You are on page 1of 0

T.C.

BABAKANLIK ALE ARATIRMA KURUMU


Yaynlar No: 71
ISBN 975 - 19 - 0637 - 7
T.C. BABAKANLIK
ALE ARATIRMA KURUMU
SOSYO-KLTREL
DEME SRECNDE
TRK ALES
II
ANKARA
Aralk 1992
Proje ye Yayn Sorumlusu
Ezel Erverdi
Proje Yrtcs
Prof. Dr. Hakk Dursun Yldz
(vefat-23.10.1992)
Proje Koordinatr
smail Kara
Devaml Proje Danmanlar
Prof. Dr. Ahmet Yaar Ocak
Prof. Dr. Mehmet Altay Kymen
Do. Dr. Ahmet Tabakolu
Yrd. Do. Dr. smail Doan
Proje Yardmc Elemanlar
Dr. Hasan Yksel, Dr. Saim Sava, Dr. mer Demirel
Dr. Serpil akr, Dr. Vecdi Akyz, Adnan Grbz
Muhittin Tu, Emel Aa, Ekrem In brahim Kaln,
Hseyin Yorulmaz, Necip Ylmaz
dari Koordinatr
Fatih Gkda
Yayn Sekreterleri
Mehmet Erdoan, mer Erdoan, idem nl
Dizgi, Bask
Emek Gazete ve Matbaaclk Ltd. ti.
Hanife ncegl Yldray Aktrk, Mehmet Atabey
Dzenleme
Sedat Akel
Tashih
Hakk Yank
Filim
al Grafik
Cilt
Bayrak Matbaaclk ve ciltilik Ltd. ti.
Yaync Firma
lke Yayn Haber Tic. Ltd. ti.
Son bask tarihi: ubat 1993
VI. HUKUK VE ALE
1. slmn Getirdii Aile Anlay
Prof. Dr. Hayrettin Karaman
2. slm Aile Hukuku
Prof. Dr. Hamza Aktan
3. Osmanllarda Aile Hukukunun Tarihi Tekml
Do. Dr. M. Akif Aydn
4. Osmanl Aile Hukukunda Gelenek, eriat ve rf
Prof. Dr. lber Ortayl
5. Vakfiyelere Gre Osmanl Toplumunda Aile
Dr. Hasan Yksel
6. Fetva ve eriyye Sicillerine Gre Ailenin Teekkl ve Dalmas
Dr. Saim Sava
7. Tanzimat Dneminde Koruyucu Aile Messeseleri
Abdurrahman Kurt
SLAMIN GETRD ALE ANLAYII
Prof. Dr. Hayrettin Karaman
M. . lahiyat Fakltesi retim yesi
I. Giri
nsan sosyal bir varlk olduu iin onun bulunduu her yer ve zamanda bir
topluluk ve bu topluluktan ibaret, yahut bunun iinde bir aile bulunmutur.
Beer medeniyet unsurlarn insanlar yaratm, medeniyetler de insanlar etki-
lemitir. lh-beer slm kltr ve medeniyeti ise ilh iradn nda
yrm slm insannn eseridir. Onun her parasnda ilh vahyin boyas
(sbatullah) ve halfetullah (yeryznde Allah iradesinin temsilcisi) olan in-
sann fra darbeleri vardr. Bu byk medeniyet ve kltrn temelini slmn
getirdii Allah, insan, kinat tasavvuru ve deerler sistemi oluturur. slm ailesi
de bu temele oturmu ve medeniyetin nemli bir paras olmutur. Onu bu
btn iinde grmek, tanmak ve deerlendirmek gerekir.
Bu almada slm ailesi Kur'an- Kerim, Hz. Peygamber'in (s.a.) snneti
(szleri, uygulamalar) ve slm limlerinin yorumlar erevesinde ele
alnacaktr. Bunun eitli devirlerde, farkl mslman toplumlarda ne kadar ve
nasl gerekletii, pratie aktarld konusu baka aratrmalarn konusudur.
II. slmn Aileye Bak
slama gre Allah Tel insan yaratm, ona bilgi edinme ve bilgiyi kullan-
ma kabiliyeti vermi (Rahman, 55/4), onu babo brakmam (Kyame, 75/
36), yeryznde halifesi klm (En'm, 6/165; Ynus, 10/14...), baka hibir
varln yklenemedii emaneti (ykmllk ve sorumluluu) ona yklemi
(Ahzb, 33/72) kendi irade ve abasyla kokumu amur mertebesinden
kinatn gzbebei mertebesine ykselmeyi ona ama klmtr (Tn, 95/5; ems,
91/10). Ana izgileriyle slm insan budur. Bu insan varolacak, oalacak, top-
lum ve kltr oluturacak ve bunu nesillere aktaracaktr. slm insannn kendini
gerekletirebilmesi, ve amacna ulaabilmesi iin -kendi irade ve abas
yannda- dayanma ve yardmlamaya ihtiyac vardr. Bu dayanma ve yar-
dmlama slama gre, merkezden uzaa doru u daireler iinde gerek-
leecektir: Aile, komu, millet (kavim), mmet (slm kavimleri, milletleri) ve in-
sanlk. Dairelerin merkezindeki aile, ayn zamanda temeldir; aile temeli olma-
dan dier yaplarn olumas, varlklarn korumas mmkn deildir. Da-
yanma ve yardmlama bir davran biimidir; her davran biimi gibi bu-
nun da motiflere ihtiyac vardr; aileyi kurmaya ve aile iinde dayanma ve

yardmlamaya iten balca motifler cins gd, sevgi, korku gvenlik ihtiyac,
eitim ve devamllk arzusudur. slm aileyi kurarken btn bu motifleri
gznne alm, gerekli tevik ve ynlendirmeleri yapmtr.
1. Tevikler: "O'nun yetlerinden (kendisini size tantan iaretlerinden)
biri de, kendileriyle huzur ve tatmin bulasnz diye sizden eler yaratmasdr; O,
karlkl olarak gnllerinize sevgi ve efkat koymutur". (Rm, 30/21) mealin-
deki yet aileyi kuran nemli psikolojik ve biyolojik motiflere iaret etmektedir.
nsan mutlu olmak ister; mutluluun yolu ise sevgi, efkat, huzur ve tatminden
geer. yet bunlarn ancak ailede ve eler arasnda kmil manda bulunacana
iaret ederek aileyi tevik etmektedir.
"Hanmlarnz sizin iin elbise gibidir, siz de onlar iin elbise gibisinizdir"
(Bakara, 2/187) mealindeki yet, aile ilikisi iinde gerekleen scaklk, gven,
huzur ve koruma fonksiyonlarna iaret ederek aileyi hem tasvir, hem de tevik
etmitir.
Kur'an ve Snnette yer alan birok nas zinay iddetle yasaklam, zinaya
gtren yollar tkam, cins tatmin iin tek yol olarak evlilik ilikisini brakm
ve bunu tevik etmitir. Allah'a kulluk devini daha iyi yapabilmek iin baz
dinlerde ve mezheplerde olduu gibi- bekr kalmann, kadnlar ve ocuklarla il-
gilenmemenin daha uygun olacan zanneden ve buna teebbs eyleyen baz
sahabeyi Hz. Peygamber (s.a.) uyarm, kulluun aile iinde gerekleebileceini,
bunun en iyi rneini de kendisinin verdiini bildirerek onlar bu niyetlerinden
vazgeilmitir (1).
slm Peygamberi evlilii kolaylatrm, bekrlar evlendirmi, evliliin iln
edilmesini, dn yaplmasn, ziyafet verilmesini isteyerek evlenmeyi zendir-
mi, evlenip aile kurmak isteyenlere yardm edilmesini tavsiye buyurmu,
boanmay tamamen yasaklamamakla beraber madd ve manev meyyidelere
balayarak g hale getirmitir.
2. Ynlendirme: Ynlendirmeler yle zetlenebilir:
a) E seiminde l: Hz. Peygamber insanlarn elerini seerken onlarda
neler aradklarn "gzellik, zenginlik, soy sop ve dindarlk" olarak sralam, be
lirleyici vasfn "dindarlk" olmasn tavsiye etmitir (2). Bu hadis slmn evli
lii, birinci derecede bir cins tatmin arac, yahut ekonomik retim arac, yahut
da sosyal itibar vesilesi olarak grmediini, kmil insann olumasnn en uygun
ortam olarak grdn, e seiminde bu unsura arlk verilmesini istediini
aka ifade etmektedir.
b) nsandaki devamllk arzusu bir lde ailesinin, ocuklarnn ve milleti
nin devamll ile gereklemektedir. slm e seiminde bu arzuyu da
deerlendirmi, ocuu olan ein, ocuu olmayana tercih edilmesini tavsiye
etmitir (3).
1. Buhar, Nikh, 1; Ebu Davud, Nikh, 1.
2. Ebu Davud, Nikh, 2.
3. Ebu Davud, Nikh, 4.

c) Sevgisiz ve efkatsiz aile, ailesiz dayanma ve yardmlama gerekle-
meyeceine -yahut tam salkl olmayacana gre- daha bata aileyi kuracak
taraflarn birbirini sevmeleri, beenmeleri ve anlaabileceklerini sanmalar
gerekir. slm bunun iin u tedbirleri getirmitir: -Grme, nianlanma ve
denklik arama.
Hz. Peygamber, eittii sahabe nesline, evlenmek istedikleri elerini
grmelerini tavsiye buyurmu, grp beenerek evlenmenin aile mutluluu ve
devamll asndan nemli olduuna iaret etmitir. Evli olmayan erkek ve
kadnn birbirlerine alc gzle bakmalar caiz olmad ve grebilecekleri yerleri
snrlanm bulunduu halde, araya evlenme maksad girince bu konularda
msamaha gsterilmi, snrlar geniletilmitir. Sz kesme, nianlanma safhas,
taraflarn birbirlerini daha iyi tanmalar ve lmeleri iin bir baka frsattr.
Din, ahlk ve sosyal durum bakmdan kimin kime denk olduu, kimin ki-
minle evlenebilecei konusu zerinde de durulmu, kimi balayc, kimi tavsiye
nev'inden ynlendirmeler yaplmtr. Bu cmleden olarak din ve iffet fark
denklii belirleyici rol oynamaktadr. slmn aileden bekledii fonksiyonlar
menf ynde etkileyecei iin mslman olmayan erkekle, mslman kadnn
evlenmesi yasaklanm, bunlarn birbirlerine denk olmadklar ortaya kon-
mutur. Keza iffetini korumayan, zina eden kimselerle bunlar tevbe edip doru
yola gelmedike evlenmek ve evli kalmak yasaklanmtr. Bu iki denklik ls
slmn ana kaynaklarna dayanmaktadr. Fkhlar evliliin amalarn
gznne alarak bu llere "milliyet, soy, meslek vb."ni de eklemiler, bunlar-
da denkliin aranp aranmayaca, denklik bulunmamasna ramen yaplan ev-
liliin hukuken geerli olup olmayaca konusunda tartmlardr. Konumuz
bakmndan nemli olan husus, denklik lsnde de "slm'n aileye baknn,
aile anlaynn" yansmasdr. Aile insann psikolojik, biyolojik, sosyal ve akn
ihtiyalarnn nemli bir ksmn karlayan bir kurumdur, kurulurken bu
amalar gznnde bulundurulmaldr. Ein zenginliinin ikinci plnda kalmas,
kadnn mallar zerinde kocasnn tasarruf hakknn bulunmamas, kadnn aile
geimini ve kalknmasn salamak zere almak mecburiyetinin olmamas
slm ailesinde ekonomik motifin nemli bir rol stlenmediini gster-
mektedir.
III. Aile Ba
slm ailesi kar-koca, ocuklar, ana-baba, bunlarn usl ve frundan oluur.
Deien sosyal ve ekonomik artlar gerei aile fertlerinin tamam kimi zaman
bir at altnda yaamlar, kimi zaman da kar-koca ve ocuklar dnda kalanlar
baka evlerde olmulardr. Aile topluluunun zellikleri arasnda bulunan evlen-
me yasa ve dayanma l olarak alndnda st hsmlar ile mevlyi de
geni aile fertleri iinde saymak gerekecektir. u halde slmda aile ban mey-
dana getiren tabi hadiseleri ve hukuk tasarruflar "akit, doum (veya kan), em-
zirme, azd etme ve mukavele" eklinde sralamak mmkndr.

1. Akit: Nikh akdi, daha nce birbirine yabanc -veya aralarnda evlenme
caiz olacak kadar uzak akraba- olan bir kadnla bir erkei kar-koca haline getir
mekte, yeni kurulan bir aile atsnn esas unsurlar klmaktadr. Nikh akdinin
meydana getirdii ba yalnzca kar-kocay birbirine balamakla kalmayp, iki
tarafn usl (ana, baba, dede, nine...) ve fr'unu (oul, kz, torunlar...) da akra
balk (shriyet) hududu iine sokmaktadr.
slmda evlenme akdi ekil artlarndan olduka uzak, basit ve kolay bir hu-
kuk ilemdir. Evlenme ehliyeti tayan, aralarnda evlenmeye engel bir durum
bulunmayan bir kadnla bir erkek, uygun ahitler huzurunda iradelerini beyan
ederek (filnla evlendim, filn e olarak kabul ettim... diyerek) akdi yapm, ev-
lenmi olurlar. Akdin geerlii iin din adam, cami, izin, du ve resm kayt
gibi artlar mevcut deildir.
Asl hedef bir kadnla bir erkein evli olmasdr. Kadnn birden fazla koca
ile ayn zamanda evli olmas kesin olarak yasaktr; nk bu durumda salkl bir
aile kurumunu oluturmak ve korumak mmkn olmayacaktr. Bir erkein birden
fazla kadn ile (drde kadar) ayn zamanda evli olmas, bata zinay nleme ol-
mak zere bir takm sosyal, ahlk, ekonomik, fizyolojik ve psikolojik sebeplerle
caiz klnmakla beraber ktye kullanlmasn nleyen tedbirler alnm,
gerekletirilmesi zor artlara balanm ve ilk hanma itiraz hakk tannmtr.
2. Doum: ocuu douran anne ile bunun evli bulunduu koca, ocuun
ana babas olurlar, aralarnda doumdan (veya bir baka ifade ile kandan) kay
naklanan bir akrabalk meydana gelir. slm tabi babala itibar etmemi, hu
kuk babal esas almtr. Bu sebeple evli kadn zina eder ve zina mahsl bir
ocuk dourursa bu ocuun hukuk babas, yine kadnn evli bulunduu ko-
casdr; ocuun nesebi bu kiiye ait olur, onun soyadn alr; zina eden kii ise
ocuktan mahrum kalr. Evli olmayan bir kadn zina ederek bir ocuk dnyaya
getirirse, ocuu kimden peydahlad bilinse dahi bununla nesep (doum akra-
bal) sabit olmaz, ocuun nesebi anaya ait olur, ocuk anasnn soyadn alr,
zina etmi bulunan erkek ile bir akrabal olmaz.
3. Emzirme: "... sizi emziren analarnzla ve emzirmeden olan kzkar-
delerinizle evlenmeniz de size haram klnmtr...." (Nisa, 4/23) mealindeki
yet, bebei emziren kadn onun "anas", kadnn dourduu veya emzirdii
dier bebekleri de onun "kardei" klmakla ve bunlarn birbiri ile evlenmelerini
yasaklamaktadr. Hz. Peygamber (s.a.) de "Doumdan mahremler (akraba
olduu iin evlenilemeyenler) lsnde emzirmeden de mahremler olur" bu
yurarak emzirmeden doan akrabaln snrlarn geniletmi; ilh maksad
aklamtr. Bu sebeple, kendi annesinden bir baka kadn, iki yan tamam
lamadan nce emen bir bebek, emziren kadnn st ocuu olur. Bu kadnn ko
cas usl ve fru da, emen ocuun st baba, dede ve kardeleri haline gelirler
(4). Bu bakmdan, ocuun kimin stn emdii konusu nem kazanmakta, tesbit
edilerek unutulmamas gerekmektedir.
4. Buhar, Nikh, 20, 27, 117; Mslim, Rada', 2, 9, 12.

4. zd etme ve mukavele: Kur'an- Kerim ve Snnet hr insanlarn
kleletirilmesini caiz klan tek bir nas getirmemi, tam aksine her naslsa kle
haline getirilmi insanlarn hrriyete kavuturulmalarn tevik etmi, bunun iin
bazen balayc tedbirler alm, klelik ortadan kalkncaya kadar ellerinin
altnda kle bulunan kimselere, bunlara "kardeleri gibi davranmalarn, yedik-
lerinden yedirmelerini, giydiklerinden giydirmelerini ve ar ilerde kullan-
mamalarn" emretmitir (5). Kle hrriyete kavuunca ona bir aile bulmak ve
hr hayata altrmak gerekecektir. Bunun iin de slm, azd edilen kle ile onu
azd eden, hrriyete kavuturan kii arasnda bir nevi akrabalk ba (vel) kur-
mu, karlkl yardmlama ve dayanma imkn vermitir.
Toplum iinde anas babas belli olmayan kimseler bulanabilmektedir. Bun-
larn da bir aileye, bu ereve iinde dayanma ve yardmlamaya ihtiyalar
olabilmektedir. slm bu noktada zm olarak yaknlk mukavelesini (akdu'l-
muvlt) getirmitir. Bu akit ile birbirine balanan kimseler arasnda miras
hakk ve tazminat ykm gibi hukuk ilikiler domaktadr.
IV. Aile Bann Dourduu Sonular
slmda bir ailenin ferdi veya yakn olmak kiiye bir takm haklar getirmekte
ve sorumluluklar yklemektedir. Balca haklar ve sorumluluklar "hukuk" ve
"ahlk" tasnifi iinde yle bir tablo oluturmaktadr:
A. Hukuk Sonular
1. Cins istifde: Erkek ve kadn cins arzusunu ancak kendisiyle evli bu
lunduu ei ile tatmine kavuturur. Nikh olmadan bir erkekle bir kadnn,
konuma, bakma, dokunma, birleme vb. ekillerde birbirlerinden cins zevk al
malar yasaktr. Bu yasa ineyenlere, iledikleri suun ve gnahn derecesine
gre hafiften ara cezalar konmu, ayrca hirette ceza grecekleri bildirilerek
manev meyyide kullanlmtr. Evlilik bu genel yasa ortadan kaldrmakta,
kar-koca arasnda -sapk ilikiler dndaki- btn cinsel ilikileri, zevk ve tat
minleri serbest hale getirmektedir.
2. taat ve reislik: Aile en az iki kiinin oluturduu bir birlik, bir toplum
nitesi bir sosyal yap eklidir. Birlik ve btnln varl, devam ve korun
mas bir dzeni gerekli klmakta, bu da rol datm, iblm ve sorumluluu
beraberinde getirmektedir. Ailede her fert hak ve sorumluluk sahibidir, roln
yerine getirmek, kendine deni yapmak durumundadr. Bu balamda aile reis-
5. Buhar, Itk, 15; Mslim, Zhd, 74; Eymn, 38.

lii kocaya verilmi, dier aile fertleriyle danmalar yaparak, onlarn da
grlerini alarak (ra, 42/38) aileyi ynetmesi ve gzetmesi ondan isten-
mitir. Bu riyaset bir sorumluluktur, keyf ve nefsn davranlara deil, aile fert-
lerini ve dzenini korumaya yneliktir; reis, koyun ve kuzularnn zerine titreyen
bir "oban" gibidir (6). Aile reisinin bu sorumluluu yerine getirebilmesi,
ynetme ve gzetme roln fa edebilmesi iin dier aile fertlerinin ona itaat
etmeleri gerekir. Ancak slmda itaat arta baldr; bu art da emrin, istein
slm ahkm ve ahlkna aykr olmamasdr. Aykr istek kimden gelirse gelsin
ona itaat edilmez (7). Reis selahiyetini ktye kullanr, aile fertlerinden biri
hakszla maruz kalrsa aile meclisi, hakemler ve hkime bavurarak hakkn arar
ve reisini meruiyet izgisine ekilmesini salar.
3. Velayet ve vesayet: Velayet mal ahs haller ve haklarla, vesayet ise
mal haklarla ilgili grp gzetme ve temsil selahiyetini ifade etmektedir.
Velayet hakk ocuun akrabasna, vesayet ise bunlarn veya hkimin belirledii
yabanclara veya uzak akrabaya aittir.
Kar kocann ayrlmas halinde ocuk anneye verilir ve ergenlik ana kadar
velayetini (hidne) ana slenir. Boanm ve ocuu -kocas tarafndan- elin-
den alnmak istenen bir kadn Reslullah'a gelerek "Karnm ocuuma yatak,
kucam barnak ve gsm eme oldu, imdi kocam beni boad ve onu da
elimden almak istiyor!" diye ikyette bulunmutu. O, (s.a.) u cevab verdi:
"ocuun zerinde senin hakknn ncelii vardr, ocuk sana aittir" (8). Ana
vefat eder veya bir yabanc ile evlenirse ocuun velayeti anas tarafndan en
yakn kadna geer. ocuk byyp ergenlik ana gelince velayet hakk babaya.
geer. Baba vefat ederse baba tarafndan en yakn akraba velayeti slenir.
Veller olsun, vasier olsun bir kusur veya taksr sebebiyle ehliyetlerini kaybeder-
lerse velayet ve vesayet haklarn da kaybederler ve bu hak, onlardan sonra ge-
len en uygun ahsa geer. nemli olan ocuun menfaatidir; ahsnn ve
malnn korunmas, iyi yetitirilmesidir.
4. Evlenme engeli: slmda yakn akraba ile evlenmek haram klnm,
yasaklanm, akraba olmayan kimselerle evlenilmesi tevik edilmitir. Son tah
lilde herkes bir ana babadan (dem ile Havva'dan) meydana geldiine gre
btn insanlar birbiri ile akraba saylr. Bu bakmdan akrabaln getirdii ev
lenme yasa snrn bir yerde durdurmaya zaruret vardr. Bilhassa gebeler,
byk yerleim blgelerinden uzakta yerleik hayat yaayanlar, nisbeten uzak ak-
raba ile de evlenemezlerse sknt doar, evlenecek yabanc bulamazlar. Kur'an-
Kerim, evlenme engeli oluturan akrabal yle snrlamtr: "Sizlere ana
larnz, kzlarnz, kzkardeleriniz, halalarnz, teyzeleriniz, erkek kardelerinizin
kzlar, kzkardelerinizin kzlar, sizi emziren st anneleriniz, st kardeleriniz,
karlarnzn anneleri, kendileriyle birletiiniz kadnlarnzn yannzda kalan
vey kzlarnz -ki analaryla birlememi (ve onlar boam) iseniz size bir en-
6. Bu konuda hadis iin bk. Buhar, Ahkm, 1; Mslim, mare, 20.
7. Buhar, Ahkm, 4; Mslim, mare, 39-
8. Ebu Davud, Talak, 35.

gel yoktur-, z oullarnzn eleri (gelinleriniz) ve iki kzkardei bir arada almak -
gemite olanlar gemitir- size haram klnd..." (Nisa, 4/23). Snnet kay-
nann ein yaknlar, torunlar, st kardeler konusunda yasa geniletici ak-
lamalar gznne alnarak akrabaln getirdii evlenme engeli yukardaki
llerde snrlanmtr. Arada evlenme engeli bulunan akrabaya "mahrem",
dierlerine ve yabanclara "nmahrem" denilmitir. Bu ayrm rtnme ve
kadn-erkek ilikileri bakmndan da nem arzetmektedir.
5. Nafaka: Kadnn ve ocuklarn geimi -bunlarn kendilerine mahsus mal
varlklar bulunsa dahi- kocaya aittir. Dier akraba da geimden aciz hale ge
lirse geimlerini salamak, en yakn erkein borcudur. Geimin (nafakann)
iine, bir insann insanca yaayabilmesi iin muhta bulunduu madd ve
manev ihtiyalarn tamam girmektedir; yiyecek, iecek, giyecek, mesken, tedavi,
tahsil, zaruri ulam... slm toplumunda kadn, geinebilmek iin almak mec
buriyetinde deildir; onun geimini her halukrda koca, baba, karde gibi bir
erkek salamakla ykmldr.
6. Mehir: Kadna verilen deeri sembolize etmek, boamay gletirmek,
dul kalma halinde mal gvence olmak gibi hikmet ve gerekelerle evlenen
erkein eine bir mebl (para veya mal) vermesi, yahut borlanmas gerekli
klnm ve buna "mehir" denilmitir. Akit yaplrken belirlenmemi bile olsa
evlenen her kadn, kocasndan -emsaline verilen lde- bir mehir alacakls
saylmtr. Kadn mehir alacan balamadka boanmas veya kocasnn
lm halinde bor derhal denir.
7. Boama hakk: Dinler ve hukuk sistemleri boama olaya karsnda
farkl tavrlar taknmlardr; kimi bunu tamamen yasaklam, kimi tamamen
serbest brakm, kimi tek tarafl, kimi ift tarafl iradeye ve araya hkim veya ha
kemlerin girmesine balamtr. slmn bu konudaki tavr yledir: Tek tarafl
irade ile eini boama hakk kocaya aittir. Bu hak kocaya verilirken onun psiko
lojik zellikleri yannda mehri deme mecburiyeti -bir engel olarak- gznne
alnm, ayrca bu hakk uluorta kullanmamas iin de tedbir ve meyyideler ge
tirilmitir. Bu cmleden olarak "Allah Tel'nn boamay sevmedii" bildiril
mi, hiddet ve fke halinde boama geerli saylmam, boamann, kadnn en
ekici halinde yaplp yaplmadna -muteber olmas bakmndan, dikkat edil
mi, mesel hayzl iken boamann geerli olup olmad tartlmtr. Btn
bu engel ve tedbirlere ramen koca, serbest iradesi ile boamaya karar veriyor
sa ortada iyi geinip beraber olmay engelleyen ciddi bir durum var demektir.
Bu durumda boamay nleme veya geciktirmenin faydas bulunmad iin
araya mahkemeyi sokmak gerekli grlmemitir.
b) Evlenme akdi yaplrken kadn bu hakk istemi ve alm ise onun da, tek
tarafl irade ile boama hakk vardr.
c) Akit esnasnda bu hakk almam veya alamam bulunan kadn evlilik
hayatndan veya kocasndan memnun kalmaz, mutlu olamaz, hakszla maruz
kalr, evliliin amacn gerekletirmeye engel bir durum ortaya karsa, bunlar

ve benzeri hallerde- taraflardan herbiri (kar veya koca) durumu aile meclisine
(geni aile fertleri arasndan seilmi byklere, yaknlara) veya hkime
gtrebilirler. Meclis veya hkim ayrlma sebeplerini inceler ve hakl grrse, -
kar taraf istemese dahi- ayrlmaya karar verebilirler, bylece evlilik hayat
sona ermi olur. u halde yalnz erkein deil, kadnn da boama hakk vardr.
8. Miras: slm miras hakkn belirlerken akrabalk bann gcn, insana
dnya ve hiret hayatnda gelecek fayday, madd ve manev dayanma
ykmlln gznne almtr. Miras hakk bakmndan akraba guruba
ayrlr: Belli hissesi olanlar (ashbu'l-feriz), tek bana olduklarnda mirasn
tamamn, bir nceki akraba ile beraber bulunduklarnda onlardan kalan alan
lar (neseb) ve nisbeten uzak olan dier hsm ve akraba (zevi'l-erhm).
slm miras hukukunda kadnlara, erkeklerin aldnn yars kadar pay veril-
mesi tenkitlere konu olmutur. Halbuki mirasta kadnlarn pay daima erkeklere
nisbetle yar deildir. Mesel ocuklar ve ana babas bulunan birisi vefat
ettiinde mirasn altda birini anas ile babas alr; yani ana olarak kadnn pay,
babannkine eittir. Dede ve ninenin de -vris olduklarnda- durumlar ayndr.
Ana bir kardeler birden fazla ise mirasn te birini kadn erkek eit olarak pay-
larlar. Mirasta kadna, erkein ald payn yars kadar miras verildii durum-
larda ise dengeye riayet edilmi, gelir ile harcama ykmll arasnda dil
bir dengeleme yaplmtr. Kadn bekr olsun dul olsun, e olsun ana veya
karde olsun nafakasn temin yakn olan bir erkein borcudur. Ayrca dn
masraf, mehir verme ve diyet erkein ykmll iinde bulunduu gibi asker-
lik grevi de birinci derecede erkekle ilgilidir.
9. Diyet (kan bedeli) deme hkm: Bir kimse kaza yoluyla bir
bakasn ldrr veya yaralarsa yahut ldrme ve yaralama fiilini ergenlik
ana gelmemi bir ocuk veya akl hastas ilemi bulunursa, madurun aile
sine diyet (kan bedeli) denir. Bunu, ldrme veya yaralama fiilini ileyen
kiinin, yakndan uzaa doru erkek kan hsmlar ylda, taksit halinde
derler. lm halinde diyet yz deve, yahut ikiyz sr, yahut iki bin koyun...
gibi byk bir mebldr. stemeden birinin lmne veya sakatlanmasna se
bep olmu bulunan bir kimsenin hem bu mebl demesi gtr, hem de
dese bile onu mali adan sarsacaktr. slm bu durumda diyeti geni bir akra
ba erevesine yayarak u faydalarn hasl olmasn amalamtr:
a) deyecek olann yknn hafiflemesi,
b) Madurun zararnn hi deilse madd ynden telfisinin salanmas,
c) Akraba arasnda dayanma ve yardmlama uurunun gelimesi, akrabalk
balarnn glenmesi,
d) Bir nevi mal sigorta ve gvenliin kurulmas,
e) Akrabann birbirini grp gzetmesini, yanl davranlarda bulunma
malar iin yekdierini eitmesini ve uyarmasn salamas.

B. Ahlk Sonular
1. Sorumluluk: Bir hadiste Reslullah (s.a.) kocay, kary, dier aile fertlerini
sralayarak bunlarn her birinin kendisine emanet edilen bir sr gibi evinden,
iinden, bakp gzetmekle ykml bulunduu kiilerden ve eyadan sorumlu bu
lunduklarn, emanet duygu ve uuru iinde davranmalar gerektiini, bundan
sorguya ekileceklerini ifade buyurmutur (9). Buna gre ailenin her ferdi, aile
birliini koruma ve kollama , zerlerine den rol en iyi bir ekilde yerine ge
tirme, aile menfaatlerine ncelik verme hususlarndan ahlk olarak da sorumlu
bulunmaktadrlar.
2. Sayg: Bye sayg, ke efkat ve sevgi gsterilmesi konusunda pek
ok yet ve hadis vardr. Bir insann ileyebilecei en byk gnah Allah' inkr
etmek veya ona ortak komak, baka varlklara Tanr gibi itaat etmektir. Buna
ramen Kur'an- Kerim'de, ana baba Allah'a ortak kosa ve ocuklarn da buna
zorlasalar bile -onlara bu konuda itaat edilmemesi ve ortak koma yoluna gidil
memesi, fakat- ana babann yine de ho tutulmas, kendilerine sayg gs
terilmesi, yardm ve alkann esirgenmemesi istenmitir. (Ankebt, 29/8). Hadis
kitaplarnda "el-birru ve's-sla" adn tayan bir blmde, aada gelecek ola
na "sla-i rahim" ile burada sz konusu edilen; bata ana baba olmak zere
btn aile fertlerine iyi davranlmas, sayg ve sevgi beslenmesi, ilikilerde hukuk
ve ahlk kurallarnn inenmemesi mansndaki "birr" kavram ilenmi,
mslmanlar buna, hararetle tevik edilmilerdir. Tirmiz'den baz rnekler:
"Kklerimize efkat ve merhamet, byklerimize sayg gstermeyenler biz-
den deildir".
(Torunlarndan biri kucanda olarak hanelerinden karak yle buyurdu-
lar): "Ah ocuklar! Siz insan cimri ve korkak klar, bilgisiz brakrsnz(ana baba-
lar sizinle megul olarak, sizi dnerek byle olurlar), phe yok ki siz, Allah'n
bize sunduu ieklersiniz!"
(Benim on ocuum var, hibirini bir kere olsun pmedim diyen bir araba
kar): "efkat ve merhamet gstermeyene merhamet edilmez".
3. lgilenme ve yardm: slm ahlknda terimlemi olan bir ifade de
"slatu'r-rahim" dir. Rahim yakndan uzaa btn akrabay iine alr. Sla ise
"gerektiinde mal yardmda bulunmak, uygun aralklarla ziyaret etmek, hal ve
hatr sormak, ihtiya bulunduunda bedenen ve fikren yardmda bulunmak,
gler yz gstermek, dua etmek" gibi davranlar ihtiva etmektedir. Bir kuts ha
diste Allah Tel yle buyurmutur: "Ben Allah'm, bir admda Rahman'dr,
akrabal yarattm ve buna, ismimle ayn kkten olan bir isim verdim, akra
baln hakkn yerine getirene ltuflarda bulunurum, akraba ile alkasn kesen
lerden ben de alkam keserim" (10).
Hz. Peygamber,' akrabaya gerekli ilginin gsterilmesi ve yardmn yapl-
masn "karlk grme" artna balayanlan uyararak yle buyurmutur:"Sla
yapan, bunu karlk olarak yapan deildir, karlk grmedii halde yapandr".
9. Buhar, Cuma, 11; Nikh, 81; Mslim, mare, 20.
10. Tirmiz, Birr, 9.

4. taat: Aile iinde kklerin bir baka ahlk devi de byklere itaat et
mek, onlarn szlerine kulak vermek ve isteklerini yerine getirmektir. slmn ana
kaynaklarnda, bata ana babalar olmak zere byklere itaat etmeyi, isteklerine
kar gelmemeyi tevik eden saysz yet ve hadis vardr. Yukarda geen "irke
zorlama rneinde" de grld zere itaatin art, istein, emrin, tavsiyenin
dine ve ahlka aykr olmamasdr. Byle olursa itaat edilmez; yani bu istek ye
rine getirilmez, byn bu sz dinlenmez; ancak yine de ona kar saygda ku
sur edilemez.
5. Emzirme, bakm ve eitim: Annenin ocuu emzirmesi ve bakmn
yapmasnn, evlilik bann hukuk sonucu mu, yoksa ahlk sonucu mu olduu
konusu slm hukukular arasnda tartlm, farkl yorumlar ortaya kmtr.
Hukuk olup olmad konusundaki tartma bir yana braklrsa ahlk ve vicdan
ynden ocuu emzirmenin anneye dtn sylemek mmkndr. Emzirme
yalnzca besleme deildir; ocuu eitme ve karakterini oluturmann da bir
parasdr. Anne ile onun kadn yaknlarnn, k eitme ve ona bakma konu
sunda, yaratltan gelme zellik ve kabiliyetleri bulunduundan slm hukuku bu
dnemde velayet hakkn (hidne) onlara vermitir. Eler ayrlnca bu i anaya
dtne gre, beraber iken de onun bu vazifeyi stlenmesi en azndan ahlk
bir sorumluluktan kaynaklanmaktadr.
Ana babalar, nine ve dedeler, dier yal akraba bakma muhta hale gelirse,
onlarn bakmlarn salamak, kendilerine gerekli hizmeti vermek, buna gc ye-
ten en yakn akrabann kimi durumda hukuk, kimi durumda ise ahlk devi ol-
maktadr. Esasen nafaka kavram, gerekli bakm da iine almaktadr.
slm, ocuklarn eitiminden birinci derecede ana babay sorumlu tutmu,
onlarn iyi birer mslman insan olarak yetimeleri iin elden gelen gayreti
sarfetmelerini onlardan istemi, insann ocuunu eitme faaliyetini bir ibadet,
bir Cennete girme vesilesi klmtr:
Lokman sresinde, Hz. Lokman ile olunun ahsnda, eitimci bir baba ile
olu arasndaki rnek diyalog sergilenmi, eitimde takip edilecek usl ve
amalar konusunda nemli ipular verilmitir (Lokman, 31/16 vd):
man edenlere hitaben "...kendinizi ve aile fertlerinizi, yakt insanlar ve
talar olan ateten koruyun" (Tahrm, 66/6) buyurulmutur.nsanlar ilh ceza-
dan korumann belki de tek yolu, iyi bir din ve ahlk eitimi vermektir.
Bir hadiste "Kiinin ocuunu eitmesi sadaka vermesinden daha stn bir
ibadettir" (11) buyurulmutur.
yiye ynlendirme, kt olan davrantan alkoyma, eitme yalnzca dar
manda aile fertleri arasnda deil, btn akrabay iine alan geni aile iin de
sz konusudur; ailenin bykleri her frsatta kklerin eitimi ile megul olacak-
lardr.
6. Dua ve ibadet: Btn inananlar kardetir, birbirlerinin iyiliini, dn-ya
ve hirette mutlu olmalarn isterler, bunun iin yardmlar, dayanma iinde
11. Tirmiz, Birr, 33

bulunurlar. Bu yardmlama ve dayanmann bir dzen iinde yrmesi ve
amacna ulaabilmesi iin sosyal kurumlar olumutur, bunlarn en nemlisi ve
temeli ailedir. Aile, akraba, yakndan uzaa komu ve dierleri eklinde halka
halka genileyen sosyal balar btn insanlar, bir dzen, disiplin sevgi ve sayg
iinde birbirine balamakta, iinde ferdin kemle erime, olgunlama, insan
olma imknn elde edecei toplumu tekil etmektedir. Dayanma ve yar-
dmlamann madd olanlar yannda manev olanlar da vardr. Bunlardan
biri de dua ve ibadettir. Bir bakas iin dua edilecek, sevab onun olsun diye
ibadet yaplacaksa buna en nce lyk olan ana babadr, sonra dier yaknlar,
hocalar, iyilik edenler.. gelmektedir.
"nsan lnce, u nden baka ii ve kazanc sona erer:
a) Hayatta iken yapt ve kendisinden sonra devam eden hayr ve eser,
b) Kendisinden sonra insanlarn faydalandklar bilgi,
c) Arkasndan dua eden iyi evlat (12).
Hac vazifesini yapamadan, orucunu tutamadan vefat eden annesi adna bu
ibadetlerini yapmasnn caiz olup olmadn soran kadna, Hz. Peygamber(s.a.)
sorar: "Annenin birisine borcu olsayd onu der miydin?" Kadn "evet"
deyince ekler: "Allah'a olan bor denmeye daha lyktr" (13).
Hadislerin ak ifadesinden, ahirete gm bulunan ana baba ve dier akra-
baya yaplan dualarn, onlar namna eda edilen ibadetlerinin kendilerine fayda
verdii, geride kalanlarn byle bir ahlk vazifelerinin daha bulunduu
anlalmaktadr
V. Sonu
slm ailesi, bir dizi hukuk ve ahlk sonular douran, ykmler getiren
madd ve manev balarn birbirine balad fertlerden olumaktadr. Bir at
altnda otursunlar oturmasnlar akrabalk ba ile bal bulunan birok kiiyi
iine almaktadr. Bu geni ereve iinde birbirine sevgi ve sayg ile bal bulu-
nan, karlk beklemeden yardmlaan ve dayanan, bu sayede huzura, gvene
ve mutlulua kavuan fertlerin meydana getirdii aileler birbirine eklenerek re-
fah ve fazilet toplumunu oluturmaktadrlar. te insan, ancak byle bir aile ve
toplum iinde kendini bulabilecek, ftr yapsnda bulunan kemli ger-
ekletirebilecek, meleklerin gpta ettii ycelik ve derinliklere erebilecektir.
Byle fertleri ve aileleri ieren toplum ayn zamanda btn insanlar iin bar,
gven ve huzur unsuru olacaktr.
12. Buhar, Vasiyet, 14; Tirmiz, Ahkm, 36.
13. Mslim, Siyam, 55; Nesa, Mensik, 7, 11, 13.
SLAM ALE HUKUKU

Prof. Dr. Hamza Aktan
Atatrk niversitesi lahiyat Fakltesi retim yesi
Giri
Hz. Peygamber'e (s.a.) grevinin verildii zaman kesitinde Arap yarma-
dasnda tedenberi sregelen aile hukuku ile ilgili birtakm uygulamalar, rf ve
adetler mevcuttu. slm ile bu geleneklerin pek ou yrrlkten kaldrlm veya
baz tashihlerle kabul edilmitir.
Kadna hibir hak tanmayan, kadn miras haklarndan mahrum ettii gibi
stelik onu mirasa konu edinen cahiliye rf kkten deitirilerek kadna ailenin
bir yesi; evlat, e ve ana sfatyla birtakm haklar ve ykmllkler getirilmitir.
Szgelimi slm, mehir demeksizin kiilerin kendi kzlarn ya da velayetleri
altndaki kadnlar takas etmeleri anlamndaki "nikhu'-ir", kiinin babasnn
vefatndan sonra dul kalan vey anasyla evlenmesi geleneini ifade eden
"nikh'1-makt" ve iki kz kardele ayn anda evli bulunma "el-cem' beyne'l-
uhteyn" geleneini, evlat edinme messesesini tamamen kaldrmtr. Kadnn
velisi tarafndan alnan mehri kadna ait bir hakka dntrerek, snrsz
boanma hakkna snr koyarak, kocann karsna yaklamayacana yemin etme-
si halinde yeminde srara sre koymayan cahiliye rfne mukabil drt aylk
sre (l sresi) koyarak, zhar talak kabul eden gelenei iptal edip zharn sa-
dece yemin olduunu beyan ederek, boanan veya kocas len kadnlarn iddet
mddetlerini belirleyerek, mirasya vasiyet yaplmayacan, vasiyet miktarnn
terekenin te birini aamayacan, kadnlarn ve ocuklarn miras olduk-
larn ve mirastaki paylarn beyan ederek ... bir takm tashihlerde bulunmutur.
slama gre aile toplumun en kk birimini oluturan din ve sosyal bir ku-
rumdur. nk aile nesebi sahih ocuklarn vcut bulduu, bytlp terbiye
edildikleri, fertlerin kendilerini gayri meru ilikilerden koruyabildikleri, akra-
balk balarna vcut, veraset haklarna imkn vererek toplumu ahlaken ve iktisa-
den kntye uramaktan alkoyan yegne messesedir.
Kur'n'da "Eer (kendileriyle evlendiiniz takdirde) yetimlerin haklarna ri-
ayet edememekten korkarsanz beendiiniz (size helal olan) kadnlardan ikier,
er, drder nikahlayn" (1), "Aranzdaki bekrlar, klelerinizden ve cariyeleri-
nizden iyi davranl olanlar evlendirin" (2) buyurularak nikahlamann ve
1. Nisa, 4/3.
2. Nr, 24/32.

nikhlanmann emredilmi olmasyla Hz. Peygamber'in (s.a.) "Nikahlannz
oalnz. Ben dier mmetlere gre daha ok olmanzla iftihar ederim" (3),
"Nikh benim snnetimdir. Kim benim snnetimden yz evirirse benden
deildir" (4) buyurmu olmas slmda ailenin din bir messese olduunu
ifade eder. "Aile kutsal bir messesedir" sz bu fikrin deiik bir ifadesidir.
A. Ailenin Kuruluu
Ailenin kuruluunda ilk safha kadn veya erkek tarafnn evlenme niyet ve ar-
zusunu bir teklif eklinde kar tarafa iletmesiyle balar. slm hukuk terimi olarak
bir tarafn kar tarafa evlenme niyet ve arzusunu bildirmesine "htbe" denil-
mitir. Bu niyeti aklayan taraf genellikle erkek olduundan "htb", teklife mu-
hatap olan taraf da genelde kadn olduundan "mahtbe" adn alr. Trkede
htbe terimi nianll ifade eder.
a) Nianlanma
Htbe (nianlanma) bir tarafn kar tarafa evlenme niyet ve arzusunu
aklamasyla balar. Kar tarafn bu teklifi ya reddetmesi veya kabul etmesi ha-
linde nihayet bulur.
Evlilik teklifi alm olan tarafa teklifi reddetmedii srece baka biri ta-
rafndan evlilik teklifinde bulunulmas caiz deildir. Zira Hz. Peygamber (s.a.)
"inizden hi kimse kardeinin pazarlk etmekte olduu eyi almaya teebbs
etmesin ve iinizden hi kimse din kardeinin evlenme teklif ettii kadna, ilk
teklifte bulunan vazgemedike evlenme teklif etmesin" (5) buyurmutur.
Nianllk taraflarn birbirlerine baz demelerde bulunmalarn icap ettir-
miyorsa da taraflar birbirlerine, zellikle erkek taraf kz tarafna rfe gre bir
takm hediyelerde bulunmu ve hatta mehrin bir ksmn veya tamamn pein
olarak demi olabilir. Bu artlarda nianllardan biri veya her ikisi lm ya
da niann bozulmasna karar verilmise niann bozulmasndan dolay madd
kayba urayan taraf zararlarnn tazminini talep edebilecek midir? Fakihler taz-
min edilecek zarar daha nce erkek tarafndan denmi olan mehir ile
karlkl verilmi hediyeler bakmndan ayr ayr incelemilerdir.
Erkek pein olarak verdii mehri ya misliyle, ya aynen, ayn mevcut deilse
kymetiyle tazmin ettirebilir. Fakihler arasnda bu konuda ittifak vardr. Zira me-
hir bir izdiva bedelidir. Nianllk izdiva ile tamamlanmaynca ald mehir
zerinde kadnn herhangi bir hakk olamaz.
ki tarafn birbirlerine verdikleri hediyelerin geri alnp alnamayaca konu-
sunda ihtilaf edilmitir. Haneflere gre hediyeler hibe hkmnde olduundan
4. Buhar, Nikh, 1: Mslim, Nikh, 5.
5. Buhar, Nikh, 45; Mslim, Nikh, 28.

nian bozulsa dahi kar tarafn harcayp tkettii, bakasna devrettii,
deitirdii, baka ekil verdii hediyeler geri alnamaz. Ancak verilen hediye
kar tarafn elinde aynen mevcutsa kerahetle birlikte alnabilir. afilere gre
ise her halkrda aynen mevcutsa aynen, aynen mevcut deilse kymetiyle geri
alnabilir. Maliklere gre ise nian kimin bozduu dikkate alnr. Nian bozan
erkek ise kadndan hibir ey talep edemez. Nian bozan kadn ise erkek, verdii
hediyeleri aynen veya kymetiyle talep edebilir.
Nian bozan taraftan madd kayplarn tazmini dnda ayrca manev tazmi-
nat talep edemez. Ancak son dnemlerde Dr. Mustafa Es-Sib gibi baz
mellifler sebepsiz olarak nian bozan tarafn manev tazminat demesi fikrin-
dedirler.
Nianlanma safhasyla kurulu aamasna giren aile, taraflarn bizzat kendile-
rinin veya velilerinin hr iradeleriyle ya" da vekilleri marifetiyle bir nikh ak-
diyle kurulur.
b) Nikh
Aile evlenecek olan kadn ve erkein kendi hr iradeleriyle oluur. Hanef
mezhebine gre kil ve bali olan erkek ve kadnn muvafakatlan alnmadan
velileri ya da bakalar tarafndan nikahlanm olmalar balayc olmaz; muvaf-
akat etmedikleri takdirde nikh geerli deildir.
Bir ailenin hukuken vcut bulmas ancak sahih bir nikh ile mmkndr. Kar
ve kocann meru olarak birlemesine imkn veren sahih bir nikh da taraflar-
dan birinin icb (evlilik teklifinde bulunmas), dierinin bu teklifi kabul etme-
siyle vcut bulur. Sahih olmayan fasit veya btl nikh ile ailenin olumas
mmkn deildir. Baka bir deyile slama gre rknleri ve shhat artlar be-
lirtilmi bir tr nikh vardr.
Nikhn rknleri evlenecek taraflardan biri, genellikle rfmze gre evlene-
cek olan erkek tarafndan kadna evlenme teklifinin yaplmas; icbta bulunmas,
kadnn da bu teklifi kabul etmesinden ibarettir. Rkn eksik olan yani icb ve
kabuln bulunmad nikh btldr, yok hkmndedir. Buna mukabil nikhta iki
mslman erkek ahidin, veya bir mslman erkek ile iki mslman kadn
ahitlerin hazr bulunmalar arttr. ahitlerin bulunmamas, ahitlerin hepsinin
kadn olmas, bir gayri mslimin ahit olmas gibi nikhn artlarndan biri eksik
olursa nikh fasit olmu olur. Eksik artlar telafi edilerek nikha shhat ka-
zandrlabilir.
Nikhta ahitlerin bulunmas art "ahitsiz nikh olmaz" (6) hadisine istinad
eder. Ayrca Hz. Peygamber'in (s.a.) "ahitsiz evlenen kadn zina etmi olur" (7)
buyurduu rivayet edilmitir. Gayri mslimin mslman zerine velayeti caiz ol-
madndan nikhta ahitliinin de caiz olmad hkmne varlmtr. Ancak
6. Buhar, Nikh, 8.
7. Ahmed, IV, 78.

mslman bir erkekle evlenen kadn ehl-i kitap bir gayri mslim ise gayri
mslimin ahitlii caiz olur denilmitir. Bu durumda gayri mslimin ehadeti is-
pat gcne sahip olmazsa da nikhn shhati iin yeterlidir.
1. Nikhta Gaye
Nikh nesebi sahih ocuklar edinmek, nefsi fuhiyattan, gayri meru
ilikilerden korunmak, ocuklarn eitim ve retimini salamak gibi ulv mak-
satlara hizmet eden bir messesedir. Bu gayeye hizmet etmeyen nikh, ekil
artlar yerine gelmi olsa kazaen caiz grnse bile diyaneten caiz deildir. Hz.
Peygamber (s.a.), "Sadece nefsi arzularn tatmin iin evlenenlere Allah lanet
etsin" (8) buyurmutur. Flrt yapma, bir sre birlikte yaayp sonra boama ni-
yeti gizlenerek kylan nikhlar diyaneten caiz deildir.
Hz. Peygamber'in (s.a.) "Nikh benim snnetimdir. Kim benim sn-
netimden yz evirirse benden deildir" (9) buyurmas, Kur'n'da nikhn emir
ifade eden bir ifadeyle tavsiye edilmi olmas (10) normal artlarda nikhn
snnet, evlenmedii takdirde gayri meru ilikilerden kendini alamayacandan
korkanlar iin vacip, evlilik hukukuna, zellikle kadnn evlilik hukukundan doan
haklarna riayet edemeyecek olanlar iin ise mekruh olduu ictihad edilmitir.
Kur'n'da "Eer (kendileriyle evlendiiniz takdirde) yetimlerin haklarna riayet
edememekten korkarsanz beendiiniz (size helal olan) kadnlardan ikier,
er, drder nikahlayn. Hakszlk yapmaktan korkarsanz bir tane nikahlayn"
(11) buyurulmu olmas evliliin adalet artyla tavsiye edildiini ifade etti-
inden adalet artn yerine getiremeyecek olanlar iin evlenmenin mekruh
olduu hkm karlmtr.
2. Evlenme Ehliyeti
Ailenin normalde kil ve bali olmu erkek ile kadn arasnda vuku bulan bir
evlilik akdi ile kurulaca tabiidir. Ancak istikbalde evlilikten beklenen maksatlara
hizmet edecei beklenen bir evliliin taraflar henz bula ermemiken velilerinin
mutabakatyla teesss etmesinin caiz olup olmayaca konusunda ihtilaf
edilmitir.
Cumhurun grne gre kkler her ne kadar kendi iradeleriyle evlenmeye
ehil deilseler de birbirlerine denk olan ve gelecekte sonular itibaryla verim-
li bir evlilik srdrecekleri umulan ocuklarn velilerinin mutabakatyla nikh-
lanabilecekleri, ayn maksatlarla bir kn velisi tarafndan bula ermi bir
8. El-Hind, Kenz'l Umml, I-XVI, Beyrut, 1399/1979, IX, 661.
9. Buhari, Nikh, 1.
10. Nisa, 4/3; Nr, 24/32.
11. Nisa, 4/3.

kiiyle evlendirilebilecei ictihad edilmitir. Velileri tarafndan evlendirilen
kklerin, bula erdiklerinde bu nikh kabul edip etmeme muhayyerliklerinin
olup olmad konusunda nikh kydran velilerin statsne gre farkl
hkmler olmakla beraber genellikle muhayyerlik hakk tannmaktadr.
Buna mukabil Osmanl el-Bett, bn brme ve Ebu Bekr el-Esam gibi baz
fukaha kklerin velileri tarafndan evlendirilmelerinin caiz olmad g-
rndedirler. Onlara gre kklerin evlendirilmelerinden evlilik hukukunun
douraca sonular beklenemez. Kur'n'da mealen "Evlilik ana kadar yetim-
leri (gzetip) deneyin" (12) buyurularak evliliin bir ann bulunduunun be-
yan edilmi olmas kklerin evlendirilmelerinin caiz olmadn ifade eder.
Kklerin velileri tarafndan nikhlanabilecekleri gr zamanla suistimal
edildiinden 1336/1917 tarihli Hukk-u Aile Kararnamesi'yle evlenme yana
bir snr getirilmi ve velilerin yetkileri kayt altna alnm, kararnamenin 7.
maddesiyle 12 yan tamamlamam erkek ocuk ile 9 yan tamamlamam kz
ocuklarn hibir kimse tarafndan evlendirilemeyecei hkm getirilmitir. Ka-
rarnamenin esbab- mucibe lyihasnda, asrlardan beri devam edegelen ac
tecrbeler nda bn brme ve Ebu Bekr el-Esamm'n grnn tercih
edildii ifade edilmitir. 1923 ylnda Msr'da karlan 56 numaral kanun ile
kzlarn 16 yandan, erkeklerin 18 yandan kk olarak evlendirilmeleri hukuken
geersiz saylmtr.
3. Nikhta Velayet
Nikhta kklerin veya bali olmu olsa dahi kadnn velisinin muvafa-
katinin lzumuna iaret eden "Velisiz nikh olmaz" hadisiyle kil ve bali ol-
mayanlarn nikhna mutlaka velilerinin muvafakat etmesi vacip kabul edil-
mitir. Bu konuda icma vardr. Kendi iradesiyle evlenmekten aciz olan bula
ermemi kklerin, akl dengesi bozuk olan mecnun ve matuhlarn velileri ta-
rafndan evlendirilmeleri lzumu aktr. Velilerin muvafakatalarnn aranmas
lzumunu ifade iin "vacip velayet" terimi kullanlmtr. afi mezhebine gre
ayn hadisten karlan hkmle kile ve blia olsalar dahi btn kz ve
kadnlar velisiz evlenemezler. Baka bir deyile kadnlarn evlenmelerinde bir
velinin bulunmas her halkrda vaciptir.
Haneflere gre asabe snfndan kimse yoksa anne ve anne tarafndan
hsmlar velayet hakkn kullanabilirler. afii mezhebine gre ise asabe s-
nfndan kimse yoksa velayet hakk amme otoritesinin mahalli temsilcisi olan
kdiye intikal eder. Zira Hz. Peygamber (s.a.) "Ben velisi olmayann velisiyim"
(13) buyurmutur.
Hanefi mezhebine gre kile ve blia kz ve kadnlarn evlenmelerine veli-
lerinin muvafakatinin alnmas vacip deil menduptur. Hanefi fkhnda bu tr
velayet iin "velayet-i nedb" terimi kullanlmtr.
12. Nisa, 4/6.
13. Ahmed b. Hanbel, IV, 133.

Ancak Hanefi muhitlerde dahi Hz. Peygamber'in (s.a.) ve ashab- kiramn
kendi kzlarn evlendirirken veli sfatyla nikha muvakafatlarn bildirmeleri ve
bu snnetin devam edegelmesi sebebiyle kzlar ve kadnlar hibir zaman velile-
rini dlayarak evlenmi deillerdir.
1336/1917 tarihli Hukuk-u Aile Kararnamesi'nin esbab- mcibesinde,
kylm bir nikhn veli tarafndan sonradan iptal ettirilmesine kap amak ter-
cih edilmemi, en az 17 yan ikmal etmi bir kz veya kadn velisinden haber-
siz evlenmek isterse nikh kyacak resmi makam tarafndan kadnn velisine du-
rumun bildirilmesi gerektii belirtilmi ve kararnamenin 8. maddesinde key-
fiyetin, kadnn velisine tebli edilecei, veli itiraz etmedii veya itiraz vrid
grlmedii takdirde izdivaca msade edilecei hkm getirilmitir.
4. Evlilikte Denklik
"Kefet" terimiyle de ifade edilen denklik fakihler arasnda tartmaldr. Ev-
lilikte denklik erkein kadna denk olup olmad noktasndan aratrlr, erkek
evlenmeye arzulu olduu takdirde kadnn erkee denk olup olmad dikkate
alnmaz. Buna mukabil kadn dengi olmayan bir erkekle evlenmise velisi bu
nikh feshettirmek hakkna sahip olur.
Kefet messesesinin mesnedi olarak "Kureyliler birbirlerine denktirler"
(14), "Araplar birbirlerine denktirler" (15) hadisleri gsterilmitir.
Buna mukabil Hz. Peygamber'in (s.a.) halasnn kz Zeyneb bt. Cah' azadl
klesi Zeyd b. Harise'ye nikahlamas, keza ashabdan baz zevatn velisi bulun-
duklar kz ve kadnlar kfv olmayan erkeklerle evlendirmi olmalar ayrca
"Mminler tarak dii gibi birbirlerine denktirler" (16), "Takva dnda Arabn
Arap olmayana stnl yoktur" buyurmas, Kur'n'da "Biz sizi bir erkekle bir
kadndan yarattk... Muhakkak ki Allah katnda en deerli ve en stn olannz
O'ndan en ok korkannzdr" (17) buyurulmu olmas btn mslmanlann iz-
diva konusunda birbirlerine denk olduklar hkmne kaynaklk etmitir.
Mslman olmayan bir erkein mslman bir kadna denk olmad husu-
sunda icma vardr. Bunun dndaki farkllklarn denklii bozup bozmad ko-
nusunda ihtilaf edilmitir. Hanef mezhebine gre bir erkek evlenecei bir
kadnda,
1. Din ve takva ynnden,
2. Nesep ynnden,
3. Zenginlik bakmndan,
4. Sanat itibaryla,
5. Hrriyet itibaryla
14. el-Hind, XVI, 318-319.
15. el-Hind, XVI, 319.
16. el-Hind, XVII, 318.
17. Hucrat, 49/13.

denklikler, yaknlklar aramaldr. Bu denklik alanlarnn neyi, ne lde ifade et-
tikleri konusunda farkl grler vardr.
c) Evlenme Manileri
slm hukukunda evlenme manileri kan hsml, shr hsmlk, st emmeden
doan hsmlk, bir kadnn bakasyla evli olmas, bir erkein drt kadnla evli
bulunmas, din fark ve talakla boam olmaktr. Bunlarn bir ksm ebed,
bir ksm muvakkat mnilerdir.
1. Karabet: Kan hsml olarak da ifade edebileceimiz karabet ebed ha-
ramlk sebebidir. Kur'n'da karabet sebebiyle kimlerin haram olduu tafsilatl
olarak beyan edilmitir (18). Buna gre:
1. Bir erkee kendi kzlar,
2. Anas ve baba ve ana tarafndan btn neneleri,
3. Ana ve babann fru, yani z kardeleri ile bababir ve anabir kardeleri,
bunlarn ocuklar ve torunlar,
4. Dede ve nenelerin fru, yani halalar ve teyzeleriyle ana ve babann hala
lar ve teyzeleri haramdr. Ancak bu drdnc snfn ocuklaryla yani hala ve
teyze kzlar, amca ve day kzlar ile evlenmek haram deildir.
2. Shr hsmlk: Duruma gre shr hsmlk ebed veya muvakkat ha-
ramlk sebebidir. Shr hsmlk evlenen kadn ve erkein birbirlerinin kan
hsmlaryla aralarnda vcut bulan haramlktr. Ebed haramlk sebebi olan
hsmlk Kur'n'da aklanmtr (19). Buna gre bir erkee, evlendii kadnn
anas yani kaynanas shr hsmlk sebebiyle haramdr. Kii evlendii kadn ile
cins ilikide bulunmadan ayrlm olsa bile kaynana damada ebediyyen haram
olur. Buna mukabil bir erkek, evlendii kadn ile cins ilikide bulunmu ise o
kadnn baka kocadan kzn ebediyyen nikhlayamaz. Ancak ilikide bulunmadan
ayrlk vaki olmusa ayrld kadnn kz ile evlenebilir.
Ayn ekilde bir kiiye olunun kars yani gelini shr hsmlk sebebiyle ebe-
diyyen haramdr. Birbirleriyle evli bulunan kadn ve erkee birbirlerinin usl ve
fru haramdr. Yani kaynvalidelerin analar ve neneleri damada, kayn-
pederlerin babalan ve dedeleri geline haramdr.
Bir erkek ile baldz yani evli bulunduu kadnn kz kardei arasnda muvakkat
bir shr haramlk mevcuttur. Kii evli bulunduu kadn boayp kadn idde-tini
bitirmeden veya evli bulunduu kadn lmeden baldzyla evlenemez. Baka bir
ifadeyle kii ayn anda iki kz kardele nikhl bulunamaz. Kur' n' da bu hkm
ak olarak ifade edilmektedir (20). Bir kadn ile halas ve bir kadn ile
18. Nisa, 4/23.
19. Nisa, 4/23.
20. Nisa. 4/23.

teyzesinin ayn anda bir erkekle nikhl olmalarnn haram olduu da hadis ile
sabittir (21). Kur'n'da belirtildiine gre babalarn ve dedelerin evlendikleri
vey-analar ve vey neneler de kiiye ebediyyen haramdr (22).
3. St hsml: St hsml da kan hsml gibi ebed haramlk sebebi
dir. St hsmlnn vcut bulmas iin ocuun anas dnda bir kadn st
emme mddeti iinde mam- zam'a gre bir yudum, mam afi'ye gre be
ayr defa doyuncaya kadar emmi olmaldr. St emme mddeti Ebu Yusuf ve
mam Muhammed'e gre iki, mam- zam'a gre ikibuuk ya yani otuz aydr.
Bu sre dolduktan sonra yani ocuk otuz aylk olduktan sonra bir kadn emmi
olsa st hsml vcut bulmaz.
Kan hsml sebebiyle haram olan btn hsmlar st hsml sebebiyle
de haram olur. Mesel st emen erkek ocua st anas, st nenesi, st kz
kardeleri, st yeeni, st halas ve st teyzesi haram olur. Buna mukabil st
emen bir kza da st babas yani stn emdii kadnn kocas, st dedeleri, st
erkek kardeleri, st yeenleri, st daylar ve st amcalar haramdr. Zira Hz.
Peygamber (s.a.) "Kan hsml sebebiyle haram olanlar st hsml sebebiyle
de haram olur" (23) buyurmutur.
St hsml sadece emen ocuk ile emziren kadn ve o kadnn kan
hsmlar arasnda vcut bulur. Emen ocuun kan hsmlaryla emziren kadn
arasnda st hsml sz konusu olmaz. Buna gre st emen ocuun z
kardeleri ile st kardeleri birbirleriyle evlenebilirler. Ayn ekilde st emen
ocuun babasyla st anas, anasyla st babas arasnda st emme(rad) sebe-
biyle haramlk vcut bulmaz.
Ayn kadndan st emen btn ocuklar da birbirlerinin st kardei olurlar
ve ayn kadndan st emmi muhtelif aileden olan ocuklar birbirleriyle evlene-
mezler.
4. Bakas yl a evl i ol ma: Bi r kad n evl i ol duu srece kocas ndan baka
btn erkeklere haramdr. Kadn kocasndan boanm olsa dahi iddetini bitir
medii srece kendisini boayan kocasndan baka btn erkeklere haramdr.
Tabii ki bu haramlk muvakkattir, yani geicidir. Kadn kocasndan boand
veya kocas ld takdirde iddetini bitirdikten sonra evlilik manii bulunmayan
bir erkekle evlenebilecektir (24).
5. Drt kad nl a evl i bul unma: Bi r erkei n drt kad ndan fazl as yl a evl i
bulunamayaca hkm Kur' n' da beyan edilmitir (25). Kadnlardan biri l
medike veya boam ise boad kadnn iddeti bitmedike baka bir kadnla
evlenemez. Drt kadnla evli bulunmak, beinci kadnla evlenmek iin muvakkat
bir haramlk sebebi olur.
21. Buhari, Nikh, 27; Mslim, Nikh, 37.
22. Nisa, 4/23.
23. Buhari, Nikh, 20; Mslim, Rad, 1.
24. Nisa, 4/24.
25. Nisa, 4/3-

6. Din fark: Kur'n'da bir mslman erkein semav din ehli (ehl-i kitap)
olmayan mrik kadnlarla evlenmesinin caiz olmayaca aklanmtr (26).
Ayet-i kerimenin ibaresinden de anlalaca zere kadnn mrik oluu geici
bir evlilik maniidir.
Kadn ehl-i kitap olursa mslman bir erkekle evlenmesinin caiz olaca
Kur'n'da belirtilmitir (27).
slmdan baka hangi dine mensup olursa olsun bir gayri mslim erkein
mslman bir kadnla evlenmesi caiz deildir. Bu hkm "Ey iman edenler!
Mmin kadnlar hicret ederek size geldii zaman onlar imtihan edin. Allah on-
larn imanlarn daha iyi bilir. Eer siz de onlarn inanm kadnlar olduklarn
renirseniz onlar kfirlere geri dndrmeyin. Bunlar onlara helal deildir.
Onlar da bunlara helal deildir (28) mealindeki yetten karlmaktadr. Kocalk
aileye reislik hakk saladndan mmin bir kadnn, hem ahs hem dnyaya
getirecei ocuklar zerinde bir gayri mslimin hakimiyeti kabul edilemez
gr zerinde icma vaki olmutur.
7. talakla boam olma: Koca evli bulunduu kadn en ok iki defa
boayp tekrar ric'at edebilir veya yeni bir nikhla evlilii tekrarlayabilir. Ayn
kadn defa boad takdirde artk o kadna ric'at etmesi veya yeni bir nikh
ile evlilii tekrarlamas haramdr. Bu haramlk, kadnn normal artlarda hr
iradesiyle vuku bulacak baka bir erkekle evlilii, bu evlilikten de normal
artlarda boanmas veya kocasnn lm gibi sebeplerle dul kalmas haline
kadar devam eder. Byle bir durumda kadn kendini daha nce defa
boayan kocayla evlenebilir. Kadnn baka bir erkekle normal artlarda evlen
mesi ve olaylarn tabii seyri iinde dul kalmas art iin "hlle" terimi kul
lanlmtr. Bu hususta Kur'n'da "Boama iki defadr. Ya iyilikle tutmak (geri al
mak), ya da gzel ve adaletli biimde salvermektir... Eer erkek, kadn nc
defa boarsa ondan sonra kadn bir baka erkekle evlenmedike onu almas ken
dine helal olmaz" (29) buyurulmutur.
d) Aile Fertlerinin Haklar
Ailenin yeleri birtakm hak ve grevlere sahiptirler. Bunlar balk altnda
zetlenebilir:
1. Kar-koca haklar: Ailenin iki nemli tarafn oluturan kar ile ko-
cann Allah'n koyduu snrlar iinde birbirlerine kar haklar ve ykm-
llkleri mevcuttur.
26. Bakara, 2/221.
27. Mide, 5/5.
28. Mmtehine, 60/10.
29. Bakara, 2/229.

Kocann kars zerindeki haklar Kur' n' da melen yle ifade edilmitir:
"Erkekler kadnlar zerinde idareci ve hakimdirler. nk Allah birini (cihat,
imamet, ile reislii gibi hususlarda) dierinden stn klmtr. Bir de erkekler
mallarndan (kadnlarna) harcamaktadrlar. yi kadnlar (Allah' a) itaatkrdrlar
ve Allah kendilerini koruduu sebeple kocalarnn gyabnda rz ve mallarn
muhafaza ederler. Fenalk ve geimsizliklerinden korktuunuz kadnlara gelince
nce kendilerine t verin. t kr etmezse kendilerin yataklarnda yalnz
brakn. Yine dinlemezlerse (hafife) dn. Size itaat ettikleri takdirde kendile-
rini incitmeye bir bahane aramayn. nk Allah ok ycedir, ok byktr"
(30).
Bu yetten istidlal ile fukaha kadnn kocasna kar grevlerini u balklar
altnda sralamlardr:
1. Kadn kocann evlilik hukuku ile ilgili makl ve meru emir ve isteklerini
kabul etmelidir.
2. Kocann kendi imknlar lsnde hanmnn ikmetine ayrd evde
oturmaldr.
3. Kocasnn bilgisi dnda evden ayrlmamaldr.
4. Kocasnn bilgisi dnda yabanc kiileri evine almamaldr.
5. Kocasnn istek ve arzularn er' ve bnyev bir engel olmad srece,
mazeretsiz reddetmemelidir.
6. Kocasnn maln, rz ve namusunu korumaldr.
yet ve hadislerde beyan edilen hkmlere gre kadnn evlilik hukukundan
doan haklan da u balklar altnda zetlenebilir:
1. Kocasndan ikamet edecei bir evi temin etmesini talep eder.
2. Evlilik devam ettii srece, boanmay takiben iddet bekledii sre iinde
kocasndan rfe uygun olarak nafaka alr.
3. denmemi mehir (mehr-i meccel) alacan kocasndan talep edebilir.
4. Ana ve babasnn bakm ile ilgilenmek zere evden kabilir, hsm ve ak
rabalarn ziyaret edebilir, onlar evinde arlayabilir.
5. Evlilik fesih veya talakla sona ermi olsa dahi bir baka evlilik yapmad
srece kk ocuklarna bakma (hdne) hakk vardr.
6. Evl i l i k sona erdi kt en ve i ddet i ni bi t i rdi kt en sonra di l edii t akdi rde
ocuunu ncelikle emzirme hakkna ve bakalarnn talep ettiinden (ecr-i mi
sil) fazla olmamak kaydyla emzirme creti talep etme hakkna sahiptir.
7. Evlilik devam ettii srada vefat eden kocasna miras olma hakk.
8. Kocasyla zevci mnasebette bulunmay talep hakk (31).
2. Mehir: slm aile hukukunun cahiliye rfnden slah ile kabul ettii me-
hir messesesi terim olarak erkein nikh sebebiyle kadna demekle mkellef
olduu para veya mal ifade eder. Cahiliye rfnden kadnn velisi tarafndan
alnan mehir slmda kadnn hakk olarak kabul edilmitir. Hz. Musa' nn
30. Nisa, 4/34.
31. Bk. Bakara, 2/233; Talak, 65/6.

eriatnde de kabul edilmi olan bu messese beer aile hukuku sistemlerinde
ngrlmemitir.
Kur'n' Kerim'de "Kadnlara mehirlerini gnl rzasyla verin" (32), "(Ba-
kalaryla evli olmayan kadnlardan) namuslu olan ve zina etmeyenleri mallanzla
(mehirleri vererek) istemeniz size helal klnd" (33) buyurulmu olmas mehrin
slmda vazgeilmez bir messese olduunu ifade eder. Hz. Peygamber (s.a.)
hanmlarnn hepsini mehirlerini deyerek tezvi etmi, kzlarn da mehir tayin
ederek evlendirmitir.
Mehrin miktarnda esas l, kadnn babasnn hsmlar olan kadnlar
arasnda yata, gzellikte, bakirelik veya dullukta, zenginlik veya fakirlikte, kendi
benzeri olan kadnlarn mehirleridir. Babasnn hsmlar arasnda kendi benzeri
yoksa muhitte kendi benzeri kadnlarn mehirleri l kabul edilir. Buna
"mehr-i misil" ad verilmitir. Nikh srasnda hi mehirden sz edilmi olmasa
bile kadn evlendikten sonra mehr-i mislini talep edebilecektir.
Nikh srasnda taraflar mehr-i misil yerine kendi tayin ettikleri mehrin
denmesini kararlarabilirler. Taraflarn kendi tayin ettikleri mehire"mehr-i
msemma" ad verilmitir. Mehr-i msemma on dirhemden veya on dirhem
deerinde bir maldan daha az olamaz. Zira Hz. Peygamber (s.a.) "On dirhem-
den az mehir olmaz" (34) buyurmutur. Mehr-i msemmann st snr tayin
edilmemitir. Kur'n'da "Eer bir ei brakp da yerine baka bir e almak ister-
seniz onlardan birine yklerle mehir vermi olsanz dahi hibir eyi geri al-
mayn" (35) buyurulmu olmas mehrin st snrnn bulunmadn ifade eder.
Taraflarca tayin edilen mehr-i msemmann tamamnn defaten denmesi
art deildir. Bir miktar hemen, kalan miktar da ileride denmek, tamam
pein denmek veya tamam ileride denmek zere anlama yaplabilir. Pein
denen ksma "mehr-i muaccel", ileride denmesi kararlatrlm olan ksmna
da "mehr-i meccel" ad verilmitir. Meccel mehirin vadesi nikhn ayrlk
veya lmle sona erdii tarihe kadar uzayabilir. Evlilik ayrlkla sona ererse me-
hir muacceliyet kesbeder ve hemen denmesi gerekir. lm de mehrin hemen
denmesini gerektirir. Koca ldnde kadn isterse denmemi mehir mik-
tarn alacakl sfatla terekeden alr, ayrca miras olur. Eer kadn lrse len
kadnn miraslar kadnn kocasndan denmemi mehri talep edebilecekler-
dir.
Mehir tayin edildikten sonra kadn mehri almaktan vazgeebilir. Bu takdirde
koca mehir deme borcundan ibra edilmi olur. Kadnn mehir alacandan
vazgeebilecei Kur'n'da belirtilmitir: "Mehir tayin ettikten sonra (bir mik-
tarnn denmemesi iin) karlkl anlamanzda size gnah yoktur" (36), "Eer
gnl holuu ile o mehrin bir ksmn size balarlarsa onu da afiyetle yiyin"
(37).
32. Nisa, 4/4.
33. Nisa, 4/24.
34. Mevsl, el-htiyr, Msr, tarihsiz, III, 100.
35. Nisa, 4/20.
36. Nisa, 4/24.
37. Nisa, 4/24.

3. Nafaka: slm aile hukukunda nafaka, kan nafakas, ocuk nafakas, ebeveyn
nafakas, akraba nafakas olmak zere drde ayrlr. Bu ifadelerden de
anlalaca zere nafaka borlular koca, ata, evlatlar ve yakn hsmlardr.
a) Kar nafakas: Nikhtan sonra kile ve balia olan kadn evlilik hayatn
srdrmek zere kocasnn ikmetine tahsis ettii eve geldii andan itibaren ko
casndan nafaka talep etmeye hak kazanm olur. Normal evlilik ilikileri devam
ettii srece kadn her halkrda nafakasn alacaktr. Kur'n'da kadnlarn yeme
ime, giyim kuam masraflarnn kocalarna ait olduu herhangi bir arta
balanmakszn ifade edilmitir (38).
Kadn zengin de olsa nafakas kocas tarafndan temin edilecektir. Kadn ken-
di mal varlndan ailenin masraflarna katkda bulunmak zorunda deildir. An-
cak koca ailenin geimini salamakta zorlandnda varlkl kadnn ailenin mas-
raflarna katkda bulunmas hukuk bir mecburiyet deilse de ahlk bir grevidir
denilebilir.
Kadn ne kadar varlkl, sosyal itibar ne kadar yksek olursa olsun nafakann
miktarnn tayininde kocann mal durumu esas alnr. Kur'n'da"mkn geni
olan, nafakay imknlarna gre versin. Rzk daralm bulunan da nafakay Al-
lah'n kendisine verdiinden ayrsn. Allah hi kimseye gcnn yettiinden
bakasn yklemez" (39) buyurulmaktadr.
Nafaka, evlilik boanma ile nihayete erdikten sonra kadn iddet bekledii
sre iinde devam eder. ddet bittikten sonra kadnn nafaka talep hakk kalmaz.
b) ocuk naf akas: Bula ermemi ve ahsna ait mlk bulunmayan
ocuklarn giyim ve iae masraflar babaya aittir. Kur' n' da ocuklarn baba
larna ait olduu ak bir ekilde ifade edilmektedir. St ocuunun anne ta
rafndan emzirilmesi gene Kur' n' da bir prensip olarak belirtildiinden anne
nin babadan st creti almas sz konusu deildir (40). Ancak evlilik sona
erdikten ve kadn da iddetini bitirdikten sonra baka kadnlarn talep ettii nor
mal creti yani ecr-i mislini talep etmek kaydyla anne ocuuna verdii st
cretini alabilir.
ocuun nafakasn babann demesinin, art ocuun bul yana erme-
mi olmas, kendine ait mlknn bulunmamas, babann alp kazanabilir ol-
masdr. Eer baba alp kazanabilecek durumda deilse babaya nafaka
demek durumunda olan hsmlar, mesel hayatta ise babann babas, dede
sfatyla torununa, babann kardeleri amca sfatyla yeenlerine bakmakla
mkelleftirler.
Oul evli olduu halde alamaz durumda olduundan karsnn nafakasn
temin edemiyorsa baba gelininin de nafakasn deyecektir.
c) Ebeveyn nafakas: Muhta durumda bulunmalar halinde ocuklarn ebe
veynlerinin nafakalarn temin etmeleri gerei Kur'n'da belirtilmitir: Rabbin
38. Bakara, 2/233.
39. Talak, 65/7.
40. Bakara, 2/233.

sadece kendine kulluk etmenizi, ana babanz iyi davranmanz kesin bir ekilde
emretti" (41). phe yok ki ana babann ihtiyalar halinde nafakalarn de-
mek, onlara iyi davranmann en belirgin tezahrdr. Ayrca Hz. Peygamber'in
(s.a.) bir zta "Sen de babana aitsin, maln da" dedii,(42) "Kiinin kazancnn
en gzeli kendi kazanddr. Kiin ocuu da kendi kazancdr. htiyacnz
olduu takdirde ocuklarnzn kazancndan makul lde yiyiniz" (43) buyur-
duu rivayet edilmitir.
Ana ve babaya evladn nafaka demekle mkellef olmas iin ana ve ba-
bann fakir olmas, evladn kendisi nafakaya muhta olmayacak durumda ve ana
babasnn nafakasn deyebilecek gte olmas arttr.
d) Yakn akraba nafakas: Usl ve fr dnda kalan dier hsmlarn nafaka
alacakls olabilmeleri iin nafaka talep ettikleri kii ile aralannda mahremiyet
yani evlilik haraml bulunmaldr. Birbirlerine nikhlanmalar haram olma-
yan hsmlarn birbirlerine kar hukuken nafaka deme borcu bulunmaz. Buna
gre nafaka borcu kardelere, karde ocuklan ve karde torunlarna, hala, amca,
day ve teyze gibi evlenme haraml bulunan yakn hsmlara kar sz konusu-
dur; amca, hala, day ve teyze ocuklarna kar hukuk bir ykmllk yoktur.
Usl ve fr dndaki yakn hsmlarn nafaka alacakls olabilmeleri iin na-
faka borlusu olan daha yakn bir hsmn bulunmamas arttr. Nafaka talep
edenin cinsiyetine gre farkl hkmler verilmitir. Nafaka talep eden yakn
hsm eer kadn ise fakir olmas kfidir, ayrca alamaz durumda olmas ge-
rekmez. Erkek ise fakir olmas ve alamaz olmas gerekir.
Yakn hsmlara kar nafaka borlusu olanlar nafaka talep eden hsmlarna
miras olduklar takdirde ne miktar pay alacak iseler o oranda nafaka giderle-
rine katlmak zorunda olurlar. Tabi ki nafaka borlusunun kendisinin ih-
tiyacndan fazla varl bulunmas da arttr; kendisi fakir olan nafaka borlusu
olmaz.
B. Evliliin Sona Ermesi
slmda aile kayd hayat artyla kurulan bir messesedir. Yani kar ve koca
lnceye kadar evli kalmak niyet ve azmiyle evlenirler. Bir sre sonra ayrlmak
niyetiyle kylan nikh, eer bu niyet aka ifade edilmise hem diyaneten hem
kazaen btl, niyet gizli tutulmusa diyaneten btldr.
zdivata sreklilik esas ise de evliliin herhangi bir safhasnda kar ve ko-
cann her ikisi veya birisi evlilii srdremeyecei kanaatine varrsa bu durumda
ayrlma, problemin hallinde son are olacaktr. Kur'n'da emir eklinde
ifadesini bulan, Hz. Peygamber'in tevikleriyle ibadet mahiyetini alm olan ev-
41. sr, 17/23. Ayrca bk. Ankebt, 29/8; Lokman, 31/14.
42. el-Hind, XVI, 466.
43. Drim, By, 77; Nese', By, 1.

lilik messesesinin ayrlmayla sona ermesini Kur'n da Hz. Peygamber de tas-
vip etmemitir.
Evliliin, elerin anlaamamas sebebiyle zlme tehlikesiyle karlamas
halinde ailenin dier fertlerinin problemin zmne hakem rolyle katkda
bulunmaya almalar emredilmitir. Kur'n'da bu hkm "Eer kar kocann
aralarnn almasndan korkarsanz, erkein ailesinden bir hakem ve kadnn ai-
lesinden bir hakem gnderin. Bunlar bartrmak isterlerse Allah aralarn bu-
lur. phesiz Allah her eyi b en her eyden haberdar olandr" (44) ifadesiyle
aklanmtr.
1336/1917 tarihli Aile Hukuku Kararnamesi'nde hakem yetinin hkm
iletilmek istenmi ve "aile meclisi" adyla hakimler tarafndan oluturulacak bir
hakemler kurulu ngrlmtr (md. 130). Bu maddenin Mlik mezhebine gre
tanzim edildii esbab- mucibe layihasnda belirtilmitir.
Hz. Peygamber (s.a.) de "Allah katnda helallarn en sevilmeyeni talaktr"
(45), "Bir talak vaki olduunda ar titrer", (46), "Evleniniz boaltmaynz. Zira
Allah zevk iin evlenenlere lanet eder" (47) buyurarak evlilikte esas olann
sreklilik olduunu beyan etmitir.
Bununla beraber evliliin srdrlmesi imknsz, hatta taraflar iin fayda ye-
rine zarar verecek hale gelince evliliin muhtelif yollarla sona erdirilmesine ce-
vaz verilmitir. Bu yollar talak, l, muhle'a, muhayyerlik, lin, fesih, tefvz-i ta-
lak ekillerinde grlebilir.
a) Talak
Talak prensip olarak kocann tek tarafl iradesiyle evlilii sona erdirmesidir.
Erkee talak hakknn verildii, Kur'n'da muhtelif yetlerde kocann bo-
amasndan sz edilerek ifade edilmitir (48). Boayan kocann, kadn iddet
bekledii sre iinde nafaka borcu yannda denmemi mehir borcu varsa bu
borcu hemen demesi gerekir.
Cahiliye dneminde talak hakk snrsz olarak kullanlabilirdi. Kii karsn
boar, iddeti bitmek zereyken vazgeer, tekrar tekrar boar, tekrar tekrar vaz-
geer, bylece kadn rencide edilirdi.
slmn gelii ile boama saysna bir snr getirilmi ve bu hakkn ktye kul-
lanlmasyla kadnlarn rencide edilmesi nlenmitir. Talakn iki defa kul-
lanlabilecei, nc talaktan sonra artk kadna dnme imknnn bulun-
mad Kur'n'da "Boanma iki defadr. Bundan sonra ya iyilikle tutmak (geri
almak), ya da gzel ve adaletli bir biimde salvermektir..." (49) buyurularak
aklanmtr.
44. Nisa, 4/35.
45. Drim, Talak, 3.
46. Mevsl, III, 121.
47. el-Hind, K, 661.
48. Bakara, 2/230, 231, 232, 236; , 33/33; Talak, 65/1.
49. Bakara, 2/229.

Talakn an bir fke ve infial ile vukuu tasvip edilmemitir. Talak hakknn ev-
liliin srdrlmesi imknnn kalmad kanaatine varldktan sonra uurlu bir
biimde kullanlmas iin bir zaman dilimi tayin edilmi tir. Kur' n' da "ey
Neb! Kadnlar boamak istediiniz zaman onlar iddetleri iinde boayn ve
iddeti de sayn" (50) buyurulmutur. Bu yet-i Kerime'de talakn belli bir iddet
yani belli bir zaman di limi ii nde kullanl mas emredil mi tir. Kur' n' da
mcmel braklan bu iddet Hz. Peygamber (s.a.) tarafndan aklanmtr. Rivayete
gre Abdullah b. mer hanmn ay hali grmekte olduu srada boam,
durumdan haberdar olan Hz. Peygamber (s.a.) Abdullah b. mer'e, hanmna
dnmesini, eer boamakta srarl ise kadnn ay hali nihayete erdikten sonra
onunla ilikide bulunmadan boamasn emretmitir (51).
Hanef, Mlik, afi ve Hanbellerin ekserisine gre talakn, tayin edilen sre
iinde kullanlmas snnettir. Baka bir ifade ile koca istedii her anda talak
hakkn kullanamaz. Eer evlilie devam edemeyecei kanaatinde ise kadn
boamak iin onun ay hali grp bu halde kmasn beklemesi ve karsyla
ilikide bulunmadan boamas icap eder.
Kur'n'da talakn iki kere olabilecei, nc defa vki olacak talaktan sonra
yeniden evlenmenin birtakm artlara balanm olduu dikkate alnacak olursa
talakn bir anda kullanlmasnn snnete uygun olmayaca anlalr (52).
Buna gre bir anda kullanlan talak ile kadnn ay halinde bulunduu sre
iinde kullanlan talakn, kadn ay halinden ktktan ve ilikide bulunduktan sonra
kullanlan talaklarn snnete uygun olmayaca aktr. Snnete uygun talak iin
"snn", snnete uygun olmayan talak iin "bid'" terimi kullanlmtr.
Bid' talakn muteber olup olmad konusunda ihtilaf edilmitir. Drt mez-
hebin grne gre bid' talak ile boama vk olur. Ancak karsn bid' talak
ile boayan koca gnahkar olur. Buna delil olarak karsn ay halinde boayan
Abdullah b. mer'e Hz. Peygamber'in (s.a.) "karna dn" buyurmu olmas ne
srlmtr. Zira dnmekten sz edilebilmesi iin talakn vaki olmas gerekir.
Buna mukabil Hanbellerden bn Teymiye, bn Kayym el-Cevziyye, Zahir-
lerden bn Hazm, baz Mutezile fukahasyla iadan bir cemaat bid' talakn
geerli olmayaca, bid'n talak ile evliliin sona ermeyecei grndedirler.
Talak evlilik ilikisi tamamen ortadan kaldrp kaldrmamasna gre "ric'i" ve
"bin" olmak zere ikiye ayrlr. Ric' talak evlilik ilikisini kesin olarak nihayete
erdirmez. Koca evliliin devam etmesini istiyorsa yeni bir nikha gerek kal-
makszn evlilik ilikisine devam edebilir. Kocann evliliin devamn arzu ederek
karsyla normal evlilik ilikisine devam etmesine talaktan vazgeerek evlil i e
dnme anl am nda ri c' at ad veri l mi t i r. Tal ak eer ri c' at a i mkn
vermeyecek ekilde evlilik ilikisini koparyorsa bin talak sz konusudur. Talak
bin olduu takdirde ric'at mmkn olmayacak, evliliin devam ancak yeni bir
nikh ile salanabilecektir.
50. Talak, 65/1.
51. Mevsl, III, 122.
52. Bakara, 2/229, 230.

Talakn ric' olmas iin kocann karsn talak terimini kullanarak boamas
gerekir. Trkede bu terim boama kelimesiyle ifade edildiine gre boama
kelimesinin telaffuz edildii "bo ol", "bosun", "seni boadm" gibi ifadelerle
vaki olan talak ric' talak olur. Ric' talak evlilik ilikisine hemen son veremez.
Koca byle ifadelerle karsn boam olduu takdirde yeni bir nikha gerek
kalmakszn evlilie devam edebilir. Ancak ric' talaktan sonra dnn iki ahit
ile tesbit ettirilmesi mstehaptr. Kur'n'da "ddet mddetlerini doldurmalar
srasnda ya onlar gzelce tutun veya ondan uygun bir ekilde ayrln. inizden
adalet sahibi iki kiiyi de ahit tutun" (53) buyurulmutur.
Talakn, bo kelimesinin telaffuz edildii durumlarda ric' olabilmesi iin;
1. Koca henz birinci veya ikinci talak hakkn kullanyor olmaldr,
2. Karsyla daha nce zifafa girmi olmaldr,
3. Boamay karsnn kendisine dedii bir mal karlnda yapyor olma
maldr.
b)l
l kocann drt aydan daha az olmayan bir sre ile karsna yaklamamaya
yemin etmesidir. Byle bir yemini yapan kocaya "ml" denilir.
Cahiliye dneminde koca karsna sresiz l yapar, yllarca kadnla nikhl
kald halde ili kide bulunmaz, bylece kad n dul bir kadn durumunda
brakrd. Kur' n' da "Kadnlarndan uzak kalmaya yemin edenler iin drt ay
beklemek (hakk) vardr. Eer bu mddet iinde onlar (kadnlarna) dnerlerse
phesiz Allah ok balayan ve esirgeyendir. (Yemininden vazgeip kadnna
tekrar yaklaabilir), Eer (yemin edenler dnmeyip kadnlarn) boamaya karar
verirlerse (ayrlrlar). Biliniz ki Allah iitir ve bilir, (iinizdeki niyetinize gre
karlk verir)" (54) buyurularak cahiliye dneminde kadnlar aleyhine kul-
lanlan l messesesini slah etmitir.
Karsna yaklamamaya yemin eden koca drt aylk sre dolmadan karsyla
ilikide bulunursa evlilik devam edecek ancak koca yeminini bozduu iin ye-
min keffareti deyecektir. Eer drt aylk sre iinde karsna yaklamazsa Ha-
nef mezhebine gre sre dolduu andan itibaren bir bin talak vaki olur. afi,
Mal i k ve Hanbel i mezhepl eri ne gre i se t al ak kendi l ii nden vaki ol maz.
Srenin dolmas kadna boanmak iin mahkemeye bavurma imkn salar.
Kocann veya karnn hasta olmas, seyahatte bulunmas, tutuklu olmas gibi
sre dolumunda fiilen ilikide bulunmak imkn yoksa kocann yemininden
dndn szl olarak ifade etmesi kfidir.
Burada kar kocann drt ay akn ayr kallarnn l saylabilmesi iin ko-
cann yemin etmi olmas gerektii dikkatten karlmamaldr. Yemin sz konu-
53. Talak, 6/562.
54. Bakara, 2/226, 227.

su olmad takdirde kar kocann ayr ehir veya lkelerde bulunmas durumun-
da olduu gibi yllarca ilikide bulunmamalar talak vukuunu gerektirmez.
c) Muhale'a
Muhle'a evlilii srdrmek istemeyen kadnn kocasna bir miktar para veya
mal vererek boamasn salamasdr. Muhle'a terimi yerine hul' terimi de kul-
lanlmtr. slm aile hukukunda genelde klliyetli miktarda mehir deyen ko-
cay, kocann bir kusuru olmad halde kadnn terkedip gitmesine imkn veril-
memitir. Kadn asndan ekilmez hale gelen evliliin bu noktaya gelmesinde
kocann bir kusuru yoksa kadnn, kocasndan ald mehri iade ederek veya
buna mukabil bir miktar para veya mal deyerek ayrlmasna cevaz verilmitir.
Rivayete gre Cemile bt. Kays Hz. Peygamber'e (s.a.) gelerek kocas Sabit b.
Kays'a bir su isnad etmeksizin ondan ayrlmak istediini belirtmi, Hz. Pey-
gamber (s.a.) Sbit'i ararak durumu kendisine anlatmtr. Sabit karsna me-
hir olarak bir bahe verdiini syleyince Hz. Peygamber (s.a.) Cemile'ye
"Bahesini kendisine iade eder misin?" diye sormu kadn daha da fazlasn ve-
rebileceini sylemi, Hz. Peygamber fazla demeye gerek olmadn, aldn
iade etmesinin kfi olduunu belirtmitir (55).
Evliliin zlme noktasna gelmesinde koca kusurlu deilse hul' bedeli ola-
rak karsna verdii mehrin tamamn alabilir. Eer koca kusurlu ise ve kadn
hul' teklif etme durumunda brakmsa kadndan bir bedel almas mekruhtur.
Evliliin sona ermesinde kadnn davranlar etkili olmusa kocann verdiini
almas caiz, verdiinden fazlasn almas mekruhtur.
Kur'n'da "Kadnlara verdiklerinizden (boanma esnasnda) bir ey almanz
size helal olmaz. Ancak erkek ve kadn Allah'n snrlarnda kalp evlilik hak-
larn tam tatbik edememekten korkarlarsa bu durum mstesna"(56) buyurularak
kocann tek tarafl kadn boamas halinde verdii mehri almasnn haram
olduu, ancak kadn ile erkein evliliin srmeyecei konusunda gr birlii
iinde olup ayrlmaya karar vermeleri halinde caiz olabilecei belirtilmitir.
Kur'n'da "... Apak bir edepsizlik yapmadka, onlara verdiinizin bir ksmn
ele geirmeniz iin de kadnlar sktrmaynz" (57) buyurularak karsn
boamak fikrinde olan kocann boanma teklifinin kadndan gelmesini salamak
ve bylece kadna verdii mehri geri alma imknn elde etmek iin kadn
zmesinin haram olduu belirtilmitir.
d)Lian
Bir ahs hakknda zina ithamnda bulunan kii bu iddiasn isbat iin slm
ceza hukukuna gre arlatrlm bir beyyine klfetine muhatap olacaktr. ddia
55. Mevsl, III, 157.
56. Bakara, 2/229.
57. Nisa, 4/19.

sahibi zina ithamn kendisi dahil drt erkek grg ahidiyle ispat edemezse
prensip olarak mfteri durumuna der. Namuslu kadna kar yaplan ve ispat
edilemeyen zina itham iin "kazif" terimi kullanlmtr.
Buna gre, bir ahs bir zina suunun ilendiine ahit olsa bile kendisi
dnda grg ahidi olmad srece mfteri durumuna dmemek iin ebe-
diyyen susmak zorundadr. Zina ithamnn drt ahitle isbat edilebilecei
hkm Kur'n'da "Namuslu kadnlara zina isnadnda bulunup, sonra (bunu isbat
iin) drt ahit getiremeyenlere seksener sopa vurun ve artk onlarn ahitliini
hi bir zaman kabul etmeyin..." (58) ifadesiyle beyan edilmitir. Daha nce bir
zina suu iledii drt ahitle isbat edilmemi btn kadnlar prensip olarak na-
muslu kabul edilirler.
nc ahslar bakmndan durum bu olmakla birlikte zina eden kadn zina
halinde gren ahs o kadnn kocas ise kocaya drt ahit getirme klfetinin
yklenmesi, isbat edemedii takdirde mfteri kabul edilerek kazif cezasyla ceza-
landrlmasnn koca iin dayanlmaz bir zdrap sebebi olaca aktr. Bunun
iindir ki karsn zina halinde grene lin ile karsndan ayrlma hakk
tannmtr.
Bir slm aile hukuku terimi olarak lin, karsn zina halinde gren kocann
karsna kar mfteri olmadn, karnn ise kocasnn kendisine iftira ettiini
idia etmesi durumunda, icra ekli Kur'n'da beyan edilmi olan lanetlemenin
hakim huzurunda icra edilmesidir. Mezkr yette lin messesesi yle
aklanmaktadr: "Elerine zina isnadnda bulunup da kendilerinden baka
ahitleri olmayanlara gelince onlarn herbirinin ahitlii kendisinin doru
syleyenlerden olduuna dair drt defa Allah adna yemin ederek ahitlik et-
mesi, beinci defada, eer yalan syleyenlerden ise Allah'n lanetinin kendi
zerine olmasn dilemesidir. Karnn kocasnn yalan syleyenlerden olduuna
dair drt defa Allah adna yemin ile ahitlik etmesi, beinci defa da, eer (ko-
cas) doru syleyenlerden ise Allah'n gazabnn kendi zerine olmasn dile-
mesi kendisinden cezay kaldrr" (59).
yet-i kerimenin ibaresinden de anlalaca zere karsn zina ederken
grdn iddia eden fakat bu iddiasn ahitlerle ispat edemeyen koca karsn
dava etii takdirde hakim iddiay kadna bildirecektir. Kadn iddiay kabul
ederse zina suunu ilediini itiraf etmi olacandan gerekli artlar yerine geti-
rildiinde recmedilecektir. Kadn itham reddettii takdirde eer koca iddi-
asndan vazgeerse koca kans aleyhine kazif suu ilemi olacandan kazif ce-
zas tatbik edilecektir. Kadnn iddiay reddine ramen koca ithamnda srar
ederse kadnn lina davetiyle lin yaplacaktr.
Lin bazan kocann karsnn hamileliinin veya karsnn dnyaya yeni getir-
dii ocuun kendinden olmadn iddia etmesi sebebiyle de sz konusu olur.
Ancak ocuu reddeden koca bu iddiasn ocuk doar domaz, en ge tebrikleri
kabul etmeden, ocua gerekli eyleri satn almadan yapmaldr. Tebrikleri kabul
ettikten, ocuk iin gerekli eyleri aldktan sonra ocuu reddi kabul edilmez
fakat lin yaplr.
58. Nr, 24/4.
59. Nr, 24/6, 7, 8, 9.

e) Zhar
Cahiliye dneminde boama olarak kabul edilen zhar, kocann karsna
"sen bana anamn srt gibisin" anlamnda kalplam bir cmleyi syle-
mesiyle vaki olurdu. Srt anlamnda "zahr" kelimesini kullanmak edat
olduundan bunun iin zhar terimi kullanlmtr.
Zhar kocann, eini, kendisine ebediyyen haram olan kadnlarn mahrem
uzuvlarna veya tamamna benzetmesini ifade eder. "Sen bana anam gibisin",
"sen bana teyzemsin", "bana kz kardeim gibisin" ve benzeri szler koca ta-
rafndan eer zhar maksadyla sylenmise zhar olur. Boama maksadyla
sylenmise boama olur. Sadece karsna deer verdiini ifade etmek iin
sylenmise bir ey vaki olmu olmaz.
Cahiliye rfnde boama ifade eden zhar slm aile hukukunda sadece
karsyla ilikide bulunabilmek iin keffaret demeyi gerektiren yeminden baka
bir ey ifade etmez.
Kur'n'da zhar ve hkm u ekilde aklanmaktadr: "inizden zhar yapan-
larn kadnlar onlarn analar deildir. Onlarn analar ancak kendilerini do-
uran kadnlardr. phesiz onlar irkin ve aslsz bir laf sylyorlar. Kukusuz
Allah affedici, balaycdr. Kadnlardan zhar ile ayrlmak isteyip de sonra
sylediklerinden dnenlerin kanlaryla ilikide bulunmadan nce bir kleyi
hrriyete kavuturmalar gerekir. Size tlenen budur. Allah yaptklarnzdan
haberdardr. Buna imkn bulamayan kimse zevc ilikide bulunmadan nce
aralksz olarak iki ay oru tutmaldr. Buna da gc yetmeyen altm fakiri doyu-
rur. Bu (hafifletme) Allah'a ve Resulne inanmanzdan dolaydr..." (60).
f) Muhayyerlik
Muhayyerlik evli olan erkein er'an sahip olduu, evli kadnn ise ya er'an
sahip olduu veya kocas tarafndan tannm bir hakka binaen evli kalmay
veya ayrlmay tercih etme hakkdr.
Kar ve kocann er'an sahip olduklar muhayyerlik hakk bl muhayyerlii
(hyar'l bl) ile azatlk muhayyerlii (hyar'l tk) dr. (Nikhta velayet bah-
sinde bu konuda bilgi verilmiti).
Bl muhayyerliini kullanarak evlilik haline son vermek isteyen taraf bu
talebini mahkemeye arzetmek ve nikh kaza bir kararla feshettirmek zorun-
dadr. Bl muhayyerlii kullanlarak nikhn hakim kararyla feshettirilmesi
durumunda talak hakk kullanlm olmaz. Bu durumda koca karsna mehir de
demek zorunda deildir. Hz. Peygamber (s.a.) amcas Hamza'nn kzn bn Eb
Seleme'ye nikahladktan sonra muhayyerlik hakkn kullanarak nikh feshettire-
bileceini beyan etmitir (61).
60. Mcadele, 58/2-4; Buhar, Talak, 22.
61. Buhar, Talak, 5.

Eler birbirlerinde evliliin asl maksatlarndan biri olan ocuk edinmeye ve
evlilik ilikisinin normal seyrine mni bnyevi kusurlarn sebep gstererek
nikhn fesihin talep edebilirler. zerinde ittifak vaki olan kusurlar erkein ikti-
darsz olmas, erkeklik uzvunun bulunmamas gibi cinsel ilikiye mni olan ku-
surlardr. Ayp muhayyerlii adn verebileceimiz muhayyerlik hakk daha zi-
yade kadna tannm bir hak olarak kabul edilebilir. Zira erkek kadnda mevcut
bnyev bir kusura katlanmak istemiyorsa muhayyerlik yerine talak hakkn kul-
lanarak ayrlabilir.
Szn ettiimiz er' muhayyerlik haklarna ilaveten koca tarafndan kadna
muhayyerlik hakk tannabilir.
Kocann karsna tand muhayyerlik hakk bir anlk olabilecei gibi sresiz
de olabilir. Szgelimi kocann karsna "istiyorsan benden ayrlabilirsin" deme-
sine karlk kadn "ayrldm" demesiyle bir ric' talak vaki olur. Kendisine byle
bir hak tannan kadn bu hakk hemen kullanmad takdirde artk daha sonra
kullanamaz. Eer koca bu hakk sresiz tandysa mesela "dilediin zaman ben-
den ayrlabilirsin" demise kadn diledii an muhayyerlik hakkn kullanabilir.
Bu hakk kullanan kadn bir ric' talakla kocasndan boanm olur. Karsna mu-
hayyerlik hakk tanyan koca talak hakkn karsna devretmi olmaz.
g) Nikhn Hakim Kararyla Feshi
Evliliin devamna mni hakl sebepler bulunduu takdirde kar veya ko-
cann talebi zerine nikh, hakim tarafndan feshedilebilir. Hakim, nikh ko-
cann talebi zerine feshetmise bu fesih talak saylr ve talak haklarndan biri
kulanlm saylr. Eer kadnn talebi zerine feshetmise bu fesih evlilie son
verdii halde talak saylmaz. Dolaysyla kocann sahip olduu talak hakk eksil-
memi olur.
Nikhn hakim kararyla feshini hakl klan sebepler iki kategoriye ayrlr:
1. Nikhn btl veya fasit olmas: Nikhn btl veya fasit olmas ha-
linde elerin birlikte yaamalarna hakim karar ile son verilir. Nikhn esas un-
surlarnn eksiklii yani icap ve kabuln bulunmamas, st kardeiyle evli
olduunun anlalmas gibi butlan sebeplerinin ortaya kmas halinde hakim
kararna gerek olmakszn kar koca kendiliklerinden ayrlrlar. Birlikte olmaya
devam ederlerse hakim kararyla tefrik edilirler.
ahitlerin bulunmamas, eksik bulunmas gibi fesat sebebi mevcutsa fasit bir
nikhla kan kocann birlikte yaamalarna imkn verilmez. Bu durumda hakim
karar ile ayrlrlar.
Fasit nikha ramen cins mnasebet vaki olmusa kadn mehr-i mislini alr,
ocuk domusa ocuun nesebi sabit olur.
Kar kocann birbirlerinin namahremi olmalar gibi birlikte yaamalarna
er' bir mni mevcutsa evliliin hibir ekilde devamna imkn yoktur. Ancak
fesat sebebiyle ayrlk karan verilmise kadnla erkein sahih bir nikh kyarak
evlilie yeni bir balang ile devam etmeleri mmkndr.

Gayri mslim kar kocadan kadn mslman olursa birlikte yaamalar iin
kocann da mslman olmas gerekir. Birlikte mslman olmularsa gayri
mslim iken kylm olan nikhlar muteberdir. Yeni bir nikha gerek kal-
makszn evlilikleri devam eder. kil ve bali olmayan ocuklar da ana baba-
larnn birinin mslman olmasyla mslman olmu saylr. Zira ocuk, ebe-
veyninden din bakmndan hayrl olana tabidir.
Gayri mslim kar kocadan biri dierine mahrem ise bu haram evlilii
meru gren dinlerine gre yapm olsalar bile aralan hakim karar ile ayrlr.
Mesel bir kimsenin kendi kz kardei ile evli bulunmasna msade edilemez.
Buna ramen ocuk olmusa ocuun nesebi sabit olur.
2. Muhayyerlik hakk: Birinci maddede szn ettiimiz bnyev kusur-
lar ifade eden ayp muhayyerlii gibi elere tannan muhayyerliklerden ikisi
nin adn muhayyerlik bal altnda incelemitik. Bu muhayyerlikler bul mu
hayyerlii ve azatlk muhayyerliidir. Bul muhayyerliine sahip olan e hakim
karar ile nikh feshettirebilir.
3. Kocann nafaka deyememesi: Koca karsnn geimini salaya-
myorsa Hanef mezhebine gre kadnn boanma talebi kabul edilmez. Zira
Kur'n'da "Eer (borlu) darlk iinde ise, bir kolayla ulancaya kadar ona
mhlet vermek gerekir..." (62) buyurulmu olmas nafaka borlusu olan kocann
borcunu deyebilecei bir zamann beklenmesini emreder. Bu durumda
nikhn feshi yerine koca aleyhine bor temini ile, bu mmkn deil ise kadnn
en yakn hsmlarnn yardmyla kadnn geiminin salanmas ve evliliin de
vam ettirilmesi esastr. Yakn hsm olarak kadnn masraflarn karlayacak
olan nafaka borlular ncelik srasna gre kadnn usl, fru, kardeleri,
yeenleri ve amcalardr.
afilere gre koca fakirse ve nafakasn teminden aciz ise kan da bu duruma
katlanmak istemiyorsa karnn talebi zerine hakim nikhn feshine karar verebi-
lir. Malikler de ayn grtedirler.
4. Kocann kadna kt davranmas: Kur' n' da kadnlarn serkelik et
meleri halinde kocalarn tedip hakk bulunduu belirtilmitir (63). Ancak bu
hakkn koca tarafndan ktye kullanlmasna, kadnn hakl olmayan sebeplerle
kocas tarafndan rencide edilmesine er' msade yoktur.
Karsn dven, ona hakaret eden kocaya Hanef mezhebine gre nce ha-
kim tarafndan ihtar ve ikazda bulunulur. Koca bu tutumuna devam edecek olur-
sa hapis dahil tazir cezasyla cezalandrlr. Fakat bu durum nikhn feshi iin
bir sebep tekil etmez.
afi mezhebine gre iddetli geimsizlikle ilgili ikyet hakime gtrl-
dnde hakim kocay haksz bulursa nce ikaz eder. Durumunu deitirmezse
62. Bakara, 2/280.
63. Nisa, 4/34.

uygun bir ceza ile cezalandrlr. Eer kar ve kocann her ikisi de kusurlu
grnyorsa hakim yapaca soruturma sonunda her iki taraf da ikaz eder. Bir
taraf kusurlu gryorsa kusurlu grd taraf ikazdan sonra uygun bir ceza da
verebilir. Geimsizlik giderek iddetleniyorsa hakim Kur'n hkmne gre
geimsizlik sebeplerini aratrp anlamay salamaya alacak iki hakem seer
(64). Bu hakemler sulh yolunu aratrrlar. Bir gre gre sulha imkn olmad
kanaatine varrlarsa bu kanaatlerini hakime bildirirler. Hakim de bu durumda
nikh feshedebilir.
5. Kocann kaybolmas: Memleketinde bulunmayan ve nerede ol-
duuna dair haber alnmayan kii iin "gib" terimi kullanlr. Gib kocann ev-
liliini kayplk sresinin uzamas ve karsnn nafakasn salayacak malnn bu-
lunup bulunmamasna gre incelemek gerekir.
Gib kocann kayplk sresinin uzamas halinde karsyla olan nikh bann
devam edip etmeyecei konusunda mezhepler arasnda ihtilaf vaki olmutur.
Koca ister lme yakn artlarda, mesel deprem, yangn ve su baskn gibi tabii
afetlerde, batan bir geminin yolcular arasnda bulunulduu halde kaybol-
masyla lme yakn olmayan artlarda mesel ilim, ticaret veya gezi mak-
sadyla seyahate ktktan sonra bir daha dnmemesi gibi durumlar arasnda
Hanefi mezhebine gre bir ayrm yaplmaz. Gib kiinin hayatta akranlar bu-
lunduu srece gaibin de hayatta olduu farzedilir ve evlilii devam eder. afi
mezhebinde tercih edilen gr budur.
Ahmed b. Hanbel'e gre kii lme yakn artlarda kaybolmusa aratrma
ve soruturma yaplmak artyla kaybolu tarihinden itibaren drt yl getikten
sonra ldne hakim karar ile hkm verilir; kars da lm kararn takiben
drt ay on gnlk iddetini bitirdikten sonra bakasyla evlenebilir. Eer koca
lme yakn olmayan artlarda kaybolmusa lm olduuna karar vermek iin
belli bir sre koymak doru deildir. Bu durumda drt yldan az olmamak zere
ulam ve haberleme imknlarnn artmasna gre hakim belli bir sre
getikten ve gaibin ld kanaatine varldktan sonra evlilik nihayete erer.
mam Mlik'e gre herhangi bir kayt ve arta bal olmakszn gaibin kay-
bolduu tarihten itibaren drt yl geince lm olduuna hkmedilir. Zira Hz.
mer'in (r.a.) "Kocas kaybolan kadn drt yl bekledikten sonra kocas len bir
kadn gibi drt ay on gn iddet bekler, sonra bakasyla evlenebilir" (65) dedii
rivayet edilmitir.
h) Tefviz-i Talak
slm aile hukukunda boama hakknn kocaya tannm bir hak olduunu,
kadnn ise boanmay hakl klacak sebeplerin varln ispat etmesi artyla
64. Nisa, 4/35.
65. Mlik, Muvatta, Talak, 52.

nikh hakim karar ile feshettirebileceini biliyoruz. Koca sahip olduu talak
hakkn bizzat kendi kullanabilecei gibi bir bakas vastasyla da kullanabilir.
Bir bakas eer nc bir ahs ise bu bir vekil tayini (tevkil) ilemidir. Eer
boamaya yetkili klnan ahs karnn bizzat kendisi ise, yani koca karsna ken-
disini boamas iin yetki tanmsa bu, "talakn tefvizi" ilemidir. Talakn kendi-
sine tefviz edildii karya "mfevveda" ad verilir.
Tefviz-i talak, nikh kylrken nikhn art olarak kadn tarafndan ileri
srlmek ve koca tarafndan kabul edilmekle oluur. Mesel kadn nikhn
kylmasn boama hakknn kendisine de tannmas kaydyla kabul edeceini
belirtmi, erkek de bu art kabul etmi olabilir. Bu durumda talak hakk kadna
tefviz edilmi olur ve kadn da gerekli grdnde talak hakkn kullanarak
boanabilir.
Bazan evliliin devam ettii bir srada koca karsna kendisini boama hakk
tanyabilir. Evlilik devam ederken yaplacak tefviz ancak kocann bir tarafl arzu
ve isteiyle tahakkuk eder.
Mfevveda olan kadn talak hakkn kulland takdirde bir ric' talak vaki
olur. Ancak daha nce kocas tarafndan iki defa boanm idiyse kadnn talak
nc talak olacandan aralarnda beynnet-i kbra vaki olur. Yani hlle
gereklemedike tekrar evlenmeleri mmkn olmaz. Koca karsna talak hakkn
tanmakla bu hakk karsna devretmi olmaz. Kendisi de gerekli grd halde
boama hakkn kullanabilir.
C. slm Aile Hukukunun Temel Messeseleri
Batan beri szkonusu ettiimiz slm aile hukuku messeseleri yannda
szn etmemiz gereken daha baka messeseler de vardr. zellikleri itibaryla
bu messeselerden birkana temas etmemiz faydal olacaktr.
a) ddet
Kocasndan talak veya fesih sebebiyle ayrlan kadnn baka bir evlilik yap-
madan nce belli bir sre beklemesi gerektii Kur'n'da yle aklanmtr:
"Boanm kadnlar bizzat kendileri ayba hali (veya temizlik mddeti)
beklerler (beklesinler). Eer onlar (kadnlar) Allah'a ve ahiret gnne gerekten
inanyorlarsa, rahimlerinde Allah'n yarattn gizlemeleri kendilerine helal ol-
maz. Eer kocalar barmak, kendilerini (nikhlarnda) tutmak isterlerse bu du-
rumda boanm kadnlar tekrar almaya daha fazla hak sahibidirler" (66).
yet-i kerimede ric' talakla boanm kadnlarn ay hali beklemeleri ge-
rektii belirtildikten sonra bunun iki hikmeti olduu da ifade edilmektedir. Bi-
rinci hikmet neslin korunmasdr. Yani boanan kadn ay hali beklemekle
66. Bakara, 2/228.

kendini boayan kocadan hamile olup olmadn anlamaya imkn bulacaktr.
Eer hamile ise hamile olduunu gizleyerek bakas ile evlenmesi haramdr.
Zira bu durumda evvelki kocaya ait olan ocuk sonraki kocaya ait olarak biline-
cektir. Bu ise hem yaradla hem de ahlk kurallarna aykrdr. Boanan
kadnn ay hali beklemesinin ikinci hikmeti de bu sre zarfnda pimanlk
duyarak evliliin devamn isteyen kocaya bir ans tannm olmasdr.
Ay hali grmeyen kadnlarn iddetlerinin ay olarak hesap edilecei
Kur'n'da yle aklanyor: "Kadnlarnz iinden adetten kesilmi olanlar,
henz adetini grmemi bulunanlardan eer phe ederseniz onlarn bekleme
sresi aydr. Gebe olanlarn bekleme sresi ise doum yapmalardr. Kim Al-
lah'tan korkarsa Allah ona iinde bir kolaylk verir" (67).
Boamay takiben hemen doum olmusa aylk sre dolmu olmasa da
iddet bitmi olacaktr. Szgelimi boamay takip eden hafta iinde doum vaki
olsa iddet hemen bitmi olacak, koca evlilii srdrmek iin ric'at etmeye
imkn bulamayacaktr. ddetin bitimi ile talak bin olduundan evliliin devam
iin kadnn da oluru alnarak yeni bir nikh gerekecektir.
Kocas len kadn iin ise iddetin drt ay on gn olduu Kur'n'da "Sizden
lenlerin geride braktklar eleri drt ay on gn beklerler. Bekleme
mddetlerini bitirdikleri vakit kendileri hakknda iyilikle yaptklar ilerde size
bir gnah yoktur" (68) buyurularak aklanmtr.
Kocas len kadn, kocasnn lm tarihi itibaryla drt ay on gn iddet bek-
ledikten sonra eer hamile deilse baka bir evlilik yapmasna er'an bir mni
kalmayacaktr. Ancak hamile ise yukarda mealini verdiimiz yet hkmnce
doum yapncaya kadar bekleyecektir.
Kocas len kadnn genelde ay ve ay halini kapsayan sreden daha
uzun olan drt ay on gn beklemesi hem neslin korunmasn hem de len ko-
caya sadakat ve saygya matuf olarak yorumlanabilir.
Yukardan beri szn ettiimiz sreler kendileriyle ilikide bulunulmu
kadnlar iindir. Kocasyla zifafa girmemi ve ilikide bulunulmadan boanm
olan kadnlar iin iddet sz konusu deildir.
Kur'n'da bu konuda "Ey iman edenler! Mmin kadnlar nikahlayp da
henz dokunmadan onlar boarsanz, onlar iddet mddetince bekletmeniz ge-
rekmez. O halde onlar faydalandrn (hem gitmelerine mani olmayn, hem de
hediye kabilinden yardm ile gnllerini aln). Onlar gzel bir ekilde serbest
brakn" buyurulmutur (69).
b) Nesebin sbutu
Doan ocuun anas o ocuu douran kadndr. ocuun anaya nisbetinde
tartlacak konu yoktur. Ancak ocuun babaya nisbeti iin babann ocuu
67. Talak, 65/4.
68. Bakara, 2/234.
69. Ahzb, 33/49.

douran kadnla ya nikhl olmas ya da o ocuu ikrar etmesi ya da beyyine ile
isbat edilmesi gerekir.
1. Babann ana ile evli olmas: Sahih bir nikh ile evli bir kadnn
dnyaya getirdii ocuun babas prensip olarak o kadnn kocasdr. Zira Hz.
Peygamber (s.a.v.) "ocuk (kadnn kocasna yani) yatan sahibine aittir" bu-
yurmutur (70). Koca karsnn dnyaya getirdii ocua usulne uygun olarak
reddetmedike ocuun, doum yapan kadnn kocasna ait olduu kesindir. An-
cak koca usulne uygun olarak ocuu reddederse karsna kar dolayl olarak
zina ithamnda bulunmu olacandan lin ile ocuun kendine nisbet edilme-
sine mani olabilir.
Evlilik bin talakla boanma, kocann giblii veya lm ile sona erdii tak-
dirde ayrlk, gaybubet veya lmnden sonra doan ocuklarn ayrlan veya
len kocaya nisbet edilmeleri iin hamlin en uzun sresinin tesbit edilmesi
gerekir. Hamlin en ksa sresi yani bir kadnn canl bir ocuk dnyaya getirebil-
mesi iin gemesi gereken en az sre alt aydr. Bu hkm "biz insana ana-
babasna iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle tad ve zahmetle
dourdu. Tanmas ile stten kesilmesi otuz ay srer" (71). "Stten ayrlmas da
iki yl iinde olur" (72). "Emzirmenin tamamlanmasn isteyen (baba) iin an-
neler ocuklarn iki tam yl emzirirler" (73), yetlerinden karlmtr. Zira
ocuun ana rahminde tanmasyla stten kesilmesinin otuz ay olduunu beyan
eden yetle emzirme sresinin iki yl olduunu beyan eden yetlerdeki emzirme
sresi olan yirmi drt ay yani iki yl otuz aydan karnca haml sresinin en
az olan alt aylk sre kar. Ancak hamlin en uzun sresi hakknda yet ve ha-
dislerle bir aklama yaplmamtr. Hz. Aie'den (r.a.) rivayet edilen bir nakle
gre en uzun ham sresi iki yldr (74). Eb Hanife bu nakle istinaden en uzun
ham sresinin iki yl olabileceini sylemitir. mam Mlik, afi ve Ahmed
Hambel ise Mlik b. Enes'in komular olan bir kadnn drt yl hamile
kaldn rivayet etmesine istinaden en uzun haml sresinin drt yl olabi-
leceini kabul etmilerdir.
Buna gre yeni evlenen bir kadnn nikh tarihinden itibaren alt aydan
daha ksa bir zamanda kocasndan canl bir ocuk dnyaya getirmesi mmkn
deildir. Keza ayrlk veya kocann lm tarihinden itibaren Ebu Hanife'ye gre
iki, dier imamlara gre drt yl getikten sonra dnyaya getirecei ocuk len
veya ayrld kocasna ait olmayacaktr. Bunun iin kadnn iddetini bitirdiini,
yani hamile olmadn beyan etmemi olmas gerekir. ddetinin bittiini iddia
eden bir kadn kocasndan ayrld veya kocasnn ld tarihten itibaren at
aydan daha fazla bir srede bir ocuk dnyaya getirirse ocuun nesebi ayrlan
veya len kocaya ait olmaz.
70. Nese', Talak, 48.
71. Ahkf, 46/15.
72. Lokman, 31/14.
73. Bakara, 2/233.
74. Mevsl, m, 179.

Haml sresinin en uzunu hakknda nas bulunmadndan, imamlarn bu ko-
nudaki grleri genelde ahs tecrbeye dayandndan 1929 ylnda Msr'da
sdar edilen yirmi be numaral kanunda, tp literatrne girmi en uzun sreli
hamlin bir yl amad dikkate alnarak hamlin en uzun sresinin bir gne yl
yani 365 gn olabilecei hkm getirilmitir.
Fasit nikh da sahih bir nikh gibi ocuun babasnn er'an sabit oluunda
bir kriterdir. Nikh fasit olarak kylm olsa bile ocuun annesiyle fasit nikh
sebebiyle ilikide bulunmu olan erkek, ocuun meru babas olarak kabul edi-
lir.
2. Nesebin ikrar ile sbtu: slm aile hukukunda baz artlarla bir ahs
bir ocuun babas olduunu iddia edebilir. Byle bir iddia gerekli artlan haiz
ise kabul edilir. Bu iddiann ayrca ispat edilmesi talep edilmez.
Babalk ikrarnn salih olmas iin art aranr:
a) ocuun nesebi mehul olmaldr. er'an nesebi sabit olan bir ocuun
babal iddia edilmez.
b) Babalk iddia eden kii ile ocuk arasnda bu iddiann makul kar
lanaca bir ya farknn bulunmas gerekir.
c) ocuk eer mmeyyiz ise yani babalk iddiasn kabul veya reddedebile
cek yata ve durumda ise ocuun bu iddiay kabul etmesi gerekir.
Bu artlar tahakkuk ettii takdirde her trl babalk iddias kabul edilir. Zira
ocuklarn nesepsiz kalmaktansa neseplerinin sabit olmas esastr. Buna gre bir
erkek nikh altnda bulunmayan bir kadnn nesebi mehul ocuun babas
olduunu ikrar ederse bu ikrar ile ocuun nesebi sabit olur. Babann bu iddi-
asnn meru sebeplere dayanm olabilecei iyi niyetle kabul edilir, ayrca bu-
nun sebeplerinin meruluu aratrlmaz. Keza bir koca evli bulunduu bir
kadnn evlilik tarihi itibaryla henz alt ay gemeden dnyaya getirdii
ocuun babas olduunu ikrar ederse bu ikrar gene iyi niyetle kabul edilir.
Ayrlk tarihi itibaryla en uzun haml sresi getikten sonra doan ocuun da
kendinden olduunu ayrlan koca iddia edebilir.
Nesebi ikrar olunan ocuk nesebi er'an sabit olan ocuklarla ayn stat-
dedir. Onlarn sahip olduklar haklarn tamamna sahip olur. Babal ikrar
eden kiinin hsmlar ocuun da hsmlar olur.
Babalk iddias eer ocuun gayri meru bir ilikiden olduunu itiraf ile
yaplmsa bu iddia kabul grmez. Byle bir iddia ile ocuun nesebi sabit ol-
maz. Zira Hz. Peygamber (s.a.v.) zina mahsul olan ocuun evlatlk hakk bulun-
madn beyan etmitir.
Ayn artlarla anas bilinmeyen bir ocuun bir kadn tarafndan analk ik-
rar da mmkndr. Byle bir iddia ile analk sabit olur. Ancak kadn evli ise
veya henz boanm ve iddet bekliyor ise kocasnn da karsnn ikrarn tasdik
etmesi artyla babalk sabit olur. ocuu inkar ederse lin gerekir.

3. Nesebin beyyine ile sbutu: Babalk davasyla babaln sbutu o-
cuk adna anann iddiasyla mmkn olabilir. Bir kadnn dnya getirdii
ocuun babasnn belirlenmesi iin yukarda ifade edildii gibi ilk kriter
kadnn evli olmasdr. Kadnn dnyaya getirdii ocuun babas o kadnn ko-
casdr. Kocalk babalk iin bir beyyinedir. Ancak koca doan ocuun kendi-
sinden olmadn iddia ediyorsa lin ile babaln reddi mmkndr.
Koca doumu inkr ediyorsa, yani karsnn doum yapmadn iddia edi-
yorsa veya ocuun cinsiyetini inkr ediyorsa mesel "benim ocuum erkekti,
bu ise kzdr" diyorsa ya da benim ocuum l dodu diyorsa buna mukabil
kadn aksini iddia ediyorsa imameyne kadn iddiasn bir ebenin ahitliiyle
dahi isbat edilebilir. Bylece babalk sabit olur. Ebu Hanife'ye gre ise evli ol-
duklar halde evlilik ispat sebebidir. Kadnn iddiasn ispat iin ayrca delil ge-
tirmesi gerekmez. Ayrlm iseler ve koca karsnn hamile olduunu itiraf edi-
yorsa ebenin ehadeti kafidir. Eer karsnn hamile olduunu kabul etmiyorsa
kadnn iddias ancak iki erkek ahit veya bir erkek iki kadn ahitle ispat edilebi-
lir.
c) Lakt (Terkedilmi ocuk)
Lakt ana-babann eitli sebeplerle genelde insanlarn urak yerleri olan
mahallere braktklar ocuklardr. Bu ocuklar genelde yeni domu bir bebek
olurlar. Bunlar ya gayri meru olduklarndan ya da anne ve babalarnn bun-
larn nafakasn temin etme gleri olmadndan terk edilirler.
Bir kii terk edilmi olduu anlalan bir bebek grdnde, orada b-
rakmas halinde ocuun lecei zann galipse onu oradan almamas vebaldir.
ocuun beraberinde bulunan para ve eya ocuu bulana ait olmaz.
ocuun emanet mal olarak kabul edilir. Bulunan ocuun mslman olarak
kasul esastr. Ancak Ebu Hanife'ye gre ocuk gayri mslimlere ait bir ma-
halde, gayri mslimlere ait bir tapnakta bulunursa veya ocuu bulan gayri
mslim olursa ocuk bulann veya bulunduu yer halknn dinine mensup
saylr. mam Malik, afii ve Ahmed b. Hanbel'e gre ocuk nerede bulunursa
bulunsun, kim bulursa bulsun slm dinine mensup saylr.
Lakti bulan kiinin ocuk zerinde velayet hakk yoktur. ocuun velisi amme
otoritesini temsil eden makamdr. ocuu bulanlar onlarn mallarn koruyan,
onlar himaye eden hmillerden baka bir sfat tamazlar. ocuu bulan kimse-
lere ocuun nafakas iin yardm gelmiyorsa, ocuu bulan(mltekit) kii de te-
berrken kendi malndan ocuk ise harcama yapmak istemiyorsa ocuun mas-
raflar beytlmlden karlanr.
Terkedilmi bir ocuun anas olduunu idda eden bir kadnn veya babas
olduunu iddia eden bir erkein iddias iddialarn ispata gerek kalmakszn ka-
bul edilir. Zira daha nce de ifade ettiimiz gibi ocuun nesepsiz kal-
masndansa sahih bir nesebinin bulunmas tercih edilir. Sonradan baka biri-
nin babalk ve analk davas iddias dinlenilmez.

d) Evlt Edinme
Arapada "teberini" terimiyle ifade edilen evlt edinme messesesi ba-
langta bizzat Hz. Peygamber'in (s.a.v.) Zeyd b. Harise'yi evlt edinmesiyle uy-
gulanm ve kabul edilmi bir messese iken bilahare bu uygulama bir yetle or-
tadan kaldrlmtr.
Evlt edinme evlt edinenle evlt arasnda hukukun, rf ve detin tand
sun'i bir nesep tesisidir. Aslnda evlt edinenle evltlk arasnda usl ve fru
ilikisi yoktur. Messese olarak, evlt edinmeye kabul eden hukuk sistemlerinde
temel espri evlt edinenle evltlk arasnda nesebi sahih bir ocukla ebeveyni
arasndaki karabetin aynsnn olumasdr.
Cahiliye rfne gre evlt edinilen ocuun evlt edinen kiiye nisbet edil-
diini yani evlt edinenin ocuu olarak isimlendirildiini yetten anlyoruz
(75). Bu yet-i Kerme'de: "Onlar (evlt edindiklerinizi) babalarnn kim
olduunu bilmiyorsanz bu takdirde onlar din kardeleriniz ve grp
gzettiiniz kimseler olarak kabul edin. Yanlarak yaptklarnzda size vebal yok-
tur. Fakat kalplerinizin bile bile yneldiinde gnah vardr. Allah ok balayc
ok esirgeyicidir" buyurulmutur.
Abdullah b. mer'in "biz Zeyd'i Muhammed'in olu Zeyd diye arrdk"
dedii rivayet edilmitir (76). Bu yetin nzulnden sonra artk Zeyd b. Harise
(Harise'nin olu Zeyd) olarak arlmaya balanlmtr.
Evlt edinme messesesi esastan reddedilince tabi ki messesenin btn
hkmleri de kaldrlmtr. Mesel evlt edinen ile evltlk arasnda evlenme
yasann bulunacan slm kabul etmez. Bu husus gene Kur'n'da tafsilatl ol-
arak beyan edilmitir. Bu yette yle buyurulmutur: "Habibim, Allah'n nimet
verdii senin de kendisine ikram edip (hrriyete kavutuun) kimseye 'eini
yannda tut, Allah'tan kork!' diyorsun. Halbuki Allah'n aa vuraca eyi in-
sanlardan ekinerek iinde gizliyorsun. Oysa asl korkmaya layk olan Allah'tr.
Zeyd o kadndan iliiini kesince biz onu sana nikahladk ki (bundan byle)
evltlklar karlar ile iliiklerini kestikleri (onlar boadklar) zaman o
kadnlarla evlenmek hususunda mminlere bir glk olmasn. Allah'n emri
byle yerine getirilmitir" (77).
Hz. Peygamber (s.a.) halasnn kz Zeyneb bt. Cahs' Zeyd b. Harise ile ev-
lendirmi fakat Zeynep ile Zeyd geimsizlik yznden bu evlilii sr-
drememilerdir. Hz Peygamber bu evliliin yrmeyeceini bildii ve Zey-
nep'in ileride Allah'n hkm ile kendi zevcesi olacan bildii halde insan-
larn dedikodu etmelerinden endie ederek Zeyd'e "eini yannda tut" demitir.
Zeyd ekilmez hale gelen evlilii daha fazla srdremeyecei kanaatine vara-
rak Zeynep'i boamtr. yet-i kerimeden de anlalaca zere Zeyd'in Zey-
nep'i boamasndan sonra Allah'n hkmyle Hz. Zeynep Reslllah'n(s.a.)
zevcesi olmutur.
75. Ahzb, 33/5.
76. Kurtub, el-Cami' li-Ahkmi'1-Kur'n, Kahire, 1967, XIV, 188.
77. Ahzb, 33/37.

Mnafklarn ve mriklerin "olunun karsn kendine ald" eklinde kendile-
rince olay knamaya kalkmalar zerine u yet nazil olmutur:"Muhammed sizin
erkeklerinizden hibirinin babas deildir. Fakat o Allah'n Resul ve pey-
gamberlerin sonuncusudur. Allah her eyi hakkyla bilir" (78).
Evltlk messesesini esastan reddeden slama gre, evlt edinen ile evltlk
arasnda veraset sz konusu olmaz. Cahiliye rfne gre evltlk ile evlt edinen
arasnda karlkl veraset hakknn doduunu Hz. Peygamber'in (s.a.) "O be-
nim mirasmdr, ben de onun mirassym" demi olmasndan anlyoruz.
slm hukukuna gre evlt edinen ile evltlk arasnda evlenme haramlnn
bulunmamas sebebiyle evltln bul yandan sonra eer kz ise kendini
evlt edinen erkein, erkek ise kendini evlt edinen kadnn yannda yalnz kala-
mayace itihat edilmitir.
e) Hsmlk
Kan ba, evlilik veya st emmeden dolay birbirlerine daha yakn olan fertler
arasndaki yaknlk ilikisine hsmlk ad verilmitir. slm hukukunda hsmlk
messesesi sebeple teesss eder.
1. Kan veya nesep hsml,
2. Evlilik sebebiyle vcut bulan shr hsmlk,
3. St emme ile teesss eden st hsmldr.
1. Kan hsml: Ayn soydan gelen kimselerin birbirlerine yaknlk
ilikisine kan hsml veya nesep hsml denir. Kur'n- Kerim'de bu
messese "zevi'l-kurb" veya "el-akrabn" terimi ile ifade edilmitir.
Kan ba ile hsm olanlarn yaknlk dereceleri miraslktaki sralamaya
gre belirlenebilir. Kiiye en yakn hsmlar onun fru ve usldr. Kiinin
fru onun neslinden gelen zrriyetidir. Yani ocuklar, torunlar, torunlarnn
ocuklar eklinde uzayp giden zrriyete fr denir. Kiinin anas, babas, dede-
leri, neneleri, dede ve nenelerinin analar, babalar, neneleri ve dedeleriyle yu-
karya doru uzayp giden btn atalar iin usl terimi kullanlmtr.
Kiiye en yakn kan hsmlar onun frudur. kinci srada usl yer alr.
nc srada kardeleri, kardelerinin ocuklar ve torunlar vardr. Drdnc
sray ana ve babann kardeleri, yani amcalar, halalar, daylar, teyzeler ve on-
larn ocuklar tekil eder. Dedelerin ve nenelerin kardeleri olan byk amca-
lar, byk halalara hsm denirse de bunlar miraslk hakk bulunmayan
hsmlardr. Kan hsml sebebiyle evlenmeleri haram olanlar en azndan
zevi'l-erham olarak birbirlerine miras olabilecek olan hsm-lardr.
Baz kan hsmlarnn birbirleriyle evlenmeleri haram klnmtr. Bir erkein
evlenmesi haram olan kadnlar Kur'n'da guruplandnlarak zikredilmitir. Bun-
78. Ahzb, 33/40.

lar "muharremt" terimi ile ifade edilmitir. lgili yette kan ba sebebiyle
nikh haram olan kadnlar yle ifade edilmitir. "Size analarnz, (neneleri-
niz), kzlarnz (kz torunlarnz), (z veya vey) kz kardeleriniz, halalarnz, tey-
zeleriniz, erkek ve kz kardelerinizin kzlar (ve torunlarnn nikh haram
klnd" (79). yet-i kerimede zikredilen kadnlar guruplanacak olursa drt snf
kadnn kan ba sebebiyle bir erkee haram olduu sonucuna varlr.
1. Bir erkee kendi kzlar, oul ve kzlarndan olan btn kz torunlar ve to
runlarnn kzlar,
2. Anas, baba ve ana tarafndan btn neneleri,
3. Ana ve babann fru yani z kardeleri ile baba bir ve ana bir kardeleri,
bunlarn ocuklar ve torunlar,
4. Dede ve nenelerin fru, yani halalar ve teyzeleriyle ana ve babann hala
lar ve teyzelerini nikahlamak haramdr.
Ancak bu drdnc snf tekil eden kan hsmlarnn ocuklaryla nikh ha-
ram deildir. Yani hala ve teyze kzlar amca ve day kzlaryla evlenmede beis
yoktur.
2. Shr hsmlk: Evlilik sebebiyle vcut bulan hsml shr hsmlk ad
verilmitir. Shr hsmlk shr haramlk sebebidir. Shr haramlk bir evlilik
sebebiyle, evlenen elerin birbirlerinin baz kan hsmlarna nikhlarnn ha-
ramln ifade eden bir terimdir.
Shr haramlk messesesi Kur'n'da "Size... karlarnzn analar, kendileriyle
zifafa girdiiniz karlarnzdan olma himayenizdeki vey kzlarnz (in nikh)
haram klnd. Eer vey kzlarnzn analar ile zifafa girmemiseniz onlarla ev-
lenmenizde bir gnah yoktur. z oullarnzn zevceleri ile evlenmeniz ve iki kz
kardei birlikte nikahlamanz da haramdr" (80) buyurulmutur.
3. St hsml: slm aile hukukunda bir ocuun annesi dnda bir
kadndan ocukluun ilk dneminde st emmesi hsmlk sebebidir. Kur'n'da
"Stn emdiiniz analarnz ve st kardelerinizi nikahlamaynz size haram
klnd" (81) buyurulmutur. Hz. Peygamber'in (s.a.) "Kan hsml sebebiyle
haram olanlar st hsml sebebiyle de haramdr (82) buyurduu rivayet edil
mitir.
79. Nisa, u4/24.
80. Nisa, 4/23.
81. Nisa, 4/23.
82. Buhari, Nikh, 20; Mslim, Rada, 1.

f)Hdne
Bakma muhta ocuun nafakasnn babasna ait olduunu biliyoruz.
ocuun doyurulmas, temizlenmesi ve gnlk bakmnn yaplmasyla kim ilgi-
lenecektir? Bu grevlerin ifas iin hdne terimi kullanlmtr. Hdne bir
grev olduu kadar bir haktr. Bu hakkn sahiplerinin de belli artlarn bulun-
mas kaydyla kimler olduu tesbit edilmitir.
Kur'n'da analarn ocuklarn iki tam yl emzirecekleri (83), analarn
ocuklarn zahmetle tadklar ve zahmetle dourduklar, tanmasyla stten
kesilmesinin otuz ay srd beyan edilmektedir (84). Bu yetlerden, analarn
ocuklar iin gnll olarak zahmete katlanacaklar, ocuklarn emzirme hak-
larnn bulunduu ifade edilmektedir. ocuklara kar en merhametli kadnlarn
onlarn analar olduunda tereddt yoktur.
Bu deliller muvacehesinde hdne hakk sahiplerinin banda analarn gel-
diinde phe yoktur. Ana ocuunun babasyla evli olduu zaman sahip olduu
hdne hakkna boandktan sonra da sahiptir. Ancak bu hakk koruyabilmek iin
baka bir evlilik yapmam olmas gerekir. Ana baka bir evlilik yapt takdirde
hdne hakk sahipliini ileri sremeyecektir.
Hdne hakk sahibi olarak Kur'n'da anneye ncelik verilmi olmasndan
hareketle ocuun hdne hakkna sahip olacak kadnlarn tesbitinde anne ta-
rafndan hsm olan kadnlara ncelik verilmitir. Hdne hakk sahibi olarak bir
kadn bulunamazsa mahrem olan asabeler, yani mahrem olan baba tarafndan
erkek hsmlar, bunlar da bulunmazsa mahremlik bulunmayan erkek hsmlar
hdne greviyle mkellef olurlar.
Ana dahil olmak zere hdne hakkn kullanabilecek olan kadnlar kile ve
blia, ocua bakmaya muktedir olmal yani hdne hakkn kullanamayacak ka-
dar hasta ve aciz olmamaldr. ocua bakm iin zaman ayrabilmeli, btn
vaktini alacak baka ilerle megul olmamal, ocua mahrem olmayan bir er-
kekle evli olmamaldr. ocua mahrem olan bir erkekle evliyse mesel
ocuun amcasyla evliyse kadn hdne hakkn kaybetmez. ocuu istemeyen
ve onu sevmeyen bir kimsenin evinde oturuyorsa hdne hakkn kullanamaz.
Hdne hakk sahibinin kendisi fuhu, hrszlk vs. gibi yz kzartc, itibar
drc sular irtikap ediyor olmamaldr.
Kadnlar snfndan hdana hakkn kullanabilecek bir kadn bulunmazsa
hdne hak ve grevi ocuun mahrem asabelerine geer. Bunlar da srayla
baba, babann babas olan dede, z erkek karde, bababir erkek karde, z erkek
karde olu, bababir erkek karde olu, z amca, bababir amca, babann z am-
cas, babann bababir amcasdrlar.
Mahrem asabelerden hdne hakk sahibi kimse yoksa asabe olmayan mah-
rem erkekler bu grevi yklenirler. Bunlar da srayla anann babas, anabir erkek
karde, anabir erkek karde olu, anabir amca, z day, bababir day ve anabir
daydrlar.
83. Bakara, 2/233. 84.
Ahkf, 46/15.

Ayn gurubu tekil eden hdne hakk sahipleri iinde ocua en iyi bir
ekilde bakabilecek olan tercih edilir. Her ynde eit iseler kd kimi tavzif
ederse hdne hak ve grevine o sahip olur.
Erkek ocuklar istina yana kadar yani yeme, ime, giyinme, yatp kalkma
gibi kendi iini kendisi grebilecek kadar bir olgunlua eriinceye, kz ocuklar
ise bl yana kadar hdne hakk sahibi olan kadnn yannda kalrlar. Bu da
genelde erkekler iin yedi ya, kzlar iin dokuz ya olarak takdir edilmitir.
g) Hacr ve Vesayet
Vesayet eda ehliyeti, yani haklarn kullanma ehliyeti bulunmayan ya da nok-
san olan bir kiinin mallarn koruma, iletme ve tasarruf etme hakknn baka
bir kimseye tannmasdr. Bu ifadeden de anlalaca zere mallarnn idaresi
bakasna devredilecek olan kii eksik ehliyetli, baka bir deyile kendi mallarn
bizzat kendisi idareden aciz olmaldr. Bu da ya ocukluk, ya cinnet (akl denge-
sinin bulunmamas) ya da bunaklk sebebi ile olabilir.
Bir kimsenin mallarnn bir vasi tarafndan korunup iletilmesi iin eksik eh-
liyetlinin bu durumunun tevsik edilmesi ve hacr altna alnmas, yani tasarruf
ehliyetinin kstlanmas gerekir. Hacr altna alnan kiinin (mahcur) mallarn
koruma ve idare etmek zere bir vasi tayin edilmesi gerekir.
ocuklarn ve akl dengesi yerinde olmayan mecnunun hacr altna alnmas
gerektii konusunda ihtilaf yoktur. ocuklarn bul ve temyiz yana kadar ve-
sayet altnda bulunmalar gerei yet ve sabittir. Kur'n'da yetim ocuklarn
mallarn idareyle vazifeli kiilere hitaben "Evlilik ana gelinceye kadar yetim-
leri gzetip deneyin. Eer onlarda bir olgunlama grrseniz hemen mallarn
kendilerine verin. Byyecekler (de mallarn geri alacaklar) diye o mallar israf
ile ve tez elden yemeyin. Zengin olan (veli veya vas) iffetli olmaya alsn,
yoksul olan da (ihtiya ve emeine) uygun olarak yesin. Mallarn kendilerine
verdiiniz zaman yanlarnda ahit bulundurun. Hesap sorucu olarak da Allah
yeter" (85) buyurulmutur. yet-i kerimeden de anlalaca zere ocuun mal-
larn idarede en yetkili kii ocuun babasdr veya baba yerine kim olan de-
desidir. Baba ve dede veli sfatyla ocuun mallarn iletirler. nk veliler
ocuun hem nefsi, hem mal zerinde yetkilidirler. Eer velisi olarak baba ve
dedesi mevcut deilse ocuun mallan bir vasi araclyla idare edilir.
ocuk dnda eksik ehliyetli olarak mecnunun mallarnn veli veya vasi ta-
rafndan idare edilmesi gerei aktr. Zira mecnunun mallarn idare edeme-
yecei tabiidir. Mecnunun hacr altna alnabilecei hususunda da ihtilaf yoktur.
Ancak matuh olan yani bunam kimselerin hacr altna alnp alnmayaca ihti-
laf konusu olmutur. Ebu Hanife'ye gre ateh yznden yani bunama sebebiyle
bir kimse hacr altna alnamaz. Dier imamlara gre matuhun mallarn idare-
den aciz olduu anlalrsa hacr altna alnmas caizdir. Hacr altna alnm
85. Nisa, 4/6.

byklerin mallarnn vasi tarafndan idaresi ocuklarn mallarnn vasi ta-
rafndan idaresinden farkszdr.
Yetimler iin vasi, yetimin babas veya dedesi tarafndan nceden seilmi
olabilecei gibi baba ve dedenin vasi tayin etmeden vefatlar halinde vesayete
ehil kiiler arasndan kad tarafndan tayin de edilebilir. Baba ve dede ta-
rafndan nceden seilmi olan vasiye "vasiyy-i muhtar", kadi tarafndan tayin
edimi olana da "vasiyy-i mansb" ad verilmitir.
Yetim kklerle mecnun ve matuhlarn babalan veya dedeleri ya da bunlar
tarafndan seilmi vasileri bulunmad takdirde kad tarafndan bir vasi tayin
edilmesi gerekir. Kad tarafndan tayin edilen vasi baba tarafndan tayin edilen
vasinin yetkilerini haizdir. Ancak kad vasiyi belli bir yetki ile tayin etmise vasi
yetki snrlarn aamaz. Babann setii vasiyy-i muhtardan farkl olarak yetimin
tamamen lehine olsa bile maln yetime satamaz, yetimin maln kendi iin
satn alamaz
D. Miras Hukuku (Feriz)
Mlkiyet hakkn tanyan btn hukuk sistemlerinde olduu gibi zel mlkiyeti
tanyan slm hukukuna gre de miras bir. hak olarak kabul edilmitir. Miras iin
slm hukukunda "feriz" terimi kullanlmtr. Feraiz terimini ilk kullanan
"Ferizi reniniz ve retiniz. nk Feriz ilmin yarsdr (86) hadisiyle bizzat
Hz. Peygamber'dir.
slm miras hukukunda kiinin lmnden sonra mameleki hakknda mi-
raslar dlayan bir tasarrufu kabul edilmedii gibi lenin mal zerinde hibir
tasarruf hakk bulunmad da kabul edilmez. Baka bir deyile beer hukuk sis-
temlerinin bugn ulaabildii lenin mameleki zerindeki hakkyla miraslarn
tereke zerindeki haklarn dengeli ve dil bir miras hukuku anlayna slm hu-
kukunun on be asr nce ulam olmas fevkalade nemlidir.
Cahiliye dneminde verasetle ilgili birtakm rfi kurallar hakimdi. Vurgun ve
talan toplumu olan cahiliye Araplarnda tabii olarak vurgun ve talana itirak
edemeyen ocuklar ve kadnlar, lene yaknlklar hangi derecede olursa olsun
miras olamazlard. Tersine bizzat kendileri mirasn konusu olurlard.
Hicretin ilk yllarnda Mekke'den Medine'ye hicret etmi muhacirlerle Me-
dine' nin yerlisi olan ensar Hz. Peygamber ikier ikier karde yapmt.
Muhacir mslmana hicret etmemi mslman akrabalar dahi miras olamaz.
Medineli ensardan olan din kardei miras olurdu. Bu uygulama Kur'n'da
"Allah'n kitabna gre rahim sahipleri (akrabalar) birbirlerine(varis olmaya)
daha uygundurlar" (87) buyurularak din kardelii esasna dayal veraset uygula-
mas kaldrlmtr. Kur'n'da kadnlarn miras olaca belirtilmi, bylece
kadnlarn miras olamayaca anlay da deitirilmitir (88). Ancak kadn-
larn ne oranda pay sahibi olaca belirtilmemiti.
86. bn. Mace, Feriz, 1, Tirmiz, Feriz, 2.
87. Ehfal, 8/75.
88. Nisa, 4/7.

Hicretin nc ylnda uhut harbini takiben Sa'd b. Reb'nin erkek kar-
deinin Uhut'ta ehit olan Sa'd'in terekesinin tamamn eski rf hukukuna gre
almas ve Sa'd'in karsnn iki yetim kznn ellerinden tutarak Hz. Peygamber'e
(s.a.) gelmesi ve durumu ikyet etmesi zerine miraslar ve paylarn detayl
olarak beyan eden yetler nazil olmutur. Bu yetlerde miraslarn paylar u
ekilde aklanmtr: "Allah evldnzn mirastaki durumu hakknda size yle
emrediyor: ocuklardan erkee iki kz pay kadar vardr. Eer ocuklarn hepsi
kz olmak zere ikiden fazla iseler onlara lenin terkettii maln te ikisi ve
eer kz tek ise ona da yars vardr. lenin ana babas iin eer ocuu varsa
her birine terekeden altda bir, fakat ocuu yoksa ve lene yalnz anas ve ba-
bas miras oluyorsa anasna te bir vardr. (Geri kalan babann hakkdr).
Eer lenin kardeleri varsa, annesinin hissesi altda birdir. Bu hkmler lenin
borcu denip vasiyeti yerine getirildikten sonradr" (89). "Zevcelerinizin
ocuu yoksa geride braktklar maln yars sizindir. Eer onlarn ocuu varsa
size, braktklar maldan drtte bir hisse vardr. Fakat bu hisseler, yapacaklar va-
siyeti ve borcu dedikten sonradr. Eer sizin ocuunuz yoksa zevcelerinize,
braktnz maldan drtte bir hisse ve eer ocuunuz varsa braktnz maldan
onlara sekizde bir vardr. Ancak bu hkm yapacanz vasiyeti ve borcu
dedikten sonradr. Eer bir erkek veya bir kadnn ocuu ve babas bulun-
mad halde (kelle olarak) kendisine miras olunuyorsa ve onun (anabir) er-
kek karde ve (anabir) kz kardei bulunuyorsa (bu kardelerin) herbirine altda
bir, birden ok iseler kz ve erkek te bir hissede eit olarak ortaktrlar. Bu
hkmler lnn borcu denip vasiyeti yerine getirildikten sonradr" (90).
Bu yet-i kerimelerde evlt ve baba bulunmad takdirde lenin z veya
bababir kardelerinin miras olarak paylarnn ne olaca belirtilmediinden
Hz. Peygamber'e (s.a.) z ve bababir kardelerin durumu sorulmu, bunun
zerine u yet nazil olmutur. "Ey Rasulm! Babas ve ocuu olmayan
kellenin miras hakknda senden dinin hkmn soruyorlar. De ki: babas ve
ocuu olmayan (kelle) iin Allah size yle hkmediyor: Eer bir kimse lr
de ocuu bulunmazsa ve geride z veya bababir olan tek bir kz kardei olursa
terekenin yans onundur. Eer len bir kadnn geride ocuu kalmaz da erkek
kardei bulunursa o, terekenin tamamna miras olur. lenin iki veya daha ok
kz kardei varsa bunlara terekenin te ikisi vardr. Eer erkekli kadnl daha fazla
karde mevcut ise erkein hakk iki kadn pay kadardr. armamanz iin Allah
(hkmlerini) aklyor. Allah her eyi bilmektedir" (91).
Bu yetler slm miras hukukunun temelini tekil eder. Baz hadislerle
yetlerin aklanmas tamamlanmtr. yet ve hadislerin temel hkmlerinden
hareketle kyas metodu kullanlarak yaplan itihatlarla boluklar tamamen dol-
durulmutur. htilaflar daha ok yet ve hadislerde hkm belirtilmemi
itihad konularda olmutur.
89. Nisa, 4/11.
90. Nisa, 4/12.
91. Nisa, 4/176.

1. Ashb-t Feriz ve Asabeler
Mirasla ilgili yukarda meallerini verdiimiz yetler dikkatle tetkik edil-
diinde miraslarn iki kategoriye ayrldklar grlr. Bunlardan bir ksm mi-
rastaki paylar belirtilmi olanlardr ki bunlar baba dnda kalan kadn
hsmlardr. Bunlara muayyen pay sahipleri anlamnda "ashb- feriz" denil-
mitir. Erkek olarak sadece babann pay sahibi olduu belirtilmitir. Babann
pay sahibi olmas iin lenin evldnn bulunmas arttr. kinci kategoriyi
oluturanlar muayyen pay sahibi olmayan erkek hsmlardr. Mesel oullarn
mirastaki hisselerinin iki kz pay kadar olduu zikredilmi fakat bunlar iin belli
bir oran zikredilmemitir. Keza lenin ocuu olmad zaman babann ne mik-
tar pay alaca da belirtilmemitir. Bunlar Hz. Peygamber'in (s.a.) tatbikat ile
akla kavutuu zere pay sahipleri paylarn aldktan sonra terekeden geri ka-
lan alrlar. Bunlar iin slm miras hukukunda "asabe" terimi kullanlmtr.
2. Veraset artlar
Miraslktan sz edilebilmesi tabii olarak baz artlarn gereklemesine
baldr. Bu artlar unlardr:
a) Miras brakan kiinin (muris) lm olmas gerekir.
b) Mirasnn hayatta olmas gerekir: Muris vefat ettii veya vefatna hk-
medildii tarihte miras (vris) hayatta olmaldr. Ana rahmindeki ocuk
(haml) hayatta saylacandan len kimseye miras olur. Hamlin miras ola
bilmesi iin sa olarak domu olmas gerekir.
c) Mirasla bir mni bulunmamaldr. Normalde miras olma imknnn
bulunmasna ramen baz mniler sebebiyle kii hsmna miras olamayabilir.
Bu mnilerden biri mirasnn miras brakan kastl olsun ya da olmasn
ldrmesidir. mam Mlik'e gre miras murisini kastl ldrrse mirastan
mahrum olur (92). Bu hkmlerin dayana Hz. Peygamber'in (s.a.); "Katil iin mi
ras yoktur" (93), "Katil hibir eye miras olamaz" (94), buyurmu olmasdr.
d) Din fark: Bir mslmann gayri mslim hmna, gayri mslim hmn da
mslmana miras olamayaca konusunda Hz. Peygamber'in (s.a.) "Mslman
kfire, kfir mslmana miras olmaz" (95) buyurduu rivayet edilmitir. Ah-
med b. Hanbel'den gelen bir rivayete gre gayri mslim hsm miras da
tlmadan nce mslman olursa miras olabilir. Mallarn taksiminden sonra
mslman olmas miraslk sebebi olmaz. slm dinini terkeden kii (mrted)
mslman hsmlarna miras olamaz. Mslman hsmlar ise mrtedin
mslman iken kazanm olduu mallarna miras olabilirler (96).
92. bn Rd, Bidayet'l-Mctehid, Kahire, I, II. 93.
bn Mce, Diyt, 14; Drim, Feriz, 41.
94. Beyhak, VI, 219.
95. Eb Dvd, Feriz, 10; bn Mce, Feriz, 6.
96. bn Kudme, el-Mun, I-XII, Beyrut, 1972, VII, 170-171.

e) Veled-i ml'ane veya zina mahsl olmak. Lin sebebiyle reddedilmi
olan ocuk babal reddeden kiiye miras olamaz. Zira Hz. Peygamber'in
(s.a.) "Zina mahrumiyet sebebidir" (97) buyurduu rivayet edilmitir. ocuk
zina itiraf olmakszn kabul edilirse nesebi ikrar edilen ocuk miras olur.
3. Tereke ve Tereke zerindeki Haklar
Tereke veya terike len kimsenin miras olarak brakt her eydir. Aynnda
bakasnn hakk bulunmayan btn mallardr, diye tarif edilmitir. Btn mallar
tabiriyle tanr, tanmaz mallan, her trl alacaklar kasdedilmitir. Mal ifade-
siyle de kiinin ahsna bal bakasna devredilmez haklar tereke dnda tutul-
mutur.
Murisin vefatndan sonra tereke mallan zerindeki haklar sralamasnda
ncelik hakknn hangi alacaklara ait olduu konusunda ihtilaf edilmitir. Hanef
mezhebine gre tereke zerindeki haklar ncelik srasna gre drttr: nce
lenin tehiz ve tekfini, gmlme masraflar karlr. Tabi ki miraslar defin
masraflarn karlyorlarsa terekeden defin iin harcama yaplmaz. kinci olarak
lenin borlar denir, sonra kalan mallarn te birini amamak kaydyla va-
siyeti varsa yerine getirilir. Kalan mallar miraslara paylar orannda taksim
edilir. Tereke mevcudu borlar karlamyorsa yani tereke borca batksa vasiyet
ilan edilemez, miraslara da birey intikal etmez. Miraslar borca batk tereke-
nin borlarn hukuken kendi mallarndan demek zorunda deillerdir. Ala-
cakllar tereke mallarnn ancak borlan karlayabildii oranda alacaklarn
tahsil edebileceklerdir.
4. Vasiyetler ve Vasiyet Benzeri Tasarruflar
Kiinin lmnden nce lme bal bir tasarruf olarak malnn bir mik-
tarnn nerelere sarfedilecei ya da kimlere verilecei konusunda irade be-
yannda bulunmas muteberdir. Kiinin bu irade beyan genelde vasiyet adn
alr. Kur'n- Kerim'de vasiyetten bahsedilmi fakat vasiyet konusunda detayl
hkmler yer almamtr.
Vasiyetin borlar dendikten sonra kalan tereke mevcudunun te birini
amamas gerektii konusunda Hz. Peygamber (s.a.); "Allah amellerinize ek ola-
rak mallarnzn te birinde tasarruf hakk tanmtr. Onu dilediiniz yere veri-
niz" buyurduu rivayet edilmitir (98).
Tek tarafl ve karlksz bir tasarruf olduundan vasiyetin muteber olmas
iin vasiyet edenin teberru ehliyetine sahip kl ve bali bir kimse olmas
arttr. Lehine vasiyet edilen zel bir kii hatta henz domam bir ocuk, bir
tzel kii, tzel kiilii olmayan bir grup veya bir cemaat olabilir.
97. Eb Zehra, Ahkm't-Terikt, Msr, tarihsiz, s. 264.
98. bn Mce, Vesy, 5; Ahmed, Msned, VI, 441.

Lehine vasiyet edilen yani mslehenin mslman olmas art deildir.
mam Malik'ten gelen bir rivayete gre gayri mslime vasiyet caiz deildir (99).
Miras olmayan hsmlara vasiyet caizdir. Hsm olan mirasya vasiyet caiz
deildir. Zira Hz. Peygamber (s.a.) "Allah her hak sahibine mirastan hakkn
vermitir. Bu sebeple miraslara vasiyet olmaz" (100) buyurmutur. Dier mi-
raslar mirasya yaplan vasiyeti kabul etmilerse bu vasiyet geerli olur. Keza
miras miktarnn terekenin te birini amasna miraslar muvafakat ederlerse
vasiyetin te biri amas caizdir.
Kiinin lmeden nce fakat lm hastas iken ikrar ettii mcerret yani mik-
tar belirtilmemi borlar ile lm hastasyken boanma talebiyle kadnn ko-
casna hul' bedeli demesi ve iddetini bitirmeden lmesi durumunda denen
miktar vasiyet saylr. Vasiyet benzeri bu tasarruflar da vasiyet sayldndan te-
rekenin mevcudunun te birini amad oranda geerlidir.
5. Miraslara Taksim
Miras yetlerinde beyan edildii zere borlarn denmesinden ve vasiyetin
infazndan sonra terekenin kalan mevcudu miraslara taksim edilir. Taksim
ilemi iin nce muayyen pay sahipleriyle asabelere den hisseler tesbit edilir.
Kitap (Kur'n), snnet ve icma ile sabit olan muayyen pay sahipleri (ashab- fe-
raiz) onbir snftr: Koca, kar, baba, ana, kz, oul, z kz, bababir kz, anabir
kardeler, dede, nene.
lenin pay sahibi ve asabe olarak mirass hi yoksa zevi'l-erham olan mi-
raslar miraslk paylaryla terekeyi paylarlar. Zevi'l-erham snfnn en
banda gelen miraslar lenin kzlarnn ve oul kzlarnn ocuklardr. Bu
snftan kimse bulunmazsa pay sahibi ve asabe olmayan usl miras olur.
lenin anasnn babas gibi. nc snf, erkek kzlaryla kz karde ocuklardr.
Drdnc snf, zevi'l-erham ise lenin dede ve nenelerinin asabe ve pay sahibi
olmayan frudur. lenin halalar, anabir amcalar, day ve teyzeleri gibi.
6. Baz nemli Feraiz Meseleleri
slm miras hukukunda baz hususiyetleri olan messeseler mevcuttur.
a) Reddiye: lenin asabe olarak mirass mevcut deilse kalan pay ala
cak kimse bulunmadndan kalan miktar da pay sahipleri paylar orannda
paylarlar. Buna feraiz terimi olarak reddiye denilmitir.
b) Avliye: Baz durumlarda pay sahiplerinin paylan toplam payday yani
mirasn mahrecini geebilir. Bu durumda paylar toplam mahre gibi kabul
99. Mlik, El-Mdewene, I-VII, Msr, 1323, VI, 18.
100. Buhari, Vesy, 6; Eb Dvd, Vesy, 6.

edilir, herkese pay verilir. Bu durumda her pay sahibi pay orannda bir azal-
ma ile hissesini eksik alm olur. Feraizde buna avliye denilmitir.
c) Mnsaha: Mnsaha bir feraiz terimi olarak lenin terekesi mi
raslara datlmadan miraslardan da lenler olmas durumunda len mi
raslarn paylarnn kendi miraslarna paylatrlmasn ifade eder. Mn-
sahada her bir mesele asl mesele ile btnletirilerek zlr.
d) Haml meselesi: lenin henz dnyaya gelmemi fakat doumu bekle
nen bir mirass mevcutsa ve bu durumda terekenin mevcut miraslara
datlmas uygun bulunuyorsa doacak mirasnn pay ayrlacak, dier mi
raslara hisseleri taksim edilecektir. Doacak ocuun hangi cinsiyette domas
daha fazla paya sahip olmasn gerektiriyorsa o cinsiyette doaca farzedilerek
pay ayrlr. ocuk aksi cinsiyette dnyaya gelirse fazla kalan miktar yeni duruma
gre hak sahiplerine iade edilir. ocuun bir batnda birden fazla domas ihti
mali ve miraslara datlan hisselerden geri alnma ihtimaline binaen mi
raslarn birer kefil gstermeleri arttr. Kefil gsterilmedii takdirde doum
beklenir, erken taksim yaplmaz.
e) Sulh ve tehrc: Feraiz hkmlerine gre miras reddetmek mmkn
deilse de mirasnn hi pay almadan miraslar arasndan ekilmesi
mmkndr. Miraslktan kana hri denilir. Hri kendi payn btn mi
raslara brakabilecei gibi baz miraslar lehine de ekilebilir. Hri hi bir
bedel almadan ekilebilecei gibi dier miraslardan bir bedel alarak da
kabilir.
Miraslardan bir ksm er'an sahip olduu payndan daha fazlasn almak
zere dier miraslarla sulh yapabilir. Miraslardan bir ksm sulha raz olmaz-
larsa er'an tayin edilmi paylarn alrlar. Sulha raz olanlar rzalar gerei ken-
di paylarnn dier bir miras lehine azalmasna raz olmu olurlar.
OSMANLILARDA ALE HUKUKUNUN
TARH TEKAML
Do. Dr. M. Akif Aydn
Marmara niversitesi Hukuk Fakltesi retim yesi
1. Giri
Osmanl aile hukuku esas itibariyle slm aile hukukunun alt asrlk bir uygu-
lamasndan ibarettir. Bu sebeple slm hukukundan bamsz bir Osmanl aile
hukukundan bahsedilemez. Osmanl Devleti'nde slm hukukunun(er' hukuk)
yansra rf bir hukukun varln savunan aratrclar dahi bu hukukun daha
ziyade kamu hukuku alanlarnda var olduunu, husus hukukun ve zellikle aile
hukukunun tamamen slm hukuku esaslarna gre dzenlendiini kabul etmekte-
dirler (1). Ancak hukuk kurallarnn, uyguland toplumun sosyal ve kltrel
yapsna bal olarak ayn kurallarn tatbik edildii dier toplumlara gre bir
takm farkllklar gsterdii de bir vakadr. te bu sebeple Osmanllarda aile
hukukunun dier slm devlet ve toplumlarndan belirli lde farkl ve bu
sebeple de kendine has bir tekml seyri takip ettiini dnmek yanl deildir.
te bu aratrmada slm aile hukukunun alt asrlk Osmanl uygulamas
srasnda geirdii tekml seyri ortaya konmaya allacaktr.
2. Osmanl Aile Hukukunun Uygulamasna Genel bir Bak
slm aile hukukunun Osmanl Devleti'nde titiz bir uygulama alan bulduu
sylenebilir. Aile hukuku slm hukuku ierisinde en gelimi ve esaslar teferru-
atl bir biimde tesbit edilmi bir alan olduundan uzun asrlar sren uygula-
mas esnasnda ok byk deiikliklere ve yeni dzenlemelere ihtiya hissedil-
memitir. Bunda son asr mstesna nceki asrlarda Osmanl toplumunun statik
bir yapda oluunun ve Osmanl padiahlarnn kendilerini slm hukukuna ait
bir alanda esasa ynelik bir dzenleme yapma konusunda yetkisiz kabul etme-
lerinin de rol vardr. Son asrda ise toplum yapsnda grlen nemli bir
takm deiiklikler buna paralel bir takm dzenlemeleri de beraberinde getir-
mitir. Ancak bu durum son asra gelinceye kadar aile hukukunda madd veya
ekl hukuka ynelik olarak hibir deiiklik olmad anlamna gelmez. Daha
1. Mesel bk. mer Ltfi Barkan, "Trkiye'de Din ve Devlet likilerinin Tarihsel
Geliimi", Cumhuriyetin 50. Yldnm Semineri, Ankara 1975, s. 55.

sonra greceimiz gibi tam ihtiyalar lsnde olmasa bile nceki asrlarda
da bir takm dzenlemeler yaplmtr. Ancak btn bu dzenlemelerde slm
hukuku bnyesinden ayrlmamaya ve onun btnln bozmamaya byk bir
zen gsterilmitir.
slm aile hukuku Osmanl Devleti'nde resmi mezhep olarak kabul edilen
Hanefi mezhebinin itihatlarna gre uygulanmtr. Kad beratlarnda ve mft
menurlarnda hkm ve fetvann Hanef mezhebinin en sahih grne gre
verilecei zellikle XVI. asrdan itibaren aka belirtilmitir (2). Uygulamada
da Anadolu ve Rumeli'de Hanef mezhebi itihatlar yrrlkte olmutur. Ancak
Hicaz, Msr, Suriye ve Filistin gibi dier mezhep mensuplarnn da hayli youn
olarak bulunduu blgelere bir Hanef bakadnn yansra dier mezheplerden
de kadlar tayin edilmi ve bu mezhep mntesiplerine hukuk ihtilaflarnda kendi
kadlarna bavurma imkn tannmtr (3). Bugn olduu gibi bir hukuk
dalnn btn dzenleyen ve yrrlk kayna olarak mecburen uygulanan ka-
nunlarn mevcut olmad dnemlerde byle bir uygulamann hukuk birlik ve
istikrar salamada yararl olduu kukusuzdur. Zira hkmlerin kadnn kendi
itihadna veya bal bulunduu mezhebe gre verildii dnemlerde ayni
blgede, hatta birden fazla mahkemenin bulunduu ayn ehirde benzer konu-
larda farkl hkmlerin ortaya kmas kanlmazdr. Mezheplerin teekkl
dnemlerinde bunun rnekleri de grlmtr.. te bu sebeple Osmanl Devle-
ti'nde sadece Hanef mezhebinin uygulanmas hukuk birlik ve istikrar
bakmndan yararl olmu, Anadolu ve Rumeli'de bu anlamda hukuk bir istik-
rarszla rastlanmamtr. Muhtelif blgelerin mahkeme defterlerinde geni bir
zaman dilimi ierisinde bu durumu mahede etmek mmkndr. Ancak slm
hukukunun tek bir mezhep yorumuyla deil de btn mezheplerin itihatlaryla
birlikte ele alndnda hukuki ihtiyalara cevap verme ansnn daha fazla
olduu inkar edilemez. Bu iki hukuk vakann yani hukuki istikrar salama ile
btn mezheplerin itihat zenginliinden yararlanmann birbiriyle ilk nazarda
.elitii sylenebilir. Ancak Osmanl Devleti'nin balang dnemlerinde aile
hukuku alannda bu problemin belli lde zld ve hem hukuk istikrar
korunurken hem de dier mezheplerin baz itihatlarndan yararlanld
grlmektedir.
Osmanl Devleti'nin ilk dnemlerinde dolayl yollarla da olsa zaman zaman
dier mezheplerin itihat zenginliinden yararlanld grlmektedir. Buna
rnek olarak kocalar geimlerine yetecek nafaka brakmadan kaybolan
kadnlarn dier mezheplerin benzer durumda boanmaya izin veren
itihatlarndan yararlanarak boanmalar gsterilebilir. Byle bir durumda Ha-
nef mezhebi kadnn boanmasna izin vermediinden bu tr boanma dava-
larnda umumiyetle afi naibler tayin edilmekte, onlarn kendi mezheplerine
2. "Osmanl Kanunnmeleri", Milli Tetebbular Mecmuas, sy. 2, s. 326-327; smail
Hakk Uzunarl, Osmanl Devletinin lmiye Tekilat, Ankara 1965, s. 85-86, 112-
113.
3. Ebul Ula Mardin, "Kad", A; Zekiyyddin a'ban, el-Ahkam'-er'iyye fi'l-Ahvali'-
ahsiyye, Beyrut 1978, s. 20 v.d.; M. Akif Aydn, slm Osmanl Aile Hukuku,
stanbul 1985, s. 71-75.

gre verdikleri boanma kararlarn Hanefi kadlar geerli kabul etmektedir (4).
Byle bir uygulamann kocalar kendilerini terketmi ve geride nafakasn
salayacak mal braklmam kadnlarn zararlarn belirli lde telafi ettii
inkr edilemez. Ancak kabul etmek gerekir ki bu ekilde dier mezheplerden isti-
fade edilerek hukuki ihtiyalarn giderilmesinin rnekleri ok fazla deildir.
Daha sonraki dnemlerde bunun artarak devam etmesi Osmanl hukukunun
gelimesi bakmndan ok msbet olurdu. Aksine XVI. yzyldan itibaren bu
imknn da kapand ve dier mezheplerden istifade edilmesinin yasakland
grlmektedir (5).
Zamanla doan hukuki ihtiyalara cevap verilirken dier mezheplerden isti-
fade yerine ceza tedbirlerden ve fiil zorlamalardan medet umulduu da
olmutur. Bunun rnei zorla yaplan evlenmeler ve boanmalarda g-
rlmektedir. Kz ve kadn karmalar zellikle asayiin gerektii gibi sa-
lanamad dnemlerde Osmanl toplumunda ska karlalan bir sosyal
vakadr. Mahall idarecilerin madd menfaat elde etmek maksadyla gen kzlar
diledikleri kimselerle evlenmeye zorladklar da zaman zaman grlmektedir
(6). Bu ekilde evli kimseler zorla boatld ve daha sonra da zorla evlendiril-
dikleri halde bu boanma ve evlenmeler Hanef mezhebine gre hukuken
geerli kabul edilmektedir (7). Bu durum toplumda zaman zaman kapanmaz ya-
ralar amtr. Osmanl Devleti'nde bunun nne ceza meyyidelerle ve de
facto uygulamalarla geilmeye allm (8), fakat dier mezheplerden istifade
ile zorla yaplan evlenme ve boanmalar hukuken geersiz sayma yoluna gidil-
4. Halil Sahilliolu, "Bursa kad sicillerinde i ve d demeler arac olarak kitab'l-
kad ve sfteceler", Trkiye ktisat Tarihi Semineri, Ankara 1975, s. 123. Benzer
boanma rnekleri iin bk. Bursa eriyye Sicilleri, Defter nr. 11a, vr. 15a, 16a, 20b;
Mehmed b. Musa, Bidat'l-Kadi, Sleymaniye Ktb. Denizli no. 166, vr. 6a-6b. XVI.
asrn ortalarnda Osmanl devletinde bulunan Busbecq de bu uygulamann tesi-
riyledir ki kocann karsn nafakasz brakmasnn Osmanl devletinde bir
boanma sebebi sayldn sylemektedir; Ogier Ghiselin de Busbecq, Trk Mek
tuplar, tercme, Htseyin Cahit Yaln, stanbul 1939, s. 149-150.
5. Ebussud Efendi fetvalarnda "Teeffu' (afii mezhebinden yararlanma) hususu
Diyar- Rum'da cari olmaya dey men-i sultani vaki olmutur." denmektedir; bk.
M. Erturul Dzda, eyhlislam Ebussud Efendi Fetvalar Inda 16. Asr Trk
Hayat, stanbul 1972, s. 44.
6. Halil nalck, "Adaletnmeler", Belgeler Trk Tarih Belgeleri Dergisi, 11/3-4, s. 99,
107. Gerek mahalli idareciler gerekse sair kimseler tarafndan zorla evlendirilme
rnekleri iin bk. BA, MD, nr. 28, s. 245; Cevdet Adliye, 58, 1715, 2632; keza bk.
Mustafa Akda, Trkiye'de Dirlik ve Dzenlik Kavgas Celali syanlar, Ankara
1975, s. 284.
7. aban, 123.
8. Kanuni dnemi Ceza Kanunnmesi'nde kz veya kadn karma ve onlarla zorla
yaplan nikahla ilgili olarak : "Veya kz veya avret ekp cebr ile nikah itdrene
cebr ile boatalar ve dahi siyaset edeler ve nikah edenin sakaln kesp muhkem let
ideler." hkmn getirmektedir; bk. Uriel Heyd, Studies in Old Ottoman Criminal
Lam, Oxford 1973, s. 60. Burada grlmektedir ki zorla evlenen kimsenin nikahn
geersiz sayma yerine yine zorla boatma gibi fiili bir tedbir getirilmektedir ki bu
usuln hukukilii tartmaldr.

memitir (9). Dier mezheplerden istifade yoluna daha sonra grlecei zere
ancak devletin son dnemlerinde gidilebilmitir. Bunun da Osmanl hukukunun
tekmln menfi olarak etkiledii phesizdir.
Osmanl aile hukukunun uygulan esnasnda kadlar yrrlk kayna olarak
bugnk anlamda kanunlara sahip olmamlardr. Ancak bu durum hukukun uygu-
lannda bir istikrarszla veya karkla yol amamtr. nk uygulanacak
hukuk esaslar konusunda bir belirsizlik sz konusu olmamtr. Kadlarn takip
etmeleri gereken bir resmi mezhep vard ve bu mezhebin hukuk esaslar muh-
telif fkh kitaplarnda ve fetva mecmualarnda btn detaylaryla ortaya kon-
mutu. te kadlar nlerine gelen aile hukukuyla ilgili bir hukuk ihtilaf zerken
bir ksmn esasen medreselerde okuduklar fkh kitaplarndan yarar-
lanmlardr. Ayrca bu alanda pratik ihtiyalarla hazrlanm ve en ok
karlalan hukuki mesele ve cevaplarn ihtiva eden fetva mecmualarnn da
kad ve mftlere byk yarar olmutur. Bu hukuk kitaplar ve fetva mecmualar
ierisinde zellikle Fatih devrinden itibaren Molla Hsrev'in (l. 885/1480) ed-
Drer, Kanuni dneminden itibaren de brahim Halebi'nin (l. 956/1594)
Mlteka'l-Ebhur isimli eserleri, ey-hulislam Ebussud Efendi (l. 982/1574), Zek-
eriyazade Yahya Efendi (l. 1041/1681), Ankaral Mehmed Emin efendi (l.
1098/1687), atalcal Ali Efendi (l. 1103/1692) ve Yeniehirli Abdullah Efen-
di'nin (l. 1155/1742) fetva mecmualar kadlara son derecede yararl olmu ve
adeta yar resmi birer yrrlk kayna vazifesini grmtr. Ayrca zaman za-
man ihtilafa uygulanacak hukuki esas tesbitte mftlerin kadlara son derece ya-
rarl birer hukuk maviri grevini stlendiklerini ve hukukun uygulanna
yardmc olduklarn unutmamak gerekir.
Osmanl aile hukukunun uygulanna bu genel baktan sonra aile hukukunun
temel konulan olan evlenme ve boanmalarn Osmanl tarihi boyunca hem
ekl ve hem de madd hukuk ynnden ne gibi bir tekaml seyri takip ettiini
grmek gerekir.
3. Evlenme ve Boanmalar A.
Evlenme
slm hukukunda evlenmelerin iki ahit huzurunda yaplmalarndan baka bir
ekil art bulunmamasna ramen din ve toplum hayatnda oynad rol sebe-
biyle bu akdin olduka erken dnemlerden itibaren onun hukuk ynn bilen
din ve hukuk adamlar huzurunda yaplmasna zen gsterilmitir. te yandan
boanmann kocaya ykledii mal ykmllklerin yerine getirilip getirilmedik-
lerinin tesbiti, ayrlmann vukubulduu zamana bal olarak kadnn iddetinin
ne zaman bitecei problemi boanmalarn da byk lde mahkeme defterle-
rine kayd sonucunu dourmutur.
9. Maliki, afii ve Hanbeli'lerde zorla yaplan nikah ve talak geerli deildir; bk.
aban, 123.

