin Hami Bey'e vermekte bulur. ahabettin Sleyman'in Krk Mahfazasnda da gen air Nahid paraszlk yznden sevdii kadnn kendisini terketmesini engelleyemez. Alafranga hayat tarz ve zlemi de fertlerde bir takm aalk kompleksleri yaratr. Fertleri kontrolsz davranlar iine iten bu kompleksler ailelere, do- laysyla cemiyete yansr. Aileler birbirlerine ve cemiyetlerine yabanclarlar. 87. Ahmet Tevfik, stibdadn Son Gn yahut Zavall Valide, stanbul 1326(1909). 88. Yusuf Niyazi, Hafiye Melanetleri, stanbul, 1328(1911). 89. Mehmet hsan, Mesib-i stibdat, stanbul, 1324(1908). 90. Yusuf Niyazi, Mlevves yahut Bir Casusun Akbeti, stanbul, 1328 (1911). 91. Halil brahim, Rvetle Mesnet, stanbul, 1326 (1909). 92. Fehime Nzhet, Adalet Yerini Buldu, stanbul, 1326 (1909). 93. Fehime Nzhet, Bir Zalimin Encam, stanbul, 1324 (1908). 94. Cenab ehabettin, Yalan, El yazmas, ehir Tiyatrolar Ktphanesi, 1330.; Enver Tre, Cenap ehabettin ve Tiyatrolar, st. nv. Edebiyat Fakltesi Trkiyat En stits Tez No: 1845. 95. Raif Necdet-M. Rauf, Tiraje, stanbul, 1919. 96. Salih Zeki, ldren Sz ldrmeyen Ak, Balkesir, 1335 (1917). 97. Yusuf Ziya, Krk Lira, stanbul, 1324 (1908). 98. Ahmet Nuri, Ak Bono, "nci", Nr. 4, 1 Mays 1919. 99. Mehmet Rauf, Diken, stanbul, 1333 (1915).
Gerdaniye Buselikte (100) gelinin Franszca merak ailede huzursuzluk yaratr. Aka Gndz'n Yarm Trkler (101) piyesinde Sheyla, kocasnn hastalna aldrmadan sanki alafrangaln gereiymi gibi ile hi ekinmeden evinin iinde seviir. Komedilerde ise bu durum hep alaya alnr. bnrrefik Ahmet Nuri'nin piyeslerinde bu durum ska grlr. Yazarn Yeni Dnya (102) piyesi zellikle alafrangaln alaya alnd bir piyestir. Bat kltrnn yeni kuaklarca yanl anlalmas, eski kuan geleneklere ve dine an ball bilhassa byk ailelerde atmann ana sebebidir. Zira byk ailelerde Avrupai hayat tarz bir zlemdir. Bu zlem yznden, alaturka hayat ve evreden kendilerini kurtaramadklar iin devaml evreleri ile mcadele halin- dedirler. Bu ailelerde, yurt dnda tahsil merak kozmopolit tiplerin oal- masna sebep olur. Avrupa'nn muaeret kaidelerini yaama zlemi, komik du- rumlara sebep olduu gibi trajik sonular da dourur. Sahabettin Sleyman' n Frtna' s bu konunun arpc bir rneidir. Macit, Gzin' le yldr evlidir ve bir de ocuu vardr. Macit, evliliinden bunalmtr. Evlilii bir ayak ba ola- rak dnr. O srada Paris' ten dnen amcasnn olu Nihat' n anlattklaryla Paris zlemi ve tutkusu aileyi kartrr. Gzin btn sabrn kullanarak kocasn Paris ve Paris' li kadn zleminden vazgeirmee alr. Macit, babas Rza Bey' le tartr. Bu oyunda ailede geimsizlik sebepleri olarak taassup, nesil ve klt r fark kadar, modalar, yabanc kadn tesiri, yabanc lke zlemi de gsterilir. Ancak erkek de sulanr. Erkek pasiftir ve kendisine imknlar sunul- masn ister. Rza Bey, geri kafall yznden Macit'i pek ok eyden mahrum etmitir. Kendi bana verdii bir kararla Macit olgunlama yolunda ilk adm atar. O, kazand bir bursu deerlendirerek Paris'e gitmeye hazrdr. Fakat evde frtnalar kopar. Macit evden ayrlmaya karar verir. Tam kapdan karken ocuunun alayan sesi onu tereddde drr. Varlkl ailelerin Fransa'da ocuklarna eitim yaptrmalar bu ailelerin hayat tarznn bir uzantsdr. Fakat bu genlerin Avrupa dn kozmopolitletiklerini gryoruz. Avrupann muaeret kaidelerini tam bir serbestilik anlay il e alglarlar. Mehmet Rauf' un Pene (103) ve Sansar (104) piyeslerinde de bu tiple- ri grrz. Mehmet Asaf'n Sinirli Bey (105) piyesinde ayn alafranga tip vardr. Fakat bu piyesin kahraman Mfrit, adnn da anlatt gibi ifrata kam, ar kskan bir kocadr. ki duygu arasnda skr ve komik hallere der. Beyin Hakk Var (106) piyesinde ise Ahmet Reat, Nazenin Bey isimli dejenere bir ti- pin arpk Avrupai tavrn ele almaktadr. II. Merutiyet sonrasnda Trk aile sisteminde byk bir sosyal alkant olur. Yeni bir zmre teekkl eder. Bu aile modeli, cemiyetin geirdii siyas ve ikti- sad kriz esnasnda bir frsatn bularak hi yoktan zengin olan ve bu zenginliin 100. Ahmet Nuri, Gerdaniye Buselik, "nci", y.y. Nr. 6, 1 Temmuz 1919. 101. Aka Gndz, Yarm Trkler, stanbul 1919. 102. Ahmet Nuri, Yeni Dnya, "Dersaadet", Nr. 93-100, Ekim 1336. 103. Mehmet Rauf, Pene, stanbul, 1325 (1909) 104. Mehmet Rauf, Sansar yahut ki Kuvvet, stanbul, 1920. 105. Mehmet Asaf, Sinirli Bey, stanbul, 1334(1916). 106. Ahmet Reat, Beyin Hakk Var, stanbul, 1325 (1909).
verdii aknlk ve hazmszlkla bir anda dengesini yitiren ailelerdir. Birbiri peisra gelen harpler sayesinde karaborsaclk ve rvet ile zengin olan bu ai- leler ilk hallerini unutup stanbul'un yeni yapsnda ili, Nianta gibi semt- lerde yerlerini almlardr. Mithat Cemal'in Yirmisekiz Kanunuevvel (107) piye- sinde sava vurgunu ailelere temas edilir. Bu aile tipi stanbul hayatnda II. Merutiyet sonrasnn en nemli unsurudur. 2. Ailenin Teekkl Merutiyet dnemi Trk tiyatrosunda ailenin teekkl meselesi yine gndemdedir. Yazarlar bu konuya zel bir nem verirler. Geleneksel dav- ranlarn karsna yeni tiplerle alternatifler sunarlar ama yine de yazarlara gre aileler, ocuklarnn davranlarn baskya varan bir kontrolde tutarlar. Bu yzden lm kurtulu gren genlerin yannda ruh dengesi bozulan, sinir krizi geirenler de mevcuttur. Raif Necdet ve M. Rauf un birlikte yazdklar Tiraje pi- yesinde (108) Tiraje, babasnn ar basksndan dolay ruh deprasyon geirir. Babas onu sevdiiyle deil istemedii Nevres Beyle evlendirir. Sleyman Bah- ri'nin Hare (109) piyesinde de Beyhan, zorla yal Refik ile evlendirilir. Halbuki o Mucip Bey'i sevmektedir. Sahabettin Sleyman'n Aralarnda (110) piyesinde yal kocasn zor durumda brakan Nermin ailedeki huzursuzluun kaynadr. 13 yanda iken 45 yandaki zengin Ulvi Beye verilen Belks lm gze alarak dn gecesi kaar. bnrrefik Ahmet Nuri'nin Dengi Dengine (111) piyesinde yal-gen evliliinin uyumsuzluk yaratt, sonunda genlerin kendilerine uygun birini semek zorunda brakldklar anlatlr. Bunun yannda genlerin aile byklerine itaat etme dncesi, kzlarn mut- luluundan ziyade para, nian, rtbe ve asalet tercih edilerek yal kimselerle ev- lendirilmek istenmeleri, daha yuvalarn kurulma aamasnda pek ok huzursuz- luu dourur, ac biten sonular yaratr. Mutsuz evliliklere sebep olan ailelerin bu tutumlar, boanmalara, lmlere yahut da elerin evi terketmelerine sebep olur. Ali Ekrem'in Baria (112) piyesinde Adnan Bey olu Halil' i bir vezir kz olan Baria ile gyabnda evlendirir. Bu evlilik Halit iin ekilmez olur ve ba- basn sular. Srf gsteri iin yaplan bu evlilikte Baria da olmadk hrnlklar yapar ve sonunda evini terkeder. Tahsin Nahit'in Firar (113) piyesinde Fahire, sevdii gen zabit Zeyyat'tan haber kmaynca ailesinin basksna daha fazla dayanamaz ve yal Fahir Bey ile evlendirilir. Hicranlar (114) piyesinde Ve- 107. Mithat Cemal, Yirmisekiz Kanunuevvel, istanbul, 1334(1916). 108. Rahim Tarm, "Bir Mnakaa Etrafnda: Yakup Kadri ve M. Rauf" , Doumunun 100. ylnda Yakup Kadri Karaosmanolu, Marmara niversitesi yaynlar, stanbul 1989, s. 145-175. 109. Sleyman Bahri, Hare, stanbul, 1329(1911). 110. ehabettin Sleyman, Aralarnda, "Resimli Roman", Nr. 5, Temmuz 1325 (1909). 111. Ahmet Nuri, Dengi Dengine, stanbul, 1335 (1916). 112. Ali Ekrem, Baria, stanbul, 1324 (1908). 113. Tahsin Nahit, Firar, stanbul, 1326 (1909). 114. Tahsin Nahit, Hicranlar, stanbul, 1324 (1908).
dia'nn ailesi kzlarn sevdiine deil zengin bir kocaya verirler. Mizanc Mu- rad'n Tencere Yuvarland Kapan Buldu (115) piyesinde de genlerin istedik- leri ile evlenememeleri konu edilir (116). Bu dnem piyeslerinde evliliin kadnla erkek arasnda yaplan bir anlama olmas gerektii savunulur. Grc usulne kar klr. Gelin ntihab (117) pi- yesinde Mehmet Srr, eski ve yeni evlilik ekilleri arasnda bir mukayese yapa- rak eskiyi tenkit eder. Tiraje ve Guguk Hanmcmda. (118) da byledir. Musa- hipzde Celal'in Cumhuriyet dnemine de taan hemen btn piyesleri bu ko- nuya hasredilmi gibidir. Yazar, konusunu Osmanl tarihinden alr ve eitli devirlerin sosyal hayatn btn evreleri, adetleri, inanlar, zihniyetleri ve gln taraflaryla canlandrr; sosyal tenkide byk yer verir. taat lann'nda. (119) evlilik dzeninin bozukluu, kadn meselesi, btl inanlar ve adalet meka- nizmasnn aileye yansyan bozukluklar gibi konularn yannda; byclk, din inanlar smrme iddetli bir ekilde tenkit edilir. Piyeste, gcn ktye kulla- nan korkak Dani Hocann kurnaz karsnn mahallelinin de yardmyla ko- casndan boatlp Mesrur elebi'yle evlenmesi anlatlr. Cenab'n Krebe (120) isimli piyesi ile Ali Ekrem'in Mama Dadm Darlr (121) piyesleri de grc usuln eletiren ve komik yanlarn ortaya koyan piyeslerdir. Bilhassa Krebe'de kadn haklar iin savaan ve toplumda erkekle eit artlara sahip ol- masn isteyen kadn tipini buluruz. Musavver Firkete gazetesi muharriri Bedia, devir iin ok yeni bir tiptir. Meslek sahibi, dnen, yarglayan, artlarn deiebilmesinde aktif rol stlenen mnevver bir kadndr. Cemiyetin kadna izdii snrlar zorlar ve zeksn kullanarak bu snrlar aar. Evlenecei erkei cemiyete ters dmeden usulne uygun bir biimde seer(122). Kadnlarn geliimlerini tamamlamadan, ocuk denecek yata evlendirilme- leri, cidd bir messese olan evlilik ve aileyi bir evcilik oyununa dntrr. Bu konuya ki Bebek (123) piyesinde dikkat ekilir. Nuri'nin bu piyesinde, Avukat Daver bebeklerle oynamay srdren karsndan ayrlmak ister. Fertler iin bir ihtiya olarak alglanan akn bask altna alnamayacan, aksi halde ailenin sarslacan vurgulayan piyesler olduka fazladr. Ks- kanlklar, eitli ihtiraslar, yalnzln getirdii bunalm sonucu deiik aklar arama, dul kalmann zorluu Arkada Hatr in (124), Ak Dersi (125), Ceriha 115. Mizanc Murad, Tencere Yuvarland Kapan Buldu, stanbul, 1326(1909). 116. Birol Emil, Mizanc Murad Bey Hayat ve Eserleri, 1. . Edebiyat Fakltesi ya ynlar, stanbul, 1979, 747 s. 117. Mehmet Srr, Gelin ntihab, zmir, t. y. 118. Mehmet Srr, Guguk Hanmcm, stanbul, 1341 (1922). 119. Musahipzade Cell, taat lm, stanbul, 1936. 120. Cenab ehabettin, Krebe, /stanbul, 1334 (1915). 121. Ali Ekrem, Mama Dadm Darlr, "Tarik" Nr 39-46, stanbul, 1919. 122. Enver Tre, Cenap ebabettin ve Tiyatrolar, st. nv. Edebiyat Fakltesi Tr kiyat Enstits Tez No: 1845. 123. Ahmet Nuri, ki Bebek, "nci", Nr. 1, 1 ubat 1919. 124. Yusuf Ziya, Arkada Hatr in, stanbul, 1324 (1908). 125. Hseyin Zati, Ak Dersi, stanbul, 1335 (1916).
(126), Ev Kiras (127), Frsat Yoksulu (128), Firar, Harika (129), nhidam (130), Kbus (131), Teselli (132) isimli piyeslerinde ilenir. 3. Aile i likiler Merutiyet dneminde aile ii ilikilerde zerinde en ok durulan ve tenkit edilen konu ok ele evlilik yani poligamidir. Osman evki'nin Taaddd-i Zevct (133) isimli piyesinde zengin Cemil, arkada diplomat Resmi Bey'in kzkardei Rakibe han m beenir ve evlenmeyi dnr. Rehide han m eini ikinci bir kadnla paylamaya kar dr ama srarlara daha fazla direnemez ve bu istee boyun eer. Trelerde yer alan ve yazarlarca ciddiyeti kalmadna inanlan ikinci bir hadise de hlle geleneidir. Boanma ile birlikte daha ok komedilerde ibret verici tarzda ele alnan bu konu, aile ii mnasebetlerin iyi dnlmesi gerek- tiini hatrlatr. Hseyin Suat'in Hlle ya da Kabak Ferhat Aa piyesi hlle ge- leneini alaya alr. Yirmibe yandaki Afife on kocaya varm fakat on iki kez boanmtr. Son kocasyla kez boandndan onunla yeniden evlenebilmek iin hlle yapacaktr. Afife'nin kaynvalidesinin bulduu Hlleci 65 yandaki Fe- rhat Aa, beendii Afife' yi boamaktan vazgeince ortalk karr. Ferhat Aa zorla ikna edilir. Bu konuya Cumhuriyet dnemi tiyatrosunda yeniden dnlr. Reat Nuri Hlleci piyesinde konuyu yeniden ele alr (134). ok kadnla evliliin arpc bir ekilde tenkit edildii dier bir eser de konu- sunu bir peygamber kssasndan alan Halide Edib' in Kenan obanlar isimli piyesidir (135). Yusuf kssasndan yola kan yazar, ok kadnla evliliin ocuklar zeri ndeki tesi ri ni de i l er. Yakup peygamber, daha ok sevdi i kar s n n ocuunu dier ocuklarndan ayrr, ona farkl muamele eder. Piyeste din bir hikyeye aktel adan baklmtr. Bir peygamber bile ok kadnla evlilikte dil dav- ranamadna gre bu doru deildir, tezi anlatlr. Aile iindeki halayklarla ak ve evlenmeler de ilenen konular arasndadr. Bari ada hal ay Nevi n' e k ol an Hal i d' i n onunl a evl enmesi babas Adnan Bey tarafndan engellenirse de sonunda yine bu evlilik gerekleir. Aile ii ilikilerde elerin birbirini aldatmalarnn iki ana sebebi zerinde durulur. Birincisi geleneklerin zorlamasdr. Yazarlara gre mutsuz balayan ev- liliklerde, aradn einde bulamayan fertlerin, yakn evresi ile gizli 126. Mehmet Rauf, Ceriha, "Ss", Nr. 1-10, Austos 1339 (1920). 127. Yusuf Ziya, Ev Kiras, stanbul, 1324(1908). 128. Ahmet Nuri, Frsat Yoksulu, stanbul. 1334 (1915). 129. Mesadet Bedirhan, Harika, "Kadn Dnyas", Nr. 146, 6 Haziran 1330(1911). 130. Yusuf Niyazi, nhidam, Giresun, t.y. Ik Matbaas. 131. Halid Ziya, Kbus, stanbul, 1334 (1915). 132. Selami zzet, Teselli, stanbul, 1919. 133. Osman evki, Taaddd-i Zevct, stanbul, 1327(1909). 134. Hayal Zlfikr, Reat Nuri Gntekin'in Piyeslerinde Tipler, Hacettepe nv. Ed. Fak. Bilim Uzmanl Tezi, Ankara 1979. 135. Halide Edib, Kenan obanlar, stanbul 1334 (1916), Orhaniye matbaas.
mnasebetlere girebilecekleridir. Bilhassa kadnlarn elerini aldatmalar uyum- suz evliliklerin sonucu olarak gsterilir. Evlilik d ilikilerde kadnlar, daha zi- yade yakn evrelerinde olan, grmelerinde mahzuru bulunmayan akraba yahut elerinin arkadalarn tercih ederler. Ak mnasebeti deta kendiliinden zuhur eder. ounluk bu ilikiler skandallarla sonulanr. Merutiyet yazarlar, istenmeyen evliliklerde kadnlarn kendilerine mutlaka bir k bulduklarn belirterek bu tr evliliklere pheyle bakarlar. bnrrefik Ahmet Nuri'nin Kadn Tertibi (136), Hseyin Rahmi'nin Hazan Blbl (137), Ak ve Namus (138), Reat Nuri'nin Eski Rya (139), nhidam, Skut (140), phe (141), klima (142), Sansar bu konuda yazlm piyeslerdir. Hatt Sahabettin Sleyman devir iin hem tehlikeli hem de sonradan ok mnakaas yaplan bir fikri kmaz Sokak piyesinde ortaya srer. Yazara gre; ya fark sebebiyle tatmin olmayan kadnlar lezbiyen mnasebetlere girmekte- dirler. Refika yal Nesip Paann gen ve gzel eidir. evrenin basks ile bir erkek sevgili yerine kendine bir cariye olan Makbule'yi bulur ve sevicilie balar. Ondan bknca yeni bir hanm arar. Fakat Makbule olanlar Paa' nn olu Ca- vid' e anlatr. Cavid Refika'y ldrmek isteyince araya onu seven Nermin girer ve engel olur. ki gen sevimeye balarlar. Bunu haber alan Refika, Nermin'i ko- naktan kovmaya kalkr. Makbule durumu Cavid'e haber verir. Cavid Refika'ya antaj yapar. Paa'ya Cavid'in kendisine sevime teklif ettiini syleyerek onu kovdurur. Fakat Paa bunun doruluu iin onun Kuran'a el basmasn isteyince Refika btn olanlar anlatr. Paa onu boar ve olanlarn acsna dayanamaya- rak lr. Aldatmada ikinci etken Batl hayat tarznn bu duruma daha rahat imknlar tanmasdr. Erkein alafrangalk merak, kadnn ss ve modaya dknl, bil- hassa kadnn, erkein yapt gibi zaman zaman eini aldatmas, vodvillerin te- sirinde kalnarak Trk ailesinin de meseleleriymi gibi anlatlr. Kadnn evinin iinde bulamad bir takm deerleri darda aramas yazarlarca, sadece bir ahlk problemi olarak ele alnmtr. Ahlkszln dier temel sebeplerine inil- memitir. Kadnn problemleri zerine dnmek yerine problemin kayna olarak ou kez kadn gsterilmitir. Komedilerde de durum farkl deildir. Ka- dn bu eserlerde de alaya alnmakta, hafif tipler olarak gsterilmektedir. Kadnlar, vodvillerin tesirinde olarak daima gl aklarn kurbandrler. Merutiyet yazarlar bu kadn tiplerinde oka rnekler izerler (143). Bu tr piyeslerin tezli olduklar ileri srlebilir. nk kadnn aile iinde ye- rini aramas, erkeiyle ayn haklara sahip olmas ve kullanmas durumunda her 136. Ahmet Nuri, Kadn Tertibi, stanbul, 1334 (1916). 137. Hseyin Rahmi, Hazan Blbl, stanbul, 1332 (1914). 138. hsan Hsni-Said Suzan, Ak ve Namus, stanbul, 1329(1911). 139. Reat Nuri, Eski Rya, stanbul, 1338(1919). 140. Ali Ekrem, Skut, "Tarik", Nr. 13-35, 2 Austos 1919. 141. Yusuf Ziya, phe, stanbul, 1336 (1917). 142. ahap Rza, klima, stanbul, 1326 (1909). 143. Nazan etiner, 1908-1923 Arasndaki Komedilerin ncelenmesi, Marmara niver- sitesi Edebiyat Fakltesi Yksek Lisans Tezi, stanbul 1991.
ikisinin de davranlarn yeniden gzden geirecei ileri srlr. Batl hayat tarzn hazmedemeyen ailelerde eitimsizliin ve cehaletin bu tarz bir hayat zlemiyle birletii zaman kt sonular dourabilecei piyeslerde anlatlr. Mutsuz evlilikler sonucu artan boanmalar cemiyet hayatn alt st eder. Ailenin sudan ve anlamsz sebeplerle paraland gr arlk kazanr. bnrrefik Ah- met Nuri'nin Frsat Yoksulu piyesinde kendine avukat bir k bulan karsn yal koca hemen boar. Yazarn Dengi Dengine piyesinde de elerin evlenirken bir- birlerine her bakmdan denk olmalar fikri ilenir. bnrrefik Ahmet Nuri'ye gre evlilik kurumu salam bir kurum deildir. nk kadn da erkek de ihanete hazrdr. Yazarn meseleye bu ekilde bakmasnn sebebi o devirde yaygn olan Fransz vodvillerinin tesiriyledir. Vodvillerde, kadnn sadakat ve feragat hissin- den mahrum olduu intiba verilmektedir. Ak- Atik (144) piyesinde mutsuz ev- lilik kadnn kendisine bir k bulmasna sebep olur. Mehmet Rauf un ki Kuvvet yahut Sansar oyununda iki kart g atr. Lamia politika hrs olan irkin ve kaba Refik Bey'le evlenmitir ve ok mutsuzdur. Yeeni Azmi Bey'i sever. Ko- casndan boanamad iin iki sevgili evlenemezler. Kamber adl emekli khya kadn, iki sevgili bulutuklar srada Refik Bey'e haber verir. Refik Bey baskn ya- par ve ikisini de ldrr. Mehmet Rauf Cidal (145) piyesinde, evlilik d akn evlilie stn ve cazip olduu grn tekrarlar. Behice'nin kocas varlkl ama ilgisizdir. Behice einin akrabas Mecdi Bey'i sever. Mecdi'yi grmcesi Nesime de sevmektedir. Naim, Behice ile Mecdi'den phelenerek kansn alp Anado- lu'ya gider. Mecdi ile Nesime evlenirler. Behice zgndr. Pene piyesinde ise evlilik ve evlilik d ilikiyi piyesin kahraman Pertev bir peneye benzetir. Evli- lik d ilikiler iinde olan ahlaken km kadnlar anlatan daha pek ok piyes yazlmtr. Saffeti Ziya'nn Hralambos Cankiyadis (146); Yusuf Ziya'nn Kr- dm (147) ve Binnaz (148); Musahipzde'nin Trk Kz (149) piyesi bunlar- dan birkadr. Yine bu dnemde Trk kadn ile Batl kadn mukayese eden eserler yazlmtr. Trk kadnnn, Batl kadndan daha meziyetli olduu ileri srlr. Ancak bu meziyetine ramen Trk aile sisteminde Trk kadn Batl kadn gibi ferd hrriyetini kullanamaz. Merutiyet yazarlarmz, Trk kadnn da aile iindeki baskdan kurtulmasn, erkeinin yannda haklarn kullanan, aktif, eitilmi bir anne olarak yer almasn arzularlar. Bat'da ortaya kan Feminizm akmnn da tesirinde kalan yazarlarmz Trk erkeklerinin, yabanc kadnlara hayranln bir mesele olarak ele almakla birlikte, yabanc kadnn Trk toplu- munun deerlerine terslii, yabanc kadnlarla ak ve evlilik d ilikisinin ai- lede yaratt mutsuzluklar da zellikle belirtirler. Hseyin Suat'n Yamalar isimli piyesinde, erkeini seven gururlu bir Trk kz ile sahne zlemi iinde olan yabanc bir kadnn mukayesesi yaplr. Yabanc kadnn ailede bir yama olduu iddia edilir. ahabettin Sleyman'n Krk Mahfaza, Yakup Kadri'nin 144. Ahmet Nuri, Ak- Atik, stanbul, 1920. 145. Mehmet Rauf, Cidal, stanbul, 1327 (1909). 146. Saffeti Ziya, Hralambos Cankiyadis, stanbul, 1328 (1910). 147. Yusuf Ziya, Krdm, stanbul, 1920. 148. Yusuf Ziya, Binnaz, stanbul, 1918. 149. Musahipzade Cell, Trk Kz, stanbul, 1325 (1908).
Veda (150), Mfit Ratib'in Zincir (151) piyesleri yabanc kadnlara kar hep olumsuz baklarla doludur. Yer yer de yabanc kadnlarla ilikiler alaya alnr. Hseyin Suad'n ifteli Mikroplar (152) piyesinde Rum hizmeti Kalyopi ile Merdm Bey otel odasnda gizlice buluarak seviirler. Merdm Bey bu ilikiyi karsnn duymasn istemez. Kalyopi obur bir kadndr. Yedii yemekten midesi bozulur. stanbul'da kolera salgn vardr. Otel personeli durumu polise bildirir. Doktorlar ve polisler oday karantinaya alrlar. Merdm Bey'in kars durumu renir. Avdet (153) piyesinde Nahit'in Anjel ile ilikisi vardr. Bir sre sonra aralarna phe girer. Anjel, Nihat' terkeder. Abdi Tevfik'in Bir Kelime, Mthi Felakette (154) Kani Bey ahlaken dm kadn Adriyen uruna karsn brakr. Bir sre sonra Adriyen de onu terkeder ve talya'ya gider. Frtna piyesi ahabettin Sleyman'n bu konuyu en arpc bir biimde iledii piyesidir. Piyeste kocas Macit'in yabanc kadn merak yznden yuvas yklma tehlikesiyle karlaan Gzin'in hayali ve cazip yabanc kadndan eini nasl ekip kurtardnn mcadelesi anlamldr. Gzin, kocasna sahip kan, ya- banc kadn hayranln ykan gl ve ideal bir aydn kadn tipidir. Aile onun kararl tutumu sayesinde yklmaktan kurtulur. Bat'nn evde estirdii frtnay o deta krar. bnrrefik Ahmet Nuri de yabanc kadn konusunu komedi eklinde ele alr. Ksmet Deilmi'de (155) Nedim Bey karsn atlatarak Rum kz Eftalya ile elenceye gitmek ister. Arkada Salih'e eve telefon ettirerek bir milletvekili arka- dalannn hastal sebebiyle kendini artr. Kars onun gitmesini syler. Ne- dim Bey giyinirken kars gazeteden milletvekilinin ld ilann okur. Btn plan da suya der. Yakup Kadri'nin Veda piyesinde de Ziya btn servetini uruna harcad sevgilisi Fransz Christine'yi gecedir eve gelmedii iin me- rak eder. Ziya'nn aabeyi Christine'nin hayatna baka bir erkein girdiini sylemesine ramen Ziya buna inanmaz. Ziya'nn btn yalvarmalarna ramen kadn onu terkeder ve gider. Mfit Ratib'in Zincir piyesinde yabanc kadnlarn sadakatsizlii ile dm kadnlarn terkedilmilik psikolojisi iinde intikama ynelecekleri anlatlr. ekip Bey yabanc iki arkada kadnla birbirlerinin haberi olmadan sevimektedir. Delis bunu renir ve ekip'le kavga eder. ekip'in ar- kada Behet'le iliki kurar Bunu farkeden ekip Delis'e yeniden birlikte olmay teklif eder. Delis'in nikahlanma isteini ekip reddedince Delis de yan odadaki Behet'le beraber olur. Evlilik d ilikinin bir dier cephesi de gayrimeru ocuk problemidir. Dev- rin yazarlar bu konuya da el atmlardr. Kvlcm (156) piyesinde Ziya bey; ev- lilik d doan ocuun ailede yaratt yknty iler. Emekli deniz subay Rfat'n talya'da bir kadndan evlilik d bir ocuu olmutur. ocuu bir arka- 150. Yakup Kadri, Veda, stanbul, 1325 (1908). 151. Mfit Ratib, Zincir, stanbul, 1326 (1909). 152. Hseyin Suat, ifteli Mikroplar, stanbul, t.y. 153. ahabettin Sleyman, Avdet, stanbul, 1326 (1909). 154. Abdi Tevfik, Bir Kelime.. Mthi Felket, stanbul, 1327 (1910). 155. Ahmet Nuri, Ksmet Deilmi, stanbul, 1336 (1918). 156. Metin AND, Merutiyet Dneminde Trk Tiyatrosu, T. Bank. Yay. Ankara 1971.
dann ksz olduuna ailesini inandrr, yanna alr ve kzyla birlikte bytr. ki gen karde olduklarn bilmeden seviirler. Kaptan bunu rendiinde i iten gemitir. nk kz hamiledir. Gerek renildiinde ailede korkun bir skt olur (157). Mahmut Yesari'nin Yarasalar (158) piyesinde retmen Nazmi yetikin kz ve oluyla mutludur. Fakat bu ocuklardan birinin, karsnn evlilik d ilikisinden olduunu renir. Mthi bir tezatta kalan Nazmi karsn ve gayrimeru ocuu kovmak ister ama hangisi olduunu bilemez. ki ocuunu da ok sevmektedir. Sonunda ldrr. IV. Sonu Grld gibi Tanzimat tiyatrosunda, aile snrl bir ekilde ele alnrken bu durum Merutiyet tiyatrosunda biraz daha geniler, Bilhassa kadn meselesinde konular aktif, uyank, evin dna taan, hatt erkei ile mcadele eden kadn ti- pine kadar uzanr. Ailedeki btn sarsntlarn eitimsizlik ve haklarn yanl kul- lanlmasndan kaynaklandn syleyen yazarlar, bu durumun giderilmesinde, erkee kadnn ekil verdii dncesiyle, kadn eitimine zel bir nem veril- mesi gerei zerinde dururlar. 157. Metin AND, a.e. 158. Metin AND, a.e. VIII. EVRE, MMAR VE ALE 1. Osmanllarda Aile: Ev, Eya, Giyim, Kuam Dr. mer Demirel-Adnan Grbz-Muhittin Tu 2. Trk Ev Mimarisi, Deiine ve Gelime izgisi Dr. Sezer Tansu 3. nsan, Ev, evre Beir Ayvazolu 4. Ev ve Ailenin Deiimi Dr. Ahmet Turan Alkan OSMANLI ANADOLU ALESNDE EV, EYA VE GYM-KUAM (XVI-XIX Yzyllar) Dr. mer Demirel Muhiddin Tu Adnan Grbz Cumhuriyet niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Tarih Blm Osmanl Evi Osmanl toplum yapsnn temel nitesinin aile olduu ve yaad meknn da kaynaklarda eitli ekillerde tavsif edildii grlmtr: Bunlar, beyt, dam, menzil, konak ve hne eklinde ska ifade edilmitir. Osmanl ev geleneinin ok geni ve eitli olan kaynaklarnn balcalar arasnda Orta Asya, Orta Dou, slam ve Anadolu gelenekleri saylabilir. Bunlarn, Osmanl ailesinin barnd ev zerindeki etkileri ok fazla olmu, bylelikle yeni bir senteze ulalmtr. Ev kltrnde, btn bunlar hakim unsurlar olarak karmza k- maktadr. Bunlarn tesinde Osmanl evini ekillendiren iklim, coraf mekn, malzeme, ekonomik g, mimar bilgi ve ustalk gibi dier eler de nemli rol oynamtr. Bunun neticesinde Anadolu evlerinde muhtelif zellikler arzeden mimar yap tarzlar ortaya kmtr: Gneydou Anadolu'nun ta konut mimarisi, Dou Anadolu'nun ahap batll ta mimarisi, Dou Karadeniz'in ahap iskeletti ev mimarisi, Ege ve Akde- niz'in dz daml kbik ta mimarisi, Orta Anadolu'nun ta ve kerpi mimarisi ve daha yaygn olarak Anadolu'nun kylan ile orta yayla arasnda grlen, Sivas dolaylarndan batya ve Ege'den Toroslar'n kuzey yamalarna kadar uzanan ve yer yer dier blgelerde de bulunan hm yap teknii mimarisi. Osmanl evi genelde, mimar slp yada tekniklerden kaynaklanan fark- llklarna ramen meknn kullanm ve ekillenmesindeki baz ortak zel- liklerini muhafaza etmitir (1). Osmanl evinin ekillenmesinde rol oynayan yukarda ifade edilen bu ana unsur, ayn zamanda evlerin meydana getirdii mahallenin ve Osmanl ehirlerinin oluumunda da etkili olmutur. Bu yzden Osmanl evi, ehir ve mahallenin eitli unsurlarnn ihtiam karsnda onlarn 1. Trk ve Osmanl evi ile ilgili yaayan rneklerden yola klarak birok alma yaplmtr. Bunlarda ok sayda ev plan rnekleri vardr. Bu rnekler ve Trk-Os- manl evinin ortak noktalar hususunda baknz S.H. Eldem, Trk Evi, 3 cilt, stanbul 1991; M. Akok-A. Gkolu, Ankara'nn Eski Evleri, Ankara 1951; ayn ya- zar, "Trabzon'un Eski Evleri", Arkitekt, XX/233-236 (1951); C. Berk, Konya Evleri, stanbul 1951; N. akrolu, Kayseri Evleri, stanbul 1952; D. Erginba, Diyarbakr Evleri, stanbul 1953; L. Tomsu, Bursa Evleri, stanbul 1950; D. Kuban, "Amasya ve Sivas", Trkiye Turing ve Otomobil Kurumu Belleteni, 26/305, (1971) ve ayn yazar, "Trk Ev Gelenei zerine Gzlemler", Trk ve slm Sanat zerine Denemeler, stanbul 1982, s. 196-197.
glgesinde ve geri planda kalmtr. Fakat bu durum, Osmanl evinin nemini de azaltmamtr. Bu husus, Doan Kuban'n "Trk ehrinin adsz kahraman ev" ifadesinde kendini daha ak bir ekilde gstermitir (2). Osmanl ehrinde ev-ehir balantsn sokak yada caddeler salamaktadr. Bunlar, kaynaklardaki ifadesiyle tark-i mm denilen byk ana yol ve tark-i hss tabir edilen ve birka evle son bulan kmaz sokaklardr. Osmanl ehir- lerinde genel bir zellik olarak ska rastlanan ve mahremiyet inancnn bir sonucu olarak beliren kmaz sokak, ana yollardan evlere alan zel bir yol ola- rak da tasvir edilebilir (3). kmaz sokakla birlikte balayan mahremiyet, evin sokaktaki konumunu da belirlemektedir. Osmanl evi, sokaa cephe arama, arsann konumu, kble faktr, komuluk ilikileri, gvenlik, namus ve rtnme gibi faktrlerin etkisiyle ehirde yerini almtr. Bunlardan, evin konumunda hemen hemen kayg duyu- lan tek ey kble konusunda olmutur. nk Mslman Trk ailesi iin bu o ka- dar nemlidir ki, yalnz ibadete ynelirken deil, yatarken, otururken, ate ya- karken, sokaa karken velhasl her hususta kbleyi hesaba katmak bir inan ve ahlk meselesidir. Bu kayg evlerin bir yne uyum gstermelerini gerektirmitir ki, bu geree bugn bir nevi din imar plan diye bakmak mmkndr (4). Aklanan bu dncelerin etkisiyle bina edilen Osmanl evinin, dardan bakldnda gze arpan ilk unsuru, Yakndou ve Akdeniz blgelerinin en eski gelenei olduu kadar ran ve Orta Asya dnyasnda da yaygn olan, yksek ve sar duvarlarla evrili olmasdr (5). Bu duvarlardan iki byk kanatl kap ile avluya ya da baheye geilerek Osmanl evine ilk adm atlm olunur. (5a) er'iyye Sicillerindeki eitli belgelerde hemen btn evlerde varl ifade edilen ancak bykl belli olmayan avlu ve bahe, Osmanl ailesinin youn olarak kulland bir mekndr. Bu sebeple burada bir ok unsurlar yer almtr. Kaynaklardaki ifadesiyle ecr- msmire ve ecr- gayr msmire (meyveli ve meyvesiz aalar), su (eme veya kuyu) ve gelge ark, hela avlu yada bahenin temel elemanlardr. Bunlarn yansra frn yada ocak (tandr, d ocaklk), su bandaki amar ta ve avlunun bir kesindeki dibek ta ile rtme de avlu yada baheyi tamamlayan dier unsurlardr. Bunlarn tesinde evin zemin kat, ahr, samanlk, anbar gibi elemanlar bir noktada avlunun uzants ve ayrlmaz bir paras grnmndedir. Dolaysyla Osmanl ailesinin gnlk hayat youn olarak bu meknda cereyan etmektedir. Bu sebeple, ailenin ev ileri esnasnda rahat almasn salamak yani amar ve bulak ykama, klk yiyecekleri hazrlama, odun kesme, hayvan bakm, yemek ve ekmek piirme ve nihayet kk apta da olsa sebze ve meyve yetitirme gibi faaliyetlerin yaplmas, mah- 2. Doan Kuban, "Anadolu Kentlerinin Tarihsel Geliimi zerine Gzlemler", Trk ve slm Sanat zerine Denemeler, stanbul 1982, s. 164. 3. D. Kuban "Anadolu Kenti", s. 165. 4. Necdet Sakaolu, Divrii'de Ev Mimarisi, stanbul 1978, s. 15. 5. D. Kuban, "Anadolu Kenti", s. 165. 5a. Evlerin sokaktaki konumu ve d grn ile ilgili bu almann sonunda veri- len ev ile ilgili rneklere baklabilir.
remiyeti korumak ve dier ev mtemilatnn emniyetinin temini iin avlu evresi yksek, kaln ve sar duvarlarla evrilmitir (6). Bulunduu konuma gre avlu ve bahenin deiik yerlerine bina olunan Os- manl evi, ya tek katl yada kaynaklarn ifadesiyle fevkani ve tahtan olmak zere iki katl yaplmtr. er'iyye Sicillerindeki eitli kaytlarda Osmanl evinin i blmleri u ifa- delerle tasvir edilmektedir: ki gz atma anbar, tahta odunluk, tahta samanlk, bir bb abur, frn dam, kiler, sagir ahane, hne-i matbah, tabhne, tara oda, bir bb k evi, iki bb fevkn oda, fevkn harem odas, bir bb fevkn kahve odas, divanhane, yaz odas, ba oda, harem, st kat sofas, mbeyn sofas, selmlk, aralk, hamam. Bu blmlerin alt (beyt-i sfl, tahtan) ve st (beyt-i ulv, fevkn) katlara dalm genellikle u ekilde olmaktadr: Alt katta, samanlk, ahur, odunluk, kiler, anbar, ahne-matbah ve bazen k odas, frn dam; st kat- ta ise, divanhane yani ba oda, harem yani i oda, selmlk yani d-tara oda, kahve odas ve yaz odas bulunmaktadr (7). Burada, yukarda belirtilen unsurlarn hepsinin ayn anda bir evde bulun- duu sylenemez. Ancak yaygn olan, avludan alt kata girildiinde bir tarafta sa- manlk, ahur, odunluk gibi blmler bulunurken, dier tarafta bir k odas, kiler ve ahane gibi blmlerin biri veya birka bulunuyordu. Alt kattan st kata geiin genellikle bir tahta merdivenle olduu ve merdiven banda yer alan sofa veya aralk etrafnda daha nce zikredilen kullanma gre deiik isimdeki odalarn yer ald anlalmaktadr. Bu odalardan birisinin sokaa bakan ve kk ad verilen bir kmas vardr. Genellikle i dzenlemeleri birbirine benzeyen odalann boyutlar arasnda da byk farklar yoktur. Her evde ve odalarnn he- men hemen hepsinde bir ocak vardr. Evde bulunan bu ocak, ayet bir tane ise genellikle divanhane denilen ba odada yer alr. Odalarn en nemli ve ortak zellii, yatak ve yorganlarn muhafaza edildii, ayn zamanda hamam olarak kullanlan ykln bulunmasdr. Bunun yansra odalarda genellikle, deiik amaca ynelik olmak zere, odalarn muhtelif ksmlarnda yer alan kapakl veya kapaksz gmme dolap ve tavana doru ykseltilmi olarak yerletirilen ss veya ihtiya fazlas eyalarn konulduu sergen ad verilen raflar da bulunmaktadr. Kaytlarda tesbit ettiimiz evlere ait bu blmlerin zenginliine ve eitli- liine ramen evler genellikle kk olduundan, bu evlerin fazla odas bulun- muyordu. er'iyye Sicillerindeki ev sat vesikalarnda tavsif edilen evlerin bir ounun ya bir, yada iki odas vardr. Bu husus odalarn ok ynl kullanma 6. Baz yrelere ait ev ve ev hayat ile ilgili ariv kaytlarna dayal almalar mevcut tur. Bu konuda Ankara ve Kayseri ehirlerinin karlatrmal bir alma iin baknz, Suraiya Faroqhi, Man of Modest Substance House Ovner and House Property in Seventeenth Century Ankara and Kayseri, Cambridge 1987; stanbul iin Robert Mantran, XVI. ve XVII Yzylda stanbul'da Gnlk Hayat, ev. M.A. Klbay, stanbul 1991, s. 162-168; Denizli yresine ait bir alma iin baknz Tuncer Baykara, Yataan, Her eyi le Tarihi Yaatma Denemesi; Tokyo 1984, s. 139-149. 7. Osmanl evinin elemanlarn ihtiva eden ve kullandmz kaynaklardan semi olduumuz rnekler iin metin sonundaki belgelere baknz.
ak olduunu gstermektedir. Bu sebeple odalar, yemek pien, yemek yenilen, oturulan, akamlan da yataklarn serilmesi ile yatak odas olarak kullanlan ok ynl birimlerdir. Yaygn olan, Osmanl ailesinin sahip olduu bu ev tipi- nin yansra ileri gelen devlet adamlar, ayan ve erafn ok sayda blm ve oday havi konak, yal, saray vb. gibi evleri de bulunmaktadr (8). Ev Eyalar ve Giyim Kuam Ev eyalarnn en az aile hayatnda barnma ihtiyacn karlayan ev kadar nemli olduu muhakkakdr. Eyalarn eitlilii ve says, kiinin veya ailenin, sosyal, ekonomik ve kltrel durumunu yanstt kadar hayat tarzn da ortaya koyar. Dolaysyla, Osmanl ailesinin kulland eyalar ancak, Osmanl ariv kaynaklar ierisinde halk kltr ve folklorunu en geni biimde yanstan er'iyye Sicillerine dayanlarak incelenmelidir (9). Bir kaza dahilinde meydana gelen hemen hemen btn sosyal, ekonomik, hukuk vs. olaylarn kaydedildii, dolaysyla yredeki gnlk hayatn aynas durumunda olan bu siciller arasnda tereke defteri adn alanlar, zellikle folklor asndan son derece byk nem tamaktadrlar (10). Bu defterler, lenlerin sosyal durumlarn, meden hallerini ve aile yaplarna ait bilgiler yannda; hayatta bulunduklar srada tasar- ruflarnda olan her trl giyim ve ev eyas ile mobilya, mutfak takmlarn; yiye- ceklerini, ev, ba, bahe ve deirmen gibi mallar; kylerdeki iftlik, bina ve aralaryla, hayvan cins ve miktarlarn; ambarlarda mevcut veya tarlalarda ekili tahln miktar ve eitlerini; atlye ve ticarethnelerdeki aletler ile malzemenin veya ticar mallarn eit ve miktarlarn vermekte ve btn bu mallarn tahmini 8. ok byk ve salam yaplar olarak ina edilen saray, yal, kk ve konaklarn g- nmze intikal edenleri ok sayda olduundan, bunlar hakknda, bu yaayan rneklerinden yola klarak bol miktarda alma yaplmtr: Bunlarn bazlar iin baknz, Sedat Hakk Eldem, Kasrlar ve Kkler, I-II, stanbul 1969-1973; ayn yazar, "Boazii Yallar", Sanat Dnyamz, 1/5 (1974); A. Sheyl nver-S.H. El- dem, Amucazde Hseyin Paa Yals, stanbul 1970; A.S. nver, Dr. Rifat Osman'a Gre Edirne Evleri ve Konaklar, stanbul 1976; ayrca bunlarla ilgili ariv kaynak- lar arasnda, bol miktarda bulunan ve dneminde yazlm olan seyahatname, ro- man, tiyatro vb. eserler de bulunmaktadr. Osmanl toplumu iinde bu tr yaplar, hem ok yaygn olmamasndan hem de bu almann boyutlarn aacandan inceleme konusu dnda tutulmutur. Ayrca Osmanl toplumu iinde ele aldmz evlerin ok yaygn olarak kullanlan rnekler olmas ve er'iyye Sicillerine dayanan bir Osmanl evi almas ya- plmadndan dolay bu tr bir metod kullanlmtr. 9. Osmanl folklorunu baka bir ifade ile kulland eyalarn tespit iin er'iyye Si- cillerindeki tereke defterlerinden baka, Saray Eya Defterleri, Saray Mutfak Bilano Defterleri, Gmrk Ruznameleri, Srnmeler, htisab Kanunnmeleri ve Narh Def- terleri nemli ariv kaytlarndandr. Ancak, bu kaynaklarn ihtiva ettii bilgilerin, Osmanl toplumuna ne dereceye kadar ulat veya ne kadar yaygn olduu kesin deildir. 10. Bahaeddin Yediyldz, "Samsun Halknn Kulland Eyalar zerine Bir Tahlil De- nemesi", kinci Milletleraras Trk Folklor Kongresi Bildirileri, V (1983), s. 271.
veya fiil olarak tahakkuk etmi olan fiyatlarn ayr ayr tesbit ve kaydetmektedir (11). Neticede bu yolla, Osmanl toplumunun farkl kesimlerine ait ailelerin sa- hip olduu eyalar hakkndaki bilgiye ulamak mmkndr. Buradan hareketle, yaptmz incelemede, Anadolu'nun tmn temsil ede- bilecek niteliklere sahip olduunu dndmz Edirne, Bursa, Manisa, Ankara, Konya, Kayseri, Adana, Sivas, Trabzon, Ayntab ve Diyarbakr ehirlerinin XV- XIX. yzyllarn ihtiva eden er'iyye sicillerinden, tm Osmanl toplumundaki aile hayatn yanstabilecek nitelikte ve yine her bir ehirden mslim-gayr mslim, kadn-erkek, ky-ehir, zengin-fakir, ehl-i rf-ehl-i ilim, esnaf ve isminde kendisini tavsif edici hibir ibare bulunmayan kiilere ait tereke defterleri tahlil edilmitir (12). Bu ekilde gerekletirilen bu almada asl ulalmak istenen gaye, kaytlarda geen Osmanl ailesinin kulland eyalarn tamamn vermek- ten ziyade yaygn ve ortak olan eyalar yani temel yapy ortaya koymaktr. Bu husus tahlil edilirken, eyalar kullanmdaki zelliklerine gre, ev eya- larndan sergi ve demeler, yatak takmlar, mutfak takmlar, yiyecek malzeme- leri, keyif ve koku verici aletler, temizlik aletleri, aydnlanma aletleri, silahlar, hayvan ve hayvan takmlar, kitaplar, saatler ve bu tasniflerin dnda kalan dier ev eyalar eklinde; giyim kuamdan, iplik ve kumalar, ba giyecekleri, i ve d giyecekleri, kuaklar, ziynet eyalar, bohalar ve ayakkablar eklinde tas- nife tbi tutularak incelenmitir. Ev Eyalar Sergi ve Demeler Osmanl evinde sergi amacyla kullanlan eyalarn banda hal, kilim, palas, cecim, ul, kee, seccade ve hasr gelmektedir. Hal, Trkler'de kkl bir ge- lenei olan ve yaygn olarak kullanlan bir sergi eididir (13). Kaynaklardan yapm olduumuz tesbitlere gre zellikleri, kullanm yerine, byklne ve retilen yere gre deimekte olup, ocak ba hal, orta hal, yan hal, duvar hal, ba hal, Zile hal, Uak hal, Sivas hal, Divrii hal, Ladik hal ve Acem hah diye adlandrlanlar en yaygn olanlardr (14). Bunlar, halice, kalie ve hal olarak byklne ve blgesine gre deiik ekilde telaffuz edilmilerdir. Tes- 11. . Ltfi Barkan, "Edirne Asker Kassamna Ait Tereke Defterleri 1545-1649", Belge ler, III/5-6 (1966), s. 1. 12. Bu konuda daha nce yaplm iki rnek alma mevcuttur: Baknz, Lajos Fe- kete, "XVI. Yzylda Taral Bir Trk Efendisinin Evi", ev. M.T. Gkbilgin, Belle ten, XLIII/170 (1970) ve B. Yediyldz, a.g.e., Ayrca, mer Demirel, //. Mahmud Dneminde Sivas'ta Esnaf Tekilat ve retim Tketim likileri, Ankara 1989, s. 57-65'de Sivas'taki esnaflarn ev eyalar ve giyim kuam ile ilgili bilgiler vardr. 13. Halnn hem etimolojik ve hem de kullanm menei hakknda geni bilgi iin baknz, Bahaeddin gel, Trk Kltr Tarihine Giri, III, Ankara 1978, s. 143-167. 14. erare Yetkin, Osmanl Hah Sanat, stanbul 1974.
bitlerimize gre, Kayseri, Sivas, Ayntab, Amasya blgelerinde "hal". Diyar- bakr, Manisa, Ankara blgelerinde ise "halie" ve "kalie" eklinde kaynaklarda ifade edilmitir. Halnn yaygn olarak kullanmnn batdan douya doru git- tike artt gzlemlenmektedir. Buradan hareketle ynden dokunmu olan hal- nn kullanmnn souk iklim artlar ve retim merkezleri ile yakndan ilikili olduu dnlebilir. Halya nisbetle daha yaygn bir kullanm bulunan dier bir sergi eidi de kilimdir. Ynden dokunan, ince, bir eit tysz hal olan kilimin uzun ve kll olanna zili denir (15). Hemen hemen her evde deiik nitelikte ve sayda bulu- nan kilim, kaynaklarda, kullanld yere gre orta kilim, iki kanat kilim, mihrabl kilim, iki kanat orta kilim, yan kilim; dokunduu malzemeye gre deve yn ki- lim, tiftik kilim, yn kilim, zili kilim, mitil kilim; renklerine gre alaca kilim, krmzl kilim, mai kilim, sarl alaca kilim, krmz ubuklu kilim; ebadna gre de sar kilim, kebir kilim isimleriyle nitelendirilmektedir. Kilimin Osmanl corafyasnda ve toplumun her kesiminde ortak bir sergi eidi olarak kul- lanldn sylemek mmkndr (16). Gnlk kullanma ak daimi serili bulunan hal ve kilimin dnda, ancak mslmanlar tarafndan daha ziyade namaz klmak amacyla kullanlan seccade- leri dier bir sergi eidi olarak zikretmek mmkndr. Seccadeler eit itiba- riyle, hal seccade, halie seccade, kilim seccade, Uak seccade, Horasan kee seccade, orta seccade, byk seccade, cemaat seccade, beyaz seccade, Zile sec- cade, Msr seccade, Benelkekr seccade, sof seccade, Selanikkr seccade, yan Acem seccade, orta Acem seccade, Ladik seccade adyla kaynaklarda yer almtr. Seccadenin, sadece mslman ailelerin kulland bir eya olmasnn yannda, Osmanl toplumundaki gayr mslimlerde de bulunmas dikkat ekicidir (17). Buradan hareketle, seccadenin ayn zamanda sergi amacyla da kullanld anlalmaktadr (18). Osmanl evinde kullanlan dier bir sergi eidi de uldnv. Kei klndan dokunan ulun, ok yaygn olmamakla beraber, Adana, Diyarbakr ve Manisa blgelerinde kullanld tesbit edilmitir. Kaynaklarda bunun eitleri, kl ulu, siyah ul, ul cecim, ul kilim eklinde ifade edilmektedir. 15. Baknz, B. gel, a.g.e., s. 167 vd 16. Say ve kalite farknn daha ok zenginlik ve fakirlik kriterine gre deitii kay naklardan anlalmaktadr: Kayseri ehrinde 1171/1757 tarihinde Yorgancolu Pali v. Marat'n 20 adet eitli evsafta; Sivas'ta 1252/1836 tarihinde Bedesten Kethdas Mustafa'nn 15 adet kilimi olduu tespit edilmitir. Baknz, Kayseri er'iyye Sicili 145, s. 64; Sivas er'iyye Sicili 18, s. 73-75. Ayrca hal ve kilime ait rnekler metin sonunda yer almaktadr 17. Edirne ehrinde 1062/1651 tarihinde Mkani b. Hirususkole'nin bir adet "kalie seccade"si; Kayseri ehrinde 1171/1757 tarihinde Yorgancolu Pali v. Marat'n evinde iki adet "hah seccade"si, Anpon Ana b. Kurbik'in bir adet "kalie sec cade'si, Marim b. Arakil'"in de drt adet "kalie seccade"si olduu grlmtr. Baknz, .L Barkan, a.g.e., 70. belge; Kayseri er'iyye Sicili 145, s. 37, 48, 64. 18. Dier dinlere ait zerinde ibadet edilen sergilerin de seccade olarak nitelendiril mesi hususunda baknz, B. gel, a.g.e., s. 153.