Osmanl Devleti'nde de muhtemelen devletin kuruluundan itibaren nikh
akitleri ya bizzat kadlar veya kadlarn verdii izinname ile yetkili klnan din
adamlar tarafndan yaplmtr. Elimizde bulunan XVI. yzyla ait kad berat-
larnda bunlarn vazifeleri arasnda nikh akdinin yaplmas da saylmaktadr
(10). Yldrm Bayezid dneminde ilk defa mahkeme harlar tesbit edilirken 12
ake de nikah akesi olarak tesbit edilmitir (11) ki yaplmayan bir muamele
iin har tesbiti dnlemeyeceine gre bu dnemde isteyen kimselerin
nikhlarnn kadlar tarafndan kyld anlalmaktadr. XII. yzyldaki kad
beratlarnda nikh kymann hakimin grevleri arasnda sayld, ayn durumun
Seluklu kad menurlarndada mahede edildii (13), ve Seluklular d-
neminde nemli kimselerin nikhnn bizzat kadlar tarafndan kyld (14) gz
nne alnrsa Osmanl Devleti'nin kuruluundan nce balam olan bu ge-
lenein kesintisiz olarak Osmanllarda da devam ettiini dnmememiz iin
bir sebep yoktur.
Mahkemeye gelip bizzat kad'nn huzurunda nikh kydramayanlar da bunu
bir din adamna yaptrmakta idiler (15). Ancak din adamlarnn nlerine her
gelen kimsenin nikhn kydklarn dnmemek gerekir. Din adamlar ancak
daha nce mahkemeye bavurup evlenmelerinde hukuk bir mahzur bulun-
madn ortaya koyarak gerekli izni alan ve bir izin kad (izinname) getiren
kimselerin nikhlarn kymakta idiler (16). Memluklar gibi Osmanllarn ada
baz slm devletlerinde nikh akitlerini yapmak zere devaml nikh memurlar
(akkadu'l-enkiha) (17) bulunduu halde Osmanllarda kaddan baka nikh me-
muru hibir zaman olmam, din adamlarna umumi bir nikh kyma izin ve
yetkisi verilmek yerine her mnferit nikhta izin ve izinname verilme yoluna gi-
dilmitir (18). Bu tr uygulamann her nikh esnasnda gerekli hukuk artlarn
olutuunun kad tarafndan kontrol gibi hukuk, izinname verilirken taliplerden
har alnmas gibi mal sebepleri olmaldr.
10. Uzunarl, lmiye, s. 112-113
11. Hoca Sadettin Efendi, Tac't-Tevarih, stanbul 1279, I, 140; Mehmed Hemdani So-
lakzade, Tarih-i Solakzade, stanbul 1297, s. 60
12. Emile Tyan, l'Histoire de l'Organisation Judiciaire en Pays d'Islam, Paris 1948, II, 20
13. Osman Turan, Trkiye Seluklular Hakknda Vesikalar, Ankara 1958, s. 41-43;
keza bu vesikalar arasnda neredilen Tekariru'l-Menasib, s. 48, 51, 55-56
14. Sultan Melikah'n nikah bizzat kad tarafndan kyld gibi (bk. bn Hallikan,
Vefeyat'l-A'yan, Kahire 1948, IV, 373; Tyan, II, 48), I. zzettin Keykavus'un nikah
da kad Sadrettin Lehaveri tarafndan kylm ve bunun nikah vesikas gnmze
kadar gelmitir; bk. Turan, s. 44.
15. D'Ohsson stanbul'daki mahedelerine dayanarak bu vazifenin her camide birin
ci imam tarafndan yerine getirildiini sylemektedir; bk. M. de M. D'Ohsson, Tab-
leau Generale de l'Empire Ottoman, Paris 1787, II, 286
16. Gottard Jaeschke, "Trkiye'de imam nikah", ter. Ahmet Mumcu, Sabri akir An-
say'n Hatrasna Armaan, Ankara 1964, s. 16; Halit Ongan, Ankara'nn 1 Numaral
eriyye Sicili, Ankara 1958, s. XXXVI. stanbul Bab Mahkemesince verilen 29
Ramazan 1160 tarihli bir izinname iin bk. IS, Bab Mahkemesi, Defter no: 192, vr.
6a; keza baka izinnameler iin bk. ayn yer, 59a; Defter no: 193, vr. la
17. Endls'te de benzer bir ekilde nikah kymakla grevli ve adna "kad'l-enkiha"
veya "kad'l-menakih" denilen zel bir hakime rastlanmaktadr; bk. Tyan, I, 156.
18. Jaeschke, "mam nikh", s. 14.

Din adamlarnn ancak kaddan alnan izin zerine nikh kymalar uygula-
masnn aynen kadlarn bizzat nikh kymalarnda olduu gibi Osmanl Devle-
ti'nin ilk dnemlerinden itibaren balad dnlebilir. Ebussuud Efendi fet-
valarnda kaddan izin alnmadan nikh kylmasnn yasakland belirtilmekte
ise de bu yasan hangi tarihten itibaren baladna dair bir kayt yoktur (19).
bn Kemal'in fetvalarnda da nikhlardaki kad izninden bahsedilmektedir (20).
Nikhlarda kad izninden bahseden ok daha nceki tarihli kaynaklar da vardr
(21). Muahhar baz kaynaklar Yldrm Bayezid devrinde tesbit edilen mahkeme
harlar listesini verirken oniki akelik nikh harcn izinname harc olarak be-
lirtmektedirler (22). Kayd ihtiyatla kaddan izin alnmas uygulamasna ilk
dnemlerden itibaren baland ve benzer bir ok dzenleme gibi Kanun
dneminden itibaren de kaddan izin alnmadan din adamlarnn nikh ky-
malarnn yasakland sylenebilir. Kanun dneminden sonra Osmanl Devle-
ti'ne seyahat veya sefaret maksadyla gelmi olan bir ok yabanc, nikhlarn
mahkemelerde veya kaddan alnan izinlerle kyldklarn seyahatnamelerinde
veya sefaretnmelerinde belirtmektedirler (23).
Osmanl Devleti'nde ne lde nikhlarn ya bizzat kadlar tarafndan veya
kadlarn verdikleri izinle din adamlar tarafndan kyldklarna gelince bu ko-
nuda kesin bir sz sylenemez. Nikhlarn belirtilen ekilde kylmalar slm
hukukunda evlenmenin rkn ve artlarndan olmad iin gerekli ehliyet
artna sahip ve aralarnda evlenme engeli bulunmayan bir kadnla erkein iki
ahit huzurunda yaptklar evlenmeyi geersiz saymak mmkn deildir. Nitekim
fetva mecmualar bu tr nikahlarn geerli olduunu belirtmektedirler (24). Uy-
19. Dzda, 37; keza bk. Ebussud Efendi "Osmanl Kanunnmeleri (Maruzat)", Mill
Tetebbular Mecmuas, sy. 2, s. 340
20. bn Kemal, Mhimmat- Mfti, Sleymaniye Ktb. orlulu Ali Paa, no. 280, vr. 30a;
ayrca bk. Ahmet Mumcu, Osmanl Devletinde Rvet zellikle Adli Rvet, An
kara 1969, s. 1969, s. 203, d.n. 98
21. Mesela kad izinsiz nikh akdinin geerli olmadn syleyen Burhaneddin Mah-
mud (.616/1219) bunlardandr; bk. Jaeschke, "mam nikh", s. 14.
22. Ahmet Ltfi, Osmanl Adalet Dzeni (Mirat- Adalet), sadeletiren: Erdin Beylem,
stanbul 1979, s. 16; Ali Himmet Berki, Byk Trk Hkmdar stanbul Fatihi Sul
tan Mehmed Han ve Adalet Hayat, stanbul 1953, s. 112.
23. Bunlara rnek olarak Dernschwam, Wratislaw, Thevenat ve Baron de Tott
gsterilebilir. 1553-1555 yllar arasnda Anadolu'yu gezmi bulunan Hans
Dernschwam erkein kaddan ald izin belgesi ile imamn huzuruna gelip ev
lendiini (Jaeschke, "mam nikah", s. 16) belirtirken, XVI. yzylda bir elilik heye
tiyle Osmanl devletine gelen Baron W. Wratislaw (Anlar, tercme: M. Sreyya
Dilmen, stanbul 1981, s. 73, 80), keza XVII. asrda Osmanl devletinde bulunan
Jean Thevenot (L'Empire du Grand Turc, Paris 1965, s. 151) nikahlarn kadlar ta
rafndan kyldndan bahsetmektedirler. Osmanl devletinde XVIII. asrda
yaam bulunan Baron de Tott da evlenmelerin izinnamelerle yapldn
hatralarnda nakletmektedir; bk. Fndkolu Ziyaeddin Fahri, "Tanzimatta itimai
hayat", Tanzimat, stanbul 1940, s. 649.
24. Byle bir fetva iin bk. Yeniehirli Abdullah Efendi, Behcet'l-Fetava, stanbul
1266, s. 51; keza bk. Ali Efendi, Fetava, stanbul 1272, I, 35.

gulamada da kaddan izin alnmadan kylan nikhlara rastlanmaktadr. Osmanl
Devleti' nde Tanzimata kadar baz idar-kaza dzenlemelerle kaddan izin
alnmadan nikh kylmamas ve bylece evlenme akitlerinin devletin kontrol
alt nda ky l masnn t emi ni ne gayret edi l mitir (25). Ancak kad dan izin
alnmad durumlarda bile geerli bir nikh olmadan beraber yaayan kimse-
lerin sadece hukuka aykr bir i yapm ol makla kal mayp dinen de gnah
ilemi saylmalar nikah akitlerinin Osmanl toplumunda rastgele yaplmayp
onun din-hukuk ynn bilen din adamlar tarafndan-kylm olduunu
dndrmektedir.
Osmanl Devleti' nde belli bir titizlikle uyguland kabul edilmesi gereken
nikhlarn mahkemelerde veya mahkemelerin kontrol altnda din adamlarnca
kylmas geleneinin Tanzimattan sonra Siccill-i Nfus Nizmnmesi ve Kanun-
lar'yla devam ettirildii grlmektedir. 8 evvall298/2 Eyll 1881 tarihli Sicill-i
Nfus Nizamnamesi mslmanlar arasnda meydana gelen evlenmelerin eriyye
mahkemesi, gayrimslimler arasndaki evl enmelerin de ruhan reisleri ta-
rafndan verilecek izinnameler zerine yaplabileceini ve nikhlar kyan imam
ve ruhan reislerin en fazla sekiz gn ierisinde sicill-i nfus memuruna ilmhaber
verecekleri hkmn getirmektedir (26). Bu nizmnme baz hukukularn iddia
ettikleri gibi devletin evlenme ilerine ilk mdahelesi (27) deil, Osmanl
Devleti' nin balang dnemlerinden itibaren evlenmelerin devletin kontrol
altnda yaplmas yolundaki gelimelerin Tanzimat dneminde ulalan tabii
sonucudur. Esasen bu nizmnmeden yaklak eyrek asr nce kabul edilmi
bulunan 16 Sefer 1276/14 Eyll 1859 tarihli eriyye Mahkemeleri Ni-
zamnmesi' nde bu mahkemelerin nikh akitlerinden ve izinnamelerden alacak-
l ar har l ar da dzenl enmekt edi r ( 28) . Bi r ni zmnmede mahkemede
yaplmayan ilemler iin har tesbiti dnlemeyeceine gre Sicill-i Nfus Ni-
zamnme' sinden ok nce tarihi tekamlne uygun olarak nikhlarn mahkeme-
lerde veya mahkemelerin kontrol altnda kylmas iin gerekli dzenlemelerin
yaplm olduu grlmektedir. Sicill-i Nfus Nizamnmesi' nin getirmi olduu
tek yenilik nikh kyan din adamlarna belli bir sre iinde evlilii sicill-i nfus
memuruna bildirme mecburiyetini getirmi olmasdr. 29 Sefer 1318/27 Haziran
1900 tarihli yeni Sicill-i Nfus Nizamnmesi'yle 5 Rebiulevvel 1320/11 Haziran
1902 tarihli yeni nizmnme ve bunun yerine geen 5 evval 1332/27 Austos
1914 tarihli Sicill-i Nfus Kanunu ufak deiikliklerle ayn hkmleri tekrar et-
mektedirler (29).
Bu konudaki son gelime 1917 tarihli Hukuk- Aile Kararnmesi'yle olmutur.
Kararname ve Hukuk- Aile Kararnmesi' ne Mteallik Muamelat- dariyye
Hakknda Nizmnme o zamana kadar ki uygulana gelen evlenme eklini esas
itibariyle muhafaza etmi, buna muhtemelen Batclar' n etkisiyle evlenmenin
25. Geni bilgi iin bk. Aydn, age, s. 92-96.
26. Dstur, Birinci Tertip, Zeyl 2, s. 15, md. 23.
27. Mesela Velidedeolu bu grtedir; bk. Hfz Veldet Velidedeolu, Aile Hukuku,
stanbul 1965, s. 79.
28. Dstur, Birinci Tertip, I, 301, md. 35, 59.
29. Aydn, a.g.e,. s. 136-140.

nceden ilan edilmesi usuln eklemitir. Buna gre taraflarn evlenme istekleri
mahkemece ilan edilir. lan sonucunda taraflarn evlenmelerine engel bir duru-
mun olmad anlalnca ya taraflar mahkemede evlenirler veya mahkeme bir
din adam veya sair bir kimseyi nikhda hazr bulunmak zere izinname ile yet-
kili klar. Nikhda hazr bulunan bu yetkili taraflarn veya vekillerinin, ahitlerin
isimlerini, mehrin miktarn varsa dier artlar yazp hazr olanlara imzalatarak
bir akitnme tanzim eder (30). Batanberi olduu gibi bu artlara uymayan fakat
slm hukukunun geerli bir ev ilik iin arad unsur ve artlar yerine getirenle-
rin nikhlar yine de geerlidir. Kararname bunlarn geersiz olduunu bildiren
bir hkm ihtiva etmemektedir. Bu sebeple getirilen ceza meyyidelerle evlen-
melerin devlet kontrolnde yaplmas temin edilmek istenmitir (31).
Nikh akitlerinin devletin denetim ve kontrolnde yaplmas konusunda Os-
manl Devleti'nde balangtan itibaren istikrarl bir gelimenin devam ettii
grlmektedir. Osmanl Devleti'nin bu konudaki titizlii hi phesiz nikh akit-
lerinin esasa veya ekle mteallik gerekli artlar gereklemi olarak yaplmas ve
aile kurumunun belli bir dzen ierisinde kurulmasn temin ederek kimsenin
hakknn zayi olmamas hedefine yneliktir. Bu konuda Osmanl devlet adam-
larnn ve hukukularnn baarl bir snav verdiklerini sylemek mmkndr.
B. Boanma
slm hukukunda trl boanmadan bahsedilebilir. Birincisi kocann tek
tarafl irade beyanyla yapm olduu boanmadr ki gereklemesi iin bir
mahkeme kararna ihtiya yoktur. Her tr boanmaya da talak denmekle be-
raber bu terim daha ok tek tarafl irade beyanyla yaplan bu tr boanmalar
iin kullanlmaktadr. kincisi kar kocann anlaarak boanmasdr ki buna da
muhalaa ad verilir. nc tr boanma ise belirli sebeplerin varl durumun-
da taraflarn mahkeme kararyla boanmalardr. Tefrik veya kaza boanma de-
nen bu tr boanmada dier ikisinin aksine kocann ayrlmaya raz olmas art
deildir; hakimin karar boanmann gereklemesi iin yetmektedir.
a. Talak
Tek tarafl irade beyanyla olan boanmalarn (talak) veya taraflarn
anlaarak evlilik birliine son vermelerinin (muhalaa) Osmanl Devleti'nde hu-
kuken gerekli olmamakla birlikte bazan mahkemede gerekletii (32), darda
30. Aydn, a.g.e., s. 188-190.
31. Aydn, a.g.e., s. 190.
32. Mahkemede gerekleen boanma rnekleri iin bk. S, stanbul Kadl, l/93a,
2/lb, 3/47b, 4/19b.

gerekleenlerin de yine gerekli olmamakla birlikte yaygn bir biimde mah-
keme defterlerine kaydedildii grlmektedir(33). Talak ve muhalaann vuku
bulduunun, mehir ve iddet nafakas denmise bunun tesbitinin, muhalaada
kadn tarafndan mehir ve iddet nafakasndan vezgeildiinin veya zerinde
anlalan dier artlarn mahkeme kaytlaryla tesbiti bu tr boanmalarn
yaygn biimde eriyye sicillerine kaydedilmelerinin sebeplerindendir.
Tanzimattan sonra 1881 tarihli Sicill-i Nfus Nizmnmesi evlenmelerin
olduu gibi boanmalarn da imamlar ve ruhan reisler tarafndan sicill-i nfus
memurluuna bildirilmesi mecburiyetini getirmitir (md.26). 1900 ve 1902 tarih-
li nizmnmeler de bu dzenleme eklini esas itibariyle muhafaza etmitir (34).
1914 tarihli Sicill-i Nfus Kanunu ise talak bildirme vazifesini imam ve ruhan
reislerden alarak dorudan kocaya vermitir (35). Sz konusu kanunun 29.
maddesine gre boanmann vaki olmas durumunda koca iki ahit huzurunda
hazrlanan ilmhaberi imam veya ruhan reislere tasdik ettirerek nfus idaresine
verecektir. Mahkemede vukubulan boanmalar da yine kocalar hakimlerden al-
acaklar ilmhaberle nfus idaresine bildireceklerdir (md.30).
1917 tarihli Hukuk- Aile Kararnamesi kocann talak bildirme ykm-
llne ufak bir deiiklik getirerek bildirimin mahkemeye yaplmasn hkme
balamtr (md. 110). Bylece slm hukukunun talak dzenleme biiminin
zne dokunulmakszn ihtiyalara uygun olarak boanmalarn isbatnda kolaylk
salayacak tedbirler getirilmitir.
b. Tefrik
Mahkeme kararyla boanmalara (tefrik) gelince Haneflerde kaza boanma
sebeplerinin azl nedeniyle yirminci yzyla gelinceye kadar bu usulle
boanmaya nisbeten az rastlanmaktadr. Ancak bu kazai boanmaya ihtiya duy-
ulmad anlamna gelmemektedir. Bilakis zaman zaman bu tr boanmaya
iddetle ihtiya duyulmutur. Daha nce belirtildii gibi Osmanl Devleti'nin ilk
dnemlerinde de Hanef kadlar tarafndan afi naibler tayin edilerek bu
mezhepteki kaza boanma sebeplerinin varl durumunda tefrike hkmedilme
ynne gidilmiti. Ancak onaltnc asrdan itibaren Hanef mezhebi dndaki
bir mezhepten yararlanma yolu kapatldndan bu imkan da sona ermi oldu.
Kar koca arasnda iddetli geimsizlik olduu, kocann karsna kt muamele
ettii, evinin geimini temin etmedii veya edemedii veyahut da evini terkedip
yabanc diyarlara gittii ve senelerce kendisinden haber alnamad durumlarda
kaza boanma bir ihtiya olarak her zaman hissedilmitir.
33. Mahkeme defterlerine kaydedilen talak ve muhalaa rnekleri iin bk. S, stanbul
Kadl, 1/lb, 6b, 21b. 48a, 68b, 76b, 2/lb, 2b, 3a, 10a, 3A5a, 23a, 47b,'75b, 4/19b;
BabMahkemesi 193/llb, 12a; TS, 1820/52b.
34. Aydn, a.g.e., 142-143.
35. Kanunun metni iin bk. Dstur kinci Tertip, VI, 1244 v.d.

Bu hukuk problemi halletmek iin zaman zaman mahkemeler ve taraflarca
slam hukukunun salad baka imkanlardan yararlanld olmutur (36). Ba-
zan da btn abalarna ramen kocalar tarafndan boanmayan kadnlarn Di-
van- Hmayun'a bavurduklar ve Padiah divannn manev arlyla koca-
larnn talaka veya muhalaaya raz olmalarn saladklar veya Divan tarafndan
fiil bir durum yaratlarak buna mecbur edildikleri grlmektedir (37). Ancak
son asra gelinceye kadar mahkeme kararyla boanmann hukuk ve sosyal ih-
tiyalara cevap verir bir biimde dzenlenmesi mmkn olmamtr.
Bu konudaki ilk dzenlemeler ancak XX. asrn balarnda mmkn olabil-
mitir. Bunda gerek dier mezheplerden istifade yolunda ilim muhitlerinde ha-
kim olan nisbeten msait havann ve gerekse XIX. asrn sonlarndan itibaren
pepee giriilen harplerin ortaya kard sosyal ve hukuk ihtiyalarn nemli
lde rol olmutur.
kinci Medutiyetten sonra bir fetva kolleksiyonu (Muhitu"l-Fetava) ha-
zrlamak zere "Heyet-i ftaiye" (fetva odas) kurulmutu. Bu heyetin ni-
zamnamesinde bu kolleksiyonun hazrlanmas srasnda gerektiinde dier
mezheplerden istifade edilecei ve hazrlanan bu tr fetvalarn irade-i seniy-
yeye iktiran ettirildikten sonra iftaya esas olaca tasrih edilmiti (38). Tekil
edilen bu heyet hazrlamay dnd fetva kolleksiyonunu hazrlayamamsa
da kaza boanma konusunda iki fetva hazrlayarak irade-i seniyyeye iktiran ettir-
mi, bylece bu alanda ilk msbet admlar atlmtr. Bunlardan birincisi ko-
cann gaiplii, dieri belirli hastalklar sebebiyle ee kaza boanma hakk
salayan irade-i seniyyelerdir.
XIX. asrn sonlaryla XX. asrn balarnda pepee meydana gelen harpler
eli silah tutan herkesin harbe gitmesi sonucunu dourmutur. Bu ekilde harbe
gidenlerden nemli bir ksm ehit olarak geri dnmemitir. ehit olduklar
sabit olanlarn geride braktklar elerinin en azndan dul kaldklar sabit
olduu iin isterlerse yeniden evlenmeleri konusunda hukuki bir problemleri ol-
mamtr. ehit olduklarna dair bir bilgi gelmeyen ancak evlerine de
dnmeyen erkeklerin geride braktklar eleri iin ise bir belirsizlik hali sz ko-
nusu olmutur. Bunlar zellikle geimlerini salayacak bir malvarlnn bulun-
mad durumlarda ok byk bir sknt iine dmlerdir. nk kocalarnn
36. Uzun bir yolculua kan kocalarn belli bir sre dnmedikleri takdirde
karlarnn boanm saylacana veya dilerlerse boanm saylacaklarna dair ta-
lik-i talak veya tefviz-i talak yoluna bavurmalar buna rnektir; bk. Ronald C.
Jennings, "Women in early 17 th century Ottoman juducial records the sharia
court of Anatolian Kayseri", JESHO, XVIII/1, s.94-95
37. 1215 (1800) tarihli bir belgede eyh Sleyman'n kz Mesude adna kocasndan
boanmas iin Divan- Hmayuna bavurduu Rumeli kazaskerinin de muhala
yoluyla taraflar ayrd grlmektedir (BA, HH, 15587). Aktr ki koca burada
muhalaaya kerhen raz olmaktadr. Daha nce raz olmayan kocann -ki raz olsa
kadnn babasnn Divan'a bavurmasna gerek yoktu- Divan'da raz olmasn
baka trl izah etmek mmkn deildir. Dier rnekler iin bk. M. Akif Aydn,
"Osmanl hukukunda kazai boanma Tefrik", Osmanl Aratrmalar, sy, V, s. 8
38. Heyet-i ftaiye Nizmnmesi md. 3, 6; bk. Dstur kinci Tertip, IV, 948 v.d.

ehit olduu sabit olmad iin hukuken dul saylmamakta, yrrlkteki Hanef
mezhebine gre de kocalarnn gaipliine veya nafaka brakmamasna dayana-
rak boanma talebinde bulunamamaktadrlar. Bu durumda olan kadnlarn ve
dourduu sosyal problemlerin artmas zerine Heyet-i ftaiye' ce Hanbel
mezhebinden istifade edilerek hazrlanan fetva ile kocalar nafaka brakmadan
kaybolan kadnlarn mahkemeye bavurarak boanmalar imkn tannmtr. Bu
fetva 29 Ramazan 1334/5 Mart 1916 tarihinde irade-i seniyyeye iktiran ederek
btn imparatorluk dahilinde yrrle girmitir (39). Bu irade-i seniyye ile
XVI. asrdan beri geen uzun bir aradan sonra ilk defa dier mezheplerden isti-
fade yolu alm ve yine ilk defa belirli durumlarda kaza boanma imknnn
domas yolunda nemli bir adm atlmtr. Nitekim bu tarihten ksa bir sre
sonra hazrlanan 1917 tarihli Hukuk- Aile Kararnamesi ayn hkm muhafaza
etmenin yansra (md. 126) daha sonra grlecei zere daha baka boanma
sebepleri de kabul ederek bu alan bir btnlk ierisinde dzenlemitir.
Heyet-i ftaiye' ce hazrlanan ve 18 Cemaziyelevvel 1334/23 Mart 19l6' da
irade-i seniyyeye iktiran ederek yrrle giren ikinci fetva ile de kocann akl
hastal, czzam, baras (alaca hastal) veya bunlarn derecesinde bulunan
hastalklara duar olmas durumunda karsna boanma hakk tannmtr (40).
Bu irade-i seniyye ile o zamana kadar yrrlkte olan ve Ebu Hanife ile Ebu Yu-
suf' a ait gr terkedilmi ve mam Muhammed' in gr kabul edilmitir. Bu
tr hastalklarn vukuunda ifa midi varsa hakim tefriki bir sene tecil eder, bu
srenin sonunda hastalk iyilemez, e de tefrik talebinde srar ederse hakim
boanmaya hkmeder. Hukuk- Aile Kararnamesi de ayn hkm muhafaza
etmitir (md. 122).
Kaza boanma (tefrik) konusunda en etrafl dzenleme Hukuk- Aile Ka-
rarnamesi t araf ndan yap l m t r. Kararname konuya t ahsi s et t i i nc
faslnda kazai boanma iin be sebep kabul etmitir. Bu blmn 119-121.
maddeleri kocada bulunan innet, iktidarszlk v.b. cins rahatszlklar dolaysyla
kadnn sahip olduu kaza boanma hakkn dzenlemektedir. Bu sebebe daya-
narak boanma esasen Hanefi mezhebinde kabul edilen yegane boanma se-
bebidir ve Kararname ncesinde de uygulanmtr. 123. maddede daha nce de
belirtildii zere akl hastal sebebiyle tefrik dzenlenmitir. 126. madde
nc boanma sebebi olarak geride nafaka brakmakszn kocann kaybolmas
ve nafaka tahsilinin e iin g olmas halini dzenlemektedir. Kararname bunu
bir boanma sebebi olarak kabul etmektedir. Esasen bu boanma sebebi ilk defa
1916 tarihli irade-i seniyye ile kabul edilmiti. Hukuk- Aile Kararnamesi
drdnc boanma sebebi olarak geride ailesinin geimini karlamaya yetecek
nafaka b rakm bi l e ol sa kocan n kaybol mu (mefkd) ol mas n dzen-
lemektedir. Konuyu dzenleyen 127. maddeye gre kaybolan ve kendisinden l
veya diri olduuna dair bir haber alnamayan kocann ei hakime boanma
talebiyle bavurabilir. Hakim kocadan haber alnmasndan mit kesildii tarihten
itibaren boanmay 4 sene tecil eder. Bu mddet zarfnda kocadan yine ha-
39. Ci sy. 20, s. 353
40. Ci, sv. 21, s. 394

ber alnamad ve e de boanma talebinde srar ettii takdirde boanmaya
hkmeder. Koca bir harpte kaybolmusa bekleme mddeti bir yldr. Bu durum
Haneflerde bir boanma sebebi deildir. Bu mezhebe gre ayn durumdaki
kadn kocann btn yatlar lnceye veya kocas 90 yana gelinceye kadar
onu beklemek zorundadr (41). Tabiatyla bu durum kadn iin zaman zaman
fevkalade sakncal sonulara yol amaktadr. te Kararnme'yle bu durumdaki
kadna kaza boanma hakk tannmtr. Maliki mezhebinden istifadeyle kabul
edilen bu esaslarn temelinde Balkan ve I. Dnya harplerinin dourduu koca-
lar kaybolmu elerin sosyal problemlerini halletme arzu ve ihtiyac yatmak-
tadr (42). Kararname'nin kabul ettii beinci boanma sebebi de eler arasnda
geimsizliin (niza ve ikak) ortaya kmasdr. Byle bir durumun vukuunda tar-
aflardan biri boanmak iin mahkemeye mracaat ederse hakim her iki tarafn
ailelerinden birer hakem seer. Bu ekilde oluan "aile meclisi" taraflar dinley-
erek aralarnn slah etmeye alr. Bu mmkn olmazsa tefrike hkmeder. Ha-
kemler kusur kocada ise bain talaka, kadnda ise mehrin tamam veya bir ksm
zerine muhalaaya hkmederler. Hakemlerin karar kesin ve gayr kabil-i iti-
razdr (md.130). Kararnme'nin kaza boanma konusundaki en nemli hkm
kanaatimizce geimsizlii genel bir boanma sebebi olarak kabul eden bu
hkmdr. Bu hkmde de Maliki mezhebinden istifade edilmi (43), bylece
geimsizlik durumunda daha nceki dnemlerde olduu gibi fiili durumlara ve
hukuki zorlamalara bavurmakszn hukuk bir zm ekli kabul edilmitir.
4. Osmanl Aile Hukukunda Tanzimat Sonrasndaki Gelimeler
Tanzimatla birlikte balayan ve Osmanl Devleti'nin yklmasna kadar de-
vam eden sre ierisinde hukukun dier alanlarnda ve aile hukuku alannda
bir dizi deiiklikler ve gelimeler gzlenmektedir. Dikkati eken nemli
gelimelerden birisi Osmanl Meden Kanunu olarak Mecelle-i Ahkam- Adliy-
ye'tim hazrlanp kabul edilmesidir. Ahmed Cevdet Paa'nn bakanlndaki
Mecelle Cemiyeti tarafndan 1869-1876 yllar arasnda 16 kitap ve 1851 madde
halinde hazrlanan Mecelle meden hukukun nemli bir ksmn dzenledii
halde aile hukukunu dzenlememitir. Bu ekil bir dzenlemede, yani aile huku-
kunun Mecelle' ye alnmamasnda eitli etkenler rol oynamtr. Bunlar u
ekilde sralanabilir.
Mecelle ncelikle 1864'de kurulmaya balayan nizamiye mahkemelerinin ih-
tiyacn karlamak zere hazrlanmtr. Nizamiye mahkemeleri ise aile hukukuyla
ilgili ihtilaflara bakmamaktadr. Bunlar seriye mahkemelerinin grev alan
iine girmektedir. Bu sebeple Mecelle'ye aile hukukunun alnmasna acilen ih-
tiya duyulmamtr. Ayrca Mecelle Cemiyeti dine(Mslmanlk, Hris-
tiyanlk, Yahudilik) ait hkmlerin asrlardr bir birinden bamsz olarak ve
41. Mustafa Ahmed ez-Zerka, el-Fkhu'l-slami fi Sevbihi'l-Cedid, byy ts., III, 254.
42. Aydn, a.g.e., 202-203.
43. Muhammed Ebu Zehra, el-Ahval'-ahsiyye, Kahire 1957, s. 368.

farkl mahkemelerde uyguland bir alanda kanunlatrmaya gitmenin ve bu
alan hukuk ve yarg bakmndan birletirmenin ne kadar g, ayr ayr
dzenlemenin ise ne kadar problemli olduunu gz nne alarak muhtemelen
bu alan tamamen kanunlatrma dnda brakmay daha uygun bulmutur. Me-
celle'den yaklak yarm asr sonra bu alan kanunlatran Hukuk- Aile Ka-
rarnmesi' vn bu bakmdan hangi zorluklarla karlat ve bu din
mensuplarn sadece yarg mercii bakmndan birletirmenin bile Karar-
nme'nin ksa mrl olmasnda ba rol oynad gz nne alanrsa Me-
celle'nin bu alan neden kanunlatrma dnda brakt daha iyi anlalr. Bir
dier sebep olarak da aile hukukunu kanunlatrmann o dnemde kendine has
zorluklar gsterilebilir. Bu alann toplumu ok yakndan ilgilendirmesinin
yansra onaltnc asrda balayan mezhep taassubunun bu sahadaki kanun-
latrmalara zel bir zorluk verdii de tartlmaz.
Aile hukukunun sosyal ve hukuki ihtiyalara uygun olarak kanunlatrlmas
dier mezheplerden istifadeyi zaruri klmakta, fakat dnemin hakim hukuk telak-
kisi dier mezheplerden yararlanmaya pek yanamamaktadr. Nitekim Havale
blmnde (Kitab'l-Havale) Hanef hukukulardan nisbeten daha az tannm
olan mam Zfer'in gr bir maddede kabul edildi diye Mecelle Cemiyeti ve
Ahmet Cevdet Paa'nn belirli evrelerce ne kadar tenkit edildii ve bir sre
Cevdet Paa'nn Cemiyetten ayrlmasnda etkili olduu bilinmektedir (44). Me-
celle'den yarm asr sonra hazrlanm bulunan Hukuk- Aile Kararnmesi'nde
bile dier mezheplerin grlerinin alnmas Kararname zerine imeklerin
ekilmesine yetmitir. te Mecelle Cemiyeti ektikleri bir ok zorluun yansra
muhtemelen bir de bu tr zorluklarla uramamak iin aile hukukunu kanun-
latrma dnda brakmtr. Btn bunlarla birlikte Cemiyet'in bu eksiklii his-
settii anlalmaktadr. Cevdet Paa II. Abdlhamid'e yazd arizada Me-
celle'nin eksik kalan kitaplarndan bahsetmektedir (45). Cevdet Paa'nn
eksikliinden bahsettii kitaplar ok muhtemelen aile hukukuna ait olanlardr
(46). Ne var ki Mecelle Cemiyeti faaliyetine son verilmesine kadar bu eksiklikleri
tamamlayamamtr. Ancak Mecelle'yle slm hukuk tarihinde ilk defa kanun-
latrma yolu alarak Hukuk- Aile Kararnme'sinin hazrlanmas iin msait
bir zemin oluturulmutur.
Tanzimat dneminde bir aile kanunu hazrlanamamsa da daha nce temas
ettiimiz irili ufakl baz dzenlemeler bu alanda bir gelime balatm ve Ka-
rarnme'ye giden yolu hazrlamtr. Bu dzenlemeler ierisinde evlenme ve
boanma kaytlarn daha dzenli hale getirme yolundaki nemli bir adm olan
Sicill-i Nfus Nizmnme ve Kanunlar, kocann nafaka brakmadan kaybolmas
veya akl hastal, czzam ve baras gibi beraber yaamay imknsz hale getiren
bir hastala yakalanmas durumunda ee boanma imkn salayan irade-i se-
niyyeler nemli bir yer tutar. Bunlara daha nce temas edilmiti.
44. M. Akif Aydn, "Bir hukuku olarak Ahmed Cevdet Paa", Ahmed Cevdet Paa
Semineri, stanbul 1986, s. 34.
45. Ebul Ula Mardin, Medeni Hukuk Cephesinden Ahmed Cevdet Paa, stanbul 1946,
s. 154.
46. Mardin, a.g.e., 172; Niyaz Berkes, Trkiye'de adalama, stanbul 1978, s. 222.

Bu dnemde sosyal ve iktisad artlarn etkisiyle evlenmelerde israf nleyici
tedbirlerin alnd ve bu arada mehir iin belirli st snrlarn getirilmeye
alld grlmektedir. 25 aban 1291/7 Ekim 1874 tarihli bir fermanda evle-
neceklerin drt gruba ayrld ve her grubun evlenirken edecei masraflarn
teker teker sayld grlmektedir (47). Daha nce ayn konuda iki fermann
daha ktndan bahseden bu belgede ayrca her gruptaki kadna denecek aza-
mi muaccel ve meccel mehir miktarlar belirtilmektedir (48), Hukuklii
tartmal ve ne lde uyguland bilinmeyen ferman dnemin israfa meyyal
sosyal yapsn ve iktisad zorluklarn gstermesi bakmndan dikkat ekicidir.
Yine bu dnemde Kanuni dneminden itibaren uygulanmakta olan ve Ha-
nef hukukulardan mam Muhammed'e ait olan nikh esnasnda hem evlenecek
balia kzn ve hemde velisinin rzalarnn gerektii eklindeki grn velilerin
keyfi uygulamalarna yol aamayaca 1269/1844 tarihli bir fermanla ha-
trlatlmaktadr (49). Ad geen ferman velinin balia kzn nikhn haksz
olarak nlemesi durumunda kad'nn izin verebileceini belirtirken esasen ayr
bir dzenleme yapmamakta slm hukukunda var olan bir imknn kul-
lanlmasn hakimlere hatrlatmaktadr. Fermandan mam Muhammed'in
grnn uygulanmasnn zaman zaman zorluklar ve rahatszlklar dourduu
anlalmaktadr. Nitekim Hukuk- Aile Kararnamesi bu konuda bir adm daha at-
arak mam Muhammed'in grn ksmen terketmi, 17 yandan sonrakiler
iin velinin iznini aramaktan vazgemitir. Ancak bunun yerine kocann balia
kzn dengi olup olmad noktasnda bir itiraznn bulunup bulunmadnn
nikh ncesinde veliye sorulmas esas getirilmitir (md. 8). Bu usul velinin ke-
faete dayanarak sonradan yapaca itirazn douraca sakncalar ortadan
kaldrmas bakmndan nemlidir. Kararname bu konuda Malik mezhebinden
istifade etmitir (50).
5. Hukuk- Aile Kararnamesi
A. Genel Olarak
Osmanl hukuk tarihinde Tanzimattan sonra aile hukuku alanndaki en
nemli gelime Osmanl Devleti' nin yklmasna tekaddm eden yllarda bir
aile kanununun hazrlanmasdr. 1917 tarihli Hukuk- Aile Kararnamesi sadece
Osmanl hukuk tarihinde deil, slm hukuk tarihinde de bu alandaki ilk kanun-
47. Fermann metni iin bk. Dstur Birinci Tertip, I, 136. Dsturda tarih yoktur. Yukar-
daki tarihi Halil Cin Young'dan naklen vermektedir bk. slm ve Osmanl Huku
kunda Evlenme, Ankara 1974, 287.
48. Aydn, a.g.e., 142.
49- BA, Cevdet Adliye, 825, 936; keza bk erafettin Turan, "Tanzimat devrinde evlen-
me meselesi", ve Dnce, c. XXII, sy. 182, s. 14-15. 50. Hukuk- Aile Kararnamesi,
Esbab- Mucibe Layihas, bk. Aydn, age, 272.

latrma hareketidir. Bu ynyle o slm hukuk tarihi bakmndan da nemli bir
tedvin faaliyetidir. Daha sonra slm lkelerinde kabul edilecek olan dier aile
kanunlarna nclk etmi ve yol gstermitir. Nitekim bir ok slm lkesinin
ve zellikle Ortadou devletlerinin bir ok noktada Kararnme'yi kendi aile ka-
nunlar iin rnek aldklar sylenebilir.
Mecelle' nin hazrlan srasnda aile hukukunun neden kanunlatrma
dnda brakldna daha nce temas edilmiti. Genel olarak Osmanl hukuku-
kunun ve bu hukuk iinde aile hukukunun neden daha nceki yllarda veya
asrlarda kanunlatrmaya konu olmadnn ise kendine has baka sebepleri
vardr. Esas itibariyle XIX. asrda ortaya kan ve Osmanl kanunlatrma hare-
ketlerine byk lde etki eden Bat'daki kanunlatrmalarn en temel sebeple-
rinden biri Bat hukukunun iinde bulunduu dankl nlemek ve baz devlet-
lerin kar karya bulunduklar hukuki ikilii ortadan kaldrmak ihtiyacdr.
Halbuki Osmanl Devleti'nde hukuk alannda bir danklk ve Bat'daki an-
lamnda bir hukuk ikilik hibir zaman mevcut olmamtr. Mahkemeler hukuki
ihtilaflara tatbik edecekleri hukuk esaslar tesbit etmede esasl bir glkle de
karlamamlardr. Bu konuda fkh kitaplarnn ve fetva mecmualarnn
kadlara byk lde yardmc olduundan daha nce bahsedilmiti. te genel
olarak Osmanl hukukunun ve zel olarak aile hukukunun nceki dnemlerde ka-
nunlatrlmam bulunmas bu tr kanunlara byk lde ihtiya duyulmamas
yzndendir.
Burada hakl olarak u soru sorulabilir. Uzun asrlar ihtiya duyulmamken I.
Dnya Harbi'nin en skk gnlerinde Kararname biraz da aceleyle hangi hu-
kuk, sosyal ve kltrel etkenlerin sonucu olarak hazrlanp kabul edilmitir?
Tanzimatla birlikte byk lde Bat'nn tesir ve basksyla balayan kanun-
latrma hareketleri ierisinde bir ok temel kanun hazrlanp kabul edilmi, fa-
kat aile hukuku sahas nceden belirtildii zere kanunlatrlmadan kalmt.
Ayrca yine Tanzimatla balayan sosyal hayatmzdaki deiiklikler aile hukuku
alannda bunlara paralel hukuk dzenleme ihtiyacn yava yava gndeme ge-
tirmiti. XX. yzyln banda zellikle II. Merutiyetten sonra hakim fikir hare-
ketleri olan Batclar, Trkler ve slamclarn yayn organlarnda aile ve
kadnla ilgili yazlarn nemli bir yer tuttuu grlmektedir. zellikle Batclar
ve Trkler sosyal hayatta ve kadnlk anlayndaki deiikliklere paralel olarak
aile hukuku alannda yeni dzenlemeler yaplmas gereinden srarla bahset-
mekteydiler. Hatta yaplacak deiiklerin mahiyeti konusunda her fikir men-
suplar arasnda zaman zaman ateli tartmalar olmaktayd (51). Btn bun-
larn sonucu olarak II. Merutiyeti takibeden yllarda bir aile kanununun
hazrlanmas gereklemitir. Ayn dnemlerde eyhlislmln da ahval-i
ahsiye sahasnda yeni dzenlemeler iin bir takm hazrlklar yaptrd bilin-
mektedir. Daha nce kurulduunu grdmz Heyet-i ftaiye'nin Telif-i Mesil
ubesi, Kararnme' nin hazrlk dnemlerinde aile hukukunun nafakaya ait
51. Aydn, a.g.e., 166-176.
52. mer Nasuhi Bilmen, Hukuk- slamiyye ve Istlahat- Fkhyye Kamusu, stanbul
1967, I, 1-2. C, sy. 20 s. 364'de bu kitabn bab ve fasllar hakknda sy. 21 s. 431'de
de yine Kitabu'n-Nafakat hakknda aydnlatc bilgi vardr.

hkmlerini kanun tasars eklinde kaleme alm ve meydana getirilen "Ki-
tab'n-Nafakat" incelenmek zere eriye mahkemelerine gnderilmiti (52). Bu
kitap Ahval-i ahsiye'nin birinci kitab olarak neredilmiti (53). Mteakip kitaplar
muhtemelen aile hukukunun dier konularn iermekteydi. Hukuk- Aile Ka-
rarnme'sinin I. Dnya Harbi'nin en bdireli gnlerinde aceleyle karl-
masnn temelinde muhtemelen eyhlislmln teebbsnn nne geme
arzusu da yatmaktadr.
sparta mebusu ulemadan Seydiehr Mahmud Esad Efendi'nin ba-
kanlnda Hafz evket Efendi, Said Bey, Ali Ba Hampa Efendi, ve Mustafa
Efendi'den oluan komisyon (54) 157 maddeden oluan Hukuk- Aile Karar-
nmesi'ni hazrlam ve hazrlanan metin 8 Muharrem 1336/25 Ekim 1917 tari-
hinde Sultan Read tarafndan tasdik edilerek yrrle girmitir (55). Hukuk-
Aile Kararnamesi muhtemelen mecliste byk tartmalara konu olaca
endiesiyle Kanun-i Esasi'nin 36. maddesinden istifade edilerek muvakkat kanun
olarak kabul edilmitir.
Kararname iki kitap ierisinde 9 blm(bab) ve 21 fasldan olumaktadr. Bi-
rinci kitap evlenme (mnakeht), ikinci kitap boanma (mfarakt) hakkndadr.
Kararname farkl hukuk esaslarn sz konusu olduu durumlarda museviler ve
hristiyanlar (iseviler) iin ayr hkmler ihtiva etmektedir.
B. zellikleri
Kararname bilhassa u zellikleriyle dikkati ekmektedir.
a. lk Kanun Oluu
Daha ncede belirtildii gibi Kararname sahasnda ilk kanunlatrma
rneidir. Daha nce Msr'da Kadri Paa tarafndan bir tasar hazrlanm an-
cak kanunlaamamt (56). Sudan'da aile hukuku alannda baz tamimler
karlmsa da (57) bunlar bir aile kanunu olmaktan uzaktr. Dolaysyla Hukuk-
Aile Kararnamesi slm ve Osmanl hukuk tarihinde ilk rnektir ve bu yn
kmsenmemelidir.
53. Kitabn zerindeki tam isim yledir: el-Cz'l-Ewel mine'l-Ahkani'-er'iyye fi'l-
Ahvali'-ahsiyye Kitab'n-Nafakat, stanbul 1333.
54. CA, XII/149, s. 66.
55. Kararnamenin metni iin bk. Dstur ikinci Tertip, IX, 762-768; C, sy. 34, s. 986 v.d.;
Sabri akir Ansay, 25. Yldnm Mnasebetiyle Eski Aile Hukukumuza bir Nazar,
Ankara 1952, s. 3-31.
56. Joseph Schacht, "Mahkeme", A; G. H. Bousquet, Du Droil Musulman el de Son
Application Effective dans le Monde, Alger 1949, s. 40; Guido Tedeschi, Studies in
IsraelLaw, Jerusalem 1960, s. 95.
57. Norman Anderson, Law Reform in the Muslim World, London 1976, s. 40.

b. l Karakteri
Kararname mslmanlar, hristiyanlar ve museviler iin ayr hkmler getir-
mi ve bylece gayrimslimlerin ahval-i ahsiyelerine mdahele etmeme
ynnde mevcut geleneksel sistemden ayrlmamtr. Bu ynyle Hukuk- Aile
Kararnamesi'nin hukuk birlii salayamad ileri srlebilirse de bu alandaki
hukuki birliin ayn din ve kltr yapsna sahip olan mtecanis toplumlar iin
sz konusu olduu unutulmamaldr. Osmanl Devleti gibi eitli din ve
kltrlere sahip devletlerde din, sosyal ve kltrel yapyla son derecede ilikili
aile hukuku alann tek bir hukuk yap ierisinde birletirmek teorik olarak gzel
gzkse de hukuk ve sosyal realiteyle badamaz. Nitekim benzer yapya sahip
Rusya'nn 1930 tarihli Medeni Kanunu'nda farkl mezhepler iin farkl hukuk
esaslar kabul edilmitir (58). Bu bakmdan Hukuk-i Aile Kararnamesinin takip
ettii yol Osmanl Devleti'nin hukuki ve sosyal realitesine daha uygun
dmektedir.
c. Dier Mezheplerden Yararlanmas (Eklektik Oluu)
Kararnme'nin en nemli zelliklerinden birisi hkmlerinde dier
mezheplerden de istifade etmi olmasdr. Yarm asr nce hazrlanan Me-
celle'de bu yola gidilemedii halde Kararnme'de gidilmi olmas geen sre
ierisinde ortaya kan yeni hukuki ve sosyal durumlar ile hukuk telakkilerde
meydana gelen deiikliklerle izah edilebilir. Esasen yaklak bir sene nce yine
aile hukuku alannda iki irade-i seniyyenin karlm olmas ve bunlarn birinde
Hanef mezhebindeki hakim grn terkedilip mam Muhammed'in grnn
benimsenmesi, dierinde Hanbel mezhebinin grnn kabul edilmesi bu
ynde atlan ilk admlard. Kararname bu ynde radikal bir tavr deiiklii or-
taya koyarak bir ok hkmnde dier mezheplerden yararlanma yoluna git-
mitir. Balca bulun alt snrndan nce evlenilememe ve veliler tarafndan
evlendirilmeme (md. 7), akl hastalarnn sadece zaruret halinde evlendirilmesi
(md. 9), nikh esnasnda kocann tek evli (monogam) kalmasnn art
koulabilmesi (md. 38), ikrah ile vukubulan nikh ve talaklarn (md. 57, 105) keza
sarhoun boamasnn geerli olmamas (md. 104), kadna belirli sebeplerin
varl durumunda kazai boanma (tefrik) hakknn tannmas (md. 119-131)
dier mezheplerden istifade ile Kararnme'ye dercedilmi hkmlerdir.
Kararname bu zelliiyle de slam hukuk tarihinde ilk olma zelliini
tamaktadr. slam lkelerinde daha sonra kabul edilen aile kanunlarnda da
Kararnme'nin izledii eklektik yol izlenmitir.
58. Fndkolu Ziyaeddin Fahri, Hukuk Sosyolojisi, stanbul 1958, s. 347, d.n.38.

d. Kazai Birlii Temin Etmesi
Osmanl Devleti'nde XX. yzyla kadar aile hukuku alannda tr yarg mer-
ciinin var olduu grlmektedir. Mslmanlarn ve kendilerine bavuran
gayrimslimlerin ahval-i ahsiye davalarna bakan ve devletin normal yarg
mercii olan eriye mahkemeleri, balangtan itibaren gayrimslimlere tannan
din ve hukuk hrriyet erevesinde gayrimslim tebeann ahval-i ahsiye dava-
larna bakan kendi cemaat mahkemeleri ve nc olarak da yabanclarn dava-
larna bakan ve kapitlasyonlarla kurulmu bulunan konsolosluk mahkemeleri.
Osmanl Devleti 1914 ylnda tek tarafl bir kararla kapitlasyonlar ilga etmi ve
bunun sonucu olarak konsolosluk mahkemelerini kaldrmt (59). Bu karar yarg
birliini salama yolunda nemli bir adm olmakla birlikte yabanc devletler
tarafndan tannmamt. Bu durum Osmanl Devleti'nin yklmasna kadar
bylece devam etmitir. Yarg birliini salama ynnde ikinci adm Hukuk-
Aile Kararnamesi ile atlmtr. Kararname cemaat mahkemelerinin ahval-i
ahsiye alanndaki yarg yetkisini ilga ederek (md. 156) kazai birlii temin yolun-
da son adm atmtr (60). Bylece kanunu hazrlyanlar musevi ve hristiynla-
ra ait hkmleri Kararnme'ye dercederek din mensubunu hukuki hkmler
bakmndan birletirmemise de cemaat mahkemelerini kaldrp eriye mahke-
melerini bu alanda tek yetkili klmakla yarg mercii bakmndan birletirmitir.
Ancak konsolosluk mahkemelerindeki gibi bir durum cemaat mahkemelerinde
de olmu ve gayrimslim ruhan reisleri kendi mahkemelerinin kaldrlmasn
kabul etmek istememiler ve Kararnme'nin kaldrlmasna kadar bu uurda
mcadelelerinin srdrmlerdir.
e. Evlenme ve Boanmalarda Devlet Kontrol
Kararname evlenme ve boanmalarn devletin kontrolnde olmas yolunda
Osmanl Devleti'nin kuruluundan itibaren devam etmekte olan gelimeyi ta-
mamlayarak nikahlarn hakim veya naibinin huzurunda kylmas ve mahkemece
tescil edilmesi, boanmalarn da yine belirli bir sre iinde koca tarafndan
mahkemeye tescil ettirilmesi esasn getirmitir. Nikahlarn mahkemece veya
onun kontrolnde kylmas ilk defa Kararname'yle (61) veya bir yabanc tesirle
getirilen bir yenilik deil, tarih bir tekaml sonucu son ekli Kararname'yle be-
lirlenen bir uygulamadr ve bu noktaya gelinmi olmasi hukuk tarihi asndan
nemli bir gelimedir.
59. Fmdkolu Ziyaeddin Fahri, Essai sur la Transformation du Code Familial en Tur-
quie, Paris 1936, s. 41-42; Halil nalck, "Imtiyazat", EI2.
60. Fndkolu, Essai sur la Transformation du Code Familial en Turguie, 40-41; Got-
tard Jaeschke, "Trk Hukukunda Evlenme Akdinin ekli", HFM, C. XVIII, s. 1135.
61. kr. Fndkolu, Hukuk Sosyolojisi, 254.

Hukuk- Aile Kararname'si nikhlarn nceden ilan edilmesini de hkme
balamtr ki slm ve Osmanl hukuk geleneine yabanc olan bu ilanda Bat
tesiri dnlebilir. Nazariyede ok msbet gibi grnen bu uygulamann gerek
Kararnme'nin gerekse benzer hkmler tayan Medeni Kanunu'nun tatbiki
srasnda ayn msbet sonucu verdiini dnmek zordur (62).
f. okevlilii Snrlandrmas
Kararname Osmanl hukuk tarihinde ilk defa ok evlilii (poligami) belirli
lde snrlandrma yolunda nemli bir adm atmtr. Kararname ncesinde
Batc ve Trkler'in zerinde en ok durduklar konularn banda ok evlilik
gelmekteydi (63). Bu iki grup ok evliliin yasaklanmasn srarla istemekteydi-
ler. Kararnme'yi hazrlayanlar slm hukuku erevesinden bu isteklere ksmen
cevap verebilmek iin kadnn evlenirken kocasna evlilik hayat boyunca tek
evli kalmasn art koabilecei esasn getirmitir (md. 38). Bu tr bir artn Ha-
nef mezhebine gre geerli ve balayc olmas sz konusu deildir. Sz-
lemelere dercedilebilecek artlar konusunda en msait hkmlere sahip Han-
bel mezhebinde ise kadn evlilik esnasnda kocasnn tek evli kalmasn art
koabilir (64). te Kararname bu gr tercih ederek kadnlara bu art ileri
srme imkann tanmtr. Kararnme'nin dolayl bir yolla tek evliliin hakim
olmas ynnde at r dier bir ok slm lkesi tarafndan da ya ayn yolla
veya ikinci evlilik hakimin iznine balanarak izlenmitir (65). unu da belirtelim
ki ok evlilik esasen Osmanl toplumunda ok yaygn olarak ileyen bir kurum
olarak gzkmemektedir. Bu konuda ok salkl bir oran belirtme imkn yoksa
da tereke ve er'iyye sicil defterlerinin yardmyla ok evliliin Osmanl
toplumunda yaklak %10 orannda mevcut olduu sylenebilir (66).
62. Fndkolu, Hukuk Sosyolojisi, 423-424.
63. Mesela bk.Mansurizade Said, "Teaddd-i zevcat slamiyette men olunabilir mi?"
slmn Mecmuas, sy. 8, s.233-238; Celal Nuri, Kadnlarmz, stanbul 1331, s.
143-
145.
64. Y. Linant de Bellefonds, Traite de Droit Musulman Compare, Paris 1965, II, 91;
aban, 107.
65. Anderson, 50; Linant de Bellefonds, II, 137; Chafik Chehata, "l'Evolution modern
de droit de la famille en pays d'Islam", Revue des Etudes Islamujues, XXXVII, 1, s.
111-112.
66. Mesela Edirne Askeri Kassamna ait tereke deftarlerinin incelenmesinden 1545-
1659 tarihleri arasnda 68 yllk lm vakalarnn tetkikinden anlaldna gre
lm ve terekesi askeri kassam tarafndan taksim edilmi 1516 yenierinin sa
dece 103 tanesi (%7) iki, 6 tanesi (%1 den az) evlidir(mer (Ltfi) Barkan,
"Edirne askeri kassamna ait tereke defterleri (1545-1659), Belgeler Trk Tarihi Bel
geleri Dergisi, III(5-6 (1968), s. 14). Rakamlar gerek sayy vermemekle birlikte
oranlarn yaklak olarak doru olduklarn kabul etmek gerekir. Tokat eriye si
cillerine dayanarak yaplan bir aratrma da 1772-1810 yllar arasndan rnekleme
yoluyla seilen 18 aileden sadece tanesi(%17 den az) iki evli bulunmaktadr
(Rfat zdemir, "Tokatta ailenin sosyo ekonomik yaps", Trk Tarihinde ve Trk
Kltrnde Tokat Sempozyumu, Ankara 1987, s. 106).

Byle bir artn ileri srlebilmesi ok evliliin kaldrlmas yolunda ne
lde etkili olabilirdi? Fndkolu ve Eisenman bu hkmn fiilen tek evlilikle
sonulanaca kanaatini tamaktadrlar (67). Ancak Kararname ksa bir sre
sonra yrrlkten kaldrldndan uygulamann ne sonu verdiini grme im-
kan olmamtr. Kararnme'nin Suriye'deki tatbikann inceleyen Hussami tam
aksi bir kanaat izhar etmekte ve Suriye'de bu art hemen hemen hi bir kadnn
ileri srmediini belirtmektedir (68). Ayn hukuk esasn deiik toplumlarda
farkl sonular vermesi sk karlalan bir olgudur. Trk toplumundaki snrl
poligami uygulamas gz nne alnrsa Fndkolu ve Eisenman'n tahmini en
azndan bizim toplumumuz iin geerli saylabilir.
g. Kaza Boanma
Kanunun getirdii nemli yeniliklerden birisi de belirli sebeplerin varl
durumunda kadna boanma hakknn tannm olmasdr. Bu sebepler daha
nce zerinde durulduu zere kocann evlilie mani bir ayp veya hastalnn,
czzam, baras, zhrev veya akl bir rahatszlnn olmas, kocann nafaka
brakmakszn veya brakt halde kaybolmas, kar koca arasnda iddetli bir
geimsizliin (ikak) ortaya kmasdr.
Bu hkmlerin Kararnme'ye dercedilmesinde bir yabanc tesirden ziyade
sosyal ve hukuk ihtiyalarn zorlamas sz konusu olmutur. Fndkolu eler
arasnda geimsizlik durumunda 130. madde gereince her iki tarafn ailelerin-
den birer hakemin seilmesiyle oluturulan aile meclisinden hareket ederek bu
terimin Franszca "conseil de famille"in tercmesinden ibaret olduu ve do-
laysyla bu tr dzenlemede bir Bat tesirinin bulunduundan bahsetmektedir
(69). Bir isim benzerliinden hareketle burada bir Bat tesirinin varln
dnmek doru deildir. nk aile iindeki ihtilaflarn bir hakeme havale
edilerek zlmesi ilk defa Kararname ile kabul edilmi deildir. Kuran- Ke-
rim'de kar koca arasndaki ihtilaflarn her iki tarafn ailelerinden seilecek birer
hakeme havale edilmek suretiyle zlmesi emredilmektedir (Nisa, 4/35). slm
mezhepleri de bu usul ittifakla benimsemilerdir. Ancak Malikler dndaki
snni mezheplerde hakemlerin rol taraflarca ayrca bir yetki verilmedike sadece
elerin arasn slahla snrldr, yani ahlkdir. Maliklerde ise hakem gerek
grrse elerin boanmalarn da karara balayabilir. te Kararname bu noktada
Maliki grn kabul ederek hakeme hukuki bir grev de yklemitir (70). O
halde burada bir yabanc tesirden ziyade bir baka snni mezhebin dzenleme
biiminden yararlanma sz konusudur.
67. Fndkolu, Hukuk Sosyolojisi, 257; Robert Eisenman, Islamic Law in Palestine
and Israel, Leiden 1978, s. 40.
68. Abdul Kerim Hussami, le Mariage et le Divorce en Droit Musulman el Particu-
lierement dans son Application en Syrie, Lyon 1931- s. 148.
69. Fndkolu, Hukuk Sosyolojisi, 255.
70. Nitekim Sudan'da 1916 ylnda yaynlanan bir tamimde, keza 1953 tarihli Msr Ce
zai ve Medeni Murafaa Kanununda benzer hkmlerle karlalmaktadr; bk. Li-
nan de Bellefonds, II, 478; aban, 495.

C. Kararname 'nin lgas
8 Muharrem 1336/25 Ekim 1917de kabul edilen Hukuk- Aile Kararnamesi
hi beklenmedik bir ekilde iki sene bile yrrlkten kalmadan 20 Ramazan
1337/19 Haziran 1919'da yine muvakkat bir kanunla yrrlkten kaldrlmtr
(71). Bir takm eksiklikler tamasna ramen Osmanl aile hukukunun bu ilk ve
baarl kanunlatrma rneinin uygulamada ne sonu verdii grlmeden
yrrlkten kaldrlmas hukuk tarihi bakmndan talihsiz bir gelime olmutur.
Acaba Kararnme' nin ilgasnda ne gibi etkenler rol oynamtr?
Bu konuda rol oynayan belli bal iki etkenden sz edilebilir. Birincisi Ka-
rarnme' nin cemaat mahkemelerinin yarg yetkisini kaldrmasnn dourmu
olduu muhalefet, dieri dier mezheplerden de yararlanmasnn bir ksm
slamclar arasnda uyandrd honutsuzluk.
Asrlardr devam eden yarg yetkisinin ve bunun salad imtiyazlarn Ka-
rarname ile birdenbire ellerinden alnmas Rum, Ermeni ve Yahudi cemaat-
larnn ruhani reislerinin fevkalade tepkisini dourmutur. Bu dnemde
stanbul'un tilaf devletlerinin igali altnda bulunmas da bu tepkinin etkili ol-
masnda balca rol oynamtr. Ruhan reisler zellikle 156. maddenin
kaldrlmas iin bir taraftan dorudan Osmanl Devleti'ne bavururken dier
taraftan da Avrupa devletlerinin stanbul'daki bykelilerine mracaat ederek
onlarn yardmlarn talep etmekteydiler (72). Osmanl Devleti'nin iinde bu-
lunduu fevkalade artlarn gayrimslim cemaatlarn ve Avrupa devletlerinin
basklarna direnmeyi zorlatrd inkar edilemez. Bu konuda tilaf devletleri
yksek komiserliinin Osmanl Devleti'ne dorudan mdahelesi sz konusu
olmutur (73). te Kararname aleyhinde gayr-mslim cemaatlarn gsterdikleri
bu devaml abalar onun ilgasnda byk lde rol oynamtr.
Kararnme' nin kaldrlmasnn btn vebalini gayrimslim cemaatlara ve
Avrupa devletlerine ykmamak gerekir. Bu abalar 156. maddenin veya daha
geni olarak gayrimslimlere ait hkmlerin ilgasn izah ederse de ms-
lmanlara ait hkmlerin ilgasn izah edemez. Nitekim Osmanl Devleti'nden
ayrlarak bir sre Fransz manda idaresinde kalan Suriye'de Kararname deil,
sadece 156. madde daha sonra 1926'da da gayrimslimlerle ilgili hkmler
yrrlkten kaldrlmtr (74). Keza Filistin'de de Kararnme'nin btn deil,
gayrimslimlerle ilgili hkmler yrrlkten kaldrlmtr (75). Kararnme'nin
btnyle ilga edilmesinde baz slamclar tarafndan kanuna yneltilen tenkit-
lerin nemli rol olmutur (76). lga kararnamesine dair ura-y Devlet Tanzi-
71. Dstur kinci Tertip, XI, 299. Berkes Kararnamenin Medeni Kanunun yrrle
girdii 1926 ylna kadar yrrlkte kaldn sylemektedir ki (Trkiye'de
adalama, 454) bir dikkatsizlik sonucu kaleme alnm olsa gerektir.
72. Avusturya-Macaristan bykeliliine yaplan bavuru iin bk. Aydn, age, 223.
73. Hussami, 1.
74. Jaeschke, "Trk hukukunda evlenme akdinin ekli", s. 1143-1144; Hussami, 43-44.
75. Eseinman, 34, 50, 87.
76. Darlfnun muallimlerinden Sadrettin tarafndan Sebilrread Mecmuasna

mat Dairesi mazbatas mnderecatndaki eksiklikler sebebiyle yalnz ms-
lmanlar iin de yrrlkte kalmasnn mahzurlarndan bahsetmektedir (77).
lga kararnamesinde eyhlislam ve sadrazam vekili olarak Mustafa Sabri Efen-
di'nin imzasnn bulunmas ilgada slamclarn tesirinin de kuvvetli olduu fikri-
ni kuvvetlendirmektedir.
Kararname Osmanl Devleti'nde iki seneden az yrrlkte kalmsa da Orta-
dou devletlerinde daha uzun bir yrrlk hayatna sahip olmutur. Hukuk- Aile
Kararnamesi rdn'de 1952, Suriye'de 1953 ylna kadar yrrlkte kalmtr.
Lbnan'da snni mslmanlar iin hala yrrlktedir(78). ngiliz manda idare-
sindeki Filistin'de de yrlkteki kanun Hukuk- Aile Kararnamesi olmutur (79).
srail'de ise mslmanlarla ilgili ahval-i ahsiye davalarnda hl bavurulan
nemli bir bilgi kaynadr (80). Ayrca Kararname Suriye'den 1937 ylnda
ayrlan Antakya-skenderun sancaklarnda da bunlar Trkiye'ye iltihak edinceye
kadar uygulanmaya devam etmitir (81).
6. Sonu
slm aile hukukunun alt asrlk Osmanl uygulamas u sonulan ortaya koy-
mutur. Bu sre ierisinde slm aile hukuku Hanef mezhebinin yorumlarna uy-
gun olarak titiz bir uygulanma alan bulmutur. Devlet bu uygulama srasnda s-
lm aile hukukunun ileyiine esas itibariyle mdahele etmemi, ancak evlenme
ve boanmalarn dzenli olmas konusunda slm hukukuna uygun yeni tedbirler
getirmitir. Balang dnemlerinde ihtiya duyulduka dier mezheplerden
ksmen yararlanlmsa da daha sonra mezhep taassubunun artmas bu yolu XX.
asrn balarna kadar kapatmtr. Bu Osmanl aile hukukunun gelimesi ve sos-
yal deiikliklere paralel yeni dzenlemeler getirmesi ynnde menfi bir etki
yapmtr. Ancak devletin son yllarnda bu konuda msbet ve dier slm
lkelerine rnek bir adm atlm ve dier mezheplerin salad hukuk imkan-
lardan da yararlanma yoluna gidilmitir. Ancak daha sonra ortaya kan
gelimeler bu konuda ge kalndm gstermi ve slm hukuku bakmndan
Trkiye Cumhuriyeti'nde ortaya kan beklenmeyen gelimelerde bu ge kaln
belirli lde pay olmutur.
yazlan yirmi kadar makalede zellikle dier mezheplerden istifade edilen madde-
lerde Kararname iddetle tenkit edilmitir; bk. Sadrettin, "Hukuk- Aile ve Usul-
Muhakemat- eriyye kararnameleri hakknda", Sebilrread, sy.382 den 445'e kadar
20 makale.
77. Ansay, 55.
78. Anderson, 54; Linant de Bellefonds, II, 472; Chafik Chehata, Precis de Droit Musul-
man, Paris 1970, s. 18; Pierre Catala-Andre Gervais, le Droit Libanais, Paris 1963, I,
99.
79. Eisenman, 34, 50, 87.
80. Eisenman, 170.
81. Fndkolu Ziaeddin Fahri, "Tanzimatta itimai hayat", s. 655.
OSMANLI ALE HUKUKUNDA GELENEK,
ERAT VE RF
Prof. Dr. lber Ortayl
A. . Siyasal Bilgiler Fakltesi retim yesi
Giri
Memleketimizde bugn krsal kesimde ve ksmen de ehirlerde gecekondu
blgelerinde deien miktarlarda ve konumlarda "balk" gelenei devam et-
mektedir. Bunun Osmanl dneminde namzedlik akesi, kaln ve hatta yanl bir
adlandrma ile mehr (mehir) olarak adlandn da sylemek gerekir. phesiz
bu uygulamann adndan baka fkhdaki ahkm- nikhn mehr messesesi ile
bir alakas olmad aktr. Buna ramen mahallin kad ve naibleri bu uygula-
mann slm mehr messesesi ile mutabk olup olmadna pek dikkat etmez ve
mahallin nizam ve rf ile ihtilfa dmemek iin messeseyi kabul eden
hkmler verir ve bu gibi davalara bakarlar. Hatta Cumhuriyet dneminde de
zaman zaman mahall Asliye Hukuk mahkemeleri ile Yargtay arasnda bu gibi
paralel ihtilflara rastland mevcut itihadlarda ve mahkeme kararlarnda
grlmektedir (ileride buna deinilecektir).
Maalesef bu konuya baz sosyolog ve hukukular eilmiler ve salam bilgi
sahibi olmadan bu gelenein slm hukukunda ne'et ettiini tekrarlamlardr.
Oysa bu adetin daha nceki asrlarda da slm hukuku messeselerinin uygulan-
mamas biiminde yaad ve meneinin ok eskilere gittii siciller zerindeki
tetkikattan anlalmaktadr. Mevcut hukuk tarihi almalar ya bu gibi (yani
er'iyye sicilleri) temel kaynaklara bakmadan sadece fkhn temel kitaplarn
kullanarak, mevcut olmayan bir "Osmanl Aile hukuku" izmi (.1) veya ciddi
aratrmaclar da bazen stanbul ve Bursa gibi byk Osmanl ehirlerindeki si-
cillere bakarak eski cemiyetimizde slm esaslarn umumen tatbik edildiini
sylemilerdir (2). phesiz bu gibi merkezlerde daha ehil ve slm hukuk pren-
siplerini uygulayan fukahann bulunmas ve halkn da bugn olduu gibi krsal
blge geleneklerine deil de, fakat byk kentte daha gelimi bir itima uur
dolaysyla zevcenin hukuk ve iktisad teminatn gzeten islm nikh prensip-
lerine uyulmasnn tercih edilmesi; bu gzleme hak verdirir. Ancak, aile hukuku-
nu aratrrken sadece byk merkezleri deil ve fakat eski ananeleri, ky ve
airet yapsnn muhafaza eden dier kk yerlemelerde rastlanan hukuk uygu-
lamalar da gznne almak gerekir. Bundan baka sicilleri tetkik ederken sosyal
1. Peter Benedict: "Trk Hukuk Reformu Asndan Balk ve Mehr", Trk ve Toplu
mu zerine ncelemeler, A. Griz, T.K. Vakf, yayn no. I, Ankara 1974, s. Halil Cin,
slm ve Osmanl Hukukunda Bilenme \. I I . H. F. yaynlan 341, Ankara.
2. M. Akif Aydn. slm Aile Hukuku, stanbul 1985.

ekonomik farkllk gsteren merkezler arasnda rnekleme yapmak yetmez; dia-
kronik bir rnekleme de tavsiye edilir. Muhtelif asrlardan belli sicil gruplar
alnp tetkik edilmelidir. Bu zamanlamada ekonomik ve siyas tarihin verilerini
gze almalyz.
Mesela Bosna Ktasnda XVI. yzyl nemlidir (XV. yzyl pek malzeme ver-
miyor). Bu lke Osmanllar devrinde mslman olmutur. Eski dzeninin
kalntlar, aile ve evlenme gelenekleri direnerek yaayabilir veya aksine eskiye
bir tepki olarak slm hukuku ir dikkat ve kesinlikle uygulanabilir. Bu kta XVIII.
yzylda Avrupa ile yaplan ticaretle zenginlemitir. Bunun aile ve evlilik adet-
leri zerinde tesiri olabilir; o halde XVIII. mild asrn kaytlar da taranmaldr.
Krm Hanl'nda slmiyet esas olarak XIII. yzyln ikinci yarsnda yer-
lemitir. Evlilik geleneklerinde eski gebe adetler etkili olacaktr. Buna karlk
XVI. yzyldan itibaren Osmanl medreselerinde yetien fukahann tesiri devlet
ve toplum hayatnda artmtr. u halde burada bir aratrma yaplsa bu zaman
kesitlerini gznne almak gerekir. Anadolu kentlerinde XVIII. yzyl, zellikle
Ege blgesinde nemlidir. Ticaret artmtr, bir miktar i g vardr. Blgede
ranl tccarlarn yerlemee balad, bu gibi evliliklere giderek rastland bir
gen tarihinin sicil taramasndan anlalyor (3). u halde Ege blgesinde
XVIII. asr; taranmas gereken bir zaman kesitidir. Nihayet XIX. yzyl Balkan
gleri nedeniyle, Anadolu'da farkl mahalli geleneklere rastlanan bir d-
nemdir.
XIX. yzyln er'iyye sicilleri artk devlet hayat iin deilse de, aile ve evlilik
kurumu iin ilgin rnekler sunan bir kaynaktr. Bu dnemin ferd hayat iin
artk gazete ve "Mehakm Ceridesi" gibi kaynaklarn da taranmas gerekmekte-
dir. Osmanl hayatna aile ve evlenme ile ilgili tenbihnme ve kararnameler
girmekte ve nfus jurnalleri tutulmaktadr. Ksacas toplumumuzun en kk biri-
mi artk farkl kaynaklardan renilmek durumundadr. Bu makalede dikkati
ekmek istediimiz konu budur. Aile sadece drt mezhebin itihadlarndan
deil, hayat aksettiren kaynaklardan renilmelidir.
Vaki'alarn gsterdii odur ki; aile ve evlilik slmn hkm ve kural ve
itihadlar dnda nemli bir lde eski gelenekleri de izlemektedir. Osmanl
kads veya onun naibi Cumhuriyet'in hakimleri gibi srarla kanunun tatbikini
zorlamamakta; gelenek ve erat arasnda ar bir zddyet yoksa uzlamay ter-
cih etmektedir. Burada tabir cazse bir nevi itimai ictihad ortaya konmu gibi-
dir ve gelenee sessizce itaat edilmektedir. Oysa Osmanl lkelerinin muhtelif
merkezlerindeki uygulamalara eriatn hkmleri ile bakldnda bir uyumazlk
gze arpmaktadr. rnein XVI. asrn Ankara, ankr, Kayseri ve Konya
er'iyye sicillerindeki aileye ait hkmleri drt snn mezhebin hkmleriyle
karlatrdmzda; o ada Anadolu'daki evlilik uygulamasnn her zaman
ahkm- nikhla badamad grlyor. Bu gibi belgelerin altnda XVII.
yzylda evlilik ilikilerinin (nikh, boanma, evlilik d ilikiler) slm hukuk
hkmleri ile zaman zaman tezat tekil ettii bile grlr.
3. A. Munis Armaan; Bat Anadolu Tarihinde lgin Olaylar, izmir 1984 s. 15.

Bu asrlarda Orta Anadolu'da bir evlenmeye karar verildiinde, kz tarafna
damat adaynn "namzetlik akas" veya nehr ad altnda bir para dedii
grlyor. Ancak islm mehr hkmleri ile uyumaz bir uygulama olarak
grdmz bu adetin nedeni iktisaddir ve birok zira toplumda grlr. lk
evlilik ve ekonomik bamllk yann kk olduu geleneksel toplumlarda, kz
ocuk erken yalarda bir igc durumunu kazandndan damadn byle bir
deme yapmas yaygndr.
Bu olay, ne sadece Trkiye'ye ve ne de dier Arap ve slm lkelerine mah-
sustur. Evlilikte bu tr para demeler veya taraflardan birinin madd istismar
btn geleneksel-krsal toplumlarda rastlanan bir zelliktir. Konunun bu yzden
yalnzca hukuk deil sosyolojik yn zerinde de durulmas gerekir. O takdirde
hukuk mevzuatla toplumsal uygulama arasndaki ilikiler anlalabilir.
Genellikle bavurulan aklama, balk veya Arap lkelerindeki adyla sa-
dak'n islm hukukundaki mehr messesesinin bir devam olduunun zikredil-
mesidir (4). Oysa, balk veya sadak Dou toplumunda ok eski alardan bu
yana az veya ok deiiklerle ulam, bu tr adetler ou kez hukuk metinlerde
de tasdik edilmitir. slm mehr messesesi bu gelenei kadn lehine de-
itirmek istemitir; ancak bu deitirmenin baar derecesi aratrlmaya deer
bir konudur.
Mehr'in slm Hukukunda Dzenleni Tarz
slm hukukuna gre, mehr'in muhakkak verilmesi gerekir (5). "Herhangi bir
Mslman ile evlenen kadn zmm de olsa mehr namile bir mala mstahak
olur. Mal ile mbadelesi kabil olan bir menfaat de mehr olabilir" (6). Bu tarif-
teki son hkm, ilerde rnek olarak vereceimiz baz ilgin uygulamalara sebep
olmutur. Mehr'in bundan baka nikh srasnda zikredilmesi de lazmdr. Nite-
kim aratrclarn er'iyye sicillerinde de oka rastlad gibi verilen mehr ve
arlklar kaydedilmekte idi (7). Mehr zevcin vefat halinde terekede ncelii
olan alacaklar arasndadr (8). Dier varisler buna mani olamazlar. Terekenin
taksimi mehr miktar ktktan sonra mmkndr. Mehr'in iki ksmda verildiini
gryoruz:
4. P. Benedict, a.g.m: de bu sath gzlemi ileri srmektedir.
5. Nisa suresinde emredilmitir ve geri alnmaz. "Kadnlarnza yn yn altn verse
niz geri almayn".
6. . Nasuhi Bilmen, Hukuk-u slamiyye ve Istlahat- Fkhyye Kaamusu, . . H. F.
yaym, 1950, II, s. 121-122.
7. Konya er'iyye Sicili, no. 5, 74,76 sahifeler, mehr-i meccelin miktar.
Konya er'iyye Sicili, no. 1, 38. sahife: "brahim kz Selime ile Pir Ahmed olu Meh-
med'in iki bin ake mehr-i muaccel ve ikibin ake mehr-i meccel ile nikh
kylyor" kaydedilmitir.
8. ankr er'iyye Sicili, (Ank. Milli Ktphane), no. 2, s. 8, hkm. 20: "Kengri Kalesi
sakinlerinden Fahrddin; kzm mer Aa'nn zevcesi Kerime olub, vefatndan
sonra yirmibebin ake ve aramzda kymeti malm bir al zerinde anlamdk".
Defter H. 1069-1077 tarihlidir.

1. Nikhtan nce verilen mehr-i muaccel
2. Nikh hitamnda veya vefat halinde terekenin taksiminden nce zevceye
denen mehr-i meccel (9).
Mehr-i meccelin verildiine dair zevcenin tasdiki mahkeme-i er'iyede kayt
olunmaldr. Nitekim boanma halinde er'iyye sicillerinde grlen kaytlara
gre, mehr-i meccelden zevce kendi rzasyla da vazgeebilir. Buna er'iyye si-
cillerinde rnek oktur. Vazgetiini mahkeme nnde beyan edip kaydettirme-
si lazmdr. Mesel, Hicri 998 (M. 1589) tarihli Ankara eriyye Sicillerinden bi-
rindeki kayda gre: Hac Seyyid kz ahbula nam hatun mahkemede zevci
Bayramolu Hdaverdi lehine byle bir faragatte bulunuyor (10).
Mehr'in miktar tesbit edilmedii veya zerinde pheye dld takdirde
kzn emsal ve akranna bakarak mehrin miktarnn tesbiti gerekir. Buna mehr-i
misl denir ki zellikle vefat halinde terekenin taksiminde bavurulan ilemdir.
Mehr'in asgari miktar 10 dirhem gme tekabl eden mebladr. Ma-mafih
bu drt snn mezhebte farkllk gsteregelmitir.
Mehr; menkuhe'nin mal olup, diledii gibi tasarruf selahiyeti vardr. Binae-
naleyh onunla cihaz yapmaa ne kocas, ne de ebeveyni tarafndan zorlanamaz.
Bununla ilgili olarak bir damat namzedi de verdii mehr ile mtenasip cihaz ta-
leb edemez (11). Hatta kaynpederi, u miktar mehre u kadar cihaz diye
muayyen miktar taleb etse ve alsa dahi, damat namzedi bu tr bir talebde bulu-
namaz.
Grlyor ki slm hukuku mehr konusunu evlenen kz lehine dzenlemitir
ve bu para veya mal zerinde kz babas, erkek karde veya vas yakn akraba-
larn tasarrufunu nleyecek hkmler getirmitir. Ancak top-lum yapsnn ve ku-
rumlarn bu gibi hkmlerin tatbikine ne derece msaade ettii aratrlmas ge-
reken konudur.
Osmanl toplumu; gayrimslimler bir yana Mslman unsurlarn bile muh-
telif farkllklar gsterdii bir camiayd. ehirli, kyl, gebe ayrm farkl
corafyalarda daha baka ayrlklar da douruyordu. Trkmen gebe ile Necef
bedevisinin farkl yaplarda bulunduu bir gerektir. Yukar Mezopotamya ve el-
Cezrenin bin yllk Mslman ile Bosna ve Arnavutluk'ta iki asr, asr evvel
slm kabul edenler farkl gelenekler ve davranlar gstermektedir. ama-
nizmden slama geenle, Hristiyanlktan ihtida edenlerde de farkl toplumlarn
iz ve gelenekleri barnr. Nitekim araz ahkm dnda, ahkm- nikhn da ba-
9. Bilmen, age, II- s. 121-122 ve 154-156.
10. H. Ongun, Ankara er'iyye Sicilleri H. 998 (M. 1589) no. 2, kayt 434, "Ben mehrim
davasndan ve nafaka-i adetim davasndan geb, mezbur dahi hali mezburu ka
bul diyicek, mezbur Hdaverdi dahi, merkumenin kelamn tasdik edip..." vs.
Ayrca ankr er'iyye Sicili, no. 4, s. 4 "Kazme adl kadn ayrld kocas iin
mehr-i muaccel ve nafaka-i adetinden vazgetiini" mahkeme siciline kaydettiri
yor.
11. Bilmen, age, II, s. 121-122 ve s. 144-145.

zen gelenek karsnda ne kadar etkili olabildiini aratrmak durumundayz. Aile
hukukunda gelenein pay bu nedenle farkl lde olabilmitir. Nitekim bu
alanda snn fkh tatbikat ve anlayndan yer yer uzaklamalar gze
arpmaktadr. dar ve ceza alandaki farkllklar ve yeni mevzuat yannda aile
hukuku alannda da klasik hkmlerden ne gibi sapmalar olduu; aratrld
vakit, zengin rneklerle saptanacaktr. Grebildiimiz kadaryla balk dediimiz
gelenek o devirlerde mevcut er' hkmlere aykr da olsa sregelmektedir.
Gene zina olay karsnda da Osmanl hukuk tatbikat greceimiz gibi klasik
hkmlerin sertliine uymam daha gevek davranmtr. Ele aldmz er'iyye
sicili rneklerinde mehr ile ilgili hkmlerde grld gibi ters hkmler de
grlyor.
Evlenme iin ounlukla nikhn mahkeme siciline kaydedilmesi gerekiyor-
du. rnein, H. 970 (M. 1562-63) ylnda Konya sicillerindeki bir olaya gre;
Sleyman 'elebi diye birinin tasarruf ettii Ayn bint-i Abdi adl bir kadnn
nikh zerinde niza km. Sicile bakldnda kayt grlmemi ve kendisi de
gya nikh Berkukolu Lutfi diye birinin kydn sylemi. Herhalde durum
nikhsz yaama diye nitelendirildiinden, Suba'nn kadya mracaat makul
grlp kadnn bu gayrimeru durumu sicile kaydediliyor (12). Konya'da evli-
liin sicile kayd olduka yaygn bir adet olmaldr. Ama bu her yerde byle
miydi? phelidir.
Pek yaygn bir kanunun tersine, Osmanl toplumunda XVI. yzylda "poly-
gamie"nin (ok karllk) pek iltifat grmedii anlalyor. Baz seyyahlar da bu
durumu gzlemilerdir. rnein XIV. yzyl sonunda Trkiye'den geen Alman
protestan papaz Salomon Schveigger; "Trkler dnyaya, karlar da onlara
hkmeder. Trk kadn kadar gezen, eleneni yoktur. ok karllk yoktur.
Herhalde bu ii denemi, dert ve masrafa neden olduunu anlayp vaz-
gemiler. Boanma pek grlmyor. nk boanrken erkek para ve eya ve-
riyor ve kz ocuk anaya kalyor" (13) demektedir.
Evlilikte o ada da slm fkhna uygun olarak kar-koca mal ayrl rejimi-
nin esas olduu anlalyor. Jennings bu durumu XVII. yzyl Kayseri er'iyye si-
cillerinde saptanmtr (14). Ancak her yerde bu durum saptanmyor. O tak-
dirde baz sapmalar zerinde durmak gerekir.
Bu ada Anadolu'da mehr'in hkmleri dnda kalan, dpedz bugnk
balk uygulamas tipinde evlenmelerde grlyor. Bir yerde slm mehr h-
kmlerinin toplumun btn tabakalarnda uygulanmad grlyor. Hereyden
nce Osmanl kads standart bir hukuku srarla uygulamaktan ok, mahall rf
ve adetlere uymay tercih etmi grnmektedir. rnein, XVI. yzylda Ankara
er'iyye sicillerinde, namzedlik denen bir evlenme geleneinin geni lde uy-
gulandna dair kaytlara rastlanmaktadr. Kz ocuk, daha, kk yalarda babas
tarafndan birine vadedilmekte ve karlnda para veya mal almaktadr. Bu para
12. Konya er'iyye Sicili, no. 5, 79/5.
13. Salomon Schweigger, Eine Reyssbeschreibung auss Teutschland nach Constan-
tinopel und Jerusalem, R. Neck, Akad. Druck und Verlag, Graz, 1964, s. 201-210.
14. R. Jennings, "Woman in the Early 17th Century", JESHO, vol. XVIII, part I, s. 101-
102.

baba tarafndan kullanlr ve kz, ya eriince namzed olduu gence verilir. Bu konu-
da ilgin kaytlara rastlanyor (15).
Elerin arasnda soukluk "zindegne olmama" eklinde ifade edilir.
Boanma sebebi olarak; iddetli geimsizlik demektir. Zevce bazen mehri ve na-
fakas hakkndan vazgeerek mahkemeye mracaat edebilirdi. Genelde fkhn
tesbiti olan (52 gn, hayz mddeti, boanmadan sonra yeni evlilie kadar
mecburi sredir) (16).
Btn geleneksel toplumlarda olduu gibi, XVI. yzyl Osmanl toplumunda
da evlilik d ilikiler, nesebi gayr-i sahih ocuk dourmak gibi olaylar tepki ile
karlanyordu. Ancak bu konuda; XVI. yzyl Osmanl toplumunun eski Dou
toplumlarndaki kat ceza uygulamasn terkettiini sylemek gerekir. Zina
yapt sabit olan kadnn, eski bran hukukunda geen bir hkmle, talanmas
gerekirdi. slm hukukunda da buna recm deniyor. Ancak daha ilk dnemde bu
cezann uygulanmasn, zorlatran, adeta imknsz hle getiren hkmler gze
arpyor. Zina'nn sbtu iin drt erkek ahit gerekiyordu. Buna ramen kadn,
yemin ve inkr yoluna saparsa kurtulabilirdi (17). Bu hkm Osmanl hukukunda
kabul edilmi, kadlar; "zinann subut ettii hkmne" hi varmamlardr. Ma-
halleli uygunsuz iliki kuran insanlarn evine baskn yapp onlar tehir ve alayla
mahkemeye getirdiklerinde verilen hkm "zina isnad" eklindedir ve krek ve
habis cezalar verilmitir (18). Recm cezas Osmanl tarihinde, taassub hkm
15. Bunlardan hicri 958 (M. 1551) tarihli bir kayda gre; Edhem adl biri skender vele-
di-i Devlet adl bir zimm hakknda ikayette bulunuyor ve 600 ake kefalet bor
cunu demesini taleb ediyor. smi geen skender'in kefalet sebebi udur; Ed-
hem'in Aye adl bir kz vardr. Bu kz Kara Yenieri namnda bir yenieri
istemi, Edhem de kzn, nceden, Simiti Yusuf'un namzedi olduunu ve bunun
iin 600 aka aldn bildirmi. Yenieri, "bu paray ben sana veririm, kz bana
ver" dediinde Edhem, kefil istemi, yenieri de skender adl zmmyi kefil
gstermi ve kz alp ortadan kaybolmu. Bu durumda Edhem 600 akay Simiti
Yusuf'a vermek zorundadr ve kefil olan skender'i dava etmitir. Ankara er'iyye
Sicilleri, H. 958 (M. 1551), no. 2, Kayt 1314.
Ankara er'iyye Sicilleri, Ankara Milli Ktphane no. 1, kayt: 1019. "Cneyd bin
Mustafa nam kimesne Bali bin Emir Ahmed nam emiri ihzar edb, bundan akdem
mezburun karnda kz Katunbala benim namzedim idi, halen ahere virmi..."
ayn. Halit Ongan nerine baknz.
16. Konya er'iyye Sicili, no. 1, s. 37; "Glbahar bint-i Sefer, zevci Mustafa bin Abdul
lah mezbureye talak virdkten sonra, mezbure Glbahar hayz grdne ye
min ettikten sonra, Hasan Suba'nn kendisini Mehmed'e bin ake mehr ile nikh
ettiini..." Konya er'iyye Sicili, no. 5, 91/5; "Seluk Hatun, zevci Ali'in kendisini
boadktan sonra elli gne dein hayz grb mezbur Aydn'a vardn..."
17. Kuran- Kerim, Nr Suresi: Zina edenlere mminlerin nnde 100 sopa vurul
masn emreder. ffetli kadnlara zina isnad edip, drt ahit getirmeyene ise 80
sopa ve ehadetten men cezasn emreder.
18. Babakanlk Arivi, Kepeci Tasnifi, no. 252, s. 22. stanbul'da Mehemmed nam
imam mescidde namaz klarken, Hzr nam kimesnenin mezbur imamn hatunu
ile muamelesi olman, mezkr hatun ile evin iinde bulunman, mezbur
mebbed kree, hatun habs-i mebbed olmak buyruldu". 11 Ramazan 997
(24.7.1589). Ayrca bkz. Nejat Gyn: "Osmanl Ceza Hukukuna ait Belgeler"
Belgelerle Trk Tarihi Der., 3. Say.

srd bir dnemde, 1680'de Rumeli kazaskeri Bayazzade tarafndan bir kere
verilmi ve uygulanm, ancak hi ho karlanmad iin bir daha tekrarlan-
mam tr (19).
Bir baka yazmzda, nikhsz yaayan veya evlilik d ocuk douran
kadnlarn ehrin asayi amiri olan subann gzetimine brakldn belirt-
mitik (20).
XIX. Yzyl; Gelenek, eri'at ve Hukukun Romanizasyonu
XIX. yzyl Osmanl imparatorluunda sadece idar ve asker reformlarla
deil, fakat ayn zamanda hukuk ve kltrel yapnn da deiim gsterdii bir
devirdir. nceki dnemlere nazaran hayatn her safhasnda deiim grlm
ve XIX. yzyln Osmanl adam, tarz- hayatnda ve aile ilikilerinde de bu
deiimden etkilenmitir. Bir baka deyile Osmanl insan ve ailesi bu asrda;
devletin koyduu hukuk kurallar ve uygulamadan, geen asrlara gre daha ok
etkilenmi, hukuk ilemlerin saysnda da bu nedenle artma grlmtr. Aile-
nin geleneksel yapsnn ve hukuk statsnn buna ramen her blgede ayn
younlukta deitiini sylemek gtr; ancak aileye ilikin hukuk mevzuat ve uy-
gulamalar, klasik devirdeki grnmn kaybetmee balamtr. Cemaatler kendi
kapal hayat ve gelenekleriyle yaamaktan ok, artk devletin koyduu kurallara
uyan, standart idar ilemleri takip etmee balayan ve brokratik kaytlara
konu olan ailelelerden oluuyor. Bu zamanmzn toplum hayatna bir geitir.
Asl nemlisi; devlet ve kamu hayatnda ticaret hukuku, ceza hukuku ve idare hu-
kuku alannda Avrupa rneine gre yaplan kanunlatrma ve kadifikasyon faa-
liyeti; slm devletinde bir hukuk romanizasyon devrini de balatmtr. yle ki
Cumhuriyet devrinde 1926'da Kanun-u Medeni'nin kabul ile Romanizasyon
sreci tamamlanacaktr.
Aktr ki devlet aile hukuku sahasnda ve Mslmanlar ve de gayri-mslimler
iin standart ve kapsayc bir dzenlemeye gitmeye cesaret edememitir. li
Paa'nn Fransz Medeni Kanunu'ndan yaptrmak istedii adaptasyon Cevdet
Paa'nn teebbsyle nlendi, fakat onun dev eseri Mecelle-i Ahkm- Adliyye
de aile hukukunu ihtiva etmiyor.
Aslnda 1830'larda II. Mahmud devri reformlar kad mahkemelerinin fonk-
siyonunu azaltmtr. Bundan sonra er'iyye mahkemeleri daha ok, aileye, mi-
rasa ve vakflara ilikin davalara bakacaklardr. Fonksiyonel daralmaya ramen,
bu mahkemelerin ilem hacminde art grlmektedir. Aslnda II. Mahmud
dneminde aile ve miras gibi messeseleri ilgilendiren baz alanlarda; rnein
vakflarda baz dzenlemelere gidildi. Tanzimat brokratlar ise; miras, arazi ve
19. Silahdar Tarihi I, s. 750. Bu konu slm Ansiklopedisi "stanbul" maddesinde de
ele alnmtr. 20. Ortayl "Anadoluda XVI. yzylda evlilik ilikileri zerine
gzlemler" Osmanl
Aratrmalar I, stanbul 1980, s. 39.

aile hukuku konusunda daha dorudan dzenlemelere gitmee abaladlar.
Gelimeler nihayet imparatorluun son yllarnda Medeni Kanun'un ncs
saylan ksa mrl ve tam uygulanamayan bir kanunu, Hukuk-u Aile Ka-
rarnamesini gndeme getirdi. 1917 tarihli Hukuk-u Aile Kararnamesi aslnda
mparatorluun her dinden tebasn kapsayan eliik hkml bir kanun metnidir.
mr de ksa oldu, uygulanamad.
Tanzimat devri boyunca ailenin geirdii sosyal deiim hukuk de-
iikliklere paralel olarak ilgin aamalar gsterir. Evlenme, boanma, miras
konusunda getirilen deil ama grlen deiiklikler bazen arpc boyutlara
ular. Kukusuz bu deiikliin corafyas snrldr. Osmanl toplumunda kadn
ve erkein hayat geleneksel ailenin dourduu kapal evreye has deerlerden
de sapmalara rastlanmaktadr. Bunlar devrin edebiyatndan, seyahatna-
melerden izlemek mmkn olmaktadr.
Evlilik kurumu, 19. yzyl Trkiye'sinde sadece bakent ve byk e-hirlerde
deil, fakat her yerde giderek hukuk ilem konusu olmaktadr. Bu gibi ilemler
artk daha ok, kanuni temsilcilerin bilgisi ve kaydna konu oluyordu. XIX.
yzyla ait er'iyye sicillerinde evlilik, boanma, vas tayini, miras ilemlerinin
kaytlarnn saylarnn gittike artt grlyor. Hatta bu gibi kaytlar sadece
Mslmanlar deil, II. Mahmud devrinden beri gayrimslimleri de kapsamaya
balamtr. Bu gibi ilemlerin mahkeme kaytlarndaki hacmi; cra Anadolu
kentlerinde bile eskiye oranla birka misli artmtr. Hele XIX. yzyl sonunda
bu art olduka arpcdr. Bu gelimede Tanzimat reformlarnn pay; idar
tevik ve uygulamalar, para ekonomisine gei, arazi rejimindeki deiiklik, tapu
usulnn gelmesinin de hayli etkisi vardr. nk zellikle miras taksimi
ilemlerinde daima en bata gelen kalem ba, bahe, tarla gibi malvarldr.
rnekleri ska grlmektedir (21).
Mslmanlarn nikh akidleri, incelediimiz Ankara ve Kayseri er'iyye sicil-
lerinde say itibaryla artmtr; bu nikh kaydlarnn zorunlu bir uygulama ha-
line gelmeye balamasyla yakndan ilgilidir. ayet nceden nikh kayd
yaplmam ise, gereinde evlilik akdinin daha nce ky veya mahalle imam ve
cemaat nnde yapldna dair ahitler getirilerek; evliliin vard olduu sicil-
lere kaydedilmektedir. Byle bir ilgin vaka rnek gsterilebilir; kocasn
istemeyen bir kadn, sicilde byle bir kayt da olmad iin; kocas olan veya
olduunu iddia eden adamn nikhls olmadn kad nnde beyan etmi;
koca ise nikhl olduklarna dair iki ahid getirerek, evlilik durumunu sicile kay-
dettirmitir (22).
Osmanl cemiyetinin her sektrnde geleneksel yap zlyordu. De-
imeler ynetim mekanizmasna da yansmaktayd. Hkmet evlenmede balk
denen adetten rahatsz oluyor; bu adeti kaldrmay, mahzurlarn bertaraf et-
meyi istiyor, bunun iin mahallin idarecilerinden bilgi topluyor. Konya Erme-
21. Bkz. lber Ortayl "Ottoman Family Law and the State in the Nineteenth Century",
A. - OTAMl, Ankara 1990, s. 328 vd.
22. Kayseri er'iyye Sicili Nr: 194, p. 9, 17 C. 1242 Ocak 1827 (Ali ve Emine bint-i Ha-
san'n davas).

nek de kzbal namyla alnan mebla zerinde bir rapor Meclis-i Val da
grlyor (23). Ayn Meclis-i Val, karsna kt muamele eden bir memurun
(Aladdinpaazade Celal Bey'in) cezalandrlmasna karar veriyor (24).
Tanzimat brokratlar ailenin kuruluu yani nikh ve aile messesesinin ko-
runmas alannda daha ilk anda baz tenbih ve fermanlarla aile hayatn
dzenleme abasn gsterdiler. Bu tenbih ve fermanlar evlenme olayn
dzenlemeye olumsuz etkisi olan gelenekleri kaldrmay amalamaktayd. Sz
geen fermanlar zerinde yaplan almada nemli ipular var. Mesel Mays
1844 tarihli ferman; kz ocuklarnn kendi hr iradeleriyle evlenebilmelerini ve
balk gibi demelerin yaplmamasn emrediyor (metinde teklif kelimesi kul-
lanlr) (25). Nitekim elimizdeki baka bir emr-i alye gre de bu fermann uy-
gulanmasna dikkat edilmi olduu anlalyor. Ocak 1865'de Bolu ve Ankara'ya
yazlan emr-i allerde; dnlerde fazla masraf yapmann evlenmeyi gle-
tirdiini ve islm mehr'in de drt snf iin ayr ayr tesbit edilip buna uyul-
mas gerektii emrediliyor (26). Nitekim Turan'n zikrettii 1863 ylna ait bir
baka ferman da islm bir deme olan mehr'i fakir, ortahalli ve zenginler iin
bu defa snf olarak tesbit ediyor(27). (100, 500 ve 1000 kuru).
Bu fermanlarn hkmlerine gerekten riayet edildi mi? Toplumun dar bir
evresi dnda riayet edildiini sylemek zordur. Ancak uyumazlk durumunda,
fermanlarn hkmleri, mahkemelerde dikkate alnacandan balaycdr. Bun-
dan baka eriate ait bir konu ilk defa olarak idar otorite tarafndan kanun kuv-
vetindeki metinlerle balayc ve standart bir biimde dzenleniyor, yani bu ko-
nuda drt snn mezhebin ileri srd farkl hkm ve normlar dnda ortak
normlar tesbit ediliyordu. Bundan baka kz ocuklarnn zorla evlendirilmesine
sebep olan kz karma gibi adetlerin nlenmesi iin; kz karmay ve bu yolla
kzn zorla evlendirilmesini nlemek ve bu gibi olaylarn msebbibleri hakknda
iddetli cezalar emreden iki irade daha 1850 yl iinde karld (28).
Devlet aileye sosyal yardm alannda da el atmaktadr. Saysz kaytlar
gsteriyor ki;
a) Dul ocuklu kadna ve ikiz veya z douran acz kadn ve aileye; din ne
olursa olsun maa balanmakta (29) ve zellikle
23. Bab. Ar. rade Meclis-i Val Nr: 124, 10 Receb 1256.
24. BAIMV = Nr: 4234, 17 evval 1265.
25. erafettin Turan "Tanzimat Devrinde Evlenme", ve Dnce Dergisi, XXII/182
stanbul 1956, b. 14-15,
26. BA, Cevdet-Dahiliye Nr: 11586, 29 Z. 1261/Ocak 1845, Bolu mutasarrf Tayyar ve
Ankara mutasarrf Vasf Paalara emr-i li.
27. Turan, a.g.tn. s. 15.
28. BA, MVnr: 5470, (16 Za 1266/Eyll 1850) ve IMV Nr: 4758 (22 Ra 1266/Mart 1850).
29- Eyll 1854 de Glhiz hatuna maa balanmt. Nedeni kocasnn lmnden 26
ay sonra bir ocuk dourmasdr. Kimsesiz ocuklar dnda ikiz, z veya ku-
surlu doumlarda aileye yardm iin de maa balanyordu. Soyfa civarnda Etre-
polde 1851 ylnda Hristos adl birinin z ocuu dounca devlet para yardm
yapmtr. Bu gibi yardmlarla ilgili emirlere de ok rastlanyor. rnekler BA, IMV
Nr: 13199 (23 s. 1270-August Sept. 1854) BA, IMV Nr: 7764 (28 Safer 1268).

b) Ki msesi z ve t erkedi len ocukl ar bi ri nin yanma veri l erek cz maa
balanmaktadr.
Evlilik d ocuk ve bunlarn terkedilmesi hi de seyrek rastlanan olaylardan
deildi. Bulunan bu ocuklar devlet birine emanet ediyor ve maa balanyor
(30).
Aile idar merkeziyeti bir sistemde; kontrol edilmesi gereken bir mal
nitedir. Bu n planda ailedeki doum, lm, evlenme gibi olaylarn devlet ta-
rafndan kontrol ve takibini gerektirir. Bu nedenle XIX. yzylda kad sicillerin-
deki nikh ve miras ve vasilik kaytlarnn okluu yannda; zellikle nfus sicil-
lerinin tutulmas; bu gibi olaylar imparatorluk tarihinin dier asrlarnda
izleyemeyeceimiz bir teferruatla izlememizi mmkn klar. Geri bugn iin
XIX. yzyl tarihimizle ilgili bu nfus kaytlar, byk lde arivlerimizde tas-
nifsiz ve istifadeye kapal bir durumda bulunmaktadr. Nfus kaytlarn phesiz
o asrn Avrupa devletleri ve hatta Rusyadakilerle, mkemmellik ve teferruat
ynnden karlatramayz. Bununla beraber evlilik, doum ve lm gibi olay-
larn XIX. yzyl ve XX. yzyl balarnda karlan nizmnmelerle nfus idare-
lerine haber verilme mecburiyetinin konduunu gryoruz. 2 Eyll 1881 (8
evval 1298) tarihli Sicil-i Nfus Nizmnmesi; (gayrimslim ruhan reislerin ve-
recei izinle nikh akdedenlerin veya imamlarn nikh nfus memuruna bil-
dirmeleri artn koymutur. M. Akif Aydn, 18 Aralk 1884 de Devlet urasnn;
mahkemeden izin almadan nikh kyan imamn cezalandrlmasna ilikin bir
karar aldn belirtmektedir. Aydn'dan anladmza gre; devlet evlenmee
man olan durumlarda hukuk mercilerin mdahalesini deil, sadece olay izle-
meyi istiyor. Gene 19 Aralk 1881 tarihli bir kararname boanma ve vefatn da
mahalle dzeyinde ruhan grevliler, fakat n planda ev reisi tarafndan nfus
idaresine haber verilmesini art komaktadr. Nihayet 27 Austos 1914' te
karlan Sicill-i Nfus Kanunu ile daha fazla koruyucu hkmler getirildi. Buna
gre zevc boanma olayndan nfus idaresini haberdar etmek durumundadr.
Ayn ekilde evlenme akdinden de nfus idaresi mutlaka haberdar edilecektir
(31).
Bylece sadece gelenee bal, kanunun ve devlet dairelerinin bilgisi
dnda yaplacak evlenme ve boanmalar kesinlikle nlenmek isteniyor ve
30. Selnik"de sokakta bulunan bir ocuu maa balanmasna dair irade BA ID 28
Receb 1273-Nr: 24614. Gene; Musulda cami avlusuna braklan bir ocua Meclis-i
Val 1851 yl iinde maa balanm. Gene stanbul'da Silivrikap'da sokaa
braklan bir ocuk Hatice adl bir kadnn bakmna verilerek, maa balanmt
(1854 Nisan). Bundan iki yl nceki benzer bir olayda, sokaa braklan Ferhad
adl bir ocua 25 kuru maa balanmt. rnekler az deildir ve 1268 yl Re-
biyulevvelinde (1852 Ocak) Manastrda (Vitala) stanbul'da ve sair yerlerde bulu
nan bu gibi ocuklara maa balanmas iin bir ferman kt. Hatta bazen
grld gibi bu maa babasz doan ocuklara da balanyordu. BA, IMV Nr:
6682 and IMV Nr: 11567 (18 Safer 1270) and IMV Nr: 7822 (16 RA 1268) and IMV
Nr: 8108 (2 C 1268).
31. M. A. Aydn, slm Aile Hukuku, stanbul 1985, b. 136-148.

nfus kaydlar din cemaat rgtlerinin kontrolnden devlet dairelerinin
kontrolne almyordu. 17 Mart 1914'de Ceza Kanunu'nun yaplan nemli bir
deiiklikle; 20 yandan kk kzlarn nikhnda mahkemeden izin alnrken, ve-
lilerin hazr bulunmas art getiriliyor. Akas bu yadan byk kzlarn nikh
iin byle bir izne lzum olmad kesinlik kazanm gibi grnyor (32).
Tanzimat dneminde nemli bir gelime miras alanndadr. 1274 Araz Ka-
nunnmesi kz evlat lehine baz deiiklikler getirdi. Esasen ok nceden tereke
taksimi iin her dinden teba artan miktarda (geri eskiden de mracaat edilir-
di) er'i mahkemeye bavuruyordu ve bu bavuruda araz taksimi arlk
gsteriyor (33). Ancak iaret etmek istediimiz nokta udur; Tanzimat devri
boyunca aile hukukuna zellikle mirasa ilikin konularda Standard bir hukuk
mevzuat yaratma eilimi gze arpar. zellikle miras mevzuunda, hukuk mevzu-
atn standartlamaya baladn sylemek bir abartma saylmamaldr. Aslnda
Osmanl hukukunda miras mevzuatnn standardizasyonu iki safhadadr. nemli
safha mevzuattaki standartlama, dier safha ise Mslman ve gayrimslimlerin
miras ilemleri iin ayn kurumu tercih etmee balamalardr. Osmanl miras
sisteminde olduka nemli bir dnm belirtildii gibi 1858 (1274) Arazi Ka-
nunnmesi'dir. Arazi Kanunnmesi zerinde ilk etrafl incelemeyi yapan Prof.
. L. Barkan kanunun bu ynn zellikle vurguluyor ve hakldr (34). Kanunun
nemli bir yn; arazi zerinde miras ilemlerinde erkek ve kadna eskiye gre
eitlik getirmesidir. Bu kanunla lenin kz ocuklar erkek karde yoksa, dier
paranteldeki erkeklere ramen arazide erkek ocuk gibi eit pay alacaktr. Buna
ramen kanun yaygn bir uygulama getirmedi. er'iyye sicillerinde ok kere eskisi
gibi; kz ocuklarnn gene yar hisse ald grlmektedir (35).
Osmanl tebasndan bir kadnn yabanc tebal ile evlenmesine msaade
edilmezdi. Bu mslman ve gayrimslim herkes iin geerli bir kurald.
Mlkiyetin yabanc teballara gememesi amac vard ve tebaa komiserleri bu
gibi olaylara mdahale ederdi (36). Mamafih bu kuraln ihll edildiini
sylemek gerekmektedir.
Toplumlar aile ve ailenin etrafndan kurulan ve rlen hukuk ilikiler konu-
sunda muhafazakrdrlar. ok uzun bir sre ve elan, Meden Kanunu tetkik ile
mkellef hkmler eski aile hukuku ve nikh adetleri ile karlarlar. Balk gibi
32. a.g.e., s. 140-141. M. A. Aydn, bu uygulamann slm hukukundan sapma ol
mad fikrindedir.
33. Bu konuda bkz. Ortayl "Ottoman Family Law and the State in the Nineteenth
Cen-tury" A. . OTAMI, Ankara 1990, s. 328 vd.
34. . L. Barkan "Trk Toprak Hukuku Tarihinde Tanzimat ve 1274 (1858) Tarihli Ara
zi Kanunnmesi "Trkiye'de Toprak Meselesi", stanbul 1980, b. 353-355.
35. Ortayl, a.g.m., s. 330 daki tablo.
36. BA, IMV, nr. 6185 ve BA, mde-i Hariciyye, nr: 5109 ve IMV nr: 5129 (17 evval
1266/Austos 1850) tarihli iradeler.

gelenekler dnda slm hukukunun mehr hkmleri de mahkemelerin kararlar,
Yargtay itihadlarnda ve ilm itihatlarda mbareze konusu olmutur. Bir
rnee gre;
Yargtay'n mehr ile ilgili davalarda kesin bir tutumu yoktur. Medeni Ka-
nunun aka kaldrd bu messesenin adl yarg organlarnda ve doktrinde zt
hkmler dourduunu grmek mmkndr. Nitekim bu konuda tartmaya ne-
den olan bir uygulama udur: 1945 ylnda rgp Asliye Hukuk Mahkemesi bir
boanma karar veriyor. Ancak kadn daha nceki bir mukavele gerei ko-
casndan 20 altn mehr alacaktr. Mahkeme bu konuda msbet karar veriyor.
Yargtay 2. Hukuk Dairesi, Medeni Kanun'a gre mehr'in memnu olduu ge-
rekesiyle karar bozuyor. Mahalli mahkeme ise 31.1.1947de 200 sayl kararyla
B.K.nun karlkl akid serbestisine dair 1. maddesine istinaden kararnda srar
ediyor. Yargtay Hukuk Genel Kurulu 4.2.1948 tarih ve 263-6 sayl ilmla B.K.nun
19. ve 20. maddelerine dayanarak mahkemenin srarn muvafk buluyor. rgp
Asliye Hukuk hakimi efik Seren, bu hkmle mehr'in Medeni Kanun'a ramen
yaadn, ancak zevcenin kusursuzluk halinin art olduunu sylyor (37). efik
Seren'in makalesine ayn derginin 34. saysnda Avukat Sevda Kurdolu;
Yargtay Hukuk Genel Kurulu'nun kararndaki isabetsizlie deinerek yle de-
mektedir. "M.K.nun mehre benzer anlama ve akidlere kaplar kapaldr. M. K.
vefatda miras, kaza talkda zevcenin kusursuzluu halinde tazminat ve nafaka ve-
rilmesini ngrmektedir. u halde mehr hkmlerinin iletilmesi manaszdr"
(38). Burada mahkemeler belki henz deimeyen itimi gerein tesiri ile ha-
reket etmektedirler.
Bununla birlikte rf ve eriat arasndaki ikilik, Medeni Kanun ile gelenek
arasnda sregitmektedir. Hukuk tarihisinin dikkat edecei husus; gelenein
eriat diye adlandrlmasndan nce her iki kurumu iyi tahlil edip hkm ver-
mektir.
37. efik Seren, "Medeni Kanun Karsnda Mehr" Hukuk ve tihadlar Dergisi, 1951
Say 33, sah. 1-4.
38. Sevda Kurdolu; Hukuk ve tihadlar Dergisi, 1951, Say 34, sah. 6-7.
VAKFYELERE GRE OSMANLI
TOPLUMUNDA ALE
Dr. Hasan Yksel
Cumhuriyet niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Tarih Blm
Giri
Bu aratrmann konusu, Osmanllar dneminde -zellikle 1585-1683 tarihleri
arasnda- tesis edilmi olan ve daha nce farkl alardan ele alnan(l) 313
vakfiyeden hareketle, Osmanl toplumundaki aile-vakf ilikisidir. zerinde
aratrmamz yrteceimiz vakflar hayr vakflar olmayp, daha ok ailev
(zrr-evltlk) ve yar ailev (yar hayr-yar zrr) vakflar olacaktr.
slmda miras, vasiyet, hibe gibi messeseler bulunduu halde, niin vakf
yolunun tercih edildii; zellikle de ailev ve yar ailev vakflarn ortaya k
zerinde durulduktan sonra vakflarn Osmanl toplumundaki aile yapsna olan
etkileri tartlacaktr. Ayrca, ele alnan vakfiyelere gre, ailenin yaps, serveti,
ilikileri, meskeni ve ahlki deerleri hakknda baz tespitler yapmaya
allacaktr.
I. Hibe-Vasiyet-Miras-Msadere-Vakf-Aile likisi ve Mukayesesi
Vakf, kiinin malnn veya mlknn bir ksmn ya da tamamn (veya hem
maln hem mlkn) belli bir gaye iin, kendi hr iradesiyle mlkiyetinden
karp; alnp-satlmaktan alkoymas ve gelirini belirledii artlar dahilinde, bu
gayeye harcanmak zere ebed olarak tahsis etmesidir. Kurulu amacna gre
e ayrlr:
1. Hayr vakf: Din, sosyal, kltrel amalar iin tesis edilen vakftr.
2. Yar ailev vakf: Gelirlerinin bir ksm sosyal, kltrel ve din ama
lara; bir ksm da vakf kurucusunun kendisine, aile fertlerine, akrabalarna veya
dier kiilere tahsis edilen vakf demektir.
3. Ailev vakf: Kurucunun kendisi, ailesi ve dier yaknlarnn yararna te
sis edilen vakftr.
1. Yksel, Hasan: Osmanl Sosyal ve Ekonomik Hayatnda Vakflarn Rol zerine Bir
Aratrma (1585-1683X Ankara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Tarih Anabi-
lim Dal (Baslmam Doktora Tezi), Ankara 1990.

Gerekten kiinin durup dururken ailesi yararna maln-mlkn vakfetmesi
artcdr. nk slmda mlkiyet edinme, miras brakma, vasiyet ve hibede
bulunmak gibi, ferdin kendi reyi ile hayattayken tasarrufta bulunabilecei veya
lmnden sonra geerli olabilecek hak ve selahiyetleri mevcuttur. O halde,
niin kendi mal ve mlkn kendisine, ailesine veya diledii kiilere vakfetsin?
Bu sorulara cevap aramak, daha dorusu, ailev ve yar ailev vakflarn or-
taya k sebeplerini izah edebilmek iin, Osmanl Devleti'nin slm bir devlet
olmas hasebiyle, slmda hibe, vasiyet, miras ve uygulamada grlen msadere
hakknda zet baz bilgiler vermemiz gerekmektedir. Bu messeseleri anahat-
laryla belirtirken de, yeryer vakf messesesiyle karlatrmalara gidilecek;
bylece, kiilerin niin bu tr tasarruflardan kanp, vakf kurmay tercih ettikle-
rini izah etmeye allacaktr.
A. Hibe
Hibe, lgatte, bir kimseye yararlanabilecei bir eyi ltuf ve ihsan olarak ver-
mektir. Fkhta ise, bir mal bedelsiz olarak derhal bakasna mlkiyet zere ver-
mektir (2).
"Bedelsiz" (ivazsz) kaydyla sattan, "derhal" kaydyla da vasiyetten
ayrlm olan (3) hibe, "derhal bakasna mlkiyet zere vermek" artyla da
vakftan ayrlm oluyor. nk, vakfn genel kabul grm olan tanmna gre;
"mlk olan bir ayn devaml olarak (ale vechi't-te'bd) Allah'n mlk olmak
zere temlik ve temellkten menetmek ve menfaatlarn Allah'n kullarna (dier
bir tabirle, vakf edenin dilediine) tasadduk etmektir" (4).
Hibenin rknleri:
1. Hibe eden (vhib) ve kendisine hibe edilen (mevhbun leh),
2. Hibe edilen mal (mevhup),
3. Kullanlan "siga"dr. Hanefilerce, hibenin tek rkn "siga"dr (5). Bil-
men'e gre, ise, hibenin rkn ve icap kabuldr (6). Buna ramen konu tart
maldr (7).
2. Cezir, Abdurrahman: Drt Mezhebe Gre Mm Fkh, (ev. Mehmet Keskin), ar
Yaynlan, 2. bs. (stanbul 1990), V, 1960; Bilmen, mer Nasuhi: Hukuku slamiye ve
Istilahat Fkhyye Kamusu, stanbul (tarihsiz), IV, 223-
3. Bilmen, age, IV, 223.
4. Akgndz, Ahmet: slm Hukukunda ve Osmanl Tatbikatnda Vakf Messesesi,
Ankara 1988, s. 42.
5. Cezir, age., V, 1963.
6. Bilmen, age., IV, 223.
7. Cezir, age., V, 1963-1964.

Vakf tek tarafl hukuk bir muamele olduundan, vakftan yararlanacak olan-
larn kabulde bulunmalarna gerek yoktur (8).
Hibenin artlar ikiye ayrlr. Birincisi; bir maln hibe edilmesi, gelecek za-
mana veya henz gereklememi bir olaya ve duruma balanmam olmaldr.
kincisi ise, hibede bulunacak olan kiide aranan artlardr: Hibede bulunan hr
olmal (klenin hibesi sahih deildir), akll olmas (kstllk altnda bulunann
ve delinin hibesi geersizdir), bali olmal ve hibe edilen maln sahibi ol-
maldr. Bu artlar vakf iin de geerlidir (9). Ayrca, kendisine hibe edilende
bu artlar aranmaz. ocua ve benzerine hibe yaplabilir (10).
Hibe edilen mal ile ilgili artlar:
l.Hibe edilecek olan mal, hibe edildii esnada mevcut olmaldr.
2. Bir deeri olmas gerekir.
3. Kendisine hibe edilen tarafndan teslim alnm olmaldr.
4. Hibe edilecek mal blnebilir mallardan bir hisse-i ayia olmaldr.
(Henz ifrat edilmemi bir mlk veya maln hibesi geersizdir).
5. Hibe edilecek olan mal hibe edenin mlk olmaldr (11).
Vakfta ise, vakfedilen bir maln, vakfedilen cihete veya kiilere teslim art
aranmaz. Yalnz mtevelliye teslim arttr (12). Blnemeyen ve ifraz edilme-
mi, ayi hisseli mallar ve mlkler vakfedilebilir (13). rnein, ubat 1654 tari-
hinde tesis edilen bir vakfn vkf, Gynk'teki bir hann yarsna vakfetmitir
(14). Dier bir vkf, nsf (yarm) hisse-i ayia deirmenini vakfetmitir (15).
Hibeden vazgeme (rcu), kuvvetli gre gre tahrimen mekruh ise de,
dier bir gre gre sahihtir. Hibe edilen maln tesliminden nce vazgeil-
mesi daha evladr. Hibeden vazgeme, baz durumlarda mmkn olmaz (16).
zet olarak unu diyebiliriz ki: Hibede bulunan kii kendi tasarrufundaki
maln veya mlkn, hal-i hayatnda (derhal) elinden karm oluyor. Halbuki,
kii maln veya mlkn vakfetmekle, vakfiyesinde belirleyecei artlarla (tayir-
tebdil, tevliyet artlarn kendi'tasarrufuna brakmakla) elinden karm olmuy-
or. lnceye kadar vakfetmi olduu mal ve mlk zerindeki tasarruf yetkisi
devam ediyor. te bu serbestiyet kiileri, vakf yoluyla aile bireylerine, bakasna
veya herhangi bir messeseye bata bulunmakta daha tercihli hale getirmi
oluyor. Fakat bu Osmanl toplumunda hi kimse hibede bulunmuyordu ve
herkes vakf yolunu tercih ediyordu anlamna gelmez.
8. Akgndz, age., s. 68.
9. Akgndz, age., s. 114-119-
10. Cezir, age., V, 1964-1965.
11. Cezir, age., V, 1966-1967.
12. Akgndz, age., s. 71.
13. mer Hilmi, Ahkam'l-Evkaf, stanbul 1307, s. 24.
14. VGMA (Vakflar Genel Mdrl Arivi), Def. No: 581/2, 429/413-
15. VGMA, Def. No: 617/166.
16. Cezir, age, V, 1975-1977.

B. Vasiyet
Vasiyet, halk dilinde, kiinin son arzusunu belirten tasarruf; vasiyetname, va-
siyet yoluyla braklan miras veya lenin son arzusunu belirten yazl irade
beyan; vsi ise, vasiyetle grevlendirilen kimsedir.
Kur'n'n muhtelif sre ve yetlerinde (36/50; 2/176 vd.; 4/36;5/106 vd.)
mminlere aka emredilen vasiyet hakkndaki hkmler, takriben Hicret'in
ikinci senesinde nazil olmutur (17). Daha sonra vasiyet konusundaki eski
hkmler yerine gemek zere miras hukuku tanzim edilmitir. Mirasn te biri
hakkndaki belirli mal vasiyeti snrlamas hadislerde n plana kmaktadr (18).
Vasiyet, lgatte, bir ii birisine havale etmektir. Terim olarak da, bir mal
veya bir menfaati, lmden sonra izafetle bir ahsa veya hayr cihetine ba
yoluyla temlik etmektir (19). Baka bir tanma gre, ister bir mal veya bir men-
faat olsun, lme bal olarak ba yoluyla yaplan bir temliktir (20).
lmden sonra kaydyla hibeden, ba yoluyla kaydyla da sat, kira, bor
deme gibi tasarruflardan ayrlm oluyor (21). Ayrca, lmden sonra kaydyla,
bir ynyle vakftan ayrld sylenebilirse de, vasiyet yoluyla da vakf tesis edi-
lebilir (22). Yalnz vakfedilen mal ve mlk terekenin te birini (slsn)
ayorsa, fazlas iin varislerin rzas arttr (23).
Vasiyetin artlar:
1. Ehliyet: Vasiyette akl banda ve bali olacak (24).
2. cap ve kabul: Hanef mezhebi hukukularndan Drr' l-Muhtar' n
mellifine gre vasiyetin tek rkn, vasiyette bulunann (ms) irade beyandr
(25).
3. Mahfuz hisse: lenin cenaze masraflar ve borlan dendikten sonra,
varislerinin terekesinden bir eyler alabilmelerini salamak ve vasiyet yoluyla
mirastan yoksun braklmalarn nlemek gayesiyle vasiyet edilecek miktar te
bir ile snrlandrlmtr. Geriye kalan te iki varisler namna korunmu "mah
fuz hisse"dir (26). Yukarda deindiimiz gibi, mirasn te biri hakkndaki belir
li mal vasiyetinin tahdidi Kur'n'la getirilmi bir hkm deildir. Bu tahdit ha
dislerde yer almtr (27). Hatta bni Abbas' tan nakledilen bir hadiste, maln
17. Schacht, J.: "Vasiyyet", A., XIII, 230-232.
18. Schacht, agtn., s. 230-232.
19. Bilmen, age., V, 115.
20. ez-Zehili, Vehbet: el-Vesy ve'l-Vakffi el-Fikbe'l-smiyye, Dmk 1987, s. 8.
21. ez-Zehili, age., s. 8-9; Bilmen, age, V, 115-
22. Mallarnn te biriyle, vesayeten tesis edilen vakflar iin bkz.: SS (Sivas eriyye
Sicilleri), Def. No: 3/109; Def. No: 1/90 ve VGMA, Def. No: 618/78; 470/279; 316/
231/5.
23. Akgndz, age., s. 103-104.
24. Karaman, Hayreddin: Mukayeseli slm Hukuku, stanbul 1982, I, 381.
25. ez-Zehili, age., s. 13.
26. Karaman, age., I, 381.
27. Schacht, agtn., s. 230-232.

te birinden fazlasn vasiyet etmenin gnah- kebirden olduu belirtilmekte-
dir (28).
Halbuki, vakfta vkf tam ehliyete sahiptir; btn maln ve mlkn vakfe-
debilir ve varislerin icazetine gerek yoktur. Varislerin izni, lm hastal (ma-
raz'1-mevt) esnasnda tesis edilen vakfta aranr. Bu durumda geriye kalacak
olan terekenin (mirasn) te birinden fazlasnn vakfiyetinin geerlilii iin va-
rislerin icazeti arttr (29).
Vasiyet, cevaz verilen bir akit olup, zorunlu (lazm) bir akit olmadndan
vazgemek mmkndr (30). Halbuki, vakftan rc tartmaldr: mam-
zam'n grne gre, tescilden sonra rc kabil deildir. Osmanl uygula-
masnda, vakftan rc kapsnn kapatlmas iin her vakfiyenin tescili es-
nasnda farazi bir murafaa yaplr ve bunun sonucunda hakim (kad) vakfn tes-
ciline karar vererek, vakftan rc kaps kapatlm olur (31). Ksaca, tescil
edilen vakf balayclk kazanm olur.
Bor gibi er' manialardan biri bulunmakszn, bir yabancya terekenin te
biri kadar yaplm olan vasiyetler, varisler kabul etse de, etmese de geerlidir.
Fakat, varislerden birine yaplan vasiyet, ne miktarda olursa olsun, dier varisler
izin vermedikten sonra geerli olmaz. te birden fazlasyla yaplan vasiyette
varislerin izni, vasiyette bulunann lmnden sonra aranr. Vasiyetlerde tereke-
nin te birden fazlas iin varisler izin vermediklerinde vasiyet geersiz olur
(32).
Vakfta ise, vkf dilerse (lm hastal esnasnda yaplan vakf dnda)
btn maln ve mlkn vakfedebilir ve varislerin izni aranmaz. Ayrca, vakfta
vkf diledii varisine ncelik, dilediine daha fazla gelir veya tasarruf hakk tah-
sis edebilir ve dier varisleri itiraz edemezler. rnein, eyhlislam Mehmet b.
Sadeddin b. Hasan Can, 29 Austos 16l1 tarihinde tesis ettii vakfnn vakfiye-
sinde belirledii artlara gre, Afife Kadn adndaki kzna, dier kzlarna gre,
daha fazla tasarruf hakk brakmtr (33).
Yukardan itibaren mukayeseli olarak belirtilen hususlar gznne alnd-
nda, fert asnda vakfn, vasiyete nazaran daha serbest ve ayan tercih
olduu sylenebilir.
C. Miras
Halk dilinde lenin geride brakt mal ve mlk (tereke) anlamnda kul-
lanlmaktadr. slm hukukundaysa, lenin brakt mal ve mlk zerinde hak ve
28. ez-Zehili, age., s. 11.
29. el-Kbeys, Muhammed beyd Abdullah: Ahkam'l-Vakf fi eriat'l-lslamiyye,
Badad 1977, I, 334-348; Akgndz, age., s. 122-125.
30. Bilmen, age., V, 145.
31. Akgndz, age., s. 99-
32. Bilmen, age., V, 148-166.
33- VGMA., def. No: 573/127.

hissesi olan kimselerle, her birinin hissesinin miktarn belirten fkh ve hesap
kaidelerine denir. (34). Dier bir tanma gre, lnn terekesine taalluk eden
haklardan ve terekenin belirli paylar zerine blnmn konu alan bir ilimdir
(35). Kur' n' a istinaden (4/16), belirlenen hisseler anlamnda, "ilme' l-feraiz"
de denilmektedir (36).
Mirasn gereklemesi iin esas aranr:
1. Muris: Miras vereselerine intikal eden ahs,
2. Miras: lenin veresesine intikal eden malk-mlk ve dier haklardr.
3. Vris: lenin terekesinden hissesi olan ahs demektir (37).
Miras konusunda bizi burada ilgilendiren belli bal dier hususlar yle
sralayabiliriz:
1. Miraslar, varis olma sra ve derecesine gre dokuz snfa ayrlr. Hemen
belirtelim ki, beytlmal (devlet hazinesi) belirli durum ve hallerde bu dokuz
snf arasnda yer almaktadr.
te, beytlmaln belirli haller ve durumlarda, lenin varisleri arasnda yer
almas, baz ailev vakflarn tesis sebebidir, denilebilir. rnein, 27 Kasm 1657
tarihinde Tokat'ta bir ailev vakf tesis eden Aye Hatun bt. Hac Yusuf Bey'in,
vakfiyesinden anlald kadaryla, kocas dnda hibir varisi bulunmamak-
tadr. Bu hatun, Tokat'n Kabili Mehmet Paa Mahallesi'ndeki ban, bahesini
ve konan evvelen kendi nefsine, sonra kocasna ve kocasnn lmnden sonra
iki azatl cariyesi ve bu cariyelerinin evldlarna vakfetmitir (38). Bu hatun, eer
bu mlklerini vakfetmeden lseydi, miras kocas ve beytlmal arasnda ikiye
bllecekti. Halbuki miras brakaca mlkn vakfettii iin beytlmaln
mdahale hakk kalmamtr.
2. Erkek ocuk, kzn ald hissenin iki misli pay alr (Kur'n, 4/12). Halbuki,
Osmanl dneminde Anadolu' da tesis edilen baz ailev veya yar ailev
vakflarda, Kur'n'la getirilmi olan bu er' taksimata aykr olarak, vakf yoluyla
kz erkek evladlar mirasta eit duruma getirilmitir. rnein XVII. yzylda tesis
edilen 313 vakfn kurucusunun %14.69'u (313'n 46's tesis ettikleri ailev ve yar
ailev vakflar yoluyla, kz ve erkek ocuklarna eit bir ekilde (ale's-seviyye) pay
brakmlardr (39).
3. Btn hisseler, lenin vasiyeti yerine getirildikten ve borcu dendikten
sonra hesap edilir.
4. Herhangi bir miras lehine yaplan ba (vasiyet) muteber saylma
maktadr. Halbuki, vakfta byle bir kstllk sz konusu deildir.
5. Kur' n' da muayyen hisse sahibi miraslar iin tespit edilen hisseler
ayrldktan sonra, asabe terekenin btnn alr.
34. Karaman, age.. I, s. 355.
35. Bilmen, age., V, 207.
36. Schacht, agm., s. 350-359-
37. Karaman, age.. I, 365.
38. VGMA., Def. No: 484/279/15.
39. Yksel, age., s. 422, Tablo: 20.

6. Ebu Hanife, Mlik ve afi'ye gre, kle olan kimse, bir dereceye kadar ne
miras braklabilir; ne de bakasndan miras alabilir. bn Hanbel, Ebu Yusuf,
eyban ve Mazun'ye gre ise, kle serbest olduu nisbette miras da brakabilir;
miras da alabilir. Ebu Hanife ve bn Hanbel'e gre, bunlar zevi'l-erham, asabe
ve mefruz hisseli miraslar bulunmad takdirde miras hakkna sahip olurlar.
Halbuki, Osmanl dneminde tesis edilen ailev vakflarda, vakf yoluyla kle ve
cariyelerini miraslarndan yararlandran birok vkflara rastlanmaktadr.
rnein, 24 Mays 1623 tarihinde skdar'da ailev bir vakf tesis etmi olan
Aye Hatun bt. Mustafa, bir menzilini ve 600 dirhem parasn vakfederek,
lmnden sonra iki azatl cariyesine brakmtr (40). Bu kadn vakf kurmadan
vefat etmi olsayd, lmyle vakfettii bu menzil ve paras, er' varisi bulun-
madndan dolay beytlmale kalacakt.
Aile hukukunun nemli bir blmn oluturan ve Kur'n'daki hkmler ile
mslmanlar iin din bir mahiyyet alan miras hukuku slm hukukunun mhim
bir blmn oluturmaktadr. Buna ramen, slm toplumunda miras yoluyla,
zamanla en byk servetlerin ve mlklerin paralanmasna sebep olan bu huku-
kun kabul grmeyen sonularndan kanmak iin muhtelif arelere bavu-
rulmutur. Sk sk bavurulan bu arelerden biri vakftr. nk, vakf kurucular,
tesis ettikleri vakfn gelirleri zerinde istedikleri artlan koyabilmekteydiler (41).
Ayrca, hayatta iken kazand mal, mlk ve serveti, msadereden korumak ve
emin bir ekilde varislerine brakmakta, vakf yolu kiiler iin en gvenilir bir
yol idi.
D. Msadere
Msadere slm hukukunda olmayan, fakat XIX. yzyln ilk yarsna dein
Trk ve slm devletlerinde grlen bir uygulamadr. zah edilecei zere, miras
ve ailev-yar ailev vakflarla yakn ilikisi olduundan, bu uygulama hakknda
ksa da olsa, baz bilgiler vermemiz gerekir.
Msadere, Abbas saltanatndan itibaren, siyaseten katledilen veya azledilen
devlet grevlilerinin servetine devlete el konulmas anlamnda kullanlan bir
terimdir (42).
Osmanl Devleti de, dier Trk ve slm devletleri gibi, Abbaslerden kalma
bir uygulama olan msadereyi Tanzimat'a dein (3 Kasm 1839) uygulaya gel-
mitir (43).
Balangta terekeye el konulmas, aslnda mir (devlete ait) maldan muhtelif
yollardan elde edilen servete uygulanr iken, daha sonra bu usl ktye kul-
40. VGMA., Def. No: 585/58/60.
41. Schcht, agm., s. 350-359.
42. Mumcu, Ahmet: Osmanl Devletinde Siyaseten Kati, Ankara 1985, s. 19; Baysun,
Cavid: "Msadere". TA., VIII, 669.
43. Nuri, Mustafa: Netayic'l-Vukuat, (Haz. Neet aatay) Ankara 1980, III-IV, 288;
Baysun, Cavid. agm., s. 673-

lanlarak, mir ile alakas olsun olmasn, bir devlet hizmetinde bulunsun ya da
bulunmasn, zenginlerden biri ldnde veresesine az bir ey braklarak, tere-
kesi msadereye tabi tutulmutur (44). Hatta bazen, lenin veresesine hibir ey
braklmadan btn terekeye el konulduu da grlmektedir (45).
Balangta, zulm ve irtikbdan phelenilen veya serveti ile dikkati eken
sadrazam, beylerbeyi, defterdar vs. gibi yksek kademedeki devlet memurlarna
tatbik edilene msadere, zamanla byle bir thmet szkonusu olmakszn ece-
liyle lenlere de tatbik edilmitir (46). Bununla beraber, istisna de olsa baz
hallerde, padiahn merhamet duygularnn harekete geirilmesi, msadere
edilecek terekenin belirli bir para mukabilinde varislere braklmas veya tereke-
nin lenin borlarna yetmemesi gibi durumlarda, msadereden vazgeildii
olmutur (47).
Yasal olarak asker snf mensuplarnn terekelerine teden beri el koyma
hakkna sahip olan devlet, XVII. yzyldan itibaren msadereyi tamamyla keyfi
bir hale getirmitir.
1770'lerden itibaren artan bir younlukta uygulanmtr. Daha da nemlisi,
zel ahslar arasnda zengin olanlarn terekelerine de devlet el koymaya
balamtr (48).
slm fkhna gre, beytlmale (mir) ait gelirlerden gayr meru ekilde elde
edilen bir servetin askere ve sefere tahsis edilmek zere msaderesine cevaz ve-
rilmitir (49). Meihat'tan alnan dier bir fetvaya gre de, lenin emval ve
eyas ticaretten deil de, bulunduu memuriyetten elde edilmi ise, mnasip
miktarnn veresesine braklp geriye kalann msadere edilebilecei belirtil-
mitir. Halbuki, Meihat'n bu kanaatine ramen, hizmeti karlnda kazanlm
mal ve para zerinde beytlmalin(hazinenin) hak iddia edemeyecei aktr
(50).
Osmanl Devleti'nde balangta ekseriyetle mallan msadereye tabi tutulan-
larn devirme veya kul kkenli ehl-i rf mensuplar olduklar sylenebilir. Ne
var ki, bu uygulama daha sonra ister kul kkenli, ister hr asll olsun veya asker
snfa mensup olsun ya da olmasn len, katledilen azledilen birok zengine uy-
gulanmtr.
te, byk bir ihtimal ile, bu uygulama sonucu, ailev ve yar ailev vakflarn
ounluu, byle bir ortamda ortaya kmtr.
44. Nur, Mustafa, age., III-IV, 284.
45. el-Hallak, eyh Ahmet Bedir: Havadis'd-Dmk el-Yevniyye (1741-1762),
Nereden: Dr. Ahmet zzet Abdlkerim, Msr (Tarihsiz), s. 45-79
46. Baysun, Cavid, agm., s. 671.
47. Mumcu, Ahmet, age., s. 160-162.
48. Gen, Mehmet: "18. Yzylda Osmanl Ekonomisi ve Sava", Yapt, sy. 4, s. 60.
49. Sahaflar eyhi-zade, Esad Efendi: ss Zafer, stanbul 1241. s. 126.

E. Ailev ve Yar Ailev Vakflar
Temelde din, sosyal, kltrel ve ekonomik amal hayr ilerine adanm ve
bu gaye ile ortaya km olan vakf messesesi, hicretin ilk asrnda gelimi ve
ikinci asrn son yarsnda hukuk eklini almtr (51).
Zamanla vakf kurucularnn kendileri, aile bireyleri ve dier yaknlar lehine
gelir, menfaat, mal ve mlk tahsis etme (vakfetme) amacna ynelik vakflarn;
dier bir deyi ile ailev ve yar ailev vakflarn nasl ortaya kt meselesi ile
karlayoruz.
Bu meseleyi izaha kalkan iki temel gr vardr: Birincisi, Fuad Kprl ve
mer Ltfi Barkan'n kuvvetle savunduklar, slmn getirmi olduu miras siste-
minden katr. kincisi Batl aratrclarca ileri srlen ve bizde de nisbeten
bazlarnn itirak ettii, Ortaa'dan XIX. yzyln birincisi yarsna dein,
btn Trk ve slm devletlerinde, zellikle de devletin mal skntlara dt
dnemlerde uygulanagelen msadere korkusundan emin olmaktr.
Ancak bylesi tarih bir realiteyi, bir iki sebebe indirgeyip aklamak, gerei
ifade etmeyecei gibi, bu meseleyi btnyle kavramaya da yetmez (52). Bu ne-
denle burada, ailev ve yar ailev vakflarn Trk ve slm devletlerinde geni
lde yaygnlk kazanmasna neden olan dier sebepler zerinde etraflca du-
rulacaktr. Ayrca, bu uygulama ile vakf kurucular ailelerine ve dier yaknlarna
ne tr menfaat salamay tasarladklar da belirtilmeye allacaktr. Yine, fer-
din hayattayken derhal hibede bulunmak ve lmnden sonra geerli olacak
olan vasiyet gibi tasarruflar ve kendi iradesiyle verecei kararlardan neden
kand vakf yoluyla diledii varislerine ve dier yaknlarna niin kendi mal
ve mlkn adeta paylatrd hususu irdelenecektir. Ailev (evlatlk) vakflarn
tesis sebepleri anlatlrken, zellikle de bu tr vakflarn Osmanl dneminde or-
taya k nedenleri zerinde de durulacaktr.
a) Ortaya k Sebepleri ve Tesis Gayeleri
1. slmn getirmi olduu miras sisteminden ka: Bir takm Batl
mellifler, Fuad Kprl (53) ve Barkan'a gre (54), ailev vakflar, slmn
getirmi olduu veraset sistemine kar Arap geleneinin bir tepkisinden
domutur. slmiyetten evvel, Araplarn toplumsal hayatnda kadnlarn ve
51. Kprl, Fuad: slm ve Trk Hukuk Tarihi Aratrmalar ve Vakf Messesesi, is
tanbul 1983, s. 357.
52. Kprl, age., s. 368.
53. Kprl, age., s. 358-359 ve 370.
54. Barkan, mer L.-Ayverdi, Ekrem H.: stanbul Vakflar Tahrir Defteri 953 (1546) Ta
rihli, stanbul 1970, Giri: XX-XXV; Barkan, mer L: "er'i Miras Hukuku ve
Evldhk Vakflar", Trkiye'de Toprak Meselesi Toplu Eserler I, stanbul 1980, s.
209-230.

kz ocuklarn hukuk ve sosyal durumlar ok aa derecede idi (55). slmiyet
kadn bu durumdan kurtararak mirastan pay almaya hak kazandrd. Fakat,
asrlardan beri sren bu gelenee kar, slmiyetin Kur'n ile getirmi olduu
hkmler karsnda Araplarda, dorudan doruya olmasa da, bir kar tepki
balad ve bunun sonucu aile vakflar ortaya kt. Fakat, Barkan'n, zellikle ai-
lev (evlatlk) vakflarn ortaya k asndan, kuvvetle savunduu bu gr,
aada izah edilecek dier nedenler gznne alndnda, tartlabilir. Bununla
beraber, vakfn ortaya knda olmasa da, geliip yaygnlamasnda, nemli bir
etken olduunu sylemek mmkndr (56).
Araplarda kadnlar, kzlar mirastan yoksun brakma dncesiyle ortaya
kan ailev (zrr) vakflar; Osmanllarda bazen ayn dnce, bazen de slm'n
miras sistemine daha farkl bir ekilde, tepki olarak yaygnlk kazanmlardr. Eli-
mizdeki vakfiyelere ve Osmanl vakflar zerinde yaplan aratrmalara gre, bu
sebepleri yle sralayabiliriz:
a) Vakf yoluyla varislerini mirasndan eit bir ekilde (ale's-seviyye) yarar-
landrma: Kimileri tesis ettikleri ailev vakflar sayesinde, Araplarn aksine
kzlarn ve erkek evlatlarn, vakfettikleri mallar ve mlkleri (bir nevi miraslar)
zerinde eit bir ekilde pay alr duruma getirmilerdir. rnein, XVII. yzyl
vakflar zerinde yaplan bir aratrmaya gre (57), bu dnemde tesis edilen
vakflarn, kurucularnn %14.69'u (313'n 46's) vakfettikleri mal ve mlklerinin
gelirlerinden ve dier menfaatlerinden kz ve erkek evltlarnn eit bir ekilde
yararlanmalarn art komulardr. stelik bu art ileri srenler arasnda slm
miras hukukunu iyi bilen mderrisler bile bulunmaktadr. Misl olarak, 1634/
1635 tarihinde Manisa'da yar ailev bir vakf tesis etmi olan Mderris Hamza
Efendi, vakfnn gelir fazlasn hayatta olduu srece kendisine sonra eit bir
ekilde kz ve erkek evltlarna art komutur (58). Yine, 21 Temmuz 1639 tari-
hinde stanbul'daki bir menzilini ailesi iin vakfetmi olan Mustafa elebi, bu
menzilin, kullanmn ve oturma hakkn hayattayken kendisine, ldkten sonra
kz ve erkek evladlarna eit bir ekilde art koar (59). 7 Mays 1667 tarihinde, el-
Hac Hzr b. Abdulllah zmir'de tesis etmi olduu yar ailev vakfnn akarlarnn
(gelir kaynaklan) kullanm ve oturma haklarn hayattayken kendisine, sonra kz
ve erkek evldlarna ale's-seviyye art klmtr (60).
55. Halbuki, kadnn toplumda ikinci planda yer almas, btn Dou toplumlarnda
(inliler'de, Orta Asya Trklerinde, Moollarda, ranllar'da ve Hintliler'de), hatta
Yunan ve Roma'da grlen bir durumdur. Dier bir deyile, kadnn ikinci plan
da yer almas ve baz toplumlarda (Hint, Mool ve Cahiliye dnemi Araplar'nda)
mirastan mahrum braklmas, bu toplumlarn ataerkil yaplarndan kaynaklan
maktadr. Sadece, Cahiliye Araplar'nda grlen bir zellik deildir. Bk. zdemir,
Rfat: "Tokat'ta Ailenin Sosyo-Ekonomik Yaps (1771-1810)", Trk Tarihinde ve
Trk Kltrnde Tokat Sempozyumu (2-6 Temmuz 1986), Ankara 1987, s. 81-144.
56. Kprl, age., s. 359-
57. Yksel, age., s. 422, Tablo: 20.
58. VGMA., Def. No: 589/290/481.
59- VGMA., Def. No: 1763/277.
60. VGMA., Def. no: 317/215.

Verdiimiz her rnekte grld gibi, bu vakf kurucular, vakf yoluyla
mallarn ve mlklerini kz ve erkek evlatlar arasnda eit bir ekilde pay-
latrmam olsalarda, lmleriyle miraslar (vakfetmi olduklar bu mal ve
mlkleri) er' taksimata gre, ikili-birli olarak bllecekti.
Daha nce, 1585-1683 tarihleri arasnda Anadolu' da tesis edilmi olan
vakflar zerinde yaptmz bir aratrmada (6l), bu meseleyle ilgili, dikkatimizi
eken enteresan bir husus ise, tesis etmi olduklar ailev ve yan ailev vakflar
yoluyla kz ve erkek evldlarna ale's-seviyye pay brakan vakf kurucularna daha
ok Anadolu ve Bat Anadolu'da rastlanmasdr. Dou ve Gneydou Anado-
lu'daki vakf kurucular, tesis etmi olduklar ailev ve yan ailev vakflarda,
vakflarnn gelir fazlasn veya tasarruf ve skna haklarn ya er' taksimata (ikili-
birli) gre veya erkek ocuklarnn nesli tkendikten sonra kzlarnn istifadesine
(ki bu da er' taksimata aykrdr) art klmlardr. Fakat rnekleme metoduyla
ele aldmz 313 vakfiye ierisinde"ale's-seviyye" kz ve erkek ocuklarna vakf
yoluyla miras brakan 46 vakf kumcusunun birinin Urfa'da ve dierinin de Kilis'te
bulunmas, bizi bu hususta kesin bir yargya varmaktan alkoymaktadr (62).
b) er' miras tertibini kzlarn aleyhine deitirmek: er' miras sisteminin
temel zellii, kzlara bir, erkeklere iki hisse verilmesidir ve ayn kuakta (batn)
bulunan kzlar da erkekler de mirasta belirlenen pay sahibidirler. Ne var ki, baz
vkflar tesis ettikleri ailev ve yar ailev vakflar yoluyla, erkek evldlarnn nesli
devam ettike kzlarnn miraslarndan yoksun brakm, erkek evldlarnn nesli
kesilince kzlarna ve bunlarn ocuklarna, tesis ettikleri vakflarn gelirinden ya-
rarlanmay art komulardr. rnein, 16 Kasm 1621 tarihinde Kayseri'de ai-
lev bir vakf tesis etmi olan, el-Hac Sefer b. Eblhayr vakfnn gelir kaynak-
larn oluturan drt tarla, iki dkkn ve dier iki dkkndaki hisselerinin kira
gelirini(icarn) erkek evltlarnn evlad- evld- evldna; bunlarn nesli kesi-
lince kzlarna ve kzlarn evlad- evlad- evldlarna art komutur (63). Yine, 3
Eyll 1653 tarihinde Mara'ta ailev bir vakf tesis etmi olan Mderris Kalender
Ahmet elebi, vakfetmi olduu 53 bap dkkn ve 23 bap odann kira gelirinin
kullanmn hayattayken kendi tasarrufuna, sonra erkek evldlarna ve bunlarn
evlad- evld- evladna, bunlarn da nesli kesilince kz ocuklarna ve kzlarn
evldlarna art klmtr (64). Dier bir yar ailev vakfn kurucusu olan Beyler-
beyi Mustafa Paa, vakfnn gelir fazlasn zolu(slb evlad) Hasan Bey'e ve
erkek torunlar ile torunlarma erkek ocuklarna; bunlarn nesli kesilince kz to-
runlarna ve bunlarn evldlarna art klmtr (65).
Her rnek vakfiyede grld gibi, vkflar eri miras sisteminin kuak
(batn) tertibini kzlar aleyhine ve erkek evldlarnn lehine deitirmilerdir.
61. Yksel, age.
62. age., s. 422, Tablo: 20.
63. VGMA., Def. No: 581/2, 512/487.
64. VGMA., Def. No: 607/255.
65. VGMA., Def. No: 592/249/183-

c. slmn getirmi olduu er' miras sisteminin mlkleri ve servetleri
paralayc tesirinden ailelerinin mal ve mlkn korumak: Gerekten,
almann ikinci blmnde belirtilecei zere, sosyologlarn ifadesiyle,"kk
aile/birleik aile" zelliini gsteren baz Osmanl vakf kurucu aileleri (v-
kflar), bir ka nesil sonra, ailelerinin mal ve mlklerinin varisleri arasnda
bllp, ufalp ailelerinin an ve erefinin yok olmasn engellemek iin, mal
ve mlklerini evladlarna (zrriyetlerine) vakfetmek ve en byk/yal (ekber/
esenn) erkek evladlarna (ve evlad- evladna) vakf yoluyla idaresini brakmakla
(art komakla); bu birlii ve btnl muhafaza edebilmilerdir. rnein, 12
Ocak 1616 tarihinde, Sinop'ta zrr (ailev) bir vakf tesis etmi olan Bilal Bayd
b. Sleyman, temliknme ile mlk edindii bir kta arazi ve muhtelif kylerde
bulunan drt bahesini vakfeder. Vakfettii mlkler arasnda, devlete ait (mir)
araziden temliknme ile edindii bir kta gayr menkul bulunduundan olacak,
tesis ettii evlatlk (ailev) vakfna hayr bir veche kazandrmak iin, Sinop'un
Giranukuru Ky'nde bulunan bir mescidin imamna, mezzinine, kayyumuna
ve dier grevlilere cret olarak, senelik belirli miktarda buday verilmesini art
komutur. in en ilgin yan ise, bu grevlerin de, nesli kesilinceye dein ev-
lad- evlad- evladna art klnmasdr. Vakfn ynetimini de, hayatta olduka
kendisine, sonra nesli kesilinceye dein erkek evlad- evlad- evladnn en
byne (derece-i lyada olanlarn ekberine) tevcih etmitir (66). 15 Mart 1613
tarihinde Ankara'nn Beypazar (Nallhan)'nda yar ailev bir vakf tesis etmi
olan Veziriazam Nasuh Paa b. Zeynelabidin Aa, 52.000 riyal kuru, han, 54
adet dkkan, alt eltik (pirin) ekilir yer, drt ky, drt iftlik, bir miktar arazi,
bir hamam, Beypazar'nn pazarbacn (vergisini) ve akar suyunu vakfetmitir.
Vakfettii gelir kaynaklarnn (akarlar) ounluu, temelde devlete ait
olduundan, tesis etmi olduu vakfna hayr bir ehre kazandrmak ve bu rt
altnda ailesinin geleceini garantilemek iin vakfnn bir ksm gelirlerini din,
sosyal ve kltrel hizmetlere tahsis etmitir, denilebilir. Bu hizmetlerden artan
gelir fazlasn da evlad- evlad- evladna vakfetmi, vakfn ynetimini (m-
tevellilii) de erkek evladlarnn yaa en byklerine (evlad- zukurunun sinnen
ekberine) tevcih etmitir (67). Bu hususta vereceimiz son bir rnek ise,
Kprl Vezir Ailesi'nin kurucusuna aittir. Veziriazam Kprl Mehmet Paa, 18
Temmuz 1661 tarihinde tesis ettii yar ailev vakfnn tevliyetini evvela olu Ah-
met Paa' ya, bunun lmnden sonra, evlad- evlad- evladnn en byne
art komutur (68).
Gerekten, Osmanl dneminde kurulmu olan bu nitelikteki ailev ve yar ai-
lev vakflarn kurucularnn ailelerinin ekserisi hl varlklarn ve servetlerini,
btn siyas inklplara ramen srdrmektedirler ve bu tr vakf aileleri
gnmzde bile vakflarnn (dolaysyla birka asr nceki aile cedlerinden mi-
ras kalan mal ve mlklerinin) ynetimini ellerinde bulundurmaktadrlar. Bu tr
vakflara "mlhak vakflar" denilmektedir (69).
66. VGMA., Def. No: 487/115.
67. VGMA., Def. No: 582/42/45-
68. VGMA., Def. No: 580/127-139/77.
69- Mlhak vakflar hakknda etrafl bilgi iin bk. Berki, Ali Himmet: Vakflar, stanbul
1940, s. 27-28.

d) Muayyen hisse sahibi varisi (ashabu'l-feraiz) olmayanlarn, uzak akraba
larn (zevi'l-erham) ve diledikleri dier kimseleri vakf yoluyla miraslarndan
yararlandrmak iin ailev ve yar ailev vakf kuranlar:
slm miras hukukuna gre, lenin ashab'l-feraiz varisleri yoksa, uzak dere-
cede, kendisine kan ba ile bal bulunan akrabalar (zevi'l-erham), belirli hal-
lerde kendisine varis olurlarsa da, bazlar da mirastan mahrum(sakt) kalr. te
baz vakf kumcular, tesis ettikleri ailev ve yar ailev vakflar yoluyla, er' miras
hukukunun, bu kstlayc hkmlerini diledikleri gibi deitirmilerdir. rnein,
2 Kasm 1681 tarihinde stanbul'da ailev bir vakf tesis etmi olan el-Hac Bez-
zaz Ahmet, 14 bap odasn ve drt dkknn vakfeder. lnceye dein, vakfet-
mi olduu bu mlklerin tasarruf ve tevliyetini de kendi nefsine art koar.
lmnden sonra evladlar, zevcesi, umm-i veledi, azatl cariyesi ve iki amca
kzna (eit bir ekilde yararlanmalarn) art komutur (70). Bezzaz Ahmet, bu
ailev vakf kurmadan lseydi, evladlar ve kars gibi muayyen hisse sahibi va-
risleri olduu iin, amca kzlarna ve azatl cariyelerine mirastan pay dmezdi.
Bu hususla ilgili dier bir rnek ise, 4 Haziran 1683 tarihinde yar ailev bir
vakf tezis etmi olan mmhan Hatun bt. Ali Paa'ya aittir. Vakfiyesinden
anlaldna gre, bu hatunun bir olu, drt beyaz cariyesi ve de zenci cari-
yesi var. Bu hatun, vakfnn tevliyetini zolu ve bunun ocuklarna brakm,
ayrca, vakfnn iradndan iki yeenine ve cariyelerine gelir balamtr. Bu ha-
tun vakf tesis etmeden vefat etmi olsayd, zolu bulunduundan mirasndan
anne tarafndan akrabas olan iki yeenine bir ey dmezdi (71).
e) Beytlmalin, miraslar arasnda yeralmasn engellemek iin ailev vakf
kuranlar: slm hukukuna gre lenin geride tek varisi olarak hanm kalsa, mi
rasnn drtte biri karsna kalr; veya bir kadn vefat edip de geride varis olarak
yalnz kocas kalsa, mirasnn ikide biri (1/2'si) kocasna kalr. Her iki durumda
da, arta kalan tereke (miras) beytlmale (hazine) intikal eder (72). te, bu du
rumdaki baz vakf kurucular, mal ve mlklerini aile vakf haline getirip,
lmleriyle beytlmalin varisleri arasnda yer almamasn salamlardr. r
nein, 7 Ocak 1657 tarihinde Tokat'ta ailev bir vakf kurmu olan ve vakfiye
sinde anlaldna gre, ocuksuz olan Hac Aye Hatun bt. Hac Yusuf Bey, on-
bir dkkn, bir ba, bir bahe ve menzilini, evvelen kendi nefsine, sonra ko
casna, kocasnn lmnden sonra azatl iki cariyesine ve bunlarn evlatlarna;
bunlarn nesli kesilince, babas(mteveffa) Hac Yusuf'un azatllarna vakfet
mitir (73).
Bu hatun tanmaz mallarn vakfetmeden lseydi, lmnden sonra, mi-
rasnn 1/2'si kocasna kalacak ve dier yars da, baka varisi olmadndan
beytlmale (hazineye) kalacakt.
70. VGMA., Def. No: 570/88-89/57.
71. VGMA., Def. No: 624/280.
72. Berki, Ali Himmet, slm Hukukunda Feraiz ve ntikal, Ankara 1986, s. 135.
73. VGMA., Def. No: 484/279/5-

fi er' miras hukukuna gre, varissiz lenin terekesi (miras) beytlmale aittir
(74). Bu sebeple, yakn-uzak hi varisi olmayanlar, lmlerinden sonra
beytlmalin miraslarna el koymasn engellemek ve hayattayken kendi hizmet-
lerinde bulunan kle/cariye ve azatllarn, kendilerine sadakatle balamak iin,
bunlar vakf yoluyla kendilerine adeta varis durumuna sokmulardr. rnein,
22 Haziran 1639 tarihinde ailev bir vakf kurmu olan Aie Hatun bt. Hayrettin,
(vakfiyesinde anlaldna gre, kimsesiz ve dul bir kadndr) Tophane Kasa-
bas'nn Katip Mustafa Mahallesindeki baheli menzilini (evini) hayattayken
kendi nefsine, lmnden sonra azatllarnn evlad- evlad- evladlarna vakfet-
mitir (75).
Bu kadn, evini vakfetmeseydi, lmyle evi hazineye (beytlmale) kalacakt.
Bu tr rnekleri arttrmak mmkndr; fakat bu kadaryla iktifa edip, burada
unu belirtelim ki, lmleriyle kendilerine varis olacak kimseleri bulunmayan ve
muhtelif gayelerle (ister hayr, ister din veya verdiimiz rneklerde olduu
gibi) vakf kurmakla, miraslarnn beytlmale (hazineye) kalmasn nlemek
abasnn, devletin tebaya yabanclamasndan ve iyice ceberrutlamasndan
duyulan rahatszlktan kaynakland sylenebilir. Ayrca, devlet hazinesinin
(beytlmalin) gayesinden sapt dncesine de dayanabilir.
2. Msadere Endiesi: Ailev ve yar ailev vakflarn ortaya kn izaha
kalkan bir gre gre de, slm ordularnn din cokularla oluturulmu olan
mahalli askerlerinin bar dnemlerindeki disiplinsizliinden kurtulmak isteyen
Abbas halifeleri, satn aldklar klelerden disiplinli ve dzenli bir ordu meyda-
na getirdiler (76). Bu asker yetitirme yntemi halifeleri tebalarndan bamsz
klarken, nemli mal ve siyas problemleri de beraberinde getirdi. Birincisi, bu
askerleri satn almak, tehiz etmek ve hazr bulundurmak iin gereinde paraya
dntrlebilecek mal kaynak gerekiyordu. te, bu askerlere denek tekil eden
fonlarn yetersiz kald yerlerde halifeler, toprak bana ve ardndan tmar
usulne yneldiler (77).
Bu klelerden asker toplama ve tmar yntemi daha sonra deiik isimler
altnda Seluklular ve Osmanllarca da aynen benimsenerek srdrld.
Bylece, ortaya km olan ve Osmanllarda da tmar, zeamet, has olarak
nitelenen toprak tevzii, grev sresince tasarruf edilen, tevars edilmeyen, elinde
bulundurann reel veya umulan hizmetlerine gre verilen bir karlk olup, bu
karlk da memurun deil, vazifenin verdii bir nitelikten ibaret idi.
Halifeler veya sultanlar (padiahlar), mutlak hkmranlk haklarna da-
yanarak, vazife mukabili kendilerine, deiik isimler altnda toprak tevcih ettikleri
grevlileri (ki bunlarn ounluu kul aslldr) gerektiinde, grevlerini ifa
edemediklerinden ve ihmallerinden dolay veya keyfi olarak azledip, hatta kelle-
sini aldrp mal ve mlkn msadere edebiliyorlard.
74. Berki, Ali Himmet, age., s. 135.
75. VGMA., Def. No: 618/1, 216.
76. Weber, Max: Economy and Socety (Gnther Roth ve Claus Wittich, editrler) New
York 1968, C. 3, s. 1015-1016'dan nakleden Turner, Bryan S.: Max Weber ve slm
(ev. Yasin Akay). Ankara 1991, s. 166.
77. Turner, age., s. 166.

te, bu siyas gvensizlik, ailev vakflarn ortaya kmasna zemin ha-
zrlamtr (78). nk, ailev vakflar, bylesi bir felaket karsnda ailenin sefa-
lete dmemesini temin eden bir tr sigorta vazifesi gryordu. rnein, 1741-
1762 yllar arasnda, am'daki Osmanl idaresi ve gnlk olaylar hakknda, bir
berberin tutmu olduu hatra defterinde, am'a ikinci kez vali olarak atanan ve
burada len Vezir Sleyman Paa'nn, lm zerine malnn ve mlknn
devlete msadere edilmesi esnasnda, hanmlarna ve yaknlarna, sakl olan
parann ortaya karlmas iin, yaplmayan ikence braklmad ve paann
btn mallar ve mlklerinin msadere edildii grlmektedir (79). Daha sonra,
Vakflar Genel Mdrl Arivi'nde yaptmz bir aratrmada, Vezir Sley-
man Paa'nn iki tane yar ailev vakf ortaya kmtr. te, paa, lmyle aile-
sinin sefalete dmemesini, tesis etmi olduu bu iki yar ailev vakfla gvence
altna almtr (80).
Evlat ve ayali olup da vakf kuran byk devlet ricalinin vakflarnn ekserisi-
nin yar ailev vakflar olduu grlmektedir (81). Bunlar vakfiyelerinde o-
cuklarna ve dier aile bireylerine muayyen bir gelir tahsis ettiklerini aka be-
lirtmilerdir. rnein, 17 Nisan 1678'de yar ailev bir vakf tesis etmi olan Ve-
ziriazam Kara Mustafa Paa, stanbul'un yerinde bulunan ve vakfetmi olduu
saraylarnn oturma hakkn (skna hakk) hayattayken kendi nefsine, lmnden
sonra evlad- evlad- evladna art komutur. Ayrca, bu vakfnn Anadolu,
stanbul, Edirne ve Rumeli'deki gelir kaynaklarndan elde edilecek gelirden, er-
kek evladlarnn herbirine gndelik 60'ar; kz evladlarnn herbirine de gndelik
40'ar ake (len kz olsun erkek olsun, hissesi evlad- evlad- evladna kalacak)
verilmesini art komutur (82).
Kprl Vezir Ailesi'nin kurucusu Veziriazam Kprl Mehmet Paa ise 18
Temmuz 1661 tarihinde tesis etmi olduu yar ailev vakfnn ynetimini olu
Ahmet Paa'ya ve evlad- evlad- evladna gndelik 150 ake yevmiye ile tevcih
etmitir. Vakfiyesindeki bilgilere gre, paann drt hanm vardr. Aye Hatun
adndaki hanm ve bunun ocuklarna (aralarnda eit olarak blmek artyla)
gndelik 200 ake; Saliha Hanm, Hatice Hanm ve Fatma Hanm adndaki dier
hanmna da, aralarnda eit bir ekilde blmeleri artyla, gndelik 150
ake gelir balamtr (83).
Her iki vkfn vakfiyesinde grld zere, koca bir imparatorluu yneten
bu iki veziriazamn srtnda ve yreinde padiahn gazabna uramak veya
lmlerinden sonra, mal ve mlklerinin msadere edilmesi korkusu olmasa,
durup dururken saraylarn (Kara Mustafa Paa vakfnda olduu gibi) ocuk-
larna vakfetmeye ve vakf yoluyla elerine ve ocuklarna maa (vazife) bala-
maya niin tevessl etsinler?
78. Turner, age., s. 167.
79. el-Hallak, age., s. 45-55.
80. VGMA., Def. No: 735/211/102 ve 735/185/92.
81. Yksel, age., s. 396-398, Tablo: 13-
82. VGMA., Def. No: 641/55-350; TKA (Tapu Kadastro Arivi), Def. No: 136/83- Kara
Mustafa Paa'nn bu trde ikinci bir vakf iin bk. VGMA., Def. No: 641/85.
83. VGMA., Def. No: 580/127-139/77.

Buraya kadar, slm toplumunda ve Osmanl Devleti'nde bireyleri ailev ve
yar ailev vakf kurmaya srkleyen, er' miras sistemi ve msadere endiesi
gibi iki temel etken zerinde durduk. Bu iki temel sebep dnda dier nedenleri
de yle sralayabiliriz.
3. Bir hanedann sktuyla yeni bir hanedann devlet kurmas, yahut her
hangi bir blgenin veya memleketin bir devletin egemenliinden dier devle
tin haki mi yetine gemesi gibi siyas hadiselere kar, vakfl ar neml i bi r
gvence oluturmaktaydlar. nk, birbirlerine varis olan btn bu devletler,
eriat hkmlerine gre, vakflara ve vakf artlarna riayet etmek mecburiyetin-
deydiler (84). Mesel, Osmanllar, Beylikler ve Anadolu Seluklular dneminde
tesis edilen vakflara ve bu vakflarn artlarna riayet etmilerdir. Hatta kendile
riyle savaa tututuklar Akkoyunlular'n (rnein, 1531/1532 tarihli, Bayburd'da
Bayndrl merasndan Ferahad Bey b. Korkmaz Bey vakf gibi) (85), Dulkadi-
roullar'nn (Sultan Alauddevle b. Sleyman ve Kansu Gavri'nin vakflar gibi)
(86) ve Karamanoullar'nn vakflarna bile dokunmamlardr.
4. Bir baka sebep lmleriyle geride brakm olduklar mal ve mlklerinin
varisleri arasnda bllmesi esnasnda kacak olan srtmeyi engellemek
veya varislerce bu mal ve mlklerin satlp meru olmayan yerlerde harcanp
yok olmamas iin, ebed bir sermaye olarak mallarn muhafaza edebilmek
maksadyla, ailelerinin yararna mal ve mlklerini vakfettiklerini vakfiyelerinde
aka belirterek, ailev vakf kuranlar da olmutur (87).
3. Osmanl dneminde bireyleri ailev vakf kurmaya srkleyen sebep-
lerden biri de, terekelerini ve varislerini, kad ve kassamlarn haksz
mdahalelerinden korumaktr, denilebilir. rnein, 30 Eyll 1609 tarihli bir
adaletnmede dile getirilen ikayetlere gre, kad ve kassamlarn, len birinin
varisleri gelip kendilerine bavurmakszn ya da kk ocuklar ve gurbette olan
kimseleri bulunmad halde, har alma sevdasyla, gidip lenin mirasn (terek-
esini) normal deerinin zerinde bir fiyat takdir ederek saym yaptklar ve ka-
nun tereke taksim harcnn ok ok zerinde har aldklar ve hatta bazen
lenin terekesinin yarsnn kad-kassam ve adamlarnn harlarna yetmedii;
bazen de kad ve kassamlarn gidip, bu tereke adil bir ekilde bllmemitir
diye iddiada bulunarak, iki kez ayn terekeyi bltrmeye kalkp har
aldklar belirtiliyor (88). Ayn durumun 17 Temmuz 1789 tarihinde (Sivas
kadsna gnderilen bir fermanda) hl devam ettii grlmektedir (89).
te, baz vakf kurucularnn, miraslarn ve varislerim bu tr haksz
mdahalelerden korumak iin, ailev vakf kurma yoluna gittikleri sylenebilir.
84. Kprl, age., s. 372-373-
85. VGMA., Def. No: Mcedded Anadolu, 1/3, 10.
86. VGMA., Def. No: 1966/150; 608/78; Mc. Ana., 4/105 ve 747/243 vs. gibi...
87. VGMA., Def. No: 1768/419.
88. Barkan mer L: "Edirne Askeri Kassamna Ait Tereke Defterleri (1545-1659) I",
Belgeler, 111/5,6 (Ankara 1968), s. 49, dipnot: 47.
89- SS. Def. No: 3/135 (Bana bu belgeleri veren, arkadam Dr. Saim Sava'a teekkr
ederim).

4. Ailev vakflarn tesisindeki dier messir bir sebebin de, vakf kurucu
larnn herhangi bir yoldan ulatklar (bir makam ve mevkideyken edindikleri)
serveti ve hayat seviyesini ocuklarna gvenle aktarabilme dncesidir. nk,
tesis gelirini, nesilleri devam ettike aile bireylerine tahsis etmilerdir. Ancak,
nesilleri kesilince, bu geliri, herhangi bir cami, medrese, tekke veya Haremeyn
fukaras gibi yerlere art komulardr. Baz yazarlarn bu tr din yaplar, vakf
kurucularnn mal ve mlklerinin sigortas olarak deerlendirmelerine
katlmamak mmkn deildir (90).
Gerekten, vakf gelirlerinden cz bir miktarnn veya vkfn nesli kesildik-
ten sonra, vakfn gelirinin tamamnn herhangi bir din messeseye art
koulmas, vakf kurucunun malna ve mlkne vakf damgas basmaktan ve
bylece her tr haciz mdahaleden ve en byk tecavz olan msadereden
korumak ve vakflardan byk miktarda mstefit olan (eriatn temsilcisi) din
adamlarnn ve kamu oyunun gvencesi altna alm olmaktan baka birey ol-
mad sylenebilir (91).
5. Ailede en makul, en mutedil, en bilgili ve becerikli (gibi vasflara haiz)
olan evladn, akrabasn veya tekasn mtevelli tayin etmekle (92), ailesine
vakf yoluyla brakt serveti, ebed bir ekilde idame ettirebilme dncesi de,
ailev vakflarn tesis sebeplerindendir, denilebilir.
b) Yaygnlk Oranlan ve Kurucularnn Sosyal Statleri
Bugn slm alemindeki vakflarn ounluunun, ailev vakflardan olutuu
sylenilmektedir (93). Bununla beraber, bu tr vakflarn, ortaya klarndan it-
ibaren gnmze dein, yaygnlk oranlarn belirten almalara henz sahip
deiliz.
Ailev vakflarn Osmanl dnemindeki yaygnlk nisbetlerine gelince; bir ya-
zarn bni Abidin'e dayanan kayd doruysa (94), balangtan Kanun
dnemine dein ailev vakflara pek msamaha edilmedii ve bylece, bu ta-
rihe dein pek yaygn olmadklarn sylemek mmkndr.
XVII. yzylda tesis edilen vakflarn % 43.45'i yar ailev ve % 33.54' de ai-
lev vakflardr (95). Bu demektir ki, bu yzyllda tesis edilen vakflarn % 79-99'u
ailev ve yar ailev vakflardan olumaktadr.
90. Barkan, Ayverdi, age.. Giri: XXV.
91. age., Giri: XXV.
92. Yksel, age., s. 391-392, Tablo: 10.
93. Kprl, age., s. 371.
94. Yazarn iddiasna gre, bni Kemal'in, vakfn tanmnda yapt deiiklikle, ailev
vakflarn tesisinde kolaylk salanmtr. Bk. Akgndz, age., s. 172.
95. Yksel, age., s. 148-149.

XVIII. yzylda tesis edilen vakflarn % 75'i yar ailev ve % 7'si ailev vakftr.
Buna gre, bu yzylda, Osmanl Devleti'nde tesis edilen vakflarn % 82'si ai-
lev ve yar ailev vakflardan olumaktadr (96).
Bu tr vakflarn, yerleim birimlerine gre dalm oranlarna baktmzda
ayn nisbeti gsterdikleri grlmektedir. rnein, 1700-1850 tarihleri arasnda
Sivas vakflar zerinde yaplan bir aratrmaya gre, % 60' nn yar ailev ve %
4'nn de ailev vakf olduu grlyor (97). Keza, Galip Eken'in Divrii ze-
rinde yapt ve henz sonulanmayan doktora almasnda bize aktard bil-
gilere gre, bu kazada tesis edilmi olan vakflarn % 80 ile % 90'n yar ailev
vakflar tekil etmektedir.
Tanzimat Ferman' yla (3 Kasm 1839) msaderenin kalkmas zerine, Os-
manl Devleti'nde ailev ve yar ailev vakflarn gittike azaldn sylemek
mmkndr. rnein, Kafkas Gmenleri'nce 1850'lerden sonra tesis edilen
vakflar zerinde yaptmz ve henz sonulanmayan bir aratrmada, bu
gmenlere ait yaklak 160 vakf incelememize ramen, ilerinde ailev ve yar
ailev vakflara rastlanlmamtr.
Trk ve slm leminde, balangtan Osmanl Devleti'nin yklna dein
kimlerin, daha dorusu toplumun hangi tabakasna mensup insanlarn ailev ve
yar ailev vakf tesis ettikleri hakknda, her devir ve dnem iin, pek sarih bilgiler
bulunmamaktadr. Yalnz unu biliyoruz ki, vakf kurmak iin (ister hayr, isterse
ailev olsun) asgari dzeyde de olsa, varlkl olmak gerekir. Buna gre, vakf
kurucularnn, gelir dzeyleri bakmnda toplumun orta tabakas ve zerindeki
insanlardan olutuklar sylenebilir. rnein, XVII. yzylda tesis edilen
vakflarn % 89'.13'n kamu grevlileri (askeriler) ve bu tabakaya mensup olanlar
tesis etmitir. Reaya denilen halktan insanlarn tesis ettikleri vakflar %
095'tir. Meslei ve grubu belirtilmeyen vakf kurucular ise, % 9-90'dr (98). Bu
dnemde tesis edilen ailev ve yar ailev vakflar, Osmanl toplumun sosyal
tabakalamasna gre snflandrdmzda, ailev vakflarn % 28.75'inin kamu
grevlilerince ve % 4.79'unun da reaya denilen vergi mkellefi halktan insanlar
ve meslei ile grubu belirtilmeyenlerce tesis edildii grlmtr. Yar ailev
vakflarn % 39.6l'i yine kamu grevlilerince ve % 3.83'n de meslei belirtilm-
eyen ve reaya tarafndan tesis edildikleri grlmektedir (99).
XVIII. yzylda tesis edilen vakflarn % 68.45' kamu grevlilerince ve %
2.45'i reaya tarafndan; % 29'unun da meslei ve grubu belirtilmeyenlerce tesis
edilmitir (100). Bu dnemde tesis edilen ailev ve yar ailev vakflar toplumsal
t abakal amaya gre grupl and r l mad ndan herhangi bi r ey syl emek
mmkn deildir.
96. Yediyldz, Bahaeddin: "XVIII. Asr Trk Toplumu ve Vakf Messesesi", VD
(Vakflar Dergisi), XV (Ankara 1982), s. 28.
97. Demirel, mer: Sivas ehir Hayatnda Vakflarn Rol, (Baslmam Doktora Tezi)
Ankara 1991, s. 119.
98. Yksel, age., s. 371. Tablo:6.
99. Yksel, age., s. 396-398, Tablo: 13.
100. Yediyldz, Bahaeddin: Instituton Du Vaqf Au XVHI'e Secle En Turque-etude
Soco-hstonque-, Ankara 1985, s. 148, Tablo: 6.