Dier bir sergi eidi de, mevcut sergi unsurlarnn zerine eitli maksatlarla ilave olarak serilen ynden dokunmu, kk ebatta ve kaynaklarda velense veye velene diye tanmlanan dokumadr. eitleri arasnda, beyaz velense, tu- runcu velense, krmz velene, sar velene, asuman velense, yeil velense ola- rak Ankara, Edirne ve Manisa blgesi kaynaklarnda gemektedir. Velensenin ayn zamanda hayvanlarda eerin altna da serilen eidinin bulunduu bilin- mektedir. Kaynaklarda oka rastlanlan ve yaygn kullanm alan olan kee, iplikten dokunmayan, yn veya kldan slatlarak dvlmek suretiyle yaplan kaln ve kaba bir kuma eididir. Bunun en kaln eidine de kebe denilmektedir. Ana- dolu'da yaygn ekilde sergi malzemesi olarak kullanlmtr (19). Kaynaklarda, serildii yere gre orta kee, yan kee, ocak keesi; renklerine gre neft kee, siyah kee, krmz kee, mai kee, alaca kee, kara brlmez kee; retim yerle- rine gre Trnova keesi, Yanbolu keesi ve yaygn olarak da Selanik keesi; grnne gre de, tyl kebe, dikme kebe, tiftik kebe ve makrama kebe olarak kaytldr. Osmanl evinde kullanlan sergi malzemeleri iinde hal ve kilim dnda kul- lanm yaygn olan dier bir sergi eidi de hasrdr. Bir tr bitkiden dokunan hasr, daha ok hal ve kilim gibi sergilerin altna serilmektedir. Kaynaklarda berdi ve ounlukla da Msr hasr (veya sadece berdi Msr hasr) olarak gemektedir. ncelediimiz dnemde, XIX. yzyln ikinci yarsndan sonra, Batllama hareketlerinin youn olduu dnemlerden itibaren yer alan koltuk, kanepe vb. mobilyalarn yer almad Osmanl evindeki dekorasyonu, hal, kilim gibi sergi- lerin yansra minder, yastk ve perde gibi dier deme malzemeleri tamamla- maktadr. Osmanl evinde gnlk hayatn vazgeilmez elemanlar arasnda min- der ve yastk yer almaktadr. Bunu, kaynaklardaki minder ve yastklarn hem sayca ok miktarda olmasndan hem de ok fazla eidi bulunmasndan anla- mak mmkndr. Oturulmak zere yayglar-sergiler zerine konan minderler ve yaslanmak zere kullanlan yastklar, gnmzdeki sandalye ve koltuklarn grevini yerine getiren eyalar olmasnn yansra, kolay tanabilir zellikte olmas ve az yer kaplamas, pratik ve rahat kullanm imknna sahip olmas dolaysyla Osmanl evine i mekn kullanm rahatl ve zenginlii temin etmektedir. leri aput, yapa, yn veya ku ty olan yastk ve minderlerin, yzleri it, dimi, ilte, atma, dolama ve mitil gibi kumalarla kaplyd. Minderler ve yastklar kul- lanldklar yere gre ke minderi, ke yast, sedir minderi ve yastk, renk ve eitlerine gre ise, krmz, mai, mor, kebe minder ve yastk olarak ad- landrlmlardr. Oturulacak minder eitlerinden olan makad, mai, al, beyaz, elvan renklerinde; uha (uka), bogasi, ilte, it, al gibi kumalarla kapl, Anado- lu'nun hemen her blgesinde yaygn ve ortak olarak kullanlan deme trleridir. 19. Reet Ekrem Kou, Trk Giyim Kuam ve Sslenme Szl, Ankara 1967, s. 152.
Osmanl ailesinin kulland sergi ve deme iinde yukarda zikredilenler- den baka, pencere, kap, yklk, baca ve ocak perdeleri ile muhtelif eyalarn zerine rtlen mefruat eitleri vardr. Bunlar kaynaklarda it, mnakka, ye- meni ve kuma telli perde; beik, leen ve ocak rtleri olarak gemektedir. Yatak Takmlar Osmanl ailesinde her evin zarur ve temel ihtiyalarndan olan yatak ta- kmlar, geceleri serilip zerinde uyku ihtiyac giderildikten sonra, gndzleri ise toplanarak yklklerde muhafaza edilirdi. Bylelikle, Osmanl evinde, ev hal- knn iinde yaad tm odalar, bir anlamda eski Trk konar-ger kltrnn de etkisiyle ihtiyaca gre alp yaylan ve toplanan niteliiyle farkl fonksiyon- lar getirecek zellikte kullanma almt. Buna gre tereke kaytlarnda, yatak takmlar olarak isimlendirebileceimiz ve her Osmanl ailesinin kulland yatak-dek, yorgan, yastk, araf (krmz dokuma araf, ucu ileme araf, mnakka araf, alaca araf, dimi araf, ileme srma saakl araf, keten araf, beyaz araf) ile bunlara ait yzler (Tire yasdk yz, mai kutni ak bez astarl dek yz, duhavi krmz dek yz), nevresimler, yorgan ve yastk balar (mnakka yorgan ve yastk ba) olarak gemektedir. Yzleri bez, kutni, it, dimi, mitil, beldr, kadife, beled, atk- atma, al gibi kumalarla kapl olan dek takmlarnn, ileri genellikle yn, pamuk ve az sayda da olsa aput ile doldurulmutur. Yatak takmlarnn yaygn olarak kullanlan bu eitlerinin dnda ok sayda ve farkl rneklerine de rast- lanlmaktadr. Dekler iin, Krmz Bursa dolama dek, Sivaskr dek, sera- ser dek, fafur dek; yorganlar iin, Kbrs basmas it yorgan, atlas sar yorgan, Uak yorgan, Sivaskr it yorgan, am yorgan, tenver yorgan, iekli yorgan, serbb yorgan; yastklar iin, krmz atlas bedenli yz yasdk, yazlm yastk, srma yastk, Burusa yast, Moskof dimi yzl yastk, Acem yastk, Nazilli yast, ty yastk, yeil kutni astarl hanm yastk, velense yastk, altunlu yastk, uka ve gk bez astarl yastk, mai kadife-i Burusa yasd, nak yast gibi rnekler Anadolu'nun eitli blgelerinin tereke defterlerinde gemektedir (20). 20. Ayan ve ileri gelen devlet adamlarndan olan Sivas valilerinden Dastan Ali Paa ve Osman Paa ile Manisa Ayan Karaosmanoullarndan Mehmed Polat Aa ve benzeri ahsiyetlerin "muhallefaf"larnda ok zengin rnekler vardr. Ancak bun- lar genele amil olmadndan inceleme konusuna dahil edilmemitir. rnek ola- rak karlan farkl yatak takmlarndan bazlar ise u ekildedir: "Bilagusa poideli yorgan", "Hindkri poideli yorgan", "mahlut harc yorgan", "Lehkri it yorgan yz", "atun oluk sagir yorgan yz", "Leh kadifesi ukfeli yasdk", "Benelkekri yasdk yz", "gevz atlas zerine ileme yasdk", "ipek ile nakl yasdk". Baknz, Sivas er'iyye Sicili 10, s. 112-116; Sivas er'iyye Sicili 1, s. 289- 302; Manisa er'iye Sicili 240, s. 10-13.
Mutfak Takmlar Osmanl mutfa yemek kltryle yakndan ilgilidir. Zengin bir yemek kltrne sahip olan Trkler, bu kltrn bir uzants olarak yine zengin bir mut- fak kltrne sahiptir (21). Burada, kaynaklarn nda yemek kltrnden ziyade bu yemeklerin hazrlannda ve servisinde kullanlan eyalar tahlil edilmeye allacaktr. Osmanl ailesi, kaynaklardan anlald zere ok eitli ve zengin mutfak eyasna sahiptir. Osmanl evinde ahane ve matbah-mutfak tabir edilen ayr bir blmenin az da olsa varl grlmekle birlikte, nemli bir ksm, sahip olduu mutfak eyalarn ocak evresinde muhafaza etmektedir. Mutfak takmlar genellikle ocan sa ve sol taraflarnda bulunan gzlerde-dolaplarda veya ser- gen tabir edilen, oday, tavana yakn ykseklikte epeevre dolanan -ahap- raflarda saklanmaktadr. Mutfak malzemeleri, yapl ve kullanmndaki zelliklerine gre eitlilik gstermektedir. Bunlar temelde, bakr, pirin, demir, toprak, porselen, cam ve ta malzemelerden meydana gelmekte idi. Kaynaklar genellikle mutfak eya- larn, defterde fazla yer igal etmemesi iin, ounlukla kk paralardan oluan bakrlar bir araya toplayarak, isimlerini tek tek ifade etmeksizin evni-i nhhas bal altnda toplu olarak vermektedir. Bu sebeple mutfakta kullanlan eyalarn tamamnn listesini elde etmek mmkn deildir. Buna ramen, sa- dece ismiyle ifade edilenler ynyle bile olsa, bakr eyalarn Osmanl mut- fanda mstesna bir yeri vardr. (21a) Osmanl mutfanda, yemek piirilmeden nce malzemenin hazrlanma- snda, satr, bak, rende, havan, isiran-skre, kefgir, szg-szge gibi eyalar kullanlmaktadr. Yemek ise, her evde bir yada birden fazla bulunan ocak veya bakr, sar, demir, tun mangallarda piirilirdi. Ocak zerinde bulunan ocak eei -ocak iskelesi- sac ayann yannda tava ve tencerelerle birlikte ocak demiri, kz kr, kz tavas, demir maa, ate tavas, ocak yama, ocak per- desi ve yalk kullanlrd. Bununla beraber, eitli yemekleri piirmede zel ola- rak kullanlan baz ara-gereler de vardr: rnein, et yemekleri iin kebab demiri, kebab tavas, kuzu tabesi, kebab tepsisi, yahni tepsisi, kavurma kab, kebab ii (sim i, kara i); hamur ileri ve tatllar iin, tekne, brek tepsisi ve sinisi, kadayf tepsisi, baklava sinisi, pekmez tavas ve leeni kullanlmaktadr. . Genellikle her evde bulunan kapakl-kapaksz tava ve tencerelerde piirilen yemekler, lenger, leen; kapakl-kapaksz ve ayakl sahan ve tabak; orba tas gibi farkl farkl kap-kacaa konulmak suretiyle servise hazr hale getirilir ve oda ierisine serilen sofra bezi zerine konulan tahta altla (veya sini ayak'a), muh- telif byklkteki bakr veya demir sini ya da tepsi yerletirilirdi. Sini zerine hazrlanan yemekler ile birlikte kara kak, imir kak, demir kak ve mercanl 21. Trk mutfak kltr hakknda geni bilgi iin baknz, A. Sheyl nver, "Trk Sofras", Kadn Ansiklopedisi, C. II, stanbul 1984. s 878-883. 21a. Trk mutfanda kullanlan eyalara ait geni bir izim ve resim rnekleri metin sonunda verilmitir.
kaklardan herhangi biri konularak, yemek yenilirdi. Ayrca, yemek esnasnda kullanlmak zere herkese diz pekiri datlrd. Su imek iin desti, bakra ve gmlerdeki sular, cam, pirin tas veya maraba kullanlrd. Su, pekmez, ya ve turu gibi yiyecek ve iecek muhafazasnda bakr ve to- praktan mamul, kp, desti, gm (Kara gm, kk gm, glb gm, r gm), helke, bakra, (tokat bakrac, ferde bakra, st bakrac), kazan (ya ka- zan, glb kazan) gibi eyalarn kullanld zikderilebilir. Bunlara ilave olmak zere, in tabak, maraba ve kse, billur bardak ve kse, Ktahyakr tabaklar, fafur tepsi, tabak ve kseler de Osmanl mutfak klt- rnn tamamlayc eleridir. Yiyecek Malzemeleri Osmanl ailesinin yiyecek kltrnn muhtelif kaynaklara bal olarak ok zengin olduunun anlalmasna ramen (22) tahlil ettiimiz tereke kaytlarnda ailelerin sahip olduu yiyecek zenginliini ayn derecede bulmak mmkn ol- mamtr. Buna ramen, tespit ettiimiz yiyecekler arasnda, kuru yiyeceklerin yaygn olduu grlmtr. Bunlar ierisinde, buday (hnta), arpa (a'ir), avdar, yarma, kuru fasulye, pirin, niasta, tarhana, nohut, mercimek, dar, soan, alaf ve buran yansra btn Osmanl ailesinde ortak ve yaygn olan un ve bulguru zikredebiliriz. Yalar arasnda, sade ya (revgan- sade, beyaz- sade), kuyruk ya, zeytin ya (revgan- zeyt), don yan sayabiliriz. Koyun eti (lahm- koyun), kyma, kavurma ve pastrma gibi et mamulleri; kays (kini, pestil, ir), armud, erik, kzl ve kara zm, incir gibi kuru meyveler ile pekmez, bal (asel) ve peynir gibi yiyecek maddeleri kaynaklarda yer almaktadr. Burada, kuru ve saklanabilen yiyecek maddelerinin daha ziyade Sivas, Ankara, Konya, Kayseri gibi iklimi souk blgelerde bulunan ehirlerdeki ailelerin terekelerinde daha fazla ve zengin olarak yer almas, klarnn sert ve uzun gemesi do- laysyla ihtiyalarn nceden tedarik edilerek stokland dncesini akla getir- mektedir. Keyif ve Koku Verici Aletler Osmanl ailesinin sahip olduu eyalar arasnda keyif verici iecek ve koku verici aletlerin yaygn olarak kullanld tereke defterlerinden anlalmaktadr. Bunlar, kahve, erbet takmlar, duhan, nargile, buhurdan, glabdan ve enfiye olarak sralanabilir. 22. Osmanl toplumunda yiyecek kltrnn zengin eitlerini, eitli ariv malze- melerinde bulmak mmkndr. Bu zenginlii ortaya koyan yaynlanm iki ariv malzemesi rnei iin baknz, M. Ktkolu, Osmanllarda Narh Messesesi ve 1640 Tarihli Narh Defteri, stanbul 1983; . Ltfi Barkan "Saray Mutfann 894- 895 (1489-1490) Ylna Ait Muhasebe Bilanocu", . ktisat Fakltesi Mecmuas XXIII (1962-1963), s. 380-398.
Osmanl ailesinde kahve ile ilgili rastladmz ara ve gereler, ortak bir kul- lanm olan nemli eyalardandr. Bilindii gibi, Osmanl toplumu zengin bir kahve kltrne sahiptir (23). Kahvenin hazrlanndan iimine kadar kullanlan ve kaynaklardan tespit ettiimiz eyalar unlardr: nce kahvenin saklanmas iin kp ve kutusu, kahveyi kavurmak iin kahve tavas, kavrulan kahvenin tlmesi iin kahve deirmeni (oturak kahve deirmeni), kahve piirilmesi iin kahve oca ve mangallar, kahve gm, kahve ibrii (kebir kahve ibri, sair kahve ibrii, sim kahve ibrii, asma kahve ibrii, bakr kahve ibri), kahve cezvesi (kebir kahve cezvesi, sair kahve cezvesi), kahve ka ve sim szg, szge, kahve asks ve tepsisi, fincanlar (Ktahya fincan, fafur fincan, Acem fincan, Kabe fincan, tonbak fincan) ve bunlarn zarflar (Ktahya zarf, sim zarf, bakr zarf, billur zarf) ile kahve taba (cam, porselen) ve fincanlarn muhafazas iin kullanlan fincan kutusudur. Kahvenin yansra, Osmanl aile kltrnde nemli bir yeri olan erbet (24) ve erbet takmlarna ait eyalar da kaynaklarda grmek mmkndr. Bun- lardan, erbet gm, erbet br, erbet tas, erbet ksesi ve billur barda gibi eitlerine rastlanlmaktadr. Keyif verici maddelerden bir dieri de duhan ve duhan takmlardr. Kay- naklarda duhan diye nitelendirilen ttn, Osmanl toplumuna ge dnemde gir- mi keyif verici bir bitkidir (25). Ttnn Osmanl toplumu iinde kullanlmaa balamasyla birlikte ilgili ara ve gereler de grlmeye balanmtr. Bu ara ve gerelerin banda, ttnn iiminde, muhtelif cinslerde duhan ubuu (keh- ribar imameli duhan ubuu, beyaz tal duhan ubuu, Acemkr duhan ubuu, beyaz tal duhan ubuu, Acemkr duhan ubuu, yeim ta keras du- han ubuu, mineli-minekr duhan ubuu, am duhan ubuu, som duhan ubuu) kullanlrd. Ttnn muhafazas iin ise, duhan kisesi ve tablasnn kul- lanld terekelerde grlmektedir. Duhan ubuuyla iiminin yansra, Os- manl toplumunda ttnn farkl bir ekilde iimi nargile ile olmaktayd. Tereke- lerde, az rastlanmakla birlikte nargile ile ilgili aletler arasnda, ser-i nargile ve nar-b, tonbak balk, billur nargile, maden nargile, gm nargile ma' ie ve tabak, gibi eyalar tespit edilmitir. inde bulunulan ortamn gzel kokmasn salamak iin baz Osmanl ailele- rinde buhurdan ve glabdan (gl suyunun konulduu kab, glsuyu) kul- 23. Osmanlda Kahve kltrnn teekkl ve tarih iinde takip ettii seyir ile ilgili baknz, A. Sheyl nver, "Trk Sofras", s. 883 ve Tarih ve Toplum dergisinde bir dizi yaz yaynlanmtr. Burada, kahvenin hem Osmanl'ya gelii, hem Osmanl'da kullanl, hem de Bat dnyasndaki durumu ele alnmtr, baknz: "Osmanl Toplum Yaay ile lgili Belgeler-Bilgiler, Kahve I-IV", Tarih ve Toplum, S. 12, (1984) s. 9-15; S. 13 (1985), s. 57-65; S. 14 (1985), s. 16-24; S. 15 (1985), s. 25-31. 24. erbet ve kahvenin hazrlan ve ikram ile ilgili gelenekler hakknda baknz A. Sheyl nver, "Trk Sofras", s. 882. 25. Ttnn Osmanl toplumundaki yeri hakknda baknz Necdet Sakaolu, "17. Yzylda Ttn Haram, enler damlk ve Cehennemlikti", Tarih ve Toplum, 83 (Kasm 1990), s. 18-23; Ali Birinci, "19. Asrda bir Kadzde: Of'lu Hoca Mehmed Emin Efendi ve Yasaklanan Duhan Reddiyesi", Dergh, 11/14 (Nisan 1991), s. 16- 17.
lanlmaktayd. Ayn zamanda, baz ailelerde enfiyenin de kullanld tereke- lerde kan enfiye kutusundan anlalmaktadr. Temizlik Aletleri Osmanl evinde, temizlik ve temizlik aletleri; slam emirlerin de gerei ola- rak dikkate deer bir husus olarak yer almaktadr. Bu noktada temizlik ekilde yerine getirilmekteydi: Birincisi beden temizlik; ikincisi eya (amar-bulak) temizlii; ncs ise, mekn temizliidir. Beden temizlik iin, hamam ve bunun dnda hemen btn odalarda yer alan ve daha nce de ifade edildii gibi, sair zamanlarda zerinde yatak- yorganlarn muhafaza edildii ayn zamanda hamamlk olan- yklk kulla- nlmaktayd. Beden temizlik esnasnda kullanlan eyalar; byk-kk hamam leeni, hamam esbab, hamam petemal, hamam tas, hamam kesesi, hamam makramas, hamam havlusu (Halep kutnisi mai havlu), hamam gmlei olarak tespit edilmitir. El yz temizlii ve abdest almak iin kullanlan eyalar arasnda hemen her ailede leen (el leeni, abdest leeni, yalduz abdest leeni, ayakl leen), ve ibrik (abdest ibrii, kulplu ibrik, askl ibrik, el ibrii, sair-kebir ibrik, gm ve tun ibrik)lerin yansra, pekir (Simav pekiri, sofra pekiri, dok- uma pekir, bez pekir, ibriim pekir)ler ve sabun (Haleb sabunu, zmir sabunu, Girit sabunu)lar bulunmaktadr. Ayn zamanda odann bir kesinde srekli bu- lundurulan el-yz temizlii ve abdest almnda ok sk olarak kullanlan ibrik ve leenin zerleri leen rts ile rtlmekteydi. amarlar, don kazan ve tas, esbab kazan ve leeni kullanlarak, kil lee- ninde muhafaza edilen kil yardmyla temizlenmekteydi. Meknn temizlii ise, sprge ve el tabesi, ate tabesi ile yaplmaktayd. Aydnlanma Aletleri Osmanl evinin aydnlatlmasnda ounlukla amdan, mum, fener, fanus ve yadanlk kullanlmaktayd. Dierlerine gre daha yaygn olarak kullanlan amdann by, k, ortas, fiskesi ve maden olanlardan da bakr, pirinci, gm vardr. Ayrca, aydnlanma aralar arasnda mum, ya mumu (em-i revgan), mum iskelesi, mum sofras gibi eitleri de mevcuttur. Ayrca, hemen hemen her evde-odada bulunan ocaktan, yemek piirmenin yansra, snma ve aydnlanma amacyla da yararlanlmaktayd. Silahlar Gazi bir toplum olarak bilinen Osmanlnn, kaynan din ve gelenekten alan bir anlayla, silahla olan ilikisi yksek dzeyde idi. Silahlar, Osmanl toplumu- nun btn kesimlerinde grlmekle birlikte, gerek eit ve gerekse say
bakmndan asker zmreye mensup olanlar arasnda daha fazla olarak tespit edilmitir. Burada, ifade edilmesi gereken nemli bir husus da, slm hukukuna gre silah bulundurmas yasak olan gayr mslimlerin (26) bazlarnda eitli si- lahlarn grlmesidir (27). Osmanl evlerinde tespit edilen silahlar ateli ve kesici-delici olmak zere iki ana grupta inceleyebiliriz. Ateli silahlar arasnda; ehne tfenk, iki ba hre ehne tfenk, kara demir tfenk, kk tfenk, akmakl tfenk, enberli tfenk, stanbulkri ve Venedikri sim enberli tfenk, filinta tfenk, tek ve ift pitov, Pizrekri pitov, ngilizkri ifte pitov ve kuburu, simli pitov, kara takm pitov, kara demir pitov ve ift tabanca, fitilli tabanca tespit edilmitir. Kesici- delici silahlar ve ona ait eyalar arasnda da, sim azl Siyam klc, Hind kl (kara kn ile birlikte), Sivaskri kl, simli am kl, sim kl, kara kl, sim kak- mal kl, altn savadl kl, sim kl kemeri, simli haner, kabzas som kn simli haner, kara knl haner, gaddare ve sim gaddare, sim varsak, Frenkkri sagir bak, sim bak, gm bak, altn kakma kapl amkri simli batgen bak, Yataan ba, kama, kara i, siyah tirke, simli topuz, simli balta ve kalkan kaylabilir (28). Hayvan ve Hayvan Takmlar Kaynaklarda tespit edilen, Osmanl ailesinin sahip olduu hayvan ve hay- vanlara ait takmlar da, nemli bir yer tutmaktadr. Ayn zamanda kaytlarda, ai- lelerin ehirde ve kyde oturanlarna gre sahip olduklar hayvanlarn nitelik ve niceliklerinde farkllklar grlmektedir. Kylerde daha ziyade koyun ve davar diye nitelendirilen kkba hayvanlar; ift kz, kara sr kz gibi iftcilikde kullanlan hayvanlar; ehirlerde ise, genellikle at, merkep gibi hayvanlar bulun- maktadr. Kaynaklardan tespit ettiimiz hayvan ve hayvanlara ait takmlar u ekildedir: Atlar al, kr, siyah-kara, doru, yaz ve kula atlar; bargir, ksrak, tay eklinde tavsif edilmektedir. Katr, merkeb; birer ift diye ifade edilen kz, kara sr ve camus kz (su sn kz), km, manda, tosun, dve, buza, kara 26. Bu konuda baknz Glnihal Bozkurt, Alman-lngiliz Belgelerinin ve Siyas Gelimelerin I Altnda Gayrimslim Osmanl Vatandalarnn Hukuk Duru- mu (1839-1914) Ankara 1989, s. 19-23; Yavuz Ercan "Osmanl mparatorluunda Gayri mslimlerin Giyim, Mesken ve Davran Hukuku", OTAMI (1990), s. 117- 127. 27. Bu hususla ilgili terekelerinde silah kaydedilen gayr mslim ailelerden; Edirne ehrinde 953/1546 tarihinde Manol v. Todoris'in klc, Ankara ehrinde 1091/1680 tarihinde ehruz v. Ohan'n akmakl tfengi, Ankara ehrinde 1091/1979 tarihinde Hacadur v. Kirekos'un bir adet akmakl tfengi, Kayseri ehrinde 1171/ 1757 tarihinde Yorgancolu Pali v. Marat'n bir adet tfengi, yine ayn ehir ve tarihte, Karbet v. Sinan'n iki adet tfengi, Sivas ehrinde de 1210/1795 tarihinde (k Ymrk'n bir adet pitovu olduu grlmektedir. Bu konuda baknz, .L. Barkan, a.g.e., Belge no: 3; Ankara er'iyye Sicili 60, s. 340, 467; Kayseri er'iye Sicili 145, s. 64; Kayseri er'iye Sicili 145, s. 65; Sivas er'iyye Sicili 4, s. 69.
sr inei, camus inei, deve, koyun (anam), kuzu, toklu, kei, teke, olak, iek, irili-ufakl davarlar ile ar-kovan eklindeki tabirlerle tanmlanmaktadr. Bu hayvanlara ait takmlar ise, at ulu, at torbas, eer, eer takm, Erzurum rahti, sim kakma eer, mor uka eer, altun kkl zengi, zengi ile birlikte teelti, mor uka at giyimi, araba, hebe, siyah balk, semer, velene-velense, zir-p, dizgin, gem, palaska, esb kesesi, at yular, at ulu, at torbas, at uval, ultar, kaa (buka), nal, ift aletleri, saban (sapan) ve saban demiri eklinde kaynaklarda yer almaktadr. Kitaplar Osmanl evinde yukarda zikretdiklerimizin dnda ifadeye deer dier ev eyalarnn banda kitaplar yer almaktadr. Osmanl Devletinde, matbaann Bat'ya nisbetle ge girmesi ve XIX. yzyln ilk yarsna kadar da etkili olama- mas sebebiyle el emeiyle yazlan ve oaltlan kitaplarn says da ok fazla deildi. Bu sebeple, ok az ailenin terekesinde kitaba rastlanmtr. ncelenen kaynaklar arasnda, Osmanl toplumunda kitap sahibi olan az sayda ailenin, ounda Mushaf- erif (Kur'an- Kerim), En'am- erif (Kur'an'dan En'am cz) olduu grlmtr. Toplum ierisinde, kitap says olanlarn saysnn az olmasna ramen, kitap sahibi olan bu ailelerin de ok miktarda kitaba sahip ol- duklar grlmtr. Kitaba sahip olan bu ailelerin daha ziyade ilmiye zmresine mensup olduklar dikkati ekmektedir. Tespit ettiimiz mevcut kitap- lar, bata Kur'an olmak zere eitli tefsir, hadis, fkh, akid, tarih, lgat, tp, mantk, felsefe, kanun, Arapa, Farsa gramer eklinde tasnif etmek mmkndr. Bunlardan Kudur, Buhar, Mslim, Drer-Grer, Kemalpaazde Tarihi, Ta- kpr, Vankulu Lgati, Lgat- Hilmi, Delil-i Hayrat, Birgivi erhi, Bostan, Glistan, Kelile ve Dimne, Envaru'l-kn, Nahiv, Mizan'1-Hak, Tezkiret'-u- ar, Mzrakl lmihl, Kara Davud, Takrir-i Kavnin vb. gibi kitaplar yaygn ola- rak kaynaklarda yer almaktadr. Saatler Zamann tayini, insanlar ok eskiden beri yakndan ilgilendirmi ve bu sebeple zaman len saatler yapmlardr. zellikle mslman bir toplum olan Osmanllarda namaz vakitlerinin tayin edilmesi hususuyla ilgili olarak saatlerin nemi daha da artmtr. Bu sebeple, Osmanl ailesinin sahip olduu eyalar arasnda eitli zellikte saatler yer almtr (29). Bu saatleri yapanlar arasnda Osmanl ustalarnn da bulunduu bilinmekle beraber, kaynaklarda genellikle 29. Saatler ve bunlarn zellikleri hakknda daha geni bilgi iin baknz, "Saat", Trk Ansiklopedisi, C. XVIII (1978), s. 486; Perran lkmen, "Saatiliimiz", Trk Etnografya Dergisi, C. IV (1962), s. 14; ayrca bu saatlerle ilgili tespit edilen narhlar iin baknz, M. Ktkolu, a.g.e., s. 229-231.
yabanc meneili saatlara rastlanlmas dikkat ekicidir. Bunlar arasnda ngiliz, Fransz, Acem, Leh meneili ve kapakl, alar, zincirli, zrhl, sim zincir ve mu- hafazal, pandll zellikleri olan saatler zikredilebilir. Dier Ev Eyalar Osmanl ailesinin sahip olduu ve yukardaki snflamalarn dnda kalan dier baz eyalar da iki ayr grupta tas'nif etmek mmkndr: lk olarak, kaynak- larda ska geen ve eitli eyalarn muhafazada kullanlan sandk tr eyalardan sepet, sepet sand, tahta sandk, demir sandk ve ekmece, sedefkr kemikli ekmece, ambar, kilit, kp, f, makras (makas), divit-devat (sedefkr divit, sim divit, san teneke divit), tespih (mercanl tespih, immeli tespih, mer- canl kalem beyi tespih), uval ve hararlar (alaca, siyah, beyaz, ift, khne), hur ve hur heybesi, mhr (yakut, elvan, sim, bakr mhrler), kazma, balta, bel, trpan, keser, tahra, nacak, trmk, apa (boaz, filiz apas), kantar, matara, ine- iplik gibi eyalarn yansra; ikinci olarak kaynaklarda nadiren zikredilen drger lat, berber takm, terazi, dirhem, yayk, elek, ake tahtas, adr, krk, iskemle, masa, ra, anta, tahtrevan, olta, gzlk, demir t-terzi ts gibi eyalar saylabilir. Giyim Kuam nsan ftratndan kaynaklanan rtnme htiyac, kltrlere, dinlere, iklime, corafyaya ve malzemeye gre ekillenmitir. Osmanl toplumunda da sahip olunan din ve rf kltrn etkisi neticesinde zengin ve eitli bir giyim-kuam kltr ortaya kmtr (29a). Ancak bu kltrn baz meyyidelerle snrlan- drlmaa alld bilinmektedir. Bu sebeple, Osmanl toplumundaki, mslim- gayr mslim, asker-meslek, din-tasavvuf, kadn-erkek zmre yada gruplara ait farkl giyim-kuam tasvifi izilmitir. Bu farkl zmre yada gruplarn ok eitli olan giyim-kuam ihtiyacn karlamak iip ok geni bir giyim-kuam sanayii de olumutur (30). Bu talebin karlanmas, Osmanl devlet snrlar iinde kal- mayp, Gney Asya, Avrupa ve hatta Amerika'ya kadar uzanan ok geni bir ala- 29 a.Osmanl'daki giyim kuama dair eitli rnekleri metin sonunda grmek mmkndr. 30. Bu sanayi blgelerinin bazlar iin baknz, Murat izaka, "Price History and the Bursa Silk Industry: A Study in Ottoman Industrial Decline, 1550-1650", The Jour- nal of Economic History, XL/3 (1980), s. 533-550; H. nalck, "Osmanl Pamuklu Pazar, Hindistan ve ngiltere: Pazar Rekabetinde Emek Maliyetinin Rol", ODT Gelime Dergisi 1979-1980 zel Says, (1981), s. 1-65; Suraiya Faroqhi, "XVIII. Yzyl Ankara'snda Sof malat ve Sof Atlyeleri", . ktisat Fakltesi Mecmuas, c. 41/1-4, (1984), s. 237-261.
na yaylmtr (31). Bu hususu incelenen kaynaklarda, gerek kuma ve gerekse kyafetlerin geldii yere gre isimlendirilmesinden anlamaktayz: Acem kuma, Hind dlbend, Amelikan bezi, Marib al gibi rnekleri bu meyanda zikrede- biliriz. Temelde giyim-kuamn hammaddesi olarak yn, pamuk ve ipeklerden ma- mul iplik ve kuma eitlerini grmekteyiz. Bu iplik ve kumalarn byk bir ksm Osmanl lkesinde retilmekle beraber daha nce de belirtildii zere dier lkelerden de karlanmaktayd. Osmanl lkesinde retilenlere gre baz blgelerin iplik ve kuma retiminde n plana kt grlmektedir: Buna gre, Ankara'da sof, Bursa'da ipek, Manisa, Tokat, Sivas'da pamuk ve pamuklu doku- ma imalatnn youn olarak yapld bilinmektedir (32). plik ve Kumalar Tereke kaytlarnda iplik ounlukla menei ve cinsi ifade edilmeksizin yer al- maktadr. Az da olsa ifade edilenler iinde sof iplii, Tire iplii, skil iplii, skb iplii, tiftik iplii, elvan stanbul iplii, pamuk ip gibi eitlere rast- lanlmtr. eitli ipliklerden dokunan kumalar, ynl, ipekli, pamuklu ve keten olmak zere drt grupta tasnif etmek mmkndr. Kaynaklardan tespit ettiimiz pamuklu kumalar iinde boasi, kutni, kutni- alaca, it, itari, basma, pazen, dimi, bez, kaput, yemeni, astar, kadifeyi; ynl kumalar iinde, uka-uha, kebe-kee, sofu; ipekli kumalar iinde, atlas, itari, hatay, sevyi, kemha, hamasi, alaca seraseri ve keten kuma zikredebiliriz. Pamuklu dokuma kumalarn temeli bezdir. Bez kuma, dokunuunun skl- na, seyrekliine ve desenine; dokunu sonrasnda yaplan ileme gre deiik isimler almtr. Buna gre bez, sk dokunursa dimi, kaput, seyrek dokunursa astar, yemeni, dlbend, dokunu, desen ve desenlerinin eidine gre de basma, pazen, bogasi, it, alaca, kutni vb. isimleriyle anlr. 31. M. Ktkolu, a.g.e, s. 59'da XVIII. asrn balarnda Franda'da byk bir ksm Dou Akdeniz ve Osmanl lkeleri iin imalat yapan 150 uka fabrikasndan bahsetmektedir. Hindistan'dan Osmanl lkesine gelen pamuk rnleri hususun da baknz H. nalck, a.g.e., s. 1-65; ayrca Hindistan'n Gucerat blgesi, "tekniini Ortadou pazarlarnn ihtiyalarna gre gelitirmi ve kat gibi przsz kola lanp perdahlanm kumalar imal etmee balamas" hususunda baknz, K.N. Chaudhuri, The Trading World of Asia and the English East ndia Company 1660- 1760, Cambridge 1978, s. 245-247'den M. Ktkolu, a.g.e., s. 65; Trk-Amerikan ti car ilikileri hususunda baknz, A. ner Turgay, "Ottoman-American Trade Du- ring the Nineteenth", Osmanl Aratrmalar, III, (1982), s. 189-246. 32. Mehmet Gen. "17-19. Yzyllarda Sanayi ve Ticaret Merkezi Olarak Tokat", Trk Tarihinde ve Kltrnde Tokat Sempozyumu, Ankara 1987, s. 145-170; Nazif ztrk, "XIX. Yzylda Osmanl mparatorluunda Sanayileme ve 1827'de Kuru lan Vakf plik Fabrikas", Vakflar Dergisi, XXI (1990), s. 23-81.
Boasi, talya'da, ortaada Boccasino diye nlenen yakn dounun, doku- mas seyrek olan ve kaput bezini andran ince pamuklu kumadr. Lks kaliteye kadar birok eidi, beyaz ve renklisi vardr. Kaftan, kapama, zbn gibi giyecek ve demelik olarak kullanlrd. Hamideli, Karaman, Tokat boasileri nlerini yzyllar boyu srdrmlerdir (33). dier pamuklu kumalardan olan it-itari, basma ve pazen dz ve beyaz dokunan kumalarn zerine iek veya eitli ekiller baslarak imal edilen bir basma olup, Osmanl toplumunda ok yaygn bir kullanm alan bulmutur. Bunlardan ii ve yz perdahl olana basma, sa- dece d perdahl ve ii havl-tylce olana pazen ve desenindeki ekilleri farkl olanna da it-itari denir. Pahal kumalara benzediinden bir nevi onlarn tak- lidi olan bu kumalar, gelir seviyesi dk olan halk arasnda youn rabet grm, alvarlk, entarilik, yatak-yorgan rtleri gibi yerlerde ska kulla- nlmtr (34). Pamuklu veya ipek -pamukdan mml olan kutni ve alaca, krmz zemin zerine sar ubuklu- yollu eklinde dokunur bir kumadr. Yine bu kumatan da alvar ve entari gibi giyecekler yaplmtr. Yine pamuk, ipek veya ynden do- kunabilen ve yzleri tyl olan yumuak kumaa da kadife, atma denilmektedir. Kaynaklarda kadife ve atmadan kavuk, takye, alvar, entari, deme olarak da yasdk ve minder yapld grlmtr. pek dokumalar da, dokunuuna ve iine ilave edilen malzemeye gre eitli isimler almtr: Dz dokunulu ve tek renkli olanlara atlas, iine eitli ekillerde altn veya gm tel ilavesile dokunan ipekli kumalara da hatai, sevai, hamasi, seraser ve kemha gibi isimler verilmitir. Ayn ekilde, ynn sktrlarak kuma haline getirilmi ekline kebe-kee, do- kunmu haline uka-uha ve tiftikten dokunanna da sof denilmektedir. Bu kumalardan daha ziyade kaba ve kaln giyecekler yaplmaktadr (35). Osmanl ailesinin, bu kumalar kullanmak suretiyle elde ettii giyecek eyalarn batan aaya doru tasnife tabi tutacak olursak, kadn-erkek ba giye- cekleri, st ve alt olmak zere i ve d giyecekleri, kuak ve ayakkablar eklinde sralanabilir. Ba Giyecekleri Erkek ba giyecekleri arasnda, kavuk (mcevveze), sark (akiri sark, am- kri sark, Hintkri sark, kprkri sark, yeil sark, beyaz sark, alaca sark, rmenek sark) destar, kalpak, arakiyye, fes ve takye bulunmaktadr. Bunlardan takye, yalnz bana kullanld gibi, kavuk-sark ve fesin altna da giyilebilen, ban terini emerek zerine giyilen baln kirlenmesini nleyen, ince bezden yaplm bir ba giyeceidir. Yeil takye ve al takye, sim takye ve zer-bb takye gibi eitleri vardr. Kavuk, kav kknden gelip ii bo-kof an- 33. Baknz, H. nalck, a.g.e., s. 34; R.E. Kou, a.g.e., s. 41. 34. R.E. Kou, a.g.e.. s. 77; H. nalck, a.g.e., s. 32. 35. Bu hususta daha geni bilgi iin baknz Nurettin Yatman, Trk Kumalar, Ankara 1945; Tahsin z, Trk Kuma ve Kadifeleri, II, stanbul 1951; ahin Yksel Yaan, Trk El Dokumacl, stanbul 1978; R. Ekrem Kou, a.g.e.
lamnda bir ba giyeceidir. Yz, genellikle uka-uha ve nadiren kadifeden olan kavuun iinde bez astar vardr. Astar ile kavuk arasna pamuk konularak zerinden eitli ekillerde dikilmek suretiyle farkl kavuk modelleri yaplrd. Ancak, modeli, eidi, cinsi ne olursa olsun, kavuklar tek bana kullanlmaz, zerine mutlaka sark-dlbend-destar denilen kumalar sarlrd. Osmanl toplumunda din-meslek zmrelere mensup kiilerin eitli renk ve ekilde balk, kavuk-sark giymeleri bir zorunluluktu. Bu ekilde kiilerin mensu- biyetleri ayrtediliyordu (36). Ancak kaynaklardan kavuklarn-sarklarn renkleri, cinsleri vs. genellikle belirtilmeyerek ismen zikredildiinden bu tr bir zorunlu- luun geirli olup-olmad hakknda bir fikir sahibi deiliz. zellikleri belirtilen kavuklar arasnda, kadife kavuk, yeil uha kavuk ve nfe uha kavuu ifade ede- biliriz. Mcevveze, asker zmreye mensup olanlarn giydikleri bir tr kavuk sarm modelidir. Kalpak, asl deriden olup, ancak ounlukla deriyi takliden uhadan yaplan ve zerine sark sarlmayan tyl ve postlu bir ba giyeceidir. Yapld malzemeye, rengine modeline ve giyimine gre eitli isimler alan kalpan, siyah kalpak, kuzu yeil kalpak, elvan uka kalpak, erkez kalpak, ukadar kalpa gibi eitlerine rastlanlmtr. Arakye de, tpk takye gibi olup, yalnz ukadan mamul ve zerine baka bir balk giyilmemesi ile takyeden ayrlan bir ba giyeceidir. Kaynaklarda arakiyeye ilave olarak uka skirli arakye, Khne bzme arakiye, sagir arakiye gibi ifade edilen eitleri ile bunlarn muhafaza edildii arakiye kutusuna rastlamaktayz. Osmanl Devleti'nde XVI. yzyldan itibaren kullanldn bildiimiz fesin, yaygn olarak kullanmnn 1828 sonrasnda olduunu kaynaklardan reni- yoruz. Genellikle krmz ukadan yaplmasna ramen, beyaz khne fes gibi farkl renkte olan ve tepelikli fes, ilemeli fes, nizamkri fes gibi eitleri de mevcuttur. Bunlarn dnda, balk (Sivaskri bez balk), serpu (elvan uka serpu, inci- li serpu), brk (krmz brk, dlbend brk), kukuleta (al kukuleta, uka kukule- ta) ve klah gibi ba giyecekleri de mevcuttur. Kadn ba giyecekleri ierisinde yaygn olarak deirmi, yamak, yemeni, dlbend, cr, evre, ember ve takyeyi kaynaklar ifade etmektedir. Bu ba giye- cekleri, hemen hemen ayn tr kumalar olup, daha ziyade kuman kesimine, giyimine ve modeline gre farkl isimler almtr. Bunlardan yemeninin (oya- ls, khnesi, mcessemi, elvan); takyenin (kara merdaneli, merdane halkal, gll, karal, kzll, dikme, orta, btrakl, karal miyaz altunlu); emberin (siyah, al); evrenin (mnakka, elvan); crin (alacas) eitleri mevcuttur. ve D Giyecekler Osmanl toplumunda erkek ve kadnlarn i amar ol arak kul l and eyalarn isimleri ve fonksiyonlar pek farkl olmayp, birbirine benzer olduklar 36. Gayr mslimlerin ne tr bir balk yada kyafet giymeleri gerektii hususunda baknz, Y. Ercan, a.g.e., s. 117-123.
kaynaklardan anlalmaktadr. Kadn ve erkekler i amar olarak belden aaya don ve dizlik giymektedirler. Bu donlarn kutni, dokuma, alaca ve brmckten yaplanlar bilinmektedir. amar olarak belden yukarya ise zbun, ilik-ilik, gmlek giyilmektedir. Bunlarn zerine de, kalalara kadar uza- nan mintan-miltan ve boydan diz kapaklarna kadar uzanan -ve ayn zamanda d elbisesi olarak da giyilen- entari ve futan, tm Anadolu'da ortak ve yaygn olarak giyilen eyalardandr. Bunlardan zbunun (asumn zbun, cengr zbun, mai hre zbun, beyaz tafta zbun, telli hre zbun, devi zbun); iliin (iekli ilik, alaca ilik); gmlein (mnakka gmlek, ipek kenarl Msr ve stanbul ke- teni gmlek, Konya keteni gmlek, Tire keteni gmlek, ipek kenarl gmlek, ipek kenarl brmcek keten gmlek, Konya ve stanbul bezi gmlek, alaca brmcek gmlek, iekli gmlek) (37); mintann (darab krmz mintan, beyaz uka min- tan, misk kemha mintan, em-i blbl mintan); entarinin (iekli entari, uka entari, alaca entari, kutni entari, beyaz entari, stfe entari, zenne entari, Haleb entari, meki bez entari, yeil entari, al entari, it-itari entari, tarakl entari, ta- rakl koza kutni entari, Lahor al entari, turna katar entari, am alaca entari, Seli- miye entari, Sivas entari, yeil atlas entari, telli entari); fistann (ekerrenk fi- stan, uka halli fistan) eitleri vardr (38). Yine kadn ve erkekler, d kyafetler olarak belden aas iin ve yukardan aaya doru inen mintan ve entarinin ularn toplayarak don ve dizliin zerine giydikleri potur-potul (uha potul), akr=aur (uka akr, al akr, telli diz akr, ivit akr, ipekli mnakka ve krmz sof seravil akr, krmz uka akr, krmz Londra uka akr, hatai seravil ak-r, khne mor akr, sof akr, atma akr, beylik sagir akr, asmani akr) ve alvar (beldar, alvar, krmz alvar, dimi alvar, iekli alvar, beyaz sevai alvar, uka alvar, mai uka alvar) gibi eitli kyafetler vardr. Mintan, entari ve fistan zerine libde (sevai libde), hrka (hama yn hrka) ve yelekler (krmz yelek, mor yelek, yeil ve krmz uka yelek, mai kem- ha alvar yelei, kutni yelek, beyaz ksa yelek) kadn ve erkeklerde ortak olarak giyilen dier bir giyecek trdr. te yandan Osmanl toplumunda giyim-kuam kltrnn vazgeilmez bir unsuru, boyutlar kk fakat fonksiyonu byk olan ukur, kemer ve kuaktr. Ukur, belden aa giyilen don, akr, alvar ve potul gibi giyecekleri; kemer ise, daha ok stlk diye tbir edilen uzun ve vcudun en dna giyilen bol kyafetleri bel ksmnda skp, tutmak iin kullanlmtr. Yine kadn ve erkekler iin vcudun bel ksmn scak ve sk tutmak iin kuak (sarlrd) kullanlrd. Bunlardan, ukurun, mnakka harci ukur, Konya ukuru, nakl ukur; kemerin, sim kemer, khne kemer ve kuaklarn, am kua, Tosyakr kuak, Hamakri 37. Samsun ehrinde giyilen gmlek eitleri arasnda ayrca alpullu ve kanarya brmcekten, ilemeli dlbendden mamul gmlekler tespit edilmitir. Baknz, B. Yediyldz, a.g.e., s. 276. 38. Samsun'da rastlanlan ve farkl olanlar arasnda Ktahya gezisi entari, gez kutni entari, alaca entari, altparmak entari, gez veya mai atlas entari, kadife entari, sat ranl veya al basma entari, ingiliz al entari gibi eitleri vardr. Bu konuda bak nz. B. Yediyldz, a.g.e., s. 276.
kuak, Diyarbakr kuak, Ankara kuak, Trabzon kuak, Sakz kuak, Hind kuak, krmz al kuak, beyaz kuak, ala n kuak, sim kuak, kenar sim dolu kuak, sim engari kuak, sim zincir kuak, sim n kuak, sim telli n kuak, incili kuak, beyaz srmal kuak, iplik kuak, sof iplii krmz kuak, beyaz sof ve sof kuak, ala- ca khne kuak, srmal kolani kuak, san ve beyazl ince kuak, mai mukaddem kuak, krmz muhattem kuak, siyah muhattem kuak, krmz tor kuak, yeil krmz kuak, tiftik kuak, bez ileme kuak, kk dlbend kuak, bez kuak, krmz tiftik kuak, sim atr kuak, dlbend kuak, mnakka dlbend kuak, kara ibriim kuak, irin ekerli kuak, celli kuak, tekbend kuak, kanat kuak, ibriim ke- narl gm kuak, altn nl kuak, Acem al kuak, altn srma kuak gibi ok sayda ve zengin eitlerini kaynaklarda tespit edebiliyoruz. Buna ilave olarak palaskann varl da kaynaklarda grlmektedir. Osmanl toplumunda, yukarda ifade edilen kyafetlerin hepsinin zerine ve batan aa doru uzanan en d giyeceklerden aba, cbbe, kaftan, bini, krk, ferace, ve yamurluklarn ok zengin eitleri kaynaklara yansmtr. Cbbenin ukas, al, sevaili, beyaz, yeili, maisi, zeytunisi, lahor, Msr; Kaftann beyaz, mai, meki, krmz, alaca, yeil, mor, alverai, nefti, telli, atlas, hatai, kadife, Acem bezli, bogasi, Badad, sof, Marib, srmesi; biniin, eker rengi, al, uka, nefti uka; krkn hayvanlardan kurt, koyun, kuzu, sansar, sincap, kakum, tilki, kedi, sa- mur, vaak, tavan, mai uka, uka dolma, uka nafe yn, krmz uka, yeil uka, turuncu uka, al telli hatai, sevai kapl, gk, sar yzl nafe, siyah Ein, ksa; abann, siyah, kadife, Burusa abas; feracenin yeili, beyaz sofu, Engr ukas, moru, krmz ukas, meskisi, neftisi, krmz ksa ynls, uzun yenli yeili, mai ukas, mor krkls, atik kakum krkls, samur paca krkls gibi eitleri saylabilir. Son olarak, bu kyafetlerin bir paras olmayan fakat insanlarn vaz gee- medikleri bir tutku olan ziynet eyalarn zikretmek gerekir: ounlukla kadnlarn kullandklar bu ziynet eyalar arasnda altun kpe, sim kpe, yemeni zerta, sim sa ba, gm ayak halhali, gm tahta kol halhali, gm tahta bi- lezik, inci gerdan, incili kehribar, tal kpe, altun, sim-altun yzk ve halka, altun sa ba, tepelik, gamze altunu ve boyun altunu saylabilir. Osmanl ailesi her trl eyasn belli bir dzende muhafaza etmek iin boha ve sandk kullanmakta idi. Gerektii zaman bu sandk veya bohalar alarak ihtiyac olan alr ve daha sonra bu sandk veya bohalar toplanarak evin bir kesinde onlar iin ayrlm-hazrlanm yerlere kaldrlrd. Hatta, eitli bohalar sandk iine de konulurdu. Kaynaklarda sadece boha-boa diye tanmlananlarn dnda, zelliklerini de ifade eden hare boha, sar mnakka boha, hezar-pare boha, siyah boha, beyaz boha, beyaz nakl kk boha, atlas ileme boha, it boha, sim ilemeli ipek boha, mnakka boha, kenar gm tellihre boha eitleri mevcuttur. Sandn ise kemikli sandk, kk sandk, selvi sandk, siyah sandk gibi eitlerine rastlanlmtr.
Ayakkab Osmanl toplumunda giyim-kuamn son halkasn ayaklara giyilen eyalar tekil etmektedir. Bunlarn deiik kaynaklarda ok fazla eitlerinin bulun- masna ramen, tereke defterlerinde fazla eit ve saysna rastlanlmamtr. Tespit ettiklerimiz arasnda; ayakkabnn iine giyilen orab ve Sivas orabnn dnda ayakkab olarak, ayakkab, pabu (cedidi sar ili pabu), izme (asuma- n izme, izme pabu), mesh (kebir mesh, mest ikest), naln (sim naln, srma naln), terlik (Bayram terlik, ali terlik), edik (i edik, i edik iki bamak) ve postal bulunmaktadr. Sonu Osmanl ailesinin yaad ev, odalarn says bakmndan kk, fakat fonk- siyonel kullanm asndan zengindir. Buna, konar-ger Trk kltrnn de etki- siyle eyalarnn toplanp, alr nitelikte olmas eklenince, kk meknn daha da geniledii grlr. Ailenin hayat, odalarn iinde skp kalmam, bulunduu btn mekna, gnlk kullanm elemanlarn tayarak iinde yaad mekn (ev, avlu, bahe vs.) en ince ayrntsna kadar deerlendirmitir. Evde kullanlan eyalar, eitli ve zengin olmasnn yansra btn Anado- lu'da ayn oranda yaygndr. Edirne'deki ev eyalarn Manisa, Konya, Trab- zon'da veya Diyarbakr'da da hemen hemen bulmak mmkndr. Osmanl ailesinin giyim-kuam kltr de ev ve ev eyalarnda olduu gibi ok zengindir. Dini ve sosyal farkllklar dolaysyla baz hukuk ayrmlar ge- tirilmek istenmi ise de temelde ok fazla farkllklar yoktur. Bu durum, kadn ve erkek iin de geerlidir: Her ne kadar grnnn farkl olaca dnlse de, kadn ve erkek hemen hemen ayn isimde kyafetleri giymektedirler. Ev kltrnde olduu gibi, ev eyalarnda veya giyim kuamda gerek malzem- enin temininden ve gerekse iklim artlarndan kaynaklanan deiikliklerin ol- mas tabiidir. Bunun yansra, kiilerin ekonomik durumlarndan dolay da baz farkllklar mevcuttur. Ancak bu, Osmanl ailesinin temel btnln bozma- maktadr.