II. Osmanl Toplum Yapsna Gre Vakf Kurucularnda Aile
Burada, Osmanl toplumsal yaps iinde vakf kurucularnda ailenin yerini,
yapsn, servetini, ilikilerini, meskenini ve ahlk deerlerini, elimizdeki vakf
belgelerine gre belirtmeye alacaz. Bunun iin de Osmanl toplumsal
yapsn ana hatlaryla zetlememiz gerekir.
Osmanl toplumu sosyal stat bakmndan iki ana tabakaya ayrlr.
1. Askerler: Yneteci tabakay oluturan bu grup bugnk anlamda tm
kamu grevlileri demektir. Bu ynetici tabakas da, kendi iinde ehl-i ilm ve ehl-
i seyf diye iki gruba ayrlr. Ehl-i seyf veya ehl-i rf denen grup, lkede padiah
adna dirlik ve dzenlii salamak, sava esnasnda maiyetindekilerle beraber
sefere itirak etmekle mkelleftir. Bunlar da kapkullar ve tmarl sipahiler diye
iki gruba ayrmak mmkndr. Kapkullar kken itibaryla, devirme veya sava
esiri olup belli bir eitimden geirildikten sonra, yeteneklerine gre, muhtelif
idar ve asker vazifelerle grevlendiriliyorlard. Tmarl sipahiler ise, savata
veya baka herhangi bir alanda gstermi olduklar baarlar sonucu, kendile-
rine tevcih edilen topraklarda asayii salamak ve sefere arldklarnda, tasar-
ruflarnda bulunan topraklardan elde ettikleri gelir dilimine gre salamakla
mkellef olduklar silahl askerleriyle savaa itirak etmek zorundaki idar ve
asker grevlilerden oluuyorlard. Bunlar kken itibaryla, ekseriyetle yerli
mslman halktan olumaktaydlar.
Osmanl ynetici tabakasn tekil eden askerlerin sivil kanadn oluturan
ehl-i ilm veya ilmiye snf denen grup ise, medrese eitimini bitirmi olarak
eitim, adalet ve bir ksm idar grevleri deruhte etmekteydiler. Bunlar da
kken itibaryla yerli mslman halkn arasnda kyorlard.
Osmanl Devletinde yerli mslman halk arasndan, ynetici tabaka denen
"askerler" arasna katlabilmek iin ya savata veya padiah memnun edecek
herhangi baka bir baar elde etmek ya da medrese eitimini baaryla tamam-
lamak gerekiyordu. Sosyologlarn tabiriyle, Osmanl toplumunda "dikey hareket-
lilik" iin, padiaha kabul grecek bireysel bir baar veya baaryla tamam-
lanm bir medrese eitimi gerekiyordu. Kapkullar dndaki, mslman ahali
iin, asker snfna katlmann yolu ve yntemi buydu, denilebilir.
Osmanl toplumsal yapsna gre asker denen kamu grevlileri arasnda yer
alan tarikat erbab ve seyyidleri de, sivil ynetici grubunu oluturan ilmiye snf
arasnda deerlendirmek mmkndr; nk bunlar daha ok bu grubun hareket
alan iinde rol oynuyorlard.
Burada unu belirtelim ki, Osmanl toplumundaki bu yap, idar ve ekonomik
gayelerle oluturulan ve devlete korunmasna zen gsterilen bir yapdr; yok-
sa, toplumun kendi yaps iinde tabii olarak oluan bir yap deildir (101).
101. Defterdar, San Mehmet Paa: Nesayih'l-Vzera ve'l-Omera, (Sad. H? Rap
Uural) stanbul 1987, s. 97.
2. Reaya: Kamu grevlileri (askerler) dnda kalan ve vergi mkellefi olan
tm Osmanl tebasna denirdi. Toplumsal tabakann en geni kitlesini oluturan
bu halktan insanlar, ikamet ettikleri yerleim birimlerine veya ura ve meslek-
lerine gre gruplandrmak mmkndr.
kamet ettikleri yerleim birimlerine gre reayay, ehirliler ve kyller diye
ayrabiliriz. Burada unu belirtelim ki, vergi vermek, askerlik yapmak ve dier bir
takm hizmetleri ifa etmekle mkellef olan bu retici halk tabakas iinde
ehirlerde ikamet edenlerin, kylerde ve krlarda ikamet edenlerden daha m-
reffeh olduklar sylenebilir. rnein, imdiye kadar yaplan aratrmalara gre,
hi bir ifti veya gebenin vakf tesis ettiine rastlanlmamtr. Halbuki,
ehirlerde ikamet eden muhtelif sanat erbab ve ticaretle uraanlarn vakf tesis
ettiklerine dair elimizde bir ok vakfiye mevcuttur.
Reaya snfn uralarna gre, sanat erbab (ehl-i hirfet), tccar, ifti ve
gebe diye tasnif etmek de mmkndr.
mparatoluun en geni toplumsal kitlesini oluturan bu reaya hibir resm
statye tabi deildir. Bu kitlenin vazifesi, dirlik dzenlik iinde retimde bulun-
mak, rf ve er' kanunlarla belirlenmi olan vergisini vermek ve arldnda
savaa katlmaktan ibarettir (102).
te, yukardan itibaren ana hatlaryla zetlemeye altmz bu yap iinde
Osmanl vakf kurucularnn yerini ve aile yaplarn deiik alardan belirle-
meye geebiliriz.
1. A ile Yaps
Sosyologlarn aile yapsn ve tipini belirlemede esas aldklar balca
temel lt vardr:
1. Otorite: Ailede annenin egemenlii esas ise, bu tip aileye ana ailesi
(anaerkil); babann hakimiyeti esas ise, bu tip aileye baba ailesi (babaerkil) de
nilmektedir.
2. Hanedeki kuak says: Ayn at altnda yaayan iki kuaktan oluan;
dier bir deyile, kar-koca ve evlenmemi ocuklar ile snrl aileye "ekirdek
aile" veya "kk aile" denir. ayet, hanedeki kuak says ikiden fazla ise (byk
baba-byk anne; anne-baba ve torunlar....), bu tip aileye de, "geni aile" veya
"byk aile" denir. Sosyologlarn "geni aile"yi "kk aile" ve "birleik aile" diye
alt gruplara ayrdklarn gryoruz. Aada belirteceimiz zere, ele aldmz
vakfiyelerdeki bilgilere gre, Osmanl vakf kurucularnda grlen aile yaps,
geni aile (kk ve birleik aile) yapsn arzettii iin, burada bu tip aile yaps
hakknda baz bilgiler vermemiz gerekir.
102. Yukardan beri ana hatlaryla zetlediimiz bu toplumsal yap iin bkz. Akda,
Mustafa: Trkiye'nin ktisadi ve timai Tarihi, (Ankara 1979) C. II, s. 114-127;
Shaw, Stanford }.-. Osmanl mparatorluu ve Modern Trkiye, (ev. Mehmet Har-
manc), stanbul 1982, I, 166-212 vd.

Kk aile, ana-baba, tek evli erkek evlat ve torunlardan oluur. Aile reisi bab-
adr. Babann lmnden sonra aile reislii byk erkek evlada geer. Babann
lmnden sonra aile mlklerine byk oul sahip olur. Ayrca, kardeleri ve kz
kardeleri byynceye kadar onlara bakmakla ykmldr. Bylece, ailenin
ismi, sorumluluu ve mlk bir elde toplanm olur. Kk ailenin btnl
blnmeyen toprak mlkiyeti ile sreklilik kazanm olur.
Birleik aile, ana-baba, erkek ocuklar ve torunlardan oluan aileye denir.
Birleik aile, erkek evlat ynnde geliir. Bu aile, ikiden fazla kuaktan oluur, bir
arada ve ayn bahe iinde ayr blmlerde yaarlar. Mlkiyet ise mterektir.
3. E says: Sosyologlar, muhtelif topluluklarda grlen evlilik trne gre
de, aileyle ilgili baz tiplemelere gitmektedirler. En yaygn olan, monografi (tek
kadnla evlilik) ve poligami (birden fazla kadnla evlilik) denen, evlilik durumu-
na gre yap lan s nflandrmadr. Yal nz unu belirtelim ki, e say s, aile
yapsn belirlemede lt deildir.
Sosyologlarn aile yaplarn belirlemede kullandklar daha baka kstaslar
varsa da, biz burada, ele aldmz vakfiyelerdeki bilgileri, bu temel lte
gre irdeleyerek Osmanl vakf kurucularnn ai l e yap larn belirlemeye
alacaz (103).
Ne var ki, bu makalenin birinci blmnde belirttiimiz zere, Osmanl
dneminde tesis edilip ve vakfiyelerin bugn elimizde mevcut bulunan va-
kflarn kurucularnn XVII. ve XVIII. yzyl vakflarnn ortalamasna gre) %
78.79'u kamu grevlisi (asker), % 1.70' reaya ve % 15.45'inin de meslei ve grubu
belirtilmeyenlerden olutuu grlyor. Bu sebeple, burada Osmanl vakf
kurucularnda grlen aile yapsn belirlerken, yapm olacamz tespitler, bizi
tm Osmanl toplumunda grlen aile yapsndan daha ok Osmanl ynetici
tabakasnn aile yaplarn belirlemeye gtrecektir. Yine de, mmkn mertebe,
reayann da aile yaplarn belirlemeye gayret edeceiz.
Bugne dein Trk aile yaps zerinde yazlan ve yaplan aratrmalarda,
Osmanl toplumundaki aile yaps zerinde detayl bilgiler verilmemitir.(104).
Yaplan aratrmalarda balk, mehir, nian, nikh, boanma, nafaka vs. gibi rf
ve er' hukukun muamelet ksmlarnda ele alnm olan veya son dnemde
tedvin edilen 1917 tarihli Aile Kararnamesi gibi konular zerinde durulmutur.
Bununl a beraber, Osmanl t opl umunda grl en ai l e yap s ve evl i l i k t i pi
hakknda yaplan baz tespitlerin de bulunduunu belirtmemiz gerekir.
Biz de, burada Osmanl toplumsal tabakalamasna gre bu toplumdaki vakf
kurucularnda grlen aile yaps ve evlilik tipi zerinde baz tespitlerde buluna-
caz.
103. Aile tipleri ve yaplar iin bk. Gke, Birsen: "Aile ve Aile Tipleri zerine Bir
nceleme" ve Erdentu, Aygeni "eitli nsan Topluluklarnda Aile Tipleri", Aile
Yazlan /iinde, Ankara 1990.
104. Bu hususa daha nce, zer Ergen deinmitir. Bk., Ergen, zer: 1580-1596
Yllar Arasnda Ankara ve Konya ehirlerinin Mukayeseli ncelenmesi Yoluyla
Osmanl ehirlerinin Kurumlar ve Sosyo-Ekonomik Yaps zerine Bir Deneme,
Ankara 1973 CBasJmam Doktora Tezi), s. 247-248.

a) Osmanl Ynetici Tabakasnda Grlen Aile Yaps ve
zellikleri
1. Ele aldmz vakfiyelere gre, Osmanl ynetici tabakasnn te birinin
hane halk arasnda cariye, odalk, kle, azatl cariye ve klelere rast
lanlmaktadr (105) ve yine bunlarn yaklak % 80'i tesis ettikleri vakflarnda, bu
kle ve cariyelerine, kendi hane halkna ve dier akrabalarna yaptklar gibi ge
lir, mesken ve tasarruf hakk tahsis etmilerdir. rnein, 28 Austos 1592 tari
hinde ailev bir vakf tesis etmi olan Kara elebi Hseyin, 76 adet odasn ve
iki kahvehanesini kiraya (icara) verilmek artyla vakfeder. Vakfnn gelirinden,
tahsil yapan erkek evlatlarnn ve evli olmayan kzlarnn herbirine gndelik
onar ake, evli olan kzlar ve bu kzlarnn ocuklar ile evli olmayan kz torun
larnn herbirine gndelik beer ake ve evli olmayan cariyelerinin herbirine
de gndelik er akelik gelir tahsis etmitir. Vakfnn denetimini (nezaretini)
evladna, idaresini (tevliyeti), ktipliini ve cbiliini (kira gelirlerini toplayan)
de azat ettii klelerine (utekalarna) art klmtr (106), Yine, Ekim 1594 tari
hinde Gzelhisar'da yar ailev bir vakf tesis etmi olan Ramazan Paa, vakfnn
btn cihet ve vazifelerini (grevlerini) evlatlarna ve azatl klelerine art
klmtr (107).
2. Osmanl ynetici tabakas arasnda, eriatn cevaz verdii birden fazla
kadn ile evlilie sk sk rastlanld gibi, bir de mm-i velet (ocuk anas) deni
len odalklara ve bunlardan ocuk sahibi olanlara da rastlanlmaktadr.
rnein, Kprl Mehmet Paa' nn drt hanm ve says belirtilmeyen cariye
leri vardr (108). ubat l654'te yar ailev bir vakf tesis etmi olan Divan- Ali
ktibi Mahmud' un yedi adet mm-i veledi vardr (109). Aralk 16l7' de yan ai
lev bir vakf tesis etmi olan Ahmet Paa'nn ise, ka nikhl hanm olduu be
lirtilmemekle beraber, drt adet mm-i veledi bulunmaktadr (110).
Birinci ve ikinci kta verdiimiz bu rneklerde grld zere, Osmanl
ynetici tabakas mevki ve rtbesinin derecesi nisbetinde, aada dei-
neceimiz, konak yaamlaryla, saysz kle, cariye, odalk, birden fazla nikhl
kadn ve daha sonra zerinde duracamz byk servetleriyle, saray hayatn
taklit ediyorlard (111). Ayrca, Osmanl ynetici tabakas arasnda, slmn ce-
vaz verdii ve sosyologlarn poligami dedikleri, birden fazla kadn ile evlenme-
nin revata olduunu sylemek de mmkndr.
3. Ele aldmz vakfiyeler incelendiinde, Osmanl ynetici tabakasnda
grlen aile yapsnn genellikle geni aile (byk aile) tipi iinde yer alan, "kk
aile" ve "birleik aile" zelliklerini arzettii grlmektedir. rnein, 13 Ocak
1670 tarihinde ailev bir vakf tesis etmi olan Muzaffer elebi, tasarrufunda bu-
105. Bu vakfiyeler iin bk. Yksel, age., s. 319-
106. VGMA., Def. No: 571/95-97/50.
108. VGMA., Def. No: 580/127-139/77.
109. VGMA., Def. No: 581/2, 429/413.
110. VGMA., Def. No: 571/79-81/43.
111. Ayn hususa bir baka yazar da deinmitir. Bk. Bangolu, Tahsin: "Trkler'de
Aile", Aile Yazlar 1(Ankara 1990), s. 364.

lunan iki kydeki yarmar hisselerini, bir deirmenini, bir ban ve iki menzilini
erkek evladlarnn evlad- evladna, bunlarn nesli kesilince kzlarna ve
kzlarnn evlad- evladna vakfeder. Vakfnn (daha dorusu bu mlklerinin)
idaresini (tevliyleti) hayattayken kendine ve lmnden sonra da yaa en
byk oluna (sinnen ekber evladna) tevcih eder (112). 5 Mays 1638 tarihinde
yar ailev bir vakf tesis etmi olan Ali Baba b. Ahi Mehmet Bey, byk bir
yekn tutan gayr menkul mlklerini vakfetmitir. Vakfnn ynetimini hayattay-
ken kendisine, lmnden sonra erkek evladnn yaa en byne (evlad-
zkrnn sinnen ekberine) art klmtr. Gelir fazlasn, zaviye olarak kulland
evinde oturan erkek evladlarna ve bunlarn ocuklarnn ocuklarna brak-
mtr. Vkf, kz ocuklarndan dul, muhta veya kocaya varmam olanlarna
da yeterince baklmasn art komutur (113).
4. Hanedeki kuak (batn) ve fert saysn her vakfiyede salkl olarak tespit
etmek mmkn deilse de bazlarnda ksmen de olsa baz bilgiler bulunmak-
tadr. te bu bilgilere gre, Osmanl ynetici tabakasnn te birinin hane
halk arasnda daima cariye, kle, azatl cariye ve klelere rastlanmaktadr.
stelik bunlar, azatl olsun veya olmasn kle ve cariyelerini, vakf yoluyla, mi-
raslarna adeta ortak etmilerdir. rnein, 29 Temmuz 1611 tarihinde yar ailev
bir vakf tesis etmi olan eyhlislam Mehmet elebi b. Sadeddin'in
konandaki fert ve kuak says yledir: Kendisi, annesi Fatma Hatun, hanm
Ayn Hatun, kz Afife Kadn (dul olacak) ve kznn ocuklar, Zeynep ve Aye
adndaki dier iki kz ve sekiz odalk. Vkf tesis etmi olduu vakf yoluyla bun-
larn hepsine mesken ve gelir tahsis etmitir. Yalnz, vkfn erkek ocuu yoktur;
olmasn umut etmektedir. Bu bilgilere gre, eyhlislam Efendi'nin hanesi,
odalklar saymasak, drt kuaktan (batndan) ve onbe fertten olumaktadr
(114). kz Mehmet Paa'nn hanesinde bir olu, alt kz, mm-i veledi ve
on'dan fazla tekas (azatllar) olduu ve bunlarn tmne de, tesis etmi
olduu, vakf yoluyla gelir balad grlmektedir (115).
Vermi olduumuz bu rneklerde grld gibi, hane halk arasnda, kle
ve cariyelere yer veren bu aileleri, yap ve tipletirme bakmndan, imdiye
dein toplum bilimcilerin yapm olduu aile tipletirmelerinin hibirine dahil
edemiyoruz. stelik, bu kle ve cariyelerin bir ksm azat edildikleri halde, yine
de vakf kurucularnn varisleri arasnda yer aldklar, kendilerine vakflardan
tahsisat baland grlmektedir (116).
zetlersek; Osmanl ynetici tabakasndaki (askerler) aile, yap bakmndan,
geni ailenin (byk aile) deiik iki ana ekli olan kk aile ve birleik aile
112. VGMA., Def. No: 583/281-282/214.
113. VGMA., Def. No: 2140/42/44.
114. VGMA., Def. No: 573/127.
115. VGMA., Def. No: 572/235/57.
116. Mesel, Odaba Hasan Aa b. Abdullah'n akrabalar bulunduu halde, vakfnn
ynetiminin, lmnden sonra azatl klelerine verilmesini art komutur. Bk.
VGMA., Def. No: 571/137-144/59-

zelliklerini tamaktadr. Otorite bakmndan, aile yaplar pederahdir (117)
ve bu tabaka arasnda poligami denen birden fazla kadnla evliliin revata
olduu sylenebilir.
b) Osmanl Toplumsal Yapsna Gre, Ynetilen Kitlenin Aile
Yaps ve zellikleri
Osmanl dneminde tesis edilen ve bugn vakfiyeleri elimizde mevcut bulu-
nan vakflarn ok az, ortalama olarak % 1.70'i, nalbant, bezzaz, debba, kereste-
ci, berber, tenekeci vs. gibi sanat ve ticaret ile uraan ve reaya denen halktan
insanlarca tesis edilmitir. Bunlarn iinde hibir ifti ve gebenin vakf tesis
ettiine rastlanlmamtr. Bunun iin, bu toplumsal tabakann genelindeki aile
yaps hakknda fazla birey sylemek mmkn deildir. Bununla beraber, eli-
mizdeki belgeler ve vakfiyelerin elverdii nisbetde burada ksa da olsa baz bil-
giler vermeye alacaz.
Osmanl toplumunda, idari tabakada (askeriler) olduu gibi, ynetilen tabaka
(reaya) arasndaki varlkl insanlarn da birden fazla kadnla evlendikleri ve
kaplarnda kle ve cariye bulundurduklar grlmektedir (118). rnein, 2 Ekim
1681 tarihinde ailev bir vakf tesis etmi olan Bezzaz el-Hac Ahmet'in bir zev-
cesi, bir mm-i veledi, bir azatl cariyesi ve vakf yoluyla mirasndan mstefit
kld iki amca kz vardr. Bezzaz Ahmet'in ocuklarnn says belirtilmemitir
(119).
Buna mukabil, eldeki vesikalara bakldnda kyller arasnda bylesi kle,
cariye ve birden fazla kadnla evli olanlarla pek rastlanlmamaktadr. rnein,
ubat 1624 tarihli Davut b. Abdi adndaki bir kylnn terekesine baktmzda
olu, bir kz ve hamile olan bir ei olduunu gryoruz (120). Yusuf b. Os-
man adndaki dier bir kylnn terekesine bakldnda bunun da bir olu, bir
kz ve bir de ei olduu grlmektedir (121). stanbul'da Satuolu Mahmut
adnda len birinin terekesine bakldnda, bunun da bir annesi, bir ei, drt
olu ve bir de kz vardr (122).
117. Bir hocamz ise, "Osmanl Trkleri'nde aile yar pederahiydi" demektedir.
Bugn bile toplumumuzun byk ounluundaki aile yaps yar pederahi
deildir. Osmanlda olmas biraz phelidir. Bk. Kuran, Ercment: "Trk Ailesi
nin Mahiyeti ve Tarihi Gelimesi", Aile Yazlar I (Ankara. 1990), s. 364.
118. in Trkistan'nda yaplm bir aratrmaya gre, burada da birden fazla kadnla
evlenmeye zengin tccarlar arasnda rastlanld belirtilmektedir. Bk.
(Fndkolu), Ziyaeddin Fahri: "Trklerde Aile timaiyat", Aile Yazlan I (Ankara
1990), s. 13.
119. VGMA., Def. No: 570/88-89/57.
120. eriyye Sicilleri,Mahiyeti, Toplu Katalogu ve Seme Hkmler I, TDAV. Yayn
(stanbul 1988), s. 335.
121. age., I, s. 339.
122. age., I, s. 341.

Sonu olarak, Osmanl toplumundaki ynetilen geni kitlenin (reayann)
varlklar arasnda birden fazla kadn ile evlilie ve hanelerinde kle ve cariye-
lere rastlamak mmkndr. Fakat, bu kitlenin byk kesiminde en yaygn olan
evlilik biiminin tek kadn ile evlilik olduunu rahatlkla syleyebiliriz.
2. Ailelerin Serveti
Hangi tabakaya mensup olurlarsa olsunlar, hereyden nce, vakf kuranlar
hakknda kesin olarak bildiimiz birey varsa, o da bunlarn genellikle varlkl ve
zengin olduklardr. Bu durumda, Osmanl dneminde vakf kurmu olan insan-
lar vakfetmi olduklar mallarn ve mlklerini nasl kazanmlard? Ve bunlarn
kazan kaynaklan neler idi? Ayrca, Osmanl toplumsal yapsna gre, bunlarn
kazan ve servetlerinin birbirlerine olan nisbeti neydi? Burada bu tr sorularn
cevabn, yine toplumsal tabakalamaya gre arayacaz.
a) dar Tabakada Yeralan Vakf Kurucularnn Serveti
Yukarda belirttiimiz gibi, Osmanl vakf kurucularnn ortalama % 80' i
asker snf denen kamu grevlileridir. Biradan Osmanl toplumunun en varlkl
ve zengin tabakasnn kamu grevlileri olduunu karabiliriz. Fakat burada u
sorularla karlayoruz:
Acaba bunlarn kazanlar sadece ifa ettikleri grev karl, devletin kendi-
lerine tahsis ettii gelirlerden mi ibaretti? Yoksa ticaret, ziraat vs. gibi ilerle de
urap, kendilerine ek bir gelir mi salyorlard? Ayrca, bunlarn servetinin
miktar neydi? stelik bu kamu grevlilerinin bir ksm (XVII. yzyllda %
21.94') (123) kul asllyd. Ksaca ya sava yoluyla veya devirme sistemi ile
alnp, yetitirildikten sonra, Osmanl idar tekilatnda grevlendirilmilerdir.
Bylesi insanlar bir kuak iinde, vakf kuracak kadar bir serveti nasl ediniyor-
lard?
Osmanl kamu grevlilerinin servetinin en nemli kayna, ifa etmekte ol-
duklar grevlerinin kendilerine salam olduu siyas kudretin vermi olduu
yetkilerle alakaldr. rnein, daha nce Trablus Beylerbeyi olan mer Paa,
sonradan Diyarbekir Beylerbeyliine atanr. Burada, Temmuz balan 1653 tari-
hinde kurmu olduu vakfnn gayri menkul gelir kaynaklar bir iftlik, be
deirmen, iki bahe, bir eltik dingi ve bir de harap olduu belirtilen bir saray-
dan ibarettir. Paa, bu mlklerini ailesi yararna vakfetmitir (124). Bir baka
belgeye gre, mer Paa' nn toplam yllk geliri, 14.552.785 ake olarak
grlyor. Paa'nn grev karl olan Diyarbekir Beylerbeylii hass geliri ise,
1.200.066 akedir. Buna gre, mer Paa'nn kayna belirtilmeyen dier gelirle-
123. Yksel, age., s. 27, Tablo: 1.
124. VGMA.. Def. No: 618/1/1.

ri, grev mukabili kendisine tevcih edilen gelirlerinin on bir misline
ulamaktadr (125).
Dier bir paann serveti hakknda Hammer yle demektedir: Kaptan Kl
Ali Paa, 1586'da Yenisaray'da Padiah iin kendi harcamalar ile bir hamam
ve iki de cami yaptrmtr. 27 Haziran 1587'de birden lveren Kl Ali
Paa'nn geride brakt serveti yarm milyon altn olarak tahmin edilmektedir
(126). Osmanl merasnn siyas serveti hususunda son bir misl ise, 1733 ile
1744 tarihleri arasnda am'da vali olarak bulunmu olan burada len Vezir
Sleyman Paa'ya aittir. Vezir Sleyman Paa burada lnce, serveti msadere
edilir. Paann yer altnda saklam olduu 850 kise tutarndaki paras ortaya
karlnca, halkn, "paa bunca serveti fakir fukaradan toplayncaya dein,
am'da hayvanlar, kadnlar ve ocuklar a ve perian oldular" diye sylen-
diklerini bir berberin hatratndan reniyoruz (127).
te, Osmanl merasnn servetindeki bu haksz kazan unsuru onlar srekli
msadere endiesi ile tedirgin etmitir. Bu da, onlar, salklarnda mallarn ve
mlklerini ailelerinin yararna vakfetmeye srklemitir.
Asker snf denen kamu grevlilerinin, meslekleri ve grevlerinin yansra,
bulunduklar yerlerde ticaret, faizcilik, ziraat ve sanayi ile de megul olduklarn
ve bylece, kendilerine ek bir gelir salayarak servetlerini arttrdklarn da bi-
liyoruz (128).
Bunlarn servetlerinin miktar rtbe ve grev dereceleri nisbetindedir, denil-
ebir. Ayrca bu kamu grevlilerinin servetlerinin birbirine olan nisbeti hususun-
da yaynlanm olan tereke defterilerinde etrafl bilgiler bulunmaktadr (129).
b) Osmanl Toplumunda Ynetilen Tabakann (Reayann) Serveti
Osmanl toplumunun en geni ve byk tabakasn oluturan reaya denilen
vergi mkellefi insanlar, vakf kurucular arasnda % 1.70 gibi ok cz bir nisbet
oluturmaktadrlar. Bunun sebebi, Osmanl toplumunda artk rnn, asker de-
nen jdar gruplarca, muhtelif ekillerde bu snfn elinden alnmasdr (130).
Ayrca, bn Haldun Mukaddime'de, slm toplumlarnda halkn geliri ve serveti
hakknda, zetle yle demektedir: "ktidara mensup olmayan, devletin idar
125. Ycel, Yaar: "XVI-XVII. Yzyllarda Osmanl dari Yapsnda Tara merasnn
Yerine Dair Dnceler", Belleten, XLI (1977), s. 163-497'den naklen bk. Gelir-
gider icmali (BA., Mad. No: 6786), s. 15.
126. Hammer, Joseph Von: Osmanl Devleti Tarihi, (ev. M. Ata; Sade. ve zetleyen:
Abdulkadir Karahan), II, 108.
127. el-Hallak, age., s. 55.
128. Barkan, mer L: "EdirneAskeriKassamnaAit Tereke...", s. 6l vd.
129. Barkan, mer L, age., ve zdeer, Hseyin: 1463-1640 Yllar Bursa ehri Tereke
Defterleri, stanbul 1988.
130. nan-slamolu, Huricihan: Osmanl mparatorluu'nda Devlet ve Kyl, letiim
Yaynlar, stanbul 1991, s. 34 vd.

kademelerinde yer almayan kimsenin mal da olsa, onun serveti sanat,
almas ve sermayesi miktarncadr. Nitekim ou tccarlar, ziraatle uraanlar
ve baz meslek ve sanat sahiplerinin hli bu tarzda olup, kazanlar ancak mal-
lar, sanat ve almalar nisbetindedir. Fakat, ynetimde yer alan veya onlara
intisap edenlerin kazanlar bu tarzda deildir" (131). Bu grn, Osmanl top-
lumunda ynetilen tabaka (reaya) iin de geerli olduunu syleyebiliriz.
Reaya arasnda vakf kuranlarn vakfettikleri mallan ve mlklerinin miktar-
larna bakldnda da, bn Haldun'un bu grnn doruluu ve geerlilii
yine ortaya kmaktadr. rnein, 1617 tarihinde stanbul'da bir vakf kurmu
olan Nalbant Hasan'n vakfnn akan bir menzim (ev)den ibarettir (132). 1674
tarihinde Edirne'de bir vakf kurmu olan Tccar el-Hac Ahmet'in vakfnn gelir
kaynaklan ise, bir bezzaz dkkn, bir keeci dkkn ve onsekiz adet odadan iba-
rettir (133). 1681'de bir vakf kurmu olan Bezzaz el-Hac Ahmet b. Hseyin'in
vakfnn akarlar ise, ondrt adet oda ve drt dkkndan ibarettir (134).
Osmanl toplumunda kamu grevlileri ile vergi mkellefi insanlarn servetleri
mukayese edildiinde; iki tabakann servetleri arasnda byk bir fark olduu
grlr. rnein XVI. yzylda herhangi bir sancak beyinin sadece yllk geliri,
Bursa'nn en zengin tccarnn terekesinde kan servetten misli daha faz-
ladr (135).
3. Aile likileri
Aile ilikileri hibir zaman sosyal ve kltrel denetimden bamsz deildir.
Toplum, muhtelif yollardan aile ballklarn dzenler. Ayrca, nesep balar
da, bireyin mensup olduu aile ve iinde yaad topluluktaki baka bireylerle
olan mnasebetlerinin derecesini belirler.
te burada, bu sosyolojik ereve ierisinde, Osmanl vakf kurucularnn aile
ilikileri, vakfiyelerindeki bilgilerin elverdii lde belirtilmeye allacaktr.
Yalnz, vakf kurucularnn aile ilikilerini belirlemede esas alnacak bilgiler,
vakf kuranlarn aile bireylerine ve dier akraba ve tekalarna tahsis ettikleri ge-
lir ve yararlarn nisbeti ve bu haklardan faydalananlarn yararlanma sralamas
gibi, vakfiyelere konulmu olan artlara dayanmaktadr. Bu artlarn dnda,
vakfiyelerde, vkflarn aile bireylerine, akrabalarna, kle ve cariyelerine kar
tutum ve ilikilerini yanstan baka bilgiler mevcut deildir.
Vakfiyelerdeki bilgilere bakldnda, Osmanl toplumunda egemen olan
pederah (ataerkil) aile anlaynn tesiriyle, baz vakf kurucularnn erkek ev-
ladlarn kayrdklar ve kzlarn arka plana attklar grlr. rnein, 13 Eyll
131. bn Haldun: Mukaddime, Darlfikr Yayn, (Tarihsiz), s. 389-
132. VGMA., Def. No: 1763/86/70.
133. VGMA., Def. No: 626/277/408.
134. VGMA., Def. No: 570/88-89/57.
135. nalck, Halil: The Ottoman Empire, The Classical Age 1300-1600, London 1973, s.
115.

1653 tarihinde Mara'ta ailev bir vakf tesis etmi olan Ahmet elebi, vakfettii
mlknn kullanm hakkn lmnden sonra, erkek evlad- evlad- evladlarna
tahsis etmitir. Bunlarn nesli kesildikten sonra, kz evladlarna sra gelecektir
(136). Austos 1666'da Erzurum'da yar ailev bir vakf kurmu olan Mehmet
Aslan Paa, vakfnn gelir fazlasn ve bir ksm akarlarnn tasarruf hakkn
mtevelli olarak atad olu Yusuf Bey'e ve bunun evlad- evlad- evladna art
komutur. Yusuf Bey'in nesli kesilince, kzlarna ve kzlarn evlad- evladna kul-
lanm sras gelecektir (137). Yine benzer ekilde, 10 Ocak 1616 tarihinde yan ai-
lev bir vakf kurmu olan Beylerbeyi Mustafa Paa, vakfnn gelir fazlasn olu
Hasan Bey'e ve bunun erkek evlatlarna brakyor ve kz torunlarna verilmeme-
sini aka art kouyordu (138).
Yalnz pederah aile anlay ile kzlar tamamen dlamay, onlar ikinci
plnda tutmay, tm Osmanl toplumu iin genelletiremeyiz. nk, bu anlay
ve uygulamay bir kenara brakp, kz ve erkek evlatlarn eit kabul ederek vakf
yoluyla bunlara eit bir ekilde gelir tahsis edenler de vardr. rnein, zmir'de
yar ailev bir vakf tesis etmi olan el-Hac Hzr b. Abdullah, vakfetmi olduu
mlklerinin kullanm ve oturum (skna) haklarndan, kz ve erkek evlatlarnn
eit bir ekilde yararlanmalarn art komutur (139). Ayrca, Veziriazam Kara
Mustafa Paa, tesis etmi olduu yar ailev vakfnn gelirinden erkek evlatlarnn
herbirine gndelik 60'ar ake ve kzlarnn herbirine de gndelik 40'ar ake ve-
rilmesini art komutur(140).
Yine baz vakf kurucularnn, beer bir duygu ile baz evlatlarn, kz-erkek
ayrm yapmadan, dier evlatlarndan daha stn tuttuklar da grlmektedir.
rnein eyhlislam Mehmet b. Sadettin'in vakfiyesindeki bilgilere gre, kz
vardr. eyhlislam Mehmet Efendi, her nedense, Afife Kadn adndaki kzna,
tesis etmi olduu vakfndan daha fazla yararlanma hakk tahsis etmitir (141).
Mesel, bir vkf da, her nedense, Zahide ve smihan adndaki z kzlarn ve
ikinci hanmnn eski kocasndan olma kzlarn mirasndan tamamen mahrum
etmitir (142).
Vakf kurucularnn hane halklar dndaki akrabalaryla olan ilikilerine
baktmzda, Osmanl toplumunda nesep balarnn kuvvetli olduu g-
rlmektedir. rnein, 18 Nisan 1683 tarihinde yar ailev bir vakf tesis etmi
olan bir hanm, iki z olunun birini vakfna nazr ve birini de mtevelli olarak
tayin ediyor; daha nce vefat etmi olan anne tarafndan kardeinin iki oluna
da, gndelik beer ake gelir balyor (143). Bir dieri de, vakfnn gelir faz-
lasnn ocuklar ve kz kardeinin ocuklar arasnda eit bir ekilde bl-
lmesini art klmtr (144).
136. VGMA., Def. No: 607/255.
137. VGMA., Def. No: 2152/140.
138. VGMA., Def. No: 592/249/183-
139. VGMA., Def. No: 317/215.
140. VGMA., Def. No: 641/55-350.
141. VGMA., Def. No: 573/127.
142. VGMA., Def. No: 598/151.
143. VGMA., Def. No: 624/280.
144. VGMA., Def. No: 618/78.

Osmanl toplumundaki kan balarnn sk oluunu ocuksuz, dul veya hadm
olan vakf kurucularnn vakfiyelerinde daha iyi grebiliyoruz. Bunlarn
ounun, tesis etmi olduklar ailev ve yan ailev vakflarnn menfaat ve gelir-
lerini, lmlerinden sonra veya hayattayken, kardelerine, karde ocuklarna,
halazadelerine art kotuklar grlmektedir (145).
Osmanl vakf kurucularnn -zellikle askerlerin- hne halk arasnda nemli
bir yer igal eden kle, cariye, azatl kle ve cariyelerine kar tutum ve ilikileri
ise ok ilgintir. Bu insanlar adeta evlatlar ve varisleri gibi grdklerine;
bunlara tesis etmi olduklar vakflar yoluyla gelir, mesken ve daha baka men-
faatler saladklarna ilikin saysz vakfiye ve belge mevcuttur (146).
4. Ailenin Meskeni
lkin unu sylemek gerekir ki, Osmanl ehirlerinin ekserisi, Bizans ve ncesi
yerleim merkezleridir. Osmanl ehirlerinin ekirdeini oluturan bu eski
yerleim yerlerinin en belirgin izlerini surlar (kale) oluturmaktadr. Bilindii
zere, Bizans ve ncesi Anadolu'da, Sasan ve mslman aknlarna kar, bir
kale ehir tipi teekkl etmitir (147).
Osmanl dneminde imparatorluun snrlarnn genilemesi ile Anadolu
ehirleri fiziksel adan surlarn dna doru yaylmlardr. Bununla beraber,
sur dahili eski yerleim mahalleri, Osmanl ehir tipi ve meskenleri zerindeki
varln belirgin bir ekilde srdrmtr. rnein, Bursa ve stanbul gibi
ehirlerde tesis edilen baz vakflarn akarlan arasnda yer alan ve vakfiyelerde
yaplan tasvirlerine ve tanmlanan snrlarna bakldnda, birbirlerinin stne
ylan meskenler ve dar sokaklardan oluan mahallelerin, hep bu sur dahili
yerleim birimleri olduu grlmektedir (148). Ayrca, bu tr mahallerin
halknn, en aznda bir ksmnn gayri mslim olduu, vakfedilen gayri menkulle-
rin vakfiyelerdeki snrlarnn tasvirinden belirgin bir ekilde grlmektedir
(149).
Osmanl ehirlerinde, da doru (sur harici) yaylan mahallelerdeki mes-
kenler, Osmanl toplumunun (daha dorusu slm toplumunun) din durumuna
gre bir uyum arzetmektedir. rnein, buralarda karmza kan mesken tr
baheli veya etraf duvarlarla evrili (muhavvital), bir avlu iinde yer alan
menzil, hne veya beyt diye nitelenen konak ya da sradan evler olduu
grlmektedir. (150). Aada meskenlerin mtemilatndan szedilirken bu
meskenlerin tasviri verilecektir.
145. VGMA., Def. No: 6l8/6l;136/51/5;571/l67-170/66.
146. VGMA., Def. No: 484/279/15;570/186/114 ve 987/87/27.
147. Ergen, age., s. 57.
148. VGMA., Def. No: 734/51; 594/253/188 ve 571/161-166/65.
149- VGMA., Def. No: 571/161-166/65.
150. VGMA., Def. No: 581/2, 282; 575/8-12/16.

Ele aldmz vakfiyelerde Osmanl kentlerine ilikin karmza kan dier
bir hususu ise kent merkezlerinde yer alan veya yeniden yaptrlan yaplarn ek-
serisinin, kira mukabili (mukataal) arsalar zerinde yaptrldklar (151) ya da
zimmilerden alnp vakfedildikleridir. rnein, 4 Mays 1600 tarihinde
stanbul'da yar ailev bir vakf tesis etmi olan Perizat Hatun, Galata'nn Sultan
Beyazit Mahallesi'nde vakfetmi olduu iki menzilinin birini Menol ve dierini
de Kuyumcu Anton adndaki iki zimmiden; yine Galata'nn Santimarki Mahalle-
si'nde vakfetmi olduu menzilini de Giryakos kz Erite'den satn ald;
Tophane'de yaptrm olduu cm yaknndaki menzilinin arsasnn da Sultan
Sleyman Vakf'na; Acemolu Mahallesi'ndeki menzilinin arsasnn da Ayasofya
Vakf'na mukataal olduu grlmektedir (152).
Vakfiyelere baktmzda, Osmanl dneminde (saray, yal, kk dnda) be
yaygn konut tipi karmza kmaktadr. Belgelerde menzil, hne (dr, beyt, ev),
yehudhne, mteehhilin odalar ve bekr odalar diye karmza kan konut-
larn, ilerinde yaayanlarn meden veya din durumlarna gre, ehrin deiik
mahallerinde yer aldklar grlr. imdi srayla, bu meskenlerin ehirlerde
nerelerde yer aldklarn belirtelim:
Menzil diye adlandrlan konutlarn, baz belgelerde (ki bu aratrmada ele
aldm vakfiyelerin ounda) konak dediimiz byke meskenler olduu (153);
bazen de sradan basit konutlar olduu anlalmaktadr (154).
Hne, dr (her ikisi de Farsa: ev, konut) ve beyt (Arapa: ev, konut) denilen
mesken trlerinin ise, belgelerdeki tasvirlere gre, basit ve sradan konutlar
olduu grlmektedir (155).
Hem menzil ve hem de hne, dr, beyt diye nitelenen konutlarn iinde evli
barkl, ocuk sahibi veya dul erkek ve kadnlar, normal aile yaamlarn
srdrmektedirler. Bunlarn konumlarnda ehrin yerleimine gre, herhangi
bir enteresan durum grlmemektedir. Burada belgelerdeki bilgilere gre, dik-
kat ekmek istediimiz husus bekrlarn bir nevi pansiyon olarak iinde
barndklar odalar ve evlilerin kald mteehhilin odalar ve yehudhne diye
nitelenen konutlarn arzettii durumdur.
Osmanl dneminde taradan kentlere gen ve buralarda seyyar satclk,
amelelik, hammallk vs. gibi gndelik basit ilerle geimlerini temin eden
bekrlarn, kira mukabili iinde barndklar oda tabir edilen ve bir tr pansiyon
vazifesi gren konutlar bulunmaktadr. Buralarda yaayanlarn toplumu (daha
dorusu aileleri) rahatsz etmemelerini salamak iin cami, tekke, ar, kahve-
hane vs. gibi umum yerlerde ina edildikleri grlmektedir. rnein, Merzi-
fon'da bir vkfn vakfetmi olduu altl-stl 62 odann arda (156), bir
151. VGMA., Def. No: 570/213-219/129;2141/56-66 ve 572/235/57.
152. VGMA., Def. No: 570/213-219/129.
153. VGMA., Def. No: 571/161-166/65.
154. VGMA., Def. No: 618/1, 216 ve 625/117/119-
155. VGMA., Def. No: 1966/129-
156. Merzifon kasabas mezbur dkknlarn bulunduu sk (da) bk. VGMA., Def. No:
136/83-

dierinin vakfetmi olduu 24 adet odann cami yaknnda (157), Bursa'daki bir
vakfn akarlar arasnda yer alan ve says belirtilmeyen odalarn, II. Murat
Cami ve ar ile Haydarhne yaknnda (158), Edirne'de vakfedilmi olan 20
odann da (altlarnda terzi dkkn bulunmakta) kahvehane yaknnda yer
aldklarnn (159) gryoruz.
Vakf akarlar arasnda yer alan mteehhilin odalarnn da , ilerinde evli-
barkl kiilerin barndklar bir tr pansiyonlar olduunu sylemek mmkndr.
Bu odalarn belgelerdeki tasvirlerine baktmzda, herbirinin ayr ayr kaplar
(160), sofalar, helalar ve mterek avlular (161) olduu grlmektedir. Bu
mteehhilin odalarnn bekr odalar gibi bsbtn ar, pazar, cami vs. umu-
m mahallerde yer almadklar, normal ailelerin yaad mahalleler arasnda
da bulunduklar grlmekle beraber (162), bir ksmnn yine de cami ve hamam
gibi, topluma ak genel mahallerin yannda yer aldklarna rastlanlmaktadr
(163). Bunun iin bunlarn konumlan hakknda, imdilik kesin birey syleye-
miyoruz.
Belgelerde geen dier bir mesken tr ise yahudhnelerdir. Szlklerde Yahu-
dilerin bir arada oturduklar, bir ok evlerden ibaret yer anlamna geldii
yazlmakladr (164). Vakfiyelerdeki tasvirler de, bu tanm dorulamaktadr (165).
Osmanl dnemi meskenlerinin konumuna ilikin dikkat eken dier bir hu-
sus ise, stanbul ve Bat Anadolu'daki kentlerde yer alan baz konutlarn alt kat-
larnn krhne, dkkn, bezzazhne, frn, ma'sara, anbar, mahzen vs. gibi i
yerlerine tahsis edildikleridir (166).
Osmanl ehirlerinin fiziki yapsna gre, konumlarn belirtmeye a-
ltmz meskenlerin mtemilatna bakalm. Osmanl dneminde tesis edilen
vakflarn % 80'i, idari tabakay oluturan, dier bir deyile, toplumun en varlkl
gruplarnca tesis edilen vakflar olduundan; bu vakflara ait belgelere gre
karmza kan en detayl konut tipinin, padiah sarayna zenilerek (kargirden
de olsa) yaptrld anlalan ve belgelerde menzil diye adlandrlan konaklar
olduu grlmektedir.
157. stanbul, mezkur Mahmut Paa'y Veli Camii kurbunda.. bk., VGMA., Def. No:
580/127-139/77.
158. Bursa mezkur Sultan (II Murat) Camii... ve ars ve... haydarhne kurbundaki
odalar., bk. VGMA., Def. No: 731/101.
159. Kahvehaneye mlask ve., bk. VGMA., Def. No: 633/54/24 ve Gelibolu,
Bahkpazar ve Kad Camii kurbunda yaptrlm olan 28 adet odann altnda kah
vehane bulunmaktadr. Bk. VGMA., Def. No: 744/509-513/210.
160. "fevkani ve tahtan 58 bab mteehhilin odalar... baka baka kapulu...", VGMA.,
Def. No: 641/55-350.
161. VGMA., Def. No: 570/118-121/76 ve 570/88-89/57.
162. rnein, bir vakfn akarlar arasnda yeralan 14 bab mteehhilin odasnn Galata
harici Kalafatba Mahallesi'nde" yer aldklarn gryoruz. Bk. VGMA., Def. No:
570/88-89/57.
163.VGMA., Def. No: 641/55-350 ve 1766/71/13-
164. Pakahn, M. Zeki: Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Szl, (1983), III, 601.
165. VGMA., Def. No: 572/235/57
166. VGMA., Def. No: 1579/208; 570/139-145/87; 2152/67; 575/65-66/41 ve 572/19/16.

Ele aldmz bu belgelere gre, ehirlerde oturan sradan bir Osmanl te-
baasnn (reayasnn) evini tasvir edebilsek de, bir kylnn (iftinin) evinin
tasvirini yapamyoruz. Bu aratrmamzn bir zaafdr. Ve burada tasvirini yapa-
camz konut tipi daha ok ynetici tabakann ve ehirlilerin iinde yaad
meknlar olacaktr.
Yine bu aratrmada esas aldmz vakfiyelere gre, Osmanl vakf kurucu-
larnn konutlarnn mtemilatlarn tek tek belirtmekten ziyade, bir btn ola-
rak, topluca deerlendirmeye altk. Bunun iin de, vakfiyelerdeki bilgilere
gre konut tiplerini, saylarn; baheli, bahesiz, muhavvital (etraf evrili),
muhavvitasz olup olmama durumlarn; oda saylarn ve trlerini, kat saylarn
ve i yerleri ile olan irtibatlarn; tuvalet, hamam, mutfak vs. gibi mtemi-
latlarnn bulunup bulunmadn, ekte sunulan tabloda belirtmeye altk. Bu
tabloya bakldnda, Osmanl ynetici tabakasnn, yaadklar dneme gre,
gayet mreffeh bir hayat srdkleri grlmektedir.
Bu meskenlerin genel zelliklerine ve mtemilatlarna baktmzda, vakfiye'
senetlerinde belirtilen bilgilere gre, ounun kargir yap olduu(l67) ve takri-
ben yarsnn iki katl (168); az da olsa katl olduklar grlmektedir (169).
Vakf meskenlere baktmzda tuvalet, mutfak, kiler, sofa vs. dnda, mesken-
lerin ounun ok odal olduklar grlmektedir (170). Bu meskenlerin oda tr
ise, daha ok vakfedilen saray ve baz ileri gelen merann konaklarnda
eitlilik arzetmektedir (171).
Osmanl dnemi ynetici tabakasnn konutlarnn mtemilat ve tipine
baktmzda, byk bir blm iki katl, tuvaleti, hamam, frn, mutfa, kileri,
ahuru, suyu, kuyusu, muhavvitas (evin etrafn evreleyen duvarlar), bahesi
olduu grlmektedir (172).
167. VGMA., Def. No: 570/139-145/87 ve 570/153-155/90.
168. VGMA., Def.No: 2220/108/55; 627/291-297/156; 608/95/108 ve 624/218.
169. rnein, Galata'daki bir vakf menzilin birinci katnda (tabaka- suflada) berat
deirmeni, ev, dkkn, mahzen ve bir oda bulunmakta; ikinci katta (tabaka- vus-
tada) mzehhep (nakl) bir ev ve mahzen bulunmakta; nc katta (tabaka-
ulyada) byke bir ev (beyti kebir) bulunmaktadr. Bk. VGMA., Def. No: 570/
139-145/87; yine Tosya'da bir eyhin vakfetmi olduu menzilin katl olduu
belirtilmektedir. Bk. VGMA., Def. No: 249/315; katl menziller iin yine bk.
VGMA., Def. No: 469/134 ve 572/17-19/5-
170. rnein, el-Hac Ebubekir Aa'nn stanbul'da vakfettii bir menzilin yedi odas
bulunmaktadr. Bk. VGMA., Def. No: 572/19/6; yine dul olduunu sandmz bir
hatunun vakfettii menzilinin drt odas bulunmaktadr. Bk. VGMA., Def. No:
571/39-40/17; bir paann vakfettii menzilerinin herbirinin beten fazla odalar
bulunmaktadr. Bk. VGMA., Def. No: 2141/56-66.
171. VGMA., Def. No: 2141/56-66;2220/108/55;747/399/271;731/95 ve 469/134.
172. Bk. Dipnot: 166.

6. Aile Ahlk
Vakf kurucu ailelerindeki mevcut aile ahlkn, vakfiyelere bakarak tespit et-
mek mmkn deildir. Fakat, bunlarn aile bireylerinde ne tr bir ahlk anlay
oluturmay istediklerini belirlemek mmkndr. Ayrca, bu istemlerini gerek-
letirmek iin hangi tr yaptrmlara bavurduklarn da belirtebiliriz.
Vakf kurucular aile bireylerine, tesis ettikleri ailev ve yar ailev vakflar yo-
luyla madd imkn salarken; bir yandan da, kendi inan ve hayat felsefeleri
dorultusunda belirli ahlk deerleri benimsetmeye almlardr. Bu aba-
larn en iyi ekilde, onlarn vakfiyelerine dercettirdikleri tevliyet (vakfn idaresi)
artlarnda bulabiliriz. imdi, vkflarn bu isteklerini baz rneklerle yle
sralayabiliriz:
1. 8 Nisan 1597 tarihinde Bergama'da yar ailev bir vakf tesis etmi olan bir
vakf kurucusu, vakfnn ynetimini, "evlad- evlad- evladnn... ilerinde simay
salah zahir ve asr- emaneti mahir" (173); bugnk ifadeyle, ocuklar arasnda
drst ve gvenilir olanna verilmesini art komutur. Hemen belirtelim ki, bir
vakfn yneticisi olmak madd ve manev byk avantajlara sahip olmay
saladndan, vakf kurucusunun ocuklarnn, bu greve gelebilmek iin, art
koulan bu nitelikleri benimsemede birbirleriyle yana girmeleri mmkndr.
2. 17 Nisan 1599 tarihinde Gelibolu'da tesis edilmi olan bir vakfn vkf ise,
vakfnn ynetimini evladnn dindar, aslah, i ve maslahatgzar ve alkanna
verilmesini (174); bir dieri ise, evladndan takva ve salah aka grleninin
tercih edilmesini (175) art komaktadr.
3. 20 Aralk 1640 tarihli bir vakfn kurucusu ise ocuksuz olduundan, vakfnn
ynetimini kardei olu ve bunun oullarnn dindar, emini, en iyi halisi
(aslah) ve hyanetten uzak bulunanna verilmesini istemektedir (176). Bir vkf,
evladndan haramdan kanmaya zen gsterenin (177); bir dieri evladndan
dindar ve drst olanna (178); Divrii'de tesis edilmi olan bir vakfn kurucusu,
vakfnn ynetimini evladndan, "ilim, salah ve takva ile mevsuf" (179) olanna
verilmesini art komaktadr.
4. Baz vakf kurucular da, aile bireylerine belirli ahlk deerleri benimset
mek iin daha sert yaptrmlara ba vurmulardr. rnein, bir vakf kurucusu,
vakfnn ynetimini evlad- evlad- evladnn aslanna verilmesini; ayet aslah
bulunmaz ise, tekasnn (azatl klelerinin) aslanna verilmesini art komutur
(180).
173. VGMA., Def. No: 583/4.
174. VGMA., Def. No: 581/488.
175. VGMA.,'Def. No: 580/127-139/77.
176. VGMA., Def. No: 571/167-170/66.
177. VGMA., Def. No: 734/51.
178. VGMA., Def. No: 611/47/32.
179- VGMA., Def.No: 449/147/7.
180. VGMA., Def. No: 582/414/324.

5. Dier bir vakfn kurucusu ise, lmnden sonra ei (zevcesi) kocaya gitme-
dii srece, kendisine mesken ve gelir tahsis etmi, buna mukabil, einin de
oturup hergn kelime-i tevhit ile megul olmasn art klmtr (181). Vkf
bylece, lmnden sonra bile, einin davran ve hareketlerini belli normlar
dahilinde tutmaya almtr.
181. VGMA., Def. No: 617/61.

VAKIF KURUCULARININ MESKENLER ZERNE BR DENEME
(313 Vakfiyeye Gre)
Meskenlerin Genel zellikleri
Mesken Tr
Mesken
Says
Saray Yal Kk
Menzil
Konak
Hane Yehudne
Mteehilin
Odalar
Oda Meclis Zamime Toplam
Bir Katl
169 - - - 72 31 - - 66 - - 169
ki Katl
1299 13 _ 2 198 44 6 116 920 - - 1299
Katl 7 - 7 - - - - - - 7
Belirtilmeyen
927 5 1 - 87 57 12 72 690 2 1 927
Toplam
2402 18 1 2 364 132 18 188 1676 2 1 2402
Bir Odal
52 - - - 21 16 - - 15 - - 52
iki Odal
101 - - - 54 26 - 6 12 2 1 101
Odal
91 - - - 42 29 - 1 19 - - 91
Drt Odal 53 - - - 37 11 - - 5 - - 53
Be Odal
41 - - - 19 6 - 2 14 - - 41
Alt Odal 24 - - - 15 4 - - 5 - - 24
Yedi Odal
21 - - - 12 6 - - 3 - - 21
Sekiz Odal
25 - - - 12 - 3 4 6 - - 25
Dokuz Odal
13 - - - 10 - - 2 1 - - 13
Ondan Fazla 128 11 1 2 40 - 3 8 63 - - 128
Belirtilmeyen
223 7 - - 102 34 12 16 52 - - 223
K
a
t

S
a
y

s
1
Toplam
772. 18 1 2 364 132 18 39 195 2 1 772
Haremlik
2 - 1 - 1 - - - - - 2
Selamlk 6 - - - 6 - - - - - - 6
Serdp
4 - - - 3 1 - - - - - 4
Klk Oda
7 2 - 1 4 - - - - - - 7
Koltuk Odas 2 1 - - 1 - - - - - - 2
Ktphane Odas
4 2 - 1 1 - - - - - - 4
Hazine Odas 4 3 1 - - - - 4
Divanhane
18 4 - 2 11 1 - - - - - 18
ahniin
6 2 - 1 3 - - - - -
-
6
Arzodas 3 2 - 1 - - - - - -
-
3
Velikhar Odas
2 2 - - - - - - - -
-
2
Baban Odas 2 1 - 1 - - - - - -
-
2
A Odas
1 1 - - - - - - - -
-
1
Kahve Odas 6 4 - - 2 - - - - -
-
6
Huddam Odas
5 3 1 2 - - - - - -
-
5
O
d
a

T

r

Toplam
72 27 10 31 3 - - - -
-
72

Meskenlerin Genel zellikleri
Mesken Tr
Mesken
Says
Saray Yal Kk
Menzil
Konak
Hane Yehudne
Mteehilin
Odalar
Oda Meclis
Zami
me
Toplam
Nakl-i Yekn
72 27 1 10 31 3 72
Beyler Odas
3 3 - - - - - - - - - 3
Cndiler Odas
4 3 - 1 - - - - - - - 4
kethda Odas
5 3 - 2 - - - - - - - 5
Aalar Odas
5 3 - 2 - - - - - 5
ukadar Odas
4 3 - 1 - - - - - - - 4
Kk
21 6 1 2 12 - - - - 21
Cihannuma
1 - - - 1 - - - - 1
Toplam
115 48 2 18 44 3 - - - - - 115
Alt Kat Karhane
27 - - - 4 1 - - 22 - - 27
Alt Kat Deirmen
10 - - - 3 1 - - 6 - - 10
Alt Kat Dkkan
84 - - - 30 4 - - 50 - - 84
Alt Kat Kahvehane
19 - - - - 1 - - 18 - - 19
Alt Kat Mahzen
33 - - - 15 3 4 5 6 - - 33
Dkkan ve yerlerine
79 - - - 22 4 - - 53 - -
Bitiik Mesken
79
Baheli
127 8 1 2 108 8 - - - - - 127
Muhavvtal
58 1 - - 34 5 - 10 8 - - 58
Ecrl Muhavvtal
22 - - - 20 2 - - - - - 22
Sebzelik
2 - 1 - 1 - - - - - - 2
Arsal/Arz- Hall
35 - - - 31 4 - - - - - 35
Cirit Meydan
1 1 - - - - - - - - - 1
Havlu (Avlu)lu
136 2 - - 72 15 - 36 11 - - 136
ardakl
17 2 - 1 13 1 - - - - - 17
Glgelikli (Zlle)
4 - - - 4 - - - - - - 4
eme (Ma-i Cri)
47 3 1 2 35 2 - - 4 - - 47
Su Kuyusu
171 3 1 2 132 10 4 7 12 - - 171
Havuzlu
21 7 2 12 - - - - - - 21
adrvanl
5 2 - 1 1 - - - - - - 5
Fiskiyeli
2 1 1 1 - - - - - - - 2
Hamam
38 7 1 2 26 2 - - - - - 38
Kenif (tuvalet)
292 7 1 2 148 9 2 54 69 - - 292
Odunluk
5 2 - - 3 - - - - - - 5
Samanlk
9 - - - 8 1 - - - - - 9
Ahur
132 6 1 2 86 5 - - 32 - - 132
Mehzen/Zir-i Zemin
78 3 - - 72 3 - - - - - 78
Dehliz
32 5 - 2 13 - - - 12 - - 32
Anbar
10 1 - - 6 3 - - - - - 10
Sofa
136 7 1 2 87 6 - 30 3 - - 136
Matbah
125 10 1 2 82 5 - 23 2 - - 125
Kiler
46 5 1 2 35 3 - - - - - 46
Frn/Tandr
44 3 - - 39 2 - - - - - 44
Sundurma
4 1 - - 3 - - - - - - 4
Tahtapu
12 1 - - 10 1 - - - - - 12
M
e
s
k
e
n

M


t
e
m
i
l
a
t


ve

T
i
p
i
Toplam
1863 88 11 25 1155 101 10 165 305 2 1 1863
FETVA VE ER'YE SCLLERNE GRE
ALENN TEEKKL VE DAILMASI
Dr. Saim Sava
Cumhuriyet niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Tarih Blm
Giri
Bu almada, ailenin teekkl devreleri olarak adlandrdmz nianlanma
ve nikh ilemleri ile ailenin dalmasna sebep olan boanma hadisesi
hakknda Osmanl dneminde yaplan uygulamay yanstmas bakmndan er'
mahkemelerin sicil kaytlar ile bahis konusu mevzulara hukuk dayanak olarak
verilen fetvalar, kaynak olarak kullanlmaya allacaktr. Sorulan yada sorul-
mas muhtemel btn sorulara verilen cevaplar ihtiva eden umum fetva
kitaplarnn yannda, uygulamay yanstan ve sicillerde kaytl yada ahs elinde
bulunan fetvalardan istifade edilmitir. Ayrca, yine zel ahslardan temin edi-
len ve temel nikahlanma vesikas hviyetini tayan "izinname ktlar" da,
almamzn ana kaynak guruplarndan birisini tekil etmitir.
Meselenin hukuk durumunu tartmaktan ziyade, bahis konusu vesikalara is-
tinaden uygulamada grlen gelimeleri vermeye alacaz. Bu meselenin hu-
kuk boyutu, hukuk kitaplarnda ve fetva mecmualarnda en ince ayrntlarna ka-
dar incelenmitir. Ancak, bu kitap ve mecmualarda mesele olan her konunun,
toplum hayatnda yer tuttuu sylenemez. te bu bakmdan, uygulamay
yanstmak amacyla, yukarda bahis konusu edilen vesikalar, zaman zaman bu ki-
tap ve mecmualardaki kyatlarla karlatrlarak kullanlmaya allmtr.
I. Nianlanma
1. Nianlanmann Hukuk Deeri
Ailenin teekklnde ilk adm olma niteliini tayan nianlanma merasimi,
slm hukukunda, "nikhn bir mukaddimesi" saylmtr. Evlenecek taraflarn
belirlenip, sz kesilmesinin akabinde, umumiyetle kk bir merasim tertip edi-
lerek, ileride nikh kaplmasnn dnldnn etrafa ilnen duyurulmas,
eklinde ifade edebileceimiz nianlanma merasiminin, taraflar nikha zor-
layc bir hkm bulunmamaktadr. slmn ilk dnemlerinden beri muhtelif
ekillerde uygulanagelen nianlanma merasiminin, hukuk bir deeri olmayp,
taraflar arasnda yaplan ailev bir szleme niteliine hiz olmas, bu merasi-
min yada szlemenin, hukuk metinlere kaydedilmesini engelledii anlal-
maktadr. Ancak, nikhtan vazgeildii hallerde, verilen mehir ve sir hediyele-

rin konu tekil ettii anlamazlklarn fetvalara mesele olmasnn yannda, bu tip
davalarn er' mahkeme sicillerine kaydedilmi olduunu, burada belirtmeliyiz.
Birbirlerine nianlanan damat ve gelin adaylarna "namzedli" ad verilmektedir.
Nianlanma dnemine, nikha hazrlk devri de denilebilir. nk, bu dnemde
namzedlilerin kendileri ve aileleri arasnda tanma, hediyeleerek yaknlama
hadisesi gerekleecektir. Ayn ekilde, nikha mni bir hl varsa, bunun
nikhtan evvel ortaya kmasnn da umulduu anlalyor.
2. Nianlya Verilen Mehir ve Hediyeler
Evlendirmek amacyla kz isteme ve sz kesme ilemlerinin akabinden
yaplan nianlanma merasimi esnasnda, nianlanmann almeti olmak zere
gelin ve damat adaylarna nian yz takma deti hlen geerliliini muhafa-
za etmektedir. Osmanl dneminde byle bir detin var olup olmadn kesin
olarak sylememiz mmkn gzkmemektedir. Aratrmalarmz esnasnda sa-
dece Harput'ta byle bir iarete rastladk (1). Nianlanma esnasnda verilen
dier hediyeler arasnda, ilk sray altn ve gm zinet eyalarnn alaca
dnlebilir. Ancak, genelde giyim-kuam ile ilgili eyalarn alnp-verildii
anlalyor. Bununla beraber, hediyelerin, blgede geerli gelenek ve gre-
neklere gre farkllklar gsterebilecei unutulmamaldr. Hatta, namzedlilerin
kyl, kasabal yada ehirli olmalar durumuna gre de farkl hediyelerin allnp-
verildiini syleyebiliriz. Mesel; Ankara'ya bal Dneke Ky'nden Oru'un
nianls Nazl'ya verilen hediyeler arasnda bir kan, bir merkep, iki dolu ar
ve 70 hi bulunurken (2), Antepli Vnis, nianls Meryem'e bir altn yzba,
bir ift bilezik ve bir flori altn vermiti (3). stanbul'un Keeci Mahallesi'nden
Muharrem Be b. Abdullah'n, nianls Belks bt. Abdullah'a verdii hediyeler
arasnda, 360 ake deerinde bir alaca kaftan, yine 360 Ake kymetinde bir sar
atlas bornoz ve 120 ake deerinde bir i edik ve bamak bulunurken (4), Anka-
ral Mahmud'un nianls Fetahna'ya verdii eya olarak sadece "esbab" zikre-
dilmektedir (5). Harput'a bal Piran Karyesi'nden Hasan b. Cafer'in ise,
nianls hiye bt Hasan'a 14 kuru deerinde bir bargir ve 2 kuru verdii
kaytlarda gemektedir (6).
Vesikalarda, kz tarafna verilen eyalarn genelde hediye olduu belirtilmek-
tedir. Ancak, bir vesikada, namzedli kza verilen 840 akelik eyann "mehr-i
1. Trk Dnyas Aratrma Vakf, er'iyye Sicilleri, I, s. 26l'den naklen, Harput er'iyye
Sicili, 181/4, 2 numaral hkm.
2. Halit Ongan, Ankara'nn ki Numaral er'iyye Sicili, Ankara 1974, s. 110, vesika nu:
1441-1442.
3. TDVA, er'iyye Sicilleri, I, s. 26l-262'den naklen Gaziantep S, 2/91, 304 nu. hkm.
4. TDVA, a.g.e., s. 260'tan naklen stanbul S, 1/16, 100 nu. hkm.
5. Halit Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, Ankara 1958, s. 71, vesika nu.
510-514.
6. TDVA, a.g.e., s. 263-264'ten naklen Harput S, 181/6, 3 nu. hkm.

meccel" ad altnda kaydedildiini gryoruz (7). Baka bir vesikada geen ve
"arlk" adyla kzn babasna gnderilen 1000 akenin ise, daha ok gn-
mzdeki balk hadisesini andrdn belirtmeliyiz (8).
Yukarda da ifade ettiimiz gibi, nianlanma ile ilgili vesikalarn hemen he-
men tamamna yakn ksm, nianlanmadan vazgeilmesi zerine kaydedilmitir.
Dolaysyla, bu vesikalarda ya verilen hediye, arlk, mehr-i meccel ve vasf
belirtilmeyen nakit para geri istinmekte yada nianlanmann sona erdii ve
taraflar arasnda sz konusu meseleler hakknda hibir alp- verecein kalmad
belirtilmektedir. Konuyla alkal fetvalara baktmzda ise, uygulamada baz
farkllklarn ortaya ktn andran durumlarla karlayoruz. Farkllklarn, bu
konuda daha ziyade rf ve detlerin arlkl bir ekilde etkili olmasndan kay-
nakland, kanaatini tayoruz. Konuyla alkal iki fetvay aynen vermek istiyo-
ruz;
"Zeyd, Hind'e namzed oldukda, mehr-i meccel nmna Hind'e u kadar
eya gnderb ba'deh tezevvcden fari olsa Zeyd, ey-i mezbreyi Hind'den
istirdada kadir olur mu? El-cevab: Olur (9)".
" Zeyd, namzedi Hind'e me'klt maklesinden u kadar eya ihd idb,
Hind dah istihlk itdikden sonra Zeyd, Hind'i tezevvcden fari olsa, Zeyd,
ey-i mezbreyi Hind'e tazmine kadir olur mu? El-cevab: Olmaz (10)".
Fetvalardan anlaldna gre, eer kz tarafna verilen ey mehr-i meccel
ise, nian bozulduunda erkek tarafna iade edilecektir. Eer verilen ey hideye
ise iade mecburiyeti bulunmamaktadr. Mehir ad altnda verilen ey, vefat ha-
linde bile kadnn terekesinden alnr. Hediye olarak verilen eyler ise, mevcut
olduklar takdirde alnabilir, eer tketilmise veya herhangi bir ekilde yok
olmusa iade mecburiyeti yoktur. Halbuki, mehir olarak verilen ey mevcut ol-
masa bile, bedeli tazmin edilir. Ayrca, hediyelerin mutlaka bizzat kza verilmesi
gerekmektedir. Kzn ebeveynine yada akrabasna verilen eyler hediye deil,
rvet olduundan, iadesi mecburidir (11).
Bu tr vesikalara, karlkl ibrlama yani bu hususta taraflarn birbirlerinde
alp-vereceklerinin kalmadna dair beyanlar kaydedilmektedir. Bu ekilde, ile-
ride bir takm mal problemlerin kmasnn nne geilmek istenilmitir.
Nian, erkek tarafndan bozulursa, erkek; "kendi hsn-i rzm ile fari oldum,
kime murd iderse varsun, bana kil-i muhtardr, bir ake hakkm yokdur,
mme-i davadan zimmetini ibr-i mm ile ibra ve iskt- hak eyledim" eklinde
beyande bulunmaktadr (12). Eer kz niandan vazgeerse, erkek, nianls iin
7. TDVA, a.g.e., s. 260'tan naklen, stanbul S, 1/16, 100 nu. hkm.
8. Halit Ongan, Ankara'nn tkiNumaral er'iyye Sicili, s. 24, ves. nu. 308-310.
9. Ali Efendi, Fetev'y- Ali Efendi, I, stanbul 1245, s. 55; Benzer bir fetva iin bk. M.
Erturul Dzda, eyhlislm Ebussuud Efendi Fetvalar Inda 16. Asr Trk Ha
yat, stanbul 1983, 2. bask, s. 41, 54. mes'ele.
10. Ali Efendi, a.g.e., s. 56.
11. Bu konuda bk. mer Nasuhi Bilmen, Hukuk- Islmiyye ve Istlahat- Fkhiyye
Kamusu, II, stanbul 1985, s. 12-13.
12. Sivas S, 3/10'da kaytl 6 aban 1204/1790 tarihli vesika; Benzer bir kayt iin bk.
Halit Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 99, ves. nu. 890.

harcadklarn kz tarafndan talep ve dava etmekte, verdii hediyeleri geri
aldnda ise, alp-verecei kalmadna dir beyanda bulunmaktadr (13).
3. Nianl Durma Sresi
Sicil kaytlarnda, genellikle niandan vazgeme hadiseleri bulunduundan,
normal nianl durma sresini tesbit etmek olduka g grnmektedir. Ancak,
baz nian bozma hadiselerinde, nianl durma sreleri hakknda malumat bu-
lunmaktadr. Bu ekildeki kaytlardan anlaldna gre, Osmanl dneminde
nianl durma sresi ay il alt sene arasnda deimektedir. Tabii bu
srenin altnda yada stnde nianllk mddetinin olabileceini de kabul et-
meliyiz (14). Vesikalardan, Osmanl dneminde nianl durma sresinin uzun ol-
masnn balca sebeplerinden birisinin, kk yata yaplan nianlanma mera-
simlerinden kaynakland anlalyor (15).
4. Nianlnn Nikha Zorlanmas yada Nikhn Engellenmesi
Nianl kzn nikha zorlanmas, kzn rzas hilfna gerekleen yada kk
yata yaplan nianlanmalarda olabilir. Bununla beraber, nianlandktan sonra,
zamanla anlaamama durumunun neticesinde de kz nikh reddedebilir. Bu
bakmdan, nikha zorlayc taraf genellikle erkek taraf ve bazan da kzn babas
olmaktadr. Mesel; l631'de Harput kasabasndan Hac Mustafa b. Sefer, er'
meclise gelerek, kz Fatma'y, Mevlud b. Halil'e "Allah emri zere namzed"
ettiini, fakat, birka sene gemesine ramen, Mevlud'un, kzn almad gibi
baka bir kadnla nikhlandn, kzn ise, "Mevlud'e varmazam" diyerek
13. Bu konuda bk. TDVA, a.g.e., s. 263-264'ten naklen Harput S, 181/6, 3 nu. hkm;
H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 110-111, ves. nu. 1019, 1026.
14. Gaziantepli Vnis, nianls Meryem ile nikhlanmas istendiinde ay mhlet
istiyor, bk. TDAV, a.g.e., s. 26l-262'den naklen, Gaziantep S, 2/91, 304 nu. hkm;
Tokat'n Bameydan Mahallesi'nden es-Seyyid Mehmed Efendi, erife binti Meh-
med Emin isimli kzla alt ay nianl durup, sonra niandan vazgemilerdir, bk.
Rifat zdemir, "Tokat'ta Ailenin Sosyo-Ekonomik Yaps", Trk Tarihinde ve
Kltrnde Tokat Sempozyumu 2-6 Temmuz 1986, Ankara 1987, s. 104'ten naklen
Tokat S, 3/130; Harput Kasabas'ndan Fatma binti Hac Mustafa bin Sefer, Mevld
bin Halil ile alt seneden fazla nianl durup ayrlmlardr, bk. TDAV, a.g.e., s.
26l'den naklen Harput S, 181/4, 2 nu. hkm; Yine Tokat'n Mahmud Paa ma-
hallesi'nden Rukiye binti Sleyman, Mustafa bin Abdullah ile sene nianl dur
up ayrlmtr, bk. Rifat zdemir, a.g.m., s. 104'ten naklen Tokat S, 13/168.
15- Bir misl iin bk. R. zdemir, a.g.m. s. 104'ten naklen Tokat S, 13/168, bu vesika-
da, Tokat'n Mahmud Paa mahallesi'nden Rukiye binti Sleyman, babasnn,
kendisini sene nce Mustafa bin Abdullah'a namzed ettiini, fakat kendisinin
bula erince nianlanmadan vazgeerek bakasyla evlenmek istediini beyan
etmektedir.

nikh reddettiini beyan etmitir. Fatma'ya sorulduunda, feryat ederek
"babam mezbur eteimi alya bend etmitir, ben bama vekilim, mezbur Mev-
lud'e varmazam, dostdan akrabadan selm almm (kesmiim) bu husus in
Karaka Mehmed'i vekil eyledim, ben kime rza verirsem akd-i nikh eyleye ve
Mevlud didikleri bir ake ve bir habbe gndermemitir, ziyade bir ey yokdur"
demi ve nikhlanmay kabul etmemitir (16). Yine Harput'ta ayn dnemde
geen baka bir hadisede, Piran karyesinden Hasan b. Molla Hseyin'in kz
hiye, nianls Hasan b. Cafer'in baka bir hanm bulunduu iin, "bir avreti
dahi vardr, kuma zerine varmazam" diyerek, nianlsnn nikh isteini geri
evirmitir (17). Bazan kz, herhangi bir sebep belirtmeden, "ben ona var-
mazn" diyerek, namzedlisi ile nikh reddetmitir (18).
Bazan kzn, nianls ile nikhlanmaya raz olmasna ramen, babasnn is-
tememesi sebebiyle nikhn gerekleemediine ahit oluyoruz (19). Bazan da
evvelki nianlnn, kzn baka birisi ile nikhna engel olduunu gryoruz (20).
Nianlanmann, hukuk bakmdan nikha zorlayc bir mahiyet arzetmemesi
sebebiyle bu gibi davalarda, genelde, niandan vazgeme isteinin mahkemece
kabul edildii grlmektedir. Mesel; 1788'de Sivas'n Abdlkerim mahallesin-
den Osman b. Hasan, er' mecliste, Mercan bt. mer aleyhine dava aarak,
"mezkre benim namzedlim olub, nikh murad eylediimde mmanaat ider"
demi, kz ise, cevabnda, "mdde-i mezbur ile beynimizde nikh sebkat" etme-
mitir diyerek nikhlanmay reddetmitir. Mercan bt. mer, ayn mecliste hazr
bulunan brahim Be b. sa ile nikhlanmay istediini beyan etmi ve bunun
zerine 7000 ake mehr-i muaccel ve meeccele ile mahkemede nikh akdedil-
mitir (21). Yine Sivas'ta, gayri mslimler arasnda meydana gelen bir hadisede
de ayn gelimelerin olduunu gryoruz. Sivas'a bal Tavra karyesi'nden
Kirkor veled Vartan, er' mecliste, Ovak veled asider aleyhine at davada,
ad geenin kz "Tutu nm nasrniye" ile namzedli olduklarn ve fakat
nikahlanmak istediinde, babasnn nikha mni olduunu syler. Ancak, mah-
keme, Kirkor'un isteini reddeder (22). Nianl kzn nikh konusunda baba ile
kzn kar karya geldii durumlarda, fetvalarn, anlamay tavsiye ettiini
gryoruz:
"Zeyd namzedi Hind-i blia, Zeyd'den ayrlub hara varmaa rzas yok
iken babas, Bekir'e nikh eylese, ba'deh Zeyd taleb edicek, Hind Bekir'e var-
mayub yine Zeyd'e varmaa kadire olur mu? El-cevab: Babasnn nikhn kabul
etmediyse Bekir alamaz, babasnn rzas olmaycak dah Hind Zeyd'e varamaz,
ittifak lzmdr" (23).
16. TDVA, a.g.e., s. 262-263'ten naklen, Harput S, 181/4, 1 nu. hkm.
17. TDVA, a.g.e., s. 263-264'ten naklen, Harput S, 181/6, 3 nu. hkm.
18. H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 58, ves. nu. 334.
19. Bir misl iin bk. H. Ongan, Ankara 'nn ki Numaral er'iyye Sicili, s. 90, ves. nu.
1152.
20. H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 35, ves. nu. 78.
21. Sivas S, 3/297.
22. Sivas S, 1198-1199 Hicr Tarihli numarasz defter, s. 1.
23. M. Erturul Dzda, a.g.e., s. 38, 42. mes'ele.

Nianlnn nikhlanmasn engellemek maksadyla bazan, namzedlilerin "st
kardei" olduklar iddiasnn gndeme getirildii grlmektedir. Tokat'n Huru
Mahallesi'nde oturan es-Seyyid Ebubekir b. Abdurrahman, ayn mahalleden
Hatice bt. mer ile nianlanrlar. Tam nikh akdi yapacaklar srada baz kiiler,
bunlarn st kardei olduklarn iddia ederek, nikh engellemek isterler. Ancak,
ahitlerin, bunun bir iftira olduu yolunda beyanda bulunmalar zerine nikh
gerekleir (24). Bu mesele, nianlanma dneminin, nikha mni bir halin var
olup olmadnn ortaya kmasna imkn salamas bakmndan nem arzet-
tiini gstermektedir.
Toplumdaki ahlk kntye paralel olarak arttn tahmin ettiimiz
nianlanma ve nikh hususundaki anlamazlklarn, youn bir ekilde rvet ha-
disesine konu tekil ettii ve ikayetlerin stanbul'a kadar uzandn gryoruz.
Nianl kzlarn szlerini terkederek bakalaryla anlamalar zerine meydana
gelen davalarn mahkemelere aksetmesi ve "nib ve subaylarn yerine ve ada-
mna gre aldklar ikier ve er yz kuru rvet karlnda" haksz hkmler
vermesi, ikyetlerin stanbul'a kadar uzanmasna sebep olmu grnmektedir.
Bunun zerine 1838'de stanbul'dan gnderilen emirlerde, "velevki yeni szle-
meleri muteber tutmak gerekse bile zinname Akesi'nden fazla cret aln-
mamas" istenilmitir (25).
5. Niandan Vazgeme Sebepleri
Bu konuda, genellikle herhangi bir sebep belirtilmemektedir. Bu tip vesika-
larda, mesel; "...Aye nm bekr benim namzedlim olub ben fari olub vazgel-
dim kime varursa varsun dvam ve nizm yokdur..." eklinde beyanda bulunula-
rak (26), nianlanmann sona erdii belirtilmektedir. Ancak, baz vesikalarda bu
konuyla alakal olabilecek malumatlar bulunmaktadr. Mesel; nianl kzn nikh
akdinden nce firar etmesi (27) veya "bir avreti dah vardr, kuma zerine var-
mazam" diyerek, bir erkein ikinci kars olmay reddetmesi (28) gibi sebeplerin
sicillere kaydedilmi olduunu gryoruz. Ayrca, bilhassa kk yata yaplan
nianlanmalarn da, taraflarn bula ermesinden sonra bozulduu anlalmak-
tadr (29).
24. R. zdemir, a.g.m., s. 105'ten naklen, Tokat S, 1/76.
25. Halis Turgut Cinliolu, Osmanllar Zamannda Tokat, III, Tokat 1951, s. 184.
26. Bir misl iin bk. Sivas S, 3/2.
27. TDVA, a.g.e., s. 260'tan naklen, istanbul S, 1/16, 100 nu. hkm.
28. TDAV, a.g.e., s. 263-263'ten naklen Harput S, 181/6, 3 nu. hkm; s. 262-263'ten
naklen, Harput S, 181/4, 1 nu. hkm.
29. Bir misal iin bk. R. zdemir, a.g.m., s. 104'ten naklen Tokat S, 13/168.

II. Nikahlanma
1. Ailenin Teekkl: Nikh Akdinin Yaplmas ve Kayd
Nianlanma ile, evlenecek gelin ve gvey adaylar belirlenip, evlenme ni-
yetleri iln ediliyordu. Nikh akdinin yaplmas ile de, nianda verilen szler ye-
rine getirilmi ve aile teekkl ettirilmitir. Aile messesesinin salam bir ekilde
kurulmas ve yaamas iin, nikh akdinin yaplmas temel arttr. Bu
bakmdan nikh akdi, artlan yerine getirilerek ve alen bir ekilde yaplmaldr
(30).
Osmanl dneminde nikh akdinin nasl yapldn anlamak bakmndan,
vesikalara gemeden, XVII. asrn ortasnda Trkiye'den geen bir yabanc sey-
yahn gzlemlerini aktarmak istiyoruz! "ayet birisi evlenmek isterse, evlenmek
istedii kzn ebeveynleri ile kzlarna verecekleri eyizin miktar hakknda
anlar ve bu anlamada kad, iki ahidi ile birlikte bulunur, bu kad evlenme
artlarn ve kocann hanmna verecei dulluk gelirini (mehir) yazar. Kadn ise
eyizini evlenme gn dn sebebiyle odasnda sergiler. Fakat bu evlenme
gnnden nce koca hanmn bir imamn nnde kendisine nikahlattrr" (31).
Bu gzlemlerin ve vesikalarn nda evlenme akdinin safhalarn ylece
zetleyebiliriz:
1. ncelikle, evlenecek gelin ve gvey aday, evlenmelerine mni bir halin
olmadna dair mahallelerinin ihtiyar heyetinden bir ilmhaber kd alacak
lar.
2. Bu ilmhaber kd ile kadya mracaat edecekler. Kad ve iki ahidin hu
zurunda geline verilecek mehr-i muaccel w meccel tebit edilecektir. Genellikle,
yaplan akid ve tesbit edilen mehir miktarlar er' mahkeme sicillerine kayde
dilmektedir.
3. Kad tarafndan, evlenecek gelin ve gvey adaylar ile tesbit edilen mehir-
leri, "zinnme-i bikr" (bekrlar iin) yada "zinnme-i seyyib" (dullar iin) ad
verilen ktlara yazlr. zinnameler, taraflarn evlenmelerine izin verildiini
muhtevidir ve mahalle yada ky imamlarna hitaben yazlmaktadr. Bu ktlarn
zenle saklanmas, ileride bilhassa mehir konusunda kabilecek
anlamazlklarn
nlenmesi bakmndan nemliydi.
4. zinname kd ile, mahalle imamna giden iftler, burada yaplan din
merasimle, nikh ilemlerini tamamlam oluyorlard.
Elimizde, Sivas'ta kaleme alnm 23 adet izinname kd bulunmaktadr. Bir
ksm bekrlar (zinnme-i bikr) ve bir ksm da dullar (izinnme-i seyyib) iin
dzenlenen bu izinnamelerden 15'i Ali Baba Zaviyesi imamna, 2'si Ali Baba
mahallesi imamna ve dierlerinin herbiri Abdulvahab Gazi Zaviyesi, Hac
30. Konunun hukuk durumu iin bk. .N. Bilmen, a.g.e., s. 14 vd.; Hayreddin Kara
man, Mukayeseli slm Hukuku, I, stanbul 1982, s. 229-288.
31. Jean Thevenot, 1655-1656'da Trkiye, ev. Nuray Yldz, stanbul 1978, s. 135.

Mehmed mahallesi, Kaleard mahallesi ve Hoca Hsam mahallesi imalar ile
Tokallu karyesi ve Mahmudlu karyesi imamlarna hitaben yazlmtr. 1772 il
1831 yllar arasnda dzenlenen izinnamelerden ikisini misl olmak bakmn-
dan burada aynen veriyoruz (32):
"Karye-i Tokallu imam el-mkerrem ba'de't-tahyyeti'lvfiye inha olunur ki,
karyeniz skinelerinden Cennet bt. Osman nm bikr-i bliann mni-i er'si
yoise velsi izniyle ve tarafeynin rzlaryla ibu talibi, olan Mustafa b. Osman'a
hd mahzarlarnda tesmiye-i mehir idb akd'n-nikh idesiz. F sene 27 Zil-
hicce 246. Mustafa, en-nib-i Budakz. Osman'n kz Cennet'in mehr-i muaccel
ve meccelesi 13000 ake. Kz vekili, karnda Veli, olan vekili, babas Molla
Osman. hd'1-hl: Ali Kethda, Mine'nin Hasan, Kasm Kethda".
"kaleard mahallesi imam el-mkerrem ba'de's selm inha olunur ki, mahal-
lenizde sakine Emine bt. Ahmed nm seyyibenin mni'-i er'si yoise kendi
rzasyla ibu talibi olan Hasan b. mer nm kimesneye lede'-hd tesmiye-i
mehir idb akd-i nikh idesiz vesselam. F sene 21 aban 1186. Ezineh el-fakir
el-hac smail el-Kad bi-medine-i Sivas. Emine'nin mehri otuz bir bin akedir,
nsf- muaccel ve meccel olmak zere. Vek-l'z-zevce Seyyid Sleyman,
vekl'z-zevc Hamamc Kara Ahmed Be. h-d'1-hl: erfetl e-eyh Mustafa
Efendi, Sadetl es-Seyyid el-Hac Mustafa Be, Tellk Seyyid Abdurrahman,
Tellk Mehmed, Seyyid Hac Mehmed. Mhr: El-Hac smail".
leride meydana gelibelecek karklklar nlemek ve taraflardan birinin
inkr halinde, beyyine (yani) delil olarak bu ekildeki vesikalarn dzenlenmesi
byk nem arzetmektedir. er' mahkeme sicillerinden derlediimiz nikh akdi
kaytlar, kad huzurunda akdedilen nikhlarn sicile kaydedildiini gsteriyor.
Bu kaytlarda; evlenecek taraflarn isimleri, mahalle yada kyleri, ocuk, bula
ermi yda dul olma durumlar, tesbit edilen mehr-i muaccel ve meccele mik-
tarlan ile ahitlerin isimleri ve nikh akdi tarihi bulunmaktadr. Bu tr vesikalar-
da, ahitlerin genelde ikiden fazla olduu grlmektedir (33).
Sicile kaydedilmeyen nikh akidlerinin, anlamazlk kan baz hallerde,
mahkeme tarafndan muteber tutulmad anlalyor. Konya'da meydana gelen
byle bir hadisede, baka birinin kyd sylenilen ve sicile kaydedilmemi
olan bir nikh akdinin mahkemece kabul edilmedii ve durumun nikhsz
yaama olarak tesbit edildii grlmektedir (34). Ancak, yaplan btn nikh
32. Vesikalar Ali Baba evldndan olan Ruhi Baemez'den alnmtr, kendisine bu-
rada teekkr ediyoruz; Ayrca iki izinname (dul ve bekr) rnei iin bk.
avuzde Mehmed Aziz, Drr's-Sukk, I, stanbul 1277, s. 28; zinnamenin
mhiyeti iinbk. M. Zeki Pakaln, Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Szl, II,
stanbul 1983, s. 109.
33. Misl olarak bk. Sivas S, 2/1; Sivas S, 3/2, 11, 192; H. Ongan, Ankara'nn Bir Nu-
maral er'iyye Sicili, s. 84, ves. nu. 686; Galip Eken, Gaziantep'in 113 numaral
er'iyye sicili transkripsiyon ve deerlendirme (H. 1168-1169/M. 1755-1756), A..
Sosyal Bilimler Enstitsnde hazrlanm, baslmam yksek lisans tezi, Ankara
1988, s. 56'dan naklen, Gaziantep S, 11.3/1, belge nu. 1 ve 4.
34. lber Ortayl, "Anadolu'da XVI. Yzylda Evlilik likileri zerine Baz Gzlemler",
Osmanl Aratrmalar, I (1980), s. 37'den naklen, Konya S, 5/79, 5 nu. hkm.

akidlerinin sicillere kaydedilmi olduunu sylemek te mmkn olmasa gerektir.
nk, 1775-1800 yllar arasnda Sivas'ta on civarnda nikh akdinin sicillere
kaydedilmi olduunu tesbit ettik ki, bu rakamn, o dnemde akdedilen nikh
saysndan ok az olduu rahatlkla sylenebilir. Bu bakmdan, umumiyetle
nikh akidlerinin kadlar tarafndan verilen izinnamelere dayanlarak mahalle
yada ky imamlarnca yapldn kabul etmeliyiz. 25 yllk dnemde, btn Si-
vas iin sadece 10 nikh akdi sicile kaydedilirken, 1772-1831 yllar arasndaki
dnemde Ali Baba Zaviyesi evrak arasnda 23 adet izinname kd bulun-
mutur ki, bunlardan 15'i Ali Baba Zaviyesi imamna hitaben yazlmtr, stelik
bu vesikalar, sadece zaviye mensuplarn alkadar etmektedir. zinname
ktlarnn, resm arivlerde deil de, evlenen taraflar elinde saklanmas, bunla-
ra ulamamz gletirmektedir. Ancak, Ali Baba Zviyesi'nde olduu gibi,
messese arivleri toplucu elimize getiinde, bu tip vesikalar bol miktarda
grmemiz mmkn olabilmektedir.
Kad, nib yada onlarn msadesiyle mahalle ve ky imamlarnca nikh ak-
dedilmesi esnasnda genellikle, evlenecek kz ve erkein bizzat bulunmalarnn
yansra bazan bunlarn vekilleri tarafndan temsil edildiklerini de grmekteyiz.
Ancak, vekilin, bu durumunu iki ahit ile ispat etmesi gerekmektedir (35).
2. Nikhta Rz
Yaplan nikh akdi ile yeni bir aile yuvas teekkl ettii iin, ailenin salkl
bir ekilde devam bakmndan, taraflarn rzasna byk nem verildiini
gryoruz. Bata, evlenecek gelin ve gvey adaylar ile bunlarn ailelerinin,
yaplacak nikh akdine raz olmalar gerekiyordu. Hatta, evlenmelerine mni bir
halin olmadna dair mahalle ileri gelenlerinin de ahitlii istenmektedir ki,
bir bakma mahalle imamnn ve ihtiyar heyetinin de rzasnn arand
sylenebilir. Ayrca, btn bunlarn stnde, kad'nn msadesi gerekmektedir.
Bahis konusu ettiimiz taraflarn, yaplan nikh akidlerine rz gstermeleriyle
alakal meseleler, umumi fetva kitaplarnda btn ayrntlaryla yer alrken uygu-
lamada verilen fetvalara ve bu meselelerle ilgili akid ve dvalarn kaydedildii
er' mahkeme sicillerine de konu tekil etmilerdir.
35. Misal olarak bk. TDVA, a.g.e., s. 265'ten naklen, Gaziantep S, 1/99, 311 nu.
hkm, bu vesikadan anlaldna gre, Baba Muhammed, Budak b. Baheddin ve
Ali b. Bayezid'in ehdetleriyle vekillii sabit olduktan sonra, Paa kz
Bahtah binti Peri'yi, Muhammed b. Seyyid'e "ylla" vermitir; a.g.e., s. 267'den
naklen, Gaziantep S, 1/32, 126 nu. hkmde, smail, Kalender bin Yusuf ve Yr
Ali bin Pr Ali'nin ehdetleriyle vekillii sabit olduktan sonra, Glzde'yi Mu-
hammed'e nikahlamtr; H. Ongan, Ankara'nn ki Numaral er'iyye Sicili, s. 122,
ves. nu. l607'de ise, emine binti Mustafa'nn vekili Mehmed bin Abdullah'n bu
durumu mahkemece sabit olduktan sonra, Emine, Trabzon'lu Mehmed ile
nikhlanmtr.

Gerek fetvalarda, gerek izinnamelerde ve sicillere kaydedilmi nikh akidle-
rinde, mutlaka evlenecek kzn, bu evlilie raz olmas art getirilmektedir. An-
cak, evlenecek kzn sare, blia yada seyyibe olma durumuna gre, rzasnn
alnmasnda bir takm nans farklarnn olduu grlmektedir. Sare yani
bula ermemi, ocuk yataki kzn nikh ile ilgili fetvalarda kzn rizasnn
alndna dair herhangi bir kayt bulunmamaktadr (36). Hatta, kad'nn izni ol-
makszn da, bir babann, sare kzn nikhlayabileceine dair fetvalar bulun-
maktadr (37). Buna karlk, sare erkek yada kzn, velisinin izni olmadan
nikhlanamayacaklar, yine fetvalarda yer almtr (38).
Fetvalara bakldnda, sare kzn, nikh hususunda iki k yolu bulunmak-
tadr. Bunlardan en nemlisi, bula erdii an, kad'ya mracaat edip, nikh
fesh ettirmesidir (hyr- bulla nikl feshettirme). Bunu tamamlayc ma-
hiyette olan ikincisi ise, nikh yaplan sare kzn, bula erinceye kadar ebe-
veyninin yada velisinin yannda kalmas mecburiyetidir (39)-
Sare kzn, bula erdii an nikhn fesh ettirmesine "hyr- bula nikh
fesh ettirme" denilmektedir. Ancak, bu konuda ok ince ayrntlarn dikkate
alnd grlmektedir. Misl olmak bakmndan iki fetvay aynen veriyoruz:
"Hind-i sareyi veliyy-i akrab anas Zeyneb, Zeyd'e tezvic itdikden sonra
Hind blia olub, ba'deh akd-i mezbru lime olduu anda nefsini ihtiyar ve
ihd idb, hyr- bulla akd-i mezbru Zeyd'in huzurunda hkime fest it-
dirmee kadire olur mu? El-cevab: Olur" (40).
"Zeyd, kz Hind-i sareyi hlinde velayeti hasebiyle akd-i sahihle Amr'a tez-
vic itdikde, Hind-i mezbre bulundan sonra nikh- mezbru hyr- bulla
feshe kadire olur mu? El-cevab: Allahu a'lem olmaz. "Ketebehu el-Fakir es-
Seyyid Abdurrahman, mfti-i Tokat" (41). Bu konuda, Ebussuud Efendi ta-
rafndan verilen bir fetvada; "marifet-i hkim olmasa" bile, sare kzn
nikhnn muteber olduu ve kzn, hyr- bulla byle bir nikh fesh ettire-
meyecei, kaytldr (42). Ancak, Tokat'ta geen bir hadiseden anlaldna
36. Misl: "Zeyd, uhd mahzarlarnda Amr'a, kzm Hind'i sareyi olun Bekir-i
sare nikhla verdim deyb Amr dah Bekir in kabul eyledim dese, nikh
mn'akid olurmu? El-cevab: Olur", bk. Ali Efendi, a.g.e., s. 29.
37. Misl: "Zeyd, sare kz Hind'i kad izinsiz Amr'a tezvic eylese akd-i mezbur sa
hih olur mu? El-cevab: Olur", bk. Ali Efendi, a.g.e., s. 41.
38. Misl: "Hind-i sare-i mmeyyize velsi izinsiz nefsini Zeyd'e tezvic eylese akd-i
mezbur nafiz olur mu? El-cevab: Olmaz", "Mmeyyiz olan Zeyd-i sar velsi izin
siz Hind'i tezvic eylese akd-i mezbur nafiz olur mu? El-cevab: Olmaz" bk. Ali
Efendi, a.g.e., s. 41.
39. Misl: "Hind-i sereyi veliyy-i akrab anas ve hzinesi Zeyneb Amr'a tezvic ey-
lese, Hind maslahat- ricale sliha olmadan Amr Hind'i Zeyneb'den almaa kadir
olur mu? El-cevab: Olmaz", bk. Ali Efendi, a.g.e., s. 62-63.
40. Bk. Ali Efendi, a.g.e., s. 49, 50.
41. Ruhi Baemez'den alnan fetva; Ali Efendi, a.g.e., s. 49'daki fetva da yledir:
"Zeyd, sare kz Hind'i Amr'a tezvc eylese, Hind blia oldukda akd-i mezbru
hyr- bulla feshe kadire olur mu? El-cevab: Olmaz".
42. S. 38, 38. mesa'ele; benzer bir fetva iin bk. Ali Efendi, a.g.e., s. 41.

gre, kad'nn, mmkn olduu kadar taraflarn rzasn gzetmeye altn ve
kz tarafndan istenmeyen nikha msaade etmeyip, kzn istedii kimseyle ev-
lenmesine izin verdii grlmektedir. Tokat'n Mahmud Paa mahallesinden
Rukiye binti Sleyman mahkemede, babasnn, kendisini evlenmek vadiyle Mus-
tafa bin Abdullah'a "namzed" ettiini ve aralarnda sahih bir nikhn bulun-
madn belirterek, "... ben kile ve blia ve kil-i faile muhtar okluum eril-
den nefsimi hara tezvce izin murd eylerim..." demi ve bu istei mahkeme
tarafndan kabul edilmitir (43). Aslnda, buradaki hadise, bir nikh olmayp,
kk yata yaplan bir nianlanmadr. Ancak, kzn, bula erdiinde nikha
kar kmas ve bu yoldaki isteinin kad tarafndan kabul edilmesi hadisesi, uy-
gulamadaki anlay gstermesi bakmndan nemlidir. Bununla beraber, bu
konudaki uygulamalarn, gelenek ve greneklerin farkl olduu ky, kasaba, ehir
yada blgelere gre deiiklikler arzedecei muhakkaktr.
Bula ermi gen kzlarn, nikhtaki rzlar, sare kzlara gre daha nem-
lidir. Blia kzlarn nikhlarnda, mutlaka onlarn rzalarnn olmas istenmekte-
dir. zinname kd ve sicil kayd gibi btn nikh akdi vesikalarnda bu durum
aka belirtilmektedir. Aralarnda evlilik vadiyle namzedlilik szlemesi bulunsa
bile, eer kz, "ben ona varmazam" derse, kimse onu nikha zorlayamamak-tadr
(44).
Blia kzn, nikh hususunda mutlak bir hrriyete sahip olduu da sy-
lenemez. Ebussuud Efendi tarafndan verilen bir fetva, bu konuda daha ok
taraflarn anlamalarnn istendiini gstermektedir (45). Bu bakmdan, ebe-
veynin rzas hilafna bir kzn, kendi kendisini bir bakasna nikahlad
dnlmemelidir. Zamanmzda vki olan ve ebeveynin nikha raz olmad
durumlarda meydana gelen kz kama yada karma hadiselerinin gemi
dnemlerde de meydana gelmi olmas muhtemeldir. Ayrca bazan, babasnn
nikahlamak istedii kimse ile evlenmeyi reddeden kzn, nikh hususunda baka
birisini vekil tayin ettii de oluyordu ki, bu tip hadiselerde de velnin rzasnn
bulunmad izlenimi edinilmektedir (46). Ancak, umumiyetle karlkl olarak
velilerin rzalar dorultusunda evliliklerin gerekletiini syleyebiliriz.
Dul (seyyibe) kadnlarn nikhlanmalarnda, velilerin izinlerinin aranma-
d anlalmaktadr. Blia kzlarn nikhnda, er' bir engelinin olmamas,
kzn kendi rzas ve velisinin izni gerekirken, seyyibe bir kadnn nikhnda sa-
dece er' bir engelinin olmamas ve iki tarafn rzas aranmaktadr (47).
43. R. zdemir, a.g.m., s. 104'ten naklen, Tokat S, 13/168.
44. Uygulamadaki iki misl iin bk. H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili,
s. 58, ves. nu. 334; TDAV, a.g.e., s. 262-263'ten naklen, Harput S, 181/4, 1 nu.
hkm.
45. Bk. dipnot: 23.
46. Nian blmnde de bahsi geen hadisede, Harput'tan Fatma, babasnn namzed
ettii Mevld ile nikhlanmay reddetmi ve "... babam mezbur etemimi alya
bend etmitir ben bama vekilim, mezbur Mevld'e varmazam... bu husus in
Karaka Mehmed'i vekl eyledim, ben kime rz verirsem akd-i nikh eyleye..."
demitir, bk. Harput S, 181/4, 1 nu. hkm.
47. Misl olarak bk. yukarda verdiimiz izinname katlar.

Nikhta taraflarn rzalar dndaki uygulamalarn artt baz dnemlerde,
stanbul'da alnan kararlarla devlet, duruma mdahale etmek zorunda kalmtr.
1844 (Evst- Cemziyelevvel 1260)'te Meclis'i Vl'y- Ahkm- Adliye'de,
umumun ittifak ile alnan kararlan, maddeler halinde u ekilde zetleyebiliriz
(48):
1. Alnan kararlar btn lke iin geerlidir.
2. Sivas'a mahsus olmak zere, eylet mutasarrf Mehmed Paa, Sivas def
terdar Said Be, eylet dahilinde bulunan sair vilayet kaymakamlar, nib ve
mftler, kaza mdrleri, meclis azalar ve dier grevlilere hitaben yazlan bu
fermanla, alnan kararlarn eyletin her tarafna ilnen duyurulmas istenmekte
dir,
3. Baz kasaba ve kylerde bakire kzlar, babalar ve akrabalar tarafndan
otuz yana kadar evlendirilmemektedir.
4. Kocas vefat etmi dul hatunlar gereksiz yere bekr tutulmaktadr.
5. Bu durum, "takll-i tenasle" yani neslin devamnn azalmasna sebep ol
maktadr.
6. Bu durum, Kocaeli Meclisi'nden gnderilen bir mazbata ile beyan olun
mutur.
7. Bu uygunsuzluun derhal durdurulmas gerekmektedir.
8. Gerei Fetvahne'den sual olunduunda; alnan cevaba gre, bula ermi
bir kz evlenmek istediinde, velsinin izin ve msaadesini almas gerekir, ancak,
vel, "garaz- nefsniyet veyahud bir gn icr'y- nefsniyete binen" sebepsiz
yere nikha izin vermekten kanrsa, vali ve kad'nn izniyle nikh akdolunabilir
ve bundan sonra vel, "mcerred iznim bulunmad" diyerek, nikh fesh ettire
mez.
9. Vali ve kad'nn izniyle akdolunan bir nikha kzn veli ve akrabas mni
olmaya kalkrlarsa, mahkemeye arlarak mni olmalarnn sebebi sorulur ve
yaplan tahkikat neticesinde geerli bir sebeplerinin olmad anlalrsa "ta'zir
ve te'db" olunurlar, yok eer mni olular kadn ve erkein "kfv" (denklik
veya stat yaknl) olmamasndan dolay ise, "ta'zir" olunmalar lzm gelmez,
bu konuda cebr muameleden saknlmaldr.
10. Byle haksz uygulamalara izin ve ruhsat vermeye cesaret eden veya bu
hususlarda ake talebinde bulunan kadlar ve dier ilgili memurlar da ayn
ekilde cezalandnlrlar.
11. Baz memleketlerde teden beri geerli olandan ziyade masraflarn det
haline gelmesinden dolay nikh hususu gecikmise, bu durumda veliler mazur
dur, ancak, bu gibi detlerin terk ettirilmesi gerekmektedir.
48. lgili fermann Sivas'a gnderilen nshas iin bk. Sivas S, 21/57; Harput'a
gnderilen nshas iin bk. Rifat zdemir, "Krehir'de Ailenin Sosyo-
Ekonomik Yaps (1880-1906)", Osmanl Aratrmalar, IX (1989)'dan naklen, Har-
put S, 389/8.

3. Muhtelif Nikh lemleri
Osmanl dneminde nikh ilemleri hususundaki uygulamay daha teferruatl
bir ekilde anlayabilmek bakmndan, muhtelif kii yada kiilerin nikahlanma
ekilleri zerinde de durmak gerekiyor. Bu blmde ele alacamz ilk mesele,
Osmanl tebas olarak yaayan zimmler arasnda uygulanan nikh ilemleridir.
Osmanl vatanda olarak yaayan gayr mslimlerin bilhassa din, sosyal ve
ekonomik konularda geni bir hrriyete sahip olduklar ve bu sebeple asrlar
boyu Trk hakimiyetinde yaamalarna ramen mill ve din hviyetlerini mu-
hafaza edebildikleri hemen herkesce kabul edilen bir gerektir. Konumuzla
alkal olmak zere, gayri mslimlerin nikh ilemlerini, normal olarak kendi
din inan ve hadetlerine gre kiliselerinde ve papazlar nnde yaptrm ol-
malar gerekir. Ancak, er' mahkeme sicillerine kaydedilmi, gayri mslimlerle
ilgili baz nikh akidleri bulunmaktadr ki, bu durum, dikkat ekicidir. Kad huzu-
runda nikahlanan gayr mslimler belki, ayn zamanda kiliselerinde de nikh-
larn bir papaza kydryorlard. Eer bu ekilde ise, nikhlarn resmletirmek
ve daha salam bir akid haline getirmek istemi olabilirler. Yok eer sadece
kad huzurundaki nikh ile yetiniyor idiyseler, o zaman bu, Mslman Trk
detlerinin gayri mslimler zerindeki tesirinin ok ileri bir safhaya ulatnn
ak bir belirtisi olur. Gayri mslimler arasnda uygulanan bu ekildeki bir nikh
ileminin rneini tekil etmesi bakmndan, Sivas'ta yaplan bir nikh -akdini
aynen vermeyi faydal addediyoruz:
"Sivas mahalltndan Acablge mahallesi mtemekkinelerinden Eys bt.
Simon nm bikr-i blia, meclis-i er'de, talibi olan Krk Serkis veled Mar-
dros zimm(ye) alt aded erif altun mehir ile ve tarafeynin rzasyla ve velsi iz-
niyle tesmiye-i mehir ile akd-i nikh olunduu tescil d. F sene 5 Zilhicce
1189" (49).
stisna kabilinden olmakla beraber, tereke kaytlarndan kan baz bilgiler
de, slm gel enekl eri n gayr msl i mler aras nda geerl i hal e gel di i ni
gsteriyor. Mesel, Tokat'n Kaya mahallesinden Kirkor veled Gabril, 1797'de
ldnde, terekesinden 33 Kuru mehir adyla Seronaz bt. Vartan'a verilmitir
(50). Tamamiyle slm bir gelenek olan, kadna mehir verme hadisesinin
zimmler arasnda da geerli olmas, yukarda ifade edilen fikri destekler ma-
hiyettedir. Ayrca mesel; boanan zimm kadnn iddet beklemesi ve iddet na-
fakas almas (51) ve slm bir ekilde (talk- bin ile) boanan zimmlerin bu-
lunmas (52) gibi rnekler de, bu mndaki delillerden kabul edilebilir. Btn
49. Sivas S, 1198-1199 tarihli defter, s. 40.
50. R. zdemir, a.g.m. s. 107'den naklen, Tokat S, 3/10, 13/126-127.
51. stanbul'un el-Hac Muhyiddin Mahallesi'nden Feturye binti Toma adndaki nasra-
niye, ayrld kocas Kumyanoz veled Kosta'dan iddet nafakas almtr, bk.
TDAV, a.g.e., s. 275'ten naklen, istanbul S, 1/46, 304 nu. hkm.
52. stanbul'un Avc Be mahallesi'nden Eline binti Petro isimli kadn, kocas Sofi-
nos veled Kominoz "bin talk" ile boamtr, bk. TDAV, a.g.e., s. 284'ten naklen,
stanbul S, 1/76, 540 nu. hkm.

bunlara ilve olmak zere, yzlerce misli verilebilecek gayri mslimlere ait te-
reke kaytlarnda, miras taksiminin slm llere gre yaplm olmasn da
burada zikretmeliyiz (53).
htida edip, mslman olan zimm kadnlarn nikh ilemlerinin, normal ol-
arak slm bir ekilde yapldn gryoruz. Ancak, rastladmz rneklerde,
mslman kzlarn nikh akidlerinden farkl olarak, mhted kzlarn nikh-
larnda velilerinin izinlerinin aranmad grlmektedir. Bunlarn nikhlar, ya
dorudan kad tarafndan yada vekil tayin edilen mslman birisi vastasyla
kylmaktadr (34).
Osmanl dneminde, fuhu yapt iddia veya tesbit edilen kadnlarn genel-
likle, mahalle halknn istei zerine baka mahalle yada ehirlere srgn ve
mallarnn msadere edildii bilinmektedir (55). Ancak, bazan bu gibi ka-
dnlarn, baka bir mahalle gitmeleri artyla nikhlanmalarna msaade edil-
dii grlyor. stanbul kadsna gnderilen bir hkmde, tefti srasnda yaka-
lanp hapsedilen fahieleri, baz kimselerin nikahlamak istediklerinin iitildii
belirtilmekte, bu gibi kadnlar nikh ile alan kimselere, nikhtan sonra s-
tanbul'da durmayp, baka yerlere gitmelerinin tenbih olunmas istenmekte ve
buna ramen stanbul'da ikamet edenlerin, tekrar hapsedilecei ihtar edilmekte-
dir (56). Vesikadan, fuhula damgalanan kadnlarn, nikahlanp baka bir yere
gitmelerinin istenmesinin altnda, onlarn, gemi hayatlarndan arnp, huzurlu
ve yeni bir hayata balayabilmeleri arzusunun bulunduu anlalmaktadr. Bu
ekilde, hem halk arasndaki dedikodular yeni evlileri rahatsz etmeyecek hem
de fuhun yaygnlamas nlenmi olacaktr.
Fuhu yapan kadnlarn nikhlanmalarna ilave olmak zere, zina isnad edi-
len kzlarn, thmet altnda brakldklar erkekle evlendirilmesini zikretmeliyiz
(57).
53. Misl olarak bk. mer Barkan, "Edirne Asker Kassam'na Ait Tereke Defterleri
(1545-1659) I", Trk Tarih Kurumu Belgeler Dergisi, III (1966), s. 5-6.
54. Misl: "Medine-i Sivas mahalltndan Tokmak Mahallesi skinelerinden iken
hidyet-i rabbn ile mhtediye olan zimmiye, eref-i slm ile merrefe olduk-
dan sonra ismine Fatma binti Abdullah tesmiye olunub meclis-i er''de kendi
hsn rzasyla talibi olan Halil bin Veliyyddin nm kimesneye 11000 ake
mehr-i muaccel ve meccele ile akd-i nikh olduu tescil d. F sene gurre-i Re-
ceb 1198", bk. Sivas S, 1198-1199 H. Tarihli defter, s. 2; "Himmetfak'nn garbnda
olan Kzlcakla Karyesi'nden Boz Musa'nn ald mhted Aye Hatun'un mehr-
i muaccel ve meccelesi yedi bin akedir. hd: Kz vekili Halil Aa, Abdulahad
Efendi, Sarucaolu Ahmed Aa, Muhzr Osman Aa, Muhzr Sleyman", bk. Sivas
S, 3/298; Benzer bir misl iin bk. Sivas S, 1/437.
55. Misl olarak bk. H.T. Cinliolu, a.g.e,, II, s. 63'te, erife, Aye ve dier erife'nin,
gece gndz sokak aralarnda dolap, ahlk bozmalar ve baz ekya ile
mnsebette bulunmalar sebebiyle Tokat Subas Hasan Aa tarafndan
arkkarahisar'a srgn edildikleri anlatlmaktadr; Sivas'n Ali Baba mahalle-
si'nden kadn, ayn ekilde srgn edilip, mallarna devlete el konulmutur,
bk. Sivas S, 1/96-97; Sivas S, 2/23, 26 sahifelerinde de benzer vesikalar kaytl bu
lunmaktadr.
56. Receb 975/5 Ocak 1568 tarihli hkm iin bk. Ahmet Refik Altnay, Onuncu Asr-
Hicrde stanbul Hayat, haz. Abdullah Uysal, Ankara 1987, s. 59.

Bu blmde, olduka sk rastlanlan ve nikhl kadnn tekrar nikh olarak
ifade edebileceimiz konuya da deinmek istiyoruz. Kadnn rzas hilfna
gerekleen nikh akidlerinde veya nceki ve sonraki erkek tarafndan verilen
mehir miktarnn cezbediciliinin etkili olduunu tahmin ettiimiz bu tr
nikhlanmalarda umumiyetle, daha evvel nikahlayan ve bunu iki ahitle ispat-
layan tarafn nikhnn kabul grd anlalyor (58). Nikhl kadnn tekrar
nikhlanmas, nikh akdinin resm vesikalara kaydedilmesinin nemini ortaya
karmaktadr. Bazen, karsn boayan erkein, iddeti bitip bakasyla evlenen
eski kars zerinde hak iddia ettii vki olmaktadr ki, byle durumlarda,
boanmann gerekliinin iki ahitle sabit olmas zerine, ikinci nikhn mute-
ber tutulduu grlmektedir (59).
4. Nikhn Mal Cephesi
'A. Mehr-i Muaccel ve meccel
Nikh akdinde erkek tarafndan kadna verilen ve nikh bedeli olarak
vasflandrlan crete mehir denilmektedir. Nikhlk, kaln ve benzeri isimlerle
de anlan mehirin tasarruf hakk tamamiyle nikh akdedilen kadna aittir.
Nianlandktan sonra veya nikh akdi esnasnda pein olarak verilen ksmna
"mehr-i muaccel yada mukaddem", boanma veya vefat halinde verilen
ksmna ise "mehr-i meccel yada muahhar" denilmektedir ki, bu ikincisi "dul-
luk geliri" olarak ta isimlendirilebilir. Mehir miktarnn nikh akdi srasnda be-
lirlenmesi gerekir. Eer belirlenmemise, boanma yada vefat halinde "mehr-i
misl" yani, kadnn benzerlerine denen mehir takdir olunur. Vefat eden ko-
57. Misl: Gaziantep'e bal Tlbaar Karyesi'nden Ramazan bin Mehmed, kz Emine
ile Cafer bin Enbiya'nn vekli ve kardei olan Ali'ye, bundan nce baz thmet
isnd edildiini, imdiki halde kzn ad geen Ali'ye "helllik" olarak verdiini
ve "mcer'y- sbkdan" tr dva ve nizsnn kalmadn, beyn etmitir, bk.
TDAV, a.g.e., s. 267-268'den naklen, Gaziantep S, 2/159, 501 nu. hkm; Benzer
bir vesika iin bk. H. Ongan, Ankara'nn ki Numaral er'iyye Sicili, s. 62, ves. nu.
764; Kz karmaya misl iin bk. TDAV, a.g.e., s. 266'dan naklen, Gaziantep S, 1/
68, 213 ve 214 nu. hkmler.
58. Bk. Drr'S'Sukk, I, s. 33; Galip Eken, a.g.e., s. 198-199'dan naklen, Gaziantep S,
113/69, ves. nu. 95; Benzer bir vesika iin bk. H, Ongan, Ankara'nn iki Numaral
er'iyye Sicili, s. 99, ves. nu. 1301, 1306, s. 61, ves. nu. 758.
"Yunus bin Hamdi, Duran Bee bt. Murad ile bir seneden beri nikhl olduunu
sylediinde, kzn anne ve babas, kzlarn doduu gnden beri H. Bayram
bin Tor Hasan'a verdiklerini iddia etmilerdir, bk. H. Ongan, Ankara'nn ki Nu-
maral er'iyye Sicili, s. 70, ves. nu. 860-861.
59. Bir misl iin bk. H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 9-10, ves. nu.
431-432.

cann borlar mal varlndan ok olursa (dyunu terekesinden ezd olduu
halde) terekeden mehr-i meccele isabet eden miktar kadna denir. Byle du-
rumlarda kadn, mehrin tamamn talep edemeyecei gibi, alacakllar da, me-
hire isabet eden ksm vermemezlik edemezler. Eer kadn vefat ederse, kadnn
vrisleri, tayin edilen mehr-i mecceli kocadan alrlar. Pein olarak denmesi
gereken mehr-i muaccel, kadna denmedii takdirde kadn, erkein evine git-
meyebilir (60).
Nikh beledi olarak verilen mehirin genelde para olarak tesbit edildiini
gryoruz. Ancak, bazan tanr yada tanmaz mallarn da mehir karl ol-
arak verildii oluyordu. Mesel; Ankara'nn Ah Evran mahallesi'nden Karagz
kz Ayn, kocas Ramazan'dan mehr-i muaccel karlnda Solfasol kyndeki
ba almtr (61). Ayn ekilde, Antepli aban, zevcesi Tuna'ya mehr-i meccel
mukabilinde be yz hadd ba vermitir (62).
Mehrin nitelii ve miktar, taraflar arasnda yaplan anlamayla tesbit edil-
mektedir. Ancak, kadnn fizik, kltrel ve mal durumuna gre verilecek mehir
miktar aa yukar bellidir. Genellikle nikh akdedilen nceki kadnlarn rae-
hirleri misl gsterilmek suretiyle miktarlar belirlendii iin, zamanla ortalama
bir bedel det haline gelmektedir. Nikh akdi vesikalarna verilen yada verilmesi
vadedilen mehir miktarlar mutlaka yazlmaktadr.
Mehrin, muaccel ve meccel olarak verilmesinin de baz sebeplerinin
olduu anlalmaktadr. lk bakta erkein, verecei mehri iki taksitte demek
suretiyle mal adan rahatlayaca dnlse de, aslnda, mehrin bu ekilde ve-
rilmesi, bilhassa kadn asndan nemlidir. nk, pein olarak denen mehr-i
muaccel, kadnn eyizini hazrlamasna yardmc olurken (63), boanma yada
vefat halinde denecei vadedilen mehr-i meccel ise, bir bakma kadnn dul-
luk sigortas durumundadr. Bu bakmdan, zellikle mehr-i meccelin kadn
asndan nemi byktr.
Mehrin tasarruf hakk tamamiyle kadna ait olmakla beraber, bilhassa pein
olarak verilen mehr-i muaccelin, koca tarafndan ev ilerine sarfedildiini,
gnmzdeki uygulamalarda da gryoruz. Genellikle, kadnn rzas ile vermi
olduu zinet eyalar, ailenin nemli ilerine harcanmakta ve bilahare geri
denmektedir. Ancak bazan kadn, mehrinin tamamn yada bir ksmn ko-
casna hibe edebilmektedir ki, bu tip uygulamalarn da "hibenme" denilen ve-
sikalara kaydedildii grlmektedir (64). Hibenmede kadnn, mehrini isteye-
60. lgili fetvalar iin bk. R. Baernez'den alnan 30 nu. fetva; Ali Efendi, a.g.e., s. 63.
61. H. Ongan, Ankara'nn iki Numaralm er'iyye Sicili, s. 24, ves. nu. 306-307.
62. TDAV, a.g.e., s. 270-271'den naklen, Gaziantep S, 1/36, 108 nu. hkm.
63. Bir misl iin bk. H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s 84, ves nu
686.
64. Mesel; Kayseri'den Seyd Ahmed bin Hamza kz Fatma Hatun, 6000 akelik meh-
rinin 2000 akelik ksmnn karl olmak zere Belenckyeri denilen bir kt'a
yeri, kocas Mehmed bin Hamza'ya hbe etmi ve bu durum sicile kaydedilmitir,
bk. TDAV, a.g.e., s. 269'dan naklen, Kayseri S, 1/(13) nu. hkm.

rek hbe ettii belirtilmelidir (65). Mehrin hibe edilmesi, karlksz olduu gibi,
bazan belli bir bedel (ivaz) karlnda da olabilmektedir (66).
Osmanl dneminde verilen mehir miktarlarnn hangi oranlarda tesbit
edildiini anlayabilmek bakmndan, bulabildiimiz baz rakamlar ve ortalama-
larn vermek istiyoruz. Mesel; 1545-1659 tarihleri arasnda dzenlenmi Edirne
Asker Kassam'na ait tereke defterlerinde kaytl 73 adet mehr-i meccel miktar-
lar, 400-120000 ake arasnda deimekte olup, ortalamas 9005 akedir(67).
1880-1906 tarihleri arasnda, Krehir sicil kaytlarndan, yaklak olarak 100-500
kuru mehr-i meccel verildii, tesbit edilmitir (68). 1771-1810 tarihleri
arasnda, Tokat sicil kaytlarndan anlaldna gre, bu dnemde kesin olma-
makla beraber, 50-500 kuru mehir veriliyordu (69). 1772-1835 yllar arasnda
Sivas'ta akdedilen nikhlarda tesbit edilen mehir miktarlar 7000-81000 ake
arasnda deimektedir. Bu ekilde, toplam 48 adet nikh akdinde verilen meh-
rin ortalamas 16125 akedir (70).
Tesbit edilen mehir miktarlarna misl olmak zere, mesel; Sivas'n K-
kminare mahallesinden olup, hac yolunda vefat eden Seyyid Hac Ahmed
bin Hseyin'in toplam 2552 kuruluk terekesinin 160 kuruu zevcesi Arzu'nun
mehri olarak ayrlmtr (71). Yine Sivas'n Yahyabey mahallesinden Selmolu
Molla Ahmed vefat ettiinde toplam terekesi olan 405 kuru 25 para'nn, 166
65. "Hind shhatinde, zevci Zeyd'in zimmetinde deyn olan mehrinin u mikdarn
Zeyd'e tav'an hbenme ile hbe eylese ba'deh ol hbe itdii mikdar Zeyd'den
talebe kadire olur mu? El-cevab: Allah u a'lem olmaz. Ketebe el-fakir Abdurrah-
man, mfti-i Sivas", B. Baemez'den alnan 193 nu. fetva.
66. "Hind, zevci Zeyd'in zimmetinde deyn olan bir mikdar ake mehrini Zeyd-i
mezbra bir mikdar vaz mukabelesinde bi'ttav'- hbe-i sahihasndan rc'a
kadire olur mu? El-cevab: Allah u a'lem olmaz", R. Baemez'den alnan 168 nu.
fetva; "Vech-i tahrr-i hurf budur ki, mezbre Kadem meclis-i er'e gelb
karnda eyh'yi ikzz idb dedi ki, ibu karndam eyh benim mehrimden
bir katr alb satt, bana bir gmlek ve sargu ivaz etse gerekti, etmedi deycek
bi'1-muvcehe sul olundukda, katr sattn ikrar itdikden sonra muslihn araya
girb mezbur eyh bedel-i sulh in bir kara kei virb mezbre Kadem dah
alub...", TDAV, a.g.e., s. 272'den naklen, Gaziantep S, 2/91, 303 nu. hkm;
"Hind, zevci Zeyd'e zimmetinde olan u mikdar mehrini hbe idb Zeyd dah
mukabilinde yedinde mlk olan iki kt'a malumu'1-hudud arz- haraciyeden tar-
la-i meskyelerini Hind'e temlk ve teslm eylese Hind dah temellk ve kabul eyle
mi olsa, sahih ve muteber olur mu? El-cevab: Olur", bk. Galip Eken, a.g.e., s.
155'ten naklen, Gaziantep S, 113/48, ves. nu. 65. Misl olmak zere verdiimiz
fetva, uygulamay yanstmaktadr. Vesikalardan ikisinde, kadnn hbeden vaz
gemek istedii anlalyor ki, bu durum, hibelerin resm vesikalara kaydedilmesi
nin nemini ortaya karmaktadr.
67. mer Barkan, a.g.e.
68. R. zdemir, "Krehir'de Ailenin Sosyo-Ekonomik Yaps", s. 483.
69.R. zdemir. "Tokat'ta Ailenin Sosyo-Ekonomik Yaps", s. 109.
70. lgili nikh akidleri; 1198-1199 H. tarihli defter ile 2, 3, 9, 10, 11 ve 17 nu. er'iyye si
cillerinden derlenmitir. Ayrca, elimizdeki izinnamelerde kaytl mehir miktarlar
da ortalamaya dahil edilmitir.
71. Sivas S, 3/125.

kuruu birinci ei Neslihan'a, 104 kuruu da ikinci ei Saniye'ye ayrldktan sonra,
kalan ksm vrisleri arasnda paylatrlmtr (72). Tokat'tan vereceimiz
mislde ise, Yazck mahallesi'nden Hseyin b. Mehmed vefat ettiinde, ei Fatma
bt. Hasan, kocasnn terekesinde 150 kuru mehr-i mecceli olduunu syler ve
bu iddiasn iki ahitle ispat eder (73).
Deiik blgelerden tesbit ettiimiz mehir miktarlarn kk bir tablo ha-
linde vermek istiyoruz. Tabloda, mehrin verildii ehrin ismi, tarihi ve hangi ad
altnda verildii belirtilmitir.
ehir Tarih M. Muaccel M. Meccel
Ankara 1583
100 altn
Ankara 1583 5000 ake
Ankara 1590 6000 ake
Antep 1531 500 Haleb
Antep 1538 38 altn
Antep 1755 10 kuru 10 kuru
orum 1612 3000 ake
Harput 1631 1000 ake
stanbul 1612 840 ake
stanbul 1623 250 ake 200 ake
stanbul 1630 1500 ake
Kayseri 1835 501 kuru
Kayseri 1836 300 kuru
Sivas 1784
6 erif altn
Yukarda verdiimiz bilgiler ve tabloda kaydedilen rakamlara dayanarak,
yzyllar boyu verilen mehir miktarlarnn fazla bir farkllk arzetmediini
syleyebiliriz. Mehir miktarlarndaki farkllklarn genellikle, evlenen kadnn
bekr, dul, kyl veya ehirli olma durumundan kaynakland sylenebilir. Ev-
lenen kadnn fizik gzelliinin yada sosyal ve ekonomik durumunun da mehir
miktarnn belirlenmesinde nemli fonksiyonunun olduu muhakkaktr. Ancak,
bu zellikleri vesikalardan tesbit edebilmek olduka zordur. Bu sebeple biz, eli-
mizdeki vesikalara dayanarak, evlenecek kadnn bekr ve dul, kyl yada ehirli
olma durumuna gre verilen mehir miktarlarn deerlendirip, baz sonulara
72. Sivas S, 6/155.
73. R. zdemir, "Tokat'ta Ailenin Sosyo-Ekonomik Yaps", s. 109'dan naklen Tokat
S, 2/176.

varmaa altk. Elimizde bulunan ve mehir miktarlar belirtilen 22 izinname
kdnn 13' bekr kzlara ve 9'u dul kadnlara aittir. Bekr kzlarn aldklar
mehir, 13000 ake ile 81000 ake arasnda deimekte olup, ortalamas 38076
akedir. Bekr kzlardan 8'i zaviyede, l'i kyde, 4' mahallede (l'i ky mene'li)
oturmaktadr. Dul kadnlarn aldklar mehir miktar ise, 9000 ake ile 31000 ake
arasnda deimekte olup, ortalamas 24555 akedir. Dul kadnlardan 3' mahal-
lede, 5'i zaviyede ve l'i de kyde meskn bulunmaktadr. Bunlara ilave olmak
zere, tesbit ettiimiz 6 nikh akdi daha bulunmaktadr ki, bunlarn tamam
bekr kzlara aittir. Bahis konusu 6 bekr kzn ald mehir miktar 7000 ake ile
27000 ake arasnda deimekte olup, ortalamas 17166 akedir. Bunlardan 4'
kyde, 2'si mahallede oturmaktadr. Grld gibi, bekr kzlarn aldklar me-
hir miktar, dul kadnlara nazaran olduka yksektir. Ayn ekilde, kyde oturan
ve dolaysyla nikhlar kyde akdedilen kadnlarn mehir miktarlar da ehirde
oturanlara nazaran olduka azdr. Bekr kzn, dul kadna gre daha fazla mehir
almasnn sebebi olarak, Trk rf ve detlerinde bekrete verilen nem
gsterilebilirse de, dul kadnn, hliha-zrdaki nikh srasnda ald mehrinden
baka, daha nceki nikh yada nikhlar esnasnda ald mehr-i meccel-
lerinin de hesaba katlmas gerektiini dnyoruz. Bylece, dul kadn nikh-
landnda, en azndan iki mehir sahibi olmaktadr. Kyl ehirli farklla-
masnda ise, tabiatiyle iktisad durumun etkili olduu sylenebilir.
B. Nikh Vergisi
Nikhn mal ykn, kzn eyizi iin harcadklar hari tutularsa, tamamiyle
erkein stlendii sylenebilir. ncelikle, yukarda izah etmeye allan mehir,
bizzat evlenen kadna erkek tarafndan verilmektedir. Evlenecek olan erkek, bun-
dan baka, bulunduu yerin zelliine gre daha birtakm mecbur masraflar
yapmak zorundadr. Bu mealde ilk olarak, nikh akdinin gerekletii blgenin
vergisini toplayan kimseye (timar sahibi, muktaa sahibi, mltezim) verilen ve
gelin yada gerdek vergisi adyla anlan "Resm-i Arusne"den bahsedilmeli-
dir. Resm-i Arusne rf bir vergidir ve her vilayetink kanunnmesinde ayr ayr
tesbit edilmitir. Bu verginin miktar, evlenecek kadnn mslman, hristiyan,
bekr yada dul olmasna gre deiiklik arzetmektedir. Genellikle bekr
mslman kzdan 60 ake, dul mslman kadndan 30 ake, bekr zmm kzdan
30 ake, dul zimm kadndan 15 ake alnmakta idi. Arus resmi, Tanzimat'la bir-
likte kaldrlm ve bunun yerine nikhlardan sadece kadlar tarafndan
"izinname" adyla herkesten eit alnan bir cret kabul edilmitir (74). Ancak,
izinname parasnn Tanzimat'tan nce de alndn belirtmeliyiz. Ayrca, bu ik-
isinden baka mahalle ve ky imamlarna nikh akdi iin denen bir cret daha
bulunmaktadr. Demek ki, evlenecek damat aday, gerdek resmi, izinname akesi
ve nikh paras adyla tr vergi yada har deyecektir.
74. Mithat Sertolu, Osmanl Tarih Lat, stanbul 1986, dzeltilmi ve ilaveli ikinci
bask, s. 19.

5 Zilhicce 1242/1827 tarihinde Eylet-i Sivas Dvn'ndan kan bir buyruldu -
stanbul'dan gelen fermanda belirtilen hususlar dorultusunda kaleme aln-
mtr- yukarda bahsettiimiz nikh vergilerine belli bir dzen getirmeyi
amalamtr. Sivas kads, mfts, yn- vilyet, ve vch- memleket, erbb-
timar, ashb- mukataat ve mltezimn'e hitaben yazlan buyrulduda; hlen
geerli olan resm-i arusne, mslman bekr kz iin 20 para, mslman dul
kadn iin 10 para, zimm bekr kz iin 10 para, zmm dul kadn iin 5 paradr.
Hlen geerli olan izinname paras ise (resm-i akd-i nikh ma'a ktibiyye) 8
para 1 ake olarak belirlenmitir. Ky ve mahalle imamlar da, bekr, dul, zen-
gin yada fakir ayrm yapmakszn kydklar nikh bana nikh paras olarak 3
kuru alacaklardr. Ancak, bu vergiler timar sahipleri, mltezim ve zabitler ta-
rafndan tedricen artnlmak suretiyle zulm yaplm ve hatta, "ibadullahn yl
u evld criye misill" satlm ve nikh ve izdiva hususunda "fukar'y- raiy-
yet ciz ve l-ilac kalm"tr. Bu sebeple, nikh ve neslin devam ettirilmesi terk
olunacak dereceye gelmitir. Buyrulduda, bahis konusu hususlarn, ilgililere
"mndler nidsiyle" iln ve tenbih olunmas istenmekte ve uymayanlarn
iddetle cezalandrlaca belirtilmektedir (75).
Kanunnmelerden anlaldna gre, arus resminin, Osmanl hkimiyeti
ncesinde blgesel farkllklar arzettii, ancak Osmanl hakimiyetinin ulat
btn blgelerde hemen hemen ayn uygulamann gerekletirildii sy-
lenebilir (76).
Nikh vergisi yada nikh akdi esnasnda alnan muhtelif harlar incelerken
"balk" mevzuuna da deinmemiz gerekiyor. Gnmz Anadolusu'nda da
geerlili olan ve zaman zaman gndeme gelen balk konusunun mehir ile
kartrlmamas gerekmektedir. nk mehir, nikh bedeli ve bir bakma ekono-
mik gvence olarak bizzat kadna verilirken, balk, kzn babasna verilmektedir.
Fetvalarda geen kaytlar nikh mukabilinde kzn babasna verilen her eyin
rvet ve dolaysyla haram olduunu gstermektedir ki, balk da ayn ller
iinde deerlendirilebilir (77). Ayrca, Tokat, Niksar, Karaku ve Erbaa
75. Buyruldu kayd iin bk. Sivas S, 14/154; Evst- Rebilevvel 1192/1778 tarihli bir
kaytta, "Medine-i Arapkir'de vki ulem ve suleh ve eimme-i huteb ve uref ve
yn ve zbitn ve ahli-i vilyet'in topluca meclis-i er'e gelerek, dier vaatlerinin
yansra, "kaza-i mezkurda mtemekkin olan on bir hne zimmiyn taifesine"
bundan byle "kz virb aldklarnda yol nmiyle vesir rencide" ettirmeyecekle
rine dir sz vermiler ve Dergh- Ali mbairinin huzurunda, verdikleri bu
szlerini sicile kaydettirmilerdir, bk. Sivas S, 1/48.
76. Bu konumda bk. M. Ali nal, XVI. Yzylda Harput Sanca (1518-1566), Ankara
1989, s. 245, 147; Refet Yinan-Mesut Elibyk, Mara Tahrir Defteri (1563), I, An
kara 1988, s. 8; smet Mirolu, XVI. Yzylda Bayburt Sanca, stanbul 1975, s. 161,
168-169; Gyula Kaldy-Nagy, Kanuni Devri Budin Tahrir Defteri (1546-1562), Ankara
1971, s. 2; Hadiye Tuncer, Osmanl mparatorluu Arazi Kanunlar 952/'1546, Anka
ra 1963, s. 9, 30; H.T. Cinliolu, a.g.e., IV, s. 32.
77. Misl; "Zeyd, Amr'n kz Hind'i tezvic murd itdikde Amr, bana nefsim iin u ka
dar ake vermeyince nikh itdirmem dimekle Zeyd, Amr'a ol kadar ake virb
Hind'i tezvic eylese Zeyd, mebl- mezbru Amr'dan almaa kadir olur mu? El-
cevab: Allah u a'lem olur. Ketebe el-fakir Es-Seyyid Numan, mfti-i Sivas" R.

niblerine gnderilen 7 evval 1249/1834 tarihli buyrulduda, kylerde kz ta-
rafna 800-1500 kuru verilmedike nikh yaplmamasnn det haline geldii ve
bu yzden mal durumu zayf olanlarn uzun sre evlenemedikleri anlatlmakta
ve bu hali nlemek iin balk parasnn 250-150-100 kuru olmak zere dere-
ceye ayrlmas ve bunlardan fazla talepte bulunulmamas istenilmektedir (78).
yle anlalyor ki, bir yandan normalde evlenecek kza nikh bedeli olarak ve-
rilmesi gereken mehirin, kzn ailesine verilen balk haline dnmesi ve bir
yandan da bu isteklerin, devletin son dnemle: inde meydana gelen ekonomik
kntye paralel olarak iyice arlamas, halk arasnda byk honutsuzluklarn
kmasna sebep olmu ve devlet, duruma mdahale etmek mecburiyetinde
kalmtr. Ancak, zellikle balk hadisesinin yaygnlaarak devam ettii g-
rlmtr ki, bu bakmdan gnderilen emirlerin ve uygulanmas istenen d-
zenlemelerin fazla gerekleme ansna sahip olamadklar sylenebilir.
III. Boanma
Boanma, netice itibariyle aile messesesinin dalmasna sebep olan ve an-
cak zarur hallerde (zina, iddetli geimsizlik vb. gibi) msade edilmekle bera-
ber ho karlanmayan bir hadisedir. Uygulamada boanmalarn, talak, muhalaa
ve fesih eklinde gerekletii grlmektedir.
1. Boanma Sebepleri
A. iddetli Geimsizlik
Sicillere kaydedilmi olan baanma kaytlarndan hareketle boanma sebep-
lerinden balcasnn iddetli geimsizlik oluduu rahatlkla sylenebilir. Bu tr
boanmalarda dikkatimizi eken en nemli hususlardan birisi de, genellikle
kadnlarn bu sebeple boanmay arzu etmi olmalardr. Kar-koca arasndaki
iddetli geimsizlik, "hsn-i zindegne" yada "hsn-i muae-ref'in bulunmamas
cmleleriyle ifade edilmektedir (79). Ancak, geimsiz-lik sebeplerini vesikalar-
Baemez'den alnan 287 nu. fetva; Benzer bir fetva iin bk. Ali Efendi, a.g.e., s.
69. Ayrca bk. H. Ongan, Ankara'nn ki Numaral er'iyye Sicili, s. 24, ves. nu. 308;
s. 88, ves. nu. 1127. Bir baka kaytta, Ahmed bin aban, kz mmye.it 6000
Ake mehr-i mecceli, l damad Abdlkadir'in kk kardei Abdurrah-
man'dan talep ve dava etmektedir, bk. a.g.e., s. 98, ves. nu. 1285; iki kayt arasnda
bir aylk bir zaman fark bulunmaktadr.
78. H.T. Cinliolu, a.g.e., III, s. 171; IV, 15.
79. Misl; Sivas'n emsifira Mahallesi'nden Aye binti Halil ile kocas Seyyid Meh-
med bin Seyyid Ebubekir'in boanma sebepleri, aralarnda "hsn-i zindegne"
bulunmamasdr, bk. Sivas S, 2/42; Konya'nn Muhtar Mahallesi'nden Emine binti
Hasan ile kocas Sleyman bin Ahmed'in ayrlma sebebi yine ayn cmle ile ifade
edilmitir, bk. TDAV, a.g.e., s. 280'den naklen Konya S, D17/60; Ayn

dan tesbit etmemiz pek mmkn olmamaktadr. Erkein kars zerine bir baka
kadnla daha evlenmesi ve kadnn kocas tarafndan dlmesi hadiseleri ise
geimsizliin sebebinden ok sonular mahiyetinde gzkmektedir. Mesel;
Kayseri'ye bal Gesi karyesinden Badat bt. Abdullah, kocas Hzr Bli b. Ha-
san'n, kendisi zerine bir kz alp, nikh eylediini bildirerek, "ben zerime
nikh oldu deilm, beni boasn..." diyerek ikyette bulunduunu, bunun
zerine kocasnn, "acizlik getrrse talkn satun alsn..." dediini ve Badat Ha-
tun'un, "bir ileen ve bir sini ve karye-i mezbrede nsf- ba" kocasna vere-
rek, vefat yada boanma halinde kendisine verilmesi gereken mehr-i mecce-
lesini almaktan da tamamen vazgeerek boanmaya raz olduunu gryoruz
(80).
Kadnn, kocas tarafndan taciz edilmesi yada bilfiil dlmesi durumunda,
kadnn, hemen mahkemeye mracaat ederek boanma talebinde bulunduu
dnlmemelidir. Bu gibi hallerde, ncelikle mahalle yada ky ileri gelenleri-
nin, ailenin devamn salamak bakmndan araya girip, kar-kocay bar-
trmalar hadiselerine gnmzde de tesadf edilmektedir. Mahkemeye intikal
eden durumlarda da kad'nn, hemen boanma hkm vermedii ve kocaya, bir
daha karsn dgmemesi yolunda tenbihatta bulunduu anlalmaktadr (81).
Tenbih ve kefil gstermeye mecbur etme yntemiyle kadn, kocasndan gele-
bilecek eziyetlere kar bir bakma hukuken korumaya alnm gibidir.Bu ekilde,
mmkn olduunca ailenin devam hedef alnmaktadr. Buna ramen huzursuz-
luk bitmiyorsa, genellikle kadnn arzusuyla ve kadnn bedel demesi artyla
boanma gereklemektedir.
B. Ahlki Sebepler
slm hukukuna gre, en geerli boanma sebebi, kadnn zina thmetiyle
sulanmasdr. Zina haricindeki boanma sebepleri, genellikle irkin grl-
mtr.
Kadna yaplan zina thmeti, kesin bir boanma sebebi olmakla beraber, si-
cillere kaydedilmi boanma sebepleri arasnda ok az yer tutmaktadr. Cemiyet
hayatndaki sk ve tabii kontrol mekanizmas, boanmann asl sebebi olan zina
yada fuhu hadisesini nemli lde engellemi olmaldr. Ayn ekilde, zinann
ekilde, Tokat'n Soukpnar Mahallesi'nden erife binti Es-Seyyid Salih, kocas
Es-Seyyid Zeynelbidin bin Mehmed'ten, aralarnda "adem-i hsn-i zin-
degne"den dolay ayrlmtr, bk. R. zdemir. .g.m., s. 116'dan naklen, Tokat S,
3/157; stanbul'un Beikta Kasabas'na bal Abbas Aa Mahallesi'nden Havva
binti Abdullah, kocas Girid Mehmed bin Ali'den, aralarnda "hsn-i muaeret"
olmadndan dolay ayrlmtr, bk. TDAV, a.g.e., s. 278'den naklen, Beikta S 23-
127/55.
80. TDAV, a.g.e., s. 282'den naklen Kayseri S, 4/(132) nu. hkm.
81. Misller iin bk. Sivas S, 1198-1199 H. tarihli defter, s. 1; 2/2; TDAV, a.g.e., s.
288den naklen, Beikta S, 23-1/3.

hukuken sabit olmas iin, bizzat bu fiili gren drt ahidin bulunmas zarureti
de, bu bakmdan nemlidir. Ancak, drt ahidin ehadetleri ile sabit olmasa da,
zina isnd edilen bir kadnn, ailesi iinde huzurlu bir yaam srdremeyecei
ve netici itibariyle boanmann gerekleecei, sylenebilir.
Zina isnad, genellikle mahalle halknn ikayetleri ile sabit olmaktadr.
Mesel; Ankara'nn Debbn mahallesinden baz kiiler, meclis-i er'e giderek,
Yasemin bt. Mehmed hakknda, "... mezbre Yasemin yaramazdr ve fahiedir,
birgn bizim mahallemize bunun ucundan kan olur, mahalleden reddolun-
masn murd iderz, gice gndz nmahrem gelb gider..." diyerek ikyette bu-
lunmulardr. Yasemin bt. Mehmed'in, kocas Haydar'dan daha evvel boan-
d (muhlaa olduklar) grlyor ki, boanma sebebinin, Yasemin'e yaplan
fahielik isnad olduu aka anlalmaktadr (82).
J. Thevenot, "... eer bir adam karsn haksz yere boarsa ona dulluk gelirini
vermek zorundadr, fakat onu boamak iin hakl bir sebebi varsa, bu paray
demek zorunda deildir" (83) demektedir. Zina, erkek bakmndan hakl bir
boanma sebebidir. O zaman, byle durumlarda mehrin iade edilip edilmedii
sorusu gndeme gelmektedir. Eer erkek kansn zina ile itham edip, bunu drt
ahit ile ispat edemezse, bu sebeple boanmann gereklemesi ve kadnn zina
cezasndan kurtulabilmesi iin kar-kocann karlkl olarak drder kere kendi-
lerinin hakl olduuna dir yemin etmeleri, beincide eer yalan sylyorlarsa
"Allah'n lanetine uramay" istemeleri gerekmektedir. Kocann iddia ve ka-
rsnn inkr etmeleri zerine, kad huzurunda yaplan bu yeminlemeye "lin"
veya "ml'ane" denilmektedir. Bu ekildeki boanma, ayrc bir boanmadr.
Ayrc boanma yani bin talk'n neticesinde ise, mehrin iadesi ve iddet nafa-
kasnn verilmesi gerekmektedir. Eer kadnn zina yapt sabit olursa, mehr-i
meccelin denmedii gibi nikh annda verilmi olan mehr-i muaccelin de
kadndan geri alnd anlalyor (84).
82. H. Ongan, Ankara'nn ki Numaral er'iyye Sicili, s. 16, ves. nu. 187-188; Yine An
kara'da geen bir hadisede, mahalle halknn fahielik iddiasnda bulunduu
Kamer'i, kocas Hseyin'in bin talk ile boad ve Kamer'in nceleri de
fahielik yaptna dir baz kimselerin ahitlikleri bulunmaktadr, bk. H. Ongan,
Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 53, ves. nu. 267, 269, 270.
83. a.g.e., s. 136.
84. Hasan Yksel'in zel arivinden alnan bir fetva bu hususa aklk getirmektedir:
"Zeyd'in zevcesi Hind'in bekretinin izle olduu mevsuka ve mu'temede olan
kbile-i (Ebe kadn) mslimenin muayenesiyle malm olub Hind'in zniye ve
fahie olduu zahir oldukda Zeyd Hind'i tatlk eylese Hind Zeyd'den mehr-i
msemm ve nafakasn almaa kadire olur mu? El-cevab: Olmaz. Bu sretde
Zeyd mehr-i muaccel nmyla Hind'e bir mikdar ake vesir eya virb kable'd-
dhl tatlk eylese Zeyd Hinciden ol ake ve eyalar tamamen (ahza) kadir olur
mu? El-cevab: Olur. Ketebehu ol-l'.kir el-Hac Osman el-Mfti-i Sungurlu".

C. Kayplk
Kocann uzun sre ortadan kaybolduu hallerde, ne kadar beklenildikten
sonra nikhn fesh olunup, kadnn bir bakasyla nikhlanabilecei konusunda
muhtelif grler bulunmaktadr. Ayn ekilde, bu konuya bal olmak zere, kay-
bolan ilk kocann ortaya kmas halinde evvelki ve sonraki nikhlardan han-
gisinin muteber tutulaca da nemlidir. Duruma gre "mefkd" ve "gib" ola-
rak isimlendirilen kayp kocann nikhnn feshi ve mirasnn paylalmas iin
beklenilmesi gereken sre hususunda genellikle drt yl yada emsallerinin
hayat kadar bir zaman dilimizin belirlendii grlmekte, bazan da bu srenin
tesbiti devletin ve dolaysyla hkimin takdirine braklmaktadr.
Ebussuud Efendi tarafndan verilen bir fetvadan anlaldna gre, kocas
kaybolan bir kadn nafakasz kaldnda, afi kadsna nikhn fesh ettirip, baka
birisiyle evlendikten sonra, eski kocas ortaya karsa, ikinci nikh muteber tutul-
maktadr. Ancak, ayn fetvada, "teeff" yani afi Mezhebi'ne gre nikhn feshi
hususunun Anadolu'da (Diyr- Rm'da) geersiz olacana dair "men'-i
sultan" vki olduu, belirtilmektedir (85). Demek ki, devletin deiik blge-
lerinde, farkl hkmler uygulanmtr. Fetev'y- Ali Efendide bulunan birka
fetvada ise, baka bir memlekette ld ayi olan kocann, bakasyla evlenen
karsnn nikhn fesh ettirip, tekrar nikahlayabilecei, kaytldr (86). Devletin
son yllarnda (23 Rebilhir 1334) Fetvhne-i Al te'lif heyeti tarafndan, Han-
bel mezhebine uyularak, kayp kocadan nafaka tahsilinin mmkn olmad hal-
lerde, zevcenin talebiyle kad'nn nikh fesh edebilecei hkm getirilmitir
(87). XVI. asrda XVII. asrn ikinci yarsnda ve XX. asrn balarnda verilen bu
fetvalardan da anlalaca zere, uygulamalar aman, mekn ve ihtiyalara bi-
naen deiiklikler arzetmitir. Ancak, uygulamay yanstan baz vesikalardan har-
eketle, byle durumlarda umumiyetle onbe yllk bir bekleme sresinin tesbit
edildii sylenebilir (88).
2. Boanma eitleri
Hukuk bakmdan boanma yetkisi esas itibariyle erkee verilmi olmakla be-
raber, kadnn da bu hususta baz haklar bulunmaktadr. Bunlarn dnda,
hkimin (kad, nib) de nikh fesh etme yetkisi vardr. Hkimin nikh fesh et-
mesi, genellikle taraflardan yada ilgili baka birinin mracaat zerine gerekle-
mektedir.
85. Fetva iin bk. M.E. Dzda, a.g.e, s. 44, 79. mesele.
86. Bir misl iin bk. a.g.e., s. 109
87. Bk. .N. Bilmen, a.g.e., II, s. 471.
88. H. Ongan, Ankara'nn ki Numaral er'iyye Sicili, s. 57, ves. nu. 722. Kayp kimse
nin miras iin bk. R. Baemez'den alnan 35 nu. Hccet.

A. Erkein Boamas: Talk
Evlilik akdini erkek sona erdirmek isterse, ya "ric' talk" yada "bin talk"
ile karsn boamaktadr. Ancak, her iki durumda da slam hkmlere uyularak
boanma gerekletirilmelidir ki, bu bakmdan da talk "snn" ve "bid'" diye
iki ksma ayrlmaktadr (Bu konularn teorik ksm "slm Aile Hukuku" balkl
almada ele alnd iin burada tatbikatla ilgili baz misllere yer verilecek-
tir).
Boanmann gereklemesi iin bir takm artlarn olumas gerekmektedir.
Mesel; belirli bir arta bal olarak yaplan boamalarda, sz konusu art mey-
dana gelse bile, eer kadn bu durumu aklamazsa, boanma gerek-
lememektedir (89). Ayrca, baz szler boanmay gerektirse bile, asl olan ni-
yettir ve bilhassa fkeli durumda iken sylenen bu tr szler, erkek, niyetinin
boanma olmadn sylediinde, tatbikatta boanmaya sebep olmamaktadr
(90). Ancak, bazan niyetten ok, ekle itibar olunduu grlmektedir. Yine fkeli
iken ve boanmay gerektiren szlerin sylendii durumlarda, ekil itibariyle
sylenen sz yerine getirilmekte ve bylece nikn devam hle-i eriyye
mmkn klnmaktadr. Tokat'ta verilen bir fetva, bu durumun gzel bir mislini
tekil ediyor: "Bu gn zevcem Hind'i bu evin iine koyarsam benden talk
bo olsun deyu yemin iden Zeyd, saatiyle marnileyh olan mezbur evden
karub, baka havlusu ve kapusu olan ahar evine nakl ve ikamet itdikde, yemi-
nine br olmu olur mu? El-cevab: Allah u a'lem olur. Ketebehu el-fakir Yusuf, el-
Mfti-i Tokat, af anhu" (91). Grld gibi, kaps ve avlusu ayn olan baka bir
evde hanmn ikamet ettirmek suretiyle erkek, yemininin gereini yerine getirmi
kabul edilmektedir. Ayn ekilde, yer ve zamanla tahdit edilen yeminlerde de,
yeminin gerei eklen yerine getirilerek, boanma engellenmektedir ki, bu gibi
durumlarda da, fke annda szlerden duyulan pimanln etkili olduu
anlalyor. Ali Baba Zaviyesi mensuplarndan ve Ali Baba evladndan smail'in
istei zerine dzenlenen bir fetva da, bahsi geen konu iin gzel bir mi-
sldir: "Zeyd, zevcesi Hind'e, bu gn seni menzilimden ihra itmezsem talk
bo ol didikden sonra Zeyd, Hind'i ol gn ol menzilden ihra eylese Zeyd,
mcerred byle dimekle Hind bo olur mu? Beyn buyrula. El-cevab: Allah u
a'lem olmaz. Ketebehu el-fakir Mehmed ufiye anhu" (92).
Misl olarak verdiimiz fetvalardan aka anlalyor ki, fke annda boama
niyetiyle sylenen sylerin yaptrm gc, szn zahirdeki mnas yerine getirilmek
89. Misl; "Zeyd, zevcesi Hind'e, rb-i hamr idersem irdetin elinde olsun dedikden
sonra Zeyd, rb-i hamr idb, Hind vkfe olduu meclisde skt idb, nefsini
tatlk itmese Zeyd, mcerred byle dimekle Hind er'an bo olur mu? El-cevab:
Olmaz", bk. Ali Efendi,'a.g.e., s. 83.
90. Mesel; "Zeyd, zevcesi Hind'e gazablanub, "sen benim iimi ve gcm
grmeyince sen benim anam bacm ola" deyb, asla niyeti dah olmamas, Hind
Zeyd'den bo u biizhr olur mu? El-cevab: Allah u a'lem olmaz. Bu sretde Zeyd
mcerred byle dimekle Zeyd'e nesne lzm olur mu? El-cevab: Allah u a'lem ol-
maz"., bk. Sivas S, 2/2.
91. R. Baemez'den alnan 204 nu. fetva.
92. R. Baemez'den alnan 112 nu. fetva.

suretiyle, tesirsiz hale getirilmektedir. Fakat, byle durumlarda erkek ve kadnn,
nikhn devam konusunda istekli olduklar anlalmaktadr. Eer kadn, boanma
taraftar ise, kocasnn syledii sz sebebiyle mahkemeye mracaat ederek
boanma talebinde bulunmaktadr. Mesel; Sivas'n Gkmedrese Mahallesi'nden
Fatma bt. Mehmed, kocas Sleyman b. Sk Mehmed Be'i dava ederek, kocasnn
"esn'- gazabnda den dokuza dein benden bo ol deyu" kendisine talak ver-
diini sylemi ve durumun kocasndan sorularak boanmalarnn salanmasn is-
temitir. Kocas ise, "benden bo olsun ric' olarak yemin itdim, lkin talaka yemin
itmedim" diyerek, talak inkr etmitir. Bunun zerine, ad geen Fatma iddiasn is-
pata davet edilmi, ancak, ispat edemeyince, "bi't-taleb merkum Sleyman'a viril-
dikden sonra, Sleyman'n yedinde olan iki kt'a fetva'y- erifeler mcebince, ehli
mezbre Fatma'y, bilfiil rc' ile zabtna er'an tenbih' olunmutur (93). Yani, ko-
cann, ric' talakla boadm, szne itibar olunmas ve bu konu ile ilgili iki fetvay
kad'ya ibraz etmesi zerine kadn kocasna teslim olunmutur.
Yine, "ehre gitmez isem avretim talk bo olsun" diyen fakat gitmeyen Yunus
hakknda, kars Fatma'nn, kendisinin bo olduu iddias ile mahkemeye mracaat
etmesi zerine Yunus'un, gn belirlemedii iin boanma olmayacan sylemesi
ve boamadna yemin etmesi (94) de, benzer bir durumun ifadesidir. Konuyla il-
gili olmak zere bir de u fetvaya bakalm: "Klhancolu Seyyid Ahmed'in zevce-i
mutalkas(m) nikh ile ahz eyleyen Abdullah'n fetvas kayddr: Zeyd, anas Hind
ile bir arada sakinler iken Zeyd, Hind senin ile bir arada duramam eer durursam
avretim talk bo olsun didikden sonra Zeyd, baz levazmn ve zevcesini ayrub,
gayr-i mahalde sakin iken Zeyd, zevcesini Hind ile bir arada durdurursa, art-
mezbra binen zevcesi talk bo olur mu? Olur" (95). Burada, fetvay ikinci koca
yani Abdullah'n almas ve bu ekilde evvelki kocadan boanmann hukuken
gerekletiini ispata almas, ilk kocann boanmaya itiraz ile ilgili olabilir.
Ayrca ilk kocann, nce yemininin gereini yerine getirdikten sonra, yeniden eski
duruma dnmesi, herhangi bir tevile ihtiya duyulmadan boanma sebebi
saylmtr ki, bu durum, boanmay kadnn istedii izlenimini vermektedir.
Ayrc boanmaya (bin talk) karar verildiinde eler, ya bizzat yada vekil-
leri vastasyla mahkemeye mracaat ederek bu kararlarn kad'ya bildirmekte
ve kad'nn huzurunda mehir ve iddet nafakas ileri halledilerek karlkl olarak
ibrlalmaktadr (96). Ancak, bazan boanm kadnn, ayrld ei aleyhine
mehir, iddet nafakas ve menet-i skn (hne halknn geim masraflar) davas
at grlmektedir ki, bu tr gelimeler, boanmalarn her zaman kad huzu-
93. Gurre-i evval 1205/1791 tarihli kayt iin bk. Sivas S, 3/244.
94. H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 49, ves. nu. 217; benzer bir ha
dise iin bk. a.g.e., s. 50, ves. nu. 232.
95. Bk. Sivas S, 3/32.
96. Tilsevet Karyesi'nden Cumaolu eyh Ali, nce, karsn boamas iin olu eyh
Ali'ye vekl olduunu iki ahitle ispat etmi ve sonra gelini Aye binti Mu-
hammed'i "talk- selse" ile olu adna boamtr, bk. TDAV, a.g.e., s. 290-
291'den naklen, Gaziantep B, 1/205, 757-758 nu. hkmler. Benzer vesikalar iin
bk. a.g.e., s. 288-289'dan naklen Harput S, 181/27, 3 nu. hkm, s. 285-286'dan
naklen, Beikta S, 23-127/104; H. Ongan, Ankara'nn ki Numaral er'iyye Sicili,
s. 48, ves. nu. 643-644.

runda ve karlkl ibrlaarak yaplmadnn ifadesi olsa gerektir. Mesel; Be-
ikta kasabas, Ayas Paa mahallesinden Fatma bt. Hasan, ayrld ei Sipahi
Muhammed b. Ahmed'i dava ederek, kocasnn kendisini on ay nce "binen
tatlk" ettiini sylemi ve mehr-i meccel, nafaka-i iddet ve menet-i skn iin
takdir olunan 1040 akeyi talep etmitir. Muhammed'in sz konusu paray
demesi zerine, ibrlama boanmadan on ay sonra gerekleebilmitir (97).
B. Kadnn Boanma stei: Muhlaa
slm hukukunda evlilii sona erdirme yetkisi esas itibariyle kocaya verilmi
olmakla beraber, kadn isterse, nikh akdi esnasnda boanma selahiyetinin ken-
disine ait olduuna dair bir kayt koydurabilir. Ayrca, evlilik hayatn devam et-
tiremeyeceine kanaat getiren kadn, belli bir bedel karlnda kocasndan
boanma talebinde bulunabilmektedir. Bu ekilde, kocasyla geinemeyen ve ko-
cas kendisinden boanmak istemeyen kadn, evlilik bandan kurtulabilmekte-
dir. Kadna boanma imkn salayan, bilhassa bu ikinci yolun ok miktarda kul-
lanldna ahit oluyoruz.
Vesikalara baklrsa, bu tr boanma isteklerinin yegne sebebi iddetli
geimsizliktir. Evlilik hayatnn devamn kendi asndan mmkn grmeyen
bir kadn, mahkemeye gelerek, mesel; "... beynimizde hsn-i zindegnemiz ol-
mad ecilden seblimi tahliye murdmdr..." diyerek boanma talebinde bu-
lunmaktadr. Neticede, boanmann gereklemesi mukabilinde kadn, genellikle
mehr-i meccelinden feragat etmekte ve kocasndan iddet nafakas ile menet-i
skn talebinde bulunmayacana dair beyanda bulunmaktadr. Kad'nn ve
ahitlerin huzurunda gerekleen bu tr boanmaya "muhla'a-i sahiha-i
er'iye" denilmektedir. Kadnn, boanma karl olarak dedii bedele ise
"hul' bedeli" ad verilmektedir. Bazen mehir, iddet nafakas ve menet-i skn
kadnn zerine olduu halde dah erkein boanmaya raz olmad ve kadnn
ayrca hul' bedeli dedii grlmektedir. Mesel; Nefise adnda bir kadn, ko-
cas Musa'nn kendisini hul' yoluyla boadn iddia ediyor ve Musa'nn bunu
inkr etmesi zerine iki ahitle ispat ediyor. Bunun zerine Nefise, mehir ve id-
det nafakasndan vazgeiyor ve 150 Haleb ake de hul' bedeli verdikten sonra,
Musa kendisini " talk" ile. bouyor (98). Bazan da, belirli bir bedel
karlnda boanma gerekletii halde bir takm mal isteklerin ve davalarn
meydana geldii grlmektedir. Kara Yenieri diye anlan Mehmed Beya'in,
"eyadan hi bir nesne gtrmemek zere kars Aye'yi boad halde, hlen
97. TDAV, a.g.e., s. 286-287'den naklen, Beikta S, 23-127/98; Kocasnn talak ile
kendisini boadn syleyen bir kadnn, mehir ve iddet nafakas bedelinden is
tihkak davas iin bk. H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 99, ves.
nu. 892.
98. TDAV, a.g.e., s. 283'ten naklen, Gaziantep S, 1/182, 255 nu hkm; Ayrca, benzer
hul' bedeli demeleri iin bk. H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s.
98-99, ves. nu. 879-881, s. 43, ves. nu. 151, s. 50, ves. nu. 229.

bir hayli eya gtrdn iddia ederek Aye'nin babas Edhem'i dava etmesi
(99) ve mm bt. Musa'nn, "boand kocasndan bir vukyye iplik, bir kaftan
ve ayrca mehr-i meccel talep ettiinde, kar tarafn boanma srasnda sulh
ve ibra olunduunu iddia" etmeleri (100) bu tr gelimelere misl olarak
gsterilebilir. Yine, Tokat'n Kiras mahallesinden erife bt. brahim'in, mah-
kemeye gelip, kocas aleyhine dava aarak; "mufarakat" istediklerini, kocas Ah-
med b. Ahmed'in boanmay kabul ettiini ve bunun zerine Ahmed'in, kendi-
sini "muhla'-i sahih-i er'iyye ile hal'" ettiini, kendisinin de bu hal'i kabul
ettiini sylemesi ve kocasnn zimmetinde olduunu iddia ettii 100 kuru
mehr-i meccel ile bir dek, bir yorgan vb. alacaklarn talep etmesi de benzer
gelimelerin ifadesidir (101).
Antep'in arkiyn mahallesi'nde oturan mmhan bt. Halil'in dvasnda
ise, muhlaann kerhen yapld anlalmaktadr. mmhan, boand kocas
Osman b. Ali hakknda mahkemede beyanda bulunarak, iki ay nce kocasnn
zimmetinde bulunan 50 kuru mehr-i meccel ve iddet nafakas kendi zerine
olmak artyla kendi rzasyla boanmay kabul ettiini sylemi, ancak, "ol
hnde bana kerh eyledi" diyerek, kocas aleyhinde davac olmutur. Neticede,
araya girenlerin yardmyla sulh yaplm ve sulh bedeli olarak Osman,
mmhan'a 15 kuru vermitir (102). Vesikadan anlaldna gre kadn,
boanmay istemekle ve belirli bir bedel demeye raz olmakla beraber, bo-
anmaya karlk olarak dedii bedelin ar olduuna inanmakta ve bu
bedeli istemeden demek zorunda kaldn ifade etmektedir.
Boanmann erkek tarafndan istenmedii durumlarda, kadnn nemli bir
mal yk altna girdii anlalyor. Zaten, erkein, boanmaya yanamayp kadn
muhlaaya zorlamasnn balca sebebinin, bir takm mal yklerden kurtulmak
amacn tadn da sylemeliyiz. Eer erkek, boanmay kabul edip karsna
talk verse idi, onun mehr-i meccelini, iddet nafakasn ve dier geimle
alkal masraflarn demek zorunda kalacakt. Bu bakmdan, hal' yoluyla
boanma hadiselerinde, bir takm mal hesaplarn etkili olduunu dnyoruz.
3. Boanmann Sonular
Hukuk bakmdan cevaz verilmekle beraber ho grlmeyen boanmann er-
kek, kadnve ocuk yada ocuklar asndan birtakm sonular dourduu malum-
dur. Gerekleen boanmann eidine gre farkllklar gsteren bu sonular;
mehr-i meccel, iddet nafakas ve menet-i sknnn verilmesi yada feragati, id-
det tesbiti ile ocuun durumu ve nafakas balklar altnda incelenecektir.
ddet mddeti, bilhassa kadnn baka birisi ile nikhlanabilmesi iin
nemlidir. Bu bakmdan, sicillerde bu konuyla alkal bol miktarda kayt bulun-
99. H. Ongan, Ankara'nn iki Numaral er'iyye Sicili, s. 35, ves. nu. 449.
100. H. Ongan, Ankara'nn iki Numaral er'iyye Sicili, s. 127, ves. nu. 1680.
101. R. zdemir, a.g.m., s. 115'ten naklen, Tokat S, 3/165.
102. Galip Eken, a.g.e., s. 203'ten naklen, Gaziantep S, 113/71, bel. nu. 98.

maktadr. ddet mddeti hakknda ncelikle boanan kadn ve erkek ile mahalle
sakinlerinden bilgi alnd yada bizzat onlarn ihbar etmek suretiyle bilgi ver-
dikleri grlmektedir. Mesel; Tokat'n Bazarck mahallesinden Ahmed'in, kars
Emine'yi drtbuuk ay nce boadn, ayn mahalleden Krt Hasan olu
brahim ve Hseyin olu Mustafa, mahkemeye haber vermilerdir (103). An-
tep'li Ahmed'in, mahkemeye gelerek, " ay miktar vardr ki, zevcem Devlet'i
talk- selse ile boadm" demesi (104) ve Ankara'dan Fatma bt. lyas adndaki
kadnn, "Mehmed nm zevcinden boanal seksen gnden ziydedir, defa
hayz grb yine thir oldum deyu yemn-i billh" etmesi de (105), bu konuyla
alakaldr. Kayseri'den Gkbay bt. Hasan'n, Yr Ahmed ile nikahlanmak iste-
diinde, Gkbay'n, boanal drt ay olduuna ve hayz grdne, Seyd b.
Ali ile Halil b. Hzr'n ahitlik etmeleri de, uygulamada iddet mddetine veri-
len nemi gstermektedir (106). Ancak, imdi vereceimiz misalde, kadnn
rzas hilfna iddet mddeti bitmeden bir bakasyla nikhlanmaya zor-
landn gryoruz ki, kanaatimizce bu istisna bir durumdur. skdar'a bal
Mahalle-i Cedide'de Subalk yapan Ali avu b. Abdullah, ayn mahallede otu-
ran Ahmed Efendi Camii imam ile Abdlcevad b. Mer adl Arabi ve Rbia bt.
Cafer'i mahkemeye getirip, Abdlcevvad'n Rbia ile nikhsz yaadn iddia
eder. Abdlcevad ise, bahis konusu cami imam Hasan Efendi'nin, Rbia'y ken-
disine nikahladn syler. Ancak, durum Rbia'dan sorulduunda, vesikann
yazld tarihten otuz gn nce Habbz Osman'dan boandn ve iddet bekle-
diini, bu esnada imam Hasan Efendi'nin, kendisini Abdlcevad ile nikhla-mak
istediini, kendisinin ise, feryd fign ederek "benim mddet-i iddetim dol-
mad, beni nice nikh eylersiniz" dediini ve fakat szn dinlemeyip nikh
kydklarn syler. mam Hasan Efendi ise, nikh annda Rbia'nn "iddetim
tamam oldu" dediini, boanma ve iddet mddetinin bitmemesi ile alakal bil-
gisinin bulunmadn syler (107). fadelerdeki karklklara ramen bu vesika,
iddet mddetinin nemini ve bu konuda baz karklklarn olabileceini
gstermektedir.
ddet nafakasnn miktarn anlamak bakmndan, birka misllem konuya
aklk getirmek istiyoruz. Harput'a bal Piran karyesinden Hamza b. Haydar,
"talk- selse" ile boad kars Sultan bt. Zeynel'e, ayda bir kuru iddet nafa-
kas vermeyi, mahkemede taahht etmitir (108). Tilsevet karyesinden eyh
Ali'nin, boad zevcesi Aye bt. Muhammed'e, ocuunu douruncaya (hamlini
vaz' edinceye) kadar gnlk bir para vermesi, mahkemede kararlatrlmtr
(109). stanbul'un el-Hac Muhyiddin Mahallesi'nden Feturye bt. Toma, boan-
d kocas Kumyanoz veled Kosta aleyhine dava aarak, kocasnn, kendisini
103. Sivas S, 2/244.
104. TDAV, a.g.e., s. 288'den naklen Gaziantep S, 1/13, 44 nu. hkm.
105. H. Ongan, Ankara'nn ki Numaral er'iyye Sicili, s. 88, ves. nu. 1125; Yine Anka
ra'dan Kemal olu Mustafa'nn, kars Kamer'i boayal 3 ay 10 gn olduunu iti
raf ettiini, gryoruz, bk. a.g.e., s. 105, ves. nu. 1385.
106. TDAV, a.g.e., s. 274-275'ten naklen Kayseri S, 1/(260) nu. hkm.
107. TDAV, a.g.e., s. 273-274'ten naklen, skdar S, 6-136/7.
108. TDAV, a.g.e., s. 288-289'dan naklen Harput S, 181/27, 3 nu. hkm.
109. TDAV, a.g.e., s. 290-291 'den naklen Gaziantep S, 1/205, ves. nu. 757-760.

yedi ay nce boadn bildirmi ve o srada, mahkemede kendisinin iddet na-
fakas ve olu Yenaki'nin nafakas iin takdir edilen 10'ar akeden toplam 750
akeyi aldn ancak baz eya ve bir criye satn almak iin kocasna verdii
4000 akeyi kocasndan alamadn iddia etmitir. Kocasna sorulduunda,
inkr etmi ve neticede araya sulhlerin girmesiyle sulh yaplmtr (110).
Misl olmak zere son olarak verdiimizi bu vesikadan da aka anlalyor ki,
Osmanl teb'aas gayri mslimler arasnda da, iddet bekleme ve iddet nafakas
deme detleri geerli olabilmekteydi.
Boanma hadisesinin, netice itibariyle en ok ocuk zerinde olumsuz etkiler
brakt malumdur. er' mahkeme sicillerinde rastladmz baz kaytlar,
boanma annda, ocuun kimin yannda kalaca ve nafakasnn kimin ta-
rafndan karlanacann belirlendiini gsteriyor. Mesel; Tamam adnda bir
kadnn, hkmle kendisine verilen ocuunu, boand kocasndan istediinde;
kocas Mustafa'nn, ocuun bir gn nce yannda olduunu, fakat sonra kap
gittiini ve hlen nerede olduunu bilmediini sylemesi (111) ve Kamer bt.
Murad'n, mehir ve iddet nafakas talebinde bulunmamak ve kk olu Os-
man' yannda alkoymak artyla gerekleen boanmadan sonra kocas Meh
:
med b. Pr Veli'nin, Osman' Kamer'in yanna almadn iddia ve ispat etmesi
(112) gibi hadiseler, gnmzde olduu gibi gemim dnemlerde de ocuk
probleminin boanma hadiselerinde nemli yer tuttuunu gstermektedir. Vesi-
kada ad geen kk Osman'a, bir takm dava ve nizalardan sonra, gnlk 3
ake nafaka takdir edildiini gryoruz. Yine, Selime bt. Ahmed ile Mehmed'in
vekil olduu Mustafa'nn boanmalarnda, Selime'nin, "kk Fati'yi yl
yannda alkoyacan, nafaka ve sir herhangi bir talepte bulunmayacan"
sylemesi ve kocasnn vekilinin bu art kabul etmesi de benzer bir gelimenin
ifadesidir (113).
IV. Netice
Bu ksa aratrmann neticeleri u ekilde zetlenebilir:
1. Hukuk balaycl olmayan ve "nikhn mukaddimesi" saylan ni-
anlanma merasimi, yeni bir ailenin teekkl ettirilecei dncesinin etrafa
duyurulmas amacn tamaktadr. Nianlanma dnemi, gelin ve damat adaylar
ile bunlarn ailelerinin birbirlerini tanmalar ve hediyelemek suretiyle ya-
knlamalar bakmndan nemlidir. Ayn ekilde, nikha mni bir halin var
olup olmadnn anlalmas asndan da, nianlanma ve belli bir sre nianl
durmann byk nemi vardr. Nianlanma merasimi, taraflar nikhlanmaya ic-
bar edememektedir. Bu bakmdan, bilhassa kk yata nianlanan kzlarn,
110. TDAV, a.g.e., s. 275'ten naklen stanbul S, 1/46, 304 nu. hkm.
111. H. Ongan, Ankara'nn Bir Numaral er'iyye Sicili, s. 111, ves. nu. 1033.
112. H. Ongan, a.g.e., s. 97-98, ves. nu. 1269-1273.
113. H. Ongan, a.g.e., s. 80-81, ves. nu. 1021-1022.

bul ana girdiklerinde nikhlanmaya kar ktklarn ve bir bakasyla
nikhlanmalarna mahkemece izin verildiini mahade ediyoruz.
2. Ailenin teekkln salayan temel, nikhtr.. Nikh akdinin yaplmasnda
umumiyetle taraflarn ittifak halinde olmalar tavsiye edilmekle beraber, bilhas
sa evlenecek kadnn mutlaka rzasnn arand grlmektedir. Nikh akdinin, o
devirde resm makam hviyetinde olan kad yada nib tarafndan veya bunlarn
izniyle mahalle ve ky imamlarnca yapld ve genellikle resm hviyete hiz
vesikalara (sicil kayd veya izinname kd) kaydedildii anlalmaktadr. Nikh
akdi esnasnda, kadna verilecek mehir mutlaka tesbit edilip, ilgili vesikalara kay
dedilmektedir.
3. Ailenin dalmasyla sonulanan boanma hadisesinin balca sebebinin,
iddetli geimsizlik olduu sylenebilir. Bunun yannda fuhu yada zina gibi
ahlk sebepler ile kocann uzun sre kaybolmas gibi durumlarn da boanma
sebepleri arasnda bulunduu grlmektedir. Esas itibariyle boama yetkisi
erkee verilmi olmakla beraber, kadnn da, belli bir bedel mukabilinde
boanmay isteyebildii anlalmaktadr ki, bu tr boanmalarn balca sebebi
iddetli geimsizliktir ve sicillere kaydedilen boanma hadiselerinin nemli
birksmn bu tr boanmalar oluturmaktadr. Ayrca, bir takm hukuk
sebeplerle kadnlarn da nikh fesh edebilme yetkilerinin bulunduu belirtil
melidir. Boanmann erkek tarafndan istendii durumlarda erkek, boad
karsna, nikh annda tesbit edilen mehr-i meccelini vermek durumundadr.
Eer, mehir tesbit edilmemise, benzer niteliklere hiz kadnlara verilen mehir
(mehr-i misl) verilmektedir. Buna ilave olmak zere erkek, iddet mddeti bo
yunca karsnn nafakasn ve hane masraflarn karlamaktadr. Boanmay
kadnn istedii durumlarda ise, genellikle kadn, yukarda belirtilen haklarndan
vazgemektedir. Boanma halinde, meselenin hukuk boyutu erevesinde ve
taraflarn anlamalar dorultusunda, ocuun durumu ve nafakas gibi husus
larn da kayt altna alnd grlmektedir.
Grld zere, Osmanl tatbikatnda nikh, nian yada boanma ilemleri
sanld ve baz yazarlarn ifade ettikleri gibi basit hadiseler eklinde
gereklememektedir. Ne nikh, iki kiinin ahitliiyle gerekleen basit bir ha-
disedir ve ne de boanma, kocann "bo ol" demesiyle kadnn sokaa atld
bir uygulamadr. Zamanmzda olduu gibi, bir takm olumsuz hadiselerin
gemi dnemlerde de meydana gelmi olmas muhtemeldir. Ancak, umumi-
yetle mahkemelik hadiselerin kaydedildii sicillerde bile, szkonusu ilemler
hakknda cidd uygulamalarn geerli olduunun grlmesi, gemi dnemleri
yarglarken yada anlamaya alrken, daha dikkatlim olmamz gerektirmektedir.
Her dnemde grlebilen baz gayr meru uygulamalarn dnda, Trk ailesi-
nin umumiyetle salam temeller zerine bina edilmi olduu ye bu gelimenin
asrlar boyu devam ettii rahatlkla sylenebilir.

EKLER
AL BABA ZAVYES (SVAS) ARV'NDEN
ALE LE LGL FETVALAR ( *)
F (fetva) 193
Hind shhatinde zevci Zeyd'in zimmetinde
deyn olan mehrinin u miktarn Zeyd'e tav'an
hibenme ile hibe eylese ba'dehu ol hibe itdii
miktar Zeyd'den talebe kadire olur mu? El-
cevab: Olmaz. Ketebehu El-Fakir Abdurrahman
El-Mfti-i bi-medine-i Sivas, af anhu.
F204
Bugn zevcem Hind'i bu evin iine koyar-
sam benden talk bo olsun deyu yemin iden
Zeyd s'atiyle marnileyh olan mezbur evden
karub baka havlusu ve kapusu olan ahar evine
nakl ve ikmet itdikde yeminine br olmu olur
mu? El-cevab: Olur. Ketebehu el-fakir Yusuf, el-
mfti-i Tokat, af anhu.
Bu fetvalar Sivas Ali Baba Zaviyesi arive iinde
bulunan ve Ruhi Baemez'den alnan 300 ci-
varnda fetvadan derlenmitir.


F70
Zeyd kz Hind'i sare hlinde velayeti hase-
biy-le akd-i sahihle Amr'a tezvic itdikde Hind-i
mez-bre bulundan sonra nikh- mezbru
hyr- bulla feshe kadire olur mu? El-cevab:
Olmaz. Ke-tebehu el-fakir es-Seyyid Abdurrah-
man el-mfti-i Tokat, afha anhu.
F30
Zeyd Hind'i bir belde mahalltndan bir
mahallede tezvic itdikden sonra mehr-i muacce-
lini ibk itmekle Hind'i ol beldeden ahar ma-
hallede olan kendi menziline gtrmek istedik-
de Hind imtin'a kadire olur mu? El-cevab
Olmaz. Ketebehu el-fakir...


F236
Hind-i hil zevci Zeyd ile mehri ve nafaka i
iddeti zerine hal' oldukdan sonra Hind
nadime olub mehir ve nafaka nmna Zeyd'den
nesne almaa kadire olur mu? El-cevab: Olmaz.
Ketebe el-fakir Drrzde es-Seyyid Mehmed
Atullah af anhum.
F112
Zeyd zevcesi Hind'e bugn seni menzilim-
den ihra itmezsem talk bo ol didikden
sonra Zeyd Hind'i ol gn ol menzilden ihra
eylese Zeyd mcerred byle dimekle Hind bo
olur mu? El-cevab: Olmaz. Ketebe el-fakir Meh-
med af anhu.
F168
Hind zevci Zeyd'in zimmetinde deyn olan
bir miktar ake mehrini Zeyd-i mezbra bir
miktar 'ivaz mukabelesinde bi't-tav' hibe-i sahi-
hasndan rca kadire olur mu? El-cevab: Ol-
maz. Ketebe el-fakir Yusuf, el-mfti-i Tokat, af
anhu.


F97
Hind-i blia nefsini mehr-i misliyle kfv
Zeyd'e tezvic eylese Hind'in babas Amr
mcerred iznim bulunmad deyu akd-i mezbru
feshe kadir olur mu? El-cevab: Olmaz. Mhr:
Mustafa Asm.
F138
Zeyd Amr'a kzn Hind'i bana tezvic eyle
deyu dnrlk idb Amr imtina' itmekle Zeyd
kable'l-istinkh Hind nefsini bana tezvic itmiyor
deyu dva eylese mesm'a olur mu? El-cevab:
Olmaz. Ketebe el-fakir Abdurrahman el-mfti-i
Sivas.
F84
Hind fevt olub zevci Zeyd'i ve olu Amr' ve
kz Hadice'yi ve babas Bekir'i ve anas Aye'yi
terk eylese ksmet-i tereke ne vecihledir? El-
cevab: Otuz alt sehimden dokuz sehim Zeyd'e
ve on sehim Amr'a ve be sehim Hadice'ye ve
altar sehim Bekir ve Aye'ye isabet ider. Ke-
tebe el-fakir Hasan mfti-i Sivas.

F 111
Zeyd fevt olub anasnn anas Hind ve ba-
bas Amr' terk eylese ksmet-i tereke ne vecihle-
dir? El-cevab: Alt sehimden bir sehimi Hind'e
ve be sehimi Amr'a isabet eder. Ketebe el-
fakir...
F67
Zeyd fevt olub olu Amr' kz Hind'i zevcesi
Va'd'i terk idb kable'l-ksmet Hind dahi fevt
olub liebeveyn erkarnda Amr' anas Va'd'i
emmileri Bekir, Beir'i terk idb kable'l-ksmet
Amr dahi fevt olub anas Va'd'i emmileri Bekir,
Beir'i terk eylese ksmet-i tereke beynlerine ne
vecihle iktism olunur? El-cevab: ki yz on alt
sehimden yz drt sehim Vad'e elli altar se-
him Bekir, Be-ir'e deer. Ketebe el-fakir Ah-
med mfti-i Niksar.



F145
Zeyd fevt olub liebeveyn krkarndalar
Emine ve Hadice ve erkarnda oullan Amr ve
Bekir'i terk eylese tereke-i Zeyd alt sehim itibar
olunub ikier kz karndalarna birer sehim
erkarnda oullarna verse sahih olur mu? El-
cevab: Olur. El-fakir El-Hac Mahmud.
119
Bil veled ve ah Zeyd fevt olub yurdu
zerinde sakine liebeveyn kzkarnda Hind ile
yurdu zerinde sakine olmayan lieb kzkarnda
Zeyneb'i terk itdiinde Zeyd'in arazi-i emiriyye-
sini istihkk- tapu Hind ve Zeyneb'den
kangsnn olur? El-cevab: Hind'in olur. Bu
sretde Hind Zeyd'in tarla-i mezburlarn on
seneye dein hara aldrmayup sipahisinden
resm-i misli ile tefevvze kadire olur mu? El-
cevab: Olur. Ketebe el-fakir El-Hac Yusuf el-
mfti-i Tokat.



F69
Zeyd babas Bekir'in fevtinden sonra mev-
cud olan maln bazsn anam maldr deyu bil
isbat zabta kadir olur mu? El-cevab: Olmaz. Bu
sretde Zeyd babas malndan bir mikdar eya
bey' eylese ey-i mezbrenin semeninden
bakyi verese-i hisse taleb ve ahzna kadir olurlar
m? El-cevab: Olurlar. Ketebe el-fakir Ahmecl
mfti-i Sivas.
F96
Zeyd fevt olub kzlar Hind'i ve Va'd'i ve
liebeveyn emmisi olu Amr' terk itdikde tereke-
nin cmlesini Amr kabz idb kendi umuruna
sarfla itlaf eylese Hind ve Va'd terekeden kend
hisselerini Amr'a tazmine kadir olurlar m? El-
cevab: Olurlar. Ketebe el-fakir Mehmed mfti-i
Niksar.



F29
Zeyd fevt olsa hurreti'1-asl zevcesinden kz
Hind'i terk eylese mm'l-veled cariyesinden
kz Zeyneb'i terk eylese ve olu olu olan Amr'
terk eylese mes'ele ne vecihle olur? El-cevab:
Mes'ele ten olur bir akesin Hind alur bir
akesin Zeyneb alur bak kalan bir akesin olu
olu Amr alur. Ketebe el-fakir E-eyh Mehmed.
Ve bu sretde merkmeden Amr- mezbur fevt
olsa liebeveyn emmtesi Hind'i terk eylese ve
lieb emmtesi Zeyneb'i terk eylese ve anasnn
erkarnda olan hl Beir'i terk eylese mes'ele
nice olur? El-ce-vab: Mes'ele ten, olur, iki
akesin liebeveyn emmtesi Hind'i merkme
alur bir akesin days olan Beir-i mezbur alur
lieb emmtesi Zeyben mahrmedir. Ketebe el-
fakir E-eyh Mehmed.
F41
Zeyd mteveffann zevcesi Hind'in mehri bi-
linmemekle terekeden u kadar akeye sulh olub
vereseleri zimmetlerini ibra itdikden sonra
Hind mehrim noksan oldu deyu dva eylese
mesm'a olur mu? El-cevab: Olmaz. Ketebe el-
fakir Hseyin mfti-i Tonus.




F54
Hind fevt olub lieb kzkarnda Zeyneb'i ve
lim emmi olu Zeyd'i terk etdikde tereke-i
Hind'den Zeyd'e irs intikl ider mi? El-cevab:
tmez. Ketebe el-fakir Mehmed, mfti-i Niksar.
F243
Hind fevt olub zevci Zeyd'i ve liebeveyn
erkarnda Amr' ve lieb erkarndalarn terk
eylese ksmet-i tereke nicedir? El-cevab: Nsf
Zeyd'e bakisi Amr'a isabet ider. Ketebe el-fakir
es-Seyyid Feyzullah, af anhu.
F282
Bil veled fevt olan Zeyd'in lieb erkarnda
ve yurdu zerinde sakine kzkarnda ve babas
yok iken Zeyd'in tasarrufunda olan tarlalarn
tapu ile anas almaa kadire olur mu? El-cevab:
Olur. Ketebe el-fakir Abdurrahman (?).


F197
Hind fevt olub zevci Zeyd ve oullan Amr ve
Bekir ve Beir ve kz Zeyneb'i terk eylese
ksmet-i tereke ne vecihledir ki? El-cevab: Yir-
misekiz sehimden yedi sehim Zeyd'e ve altar
sehim Amr ve Bekir ve Beir'e ve sehim Zey-
neb'e isabet eder. Ketebe el-fakir Es-Seyyid Nu-
man el-mfti-i Sivas af anhu.
F228
Zeyd fevt olub liebeveyn kzkarmda Zey-
neb'in kzlar Hadice ve Fatma'y ve lieb
kzkarmda Aye'nin kzlar Rukiyye ve Zeliha'y
terk itdikde terekesinin iki sehimden birer sehi-
mi Hadice ve Fatma'ya verilse ksmet-i tereke
sahih olur mu? El-cevab: Olur. Rukiye ve Zeliha
in bir ey yokdur. Ketebe el-fakir Hseyin...
F163
Hind fevt olub lieb kzkarnda Va'd ve
liebeveyn erkarnda olu Zeyd'i ve liebeveyn
erkarnda kzlar Hadice ve Meryem'i terk ey-
lese ksmet-i tereke ne vecihledir? El-cevab: ki
sehimden birer sehim Va'd ve Zeyd'e isabet
idb Hadice ve Meryem'e nesne isabet itmez.
Ketebe el-fakir es-Seyyid Hafz Ahmed.


F212
Dyunu terekesinden ezd olduu halde fevi
olan Zeyd'in dayinleri haklarn Zeyd'in olu
Amr'n zerine isbt ve hkm itdirb aldkla-
rnda ir verese tutmazz dimee kadir olurlar
m? El-cevab: Olmazlar. Ketebe el-fakir Abdur-
rahman mfti-i Sivas.
F126
Bil veled-i zeker fevt olan Zeyd'in mste-
hak- tapu olan arzi-i emiriyyesini hak- tapu sa-
hibesi kz Hind-i sarenin valdesi Zeyneb
Hind in tefevvzden ib ve imtina eylese
shib-i arz tapu ile hara tefvze kadir olur mu?
El-cevab: Olur. Kete-be el-fakir...
F7
Zeyd fevt olub kzkarndalar Hind ve Va'd
(i) terk eyleyb taht- yedinde olan arazi-i emi-
riyye mstehak- tapu oldukda Hind-i mezb-
renin zevci Amr kanun zere sahib-i arz'dan ta-
puya aldkdan sonra ahardan Nikola ben dah
senden sonra tapuya aldm deyu Amr' men'e
kadir olur mu? El-cevab: Olmaz. Ketebe el-fakir
smail af anhu.



F122
Hind Zevci Zeyd'e falan maslahatma sarf
eyle deyu ol kadar ake virb Zeyd dah
mebl- mezbru Hind'in ol maslahatna ka-
dar- maruf sarf itdikden sonra Hind nadime
olub mebl- mezbru Zeyd'den tazmne
kadire olur mu? El-cevab: Olmaz. Mhr: Es-
Seyyid Mehmed Kmil.
F169
On be sene bil zr terk olunan mras
dvas bil emr mesmu'a olur mu? El-cevab: Ol-
maz. Kete-be el-fakir Hasan Ali af anhu.




F88
Hind malndan u kadar akeyi vch- ber'e
vasyyet ve tenfzine Zeyneb'i vas nasb itdikden
sonra Hind-i musrr fevt olsa sls msid
olmala Zeyneb mebl- mezbru terekeden
alub tenfize kadire olur mu? El-cevab: Olur. Ke-
ebe el-fakir es-Seyyid Numan mfti-i Sivas.
F241
Sarin zarret-i deyninden in vasisi Zeyd
sarin akarn bey' eylemek caiz olur mu? El-
cevab: Olur. Ketebe el-fakir Mehmed el-mfti-i
Sivas af anhu.
Zeyd'in zevcesi Hind'in bekretinin izle
olduu mevsuka ve mu'temede olan kbile-i
(Ebe kadn) mslimenin muayenesiyle ma'lm
olub Hind'in zniye ve fahie olduu zahir ol-
dukda Zeyd Hind'i tatlk eylese Hind Zeyd'den
mehr-i msemm ve nafakasn almaa kadire
olur mu? El-cevab: Olmaz. Bu sretde Zeyd
mehr-i muaccel nmyla Hind'e bir mikdar ake
ve sir eya virb kable'd-dhl tatlk eylese
Zeyd Hind'den ol ake ve eyalar temmen
(ahza) kadir olur mu? El-cevab: Olur. Ketebe el-
fakir el-Hac Osman el-mfti-i Sungurlu (?) (Ha-
san Yksel Arivi).


TANZMAT DNEMNDE KORUYUCU ALE
MESSESELER
Abdurahman Kurt
U.. lahiyat Fakltesi Din Sosyolojisi Aratrma Grevlisi
Giri
Bu aratrma byk lde Tanzimat dnemi (1839-1876) Bursa er'iyye si-
cillerine dayanmaktadr.
Mahkemelerde dzenli bir ekilde gn gnne ilenmi olan er'iyye sicille-
ri, ait olduklar ilin ve kazann sosyo-ekonomik ve kltrel ynn ortaya koyan
en gvenilir vesikalardr. Tarih konularn sosyolojik bir analizini yapacaklarn
ilk bavurmalar gereken kaynak er'iyye sicilleridir. Zira siciller, tarihin belirli
bir dneminde yaam insanlarn zihniyetlerini, tutum ve davranlarn, hayat
tarzlarn ve messeselerini deta bir ayna gibi aksettirmektedir. Orada bir ok
konularla birlikte Osmanl aile yapsn ve bu yapy asrlarca ayakta tutan dina-
mikleri gzler nne seren bilgiler mevcuttur.
Sicillerin dnda dnemin sosyo-kltrel hayat hakknda malumat veren ta-
rih ve edeb eserler gzden geirilmitir. Bunlar arasnda bilhassa Ahmed
Midhat Efendi'nin romanlar, konuyla ilgili sicil kaytlarnn muhtevasn renk-
lendirmede ok faydal olur.
Biz bu incelemede, bakma muhta ocuklar konusunda Osmanllarn ge-
litirdikleri "koruyucu aile sistemleri"ni ad geen kaynaklardan gn na
karmaya altk.
Koruyucu aile "kendi ailesi yannda gerekli bakm ve eitimi gremeyen
ocua evltlk ba olmakszn, geici bir sre iin bakp, eiten aile" (1) olarak
tanmlanmaktadr.
Her ne kadar evltlk messesinin bu tarifin kapsam dnda tutulduu
grlse de, Osmanllardaki uygulamann dier hukuk sistemlerden ok farkl ol-
mas, konuyu ayn balk altnda ele almamza engel olmayacaktr. nk, ileride
grlecei zere, evlt edinilen bir ocuk, geldii ailede belirli bir dneme ka-
dar kalabilmi, hibir zaman srekli evltlk bayla o aileye dahil olmamtr.
stelik gnmzdeki evlt edinme de artk Koruyucu aile organizasyonunun bir
paras olarak alglanmaya balam, kklerin her trl istismar ve ihmalinin
nlenmesinde kurumun nasl bir fonksiyon icra edebilecei hususlar da
gndeme gelmi bulunmaktadr (2).
1. Konan, E, "Trk Hukuk Sisteminde ocuun Korunmas", Trkiye'de ocuun
Durumu, 1990'larn ocuk Politikas Kongresi, s. 18.
2. Tabanolu, A., "Evlt Edinme ve Koruyucu Aile Messeselerindeki Gelimeler", /.
Aile ras Bildirileri, Ank., 1990, s. 116.

Tanzimat dnemi Bursa toplumunda her hangi bir sebeple kendi ailesinden
ayrlm ocuklarn bakmyla ilgili koruyucu aile messeseleri balk altnda
ele alnacaktr: 1. Evltlk Messesesi, 2. car- Sagr Messesesi, 3. Vakflar ve Mal
Sandklarnn Fonksiyonu.
I. Evltlk (Tebenn) Messesesi
Evlt edinmenin Arapa karl olan tebenn szlkte, oullua kabul etme,
ahiret olu edinme anlamlarna gelmektedir (3).
Osmanllardaki evlt edinmeyle ilgili uygulamaya gemeden nce, slm
tarihindeki gelimeyi izah etmek faydal olacaktr.
slmn ilk yllarnda cahiliye devri geleneine uyularak bakasna ait bir
ocuk aileye alnyor ve z evlt muamelesi gryordu. Yeni ailenin fertlerine
mahrem saylyor, o ailenin ocuu diye arlyor ve evlt edinen ahsa vris
olabiliyordu. slmn ilk dnemlerinde ksa bir sre tatbik edilen bu ekildeki
evlt edinmeyi Kur'an- Kerim'in yasakladn biliyoruz (4). Bu yetler ve Hz.
Peygamber'in tatbikat gereince btn slm hukukular tebennnin hukuk bir
mnasebet ifade etmeyecei hususunda ittifak halindedir (5). Bununla birlikte
er'iyye sicillerinde tebennye dair kaytlarn bulunmas, kimsesiz yetim o-
cuklara kar taknlan tavr ve onlarn sosyal gvenliinin temin edilmesi
asndan olduu kadar hukuk uygulamalar asndan da dikkate deer bir ma-
hiyet arzetmektedir (6).
A. Evlt Edinme Sebepleri
Osmanllarda uygulanan evlt edinmelerde kendine has farkllklar vardr.
Elimizde mevcut bilgilere gre evlt edinme sebepleri genelde u ekilde
sralanabilir:
1. Terkedilen Kimsesiz ocuklar Evlat Edinme: Gnmzde olduu kadar ok
sayda olmasa da cami ilerine ve avlularna braklan bebekler olurdu. Bun-
larn terkedilmesinin sebebi ya fakr u zaruret veyahut zina mahsul olularyd.
3. emseddin Sami, Kamus- Trki, st., 1317, s. 378
4. "... Allah oulluk edindiiniz kimseleri size z oul klmad. Bunlar sizin
azlarnzda sylediiniz szlerdir. Allah size szn dorusunu syler ve doru
yolu gsterir, o oullar kendi babalarna nisbet edin. Bu, Allah nezdinde daha uy
gundur. ayet babalarn bilmiyorsanz onlar sizin kardeleriniz ve dostlarnzdr.."
Ahzab, 33/4-5.
5. Karaman, H., Mukayeseli slm Hukuku, tst., 1982, I 339.
6. etin, O., "Sicillere Gre Bursa'da htida Hareketleri ve Sosyal Sonulan (1472-
1909)", Baslmam Aratrma, Bursa, 1991, s. 173.

9 Rebi'lhir 1262/29 ubat 1845 tarihli bir belgede Ulu Cami'nin minberi
nne braklan bir yandaki erkek ocuunun, smail olu yb tarafndan
evlt edinildii grlyor (7). Bu olaydan baka Veled-i Nalibend mahallesi
camii avlusunda bulunan iki yandaki kz ocuu bir hanm tarafndan (8) (Bk.
belge 1) ve stanbul'un skb mahallesindeki caminin tabutluunda tabutlar
arasnda terkedilmi tahminen iki aylk erkek ocuu akam namaz iin camiye
giden bir hayrsever tarafndan evlt edinilmitir(9).
Bunlara benzer bir olay da Ahmet Midhat'n Drdne Hanm isimli roma-
nnda grlmektedir. Gen bir kz olan Drdane Hanm, a ile gayr meru
ilikisinden meydana gelen bebeini, evrenin ve ann basksyla doar
domaz rhtma brakr. Ancak bu irkin ii yaparken hayrsever Ulviye
Hanm'n ocuu ahiret evld edineceini bilmektedir. Nitekim, toplumda maz-
lumlarn hmiliini yapan Ulviye Hanm ocuu evlt edinir, ona bir st anne
ile bezlerini ykamak zere bir cariye tutar (10).
Bu ekilde terkedilip de hayrseverler tarafndan evltla alnan ocuklar
ansl saymak gerekir. Zira, Osmanl Devleti'nin son dnemlerinde ahlk
deerlerde byk bir sarsnt olmaldr ki, evlenmemi bir kzdan zina sonucu
doan bir gnlk yavrunun anne anne tarafndan boularak ldrlmesi roman-
lara konu olabilmitir (11).
2. Yetim ve kszleri Evlt Edinme: Kimsesiz olan yetim ve kszlere, varsa
nce yaknlar yoksa evredeki hayrseverler hmilik yapmlardr. Zaman za-
man imaretlere de braklan ocuklar olmakla birlikte bir aile yannda terbiye
edilmelerini salamak amacyla bu ocuklar, isteyenlere evltlk verilmitir. Bil-
hassa kz ocuklar, "baklmas mkil" olduu iin imaretlerde tutulmayp yalnz
yaayan hanmlara "can yolda" olmak zere evltlk verilmitir (12). Keza,
7. BS (Bursa er'iyye Sicilleri), c 75/638 27b
8. BS, c 75/638 15a
9. avuzde, M. Aziz, Drru's-Skk, I, st. 1277, s. 129-30
10. Ahmed Midhat, Drdne Hanm, st., 1299, s. 94
11. Grpnar, H. Rahmi, "Hayattan Sayfalar" Mrebbiye iinde, st., 1986, s. 233. Ah
med Midhat Efendi, Avrupa medeniyetinin Beyolu'nda aznlklar arasnda
teesss etmesinden sonra gayri meru ilikilerin artmasndan ve nikhsz
ocuklarn dnyaya geliinden ikyet eder. Aslnda Avrupa'ya oranla Trkiye'de
bu durum, az sayda idi. Belediye istatistiklerine gre, Paris'teki gnlk
doumlarn % 33'n gayri meru ocuklar tekil etmekteydi. Bk., Ahmed Midhat,
Jn Trk, Tercman- Hakikat Mat., st., 1326, s. 42-3; Avrupa'da Bir Ceveln, st.,
1307, s. 766-7; Mahedat, st., 1308, s. 171. Maalesef gnmzde aile yapsnn
sarslmas sebebiyle Trkiye'de de bu oran bir hayli ykselmi bulunmaktadr.
1991 yl iindem 667 bebek ssz kelere, plklere, cami avlularna, hastahne
kaplarna terkedilmi olarak bulunmutur. Uzmanlar, ocuk terketme olaylarnn
her yl bir nceki yla gre katlanarak arttna dikkat ekmektedirler.terketme
sebeplerinin banda ise, gayri meru ilikiler gelmektedir. Yani bir bakma
gnahn bedelini masum bebekler demektedir. Bk. Trkiye Gazetesi, 30. 01.
1992.
12. Ahmed Midhat, "Felsefe-iZenan", Letif-iRivayet, st., 1287.

kt niyetli insanlarn eline den kimsesiz ocuklar derhal kurtarlp korun-
maya alnmtr. 11 Receb 1263/25 Haziran 1846 tarihli bir belgeye gre, aslen
Haymana'da haymenin (adrda oturan) Trkmen airetinden olup St ka-
sabasna ebeveyniyle gelen sekiz yandaki Emine isimli kz ocuu, anne ve ba-
basnn lmyle yalnz kalm ve bir kle tccar tarafndan criye olarak Bur-
sa'da sata karlmtr. Olay renildiinde ocuk esircinin elinden alnm
ve bilhere bir hanm tarafndan evlt edinilmitir (13).
3. Fakir ve Zor Durumda Olan Aile ocuklarn Evlt Edinme: ok ocuklu
veyahut da fakir olan ailelerin, daha iyi birevrede yetimelerini salamak
amacyla ocuklarn evltla verdikleri grlyor. Kebap kalfas Mehmet
olu Osman madd imknszlklar iinde bulunduundan yandaki olunu
Bahivan Hseyin olu Sleyman'a kendim malndan teberran "infak ve iksa
etmek zere liecli't-terbiye ve't-tebenn iare ve teslim" etmi o da kabul ederek
"ianeden mstani oluncaya dein infak ve iksas"n taahht etmitir (14) (Bk.
belge 2 ve 3).
ki kadnla evli olan Tanzimat dnemi yazarlarndan Ahmet Midhat da, ilk
hanmn kk bir ocuk iken ailesinin, ehirdeki ocuksuz bir mtekait zabite
fakir olduklar iin "can evltlna" verdiklerini bildirmektedir (15). Rumeli'de
geen bu olayda yazarn "can evltlk" tabirini kullanmas dikkat ekicidir.
4. ocuklarn Ahlkn Gzelletirmek Amacyla Bir Baka Aileye Verilmesi:
Madd durumu iyi olsun kt olsun baz aileler, iyi bir eitim almalarn temin
etmek gayesiyle ocuklarn kltrl ailelere gndermilerdir. Eitimi veren aile
nin cret karl bu ii kabul ettii zannedilirse de elimizdeki belgelerde
ahslarn, ocuklar teberran eittikleri grlmektedir.
1 Receb 1282/20 Kasm 1865 tarihinde Hac Ahmet kz erife Zeynep mah-
kemede sz alarak "tenzb-i ahlk ve taallm-i db ve merif in" be
yandaki kzn Ebu Bekir kz Hatice'ye iare (dn) yoluyla verdiini, onun da
kabul ederek "ta'lm-i r ve merif ve db, kendi malndan sagre-i mezbreyi
it'm ve iksya taahhd eyledi..."ini bildirmitir (16). Kaytta geen, ahlk
gzelletirmek, edeb, bilgi ve irfan renmek, ileri grl hale getirmek anlam-
larna gelen "tehzb-i ahlk ve taallm-i db ve merif" ile "ta'lm-i r ve
merif ve db" terkiplerinden, ocuklarn bir baka aileye verili sebebinin
eitim olduu anlalmaktadr.
Buna benzer bir olay da Ahmet Midhat'n Felsefe-i Zenn isimli romannda
gemektedir. Kltrl ve ok okuyan bir hanm olan Fazla'nn eski komusu Fatma
Hanm, yedi yandaki kzn cahil kalmamas iin onun "dest-i terbiye ve
talimine" teslim etmitir. Fazla Hanm bunun iin herhangi bir cret taleb etmez
ve birbuuk sene sonra Fatma Hanm'n lmesi zerine ocuu evlt edinir (17).
13. BS., c 13/313 64b.
14. BS.. c 50/613 76a.
15. Ahmed Midhat, Peder Olmak Sanat, st., 1317, s. 177-9.
16. BS., c 116/688 60a.
17. Ahmed Midhat, Felsefe-i Zenan, Letif-i Rivayet, st., 1287.

5. Kk Mhtedleri Evlt Edinme: Din olarak slm seen gayri mslim
ocuklar, geimlerinin temin edilmesi, bir aile hayat iinde slm terbiyesi
alarak yetitirilmeleri gayesiyle mslmanlar tarafndan evlt edinilmilerdir
(18). 6 R. evvel 979/4 Austos 1571 tarihli bir kaytta "Monol veledi Dimitri
nam olan meclis-i er'de kelime-i ehadet getirp slama gelmein ismi Meh-
met konulup Hac Cafer b. Yakup nam kimesne ahiret olu idnp, cem' i
ma'an ben greyim dey kabul eylediinden mezbr hac Cafer'e virlp kayd
olundu (19) denilmektedir.
Ancak bu kaytta geen "ahiret olu" edinmek tabiri, slmdaki tebenn
yasan yumuatmak amacyla m kullanlmtr? slmda ailenin z ocuu gibi
telkki edilen evltlk sistemi yasakland halde, Osmanl mahkemeleri bu ko-
nuyu nasl slmletirmilerdir? Yoksa sosyal gelimeler sonucu ortaya kan
bir problemi zmek iin er' hukuka ayn olmayacak tarzda gelitirilmi bir
messese midir? Bu sorular cevaplandrabilmek iin ilk nce "ahiret olu din-
mek" ile "evlt edinme"nin e anlaml iki deyim olduunu belirtmek gerekir.
Keza evltln mteradifi olarak "ahiret evltl", "can evltlk", "manev
evltlk" ve "oulluk" gibi tabirler de mevcuttur. Tebennnin slm hukukuna
aykrl konusuna gelince, hemen unu ifade edelim ki, kendisine intikal eden
davalar din hkmlere uygun olarak zmleyen osmanl mahkemelerinin bu
hususta er' hukuktan ayrld sylenemez. Zira slm toplumlarndaki uygula-
mayla slm d hukuk sistemlerinde grlen evltlk sistemleri arasnda byk
farkllklar vardr. Gayri slm hukuk sistemlerinde evltlk, z oul gibi telkki
edildiinden evltlk ile evlt arasnda neseb alkas kurulduu gibi bundan bir
evlilik engeli de doar.
te slm hukuku bu anlamdaki evltlk sistemini yasaklad iin Osmanllar
da hukuk neticelerinden mahrum fiil bir evltlk kurumu bulunmaktadr. Ancak
bu ekildeki evltlk, aadaki rneklerde grlecei zere na mahremiyet
oluturarak evlenme yasa dourmu ne de miras intikaline sebep olmutur
(20). Evltlklar hi bir ekilde z babalarnn isimlerini terketmemi ve yeni
aile reislerine nisbet edilerek arlmamlardr. Bunlarn dnda, bakma muh-
ta ucuklarn ihtiyalarn rd ana kadar bir aile yuvas iinde gidermek
slmda byk bir fazilet telkki edilmektedir. Bu anlamdaki evltla miras inti-
kali kanun olarak mmkn olmamakla birlikte, mal vasiyetinde bulunmak gayet
tabiidir. Bu sebeple Osmanl mahkemelerinin tebennyi, ocuun rd ana
ulat zamanla snrl olarak kabul ettii kanaatindeyiz.
Nitekim evltlklarla ilgili baz kaytlarn sonlarnda zikredilen ve ocuun
kendi ihtiyalarn bir kimseye baml olmakszn grebilecei rd ana
ulama anlamna gelen "inde'z-zafer" (21) tabiri bu grmz destekle-
mektedir. Dier bir kaytta ise sre belirtilmeksizin, evlt edinen ahs tara-
fndan ocuun infak ve ikssna "i'neden mstan oluncaya dein" devam
edilecei ifadesi vardr (22). ocuun bakmdan mstani olduu dnem de
18. etin, a.g.e., 117-8.
19. BS., A 113/132 88a.
20. Aydn, M. Akif, Islm-Osmanh Aile Hukuku, st., 1985, s. 101.
21. BS, c 75/638, 15a, 27b; c 13/313 64b.

kendi kendine yeterli olabilecei blg adr. Keza bula eren evltlklarn
haremden karlp ayn konakta da olsa ayr odalara nakledilmesi, daha nce
serbeste grt ailenin kzlaryla ilikilerinin tahdid edilmesi sz konusudur
(23). Bununla birlikte evltlklarna mal vasiyetinde bulunmay taahhd ederek
srekli beraber yaamay teklif edenlerin bulunmas, hukuk d uygulamalarn
varl izlenimini vermektedir (24).
Evltln nafakasnn kime ait olduu incelendiinde konu biraz daha vuzuha
kavuacaktr.
B. Evltln Nafakas
ocuun biyolojik ve psikolojik geliimine en uygun evre, aile evresi
olduu iin her hangi bir sebeple kendi ailesinden ayrlm olan ocua yeni
bir aile muhiti hazrlamak Osmanl kadsnn temel grevlerinden biriydi. Kad
bu grevini, bul ana kadar ocuun evlt edinilmesini salamakla veya icar
yoluyla onu bir koruyucu aile yanna yerletirmekle yerine getiriyordu. Aslnda
ocuklarn "evlt edinilmeleri", "terbiye edilmeleri" gibi hususlarda hkimin
izin ve karar artt. Mahkemenin haberi olmadan bir ahsn her hangi birini
evine almas genellikle mmkn deildi (25). phesiz mahkemenin bilgisi da-
hi l i nde meydana gel en bu uygul aman n bi r de mal yn var d . Acaba
evltlklarn nafakasn kim karlyordu? Evlt edinen ahsn gnmzde olduu
gibi nafaka mkellefiyeti var myd? Bu sorularn cevab konunun mal ynn
ortaya koyacaktr.
Tebenn kaytlarnda anlaldna gre evltln nafakas, evlt edinen ahs
tarafndan ya teberruan veya daha sonra ocuun velisinden tahsih edilmek
zere karlanmtr. Elimizde mevcut on alt tebenn kaydnn altsnda,
hayrseverlerin evltlklarn "rzen lillh" kendi mallarndan "infk ve iks
etmee taahhd" ettikleri grlyor (26). Teberruda bulunmakszn evltlk alan-
lar, hkime ocuk iin gnlk nafaka takdir ettirdikleri ve gerekli harcamay yap-
mak zere izin aldklar iin evltlarn diledikleri zaman geri isteyenler bu birik-
mi nafaka borlarn da demek zorundadrlar. Zira, tebennnin hukuk bir
neticesi olmadndan evlt verenler ocuklarn diledikleri zaman geri alma
hakkna sahiptirler. Muhtemelen bu usle, evltl ebeveyninin veya dier veli-
leri nin diledikleri zaman geri al malarna mani olmak ve bylece emeklerin
boa gitmesini nlemek iin ba vurulmutur (27). yleyse, evlt edinen ahsn
kesinlikle nafaka mkellefiyetinin olmadn belirtmek gerekir.
22. BS, c 50/613 76a.
23. Ahmed Midhat. "Emaneti Stk", Letif-i Rivayet, st., Matbaa-i Amire, 1311, s. 22.
24. Ahmed Midhat, "Firkat", Leif-iRivayet, st., 287, s. 34.
25. etin, a.g.e., 176.
26. BS., c 57/620 83b; c 50/613 76a; c 116/688 60a; A 100/117 215b; A 113/132 88a; A
141/168 110a.
27. Aydn, a.g.e., 101-2.

Bul ana ulaan ocuklarn daha sonraki yaantlar hakknda sicillerin
dndaki baz kaynaklarda bilgi bulunabilmektedir. Kklklerinde gerekli ihti-
mam gsteren aileler, reit bir durma geldikten sonra da onlarla ilgilenmi-
lerdir. Evlenme ana geldiklerinde evlilik masraflarn karlamada yardmc
olduklar gibi kendi ev ilerinde cret karlnda istihdam ederek veya darda
bir i temin ederek meslek sahibi olmalarn salamlardr. Mellifinin gerek
bir olaydan aldn belirttii "Emaneti Stk" isimli hikyede, zengin birisi
olan Dimyadzde Abdlaffar Efendi, evltl Stk ile kz Aye'yi evlendir-
meyi dnmesine ramen, hanm istemedii iin bu arzusunu gerekle-
tiremez. Bunun zerine Stk'ya:
"Olum, sen artk yan buldun. Tamam teehhl zamanndasn. Evldmdan
farkn olmad iin seni ba gz etmei kendimce bir mrvvet addederim..."
diyerek bir baka kzla evlendirmek ister. Bununla da kalmaz cep harl olarak
ayda yarm kee ake vermeyi taahhd eder. Ancak Aye'yle evlenmek isteyen
Stk konaktan buruk bir ekilde ayrlr. Bu arada Aye, ailenin dier evltl Rza
ile evlenir. Stk yllar sonra, kocasnn lmesiyle dul kalan Aye'yle evlenerek
emeline nail olur (28).
Evltlklarla yeni aileleri arasnda ok sk balar olutuu iin, bu ocuklar
z ebeveynlerinden daha ok analk ve babalklarna kendilerini yakn hisset-
milerdir. Ahmet Midhat, kklnde evltla verilen ilk hanmnn z ailesi
ve daha sonraki ailesiyle ilikisini yle anlatr:
"Anal olan kadn gayet hayrhah, edb, idare-i beytiyede mcerreb bir
hanm idi. ocuk valide olarak onu tanm ve binaenaleyh kendisiyle izdi-
vacmzdan sonra kaynvalidemiz olmak sfatn da o hanm ihraz eylemi idi.
Aradan nice seneler getikten sonra Rumeli muhacereti vukua gelmekle bizim
arkadan asl kendi validesi bir hayli evlt ve ekaribiyle beraber kageldi. Hani
ya kan eker imi, gnl akar imi! Hayr hayr, bunlarn hibirisi grlmedi.
Fakat bu durum, bizim arkadan hayrsz oluundan kaynaklanmad. Kadncaz
yle bir felaket zamannda en hayrl evldn validesi hakknda ifa edecei va-
zife-i duhterneyi (kerimelik vazifesi) ifaya hzr ve mde ama ne anas kzna
mtekarib ne kz anasna! Birbirinin yabancs vesselam. Biz btn aileyi bura-
larda tavtn etmek istedik ise de onlar "Biz ifte ubua alkn adamlarz?
Hemehrilerimiz Bursa tarafna yerlemee gidiyorlar. Bizi de onlarla beraber
yerletiriniz" arzusunu gsterdiklerinden bittabi bu arzular yerine getirildi.
Byle bir arzu bizim arkadan anal tarafndan kabil deil gsterilemezde.
Gsterilse dahi arkada tarafndan mmkn deil kabul olunamaz idi. Ka-
dncazn bize suret-i maddiyede hi de ihtiyac yok iken evltlk ile analk
arasndaki gnl ihtiyac o kadar mbrem imi ki lnceye kadar kadncaz
ailemiz iinde kald ve ahretlik kznn kollar arasnda son nefesini bi't-teneffs
ahirete gitti (29). Yazarn bu ifadeleri, evltlklarla evlt edinenler arasnda
meydana gelen yakn alkann, ocuklarn bula ermesinden sonra da btn
scaklyla devam ettiini gstermektedir.
28. Ahmed Midhat, Emaneti Stk.
29. Ahmed Midhat, Peder Olmak Sanat, 177-9.

II. car- Sagr ( Akdi) Messesesi
Koruyucu aile messeseleri sadece tebennden ibaret deildir. Ekonomik
dzeyleri iyi olan aileler, kendilerine hizmet etmek zere daha ok fakir aile
ocuklarn velileriyle anlaarak belirli bir cret karlnda icarlamlar ve bir
nev i akdi diyebileceimiz muameleyi kadya tescil ettirmilerdir. Bu ekilde
aileye alnan ocuklara "besleme, ahretlik, manev evlt" gibi isimler verilmitir
(30).
akdinin temel motivasyonu, ahiret sevab midiyle fakir aile ocuklarnn
ihtiyalarn giderme ve onlar himaye etme isteidir, kesinlikle ocuklarn
emeklerini smrme vastas deildir (31). ncelediimiz kaytlarn tmnde akit
sebebi olarak, ocuklarn ve velilerinin iddetli fakirlii zikredilmektedir.
carlayanlarn ounluu ise, toplumun orta ve st tabakasna mensuptur. Bun-
larn iinde evkaf kalemi ktibi, mderris ve ders-i mm gibi yksek dereceli
memurlar ile zahire tccar, berber ve sarra gibi serbest meslek sahiplerinin
yansra statleri daha ok kocalarna veya babalarna bal olan kaymakam,
mderris, kad ve yzba hanmlar gibi yksek sosyo-kltrel grup kadnlar
mevcuttur (32).
ocuklar icarlayan toplam 47 kiinin 16'sn erkekler, kalan 31'ini kadnlar
oluturmaktadr. Bu say, sosyal yaralan tedavi etmede Osmanl kadnlarnn ne
derecede aktif bir rol oynadn gstermektedir. 47 belgenin 3Tinde kadnlarn
kz ocuklarn icarlamalarna mukabil erkekler 16 ocuu cretle hizmetlerine
almlardr. Bu saynn 12'sini ekek, 4'n de kz ocuklar oluturmaktadr.
Kadnlarn erkek ocuu icarlamam olmas da ayrca zerinde durulmas ge-
reken bir konudur.
lgili dnem Bursa sicillerinden sondaj usulyle seilen on defterden top-
lam 47 adet icar- sagr kayd tespit edilmitir (33). carlanan ocuklarn cinsiyet
ve yalarna gre dalm yledir:
30. Pakaln, M. Zeki, Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Szl, st., 1971, c. I, s. 30
31. ocuklarn, 10-20 bin lira arasnda deien para karlnda dilencilere kiralayan
veya onlar sata karan ailelerin gnmzde gazetelere manet olmas zerinde
nemle durulmas gereken bir husustur. Bk. Trkiye Gazetesi, 30.01.1992.
32. lgili kaytlar iin bk. BS., c 9/310 37a, 2a; c 8/309 103a, 68a; c 10/310 62b; c 11/
311 35b; B 346/640 30b, 16b, 19a; B 349/658 88b.
33. BS., c 6/304, c 8/309, c 9/310, c 10/310, c 11/311, c 22/530, c 26/538, c 27/540, c
50/613, c 75/638, c 81/646, c 83/648, b 346/640, b 349/658 no'lu defterler.


CNSYET
YALAR
ERKEK KIZ
TOPLAM
%
3 2 2 4.25
4 2 2 4.25
7 4 4 8.52
8 8 8 17.22
9 1 3 4 8.52
o 1 1 2.13
15 1 1 2.13
BELL
DEL
7 14 21 44.69
TOPLAM 12 35 47 100
% 25.56 74.44 100
Tablo 1: Cinsiyet ve yalara gre icar- sagrin genel dalm
Toplam saynn % 74.44'nn kz ocuu olmas, daha ok kzlarn icar-
landn gsteriyor. En fazla ocuun bulunduu 8 yandaki ocuklarn oran %
17.22 dir. Tm saynn % 46.09'unu 7 ile 15 ya arasndaki ocuklarn oluurmas,
hizmet etme grnts altnda fakir aile ocuklarn himaye dncesini akla ge-
tirmektedir. Nitekim bunlar arasnda 3 ve 4 yanda olan 4 erkek ocuunun
varl da ayn gr teyit etmektedir.
A. icar creti
Tebennde evlt edinenin mal bir ykmll olmayp ocuun nafakas ya
rza veya ba yoluyla evlt edinen ahs, yada daha sonra velisi tarafndan
karlanyordu. car- sagrde ise bir emek kiralamas sz konusu olduu iin
mal ykmllk sadece icarlayana aittir. Elimizdeki belgelerde bu cret, 5 ile 30
kuru arasnda deimektedir. Miktarlarn farkl oluu, muhtemelen ocuun ya,
icarlayann ekonomik gc ve enflasyon artndan kaynaklanmaktadr.

B. car Sresi
akdinin sresi, tebennde olduu gibi genellikle rd ayla snrlan-
drlmtr. 15 Safer 1260/6 Mart 1844 tarihli icar kaydnda, iddetli fakirlik sebe-
biyle bir kadnn kk olunu hizmet karl ayda on iki kuru cretle bir ahsa
kiralad, icarlayann bu cretin on kuruunu ocuun aylk nafakasna, kalan iki
kuruunu ise, ocuun "hn-i bul-i rd ve seddna dein zimmetinde terk ve
ibk" edecei belirtilmektedir (34). Buradaki "hn-i rd ve seddna dein" ifa-
desi, rdne ermesiyle aileden ayrlacana iaret etmektedir. Parann bir
ksmnn rd anda verilmesi ise, bu parann muhtemelen dn masraf-
larnda kullanldn gsteriyor. Sz konusu ocuklarn uzun sre ayn aty
paylatklar ve himayelerinde bulunduklar kimselere kar scak ve iten duygu-
lar besleyecekleri aikrdr.
Bakma muhta ocuklar koruma altna alma dncesi, o gnk toplumun
zihniyetini aksettirmektedir. "Kim bir can (kurtarmak suretiyle) yaatrsa btn
insanl yaatm gibi olur.." (35) yet-i kerimesinin muhtevasna btn ben-
liiyle inanan hayrsever insanlar, bir taraftan cami nlerinde terkedilmi kk
yavrular evlt edinirken dier taraftan "Ben ve yetimin kefili Cennet'te (yan
yana iki parman gstererek) u ikisi gibiyiz" (36) diyen Hz. Peygamber'in
(S.A.V.) tavsiyeleri sebebiyle, fakir aile ocuklarna hem de cret vererek kucak
amlar, onlara koruyucu ailenin en gzel rneklerini sunmulardr.
III. Vakflar ve Mal Sandklarnn Fonksiyonu
Vakflarn kimsesiz ocuklara ynelik sosyal gvenlik hizmetlerine ilveten
koruyucu aileyi destekleme grevleri de vardr. Burada vakflarn sosyal gvenlie
katksndan daha ok koruyucu aileyi destekleme zelliinden sz edilecektir.
Bilindii zere XIX. yzyla gelinceye kadar Osmanl Devleti'nde korumaya
muhta ocuklara ynelik ocuk bakmevi trnden bir kurum yoktur. lk Is-
lahhne'nin kurulu tarihi 1860'tr (37). Islahhane'yi, Daruafaka, Darl-aceze
ve son yllarda Kzlay takip etmitir. Bu kurumlarn gecikmesinin en nemli
sebebini, kimsesiz ocuklar kurum yerine bir koruyucu aile yannda yetitirme
zihniyetinde aramak gerekir. Vakflar, ksz ve yetimleri kendi hanelerinde hi-
maye eden ailelere yzyllar boyunca mal destek temin etmilerdir. Bylece
eitli sebeplerle aile efkatinden mahrum kalm bakma muhta ocuklar,
katld ailenin z ocuklar ile birlikte bir aile yuvas scakl ierisinde
barndrlmlardr (38).
34. BS. c 22/530 67a, 68a; dier rnekler iin bk., c 11/312 35b; c 8/309 100a, 88a,
103a.
35. Maide 5/32.
36. Buhari. Talak, 25, Edeb, 24; Mslim, Zhd, 42.
37. Karal, E. Ziya, Osmanl Tarihi, Trk Tarih Kurumu Basmevi, VII, Ank., 1977, s. 210.
38. ztrk, N., "Trk Toplumunda Koruyucu Aile Sistemi", /. Aile uras Bildirileri,
Ank., 1990, s. 305.

Vakflara ilveten "Mal Sandklar" (39) nn da benzeri hizmetlerde bulun-
duu grlmektedir. Bilhassa ihtida ederek kendi ailelerinden kopan gayri
mslim ocuklar, mslmanlar tarafndan ya evlt edinilmiler (40) veyahut da
bir koruyucu aile yannda "Mal Sand"nm salad finansmanla desteklen-
milerdir. 21 aban 1258/27 Eyll 1842 tarihli mhted kayd mal sandnn bu
husustaki fonksiyonunu gstermektedir:
"Bursa kazasna tabii Depecik mutemekkinelerinden Erhundi nam nasraniye
takriben sekiz yanda ta'akkul-i dn ider makleden mmeyyize-i sagre kzn li-
ebeveyn karnda olup bundan akdem eref-i slm ile merref olan akir nm
kimesnenin menzilinde alt mhtan beru terk itmi ve sagre-i mezbre dahi
mddet-i mezkrede ehl-i slm ile ihtilt eylemi olduundan kimsenin cebr u
ilhh ol(ma)d halde dayas merkum akir ile Huzr-i erate b-vrd kend
rzasyla din-i slm kabul ve kelimeteyn-i ehadeteyni telffuziderek eref-i
slm ile merrefe olup talebiyle ismi Hatice tesmiye klnm..." olduu halde
memleket kocabalar (41) ve Hatice'nin Nasraniye anas ocuun kendilerine-
teslim edilmelerini istemelerine ramen maheme taleblerini reddetmi ve on-
lar mdahaleden menetmitir. "Merkme (Hatice) her ne kadar merkum
akir'e verilmi ise de merkum madru'1-hal olup da kend idaresinde ciz
maklesinden olduu halde merkme dahi muzdarrunbih olaca derkr ve
ma'kle-i dhil-i dire-i slm olanlarn refah ve rahatlan esbabnn istihsali
lzm gelecei aikr olduuna mebni merkmeye Bursa mal sandndan elbise
baha olmak zere yz elli kuru atiyye i'tsyla merkum akir ber minvl-i mu-
harrer fakru'1-hal olduu sretde merkmenin zahmet ekmeyecei vecihle
meclise dier ehl-i slmdan bir mnasib mahalle verilmesi hususu meclis-i
vly- mezkrda mzkere tensb klnm olmala ol vehile merkmeye
mebla- merkum 150 kuru sandk- mezkrdan i'tsyla meclise bir mnasip
mahalle verilerek zahmet ekdirilmemesi hususuna himmet buyurmalar
siyaknda... kime-i tahrr ve irsal klnd" (42) (Bk. belge 4).
Bu kayttan da anlalaca zere, mslman olduu iin Hristiyan annesine
verilmeyen Hatice isimli kz ocuu, ekonomik durumu iyi olmayan mhted
daysyla da ikmet ettirilmemi, mslman olanlarn daha iyi imknlar
ierisinde yaamalar gerektii dncesiyle belgede "mnasib bir mahal" ola-
rak tavsif edilen yksek sosyo-kltrel gruba mensup bir aile yannda barn-
drlmas uygun grlmtr.
39. Mal Sand, "devlete ait gelirlerle pul ve kymetli evrakn ve emnet mahiyetinde
tevdi edilen para ve ayniyatn sakland ve hesaplarnn tutulduu mal daireleri
hakknda kullanlr bir tabirdir. Eskiden devlete ait paralar, ahslarnkiler gibi
sandk iinde, muhafaza edildikleri iin Mal Sand imdiki devlet kasas demek
ti. Bu sebeple, Mal Sand denilince kasa, vezne anlalrd", bk., Pakaln, a.g.e.,
U/402. 1838 tarihli bir kaytta da "Bursa Sandnn eytm saireye be yz onbe
bin yz birbuuk kuru dyunu olduu belirtilmektedir. Bk., b 347/655 57a.
40. Bk., a 113/132 88a.
41. Kocaba, Hristiyan kylerindeki muhtarlara verilen isim.
42. BS., c 22/530 23 a.

Sonu
zetle belirtmek gerekirse devlet, btn mslmanlar gibi, bakma muhta
ocuklarn da refah ve saadet iinde yaamalarn salamay grev telakki etmi
ve bu dnce istikametinde sosyal gvenlik hizmetlerinde bulunmutur. Bu ara-
da hayrseverler de gnll olarak verdikleri hizmetlerle toplumun bu kesiminin
madur olmasn nlemeye almlardr.
Aile efkatinden mahrum kalm ocuklar, bu tr uygulamalarla bir aile
atsnda barndrlarak sosyal gvence altna alnmlardr. Bunun sonucu ola-
rak, gnmzde aile sevgisinden yoksun bir ekilde yurtlarda yetien ocuklarda
grlen psikolojik bozukluk ve bunalmlarn bertaraf edildii sylenebilir.
Gerek evlt edinme gerekse icar- sagr sadece bir himaye olay olmayp,
toplumun kltrel deerlerinin ocua aktarlarak salkl bir biimde sos-
yallemesini salamaya matuf bir hizmet saylabilir (43).
Evltlk ve icar yoluyla aileye alnan ocuklar, bu ailenen yannda rd
ana kadar kalmlardr. Ancak icarn bir hizmet akdi olmas sebebiyle
yetikinlerin de icarland grlmtr. Ne var ki, bu hususta da mahremiyete
dikkat edilerek slm prensiplere uyulmu; erkekler st anne gibi mahremlerine,
kadnlar ise, yal ve kimsesiz hanmlara belirli bir cret karlnda hizmet
etmilerdir (44). Bir baka ifadeyle sosyal problem, toplumun kendi kltrel
kalplar ierisinde zmlenmitir.
Anlatlanlarn altnda gelecee ynelik olarak unlar teklif edilebilir:
1. slm ve Osmanl tarihindeki uygulamalar dikkate alnp tebenn ve icar
sistemlerine ilerlik kazandrlarak gnmzdeki pek ok sosyal faciann
nne geilebilir. Nitekim yetkililerin beyanlarna gre, Trkiye'de bin
aile, "Koruyucu Aile" uygulamasndan yararlanarak daha ok 0-3 ya grubu
arasndaki ocuklar evlt edinmek iin srada beklemektedirler. Ancak
madd durumu iyi olmayan aa sosyo-kltrel gruba mensup aileler art
lar deitiinde ocuklarn geri alabilecekleri midiyle onlarn srekli
olarak evltlk verilmesini istememektedirler (45). Bu durumda icar- sagr
veya geici tebenn messeseleri sz konusu fakir ailelerin isteklerine uy
gun bir zm ekli olabilir.
2. Bakma muhta ocuklar, yetitirme yurtlan yerine, yurtlarda kendilerine
yaplacak harcama miktarlar varsa muhtacn ailesine denerek ailenin
glendirilmesi hedeflenmeli, yoksa zellikle hanmlar herhangi bir ide
almayan kltrl ailelere geici olarak verilmelidir. phesiz bunun
yaygnlaabilmesi iin devlet tarafndan koruyucu aileye verilen cretin
cazip miktarlarda olmas gerekir. Bylelikle kimsesiz ocuklar scak bir aile
yuvasna kavuurlarken almayan hanmlara gelir temin edilmek sure
tiyle ailelerin geimine destek salanm olacaktr.
43. Arnold'un bildirdiine gre, XVIII. ve XIX. yzyln sonlarnda inli mslmanlar,
yetim veya ailesi fakir olan on binlerce mecusi ve hristiyan ocuklarn velilerin
den satn alarak onlar kendi aileleri ierisinde slmlatrmlar ve evlilik ana
geldiklerinde ayr evler temin etmek suretiyle onlar evlendirmilerdir. Bk., Arnold,
T.W., ntiar- slm Tarihi, ev. M. Halil Halid, st., Yeni Matbaat, 1343, s. 320-21.
44. BS., b 346/640 46a; c 94/666 63a; b 349/658 48b, 88b.
45. Hrriyet Gazetesi, 16.09.1991.

Belge I: Cami avlusunda bulunan ocuun evlat edinilmesi (c 75/638 15a).
"Mahrse-i Brsa'da Yiit Cedid mahallesinde sakine ve zat ta'rf-i er' ile
ma'rife ibu biset'l-veska Fatma binti Mehmed nm hatun meclis-i er'-i
hatr-i lzmu't-tevkrde tahrr-i kelam ve ta'br-i an-meram idp liecli't-
tebenn hacr ve terbiyemde olan ibu hazratn bi'1-meclis tahminen iki
yanda Havva nm sagreyi trih-i kitabdan on gn mukaddem mahrse-i
mezbrede Veled-i Nalibend mahallesi cmi-i erf pighnda bkes olduu
halde bulup ahz idp elhlet hzihi mnfik-i er'si ve teshb ideni zuhur it-
memekle sagre-i mezbrenin nafaka ve kisve bah ve sir levzm-i zaruriyye-
siyn men leh'1-hakku'l-ahz ve't-taleb zerine t-rh-i kitabdan kadri ma'rf
mebla farz ve takdr olunup istidneye dahi bana izin virilmek matlubumdur
didikte hkim-i muvakk'-i sadr-i kitab -tb leh ve hametmeb- efendi haz-
retleri dah sagre-i mezbrenin nafaka ve kisve bah ve sir levzm-i zaruriyye-
siyn men leh'1-hakku'l-ahz ve't-taleb zerine trh-i kitabdan kadri ma'-rf
ehriyye on be kuru farz ve takdr buyurup mebla-i mefrz-i mezkru sagre-i
mezbrenin nafaka ve kisve bah ve sir levzm-i zaruriyyesine harc ve sarfa ve
lede'1-hace istidneye ve inde'z-zafer men leh'1-hakku'l-ahz ve't-taleb zerine
rca mezbre Fatma hatuna izin virmein ma vakaa bi't-taleb ketbolundu. Fi'l-
yevmi'l-hmis min zi'1-hicceti'-erfe sene ihd ve sittyn ve mieteyn ve elf"




Belge II; Fakir bir aile ocuunun evlt edinilmesi (c 50/613 76a).
"Mahrse-i Brsa'da Ahmed Paa mahallesi skknndan... Kebap kalfas
Osman b. Mehmed nm kimesne meclis-i er'i erf-i enverde ibu bi-set'l-
veska Bahvan Sleyman b. Hseyin nm kimesne mahzarnda takrr-i kelm
ve ta'br-i ani'l-merm idp ben fakr ve mu'sir olduuma binaen sadr-i sagr
olum tahminen yanda ibu hzr bilmeclis Mehmed'i infk ve iksya
kudretim olmadndan olum sagr-i mezbru merkum Sleyman kendi
malndan teberran infk ve iks itmek zre liecli't-terbiye ve't-tebenn merkum
Sleyman'a bilvelye iare ve teslhim eylediimde ol dah ber vech-i muharrer
istiare ve tesellm ve kabul ye olum sagr-i mezbr Mehmed'i ianeden
mstan oluncaya dein kendi malndan teberran infkve iksya taahhd eyle-
di didikte bbe't-tasdku'-er' m vakaa bi't-taleb ketb olundu. Fi'f-yevmi's-
smin aere min muharremi'l-harm sene seb'yn ve mieteyn ve elf".




Belge III: Ailesi fakir olan ksz bir ocuun evlt edinilmesi (c 57/620 83b)
"Mahrse-i Brsa kazasna tabi' Kazkl karyesi ahalisinden Musa b. Halil
nm kimesne, meclis-i er'-i erf-i enverde zat ta'rf-i er' ile marife Zeyneb
Hnb ibnet el-Hc brahim mahzarnda, ibu hzratn bilmeclis sulbiye
sagre kzm Emine'nin validesi mteveffiye olup ben sagre-i mezbreyi infk ve
iksya iktidarm ve iskn idecek mahallim dah olmadna binaen sagre-i
mezbreyi liecli't-tebenn mezbre Zeynep hanma terk idp mezbre Zeyneb
hanm dah sagre-i mezbreyi kendi malndan teberran infk ve iks itmein
ma vaka bi't-taleb ketb olundu. Fi'1-yevmi's-sn min ehr-i rebi' 1-evvel sene
semnn ve mieteyn ve elf".




Belge IV: htida eden kk bir ocuun "Bursa mal sand" tarafndan
desteklenerek bir koruyucu aile yannda barndrlmas (c 22/530 23a).
"Devletl, inyetl, atfetl, seniyy'l-himem efendim hazretleri",
Brsa kazasna tbi Depecik mtemekkinelerinden Erhund nm nasrniye
takriben sekiz yanda ta'akkul-i dn ider makleden mmeyyize sagre kzn li-
ebeveyn karnda olup bundan akdem eref-i slm ile merref olan akir nm
kimesnenin menzilinde alt mhtan ber terk itmi ve sagre-i mezbre dahi
mddet-i mezkrede ehl-i slm ile ihtilt eylemi olduundan kimseninm cebr
ve ilhh ol(ma)d halde days merkum akir ve huzr-i eriate b vrd
kend rzasyla dn-i slm kabul ve kelimet-i ehdeteyni telffuz iderek eref-i
slm ile merrefe. olup talebiyle ismi Hatice tesmiye klnm ve mezbrenin
slm sahih iken memleket kocabalar ve merkumenin anas mersme nas-
rniye, merkmenin kavline amel olunmaz szlerinden merkmeyi kendlerine
teslm diyyesinde bulunmu iselerde mugyir-i er'-i erf idnden mu-
razadan men'olunduklar beyanyla ayet mersmlarn hilf-i vak ber gne
inhalar zuhur ider ise i'tibr olunmamas b mazbata ve i'lm inha olunmu
olduundan keyfiyet, meclis-i vly- ahkm- adliyyeye lede'l-havle mersm
kocabalara ol vecihle cevap virlp ta'arruzlar meclise men' olunmas ta-
mam-i muvfk- er'-i erif olduundan mersmlarn... inha ve istid'alan vuku'
bulur ise havle-i sem'i'.tibar olunmayaca beyanyla bundan byle merkme
hakknda tekrar mdahale ider ise cevb-i red i'tasyla mdahalesinin men'
olunmas ve merkme her ne kadar merkum akir'e verilmi ise de merkum
madrul-hal olup da kend idaresinde cizm maklesinden olduu halde
merkme dah muzdarrunbih olaca derkr ve ma'kle-i dhil-i dire-i slm
olanlarn refah ve rahatlar esbabnn istihsali lzm gelecei aikr olduuna
mebn merkmeye Bursa mal sandndan elbise bah olmak zere yz elli
kuru atiyye i'tasyla merkum akir ber minvl-i muharrer fakru'1-hl olduu
sretde merkmenin zahnet ekmeyecei vecihle meclise dier ehl-i slm'dan
bir mnsib mahalle verilmesi hususu meclisi-i vly- mezkrda mzkere tensib
klnm olmala ol vecihle merkmeye mebla- merkum 150 kuru sandk-
mezkrdan i'tasyla meclise bir mnasib mahalle virilerek zahmet ekdi-
rilmemesi hususuna himmet buyurmalar siyaknda... kaime-i tahrr ve irsal
klnd" 21 aban 1258.



VII. FOLKLOR-EDEBYAT VE ALE
1. Trk Mitolojisi ve Efsanelerinde Aile
Prof. Dr, Bilge Seyidolu
2. Trk Destanlarnda Aile
Aydn Oy
3. Trk Halk Hikyelerinde Aile
M. Sabri Koz
4. Trk Masallarnda Aile
Prof. Dr. Umay Gnay
5. Ataszlerinde Aile
hsan Kurt
6. lk Trk Romancs Fatma liye Hanm'n Eserlerinde
Aile ve Kadn
Emel Aa
7. Trk Ailesindeki Deimenin Romanmza Yansmalar
Dr. Nket Esen
8. Trk Ailesindeki Deimenin Tiyatromuza Yansmalar
Dr. Enver Tre
TRK MTOLOJS VB EFSANELERNDE ALE
Prof. Dr. Be Seyidolu
Atatrk niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat Blm
1. Trk Mitolojisinde Aile le lgili Unsurlar
Mitoloji yaratln, balangcn bilimidir. Kinatn nasl ve ne ekilde
olutuunu, insanlarn hayvanlarn ve bitkilerin ilk defa niin, nasl ve ne ekilde
meydana geldiklerini aklar, insanlarn bu konudaki inanlarn iine alr. Mi-
tolojiler yaznn ortaya kmad ok eski dnemlerin rnleri olduklarndan
ancak szl gelenekte devam etmilerdir. Szl gelenee dayanlarak yazlm
olan paralar gnmze kadar ulamlardr. Bu paralara dayanarak mitolojik
dnemlerdeki Trk aile yaps hakknda fikir vermee alacaz. Ayrca
gnmzde yaayan ve mitoloji ile ilgili olan baz kavramlardan hareket ederek
geriye dnp "aile" hakknda Trk toplumunun neler dndn belirle-
yeceiz.
Aile ile ilgili olarak "Aile Oca" sznden hareket etmek istiyoruz. "Aile
Oca" kavram ailenin scakln belirtmektedir. Ocak ve ocakta yanan ate eski
Trkler arasnda kutsal saylrd. Altay Trklerinin inanlarna gre insanlara
atei Tanr Kara Han'n olu Tanr lgen hediye etmitir. lgen; gkten biri
kara, biri ak iki ta gnderir. Kuru otlar avucunun iinde ezerek bir tan zerine
koyar, br ile vurur. kan kvlcmlardan otlar ate alr. nsanlar da bunu
grerek ate yakmay renirler.
Altayllar arasnda atein nasl bulunduuna dair bir rivayet de yledir: Al-
tayllarn tanrlarndan nc kat gkte oturan Kuday: "nsanlar plaktr,
soukta yaayamazlar onun iin ate olmal" dedi. Fakat lgen'in kz merak
ettiler, ne yaptlarsa atei bulamadlar. Bu srada uzun sakall, ksa boylu Kuday
onlarn yanna gelirken kendi sakalna basarak yuvarland. lgen'in kzlar bunu
grnce glp alay ettiler. Kzlarn glne Kuday'n can skld, geri dnd.
Kuday onlara atein nasl bulunacan syleyecekti. kz bunu anladklar iin
syleyeceklerini dinlemek maksad ile kotular. Kuday'n yolunu beklediler. Ku-
day gelince onlara yle dedi: "lgen'in kz tan keskinliini bilemedikleri
halde benimle alay ediyorlar, bana glyorlar. Budalalar (...)". kz bu sz
zerine dndler. Birbirlerine "Nasl olur bu? Kuday byle dediine gre
tata ate vardr" Nihayet tan keskinliinden faydalanarak bunlarn birbirine
kuvvetle arpmasndan kan kvlcmlarla atei bulmu oldular, insanlarn
arasna yaydlar (1).
1. Murat Uraz, Trk Mitolojisi. Hsnhat Matbaas st. 1967, s. 122-12

Ailenin sembol olan ate kinatta bulunan drt asli unsurdan birisidir. Bu
drt unsur; su, hava, ate ve topraktr. Mitolojilerde bu drt unsur Tanrlar ta-
rafndan insanlar iin yaratlmlardr. Daha sonra bu drt unsurdan kinattaki
btn varlklar meydana gelmitir. Atein bulunmas her mitolojide farkl
ekilde anlatlr (2).
Trk Mitolojisinde ate tanr tarafndan insanlara armaan edilmitir. Tanr
atein nasl yaklacan insanlara rettii iin ate kutsal saylmtr. Atein
nasl ilk defa ortaya kt gsterilirken insanlarla tanrlar arasnda bir kavga
yoktur. Tanr Kuday atein insanlar tarafndan kullanlmasn istemitir. kinci
parada ise lgen'in akac kzlar Kuday'dan atein nasl yaklacan renir
ve insanlara retirler. Tanr'nn insanlara hediyesi olan ate ailenin ve aile
ocann sembol olur.
Bu mistik inancn devam olarak Yakut Trklerinde atee taplmaktadr. Ate
kutsal saylr ve evin hanm en azndan gnde bir defa atee bir eyler atar.
Pien yemekten bir para, bir iplik, bir sa kl, deri paras v.s. Ate perisinin
ok geveze olduuna ve her zaman bir eyler mrldandna inanlr. Bu m-
rltlarn mnasn ancak bir ocuk ve bir aman anlayabilir. Ayakkablarn
amurunu atele temizlemek, atee bir demir silah sokmak ve atein iine
tkrmek yasaktr. Atein eitli ekilleri vardr (3).
Sibirya Trklerinde evin hanm her sabah mutfak ateini bir ard dalyla
tututurduktan sonra btn odalar bu dal vastasyla takdis eder. Kazaklarla
Krgzlar adrn ocana kurban verirken "Od Ata" ve "Od Ana" diye hitabe-
derler. Evin byk ocuu evlenince evden ayrlr ve bir ocak kurar, asl ocak ise
kk kardee kalrd. Ona da "Od Bekisi" ad verilir (4). Evdeki ate kutsal
Tanr'y hatrlatmakta, atete Tanr'nn kut'u bulunmaktadr. Bu inancn izini bir
ataszmzde bulmak mmkndr: "Odsuz ev kutsuz ev". Atein olmad evde
"kut" da yoktur. Atei yanmayan ev snmtr. nk Tanr o evi terketmitir.
Trklerde ate, evi ve aileyi, ailenin kudsiyetini temsil eder. Bu inan gemite
mistik bir ekilde inanlarda devam etmi, bugn de ataszleri ve deyimlerde
devam etmektedir.
Kar ile koca da evde Od Ana ile Od Ata'nn temsilcileri olmulardr. Aile-
nin temelini tekil eden kar ve koca atei onlara armaan eden olaanst
gcn temsilcisidirler. Onun desteine ve yardmna mazhar olmulardr.
Hkmdar da yalnz bana deildir. O da ei ile birlikte anlrd. Onlarn ar-
kasndaki olaanst koruyucular biraz daha farklyd. Hakan "Ay Ata"y temsil
eder. Ay Ata altnc kat gkte otururdu (5). Hatun'un temsil ettii Gn Ana, Ha-
kan'n temsil ettii Ay Ata'dan bir kat daha yksekte bulunmaktadr. Ailede
kadnn yeri bakmndan bu dnce tarz ok nemlidir. Devlet ynetiminde
Hatun her zaman Hakan'n yanndadr. Emirnamelerde; "Hakan'la Hatun
2. Azra Erhat, Mitoloji Szl, Remzi Kitabevi st. 1972, s. 326-329
3. Ziya Gkalp, Trk Medeniyeti Tarihi 2, Trk Kltr Yayn, Toker Matbaas, st. 1974
s. 302-303
4. Murat Uraz, Trk Mitolojisi, s. 122
5. Ziya Gkalp, Trk Medeniyeti Tarihi 2, s. 321

emrediyor ki" diye balanrd (6). Aile birliinin temelini kocas ile birlikte
oluturan kadn evine ve kocasna sadakatla balyd. Sadakatin temelini yine
mitolojide buluyoruz. Yakut Trklerinde kadnlarn koruyucusu doum ilahesi
Ayzt'd. "Bu Tanra douda gnein doduu gk ksmnda oturur. Bu insan-
larn Ayzt'dr. Atalarn Ayzt' gnein doduu noktada oturur".
"Ayzt yere indii zaman ev sahibi ve ev sahibesinin yata zerine yerleir.
Gen kzlar evlendikleri zaman dourgar olmak iin, Ayzt'n kk bir resmini
yataklarnn nndeki bir tahta levha zerine koyarlar. Yakutlar bir evlada
zellikle erkek evlada sahip olabilmek iin Ayzt'a yalvarrlar" (7).
"Ayzt yaz ayininde ismetsizleri sarayna kabul etmedii gibi ismetsiz
kadnlar ne kadar yalvarsalar, ne kadar ok kurban kesseler onlarn yanna asla
gelmez. Herkesten tam bir ismet ister" (8).
nsanlarn ruhlar gkteki yldzl dnyadan gelmitir. nc kat gkte "St
Gl" bulunmaktadr. Bu gle "Ak Gl" ismi de verilmektedir. Bir ocuk
doaca zaman Ayzt, tarla iek ve yemi perilerini alarak lohusann yanna
koar. Bu periler gn gece lohusann banda kalarak ona hizmet ederler.
Ayzt, St Gl'nden getirdii damlay ocuun azna damlatr. Bu damla
ocuun ruhu olur. ocuk doduktan ve st damlas ile kutlandktan sonra Ayzt
da perilerini alr gider (9).
Mitolojiye gre, yeryzndeki ruhlar geldikleri, nceden iinde bulunduklar
lemin zlemi iindedirler. Yeryzndeki kadnlarn rnei bu kutsal lemde
bulunan Ayzt'dr. Onun kadar namuslu ve ahlkl olabilirlerse belki bu "rya
alemi"ne geri dnebilirler. Ruhlarnn geldii bu lemde herey ilk ve en
mkemmel ekildedir. Bunun iin yeryzndeki insanlar da ilk yaratldklar gibi
mkemmel olmaya almaldrlar. Buradaki mitolojik dncenin altnda yatan
temel fikir budur. Ayzt onlarn sadk ve iffetli olmalarn istedii iin kadnlar
da hayatlar boyunca iffetli olmaktan ayrlmamak zorundadrlar. Aksi halde
Ayzt onlar kabul etmeyecek, kurbanlar ona ulaamayacaktr. Mitolojinin telkin
ettii dnce ile kadnlar ailenin kudsiyetini koruyacak olan namus anlayna
sk skya sarlacaklardr. Ailenin kudsiyeti ve salam ahlk temellere dayan-
mas Trk mitolojisine gre Tanr'nn emridir. nsanlar da kendilerini bu emir-
lere uymak zorunda hissederler. Aksi halde "rya lemi"ne asla dneme-
yeceklerdir.
Radloff'un Altayllar arasndan derlemi olduu yaratla ait paralar
arasnda insan ve ailenin oluumuna ait paralar dikkatimizi ekiyor: Evren
Tanr tarafndan yaratlmtr. Tanr dalsz ve budaksz bir aacn bittiini grr
ve "Dallar olmayan aaca bakmak ho deil buna dokuz tane dal bitsin" der.
Aata dokuz dal biter. Tanr yine yle der: "dokuz daln kknden dokuz kii
tresin ve bunlardan dokuz ulus olsun". Bylece Tanr'nn Ulus'u meydana ge-
lir. Tanr onlara bir aacn meyveleri ile beslenmelerini emreder. Gnein
doduu yndeki be daln meyvelerinden yiyecekler, dier drt daln meyvele-
6. a.g.e., s. 321
7. a.g.e., s. 322
8. a.g.e., s. 324
9. Murat Uraz, Trk Mitolojisi, s. 56

ri de yasakland iin yemiyeceklerdir. Tanr eytan'n bu aaca yaklamamas
iin de ylan' ve kpei beki olarak tayin eder, kendi uzaklar. eytan
Tanr'nn ulusunu kskanr. Ylan uyurken sessizce iine girer, onun yasak mey-
veden koparp yemesini salar. Ylan meyveyi Ece adl bir kza verir. Ece mey-
veyi ikiye bler ve bir parasn da sevgilisi Trngey'e yedirir. Bunun zerine
tylerle kapl olan vcutlar plak kalr. Tanr gelip Ece ile Trngey'in emirle-
rine kar geldiklerini renince onlar cezalandrr. Ece'ye, "Yasak meyveyi yiyip
eytana uyduu iin bundan byle gebe olup doum sanclar ekeceini ve
ocuk douracan" syler. Trngey'e de dokuz olu, dokuz kz olacan, ken-
disinin artk kii yaratmayacan syler (10).
Altayllara gre ilk aile Ece ve Trngey'den meydana gelmitir. Tanr'nn
emirlerine kar geldikleri iin Ece doum sanclar ekmek ve dourmakla ceza-
landrlmtr. Ondan nce insanlar Tanr yaratmaktayd. Mitolojiye gre Tanr
hereyi mkemmel ve gzel yaratmtr. O'nun yaratt herey iyidir, insanlara
ac ve sknt vermez. Doumun menei aklanrken duyulan ac ve sknt da in-
sanlarn gnahlarnn bedeli olarak aklanmaktadr.
Milletlerin hayatnda mistik dnem kapandktan sonra "destan dnemi"
balar ve destanlar teekkl eder. slmiyet ncesi Trk destanlar iinde byk
bir destann paras olduunu tahmin ettiimiz Ouz Kaan Destan bulunmak-
tadr (11). Bu destanda cihan hakimiyeti kurma yolundaki Ouz Kaan'in iki ei
bulunur. Bunlardan birincisi gkyzn temsil eder. Annesi ve babas belli
deildir. Olaanst bir ekilde yeryzne indirilmitir.
"Yine gnlerden bir gn Ouz Kaan Bir yerde Tanr'ya yalvarmaktayd. Ka-
ranlk bast. Gkten bir k indi. Gneten ve aydan daha parlakt. Ouz Kaan
oraya yrd ve grd ki o n iinde bir kz var yalnz oturuyor. ok gzel
bir kzd. Banda ateli parlak bir beni vard. Demir kazk (kutup yldz) gibi idi.
O kz yle gzeldi ki glse Gk Tanr glyor, alasa Gk Tanr alyor
(sanlrd) Ouz Kaan onu grnce akl gitti, sevdi ald. Onunla yatt ve dile-
diini ald. Kz gebe kald. Gnler ve gecelerden sonra gzleri parlad ve er-
kek ocuk dourdu. Birincisine Kn adn koydular, ikincisine Ay adn koydular,
ncsne Yultuz adn koydular" (12).
Gkyznden gelen kzn olunun ad da "gk"le ilgilidir: Gn, Ay, Yldz.
Ouz Kaan'n ikinci ei de "Su" kaynakldr: "Yine bir gn Ouz Kaan nnde
bir gl, ortasnda bir aa grd. Bu aacn kouunda bir kz vard, yalnz otu-
ruyordu. ok gzel bir kzd. Gz gkten daha gk idi. Sa rmak gibi dalgal
idi. Dii inci gibi idi. yle gazeldi ki, eer yeryznn halk onu grse "Eyvah
lyoruz" der ve st kmz olurdu. Ouz Kaan onu grnce akl gitti, yreine
ate dt, onu sevdi ve ald. Onun yatt ve dileini ald. Kz gebe kald. Gnler
ve gecelerden sonra gzleri parlad ve erkek ocuk dourdu. Birincisine Kk
adn koydular, ikincisine Ta adn koydular, ncsne Tengiz adn koydu-
lar" (13).
10. a.g.e., s. 11-12
11. W. Bang ve G.R. Rahmeti, Burhaneddin Basmevi, st. 1936
12. a.g.e., s. 15
13- a.g.e., s. 15

Daha sonra Ouz Kaan beylerini etrafna toplar ve Kaan olduunu ilan
eder. Artk bir aile sahibi olmutur, oullarna gvenmektedir. Ona bu aileyi kur-
masn nasib eden Gk Tanr'dr. Yeryzn ve gkyzn temsil eden iki gen
kzla evlenmi, ocuklarnn isimlerini annelerinin meneini hatrlatacak ekilde
koymutur. Gn, Ay, Yldz, Gk, Da, Deniz. Ouz Kaan'n iki ei de ama-
nizm'de kutsal saylan be unsuru: Hava, ate, su, aa ve topra hatrlat-
maktadr. Bu iki gen kz yeryzne gelerek Ouz'un kutsal bir yuva kurmasn ve
neslini devam ettirmesini salamlardr.
Gktrklere ait destanlar hakkndaki bilgileri in kaynaklarndan reni-
yoruz. Bu bilgiler mistik paralar halindedir. Bu paralardan birisinde Gk-
trklerin menei anlatlmakta, ilk ailenin nasl ortaya kt grlmektedir (14):
Hiyong-Nu'larla ayn cinsten olan "Tu-kiie"ler Hiyong Nu memleketinin ku-
zeyindeki "So" krallndan kmlardr. Reisleri "Kha-pan-pou"nun on alt
kardei vard ki bunlardan birisinin anas bir kurttu. Kurttan domu olan "Y-
uhe-nii chouai-tou" rzgrlara ve yamurlara hkmediyordu. Dmanlar,
kardelerini mahvettikleri zaman, bu tabiatyla o felaketten kurtuldu. Bunun iki
ei vard, biri yaz tanrsnn, dieri k tanrsnn kz idi. Bunlardan iki olu
olmutu. Kendi kavmi bu ocuklarn en by olan "No-tou-lou-che"yi hkm-
dar yaptlar; o, o zaman "Tu-kiie" adn ald. Bunun on zevcesi olduu iin
ocuklarnn her biri annelerinin adn almlard. "Kurt-A-sse-na" bu isim-
lerden biriydi. Bu ismi ilk tayan hkmdar' A-hien-che" idi.
Annesi kurt olan "Y-uhe-nii-chouai-tou" da Ouz Kaan gibi iki elidir. Onun
eleri de Ouz Kaan'n eleri gibi kutsaldr. Elerinden biri Yaz Tanr'snn
dieri de K Tanr'snn kzlardr. Bu mene mitinde anneler kurt da dahil ol-
mak zere hep kutsaldrlar. Tanr tarafndan Gktrk Devleti'nin kurulmasna
yardm etmek iin gnderilmilerdir. lk Gktrk hkmdar da annesinin ismini
tar ve Asena adn alr.
in kaynaklarndan alnm olan Uygur'larn mene miti de Uygur h-
kmdar ailesinin nasl ortaya ktn anlatmaktadr.
dikhu: dikut Uygur Lehesinde hkmdar demektir. Kauang hkmdar-
larnn hepsine bu nvan verilir. Eskiden bu hkmdarlarn yurdu Uygur-
istan'da idi. Orada "Holin" adl bir da vard ki ondan "Tula" ve "Selenga"
adl iki nehir kard. Bir gece oradaki bir aacn stne gkten mucizevi bir k
indi. ki nehir arasnda yaayan halk bunu dikkatle takibettiler. Aacn gv-
desinde -gebe bir kadna benzeyen- bir ikinlik belirdi. O k dokuz ay on gn
o ikinliin zerinde durdu. Bu mddetin bitiinde o ikinlik yarld. inden
be ocuk kt. O memleket ahalisi onlar alp byttler. Bunlarn en k-
nn ad Buu Han idi. alma yana girer girmez herkesi hkm altna ala-
rak hkmran oldu (15).
Buu Han da Ouz Kaan ve Gktrk hkmdarlar gibi olaanst bir e-
kilde domutur. Buu Han dierlerinden farkl olarak hem annesiz hem de ba-
basz olarak bir aacn gvdesinden domutur. Olaanst gler tarafndan
Uygur'lara hkmdar olarak gnderilmitir.
14. M. Fuad Kprl, Trk Edebiyat Tarihi, tken, 1980, s. 59-60
15. a.g.e., s. 59-60

Her parada da hkmdar ailesinde asalet arandn gryoruz. H-
kmdarlar ve eleri olaanst varlklardr. Ayn zamanda Tanr'nn himayesi
altnda bulunur, ona veya baba tarafndan tanrsallk tarlar. Gktrklere ait
mitde hkmdarn anne tarafndan gelen ismi aldn gryoruz. Her
parada da ok eliliin mevcut olduunu grmekteyiz. Bu eler olaanst
gler tarafndan hkmdarlara gnderilmilerdir. Mitolojilerde ilk* aile h-
kmdar ailesi olarak karmza kmaktadr. Bu aile anne, baba ve ocuklardan
ibaret olan ekirdek ailedir.
2. Trk Efsanelerinde Aile le lgili Unsurlar
Efsaneler tarihi dnemlerin mahsulleridir. Her an yeni bir efsane teekkl
edebilir. nanca bal her trl olayn etrafnda efsane oluur. Mitolojilerde eski
Trk inanlarn bulabildiimiz halde Efsanelerde hem eski inanlarn izlerini
hem de Trklerin Anadolu'ya yerletikten sonra burada bulduklar eitli
inanlarn ve slmiyetin izlerini bulmak mmkndr. Aile kavram ile ilgili ola-
rak tesbit ettiimiz kavramlar ilk defa mitolojilerde yer alm, daha sonra efsa-
nelerin derinliklerinde zenginleerek devam etmitir.
Anadolu'nun deiik blgelerinden setiimiz efsanelerde aile kavramn
aratrrken ilk efsane Diyarbakr blgesinden seildi: Efsanenin getii yer Di-
yarbakr'n ermik ilesine bal Gelincik Da ile ilgilidir. Ky aasnn gzel
kz ile kyn yakkl oban birbirlerine ak olurlar. Aa genleri birbirleri ile
evlendirmeye karar verir, fakat civardaki yrk Beyi Aa'nn istedii hereyi ve-
rir ve kzn alr. oban dn alay kyden ayrlrken kavaln alarak Allah'a
yalvarr ve sevdii kzn bakasna yar olmamasn diler. Duas kabul olur,
obanla birlikte gelin alay da ta kesilir (16).
Gelincik Da efsanesinde evliliin ve aile birliinin temelinde sevginin bu-
lunmas gerektii anlatlmaktadr. Birbirini seven insanlarn ayrlmasn Tanr
da istemez. Para ve mal varl ancak insanlar kandrabilir. Efsane dnyasnda
sevgi stn gelir ve Allah seven insanlarn duasn kabul eder. Gelincik Da da
bu sevginin sembol olarak gsterilir.
Efsane dnyasnda vey analar ktdr, zalimdir. vey ocuklarna her trl
ktl yapmaktan ekinmezler. Babalar ocuklarn bu zalim kadnlarn elin-
den kurtaramazlar, yahut kurtarmak istemezler. ocuklar bu durumda ancak efsa-
nelerin esrarengiz leminde huzura kavuurlar.
Yusufuk adl efsane Kozan ay civarnda Hopka Da eteklerinde geer.
Anneleri lnce be ocuun babas eve vey anne getirir. Kadn bunlara her
trl ktl yapar. Srden kaan olak, budaylar birbirine kartrnca vey
anne, kz cezalandrr ve budaylar teker teker toplamasn emreder. Olanlar
da ola aramalar iin gnderir. Olak gece Hopka Da'nda kaybolur. Eve
16. Efsanelerimiz, nn niversitesi Efsane Derleme Yarmas, nn niversitesi
Basmevi, Malatya 1980, s. 159-160

dnmeye cesaret edemezler. Elif ile Yusuf Allah'a dua eder ve ku olmak ister-
ler. Dier karde de onlarn dualarnn kabul olunduunu grnce onlar da
ta olmak isterler ve ta kesilirler (17).
"Ta kesilmek" ve "ku olmak" burada bir mkfat olarak karmza kyor.
Ta kesilmeyi ocuklar kendileri istemilerdir. Bylece vey annenin zulmnden
kurtulmu ve huzura kavumulardr.
Gelinta efsanesi Adana'nn ilesi olan Feke'ye bal incirli kynden der-
lenmitir. Efsanede evlilik konusundaki arpk deer yarglan eletirilmekte, evli-
lik iin anlama ve sevginin esas olduu anlatlmaktadr:
Zengin ve yal ky aas kyn gzel kzn ister. Deirmencinin olunu se-
ven kz bu evlilie rza gstermez, birlikte kaarlar. Zalim aa onlar takip eder.
Aann eline dmemek iin iki gen Allah'a dua ederler ve ta kesilmek ister-
ler. Aa'nn adamlar ile birlikte iki gen de ta kesilir (18).
Kadnhan, Meydanl kynde anlatlan bir efsanede kardeler arasndaki
dayanma ve sevgi ne kadar gl olursa o eve o kadar ok bereket girecei an-
latlr:
Meydanl kynde iki kardeten biri evli dieri bekrdr. Hasattan sonra
budaylar paylarlar. Evli karde bekr olan kardeinin evleneceini d-
nerek kardeininkine birka teneke ekler. Bekr olan da aabeyi evli ve ocuk
sahibi olduu iin daha fazlasn ihtiya duyacan dnr ve kendi hissesinden
onunkine birka teneke ekler. Bir hafta boyunca buday evlerine tamakla
birtiremezler. Budaylara bereket gelir (19).
Efsanelerin temelinde inan bulunduu iin halk bu tr efsanelerde geen
olaylarn mutlaka olmu olduuna inanr. Efsanenin anlatmak istedii ey halkn
uuruna iler. Kardeler arasndaki yardmlama ve yaknlamann Allah ta-
rafndan kabul grd ve mkfatnn verilecei inanc toplumun hem ahlkn
ykseltir hem de dayanmay salar.
Ailede ocuklara hak yememek, drst olmak, hrszlk yapmamak gibi yksek
deerlerin kk yalardan balanarak retilmesi gerekmektedir. Devletin ayak-
ta kalmas iin ailelerin salam olmas gerekir. Niyet adl efsanede bu kavram-
larn dile getirildiini gryoruz:
Sultan Murat Badat seferine giderken Adyaman'n Zey kynde ulemadan
deerli bir zatn bulunduunu haber verirler. Padiah, balarn yaknndan
geerken bir kadnn ocuunu dvdn grr. Kadn yanna artr ve
ocuunu niin dvdn sorar. Kadn, ban kendi ba olduunu fakat daha
bada mahsl tesbiti yaplmadn, vergisinin yazlmadn, bu yzden vergisi
yazlmayan badan zm koparlmasnn haram olduunu, ocuunu da bu
yzden dvdn syler. ocuk badan bir salkm zm koparmtr (20).
Efsanede halkn devletin hakkna ne kadar titizlikle sahip ktn gryoruz.
17. a.g.e., s. 163-165
18. a.g.e., s. 166-167
19. a.g.e., s. 168
20. a.g.e., s. 186-187

Devlet ile halk arasndaki ba ana-devlet arasndaki ba kadar gldr. Anne
evladna terbiye verirken devletin hakkn korumay n planda tutmaktadr.
Gelenek ve grenekler ailede kanun mertebesindedir. Ailede dirlik ve
dzenin salanmasnda gelenek ve greneklerin byk rol vardr. Dnem adl
efsanede "Tre" bozulduu zaman karlalan felaket anlatlmaktadr:
Bir beyin ok gzel kzn, kendisi gibi ok zengin bir beyin oluna nian-
larlar. Beyin kzna mitsizce ak olan oban, gelin arabas giderken iinin acs
ile arabaya doru bir ta frlatr. Ta kzn bana deer, ba krlr. Bu arada ba
rts alr. Gelenee gre gelin kaynatasna yzn onbe sene gstermezmi.
Bu yzden ok utanr ve Allah'a dua eder: "Beni rezil eden ta kesilsin" deyince
duas kabul olur. oban ta kesilir (21).
Efsanede gelin yeni kuraca ailenin kurallarna, tresine uymakta son dere-
cede dikkatlidir. Bu yzden Allah duasn hemen kabul etmitir. Ailede namusa
verilen deer hep n planda gelmitir. Mitolojilerden itibaren namus kav-
ramnn Trk toplumunda ne kadar nemli olduunu grmekteyiz. Kardeler
Hamam adl efsanede namusun nemi zerinde durulmaktadr:
Bir adamn iki olu bir kz vardr. Kz, hayvan otlatrken uykuya dalar ve
azndan bir kk ylan girer. Ylan bydke kzn karn da bymeye balar.
Babas kznn kt bir ey yaptndan phelenir ve iki oluna kz gtrp
ldrmelerini bylece namuslarnn temizleneceini syler.
Kz gtrld yerde abdest alp namaz klmak iin kardelerinden izin is-
ter. Namaz kld yerde uykusu gelir ve uykuya dalar. Ban koyduu yerden ani-
den su kp akmaya balar, ayn zamanda azndan kocaman bir ylan kp
suya karr. Kzn da bylece susuz olduu anlalr (22).
Mitolojide Ayzt namusu temsil eder. nsanlar onu kzdrmamak, onun
houna gitmek iin kendilerini namuslu olmak zorunda hissederlerdi. Mitolo-
jide toplumu ayakta tutan deimeyen deerleri, eitli tanrlar temsil ederler.
Efsaneler tektanrl dinlerin bulunduu toplumlarda teekkl ettii iin mit kay-
nakl birka efsane dnda tanrlar ve tanralar efsanelerde yer almazlar. Buna
karlk efsanelerde gizli bir lem vardr. Bu lemin srlarna insanlar eremezler.
Ancak zaman zaman bu lemden iaretler gelir. Bu efsanede de gen kzn
masumiyeti efsanenin esrarengiz leminden gelen bir iaretle isbatlanyor.
Bylece aile tekrar eski birliine kavuuyor, gen kz masumiyetinin mkfatn
da gryor. Kzn ban koyduu yerden kan su daha sonra dertlilere derman
olacaktr.
Aile birlii, aile sevgisi, aileye ballk ok nemlidir. Fakir ve birbirini seven
bir ailenin iinde yaamak padiah saraylarnda yaamaktan daha deerlidir.
Byle bir ailenin dzeni bozulmak istendii zaman Allah'n houna gitmez:
Trkcevher adl efsane Kahta'da geer. Trkcevher annesi, babas ve kar-
deleriyle halinden memnun olarak yaamaya devam eder. evrede kendisine
gaipten birilerinin yardm ettiine inanlr. IV. Murat Badat seferine giderken
21. a.g.e., s. 190-191
22. a.g.e., s. 216-217

ordusundaki nedimler Trkcevher'i grr beenirler. Sefer dn onu padi-
ahlarna gtrmek isterler. Gen kz zorla evinden alnr yola karlar. Kz aile-
sinden ayrlmak istemez. Yolda secdeye varr ve Allah'tan kendisini bu diyarlar-
dan uzaklatrmamasn ister. Duas kabul olur, secdede ruhunu teslim eder (23).
Trk destanlarnda kadnlar, erkekler gibi er meydannda ata biner, dr,
eleriyle birlikte dmana kar savarlar. Manas Destan'ndaki Kankey Hatun,
Dede Korkut Hikyelerindeki Ban iek gibi. Efsanelerimizde de kadnlar her
zaman ailelerinin en byk desteidir. Yiitlik ve cesaretleri ile aile fertlerinin
yannda olan kadnlara da rastlyoruz.
Kara Fatma Hatun, Bozdoan'l Oyma Beyi'nin kzdr. Kuadas muhafz
Kalender Paa ile evlenir. Kocas lnce olu Sleyman'la beraber Mara' a gelir
ve yerleir. Bu srada Cabbaroullar Mara' almak zere hazrlk yaparlar. Kara
Fatma Hatun oluna cesaret vererek savaa yollar. Kendisi de durumu bir tepeden
gzetler. Olunun yaralandn grnce onun yardmna koar ve er meydannda
savar. Kara Fatma Hatun'un sayesinde sava kazanlr. Osmanl padiah Kara
Fatma Hatun'u mkfatlandrr, olunu da paa yapar.
Eski Trk geleneinde kadn ve erkek arasnda tam bir eitlik vard. Er mey-
dannda erkek gibi debilen kadn einin de kendisi gibi yiit olmasn, hatta
yiitlikte kendisinden stn olmasn isterdi. Aile kurulurken bu hususa da dikkat
edilirdi:
Mara'tan derlenmi olan Yrk Kz efsanesinde kadnn cengverlikle ilgili
zelliine dikkat ekildiini gryoruz: Bir gen Ahrda' nda avlanrken
uurumdan yuvarlanr. Kendisini kurtaran yrk kzna k olur. Kz ba-
basndan ister, fakat babas delikanlya, "Senin yiitliini denemeden kzm
veremem" der. Delikanl kendisi gibi bir yiitle decek, onu yenerse Yrk
Kz' n almaya hak kazanacaktr. ki yiit karlarlar. Avc hasmn yener,
haneri ekip vuraca srada alttaki yiit maskesini indirir ve Yrk Kz olduu
meydana kar. Bundan sonra iki gen evlenirler (24).
Evlilikte sevginin yannda elerin her bakmdan birbirlerine denk olmalar
gerektiini anlatan bu anadolu efsanesi de eski Trk destanlarndaki kahraman-
larn dncelerini yanstmaktadr.
Efsanelerde zalim akrabalara da rastlarz. Sevgililerin kavumasna engel
olan ana-babalarn yannda ktlk yapan amcalar ve teyzeler de bulunur.
Kzkanl adl efsanede bir kardein mal ve davar ok, dier kardein de
arazisi oktur. Mal ok olan kardein gzel bir kz, dierinin de czzaml bir
olu vardr. Ar bir k geirirler. Zengin karde hayvanlarn besleyecek ot bu-
lamaz. Kardei ise, kzn czzaml oluna verecek olursa kendisine ot vereceini
syler. Kz hayvanlarn telef olmasna raz olmad iin, czzaml olanla ev-
lenmeye karar verir. Amcasn da leme rezil etmesi iin Allah' a dua eder.
Duas kabul olur, amcas ot yn ile birlikte ta kesilir (25). Kendisi de lr.
23. a.g.e., s. 256-257
24. Mehmet nder, ehirden ehire I, Yap ve Kredi Bankas Yaynlar, st. 1972, s. 67-
68

Olunu evlendirebilmek iin yeeninin hayatn hie sayan zlim amca Al-
lah tarafndan cezalandrlmtr. Amcann ta kesilmesi bir cezalandrmadr.
Kzn lm ise dualar kabul edildii iin mkfatlandrmadr. Kz efsanenin
gizli lemine kabul edilmitir.
Ana babalarn evlatlarna kar sorumluluklar vardr. Ayn ekilde evlatlar da
onlarn rzasn almadan kendi kendilerine mhim kararlar alamazlar. Toplum
byle bir davran ho grmez, byle bir davran Allah' n da houna gitmez:
Kz Musa adl efsanede Erzurum'un Karayaz ilesinde Kz Musa kynde veli
mertebesindeki bir adamn bir kz vardr. Kz, Musa adndaki bir genle gizli
gizli buluur ve onunla kaar. Babas arkasndan gitmez. Gitmek isteyenlere de
engel olur. Daha sonra kyn dnda onlara rastlayanlar olur. kisi de ta kesil-
milerdir (26).
Anne ve babann deerim bilmemek, onlarn rzasn almamak felakete se-
bep olmutur. Bakalarna da ibret olmas iin onlarn talam cisimleri
bugnlere kadar gelmitir.
Vatan sevgisini de ocuklara reten analardr. Vatan sevmeyi, gerektii za-
man vatan iin lmeyi ocuklar aile ocanda renirler:
Raziye Hatun bir vezir kzdr. Bir emirle evlenir fakat kocasn savata kay-
beder. Raziye Hatun kocasnn zrhlarn giyer, onun yerine savamak ister, fakat
Sultan raz olmaz. Savan erkeklere has bir sanat olduunu syler. Aradan yllar
geer Sultan bir sava meydannda yalnz kalr. Esir edilmek zereyken Sultan'n
yardmna bir yiit koar. Dman yendikten sonra bu yiidin Raziye Hatun
olduunu anlar (27).
Ailede geimsizlik ve kavga bazan sonu felaketle biten sonular dourur. Ai-
lede kardeler arasndaki geimsizlii dile getiren Ar Da efsanesi bu konuyu
ilemektedir:
Biri byk dieri kk iki kz karde devaml kavga eder, drlermi. Bir
gn birlikte odun toplamaya giderler. Odunlar toplanrken de kavga ederler.
Kk kz, "Belim ard" diyince byk kz, "Gzn arsn" der, kavga devam
eder. Kk kz beddua eder: "Senin gibi ablam olacana olmaz olsun. Da
olasn, ta olasn. "Ablas da ona beddua eder: "Senin gibi kardeim olacana
ta olsun. Salarn ayr, eteklerin bayr olsun. Ban dilin gibi sivri adn da benim
gibi Ar olsun".
Kzlarn dualar kabul olur, iki kz da birer daa dnrler. Byk kz Byk
Ar Da, kk kz da Kk Ar Da olur (28).
Kardeler arasndaki birlik yalnz aile iin deil vatann ve milletin birlii
iin de gereklidir. Diyarbakrla ilgili bir efsane bunun gzel bir rneini verir:
Dman ordular Diyarbakr' kuatmtr. Btn surlar alnm sadece yedi
25. Bilge Seyidolu, Erzurum Efsaneleri, Ankara niversitesi Basmevi, Ankara 1985, s.
141-142
26. a.g.e., s. 142-143
27. Mehmet nder, Bitmez Tkenmez Anadolu, Smerbank Kltr Yaynlar, 6/111,
Ankara 1970, s. 134-135
28. a.g.e., s. 175-176
kardein savunduu bir bur kalmtr. Kraln teslim ol arsna yedi karde ce-
vap verirler: "Kral gelsin burcu ona teslim edelim". Kral en seme askerlerini
alarak burca kar fakat mthi bir patlama ile yedi kardeler de iinde olmak
zere hepsi lrler. Kardeler barut patlatarak kendilerini feda ederler, diyar-
bakr bylece Trklerin eline geer (29).
Aile dayanmasnn vatan mdafaasndaki roln Osman Gazi' nin St'
almasyla ilgili bir efsanede gryoruz: Osmangazi' nin kk yeeni Sarba-
tu' nun olu btn engellemelere kar savaa katlr. Savata Osman Gazi' nin
btn dikkati onun zerindedir. Buna ramen bandan yaralanarak ehit olur
(30).
Efsanelerde de mitolojilerde olduu gibi aile kutsaldr. Efsanelerde aile geni
deildir. Olaylar anne, baba ve ocuklar etrafnda geliir. Nadir olarak amcalar
teyzeler ve halalarla karlarz. Anne-baba, ocuklar ve kardeler birbirlerine
sevgi ve sayg ile bal olmak zorundadrlar. Mitolojilerde bu ballk Tanr ve
Tanralar tarafndan dzenlenmitir. nsanlar da onlarn koyduu kurallara
uyarlar. Tanrlarn istedii her ey doru ve gzeldir. Onlar da bu ekilde hareket
ederler.
Efsaneler ok boyutludur, onda gizli ve esrarengiz bir lemin varln his-
sederiz, fakat gremeyiz. Bu lemde bulunan olaanst gcn veya glerin in-
sanlarn iyiliini istedii, doru ve iyi olanlarn yannda olduklar bellidir. Aile
ile ilgili olan inanlarda Trk toplumunun bu konudaki dncelerini
yanstmaktadr. Ailede kadn ve erkek birbiri eittir. Btn iler kadn ve erkek
arasnda eit olarak paylalr. Bu eitliin temelinde sevgi ve sayg yatar. Evlilik
sevgi zerine kurulmaldr. Eler arasnda bulunmas gerekli olan sevgi ocuklar
ve kardeler iin de geerlidir. Ailede zorlamalar ve kt muameleler olduu za-
man aile fertleri Allah'a snrlar. Ktlkler karsnda zor durumda kalan aile-
nin iyi fertleri iin hep bir kurtulu yolu vardr. Bu kurtulu ok zaman lm ve
ta kesilme eklinde grlr. lm ve ta kesilme bir son deildir. yiler bu
ekilde mkfatlandrlr, ktler de cezalandrlr. yiler bu ekilde efsanelerin
esrarengiz lemine kabul edilerek huzura kavuur, ktler ise yok olurlar.
Trkler Anadolu'yu yurtu edindikleri zaman her kar topra iin byk
mcadeleler vermiler ve bunun sonucunda da yurdun her kesinde bu
mcadelelerle ilgili efsaneler domutur. Bu efsaneler Trklerin evrelerini be-
nimsediklerinin, topraklarna sahip ktklarnn iaretidir.
29. a.g.e., s. 241-243
30. a.g.e., s. 253-255
TRK DESTANLARINDA ALE
Aydn Oy
Mimar Sinan niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi
Trk Dili ve Edebiyat Blm retim Grevlisi
Olduka ilkel denilebilecek olan dnemlerden yola karak gnmze doru
olan yolculuklar sresince, sonradan karlalan kltr ve uygarlklarn ele-
rini de bnyelerine kabul etmi bulunan destanlar, her eyden nce ulusal bir
karakter tamalar bakmndan dikkat eken manzum edeb rnlerdir. Onlarda
tarih alar bakmndan belli bir dneme yerletirilemeyen nve olaylar yer
ald gibi, tarihle ayn admlar atyormu izlenimini veren ynler de bulunur.
Bunlarn arasnda ikinci tip destanlardan biri olan ve Anadolu'da meydana ge-
len Dnimendnme'yi gsterebiliriz. Edebiyat Tarihimiz Prof. Dr. M. Fuat
Kprl, bu eserle ilgili olarak "Onun 'destan' mhiyetini kesinlikle anlamayan
baz eski tarihilerimiz tarafndan 'tarih kaynak' olarak" kullanldna iaret
etmitir (1).
Destanlarn ilerindeki youn malzemenin toplumsal boyutlar, bir romanda
olduu gibi de deildir. Destanlar her eyden nce uluslarn ilk epik verimleri-
dir. Her ulus, kendi epiinde, kendi gemiinin kklerini bulur. Destanlar her
milletin dilinde farkl farkl terimlerle adlandrlm bulunan destan airleri
(bizde genellikle ozan) tarafndan saz eliinde alnp sylenirken ve daha
sonraki gelenekte yazlm nshalarndan okunup dinlenilirken, gen kuaklar
atalarnn gsterdii kahramanlklarla vn duyup onlarn yolunda gitmeye ka-
rarl, onlarn erdemlerine sahip kacak kiiler olarak kendilerini grrler.
Yallar ise, o anda anlarna dalarlar. Bu duygu ve dnce beraberlii, toplu-
mun aralarnda ya fark bulunan kuaklarn belli bir ideal ekseninde birbirle-
rine yaklatrr.
Priscus, eli olarak yanna gnderildii Attil'nn saraynda verilen bir len
srasnda ozanlarn onunla ilgili kahramanlk ve zafer iirleri, yani destan
paralar okuduklarn yle dile getirmitir:
"Akama doru me'aleler yannca, ziyafetin verildii ipekten mamul muh-
teem adra iki airin girdii grld; bunlar Attil'nn nnde Hun lisanyle
kendi tanzim ettikleri iirler okudular; bu iirler Attil'nn kahramanlklarna, za-
ferlerine aitti. Orada hazr bulunanlar bu iirlerin tesiriyle vecd heyecana gel-
diler; gzler parlyor, ehreler korkun bir hal alyordu. Biroklar alyorlard;
genler arzu ve ihtiras, ihtiyarlar da elem ve teessf yalar dkyorlard" (2).
1. Trk Edebiyat Tarihi, tken Neriyat A.., stanbul, 1984, s. 258.
2. Prof. Dr. M. Fuat Kprl, XVI. Asr Sonuna Kadar Trk Sazairleri, Evkaf Matbaas,
stanbul, 1930, s. 5; Ayrca bk. Nihad Sami Banarl, Resimli Trk Edebiyat Tarihi,
Cilt: 1, stanbul, 1971, s. 23.

Kuaklarn birbirleri ile kaynamalarnda, sahip olduklar ve destanlardaki
yerlerini alm bulunan toplumsal deerler de nemli lde rol oynar. Ancak
bu deerler, o destana ahs slbunu giydirmi olan usta bir airin kalemiyle
daha net olarak kendisini gsterir. Byle bir sanat eliyle ilenememi, yatan
brakp baka alanlara gitmi olup da o lkelerin yazl kaynaklarnda, kendile-
rine ayrlm yere oturtulan destanlarda ise bu toplumsal deerler ok zayf
izgiler halinde varlklarn ancak koruyabilmitir. slmlktan nceki Trk de-
stanlarmdaki durum genel olarak byledir.
Yabanc toplumlara ait kaynaklarda karmza kan Trk destan metinleri
zerindeki incelemeler, aratrmalar ve yoruma giden almalar doal olarak
tasvir bir teknikle yaplagelmitir. Trk destanlarndaki aile konusu da gene
byle bir tasvir teknikle ele alnd takdirde, bu alanda kendisine bir yer
alabilir.
Toplumun en kk birimi olan aileyi oluturan bireyler arasnda anneyi, ba-
bay ve onlarn ocuklarn; daha geni aile tiplerinde ise onlara ek olarak anne
ve baba tarafnn yallar olan bykleri ve akrabalar dnyoruz.
Konunun daha banda iken, Trk destanlarnn, zellikle slmlktan nceki
Trk destanlarnn byk bir ksmnda byle bir aile yapsn btn canll ile
gremediimizi belirtmek zorundayz. En eski Trk destanlar olarak bilinen "u
Efsanesi" ile Alp Er Tunga hakkndaki edeb metinlerde aile hayat, sosyolojik
bir anlamda grlemedii gibi tek tek annenin, babann ve ocuklarn o birim
iindeki karlkl ilikileri de istenilen netlikte ve aklkta deildir.
Epik trden sonra ortaya km bulunan halk hikyelerimizin birounda da o
lde deilse bile- ona yakn bir lde "insan" ve "insan"a zg "psikolojiyi
btn boyutlar ile yakalayamyoruz. Kahramanlar, belli davranlar sergileyen
siluetler halinde birtakm tipler olarak karmzda bulunuyorlar. Gerek
destanlarmzda, gerekse halk hikyelerimizde bu noktaya bal olarak kendisini
hissettiren nemli bir anlatm eksiklii de bunlarda "tahlil/zmleme"
blmlerinin, ok alt dzeyde tutulmasdr.
Alp Er Tunga ile u menkbesini genelogique olarak izleyen Ouz Kaan De-
stan'nda da gkten den kutsal n iinden bir kzn kmas, Ouz'un onu
beenmesi, kendisine e yapmas, aradan bir sre geince gl ortasndaki bir
aata ikinci bir kzla karlamas, onunla da evlenmesi ve bu elerinden her
ikisinin de kendisine er evlt (erkek ocuu) vermesi gibi, bizi Trk ailesi ko-
nusuna yaklatrmaya aday durumda olanlar noktalar yer alsa bile bunlar tam
bir aile hayat ile ilgili tablolara dntrlememitir. Ouz'un eleri, destan
boyunca bir daha hi grnmezler. Gene bu konuda ne doum srasndaki bek-
lentiler, ne anne-baba olmann sevinci, ne doumla ilgili detler, ne ailenin
srdrd hayat tarz, ne de bunlar destekleyecek nitelikteki ilikilerden yana
bu destanda hibir ipucu yakalanmyor. Sadece, destann hemen bandaki "bir
kn ay kagannug kz yarp bodad/Bir gn Ay Kaan'n gz parlad"
cmlesinde, bugnk dilimizde yerini alm bulunan "gz aydn olmak" ve
buna bal olarak "gz aydnna gitmek" szlerinin kkenini yakalam gibi
oluyoruz. Bu sz, Trk aile hayatnda doum folkloru ile ilgilidir.
Destann sonunda anlatlan toy srasnda "Ay oullar/ey oullar!" diye sze
balayan Ouz Kaan, kendi mrnn bilanosunu karr gibi konutuktan son-

ra "Kk Tengrige men tedim-Senlerge bire men yurtum/Gk Tanr'ya dedim
borcumu-Size veriyorum ben yurdumu" diye szlerini bitiriyor. Burada da Ouz
Kaan'n yalanm bir babadan ok, grevini tam olarak yaptn kabullenmi
bir devlet adam nitelii ar basyor.
Bu destanda, olmasn arzu edip de beklediimiz bu noktalardaki boluklar,
yani psikolojinin olmayndan kaynaklanan eksiklikler, birtakm alegorilerin ve
sonraki yllarda yaplan deerlendirmelerin ortaya kard motiflerle gide-
rilmeye allmtr.
Mitoloji ve totemizmle ilgili grnen motifler, Ouz Kaan'n ok daha
nceki dnemlerde yaad dnlen prototipinden itibaren yaatlarak Hun
hkmdar Mete'nin destandaki karl olarak deerlendirilen Ouz Kaan'a
kadar getirilmitir.
Bu destann slm ekli olarak Reidddin'in Cmi't-Tevrih inde "Tarih-i
Ouzan ve Trkn" blmnde kayda gemi haliyle okuduklarmzda ise, Uy-
gurca kaleme alnm olup da Paris'te Bibliotheque National'da bulunan Ouz
Kaan Destan'na gre, yer yer psikoloji belirmeye balamtr. Bununla birlikte
bu iki destann balang blmnde, ortak gibi grnen motifler,
Reidddin'in kitabnda din etkeninin ynlendirici etkisi altndadr. Fakat her
eye ramen, Ouz Kaan'n slm ekli olan bu kitapta, destann kadn ve erkek
kahramanlar daha "insan" karakter kazanmaya balam, bu haliyle Dedem
Korkudun Kitab'ndaki canl kahramanlara biraz daha yaklatrlmtr.
Ouz Kaan Destan'ndaki aile hayat ve bireyleri noktasndaki bu eksiklik,
bir cycle (daire) olarak onun ardndan gelen Gktrk destanlarnda da kendisini
hissettirir. Aslnda birer efsane olmaktan ileri geemeyen ve dolaysyle destan
denilemeyecek olan "Bozkurt efsaneleri" de in kaynaklarndaki tesbit edilmi
ekilleriyle birer mitoloji metni gibidir. Konularnn arln Bozkurt'tan treme
motifinden alan bu efsanelerde bir totemizmin ynlendirici etkisi vardr.
Efsanenin bir varyantnda, dmanlarn kolunu bacan kesip bataklktaki bir
sazla attklar ocuu bir Bozkurt'un bulduu, onu emzirdii, yalayarak
yaralarn iyiletirdii, ocuu besleyip bytt anlatlr. Romus-Romulus
efsanesinde de bu motifi grrz. Roma'nn kurucular olan Romus ve Romulus'u
da bir kurt emzirir. Bu iki efsanenin bu noktada birbirlerine iyice benzerlik
gstermeleri gerekten ilgintir. Ne var ki Romus-Romulus efsanesinde iki
kardein Roma kentini kurma ve oraya ilk hkmdar olma bakmndan aralarnda
balayan rekabetin sonucu olan "karde katili" motifine bal ldrme olay ok
insandir. Psikoloji, Roma'nn kuruluu ile ilgili efsaneyi alttan alta besleyen
nemli bir motivasyondur. O efsanedeki iki karde arasndaki rekabet, ok ayr
nedenlere bal olsa bile, bizi bir noktadan Habil ile Kabil arasndaki rekabete de
gtrr. Efsanenin kahramanlar olan Romus ile Romulus, duygu dnyalar
iinde tam bir insan olarak efsanedeki yerlerini almlardr. Sz konusu bu
efsanede, bir aile hayatnn btn ilikileri anlatlmamakla birlikte iki karde
arasndaki rekabet ve hrs duygular, geree de ok uygun olup efsaneyi olduka
canl ve etkileyici bir narration'a yerletirir. Gktrklerin Bozkurt efsanesinde hem
bu narration yoktur hem de olay, efsanenin sonunda Trk mitolojisinin
benimsedii noktaya ekilir yani o gen, kurtla evlenir ve ocuklar olur.

Ergenekon Destan'nda da aile ile ilgili olmak zere sadece lhan adl
hkmdarn yaplan bir savatan sonra sa kalan Kayan adl olu ile karsn ve
Tukuz adl yeeni ile karsn grrz. Bu iki aile, dmann ulaamayaca bir
yer aramak zere yola derler ve sonunda Ergenekon'u bulup oraya yerleirler.
Ergenekon Destan'nda aile ile ilgili olarak anlatlanlar burada balar ve biter.
Destanda, bu iki ailenin nasl yaadklar, nasl evlt sahibi olduklar; dertleri,
zntleri, sevinleri, vb. gibi duygular verilmemitir. Sadece birok ocuklar
olduu, Ergenekon'da oaldklar zet olarak sylenmitir; o kadar.
Uygurlarn hkmdar soylarnn treyilerini anlatan efsane ile, ilk yurt-
larndan ikinci yurtlarna glerini dile getiren G Destan ve bunlarn arasna
yerletirilen Bg Kaan epizotu tam bir Uygur destan btnl kazanr. Byle
olmakla birlikte, Cveyn'nin Tarih-i Cihanga'snda ve in kaynaklarnda
kaytl bulunan bu metinlerde de aile hayat bakmndan aradklarmz tam ola-
rak bulamayz. Bu efsaneleri de gkten inen k motifi ile mitoloji ynlendirir.
Gkten inen kla sanki gebe kalan dalar -Reidddin'in Cmi't-Tevrih'me
gre ise bu dalarn arasndaki aalar- Uygurlarn tekinlerine (ehzadelerine)
adeta annelik eder. Be ocuun ayr ayr be odada dnyaya gelmeleri, o oda-
larda her birini besleyecek lde ileri st dolu emziklerin asl bulunmas,
daha sonra "g" olaynn gerek ynnn efsanedeki ifadesi demek olan ve
buna yol aan bir olay olarak gsterilen yabanc bir prensesle evlenme, bu
prensesin diretmesi zerine yurttaki kutsal kayann para para edilip in'e
gtrlmesi, bunun uursuzluk getirmesi gibi ayrntlar, aslnda aile hayat
bakmndan ilenebilecek ve deerlendirilebilecek ilikiler iin yeterli birer
maya grnmndedir. Ne var ki bu efsaneler de sanatsn bulamam ve an-
cak farkl lkelerin ve kltrlerin yazl kaynaklarnda bsbtn unutulmaktan kur-
tulabilme ans elde etmi olup canllndan birok ey kaybetmi durumdadr.
Uygur efsanelerinin de gerekten destan elerine sahip olduu halde, onlar
edeb bir metin halinde ileyecek gerek bir yaratcnn eline geememi ol-
mas Trk destan kltr bakmndan bir eksikliktir.
Trklerin Anadolu'da grnmeye balamalaryla birlikte, epope tipi destanlar
da yerlerini slm dininin yapsna uygun bir yolda giriilen savalar (gaza-lar)
konu edinen romanms destanlara brakr. Anadolu'nun Trklemesi, Malazgirt
savandan itibaren balarsa da Trkler'in Anadolu'da grnmeye balamalar
ok daha nceki yzyllardadr. zellikle Abbasi halifesi Harun Reit
zamannda; Tarsus, Adana, Misis, Mara ve Malatya'nn bulunduu blgeye
"avasm illeri" ad verilir ve buralar Bizans'a kar bamsz bir ynetim
blgesi haline getirilir. Srekli bir sava alan olan, soygunlar ve yamalar
yznden zaman zaman boalan bir tampon blgeye, asker birlikleri takviye et-
mek amacyle Arap lkelerinin eitli yerlerinden bata Trkler olmak zere
eitli gruplar getirilerek buralarn mslman nfusu artrlmaya allmtr.
Avasm illerinde oturan askerler, yaz ve k demeden Bizans lkesine aknlar
yaptklar gibi, Bizans'tan gelen saldrlar da nlediler (3).
Bu mnasebetler, Trk, Arap ve Bizans olmak zere ulusun eposlarnda
ortak savalar ekseninde farkl alardan yerlerini alan kahramanlarn adlar ile
3. "Avasm" maddesi, Meydan-Larousse, Cilt: 1, s. 877.

anlan destanlarn konusu oldu. Trk eposunda Battal Gazi, Arap eposunda Z'l-
himme, Bizans eposunda l Digenis Akritas bu destan edebiyatlarna kendi ulus-
larnn asndan konu olan kahramanlar olarak getiler (4).
Battal-nme ve onu izleyen dnemlerde Ddimend-nme ile Saltuk-nme,
deta bir trilogya oluturarak birbirini izledi. Battal-nme'de, Bizansllar'a kar
yrtlen mcadelelerin ardndan Dnimend-nme'de Bizansllarla birlikte
hallara ve Grcler'le Ermeniler'e kar yaplan savalar yer ald. Saltuk-
nme'de Sar Saltuk'un Balkanlar'da yrtt gazalar konu edildi.
slmlktan nceki dnemlerin Trk efsane ve destanlarna gre, daha ksa
sren bir gelime (anlatma ve dinleme gelenei) dneminden sonra kaleme
alnan yazmalar, bu romanms destanlarn bir okuma-dinleme gelenei iinde
yaamalarn salad.
te yandan gerek balarndaki, gerekse ilerindeki "hnm hey!" nlemleri
ile bir han huzurunda anlatld aka belli olan, Dedem Korkudun Kitab ad
ile bir araya getirilip adn bilmediimiz biri tarafndan btnlenen "boy"larda,
Ouz Trkleri'nin zellikle kuzey-dou Anadolu corafyasnda giritikleri
savalar, kendi aralarndaki ekimeler bir yan ile destan, br yan ile masal
ve hikye trnn eleri el ele verilerek anlatlr. Bundan dolay, kimi
yaymlarda Dede Korkut Destanlar, kimi yaymlarda Dede Korkut Masallar, ki-
milerinde ise Dede Korkut Hikyeleri diye adlandrlr.
Bu epostan hikye ve romana gei dneminin rnleri olan destanms
eserlerin hepsinde, deiiklik yalnzca trlerde deildir, Tr zelliklerinin
tesinde, ideolojide, tiplerde, meknda, slpta da deiiklikler balar.
Btn bu deiikliklerin arasnda "insan" da duygu ve dnceleriyle bu
eserlerde daha belirgin olarak yerini alr. Her ne kadar Trk mitolojisine bal
eski destan ve efsanelerin motiflerinin yan sra masal eleri yer yer kendileri-
ni belli ederse de "realite" biraz daha n plana kar.
zellikle "insan"m ve buna bal olarak "psikoloji"nin artk yerini almaya
balad bu destans eselerde, doal olarak "aile" de btn yeleriyle grnr.
Anne-baba, anne oul, baba-oul, karde-karde ve akraba ilikileri net bir
grnm kazanr. Aile bireyleri, slmlk ncesi destan ve efsanelerinin kahra-
manlar gibi birer siluet grnmnde olmayp; ac eken, seven, alan,
zlem duyan, kskanan, ksacas gerek bir insana zg btn duygu ve
dnceleriyle nefes alp veren kiilerdir.
Battalnme'e. ailedeki elerin durumunu gsteren noktalardan biri kadn
tipleridir. Bu eseri, tipleri ve motifleri bakmndan inceleyen Dr. Hasan Kk-
sal'a gre: "Battal Gazi Destan'nda iki tip kadn mevcuttur: Bunlardan bir ksm
slmiyetin etkisi altnda, erkein d hayatndan ayr bir dnyada ve ayr bir
nizam iinde yaayan slm kadn tipi, dieri ise epik-feodal nizamn
zelliklerini tayan alp-kadn tipi.
4. Pertev Naili Boratav, "Battal" maddesi, islm Ansiklopedisi, Cilt: 2, s. 344-351; Tahir
Alangu, "Bizans ve Trk Kahramanlk Eposlarnn k zerine", Trk Dili, Say:
20, Mays 1953, s. 541-557; Ahmet Yaar Ocak, "Battal Gazi" ve "Battalnme" mad-
deleri, 'Trkiye Diyanet Vakf slm. Ansiklopedisi, Cilt: 5, s. 204-208.

"Battalnme'de Bizans kadn kahramanlar arasnda bu ikinci gruba girenler
pek ok olduklar halde, ayn epik-feodal kurulu halinde bulunan slmlar
arasnda kadnn byle bir rol olmad grlyor" (5).
Gene Dr. Hasan Kksal'n deerlendirmesi dorultusunda "Bizans (l) kadn
kahramanlar, yiitlikte, binicilikte erkeklerden geri kalmayan alp tipi zelliine
sahip olarak grmekteyiz. Bunlar, balangta Hristiyan bey kzlardr.
Grdkleri rya sebebiyle, esir olan Battal Gazi'yi tanrlar ve ona k olurlar.
Onlarn bu ak, Battal Gazi'nin lmden ve zindanlardan kurtulmasna sebep
olur. Battal Gazi bu Hristiyan kzlarn, slmiyet'i kabul ettikleri iin sever ve
onlarla evlenir" (6).
Battal-nme, Battal Gazi'nin birok kadnla evlenmesi noktasnda kendisin-
den nceki dnemlerde teekkl etmi bulunan mitolojik yn ar basan des-
tan ve efsanelerden ayrlr. slmlktan nceki dneme ait destanlardan olan
Ouz Kaan'da, Uygurca metinde iki kadnla, slm metinde kadnla evlilik
grlr. Genelde aratrmaclar arasnda yaygn olan gr, eski Trkler'de bir-
den fazla kadnla evlenme gelenei olmad eklindedir. Ancak Ouz Kaan
destan bir istisnadr. Battal Gazi'deki ok kadnla evlilik, mslmanlkta, -belli
koullar yerine getirilmek artyla- drde kadar kadnla evliliin ak tutul-
masna bal gibi grnmektedir. Monogami, yerini poligamiye brakmtr.
Battalnme'nin bu ok kadnla evlilie yer vermesi, o dnemlerin reel hayatna
yakndan ba olsa gerek. Kz karma olay da Battal-nme'de ska kullanlan
bir motiftir. Kzlar mslman olduktan sonra nikh kylr.
Aratrmaclarn "Krgz Ansiklopedisi" gzyle baktklar Manas Des-
tan'nda aile hayat, kadn kahramanlar sayesinde daha canl olarak anlatlr.
Prof. Dr. Ahmet Caferolu, "Manas, kahraman tipleri ile, bilhassa kadn kahra-
manlarn insanlk ve kadnlk karakterleri ynnden cihan destan edebiyat
eceresinde kolayca yer alabilir" (7) diyor.
Kadn, ocuuna ykl iken onda aslan veya kaplan etine kar nne ge-
ilmez bir a yerme balar. Manas'n annesi, o daha domadan bu hayvan etle-
rini yemek ister. Bu, o hayvanlarn gcnn ocua da geecei inancndan gel-
mektedir (8).
ocua ad verilirken bavurulan taktikler de nemlidir. Bu konuda Hseyin
Namk Orkun unlar belirtiyor: "Votyaklarda ve Moollarda hasta ocua cinleri
artp iyilemeyi salamak iin baka bir ad konulduu da grlr. Buna
benzer bir taktie Krgz Destan Manas'taki kahramann isminde rastlyoruz.
Manas, Moolca "Unutulmu" anlamna gelmektedir ve onun dmanlar ta-
rafndan hatrlanmamas, bilinmemesi iin bu ad kendisine verilmitir" (9).
5. Hasan Kksal, Batta/namelerde Tip ve Motif Yaps, Ankara, 1984, s. 111-112.
6. Ayn yer.
7. "Bat Trkistan Trkleri", Trk Kltr. Say: 31. Ankara, Mays 1965, s. 461.
8. Orhan aik Gkyay, Dedem Korkudan Kitab, stanbul, 1973, s. CDXLVI.
9. "smin Kudsiyeti", Trk Yurdu, Say: 234, 1954, s. 120; ayrca bak. Turgut Akpnar,
"Dnyada ve Trklerde Aza Alnmas Yasak (Tabu) Kelimeler", Folklor ve Etnog
rafya Aratrmalar 1985, stanbul, 1985, s. 22-23.

Erkek ocuklar, 14-15 yana basnca toplumda bir yer tutarlar. Manas, on
drdne basnca ordu devirip han olur. Onun olu Semetey, on yanda ok
atar, on beinde dmanlarn yener. Colay olu Bolat, on drdnde ylkclarn
babuu olur. Manas destanndaki erkek kahramanlar, daha ileride, hep apul
yoluyla elde ettikleri kzlarla evlenirler.
Manas destannda yer alan nemli motiflerden biri de "ldkten sonra di-
rilme" motifidir. Bu motif, Bat epopelerinde de grlr. Bir Belika epopesi-
nin kahraman olan Eulenspiegel buna bir rnektir Manas da lp dirilir. Ma-
nas dirilip de eve gelince Manas'n annesi, memesini kararak olunu em-
ziriyor. Bu noktada "anne st"nn nemi ortaya kyor. Bu lde olmasa
bile, yaralanm bir evldn yarasnn iyiletirilmesinde anne stnn etkisini
Dedem Korkudun Kitab'nda da gryoruz. Boa Han, babasnn krk namerdi
tarafndan vurulduktan sonra annesi ve yanndaki krk ince belli kz onun yatt
yere ularlar. Kzlar da iei devirir ve annesi stn saar. Bunlar merhem
yapp Boa'n yarasna sararlar ve yarasn saaltrlar.
Bu dikkat eken folklorik motifleriyle de Ouz Trkleri'nin destanlaryla el
ele vermi gibi grnen Krgz destan Manas, aile hayatndaki ilikiler bak-
mndan da canl bir anlatm zellii gsterir. lk Trk efsanelerindeki "insan" ve
"psikoloji" eksiklii Manas destannda grlmez.
Aile hayat bakmndan asl dikkatle zerinde durulmas gereken, eski Trk
aile yaps bakmndan birok malzemeyi iinde bulunduran eser Dedem Kor-
kudun Kitab dr.
Daha ok han ocuklarnn balarndan geenlerin anlatld bu kitapta,
ocuu olmayanlarn toplumdaki deerlerinin, ocuu olanlara bakarak daha az
olduu ilk bakta dikkati eker.
Bayndr Han'n her yl dzenleyip de Ouz beylerini konuk ettii toylarda
olu olanlarn ak otaa, kz olanlarn kzl otaa, olu kz olmayanlarn kara
otaa oturtulduklar grlr. Dirse Han ile Kam Bora (Bre) Bey, bu lenlerde
kara otaa oturtulmalarn bir trl kendilerine yediremezler. Ouzlar'da ocuu
olmayanlar Allah'n kargad inan vardr. Hi ocuu olmayan beyler, Al-
lah'tan kendilerine bir erkek ocuk vermesini dilerler. Kitaptaki "Baba, oul ka-
zanr ad iin" sznden de anlalaca zere, erkek ocuk, babasnn adnn,
nn ve devletini srdrecektir, yaatacaktr. Kitabn nsz gibi olan giri
blmndeki "Ata adn yontmayan hoyrat oul ata bilinden inince inmese yig,
ana rahmine dnce tomasa yig. Ata adn yordanda devletl oul yi" sz
evldn hayrl olmas gerektiine iaret eder. "Devletl oul" oca sndr-
meyecektir. "Devletl oul kopsa ocanun kzidr" denir. Aile ekonomisiyle de
ilgili olan bir szde baba ile oul arasndaki iliki "Oul dahi neylesn baba
lp mal kalmasa baba malndan ne faide bada devlet olmasa" diye dile geti-
rilir.
ocuk sahibi olmak isteyen ailelerin birtakm detleri yerine getirmeleri de
gerekmektedir. Bunlar; attan aygr, deveden bura, koyundan ko kesip tepe gibi
et ymak, gl gibi kmz sadrmak, ulu toy eylemek; ac grse doyurmak,
yalncak grse donatmak; kuru kuru aylara su salmak, kara donlu dervilere ne-
zirler vermek" diye formle edilmitir. Bu formle szlerde hem eski din ve
inanlarn hem de yeni benimsenmi olan mslmanln izleri vardr.

Erkeklerin ocukluk dnemi, on be yana kadar srer. On be ya, erkeklerin
hayatnda bir dnm noktasdr. On be yana basanlara, bir yiitlik
gstermesi kouluyla, yetikin gzyle baklr ve onlara bu yata, gsterdikleri
kahramanl hatrlatacak olan ve kimliklerini belirten adlar konulur. Boa
ldren Boa'a bu yzden o ad verilmitir. Dedem Korkudun Kitab'ndaki
ocuklardan bazlarnn babalar, onlar henz kk iken tutsaktrlar. ocuklar,
genellikle on be yana gelinceye kadar, babalarnn sa olup olmadn bil-
mezler. Ancak bu yaa geldiklerinde, herhangi bir mnasebetle babalarnn sa
olduunu renirler ve onlar kurtarmak zere harekete geerler. Bu ocuklar-
dan Uruz, babas Kazan Bey'i; Yienek de babas Kazlk Koca'y kurtaran
yiitlerdir. Bylece ocuklar, bir yandan baba sevgisinin soylu bir rneini ve-
rirlerken te yandan babalarna erkek ocuk istemelerinin boa gitmediini, on-
lardan sonra da ocaklarn devam ettirecek g ve yetenekte birer "devletli
oul" olduklarn kantlam bulunurlar.
Delikanllarn kazandklar adlar, onlarn kimlik belgesi yerine de geiyor.
Kendilerini tantrlarken bununla nrler. Adn sylememek yadrganr. "Alp
er erden adn yaurmak ayp olur" sz bunu gsterir. Bugn kullanlan "Yiit
lakabyla anlr" sz ayn anlamdadr. Ayrca, maceralar anlatlrken, kendi ad-
larnn banda babalarnn adlaryla anlrlar: Kazlk Koca olu Bey Yienek,
Eylik Koca olu Alp Eren gibi.
Ad verme trenlerinde eski Trk gelenekleri srp gelmektedir. slm dininin
bu alanda bir etkisi grlmedii gibi verilen adlar arasnda da Ali, Mehmet, Ha-
san gibi adlar yoktur. Dedem Korkudun Kitab, antroponymie bakmndan da
eski Trk kltrne baldr.
Bir bey olu ad kazandktan sonra ilk avna ktnda, evde bunun erefine
de toy dzenlenir, btn Ouz beyleri arlr. Gerek Boa Han, gerekse Kazan
Bey olu Uruz, ilk avlarna ktklar zaman, anneleri "Olanuumun ilk avdur,
kanlu Ouz biglerin toylayaym" dilerek hazrlk grrler.
Dedem Korkudun Kitab'ndaki "boy" ad verilen hikyelerin birounun bir
toy sahnesiyle balamas; toylarn, Ouzlar'n hayatnda ne kadar nemli bir
yer tuttuunu gsterir.
Bu toylarn en bykleri Bayndr Han ile Salur Kazan'n verdikleri toylardr.
Salur Kazan, stelik evini de yamalatr. arlanlar iyice yeyip itikten sonra
Salur Kazan, karsnn elinden tutarak evinden kar, nesi varsa yama edilir. Ka-
zan, yine eski zenginliine kavuur, sarslmaz. Bu yama ekli, Ziya Gkalp'n
iaret ettii "potla" detinin devam gibidir (10).
Yamaya dayanan bu trl toylar, bugn de eitli adlar altnda Anado-
lu'nun deiik yrelerinde bir gelenek olarak srdrlmektedir (11).
Ouzlar'da, Bayndr Han ile Salur Kazan'n toylar yannda, baka ama-
larla da toy dzenlenmektedir. Hi ocuu olmayanlarn Allah'tan ocuk ister-
ken adak niteliinde dzenledikleri toylar, kocann veya evldn ktklar avlar-
10. Abdlkadir nan, "Han- Yama Deyiminin Kkeni", Trk Dili, Say: 70, Temmuz
1957, s. 543-546.
11. Cahit ztelli, "Yama Gelenei", Trk Dili, Say: 85, Ekim 1958, s. 28-30.

dan dnleri zerine verilen toylar, sava dn toylar, tutsaklktan kurtulma
sevinciyle verilen toylar, bunlar arasndadr.
Toylarda fakir olanlarn karn doyurulmakta ve beyler ne kadar a doyur-
musa toplumda o lde deer kazanmaktadr. Uun Koca'nn olu Serek bir
gn saygszca divana gelip oturur. Beylerden Ters Uzam ona: "Mere Uun
Koca ol, bu oturan bigler her biri oturd yiri klcyla, etmeiyile alupdur,
mere sen ba m kesdn, kan m tktn; ac m toyurdun, yalnak m tonatdun?"
diye kr. Bu szler, bize, beylerin divanda yer almalarnda, kahra-
manlklarnn yannda verdikleri toylarn, fakirleri gzetmelerinin de ne derece
nemli rol olduunu gsteriyor. Ele aldmz bu konunun dna kmak gibi
bir kompozisyon yanln bile bile gze alarak, bu noktay, Busbecq'in bir
gzlemiyle ve isabetli deerlendirmesiyle tamamlayalm; Amasya'da padiahn
divannda grdklerini dile getirdii u szlerini okuyalm: "Bu koca mecliste
hibir adam yoktur ki, haiz olduu mevkii ve rtbeyi kendi ahsi liyakat ve cesa-
retine borlu bulunmasn" (12).
Bu sosyal deer yarglar, biraz da ailede verilen eitimin sonucu olarak De-
dem Korkudun Kitab'ndaki Ouzlar'dan, Busbecq'in kitabndaki Osmanl
Trkleri'ne kadar bir devlet ve ynetim gelenei yaratmada ok etkin rol oy-
namtr, denilebilir.
Dedem Korkudun Kitab'nda, ad verme trenleri srasnda, babalarn
ocuklarna eitli balarda bulunduklar, bu arada bir de ev armaan ettikleri
grlr. Babalarn ocuklarna ev vermelerinin eski Trk hayatnda, zellikle
Dedem Korkudun Kitab'nda zel bir anlam vardr. nk kahraman, bu olay-
dan sonra tam bir erkek saylacak, baba evinden ayrlarak kendi bana ayr bir
yuva kurup onun ynetimini stlenecektir.
Ziya Gkalp, eski Trkler'deki evlenmelerin nasl olduunu aklarken kahra-
manlk snav geirmi bir erkein, nce "erkeklik kymetini, ilda mahiyetini ve
vatandalk hakkn" kazandn, bylece "babasnn velilii altndan karak ha-
kann velilii altna girdiini" syler. Dedem Korkudun Kitab'nda da ad alan
erkein Bayndr Han'n ordusuna kart dile getirilir. Gene Ziya Gkalp,
"Bundan dolaydr ki Trkler'de her izdivatan yeni bir ev doard. zdivaca ev-
lenmek ve 'ev bark sahibi olmak' denilmesi bundandr" diye ekler (13).
Dedem Korkudun Kitab'ndaki delikanllar evlenmek istediklerini baba-
larna"Olu olan evermi kz olan grm" diyerek iletirler. Bams Beyrek
byle deyince babas ona "Ouz'da kimin kzn alvereyim?" diye sorar. Bunun
zerine Beyrek de:"Baba mana bir kz alvir kim men yirmden turmadn ol tur-
mah gerek, men kara go atuma binmedin ol binmen gerek, men karmuma
varmadn ol mana ba getrmek gerek, bunun gibi kz alvir baba mana" der.
Kan Tural da evlenmek istedii kzda ayn nitelikleri arar. nk Ouzlar, kadn
alp erkek tipine yaklatrmlar ona erkekle baaba bir deer vermilerdir.
Bu kitapta delikanllarn elerini daha ok kendi halkndan setikleri grlr.
Yalnz Kan Tural Trabzon tekfurunun kz ile evlenir. Evlenmelerdeki esaslardan
12. Trk Mektuplar, (Tercme eden: Hseyin Cahit Yaln), stanbul, 1939, s. 81.
13. Trkln Esaslar, (Hazrlayan: Mehmet Kaplan), 1000 Temel Eser, stanbul,
1970, s. 163.

biri de monogrami olmakla birlikte Beyrek'in uzun sre tutsak kald Bayburt
hisarndan kamasna yardm eden tekrn kzn da kendisine ikinci bir e ola-
rak ald grlr.
Akraba evliliine rnek olarak da Kara Budak'n, amcas Kazan Bey'in kz ile
evlenmesi gsterilebilir.
Bu kitaba gre, dnden nce olan taraf kz tarafna bir isteyici gnderir.
Beyrek'in "boy"unda bu grevin Ouz halknn ileri gelenlerinin istei zerine
Dede Korkut'a verildii anlatlr. Dede Korkut, Ban iek'in kardei Deli
Karar'a gider ve'Tanr'nn buyru-y-la peygambern kavli-y-ile aydan aru
gnden grkl kz kardaun Banu iei Bams Beyree dilemee gelmiem"
der. slm detinin etkisi ok ak olan bu kz isteme tekerlemesi, bugne kadar
ayn kalp iinde sylenegelmitir. Kan Tural da Trabzon tekfurunun kzn is-
terken ayn tekerlemeyi syler.
Trkler'de evlenmelerin eski dnemlerden bu yana nikha bal olduu bili-
niyor. Nikhtan nce, "erkein, alaca kzn velisine bir miktar mal vermesi
dettendir. Erkek tarafnn verdii bu mala kaln denilirdi. Kalin ekseriya at ve
koyunlardan ibaret olurdu. Buna mukabil kz taraf da erkee bir hediye verirdi"
(14). Kz tarafnn erkek tarafndan arlk istemesi deti Ouzlar'da da vardr.
Kan Tural'nn "Altun aka m ister; katr biserek mi ister?" sorusu ile Deli
Karar'n Dede Korkut'a syledii szler, bunu gsterir.
Dnden nce nian yaplr. Nian, yzk takma eklinde olduu gibi, beik
kertme eklinde de yaplmaktadr. Beik kertme ile ilgili olarak Abdlkadir nan,
"Eski Ouzlar'da kk ocuklar nianlarken bu szlemeye sadk kalacaklarn
teyit iin ocuklarn beiklerini kertmilerdir. Beik kertme yavuklu deyimi de bu
deti bildirir" (15) demektedir.
Niandan sonra dn hazrlklarna balanr. det olduu zere, evlenecek
yiit bir ok atar; ok nereye derse gerdek de oraya dikilir. Nian "kii dn",
dn de "ulu dn" szleriyle verilir. Dn elenceleri srasnda gvey ve
arkadalar, gveyinin yzne nian alp ok atarlarken kadnlar ayr bir yerde
elenirler. Dn sahipleri; attan aygr, deveden bura, koyundan ko kesip
byk toylar dzenlerler ve btn Ouz beylerini arlarlar. Elenceler yedi gn
yedi gece veya krk gn krk gece srer.
Hem gelin hem de gvey, dn gn krmz kaftan giyerler. Bu kaftanlar gelin
ve gveyi tarafndan karlkl olarak birbirlerine dnden nce gnderilir.
Dnlerde krmz gelinlik giyilmesi Anadolu'daki baz yrelerde bugn de
folklorik bir det olarak yaamaktadr.
Erek ile Serek adl bey ocuklarnn dnleri ayn anda yapld iin bu
kardeler ayn zamanda birbirlerinin sadc da olurlar.
Dedem Korkudun Kitab, nikh yolu ile evlilik esasna gre kurulmu bulunan
Trk ailesinin hangi temellere dayandn gstermesi bakmndan da gerekli
malzemeyi ierir. Kar-kocann karlkl ilikilerinde, anne ve babann ocukla-
rna besledii sevgide, ocuklarn anne ve babalarna gsterdii saygda,
14. emsettin Gnaltay, Tarih, stanbul, 1939, s. 32.
15. "Gerek Kelimesi zerine Not", Trk Dili, Say: 96, Eyll 1959. s. 687.

kardelerin dayanmasnda birtakm erdemler yatmaktadr. Boanma diye bir
olaydan sz edilmeyen bu kitapta ailenin her kiisi, yuvay yaatmak iin
zerlerine den grevleri yerine getirir. Kadnlarna, okamalk tr szlerle:
Ber gelgil baum baht ivm taht
Evden kup yoryanda selvi boylum
Topunda sarmaanda kara salum
Kurl yaya benzer atma kalum Koa
badem smayan tar azlum
diye seslenen erkeklerin bu seslenmelerinde, edeb bir metnin bekledii sz sa-
natlarnn tesinde gerekten sevgi ile dolu bir yrein atlar okunur. Kendi-
sine bu lde bir sevgi gsterilen kadn, eer bir de anne olamazsa, ocuk
douramazsa, o zaman erkei tarafndan ok ar bir dille hrpalanr:
Han kzyirmden turayn m Yakan
ile boazndan tutayn m Kaba kem
altna salayn m Kara pulat z klcum
elime alayn m z gevdenden baun
keseyin mi Can tatlusn sana
bildreyin mi Ala kanun yir yzine
dkeyin mi
Dedem Korkudun Kitab'na gre, Ouz Trklerinin aile hayatlarnda demok-
ratik bir anlay sz konusudur. Erkekler, ailelerini ilgilendiren durumlarda
yalnz balarna karar verip hareket etmezler; kadnlarnn da o konudaki
dncelerini renmek isterler. Grg gereince, "kzlarun yol evveldir".
Kadnlar da erkeklerinin saygsn hak eden kimselerdir. Kadnlar erkeklerine
iten baldr. Bu balln bir yannda kz annesi ile babasnn pay vardr.
Kadn, erkeine:
Baum baht ivm taht
Han babamun gyegsi
Kadn anamun sevgsi
Atam anam virdi
diye seslenirken annesiyle babasnn gznde erkeinin nasl biri olduunu da
anlatm olur.
Ayn zamanda kadnn gzn atnda grd ilk erkek, kendi nikhl
eidir. Bu, hikyelerde yle anlatlmtr:
Gz auban grdm
Gnl verp sevdiim
Kadnn kocasna ne kadar bal ve ona sadk olduunu, kocas cenge gider-
ken bir Ouz hanmnn syledii "Erkek sinei zerime kondurmayaym"
sznde buluyoruz. Namus ve iffet kavramlar ok nem tar. Bu bakmdan De-
dem Korkudun Kitab'ndaki Ouz kadnlar, Odisse'deki Penelopea ile boy
lmede ondan hi de geri kalmazlar.

Kadnn erkei urunda lm bile gze aldn gsteren en arpc rnek
ise Deli Dumrul'da bulunmaktadr. slmiyetin henz tan olarak yerlemedii
dnemlerle ilgili, mitolojik yn ar basan bir hikye olmakla birlikte, kadnn
erkei iin gze ald fedakrl dile getirmesi bakmndan nemli olan bu
hikyede Deli Dumrul, cann almaya gelen Azrail'e "Sen aradan k. Benim
canm alacaksa Tanr alsn" deyince, kendi can yerine can bulmas kouluyla
Tanr Deli Dumrul'u balar. nce babasndan, ardndan annesinden can is-
teyen Deli Dumrul, her ikisinin de canlarn oullar yerine vermeyi gze ala-
maylar zerine, kendisine iki olanck dourmu olan helline gidiyor. Duru-
mu anlatyor. Karsnn kendisinden sonra evlenebileceini syleyip iki
olanc ksz brakmamasn vasiyet ediyor. Bunlar syler sylemez, kars,
Deli Dumrul'un kendisine balad her eyi reddediyor. Anasyla babasna
fkeleniyor. Kocasnn yaamas iin onun yerine lmeyi gze alyor. Hikyenin
daha sonraki blmnde Deli Dumrul'un da karsnn lmesine raz olmayarak,
Allah'a yle yalvard grlyor:
Alur isen ikimzn cann bile algl
Kor isen ikimzn cann bile kogl
Keremi ok kadir Tanr.
Mitolojik yn bir kenara braklarak hikyeye beer adan bakldnda, te-
may stn erdemlerin yourduu ortaya kar.
Bu noktada Dedem Korkudun Kitab'ndaki Deli Dumrul "boy"u ile, Euripi-
des'in yazd Alkestis, birbirlerine ok benzerler. Ayrldklar nokta "bu motifle-
rin ileniine, kullanlna, arlk merkezisinin kaydrlna dayanyor" (16).
Deli Dumrul, olancklarnn ksz kalmamasn ister. ksz ocua, kitabn
iindeki "boy"lann birinde geen "ksz olan dili ac olur" sznde de rast-
lanlr. Anne ve babalarn ocuklarn kendi salklarnda en iyi eitimi vererek
yetitirmeye dikkat edip zen gsterdikleri gzden kamaz.
Kitapta, destan anlatm iinde annelerin ocuklarna "dolap dolap at
stlerini emzirdikleri", onlar "dolama beiklerde beledikleri" dadlara "s-
marladklar" bildirilir (17).
Kazan Be Olu Uruz Be'in Tutsak Olduu Boyu"nda yer alan "01 zamanda
oul, ata szin iki eylemez idi. ki eylese ol olan kabul eylemezler idi" sz,
ocuun babasna kar davrann ortaya koyar. Bu sz, aile eitimi ile ilgili bir
kural dile getirmektedir.
Ouz erkekleri, sahip olduklar btn hnerleri ocuklarna da retmeye
alrlar. Kazan Bey, bir toplant srasnda yanndakilere: "Bigler siz yignz,
iinz; sohbetnz tagtmanuz, men bu olan alayn, ava gideyin, yidi gnlik
azu ile kayn; oh atduum yirleri, kl alup ba kesdm yirleri gstereyin.
Sonra olana gerek olur" der. Bu eitim ve retimi alan ocuklarn bir yiit ol-
16. Suat Y. Baydur, "Evripides'in Alkestis'i-Dede Korkut'un Deli'Dumrul'u", Trk
Dili, Say: 1, Ekim 1951, s. 27-28.
17. Nihad Sami Banarl, Resimli Trk Edebiyat Tarihi, Cilt: 1, stanbul, 1971, s. 410.

malar zerine de babalar "Olumun at seirdiin, kl aln, ok atn
greyim, sevineyim, kvanaym" diyerek nrler. Korkak oul sevilmez ve is-
tenmez. Olu Uruz'un, deil gerekten savatan katn duymak; gelen haberler
zerine yle sanmak bile babas Kazan Bey'i fkelendirmeye yeter. "Bigler,
tanr bize bir kr oul virmi, varayn an anas yanndan alayn, kl ile para-
layayn, alt blk ideyin, alt yolun ayrdnda braayn" diye ac ac sylenir.
Aile iindeki ilikiler ve deer yarglar, kitabn hem giri blmnde, hem
de iindeki "boy"larda, atasz halinde dile getirilir. Bunlarn belli ballar
yle gsterilebilir:
"Ana hakk Tanr hakk."
"Kon hakk Tanr hakk."
"Kz, anadan grmeyine t almaz."
"Oul, atadan grmeyine sofra ekmez."
"Gyeg oul olmaz."
"Yad ol saklamala oul olmaz; byyende salur gider, grdm demez."
Eski Ouz erkeklerinin bir baba olarak gnllerinde yatan dileklerden biri de
ocuklarn, salklarnda evlendirmektir. "Bundan yigregi yohdur ki gzm
grr iken oul gel seni ivereyim." dedikleri grlr.
ocuklarn da babalarna kar byk sayglar vardr. Bir Ouz delikanls,
babasnn izni olmadan ava bile kamaz. ocuklar bir tehlikeyle karlasalar
bile babalarnn kendileri urunda canlarn ortaya atmalarn ilerine sindire-
mezler. nk eski Ouz grgs, terbiyesi gereince "Oul in ata lmek ayb
olur."
"Ana hakk tanr hakk" diye bilen Ouz genci, hangi yata olursa olsunlar,
annelerinin gnln krmaktan ekinir, onu ho tutmaya alr. Anneye sesle-
nite "a prekli izzetl canum ana" diye gnl alc, i ac "okamalk" tipi
szler kullanlr.
Dedem Korkudun Kitab'nda, yalnzca kadn tipleriyle ilgiliymi gibi g-
rnen, ama ayn zamanda aile yaants bakmndan da birtakm grleri
ieren blmlerden biri de, giriinde "Dede Korkut dilinden ozan aydur" diye
balayandr:
"Karlar drt drldr: Birisi ev yapan sulpdr, birisi solduran sopdur, birisi
dolduran toptur, birisi evn tayakdur, birisi nie sylerisen bayadur. Ozan,
evn taya oldur ki yazdan yabandan eve bir udlu konuk gelse, er adam evde
olmasa, ol an yedrr, irr, arlar, azizler, gnderr. Ol aye, Fatma soyudur.
Hanum, anun bebekleri bitsn, ocauna bunclayn avrat gelsn.
"Geldk ol kim solduran sopdur, sabahdanca yerinden urudurur, elin yzin
yumadan dokuz bazlama ile bir kvlek yourt gzler, doyunca tka basa yer,
elin brne urur, aydur: Bu evi hara,-olas ere varaldan ber dahi karnum doy-
mad, yzm glmedi, ayaum pamak, yzm yamak grmedi, der. Ah nolayd,
bu er leydi, birine dahi varaydum, umanmdan yahi uyar olayd, der. Bunun
biginn Hanum bebekleri bitmesn, ocauna bunclayn avrat gelmesn.
"Geldk ol kim dolduran topdur, kuluk uyhudan uyanur kalkar, depdenince
yerinden uru-durur; elin yzin yumadan obanun ol ucundan bu ucuna, bu ucun-
dah ol ucuna arpdurdu, kov kovlad, din dinledi, sabandan yleyedence gez-

di. yleden sonra, evine geldi, grd kim uru kpek, yige daha evini birbirine
katm, tavuk kmesine, sr damna dnm. Komularna arur ki: Kz Zeli-
ha, Zbeyde, rveyde, Can-kz, Can-paa, Ayna Melek, Kutlu Melek, lmee yit-
mee gitmemiidm, yatacak yerm gine bu harab-olasydi; nolayd benm
evme bir lhza bakaydunuz, konu hakk, Tanr hakk dey sylerler, der. Bu-
nun gibinn hanm bebekleri bitmesn, ocauna bunclaym avrat gelmesn.
"Geldk ol kim nice sylerisen bayadur, evine yazdan yabandan bir udlu
konuk gelse, er adam evde olsa, ana dese ki dur, etmek getr, biz de yeyelm, bu
da yesn dese, bimi etmen bekaas olmaz, yemek gerekdr. Avrat aydur:
Neyleyeym, bu yklacak evde un yok, elek yok, deve deirmenden gelmedi, der.
Ne gelrise benm sarma gelsn dey elin gtne urur, ynn eer ve sarsn
erine dndrr. Bin sylerisen birisini tutmaz, erin szn kulana koymaz. Ol
Nuh Peygambern eei asldur, andan dahi sizi Hamm Allah saklasun,
ocaunuza bunclayan avrat gelmesn" (18).
Aile iindeki tutum ve davranlar, kocalarna kar takndklar tavrlar
bakmndan drde ayrlan bu kadn tiplerine kitabn iindeki "boy"larda ayrca
yer verilmitir. Bu kitapta, olumlu ve olumsuz kadn tiplerinin hepsi bir ara-
dadr. Bunlarn arasnda Beyrek'le ilgili "boy"da, krk oynal Boazca Fatma ile
Ksrca Yenge gibilerinin ad geer.
vlen, yceltilen kadn tipleri ise ozann "ev yapan sulp" dedikleridir. Bun-
lar, aile iinde kocalarna e, ocuklarna anne olmalarnn yannda alp tipine
uygun kadnlardr. Kocalar tutsak dtnde, onlar kfir elinden kurtaran Bur-
la Hatun ile Selcen Hatun byledirler. Olu Boa Han' kurtaran hatun da bu
tiptedir. Onun, kocas Dirse Han'a hitab (soylama's), ana-oul ilikilerini
btn itenliiyle dile getiren ve evldn yitirmi bir annenin duygu dalgalan-
malarn btn etkili ynyle ortaya dken teatral bir konumann gerektirdii
z ile dopdoludur.
Dedem Korkudun Kitab'nda, Ouz Trkleri'nde aile konusu, hemen hemen
her yn ile varln duyurur. Paralar btnlendiinde ortaya kan aile tipi,
gnmzde de zelliklerinden birounu kaybetmeden yaayan Trk ailesidir.
Anadolu'da olumaya balayan Trk edebiyatnda, ada edebiyat trleri
henz kendi alanlarnda belirmeye balamadndan bu trlerle ilgili kavram-
larla onu dilde belirleyen terimler de yerini bulamamtr.
Gerek halk edebiyatnda, gerekse divan edebiyatnda uzun manzum eserlere
destan denildii gibi, tarih alanndaki eserlere de destan ad verildii grl-
mektedir. Halk edebiyat iinde k edebiyat kendi nazm ekilleri ve trleriyle
ayr bir yer tutmaya balaynca, komalarn hane saysndan daha ok sayda
hanelerle alnp sylenen veya yazlan destanlarda ok eitli konular ele
alnr.
Bunlardan bir tip olan sava destanlarnda, yurdu iin arpmaya giden
yiidin anasn, babasn, karsn, ocuklarn nasl zlediine de yer verilir.
Sava destanlarnn lirik ynlerinden biri de bu zlemdir.
Gene sava destanlarnda, ailenin kutsallna bal olarak "rz" ve "namus"
kavramlarna ne lde byk nem verildii de gze arpar.
18. Orhan aik Gkyay, Dedem Korkudun Kitab, stanbul, 1973, s. 3.

Yesir gitti gn grmedik hatunlar
Sa ol padiahm rz elden gitti
deyii, "sa ol padiahm" szndeki ince alayla fkeyi kendisinde toplayan bir
yaknmadr. Bir yandan da aile zlemi:
Hseyn'im der ki usta ne oldu
Sladan kal dokuz yl oldu
Ufack tefecik yavrular kald
Kulun duasn al padiahm
sesleniinde, yavrularn zlemi bir babann yalvarlar eklinde belirir. Aile
bireyleri iinde annenin yeri bakadr. Savaa gitmi olan gen, anasn
dnr, hayal ederken; iinden geenleri, onun azndan sylenmi bulunan
bir destanda yaln bir anlatmla dile getirilmi buluruz:
Anama syleyin damda yatmasn
Olum gelir diye mit etmesin
Byle sava ortamnda aile bireylerini zlemeye yer veren sava destan-
larnn yannda, asl aile hayatn, kimi zaman gereki ynleri ile, kimi zaman
da talamaya yol aan gldrc ve aksak ynleri ile ele alan destanlar da
vardr. Bu destanlarn iinde "Kt Avrat Destan"nda "evine bal olmayan
tembel bir kadn anlatlmakta, o durumda olan btn kadnlara ynelik bir
eletiri yaplmaktadr" (19).
"Aile konusundaki ikinci destan ise evliliin balangcn ve daha sonraki
dnemlerini anlatyor. Gedy adl bir air adna kaytl destanda, birinin
araclyla evlenen iki gencin evlilik servenleri, zaman zaman ok gereki
izgilerle verilmektedir. Evliliklerinin ilk zamanlarndaki gzel gnlerin sona er-
mesi ve kadnn ekonomik glerini aan isteklerde bulunmas sonucunda
elerin ayrlmalarna kadar giden aile ii bunalmlar ve atmalar, destann
ana temasn oluturmaktadr" (20).
Aile hayatnn ve aile bireyleri arasndaki ilikilerin ters ynlerinin dile geti-
rilmesi, daha ok fkralara brakldndan bu konudaki destanlarn says biraz
da bu yzden epeyce azdr.
Trk destanlarnda, Trk ailesini olduka canl bir yapda sunan Dedem Kor-
kudun Kitab'nn dnda, beklenilen netlikte vermekten uzak kalan bu eksiklik,
sonradan ortaya kan roman tr ile de giderilmitir. Edeb trler ile konular
arasnda bu bakmdan da bir iliki bulunmaktadr. Asl ilevi, savalar, o
savalardaki yiitlikleri dile getirmek olan destanlarda aile konusunun bu boyut-
larda kalmas da doaldr.
19. Fuat zdemir, "Anadolu Destanlarnn Biimleri ve eitli Temalar", s. 71 (Bu in
celeme, Ahmet kr Esen'in derledii ve Pertev Naili Boratav'n yayna
hazrlad Anadolu Destanlar (Kltr Bakanl Yaynlar/1305, 1991) adl kitabn
iinde yer almtr.)
20. Ayn kaynak, s. 72.
TRK HALK HKYELERNDE ALE
M. Sabri Koz
edebiyat retmeni-Aratrmac-Yazar
I. Giri
Trk halk edebiyatnda (1) genellikle klar tarafndan (2) tasnif edilen
(dzenlenen ya da az da olsa yazlan), bir dinleyici topluluu karsnda an-
latlan, kahramanlarnn azndan sylenmi manzum paralarla bezenmi,
yalnzca ak, yiitlik ve hem ak hem yiitlik konu ve motiflerini ihtiva eden, yer
yer masal ve destan zellikleri de gsteren hikyelere aratrmaclar tarafndan
"halk hikyesi" denilmektedir (3).
rnekleri XVI. yzyldan itibaren grlmeye balanan Trk halk hik-
yelerinin kaynaklarn, Trk toplumunun ve bu toplumun yesi olan klarn
muhayyilesi ile yaad var saylan kahramanlarn edeb unsurlarla beslenmi
biyografilerinde; kahramanlar hayal olanlarda ise gelenek haline gelmi konu,
motif ve tiplerle rlm hikye dnyasnda aramak yerinde olur. Eski Trk des-
tanlar ile Trklerle tarih boyunca ayn corafyay paylam milletlerin destan-
lar ve bu milletlerin klasik edebiyatlarndaki baz hikyeler de Trk halk
hikyelerinin kaynaklarn beslemitir (4).
Bu alma bir edeb eser olarak, ok ynl bak alaryla ele alnabilecek
olan halk hikyelerini "aile" kavram ve kurumunu gznnde tutarak deerlen-
dirmek ve ortaya kacak tabloyu dikkatlere sunmak amacyla hazrlanmtr.
Konu ilenirken ister istemez kaynak olarak kullanlan halk hikyelerine
gemeden nce kendi kendimize ynelttiimiz, cevabn da elde ettiimiz veri-
leri sergiledikten sonra vermek istediimiz soruyu sormak istiyoruz: Halk
hikyelerimizde toplumsal anlamyla "aile"nin yeri nedir?
1. Aslnda "halk hikyesi" kavram "k edebiyat" aratrmalarnn konusudur. Bu
sanat eserlerini yaratan ve anlatanlarn k olduu dnlrse grmzdeki
gerekilik pay ortaya kacaktr.
2. Halk hikyelerinin birou, kim tarafndan tasnif edildii bilinmeyen eserler olsa
da anlatan ve nesilden nesile aktarlmasn salayanlar klardr. Ayrca birok
hikyenin tasnif edicisi de bazs kesin olarak bazs da gelenein ngrd ke
sinlii benimseyerek bilinmektedir.
3. Pertev Naili [Boratav], Krolu Destan, stanbul, 1931, s. 4-6; (2. bs. stanbul, 1984).
Ayn yazar, Halk Hikyeleri ve Halk Hikyecilii, Ankara, 1946, s. 1-4, 25-30 (2. bs.
stanbul, 1988)
4. Pertev Naili Boratav, Halk. Hikyeleri..., s. 60-80.

Doup byyen, seven, kzan, ldren, len, mutluluu ve mutsuzluu tadan,
yer yer olaanstlklere rastlansa bile insan olma ynleri ar basan kahra-
manlarn canlandrd hikyelerde aile ile ilgili veriler bulunmas, ailenin
yeleri olan ana, baba ve ocuk arasndaki mnasebetlerin sergilenmesi
tabidir. Ancak halk hikyelerinde aile mnasebetlerinin ayrntlarna yer yoktur.
Gnlk yaayn izlerine pek rastlanmaz. Rastlananlar ise hikyenin ak iinde
nemli bir yer tutmazlar. Bu yzden halk hikyelerinin aile kavram ve kurumu
ynnden aratrlmas, tarih boyunca "Trk ailesinin geliimi" asndan arzu
edilen sonucu vermeyecektir. Bununla birlikte, aile ynnden gsterdikleri
zelliklerin, hikyelerin zetleri de verilerek tasvir edilmesinde de fayda vardr.
Trk halk edebiyat derleme, aratrma ve incelemelerinin belli bir younluk
kazand son yetmi yl ierisinde halk hikyeleri de nemli saylabilecek yerli
ve yabanc almalara konu olmutur. Bunlarn dkmn yapmak bu yaznn
amac dnda olmakla birlikte kaynaklar hakknda genel bilgi vermek amacyla
Pertev Naili Boratav'n 3 sayl dipnotta knyesi verilen eserlerine ek olarak eski
ve yeni kitab, Otto Spies ve Fikret Trkmen'in kitaplarn anmadan geeme-
yeceiz (5).
Trk halk hikyelerinin kesin bir saym yaplmamtr. Ancak yaymlanm
halk kitaplarna, derlemelere, aratrmalara ve niversitelerimizde hazrlanan
eitli dzeylerdeki tezlere konu olmu metinler; niversitelerimizin ve teki
devlet kurulularnn arivlerinde bulunan szl ve yazl metinler 100'n
stnde hikye ile tantrabilir bizi. Bunlara yurt dndaki eitli merkezlerde
bulunan metinlerle ahslarn arivlerinde bulunan metinler ve hikyelerin an-
latclara ve blgelere gre baz deiiklikler gsteren varyantlar da eklenince
saynn daha da artaca ortadadr (6).
Biz bu almada XIX. yzyln ikinci yarsndan XX. yzyl ortalarna, hatta
1970'li yllara kadar baslagelmi 16 halk hikyesini gznnde tuttuk. alma
srasnda, ulaabildiimiz en eski basky esas aldk. zel olarak tabasmalarn
tercih etmekle birlikte yeri geldike hurufat basklara da bavurulmutur. Yakn
zamanlarda szl kaynaklardan derlenen ve yaymlanan bykl kkl birok
halk hikyesi konu d braklmtr. Aslnda bir hikyenin grlebilecek btn
varyantlarn deerlendirerek yaplacak almann daha anlaml olaca orta-
dayd. Ancak konuya bir snrlama getirmenin ve eski basklardan yola kmann
bir ekirdek oluturmak bakmndan da yarar vardr. leride Trk halk hik-
yelerinin Trkiye, Azerbaycan, Orta Asya, ran ve Balkanlar'da grlen varyant-
laryla ayn corafyada grlebilecek alt varyantlar aratrmaclar tarafndan
topluca ele alnacaktr. Bu varyantlarda bulunacak aile kurumuyla ilgili verilerin
de mutlaka deiiklik gstereceine inanmaktayz. Bunlar ortaya koyacak geni
boyutlu bir aratrma elbette ok yararl olacaktr.
5. Otto Spies, Trk Halk Kitaplar, [eviren: Behet Gnl (Necatigil)], stanbul, 1941;
Fikret Trkmen, k Garip Hikyesi zerinde Mukayeseli Bir Aratrma, Ankara,
1974; Ayn yazar, Tabir ile Zhre, Ankara, 1983.
6. Pertev Naili Boratav, age., s. 1-4; Fikret Trkmen, k Garip Hikyesi..., s. XIV-XV.