LGATE Aba Acemkr Ahur Ake Alaca Ambar Amelikan Anam Arakiyye Asel Asker sumn (Asmn) Atlas Bakra Bargir Basma Bayrm Bedesten Beledi Billur Boasi Botul-Botur Brk Buka Brnck Car Kaba ve kaln bir ynl kuma, bu kumadan yaplan esvab; botur, hrka, cebken, bilhassa paltoya da aba denirdi. :ran yapm. :Evcil hayvan barna :Osmanl para birimi :Genellikle krmz zemin zerine sar ubuklu bir pamuklu ve ipekli kuma. Anadolunun hemen her tarafnda el tezghlarnda dokunan kumadan, mintan, alvar ve entari daha yaygn olarak yaplmaktayd. :Tahl nevi rnlerin sakland yer :Amerikan bezi :Koyun :Tiftikden yaplm ince, hafif bir klahn addr. :Bal :Berat sahibi olan. :Gk rengi :pekden dokunmu esvablk bir kuma olub al, mavi, yeil, sar ve daima dz renklidir :Su konmak zere bakrdan mamul kap :Yk tayan, araba eken, stne binilen at :Muhtelif renk ve desenlerde dokunan pamuklu kuma. Eski ismi t olarak bilinir :Beyaz veya renkli, kaba ve orta kalitede Hind pamuklu kuma, boas :Bezzazistan veya Beziztan'dan bozma bir kelime olup, st kapal arlara verilen isimdir :Yerli kuma, it bezi :Cam, kristal :Daha ziyade astar olarak kullanlan seyrek dokunmu bez :Bacaklar dar bir erkek kisvesi :ukadan yaplan ve daha ziyde yenierilerin merasimlerde giydikleri, baa geen ksmnda ilemeli bir erid bulunan, uzun ve u ksm omuzlara den bir serpu :Hayvann ayana vurulan kstek :Ham ipekten pek az miktarda keten iplii katlarak dokunan yazlk bir kuma :Kadnlarn sokaa karken brndkleri deirmi (kare) araf
Cbbe atk atma it itari uka-uha :En ste giyilen geni ve bol elbise :Elbise veya yastk yz yapmaa yaryan kabartma iekli bir nevi kadife :Bir eit yerli kuma, zeri iekli ve ekilli bez, basma :Bir teli ipek, iki veya teli pamuk nak doku- mal bir eit kuma :Bir eit ynl kuma
Deirmi Destar Dimi Divit-Devt Dizlik Dolama Don Duhan Dlbend Edik Elvan Entari Esb Evn :Eni boyu bir, kare :Sark :Verevine dokunmu kuma :Divit, kalem koymak iin uzun maden sap ve ucunda hokkas bulunan yaz takm :Dize kadar olan ksa bir nevi don :uhadan yaplm, n ak bir nevi entari ki stne bir kuak balanrd :Elbise, klk-kyafet, genellikle i amar :Ttn :Pamuk ipliinden dokunmu ince ve yumuak bir bez, ba rts, sark :Ayaa giyilen bir mest, stne baka bir pabu daha giyildiinden dolay buna i-edik veya e- dik denirdi. :Rengarenk, alacal :Basma, patiska vs. kumalardan yaplan uzun bir elbise :At :Kap-kacak, kymetli sofra veya kahve takmlar
Fafur-Fafurl Ferace Filinta Fiske amadan Fistan :Porselenden yaplm, in ii yar effaf her trl kapkacak. :Eskiden kadnlarn sokakta giydikleri, kol, yen ve bedeni bol ve uzun st elbisesi :Ksa namlulu, akmakl tfenk :Kk el amdan :Kadn elbisesi
Gaddare Gevz Glb Glabdan :Az tamamen ve u tarafnn srt yarya kadar keskin, irice ve eri bir eit kesici silah :Ceviz, ceviz rengi :Gl suyu :ine gl suyu konulan kap
Halhal Halice Hamakr Harar Harc Hre Helke Hindkr Hm Horasan lik
sran-skre Kaftan Kakum Kalie Kapama Kse Kavuk Kebe Kee Kefgir Kehribar Kemha Kerpi Keten-Kettan Konak Khne Kubur Kutnu-Kutn Ktahyakr :Kadnlarn ayak bileklerine taktklar bilezik :Kk hal, seccade, kilim :Hama ii :Byk uval :Ad, ucuz :Mermer gibi dalgal kuma :Su tamak veya iinde muhafaza etmek iin bakrdan mamul kap :Hind ii :Anadolu'da yaygn olarak kullanlan bina yapm teknii :Horasan ii :Kn elbise altna giyilen pamuklu yelek, zbn
:En ste giyilen astarsz giysi :Sansar ve gelincie benzeyen, boz ve siyah kuy- ruklu bir hayvan :Bk. Halice , :Astarl kaftan, pamuklu hrka :iniden, fafurdan, porselenden vesireden yaplm anak :Ykseke ve ekseriya ii pamuklu, zerine sark sarlan bir serpu :Kaln kee :Dlmek suretiyle ynden elde edilen kaln, kaba kuma :Szge :Baltk sahillerinde kan kymetli, balgam ren- ginde bir ta. ubuk imamesi, tebih vs. yaplr :zgs ve atks ipek, st sra atksnda ayrca altn alaml gm veya dorudan doruya gml klabdanla dokunmu ipekli kuma :Topraktan yaplan bina malzemesi :Lifleri dokumaclkta, tohumu eidli hastalklarn tedavisinde kullanlan bitki ve bu liflerin kullanlmasyla dokunmu kuma :kmetgh, menzil, mesken ve ok sayda odaya havi ev :Eski, kullanlm :Silah antas, sadak :zgs ince ipek, atks iki pamuk, bir ipekten olan enine yollu kaba ve kaln kuma :Ktahya ii
Muhattem Mcevveze Mnakka Msta'mel Nacak Nfe Nef Nuhs Pbu-Bb Palaska Pazen Raht Revgan-Rugan Samur Sadef-Sedef-Sedefkr Sedir : Trl eitleri ile yzyllar boyunca yalnz erkek lerin giydii serpu : Et : Lehistan ii : Bakrdan yayvan ve kenarlar enli sahan veya tepsi : Dikili pamuklu ksa hrka : Kark : Minder zerine rtlen uka vs. kumalardan yaplan n kenar saakl rt : Kenar ilemeli destimal, havlu, pekir : Makas : Geni manada kuzey Afrika halk : Meinden veya tenekeden yaplma, eer ba veya arkaya aslan su kab : Mine ii : Farsa nmten isminden alnmadr. gmlei zerine giyilen, etekleri kalalar rtecek kadar uzun, yrtmal kyafet : Mozayik olarak haneli ilenmi kuma : Eski Osmanl ricalinin merasim gnlerinde balarna giydikleri kavuk, muzevvece : Nakl : Yeni olmayan, kullanlan : Balta : Tilki, samur, tavan vs. hayvanlarn gbek taraflarnda kan krk : Siyaha yakn, koyu yeil : Bakr : Bir nevi ayakkab : Fiek koymaa mahsus gm, tun veya kseleden mahfaza ki kayla apraz aslr veya balanr : i tyl, d perdahl basma : Binek atlarna vurulan takm : Ya : Sibirya'da yaayan derisi kymetli bir hayvan : inden inci karlan istiridye kabuklarnn i ta- rafndaki parlak madde ki dolap, sandk, masa vs. eyann tezyininde kullanlrd : Odann en yukar tarafnda stne minder veya ilte serilen ykseklik
Selanikkr Selmlk Serser Servil Serpu Sevyi-Sevi Sim Sivaskr Sof Sofra
Som Sfl-Sufla Srm Tahtn Tahtrevan Takye-takke Tandr Trik Tekne Tennure Teelti Tombak Tosyakr Ukur stlk Varsak Velene-Velense :Selanik ii :Byk daire ve konaklarn erkeklere ve erkek misafir kabul etmee mahsus ksmlar :zgs ipek, atksnda altn alaml gm tel veya dorudan doruya gm tel kullanlarak dokunan kuma :alvar, don :Baa giyilen balk :Bir tr ipekli dokuma eidi :Gm :Sivas ii :nce tiftik ipliinden dokunmu "ham sofun ykanp frnlanmasndan sonraki halidir :Kenarlarndaki halka veya deliklere geirilmi bir kaytanla toplanp yere aldnda stne ekmek ve yemek konan mein vs. den yaplma daire biimindeki yayg :Bak vs. yaplan balk dii :Aa ksm, en alt ksm :ividle boyamada siyaha bakan koyu maviye verilen ad :st kat, st ksm :Drt kii veya iki katr tarafndan tanan nakil arac :Kavuk, vs. baa giyilen eylerin terden kirlenmesini nlemek iin altna giyilen bezden yaplm hafif balk :Ekmek vs. piirmek iin yaplm ocak :Sokak, yol :Hamur yurulan derin ahab kap :Kolsuz, yakas yrtmal, bel yeri krmal bir eit uzun entari :Eer altna konulan kee :Bakr ve pirinten yaplan eyann civa yaldz ile yaldzlanan eidi :Tosya ii :Don ve alvar bele balamak iin ukurluun iine geirilen kuak :Elbise, esvab stne giyilen Palto, Kaput, Gocuk, Burnos, Pelerin, Kepenek, Cbbe, Krk gibi giyim eyasnn tm hakknda kullanlm, kullanlr bir isimdir. :Yataan denilen byk bak :Atlarn eerleri altna konan yumuak rt, ayn zamanda sergi olarak da kullanlr.
Venedikkr : Venedik ii Yalk : Mendil, pekir, bez paras, sofrada el silmee mahsus bez Yemeni : Alaca boyal, zerine kalpla iek resimleri baslm ince bez, yazma. Ksa kenarl, kaba ayak- kab Zarf : Eski kulpsuz fincanlarn iin konduu madeni ve ayakl eya Zbn : Eskiden kaftan altna giyilen ksa pamuklu gmlek
Konya er'iyye Sicili 58/33 BELGE 1 EV SATI VESKASI
Medine-i Konya'da Ferhuniye mahallesi skknndan Musa bin Mehmed Meclis'i er'i enverde ibu rfi'l-kitab zevcesi Fatma binti tarafndan bey' at '1- beyn tasdike vekil-i er'si olan Seyyid Abdullah bin Seyyid Mustafa mahzarnda bi't-tav''s-sf ikrar ve i'tirf eyleyb mahalle-i mezbrede vki' garben byi'-i merkum Musa ve kbleten Semerci Abdunnebi ve arken Abdulkasm ve imlen Sadk mlkleriyle mahdd bir oda ve bir rtme ve bir mikdar ecrd) mtemil baei'muhtev mlk-i menzilimiz bi-cmleti't-tevb' ve'1-levhk ve kffet'l- hukk ve'1-mrafk tarafeynden icb ve kabul hav urt-mfsideden r bey'-i bt- sahh-i er'i ile mteriye-i mezbreye otuz gurua bey' ve temlik ve teslm idb oldahi ber-minvl-i muharrer itira ve temellk ve tesellm ve kabz ve kabul itdikten sonra semeni olan mebla mezkn mteriye-i mezbre yedinden tamamen ve kamilen ahz ve kabz idb teslm-i mebi' eyledim fm ba'd semeni mezkrdan zimmetinde vehen mine'l-vch benim hak ve alakam kal-mayub mteriye-i mezbre Fatma'nn mlk-i mters ve hakk- sarhi olmudur keyfe mye ve yehtr ber vech-i mlkiyet zabt ve mutasarrfa olsun didikde gbbe't-tasdk'-er'i m vka'a bi't-taleb ketb olund. F 5 min zilkade sene 1177. Ahmed Paazade Seyyid Hac Salih Kuyumcu smail Abdunnebi Mehmed b. shak Yalk Hac Mustafa Mtevelli Seyyid Seyfullah bin Seyyid Mehmed Konya er'iye Sicili 58/33
Konya er'iyye Sicili 58/59 BELGE 2 EV SATI VESKASI
Medine-i Konya'da Esenlu mahallesi sakinlerinden Fatma binti Mustafa nm hatun tarafndan bey'-i t''z-zikri takrir ve i't-i hccete vekl olduu zt- mezbre rifn Ikzde Seyyid Sleyman ve brahim bin Mehmed nm kimes- neler ehdetleriyle sabit olan ekilli Muytb Mehmed nm kimesne meclis-i er'i erf-i enverde ibu rfi''l-kitb Esseyyid Mehmed bin Topal Abdullah nm kimesne mahzarnda bi'1-vekle ikrr- tm ve takrr-i kelm idb mvekkilem mezbre Fatma hatun silk-i mlkmde mnselik ve taht- tasarru- fumda olub etrf- erba'adan iilli brahim ve Numan ve Seyyid Mehmed Mter-i merkum mlkleri ve tark-i m ile mahdd ve mmtaz iki oda ve bir yazlk ve bir izbe ve iki ahur ve bir kenif ve bir mikdar havluy- mtemil sakine olduum mlk-i menzilimi cemi''t-tevb' ve levhiki ve kffe-i hukuk ve tara- feynle tarafndan icb ve kabul hv ve urt- mfsideden r bey'i bt- sahh-i er' ile merkum Esseyyid Mehmed'e seksenyedi gurua bey' ve temlik ve teslim eyledim oldahi ber cevh-i muharrer semeni merkum ile itira ve temellk ve te- sellm ve kabul eyledikden sonra semen olan mebla- mezkr mter'-i merkum yedinden tamamen ve kamilen ahz ve kabz eyledim semeni mebi'-i mezkrdan merkum Esseyyid Mehmed zimmetinde bir ake ve bir habbe alacak hakkm baki kalmad fm ba'd slef'z-zikr menzil-i mahdd- ma'lumede ve- chen mine'l-vch benim alaka ve medhalim kalmayub mter-i merkum Es- sey-yid Mehmed'in mlk- mters ve hakk- srhi olmudur keyfe m ye ve yehtr zapt ve mutasarrf olsun didi didikde gbbe't-tasdk'-er'i m vka'a bi't- taleb ketb olund. Fi'1-yevmi't-ts' aer min rebi'i'l-evvel l sene semn ve seb'n ve miete ve elf. Sar Halil ve olu Abdullah Terzi Dede Terzi Esseyyid Mehmed Halil bin Ahmed Efendi brahim b. Mehmed Efendi Konya er'iyye Sicili 58/59
Konya er'iyye Sicili 58/104 BELGE 3 EV SATI VESKASI
Medine-i Konya'da Karaarslan mahallesi skknndan iba Elhac Meh- med Aa bin Murad nm kimesne meclis-i er'-i erf-i lzim't-terfde ibu rfi'-'l-kitb Elhac Himmet Aa bin Hasan nm kimesne mahzarnda bi't- tav'uhu ikrr- tm ve takrr-i kelm idb mahalle-i mezbrede vki' bir tarafdan Mtevelliye hatun ve bir tarafdan Deveci Mehmed ve bir tarafdan Kazzz Es- seyyid Mahmud mlkleri ve bir tarafdan tark-i hs ile mahdd ve mmtaz hari- ciyyede bir oda ve bir tabhhne ve iki oda ve bir rtme ve bir mikdar havlu ve dahiliyyede ecr- grm mtemil mlk-i menzilimi cemi''t-tevbi' ve levhiki ve kffe-i hukuk ve mrfkyla tarafeynden icb ve kabl-i hv urt- mfsideden r ve ber bey'i bt- sahh-i er'i ile merkum Hac Himmet'e yzelli gurua bey' ve temlk ve teslim eyledim oldah ber vech-i muharrer se- meni merkum ile itira ve temellk ve tesellm ve kabz ve kabul eyledikden son- ra semeni olan mebla- mezkr mteri-i merkum Hac Himmet yedinden bi't- tamm ve'1-keml ahz ve kabz idb teslim-i mebi' eyledim ba'de'1-yevm semeni mebi'-i mezkrdan merkum zimmetinde bir ake ve bir habbe alacak hakkm bak kalmad fm ba'd slef'l-beyn menzil-i mahdd- ma'lumede vechen mine'l-vch benim alaka ve medhalim kalmayub mter-i merkum Hac Himmet'in mlk-i mters ve hakk- sarhi olmudur keyfe m ye ve yehtr zabt ve mutasarrf olsun didikde gbbe't-tasdk'-er'i m vka'a bi't-taleb ketb olundu. Fi'1-yevmi'l-hd aer min saferi'1-hayr li-sene s'a ve seb'n ve miete ve elf. iba Dervi Abdullah Ebu Bekir b. mer Hac Ahmed b. Mustafa Hac Eyyb b. Abdullah Hac Esir b. Abdullah Hac Mehmed b. Abdullah Konya er'iyye Sicili 58/104
Konya er'iye Sicili 58/67 BELGE 4 MHR TALEB VESKASI
Medine-i Konya'da Pr sa mahallesi sakinlerinden Saliha binti Halil nm hatun tarafndan da'vy- t'l-beyn vekl olduu zt- mezbre ma'rifet-i er'iye ile rifn olan Mustafa bin Mehmed ve Mehmed bin Mustafa nm ki- mesneler ehdetleriyle veklet-i sabit olan zevci Dervi Hasan bin Veyis nm kimesne meclis-i er'i enverde zevc-i esbak ibu rfi''l-kitb Esseyyid brahim bin Esseyyid Ali nm kimesne mahzarnda zerine da'v ve takrr-i kelm idb mvekkilem mezbre-i hal' eyledii vakitde zimmetinde olan mehr-i meccelesini b'de'1-ahz mezbfenin olmak zere krk gfu kymetli bir sim kemer kuak ve on guru kymetli bir sim n kuak ve bir dolama entari ve bir am alacas oniki guru kymetli ve iki guru kymetli hamam rahti ve bir guru kymetli ocak perdesi ve guru kymetli mavi enber ve birbuuk guru kymetli beyaz entari ve yiirmi para kymetli bir yine ve iki guru kymetli san- duka ve bir guru kymetli alvar cem'an yetmidrt guruluk eyas zimmetinde kalmala mezbrdan bi'1-vekle taleb eylediimde edadan imtina' itmekle suvl olunub ahvirilmesi matlbmdr didikde gbbe's-suvl merkum Esseyyid brahim cevbnda mezbre-i hal' ittiim hynde balda mezkr yetmidrt guruluk eya ve gerek mehr-i muaccele bana ref ve teslim idb hal'a talibe olduunda bendah minvl-i muharrer zere hal' idb ey-i mezkrdan zimme- timi ibra itmiidi deyu defile mukabele idecek gbbe'l-istintk ve akib'l-inkr rfi'-i merkumdan ref-i merutumu mbeyyin beyyine taleb olundukda udl- ahrr recl-i mslimnden Mehmed bin Ali ve Ali Efendi bin Mustafa ve Molla Eyyb bin Halil nm kimesneler li-eceli'-ehde meclis-i er'e hzurn olub istihd olunduklarnda fi'1-hakka mdde-i merkumun mvekkilesi Saliha nm hatun mezbr Esseyyid brahim hal' eyledii esnada bizim huzurumuzda s- lef'l-beyn ey-i mezkreleri yetmidrt guru olmak zere zevc-i evveline teslm idb hal'a talibe olduunda mezbr Esseyyid brahim dahi ba'de'1-ahz hal' idb ey-i mezrda ve gerek hukk- zevciyete mteallik mme-i da'vdan zimmetini ibra eylediine bizler bu hususa bu vech zere hidleriz ve ehdet dah ideriz deyu her biri edy- ehdet-i er'iye itmeleriyle ehdetleri hiyn- kabulde vki' olman mucebince mdde'i mezbr Dervi Hasan b-vech-i er'i murzadan ba'de'1-men' m vaka-a bi't-taleb ketb olundu. Hurrire fi'1-yevmi'l-tsi' aer min cemziye'1-hir li-sene semn ve seb'n ve miete ve elf. Osman b. Ebu Bekir Sleyman bin Esseyyid Abdulkdir bin brahim Sal Esseyyid Mehemmed Kandire Mehmed Bee Konya er'iyye Sicili 58/67
Konya er'iyye Sicili 121/11 BELGE 5 TEREKE DEFTER
Medine-i Konya'da ems mahallesinde hlike olan Sima veledet Arakil nm hlikenin veraseti zevci Bogos veled Kirkor ile sretiye kebre kz Ahsbet Ve ammisi olu Mardrosa mnhasra olduu er'an ba'de't-tahkr taraf- tahrr olu- nan defterdir ki zikr olunur. F 9 c. evvel 1229 Temrl tahta sanduka 1 Haleb alacas 1 alklk bez top 1 Dokunacak derezi petemallik uka cbbe 2 Msta'mel iekli entari 1 am alacas entari 1 Ard beyaz entari 1 Ard beyaz kuma entari 1 Defa entari 1 Mavi kemha entari 1 Beyaz fitilli entari 1 Cedid boasi entari 1 Khne nfe krk 1 Cebken 2 Kutnu alvar 1 Haleb alacas alvar 1 Havlu 3 Gmlek 1 ve havlu 2 ve sofra pekiri 1 ve ukur 1 Kuak kolan 1 ve enber 2 Msta'mel ve cedid enber 16 Sim arakin 1 Sim dolu kuak 1 Altun yzk 1 ve zihkir 1 Takm altunu Altun bilezik ve kpe Boyac Ovannes zimmetinde zimem Gyegisi zimmetinde Seped sanduka 1 ilte ve dek 5 Yastk 5 Msta'mel kilim 1 Yorgan 5 Keten bezi paralan ... ve hurdavt : 20 guru : 12 guru : 12 guru : 40 guru : 55 guru : 25 guru : 25 guru : 15 guru : 13 guru : 15 guru : 35 guru : 6 guru : 10 guru : 10 guru : 13 guru : 15 guru : 12 guru : 4.5 guru : 20 guru : 6 guru : 30 guru : 60 guru : 100 guru : 30 guru : 160 guru : 211 guru : 17 guru : 43 guru : 10 guru : 25 guru : 10 guru : 25 guru : 55 guru : 6.5 guru : 5 guru
Beledi yasdk yz 1 ve enber 2 orab ve hurdavt Mir't 1 rt 1 ve petemal 1 ve pekir 6 Kahve ibrii 4 Tonbak zarf 3 ve fincan 2 ve tebsi 1 Alaca paras ve petemal 5 Ktahyakr fincan ve bardak ilte yz ve astar Entarilik bez Cedid gmlek 2 ve bez 1 pekli gmlek 2 pek elvan Khne kee don 1 Hnta kile 2 uval 2 ve hebe 2 Leen ve ibrik Evn- nhs 30 kyye Yalduz altn 14 ve msr fndk 1 Tecemmlt- hne Cem'an yekn: 1643 guru Minh l-ihrct: 5 guru 15 guru 3 guru 14 guru 6 guru 7 guru 5 guru 2 guru 5 guru 3 guru 20 guru 18 guru 13 guru 2 guru 32 guru 10 guru 15 guru 120 guru 190 guru 10 guru
Resm-i ksmet : 41 guru Kalemiye ve ukadariye : 14 guru Kethdiye ve muhziriye : 7 guru Kaydiye : 2 gu-u Temhiriye : 4 guru Yekn'l-ihrct: 68 guru Sahh'1-bki: 1575 guru Hisset'z-zevc'l-mesfr: 393.5 guru 30 ake Hisset'l-bint'l-mesfre: 787.5 guru Hisset'l-ibn'l- amm'l-mesfr: 393.5 guru 30 ake Konya er'iyye Sicili 121/11.
Konya er'iyye Sicili 121/85 BELGE 6 TEREKE DEFTER
Medine-i Konya'da Civar mahallesinde sakin iken bundan akdem vefat iden ser tark-i mevlev Mehmed Dede bin molla mer'in veraseti zevce-i menkhas Raziye binti Elhac Abdullah ile mezbrenin batnnda gayr- ms- tebn ibn-i vhid farz olunan hamle mnhasra olduu er'an zahir mtehakkk oldukdan sonra mtevvff-i merkumun bi'1-iltims tahrr olunan muhalleft defteridir ki ber vech-i t zikr olunur Hur'rire f 25 Zilhicce sene 1186 Kitb- ahidi ve hizb'1-bahr ve mecmua ve hamail cild 3 ve evrk- pern uka hrka 2 ve uka cbbe 1 Klah 2 ve misvak 4 beyz tesbh baka tarak 1 Hseyin ba kurbunda kin ba kta 1 Nakd- mevcde Khne kalie 2 seccade 1 ve yasdk 5 Kahve ibrii 2 Ka'be fincan 14 ve ceviz zarf 12 ve duhan ubuklar 11 Defa ka'be fincan 15 Kahve kyye 1.5 Bosi top 1 duhan kisesi 2 Kahve deirmeni 1 ve duhan kyye 2 Dervi lleleri 32 Kehribar imame 2 ve billur bardak 1 ve am'adan 1 ve tecemmlt Leen 2 ve ibrik 2 Beled yasdk 4 Billur bardak 4 uka akr Sim zarf 1 ve fincan 2 Kahve kutus ve kahve kyye 0.5 Akreb saat Khne uka dolama plik alacas entari Msta'mel am alacas kaftan Kuak plik alacas kaftan Khne boasi kablu nfe krk khne sark 2 Sar kahve ibrii 6 izme ve bb Khne beyaz sde ve ihram Sar kahve gm Kilim Evn- nhs 4 kyye Tecemmlt- hne Cem'an yekn: 352.5 guru 3 guru 12 guru 2.5 guru 150 guru 95.5 guru 9 guru 2 guru 7 guru 4 guru 3 guru 2 guru 2.5 guru 1.5 guru 3 guru 5 guru 4 guru 1 guru 3 guru 3 guru 1.5 guru 3 guru 2 guru 1 guru 4 guru 1 guru 2 guru 5 guru 1 guru 1.5 guru 1.5 guru 4 guru 1.5 guru 5 guru 4 guru 2 guru
Minh l-ihrct: Mihr-i Meccele li'z-zevce-i mezbre Resm-i ksmet Ktibiye ukadriye Muhzriye eminiye Yekn'l-ihrct: 52.5 guru Sahh'1- bk: 300 guru Hisset'z-zevcet'l- mezbre: 37.5 guru Hisse l-haml: 262 guru : 40 guru : 9 guru : 1 guru : 1 guru : 1.5 guru Konya er'iyye Sicili 121/85
Konya er'iyye Sicili 121/137 BELGE 7 TEREKE DEFTER
Medine-i Konya'da Kerim Dede mahallesinde sakin iken bundan akdem fevt olan lmekci Seyyid brahim bn Seyyid Mehmed'in veraseti zevcesi Aie bin- ti Mehmed nm htn ile sulbiye-i kebre kz erife ve sulb-i sar oullar Meh- med ve Ali'ye mnhasra olduu er'an mtehakkk oldukdan sonra mteveff-i mezbrun bi'1-iltims tahrr ve taksm olunan metrukt defteridir ki ber vech-i ati zikr olunur. Hurrire f Zilhicce sene 1189 Menzil der mahalle-i mezbre : 85 guru Mahalle-i mezbre banda ba : 70 guru Ganem ve kei 30 : 70 guru Kavakl karyesinde ift orta ... : 24 guru Mezru' hnta kile 2.5 : 13 guru Merkeb spas : 3 guru Yn kyye 6 : 2 guru Nakd- mevcudu : 17 guru Yasdk 5 : 1.5 guru Palas 3 ve kebe 1 : 5 guru Yan makad 2 : 4 guru Kee 4 : 4 guru Tfenk ve pitov ve kebr bak : 10 guru Kavuk sark : 2 guru Palas ve kilim : 5 guru Msta'mel krk : 2 guru Kahve ibrii 2 : 1.5 guru Fenr ve am'adan : 1 guru Kebr leen : 10 guru Dakk kile 0.5 : 2 guru Bekmez kyye 30 : 3 guru Evn- nhs 25 kyye : 25 guru El leeni ve ibrik : 3 guru Tecemmlt- hne : 3 guru lmekci dkkan ve eyas bi'1-cmle : 40 guru Der zimmet Hseyin be ol Koca Mustafa ve obac Hasan zimmetlerinde : 14 guru Cem'an yekn: 520 guru Minh l-ihrct: Techz ve tekfin ve sire ber mceb vasyyet-i msebbet b tenkz vas-i muhtar m'mire-i harabe : 30 guru
Mihr-i meccele misl-i li'z-zevce : 15 guru Resm-i ksmet : 13 guru Ktibiye ukdriye : 5 guru Eminiye muhzriye : 3 gun Yekn'l-ihrct : 66 guru Sahh'1-bki: 454 guru Hisset'z-zevce Hisset'l-binti Hisse l-ibn Hisse l-ibn 56.5 guru 79 guru 158.5 guru 158.5 guru 10 para 18 para 16 para 16 para Konya er'iyye Sicili 121/137
Sivas er'iyye Sicili 19/34-35 BELGE 8 TEREKE DEFTER
Medine-i Sivas'da vki' avu Ba mahallesi skknndan iken bundan ak- dem vefat iden Mezzin Esseyyid Ahmed Efendi bin Yusuf nm mteveffann veraseti zevce-i metrkesi Hadice binti Ali ve li'ebeveyn kzkarndalar erife ve Zeyneb nmn htn inhisar lede'-er'il-enver mtehakkk oldukdan sonra mteveff- merkumun terekesi ma'rifet-i er' ve Sivas kim-makm limakm vekili inyeten Esseyyid Elhac Ali Be Efendi canibinden me'mr kavvs Ah- med ma'rifetiyle takvm-i bih olunarak tahrr ve beyne'l-verese bi'1-farzati'- er'iye tevzi' ve taksim defteridir ki ber vech-i t zikr olunur. F 23 evval sene 1253 Khne alaca yzl minder 1 kymeti 20 guru it yzl yasdk 2 dimi 1 yz yasd 1 kymeti 55 guru Dernlar bt minder 4 kymeti 15 guru it yzl yorgan 2 kymeti 70 guru Khne it yorgan 1 minder 1 kymeti 20 guru it yorgan yz 1 dek yz 1 kymeti 15 guru Msta'mel yan hals 1 kymeti 30 guru Msta'mel ul 1 khne ul 1 kymeti 25 guru Msta'mel cecim 2 kymeti 10 guru Torba 3 kymeti 15 guru Balta 1 Ocak iskelesi 2 kymeti 12 guru Yn dara 1 kymeti 5 guru Kahve ibrii 2 cezve 1 kymeti 20 guru Sar fenr 1 kymeti 8 guru Tennure ulu 1 kymeti 5 guru Gl kb 1 kymeti 5 guru Sar duhan tablas 1 kymeti 2 guru Krmz bez Haleb 10 kymeti 25 guru Post 1 kymeti 4 guru it dek 1 ilte dek 1 kymeti 75 guru Sar it dek 1 kymeti 25 guru Dernlar abut minder 2 kymeti 10 guru it yzl yasdk 2 kymeti 40 guru it yzl yorgan 3 kymeti 75 guru Msta'mel hal 1 kymeti 25 guru Kilim 1 kymeti 40 guru Msta'mel kilim 1 kymeti 20 guru Tennure ulu 1 kymeti 3 guru Khne uha alvar 1 kymeti 20 guru Tosyakr kuak 1 kymeti 20 guru Yeil sark 1 kymeti 5 guru Khne entari 1 kymeti 8 guru Bez gmlek 3 kymeti 50 guru am'adan 1 kymeti 25 guru Kazma 1 maa 1 kz tavas 1 kymeti 10 guru Dibek 1 telei 1 kymeti 3 guru
Khne malah 1 kymeti sar divt 1 kymeti Tahta sanduk 1 ekmece 1 ek 1 ...... 1 kymeti Kb 2 kymeti Penyir batman 1 mum kyye 1 kymeti Khne entari 1 Fes 1 ilik 2 sark 1 kymeti ... 1 Nalin ift 1 duhan ubuu 1 kymeti Fincan 2 zarf 2 kymeti Defa ... 1 sargulu duhan ubuu 1 kymeti Dernlar abut minder 3 kymeti it yasdk 1 dimi 1 kymeti Msta'mel kilim 1 khne kilim 1 kymeti Alaca yzl yorgan 1 it yorgan 1 kymeti Bez gmlek 2 krmz Haleb 5 kymeti Khne uha cbbe 1 Yeil sark 1 kymeti Khne ul 1 tennure ulu 1 kymeti Fincan 2 zarf 6 tabak 1 ibrik 1 cezve 1 kymeti Penyir (peynir) batman 1 kymeti Mitil arb 1 kymeti Leen 1 ibrik 1 kymeti Sar am'adan 1 kymeti Mum 4 kyye kymeti skele 1 ... 1... 1 maa 1 dibek el 1 keser 1 lahm satr 1 kymeti Glf ma'a kb 1 kymeti Makras 1 kymeti r kyye 6 zm 3 kyye ceviz rubl'l kymeti ... ma'a eride kymeti Tabak 3 kse 3 kymeti Bulgur ve yarma rubl' 8 uval 1 kymeti Hatab araba 12 kymeti Khne ngilizkr saat 1 kymeti uha bini 1 kymeti itn bezi entari 1 uha fermane 1 kymeti Dakik 35 kile uval 3 kymeti Evn- nhs 37 kyye kymeti Zara karyesinde yorgan 1 kymeti Bez gmlek 1 ipekli 1 beyaz bez Haleb 1 kymeti Dimi dek 1 it yorgan 1 yasdk 1 kymeti Nakid-i mevcudu Der zimmet: Abdurrahman Efendide Esb bah Der zimmet: Zaral Nefesol Ebu Bekir'de Yine merkum Ebu Bekir'de itirak inek 1 kymeti Yine Zara karyesinde davar 5 toklu 2 kymeti Hurdavat- menzil kymeti 20 guru 10 guru 10 guru 5 guru 13 guru 15 guru 12 guru 6 guru 6 guru 20 guru 45 guru 60 guru 60 guru 52 guru 10 guru 10 guru 25 guru 9 guru 15 guru 40 guru 8 guru 14 guru 25 guru 7 guru 3 guru 15 guru 5 guru 8 guru 50 guru 144 guru 65 guru 100 guru 60 guru 330 guru 540 guru 20 guru 52 guru 120 guru 242 guru 77 guru 60 guru 112 guru 40 guru 120 guru 130 guru
Cem'an yekn: 3612 guru Ve minh l-ihrct: Techz tekfin: 241 guru Mihr-i li'z-zevceti'1-merkme Hadice: 254 guru Sahh'1-bk li't-taksm beyne'l-verese: 3117 guru Hisse-i Zevce-i merkme Hadice: 779 guru 10 para Hisse-i Uht'l-ebeveyni'l-merkme erife: 1168 guru 35 para Hisse-i Uht'l-ebeveyni'l-merkme Zeyneb: 1168 guru 35 para Sivas er'iyye Sicili 19/34-35
Sivas er'iyye Sicili 21/91 BELGE 9 TEREKE DEFTER
Medine-i Sivas'da vki Cmi'i Kebir mahallesi sakinlerinden iken bundan ak- dem fevt olan Hafz smail bin Hasan nm mteveffann veraseti zevce-i menkhe-i metrkesi Kerime binti Mustafa nm htn ile sulb kebr oullar Mehmed Emin ve sar oullar Ahmed ve Mustafa nm sarelere inhisar lede'- eri'l-enver zahir ve nmyn oldukdan sonra mteveff-i merkumun terekesi ma'rifet-i er'le tahrr ve terkim ve beyne'l-verese bi'1-farizati'-er'iye tevzi' ve taksim defteridir ki ber vech-i ti zikr olunur. F 21 zi'lkde sene 1260 it yasdk 6 kymeti Dimi dek 1 kymeti Msta'mel it yorgan 1 mitil 1 kymeti:15guru in minder 2 kymeti Khne ul 1 kymeti Khne yan hals 1 abut ilte 3 kymeti it minder 1 it yorgan 1 sar yasdk 3 kymeti Defa it minder 1 kymeti it yorgan sar yasdk 1 kymeti Evn- nhs 12.5 kyye kymeti uval 2 kymeti khne hurc 1 kymeti Maa 1 ocak tenceresi 1 balta 1 kazma 1 kymeti Hurdavt- hne Mahalle-i merkmede vki' mlk-i menzil Yekn: 1382 guru Minha l-ihrct: Resm-i ksmet-i di ve kaydiyesi Zevce-i mezbre Kerime Hatun mihri Kendinden mukaddem mteveffiye olan zevcesi Fatma'nn mihri \ Deyni Abdulahad Efendizde Abdulahad Efendiye Sahh'1-bki: 806 guru
50 guru 20 guru 10 guru 5 guru 10 guru 25 guru 5 guru 20 guru 175 guru 15 guru 2 guru 20 guru 10 guru 1000 guru 36 guru 100 guru 100 guru 290 guru Hisse-i li'z-zevceti'1-mezbre Kerime: 107 guru Hisse-i li ibni'l-merkm sar Ahmed: Mebla 2 249 guru 26 para Hisse-i li ibni'l-merkm sair Mustafa: Mebla 2 249 guru 26 para Hisse-i li ibni'l-merkm kebr Mehmed Emin: Mebla 2 249 guru 26 para Sarn- mezbrn Ahmed ve Mustafa'ya valdeleri mezbre Kerime hatun efendi hazretleri vas nasb ve ta'yin buyurdu ibu mahalle erh d. Sivas er'iyye Sicili 21/91
Medine-i Ayntb'da Kozanl mahallesinde sakine iken bundan akdem vefat iden Emine binti Byezid'in veraseti zevc-i nkihi Murtaza bin brahim ile gib-i ani'l-beled li-eb karnda olu Ali bin Mehmed'e mnhasra olduu er'an zahir ve mtehakkk oldukdan sonra mteveff-i mezbrenin terekesi ma'rifet-i er'ile tahrr ve takvm-i beyne'l-verese taksm defteridir ki ber vech-i t zikr olunur. F 15, min Muharremi'l-Harm, sene 1169. Menzil der mahalle-i mezbr 60 guru Sm kuak 3 guru
Yemeni ve boas 1 guru rub' 4 izme 1 guru
Khne gmlek 0.5 guru
Mnakka keten don 2 2 guru
plik 2.5 guru
Yorgan 1 2.5 guru
Dek 1 1 guru rub' 3 Yasdk
rub' 3 Sepet
semen 2 Mesk kaftan 2 guru para 2 Khne mezer
semen 2 Astar
para 32 Zeytn kaftan 1 guru para 6 Khne alaca entari 1 guru para 17 Khne m'i kaftan 1
sls 1 Mnakka don 1 guru para 15 Khne keten gmlek 4 3 guru
reb
rub' 3 Menefe 2 1 guru
Pee yamak 1 guru semen 10 Tyl makrama
semen 2 Khne boa ve yelek zbun
para 1 Khne acembezi kaftan 1 2 guru
Mebrm gmlek 2 ve don 2 3 guru
Kilim 1 2 guru
Minder 0.5 guru
Kehrb ve mercan 0.5 guru
Yzk 4 guru
Ayna 0.5 guru
krk
para 10 Hrdavat- menzil 2 gurus Cem'an yekn: 101 guru
Minh l-ihrct: Techz ve tekfin ve kabr b vasyyet Iskt- salt ve kefret-i yemin Ta'amiye Deyn-i msebbet Abdullah bin Mehmed Deyn-i msebbet zevci'l-Mezbr Murtaza menzil-i mezkrda olan akas Dyn- mteferrika Resm-i ksmet Ktibiye ukadriye Muhzrna Cem'an yekn: 57 guru Sahh'1-bki li'1-taksm-i beyne'l-verese: AA guru Hisse-i zevci'l-mezbr Murtaza: 22 guru Hisse-i ibn'i n g'ib Ali: 22 guru Mtevefft- mezbrenin zevci mezbr zimmetinde otuzbe guru mehr-i m'ec-celini hayatnda mezbr Murtaza'ya hbe-i sahha- er'iyye ile hbe eyle- dii u-hd- udl ile sabit olmala defter-i kassma idhl olunmad bu ma- halle erh virildi. Sahh. Ayntb er'iyye Sicili 113/29 5 guru 4 guru 3 guru 15 guru 18 guru 6 guru 2.5 guru 1.5 guru 1.5 guru 0.5 guru TRK EV MMARSNN DEME VE GELME ZGS Sezer Tansu Aratrmac- Yazar Trkiye'de geleneksel ev mimarisinin genel konumu zerine yaplan almalar, sorunu yalnz mimari deer ltleri ynnden deil, yaam ve kltr standartlar asndan da irdeleyen yaklamlar ortaya koymaktadr. Ge- nelde ev mimarisinin mimarlk disiplinine skca-bal bir alan olmaktan ok, kltrel etkenlerle belirlenen oluumlar yanstt zellikle vurgulanmtr. Trk ev mimarisi konusunda nemle stnde durulan sorun, plan emalar ve belir- leyici temel unsurlarn oluumunda blgesel mirasn yansra etnik gebe ve yerleik yaam koullarna bal deerlerin yansma biimleridir. Trk ev mimarisinin belirleyici, karakteristik yada temel ilke ve unsurlara bal oluumu, mekn dzenlemesinde "sofa" olarak bilinen orta mekn ala- nnn, ana eksen ilevini stlendii bir sisteme gre aklanmaya allmtr. Evin i dnyasn oluturan oda dzenlemelerinin, dier ilevler yannda evin dndaki dnyaya almada ilk kademeyi oluturan sofa dzeniyle ilintisi, sofaya bal "eyvan" ve "hayat" gibi da yar ak mekn blmleriyle de ayni ba- lamda glendirilmitir. Trkiye'de kendine zg bir evrimi olan konut yada ev mimarisinin, daha ok dini ve buna bal ilevleri kapsayan antsal mimarinin evrimi ya da gelimesine paralel bir oluumlar dizisi olarak skca irdelendii almalara pek rastlanmamaktadr. Ev mimarisinin, mimarlk d bir alan gibi grlmesi ve antsal mimarinin ilkelerinden te, bunlarn konstrktif ve teknik zorunluluk- larnn dnda gerekleen serbest ayrntlara ve daha da tesinde gndelik yaam ilevlerine uygun ina edilme zorunluluklar, evresinde ya da ya- nbanda bulunduu antsal yaplarn oluumu ve evrimiyle balantlarnn ku- rulmasn az ok engellemektedir. Ev mimarisinin, evrim.izgisi farkl olarak ni- telenen "ayr bir kategori" oluturmasna ramen, antsal mimariyi de kapsa- yan e bir tarihsel srece oturtularak, reel mimari tanmlamalarla btnle- ebilecek bir paralelin kurulmas da mmkn grnmektedir. Bu noktada yaam standartlarnn yansra, dnya gr, inan sistemi, biim iradesi ve do- laysyla tekmil manevi kltr belirleyicilerinin oynayabilecei nemli rol or- taya kmaktadr. Ev mimarisinin "belli bir kltrn gelitirdii yaama modeli- nin izdm olarak" (1) yorumland yaklamlar da ancak Trk ev mimarisinin, Trk mimarlk sanat tarihinin evrim srecindeki belirli vurgularla zdeliinin aklanmas ilevine hizmet edebilir. Ev mimarisinin, mimari evrimin btn iinde, ayn zamanda etnik ve ulusal 1. Ayda Arel, Osmanl Konut Geleneinde Tarilsel Sorunlar, zmir 1982, s. 5-6
bir etkinlik olarak kavranmas sorunun esasdr. Trk evini maddi veriler y- nnden ulusal kimlik asndan irdelemeye yatkn aratrmalarla, bu ev tipini oluumunda rol oynayan kltrel balamlar asndan irdelemeye ynelik a- lmalar da btnlemek zorundadr. Burada karmza kan nemli sorun ayak- ta kalm en erken Trk ev mimarisi rneklerinin 17. yzyl sonlarndan daha es- kiye gitmeyiidir. Sivil mimarinin saraylar, kkler, kasrlar gibi antsal nitelikte daha eski rnekleriyse, kltrel deer ltleri ynnden baz ipular tamakla birlikte, bunlarn toplumsal yaamn yaygn iliki dzeninden belli lde kopuk bulunmas, ayni balamlar iinde irdelenmelerine engeldir. Kald ki ev mimarisi rnekleri, yerleik kent dokusunu oluturan zgn birimler olarak, yaam tarznn toplumsal etkinlikleri ynnden olduka farkl bir yer edinmilerdir. Bunun da tesinde kullanlan malzeme ve uygulanan teknikler asndan sivil mimarinin antsal rnekleriyle halkn yaad konutlarn ina sistemi arasnda belirgin farklar vardr. Bu sorun ayni zamanda malzeme ve tekniklerin kul- lanmn belirleyen ekonomik dzenin esasna da ilikin bulunur. Ancak gene de saray, kk ve benzeri antsal yaplarla, sradan halk konutlar arasnda ortak bir kltrn paylamn ifade eden bir hiyerari balants mevcut olmaldr. Nite- kim tarihsel kent dokular iinde yer alan ve genellikle konak diye adlandrlan ev rnekleri, dier rneklere atfta bulunulabilen prototipler olarak deerlendi- rilebilmektedir. Ekonomik gc yksek eraf yada ayan ailelerine ait bu yar feo- dal konak yaplarnn, konut hierarisinde sradan halk tipi konutlara daha yakn nitelikleri olan ara birimler olduklar da sylenebilir. Bu noktadan hareket edi- lerek saray ve kkleri de kapsayan bir tasnif iinde, konut ilevine sahip tm sivil yaplarn kk, konak ve ev birimleri olarak kategoride ele alnabilmeleri mmkndr. Sosyo-ekonomik katmanlar yanstan byle bir tasnif, sivil mimari- nin genel mimarlk tarihi iinde ve evrim srecindeki yerini ald yeni bir de- erlendirme boyutu kazanabilir. Trk ev mimarisi aratrmalarnn kltre zg belirleyiciler sorunsalna daha yeni yeni girmekle beraber, yukardaki tasnif balamnda tm katmanlardaki verileri e bir platforma yerletirme abas iinde bulunmadklar grlyor. Bunun nedeni pratik olarak konuyla ilk kez mimarlarn ilgilenmi olmalar ve bundaki esas amacn da, ada mimari uygulamalara yerel, ulusal unsurlarn tanarak, yeni teknolojilerle badaabilen zgn baz sonularn elde edilmek istenmesidir. Trkiye'de milliyeti akmn gelimesine paralel olarak bu yzyl banda uy- gulamalar grlen Neo-klasik mimari rnekler, antsal zlemleri ifade eden cephe unsurlarn kullanmtr. ada teknolojinin daha ok benimsedii Cum- huriyet devrindeyse geleneksel mekn ve ilev meselelerine daha ok yakla- ldn, fakat gene de at ve cephe unsurlarna ynelik bir biimciliin gzard edilmedii grlmektedir. Trk ev mimarisinin planimetrik emalara, sofa-hayat- eyvan ekseniyle oda dzenleri arasndaki ana kat ilikisine gre incelenmesinde, bu sistemleri ada ortama mal etmeyi amalayan bir pratik uygulama abas vardr. ada teknolojinin daha yeni aamalara ulat orandaysa, geleneksel kltrn iyice zmsendii ve zgn bir ada Trk mimari sentezine ulalarak, geleneksel mimari motiflerin a gerekleriyle badaan yeni grnmlere kavuturulmas gerei domutur. Tarihsel ev mimarisinin korunmas ve restoras- yon abalarnn younlamas da bu geree uygun dmektedir.
"Kltrel anlamlar", evin fiziksel varlndan karmaya ynelik aratr,ma abalar, pratii de uyarabilen bilimsel yaklamlar olmalar ynnden olduka ileri bir aamay temsil etmektedirler. Bu yaklamlarn geleneksel Trk ev mi- marisini, etnik ve ulusal bir etniklik olmas asndan henz yeterli dzeyde deerlendirmedii sylenebilir. Ancak ev mimarisinin maddi kltre ilikin biim olgularn, oluumlarn zn salayan kltrel ve manevi birikimlerin ipular olarak deerlendiren bir gr as, ev stne giriilen deskriptif aklamalarn dorulanmas olduu kadar reddini de iermektedir (2). Trk ev mimarisini kalplam bir yaam biiminin kat bir birimi olmaktan te, deien ve yenilenen bir hayatiyetin geleneksel sreci olarak irdelemeye almak reel verileri gzard etmek deildir. Trkiye'nin corafi blgeleri ve iklim koullarna bal olarak ev mimarisinin farkllama ltleri saptanm ve corafi dalm ta, ahap hatl, ahap iskelet ve dolgu, kerpi, kerpi dolgu ve gene ahap malzemeye bal hm tekniinin geerli olduu yreler ayr ayr belirlenmitir. Bu yap malzeme ve tekniklerin- den bazlarnn Hititlerde Bit Hilani ve eski Yunan'da Megaron ad verilen ko- nut tiplerinde de uyguland bilinmektedir. Antik, hristiyan yan ksaca slm ncesi yap yntemlerinin Anadolu'da geerliliini korumu olduuna dair grler vardr ve bu yntemlerin blgesel geerliliklerini koruduklar oranda bu yrelerdeki slmi Trk yerlemelerinde de bunlara uyum saland ifade edilmektedir. Ancak karakteristik Trk evi tipinin zellikle hangi blgelerde younlat ayr bir ilgi konusudur. Trk evinin tad kendine zg deerler ve unsurlarn sz konusu corafi blgelerin tmnde bulunup bulunmad da phesiz sorgulanmtr. Tm blgelerdeki rnekleri kapsayan ve Trk evi adyla tanmlanabilecek tek bir kategorinin sz konusu olup olmad da ayn sorgula- mann kapsam iindedir. Trk evinin ortak zelliklere sahip bir oluum birimi olarak hangi kkenler ve srelere uygun biimde zgnln kazanm olduu saptanmaldr. Ancak ev mimarisi Anadolu gibi birbirinden farkl kltrlerin eitli sosyo-ekonomik etkinliklerine sahne olan geni bir corafi blgenin, ken- di iinde de yresel ayrmlara sahip olmas yznden karmak bir tablo ortaya koymaktadr. te bu noktada belli bir inan alanna girmi bulunan etnik ve ulu- sal bir iradenin, kendinden nceki yap etkinliini ynlendirebilen kltrel gc kadar, XVIII. yzyldan bu yana Bat etkileriyle hesaplaan kimliinin direni gc de hesaba katlmaldr. Trkiye'de ev mimarisinin yaylma alanlar, ky blgeleri, Kuzey ve Gney- Dou Anadolu, Orta Anadolu'da dar ve geni iki ember halinde, biri Kapadok- ya blgesi, dieri ise Orta Anadolu'dan Toroslar ve i Ege'ye kadar uzanan blgeler olarak gsterilmi ve bu sonuncu geni ember iindeki rneklerin, Rumeli'de de rastlanan zgn nitelikte, yani Trk alarna ait zellikler tad belirtilmitir (3). Trk ev mimarisi rnekleriyle n kazanm olan Ktahya, Kula, 2. "Ayd Arel'in Konut Geleneinde Tarihsel Sorunlar'", (.sylei) ada Eletiri Yl: 2, Ocak 1983, s. 25-31 3. Doan Kuban, "Trk Ev Gelenei stne Gzlemler", Trk ve islm Sanat zerine Denemeler, Arkeoloji ve Sanat Yaynlar, stanbul 1982, s. 196-197.