II. Halk Hikyelerinin zetleri ve Ksa Deerlendirmeler
Arzu le Kanber Hikyesi.- Horasanl zengin bir tccar olan Beh-
ram'm olu Kanber ile birlikte byd ve kz kardei sand Arzu'nun
aklarn anlatr.
Behram ailesiyle birlikte Hacc'a giderken ekiya basknna urar ve
yalnzca kk olu sa olarak kurtulur. ocuk, bir aile tarafndan evlatlk
alnr ve kendisine Kanber ad verilir. Ailenin bir sre sonra bir kz
ocuu dnyaya gelir. Kza da Arzu adn verirler. Birbirini karde sanarak
byyen iki ocuk arasnda hiss bir yaknlk balar. Karde olmadklarn
renince birbirlerine k olurlar. Arzu'nun babas ld iin annesi
genlerin evlenme isteklerine kar kar, kzn zengin bir tccarla evlen-
dirir. Ancak tccar ok ksa bir zaman iinde ldnden iki sevgili ye-
niden evlenme isteinde bulunurlarsa da Arzu'nun annesi bu evlilie
gene kar kar, engel olur; genleri birbirinden uzaklatrr. ki gen bir
tesadf sonucu birbirlerine kavuurlar ve buluma heyecan ile ikisi de
baylrlar. Arzu'yu izleyen annesi onlar baygn halde bulur ve ayrmak
iin yanlarna gitmek ister. Fakat birdenbire genlerin etrafn bir su kap-
ladndan oraya ulaamaz. Ksa bir sre sonra iki gencin gslerinden
birer gvercin kar ve orada can verirler (7).
Arzu ile Kanber Hikyesi'nde erkek kahramann ailesi o henz bir bebekken
lmtr. Evlatlk olarak byyen Kanber kendisini byten ailenin kz Arzu'ya
k olmutur. Birbirini karde bilerek byyen genlerin ac sonlarnda kznn
mutluluunu istemeyen anne tipinin etkisi byktr. Arzu'nun kendi istei
dnda gerekleen evlilii; Kanber'in, kocasnn lmyle dul kalan Arzu'yu es-
kiden olduu gibi kabul etmesi, annesinin bu artlar altnda da genlerin evli-
liini engellemeye devam etmesi hikyenin hep olumsuzluklarla dolu kurgusuyla
ilgilidir.
Asuman ile Zeycan Hikyesi.- Erzincan Beyi Kaleli Bey'in kz Zey-
can ile khyas Dervi Ahmed'in olu suman'n aklarn anlatr. ocuklar
olmayan bey ve khya bir derviin verdii elmay eleriyle yedikten sonra
ocuk sahibi olurlar. Dervi, ocuklar byynce gelir ve adlarn koyar,
bydklerinde evlendirilmelerini syler. ki gen byyp de kendilerini
bilince birbirlerini severler. Ancak Zeycan'n annesi, Kaleli Bey'i
etkileyerek kznn suman'la evlenmesine engel olur. Genler dlerinde
bade ierek kla balarlar. Asuman klk deitirerek Zeycan
7. bu Tevatr ile Mehur ve Mteref Olan k Kerem Divan'nn Tekmil Nshas
ve Kenarnda Beynelns Mehur Olan Asuman ile Zeycan ve Arzu ile Kanber ve
k mer'in Dahi Baz Ebyt ve E'rt Cem' ve Tertib Olunmudur. [stanbul],
tarihsiz (resimli, tabasmas), 77 s. (Arzu ile Kanber: s. 34-67). Arzu ile Kanber
Hikyesi bir yksek lisans tezine de konu olmutur: Esma imek, Arzu ile Kanber
Hikyesi zerine Mukayeseli Bir Aratrma, (Frat n., 1987).

ile Kaleli Bey'in huzurunda atr. Kaybeden kazanann klesi olacaktr.
Bu saz-sz mcadelesini Asuman kazanr, bey sznde durmaz, hatta onu
ldrtmek ister. Zeycan'n yardmyla Basra'ya kaan Asuman burada bir
kahveye snr. Bu ehirdeki klar suman' kskanrlar ve bir kuyuya
atarlar. Bir derviin yardmyla kuyudan kurtulup Erzincan'a gelen
Asuman, Erzurum paasndan yardm ister. Paa Kaleli Bey'den kzn is-
ter ve bylece iki sevgilinin mutluluu gerekleir (8).
Bir derviin verdii elmay eleriyle birlikte yiyerek ocuk sahibi olan bey ve
khya arasndaki mnasebet aileler arasndaki eitsizliin gstergesi saylabilir.
Beik kertme nianllk gibi kkenine Dedem Korkud'un Kitab'nda (9) rast-
ladmz eski bir geleneimiz bu hikyede de karmza kar. Erkein ailesinin
hikyenin balang blmnden sonra olaylarn gidiinde, Dervi Ahmed'in
Zeycan' istemek iin Kaleli Bey'in huzuruna kmas ve huzurdan kovulmas
dnda, nemli bir etkisi yoktur. Genlerin beik kertme nianl olular ve
dnyaya gelilerine sebep olan, adlarn koyan derviin tavsiyesine ramen
nce kzn annesi ardndan da babasnn bu evlilik isteine iddetle kar
kmalar aileler arasndaki sosyal farkllkla dorudan ilikilidir. Evliliin Erzu-
rum paasnn yardmyla gereklemesi ve kahramanlarn kendi ailelerini kur-
malar hikyenin en belirgin ynlerinden biridir.
k Garib Hikyesi.- Tebrizli zengin bir tacir olan Hoca Ahmed'in
olu Resul [k Garib] ile Tiflisli Hoca Sinan'n kz ah Sanem'in
aklarn anlatr.
Babasnn lmnden sonra kendisine kalan miras arkadalaryla yiyip
bitiren Resul dnde bir derviin sunduu badeyi ierek ah Sanem'e;
ah Sanem de ayn gece ayn derviin sunduu badeyi ierek Resl'e k
olur. k Garib adyla saz alp iirler syleyen Resul, Tiflis'te sevgilisini
bulursa da kzn babas balk olarak krk kese altn ister. Annesini ve kz
kardeini memleketinde brakarak para kazanmak iin gurbete kan k
Garib, Erzurum ve Halep'e urar. Halep paasnn yardm ve Hzr'n
himmetiyle Tiflis'e ular. ah Sanem, ah Veled adl biriyle evlendiril-
mek zeredir. Ancak ah Veled, k Garib'i tanynca ah Sanemle evlen-
mekten vazgeer. ki gen evlenirler. k Garib'in kzkardeiyle de ah
Veled evlenir (10).
k Garib Hikyesi birbirlerine kavumak isteyen kahramanlarn aile
yaplar bakmndan balangta birbirlerine denk olular ve erkek kahramann
halk hikyelerinde grlen yoksul dme motifine uygun olarak be parasz kal-
8. bu Tevatr ile Mehur ve Mtearef Olan k Kerem Divan..., (Asuman ile Zey-
can: s. 2-33). Bu hikye ile ilgili olarak u aratrmaya da bkz: Saim Sakaolu, "Asu
man ile Zeycan Hikyesi", Atatrk niversitesi Edebiyat Fakltesi Aratrma Dergi
si, s. 5, 1972, Erzurum, 1974, s. 58-81.
9. Orhan aik Gkyay, Dedem Korkud'un Kitab, stanbul, 1973, s. 35, 175 ve
CCCLXXXII-CCCLXXXIII.
mas en belirgin zelliklerdendir. Servetini har vurup harman savurduktan sev-
gilisine kavumak iin annesi ve kz kardeini Tebriz'de brakarak balk paras
kazanmak zere gurbete kan k Garib karlat engelleri Halep paasnn
yardm ve Hzr'n himmetiyle aar. Kznn evliliine yksek bir balk parasn
isteyerek engel olmak isteyen baba kimlii ile tandmz Hoca Sinan, kzn ev-
lendirmek istedii ah Veled'in hakkndan vazgemesi ve kendisine yaplan
basklar sonucu genlerin mutlulua ulamalarna daha fazla mdahale edemez.
Ailenin kurulmasnda ilk aama olarak kabul edilen evlilik, hem kahramanlar
asndan hem de k Garib'in kzkardei ve ah Veled asndan gerekle-
mitir (11).
k Kurban Hikyesi.- Genceli zengin bir ky aasnn olunun
en k olan Kurban ile Karaba hkmdar zzet Han'n kzkardei
Perizad Hanm'n aklarn anlatr.
Babalar lrken kk kardeleri Kurban'yi mektebe gndermelerini va-
siyet eder. Aabeyleri de babalarnn isteine uyarak onu hocaya
gnderirler. Bir gn Kurban kyllerin banda tarlada bulunan
aabeyleri ile ie gider. Burada kyllere ekmek getirmek zere eve
gnderilen Kurban yanl yola saparak bir eme banda uykuya dalar.
gn getii halde ekmek gelmeyince kyller ii brakp evlerine
dnerler. Aabeyleri Kurban'yi ararlar. Krklar Kurban'ye Karaba
hkmdar zzet Han'n kzkardei Perizad Hanm iin, Perizad Hanm'a
da Kurban iin dolu iirmilerdir. Kurban abdal klna gire-rek sevgilisi
aramaya kar. Karaba'a ulap da zzet Han'a Hak olduunu isbat
edince hkmdar da kardeini Kurban'ye verir. Perizad Hanm daha
nce vezirin oluna nianlanm olduu iin vezirin kzkardei Nigr Ha-
nm Kurban'ye engel olmaya alr. Hatta onu sarho ederek denizin or-
tasnda bir adaya attrr. Buradan denizin stnde at sren bir ermi ta-
rafndan te kyya karlr. Tesadfen Perizad Hanm'n has bahesinde
onu hasta bulan Kurban, sevgilisinin gnln alr. Evlenebilmeleri iin
ah Abbas'tan yardm istemeye karar verirler. Uzun yolculuktan sonra ve
birok kiinin yardmyla ah Abbas'n huzuruna kar. ah Abbas Kur-
ban'ye zzet Han'a hitaben yazlm bir mektup verir. Bu mektubu gt-
rrken yolda Erdevil (Erdebil) ah da ayn istei ileten bir mektup yazp
Kurban'ye verir. Vezirin kz kardei Nigr Hanm birka kocakar bularak
Karaba'n giriinde iki kere Kurban'ye helva ikram ettirir. Kocakarlar
Perizad Hanm'n helvas deyince Kurban baylr. Sonunda zzet Han'n
sarayna ular. ah Abbas'n ve Erdevil ah'nn mektuplarn zzet Han'a
verir. ehirdeki kocakarlar hile ile bir konakta toplayan zzet Han
konan altna nceden denen lamlar patlatarak hepsini ceza-
landrr. Kurban ile Perizad Hanm' byk bir dnle evlendirir (12).
11. Bu hikye ile ilgili olarak ayrntl bir aratrma iin bk. Fikret Trkmen, k Garip
Hikyesi...
12. Hikye-i Varaka ile Glah, [stanbul], tarihsiz (resimli, tabasmas). 80 s. [Ak
Kurban: s. 2-80. (sayfa kenarnda 2-73; sayfa iinde 74-80]]. Ayrca basld yer ve
yl belli olmayan 80 sahifelik bir hurufat baskdan da faydalanlmtr.

k Kurban Hikyesi, gerek eski harflerle gerekse yeni harflerle fazla basm
yaplmam hikyelerdendir. Bir ky aasnn olunun en k olan Kur-
ban'ye babalarnn vasiyeti zerine aabeyleri zel bir ihtimam gstermekte,
onun tahsili iin ellerinden geleni yapmaktadrlar. Krklarn elinden bade ien
Kurban evini ve ailesini terk ederek sevgilisini aramak zere Karaba'a gidince
ailesinin yani annesi ve aabeylerinin hikyede herhangi bir varl hissedil-
mez. Kurban evinden ve ailesinden kopmutur. Bundan sonra ikinci derecede
aileler karmza kar. Ancak bu aileler ana-baba-ocuk mnasebetinin dn-
dadr. zzet Han ve kz kardei Perizad Hanm; Vezir, olu ve vezirin kzkardei
Nigr Hanm hikyenin teki ailelerini olutururlar.
Kurban'ye yardm eden ermi kii dndaki Erdevil ah ile ah Abbas'n
aile yaplar hakknda bilgi sahibi deiliz. Ancak Erdevil ah'nn da aslnda
kendini gizleyen bir kz olduu hikyede kk bir ayrnt olarak yer almaktadr.
Derdiyok ile Zlfsiyah Hikyesi.- Babalar amca ocuu olan
Derdiyok ve Zlfsiyah'n aklarn anlatr.
Horasan hkmdar smail ah tarafndan idam edilen Mahmud ve Meh-
med adl iki kardein oullar Abdurrahman ile Receb, korkularndan
Horasan' terk ederler. sfahan'da kahveci Ali Aa'ya snan genler
onun yardmyla meslek sahibi olurlar, evlenirler. Abdurrahman'n olu
olur, adn Derdiyok koyarlar; Receb'in ise kz olur ve adn Zlfsiyah
koyarlar. ocuklar byynce dlerinde bade ierek birbirlerine k
olurlar. Derdiyok'un babasnn zamansz lm zerine Recep genlerin
evliliine kar kar ve ailesini alarak Kn'a, Kirmanh'a, oradan da
Buhara'ya gider. Onlar gittikleri her yerde izleyen Derdiok dnde
elinden bade itii derviin yardmyla sevdiine ular. smail ah'n
lm zerine Horasan'da tahta kan Eyb ah dedelerinin- mallarn
geri verince Derdiyok anasn, Zlfsiyah'n ana ve babasn da artr.
Eyp ah'n da yardmyla evlenen genler mutlu bir hayat yaarlar (13).
Kahramanlar vaktiyle varlkl iken yoksul dm, birbirlerine denk ve yakn
akrabadrlar. Dervi yardmyla ortaya kan olaanstlkler bir yana
braklrsa hikyenin gerek hayat yanstt dnlebilir. Kahveci Ali Aa ve
kars gibi garip ve kimsesizleri koruyan bir ailenin varl hikyenin ilgin yan-
larndan biridir. Hkmdar tarafndan aile reisleri ldrlp mallarna el konul-
duu iin yoksul den aileler o hkmdarn lmyle tahta kan yeni hkm-
dar tarafndan mallar geri verilince eski zenginliklerine kavuurlar. Aileler aras
ve aile ii mnasebetler olduka gerekidir.
Elif ile Mahmud Hikyesi.- Buhara Sultan Murad'n olu Mahmud
ile Hutem (Huten)memleketi peri padiahnn kz Elifin aklarn anlatr.
13. ah smail Hikyesi, [stanbul], 1328 (1910), (resimli, tabasmas), 40 s. [Derdiyok
ile Zlfsiyah Hikyesi: (sayfa kenarnda 2-40)]. Ayrca u hurufat baskdan da
faydalanlmtr: Himmetzde S. Abdullah, Derdiyok ile Zlfsiyah, stanbul, 1335
(1917), 44 s. (resimli).

Sultan Murad bir derviin yazd muska ile erkek ocuk sahibi olur. Der-
vi tarafndan Mahmud ad verilen ocuk ayn derviin brakt byl
kl sayesinde kimsenin yenemedii bir yiit olur. Mahmud bir gn vur-
duu bir ceylan izleyerek bir maaraya girer. Maarada karlat Yedi-
lerin elinden bade ierek orada resmini grd Elife k olur. Ba-
basndan izin alarak sevdii kz aramaya kan Mahmud, yolda biri re-
milci dieri dalg olan iki kiiyle arkada olur. Yolculuk srasnda yzleri
peeli iki haram ile karlar. Onlar yendikten sonra yzlerini aarak kz
olduklarn grr. Dnte alma sz verip, kzlar orada brakarak yoluna
devam eden Mahmud, arkada Remilcinin hneriyle Elifin yerini tesbit
eder. Birok engeller aarak Elifi bulur, dnte harami klnda
karlat kzlar da yanna alarak lkesine dner. Sultan Murad, Mah-
mud'un sevgilisini ok beenir ve olunu ldrterek Elifi almak ister. Ar-
kadalarnn yardmyla bu engeli da aan Mahmud babasn tahttan in-
dirip cann balar. Kendisi Elifle evlenir; yolda haram klnda
karlap yendii iki kz da yol arkadalar Remilci ve Dalgla evlendirir
(14).
Elif ile Mahmud Hikyesi'nde erkek kahramann doumu ve k olmas
bata olmak zere birtakm olaanstlkler bulunmakla birlikte aile kuruluu
bakmndan ilgin zellikler de vardr. Mahmud'un, resmini grerek ve bade
ierek k olduu Elifi bulmak iin yolculua kmadan nce babasndan izin
almas baba-oul ilikisi asndan dikkat ekicidir. Birinci ve ikinci derece kah-
ramanlarnn ak ve yiitlii bir arada canlandrd hikyede erkek klnda
sava kzlarla olunun sevdii kza gz diken ve olunu ldrtmek isteyen hain
baba tipi de vardr. Mahmud ve arkadalar Remilci ile Dalg'n ayn anda ev-
lenmeleri ile yeni ailenin kurulmu olmas da hikyenin konumuz asndan
ilgin ynlerinden birini oluturur (14 a).
Ferhad ile irin Hikyesi.- Horasan'da Erzen ehrinin kadn
hkmdar Mehmene Bn'nun kardeinin kz rin ile Nakka Behzad'n
olu Ferhad'in aklarn anlatr.
Mehmene Bn kendisi iin bir kasr, yeeni irin iin de bir kk
yaptrmtr. Yaplarn ssleme iini Nakka Behzad ve olu Ferhad yap-
maktadr. Bunlar alrken Mehmene Banu ile seyretmeye gelen irin,
Ferhad'a k olur. Ferhad da irin'i grm, ona vurulmutur. Mehmene
14. Hikye-i Mahmud ile Elifdir, [stanbul], tarihsiz (Resimli, tabasmas), 48 s. Ayrca
u hurufat baskdan da faydalanlmtr: Himmetzde S. Abdullah, Elif ile Mah-
mud, stanbul, 1332 (1914), 75+4 s.
14 a. Bu halk hikayesiyle ilgili ayrntl bir inceleme Edith Fischdick tarafndan
yaplmtr: Das Trkische Volkbuch "Elif Und Mahmud" Ein Beltrag ur Verglei-
chenden Marchenkunde, Waldorf-Hassen, 1958k. Bu eserin inceleme ksm
Trke'ye evrilmitir: "Trk Halk Hikyeleri ile lgili Bir Aratrma: Elif ile Mah-
mud", (ev: Fikret Trkmen-Adnan enocak), Trk Folkloru Aratrmalar 1984
Ankara, 1984, s. 55-84.

Bnu, birbirini seven genlere engel olmak iin Ferhad'a kk yaknndaki
bir da delerek suyunu aktmasn art koar. Ferhad bu ii baarrsa da
Mehmene Bn sznde durmaz ve onu zindana attrr. Amasya ehri
hkmdar Hrmz ah, Ferhad' kurtarr ve irin'i Ferhad iin Mehmene
Bn'dan ister. stein reddedilmesi sava kmasna yol aar. Ancak
sava srasnda Hrmz ah'n olu Hsrev de irin'e k olur. Mehmene
Bn'yu yenen Hrmz ah, irin'i sarayna gtrr. Olunun da irin'e
k olduunu renen hkmdar Ferhad'a yaplmas imknsz gibi
grnen bir i buyurur. Amac iki gencin evlenmelerini engellemektir.
Ferhad byk bir da delecek ve Amasya ehrine su getirecektir.
Olaanst bir g ve evkle alan Ferhd'n bu ii baaracan anla-
yan saray kadnlar ona irin'in ldn sylerler. Buna inanan Ferhad
kendini ldrr, irin de sevdiinin lsn grnce hanerle intihar
eder (15).
Ferhad ile irin hikyesi, ran ve Trk edebiyatlarnda mesnevi biiminde ve
Hsrev irin (ya da Ferhad ile irin, rin Ferhad, rin Husrev, Fer-
hadnme) adyla pek ok air tarafndan ilenen konunun Trk halk hikyesi ha-
line gelerek yaygnlk kazanm bir blmdr (16). Hikyede kahramanlar
arasnda byk bir sosyal uurum vardr. Ferhad, bir nakkan olu; irin ise bir
kadn hkmdarn yeenidir. Ferhd'n ailesiyle ilgili olarak babas dnda her-
hangi bir ayrnt yoktur. irin'in ise Mehmene Bn dnda yakn grlmez.
Hikyede kahramanlarn beraber olmasn engelleyen unsurlar, erkekten
olaanst saylabilecek hizmetler beklemekte ya da yeri geldike hile yoluna
bavurmaktan ekinmemektedir. Ferhad'n babas, olunun serveninde onun
derdine are olabilecek herhangi bir varlk gsteremedii halde, Mehmene
Bn yeeni iin bir baka hkmdarla savamakta, tacn, tahtn tehlikeye at-
maktadr.
Amasya hkmdar Hrmz ah, bir koruyucu olarak yardm etmek istedii
Ferhad iin sava gze ald halde bir baba olarak olunun da irin'e k
olduunu duyunca verdii szden cayabilmektedir. Kahramanlarn evlilikle yani
yeni bir ailenin kuruluuyla sonulanmayan servenleri her ikisinin de
lmesiyle, hazin bir biimde sona erer.
Gl ile Sitemkr Hikyesi.- Horasan padiahnn olu Sitemkr ile
vezir kz Gl'n aklarn anlatr.
Birlikte ettikleri dua sonunda padiahn bir olu, vezirinin de bir kz
dnyaya gelir. Babalar, kz ve erkek ocuklar olduu takdirde bunlar bir-
birleriyle evlendireceklerine sz vermilerdir. Birlikte byyen ocuklar
arasnda ak doar. Sitemkr'n annesi, olunun Gl ile evlenmesine raz
15. Ferhad ile irin, [stanbul], 1270 (1854), (tabasmas), 63 s. Ayrca 64 sahifelik eitli
tabasmalarndan da faydalanlmtr.
16. Ayrntl bilgi iin bk. Fank Timurta, eyh'nin Hsrev rin'i (nceleme, metin),
stanbul, 1963; Agh Srr Levend, Trk Edebiyat Tarihi, 1. cilt, Ankara, 1973. s.
130-131; "Husrev irin", Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi. 4. cilt, stanbul,
1981. s. 276-279.

deildir. Onu Cevr adl bir cariye ile evlendirmek ister. Sitemkr'n bu
evlilie istemeyerek de olsa raz olmas Gl' ok zer. Abdal giysileri gi-
yen Gl, sazn da alarak evinden ayrlr. Sitemkr da abdal giysileri giye-
rek Gl' aramak zere yollara der. ki sevgili bir baka lkede buluur-
lar. Babalar da ocuklarn aramaya kar ve tesadflerin yardmyla bu-
lurlar. Birlikte Horasan'a doru hareket ederler. Bu arada Cevr, Grn
saraya gelmesini engellemek iin bir cadya para verir. Cad Gl' karp
bir maaraya kapatr. Sitemkr dokuz yl boyunca aradktan sonra Hzr'n
yardmyla Gl' bulur, Cad'y ldrerek sevgilisini kurtarr. ki sevgili
byk bir dnle evlenirler. Gl, Cevr'nin cezasnn balanmasn ve
Sitemkr'n onunla da evlenmesini salar (17).
Gl ile Sitemkr Hikyesi, evlilikleri domadan kararlatrlm, "beik kert-
me" nianlla benzeyen bir szllkle hayata atlan kahramanlarn
servenlerinden oluur. Erkein padiah ailesine, kzn ise vezir ailesine mensup
olmas hikyede etkili bir eliki olarak kendini gstermez. Ancak erkein annesi
olu zerinde sz sahibi oluuyla dikkati ekiyor ve olunun evlenecei kz sev-
medii iin bu evlilie engel olmak istiyor. Annesinin isteine kar koyamayan
ve bu yzden sevdii ile deil de bir bakasyla evlenmeye raz olan erkek kahra-
man, sevgilisinin evini terk etmesi zerine onu aramaya kar. Aile mna-
sebetleri bakmndan olduka canl ve birbiriyle elien rneklerle dolu olan
hikyede iki babann memleketi terk eden ocuklarn aramaya birlikte kmalar
da aileler arasndaki mnasebetin bir baka boyutudur. Hikye, erkek kahra-
mann sevdii kzla ve aradaki engelle evlenmesi ile son bulmaktadr. kinci evli-
liin bu hikyede de ilk e tarafndan istendii dikkat ekiyor.
Hurid ile Mahmihr Hikyesi.- Gen Karaba Sultan Yein ah'n
olu Hurid ile mean ehri beyinin kz Mahmihr'nin aklarn anlatr.
Bir derviin verdii iki elmay karsyla birlikte yiyen sultann bir olu
olur. ocuun adn Hurid koyarlar. Yllar geip de byynce dnde
Mahmihr'yi grerek k olur. Mahmihr de kendisine k olmutur, iki
sevgilinin arasna Mahmihr'nin babas ldkten sonra ehri igal eden
Kara Han girer. Kara Han Mahmihr ile evlenmek istemektedir. Mah-
mihr'nin yedi erkek kardei vardr. Bunlar kzkardelerini alarak ehirden
kaar ve Geylan Yaylas'na giderler. Hurid ile Mahmihr birbirleriyle bu-
rada grrler ve evlenmeye karar verirler. Mahmihr'nin kardeleri
balangta bu evlilie rza gsterirlerse de dn gn yaklanca vaz-
geerler ve hep birlikte gizlice mean ehrine dnerler. Mahmihr bu
kaa istemeden raz olmutur. Hadiseyi ve nerede olduklarn bir mek-
tup yazarak Hurid'e haber verir. Pelerinden giden Hurid, Kara Han ile
Mahmihr'nin evlenecekleri gn mean'a ular. ki sevgili bir yolunu bu-
17. Gl ile Sitemkr Hurid ile Mahmihr Hikyeleridir, stanbul, 1301 (1884), (tabas-
mas), 71 s. (Gl ile Sitemkr: s. 2-19).

larak kaarlarsa da Kara Han arkalarndan yetiir. Hurid ve Kara Han
kavga ederlerken Mahmihr bir ok atarak Kara Han' ldrr. Yolda ha-
ramilerin tuzana den sevgililer, kendilerini ldrmekle grevlen-
dirilen Arap'n yardmyla Gen Karaba'na gelirler. Hurid, Mahmihr
ile evlenir. Sevgilileri kurtaran Arap da sultann izniyle Hurid'in kz
kardeiyle evlendirilir (18).
Hurid ile Mahmihr Hikyesi'nin kahramanlarndan erkek sultan, kz ise bey
ocuudur. Tam bir denklik szkonusu olmasa da her ikisi de st dzeyden gel-
mektedir. Kahramanlarn aile bireylerinin says bakmndan tek ocuk olan
Hurid ile yedi erkek kardei bulunan Mahmihr dikkat ekmektedir. Halk
hikyeleri iinde yedi erkek kardeli kz olarak Mahmihr tektir.
ncelediimiz tabasmas nshaya gre hikye, sevgililerin birbirlerine
kavumalaryla sona ermekte, erkek kahramann kzkardei de kahramanlara
yardm eden Arapla evlendirilmektedir. Birok hikyede karlalan birden fazla
nikhla bitme burada da karmza kmaktadr.
Kerem ile Ash Hikyesi. sfahan ahlarndan birinin olu olan Ah-
med Mirza [Kerem] ile ahn hazinedar Ermeni Kei'in kz Kara Sul-
tan'n [Asl] aklarn anlatr.
ocuklar olmayan ah ve hazinedar Ermeni Kei, hasbahedeki elma
aacnn meyvesinden yiyerek ocuk sahibi olurlar. ah'n olu, Kei'in
de bir kz dnyaya gelir. Bydklerinde ocuklar birbirleriyle evlen-
dirmeye sz verirlerse de Kei din ayrl yznden sznden cayar, va-
zifesinden ayrlp gnlk yolda bulunan Zengi Ky'ne yerleir. Yllar
sonra Ahmed Mirza arkada Sofu ile avdan dnerken Zengi Ky'nde
Kara Sultan' grp k olur. Kendisi Kerem, kz da Asl adn alr.
Olunun halinden haber alan ah, Asl'y babasndan isterse de Kei
raz olmaz. Ailesini alarak kyden kye, ehirden ehire kaan Kei, bin-
bir glkle pelerinden gelen Kerem ve sadk arkada Sofu'yu atlatamaz.
Asl'nn mslman olmas ve Kayseri beyinin sevgilileri evlendirmek iste-
mesi de fayda etmez. Kei yine kaar. Kerem sevdiini bu kez Halep'te
bulur. Araya Halep paas da girdii iin Kei genlerin evlenmesine
raz olur. Ancak Kei'in, gerdek gecesi mutlaka giymek artyla kzna ver-
dii sihirli gmlek yznden sevgililer muratlarna eremez. ektii "ah"
ile azndan kan alev Kerem'i yakp kl eder. Krk gn sonra Kerem'in
kllerini salaryla sprrken Asl da tutuup yanar. Halep paas, sev-
dallara bu zulm yapan Kei'i ve karsn ldrtr, Kerem'in sadk arka-
da Sofu'yu evlendirerek hi olmazsa onun bahtiyar olmasn salar (19).
18. Gl ile Sitemkr Hurd ile Mhmihri Hikyeleridir, stanbul, 1301 (1884), (tabas
mas), 71 s. (Hurd ile Mahmihr: s. 20-71).
19. bu Tevatr ile Mehur ve Mteref Olan k Kerem Divan'nn Tekmil Nshas
ve Kenarnda Beynelnas Mehur Olan Asuman ile Zeycan ve Arzu ile Kanbaer ve
k mer'in Dahi Baz Ehyt ve E'rt Cem' ve Tertib Olunmudur, [stanbul],
tarihsiz, (resimli, tabasmas), 77 s.

Kerem ile Asl Hikyesi'nde kahramanlarn aileleri arasndaki ah-hazinedr
farkll yannda din ayrl da nemli bir yer tutar. Kahramanlarn babalar
balangta birbirlerine yakn kiiler iken ocuklarn ileride evlendirilmelerini
kararlarmlarsa da Kei vazgeer ve kzn karr. Kerem'in ailesi, onun sev-
gilisinin peinden gitme kararndan sonra hikyede etkili deildir. Konu bir
kama kovalamaca emberi biiminde srp gider. Kei, tabasmas nshadaki
resimde "familya" olarak adlandrlan kars ve Asl'dan oluan Ermeni ailesi,
hikyenin sonuna kadar varln korur. Sonunda Halep paasnn basksyla,
mslmanla gemi olan kznn evliliine raz olan Kei, diktirdii sihirli
gmlekle Kerem'in ve Asl'nn hazin sonunu hazrlar. Hikye'nin ikinci derece-
deki kahramanlarndan Sofu Halep paasnn yardmyla evlenir (20).
Krolu Hikyesi.- Bolu beyinin, gzlerine mil ektirdii seyisin olu
olan ve babasndan dolay Krolu diye anlan kahramann bandan
geen olaylar anlatr.
Kendisi iin setii at beenmeyen Bolu beyi, seyisinin gzlerine mil
ektirir ve getirdii ata bindirerek kyne gnderir. Seyis, oluna at k
szmayan bir ahrda besletir. Bu atn olaanst zellikleri vardr. Olan
da bilei bklmez bir yiit olmutur. Doruca Bolu'ya giden gen, bey
konann karsndaki amlbel Tepesi'ne yerleir. Kimse onunla ba
edemedii iin beylerin gelip geen adamlarna aman vermez. Krolu
diye n kazanr, amlbel'e kule yapar.
Yaylaya konmu bir Krt obasnda gzel bir kz gren Krolu bu kz ba-
basndan ister. Adam Krolu'nu skdar'da Kasapba'nn olu Ayvaz'
karmas iin ikna eder. Krolu Ayvaz' karr. Timurlenk olu Kenan',
Ayvaz' kurtarmak iin Krolu'nun peine takarlar. Krolu, Kenan ken-
disini ldrecekken trk syleyerek onunla anlar. Etrafna baka adam-
lar da toplayan Krolu ehirde grd bir kza k olur ve onunla evle-
nir. Karsn orada brakarak amlbel'e dner. Adamlarnn says krk
bulan Krolu birok maceralar yaar.
Yllar sonra Krolu'nun ehirde brakt karsndan olan olu Hasan
babasnn yanna gelir. Hasan, dnde bir pir tarafndan gstergen Kara
Vezir kz Benli Hanm'a k olmutur. Gidip Benli Hanm' karan Ha-
san'n peine Kara Vezir'in alt olu ve iki bin asker der. Zor durumda
kalan Hasan ve Benli Hanm gleri tkeninceye kadar savarlar. Hasan
babasnn verdii kllardan birini yakarak ondan yardm ister. Krolu
ksa sre iinde olunun yardmna koar ve sndklar maarada onlar
bulur. Daha sonra Krolu'nun adamlar da gelince Kenan Kara Vezir'i
ldrr, oullar da askerleri toplayp kaarlar. Hasan ve Benli Hanm'
alp annesinin yanna gtren Krolu burada ikisini evlendirir. Hayat-
larna bazen ehirde bazen amlbel'de devam ederler (21).
20. Bu hikye ile ilgili-olarak ayrntl bir aratrma iin bk. kr Murat Elin, Kerem
ile Asl Hikyesi, Ankara; 1949. Hikye ayrca bir doktora tezine de konu
olmutur: Ali Duymaz, Kerem ile Asl Hikyesi zerine Mukayeseli Bir Aratrma
(Konya, Seluk niversitesi, 1992).
21. Mehur Krolu, [stanbul], 1302 (1885), (tabasmas), 15 s.

Krolu Hikyesi, teki halk hikyelerinden kahramanlk unsurlarnn ar
basmasyla ayrlr. Halk hikyelerimizin hemen hepsinde grlen balang, k
olma, sevgilinin urunda ekilen skntlar ve olumlu ya da olumsuz sonu
blmleri bu hikyede grlmez. Ak, aile mnasebetleri ikinci derecede bir un-
sur olarak karmza kar. Yaad hayat gerei normal bir aile ortam iinde
bulunmayan Krolu, babasnn cn almak iin daa kmsa da hareketin
boyutlar deimi; kendi yiitlii, atnn olaanst zellikleri sayesinde birok
macera yaamtr. Hikyenin ana konusu ak olmamakla beraber Krolu'nun
eme banda grd bir kza k olduu, onunla evlendii ve bir gn sonra
da eini ehirde brakarak amlbel'e ekildii ve olu byyp kendisini
arayncaya kadar e ve baba olduunu hatrlamad ancak olunun k olduu
kz karmas srasnda yardmc olduu ve olu ile sevgilisini ehre einin
yanna getirdii grlmektedir (22).
Leyl ile Mecnun Hikyesi.- Arabistan'da Beni Amr kabilesinden
Kays [Mecnun] ile komu kabileden Leyl'nn aklarn anlatr.
Kays ve Leyl ayn hocadan ders almakta, mektepte birbirleriyle
grmektedirler. Leyl Kays' arada bir kskandrmaktan holanr, onu
kendisine balamaya alr. Kays'n ak gnden gne artar ve halk ta-
rafndan duyulur. Leyl'nn babas kzn mektebe gndermez. Sevdiinin
hasretiyle iirler sylemeye balayan, akl bandan gitmi gibi sada sol-
da dolaan Kays'a halk Mecnun adn takar. Leyl'nn obasnn yaad
Necid Da eteklerini uzaktan seyrederek kendinden geer. Babas kabile
ileri gelenlerini toplayarak Leyl'y Mecnun'a istemeye giderse de bir de-
liye kz verilemecei ileri srlerek reddedilir. Mecnun'un daha da
arlamas zerine babas onu ifa bulmas iin Kabe'ye gtrr. Burada
aknn daha da artmas iin Allah'a yalvaran Mecnun, Leyl'nn bn
Selm adl biriyle evlendirilmesi zerine llerde, dalarda dolamaya;
vahi hayvanlarla ilgilenmeye, onlar avclarn elinden kurtarmaya balar.
Oullarnn acsyla nce babas ardndan da annesi lr. Mecnun'un
bedduas zerine bn Selm da lr. Leyl da arada srada grmelerine
ramen sevdiinin hasretine dayanamayarak hastalanr ve lr. Mecnun
da bir yl Leyl'nn mezar banda bekler ve ac ile bir "Ah" ekerek ru-
hunu teslim eder (23).
Leyl ile Mecnun Hikyesi, Arap kkenli ve ok ilenmi bir mesnevi konusu
olup halk hikyesi olarak fazla yaygnlk kazanmad gibi Trk halk hikyelerinin
ekil ve muhteva zelliklerini tad da sylenemez.
22. Krolu Hikyesi (ya da Krolu Destan) zerine birok aratrma yaplm ve
eitli yrelerden derlenmi birok metin yaymlanmtr. Ayrntl bilgi iin Pertev
Naili Boratav'n 3 sayl notta verilen (yeni basmlan da yaplm) iki eserine ek ol
arak u kitaplara da bk. Krolu Semineri Bildirileri, (Kltr ve Turizm Bakanl
Mill Folklor Aratrma Dairesi), Ankara, 1983; Sultan Baba ve Krolu (Frat
niversitesi), [Ankara], 1987.
23. Leyla [ve] Mecnn, [stanbul], 1263 (1847), (tabasmas), 88 s. Hikyenin ayrca 48
sahifelik resimli tabasmas nshalarndan da faydalanlmtr.

Hikyede belirgin bir aile zellii yannda kabile hayatn yanstan m-
nasebetler de bulunmaktadr. Arap kabilelerinin sosyal hayatyla ilgili birok
gelenek ve davran biimi hikyede olduu gibi korunmutur. Fuzl'nin Leyl
ve Mecnn (24) adl deerli eserinden nesre evrilerek hazrlandn sand-
mz bu halk kitaplarnn resimli ya da resimsiz birok basklar yaplmtr.
zeti yukarda verilen bu hikyede Trk ailesi adna herhangi bir unsur aran-
mas gereki olmaz.
Melik ah ile Gll Han Hikyesi.- Konya Geylani hkmdar dil
ah'n olu Melik ah ile Yemen padiahnn kz Gll Han'n aklarn
anlatr.
Dervi klnda dolaan Hzr'n yardm ile dil ah'n bir erkek ocuu
olur. Hzr, adn Melik ah koyduu bu ocuun byynce Yemen
padiahnn kz Gll Han'a, Gll Han'n da Melik ah'a k olmasn
salar. Akn saz alarak babasna aklayan Melik ah onun vakitsiz
lm zerine tahta kar. Sonra da sevgilisine kavumak zere annesiyle
birlikte yollara der. Yolda misafir olduklar bir pehlivanla anlaan an-
nesi Melik ah' yok etmek ister. Niyeti pehlivanla evlenmektir. Melik
ah' kolay kolay sa dnlmeyecek yerlere gnderirlerse de Hzr'n
salad gle her ii baarr. Hatta Krk Haramilerin elinde esir bulunan
Hind padiahnn kz eminz' da kurtararak lkesine gnderir. Annesi,
Melik ah'n bandaki beyaz kl kopararak tlsmn bozar, gzlerini
oyar. Pehlivan tarafndan bir kuyuya atlan Melik ah bir bezirgann
yardmyla buradan kar ve Krk Haramilerin elinden kurtard Hind
padiahnn kz eminz'n yanna gider. eminz'n saraynn bahe-
sindeki kularn yardmyla gzlerine kavuur. Geri dnerek annesini ve
pehlivan aslanlara yem eden Melik ah, Yemen'e gider. Oradan Gll
Han' ve erkek kardeini alarak Hindistan'a varr. Hindistan'da kendisi
Gll Hanla evlenir, Gll Han'n erkek kardeini de eminazla evlendirir
(25).
Melik ah ile Gll Han Hikyesi, aile mnasebetleri bakmndan bir hayli il-
gintir. Hzr yardmyla dnyaya gelmi bir padiah ocuu olan Melik ah'n
sevgilisi de padiah kzdr. Bu bakmdan kahramanlar arasnda denklik
szkonusudur. Babasnn vakitsiz lmyle gen yata tahta geen Melik ah,
Yemen'e giderken annesinin ve onun evlenmek istei pehlivann trl oyun-
laryla mcadele etmek zorunda kalr. Evladna ktlk etmek isteyen, onu
ldrmeyi bile gze alan hain anne halk hikyelerimizde fazla rastlanan tipler-
24. Fuzl'nin bu eserinin karlatrmal bir basm iin bk. Necmettin Halil Onan,
Leyl ile Mecnn, stanbul, 1956. Konuyla ilgili genel bilgi iin Agah Srr Le-
vend'in Arap, Fars ve Trk Edebiyatlarnda Leyl ve Mecnn Hikyesi (Ankara,
1959) adl eserine baklabilir.
25. Melik ah ile Gll Han'n Hikyesi, [stanbul], tarihsiz (tabasmas), 31 s. Ayrca
u hurufat baskdan da faydalanlmtr: Ebbulkasm Firdevs, Melik ah ile Gll
Hanm, stanbul, 1332 (1914), 43 + 5 s.

den deildir. Ayrca Melik ah'n kendisine ktlk eden annesini ve beraber
olduu pehlivan ldrmesi de ilgin bir gelimedir. Hikye'nin bol miktarda
masal motifi ihtiva etmesi ve baz eski kaynaklardan beslenmi olmas ara-
trmaclarn da dikkatini ekmitir (26).
Hikye kahramanlarnn birbirlerine kavumasnda ortaya kan engeller yer
deitirmi grnmektedir. Dorudan doruya kar tarafla ilgili olmasa da an-
nesinin, Melik ah'a trl yollarla engel olmaya kalkmas, onu ldrmeye teeb-
bs etmesi balca engeldir. Kahramanlarn evlilii yannda ikinci bir evlilik birok
hikyede olduu gibi burada da kendini gstermektedir. kinci evlilik Gll
Han'n erkek kardei ile Hind padiahnn kz eminz arasnda olmutur.
Rznihn ile Mhflrze Sultan Hikyesi.- Kandehar padiahnn
olu Rznihn ile Hindistan padiahnn kz Mhfirze'nin aklarn
anlatr.
Kandehar padiah bir derviin yardmyla erkek ocuk sahibi olur. Der-
vi tarafndan Rznihn ad verilen ocuk, byynce dnde bir dervi
tarafndan gsterilen Hindistan padiahnn kz Mhfirze'ye bade
ierek k olur. Kz da bade ierek Rznihn'a k olmutur. kla
balayan gen ehzade sevgilisini bulmak zere Hindistan'a doru yola
kar. Hind padiah iin syledii medhiye zerine saraya kabul edilir.
Burada sevgilisi ile grmeye balar. Padiah durumu renince
Rznihn' ldrtmek isterse de kznn ricas zerine zindana atar.
Mhfirze erkek klnda zindana girer. ki sevgili bir derviin yardmyla
gz ap kapayncaya kadar geen bir sre iinde Kandehar'a ularlar ve
krk gn krk gece sren bir dnle evlenirler (27).
Rznihn ile Mhfirze Sultan Hikyesi, kahramanlarn ailelerinin denklii
bakmndan dikkat ekicidir. Rznihn'n ailesi hikyenin balang blm ile
k olma blm ve iki sevgilinin Kandehar'a dnp evlenmeleri dnda he-
rhangi bir varlk gstermez. Buna karlk Mhfirze'nin babas, nce kln
beendii iin Rznihn' sarayna kabul etmi, sonra da kzyla grtn
farkedince ldrlmesini buyurmutur. Ancak kznn ricas zeine Rznihn'
hapse attran Hindistan padiah da genlerin Kandehar'a kalarndan sonra
ortalkta grlmemitir.
26. Otto Spies, age., s. 28-32; Ali Berat Alptekin, "Melikah ile Gll Han", Trk Dili ve
Edebiyat Ansiklopedisi, c. 6, stanbul, 1985-1986, s. 242-243.
27. Mehur ve Mteref Hoca Nasreddin Letifi ve Kenarnda Mhfirze Sultan ile
Rznihn Hikyeleri..., [stanbul], 1299 (1882), (resimli, tabasmas), 32 s. (Rz
nihn ve Mhfirze Sultan Hikyesi: s. 2-32). Ayrca u hurufat baskdan da fay-
dalanlmtr: Rznihn ile Mhfirze Sultan, stanbul, 1332 (1914), 48 s.
28. Bu almalarn knyesine, Otto Spies'in eserine, Trke'ye eviren Behet Gnl
(Necatigil) tarafndan yazlan "Trk Halk Kitaplar'nn Tercmesi Mnasebetiyle"
balkl uzun bir sunu yazsnda (VII-XV) yer verilmitir (s. IX). Bu hikyeyi ayn
amala ele alan bir yaz Trke'ye evrilmi bulunuyor: Walter Ruben, "Rznihn
ile Mhfirze", (eviren: Meliha Torkak), lk (ilk seri), c. XVII, S. 102, Austos
1941, s. 483-488.

Hikyeyi motif ve tipler ynnden inceleyen Batl aratrmaclar, konusunu
eski Hind hikayeleriyle mukayese etmilerdir (28).
ah smail ile Glizr Hikyesi.- Kandehar padiahnn olu ah
smail ile bir Trkmen beyinin kz olan Glizr'n aklarn anlatr. ocuu
olmayan padiahn bir derviin verdii elmay eiyle birlikte yedikten sonra
bir erkek evlad olur. Elmann kabuunu da ksraklarna yedi-rirler, bu
ksran da bir tay olur. ocuk onbe yana girince dervi gelip ona ah
smail, taya da Kamertay adn verir. ah smail av srasnda yaylada
grd Trkmen (Yrk) beyinin kz Glizr'a k olur. Babas, kz ah
smail iin ister ve Trkmen beyi raz olursa da olay haber alan annesi
adrlar toplayp obay Hind diyarna g ettirir. Sevdiinin ardndan
yollara dmek isteyen ah smail'e babas kzar, annesi de alayarak
oluna yardm etmesini ister. Yol hazrlklarn tamamlayp Ka-mertay'a
binen ah smail, babas kale kaplarn kapattrd halde grz ile
kaplar krp yola koyulur. Yolculuk srasnda Glperi adl bir kzn bir
devin elinde esir bulunan yedi kardeini kurtarr. Arap zengi adl bir
kahramanla arkadalk kurar. Glizr' bir bakasyla evlenmek zereyken
karan ah smail, kardelerinin izni ile Glperi'yi ve aslnda gzel bir kz
iken Arap klna girmi olan Arap zengi'yi de alarak memleketine
dner. Oluyla birlikte gelen kzlar gren ah smail'in annesi padi-
ahtan olunu ldrtmesini ister. Padiah da kzlar grdkten sonra
einin isteine uyarak ah smail'in ldrlmesini buyurursa da araya gi-
renlerin ricas zerine gzlerine mil ektirir. Daha sonra gzlerine
gvercinlerin yardmyla kavuan ah smail, babas Arap zengi ta-
rafndan ldrld iin tahta geer. nce Glizr, ardndan Glperi ile
evlenir (29).
ah smail ile Glizr Hikyesi, padiah olu ile Trkmen beyinin kz
arasnda gemesine ramen kahramanlarn bu durumlar herhangi bir olumsuz-
lua yol amaz. Ancak kznn bir padiah olu ile evlenmesine ak bir biimde
anlalmayan ancak "yrklk" ile "yerleiklik" atmasndan kaynaklanabi-
leceini sandmz bir sebeple kar kan anne, hikyenin belki de en ilgin
tiplerinden biridir. Ei ah smail'in babas ile grrken, kznn verilme ha-
berini alan bey kars, kocasna danmadan obay toplar ve Hind diyarna g
ettirir. Bu ilgin gelime, bey karsnn eski Trkmen geleneklerinin verdii yet-
kiyle hareket ettii, oba zerinde ei yokken karar sahibi olduu gereini ortaya
koymaktadr.
ah smail'in sevdiinin ardndan gitmek iin babasndan izin istemesi, sert
tepki ve nlemlerle karlamasna yol aarsa da olaanst zelliklere sahip at
Benliboz ve grz ileri yoluna koyar. Bu hikyede de yedi kardei bulunan bir
kz vardr. Kardelerinin yedisi de dev elinde esirken ah smail tarafndan kur-
29. ah smail, [stanbul], 1301 (1884), (resimli, tabasmas), 40 s. (Kenarnda Derdiyok
ile Zlfisiyah Hikyesi). Ayrca u hurufat baskdan da faydalanlmtr: Ebulkasm
Firdevs, ah smail, stanbul, 1332 (1914), 64 s. (resimli).

tarlan Glperi ile sava bir erkek klndaki Arap zengi de hikyenin
gidiinde etkileri olan ikinci derecede kadn kahramanlardr.
Sevgilisini aramak iin ailesinin kar kt bir yolculua girien ah smail
hem sevdii hem de yolda karlat iki kzla birlikte dnnce annesi ve babas
tarafndan hi ho karlanmaz. nce annesi, ardndan da babas ah smail'in
ldrlmesini isterler. Glkle dnyaya gelen ve pek ok maceralar yaadktan
sonra evine dnen oullarn yannda getirdii kzlar gzel olduu iin ldr-
meye kalkan anne ve babann anlalmas olduka gtr! Padiahn kzlar al-
mak istemesi akla uygun gelse bile einin bunlar kocas iin dnmesi anlalr
bir durum deildir.
Hikyede erkek kahramann yiitlii ile kendisini yenecek erkekle evlenmeyi
dleyen kz tipinin varl kk Dedem Korkud'un Kitab'nda yer alan Banu
iek tipine kadar gider (30).
ah smail'in hikye sonunda sevdii kzla evlenmesi dnda tabasklara
gre Glperi ile, hurufat basklarna gre Glperi ve Arap zengi ile evlenmesi
de birden ok evlilik motifinin varln gstermektedir. teki hikyelerde
olduu gibi burada da evlilikler ilk ve asl ein istei ile gereklemektedir (31).
Tahir ile Zhre Hikyesi.- Vezir olu Tahir ile padiah kz Zh-
re'nin aklarn anlatr.
ocuklar olmayan padiah ve veziri iki derviin duas ve verdii elma ile
ocuk sahibi olurlar. Elma veren dervi ocuklardan kz olana Zhre, er-
kek olana Tahir adn vermelerini ve byynce mutlaka evlendirilmeleri-
ni syler. ki ocuk sarayda birbirlerini karde bilerek byrler. Zhre Ta-
hir'e k olur, dua ederek Tahir'i de ak ateine drr. Genler bir-
birleriyle grmeye balarlar.
Arap kle genlerin birbirlerini sevdiini ve onlar gizli gizli izleyerek
grtklerini renir. Durumu Zhre'nin annesine iletir. Padiah haber
alnca iki gencin evlenmeleri gerektiini syler. Ancak Zhre'nin annesi
bir byc tutarak padiahn Tahir'den soumasn salar. Padiah ver-
dii szden cayd gibi Tahir'i de saraydan kovar.
zntye kaplan Zhre de saray dnda yaptrlan bir kkte yaamaya
balar. Bu kkn nnden geen Tahir'in sesini tanyan Zhre onunla
trkler syleyerek anlar. Grevliler Tahir'i yakalarlar. Mardin ehrinde
yedi yl zindanda kalan Tahir, Hzr'n yardmyla kurtulur ve Zhre'nin
kknn nne gelir. Zhre ile yeniden bulumaya balarlar. Arap kle
sevgilileri padiaha ihbar eder. Padiah Tahir'in ldrlmesini buyurursa
da ileri gelenlerin ricas ile bir sanda konularak sal zerinde at
rmana braklr. Zhre'nin arkada olan Gl padiahnn kz Tahir'i
kurtarr, saraynda konuk eder ve bir mektup yazarak Zhre'yi haberdar
eder. Saraydaki kzlarn ktlk yapacaklarn renen Tahir dua eder ve
30. Orhan Saik Gkyay, Dedem Korkud'un Kitab, s. CLXXXIII.
31. Hikye stne Batda yaplm bir alma vardr: Hans-August Fischer, Schah
smayil und Glzar. Ein trkischer Volksroman, Leipsig, 1929- Ayrca bk: Ali Be
rat Alptekin, "ah smail Hikyesi", Halk Kltr, 1984/4, stanbul, 1985, s. 41-53.

Hzr'n yardmyla bir daha Zhre'nin kknn bulunduu yere ular.
Kadn klnda kke girerek Zhre'nin bir bakasyla evlenecei gn
onunla kamaya kalkr. Arap klenin ihbaryla yakalanan Tahir cellada
teslim edilecekken Allah'a yalvarr ve duas kabul edilerek ruhunu teslim
eder. Ardndan da Zhre lr. ki sevgilinin arasna giren ve beraber ol-
malarn engelleyen ve gizliden gizliye Zhre'ye k olan Arap kle de
kendisini hanerle ldrr (32).
Tahir ile Zhre Hikyesi, padiah kz ile vezir olu arasnda geii ile dikkati
eker. Dervilerin duas ve verdikleri elma ile ocuk sahibi olan padiahla veziri,
ocuklarn bydklerinde evlendirileceklerini kabul etmilerdir. Ancak
padiah, karsnn yaptrd by sonucu bu evlilii engeller. Zhre, Tahir'i sev-
dii ve onunla bulutuu halde babasna kar kamaz, bakasyla evlenmeye
raz olur. Hikyenin hazin sonunu hazrlayan Zhre'nin annesi kznn da iste-
meyerek lmne sebep olur. Kahramanlarn beraberliklerinin engellenme-
sinde annenin vezir olunu kmsemesi yatt gibi Zhre'ye gizliden gizliye
k olan ve iki sevgiliyi sk sk ihbar eden Arap Kle'nin varl da yatmaktadr.
Hikye'nin elde edilebilen btn varyantlarn ayrntl bir biimde ince-
leyen Fikret Trkmen de "Tahir ile Zhre'nin Aileleri" bal altnda vard
sonulan u cmlelerle zetlemitir: "Grld gibi varyantlarn hepsinde
Zhre'nin babas aristokrat bir zmredendir. Tahir'in babas da, varyantlarn
ounda, Zhre'nin babasndan hemen sonra gelen sosyal bir statye sahiptir
(vezir, kahya vs.)" (33).
III. Deerlendirme ve Sonular
zetlerini sunarak ve aile kavram ve kurumu asndan gsterdikleri
zellikleri sergileyerek tanttmz Trk halk hikyelerini elde ettiimiz
sonulara gre eitli bakmlardan ksaca deerlendirmek istiyoruz:
1. Ailelerin Sosyal Durumlar
Arzu ile Kanber'de k olduu kzla (Arzu) beraber bym zengin bir
tccarn olu olan evlatlk (Kanber); Asuman ile Zeycan'da bey kz (Zeycan) ile
khya olu (Asuman); k Garib'de tacir olu ile [Resul (Garib)] ile zengin bir
adamn kz (ah Sanem); k Kurban'de hkmdar kzkardei (Perizad) ile bir
ky aasnn olu (Kurban); Derdiyok ile Zlfsiyah 'ta babalar amca ocuu
olan erkek (Derdiyok) ile kz (Zlfsiyah); Elif ile Mahmud'dz. sultan olu (Mah-
mud) ile peri padiah kz (Elif); Ferhad ile irinde bir kadn hkmdarn
32. Hikye-i Tahir ile Zhre, stanbul, 1342 (1924), (tabasmas), 64 s. Ayrca u hurufat
baskdan da faydalanlmtr: Tahir ile Zhre, stanbul, 1332 (1914), 80 s. (resimli).
33. Tahir ile Zhre, s. 31-33.

yeeni (irin) ile bir nakkan olu (Ferhad); Gl ile Sitemkr'da padiah olu
(Sitemkr) ile vezir kz (Gl); Hurid ile Mahmihr'de sultan olu (Hurid) ile
bey kz (Mahmihr); Kerem ile Aslda ah olu [Ahmed Mirza (Kerem)] ile ha-
zinedar Ermeni keiin kz [Kara Sultan (Asl)]; Krolu Hikyesi'nde seyis olu
(Krolu) ile salar ve yoksul bir adamn kz; Leyl ile Mecnun 'da. komu iki
Arap kabilesinden bir erkek [Kays (Mecnun)] ile kz (Leyl); Melik ah ile Gll
Han 'da ah olu (Melik ah) ile padiah kz (Gll Han); Rznihn ile
Mahfiruze Sultan 'da padiah olu (Rznihn) ile padiah kz (Mhfirze); ah
smail ile Glizar'dz. olu (ah smail) ile Trkmen beyinin kz (Glizar); Tabir
ile Zhre'de padiah kz (Zhre) ile vezir olu (Tahir) arasndaki ak sz konu-
sudur.
Buna gre hikyede hkmdar ocuklar; dokuz hikyede hkmdar (bey)
ya da ailesine mensup ocuklar ile vezir (bey, khya, hazinedar, zengin)
ocuklar; iki hikye de akraba ocuklar ya da ayn evde byyen ocuklar; iki
hikyede de halktan kimselerin ocuklar birbirlerine k olmulardr.
2. Hikye Kahramanlarnn Beraberlikleri
Gzden geirdiimiz hikyelerden onbirinde birbirlerini seven ve gayeleri
bir araya gelerek evlenmek, aile kurmak olan kahramanlar evlenebilmekte;
beinde ise kahramanlarn evlilikleri gerekleememektedir. Evlenebilen kahra-
manlardan Krolu ile kars ayr yaamaktadr, evlenememi kabul ettiimiz
Kerem ile Asl'da ise gerdee girildii halde beraberlik gerekleememitir.
Baz hikyelerde erkek-kahramann iki ya da kadnla evlendii ve bu evli-
lii kahramann sevgilisinin tevik ettii grlmektedir.
Kahramanlarnn evlilii ile sonulanan hikyelerde ikinci derecedeki kahra-
manlarn evlendii de grlmektedir; k Garib'de kahramann kzkardei ile
ah Veled; Elif ile Mahmud'da Remilci ve Dalg ile Mahmud'un yolda kar-
lat iki kz; Hurid ile Mahmihr'de sevgilileri kurtaran Arap ile Hurid'in
kzkardei; Krolu Hikyesi'nde Krolu'nun olu Hasanla Benli Hanm; Melik
ah ile Gll Han'da Gll Han'n erkek kardei ile eminaz evlenirler.
Kahramanlarn lm ile biten hikyelerden Kerem ile Asl'da ikinci de-
recedeki kahramanlardan ve Kerem'in sadk arkada Sofu, Halep paasnn
yardmyla evlenir.
3. Hikye Kahramanlarnn Anne, Baba ve Kardeleriyle
Mnasebetleri
Hikye kahramanlarnn aile bireyleriyle olan mnasebetleri genel olarak
olumludur. Ancak evlatlarn ldrmek isteyen anne ve babalar da vardr: Elif
ile Mahmud'da olunu ldrerek sevgilisi Elifi almak isteyen baba; Melik ah
ile Gll Han'da Melik ah'n annesi; ah smail ile Glizar'da ah smail'in

anne ve babas "hain ana-baba" tipinin halk hikyelerimizde rastlanlan rnek-
leridir.
Hikyelerin birounda kahramanlarn yani ocuklarnn evliliklerine kar
karak onlarn ve sevgililerinin ac ekmelerine hatta istemeyerek de olsa
lmlerine yol aan anne ye babalar da vardr.
Hikyelerin kahramanlar genellikle ailelerin glkle elde edilmi tek ocuk-
lardr. Ancak baz hikyelerde kardelerin de varl ve olaylara kart grl-
mektedir: k Garib'de, Garib'in kzkardei; Hurid ile Mahmihr'de Hurid'in
kzkardei, Mahmihr'nin yedi erkek kardei; Krolu'da Krolu'nun olu Ha-
san'n sevgilisi Benli Hanm'n alt erkek kardei, Melik ah ile Gll Han'da
Gll Han'n erkek kardei vardr.
Trk halk hikyelerinin Arap harfli eski basklarndan yola karak setiimiz
rneklerden kan sonular bunlardan ibarettir. Bu sonulara bakarak yazmzn
giriinde sorduumuz sorunun cevabn da ylece verebiliyoruz: Halk hikye-
lerimizde toplumsal anlamyla "aile" ve bu kurumla ilgili "gelenekler" yer al-
maktadr. Ancak hikayelerdeki masal ve destan etkisiyle bu kurumda da belli
oranlarda belirsizlikler gze arpmaktadr. Bazen hikyenin banda sz edilen
bir aile olayn gidiiyle ilgili herhangi bir varlk gstermedii gibi ou zaman
da silik kalr. Aileler aras atmalara fazla rastlanmaz. Anne ve babalar bazen
hi karmadklar olaylar sonunda ortaya kp ocuklarnn aclarn yaar,
mutluluklarn paylarlar.
Aile, insanla birlikte var olan bir toplumsal kurum olarak halk hikyelerinin
de ayrlmaz esidir. Ancak o, hikyenin kendine has mantna uyarak deiik
biim ve zelliklerle varln hissettirmekte, yer yer gerei kucaklamakta yer
yer de bir hafif sis perdesinin ardna ekilerek varln ok az hissettirmektedir.
TRK MASALLARINDA ALE
Prof. Dr. Umay Gnay
Hacettepe niversitesi Edebiyat Fakltesi
Trk Dili ve Edebiyat Blm
Giri
Asrlarn birikmi irfann ve dnya grn, insann yaamak zorunda ol-
duklaryla yaamak istediklerini bir arada kendine has bir atmosferde ve slpla,
kendi mantk dzeni iinde geleneksel motiflerle mill kabuller erevesinde an-
latan masallar, szl anlatm trlerinin en ilgi ekici olandr.
Masallar, dier folklor rnleri gibi paylalan hayatn iinde domu ve mu-
hafaza edilmitir. Btn dnyada masallar, ortak bir yapya (1) ve ortak motiflere
sahip szl gelenek iinde yaayan, XIX. yzyldan itibaren dzenli bir biimde
yazya geirilen edeb bir trdr. Masallarn bu ortak zellikleri yannda bu
tr canl ve her zaman okunur ve dinlenir yapan, dili ve olaylar biimlendiren ve
hareketlendiren kltr birikimi, farkll ve milllii meydana getirmektedir. Dil,
masal kahramanlar, aile ve toplum, evre, inan, det ve gelenekler, kabuller
masallarda milllii meydana getirir.
Masalc adyla anlan sanat, masal nesilden nesile aktaran kii olarak ma-
sal kiilerini belirsiz bir dnce, duygu kalb olmaktan karr, belli bir za-
mann ve yerin insanlar olmamakla beraber, kltr birliine sahip bir milletin
grn temsil eden insan tipleri halinde canlandrr. Masalc, kendi milleti-
nin, beklenti, tecrbe, arm ve alglarn o milletin dilinin btn incelikle-
riyle anlatr. Bir masal ncelikle dili ve mill deer ve kabulleri yanst ile
Trk, Fransz, Alman, Arap... masaldr. Yaplar ve konulan ayn olan masallarn
farkl milletlerde telif olarak anlatlmalar bu zelliklerinden kaynaklanr.
Masal konulan bir memleketten dierine aktarldnda masal alan milletin
masalcs bu masal anlatrken masal kahraman yerine kendi mill tiplerini
oturtmakta, evre ve toplum mill niteliklere brnmektedir. Sosyal hayat mill
det, gelenek, kabul ve deerlerle rlmekte, masal olaylar, kabul grd mil-
letin din inan ve yaama tarz iinde gelimektedir. rflere, detlere, ahlk
kabullere btnyle ters den masallarn dil snrlarn amalar mmkn
olamamaktadr.
Masallarda evrensel insann gerek hayatla dleri arasndaki uzlama an-
latlmakla beraber her millet, zendii rahat ve refah, mutluluu ve bunlar iin
yaplan mcadeleyi kendi sembolleri ile ifade etmektedir. Bugn zerinde
1. V. Propp, Morfologija Skasti, Leningrad 1928. ngilizceye eviren: Laurence Scatt,
USA 1970.

altmz Trk masallar Trkiye Cumhuriyeti snrlar iinde Cumhuriyet'ter
bu yana szl gelenekten derlenmi ve yazya geirilmi rnekler yannda az
saydaki tarih dnemlere ait yazma ve basma eserlerden tesbit edilebilen mal-
zemeye dayanmaktadr.
Trk masallarnn kaynaklar konusunda henz aratrma yaplamamtr.
nk, byle bir aratrma iin ilk anayurt olan Orta-Asya Trk Cumhuriyetle-
rinde tarih ve yaayan masal rneklerinin tesbit edilip karlatrlarak
deerlendirilmesi gereklidir. Kaynak konusunda kesin bilgilerimizin bulunma-
masna ramen elimizdeki malzeme Trk hayat iinde yaygn olarak yaayan ve
benimsenen masallardan olumaktadr. Folklorda bir malzemenin benimsenip
bir toplumda yaayabilmesi toplum kltrne, kabul ve deerlerine uyumlu ol-
mas artna baldr.
Masallar yaatldklar kltrn ve gerek hayatn izlerini tamakla beraber
sosyolojik aratrma ve deerlendirmeler iin gerekli malzemenin tamamn
yanstmazlar; nk masallar evrensel insan yapsndan kaynaklanan olumsuz
vasflarn, insan ilikilerinde, ferd ve toplum hayatnda meydana getirdii
problemlerin zmn belirli bir anlayla soyut bir ortamda dile getiren
edeb rneklerdir. Olumsuzluklar ve bunlara bal problemler zmlenirken
olumlu ve uyumlunun ne olmas gerektii de masallarda ifade edilir. Masallar
insan iin uyumlu ve mutlu bir hayat savunurlar. Masal mant iinde uyumlu
ve mutlu hayat aile hayatdr. Aile de masallarda, masal trnn zelliine uy-
gun olarak genel kabul ve deerlerin masal tip ve olaylarna yansyan
rneklerine gre tesbit edilebilir.
Bu alma erevesinde soyut mekn ve zaman iinde Trk aile anlay
malzemenin imkn verdii lde deerlendirilmeye allmtr. Masallarda
olaylar soyut ve sabit bir dnya anlay iinde ilenir. Bu sebeple sosyal
deime masallara yansmamtr. Bugn szl gelenek iinde yaayan ve
gemi zaman iinde tesbit edilmi masallarda tasvir edilen aile arasnda fark
yoktur.
ekirdek Aile
Bugnk ilm anlay iinde aile toplumun en kk birimi olarak kabul edil-
mektedir. Ana, baba ve ocuklardan meydana gelen ekirdek aile masallarn
temel unsurudur. Masallarda yer alan mcadelelerin byk bir ksm"aile kur-
mak" veya bir sebeple paralanan aileyi bir araya getirmek iin yaplr. Masal
kahraman aile kurmak ve paralanan ailesini biraraya getirmek iin mcadele
etmedii hallerde de sonuta mkfat olarak aile kurmaya hak kazanr. Btn
masallarda baar ve mutluluu evlilik ve taht sembolize eder. Tahtn eksik
olduu rnekler vardr ancak evlilik birliinin veya ayrlm elerin ve
ocuklarn kavumad rnekler Trk masallar iinde yoktur. Trk masal-
larnda "murat alp murad verdiler" veya "murada erdiler" sonu tekerlemeleri
ailenin kurucusu olan elerin mutlu bir yuvaya sahip olduklarnn ifadesidir. Ma-
sallarn banda ksaca masal kahraman ok kere ailesi ile birlikte tantlr. Trk

masallarnda aile ana, baba ve ocuklardan oluur. Byle bir aile tipinin sergi-
lendii aadaki Genlikte mi Kocalkta m (2) isimli masal, kadn, erkek ve
ocuklarn balarna gelen talihsizlie kar direnilerine ve aile birliini yeni-
den kurularna gzel bir rnek olarak kabul edilebilir kanaatindeyim:
Zamann birinde zengin bir adam, imanl kars ve iki olu varm. Bu adam
bir gece ryasnda bir ses iitir: "Mehmet Aa bana bel gelecek, genlikte
mi istersin? htiyarlkta m?" Bu rya kere tekrarlannca Mehmet Aa eine
ne demeliyim diye sorar. Eiyle birlikte skntnn genlikte ekilebileceine ka-
rar verirler ve Mehmet Aa, ryada soran sese, genlikte cevabn verir. O gece
evleri yanar sokakta kalrlar. Belnn biri buymu diyerek el ele verirler memle-
ketlerini terkederler.
Alaya alaya bir kye gelirler. Kyn oban yokmu. Mehmet Aa, oul-
laryla birlikte obanlk etmeye balar. Kye bir gn bir bezirgan gelir.
amarlarn ykamak zere Mehmet Aa'nn hanmna yollar. Kadn ama-
rlar ykar, tler, olu ile bezirgana gnderir. Bezirgan bu kadar gzel amar
ykayan kadn, obana deil bana lyk diye dnr. amarlar getiren
ocua, paray almaya annen gelsin, der. Paray almaya gelen kadn atnn ter-
kisine bindirir ve kaar.
Mehmet Aa einin kaybolduunu renince oullarn alr yollara der.
Yolda bir suya rastgelirler. ocuklarn ikisini birden karya geiremeyecei iin
birini kyda brakr, dierini srtna alr ve suyu gemeye balar. Suyun ortasna
geldiinde kydaki olunu bir kurdun kaptn grr. Barp rpnrken
srtndaki olunu suya drr. Kydaki olunu kurt, suya den olunu da su alr
gtrr. Mehmet Aa aresiz bakakalr.
Suyun gtrd ocuu bir deirmenci, kurdun kapt ocuu da bir oban
kurtarr ve bytr. Mehmet Aa gide gide bir memlekete gelir. O memleketin
padiah lm, ku uuruyorlarm, ku kimin bana konarsa onu padiah yapa-
caklarm. Ku gelir kere Mehmet Aa'nn bana konar. Mehmet Aa
padiah olur, hkm srmeye balar. Deirmencinin ve obann yanndaki
ocuklar byynce ailelerini bulmak zere yola karlar. Yolda karlarlar.
Birbirlerini tanmazlar ama arkada olurlar. Babalarnn padiah olduu mem-
lekete gelirler ve bilmeden babalarnn hizmetine girerler. Mehmet Aa'nn
eini karan bezirgan, padiah ziyarete gelir. Einin yalnz adrda olduunu
syleyince padiah olanlar kadn beklemeye gnderir. ocuklar adrn
dnda nbet tutarken biz arkada olduk ama birbirimizi tanmyoruz, derler.
Birbirlerine sen nerelisin, nereden geliyorsun diye sorarlar. ocuklardan biri
balar anlatmaya: benim babam ok zengindi. Bir rya grd, bamza bunlar
geldi... der. Dier ocuk ben kurdun gtrd ocuum diye kardeine sarlr.
Anneleri de adrdan ocuklarn anlattklarn dinler ve dar kar. Ben de an-
nenizim diyerek ocuklarna sarlr. Bu srada gelen bezirgan nbetilerle eini
sarma dola grnce padiaha gider ve olanlar ikyet eder. Padiah gelir,
kadn, olanlar sorguya eker. Hikyeyi renince ailesine kavuur, bezirgan
cezalandrr.
2. Saim Sakaolu, Gmhane Masallar.. Ankara 1973

Aile Birlii ve E Seimi
Trk masallarnda aile birlii ok nemlidir, yi bir aile birlii iin e seimi
nem tar. Trk toplumunda evlilik, sorumluluk tayabilenlere verilen bir hak
olarak kabul grr. Halk hayatnda askerliini yapmam, geimini salayacak ii
olmayan erkein, ev ilerinde hnerli olmayan kzlarn evlilik yapmalarna izin
verilmez.
Masallarda evlilik birliine ulamann bir mkfat karakteri tamas masal
kahramanlarnn g grevlerle, zorlu mcadelelerle denendikten ve kiiliklerini
ispatladktan sonra evlenme hakkna ulaabilmelerinden kaynaklanmaktadr.
Baz masallar, kahramanlarn evlenmeleri ile balar, ancak bu tr masallarda da
eler birbirlerinden ayrlarak tekrar kavuabilmek iin eitli denemelerden,
sabr ve alakgnlllk snavlarndan geirilirler. ki gencin gzel, zengin ve ik-
tidar sahibi ve birbirlerine k olmalar da evlilik hakkn elde etmelerine yet-
mez. Mutlaka emek harcamak, mcadele etmek ve denemeleri baarmak zorun-
dadrlar. Evlilik iin bu n artlar, hayatta olduu gibi masallarda da aileye
ciddi bir kurum olarak bakldn gstermektedir.
E seimi masallarda olduka eitli ve renkli rneklerle anlatlmaktadr(3).
Padiah, evlenmek isteyen kzlarna "abdest alp rekat namaz kldktan sonra
istihareye yatn. Ryanzda kimi grrseniz, ona vereceim" der. Padiahn olu
sokakta altn topuyla oynarken bir kocakarnn testisini krar. Buna ok kzan ko-
cakar: "Olum ben sana bir ey demem. Allah'tan umarm sen nara k
olasn", gibi tesadflerle yaplan e seimleri yannda masal kahramanlarnn
dorudan doruya kendi tercihlerini belirttikleri rnekler de vardr. Padiah kz
veya padiah olu ile evlenmeye talip olan masal kahramanlar ne srlen
btn artlar yerine getirirler (4).
Padiahn kzna talip olan ylan ocuk, padiahn kzn vermek iin artlan
olan, padiahn sarayndan daha yksek olan bir saray, ylann bile ge-
emeyecei iti ve yz adet ayn boyda ayn renkte svariyi salar. Evlendii
gece, insan biimine giren ylan einden bu srr kimseye sylememesini ister.
Masallarda "sr saklamak" nemli bir vasf olarak ilenir. Bu nitelie sahip ol-
mayanlar eitli ekillerde cezalandrlrlar. Padiahn kz, einin ylan deil, in-
san olduunu syleyince ylan ocuk gvercin olur ve uar gider. Masaln bun-
dan sonraki blmlerinde eini aramaya kan padiahn kznn snanmas ve
baars anlatlr. kisi de kendilerine verilen g grev ve denemeleri baardk-
tan sonra mutlu olmaya hak kazanrlar. Sonuta aile bir araya gelir. Btn ma-
sallarda mutluluk ve aile birliine sahip olmak iin akll, yetenekli, becerikli ve
sabrl olmalar gerektii vurgulanr. E seimi ile birlikte aile fertlerinin birbir-
lerine kar olumlu tavrlarn sergileyen Trkiye snrlar iinde ve Kbrs'ta
yaygn olarak anlatlan Hsn Yusuf(5) isimli masal rnek olarak aktaryorum:
3. Pertev Naili Boratav, Az Gittik Uz Gittik, Ankara 1969. s. 99. Umay Gnay, Elz
Masallar, Erzurum 1975. s. 425.
4. Umay Gnay, Elz Masallar, Erzurum 1975, s. 399.
5. Pertev Naili Boratav. Zaman Zaman inde, stanbul 1958, s. 14.

Bir padiahn kz gergef ilerken beyaz bir ku gelir, makasn alr kaar. Ertesi
gn yksn, daha sonraki gn gergefini alr, uar gider. Sultan hanm beyaz
kuu ve bana gelen bu olaylar ok merak eder. zntsnden hastalanr.
Padiah, kzn iyiletirmek iin her areye bavurur. Sultan hanma bakan he-
kimlerden biri yalnz seyahate kmasnn derdine are olacan syler.
Padiah buna zlrse de kznn iyilemesi iin byle bir seyahate kmasna
izin verir. Sultan hanm ykte hafif pahada ar eyalarn yanna alr ve yola
kar. Her yerde beyaz gvercini ararsa da hi bir yerde bulamaz. Son geldii
ehirde bir hamam yaptrr ve her tarafa haber salar. Her kimin ne derdi varsa,
bandan ne gemise gelsin bana anlatsn, hamamda da bedava ykansn, der.
Bu haber her tarafa yaylr, hamam dolar, boalr.
Gnn birinde Kelolan gelir. Bir maarada bir leen suyun iine girip de-
likanl klna giren beyaz gvercin grdn, delikanlnn bir ekmeceden bir
makas, bir yksk ve bir gergef kartarak aladn: "Ah sultanm nerelerdesin?
Sarayn siyahlara boyand, btn ev halk matem iinde" diyerek aladn an-
latr. Sultan hanm, hamam Kelolan'a hediye eder ve kendisi beyaz gver-
cinin yaad maaraya gider. Beyaz gvercinin delikanl olup kendisi iin
aladn grr ve ortaya kar. Delikanl, bir padiahn olu olduunu, yedi
gnlkken periler tarafndan karldn anlatr. Perilerden Sultan hanma za-
rar gelir korkusu ile dokuz aylk yolda olan babasnn sarayna giderler. Sultan
hanma: "Sarayda yas tuttuklar iin kimseye kapy amazlar. Sen Hsn Yusuf
ehzadenin ba iin dersen seni ieri alrlar" der, kendisi uar gider. Hsn Yu-
suf ehzadenin adn duyunca, Sultan hanm saraya alrlar, kzn yedi gnlkken
karlan oullarnn ei olduunu renince ehzadenin yirmi yldr kapal olan
odasna yerletirirler. Delikanly perilerin elinden kurtarrlar. Sultan hanmn
anasna babasna mjdeler gnderirler, onlar da davet ederek krk gn krk
gece dn yaparlar.
Bu masalda da aka grld zere aile kurmak ve beraberlii srdrebil-
mek iin ailenin btn fertleri aba harcamaktadr. Anne ve babalar da ocuk-
larnn kt ve zor kaderlerinin skntlarn paylamakta ve onlara destek ver-
mektedirler.
Aile Birliinde ocuklarn Yeri ve Rol
Trk masallarnda ailenin sreklilii ve mutluluu iin "ocuk sahibi olmak"
arttr. ocuk sahibi olmayan eler kendilerini eksik ve mutsuz hissederler.
ocu-u olmayan masal kahramanlar eitli yollara ve pratiklere bavururlar.
ocuk sahibi olmak isteyen ailelere, dervilerin bir elma vererek yardm etme-
leri olduka yaygn bir motifdir. Elma btn kltrlerde remeyi, oalmay
temsil eder. Ancak elma yiyerek ocuk sahibi olmak Trk masallarna hastr. Bu
motifin bir benzeri Kazak-Krgz trk kltr dairesi'nin mahsul olan Manas
Destan'nda Manas'n doumu ile ilgili olarak grlmektedir. Yakup Han, ocuk
dourmayan ei irii'den ikyet ederken; "elmalkta yuvarlanmad, belini sk

balamad" ifadesini kullanmaktadr. ah smail (6) isimli masaln girii bu ko-
nuya iyi bir rnek tekil etmektedir:
Hi evld olmayan bir padiah baheye kar ve orada dnceye dalar.
Baheye gelen bir dervi padiaha kere: "Padiahm selmn aleykm" der.
Padiah duymaz. Dervi tekrar seslenince Padiah selm alr. Dervi, neden
dalgn olduunu sorunca Padiah ocuu olmad iin zgn olduunu syler.
Dervi, iki elma verir. Birini Sultan hanmla birlikte yemesini, dierini atna ye-
dirmesini syler. ocuu olunca kendisi gelinceye kadar isim konmamasn ten-
bihler ve dervi gider.
"Dua ve dilekle ocuk sahibi olmak" da Trk masallarnda olduka sk rast-
lanlan yollardan biridir. ounlukla da bu dua ve dilekler usulyle yaplmad
iin ylan, san biiminde veya hayrsz bir ocua sahip olunur. Bu tr masal-
larda mcadele biim deitirerek insan klna girmek veya evresine zarar
veren ocuktan kurtulmak zere geliir. Pek ok varyant tesbit edilmi olan u
masal (7) girii bu konuya rnek olarak verilebilir:
Tarihin birinde bir Ahmet Aa varm. Bu Ahmet Aa'nn ocuu yokmu.
Ahmet Aa daima; "Allahm ocuk ver" diye yalvarrm. Ei; "Ahmet Aa,
hayrl ise versin, hayrsz ise vermesin" der. Ahmet Aa; "Yo kadn, Allah ver-
sin de hayrls da bir hayrsz da" der. Bunlar byle konuurken bacadan bir
ylan dyor. Ahmet Aa ile ei korkup kamaya balyorlar. Ylan dile geliyor:
"Kamayn siz Allah'tan bir evlt istediniz. te Cenab Allah da beni size
gnderdi" diyor.
Trk toplumunda da dier toplumlarda olduu gibi kz, erkek ocuk ayrm
gzeten anlaylar zaman zaman grlmektedir. Trk masallarnda ise ocuun
kz veya erkek oluunun nemli olmad, ailesine ve evresine yararl ve hayrl
bir ocuk olmasnn nemli olduu sk sk vurgulanr. Dorudan doruya bu
temi ileyen mstakil masal rnekleri de derlenmitir. Hayrsz Kz adl masalda
(8) olu olan bir padiah mutlaka bir kz olmasn ister. "Hayrl da olsa
hayrsz da olsa bir kzm olsun" dileiyle btn aileyi felkete srkleyen bir kz
ocuuna sahip olur.
Kz ocuklarn da erkek ocuklar kadar akll ve baarl olabileceklerini anla-
tan ki Karde (9) isimli masalda iki erkek kardeten birinin btn ocuklar er-
kek, dierinin kz olur. Oullar olan karde, kzlar olan kardeini srekli
kmser. Kz babas bir kzn, olan babas da bir olunu gurbete gndererek
denemeye karar verirler. Sonuta kz nne kan glkleri yener, hem zenin
olur hem de padiahn olu ile evlenir. Erkek ocuk elindeki parasn da kaybe-
derek hi bir ey baaramadan geri dner. Cinsiyetin deil akln, azmin ve bec-
erikliliin nemli olduu vurgulanr.
Trk masallarnda kz ocuklarnn da erkekler kadar sevilip istendiini ve
kardelerin balln sergileyen Yedi Karde (10) isimli masal bu konuya gzel
bir rnektir:
6. Umay Gnay, a.g.e., s. 341.
7. a.g.e., s. 399-
8. a.g.e., s. 496.
9. a.g.e., s. 295.
10. Pertev Neili Boratav, Zaman Zaman inde, stanbul 1958, s. 85.

Yedi erkek karde, annelerine sekizinci kardeleri de erkek olursa evi terkede-
ceklerini sylerler. Sekizinci ocuk kz olur, ancak kt niyetli ebe ocuklara seki-
zinci kardelerinin de olan olduunu bildirir. Yedi karde evlerine dnmezler.
Kz ocuk byynce erkek kardelerini bulup aileyi bir araya getirmek iin
byk mcadeleler verir. Kardelerine kavuur ve aile mutluluk iinde yaar. Bu
masal aile iinde ocuklarn roln ve birbirlerine kar scak ilikilerini
gstermesi bakmndan da ilgi ekicidir.
Masallarda kt huylu, kskan kz ve erkek karde rnekleri de vardr. Deiik
isimlerle pek ok varyant bulunan Glkn (11) isimli aadaki masalda olumlu
ve olumsuz karde tipleri birarada ilenmitir. Ayrca ocuklarn ana-baba
anlamazlklarna zm bularak paralanan ailelerini biraraya getirilerinin
hikyesi de anlatlmtr:
Bir padiahn olu memleketlerini dolamaya karlar. kzkardein u
konumalarna ahit olurlar: "Byk kz, Padiahn byk olu beni alsayd
atesiz, tuzsuz, yemek piirirdim herkes yerdi, gene bitmezdi; ortanca kz,
padiahn ortanca olu beni alsayd, bir hal bir kilim dokurdum, herkes oturur-
du gene de bo kalrd; kk kz padiahn kk olu beni alsayd ona inci dili
bir kzla altn peremli bir olan doururdum".
Padiahn olu bu kzla evlenir, iki byk kz vaatlerini ilk geceden ye-
rine getirirler. Kk kzn doum vakti gelince ablalar kardelerini kskanrlar.
Ebe vastasyla doan ocuklar bir sandkla denize atarlar. Kk kz-
kardelerinin yanna iki kpek yavrusu koydururlar. Padiahn kk olu einin
kpek yavrusu dourduuna inanr ve eini yar beline kadar yedi caddenin or-
tasna gmdrr ve herkesin yzne tkrmesini emreder. ocuklar bir balk
bulur ve bytr. ocuklar anne ve babalarn aramak zere yola karlar, bir
dan banda bir ev yapar yerleirler. Olan ocuk, ava ktnda babas ile
tanr. Padiahn olu, einin kendisine vaat edip veremedii bu altn peremli
ocuu pek sever, sarayna yemee gtrr. Teyzeleri bu ocuu grnce
tanrlar ve yaptklar ktln ortaya kmasndan korkarlar.
ocuklarn yaadklar yeri buldurtarak cad kadn gnderirler. Cad, kz, er-
kek kardeini Glkn ieini bulmaya gndermesi iin ikna eder. Olan ocuk,
kz kardeinin hatr iin Glkn ieini bulmaya gider. Devlerle dost olur, on-
larn yardmyla Glkn ieini kz kardeine getirir. Teyzeler ocuun sa ola-
rak dndn renince, kz kardeini ikna ettirerek Glkn'n kendisini getir-
mek zere ocuu tekrar gnderirler. Olan ocuk, bu iin ok zor olduunu bilir
ama kz kardeinin zlmemesi iin yola kar, gene devlerin yardmyla
Glkn isimli gzel kza ular.
Glkn kendisini grmeye gelen btn delikanllar gibi bu ocuu da ta ya-
par. Ancak ocuun gzelliine dayanamaz ve bu ocuu ve onun hatrna dier
delikanllar canlandrr. Altn peremli ocukla Glkn evlenirler ve inci dili
kz kardeinin yanna dnerler. Glkn, ocuklarn gerek hikyelerini bilir.
Bunu ortaya kartmak iin padiah olan babalarn ve btn askerlerini yemee
davet ettirir. Padiaha, bu ocuklarn onun olduunu ve dier olaylar anlatr.
11. Umay Gnay, a.g.e.. s. 480.

Anneyi yedi caddenin ortasndan kartrlar, aile biraraya gelir. Teyzeler ceza-
landrlr.
Bu masalda insan yapsndaki kskanlk huyunun kardeleri bile birbirine
dman edebilecei, ancak ktlk yannda iyiliin her zaman galip gelecei
vurgulanmaktadr. Ayn zamanda kzkardelerine ktlk yapanlarla birlikte altn
peremli olan ile inci dili kz kardelerin birbirlerine dknlkleri ve fe-
dakrlklar da anlatlarak, olumsuz rnein bir kural olmad da ortaya konul-
maktadr.
ffetsiz Kadn rneklerinin Genelletirilmemesi ve ok Elilik
Trk masallarnda insanlar cinslerine, statlerine gre sulamann doru ol-
mad da aka vurgulanr. Giri blm, Binbir Gece Masallar'ndan alnan
ve Trk masallar iinde her blgeden varyantlar derlenen Kratl{\2) adl ma-
salda bir kadnn kt huyundan dolay btn kadnlarn cezalandrlmasnn
yanl olduu temas ilenir.
Bir padiah, bir kadnn kocasna sadakatszlna ahit olunca bu kadnn ve
dier btn kadnlarn aslmasn emreder. Padiahn bu kararn doru bulma-
yan yallar, Muhammed isimli bir ihtiyar padiaha eli olarak gnderirler. Bu
ihtiyar padiaha u hikyeyi anlatr: "Genliimde bir iftlii soymaya giderken
bir kratlya rastladm. Kratly ldrrek altnlarn tamamn almak istedim.
Kratlya ne kadar iddetli vurdumsa da hi etkilenmedi. iftlie kratl gitti ve
dnd. Sonra mezarla gittik. Bir mezarn banda kyafet deitiren kratlnn
bir kadn olduunu grdm. Kratl, iftlik sahibinin nianlsn ldrdn,
iftlie soygun yapmaya gitmediini, nianlsnn intikamn almaya gittiini
syledi. Benden onu ldrmemi ve nianlsnn yanna gmmemi istedi.
Kratyla bir terki altn da bana verdi". htiyar, "ite padiahm, kocasn zehir-
leyen senin tandn kadn yannda byle fedakr kadnlar da vardr" der.
Padiah kadnlar astrmaktan vazgeer.
Binbir Gece Masallar kadnlarnn sadakatsizlii temas zerine kurulmutur.
Yukarda verdiimiz rnektekine benzer rneklerle Trk masal gelenei bu an-
laya cevap vermitir. Birka kt rnein herkesi kapsamad aka ifade
edilmitir. nk masallarn byk bir ksmnda, elerin birbirlerine
kavuabilmek veya ortak dmanlarn ortadan kaldrabilmek iin beraberce
verdikleri byk mcadeleleri anlatrlar.
Evrensel insan yapsnda bulunan tamah, kskanlk, hrs gibi olumsuz
zellikler masallarda aka vurgulanr ve bu huylarn aile birlii iin de tehlikeli
ve zararl olduu rneklenir. Bu nitelik ile masallar eitici ve reticilik
grevini de yerine getirirler. nsan zaaflar ileyen masallar, bu trn hayal
dnyas ile snrl olmadn da gstermektedir. Masallarda iyi insan, kendisi ve
evresiyle bark olan insan tipidir. Masal kahramanlar, evrelerine iyilik ya-
12. a.g.e., s. 509.

pan yardmsever insanlardr. Bunun dnda davranan, evresindekilere ve
yaknlarna ktlk yapanlar sonuta mutlaka cezalandrlrlar.
ok yaygn olmamakla beraber kskan babalar, vey anneler, kz ve erkek
kardeler de masallarda rol alrlar. Masal anlatclar tarafndan aile fertleri
arasndan kan byle olumsuz tipler dev, ejderha veya cad kadnlardan daha
ok knanr. ah smail adn tayan masalda (13), bir derviin verdii elma ile
ocuk sahibi olan ah smail'in babas masaln sonunda byle kt tipe
dnmektedir. ah smail, evlenmek zere gzel kzla sarayna dner. Saray-
daki byk besleme, babaya ah smail'i ldrp kzlarla evlenmesini tler.
Baba bir oyunla ah smail'in gzlerini karttrp onu bir kuyuya attrr. Evle-
necei kzlarn yardmyla ah smail kurtulur, gzleri alr. ah smail'in
yardmcs olan Arap tarafndan baba ldrlerek cezalandrlr.
Bu rnekte olduu gibi ok yaygn olmamakla beraber baz masallarda ok
kadnla evlilik szkonusudur. Masal kahramanlar nceki elerini beenmedikleri
veya anlaamadklar iin deil masal mant ve maceras iinde zor grevleri
baarmada kendilerine yardmc olan ve kendileri kadar gl, becerikli ve akll
kadnlarla karlatklarnda bunlarla da evlenmeleri doal olarak ortaya kar
ve kabul grr. ok kere de bu rnekte grld gibi iki veya kzla ayn anda
evlenirler, nk ou kez evli deildirler. Erkein birden fazla einin olmas
sadakatsizlik olarak yorumlanmamakla beraber tek elilik Trk masallarnda
daha yaygn olarak ilenmitir.
Trk masallarnda bu trl az saydaki rnein dnda aile fertleri birbirle-
rine ok dkndr. Olunun bana gelenlerden tr duyduu zntden
gzleri kr olan babalarn veya hasta babasn iyiletirmek iin byk fe-
dakrlklar yapan oullarn says pek oktur. Dnya Gzeli (14) isimli masalda,
padiah hastalanr ve gzleri kr olur. Bir dervi: "Sultanm, senin gznn ilc
ayann basmad topraktr" der. Padiahn olu sra ile babalarnn
ayann basmad topra bulmak zere yollara derler. Masal geleneine
gre byk olanlar babalarnn basmad topra bulamazlar. Padiah da
ayann basmad yer kalmadn syler. Kk ehzade, babasnn ayann
basmad topran Dnya Gzeli'nin gergefinin alt olduunu reniyor. Azmi,
zeks, yetenei ve sihirli yardmclar ile hem Dnya Gzeli ile evleniyor hem
de babasna il olacak topra getiriyor.
Sonu
Trk masallarnda aile kavram XX. yzyla kadar Trk hayatndaki genel ka-
bullere paralel olarak ilenmitir. Kadn erkek beraberlii ocuklarla birlikte en
13. a.g.e., s. 341.
14. a.g.e., s. 524. [Yukarda zikrettiim masal rneklerinin varyantlar iin Bilge Seyid-
olu'nun Erzurum Halk Masallar zerine Aratrmalar (Ankara 1976) ve Mehmet
Turul, Mahmut Gazi Kynn Halk Edebiyat (Ankara 1947) isimli deerli
almalarn da eklemeliyim]

mutlu ve salkl ekilde aile kurumunda yaanmaktadr. Trk masallarnda
boanma kavram ve rnei tesbit edilmemitir. Eler, bir talihsizlik sebebiyle
birbirlerinden ayrldklarnda yeniden beraber olabilmek iin byk skntlara
katlanrlar. Geimsizlikten dolay paralanm aileler masallarda yer almaz. Aile
fertleri balarna gelen bir talihsizlik veya ihtiya duyulan bir nesneyi elde et-
mek iin birbirinden geici bir sre iin ayrlrlar.
Trk masallarnda insan zaaflar olarak kabul edilen hrs, tamah, iki yzllk,
kskanlk gibi kt huylardan kurtulmak gerektii vurgulanr. Bu huylardan
kiiliklerini arndrmayanlar aile fertlerinden birisi dahi olsa mutlaka ceza-
landrlr. Fedakrlk ve feragat ailenin sreklilii iin arttr. Sabrl, akll, iyilik-
sever, becerikli insanlar mutlu ailelere sahip olabilirler. Kadn ve erkek mutlu
yuvaya sahip olabilmek iin benzer snavlardan geirilirler. Aile birliine sahip
olabilmek masal ifadesi ile murada erebilmek iin cinsiyet fark gzetilmeksizin
sorumluluk tayabilecek, iyi insan niteliine haiz kiiliin ispat edilmesi masal-
larda n art olarak tekrarlanr.
ATASZLERNDE ALE
hsan Kurt
Krehir Eitim Fakltesi retim Grevlisi
Giri
Salkl toplumu meydana getirmenin en banda "aile"ye, ailenin kuru-
luuna byk nem verilmitir. nk ailenin fonksiyonlarna; nfusu yenileme,
ocuklar sosyalletirme, sosyal miras nakletme, kltr tama ve benzerleri
yklenmitir. Ailenin fonksiyonlar arasna bu unsurlar katlrken, dolaysyla ai-
leden baz beklentiler de ortaya kmtr. Bu beklentiler arasnda "kltr
tama" da vardr. Bilhassa szl kltrn daha younluk kazand dnemlerde
kltr tama fonksiyonu daha da nem kazanmtr. Bunun iin toplum
ekirdei olan aile kuruluuna ncelikle baz inanlar ve ller getirilmitir.
Bir hukuk hkm olmayan, ancak kltrel deerler ierisinde yer alan
ataszlerinde bu llerin yansmalarn grebiliyoruz. yle ki "Atalar szn
tutmayan yabana atarlar" sznde ifadesini bulduu gibi, ataszleri bir ksm
toplumsal kabullerin ls durumuna sokulmutur. Bunun iin ailede veya top-
lumda atalar sznn dinlenmesi gerektii iaret edilmitir. Daha dorusu bu
szlerin vermek istedii mesajlarn gerektii yerde hayata geirilmesine nem
verilmitir. Nitekim "ulu (ata) sz dinlemeyen uluyu uluyu yolda kalr" sznde
de aklanan gerek verilmek istenmitir.
Halk kltr, folklor, ya da halkbilim rnlerinden saylan ataszlerinin
bazlarnda aile unsurunun dile getirildii grlmektedir. Aile ve atasz deyin-
ce, dorudan aile veya aile bireylerinden bahseden ataszleri hatrlanmaktadr.
Dolaysyla ataszlerinde aile ile ilgili unsurlar ve bunlarn yorumunda; aile ve
aile bireylerinden (yelerinden) bahseden ataszlerinin yorumlanmas sz ko-
nusu olacaktr.
Tesbit edilen ataszlerinde ailenin kuruluundan (evlilik, nikh), aile ye-
lerinin zelliklerine ve yeler arasndaki ilikilere kadar bir takm ller belir-
lenmitir. Bu llerin; aile yelerine verilen roller, sorumluluklar, aile yele-
rinin eitli davranlar konusunda hkm ve yarglar, yelerden beklentiler
eklinde olduu anlalmaktadr. Bu belirlemeler yaplrken hkm ve yarg
erevesi daraltlmamtr. nk ekirdek aileden geni aileye kadar, hemen
hemen btn aile yelerinin adnn getii ataszleri de bulunmaktadr.
Ataszlerinde aile ile ilgili unsurlar ve bunlarn yorumu yaplrken, ataszle-
rinin muhtevasndan kaynaklanan zellikler dikkate alnmtr. Mesela atasz-
lerinde mevcut olan kelimelerin sadece szlk anlamlar dikkate alnmamtr.

nk genellikle ataszlerindeki kelimelerin bazen birka bazen de hepsi szlk
anlamlarndan ayr anlama gelecek ekilde kullanlabilme zelliine sahiptir. Bu
zellik dikkate alndnda, ataszlerinin ne kadar zengin yorumlara ak olduu
da hemen anlalmaktadr. Nitekim bu yazda baz ataszleri, muhtevasndan ve
mecazlarnn zenginliinden dolay aile kavramnn eitli boyutlarnda yorum-
lanmtr. Bu aklama bir rnekle u ekilde izah edilebilir: Mesel "Teyze ana
yarsdr" atasz bu yaznn deiik balklar altnda yorumlanabilir. nk
"teyze" "aile yesi" saylr. Aile ii ilikilerde "ana yars" rol de beklendii
dikkate alnrsa, bu atasznn niin farkl balklar altnda yorumlanabilecei
anlalm olur.
Ataszlerinde aile ile ilgili unsurlarn yorumunda, ataszlerinin ne zaman ve
kimin tarafndan sylendiinin bilinmemesini de dikkate almak gerekecektir.
nk baz ataszlerinin sylendii zaman belli olmasa da, belirli bir kltr
dnemini yanstt anlalabilmektedir. Mesel "Ana gibi yr, Badat gibi diyar
olmaz" sznn, Badat'n Trk topraklarnda olduu dnemlerde sylendii
tahmin edilebilir. Yine baz ataszlerinin de belirli kltr dnemleri iinde ak-
tarld varsaylabilir.
Ataszlerinde aile ile ilgili unsurlarn yorumuna daha salkl yaklaabilmek
iin "atasz" ve "aile" kavramlarnn aklanmasna gerek vardr.
Atasz ve Aile Kavramlar
Atasz ve aile kavramlarnn pek ok tanmlan yaplmtr. Bu yaz ieri-
sinde, atasz ve aile kavramlarnn birbirleriyle etkileimleri ve ilikileri
asndan yaplan tanmlar zerinde yorumlar yaplmaa allacaktr.
ncelikle belirtmek gerekir ki, atasz ve aile kavramlar Trk tarihi kadar
eskidir. Bu iki kavram arasnda en azndan bu bakmdan bir iliki vardr.
"Atalar sz", "durb- emsal", "sav" ve benzeri kavramlarla ifade edilen
"atasz"nn yaplm olan benzer tanmlarndan hareketle kapsayc bir tanm
u ekilde verilebilir: "Atasz; atalarmzn uzun denemelere dayanan yar-
glarn, genel kural, bilgece dnce ya da t olarak dsturlatran, kalp-
lam ekilleri bulunan, Trk halk tarafndan benimsenmi, dokunakl, hazr ce-
vap tanmna uygun, zekay kamlayan, insana yeni dnceler ve fikirler a-
rtran, bazen kelimelerin szlkteki karl dnda rtl, baka bir anlam
sezdirmek iin sylenmi, kimin tarafndan sylendii belli olmayan, geni an-
laml fakat z szlerdir" (1).
Aile kavram, toplumda genelde benzer alglamalar artrr. Fakat baz
kylerimizde "aile" denilince bir insann "ei" anlalyor. "Aile" kavramnn
1. hsan Kurt, Trk Ataszlerine Psikolojik Bir Yaklam, Kltr Bakanl Yaynlan,
Ankara 1991, s. 10.
2. Faruk Kocack. "Sivasta Kentsel Aile", Aile Yazlan 2, Aile Aratrma Kurumu Ba
kanl Yaynlar, Ankara 1990, s. 270.

anlatmak iin de "hane, ev" terimleri kullanld (2) tesbit edilmitir. Ancak bu-
rada "hane" kavram iin bir genelleme sz konusu olmamakla birlikte "ev"
kavram daha arlkl olarak "aile" kavramn artrr ekilde kullanl-
maktadr. Baz ataszlerinde de "ev" kelimesinin gerisinde"aile"yi iaret ettii
anlalmaktadr; "Evceizim evceizim, sen bilirsin halceizim", "Ev ykann evi
yklr", "Ev yap ev ykma", "Evinde rahat olmayan dnya cehennemindedir".
Aile kavramna, eski Trklerde ok geni kapsaml anlamlar yklendii, baz
byk deerlerle birlikte anld da bilinmektedir. nk "eski Trklerde "sla"
vatanla ana-babaya mnhasr olmak itibariyle, aile ile vatan ayn kudsiyeti hiz
demektir" (3).
Trk toplumunda aileye byk nem ve deer verildii, baz roller ve beklen-
tiler iinde bulunulduu iin "aile" kavramnn eitli tanmlar yaplmtr.
"Aile" kavramndan hareketle "aile yeleri" ile ilgili dnceler de ifade edil-
mitir.
Aile ile ilgili tanmlar, ounlukla hangi adan bakldna gre dei-
mektedir. Ataszlerinde de aileye bak alar farkl olduundan ve yorumlama-
larda bu farkl tanmlamalar gz nnde bulundurulabileceinden, bunlarn
bazlarn aktarmakta fayda vardr:
"Aile, nfusu yenileme, mill kltr tama, sosyal miras nakletme, ocuklar
sosyalletirme, biyolojik ve psikolojik fonksiyonun yerine getirildii bir mes-
sesedir" (4).
"Geni anlamda aile; evlilik ve hsmlk ilikileriyle bal bulunan kiileri kap-
sayan hukuk bir messesedir. Dar anlamda ise; kar, koca ve ocuklardan ibaret
bulunan bir kurumdur" (5).
"Aile, kan ball, evlilik ve dier yasal yollardan aralarnda akrabalk
ilikisi bulunan ve ounlukla ayn evde yaayan fertlerden oluan, fertlerin cin-
sel, psikolojik, sosyal, kltrel ve ekonomik ihtiyalarnn karland, fertlerin
topluma uyum ve katlmlarnn saland ve dzenlendii temel bir toplumsal
birimdir" (6).
Aile kavramnn tanmlarnda ifade edildii gibi aileye bir takm fonksiyon-
lar verilmitir. Ataszlerinde bu fonksiyonlarn hangi aile yeleri tarafndan ye-
rine getirilmesi gerektii aka belirtilmitir. Ya da bu grev aile yelerinin bir-
kana birden verilmitir. Mesel "nfusu yenileme" fonksiyonu "baba" ve
"ana"ya birlikte yklenmitir. "Er evlenen dl alr, erken kalkan yol alr"
atasznde, ailenin reme fonksiyonu ifade edilmitir. Ailenin "mill kltr
tama" fonksiyonu bata ana-baba olmak zere ocuklar ve dier yeleri de
kapsamna almaktadr. Ailenin toplum iindeki "tabii, iktisad ve ahlk grev-
leri" (7) ataszlerinde, yine aile yeleri belirtilerek iaret edilmitir. Bu konudaki
rnekler yeri geldike verilecektir.
3. smail Hami Danimend, Garp Menbalarna Gre Eski Trk Seciyye ve Ahlk. 3.
Bask, stanbul Kitabevi Yaynlar, stanbul 1982, s. 95.
4. Mustafa Erkal, Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Deime, Maya Y, Ankara 1984, s. 96.
5. Rza Ayhan, "Ailenin Hukuki Raporu", Trkiye Aile Yll 1990, Aile Aratrma Ku
rumu Bakanl Yaynlar, Ankara 1990, s. 21.
6. DPT, Trk Aile Yaps, . . K. Raporu, Ankara 1989, s. 6.
7. Rza Ayhan, a.g.m., s. 22.

Kltrel Adan Aile ve Ataszlerinde Grlen zellikler
Aile, toplumun en kk paras olduuna gre kltrel bir varlktr. Sosyal
hayatn bir parasn yanstmas bakmndan da ataszleri ile yakndan
ilikilidir. nk halkbilim, bir bakma halkn hayatn temsil eder. Ataszleri de,
bu bilim dalnn rn olmas sebebiyle halkn hayatn temsil etmede nemli
bir paya sahiptir.
Folklor rnlerinin retili sebebi toplum hayat iindeki grevlerinden kay-
naklanr. Bu grev elenceye veya faydaya ama mutlaka yaama tarzna baldr
(8). Ataszleri de bu rnlerin bir paras olmas nedeniyle, yaama tarzlarnn
bir cephesi olan aile hayatn da konu edinmitir. Ailenin fonksiyonlarndan bi-
rinin "mill kltr tamak" olduuna gre, bu kltr ierisinde kalplam
hkm ve yarglar olan ataszleri de vardr. En azndan bu bakmdan kltrel
adan aile ve ataszlerinde ilikiler aranabilir.
ocuklar yetitirmek, onlara salam bir kiilik kazandrmak ailenin grevleri
arasnda kabul edilir. Hatta ocuklarn sosyallemesinde ailenin byk pay
olduu ataszlerinde ifade edilir. Bu durum zellikle "ana","baba" dav-
ranlarnn ocuu etkiledii, onun kiiliine yansd eklinde dile getiril-
mitir: "Trk ailesinde bilhassa anne, yavruyu haramdan anne karnndan itiba-
ren saknmada byk titizlik gstermitir. nk ocuun beslenecei haram lok-
mann onun kiiliini etkileyeceine samimi olarak inanlmtr. Hatta byle bir
yanl hareketin daha sonraki nesilleri de etkileyecei dnlmtr. Bir
atasznde bu durum, "Atann (dedenin, babann) yedii eki elma (meyve) to-
rununun (ocuunun) dilerini kamatrr" eklinde ifade edilir. Atasznden
kaynaklanan bu yarg kltrel btnlkten yansmayan deerlendirmenin bir
cephesidir. Bu yansmay aileyi oluturan kltr yapsnda da grmek mm-
kndr. nk aile, dnyaya geldiinde sosyal bir varlk olmayan ferdi zamanla
kendisine benzetmeye, kendisini fertte temsil ettirmeye alan bir evredir (9).
Bu durumu birok atasznn zengin ve mecazl muhtevasnda grmek
mmkndr; "Analar ne ki danalar ne olsun", "Asl ne ise nesli de odur", "Her
ey aslna dner", "Arabann art tekerlii n tekerlek izine basar", "Arabann
n tekerlei nereden geerse arka tekerlei de oradan geer", "Atann (ba-
bann) sanat oula mirastr".
Bu ataszlerinde ailenin yapsnda, kuruluunda soyaekim inkr edilmemek-
tedir. Ancak "Atann (babann) sanat oula mirastr", "Arabann n tekerlei
nereden geerse arka tekerlei de oradan geer" gibi ataszlerinde, ailenin bir
baka yn dile getirilmektedir. Bu iki atasznde; fertlerin renimi, meslek
stats ve geliri zerinde, soyaekimle geen faktrlerden ziyade ailev kkenin
tesiri (10) olduu daha belirgin olarak vurgulanmaktadr. Bu durum da ailenin
kltr taycln ortaya karr. nk ocuklarn renimi, meslek stats
zerinde ailenin kltrel yaps byk oranda etki eder. Aileyi kltr taycl
8. Umay Gnay, "Folklor Mahsllerinin Tahribat", Mill Folklor, Gz, Say 11, 1991.
9. DPT, a.g.e., s. 41.
10. H. Yldrm Celkan, "Beeri Kltrn Temel esi Aile", /. Aile ras Bildirileri 17-
20 Aralk 1990, Aile Aratrma Kurumu Bakanl Yaynlar, Ankara 1990, s. 135.

bakmndan daha ok kltrleme ve kltrlenme ilgilendirmektedir. Kltrleme,
ferdin iinde yaad toplumun, ayn zamanda ailenin deer yarglarn yani
kltrn kazanmasdr. Kltrlenme ise, farkl toplumsal yap ve kltrlerden
gelen fert ve gruplarn karlkl etkileimleri sonuncunda yeni bir senteze
ulalmasdr. Kiilik geliimiyle sosyallemesi henz devam eden ocuun ve
gencin zellikle kltrleme ve kltrlenme bakmlarndan hassas bir dengede
bulunduu dikkatlerden uzak bulundurulamaz (11). Ancak, "Arabann n te-
kerlei nereden geerse arka tekerlei de oradan geer" atasznde, daha ok
ailenin kltrleme zellii ortaya karlmaktadr. Ana-babann meslek stats,
eitim durumu veya iinde bulunduu sosyo-kltrel ortamnn ocuklarn
kiiliklerini de etkileyebilecei de iaret edilmektedir.
Kltrle ilikisi bakmndan aileyi ilgilendiren problemlerden birisi, kltrn
nesilden nesile naklidir. Bu sre ierisinde ortaya kabilecek engelleyici tesir-
lere kar tedbirler almak da ailenin grevleri arasndadr. Bunun iin ou defa
yanl anlalmalara sebep olan baz ataszleri bu adan dnlmelidir. Me-
sel "Kzn dvmeyen dizini dver", "Basksz yoncay yel alr, yel almazsa el
alr" gibi ataszleri, bir "bask" szleri olarak deerlendirilmemelidir. Bu
ataszlerindeki asl anlam; sosyal ve kltrel deiimden doabilecek ve ailenin
bozuluunu hzlandrabilecek etkilere kar tedbir almay vurgulamaktadr. Daha
aka ifade edilecek olursa, ataszlerinin gerisindeki anlamn bir "dzen" ve
"disiplin" hadisesi olduu belirtilebilir. Dolaysyla ataszlerinden geen
"dvmek" ve "bask" kelimelerinin oklukla mecaz olarak kullanld dnl-
melidir.
Ataszlerinde aile ile ilgili unsurlarn yorumu, her iki kavramn muhte-
vasndan ve yapsndan gelen zellikler tannarak yaplmaldr. Aile ve atasz-
lerinin zellikleri bilinirse salkl ve zengin yorumlara ulalabilir.
Daha nce de ifade edildii gibi ailenin; neslin devamn salamak, kltr
aktarmak, hsmlk (akrabalk) sistemine ballk, yeler arasnda ilikileri ve d-
zenli iletiimi salamak, fertlerin sosyallemesine yardmc olmak gibi grev-
lerinden gelen zellikleri vardr.
Milletin ortak dnce inan ve tutumunu belirten ataszleri, ekil ve kavram
bakmndan bir takm zellikler tarlar. Ancak ataszlerinin aileyi ilgilendiren
yn daha ziyade kavram zellikleridir. Ataszlerinin bu zellikleri ierisinde;
ahlk dersi ve t veren, yol gsteren, adet ve gelenekleri bildiren, baz
inanlar anlatan ynler vardr (12). Ailenin yaps, fonksiyonlar ve zellikleri
dikkate alndnda, ataszlerinin bu yn ile yorumlanabilecei daha iyi
anlalmaldr. lgili blmlerde ataszlerinde aile ile ilgili unsurlar ve bunlarn
yorumu, bu dorultuda rneklerle yaplmaa allmtr.
Ataszlerinde bir baka zellik de, aile ile ilgili kavram ve terimlerin aile
yeleri dzeyinde belirtilmesidir. Genel olarak aileden ziyade aile yelerinin
ad geen ataszleri ounluktadr. Ailenin kk veya byk olma zelliine
gre ataszlerinde geen kavramlar, terimler artmaktadr. nk Trk dilinde
baka milletlerde bulunmayan, akrabalkla ilgili kelime ve kavramlar bulunmak-
11. H. Y. Celkan, a.g. bildiri., s. 137.
12. mer Asm Aksov, Ataszleri ve Devimler. TDK. Yaynlar, Ankara 1965, s. 17.

tadr (13). Mesel ataszlerinde geen "ana", "baba", "karde","ocuk", "oul",
"kz" gibi isimlerden baka; "vey ana", "teyze", "day","kuma", "elti" ve
"grmce" gibi isimler de sralanabilir.
Ailenin Kuruluu, Aile ile lgili Hkm ve Yarglar
Ataszlerinde evlilik, iki evlilik, bekrlk, ocuk (evlt, oul) kadn davranlar
ve tutumu dorudan konu edilmektedir. Ailenin kuruluu ile ilgili bu konular, ba-
zen mecazl kelimelerin gerisine snlarak, bazen bir hkm ve yarg eklinde
dile getirilmektedir.
Ataszlerinin deerlendirmelerine bakldnda bekrla pek iyi yaklald
sylenemez. Tesbit edilebilen ataszlerinden bir tanesi bekrln lehine bir
hkm vermektedir. "Bekrlk sultanlktr" denilmesine karlk, bekrln olum-
suzluunu dile getiren ataszleri de vardr. Bu ataszlerinde bekrlk konusunda
baz hkmler verilmesine ramen, muhtevalarnda alayc bir tavr da gizlidir;
"Bekrlk maskaralk", "Bekrn parasn it yer, yakasn bit", "Ersiz avrat, yu-
larsz (clavsz) at".
Bekrla olumsuz yarglarla yaklaan bu ataszleri ayn zamanda bekrln
hayat tarzndan da kesitler sunmaktadr. Mesel "Bekrn parasn it yer, ya-
kasn bit" eklinde ifade edilen atasz bu durumu yanstmaktadr.
Bekrla olumlu bakmayan ataszleri, evlenmeye ve evlilie kar destekleyici
hkmleri, deerleri dile getirmektedir. Bu durum, Trk toplumunun genel ka-
bullerini yanstmas bakmndan dikkat edilmesi gereken bir husustur. nk
Trk ailesi evlilikle kurulur. Bir kzla erkek evlenirken ok dikkat edilir. En fazla
anneye deer verilir. Dinimizde "Cennet analarn ayaklar altndadr" eklinde,
anann manev yeri belirtilir. Cennetin ancak onlarn rzalar ile kazanlaca
iaret edilir. Dilimizde bunu anlatan ok gzel ataszleri vardr. Mesel;
"Anasna bak kzn al, astarna bak bezini al","Soyunda olan trnanda getirir",
"Kz anadan renir sokak gezmeyi", "Anallar ko olur, anaszlar hi olur",
"Alarsa anam alar, kalan yalan alar", "Ana gibi yr, Badat gibi diyar ol-
maz", "Anal kuzu knal kuzu","Analnn babasym, anaszn nesiyim", "Anas
yalanc olann babas dilenci olur" (14).
Bu ataszlerinde. bir aile kurmada ok hassas davranlmas, kzn ailesinin
ok iyi bilinmesi gerektiine iaret edilmektedir. Ayrca "ana"ya mstesna bir
deer verilmesi de meselenin bir baka yndr. Evlenmeden nce e seimine
de dikkat edilmelidir. zellikle kz alp vermede baz deer hkmlerini ifade
eden ataszleri younluktadr. "Bez alrsan Musul'dan, kz alrsan asldan"
eklinde ifade edilen atasz; aile kurarken salam temele, soya nem veril-
diini, verilmesi gerektiini belirtir. Evlenirken, evlenilecek kzn nasl seilmesi
13. M. Erkal, iktisad Kalknmann Kltr Temelleri, 2. bs. istanbul, 1991, s. 54. 14.
Ahmet Uur, "Tarihi Seyri inde Trk Aile Yapsndan rnekler", I. Aile uras
Bildirilen, s. 7

gerektii de u ataszlerinde gsterilmektedir; "Kz alan gzle bakmasn, kulak
ile iitsin", "Ergen gz ile kz alma, gece gz ile bez alma", "Bekr gz kr
gz, bekr gz ile kz alnmaz".
Aile kurmann zorluunu, sorumluluunu ancak evlenmi olanlar, aile kuran-
lar iyi bilir. Evlenmemi olanlar ise bunu anlayamazlar. Bunun iin "Ergene
(bekra) kan boamas kolaydr" atasznde bu hkm verilmitir.
Evlenirken "kz alma" konusunda, toplumun belli dnemlerinde baz ih-
tiyalardan kaynakland intiban uyandran ataszleri de vardr. "Tarlann
tals kzn kardals", "Komu kz almak, kalayl kabdan su imek gibidir".
Ataszlerinde ifade edildii gibi "Bir kz bin kii ister, bir kii alr". Ayrca
kz olan onun gitmesine hazr olmaldr. Bunun iin "kz beikte, eyiz sandkta"
denmitir. Fakat ne olursa olsun aile kuracaklarn, evleneceklerin "dul" alma-
larna kar klmtr. "Ktlk olsa buday, avrat lse kz al", "Tarlay dz al,
kadn kz al" eklindeki ataszleri bu yargya birer rnek olarak gsterilebilir.
Kz almak kadar, kz vermek de ataszlerinde hassasiyet konusudur. Mesel;
"Kz kendi keyfine brakrsan ya davulcuya varr ya zurnacya","obana verme
kz, ya koyun gttrr ya kuzu", "Kendinden kkten kz al, kendinden bye
kz verme".
"Kz evi naz evi" olduunu bilen, bilmesi gereken evlenecek olan kiidir. An-
cak evlenmek isteyen kzn da acele etmemesi gerekir. nk "ven kz ere var-
maz, varsa dahi baht bulmaz".
Evlenme ile ilgili "kz alma", "kz verme" tabirleri geleneksel kltr
ierisinde nemli yer tutar. Nitekim ataszleri de bunun bir gstergesidir. Fakat
ataszlerinde sadece aileyi oluturan hkmler, yarglar, deerlendirmeler yok-
tur. Ailenin kuruluundaki btn basamaklarn srasyla ataszlerinde de yer
aldn gryoruz.
Ataszlerinde "evlilik", "bekrlk" ve evlenirken "kz alma-kz verme" konu-
larndan baka srasyla u konulan da ilediini gryoruz: Ev, evlilik, evlenmek,
nikh, iki evlilik, ailede ocuk (evlt), ailede kadn davran ve tutumlar.
"Ev" kavram, Trk kltrnde zengin bir muhtevaya sahiptir. Bunun iin
"ev" deerler sralamasnda n sralarda yer alr. nk "ev"; vatan, devlet, aile
gibi kutsal bir kavramdr. Gktrk ve Uygurlar "ev" kelimesi ile "bark" kelimesini
ayn anlamda kullanyorlar. Yeni bir ailenin kuruluu "eblenvek" (evlenmek)
olarak isimlendiriliyordu. Orta Asya Trk topluluklarnn en nemli yerleim
yeri adr (yurt) dr. Bugn Anadolu'da sylenen "yurdumuzdan obamzdan"
sz kiinin doup byd evini, kyn tamamyla vatann ifade etmektedir
(15). Bu bakmdan da ataszlerinde "ev" ve "evlenmek" szleri geni anlamlar
ihtiva etmektedir. "Ev" kelimesi bazen"aile" anlamnda kullanlmtr. Mesel
"Ev ykann evi olmaz", "Ev ykann evi yklr" eklindeki ataszlerinde
byledir.
Ataszlerinde "ev" bir snak, bir ailenin yaad yer olarak kabul edilir.
Bunun iin "Her evin bir tresi vardr". Yani her ailede baz kurallar iletilir.
Aile bunlara uymak zorundadr. "Ev" ayn zamanda rahat ve huzurun arand,
15. Haim Karpuz, "Trk Ailesinin Yaad Geleneksel Konutlar", I. Aile uras Bil-
dirileri, 1990, s. 79.

kiiliklerin en az maske taknd, bunun iin de daha kendiliinden davranabil-
dii yerdir. Herhalde bundan olsa gerek; "Herkes evinde aadr" denmitir. Ev-
lenmek veya ev sahibi olmak, bazen bir stat olarak da grlmtr. "Evli evine,
kyl kyne, evi olmayan san deliine" denirken bu hkm akla gelmektedir.
Ancak "Ev alma, komu al" atasznde de "ev"den nce "komu"nun, yakn
ilikide bulunulacak kiilerin seilmesinin nemi vurgulanmaktadr. "Ev" keli-
mesinin "aile" anlamnda kullanld anlalan "Ev stnde ev olmaz"
atasznde, bir aksaklk da ifade edilmek istenmitir. "Ev stnde ev olmaz"
nk gergin bir ev ortamnda baba, dedenin etkisiyle ocuuna ya ok kararsz,
ya da ok sert davranr. Ya dedeye saygszlk etmek pahasna ocuunu bildii
gibi yetitirir, ya da boyun eip ii oluruna brakr. ocuk bu sonuncu durumda
babasn sz gemeyen, gsz ve silik bir kii olarak tanyacaktr (16).
Ataszlerinde ailenin kuruluu "evlenmek" olarak nitelendirilmektedir.
Ayrca evlenmeyi tevik edici ekilde hkmler de yer almaktadr. "Evlenenle ev
yapann Allah yardmcsdr" sz, bu yarglardan birisidir. Evlenmenin, bir ai-
leyi kurup devam ettirmenin zor olduu; "Evlenmesi bir alaca ku, geinmesi
bora ile k" sznde dile getirilmektedir. Ailenin oalma fonksiyonunu; "Erk-
en kalkan yol alr, er evlenen dl alr" atasznde grmek mmkndr. "Bir
olan iki olur, iki olan " eklinde ifade edilen atasznde de ayn fonksiyon
deiik ekilde dile getirilmitir.
Ataszlerinde, aile kuruluunun temelinde eitime de nem verilmitir.
Yalnz burada kastedilen eitim "rgn eitim" anlamnda deildir. Daha ev-
lenmeden aileden, ana-babadan da olsa bir eitim alnmas gerektii iaret
edilmitir. "nce hocay bul, sonra kocay" sznden bu ekilde bir anlam
karlabilir. Ayrca evlenmede, e seiminde "ideal"in tam anlamyla ger-
ekleemeyecei de kabul edilir. Seilecek "yr"in kusurlar ve gzellikleriyle bir-
likte seilmesi gerektii; "Aypsz yr isteyen, yrsz kalr" sznde ifade edil-
mektedir.
Evlenmek, aile kurmak karlkl fedakrlklar gerektiren bir durumdur. Bunun
iin "kar-koca" zntde ve sevinte birlikte olmak, birlikteliin iyi gnlerini
blmek, zor ve kt gnlerine de birlikte katlanmak, yani "bir yastkta koca-
mak" zere evlenirler. Hatta dini inanlar ve emirler de "evlenmeyi", bir aile
kurmay gerektirmektedir. Bu konuda Kur'an'da; "inizden bekrlar (kadn.ve
erkek) evlendirin" (Nur, 24/32) buyurulmaktadr. Hz. Peygamber ise bir hadisi
erifte; "Evlenmek benim snnetimdir. Ftratm sevenler, snnetimi yerine ge-
tirsinler" (Buhar, XI, 255) diye buyurmaktadr. Bu emirlerin muhtevasndaki
zenginlii kavrayan ve yorumlayan Trk kltr yaps bunun iin "Nikhta ke-
ramet vardr" demitir. Yani nikh manev bir iksir olarak kabul grr. nk
nikh ailenin merulatrlmasn ve srekliliini salar. Din inanlarla
yorulan mill kltrmz nikh ve nikha saygy n plana almtr. Asrlardan
beri toplumda nikhsz bir aile dnlmemitir. Nikh, insan ailesini hayvan
ailesinden ve hayvan ilikilerden ayrdeden bir kurum olmutur (17). Bunun
16. Atalay Yrkolu, ocuk Ruh Sal, 12. bs. T. Bankas, Kltr Yaynlar, Anka
ra 1986, s. 166.
17. Emine Insu, "Aile Birliinde Erkein Rol", I. Aile uras Bildirileri, s. 57.

iin nikhta keramet olduuna inanlmtr. Nikh kyma, hukuk adan yetkili
olan makamn evlenmek zere niyetlerini aklayan kadn ve erkein bir-
lemesini hukuk olarak tasdik etmesidir (18). Ancak baz aratrmalar "din
nikh"n daha nemli olduunu ve daha ok kabul grdn ortaya koymutur.
nk dini nikh ile kadn kocasna mahrem olmaktan kmaktadr ve "Allah'n
emri" saylan, byle kabul edilen evlilik dini trenle pekitirilmektedir (19).
Bundan dolay "Nikhta keramet vardr". "Atta, avratta uur vardr" sz de
benzer dorultuda yorumlanabilir. "Avratta uur" olmas "Yuvay dii ku ya-
par" hkmnden de kaynaklanm olabilir. Ailenin kuruluunda "kadn"a byk
deer verildii ataszlerinden de anlalmaktadr.
Ataszlerinde bir kadnla evlilik destek grmektedir. Ancak geleneksel yap
ierisinde Trk aile hayatnda birden fazla kadnla evlenme grlmtr. Fakat
Ziya Gkalp'in ifadesiyle "Tre" bunlar meru tanmamtr. Bunlara "hatun",
evin hanm sfat verilmemitir. Eski Trkler bunlara "kuma" adn vermi ve
"odalk" mahiyetinde tutmulardr (20). Gktrklerde kaanla hatunun, devlet
ilerini birlikte yrttkleri anlalyor. Yine Orhun Abidelerinden anlyoruz ki
Trkler tek kadnla evlenmekte idiler. Ayrca Uygur Trklerinin de birden ok
kadn almadklar, buna rabet etmedikleri bilinmektedir. Gebe veya yar
gebe olan Kazak Trkleri'ne"Sart" derlerdi. Bu Trkler arasnda sylenen
ataszne gre, baz artlar altnda bir ikinci kadnla evlenilmekte idi. "art bay-
sa (zenginlese, bay olsa) tam salar (dam yapar, ev yapar)/Kazak baysa, avrat
alar (kadn alr, avrat alr)". Yine Dou Trkistan Trklerinde ok karllk, ancak
ilk karnn rzas alnmak artyla mmkn olabilir. Fakat bu adet pek yaygn
deildir(21). Nitekim ataszlerinin hi birinde iki evlilie olumlu bakld
grlmemektedir: "Bir ocakta iki kazan kaynamaz", "Bir evde iki kz, biri
uvaldz biri biz", "Bir yiide bir yr yeter", "Bir mslmana bir kar lzm".
Ataszlerinin, aile kuruluu ve evlilik ilikileri konusundaki yarglar, de-
erlendirmeleri tek kanl ve tek kocal evlilikleri destekledii ynndedir. Bir
kiinin yrtebilecei rolleri birden ok kii yklendiinde ve rol karm
olduunda ilerin iyi yrmedii ataszlerinde ilenmektedir: "Karnn (kadnn)
birisi la, ikisi beldr", "ki avratl ev plk olur", "ki karl bitten, iki anal
stten lr", "ki bac bir herifte (kocada) durmaz"(22), "Evde iki avrat olunca
ev sprlmemi kalr".
Eski Trk geleneinde olduu gibi, hl Trkiye'de ikinci kadna "kuma" de-
nilmesine devam edilmektedir. Daha ok kylk yerlerde (krsal kesimlerde), az
18. Feridun Merter, 1950-1988 Yllar Arasnda Ky Ailesinde Meydana Gelen
Deimeler (Malatya rnei), Aile Aratrma Kurumu Bakanl Yaynlar, Ankara,
1990, s. 45. 19. Altan Eserpek, Sosyal Kontrol, Sapma ve Sosyal Deime
(Erzurum 'un ki
Kynde Karlatrlmal Bir Aratrma), A. . Eitim Fakltesi Yaynlar, No: 76,
Ankara 1979, s. 108.
20. . Kurt, a.g.e., s. 99.
21. Mehmet Erz, Trk Ailesi, MEB. Yaynlar, stanbul 1977, s. 24, 25, 7.
22. Atilla Turgay, "Psikoloji, Psikiyatri ve Ataszleri", Trkiye'de Toplumsal Bilim
Aratrmalarnda Yaklamlar ve Yntemler Semineri ODT. 17-19 Aralk 1976, An
kara 1977, s. 237.

da olsa, iki kadn alnd grlmektedir. Bunun esas sebebi, Orta Asya Trk-
lerinde, Kerkk Trklerinde olduu ve akland gibi, ocuk meselesidir. Bunun
dnda, btn kyler, kasabalar, Trkmen oymaklar, Yrkler, hep tek kadn
alrlar. Yeni Osmanl Yrkleri, bunu veciz bir ekilde yle dile getirirler: "ki
karnn kocas, eytanlarn hocas","Bir kar bir koca, helve yer gece gece" (23).
Ataszlerinde "erkek" iin olduu kadar "kadn" iin de iki evlilik onaylan-
mamaktadr. Daha dorusu bir kadnn evli bir erkee "gnl vermesi" istenme-
mektedir. Nitekim "Gnl verme evliye eve gider unutur" sz de bu durumu
anlatmaktadr. Ayrca, "lk kocan hamaln, son kocan tellaln","Bir evde dzen
(iki kadn) olunca o evde dzen olmaz" eklinde ifade edilen ataszn Nbi u
msranda ok gzel aklamakta ve yle demektedir:
Rahat bulur mu avret alan avret stne
Ai l eni n kurul uunda ve devamnda domu ve doacak ol an ocuun da
neml i bi r yer i var d r . nk ai l ede baba ve ana i maj na par al el ol ar ak
ocuklar da ayn kutsal deerlerin bir parasdr. Ailenin devamnda ocuk anne-
babaya "Tanr emaneti"dir. ocuklarn rzkn temin etmek, salklarn korumak,
eitimlerini salamak ana-baba iin geleneksel din bir bortur. ocuklarn ana-
babaya baklar, ite bu kutsal anlayn bir paras, bir boyutudur (24).
Ni t eki m ai l eni n sal kl i l eyi i nde ocuun ger ekl i ol duu ataszlerinde
dile getirilmektedir. "Ya evlt bir, ya ocak kr" atasznde, aileni n devam n
sal amada "ocuun" ne derece neml i ol duu vurgul anmaktadr. Buradan da
anlald gibi "evlat" olmayan "ocak"n, yani ailenin "kr" olaca, yani
dalaca ifade edilmektedir. ocuu olmayanlarn durumlarna da pek olumlu
yaklald sylenemez. Hatta bunlar ataszlerinde biraz da sorumsuz gibi
alglanr;"ocuu yok alayacak, orbas yok taacak" sznde olduu gibi.
Ancak ailede "kz" olsa da bu "elden" (yabancdan) kabul edilmektedir. nk
"Kz evde olsa da elden saylr" hkm ataszlerinde yer almakt ad r.
At aszl eri ne gre "evl at l k" al man n, bi r ai l eyi pek de kurt ard sylenemez.
Sebebi ise; "El olu evlat olmaz" eklinde aklanmaktadr.
Ataszlerinde, ailenin kuruluunda ve devamnda "ocua" nemli bir deer
verildii grlr. Ancak "ok ocuk anay akn, babay dkn eder" hk-
mnde bir deer ls sz konusudur. Bu atasznden "ocuk says"nda bir
snrlama olmas gerektii anlalmaktadr. Daha nce de ifade edildii gibi ai-
lenin fonksiyonlar arasnda ocuun bakm, eitimi ve sosyallemesi de vardr.
Ataszne gre, eer "ok ocuk" olursa ana perian, baba da yeterli eitimi
salacak bir gce sahip olmayabilir. Bu durumda "baba" "dkn", yani zor du-
rumlara debilir.
Ai l eni n kurul uunda "sevgi " her zaman kaynat rma ve sal kl bi r de-
vaml l olut urur. Bu durum "anne-baba" arasnda ol duu kadar "anne-baba
ve ocuklar" arasnda da gerekletirilmelidir. Ataszleri bu gerei de iaret et-
mektedir. Ailenin fonksiyonlarndan "ocuklarn fizik ve ruh gelimelerinin uy-
23. M. Erz, a.g.e., s. 27.
24. DPT, a.g.e., s. 19.

gun bir ortamda salanmas" ancak "sevgi" ortam ile mmkndr. "Koruk
yemile sevilir, ocuk yumula (i ile) sevilir" atasznde, ocuun bir i yapar-
ken, yani "kendini gerekletirirken" daha ok sevildiine iaret edilir. Bu
szden; aile ierisinde ahsiyete (kiilie) de nem verildii anlalmaktadr. Fa-
kat btn bunlara ramen ataszlerinde, bir ailenin "ilk ocuu" olmak pek ho
karlanmamaktadr. Biraz da alayc bir tavrla; "Anann ilki olacana dada til-
ki olmak yedir" denilmektedir.
"Kadnn durumu ve tutumu" da bir deerlendirmeden geirilmektedir: Bir
aile kuruluunda e seimi "ince eleyip sk dokuma"y gerektirir. zellikle
"kadn" olacak "e" iin baz ller getirilmitir. Bu ataszlerine gre; "Gl
dalndan odun, beslemeden (ingeneden) kadn olmaz", "Ihlamurdan odun ol-
maz, beslemeden kadn olmaz". Hatta e seerken kadnn ailesi ok nemlidir.
Bu duruma da ok dikkat etmek gerekir. nk e olarak seilecek kadn, iinde
yetitii ailenin, kltrn verdiklerini de kiiliinde yanstr. Eer bu durum
"olumsuz" olarak tesbit edilmise, sonucun "olumlu" olmas pek ihtimal dahi-
linde deildir. nk "eri kz boncua aktr". Ataszlerinde ortaya konan
yarglara ve deerlendirmelere gre kadn, "avrat" olarak, "anne" olarak ailenin
kuruluunda birinci srada rol oynar. "Eve gerek iken mescide haram" olarak
sfatlandrlan kadn, aile iindeki davran ve tutumuyla "olumlu" ya da "olum-
suz" rol oynama durumundadr. "Evi yapan da anne, ykan da anne", "Avrat
var ev yapar, avrat var ev ykar", "Avradn ykmad ev bin yl dikili kalr", "Av-
rat dzd evi Tanr ykmaz, avrat bozduu evi Tanr yapmaz". Ancak "Kadn
eve balayan altn krts deil, beik gcrtsdr". Yani "ocuk" kadnn aile
iindeki tutum ve davrannda belirleyici durumunu her zaman korumaktadr.
Ailede kadn, yapt i ve ei ile ilikileri asndan deerlendirilir:"Kadn
hamarat eden atetir", "yi adamn kars kurna banda belli olur". Dolaysyla
kadnn "i yapan", kendinden beklenen rol ok iyi yerine getireni
ataszlerinde iaret edilir. Yine ataszlerinin deerlendirmelerine gre, "Kes-
mez bak ele, i bilmeyen avrat dile" gelebilecei gibi, "Avrad bed (kt,
irkin) olann sakal tez aarr".
Ataszlerinde Aile yeleri, yelere Yklenen Roller ve
Beklentiler
Ataszlerinde ad geen aile yeleri, kk aileden byk aileye doru yle
sralanabilir. Ana (anne), baba (ata), ocuk (evlat), olan, kz, e, kadn, kaynana,
kaynata (kaynpeder), hala, teyze, elti, day, emmi, kuma.
Ataszlerinde aile yelerinin; insan boyutu (biyolojik, psikolojik, sosyal un-
sur), vatanda boyutu, meslek adam boyutu (25) ilenmitir. Ancak bunlardan
aile yeliinin "insan boyutu" ne kt veya karld grlmektedir. nk
ataszlerinde aile yelerinin daha ok biyolojik, psikolojik ve sosyal ynleri or-
taya konmu, bu dorultuda hkm ve yarglar verilmi, roller yklenmi ve bek-
lentiler dile getirilmitir.
25. I. Aile uras Bildirileri, s. 346.

Ataszlerinde aile ile ilgili unsurlar aratrlrken, bu konudaki arln aile
yelerine verilen bir takm roller ve beklentilerde topland tesbit edilmitir.
Kadn ve erkein deiik rollerdeki durumlarna gre, onlardan istenen grev
ve beklentiler de farkl olarak dile getirilmitir.
Ataszlerinde kadn; kz (ocuk), e, ana, vey ana, akraba (hala, teyze, elti,
kaynana), gelin evlat, karde olarak roller ald grlmtr. Dolaysyla
kadnn konumuna gre, kendisinden baz beklentilerde de bulunulmutur. An-
cak kadnn "ana" ve "e" olarak daha ok n plana karld, bu rollerdeki
kadnlardan beklentilerin artt grlmektedir. Nitekim ataszlerinde de ifadesini
bulduu gibi, kadnn statsnn de bu roller ierisinde daha ok ykseldii
anlalmaktadr.
Ataszlerinde kadna "ana" rolnde byk deer verildii, fakat kendisinden
ok eyler beklendii anlalmaktadr. "Ana" bir varlk sebebidir. nk "Ana-
dan domak lmek iindir". Varlk sebebi olan ana, ayn zamanda bu varl
devam ettirmek zorundadr. Yani doan ocuun biyolojik ve psikolojik (sevgi
vb.) ihtiyalarnn karlanmas gerekir. ocuk daha ok ilk dnemlerde (3
aylk), psikolojik bakmdan babadan ok ananndr. Bilindii gibi bu devrede
ocuun beslenmesi de anaya aittir. Bu sebepten meme ile ocuk arasnda
olduu gibi kundak ile ana arasnda da kltr ve deer sistemlerinin etkisi
byktr (26). Bundan dolay "ana st" ok geni anlamda kullanlmtr.
Atasznde "ana st" bir besleyicidir. Ancak mecaz anlamda zengin yorumlara
msait kltr deerlerini muhtevasnda gizler. "Ana st" sevgidir, salam
deerler geleneidir, tertemiz davranlar rneidir. O, kirliliin deil temiz-
liin, haramlarn deil helallerin timsalidir. Onun iin atasznde "Ana st
gibi hell" denmitir.
Ana, sevgi ve gvenin de temel direidir. "Annelik gds"nn ata-
szlerinde "sevgi","gvenlik ve ball" birlikte getirdii sylenebilir: "Alarsa
anam alar, kalan (gayrisi) yalan alar", "Ana gibi yar olmaz, Badat gibi diyar
olmaz", "Anal kuzu knal kuzu", "Anann bast yavru incinmez", "Ana ev-
ladn atm, yar banda tutmu", "Ana ver, baba sever" (27), "Ana ev-
ladndan gemez" gibi ataszlerinde "ana"dan beklentiler belirtilmitir. "Ana
yiidin kalkandr" eklinde ifade edilen atasznde de. anadan evlad iin bir
"gvenlik", "koruyuculuk" rolnn beklendii aka vurgulanmaktadr.
Ataszlerinde "ana"ya eiticilik ve rnek olma fonksiyonlar da yk-
lenmitir: ocuk yetitirmede ama, salkl kiilik oluturmaktr. Kaltm, insann
yapsnn topra olarak dnlrse, kiilik de toprakda yetien bitkidir. Bunun
gibi, yle ruh nitelikler vardr ki ekirdekleri insan yapsnda (ocuun ana
veya babasnda) varolsa bile eitimle byk deimelere urarlar. Mesel korku
tabii bir tepkidir. Ama her ocuun ar korkak ya da yrekli olmas yetimesine
baldr. Kskanlk, yalanclk, alma, savrukluk-dzenlilik, temizlik-pislik, tutum-
luluk-savurganlk gibi daha pekok zellikler hep eitimin rnleridir (28). Bu-
26. Orhan Trkdoan, "Dou Anadolu'da Ana-ocuk Bakm ile lgili Kltr Kalp
lan" Trk Kltr Dergisi, Yl XXI, Say 233, Eyll 1982, s. 659.
27. . Kurt. a.g.e., s. 34.
28. A. Yrkolu, a.g.e., s. 128.

nun iin "ocuk belden olmaz, elden olur" denmitir. Yani ocuk sadece
kaltm yoluyla getirmi olduklar ile (belden) bir kiilik oluturmaz. Ancak
eitimle (elden) salkl bir kiilik geliimi salanabilir. Dolaysyla rnek olarak
verilen atasz bu dorultuda yorumlanabilir. Ayrca bir baka atasznde ifade
edildii gibi ocuun salkl veya salksz olarak yetitirilmesi ana-babay etki-
ler. nk ocuklarn yapm olduu iyi ya da kt davranlar ana-babaya mal
edilir. Aslnda burada bir gerek pay da vardr. nk ocuklarn dav-
ranlarnda uygulanan eitimin etkisi sz konusudur. Bunun iin ataszlerinde;
"yi evlt anay babay vezir, kt evlat rezil eder" denmitir.
Ataszlerinde, ailenin bir ferdi olan "ana" ocuklarna uygulad (doru
veya yanl) eitimden sorumlu tutulur. Ancak onun bir "ana" olarak elinden
geldiini, gcnn yettiini yapt da iaret edilir. "Ana kzma taht kurmu, baht
kuramam" sznde ifade edildii gibi, onun ancak "aile ats" altnda kiilik
gelimesine katks olduu vurgulanr, kznn "baht"l olup olmamasnda pek
katk salayamayaca belirtilir. Ancak, "ana" rnek davran ile ocuunun
kiiliini etkiler. zellikle ataszlerinden anlald gibi, erkek ocua oranla
aile iindeki deeri daha dk olan kz ocuk yazgsn annesiyle paylar. Onun
srda, yanda, gereklememi amalarnn, beklentilerinin, dlerinin
aracdr. Kz ocuk bu duruma boyun eer. "Ana ile kz, helva ile koz"
zdelemesi iinde babasnn ve erkek kardelerinin stnln kabul eder.
Annesinden rendii iletiim biimini srdrr. "Anann baht kzna","ana
kzna taht kurmu, baht kuramam" szlerine uygun olarak, annesinin
hayatnn benzerini yeniden yaamaya hazrlanr (29). Bunun iin anann gerek
hayatndaki, gerek davranlarndaki tutum ve yarglar zellikle "kz
ocuunu" daha byk oranda etkilemektedir. Nitekim salkl davranlar sergi-
leyemeyen ocuklarn analar iin; "Analar ne ki danalar ne olsun" denir. Her
anann, bir anadan beklenen grevini gereince ve salkl olarak yapamaya-
ca, bazlarnn ise en mkemmel ekilde yerine getirecei "ana var kat kat, ana
var yaln kat" sznde iaret edilmektedir.
Kltrel geleneimize yansyan deerler zinciri ierisinde kadn, "ana" ola-
rak en yce mevkiine oturtulur. Bu durumun en nde gelen sebeplerinden birisi
din inanlardan kaynaklanmaktadr. slmda ana hakknn ok byk olmas,
eitim merdiveninin ilk ve (modern psikolojiye gre de ahsiyetin ekille-
nmesinde) en nemli basamann anne kuca olmasndan dolaydr (30). Bu-
nun iin ataszlerinde de "ana"ya inantan gelen sebepten dolay byk deer
verildii, verilmesi gerektii dile getirilmitir. "Cennet analarn ayaklan
altndadr", "anam versin de au versin", "Anal olak gkte oynar, anasz olak
yerde oynar", "Ana besler hurmayla, elolu besler yarmayla", "Anaya asi gelen
onmaz", "Anasz kuzu melemez" ve "Ana hakk denmez".
Anadan geici de olsa ayrlk, evlat iin bir hasrettir, byk bir zdraptr.
Anann ac szleri dahi aranr, yapt yemekler zlenir, ona yneltilen
eletirilere kar byk pimanlk duyulur. Bunun iin "anam ekmeine kuru, ay-
29. zcan Kknal. nsan Anlamak, Altn Kitaplar Yaynlar, stanbul 1986, s. 293. 30.
Amiran Kurtkan Bilgiseven. "slmiyetin nerdii Ferdiyeti Aile Yapsnda Kadn
Haklar ve lkemizdeki Durum', I. Aile uras Bildirileri, s. 94.

ranna duru" demem denmi t i r. Hat t a at aszl eri nde "ana hakk " baba
hakkndan daha nemli saylmtr. Bu durum baz ataszlerinde yle ifade
edilmitir: "Alarsa anam alar, gerisi yalan alar","Ana lnce, baba amca
olurmu", "Ana yrei gve gibi, baba yrei tencere gibi kaynarm", "Baba
ksz ksz deil, ana ksz ksz", "Babas len aa oldum sanr, anas len
hanm oldum sanr".
Ataszlerinde kadn; "e" rolnde "ocuklu-ocuksuz kadn" ve erkekle
karlatrmal olarak ifade edilmekte, bu ynleri ile beklentiler ierisine giril-
mektedir.
"Aile" deyince akla kadn gelir. "Yuvay dii ku yapar" atasz, zamana
meydan okuyarak uzanp, bugnlere eriir (31). Bundan dolay kadn,
ataszlerinde ncelikle nitelikleriyle hatrlatlr. Kadnn nitelikleri arasnda
alakgnlllk, ekingenlik, duygululuk, fedakarlk, sevecenlik, scaklk, efkat,
yardmseverlik, zerafet saylm, bunlar "kadna yakr durumlar" olarak belir-
tilmitir. Kadnn erkeklere oranla daha durgun ve yumuak olduunu belirten
"Erkek sel, kadn gl" gibi ataszleri yannda, "Kadn eytana papu diker",
"Kadnn fendi erkei yendi" gibi, kadnn becerikliliini, kurnazln, zekasn
belirtenler de vardr (32). Bu szde ayn zamanda kadnlarn da dnce ve
benzeri alanlarda ileri atlmlar gsterebilecei, erkekleri geebilecei belirtil-
mek istenir. Aile iinde kadna "Yuvay yapan dii kutur" eklinde bir kuruculuk
ve devam ettiricilik grevi verilirken, bu dorultuda beklentiler ierisine de giri-
lir. nk bu atasznde, kadnn bir e olarak salam bir aile yaps
oluturmada ok nemli grevi stlenmi olduu belirtilir. Ayn zamanda bu
atasz ierisinde, ailede kadnn deeri ve yerinin yansra rol de
gsterilmektedir. Bu rol kadn, kendi yapt yuvasnn ilerini yine kendisinin
yapmas dorultusunda ynlendirmektir."Kadn eli kak sapndan kararr"
sznden bu ynde bir anlam karlabilecei gibi; "Kadn hamarat eden
atetir" sz de, kadnn mutfak ilerinde alkanln, daha fazla becerikliliini
ifade eder dorultudadr.
Ataszlerinde kadn, bir aile kuruluunda nemli grevi stlenmi biri ola-
rak hi de olumsuz szlerle deerlendirilmemektedir. Tam tersine ona deer ve-
rildii grlmektedir. "Kadn erkein eidir, evin gneidir" sznde, kadnn
aile iindeki saygdeer yeri ve parlak rol vurgulanmak istenir. Hatta erkekler
iin; "Kadn yznden glen mrnde bir kere gler" denirken, kadnn aile
iindeki yeri, sabrl, iyi niyetli ve de erkei ile birlikte zorluklara gs geren
zellii hatrlatlr (33). Nitekim kadn, bu zelliklerinin yansra ataszlerinde
"geim ehli" tabir edilen bir uyumluluun zelliklerini yanstr. Kadnn, evin
reisinin durumuna ve ailenin ekonomik yapsna gre hareket etmesi istenir:
"Erine (kocana) gre bala ban, harcna (tencerene) gre piir an".
Kadnlarn kiiliklerine gre hareket edebilecei "Avrat var ev yapar, avrat
var ev ykar" atasznde iaret edilir. Her kadnn, ald terbiye ve karakter
31. E. Insu, a.g., bildiri, s. 57.
32. . Kknel, a.g.e., s. 349.
33. . Kurt, a.g.e., s. 99.

bakmndan farkl olaca belirtilir. nk evini ekip evirmekten aciz kalan, ta-
sarruftan uzaklaan kadn evini kendi elleriyle ykyor demektir. Ama btn
kadnlar bu karakterde deildir. Basit bir yuvay gelitirerek iinde mutlu bir
hayat yaanacak duruma getiren kadnlar da vardr. te bunlar ev yapan
kadnlardr. Kadnn kocasnn deil, kendi iradesiyle yapt davranlarnn
nemli olduunu ifade eden "Avrad ar zapteder er deil" ataszne de yle
bir yorum getirilebilir: Kadn, eine sayg duyan, namuslu birisi ise evine ve
eine bal demektir. Byle bir yaratlta olmayan kadnn hafifliklerini einin
basksyla ortadan kaldrmay dnmek bo yere uramak demektir. nk
evine bal olmayan bir kadn, kocas hibir zaman bask altna alamaz. Kadn
bask altna alan, onu ktlklere srklemekten alkoyan, evine balayan, kocas
deil, kadnn namusudur (34).
Ataszlerinde, kadnn yapt iin durumuna gre de beklentiler ierisine gi-
rildii anlalmaktadr. "Her kadn evinin hem hanm, hem halaydr (hiz-
metisidir)". Ancak kadn, yapm olduu iin niteliine gre deerlendirilir.
Kadnn yapt iin durumu onun kiiliinin baz ynlerini yanstr. Mesel
"Kadnn temizi stnden, yourdundan bellidir". Buna karlk "Avrat (kadn)
var arpa unundan a yapar, avrat (kadn) var buday unundan ke yapar". Bu
ataszlerinde becerikliliin kadnlara gre farkllk gsterdii de vurgulanmak is-
tenmektedir. Kadn unsuru, ounlukla aile iindeki rolne gre, davranlarna
gre deerlendirildii grlmektedir."Kadn mal hamam tokmadr" sznde,
kadn mah-mlk iin deerlendirme kabul grmez. Oysa e iin "Kadn
kardeten yakn"dr. Bir birey olarak kadnlarda da farkllklar olabilecei
dnlrse, ataszlerindeki beklenti ve yarglar da daha iyi anlalacaktr.
"Kadn srda eden tellal aramaz", "Kadnn krk era var, biri snse biri ya-
nar", "Aslan bile kadna dokunmaz", "Kadndan uak olmaz, keeden dek ol-
maz" eklinde ifade edilen ataszleri kendi anlamlan ierisinde yorumlanabilir.
Kadn, ailede olduu kadar ataszlerinde de, ocuklu olup olmadna gre
deerlendirilmektedir. nk evlilikten en nemli beklenti ocuk sahibi ol-
maktr. Bunun aile ve toplum kabullerinden gelen eitli sebepleri vardr.
"ocuksuz kadn meyvesiz aaca benzer", "Evlad olmayanda merhamet yok-
tur", "Evlad olmayann devleti olmaz". Oysa ocuklu olan kadn daha ok
deer kazanr. nk "anne" rolnde olan kadn iin, ocuunun olmas tek
ansdr. Aa olan stats onunla ykselecektir; sosyal bir varlk olarak
tannacak, kendisine kadn, kz ocuk veya kz karde olarak gsterilmeyen sayg,
"anne" olarak gsterilecektir. Bu sebepten anne bazen ev iinde olunu, ba-
bann bir rakibi haline getirecek. Hatta bazen ona boyun eecektir. Yani kadn
ancak e ve oullaryla deer kazanan bir varlktr (35). Ailede kadnn ocuklu
olmas istenirken, bunun erkek olmas daha da kabul grr. nk, geleneksel
kltre gre erkek ocuk bireyin geleceinin gvencesidir. Birka ocuu olan
kadnn sevgi ve itibarnn ykselecei ya da ykseklii ataszlerinde belirtilir.
"ocuklu kadn, kargal nar, civcivli tavuk" atasznn yansra, aile iinde
34. H. Fethi Gzler, Ataszleri ve Seilmi Gzel Szler, s. 76.
35. mid Meri, "slmda Aile", lmi Neriyat. ve D A.. Tartmal lmi Top
lantlar Dizisi 9 (1989), s. 191.

ocua manev bir kimlik giydiren ataszleri de vardr. Bunlara gre "Ua
(ocuu) olan eve eytan girmez", "Uak (ocuk) evin gldr".
Ataszlerinde kadna yklenen roller ve beklentiler, eiyle (erkekle) kar-
latrarak da deerlendirilmektedir. Byle karlatrmal bir deerlendirmede
mantk aranacaksa bunun aklamas da atasznde vardr. nk "Erkek aslan
aslan (da) dii aslan deil mi". Bu durumda "kadnn" ve "erkek" kendilerine veri-
len roller ve kendilerinden istenen beklentiler ierisinde deerlendirilir. Me-
sel "Erkek vefakr, kadn cefakr olmaldr" sznden; evin iki direinden biri
olan erkek evine bal, karsn ve ocuklarn seven ve koruyan bir karakterde
olmas gerektii anlalmaktadr. Buna karlk kadn ise evin her iini yklenen,
evin btesine gre harcamalarda bulunan, yani israf olmayandr. Ayn za-
manda skntl durumlarda bu skntya "of" demeden katlanacak kiilikte, yani
cefakr olmaldr (36).
Kltrmzde arkadalk, kahramanlk, mertlik, yapclk, yneticilik, d-
zenleyicilik, savalk, sznde durma erkeklik nitelikleri arasnda saylmtr. Er-
kekten beklentiler de bu dorultuda olmutur. Ayrca kar-kocann davranlar
ile birbirlerini etkileyebildii "Er cimri (olunca) avrat yzsz (olur)" sznde
belirtilmitir. Ataszleri arasnda "Erim er olsun da yerim al gibi (dibi) ol-
sun", "Er olan ekmeini tatan karr" gibi, erkein aile iindeki yerinin ve
rolnn nemini, "Kadnn amdan altn olsa mumu dikecek erkektir" gibi
deerini belirten szler vardr. nsanlk tarihi boyunca birok toplumda ou
zaman erkek kadndan daha gl ve saygn durumda kabul edilmi, yeri ve rol
buna gre belirlenmitir (37). ou toplumlarda nderlik grevi de babaya
verilmitir. Baba aile birliini ayakta tutan, gelir getiren, aileyi da kar savu-
nan, dzeni salayan kii olarak belirlenmitir. Ana ise babann yardmcs,
besleyen, byten, evde scaklk ve sevgi salayan kii olarak bilinir. Ana "Yu-
vay yapan dii kutur" (38). Bunun iin "Erkek sel, kadn gl" denmitir. nk
ataszlerinde kadndan derleyicilik, toplayclk beklentisi daha arlkl olarak
iaret edilmektedir."Erkek ku havayi, dii ku yapar yuvay" fakat kadnn erkek
roln stlenmesi ataszlerinde pek benimsenmez. Bunun iin bu tr kadnlarn
davranlar karsnda "Elinin hamuruyla erkek iine karr" hkm verilmitir.
Ayn ekilde erkekte de rolnn dnda bir tavr ve davran gzlendiinde
yadrganr. Hatta byle bir durum evin kadn iin utanlacak bir durumdur.
nk "Erkein eli knas, kadnn yz karas"dr. Erkek ve kadnn baz kiilik
ynleri, iyi olup olmadklar eyalarna gre de karlatrlr: "Erkein iyisi
eeinden, kadnn iyisi deinden belli olur". Bu sz daha da geniletilirse
denebilir ki, erkek ve kadnlara has zel eyalar onlarn kiiliklerini de
yanstabilir.
Ataszlerinde kadnn ve erkek "ana" ve "baba" rollerinde de karlatrl-
maktadr. Bu karlatrmaya gre"Atalara babam ld demiler, i bana dt
denmi; anam ld demiler, ksz olmusun demi", "Baba bir mal bir, ana
bir can bir". Ataszlerinden de anlald gibi "baba" "mal" sembol ile,
36. H. F. Gzler, a.g.e., s. 77.
37. . Kknel, a.g.e., s. 349.
38. A. Yrkolu, a.g.e., s. 95.

"ana" "can" sembol ile ifade edilmektedir. "Er lr avrat ba olur" diye ifade
edilen atasznde de pek mecaz bir anlam yoktur. plak bir gerek dile getiril-
mektedir.
Ataszlerinde aile yesi olarak kadna "vey ana", "kuma", "gelin", "kayna-
na", "teyze" rolleri verilirken, bu paralelde de baz beklentiler dile getirilmekte-
dir.
vey ana "analk" terimi ile karlanmaktadr. "Analk fenalk, (kara ya-
malk)" sznde, vey anaya iyi baklmad ve vey anadan iyi roller beklen-
medii vurgulanmaktadr. Genel olarak kltrmzde olduu gibi ataszlerinde
de vey anann pek olumlu davran sergileyebildii kabul grmez. vey ana ek-
mek verirken dahi sert bir davran ierisindedir. "vey ana ekmei, demirden-
dir tokma" sznde de bu dorultuda bir yarg vardr. Ancak vey anann
gerekten annelik yapabilmesi kolay olmaz. Oysa vey babalar bu kadar
ktlenmez. Annenin, kendi ocuklarn vey babaya ezdirmeyecei dnlr.
Buna karlk vey ana ocuklarla iie yaar. z baba btn gnn darda
geirdiinden, ocuklar vey anann merhametine braklmlardr. Atasz-
lerinde vey anay bu ynde uyarc szlere de yer verilmitir. "veye etme
znde bulursun; geline etme kznda bulursun" (39) sz buna bir rnek olarak
gsterilebilir.
Bir aile yesi olarak "kuma" rolndeki kadn pek olumlu deerlendirilmez.
Eski Trk geleneinde de "kuma" rolndeki kadna olumlu bir yaklamda bulu-
nulduu grlmemitir. Nitekim eski Trk ve in slalelerinin dndan evleni-
len kadnlara kuma denmektedir. Bunlarn evlatlar kendi analarna "anne" diye
hitap edemezler, "teyze" diye hitap ederlerdi. Yalnz hatuna (hkmdarn ilk
karsna) "anne" diye hitap ederlerdi. Hatunlar birka tane olup da "Trkn Ha-
tun" varsa, onu "anne" diye arrlard. Kumalarn oullar babalarnn mal-
larna varis olamadklar gibi, hkmdar da olamazlard (40). Bu tarihi gerek,
geleneksel kltr yaps ierisinde devamlln da srdrmtr. Ancak aile
yeleri arasnda kuma ile elti (damadn kz kardei) iyi ilikiler ierisinde
deerlendirildiinde kumaya daha olumlu yaklalmaktadr. Buradan hareketle
"Kuma (ortak) gemisi yrm, elti, gemisi yrmemi" denmitir.
Aile yeleri arasnda gelin, dier aile yelerine kar tutarsz olan dav-
ranlaryla eletirilir. "Bizim gelin bizden kaar, tutar da ele ban aar" sz
bu dorultuda sylenmitir.
Yaplan aratrmalara gre (41) kyde kadn, aile iinde kiiliini "gelin" sa-
hibi olduu vakit bulabilmektedir. Kendisi gelinken ekmi olduklarn bu defa
geline ektirebilmektedir. Yaplm olan incelemeye gre, ailede kadnn mevkii
gelinlik devresinde zayf, "ana" olduu zaman biraz daha kuvvetli ve "kaynana"
olduu zaman daha kuvvetlidir. Bunun iin ataszlerinde "Kaynanam devletli
olsun kaynanam sehavetli" denmitir. Yani kaynanadan olumlu ynde bir bek-
lenti ierisinde girilmitir. Ancak daha sonraki blmde ilenecei gibi, kayna-
39. A. Yrkolu, a.g.e., s. 207.
40. Ziya Gkalp, Trk Medeniyeti Tarihi, s. 328.
41. Nermin Erdentu, Trkiye Trk Toplumlarnda Kltrel Antropolojik (Etnolojik)
ncelemeler, s. 72.

na-gelin ilikilerinde baz olumsuzluklar sz konusu olabilmektedir. Bu durumda
da "Kaynana bc, olu cici" olmaktadr. Bir geni aile yesi olarak "teyze"ye
de nemli bir mevkii verilmitir. Annenin kz kardei olan "teyze"den, annenin
yars kadar davranlar, tavrlar beklenmektedir. Bunun iin "Teyze ana
yarsdr" deerlendirilmesi ataszlerinde yer almtr.
Ataszlerinde aile yeleri arasnda "ocuklar"dan da rollerine uygun beklen-
tiler ierisine girildii grlmektedir. Bu beklentiler bazen cinsiyet ayrm belli
olmadan ifade edildii gibi, baz ataszlerinde ise cinsiyet ayrm belirgindir.
ocuklardan ncelikle aile reisi konumundaki "baba'ya sayg beklentisi sz
konusu edilmektedir. Buna gre; "Baba himmet, oul hizmet", "Baba nasihati
tutmayan piman olur" ve "Babasna hayr olmayan kime hayr olur". Ancak
ataszlerinde ocuklardan sadece babaya itaat beklentisi dile getirilmemitir.
"Bir baba dokuz oulu besler, dokuz oul bir babay beslemez" hkm verilir-
ken, yaanan tecrbelerden karlan yarglar ifade edilir. Buna karlk
ataszlerinde "oul"un kendi hayatn kurmas, kiilikli bir insan olmas zellikle
vurgulanr. rnekleri verilecek olan ataszlerine gre; sadece baba ile v-
nlmemeli, onun makam ve mevkiine gvenmemeli, kiilik sahibi biri olarak
davranlarda bulunulmaldr: "Baba beylii ile oul adam olmaz", "Babas ile
vnen kafas ile dvnr", "Babadan mal kalr, kemal kalmaz", "Babadan mi-
ras kalr, adamlk kalmaz". Babann stats gibi mal da ocuu iin pek
vnecei bir durum olmamaldr. nk babadan kalan miras, mal-mlk
altrlp deerlendirilmezse abuk eriyecektir. "Baba miras yanan mum gibi-
dir", "Baba mal tez tkenir" hkmleri ile, bu durumlar ok gzel anlatlmtr.
Aile yeleri arasnda yeni ailenin "meyvesi" olarak kabul edilen ocuk,
ataszlerinde "evlt, oul, kz" terimleri ile de ifade edilmektedir. lk bata
ocuktan beklentiler, onlarn aileyi skntya sokaca dorultusundadr. ocuk
eitim ister, bakm ister, yetitirilip aileye ve topluma kazandrlmak ister. Bu
abalar da anne-babay zor durumlara sokar. Bilindii gibi eitim ve retimin
tamam zor bir sretir. Bunun iinde bir alt blm oluturan ocuk eitimi bu
zorluktan payn alr. Ayrca bir insan olarak sosyal bir kiilik gelitirmesine,
kiilik kazanmasna, yeni bilgiler edinmesine almak da byk zorluklar bir-
likte getirir. te bunun iin "Evladn var m derdin var", "ocuk bytmek ta
kemirmek", "ocuk isteyen belasn da istemek gerek" denildii sanlmaktadr.
Dolaysyle ocuk yetitirmenin zor bir aba olduu belirtilirken, onun bakma
ve eitime de ihtiyac olduu,"ocuk gle benzer, bakarsan aar, bakmazsan so-
lar" atasznde de anlamn bulmaktadr. ocuklarn yetitirilmesinin yannda
onlarn "doumu ve bymesi ile ilgili ataszlerini de yle sralayabiliriz:
"Adam olacak ocuk douundan bellidir","ocuklar uyuya uyuya byr",
"ocuk de kalka byr", "ocuk byr deli uslanmaz", "ocuk byr akllanr,
kam byr ekerlenir", "Alamayan ocua meme vermezler".
Aile fertlerinin, ocuklarn yanndaki sz ve davranlarna dikkat etmesi ge-
rektii zellikle belirtilmektedir: "ocuun olduu yerde gybet olmaz","ocukla
fak kurulmaz", "ocua sr verme". ocuk kiiliinin temiz olduu, yalan
sylemeyecei beklentisi ataszlerinin znde vardr. "Al ocuktan haberi (git
kaban kaban)" sz de bu beklentiyi dorular niteliktedir. Ayrca genelde
ocuklarn ounluunun zelliklerini yanstan beklentiler de ataszlerinde

iaret edilmektedir: "ocua i buyuran ardnca kendi gider" ve "Abdal
dnden ocuk oyundan usanmaz".
ocuun, annenin istei dna davranlarda bulunmas tabii karlanr.
Nitekim; "Evld ben dourdum ama gnln ben dourmadm", "Olumu
dourdum gnlm dourmadm" szleri bu beklentilerin birer iaretidir.
"Evlt'dan beklentiler ayrca evlat-mal ilikisi ierisinde de deerlendirilir. Bu
ataszlerindeki ortak fikre gre"mal"n okluundan ziyade "evladn (olann)"
akll, hayrl olmas tercih edilir: "Olun deli mal neylersin, olun akll mal
neylersin", "Akll olan neyler ata maln, aklsz olan neyler ata maln", "yi
evladn varsa neylersin mal", Devlet oul, mal tahl, mlk deirmen", "Hayrsz
evlat baba ocana incir diker", "yi evlat babay vezir, kt evlat rezil eder".
Gerisinde birok psiko-sosyal sebebin olabilecei, ama hepsinin sonunda
ocua verilen deer llerinin, hkmleri ve beklentilerin yatt ataszleri
olarak unlar sralanabilir: "ocuk evin blbldr", "ocuk dman kilididir",
"ocuk evin aynasdr", "ocuk evin direidir", "ocuk olmayan evde baca
ttmez", "ocuk evin neesidir", "ocuk evin ocadr", "ocuk evin ssdr",
"ocuk evin temelidir","ocuk olmayan eve melek girmez", "ocuksuz ev bo
ambara benzer", "ocuksuz ev kalaysz kaba benzer", "ocuksuz evde nee ol-
maz", "ocuksuz ev tuzsuz ekmee benzer".
Ataszlerinin bazlarnda aile yesi olan ocuklar arasnda cinsiyet tercihi-
nin gstergeleri de vardr. Bu tercihte daha ok erkek ocuun ar bast
grlmektedir. Bu durumun deer yarglarna dayanan baz kayglar ve beklenti-
lerden kaynakland sylenebilir, Erkek ocua, ailenin temellerini oluturan ve
devamlln salayan varlk gzyle bakld gibi, ondan ok beklenti iinde
bulunulduundan, kz ocuklara oranla erkek ocuklara daha ok nem verildii
sylenebilir. nk erkek ocuk, kadn iin de ok nemlidir. Kadnlar aile
iindeki statlerini erkek ocuk vastasyla kazanrlar. Aileye yeni bir ye olarak
katlan "gelin"in balangta stats dktr. Btn llere gre ne kadar iyi
gelin olursa olsun, ancak bir olan ocuk dnyaya getirdikten sonra yeri ve
nemi kabul edilir (42). Sosyal alanda erkein lehine olan deerler ataszlerine
de yansmtr:"Olandr oktur, her evde yoktur","Olan her kar douramaz, er
kar dourur","Olann ki oul bal, kzn ki bahe gl", "Olan oul ise el mal
senin, deilse senin maln elin" gibi ataszleri buna rnek olarak gsterilebilir.
Kz ocuu iin ifade edilen hkmler ve beklentiler de u ataszlerinde belirtil-
mitir: "Kz douran tez kocar", "On beinde kz ya erde gerek ya yerde", "Kz
kocaynca gayret dayya der", "Olunu seven hocaya, kzn seven kocaya",
"Kz evde tannr, ipek tezghta", "Kzn dvmeyen dizini dver","At beslenir-
ken, kz istenirken", "Ere giderken byk kz, evde oturduu zaman kk kz".
Ataszlerinde "karde" rolndeki aile yesinden de baz beklentiler dile geti-
rilmitir. Bu beklentilerin zellikle karde-karde ilikileri ierisinde olduu
sylenebilir. "Karde kardei atm, yapar banda tutmu", "Karde kardein ne
ldn ister, ne onduunu", "Karde yahi olsayd Allah zne halk ederdi".
Ataszleri kardeler aras ekimeleri dile getirmesine ramen, karde yokluunu
da gariplik sayar. "Kardeim olsun da kanlm olsun", "Kardei olmayan garip
42. F. Merter, a.g.e., s. 66.

olur". Hatta "Byk karde baba yerindedir" sz ile de kardee verilen deer
ve byk kardeten beklentiler iaret edilmi olur. Ancak kardeler arasndaki
ekonomik durumun farkll"Kardei karde yaratm, cebini (kesesini) ayr ya-
ratm (Allah)" sznde belirtilir.
Ataszlerinde Aile yelerinin Arasnda letiim, liki,
Etkileim ve Problemler
Ailenin zellikleri arasnda aile ii ilikiler dikkate alnrsa, ataszlerinin bu
ynde de zenginlik tad sylenebilir. Ataszlerinin hkm ve yarglarna
gre, geleneksel ortamda otorite, sayg ve sevgi aile yelerini bir arada tutmak-
tadr. Ayrca aile ii ilikileri sosyal kontroln zn tekil ettii de vurgulan-
maktadr.
Toplum yapsnda olduu gibi, ncelikle aile yeleri arasnda da "iletiim"
byk yer tutar. Aile yeleri arasnda gnlk olaylarn, konularn paylalmas
olan iletiim, aile sisteminin ileyiinde dinamik bir gtr. Bunun iin
ataszlerinde "nsanlar konua konua, hayvanlar koklaa koklaa","Hayvan yak-
laarak, insan soruarak" eklindeki ifadelerle iletiime byk nem verilmitir.
Ataszlerine gre "iletiim" aile ierisinde salkl birliin gereidir. nk
kimsenin kimseyi dinlemedii, herkesin "ayr telden ald" bir evde iletiim
salanamaz. Ortaya atan eilimler, yanl anlamalar, krgnlklar ve ks-
knlkler kar. Ailede szl ve ak anlamann nemi ne kadar vurgulansa
azdr. nk pek ok aile szl anlamann yetersiz ya da arpk oluundan do-
lay kargaa iinde yaar. Problemler azalacak yerde artar (43). Bunun iin
ataszlerinde "Birlik olmadan dirlik olmaz" denmitir. Ulalabilen ataszleri
incelendiinde, aile yeleri arasnda iletiim, iliki, etkileim ve problemlerin
be grup ierisinde topland grlmtr. Bunlar "kar-koca", "anne-baba-
ocuklar", "karde-karde", "kaynana-gelin" ve"akrabalar"dr.
Aile iindeki ilikilerin temelini kar ve kocann birbirlerine kar tutum ve
tavrlar oluturur. Evlenmeden nce gerek erkek gerekse kadn iin t veren,
iyi ilikilerin salanmas iin yol gsteren ataszleri vardr. Bu ataszlerinde ev-
lilikte kabilecek problemlerin zmne hazrlk ya da tedbir eklinde ne-
rilen szler olarak yorumlanabilir: "Kocaya glen kendine gler", "Eini alatan
glmemi", "El azna bakan (eiinde olur) ein tez boar", "Ele uyan elerin
boar", "Kulaktan burun yakn, kardeten karn yakn", "Erlik on dokuzu dzen",
"Kocadr kl eder, kocadr gl eder".
Evlilik ilikilerinde ufak-tefek tartmalar olabilecei, "Ttmedik baca, e-
kimedik kar-koca olmaz" szyle dile getirilir. Ama bu tartmalarda ileri gidil-
memesi, bir daha onarlamayacak szler sylenmemesi, yoksa bir ayrln
olabilecei de "Kar koca bir szle yakn, bir szle uzaktr" atasznde iaret
edilir. Bundan dolay evlilik ilikilerinde kadn iin; "Kocana gre bala ban,
harcna gre piir an" ikaz yer almtr. Fakat her iki tarafn, kadn ve erkein
43. A. Yrkolu. a.g.e

karlkl ilikileri gznnde bulundurmak mecburiyetinde olduklar da
hatrlatlr; "Babaa vermeyince i bitmez", "Mermer iyi tatan, iyilik iki
batan". yilik iki tarafl olmad zaman, evlilik ilikilerinin tatllkla yrtlmesi
beklenemez. Hatta biraz da zor olur. "Kt syleme eine, au katar ama"
sznde olduu gibi, netice ktlkle bitebilir. Her iki taraf iin bir "kyamet"
yaanmas sz konusu olabilir: "Kar lrse kk kyamet, ben lrsem byk
kyamet" atasznde ifade edildii gibi, salksz ilikiler salkl bir hayat getire-
mez (44). "Evinde rahat olmayan dnya cehenneminde (dir)".
"Dumansz baca, ekimesiz kar koca olmaz" ama bunu duyan yaknlardan
da duruma karmamalar istenir. Atasznde "Er ile avrat arasna girilmez"
eklinde bir ikaz yaplr.
Kar-koca ilikisinin zellii, evin genel havasn belirler. Uyumlu ve scak
ilikiler, ana ve babadan ocuklara doru yaylr. Gergin ve srtmeli kar-koca
ilikisi ocuklar iin gvensiz ve tedirgin bir ortam oluturur (45). Ataszlerinde
bu ilikilerin yaps, etkileri ve ortaya kan problemler farkl ekillerde dile geti-
rilmitir.
Bir ailede, anne-baba, iinde bulunduklar, yaadklar toplum kesimine gre
kz ve erkek ocukla farkl iletiim kurarlar. Krsal kesimdeki ailelerde erkek
ocuktan eitli beklentiler ierisinde olduklarndan, kz ocuklara oranla ona
daha ok deer verirler. ocuklarla kurulan iletiimde bu ayrcal belirtip
bunu ocua benimsetmeye alrlar. zellikle bu durum ataszlerinde daha
aka grlr: "Oul babann yerine yetiendir, iki gzn biridir", "Oul evin
bacasn tttren, ocan sndrmeyendir","Devletli oul oca koruyandr".
Bylece erkek ocuk ailenin direi, ekonomik gc, saygnln, nn srdren
kii olarak ailede rol ve yer kazanr (46). Ancak aile iinde babann rolnn
cidd ve mesafeli olmasndan dolay baba-ocuk ilikisi kolay kurulamaz. Fakat
babann oullarn etkiledii ataszlerinde ifade edilir. Dolaysyla ataszleri ile
eitim bilimindeki bulgular birbirini destekler. nk ocuklarn ilk rnekleri ve
reticileri ounlukla ana-babalardr. Hem genel bir takm tutumlar, hem de
zel baz davranrdan, ana-bbay rnek alarak renirler. Bir oul babasn
gzleyerek erkek gibi davranmay renir. Kz ocuu da annesini gzleyerek
kadn gibi davranmay renir. rnek olma srecinde ocuklar, ana-babann
birok kiilik zelliini taklit ederken, ahlki ve kltrel deerlerini ve llerini
de benimserler (47). Bu gerei destekleyen ataszlerinden u rnekler verile-
bilir: "Oul atadan grmeyince sofra kurmaz", "Ata (baba) eki elma yese olun
dii kamar", "Atalar sanat oula mirastr", "Babann sanat oula mirastr",
"Olan atadan (babadan) renir sofra amay, kz anadan renir biki bi-
meyi". Baba-oul arasnda bazen iletiim eksikliinden kaynaklanan sebepler-
den dolay baz ufak problemlerin kt grlebilir. Bazen bunu gerek bir
problem sananlar olabilir. Bu durumda "Ata (baba) oul savat, ebleh ona
inand" denir. nk "Et trnaktan ayrlmaz". Yani baba-oul arasna gerek bir
dmanlk giremeyeceini bu atasz vurgular.
44. . Kurt, a.g.e., s. 100.
45. A. Yrkolu, a.g.e., s. 94.
46. . Kknel, a.g.e., s. 291.
47. C. T. Morgan, Psikolojiye Giri, s. 323-

Ataszlerinde ana-kz ilikileri de, baba-oul ilikilerinde olduu gibi benzer
ekilde deerlendirilmektedir. Ancak gzlemciler ana-oul ilikisinin ili-dl ve
efkatli, buna karlk babann tavrnn sert ve cidd olduunu tesbit etmilerdir.
Eler arasndaki duygusal yaknln aka ortaya konulmasna izin vermeyen
geleneksel toplumda, ana-oul ilikisi, kar-koca ilikisinden genellikle daha
gldr (48). Fakat genelde kz ocuun anay model olarak semesi istenir.
Ataszleri de bu dorultuda anann kzn etkilediini vurgular: "Anann baht
kzna", "Kz anadan renir sokak gezmeyi", "Kz anasndan grmeyince sofray
kaldrmaz","Ana kzna taht kurar, kz baht kocada arar", "Ana ile kz, helva ile
koz", "Kz anadan grmeden t almaz".
Ana-baba ve ocuklar arasnda ilikilerde "sevgi"nin byk yeri vardr. "Sen
seversen yavrunu, o da sever yavrusunu", "Ku grd yuvay yapar", "Ben
bakarm oluma, olum bakar oluna" gibi szler bu durumu anlatr. nsann al-
madan veremeyeceini vurgular. Ancak sevginin ana-baba kaynandan
alnmas nemlidir. nk dzensiz kaynaklar ocuun sevgisini karlayamaz.
Bunun iin "Bir ocuun krk ebesi olunca ya kr kalr, ya topal" denmitir.
Aile iindeki veya yaknndaki dier yeler ocuun evresini olu-
turduundan kiiliine de etki ederler. ocukta grlen bu etki; yakn ilikide bu-
lunduu kiilerin dnce, duygu ve davranlarn kendine almas, onlar be-
nimsemesi ve kendini onlara benzetmeye almas eklinde olur. Kiilik
gelimesi ve benimseme ile ilgili ataszleri, aile byklerindeki zelliklerin
ocuklarda da grlmesini vurgulamaktadr (49). "Olan dayya, kz halaya
eker" sznde de bu gerek iaret edilmitir.
Buraya kadar verilen rneklerden anlald gibi, ataszlerinde "kar-koca",
"ana-baba-ocuklar" arasnda problem olduunu ifade eden szler pek yoktur.
Ancak "karde-karde" ilikilerinde baz iletiim bozukluklar ve problemler
olduu vurgulanmaktadr. yle ki ataszlerinde belirtildii gibi kardeler hem
birbirlerine baldrlar hem de kardrlar. zellikle ana-baba yannda birbirin-
den yaknmalar ya da ekimeleri en st dzeye varr. Oysa yalnzken daha az
ekiirler. zellikle darda birbirlerinin koruyucusu kesilirler. Kendisi dayak
yeme pahasna baka ocuklara kar kardeini savunur. Genellikle ya ilerledike
sevgi ar basar. Ancak bu elikili duygular etkisini uzun yllar srdrebilir (50).
Ataszleri de kardeler arasndaki bu durumlar ak bir ekilde anlatmaktadr.
Ataszlerinde ailenin yeleri arasnda yer alan gelin-kaynana ilikilerinde iyi
bir iletiim ve etkileim olduu sylenemez. Daha ok gerginlik ve problem sz
konusu edilmektedir. "Gelinin dini yok, kaynanann imam", "Gelin iek (her)
dedii gerek, kaynanan ylan (her) dedii yalan", "Kaynana pamuk iplii olup
raftan dse gelinin ban yarar". Bu konuda yaplan bir aratrmaya gre hl
baz yrelerde kaynana gelin atmas devam etmektedir. Gelin-kaynana arasn-
daki potansiyel atma ilikileri kapal gerginliklerle devam etmekle beraber toplu-
mun deimeye elverili olmayan normlar blnmeyi engellemektedir (51).
48. idem Katba, ocuun Deeri, 1981, s. 39.
49. A. Turgay, a.g.m., s. 230.
50. A. Yrkolu, a.g.e., s. 118.
51. Altan Eserpek, "Trk Ky Ailesinde blmne likin Yapsal Deerler", A. .
Eilim. Fakltesi Dergisi, X/4 (1977).

Trk geleneksel kltrnde akraba ve akraba ilikilerine byk nem veril-
mektedir. nk geleneksel toplumlarn sosyal organizasyonunda toplumda
geerli olan akrabalk sisteminin etkisi ok fazladr. Akrabalk gruplar iindeki
haklar, grevler ve sorumluluklar toplumun rf ve adetlerine gre biimlenirler.
Akrabann zellikle geleneksel kesimde, ocuklarn yetitirilmesi ve terbiyesinde
de nemli rol vardr. Ataszlerinde akraba ilikileri farkl ekillerde ifade edil-
mektedir. Byk ailenin uzak yelerinden olanlar konumlarna gre, ilikilerine
gre deerlendirilirler. Nitekim "Akraba ile ye i, al veri etme" atasz, akraba ile
ilikileri farkl boyutlarla snrlandrmaktadr. Akrabalar arasndaki olumsuz dav-
ranlar "Akrep etmez akrabann akrabaya ettiini" sz ile anlatlmak istenir.
Karde eleri birbirlerinin "elti" leri olur. Ataszleri eltiler arasndaki
ilikileri, aile ierisindeki problem olma durumlarn vurgular. "E gemisi yrm,
elti gemisi yrmemi". Eler arasnda salkl bir iletiim kurulabildii ve
yrtld halde, eltiler arasnda pek mmkn olamamaktadr. "Elti eltiden
kaar, grmceler bayrak aar" eklinde ifade edilen atasznde de benzer
hkmler ve tecrbeler bulunmaktadr. Yaplan bir aratrmada (52) eltiler
arasnda sk sk anlamazlklar kt belirtilmekte. Eltiler aras atmalar ailenin
btnln tehdit etmekte ve devaml dzensizlikler en sonunda bileik
ailenin blnmesi ile sonulanmaktadr.
Ataszlerinde yakn akraba olarak emmi, day, teyze de gemektedir. Emmi,
day baz durumlarda "destek" olarak kabul edilmektedir. Bunun iin "Emmim
daym kesem, elimi soksam yesem" denmitir. Fakat bu beklentilerin karl
bulunmad takdirde "Emmim daym, hepsinden aldm paym" sz ile, km
olan bir probleme iaret edilmektedir. "Day" aslnda annenin kardei fakat ge-
nelde anne tarafndan akraba olan hemen btn erkekleri de kapsayan bir akra-
balk kelimesidir. "Day olmak" otoriteden ok karlkl anlay ve sevgiye daya-
nan bir akrabalk badr. Bunun iin aile yeleri arasnda zor durumda
kalnldnda dayya bavurulur;"Aldn payn, ar dayn"."Teyze ana yars-
dr" sz, annenin boluunu doldurmay ncelikle yakn akrabaya verir. Bu-
nunla beraber teyzeye kar yaknlk gstermek hemen her aile yesinden bekle-
nen bir davrantr.
Sonu: Gelien ve Deien Aile Yaps inde Ataszlerine Bak
Buraya kadar deiik balklar altnda verilmee alld gibi, ataszle-
rinde aile unsuru geni olarak ve farkl ekillerde dile getirilmitir. Bu ataszle-
rinin ounluundaki hkm ve yarglar aile ierisinde geerliliini korumasna
ramen, bir ksm ataszleri geerliliini ksmen yitirmee balamtr. Bunun
en nemli sebeplerinden birisi de, zellikle son elli-altm yl ierisinde aile ya-
psnda meydana gelen gelime ve deimelerdir. ehirleme ve sanayileme-
nin etkiledii aile yapsndaki deimeler bir ok alanda grlmektedir. Bunlar
aile tipinde, aile says ve byklnde, ailenin amalar, otoritesi ve grevle-
rinde, evlenme ve boanmaya ait davranlarda, e seiminde olan deimelerdir.
ncelikle kentleme ve sanayileme aileyi kltmtr. Ataszlerinde de
rastland gibi kuan bir arada yaad geni aile ekli yerine ana, baba ve

ocuklardan oluan ekirdek aileye brakmtr. Bu kanlmaz deime, kar-koca
ilikilerinde ve ocuk yetitirmede de nemli sonular dourmutur (53). nk
ocuun bakm ile ilgilenen aile yeleri (elti, hala, teyze) byk aile ile birlikte
ortadan kalkmtr. ou anne baba alma durumunda olduklar iin ocuk-
larn bakm belli kii ve kurumlara (bakc, ana okulu gibi) braklmaya ba-
lanmtr. Dolaysyla ataszlerinde iaret edilen ocuun etkilendii evre fark-
llamaya balamtr.
Ailedeki deimeler, aile ii ilikilerine de yansmakta, geni ailedeki aile rei-
sinin otoritesi ekirdek ailede gittike azalarak paylalan otoriteye dn-
mektedir. Ancak bu deime, kadnn ve erkein eitim durumu, evlenme ya ve
ekli, eler arasndaki ya fark, evlilik sresi, yerleim yeri(krsal-kentsel) gibi
faktrlere gre farkllk gstermektedir (54). Yani artk ataszlerindeki otoriteyle
ve evlenme yayla ilgili hkm ve yarglar deien aile yaps ierisinde esnek
bir durum kazanmaktadr. Otorite, ou atasznde belirtildii gibi sadece ba-
bada deil anne-baba arasnda paylalmaktadr. Artk "Kz beikte, eyiz san-
dkta" deil, belli bir evlenme ya ve evlenme ortam beklenmektedir. "Kadnn
sa uzun akl ksa", "Kocann iki ana varsa birini kr" gibi gvensizlii ifade
eden ataszlerindeki dncelerin destek grd, grebildii ailelerin de-
vamllklarn salayabilmeleri glemitir. Ailenin kuruluunda her zaman
olduu gibi gven ve karlkl sayg sz konusudur.
Ailenin yapsnda, kuruluunda meydana gelen deimelerin yansra o-
cuklarn cinsiyetlerine gre deerlendirmelerinde de deiiklikler olumaya
balamtr. Bunun en nemli sebeplerinin banda geleneksel aile tipinin azal-
masyla erkek ocuk lehine olan tercihler giderek azalmaktadr. Ataszleri sosyal
gerekleri belirlemekten ok, onlar yanstan zl szlerdir. Bunun iin sosyal
deiimle birlikte baz olumsuz yarglar tayan (veya tad sanlan) atasz-
lerinin de etkisini yitirecei ve giderek unutulaca beklenebilir.
Toplumlar gibi onlara bal kurumlar da alar boyunca deimelere u-
ramtr. Sosyal deimeden nasibini almam bir sosyal kurum bulmak zordur.
Ancak "salam aile, salam toplum" forml hl geerlidir. Dolaysyla aile
toplumun hayatnda vazgeilemeyen bir sosyal kurum olma roln korumak-
tadr. Bu paralelde, ailenin kuruluunda ve devamnda gerekli olan baz kural ve
deerler de korunmaktadr. "Evlilik", "nikh", "ana" gibi kavramlarn tad
man ve ocuklarn yetitirilmesine ekilen dikkat gelimi ama deimemitir.
Bunun iin bu dorultudaki ataszleri hl hkm ve yarglan ile canl olarak
yaamaa devam etmektedir. Ayrca eitim biliminin bulgularna uygun olan ve
ocuk yetitirme konusunda baz gerekleri anlam iinde saklayan ataszleri de
sosyal deimelere ramen canlln korumaktadr.
Bir netice olarak denebilir ki, ataszlerinde aile unsuru geni olarak ve farkl
ekillerde dile getirilmi, ilenmitir. Bu szlerdeki aile unsurlarn, zellikle ge-
leneksel aile yaps iinde, snrlandrmak gerekebilir. Bu ataszlerindeki bir
ksm deerler, hkm ve yarglarn, baz llerin aile kuruluunda, ocuk
eitiminde hl dikkate alnd ve kabul grd anlalmaktadr. Bu durum da,
ataszlerinin ne kadar kkl, tecrbe ve hayat tarzlarndan karlm szler
olduunu ortaya koymaktadr.
LK TRK KADN ROMANCS FATMA LYE HANIM'IN
ROMANLARINDA ALE VE KADIN
H. Emel Aa
. . Edrebiyat Fakltesi Trk Dili ve Edebiyat
Aratrma Grevlisi
Tanzimat devri, Trk edebiyatnda yenilik yollarnn almaya baland bir
devir olarak dikkati eker. Ahmet Hamdi Tanpnar bu devri, edebiyat tarihinde
u szleri ile zetler: "ok vahim siyas hadiselerin ve iktisad artlarn berabe-
rinde yryen bu yenilikler hakikatte, bir medeniyet dairesinden brne ge-
mek, asrlardan beri inanlm ve urunda mcadele edilmi deerler dnya-
sndan ayrlmak demekti" (1). Bir medeniyet deimesi erevesi iinde ele
aldmz bu devrin akisleri, tabi olarak sosyal hayatn en ufak modeli olan ai-
lede de kendisini hissettirmeye balamt.
Trk ailesi hakknda yaplan sosyolojik aratrmalarda bu mekanizmann
Tanzimat devrine rastlayan yllarnda yarpederah bir manzara tadna
iaret edilir (2). Bu sistemin ehirlerde yaad mekn ise "Konak"tr.
Yine ayn yllarda neredilen dergiler (3), yaynlanan roman ve hikyelerde
aile hayat ile kadnlk hakkndaki fikirlerin biraz da iktisad sebepler yznden
deimeye balad; kadnn sosyal hayata katlmas gerektii inancn tayan
feminist bir grn yava yava Osmanl cemiyetini sard hissedilmeye
balanr.
Aile hayat ve kadn, bu devrin yazarlar iinde zellikle Namk Kemal ve
daha sonra Recaizde Mahmud Ekrem, emseddin Sami, Nbizde Nazm, Sa-
mipaazde Sezai, Abdlhak Hmid, Halid Ziya Uaklgil, Mehmed Rauf gibi ka-
lemler tarafndan ele alnan meselelerden olmutur.
Kadn ve erkee eitim hayatnda eit frsatlar tannmasn ise Ahmed Mid-
hat Efendi ilk defa Felsefe-i Zenan'da daha sonra da Diplomal Kz'da. savun-
mutur.
1. Ahmet Hamdi Tanpnar, XIX. Asr Trk Edebiyat Tarihi, stanbul alayan
Basmevi, 1982, 5 bs., 639 s.
2. Ziyaeddin Fahri Fndkolu, "Tanzimatta tima Hayat", Tanzimat, Yznc
Yldnm Mnasebetiyle, Maarif Matbaas, stanbul 1945, s. 648.
3. Terakki gazetesi kadn ve aile meselesini konu alan makale ve okuyucu mektup
larna sayfalarnda yer verdikten sonra ilk defa zel bir ek karr: Terakki-i Muha-
dart.
17 Rebiylevvel 1286/15 Haziran 1285-23 Cemaziyelevvel 1287/20 Austos 1286 ta-
rihleri arasnda 48 say olarak neir faaliyetine devam etmi olan haftalk kadn eki-
dir. Bundan sonra sray kadnlar hedef alan ilk mecmua olarak 1875'de Vakit
gazetesinin ilavesi olarak yaynlanan Vakit yahud Mrebbi-i Muhadart alr. II.
Merutiyet'in ilanna kadar (23 Temmuz 1908) geen zaman zarfnda ise, Aile,
nsaniyet, Hanmlar, Mrvvet, Hanmlara Mahsus Gazete neir faaliyetlerini
srdrmlerdir.
Bu devirlerde aile hayat ve dolaysyla kadnn aile iindeki yeri meselesi-
nin en ok ele alnan konulardan biri olduu grlr. Bu tesbit neticesinde dik-
katimizi eken ve bu almann asl konusunu oluturan mesele ise, devrin en-
tellektel kadnlarna ait fikirlerin neler olduu ve bunlarn nasl duyurul-
duudur.
Bu noktada karmza 1859-1865 yllar arasndaki fikir ve sanat hayatmzda
yapc rol oynayan kiilerden biri olan Ahmed Cevdet Paa'nn byk kz Fat-
ma Aliye Hanm kmaktadr. Kaleme ald Kavid-i Osmaniye ile Trkenin
nemi zerinde duran, yeni bir slupla yazd Tarib-i Cevdet ile adeta Tanzi-
mat'n ideolojisini yapan, medrese kltrnn engin deryasndan ald feyz ve
alma, renme azmi ile faydal olmaya alan devlet adam ve hukuku Ah-
med Cevdet Paa'nn en gzel eserlerinden biri, Trk edebiyatnda ilk Trk
kadn romanc nvanna sahip Fatma Aliye Hanm'dr.
9 Terinievvel 1862-14 Temmuz 1936 yllar arasnda yaayan Fatma Aliye,
Ahmed Cevdet Paa'nn ikinci ocuudur. Kendisinden yedi ya byk Ali
Sedd Bey ve drt ya kk Emine Semiye Hanm adl iki kardei daha vardr.
Ahmed Midhat'n yazar hakknda kaleme ald Fatma Aliye Hanm yahud
Bir Muharrire-i Osmaniyenin Ne'eti (4) isimli kitaptan otuz yana kadar
geirdii mr hakknda teferruatl bilgiye sahip olabildiimiz muharrirenin ilk
almas George Ohannet'nin eseri Volonte'nin Meram adyla yaplan terc-
mesidir (5).
Gerek kadn imzalarna pek tesadf edilemeyen bu yllarda Fatma Aliye
tercmesini "Bir Kadn" imzas ile 1307 (1889-1890) ylnda Tercme-i Haki-
kat'te, yaynlar. Byk akisler uyandran bu hadisenin ardndan yazarn gerek
kimlii ortaya ktktan sonra, yine ayn takma isimle ve Ahmed Midhat Efendi
ile birlikte Hayal ve Hakikat adl (6) roman kaleme alr.
zellikle babasndan ald terbiye ile kendi mizacndan gelen aratrma,
renme ve okumaya kar olan istidad gelitirmeye ve retmeye frsat bul-
mutur. Ahmed Cevdet Paa'nn teviki ve uurlu olarak planlad tahsili, evde
zel hocalarn kontrolnde Franszca, dilbilgisi, kozmorafya, astronomi, ede-
biyat ve tarih bilgilerinin kazandrlmas eklinde olur. Ayrca bizzat Paa'nn
kendisi de kzna tarih, felsefe ve din meselelerde yol gstericilik yapar. Btn
bu faaliyetlerin neticesinde Fatma Aliye Hanm' sadece bir roman yazar ola-
rak karmzda bulmayz; o, edebiyatn yansra felsefe, tarih konularna ait kitap-
lar ile zellikle kadnlarn ve dolaysyla ailenin problemlerini konu alan maka-
lelerini de gazete ve mecmualarda yaynlar. inde yaad toplumun meselele-
rini uurlu bir Trk kadnnn bak as, biraz da okuyucularna bilgi ka-
zandrmak endiesi ile ele alr. Romanlarnda kadn ve kadnn aile iindeki
yerini, grevleri ile kocasnn ayn pozisyondaki durumunu gzden geirir ve
yeni teklifler sunar. Bu eserler srasyla unlardr: Hayal ve Hakikat (1309/1891),
4. stanbul 1311, Krkanbar Matbaas, 200 s.
5. Dersaadet 1307, Kasbar Matbaas, 328 s.
6. Bir kadn ve Ahmed Midhat, Hayal ve Hakikat, stanbul 1309, Tercman- Hakikat
Matbaas, 83 s.

Muhadart (1309/1891), Re/et (1314/1896), Ud (1315/1897) ve Enn (1910/
1328) (7).
Bu romanlarn dnda Levyih-i Hayat balkl eseri on bir mektuptan
oluur. Bu eserde de Fatma Aliye Hanm'n kahramanlarnn tamam kadndr.
Mektuplarda, evlilik hakkndaki grlerin ortaya atld ve farkl fikirlerin, evli-
lik hayat srasnda karlalan problemlerin, evlilikte sevginin yerinin, kadn ve
erkein birbirine kar sadakatsizliklerinin tartld grlr (8). Bu mektuplar-
da yazarn romanlarnda da nemle zerinde durduu, genlerin anne ve baba-
larnn yada ailede sz geen bir byn karar ile yaplan evliliklerin
dourabilecei mahzurlar konu edilir; kar ve koca arasndaki sevgi ve uyumun
aile hayatnda yarataca gzellikler ile, sevgisizlik ve uyumsuzluun sonucunda
karlalacak felaketler olay kahramanlarnn mektuplarnda uzun uzun ele
alnr. Madd endieler neticesinde yaplan evliliklerin ise pek fazla uzun sreli
olamayaca, kadnlarn kendi hayatlarn idme ettirme frsatn elde ettikle-
rinde boanmay dnebilecekleri de mektuplarda ilenen dier dikkat ekici
konulardr.
Yaps bakmndan tam mns ile roman kabul edemediimiz, fakat konu
btnl ynnden ve devrin modas olan mektup tarznda edeb eser yayn-
lama eklinden hareketle ve konumuzla ilgili olmas asndan Levyih-i Hayat
mstakil olarak deerlendirme ihtiyacn hissettik.
Yazarn, daha nce adlarn verdiimiz romanlarnda konu edilen aileler, on
dokuzuncu yzyl sonlarnda yaayan zengin, kltrl ve kalabalk, yakn akraba-
larn bir arada oturduklar konak hayatn yaayan ailelerdir: Muhadart ro-
mannda, roman kahraman gen kz Fzla'nn babas Sit Efendi'nin kona,
Fzla'nn Remzi ile evlendikten sonra yerletii Remzi Efendi'nin kona, ro-
man kahramannn hayatnn nc safhasn meydana getiren cariye olarak
satld Muhterem Efendi'nin kona. Ud romannda, roman kahraman gen
kz Bedia'nn babas Nazmi Bey'in kona, Bedia'nn evlendikten sonra otur-
duu kk konak, aabeyi em''nin kk kona. Enn'in kahraman Sabahat'n
yals ve hemen kendilerine bitiik komu yalda ise Sabahat'n ablas Mesile
Hanm ve kalabalk ailesi oturur. Bunun yansra Sabahat'n yalsna komu olan
Fehame Hanm'larn yals da romanda geer. Bu romanlarda ekirdek aile tipi
grlmez. Yeni evlenen genler ounlukla anne baba ve kardeleriyle birlikte
otururlar. Ud romannda Bedia'nn Mail ile evlendikten sonra aabeyi ve ab-
las ile beraber oturmas, Enn'de Sabahat'in Rfat'a Nebahat ile evlenirlerse
yalda hep beraber oturacaklarn belirtmesi bu fikirden hareketle sylenilmi
szler ve yaplm ilerdir. Bu eserlerde komuluk ve mahalle ilikilerinin de
nemle zerinde durulduu gzlenir.
Yazarn eserlerinde ailede otorite meselesi nemli konulardandr. Ud'de
Nazmi Bey'in hayatta iken ailede tek hakim olduunu, annenin sadece adndan
7. Hayal ve Hakikat, stanbul 1309, Tercman- Hakikat Matbaas, 83 s.
Muhadart, Konstantiniye 1309, Matbaa-i Ebuzziya, 463 s.
Refet, stanbul 1314, Tercman- Hakikat Matbaas, 134 s.
Ud, Dersaadet 1315, kdam Matbaas, 244 s. Enn, stanbul
1328, Karabet Matbaas, 356 s.
8. Levyih-i Hayat, stanbul 1315, Hanmlara Mahsus Gazete Matbaas, 104 s.

bahsedilen silik bir ahsiyet eklinde yer aldn gryoruz. Muhadart ro-
mannda ise ailedeki otorite meselesi iki farkl rnekle anlatlmaya allmtr.
Gen ve gzel karsnn cazibesine kaplarak onun her szne kanan zayf karak-
terli bir aile reisi olan Si Efendi. Ar derecede saf olan Si Efendi bu haliyle
hem kendisi komik duruma dyor, hem de kendi ocuklarnn perian olarak
konaktan uzaklamalarna sebep oluyor. Clibe'nin hareketlerine tahamml
edemeyen Fzla kt bir evlilik yaparak bir sre bedbaht bir hayat yayor.
Kk erkek kardei efik ise yatl okula gnderiliyor. Si Efendi tamamiyle
olumsuz ve zayf karakterli bir aile reisi portresi iziyor. Fatma Aliye Hanm bu
zayf karakterli erkek aile reisinin karsna Mnevver Hanm tipini karyor.
Mnevver Hanm kuvvetli bir aile reisi eklinde tezahr ediyor. Dul olan
Mnevver Hanm oluna hem analk, hem de babalk yapyor. Evin dzenini tek
bana devam ettirebilen gl bir Trk anas olarak gelenekten gelme
zellikleri devam ettiriyor. Yazar, bu ztlkla kocas len kadnn evde hkimiyeti
ele aldn ve kendisine yeterli olarak aile dzenini devam ettirebildiini, kars
len erkeklerin ise genellikle bu tip kabiliyete sahip olamadklarn, ailenin kurulu
dzenini bozduklarn iliyor.
Fatma Aliye Hanm aile otoritesini bazen de yakn akraba yada gvenilir bir
erkek aile dostu ile temin etmeye alr. Hayl ve Hakikatte Vedat'n babas
lmtr. Bu ailenin otoritesi Vedat'n babasnn gvenilir dostu olan Hseyin
Sabri Efendi tarafndan salanmaya allr. O dardan bu erkeksiz evin
hmisi olarak verdii sz yerine getirmeye alr. Enn'de ise annesi ve babas
lm olan Sabahat' days kontrol eder ve bu ksz kzn hem servetini hem
de namusunu koruyarak, onu gelecee en iyi ekilde hazrlamaya alr.
Yazarn eserlerinde ailenin yaama ekli, konak iinde hizmetlilerin ve cari-
yelerin birbirleri ile mnasebetleri, hanmlar ve beyleri ile mnsebetleri es-
kiden beri devam eden gelenee uygun bir ekilde, realist olarak tasvir edilir. Bu
anlatlanlarla on dokuzuncu yzyl konann ev ii dekorlar en ince ay-
rntlarna kadar canlandrlabilir. Yazar gayet ak, anlalr ve bir ressam dikka-
tiyle ev ii mefruatn ve aile bireyleri ile hizmetlilerin birbirlerine kar olan
grevlerini anlatr. Bu arada kadnlarn ev ii kyafetleri zerinde durulur. Me-
sel, Enn'de komu kz Fehme'nin ev kyafeti ve buradaki dier kadnlarn uy-
gunsuz ev kyafetleri hakkndaki grleri olduka dikkat ekicidir. Ayn ekilde
Refet romannda tasvir edilen Mrvvet Hanm'n temiz ve dzenli evi devrin
okuyucu kadnlarnn kulaklarna da bir eyler fsldamaktadr. Yine bu romanda
kyl aile hayat ile ehirli aile hayat arasndaki fark ve uyumazlk gzler
nne serilmeye allr.
Fatma Aliye Hanm'n romanlarnda ocuk terbiyesi, zerinde nemle duru-
lan konulardandr. Eserlerin hi birinde ocuk yetitirme konusunda alaf-
rangalk zentisinin olmad dikkati eker. Gereksiz Bat hayranl neticesinde
ortaya kan bir tip olan "Zppe tipi"ni bu eserlerde gremeyiz. ocuklar resm
okullar'a gider ve evlerinde zel bir eitimden geerler. Fakir ailelerin ocuklar
iin kurtulu genellikle Drlmuallimat yada asker okullarda okumak eklinde
gsterilir. Refet romannda Refet'in Drlmuallimt'tan mezun olup, hayatta
baarl bir meslek sahibi olan retmen hanm eklinde ele alnmas bu fikre
bir rnek tekil etmektedir. Bu prototip, ayn zamanda Reat Nuri Gntekin'in

yllar sonra ele alp gelitirecei alkuu romanndaki Feride'nin de ilk haber-
cisi gibi grnmektedir.
Gen kzlarn okuma ve yazma renmesi, gelecee ve zellikle evlilik
hayatna en iyi ekilde hazrlanmas iin gereken btn kaidelere nemle dikkat
edildii grlr. Enn romannda Sabahat'n Miss Mod'dan yalnzca yabanc
bir dil renmediini, evlilikle alakal meselelerde onun fikirlerine de mracaat
ettiini tesbit ediyoruz. Miss Mod, ngiltere'den ailesi ve kendisi hakknda iyi
referanslar alnarak, zenle seilmi yetitirici bir mrebbiye olarak romanda
yer alr. Mrebbiye ve dadlar, anne baba ve yakn akrabalardan sonra ocuklar
zerinde messir olan ahslar arasnda gsterilir.
Yazar kt ocuk yetitirme ekline rnek olarak Muhadart romannda Fev-
kiye tipini karmza karr. Fazla'nn kz arkada olan Fevkiye, hi bir istei
reddedilmeyen, her arzusu yerine getirilen son derece mark bir insan olarak
yetitirilmitir. Bunun suu anne ve babasndadr, cezasn ise Fevkiye eker. Ba-
basz olarak yalnzca annesinin kontrolnde yetitirilen Mukaddem ise Fev-
kiye'nin tam zdd olan bir kiidir. Annesinin msbet terbiyesi onun hayatnda
her zaman en byk kazanc olur. Anne ve babasnn ilgisiz olmalar sonucunda
bakmsz ve mark yetien ocuklara misl olarak da Sid Efendi'nin
Clibe'den olan iki ocuu rnek gsterilir. Muhdart. yer alan farkl aile ter-
biyesi meselesinden sonra, Enn romannda ocuk terbiyesi konusunda bir
eyin daha zerinde durulur: ocuun karakteri. Burada verebileceimiz rnek
Sabahat'in vey kz kardei Nebahat'tir. Sabahat ile ayn terbiyeyi almasna
ramen karakterinden gelme kt huylarn dzeltememi, kskanlk ve kt ni-
yetli olmasnn cezasn ekmitir. Btn bunlara ramen Fatma Aliye Hanm'a
gre ocuk, ailenin mutluluk kayna ve evliliin srdrlmesinde nemli bir
faktrdr.
Fatma Aliye Hanm'n romanlarndaki ideal ocuklarn anne ve babalarna
kar son derece saygl olduklar grlr. zellikle kz ocuklarnn babalarna
gsterdikleri sayg ve ballk dikkat ekicidir. Btn bunlara ramen yazar, aile-
sini ihmal eden, yahut ocuklarna haksz sebeplerle bask yapan babay tenkit
etmekten de geri durmaz. Ud romannda Nazmi Bey'in ikiye dknl
olduu halde oluna bu ynde bask yapmas ve kendisinin iyi bir rnek olama-
mas uzun uzun tenkit edilir.
Genellikle ailenin idarecisi durumunda olan baz babalarn otoriter tip
olarak karmza kt grlr. Muhadart'la Si Efendi, karsna kar munis,
hatta aptallk derecesine varan saflk ierisindeyken ilk karsndan olan iki
ocuuna kar son derece otoriter bir tavr taknr. Hatta bu ocuklardan kendi-
sine kar kan olursa onlar dvmeye bile kalkar. Ayn romanda Rfk ve
Rza'nn babas, ocuklarn her eyden mahrum brakan cimri ve sert bir ka-
rakter izer. Ud romannda Nazmi Bey, olu zerinde tam mansyla hakimiyet
kurmak ister. Hayatn ekillendirmek, evin dnda geirdii her saatin dakika
dakika hesabn sormak ister. Buna karlk em''nin de babasna gizli gizli
dmanlk beslemesine ramen ona kar gelemedii gzlenir. Enn'de Safi
Efendi, kz ocuklarna ehemmiyet vermeyen, onu sevmeyen, sert tavrl bir
babadr. Kendi karakterine uygunluk gsteren iki oluna kar ise son derece
yumuak ve iyi huyludur. Bahri Efendi ile Refet arasnda ise bir otorite

mcadelesi vardr. Refet, babalk hakkn ileri srp hayatn ynlendirmek
isteyen babasna kar devaml olarak mcadele halindedir.
Fatma Aliye Hanm'n yetimesinde babasnn byk rol vardr. Ahmed
Cevdet Paa kznn ayn zamanda hocas da olmutur. Yazarmz kendi ha-
yatnda tecrbe ettii bu durumu roman kahramanlarnda da kullanr. Bylece
bazen babalarn ocuklarn terbiyesi ve yetimesinde bizzat kendilerinin ders
verdikleri grlr; buna en iyi rnek ise Ud romanndaki Nazmi Bey'dir. Musiki,
baba ve kz birbirine balayan, babaya kzna bizzat ders verme frsatn veren
bir ara olarak romana girer. Bunun yannda genellikle ocuklarn byk bir
ksmnn zel hoca ve mrebbiyeler tarafndan yetitirilmesi sz konusu edilir.
Muhadarfta. Fzla, Udde Bedia, Enn'de Sabahat, Fehme ve aabeyleri bab-
alarnn zel hocalar ve mrebbiyeler tutarak eitmeye altklar ocuklardr.
Daha nce de belirttiimiz gibi, Fatma Aliye'nin romanlarndaki mrebbiyeler
kz ocuklarn yakn arkada gibidirler.
Babalarn, mrebbiyelerin yannda n plana karlan tiplerden birisi de
"vey anne"dir. Yazar, bu konuyu iki romannda farkl ekillerde ortaya koyar:
Muhadart'ta Fzla'nn hayatn mahveden, onu ailesinden uzaklarda yaamaya
mahkm ettiren, acmasz, bencil, grgsz bir kadn olan Calibe kt vey an-
nenin rneidir. O, bu haliyle ailenin felaketine de sebep olan kii olarak
gsterilir. Enn'de Sabahat'in nce dads, daha sonra da annesinin lm
zerine Sabahat'in babasnn kz ile ilgilenmesine gvenerek ve bu konuda ken-
disinden szl teminat alnarak evlendii Sabite Hanm tipi vardr. Yazar, Sabite
Hanm tipi ile vefal, iyi niyetli, temiz ahlkl vey annelerin ailede yaratabi-
lecekleri btnle iaret ederken ayn zamanda da iyi vey anne tipini izer.
Yazar, ister vey anne ister z anne olsun kadnn aile iindeki annelik fonk-
siyonu zerinde nemle durur; iyi bir anne ayn zamanda ailede ev idaresini de
devam ettiren kiidir. Kadnn aile hayatndaki fonksiyonu burada daha da be-
lirginleir. zellikle Muhadart romannda kt taraflar ile Calibe tipinde, iyi
taraflar ile Mnevver Hanm'da ailede dzeni kurann, evi ve hizmetlileri idare
edenin kadn olduuna iaret edilir. Msrif kadnlarn ailede yaratabilecei kt
durumlara ise Enn'de temas edilir. Safi Efendi'nin iki byk memuriyeti vardr.
ok alr ve ok kazanr. Buna ramen aile ay sonunu zor getirir. Evin idaresi
msrif karsnn ve oullarnn elindedir. Safi Efendi evinin nasl idare edil-
diiyle ilgilenmez. Bir sr uygunsuz misafir kadnla dolup taan bu evde
dzensiz, kark bir hayat yaanr. Fehme, birbirine sevgi ve yaknlk
gstermeyen ailesi ve yabanc insanlarla dolu evinde ok muzdarip olur.
Yazarn romanlarndaki ailelerin geimi genellikle memuriyet ile temin edi-
lir: Muhadartta Si Efendi, hya Efendi; Ud romannda Nazmi Bey, Enn'de
Safi Efendi'yksek mevkili memurlardr. Baz aile reisleri ise serbest alarak
aile geimini salarlar: Muhadartta. Muhterem Bey, amcasndan miras kalan
byk iftlii oluyla beraber idare eder. Rza'nn babasnn ise ocuklarn ii
olarak altrd bir maazas vardr. Refet'te Hayat Efendi Anadolu'da
iftilik, stanbul'da ise ticaret yapar.
Tanzimat devri romanlarnda genlerin istemedikleri kiilerle evlendirilmesi
nemli bir tema olmu, yazarlar bu hususda zellikle babay tenkit etmilerdir.
Ancak ilk kadn romancmz Fatma Aliye Hanm'n eserlerinde durum farkllk

gsterir. Evlilik kararnn verilmesi meselesini nemli bir tema olarak alan ya-
zar, bu konuda babay kesinlikle sulamaz. zellikle gen kzlar, e tercihinde
karar verme hakknn, yetitirilme tarzlarnn sonucu olarak babaya yada aile
byklerine ait bir hak olduunu kabul ederler. Muhadartta Fzla, babasnn
basks sonucunda sevmedii bir adamla evlenmek zorunda kalr. Ud ro-
mannda Nazmi Bey, kzn kaybetmek korkusuyla onu evlilikten uzak tutmak iin
elinden geleni yapar. Enn'de Safi Efendi kzn dverek evlendirir. Bahri Efendi
ise olunu kendi setii kzla evlendirebilmek iin byk bir bask yapar.
Fehme ve Rfat, ebeveynlerinin mdahalesi yznden mutsuz olurlar.
Genellikle genlerin evlenmesinde byklerin hkim rol oynadn sy-
lerken bir istisnay da gzden karmamak gerekir. Yazarn son roman olan
Enn'de roman kahraman gen kz Sabahat, akrabas Rfat ile evlilik karar
zerinde bahede yapt sohbette ilk defa kendi hayat zerine dnr.
Daysnn kendisi iin tavsiye ettii ve kararn hemen hemen verdii e tercihi-
nin doru olup olmad meselesini kendi kendine muhasebe etmeye balamas
ise Fatma Aliye'nin daha nceki romanlar Muhadart ve Udiden farkl olarak
bir tavrn ortaya koymaktadr. Bylece bir ok kahramann evlilik kararn
byklerinin vermesinin yannda genlerin bu konudaki tavrlarn da yine bu
romanlardan takip edebiliyoruz. Genlerin birbirlerini tanmalar nihayetinde
evlilie-karar verebilmelerini de yine ancak yakn akrabalar arasnda grebiliriz.
Evlilik ya da bu romanlarda dikkati eken mevzulardandr. Hayal ve Haki-
katte. Vedat'n yirmi, Muhadart'ta Fzla'nn on dokuz, Udde Bedia'nn on
dokuz yanda evlendikleri zellikle belirtilir.
Fatma Aliye Hanm'n romanlarnda ehemmiyetle zerinde durduu konu-
lardan birisi de cariye ve bu kurumun gelenekleri meselesidir. Burada yazarn
romanlar zerinde incelememizi yaparken bu konuda yaplm sistemli ve ilm
bir alma olan Tanzimat Edebiyatnda Klelik (9) isimli kitaptaki tasnifi esas
aldk. Buna gre Fatma Aliye Hanm'n romanlarnda cariyelik meselesini ele
alnda devrindeki dier yazarlarn konuyu ileyii ile bir takm benzerlikler
gsterdii grlr. Fatma Aliye, cariyelerin aile yaps iindeki yerini zellikle
Muhadart romannda, eserin kahraman olan Fzla'nn hayat zerinde ortaya
koyar.
Genellikle ev ii hizmeti erevesinde ele alnan bu ilikiler "Efendi-Cariye
Mnasebeti" zerinde younlar. zellikle evin beyine hizmet etmek zere ai-
leye katlan bu insanlardan beklenen, hizmette kusursuzluktur. Yazarn roman-
larnda karlatmz cariye tiplerinde bu zelliin, hizmet edilen efendilere
uygun olduu ve hizmette kusursuzluun dikkati ektii tespit edilir. Mesela
Clibe'nin kt niyetlerine alet olarak kulland Reftar, kt niyetli efendiye uy-
gun cariye tipini ortaya koyar, bu yzsz cariye Fzla'ya da ayn davranlar
sergilemek isterse de baarl olamaz; Fzla tarafndan gereken cevap verilerek,
efendi ile cariyeler arasndaki mesafenin nemi vurgulanmaya allr. Hiz-
mette kusursuzluk ise Muhadart'ta Fzla'nn cariyelik zamanndaki davranlar
ile ortaya konur.
9. Do. Dr. smail Parlatr, Tanzimat Edebiyatnda Klelik, Trk Tarih Kurumu
Basmevi, Ankara 1987, 227 s.

Ev ii hizmetinde kusursuz olanlar, iyi davranlarla karlarlar; Muha-
dart'n kahraman Fzla bunun tipik rneidir. Tanzimat devrinin ilk yl-
larnda yazlan bir ok edeb eserde cariyelik meselesi yazllar bakmndan
devaml olarak ezilen, ac eken, horlanan ve sonuta len cariye tipleri ile
gsterilmitir. Ancak bu tiplerin yerini daha sonra zellikle Ahmed Midhat ve
Fatma Aliye Hanm'n eserlerinde sosyal hayatta kazanan ve mutlulua erienler
alr. Fatma Aliye Osmanl Trklerindeki cariyelik messesesinin Bat toplumun-
daki esirlik meselesi ile bir tutulmamas gerektiine iaret ederek, "efendi-
cariye" meselesini hep iyi ynde gelitiren bir yazar olur.
Romanda vaka iinde hem entrika unsuru hem de olaylarn zenginliini
salay bakmndan cariyelik meselesini besleyen baz motifler vardr:
a) Cariye elde etme yollar: Fatma Aliye bu motifler iinde hr insann ken
dini satmas motifini eski hikye ve masal geleneinin bir rn ola
rak kullanlr. Yazar cariyelik kurumunun en dikkat ekici motifini vaka
iinde merak ve mera devam ettiren bir forml olarak kullanr.
Fazla'nn Muhadarfta kendini satmas, romann vakas iinde yeni bir
merak unsuru yaratarak okuyucunun ilgisini devam ettirir.
Romanlarna konak hayatnn bir paras olan cariyeleri almakla bu
kiilerin sahip olduklar haklar da ortaya koymaya alan yazar, Ud
isimli romannda ikinci motif olarak cariyelerin satlmay talep edebile
ceklerini iler. Evlendikten sonra am'a giden Bedia'nn hasta ve bezgin,
ztrap dolu gnlerinde evdeki karamsarlk havasndan kamak dncesi
ile cariyelerin satlmay istemeleri bunun gzel bir rneini tekil eder.
b) Cariyelerin aileye katl ile ilgili motifler: Cariyenin satn alndktan son
ra bir isme sahip olmas, yani cariyeye ad verme motifi Fazla'nn kendi
sine "Pemn" adn yaktrmasnda grlr.
Cariyelerin yetitirilmesi, aile iin en mhim millerden birisidir. Bu kuru-
mun ayn zamanda en insan yn olarak da sergilenen cariyeyi yetitirme mo-
tifini zellikle Enn'de roman kahraman Sabahat'n yannda ayn bilgileri ala-
rak eitilen, Sabahat ve mrebbiye ile ngilizce konuabilen cariye tipin-de bulu-
ruz.
Cariyelerin aile hayat iinde kullanllar Fatma Aliye'nin eserlerine konu
olur. Sosyal hayatta cariyelerin kullanl amalar iinde "Odalk motifi" byk
yer tutar. Aslnda bu kurumda odalk, genellikle cariyelerin dledikleri ve
ulamak istedikleri bir noktadr. nk bu takdirde evin hanmlna kadar
ykselebilme ans doacaktr.
Odalk motifinin bir varyant ise Muhadarfta. ilenmektedir. O da bir ailede
ocuk olmuyorsa, evin beyinin odalk alma yoluna ba vurmasdr. Bu
gerekletirilirken evin hanmnn rzas da unutulmaz. Bu arada bir baka gele-
nekle karlayoruz. Bu noktada odala alnacak cariyenin bu istee "evet"
demesi gerekmektedir. Nitekim Beyrut'ta kle iken evin gen beyinin Fzla'y
odala alma istei karsnda bu gelenek aka dile getiriliyor.
Odalk aile iinde evin hanmlar bakmndan bir problemdir. Muhadarfta
Fzla da kocasnn odalk almasna nceleri kar kyor. Ancak araya ocuk
meselesi girince odalklar kendisi seerek kocasna gnderiyor.

"Cariyenin ra edilmesi" meselesi Tanzimat devri yazarlar iinde yalnz
Fatma Aliye Hanm'n romanlarnda ilenir. Gnll olarak alnan odalk, eer
ocuk konusunda istenilen sonucu verememise ra edilir. Bir baka erkekle
hem de eyizi hazrlanarak evlendirilir. Muhadart'.2. Remzi'nin ald iki
odalktan da ocuu olmaynca bu cariyelerin ra edildikleri anlatlr. Bylece
cariyelerin eitildii, evlendirildii ve hatta boand takdirde kendisini sahip-
lenmi olan aile tarafndan mrnn sonuna kadar korunduu bu romanlarda
ilenir.
Bu romanlarda erkein kadn aldatmasnn yannda kadnn da karakter bo-
zukluu neticesinde kocasn aldatarak ailenin mahvna sebebiyet verecei
zerinde durulur. Bu aldatmacalarn temelinde ise sevgisizlik, para yada gsteri
iin yaplan evlilik, kar-kocann grg ve bilgisinin denk olmay gibi faktrler
nem arz eder.
zerinde durulan mhim konulardan birisi de boanmadr. Kadnlarn da
boanma hakk talep ettiine rnek olarak Muhadarttaki Fevkiye'yi verebiliriz.
O, Nbi topal olunca kocasn istemez. Nbi igveysi olduu iin kaynpederi
damadn evden atp boatr. Nbi para karl boanr. Udde ise Bedia ken-
disini dk bir kadnla aldatan kocasna daha fazla tahamml edemeyerek
aabeyi vastas ile evini ve kocasn terk eder.
Boanma kararn bazen de erkekler verir; Si Efendi Calibe'nin ahlk-
szln renince onu boar. Bylece Fatma Aliye'nin romanlarnda ister
boanma meselesinde, isterse aile hayatnda esas temelin salam, hi bir d te-
sir ile bozulamayan, iyi bir tahsil neticesinde kazanlan ahlk anlay olduu
vurgulanr.
Btn bunlara ramen boanma kararn verebilmek pek de kolay deildir.
Toplumda madd geliri olmayan ve dul kadna kar olan gven eksikliinden
dolay Muhadart'n kahraman Fazla'nn bu karar veremedii de ortadadr.
Bylece kadnlarn bazen istememelerine ramen, artlar gerei bu mutsuz
hayat devam ettirdikleri, dolaysyle de huzursuz ve sevgisiz aile muhitleri ya-
rattklar gzler nne serilir.
Fatma Aliye, bir erkein birden fazla kadnla evlenme meselesini, Malumat
gazetesinde Mahmud Es'ad tarafndan "Taaddd-i Zevcta Zeyl" adl yazsnda
teferruatli bir ekilde ele alr (10).
zellikle Batllarn slmiyeti bu noktadan tahrip etmeye altklarna dikkati
eken yazar, Mahmud Es'ad'a bu konuyla ilgili fikirlerini beyan etmesi
bakmndan teekkrlerini sunar, kendisi de ayn meselenin mslman bir kadn
yazar tarafndan mdafaasn yapar.
Fatma Aliye Hanm yazm olduu makalede slmiyetin bu hkmn,
Hristiyan leme kar desteklemek maksadn gtmektedir.
Yazar konu ile ilgili olarak Batllarn zellikle kadnlarn fikir ve hislerini
merak ettiklerini belirttikten sonra bu gibi meselelerde kadn-erkek gibi ayrmn
dnlmemesi gerektiini; burada asl olan dinin, slmn hkmnn geerli
10. Fatma Aliye-Mahmud Es'ad, Taaddd-i Zevct, Konstantiniye 1316, Tahir Bey Mat-
baas, 84 s.

olacan belirtir: "u satrlar kadnl mdafaa fikriyle dahi yazmyorum. Zira
mesil-i insniyede cizelerince kadn ile erkein fark olamaz. Hepsi insandr.
nsaniyete hizmet ise ancak hakikatle olur" (s. 6) szleri ile bu meselenin insan
haklar ile ilgili bir konu olduunu, bunda da lnn ancak "hakikat" olabi-
leceini vurgular.
Fatma Aliye bu meselenin kendi kendimize anlatlmasnda byk prob-
lemlerle karlamayacamz belirtirken Avrupal "k"larn sudan bilgilerle bu
konuda yalan yanl hkmler verdiklerinden ikyet eder.
eitli tahrifata uram ncil ve Tevrat'n yannda Kur'an- Kerm'in ilk
gnk gibi eksiksiz ve ulviyyetini koruyan mukaddes bir yol gsterici olduunu
syleyen yazar, kendilerine akl ve hikmete uygun din arayan bu insanlara
"teaddd-i zevcf'n realitesini, manta uygunluunu anlatmaya alr.
Mahmud Es'ad'n yazm olduu makalede bu konu ile ilgili deliller ortaya
konulurken slmiyeti medenlemee engelmi gibi gsteren szleri bakmn-
dan tenkit eden Fatma Aliye, slmiyetin insan haklarnn koruyucusu bir din
olduuna iaret eder. Avrupalnn medeniyet adna Afrika ktasnda yapm
olduu smrgeci tavr ise sert bir dille knar.
Meseleye daha ok slmiyetin bu konudaki hakll noktasndan bakan ya-
zar, teaddd-i zevct'n Kur'an- Kerim'de bir emir olarak deil de tavsiye ola-
rak sunulduu zerinde izahatler yaparak yazsn bitirir. Netice olarak Fatma
Aliye, slmiyetin birden fazla evlilii zorunlu sebepler sonucuna baladn ve
aile messesesini her ekilde koruduunu gstermek ister.
Tanzimat devri yazarlar bu meseleyi pek fazla ele almamlardr. Birden fazla
kadnla evli erkekler sadece Ahmed Midhat, Mehmed Murad ve Fatma
Aliye'nin baz romanlarnda konu edilir. Mehmed Murad, ok elilii hukuk
adan meru, fakat Salih Efendi'nin ya ve mevkiine gre mnasebetsiz bulur.
Ahmed Midhat ise ok elilii Esret'le Zeynel tipi haricinde genellikle
mdafaa eder. Ancak bu romandan sonra zellikle Batllara kar "Taaddd-i
zevct"n mdafaas yaplr. Ahmed Midhat Avrupa'daki metres kurumunu, evli-
lik d ilikileri, gayrmeru ocuk meselesini slmiyetin bu realist zmle
nlediini ileri srer. Fatma Aliye Hanm da bu gre katlan mslman kadn
olarak yukarda bahsini ettiimiz makalede fikirlerini aklar. Ancak romannda
bu konuyu yine de kk bir mesaj vererek ele alr: Re/et- romannda Hayati
Efendi, kyde birka kars olmasna ramen, hayranlk duyduu, stanbul terbi-
yesini temsil eden bir cariye ile evlenerek kye gtrr. Bylece Fatma Aliye
Refet'te eler arasndaki kavgalara yer vererek bu meselenin aile iinde yaratabi-
lecei huzursuzluklara dikkat ekmeye alr. O, bu meseleyi daha ok insan hak-
lar ve slmiyetin mdafaas noktasnda savunurken, poligaminin mecbur ol-
madka mracaat edilmemesi gereken bir sistem olduuna iaret eder.
TRK ALESNDEK DEMENN ROMANIMIZA
YANSIMALARI
Dr. Nkhet Esen
Boazii niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi
Trk Dili ve Edebiyat Blm
1. Giri
Trk romannn balang yllar olan 1870'lerden Cumhuriyet dnemine ka-
dar Trk toplumunda aile kurumunun geirdii baz deiikliklerin romanlara
nasl yansdna bakmak ilgi ekicidir. Bu sre tm toplumda birok deiikli-
in yaand bir zamandr. mparatorluktan mill devlete gei, kadnn dar aile
evresinden kp meslek sahibi olmas, uzun sren savalarn yol at yoksul-
luk ve ahlk dkl gibi olaylarn yaand yllardr bunlar. Bu gibi politik ve
sosyal deiikliklerin en kk sosyal kurum olan aileyi etkilemesi ok doaldr.
1870-1924 yllar arasnda yazlm romanlardaki Trk ailesinin durumuna
bakmak istendiinde XIX. yzyldan beri Trk toplumundaki deimelerin en
nce grld yer olan stanbul ailelerini ileyen romanlar zerinde durul-
maldr. Krsal kesim ailesi ile byk ehir ailesi hem yap olarak hem de
geirdikleri deiim sreci olarak birbirlerinden ok farkl olduklarndan ayr
ayr ilenmelidirler. Ayrca, zellikle Trk romannn ilk 60 ylnda sadece
stanbul'daki yaam yazld iin bu aileler hakknda daha ok roman vardr.
stanbul romanlarndan daha sonra yazlmaya balanan Anadolu ve ky ro-
manlar, ky gereini dile getirmek, oradaki g yaam koullarn sergilemek
ve toplumsal bozukluklar eletirmek gibi grevleri yklendiklerinden bu roman-
larda aile ii ilikiler kendi balarna nemle zerinde durulan bir konu ol-
mamtr. Ancak Kk Paa'dan itibaren kyn ok zor artlarnn aileyi
paralayan bir etken olduu gsterilmitir. Paraszln sebep olduu aile ii
geimsizliin ve para kazanmak iin yaplan glerin aileyi datmas an-
latlmtr. Ataerkil aile iinde erkek tahakkm ve kadn ezilmesi ilenmitir.
Trk romanlarnda anlatlan stanbul aileleri ise genelde st snf aileleridir.
ounda hizmetkrlar vardr. Bu aileler bir veya iki ocuk sahibi ekirdek aile-
dirler. Genelde aile reisi erkektir ama kadnlarn aile reisi olduu ok sayda ro-
man da mevcuttur.
1870-1924 yllar arasnda yazlm aileyi ileyen romanlara bakldnda bu
sre iinde ailenin baz deiiklikler geirmesine karn esasen bir devamllk
sergiledii grlr. Ailenin ilevi ve aile ii birok sorun aynen devam etmekte-
dir, yalnz zamann artlarna gre baz ilikiler yeniden dzenlenmitir. Ro-
manlarda, ailede zaman iinde grlen aynla ve deiikliklere eitli konular
altnda baklabilir. Aile kurumunu meydana getiren en nemli unsurlar olan ev-
lilik, kadn, ocuk ve aileyi etkileyen ayn evde oturan aile d fertler ayr ayr
ele alnmaldr.

Evlilik konusu u balklar altnda incelenebilir: Evlilik kararn aile
byklerinin vermesi, iftler aras sevgi ba, zevk uyumu, paylama ve fikir arka-
dal para iin evlenme, yal erkek-gen kadn evlilii, birden fazla kadnla ev-
lenme, erkek sadakatsizlii, cariyelerde evlilik, i gveysi.
Kadn konusuna u balklar altnda baklabilir: Gl kadnn aile reisi ol-
mas veya tek bana ocuunu yetitirmesi, kadnn okumas ve almas, sert
ve huysuz kadnn evresini mutsuz etmesi, kadnn ahlkszl, kadnn ko-
casndan dayak yemesi, kadnn boanmasnn zorluklar.
ocuk konusu u balklar altnda ele alnabilir: ocuk olmamas, martlan
st snf ocuk, evde zel eitimin sakncalar, ocuu yetitiren kiilerin nemi,
kzlarn okutulmas, yabanc okullarn zararlar, sevgi, ilgi ve disiplin eksikliinin
ocuk zerindeki olumsuz etkileri.
Aileyi etkileyen ayn evde oturan aile d fertler konusu ise u balklar
altnda toplanabilir: Cariyeler, evlatlklar, hizmetkrlar, bohaclar, araclar, ak-
rabalar.
2. Evlilik
Evlilik konusu ele alndnda, romanlarn ounda evlilik kararn evlenecek
genlerin kendilerinin deil, aile byklerinin verdii grlr. Bu, zaman iinde
pek deiiklik gstermeyen bir konudur. Aile byklerinin karar ile evlenmenin
genelde st snf ailelerde yaygn olduu grlr.
Birok romanda genler birbirlerini isteyerek evlenirler. Bu evliliklerin bir
blm mutlu, bir blm mutsuz evlilikler olur. Ama byklerin karar ile
yaplan evliliklerin tmnn mutsuz olduu grlr. Her dnemde romanclar
genleri zorla evlendirme usuln iddetle eletirirler. Genlerin kendi hr ira-
deleri ile evlenecekleri kiiyi semeleri zgrlk kavramna bal olarak Tanzi-
mat edebiyatndan itibaren ok sk ilenir. Zoraki evlilikler her dnemin ro-
mannda mevcuttur. {Felsefe-i Zenan, Taauk- Talat ve Ftnat, Vah, Muhadart,
Mreb-biye, Metres, Seviye Talip).
Felsefe-i Zenan'dv. Zekiye yannda alt paa ailesi tarafndan divan efen-
disi Sdk Efendi ile pek de fikri sorulmadan evlendirilir. Aile Zekiye'nin itiraz-
larn dinlemeyip evlilik karar alnca Zekiye de raz olur. Sonradan sevdii ko-
cas kendisini bir cariye ile aldatnca Zekiye zntden hastalanp lr. Taauk-
Talat ve Ftnatta Ftnat vey babas tarafndan istemedii yal bir adam ile
zorla evlendirilir. Bu yzden intihar eden Ftnat'n arkasndan romanda felaket-
ler birbirini kovalar. Vah tu ise, Ferdane Hanm ile Talat Bey'i babalar beik
nikh yapmlardr. Bydklerinde ok gzel Ferdane Hanm ile ok irkin
olan Talat birbirlerine uygun olmadklar halde babalar istedii iin evlenirler.
Fakat Talat Bey kendisi irkin olduu iin karsn ar derecede kskanr. Bir
kskanlk krizi sonucu gzel karsn boayp, ztden lr. Bunun zerine Fer-
dane Hanm tm bunlara sebep olduu diye kendi yzn kezzap ile yakar.
Byklerin basks ile yaplm, uygun olmayan bir evliliin dramdr yaanan.

Muhadart romannda da bu tr zoraki ve mutsuz bir evlilik vardr. Fazla is-
temedii halde babas ve vey annesi tarafndan Remzi ile evlendirilir. Ko-
casndan ok kt muamele grr. Adam stne evlenmek isteyince de evden
kaar. Mrebbiyede Dehri Efendi kzna kendi koca bulur. Evine bal olsun
diye de fakir ve cahil bir adam seer. Kz bu kocaya raz olmak zorunda kalr.
Ayn ekilde,. Metresle de Firuze Hanm olu Hami iin kendisi kz bulur. Ken-
disinin birok gen a olduundan gelin evde olanlar anlamasn diye
zellikle cahil bir kz seer. Bu cahil ve aptal kadndan sklan Hami onu de-
vaml aldatr ve 4 yl yalnz brakp Paris'te yaar. Zavall gelin ok mutsuz olur.
Seviye Taliple ise, Fahir ve Macide, Fahir'in annesi bu evlilii istiyor diye ev-
lenmilerdir. Uyumsuz, mutsuz bir ift olurlar. Fahir'in baka bir kadna ak ol-
mas sonucu aile dalr; birok kiinin hayat altst olur. Byklerin zoruyla
yaplan tm bu evliliklerin birok kiiyi mutsuz ettii ve birok felakete sebep
olduu grlr. Bu romanlar yazan romanclarn zoraki evliliklere kar olduk-
lar ok aktr.
Evlilikte iftler arasnda sevgi ilikisinin nemi birok romanda ilenir. Bir-
birini severek evlenmenin iftleri mutlu ettii gsterilir. (Taauk- Talat ve
Ftnat, engi, Vah, Turfanda m, Turfa m?, Muhadart, Jn Trk) Taa-uk- Talat
ve Ftnatla Talat'n annesi ve babas, Saliha Hanm ile Rfat Bey birbirlerini is-
teyerek evlenmiler ve ok mutlu bir ift olmulardr. engi'de Melek ve Cemal
de ayn ekilde birbirini severek evlenmi mutlu bir kar-kocadrlar. Vah ro-
mannn sonunda birbirlerine ak olarak evlenen Ferdane ve Necati mutlu
yaarlar. Turfanda m, Turfa m?'da. Mansur ve Zehre sevierek evlenip mutlu
olurlar. Muhadart'ta ise birbirini severek mutlu olan iki ift vardr: Fazla ile
ebib ve Rveyde ile efik. Jn Trkteki Ahdiye ile Nurullah ifti de evlilikte sevgi
ilikisinin nemini vurgulayan bir ift olutururlar.
Romanlarda, evlilikte zevklerin uyumasnn, iftler arasnda fikir arka-
dalnn kadn ile erkein dost olmas gerektiinin nemi zerinde de durulur.
Bu fikri ilk ileyenler bir kadn yazar, Fatma Aliye Hanm ile Hseyin Rahmi
Grpnar'dr. Daha sonra gene bir kadn yazar, Halide Edip Advar bu konuya
eilir. (Muhadart, Metres, Krk Hayatlar, Seviye Talip, Handan) Muhadart'ta
Remzi ile Fazla zevkleri hi uyumayan bir kar koca olduklarndan birlikte
hibir eyi paylaamazlar. Mutsuzdurlar. Fazla, Mukaddem'in kars Enise'yi sev-
mediini grp Enise'ye kocasnn zevklerine uyum salamasn tler. Ko-
casna kitap okumasn syler; birlikte vakit geirmelerini salamaya alr. Bu
romandaki evliliklerde kar koca dostluu ok nemlidir. Metresle de Hami ile
kars Saffet aralarndaki eitim ve kltr farkndan dolay anlaamazlar. Hami
cahil ve aptal bulduu kars ile alay eder.
Krk Hayatlar'da. romann banda mutlu olduklar dnemde, mer Behi
ve Vedide birok konuda iyi anlaan, birok eyi paylaan bir ifttirler. Dostluk-
lar n plandadr. Seviye Talipte Bat kltr alarak yetimi olan Fahir alaturka
terbiye ile bym olan kars Macide'yi yetersiz bulur. Karsndan fikir ve kafa
arkadal ister. Macide kendini eitmeye, kocasnn sorunlarn ve memleket
meselelerini kocas ile tartmay renmeye mecbur kalr. Romana gre iyi bir
evlilik byle olmaldr. Handanda sosyalist olan Nazm evlenmek istedii Han-
dan' kendi inanlar dorultusunda eitmeye alr. Evlendiklerinde bu konuda
bireyleri paylamalarn ister. Handan bu evlilii reddedip ani olarak Hsn
Paa ile evlenir. Ama hibir ortak zevki ve arkadal olmayan bu adam ile ok
mutsuz olur. Bu romanlarda bir evliliin mutlu olup olmamas, evli iftin ortak
zevkleri, dostluklar olup olmadna, bir eyleri paylap paylamadklarna
baldr.
Ailede zaman iinde en ok deiiklik kadnlarla ilgili konularda grlr. Evli
iftler arasnda dostluk ilikisinin de olmas gerektii nceleri daha ok kadn
romanclar tarafndan hissedilir ve ilenir. Erkek romanclarn bu konuya
eilmeleri kadnlar toplumda birok hakk kanunen elde ettikten sonra,
1930'lardan sonradr. Evlilikte bu tr ilikinin eksiklii her dnemde hissedildii
iin bu konu her dnemin romannda vardr.
Baz romanlarda para iin yaplan evlilikler anlatlr. Para iin evlenen ge-
nelde kzlar olmakla beraber, para iin evlenen erkekler de grlr. Bu sebeple
evlenen kiilerin ou daha lks yaamak iin, kk bir blm ise sefaletten
kurtulmak iin bu ii yaparlar. Bu tr evlilikler mutsuz olur. (Muhadart, Ak-
Memnu), Muhadart'ta Calibe yal Sai Efendi ile paras iin evlenir. Eve hakim
olur; Sai Efendi'nin ilk karsndan olma ocuklarna eziyet eder; bakalar ile ko-
casn aldatr. Aile iinde birok tatszla neden olur. Remzi'nin ikinci kars da
onunla paras iin evlenen ahlksz bir kadndr. Kocasn aldatr ve ann ko-
casn ldrmesine neden olur. Nabi de Fevkiye ile zengin kz diye evlenir.
Gece hayatna dalp karsnn parasn yer. Fevkiye ok mutsuz olur.
Ak- Memnuda Bihter kendinden bir hayli yal olan Adnan Bey ile zengin
olduu, karsna lks bir hayat salayabilecei iin evlenir. Ayn evde yaayan
kocasnn gen yeenine ak olur ve aileyi sarsan olaylar biribirini takip eder.
Para iin evlenildiinde eler arasnda sevginin szkonusu olmad grlr. Bu
yzden, tm sevgisiz evlilikler gibi bunlar da mutsuz evlilikler olur.
Romanlara bakldnda ailede her zaman sorun yaratan konulardan biri de
yal erkek, gen kadn evliliidir. Bu romanlarda kadnlar kocalarndan en az
20-30 ya gentirler. Bu evlilikler mutsuzdur ve genelde gen kadnlar yal koca-
larn aldatrlar. Romanclar bu derece ya fark olan evliliklerin zararlarn ser-
gilerler (Muhadart, Metres, Ak- Memnu, Kk Paa). Muhadart'taki Sai Efen-
di ile Calibe'nin evlilii byledir. Metreste Sadi Efendi 75 yandayken 18
yandaki Firuze Hanm ile evlenir. Bir ocuklar olur ama dedikodular ocuun
Firuze Hanm'n andan olduu yolundadr. Ak- Memnu'da. Bihter ile Ad-
nan Bey'in evlilii de ya farkndan dolay ilemeyen evliliklerdendir. Kk
Paada ise Said Paa ile kars Naime Hanm arasnda ok ya fark vardr.
Naime Hanm kocasn sevmez. Bu yzden de onun sevdii evdeki evlatlk Sa-
lih'i kskanr ve evde istemez. Zaten kocas lr lmez Salih'i evden atar ve
bylelikle lmne sebep olur.
Birden fazla kadnla evlenme gelenei birok romanda ele alnr. Bu duruma
kadnlar kar kmazlar; kocalarnn istei dorultusunda birbirlerini kabul
ederler. ok karllk daha ok XIX. yzyl romanlarnda vardr. (Turfanda m,
Turfa m?, Muhadart, Metres ve Mevut Hkm). II. Merutiyet'ten sonraki devir-
leri anlatan romanlarda ise ok karlla rastlanmaz. Bu konu zaman iinde
deiiklik gsterir. Toplumun st kesimlerinde yok olan bir uygulama st snf ai-
leleri anlatan romanlarda da yok olur.

Turfanda m, Turfa m? romannda eyh Salih Efendi'nin iki kars vardr.
Yal olan sadece "hanmefendi" olarak anlr. kinci kars Mzeyyen ise
gentir. ki kadn ayn konakta otururlar. Muhadart'ta Fazla'nn kocas Remzi
evdeki birka cariyeyi kendisine odalk yapar. Daha sonra da bir kadnla daha
evlenip onu eve getirmeye karar verir. Metresle Sadi Efendi'nin hareminde 70
kadar kadn olduu sylenir. Baka baka evlerde oturan ok sayda kars vardr.
Mevut Hkm'de ise Sara ile Behire'nin babas iki karldr. Baba nce Be-
hire'nin annesi ile evlenmitir. Sonra Sara'nn annesini de nikhna alr. ki
karsn ayn bahe iinde iki ayr evde oturtur. Kadnlar birbirlerinin ayan
kaydrmaya alrlar. Sonunda bir tanesi ldrp akl hastanesine konur. Ayn
erkei paylamak zorunda braklan kadnlar bu yzden duygusal olarak ok
ypranrlar. Romanclar bu gelenei tenkit ederler.
Aileyi ileyen romanlarda en ok grlen konulardan biri evlilikte erkek sad-
akatsizlii ve kadnn buna sesini karmayp katlanmasdr. Evli erkekler ya ev
iinde cariyelerle, hizmetilerle veya mrebbiyelerle iliki kurarlar, ya komu
kadnlarla karlarn aldatrlar, ya da yabanc metresler tutarlar. Karlar genelde
bu durumu bilir ve raz olurlar. Bu konuda kocalarna mdahele etme gleri
yoktur (Felsefe-i Zenan, Muhadart, Zehra, Mai ve Siyah, Metres, Mrehbiye,
Krk Hayatlar, Seviye Talip, Raik'in Annesi, Mevut Hkm). Grld gibi, evli-
likte erkek sadakatsizlii ok sayda romanda ve her devirde ilenen, hi
farkllk gstermeyen bir konudur.
Felsefe-i Zenan'a. Zekiye'nin kocas Sdk Efendi evdeki cariye ile seviir.
Bunu gren Zekiye zntden hasta olur ve lr. Muhadart'ta Fazla'nn kocas
Remzi evdeki cariyeyi kendine odalk alr. Bir sre sonra da baka bir kadn
daha nikhna alp eve getirmeye kalkar. Buna dayanamayan Fazla evden kaar.
Zehra 'da Suphi nce kars Zehra'y evdeki cariye Srrcemal ile aldatr. Zehra
kskanlktan lgna dner. Daha sonra ise ayr ev at Srrcemal hamileyken
onu da rani adl bir Rum fahiesiyle aldatp yalnz kalan kadnn intihar etme-
sine neden olur. Mai ve Siyah ta Raci karsn bir Alman bar kadn ile aldatr.
Olunu ve karsn parasz brakp sefil eder.
Metresle Hami bir metres tutar ve eve gelmez olur. Kars Saffet evde yalnz
bana ocuuna bakar. Mrebbiye'de Dehri Efendi'nin karsndan baka bir de
odalktan ocuklar vardr. Damad Sadri Bey ise karsn evdeki mrebbiye ile
aldatr. Krk Hayatlarda Vedide'nin babas apkn bir adamdr. Birok kadnla
ilikisi olduunu bilen kars bu duruma katlanr. mer Behi de kendini sulu
hissetmesine ramen Vedide ile evliyken Neyyir'e ak olur. Bunu anlayan Ve-
dide yklr. Seviye Taliple Fahir Seviye'ye ak olur. Evelin Marshall adl batl
bir kadnla da ilikisi vardr. Hem Madde ile olan kendi evliliini hem de Se-
viye'nin evliliini mahveder.
Raik'in Annesi'nde Raik'in babas Leh bir metres tutup evini terk eder. Bu
yzden hem olunu, hem de karsn mutsuz eder. Mevut Hkmde Sara ilk ko-
cas Sruri'ye aktr. Oysa adam onu devaml baka kadnlarla aldatr. Tam bir
sefahat hayatna dp Sara'y yalnz brakr. Sara bu durum yznden hasta-
lanr. Btn bu olaylarda karsn aldatan kocalarn onlar ne kadar mutsuz ettik-
leri, ayrca kendi hayatlarn da mahvettikleri grlr. Kadnlar bu durumun
altnda ezilirler, yapabilecekleri hibir ey yoktur.
Evlilik konusunu ileyen romanlarda cariyeler de nemli bir yere sahiptirler.
Baz romanlarda evdeki cariyelerin evli erkekleri cezbederek aile dzenini bo-
zan unsurlar olduklar anlatlr. (Felsefe-i Zenan, Muhadart, Zehra).
Felsefe-i Zenan'a. Zekiye'nin kocasnn bir cariyeye tutulmas Zekiye'yi
lme gtrr. Muhadart ta Remzi birok cariyeyi odalk alr. Fazla'nn evi
terk etmesine neden olur. Zehra'da da Suphi evdeki cariye Srrcemal'e tutulur.
Tm felaketler byle balar. Bu romanlarda evde, el altnda bulunan cariyelere
evdeki erkeklerin tutulmasnn ok kolay olduu ve bunun ailenin mutluluu ve
dzeni asndan ok zararl olduu gsterilir.
Cariyelere evlilik kurumu iinde olumlu bir yer veren romanlar da vardr.
eitli sebeplerle yalnz kalan erkeklerin evdeki cariye, kalfa veya besleme ile
evlendikleri gsterilir. zellikle st snflarda kk yata aileye alnarak iyi bir
terbiye ve eitimle yetitirilen cariyelerle evlenmemin arzulanacak bir ey
olduu vurgulanr. Bu romanlar da birok st snf ailenin hanm eski bir cari-
yedir. (Felatun Bey ile Rakm Efendi, engi, Jn Trk).
Felatun Bey ile Rakm Efendi'de Rakm Efendi kendi eliyle eittii evindeki
cariye Canan ile ok mutlu bir evlilik yapar. Birbirlerini severler ve uyumlu bir ift
olurlar. engi de de yalnz yaayan Canmerd Bey evdeki cariyeye hem hizmetilik,
hem karlk ettirir, hem de kendini terk etmi olan karsndan olma kzn
byttrr. Bu iliki evde dzeni salayan bir kolaylktr. Jn Trk te ise Dilinas
Hanm bir asker evinde evlat gibi bytlm bir cariyedir. Gazanfer Bey ile bir
hanm gibi evlenmitir. Sezaidil Hanm ise eski bir rakkasedir. Kazm Bey ile
mutlu bir evlilikleri vardr. Bu romann da yazar olan Ahmet Mithat Efendi
iin cariyelik ok olumlu bir uygulamadr. Onun romanlarndaki cariyeler dier
baz romanlarda grld gibi aile hayatn tehdit eden, evlilikleri bozan
kadnlar deillerdir. Aksine bekr erkeklerin evlenerek isabet edecekleri iyi
yetimi hanmlardr bunlar.
Romanlarda her zaman ilenen konulardan biri de igveyligidir. g-
veyleri daha ok st snf ailelerde grlr. Bu tr evliliklerin hepsi mutsuz evli-
liklerdir. (Muhadart, Mai ve Siyah, Mrebbiye). Muhadart "ta. Nabi Fevkiye ile
paras iin evlenir. Fevkiye'nin anne ve babas ile oturduu eve igveyi gelir.
Karsnn parasn yer. Sonunda boanrlar. Mai ve Siyah ta Vehbi Bey kbal ile
evlenip Ahmet Cemil'in evine igveyi gelir. Ailenin tm malna mlkne el
koyar ve karsnn lmne sebep olur. Mrebbiye'de ise Sadri Bey Dehri Efen-
di'nin irkin kz Melahat ile igveyi olarak evlenir. Kaynpederinin her arzusu-
nu yerine getirir ama evdeki mrebbiye ile iliki kurmaktan da geri durmaz.
Yalnz Sadri Bey, Nabi ve Vehbi Bey gibi kt ruhlu ve zararl deildir.
3. Kadn
*
Aileyi ileyen romanlarda kadnn ok nemli bir yeri vardr nk ailede
kadnn nemi byktr. Romanlardaki ailelerde zaman iinde en ok deiiklik
kadn konusunda grlr. Bu romanlarda eitli karakterlerde ve eitli toplum-
sal konumlarda kadnlar sergilenir. Birok romanda takdir edilerek anlatlan

olumlu, gl kadnlar vardr. Bunlar iki gruba ayrmak mmkndr. Bazlar
kalabalk aileleri idare eden baarl aile reisleridir, bazlar ise yalnz bana
ocuklarn yetitiren kadnlardr.
Aile reisi olan kadnlar st dzey ailelerde grlr. Bunlar ya dul kalnca aile
reisi olurlar, ya da para, mal, mlk onlarnsa kocalar hayattayken de aile reisi-
dirler. (Muhadart, Metres, Kiralk Konak). Tek bana ev idare eden kadnlar
genelde tek bana ev idare eden erkeklerden daha gldrler. Zira erkekler
karlar lnce evdeki baka kadnlarn oyunca haline gelebililer. Oysa aile reisi
olan kadnlarn otoritesi ok salamdr.
Muhadart la z-.engin bir konan sahibesi olan Mnevver Hanm ok gl
bir aile reisidir. Kocas lm olan Mnevver Hanm btn evi tek bana ekip
evirir. Metresle ailede otorite kocas lm olan Firuze Hanm'dadr. Kiralk
Konak'ta da Selma Hanm ok kuvvetli bir insandr ve ailesini o idare eder. Bu
kadnlar duldurlar ve yalnz balarna hibir zorluk ekmeden ailelerini idare
ederler.
Romanlardaki olumlu kadnlarn bazlar ise kocasz, yalnz bana baarl
ocuk yetitiren kadnlardr. Bunlar kocalar ya aileleri ile ilgisizdirler, ya
lmlerdir, ya da kar koca boanmtr. Bu kadnlar yanlarnda bir erkek olma-
dan hayatlarn ocuklarna adayarak onlar byk fedakrlklarla, tm glkleri
yenerek bytrler. (Felatun Bey ile Rakm Efendi, Muhadart, Mai ve Siyah,
Krk Hayatlar, Seviye Talip, Raik'in Annesi, Mevut Hkm, Kiralk Konak).
Felatun Bey ile Rakm Efendi'de Arap dad fedayi, annesi ve babas lm
olan Rakm Efendiyi evlerde hizmetilik yaparak tek bana bytr. Muha-
dart ta kocas lm olan Mnevver Hanm olunu son derece disiplinli
yetitirir. Olunu baba eksikliinin sebep olabilecei zararlardan korur. Mai ve
Siyahla Raci'nin, terk edip parasz brakt kars oluna yalnz bana bakar;
diki dikerek geimini salar. Krk Hayatlarda Vedide hasta kzna yalnz bakar.
Kocas metresi ile megulken o lm deindeki kz ile ilgilenir. Bu acnn
tm ykn o tar.
Seviye Talipte ise Macide kendisini aldatan, sonra da bir tr intihar ederek
len kocasnn ardndan kendini olunu en iyi ekilde yetitirmeye verir. Hayat-
taki tek gayesi bu olur. Raik'in Annesi'nde de kocasndan ayr yaayan Refika'nn
en nemli hasleti olunu iyi yetitirmesidir. Mevut Hkmde Aye Kadn
amarclk yakarak evini, onu istismar eden hayrsz kocasn ve kk olunu
geindirir. Kocas lnce kendi kazand ile olunu okutur. Kiralk Konakla, da
otoriter bir kadn olan Selma Hanm torununu tek bana ok iyi yetitirir.
Bir erkein destei olmadan ocuklarna bakan kadnlar Trk romannda her
zaman en ok yceltilen kadn tipi olmutur. Bu kadnlarn iki gruba ayrld
grlr. Bunlarn bazlar fakir kadnlardr. alp didinerek ocuklarn
byten fedakr ve gl insanlardr. Bir ksm ise madd zorluk iinde olmay-
an, ama gene de kolay bir i olmayan ocuk yetitirme iini baaryla yaparak
prl prl genler yetitiren becerikli, gl kadnlardr.
Aile reisi olarak veya ocuk yetitirerek, yani bakalarna kendilerinden vere-
rek, fedakrlk yaparak gl olan bu tr kadnlar her dnemin romannda
vardr. Kadn sorunlarnn ne kt 1920'lerin ve 1930'larn romanlarnda ise
yeni bir tr gl kadn tipi ortaya kacaktr. Bunlar kendilerine dnk, kendile-

rini gelitiren, kendileri iin bireyler yapan kadnlardr. Romanlarda alafranga-
lamann ve yabanc okullarn etkisi ile, okuyan, alan, para kazanarak ev
geindiren, erkek gibi spor yapan kadnlar grlecektir.
Romanlarda kadnn ahlk ok nemli bir konudur. Ahlksz kadn aileyi
ykan, dzeni bozan en nemli etkenlerden biridir. eitli trde ahlkszlk yapa-
rak aile huzurunu bozan kadnlar vardr. Bunlarn bazlar bakalarn kskanarak
etraf kartran kadnlardr. (Jn Trk, Mevut Hkm).
Jn Trkte Ceylan zorla batan kard, kendisini sevmeyen Nurullah'n ev-
leneceini duyunca kendi babasnn yasak kitap ve dergilerini Nurullah'n
odasna koydurup polise ihbar eder. Susuz olan Nurullah Jn Trk olarak tutuk-
lanr. Mevut Hkmde kocas ile mutsuz olan Behire, vey kardei Sara'ya ak
olan erkekleri kskanr. Sara evlenince de kocas ile Sara'y birbirlerine kar
kkrtr, kskandrr. Bu iki kadn da ailelerini ve evrelerini huzursuz eden hrn
kadnlardr.
Ahlksz olarak anlatlan kadnlarn bir blm metres olan kadnlardr.
(ntibah, Mrebbiye, Metres, Krk Hayatlar, Raik'in Annesi). ntibah'ta fahie
Mehpeyker birok kiinin hayatnn mahvolmasna sebep olur. Mrebbiye'de
Fransz mrebbiye Anjel alt evdeki erkeklerin hepsi ile iliki kurar. Btn
aile fertlerini birbirine drr. Metreste ayn anda birka kiinin metresi olan
Parnas adl Fransz kadn, ilikisi olduu erkeklerin paralarn yer, aile
dzenlerini altst eder. Krk Hayatlarda mer Behi'in metresi Neyyir, annesi
ve kz kardei bu tr kadnlardandr. Erkeklerle maddi kar karl beraber
olup aile hayatlarn bozarlar. Raik'in Annesi'nde Raik'in babas Leh metresi
Ogustin yznden karsn ve olunu terk eder. Romanlarda metres olan
kadnlarn ou batl kadnlardr. XIX. yzyl sonunda birok ahlkszln
batdan geldiine inanld iin romanlardaki bu durum artc deildir.
Ayrca, gen erkek dkn yal kadnlar vardr. (Ak- Memnu, Kiralk Ko-
nak). Ak- Memnu'da gen erkeklere dkn olan Firdevs Hanm bu yzden ko-
casnn lmne neden olur. Genlik iddiasn hi brakmad iin kzlarn
kskanr. Kiralk Konak'ta Servet Bey'in kardei Necibe Hanm gen erkeklerle
flrt eden ahlksz bir kadn olarak anlatlr.
Birok romanda kocasn aldatan kadnlar grlr ki bunlar karlarn alda-
tan kocalarn aksine romanlarn sonunda mutlaka bir ceza grrler. (engi, Mu-
hadart, Metres, Ak- Memnu, Handan). engi'de Peri, kocas Dani Bey'i es-
rarla uyutup eve adam alr, geceleri alemler yapar. Bu yzden zaten dengesiz
olan adam iyice delirtir. Kendisi ise yalanp irkinleince intihar eder. Muha-
dartta kocasn devaml aldatan Calibe'nin bir andan yedii dayak sonucu
yz paralanr. Bu olay duyan kocas onu boar. ok irkinleen Calibe sokakta
kalr. Sonunda ona acyan bir akrabann evine snr ve hizmeti dairesinde
oturmak zorunda kalr.
Metres'teki Firuze Hanm'n kocas hayattayken aklar vardr. Gen erkek-
lerle ilikileri yallnda da devam eder. Olunun akran bir genle olan
ilikisi, sonunda olunun lmne sebep olacak olaylar ortaya getirir. Ak-
Memnu'da. Bihter Behll ile olan ilikisi sonucu tm aileyi altst eder ve sonunda
intihar etmek zorunda kalr. Handanda hafzasn kaybettiinde Refik ile

ilikisi olan Handan akl bana gelince bu yaptn kabul edemez. Hastalanp
lr. Btn bu kadnlar kocalarn aldattklar iin ok suludurlar. Ceza olarak
ya lrler, ya byk bir ac yaarlar, ya da srnrler.
Romanlarda kadnlarn giyim tarznn nemi de vurgulanr. Giyim ile namus
arasnda dorudan bir iliki vardr. Ar ssl ve makyajl kadnlar eletirilir.
(Vah, Ak- Memnu, Raik'in Annesi, Kiralk Konak). Vah ta. gzel ve ssl ka-
dnlarn mutlaka ahlksz olmalarnn gerekmedii Ferdane Hanm'da gsteri-
lir. Erkeklerin sokakta kadnlara kt gzle bakmalarn nlemek iin onlar eit-
meyi amalayan Ahmet Mithat Efendi'nin bu roman hari bu konuyu ileyen
romanlarda kadnn giyimi ile namusu arasnda kesin bir paralellik kurulur.
Ak- Memnu'da Firdevs Hanm kiiliine uygun olan giyimi ve ss ile
ahlksz kadn grnm verir. Raik'in Annesihde kadnlarn giyimi karakterleri-
ni gsterir. Refika sade ve mazbut giyinirken kocasnn metresi Ogustin ar fra-
pan giyinir. Modernlemek heveslisi grgsz bir kz olan Necibe'nin ise son
derece zevksiz giyindii grlr. Kiralk Konaktaki ahlksz Necibe Hanm da
ar ssl ve boyaldr.
Kocalarndan dayak yiyen kadnlarn anlatld romanlarda kadnlar bu du-
ruma boyun eerler, kar kamazlar. (engi, Mai ve Siyah, Mevut Hkm).
engi'de Canberd Bey kars durumundaki cariyesi Hesna'y dver Mai ve
Siyahla Vehbi Bey iip sarho olur ve kars kbal'i dver. Hamileyken yedii
byle bir dayak sonucu kbal lr. Raci de karsn dver. Mevut Hkm'de Sara
ilk kocas Sruri'den dayak yer. Btn bu kadnlarn bu duruma tevekklle kat-
landklar grlr.
Boanma da aileyi ileyen romanlarda sk sk zerinde durulan bir konudur.
Bazan boanmay dnen iftlen ocuklarnn varl nler ve boananlarn
tekrar evlenmelerine sebep olur. Raik'in Annesi'nde Refika kendisini baka bir
kadn iin terk eden ve sonra da geri dnmek isteyen kocasn istemez. Ama
olunun hatr iin istemedii bu adam kabul eder.
Baz romanlarda kadnn boanmasnn zorluu sergilenir. Kadn evlilikte
birok skntya katlanr; boanmaktan ekinir. nk boanan kadn toplumun
gznden der, yalnz yaamas mmkn deildir. Gidecek baka yeri ol-
madndan ancak babas boatrsa boanabilir. (Muhadart, Metres). Muha-
dart'ta Remzi ikinci defa evlenmeye karar verince Fazla boanmak ister. Ama
babasnn evinde vey anne olduundan gidecek yeri yoktur. Ayrca boanm
olmak bir kadn iin ok kt bir damgadr. Bu yzden intihar etmeyi dnr.
Ayn romanda Nabi ile Fevkiye boanrlar. Zira damadnn para yemesinden ve
ahlkszlndan bkan Fevkiye'nin babas bu boanmay ister ve kzn boatr.
Sai Efendi ise Calibe'nin ahlkszln renince onu boar. Calibe sokakta
kalr. Metresle Saffet kocasnn kt muamelesinden bkp bir de kendini al-
dattn anlaynca boanmak ister. Baba evine dner. Ama babas ve vey an-
nesi namuslu bir kadnn boanmayacan syleyerek onu koca evine geri yol-
larlar.
Romanlardaki kadnlara toplu olarak baklrsa zaman iinde kadn konusunda
yle bir deiim ortaya kmaktadr. Aile reisi olan ve yalnz bana ocuk
yetitiren kadnlarn gleri bakalarna hizmet vermekten domaktadr. Bunlar
aile iinde g sahibidirler. 1920'lerde ortaya kan kadnlarn gleri ise ken-
dilerini gelitirmekten doar. Okurlar, alrlar ve yalnz yaayabilirler. Eski
kadndan yeni kadna geite kadnn gc artar. Dnyasna yeni bir alan ekle-
nir. Artk aile dnda da g sahibidirler.
4. ocuk
ocuk konusu aile romanlarnda ok nemli bir yer tutar. Evlilikte
ocuksuzluun nemli bir eksiklik olduu grlr. Eer bir iftin ocuu olmu-
yorsa hemen bu durumun kadndan kaynaklandna hkmedilir; bir erkein de
ocuunun olmayabilecei kimsenin aklna gelmez. Baz romanlarda byle du-
rumlarda evdeki cariyelerden ocuk sahibi olma yoluna gidilir. (Muhadart,
Kk Paa). Mubadartia. Fazla ile Remzi'nin ocuklar olmaynca bunun so-
rumlusu hemen Fazla zannedilir. ocuu olsun diye evdeki cariyelerden biri
Remzi'ye odalk verilir. ocuk olmaz. Byle odalk denenir. Ancak ba-
kalaryla evlendirilen bu kadnlar kocalarndan hamile kalnca ocuu olma-
yann Remzi olduu kabul edilir. yice belirgin olana kadar bu olaslk kimsenin
aklna gelmez. Sorumlu kadn olmaldr. Kk Paa'da. da Naime Hanm ocuu
olmad iin huzursuz olan bir kadndr. Kocas Said Paa'nn ilk karsndan da
ocuu olmamasna ramen sorumlunun kendisi olduunu dnr. Halbuki ko-
cas lp kendisi ikinci defa evlenince ocuu olur. Ancak o zaman Said
Paa'nn ocuu olmad anlalr.
Romanlarda ailenin en nemli ilevlerinden biri olan ocuk yetitirme ko-
nusu zerinde nemle durulur. Bu konu her devrin romannda mevcuttur.
Kzlarn okutulmasnn gerektii, zamann sorunu olduundan, daha ok XIX.
yzyl romanlarnda ilenir. (Taauk- Talat ve Ftnat, Felahn Bey ile Rakm
Efendi, Turfanda m, Turfa m?).
Taauk- Talat ve Ftnat ta. kzlarn 10-11 yalarna gelince eitimleri kesilerek
okuldan alnmalar ve eve kapatlmalar Ftnat ve Talat'n annesi Saliha Hanm
rnekleri ile tenkit edilir. Bu uygulamann kz ocuklarn nasl mutsuz ettii ve
cahil kalmalarna sebep olduu gsterilir. Felatun Bey ile Rakm Efendi'de evde
iyi eitim grerek yetien ve ideal bir e olan Canan'da kzlarn okutulmasnn
nemi vurgulanr. Turfanda m, Turfa m? romannda ise Zehra ve Fatma idea-
lize edilen okumu kzlardr. Okuyan kzlarn namussuz olaca korkusunun mev-
cut olduu bir dnemde bu iki kzn okuduklar halde son derece namuslu olduk-
lar vurgulanr; lkeye hizmet etmek isteyen idealist erkeklerin kendileri gibi
dnen okumu kadna ihtiyalar olduu belirtilir.
Ailede ocuu kimin yetitirdiinin nemi zerinde de durulur. Daha ok st
dzey ailelerde ocuklarn teslim edildikleri uygunsuz kiilere dikkat ekilir. Kt
mrebbiye, cahil dad, cariye ve hizmetilerin elinde byyen ocuklarn bun-
dan eitli ekillerde zarar grdkleri anlatlr. (engi, Mrebbiye, Jn Tk).
engi'de Saliha Molla sihir ve by ile uraan, bu ekilde zengin olmu bir ka-
dndr. Olu Dani Bey'i masal, sihir, by havas iinde bytr. Dani Bey za-
ten dengesiz olduundan btn bunlara inanr. Sonunda yar deli bir adam
olur.

Mrebbiye'de ocuklara bilinsiz mrebbiye seimi tenkit edilir. Ar bat
hayranl yznden bir fahie olan Anjel hakknda hi - aratrma yaplmadan,
srf Fransz olduu iin makbul grlp eve alnr. ocuklar bu kadna teslim
edilir. Ayn romanda ocuu dvmenin faydasz olduu, derslerini bilmeyince
babasndan dayak yiyen emi'nin hi dzelmemesinde gsterilir. Jn Trkte ise
Ceylan bir evin hareminde cariyelerce yetitirilir. Onlardan oyun, ark, mzik
ve ak oyunlar renir. ok kk yata gz alr. Ahlksz bir kz olur. Bu ro-
manlarda ocuu yetitiren kiinin ocuk zerinde ne kadar etkili olduu
gsterilerek bu kiinin nemi vurgulanr.
Her devir romannda baz st snf ailelerde ocuklarn martldklar, her
istedikleri yaplp yorulmasnlar diye okutulmadklar gsterilir. ocuu okula
yollamama, evde zel eitim verme eilimi tenkit edilir. Bylece bu ocuklarn
hayata, d dnyaya hazrlanmadklar ve ie yaramaz insanlar olduklar
gsterilir. (Vah, Muhadart, Metres). Vah ta Talat Bey zengin ocuudur. Babas,
Talat Bey'i zlmesin, yorulmasn diye okutmamtr. Zaten irkin olan adam
bir de cahil olunca gzel ve okumu karsnn yannda hep ezik kalr. Muha-
dart\a Fevkiye hayatta her istediini elde etmeye alm, anne ve babas ta-
rafndan hibir arzusu reddedilmemi mark bir kzdr. Hayatta hep yanl
admlar atar. Metresle Hami kkken eitimi iin eitli hocalar tutulur. Bunlar
eve yerleirler. Firuze Hanm oluna ok dkn olduundan hocalar ocuun
isteklerine boyun emek zorunda brakr. ocuk sktrlmayacak, istemezse
derslerine almayacak, yanl da olsa her syledii doru kabul edilecektir.
Bylece Hami doru drst eitim grmeden byr.
1920'ler ve sonrasnda ele alnan bir baka konu da yabanc okullarn
ocuklar zerindeki olumsuz etkileridir. Birok kt yetien, ahlksz olan
ocuun bu okullarda okuduu grlr. Ayn ekilde, ar bat hayranl, ala-
frangalk ve batllaan toplumun ocuklar zerindeki kt etkisi de ilenir. Aile
dndan gelen bu etkilerin yansra aile iindeki otorite de ok nemlidir.
Babo kalan ocular yanl yollara saparlar. ocuklar kontrolsuz brakmak ka-
dar ar sert otorite altna almak da zararldr. Zira bu da ocuklar isyankr ya-
par. Birok romanda kat kurallar koyan anne ve babalarna bakaldran
ocuklar grlr. (Kiralak Konak, Pervaneler).
Kiralk Konak'ta bykbaba Naim Efendi ar yumuak bir aile reisidir. Ser-
vet Bey ise kendi keyfinde ocuklar ile ilgisiz bir babadr. Seniha ile Cemil ta-
mamen babo byrler. Ayrca, Seniha'da ar bir bat hayranl vardr. Ken-
di anlayna gre alafranga yaama gayreti iindedir. Bu artlar altnda yetien
Seniha romann sonunda dkn bir kadn, kardei Cemil de bir serseri olur.
Pervaneler'de ise, Amerikan Koleji'nde okuyan Leman ve Nesime'nin zerinde
yabanc okulun kt etkileri gsterilir. Leman'n babas barp armay oto-
rite sanr. Ar derecede sert olduu iin evde herey ondan gizlenir. Annesi
ise sessiz, yumuak, idaresiz bir insandr. Bu yzden ailede salam bir otorite,
yoktur: Leman her istediini yapar. Nesime'nin ise annesi lmtr; babas hep
meguldr. Kz ile ilgilenmez. Ailede ilgi grmeyen bu iki kz zerinde yabanc
okulun etkisi byk olur. Leyla Amerikallara hayranlndan bir Amerikal ile
evlenip gider; ok mutsuz olur. Nesime ise Hristiyan olup Amerika'ya kaar.
Romanlarda gsterildii ekliyle salkl ocuk yetitirmede en nemli etken
ailede ocuklara gsterilen sevgi ve ilgidir. Sevgi ve ilgi ile bytlen ocuk
olumlu bir gelime gsterir. Bir ailede anne ve babann olmamas ocuklar
olumsuz ynde etkiler. ocuklaryla ilgilenmeyen anne ve babalar tenkit edilir.
Baz romanlarda kt anne-evlt ilikisi anlatlr. Anne-evlt arasnda sevgi
olmamasnn genelde annelerden kaynakland gsterilir. Bunlar ya evlt sev-
gisi olmayan ar egoist kadnlardr, ya da ok kat ve otoriterlerdir veya
ocuklar annelerinin gemiinden dolay onlar kk grr. Beenmezler. (Ak-
Memnu, Mevut Hkm). Ak- Memnuda Firdevs Hanm egoist ve evlt sevgisi
olmayan bir insandr. Gen olma hevesinde olduundan kzlarn kskanr.
Kzlar da hafifmerep bir kadn olduundan annelerinden utanrlar. Kzlar
Bihter ve Peyker ile Firdevs Hanm birbirlerini sevmezler. Mevut Hkmde ise,
Sara kz ile ilgili deildir. Sadece kendini dnen bir insandr. Tek arzusu bir
erkek tarafndan sevilmek ve korunmaktr. Sara ilgilenmediinden kz Atfe'yi
vey babas bytr.
5. Ailed Fertler: Evltlk, Cariye, Hizmetkr
Aileyi ileyen romanlarda sz konusu aile ile ayn evde oturan aile d fertler de
ok nemlidir. Bunlarn banda evltlklar ve cariyeler gelir. Baz romanlarda
evltlk kurumu eletirilerek evltlklara yaplan hakszlklar sergilenir. Kk
Paa'da stanne olmak zere bir konaa gelen kyl bir kadnn olu olan Sa-
lih'i konan sahibi Said Paa evld gibi yetitirir. Ama Paa lnce ocuu
batan beri istemeyen Paa'nn kars Naime Hanm Salih'i evden atar. Rahata
alm olan ocuk Anadolu'da, kyde zor artlarda yaayamaz; romann sonunda
lr.
Birka romanda cariyelerin ektikleri eziyetler anlatlr. (ntibah, Zehra).
ntibah'ta. Dilaup'un hem Ali Bey'den, hem de Mehpeyker'den ektii ezi-
yetler ve urad hakszlklar anlatlr. Dilaup her eye katlanr. Romann so-
nunda da yanllkla ldrlr. Zehra'da ise cariye Srrcemal'in dram vardr.
Suphi'den hamile kalan ama bir sre sonra Suphi'nin baka bir kadna
kaplmas sonucunda terk edilen Srrcemal gidecek yeri olmadndan intihar
eder. Bu iki romanda cariyelerin ezilmesi insancl bir yaklamla sergilenir.
Hizmetkrlar aile hayatnda nemli unsurlardr. Baz romanlarda emektar
hizmetkrlarn ailenin sayg gren fertleri durumunda olduklar grlr. Bunlar
evde sz hakk olan, aile sorunlarnn zm iin fikri alnan kiilerdir. Birka
romanda ise para idaresi bilmeyen, para iini kltc addeden st snf
arasnda baz ailelerin tm madd ilerini hizmetkrlar takip eder. Bu durum
onlara aile iinde byk bir g salar. {Felatun Bey ile Rakm Efendi, Ak-
Memnu, Krk Hayatlar).
Felatun Bey ile Rakm Efendide Fedayi, annesi ve babas lm olan Rakm
Efendi'yi hizmetilik yaparak byten kadndr. Rakm Efendi'nin annesi yerin-
dedir ve ondan byk sayg grr. Ak- Memnuda. Matmazel Courton olumlu

mrebbiye tipidir. Son derece saygl ve sevecen bir insandr. Nihal'e annelik
eder. Krk Hayatlar'd ise emektar Andelip Bac vardr. Vedide'nin annesinin
evinde bytlm, byynce evlendirilmi, kocas lnce ayn eve geri dn-
mtr. Vedide dounca ona dadlk etmitir. Yallnda da Vedide ile oturan,
evde bir aile by gibi sayg gren bir insandr.
Aile iinde hizmetkrlarn i grme, evi idare etme gibi olumlu ilevleri
vardr. Birok romanda ise bu kiilerin aile dzenine zararl olduklar sergi-
lenir. Hanmlarnn srda olan hizmetilerin onlarla yzgz olup kstah-
latklar, kt huylularn dedikodularla aileyi birbirine kattklar, evin idaresini
elde tutmaya altklar ve hrszlk yaptklar gsterilir. (Muhadart, Mrebbiye,
Metres).
Muhadart'ta. Calibe aile iindeki birok ahlkszl ve yolsuzluu evdeki hiz-
metiyi kendine srda ve su orta ederek yapar. Hizmeti Reftar ise kendi iste-
dii baz eyler olmaynca btn dzenbazlklarn bildii Calibe'ye saygsz
davranmaya balar. stedii elbisesini izinsiz alp giyer; misafirlerin nnde lau-
bali davranr; Calibe'yi kk drr. Calibe gizli ilerde hizmetkrlar kullan-
mann ve onlarla yzgz olmann hata olduunu anlar. Mrebbiye'de kahya
kadn Eda Hanm otoriter, sert bir insandr. Aile fertleri ondan korkarlar. Btn
evi Eda Hanm eker evirir; evdeki herey ondan sorulur. Metreste ise vekil-
har akir Aa, Firuze Hanm'n para ilerini idare eder. Firuze Hanm bu konu-
dan hi anlamad iin evin tm para ileri akir Aa'nn sorumluluundadr.
akir Aa hanmndan bol para alp zengin olur.
Baka aile d kiiler de aile dzenini olumsuz ynde etkilerler. Bunlar daha
ok XIX. yzyl romanlarnda grlen bohac ve arac kadnlar ile aileyle
yaayan akrabalardr. (Taauk- Talat ve Ftnat, Vah, Turfanda m, Turfa m?,
Muhadart, Zehra, Mai ve Siyah, Mrebbiye, Ak- Memnu, Krk Hayatlar).
Taauk- Talat ve Ftnat ta. cariye Glizar Talat'n annesi ve babas genken
onlarn arasnda mektup tar. Ailelerin tasvip etmedii bir ilikiye yardmc
olur. Ayn ekilde Vah 'ta bohac Despino Necati'den ald para karl,
bakasyla evli olan Ferdane Hanm ile Necati arasnda mektup tar. Ferdane
Hanm'n evliliinin yklmasnda rol oynar. Bu kadnn bir meslei de
araclktr. Turfanda m, Turfa m?'da ise eyh Salih Efendi'nin ikinci karsnn
ahlksz kardei Rait Efendi aile dndan gelen bir insandr. Bu adam
kzkardei ve kardeinin yeni dourduu ocuk yoluyla eyh Salih Efendi'nin
tm maln ele geirmeye karar verir. eyh Salih Efendi'nin ilk karsndan olma
iki ocuunu ldrtr ve sebep olduu birok olay sonucu ailenin ykmna yol
aar.
Muhadart la. Calibe'nin kardei Nabi ve amcaolu Sha eve alnr. Bir sre
sonra Sha'nn Calibe ile Nabi'nin de hizmeti Reftar ile ilikisi olur. Aile
dndan gelen bu iki erkek yznden aile fertleri birbirine girer. Zehra'da arac
kadn Habibe Molla ve bohac Marika evler arasnda gidip gelerek para
karl gnl maceralar dzenlerler. Zehra'nn istei zerine rani adl Rum
fahieyi Suphi'ye ayarlarlar. Bylece yalnz kalan Srrcemal'in intiharna sebep
olurlar. Mai ve Siyahta. Vehbi Bey kbal ile evlenerek eve giren bir yabancdr.
Ahmet Cemil, annesi ve kardei kbal arasnda her zaman bir yabanc olarak

kalr. kbal'in lmne, evin ipotek sonucu kaybedilmesine sebep olur. Girdii
aileyi mahveder.
Mrebbiye'de Anjel mrebbiye olarak eve gelince aile iinde huzursuzluk
balar. Evdeki btn erkeklerle krtran Anjel hepsinin birbirine dmesine
neden olur. Ak- Memnuda. Adnan Bey'in huzur iinde yaayan ailesinin dze-
nini dardan gelen iki kii, Bihter ve Firdevs Hanm bozar. Krk Hayatlarda
mer Behi'in ablas Meveddet Hanm evde devaml huzursuzluk kayna olur.
Souk, mesafeli, hrn bir insandr. Vedide'ye grmcelik yapar; ak deildir,
devaml dolayl laf dokundurarak konuur. Gen kar, kocay huzursuz eder.
6. Para, Otorite ve Alafrangalama
1870-1924 yllar arasnda yazlm aileyi ileyen romanlara topluca bakl-
dnda aile kurumunu etkileyen veya deiimine yol aan en nemli sorunlarn
para, otorite ve alafrangalama konularndan kaynakland grlr.
Romanlarda para aile dzeninde ok nemli bir unsurdur. Para konusu
eitli ynleriyle ilenir. Mirasyedilik, zengin ocuklarn para sorumluluu bil-
memesi bunlardan biridir. ou XIX. yzyl romanlarnda grlen bu kiiler
almazlar; son derece lkse ve israfa merakldrlar. Sonunda kendilerine kalan
tm miras bitirip sefalete derler. (Felatun Bey ile Rakm Efendi, ntibah,
engi, Vah, Mrebbiye). Felatun Bey ile Rakm Efendi'de mark Felatun Bey
almaz; ar derecede israfa merakldr. Sonunda babasndan kalan miras bi-
tirip parasz kalr. Ayn ekilde, engi'de Cemal ile Vabla Behet kendilerine
kalan tm varl bitirip sefil olurlar. Ahmet Mithat Efendi, romanlarnda pa-
rann zellikle de alarak kazanlan parann nemini belirtir. ntibah ta Ali
Bey tm mirasn bitirip sefalete der. Mrebbiyede Dehri Efendi'nin kardei
Amca Bey babasndan kalan miras bitirip aabeyine muhta olur. Be parasz
onun evine snr.
Baz romanlarda geim derdi ve paraszlk ilenir. Bu ailelerde paraszlktan
kurtulmak iin uygun olmayan biri ile evlenip mutsuz olanlar grlr. Para ida-
resi bilmeyen st tabakadan ailelerde ellerindeki paray kaybederek fakir
denlere rastlanr. Maddi ihtiyatan dolay dalan aileler ve paraszln se-
bep olduu lmler anlatlr. (Mai ve Siyah, Kiralk Konak). Mai ve Siyah ta Ah-
met Cemil'in kzkardei kbal ile evlenerek eve igveysi gelen Vehbi Bey
ahlksz bir adam kar. Ailenin tek varl olan oturduklar evi ipotek ettirir. Za-
manla hereye el koyar. Paraszlk yznden evde byk bir huzursuzluk ve kavga
ortam doar. Hamile olan kbal Vehbi Bey'den yedii dayak sonucu lr. Tek
varl olan ev de elinden gidince Ahmet Cemil kendini Anadolu'da bir kayma-
kamla tayin ettirir. Kiralk Konakla Naim Efendi para ilerinden anlamaz; he-
sabn bilmez. Eski asilzadeler gibi para ilerine nem vermez. Bu konuda hissi
davranr; zamann artlarna uyum gsteremez. daresizlikten aile parasn kay-
beder; skntya der.
Baz romanlarda ise paraszlktan deil, para yznden aile dzeninin bozul-
duu grlr. Bunlarda miras kavgasnn aile fertlerinin birbirine drd,

daha fazla para sahibi olmak iin insanlarn yolsuzluk yapp hapse girdikleri ve
eldeki kstl paray paylaamamaktan doan aile kavgalar anlatlr. Para sorunu-
nun eitli ynleriyle aile dzeninde ok nemli bir etken olduu gsterilir.
(Turfanda m, Turfa m?, Metres). Turfanda m Turfa m?da Rait Efendi, miras
kendi kzkardeinin ocuklarna kalsn diye eyh Salih Efendi'nin ilk karsndan
olma iki ocuunu ldrtr. Miras iin cinayet ilenir. Metreste Firuze Hanm
ve olu Hami son derece msrif insanlardr. Kendilerine kalan miras Firuze
Hanm a olan gen erkeklere, Hami de metreslerine yedirerek bitirirler. Her
yere borlan vardr. Terzilerin paralarn, hizmetilerin aylklarn deyemezler.
Paraszlk yznden ana-oul hi geinemezler. kisi de kendi keyifleri iin para
harcamak istediklerinden birbirlerinden para karrlar; devaml kavga ederler.
Romanlarda nemle zerinde durulan bir dier konu aile dzeninde otorite-
nin yeridir. Ailede otoritenin olmamas birok aileyi ykar. zellikle babann
olmamas ok byk bir eksikliktir. Ynlendirici ve karar verici babann yokluu
genleri yanl kararlara iter. Ayn ekilde, aile reisinin saf, zayf ve aile fertlerine
kar an yumuak olmas veya egoist olanlarn kendilerinden baka herkese kar
ilgisizlikleri evde otorite boluuna yol aar. Bu da aile fertlerinin babo kalma-
larna ve yanl yollara sapmalarna neden olur.
Babann olmamas, zayfl veya ilgisizlii dnda annenin de fazla yu-
muakl ocuklar olumsuz ynde etkiler. Zira annenin de aile iinde babadan
ayr bir otorite alan vardr ve bunun doldurulmas gerekmektedir. (ntibah, Mu-
hadart, Mai ve Siyah, Kiralk Konak). ntibah'ta Ali Bey'in babasnn lm ol-
mas, hayatta nemli admlar atarken ynlendirici birinin olmamas, gen
adam yanl yollara srkler. Ali Bey tecrbesizliinden Mehpeyker gibi teh-
likeli bir kadna kaplr. Muhadart'ta Sai Efendi zayf bir aile reisidir. Gen
kars Calibe'nin elinde oyuncak olur. Bu kt niyetli kadna inanp ilk
karsndan olma kzn ve olunu hrpalar; tm ailesini perian eder. Mai ve
Siyah 'ta babann lm, Ahmet Cemil'in gen yata yol gstereninin kalma-
mas demektir. Balarnda gl bir aile reisinin olmamas sonucu bu aile de
birok felakete urar. Kiralk Konakla ise aile reisi Naim Efendi ok yumuak
olduu iin evde otorite kuramaz. Ailesine sz geiremez. Aile fertleri babo
olduklarndan yanl yollara saparlar. Naim Efendi'nin torunlar Seniha dkn
bir kadn, Cemil ise bir serseri olur.
Aileyi ileyen romanlarda aile dzenini en ok etkileyen konulardan biri de
alafrangalama sorunudur. Bu konuyu ileyen romanlar daha ok alafranga
modalarn stanbul'da iyice yaygnlat 1920'ler ve 1930'larda yazlmtr. Bun-
lar, deien toplumsal deerlerin henz hazmedilmedii yllardr. Alafranga
hayatn zellikle kzlar etkiledii ve onlarn ahlkn bozduu grlr. Bu
kzlarn ou yabanc okullarda okurlar ve ar bat hayrandrlar. Sonunda bu
kzlarn dtkleri, ailelerinden koptuklar ve bu durumun sz konusu aileler iin
ykm olduu gsterilir. (Kiralk Konak, Pervaneler). Kiralk Konaktaki Seniha ile
Pervaneler'deki Leman ve Nesime byle kzlardr.
Baz idealist romanclar romanlarnda okuyucuyu eitmek, onlara kendi fikir-
lerini iletmek isterler. Gereklerden, var olandan ok aile ile ilgili kendi arzu-
lann, temennilerini anlatrlar. Fakat ounun evrelerinde gzlemledikleri ai-
leleri anlattklar bellidir. Bu gzlemlerin getirdii gerekilik, yazarlarn

zlemlerinden kaynaklanan idealizm ile de birleir. Bu yzden baz romanlar
masallar. Felatun Bey ile Rakm Efendi'de Canan'n, Seviye Taliple Ma-
cide'nin ksa srede eitilmeleri ve elerine layk hale getirilmeleri arpc
rneklerdir.
7. Deerlendirme ve Sonu
Bu romanlarn ounda anlatlan aile sorunlar her zaman, her yerde var
olan problemlerdir. Bunlar insan olmann ve aile iinde yaamann getirdii
klasik sorunlardr. Zaman iinde deimeleri umulsa da kolay kolay dei-
meyecek gibi grnen, en azndan 1870-1924 aras Trk toplumunda ve Trk ro-
mannda deimedii grlen sorunlardr. Mesel, evlilikte erkek sadakatsizlii,
ocuu yetitiren kiinin nemi, ailede para kavgalar gibi konular her dnem
romannda ilenen konulardr.
Sz konusu sre iinde deiiklik gsteren konular azdr. Birden fazla kadnla
evlenme uygulamas XIX. yzyl romanlarnda vardr. Daha sonraki romanlarda
bu konu ilendiinde anlatlan devir Abdlhamit dnemidir. II. Merutiye t'ten
sonraki devirleri anlatan romanlarda ise st snflarda ok karllk yoktur. Ayn
ekilde kzlarn okutulmas konusu da XIX. yzyl roman konusudur. Kz okul-
larnn yeni ald ve halk tarafndan henz benimsenmedii bu dnemde ro-
manclar kzlar okutmann gerekliliini anlatmaya alrlar. Bu konunun ar-
kasndan, 1920'lerin romanlarnda, yabanc okullarn ve an bat hayranlnn
zellikle kzlar zerindeki ykc etkisi anlatlr. Zaman iinde bir baka deiiklik
de cariyeler konusunda grlr. XIX. yzyl romannda insan haklarn savunan
romanclar tarafndan ele alnan cariyelere, toplumda bu uygulama kalktktan
sonra rastlanmaz. Konular yaandka romanlarda da gndeme gelirler.
Romanclar aile ile ilgili sorunlar ilerken hem olumlu, hem olumsuz
rnekler yaratrlar. Yani hem olmamas gerektiine inandklar yanl uygulama-
lar gsterir, hem de doru bulduklar, olmas gerektiine inandklar durumlar
anlatrlar. Byle yaptklar iin de romanlarda anlatlann ne kadarnn gerekte
var olduunu, ne kadarnn ise romanclarca rnek olsun diye uydurulduunu
anlamak gtr. Baz konularda hem olumlu hem olumsuz rnekler verirler. ok
az konuda sadece olumlu rnekler vardr. ounlukla olumsuz rnekler verilir,
felaketlere yol aan yanl anlaylar ve davranlar sergilenir. Bu yzden aileyi
anlatan romanlarn ounda aile fertlerini birbirine der; aileler dalr, yok
olur.
Romanclar genelde problemli aileleri ele alrlar. eitli sorunlarn aile
dzenini nasl bozduunu, aileleri nasl dattn anlatrlar. Aile toplumun
btn alkant ve huzursuzluklarnn bir eit aynas olur. Bu, ailenin yok olduu
anlamna gelmez. nk romanlarda ailenin devam eden birok ilevi olduu
grlr. Aile ocuk yetitirir, fertlerine mali destek ve sevgi salar, cinsel
ilikileri dzenler. Aileye olumsuz baka ramen romanclar ailenin nemine
ve gereine inanrlar. Bu zellik Trk toplumunda ailenin salam yerini gsterir.

Genelde dalan aileleri anlatan bu romanlar ailenin yok oluunu deil, za-
mana uygun olarak dzenleniini anlatrlar. Bu bir "yeniden dzenleme"dir.
Devlet dzeninin, toplum yapsnn, fikirlerin deitii dnemlerde her top-
lumsal kurum gibi aile de sarslr. Ancak bu deimelere ayak uyduramazsa, ken-
di yapsn deitiremezse yklr. Uyum salama zaman aldndan bu gibi
dnemlerde birok aile fire verir. Bunlar medeniyet deitirme fireleridir. Za-
manla deien toplumsal artlara uyum salayan aile kurumu yeni yapsyla
ayakta kalr.
Ad Geen Romanlar, Yazarlar ve lk Basklar
Ak- Memnu, Halit Ziya Uaklgil, 1900
engi, Ahmet Mithat Efendi, 1877
Felatun Bey ile Rakm Efendi, Ahmet Mithat Efendi, 1875
Felsefe-i Zenan, Ahmet Mithat Efendi, 1871
Handan, Halide Edip Advar, 1912
ntibah, Namk Kemal, 1876
Jn Trk, Ahmet Mithat Efendi, 1908
Krk Hayatlar, Halit Ziya Uaklgil, 1902
Kiralk Konak, Yakup Kadri Karaosmanolu, 1922
Kk Paa, Ebubekir Hazm Tepeyran, 1910
Mai ve Siyah, Halif Ziya Uaklgil, 1897
Metres, Hseyin Rahmi Grpnar, 1899
Mevut Hkm, Halide Edip Advar, 1918
Mahadart, Fatma Aliye Hanm, 1892
Mrebbiye, Hseyin Rahmi Grpnar, 1899
Pervaneler, Mfide Ferid, 1924
Raik'in Annesi, Halide Edip Advar, 1910
Seviye Talip, Halide Edip Advar, 1910
Taauk- Talak ve Ftnat, emsettin Sami, 1872.
Turfanda m, Turfa m?, Mehmet Murat, 1891
Vah, Ahmet Mithat Efendi, 1882
Zehra, Nabizade Nazm, 1895
TRK ALESNDEK DEMENN TYATROMUZA
YANSIMALARI
Dr. Enver Tre
Marmara niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi
Trk Dili ve Edebiyat Blm
Dier edeb trlerde olduu gibi dramatik edebiyat da cemiyetlerin mesele-
leriyle yakndan ilgilenir. Tanzimat'tan sonra Trk tiyatrosunda sosyal meselele-
rin en nemlisini aile konusu oluturur. Ailenin btn meseleleri, kurulu
aamasndan itibaren cemiyetin dier meseleleriyle birlikte ele alnr. Konulan
dramatik ekilde geni kitlelere scak ve abuk anlatma yoluna gidilir. Bilindii
gibi Trk edebiyat ilk zamanlar daha ziyade szl gelenekte srdrlmtr (1).
Bu bakmdan gerek trler gerekse konulan asndan yeterince belge ve bilgilere
sahip deiliz. Tiyatro edebiyatmzn balang snrlar belli olmad gibi
muhtevas da XIX. asra kadar tam olarak bilinememektedir. Geleneksel halk
oyunlarmz ve elencelerimizi Batl mnda bir tiyatro anlaynn iine kat-
mamz da mmkn deildir. Zira Bat tiyatrosunun temelini oluturan mitoloji,
dolaysyla insan-Tanr atmas slm lemi iin szkonusu deildir. Bir takm
oyunlarmzn muhtevasnda insann kendi iine dn ve yaama biimini ir-
delemesi bu yzden yoktur. Eldeki belgelere gre insanlarmz tiyatroyu sadece
bir elence yahut ibret perdesi olarak grmlerdir. Oyunlar, yaratln srr
yannda kahramanlklarn ve gnl hikyelerinin anlatld bir zemin olmutur.
I. Geleneksel Trk Tiyatrosu
Geleneksel tiyatromuzda ayr trn varl bilinmektedir. Bunlar meddah
hikyecilii, glge oyunu ve orta oyunudur. Bu oyunlarda Trk ailesi hakknda
fazlaca bir bilgi yoktur. Ailenin mahrem kabul edilip ve kutsal bilinmesi aile
iindeki durumlarn eserlere yansmasn genelde nlemitir. Daha ok gelenek-
lerden gelen bir takm sosyal hakszlklar problem olarak ortaya atlmtr. Med-
dah hikyelerinin bir blm bilinen halk hikyelerine dayanr. Leyla ile Mec-
nun, Kerem ile Asl gibi hikyelerde birbirini seven genlerin kavumalarna
mutlak otoriteden yana aileler itibar etmezler. Bu davran biiminin slm di-
nine terslii ileri srlerek eletirilir ve sevenlerin birlemeleri gerei zerinde
durulur. Hikyelerin pek ounun sonu da ibret verici tarzda biter. Trajik sonlar,
hikayeleri dinleyenleri meseleler zerinde yeniden dnmeye sevkeder. Gele-
neksel tarzmz, sonulan asndan Bat tarz tiyatrolarn seyirciler zerindeki
tesirine edeerdir.
1. Mehmet Kaplan, Trk Edebiyat zerine Aratrmalar-3: Tip Tahlilleri, Dergh Yay.
stanbul 1985.

Esasen Trk aile sistemi balangta genlerin birbirlerini seme sistemi
zerine kurulmuken (2), sonralar bu durum deiik kltrlerin tesiri altnda
kalnarak farkl uygulamalar getirmitir (3). Bilhassa Anadolu'ya geldikten sonra
kent ortamnda aile daha bir kurallarn iinde skm; aile fertlerini, ailenin
kurulu aamasnda ince eleyip sk dokuyan bir yapya sokmutur. Gelenek ha-
line gelen bu tr davran biimleri halkn tepkisinden ekinildii iin pek de
dile getirilememitir.
Karagz ve orta oyununda yer alan aile modelleri de daha ziyade ibret iin
izilen tiplerle doludur. Bu tipler ou kez de karikatrletirilir. Bu oyunlarda da
Trk ailesi korumaya alnmtr. Konular pek aile iinde cereyan etmez. Baz
oyunlarda ailenin basit ve kendi iinde fertler arasndaki dayanmas sz-
konusudur. Dar gelirli esnaf tiplerinin, orta halli bir mahallede geen hayat-
larnda ahslar, gnlk nafakasn temine alan kimselerdir. Bu insanlar
arya kaan davranlanyla komik duruma derler. te geleneksel Trk tiyatro-
su bu komik halleri aile iinden ziyade cemiyet iinde verir. Kavuklu, Piekr,
Karagz, Hacivat ve dier tipler aile babalan olmaktan ziyade cemiyetin ifrata
kam fertleridirler. Kadnlar da erkeklerden farkl deildir. Zenne yahut Gaco
adn tayan bu kadn tiplerinin de belli zellikleri vardr. Bu kadnlar gen,
gzel fakat hafifmereptirler. Kurnazlklarn her olayda ortaya koyarlar. Bir aile
tekil etmezler, daha ziyade sevgilidirler, erkekleri elde etmek iin entrikalara
bavururlar. Baz evli kadnlar da bu izginin iinde gsterilir. Kavuklu'nun, Ka-
ragz'n ve Hacivat'n kars da karlar szkonusu olduunda ahlk d dav-
ranlarda bulunur; evli kadnlarn elerinden para ve elbise istekleri hi bitmez.
Bu isteklerin yerine getirilmemesi durumunda ahlka aykr ilere bulatklar
grlr (4). Geleneksel Trk tiyatrosunda gerek Trk ailesini ve meselelerini
gremeyiz. Bilhassa kadnlarn oyunlarda bu ekilde yer almas anlamldr. E
seiminde, ailenin tekilinde kadnda ve erkekte olmamas gereken huylarn bu
oyunlarda sergilenmesi ibret-i lem iindir. Bu da salkl bir aile yapsnn
nemini vurgulamas asndan mhimdir.
II. Tanzimat Dnemi
Trk sosyal ve siyas hayatnda bir dnm noktas olan Tanzimat, btn
messeselerde olduu gibi aile messesesinde de etkili olmutur. Kaplarn
Bat'ya almasyla yeni bir lemle tanan Tanzimat nesli bunu kendi hayatyla
bir mukayeseye tbi tutar. Tiyatro konularnn da gndelik insana ve aile
hayatna ynelmesi bu tarihten sonra olmutur. Geleneksel tarzdan daha farkl
2. Ziya Gkalp, Trk Medeniyeti Tarihi, Kltr Bakanl yaynlar, Ankara 1977.
3. Mehmet Kaplan, a.g.e.
4. Geni bilgi:
1-Metin And, Geleneksel Trk Tiyatrosu, Bilgi Yay. Ankara 1969; 2-Ahmet
Rasim, "Ortaoyununda kadn", Muharrir Bu Ya, stanbul 1928 ; 3-Cevdet
Kudret, Ortaoyunu, T. Bank. Yay. 2 C. Ankara 1973; 4-Nihal Trkmen,
Ortaoyunu, M.E.B. Yay. stanbul 1972.

olan ve Bat'dan alman bu yeni tr, tiyatro; Trk sosyal hayatn Bat tiyatrosu-
nun da tesirinde kalarak ve onu model alarak aksettirme yolunu benimsemitir.
Tanzimat'n yazar nesli ilk olarak sosyal hayatmzn temeli olan aile kurumu-
nu, kurulu aamasndan itibaren ele alm, yeniden gzden geirmiler, Trk
aile sistemini Batl aile modeli ile mukayese etmilerdir. O zaman grlmtr
ki Trk ailesinde Batl aileye gre daha kat kurallarn varl szkonusudur. Bu
kat kurallarn kaynan da baz geleneklerin oluturduu gzlerden kamaz. Zira
ailenin kurulma aamasnda en ar ekliyle kendini gsteren bir takm gelenek
ve grenekler aile kurmaya talip olan bireyleri daha balangta mutsuz etmekte,
bu yzden mutsuz hatta zoraki evlilikler kurulmakta, fert hrriyeti kstlan-
maktadr, Aksamalarn kaynan aratran ve bunu geleneklerde gren Tanzimat
yazarlarna gre, balangta salksz oluan aile ortam cemiyetin de geli-
mesini engellemektedir. Ailede bilhassa kadna, kendi hayatn tanzimde hi bir
hak tannmamaktadr. Fert, aile ve cemiyet ideallerinin Batl bir anlayla ye-
niden dzenlenebilmesi iin piyeslerde bu konuya zel bir nem verilir. Bu ak-
saklklar ortadan kaldrmak abasyla eserlerde tezli konulara ynelinir. Yazar-
lar mevcut aile sistemini iyiletirmeyi umarlar (5).
Tanzimat dneminde yazlan piyeslerin (6) konusu genellikle aile iinde
geer (7). Ailedeki meseleler ve deimeler bu messesesinin kurulu aa-
masndan balayarak ele alnr. Hatta yazarlar ayn meseleyi benzer ekillerde
ska ele alrlar. Tanzimat dnemini aratran eserler (8) ve incelediimiz pi-
yesler gznne alnarak konu ana balk altna toplanabilir.
1. Ailenin teekkl
Tanzimat yazarlarna gre aileyi oluturacak fertlerin yetitirilme ve eitilme
biimleri yanltr. Ayp, gnah ve sayg kavramlarnn youn bir bask unsuru
olarak kullanld ataerkil aile yaps iinde byyen genler, gelenekleen bu
basklar yznden sorumsuz, korkak ve rkek yetiirler. Hibir sz haklan yoktur.
Ailelerinin isteklerine istemeseler de boyun eerler. Bu genlerin kendilerinin
de ana-baba olduklarnda ocuklarna ayn davran biimini uyguladklar
grlr. Kat kurallar genlerin sonraki hayatlarn salksz hale getirir. Zengin
5. Enver Tre, 20. Yzyl eviri Piyeslerde Kadn ve Tiyatromuza Aksi Marmara ni
versitesi Edebiyat Fakltesi Doktora tezi, stanbul, 1991, neri: 20. Yzyl eviri Pi
yeslerde Kadn ve Tiyatromuza Yansmas, Devlet Tiyatrolar yayn, 2 C, Ankara,
1991.
6. Tiyatro Bibliyografyas, Haz: Trkn Poyraz-Nurnisa Turul, M.E.B. Ankara 1967.
7. Niyazi Ak, XIX. Yzyl Trk Tiyatrosunda Devrin Hayat ve nsan, Atatrk
nviversitesi Yaynlar, Erzurum 1974.
8. Metin And, Tanzimat ve stibdat Dneminde Trk Tiyatrosu, T. Bankas Yaynlan
Ankara 1972; Niyazi Ak, Trk Tiyatro Edebiyat Tarihi-I, Dergh Yaynlar, stanbul
1989,; Orhan Okay Bat Medeniyeti Karsnda Ahmet Midhat Efendi, M.E.G.S.B.
Yaynlar, stanbul-1989,; Trk Dili ve Edebiyat Ansiklopedisi, 7 C, Dergh Yay.
stanbul 1979; Trkiye'de Kadnlar Hakknda Yaynlanm Eserler, Haz: Neriman
Duranolu, Akn Matb. Ankara 1959.

aileler, ahlklar bozulmasn diye ocuklarnn d dnyayla temaslarn keser-
ler. Genler aile iinde skp kalrlar. zel retmenler tarafndan eitilip;
farkl hayat tarzlaryla karlatrlmazlar. Ailelerinin yannda ve btn ih-
tiyalar ebeveynleri tarafndan karlanan bu genler, ebeveynlerini kaybettikle-
rinde bu defa nasl davranacaklarn bilememekte, servetlerini koruyamamakta,
sefil ve zor hallere dmektedirler. Bu durumun getirdii bunalm sonucu da in-
tihara kadar giden davran bozukluklar iine girerler.
Mehmet Sadi'nin Afet-i Cebi yahut nhimk- Sefahat (9) isimli piyesinde
babas Sheyl'i zenginliine gvenerek okutmaz. Baba lnce Sheyl btn ser-
vetini kadn ve kumarda yer bitirir. Odal Nigr'n akna karlk vermez. Nigr
tahsilli ve kltrl bir kzdr. Sheyl parasz kalnca kendini gizliden gizliye kol-
layan Nigr' da satar. Ahmet Fahri'nin bret yahut Talihli Familya (10) piyesi,
okuma yazma renemedii iin oluk ocuunu a ve sefil eden bir babann
hazin hikayesidir. Ali Haydar'n Sergzet-i Perviz (11) isimli piyesi Namk Ke-
mal'in ntibah romannn konusu ile ayndr. Toy ve cahil Perviz fahie ve fettan
Hohma'ya k olur ve btn maln mlkn ona kaptrr. Mehmet em-
settin'in Tedbirde Kusur (12) piyesi ise sorumluluk yklenmemi cahil genlerin
decekleri trajik sonu anlatr (13). Naile ile Nail seviirler. Nail, babas lnce
dolandrclarn eline der. Btn mallarn satar ve be parasz sokaklarda
kalr. Bu arada amcasnn kz Naile zntsnden lr. Nail de intihar eder.
Ailenin kurulu aamasnda fertlerin mutlaka kltrl olmas gerektii; nk
cehaletin hrs krkledii; hrsn da ailelere lmden daha byk aclar verdii
Ahmet Necib'in dbar Ve kbal (14), Mehmet akir'in cab- Gurur yahut nklab-
Muhabbet (15) ve Krk Yalan Kse (16) piyeslerinde de anlatlr.
Ailenin teekkl meselesinde geleneklerin gerei olan grc usul evlilik ve
boanma titizlikle ele alnan konulardandr. Evlenme konusunda ou zaman
aileler beik kertmesi denen bir uygulamaya bavururlar ve daha doarken evlilik
ilemi yaplr. Bu da aileler iinde atmalara sebep olur. Bunun yannda
evlenme merasimlerinin grc gidilerek ve araya arac kadnlar konularak
yaplmas, e seiminde lnn zenginlik ve asalet olmas, evlendirilmek iste-
nen genlerin daha balangta ailelerinin isteklerine boyun emeye zorlanma-
lar, yeni oluturulan aile kurumu iin atmann en byk kaynadr. nk
"nikahta keramet var" anlay bazan geri tepmekte, kadn kocasna, sevmedii
9. Mehmet Sadi, Afet-i Cehl yahut tnhimak- Sefahat, Hayl Matbaas, stanbul 1291
(1875).
10. Ahmed Fahri, bret yahut Talihli Familya, stanbul, 1301 (1885).
11. Ali Haydar, Sergzet-i Perviz, stanbul, 1282 (1866).
12. Mehmet emsettin, Tedbirde Kusur, stanbul, 1290(1874).
13. nci Enginn, Yeni Trk Edebiyat Aratrmalar, Dergh yaynlar, geniletilmi
2.b., stanbul 1991.
14. Ahmet Necip, dbar ve kbal stanbul, 1290 (1874).
15. Mehmet akir. cab- Gurur yahut nkilab- Muhabbet, Bursa, 1301.
16. Mehmet akir, Krk Yalan Kse, Bursa, 1302 (1886).
17. A. Nur Eranl, Trk Tiyatrosunda Evlilik Problemi, st. nv. Ed. Fak. Trkiyat Enst.
Tez.

halde boyun emekte, bu da gizli bir nefreti dourmaktadr. Eden nefret
dncesi bir sre sonra aile iinde akrabalar arasnda gizli aklar dourur, gay-
rimeru ilikiler oalr. Olumlu gibi dnlen bir takm inan ve geleneklerin
uygulamada aile fertleri arasnda hakszla yol atn ileri sren yazarlar, evli-
likte bilhassa kadnn zgrl sz hakk, erkein gerektiinde birden fazla e al-
abilmesi, ok eli evlilikte erkek ve kadnn hazin durumu, hi bir hak tanmadan
kadn kolayca boama konular ve boanmann kadn aleyhine olduu grleri
zerinde de srarla durmulardr. inasi'nin air Evlenmesi (18) piyesi grc
usulyle yaplan evlilie ilk tepkidir. inasi'ye gre salam bir yuva kurabilmek
iin evlenecek kadnla erkein birbirlerini grp tanmalar, haklarnda fikir sa-
hibi olmalar gerekir. Piyesin yazld yllar iin (1858-59) ok ileri bir teklif
olan bu dnce aslnda halkn bu konudaki tutucu fikirlerinin deitirilmesi tek-
lifidir (19). Nitekim Tanpnar "edebiyatmzn o zamana kadar semtine ura-
mad yeni bir realizmin kaps " alr diyerek konunun nemini belirtir (20).
inasi'den sonra devrin dier yazarlar da konuyu derinlemesine ele alrlar.
Anne-babalarla ocuklar arasnda, evlenme yznden kan pek ok an-
lamazlklar ve mutsuzluklar piyeslere yansr. Yazarlara gre, anne-babalar,
ocuklarn, tahakkm kurarak istedikleri ahslarla evlendiriyorlar, bu konuda da
sz hakk tanmyorlar. Aile bykleri ile ocuklar arasnda deta gizli bir
sava hkm srer. ocuklarn mutlak itaat etmesi fikri gelenekler, din ve aile
terbiyesinin esasdr. Gen kzlarn namus anlay, ana-babaya sayg ve
sznden kmama dncesi, ak flrt ve evlilik usulleri bu yzden tenkit edilir.
Namk Kemal'in Zavall ocuk (21) piyesinde e seiminde kzlara hibir hakkn
tannmamas, aileye mutlak itaat dncesinin tenkidi nemlidir. Evlenmede
ana babann deil, evlenecek olanlarn sz sahibi olmas gerektii ileri srlr.
Recaizade Ekrem'in Vuslat'yla Hamid'in li Kz (22) piyesleri de Zavall o-
cuk''la ayn temay iler (23). Namk Kemal'in "Aile" balkl makalesi bu oyun-
larn hareket noktasdr. Namk Kemal, kadn hayatnn bask ve korumasz bir
biimde getiini anlatr ve bunu tenkit eder (24). leri fikirli ve kltrl kzlar
ile kurulacak ailelerin vatan iin de ideal olduu dncesi bir tez olarak Vatan
yahut Silistre (25) piyesinde yer alr. Piyeste aile tekil edecek genlerde bulun-
mas gereken vasflar alt izilerek verilir.
Tanzimat yazarlarna gre rfn ar basksndan kurtulamayan genlerin is-
tedikleri ile evlenmeleri ok zordur. Grc usulyle yaplan evliliklerde ailele-
rin tercihi asalet ve zenginliktir. Ya farkn hi dikkate almazlar. Bu da byk
aclara sebep olur. Hatta intiharlar bu yzden oalmtr. ntihan hadisesi
18. inasi, air Evlenmesi, Haz: M. N. zn, 6.b. stanbul, 1972.
19. Alemdar Yaln, //. Merutiyette Tiyatro Edebiyat Tarihi, Ankara-1985.
20. Ahmet Hamdi Tanpnar, 19. Asr Trk Edebiyat Tarihi, alayan Ktb. stanbul-
1976, 4.bs. s. 206.
21. Namk Kemal, Zavall ocuk, Haz: Kenan Akyz, Ankara, 1960.
22. Abdlhak Hmit, li Kz, stanbul, 1291 (1875).
23. nci Enginn, Abdlhak Hmit Tarhun, Kltr ve Turizm Bak. Yay. Ankara-1986.
24. Namk Kemal, "Aile" , bret, Nr. 56, 7 Terinsani 1288 (1872).
25. Namk Kemal, Vatan yahut Silistre. Haz: Kenan Akyz, Ankara, 1988.

inanc aan bir durumdur. Cemiyet deerlerine deta bir isyandr. Piyeslerde,
evlatlarm bu halde gren ana-babalar, yeniden ve ciddi olarak dnmeye davet
edilirler. Bat'dan gelen intiharla lm fikri aile iinde de son are olarak kabul
edilir. Bu yzden devrin tiyatrosunda korku ve heyecan aile iinde hi eksik
olmaz. Bu konuda ilk piyes Namk Kemal'in Zavall ocuk piyesidir. Ata ile efika
kavuamayacaklarn anlaynca lme isteyerek giderler. Sleyman Talat'n
Feryat (26) isimli piyesinde 16 yandaki efik ile 14 yandaki Aliye birbirlerini
severler. Aliye'nin ailesi onu bir paann olu olan Nedim'le nianlar. Bu hadise
iki gencin lmn hazrlar. Yazar, hayattan daha kymetli addedilen gelenekler
uruna feda edilen genler iin sanki feryat eder. Ahmet Muhtar'n Firkat yahut
Gnl Ne Bela (27) isimli piyesinde Bedriye ile Ziya; Hasret (28) isimli piyeste
Mnevverle Aziz; Arifin Kaza ve Kader (29) piyesinde Nadire ile amcasnn olu
ekip; Ahmet Muhtar'n Mesture-yi Ak yahut Muhabbetin Neticesi Cinayet (30)
isimli piyesinde, Refika ile Refik Bey sevdikleri ile evlene-memenin sonucunda
ya intihar ederler yahut da zntlerinden devrin aresiz hastal olan vereme
yakalanp lrler. Bu piyeslerden baka sevdikleri ile ailelerinin basks sonucu
evlenemeyen genlerin probleminin trajik veya komik sonulan Hamid'in li Kz
ve Sabr u Sebat (31); Mehmet akir'in nat yahut patan (32); Mehmet
emsettin'in Kendim Ettim Kendim Buldum (33) ve Mcazat (34); Ahmet
Muhtar'n Mihnet yahut ftirak- ak (35), Ahmet Fahri'nin Sevda Kurbanlar (36);
Mustafa Hilmi'nin Tesir-i Ak yahut Zahmet lm (37); ve son olarak da
Recaizade Mahmut Ekrem'in Vuslat yahut Sreksiz Sevin (38) isimli
piyeslerinde ele alnmtr.
Genlerin aile iinde bu kadar pasif kalmalarnn bir sebebi olarak da on-
larn ailelerine olan ekonomik bamll zerinde durulur, ekonomik bask
altndaki bu genlerin anne ve babalan lmeden bu badan kurtulmalarnn
mmkn olmad ileri srlr. Tanzimat yazarlarna gre bu genler deta
byklerinin glgesinde yaar, onlarn grleri dna kamazlard.
Tesettr ve ka -g yznden ev iindeki erkekler ou zaman grme ra-
hatlnn getirdii imknlarla evdeki cariye ve halayklarla ak ilikisi iine gi-
rer, bu ilikiler zaman zaman evlenme isteine kadar giderdi. Aile byklerinin
i se buna t epki si ok sert ol ur; cari yeyi hemen sat ma, al el acel e genci bi r
26. Sleyman Talt, Feryat, stanbul, 1292(1876).
27. Ahmet Muhtar, Firkat yahut Gnl Ne Bel, stanbul, 1293 (1877).
28. zzet Nuri, Hasret, stanbul, 1290 (1874).
29. Arif, Kaza ve Kader, stanbul, 1290 (1875).
30. Ahmet Muhtar, Mesture-yi Ak yahut Muhabbetin Neticesi Cinayet, stanbul, 1304
(1888).
31. Abdlhak Hmid, Sabr u Sebat, stanbul, 1291(1874).
32. Mehmet akir, nat yahut patan, stanbul, 1301 (1883).
33. Mehmet emsettin, Kendim Ettim Kendim Buldum, stanbul, 1292(1876).
34. Mehmet emsettin, Mcazat, stanbul, 1291 (1875).
35. Ahmet Muhtar, Mihnet yahut ftirak- Ak, stanbul, 1301 (1885).
36. Ahmet Fahri, Sevda Kurbanlar yahut Hamiyetsiz Vicdan, stanbul, 1302(1886).
37. Mustafa Hilmi, Tesir-i Ak yahut Zahmetsiz lm, stanbul, 1291(1875).
38. Recaizade Mahmut Ekrem, Vuslat yahut Sreksiz Sevin, stanbul, 1291(1875).

bakasyla evlendirme yoluna gider sz dinlemeyen evltlarn red bile ederlerdi
(39). Vuslat piyesinde Muhsin ile cariye Vuslat birlikte byrler ve birbirlerini
severler. Cariyeyi kocasndan kskanan Muhsin'in annesi olundan habersiz
Vuslat' satar. ki sevgili bulutuklarnda artk ok getir. kisi de veremdir ve
lrler. Hmid'in Sabr u Sebat piyesinde Cariye Raksever'i seven Mehmet'i ba-
bas ve amcas reddederler. zntsnden Fransa'ya giden Mehmet babasnn
hasta olduunu renince dner ve Raksever'i babasnn odal olarak bulur. ki
gen, baba lnce birleirler. Bu konu komedilerde genelde olumlu sonulanr.
Cariyelerle g de olsa evlenmek mmkndr. Mehmet emsettin'in Kendim Et-
tim Kendim Buldum piyesinde Rza, cimri babasn oyuna getirerek sevdii ca-
riye ile evlenir. Pak-damen'de (40) Ali Bey cariyesi Dilfirib ile evlenir.
Cariyeler bir ksm piyeslerde k olduklar kiiyi aile iinde dnen ent-
rikalardan haberdar ederek kurtarrlar veya entrikaya kendileri bularlar. Eden
Bulur (41) piyesinde Dilrba k olduu evin beyi Cavit'i lmden kurtarr, ken-
disi lr. Mesture-yi Ak\a. cariye Goncater evin beyi Ferit'in Refika ile evlenme-
sini Refika'y zehirleyerek engeller. Ahmet Midhat'n engi (42) piyesinde de saf
Dani elebi ile evlenen cariye Peri, onu elinde oynatr. Bir ksm piyeslerde
de cariyeler masum aklarnn kurbandrlar. Biare (43) piyesinde cariye
Biare evin beyi Behet tarafndan kandrlarak kullanlr. Behet ona sz ver-
dii halde bakasyla evlenir. Afet-i Cehl yahut inhimk- Sefahat piyesinde
Sheyl, cariyesini satar. Btn bu oyunlar vastasyla esaret ile kadnn are-
sizlii birletirilir.
Kadnn kapal bir evre iinde harem-selam hayatn srdrmesi ve ka-
g olay piyeslere ska yansr. Ka-g yznden kadn ve erkein sadece
yakn akraba ile bir araya gelebilmesi masum aklarn daha ok bu evrede
gelimesiyle neticelenir. Zavall ocukta Ata ile efika, Mehmet emsettin'in
Tedbirde Kusur piyesinde Hayriye ile Nail, Arifin Kaza ve Kader piyesinde Na-
dire ile Sekip, zzet Nuri'nin Hasret piyesinde Mnevver ile Aziz gibi genler
ounlukla amca ocuklardrlar.
Bu dnem piyeslerinin nemli meselelerinden bir dieri de aileler ve fert-
ler arasndaki ekonomik ve kltr farklldr. Birbirini seven genler bu yzden
byk aclar eker ve birleemezler. ou zaman da akn gc her trl engele
galip gelir. Konunun rnekleri yerli hayattan alnd gibi bir snf atmas
eklinde yabanc lkelerde de geer. Yazarlar bilhassa yabanc lkelere yne-
lirken yeni bir kavram sosyal hayatmza getirirler. O da Trk sosyal hayatnda
belirginleen ekonomik dengesizliin Bat'da olduu gibi snf atmasna sebe-
biyet verdiidir. Mustafa Hilmi'nin Bahtiyar yahut Son Gnl (44) piyesinde
hibir engel tanmayacak kadar gl olan akn nne aile tarafndan karlan
zorluklar anlatlr. Bir paa kz olan Mnire ile fakir delikanl Adil'in ektii
39. smail Parlatr, Tanzimat Edebiyatnda Klelik, Trk Tarih K.Yay., Ankara-1987.
40. Mehmet Rifat, Pakdamen, stanbul, 1291(1875).
41. Mehmet Ziya, Eden Bulur yahut Merhametsiz Valide, stanbul, 1298(1882).
42. Ahmet Mithat Efendi'nin Tiyatrolar, Haz: nci Enginn, stanbul, 1990.
43. Nuri Bey, Bre, stanbul, 1293 (1877).
44. Mustafa Hilmi, Bahtiyar yahut Son Gnl, stanbul, 1291 (1875).

zdraplar paann lmesi ile biter ve sevgililer kavuurlar. Abdlhalim Mem-
duh, Bedriye (45) piyesinde birbirlerine k genlere engel kartmann bo
bir gayret olduunu savunur. Abdlhalim Memduh'ta Hamid etkisi fazladr. Kle
Mnir ile Bedriye seviirler ama birlemelerine imkn yoktur. Bedriye'nin ba-
bas bu ie iddetle kar kar. Genler hanerle intihar ederler. Hmid'in
Cnun- Ak (46) piyesinde ise gururlu ngiliz kz Florence, Hintli bir mihraceyi
sever ve Hindistan'a gider. Fakat orada Mihrace ve Florence bu evliliin kltr
fark yznden yrmeyeceini anlarlar. Ahmet Midhat'in Hkm-i Dil (47) piye-
sinde de snf farkndan doan trajik durum anlatlr. Bahvan seven konan
kzn, babas onunla evlendirmez, o da bahvan ile kaar. Aile sevgililerin
peine der ve yakalar. Yeni bir dnyada, Amerika'da snf fark olmadn
renen baba onlarn orada yerlemelerine kendisi de katlarak kabul eder.
Kavuma ancak zgr memlekette olacaktr. Yazar Osmanl lkesinin zgr bir
ortam olmad kanaatini ileri srer. Naci'nin efkatsiz Valide'siyle (48) Mustafa
Hilmi'nin Tesir-i Ak yahut Zahmet lm'nde de konu benzerdir. Zengin aile-
ler kzlarn hor grdkleri fakir gence vermezler.
2. Aile i Mnasebetler
Tanzimat yazarlar erkein aile iindeki tutumunu ve davranlarn
eletirmilerdir. Trk aile sisteminin bilhassa ehir hayatnda erkein hakimiye-
tinde olmas ve bu hakimiyetin zaman zaman ar llere ulamas aile birey-
leri zerinde aksi tesir yapmakta, genelde de kadnlar mutsuz etmektedir. Recai-
zade Mahmut Ekrem'in bir masal havas iinde gelien Afife Anjelik (49)
piyesinde yazar; kadnla erkei ancak yabanc isimler kullanarak yan yana geti-
rir. Kadnn kapal olmas bu devir iin bunu gerektirir. Bir kontes olan Afife
khyasnn isteklerine boyun emeyince atlan iftira sonucu lme mahkum
edilir. Cellatlar kadn ldrmez ormana salarlar. Kont savatan dner. Afife'nin
brakt mektup eline geer ve gerei renir. Khya cezasn bulur. Kont vic-
dan azab iinde onu arar. Bir av srasnda ona rastlar. Kz Anna da
bymtr. Mehmet akir'in Zavall Gilbert (50) piyesi de benzer konuyu iler.
Yabanc isimle yazlan piyeslerde o devirde pek mmkn olmayan ey yaplr.
Akraba olmayan kadnla erkei bu piyesler yanyana getirir, sonra da durumu ne
olursa olsun bir kadnn namuslu kalmas gerektii ve gnn birinde
mkaftlandrlaca fikri savunulur. Mehmet Rfat'in Pak-damen piyesinde de
kadn, erkein karsnda mazlumdur. Ali Bey cariyesi Dilfirib ile evlenmitir.
Ali Bey'i vali Davut Paa, ekiya kovalamak iin arr. O da karsn ve cariye-
leri Emsal ve Glter'i gvendii Sait aaya teslim eder. Sait aa Dilfirib'e k
45. Abdlhalim Memduh, Bedriye, stanbul, 1304 (1888).
46. Abdlhak Hmid, Cnn- Ak. stanbul. 1925.
47. Ahmet Mithat Efendi'nin Tiyatrolar, Haz: nci Enginn, stanbul, 1990.
48.Cafer, efkatsiz Valide, stanbul, 1300 (1884).
49. Recaizade Mahmut Ekrem, Afife Anjelik, stanbul, 1872.
50. Mehmet Rifat, Zavall Gilbert yahut Bir Mahkmun Zevcesi, stanbul, 1307(1889).
olur ve onu elde etmek ister. Beceremeyince kocasna bir mektup yazarak
karsnn bakasndan hamile kaldn iddia eder. Ali bey einin zindana
atlmas emrini gnderir. Dilfirib olunu zindanda dourur. Sait ona mektup
gndererek kendisinin olmas halinde onu kurtaracan syler. Dilfirip bu mek-
tubu saklar. Bu srada olunun ve kendisinin ldrlme emri gelir. Dilfirib ko-
casna verilmek zere bir mektup brakr. Cellatlar Dilfirib'in yalvarmas sonucu
onu ormana brakrlar. Dilfirib' in mektubunu alan Ali Bey gerei anlar.
Karsnn vasiyeti zerine Sait'i ldrmez, srgne gnderir. ki yl sonra orman-
da avlanrken karsna ve ocuuna rastlar. Konu Afife Anjelik ile ayndr ve bu
piyeslerde de Shakespeare'in derin tesiri vardr. Namk Kemal'in Kara Bela (51)
piyesinde de kadnlarn saraylarda nasl bask altnda tutulduklar ve gve-
nilmeyecek kiilere emanet edildikleri anlatlr.
Tanzimat yazarlarnn piyeslerinde ev iindeki kadnn haklarn mdafaa
eden, mevcut gelenek ve greneklere yer yer isyan tavr getiren yaklamlar
vardr. Erkein aile zerinde tahakkm yannda onun ok kadnla evlenmesi
(poligami) ve boanma (talk) hadisesi de piyeslerde ele alnr. Kadn ekono-
mik olarak kocaya bal olduundan hizmette kusur edemez. Kadnn tek korkusu,
zerine, o devir iin normal saylan kuma getirilmesidir. Bu korku erkein her
trl rahatnn temin edilmesinin sebebi olur. Erkeklerin ikyeti ise kadnlarn
msrif ve eitimsiz oluundandr. Bu konulara ilk temas eden Ahmet Midhat'dir.
Eyvah (52) piyesinde kadnn bamszl ve sz hakk olmamas, ok ele evlilik
ve boanmann kadn aleyhine olduu zerinde durulmutur. Ali Haydar'n kinci
Ersas (53) isimli oyununda da ok ele evlilik tenkit edilir. kinci Ersas apur
ah' yener. Rum Kayseri'nin kz Olimpiyat ile evlendii gn tekrar savaa gider.
Olimpiyat sava istemez ve lanet eder. Ersas, cephedeyken Peransim adnda
ikinci bir kadnla evlenir ve sarayna getirir. Olimpiyat ac iindedir. ki kadn
ekiirler. Peransim Olimpiyat' ldrr. Savatan dnen Ersas Olimpi-yat'n
lmne ok zlr ve inzivaya ekilir. kinci Ersasta. siyas evliliklerin
dourduu psikolojik buhranlar da ilenir. Yeni evlilerin uzun sren harp-
ler sebebiyle birbirinden ayr kalmalar Akif Bey' de (54) olduu gibi ele-
tirilir.
Ailelerin eitli ekillerde hsrana uramas sadece babalarn sert ve an-
laysz tutumundan kaynaklanmaz. Aile iinde huzursuzluu karan bazen
kadnlardr. Bu kadnlar ya anlaysz ve sabit dnceli, an, hret ve paraya
nem verenler, vey anneler; yahut da entrika iinde olan kt, eini zor du-
rumda brakan kadnlardr. Ruhsar'n Garip oban (55) isimli piyesinde; kz
Beria'nn sevdii gen Baha ile evlenmesine zalim bir kadn olan anne kar
kar ve genlerin lmne sebep olur. Ah'n Nmurad (56) piyesinde Meh-
cure'nin annesi Azize Hanm onu sevdii gen yerine bakasna vermek ister.
51. Namk Kemal, Kara Bel, stanbul, 1292(1876).
52. Ahmet Mithat Efendi'nin Tiyatrolar, Haz: nci Enginn, stanbul, 1990.
53. Ali Haydar, kinci Ersas, stanbul, 1282 (1886).
54. Namk Kemal, Akif Bey, Kltr ve Turizm Bakanl Yaynlar, Ankara, 1988.
55. Ruhsar, Garip oban, stanbul, 1291 (1875).
56. Agh, Nmurad, stanbul, 1291 (1875).

Cafer'in efkatsiz Valide, Y. Nuri'nin hrete Muhabbet ne Harabiyet (57), Re-
caizade Ekrem'in Vuslat piyeslerinde de sevgililerin arasna giren kt kalpli an-
nelerdir. Yazar belli olmayan vey Ana (58) piyesinde yine byle kt kalpli,
hain ve vey olunun mutluluunu bozan zalim bir ana vardr. Sleyman Veh-
bi'nin Haini Bey yahut Mnasebetsiz zdiva (59) piyesinde ise huysuzluu
yznden kocasn kuma ile paylamak zorunda kalan Afife'yi grrz. Haim
Bey, Afife adnda dul, irkin, kskan ve huysuz bir kadnla evlenmitir. Evdeki
atmalar ev halkn rahatsz eder. Haim Bey, karsn boamay dnr.
Bunu renen Afife hocalara bavurur, muska yazdrr. Haim'i seven halayk bu
durumu haber verir. Kocasn elinden karacan anlayan Afife anlama sonucu
konann yarsn ve halay ona verir.
Batl hayat tarzna zenen ailelerde ve aznlklarda grlen elerin birbirlerini
aldatmalar bir ksm piyeslerin konusu olur. Tanzimat yazarlarna gre; evlilikler
gdml ve isabetsiz yapld zaman aile fertlerine mutsuzluk getirir. Namk
Kemal'in Akif Bey piyesi bunun en arpc rneidir. Bu piyeste denk olmayan
evliliin ailede yaratt problemler anlatlr. Akif Bey iyice aratrmadan
evlendii karsnn fahie olduunu bilmez. Kocas savaa giden kadn erkeksiz
kalmaya tahamml edemez ve yerini hemen bir bakasyla doldurmaya alr.
zellikle bu konu Batl piyeslerde ska grnen bir hayat tarznn Trk ailesi
iinde de bir tehlike oluturabileceinin ikazdr. Sleyman Vehbi'nin Haim Bey
yahut Mnasebetsiz zdiva isimli piyesi, adndan da anlalaca gibi sevgiye
dayanmayan ve denk olmayan bir evliliin skntlarn ortaya serer.
Gen kadnla evlenen yal erkeklerin elerinin aile iinden gen biriyle
ilikiye girmesi de ailelerin yklmasna sebep olur. Yazarlar bu tr evliliklerin
karsndadr. Zira bu ekilde gayrimeru mnasebetler meruluk kazanmaktadr.
Bir ksm gayrimeru mnasebetler ise devrin ahlk anlay yznden baka
lkelerde geer, baka milletlerin meseleleri gibi aktarlr. Ahmet Mithat' n
Akba piyesinde gen karsna kendisini sevdirmeye alan ihtiyar bir koca,
ihtiyar kocasn aldatma yollarn arayan gen bir kadn vardr. Piyes ya
farknn getirdii dzensizliklerin, btl inanlarn komikliini anlatr. Evlilik
messesesinin arpk ynlerine temas edilir. Hasan Bedrettin-Mehmet Rfat'in
Ebulula yahut Mrvvet (60) piyesinde emir Ebulula'nn kars kayn ile seviir.
Bu iki kt ahs, Ebulula'ya kurduklar tuzaa kendileri der ve lrler. Meh-
met Ziya'nn Eden Bulur yahut Merhametsiz Valide isimli piyesinde ise Nafia
Hanm kna kavuabilmek iin kocasn ve vey ocuklarn zehirler. Ahmet
Midhat' in engi, Sleyman Vehbi' nin Haim Bey yahut Mnasebetsiz zdiva
ile Ali Haydar'n Sergzet-i Perviz piyeslerinde gen kadnlar kocalarn aldat-
mann yollarn ararlar.
Hasan Bedrettin, bu dnemde enteresan bir konuya daha temas eder. Iskat-
Cenin (61) isimli piyesinde ocuk drmenin kt sonular ve namus gibi
57. Y. Nuri, hrete Muhabbet Ne Harabiyet yahut Tasvir-i taat, stanbul, 1298 (1881).
58. vey Ana, .y.y. stanbul, 1292 (1876).
59. Sleyman Vehbi, Haim Bey Yahut Mnasebetsiz zdiva, stanbul, 1302 (1886).
60. Hasan Bedrettin-Mehmet Rifat, Eblul yahut Mrvvet, stanbul,1292(1876).
61. Hasan Bedrettin, Iskat- Cenin, stanbul, 1290 (1873).

konular, gnlk hayattan kiilerle ve evreyle ele alnmaktadr. Zengin bir adam
olan Dervi'in kz Afife, Hilmi Bey'i grnce k olur. Bunu renen Dervi
Bey onu hemen yeeni evki'yle nikahlamak ister. Araya giren lala Hasan aa
evirdii bir entrika ile Afife ile Hilmi'yi evlendirir. evki bunu hazmedemez.
nk ok borludur ve len amcasnn mirasna ihtiyac vardr. Mirasa kona-
bilmek iin Afife'nin lmesi gerektiini renir. Bu arada Afife hamiledir. evki,
Afife'nin doktorunu para ile satn alarak nce ilala ocuu drtmeye urar.
Bu arada evki borlarndan dolay tutuklanr. Afife'ye gelen doktorlar ocuun
sakat doacan ve mutlaka alnmas gerektiini sylerler. Buna zorla ikna olan
Afife, ocuunu aldrrken lr. Hilmi Bey bu lme dayanamaz ve tabancayla
intihar eder. Bu konuda Namk Kemal'in bir de makalesi vardr (62).
Aile fertlerinin cimrilii de piyeslere konu olur. Moliere tesirinin szkonusu
olduu bu piyeslerde cimriliin aile saadetini yok ettii gr arlk ka-
zanmtr. Tevfik'in Ahmak Herif Hasis Kar yahut lmediime Ben de
ayorum (63) piyesinde cimri ve geimsiz Esma hanmn doktora para
vermemek iin kocasna yanl ilalar vermesi sonucunda einin dt zor du-
rumlar komedi tarznda anlatlr. Mehmet emsettin'in Kendim Ettim Kendim
Buldum piyesinde ise Zihni Efendi ok cimridir. Parasn kavanoz iinde saklar.
Mesrur, Zihni Efendi'nin kzn sever. Zihni'nin olu Rza da bir cariyeye aktr.
Zihni Efendi para harcamamak iin kzn zengin berber khyasna vermek ister.
Mesrurla Rza bir gn Zihni Efendi'nin parasnn yerini kefederler ve alarlar.
Zihni Efendi feryat eder ama i iten gemitir. Genler muradna ererler. Ha-
san Bedrettin ve Mehmet Rfat'in birlikte yazdklar Nedamet (64) isimli kome-
dide de karc ve cimri Behll, hizmetisine deyemedii maa karlnda
verdii demiryolu tahvillerine byk ikramiye isabet edince onunla evlenir.
Halbuki ei tahvilleri teyzesine devretmitir.
3. Aile-Cemiyet Mnasebetleri
Tanzimat yazarlar, ailedeki deimeleri cemiyetin deimesi ile birlikte ele
alrlar. Yalnz Trk ailesinin trelere ar ball cemiyetin deime ve
adalama srecini yavalatmaktadr. Bir ksm aileler Batl aile modeli
karsnda daha da ie kapanrken bir ksm da bu rzgarlara kendini kontrolsz
kaptrp deta yeni bir kimlik arayna girer. Her iki halde de insanlar ve
i nanl ar yozl a r. Yozl aan i nanl ar ai l eyi aci z duruml ara drr. Bt l
inanlar, tutucu fikirler, by, frk, falclk ve kadere teslimiyet dncesi bun-
larn belli ballar olarak gsterilir. ly karan fertler ailelerde trajikomik
sars nt l ara sebep ol url ar. Ahmet Mi dhat ' i n A k Ba (65) pi yesi nde ai l e
iindeki yobaz kiilerin tutumlar tenkit edilir. engi'de ise btl inan ve itikat-
62. Namk Kemal, "Iskat- Cenin", Hadika, 28 Terinisani 1288 (1871).
63. Tevfik Efendi, Ahmak Herif Hasis Kart yahut lmediime Ben de ayorum, s
tanbul, 1290 (1874).
64. Hasan Bedrettin-Mehmet Rifat, Nedamet, stanbul, 1292 (1876).
65. Ahmet Mithat Efendi'nin Tiyatrolar, Haz: nci Enginn, stanbul, 1990.

larn, okunan hayal rn kitaplarn, bir genci nasl bozabilecei, komik hallere
sokabilecei anlatlr. frk anne Saliha Molla'nn tesirinde by ve cin ma-
sallaryla byyen yirmi yandaki Dani elebi; annesinden sonra, evlendii
cariye Peri tarafndan bu yn kullanlarak aldatlr {66).
Aile fertlerinin geleneklere, greneklere krkrne ball bir kusur olarak
ele alnr. Evlenme ve snnet merasimi gibi greneklerin mli yk getirerek ai-
leyi mkl durumda brakt ileri srlr. Manastrl Mehmet Rfat'n Grenek
(67) oyununda kyafet yznden kar koca kavgas vardr. Kadn bir dnde
giydii elbiseyi bir baka dnde giymek istemez. Naim Bey greneklerin kr
krne uygulanmasna kardr. Olunun snnet dn masraflarn gelen he-
diyelerin bir ksmn satarak karlamay dnr. Bu i duyulur, ad yerel gazete-
lere geer. Naim Bey zntsnden fenalar. lecek olursa mezarna "grenek
ehidi" yazlmasn vasiyet eder. te yandan kars Cevriye'nin kzkardei Nesibe
de kocas ile bu dn iin yeni bir elbise zerinde tartrlar. Enis Bey yeni el-
bise almaynca Nesibe de elmas yzn rehine brakarak elbiseyi alr. Yz
rehincide gren Enis Bey karsn boar.
Greneklerin rahatsz edici bir yan da rastgele yaplan misafirliklerdir. Ai-
leler haber bile vermeden kp gelen misafirlerden bazan bzar olurlar. Misafiri
stiskal (68) piyesi bunun en arpc rneidir. Piyeste; vurdumduymaz, so-
rumsuz komu Abdi Aa'nn misafir olduu evde ev halkn nasl huzursuz
ettiini buna karlk kendi rahatn hi bozmadn grrz.
Kadnn ve erkein Bat'daki gibi bir hayat tarzn zlemeleri ve taklit etme-
leri, Beyolu'nda oluan elence hayat ve ecnebi kadnlar yeni bir anlayn
domasna sebep olmulardr. Bu yeni durum aile kurumunu temelden sarsar.
Trk yazarlar Avrupa merak olarak niteledikleri alafranga bir davran iine gi-
ren ailelerin de sonunu iyi grmemi, yer yer bu durumu piyeslerinde alaya
almlardr.* Mustafa Fahri'nin te Alafranga (69) isimli piyesinde ttn ticare-
tinden servet yapm, alafranga hayata zenen Mustafa Bey'in dt garip ve
gln durumlarla alay edilir. Mustafa Bey'in tek arzusu bir Fransz msyye
benzemektir. Fakat geleneksel hayat tarz onun bu isteine engel olur. nk ev-
dekileri terbiye etmek iin getirdii matmazel terbiyesizdir ve ev halk onu cid-
diye almaz. Mustafa Bey'in alafrangalk merak uaklar tarafndan smrlr. Ai-
lede huzur kalmaz.
Bat'dan gelen moda tutkusuyla geleneksel hayatn dna taan insanlarn,
ev iinde huzursuzluklar Kar-Koca Muarazas (70) isimli piyesinde anlatlr.
Moda ve ss tutkusu, ailenin ekonomik gcn alt st eder ve ac durumlara se-
bep olur. Bu deta aileyi kemiren bir hastalktr. evriye Hanm kocasndan
kendisine elbise ister. stei yerine gelmeyince de eski elbiselerini Arap bacya
yrttrr. Durumu renen kocas bunun Frenk modas olduunu ileri srer. ev-
riye Hanm sonunda kocasn yumuatr. Fikri Paazade mer Ltfi imdiki
66. Ahmet Mithat Efend'nin Tiyatrolar.
67. Manastrl Mehmet Rifat, Grenek, y.y. t.y.
68. Direktr Mehmet Ali Bey, Misafiri stiskal, stanbul, 1287 (1871).
69. Mustafa Fahri, te Alafranga, stanbul, 1291 (1875).
70. Kar-Koca Muarazas, y.y. stanbul, 1291 (1875).

zdivalar (71) piyesinde kahraman Hulusi'ye Batllamann evlenmelere
yapt olumsuz tesirleri ve bunlarn dzelmesinin ok zor olduunu syletir.
Bilgisiz ve bilinsiz alafrangall, piyano modasn ve terbiyesini gldr ha-
line getiren Ahmet Hamdi' nin Sanki Ak (72) komedisinde, eitimsizliin
genleri modaya ittii ve yoldan kard ileri srlr. Nuri'nin Zamane klar
(73) piyesinde ise yozlaan genlerden ikyeti olan aileler vardr. Parasz ol-
malarna ramen her trl imknlar varm gibi alm satan bu genlerden bi-
rinin levanten bir kadndan ocuu olur. ocuu, bakamad iin emekli dede-
sine getirince, dede torununu evltlktan reddeder. Bu piyeste taklide dayanan
bir hayatn insanlara mutsuzluk verdii ve aresiz brakt anlatlr.
Bat'dan gelen ve zppelik saylan davran ve yaama ekilleri pek ok piye-
sin konusudur. Bu suni hayat tarz ailelerde komik durumlar yaratt gibi trajik
sonular da dourur. nsanlarn, Bat kltrn yeterince tanmadan ve hazmet-
meden srf gsteri ve moda uruna bulatklar bu hayat tarznda dtkleri ko-
mik durumlar anlatlr. Gsteri merak bir ksm aileler iin kendini farkl
gsterme telana dnnce fakir zengin, tahsilsiz tahsilli, yabanc dil bilmeyen
bilir grnmek bir heves halini alr.
Tanzimat dnemi piyeslerinde elence hayat adeta aznlklarn ya da ya-
banc kadnlarn varlyla yrr. Elence rzgrna kaplan pek ok erkek, ailesini
ve ocuklarn ihmal ederek Beyolu'ndaki iki, fuhu ve kumar hayatna da-
danmakta, bu hayatn ykntlarna ise aile fertleri katlanmaktadr. Byk tehlike
addedilen elence hayatnn piyeslere yansmas ibret verici olmutur. Yusuf
Neyyir; Tasvir-i Sebat yahut Nesibe (74) piyesinde Mnim Bey sadakat konusun-
da kars Nesibe'ye sz verir. Hatta Nesibe bu konuda taahhtname alr. Drt yl
sonra Mnim Bey sznde durmaz ve Beyolu'nda sefahata dadanr. Blanche
adnda yabanc bir kadnla seviir. Karsna souk davranr. Nesibe znt-
snden verem olur ve lr. Mnim de pimanlk duyar ve kendini ldrmek is-
ter. Yazar; Trk erkekleri sefahati uygarlk sanarak yahut da Franszcalarn iler-
letmek bahanesiyle bu kadnlara kanp evliliklerini ykmaktadrlar, grndedir.
Genlerin bir araya gelememesinin sebebi ou zaman da aileler arasndaki
dmanlklar ve kan davalardr. Tanzimat piyes yazarlar, kan davasnn
yanlln, dmanln zararlarn iki tarafa da anlatmak isterler. Bu vaheti
cemiyetin en ar tahripkr unsuru olarak grrler. Bu tr piyeslerde Shakes-
peare'in ve romantiklerin tesiri grlr. Hasan Bedrettin-Mehmet Rfat'n bir-
likte yazdklar Delile yahut Kanl ntikam (75) piyes arpcdr. Hseyin Bey'in
olu Nurettin(Canpolat) kundaktayken ldrd dman Cantimur'un kars
Delile tarafndan intikam iin karlr. Delile onu bir ekiya olarak yetitirir. Bu
arada Canpolat'n kzkardei bymtr. Onu gren Canpolat kza ak olur ve
onu karr. Pelerine den Hseyin Bey bilmeden kendi olunu ldrr. Can-
polat da ate ederken Delile' yi ldrr. Yaral kadn lmeden nce durumu
71. Fikri paazade mer Ltfi, imdiki izdivalar, Kahire, 1905.
72. Ali Necip Paazade Ahmet Hamdi, Sanki Ak, stanbul, 1299 (1883).
73. Nuri, Zamane klar, stanbul, 1290(1874).
74. Yusuf Neyyir, Tasvir-i Sebat yahut Nesibe, stanbul, 1290 (1874).
75. Hasan Bedrettin-Mehmet Rifat, Delile yahut Kanl ntikam, stanbul, 1292 (1876).

Hseyin'e anlatr. Kz kurtulur ve Sait ile evlenir. emsettin Sami de Besa yahut
Ahde Vefa (76) piyesinde aile dmanln iler. Bir kadna yardm etmeyi
vaad eden, onu kardei sayan Fettan Aa, kadna ktlk yapann kendi z olu
olduunu renince sznde durur ve olunu ldrr. Ebzziya Tevfik'in Ecel-i
Kaza (77) piyesinde Pertevle Nimet birbirlerini severler. Fakat Nimet'in babas
vilayet paasdr ve Pertev'in ailesine kan davaldr. Halbuki Pertev, paay
lmden kurtarmtr. Nimeti paann yeeni Numan da sever. Pertev onun da
hayatn kurtarmtr. Bu yzden Numan, Pertevle Nimet'in kamalarna yardm
eder. Fakat yakalanma korkusuyla Nimet lr, Pertev intihar eder. Sevgililer kan
davas yznden evlenemezler.
Bu dnem piyeslerinde istibdata ve zulme kar direnmelerinin sonucunda
perian olan aileler de ounluktadr. Namk Kemal'in Glnihal (78) ve
emsettin Sami'nin Gave (79) isimli oyunlar devlet otoritesinin bask haline
dnmesinden zarar gren aileleri ele alr. Basklar aileyi yaralaynca isyan o
zaman kanlmaz olur.
Tanzimat dnemi piyesleri daha ok aile iinde getiinden devrin hayat
tarzyla ilgili pek ok ayrnt ve canl tablo da vardr. Misafir kabul, dnler,
kullanlan eyalar, giyilen elbiseler, taklar, gelenekler, grenekler ayrntl olarak
anlatlr. Bu ayrntlar da piyeslerin bir nevi belgesel nitelik tamasna sebep
olur (80).
III. Merutiyet Dnemi
II. Merutiyet dneminin ilk zamanlarnda tiyatromuzda aile-cemiyet
mnasebetleri n plana kar. Merutiyet'in getirdii zgrlk sarholuu
getikten sonra piyeslerde aile ii meseleler ve kadn erkek ilikisi arlk kazanr.
kmaz Sokak (81), Krk Mahfaza (82), Frtna (83), Kanun (84) gibi ferd ve to-
plumsal konulara eilen piyesler oalr. Cinsi sapklklar, vicdan azaplar, evli-
likte anlamazlklar zerinde daha ok durulur. zellikle aileye, kadna ve ocua
ilikin problemlere eilme Batl realist tiyatro rneklerinin tesiriyledir. Aile
konusu biraz daha derinliine ele alnr. Geleneklerin ar basksnn tenkidi de-
vam eder. Bunun yannda Bat'dan gelen ve aileye ynelen olumsuz deiik-
likler ideal aile araylar dorultusunda yeniden gzden geirilir. Kadnn me-
den haklar zerinde bilhassa durulur. Tanzimat'la balayan Trk ailesini mo-
dernletirme dncesi, kadnn Batl aile modeli iindeki yeni araylar ve
76. emsettin Sami, Besa yahut Ahde Vefa, stanbul, 1292 (1876).
77. Ebzziya Tevfik, Ecel-i Kaza, stanbul, 1288 (1872).
78. Namk Kemal, Glnihal, stanbul, 1969.
79. emsettin Sami, Gave, stanbul, 1293 (1877).
80. Alemdar Yaln, a.g.e.
81. ahabettin Sleyman, kmaz Sokak, stanbul, 1329 (1912).
82. ahabettin Sleyman, Krk Mahfaza, stanbul, 1329 (1912).
83. ahabettin Sleyman, Frtna, stanbul, 1326 (1909).
84. ahabettin Sleyman, Kanun, stanbul, 1326 (1909).

yeni durumlar, menfi davranlar asndan sosyolojik bir aratrlmaya gidilm-
eden ilenir. Evlilie, Bat'dan gelen Feminizmin olumsuz dncelerinden kay-
naklanan dmanca bir tavr alnr. Evliliklerin aka gre dzenlenmemesi,
grc usulnn hl devam eden bir gelenek olmas yazarlar, evliliin salam
ve salkl olmad eklinde, sulayc bir tavr iine sokar. Bu grte olan ya-
zarlar, kadnlarn eitimsizliinden, erkeine nasl davranacan bilmediini;
bu yzden erkeklerin gece hayatna itildiklerini, baka kadnlarla ilikilere girdik-
lerini, bunun sonucunda da aile sarsntlarna yol aldn ileri srerler. Nite-
kim piyeslerde kadnlarn, kadnlk grevlerini yerine getirmemesi sonucu erkek-
ler kendilerini d hayatn cazibesine kaptrrlar. Yabanc kadnlarla ilikiye
girmek erkeklerin ryas haline gelir. Yabanclarla kurulan ilikilerin rahatl ve
serbestlii geleneksel aile yapsnn katl ile mukayese edilir. Bunun yannda
kadnlarn ss ve moda merak, erkekten intikam alrcasna mutsuz olduu za-
man kendine k bulmas; alafrangalk hastalnn aile iinde ykmlara sebep
olan tezahrleri eklinde gsterilir.
Ayrca bu dnemde yazarlar, ak duygusunun eitli grntlerini dile getir-
mek amacn da tarlar. Piyeslerinde, gen kzlar daha cesur hareket ederler.
Merutiyet ncesinin ka-g ve gizlilii tercih eden kzlar, yava yava yerini
konuan, sevien tiplere brakr.
Bu dnem piyeslerini de konular itibariyle yukardaki gruplamaya tabi tuta-
biliriz. Yalnz Merutiyet'in ilk yllarnda cemiyet meselelerinin aileye yansyan
tesirleri daha oktur. Bu yzden aile-cemiyet mnasebetleri dnemin
balangcndaki piyeslerde arlkl konular oluturur.
1. Aile-Cemiyet Mnasebetleri
Merutiyet'in iln ile hrriyet sarholuuna kaplan bir ksm yazarlar piyes-
lerinde ncelikle istibdadn aile zerindeki tahribatn ele almlardr. Bu piyes-
lere gre istibdat devrinde hafiyeler, jurnalciler, yneticiler, aile btnlne
saldrmlar, ana-babalarn ocuklarna olan sevgilerini kullanarak evltlarndan
ayrmakla tehdit etmilerdir. Boyun emeyen aileleri iftira ve tuzaklarla
paralamlar, ailelerin madd varlklarna el uzatmlar, gen sevgilileri birbi-
rinden ayrarak ikence etmilerdir. Aile iine szan bir jurnalci trajik durumlara
sebep olmutur. Piyeslerde Fehim Paa adeta devrin ktlk semboldr. Bu ko-
nuda yazlm en arpc piyes Hseyin Suat'in ehbal yahut stibdadn Son Per-
desi'dir (85). Piyeste Fehim Paa evli ehbal ile evlenebilmek iin onu tehdit
eder ve yuvasin datr. Sonra da kullanp bir kenara atar. Hrriyet ilan edil-
diinde ehpal zavall ve sefil bir halde lmek zeredir. Bulgurluzade Rza'nn
Caniler Saltanat'nda. (86), Fazl' savaa gnderen mstebit yneticiler geride
brakt gen ve gzel karsn zorla elde etmeye alrlar. Ahmet Tevfik'in,
85. Hseyin Suat, ehbal yahut stibdadn Son Perdesi, "Aiyan" Nr. 10-17, 1324
(1908).
86. Bulgurluzade Rza, Caniler Saltanat, stanbul, 1919.

stibdadn Son Gn yahut Zavall Valide'de (87) bir hafiyenin bir ailenin fe-
laketine yol amas anlatlr. Hafiye Tevfik mutlu kar-kocay birbirinden ayrr.
Hafiye Melanetleri (88), Mesib-i stibdat (89), Mlevves yahut Bir Casusun Aki-
beti (90), Rvetle Mesnet (91), Adalet Yerini Buldu (92) ve Bir Zalimin Encam
(93) bu tr piyeslerdendir.
31 Mart vakasnn ac izleri, Balkan savalar ve I. Dnya Sava da aile
zerinde tesirini gsterir. Melikzade Fuat'n Edirne Mdafas yahut kr Paa
piyesinde Muhip ve Mnire birbirlerine doyamadan kahramanca ehit olurlar.
Cenab'n Yalan (94) piyesinde Ahmet, 31 Mart hadisesinde iki subay ldren
ve sonra aslan olunun yaptklarna ok zlr. Kars Hacer onu bu zntden
kurtarmak iin Selim'in onun ocuu olmad yalann syler. Ahmet Hacer'i
ldrr. Kzlar Fatma babasna, annesinin yalan sylediini anlatnca Ahmet
ldrr. Tiraje (95), Payitahtn Kapsnda, ldren Sz ldrmeyen Ak (96)
piyeslerinde de umumi harbin aileyi datmas ilenir.
Cemiyetin batllama arzusu yaay biiminde kendisini daha ok hissettirir.
Bat'dan esen moda rzgarlar ve yeni hayat zlemi madd imknszlklar
yznden ailede dalmalara ve byk atmalara sebep olur. Avrupai tarzda
yaamak, giyinmek ve eya kullanmak piyeslere akseder. Yusuf Ziya'nn Krk Lira
(97) piyesinde Kumarbaz Nazm, karsnn almak istedii manto iin krk liray
bulamaz. Nazm'n arkadalarndan Cemil, Mebrure'ye bu paray ancak kendisi-
nin olursa vereceini syler. Mebrure, Cemil'e boyun eer. Aslnda parasz olan
Cemil bu paray Mebrure'nin kocas Nazm'dan bor alr. Ak Bono (98) piye-
sinde, kumaya olan borcunu pckle demek iin anlama yapan kadn son-
radan piman olduu bu anlamay geersiz klabilmek iin olmadk hilelere
bavurur. Mehmet Rauf un Diken (99) piyesinde Nafi Bey, madd skntdan kur-
tulmann tek yolunu, kzn zengin Hami Bey'e vermekte bulur. ahabettin
Sleyman'in Krk Mahfazasnda da gen air Nahid paraszlk yznden sevdii
kadnn kendisini terketmesini engelleyemez.
Alafranga hayat tarz ve zlemi de fertlerde bir takm aalk kompleksleri
yaratr. Fertleri kontrolsz davranlar iine iten bu kompleksler ailelere, do-
laysyla cemiyete yansr. Aileler birbirlerine ve cemiyetlerine yabanclarlar.
87. Ahmet Tevfik, stibdadn Son Gn yahut Zavall Valide, stanbul 1326(1909).
88. Yusuf Niyazi, Hafiye Melanetleri, stanbul, 1328(1911).
89. Mehmet hsan, Mesib-i stibdat, stanbul, 1324(1908).
90. Yusuf Niyazi, Mlevves yahut Bir Casusun Akbeti, stanbul, 1328 (1911).
91. Halil brahim, Rvetle Mesnet, stanbul, 1326 (1909).
92. Fehime Nzhet, Adalet Yerini Buldu, stanbul, 1326 (1909).
93. Fehime Nzhet, Bir Zalimin Encam, stanbul, 1324 (1908).
94. Cenab ehabettin, Yalan, El yazmas, ehir Tiyatrolar Ktphanesi, 1330.; Enver
Tre, Cenap ehabettin ve Tiyatrolar, st. nv. Edebiyat Fakltesi Trkiyat En
stits Tez No: 1845.
95. Raif Necdet-M. Rauf, Tiraje, stanbul, 1919.
96. Salih Zeki, ldren Sz ldrmeyen Ak, Balkesir, 1335 (1917).
97. Yusuf Ziya, Krk Lira, stanbul, 1324 (1908).
98. Ahmet Nuri, Ak Bono, "nci", Nr. 4, 1 Mays 1919.
99. Mehmet Rauf, Diken, stanbul, 1333 (1915).