Birgi, Bursa, Sivrihisar, Bolu, Kastamonu Mudurnu, Safranbolu, Amasya, ankr gibi yerleim merkezleri bu ember iinde yer almaktadr. Bu kent ve kasabalarda biribirine yakn zellikler gsteren ev mimarisi rnekleri ahap bir iskelet ve dolgu malzemesiyle oluturulmu, zemin kat duvarlar ise ta rgsyle ina edil- mitir. Dou Karadeniz blgesindeki ahap iskeletli ev mimarisinde de bu blge iindeki rneklere yakn bir sistemin geerli olduu grlr. Kuzey ve Gney Dou ile, zellikle Gney-Dou'nun Suriye ve Mezopotamya etkisinde olan avlulu ta evleriyle ilintili grlen ve karakteristik rneklerine Kayseri'de de rastlanan ta ev mimarisi ise, Ege kylarnn antik Yunan alarndan beri sregelen ta evleriyle yakn bir ilinti iinde grlmemektedir. Karakteristiklerin eitlilii ve ayni blgelerdeki yerleim merkezleri iinde yer alan deiik nitelikte ev mimarisi rnekleri, Anadolu'ya zg konut biim- lenmesindeki karmak grnmn ak belirtisidir. Ege ve Akdeniz kylarnda Milas, Mula ve Antalya gibi zgn ev mimarisi rneklerine sahip bulunan yerleim alanlar da bu hususu dorular niteliktedir. Btn bu eit zenginliinin e bir yaam duyarll ve kltrel paylamn gerekletii bir btnle sahip bulunmas, uyum srelerinin baaryla yaandn gstermektedir. Bakent zelliklerine sahip bulunan stanbul ev mimarisinin Anadolu ve Rumeli'dekilerden ayrlan baz deerleri zerinde durulmu ve stanbul'daki ge- leneksel konut inaatnn d etkilere en ak alan oluturduu vurgulanmtr. Zamanla Bat etkilerine de alan stanbul ev mimarisinin, yukarda belirlenen geni ember alan iindeki konut etkinliinin gelimi bir kategorisini oluturduu da belirtilmitir. Ksaca stanbul'daki ev mimarisi, Orta Anado- lu'nun eitli blgelerini kapsayan Trk tipi konut etkinliinin bakent dzeyinde gelitirilmesinden domutur. Trk evinin geleneksel kent ortamlarna benzer grnmler kazandran ve toplumsal yaama ilevlerinin ar ve cami klliyelerine uzanan kanallarn oluturan sokaklara ortak zellikler veren d biimlenmesi, st yani ana katn geometrik kmalarla da tarlmas suretiyle gereklemitir. Anadolu ve Rumeli'de kent ve kasaba sokaklarnn, evlerin kurulduu arsa mlkiyetinin mun- tazam parsellere dayanmamas yznden serbest eriler halinde olutuu, bu dar sokak dzeni boyunca, evlerin sokak zeminiyle birleen alt katlarnn bu serbest oluuma uyduu, ancak st katlarda dzgn geometrik mekn alanlar elde etmek zere zemin kat duvarlar zerinden tarlan bir "kma" ihtiyacnn doduu ifade edilmitir (4). Sz konusu "kma" biimlenmesinin gayri mun- tazam parsel sorununa balanmas pratik zm ynnden akla yakn gelmekte- dir. Ancak bu balantnn sokak ve ev grnmnde estetik karakteri belirleyici olmas gelenek ve kltr kavramlar ynnden dikkatle irdelenmesi gereken bir sorun oluturur. Bu yzden Trk evinin i yaam dzeniyle ilgili oluum deerlerine girerken d biimlenmede pratik zmlerin yansra kltr ve ge- leneklere bal hangi sistemlerin rol oynam olabilecei de dnlmelidir. Kald ki d ve i mimari biimlenmenin tamamlayc organik ltleri, yapnn 4. Doan Kuban, a.g.e., s. 200.
bir btn olarak kavranmasn gerektirdiinden bu soruna eitli alardan bak- mak gerei vardr. Trk ev mimarisinde ortak nitelikleriyle d ve i biimlenmenin alt-st ya da aa-yukar ilikisiyle ak-kapal ilikilerine bal bulunduu baaryla ifade edilmitir (5). Genelde kadnn ev ii faaliyetleri nedeniyle ta duvar rgs ha- linde ina edilen alt katn gzden uzak kalma sorununa bal olduu sylenebilir. Biraz da sur duvarn andran bu alt biimlenmenin, savunma ih- tiyacna bal baz geleneksel anlar artrmas da mmkndr. Bu arm ayni zamanda Trk evinin st katta fevkanilik" ilkesine gre kmal biimleniini, gayri muntazam parsel sorunu tesinde, kkeni uygurlardaki kule, kk yada zel terimiyle "kalk"lara uzanan bir gemie de uzandrmaktadr. Baz aratrmaclar tarafndan ortaya atlan "kalk" unsuruna bal tezin (6), balangta etnik kken alerjisi yznden yeterince benimsenmedii, ancak ev mimarisinin oluumunda kltrel etkenlerin arl kabul grdke "fevkanilik" ilkesiyle, kozmik sembolleri de barndran "kalk" unsuru arasnda ilinti kurma ihtiyacnn doduu farkedilmektedir. Fevkanilik ilkesi Anadolu'nun slm ncesi geleneklerine yabanc olmasa da, bu ilkenin aa-yukar ilintisinin srekli vurguland bir mimari tema haline gelii, kanmzca Trk iradesine zgdr. Evlerin st kattaki zel konumuyla Baodd nitelii kazanan k- malarnda sembolik anlamda bir eit evren temaasn ngren Cihannma kavram da fevkanilik ilkesinin bir baka gstergesidir. Trk ev yaam yalnz gebelik dnemine ait anlara sreklilik kazandrmakla kalmam, Anadolu'da gerekleen yeni islmi yoruma uygun olarak, yenilenen dnya grnn somut yansmalarn da bu ev dzenine aktarmtr. Bunlar arasnda en tipik olanlardan birinin odalarn alt ve st pencere dzenine yansyan ve bir raf kuayla kesin ayrlmas salanan ikiliksel bir ilintide bulunduu, ancak bu ilintinin henz aratrmaclar tarafndan bir tr akn transandant balamda irdelenmemi olduu grlmektedir. Trk evi diye belirlenen konut tipinin Kuzey ve Gney-Dou Anadolu'da, yani ran ve Arap ev tiplerinin etkisinde kalm olduu belirlenen alan dnda, Ege kylar ile Kbrs ve Rodos adalarnda bile bazan dekoratif unsurlar da aan bir rabet grm olmas baz aratrmaclarn zerinde durduu hususlar- dandr. Bu aratrmalarda Anadolu ev tiplerinin corafi dalm ve tarihsel srece bal deiimleri ortaya konarak, balangc sofasz en ilkel tipe indirge- nebilen ev modelinin, daha sonra antik ev yaplarna zg d sofal ev mode- line dnt, bunu da i ve orta sofal ev tiplerinin izledii aklanmtr. sofal ev tipinin kent yaamna zg deerler tad, stanbul'da grlen orta sofal tipinse, olgun bir mimari sistem olarak gelimilii vurgulanmtr (7). Trk ev tipinin planimetrik tanmlanmasnda "sofa"nm oynad rol daha nce de belirtilmiti. Trk ev mimarisi aratrmaclarnn gerek ana kat plan emasnn iki boyutluluu, gerekse kitlesel mimari oluumun mekn ilikileri 5. "Ayda Arel'in Osmanl Konut Geleneinde Tarihsel Sorunlar'" (sylei), s. 28. 6. Ayda Arel, Osmanl Konut Geleneinde Tarihsel Sorunlar, zmir 1982, s. 28. 7. Doan Kuban, a.g.e., s. 197.
asndan youn bir biimde irdelemeyi srdrdkleri sofa yada orta alan, Trk sivil mimarisinin temel kurulu ilkesi olarak benimsenmitir. Orta mekn sorunu oba yada adr yerlemesinden balanarak airet, ky, kent, ye mahalle yaantsyla da birleen bir evresel zmleme olarak da grlr. klim sorun- laryla iice olduu da kabul edilmesi gereken Trk ev mimarisinin tarihsel geliiminde, slm ncesi Anadolu ev mimarisinden baz etkiler alm olmas doaldr. Trk evine zg karakteristiklerin Kuzey ve Gney-Dou'nun kendine zg sert iklim koullar nedeniyle bu blgelerdeki karakteristikleri ap kendi zelliklerini empoze edememi olmas da normaldir. Ancak iklim koullarnn alabilme imkn gene de yaam ve duyu biimlerinin kavranabilecei e kltr deerlerindedir. Etnik bir kltr deeri olarak Trk evinin mekn organi- zasyonunda arpc bir sistem olduu ileri srlen ie dnklk kavram da, oba yaamnn g zorunluluklaryla birletirilmeye allm, evin oluumunda or- tak ilevlere sahip bulunan orta mekn yani sofann, odalarn ald bir i mekn dnmyle belirlendii ifade edilmitir. Bir "toplumsal odak" (8) diye tanmlanan sofa "kendi evresini kendi yaratma gayesiyle d dnyaya maddi ve manevi kapann" bir rn olarak aklanmaya allmtr. Oba yada adr dzenine Trk ev tipinin oluumunda etkin ve egemen bir rol atfetmek doru grnyor. Ancak, bu sorunun kltrel boyutunu mutlak bir ie dnklk gibi abartl ltlerle anlamlandrmak kukuludur. Orta mekn yani sofann odalara bal bir hizmet alan olarak tanmland koullarsa, mekn ilikileri sorununa aile yaamnn maddi deer ltleri asndan bir yaklamdr. Bu yaklam da oda dzeninin kurulu bozulan adr dzenine bal olmas, bu etnik boyuta maddi ltlerin ald bir manevi kltr boyutu kat- mam olmasyla dikkat ekicidir. Bylece adr dzeninden yerleik dzene geilen srecin karmak etkileim aamalar gznne alnmayarak, adr dzeni ve yaantsnn yerleik ev yaamna uyguland bir tr ablon anlam domutur. Yani gebe adr dzeninin yerleik ev mimarisinde oda dzenine uyguland bir ablon. Trk ev mimarisi konusunda etnik kltr etkenlerinden ok, arln blgesel etken verilere baland tezler, bu mimarinin kkenlerini Ortadou ve Akde- niz'e ait slm ncesi a biimlerine bal grmektedir. Bunlara gre bu evin oluumunda karlkl iki odann bir orta mekn birimine ald ve tmnn nnde bir saak altnn uzand tip ana kayna oluturmutur. Arap lke- lerinde "beyt", randa ise "talaf ad verilen bu konut dzeni, blgesel ev plan- larnn tasarmna egemen bir ema olarak gsterilmektedir. emann ana biri- mi oda ile bunun bitiii olan hizmet alan denen sofadr ve bu birimler biribi- rini dikine kesen eksenler boyu oaltlrsa tipolojik tm eitler elde edilebilir (9). Anadolu'da ve Rumeli'deki Trk ev mimarisinin kkenini belirlemeye ynelik bu bak as, Trkiye'de slmi Trk sanatnn oluum ve gelimesinde l etken grubu bir sacaya olarak tasarlanan blgesel, etnik ve dini unsurlarn karmn ngrr. Ancak burada etnik kltr ve yaam dzenindeki anlarn et- ken rol ihmal edilmi grnmekte, hatt oda meknnn yaln dzen- 8. Ayda Arel. a.g.e., s. 22, s. 25-26 9. Doan Kuban, a.g.e.. s. 199
lenmesinde gebe anlara bal unsurlara da yeterince dikkat ekilmemi bu- lunmaktadr. Oysa zellikle ihtiaml bir adr dzenini tanmlayan "ota' te- riminin bile oda kelimesiyle birletiine baklrsa, gebe yaamla yerleik dzene gei arasnda dolaysz bir balant olduu gze arpmaktadr. Bir ablon balantsndan ok, kltr ve yaam dzeni kavramlarnn gelierek yeni batan organize olduu, etnik kltr ve yaam dinamiklerinin kendilerine uygun yeni alanlar yaratm olduklar, dolaysyla yeni bir yerleim blgesinde yenile- nen bir insan unsurunun, kkeni gebelikte olan bir yaam iradesi ve buna bal deerleri egemen kld grlr. Trklerin slm dininin yorumuna getir- dikleri zgn katklara bal olarak biimlenen her antsal olgu evresinde, ev mimarisi de zgn oluumlarn ayni insan kaynana borlu olmaldr. Bu oluuma malzeme, teknik ustalk yada dekoratif baz unsurlar ynnden katlan blgesel unsurlarn yenilenen bir yaam ve kltr iradesine tbi olduklar da bellidir. Blgesel baz plan emas katklarnn bile daima bu irade erevesi iinde yeni batan yorumlandklar bilinir ve bu yorumun onlara katlan ilve unsurlarla deil, onlar yeni bir kltr anlay iinde yeni batan biimlendiren egemen bir g sorunu, yada yeni bir insan yapsn tanmlayan deerlerle kav- ranmas gerekir. Trk ev mimarisinin kkeni sorununa zm aranan neriler arasnda, bu mimarinin "kalk" ad verilen, sur duvar zerine ina edilmi, ahap tekni- inde, saakl, kmal Uygur kklerine bal olduunu ileri sreni en arpc olanlardan biridir (10). Kalk niteliinde kk inamn otala balantl olarak Seluklu ve lhanl ordularnca Anadolu'ya getirilmi olduu, bir anlamda ota ve kalk geleneklerinin ev mimarisinde imtiza ettirilmi olduu belirtilir. Kalk tipinin cennete atf yaplan rmaklar zerinde her yne taan kmalaryla gksel inanlara bal kozmik ierikleri vurgulanr ve bu duyarlln Osmanl saraylar ve Boazii'ndeki yal mimarisine kadar yansd ifade edilir. Kk kavramnn ilevsellii aan kltrel belirleyicilii, sz konusu neriyi arpc klmaktadr. Trk aratrclarn ortaya koyduu bu tezler ve nerilere karn, Anadolu ve Rumeli'deki yaygn ev tipinin Yunan meneli olduunu ileri sren savlar da vardr. 18. Yzyldan sonra yaygnlaan konak mimarisinde Balkanlar'da yaayan farkl etnik kltrlerin de katks olduu ve bu temaya bal olarak Edirne ve stanbul evleri arasnda nemli farkllklar bulunduu belirlenmeye allr. Yabanc aratrmaclarn inili Kk prototipini benimseyerek konak mimarisine ynelik bir gelimeden sz ettikleri yaklamlar ise, antik geleneklere bal grdkleri ky yada krsal yre mimarisini, gelien kent ortam mimarisin- den ayrmakta titizlik gstermilerdir. Ky ve kent mimarisinin konut yapm planndaki farkllamalar, lkenin ekonomik tarihi iindeki olgularla balantldr. Gelimi bir ekonomik ortamla ilikisi bulunan konut inann yenilenen kltrel yorumlan ieren mimari un- surlarla daha karmak bir glnm ortaya koyaca bellidir. Ev mimarisinin Anadolu'da kazand biimlerle zgn bir tipolojinin meydana gelii, etnik 10. Ayda Arel, a.g.e., s. 38.
nfus ve g hareketlerinin yansra, ekonomik oluumlarn da incelenmesiyle daha net bir ekilde kavranabilir. Kent mimarisinin farkllaan gelimesinde, Batyla ilikiler srecinin balayarak tarmsal ekonomi iine youn ticari eilimlerin girmesi ve bu eilimlerin zamanla yaam tarzn daha ok belirlem- eye koyulmasnn pay vardr. Sanayi ncesi olarak tanmlanan aamalarn so- nunda geleneksel deneyimlerin tm, yeni etki odaklaryla birlikte kent mimaris- inin de farkl bir grnm kazanmasna yol amtr. st yani ana katn zgn plann belirleyen sofann balangta hayatla da ak olduu halde, sonradan evin kapal, merkezileen bir oluuma sahne olmasyla kapal bir alan birimi ha- line gelen sofa bu temel farkllamann bir gstergesi olur. Yani evrim merke- zileen kapal bir birime dorudur ve bu oluumun tipolojide yer alan en gelimi rnei de "karnyark" ad verilen stanbul evidir. Trk evi, XVII. yzyl ncesindeki antsal nitelikli sivil kk mimarisindeki yaam tarzyla baz benzerliklerden hareket edilerek ele alnmakta, biimleniin ak ve kapal ayni emay izledii dnlmekte, ak ve kapal meknlarn g ruhuna uygun olarak yazlk ve klk ihtiyalara cevap verdii ifade edilmektedir. Bu suretle ev kendi iinde mevsim deiimlerini barndran bir birim olarak alglanmakta ve gerek ak gerekse kapal mekn alanlarnn bu birim ere- vesini amadklar grlmektedir. Her iki alan bu birim iinde yaanmakta, so- kakla iliki ise ancak st kattaki pencere dizileriyle kurulmaktadr. stanbul'daki konut mimarisinin, bir bakent zlemi yada siyasal gcn ayan ve eraf eliyle paylamn simgeler tarzda, tara yrelerinde de uygulamaya konmas Osmanl merkezi iradesinin zayflamasyla balantl grnyor. Os- manl devletini kertmeye ynelen ve bu arada bamszlk hareketlerini de fi- nanse eden aznlk erafnn da bu tip konaklarda oturduu biliniyor (11). Ka- pal bir orta mekn alanna dnen sofa dzenine bal olarak konum- landrlan odalar sisteminin en dikkat ekici yan ise hibirinden dierine geilememesi, her odann sadece sofaya almasdr. Ev meknlarnn trklere zg bir yan da, sofann bir kk niteliinde dzenlenen belli ksmlar ile, oda- larn yada baoda denen mutena mekna ykseltilmi zeminlerle zel anlamlar katlmasdr. Daha alak bir zeminden bir basamak ykseltilmi olan ve "seki" adn alan bu dzen, geleneksel ota hiyerarisinin bir devam, bir kalnts ol- maldr (12). Bu seki olgusuna Topkap Saray'nn tarihsel sre iindeki oluumunu belirleyen birok kk yaplarnda rastlamak mmkndr. Bu konuya deinmiken ev mimarisinin oluumuna yeni ihtiyalar ve zevklere gre belirle- nen tamamlayc eklerin yer ald bir tarihsel sre asndan baklp ba- klamayaca sorgulanabilir. Topkap Saray'nn oluumu tarihsel srecin yre- leri ve iklimlerinde yaanan byk ve srekli bir g olgusuna benzer. Bir mi- mari slptan dierine, bir eskisinden bir yenisine geilen bu g olgusu, Bat dnyasyla sanayi ilikilerinin arand 19. yzyl ortalarna dein srmtr. Bunu da ky ve koru saraylarna geilen yeni bir g olgusunun izledii grlr. 11. Ayda Arel, a.g.e., s. 53. 12. nder Kkerman, Kendi Meknnn Aray inde Trk Evi, T.T.O.K. yayn, 4. Basn, stanbul 1991, s. 145-151.
Bir konutlar kompleksi olarak zgn bir yaam alan nitelii kazanan Topkap Saray klliyesinin, hem bir ota dzeni, hem de tarihsel evrimin bir prototipi olarak dnlmesi mmkndr. Ak bir sofa alan gibi dnlebilen avlu bi- rimleriyle bamsz mimari birimlerin ilikisi de, merkezi bir alan evresine yerletirilen oda birimlerini andrmaktadr. Trk ev mimarisini inceleyenler zellikle kk ve ota kavramlarnn ierdii balamlarda Topkap Saray'nn baz birimlerine deinmilerdir. Szgelimi ncili kkn ve Sepeti Kasr'nn bir ota- hmyun dzeninde olmasna karlk, d surun duvar stne ina edilen Alay kknn kalk geleneine bal kk kavramna uygun dt ortaya konmutur. phe yoktur ki, Trk ev mima- risinin oluumunu belirleyen ak ve kapal mekn alanlar, sofaya alan oda dzenleri ve daha da tesinde fevkanilik kavramn barndran aa-yukar ilke- leri, baz ufak farklarla da olsa Topkap Saray klliyesinin tm yap birimlerinde grlebilir. na teknikleri ve kullanlan yap malzemesinin kalc anlamda farkl olmasna ramen, bu birimlerin halk konutlarndaki ilkelerle akan pek ok ynleri vardr. 19. Yzyl ortalarndan itibaren Bat saraylar tarznda ina edi- len ikamet odaklarna kadar, halk ve saray yaamnda kltrn paylamn da ifade eden yaln bir ruhun varlndan sz edilebilir. Bu yaln ruhun ayn za- manda mekn dzenine aks ve simetri kavramlarn aan serbest ilevsel boyut- lar kazandrd da dikkati ekmektedir. Aksiyal dzenleme ve simetri genelde si- vil mimarinin bakentlere zg antsal niteliklerini yanstr. Bu trden simetrik mekn dzenlemeleri sofa alannn kelerine yerletirilen odalarla belirlen- mekte olan "karnyark" tipteki stanbul konaklarnda da vardr. Ama bu dzen fikri daha ok Batl etkisi altnda kalmann bir rndr. nk zgn ilkeleri belirlenen geleneksel Trk evinde aksiyal bir ilke ve simetri kavram hi bir za- man geerli olmamtr. Ne alt ve st kat birletiren merdiven, ne st katn baoda denen mutena mekn, ne de eyvan ve hayat meknlarna gei alan- larnda oluturulan basamakl seki dzenindeki kk kklerin birbiriyle sime- trik, aksiyal bir iliki iinde olmadklar grlr. Simetride ka ev dzeninde kalplam bir yaam tarzndan da katr. Orta alan ve ona bal oda birimle- ri arasnda, hizmet meknyla oturmak, yemek, imek ve yatmak gibi yaam ilevlerinin kapsand meknlar arasnda bak ve alglay alarnn srekli deitii canl ve srprizler ieren ilikiler bu simetriden ka orannda ger- ekleir. Tarihsel sre iinde eklenmeler suretiyle gerekleen saray klliyesi d- zeniyle, kentlemede alan birimlerine ynelik hibir aksiyal iliki dzeni yanstmayan sokak oluumlarnn mimari plastik grnm belirleyen ev birim- leri arasnda da ilinti kurulabilir. Yanyana ve karlkl olarak youn bir ile- tiimin gstergesi niteliinde sralanan kmal evler, simetrik ve aksiyal bir do- nukluu aan canl ve serbest bir diyalogu srdryor gibidir. Tekmil kent dzeninde ar ve ibadet alanlarna ynelik akn aks ve simetri kavramlarnn tesinde oluumu da Trklere zg kentlemenin Bat normlarndan farkl temel karakterini gzler nne serer. Birinde yaam tarznn dtan denetlenmesine ynelik ilgiler varsa, dierinde yaam tarznn kendine zg i denetimini gerekletiren, kollektif ve ferd iradenin bulutuu deer sistemlerine ihtiya domaktadr. Tek tek ev birimlerinde orta sofa alannn merkezi kollektif irade-
nin bir simgesi olmasna karlk, oda meknlarnn kollektif alana ak bir fer- diyet simgesi olarak tanmlanmas gerekir. Trk evinin selmlk ve harem b- lnmesinde mimari oluumun belirlendii baz ltler bulunduu d- nlebilir. Fakat bu sorunun tipolojinin bir belirleyicisi olmad, bu belirsizliin kullanm ve yaama ilevleriyle giderildii bellidir. te yandan konak tipindeki byk konutlarda, kadnlarn hizmet ilevlerini yanstan baz detaylarn selmlk- harem ilikisi plannda mimariye yanstld grlmektedir. Bu detaylarn en ti- pik olanlarndan biriyse, bir mekndan dierine grnmeksizin yemek v.s. ileti- len dner dolaplardr. Trk evinde sofann bir kesine alan ve bir Trk odasnda bulunmas ge- reken tm unsurlar ieren iyi bezenmi baoda, bezemesinin itinas ve daha byk boyutlarda olmas dnda dier odalardan pek farkl saylmaz. Dier odalarda da baodada bulunan ocak, yklkler, niler, sedir dzeni, raf v.s. tm yer alr. Ancak deme daha mtevaz, bezemesi daha az iddial olabilir. Oda- larda deme ve bezeme malzemesi olarak, ahap oyma yada al kabartma, eitli kumalar ve hal kilim v.s. gibi deme yayglar kullanlr. Ancak oda meknnn ierdii unsurlar ve bunlarn zel konumlarna deinirken, ev tipolo- jisinin esaslarndan birini oluturan sofa ve oda dzenleri arasnda geleneksel ota yada adr dzenini andran ilikileri de ksaca gzden geirmekte yarar vardr. Trklerin Anadolu'da yerleik dzene gemelerinden sonra, zellikle saray yaam ve trenlerinde ota-adr geleneini canl tutmalar, adr dzeninin oda dzenini etkileyen dolaysz bir kaynak olduu hakkndaki savlan dorula- maktadr. Yani oda dzeni iinde yer alan unsurlar, adr yaamnn anlarn somutlatrmaktadr. Bu dzeni, tezyini detaylar ieren dier unsurlar dnda, zellikle bozulup kurulma ilkesinin gerekletii yklk eyalar temsil ediyorlar. Sonuta bir Trk evinin odas ilevsel olmayan, gereksiz hibir eyann bulun- mad bir sadelii de yanstm oluyor. Trk evinin oluumunda ota ve kk geleneklerinin uzlam sonucunda gksel inanlarla btnleen simgesel kubbe sorunu, ev mimarisinde tavan tez- yinatnn kozmik simgeleriyle temsil olunuyor. Odann en karakteristik yan ise, gndelik yaam ilevlerini ieren sedir, ocak, niler, yklkler ve pencere dizisi- nin yer ald alt blmle st blmn ilintisidir. Alt blm bir raf kuayla gndelik ilevlere bal olmayan, tezyini nitelikte, bazan vitrayl bir pencere diz- isini kapsayan st blmden belirgin bir biimde ayrlmtr. Bu st duvar eridi haliyle tavann tezyini simgeselliiyle de birlemektedir. Bylece bir Trk evinin odasnda geleneksel dalite kavrayna uygun olarak dnyevi ve uhrevi kartl vardr ve gndelik dnyevi yaantnn uhrevi bir gzlem kuayla btnlemesi ayni mekn birimi iinde ezamanl olarak gereklemektedir. Trk evinin mimari btn iinde ak-kapal, aa-yukar kartlklarnn tes- bitine dayanan gr as, bu mimari karakterin en arpc noktasn yakalam, ancak bu balamda odann ierdii sz konusu kartlk yeterince vurgulan- mamtr. Burada ksaca unu belirtmek isteriz, Trk evinin ierdii tm kar- tlklar bu mimari karakterin anlalabilmesinde en nemli ipulardr ve kar- tlar ilkesine dayanan tm ipular, tekmil kltrel balamlar da zm- leyebilecek olan ifreler niteliindedir.
Yerleik bir toplum dzeni iinde ota ve kk geleneklerinin yaatlmas, toplumsal katmanlar ve iktidar, egemenlik kavramlaryla ilintili simgeleri akla getirmektedir. Geleneksel adr ihtiamnn simgesel kk unsurlaryla da birletirilerek bir egemenlik gsterisine dnmesi rastlant saylmamaldr. Ev mimarisi iinde, baoda gibi bazan cepheden pencerelerle da baklan ke meknlar bir egemenlik gstergesi saylr. D dnyaya kapal gibi duran Trk evi, gerekte arlanacak konuk sorununa kar ok duyarl, yani da ok ak olan bir ruh halini de yanstmaktadr. Trk evi stne yaplan aratrma almalarnn tartma noktalarn da ieren bir dkm, Trk ailesinde gerekleen zgn bir yaam tarznn koullarn da ima etmekten uzak deildir. Trklerde aile yapsnn treler ve inan gelenekleriyle balantl olarak baz yerlemi standartlar korumak kadar, bu standartlarn ald ada ihtiyalar ve zorunluluklarla uzlamak gibi so- runlar da vardr. ada dnemlerde Trk ailesinin deime koullar, modern fakat dzensiz bir kentsel oluum iinde konut sorunlaryla birlikte gelen baz sosyo-ekonomik olumsuzluklarla ilintilidir. Yaam tarzna ait kltr gelenekleri tarihsel bir evrim izgisini izlemek zorunda olduuna gre, tarihsel ev mimarisi ve buna bal deer ltlerinin ada dnemler iine nasl uzanmakta olduu da doru alglanmaldr. Eskiden kalma konut mimarisinin zgn nitelikleriyle korunmak istenmesi salt madd ve biimsel bir deer yaratmaktan ibaret kalma- maldr. nk koruma ve onarma abalarna bal bulunan bu olgu geleneksel bir yaam ve kltr ruhunun ada gereklerle hesaplat sreler yaratr. Trklerde yerleik bir sisteme gei yada yerlemeyi zorunlu klan koullar, uyum salama gibi evreler, aile yapsndaki deerlerin korunmasnda gebe alkanlklarndan farkl ltleri snamak zorunluluunu dourmutur. Bu bakmdan da ev mimarisinin aklanmasnda ngrlen ilkelere baklarak, bun- larn oluumunda rol oynayan etkenlerin ok ynl kltrel balamlar ieren bir yaam tarzna oran hesaba katlmaldr. Burada nemli olan egemen ve gl bir siyas ve ekonomik iradenin temsil edildii sosyal yap iinde aile yapsnn da bu iradenin bir paras olarak kendine zg yaam tarzn etkin- letirmesidir. Ev mimarisinin oluumunda, blgesel yada farkl belirleyici etken- ler arasnda bir uyum, bir sentez salanarak zgn biimlere ulald gibi, yaam tarzn belirleyen tm etkenlerin egemen bir yaam tarz geleneiyle zmsenmesi ayni balamlar ierir. Trk ev mimarisinin yeni etki kaynak- laryla, baz istisna olgular dnda sreklilik salanan ve ada dnemlere et- kin bir gei srecini oluturan bir hesaplamay gerekletiremedii grlyor. Bunun nedeni ekonomik etkenlerin yansra siyas iradenin gszlemesi ve kkl kltr geleneklerine bal bir yaam tarznn kendi egemen iradesini to- plumsal yaama yanstmaktan uzak kalmasdr. Kanmzca Trk ev mimarisinin gerek genel mimarlk tarihi erevesinde, gerekse salt sivil mimariye zg so- runlar asndan incelenmesinde, soyutlanm bir kltrel zgnlk kavram ka- dar, sosyal katmanlara bal tm madd verilerle ilintisine ynelmek gereklidir. Trk ev mimarisinin "belli bir kltrn gelitirdii yaama modelinin bir izdm" olarak belirlemek ve kavranmak istendii koullar, bu kltrn ada bir yaam modeline nasl yn verdii, baz olumsuzluklar ima etmenin dnda pek ele almam grnyor. te yandan geleneksel aile yaamnn hangi somut
deer ltleri iinde gerekletiine dair roman ve benzeri trden bir edebiyat etkinliinin verilerine pek sahip olunmay da, geleneksel aile yaam, do- laysyla bu yaama ilikin zgn kltrel deer ltleri ya da uzantlarnn, mi- mari tanmlamalarla yeterince btnletirilememesine neden oluyor. Gelenek- sel ev mimarisinin zgn rneklerine sahip olunan baz kent ve kasaba y- relerinde, bu evlerin ada yaam zorunluluklaryla badamayan, terkedilme- ye hazr birer birim olarak algland da deinilmesi gereken bir nokta. Ksaca geleneksel Trk ev mimarisini bugnk yaama koullar ve bugnk kltrel et- kinlik ltlerinden syrarak, zgn bir aile yaamnn gerekletii bir konut organizasyonu olarak tasarlamak birok glkleri beraberinde getiriyor. adr geleneklerine bal bir yaam tarzna ilikin verilerin genelde yaygn bir k noktas gibi ele alnmas, phesiz yabana atlabilir bir husus deildir. nk Trk ev mimarisi adra bal gebe yaam tarzn artran baz zelliklere sa- hip grnyor. Ancak yerleik bir yaam dzenine geilen koullar gene de gebe yaam dzeni ilintisini az ok tartlabilir bir hale getirebiliyor. Ev denilen olgu geni anlamyla aile birimlerinin doadan korunmak, sosyal topluluk iinde katmanlar oluturarak birbirlerinden ayr grup dengeleri salamak, birbiriyle ilikili grup dengeleri iinde retmek ve retmek gibi ana ilevlerle tanmlanabilir diyoruz. Fakat burada zellikle retim kavramnn ky ve kent yaamna ilikin ierikleri zerinde durmak gerekiyor. Ev mimarisi soru- nu kentsel yaam dzeniyle daha ok balantl grld iin, kent dokusunun bir birikimi olan evin, kydeki konut benzerinden farkl olarak, retim ilevleri de snrlanm oluyor. Bu adan baklnca kent dzeni iindeki evin hangi retim ilevleriyle snrl olduunu da dnmek gerei var. Kent dzeni gerek ar pazar, gerek mimari ustalktan tutun, ara ve benzeri nesnelerin retildii dier kk sanayi ustalklarn da kapsayan ak bir ekonomik yaplamay ieren bir mekanizma oluturduu iin, kent evinin iinde ky evi ve evresinde rastlanabilen besicilikten tarmcla kadar pek ok retim ilevlerinin yer al- mad grlyor. Yaam tarzn belirleyen ana ekonomik etkenlere bal olarak, kent dzeni iindeki ev mimarisinin hangi ihtiyalara cevap vermekte olduu, hangi yaygn i alanlarna mensup kimselerin oturduu birimler olarak d- nlmesi gerekiyor. Toplumsal organizmay oluturan bir hcre olarak algland zaman, her aile birimindeki yaam ilikilerinin, mensub olunan retim kesimiyle balants ve bunun getirdii farklarn yansra, dier toplumsal ilikilerin aile yaam zerinde yaratt etkiler de gz nne alnmak gerekiyor. Bunun yansra kltr farklarn belirleyen dier tm evrensel biimleniler gibi, Trk evinin bi- imleniinde de toplumdaki dil ve kltr farkllklarn yanstan oluumlar gerekleiyor. Dolaysyla Trk evi ve aile yaps arasndaki ilintiler, bu kltrel ayrmlara deinmeyi, bir bakma bu ayrmlar somutlatrmay ama edinmi oluyorlar. Ksaca zgn bir ev mimarisi, mensub olunan yada doruca iinde yaayan dille konuan biimlerin bir organizasyonu, bir cmlesi gibi grlyor. Ev mimarisinin ierdii gndelik yaam pratiiyle bal olduu kltrn ilikisini aklamak gene de kolay bir i olarak gzkmyor. nk ev gndelik pratii aan bir takm simgesel eleri de kapsyor. Bu durum farkl toplumlar
iinde kullanlan giysilerin de farkl olmas gibi, kltrel ayrmlar ieren dier olgulara benziyor. Ayrmlarn bilincine varmann yolu ise, daha ok simgesel elerin aklanabilmesinden geiyor. nk gndelik yaama tanm bulunan manevi kltr eleri, ev mimarisinde de biim dilinin zgn deerlerini yans- tyorlar. Ev birimleriyle balantl olan aile yaamnn, yaam sreci iinde sokak ve kent ortamna ak bulunan sorunlar, evin zel yada kapal yaam iinde de bu sorunlarla i iedir, erkein yada babann ailenin reisi konumunda olduu bir dzen, evin mimari oluumunda zellikle baoda'nn vurguland bir hiyerari ile belirlenmitir. Baoda kavram, kkeni gebe yaam tarzna bal adr dzeninde de nemli bir yer tutan baz deer ltleri ve bir de konuk arlama sorunuyla ilikili bulunur. Baoda evin saygn konumunu belirleyen ayrntlar ve bezemeye sahiptir ve bu zelliiyle de ailenin hangi toplumsal katmana men- sub olduunu gsterir. Sradan konutlarla, eraf ayan konaklan arasndaki fark ok abartl olmasa da, ev mimarisinin kent ortamlarna bal toplumsal yaam dzeyinin snrlarna dair ipular verir, ya da bu snrlar simgeler. Trk ev mimarisi genelde tmyle ilevsel ve yaln bir grnmdedir. levi olmayan, salt simgesel anlamlar ieren ayrntlar da abartlm deildir. Evin demesini oluturan eya birimleriyle mimari dzenin oluumu arasnda da organik bir ba vardr. Ev yaam kltrnn konstrktif bir yzey ve mekn klfn oluturduu kadar, bu yaam kltrnn gndelik akn tayan eyalar asndan da gereken uyum salanabilmitir. Trk evinin bir anlamda kurulup sklen bir adr gibi yaayan bir organizma oluturmas, yaam kltr iinde dnyev ve uhrev duyu ve alglama kategorileri arasnda belirgin snrlarn olumas yzndendir. Bir anlamda Trk evi, iindeki yaam sreci ynnden dolup boalan, baka bir deyimle soluk alp veren bir olgudur. Trk ev mimarisi iinde yaayan insan varlyla ortak bir kaderin paylaldn ima eden strktrlere ulamtr denebilir. Trk evi aile birimlerinin yaamn evrensellii iinde paylatklar sreler ve ilevlerin barnd bir ortamdr, fakat kltr ayrmnn zgn konumunu da iermektedir. Kanmzca din mimaride de karmza kan, ancak mistik dzeyde transendent ierikler tayan uhrev-dnyev dalitesi Trk ev mimari- sine de sivil mimariye zg simgelerle tanmtr. Etnik kken geleneklerine zgn simgesel kozmik anlamlar bulan uhrev deerler tek balarna mimariyi belirleyen bir younlua sahip deildirler. Ancak dalite kavrayndan doan yaklamlar Anadolu'daki Trk ev mimarisini de belirleyen iradeye katkda bu- lunmutur. Bu mimarinin oluumunda alt ve st yap ilikisi bu yaklamla balantl olduu kadar, apak bir simgesel belirtisi de oda meknlarnn alt ve st pencere ilikilerini kapsayan dzenlemedir. Evin iindeki aile yaamnn sofa ve oda dzenine bal bir karakteristii ise, evin d dnyaya, doaya ak ve kapal ikilemi iinde yorumland snrlarn da tesinde, sofa ve odalar arasndaki bamsz ve tamamlayc i ilikilerdir. Bir hizmet alan olarak tanmlanan sofa bu tr ilevlerinin yansra, aile yaamnn kendi i dzeninde, da dnkln gerekletii bir alan nitelii ka- zanmtr. Odalar sokaa yada avluya, baheye bakan pencerelerden ayni za- manda d dnyann algland birer mekndrlar, fakat sofa her eyden nce
aile bireylerinin gncel paylam ortakln belirler. zellikle yakn akraba aile- lerinin kapsand byk birimlerde sofann bu ilevi daha da anlam kazanmak- tadr. Aile yapsnn evriminde giderek tek bir aileyi kapsayan kk birimlerin yaygn bir geerlilik kazanmas, ev mimarisi asndan ilevler ve snrlarn be- lirlendii yeni oluumlara yn verici bir gelime saylabilir. NSAN, EV, EVRE Beir Ayvazolu Aratrmac- Yazar "Unutulan eski saatler iinde eksiklii en ok hasretle hatrlanan saat akamn on ikisidir. Art "on iki" solgun yeil sema altnda, ilk yaldza kar mezzinin mslmanlara hitap ettii, sokaklarn lacivert bir sisle kapland, klarn yand, sinilerin kurulduu ve yarasalarn mahzenlerden kp uutuu o tesirli ve titrek saat deildir". Ahmet Haim (1). uurlu bir planlamadan mahrum gibi grnen, ancak din ve ticar merkezle- rin geleneksel bir plana uyularak ina edildii Trk ehirlerinin meskn blgelerindeki irtical yaplama, mslman dnya gryle Trk gebe kim- liinin benzersiz terkibini yanstmaktadr (2). Tabiatla atmak, onu tahrip etmek suretiyle dengelerine mdahaleye kalkmak, mslmanlara Allah'n iine karmak gibi geliyordu. Bu hassasiyetle gebenin hrriyetine dknl biraraya gelince, tabiata son derece saygl, hatta belki de onu tamamlayan bir ehir dokusu ortaya kmtr. nsan elinden kma yaplarla fizik corafya arasnda mkemmel bir uyumun saland mslman Trk ehirleri, deta tabiatn bir paras olarak doup gelimilerdir. Surlarla evrili yerleim blgeleri bile fethedilir edilmez kabuklarn krarak zerine kurulduklar corafyann artlaryla tam bir uyum halinde yaylrlar. Mesel Bursa, fetihten hemen sonra surlarn dna tap Uluda eteklerinin ta- bii dokusuna uygun olarak yeniden ekillenmeye balamtr. Mslman Trk ehirlerinde, zellikle meskenler, meydan okuma tavrndan uzak, mtevaz binalardr. Dardan bakldnda zenginlerin evlerini bile fakir- lerinkinden ayrdetmek mmkn deildi. phesiz bu, tabiatla uyum salama gayretinin yansra, snfsz mslman toplumunun yapsn da yanstan bir oluumdur. Meskenlerin ie dnk, d dnyaya kapal meknlar olarak tasarlan- mas ise -slm'n scak iklimlerde doup yaylm olmasnn da nemli rol bulunmakla beraber- slm aile yapsnn gerektirdii bir zmdr. D 1. Ahmet Haim: Bize Gre-Gurabahne-i Laklakan-Frankfurt Seyahatnamesi, MEB Yaynlar 100 Temel Eser: 17, stanbul 1969, s. 102. 2. Halil nalck, slm ehrinin plnsz bir ekilde kendiliinden meydana geldii ve nfusunun "ekilsiz bir yn" olduu grn terketmek gerektiini, ehirler deki din ve ticar merkezlerin ana ksmlar ina edilirken geleneksel bir plana uyulduunu syler. Bk. "stanbul: Bir slm ehri", Dergh, Say 24, ubat 1922.
dnyaya kapal, fakat aile hayatnn ihtiyalarn karlayabilecek fonksiyonellie sahip bir ev tipi: Odalar, eyvan ve avluya (yahut baheye) alan sofa (3). Her mslman lkenin, hatta her blgenin ve her ehrin kendine has bir ev tipi varsa da, temel slm ihtiyalardan kaynaklanan ana ema pek fazla de- imemitir. Ancak Trk ehirlerinin olduu kadar, Trk evinin biimlen- mesinde de gebe kimliinin ve geleneklerinin son derece etkili olduu bili- niyor. Birok aratrmac, gebe adr ile Trk evi arasnda eitli benzerlikler tesbit etmilerdir (4). Klasik Osmanl ehirlerinde, yani Orta Anadolu'dan Bal- kanlar'a kadar uzanan ok geni bir alanda aacn, kire ve kerpi gibi da- yanksz malzemelerin kullanlmas da gebe kimliinin bir tezahr olarak dnlebilir. Hemen kalklp gidilecekmi hissini uyandran sadelikteki bir ehir dokusunu ancak itima ehresinde gebeliin derin izgilerini devam et- tiren bir kavim kurabilirdi. Mesken mimarisinde dayanksz malzemeleri tercih, zamanla slm dnya gryle btnleerek din/tasavvuf bir davran haline gelmitir. Sadece iba- det yerlerinde ve mektep, medrese, imaret, han, hamam, ar gibi kamu ya- rarna ve hayra ynelik binalarda kullanlan ta, mslman Trklerin nazarnda artk ebediyeti temsil etmektedir (5). Meskenlerde ise dayanksz malzemeleri tercih ederek insanlara bak olann sadece Allah olduunu devaml hatrlatmak isterler. Trk ehirlerinin bu hususiyetini hemen farkeden nl mimar ve ehirci Le Corbusier'nin The City of Tomorrotu (1929) adl kitabndaki u cmle dikkat ekicidir: "stanbul'da veciz bir doku grlr: Btn fnilerin evleri ahap ve Al- lah'n evleri ise tatandr" (6). Ahabn yangna kar hibir direnci bulunmad iin, stanbul'da kan her byk yangndan sonra, mesken mimarisinde ta kullanlmas yolunda ferman- larn karldn biliyoruz. Ancak bu fermanlarn pek etkili olduu sylenemez (7). Halk evlerini bildii malzemelerle yapmaya devam ettii gibi, kargir ev 3. Doan Kuban: Trk ve slm. Sanat zerine Denemeler, Arkeoloji ve Sanat Yaynlar, stanbul 1982, s. 198 vd. 4. Msl. bk. Prof nder Kkerman: Kendi Meknnn Aray inde Trk Evi, TTOK Yaynlar, stanbul 1985, s. 27 vd. 5. "Siz her yksek yere bir almet bina edip bo eyle mi urarsnz" (uara, 128- 129) yeti, mesken mimarisindeki gsteriten saknma arzusunun dayana olabi- lir. u yet de son derece nemlidir: "Grmedin mi, Rabbin Ad kavmine ne yapt? Yksek stunlarla dolu rem'e ne oldu? Ki onun benzeri baka lkelerde meydana getirilmemitir. Vadide kayalar yontan Semud kavmine, o kazklar sahibi Firavun'a neler ettiini grmezler mi?"(Fecr, 6-10). u yet ise bidev cami mimarisini tevik eder niteliktedir: "Allah'n yceltilmesine ve ilerinde adnn anlmasna izin verdii evlerde, insanlar sabah akam O'nu tesbih ederler" (Nur, 36). 6. Enis Kortan: Le Corbusier Gzyle Trk Mimarlk ve ehircilii, ODT Yaynlar, Ankara 1983, s. 79. 7. "stanbul'un kaim-i makam Osman Paa'ya hkm ki: stanbul tevbiinde vki byt ve dekkn ve ir ebniye mstaidd-i fet-i hark olan elvah ve ahab ve pe davra ile bina olunduundan ni bi-kaza'illhi tel defa be defa ekseri muhte- rik olmala ba'de'1-yevm stanbul'da mstaidd-i harik olan ecza ile hne ve de kkn bina olunduuna rz-y hmyunum olmayub Haleb ve am ve sair Ana dolu'da olan ebniye gibi ta ve kire ve amur ile bina olunmasna fermanm
yaptranlar da "Dnyaya kazk kakmak istiyor!" mlahazasyla ayplamtr. Ta yaplarn ok pahalya mal olduunu da unutmamak gerekir. Bu bakmdan, in- sanlarn masraftan kurtulmak iin bu mlahazann arkasna sndklar da dnlebilir. Ahmet Hamdi Tanpnar, Trk ehirlerinin faninin ebediyet karsndaki aczini her an hatrlatan artc dokusunda gelecee ait zengin imknlar ba- rndrdn sylemektedir. Yirmi otuz senede bir ehre deitire deitire yaayan ve sonunda bir gn yok olan stanbul mahalleleri, Avrupa ehirleri gibi tala dondurulmu, yani "dnyaya kazk kakm" deildir; aksine her neslin kendi ehrini kurmasna izin veren bir plastie sahiptir. "Dedelerimiz, ahap ev denen eyi icat ettikleri gn bu imkn bize hazrlamlardr" diyen Tanpnar, "Bylece be asrdan beri biz son derecede imarc bir millet olmaya hazrlanm olduk" hkmn verir (8). Asrlar boyunca batya doru srekli g halinde bulunan atalarmzn kur- duklar ehirler, mahalleler halinde, plansz, fakat tabii dokuyla tam bir uyum ha- linde byyp geliiyordu. Mahallelerin genellikle fazlaca meyilli araziler zerine kurulmu olmas, Trk ehirlerinin en nemli hususiyetlerinden biridir. Bylece her eit suya tabii aknt imkn verildii gibi, her evin ufkunun ak olmas ve gneten faydalanmas salanyordu. Bu, dikkatli bir seyyah olan talyan yazar Edmondo de Amicis'in de gznden kamamtr: "ehrin (stanbul'un) ekli de, gzn ve dncenin hemen her zaman dar bir ereveye hapsedilmi gibi olduu bizim ehirlerimizden ok daha fazla buna yardm eder; burada, gz ve zihin her an, hudutsuz ve latif uzaklklara doru kalacak bir yol bulur" (9). Zengin yaama kltrlerinde gebe geleneklerinin derin izlerini sonuna ka- dar muhafaza eden Trkler, surlarla evrili, evlerin birbirini rtt gnesiz ehirleri sevmiyor, kendilerini kapana kslm gibi hissediyorlard. Bu bakm- dan toporafik yaps msait olmayan blgelere yerlemek zorunda kaln- dnda ayn sonucu veren baka zmler bulunmu, "evlere kendi baheleri iinde bir i lem ve hayat kazandrlmasna zen gsterilmitir" (10). Evlerin altndaki zeri rtl ve n ak blmeye "hayat" denilmesi, Trklerin asl hayat, ak havada, tabiatla iie yaanan bir hayat olarak anladklarn ifade et- mesi bakmndan dikkat ekicidir (11). olman imdi sen ki vezr-i marnileyhsin gerek bu defa Galata'da muhterik olan arsalar zerinde ve gerek stanbul'da ba'de'1-yevm mceddeden hne ve dkkn ve sair ebniye murad idenlerden bir ferde elvah ve pedavra ile binaya ruh- sat virilmeyb (...) bu emirde kem yenbe takayyd-i tam ve sa'y ihtimam eylemen babnda hatt- hmayun-u evket-makrunumla fermn- linm sadr olmudur Fi evili za 1107". Ahmed Refik: Onuncu Asr- Hicrde stanbul Hayat, stanbul 1930, s. 21. 8. A. Hamdi Tanpnar: Sahnenin Dndakiler, Dergh Yaynlar 1990, s. 21. 9. Edmondo de Amicis: stanbul (ev. Prof. Dr. Beynun Akyava), Kltr Bakanl Yaynlar, Ankara 1981, s. 165. 10. Sedad Hakk Eldem: Trk Evi, III, TA Vakf Yaynlar, stanbul 1987, s. 262. 11. Ev halknn yazn oturduu "hayat" blmne Ankara ve civarnda sergh, Konya taraflarnda yazlk ve divanhane, zmir ve Rumeli'de hanay denmektedir. Celal Esat Arseven: Sanat Ansiklopedisi, II, s 703
Mahalleler halinde dzenlenmi olmak, Trk ehrinin ayrc vasfdr. Genel- likle bir camiin, hazan da bir emenin yahut aalkl bir meydann etrafnda teekkl eden mahalle, camii, mektebi, hamam, kk ars vb. ile kendi ken- dine yeten bir nitedir (12). Sakinleri, tek bir aileymi gibi birbirlerine kenetlen- milerdir. "Mahalle cemiyet bnyesi iinde salam bir hcre, reme ve devam vazifesini bir ibadet kudsiyetiyle stne alm bir kale demekti" diyen Samiha Ayverdi, bu dayankl uzviyetin bir minyatr devletik hviyeti ile idaresinin ise, imam-beki-muhtar lsne havale edildiini syler (13). Her mahalle ba- lbana bir mekteptir; yallar, hatr saylr bykleri, hatta klhanbeyleri bile, ocuklara ve yeni yetienlere kar kendilerini deta bir koruyucu olarak bilirler (14). Evler, sokaklara, birbirinin mahremiyetini ihlal etmeksizin, fakat komuluk ilikilerinin kolayca yrtlmesini salayacak ekilde yerletirilmitir. Komuluk demek, yardmlama ve dayanma demektir. "Ev alma, komu al", "Komu hakk, Tanr hakk", "Komu komunun klne muhta "/'Komuda pier, bize de der'', "Komu komunun halinden bilir","Komuyu komudan sorarlar" gibi ataszleri, Trk mahallesindeki komuluk ilikisinin mahiyetini son derece ak bir biimde zetlemektedir. Komular arasnda teklif tekellf olmaz; birbirlerine haber vermeden at kap gidebilirler. Ancak, Ahmet Rasim, bir yazsnda "Ayi- ne-i gammaz" adl bir dzenekten sz ediyor; kapnn yanmdaki odann pen- ceresinden uzatlm bir demirin ucunda iki ayna vardr; bu aynalardan birinin dierine yanstt grnt sayesinde, eve gelenleri gzetlemek mmkn olmak- tadr. Bylece can skc ziyaretilerden kurtulmak kolaylat gibi, birdenbire karsna klamayacak misafirler geldiinde hazrlanmak iin zaman ka- zanlabilecektir. Ahmet Rasim Bey, "yine-i gammaz"n faydalarn byle akladktan sonra, "O zamanlar, imdiki gibi mersim-i hususiye-i ziyaret mev- cut deil idi" diyor (15). Mahallede, din, sosyal ve entellektel hayatn asl merkezi cami yahut mes- cittir. Genellikle mtevaz binalar olan mahalle camilerinin ou, kendilerine has mimarileri olan son derece zarif, ahap yaplardr. Bir messese olarak hayat hem belli lde tanzim eder, hem de etrafta olup bitenlerden hisselerini alrlar. Ahmet Hamdi Tanpnar, Sahnenin Dndakiler adl romannda, baaryla tasvir ettii eski bir stanbul mahallesindeki Elagz Mehmedefendi Ca- mii'nin siyas ve iktisad artlarn deimesinden nasl etkilendiini yle anlat- maktadr: "Aziz devri paalar zamannda kck camimiz prl prl imi. Durma- dan tamir edilir, hallar, kilimler, hasrlar, yaz levhalar hediye edilirmi. Hamid devrinde bu hediyeler, nezirler, adaklar azalm. Balkan Har- bi'nden sonra ise az ok bakmsz kalmt. Evkafn yapt cz' yardm 12. Eklem: a.g.e.,s. 261 vd. 13. Samiha Ayverdi: brahim Efendi Kona, stanbul Fetih Cemiyeti Yaynlar, stanbul 1964, s. 21. 14. Samiha Ayverdi: Rahmet Kaps, Hlbe Yaynlar, stanbul 1985, s. 124. 15. Ahmed Rasim: Cidd Mizah, stanbul 1336, s. 124.
ancak mahalle halknn mterek yardm tamamlayabiliyor, bylece akam ve teravih namazlar klnabiliyordu" (16). Tanpnar, mahallenin erkeklerinin akamstleri Elagz Mehmedefendi Ca- mii'nin bahemsi avlusunda oturarak konutuklarn anlattktan sonra, camiin, dolaysyla ibadetin eski hayatmzdaki yerine de yle deinir: "Bundan otuz krk sene evvel sadece i veya elence iin bir yere gelmez- lerdi. Hatta asl birletirici olan ey, bunlar deil, ibadetti. man dedi- imiz duyguyu iinde duysun veya duymasn, herkes evinden karken onun kisvesine brnrd. man sadece bizi Allah'a balayan ba deil, mterek kyafet, yz ifadesi, muaeret ekli, hlasa cemiyet hayatnda ne- zaket ve merasim dediimiz eylerin, yani karlkl mnasebetlerin tek kaynayd" (17). Mahallenin btn sokaklar, camii ve mahalleyi ehrin merkezine balayan anayola kar. Sokaklarn ou kmazdr. kmaz sokak, tek tek evlerin veya bir- ka evin zel sokadr diye tarif edilebilir (18). Zemin katlarn sar duvar- laryla lo dehlizlere dnen bu dar sokaklarn stleri, birinci katlarn kmalar ve cumbalar, aalarn bahe duvarlarndan taan dallar ve nihayet atlarn saaklaryla deta rtlr. Evlerin birinci katlarndaki pencerelerin ald bu sokaklar, yerli ve yabanc birok ressam cezbeden son derece pittoresk me- knlardr. Genellikle muntazam olmayan bu dar sokaklarn iki tarafna dizilmi evler, mlkiyet durumuna bal olarak geliigzel blnm arsalar zerine ina edil- mitir. Bu yzden sar duvarl zemin katlan ok zaman eri brdr. Arsann biimsizliini gidermek iin, birinci katlar, kmalarla sokaa tarlr. Bu zm, sokaklarn, dolaysyla Trk ehirlerinin grnne benzersiz bir plastik ka- zandrmtr. Ahap meskenlerdeki mimari elemanlarn, tpk eski alfabedeki harfler gibi, sahip olduu plastik imknlar, son derece orijinal mimari kompo- zisyonlar kurulmasn salam; bazan kk ve dzensiz bir arsa parasnn zerinde, srpriz kmalarla deta bir masal mimarisi ykselmitir. Daha da nemlisi, bu mimarinin hibir zaman aasz ve ieksiz dnlmemesidir. Hatta yeillik, mimarinin tabii bir eleman olarak kabul edilmitir. Bahesiz ev dnlemezdi; nk kadnn btn mr evde geiyordu. Kadnlarn bilhassa yaz gnlerinde nefes almalar, dinlenmeleri, almalar, komularyla oturup sohbet edebilmeleri iin gerekliydi. Toplum kadn eve balamt, ama onun rahat etmesi iin en uygun mimari zmlere de ula- mt. Eski Trk evlerinin aalarla ve ieklerle dolu baheleri, o gnleri yaam olanlarn hatralarnda ayr bir yere sahiptir. Mesel Halide Edip Advar, ocukluunu geirdii evin mor salkml bahesini hi unutamam, hatta yllar 16. Tanpnar: a.g.e., s. 27. 17. Tanpnar: a.g.e., s. 28. 18. Kuban: a.g.e., s. 165.
sonra yazd hatralarna "Mor Salkmh Ev" adn vermitir. Beikta'taki bu evin arka baheye bakan pencereleriyle ift merdivenlerin sahanlklardaki pen- cereleri batanbaa mor salkmldr "ve akam gneinde mor iekler arasnda camlar ateten birer levha gibi parlamaktadr": "Bahe, geni iki drtgen terastr. Aslnda yokutaki btn evlerin baheleri ta caddeye kadar birbirine bakan yeil terastr. Kk kzn bahesinin st terasnda, balar ge deer gibi grnen uzun fstklar, akasyalar, aralarnda iki tane, rzgr estike krtr gibi ipek tyleri hareket eden pembe-beyaz bir gl ibriimi, iek am yemi aalar, orta- larnda bir tane alev iekli nar aac vard. Bunlarn ortasnda yuvarlak kk bir havuz, kar karya iki beyaz mermer aslann azndan durma- dan bu havuza billur sular akar ve gvercin, kumru sesleri ile karr. Ba- zan da fstklarn dallarn harekete getirerek inleyen rzgrn namesi ile birleerek sabah akam bir tabiat musikisi kulaa gelir. Aadaki terasa drt adm merdivenle inilir. Evin baheye alan kaps ile bahenin ar- kasndaki bo srta alan kap arasnda, akl deli ve st asma ardakl dar bir yol vardr. Yeil, sar zm salkmlarnn ve zmrt gibi yaprak- larn arasndan szan k ve yeil glgenin iinde kk kz, sabah akam oynar durur. Alt terasta da bir havuz, trl renkte yemi aalan, iki tane gl ibriimi ve bir de yine alev iekli nar aac vardr. Sabahn ilk saatle- rinde, burada dolaan, iek ve aa sulayan, bir alay gvercine yem ve- ren bir kadn grrsnz. Bu kadn kk kzn anneannesidir (19). Bu bahelerin Trk kadnlar iin ne ifade ettiini, o gnlere yetimi bir baka kadn yazarmz olan Samiha Ayverdi de yle anlatyor: "Eskiden stanbul ehrinde bahesiz ev yok gibiydi. Asmasndan, incirin- den, armudundan, eriinden baka, kuyu banda akam safalar, duvarlara trmanan kahkahalar, karanfil kmeleri, ltinler, aslanazlar bu bahelerin kadim ainalar idi. Yaz mevsimlerinde sayfiyeye gidemeyen ehir halk, devaml temiz ve bakml bahelerine hasrlar sererek konusu komusu ile bir araya gelir, kasnan, diki bohasn beraberinde getiren mahalle sakinleri bu iekli bahelerde glp syleerek hem elenir, hem ilerini iler, yamalarn yamar, dikilerini dikerlerdi. Araya dediko- du girmekle beraber, gybet ve gnah cehenneminin korkusu akllar teh- did ederek bu atein alevlenmesine meydan vermezdi" (20). Bir baka kadn, 1835 ylnda stanbul'a gelen Miss Julia Pardoe da, stanbul'un yeillie ve iee boulmu sokaklarn, evlerini, yallarn grnce hayretler iinde kalm ve "Keke Shakespeare, Romeo ve Juliet'in bahe sahne- sini yazmadan nce Boazii'ni grm olsa idi" diye hayflanmtr (21). Ayn 19. Halide Edib Advar: Mor Salkml Ev, Atlas Kitabevi, stanbul 1967, s. 11 vd. 20. Samiha Ayverdi: Babozumu, Hlbe Yaynlar, stanbul 1987, s. 304. 21. Miss Julia Pordoe: "Sultann ehri ve Trklerin Aile Hayatndaki Gelenekleri" (Ya banc Gz ile 125 Yl nce stanbul), ev. Bedriye anda, nklap ve Aka Kita- bevleri, stanbul 1967, s. 181.
y l n Ramazan ay nda, zengi n bi r st anbul l unun, Must af a Ef endi ' ni n Sleymaniye semtindeki konana misafir olan Miss Julia Pardoe' nun gz- lemleri, eski Trk ailesi ve ev hayat hakknda nemli ipular tamaktadr. Bu- rada hemen, Trk ehirlerindeki mahallelerde, zenginlerin konaklaryla fakirlerin evlerinin ayn sokakta, hatta yanyana bulunabileceini belirtmek gerekir. Ko- naklarn yahut fakir evlerinin ounlukta olduu semtler de vardr; fakat Sedad Hakk Eldem' in de syledii gibi, Trk ehirlerinde, hibir zaman insanla yakmayacak artlar tayan oturma semtleri (slum) olmamtr (22). Esasen mahalle halindeki dzenleme, byk lde sosyal ve ekonomik dayanma ih- tiyacndan kaynaklanyordu. Mahallenin zenginleri tarafndan devaml kollanan yoksullar, rahat bir hayat srdrebilirlerdi. Arabalarn gemesine hi de msait olmayan birka dar ve dik yokuu trmandktan sonra Mustafa Efendi'nin evine ulaan Miss Pardoe, kendisine reh- berlik yapan Rum kadnla birlikte geni bir avludan geerek bir merdivenden konan harem ksmna kar. Mustafa Efendi'nin evinin "Harem" ve "Selmlk" blmleri bulunan byk bir konak olduu anlalyor.Esasen, lkenin hangi blgesinde olursa olsun, btn Trk evlerinde "Harem" ve"Selmlk" blmleri vardr. Kk evlerde bile, erkek misafirlerin arlanabilecei ayr kapl bir selmlk odas bulunurdu. Byk evler ve konaklar ise sokak kaplar ve merdi- venleri ayr iki ayr daire halinde dzenlenmitir. Harem ve selmlk ksmlar iki bina halinde ina edilmi ve st katlar kapal bir kpr ile birletirilmi ko- naklar da vard ve bunlara"Kprl Konak" deniyordu. Harem ve selmlklar bi- tiik olan konaklarda ise, iki ksm arasnda koridor eklinde bir sofa ve bu odaya alan bir mabeyn odas bulunuyordu. Konak sahibi genellikle bu odada otururdu (23). Kk evlerde, kadnlar, erkekler darda olduu zaman selmlk odasn da kullanabilirlerdi. Fakat konaklarda, kadnlarn hayat harem ksmnda geerdi. Mustafa Efendi' nin evi, byle, ayr avlu kaps ve ayr bir merdiveni bulunan ba ms z bi r hareme sahi pt i r. Mi ss Jul i a Pradoe, merdi veni n bi t i mi nde ok geni bir sofayla karlatn sylyor. Bu sofann iki tarafnda odalar vardr. Ayrca uzunca bir koridordan harem dairesinin esas ksmna geilmektedir. ki siyah halayk tarafndan bu blme gtrlen Miss Pardoe, kendini geni, serin, deerli hallarla denmi, tarafnda sedirlerin uzand bir sofada bulur. Se- dirlerin zerinde krmz uha rtler ve belirli aralklarla serpitirilmi yastklar vardr, sedirin bir ucunda da tandr. Kadnlar, tandrn stndeki yorganlarn ta burunlarna kadar ekmi, srtlarn da minderlere vermi, oturmaktadrlar. Mi- safirler ieri girince rtleri bir tarafa ekip dorulur ve samimi bir sevinle karlarlar. Miss Pardoe, Mustafa Efendi' nin haremindeki kadnlarn kyafet- lerinden szettikten sonra, "Dorusunu sylemek gerekirse" der, "bu kadnlar, sabahlar erken kalkarak biraz olsun faydal ilerle megul olmalar dnda, byk bir bolluk iinde hi yorulmadan yaarlar. Btn vakitleri giyinmek, tak- tklar mcevherlerin yerlerini deitirmekle geer. Kn yaptklar i, sadece tandr yorganlarnn altnda soua kar snmaktr. Yazlar da divanlarn zerindeki yastklara gmlerek vakit geirirler" (24). 22. Eldem: a.g.e, s. 261. 23. Celal Esat Arseven: Trk Sanat, I-II, s. 585. 24. Miss Julia Pardoe: a.g.e, s. 27 vd.