Gerdaniye Buselikte (100) gelinin Franszca merak ailede huzursuzluk yaratr.
Aka Gndz'n Yarm Trkler (101) piyesinde Sheyla, kocasnn hastalna
aldrmadan sanki alafrangaln gereiymi gibi ile hi ekinmeden evinin
iinde seviir. Komedilerde ise bu durum hep alaya alnr. bnrrefik Ahmet
Nuri'nin piyeslerinde bu durum ska grlr. Yazarn Yeni Dnya (102) piyesi
zellikle alafrangaln alaya alnd bir piyestir.
Bat kltrnn yeni kuaklarca yanl anlalmas, eski kuan geleneklere ve
dine an ball bilhassa byk ailelerde atmann ana sebebidir. Zira byk
ailelerde Avrupai hayat tarz bir zlemdir. Bu zlem yznden, alaturka hayat ve
evreden kendilerini kurtaramadklar iin devaml evreleri ile mcadele halin-
dedirler. Bu ailelerde, yurt dnda tahsil merak kozmopolit tiplerin oal-
masna sebep olur. Avrupa'nn muaeret kaidelerini yaama zlemi, komik du-
rumlara sebep olduu gibi trajik sonular da dourur. Sahabettin Sleyman' n
Frtna' s bu konunun arpc bir rneidir. Macit, Gzin' le yldr evlidir ve
bir de ocuu vardr. Macit, evliliinden bunalmtr. Evlilii bir ayak ba ola-
rak dnr. O srada Paris' ten dnen amcasnn olu Nihat' n anlattklaryla
Paris zlemi ve tutkusu aileyi kartrr. Gzin btn sabrn kullanarak kocasn
Paris ve Paris' li kadn zleminden vazgeirmee alr. Macit, babas Rza
Bey' le tartr. Bu oyunda ailede geimsizlik sebepleri olarak taassup, nesil ve
klt r fark kadar, modalar, yabanc kadn tesiri, yabanc lke zlemi de
gsterilir. Ancak erkek de sulanr. Erkek pasiftir ve kendisine imknlar sunul-
masn ister. Rza Bey, geri kafall yznden Macit'i pek ok eyden mahrum
etmitir. Kendi bana verdii bir kararla Macit olgunlama yolunda ilk adm
atar. O, kazand bir bursu deerlendirerek Paris'e gitmeye hazrdr. Fakat evde
frtnalar kopar. Macit evden ayrlmaya karar verir. Tam kapdan karken
ocuunun alayan sesi onu tereddde drr.
Varlkl ailelerin Fransa'da ocuklarna eitim yaptrmalar bu ailelerin hayat
tarznn bir uzantsdr. Fakat bu genlerin Avrupa dn kozmopolitletiklerini
gryoruz. Avrupann muaeret kaidelerini tam bir serbestilik anlay il e
alglarlar. Mehmet Rauf' un Pene (103) ve Sansar (104) piyeslerinde de bu tiple-
ri grrz. Mehmet Asaf'n Sinirli Bey (105) piyesinde ayn alafranga tip vardr.
Fakat bu piyesin kahraman Mfrit, adnn da anlatt gibi ifrata kam, ar
kskan bir kocadr. ki duygu arasnda skr ve komik hallere der. Beyin
Hakk Var (106) piyesinde ise Ahmet Reat, Nazenin Bey isimli dejenere bir ti-
pin arpk Avrupai tavrn ele almaktadr.
II. Merutiyet sonrasnda Trk aile sisteminde byk bir sosyal alkant olur.
Yeni bir zmre teekkl eder. Bu aile modeli, cemiyetin geirdii siyas ve ikti-
sad kriz esnasnda bir frsatn bularak hi yoktan zengin olan ve bu zenginliin
100. Ahmet Nuri, Gerdaniye Buselik, "nci", y.y. Nr. 6, 1 Temmuz 1919.
101. Aka Gndz, Yarm Trkler, stanbul 1919.
102. Ahmet Nuri, Yeni Dnya, "Dersaadet", Nr. 93-100, Ekim 1336.
103. Mehmet Rauf, Pene, stanbul, 1325 (1909)
104. Mehmet Rauf, Sansar yahut ki Kuvvet, stanbul, 1920.
105. Mehmet Asaf, Sinirli Bey, stanbul, 1334(1916).
106. Ahmet Reat, Beyin Hakk Var, stanbul, 1325 (1909).

verdii aknlk ve hazmszlkla bir anda dengesini yitiren ailelerdir. Birbiri
peisra gelen harpler sayesinde karaborsaclk ve rvet ile zengin olan bu ai-
leler ilk hallerini unutup stanbul'un yeni yapsnda ili, Nianta gibi semt-
lerde yerlerini almlardr. Mithat Cemal'in Yirmisekiz Kanunuevvel (107) piye-
sinde sava vurgunu ailelere temas edilir. Bu aile tipi stanbul hayatnda II.
Merutiyet sonrasnn en nemli unsurudur.
2. Ailenin Teekkl
Merutiyet dnemi Trk tiyatrosunda ailenin teekkl meselesi yine
gndemdedir. Yazarlar bu konuya zel bir nem verirler. Geleneksel dav-
ranlarn karsna yeni tiplerle alternatifler sunarlar ama yine de yazarlara
gre aileler, ocuklarnn davranlarn baskya varan bir kontrolde tutarlar. Bu
yzden lm kurtulu gren genlerin yannda ruh dengesi bozulan, sinir krizi
geirenler de mevcuttur. Raif Necdet ve M. Rauf un birlikte yazdklar Tiraje pi-
yesinde (108) Tiraje, babasnn ar basksndan dolay ruh deprasyon geirir.
Babas onu sevdiiyle deil istemedii Nevres Beyle evlendirir. Sleyman Bah-
ri'nin Hare (109) piyesinde de Beyhan, zorla yal Refik ile evlendirilir. Halbuki
o Mucip Bey'i sevmektedir. Sahabettin Sleyman'n Aralarnda (110) piyesinde
yal kocasn zor durumda brakan Nermin ailedeki huzursuzluun kaynadr.
13 yanda iken 45 yandaki zengin Ulvi Beye verilen Belks lm gze alarak
dn gecesi kaar. bnrrefik Ahmet Nuri'nin Dengi Dengine (111) piyesinde
yal-gen evliliinin uyumsuzluk yaratt, sonunda genlerin kendilerine uygun
birini semek zorunda brakldklar anlatlr.
Bunun yannda genlerin aile byklerine itaat etme dncesi, kzlarn mut-
luluundan ziyade para, nian, rtbe ve asalet tercih edilerek yal kimselerle ev-
lendirilmek istenmeleri, daha yuvalarn kurulma aamasnda pek ok huzursuz-
luu dourur, ac biten sonular yaratr. Mutsuz evliliklere sebep olan ailelerin
bu tutumlar, boanmalara, lmlere yahut da elerin evi terketmelerine sebep
olur. Ali Ekrem'in Baria (112) piyesinde Adnan Bey olu Halil' i bir vezir kz
olan Baria ile gyabnda evlendirir. Bu evlilik Halit iin ekilmez olur ve ba-
basn sular. Srf gsteri iin yaplan bu evlilikte Baria da olmadk hrnlklar
yapar ve sonunda evini terkeder. Tahsin Nahit'in Firar (113) piyesinde Fahire,
sevdii gen zabit Zeyyat'tan haber kmaynca ailesinin basksna daha fazla
dayanamaz ve yal Fahir Bey ile evlendirilir. Hicranlar (114) piyesinde Ve-
107. Mithat Cemal, Yirmisekiz Kanunuevvel, istanbul, 1334(1916).
108. Rahim Tarm, "Bir Mnakaa Etrafnda: Yakup Kadri ve M. Rauf" , Doumunun
100. ylnda Yakup Kadri Karaosmanolu, Marmara niversitesi yaynlar,
stanbul 1989, s. 145-175.
109. Sleyman Bahri, Hare, stanbul, 1329(1911).
110. ehabettin Sleyman, Aralarnda, "Resimli Roman", Nr. 5, Temmuz 1325 (1909).
111. Ahmet Nuri, Dengi Dengine, stanbul, 1335 (1916).
112. Ali Ekrem, Baria, stanbul, 1324 (1908).
113. Tahsin Nahit, Firar, stanbul, 1326 (1909).
114. Tahsin Nahit, Hicranlar, stanbul, 1324 (1908).

dia'nn ailesi kzlarn sevdiine deil zengin bir kocaya verirler. Mizanc Mu-
rad'n Tencere Yuvarland Kapan Buldu (115) piyesinde de genlerin istedik-
leri ile evlenememeleri konu edilir (116).
Bu dnem piyeslerinde evliliin kadnla erkek arasnda yaplan bir anlama
olmas gerektii savunulur. Grc usulne kar klr. Gelin ntihab (117) pi-
yesinde Mehmet Srr, eski ve yeni evlilik ekilleri arasnda bir mukayese yapa-
rak eskiyi tenkit eder. Tiraje ve Guguk Hanmcmda. (118) da byledir. Musa-
hipzde Celal'in Cumhuriyet dnemine de taan hemen btn piyesleri bu ko-
nuya hasredilmi gibidir. Yazar, konusunu Osmanl tarihinden alr ve eitli
devirlerin sosyal hayatn btn evreleri, adetleri, inanlar, zihniyetleri ve
gln taraflaryla canlandrr; sosyal tenkide byk yer verir. taat lann'nda.
(119) evlilik dzeninin bozukluu, kadn meselesi, btl inanlar ve adalet meka-
nizmasnn aileye yansyan bozukluklar gibi konularn yannda; byclk, din
inanlar smrme iddetli bir ekilde tenkit edilir. Piyeste, gcn ktye kulla-
nan korkak Dani Hocann kurnaz karsnn mahallelinin de yardmyla ko-
casndan boatlp Mesrur elebi'yle evlenmesi anlatlr. Cenab'n Krebe (120)
isimli piyesi ile Ali Ekrem'in Mama Dadm Darlr (121) piyesleri de grc
usuln eletiren ve komik yanlarn ortaya koyan piyeslerdir. Bilhassa
Krebe'de kadn haklar iin savaan ve toplumda erkekle eit artlara sahip ol-
masn isteyen kadn tipini buluruz. Musavver Firkete gazetesi muharriri Bedia,
devir iin ok yeni bir tiptir. Meslek sahibi, dnen, yarglayan, artlarn
deiebilmesinde aktif rol stlenen mnevver bir kadndr. Cemiyetin kadna
izdii snrlar zorlar ve zeksn kullanarak bu snrlar aar. Evlenecei erkei
cemiyete ters dmeden usulne uygun bir biimde seer(122).
Kadnlarn geliimlerini tamamlamadan, ocuk denecek yata evlendirilme-
leri, cidd bir messese olan evlilik ve aileyi bir evcilik oyununa dntrr. Bu
konuya ki Bebek (123) piyesinde dikkat ekilir. Nuri'nin bu piyesinde, Avukat
Daver bebeklerle oynamay srdren karsndan ayrlmak ister.
Fertler iin bir ihtiya olarak alglanan akn bask altna alnamayacan,
aksi halde ailenin sarslacan vurgulayan piyesler olduka fazladr. Ks-
kanlklar, eitli ihtiraslar, yalnzln getirdii bunalm sonucu deiik aklar
arama, dul kalmann zorluu Arkada Hatr in (124), Ak Dersi (125), Ceriha
115. Mizanc Murad, Tencere Yuvarland Kapan Buldu, stanbul, 1326(1909).
116. Birol Emil, Mizanc Murad Bey Hayat ve Eserleri, 1. . Edebiyat Fakltesi ya
ynlar, stanbul, 1979, 747 s.
117. Mehmet Srr, Gelin ntihab, zmir, t. y.
118. Mehmet Srr, Guguk Hanmcm, stanbul, 1341 (1922).
119. Musahipzade Cell, taat lm, stanbul, 1936.
120. Cenab ehabettin, Krebe, /stanbul, 1334 (1915).
121. Ali Ekrem, Mama Dadm Darlr, "Tarik" Nr 39-46, stanbul, 1919.
122. Enver Tre, Cenap ebabettin ve Tiyatrolar, st. nv. Edebiyat Fakltesi Tr
kiyat Enstits Tez No: 1845.
123. Ahmet Nuri, ki Bebek, "nci", Nr. 1, 1 ubat 1919.
124. Yusuf Ziya, Arkada Hatr in, stanbul, 1324 (1908).
125. Hseyin Zati, Ak Dersi, stanbul, 1335 (1916).

(126), Ev Kiras (127), Frsat Yoksulu (128), Firar, Harika (129), nhidam (130),
Kbus (131), Teselli (132) isimli piyeslerinde ilenir.
3. Aile i likiler
Merutiyet dneminde aile ii ilikilerde zerinde en ok durulan ve tenkit
edilen konu ok ele evlilik yani poligamidir. Osman evki'nin Taaddd-i Zevct
(133) isimli piyesinde zengin Cemil, arkada diplomat Resmi Bey'in kzkardei
Rakibe han m beenir ve evlenmeyi dnr. Rehide han m eini ikinci bir
kadnla paylamaya kar dr ama srarlara daha fazla direnemez ve bu istee
boyun eer.
Trelerde yer alan ve yazarlarca ciddiyeti kalmadna inanlan ikinci bir
hadise de hlle geleneidir. Boanma ile birlikte daha ok komedilerde ibret
verici tarzda ele alnan bu konu, aile ii mnasebetlerin iyi dnlmesi gerek-
tiini hatrlatr. Hseyin Suat'in Hlle ya da Kabak Ferhat Aa piyesi hlle ge-
leneini alaya alr. Yirmibe yandaki Afife on kocaya varm fakat on iki kez
boanmtr. Son kocasyla kez boandndan onunla yeniden evlenebilmek
iin hlle yapacaktr. Afife'nin kaynvalidesinin bulduu Hlleci 65 yandaki Fe-
rhat Aa, beendii Afife' yi boamaktan vazgeince ortalk karr. Ferhat Aa
zorla ikna edilir. Bu konuya Cumhuriyet dnemi tiyatrosunda yeniden dnlr.
Reat Nuri Hlleci piyesinde konuyu yeniden ele alr (134).
ok kadnla evliliin arpc bir ekilde tenkit edildii dier bir eser de konu-
sunu bir peygamber kssasndan alan Halide Edib' in Kenan obanlar isimli
piyesidir (135). Yusuf kssasndan yola kan yazar, ok kadnla evliliin ocuklar
zeri ndeki tesi ri ni de i l er. Yakup peygamber, daha ok sevdi i kar s n n
ocuunu dier ocuklarndan ayrr, ona farkl muamele eder. Piyeste din bir
hikyeye aktel adan baklmtr. Bir peygamber bile ok kadnla evlilikte dil dav-
ranamadna gre bu doru deildir, tezi anlatlr.
Aile iindeki halayklarla ak ve evlenmeler de ilenen konular arasndadr.
Bari ada hal ay Nevi n' e k ol an Hal i d' i n onunl a evl enmesi babas Adnan
Bey tarafndan engellenirse de sonunda yine bu evlilik gerekleir.
Aile ii ilikilerde elerin birbirini aldatmalarnn iki ana sebebi zerinde
durulur. Birincisi geleneklerin zorlamasdr. Yazarlara gre mutsuz balayan ev-
liliklerde, aradn einde bulamayan fertlerin, yakn evresi ile gizli
126. Mehmet Rauf, Ceriha, "Ss", Nr. 1-10, Austos 1339 (1920).
127. Yusuf Ziya, Ev Kiras, stanbul, 1324(1908).
128. Ahmet Nuri, Frsat Yoksulu, stanbul. 1334 (1915).
129. Mesadet Bedirhan, Harika, "Kadn Dnyas", Nr. 146, 6 Haziran 1330(1911).
130. Yusuf Niyazi, nhidam, Giresun, t.y. Ik Matbaas.
131. Halid Ziya, Kbus, stanbul, 1334 (1915).
132. Selami zzet, Teselli, stanbul, 1919.
133. Osman evki, Taaddd-i Zevct, stanbul, 1327(1909).
134. Hayal Zlfikr, Reat Nuri Gntekin'in Piyeslerinde Tipler, Hacettepe nv. Ed.
Fak. Bilim Uzmanl Tezi, Ankara 1979.
135. Halide Edib, Kenan obanlar, stanbul 1334 (1916), Orhaniye matbaas.

mnasebetlere girebilecekleridir. Bilhassa kadnlarn elerini aldatmalar uyum-
suz evliliklerin sonucu olarak gsterilir. Evlilik d ilikilerde kadnlar, daha zi-
yade yakn evrelerinde olan, grmelerinde mahzuru bulunmayan akraba yahut
elerinin arkadalarn tercih ederler. Ak mnasebeti deta kendiliinden zuhur
eder. ounluk bu ilikiler skandallarla sonulanr. Merutiyet yazarlar, istenmeyen
evliliklerde kadnlarn kendilerine mutlaka bir k bulduklarn belirterek bu tr
evliliklere pheyle bakarlar. bnrrefik Ahmet Nuri'nin Kadn Tertibi (136),
Hseyin Rahmi'nin Hazan Blbl (137), Ak ve Namus (138), Reat Nuri'nin Eski
Rya (139), nhidam, Skut (140), phe (141), klima (142), Sansar bu konuda
yazlm piyeslerdir.
Hatt Sahabettin Sleyman devir iin hem tehlikeli hem de sonradan ok
mnakaas yaplan bir fikri kmaz Sokak piyesinde ortaya srer. Yazara gre;
ya fark sebebiyle tatmin olmayan kadnlar lezbiyen mnasebetlere girmekte-
dirler. Refika yal Nesip Paann gen ve gzel eidir. evrenin basks ile bir
erkek sevgili yerine kendine bir cariye olan Makbule'yi bulur ve sevicilie balar.
Ondan bknca yeni bir hanm arar. Fakat Makbule olanlar Paa' nn olu Ca-
vid' e anlatr. Cavid Refika'y ldrmek isteyince araya onu seven Nermin girer
ve engel olur. ki gen sevimeye balarlar. Bunu haber alan Refika, Nermin'i ko-
naktan kovmaya kalkr. Makbule durumu Cavid'e haber verir. Cavid Refika'ya
antaj yapar. Paa'ya Cavid'in kendisine sevime teklif ettiini syleyerek onu
kovdurur. Fakat Paa bunun doruluu iin onun Kuran'a el basmasn isteyince
Refika btn olanlar anlatr. Paa onu boar ve olanlarn acsna dayanamaya-
rak lr.
Aldatmada ikinci etken Batl hayat tarznn bu duruma daha rahat imknlar
tanmasdr. Erkein alafrangalk merak, kadnn ss ve modaya dknl, bil-
hassa kadnn, erkein yapt gibi zaman zaman eini aldatmas, vodvillerin te-
sirinde kalnarak Trk ailesinin de meseleleriymi gibi anlatlr. Kadnn evinin
iinde bulamad bir takm deerleri darda aramas yazarlarca, sadece bir
ahlk problemi olarak ele alnmtr. Ahlkszln dier temel sebeplerine inil-
memitir. Kadnn problemleri zerine dnmek yerine problemin kayna
olarak ou kez kadn gsterilmitir. Komedilerde de durum farkl deildir. Ka-
dn bu eserlerde de alaya alnmakta, hafif tipler olarak gsterilmektedir. Kadnlar,
vodvillerin tesirinde olarak daima gl aklarn kurbandrler. Merutiyet
yazarlar bu kadn tiplerinde oka rnekler izerler (143).
Bu tr piyeslerin tezli olduklar ileri srlebilir. nk kadnn aile iinde ye-
rini aramas, erkeiyle ayn haklara sahip olmas ve kullanmas durumunda her
136. Ahmet Nuri, Kadn Tertibi, stanbul, 1334 (1916).
137. Hseyin Rahmi, Hazan Blbl, stanbul, 1332 (1914).
138. hsan Hsni-Said Suzan, Ak ve Namus, stanbul, 1329(1911).
139. Reat Nuri, Eski Rya, stanbul, 1338(1919).
140. Ali Ekrem, Skut, "Tarik", Nr. 13-35, 2 Austos 1919.
141. Yusuf Ziya, phe, stanbul, 1336 (1917).
142. ahap Rza, klima, stanbul, 1326 (1909).
143. Nazan etiner, 1908-1923 Arasndaki Komedilerin ncelenmesi, Marmara niver-
sitesi Edebiyat Fakltesi Yksek Lisans Tezi, stanbul 1991.

ikisinin de davranlarn yeniden gzden geirecei ileri srlr. Batl hayat
tarzn hazmedemeyen ailelerde eitimsizliin ve cehaletin bu tarz bir hayat
zlemiyle birletii zaman kt sonular dourabilecei piyeslerde anlatlr.
Mutsuz evlilikler sonucu artan boanmalar cemiyet hayatn alt st eder. Ailenin
sudan ve anlamsz sebeplerle paraland gr arlk kazanr. bnrrefik Ah-
met Nuri'nin Frsat Yoksulu piyesinde kendine avukat bir k bulan karsn yal
koca hemen boar. Yazarn Dengi Dengine piyesinde de elerin evlenirken bir-
birlerine her bakmdan denk olmalar fikri ilenir. bnrrefik Ahmet Nuri'ye
gre evlilik kurumu salam bir kurum deildir. nk kadn da erkek de ihanete
hazrdr. Yazarn meseleye bu ekilde bakmasnn sebebi o devirde yaygn olan
Fransz vodvillerinin tesiriyledir. Vodvillerde, kadnn sadakat ve feragat hissin-
den mahrum olduu intiba verilmektedir. Ak- Atik (144) piyesinde mutsuz ev-
lilik kadnn kendisine bir k bulmasna sebep olur. Mehmet Rauf un ki Kuvvet
yahut Sansar oyununda iki kart g atr. Lamia politika hrs olan irkin ve
kaba Refik Bey'le evlenmitir ve ok mutsuzdur. Yeeni Azmi Bey'i sever. Ko-
casndan boanamad iin iki sevgili evlenemezler. Kamber adl emekli khya
kadn, iki sevgili bulutuklar srada Refik Bey'e haber verir. Refik Bey baskn ya-
par ve ikisini de ldrr. Mehmet Rauf Cidal (145) piyesinde, evlilik d akn
evlilie stn ve cazip olduu grn tekrarlar. Behice'nin kocas varlkl ama
ilgisizdir. Behice einin akrabas Mecdi Bey'i sever. Mecdi'yi grmcesi Nesime
de sevmektedir. Naim, Behice ile Mecdi'den phelenerek kansn alp Anado-
lu'ya gider. Mecdi ile Nesime evlenirler. Behice zgndr. Pene piyesinde ise
evlilik ve evlilik d ilikiyi piyesin kahraman Pertev bir peneye benzetir. Evli-
lik d ilikiler iinde olan ahlaken km kadnlar anlatan daha pek ok piyes
yazlmtr. Saffeti Ziya'nn Hralambos Cankiyadis (146); Yusuf Ziya'nn Kr-
dm (147) ve Binnaz (148); Musahipzde'nin Trk Kz (149) piyesi bunlar-
dan birkadr.
Yine bu dnemde Trk kadn ile Batl kadn mukayese eden eserler
yazlmtr. Trk kadnnn, Batl kadndan daha meziyetli olduu ileri srlr.
Ancak bu meziyetine ramen Trk aile sisteminde Trk kadn Batl kadn gibi
ferd hrriyetini kullanamaz. Merutiyet yazarlarmz, Trk kadnn da aile
iindeki baskdan kurtulmasn, erkeinin yannda haklarn kullanan, aktif,
eitilmi bir anne olarak yer almasn arzularlar. Bat'da ortaya kan Feminizm
akmnn da tesirinde kalan yazarlarmz Trk erkeklerinin, yabanc kadnlara
hayranln bir mesele olarak ele almakla birlikte, yabanc kadnn Trk toplu-
munun deerlerine terslii, yabanc kadnlarla ak ve evlilik d ilikisinin ai-
lede yaratt mutsuzluklar da zellikle belirtirler. Hseyin Suat'n Yamalar
isimli piyesinde, erkeini seven gururlu bir Trk kz ile sahne zlemi iinde
olan yabanc bir kadnn mukayesesi yaplr. Yabanc kadnn ailede bir yama
olduu iddia edilir. ahabettin Sleyman'n Krk Mahfaza, Yakup Kadri'nin
144. Ahmet Nuri, Ak- Atik, stanbul, 1920.
145. Mehmet Rauf, Cidal, stanbul, 1327 (1909).
146. Saffeti Ziya, Hralambos Cankiyadis, stanbul, 1328 (1910).
147. Yusuf Ziya, Krdm, stanbul, 1920.
148. Yusuf Ziya, Binnaz, stanbul, 1918.
149. Musahipzade Cell, Trk Kz, stanbul, 1325 (1908).

Veda (150), Mfit Ratib'in Zincir (151) piyesleri yabanc kadnlara kar hep
olumsuz baklarla doludur. Yer yer de yabanc kadnlarla ilikiler alaya alnr.
Hseyin Suad'n ifteli Mikroplar (152) piyesinde Rum hizmeti Kalyopi ile
Merdm Bey otel odasnda gizlice buluarak seviirler. Merdm Bey bu ilikiyi
karsnn duymasn istemez. Kalyopi obur bir kadndr. Yedii yemekten midesi
bozulur. stanbul'da kolera salgn vardr. Otel personeli durumu polise bildirir.
Doktorlar ve polisler oday karantinaya alrlar. Merdm Bey'in kars durumu
renir. Avdet (153) piyesinde Nahit'in Anjel ile ilikisi vardr. Bir sre sonra
aralarna phe girer. Anjel, Nihat' terkeder. Abdi Tevfik'in Bir Kelime, Mthi
Felakette (154) Kani Bey ahlaken dm kadn Adriyen uruna karsn brakr.
Bir sre sonra Adriyen de onu terkeder ve talya'ya gider.
Frtna piyesi ahabettin Sleyman'n bu konuyu en arpc bir biimde
iledii piyesidir. Piyeste kocas Macit'in yabanc kadn merak yznden yuvas
yklma tehlikesiyle karlaan Gzin'in hayali ve cazip yabanc kadndan eini
nasl ekip kurtardnn mcadelesi anlamldr. Gzin, kocasna sahip kan, ya-
banc kadn hayranln ykan gl ve ideal bir aydn kadn tipidir. Aile onun
kararl tutumu sayesinde yklmaktan kurtulur. Bat'nn evde estirdii frtnay o
deta krar.
bnrrefik Ahmet Nuri de yabanc kadn konusunu komedi eklinde ele alr.
Ksmet Deilmi'de (155) Nedim Bey karsn atlatarak Rum kz Eftalya ile
elenceye gitmek ister. Arkada Salih'e eve telefon ettirerek bir milletvekili arka-
dalannn hastal sebebiyle kendini artr. Kars onun gitmesini syler. Ne-
dim Bey giyinirken kars gazeteden milletvekilinin ld ilann okur. Btn
plan da suya der. Yakup Kadri'nin Veda piyesinde de Ziya btn servetini
uruna harcad sevgilisi Fransz Christine'yi gecedir eve gelmedii iin me-
rak eder. Ziya'nn aabeyi Christine'nin hayatna baka bir erkein girdiini
sylemesine ramen Ziya buna inanmaz. Ziya'nn btn yalvarmalarna ramen
kadn onu terkeder ve gider. Mfit Ratib'in Zincir piyesinde yabanc kadnlarn
sadakatsizlii ile dm kadnlarn terkedilmilik psikolojisi iinde intikama
ynelecekleri anlatlr. ekip Bey yabanc iki arkada kadnla birbirlerinin haberi
olmadan sevimektedir. Delis bunu renir ve ekip'le kavga eder. ekip'in ar-
kada Behet'le iliki kurar Bunu farkeden ekip Delis'e yeniden birlikte olmay
teklif eder. Delis'in nikahlanma isteini ekip reddedince Delis de yan odadaki
Behet'le beraber olur.
Evlilik d ilikinin bir dier cephesi de gayrimeru ocuk problemidir. Dev-
rin yazarlar bu konuya da el atmlardr. Kvlcm (156) piyesinde Ziya bey; ev-
lilik d doan ocuun ailede yaratt yknty iler. Emekli deniz subay
Rfat'n talya'da bir kadndan evlilik d bir ocuu olmutur. ocuu bir arka-
150. Yakup Kadri, Veda, stanbul, 1325 (1908).
151. Mfit Ratib, Zincir, stanbul, 1326 (1909).
152. Hseyin Suat, ifteli Mikroplar, stanbul, t.y.
153. ahabettin Sleyman, Avdet, stanbul, 1326 (1909).
154. Abdi Tevfik, Bir Kelime.. Mthi Felket, stanbul, 1327 (1910).
155. Ahmet Nuri, Ksmet Deilmi, stanbul, 1336 (1918).
156. Metin AND, Merutiyet Dneminde Trk Tiyatrosu, T. Bank. Yay. Ankara 1971.

dann ksz olduuna ailesini inandrr, yanna alr ve kzyla birlikte bytr.
ki gen karde olduklarn bilmeden seviirler. Kaptan bunu rendiinde i
iten gemitir. nk kz hamiledir. Gerek renildiinde ailede korkun bir
skt olur (157). Mahmut Yesari'nin Yarasalar (158) piyesinde retmen Nazmi
yetikin kz ve oluyla mutludur. Fakat bu ocuklardan birinin, karsnn evlilik
d ilikisinden olduunu renir. Mthi bir tezatta kalan Nazmi karsn ve
gayrimeru ocuu kovmak ister ama hangisi olduunu bilemez. ki ocuunu da
ok sevmektedir. Sonunda ldrr.
IV. Sonu
Grld gibi Tanzimat tiyatrosunda, aile snrl bir ekilde ele alnrken bu
durum Merutiyet tiyatrosunda biraz daha geniler, Bilhassa kadn meselesinde
konular aktif, uyank, evin dna taan, hatt erkei ile mcadele eden kadn ti-
pine kadar uzanr. Ailedeki btn sarsntlarn eitimsizlik ve haklarn yanl kul-
lanlmasndan kaynaklandn syleyen yazarlar, bu durumun giderilmesinde,
erkee kadnn ekil verdii dncesiyle, kadn eitimine zel bir nem veril-
mesi gerei zerinde dururlar.
157. Metin AND, a.e.
158. Metin AND, a.e.
VIII. EVRE, MMAR VE ALE
1. Osmanllarda Aile: Ev, Eya, Giyim, Kuam
Dr. mer Demirel-Adnan Grbz-Muhittin Tu
2. Trk Ev Mimarisi, Deiine ve Gelime izgisi
Dr. Sezer Tansu
3. nsan, Ev, evre
Beir Ayvazolu
4. Ev ve Ailenin Deiimi
Dr. Ahmet Turan Alkan
OSMANLI ANADOLU ALESNDE EV, EYA
VE GYM-KUAM
(XVI-XIX Yzyllar)
Dr. mer Demirel
Muhiddin Tu
Adnan Grbz
Cumhuriyet niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Tarih Blm
Osmanl Evi
Osmanl toplum yapsnn temel nitesinin aile olduu ve yaad meknn
da kaynaklarda eitli ekillerde tavsif edildii grlmtr: Bunlar, beyt, dam,
menzil, konak ve hne eklinde ska ifade edilmitir. Osmanl ev geleneinin
ok geni ve eitli olan kaynaklarnn balcalar arasnda Orta Asya, Orta
Dou, slam ve Anadolu gelenekleri saylabilir. Bunlarn, Osmanl ailesinin
barnd ev zerindeki etkileri ok fazla olmu, bylelikle yeni bir senteze
ulalmtr. Ev kltrnde, btn bunlar hakim unsurlar olarak karmza k-
maktadr. Bunlarn tesinde Osmanl evini ekillendiren iklim, coraf mekn,
malzeme, ekonomik g, mimar bilgi ve ustalk gibi dier eler de nemli rol
oynamtr. Bunun neticesinde Anadolu evlerinde muhtelif zellikler arzeden
mimar yap tarzlar ortaya kmtr:
Gneydou Anadolu'nun ta konut mimarisi, Dou Anadolu'nun ahap
batll ta mimarisi, Dou Karadeniz'in ahap iskeletti ev mimarisi, Ege ve Akde-
niz'in dz daml kbik ta mimarisi, Orta Anadolu'nun ta ve kerpi mimarisi ve
daha yaygn olarak Anadolu'nun kylan ile orta yayla arasnda grlen, Sivas
dolaylarndan batya ve Ege'den Toroslar'n kuzey yamalarna kadar uzanan
ve yer yer dier blgelerde de bulunan hm yap teknii mimarisi.
Osmanl evi genelde, mimar slp yada tekniklerden kaynaklanan fark-
llklarna ramen meknn kullanm ve ekillenmesindeki baz ortak zel-
liklerini muhafaza etmitir (1). Osmanl evinin ekillenmesinde rol oynayan
yukarda ifade edilen bu ana unsur, ayn zamanda evlerin meydana getirdii
mahallenin ve Osmanl ehirlerinin oluumunda da etkili olmutur. Bu yzden
Osmanl evi, ehir ve mahallenin eitli unsurlarnn ihtiam karsnda onlarn
1. Trk ve Osmanl evi ile ilgili yaayan rneklerden yola klarak birok alma
yaplmtr. Bunlarda ok sayda ev plan rnekleri vardr. Bu rnekler ve Trk-Os-
manl evinin ortak noktalar hususunda baknz S.H. Eldem, Trk Evi, 3 cilt,
stanbul 1991; M. Akok-A. Gkolu, Ankara'nn Eski Evleri, Ankara 1951; ayn ya-
zar, "Trabzon'un Eski Evleri", Arkitekt, XX/233-236 (1951); C. Berk, Konya Evleri,
stanbul 1951; N. akrolu, Kayseri Evleri, stanbul 1952; D. Erginba, Diyarbakr
Evleri, stanbul 1953; L. Tomsu, Bursa Evleri, stanbul 1950; D. Kuban, "Amasya ve
Sivas", Trkiye Turing ve Otomobil Kurumu Belleteni, 26/305, (1971) ve ayn yazar,
"Trk Ev Gelenei zerine Gzlemler", Trk ve slm Sanat zerine Denemeler,
stanbul 1982, s. 196-197.

glgesinde ve geri planda kalmtr. Fakat bu durum, Osmanl evinin nemini
de azaltmamtr. Bu husus, Doan Kuban'n "Trk ehrinin adsz kahraman
ev" ifadesinde kendini daha ak bir ekilde gstermitir (2).
Osmanl ehrinde ev-ehir balantsn sokak yada caddeler salamaktadr.
Bunlar, kaynaklardaki ifadesiyle tark-i mm denilen byk ana yol ve tark-i
hss tabir edilen ve birka evle son bulan kmaz sokaklardr. Osmanl ehir-
lerinde genel bir zellik olarak ska rastlanan ve mahremiyet inancnn bir
sonucu olarak beliren kmaz sokak, ana yollardan evlere alan zel bir yol ola-
rak da tasvir edilebilir (3).
kmaz sokakla birlikte balayan mahremiyet, evin sokaktaki konumunu da
belirlemektedir. Osmanl evi, sokaa cephe arama, arsann konumu, kble
faktr, komuluk ilikileri, gvenlik, namus ve rtnme gibi faktrlerin etkisiyle
ehirde yerini almtr. Bunlardan, evin konumunda hemen hemen kayg duyu-
lan tek ey kble konusunda olmutur. nk Mslman Trk ailesi iin bu o ka-
dar nemlidir ki, yalnz ibadete ynelirken deil, yatarken, otururken, ate ya-
karken, sokaa karken velhasl her hususta kbleyi hesaba katmak bir inan ve
ahlk meselesidir. Bu kayg evlerin bir yne uyum gstermelerini gerektirmitir
ki, bu geree bugn bir nevi din imar plan diye bakmak mmkndr (4).
Aklanan bu dncelerin etkisiyle bina edilen Osmanl evinin, dardan
bakldnda gze arpan ilk unsuru, Yakndou ve Akdeniz blgelerinin en eski
gelenei olduu kadar ran ve Orta Asya dnyasnda da yaygn olan, yksek ve
sar duvarlarla evrili olmasdr (5). Bu duvarlardan iki byk kanatl kap ile
avluya ya da baheye geilerek Osmanl evine ilk adm atlm olunur. (5a)
er'iyye Sicillerindeki eitli belgelerde hemen btn evlerde varl ifade
edilen ancak bykl belli olmayan avlu ve bahe, Osmanl ailesinin youn
olarak kulland bir mekndr. Bu sebeple burada bir ok unsurlar yer almtr.
Kaynaklardaki ifadesiyle ecr- msmire ve ecr- gayr msmire (meyveli ve
meyvesiz aalar), su (eme veya kuyu) ve gelge ark, hela avlu yada bahenin
temel elemanlardr. Bunlarn yansra frn yada ocak (tandr, d ocaklk), su
bandaki amar ta ve avlunun bir kesindeki dibek ta ile rtme de avlu
yada baheyi tamamlayan dier unsurlardr. Bunlarn tesinde evin zemin kat,
ahr, samanlk, anbar gibi elemanlar bir noktada avlunun uzants ve ayrlmaz
bir paras grnmndedir. Dolaysyla Osmanl ailesinin gnlk hayat youn
olarak bu meknda cereyan etmektedir. Bu sebeple, ailenin ev ileri esnasnda
rahat almasn salamak yani amar ve bulak ykama, klk yiyecekleri
hazrlama, odun kesme, hayvan bakm, yemek ve ekmek piirme ve nihayet
kk apta da olsa sebze ve meyve yetitirme gibi faaliyetlerin yaplmas, mah-
2. Doan Kuban, "Anadolu Kentlerinin Tarihsel Geliimi zerine Gzlemler", Trk ve
slm Sanat zerine Denemeler, stanbul 1982, s. 164.
3. D. Kuban "Anadolu Kenti", s. 165.
4. Necdet Sakaolu, Divrii'de Ev Mimarisi, stanbul 1978, s. 15.
5. D. Kuban, "Anadolu Kenti", s. 165.
5a. Evlerin sokaktaki konumu ve d grn ile ilgili bu almann sonunda veri-
len ev ile ilgili rneklere baklabilir.

remiyeti korumak ve dier ev mtemilatnn emniyetinin temini iin avlu
evresi yksek, kaln ve sar duvarlarla evrilmitir (6).
Bulunduu konuma gre avlu ve bahenin deiik yerlerine bina olunan Os-
manl evi, ya tek katl yada kaynaklarn ifadesiyle fevkani ve tahtan olmak zere
iki katl yaplmtr.
er'iyye Sicillerindeki eitli kaytlarda Osmanl evinin i blmleri u ifa-
delerle tasvir edilmektedir: ki gz atma anbar, tahta odunluk, tahta samanlk,
bir bb abur, frn dam, kiler, sagir ahane, hne-i matbah, tabhne, tara oda,
bir bb k evi, iki bb fevkn oda, fevkn harem odas, bir bb fevkn kahve
odas, divanhane, yaz odas, ba oda, harem, st kat sofas, mbeyn sofas,
selmlk, aralk, hamam. Bu blmlerin alt (beyt-i sfl, tahtan) ve st (beyt-i
ulv, fevkn) katlara dalm genellikle u ekilde olmaktadr: Alt katta, samanlk,
ahur, odunluk, kiler, anbar, ahne-matbah ve bazen k odas, frn dam; st kat-
ta ise, divanhane yani ba oda, harem yani i oda, selmlk yani d-tara oda,
kahve odas ve yaz odas bulunmaktadr (7).
Burada, yukarda belirtilen unsurlarn hepsinin ayn anda bir evde bulun-
duu sylenemez. Ancak yaygn olan, avludan alt kata girildiinde bir tarafta sa-
manlk, ahur, odunluk gibi blmler bulunurken, dier tarafta bir k odas, kiler
ve ahane gibi blmlerin biri veya birka bulunuyordu. Alt kattan st kata
geiin genellikle bir tahta merdivenle olduu ve merdiven banda yer alan
sofa veya aralk etrafnda daha nce zikredilen kullanma gre deiik isimdeki
odalarn yer ald anlalmaktadr. Bu odalardan birisinin sokaa bakan ve kk
ad verilen bir kmas vardr. Genellikle i dzenlemeleri birbirine benzeyen
odalann boyutlar arasnda da byk farklar yoktur. Her evde ve odalarnn he-
men hemen hepsinde bir ocak vardr. Evde bulunan bu ocak, ayet bir tane ise
genellikle divanhane denilen ba odada yer alr. Odalarn en nemli ve ortak
zellii, yatak ve yorganlarn muhafaza edildii, ayn zamanda hamam olarak
kullanlan ykln bulunmasdr. Bunun yansra odalarda genellikle, deiik
amaca ynelik olmak zere, odalarn muhtelif ksmlarnda yer alan kapakl veya
kapaksz gmme dolap ve tavana doru ykseltilmi olarak yerletirilen ss veya
ihtiya fazlas eyalarn konulduu sergen ad verilen raflar da bulunmaktadr.
Kaytlarda tesbit ettiimiz evlere ait bu blmlerin zenginliine ve eitli-
liine ramen evler genellikle kk olduundan, bu evlerin fazla odas bulun-
muyordu. er'iyye Sicillerindeki ev sat vesikalarnda tavsif edilen evlerin bir
ounun ya bir, yada iki odas vardr. Bu husus odalarn ok ynl kullanma
6. Baz yrelere ait ev ve ev hayat ile ilgili ariv kaytlarna dayal almalar mevcut
tur. Bu konuda Ankara ve Kayseri ehirlerinin karlatrmal bir alma iin
baknz, Suraiya Faroqhi, Man of Modest Substance House Ovner and House
Property in Seventeenth Century Ankara and Kayseri, Cambridge 1987; stanbul
iin Robert Mantran, XVI. ve XVII Yzylda stanbul'da Gnlk Hayat, ev. M.A.
Klbay, stanbul 1991, s. 162-168; Denizli yresine ait bir alma iin baknz
Tuncer Baykara, Yataan, Her eyi le Tarihi Yaatma Denemesi; Tokyo 1984, s.
139-149.
7. Osmanl evinin elemanlarn ihtiva eden ve kullandmz kaynaklardan semi
olduumuz rnekler iin metin sonundaki belgelere baknz.

ak olduunu gstermektedir. Bu sebeple odalar, yemek pien, yemek yenilen,
oturulan, akamlan da yataklarn serilmesi ile yatak odas olarak kullanlan
ok ynl birimlerdir. Yaygn olan, Osmanl ailesinin sahip olduu bu ev tipi-
nin yansra ileri gelen devlet adamlar, ayan ve erafn ok sayda blm ve
oday havi konak, yal, saray vb. gibi evleri de bulunmaktadr (8).
Ev Eyalar ve Giyim Kuam
Ev eyalarnn en az aile hayatnda barnma ihtiyacn karlayan ev kadar
nemli olduu muhakkakdr. Eyalarn eitlilii ve says, kiinin veya ailenin,
sosyal, ekonomik ve kltrel durumunu yanstt kadar hayat tarzn da ortaya
koyar. Dolaysyla, Osmanl ailesinin kulland eyalar ancak, Osmanl ariv
kaynaklar ierisinde halk kltr ve folklorunu en geni biimde yanstan
er'iyye Sicillerine dayanlarak incelenmelidir (9). Bir kaza dahilinde meydana
gelen hemen hemen btn sosyal, ekonomik, hukuk vs. olaylarn kaydedildii,
dolaysyla yredeki gnlk hayatn aynas durumunda olan bu siciller arasnda
tereke defteri adn alanlar, zellikle folklor asndan son derece byk nem
tamaktadrlar (10). Bu defterler, lenlerin sosyal durumlarn, meden hallerini
ve aile yaplarna ait bilgiler yannda; hayatta bulunduklar srada tasar-
ruflarnda olan her trl giyim ve ev eyas ile mobilya, mutfak takmlarn; yiye-
ceklerini, ev, ba, bahe ve deirmen gibi mallar; kylerdeki iftlik, bina ve
aralaryla, hayvan cins ve miktarlarn; ambarlarda mevcut veya tarlalarda ekili
tahln miktar ve eitlerini; atlye ve ticarethnelerdeki aletler ile malzemenin
veya ticar mallarn eit ve miktarlarn vermekte ve btn bu mallarn tahmini
8. ok byk ve salam yaplar olarak ina edilen saray, yal, kk ve konaklarn g-
nmze intikal edenleri ok sayda olduundan, bunlar hakknda, bu yaayan
rneklerinden yola klarak bol miktarda alma yaplmtr: Bunlarn bazlar
iin baknz, Sedat Hakk Eldem, Kasrlar ve Kkler, I-II, stanbul 1969-1973;
ayn yazar, "Boazii Yallar", Sanat Dnyamz, 1/5 (1974); A. Sheyl nver-S.H. El-
dem, Amucazde Hseyin Paa Yals, stanbul 1970; A.S. nver, Dr. Rifat Osman'a
Gre Edirne Evleri ve Konaklar, stanbul 1976; ayrca bunlarla ilgili ariv kaynak-
lar arasnda, bol miktarda bulunan ve dneminde yazlm olan seyahatname, ro-
man, tiyatro vb. eserler de bulunmaktadr.
Osmanl toplumu iinde bu tr yaplar, hem ok yaygn olmamasndan hem de bu
almann boyutlarn aacandan inceleme konusu dnda tutulmutur. Ayrca
Osmanl toplumu iinde ele aldmz evlerin ok yaygn olarak kullanlan
rnekler olmas ve er'iyye Sicillerine dayanan bir Osmanl evi almas ya-
plmadndan dolay bu tr bir metod kullanlmtr.
9. Osmanl folklorunu baka bir ifade ile kulland eyalarn tespit iin er'iyye Si-
cillerindeki tereke defterlerinden baka, Saray Eya Defterleri, Saray Mutfak Bilano
Defterleri, Gmrk Ruznameleri, Srnmeler, htisab Kanunnmeleri ve Narh Def-
terleri nemli ariv kaytlarndandr. Ancak, bu kaynaklarn ihtiva ettii bilgilerin,
Osmanl toplumuna ne dereceye kadar ulat veya ne kadar yaygn olduu kesin
deildir.
10. Bahaeddin Yediyldz, "Samsun Halknn Kulland Eyalar zerine Bir Tahlil De-
nemesi", kinci Milletleraras Trk Folklor Kongresi Bildirileri, V (1983), s. 271.

veya fiil olarak tahakkuk etmi olan fiyatlarn ayr ayr tesbit ve kaydetmektedir
(11). Neticede bu yolla, Osmanl toplumunun farkl kesimlerine ait ailelerin sa-
hip olduu eyalar hakkndaki bilgiye ulamak mmkndr.
Buradan hareketle, yaptmz incelemede, Anadolu'nun tmn temsil ede-
bilecek niteliklere sahip olduunu dndmz Edirne, Bursa, Manisa, Ankara,
Konya, Kayseri, Adana, Sivas, Trabzon, Ayntab ve Diyarbakr ehirlerinin XV-
XIX. yzyllarn ihtiva eden er'iyye sicillerinden, tm Osmanl toplumundaki
aile hayatn yanstabilecek nitelikte ve yine her bir ehirden mslim-gayr
mslim, kadn-erkek, ky-ehir, zengin-fakir, ehl-i rf-ehl-i ilim, esnaf ve isminde
kendisini tavsif edici hibir ibare bulunmayan kiilere ait tereke defterleri tahlil
edilmitir (12). Bu ekilde gerekletirilen bu almada asl ulalmak istenen
gaye, kaytlarda geen Osmanl ailesinin kulland eyalarn tamamn vermek-
ten ziyade yaygn ve ortak olan eyalar yani temel yapy ortaya koymaktr.
Bu husus tahlil edilirken, eyalar kullanmdaki zelliklerine gre, ev eya-
larndan sergi ve demeler, yatak takmlar, mutfak takmlar, yiyecek malzeme-
leri, keyif ve koku verici aletler, temizlik aletleri, aydnlanma aletleri, silahlar,
hayvan ve hayvan takmlar, kitaplar, saatler ve bu tasniflerin dnda kalan
dier ev eyalar eklinde; giyim kuamdan, iplik ve kumalar, ba giyecekleri, i
ve d giyecekleri, kuaklar, ziynet eyalar, bohalar ve ayakkablar eklinde tas-
nife tbi tutularak incelenmitir.
Ev Eyalar
Sergi ve Demeler
Osmanl evinde sergi amacyla kullanlan eyalarn banda hal, kilim, palas,
cecim, ul, kee, seccade ve hasr gelmektedir. Hal, Trkler'de kkl bir ge-
lenei olan ve yaygn olarak kullanlan bir sergi eididir (13). Kaynaklardan
yapm olduumuz tesbitlere gre zellikleri, kullanm yerine, byklne ve
retilen yere gre deimekte olup, ocak ba hal, orta hal, yan hal, duvar hal,
ba hal, Zile hal, Uak hal, Sivas hal, Divrii hal, Ladik hal ve Acem hah
diye adlandrlanlar en yaygn olanlardr (14). Bunlar, halice, kalie ve hal
olarak byklne ve blgesine gre deiik ekilde telaffuz edilmilerdir. Tes-
11. . Ltfi Barkan, "Edirne Asker Kassamna Ait Tereke Defterleri 1545-1649", Belge
ler, III/5-6 (1966), s. 1.
12. Bu konuda daha nce yaplm iki rnek alma mevcuttur: Baknz, Lajos Fe-
kete, "XVI. Yzylda Taral Bir Trk Efendisinin Evi", ev. M.T. Gkbilgin, Belle
ten, XLIII/170 (1970) ve B. Yediyldz, a.g.e., Ayrca, mer Demirel, //. Mahmud
Dneminde Sivas'ta Esnaf Tekilat ve retim Tketim likileri, Ankara 1989, s.
57-65'de Sivas'taki esnaflarn ev eyalar ve giyim kuam ile ilgili bilgiler vardr.
13. Halnn hem etimolojik ve hem de kullanm menei hakknda geni bilgi iin
baknz, Bahaeddin gel, Trk Kltr Tarihine Giri, III, Ankara 1978, s. 143-167.
14. erare Yetkin, Osmanl Hah Sanat, stanbul 1974.

bitlerimize gre, Kayseri, Sivas, Ayntab, Amasya blgelerinde "hal". Diyar-
bakr, Manisa, Ankara blgelerinde ise "halie" ve "kalie" eklinde kaynaklarda
ifade edilmitir. Halnn yaygn olarak kullanmnn batdan douya doru git-
tike artt gzlemlenmektedir. Buradan hareketle ynden dokunmu olan hal-
nn kullanmnn souk iklim artlar ve retim merkezleri ile yakndan ilikili
olduu dnlebilir.
Halya nisbetle daha yaygn bir kullanm bulunan dier bir sergi eidi de
kilimdir. Ynden dokunan, ince, bir eit tysz hal olan kilimin uzun ve kll
olanna zili denir (15). Hemen hemen her evde deiik nitelikte ve sayda bulu-
nan kilim, kaynaklarda, kullanld yere gre orta kilim, iki kanat kilim, mihrabl
kilim, iki kanat orta kilim, yan kilim; dokunduu malzemeye gre deve yn ki-
lim, tiftik kilim, yn kilim, zili kilim, mitil kilim; renklerine gre alaca kilim,
krmzl kilim, mai kilim, sarl alaca kilim, krmz ubuklu kilim; ebadna gre
de sar kilim, kebir kilim isimleriyle nitelendirilmektedir. Kilimin Osmanl
corafyasnda ve toplumun her kesiminde ortak bir sergi eidi olarak kul-
lanldn sylemek mmkndr (16).
Gnlk kullanma ak daimi serili bulunan hal ve kilimin dnda, ancak
mslmanlar tarafndan daha ziyade namaz klmak amacyla kullanlan seccade-
leri dier bir sergi eidi olarak zikretmek mmkndr. Seccadeler eit itiba-
riyle, hal seccade, halie seccade, kilim seccade, Uak seccade, Horasan kee
seccade, orta seccade, byk seccade, cemaat seccade, beyaz seccade, Zile sec-
cade, Msr seccade, Benelkekr seccade, sof seccade, Selanikkr seccade, yan
Acem seccade, orta Acem seccade, Ladik seccade adyla kaynaklarda yer
almtr. Seccadenin, sadece mslman ailelerin kulland bir eya olmasnn
yannda, Osmanl toplumundaki gayr mslimlerde de bulunmas dikkat
ekicidir (17). Buradan hareketle, seccadenin ayn zamanda sergi amacyla da
kullanld anlalmaktadr (18).
Osmanl evinde kullanlan dier bir sergi eidi de uldnv. Kei klndan
dokunan ulun, ok yaygn olmamakla beraber, Adana, Diyarbakr ve Manisa
blgelerinde kullanld tesbit edilmitir. Kaynaklarda bunun eitleri, kl ulu,
siyah ul, ul cecim, ul kilim eklinde ifade edilmektedir.
15. Baknz, B. gel, a.g.e., s. 167 vd
16. Say ve kalite farknn daha ok zenginlik ve fakirlik kriterine gre deitii kay
naklardan anlalmaktadr: Kayseri ehrinde 1171/1757 tarihinde Yorgancolu
Pali v. Marat'n 20 adet eitli evsafta; Sivas'ta 1252/1836 tarihinde Bedesten
Kethdas Mustafa'nn 15 adet kilimi olduu tespit edilmitir. Baknz, Kayseri
er'iyye Sicili 145, s. 64; Sivas er'iyye Sicili 18, s. 73-75. Ayrca hal ve kilime ait
rnekler metin sonunda yer almaktadr
17. Edirne ehrinde 1062/1651 tarihinde Mkani b. Hirususkole'nin bir adet "kalie
seccade"si; Kayseri ehrinde 1171/1757 tarihinde Yorgancolu Pali v. Marat'n
evinde iki adet "hah seccade"si, Anpon Ana b. Kurbik'in bir adet "kalie sec
cade'si, Marim b. Arakil'"in de drt adet "kalie seccade"si olduu grlmtr.
Baknz, .L Barkan, a.g.e., 70. belge; Kayseri er'iyye Sicili 145, s. 37, 48, 64.
18. Dier dinlere ait zerinde ibadet edilen sergilerin de seccade olarak nitelendiril
mesi hususunda baknz, B. gel, a.g.e., s. 153.

Dier bir sergi eidi de, mevcut sergi unsurlarnn zerine eitli maksatlarla
ilave olarak serilen ynden dokunmu, kk ebatta ve kaynaklarda velense
veye velene diye tanmlanan dokumadr. eitleri arasnda, beyaz velense, tu-
runcu velense, krmz velene, sar velene, asuman velense, yeil velense ola-
rak Ankara, Edirne ve Manisa blgesi kaynaklarnda gemektedir. Velensenin
ayn zamanda hayvanlarda eerin altna da serilen eidinin bulunduu bilin-
mektedir.
Kaynaklarda oka rastlanlan ve yaygn kullanm alan olan kee, iplikten
dokunmayan, yn veya kldan slatlarak dvlmek suretiyle yaplan kaln ve
kaba bir kuma eididir. Bunun en kaln eidine de kebe denilmektedir. Ana-
dolu'da yaygn ekilde sergi malzemesi olarak kullanlmtr (19). Kaynaklarda,
serildii yere gre orta kee, yan kee, ocak keesi; renklerine gre neft kee,
siyah kee, krmz kee, mai kee, alaca kee, kara brlmez kee; retim yerle-
rine gre Trnova keesi, Yanbolu keesi ve yaygn olarak da Selanik keesi;
grnne gre de, tyl kebe, dikme kebe, tiftik kebe ve makrama kebe olarak
kaytldr.
Osmanl evinde kullanlan sergi malzemeleri iinde hal ve kilim dnda kul-
lanm yaygn olan dier bir sergi eidi de hasrdr. Bir tr bitkiden dokunan
hasr, daha ok hal ve kilim gibi sergilerin altna serilmektedir. Kaynaklarda
berdi ve ounlukla da Msr hasr (veya sadece berdi Msr hasr) olarak
gemektedir.
ncelediimiz dnemde, XIX. yzyln ikinci yarsndan sonra, Batllama
hareketlerinin youn olduu dnemlerden itibaren yer alan koltuk, kanepe vb.
mobilyalarn yer almad Osmanl evindeki dekorasyonu, hal, kilim gibi sergi-
lerin yansra minder, yastk ve perde gibi dier deme malzemeleri tamamla-
maktadr. Osmanl evinde gnlk hayatn vazgeilmez elemanlar arasnda min-
der ve yastk yer almaktadr. Bunu, kaynaklardaki minder ve yastklarn hem
sayca ok miktarda olmasndan hem de ok fazla eidi bulunmasndan anla-
mak mmkndr.
Oturulmak zere yayglar-sergiler zerine konan minderler ve yaslanmak
zere kullanlan yastklar, gnmzdeki sandalye ve koltuklarn grevini yerine
getiren eyalar olmasnn yansra, kolay tanabilir zellikte olmas ve az yer
kaplamas, pratik ve rahat kullanm imknna sahip olmas dolaysyla Osmanl
evine i mekn kullanm rahatl ve zenginlii temin etmektedir. leri aput,
yapa, yn veya ku ty olan yastk ve minderlerin, yzleri it, dimi, ilte,
atma, dolama ve mitil gibi kumalarla kaplyd. Minderler ve yastklar kul-
lanldklar yere gre ke minderi, ke yast, sedir minderi ve yastk, renk ve
eitlerine gre ise, krmz, mai, mor, kebe minder ve yastk olarak ad-
landrlmlardr. Oturulacak minder eitlerinden olan makad, mai, al, beyaz,
elvan renklerinde; uha (uka), bogasi, ilte, it, al gibi kumalarla kapl, Anado-
lu'nun hemen her blgesinde yaygn ve ortak olarak kullanlan deme
trleridir.
19. Reet Ekrem Kou, Trk Giyim Kuam ve Sslenme Szl, Ankara 1967, s. 152.

Osmanl ailesinin kulland sergi ve deme iinde yukarda zikredilenler-
den baka, pencere, kap, yklk, baca ve ocak perdeleri ile muhtelif eyalarn
zerine rtlen mefruat eitleri vardr. Bunlar kaynaklarda it, mnakka, ye-
meni ve kuma telli perde; beik, leen ve ocak rtleri olarak gemektedir.
Yatak Takmlar
Osmanl ailesinde her evin zarur ve temel ihtiyalarndan olan yatak ta-
kmlar, geceleri serilip zerinde uyku ihtiyac giderildikten sonra, gndzleri ise
toplanarak yklklerde muhafaza edilirdi. Bylelikle, Osmanl evinde, ev hal-
knn iinde yaad tm odalar, bir anlamda eski Trk konar-ger kltrnn
de etkisiyle ihtiyaca gre alp yaylan ve toplanan niteliiyle farkl fonksiyon-
lar getirecek zellikte kullanma almt.
Buna gre tereke kaytlarnda, yatak takmlar olarak isimlendirebileceimiz
ve her Osmanl ailesinin kulland yatak-dek, yorgan, yastk, araf (krmz
dokuma araf, ucu ileme araf, mnakka araf, alaca araf, dimi araf,
ileme srma saakl araf, keten araf, beyaz araf) ile bunlara ait yzler
(Tire yasdk yz, mai kutni ak bez astarl dek yz, duhavi krmz dek yz),
nevresimler, yorgan ve yastk balar (mnakka yorgan ve yastk ba) olarak
gemektedir. Yzleri bez, kutni, it, dimi, mitil, beldr, kadife, beled, atk-
atma, al gibi kumalarla kapl olan dek takmlarnn, ileri genellikle yn,
pamuk ve az sayda da olsa aput ile doldurulmutur. Yatak takmlarnn yaygn
olarak kullanlan bu eitlerinin dnda ok sayda ve farkl rneklerine de rast-
lanlmaktadr. Dekler iin, Krmz Bursa dolama dek, Sivaskr dek, sera-
ser dek, fafur dek; yorganlar iin, Kbrs basmas it yorgan, atlas sar
yorgan, Uak yorgan, Sivaskr it yorgan, am yorgan, tenver yorgan, iekli
yorgan, serbb yorgan; yastklar iin, krmz atlas bedenli yz yasdk, yazlm
yastk, srma yastk, Burusa yast, Moskof dimi yzl yastk, Acem yastk, Nazilli
yast, ty yastk, yeil kutni astarl hanm yastk, velense yastk, altunlu yastk,
uka ve gk bez astarl yastk, mai kadife-i Burusa yasd, nak yast gibi
rnekler Anadolu'nun eitli blgelerinin tereke defterlerinde gemektedir (20).
20. Ayan ve ileri gelen devlet adamlarndan olan Sivas valilerinden Dastan Ali Paa
ve Osman Paa ile Manisa Ayan Karaosmanoullarndan Mehmed Polat Aa ve
benzeri ahsiyetlerin "muhallefaf"larnda ok zengin rnekler vardr. Ancak bun-
lar genele amil olmadndan inceleme konusuna dahil edilmemitir. rnek ola-
rak karlan farkl yatak takmlarndan bazlar ise u ekildedir: "Bilagusa
poideli yorgan", "Hindkri poideli yorgan", "mahlut harc yorgan", "Lehkri it
yorgan yz", "atun oluk sagir yorgan yz", "Leh kadifesi ukfeli yasdk",
"Benelkekri yasdk yz", "gevz atlas zerine ileme yasdk", "ipek ile nakl
yasdk". Baknz, Sivas er'iyye Sicili 10, s. 112-116; Sivas er'iyye Sicili 1, s. 289-
302; Manisa er'iye Sicili 240, s. 10-13.

Mutfak Takmlar
Osmanl mutfa yemek kltryle yakndan ilgilidir. Zengin bir yemek
kltrne sahip olan Trkler, bu kltrn bir uzants olarak yine zengin bir mut-
fak kltrne sahiptir (21). Burada, kaynaklarn nda yemek kltrnden
ziyade bu yemeklerin hazrlannda ve servisinde kullanlan eyalar tahlil
edilmeye allacaktr.
Osmanl ailesi, kaynaklardan anlald zere ok eitli ve zengin mutfak
eyasna sahiptir. Osmanl evinde ahane ve matbah-mutfak tabir edilen ayr
bir blmenin az da olsa varl grlmekle birlikte, nemli bir ksm, sahip
olduu mutfak eyalarn ocak evresinde muhafaza etmektedir. Mutfak takmlar
genellikle ocan sa ve sol taraflarnda bulunan gzlerde-dolaplarda veya ser-
gen tabir edilen, oday, tavana yakn ykseklikte epeevre dolanan -ahap-
raflarda saklanmaktadr.
Mutfak malzemeleri, yapl ve kullanmndaki zelliklerine gre eitlilik
gstermektedir. Bunlar temelde, bakr, pirin, demir, toprak, porselen, cam ve
ta malzemelerden meydana gelmekte idi. Kaynaklar genellikle mutfak eya-
larn, defterde fazla yer igal etmemesi iin, ounlukla kk paralardan
oluan bakrlar bir araya toplayarak, isimlerini tek tek ifade etmeksizin evni-i
nhhas bal altnda toplu olarak vermektedir. Bu sebeple mutfakta kullanlan
eyalarn tamamnn listesini elde etmek mmkn deildir. Buna ramen, sa-
dece ismiyle ifade edilenler ynyle bile olsa, bakr eyalarn Osmanl mut-
fanda mstesna bir yeri vardr. (21a)
Osmanl mutfanda, yemek piirilmeden nce malzemenin hazrlanma-
snda, satr, bak, rende, havan, isiran-skre, kefgir, szg-szge gibi eyalar
kullanlmaktadr. Yemek ise, her evde bir yada birden fazla bulunan ocak veya
bakr, sar, demir, tun mangallarda piirilirdi. Ocak zerinde bulunan ocak
eei -ocak iskelesi- sac ayann yannda tava ve tencerelerle birlikte ocak
demiri, kz kr, kz tavas, demir maa, ate tavas, ocak yama, ocak per-
desi ve yalk kullanlrd. Bununla beraber, eitli yemekleri piirmede zel ola-
rak kullanlan baz ara-gereler de vardr: rnein, et yemekleri iin kebab
demiri, kebab tavas, kuzu tabesi, kebab tepsisi, yahni tepsisi, kavurma kab, kebab
ii (sim i, kara i); hamur ileri ve tatllar iin, tekne, brek tepsisi ve sinisi,
kadayf tepsisi, baklava sinisi, pekmez tavas ve leeni kullanlmaktadr. .
Genellikle her evde bulunan kapakl-kapaksz tava ve tencerelerde piirilen
yemekler, lenger, leen; kapakl-kapaksz ve ayakl sahan ve tabak; orba tas gibi
farkl farkl kap-kacaa konulmak suretiyle servise hazr hale getirilir ve oda
ierisine serilen sofra bezi zerine konulan tahta altla (veya sini ayak'a), muh-
telif byklkteki bakr veya demir sini ya da tepsi yerletirilirdi. Sini zerine
hazrlanan yemekler ile birlikte kara kak, imir kak, demir kak ve mercanl
21. Trk mutfak kltr hakknda geni bilgi iin baknz, A. Sheyl nver, "Trk
Sofras", Kadn Ansiklopedisi, C. II, stanbul 1984. s 878-883.
21a. Trk mutfanda kullanlan eyalara ait geni bir izim ve resim rnekleri metin
sonunda verilmitir.

kaklardan herhangi biri konularak, yemek yenilirdi. Ayrca, yemek esnasnda
kullanlmak zere herkese diz pekiri datlrd. Su imek iin desti, bakra ve
gmlerdeki sular, cam, pirin tas veya maraba kullanlrd.
Su, pekmez, ya ve turu gibi yiyecek ve iecek muhafazasnda bakr ve to-
praktan mamul, kp, desti, gm (Kara gm, kk gm, glb gm, r
gm), helke, bakra, (tokat bakrac, ferde bakra, st bakrac), kazan (ya ka-
zan, glb kazan) gibi eyalarn kullanld zikderilebilir.
Bunlara ilave olmak zere, in tabak, maraba ve kse, billur bardak ve kse,
Ktahyakr tabaklar, fafur tepsi, tabak ve kseler de Osmanl mutfak klt-
rnn tamamlayc eleridir.
Yiyecek Malzemeleri
Osmanl ailesinin yiyecek kltrnn muhtelif kaynaklara bal olarak ok
zengin olduunun anlalmasna ramen (22) tahlil ettiimiz tereke kaytlarnda
ailelerin sahip olduu yiyecek zenginliini ayn derecede bulmak mmkn ol-
mamtr. Buna ramen, tespit ettiimiz yiyecekler arasnda, kuru yiyeceklerin
yaygn olduu grlmtr. Bunlar ierisinde, buday (hnta), arpa (a'ir),
avdar, yarma, kuru fasulye, pirin, niasta, tarhana, nohut, mercimek, dar,
soan, alaf ve buran yansra btn Osmanl ailesinde ortak ve yaygn olan
un ve bulguru zikredebiliriz. Yalar arasnda, sade ya (revgan- sade, beyaz-
sade), kuyruk ya, zeytin ya (revgan- zeyt), don yan sayabiliriz. Koyun eti
(lahm- koyun), kyma, kavurma ve pastrma gibi et mamulleri; kays (kini,
pestil, ir), armud, erik, kzl ve kara zm, incir gibi kuru meyveler ile pekmez,
bal (asel) ve peynir gibi yiyecek maddeleri kaynaklarda yer almaktadr. Burada,
kuru ve saklanabilen yiyecek maddelerinin daha ziyade Sivas, Ankara, Konya,
Kayseri gibi iklimi souk blgelerde bulunan ehirlerdeki ailelerin terekelerinde
daha fazla ve zengin olarak yer almas, klarnn sert ve uzun gemesi do-
laysyla ihtiyalarn nceden tedarik edilerek stokland dncesini akla getir-
mektedir.
Keyif ve Koku Verici Aletler
Osmanl ailesinin sahip olduu eyalar arasnda keyif verici iecek ve koku
verici aletlerin yaygn olarak kullanld tereke defterlerinden anlalmaktadr.
Bunlar, kahve, erbet takmlar, duhan, nargile, buhurdan, glabdan ve enfiye
olarak sralanabilir.
22. Osmanl toplumunda yiyecek kltrnn zengin eitlerini, eitli ariv malze-
melerinde bulmak mmkndr. Bu zenginlii ortaya koyan yaynlanm iki ariv
malzemesi rnei iin baknz, M. Ktkolu, Osmanllarda Narh Messesesi ve
1640 Tarihli Narh Defteri, stanbul 1983; . Ltfi Barkan "Saray Mutfann 894-
895 (1489-1490) Ylna Ait Muhasebe Bilanocu", . ktisat Fakltesi Mecmuas
XXIII (1962-1963), s. 380-398.

Osmanl ailesinde kahve ile ilgili rastladmz ara ve gereler, ortak bir kul-
lanm olan nemli eyalardandr. Bilindii gibi, Osmanl toplumu zengin bir
kahve kltrne sahiptir (23). Kahvenin hazrlanndan iimine kadar kullanlan
ve kaynaklardan tespit ettiimiz eyalar unlardr: nce kahvenin saklanmas
iin kp ve kutusu, kahveyi kavurmak iin kahve tavas, kavrulan kahvenin
tlmesi iin kahve deirmeni (oturak kahve deirmeni), kahve piirilmesi
iin kahve oca ve mangallar, kahve gm, kahve ibrii (kebir kahve ibri,
sair kahve ibrii, sim kahve ibrii, asma kahve ibrii, bakr kahve ibri), kahve
cezvesi (kebir kahve cezvesi, sair kahve cezvesi), kahve ka ve sim szg,
szge, kahve asks ve tepsisi, fincanlar (Ktahya fincan, fafur fincan, Acem
fincan, Kabe fincan, tonbak fincan) ve bunlarn zarflar (Ktahya zarf, sim zarf,
bakr zarf, billur zarf) ile kahve taba (cam, porselen) ve fincanlarn muhafazas
iin kullanlan fincan kutusudur.
Kahvenin yansra, Osmanl aile kltrnde nemli bir yeri olan erbet
(24) ve erbet takmlarna ait eyalar da kaynaklarda grmek mmkndr. Bun-
lardan, erbet gm, erbet br, erbet tas, erbet ksesi ve billur barda
gibi eitlerine rastlanlmaktadr.
Keyif verici maddelerden bir dieri de duhan ve duhan takmlardr. Kay-
naklarda duhan diye nitelendirilen ttn, Osmanl toplumuna ge dnemde gir-
mi keyif verici bir bitkidir (25). Ttnn Osmanl toplumu iinde kullanlmaa
balamasyla birlikte ilgili ara ve gereler de grlmeye balanmtr. Bu ara
ve gerelerin banda, ttnn iiminde, muhtelif cinslerde duhan ubuu (keh-
ribar imameli duhan ubuu, beyaz tal duhan ubuu, Acemkr duhan
ubuu, beyaz tal duhan ubuu, Acemkr duhan ubuu, yeim ta keras du-
han ubuu, mineli-minekr duhan ubuu, am duhan ubuu, som duhan
ubuu) kullanlrd. Ttnn muhafazas iin ise, duhan kisesi ve tablasnn kul-
lanld terekelerde grlmektedir. Duhan ubuuyla iiminin yansra, Os-
manl toplumunda ttnn farkl bir ekilde iimi nargile ile olmaktayd. Tereke-
lerde, az rastlanmakla birlikte nargile ile ilgili aletler arasnda, ser-i nargile ve
nar-b, tonbak balk, billur nargile, maden nargile, gm nargile ma' ie ve
tabak, gibi eyalar tespit edilmitir.
inde bulunulan ortamn gzel kokmasn salamak iin baz Osmanl ailele-
rinde buhurdan ve glabdan (gl suyunun konulduu kab, glsuyu) kul-
23. Osmanlda Kahve kltrnn teekkl ve tarih iinde takip ettii seyir ile ilgili
baknz, A. Sheyl nver, "Trk Sofras", s. 883 ve Tarih ve Toplum dergisinde bir
dizi yaz yaynlanmtr. Burada, kahvenin hem Osmanl'ya gelii, hem Osmanl'da
kullanl, hem de Bat dnyasndaki durumu ele alnmtr, baknz: "Osmanl
Toplum Yaay ile lgili Belgeler-Bilgiler, Kahve I-IV", Tarih ve Toplum, S. 12,
(1984) s. 9-15; S. 13 (1985), s. 57-65; S. 14 (1985), s. 16-24; S. 15 (1985), s. 25-31.
24. erbet ve kahvenin hazrlan ve ikram ile ilgili gelenekler hakknda baknz A.
Sheyl nver, "Trk Sofras", s. 882.
25. Ttnn Osmanl toplumundaki yeri hakknda baknz Necdet Sakaolu, "17.
Yzylda Ttn Haram, enler damlk ve Cehennemlikti", Tarih ve Toplum, 83
(Kasm 1990), s. 18-23; Ali Birinci, "19. Asrda bir Kadzde: Of'lu Hoca Mehmed
Emin Efendi ve Yasaklanan Duhan Reddiyesi", Dergh, 11/14 (Nisan 1991), s. 16-
17.

lanlmaktayd. Ayn zamanda, baz ailelerde enfiyenin de kullanld tereke-
lerde kan enfiye kutusundan anlalmaktadr.
Temizlik Aletleri
Osmanl evinde, temizlik ve temizlik aletleri; slam emirlerin de gerei ola-
rak dikkate deer bir husus olarak yer almaktadr. Bu noktada temizlik ekilde
yerine getirilmekteydi: Birincisi beden temizlik; ikincisi eya (amar-bulak)
temizlii; ncs ise, mekn temizliidir.
Beden temizlik iin, hamam ve bunun dnda hemen btn odalarda yer
alan ve daha nce de ifade edildii gibi, sair zamanlarda zerinde yatak-
yorganlarn muhafaza edildii ayn zamanda hamamlk olan- yklk kulla-
nlmaktayd. Beden temizlik esnasnda kullanlan eyalar; byk-kk hamam
leeni, hamam esbab, hamam petemal, hamam tas, hamam kesesi, hamam
makramas, hamam havlusu (Halep kutnisi mai havlu), hamam gmlei olarak
tespit edilmitir. El yz temizlii ve abdest almak iin kullanlan eyalar
arasnda hemen her ailede leen (el leeni, abdest leeni, yalduz abdest leeni,
ayakl leen), ve ibrik (abdest ibrii, kulplu ibrik, askl ibrik, el ibrii, sair-kebir
ibrik, gm ve tun ibrik)lerin yansra, pekir (Simav pekiri, sofra pekiri, dok-
uma pekir, bez pekir, ibriim pekir)ler ve sabun (Haleb sabunu, zmir sabunu,
Girit sabunu)lar bulunmaktadr. Ayn zamanda odann bir kesinde srekli bu-
lundurulan el-yz temizlii ve abdest almnda ok sk olarak kullanlan ibrik ve
leenin zerleri leen rts ile rtlmekteydi.
amarlar, don kazan ve tas, esbab kazan ve leeni kullanlarak, kil lee-
ninde muhafaza edilen kil yardmyla temizlenmekteydi.
Meknn temizlii ise, sprge ve el tabesi, ate tabesi ile yaplmaktayd.
Aydnlanma Aletleri
Osmanl evinin aydnlatlmasnda ounlukla amdan, mum, fener, fanus ve
yadanlk kullanlmaktayd. Dierlerine gre daha yaygn olarak kullanlan
amdann by, k, ortas, fiskesi ve maden olanlardan da bakr, pirinci,
gm vardr. Ayrca, aydnlanma aralar arasnda mum, ya mumu (em-i
revgan), mum iskelesi, mum sofras gibi eitleri de mevcuttur.
Ayrca, hemen hemen her evde-odada bulunan ocaktan, yemek piirmenin
yansra, snma ve aydnlanma amacyla da yararlanlmaktayd.
Silahlar
Gazi bir toplum olarak bilinen Osmanlnn, kaynan din ve gelenekten alan
bir anlayla, silahla olan ilikisi yksek dzeyde idi. Silahlar, Osmanl toplumu-
nun btn kesimlerinde grlmekle birlikte, gerek eit ve gerekse say

bakmndan asker zmreye mensup olanlar arasnda daha fazla olarak tespit
edilmitir. Burada, ifade edilmesi gereken nemli bir husus da, slm hukukuna
gre silah bulundurmas yasak olan gayr mslimlerin (26) bazlarnda eitli si-
lahlarn grlmesidir (27).
Osmanl evlerinde tespit edilen silahlar ateli ve kesici-delici olmak zere
iki ana grupta inceleyebiliriz. Ateli silahlar arasnda; ehne tfenk, iki ba
hre ehne tfenk, kara demir tfenk, kk tfenk, akmakl tfenk, enberli
tfenk, stanbulkri ve Venedikri sim enberli tfenk, filinta tfenk, tek ve ift
pitov, Pizrekri pitov, ngilizkri ifte pitov ve kuburu, simli pitov, kara takm
pitov, kara demir pitov ve ift tabanca, fitilli tabanca tespit edilmitir. Kesici-
delici silahlar ve ona ait eyalar arasnda da, sim azl Siyam klc, Hind kl
(kara kn ile birlikte), Sivaskri kl, simli am kl, sim kl, kara kl, sim kak-
mal kl, altn savadl kl, sim kl kemeri, simli haner, kabzas som kn simli
haner, kara knl haner, gaddare ve sim gaddare, sim varsak, Frenkkri sagir
bak, sim bak, gm bak, altn kakma kapl amkri simli batgen bak,
Yataan ba, kama, kara i, siyah tirke, simli topuz, simli balta ve kalkan
kaylabilir (28).
Hayvan ve Hayvan Takmlar
Kaynaklarda tespit edilen, Osmanl ailesinin sahip olduu hayvan ve hay-
vanlara ait takmlar da, nemli bir yer tutmaktadr. Ayn zamanda kaytlarda, ai-
lelerin ehirde ve kyde oturanlarna gre sahip olduklar hayvanlarn nitelik ve
niceliklerinde farkllklar grlmektedir. Kylerde daha ziyade koyun ve davar
diye nitelendirilen kkba hayvanlar; ift kz, kara sr kz gibi iftcilikde
kullanlan hayvanlar; ehirlerde ise, genellikle at, merkep gibi hayvanlar bulun-
maktadr. Kaynaklardan tespit ettiimiz hayvan ve hayvanlara ait takmlar u
ekildedir: Atlar al, kr, siyah-kara, doru, yaz ve kula atlar; bargir, ksrak, tay
eklinde tavsif edilmektedir. Katr, merkeb; birer ift diye ifade edilen kz, kara
sr ve camus kz (su sn kz), km, manda, tosun, dve, buza, kara
26. Bu konuda baknz Glnihal Bozkurt, Alman-lngiliz Belgelerinin ve Siyas
Gelimelerin I Altnda Gayrimslim Osmanl Vatandalarnn Hukuk Duru-
mu (1839-1914) Ankara 1989, s. 19-23; Yavuz Ercan "Osmanl mparatorluunda
Gayri mslimlerin Giyim, Mesken ve Davran Hukuku", OTAMI (1990), s. 117-
127. 27. Bu hususla ilgili terekelerinde silah kaydedilen gayr mslim ailelerden;
Edirne ehrinde 953/1546 tarihinde Manol v. Todoris'in klc, Ankara ehrinde
1091/1680 tarihinde ehruz v. Ohan'n akmakl tfengi, Ankara ehrinde
1091/1979 tarihinde Hacadur v. Kirekos'un bir adet akmakl tfengi, Kayseri
ehrinde 1171/ 1757 tarihinde Yorgancolu Pali v. Marat'n bir adet tfengi, yine
ayn ehir ve tarihte, Karbet v. Sinan'n iki adet tfengi, Sivas ehrinde de 1210/1795
tarihinde (k Ymrk'n bir adet pitovu olduu grlmektedir. Bu konuda
baknz, .L. Barkan, a.g.e., Belge no: 3; Ankara er'iyye Sicili 60, s. 340, 467;
Kayseri er'iye Sicili 145, s. 64; Kayseri er'iye Sicili 145, s. 65; Sivas er'iyye Sicili 4,
s. 69.

sr inei, camus inei, deve, koyun (anam), kuzu, toklu, kei, teke, olak, iek,
irili-ufakl davarlar ile ar-kovan eklindeki tabirlerle tanmlanmaktadr.
Bu hayvanlara ait takmlar ise, at ulu, at torbas, eer, eer takm, Erzurum
rahti, sim kakma eer, mor uka eer, altun kkl zengi, zengi ile birlikte
teelti, mor uka at giyimi, araba, hebe, siyah balk, semer, velene-velense,
zir-p, dizgin, gem, palaska, esb kesesi, at yular, at ulu, at torbas, at uval,
ultar, kaa (buka), nal, ift aletleri, saban (sapan) ve saban demiri eklinde
kaynaklarda yer almaktadr.
Kitaplar
Osmanl evinde yukarda zikretdiklerimizin dnda ifadeye deer dier ev
eyalarnn banda kitaplar yer almaktadr. Osmanl Devletinde, matbaann
Bat'ya nisbetle ge girmesi ve XIX. yzyln ilk yarsna kadar da etkili olama-
mas sebebiyle el emeiyle yazlan ve oaltlan kitaplarn says da ok fazla
deildi. Bu sebeple, ok az ailenin terekesinde kitaba rastlanmtr. ncelenen
kaynaklar arasnda, Osmanl toplumunda kitap sahibi olan az sayda ailenin,
ounda Mushaf- erif (Kur'an- Kerim), En'am- erif (Kur'an'dan En'am
cz) olduu grlmtr. Toplum ierisinde, kitap says olanlarn saysnn az
olmasna ramen, kitap sahibi olan bu ailelerin de ok miktarda kitaba sahip ol-
duklar grlmtr. Kitaba sahip olan bu ailelerin daha ziyade ilmiye
zmresine mensup olduklar dikkati ekmektedir. Tespit ettiimiz mevcut kitap-
lar, bata Kur'an olmak zere eitli tefsir, hadis, fkh, akid, tarih, lgat, tp,
mantk, felsefe, kanun, Arapa, Farsa gramer eklinde tasnif etmek mmkndr.
Bunlardan Kudur, Buhar, Mslim, Drer-Grer, Kemalpaazde Tarihi, Ta-
kpr, Vankulu Lgati, Lgat- Hilmi, Delil-i Hayrat, Birgivi erhi, Bostan,
Glistan, Kelile ve Dimne, Envaru'l-kn, Nahiv, Mizan'1-Hak, Tezkiret'-u-
ar, Mzrakl lmihl, Kara Davud, Takrir-i Kavnin vb. gibi kitaplar yaygn ola-
rak kaynaklarda yer almaktadr.
Saatler
Zamann tayini, insanlar ok eskiden beri yakndan ilgilendirmi ve bu
sebeple zaman len saatler yapmlardr. zellikle mslman bir toplum olan
Osmanllarda namaz vakitlerinin tayin edilmesi hususuyla ilgili olarak saatlerin
nemi daha da artmtr. Bu sebeple, Osmanl ailesinin sahip olduu eyalar
arasnda eitli zellikte saatler yer almtr (29). Bu saatleri yapanlar arasnda
Osmanl ustalarnn da bulunduu bilinmekle beraber, kaynaklarda genellikle
29. Saatler ve bunlarn zellikleri hakknda daha geni bilgi iin baknz, "Saat", Trk
Ansiklopedisi, C. XVIII (1978), s. 486; Perran lkmen, "Saatiliimiz", Trk
Etnografya Dergisi, C. IV (1962), s. 14; ayrca bu saatlerle ilgili tespit edilen narhlar
iin baknz, M. Ktkolu, a.g.e., s. 229-231.

yabanc meneili saatlara rastlanlmas dikkat ekicidir. Bunlar arasnda ngiliz,
Fransz, Acem, Leh meneili ve kapakl, alar, zincirli, zrhl, sim zincir ve mu-
hafazal, pandll zellikleri olan saatler zikredilebilir.
Dier Ev Eyalar
Osmanl ailesinin sahip olduu ve yukardaki snflamalarn dnda kalan
dier baz eyalar da iki ayr grupta tas'nif etmek mmkndr: lk olarak, kaynak-
larda ska geen ve eitli eyalarn muhafazada kullanlan sandk tr
eyalardan sepet, sepet sand, tahta sandk, demir sandk ve ekmece, sedefkr
kemikli ekmece, ambar, kilit, kp, f, makras (makas), divit-devat (sedefkr
divit, sim divit, san teneke divit), tespih (mercanl tespih, immeli tespih, mer-
canl kalem beyi tespih), uval ve hararlar (alaca, siyah, beyaz, ift, khne), hur
ve hur heybesi, mhr (yakut, elvan, sim, bakr mhrler), kazma, balta, bel,
trpan, keser, tahra, nacak, trmk, apa (boaz, filiz apas), kantar, matara, ine-
iplik gibi eyalarn yansra; ikinci olarak kaynaklarda nadiren zikredilen drger
lat, berber takm, terazi, dirhem, yayk, elek, ake tahtas, adr, krk, iskemle,
masa, ra, anta, tahtrevan, olta, gzlk, demir t-terzi ts gibi eyalar
saylabilir.
Giyim Kuam
nsan ftratndan kaynaklanan rtnme htiyac, kltrlere, dinlere, iklime,
corafyaya ve malzemeye gre ekillenmitir. Osmanl toplumunda da sahip
olunan din ve rf kltrn etkisi neticesinde zengin ve eitli bir giyim-kuam
kltr ortaya kmtr (29a). Ancak bu kltrn baz meyyidelerle snrlan-
drlmaa alld bilinmektedir. Bu sebeple, Osmanl toplumundaki, mslim-
gayr mslim, asker-meslek, din-tasavvuf, kadn-erkek zmre yada gruplara ait
farkl giyim-kuam tasvifi izilmitir. Bu farkl zmre yada gruplarn ok eitli
olan giyim-kuam ihtiyacn karlamak iip ok geni bir giyim-kuam sanayii
de olumutur (30). Bu talebin karlanmas, Osmanl devlet snrlar iinde kal-
mayp, Gney Asya, Avrupa ve hatta Amerika'ya kadar uzanan ok geni bir ala-
29 a.Osmanl'daki giyim kuama dair eitli rnekleri metin sonunda grmek
mmkndr.
30. Bu sanayi blgelerinin bazlar iin baknz, Murat izaka, "Price History and the
Bursa Silk Industry: A Study in Ottoman Industrial Decline, 1550-1650", The Jour-
nal of Economic History, XL/3 (1980), s. 533-550; H. nalck, "Osmanl Pamuklu
Pazar, Hindistan ve ngiltere: Pazar Rekabetinde Emek Maliyetinin Rol", ODT
Gelime Dergisi 1979-1980 zel Says, (1981), s. 1-65; Suraiya Faroqhi, "XVIII.
Yzyl Ankara'snda Sof malat ve Sof Atlyeleri", . ktisat Fakltesi Mecmuas,
c. 41/1-4, (1984), s. 237-261.

na yaylmtr (31). Bu hususu incelenen kaynaklarda, gerek kuma ve gerekse
kyafetlerin geldii yere gre isimlendirilmesinden anlamaktayz: Acem kuma,
Hind dlbend, Amelikan bezi, Marib al gibi rnekleri bu meyanda zikrede-
biliriz.
Temelde giyim-kuamn hammaddesi olarak yn, pamuk ve ipeklerden ma-
mul iplik ve kuma eitlerini grmekteyiz. Bu iplik ve kumalarn byk bir
ksm Osmanl lkesinde retilmekle beraber daha nce de belirtildii zere
dier lkelerden de karlanmaktayd. Osmanl lkesinde retilenlere gre baz
blgelerin iplik ve kuma retiminde n plana kt grlmektedir: Buna gre,
Ankara'da sof, Bursa'da ipek, Manisa, Tokat, Sivas'da pamuk ve pamuklu doku-
ma imalatnn youn olarak yapld bilinmektedir (32).
plik ve Kumalar
Tereke kaytlarnda iplik ounlukla menei ve cinsi ifade edilmeksizin yer al-
maktadr. Az da olsa ifade edilenler iinde sof iplii, Tire iplii, skil iplii,
skb iplii, tiftik iplii, elvan stanbul iplii, pamuk ip gibi eitlere rast-
lanlmtr.
eitli ipliklerden dokunan kumalar, ynl, ipekli, pamuklu ve keten olmak
zere drt grupta tasnif etmek mmkndr.
Kaynaklardan tespit ettiimiz pamuklu kumalar iinde boasi, kutni, kutni-
alaca, it, itari, basma, pazen, dimi, bez, kaput, yemeni, astar, kadifeyi; ynl
kumalar iinde, uka-uha, kebe-kee, sofu; ipekli kumalar iinde, atlas, itari,
hatay, sevyi, kemha, hamasi, alaca seraseri ve keten kuma zikredebiliriz.
Pamuklu dokuma kumalarn temeli bezdir. Bez kuma, dokunuunun skl-
na, seyrekliine ve desenine; dokunu sonrasnda yaplan ileme gre deiik
isimler almtr. Buna gre bez, sk dokunursa dimi, kaput, seyrek dokunursa
astar, yemeni, dlbend, dokunu, desen ve desenlerinin eidine gre de basma,
pazen, bogasi, it, alaca, kutni vb. isimleriyle anlr.
31. M. Ktkolu, a.g.e, s. 59'da XVIII. asrn balarnda Franda'da byk bir ksm
Dou Akdeniz ve Osmanl lkeleri iin imalat yapan 150 uka fabrikasndan
bahsetmektedir. Hindistan'dan Osmanl lkesine gelen pamuk rnleri hususun
da baknz H. nalck, a.g.e., s. 1-65; ayrca Hindistan'n Gucerat blgesi, "tekniini
Ortadou pazarlarnn ihtiyalarna gre gelitirmi ve kat gibi przsz kola
lanp perdahlanm kumalar imal etmee balamas" hususunda baknz, K.N.
Chaudhuri, The Trading World of Asia and the English East ndia Company 1660-
1760, Cambridge 1978, s. 245-247'den M. Ktkolu, a.g.e., s. 65; Trk-Amerikan ti
car ilikileri hususunda baknz, A. ner Turgay, "Ottoman-American Trade Du-
ring the Nineteenth", Osmanl Aratrmalar, III, (1982), s. 189-246.
32. Mehmet Gen. "17-19. Yzyllarda Sanayi ve Ticaret Merkezi Olarak Tokat", Trk
Tarihinde ve Kltrnde Tokat Sempozyumu, Ankara 1987, s. 145-170; Nazif
ztrk, "XIX. Yzylda Osmanl mparatorluunda Sanayileme ve 1827'de Kuru
lan Vakf plik Fabrikas", Vakflar Dergisi, XXI (1990), s. 23-81.

Boasi, talya'da, ortaada Boccasino diye nlenen yakn dounun, doku-
mas seyrek olan ve kaput bezini andran ince pamuklu kumadr. Lks kaliteye
kadar birok eidi, beyaz ve renklisi vardr. Kaftan, kapama, zbn gibi giyecek
ve demelik olarak kullanlrd. Hamideli, Karaman, Tokat boasileri nlerini
yzyllar boyu srdrmlerdir (33). dier pamuklu kumalardan olan it-itari,
basma ve pazen dz ve beyaz dokunan kumalarn zerine iek veya eitli
ekiller baslarak imal edilen bir basma olup, Osmanl toplumunda ok yaygn
bir kullanm alan bulmutur. Bunlardan ii ve yz perdahl olana basma, sa-
dece d perdahl ve ii havl-tylce olana pazen ve desenindeki ekilleri farkl
olanna da it-itari denir. Pahal kumalara benzediinden bir nevi onlarn tak-
lidi olan bu kumalar, gelir seviyesi dk olan halk arasnda youn rabet
grm, alvarlk, entarilik, yatak-yorgan rtleri gibi yerlerde ska kulla-
nlmtr (34).
Pamuklu veya ipek -pamukdan mml olan kutni ve alaca, krmz zemin
zerine sar ubuklu- yollu eklinde dokunur bir kumadr. Yine bu kumatan da
alvar ve entari gibi giyecekler yaplmtr. Yine pamuk, ipek veya ynden do-
kunabilen ve yzleri tyl olan yumuak kumaa da kadife, atma denilmektedir.
Kaynaklarda kadife ve atmadan kavuk, takye, alvar, entari, deme olarak da
yasdk ve minder yapld grlmtr. pek dokumalar da, dokunuuna ve iine
ilave edilen malzemeye gre eitli isimler almtr: Dz dokunulu ve tek renkli
olanlara atlas, iine eitli ekillerde altn veya gm tel ilavesile dokunan ipekli
kumalara da hatai, sevai, hamasi, seraser ve kemha gibi isimler verilmitir.
Ayn ekilde, ynn sktrlarak kuma haline getirilmi ekline kebe-kee, do-
kunmu haline uka-uha ve tiftikten dokunanna da sof denilmektedir. Bu
kumalardan daha ziyade kaba ve kaln giyecekler yaplmaktadr (35).
Osmanl ailesinin, bu kumalar kullanmak suretiyle elde ettii giyecek
eyalarn batan aaya doru tasnife tabi tutacak olursak, kadn-erkek ba giye-
cekleri, st ve alt olmak zere i ve d giyecekleri, kuak ve ayakkablar eklinde
sralanabilir.
Ba Giyecekleri
Erkek ba giyecekleri arasnda, kavuk (mcevveze), sark (akiri sark, am-
kri sark, Hintkri sark, kprkri sark, yeil sark, beyaz sark, alaca sark,
rmenek sark) destar, kalpak, arakiyye, fes ve takye bulunmaktadr.
Bunlardan takye, yalnz bana kullanld gibi, kavuk-sark ve fesin altna da
giyilebilen, ban terini emerek zerine giyilen baln kirlenmesini nleyen,
ince bezden yaplm bir ba giyeceidir. Yeil takye ve al takye, sim takye ve
zer-bb takye gibi eitleri vardr. Kavuk, kav kknden gelip ii bo-kof an-
33. Baknz, H. nalck, a.g.e., s. 34; R.E. Kou, a.g.e., s. 41.
34. R.E. Kou, a.g.e.. s. 77; H. nalck, a.g.e., s. 32.
35. Bu hususta daha geni bilgi iin baknz Nurettin Yatman, Trk Kumalar, Ankara
1945; Tahsin z, Trk Kuma ve Kadifeleri, II, stanbul 1951; ahin Yksel Yaan,
Trk El Dokumacl, stanbul 1978; R. Ekrem Kou, a.g.e.

lamnda bir ba giyeceidir. Yz, genellikle uka-uha ve nadiren kadifeden
olan kavuun iinde bez astar vardr. Astar ile kavuk arasna pamuk konularak
zerinden eitli ekillerde dikilmek suretiyle farkl kavuk modelleri yaplrd.
Ancak, modeli, eidi, cinsi ne olursa olsun, kavuklar tek bana kullanlmaz,
zerine mutlaka sark-dlbend-destar denilen kumalar sarlrd.
Osmanl toplumunda din-meslek zmrelere mensup kiilerin eitli renk ve
ekilde balk, kavuk-sark giymeleri bir zorunluluktu. Bu ekilde kiilerin mensu-
biyetleri ayrtediliyordu (36). Ancak kaynaklardan kavuklarn-sarklarn renkleri,
cinsleri vs. genellikle belirtilmeyerek ismen zikredildiinden bu tr bir zorunlu-
luun geirli olup-olmad hakknda bir fikir sahibi deiliz. zellikleri belirtilen
kavuklar arasnda, kadife kavuk, yeil uha kavuk ve nfe uha kavuu ifade ede-
biliriz.
Mcevveze, asker zmreye mensup olanlarn giydikleri bir tr kavuk sarm
modelidir. Kalpak, asl deriden olup, ancak ounlukla deriyi takliden uhadan
yaplan ve zerine sark sarlmayan tyl ve postlu bir ba giyeceidir. Yapld
malzemeye, rengine modeline ve giyimine gre eitli isimler alan kalpan,
siyah kalpak, kuzu yeil kalpak, elvan uka kalpak, erkez kalpak, ukadar kalpa
gibi eitlerine rastlanlmtr. Arakye de, tpk takye gibi olup, yalnz ukadan
mamul ve zerine baka bir balk giyilmemesi ile takyeden ayrlan bir ba
giyeceidir. Kaynaklarda arakiyeye ilave olarak uka skirli arakye, Khne
bzme arakiye, sagir arakiye gibi ifade edilen eitleri ile bunlarn muhafaza
edildii arakiye kutusuna rastlamaktayz.
Osmanl Devleti'nde XVI. yzyldan itibaren kullanldn bildiimiz fesin,
yaygn olarak kullanmnn 1828 sonrasnda olduunu kaynaklardan reni-
yoruz. Genellikle krmz ukadan yaplmasna ramen, beyaz khne fes gibi
farkl renkte olan ve tepelikli fes, ilemeli fes, nizamkri fes gibi eitleri de
mevcuttur.
Bunlarn dnda, balk (Sivaskri bez balk), serpu (elvan uka serpu, inci-
li serpu), brk (krmz brk, dlbend brk), kukuleta (al kukuleta, uka kukule-
ta) ve klah gibi ba giyecekleri de mevcuttur.
Kadn ba giyecekleri ierisinde yaygn olarak deirmi, yamak, yemeni,
dlbend, cr, evre, ember ve takyeyi kaynaklar ifade etmektedir. Bu ba giye-
cekleri, hemen hemen ayn tr kumalar olup, daha ziyade kuman kesimine,
giyimine ve modeline gre farkl isimler almtr. Bunlardan yemeninin (oya-
ls, khnesi, mcessemi, elvan); takyenin (kara merdaneli, merdane halkal,
gll, karal, kzll, dikme, orta, btrakl, karal miyaz altunlu); emberin (siyah,
al); evrenin (mnakka, elvan); crin (alacas) eitleri mevcuttur.
ve D Giyecekler
Osmanl toplumunda erkek ve kadnlarn i amar ol arak kul l and
eyalarn isimleri ve fonksiyonlar pek farkl olmayp, birbirine benzer olduklar
36. Gayr mslimlerin ne tr bir balk yada kyafet giymeleri gerektii hususunda
baknz, Y. Ercan, a.g.e., s. 117-123.

kaynaklardan anlalmaktadr. Kadn ve erkekler i amar olarak belden
aaya don ve dizlik giymektedirler. Bu donlarn kutni, dokuma, alaca ve
brmckten yaplanlar bilinmektedir. amar olarak belden yukarya ise
zbun, ilik-ilik, gmlek giyilmektedir. Bunlarn zerine de, kalalara kadar uza-
nan mintan-miltan ve boydan diz kapaklarna kadar uzanan -ve ayn zamanda
d elbisesi olarak da giyilen- entari ve futan, tm Anadolu'da ortak ve yaygn
olarak giyilen eyalardandr. Bunlardan zbunun (asumn zbun, cengr zbun,
mai hre zbun, beyaz tafta zbun, telli hre zbun, devi zbun); iliin (iekli
ilik, alaca ilik); gmlein (mnakka gmlek, ipek kenarl Msr ve stanbul ke-
teni gmlek, Konya keteni gmlek, Tire keteni gmlek, ipek kenarl gmlek, ipek
kenarl brmcek keten gmlek, Konya ve stanbul bezi gmlek, alaca brmcek
gmlek, iekli gmlek) (37); mintann (darab krmz mintan, beyaz uka min-
tan, misk kemha mintan, em-i blbl mintan); entarinin (iekli entari, uka
entari, alaca entari, kutni entari, beyaz entari, stfe entari, zenne entari, Haleb
entari, meki bez entari, yeil entari, al entari, it-itari entari, tarakl entari, ta-
rakl koza kutni entari, Lahor al entari, turna katar entari, am alaca entari, Seli-
miye entari, Sivas entari, yeil atlas entari, telli entari); fistann (ekerrenk fi-
stan, uka halli fistan) eitleri vardr (38).
Yine kadn ve erkekler, d kyafetler olarak belden aas iin ve yukardan
aaya doru inen mintan ve entarinin ularn toplayarak don ve dizliin
zerine giydikleri potur-potul (uha potul), akr=aur (uka akr, al akr,
telli diz akr, ivit akr, ipekli mnakka ve krmz sof seravil akr, krmz
uka akr, krmz Londra uka akr, hatai seravil ak-r, khne mor akr,
sof akr, atma akr, beylik sagir akr, asmani akr) ve alvar (beldar,
alvar, krmz alvar, dimi alvar, iekli alvar, beyaz sevai alvar, uka alvar,
mai uka alvar) gibi eitli kyafetler vardr.
Mintan, entari ve fistan zerine libde (sevai libde), hrka (hama yn
hrka) ve yelekler (krmz yelek, mor yelek, yeil ve krmz uka yelek, mai kem-
ha alvar yelei, kutni yelek, beyaz ksa yelek) kadn ve erkeklerde ortak olarak
giyilen dier bir giyecek trdr.
te yandan Osmanl toplumunda giyim-kuam kltrnn vazgeilmez bir
unsuru, boyutlar kk fakat fonksiyonu byk olan ukur, kemer ve kuaktr.
Ukur, belden aa giyilen don, akr, alvar ve potul gibi giyecekleri; kemer
ise, daha ok stlk diye tbir edilen uzun ve vcudun en dna giyilen bol
kyafetleri bel ksmnda skp, tutmak iin kullanlmtr. Yine kadn ve erkekler
iin vcudun bel ksmn scak ve sk tutmak iin kuak (sarlrd) kullanlrd.
Bunlardan, ukurun, mnakka harci ukur, Konya ukuru, nakl ukur; kemerin,
sim kemer, khne kemer ve kuaklarn, am kua, Tosyakr kuak, Hamakri
37. Samsun ehrinde giyilen gmlek eitleri arasnda ayrca alpullu ve kanarya
brmcekten, ilemeli dlbendden mamul gmlekler tespit edilmitir. Baknz, B.
Yediyldz, a.g.e., s. 276.
38. Samsun'da rastlanlan ve farkl olanlar arasnda Ktahya gezisi entari, gez kutni
entari, alaca entari, altparmak entari, gez veya mai atlas entari, kadife entari, sat
ranl veya al basma entari, ingiliz al entari gibi eitleri vardr. Bu konuda bak
nz. B. Yediyldz, a.g.e., s. 276.

kuak, Diyarbakr kuak, Ankara kuak, Trabzon kuak, Sakz kuak, Hind kuak,
krmz al kuak, beyaz kuak, ala n kuak, sim kuak, kenar sim dolu kuak,
sim engari kuak, sim zincir kuak, sim n kuak, sim telli n kuak, incili kuak,
beyaz srmal kuak, iplik kuak, sof iplii krmz kuak, beyaz sof ve sof kuak, ala-
ca khne kuak, srmal kolani kuak, san ve beyazl ince kuak, mai mukaddem
kuak, krmz muhattem kuak, siyah muhattem kuak, krmz tor kuak, yeil
krmz kuak, tiftik kuak, bez ileme kuak, kk dlbend kuak, bez kuak, krmz
tiftik kuak, sim atr kuak, dlbend kuak, mnakka dlbend kuak, kara ibriim
kuak, irin ekerli kuak, celli kuak, tekbend kuak, kanat kuak, ibriim ke-
narl gm kuak, altn nl kuak, Acem al kuak, altn srma kuak gibi ok
sayda ve zengin eitlerini kaynaklarda tespit edebiliyoruz. Buna ilave olarak
palaskann varl da kaynaklarda grlmektedir.
Osmanl toplumunda, yukarda ifade edilen kyafetlerin hepsinin zerine ve
batan aa doru uzanan en d giyeceklerden aba, cbbe, kaftan, bini, krk,
ferace, ve yamurluklarn ok zengin eitleri kaynaklara yansmtr. Cbbenin
ukas, al, sevaili, beyaz, yeili, maisi, zeytunisi, lahor, Msr; Kaftann beyaz,
mai, meki, krmz, alaca, yeil, mor, alverai, nefti, telli, atlas, hatai, kadife, Acem
bezli, bogasi, Badad, sof, Marib, srmesi; biniin, eker rengi, al, uka, nefti
uka; krkn hayvanlardan kurt, koyun, kuzu, sansar, sincap, kakum, tilki, kedi, sa-
mur, vaak, tavan, mai uka, uka dolma, uka nafe yn, krmz uka, yeil uka,
turuncu uka, al telli hatai, sevai kapl, gk, sar yzl nafe, siyah Ein, ksa;
abann, siyah, kadife, Burusa abas; feracenin yeili, beyaz sofu, Engr ukas,
moru, krmz ukas, meskisi, neftisi, krmz ksa ynls, uzun yenli yeili, mai
ukas, mor krkls, atik kakum krkls, samur paca krkls gibi eitleri
saylabilir.
Son olarak, bu kyafetlerin bir paras olmayan fakat insanlarn vaz gee-
medikleri bir tutku olan ziynet eyalarn zikretmek gerekir: ounlukla
kadnlarn kullandklar bu ziynet eyalar arasnda altun kpe, sim kpe, yemeni
zerta, sim sa ba, gm ayak halhali, gm tahta kol halhali, gm tahta bi-
lezik, inci gerdan, incili kehribar, tal kpe, altun, sim-altun yzk ve halka, altun
sa ba, tepelik, gamze altunu ve boyun altunu saylabilir.
Osmanl ailesi her trl eyasn belli bir dzende muhafaza etmek iin
boha ve sandk kullanmakta idi. Gerektii zaman bu sandk veya bohalar
alarak ihtiyac olan alr ve daha sonra bu sandk veya bohalar toplanarak
evin bir kesinde onlar iin ayrlm-hazrlanm yerlere kaldrlrd. Hatta,
eitli bohalar sandk iine de konulurdu. Kaynaklarda sadece boha-boa
diye tanmlananlarn dnda, zelliklerini de ifade eden hare boha, sar
mnakka boha, hezar-pare boha, siyah boha, beyaz boha, beyaz nakl
kk boha, atlas ileme boha, it boha, sim ilemeli ipek boha, mnakka
boha, kenar gm tellihre boha eitleri mevcuttur. Sandn ise kemikli
sandk, kk sandk, selvi sandk, siyah sandk gibi eitlerine rastlanlmtr.

Ayakkab
Osmanl toplumunda giyim-kuamn son halkasn ayaklara giyilen eyalar
tekil etmektedir. Bunlarn deiik kaynaklarda ok fazla eitlerinin bulun-
masna ramen, tereke defterlerinde fazla eit ve saysna rastlanlmamtr.
Tespit ettiklerimiz arasnda; ayakkabnn iine giyilen orab ve Sivas orabnn
dnda ayakkab olarak, ayakkab, pabu (cedidi sar ili pabu), izme (asuma-
n izme, izme pabu), mesh (kebir mesh, mest ikest), naln (sim naln, srma
naln), terlik (Bayram terlik, ali terlik), edik (i edik, i edik iki bamak) ve
postal bulunmaktadr.
Sonu
Osmanl ailesinin yaad ev, odalarn says bakmndan kk, fakat fonk-
siyonel kullanm asndan zengindir. Buna, konar-ger Trk kltrnn de etki-
siyle eyalarnn toplanp, alr nitelikte olmas eklenince, kk meknn daha
da geniledii grlr.
Ailenin hayat, odalarn iinde skp kalmam, bulunduu btn mekna,
gnlk kullanm elemanlarn tayarak iinde yaad mekn (ev, avlu, bahe
vs.) en ince ayrntsna kadar deerlendirmitir.
Evde kullanlan eyalar, eitli ve zengin olmasnn yansra btn Anado-
lu'da ayn oranda yaygndr. Edirne'deki ev eyalarn Manisa, Konya, Trab-
zon'da veya Diyarbakr'da da hemen hemen bulmak mmkndr.
Osmanl ailesinin giyim-kuam kltr de ev ve ev eyalarnda olduu gibi
ok zengindir. Dini ve sosyal farkllklar dolaysyla baz hukuk ayrmlar ge-
tirilmek istenmi ise de temelde ok fazla farkllklar yoktur. Bu durum, kadn ve
erkek iin de geerlidir: Her ne kadar grnnn farkl olaca dnlse de,
kadn ve erkek hemen hemen ayn isimde kyafetleri giymektedirler.
Ev kltrnde olduu gibi, ev eyalarnda veya giyim kuamda gerek malzem-
enin temininden ve gerekse iklim artlarndan kaynaklanan deiikliklerin ol-
mas tabiidir. Bunun yansra, kiilerin ekonomik durumlarndan dolay da baz
farkllklar mevcuttur. Ancak bu, Osmanl ailesinin temel btnln bozma-
maktadr.

LGATE
Aba
Acemkr
Ahur Ake
Alaca
Ambar
Amelikan
Anam
Arakiyye
Asel
Asker
sumn (Asmn)
Atlas
Bakra
Bargir
Basma
Bayrm
Bedesten
Beledi
Billur
Boasi
Botul-Botur
Brk
Buka
Brnck
Car
Kaba ve kaln bir ynl kuma, bu kumadan yaplan
esvab; botur, hrka, cebken, bilhassa paltoya da aba
denirdi.
:ran yapm.
:Evcil hayvan barna
:Osmanl para birimi
:Genellikle krmz zemin zerine sar ubuklu bir
pamuklu ve ipekli kuma. Anadolunun hemen her
tarafnda el tezghlarnda dokunan kumadan, mintan,
alvar ve entari daha yaygn olarak yaplmaktayd.
:Tahl nevi rnlerin sakland yer
:Amerikan bezi
:Koyun
:Tiftikden yaplm ince, hafif bir klahn addr.
:Bal
:Berat sahibi olan.
:Gk rengi
:pekden dokunmu esvablk bir kuma olub al, mavi,
yeil, sar ve daima dz renklidir
:Su konmak zere bakrdan mamul kap
:Yk tayan, araba eken, stne binilen at
:Muhtelif renk ve desenlerde dokunan pamuklu kuma.
Eski ismi t olarak bilinir
:Beyaz veya renkli, kaba ve orta kalitede Hind pamuklu
kuma, boas
:Bezzazistan veya Beziztan'dan bozma bir kelime olup,
st kapal arlara verilen isimdir
:Yerli kuma, it bezi
:Cam, kristal
:Daha ziyade astar olarak kullanlan seyrek dokunmu
bez
:Bacaklar dar bir erkek kisvesi
:ukadan yaplan ve daha ziyde yenierilerin
merasimlerde giydikleri, baa geen ksmnda ilemeli bir
erid bulunan, uzun ve u ksm omuzlara den bir
serpu
:Hayvann ayana vurulan kstek
:Ham ipekten pek az miktarda keten iplii katlarak
dokunan yazlk bir kuma
:Kadnlarn sokaa karken brndkleri deirmi (kare)
araf


Cbbe
atk atma
it
itari
uka-uha
:En ste giyilen geni ve bol elbise
:Elbise veya yastk yz yapmaa yaryan
kabartma iekli bir nevi kadife
:Bir eit yerli kuma, zeri iekli ve ekilli bez,
basma
:Bir teli ipek, iki veya teli pamuk nak doku-
mal bir eit kuma
:Bir eit ynl kuma

Deirmi
Destar
Dimi
Divit-Devt
Dizlik
Dolama
Don
Duhan
Dlbend
Edik
Elvan
Entari
Esb
Evn
:Eni boyu bir, kare
:Sark
:Verevine dokunmu kuma
:Divit, kalem koymak iin uzun maden sap ve
ucunda hokkas bulunan yaz takm
:Dize kadar olan ksa bir nevi don
:uhadan yaplm, n ak bir nevi entari ki
stne bir kuak balanrd
:Elbise, klk-kyafet, genellikle i amar
:Ttn
:Pamuk ipliinden dokunmu ince ve yumuak
bir bez, ba rts, sark
:Ayaa giyilen bir mest, stne baka bir pabu
daha giyildiinden dolay buna i-edik veya e-
dik denirdi.
:Rengarenk, alacal
:Basma, patiska vs. kumalardan yaplan uzun
bir elbise
:At
:Kap-kacak, kymetli sofra veya kahve takmlar

Fafur-Fafurl
Ferace
Filinta
Fiske amadan
Fistan
:Porselenden yaplm, in ii yar effaf her trl
kapkacak.
:Eskiden kadnlarn sokakta giydikleri, kol, yen ve
bedeni bol ve uzun st elbisesi
:Ksa namlulu, akmakl tfenk
:Kk el amdan
:Kadn elbisesi

Gaddare
Gevz
Glb
Glabdan
:Az tamamen ve u tarafnn srt yarya
kadar keskin, irice ve eri bir eit kesici silah
:Ceviz, ceviz rengi
:Gl suyu
:ine gl suyu konulan kap


Halhal
Halice
Hamakr
Harar
Harc
Hre
Helke
Hindkr
Hm
Horasan
lik

sran-skre
Kaftan
Kakum
Kalie
Kapama
Kse
Kavuk
Kebe
Kee
Kefgir
Kehribar
Kemha
Kerpi
Keten-Kettan
Konak
Khne
Kubur
Kutnu-Kutn
Ktahyakr
:Kadnlarn ayak bileklerine taktklar bilezik
:Kk hal, seccade, kilim
:Hama ii
:Byk uval
:Ad, ucuz
:Mermer gibi dalgal kuma
:Su tamak veya iinde muhafaza etmek iin
bakrdan mamul kap
:Hind ii
:Anadolu'da yaygn olarak kullanlan bina yapm
teknii
:Horasan ii
:Kn elbise altna giyilen pamuklu yelek, zbn

:Hamur teknesini kazmak iin yaplm, yass
demirden alet

:En ste giyilen astarsz giysi
:Sansar ve gelincie benzeyen, boz ve siyah kuy-
ruklu bir hayvan
:Bk. Halice ,
:Astarl kaftan, pamuklu hrka
:iniden, fafurdan, porselenden vesireden
yaplm anak
:Ykseke ve ekseriya ii pamuklu, zerine sark
sarlan bir serpu
:Kaln kee
:Dlmek suretiyle ynden elde edilen kaln,
kaba kuma
:Szge
:Baltk sahillerinde kan kymetli, balgam ren-
ginde bir ta. ubuk imamesi, tebih vs. yaplr
:zgs ve atks ipek, st sra atksnda ayrca
altn alaml gm veya dorudan doruya
gml klabdanla dokunmu ipekli kuma
:Topraktan yaplan bina malzemesi
:Lifleri dokumaclkta, tohumu eidli
hastalklarn tedavisinde kullanlan bitki ve bu
liflerin kullanlmasyla dokunmu kuma
:kmetgh, menzil, mesken ve ok sayda odaya
havi ev
:Eski, kullanlm
:Silah antas, sadak
:zgs ince ipek, atks iki pamuk, bir ipekten
olan enine yollu kaba ve kaln kuma
:Ktahya ii


Klah
Lahm
Lehkn
Lenger
Libde
Mahlut
Makat
Makrama
Mkras-Makras
Marib
Matara
Minekr
Miltan-Mintan


Muhattem
Mcevveze
Mnakka
Msta'mel
Nacak
Nfe
Nef
Nuhs
Pbu-Bb
Palaska
Pazen
Raht
Revgan-Rugan
Samur
Sadef-Sedef-Sedefkr
Sedir
: Trl eitleri ile yzyllar boyunca yalnz erkek
lerin giydii serpu
: Et
: Lehistan ii
: Bakrdan yayvan ve kenarlar enli sahan veya tepsi
: Dikili pamuklu ksa hrka
: Kark
: Minder zerine rtlen uka vs. kumalardan
yaplan n kenar saakl rt
: Kenar ilemeli destimal, havlu, pekir
: Makas
: Geni manada kuzey Afrika halk
: Meinden veya tenekeden yaplma, eer ba veya
arkaya aslan su kab
: Mine ii
: Farsa nmten isminden alnmadr. gmlei
zerine giyilen, etekleri kalalar rtecek kadar uzun,
yrtmal kyafet
: Mozayik olarak haneli ilenmi kuma
: Eski Osmanl ricalinin merasim gnlerinde
balarna giydikleri kavuk, muzevvece
: Nakl
: Yeni olmayan, kullanlan
: Balta
: Tilki, samur, tavan vs. hayvanlarn gbek
taraflarnda kan krk
: Siyaha yakn, koyu yeil
: Bakr
: Bir nevi ayakkab
: Fiek koymaa mahsus gm, tun veya
kseleden mahfaza ki kayla apraz aslr veya
balanr
: i tyl, d perdahl basma
: Binek atlarna vurulan takm
: Ya
: Sibirya'da yaayan derisi kymetli bir hayvan
: inden inci karlan istiridye kabuklarnn i ta-
rafndaki parlak madde ki dolap, sandk, masa vs.
eyann tezyininde kullanlrd
: Odann en yukar tarafnda stne minder veya
ilte serilen ykseklik


Selanikkr
Selmlk
Serser
Servil
Serpu
Sevyi-Sevi
Sim
Sivaskr
Sof
Sofra



Som
Sfl-Sufla
Srm
Tahtn
Tahtrevan
Takye-takke
Tandr
Trik
Tekne
Tennure
Teelti
Tombak
Tosyakr
Ukur
stlk
Varsak
Velene-Velense
:Selanik ii
:Byk daire ve konaklarn erkeklere ve erkek
misafir kabul etmee mahsus ksmlar
:zgs ipek, atksnda altn alaml gm tel
veya dorudan doruya gm tel kullanlarak
dokunan kuma
:alvar, don
:Baa giyilen balk
:Bir tr ipekli dokuma eidi
:Gm
:Sivas ii
:nce tiftik ipliinden dokunmu "ham sofun
ykanp frnlanmasndan sonraki halidir
:Kenarlarndaki halka veya deliklere geirilmi bir
kaytanla toplanp yere aldnda stne ekmek
ve yemek konan mein vs. den yaplma daire
biimindeki yayg
:Bak vs. yaplan balk dii
:Aa ksm, en alt ksm
:ividle boyamada siyaha bakan koyu maviye
verilen ad
:st kat, st ksm
:Drt kii veya iki katr tarafndan tanan nakil
arac
:Kavuk, vs. baa giyilen eylerin terden
kirlenmesini nlemek iin altna giyilen bezden
yaplm hafif balk
:Ekmek vs. piirmek iin yaplm ocak
:Sokak, yol
:Hamur yurulan derin ahab kap
:Kolsuz, yakas yrtmal, bel yeri krmal bir eit
uzun entari
:Eer altna konulan kee
:Bakr ve pirinten yaplan eyann civa yaldz ile
yaldzlanan eidi
:Tosya ii
:Don ve alvar bele balamak iin ukurluun
iine geirilen kuak
:Elbise, esvab stne giyilen Palto, Kaput, Gocuk,
Burnos, Pelerin, Kepenek, Cbbe, Krk gibi giyim
eyasnn tm hakknda kullanlm, kullanlr
bir isimdir.
:Yataan denilen byk bak
:Atlarn eerleri altna konan yumuak rt, ayn
zamanda sergi olarak da kullanlr.

Venedikkr : Venedik ii
Yalk : Mendil, pekir, bez paras, sofrada el silmee
mahsus bez
Yemeni : Alaca boyal, zerine kalpla iek resimleri
baslm ince bez, yazma. Ksa kenarl, kaba ayak-
kab
Zarf : Eski kulpsuz fincanlarn iin konduu madeni ve
ayakl eya
Zbn : Eskiden kaftan altna giyilen ksa pamuklu
gmlek

Konya er'iyye Sicili 58/33
BELGE 1
EV SATI VESKASI


Medine-i Konya'da Ferhuniye mahallesi skknndan Musa bin Mehmed
Meclis'i er'i enverde ibu rfi'l-kitab zevcesi Fatma binti tarafndan bey' at '1-
beyn tasdike vekil-i er'si olan Seyyid Abdullah bin Seyyid Mustafa mahzarnda
bi't-tav''s-sf ikrar ve i'tirf eyleyb mahalle-i mezbrede vki' garben byi'-i
merkum Musa ve kbleten Semerci Abdunnebi ve arken Abdulkasm ve imlen
Sadk mlkleriyle mahdd bir oda ve bir rtme ve bir mikdar ecrd) mtemil
baei'muhtev mlk-i menzilimiz bi-cmleti't-tevb' ve'1-levhk ve kffet'l-
hukk ve'1-mrafk tarafeynden icb ve kabul hav urt-mfsideden r bey'-i
bt- sahh-i er'i ile mteriye-i mezbreye otuz gurua bey' ve temlik ve teslm
idb oldahi ber-minvl-i muharrer itira ve temellk ve tesellm ve kabz ve
kabul itdikten sonra semeni olan mebla mezkn mteriye-i mezbre yedinden
tamamen ve kamilen ahz ve kabz idb teslm-i mebi' eyledim fm ba'd semeni
mezkrdan zimmetinde vehen mine'l-vch benim hak ve alakam kal-mayub
mteriye-i mezbre Fatma'nn mlk-i mters ve hakk- sarhi olmudur
keyfe mye ve yehtr ber vech-i mlkiyet zabt ve mutasarrfa olsun didikde
gbbe't-tasdk'-er'i m vka'a bi't-taleb ketb olund. F 5 min zilkade sene 1177.
Ahmed Paazade Seyyid Hac Salih
Kuyumcu smail
Abdunnebi
Mehmed b. shak
Yalk Hac Mustafa
Mtevelli Seyyid Seyfullah bin Seyyid Mehmed
Konya er'iye Sicili 58/33

Konya er'iyye Sicili 58/59
BELGE 2
EV SATI VESKASI


Medine-i Konya'da Esenlu mahallesi sakinlerinden Fatma binti Mustafa
nm hatun tarafndan bey'-i t''z-zikri takrir ve i't-i hccete vekl olduu zt-
mezbre rifn Ikzde Seyyid Sleyman ve brahim bin Mehmed nm kimes-
neler ehdetleriyle sabit olan ekilli Muytb Mehmed nm kimesne meclis-i
er'i erf-i enverde ibu rfi''l-kitb Esseyyid Mehmed bin Topal Abdullah
nm kimesne mahzarnda bi'1-vekle ikrr- tm ve takrr-i kelm idb
mvekkilem mezbre Fatma hatun silk-i mlkmde mnselik ve taht- tasarru-
fumda olub etrf- erba'adan iilli brahim ve Numan ve Seyyid Mehmed
Mter-i merkum mlkleri ve tark-i m ile mahdd ve mmtaz iki oda ve bir
yazlk ve bir izbe ve iki ahur ve bir kenif ve bir mikdar havluy- mtemil sakine
olduum mlk-i menzilimi cemi''t-tevb' ve levhiki ve kffe-i hukuk ve tara-
feynle tarafndan icb ve kabul hv ve urt- mfsideden r bey'i bt- sahh-i
er' ile merkum Esseyyid Mehmed'e seksenyedi gurua bey' ve temlik ve teslim
eyledim oldahi ber cevh-i muharrer semeni merkum ile itira ve temellk ve te-
sellm ve kabul eyledikden sonra semen olan mebla- mezkr mter'-i
merkum yedinden tamamen ve kamilen ahz ve kabz eyledim semeni mebi'-i
mezkrdan merkum Esseyyid Mehmed zimmetinde bir ake ve bir habbe alacak
hakkm baki kalmad fm ba'd slef'z-zikr menzil-i mahdd- ma'lumede ve-
chen mine'l-vch benim alaka ve medhalim kalmayub mter-i merkum Es-
sey-yid Mehmed'in mlk- mters ve hakk- srhi olmudur keyfe m ye ve
yehtr zapt ve mutasarrf olsun didi didikde gbbe't-tasdk'-er'i m vka'a bi't-
taleb ketb olund. Fi'1-yevmi't-ts' aer min rebi'i'l-evvel l sene semn ve seb'n
ve miete ve elf.
Sar Halil ve olu Abdullah
Terzi Dede
Terzi Esseyyid Mehmed
Halil bin Ahmed Efendi
brahim b. Mehmed Efendi
Konya er'iyye Sicili 58/59

Konya er'iyye Sicili 58/104
BELGE 3
EV SATI VESKASI


Medine-i Konya'da Karaarslan mahallesi skknndan iba Elhac Meh-
med Aa bin Murad nm kimesne meclis-i er'-i erf-i lzim't-terfde ibu
rfi'-'l-kitb Elhac Himmet Aa bin Hasan nm kimesne mahzarnda bi't-
tav'uhu ikrr- tm ve takrr-i kelm idb mahalle-i mezbrede vki' bir tarafdan
Mtevelliye hatun ve bir tarafdan Deveci Mehmed ve bir tarafdan Kazzz Es-
seyyid Mahmud mlkleri ve bir tarafdan tark-i hs ile mahdd ve mmtaz hari-
ciyyede bir oda ve bir tabhhne ve iki oda ve bir rtme ve bir mikdar havlu ve
dahiliyyede ecr- grm mtemil mlk-i menzilimi cemi''t-tevbi' ve
levhiki ve kffe-i hukuk ve mrfkyla tarafeynden icb ve kabl-i hv urt-
mfsideden r ve ber bey'i bt- sahh-i er'i ile merkum Hac Himmet'e
yzelli gurua bey' ve temlk ve teslim eyledim oldah ber vech-i muharrer se-
meni merkum ile itira ve temellk ve tesellm ve kabz ve kabul eyledikden son-
ra semeni olan mebla- mezkr mteri-i merkum Hac Himmet yedinden bi't-
tamm ve'1-keml ahz ve kabz idb teslim-i mebi' eyledim ba'de'1-yevm semeni
mebi'-i mezkrdan merkum zimmetinde bir ake ve bir habbe alacak hakkm
bak kalmad fm ba'd slef'l-beyn menzil-i mahdd- ma'lumede vechen
mine'l-vch benim alaka ve medhalim kalmayub mter-i merkum Hac
Himmet'in mlk-i mters ve hakk- sarhi olmudur keyfe m ye ve yehtr
zabt ve mutasarrf olsun didikde gbbe't-tasdk'-er'i m vka'a bi't-taleb ketb
olundu. Fi'1-yevmi'l-hd aer min saferi'1-hayr li-sene s'a ve seb'n ve miete
ve elf.
iba Dervi Abdullah
Ebu Bekir b. mer Hac
Ahmed b. Mustafa Hac
Eyyb b. Abdullah Hac
Esir b. Abdullah Hac
Mehmed b. Abdullah
Konya er'iyye Sicili 58/104

Konya er'iye Sicili 58/67
BELGE 4
MHR TALEB VESKASI


Medine-i Konya'da Pr sa mahallesi sakinlerinden Saliha binti Halil nm
hatun tarafndan da'vy- t'l-beyn vekl olduu zt- mezbre ma'rifet-i
er'iye ile rifn olan Mustafa bin Mehmed ve Mehmed bin Mustafa nm ki-
mesneler ehdetleriyle veklet-i sabit olan zevci Dervi Hasan bin Veyis nm
kimesne meclis-i er'i enverde zevc-i esbak ibu rfi''l-kitb Esseyyid brahim
bin Esseyyid Ali nm kimesne mahzarnda zerine da'v ve takrr-i kelm idb
mvekkilem mezbre-i hal' eyledii vakitde zimmetinde olan mehr-i
meccelesini b'de'1-ahz mezbfenin olmak zere krk gfu kymetli bir sim
kemer kuak ve on guru kymetli bir sim n kuak ve bir dolama entari ve bir
am alacas oniki guru kymetli ve iki guru kymetli hamam rahti ve bir guru
kymetli ocak perdesi ve guru kymetli mavi enber ve birbuuk guru
kymetli beyaz entari ve yiirmi para kymetli bir yine ve iki guru kymetli san-
duka ve bir guru kymetli alvar cem'an yetmidrt guruluk eyas zimmetinde
kalmala mezbrdan bi'1-vekle taleb eylediimde edadan imtina' itmekle suvl
olunub ahvirilmesi matlbmdr didikde gbbe's-suvl merkum Esseyyid
brahim cevbnda mezbre-i hal' ittiim hynde balda mezkr yetmidrt
guruluk eya ve gerek mehr-i muaccele bana ref ve teslim idb hal'a talibe
olduunda bendah minvl-i muharrer zere hal' idb ey-i mezkrdan zimme-
timi ibra itmiidi deyu defile mukabele idecek gbbe'l-istintk ve akib'l-inkr
rfi'-i merkumdan ref-i merutumu mbeyyin beyyine taleb olundukda udl-
ahrr recl-i mslimnden Mehmed bin Ali ve Ali Efendi bin Mustafa ve Molla
Eyyb bin Halil nm kimesneler li-eceli'-ehde meclis-i er'e hzurn olub
istihd olunduklarnda fi'1-hakka mdde-i merkumun mvekkilesi Saliha nm
hatun mezbr Esseyyid brahim hal' eyledii esnada bizim huzurumuzda s-
lef'l-beyn ey-i mezkreleri yetmidrt guru olmak zere zevc-i evveline
teslm idb hal'a talibe olduunda mezbr Esseyyid brahim dahi ba'de'1-ahz
hal' idb ey-i mezrda ve gerek hukk- zevciyete mteallik mme-i da'vdan
zimmetini ibra eylediine bizler bu hususa bu vech zere hidleriz ve ehdet
dah ideriz deyu her biri edy- ehdet-i er'iye itmeleriyle ehdetleri hiyn-
kabulde vki' olman mucebince mdde'i mezbr Dervi Hasan b-vech-i er'i
murzadan ba'de'1-men' m vaka-a bi't-taleb ketb olundu.
Hurrire fi'1-yevmi'l-tsi' aer min cemziye'1-hir li-sene semn ve seb'n ve
miete ve elf.
Osman b. Ebu Bekir
Sleyman bin
Esseyyid Abdulkdir bin brahim
Sal Esseyyid Mehemmed Kandire
Mehmed Bee
Konya er'iyye Sicili 58/67



Konya er'iyye Sicili 121/11
BELGE 5
TEREKE DEFTER


Medine-i Konya'da ems mahallesinde hlike olan Sima veledet Arakil nm
hlikenin veraseti zevci Bogos veled Kirkor ile sretiye kebre kz Ahsbet Ve
ammisi olu Mardrosa mnhasra olduu er'an ba'de't-tahkr taraf- tahrr olu-
nan defterdir ki zikr olunur.
F 9 c. evvel 1229
Temrl tahta sanduka 1
Haleb alacas 1
alklk bez top 1
Dokunacak derezi petemallik
uka cbbe 2
Msta'mel iekli entari 1
am alacas entari 1
Ard beyaz entari 1
Ard beyaz kuma entari 1
Defa entari 1
Mavi kemha entari 1
Beyaz fitilli entari 1
Cedid boasi entari 1
Khne nfe krk 1
Cebken 2
Kutnu alvar 1
Haleb alacas alvar 1
Havlu 3
Gmlek 1 ve havlu 2 ve sofra pekiri 1 ve ukur 1
Kuak kolan 1 ve enber 2
Msta'mel ve cedid enber 16
Sim arakin 1
Sim dolu kuak 1
Altun yzk 1 ve zihkir 1
Takm altunu
Altun bilezik ve kpe
Boyac Ovannes zimmetinde zimem
Gyegisi zimmetinde
Seped sanduka 1
ilte ve dek 5
Yastk 5
Msta'mel kilim 1
Yorgan 5
Keten bezi paralan
... ve hurdavt
: 20 guru
: 12 guru
: 12 guru
: 40 guru
: 55 guru
: 25 guru
: 25 guru
: 15 guru
: 13 guru
: 15 guru
: 35 guru
: 6 guru
: 10 guru
: 10 guru
: 13 guru
: 15 guru
: 12 guru
: 4.5 guru
: 20 guru
: 6 guru
: 30 guru
: 60 guru
: 100 guru
: 30 guru
: 160 guru
: 211 guru
: 17 guru
: 43 guru
: 10 guru
: 25 guru
: 10 guru
: 25 guru
: 55 guru
: 6.5 guru
: 5 guru


Beledi yasdk yz 1 ve enber 2
orab ve hurdavt
Mir't 1
rt 1 ve petemal 1 ve pekir 6
Kahve ibrii 4
Tonbak zarf 3 ve fincan 2 ve tebsi 1
Alaca paras ve petemal 5
Ktahyakr fincan ve bardak
ilte yz ve astar
Entarilik bez
Cedid gmlek 2 ve bez 1
pekli gmlek 2
pek elvan
Khne kee don 1
Hnta kile 2
uval 2 ve hebe 2
Leen ve ibrik
Evn- nhs 30 kyye
Yalduz altn 14 ve msr fndk 1
Tecemmlt- hne
Cem'an yekn: 1643 guru
Minh l-ihrct:
5 guru
15 guru
3 guru
14 guru
6 guru
7 guru
5 guru
2 guru
5 guru
3 guru
20 guru
18 guru
13 guru
2 guru
32 guru
10 guru
15 guru
120 guru
190 guru
10 guru

Resm-i ksmet : 41 guru
Kalemiye ve ukadariye : 14 guru
Kethdiye ve muhziriye : 7 guru
Kaydiye : 2 gu-u
Temhiriye : 4 guru
Yekn'l-ihrct: 68 guru
Sahh'1-bki: 1575 guru
Hisset'z-zevc'l-mesfr: 393.5 guru 30 ake
Hisset'l-bint'l-mesfre: 787.5 guru Hisset'l-ibn'l-
amm'l-mesfr: 393.5 guru 30 ake
Konya er'iyye Sicili 121/11.

Konya er'iyye Sicili 121/85
BELGE 6
TEREKE DEFTER


Medine-i Konya'da Civar mahallesinde sakin iken bundan akdem vefat iden
ser tark-i mevlev Mehmed Dede bin molla mer'in veraseti zevce-i
menkhas Raziye binti Elhac Abdullah ile mezbrenin batnnda gayr- ms-
tebn ibn-i vhid farz olunan hamle mnhasra olduu er'an zahir mtehakkk
oldukdan sonra mtevvff-i merkumun bi'1-iltims tahrr olunan muhalleft
defteridir ki ber vech-i t zikr olunur
Hur'rire f 25 Zilhicce sene 1186
Kitb- ahidi ve hizb'1-bahr ve mecmua
ve hamail cild 3 ve evrk- pern uka
hrka 2 ve uka cbbe 1
Klah 2 ve misvak 4 beyz tesbh baka tarak 1
Hseyin ba kurbunda kin ba kta 1
Nakd- mevcde
Khne kalie 2 seccade 1 ve yasdk 5
Kahve ibrii 2
Ka'be fincan 14 ve ceviz zarf 12 ve duhan ubuklar 11
Defa ka'be fincan 15
Kahve kyye 1.5
Bosi top 1 duhan kisesi 2
Kahve deirmeni 1 ve duhan kyye 2
Dervi lleleri 32
Kehribar imame 2 ve billur bardak 1
ve am'adan 1 ve tecemmlt
Leen 2 ve ibrik 2
Beled yasdk 4
Billur bardak 4
uka akr
Sim zarf 1 ve fincan 2
Kahve kutus ve kahve kyye 0.5
Akreb saat
Khne uka dolama
plik alacas entari
Msta'mel am alacas kaftan
Kuak
plik alacas kaftan
Khne boasi kablu nfe krk
khne sark 2
Sar kahve ibrii 6
izme ve bb
Khne beyaz sde ve ihram
Sar kahve gm
Kilim
Evn- nhs 4 kyye
Tecemmlt- hne
Cem'an yekn: 352.5 guru
3 guru
12 guru
2.5 guru
150 guru
95.5 guru
9 guru
2 guru
7 guru
4 guru
3 guru
2 guru
2.5 guru
1.5 guru
3 guru
5 guru
4 guru
1 guru
3 guru
3 guru
1.5 guru
3 guru
2 guru
1 guru
4 guru
1 guru
2 guru
5 guru
1 guru
1.5 guru
1.5 guru
4 guru
1.5 guru
5 guru
4 guru
2 guru


Minh l-ihrct:
Mihr-i Meccele li'z-zevce-i mezbre
Resm-i ksmet
Ktibiye
ukadriye
Muhzriye eminiye
Yekn'l-ihrct: 52.5 guru Sahh'1-
bk: 300 guru Hisset'z-zevcet'l-
mezbre: 37.5 guru Hisse l-haml:
262 guru
: 40 guru
: 9 guru
: 1 guru
: 1 guru
: 1.5 guru
Konya er'iyye Sicili 121/85


Konya er'iyye Sicili 121/137
BELGE 7
TEREKE DEFTER



Medine-i Konya'da Kerim Dede mahallesinde sakin iken bundan akdem fevt
olan lmekci Seyyid brahim bn Seyyid Mehmed'in veraseti zevcesi Aie bin-
ti Mehmed nm htn ile sulbiye-i kebre kz erife ve sulb-i sar oullar Meh-
med ve Ali'ye mnhasra olduu er'an mtehakkk oldukdan sonra mteveff-i
mezbrun bi'1-iltims tahrr ve taksm olunan metrukt defteridir ki ber vech-i
ati zikr olunur.
Hurrire f Zilhicce sene 1189
Menzil der mahalle-i mezbre : 85 guru
Mahalle-i mezbre banda ba : 70 guru
Ganem ve kei 30 : 70 guru
Kavakl karyesinde ift orta ... : 24 guru
Mezru' hnta kile 2.5 : 13 guru
Merkeb spas : 3 guru
Yn kyye 6 : 2 guru
Nakd- mevcudu : 17 guru
Yasdk 5 : 1.5 guru
Palas 3 ve kebe 1 : 5 guru
Yan makad 2 : 4 guru
Kee 4 : 4 guru
Tfenk ve pitov ve kebr bak : 10 guru
Kavuk sark : 2 guru
Palas ve kilim : 5 guru
Msta'mel krk : 2 guru
Kahve ibrii 2 : 1.5 guru
Fenr ve am'adan : 1 guru
Kebr leen : 10 guru
Dakk kile 0.5 : 2 guru
Bekmez kyye 30 : 3 guru
Evn- nhs 25 kyye : 25 guru
El leeni ve ibrik : 3 guru
Tecemmlt- hne : 3 guru
lmekci dkkan ve eyas bi'1-cmle : 40 guru
Der zimmet Hseyin be ol
Koca Mustafa ve obac
Hasan zimmetlerinde : 14 guru
Cem'an yekn: 520 guru
Minh l-ihrct:
Techz ve tekfin ve sire ber mceb
vasyyet-i msebbet b tenkz vas-i
muhtar m'mire-i harabe : 30 guru

Mihr-i meccele misl-i li'z-zevce : 15 guru
Resm-i ksmet : 13 guru
Ktibiye ukdriye : 5 guru
Eminiye muhzriye : 3 gun
Yekn'l-ihrct : 66 guru
Sahh'1-bki: 454 guru
Hisset'z-zevce
Hisset'l-binti
Hisse l-ibn
Hisse l-ibn
56.5 guru
79 guru
158.5 guru
158.5 guru
10 para
18 para
16 para
16 para
Konya er'iyye Sicili 121/137


Sivas er'iyye Sicili 19/34-35
BELGE 8
TEREKE DEFTER

Medine-i Sivas'da vki' avu Ba mahallesi skknndan iken bundan ak-
dem vefat iden Mezzin Esseyyid Ahmed Efendi bin Yusuf nm mteveffann
veraseti zevce-i metrkesi Hadice binti Ali ve li'ebeveyn kzkarndalar erife ve
Zeyneb nmn htn inhisar lede'-er'il-enver mtehakkk oldukdan sonra
mteveff- merkumun terekesi ma'rifet-i er' ve Sivas kim-makm limakm
vekili inyeten Esseyyid Elhac Ali Be Efendi canibinden me'mr kavvs Ah-
med ma'rifetiyle takvm-i bih olunarak tahrr ve beyne'l-verese bi'1-farzati'-
er'iye tevzi' ve taksim defteridir ki ber vech-i t zikr olunur.
F 23 evval sene 1253
Khne alaca yzl minder 1 kymeti
20
guru
it yzl yasdk 2 dimi 1 yz yasd 1 kymeti 55 guru
Dernlar bt minder 4 kymeti
15
guru
it yzl yorgan 2 kymeti
70
guru
Khne it yorgan 1 minder 1 kymeti
20
guru
it yorgan yz 1 dek yz 1 kymeti
15
guru
Msta'mel yan hals 1 kymeti
30
guru
Msta'mel ul 1 khne ul 1 kymeti
25
guru
Msta'mel cecim 2 kymeti
10
guru
Torba 3 kymeti
15
guru
Balta 1 Ocak iskelesi 2 kymeti
12
guru
Yn dara 1 kymeti
5
guru
Kahve ibrii 2 cezve 1 kymeti
20
guru
Sar fenr 1 kymeti
8
guru
Tennure ulu 1 kymeti 5 guru
Gl kb 1 kymeti 5 guru
Sar duhan tablas 1 kymeti
2
guru
Krmz bez Haleb 10 kymeti
25
guru
Post 1 kymeti
4
guru
it dek 1 ilte dek 1 kymeti
75
guru
Sar it dek 1 kymeti
25
guru
Dernlar abut minder 2 kymeti
10
guru
it yzl yasdk 2 kymeti
40
guru
it yzl yorgan 3 kymeti
75
guru
Msta'mel hal 1 kymeti
25
guru
Kilim 1 kymeti
40
guru
Msta'mel kilim 1 kymeti
20
guru
Tennure ulu 1 kymeti 3 guru
Khne uha alvar 1 kymeti
20
guru
Tosyakr kuak 1 kymeti
20
guru
Yeil sark 1 kymeti 5 guru
Khne entari 1 kymeti
8
guru
Bez gmlek 3 kymeti
50
guru
am'adan 1 kymeti
25
guru
Kazma 1 maa 1 kz tavas 1 kymeti
10
guru
Dibek 1 telei 1 kymeti 3 guru


Khne malah 1 kymeti
sar divt 1 kymeti
Tahta sanduk 1 ekmece 1 ek 1 ...... 1 kymeti
Kb 2 kymeti
Penyir batman 1 mum kyye 1 kymeti
Khne entari 1 Fes 1 ilik 2 sark 1 kymeti
... 1 Nalin ift 1 duhan ubuu 1 kymeti
Fincan 2 zarf 2 kymeti
Defa ... 1 sargulu duhan ubuu 1 kymeti
Dernlar abut minder 3 kymeti
it yasdk 1 dimi 1 kymeti
Msta'mel kilim 1 khne kilim 1 kymeti
Alaca yzl yorgan 1 it yorgan 1 kymeti
Bez gmlek 2 krmz Haleb 5 kymeti
Khne uha cbbe 1 Yeil sark 1 kymeti
Khne ul 1 tennure ulu 1 kymeti
Fincan 2 zarf 6 tabak 1 ibrik 1 cezve 1 kymeti
Penyir (peynir) batman 1 kymeti
Mitil arb 1 kymeti
Leen 1 ibrik 1 kymeti
Sar am'adan 1 kymeti
Mum 4 kyye kymeti
skele 1 ... 1... 1 maa 1 dibek el 1 keser
1 lahm satr 1 kymeti
Glf ma'a kb 1 kymeti
Makras 1 kymeti
r kyye 6 zm 3 kyye ceviz rubl'l kymeti
... ma'a eride kymeti
Tabak 3 kse 3 kymeti
Bulgur ve yarma rubl' 8 uval 1 kymeti
Hatab araba 12 kymeti
Khne ngilizkr saat 1 kymeti
uha bini 1 kymeti
itn bezi entari 1 uha fermane 1 kymeti
Dakik 35 kile uval 3 kymeti
Evn- nhs 37 kyye kymeti
Zara karyesinde yorgan 1 kymeti
Bez gmlek 1 ipekli 1 beyaz bez Haleb 1 kymeti
Dimi dek 1 it yorgan 1 yasdk 1 kymeti
Nakid-i mevcudu
Der zimmet: Abdurrahman Efendide
Esb bah
Der zimmet: Zaral Nefesol Ebu Bekir'de
Yine merkum Ebu Bekir'de itirak inek 1 kymeti
Yine Zara karyesinde davar 5 toklu 2 kymeti
Hurdavat- menzil kymeti
20 guru
10 guru
10 guru
5 guru
13 guru
15 guru
12 guru
6 guru
6 guru
20 guru
45 guru
60 guru
60 guru
52 guru
10 guru
10 guru
25 guru
9 guru
15 guru
40 guru
8 guru
14 guru
25 guru
7 guru
3 guru
15 guru
5 guru
8 guru
50 guru
144 guru
65 guru
100 guru
60 guru
330 guru
540 guru
20 guru
52 guru
120 guru
242 guru
77 guru
60 guru
112 guru
40 guru
120 guru
130 guru

Cem'an yekn: 3612 guru
Ve minh l-ihrct:
Techz tekfin: 241 guru
Mihr-i li'z-zevceti'1-merkme Hadice: 254 guru
Sahh'1-bk li't-taksm beyne'l-verese: 3117 guru
Hisse-i Zevce-i merkme Hadice: 779 guru 10 para
Hisse-i Uht'l-ebeveyni'l-merkme erife: 1168 guru 35 para
Hisse-i Uht'l-ebeveyni'l-merkme Zeyneb: 1168 guru 35 para
Sivas er'iyye Sicili 19/34-35

Sivas er'iyye Sicili 21/91
BELGE 9
TEREKE DEFTER


Medine-i Sivas'da vki Cmi'i Kebir mahallesi sakinlerinden iken bundan ak-
dem fevt olan Hafz smail bin Hasan nm mteveffann veraseti zevce-i
menkhe-i metrkesi Kerime binti Mustafa nm htn ile sulb kebr oullar
Mehmed Emin ve sar oullar Ahmed ve Mustafa nm sarelere inhisar lede'-
eri'l-enver zahir ve nmyn oldukdan sonra mteveff-i merkumun terekesi
ma'rifet-i er'le tahrr ve terkim ve beyne'l-verese bi'1-farizati'-er'iye tevzi' ve
taksim defteridir ki ber vech-i ti zikr olunur.
F 21 zi'lkde sene 1260
it yasdk 6 kymeti
Dimi dek 1 kymeti
Msta'mel it yorgan 1 mitil 1 kymeti:15guru
in minder 2 kymeti
Khne ul 1 kymeti
Khne yan hals 1 abut ilte 3 kymeti
it minder 1 it yorgan 1 sar yasdk 3 kymeti
Defa it minder 1 kymeti
it yorgan sar yasdk 1 kymeti
Evn- nhs 12.5 kyye kymeti
uval 2 kymeti
khne hurc 1 kymeti
Maa 1 ocak tenceresi 1 balta 1 kazma 1 kymeti
Hurdavt- hne
Mahalle-i merkmede vki' mlk-i menzil
Yekn: 1382 guru
Minha l-ihrct:
Resm-i ksmet-i di ve kaydiyesi
Zevce-i mezbre Kerime Hatun mihri
Kendinden mukaddem mteveffiye olan zevcesi
Fatma'nn mihri \
Deyni Abdulahad Efendizde Abdulahad Efendiye
Sahh'1-bki: 806 guru

50
guru
20
guru
10
guru
5 guru
10
guru
25
guru
5 guru
20
guru
175
guru
15
guru
2
guru
20
guru
10
guru
1000 guru
36 guru
100 guru
100 guru
290 guru
Hisse-i li'z-zevceti'1-mezbre Kerime: 107 guru Hisse-i li ibni'l-merkm sar
Ahmed: Mebla 2 249 guru 26 para Hisse-i li ibni'l-merkm sair Mustafa:
Mebla 2 249 guru 26 para Hisse-i li ibni'l-merkm kebr Mehmed Emin:
Mebla 2 249 guru 26 para
Sarn- mezbrn Ahmed ve Mustafa'ya valdeleri mezbre Kerime hatun
efendi hazretleri vas nasb ve ta'yin buyurdu ibu mahalle erh d.
Sivas er'iyye Sicili 21/91

Ayntab er'iyye Sicili 113/29
BELGE 10
TEREKE DEFTER


Medine-i Ayntb'da Kozanl mahallesinde sakine iken bundan akdem vefat
iden Emine binti Byezid'in veraseti zevc-i nkihi Murtaza bin brahim ile
gib-i ani'l-beled li-eb karnda olu Ali bin Mehmed'e mnhasra olduu
er'an zahir ve mtehakkk oldukdan sonra mteveff-i mezbrenin terekesi
ma'rifet-i er'ile tahrr ve takvm-i beyne'l-verese taksm defteridir ki ber vech-i
t zikr olunur. F 15, min Muharremi'l-Harm, sene 1169.
Menzil der mahalle-i mezbr 60 guru
Sm kuak 3 guru

Yemeni ve boas
1
guru rub'
4
izme
1
guru

Khne gmlek
0.5
guru

Mnakka keten don 2
2
guru

plik
2.5
guru

Yorgan 1
2.5
guru

Dek 1
1
guru rub'
3
Yasdk

rub' 3
Sepet

semen
2
Mesk kaftan
2
guru para
2
Khne mezer

semen
2
Astar

para
32
Zeytn kaftan
1
guru para
6
Khne alaca entari
1
guru para
17
Khne m'i kaftan 1

sls
1
Mnakka don
1
guru para
15
Khne keten gmlek 4 3 guru

reb

rub' 3
Menefe 2
1
guru

Pee yamak
1
guru semen
10
Tyl makrama

semen
2
Khne boa ve yelek zbun

para 1
Khne acembezi kaftan 1
2
guru

Mebrm gmlek 2 ve don 2 3 guru

Kilim 1
2
guru

Minder
0.5
guru

Kehrb ve mercan
0.5
guru

Yzk
4
guru

Ayna
0.5
guru

krk

para
10
Hrdavat- menzil
2
gurus
Cem'an yekn: 101 guru

Minh l-ihrct:
Techz ve tekfin ve kabr b vasyyet Iskt- salt
ve kefret-i yemin Ta'amiye
Deyn-i msebbet Abdullah bin Mehmed Deyn-i
msebbet zevci'l-Mezbr Murtaza menzil-i
mezkrda olan akas Dyn- mteferrika Resm-i
ksmet Ktibiye ukadriye Muhzrna
Cem'an yekn: 57 guru
Sahh'1-bki li'1-taksm-i beyne'l-verese: AA guru
Hisse-i zevci'l-mezbr Murtaza: 22 guru Hisse-i
ibn'i n g'ib Ali: 22 guru
Mtevefft- mezbrenin zevci mezbr zimmetinde otuzbe guru mehr-i
m'ec-celini hayatnda mezbr Murtaza'ya hbe-i sahha- er'iyye ile hbe eyle-
dii u-hd- udl ile sabit olmala defter-i kassma idhl olunmad bu ma-
halle erh virildi. Sahh.
Ayntb er'iyye Sicili 113/29
5 guru
4
guru
3 guru
15
guru
18
guru
6 guru
2.5 guru
1.5
guru
1.5
guru
0.5
guru
TRK EV MMARSNN DEME VE GELME ZGS
Sezer Tansu
Aratrmac- Yazar
Trkiye'de geleneksel ev mimarisinin genel konumu zerine yaplan
almalar, sorunu yalnz mimari deer ltleri ynnden deil, yaam ve
kltr standartlar asndan da irdeleyen yaklamlar ortaya koymaktadr. Ge-
nelde ev mimarisinin mimarlk disiplinine skca-bal bir alan olmaktan ok,
kltrel etkenlerle belirlenen oluumlar yanstt zellikle vurgulanmtr. Trk
ev mimarisi konusunda nemle stnde durulan sorun, plan emalar ve belir-
leyici temel unsurlarn oluumunda blgesel mirasn yansra etnik gebe ve
yerleik yaam koullarna bal deerlerin yansma biimleridir.
Trk ev mimarisinin belirleyici, karakteristik yada temel ilke ve unsurlara
bal oluumu, mekn dzenlemesinde "sofa" olarak bilinen orta mekn ala-
nnn, ana eksen ilevini stlendii bir sisteme gre aklanmaya allmtr.
Evin i dnyasn oluturan oda dzenlemelerinin, dier ilevler yannda evin
dndaki dnyaya almada ilk kademeyi oluturan sofa dzeniyle ilintisi, sofaya
bal "eyvan" ve "hayat" gibi da yar ak mekn blmleriyle de ayni ba-
lamda glendirilmitir.
Trkiye'de kendine zg bir evrimi olan konut yada ev mimarisinin, daha
ok dini ve buna bal ilevleri kapsayan antsal mimarinin evrimi ya da
gelimesine paralel bir oluumlar dizisi olarak skca irdelendii almalara pek
rastlanmamaktadr. Ev mimarisinin, mimarlk d bir alan gibi grlmesi ve
antsal mimarinin ilkelerinden te, bunlarn konstrktif ve teknik zorunluluk-
larnn dnda gerekleen serbest ayrntlara ve daha da tesinde gndelik
yaam ilevlerine uygun ina edilme zorunluluklar, evresinde ya da ya-
nbanda bulunduu antsal yaplarn oluumu ve evrimiyle balantlarnn ku-
rulmasn az ok engellemektedir. Ev mimarisinin, evrim.izgisi farkl olarak ni-
telenen "ayr bir kategori" oluturmasna ramen, antsal mimariyi de kapsa-
yan e bir tarihsel srece oturtularak, reel mimari tanmlamalarla btnle-
ebilecek bir paralelin kurulmas da mmkn grnmektedir. Bu noktada yaam
standartlarnn yansra, dnya gr, inan sistemi, biim iradesi ve do-
laysyla tekmil manevi kltr belirleyicilerinin oynayabilecei nemli rol or-
taya kmaktadr. Ev mimarisinin "belli bir kltrn gelitirdii yaama modeli-
nin izdm olarak" (1) yorumland yaklamlar da ancak Trk ev
mimarisinin, Trk mimarlk sanat tarihinin evrim srecindeki belirli vurgularla
zdeliinin aklanmas ilevine hizmet edebilir.
Ev mimarisinin, mimari evrimin btn iinde, ayn zamanda etnik ve ulusal
1. Ayda Arel, Osmanl Konut Geleneinde Tarilsel Sorunlar, zmir 1982, s. 5-6

bir etkinlik olarak kavranmas sorunun esasdr. Trk evini maddi veriler y-
nnden ulusal kimlik asndan irdelemeye yatkn aratrmalarla, bu ev tipini
oluumunda rol oynayan kltrel balamlar asndan irdelemeye ynelik a-
lmalar da btnlemek zorundadr. Burada karmza kan nemli sorun ayak-
ta kalm en erken Trk ev mimarisi rneklerinin 17. yzyl sonlarndan daha es-
kiye gitmeyiidir. Sivil mimarinin saraylar, kkler, kasrlar gibi antsal nitelikte
daha eski rnekleriyse, kltrel deer ltleri ynnden baz ipular tamakla
birlikte, bunlarn toplumsal yaamn yaygn iliki dzeninden belli lde kopuk
bulunmas, ayni balamlar iinde irdelenmelerine engeldir. Kald ki ev mimarisi
rnekleri, yerleik kent dokusunu oluturan zgn birimler olarak, yaam
tarznn toplumsal etkinlikleri ynnden olduka farkl bir yer edinmilerdir.
Bunun da tesinde kullanlan malzeme ve uygulanan teknikler asndan sivil
mimarinin antsal rnekleriyle halkn yaad konutlarn ina sistemi arasnda
belirgin farklar vardr. Bu sorun ayni zamanda malzeme ve tekniklerin kul-
lanmn belirleyen ekonomik dzenin esasna da ilikin bulunur. Ancak gene de
saray, kk ve benzeri antsal yaplarla, sradan halk konutlar arasnda ortak bir
kltrn paylamn ifade eden bir hiyerari balants mevcut olmaldr. Nite-
kim tarihsel kent dokular iinde yer alan ve genellikle konak diye adlandrlan
ev rnekleri, dier rneklere atfta bulunulabilen prototipler olarak deerlendi-
rilebilmektedir. Ekonomik gc yksek eraf yada ayan ailelerine ait bu yar feo-
dal konak yaplarnn, konut hierarisinde sradan halk tipi konutlara daha yakn
nitelikleri olan ara birimler olduklar da sylenebilir. Bu noktadan hareket edi-
lerek saray ve kkleri de kapsayan bir tasnif iinde, konut ilevine sahip tm sivil
yaplarn kk, konak ve ev birimleri olarak kategoride ele alnabilmeleri
mmkndr. Sosyo-ekonomik katmanlar yanstan byle bir tasnif, sivil mimari-
nin genel mimarlk tarihi iinde ve evrim srecindeki yerini ald yeni bir de-
erlendirme boyutu kazanabilir.
Trk ev mimarisi aratrmalarnn kltre zg belirleyiciler sorunsalna daha
yeni yeni girmekle beraber, yukardaki tasnif balamnda tm katmanlardaki verileri
e bir platforma yerletirme abas iinde bulunmadklar grlyor. Bunun nedeni
pratik olarak konuyla ilk kez mimarlarn ilgilenmi olmalar ve bundaki esas
amacn da, ada mimari uygulamalara yerel, ulusal unsurlarn tanarak, yeni
teknolojilerle badaabilen zgn baz sonularn elde edilmek istenmesidir.
Trkiye'de milliyeti akmn gelimesine paralel olarak bu yzyl banda uy-
gulamalar grlen Neo-klasik mimari rnekler, antsal zlemleri ifade eden
cephe unsurlarn kullanmtr. ada teknolojinin daha ok benimsedii Cum-
huriyet devrindeyse geleneksel mekn ve ilev meselelerine daha ok yakla-
ldn, fakat gene de at ve cephe unsurlarna ynelik bir biimciliin gzard
edilmedii grlmektedir. Trk ev mimarisinin planimetrik emalara, sofa-hayat-
eyvan ekseniyle oda dzenleri arasndaki ana kat ilikisine gre incelenmesinde,
bu sistemleri ada ortama mal etmeyi amalayan bir pratik uygulama abas
vardr. ada teknolojinin daha yeni aamalara ulat orandaysa, geleneksel
kltrn iyice zmsendii ve zgn bir ada Trk mimari sentezine ulalarak,
geleneksel mimari motiflerin a gerekleriyle badaan yeni grnmlere
kavuturulmas gerei domutur. Tarihsel ev mimarisinin korunmas ve restoras-
yon abalarnn younlamas da bu geree uygun dmektedir.

"Kltrel anlamlar", evin fiziksel varlndan karmaya ynelik aratr,ma
abalar, pratii de uyarabilen bilimsel yaklamlar olmalar ynnden olduka
ileri bir aamay temsil etmektedirler. Bu yaklamlarn geleneksel Trk ev mi-
marisini, etnik ve ulusal bir etniklik olmas asndan henz yeterli dzeyde
deerlendirmedii sylenebilir. Ancak ev mimarisinin maddi kltre ilikin
biim olgularn, oluumlarn zn salayan kltrel ve manevi birikimlerin
ipular olarak deerlendiren bir gr as, ev stne giriilen deskriptif
aklamalarn dorulanmas olduu kadar reddini de iermektedir (2). Trk ev
mimarisini kalplam bir yaam biiminin kat bir birimi olmaktan te,
deien ve yenilenen bir hayatiyetin geleneksel sreci olarak irdelemeye
almak reel verileri gzard etmek deildir.
Trkiye'nin corafi blgeleri ve iklim koullarna bal olarak ev mimarisinin
farkllama ltleri saptanm ve corafi dalm ta, ahap hatl, ahap iskelet
ve dolgu, kerpi, kerpi dolgu ve gene ahap malzemeye bal hm tekniinin
geerli olduu yreler ayr ayr belirlenmitir. Bu yap malzeme ve tekniklerin-
den bazlarnn Hititlerde Bit Hilani ve eski Yunan'da Megaron ad verilen ko-
nut tiplerinde de uyguland bilinmektedir. Antik, hristiyan yan ksaca slm
ncesi yap yntemlerinin Anadolu'da geerliliini korumu olduuna dair
grler vardr ve bu yntemlerin blgesel geerliliklerini koruduklar oranda
bu yrelerdeki slmi Trk yerlemelerinde de bunlara uyum saland ifade
edilmektedir. Ancak karakteristik Trk evi tipinin zellikle hangi blgelerde
younlat ayr bir ilgi konusudur. Trk evinin tad kendine zg deerler
ve unsurlarn sz konusu corafi blgelerin tmnde bulunup bulunmad da
phesiz sorgulanmtr. Tm blgelerdeki rnekleri kapsayan ve Trk evi adyla
tanmlanabilecek tek bir kategorinin sz konusu olup olmad da ayn sorgula-
mann kapsam iindedir. Trk evinin ortak zelliklere sahip bir oluum birimi
olarak hangi kkenler ve srelere uygun biimde zgnln kazanm olduu
saptanmaldr. Ancak ev mimarisi Anadolu gibi birbirinden farkl kltrlerin
eitli sosyo-ekonomik etkinliklerine sahne olan geni bir corafi blgenin, ken-
di iinde de yresel ayrmlara sahip olmas yznden karmak bir tablo ortaya
koymaktadr. te bu noktada belli bir inan alanna girmi bulunan etnik ve ulu-
sal bir iradenin, kendinden nceki yap etkinliini ynlendirebilen kltrel gc
kadar, XVIII. yzyldan bu yana Bat etkileriyle hesaplaan kimliinin direni
gc de hesaba katlmaldr.
Trkiye'de ev mimarisinin yaylma alanlar, ky blgeleri, Kuzey ve Gney-
Dou Anadolu, Orta Anadolu'da dar ve geni iki ember halinde, biri Kapadok-
ya blgesi, dieri ise Orta Anadolu'dan Toroslar ve i Ege'ye kadar uzanan
blgeler olarak gsterilmi ve bu sonuncu geni ember iindeki rneklerin,
Rumeli'de de rastlanan zgn nitelikte, yani Trk alarna ait zellikler tad
belirtilmitir (3). Trk ev mimarisi rnekleriyle n kazanm olan Ktahya, Kula,
2. "Ayd Arel'in Konut Geleneinde Tarihsel Sorunlar'", (.sylei) ada Eletiri Yl:
2, Ocak 1983, s. 25-31
3. Doan Kuban, "Trk Ev Gelenei stne Gzlemler", Trk ve islm Sanat
zerine Denemeler, Arkeoloji ve Sanat Yaynlar, stanbul 1982, s. 196-197.

Birgi, Bursa, Sivrihisar, Bolu, Kastamonu Mudurnu, Safranbolu, Amasya, ankr
gibi yerleim merkezleri bu ember iinde yer almaktadr. Bu kent ve kasabalarda
biribirine yakn zellikler gsteren ev mimarisi rnekleri ahap bir iskelet ve
dolgu malzemesiyle oluturulmu, zemin kat duvarlar ise ta rgsyle ina edil-
mitir. Dou Karadeniz blgesindeki ahap iskeletli ev mimarisinde de bu blge
iindeki rneklere yakn bir sistemin geerli olduu grlr. Kuzey ve Gney
Dou ile, zellikle Gney-Dou'nun Suriye ve Mezopotamya etkisinde olan avlulu
ta evleriyle ilintili grlen ve karakteristik rneklerine Kayseri'de de rastlanan
ta ev mimarisi ise, Ege kylarnn antik Yunan alarndan beri sregelen ta
evleriyle yakn bir ilinti iinde grlmemektedir.
Karakteristiklerin eitlilii ve ayni blgelerdeki yerleim merkezleri iinde
yer alan deiik nitelikte ev mimarisi rnekleri, Anadolu'ya zg konut biim-
lenmesindeki karmak grnmn ak belirtisidir. Ege ve Akdeniz kylarnda
Milas, Mula ve Antalya gibi zgn ev mimarisi rneklerine sahip bulunan
yerleim alanlar da bu hususu dorular niteliktedir.
Btn bu eit zenginliinin e bir yaam duyarll ve kltrel paylamn
gerekletii bir btnle sahip bulunmas, uyum srelerinin baaryla
yaandn gstermektedir.
Bakent zelliklerine sahip bulunan stanbul ev mimarisinin Anadolu ve
Rumeli'dekilerden ayrlan baz deerleri zerinde durulmu ve stanbul'daki ge-
leneksel konut inaatnn d etkilere en ak alan oluturduu vurgulanmtr.
Zamanla Bat etkilerine de alan stanbul ev mimarisinin, yukarda belirlenen
geni ember alan iindeki konut etkinliinin gelimi bir kategorisini
oluturduu da belirtilmitir. Ksaca stanbul'daki ev mimarisi, Orta Anado-
lu'nun eitli blgelerini kapsayan Trk tipi konut etkinliinin bakent dzeyinde
gelitirilmesinden domutur.
Trk evinin geleneksel kent ortamlarna benzer grnmler kazandran ve
toplumsal yaama ilevlerinin ar ve cami klliyelerine uzanan kanallarn
oluturan sokaklara ortak zellikler veren d biimlenmesi, st yani ana katn
geometrik kmalarla da tarlmas suretiyle gereklemitir. Anadolu ve
Rumeli'de kent ve kasaba sokaklarnn, evlerin kurulduu arsa mlkiyetinin mun-
tazam parsellere dayanmamas yznden serbest eriler halinde olutuu, bu
dar sokak dzeni boyunca, evlerin sokak zeminiyle birleen alt katlarnn bu
serbest oluuma uyduu, ancak st katlarda dzgn geometrik mekn alanlar
elde etmek zere zemin kat duvarlar zerinden tarlan bir "kma" ihtiyacnn
doduu ifade edilmitir (4). Sz konusu "kma" biimlenmesinin gayri mun-
tazam parsel sorununa balanmas pratik zm ynnden akla yakn gelmekte-
dir. Ancak bu balantnn sokak ve ev grnmnde estetik karakteri belirleyici
olmas gelenek ve kltr kavramlar ynnden dikkatle irdelenmesi gereken bir
sorun oluturur. Bu yzden Trk evinin i yaam dzeniyle ilgili oluum
deerlerine girerken d biimlenmede pratik zmlerin yansra kltr ve ge-
leneklere bal hangi sistemlerin rol oynam olabilecei de dnlmelidir.
Kald ki d ve i mimari biimlenmenin tamamlayc organik ltleri, yapnn
4. Doan Kuban, a.g.e., s. 200.

bir btn olarak kavranmasn gerektirdiinden bu soruna eitli alardan bak-
mak gerei vardr.
Trk ev mimarisinde ortak nitelikleriyle d ve i biimlenmenin alt-st ya
da aa-yukar ilikisiyle ak-kapal ilikilerine bal bulunduu baaryla ifade
edilmitir (5). Genelde kadnn ev ii faaliyetleri nedeniyle ta duvar rgs ha-
linde ina edilen alt katn gzden uzak kalma sorununa bal olduu
sylenebilir. Biraz da sur duvarn andran bu alt biimlenmenin, savunma ih-
tiyacna bal baz geleneksel anlar artrmas da mmkndr. Bu arm
ayni zamanda Trk evinin st katta fevkanilik" ilkesine gre kmal
biimleniini, gayri muntazam parsel sorunu tesinde, kkeni uygurlardaki kule,
kk yada zel terimiyle "kalk"lara uzanan bir gemie de uzandrmaktadr.
Baz aratrmaclar tarafndan ortaya atlan "kalk" unsuruna bal tezin (6),
balangta etnik kken alerjisi yznden yeterince benimsenmedii, ancak ev
mimarisinin oluumunda kltrel etkenlerin arl kabul grdke "fevkanilik"
ilkesiyle, kozmik sembolleri de barndran "kalk" unsuru arasnda ilinti kurma
ihtiyacnn doduu farkedilmektedir. Fevkanilik ilkesi Anadolu'nun slm
ncesi geleneklerine yabanc olmasa da, bu ilkenin aa-yukar ilintisinin
srekli vurguland bir mimari tema haline gelii, kanmzca Trk iradesine
zgdr. Evlerin st kattaki zel konumuyla Baodd nitelii kazanan k-
malarnda sembolik anlamda bir eit evren temaasn ngren Cihannma
kavram da fevkanilik ilkesinin bir baka gstergesidir. Trk ev yaam yalnz
gebelik dnemine ait anlara sreklilik kazandrmakla kalmam, Anadolu'da
gerekleen yeni islmi yoruma uygun olarak, yenilenen dnya grnn somut
yansmalarn da bu ev dzenine aktarmtr. Bunlar arasnda en tipik olanlardan
birinin odalarn alt ve st pencere dzenine yansyan ve bir raf kuayla kesin
ayrlmas salanan ikiliksel bir ilintide bulunduu, ancak bu ilintinin henz
aratrmaclar tarafndan bir tr akn transandant balamda irdelenmemi
olduu grlmektedir.
Trk evi diye belirlenen konut tipinin Kuzey ve Gney-Dou Anadolu'da,
yani ran ve Arap ev tiplerinin etkisinde kalm olduu belirlenen alan dnda,
Ege kylar ile Kbrs ve Rodos adalarnda bile bazan dekoratif unsurlar da
aan bir rabet grm olmas baz aratrmaclarn zerinde durduu hususlar-
dandr. Bu aratrmalarda Anadolu ev tiplerinin corafi dalm ve tarihsel
srece bal deiimleri ortaya konarak, balangc sofasz en ilkel tipe indirge-
nebilen ev modelinin, daha sonra antik ev yaplarna zg d sofal ev mode-
line dnt, bunu da i ve orta sofal ev tiplerinin izledii aklanmtr.
sofal ev tipinin kent yaamna zg deerler tad, stanbul'da grlen orta
sofal tipinse, olgun bir mimari sistem olarak gelimilii vurgulanmtr (7).
Trk ev tipinin planimetrik tanmlanmasnda "sofa"nm oynad rol daha
nce de belirtilmiti. Trk ev mimarisi aratrmaclarnn gerek ana kat plan
emasnn iki boyutluluu, gerekse kitlesel mimari oluumun mekn ilikileri
5. "Ayda Arel'in Osmanl Konut Geleneinde Tarihsel Sorunlar'" (sylei), s. 28.
6. Ayda Arel, Osmanl Konut Geleneinde Tarihsel Sorunlar, zmir 1982, s. 28.
7. Doan Kuban, a.g.e., s. 197.

asndan youn bir biimde irdelemeyi srdrdkleri sofa yada orta alan, Trk
sivil mimarisinin temel kurulu ilkesi olarak benimsenmitir. Orta mekn sorunu
oba yada adr yerlemesinden balanarak airet, ky, kent, ye mahalle
yaantsyla da birleen bir evresel zmleme olarak da grlr. klim sorun-
laryla iice olduu da kabul edilmesi gereken Trk ev mimarisinin tarihsel
geliiminde, slm ncesi Anadolu ev mimarisinden baz etkiler alm olmas
doaldr. Trk evine zg karakteristiklerin Kuzey ve Gney-Dou'nun kendine
zg sert iklim koullar nedeniyle bu blgelerdeki karakteristikleri ap kendi
zelliklerini empoze edememi olmas da normaldir. Ancak iklim koullarnn
alabilme imkn gene de yaam ve duyu biimlerinin kavranabilecei e
kltr deerlerindedir. Etnik bir kltr deeri olarak Trk evinin mekn organi-
zasyonunda arpc bir sistem olduu ileri srlen ie dnklk kavram da, oba
yaamnn g zorunluluklaryla birletirilmeye allm, evin oluumunda or-
tak ilevlere sahip bulunan orta mekn yani sofann, odalarn ald bir i
mekn dnmyle belirlendii ifade edilmitir. Bir "toplumsal odak" (8) diye
tanmlanan sofa "kendi evresini kendi yaratma gayesiyle d dnyaya maddi
ve manevi kapann" bir rn olarak aklanmaya allmtr.
Oba yada adr dzenine Trk ev tipinin oluumunda etkin ve egemen bir
rol atfetmek doru grnyor. Ancak, bu sorunun kltrel boyutunu mutlak bir
ie dnklk gibi abartl ltlerle anlamlandrmak kukuludur. Orta mekn
yani sofann odalara bal bir hizmet alan olarak tanmland koullarsa,
mekn ilikileri sorununa aile yaamnn maddi deer ltleri asndan bir
yaklamdr. Bu yaklam da oda dzeninin kurulu bozulan adr dzenine bal
olmas, bu etnik boyuta maddi ltlerin ald bir manevi kltr boyutu kat-
mam olmasyla dikkat ekicidir. Bylece adr dzeninden yerleik dzene
geilen srecin karmak etkileim aamalar gznne alnmayarak, adr
dzeni ve yaantsnn yerleik ev yaamna uyguland bir tr ablon anlam
domutur. Yani gebe adr dzeninin yerleik ev mimarisinde oda dzenine
uyguland bir ablon.
Trk ev mimarisi konusunda etnik kltr etkenlerinden ok, arln blgesel
etken verilere baland tezler, bu mimarinin kkenlerini Ortadou ve Akde-
niz'e ait slm ncesi a biimlerine bal grmektedir. Bunlara gre bu evin
oluumunda karlkl iki odann bir orta mekn birimine ald ve tmnn
nnde bir saak altnn uzand tip ana kayna oluturmutur. Arap lke-
lerinde "beyt", randa ise "talaf ad verilen bu konut dzeni, blgesel ev plan-
larnn tasarmna egemen bir ema olarak gsterilmektedir. emann ana biri-
mi oda ile bunun bitiii olan hizmet alan denen sofadr ve bu birimler biribi-
rini dikine kesen eksenler boyu oaltlrsa tipolojik tm eitler elde edilebilir
(9). Anadolu'da ve Rumeli'deki Trk ev mimarisinin kkenini belirlemeye
ynelik bu bak as, Trkiye'de slmi Trk sanatnn oluum ve gelimesinde
l etken grubu bir sacaya olarak tasarlanan blgesel, etnik ve dini unsurlarn
karmn ngrr. Ancak burada etnik kltr ve yaam dzenindeki anlarn et-
ken rol ihmal edilmi grnmekte, hatt oda meknnn yaln dzen-
8. Ayda Arel. a.g.e., s. 22, s. 25-26
9. Doan Kuban, a.g.e.. s. 199

lenmesinde gebe anlara bal unsurlara da yeterince dikkat ekilmemi bu-
lunmaktadr. Oysa zellikle ihtiaml bir adr dzenini tanmlayan "ota' te-
riminin bile oda kelimesiyle birletiine baklrsa, gebe yaamla yerleik
dzene gei arasnda dolaysz bir balant olduu gze arpmaktadr. Bir
ablon balantsndan ok, kltr ve yaam dzeni kavramlarnn gelierek yeni
batan organize olduu, etnik kltr ve yaam dinamiklerinin kendilerine uygun
yeni alanlar yaratm olduklar, dolaysyla yeni bir yerleim blgesinde yenile-
nen bir insan unsurunun, kkeni gebelikte olan bir yaam iradesi ve buna
bal deerleri egemen kld grlr. Trklerin slm dininin yorumuna getir-
dikleri zgn katklara bal olarak biimlenen her antsal olgu evresinde, ev
mimarisi de zgn oluumlarn ayni insan kaynana borlu olmaldr. Bu
oluuma malzeme, teknik ustalk yada dekoratif baz unsurlar ynnden katlan
blgesel unsurlarn yenilenen bir yaam ve kltr iradesine tbi olduklar da
bellidir. Blgesel baz plan emas katklarnn bile daima bu irade erevesi
iinde yeni batan yorumlandklar bilinir ve bu yorumun onlara katlan ilve
unsurlarla deil, onlar yeni bir kltr anlay iinde yeni batan biimlendiren
egemen bir g sorunu, yada yeni bir insan yapsn tanmlayan deerlerle kav-
ranmas gerekir.
Trk ev mimarisinin kkeni sorununa zm aranan neriler arasnda, bu
mimarinin "kalk" ad verilen, sur duvar zerine ina edilmi, ahap tekni-
inde, saakl, kmal Uygur kklerine bal olduunu ileri sreni en arpc
olanlardan biridir (10). Kalk niteliinde kk inamn otala balantl olarak
Seluklu ve lhanl ordularnca Anadolu'ya getirilmi olduu, bir anlamda ota
ve kalk geleneklerinin ev mimarisinde imtiza ettirilmi olduu belirtilir. Kalk
tipinin cennete atf yaplan rmaklar zerinde her yne taan kmalaryla
gksel inanlara bal kozmik ierikleri vurgulanr ve bu duyarlln Osmanl
saraylar ve Boazii'ndeki yal mimarisine kadar yansd ifade edilir. Kk
kavramnn ilevsellii aan kltrel belirleyicilii, sz konusu neriyi arpc
klmaktadr.
Trk aratrclarn ortaya koyduu bu tezler ve nerilere karn, Anadolu ve
Rumeli'deki yaygn ev tipinin Yunan meneli olduunu ileri sren savlar da
vardr. 18. Yzyldan sonra yaygnlaan konak mimarisinde Balkanlar'da
yaayan farkl etnik kltrlerin de katks olduu ve bu temaya bal olarak
Edirne ve stanbul evleri arasnda nemli farkllklar bulunduu belirlenmeye
allr. Yabanc aratrmaclarn inili Kk prototipini benimseyerek konak
mimarisine ynelik bir gelimeden sz ettikleri yaklamlar ise, antik geleneklere
bal grdkleri ky yada krsal yre mimarisini, gelien kent ortam mimarisin-
den ayrmakta titizlik gstermilerdir.
Ky ve kent mimarisinin konut yapm planndaki farkllamalar, lkenin
ekonomik tarihi iindeki olgularla balantldr. Gelimi bir ekonomik ortamla
ilikisi bulunan konut inann yenilenen kltrel yorumlan ieren mimari un-
surlarla daha karmak bir glnm ortaya koyaca bellidir. Ev mimarisinin
Anadolu'da kazand biimlerle zgn bir tipolojinin meydana gelii, etnik
10. Ayda Arel, a.g.e., s. 38.

nfus ve g hareketlerinin yansra, ekonomik oluumlarn da incelenmesiyle
daha net bir ekilde kavranabilir. Kent mimarisinin farkllaan gelimesinde,
Batyla ilikiler srecinin balayarak tarmsal ekonomi iine youn ticari
eilimlerin girmesi ve bu eilimlerin zamanla yaam tarzn daha ok belirlem-
eye koyulmasnn pay vardr. Sanayi ncesi olarak tanmlanan aamalarn so-
nunda geleneksel deneyimlerin tm, yeni etki odaklaryla birlikte kent mimaris-
inin de farkl bir grnm kazanmasna yol amtr. st yani ana katn zgn
plann belirleyen sofann balangta hayatla da ak olduu halde, sonradan
evin kapal, merkezileen bir oluuma sahne olmasyla kapal bir alan birimi ha-
line gelen sofa bu temel farkllamann bir gstergesi olur. Yani evrim merke-
zileen kapal bir birime dorudur ve bu oluumun tipolojide yer alan en
gelimi rnei de "karnyark" ad verilen stanbul evidir.
Trk evi, XVII. yzyl ncesindeki antsal nitelikli sivil kk mimarisindeki
yaam tarzyla baz benzerliklerden hareket edilerek ele alnmakta, biimleniin
ak ve kapal ayni emay izledii dnlmekte, ak ve kapal meknlarn g
ruhuna uygun olarak yazlk ve klk ihtiyalara cevap verdii ifade edilmektedir.
Bu suretle ev kendi iinde mevsim deiimlerini barndran bir birim olarak
alglanmakta ve gerek ak gerekse kapal mekn alanlarnn bu birim ere-
vesini amadklar grlmektedir. Her iki alan bu birim iinde yaanmakta, so-
kakla iliki ise ancak st kattaki pencere dizileriyle kurulmaktadr.
stanbul'daki konut mimarisinin, bir bakent zlemi yada siyasal gcn ayan
ve eraf eliyle paylamn simgeler tarzda, tara yrelerinde de uygulamaya
konmas Osmanl merkezi iradesinin zayflamasyla balantl grnyor. Os-
manl devletini kertmeye ynelen ve bu arada bamszlk hareketlerini de fi-
nanse eden aznlk erafnn da bu tip konaklarda oturduu biliniyor (11). Ka-
pal bir orta mekn alanna dnen sofa dzenine bal olarak konum-
landrlan odalar sisteminin en dikkat ekici yan ise hibirinden dierine
geilememesi, her odann sadece sofaya almasdr. Ev meknlarnn trklere
zg bir yan da, sofann bir kk niteliinde dzenlenen belli ksmlar ile, oda-
larn yada baoda denen mutena mekna ykseltilmi zeminlerle zel anlamlar
katlmasdr. Daha alak bir zeminden bir basamak ykseltilmi olan ve "seki"
adn alan bu dzen, geleneksel ota hiyerarisinin bir devam, bir kalnts ol-
maldr (12). Bu seki olgusuna Topkap Saray'nn tarihsel sre iindeki
oluumunu belirleyen birok kk yaplarnda rastlamak mmkndr. Bu konuya
deinmiken ev mimarisinin oluumuna yeni ihtiyalar ve zevklere gre belirle-
nen tamamlayc eklerin yer ald bir tarihsel sre asndan baklp ba-
klamayaca sorgulanabilir. Topkap Saray'nn oluumu tarihsel srecin yre-
leri ve iklimlerinde yaanan byk ve srekli bir g olgusuna benzer. Bir mi-
mari slptan dierine, bir eskisinden bir yenisine geilen bu g olgusu, Bat
dnyasyla sanayi ilikilerinin arand 19. yzyl ortalarna dein srmtr.
Bunu da ky ve koru saraylarna geilen yeni bir g olgusunun izledii grlr.
11. Ayda Arel, a.g.e., s. 53.
12. nder Kkerman, Kendi Meknnn Aray inde Trk Evi, T.T.O.K. yayn, 4.
Basn, stanbul 1991, s. 145-151.