Kadn kafes arkasndadr ama, zannedilenin aksine, son derece rahat bir hayat ve aile iinde stn bir konumu vardr. Payesi evlilikle birlikte ykselir. Kocasna tam bir itaatle ykml olsa da, oullarnn, kzlarnn, hizmetilerin ve uaklarn miridir. Eve kuma getirilmesi ihtimali de pek yksek deildir. eriat erkein en fazla drt kadn nikh aldna almasna izin verir; ancak bu- nun iin drt kadna bakabilecek imknlara sahip olmak gerekmektedir. Bu bakmdan, eski Trk toplumunda erkeklerin ounluu fiilen tek elidir. Ayn ev iinde kumalar arasnda byk kskanlklar ve kavgalar yaand iin ayr ev amak gerekebiliyordu; hem bu klfeti, hem de kadnlar arasnda blnmeyi ve onlarn kaprisleriyle uramay ok az erkek gze alabiliyordu. Eski Trk ailesiyle ilgili bir baka gerek de, ekirdek aile diyebileceimiz kk aile tipinin daha yaygn olmasdr. Mustafa Efendi'nin ailesi, Miss Julia Pardoe'nun anlattna gre, byke bir ailedir; Baba, anne, oul, gelin, kz, damat ve bir de onlardan daha gen bir ma- nev oul. Bunlara varsa cariyeleri, halayklar ve hizmetileri de ilave etmek gerekir. nk kleler de ailenin fertleri olarak kabul edilirlerdi. Moltke, Trkiye Mektuplar'nda, doudaki btn esirlerin azat edilmesi salansa, bundan en az mteekkir kalacaklarn da onlar olacan syler ve yle devam eder: "Daha ocukken velinimetinin evine giren esirler ailenin bir yesi haline gelirler. Yemeklerini, tpk ev ilerini onlarla birlikte yapt gibi, evin oullaryla birlikte yer. Bu iler de ok defa bir ata bakmak ya da efendi- sine refakat etmek, hamama gittii zaman elbiselerini gtrmek, yahut atla dar kt zaman ubuunu tamaktan ibarettir. Binlerce esirin, kahve- ciler ve ttnclerin kahve piirmek ve ubuk doldurup ate vermekten baka bir i yapt yoktur. "Esirlik hemen hi bir zaman azat edilmekle son bulmaz. Esirin btn mr boyunca geimi de salanr. ou zaman kle evin kzyla evlenir, eer evin olu yoksa efendisi onu kendine miras yapar" (25). Miss Julia Pardoe, sofada iftar vaktine kadar oturduklarn, bir halayk ta- rafndan sofrann hazr olduunun bildirilmesi zerine hep birlikte kalkp tam kare biiminde kk bir odaya getiklerini belirttikten sonra ilk defa grd yer sofrasn, iftarlklar tasvir ve haremdeki bu iftara katlanlardan sz ediyor: Ailenin asl yelerinden, yani hanmefendi, kz ve gelininden baka, ocuklar byten dad, bir yl kadar nce vebaya yakalanarak len oulun yetim ocuu, davetsiz olarak at kap iftara gelen birka komu, skdar'dan iki gzel hanm, kocasn henz kaybetmi taze bir dul ve tabii Miss Pardoe ile Rum rehberi (26). Miss Pardoe, evin hanmefendisinin "Buyurunuz efendim! Ho geldiniz! Buyurunuz!" szleriyle misafirlerini durmadan yemee tevik ettii sofraya gelen yemekleri tasvir ederken, herkesin ayn kabdan yemesini yadrgadn belirtmeyi de ihmal etmiyor (27). Ayn kabdan yemek yendii, let olarak da sa- 25. Feldmareal H. von Moltke: Trkiye Mektuplar (ev. Hayrullah rs), Remzi Kita- bevi, stanbul 1969, s. 36. 26. Miss Julia Pardoe: a.g.e., s. 30. 27. Miss Julia Pardoe: a.g.e., s. 30.
dece kan kullanld bir vakadr. Ancak bu tarzda yemek yemenin de ken- dine gre bir grgs ve gelenei bulunduunu hemen belirtmeliyiz. Sheyl nver, bir yazsnda, eskiden de orba, pilav, hoaf ve stla kaklarnn ayr olduunu, yemek deitike kaklarn da deitirildiini belirttikten sona, baadan yaplm kaklarn daha ok sulu tatllarda kullanldn anlatr. orbann (tabii hoafn da) nasl iildiinden ise yle sz eder: "Kan dtaki sa kenar orbaya daldrlmaz, sadece sathna dedirilir ve hafife eip yarsna kadar batrlarak alnrd. Bundan sonra ienin ta- rafndaki sol kenar ortasna dudak dedirilerek iilirdi. Yani kan dudaa deen taraf orbaya sokulmazd. An'ane bunu ayp sayar, iren bulurdu. phesiz bu ihtar edilemezdi ama, hoa gitmeyen baklarla ha- fife ifade edilirdi" (28). Ayn kabdan yemenin her ne kadar kendine has bir grgs varsa da, byle yemeye almam birini yadrgatmas ok tabiidir. Fakat Miss Julia Pardoe, Trkiye'ye gelen birok batl seyyahn aksine, nyargszdr; yeni tand bu in- sanlarn meziyetlerinden akyreklilikle sz etmekten ekinmez. "Osmanllar yalnz yaamak iin yerler, yemek iin yaamazlar" dedikten sonra, sofradakilere tercih hakk tanmak iin ok yemek piirildiini ve yemeklerin, birinden fazla yenilip dierlerinin braklmamas iin ok abuk deitirildiini anlatr. Trk sofralarnn, zengin olsun, fakir olsun, her zaman herkese ak olduunu, davetsiz misafirlerin bile sevinle ve gleryzle karlandn, yksek sekle sylenen "Buyruuun!" sznn asla yapmack olmadn farkeden Miss Julia Pardoe, tes- bitlerini yle zetler: "Kendilerini sadece Allah'n kulu sayarlar. Bunun iin de dnya mallarna ireti gzyle bakarlar. Kendilerinde fazla olan eyleri de ol- mayanlara verirler ve bunu bir bor sayarlar" (29). Bu paylama duygusu ve dayanma, Ramazan aylarnda en yksek seviyesine ulard. Zenginler, mahallenin fakirlerinin kilerlerini donatr; ayrca zengin, or- tahalli, hatta fakir, herkesin kaps ve sofras herkese ak olurdu. Ramazan btnyle bir bayram, bir enlik, bir ehrayindi. Yahya Kemal'in ifadesiyle, "rekli brekli, davullu dmbelekli, meddahl Karagz'l, kahveli nargileli, uruplu erbetli, anberli hacyal, kandilli kat fenerli bir ehrayin..." (30) Orula en keyiflisinden yiyip imenin, ibadetle elencenin iice olduu, ilerin yavalad, her gn leye kadar uykuyla geirilen, fakat geceleri sahura kadar camilerde, tekkelerde, evlerde, kahvelerde, sokaklarda lezzetli saatlerin yaand bir ay. aylar girer girmez balayan Ramazan hazrlklar, "on bir ayn sultan" yaklatka tatl bir telaa dnp yediden yetmie herkesi sarar, btn lke bambaka bir canllk kazanrd. Evlerde yaanan ve bata Ahmet Rasim olmak 28. Ord. Prof. Dr. A. Sheyl nver: "orbay Nasl erdik?", Hayat Tarih Mecmuas, Yl 4, C. 1, Say 1,, ubat 1968. 29. Miss Julia Pardoe: a.g.e., 31. 30. Yahya Kemal: Eil Dalar, MEB Yaynlar 1000 Temel Eser: 20, stanbul 1970, s.115.
zere birok yazar tarafndan zevkle anlatlan Ramazan tela ise baka bir lemdi. Esasen o gnleri yaam olanlarn hatralarnda Ramazan gnlerinin gzellii hep tahassrle dile getirilmitir. Ahmet Rasim, evlerdeki Ramazan hazrlklarn anlatt yazsnda, nasl hummal bir temizlik faaliyetine giri- ildiini, bohalardan sini rtlerinin, pekirlerin, havlularn, mein sahan alt- lklarnn, tlbentlerin, buhurdanlklarn, eit eit seccadelerin; ekmecelerden de tabaklarn, fincanlarn, baa, abanoz, boynuz kaklarla Hindistan cevizi kabuu, ard ve kuka hoaflklarn nasl karldn, erkn minderlerinin yzlerinin nasl deitirilip kk iltelerin nasl ubuklandn ve yastklara nasl yz geirildiini; dolap, hcre, raf, kiler, sandk odas, musandra, sahanlk, kaklk, tavanaras, kk oda, misafir odas, merdiven alt, bakr ambar, kmrlk az, musluk n ve yerli kpn nasl temizlendiini; kalaydan gelen rezzaki zmlerinin, elmasiyelik tutkallarn gizlendikleri yerlerden nasl bir bir karlp mutfaa gnderildiini vb. hafif bir mizah cilasyla tatl tatl anlatr ve szlerini yle balar: "Hep bu trl ince meguliyetlerle ev dzene girerdi. Ama her nedense yine; byk hanm bakar kusur bulur, Gelin hanm bakar, kusur bulur, Efendi bakar, kusur bulur, Kk hanm bakar, kusur bulur, Azdl Glfidan bakar, kusur bulur, Komu Sarayl Hanm bakar, kusur bulur, Takasapl iman ebe urar, karr. "ocuklar oynarlar, bozarlar, bir yevm-i ek grlt patrts ile uzanp giden bu kararsz gnlerde gece olurdu ki, bekinin duvara ast davul boyuna aslr, her mjde vuruu ile ekilen zahmetleri, uranlan yorgun- luklar unutturur, herkesi sevin ve ne'eye board (31). Eski hayatmzda, senenin on bir ay, gnn balangcn afan ilk parltlar ve sonunu akamn klar belirlerdi (32). Ancak aban aynn sonunda Rama- zan hilli grlr grlmez birden hayatn ritmi ve seyri deiir, kandiller ve mahyalar yanar, insanlar sevinle sokaklara urard. Olaan gnlerde zifiri ka- ranlk olan geceler, Ramazanla beraber kandillerle, fenerlerle ldar, geceler gndze, gndzler de genellikle leye kadar uyunduu iin deta geceye dnerdi. Edmondo de Amicis, "stanbul Avrupa'nn gndz en parlak, gece en ka- ranlk ehridir" der (33). Maara gibi zifiri karanlk, sadece stanbul'un deil, 31. Ahmet Rasim: Ramazan Sohbetleri, stanbul, tarihsiz. 32. "Yabanc saati alkanlndan evvel bu iklimde, iki ucu gecelerin karanlyla simsiyah olan ve srt, eitli vakitlerin krmz, sar ve lacivert ateleriyle yol yol boyal, byk bir canavar halinde, bir gece yarsndan dier bir gece yarsna ka dar uzanan yirmi drt saatlik 'gn' tanlmazd. Ikta balayp kta biten, on iki saatlik, ksa, hafif, yaanmas kolay bir gnmz vard. Mslmann mes'ut olduu gnler, ite bu gnlerdi". Ahmet Haim: a.g.e., s. 102. 33. Amicis: a.g.e., s. 162.
elektrikten nce, btn ehirlerin gece rtsdr. zellikle kapal havalarda so- kaklara fenersiz girmek byk cesaret ister. Bu yzden karanlk ker kmez herkes evine ekilir; yatsdan sonra ise sokaklarda bekilerden, evinin yolunu arm sarholardan, herhangi bir sebeple sokaa kmak zorunda kalanlardan ve kpek srlerinden baka kimseler grlmez. stanbul'a gelen Batllarn bu karanlk ehir gecelerini ok etkileyici bulduklarn biliyoruz. Esrarengiz stanbul gecelen hemen hepsinin muhayyilesini harekete geirmitir. Mesel Amicis, Beyolu'nda bir dostunun evinin taraasndan stanbul'a bakarken zihnen bu byk ve karanlk ehre kararak hayal kurmaya balar ve gya "soluk bir kla aydnlanm binlerce haremi kefetmeye, rakseden gzel gzdeleri ve alayan terkedilmi kadnlar grmeye alr; inili kl girift yollarda gece dolaan sevdallar takip eder, Kapalar'nn karanlk dehlizlerinde, byk ve ssz me- zarlklarda, yer altndaki kocaman sarnlarn hadsiz hesapsz uurumlarnda kaybolur" vb. (34). Ahmet Rasim, ilk okuduunda Tanpnar' da ok etkileyen "Sokaklarda Gece- ler" adl yazsnda, Amicis gibi vre frenklerin Beyolu'nda herhangi bir ote- lin, mesel Pera Palas'n penceresinden Kasmpaa, Tophane ve Cihangir semt- lerine bakarak kurduklar hayaller ve "ark" hakknda yrttkleri oryantaliste fi- kirlerle hafif tertip alay ettikten sonra, l l caddelerde ve bulvarlarda byyen bu derbeder frenklerin, bizdeki sokaklarla sakinleri arasndaki kadm rabtay hibir zaman kefedemeyeceklerini sylemektedir. Ahmet Rasim'e gre, bu sokaklarn zifiri karanlk gecelerinde de kendine has bir hayat ve ancak sakin- lerinin manlandrabilecei sesler vardr: (...) "Halbuki bizden bir ikilli ma'll-i seher, geceleyin geenleri bile ayak seslerinden tanr. Mesel yapa yapa bir yry ona iki trl ahsiyet hissi verir: Ya beki sopasn koltuklam bir ey sezinliyor, ya kendisini sezdirmek istemeyen biri geiyor. Pas pas gidi, seri ise helecanl bir yrein gayrihtiyar sokaa ktn veyahut vaktin gecikmesinden mtevellid telaa uram bir yolcunun: - Dadm daha yatmamtr, kapy atrrm! Mtalaasnda bulunduunu ona haber verir. Topuk alarak gitmede muvazenesizlik.. Tereddt.. Olgunluk.. Kuruntu.. Yarn ne yapalm? gibi manlar vardr. Aheste revi tek manldr ve korkuntur: Paral ise karma ksn, yoksa uraamam demek ister. Zikzak kendisini anlatr. Koma'dan: Hekime, ebeye, eczacya haber.. Pek nefes nefese ise: Ekseriya herhangi bir muakkibden halas emeli (...) Tiki tak, tak: Yandaki komular, kardaki komudan geliyorlar. Ayaklar ta- kunyal. 34. Amicis: a.g.e., s. 163-
Kap vurularnda da hayli man mndemitir: Tak!: Efendi geldi (Ar) Tak tak!: Kk bey geldi (Az ar) Tik tak!: Damat (Pek ar) Tak tak tak!: Hizmeti deli kz (Acele) Tak, tak tak -tk!: Bykhanm, gelin, bac, dn gecesinden avdet ediyor- lar. Vakt olur ki insan sokaklarda akseden evst- leyliyenin cmlesinden kukulanr: Kaln do perdesi zerinden bir nefeslik t: Bizim tarafta Anadolu imendiferinin ifte yol amele lokomotifi iliyor. Hibir mnasebeti ol- mayan tiz bir ddk: Polis, bekiyi aryor. shak kuu barts: Allah hayrlar vere! Nevpeyda ulumalar, uuu uuuu'lar: Yangn m acaba? (...) Yine vakt olur ki insan skunttan bile phelenir: - Muhasebecilerin evinin nndeki fener yaklmam. - Hava pek durgun! Ard frtna olmasa! - Sokaklarda cinler top oynuyor! - Gece yars oldu, hl bizim beki geecek! - Hasbinallah! Sofadaki saat de durmu! - Ne parlak mehtap! Artk sonuna kadar byle gider! - Ne o? Sallanyoruz galiba! - Herkes ml ml uykuda! Ben hl gz yumacam! - Bizim sokaa da bir ey oldu! - Bugn amar ykadlar da... Nasl l gibi yatyorlar! - Saat on iki dedi mi... sokaklarda t kalmyor!" (35). Derken minarelerden sabah ezanlar ykselir. O srada evlerde de hareket balam, sokakta, sabah namazna giden erkeklerin ksrkleri, hafif konuma ve ayak sesleri duyulmaya balamtr. Ardndan sokak satclar skn edecektir. Hatta salepi, afaktan bir saat evvel gmn ke bana oturtmu, bir sama, bir soluna, iki nefeste bir "Kaynar salep! Stl!" diye haykrmaya balamtr bile. Ahmet Rasim'e gre, zevk sahiplerine tanesi demir gibisinden daha sert gelen "Lebleb!" sadas ve her admda bir, slk gibi balayp boru gibi karar veren "Simit!" feryad, sokaklarda gecenin sessizliini ilk yrtan seslerdendir (36). Gnn style balayan ve yourtunun vazyla tamamlanan bellibal satc sesleri, yine Ahmet Rasim Bey'e gre unlardr: 35. Ahmed Rasim: "Sokaklarda Geceler", Nevsl-i Mill, stanbul 1330, s. 268 vd. 36. Ahmed Rasim: Muharrir Bu ya (Haz. Hikmet Dizdarolu), MEB Yaynlar, Ankara 1969, s. 299.
- Gad...yif! - Ku lokumu... reva..n - (Kesik ve dik): Yafalar - (Ylk ylk): Bici bici muhallebici - Eski lstikler alaym - Helvam... ek...ker! - (Cyak cyak): Kalayc - (Bariton): Venedik sepetleri var, amar sepetleri var. - (Primadonna): Billr bardaklar var! Hoaf kseleri var! - Hrr, hrrr... har har... harr harr, harr - Boru ile: Fistanikisu biim biim lyorum senin iin... ilh. - (kr kr kr): M...c..n - (Hngr hngr): Almalar, almaa! - Metuksa, makaralar, tireler, zarif dantelalar... - (Yava yava): Scak brek... taze brek! - (Sert): Sulu limon! - (Alabildiine bararak): Havadisler Turan! - (Birdenbire):. Sdl! - Ey! Ey! Sana bak! Sarhoum of, sevdalym of Vallah billah severim hovardaym of - (Yank yank): Ne beyaz, ne ie..k ket-ten helvam! - (Ac ac) Yangn vaa...r! - (Yvk yvk) Simiti, simiti... A simiti! - H h illallah Sesin kslsn inallah Gemez olasn maallah Ninni benim glme ninni (37). Sokaklarda btn sesler phesiz bunlardan ibaret deildi; ev nlerinde zur- na ve ifte nralaryla ahenk yapan Sulukule'liler, oynayarak ve ark syleyerek sokaklar dolaan ve bu arada zgara-maa satan yahut fala bakan ingene kadnlar; onlarn peinde gezerek "Aydi holan sen de hampur ek de grsnler beylerim, paalarm!" deyince ortaya frlayp dne oynaya"eribann gelini" trksn syleyen ve "Hampurr hampurr haytiki hampurrr" eken olanla, 37. Ahmed Rasim: Ekl-i Zaman, stanbul 1334, s. 83.
manici keten helvaclar, kr rtmaclar; Muharrem hangi mevsime denk ge- lirse gelsin, uzun paltolar giyip ayakta yzyze durarak, hususi bir makamla oku- duklar "Gkte melek yerde her alar/Hoy goy goy canm" teranesiyle gya aurelik toplayan Goygoycu kopuklar; kendilerine has trkleri bulunan ay oy- natclar vb. eski sokaklarn vazgeilmez simalaryd (38). Mzikleri, ehirlerin btn mahallelerini ve sokaklarn motor grltleri istila ettikten sonra da uzun sre unutulmamt. Bir eit sokak tiyatrosu olan bu gsterilerin ve bu seslerin, btn gn evle- rinde oturmak zorunda olan kadnlar iin ne ifade ettiini tahmin etmek ko- laydr. Birinci katlardan sokaa alan pencerelerin kafeslerinin ardndan yahut bahe kapsnn aralndan seyrettikleri ingene mzisyenler, goygoycular, ay oynatclar vb. herhalde onlar iin bir deiiklik, bir nee kayna idi. Fakat kpek srlerinin korkun kavgalarnn yreklerini hoplattna hi phe yok. Dinen murdar sayldkar iin evlerde barndrlmayan, ancak sokaklarda hi rahatsz edilmeden yaayabilen kpek srleri de, mahallelerin vazgeilmez sa- kinlerindendi. Kimse onlar rahatsz etmek istemez, hatta yolun ortasnda kvrlp uyuyanlar bile kovalamayp yollarna hafif bir kavis izerek devam ederlerdi. Tamam sahipsiz olan bu kpekler, sokaklar paylamlard; ara- larnda deta bir protokol yapmlar gibi, hibir kpek kendi sokandan bakasna gidemezdi; gitmeye kalkrsa paralanmas, en azndan sakatlanmas iten bile deildi. eitli sebeplerle kan sokaklararas kavgalar, korkun olduu kadar, seyirlikti de. Birbirlerinin zerine ldrm gibi saldran kpekler, kulak- lar sar eden havlamalar, hrlamalarla kapr ve kesif bir toz bulutu iinde kaybolurlard. Kavga uzarsa, sokak sakinlerininin ellerine ne geerse kapp savlet ederek kpekleri ayrmaktan baka areleri yoktu. Kavgadan sonraki grnt de acklyd; savan kurbanlar, kiminin kula yrtlm, kiminin baca krlm bir halde ve kan revan iinde inleyerek uzaklarlard. Mslmanlarn oturduklar sokaklarda kpekler mecbur kalnmadka d- vlmez, hatta rahatsz bile edilmezdi. nk sadece kpekler deil, btn hay- vanlar sevilirdi. Hatta birok insan, kpeklerin beslenmesi iin hatr saylr meblalar vasiyet etmilerdir. Esasen kpekler, eskiden hi bir zaman tam te- mizlenmeyen sokaklarn canl sprgeleriydi; ne bulurlarsa oburca yerlerdi. nsanlar, onlarn varlklarna o kadar almlard ki, Abdlmecid dneminde toparlanp Marmara'daki Hayrsz Ada'ya srldklerinde son derecede rahatsz olmu, kpekler geri dnnce de deta bayram sevinci yaamlard. Kedilere gelince, onlar evlerin demirbayd zaten (39). Eski Trk evlerinde sadece yeille deil, hayvanlarla da iie yaanrd. Malik Aksel'in anlattna gre, evlerin en kuytu kelerinde yarasalar, sansarlar ve ge- lincikler yaar, temel ylanna dokunulmaz, grld zaman"ahmelek yahut ahmaran ba iin bana dokunma" denirmi. at aralarnda krlanglar, baca- larda leylekler mekn tutard. Scak lkelerden geldii iin "hac'lk yaktrlan 38. Emin Karabey: "Elli Sene Evvelki stanbul'da Sokak Mzii", Musiki Mecmuas, Sene 1, Say 12, 1 ubat 1949, s. 19 vd. 39. Amicis: a.g.e., s. 141 vd. Ayrca bk. Mnevver Alp: "Eski stanbul'da Sokak Kpekleri", Trk Folklor Aratrmalar, Eyll 1964.
leylekler uurlu saylr, ku yuvalarn bozanlarn byk gnaha girdiine inanlrd. Kumru ve gvercinler kafeste beslenmez, ama evler, kafeslerde beslenen kanarya, saka, ispinoz, flrye ve iskete gibi tc kularla enlendirilirdi. Kulara duyulan sevginin en somut gstergeleri ise, ahap evlerde olsun, ta yaplarda olsun, ou balbana birer sanat eseri olan ku evlerinin yaplm olmasdr. Genellikle st katlarda, kularn barnmas iin yaplan bu evcikler, btnyle Trk mimarisine has bir gzelliktir (40). Eski evlerin sakinleri arasnda insanlar ve hayvanlardan baka, melekler ve "iyi saatte olsunlar" gibi grnmeyen varlklar da bulunurdu. Sofrann yemekten sonra alelacele kaldrlmas, nimetlerin zerine kanatlarn geren meleklerin fazla yorulmamas iindi. Korku ve saygnn birbirine kart bir duyguyla "yi saatte olsunlar" diye anlan cinlerin ve perilerin birok evde eitli klklara (mesel kedi, ku vb.) girerek gezindiklerine inanlrd ve baz blmlere destur- suz girilmezdi. Geceleyin slk alnmamas, aynaya baklmamas, sa, trnak ke- silmemesi, uraya buraya trnak barkmamak ve eiklere oturmamak gibi dav- ranlar, bu inanlarla ilgilidir. Kedilerin, kpeklerin veya kmes hayvanlarnn zaman zaman geceleri barmalar da "iyi saatte olsunlar"a balanr, uursuzluk saylr, sakinlemeleri iin ttsler yaklr, eker erbeti dklrd (41). Evlerde yaanan, cinlerle, perilerle ve meleklerle iie, insan muhayyilesini devaml uyank tutan, yar mistik bir hayatt. Ancak bizim cinlerimizin ve perile- rimizin, Hristiyanlarn hortlaklar ve hayaletleri yannda son derece munis ol- duklarn hemen belirtmeliyiz. Bunu, iki ayr medeniyetin lm karsndaki tavrlarnn farkll ile aklamak mmkndr. Bat'da hortlak, hayalet, hatta vampir hikyelerinin llerle ve mezarlklarla yakn ilikisi vardr. Trk me- zarlklar, Hristiyan mezarlklarnn aksine hi rktc deildir ve ehirlerden tecrit edilmemitir. Pekl gnlk hayatn meknlarndan biri olarak kullan- labilen mezarlklar, yemyeil servileri, herbiri birer sanat eseri nitelii tayan mezartalar, iekleri, erelti otlaryla hayatn iindedirler. lm korkusu, ms- lman ehirlerinde, ondan kaarak deil, llerle ve mezarlklarla iie yaana- rak yenilmitir; iki lem, bu dnya ve teki dnya deta yanyanadr. Yahya Ke- mal, "Koca Mustpaa" iirinde bu durumu veciz bir ekilde yle dile getirir: Ahret yle yakn seyredilen manzarada, O kadar komu ki dnyaya dvar yok arada, Geer insan bir adm atsa birinden birine, Kavuur karda kaybettii bir sevdiine. Evlerde ve mahalle mahalle btn ehirde her an hissedilen bu dnya teki dnya iielii, Ramazan aylarnda phesiz daha derinliine yaanrd. Baka zaman din vecibeleri yerine getirmeyen insanlar bile Ramazan girince birden sofular, mslman olmayanlar ise akta yemek yemekten kanrlard. Camiler ve tekkeler dolup taar, vaizler gzyalaryla dinlenir, hatimler indirilirdi. 40. Malik Aksel: "stanbul Mimarisinde Ku Evleri", stanbul Enstits Mecmuas, Say: V, stanbul 1959, s. 33 vd. 41. Malik Aksel: a.g.m., s. 36.
ftardan, zellikle teravih namazndan sonra, yln dier aylarnda derin bir sessizlie ve karanla gmlen sokaklardaki neeli hayat, gndz yaanan ar din atmosferle tam bir tezat tekil ediyorsa da, geceleri gezip elenmek, btn gn nefsine hakim olarak azlarna tek lokma bile koymayan mminler iin bir eit mkfat olarak kabul edilirdi. Kandil ve mahyalarla donatlan minaraler, fenerlerle l l aydnlatlan so- kaklar, Ramazan gecelerini gerekten bir ehryine dntrrd. ocuklarn da en mutlu olduklar zamanlar, Ramazan geceleriydi. Hilli ilk gren gzc, gzlemini kad'nn huzurunda iki ahitle isbat edip de bekiler sokaklarda davul- larn gmbrdetmeye balad m, sevin dalga dalga btn ehri sarard. Bekilerin peine taklan ocuklarn sevin lklar davul seslerine kararak so- kaklar n n nlatrd. Srf Ramazan gecelerine mahsus ocuk oyunlar vard. Teravihler de ocuklar iin birer elence kaynayd; gle oynaya kldklar tera- vih namazlaryla camiye ve ibadete al-rlard. Ramazan'n on beinden sonra tatl bir de hzn yaanrd. Mahyalar "Elveda Ramazan" yazd m, insanlar "ki gzm Ramazan, ite geldi geiyor!" diye kederli kederli sylenirlerdi. Ve bir mddet sonra evlerle balayan yeni bir tela: Bayrama hazrlk. Bayramlklar alnacak, gelinlerin, kzlarn, halayklarn, ahretliklerin elbiseleri dikilecek, ee dosta hediyeler dizilecektir. Ksacas halk, bayrama dokuz on gn kala deta bir alveri hummasna tutulurdu (42). Ramazan'n son gecesi sokaklar ve camiler birden tenhalar, insanlar ken- dilerini tuhaf bir bolukta hissederek hznlenirlerdi. Bayram namaz, younlatrlm din hayatn bir eit "hatme"siydi. Aslnda yeme ime ve se- vin gnleri olan bayrama hznle girilirdi. Bununla beraber, bayram, olaanst Ramazan gnlerinden dier gnlerin rutinliine yumuak geii salayan gzel gnd. nc gnn sonunda, insanlar artk afan ilk klaryla balayan ve karanlk bastrnca sona eren gnlere ve hlyal, sessiz ve srr gecelere hazrlanm olurlard. . Eski Ramazanlar, Ramazan hazrlklar, bayram hazrlklar ve detleri hakknda Ahmet Rasim'in eserinden baka u kitaplara baklabilir: Balkhane Nazr Ali Rza Bey: Bir Zamanlar stanbul, Tercman 1001 Teel Eser,stanbul, tarihsiz; Halit Farhi Ozansoy: Eski stanbul Ramazanlar, nklap ve Aka Kitabevleri, stanbul 1968; Mehmet Tevfik: istanbul'da Bir Sene, letiim Yaynlar, stanbul 1991. EV VE ALENN DEM Dr. A. Turan Alkan Cumhuriyet niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Tarih Blm Sosyal deimenin etki alan haberleme imknlarnn gelimilii ile doru orantldr. Ancak fizik kltr unsurlarnn, sosyal mnasebet ve kurumlardan oluan manev kltr unsurlarna nazaran, sosyal deimeye daha fazla ak olduu da ileri srlebilir. Sivas, corafi yeri itibariyle Anadolu yarmadasnn ortasnda yer ald gibi, gney-kuzey ve dou-bat istikametlerinde kesien yollarn da kavan tekil eder. Bu adan Sivas, Anadolu platosunun 1300 rakmnda yer almasna ramen bir liman ehri kadar hareketlilie sahne olur. Nfusu dk hzla artyor gibi grnse de esasta mobilitesi yksek bir yapya sahiptir. Kyden ehre ve ehirden byk ehre/yurt dna doru kuvvetli bir nfus akm vardr. Bu ok ynl hareketlilik iinde Sivas, Anadolu'nun her kesi ile rahatlkla irtibat kura- bilen, btn mahalli zelliklerle temasa gelebilen, adalama "challenge"mm etkilerini annda hissedebilen ilgin bir yap gstermektedir Anadolu ehirleri iinde Sivas, nemli sayda Almanc ailesi barndrmakla da nem kazanmak- tadr. Ky, ehir, byk ehir ve Avrupa hattnda cereyan eden hareketlilik, kendi bnyesi iinde artc dikey grntlerle tamamlanr. Sivas, nfus hareketleri ve kltrel alveri asndan tam bir ak havzadr. Bu farkllk, en arpc biimde Sivas yresinden derlenen halk trklerinde grlebilir; kesinlikle bir slup zellii iinde deerlendirmeye alnmas mmkn olmayan farkllklar, Si- vas trklerine, tehisi zor bir kltr zenginlii armaan etmitir. Temsil niteliinin ykseklii ve Anadolu lsnde "vasati" bir ereve izmedeki kifayeti, ev ve ailenin deiimini Sivas leinde izlemek fikrini dorulamaktadr. I-Ev Teknik tabirle ev, iinde bir ailenin yelerini barndran ve benzerlerinden bamsz ikmet mahallidir. Bu tarifte en ziyade gze arpan nokta evin bamsz bir nite tekil etmesidir ki, ekli ne olursa olsun hemen btn kltrlerde ev, bu ortak vasf tar: Ev, ayn zamanda bir mlkiyet ve mahremiyet alandr. nsan ilikilerinin zel bir blmne zemin tekil etmesi bakmndan mlkiyet ve mahremiyet zellikleri, ekseninde bir aile bulunmak kaydyla hemen her yerde evi tarif etmeye yeterlidir. Evin fizik mlkiyetinin bir bakasna ait olduu durumda bile evi kullanan kiiye "zilyed" stats verilerek, mlkiyete yakn derecede korunma haklar salanmtr.
phesiz btn kltrlerde ev ailenin barnadr ve aile fikriyle akm bir haldedir. Ancak, sadece "Dnyada mekn ahirette iman" atasz bile, ev fikri- nin Trk kltrnde igal ettii merkezi yeri iaretlemee yeterlidir. A-Manevi ehresiyle Cumhuriyet ncesinde "hane" tabiri ile ev hkm bir ahsiyet haline getiril- mi ve sosyal organizasyonun alt birimi olarak kamu hukukuna muhatap klnmt, askere alma ilemi, nfus saym ve her nevi verginin tarh ve tahsi- linde hane, esas birim kabul edilmiti ki bu dzenleme giderek azalan lde Cumhuriyet devri uygulamalarna da yansmtr. Hane denilen birim, beer ve din dzenlemelerin mutabakatyla korunan, saknlan, esirgenen, btnlne, mahremiyetine ve srrna sayg gsterilmesi gereken bir mahiyete brnmtr. Bu cmleden olarak ev, bir hadise msteniden kendisine uur aranlan eyden (at, kadn ve ev) biri saylmtr. Bugne kadar ayakta kalabilmi eski tarz evlerin ounda hl bu inancn srdn gsteren uur iaretleri grmek mmkndr; geyik boynuzu, Maallah yazs, "Hafazanallah" levhalar, Besme- leler slm ncesi inanlarn slmla uzlatrlm sembolleri olarak evin "mey- menetli" olmasna yardm ederler. Kabristana ev yaplmamas, yatr bulunan yerden ekinilmesi, cami ile duvar komuluu yapmann iyi saylmamas gibi motifler de bu kabildendir. Srf bu gibi sebeplerden dolay evini ucuza satan, tanan yada evi satn al- maktan ekinen aile reisleri bugn bile hatrland halde Sivas'ta eski me- zarln bulunduu ykseltinin ksa srede bloklarla kaplanvermesi, arsa rantnn ve avantajlarnn cazibesini vurgular. Ancak ehrin pek ok yerinde yatr ve kabristan yerleri, bazen aykr konumlar pahasna zel korumaya alnm durumdadr. Camiyle duvar komuluu yapmamak dncesinin de es- kiden olduu kadar itibar grmedii sylenebilir. B-Fiziki ehresiyle Evin fiziki yapsn iklim, tabiat artlar, gelenek, teknoloji ve ahs tercihler- den oluan bir sikler karm belirler. ou kere be ay dahi aan uzun ve sert k mevsimiyle hret bulan Sivas'da evler yakn zamanlara kadar iklimin, akln, tabiatn ve mevcut teknolojik seviyenin mantkl birleimini temsil ediyordu. Evin fizik yapsnda akla ve saduyuya aykr unsurlar getirmenin sebeplerine in- meden nce, Sivas'da hakim ev tipini temel zellikleriyle tanmak yerinde ola- caktr. 1-Evin Plastii Evin zerine ina edilecei arsa, bugn olduu gibi dn de retilemeyen bir gayrimenkuldu. Aile ii huzursuzluklar, miras blnmesi gibi sebeplerle parsel-
ler klm ve ev imarna msait olmayan amorf ekiller kazanm olsa bile, ilk kattan sonra hayranlk verici bir plastikle klasik Trk evinin temel formlarn ya- kalayveren mimari, daima birden fazla zme imkn ve tercih tanyordu. Si- vas gibi souk iklimlerde ev cephesinin kbleye (gney) bakma zarureti, bu plas- tii nemli lde zedeliyorsa da bu mahrumiyet yine ayn plastik sayesinde alabiliyordu. Dier taraftan yeni ina edilen bir evin girii, pencereleri ve ev ii faaliyetleri itibariyle (kanalizasyon, ime suyu, kuyu, bahe frn, baca vb.) hibir komuyu tehdit etmemesi artt. Byle aksaklklarn, daha inaat saf- hasnda yaplan mdahalelerle dzeltildii vaki ise de, genellikle karlkl bir tehdit-ikaz'a hacet kalmadan problem zlm oluyordu. Yukarda olduu gibi bu husus da plastii snrlad halde, yine klasik Trk evinin mimari plastii sayesinde alabilmekteydi. Hemen ifade etmek gerekir ki "birden fazla zme imkn tanyabilme" anlamnda kullandmz plastik kabiliyet insan ihti- yalarna aykr ve beer boyutlarla elien bir ifade tamyordu. Mesel ilk kata oranla ikitci kat, ekseni etrafnda ne kadar dnerse dnsn pencere lleri bozulmuyor, "eli-belinde"ler yardmyla birinci kat arsasnn dna fkran blmlerde nisbetsizlie ve saklete dlmeden zm aranyordu. Binann temel elemanlar arasnda, yzlerce yln olgunlatrd gz karar nisbetler he- men her defasnda aykr ve abes uygulamalar daha niyet halinde iken cay- dracak kadar yaygnd ve genel kabul grm, benimsenmiti. Byle bir ortam- da caddelerin, sokaklarn ve kmazlarn herhangi bir kamu kararyla deil, biraz da bu plastik yardmyla ekillendii kabul edilmelidir. Trk evinin plastii bugn farkedemediimiz nemli bir ayrnty, her evin dierinden farkl bir ehreyle sokaa bakabilmesini mmkn klyordu. Temel malzemedeki kullan rahatl ve esneklik, asla birbirinin benzeri olmayan ev- lerde ahs dzenleme ve zevklere imkn kazandrr. Kk mimari elemanlar, her evi adeta bir parmak izi gibi birbirinden farkllatrr. Birbirine milimetrik bir sadakatle benzeyen blok evler, ayn plann mteaddit kereler tekrarlan- masyla meydana gelmi, hariten baklnca "farkl olmann gzelliinden" ebe- diyyen mahrum braklm biteviye cepheler, bu gzellii hissettirmekten uzaktr. Ne var ki kk ayrntlarla kendi ahsiyetini ilan eden eski evlerde, "baknz ben buradaym" edasyla rtkanlaan bir farkllk iddias, gzellii ve bakal ile marur bir stnlk gsterisi bulunmaz. Onlar birbirine yaslanm, kk bahe, duvar ve itlerle, hibir geometriye smayan tesadflerin izdii sokaklarda birbirinden ayrlm da olsalar, her mnada ahenk iinde yaad belli bir fiziin ilk bakta farkedilmez elemanlar olarak birlikte yaarlar. 2-Malzeme klim zaruretlerinin ynlendirdii az sayda rnek dnda eski Trkevini te- mel yap malzemesi, her zaman kolaylkla temin edilebilen kereste, kire ve toprakdan ibarettir. Tamamen ta unsuruna dayal ev rnei aznlkta kalr. Trk evinin plastiini biraz da, ana malzeme listesindeki teklifsizlik meydana getirir. Blge zelliklerine gre bu malzeme trnden biri arlk kazansa da Trk
evi, bir slup beraberlii salayacak derecede ayn dnya grn da yans- tabiliyordu. Malzeme sadece evin plastiini temin etmekle kalmyor, abuk ve rahat kul- lanm itibariyle evin ina edilme sresini azaltarak ekonomi salyor, beer boyut dndaki araylara imkn tanmyor (mesel ok katl ve heybetli binalar gibi) ve iklim zelliklerine gre ideal barnma artlar hazrlyordu. Binann stlmas, rutubet problemi, ferahlk, havalandrma, gne alabilme gibi modern binalarda halli olduka sknt douran problemler, ev evlerde doru malzeme seilmi olmasyla daha iin banda alabiliyordu. Sivas'daki binalarda, souk ve uzun k mevsimi sebebiyle snma ve s yaltm hayat bir problem olarak belirmitir. Eski evlerde bu ihtiya temel malzemeden toprak ve kirece arlk verilmesiyle giderilmiti. Dier blgelere nazaran kerestenin g ve pahal elde edilebilir bir malzeme oluu, kire ve top- raa arlk verilmesine yol ayordu. Mesel binann d cephesini kirele svatmak adet olduu halde, birka ylda bir yeniletmek pahasna toprak sva yaptrlmas byle bir zaruretin eseridir. Eer bina tek kattan ibaret olacaksa bu defa toprak, kerpi biiminde kullanlarak az kereste ok kerpi usulne iltifat ediliyordu. meknlar daima kirele svanyordu. ktisad zaruretler bu svann ancak kalitesini ve kalnln etkiliyordu. Ta, ancak varlkl kiilerin evlerinde temel ve ilkkat malzemesi olarak tercih olunuyordu. at rts ise hemen he- men tekti; oluklu kiremit. Kolay denebilmesi, rahatlkla kk tamiratlara imkn vermesi (hatta hanmlar bile kk apl dam aktarma ilerini yapabilir- lerdi) ve mahall imknlarla retilebilmesi oluklu kiremiti rakipsiz klmt. Daha pahal zevkler iin d yzeyi yeil srl oluklu kiremit de bulunabilirdi. Eski Trk evi, biraz da ina olunduu malzemeden ibarettir. Bu formu beton karkas, briket yada baka bir inaat malzemesiyle taklid etmek mmkndr ve son yllarda bu tip taklitler bir hayli reva bulmaktadr, ancak eski Trk evi top- ran, kirecin ve aacn muhtelif llerde biraraya gelerek oluturduu, tama- men insan izgiler tayan bir yap tarzdr. Taklidinde baarl olabilmek iin yeniden eski malzemeye dnmek gerektirir. Beton ve demir konstrksiyon mamulleri, modern zamanlarn yap malze- mesi olarak tartlmaz bir stnlk kazanm bulunuyor. Ne var ki demir ve imentonun, eski yap malzemesine, kire, aa ve topraa kar tek stnl sa- dece yksek yaplamaya msait oluundan ibarettir. retilmesi mmkn olma- yan arsay defalarca satmaktan baka bir anlam tamayan yksek yaplama ise Sivas rneinde henz bir gkdelen seviyesine gelememise de alt, sekiz katl kooperatif bloklar ile gerek anlamn da vurmaya balamtr. Yeni malzeme- nin ortaya koyduu form, aslnda hi de mimari ve estetik endielerin m- dahalesine muhta grnmyor; Bu, betonun ve demirin ortaya koyduu "mi- marisiz" bir sluptur, yatay ve dikey izgilerden meydana gelir. Beton ve demir hi de plastik malzeme saylmazlar. Her ikisi ile binada zel bir hareket yada figr yaplmak istendiinde ilave malzeme ve igc harcanmasn gerektirir. Yeni binalarda ve bilhassa toplu konut yada kooperatif tr inaatlarda "mali- yetleri drmek" neredeyse bir feti haline geldiinde tr demir ve beton ancak ok katl, ucuz mlkiyet kompartmanlar ina etmekte ie yaramaktadr. Lengistik bir ifadeyle "Ev"in "Konut"a dnmesi, hayret verici bir tarzda este-
tik ve sosyal bir anlam kazanm ve "insani boyut"un yeni yaplardan kovul- masyla sonulanmtr. 3-Mobilya ve Dekorasyon Eski ev yerleim dzeninde ana kural, odann yada evin herhangi bir bl- mne boluun ve yalnln hakim olmasdr. Bu sadelik araynda, ihtiyatan fazlasn israf kategorisine sokan slm'n eyaya baknn tesiri de ok nemlidir. Ev iindeki snrl sayda mobilya fonksiyonu gren eyann, varln unutturacak derecede gzden uzak tutulmas esastr. Dolaplar duvara gml- d gibi, sehpa, masa ve tepsi gibi hizmetler veren sofra altlklar da do- laplara gizlenir. Sandalye, sehpa ve koltuk, vasati Trk evine ancakson otuz-krk ylda girebilmi Batl bir aksesuardr. Komodin, duvar saati, tel dolap gibi eyalar bile sonraki zamanlarda yaygnlaabilmitir. Yklklerde muhafaza edi- len minderler, eski evlerde sandalye vazifesini grrler ve st ste konularak muhafaza edilirler. Denilebilir ki ocan bulunmad evlerde, soba haricinde odann devamllk gsteren tek mobilyas ahap sedirlerden ibarettir. Sedir, ayn zamanda sandalye, koltuk, divan ve yatak grevini grebilen ok amal bir eyadr. Mutfa malzemesi ve demirbalar ayn ekilde dolaplarda muhafaza edilir. Evin alt katnda, nisbeten ksz ve souk blmelerde "kiler" denilen byk ve ok gzl malzeme sandklar, bahede veya alt kat mtemilatnda yer alan ve bozulabilir yiyeceklerin muhafazasnda kullanlan "kuyu", ev kadnnn btn giyim ve gzellik eyasn saklad "sandk", Trk evinde hakim grntnn boluk ve "eyaszlk" olduunu belirler. Evde yaanabilir alanlar tahdit eden ve ancak ok istisna hallerde kul- lanlan eyalara duyulan tepkinin bilinli olduunu dnmemek iin sebep yoktur. Ancak eyay basitletiren, saysn azaltan, ucuzlatran,klten ve niha olarak "aalayan" bu tutumun, zaman iinde bir nevi "tapnmaya" dnmesi olduka ilgintir. Gnmzde mobilya ve eya, endie uyandracak bir tarzda tketim amacndan syrlarak bir stat sembol haline gelmektedir. Sadece Sivas rneinde deil, Trkiye'nin herhangi bir yerinde "misafir odas" denilen mabede hapsedilmi ve byk paralar denmek suretiyle satn alnm modern idoller grlebilir: Vitrinler, koltuk takmlar, sehpalar, mzik setleri, videolar, frnlar, hallar vs. Pahal olduklar ve yeni grnts vermeleri gerektii iin bu idoller, kullanlmak yerine titizlikle muhafaza edilir, zerleri rtyle kapatlr, pencereler perde ile rtlr, ara sra tozu alnr ve bu oda gndelik amal kul- lanma kapatlr. Artk eyasz yaplamamaktadr; Mtemadiyen yeni eyalarn alnmas ve daha nce alnanlarn "makul" sreler iinde yenilenmesi gerekir. Aslnda gerek bir tketime cevap vermeyen eyalar kullanyor gibi grnmek iin zah- metlere girilir. Ev artk biraz da, iinde eyalarn muhafaza edildii bir mekn haline gelmitir. Beton ve demirle ekillenmi binalarda, eya fazlasn ortadan kaldracak gmme dolaplar, merdiven altlar, sekiler, at aralan bulunmamaktadr. Arsa
fiatlarnn ykseklii sebebiyle aresizliin zm olarak gndeme gelen apart- man dairesi fikri, bu gibi ihtiyalar hi de aklc ve ekonomik bir tarzda zmleyememektedir. 4. Sokak ve Mahalle likileri Eski bir ehir, daima eski bir mahalleler topluluu anlamna gelirdi. Ev fikri de mahalleden ayr dnlemez. Fizik adan da eski Trk evi, en azndan bir cephesi itibariyle bir baka eve yapk durur. evreyle, sokak ve mahalleyle, komuyla ilikisini yok denecek seviyeye indirmi bir Trk evi tasavvur oluna- maz. Evlerden mteekkil bir koloni iinde anlamn bulan eski evler, bir mlkiyet kompartman olmak bakmndan bugnk gibi sert uygulamalara konu edilmemitir. Mesken masuniyeti diye bir kavram elbette vardr ama cumbadan cumbaya, baheden baheye, atdan atya komuluk etmek zorunda olan in- sanlarn, ahs mlkiyet kavramna esnek bakmalarn tabii karlamaldr. Komuluk hukuku ve bir arada yaama mecburiyeti, Trk evini evreden tecrid edilmi bir nite olmaktan kurtarr. Sokak, planc bir zihnin deil, genellikle topografyann, zaruretlerin ve amme vicdan denilen eyin ortaklaa ekil verdikleri bir "evler aras alan''dr. ehir ii ulamn salamadaki fonksiyonu, sanki modern zamanlarn ulam an- layna yaplm gl bir itiraz andrr: Bir sokan ille de baka bir sokaa geit vermesi art deildir. Sokak, hi beklenilmeyen bir yerde, artc bir srprizle bitebilir. ehir ii ulam asndan tyler rpertici bir aksaklk saylan "kmaz sokak" kavram, eski ehirleri ina eden insanlarn tekrarlamaktan zevk aldklar bir oyun gibidir. Halbuki modern ehirler kmaz sokaa tahamml et- mez. Sokaklar geni, kaldrmlar rahat olmaldr. Eski sokak kavram, trafik dncesine yabanc olduu gibi kaldrm fikrine de uzaktr ve sokaklar araba gesin dncesiyle yaplmamtr. Bu yzden ou kere eski mahallelerin sokak- lar araba girmeyecek derecede dar ve sert virajlarla doludur. Arabalarn girmedii sokak, evin ve eer varsa bahenin uzantsdr. Sivas'ta yakn zamanlara kadar, aslnda ev dahilinde yaplmas gereken bir ok gndelik iin, sokakta yapld bilinir. Hal, kilim ykamak, yemek piirmek (maltzda), amar ykamak ve asmak, bulgur, yn, erite, pamuk, tarhana gibi yayg ze- rinde kurutulan eyleri sermek ve hepsinden mhimi komularla sohbet etmek, hi phesiz sokak kavramn ara trafiinden daha nemli bir iletiim arac k- lyordu. Sokakla evin i ielii, ocuklar iin daima "gz mesafesinde" ve emin bir oyun alan oluturuyordu. Bylece ev -sokak ve mahalle- sokak ilikisinin "amorf'luu yznden bu organizma btnl gsterebiliyordu. "tfaiye arabas bile giremiyor" itiraz o kadar gl ve asfaltla kaplanm geni bir sokak fikri o kadar cazipti ki, belediyeler uzun, yorucu ve ypratc tev- hid, istimlak ve kamulatrma pahasna eskiye nisbetle geni, geometrik ve mun- tazam sokaklar amak zorunda kaldlar. Yollar asfaltland ve kaldrm yapld. Yollar artc bir etkiyle insanlar birbirlerinden uzaklatrd; nce komuluk balan zayflad, sonra "mahalleli olmak" kavram eridi. Yeni sokaklarla birlikte
eski evlerin hududu, evin sokak kapsnda sona eriyor ve ondan sonra sert bir yorumla ykseltilmi mlkiyet kompartmanlarna giriliyordu. 5. Ev ve Fonksiyonlar Eski evler eski ihtiyalara gre ekillendirilmiti. Devrin imknlarn, aile ih- tiyalar ile badatrmakta manta uygun, pratik ve beer boyutta zmler getirebilmi olmas itibariyle eski ev tarznn daha fazla dikkate layk olduu phesizdir. Odalar, nadiren ahsa tahsis olunur, genellikle btn ev ahalisinin gerek- tiinde kullanabilecei tarzda, ok amal (ve tabii az eyal) denmilerdir. Ya- tak odas kavram yenidir ve sabit karyola, yatak odas takm gibi mblelerle Trk evlerine ancak yeni zamanlarda nfuz edebilmitir. Yataklar duvara gml dolaplarda sakland iin oday gnn belirli saatlerine gre, yemek, yatak, is- tirahat, toplant gibi gayelere tahsis etmem mmkndr. Trk evinin mobil- yaszl, odalarna da ok amal bir kullanm rahatl getirmitir. Evin bir odas dierlerinden daha byk ina edilir ve "baoda, bykoda" gibi isimlerle anlan bu blme misafir kabulnde, olaan st gnlerde (bayram, cenaze, yatl misafir, dn, nikh vs.) gerek fonksiyonunu yerine getirir. Sofa, oda ve dier blmeleri birbirine balayan geni boluklardr. Gn- mzdeki evlerden farklm olarak koridor, yada antre biiminde deil, iinde yaanlr hayat alanlar olarak kullanlabilme zellii vardr. Hatta ou kere sal- on eklinde bile dzenlenmitir. Merdiven boluklarna ve evin inasndan tr kullanlmaz hale gelen yerlere yaplan "seki'ler, evin ocuklar ve genleri iin bir oyun, elence ve i alan olutururlar. Seki gibi "kiler" de muhtelif zaruretlerden doan kr menfezlerin deerlen- dirilme biimlerinden biridir. Genellikle alt katta yer alr ve mutfan mte- milat saylr. Mutfak btn eve hizmet veren tek blmeden ibaret olabildii gibi, birka kata datlm kk nitelerden de oluabilir. Eski evlerde banyo yoktur. Ancak hayli varlkl evlerde, alt katta yada bah- ede kk bir hamam gibi stlabilen ve belirli gnlerde kullanlan blmeler mevcuttu. Bununla beraber her evin hemen her odasnda kk apta ykan- maya ve abdest almaa mahsus dzenekler yer alyordu. Sedirin eltna yada dolabn iine gizlenen bu blmee "ca, c, a" gibi isimler verilirdi ve te- melde evin dier yelerine grnmek zorunda kalmakszn boy abdesti alma imknna hizmet ederdi. Tazyikli su ebekesinin ancak yakn zamanlarda yaygnlamas yannda ahap evlerde ikinci yada nc katlara banyo, hela ina etme zorluu ve ev sahiplerini daima skntya dren su izolasyonu gibi sebepler yznden, helay alt katta veya bahe iinde bulundurmak gerekiyordu. Eski evlerin belki de en ziyade zlenecek taraf, daima bahe ile birlikte ta- savvur ediliidir. phesiz eski mahalle dzeninde her evin bahesi yoktu ama bahesiz ev yine de istisna saylrd. Birbirine paralel seyreden ikisokak arasnda kalan parselin orta ksm daima bahe, bostan yada "p" denilen bo arsalardan mteekkildi. Baheyle ilintisi olan bir evde oturmak, varlk yada
yoklukla ilgisi olmayan bir durum tekil ediyordu. Bilhassa ev hanmlar iin bahe, ikinci bir ev, ev ilerinden nemli bir ksmn mevsime bal olarak transfer edebilecekleri ikinci bir mekn, ocuklar iin emniyetli bir hususi park ve eitim yeri anlamna geliyordu. Evin sokaa bakan cephesinde bahe varsa, baheyi sokaktan ayran bir de duvar var demekti. Bahe yan ve arka cephe- lerde ise, mlkiyet alanlarn belirleyen izgiler zayflar, duvarlar alalr, cilt- lere yada yerden hafif ykseltilmi toprak kntlarna veya srf bu ama uruna dikilmi belirli aa kmelerine dnrd. Her baharla birlikte bahelerde hummal bir faaliyet grlrken baheye zel bir park ekliyle bakan Batl anlay henz ok uzaklardayd. Bahe, so- fann yada "talk" denilen antrenin duvarlarn dna doru tam biimiydi. Orada maydonuz, nane, soan, gl, fesleen, sarmsak, hatmi, erguvan, kabak, erik gibi eyler de yetitirilir, kadnlar ev ileri de yapar, ocuklar oyun da oy- nard. Eski evlerin dar konumunu ferah gsteren hi phesiz bahe ve bostan- lard ve yeni yerleim tarznn kimseyi tatmin etmemesindeki ana sebep, bahenin arsa gibi st ste konulmak suretiyle oaltlabilir birey olmaydr. Sivas evlerinde, Osmanl paa konaklarnda olduu gibi haremlik-selmlk dzeni yoktu ve olmas da beklenmezdi. Ne var ki bir paa konanda haremlik- selmlk ayrmn icab ettiren sosyal ereve, hi phesiz sradan bir esnafn fakirhanesinde de cri idi. Konaklarda ok sayda hizmeti altrma ih- tiyacndan doan haremlik-selmlk uygulamas, sradan evlerde kendiliinden hsl olan bir mahremiyet altyapsna dnyordu. lk safhada daha ev in edilirken komu pencereleri dorudun doruya grmeyecek bir a seiliyor, bu mmkn olmazsa ta zgaralarla kamuflaja bavuruluyor, sokak duvar yk- seltilerek avlu "emin" bir alan haline getiriliyordu. Sokaktan eve doru bakld- nda koyulaan mahremiyet tedbirleri, evden sokaa doru aldnda ef- faflayor; ev sakinleri iin soka rahata grebilecek ve izleyebilecek bir ko- layla hizmet ediyordu. Eski Trk evi karakteristii itibariyle kadnlar iin dzenlenmi bir mekn ola- rak gze arpmaktadr. Eski erkek tipi, btn yanl imajlarna ramen, ev iinde varl hissedilmeyen, kendisi iin zel bir dzenleme yaplmasna lzum grlmeyen muvakkat bir varlk gibidir. Esasen tatil gnlerinde bile kraathane ve cami gibi iki nemli kurum, onun evde geirebilecei zaman sresini tahdit etmitir. * * * Deiimin boyutlarn ve karakterini orta lekli bir ehir plannda dahi grmek mmkndr. Mrekkep lekelerinin tesadflii ile yaylm grnen ma- halleler ve geometrisiz sokaklar, artk belirgin bir nizam ve intizam fikrinin drtsyle keskin hatl parsellere dnmektedir. Azami kata kadar ykselen evlerden mteekkil bir ehirde, ok daha yksek apartmanlarn hzla yaylmas, sosyal mnasebetleri artc ekilde zayflatm, "mahalle, mahalleli" gibi kav- ramlarn yklmas sosyal denetimin her trn ortadan kaldrm ve mtemadiyen konup geen ehir nfusu iinde "geici" zelliiyle tannan bir kirac tipi ortaya km, bu noktadan sonra "bir yn yerlisi olmak"da ko- laylkla vazgeilebilir bir zellik haline gelmitir.
Trk evinin fiziki ehresiyle son elli ylda geirdii deiim, sosyal deime trendinin bir hayli nndedir. Son otuz yl iinde Anadolu ehirlerinin grnts tamamen deitii gibi, bu ehirlerde yaayanlar da byk bir oranda mesken deitirmilerdir. Alt yap hizmetleri asndan savunulmas imknsz olan eski Trk evine mukabil modern yap teknik ve malzemelerinin s- tnlne, alt yap hizmetlerinin kolaylna sahip yeni binalar yine de yadrganmaktadr. Zira eski ev tarzndan yeni yaplanmaya gei, ihtiyar deil, adeta zorlayc sebeplerle vuku bulmutur. ehir planclnda hi bir sosyal re- alitede karln bulmayan modernizm saplantlar, i g hareketlerinin youn trafii iinde ehir ve metropolde ykselen arsa taleplerine makul zmler retilemeyii (bu grntnn dier yz, kylerde terkedildii iin yklmaya yz tutmu sayya gelmez harap meskendir), haberleme teknik ve imknlarnn vaktinden ok nce ve nc bir misyonda yaygnlamas, maliyeti drme uruna -braknz estetik kayglar- can gvenliini dahi umursamayan bir rahatlkla ucuz bina yapma hrs gibi pek ok sebep, giderek daha fazla sayda insan iinde yaad bina ile, onu ekillendiren mimari yada mecburi- yetlerle hesaplamaya mecbur ediyor. Eski ev tarz, hi phesiz, kendi iinde dengeli, sarslmaz ve evresiyle tam bir ahenk iinde yaayan sahip insanlarn uzun yllar boyunca geli-tirdikleri bir hayat tarz, eyaya ve maddeye getirdikleri bir yorumdu. Sosyal deimenin nc oklar, bu yorumu kolaylkla sarsverdi. II. Aile Hane kelimesi, evi iinde yaayan insanlarla birlikte kaplayan bir genilie sahiptir. Gnmzde hane kavramnn, yerini daha kk ve dar kapsaml keli- melere terketmesi bile dnmn ana izgilerini haber vermektedir. Her nevi sosyal organizasyonda "hane" birimine arlk ve itibar verilmesi sebepsiz deildi. inde, modern anlamyla birka aileyi barndrm olsa bile bir ha- neye yaplan tebligat, btn "hane halkna" ulam kabul ediliyordu. Ayn at altnda yaayan insanlarn oluturduu bu birlik, bugnk anlamyla aileden farkl bir eydir ve bu yzden "hane" tabiri daha uygun dmktedir. Aile keli- mesi telaffuz edilmez deildir, ancak evli bir erkek, einden ve ocuundan bah- sedecei zaman, yan mahcup ve mahrem bir eda ile "aile"sinden sz edebilir. Aile, kadnla erkein kurduu yuvann deil, daha ziyade "aileye mahsustur" duyurusunun kapsamna giren "mahrem bir alan"n addr. Kelimenin sosyolo- jik boyutlaryla bugnk anlam kazanmas, herhalde Medeni Kanun'un bu keli- meyi telaffuzundan sonra balam olmaldr. A. Aile Ynetimi ve Aile yeleri "Ailenin reisi babadr" tarifi her zaman doru ve geerli deildir. Byk bir ounlukla aile reisi baba gibi grnyorsa da, bu rol zayflatan dier unsurlar da vardr. Aile reisi ve ailenin dier yeleri arasndaki rol farkllamasn daha yakndan grmek gerekir: Aralarnda yakn akrabalk ilikisi olan birka ailenin
birlikte paylat bir meknda aile reisi kim olacaktr ve ailenin dier yelerine, hangi sfat ve yetki ile otoritesini kabul ettirebilecektir? 1. Aile Reisi Bu kavram yerine oturtabilmek iin "aile by"nn ne anlama geldiini bilmek gerekiyor. Aile reisi mer'i Medeni Kanun'un telaffuz ettii teknik bir kav- ram. Ancak aile by aile reisini de iine almasna ramen, ondan daha mulldr. Bu erevede aile reisi, ailenin kendinden tredii (kk) erkek veya (eer erkek lyse) kadndr. Bu aile birlii, hi de istisna saylmayacak bir sklkla evlenmi erkek evlatlar, bekr veya evlenmi erkek karde yada bekr veya dul kz karde, dul veya bekr hala ve teyzeler gibi yakn kan ba olan ak- rabalar yannda bytlp gelin edilmek zere eve alnm, kan ba bulunma- yan ocuk ve hizmetilerle zenginletirilmitir. Bugnknden ok farkl biimde aile birliine, yeler arasnda ekonomik adan en gl olan deil, en itibarl ve stat itibariyle en uygun kii reislik edecektir. En yalnn aile reisi olmas art yoktur. Bazen roln devredildii olur. Roln oluna devreden aile reisi, yine eskisi gibi sayg ve itibar grmee devam etmekle beraber, icrann banda da- ha din ve enerjik bir yenin bulunmasnda fayda grlr. Aile reisi olan erke- in gen yata lm gibi hallerde kadn da aile reislii grevini stlene- bilmektedir. Aile iinde adeta bir ihtiyar meclisi gibi bulunan yal yeler, yeni aile modeli iinde yer bulamaynca, aile reislii de e ve ocuklardan mteekkil ekirdek ailenin ynetilmesinden ibaret kalmtr. Eski ve geni aile tipinde aile yelerinin sayca fazlal, aralarndaki ilikinin zenginlii, iae ve ibate, eitim, salk ihtiyalar gibi problemler, teslim etmek gerekir ki aile reisine daha fazla grev ve sorumluluk yklemekteydi. Yeni aile reisinin, eskiye nisbetle azalan yet- ki ve problemleri deimenin ynn de iaretlemektedir. 2. E-ocuk ve Aile i likiler Ein, yani aile reisinin hanmnn aile iindeki rol, zaman iinde bir hayli deiime uramtr. Aileye "gelin" statsyle giren e, ailenin kendinden nceki btn fertlerine sayg gstermek, bir nevi "kdeme riayet" etmekle ykml gibidir. Kocasyla byklerinin yannda yksek sesle konumaz, ka- ynbabas veya o derecede kendisinden yal erkeklerle ise hi konumaz ve sa- dece ima ile cevap verir. Aile iindeki rol paylamn olduka abartan bu gele- nek yakn zamanlara kadar yaamtr. Ayn gelenein devam cmlesinden ola- rak, bykler yannda evli bir iftin birbirine iltifat etmesi, ocuuna sevgi gstermesi yada tam tersine ocuu yada yekdierini ikaz edip azarlamas, by saymamak olarak deerlendiriliyordu. Aileye yeni katlan gelinler iin "gelinlik etmek" ismiyle adlandrlan bu gelenein ardnda, ana-babaya hrmet gstermenin arlatrlm bir ifadesi vardr. yle ki ou kere ocuklarn ba- balarna bir teklifsizlik ifadesi olarak "baba, babacm" demeleri bile kayt
altna alnm, bu samimiyet ifadesi "efendi, aa, efendi baba" tabirleriyle sa- deletirilmiti. ocuklarna, daha kundak andan itibaren byklerin yannda sevgi gstermemeye zorlanm ana-baba, aradan yllar gese bile alan mesa- feyi kapamaya istekli grnmyorlard. ocuklarla ebeveyn arasndaki ll mesafenin tek istisnas -herhalde dnyann her yerinde olduu gibi- ana ile ocuklar arasndaki ilikidir. Ana-ocuk ilikisindeki scaklk ve yumuaklk, an- neyi zamanla baba ve ocuklar arasnda bir nevi arabulucu veya haberci ol- maya itecek, bu sayede baba aile iindeki otoritesini biraz daha formelle- tirirken, anne bu rolnden tr eiyle ocuklar arasnda zaman zaman ezil- mek, ypranmak riskini gze alm olacaktr. Aileye gelin getirilmesi, yada erkek evlatlardan birinin evlendirilmesi, yeni bir ailenin kurulmasnn ziyade, aile iinde olunu evlendiren "gelin"in "gelin- lik" statsnden kt ve artk kendine gelinlik edilecek bir duruma geldii an- lamna gelir. Artk ilerin byk blmn yeni gelin stlenecek, yeni kayn- valide "hrmet gsteren" statsnden, "hrmet gren" durumuna geecektir. Ebeveyn ile torunlar arasndaki iliki olduka artcdr. Vaktiyle kendilerin- den esirgenmi olan "ocuk sevgisini alenen izhar etme" halinden intikam alrcasna, byk bir serbesti iinde torunlarn seven, sevgi gsterilerinde bulu- nan ebeveyn, yine de evlatlaryla torunlar arasndaki mesafeyi korumakta titiz davranr. Yazl olmayan bu kanunlara muhalefet halinde anne, bir anlamda ba- bann otoritesini ayaa drmemek iin, devreye girerek srasyla retici, ikaz edici, azarlayc ve ceza verici rolleriyle aksakl gidermeye alr. Yine de sonu alnamazsa artk grev babanndr ve baba otoritesini berkitmek iin, einin brakt noktadan hareket etmeye, yani daha sert davranp mutlaka ksa zamanda sonu almaya mecburdur. Ebeveyn-evlat ilikilerindeki bu sertlik, sa olmalar halinde"bykanne-bykbaba"nn mdahalesiyle yumuatlabilirse de, baz kere "evden kama, kocaya kama, stanbul'a kama" gibi isyan nokta- larna da varlabilir. 3. Ebeveyn Ebeveyn, aile iinde varlna katlanlan deil, ailenin esas elemanlar olarak yer alr. Kaide olarak ebeveyn evlatlarndan herhangi birinin yanna tanmaz, kendi evinde kalr ve eer gerekiyorsa evlendirdii erkek evlatlarndan birini veya birkan ayr eve karr. Aile reislii roln terketmi olsa bile ailenin rkn olarak sayg grr. 4. Ailenin Dier yeleri: Amca, Hala, Kaynbirader, Grmce, Elti, vb. Amca, hala, kaynbirader ve bunun gibi yakn akrabalarn aile iinde ba- rnmas kaide deil, geici ve arz bir durumdur. Buna ramen bir aile iinde bu gibi akrabalarn bulunmas yadrganmaz. Bu akrabalardan bazs aileye daha
sonradan da katlabilir; Vakitsiz bir lm, boanma ile sonulanan bir evlilik, herhangi bir yaknn ana-babasz kalm yetimleri, bekr kalm kz veya erkek karde, herhangi bir zamanda ailenin tabii yesi olarak kabul grrler. Bazen ikinci dereceden muhta ve kimsesiz akrabalarn dahi aile yesi olarak kabul grd bile vakidir. Eski aile, kuaklar arasnda teklifsizlii ve kolay iletiimi ngren modern an- layn da hayli dndadr ve bu adan bakldnda hayli eletirilebilir nokta- lar vardr. Ancak kuaklar arasndaki rol ve stat datmn esnemez kurallara balayan bu anlay yznden, sosyal devlet anlayndan ok nce, ailenin hayli geni kapsaml bir sosyal hizmet nitesi olarak bir fonksiyon ifa ettiini gr- yoruz. Eski aile, hi phesiz problemsiz aile yada ideal aile anlamna gelmemekte ise de, ann ihtiyalarna uygun cevaplar getirebildii de hatrlanmaldr. 5. Sosyol Gvenlik ve Dayanma Eski aile anlay, eski toplumun en kk ve en son birimidir. Ailenin fonk- siyonlarn paylaan, ama hi bir zaman tam anlamyla stlenemeyen bakmevi, kre, yallar evi, yetitirme yurdu, kadn evi, hastane gibi "aile sonras" kurum- lar, eski ailenin paralanmasndan sonra birer sosyal ihtiya olarak belir- milerdir. Geni kapsaml ailenin herhangi bir ferdini tartmakszm kapsamna alan bu dayanma anlay bazen ok uzak ve muhta bir akrabay bile kapsar. evrede "Burun yzden dmez" szyle yerleik bir deer yargs haline gelen bu hkm, ayn zamanda ailenin en uzak snrlarn da iaretler. Hastay, dkn veya sakat gndelik hayattan izole etmeksizin iinde barndran bu at- mosfer, phesiz tedavi imknlar bakmndan modern zamanlarla mukayese edilemezse de, tedavi sonras rehabilitasyon hizmetleri ortam asndan m- kemmel bir vasat tekil ediyordu. B. Aile Ekonomisi Eski ailede, genellikle sadece aile reisi dzenli bir gelire sahip bulunmak- tadr. Delikanl anda olup da almaya balayan yada mstakil bir i dzeni kuran evlatlarn geliri, muntazaman aile reisinde yani babada toplanr ve bu evlat gelirini ancak ailesiyle birlikte evden ayrlmasna karar verildiinde sadece kendisi tasarruf edebilir. Aile reisinin aile iindeki egemen rol, bir noktaya ka- dar btn geliri temerkz etmesiyle yada ailede muntazam geliri olan tek kii ol- masyla izah edilebilir. 1. Tketim alkanlklar ve Refah Seviyesi Tketim eyasnn son derece snrl ve kt olduu bir iktisad dzen iinde insanlarn "kanaatkar" olduklarn ileri srmek inandrc olmayabilir. Ancak her trl israf haram addeden bir inancn belirleyicilii de son derece etkili
idi. Ayn tabloya, tketime sunulan liste iinde nemli farkllklar bulunmamas da eklenmelidir. Sivas ve evresinde ok bilinen bir rnek bu durumu akla- yabilir; "Zengin pilavn yalsn, fakir yavann yer". Dar tketim tablosu yann- da, gelir dilimleri yelpazesinde uurum denecek lde bir mesafe de bulun- maktadr. Evin temel ihtiyalar, en bol ve ucuz olduu mevsim dikkate alnarak toptan temin edilir. Bylece perakende alveriin speklasyon tesirinden kanmak mmkn olduu gibi ev ihtiyalar asndan pazara bamllk da azalmaktadr. Un, bulgur, tereya, kymalk, pekmez, pesktan (stten mamul bir nevi orba malzemesi), turu ve peynir gibi temel tketim malzemesi gelir dilimi ne olursa olsun mevsiminde ve toptan satn alnr. Tabii alnan malzemenin kalitesi ve miktar, gelire gre deimekte ise de toptan al-veri, neredeyse zorlayc bir teaml haline gelmitir. 2. Ailede retim Giyim ihtiyalarnda ayn "perhizkr" tutum devam ettirilir ve genellikle ve azami iki kat haricinde giyecek bulundurulmaz. Evin "cemiyet iine kmak" mecburiyetini tayan ye yada yelerinin ihtiyalar dnda terziye i d- memektedir. giyimlii ve amar byk lde ardan alnan "patiska, pa- zen, hasa ve amerikan bezi" gibi malzeme kullanlarak ya ey iinde yada be- cerikli bir komu marifetiyle retilir. Konfeksiyon rn pazarda kt olduu gibi, tketimi de son derece snrldr. orap, mendil, kuak, kazak fanila, bere gibi giyim aksesuar bile ev bnyesinde imal edilir. Giyim eyasnn "yamalk"la ye- niden kullanlr hale getirilmesi, bugnk derelerin aksine ayp ya yada cimrilik saylmad gibi bilakis tevik grr. Tketim listesi hayli dar ve basit tutulmu olduundan uzmanlk isteyen tek- nik hizmetlere duyulan ballk asgari ldedir. Evde tamire ihtiya duyulacak derecede karmak ara says yok gibidir. Ancak bakr kaplarn kalaylanmas, scak ve souk demir ileri, sonraki yllarda su ve elektrik ebekesinin denmesi gibi ihtisas ileyen hizmetler iin eve usta ya da tamirci arlmas sz konusu olabilecektir. Bunlar haricinde kalan btn bakm ve onarm ileri aile reisi ya da evin erkek ylerinden birisi tarafndan yerine getirilir; kiremit aktarmak, baca temizlemek, tkanan kanalizasyon yolunu amak, ufak-tefek sva ve marangozluk ilerini yapmak bir aile reisinin allm vazifelerinden saylr. Bahe ve bostan tanzimi ise, ancak erkeklerin yapabilecei "belleme" haricinde kadanlara terke- dilmi bir megaledir. Makina saylabilecek derecede karmak hemen hemen hibir aracn bulunmamas, aile btesinde umulmadk masraf kalemlerini azalc bir etki yapmaktadr. Temizlik malzemesi namna sadece sabun kullanlmakta ve ardan parayla satn alnmaktadr. Bugn iin says ona-yirmiye varan temizlik malzemesi ka- lemleri o gn iin evreden ok ucuza temin edilebilen "hllk" (bir nevi killi toprak) ve mee kmr kl ile ikame edilebilmektedir. Hllk, bulak ve tahta akam temizliinde kullanlrken, kmr kl amarda aartic olarak tercih edilir.
Mevsime bal olarak daima evde retilen erite, kymalk, peksimet, sucuk, reel, tarhana, turu, pastrma yannda kurutulmu sebze ve meyveler de evin daraltlm ekonomisini ayakta tutmaktadr. Sofrann ekseni mesabesindeki ek- mek ise, ar frnndan alnmak yerine vaktiyle toptan alnm undan hamur yorulmak suretiyle mahalle frnnda, yada bahe iindeki tandr ve ocaklarda piirilir. C. Ailede Terbiye, Eitim ve ocuk ocuk terbiyesi, ailede balamakla beraber "sokak" ve "mahalle"yi de kap- sayan hayli geni bir alana yaylmaktadr. Bu alan iinde okul gibi bir kurum bile ikinci derecede bir etkileme gcne sahiptir. Baba, ocuu direkt etkilemekten ziyade bir otorite ve cezalandrma kayna olarak "meyyide"yi temsil ederken, anne ocuk eitiminde daha etkili bir yer tutmaktadr. Ailenin tabii yelerinden dede, bykanne, hala, amca gibi kiiler de gerektiinde "mdahil" sfatyla ocuun terbiyesinde yer alrlar. te yan- dan kap komularndan balamak zere mahallenin hemen her ferdi ocuk zerinde "denetleyici" bir rol oynar. Bir kitle haberleme arac olarakradyonun ancak 1950 ve 60 yllarnda yaygnlk gstererek aileye girebilmi olduu hatrlanrsa, ocuk zerinde aile evresi tesirlerinin tek bana nasl belirleyici olduu anlalabilir. Daha sonraki yllarda televizyon, radyo ile birlikte aile iinde iletiimi kran ve "ananevi" olan deimeye zorlayan bir fonksiyonu yerine getirmi, deien fizik artlarla birlikte ocuu hem sokak ve mahalle btnnden, hem ev iindeki denetim ve etkilemeden bamszlatrmtr. Kuaklar arasnda dorudan haberlemeye dayanan iliki, yerini giderek salksz deer yarglarna terketmitir. III. Deimenin milleri ve Yn Sivas, Orta Anadolu zerinde bir kavak noktasnda bulunmasna ramen, genel etkilere bal kalarak 1950'li yllara kadar d tesirlere maruz kalmamtr. Eski dokuyu koruyan herhangi bir sokakta, bazen zamann iki- yz senedir hi ilemedii fikrine kaplmak bile mmkndr. ehir merkezlerinden uzaklatka bu duygu daha kuvvetlenir. Bilhassa sz edilen 50'li yllarda karasaban, kan gibi iptidai retim teknikleri, milyonlarca yldan beri insan emeiyle ehresi deitirilmemi bitki ve toprak rts, ilhamn bir Hitit kabartmasndan alma benzeyen kerpi ky evleri, izleyenleri -naslsa aralk braklm- bir zaman ko- ridorunda bir anda yzlerce yl eskiye gtrebilir. Sanayi ihtilalinin ilk belirgin izleri stanbul, Selanik, zmir, Mersin gibi koz- mopolit ilikilere ak liman ehirlerinde hissedilirken Anadolu'nun i mntkalarnda gndelik hayat, en azndan birka yz nceki ritmini srd- rebilmiti. Cumhuriyetin ilann izleyen inklp yllar, ideolojik adan sarsc bir etki uyandrabilmise de, artk dengelerine intibak etmi olan hayat tarzn sarsamamt. Sivas rnei dnldnde 1930 ylndan sonra yaplan Devlet
Demir Yollan fabrikasnn kk bir istisna prantezi at sylenebilir. Fabri- kann kuruluu byk apta bir i g hadisesine sebep olmu, o gnn l- lerine gre nemli miktarda istihdam kapasitesi yaratm ve iilerin, o gne nazaran ileri teknoloji ile yzyze gelmelerine yol amt. ehir iine yaptrlan ii lojmanlar da Sivas'ta bat tarz beton yaplamann ilk cidd rnei olarak dikkat ekmektedir. 40'l yllarda ehrin hemen kenarna ina edilen imento fabrikas da DDY fabrikasnn uyandrd nce etkiyi srdrmeye yardmc ol- mutu. Ancak asl ynlendirici etken 1950'den sonra balayan kylerin i pazara almas, karayollarna arlk kazandran ulam politikas, tarm rnlerine uy- gulanan sbvansiyon ve d politikada demokratik lkeler yannda yer alma sreci olmutur. ehirli nfusun art, bu srecin en ziyade gzle grlr sonucunu tekil etmitir. Haberleme ve ulam hatlarndaki demokratikleme, esasen teden beri gizli isiz barndran kylerdeki gen nfusu harekete geirmi, srasyla nce ehir merkezine veya kasabaya, daha sonra byk ehirlere ve bilhassa 1960'dan sonra yurtdna nemli miktarda nfusun getmesine sebep olmutur. Trkiye leinde Sivas'n en fazla i ge konu olan illerin banda gelmesi bu bakmdan anlamldr. Uzun zamandan beri % 2'nin altna dmeyen nfus art hz, salkl istihdam ve barnma imknlaryla teskin edilemeyince nce ehirleme, ardndan daha ciddi bir problem olarak beliren metro- polleme, deiimin istikametini tayin etmitir. Bunun tabii sonucu, altyapsna hibir ilavede bulunulmad halde ehrin daha fazla miktarda nfusu tama mecburiyetiyle kar karya kalmas olmutur. g esnasnda transfer edilen madd kaynan ktl, g edilen yerde karlanmas gereken ihtiyalarn asgari derecede masrafsz ve az maliyetli olmasn gerektirmitir. Gecekondu ve gece- kondu evresinde sluplatrlan hayatn temelinde byle bir zaruret ve hatta mecburiyet yer almaktadr. ehir iindeki arsann oaltlamaz nitelii, ok katl yaplamay davet etmi, ok katl binalarn yksek maliyeti kooperatifleme yo- luyla almaya allm ve hemen her ynden skntlar iinde ehirde tutun- maya alan yeni ehir nfusu, ilk planda hemen btn estetik endielerinden taviz vermitir. Yeni yerleim yerlerine veya eskiehirlerin d epere doru byyen mntkalarna ekil veren tek endie sadece ve sadece "daha dk ma- liyet ve ihtiyacn bir an nce karlanmas" prensibinden ibaret kalmtr. Dardan bakldnda daha fazla imkn vaadeden ehirlerde arsa fiatlar, gerek deerinin defalarca zerine ykselen bir rant kayna haline gelince, geti- recei sosyal maliyete baklmakszn yeni -ama en ekonomik- yaplama tarz, tek tek evleri ve bir btn halinde ehirleri evreden merkeze doru kabuk deitirmek zorunda kalan problemli bir organizma haline getirmitir. Bu noktada "ehirli" deerlerin ypranmas, bir baka sosyal davran bozuk- luu olarak ortaya kmaktadr. ehirli nfusun, yeni g eden nfusa oranla giderek aznlkta kalmas, siyasal tercihlerden gndelik hayat tarzna, bo zaman- lar deerlendirme alkanlndan muaeret dabna, pazarlama tekniklerinden mzik tketimine kadar pek ok yerleik deeri deime zaruretine itmi bulu- nuyor. Ky yada kk kasaba deerlerinin, ehir deerlerini assimile etmesiyle sonulanan bu sosyal srece, artk genel kabul gren bir yaklamla "ara- beskleme" denilmesi sebepsiz deildir.
Trkiye'de ehirleme hznn en yksek noktalara ulat bir zaman kesi- tinde haberleme ara ve kanallarnda mahede edilen patlama -ki buna ra- hatlkla demokratik iletiim ihtilali de diyebiliriz-, sosyal deimeyi glkle iz- lenir, kompleks bir hareketlilik iine sokmutur. Tketici davranlarndan balamak zere pek ok temel tutumu ahis ve toplum leinde hzla dei- meye zorlayan iletiim patlamas, gerekli zemin olgunlam olsun veya olmasn iletiim aracnn teki ucunda edilgen olarak duran kiiyi mtemadiyen "talep eden ve daima hakl olduuna inanan" bir davran kalb iine almtr. Bu sre, demokratik toplumlarn varlk sebebi saylan "kamuoyu"nun olumasna hizmet etmesi ve "kreselleme" gibi mterek ideallerin yaygnlamas bak- mndan faydal olmusa da, kiiye pek az deerlendirme ve dnme alan brakmasndan tr hl hakl olarak tartlmaktadr. Deime ritminin giderek hzlanmas ve karmak bir yap gstermesi, he- men btn Anadolu ehirlerinde olduu gibi Sivas' da, deiimin istikametine uygun olarak "dierlerinden farksz, zelliksiz ve benzerlerinden biri" olarak deerlendirilebilecek bir ehir haline getirmitir. ehir iinde eski doku, uzviye- tini kaybetmi bir kabuk haline gelmi, otuz yl ncesine nazaran ehirde tarihi eserler ve tabii ykseltiler gibi nirengi noktalan hari tutulursa, eski doku ve yaplamadan niane kalmamtr. Blok apartmanlardan meydana gelen yeni mahallelerde komuluk ilikileri giderek gevemekte, apartmanlar, komuluk kav- ramn glendirmesi beklenirken belki de temas younluunun ters etkisinden tr peteklerinde mstakil ve evreden habersiz yaayan insan barnaklarna dnmektedir. Sokak ve mahalle gibi alt kollara ayrlmann yarat inisicam kaybeden ehir, g vermesine ramen ar bir ritimle artan nfusunun itibar ettei, ykselen yeni deerlere kar cevap retebilmenin basks altndadr. Geni aile tipi giderek arkaik bir nitelik kazanrken, ekirdek aileler arasndaki balar zayflamakta, akrabalk kavram artk ok dar bir ereveye inhisar ettiri- len birinci derecede kan hsmlndan ibaret kalmaktadr. Kt dnlm, kt yaplm ve kt denmi evlerde ounlukla komusuz yaayan ehir sa- kinleri iin Sivas artk "vakt- merhnu" gelince terkedilmesi planlanan, muvak- kat bir yerleim merkezinden ibarettir. IX. MUTFAK: ALE VE MUTFAK Medeniyet ve Corafya Deimeleri erevesinde Trk Mutfa Turul afkay MEDENYET VE CORAFYA DEMELER EREVESNDE TRK MUTFAI Turul avkay Aratrmac- Yazar I. Giri Trk mutfandan ne vesileyle sz edilirse edilsin, dikkat edilmesi gereken ilk nokta, "Trk" kelimesinin tanmnda yatar. Bugn Batl mellifler "Turkish", "Turkic"; "Turc", "Turcoman" ve sair kelimelerle hemen her Bat dilinde bizim sadece "Trk" kelimesiyle ifade ettiimiz insan topluluunu farkl gruplar ha- linde ele almaktadr. Bu konuda teorik -hatta baz tarihilere gre siyas- bir tartmaya girmek, bu yaznn snrlarn aar. Ancak bugne kadar resmi dilde "Trk" kelimesinin, Trkiye Cumhuriyeti snrlar iinde yaayan herkesi ifade ettii aktr. Zaten yirminci yzylda Bir ulusdevletin baka bir tanm yapm olmas dnlemez. XX. yzyln son on ylna girildiinde ise, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birlii'nin dalmas ile birlikte ortaya kan bamsz Trk cum- huriyetlerinin birden uluslararas toplumda aktel bir rol almalan, o gne kadar resmi siyaset sonucu neredeyse btnyle gzard edilmi bu cumhuriyetlerde yaayan Trklerin durumunu da Trkiye Cumhuriyeti snrlar iinde gncelle- tirmi ve bunlar da, garip bir biimde Bat'ya yknlerek, "Trki" olarak nite- lenmeye balanmtr. "Trk" veya "Trki", kullanlan sfat ne olursa olsun, kltr tarihileri a- sndan bu toplumlarn ortak bir gemii paylatklar inkr edilemez. Coraf- yann getirdii kltr farkllamalar gerek olmakla birlikte, ayn dili konuan insan toplulumlarn yapay bir biimde farkl kltr gruplar olarak nitelemek zor, hatta zordan da te imknsz grnmektedir. Bu ereve iinde "Trk" mutfan incelemek, tarih iinde yeryznn eitli blgelerinde yerlemi Trklerin mutfak geleneklerini bilmeyi gerektirir. Bunun da ok nemli ve nemli olduu lde de ok kapsaml bir saha ve ariv almas olduu ortadadr. Ben bu almada, daha ok Anadolu'da yaayan Trklerin mutfak servenlerini anlatmaya alacam. Bunu yaparken de, servenin iindeki belli bal dnm noktasn gznne alarak, al- may blme ayrmak istiyorum. Birinci blm Trklerin Asya'da birer gebe kavim halinde yaadklar devre ait verileri kapsayacak. kinci blmde g srasnda ve sonrasndaki durum anlatlacak. nc blmde batlla- mann etkilerinin sonrasndaki Anadolu mutfandan szedilecektir.
II. Tarih Dnemler 1. Asya 'daki Gebe Dnem Tarihiler Trklerin tarihte ilk olarak Asya'nn kuzey dousunda grl- dklerini yazyor. Ancak bunun tarihi hakknda ne yazk ki elde salam bir delil bulunmuyor. M.. 700 yllarnda balayan bir gle ise Trkler Sibirya orman- larndan gneye, bozkra doru gelmeye balad. Bunu basit bir yer deitirme olarak ele almak insan yanltr. Avclk ve toplayclktan hayvan yetitiriciliine gei, bir toplumun tarihinde ok nemli bir dnem noktasdr. Ayrca Trk- lerin, sonra neredeyse vcutlarnn ayrlmaz bir paras saylacak kadar kendile- riyle zdeletirdikleri atla tanmalar da bu dneme rastlyor. Trklerin atla bylesine bir iliki kurmalar, onlar in ve ran snrlar arasnda srekli hareket halinde olan usta birer sava yapt. Asya'nn iki ucun- daki bu iki byk yerleik uygarla bkp usanmadan saldran bu mthi sava kabileler topluluuna kar yapabilecek hemen hibir ey yoktu. Bu dneme ilikin yazl kaltlarn eksiklii, dnemle ilgili almalar y- rten btn tarihilerin ortak ikyet noktalarndan birini oluturur. Yazl belge eksikliinin yansra, gebeliin gerei kaz yaplp elde edilebilecek veri eksik- lii de bir baka sorundur. Ortada kazlacak kentler yoktur. Bsbtn tarm yok- tur denemezse de, yerleik bir tarm geleneinin bulunmad da ortadadr. Herodot, bu kavimlerden sz ederken, surlarla evrili korunmu kentleri ol- madn; gittikleri her yere beraberlerinde gtrdkleri arabalarda yaayp, ok ve yayla at srtnda savatklarn; ve yiyeceklerini tarmdan deil, srlerinden saladklarn yazyor. Bu arada Macaristan'dan Manurya'ya kadar geni boz- krlarda, gebelerin srekli verimli otlak peinde kotuklar da belli bal var- saymlardan biri. Btn bunlara ramen, bozkrdaki gebelerin sadece yakn evrelerindeki yiyecek ve ieceklerle snrl bir hayat srdklerini dnmek, biraz muhayyile darlna iaret eder. Nitekim blgede uzun sre ciddi bir varlk gstermi gebe bir kavim olan skitlerin canl bir toplumsal hayat srdrdklerine ili- kin bilgiler bulunuyor. Ayrca skitlerin Karadeniz ve Hazar Denizi civarndaki yerleik uygarlklara ait kentlerle lks meta ticareti yaptklarn da biliyoruz. Srlerinden elde ettikleri rnlerin yansra ton bal, mersin bal, soan, sarmsak ve bakliyat tkettikleri de bilinenler arasnda. Trklerin de skitlerden farkl bir tutum izlemi olmalar iin ortada hibir aykr neden grlmemekte. Yine de bozkrlarda yaayanlarn diyetlerinde koyunun nemli bir yeri olduu phesizdir. Koyun etinin bolluuna ve sk kullanmna karlk, dana ve sr etinin bulunmas ve mutfakta kullanlm olmas da yakn bir ihtimal iinde bulunuyor. Bir de hl byk bir delikates saylan deve etinin diyet sistemi iinde kayda deer bir yeri olduu sylenebilir. Yine de devenin ekonomik ha- yattaki dier nemli fonksiyonlar gz nnde tutulduunda, kesilip et olarak tketiminin ok yaygn olmad dnlebilir. Ayn mantk yrtme yak iin de geerli olmaldr. Yak'n zengin ve bol stnn yerine etinin yenmesi pek akla uygun gelmemektedir.
At szkonusu olunca bu akl yrtmenin ilemediini gryoruz. Gebe iin ok deerli olmasna ramen, at etinin gebe Orta Asya toplumlarnda ok zel bir yeri olduu biliniyor. Bu gelenek hl istanbul'da yaayan Trkistan gmenleri arasnda olduka yaygndr. At etinin yaygnlnn bir baka nedeni olarak, hzl hareket etmek zorunda olan baz gebe gruplarnn, ilerleyilerini yavalatacak unsurlardan arnmak istekleri gsterilmektedir. XIII. yzyldaki Mool ordularn anlatan Marco Polo, Moollarn bylece yanlarna yiyecek almadan ve ate yakmadan, sadece at- larnn kann ierek hayatlarn srdrdklerini kaydediyor. talyan gezgin, Moollarn atlarnn bir damarn keserek buradan kan kan emdiklerini an- latyor. Hayvann belli lde kan kaybn, gcn yitirmeden kaldrabildii bi- liniyor. Bunu deneyimle kefeden gebelerin, bu snrlar iinde kalarak, bu teh- likesiz gday kullanmakta yarar grdkleri aktr. Nitekim, biraz dnlecek olursa, bylece gebe askerlerin sadece yiyecee deil, ayn zamanda yemek piirmek iin gerekli alet ve edavata, bozkrda ok seyrek bulunan yakta ve en nemlisi ok uzaklardan kolayca grnebilecek atee ihtiya duymadklar orta- dadr. Marco Polo'dan krk yl nce Orta Asya bozkrlardan geen IX. Louis'nin elisi William de Rubruck da, bozkrdaki bu yakt ktlndan tr, ou kez i et yediklerinden sz eder. Bugn hl Bat mutfaklarnda yer alan "Stek Tartar" da, esas olarak, i kymadan baka bir ey deildir. Milattan nceki ilk bin yl iinde, Orta Asya bozkrlarnda yaayanlarn diye- tinde st ve st rnlerinin de ok zel bir yeri bulunduu belirtilmektedir. Yalnz bu stn, bugn allagelmi inek yada koyun st olmaktan ok, ksrak st olduunu sylemek gerekir. Beslenmeciler bu konuda ok nemli bir nok- taya dikkat ekmekte ve ksrak stnde insan stnn iki, inek stnn ise drt misli C vitamini bulunduunu belirtmektedirler. Bu da, byk lde meyve tketmeyen gebelerin diyetlerinde nemli bir rol oynamaktadr. Bugn, yak- lak yarm litre ksrak stnn, bir insann gnlk aktivitesi iin yeterli olduu biliniyor. Bunun yansra stn geni ve yayvan kaplarda kaynatlarak kaymann alndn ve kayman geni bir biimde tketildiini de Marco Polo'nun seya- hatnamesinden reniyoruz. Polo, gebelerin stn kayman tamamen aldktan sonra, kalan st gnete brakp sttozu haline getirdiklerini anlatyor. Daha sonra bunun sulandrlarak, bir tr ayran gibi, iildiini ve bunun gebelerin kahvalts olduunu yazyor. Ksrak stnden yourt ve benzeri yiyeceklerin yapld da bir baka tarihi gerektir. Ayrca gebeler, ksrak stn fermente ederek "kmz" da yapmak- taydlar. Bu gelenek halen Orta Asya'da yaygn bir biimde devam etmektedir. Bu arada Trklerin douda kendilerine en yakn yerleik uygarlk olan inlilerle ilikilerinin sadece nemli noktalarna yle bir deinip gemek bile balbana bir kitap oluturur. Bu kitabn birka cmleyle yaplabilecek zetin- de, ilk olarak 200 yllarnda Teoman'n nderliinde kurulan bozkr imparator- luunun in'e ok g gnler yaatt sylenmeli, hemen ardndan da inlile- rin verdii anla Hung-Nu'larn bu geleneini baka klanlarn nderliinde kurul- mu dier Trk kabileler konfederasyonlarnn srdrd belirtilmektedir. Hun-
lar bu alan daha da geniletmi ve Hun mparatoru Atilla, M.S. 450 ylnda Roma mparatorluu'nu fethe kadar ii gtrmt. Anadolu ncesi dnemde Trklerin hayvanclk, avclk ve savaa dayal bir ekonomi srdrdklerini tarihiler sylyor. Yine de Fransz tarihi Jean- Paul Roux Trklerin Tarihinde, ekonominin tmyle bu l zerinde dur- duunu sylemenin hakszlk saylacan belirtiyor. Roux'ya gre snrl da olsa bir tarm ve kee, hal ve eitli madenlerin ilenmesine bal bir metalrji sa- nayiinin varlndan da sz etmek gerekir. Kentler ise sadece Bulgarlar'da ve Hazarlar'da ok kk lekte yava yava grlyor. Roux, Bilge Kaan'n in modeli zerine bir kent yaptrmak istediini, fakat sonra bundan vazgetiini kaydediyor. Ayn tarihi o dnemin gndelik yaayn anlatrken yle yazyor: "lene dknlk iyice belirgindi. Evlenmeler, erginlik trenleri, eli kabul, antlama imzas, ant ime, yas ve lleri anma trenleri hep len vesilesiydi. Trklerin dn de bugn gibi konukveser olmalar nedeniyle, bu lenlere konuklar da seve seve arlrd. Bol bol yemek yenir, doyasya iilirdi. arap bilinmiyordu -Sog- diyana'da bilinirdi-. Ayrca zm, Kuzey in'e Trkler tarafndan gtrlmtr ama, sarholuk kuraldand. Mayalanm ksrak st kmzn alkol derecesinin yzde drtle be arasnda deitiini biliyoruz. Bir Mool olan byk kanun koyucu Cengiz Han, haftada ancak bir kez sarho olunmasn isteyecektir. Ama bunun bir yarar olmad. Ve tarihi iin, Ortaasya hkmdarlarnn yaam yklerini u szlerle bitirmek bir alkanlk durumuna geldi: Ayyalktan ld". inli gezgin Hiuan Tsang'm ayn dneme ait Trklerle ilgili bir ans da, ye- mek tarihi asndan ok ilgin. "Kaan, elilere yer gsterdi ve onlara alg eliinde arap ikram ettirdi. Herkes imeye koyuldu. Ksa bir sre sonra her- keste byk bir canllk grld. O zaman, halanm byk dana ve koyun eti paralar getirilerek arllarn nne yld. "Roux, bu anlarn zerine, inli konuk iin "bugn hl Moolistan'da grg kurallarnn gerektirdii gibi ellerini ev sahibinin giysisine silip silmediini ise bilmiyoruz" diyor, ardndan ok lekeli bir giysisinin zenginlik ve yce gnlllk belirtisi olduunu ekliyor. Bozkrdaki gebe Trklerin yiyecek sknts ekmedikleri anlalyor. Tonyu- kuk'un "geyik yiyerek, tavan yiyerek hkm sryorduk. Halkn grtla doluydu" szleri bunun delillerinden biridir. Ama yemek eitlerinin pek fazla olmad da bir baka gerek. Roux, "dnem byk bir refah dnemiydi! Ama ayn za- manda da mutluluu daha az bir dnem" diyor. Bunu da eldeki besinin sadece srlerden salanmasna balyor. Trklerin en nl bulularndan biri olarak nitelendirilen yourt, yani younlatrlm st, bahar ve yazn taze, sonbahar sonunda ldrlp k boyu donmu topran iinde saklanan et bu diyetin belli bal eleridir. Yemekleri tatlandrmak zere ise baz otlar, bitki kkleri ve en nemlisi soan ekleniyor. 2. Anadolu'ya G ve Islmiyetin Kabul Trklerin Orta Asya bozkrlarndan Anadolu'ya neden ve nasl geldiklerinin ayrntlarn tarihiler tartadursun, bizim amzdan bu olay mutfak tarihinde
bir dnemin kapan bir bakasnn almas anlamn tar. Trklerin Anado- lu'ya gelip yerlemesi, ayn zamanda modern Trk mutfann temellerinin de atlmasna yol amtr. Modern Trk mutfann temelinde klasik Osmanl mutfa yatyor. Bunun temel elerinden birincisi Orta Asya steplerinden tanm olan gebe kltrne ait yiyeceklerdir. emene bulanm baharatl i et olan pastrma, yourt, nemli sayda kebab, inlilerden dn alnm hamur ii yemekler hep bu etkinin uzantsdr. Trkler, Osmanllar dneminde btn Ortadou, Kuzey Afrika, Anadolu, Balkanlar ve Orta Avrupa'ya yaylm muazzam bir imparator- lua hkmederken bile, eski Trk kltryle olan ilikilerini btn btn yitirme- mitir, Hatta Anadolu'nun birok yresinde gebe hayat son yzyla kadar et- kin bir biimde yer yer sregelmitir. Hl Dou Anadolu'da kksenmeyecek sayda ger yayor. kinci kaydadeer nemli e, Trklerin Anadolu'ya geldikleri dnemde ora- da yaayan halklarn kltrlerinden devraldklar kltr mirasdr. Anadolu'nun Trkletii ilk zamanlarda, Trk olmayan nfusun Trk olanlardan ok daha kala- balk olduunu tarih kaytlar aka gsteriyor. stelik Trkler geldikten sonra bunlarn byk lde yerlerini terk etmediini de biliyoruz. Bu durum Trk- lerle Anadolu yerlileri arasnda bir ortak yaamaya yol at denirse pek fazla mbalaa edilmi olmaz. stelik bu insanlar, yani Anadolu'nun o zamanki yerli ahalisi, ayn topraklarn kendilerinden nceki halklarnn da doal kltrel mi- rass durumundayd. Trkler bylece dolayl olarak bu eski otantik Anadolu ka- vimlerinin kltrlerinin de mirass oldular. Bugn Trkiyenin herhangi byk bir kentindeki tatlcda tavuun gs etiyle yaplm bir tavukgs veya ayn tatlnn alt yaklarak elde edilmi bir kazandibi yiyebilirsiniz. Franszlarn bugn artk mutfaklarndan neredeyse silin- mi olan bu "blanc mange" tr tatlnn Romallardan kaldn biliyoruz. Ne garip tecellidir ki, Bat uygarlnn temelini oluturan Roma mutfana ait bir tatl Bat'da deil de Trk mutfanda hl yayor. Sz edilmesi gereken nc e, Trklerin slmla tanmalardr. Trklerin slmiyeti -olduka uzun tartmalardan sonra- kabul etmeleri zerine Arap kltr Trk kltryle daha yakn ve scak bir iliki iine girdi. Arap mutfa te yandan Anadolu'nun gney blgelerinde yaayan Trkleri daha yakndan etki- liyordu. Sonu olarak, Trklerin, hele egemenlikleri altna aldktan sonra, Arap- larn mutfana bir ok yemei dn verip, karlnda kendi mutfaklarna nemli sayda Arap yemei aldklarn syleyebiliriz. Ancak bu arada, Araplarn yemeklerden ok, tatllar ile Trk mutfan fethettiklerini belirtmek yerinde olur. O dnemde dnyann birok kesini olduu gibi Anadolu ve Krm' da gezen nl seyyah bn Batuta, Tuhfetu'n-Nuzzarfi Garaibi'l-Emsl ve Acaibi'l- Efsar adl seyahatnamesinde, on drdnc yzyldaki Krm Trklerini an- latrken, "tatl eyler yemek onlarn katnda ayp karlanr" diye yazyor. Sonra da bir ansn aktaryor: "Ramazanda bir gn Sultan zbe'in huzurundu bulu- nuyordum... O gece ben de arkadalarmn yaptklar tatldan bir tabak alm ve getirip Sultan'a sunmutum. Sultan sadece bir kere parma ile dokunup tatmakla yetindi. Bir daha elini srmedi". bn Batuta, bir Arap olarak buna o kadar ok ayor ki ayn hikyeyi, ksaltlm bir biimde birka sayfa ileride tekrar anlat-
maktan kendini alamyor. Bunun Sultan'n kiisel beenisinden kaynaklan- madn belirtmek ister gibi de, hikyenin hemen ardndan, yle yazyor: "Tlgimur bir tarihte Sultan'n ve ocuklarnn krk bulan kapkullarndan bi- rine, u tatly ye, yoksa cmlenizi yok ederim dedii halde bu adamn, beni l- drsen de yemem cevabn verdiini bana anlatmtr". Aradan beyz yl getikten sonra bugn, Kran Sultan'nn elinin tersiyle ge- riye evirdii tatllar Trk mutfann ayrlmaz birer paras olarak kabul gryor. ou am kaynakl olan hamur ii tatllarn yer almad bir ziyafet dnebilmek, tatlsz bir bayram geirmeyen en yoksul Trk iin bile d- nlmesi zor bir durum. bn Batuta'dan sz almken, XIV. yzyla ilikin bu ok kymetli gz- lemlerden birkan daha aktarmak isterim. Tarihiler yazar salam bir kaynak olarak grmeseler bile, XVIII. yzyl ncesine ilikin kaynaklarn son derece az ve yetersiz olmas bn Batuta'nn deerini arttryor. stelik burada anlatlan- larda yanlma ve unutma paynn ok olmad da rahata kabul edilebilir. Yine Krm'daki tipik bir sofray gezginimiz yle anlatyor: "Bu Trkler ek- mek ve buna benzer kat yiyecekler yemezler. Davk denilen aniliye benzer bir dardan yaplan yemei piirirler. nce suyu atein zerine koyarlar. Kay- naynca davkdan bir para iine atarlar. Evde et varsa onu lime lime edip ten- cereye koyarlar ve birlikte piirirler. Yemek olunca herkesin hissesini bir tabaa koyup verirler ve tabaklardaki yemek zerine yourt dkp ierler". Yemekleri yourtla servis yapmak herhalde yaygn bir adet olmal ki, bn Ba- tuta, ok mehur bir baka yemek olarak da boraniyi anlatyor. "Trkler iyi ka- rakterli, kuvvet ve iddet sahibi insanlardr" gibi yemek tarifleri iinde ne arad pek belli olmayan bir cmleden sonra, "baz vakitlerde ise borani -yada burhani- denilen yemei yerler" diyor. Yemein tarifi yle: "Bu yemek kk kk kesilmi hamur paralan olup, ortalarndan birer delik alarak bunlar tencereye oturtulur. Piirildikten sonra zerine yourt dklp iilir". Nihayet, ounlukla ksrak ve koyun eti ile erite yendiini kaydediyor. bn Batuta'nn an- latt erite, kendi deyimiyle, "a'riyeye benzer bir eyden yaplm ve pitikten sonra stle iilen bir yemek". Bu arada Trklerin ekmek yememesi kendisini ok etkilemi olmal ki, bir beyin sofrasn anlatrken, "oraya geldiim zaman -Sec- can' kast ediyor- sz edilen beyin mkellef bir sofra kurduunu grdm. So- fraya ekmek dahi konmu bulunuyordu" diye aktaryor izlenimlerini. Seyahatname'de Trklerin o dnemlerdeki ikilerine de eitli atflar var. Bunlardan birinde yemein zerine ksrak stnden yaplan kmz itiklerini sylyor. Bir dierinde ise olay daha ayrntl bir biimde aktaryor: "nce kk kselerde beyaz bir su getirdiler. Herkes onu iti. eyh Muzafferddin, Bey'in alt tarafnda oturmu, ben de onun yannda yer almtm. Ona bu ikinin ne olduunu sordum. Sade yadan ekilen su olduunu syledi ise de kavraya- madm. Bir para tadnca bir kekreklik duyarak imedi. Yemekten ktmz za- man bu ikinin ne olduunu bir kere daha sordum. Davk tanelerinden yaplan bir eit ra olduunu anlattlar. Bunlar Hanef mezhebinden olduklarndan onlarn katnda ra helal saylmaktadr. Davknda ekilen bu raya boza adn verirler. eyh Muzafferddin'in bana dahen yani dar suyu dediinde phe
yoksa da dilinde yabanclara zge eziklikten tr bunu bir dihin yani sade ya suyu olarak anlam bulunuyordum". Boza hl stanbul ve Anadolu'da k gnlerinde yannda bir avu scack leblebi ile yenmeye devam ediliyor. Geri bu iki Osmanllarn son dnem- lerinde biraz avam ii kabul edilmise de bugn artk byle bir n yargyla karlanmadn syleyebiliriz. Bunun bir baka nedeni, bozann artk nere- deyse nostaljik bir eski zaman iecei haline gelmesi de olabilir. Boza meselesi slmn Trk mutfana etkilerine gzel bir rnek oluturur. Trkler slm kabul ettikten sonra, ister istemez, bu dinin baz temel diyet kural- larna uymak zorunda kaldlar. Bunun ok kesin ve keskin bir gei olmad mu- hakkaktr. Szgelimi at eti slmiyette pek makbul saylmamakla birlikte bn Batu- ta szn ettii Mslman Krml Trklerin hl at eti yediklerini anlatyor. Yine de ok temel kurallarda belli bir uyum kurulmakta gecikilmedii de ortada. slmiyetin yiyeceklere dair temel hkm ksa ve aktr. Bu hkm, Kur'an'da yle belirtiliyor: "Ey inananlar! Sizi rzklandrdmzn temizlerinden yiyin; yalnz Allah'a kulluk ediyorsanz, O'na kredin. phesiz size l hayvan etini, kan, domuz etini, Allah'tan bakas iin kesilen hayvan haram klmtr; fakat, darda kalana, bakasnn payna el uzatmamak ve zaruret mikdarn amamak zere gnah saylmaz. nk Allah balayandr, merhamet edendir (Bakara, 2/172-73). Nitekim Mslman Trkler, Allah'n bu emrine sk skya uyarak zellikle domuz etinden kanmlar. Bugn dahi Trk olup da domuz eti yiyen pek kimse bulunmaz; din buyruklarna uymakta ok sk davranmayanlar bile, ge- lenein etkisiyle domuz eti yemez. l hayvan eti ile kan yemek de zaten adetten deildir. Yalnz bu sonuncu kural, yani kan yememek, Trk mutfanda bir yabanc iin nemli saylabilecek sonular dourmutur. Kandan saknld iin Trkler etlerini mmkn olduunca ok piirir ve yle yerler. Kaln ve ha- fife dahi olsa kanl bir bonfile zgaras yemek, ok lks yerler dnda, gerekten pek zordur. arap, yani alkoll ikiler de slmiyet tarafndan yasaklanm olmasna ramen, Trkler bu konuda daha az hassastr. Geri arap tketimi hl o kadar az ki, araplk uzmanlar ve retici firmalar bundan boyuna yaknr. Ancak rak bata olmak zere dier alkoll ieceklerde byle bir durum szkonusu deil. Yine de din asndan nemli gnlerde -ki oru tutulan Ramazan ay bunlarn banda gelir-, Trklerin nemli bir kesimi iki imez. Nihayet zellikle saray mutfanda bir ran etkisi olduunu sylemeden ge- memek lazm. Trkler Anadolu'ya gelmeye baladnda blgedeki en nemli yerleik uygarlk ranllara aitti. Bu uygarln en rafine hali de, olaan olarak, ran saraynda grlyordu. Araplar gibi Trkler de, kltrn hemen her dalnda ran'n bu "yksek kltr"nn etkisi altnda kaldlar. Sarayda ve ynetici snflarda ok bariz ve youn biimde grlen bu etki, bu zmreler ta- rafndan belli llerde bu kez onlarn etkisi altnda kalan halka yansd. Mutfak tarihi asndan bunun mkemmel bir rnei de var. Bilindii gibi halk mutfak- larnda tatl, tuzlu ve eki gibi temel tatllar birarada kullanlmaz. Yani bir yemek tatlysa tatl, tuzluysa tuzlu, ekiyse de ekidir. Oysa "yksek mutfak"da bu tatlar, tabii belli kurallar ve oranlar iinde, birbirleriyle bir araya getirilir. Eski bir sa- ray yemei olan ili pilavda zm ve fstk gibi tatl yiyecekler bulunur. Bugn i
pilav artk bir saray, konak yemei olmaktan km, aznn tadna dkn her Trkn evinde zaman zaman pien bir yemek haline gelmitir. Gerekte saray mutfa ile halk mutfa arasndaki ince ayrm bulabilmek de ou kez olduka zordur. Eldeki defterlerden sarayda farkl olarak balk ve baz deniz mahsullerinin yendiini gryoruz. Bu belki de en nemli ayrc nokta- lardan biri. Bir de zamanla saray, zellikle XIX. ve XX. yzyllarda, Batl bir mutfak anlayna daha sevimli bakmtr. Bamya, enginar ve kukonmaz gibi sebzeler, av etleri, tulumba tatls baz tipik saray yemeklerindendir. Halkn her zaman yemese bile sofrasnda arad yemekleri ise bir air, Karacaolan u di- zeleriyle anlatyor: Bir am olsa da doldursa kaz Trl nimetlerle gldrse bizi lene eke de akama kuzu Sabaha kaymakla bal ister gnl. Osmanl mparatorluu'nun kuruluundan itibaren yzn Batya dnm ol- mas ve imparatorluk snrlarnn srekli Avrupa ilerine doru bymesinin de son dnem Trk mutfa zerinde byk etkisi var. 1400'lerden itibaren Av- rupa ilerinde ilerlemeye balayan Trkler, buralarda yaayan halklarn mutfak- larndan sekin rnekleri bakent stanbul'a tamakta gecikmedi. Artk erkez Tavuu gibi Arnavut Cieri de tipik Trk yemekleri arasnda saylmaktayd. An- cak, slmiyeti geni kitlelere kabul ettirmek gibi bir sorunu olmayan Os- manllarn, Hristiyan Avrupallardan yemek alrken dinin yasaklarna dikkat et- tiklerini belirtmeliyiz. Bir baka biimde syleyecek olursak, domuz eti ve arapl yemekler, Osmanllarn engin hogrlerine ramen, bu dnemde Trk mutfana giremedi. Trkler, mparatorluun en ihtiaml gnlerinde ne yiyip iiyorlard? So- runun cevabn Muhteem Sleyman'n gerekten ihtiaml gnlerinde s- tanbul'da yl, Kaptan Derya Sinan Paa'nn yannda hekim olarak kalm bir spanyol esirin anlarndan reniyoruz. 1552 ve 1555 yllar arasnda stan- bul'da en sekin evrelerde bulunmu olan ad mehul yazarn, esaretten kurtu- luundan iki yl sonra yazd hatratndaki en nemli yer, Trklerin yemee ve imee verdikleri nemi anlatan blmdr: "Yeryznde Trkler kadar yemekte az oturan, yemekten az zevk alan, yemek ilerine az deer veren bir millet yok- tur" diyor. "Gnde yedii iki veya n yemek iin bir saatini harcayan kral, prens veya senyr bulunmaz". Kral ve senyrlerin hali buysa, geni halk kitlele- rini siz dnn artk! Nitekim bir baka yerde, "yemee pek dkn deillerdir" diyor, "bana kalrsa yaamak iin yerler, yoksa yemekten bir zevk duyduk- larndan deil" diye ekliyor. Mehul yazar, Sinan Paa'nn konandaki sofralar anlatarak, "yksek taba- kann ne trl yediini bundan kartabilirsiniz, baka bir rnekten orta hallile- rin ne biim yediini renirsiniz ve Sinan Paa'nnkine biraz daha debdebe katarak Byk Senyr'n -Osmanl Sultan Muhteem Sleyman' kastediyor (T..)- nasl yediini anlarsnz" diyor. Kitaptan o dnemin en favori yemeinin "orba" olduunu reniyoruz. Bugn orbann dnyann en sradan yemei olduunu dnenler iin ne il-
gin bir tesbit! Yazar, orbann nasl bir yemek olduunu anlatmak iin talyanlarn "minestrone"sini rnek gsteriyor. spanyol gzlemcinin dikkatini orbadan sonra eken yemek ise pilav. "Her gn yedikleri, pilav denilen pirin yemeidir" diye anlatyor. "Koyun etinden et suyu ve inek ya ile pier. Sulu deildir, tane tanedir. Pilava ufack, ekirdeksiz iskenderiye zm de kartr- dklar olur". Yazar bu vesileyle Trklerin pilavn yannda ne tr yemekleri ter- cih ettiklerinden de sz ediyor. "Pilavla bizde -spanya'y kastediyor (T..)- ye- nilen karanfilli sala veya bal yerine para para ederek piirilmi salal semiz koyun eti iyi gider. Badem taneleri kartrlm taze ve kuru erik hoaf da iyi gider". Pirincin yaygn kullanl zerine rnekler vermeye devam eden yazar, bugn de Trk mutfandaki sekin yerini koruyan "zerde"yi yle anlatyor: "pi- rinten zerde dedikleri koyu ve sar renkte -zerdeye konan safrann verdii renk T..- bir ey daha yaparlar. Bu ok bal ister". Nihayet pirinli tavuk orbas da hem pirin hem de orba olarak dikkatini ekmi olmal ki, "tavuu paralayp biber de katarak pirinle piirirler" diyerek bunun da tarifini vermeden gee- miyor. Bugn bile Batllarn dikkatini eken ve eletiri konusu olan ar ya kul- lanm, belli ki o dnemde de sz konusuymu. Yazar, "bir eyi iyice bilesin" diyor, "inek ya katmakszn hibir yemek piirmezler. Kzartma, yahni, kavur- ma, mercimek, nohut olsun, mutlaka ya katarlar. Ekmei bile yaa bularlar". Ayn kitaptan zamann gzde yemeklerini de reniyoruz. Yazar, Sinan Paa'nn sofrasndaki en lezzetli yemein "dereotlu, nohutlu ve soanl kuzu yahnisi" olduunu kaydediyor. Sk yenilen spana da beendiini sylyor. Bu arada dikkatini eken yemeklerim de sayyor. Bunlar "etli, sabuklan soyulmu buday veya ehriye; zerine limon sklan mercimek yemei; asma zaman, bi- berli ve baharl yaprak dolmas; mevsimi olunca, patlcan ve kabak dolmalar; mevsim geince, kat gibi ince yufkalara sarl kymal brekler". Adlar tek tek saylmamakla birlikte Trklerin bunlarn dnda "kebablar da sevdikleri ve sk olmamak kaydyla yedikleri" belirtiliyor. Kitabn baka bir yerinde, imparator- luun dnyann en zengin denizlerine egemen olmasna, balk ve deniz mahsul- lerinin yenmesinde eriat asndan bir yasak bulunmamasna ramen sofralar- da niin balk ve deniz rnlerinin yer almad sorusunu yazar, "yemeklerde arap imeyip sadece su itiklerinden baln vcutta tekrar canlanacana dair bir btl inanca sahiptirler ve Trklerin ou buna inanr" diye cevap veriyor. stelik, yazarn bu gzlemi yaparken Kaptan Derya Sinan Paa'nn konanda yaadn da unutmamak gerek. spanyol esirin dikkatini eken bir baka nokta, yemeklerin tmnn salal olmas. Yazar, yemekte ayrca sos servisi yaplmadn, yemeklerin tmnn sulu olduunu ve kakla yendiini kaydediyor. "Esasen btn yemekleri sulu olduundan, bizdeki senyrler gibi susamazlar" diye ekliyor. Yemeklerin yansra bunlarn nasl sunulduu ve sofra dab da olduka il- gin. Yazar Kaptan Derya'nn konandaki sofray yle anlatyor: "Yere otur- malar adet olduu gibi, yemeklerini de yerde yerler. Hallar kirlenmesin diye sofra rts olarak yere at derisinden veya at derisine benzer kaln ve renkli sahtiyan sererler. Peete devini grmek iin de, drt kenarndan dizlerin
zerine ekilebilecek kadar geni bir bezi derinin zerine yayarlar, komn- yonlarda kilisede yapld gibi. Yere serilen deriye sofra derler". Bu gzlemin hemen ardndan da, en atafatl sofralarda dahi meyva, bak, tuzluk ve tabak bulunmad belirtiliyor. Meyva, eer yenecekse, tam o srada so- fraya getiriliyor. Tuzluun bulunmamasn yazar, Trklerin yemein tadn, tuzu- nu pierken ustaca ayarlyor olmalarna balyor. Bak ve tabak kullanlmamas ise, yemeklerin piirilirken bunlara ihtiya duyulmayacak biimde hazrlanyor olmas. Nitekim, biraz ileride, "pide dedikleri bir eit ekmekleri vard. Bunlar e blp sofraya getirirler. Paralar ufak tabak grevi grr. Herkes elini kendi pide arasnn zerine koyar" diye anlatyor. Yemekleri "anigir" ad verilen "iolanlar"n servis yapt biliniyor. Si- nan Paa'nn konanda bunlardan krk kadar var. Balarnda ise bir "ani- girba" yer alyor. Bunun Bat'daki karl metrdotel. Bunlar, anigirba en nde, mutfaa gidip kalayl sahanlar iinde yemekleri alp sofraya tayorlar. eriat ho grmediinden, kendilerine hediye olarak gm sofra takmlar ve- rilmi olan ynetici snfn bile, sadece bakr kalayl kap kullanmas ilgi ekici bir zellik. Bu kapakl sahanlar iindeki yemekler, hepsi tek tek elden ele verile- rek anigirba tarafndan sofraya konuluyor. Yemekler yendikten sonra sahan- lar yine ayn dzenle toplanp bulakhaneye gtrlyor. spanyol yazar, Trklerin ka ellerine geirince, sanki aralarna eytan karm da kovalyormu gibi abuk yemek yedii grnde. Yemekte hi konumamalar ve fazla elenmemelerini de bir fazilet olarak kaydediyor. "Karnn doyuran, Allah'a ok kr (Elhamdlillah) deyip derhal kalkar ve ye- rini hemen bakas alr" diye anlatyor. Sofrada yer alma asndan bir protokol bulunmamas da dikkat ekiyor. "Yemek ynnden aralarnda ayrlk yoktur" diyor yazar. "Kimseyi tanmad halde gelen biri, ayakkablarn kartp sofraya oturabilir ve eline bir kak alp yiyenlere yardm edebilir". Yalnz daha ilerideki bir yerde, Sinan Paa'nn, son- radan edindii mevkii ne kadar yksek olursa olsun, bir zaman klesi olmu kiilerle birlikte yemek yemediini reniyoruz. Buna karlk, dorudan doruya kendi adamlarndan olmadktan sonra, bir a yamann bile sofrasnda yer alabilecei kaydediliyor. 3. Batllamann Etkileri Avrupa'nn gerek anlamda Trk mutfan etkilemeye balamas, mpa- ratorluun batl bir yapya kavuturulmak zere reformlarla alkaland d- neme rastlyor. Trklerin batllama olarak adlandrd bu yllarda zellikle Trk sekinleri Bat'nn sadece ruhunu deil, biimini de taklit etmekte deta yarar grm gibidir. te bu arada, yine domuz ve yemeklerde arap kul- lanlmas istisna olmak zere, batl anlamda bir mutfak anlay imparatorluu deilse bile stanbul'u etkisi altna ald. Yalnz Trk sekinler bunu yaparken, Franszlarnki bata olmak zere, belli bal batl yemekleri Trk mutfana deta eklemlemilerdi. Yani ortada yine bir tr sentez vard ve bu Trklere aitti.
Bu sentez iinde nemli bir rol de, Bat yoluyla Trk mutfana giren de- iik yiyeceklerde grlr. Patates, domates, muhtelif taze biberler, kabak eitleri ve barbunya, fasulye gibi bugn Trk mutfanda nemli bir yeri bulu- nan deiik sebzelerin tm XV. ve XVI. yzyllardan sonra Amerika'dan Avru- pa'ya gelmi ve birka yzyl sonra da oradan Trk mutfana girmilerdir. Keza yenibahar ve vanilya gibi tatlandrclar da ayn dnemlerde Trk mutfanda yerlerini alm bulunuyorlar. Bugn yaayan Trk mutfann birok yemei, bu sebzeler olmakszn dnlemez. Byle bir mutfan neye benzediini grmek iin, elimizde pek fazla kaynak bulunmamakla birlikte, bir iki rnek durumu btn aklyla ortaya sermeye yetmektedir. Gnmz Trk mutfana kaynaklk edecek pek az yazl kaynak bulunuyor. En eski yemek risaleleri XVIII. yzyla ait. Basl ilk Trk yemek kitab Melce't- Tabbhn (Alarn Sna) Mekteb-i Adliye-yi Tbbiye hocalarndan Mehmet Kmil Bey tarafndan bundan yaklak yz elli yl nce kaleme alnm. Ayn yllarda Turab Efendi'nin ngilizce olarak yazlm bir yemek kitab var. Bu eserlerin tm de birbirine ok benziyor. Tarifler sanki tek bir kaynaktan alnm gibi. Tabii bunlarn yansra Trk ve yabanc baz merakllarn yiyecek ve ieceklere ilikin notlan da bulunuyor. Ama bunlarn pek az, geni apta bilgi aktarmakta. Yine de mevcut kaynaklar, Trk mutfann son iki yzyl iinde nereye gittiini ak seik gstermekte yeterli saylabilir. III. Sonu Biraz dikkatli bir gzlemci, modern Trk mutfann, kanlmaz bir biimde, giderek artan bir hzda Bat mutfaklarnn etkisi altna girdiini kolayca g- rebilir. Ancak, ortada ok kkl bir gemi, binlerce yllk in, ran, Arap uy- garlklarnn, Anadolu'daki onbinlerce yllk kltrel birikimin ve btn bunlarn dou Avrupa ve btn kuzey Afrika kltrleriyle bileimi olan Osmanl uy- garlnn tlbentinden szlm bir sentez var. stelik globallemenin bir so- nucu olarak, giderek artan bir biimde uluslararas ticarete alan Trkiye'de yeni meyva, sebze ve baharlar yaygnlamaktadr. Bunlarn yansra uluslararas iletiimin yaygnlamas, kltrleme srecinin byk bir ivme kazanmasna yok amaktadr. Dier kltrlerden hzla etkilenen Trklerin, ne kadar tutucu dav- ranrsa davransn, sonunda bir etkileim iine gireceini sylemek byk bir ke- hanet saylmaz. Bu etkileim, Bat'dan dorudan olaca gibi, Bat yoluyla bata Japonya olmak zere Uzakdou lkelerinden, yada son yllarda Amerika'da gide- rek yaygnlat biimde talya ve dier Akdeniz mutfaklarndan da olabilir. Hatta, Orta Asya'daki yeni Trk cumhuriyetleriyle hzla gelimesi beklenen siya- sal, iktisad ve kltrel ilikilerin sonucu, Trkiye Trkleri uzaktaki Trklerin mut- faklarn da yeniden kefetmeye balayabilirler. Ayn yeniden kefetme sreci Akdeniz lkeleri ve in mutfa iin de geerlidir. Olaylarn ak nasl geliirse gelisin, geriye dndrlemez olan tek sre, kltrleme, yada baka bir deyile kltrel etkileimdir. nemli olan Orta Asya bozkrlarndan Magrib'e, oradan Arabistan'n en u noktalarna, Kafkasya'ya,
Krm'a, Balkanlar'a ve Avrupa'nn ortalarna kadar geni bir corafyada olaand ve olaanst bir yemek kltr sentezi oluturmu olan Trklerin bu mirasn sahipleri olmann bilinci iinde davranmalardr. Aslnda sadece bu gz kamatrc sentez dahi Trk mutfana dnyann en byk birka mutfa arasnda yer almaya hak kazandrr. Eksik olan, bu byk kltrel mirasn ada artlara uygun olarak yeniden elden geirilmesi ve gnmz insanlarna cazip bir biimde yeniden sunulmasndan baka bir ey deildir. GENEL BBLYOGRAFYA
A ABADAN-UNAT, Nermin, "Toplumsal Deime ve Trk Kadn", Trk Toplumunda Kadn, Ed. N. A. Unat, Trk Sosyal Bilimler Der. Yay. stanbul, 1982. ABD Tevfik, Bir Kelime... Mthi Felaket, stanbul, 1327. ABDULLAH Cevdet, Mkemmel ve Resimli db- Muaeret Rehberi, stanbul, 1927. ABDULLAH Efendi, Yeniehirli, Behetu'l-Fetava, stanbul, 1266. ABDULLAH Himmetzde, Elif ile Mahmud, stanbul, 1332. ABDURRAHMAN Adil, "Tanzimatta lk Siyas Crm: Kuleli Vak'as", Hadisat- Hukukiye, stanbul, Cz: 15, 1340. ABDLHAK Hamid, Cnn-Ak, stanbul, 1925. -------- li Kz, stanbul, 1291. ---------Sabr u Sebat, stanbul, 1291 (1874). ABDLHALM Memduh, Bedriye, stanbul, 1304 (1888). ADIVAR, Halide Edip, Mor Salkml Ev, stanbul, 1967. AGH Nmurad, stanbul, 1291 (1875). AHMET Cevat, Bizde Kadn, stanbul, 1328. AHMED Cevdet Paa, Ma'rzt, stanbul, 1980. ---------Tezkir, 1-12, Ankara, 1953. AHMET Fahri, Sevda Kurbanlar yahut Hamiyetsiz Vicdan, stanbul, 1302 (1886). ---------bret yahut Talihli Familya, stanbul, 1301. AHMET Fuad, "Terbiye-i Eftal", Maarif, 10 Rebilhr, 1305, Sy: 12. AHMET Mithat, Kar-Koca masal, stanbul, 1292. -------- Ana-Kz, stanbul, 1896. ---------Ana-Babann Evlat zerindeki Hukuk ve Vezaifi, stanbul, 1317. ---------Avrupa Adab- Muaereti yahut Alafranga, stanbul, 1312. -------- Ekonomi Politik, stanbul, 1296. -------- "Firkat", Letif-i Rivayt, stanbul, 1287. -------- "Emaneti Stk", Letaif-i Rivayet, stanbul, 1311. -------- Peder Olmak Sanat, stanbul, Teemmlat, 1317. -------- "Felsefe-i Zenn", Letaif-i Rivayet, stanbul, 1287. -------- Avrupa'da Bir Ceveln, stanbul, 1307. ----- --- Mahedt, stanbul, 1308. -------- Jn Trk, stanbul, 1326. -------- Drdane Hanm, stanbul, 1299 ---------Ahmet Mithat Efendi'nin Tiyatrolar, Haz. . Enginn, stanbul, 1990. AHMET Muhtar, Firkat yahut Gnl Ne Bel, stanbul, 1293, ---------Mesture-yi Ak Yahut Muhabbetin Neticesi Cinayet, stanbul, 1304 (1888).
-------- Mihnet yahut ftirak- Ak, stanbul, 1301 (1885). AHMED Necip, Idbar ve kbl, stanbul, 1290 H. AHMET Nuri, Ak Bono, "nci" nu: 4, 1919. -------- Ak- Atik, stanbul, 1920. -------- Dengi Dengine, stanbul, 1335. --------- "Gerdaniye Buselik", inci, Nu: 6, 1919. --------- "ki Bebek", nci, Nu: 1, 1919. -------- Ksmet Deilmi, stanbul, 1336. -------- Yeni Dnya", Dersaadet, Nu: 93-100, 1336. AHMET Reat, Beyin Hakk Var, stanbul, 1325. AHMET Rasim, Cidd Mizah, stanbul, 1336. --------- Ekl-i Zaman, stanbul, 1334. --------- Ramazan Sohbetleri, stanbul, Tarihsiz. --------- "Sokaklarda Geceler" Nevsl-i Mill, stanbul, 1330. AHMED Refik, Onuncu Asr- Hicrde stanbul Hayat, stanbul, 1930. AKA Gndz, Yarm Trkler, stanbul, 1919. AKAR evket Kamil, 19. yzylda Edirne Eyaletine Bal Ahyolu Kazasnn Sosyal ve Ekonomik Yaps, Yaymlanmam Y. L. Tezi, . Sosyal Bilimler Enst., stanbul, 1991. AKURA, Yusuf, Trklk, Trkln Tarih Geliimi, stanbul, 1978. AKDAG Mustafa, Trkiye'de Dirlik ve Dzenlik Kavgas: Celli syanlar, Ankara, 1975. ------ Trkiye'nin ktisadi ve timai Tarihi, Cilt: I-II, Ankara, 1979. AKI Niyazi, XIX. Y.Y. Trk Tiyatrosunda Devrin Hayat ve nsan, Erzurum, 1974. ----- Trk Tiyatro Edebiyat Tarihi-I, stanbul, 1989. AKKUTAY, . "slmiyetten nce Trk Ailesi", TAA (Trk Aile Ansiklopedisi) I, 1991. AKOK M-GKOLU-A, Ankara'nn Eski Evleri, Ankara, 1951. --------- Trabzon'un Eski Evleri, Arkitekt XX, 1951. AKPINAR Turgut, "Dnya'da ve Trklerde Aza Alnmas Yasak Kelimeler", Folklor ve Etnografya Aratrmalar, stanbul, 1985. AKSEL Malik, "stanbul Mimarisinde Ku Evleri", stanbul Enst. Mec, Sy: 5, stanbul, 1959. AKYZ Prof. Dr. Yahya, Trk Eitim Tarihi, Ankara, 1988. ALANGU Tahir, "Bizans ve Trk Kahramanlk Eposlarnn k zerine", Trk Dili, Sy: 20, 1953. AL, Tercim-i Ahval-i Meahir-i Rical, stanbul, 1307. AL Mehmed, Trkiye'nin Shh- itima, Corafyas-atalca Vilayeti, Hzl: S. Koz, stanbul, 1991. AL Efendi, Feteva, Cilt: I-II, stanbul, 1972. AL Ekrem, "Skut", Tarik, Nu: 13-35, 1919. --------- "Mama Dadm Darlr", Tarik, Nu: 39-46, stanbul, 1919. --------- Baria, stanbul, 1324. --------- Ali Ekrem Bolayr'n Hatralar, Hzl: M. K. zgl, stanbul, 1991. AL Haydar, Sergzet-i Perviz, stanbul, 1282. --------- kinci Ersas, stanbul, 1282 (1886). AL Necip Paazade Ahmet Hamdi, Sanki Ak, stanbul, 1299 (1883). AL Rza Bey (Balkhane Nazr), Bir Zamanlar stanbul, stanbul, Tercman 1001 Temel Eser, Tarihsiz. AL Suavi, "Taklit", Le Mukhbir, Sy: 3, Londra, 1868. --------- "stanbul Yangn", Ulm, Sy: 20, 1287. --------- "Keml'in Zevali", Muvakkaten Ulm Mterilerine, sy: 1, 1287. --------- "Avrupa tiraz, Meihat", Ulm, sy: 19 , 1287.
ALP Mnevver, "Eski stanbul'da Sokak Kpekleri", Trk Folkloru, 1964. ALPTEKN Ali Berat, "Melikah ile Gll Han", TDEA (Trk Dili ve Edebiyat Ansiklope- disi, Cilt: VI, stanbul 1985-86. ----- "ah smail Hikyesi", Halk Kltr, 1984/4, stanbul, 1985. MR Eb'l Hasan, Resil Ebi'l-Hasan el-miri ve ezerth'l Felsefiyye, Amman, Sah- han Khalifat, 1988. AND Metin, Tanzimat ve stibdat Dneminde Trk Tiyatrosu, Ankara, 1972. -------- Merutiyet Dneminde Trk Tiyatrosu, Ankara, 1971. --------- Geleneksel Trk Tiyatrosu, Ankara, 1969. ANDERSON Norman, Law Reform in the Mslim World, London, 1976. ANOHN A.V., "Altay amanlna Ait Maddeler", ev: A. nan, lk, Temmuz 1940. ANSAY Sabri akir, 25. Yldnm Mnasebetiyle Eski Aile Hukukumuza Bir Nazar, An- kara, 1952. ARAT Reit Rahmeti, "Eski Trk Hukuk Vesikalar", Trk Kltr Aratrmalar Dergisi, C: I, 1964. AREL Ayda, Osmanl Konut Geleneinde Tarihsel Sorunlar, zmir, 1982. ARENDOLA, C.V., "erif", A, Cilt: XI. ARF, Kaza ve Kader, stanbul, 1290 (1875). ARSTO, Politika, I-III, ev: Niyazi Berkes, stanbul, 1944. -------- The Politics, ng. ev: T.A. Sinclair, London, 1981. -------- Nicomachean Ethies, ng. ev: W. D. Ross, Great Books of the Western Word., nu: 9, Chicogo, 1952. ARKUN Nezehat, Trkiye'de Evlenme ve Boanmalar Hakknda Psiko-Sosyal Bir Aratrma, stanbul, 1965. ARMAAN, A. Munis, Bat Anadolu Tarihinde lgin Olaylar, zmir, 1984. ARNOLD, T.W., Intiar-t slm Tarihi, ev: M. Halil Halid, stanbul, 1343 ARON, Raymond, Les Etapes De La Pensee Sociologiaue, Gillimard, 1967. ARSAL, Sadri Maksudi, Trk Tarihi ve Hukuk, stanbul, 1947. ARSEVEN, C. Esat, Trk Sanat, I-II, stanbul, 1964. ARSLAN, Z. Mesut, "Milletler Aras Hukukta Ahlk", nsan Haklar, Sy: 6. ASLAN Mahmud, Step mparatorluklarnda Sosyal ve Siyas Yap, stanbul, 1984. AIDEDE Halil brahim, Hatralar, Yay: R.E. Kou, stanbul, 1960. AIKPAAZDE, Tevrih-i Al-i Osman, stanbul, 1332. AVCIOLU Doan, Trklerin Tarihi, 1981. AYDIN M. Akif, slm Osmanl Aile Hukuku, stanbul, 1985. -------- "Osmanl Hukukunda Kaza Boanma Tefrik", Osmanl Aratrmalar, Sy: 5. --------- "Bi r Hukuku Ol arak Ahmed Cevdet Paa", Ahmed Cevdet Paa Semineri, stanbul, 1986. AYHAN Rza, "Ailenin Hukuk Raporu", Trkiye Aile Yll, 1990. AYVERD E.H - BARKAN L., stanbul Vakflar Tahrir Defterleri, stanbul, 1970. AYVERD E. Hakk, Fatih Devri Sonlarnda stanbul Mahalleleri-ehrin skn ve Nfusu, Ankara, 1958. AYVERD Semiha, Babozumu, stanbul, 1987. -------- brahim Efendi Kona, stanbul, 1964. -------- Rahmet Kaps, stanbul, 1985. AZZ B. Erdeir-i Esterebd, Bezm u Rezm, ev: Mrsel ztrk, Ankara, Kltr Bak. Yay., 1990. AZZ Haydar, "Bizde zdiva", Kadnlar Dnyas, nu: 112, 1929-
B BAK, Edip Ali, eriyye Sicillerine Gre: Afyonkarahisar'da XV1I. XVHI.inci Asrlarda Mechl Halk Tarihinden Yapraklar, 1951. BALKAN, Keml, "Kuta ile Trke Arasndaki Benzerlik", Erdem Dergisi, Cilt: VI, Sy: 16, 1990. BALTACIOLU t. Hakk, ocuklarn Terbiyesi, stanbul, 1948. -------- Itimaiyyatn Nokta-i Nazarndan Trkiye, stanbul, 1339. -------- Kltrce Kalknmann Sosyal artlar, stanbul, 1967. -------- Sosyoloji, stanbul, 1939. -------- Talim ve Terbiye' de nklp, stanbul, 1927. -------- Terbiye ilmi, stanbul, 1916. -------- Terbiye ve man, stanbul, 1330. -------- Toplu Tedris, stanbul, 1938. -------- Trk'e Doru, Ankara, 1972. BANARLI Nihat Sami, Resimli Trk Edebiyat Tarihi, C: I-II, stanbul, 1971. BANGUOLU Tahsin, "Trkler'de Aile", Aile Yazlar I, Ankara, 1990. BARKAN mer L: "Edirne Asker Kassamna Ait Tereke Defterleri", Belgeler, C.III, 5-6, Ankara, 1968. -------- "er'i Miras Hukuku ve Evladlk Vakflar", Trkiye'de Toprak Meselesi, Toplu Eserler I, stanbul, 1980. -------- "Tarih Demografisi Aratrmalar ve Osmanl Devleti", Trkiyat Mecmuas, Sy: 10, 1951-53. -------- "Trk Toprak Hukuk Tarihinde Tanzimat ve 1858 Tarihli Arazi Kanunnmesi", Tanzimat, 1940. -------- "Saray Mutfann 894-895 H. Ylna Ait Muhasebe Bilanosu", . ktisat Fak. Mec. XXIII, 1962-63. -------- Kanunlar, I, 1943. -------- "Trkiye'de Din ve Devlet likilerinin Tarihsel Geliimi", Cumhuriyetin 50. Yldnm Semineri, Ankara, 1975. BARTHOLD V.V., Orta Asya Trk Tarihi Hakknda Dersler, 1975. BAYDUR Suat Y., "Evripides'in Alkestis'i-Dede Korkut'un Deli Dumrul'u", Trk Dili, Sy: 1, 1951. BAYRAM Mikail, Bacyan- Rum, Konya, 1987. BAYKARA Tuncer, Trk nklap Tarihi ve Atatrk lkeleri, zmir, 1991. -------- "Bir Kelime-Istlah ve Zihniyet Olarak 'medeniyet'in Trkiye'ye Girii", Hareket, Sy: 25, 1982. -------- Osmanllarda Medeniyet Kavram ve 19. Yzyla Dair Aratrmalar, zmir, 1992. --------- Anadolu'nun Seluklular Devrindeki Sosyal ve ktisadi Tarihi zerinde Aratrmalar, zmir, 1990. -------- Yataan, Her eyi le, Tarihi Yaatma Denemesi, Tokyo, 1984. BAYSUN Cavid, "Msadere", A. C: VIII. BEDA Kamuran, "Osmanl Kadnlna Taaluk Eden Vazife-i Mhimme", Kadnlar Dnyas, nu: 143, 1330. BEHAR Cem, "Polyqamy in istanbul 1885-1926", Middle Eastern Studies, XXVII/3, 1991. BEKR Stk Efendi, "Mesakinin Shhate Olan Tesirat", Mecmua-i Fnun, Cilt: II, 1280. BERK, C, Konya Evleri, stanbul, 1951. BERKES Niyazi, Trkiye'de adalama, stanbul, 1978. -------- Trkiye ktisat Tarihi, stanbul, 1976. BERK Ali Himmet, Vakflar, stanbul, 1940. -------- slm. Hukukunda Feraiz ve intikl, Haz: . Ycel, Ankara, 1986.
-------- Byk Trk Hkmdar, stanbul Fatihi: Sultan Mehmet Han ve Adalet Hayat, stanbul, 1953. BEKOLU, Munise, "Babam Rza Tevfik" Tarih ve Toplum, Sy: 58, Ekim 1988. BEYHK , el-db, Beyrut, 1988. BLGSEVEN, A. Kurtkan, "slmiyetin nerdii Ferdiyeti Aile Yapsnda Kadn Haklar ve lkemizdeki Durumu", I. Aile ras Bildirileri, Ankara, 1990. BLMEN, . Nasuh, Hukuk- slmiyye ve Istlahat- Fkhiyye Kamusu, stanbul, 1985. BRGV Mehmed Efendi, Birgv Vasiyetnmesi hin Kadzade erhi, Sad: A. F. Meyan, stanbul, 1983. BRNC Ali, "19. Asrda Bir Kadzade: Oflu Hoca Mehmet Emin Efendi ve Yasaklanan Duhan Reddiyesi", Dergh, Sy: 14, 1991. BORATAV P. Naili, Halk Hikyeleri ve Halk Hikyecilii, Ankara, 1946. --------- Korolu Destan, stanbul, 1931- ---------Anadolu Destanlar, Ankara, 1991- --------- "Battal" maddesi, A. --------- Zaman Zaman inde, stanbul, 1958. --------- Az Gittik, Uz Gittik, Ankara, 1969- BOTTOMORE T.B., Introduction A La Soiologie, Payot, Paris, 1974. BOUE A., La Turauie D'Evrope, II, Paris, 1840. BOUSGUET G.H., Du Droit Musulman et de Son Application Effective dans le Monde, Alger, 1949. BOZKURT Glnihal, Alman-ngiliz Belgelerinin ve Siyas Gelimelerin Inda Gayr- Mslim Osmanl Vatandalarnn Hukuk Durumu (1839-1914), Ankara, 1989- BRAUDEL F., Akdeniz ve Akdeniz Dnyas, I-II, ev: M. Ali Klbay, stanbul, 1989-90. BRUNEESSEN Martin Van, Aa, eyh ve Devlet, ev: Remziye Aslan, Ankara, 1991. BUHAR Ebu Abdillah Muhammed b. smail, el-Camiu's-Sahih, I-VIII, stanbul, 1979. BULDUK , "Dede", TAA, C: I. BULGURZDE Rza, Caniler Saltanat, stanbul, 1919. BUSBECG Ogier Ghiselinde, Trk Mektuplar, Tere: H. Cahit Yaln, stanbul, 1939- ------ : Trkiye'yi Byle Grdm, stanbul, ts. c CAFER, efkatsiz Vahide, stanbul, 1300. ~ CAHEN Claude, Osmanllardan nce Anadolu'da Trkler, ev: Yldz Moran, stanbul, 1984. CAH2 Ebu Osman Amr bin Bahr, Hilafet Ordusu'nun Menkbeleri ve Trklerin Faziletleri, ev: R. een, Ankara, 1967. CALDWELL B.J., Beyond Positivism: Economic Methodology in the Tventieth Century, London. George Ailen and Unwin, 1985. --------- Appraisal and Criticism in Economics, Boston, Ailen and Unusn, 1984. CAM, Salaman ile Absal, ev: A. Tarz, stanbul, 1985. CANAN brahim, Hz. Peygamber'in Snnetinde Terbiye, Ankara, 1980. -------- "Aile Reisi ve Baba Olarak Hz. Peygamber (S.A.V.)", Aile Yazlar II, Der: B. Dikeligil-A. idem, Ankara, 1991. CAPORAR Bernard, Kemalizmde ve Kemalizm Sonrasnda Trk Kadn, Ankara, 1982. ATALA Pierre-Gervais, Andre, le Droit Libanais, Cilt: I-II, Paris, 1963. CELAL Nuri, Kadnlarmz, stanbul, 1331. CELKAN H. Yldrm, Ziya Gkalp'in Eitim Sosyolojisi, stanbul, 1989. CENAP ehabettin, Krebe, stanbul, 1334.
CEZR Abdurrahman, Drt Meshebe Gre slm Fkh, ev: Mehmet Keskin stanbul 1990. CHAUDHUR, K.N., The Trading World of Asiya and The English East ndia Company 1660-1760, Cambridge, 1978. CHEATA Chafik, "I'Evolution modern de Droit de la Famille en Pays D'Islam", Revue des Etudes Islamiques, XXXVII/1. ---------Precis de Droit Musulman, Paris, 1970. CN Halil, slm ve Osmanl Hukukunda Evlenme, Ankara, 1974. ---------Eski ve Yeni Trk Hukukunda Tarm Arazilerinin Miras Yoluyla ntikali, 1979. CNLOLU H. Turgut, Osmanllar Zamannda Tokat, 1951. CLELAND M. Mc, "Mill zellik: Trkiye ve ran'da Ekonomik Gelime", Trkiye Orta- dou Amme daresi Dergisi, Cilt: VII, Sy: 3. COOKM. A., Population Pressure in RuyalAnatolia 1450-1600, London, 1972. CUNET V., La Turquie d'Asie, Paris, 1892-94.
AATAY Tahir, Gnn Sosyolojisine Giri, Ankara, 1968. ARICI Mustafa, slm Dncesinde Ahlk, stanbul, 1989. AKIR Serpil, //. Merutiyet'te Osmanl Kadn Hareketi ve Kadnlar Dnyas Dergisi, Yaynlanmam Doktora Tezi, stanbul, . Siyasal Bilgiler Fakltesi, Siyaset Bilimi Anabilim Dal, 1991. AKIROLU N., Kayseri Evleri, stanbul, 1952. AVDAR Tevfik, Osmanllarn Yar- Smrge Oluu, stanbul, 1970. AVUZADE M. Aziz, Drru's Skk, I-II, stanbul, 1277. ETN Osman, "Sicillere Gre Bursa'da htida Hareketleri ve Sosyal Sonulan", Baslmam Aratrma, Bursa, 1991. ETNER Nazan, 1908-1923 Arasndaki Komedilerin ncelenmesi, stanbul, 1991. ZAKA Murat, "Price History and the Bursa Silk Industry: A Study in Ottoman Industri- al Decline 1550-1650", The Journal of Economic History, XL, 1980. UBUKU brahim Agh, "slm Dnrlerine Gre limlerin Taksimi ve Bunlar Arasnda Gazali'nin Yeri", slm Dncesi Hakknda Aratrmalar, Ankara, 1972. D DANIMAN Zuhuri, "nsz" Koibey Layihas, Ankara, 1985. DANMEND . Hami, zahl Osmanl Tarihi Kronolojisi, stanbul, 1986. --------- Garp Menbalarna Gre Eski Trk Seciyye ve Ahlk, stanbul, 1982. DE COSTER - S. HOYTAT F., La Socioloaue De L'Education, Editions de L'Universite de Bruxelles, Bruxelles, 1977. DEFTERDAR Sar Mehmet Paa, Nesayih'l-Vzera Ve'l-mera, Sad: H. Ragp Uural, stanbul, 1987. DEHLEV ah Veliyullah, Huccetullah el-Balia, cz: I-II, Kahire, Daru't Turas, 1355 H. DEMREL mer, "1700-1730 Tarihlerinde Ankara'da Ailenin Niceliksel Yaps", Belleten, Sy: 211, 1990. //. Mahmud Dneminde Sivas'ta Esnaf Tekilat ve retim Tketim likileri, An kara, 1989. ---------Sivas ehir Hayatnda Vakflarn Rol, (Baslm Doktora Tezi), Ankara, 1991. DENYS J. De Saint, La Revolutions de Constantinople, Paris, 1819.
DREKTR Mehmet Ali Bey, Misafiri stiskal, stanbul 1287 (1871). DVTOLU Sencer, Kk Trkler, stanbul 1987. DOAN smail, Tanzimat'n ki Ucu: Mfit Paa ve Ali Suavi, (Sosyo-pedegojik Bir Karlatrma), stanbul, 1991. --------- "Trk Ailesi ve Eitim htiyac" slm Aratrma Dergisi, Cilt: V, Sy: 2, Nisan 1991. DONUK Abdlkadir, "eitli Topluluklarda ve Eski Trklerde Aile", Aile Yazlar, Ankara, 1991. DUBEN Alan, "19. ve 20. Yzyl Osmanl-Trk Aile ve Hne Yaplar", Trkiye'de Ailenin Deiimi, 1984. ---------- "Seksen Yl nce stanbul'da Aile Hayat", ev: R. Mert, Tarih ve Toplum, Sy: 50, ubat 1988. ---------- "The Significance of Family and Kinship in Urban Turkey" Sex Roles, Family and Community in Turkey, Der. idem Katba, U.S.A., 1982. DUBEN Alan ve Cem Behar, stanbul Households, Cambridge, Cambridge Unv. Press, 1991. DURKHEM Emile, Meslek Ahlk, ev: M. Karasan, stanbul 1986. DUVARCI A., "Karde", TAA, II, 1991. DUBY Georges, valye, Kadn ve Rahip/Feodal Fransa'da Evlilik, ev: M. Ali Klbay, stanbul, Eyll 1991. DZDA M. Erturul, eyhlislm Ebussuud Efendi Fetvalar Inda 16. Asr Trk Hayat, stanbul, 1983. E EBULKASIM Firdevs, Melik ah ile Gll Hanm, stanbul, 1332 H. EBUZZYA Tevfik, "Yeni Osmanllarn Sebeb-i Zuhuru", Tasvir-i Efkr, Sy: 95. -------- Ecel-iKaza, stanbul, 1288. -------- "Mnif Paa", Yeni Tasvir-i Efkar, Sy: 251, 1910. EDB Ahmet, Atabet'lHakayk, ev: R.R. Arat, stanbul, 1951. EDP Ali Baki, eriyye Sicillerine Gre Afyonkarahisar, XVII-XVIII. Yzyllarda, 1951. EDMONDO de Amicis, stanbul, ev. Prof. Dr. Beynun Akyava, Ankara, 1981. EFLAK Ahmed, Menkbl- Arifin, ev: Tahsin Yazc, Ankara, 1959-1961. -------- Efsanelerimiz, Malatya, 1980. ESENMAN, Robert, Islamic Law in Palestine and Israel, Leiden, 1978. ELN kr, Kerem ile Asl Hikyesi, Ankara, 1949. ELDEM Sedat Hakk, Kasrlar ve Kkler, I-II, stanbul, 1969-73. ----- Trk Evi I-III, stanbul, 1987. -------- "Boazii Yallar", Sanat Dnyamz, 1/5, 1974. ELIADE Mircea, Myth and Reality, Harper and Row New York, N.Y, 10016, 1968. EML Birol, Mizanc Murad Bey Hayat ve Eserleri, stanbul 1979- EMNE Semiye, "Etfal Hakknda Elzem Olan Baz Tenkidat- Fenniye", Hanmlara Mahsu Gazete, nu: 55, 1312. -------- "ocuklara Mahsus Gazete" Hanmlara Mahsus Gazete, nu: 61, 1312. ENGNN, nci, Yeni Trk Edebiyat Aratrmalar, stanbul, 1991. -------- Abdlhak Hmid Tarhan, Ankara, 1986. -------- Halide Edib Advar'n Eserlerinde Dou ve Bat Meselesi, stanbul, 1978. ERCAN Yavuz, "Osmanl mparatorluunda Gayrimslimlerin Giyim Mesken ve Davran; Hukuku", OTAM-I, 1990. ERCLASUN Ahmed Bican, Karlatrmal Trk Leheleri Szl, Ankara, 1991. ERDEN A., "Bat Anadolu Trkmen adrlar", Antropoloji Dergisi, Sy: 11, Ankara, 1982.
ERDENTU A., "eitli nsan Topluluklarnda Aile Tipleri", Aile Yazart, C: I, 1991. ERDENTU Nermin, Trkiye Trk Toplumlarnda Kltrel Antropolojik ncelemeler An- kara, 1972. ERGNBA D., Diyarbakr Evleri, stanbul, 1953. ERGN Osman, Trkiye'de ehirciliin Tarih nkiaf, stanbul, 1936. ---------Trk Maarif Tarihi, C: 1-2, stanbul, 1977. ERGN Muharrem, Dede Korkut, 1969. ERHAT Azra, Mitoloji Szl, stanbul, 1972. ERKAL Mustafa, "Trk Ailesi ve Bat Avrupa'daki Baz Deimeler", Aile Yazlart-2, Anka- ra, 1990. ---------ktisad Kalknmann Kltr Temelleri, stanbul, 1991. --------- Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Deime, Ankara, Maya Yaynlar, 1984. ERZ Mehmet, "Trk Ailesi", Aile Yazlar I, 1991. ---------"Evlenme ve Dn Treni ile ilgili. Trk Gelenekleri", Aile Yazlar, Ankara, 1991- ---------"Trk Ailesi", stanbul, 1977 ve Aile Yazlar-1, Ankara, 1990. ESN Emel, Trk Seyehatnmesi, 1959. ---------"lteri Kaan", Erdem dergisi, Cilt: II, Sy: 4, 1986. ---------"Gzlemler, Yanklar", Erdem Dergisi, Cilt: II, Sy: 6, 1986. --------- "Trk Kltrnn Erken Safhalar", Erdem dergisi, Cilt: I, Sy: 2, 1985. --------- Trk Kltr Tarihi ve slama Giri, 1978. ESEN Nkhet, Trk Romannda Aile Kurumu, Ankara, 1991. --------- "Yukar Snftan Son Kuak Osmanl Kadnlar", Tarih ve Toplum, Sy: 30, Haziran, 1986. ESERPEK Altan, Sosyal Kontrol, Sapma ve Sosyal Deime, Ankara, 1979. --------- "Trk Ky Ailesinde blmne likin Yapsal Deerler", A. Eitim Fakltesi Dergisi, Cilt: X, Sy: 1. EVLYA elebi, Seyehtnme, Dersaadet, 1314. EYBOLU E. Keml, 13. Yzyldan Gnmze Kadar iirde ve Halk Dilinde Ataszleri ve Deyimler, stanbul, 1973. F FARAB, es-Siyasetu'l-Medeniyye, ev: M. Aydn-A. ener ve M. Rami Aya, istanbul, 1980. --------- limlerin Saym (hsau'l ulum) ev: A. Ate, stanbul, 1986. --------- Tahsl's-Sade, Beyrut, 1983- FAROGH, Suraiye, "XVII. Yzyl Ankara'snda Sof malat ve Sof Atlyeleri", . ktisat Fak. Mec. Cilt: XU, Sy: 1-4, 1984. --------- Man ofModast Substance House Ovnerand House Property in Seventeenth Cen- try Ankara and Kayseri, Cambridge, 1987. "Sacial Mobility Amona the Ottoman Ulema in the Late Sixteenth Century", Inter national, Journal ofMiddle East Studies, 1973- FATIMA Fahrunnisa, "Hudavendigar Vilayetinde Ksmen Bir Cevelan", Hanmlara Mahsus Gazete, Sy: 56, 18 evval 1313- FATMA Aliye, - Es'ad Mahmut, Taaddd-i Zevct; stanbul, 1336 H. FATMA Aliye, Nisvn- slm, stanbul, 1309- FATMA Zerrin, "Aile Edebiyat", Kadnlar Dnyas, nu: 158-160, 1330. --------- "Evlilik Mektuplar", Kadnlar Dnyas, nu: 142, 1330. FEKETE Lajos, "XVI. Yzylda Taral Bir Trk Efendisinin Evi", ev: M. T. Gkbilgin, Bel- leten, XLIII, 1970.
FERDE Mamum, "Aile Hayatmz", Kadnlar Dnyas, nu: 182, 1918. FEYERABEND Paul, Against Methot, London, NewYork, Verso, 1988. FINDIKOLU Z. Fahri, timaiyat Dersleri 1, stanbul, 1962. ---------"Aile Hukukumuzun Tedvini Meselesi", Aile Yazlar-2, Ankara, 1990. --------- Trkiye'de ktisat Tedrisat Tarihesi ve ktisat Fakltesi Tekilat, stanbul, 1946. ---------Ahlk Tarihi-l stanbul, 1945. "Ziya Gkalp'da Aile Telakkisi ve M. zzet Mukayesesi", Dou Byk lk Ga zetesi, Sy: 42-43, Mays-Haziran, 1944. ---------"Trk Aile Sosyolojisi", Ref kr uvla'ya Armaan, stanbul, 1971. ---------"Trklerde Aile timaiyat", Aile Yazlar I, 1991. --------- "Tanzimatta timai Hayat, Aile ve Kadn Telakkisinde Tebeddl", Tanzimat, stanbul, 1940. ---------Essai sur la Transformation du Code Familial en Turquie, Paris, 1936. FISCHER Agust-Hans, Schah Ismayil und Glizar. Ein Trkischer Wolksroman, Leipsig, 1929. FKR Paazade mer Ltfi, imdiki zdivalar, Kahire, 1905. FEK Gler Okman, "Psychopathology and the Turkish Family", Sex Roles, Family and Community in Turkey, Der: idem Kat, U.S.A. Indiana Unv. Turkish Studies, 1982. FODOR, Istvan, "Are The Sumerains and the Hungarians of the Uralic Peoples Related", Current Anthropoloy, 1976. G GAZAL mam, thyu Ulmi'd-Din, Beyrut, 1938. ---------Ey Oul, ev: A. Serdarolu, stanbul, 1980. GEN Mehmet, "18. Y.Y.'da Osmanl Ekonomisi ve Sava" Yapt, Sy: 4. --------- "17.19- Yzyllarda Senay ve Ticaret Merkezi Olarak Tokat", Trk Tarihinde ve Kltrnde Tokat Sempozyumu, Ankara, 1987. GENTAN Engin, ada Yaam ve Mormal D Davranlar, Ankara, 1984. GORDON, Michael, "Industrialization an the Family", Modern Socology. Der. Peter Worsely, Aylesburg Penguin Books, 1979. GKALP Ziya, "Asr ve Mill Aile", Yeni Mecmua, Cilt: I, Sy. 20, 1917. ---------" Trk Ailesinin Bnyesi", Yeni Mecmua, Cilt: I, Sy: 22, 1917. ---------"Aile Ahlk" I-II-III-IV., Semiyye, Ocak, Konak, Yuva, Gevek yuva, Asr Aile ve Mill Aile, Trk Ailesinin Temelleri, Trk Ailesinin Bnyesi, Yeni Mecmua, Sy: 10-23, 1917. ---------Trk Devletinin Tekaml, Haz:: K. Y. Kopraman, Ankara, 1981. --------- Trk Medeniyet Tarihi, Haz: . Aka-Y.K. Kopraman, stanbul, 1976. --------- "Eski Trklerde timai Tekilat", Mill Tebebbular Mecmuas, Sy: 3, 7 Austos 1331. ---------Trklemek, islmlamak, Muasrlamak, Haz: . Kutluk, Ankara, 1976. ---------slm Terbiyesinin Mahiyeti, Tebiyenin Sosyal ve Kltrel Temelleri, Haz: R. Kar- da, Ankara, 1973- ---------Mill Terbiye ve Maarif Meselesi, 1964. --------- Yeni Hayat, stanbul, Yeni Mecmua Yay., 1918. ---------Trkln Esaslar, Haz: M. Kaplan, stanbul, 1970. ---------TrkMedeniyet Tarihi, Ankara, 1977. GKE, B., "Aile ve Aile Tipleri zerine Bir nceleme", Hacettepe Sosyal ve Beeri Bilim- ler Dergisi, VIII/1-2, 1976.
--------- "Evlilik Kurumu ve Aile Yaps ile likileri", Trk Aile Ansiklopedisi II, Ankara, 1991. -------- "Aile ve Aile Tipleri zerine Bir nceleme", Aile Yazlart-1, Ankara, 1991. GKSEL A. Nzhet, "Ziya Gkalp'in ahsiyetinin Teekkl", Dou, say: 2-3, 1942. GKYAYO. Saik, Dede Korkut Hikyeleri, stanbul, 1976. -------- "Osmanl Trklerinde retmen ve renci Anlay", Tarih ve Toplum, Sy: 31, Temmuz 1986. -------- Dedem Korkud'un Kitab, stanbul, 1973. GOYN Nejat, "Hne Deyimi Hakknda", ..E.F. Tarih Dergisi, Sy: 32, 1979. GZAYDIN N., "Dnr ve Dnrlk", TAA.. GZLER H. Fethi, Ataszleri ve Seilmi Gzel Szler, stanbul, 1975. GLENSOY Tuncer, "Altay Dillerindeki Akrabalk Adlar zerine Notlar", TDAY, 1973-74. GLER Ali, "Airetlerde ocuk Eitimi" Frat niversitesi Edebiyat Fakltesi Dergisi, C: I, Sy: 1, 1981. GLSTAN smet, "ocuk Banyosu, Bir Kadn Doktorun Eserinden Mtercimdir", Hanmlara Mahsus Gazete, nu: 375, 1320. GNALTAY emsettin, Tarih, stanbul, 1939. GNAY Umay, Elz Masallar, Erzurum, 1975. -------- "Folklor Mahsullerinin Tabiat", Mill Folklor, Sy: 11, 1991. GNDODU, A., "Day", TAA, C: 1. -------- "Amca", TAA, C.l. GRAN Tevfik, "19- Yzyl Ortalarnda demi Kasabasnn Sosyo-Ekonomik zellikleri", . ktisat Fakltesi Mecmuas, Cilt: XLI, Sy: 1-4, stanbul, 1985. -------- ktisat Tarihi, stanbul, 1990. GRPINAR H. Rahmi, "Hayattan Sayfalar", Mrebbiye iinde, stanbul, 1986. GVH Pend-Nme, Haz: M. Hengirmen, Ankara, 1990. GVEN Bozkurt, nsan ve Kltr, 1972. GZEL ehmus, "Tanzimat'tan Cumhuriyet'e Toplumsal Deiim ve Kadn" Tanzi- mat'tan Cumhuriyet'e Trkiye Ansk. stanbul, letiim Yay, 1985. GYULA Kaldy-Nagy, Kanun Devri Budin Tahrir Defteri (1546-1562), Ankara, 1971. H HAG T.W., "Seyyid", A., Cilt: X. HALAOLU Yusuf, 18. y.y.'da Osmanl mparatorluu 'nun iskn Siyaseti ve Airetlerin Yerletirilmesi, Ankara, 1988. HALDE Edip, Kenan obanlar, stanbul, 1334. HALD Ziya, Kabus, stanbul, 1334. HALL brahim, Rvetle Mesnet, stanbul, 1326. HALL Hamid, slamiyette Feminizm yahut lem-i Nisvanda Musavat- Tamme, Dersaadet, 1328. HALM Sabit, "Aile Tarihi: slamiyetten Evvel ve Sonra", Yeni Mecmua, Sy: 23, 1917. el- HALLAK, eyh Ahmet Bediri, Havads'd-Dmk el-Yevmiye, ner: Dr. Ahmet zzet Abdlkerim, Msr, ts. HARMATTA, Janos, "Dou Avrupa'da Trk Oyma Yazl Kitabeler", Erdem Dergisi, Cilt: III, Sy: 7, 1987. HARPUT mer, Naimi, Terbiye-i Et/l ve Mehasin-i Hsal, stanbul, 1283-el-HARZM, Ebu Abdillah Muhammed b. Ahmed, b. Yusuf el-Katip, Mefatihu'l ulum, Beyrut, Daru'l-Kutubi'l lmiyye, Ts.
HARKORT K.L., Beitrape zur Sozialen und Wirtschafticben lage Bursas am Anfang des XWI.Jahrhunderts, Hamburg, 1970. HASAN Bedrettin, Iskat- Cenin, stanbul, 1290 (1873). HASAN Bedrettin- Mehmet Rifat, Eblul yahut Mrvvet, stanbul, 1292 (1876). HASSAN mit, "Osmanllk ncesinde Trklerin Kkenlerine Bir Bak", Trkiye Tarihi, Cilt: I, stanbul, 1987. -------- Eski Trk Toplumu zerine incelemeler, 1985. HAM Ahmet, Bize Gre-Gurabahne-i Laklakan-Frankfurt Seyehatnamesi, stanbul, 1969. HAYAL Zlfikar, R. N. Gntekin'in Piyeslerinde Tipler, Ankara, 1979. HAYRYE Ftnat, "Bizde zdiva", Kadnlk, nu: 4-5, 1330 H. HEYD Uriel, Studies in Old Ottoman Criminal Law, Oxford, 1973. Hikye-i Ak Garip, stanbul 1300 (Resimli Tabasmas). Hikmet Rafi, "Tp ve zdiva", Hanmlara Mahsus Gazete, nu: 514, 1323. el-HND, Kenz'l Umml, I- XVI, Beyrut 1399 (1979). HOCA SADETTN Efendi, Tac't-Tevarih, a I-II, stanbul, 1279. HUSSAM Abdul Kerim, Le Mariage et le Divorce en Droit Musulman et Particulierement Dans Son Application en Syrie, Lyon, 1931- HSEYN Rahmi, Hazan Blbl, stanbul, 1332. HSEYN Suat, "Sehbal yahut stibdadn Son Perdesi", Aiyan, nu: 10-17, 1324. HSEYN Zati, Ak Dersi, stanbul, 1335. I- IIN Ekrem, "Ahmed Midhat Efendi ve Gndelik Hayat", Tarih ve Toplum, Sy: 44, 1987. --------- "Abdullah Cevdet'in db- Muaereti", Tarih ve Toplum, Sy: 48, 1987. -------- "19- Yzylda Modernleme ve Gndelik Hayat", Tanzimattan Cumhuriyete Trkiye Ansiklopedisi, Cilt: II, stanbul, 1985. -------- "Tanzimat, Kadn ve Gndelik Hayat", Tarih ve Toplum, Sy: 51, 1988. IINSU Emine, "Aile Birliinde Erkein Rol", 7. Aile ras Bildirileri, Ankara, 1990. BN Batuta, Seyehatnmesinden Semeler, Haz. smet Parmakszolu, stanbul, 1971. BN Fazlan, Seyahatname, Haz: R. een, stanbul, 1975. BN Haldun, Mukaddime, Darlfikr yay. (Tarihsiz). --------- Mukaddime, ev: Z. K. Ugan, stanbul, 1986. --------- Mukaddime, ev: S. Uluda, stanbul 1982-1983. BN Hallikan, Vefeyatu'l-A'yan, Kahire, 1948. BN Hazm, el-Ahlk ve's-SiyerfMudvti'n Nfus, Beyrut, 1985. BN Kemal, Muhimat- Mfti, Sleymaniye Ktb., orlulu Ali Paa, nu: 280. BN Kudme, el-Mugn, I-XII, Beyrut, 1972. BN Miskeveyh, Tehzb'l-Ahlk, Beyrut, 1398. --------- Ahlk Olgunlatrma, ev: A. ener, C. Tun, . Kayaolu, Ankara, 1983- BN Sina, Uyn'lHikme, Beyrut, 1980. --------- Aksamu'l Ulumi'l-Aliyye, Msr, 1326 H. --------- es-Siyasetu'l-Menziliyye, Beyrut, 1988. --------- et-TabiiyyatMin UyuniHikme, Msr, 1326 H. BRAHM Hakk, Erzurumlu, Marifetnme, stanbul, 1330 H. HSAN Hsni-Said Suzan, Ak ve Namus, stanbul 1329- NALCIK Halil, The Ottoman Empire, The Classical Age, 1300-1600, London, 1973. --------- "stanbul Bir slm ehri", Dergh, Sy: 24, 1992. --------- "Osmanl Tarihi Hakknda Mhim Bir Kaynak", A. DTCF. Dergisi, I/l, 1942.
-------- "Servile Labor in the Ottaman Empire", Studies in Ottoman Social and Economtc History, London, 1985- -------- "Adaletnmeler", Belgeler-Trk Tarih Belgeleri Dergisi, II/3- "Osm. Pamuklu Pazar, Hindistan ve ngiltere: Pazar Rehabetinde Emek Maliyeti nin Rol",. ODT Gelime Dergisi, zel say, 1 1981. NAL bnlemin Mahmud Keml, Son Asr Trk airleri, stanbul, 1982. NAN Abdlkadir, "Han- Yama Deyiminin Kkeni", Trk Dili, Sy: 70, 1957. -------- Tarihte ve Bugn amanizm, Ankara, 1954. -------- amanizm, Ankara, 1971. -------- "Manas Destannda Grlen Muhtelif Tabakalar", Varlk dergisi 1941. -------- "Trk Dnlerinde Egzogami zleri", Trk Dili ve Tarihi Hakknda Aratrmalar, I, 1950. -------- "Trk Dnlerinde Exogamie zleri", Makalaler ve ncelemeler, Ankara, 1968. NAN slamolu, Huricihan, Osmanl mparatorluu'nda Devlet ve Kyl, stanbul, 1991- SMALOLU Kubilay, 19. Yzylda Silistre Eyaletine Bal Mangalya Kazasnn Sosyal ve Ekonomik Yaps, Yaynlanmam Y. L. Tezi, . Sosyal Bilimler Enst., stanbul, 1991- ZG ., "Moollarda Evlenme Adedi", //. Milletleraras Folklor .Kongresi Bildirileri, IV, Ankara, 1982. ZZET Nuri, Hasret, stanbul, 1290. J JEASCHKE, Gottard, "Trk Hukukunda Evlenme Akdinin ekli", HFM, Cilt: XVIII, 19, Sy: 1128, 400-431. -------- "Trkiye'de mam Nikah", Tere: Ahmet Mumcu, Sabri akir Ansay'm Hatrasna Armaan, Ankara, 1964. JENNNGS R. ]., "Woman in the Early 17th Centruy",jesho, vol. 18, part: 1. -------- "Woman in Early 17 th Century Ottoman Judicial Records. The Sharia Court of Anatolian Kayseri", Journal of the Economic and Social History of the Orient, 18, 1975. - "Urban Population in Anotolia in the Sixteen Centry: A Study of Kayseri, Kara man Amasya, Trabzon and Erzurum", International Journal of Middle East Studies, VII, 1976. JOHONSEN H., "Gneydou Anadolu Gmen adrlar", Antropoloji Dergisi, Sy: 11, An- kara, 1982. K KADR Bey, "Tarih-i Sergi Ber Vech-i Umum", Mecmua-i Funun, Cilt: I, Sy: 9. KAFESOLU brahim, Trk Mill Kltr, stanbul, 1989- KAITIBAI idem, ocuun Deeri, stanbul, 1981. KANAD H. Fikret, Ailede ocuk Terbiyesi, stanbul, 1976. -------- Pedegoji Tarihil-ll, stanbul, 1948. KANDYOT Deniz, "Urban Change and Women' s Roles in Turkey" Sex Roles, Family and Community in Turkey, Ed. idem Katcba, U.S.A., ndiana nv. Turksh Stud- ies, 1982. KAPLAN Mehmet, Trk Edebiyat zerinde Aratrmalar-3: Tip Tahlilleri, stanbul, 1985. KARABEY, Emin "Elli Sene Evvelki stanbul'da Sokak Mzii", Msiki Mec, Yl:l, Sy: 12, 1949.
KARAL, E. Ziya, Osmanl Tarihi, Ankara, 1977. KARA M., "Kutadgu Bilig'de Aile", TAA, I, 1991- .KARAMAN Hayreddin, Mukayeseli slm Hukuku, stanbul, I-1II, 1982. KARPAT Kemal, "Ottoman Population Records and Census of 1881/82-1983", Interna- tional Journal ofMiddle East Studies, IX, 1978. -------- Ottoman Population 1830-1914: Demographic and Social Cbaracteristics, Madi- son, 1985. KARPUZ Haim, "Trk Ailesinin Yaad Geleneksel Konutlar", /. Aile ras Bildirileri, . Ankara, 1990. KAKARLI Mahmut, Divan Lgatit-Trk, ev: B. Atalay, Ankara, 1987. KATP elebi, Kefu'zZunun, istanbul, 1967. KESKOLU Osman, slm'da Eitim ve retim, Ankara, 1987. KEYKAVUS, Kabusnme, ev: Mercimek Ahmed, Haz. O. . Gkyay, stanbul, 1974. KILIBAY, Mehmet Ali, Feodalite ve Klasik Dnem Osmanl retim Tarz, Ankara, 1981. KILI Hseyin, "Hukuk- Aile Kararnamesi", Tarih ve Toplum, Sy: 69, 1989. KINALIZDE Ali Efendi, Ahlk- Alt, Bulak, 1200 H. -------- Ahlk- Ala, Haz: A. Kahraman- H. Alul, stanbul, ts. KOCACIK Faruk, "Sivas'ta Kentsel Aile" Aile Yazlan-2, Ankara, 1990. KOCAKAPTAN sa, "Dede Korkut'ta nsan, Hkmdar ve Aile", Aile Yazlan-2, Ankara, 1990. KOBEY, Koibey Risalesi, sad: Zuhuri, Danman, Ankara, 1974. KOU Reat Ekrem, stanbul Tulumbaclar, stanbul, 1981. -------- Trk Giyim Kuam ve Ssleme Szl, Ankara, 1967. KONAN Esin, "Trk Hukuk Sisteminde ocuun Korunmas", Trkiye'de ocuun Du- rumu, 1990'larn ocuk Politikas Kongresi. KONGAR Emre, Toplumsal Deime, Ankara, 1972. -------- Trk Toplumbilimcileri, stanbul, 1982. -------- zmir'de Kentsel Aile, 1972. KORTAN Enis, Le Corbusier Gzyle Trk Mimarlk ve ehircilii, Ankara, 1983. KKNAL zcan, nsan Anlamak, stanbul, 1982. KOKSAL Hasan, Battalnmelerde Tip ve Motif Yaps, Ankara, 1984. KPRL Prof. Dr. M. Fuad, XVI. Asr Sonuna Kadar Trk Saz airleri, stanbul, 1930. -------- Messeselerinin Osmanl Messeselerine Tesiri, stanbul, 1981. -------- slm ve Trk Hukuk Tarihi Aratrmalar ve Vakf Messesesi, istanbul, 1983- --------- Osmanl mparatorluu'nun Kuruluu, stanbul, 1981. -------- Trk Edebiyat Tarihi, stanbul, 1980. KSEMHAL N. azi, Sosyoloji Tarihi, stanbul, 1955. KYMEN M.A., "Devlet Kurtaran rnek Bir Trk Kadn", Milli Kltr, C: I, Sy: 1, 1976. -------- Alp Arslan ve Zaman, stanbul, 1973. KUBAN Doan, "Amasya ve Sivas", Trkiye Turing ve Otomobil Kurumu Belleten'i, 1971. --------- "Trk Ev Gelenei stne Gzlemler", Trk ve slm Sanat zerine Denemeler, stanbul, 1982. --------- "Anadolu Kentlerinin Tarihsel Geliimi zerine Gzlemler", Trk ve slm Sanat zerine Denemeler, stanbul, 1982. KUDRET Cevdet, Ortaoyunu, Ankara, 1973. KURAN Ercment, Osmanl Devleti'nde lk Daimi Eliliklerin Kuruluu, Ankara, 1966. --------- "Trk Ailesinin Mahiyeti ve Tarihi Gelimesi'', Aile Yazlar-1, Ankara, 1990. KURNAZ efika, Cumhuriyetten nce Trk Kadn, 1991. KURT hsan, Trk Ataszlerine Psikolojik Bir Yaklam, Ankara, 1991. KUTLU Muhtar, "Dou Anadolu Ger Topluluklarnda Karacadr", ///. Milletleraras Trk Folklor Kongresi Bildirileri, Ankara, 1987.
KURTUB eJ-Cami'li-Abkmi'l-Kur'an, Kahire, 1967. e]-KBEYS, Muhammed beyd Abdullah, Ahkam'l-Vakffi eriati'l-lslamiyye, Badad, 1977. KKERMAN nder, Kendi Meknnn Aray inde Trk Evi, stanbul, 1985. KTKOLU Mbahat, Osmanllarda Narh Messesesi ve 1640 tarihli Narh Defteri, stanbul, 1983. L LAMA Hikmet, "zdiva Etrafnda Kadnlar", Kadnlar Dnyas, nu: 112, 1329. LAMA Zeyna, "syan", M. Belks Hanma Hitaben, Kadnlar Dnyas, nu: 104, 1329-LASLETT P., Houshold and Family in Past Time, 1972. LASZLO Rasonyi, Dnya Tarihinde Trklk, Ankara, 1942. -------- Tarihte Trklk, 1971. LATJIS S.J., Method and Appaisal in Economics, Cambridge, 1976. LERNER Daniel, The Passing of Traditional Society, 1958.. LEVEND Agh Srr, Trk Edebiyat Tarihi, Ankara, 1973.. -------- Arap ve Fars ve Trk Edebiyatlarnda Leyla ve Mecnun Hikyesi, Ankara, 1959 LEVNE Ned, "Social Change and Family Crisis", Sex Roles, Family and Community in Turkey, der. idem Katba, U.S.A., ndiana Unv. Turkish Studies, 1982. LNANT de Bellefonds Y., Traite de Droit Musulman Compare, II Cilt, Paris, 1965. LOWRY H. W., Trabzon ehrinin slmlama ve Trklemesi (1461-1583), stanbul, 1977. LOWRY S. Told, "Recent Literatre on Ancient Greek Economic Thought", Journal ofEc- onomic Literatre, vol: XVII, 1979-LUTFULLAH A., Zabitan in Muaeret Usulleri ve Beynelminel Terifat Kaideleri, stanbul, 1932. LUTH Max, The European Folktale, From andNature, U. S. A., 1982. MADDEN R. R., Travels in Turkey, Egypt, Nubia and Palestine, London, 1829. MAGNARELLA P., "The Turkish Bridewealth Practice in Transation", Mslim World, vol: 59, 1969. MAHMUT Cevat, Maarif-i Umumiye Nezareti Tarihe-i Tekilat ve craat, stanbul, 1338. MAHMUT evket Paa, Osmanl-Askeri Tekilat ve Kyafeti, Haz: N. S. Trsan, Ankara, 1983. MALK el-Mdevvene, I-VII, Msr, 1323. MANSURZDE Sadi, "Teaddt-i Zevcat slmiyette men olunabilir mi?", slm Mec, Sy: 8. MANTRAN Robert, XVI. ve XVII. Yzylda stanbul'da Gnlk Hayat, ev: M. A. Klbay, stanbul, 1991 MARDN Ebul Ula, Medeni Hukuk Cephesinden Ahmet Cevdet Paa, stanbul, 1946. MARDN erif, Din ve ideoloji, stanbul, 1983 ----- "Tanzimattan Sonra Ar Batllama", Coraf ve Sosyal Aratrmalar, 1971. --------- "Trkiye'de ktisad Dncenin Gelimesi", Siyasal ve Sosyal Bilimler (Makaleler-2), stanbul, 1990. MVERD Eb'l-Hasan, Edeb'd-Dnya ve'd Din, Beyrut, 1978. MAZAHER, Ali, Ortaa'da Mslmanlarn Yaaylar, ev: B.ok, stanbul, 1972. MEHMET Asaf, Sinirli Bey, stanbul, 1334. MEHMET b. Musa, Bidat'lKadi, Sleymaniye Ktb., Denizli, nu: 166. MEHMET hsan, Mesib-i stibdat, stanbul, 1324. MEHMET Kamil Efendi, Melcet-tabbahn, stanbul, 1260. MEHMET Rauf, Diken, stanbul, 1333.
-------- "Ceriha", Ss, nu: 1-10, 1339- -------- Cidal, stanbul, 1327. -------- Sansar yahut ki Kuvvet, stanbul, 1920. -------- Pene, stanbul, 1325. Mehmet Rifat, Pak-dmen, stanbul, 1291 (1875). -------- Zavall Gilbert yahut Bir Mahkumun Zevcesi, stanbul, 1307. MEHMET Sadi, Afet-iCehl yahut tnhimak- Sefahat, stanbul, 1291 H. MEHMET Srr, Gelin ntihab, zmir. MEHMET Sreyya, Sicill-i Osman, I-IV, stanbul, 1308-1311. MEHMET akir, nat yahut patan, stanbul, 1301 (1883). -------- cab- Gurur Yahut nkhab- Muhabbet, Bursa, 1301 H. -------- Krk Yalan Kse, Bursa, 1302 H. MEHMET emsettin, Tedbirde Kusur, stanbul, 1290 H. -------- Kendim Ettim Kendim Buldum, stanbul, 1292 (1876). -------- Mcazat, stanbul, 1291 (1875). MEHMET Tevfik, stanbul'da Bir Sene, stanbul, 1991. MERAY Seha L, Toplum Bilimi zerine, stanbul, 1982. MERTER Feridun, 1950-1988 Yllar Arasnda Ky Ailesinde Meydana Gelen Deimeler, Ankara, 1990. MESADET Bedirhan, "Harika" Kadn Dnyas, Nu: 146, 1330. -------- "La Polygamie et slm", Kadnlar Dnyas'nn Franszca eki, nu: 121, 1914. MCHAUD M. - M. POUJOULAT, Correcpondance d'Orient, III, Paris, 1834. MROLU smet, XVI. y.y.da Bayburt Sanca, stanbul, 1975. MTHAT Ceml, M. AkifErsoy, Ankara, 1986. MZANCI Murad, Tencere Yuvarland Kapan Buldu, stanbul, 1326. MOLTKE, Feldmareal H. Von, Trkiye Mektuplar, ev: Hayrullah rs, stanbul, 1969. MONTAQU Lady, Trkiye Mektuplar, stanbul., Tarihsiz. MORGAN Clfford, Tecrubi Psikolojiye Giri, Haz. ev: H. Arc ve Arkadalar, Ankara, 1991. MUMCU Ahmet, Osmanl Devletinde Rvet, Ankara, 1969. -------- Osmanl Devleti'nde Siyaseten Kati, Ankara, 1985. MUSAHPZADE Celal, taat lm, stanbul, 1936. -------- Trk Kz, stanbul 1325. MUSTAFA Fahri, te Alafranga, stanbul, 1291 (1875). MUSTAFA Hilmi, Tesir-i Ak yahut Zahmetsiz lm, stanbul, 1291 (1875). -------- Bahtiyar Yahut Son Gnl, stanbul, 1291 (1875). MKERREM Belks, '-'Ailede Hrriyetin Mevkii", Kadnlar Dnyas, nu: 172, 1918. -------- "Bizde Usul-i zdiva", Kadnlar Dnyas, nu: 103, 1329 H. -------- Cevab: Nebahat Hanmefendiye", Kadnlar Dnyas, nu: 93, 1329. -------- "Grcln Yerine", Kadnlar Dnyas, nu: 62, 1329 H. --------- "nklab- timaiyede Esaslar", Kadnlar Dnyas, nu: 122, 1329 H. --------- "zdiva, Usull-i zdiva", Kadnlar Dnyas, nu: 113, 1329 H. --------- "Kadnlkta Esaretin Mvellidi", Kadnlar Dnyas, nu: 96, 1329 H. ----- - "Kadnlarn Hayata Karmasnn Sebepleri", Kadnlar Dnyas, nu: 176, 1918. ---------"Kz Mekteplerinde Ahlk ve Terbiye-i Ahlkiye", Kadnlar Dnyas, nu: 176, 1918. --------- "Muzr Adetleri Ykmak Farzdr", Kadnlar Dnyas, nu: 83, 1329 H. MNF Paa "Ehemmiyet-i Terbiyet-i Sbyan", Mecmua-i Fnun, Cilt: I. --------- "Hark- stanbul" Mecmua-i Fnn, C: II. --------- "Tanzim-i stanbul", Mecmua-i Fnun, C: II. MFT Ratib, Zincir, stanbul, 1326. MSLM bnu'l-Haccac et Kueyr en-Nisabur Sahih, I-V, Beyrut, 1955-
N NAC Fethi, Trkiye'de Roman ve Toplumsal Deime, stanbul, 1981. NAMIK Keml, Glnihal, stanbul, 1969. -------- "Iskat- Cenin", Hadika, 1288 (1871). -------- "Aile", bret Gazetesi, Sy: 56, Terin-i Sani 1288, 18 Ramazan 1289. ------- Kara Bel, stanbul, 1292 (1876). -------- Vatan Yahut Silistre, Haz: Kenan Akyz, Ankara, 1988. -------- Zavall ocuk, Haz: Kenan Akyz, Ankara, 1960. NASIR-I Hsrev, Saadetnme, ev: M. lker Tarkhya, stanbul, 1985. NASRUDDN Tusi, Ahlk- Nsri, Leknev, 1316 H. NAZFE clal, "Bir ocuk Terbiyeyi Agu-i Medarda Alr", Kadnlar Dnyas, nu: 21, 1329. NAZMEAli, Ta'litn-iBenat, stanbul, 1313. NECAVE, D. L, Eski stanbul'da Hayat, ev: O. nde, stanbul, 1978. NECB Asm, Trk Tarihi, stanbul, 1316. , NER Mehmed, Neri Tarihi, Haz: M. Altay Kymen, Ankara, 1983. NLFER Mazlum, "Daima Dnebildiim", Kadnlar Dnyas, nu: 114, 1329. NMET Cemil, "Meclis-i Mebusann Nazar- Dikkatine: ocuklarmz Hrpalamayalm", Kadnlar Dnyas, nu: 144, 1330. NUR Bey, Bare, stanbul, 1293. ---------- Zamane klar, stanbul, 1290. O OCAK, A. Yaar, "Battal Gazi" ve "Battalnme" maddeleri, T.D.V., slm Ansiklopedisi, Cilt: V. D'OHSONN M., de M., Tableau Generale de l'Empire Ottoman, Cilt: I-IV, Paris, 1787. OKAY Orhan, Bat Medeniyeti Karsnda Ahmet Mithat Efendi, stanbul, 1989. OLSON Emelie A., "Duofocal Family Structure and an Alternative Model of Husband-Wife Relationship", Sex Roles, Family and Community in Turkey, idem Katba, Der., USA, ndiana nv, Turkish Study, 1982. ONAN Necmettin Halil, Leyl ile Mecnun, stanbul, 1956. ONGAN Halil, Ankara'nn 1 nu'lu eriyye Sicili, Ankara, 1958. ORKUN H. Namk, Trk Tarihi, Ankara 1946. ORTAYLI lber, "Anadolu'da XVI. Yzylda Evlilik likileri zerine, Gzlemler", Osmanl Aratrmalan-l stanbul, 1980. ---------- "18. Yzylda lmiyye Snfnn Toplumsal Durumu zerine Baz Notlar", ODT. Gelime Dergisi, 1979-80. -------- "Osmanl Toplumunda Aile", Trkiye'de Ailenin deiimi. -------- Toplumbilimsel ncelemeler, ed. Trkz Erder, Ankara, 1984. ORMAN Sabri, "slm ktisadi Dnce Tarihinin Kaynaklar-I" lim ve Sanat, Sy: 32, 1992. -------- Gazali'nin ktisat Felsefesi, stanbul, 1984. ORU Bey, Oru Bey Tarihi, Haz: Nihal Atsz, stanbul, ts. OSMAN evki, Taaddd- Zevcat, stanbul, 1327. OZANKAYA zer, "Laiklik ncesi Dnemde emseddin Sami' nin Aile Dzenine Ait Grleri", Trkiye'de Ailenin Deiimi, 1984. OZANSOY Halit Fahri, Eski stanbul Ramazanlar, stanbul, 1968.
GEL Bahaeddin, Trk Mitolojisi I, Ankara, 1971. --------- Trklerde Devlet Anlay, Ankara, 1982. -------- Trk Kltr Tarihine Giri, Cilt: I-IX, Ankara, 1991. --------- Trk Kltrnn Gelime alar, stanbul, 1988. --------- "Trklerde Kadn ve Balk", II. Milletler Aras Trk Folklor Kongresi Bildirileri, C: IV, Ankara, 1982. MER Hilmi, Ahkam'l-Evkaf, stanbul, 1307. NDER Mehmet, ehirden ehire-I, stanbul, 1972. ---------Bitmez Tkenmez Anadolu, Ankara, 1970. NSOYRifat, Tanzimat Dnemi Osmanl Sanayii ve Sanayileme Politikas, Ankara, 1988. ZDEER Hseyin, 1463-1640 Yllar Bursa ehri Tereke Defterleri, /stanbul, 1988. ZDEMR Rfat, XIX. Yzyln lk Yarsnda Ankara, 694. -------- "Krehir'de Ailenin Sosyo-Ekonomik Yaps (1880-1906)", Osmanl Aratrmalar, IX, 1989. --------- "Harput ve emikezek'te Askeri Ailelerin Sosyo-Ekonomik Yaps", Tarih ncelemeleri Dergisi V, zmir, 1990. Z Tahsin, Trk Kuma ve Kadifeleri, stanbul, 1951. ZTELL Cahit, "Yama Gelenei", Trk Dili, Sy: 85, 1958. ZTRK Nazif, "XIX. Yzylda Osmanl mparatorluunda Sanayileme ve 1827'de Kurulan Vakf plik Fabrikas", Vakflar Dergisi, XXI, 1990. --------- "Trk Toplumunda Koruyucu Aile Sistemi", I. Aile uras Bildirileri, Ankara, 1990. P PAKALIN, M. Zeki, Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Szl, I-IIL, 1983. PARDOE Miss Julia, "Sultann ehri ve Trklerin Aile Hayatndaki Gelenekleri" Yabanc Gzyle 25 Yl nce stanbul, ev: Bedriye anda, stanbul, 1967. PARLATIR smail, Tanzimat Edebiyatnda Klelik, Ankara, 1987. PERN Cevdet, Tanzimat Edebiyatnda Fransz Tesiri, 1946. PETER Benedict, "Trk Hukuk Reformu Asndan Balk ve Mehr", Trk ve Toplumu zerine ncelemeler, Ankara, 1974. PETER and B. Berger, The War Ower Family, 1983. PLATO, The Statesman, ng. ev: J. B. Skemp, London, Rout Letge and Kegan Daul, 1961. POSTER Mark, Eletirel Aile Kuram, ev: Hseyin Tapn, stanbul, Ekim 1989. PROPP V., Morfologija Skaski, hg. ev: Laurence Scatt, USA, 1970. R RAGIB, Terbiye-i Nisvan, stanbul, 1307. RAFE Halil, "Temas ve Ademi Temasa Dair Bir iki Sz"..., Kadnlk, nU: 6, 1330. ---------"zdiva ve Muaeret Nasl Olmaldr?", Kadnlk, nu: 4, 1330. RAME, "Grclk", Kadnlar Dnyas, nu: 87, 1329- RANA bint-i Safvet, "Talak Hakknda", Hanmlara Mahsus Gazete, nu: 274, 1318. RECAZADE Mahmut Ekrem, Afife Anjelik, stanbul, 1872. ------- Vuslat Yahut Sreksiz Sevin, stanbul, 1291, (1875).
REFK Halit, "Tanzimat Seyahati", Yeni Mecmua, say: 46, 1918. REAT Nuri, Eski Rya, stanbul, 1338. REYHANLI Tlay, ngiliz Gezginlerine Gre 16. Yzylda stanbul'da Hayat, 1983. REYHAN Nihad, "mtizaszlklarn Sebebi", Kadnlar Dnyas, nu: 194/15, 1921. ROUX Jean-PauI, Trklerin Tarihi, stanbul, 1989. -------- "Orta ada Trk Kadn", Erdem dergisi, cilt: 5, Sy: 13, 1989. RUBEN Walter, "Raznihan ile Mnfiruze" ev: Meliha Toprak, lk, Cilt: XVII, Sy: 102, 1941. RUD, Paul Linder, Nomands and Ottomans in Medieval Anatolia, Bloomington, 1983. RUEN Zeki, "Bizde Hareket-i Nisvan", Nevsal-iMill, Dersaadet, 1330. S SACDE, "Kzlarmzn ehizi Ne Olmaldr?", Kadnlar Dnyas, nu: 105, 1329.. SADAK Necmeddin, "Terbiye Meselesi: Vatan Terbiyesi", Yeni Mecmua, Sy: 18, 1917. -------- "Kzlarmzn Terbiyesi", Yeni Mecmua, Sy: 1, 1917. SAD Yang Chao Chun, "Trkiye ve in Arasndaki Tarihi Gemi", Erdem dergisi, Cilt: XV, 1989. SAD, Glistan ve Bostan, ev: H. laydn, stanbul, 1967. SADRETTN, "Hukuk- Aile ve Usul- Muhakemt- eriyye Kararnameleri hakknda" ebilrread, Sy: 382. SAFYE Biran, "Biraz Daha Derine", Kadnlar Dnyas, nu: 67, 1329. SAFVET Ziya, Hrahambos Cankiyadis, stanbul, 1328. -------- Adab- Muaeret Hasbihlleri, Ankara, 1927. SAHAFLAR eyhizade, Esat Efendi, ss Zafer, stanbul, 1241. SAHAK (Efendi), "Mukaddime", [J.B.] Say, llm-i Tedbir-i Menzil, Osm. ev: [Abro] Sahak [efendi], stanbul, 1268 H. SAHLLOLU Halil, "Bursa Kad Sicillerinde ve D demeler Arac Olarak Kitab'1-Kad ve Sfteceler", Trkiye ktisat Tarihi Semineri, Ankara, 1975. SAKAOLU Necdet, "17. Yzylda Ttn Haram enler damlk ve Cehennemlikti", Tarih ve Toplum, Sy. 83, 1990. -------- Divrii'de Ev Mimarisi, stanbul, 1978. SAKAOLU Saim, Gmhane Masallar, Ankara, 1973. -------- Osmanl Eitim Tarihi, stanbul, 1991. SALH Zeki, ldren Sz ldrmeyen Ak, Balkesir, 1335. SAYIN nal, Aile Sosyolojisi, Ailenin Toplumdaki Yeri, zmir, 1990. SCHACHT Joseph, "Mahkeme", A. SCHUMPETER, J.A., History of Economic Analysis, London, 1986. SCHWEGGER, Solomon, Eine Reyssbeschreibung auss Deutschland nach Constantihopel undjeru salem, R. Neck, Akad Druck und Weleaq, Graz, 1964. SELAM zzet, Teselli, stanbul., 1919. SEMHA, "ocuk Bytmek", nci, nu: 1, 1919. SEN Amartya K., On Ethics and Economics, Oksford Basil Blackwell, 1990. SENCER Muzaffer-SENCER Yakut, "Toplumsal Evrim Srecinde Aile ve Kadn", Ttengil'e Sayg, stanbul, 1981. SEREN efik, "Medeni Kanun Karsnda Mehr", Hukuk ve tihatlar Dergisi, Sy: 33, 1951. SERM Timur, Trkiye'de Aile Yaps, Ankara, 1972. SERTOLU Mithat, Osmanl Tarih Lgati, stanbul, 1986. SEVN Necdet, Eski Trklerde Kadn ve Aile, stanbul, 1987. SEVN Nurettin, On Asrlk Trk Kyafet Tarihine Bir Bak, Ankara, 1990.
SEYDOLU Bilge, Erzurum Halk Masallar zerine Aratrmalar, Ankara, 1976. -------- Erzurum Efsaneleri, Ankara, 1985. ---------Mitoloji zerine Aratrmalar, Erzurum, 1988. SHAW, Stanford, Osmanl mparatorluu ve Modern Trkiye, ev: Mehmet Harmanc, stanbul, 1982. SMAV, Ltfi, Terifat ve Adab- Muaeret, stanbul, 1927. SYAVUGL Esat, "Tanzimat'n Fransz Efkar- Umumiyesinde Uyandrd Akisler", Tanzimat, 1940. SOFUZDE Seyyit Hasan Hulusi, Necma'l-db, stanbul, 1304. SOLAKZADE Mehmet Hemdani, Tarih-i Solakzade, stanbul, 1297. SOROKN, Pitirim Alexundrovich, ada Sosyoloji Teorileri, ev: M. Mnir, Reit ymen, Ankara, 1974. ---------- Sosyal Deime Srecinde Aile, Akrabalk ve Soy likileri, ODT. Trk Halkbilim Topluluu, Toplumsal Bilim Aratrmalarnda Yaklam ve Yont. Semineri, 1977. SPIEGEL, Henry William, The Grovth of Economic Thought, Durhan, Duke University Press, 1983. SPIES Otto, Trk Halk Kitaplar, ev: Behet Necatigil, stanbul, 1941. STRLNG Paul, Turkish Willage, 1965. SUNAL Cavit, "Erzurumlu brahim Hakk ve Terbiye Kurallar", lahiyat Fak. Der., Cilt: XXIV, 1981. SLEYMAN Bahri, Ham, stanbul, 1329. SLEYMAN Talt, Feryad, stanbul, 1292. "SLEYMAN Vehbi, Haim Bey Yahut Mnasebetsiz zdiva, stanbul, 1302 (1886). SMER Faruk, Ouzlar-Tarihleri-Boy Tekilat-Destanlar, Ankara, 1972, stanbul 1980. SNBLZDE Vehbi, Thfe-i Vehbi/Ltfiyye-i Vehbi, stanbul, 1205. S SAHABETTN Sleyman, Frtna-Kanun, stanbul, 1326. -------- Krk Mahfaza, stanbul, 1329. -------- kmaz Sokak, stanbul, 1329. -------- "Aralarnda", Resimli Roman, 1325. -------- Avdet, stanbul, 1326. ABAN Zekiyuddin, el-Ahkam's er'iyyefi'l-Ahvali'-ahsiyye, Beyrut, 1978. AHAP Rza, Iklima, stanbul, 1326. AHN, ., "Osmanl Devrinde Krehir'in Sosyal ve Demografik Tarihi (1485-1584)", Trk Kltr ve Ahilik, XXI. Ahilik Bayram Sempozyumu Teblileri, stanbul, 1986. AR Ercan, 19. Yzylda Bahr- Sefid Eyaletine Bal an Kazasnn Sosyo-Ekonomik Yaps, Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, . Sosyal Bilimler Enst., stanbul, 1991. EKER Mehmed, "Tark'l-Edeb'de Eitim", Trkiye'de Din Eitimi Semineri, Ankara, 1981. EMSETTN Sami, Gave, stanbul, 1293. -------- Kamus-i Trk, stanbul, 1317. -------- Kadnlar, stanbul, 1296. -------- eriyye Sicilleri, MI, Trk Dnyas Aratrmalar Vakf Yaynlan, 1988, 1989. -------- eriyye Sicilleri, Mahiyeti, Toplu Katalogu ve Seme Hkmler, I, stanbul, 1988. SNAS, air Evlenmesi, Haz: M. N. zn, stanbul, 1972. KUFE Nihal, "Genler Aradklarn Niin Bulamyorlar", Trk Kadn, nu: 9, 1330 H.
T TABANOGLU Ahmet, "Evlt Edinme ve Koruyucu Aile Messeselerindeki Gelimeler", /. A ile ras Bildirileri, Ankara, 1990. TAHSN Nahit, Hicranlar, stanbul, 1324. -------- Firar, stanbul, 1326. TAHANEV Muhammed Ali b. Ali, Keafu Istlabati'l-Funun, stanbul, 1984. TANPINAR A. Hamdi, Sahnenin Dndakiler, stanbul, 1990. -------- XIX. Asr Trk Edebiyat Tarihi, stanbul, 1982. TANER Aydn, Cellu 'ddin Harizmah ve Zaman, Ankara, 1977. -------- Trkiye Seluklular Kltr Hayat, Konya, 1977. TANSEL, F. Abdullah, Ziya Gkalp Klliyat I, Ankara 1952; II, Ankara, 1965. -------- Tanzimat'n 150. yldnm, Uluslararas Sempozyumu, (Bildiriler), Ankara 1991- TAKPRZADE Mehmet, Kemalddin, Mevzutu'1-Ulm, stanbul, 1311. TAKIRAN Tezer, Women in Turkey, stanbul, Redhouse Yay., 1976. TEBLY Kari, Dersaadette Avusturya Sefirleri, 1988. TEDESCH, Guido, Studies in Israel law, Jerusalem, 1960. TEKN Melek, Trk Tarihi Ansiklopedisi, stanbul, 1991. TEKN Talat, "Amca ve Teyze Kelimeleri Hakknda", TDAY, 1960. -------- Orhun Yaztlar, Ankara, 1988. TESAL Read D., "Bir stanbul Vard", Tarih ve Toplum, Sy: 71, 1989. THEVENOT, Jean, L'Empire du Grand Turc, Paris, 1965. -------- 1655-1656'da Trkiye, ev: N. Yldz, stanbul, 1978. TMUR H., "Eski rf Hukukumuzda Nianlanma ve Kaln Messesesi", E. Mardin'e Armaan, stanbul, 1943. TMUR Tamer, Osmanl Toplumsal Dzeni, Ankara 1979. TMURTA Faruk, eyh'nin Husrev rin'i, stanbul, 1963- TYATRO BBLYOGRAFYASI, Haz: Trkn Poyraz-Nurnisa Turul, Ankara, 1967. TOMSU L, Bursa Evleri, stanbul, 1950. TOPRAK Binnaz, "Trk Kadn ve Din", der. Trk Toplumunda Kadn, Nermin Abadan Unat, stanbul, Ekin Yay. 1982. TOPRAK Zafer, "Osmanlda Alafranga Evlenme lanlar", Tarih ve Toplum Dergisi, Cilt: IX, Sy: 5, 1988. TRE Enver, 20. y.y. eviri Piyeslerde Kadn ve Tiyatromuza Yansmas, Ankara, 1991. TURUL Mehmet, Mahmut Gazi Kynn Halk Edebiyat, Ankara, 1947. TUNA Osman Nedim, Smer ve Trk Dillerinin Tarihi ilgisi ile Trk Dilinin Ya Meselesi, Ankara, 1990. TUNAYA Tark Zafer, Trkiye'nin Siyas Hayatnda Batllama Hareketleri, stanbul, 1960. TUNCER Hadiye, Osmanl mparatorluu, Arazi Kanunlar 952/1546, Ankara, 1963. TURAN Osman, Trk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi Tarihi, C: I-II, stanbul 1978. -------- Seluklular Tarihi ve Trk-lslm Medeniyeti, Ankara, 1965. TURAN erafettin, "Tanzimat Dneminde Evlenme Meselesi", ve Dnce Dergisi, Cilt: XXII, Sy: 182, 1956. TURGAY Atilla, "Psikoloji, Psikiyatri ve Ataszleri", Trkiye'de Toplumsal Bilim Aratrmalarnda Yaklamlar ve Yntemler Semineri, ODT, 1976. -------- "Ottoman-American Trade During the Nineteenth", Osmanl Aratrmalar, III, 1982. TURHAN Mmtaz, Kltr Deimeleri. Sosyol Psikoloji Bakmndan Bir Tetkik, stanbul, 1972. TURNER Bryan S., Max Weber ve islm, ev: Yasin Akay, Ankara 1991. TU Muhittin, "19. Yzyl Osmanl Biyografi Ansiklopedileri, Mill Kltr, 79, 1990.
--------- Trk Dili ve Edebiyat Ansikldopedisi, 7. cilt, stanbul, Dergh Yay. 1979. --------- Trk Aile Yaps, VI. Be Yllk Kalknma Plan, . . K. Raporu, Ankara, 1989. TRKAY Cevdet, Babakanlk Ariv Belgelerine Gre Osmanl mparatorluunda Oymak, Airet ve Cemaatler, stanbul, 1979. TRKER Mubahat-Kyel, "Trk Dilinin Eskilii", Erdem Dergisi, Cilt: V, Sy: 15, 1989. TRKDOAN Orhan, Trk Tarihinin Sosyolojisi, 1974. --------- Malakanlarn Toplumsal Yaps, 1972. --------- "Eski Trkler'de Aile Tipolojisi", /. Aile ras Bildirileri, Ankara, 1990. --------- "Dou Anadolu' da Ana-ocuk Bakm ile lgili Kltr Kalplar", Trk Kltr Dergisi, Sy: 233, 1982. --------- Trkiye'de Kadnlar Hakknda Yaynlanm Eserler, Haz: Neriman Duranolu, Ankara, 1959. TRKMEN Fikret, Ak Garip Hikyesi zerinde Mukayeseli Bir Aratrma, Ankara, 1974. TRKMEN Nihal, Orta Oyunu, stanbul, 1972. TYAN Emile, L'Historie de l'Organisation Judiciaire en Pays d'Islam, C: I-II, Paris, 1938-1948. u UBCN M.A., Trkiye 1850, I, stanbul, ts. UDVYE Sdk, "Bizde zdiva", Kadnlk, nu: 6 1330 H. UUR Ahmet, Tarihi Seyri inde Trk Aile Yapsndan rnekler, Ankara, 1986. UURCAN Sema, Trk Romannda alan Kadn Meselesi, stanbul, Yaymlanmam Doktora Tezi, 1983. ULUSOY Recep, 19. Yzylda Konya Eyaletine Bal Burdur Kazasnn Sosyal ve Ekonomik Yaps, Yaynlanmam Y. L. Tezi, . . Sosyal Bil. Enst. istanbul 1992. ULVAN A., slm'da Drt Evlilik ve Reslullah'n ok Evlenmesindeki Hikmetler, ev: . H. Sezer, Konya,. 1985. UNAT Faik Reit, Osmanl Sefirleri ve Sefaretnmeleri, Ankara, 1987. UNAT Nermin Abadan der., Toplumsal Deime ve Trk Kadn, Trk Toplumunda Kadn, stanbul, 1982. URAZ Murat, Trk Mitolojisi, stanbul, 1967. UZUNARILI . Hakk, Osmanl Devleti'nin lmiye Tekilat, Ankara, 1965. ---------- "Selim IH'n Lois XVI. ile Muhabereleri", Belleten, sy: 5-6, 1938.
LKEN Hilmi Ziya, Trkiye'de ada Dnce Tarihi, stanbul, 1979. ---------Sosyoloji Szl, stanbul, 1969. LKMEN Perran, "Saatiliimiz", Trk Etnografya Dergisi, Cilt: IV, 1962. NAL M. Ali, XVI. y.y.da Harput Sanca (1518-1566), Ankara 1989. NVER A. Sheyl, "orbay Nasl erdik?", Hayat Tarih Mec, Yl: 4, Cilt: I, say: 1, 1968. ---------"Trk Sofras", Kadn Ansiklopedisi, c: II, stanbul, 1984. ---------Dr. Rifat Osman'a Gre Edirne Evleri ve Konaklan, stanbul, 1976. --------- "Eski Yaz Sanatnn Byk Sanatkr smail Hakk Altnbezer", Dou, Sy: 56-57-58, 1947. NVER A. Sheyl - ELDEM S. H., Amucazde Hseyin Paa Yals, stanbul, 1970.
V VAHDE, "slamiyette Erkek ve Kz zdivatan Akdem Temasta Bulunmal m, Bulunmamal m?", Kadnlk, nu: 5, 1330. VELDEDEOLU, H. Veldet, Aile Hukuku, stanbul, 1965. W WACH Joachim, Din Sosyolojisi, ev: Unver Gnay, Kayseri, 1990. WALLERSTEIN I., DECDEL H., KASABA R., "Osmanl mparatorluunun Dnya Ekonomisi ile Btnleme Sreci", Toplum ve Bilim, 23, 1983-WALSH, R., A Residence at Consantinople, London, 1838. WEBER Max, Economy and Socety; New York, 1968. WESTERMARCK E., TheHistory of Human Marriage, vol. II, 1925. WEDEMANN E., "Hrizm", A. WOLF Erich, "Persistent Functions of the Family", The Social Antropology of Complex Societies, Michael Bento, der., Cambridge, 1978. WRATSLAW Baron W, Anlar, Ter: M. Sreyya Dilmen, stanbul, 1981. Y YAAN ahin Yksel, Trk El Dokumacl, stanbul, 1978. YAHYA Keml (Beyatl), Eil Dalar, stanbul, 1970. YAKUP Kadri (Karaosmanolu), Veda, stanbul, 1325. YALIN Alemdar, //. Merutiyet'te Tiyatro Edebiyat Tarihi, Ankara, 1985-YALKIN Ali Rza, Cenupta Trk Oymaklar, Ankara, 1977. YATMAN Nurettin, Trk Kumalar, Ankara, 1945. YAVUZER Haluk, Ana- Baba ve ocuk, stanbul, 1986. YAZIR Hamdi, Hak Din Kur'an Dili, II, 1348. YEDYILDIZ Bahaetin, Institutton Du Vapf Au XVIII e Secle En Turgueetude Soco-hstorujue-, Ankara, 1985. --------- "Samsun Halknn Kulland Eyalar zerinde Bir Tahlil Denemesi", //. Milletler Aras Folklor Kongresi Bildirileri, V, 1983. --------- "XVIII. Asr Trk Toplumu ve Vakf Messesesi", Vakflar Dergisi XV, Sy: 28, Ankara, 1982. YERASMOS Stafanas, Azgelimilik Srecinde Trkiye, stanbul, 1977. YETKN erare, Osmanl Halt Sanat, stanbul, 1974. YNAN Refet- ELBYK Mesut, Mara Tahrir Defteri (1563), I, Ankara, 1988. YRKOLU Atalay, ocuk ve Ruh Sal, Ankara, 1986. Y. Nuri, hrete Muhabbet Ne Harabyet yahut Tasvir-i taat, stanbul, 1298, (1881). YUSUF Neyyir, Tasvir-i Sebat yahut Nesibe, stanbul, 1290 (1874). YUSUF Niyazi, Hafiye Melanetleri, stanbul, 1328. ---------Mlevves Yahut Bir Casusun Akbeti, stanbul, 1328. -------- nhidam, Giresun, Ik Matbaas. YUSUF Ziya, Krk Lira, stanbul, 1324. -------- Arkada Hatr in, stanbul, 1324. -------- Ev Kiras, stanbul, 1324.
---- Krdm, stanbul, 1920. ------Binnaz, stanbul, 1918. YCEL Yaar, "XVI-XVII. y.y.'da Osmanl dari Yapsnda Tara merasnn Yerine Dair Dnceler", Belleten, XLI (1977). YKSEL Hasan, Osmanl Sosyal ve Ekonomik Hayatnda Vakflarn Rol zerine Bir Aratrma, Ankara, A.. Sosyal Bilimler Enst., Tarih Anabilim Dal, Yaymlanmam Doktora Tezi, 1990. z ZEHRA Muhammed Ebu, el-Ahval'-ahsiyye, Kahire, 1957. ZERKA M. Ahmed, el-Fkbu'l-Islamifi Sevbihi'l-Cedid, Cilt: I-III. ZMMERMAN C.C., Yeni Sosyoloji Dersleri, ev: Dr. Amiran Kurtkan, stanbul, 1964.