Bir konutlar kompleksi olarak zgn bir yaam alan nitelii kazanan Topkap
Saray klliyesinin, hem bir ota dzeni, hem de tarihsel evrimin bir prototipi
olarak dnlmesi mmkndr. Ak bir sofa alan gibi dnlebilen avlu bi-
rimleriyle bamsz mimari birimlerin ilikisi de, merkezi bir alan evresine
yerletirilen oda birimlerini andrmaktadr.
Trk ev mimarisini inceleyenler zellikle kk ve ota kavramlarnn ierdii
balamlarda Topkap Saray'nn baz birimlerine deinmilerdir. Szgelimi
ncili kkn ve Sepeti Kasr'nn bir ota- hmyun dzeninde olmasna
karlk, d surun duvar stne ina edilen Alay kknn kalk geleneine bal
kk kavramna uygun dt ortaya konmutur. phe yoktur ki, Trk ev mima-
risinin oluumunu belirleyen ak ve kapal mekn alanlar, sofaya alan oda
dzenleri ve daha da tesinde fevkanilik kavramn barndran aa-yukar ilke-
leri, baz ufak farklarla da olsa Topkap Saray klliyesinin tm yap birimlerinde
grlebilir. na teknikleri ve kullanlan yap malzemesinin kalc anlamda farkl
olmasna ramen, bu birimlerin halk konutlarndaki ilkelerle akan pek ok
ynleri vardr. 19. Yzyl ortalarndan itibaren Bat saraylar tarznda ina edi-
len ikamet odaklarna kadar, halk ve saray yaamnda kltrn paylamn da
ifade eden yaln bir ruhun varlndan sz edilebilir. Bu yaln ruhun ayn za-
manda mekn dzenine aks ve simetri kavramlarn aan serbest ilevsel boyut-
lar kazandrd da dikkati ekmektedir. Aksiyal dzenleme ve simetri genelde si-
vil mimarinin bakentlere zg antsal niteliklerini yanstr. Bu trden simetrik
mekn dzenlemeleri sofa alannn kelerine yerletirilen odalarla belirlen-
mekte olan "karnyark" tipteki stanbul konaklarnda da vardr. Ama bu dzen
fikri daha ok Batl etkisi altnda kalmann bir rndr. nk zgn ilkeleri
belirlenen geleneksel Trk evinde aksiyal bir ilke ve simetri kavram hi bir za-
man geerli olmamtr. Ne alt ve st kat birletiren merdiven, ne st katn
baoda denen mutena mekn, ne de eyvan ve hayat meknlarna gei alan-
larnda oluturulan basamakl seki dzenindeki kk kklerin birbiriyle sime-
trik, aksiyal bir iliki iinde olmadklar grlr. Simetride ka ev dzeninde
kalplam bir yaam tarzndan da katr. Orta alan ve ona bal oda birimle-
ri arasnda, hizmet meknyla oturmak, yemek, imek ve yatmak gibi yaam
ilevlerinin kapsand meknlar arasnda bak ve alglay alarnn srekli
deitii canl ve srprizler ieren ilikiler bu simetriden ka orannda ger-
ekleir.
Tarihsel sre iinde eklenmeler suretiyle gerekleen saray klliyesi d-
zeniyle, kentlemede alan birimlerine ynelik hibir aksiyal iliki dzeni
yanstmayan sokak oluumlarnn mimari plastik grnm belirleyen ev birim-
leri arasnda da ilinti kurulabilir. Yanyana ve karlkl olarak youn bir ile-
tiimin gstergesi niteliinde sralanan kmal evler, simetrik ve aksiyal bir do-
nukluu aan canl ve serbest bir diyalogu srdryor gibidir. Tekmil kent
dzeninde ar ve ibadet alanlarna ynelik akn aks ve simetri kavramlarnn
tesinde oluumu da Trklere zg kentlemenin Bat normlarndan farkl temel
karakterini gzler nne serer. Birinde yaam tarznn dtan denetlenmesine
ynelik ilgiler varsa, dierinde yaam tarznn kendine zg i denetimini
gerekletiren, kollektif ve ferd iradenin bulutuu deer sistemlerine ihtiya
domaktadr. Tek tek ev birimlerinde orta sofa alannn merkezi kollektif irade-

nin bir simgesi olmasna karlk, oda meknlarnn kollektif alana ak bir fer-
diyet simgesi olarak tanmlanmas gerekir. Trk evinin selmlk ve harem b-
lnmesinde mimari oluumun belirlendii baz ltler bulunduu d-
nlebilir. Fakat bu sorunun tipolojinin bir belirleyicisi olmad, bu belirsizliin
kullanm ve yaama ilevleriyle giderildii bellidir. te yandan konak tipindeki
byk konutlarda, kadnlarn hizmet ilevlerini yanstan baz detaylarn selmlk-
harem ilikisi plannda mimariye yanstld grlmektedir. Bu detaylarn en ti-
pik olanlarndan biriyse, bir mekndan dierine grnmeksizin yemek v.s. ileti-
len dner dolaplardr.
Trk evinde sofann bir kesine alan ve bir Trk odasnda bulunmas ge-
reken tm unsurlar ieren iyi bezenmi baoda, bezemesinin itinas ve daha
byk boyutlarda olmas dnda dier odalardan pek farkl saylmaz. Dier
odalarda da baodada bulunan ocak, yklkler, niler, sedir dzeni, raf v.s. tm
yer alr. Ancak deme daha mtevaz, bezemesi daha az iddial olabilir. Oda-
larda deme ve bezeme malzemesi olarak, ahap oyma yada al kabartma,
eitli kumalar ve hal kilim v.s. gibi deme yayglar kullanlr. Ancak oda
meknnn ierdii unsurlar ve bunlarn zel konumlarna deinirken, ev tipolo-
jisinin esaslarndan birini oluturan sofa ve oda dzenleri arasnda geleneksel
ota yada adr dzenini andran ilikileri de ksaca gzden geirmekte yarar
vardr.
Trklerin Anadolu'da yerleik dzene gemelerinden sonra, zellikle saray
yaam ve trenlerinde ota-adr geleneini canl tutmalar, adr dzeninin
oda dzenini etkileyen dolaysz bir kaynak olduu hakkndaki savlan dorula-
maktadr. Yani oda dzeni iinde yer alan unsurlar, adr yaamnn anlarn
somutlatrmaktadr. Bu dzeni, tezyini detaylar ieren dier unsurlar dnda,
zellikle bozulup kurulma ilkesinin gerekletii yklk eyalar temsil ediyorlar.
Sonuta bir Trk evinin odas ilevsel olmayan, gereksiz hibir eyann bulun-
mad bir sadelii de yanstm oluyor.
Trk evinin oluumunda ota ve kk geleneklerinin uzlam sonucunda
gksel inanlarla btnleen simgesel kubbe sorunu, ev mimarisinde tavan tez-
yinatnn kozmik simgeleriyle temsil olunuyor. Odann en karakteristik yan ise,
gndelik yaam ilevlerini ieren sedir, ocak, niler, yklkler ve pencere dizisi-
nin yer ald alt blmle st blmn ilintisidir. Alt blm bir raf kuayla
gndelik ilevlere bal olmayan, tezyini nitelikte, bazan vitrayl bir pencere diz-
isini kapsayan st blmden belirgin bir biimde ayrlmtr. Bu st duvar
eridi haliyle tavann tezyini simgeselliiyle de birlemektedir. Bylece bir Trk
evinin odasnda geleneksel dalite kavrayna uygun olarak dnyevi ve uhrevi
kartl vardr ve gndelik dnyevi yaantnn uhrevi bir gzlem kuayla
btnlemesi ayni mekn birimi iinde ezamanl olarak gereklemektedir.
Trk evinin mimari btn iinde ak-kapal, aa-yukar kartlklarnn tes-
bitine dayanan gr as, bu mimari karakterin en arpc noktasn yakalam,
ancak bu balamda odann ierdii sz konusu kartlk yeterince vurgulan-
mamtr. Burada ksaca unu belirtmek isteriz, Trk evinin ierdii tm kar-
tlklar bu mimari karakterin anlalabilmesinde en nemli ipulardr ve kar-
tlar ilkesine dayanan tm ipular, tekmil kltrel balamlar da zm-
leyebilecek olan ifreler niteliindedir.

Yerleik bir toplum dzeni iinde ota ve kk geleneklerinin yaatlmas,
toplumsal katmanlar ve iktidar, egemenlik kavramlaryla ilintili simgeleri akla
getirmektedir. Geleneksel adr ihtiamnn simgesel kk unsurlaryla da
birletirilerek bir egemenlik gsterisine dnmesi rastlant saylmamaldr. Ev
mimarisi iinde, baoda gibi bazan cepheden pencerelerle da baklan ke
meknlar bir egemenlik gstergesi saylr. D dnyaya kapal gibi duran Trk
evi, gerekte arlanacak konuk sorununa kar ok duyarl, yani da ok ak
olan bir ruh halini de yanstmaktadr.
Trk evi stne yaplan aratrma almalarnn tartma noktalarn da
ieren bir dkm, Trk ailesinde gerekleen zgn bir yaam tarznn
koullarn da ima etmekten uzak deildir. Trklerde aile yapsnn treler ve
inan gelenekleriyle balantl olarak baz yerlemi standartlar korumak kadar,
bu standartlarn ald ada ihtiyalar ve zorunluluklarla uzlamak gibi so-
runlar da vardr. ada dnemlerde Trk ailesinin deime koullar, modern
fakat dzensiz bir kentsel oluum iinde konut sorunlaryla birlikte gelen baz
sosyo-ekonomik olumsuzluklarla ilintilidir. Yaam tarzna ait kltr gelenekleri
tarihsel bir evrim izgisini izlemek zorunda olduuna gre, tarihsel ev mimarisi
ve buna bal deer ltlerinin ada dnemler iine nasl uzanmakta olduu
da doru alglanmaldr. Eskiden kalma konut mimarisinin zgn nitelikleriyle
korunmak istenmesi salt madd ve biimsel bir deer yaratmaktan ibaret kalma-
maldr. nk koruma ve onarma abalarna bal bulunan bu olgu geleneksel
bir yaam ve kltr ruhunun ada gereklerle hesaplat sreler yaratr.
Trklerde yerleik bir sisteme gei yada yerlemeyi zorunlu klan koullar,
uyum salama gibi evreler, aile yapsndaki deerlerin korunmasnda gebe
alkanlklarndan farkl ltleri snamak zorunluluunu dourmutur. Bu
bakmdan da ev mimarisinin aklanmasnda ngrlen ilkelere baklarak, bun-
larn oluumunda rol oynayan etkenlerin ok ynl kltrel balamlar ieren
bir yaam tarzna oran hesaba katlmaldr. Burada nemli olan egemen ve
gl bir siyas ve ekonomik iradenin temsil edildii sosyal yap iinde aile
yapsnn da bu iradenin bir paras olarak kendine zg yaam tarzn etkin-
letirmesidir. Ev mimarisinin oluumunda, blgesel yada farkl belirleyici etken-
ler arasnda bir uyum, bir sentez salanarak zgn biimlere ulald gibi,
yaam tarzn belirleyen tm etkenlerin egemen bir yaam tarz geleneiyle
zmsenmesi ayni balamlar ierir. Trk ev mimarisinin yeni etki kaynak-
laryla, baz istisna olgular dnda sreklilik salanan ve ada dnemlere et-
kin bir gei srecini oluturan bir hesaplamay gerekletiremedii grlyor.
Bunun nedeni ekonomik etkenlerin yansra siyas iradenin gszlemesi ve
kkl kltr geleneklerine bal bir yaam tarznn kendi egemen iradesini to-
plumsal yaama yanstmaktan uzak kalmasdr. Kanmzca Trk ev mimarisinin
gerek genel mimarlk tarihi erevesinde, gerekse salt sivil mimariye zg so-
runlar asndan incelenmesinde, soyutlanm bir kltrel zgnlk kavram ka-
dar, sosyal katmanlara bal tm madd verilerle ilintisine ynelmek gereklidir.
Trk ev mimarisinin "belli bir kltrn gelitirdii yaama modelinin bir
izdm" olarak belirlemek ve kavranmak istendii koullar, bu kltrn ada
bir yaam modeline nasl yn verdii, baz olumsuzluklar ima etmenin dnda
pek ele almam grnyor. te yandan geleneksel aile yaamnn hangi somut

deer ltleri iinde gerekletiine dair roman ve benzeri trden bir edebiyat
etkinliinin verilerine pek sahip olunmay da, geleneksel aile yaam, do-
laysyla bu yaama ilikin zgn kltrel deer ltleri ya da uzantlarnn, mi-
mari tanmlamalarla yeterince btnletirilememesine neden oluyor. Gelenek-
sel ev mimarisinin zgn rneklerine sahip olunan baz kent ve kasaba y-
relerinde, bu evlerin ada yaam zorunluluklaryla badamayan, terkedilme-
ye hazr birer birim olarak algland da deinilmesi gereken bir nokta. Ksaca
geleneksel Trk ev mimarisini bugnk yaama koullar ve bugnk kltrel et-
kinlik ltlerinden syrarak, zgn bir aile yaamnn gerekletii bir konut
organizasyonu olarak tasarlamak birok glkleri beraberinde getiriyor.
adr geleneklerine bal bir yaam tarzna ilikin verilerin genelde yaygn bir
k noktas gibi ele alnmas, phesiz yabana atlabilir bir husus deildir. nk
Trk ev mimarisi adra bal gebe yaam tarzn artran baz zelliklere sa-
hip grnyor. Ancak yerleik bir yaam dzenine geilen koullar gene de
gebe yaam dzeni ilintisini az ok tartlabilir bir hale getirebiliyor.
Ev denilen olgu geni anlamyla aile birimlerinin doadan korunmak, sosyal
topluluk iinde katmanlar oluturarak birbirlerinden ayr grup dengeleri
salamak, birbiriyle ilikili grup dengeleri iinde retmek ve retmek gibi ana
ilevlerle tanmlanabilir diyoruz. Fakat burada zellikle retim kavramnn ky
ve kent yaamna ilikin ierikleri zerinde durmak gerekiyor. Ev mimarisi soru-
nu kentsel yaam dzeniyle daha ok balantl grld iin, kent dokusunun
bir birikimi olan evin, kydeki konut benzerinden farkl olarak, retim ilevleri
de snrlanm oluyor. Bu adan baklnca kent dzeni iindeki evin hangi
retim ilevleriyle snrl olduunu da dnmek gerei var. Kent dzeni gerek
ar pazar, gerek mimari ustalktan tutun, ara ve benzeri nesnelerin retildii
dier kk sanayi ustalklarn da kapsayan ak bir ekonomik yaplamay
ieren bir mekanizma oluturduu iin, kent evinin iinde ky evi ve evresinde
rastlanabilen besicilikten tarmcla kadar pek ok retim ilevlerinin yer al-
mad grlyor. Yaam tarzn belirleyen ana ekonomik etkenlere bal olarak,
kent dzeni iindeki ev mimarisinin hangi ihtiyalara cevap vermekte olduu,
hangi yaygn i alanlarna mensup kimselerin oturduu birimler olarak d-
nlmesi gerekiyor.
Toplumsal organizmay oluturan bir hcre olarak algland zaman, her
aile birimindeki yaam ilikilerinin, mensub olunan retim kesimiyle balants
ve bunun getirdii farklarn yansra, dier toplumsal ilikilerin aile yaam
zerinde yaratt etkiler de gz nne alnmak gerekiyor. Bunun yansra kltr
farklarn belirleyen dier tm evrensel biimleniler gibi, Trk evinin bi-
imleniinde de toplumdaki dil ve kltr farkllklarn yanstan oluumlar
gerekleiyor. Dolaysyla Trk evi ve aile yaps arasndaki ilintiler, bu kltrel
ayrmlara deinmeyi, bir bakma bu ayrmlar somutlatrmay ama edinmi
oluyorlar. Ksaca zgn bir ev mimarisi, mensub olunan yada doruca iinde
yaayan dille konuan biimlerin bir organizasyonu, bir cmlesi gibi grlyor.
Ev mimarisinin ierdii gndelik yaam pratiiyle bal olduu kltrn
ilikisini aklamak gene de kolay bir i olarak gzkmyor. nk ev gndelik
pratii aan bir takm simgesel eleri de kapsyor. Bu durum farkl toplumlar

iinde kullanlan giysilerin de farkl olmas gibi, kltrel ayrmlar ieren dier
olgulara benziyor. Ayrmlarn bilincine varmann yolu ise, daha ok simgesel
elerin aklanabilmesinden geiyor. nk gndelik yaama tanm bulunan
manevi kltr eleri, ev mimarisinde de biim dilinin zgn deerlerini yans-
tyorlar.
Ev birimleriyle balantl olan aile yaamnn, yaam sreci iinde sokak ve
kent ortamna ak bulunan sorunlar, evin zel yada kapal yaam iinde de bu
sorunlarla i iedir, erkein yada babann ailenin reisi konumunda olduu bir
dzen, evin mimari oluumunda zellikle baoda'nn vurguland bir hiyerari
ile belirlenmitir. Baoda kavram, kkeni gebe yaam tarzna bal adr
dzeninde de nemli bir yer tutan baz deer ltleri ve bir de konuk arlama
sorunuyla ilikili bulunur. Baoda evin saygn konumunu belirleyen ayrntlar ve
bezemeye sahiptir ve bu zelliiyle de ailenin hangi toplumsal katmana men-
sub olduunu gsterir. Sradan konutlarla, eraf ayan konaklan arasndaki fark
ok abartl olmasa da, ev mimarisinin kent ortamlarna bal toplumsal yaam
dzeyinin snrlarna dair ipular verir, ya da bu snrlar simgeler.
Trk ev mimarisi genelde tmyle ilevsel ve yaln bir grnmdedir. levi
olmayan, salt simgesel anlamlar ieren ayrntlar da abartlm deildir. Evin
demesini oluturan eya birimleriyle mimari dzenin oluumu arasnda da
organik bir ba vardr. Ev yaam kltrnn konstrktif bir yzey ve mekn
klfn oluturduu kadar, bu yaam kltrnn gndelik akn tayan eyalar
asndan da gereken uyum salanabilmitir. Trk evinin bir anlamda kurulup
sklen bir adr gibi yaayan bir organizma oluturmas, yaam kltr iinde
dnyev ve uhrev duyu ve alglama kategorileri arasnda belirgin snrlarn
olumas yzndendir. Bir anlamda Trk evi, iindeki yaam sreci ynnden
dolup boalan, baka bir deyimle soluk alp veren bir olgudur. Trk ev mimarisi
iinde yaayan insan varlyla ortak bir kaderin paylaldn ima eden
strktrlere ulamtr denebilir.
Trk evi aile birimlerinin yaamn evrensellii iinde paylatklar sreler
ve ilevlerin barnd bir ortamdr, fakat kltr ayrmnn zgn konumunu da
iermektedir. Kanmzca din mimaride de karmza kan, ancak mistik
dzeyde transendent ierikler tayan uhrev-dnyev dalitesi Trk ev mimari-
sine de sivil mimariye zg simgelerle tanmtr. Etnik kken geleneklerine
zgn simgesel kozmik anlamlar bulan uhrev deerler tek balarna mimariyi
belirleyen bir younlua sahip deildirler. Ancak dalite kavrayndan doan
yaklamlar Anadolu'daki Trk ev mimarisini de belirleyen iradeye katkda bu-
lunmutur. Bu mimarinin oluumunda alt ve st yap ilikisi bu yaklamla
balantl olduu kadar, apak bir simgesel belirtisi de oda meknlarnn alt ve
st pencere ilikilerini kapsayan dzenlemedir.
Evin iindeki aile yaamnn sofa ve oda dzenine bal bir karakteristii ise,
evin d dnyaya, doaya ak ve kapal ikilemi iinde yorumland snrlarn
da tesinde, sofa ve odalar arasndaki bamsz ve tamamlayc i ilikilerdir.
Bir hizmet alan olarak tanmlanan sofa bu tr ilevlerinin yansra, aile
yaamnn kendi i dzeninde, da dnkln gerekletii bir alan nitelii ka-
zanmtr. Odalar sokaa yada avluya, baheye bakan pencerelerden ayni za-
manda d dnyann algland birer mekndrlar, fakat sofa her eyden nce

aile bireylerinin gncel paylam ortakln belirler. zellikle yakn akraba aile-
lerinin kapsand byk birimlerde sofann bu ilevi daha da anlam kazanmak-
tadr. Aile yapsnn evriminde giderek tek bir aileyi kapsayan kk birimlerin
yaygn bir geerlilik kazanmas, ev mimarisi asndan ilevler ve snrlarn be-
lirlendii yeni oluumlara yn verici bir gelime saylabilir.
NSAN, EV, EVRE
Beir Ayvazolu
Aratrmac- Yazar
"Unutulan eski saatler iinde eksiklii en ok hasretle
hatrlanan saat akamn on ikisidir. Art "on iki" solgun yeil
sema altnda, ilk yaldza kar mezzinin mslmanlara hitap
ettii, sokaklarn lacivert bir sisle kapland, klarn
yand, sinilerin kurulduu ve yarasalarn mahzenlerden
kp uutuu o tesirli ve titrek saat deildir".
Ahmet Haim (1).
uurlu bir planlamadan mahrum gibi grnen, ancak din ve ticar merkezle-
rin geleneksel bir plana uyularak ina edildii Trk ehirlerinin meskn
blgelerindeki irtical yaplama, mslman dnya gryle Trk gebe kim-
liinin benzersiz terkibini yanstmaktadr (2).
Tabiatla atmak, onu tahrip etmek suretiyle dengelerine mdahaleye
kalkmak, mslmanlara Allah'n iine karmak gibi geliyordu. Bu hassasiyetle
gebenin hrriyetine dknl biraraya gelince, tabiata son derece saygl,
hatta belki de onu tamamlayan bir ehir dokusu ortaya kmtr. nsan elinden
kma yaplarla fizik corafya arasnda mkemmel bir uyumun saland
mslman Trk ehirleri, deta tabiatn bir paras olarak doup gelimilerdir.
Surlarla evrili yerleim blgeleri bile fethedilir edilmez kabuklarn krarak
zerine kurulduklar corafyann artlaryla tam bir uyum halinde yaylrlar.
Mesel Bursa, fetihten hemen sonra surlarn dna tap Uluda eteklerinin ta-
bii dokusuna uygun olarak yeniden ekillenmeye balamtr.
Mslman Trk ehirlerinde, zellikle meskenler, meydan okuma tavrndan
uzak, mtevaz binalardr. Dardan bakldnda zenginlerin evlerini bile fakir-
lerinkinden ayrdetmek mmkn deildi. phesiz bu, tabiatla uyum salama
gayretinin yansra, snfsz mslman toplumunun yapsn da yanstan bir
oluumdur. Meskenlerin ie dnk, d dnyaya kapal meknlar olarak tasarlan-
mas ise -slm'n scak iklimlerde doup yaylm olmasnn da nemli rol
bulunmakla beraber- slm aile yapsnn gerektirdii bir zmdr. D
1. Ahmet Haim: Bize Gre-Gurabahne-i Laklakan-Frankfurt Seyahatnamesi, MEB
Yaynlar 100 Temel Eser: 17, stanbul 1969, s. 102.
2. Halil nalck, slm ehrinin plnsz bir ekilde kendiliinden meydana geldii ve
nfusunun "ekilsiz bir yn" olduu grn terketmek gerektiini, ehirler
deki din ve ticar merkezlerin ana ksmlar ina edilirken geleneksel bir plana
uyulduunu syler. Bk. "stanbul: Bir slm ehri", Dergh, Say 24, ubat 1922.

dnyaya kapal, fakat aile hayatnn ihtiyalarn karlayabilecek fonksiyonellie
sahip bir ev tipi: Odalar, eyvan ve avluya (yahut baheye) alan sofa (3).
Her mslman lkenin, hatta her blgenin ve her ehrin kendine has bir ev
tipi varsa da, temel slm ihtiyalardan kaynaklanan ana ema pek fazla de-
imemitir. Ancak Trk ehirlerinin olduu kadar, Trk evinin biimlen-
mesinde de gebe kimliinin ve geleneklerinin son derece etkili olduu bili-
niyor. Birok aratrmac, gebe adr ile Trk evi arasnda eitli benzerlikler
tesbit etmilerdir (4). Klasik Osmanl ehirlerinde, yani Orta Anadolu'dan Bal-
kanlar'a kadar uzanan ok geni bir alanda aacn, kire ve kerpi gibi da-
yanksz malzemelerin kullanlmas da gebe kimliinin bir tezahr olarak
dnlebilir. Hemen kalklp gidilecekmi hissini uyandran sadelikteki bir
ehir dokusunu ancak itima ehresinde gebeliin derin izgilerini devam et-
tiren bir kavim kurabilirdi.
Mesken mimarisinde dayanksz malzemeleri tercih, zamanla slm dnya
gryle btnleerek din/tasavvuf bir davran haline gelmitir. Sadece iba-
det yerlerinde ve mektep, medrese, imaret, han, hamam, ar gibi kamu ya-
rarna ve hayra ynelik binalarda kullanlan ta, mslman Trklerin nazarnda
artk ebediyeti temsil etmektedir (5). Meskenlerde ise dayanksz malzemeleri
tercih ederek insanlara bak olann sadece Allah olduunu devaml hatrlatmak
isterler. Trk ehirlerinin bu hususiyetini hemen farkeden nl mimar ve ehirci
Le Corbusier'nin The City of Tomorrotu (1929) adl kitabndaki u cmle dikkat
ekicidir: "stanbul'da veciz bir doku grlr: Btn fnilerin evleri ahap ve Al-
lah'n evleri ise tatandr" (6).
Ahabn yangna kar hibir direnci bulunmad iin, stanbul'da kan her
byk yangndan sonra, mesken mimarisinde ta kullanlmas yolunda ferman-
larn karldn biliyoruz. Ancak bu fermanlarn pek etkili olduu sylenemez
(7). Halk evlerini bildii malzemelerle yapmaya devam ettii gibi, kargir ev
3. Doan Kuban: Trk ve slm. Sanat zerine Denemeler, Arkeoloji ve Sanat
Yaynlar, stanbul 1982, s. 198 vd.
4. Msl. bk. Prof nder Kkerman: Kendi Meknnn Aray inde Trk Evi, TTOK
Yaynlar, stanbul 1985, s. 27 vd.
5. "Siz her yksek yere bir almet bina edip bo eyle mi urarsnz" (uara, 128-
129) yeti, mesken mimarisindeki gsteriten saknma arzusunun dayana olabi-
lir. u yet de son derece nemlidir: "Grmedin mi, Rabbin Ad kavmine ne yapt?
Yksek stunlarla dolu rem'e ne oldu? Ki onun benzeri baka lkelerde meydana
getirilmemitir. Vadide kayalar yontan Semud kavmine, o kazklar sahibi Firavun'a
neler ettiini grmezler mi?"(Fecr, 6-10). u yet ise bidev cami mimarisini tevik
eder niteliktedir: "Allah'n yceltilmesine ve ilerinde adnn anlmasna izin
verdii evlerde, insanlar sabah akam O'nu tesbih ederler" (Nur, 36).
6. Enis Kortan: Le Corbusier Gzyle Trk Mimarlk ve ehircilii, ODT Yaynlar,
Ankara 1983, s. 79.
7. "stanbul'un kaim-i makam Osman Paa'ya hkm ki: stanbul tevbiinde vki
byt ve dekkn ve ir ebniye mstaidd-i fet-i hark olan elvah ve ahab ve pe
davra ile bina olunduundan ni bi-kaza'illhi tel defa be defa ekseri muhte-
rik olmala ba'de'1-yevm stanbul'da mstaidd-i harik olan ecza ile hne ve de
kkn bina olunduuna rz-y hmyunum olmayub Haleb ve am ve sair Ana
dolu'da olan ebniye gibi ta ve kire ve amur ile bina olunmasna fermanm

yaptranlar da "Dnyaya kazk kakmak istiyor!" mlahazasyla ayplamtr. Ta
yaplarn ok pahalya mal olduunu da unutmamak gerekir. Bu bakmdan, in-
sanlarn masraftan kurtulmak iin bu mlahazann arkasna sndklar da
dnlebilir.
Ahmet Hamdi Tanpnar, Trk ehirlerinin faninin ebediyet karsndaki aczini
her an hatrlatan artc dokusunda gelecee ait zengin imknlar ba-
rndrdn sylemektedir. Yirmi otuz senede bir ehre deitire deitire
yaayan ve sonunda bir gn yok olan stanbul mahalleleri, Avrupa ehirleri gibi
tala dondurulmu, yani "dnyaya kazk kakm" deildir; aksine her neslin kendi
ehrini kurmasna izin veren bir plastie sahiptir. "Dedelerimiz, ahap ev denen
eyi icat ettikleri gn bu imkn bize hazrlamlardr" diyen Tanpnar, "Bylece
be asrdan beri biz son derecede imarc bir millet olmaya hazrlanm olduk"
hkmn verir (8).
Asrlar boyunca batya doru srekli g halinde bulunan atalarmzn kur-
duklar ehirler, mahalleler halinde, plansz, fakat tabii dokuyla tam bir uyum ha-
linde byyp geliiyordu. Mahallelerin genellikle fazlaca meyilli araziler zerine
kurulmu olmas, Trk ehirlerinin en nemli hususiyetlerinden biridir. Bylece
her eit suya tabii aknt imkn verildii gibi, her evin ufkunun ak olmas ve
gneten faydalanmas salanyordu. Bu, dikkatli bir seyyah olan talyan yazar
Edmondo de Amicis'in de gznden kamamtr: "ehrin (stanbul'un) ekli
de, gzn ve dncenin hemen her zaman dar bir ereveye hapsedilmi gibi
olduu bizim ehirlerimizden ok daha fazla buna yardm eder; burada, gz ve
zihin her an, hudutsuz ve latif uzaklklara doru kalacak bir yol bulur" (9).
Zengin yaama kltrlerinde gebe geleneklerinin derin izlerini sonuna ka-
dar muhafaza eden Trkler, surlarla evrili, evlerin birbirini rtt gnesiz
ehirleri sevmiyor, kendilerini kapana kslm gibi hissediyorlard. Bu bakm-
dan toporafik yaps msait olmayan blgelere yerlemek zorunda kaln-
dnda ayn sonucu veren baka zmler bulunmu, "evlere kendi baheleri
iinde bir i lem ve hayat kazandrlmasna zen gsterilmitir" (10). Evlerin
altndaki zeri rtl ve n ak blmeye "hayat" denilmesi, Trklerin asl
hayat, ak havada, tabiatla iie yaanan bir hayat olarak anladklarn ifade et-
mesi bakmndan dikkat ekicidir (11).
olman imdi sen ki vezr-i marnileyhsin gerek bu defa Galata'da muhterik
olan arsalar zerinde ve gerek stanbul'da ba'de'1-yevm mceddeden hne ve
dkkn ve sair ebniye murad idenlerden bir ferde elvah ve pedavra ile binaya ruh-
sat virilmeyb (...) bu emirde kem yenbe takayyd-i tam ve sa'y ihtimam
eylemen babnda hatt- hmayun-u evket-makrunumla fermn- linm sadr
olmudur Fi evili za 1107". Ahmed Refik: Onuncu Asr- Hicrde stanbul Hayat,
stanbul 1930, s. 21.
8. A. Hamdi Tanpnar: Sahnenin Dndakiler, Dergh Yaynlar 1990, s. 21.
9. Edmondo de Amicis: stanbul (ev. Prof. Dr. Beynun Akyava), Kltr Bakanl
Yaynlar, Ankara 1981, s. 165.
10. Sedad Hakk Eldem: Trk Evi, III, TA Vakf Yaynlar, stanbul 1987, s. 262.
11. Ev halknn yazn oturduu "hayat" blmne Ankara ve civarnda sergh, Konya
taraflarnda yazlk ve divanhane, zmir ve Rumeli'de hanay denmektedir. Celal
Esat Arseven: Sanat Ansiklopedisi, II, s 703

Mahalleler halinde dzenlenmi olmak, Trk ehrinin ayrc vasfdr. Genel-
likle bir camiin, hazan da bir emenin yahut aalkl bir meydann etrafnda
teekkl eden mahalle, camii, mektebi, hamam, kk ars vb. ile kendi ken-
dine yeten bir nitedir (12). Sakinleri, tek bir aileymi gibi birbirlerine kenetlen-
milerdir. "Mahalle cemiyet bnyesi iinde salam bir hcre, reme ve devam
vazifesini bir ibadet kudsiyetiyle stne alm bir kale demekti" diyen Samiha
Ayverdi, bu dayankl uzviyetin bir minyatr devletik hviyeti ile idaresinin ise,
imam-beki-muhtar lsne havale edildiini syler (13). Her mahalle ba-
lbana bir mekteptir; yallar, hatr saylr bykleri, hatta klhanbeyleri bile,
ocuklara ve yeni yetienlere kar kendilerini deta bir koruyucu olarak bilirler
(14).
Evler, sokaklara, birbirinin mahremiyetini ihlal etmeksizin, fakat komuluk
ilikilerinin kolayca yrtlmesini salayacak ekilde yerletirilmitir. Komuluk
demek, yardmlama ve dayanma demektir. "Ev alma, komu al", "Komu
hakk, Tanr hakk", "Komu komunun klne muhta "/'Komuda pier, bize de
der'', "Komu komunun halinden bilir","Komuyu komudan sorarlar" gibi
ataszleri, Trk mahallesindeki komuluk ilikisinin mahiyetini son derece ak
bir biimde zetlemektedir. Komular arasnda teklif tekellf olmaz; birbirlerine
haber vermeden at kap gidebilirler. Ancak, Ahmet Rasim, bir yazsnda "Ayi-
ne-i gammaz" adl bir dzenekten sz ediyor; kapnn yanmdaki odann pen-
ceresinden uzatlm bir demirin ucunda iki ayna vardr; bu aynalardan birinin
dierine yanstt grnt sayesinde, eve gelenleri gzetlemek mmkn olmak-
tadr. Bylece can skc ziyaretilerden kurtulmak kolaylat gibi, birdenbire
karsna klamayacak misafirler geldiinde hazrlanmak iin zaman ka-
zanlabilecektir. Ahmet Rasim Bey, "yine-i gammaz"n faydalarn byle
akladktan sonra, "O zamanlar, imdiki gibi mersim-i hususiye-i ziyaret mev-
cut deil idi" diyor (15).
Mahallede, din, sosyal ve entellektel hayatn asl merkezi cami yahut mes-
cittir. Genellikle mtevaz binalar olan mahalle camilerinin ou, kendilerine
has mimarileri olan son derece zarif, ahap yaplardr. Bir messese olarak
hayat hem belli lde tanzim eder, hem de etrafta olup bitenlerden hisselerini
alrlar. Ahmet Hamdi Tanpnar, Sahnenin Dndakiler adl romannda,
baaryla tasvir ettii eski bir stanbul mahallesindeki Elagz Mehmedefendi Ca-
mii'nin siyas ve iktisad artlarn deimesinden nasl etkilendiini yle anlat-
maktadr:
"Aziz devri paalar zamannda kck camimiz prl prl imi. Durma-
dan tamir edilir, hallar, kilimler, hasrlar, yaz levhalar hediye edilirmi.
Hamid devrinde bu hediyeler, nezirler, adaklar azalm. Balkan Har-
bi'nden sonra ise az ok bakmsz kalmt. Evkafn yapt cz' yardm
12. Eklem: a.g.e.,s. 261 vd.
13. Samiha Ayverdi: brahim Efendi Kona, stanbul Fetih Cemiyeti Yaynlar, stanbul
1964, s. 21.
14. Samiha Ayverdi: Rahmet Kaps, Hlbe Yaynlar, stanbul 1985, s. 124.
15. Ahmed Rasim: Cidd Mizah, stanbul 1336, s. 124.

ancak mahalle halknn mterek yardm tamamlayabiliyor, bylece
akam ve teravih namazlar klnabiliyordu" (16).
Tanpnar, mahallenin erkeklerinin akamstleri Elagz Mehmedefendi Ca-
mii'nin bahemsi avlusunda oturarak konutuklarn anlattktan sonra, camiin,
dolaysyla ibadetin eski hayatmzdaki yerine de yle deinir:
"Bundan otuz krk sene evvel sadece i veya elence iin bir yere gelmez-
lerdi. Hatta asl birletirici olan ey, bunlar deil, ibadetti. man dedi-
imiz duyguyu iinde duysun veya duymasn, herkes evinden karken
onun kisvesine brnrd. man sadece bizi Allah'a balayan ba deil,
mterek kyafet, yz ifadesi, muaeret ekli, hlasa cemiyet hayatnda ne-
zaket ve merasim dediimiz eylerin, yani karlkl mnasebetlerin tek
kaynayd" (17).
Mahallenin btn sokaklar, camii ve mahalleyi ehrin merkezine balayan
anayola kar. Sokaklarn ou kmazdr. kmaz sokak, tek tek evlerin veya bir-
ka evin zel sokadr diye tarif edilebilir (18). Zemin katlarn sar duvar-
laryla lo dehlizlere dnen bu dar sokaklarn stleri, birinci katlarn kmalar
ve cumbalar, aalarn bahe duvarlarndan taan dallar ve nihayet atlarn
saaklaryla deta rtlr. Evlerin birinci katlarndaki pencerelerin ald bu
sokaklar, yerli ve yabanc birok ressam cezbeden son derece pittoresk me-
knlardr.
Genellikle muntazam olmayan bu dar sokaklarn iki tarafna dizilmi evler,
mlkiyet durumuna bal olarak geliigzel blnm arsalar zerine ina edil-
mitir. Bu yzden sar duvarl zemin katlan ok zaman eri brdr. Arsann
biimsizliini gidermek iin, birinci katlar, kmalarla sokaa tarlr. Bu zm,
sokaklarn, dolaysyla Trk ehirlerinin grnne benzersiz bir plastik ka-
zandrmtr. Ahap meskenlerdeki mimari elemanlarn, tpk eski alfabedeki
harfler gibi, sahip olduu plastik imknlar, son derece orijinal mimari kompo-
zisyonlar kurulmasn salam; bazan kk ve dzensiz bir arsa parasnn
zerinde, srpriz kmalarla deta bir masal mimarisi ykselmitir. Daha da
nemlisi, bu mimarinin hibir zaman aasz ve ieksiz dnlmemesidir.
Hatta yeillik, mimarinin tabii bir eleman olarak kabul edilmitir.
Bahesiz ev dnlemezdi; nk kadnn btn mr evde geiyordu.
Kadnlarn bilhassa yaz gnlerinde nefes almalar, dinlenmeleri, almalar,
komularyla oturup sohbet edebilmeleri iin gerekliydi. Toplum kadn eve
balamt, ama onun rahat etmesi iin en uygun mimari zmlere de ula-
mt.
Eski Trk evlerinin aalarla ve ieklerle dolu baheleri, o gnleri yaam
olanlarn hatralarnda ayr bir yere sahiptir. Mesel Halide Edip Advar,
ocukluunu geirdii evin mor salkml bahesini hi unutamam, hatta yllar
16. Tanpnar: a.g.e., s. 27.
17. Tanpnar: a.g.e., s. 28.
18. Kuban: a.g.e., s. 165.

sonra yazd hatralarna "Mor Salkmh Ev" adn vermitir. Beikta'taki bu
evin arka baheye bakan pencereleriyle ift merdivenlerin sahanlklardaki pen-
cereleri batanbaa mor salkmldr "ve akam gneinde mor iekler arasnda
camlar ateten birer levha gibi parlamaktadr":
"Bahe, geni iki drtgen terastr. Aslnda yokutaki btn evlerin
baheleri ta caddeye kadar birbirine bakan yeil terastr. Kk kzn
bahesinin st terasnda, balar ge deer gibi grnen uzun fstklar,
akasyalar, aralarnda iki tane, rzgr estike krtr gibi ipek tyleri hareket
eden pembe-beyaz bir gl ibriimi, iek am yemi aalar, orta-
larnda bir tane alev iekli nar aac vard. Bunlarn ortasnda yuvarlak
kk bir havuz, kar karya iki beyaz mermer aslann azndan durma-
dan bu havuza billur sular akar ve gvercin, kumru sesleri ile karr. Ba-
zan da fstklarn dallarn harekete getirerek inleyen rzgrn namesi ile
birleerek sabah akam bir tabiat musikisi kulaa gelir. Aadaki terasa
drt adm merdivenle inilir. Evin baheye alan kaps ile bahenin ar-
kasndaki bo srta alan kap arasnda, akl deli ve st asma ardakl
dar bir yol vardr. Yeil, sar zm salkmlarnn ve zmrt gibi yaprak-
larn arasndan szan k ve yeil glgenin iinde kk kz, sabah akam
oynar durur. Alt terasta da bir havuz, trl renkte yemi aalan, iki tane
gl ibriimi ve bir de yine alev iekli nar aac vardr. Sabahn ilk saatle-
rinde, burada dolaan, iek ve aa sulayan, bir alay gvercine yem ve-
ren bir kadn grrsnz. Bu kadn kk kzn anneannesidir (19).
Bu bahelerin Trk kadnlar iin ne ifade ettiini, o gnlere yetimi bir
baka kadn yazarmz olan Samiha Ayverdi de yle anlatyor:
"Eskiden stanbul ehrinde bahesiz ev yok gibiydi. Asmasndan, incirin-
den, armudundan, eriinden baka, kuyu banda akam safalar, duvarlara
trmanan kahkahalar, karanfil kmeleri, ltinler, aslanazlar bu
bahelerin kadim ainalar idi. Yaz mevsimlerinde sayfiyeye gidemeyen
ehir halk, devaml temiz ve bakml bahelerine hasrlar sererek konusu
komusu ile bir araya gelir, kasnan, diki bohasn beraberinde getiren
mahalle sakinleri bu iekli bahelerde glp syleerek hem elenir,
hem ilerini iler, yamalarn yamar, dikilerini dikerlerdi. Araya dediko-
du girmekle beraber, gybet ve gnah cehenneminin korkusu akllar teh-
did ederek bu atein alevlenmesine meydan vermezdi" (20).
Bir baka kadn, 1835 ylnda stanbul'a gelen Miss Julia Pardoe da,
stanbul'un yeillie ve iee boulmu sokaklarn, evlerini, yallarn grnce
hayretler iinde kalm ve "Keke Shakespeare, Romeo ve Juliet'in bahe sahne-
sini yazmadan nce Boazii'ni grm olsa idi" diye hayflanmtr (21). Ayn
19. Halide Edib Advar: Mor Salkml Ev, Atlas Kitabevi, stanbul 1967, s. 11 vd.
20. Samiha Ayverdi: Babozumu, Hlbe Yaynlar, stanbul 1987, s. 304.
21. Miss Julia Pordoe: "Sultann ehri ve Trklerin Aile Hayatndaki Gelenekleri" (Ya
banc Gz ile 125 Yl nce stanbul), ev. Bedriye anda, nklap ve Aka Kita-
bevleri, stanbul 1967, s. 181.

y l n Ramazan ay nda, zengi n bi r st anbul l unun, Must af a Ef endi ' ni n
Sleymaniye semtindeki konana misafir olan Miss Julia Pardoe' nun gz-
lemleri, eski Trk ailesi ve ev hayat hakknda nemli ipular tamaktadr. Bu-
rada hemen, Trk ehirlerindeki mahallelerde, zenginlerin konaklaryla fakirlerin
evlerinin ayn sokakta, hatta yanyana bulunabileceini belirtmek gerekir. Ko-
naklarn yahut fakir evlerinin ounlukta olduu semtler de vardr; fakat Sedad
Hakk Eldem' in de syledii gibi, Trk ehirlerinde, hibir zaman insanla
yakmayacak artlar tayan oturma semtleri (slum) olmamtr (22). Esasen
mahalle halindeki dzenleme, byk lde sosyal ve ekonomik dayanma ih-
tiyacndan kaynaklanyordu. Mahallenin zenginleri tarafndan devaml kollanan
yoksullar, rahat bir hayat srdrebilirlerdi.
Arabalarn gemesine hi de msait olmayan birka dar ve dik yokuu
trmandktan sonra Mustafa Efendi'nin evine ulaan Miss Pardoe, kendisine reh-
berlik yapan Rum kadnla birlikte geni bir avludan geerek bir merdivenden
konan harem ksmna kar. Mustafa Efendi'nin evinin "Harem" ve "Selmlk"
blmleri bulunan byk bir konak olduu anlalyor.Esasen, lkenin hangi
blgesinde olursa olsun, btn Trk evlerinde "Harem" ve"Selmlk" blmleri
vardr. Kk evlerde bile, erkek misafirlerin arlanabilecei ayr kapl bir
selmlk odas bulunurdu. Byk evler ve konaklar ise sokak kaplar ve merdi-
venleri ayr iki ayr daire halinde dzenlenmitir. Harem ve selmlk ksmlar
iki bina halinde ina edilmi ve st katlar kapal bir kpr ile birletirilmi ko-
naklar da vard ve bunlara"Kprl Konak" deniyordu. Harem ve selmlklar bi-
tiik olan konaklarda ise, iki ksm arasnda koridor eklinde bir sofa ve bu odaya alan
bir mabeyn odas bulunuyordu. Konak sahibi genellikle bu odada otururdu (23).
Kk evlerde, kadnlar, erkekler darda olduu zaman selmlk odasn da
kullanabilirlerdi. Fakat konaklarda, kadnlarn hayat harem ksmnda geerdi.
Mustafa Efendi' nin evi, byle, ayr avlu kaps ve ayr bir merdiveni bulunan
ba ms z bi r hareme sahi pt i r. Mi ss Jul i a Pradoe, merdi veni n bi t i mi nde ok
geni bir sofayla karlatn sylyor. Bu sofann iki tarafnda odalar vardr.
Ayrca uzunca bir koridordan harem dairesinin esas ksmna geilmektedir. ki
siyah halayk tarafndan bu blme gtrlen Miss Pardoe, kendini geni, serin,
deerli hallarla denmi, tarafnda sedirlerin uzand bir sofada bulur. Se-
dirlerin zerinde krmz uha rtler ve belirli aralklarla serpitirilmi yastklar
vardr, sedirin bir ucunda da tandr. Kadnlar, tandrn stndeki yorganlarn ta
burunlarna kadar ekmi, srtlarn da minderlere vermi, oturmaktadrlar. Mi-
safirler ieri girince rtleri bir tarafa ekip dorulur ve samimi bir sevinle
karlarlar. Miss Pardoe, Mustafa Efendi' nin haremindeki kadnlarn kyafet-
lerinden szettikten sonra, "Dorusunu sylemek gerekirse" der, "bu kadnlar,
sabahlar erken kalkarak biraz olsun faydal ilerle megul olmalar dnda,
byk bir bolluk iinde hi yorulmadan yaarlar. Btn vakitleri giyinmek, tak-
tklar mcevherlerin yerlerini deitirmekle geer. Kn yaptklar i, sadece
tandr yorganlarnn altnda soua kar snmaktr. Yazlar da divanlarn
zerindeki yastklara gmlerek vakit geirirler" (24).
22. Eldem: a.g.e, s. 261.
23. Celal Esat Arseven: Trk Sanat, I-II, s. 585.
24. Miss Julia Pardoe: a.g.e, s. 27 vd.

Kadn kafes arkasndadr ama, zannedilenin aksine, son derece rahat bir
hayat ve aile iinde stn bir konumu vardr. Payesi evlilikle birlikte ykselir.
Kocasna tam bir itaatle ykml olsa da, oullarnn, kzlarnn, hizmetilerin
ve uaklarn miridir. Eve kuma getirilmesi ihtimali de pek yksek deildir.
eriat erkein en fazla drt kadn nikh aldna almasna izin verir; ancak bu-
nun iin drt kadna bakabilecek imknlara sahip olmak gerekmektedir. Bu
bakmdan, eski Trk toplumunda erkeklerin ounluu fiilen tek elidir. Ayn ev
iinde kumalar arasnda byk kskanlklar ve kavgalar yaand iin ayr ev
amak gerekebiliyordu; hem bu klfeti, hem de kadnlar arasnda blnmeyi ve
onlarn kaprisleriyle uramay ok az erkek gze alabiliyordu. Eski Trk ailesiyle
ilgili bir baka gerek de, ekirdek aile diyebileceimiz kk aile tipinin daha
yaygn olmasdr.
Mustafa Efendi'nin ailesi, Miss Julia Pardoe'nun anlattna gre, byke bir
ailedir; Baba, anne, oul, gelin, kz, damat ve bir de onlardan daha gen bir ma-
nev oul. Bunlara varsa cariyeleri, halayklar ve hizmetileri de ilave etmek
gerekir. nk kleler de ailenin fertleri olarak kabul edilirlerdi. Moltke, Trkiye
Mektuplar'nda, doudaki btn esirlerin azat edilmesi salansa, bundan en az
mteekkir kalacaklarn da onlar olacan syler ve yle devam eder:
"Daha ocukken velinimetinin evine giren esirler ailenin bir yesi haline
gelirler. Yemeklerini, tpk ev ilerini onlarla birlikte yapt gibi, evin
oullaryla birlikte yer. Bu iler de ok defa bir ata bakmak ya da efendi-
sine refakat etmek, hamama gittii zaman elbiselerini gtrmek, yahut atla
dar kt zaman ubuunu tamaktan ibarettir. Binlerce esirin, kahve-
ciler ve ttnclerin kahve piirmek ve ubuk doldurup ate vermekten
baka bir i yapt yoktur.
"Esirlik hemen hi bir zaman azat edilmekle son bulmaz. Esirin btn
mr boyunca geimi de salanr. ou zaman kle evin kzyla evlenir,
eer evin olu yoksa efendisi onu kendine miras yapar" (25).
Miss Julia Pardoe, sofada iftar vaktine kadar oturduklarn, bir halayk ta-
rafndan sofrann hazr olduunun bildirilmesi zerine hep birlikte kalkp tam
kare biiminde kk bir odaya getiklerini belirttikten sonra ilk defa grd
yer sofrasn, iftarlklar tasvir ve haremdeki bu iftara katlanlardan sz ediyor:
Ailenin asl yelerinden, yani hanmefendi, kz ve gelininden baka, ocuklar
byten dad, bir yl kadar nce vebaya yakalanarak len oulun yetim ocuu,
davetsiz olarak at kap iftara gelen birka komu, skdar'dan iki gzel hanm,
kocasn henz kaybetmi taze bir dul ve tabii Miss Pardoe ile Rum rehberi (26).
Miss Pardoe, evin hanmefendisinin "Buyurunuz efendim! Ho geldiniz!
Buyurunuz!" szleriyle misafirlerini durmadan yemee tevik ettii sofraya gelen
yemekleri tasvir ederken, herkesin ayn kabdan yemesini yadrgadn belirtmeyi
de ihmal etmiyor (27). Ayn kabdan yemek yendii, let olarak da sa-
25. Feldmareal H. von Moltke: Trkiye Mektuplar (ev. Hayrullah rs), Remzi Kita-
bevi, stanbul 1969, s. 36.
26. Miss Julia Pardoe: a.g.e., s. 30.
27. Miss Julia Pardoe: a.g.e., s. 30.

dece kan kullanld bir vakadr. Ancak bu tarzda yemek yemenin de ken-
dine gre bir grgs ve gelenei bulunduunu hemen belirtmeliyiz. Sheyl
nver, bir yazsnda, eskiden de orba, pilav, hoaf ve stla kaklarnn ayr
olduunu, yemek deitike kaklarn da deitirildiini belirttikten sona,
baadan yaplm kaklarn daha ok sulu tatllarda kullanldn anlatr.
orbann (tabii hoafn da) nasl iildiinden ise yle sz eder:
"Kan dtaki sa kenar orbaya daldrlmaz, sadece sathna dedirilir
ve hafife eip yarsna kadar batrlarak alnrd. Bundan sonra ienin ta-
rafndaki sol kenar ortasna dudak dedirilerek iilirdi. Yani kan
dudaa deen taraf orbaya sokulmazd. An'ane bunu ayp sayar, iren
bulurdu. phesiz bu ihtar edilemezdi ama, hoa gitmeyen baklarla ha-
fife ifade edilirdi" (28).
Ayn kabdan yemenin her ne kadar kendine has bir grgs varsa da, byle
yemeye almam birini yadrgatmas ok tabiidir. Fakat Miss Julia Pardoe,
Trkiye'ye gelen birok batl seyyahn aksine, nyargszdr; yeni tand bu in-
sanlarn meziyetlerinden akyreklilikle sz etmekten ekinmez. "Osmanllar
yalnz yaamak iin yerler, yemek iin yaamazlar" dedikten sonra, sofradakilere
tercih hakk tanmak iin ok yemek piirildiini ve yemeklerin, birinden fazla
yenilip dierlerinin braklmamas iin ok abuk deitirildiini anlatr. Trk
sofralarnn, zengin olsun, fakir olsun, her zaman herkese ak olduunu, davetsiz
misafirlerin bile sevinle ve gleryzle karlandn, yksek sekle sylenen
"Buyruuun!" sznn asla yapmack olmadn farkeden Miss Julia Pardoe, tes-
bitlerini yle zetler: "Kendilerini sadece Allah'n kulu sayarlar. Bunun iin de
dnya mallarna ireti gzyle bakarlar. Kendilerinde fazla olan eyleri de ol-
mayanlara verirler ve bunu bir bor sayarlar" (29).
Bu paylama duygusu ve dayanma, Ramazan aylarnda en yksek seviyesine
ulard. Zenginler, mahallenin fakirlerinin kilerlerini donatr; ayrca zengin, or-
tahalli, hatta fakir, herkesin kaps ve sofras herkese ak olurdu. Ramazan
btnyle bir bayram, bir enlik, bir ehrayindi. Yahya Kemal'in ifadesiyle,
"rekli brekli, davullu dmbelekli, meddahl Karagz'l, kahveli nargileli,
uruplu erbetli, anberli hacyal, kandilli kat fenerli bir ehrayin..." (30)
Orula en keyiflisinden yiyip imenin, ibadetle elencenin iice olduu, ilerin
yavalad, her gn leye kadar uykuyla geirilen, fakat geceleri sahura kadar
camilerde, tekkelerde, evlerde, kahvelerde, sokaklarda lezzetli saatlerin yaand
bir ay.
aylar girer girmez balayan Ramazan hazrlklar, "on bir ayn sultan"
yaklatka tatl bir telaa dnp yediden yetmie herkesi sarar, btn lke
bambaka bir canllk kazanrd. Evlerde yaanan ve bata Ahmet Rasim olmak
28. Ord. Prof. Dr. A. Sheyl nver: "orbay Nasl erdik?", Hayat Tarih Mecmuas, Yl
4, C. 1, Say 1,, ubat 1968. 29. Miss Julia Pardoe: a.g.e., 31. 30. Yahya Kemal: Eil
Dalar, MEB Yaynlar 1000 Temel Eser: 20, stanbul 1970, s.115.

zere birok yazar tarafndan zevkle anlatlan Ramazan tela ise baka bir
lemdi. Esasen o gnleri yaam olanlarn hatralarnda Ramazan gnlerinin
gzellii hep tahassrle dile getirilmitir. Ahmet Rasim, evlerdeki Ramazan
hazrlklarn anlatt yazsnda, nasl hummal bir temizlik faaliyetine giri-
ildiini, bohalardan sini rtlerinin, pekirlerin, havlularn, mein sahan alt-
lklarnn, tlbentlerin, buhurdanlklarn, eit eit seccadelerin; ekmecelerden
de tabaklarn, fincanlarn, baa, abanoz, boynuz kaklarla Hindistan cevizi
kabuu, ard ve kuka hoaflklarn nasl karldn, erkn minderlerinin
yzlerinin nasl deitirilip kk iltelerin nasl ubuklandn ve yastklara
nasl yz geirildiini; dolap, hcre, raf, kiler, sandk odas, musandra, sahanlk,
kaklk, tavanaras, kk oda, misafir odas, merdiven alt, bakr ambar,
kmrlk az, musluk n ve yerli kpn nasl temizlendiini; kalaydan gelen
rezzaki zmlerinin, elmasiyelik tutkallarn gizlendikleri yerlerden nasl bir bir
karlp mutfaa gnderildiini vb. hafif bir mizah cilasyla tatl tatl anlatr ve
szlerini yle balar:
"Hep bu trl ince meguliyetlerle ev dzene girerdi. Ama her nedense
yine; byk hanm bakar kusur bulur, Gelin hanm bakar, kusur bulur,
Efendi bakar, kusur bulur, Kk hanm bakar, kusur bulur, Azdl Glfidan
bakar, kusur bulur, Komu Sarayl Hanm bakar, kusur bulur, Takasapl
iman ebe urar, karr.
"ocuklar oynarlar, bozarlar, bir yevm-i ek grlt patrts ile uzanp
giden bu kararsz gnlerde gece olurdu ki, bekinin duvara ast davul
boyuna aslr, her mjde vuruu ile ekilen zahmetleri, uranlan yorgun-
luklar unutturur, herkesi sevin ve ne'eye board (31).
Eski hayatmzda, senenin on bir ay, gnn balangcn afan ilk parltlar
ve sonunu akamn klar belirlerdi (32). Ancak aban aynn sonunda Rama-
zan hilli grlr grlmez birden hayatn ritmi ve seyri deiir, kandiller ve
mahyalar yanar, insanlar sevinle sokaklara urard. Olaan gnlerde zifiri ka-
ranlk olan geceler, Ramazanla beraber kandillerle, fenerlerle ldar, geceler
gndze, gndzler de genellikle leye kadar uyunduu iin deta geceye dnerdi.
Edmondo de Amicis, "stanbul Avrupa'nn gndz en parlak, gece en ka-
ranlk ehridir" der (33). Maara gibi zifiri karanlk, sadece stanbul'un deil,
31. Ahmet Rasim: Ramazan Sohbetleri, stanbul, tarihsiz.
32. "Yabanc saati alkanlndan evvel bu iklimde, iki ucu gecelerin karanlyla
simsiyah olan ve srt, eitli vakitlerin krmz, sar ve lacivert ateleriyle yol yol
boyal, byk bir canavar halinde, bir gece yarsndan dier bir gece yarsna ka
dar uzanan yirmi drt saatlik 'gn' tanlmazd. Ikta balayp kta biten, on iki
saatlik, ksa, hafif, yaanmas kolay bir gnmz vard. Mslmann mes'ut
olduu gnler, ite bu gnlerdi". Ahmet Haim: a.g.e., s. 102.
33. Amicis: a.g.e., s. 162.

elektrikten nce, btn ehirlerin gece rtsdr. zellikle kapal havalarda so-
kaklara fenersiz girmek byk cesaret ister. Bu yzden karanlk ker kmez
herkes evine ekilir; yatsdan sonra ise sokaklarda bekilerden, evinin yolunu
arm sarholardan, herhangi bir sebeple sokaa kmak zorunda kalanlardan
ve kpek srlerinden baka kimseler grlmez. stanbul'a gelen Batllarn bu
karanlk ehir gecelerini ok etkileyici bulduklarn biliyoruz. Esrarengiz stanbul
gecelen hemen hepsinin muhayyilesini harekete geirmitir. Mesel Amicis,
Beyolu'nda bir dostunun evinin taraasndan stanbul'a bakarken zihnen bu
byk ve karanlk ehre kararak hayal kurmaya balar ve gya "soluk bir kla
aydnlanm binlerce haremi kefetmeye, rakseden gzel gzdeleri ve alayan
terkedilmi kadnlar grmeye alr; inili kl girift yollarda gece dolaan
sevdallar takip eder, Kapalar'nn karanlk dehlizlerinde, byk ve ssz me-
zarlklarda, yer altndaki kocaman sarnlarn hadsiz hesapsz uurumlarnda
kaybolur" vb. (34).
Ahmet Rasim, ilk okuduunda Tanpnar' da ok etkileyen "Sokaklarda Gece-
ler" adl yazsnda, Amicis gibi vre frenklerin Beyolu'nda herhangi bir ote-
lin, mesel Pera Palas'n penceresinden Kasmpaa, Tophane ve Cihangir semt-
lerine bakarak kurduklar hayaller ve "ark" hakknda yrttkleri oryantaliste fi-
kirlerle hafif tertip alay ettikten sonra, l l caddelerde ve bulvarlarda
byyen bu derbeder frenklerin, bizdeki sokaklarla sakinleri arasndaki kadm
rabtay hibir zaman kefedemeyeceklerini sylemektedir. Ahmet Rasim'e gre,
bu sokaklarn zifiri karanlk gecelerinde de kendine has bir hayat ve ancak sakin-
lerinin manlandrabilecei sesler vardr:
(...)
"Halbuki bizden bir ikilli ma'll-i seher, geceleyin geenleri bile ayak
seslerinden tanr.
Mesel yapa yapa bir yry ona iki trl ahsiyet hissi verir: Ya beki
sopasn koltuklam bir ey sezinliyor, ya kendisini sezdirmek istemeyen
biri geiyor.
Pas pas gidi, seri ise helecanl bir yrein gayrihtiyar sokaa ktn
veyahut vaktin gecikmesinden mtevellid telaa uram bir yolcunun: -
Dadm daha yatmamtr, kapy atrrm! Mtalaasnda bulunduunu
ona haber verir.
Topuk alarak gitmede muvazenesizlik.. Tereddt.. Olgunluk.. Kuruntu..
Yarn ne yapalm? gibi manlar vardr.
Aheste revi tek manldr ve korkuntur: Paral ise karma ksn, yoksa
uraamam demek ister. Zikzak kendisini anlatr.
Koma'dan: Hekime, ebeye, eczacya haber.. Pek nefes nefese ise: Ekseriya
herhangi bir muakkibden halas emeli (...)
Tiki tak, tak: Yandaki komular, kardaki komudan geliyorlar. Ayaklar ta-
kunyal.
34. Amicis: a.g.e., s. 163-

Kap vurularnda da hayli man mndemitir:
Tak!: Efendi geldi (Ar) Tak tak!: Kk bey geldi
(Az ar) Tik tak!: Damat (Pek ar) Tak tak tak!:
Hizmeti deli kz (Acele)
Tak, tak tak -tk!: Bykhanm, gelin, bac, dn gecesinden avdet ediyor-
lar. Vakt olur ki insan sokaklarda akseden evst- leyliyenin cmlesinden
kukulanr:
Kaln do perdesi zerinden bir nefeslik t: Bizim tarafta Anadolu
imendiferinin ifte yol amele lokomotifi iliyor. Hibir mnasebeti ol-
mayan tiz bir ddk: Polis, bekiyi aryor.
shak kuu barts: Allah hayrlar vere! Nevpeyda ulumalar, uuu uuuu'lar:
Yangn m acaba?
(...)
Yine vakt olur ki insan skunttan bile phelenir:
- Muhasebecilerin evinin nndeki fener yaklmam.
- Hava pek durgun! Ard frtna olmasa!
- Sokaklarda cinler top oynuyor!
- Gece yars oldu, hl bizim beki geecek!
- Hasbinallah! Sofadaki saat de durmu!
- Ne parlak mehtap! Artk sonuna kadar byle gider!
- Ne o? Sallanyoruz galiba!
- Herkes ml ml uykuda! Ben hl gz yumacam!
- Bizim sokaa da bir ey oldu!
- Bugn amar ykadlar da... Nasl l gibi yatyorlar!
- Saat on iki dedi mi... sokaklarda t kalmyor!" (35).
Derken minarelerden sabah ezanlar ykselir. O srada evlerde de hareket
balam, sokakta, sabah namazna giden erkeklerin ksrkleri, hafif konuma ve
ayak sesleri duyulmaya balamtr. Ardndan sokak satclar skn edecektir.
Hatta salepi, afaktan bir saat evvel gmn ke bana oturtmu, bir sama,
bir soluna, iki nefeste bir "Kaynar salep! Stl!" diye haykrmaya balamtr
bile. Ahmet Rasim'e gre, zevk sahiplerine tanesi demir gibisinden daha sert
gelen "Lebleb!" sadas ve her admda bir, slk gibi balayp boru gibi karar
veren "Simit!" feryad, sokaklarda gecenin sessizliini ilk yrtan seslerdendir
(36). Gnn style balayan ve yourtunun vazyla tamamlanan bellibal
satc sesleri, yine Ahmet Rasim Bey'e gre unlardr:
35. Ahmed Rasim: "Sokaklarda Geceler", Nevsl-i Mill, stanbul 1330, s. 268 vd.
36. Ahmed Rasim: Muharrir Bu ya (Haz. Hikmet Dizdarolu), MEB Yaynlar, Ankara
1969, s. 299.

- Gad...yif!
- Ku lokumu... reva..n
- (Kesik ve dik): Yafalar
- (Ylk ylk): Bici bici muhallebici
- Eski lstikler alaym
- Helvam... ek...ker!
- (Cyak cyak): Kalayc
- (Bariton): Venedik sepetleri var, amar sepetleri var.
- (Primadonna): Billr bardaklar var! Hoaf kseleri var!
- Hrr, hrrr... har har... harr harr, harr
- Boru ile:
Fistanikisu biim biim
lyorum senin iin... ilh.
- (kr kr kr): M...c..n
- (Hngr hngr): Almalar, almaa!
- Metuksa, makaralar, tireler, zarif dantelalar...
- (Yava yava): Scak brek... taze brek!
- (Sert): Sulu limon!
- (Alabildiine bararak): Havadisler Turan!
- (Birdenbire):. Sdl!
- Ey! Ey! Sana bak!
Sarhoum of, sevdalym of
Vallah billah severim hovardaym of
- (Yank yank): Ne beyaz, ne ie..k ket-ten helvam!
- (Ac ac) Yangn vaa...r!
- (Yvk yvk) Simiti, simiti... A simiti!
- H h illallah
Sesin kslsn inallah Gemez
olasn maallah Ninni benim
glme ninni (37).
Sokaklarda btn sesler phesiz bunlardan ibaret deildi; ev nlerinde zur-
na ve ifte nralaryla ahenk yapan Sulukule'liler, oynayarak ve ark syleyerek
sokaklar dolaan ve bu arada zgara-maa satan yahut fala bakan ingene
kadnlar; onlarn peinde gezerek "Aydi holan sen de hampur ek de grsnler
beylerim, paalarm!" deyince ortaya frlayp dne oynaya"eribann gelini"
trksn syleyen ve "Hampurr hampurr haytiki hampurrr" eken olanla,
37. Ahmed Rasim: Ekl-i Zaman, stanbul 1334, s. 83.

manici keten helvaclar, kr rtmaclar; Muharrem hangi mevsime denk ge-
lirse gelsin, uzun paltolar giyip ayakta yzyze durarak, hususi bir makamla oku-
duklar "Gkte melek yerde her alar/Hoy goy goy canm" teranesiyle gya
aurelik toplayan Goygoycu kopuklar; kendilerine has trkleri bulunan ay oy-
natclar vb. eski sokaklarn vazgeilmez simalaryd (38). Mzikleri, ehirlerin
btn mahallelerini ve sokaklarn motor grltleri istila ettikten sonra da uzun
sre unutulmamt.
Bir eit sokak tiyatrosu olan bu gsterilerin ve bu seslerin, btn gn evle-
rinde oturmak zorunda olan kadnlar iin ne ifade ettiini tahmin etmek ko-
laydr. Birinci katlardan sokaa alan pencerelerin kafeslerinin ardndan yahut
bahe kapsnn aralndan seyrettikleri ingene mzisyenler, goygoycular, ay
oynatclar vb. herhalde onlar iin bir deiiklik, bir nee kayna idi. Fakat
kpek srlerinin korkun kavgalarnn yreklerini hoplattna hi phe yok.
Dinen murdar sayldkar iin evlerde barndrlmayan, ancak sokaklarda hi
rahatsz edilmeden yaayabilen kpek srleri de, mahallelerin vazgeilmez sa-
kinlerindendi. Kimse onlar rahatsz etmek istemez, hatta yolun ortasnda
kvrlp uyuyanlar bile kovalamayp yollarna hafif bir kavis izerek devam
ederlerdi. Tamam sahipsiz olan bu kpekler, sokaklar paylamlard; ara-
larnda deta bir protokol yapmlar gibi, hibir kpek kendi sokandan
bakasna gidemezdi; gitmeye kalkrsa paralanmas, en azndan sakatlanmas
iten bile deildi. eitli sebeplerle kan sokaklararas kavgalar, korkun olduu
kadar, seyirlikti de. Birbirlerinin zerine ldrm gibi saldran kpekler, kulak-
lar sar eden havlamalar, hrlamalarla kapr ve kesif bir toz bulutu iinde
kaybolurlard. Kavga uzarsa, sokak sakinlerininin ellerine ne geerse kapp savlet
ederek kpekleri ayrmaktan baka areleri yoktu. Kavgadan sonraki grnt de
acklyd; savan kurbanlar, kiminin kula yrtlm, kiminin baca krlm bir
halde ve kan revan iinde inleyerek uzaklarlard.
Mslmanlarn oturduklar sokaklarda kpekler mecbur kalnmadka d-
vlmez, hatta rahatsz bile edilmezdi. nk sadece kpekler deil, btn hay-
vanlar sevilirdi. Hatta birok insan, kpeklerin beslenmesi iin hatr saylr
meblalar vasiyet etmilerdir. Esasen kpekler, eskiden hi bir zaman tam te-
mizlenmeyen sokaklarn canl sprgeleriydi; ne bulurlarsa oburca yerlerdi.
nsanlar, onlarn varlklarna o kadar almlard ki, Abdlmecid dneminde
toparlanp Marmara'daki Hayrsz Ada'ya srldklerinde son derecede rahatsz
olmu, kpekler geri dnnce de deta bayram sevinci yaamlard. Kedilere
gelince, onlar evlerin demirbayd zaten (39).
Eski Trk evlerinde sadece yeille deil, hayvanlarla da iie yaanrd. Malik
Aksel'in anlattna gre, evlerin en kuytu kelerinde yarasalar, sansarlar ve ge-
lincikler yaar, temel ylanna dokunulmaz, grld zaman"ahmelek yahut
ahmaran ba iin bana dokunma" denirmi. at aralarnda krlanglar, baca-
larda leylekler mekn tutard. Scak lkelerden geldii iin "hac'lk yaktrlan
38. Emin Karabey: "Elli Sene Evvelki stanbul'da Sokak Mzii", Musiki Mecmuas,
Sene 1, Say 12, 1 ubat 1949, s. 19 vd.
39. Amicis: a.g.e., s. 141 vd. Ayrca bk. Mnevver Alp: "Eski stanbul'da Sokak
Kpekleri", Trk Folklor Aratrmalar, Eyll 1964.

leylekler uurlu saylr, ku yuvalarn bozanlarn byk gnaha girdiine
inanlrd. Kumru ve gvercinler kafeste beslenmez, ama evler, kafeslerde beslenen
kanarya, saka, ispinoz, flrye ve iskete gibi tc kularla enlendirilirdi. Kulara
duyulan sevginin en somut gstergeleri ise, ahap evlerde olsun, ta yaplarda
olsun, ou balbana birer sanat eseri olan ku evlerinin yaplm olmasdr.
Genellikle st katlarda, kularn barnmas iin yaplan bu evcikler, btnyle
Trk mimarisine has bir gzelliktir (40).
Eski evlerin sakinleri arasnda insanlar ve hayvanlardan baka, melekler ve
"iyi saatte olsunlar" gibi grnmeyen varlklar da bulunurdu. Sofrann yemekten
sonra alelacele kaldrlmas, nimetlerin zerine kanatlarn geren meleklerin fazla
yorulmamas iindi. Korku ve saygnn birbirine kart bir duyguyla "yi
saatte olsunlar" diye anlan cinlerin ve perilerin birok evde eitli klklara
(mesel kedi, ku vb.) girerek gezindiklerine inanlrd ve baz blmlere destur-
suz girilmezdi. Geceleyin slk alnmamas, aynaya baklmamas, sa, trnak ke-
silmemesi, uraya buraya trnak barkmamak ve eiklere oturmamak gibi dav-
ranlar, bu inanlarla ilgilidir. Kedilerin, kpeklerin veya kmes hayvanlarnn
zaman zaman geceleri barmalar da "iyi saatte olsunlar"a balanr, uursuzluk
saylr, sakinlemeleri iin ttsler yaklr, eker erbeti dklrd (41).
Evlerde yaanan, cinlerle, perilerle ve meleklerle iie, insan muhayyilesini
devaml uyank tutan, yar mistik bir hayatt. Ancak bizim cinlerimizin ve perile-
rimizin, Hristiyanlarn hortlaklar ve hayaletleri yannda son derece munis ol-
duklarn hemen belirtmeliyiz. Bunu, iki ayr medeniyetin lm karsndaki
tavrlarnn farkll ile aklamak mmkndr. Bat'da hortlak, hayalet, hatta
vampir hikyelerinin llerle ve mezarlklarla yakn ilikisi vardr. Trk me-
zarlklar, Hristiyan mezarlklarnn aksine hi rktc deildir ve ehirlerden
tecrit edilmemitir. Pekl gnlk hayatn meknlarndan biri olarak kullan-
labilen mezarlklar, yemyeil servileri, herbiri birer sanat eseri nitelii tayan
mezartalar, iekleri, erelti otlaryla hayatn iindedirler. lm korkusu, ms-
lman ehirlerinde, ondan kaarak deil, llerle ve mezarlklarla iie yaana-
rak yenilmitir; iki lem, bu dnya ve teki dnya deta yanyanadr. Yahya Ke-
mal, "Koca Mustpaa" iirinde bu durumu veciz bir ekilde yle dile getirir:
Ahret yle yakn seyredilen manzarada, O
kadar komu ki dnyaya dvar yok arada,
Geer insan bir adm atsa birinden birine,
Kavuur karda kaybettii bir sevdiine.
Evlerde ve mahalle mahalle btn ehirde her an hissedilen bu dnya teki
dnya iielii, Ramazan aylarnda phesiz daha derinliine yaanrd. Baka
zaman din vecibeleri yerine getirmeyen insanlar bile Ramazan girince birden
sofular, mslman olmayanlar ise akta yemek yemekten kanrlard. Camiler
ve tekkeler dolup taar, vaizler gzyalaryla dinlenir, hatimler indirilirdi.
40. Malik Aksel: "stanbul Mimarisinde Ku Evleri", stanbul Enstits Mecmuas, Say:
V, stanbul 1959, s. 33 vd.
41. Malik Aksel: a.g.m., s. 36.

ftardan, zellikle teravih namazndan sonra, yln dier aylarnda derin bir
sessizlie ve karanla gmlen sokaklardaki neeli hayat, gndz yaanan ar
din atmosferle tam bir tezat tekil ediyorsa da, geceleri gezip elenmek, btn
gn nefsine hakim olarak azlarna tek lokma bile koymayan mminler iin bir
eit mkfat olarak kabul edilirdi.
Kandil ve mahyalarla donatlan minaraler, fenerlerle l l aydnlatlan so-
kaklar, Ramazan gecelerini gerekten bir ehryine dntrrd. ocuklarn da
en mutlu olduklar zamanlar, Ramazan geceleriydi. Hilli ilk gren gzc,
gzlemini kad'nn huzurunda iki ahitle isbat edip de bekiler sokaklarda davul-
larn gmbrdetmeye balad m, sevin dalga dalga btn ehri sarard.
Bekilerin peine taklan ocuklarn sevin lklar davul seslerine kararak so-
kaklar n n nlatrd. Srf Ramazan gecelerine mahsus ocuk oyunlar vard.
Teravihler de ocuklar iin birer elence kaynayd; gle oynaya kldklar tera-
vih namazlaryla camiye ve ibadete al-rlard.
Ramazan'n on beinden sonra tatl bir de hzn yaanrd. Mahyalar
"Elveda Ramazan" yazd m, insanlar "ki gzm Ramazan, ite geldi geiyor!"
diye kederli kederli sylenirlerdi. Ve bir mddet sonra evlerle balayan yeni bir
tela: Bayrama hazrlk. Bayramlklar alnacak, gelinlerin, kzlarn, halayklarn,
ahretliklerin elbiseleri dikilecek, ee dosta hediyeler dizilecektir. Ksacas halk,
bayrama dokuz on gn kala deta bir alveri hummasna tutulurdu (42).
Ramazan'n son gecesi sokaklar ve camiler birden tenhalar, insanlar ken-
dilerini tuhaf bir bolukta hissederek hznlenirlerdi. Bayram namaz,
younlatrlm din hayatn bir eit "hatme"siydi. Aslnda yeme ime ve se-
vin gnleri olan bayrama hznle girilirdi. Bununla beraber, bayram,
olaanst Ramazan gnlerinden dier gnlerin rutinliine yumuak geii
salayan gzel gnd. nc gnn sonunda, insanlar artk afan ilk
klaryla balayan ve karanlk bastrnca sona eren gnlere ve hlyal, sessiz ve
srr gecelere hazrlanm olurlard.
. Eski Ramazanlar, Ramazan hazrlklar, bayram hazrlklar ve detleri hakknda
Ahmet Rasim'in eserinden baka u kitaplara baklabilir: Balkhane Nazr Ali Rza
Bey: Bir Zamanlar stanbul, Tercman 1001 Teel Eser,stanbul, tarihsiz; Halit Farhi
Ozansoy: Eski stanbul Ramazanlar, nklap ve Aka Kitabevleri, stanbul 1968;
Mehmet Tevfik: istanbul'da Bir Sene, letiim Yaynlar, stanbul 1991.
EV VE ALENN DEM
Dr. A. Turan Alkan
Cumhuriyet niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Tarih Blm
Sosyal deimenin etki alan haberleme imknlarnn gelimilii ile doru
orantldr. Ancak fizik kltr unsurlarnn, sosyal mnasebet ve kurumlardan
oluan manev kltr unsurlarna nazaran, sosyal deimeye daha fazla ak
olduu da ileri srlebilir.
Sivas, corafi yeri itibariyle Anadolu yarmadasnn ortasnda yer ald gibi,
gney-kuzey ve dou-bat istikametlerinde kesien yollarn da kavan tekil
eder. Bu adan Sivas, Anadolu platosunun 1300 rakmnda yer almasna
ramen bir liman ehri kadar hareketlilie sahne olur. Nfusu dk hzla artyor
gibi grnse de esasta mobilitesi yksek bir yapya sahiptir. Kyden ehre ve
ehirden byk ehre/yurt dna doru kuvvetli bir nfus akm vardr. Bu ok
ynl hareketlilik iinde Sivas, Anadolu'nun her kesi ile rahatlkla irtibat kura-
bilen, btn mahalli zelliklerle temasa gelebilen, adalama "challenge"mm
etkilerini annda hissedebilen ilgin bir yap gstermektedir Anadolu ehirleri
iinde Sivas, nemli sayda Almanc ailesi barndrmakla da nem kazanmak-
tadr. Ky, ehir, byk ehir ve Avrupa hattnda cereyan eden hareketlilik, kendi
bnyesi iinde artc dikey grntlerle tamamlanr. Sivas, nfus hareketleri
ve kltrel alveri asndan tam bir ak havzadr. Bu farkllk, en arpc
biimde Sivas yresinden derlenen halk trklerinde grlebilir; kesinlikle bir
slup zellii iinde deerlendirmeye alnmas mmkn olmayan farkllklar, Si-
vas trklerine, tehisi zor bir kltr zenginlii armaan etmitir.
Temsil niteliinin ykseklii ve Anadolu lsnde "vasati" bir ereve
izmedeki kifayeti, ev ve ailenin deiimini Sivas leinde izlemek fikrini
dorulamaktadr.
I-Ev
Teknik tabirle ev, iinde bir ailenin yelerini barndran ve benzerlerinden
bamsz ikmet mahallidir. Bu tarifte en ziyade gze arpan nokta evin
bamsz bir nite tekil etmesidir ki, ekli ne olursa olsun hemen btn
kltrlerde ev, bu ortak vasf tar: Ev, ayn zamanda bir mlkiyet ve mahremiyet
alandr. nsan ilikilerinin zel bir blmne zemin tekil etmesi bakmndan
mlkiyet ve mahremiyet zellikleri, ekseninde bir aile bulunmak kaydyla hemen
her yerde evi tarif etmeye yeterlidir. Evin fizik mlkiyetinin bir bakasna ait
olduu durumda bile evi kullanan kiiye "zilyed" stats verilerek, mlkiyete
yakn derecede korunma haklar salanmtr.

phesiz btn kltrlerde ev ailenin barnadr ve aile fikriyle akm bir
haldedir. Ancak, sadece "Dnyada mekn ahirette iman" atasz bile, ev fikri-
nin Trk kltrnde igal ettii merkezi yeri iaretlemee yeterlidir.
A-Manevi ehresiyle
Cumhuriyet ncesinde "hane" tabiri ile ev hkm bir ahsiyet haline getiril-
mi ve sosyal organizasyonun alt birimi olarak kamu hukukuna muhatap
klnmt, askere alma ilemi, nfus saym ve her nevi verginin tarh ve tahsi-
linde hane, esas birim kabul edilmiti ki bu dzenleme giderek azalan lde
Cumhuriyet devri uygulamalarna da yansmtr. Hane denilen birim, beer ve
din dzenlemelerin mutabakatyla korunan, saknlan, esirgenen, btnlne,
mahremiyetine ve srrna sayg gsterilmesi gereken bir mahiyete brnmtr.
Bu cmleden olarak ev, bir hadise msteniden kendisine uur aranlan
eyden (at, kadn ve ev) biri saylmtr. Bugne kadar ayakta kalabilmi eski tarz
evlerin ounda hl bu inancn srdn gsteren uur iaretleri grmek
mmkndr; geyik boynuzu, Maallah yazs, "Hafazanallah" levhalar, Besme-
leler slm ncesi inanlarn slmla uzlatrlm sembolleri olarak evin "mey-
menetli" olmasna yardm ederler. Kabristana ev yaplmamas, yatr bulunan
yerden ekinilmesi, cami ile duvar komuluu yapmann iyi saylmamas gibi
motifler de bu kabildendir.
Srf bu gibi sebeplerden dolay evini ucuza satan, tanan yada evi satn al-
maktan ekinen aile reisleri bugn bile hatrland halde Sivas'ta eski me-
zarln bulunduu ykseltinin ksa srede bloklarla kaplanvermesi, arsa
rantnn ve avantajlarnn cazibesini vurgular. Ancak ehrin pek ok yerinde
yatr ve kabristan yerleri, bazen aykr konumlar pahasna zel korumaya
alnm durumdadr. Camiyle duvar komuluu yapmamak dncesinin de es-
kiden olduu kadar itibar grmedii sylenebilir.
B-Fiziki ehresiyle
Evin fiziki yapsn iklim, tabiat artlar, gelenek, teknoloji ve ahs tercihler-
den oluan bir sikler karm belirler. ou kere be ay dahi aan uzun ve sert
k mevsimiyle hret bulan Sivas'da evler yakn zamanlara kadar iklimin, akln,
tabiatn ve mevcut teknolojik seviyenin mantkl birleimini temsil ediyordu.
Evin fizik yapsnda akla ve saduyuya aykr unsurlar getirmenin sebeplerine in-
meden nce, Sivas'da hakim ev tipini temel zellikleriyle tanmak yerinde ola-
caktr.
1-Evin Plastii
Evin zerine ina edilecei arsa, bugn olduu gibi dn de retilemeyen bir
gayrimenkuldu. Aile ii huzursuzluklar, miras blnmesi gibi sebeplerle parsel-

ler klm ve ev imarna msait olmayan amorf ekiller kazanm olsa bile, ilk
kattan sonra hayranlk verici bir plastikle klasik Trk evinin temel formlarn ya-
kalayveren mimari, daima birden fazla zme imkn ve tercih tanyordu. Si-
vas gibi souk iklimlerde ev cephesinin kbleye (gney) bakma zarureti, bu plas-
tii nemli lde zedeliyorsa da bu mahrumiyet yine ayn plastik sayesinde
alabiliyordu. Dier taraftan yeni ina edilen bir evin girii, pencereleri ve ev
ii faaliyetleri itibariyle (kanalizasyon, ime suyu, kuyu, bahe frn, baca vb.)
hibir komuyu tehdit etmemesi artt. Byle aksaklklarn, daha inaat saf-
hasnda yaplan mdahalelerle dzeltildii vaki ise de, genellikle karlkl bir
tehdit-ikaz'a hacet kalmadan problem zlm oluyordu. Yukarda olduu gibi
bu husus da plastii snrlad halde, yine klasik Trk evinin mimari plastii
sayesinde alabilmekteydi. Hemen ifade etmek gerekir ki "birden fazla zme
imkn tanyabilme" anlamnda kullandmz plastik kabiliyet insan ihti-
yalarna aykr ve beer boyutlarla elien bir ifade tamyordu. Mesel ilk
kata oranla ikitci kat, ekseni etrafnda ne kadar dnerse dnsn pencere lleri
bozulmuyor, "eli-belinde"ler yardmyla birinci kat arsasnn dna fkran
blmlerde nisbetsizlie ve saklete dlmeden zm aranyordu. Binann
temel elemanlar arasnda, yzlerce yln olgunlatrd gz karar nisbetler he-
men her defasnda aykr ve abes uygulamalar daha niyet halinde iken cay-
dracak kadar yaygnd ve genel kabul grm, benimsenmiti. Byle bir ortam-
da caddelerin, sokaklarn ve kmazlarn herhangi bir kamu kararyla deil, biraz
da bu plastik yardmyla ekillendii kabul edilmelidir.
Trk evinin plastii bugn farkedemediimiz nemli bir ayrnty, her evin
dierinden farkl bir ehreyle sokaa bakabilmesini mmkn klyordu. Temel
malzemedeki kullan rahatl ve esneklik, asla birbirinin benzeri olmayan ev-
lerde ahs dzenleme ve zevklere imkn kazandrr. Kk mimari elemanlar,
her evi adeta bir parmak izi gibi birbirinden farkllatrr. Birbirine milimetrik
bir sadakatle benzeyen blok evler, ayn plann mteaddit kereler tekrarlan-
masyla meydana gelmi, hariten baklnca "farkl olmann gzelliinden" ebe-
diyyen mahrum braklm biteviye cepheler, bu gzellii hissettirmekten uzaktr.
Ne var ki kk ayrntlarla kendi ahsiyetini ilan eden eski evlerde, "baknz ben
buradaym" edasyla rtkanlaan bir farkllk iddias, gzellii ve bakal ile
marur bir stnlk gsterisi bulunmaz. Onlar birbirine yaslanm, kk bahe,
duvar ve itlerle, hibir geometriye smayan tesadflerin izdii sokaklarda
birbirinden ayrlm da olsalar, her mnada ahenk iinde yaad belli bir
fiziin ilk bakta farkedilmez elemanlar olarak birlikte yaarlar.
2-Malzeme
klim zaruretlerinin ynlendirdii az sayda rnek dnda eski Trkevini te-
mel yap malzemesi, her zaman kolaylkla temin edilebilen kereste, kire ve
toprakdan ibarettir. Tamamen ta unsuruna dayal ev rnei aznlkta kalr. Trk
evinin plastiini biraz da, ana malzeme listesindeki teklifsizlik meydana getirir.
Blge zelliklerine gre bu malzeme trnden biri arlk kazansa da Trk

evi, bir slup beraberlii salayacak derecede ayn dnya grn da yans-
tabiliyordu.
Malzeme sadece evin plastiini temin etmekle kalmyor, abuk ve rahat kul-
lanm itibariyle evin ina edilme sresini azaltarak ekonomi salyor, beer
boyut dndaki araylara imkn tanmyor (mesel ok katl ve heybetli binalar
gibi) ve iklim zelliklerine gre ideal barnma artlar hazrlyordu. Binann
stlmas, rutubet problemi, ferahlk, havalandrma, gne alabilme gibi
modern binalarda halli olduka sknt douran problemler, ev evlerde doru
malzeme seilmi olmasyla daha iin banda alabiliyordu.
Sivas'daki binalarda, souk ve uzun k mevsimi sebebiyle snma ve s
yaltm hayat bir problem olarak belirmitir. Eski evlerde bu ihtiya temel
malzemeden toprak ve kirece arlk verilmesiyle giderilmiti. Dier blgelere
nazaran kerestenin g ve pahal elde edilebilir bir malzeme oluu, kire ve top-
raa arlk verilmesine yol ayordu. Mesel binann d cephesini kirele
svatmak adet olduu halde, birka ylda bir yeniletmek pahasna toprak sva
yaptrlmas byle bir zaruretin eseridir. Eer bina tek kattan ibaret olacaksa bu
defa toprak, kerpi biiminde kullanlarak az kereste ok kerpi usulne iltifat
ediliyordu. meknlar daima kirele svanyordu. ktisad zaruretler bu svann
ancak kalitesini ve kalnln etkiliyordu. Ta, ancak varlkl kiilerin evlerinde
temel ve ilkkat malzemesi olarak tercih olunuyordu. at rts ise hemen he-
men tekti; oluklu kiremit. Kolay denebilmesi, rahatlkla kk tamiratlara
imkn vermesi (hatta hanmlar bile kk apl dam aktarma ilerini yapabilir-
lerdi) ve mahall imknlarla retilebilmesi oluklu kiremiti rakipsiz klmt. Daha
pahal zevkler iin d yzeyi yeil srl oluklu kiremit de bulunabilirdi.
Eski Trk evi, biraz da ina olunduu malzemeden ibarettir. Bu formu beton
karkas, briket yada baka bir inaat malzemesiyle taklid etmek mmkndr ve
son yllarda bu tip taklitler bir hayli reva bulmaktadr, ancak eski Trk evi top-
ran, kirecin ve aacn muhtelif llerde biraraya gelerek oluturduu, tama-
men insan izgiler tayan bir yap tarzdr. Taklidinde baarl olabilmek iin
yeniden eski malzemeye dnmek gerektirir.
Beton ve demir konstrksiyon mamulleri, modern zamanlarn yap malze-
mesi olarak tartlmaz bir stnlk kazanm bulunuyor. Ne var ki demir ve
imentonun, eski yap malzemesine, kire, aa ve topraa kar tek stnl sa-
dece yksek yaplamaya msait oluundan ibarettir. retilmesi mmkn olma-
yan arsay defalarca satmaktan baka bir anlam tamayan yksek yaplama ise
Sivas rneinde henz bir gkdelen seviyesine gelememise de alt, sekiz katl
kooperatif bloklar ile gerek anlamn da vurmaya balamtr. Yeni malzeme-
nin ortaya koyduu form, aslnda hi de mimari ve estetik endielerin m-
dahalesine muhta grnmyor; Bu, betonun ve demirin ortaya koyduu "mi-
marisiz" bir sluptur, yatay ve dikey izgilerden meydana gelir. Beton ve demir
hi de plastik malzeme saylmazlar. Her ikisi ile binada zel bir hareket yada
figr yaplmak istendiinde ilave malzeme ve igc harcanmasn gerektirir.
Yeni binalarda ve bilhassa toplu konut yada kooperatif tr inaatlarda "mali-
yetleri drmek" neredeyse bir feti haline geldiinde tr demir ve beton
ancak ok katl, ucuz mlkiyet kompartmanlar ina etmekte ie yaramaktadr.
Lengistik bir ifadeyle "Ev"in "Konut"a dnmesi, hayret verici bir tarzda este-

tik ve sosyal bir anlam kazanm ve "insani boyut"un yeni yaplardan kovul-
masyla sonulanmtr.
3-Mobilya ve Dekorasyon
Eski ev yerleim dzeninde ana kural, odann yada evin herhangi bir bl-
mne boluun ve yalnln hakim olmasdr. Bu sadelik araynda, ihtiyatan
fazlasn israf kategorisine sokan slm'n eyaya baknn tesiri de ok
nemlidir.
Ev iindeki snrl sayda mobilya fonksiyonu gren eyann, varln
unutturacak derecede gzden uzak tutulmas esastr. Dolaplar duvara gml-
d gibi, sehpa, masa ve tepsi gibi hizmetler veren sofra altlklar da do-
laplara gizlenir. Sandalye, sehpa ve koltuk, vasati Trk evine ancakson otuz-krk
ylda girebilmi Batl bir aksesuardr. Komodin, duvar saati, tel dolap gibi
eyalar bile sonraki zamanlarda yaygnlaabilmitir. Yklklerde muhafaza edi-
len minderler, eski evlerde sandalye vazifesini grrler ve st ste konularak
muhafaza edilirler. Denilebilir ki ocan bulunmad evlerde, soba haricinde
odann devamllk gsteren tek mobilyas ahap sedirlerden ibarettir. Sedir,
ayn zamanda sandalye, koltuk, divan ve yatak grevini grebilen ok amal bir
eyadr. Mutfa malzemesi ve demirbalar ayn ekilde dolaplarda muhafaza
edilir. Evin alt katnda, nisbeten ksz ve souk blmelerde "kiler" denilen
byk ve ok gzl malzeme sandklar, bahede veya alt kat mtemilatnda yer
alan ve bozulabilir yiyeceklerin muhafazasnda kullanlan "kuyu", ev kadnnn
btn giyim ve gzellik eyasn saklad "sandk", Trk evinde hakim
grntnn boluk ve "eyaszlk" olduunu belirler.
Evde yaanabilir alanlar tahdit eden ve ancak ok istisna hallerde kul-
lanlan eyalara duyulan tepkinin bilinli olduunu dnmemek iin sebep
yoktur. Ancak eyay basitletiren, saysn azaltan, ucuzlatran,klten ve niha
olarak "aalayan" bu tutumun, zaman iinde bir nevi "tapnmaya" dnmesi
olduka ilgintir. Gnmzde mobilya ve eya, endie uyandracak bir tarzda
tketim amacndan syrlarak bir stat sembol haline gelmektedir. Sadece Sivas
rneinde deil, Trkiye'nin herhangi bir yerinde "misafir odas" denilen
mabede hapsedilmi ve byk paralar denmek suretiyle satn alnm modern
idoller grlebilir: Vitrinler, koltuk takmlar, sehpalar, mzik setleri, videolar,
frnlar, hallar vs. Pahal olduklar ve yeni grnts vermeleri gerektii iin bu
idoller, kullanlmak yerine titizlikle muhafaza edilir, zerleri rtyle kapatlr,
pencereler perde ile rtlr, ara sra tozu alnr ve bu oda gndelik amal kul-
lanma kapatlr.
Artk eyasz yaplamamaktadr; Mtemadiyen yeni eyalarn alnmas ve
daha nce alnanlarn "makul" sreler iinde yenilenmesi gerekir. Aslnda
gerek bir tketime cevap vermeyen eyalar kullanyor gibi grnmek iin zah-
metlere girilir. Ev artk biraz da, iinde eyalarn muhafaza edildii bir mekn
haline gelmitir.
Beton ve demirle ekillenmi binalarda, eya fazlasn ortadan kaldracak
gmme dolaplar, merdiven altlar, sekiler, at aralan bulunmamaktadr. Arsa

fiatlarnn ykseklii sebebiyle aresizliin zm olarak gndeme gelen apart-
man dairesi fikri, bu gibi ihtiyalar hi de aklc ve ekonomik bir tarzda
zmleyememektedir.
4. Sokak ve Mahalle likileri
Eski bir ehir, daima eski bir mahalleler topluluu anlamna gelirdi. Ev fikri
de mahalleden ayr dnlemez. Fizik adan da eski Trk evi, en azndan bir
cephesi itibariyle bir baka eve yapk durur. evreyle, sokak ve mahalleyle,
komuyla ilikisini yok denecek seviyeye indirmi bir Trk evi tasavvur oluna-
maz. Evlerden mteekkil bir koloni iinde anlamn bulan eski evler, bir
mlkiyet kompartman olmak bakmndan bugnk gibi sert uygulamalara konu
edilmemitir. Mesken masuniyeti diye bir kavram elbette vardr ama cumbadan
cumbaya, baheden baheye, atdan atya komuluk etmek zorunda olan in-
sanlarn, ahs mlkiyet kavramna esnek bakmalarn tabii karlamaldr.
Komuluk hukuku ve bir arada yaama mecburiyeti, Trk evini evreden tecrid
edilmi bir nite olmaktan kurtarr.
Sokak, planc bir zihnin deil, genellikle topografyann, zaruretlerin ve amme
vicdan denilen eyin ortaklaa ekil verdikleri bir "evler aras alan''dr. ehir
ii ulamn salamadaki fonksiyonu, sanki modern zamanlarn ulam an-
layna yaplm gl bir itiraz andrr: Bir sokan ille de baka bir sokaa
geit vermesi art deildir. Sokak, hi beklenilmeyen bir yerde, artc bir
srprizle bitebilir. ehir ii ulam asndan tyler rpertici bir aksaklk saylan
"kmaz sokak" kavram, eski ehirleri ina eden insanlarn tekrarlamaktan zevk
aldklar bir oyun gibidir. Halbuki modern ehirler kmaz sokaa tahamml et-
mez. Sokaklar geni, kaldrmlar rahat olmaldr. Eski sokak kavram, trafik
dncesine yabanc olduu gibi kaldrm fikrine de uzaktr ve sokaklar araba
gesin dncesiyle yaplmamtr. Bu yzden ou kere eski mahallelerin sokak-
lar araba girmeyecek derecede dar ve sert virajlarla doludur.
Arabalarn girmedii sokak, evin ve eer varsa bahenin uzantsdr. Sivas'ta
yakn zamanlara kadar, aslnda ev dahilinde yaplmas gereken bir ok gndelik
iin, sokakta yapld bilinir. Hal, kilim ykamak, yemek piirmek (maltzda),
amar ykamak ve asmak, bulgur, yn, erite, pamuk, tarhana gibi yayg ze-
rinde kurutulan eyleri sermek ve hepsinden mhimi komularla sohbet etmek,
hi phesiz sokak kavramn ara trafiinden daha nemli bir iletiim arac k-
lyordu. Sokakla evin i ielii, ocuklar iin daima "gz mesafesinde" ve emin
bir oyun alan oluturuyordu. Bylece ev -sokak ve mahalle- sokak ilikisinin
"amorf'luu yznden bu organizma btnl gsterebiliyordu.
"tfaiye arabas bile giremiyor" itiraz o kadar gl ve asfaltla kaplanm
geni bir sokak fikri o kadar cazipti ki, belediyeler uzun, yorucu ve ypratc tev-
hid, istimlak ve kamulatrma pahasna eskiye nisbetle geni, geometrik ve mun-
tazam sokaklar amak zorunda kaldlar. Yollar asfaltland ve kaldrm yapld.
Yollar artc bir etkiyle insanlar birbirlerinden uzaklatrd; nce komuluk
balan zayflad, sonra "mahalleli olmak" kavram eridi. Yeni sokaklarla birlikte

eski evlerin hududu, evin sokak kapsnda sona eriyor ve ondan sonra sert bir
yorumla ykseltilmi mlkiyet kompartmanlarna giriliyordu.
5. Ev ve Fonksiyonlar
Eski evler eski ihtiyalara gre ekillendirilmiti. Devrin imknlarn, aile ih-
tiyalar ile badatrmakta manta uygun, pratik ve beer boyutta zmler
getirebilmi olmas itibariyle eski ev tarznn daha fazla dikkate layk olduu
phesizdir.
Odalar, nadiren ahsa tahsis olunur, genellikle btn ev ahalisinin gerek-
tiinde kullanabilecei tarzda, ok amal (ve tabii az eyal) denmilerdir. Ya-
tak odas kavram yenidir ve sabit karyola, yatak odas takm gibi mblelerle
Trk evlerine ancak yeni zamanlarda nfuz edebilmitir. Yataklar duvara gml
dolaplarda sakland iin oday gnn belirli saatlerine gre, yemek, yatak, is-
tirahat, toplant gibi gayelere tahsis etmem mmkndr. Trk evinin mobil-
yaszl, odalarna da ok amal bir kullanm rahatl getirmitir. Evin bir
odas dierlerinden daha byk ina edilir ve "baoda, bykoda" gibi isimlerle
anlan bu blme misafir kabulnde, olaan st gnlerde (bayram, cenaze, yatl
misafir, dn, nikh vs.) gerek fonksiyonunu yerine getirir.
Sofa, oda ve dier blmeleri birbirine balayan geni boluklardr. Gn-
mzdeki evlerden farklm olarak koridor, yada antre biiminde deil, iinde
yaanlr hayat alanlar olarak kullanlabilme zellii vardr. Hatta ou kere sal-
on eklinde bile dzenlenmitir. Merdiven boluklarna ve evin inasndan
tr kullanlmaz hale gelen yerlere yaplan "seki'ler, evin ocuklar ve genleri
iin bir oyun, elence ve i alan olutururlar.
Seki gibi "kiler" de muhtelif zaruretlerden doan kr menfezlerin deerlen-
dirilme biimlerinden biridir. Genellikle alt katta yer alr ve mutfan mte-
milat saylr. Mutfak btn eve hizmet veren tek blmeden ibaret olabildii
gibi, birka kata datlm kk nitelerden de oluabilir.
Eski evlerde banyo yoktur. Ancak hayli varlkl evlerde, alt katta yada bah-
ede kk bir hamam gibi stlabilen ve belirli gnlerde kullanlan blmeler
mevcuttu. Bununla beraber her evin hemen her odasnda kk apta ykan-
maya ve abdest almaa mahsus dzenekler yer alyordu. Sedirin eltna yada
dolabn iine gizlenen bu blmee "ca, c, a" gibi isimler verilirdi ve te-
melde evin dier yelerine grnmek zorunda kalmakszn boy abdesti alma
imknna hizmet ederdi. Tazyikli su ebekesinin ancak yakn zamanlarda
yaygnlamas yannda ahap evlerde ikinci yada nc katlara banyo, hela
ina etme zorluu ve ev sahiplerini daima skntya dren su izolasyonu gibi
sebepler yznden, helay alt katta veya bahe iinde bulundurmak gerekiyordu.
Eski evlerin belki de en ziyade zlenecek taraf, daima bahe ile birlikte ta-
savvur ediliidir. phesiz eski mahalle dzeninde her evin bahesi yoktu ama
bahesiz ev yine de istisna saylrd. Birbirine paralel seyreden ikisokak
arasnda kalan parselin orta ksm daima bahe, bostan yada "p" denilen bo
arsalardan mteekkildi. Baheyle ilintisi olan bir evde oturmak, varlk yada

yoklukla ilgisi olmayan bir durum tekil ediyordu. Bilhassa ev hanmlar iin
bahe, ikinci bir ev, ev ilerinden nemli bir ksmn mevsime bal olarak
transfer edebilecekleri ikinci bir mekn, ocuklar iin emniyetli bir hususi park
ve eitim yeri anlamna geliyordu. Evin sokaa bakan cephesinde bahe varsa,
baheyi sokaktan ayran bir de duvar var demekti. Bahe yan ve arka cephe-
lerde ise, mlkiyet alanlarn belirleyen izgiler zayflar, duvarlar alalr, cilt-
lere yada yerden hafif ykseltilmi toprak kntlarna veya srf bu ama uruna
dikilmi belirli aa kmelerine dnrd.
Her baharla birlikte bahelerde hummal bir faaliyet grlrken baheye
zel bir park ekliyle bakan Batl anlay henz ok uzaklardayd. Bahe, so-
fann yada "talk" denilen antrenin duvarlarn dna doru tam biimiydi.
Orada maydonuz, nane, soan, gl, fesleen, sarmsak, hatmi, erguvan, kabak,
erik gibi eyler de yetitirilir, kadnlar ev ileri de yapar, ocuklar oyun da oy-
nard. Eski evlerin dar konumunu ferah gsteren hi phesiz bahe ve bostan-
lard ve yeni yerleim tarznn kimseyi tatmin etmemesindeki ana sebep,
bahenin arsa gibi st ste konulmak suretiyle oaltlabilir birey olmaydr.
Sivas evlerinde, Osmanl paa konaklarnda olduu gibi haremlik-selmlk
dzeni yoktu ve olmas da beklenmezdi. Ne var ki bir paa konanda haremlik-
selmlk ayrmn icab ettiren sosyal ereve, hi phesiz sradan bir esnafn
fakirhanesinde de cri idi. Konaklarda ok sayda hizmeti altrma ih-
tiyacndan doan haremlik-selmlk uygulamas, sradan evlerde kendiliinden
hsl olan bir mahremiyet altyapsna dnyordu. lk safhada daha ev in
edilirken komu pencereleri dorudun doruya grmeyecek bir a seiliyor, bu
mmkn olmazsa ta zgaralarla kamuflaja bavuruluyor, sokak duvar yk-
seltilerek avlu "emin" bir alan haline getiriliyordu. Sokaktan eve doru bakld-
nda koyulaan mahremiyet tedbirleri, evden sokaa doru aldnda ef-
faflayor; ev sakinleri iin soka rahata grebilecek ve izleyebilecek bir ko-
layla hizmet ediyordu.
Eski Trk evi karakteristii itibariyle kadnlar iin dzenlenmi bir mekn ola-
rak gze arpmaktadr. Eski erkek tipi, btn yanl imajlarna ramen, ev iinde
varl hissedilmeyen, kendisi iin zel bir dzenleme yaplmasna lzum
grlmeyen muvakkat bir varlk gibidir. Esasen tatil gnlerinde bile kraathane
ve cami gibi iki nemli kurum, onun evde geirebilecei zaman sresini tahdit
etmitir.
* * *
Deiimin boyutlarn ve karakterini orta lekli bir ehir plannda dahi
grmek mmkndr. Mrekkep lekelerinin tesadflii ile yaylm grnen ma-
halleler ve geometrisiz sokaklar, artk belirgin bir nizam ve intizam fikrinin
drtsyle keskin hatl parsellere dnmektedir. Azami kata kadar ykselen
evlerden mteekkil bir ehirde, ok daha yksek apartmanlarn hzla yaylmas,
sosyal mnasebetleri artc ekilde zayflatm, "mahalle, mahalleli" gibi kav-
ramlarn yklmas sosyal denetimin her trn ortadan kaldrm ve
mtemadiyen konup geen ehir nfusu iinde "geici" zelliiyle tannan bir
kirac tipi ortaya km, bu noktadan sonra "bir yn yerlisi olmak"da ko-
laylkla vazgeilebilir bir zellik haline gelmitir.

Trk evinin fiziki ehresiyle son elli ylda geirdii deiim, sosyal deime
trendinin bir hayli nndedir. Son otuz yl iinde Anadolu ehirlerinin
grnts tamamen deitii gibi, bu ehirlerde yaayanlar da byk bir oranda
mesken deitirmilerdir. Alt yap hizmetleri asndan savunulmas imknsz
olan eski Trk evine mukabil modern yap teknik ve malzemelerinin s-
tnlne, alt yap hizmetlerinin kolaylna sahip yeni binalar yine de
yadrganmaktadr. Zira eski ev tarzndan yeni yaplanmaya gei, ihtiyar deil,
adeta zorlayc sebeplerle vuku bulmutur. ehir planclnda hi bir sosyal re-
alitede karln bulmayan modernizm saplantlar, i g hareketlerinin
youn trafii iinde ehir ve metropolde ykselen arsa taleplerine makul
zmler retilemeyii (bu grntnn dier yz, kylerde terkedildii iin
yklmaya yz tutmu sayya gelmez harap meskendir), haberleme teknik ve
imknlarnn vaktinden ok nce ve nc bir misyonda yaygnlamas, maliyeti
drme uruna -braknz estetik kayglar- can gvenliini dahi umursamayan
bir rahatlkla ucuz bina yapma hrs gibi pek ok sebep, giderek daha fazla
sayda insan iinde yaad bina ile, onu ekillendiren mimari yada mecburi-
yetlerle hesaplamaya mecbur ediyor. Eski ev tarz, hi phesiz, kendi iinde
dengeli, sarslmaz ve evresiyle tam bir ahenk iinde yaayan sahip insanlarn
uzun yllar boyunca geli-tirdikleri bir hayat tarz, eyaya ve maddeye getirdikleri
bir yorumdu. Sosyal deimenin nc oklar, bu yorumu kolaylkla sarsverdi.
II. Aile
Hane kelimesi, evi iinde yaayan insanlarla birlikte kaplayan bir genilie
sahiptir. Gnmzde hane kavramnn, yerini daha kk ve dar kapsaml keli-
melere terketmesi bile dnmn ana izgilerini haber vermektedir. Her nevi
sosyal organizasyonda "hane" birimine arlk ve itibar verilmesi sebepsiz
deildi. inde, modern anlamyla birka aileyi barndrm olsa bile bir ha-
neye yaplan tebligat, btn "hane halkna" ulam kabul ediliyordu. Ayn at
altnda yaayan insanlarn oluturduu bu birlik, bugnk anlamyla aileden
farkl bir eydir ve bu yzden "hane" tabiri daha uygun dmktedir. Aile keli-
mesi telaffuz edilmez deildir, ancak evli bir erkek, einden ve ocuundan bah-
sedecei zaman, yan mahcup ve mahrem bir eda ile "aile"sinden sz edebilir.
Aile, kadnla erkein kurduu yuvann deil, daha ziyade "aileye mahsustur"
duyurusunun kapsamna giren "mahrem bir alan"n addr. Kelimenin sosyolo-
jik boyutlaryla bugnk anlam kazanmas, herhalde Medeni Kanun'un bu keli-
meyi telaffuzundan sonra balam olmaldr.
A. Aile Ynetimi ve Aile yeleri
"Ailenin reisi babadr" tarifi her zaman doru ve geerli deildir. Byk bir
ounlukla aile reisi baba gibi grnyorsa da, bu rol zayflatan dier unsurlar
da vardr. Aile reisi ve ailenin dier yeleri arasndaki rol farkllamasn daha
yakndan grmek gerekir: Aralarnda yakn akrabalk ilikisi olan birka ailenin

birlikte paylat bir meknda aile reisi kim olacaktr ve ailenin dier yelerine,
hangi sfat ve yetki ile otoritesini kabul ettirebilecektir?
1. Aile Reisi
Bu kavram yerine oturtabilmek iin "aile by"nn ne anlama geldiini
bilmek gerekiyor. Aile reisi mer'i Medeni Kanun'un telaffuz ettii teknik bir kav-
ram. Ancak aile by aile reisini de iine almasna ramen, ondan daha
mulldr. Bu erevede aile reisi, ailenin kendinden tredii (kk) erkek veya
(eer erkek lyse) kadndr. Bu aile birlii, hi de istisna saylmayacak bir
sklkla evlenmi erkek evlatlar, bekr veya evlenmi erkek karde yada bekr
veya dul kz karde, dul veya bekr hala ve teyzeler gibi yakn kan ba olan ak-
rabalar yannda bytlp gelin edilmek zere eve alnm, kan ba bulunma-
yan ocuk ve hizmetilerle zenginletirilmitir. Bugnknden ok farkl biimde
aile birliine, yeler arasnda ekonomik adan en gl olan deil, en itibarl
ve stat itibariyle en uygun kii reislik edecektir. En yalnn aile reisi olmas art
yoktur. Bazen roln devredildii olur. Roln oluna devreden aile reisi, yine
eskisi gibi sayg ve itibar grmee devam etmekle beraber, icrann banda da-
ha din ve enerjik bir yenin bulunmasnda fayda grlr. Aile reisi olan erke-
in gen yata lm gibi hallerde kadn da aile reislii grevini stlene-
bilmektedir.
Aile iinde adeta bir ihtiyar meclisi gibi bulunan yal yeler, yeni aile
modeli iinde yer bulamaynca, aile reislii de e ve ocuklardan mteekkil
ekirdek ailenin ynetilmesinden ibaret kalmtr. Eski ve geni aile tipinde aile
yelerinin sayca fazlal, aralarndaki ilikinin zenginlii, iae ve ibate, eitim,
salk ihtiyalar gibi problemler, teslim etmek gerekir ki aile reisine daha fazla
grev ve sorumluluk yklemekteydi. Yeni aile reisinin, eskiye nisbetle azalan yet-
ki ve problemleri deimenin ynn de iaretlemektedir.
2. E-ocuk ve Aile i likiler
Ein, yani aile reisinin hanmnn aile iindeki rol, zaman iinde bir hayli
deiime uramtr. Aileye "gelin" statsyle giren e, ailenin kendinden
nceki btn fertlerine sayg gstermek, bir nevi "kdeme riayet" etmekle
ykml gibidir. Kocasyla byklerinin yannda yksek sesle konumaz, ka-
ynbabas veya o derecede kendisinden yal erkeklerle ise hi konumaz ve sa-
dece ima ile cevap verir. Aile iindeki rol paylamn olduka abartan bu gele-
nek yakn zamanlara kadar yaamtr. Ayn gelenein devam cmlesinden ola-
rak, bykler yannda evli bir iftin birbirine iltifat etmesi, ocuuna sevgi
gstermesi yada tam tersine ocuu yada yekdierini ikaz edip azarlamas,
by saymamak olarak deerlendiriliyordu. Aileye yeni katlan gelinler iin
"gelinlik etmek" ismiyle adlandrlan bu gelenein ardnda, ana-babaya hrmet
gstermenin arlatrlm bir ifadesi vardr. yle ki ou kere ocuklarn ba-
balarna bir teklifsizlik ifadesi olarak "baba, babacm" demeleri bile kayt

altna alnm, bu samimiyet ifadesi "efendi, aa, efendi baba" tabirleriyle sa-
deletirilmiti. ocuklarna, daha kundak andan itibaren byklerin yannda
sevgi gstermemeye zorlanm ana-baba, aradan yllar gese bile alan mesa-
feyi kapamaya istekli grnmyorlard. ocuklarla ebeveyn arasndaki ll
mesafenin tek istisnas -herhalde dnyann her yerinde olduu gibi- ana ile
ocuklar arasndaki ilikidir. Ana-ocuk ilikisindeki scaklk ve yumuaklk, an-
neyi zamanla baba ve ocuklar arasnda bir nevi arabulucu veya haberci ol-
maya itecek, bu sayede baba aile iindeki otoritesini biraz daha formelle-
tirirken, anne bu rolnden tr eiyle ocuklar arasnda zaman zaman ezil-
mek, ypranmak riskini gze alm olacaktr.
Aileye gelin getirilmesi, yada erkek evlatlardan birinin evlendirilmesi, yeni
bir ailenin kurulmasnn ziyade, aile iinde olunu evlendiren "gelin"in "gelin-
lik" statsnden kt ve artk kendine gelinlik edilecek bir duruma geldii an-
lamna gelir. Artk ilerin byk blmn yeni gelin stlenecek, yeni kayn-
valide "hrmet gsteren" statsnden, "hrmet gren" durumuna geecektir.
Ebeveyn ile torunlar arasndaki iliki olduka artcdr. Vaktiyle kendilerin-
den esirgenmi olan "ocuk sevgisini alenen izhar etme" halinden intikam
alrcasna, byk bir serbesti iinde torunlarn seven, sevgi gsterilerinde bulu-
nan ebeveyn, yine de evlatlaryla torunlar arasndaki mesafeyi korumakta titiz
davranr. Yazl olmayan bu kanunlara muhalefet halinde anne, bir anlamda ba-
bann otoritesini ayaa drmemek iin, devreye girerek srasyla retici, ikaz
edici, azarlayc ve ceza verici rolleriyle aksakl gidermeye alr. Yine de
sonu alnamazsa artk grev babanndr ve baba otoritesini berkitmek iin,
einin brakt noktadan hareket etmeye, yani daha sert davranp mutlaka ksa
zamanda sonu almaya mecburdur. Ebeveyn-evlat ilikilerindeki bu sertlik, sa
olmalar halinde"bykanne-bykbaba"nn mdahalesiyle yumuatlabilirse
de, baz kere "evden kama, kocaya kama, stanbul'a kama" gibi isyan nokta-
larna da varlabilir.
3. Ebeveyn
Ebeveyn, aile iinde varlna katlanlan deil, ailenin esas elemanlar olarak
yer alr. Kaide olarak ebeveyn evlatlarndan herhangi birinin yanna tanmaz,
kendi evinde kalr ve eer gerekiyorsa evlendirdii erkek evlatlarndan birini
veya birkan ayr eve karr. Aile reislii roln terketmi olsa bile ailenin
rkn olarak sayg grr.
4. Ailenin Dier yeleri: Amca, Hala, Kaynbirader,
Grmce, Elti, vb.
Amca, hala, kaynbirader ve bunun gibi yakn akrabalarn aile iinde ba-
rnmas kaide deil, geici ve arz bir durumdur. Buna ramen bir aile iinde
bu gibi akrabalarn bulunmas yadrganmaz. Bu akrabalardan bazs aileye daha

sonradan da katlabilir; Vakitsiz bir lm, boanma ile sonulanan bir evlilik,
herhangi bir yaknn ana-babasz kalm yetimleri, bekr kalm kz veya erkek
karde, herhangi bir zamanda ailenin tabii yesi olarak kabul grrler. Bazen
ikinci dereceden muhta ve kimsesiz akrabalarn dahi aile yesi olarak kabul
grd bile vakidir.
Eski aile, kuaklar arasnda teklifsizlii ve kolay iletiimi ngren modern an-
layn da hayli dndadr ve bu adan bakldnda hayli eletirilebilir nokta-
lar vardr. Ancak kuaklar arasndaki rol ve stat datmn esnemez kurallara
balayan bu anlay yznden, sosyal devlet anlayndan ok nce, ailenin hayli
geni kapsaml bir sosyal hizmet nitesi olarak bir fonksiyon ifa ettiini gr-
yoruz. Eski aile, hi phesiz problemsiz aile yada ideal aile anlamna gelmemekte
ise de, ann ihtiyalarna uygun cevaplar getirebildii de hatrlanmaldr.
5. Sosyol Gvenlik ve Dayanma
Eski aile anlay, eski toplumun en kk ve en son birimidir. Ailenin fonk-
siyonlarn paylaan, ama hi bir zaman tam anlamyla stlenemeyen bakmevi,
kre, yallar evi, yetitirme yurdu, kadn evi, hastane gibi "aile sonras" kurum-
lar, eski ailenin paralanmasndan sonra birer sosyal ihtiya olarak belir-
milerdir. Geni kapsaml ailenin herhangi bir ferdini tartmakszm kapsamna
alan bu dayanma anlay bazen ok uzak ve muhta bir akrabay bile kapsar.
evrede "Burun yzden dmez" szyle yerleik bir deer yargs haline gelen
bu hkm, ayn zamanda ailenin en uzak snrlarn da iaretler. Hastay,
dkn veya sakat gndelik hayattan izole etmeksizin iinde barndran bu at-
mosfer, phesiz tedavi imknlar bakmndan modern zamanlarla mukayese
edilemezse de, tedavi sonras rehabilitasyon hizmetleri ortam asndan m-
kemmel bir vasat tekil ediyordu.
B. Aile Ekonomisi
Eski ailede, genellikle sadece aile reisi dzenli bir gelire sahip bulunmak-
tadr. Delikanl anda olup da almaya balayan yada mstakil bir i dzeni
kuran evlatlarn geliri, muntazaman aile reisinde yani babada toplanr ve bu evlat
gelirini ancak ailesiyle birlikte evden ayrlmasna karar verildiinde sadece
kendisi tasarruf edebilir. Aile reisinin aile iindeki egemen rol, bir noktaya ka-
dar btn geliri temerkz etmesiyle yada ailede muntazam geliri olan tek kii ol-
masyla izah edilebilir.
1. Tketim alkanlklar ve Refah Seviyesi
Tketim eyasnn son derece snrl ve kt olduu bir iktisad dzen iinde
insanlarn "kanaatkar" olduklarn ileri srmek inandrc olmayabilir. Ancak
her trl israf haram addeden bir inancn belirleyicilii de son derece etkili

idi. Ayn tabloya, tketime sunulan liste iinde nemli farkllklar bulunmamas
da eklenmelidir. Sivas ve evresinde ok bilinen bir rnek bu durumu akla-
yabilir; "Zengin pilavn yalsn, fakir yavann yer". Dar tketim tablosu yann-
da, gelir dilimleri yelpazesinde uurum denecek lde bir mesafe de bulun-
maktadr.
Evin temel ihtiyalar, en bol ve ucuz olduu mevsim dikkate alnarak toptan
temin edilir. Bylece perakende alveriin speklasyon tesirinden kanmak
mmkn olduu gibi ev ihtiyalar asndan pazara bamllk da azalmaktadr.
Un, bulgur, tereya, kymalk, pekmez, pesktan (stten mamul bir nevi orba
malzemesi), turu ve peynir gibi temel tketim malzemesi gelir dilimi ne olursa
olsun mevsiminde ve toptan satn alnr. Tabii alnan malzemenin kalitesi ve
miktar, gelire gre deimekte ise de toptan al-veri, neredeyse zorlayc bir
teaml haline gelmitir.
2. Ailede retim
Giyim ihtiyalarnda ayn "perhizkr" tutum devam ettirilir ve genellikle ve
azami iki kat haricinde giyecek bulundurulmaz. Evin "cemiyet iine kmak"
mecburiyetini tayan ye yada yelerinin ihtiyalar dnda terziye i d-
memektedir. giyimlii ve amar byk lde ardan alnan "patiska, pa-
zen, hasa ve amerikan bezi" gibi malzeme kullanlarak ya ey iinde yada be-
cerikli bir komu marifetiyle retilir. Konfeksiyon rn pazarda kt olduu gibi,
tketimi de son derece snrldr. orap, mendil, kuak, kazak fanila, bere gibi
giyim aksesuar bile ev bnyesinde imal edilir. Giyim eyasnn "yamalk"la ye-
niden kullanlr hale getirilmesi, bugnk derelerin aksine ayp ya yada cimrilik
saylmad gibi bilakis tevik grr.
Tketim listesi hayli dar ve basit tutulmu olduundan uzmanlk isteyen tek-
nik hizmetlere duyulan ballk asgari ldedir. Evde tamire ihtiya duyulacak
derecede karmak ara says yok gibidir. Ancak bakr kaplarn kalaylanmas,
scak ve souk demir ileri, sonraki yllarda su ve elektrik ebekesinin denmesi
gibi ihtisas ileyen hizmetler iin eve usta ya da tamirci arlmas sz konusu
olabilecektir. Bunlar haricinde kalan btn bakm ve onarm ileri aile reisi ya
da evin erkek ylerinden birisi tarafndan yerine getirilir; kiremit aktarmak, baca
temizlemek, tkanan kanalizasyon yolunu amak, ufak-tefek sva ve marangozluk
ilerini yapmak bir aile reisinin allm vazifelerinden saylr. Bahe ve bostan
tanzimi ise, ancak erkeklerin yapabilecei "belleme" haricinde kadanlara terke-
dilmi bir megaledir. Makina saylabilecek derecede karmak hemen hemen
hibir aracn bulunmamas, aile btesinde umulmadk masraf kalemlerini
azalc bir etki yapmaktadr.
Temizlik malzemesi namna sadece sabun kullanlmakta ve ardan parayla
satn alnmaktadr. Bugn iin says ona-yirmiye varan temizlik malzemesi ka-
lemleri o gn iin evreden ok ucuza temin edilebilen "hllk" (bir nevi killi
toprak) ve mee kmr kl ile ikame edilebilmektedir. Hllk, bulak ve tahta
akam temizliinde kullanlrken, kmr kl amarda aartic olarak tercih
edilir.

Mevsime bal olarak daima evde retilen erite, kymalk, peksimet, sucuk,
reel, tarhana, turu, pastrma yannda kurutulmu sebze ve meyveler de evin
daraltlm ekonomisini ayakta tutmaktadr. Sofrann ekseni mesabesindeki ek-
mek ise, ar frnndan alnmak yerine vaktiyle toptan alnm undan hamur
yorulmak suretiyle mahalle frnnda, yada bahe iindeki tandr ve ocaklarda
piirilir.
C. Ailede Terbiye, Eitim ve ocuk
ocuk terbiyesi, ailede balamakla beraber "sokak" ve "mahalle"yi de kap-
sayan hayli geni bir alana yaylmaktadr. Bu alan iinde okul gibi bir kurum
bile ikinci derecede bir etkileme gcne sahiptir.
Baba, ocuu direkt etkilemekten ziyade bir otorite ve cezalandrma kayna
olarak "meyyide"yi temsil ederken, anne ocuk eitiminde daha etkili bir yer
tutmaktadr. Ailenin tabii yelerinden dede, bykanne, hala, amca gibi kiiler
de gerektiinde "mdahil" sfatyla ocuun terbiyesinde yer alrlar. te yan-
dan kap komularndan balamak zere mahallenin hemen her ferdi ocuk
zerinde "denetleyici" bir rol oynar.
Bir kitle haberleme arac olarakradyonun ancak 1950 ve 60 yllarnda
yaygnlk gstererek aileye girebilmi olduu hatrlanrsa, ocuk zerinde aile
evresi tesirlerinin tek bana nasl belirleyici olduu anlalabilir. Daha sonraki
yllarda televizyon, radyo ile birlikte aile iinde iletiimi kran ve "ananevi"
olan deimeye zorlayan bir fonksiyonu yerine getirmi, deien fizik artlarla
birlikte ocuu hem sokak ve mahalle btnnden, hem ev iindeki denetim ve
etkilemeden bamszlatrmtr. Kuaklar arasnda dorudan haberlemeye
dayanan iliki, yerini giderek salksz deer yarglarna terketmitir.
III. Deimenin milleri ve Yn
Sivas, Orta Anadolu zerinde bir kavak noktasnda bulunmasna ramen,
genel etkilere bal kalarak 1950'li yllara kadar d tesirlere maruz kalmamtr.
Eski dokuyu koruyan herhangi bir sokakta, bazen zamann iki- yz senedir hi
ilemedii fikrine kaplmak bile mmkndr. ehir merkezlerinden uzaklatka
bu duygu daha kuvvetlenir. Bilhassa sz edilen 50'li yllarda karasaban, kan
gibi iptidai retim teknikleri, milyonlarca yldan beri insan emeiyle ehresi
deitirilmemi bitki ve toprak rts, ilhamn bir Hitit kabartmasndan alma
benzeyen kerpi ky evleri, izleyenleri -naslsa aralk braklm- bir zaman ko-
ridorunda bir anda yzlerce yl eskiye gtrebilir.
Sanayi ihtilalinin ilk belirgin izleri stanbul, Selanik, zmir, Mersin gibi koz-
mopolit ilikilere ak liman ehirlerinde hissedilirken Anadolu'nun i
mntkalarnda gndelik hayat, en azndan birka yz nceki ritmini srd-
rebilmiti. Cumhuriyetin ilann izleyen inklp yllar, ideolojik adan sarsc
bir etki uyandrabilmise de, artk dengelerine intibak etmi olan hayat tarzn
sarsamamt. Sivas rnei dnldnde 1930 ylndan sonra yaplan Devlet

Demir Yollan fabrikasnn kk bir istisna prantezi at sylenebilir. Fabri-
kann kuruluu byk apta bir i g hadisesine sebep olmu, o gnn l-
lerine gre nemli miktarda istihdam kapasitesi yaratm ve iilerin, o gne
nazaran ileri teknoloji ile yzyze gelmelerine yol amt. ehir iine yaptrlan
ii lojmanlar da Sivas'ta bat tarz beton yaplamann ilk cidd rnei olarak
dikkat ekmektedir. 40'l yllarda ehrin hemen kenarna ina edilen imento
fabrikas da DDY fabrikasnn uyandrd nce etkiyi srdrmeye yardmc ol-
mutu. Ancak asl ynlendirici etken 1950'den sonra balayan kylerin i pazara
almas, karayollarna arlk kazandran ulam politikas, tarm rnlerine uy-
gulanan sbvansiyon ve d politikada demokratik lkeler yannda yer alma
sreci olmutur.
ehirli nfusun art, bu srecin en ziyade gzle grlr sonucunu tekil
etmitir. Haberleme ve ulam hatlarndaki demokratikleme, esasen teden
beri gizli isiz barndran kylerdeki gen nfusu harekete geirmi, srasyla
nce ehir merkezine veya kasabaya, daha sonra byk ehirlere ve bilhassa
1960'dan sonra yurtdna nemli miktarda nfusun getmesine sebep
olmutur. Trkiye leinde Sivas'n en fazla i ge konu olan illerin banda
gelmesi bu bakmdan anlamldr. Uzun zamandan beri % 2'nin altna dmeyen
nfus art hz, salkl istihdam ve barnma imknlaryla teskin edilemeyince
nce ehirleme, ardndan daha ciddi bir problem olarak beliren metro-
polleme, deiimin istikametini tayin etmitir. Bunun tabii sonucu, altyapsna
hibir ilavede bulunulmad halde ehrin daha fazla miktarda nfusu tama
mecburiyetiyle kar karya kalmas olmutur. g esnasnda transfer edilen
madd kaynan ktl, g edilen yerde karlanmas gereken ihtiyalarn asgari
derecede masrafsz ve az maliyetli olmasn gerektirmitir. Gecekondu ve gece-
kondu evresinde sluplatrlan hayatn temelinde byle bir zaruret ve hatta
mecburiyet yer almaktadr. ehir iindeki arsann oaltlamaz nitelii, ok katl
yaplamay davet etmi, ok katl binalarn yksek maliyeti kooperatifleme yo-
luyla almaya allm ve hemen her ynden skntlar iinde ehirde tutun-
maya alan yeni ehir nfusu, ilk planda hemen btn estetik endielerinden
taviz vermitir. Yeni yerleim yerlerine veya eskiehirlerin d epere doru
byyen mntkalarna ekil veren tek endie sadece ve sadece "daha dk ma-
liyet ve ihtiyacn bir an nce karlanmas" prensibinden ibaret kalmtr.
Dardan bakldnda daha fazla imkn vaadeden ehirlerde arsa fiatlar,
gerek deerinin defalarca zerine ykselen bir rant kayna haline gelince, geti-
recei sosyal maliyete baklmakszn yeni -ama en ekonomik- yaplama tarz,
tek tek evleri ve bir btn halinde ehirleri evreden merkeze doru kabuk
deitirmek zorunda kalan problemli bir organizma haline getirmitir.
Bu noktada "ehirli" deerlerin ypranmas, bir baka sosyal davran bozuk-
luu olarak ortaya kmaktadr. ehirli nfusun, yeni g eden nfusa oranla
giderek aznlkta kalmas, siyasal tercihlerden gndelik hayat tarzna, bo zaman-
lar deerlendirme alkanlndan muaeret dabna, pazarlama tekniklerinden
mzik tketimine kadar pek ok yerleik deeri deime zaruretine itmi bulu-
nuyor. Ky yada kk kasaba deerlerinin, ehir deerlerini assimile etmesiyle
sonulanan bu sosyal srece, artk genel kabul gren bir yaklamla "ara-
beskleme" denilmesi sebepsiz deildir.

Trkiye'de ehirleme hznn en yksek noktalara ulat bir zaman kesi-
tinde haberleme ara ve kanallarnda mahede edilen patlama -ki buna ra-
hatlkla demokratik iletiim ihtilali de diyebiliriz-, sosyal deimeyi glkle iz-
lenir, kompleks bir hareketlilik iine sokmutur. Tketici davranlarndan
balamak zere pek ok temel tutumu ahis ve toplum leinde hzla dei-
meye zorlayan iletiim patlamas, gerekli zemin olgunlam olsun veya olmasn
iletiim aracnn teki ucunda edilgen olarak duran kiiyi mtemadiyen "talep
eden ve daima hakl olduuna inanan" bir davran kalb iine almtr. Bu
sre, demokratik toplumlarn varlk sebebi saylan "kamuoyu"nun olumasna
hizmet etmesi ve "kreselleme" gibi mterek ideallerin yaygnlamas bak-
mndan faydal olmusa da, kiiye pek az deerlendirme ve dnme alan
brakmasndan tr hl hakl olarak tartlmaktadr.
Deime ritminin giderek hzlanmas ve karmak bir yap gstermesi, he-
men btn Anadolu ehirlerinde olduu gibi Sivas' da, deiimin istikametine
uygun olarak "dierlerinden farksz, zelliksiz ve benzerlerinden biri" olarak
deerlendirilebilecek bir ehir haline getirmitir. ehir iinde eski doku, uzviye-
tini kaybetmi bir kabuk haline gelmi, otuz yl ncesine nazaran ehirde tarihi
eserler ve tabii ykseltiler gibi nirengi noktalan hari tutulursa, eski doku ve
yaplamadan niane kalmamtr. Blok apartmanlardan meydana gelen yeni
mahallelerde komuluk ilikileri giderek gevemekte, apartmanlar, komuluk kav-
ramn glendirmesi beklenirken belki de temas younluunun ters etkisinden
tr peteklerinde mstakil ve evreden habersiz yaayan insan barnaklarna
dnmektedir. Sokak ve mahalle gibi alt kollara ayrlmann yarat inisicam
kaybeden ehir, g vermesine ramen ar bir ritimle artan nfusunun itibar
ettei, ykselen yeni deerlere kar cevap retebilmenin basks altndadr.
Geni aile tipi giderek arkaik bir nitelik kazanrken, ekirdek aileler arasndaki
balar zayflamakta, akrabalk kavram artk ok dar bir ereveye inhisar ettiri-
len birinci derecede kan hsmlndan ibaret kalmaktadr. Kt dnlm,
kt yaplm ve kt denmi evlerde ounlukla komusuz yaayan ehir sa-
kinleri iin Sivas artk "vakt- merhnu" gelince terkedilmesi planlanan, muvak-
kat bir yerleim merkezinden ibarettir.
IX. MUTFAK: ALE VE MUTFAK
Medeniyet ve Corafya Deimeleri erevesinde Trk Mutfa
Turul afkay
MEDENYET VE CORAFYA DEMELER
EREVESNDE TRK MUTFAI
Turul avkay
Aratrmac- Yazar
I. Giri
Trk mutfandan ne vesileyle sz edilirse edilsin, dikkat edilmesi gereken ilk
nokta, "Trk" kelimesinin tanmnda yatar. Bugn Batl mellifler "Turkish",
"Turkic"; "Turc", "Turcoman" ve sair kelimelerle hemen her Bat dilinde bizim
sadece "Trk" kelimesiyle ifade ettiimiz insan topluluunu farkl gruplar ha-
linde ele almaktadr. Bu konuda teorik -hatta baz tarihilere gre siyas- bir
tartmaya girmek, bu yaznn snrlarn aar. Ancak bugne kadar resmi dilde
"Trk" kelimesinin, Trkiye Cumhuriyeti snrlar iinde yaayan herkesi ifade
ettii aktr. Zaten yirminci yzylda Bir ulusdevletin baka bir tanm yapm
olmas dnlemez. XX. yzyln son on ylna girildiinde ise, Sovyet Sosyalist
Cumhuriyetler Birlii'nin dalmas ile birlikte ortaya kan bamsz Trk cum-
huriyetlerinin birden uluslararas toplumda aktel bir rol almalan, o gne kadar
resmi siyaset sonucu neredeyse btnyle gzard edilmi bu cumhuriyetlerde
yaayan Trklerin durumunu da Trkiye Cumhuriyeti snrlar iinde gncelle-
tirmi ve bunlar da, garip bir biimde Bat'ya yknlerek, "Trki" olarak nite-
lenmeye balanmtr.
"Trk" veya "Trki", kullanlan sfat ne olursa olsun, kltr tarihileri a-
sndan bu toplumlarn ortak bir gemii paylatklar inkr edilemez. Coraf-
yann getirdii kltr farkllamalar gerek olmakla birlikte, ayn dili konuan
insan toplulumlarn yapay bir biimde farkl kltr gruplar olarak nitelemek
zor, hatta zordan da te imknsz grnmektedir.
Bu ereve iinde "Trk" mutfan incelemek, tarih iinde yeryznn
eitli blgelerinde yerlemi Trklerin mutfak geleneklerini bilmeyi gerektirir.
Bunun da ok nemli ve nemli olduu lde de ok kapsaml bir saha ve
ariv almas olduu ortadadr. Ben bu almada, daha ok Anadolu'da
yaayan Trklerin mutfak servenlerini anlatmaya alacam. Bunu yaparken
de, servenin iindeki belli bal dnm noktasn gznne alarak, al-
may blme ayrmak istiyorum. Birinci blm Trklerin Asya'da birer
gebe kavim halinde yaadklar devre ait verileri kapsayacak. kinci blmde
g srasnda ve sonrasndaki durum anlatlacak. nc blmde batlla-
mann etkilerinin sonrasndaki Anadolu mutfandan szedilecektir.

II. Tarih Dnemler
1. Asya 'daki Gebe Dnem
Tarihiler Trklerin tarihte ilk olarak Asya'nn kuzey dousunda grl-
dklerini yazyor. Ancak bunun tarihi hakknda ne yazk ki elde salam bir delil
bulunmuyor. M.. 700 yllarnda balayan bir gle ise Trkler Sibirya orman-
larndan gneye, bozkra doru gelmeye balad. Bunu basit bir yer deitirme
olarak ele almak insan yanltr. Avclk ve toplayclktan hayvan yetitiriciliine
gei, bir toplumun tarihinde ok nemli bir dnem noktasdr. Ayrca Trk-
lerin, sonra neredeyse vcutlarnn ayrlmaz bir paras saylacak kadar kendile-
riyle zdeletirdikleri atla tanmalar da bu dneme rastlyor.
Trklerin atla bylesine bir iliki kurmalar, onlar in ve ran snrlar
arasnda srekli hareket halinde olan usta birer sava yapt. Asya'nn iki ucun-
daki bu iki byk yerleik uygarla bkp usanmadan saldran bu mthi sava
kabileler topluluuna kar yapabilecek hemen hibir ey yoktu.
Bu dneme ilikin yazl kaltlarn eksiklii, dnemle ilgili almalar y-
rten btn tarihilerin ortak ikyet noktalarndan birini oluturur. Yazl belge
eksikliinin yansra, gebeliin gerei kaz yaplp elde edilebilecek veri eksik-
lii de bir baka sorundur. Ortada kazlacak kentler yoktur. Bsbtn tarm yok-
tur denemezse de, yerleik bir tarm geleneinin bulunmad da ortadadr.
Herodot, bu kavimlerden sz ederken, surlarla evrili korunmu kentleri ol-
madn; gittikleri her yere beraberlerinde gtrdkleri arabalarda yaayp, ok
ve yayla at srtnda savatklarn; ve yiyeceklerini tarmdan deil, srlerinden
saladklarn yazyor. Bu arada Macaristan'dan Manurya'ya kadar geni boz-
krlarda, gebelerin srekli verimli otlak peinde kotuklar da belli bal var-
saymlardan biri.
Btn bunlara ramen, bozkrdaki gebelerin sadece yakn evrelerindeki
yiyecek ve ieceklerle snrl bir hayat srdklerini dnmek, biraz muhayyile
darlna iaret eder. Nitekim blgede uzun sre ciddi bir varlk gstermi
gebe bir kavim olan skitlerin canl bir toplumsal hayat srdrdklerine ili-
kin bilgiler bulunuyor. Ayrca skitlerin Karadeniz ve Hazar Denizi civarndaki
yerleik uygarlklara ait kentlerle lks meta ticareti yaptklarn da biliyoruz.
Srlerinden elde ettikleri rnlerin yansra ton bal, mersin bal, soan,
sarmsak ve bakliyat tkettikleri de bilinenler arasnda. Trklerin de skitlerden
farkl bir tutum izlemi olmalar iin ortada hibir aykr neden grlmemekte.
Yine de bozkrlarda yaayanlarn diyetlerinde koyunun nemli bir yeri
olduu phesizdir. Koyun etinin bolluuna ve sk kullanmna karlk, dana ve
sr etinin bulunmas ve mutfakta kullanlm olmas da yakn bir ihtimal iinde
bulunuyor. Bir de hl byk bir delikates saylan deve etinin diyet sistemi
iinde kayda deer bir yeri olduu sylenebilir. Yine de devenin ekonomik ha-
yattaki dier nemli fonksiyonlar gz nnde tutulduunda, kesilip et olarak
tketiminin ok yaygn olmad dnlebilir. Ayn mantk yrtme yak iin de
geerli olmaldr. Yak'n zengin ve bol stnn yerine etinin yenmesi pek akla
uygun gelmemektedir.

At szkonusu olunca bu akl yrtmenin ilemediini gryoruz. Gebe iin
ok deerli olmasna ramen, at etinin gebe Orta Asya toplumlarnda ok
zel bir yeri olduu biliniyor. Bu gelenek hl istanbul'da yaayan Trkistan
gmenleri arasnda olduka yaygndr.
At etinin yaygnlnn bir baka nedeni olarak, hzl hareket etmek zorunda
olan baz gebe gruplarnn, ilerleyilerini yavalatacak unsurlardan arnmak
istekleri gsterilmektedir. XIII. yzyldaki Mool ordularn anlatan Marco Polo,
Moollarn bylece yanlarna yiyecek almadan ve ate yakmadan, sadece at-
larnn kann ierek hayatlarn srdrdklerini kaydediyor. talyan gezgin,
Moollarn atlarnn bir damarn keserek buradan kan kan emdiklerini an-
latyor. Hayvann belli lde kan kaybn, gcn yitirmeden kaldrabildii bi-
liniyor. Bunu deneyimle kefeden gebelerin, bu snrlar iinde kalarak, bu teh-
likesiz gday kullanmakta yarar grdkleri aktr. Nitekim, biraz dnlecek
olursa, bylece gebe askerlerin sadece yiyecee deil, ayn zamanda yemek
piirmek iin gerekli alet ve edavata, bozkrda ok seyrek bulunan yakta ve en
nemlisi ok uzaklardan kolayca grnebilecek atee ihtiya duymadklar orta-
dadr. Marco Polo'dan krk yl nce Orta Asya bozkrlardan geen IX. Louis'nin
elisi William de Rubruck da, bozkrdaki bu yakt ktlndan tr, ou kez i
et yediklerinden sz eder. Bugn hl Bat mutfaklarnda yer alan "Stek Tartar"
da, esas olarak, i kymadan baka bir ey deildir.
Milattan nceki ilk bin yl iinde, Orta Asya bozkrlarnda yaayanlarn diye-
tinde st ve st rnlerinin de ok zel bir yeri bulunduu belirtilmektedir.
Yalnz bu stn, bugn allagelmi inek yada koyun st olmaktan ok, ksrak
st olduunu sylemek gerekir. Beslenmeciler bu konuda ok nemli bir nok-
taya dikkat ekmekte ve ksrak stnde insan stnn iki, inek stnn ise drt
misli C vitamini bulunduunu belirtmektedirler. Bu da, byk lde meyve
tketmeyen gebelerin diyetlerinde nemli bir rol oynamaktadr. Bugn, yak-
lak yarm litre ksrak stnn, bir insann gnlk aktivitesi iin yeterli olduu
biliniyor.
Bunun yansra stn geni ve yayvan kaplarda kaynatlarak kaymann
alndn ve kayman geni bir biimde tketildiini de Marco Polo'nun seya-
hatnamesinden reniyoruz. Polo, gebelerin stn kayman tamamen
aldktan sonra, kalan st gnete brakp sttozu haline getirdiklerini anlatyor.
Daha sonra bunun sulandrlarak, bir tr ayran gibi, iildiini ve bunun
gebelerin kahvalts olduunu yazyor.
Ksrak stnden yourt ve benzeri yiyeceklerin yapld da bir baka tarihi
gerektir. Ayrca gebeler, ksrak stn fermente ederek "kmz" da yapmak-
taydlar. Bu gelenek halen Orta Asya'da yaygn bir biimde devam etmektedir.
Bu arada Trklerin douda kendilerine en yakn yerleik uygarlk olan
inlilerle ilikilerinin sadece nemli noktalarna yle bir deinip gemek bile
balbana bir kitap oluturur. Bu kitabn birka cmleyle yaplabilecek zetin-
de, ilk olarak 200 yllarnda Teoman'n nderliinde kurulan bozkr imparator-
luunun in'e ok g gnler yaatt sylenmeli, hemen ardndan da inlile-
rin verdii anla Hung-Nu'larn bu geleneini baka klanlarn nderliinde kurul-
mu dier Trk kabileler konfederasyonlarnn srdrd belirtilmektedir. Hun-

lar bu alan daha da geniletmi ve Hun mparatoru Atilla, M.S. 450 ylnda
Roma mparatorluu'nu fethe kadar ii gtrmt.
Anadolu ncesi dnemde Trklerin hayvanclk, avclk ve savaa dayal
bir ekonomi srdrdklerini tarihiler sylyor. Yine de Fransz tarihi Jean-
Paul Roux Trklerin Tarihinde, ekonominin tmyle bu l zerinde dur-
duunu sylemenin hakszlk saylacan belirtiyor. Roux'ya gre snrl da olsa
bir tarm ve kee, hal ve eitli madenlerin ilenmesine bal bir metalrji sa-
nayiinin varlndan da sz etmek gerekir. Kentler ise sadece Bulgarlar'da ve
Hazarlar'da ok kk lekte yava yava grlyor. Roux, Bilge Kaan'n in
modeli zerine bir kent yaptrmak istediini, fakat sonra bundan vazgetiini
kaydediyor.
Ayn tarihi o dnemin gndelik yaayn anlatrken yle yazyor: "lene
dknlk iyice belirgindi. Evlenmeler, erginlik trenleri, eli kabul, antlama
imzas, ant ime, yas ve lleri anma trenleri hep len vesilesiydi. Trklerin
dn de bugn gibi konukveser olmalar nedeniyle, bu lenlere konuklar da seve
seve arlrd. Bol bol yemek yenir, doyasya iilirdi. arap bilinmiyordu -Sog-
diyana'da bilinirdi-. Ayrca zm, Kuzey in'e Trkler tarafndan gtrlmtr
ama, sarholuk kuraldand. Mayalanm ksrak st kmzn alkol derecesinin
yzde drtle be arasnda deitiini biliyoruz. Bir Mool olan byk kanun
koyucu Cengiz Han, haftada ancak bir kez sarho olunmasn isteyecektir. Ama
bunun bir yarar olmad. Ve tarihi iin, Ortaasya hkmdarlarnn yaam
yklerini u szlerle bitirmek bir alkanlk durumuna geldi: Ayyalktan ld".
inli gezgin Hiuan Tsang'm ayn dneme ait Trklerle ilgili bir ans da, ye-
mek tarihi asndan ok ilgin. "Kaan, elilere yer gsterdi ve onlara alg
eliinde arap ikram ettirdi. Herkes imeye koyuldu. Ksa bir sre sonra her-
keste byk bir canllk grld. O zaman, halanm byk dana ve koyun eti
paralar getirilerek arllarn nne yld. "Roux, bu anlarn zerine, inli
konuk iin "bugn hl Moolistan'da grg kurallarnn gerektirdii gibi ellerini
ev sahibinin giysisine silip silmediini ise bilmiyoruz" diyor, ardndan ok
lekeli bir giysisinin zenginlik ve yce gnlllk belirtisi olduunu ekliyor.
Bozkrdaki gebe Trklerin yiyecek sknts ekmedikleri anlalyor. Tonyu-
kuk'un "geyik yiyerek, tavan yiyerek hkm sryorduk. Halkn grtla doluydu"
szleri bunun delillerinden biridir. Ama yemek eitlerinin pek fazla olmad
da bir baka gerek. Roux, "dnem byk bir refah dnemiydi! Ama ayn za-
manda da mutluluu daha az bir dnem" diyor. Bunu da eldeki besinin sadece
srlerden salanmasna balyor. Trklerin en nl bulularndan biri olarak
nitelendirilen yourt, yani younlatrlm st, bahar ve yazn taze, sonbahar
sonunda ldrlp k boyu donmu topran iinde saklanan et bu diyetin belli
bal eleridir. Yemekleri tatlandrmak zere ise baz otlar, bitki kkleri ve en
nemlisi soan ekleniyor.
2. Anadolu'ya G ve Islmiyetin Kabul
Trklerin Orta Asya bozkrlarndan Anadolu'ya neden ve nasl geldiklerinin
ayrntlarn tarihiler tartadursun, bizim amzdan bu olay mutfak tarihinde

bir dnemin kapan bir bakasnn almas anlamn tar. Trklerin Anado-
lu'ya gelip yerlemesi, ayn zamanda modern Trk mutfann temellerinin de
atlmasna yol amtr.
Modern Trk mutfann temelinde klasik Osmanl mutfa yatyor. Bunun
temel elerinden birincisi Orta Asya steplerinden tanm olan gebe
kltrne ait yiyeceklerdir. emene bulanm baharatl i et olan pastrma,
yourt, nemli sayda kebab, inlilerden dn alnm hamur ii yemekler hep
bu etkinin uzantsdr. Trkler, Osmanllar dneminde btn Ortadou, Kuzey
Afrika, Anadolu, Balkanlar ve Orta Avrupa'ya yaylm muazzam bir imparator-
lua hkmederken bile, eski Trk kltryle olan ilikilerini btn btn yitirme-
mitir, Hatta Anadolu'nun birok yresinde gebe hayat son yzyla kadar et-
kin bir biimde yer yer sregelmitir. Hl Dou Anadolu'da kksenmeyecek
sayda ger yayor.
kinci kaydadeer nemli e, Trklerin Anadolu'ya geldikleri dnemde ora-
da yaayan halklarn kltrlerinden devraldklar kltr mirasdr. Anadolu'nun
Trkletii ilk zamanlarda, Trk olmayan nfusun Trk olanlardan ok daha kala-
balk olduunu tarih kaytlar aka gsteriyor. stelik Trkler geldikten sonra
bunlarn byk lde yerlerini terk etmediini de biliyoruz. Bu durum Trk-
lerle Anadolu yerlileri arasnda bir ortak yaamaya yol at denirse pek fazla
mbalaa edilmi olmaz. stelik bu insanlar, yani Anadolu'nun o zamanki yerli
ahalisi, ayn topraklarn kendilerinden nceki halklarnn da doal kltrel mi-
rass durumundayd. Trkler bylece dolayl olarak bu eski otantik Anadolu ka-
vimlerinin kltrlerinin de mirass oldular.
Bugn Trkiyenin herhangi byk bir kentindeki tatlcda tavuun gs
etiyle yaplm bir tavukgs veya ayn tatlnn alt yaklarak elde edilmi bir
kazandibi yiyebilirsiniz. Franszlarn bugn artk mutfaklarndan neredeyse silin-
mi olan bu "blanc mange" tr tatlnn Romallardan kaldn biliyoruz. Ne
garip tecellidir ki, Bat uygarlnn temelini oluturan Roma mutfana ait bir
tatl Bat'da deil de Trk mutfanda hl yayor.
Sz edilmesi gereken nc e, Trklerin slmla tanmalardr. Trklerin
slmiyeti -olduka uzun tartmalardan sonra- kabul etmeleri zerine Arap
kltr Trk kltryle daha yakn ve scak bir iliki iine girdi. Arap mutfa te
yandan Anadolu'nun gney blgelerinde yaayan Trkleri daha yakndan etki-
liyordu. Sonu olarak, Trklerin, hele egemenlikleri altna aldktan sonra, Arap-
larn mutfana bir ok yemei dn verip, karlnda kendi mutfaklarna
nemli sayda Arap yemei aldklarn syleyebiliriz. Ancak bu arada, Araplarn
yemeklerden ok, tatllar ile Trk mutfan fethettiklerini belirtmek yerinde
olur. O dnemde dnyann birok kesini olduu gibi Anadolu ve Krm' da
gezen nl seyyah bn Batuta, Tuhfetu'n-Nuzzarfi Garaibi'l-Emsl ve Acaibi'l-
Efsar adl seyahatnamesinde, on drdnc yzyldaki Krm Trklerini an-
latrken, "tatl eyler yemek onlarn katnda ayp karlanr" diye yazyor. Sonra
da bir ansn aktaryor: "Ramazanda bir gn Sultan zbe'in huzurundu bulu-
nuyordum... O gece ben de arkadalarmn yaptklar tatldan bir tabak alm ve
getirip Sultan'a sunmutum. Sultan sadece bir kere parma ile dokunup tatmakla
yetindi. Bir daha elini srmedi". bn Batuta, bir Arap olarak buna o kadar ok
ayor ki ayn hikyeyi, ksaltlm bir biimde birka sayfa ileride tekrar anlat-

maktan kendini alamyor. Bunun Sultan'n kiisel beenisinden kaynaklan-
madn belirtmek ister gibi de, hikyenin hemen ardndan, yle yazyor:
"Tlgimur bir tarihte Sultan'n ve ocuklarnn krk bulan kapkullarndan bi-
rine, u tatly ye, yoksa cmlenizi yok ederim dedii halde bu adamn, beni l-
drsen de yemem cevabn verdiini bana anlatmtr".
Aradan beyz yl getikten sonra bugn, Kran Sultan'nn elinin tersiyle ge-
riye evirdii tatllar Trk mutfann ayrlmaz birer paras olarak kabul
gryor. ou am kaynakl olan hamur ii tatllarn yer almad bir ziyafet
dnebilmek, tatlsz bir bayram geirmeyen en yoksul Trk iin bile d-
nlmesi zor bir durum.
bn Batuta'dan sz almken, XIV. yzyla ilikin bu ok kymetli gz-
lemlerden birkan daha aktarmak isterim. Tarihiler yazar salam bir kaynak
olarak grmeseler bile, XVIII. yzyl ncesine ilikin kaynaklarn son derece az
ve yetersiz olmas bn Batuta'nn deerini arttryor. stelik burada anlatlan-
larda yanlma ve unutma paynn ok olmad da rahata kabul edilebilir.
Yine Krm'daki tipik bir sofray gezginimiz yle anlatyor: "Bu Trkler ek-
mek ve buna benzer kat yiyecekler yemezler. Davk denilen aniliye benzer bir
dardan yaplan yemei piirirler. nce suyu atein zerine koyarlar. Kay-
naynca davkdan bir para iine atarlar. Evde et varsa onu lime lime edip ten-
cereye koyarlar ve birlikte piirirler. Yemek olunca herkesin hissesini bir tabaa
koyup verirler ve tabaklardaki yemek zerine yourt dkp ierler".
Yemekleri yourtla servis yapmak herhalde yaygn bir adet olmal ki, bn Ba-
tuta, ok mehur bir baka yemek olarak da boraniyi anlatyor. "Trkler iyi ka-
rakterli, kuvvet ve iddet sahibi insanlardr" gibi yemek tarifleri iinde ne
arad pek belli olmayan bir cmleden sonra, "baz vakitlerde ise borani -yada
burhani- denilen yemei yerler" diyor. Yemein tarifi yle: "Bu yemek kk
kk kesilmi hamur paralan olup, ortalarndan birer delik alarak bunlar
tencereye oturtulur. Piirildikten sonra zerine yourt dklp iilir". Nihayet,
ounlukla ksrak ve koyun eti ile erite yendiini kaydediyor. bn Batuta'nn an-
latt erite, kendi deyimiyle, "a'riyeye benzer bir eyden yaplm ve pitikten
sonra stle iilen bir yemek". Bu arada Trklerin ekmek yememesi kendisini ok
etkilemi olmal ki, bir beyin sofrasn anlatrken, "oraya geldiim zaman -Sec-
can' kast ediyor- sz edilen beyin mkellef bir sofra kurduunu grdm. So-
fraya ekmek dahi konmu bulunuyordu" diye aktaryor izlenimlerini.
Seyahatname'de Trklerin o dnemlerdeki ikilerine de eitli atflar var.
Bunlardan birinde yemein zerine ksrak stnden yaplan kmz itiklerini
sylyor. Bir dierinde ise olay daha ayrntl bir biimde aktaryor: "nce
kk kselerde beyaz bir su getirdiler. Herkes onu iti. eyh Muzafferddin,
Bey'in alt tarafnda oturmu, ben de onun yannda yer almtm. Ona bu ikinin
ne olduunu sordum. Sade yadan ekilen su olduunu syledi ise de kavraya-
madm. Bir para tadnca bir kekreklik duyarak imedi. Yemekten ktmz za-
man bu ikinin ne olduunu bir kere daha sordum. Davk tanelerinden yaplan
bir eit ra olduunu anlattlar. Bunlar Hanef mezhebinden olduklarndan
onlarn katnda ra helal saylmaktadr. Davknda ekilen bu raya boza adn
verirler. eyh Muzafferddin'in bana dahen yani dar suyu dediinde phe

yoksa da dilinde yabanclara zge eziklikten tr bunu bir dihin yani sade ya
suyu olarak anlam bulunuyordum".
Boza hl stanbul ve Anadolu'da k gnlerinde yannda bir avu scack
leblebi ile yenmeye devam ediliyor. Geri bu iki Osmanllarn son dnem-
lerinde biraz avam ii kabul edilmise de bugn artk byle bir n yargyla
karlanmadn syleyebiliriz. Bunun bir baka nedeni, bozann artk nere-
deyse nostaljik bir eski zaman iecei haline gelmesi de olabilir.
Boza meselesi slmn Trk mutfana etkilerine gzel bir rnek oluturur.
Trkler slm kabul ettikten sonra, ister istemez, bu dinin baz temel diyet kural-
larna uymak zorunda kaldlar. Bunun ok kesin ve keskin bir gei olmad mu-
hakkaktr. Szgelimi at eti slmiyette pek makbul saylmamakla birlikte bn Batu-
ta szn ettii Mslman Krml Trklerin hl at eti yediklerini anlatyor.
Yine de ok temel kurallarda belli bir uyum kurulmakta gecikilmedii de ortada.
slmiyetin yiyeceklere dair temel hkm ksa ve aktr. Bu hkm, Kur'an'da
yle belirtiliyor: "Ey inananlar! Sizi rzklandrdmzn temizlerinden yiyin;
yalnz Allah'a kulluk ediyorsanz, O'na kredin. phesiz size l hayvan etini,
kan, domuz etini, Allah'tan bakas iin kesilen hayvan haram klmtr; fakat,
darda kalana, bakasnn payna el uzatmamak ve zaruret mikdarn amamak
zere gnah saylmaz. nk Allah balayandr, merhamet edendir (Bakara,
2/172-73). Nitekim Mslman Trkler, Allah'n bu emrine sk skya uyarak
zellikle domuz etinden kanmlar. Bugn dahi Trk olup da domuz eti yiyen
pek kimse bulunmaz; din buyruklarna uymakta ok sk davranmayanlar bile, ge-
lenein etkisiyle domuz eti yemez. l hayvan eti ile kan yemek de zaten adetten
deildir. Yalnz bu sonuncu kural, yani kan yememek, Trk mutfanda bir
yabanc iin nemli saylabilecek sonular dourmutur. Kandan saknld
iin Trkler etlerini mmkn olduunca ok piirir ve yle yerler. Kaln ve ha-
fife dahi olsa kanl bir bonfile zgaras yemek, ok lks yerler dnda, gerekten
pek zordur.
arap, yani alkoll ikiler de slmiyet tarafndan yasaklanm olmasna
ramen, Trkler bu konuda daha az hassastr. Geri arap tketimi hl o kadar
az ki, araplk uzmanlar ve retici firmalar bundan boyuna yaknr. Ancak rak
bata olmak zere dier alkoll ieceklerde byle bir durum szkonusu deil.
Yine de din asndan nemli gnlerde -ki oru tutulan Ramazan ay bunlarn
banda gelir-, Trklerin nemli bir kesimi iki imez.
Nihayet zellikle saray mutfanda bir ran etkisi olduunu sylemeden ge-
memek lazm. Trkler Anadolu'ya gelmeye baladnda blgedeki en nemli
yerleik uygarlk ranllara aitti. Bu uygarln en rafine hali de, olaan olarak,
ran saraynda grlyordu. Araplar gibi Trkler de, kltrn hemen her
dalnda ran'n bu "yksek kltr"nn etkisi altnda kaldlar. Sarayda ve
ynetici snflarda ok bariz ve youn biimde grlen bu etki, bu zmreler ta-
rafndan belli llerde bu kez onlarn etkisi altnda kalan halka yansd. Mutfak
tarihi asndan bunun mkemmel bir rnei de var. Bilindii gibi halk mutfak-
larnda tatl, tuzlu ve eki gibi temel tatllar birarada kullanlmaz. Yani bir yemek
tatlysa tatl, tuzluysa tuzlu, ekiyse de ekidir. Oysa "yksek mutfak"da bu tatlar,
tabii belli kurallar ve oranlar iinde, birbirleriyle bir araya getirilir. Eski bir sa-
ray yemei olan ili pilavda zm ve fstk gibi tatl yiyecekler bulunur. Bugn i

pilav artk bir saray, konak yemei olmaktan km, aznn tadna dkn her
Trkn evinde zaman zaman pien bir yemek haline gelmitir.
Gerekte saray mutfa ile halk mutfa arasndaki ince ayrm bulabilmek de
ou kez olduka zordur. Eldeki defterlerden sarayda farkl olarak balk ve baz
deniz mahsullerinin yendiini gryoruz. Bu belki de en nemli ayrc nokta-
lardan biri. Bir de zamanla saray, zellikle XIX. ve XX. yzyllarda, Batl bir
mutfak anlayna daha sevimli bakmtr. Bamya, enginar ve kukonmaz gibi
sebzeler, av etleri, tulumba tatls baz tipik saray yemeklerindendir. Halkn her
zaman yemese bile sofrasnda arad yemekleri ise bir air, Karacaolan u di-
zeleriyle anlatyor:
Bir am olsa da doldursa kaz
Trl nimetlerle gldrse bizi
lene eke de akama kuzu Sabaha
kaymakla bal ister gnl.
Osmanl mparatorluu'nun kuruluundan itibaren yzn Batya dnm ol-
mas ve imparatorluk snrlarnn srekli Avrupa ilerine doru bymesinin de
son dnem Trk mutfa zerinde byk etkisi var. 1400'lerden itibaren Av-
rupa ilerinde ilerlemeye balayan Trkler, buralarda yaayan halklarn mutfak-
larndan sekin rnekleri bakent stanbul'a tamakta gecikmedi. Artk erkez
Tavuu gibi Arnavut Cieri de tipik Trk yemekleri arasnda saylmaktayd. An-
cak, slmiyeti geni kitlelere kabul ettirmek gibi bir sorunu olmayan Os-
manllarn, Hristiyan Avrupallardan yemek alrken dinin yasaklarna dikkat et-
tiklerini belirtmeliyiz. Bir baka biimde syleyecek olursak, domuz eti ve
arapl yemekler, Osmanllarn engin hogrlerine ramen, bu dnemde Trk
mutfana giremedi.
Trkler, mparatorluun en ihtiaml gnlerinde ne yiyip iiyorlard? So-
runun cevabn Muhteem Sleyman'n gerekten ihtiaml gnlerinde s-
tanbul'da yl, Kaptan Derya Sinan Paa'nn yannda hekim olarak kalm bir
spanyol esirin anlarndan reniyoruz. 1552 ve 1555 yllar arasnda stan-
bul'da en sekin evrelerde bulunmu olan ad mehul yazarn, esaretten kurtu-
luundan iki yl sonra yazd hatratndaki en nemli yer, Trklerin yemee ve
imee verdikleri nemi anlatan blmdr: "Yeryznde Trkler kadar yemekte
az oturan, yemekten az zevk alan, yemek ilerine az deer veren bir millet yok-
tur" diyor. "Gnde yedii iki veya n yemek iin bir saatini harcayan kral,
prens veya senyr bulunmaz". Kral ve senyrlerin hali buysa, geni halk kitlele-
rini siz dnn artk! Nitekim bir baka yerde, "yemee pek dkn deillerdir"
diyor, "bana kalrsa yaamak iin yerler, yoksa yemekten bir zevk duyduk-
larndan deil" diye ekliyor.
Mehul yazar, Sinan Paa'nn konandaki sofralar anlatarak, "yksek taba-
kann ne trl yediini bundan kartabilirsiniz, baka bir rnekten orta hallile-
rin ne biim yediini renirsiniz ve Sinan Paa'nnkine biraz daha debdebe
katarak Byk Senyr'n -Osmanl Sultan Muhteem Sleyman' kastediyor
(T..)- nasl yediini anlarsnz" diyor.
Kitaptan o dnemin en favori yemeinin "orba" olduunu reniyoruz.
Bugn orbann dnyann en sradan yemei olduunu dnenler iin ne il-

gin bir tesbit! Yazar, orbann nasl bir yemek olduunu anlatmak iin
talyanlarn "minestrone"sini rnek gsteriyor. spanyol gzlemcinin dikkatini
orbadan sonra eken yemek ise pilav. "Her gn yedikleri, pilav denilen pirin
yemeidir" diye anlatyor. "Koyun etinden et suyu ve inek ya ile pier. Sulu
deildir, tane tanedir. Pilava ufack, ekirdeksiz iskenderiye zm de kartr-
dklar olur". Yazar bu vesileyle Trklerin pilavn yannda ne tr yemekleri ter-
cih ettiklerinden de sz ediyor. "Pilavla bizde -spanya'y kastediyor (T..)- ye-
nilen karanfilli sala veya bal yerine para para ederek piirilmi salal semiz
koyun eti iyi gider. Badem taneleri kartrlm taze ve kuru erik hoaf da iyi
gider". Pirincin yaygn kullanl zerine rnekler vermeye devam eden yazar,
bugn de Trk mutfandaki sekin yerini koruyan "zerde"yi yle anlatyor: "pi-
rinten zerde dedikleri koyu ve sar renkte -zerdeye konan safrann verdii renk
T..- bir ey daha yaparlar. Bu ok bal ister". Nihayet pirinli tavuk orbas da
hem pirin hem de orba olarak dikkatini ekmi olmal ki, "tavuu paralayp
biber de katarak pirinle piirirler" diyerek bunun da tarifini vermeden gee-
miyor.
Bugn bile Batllarn dikkatini eken ve eletiri konusu olan ar ya kul-
lanm, belli ki o dnemde de sz konusuymu. Yazar, "bir eyi iyice bilesin"
diyor, "inek ya katmakszn hibir yemek piirmezler. Kzartma, yahni, kavur-
ma, mercimek, nohut olsun, mutlaka ya katarlar. Ekmei bile yaa bularlar".
Ayn kitaptan zamann gzde yemeklerini de reniyoruz. Yazar, Sinan
Paa'nn sofrasndaki en lezzetli yemein "dereotlu, nohutlu ve soanl kuzu
yahnisi" olduunu kaydediyor. Sk yenilen spana da beendiini sylyor. Bu
arada dikkatini eken yemeklerim de sayyor. Bunlar "etli, sabuklan soyulmu
buday veya ehriye; zerine limon sklan mercimek yemei; asma zaman, bi-
berli ve baharl yaprak dolmas; mevsimi olunca, patlcan ve kabak dolmalar;
mevsim geince, kat gibi ince yufkalara sarl kymal brekler". Adlar tek tek
saylmamakla birlikte Trklerin bunlarn dnda "kebablar da sevdikleri ve sk
olmamak kaydyla yedikleri" belirtiliyor. Kitabn baka bir yerinde, imparator-
luun dnyann en zengin denizlerine egemen olmasna, balk ve deniz mahsul-
lerinin yenmesinde eriat asndan bir yasak bulunmamasna ramen sofralar-
da niin balk ve deniz rnlerinin yer almad sorusunu yazar, "yemeklerde
arap imeyip sadece su itiklerinden baln vcutta tekrar canlanacana dair
bir btl inanca sahiptirler ve Trklerin ou buna inanr" diye cevap veriyor.
stelik, yazarn bu gzlemi yaparken Kaptan Derya Sinan Paa'nn konanda
yaadn da unutmamak gerek.
spanyol esirin dikkatini eken bir baka nokta, yemeklerin tmnn salal
olmas. Yazar, yemekte ayrca sos servisi yaplmadn, yemeklerin tmnn
sulu olduunu ve kakla yendiini kaydediyor. "Esasen btn yemekleri sulu
olduundan, bizdeki senyrler gibi susamazlar" diye ekliyor.
Yemeklerin yansra bunlarn nasl sunulduu ve sofra dab da olduka il-
gin. Yazar Kaptan Derya'nn konandaki sofray yle anlatyor: "Yere otur-
malar adet olduu gibi, yemeklerini de yerde yerler. Hallar kirlenmesin diye
sofra rts olarak yere at derisinden veya at derisine benzer kaln ve renkli
sahtiyan sererler. Peete devini grmek iin de, drt kenarndan dizlerin

zerine ekilebilecek kadar geni bir bezi derinin zerine yayarlar, komn-
yonlarda kilisede yapld gibi. Yere serilen deriye sofra derler".
Bu gzlemin hemen ardndan da, en atafatl sofralarda dahi meyva, bak,
tuzluk ve tabak bulunmad belirtiliyor. Meyva, eer yenecekse, tam o srada so-
fraya getiriliyor. Tuzluun bulunmamasn yazar, Trklerin yemein tadn, tuzu-
nu pierken ustaca ayarlyor olmalarna balyor. Bak ve tabak kullanlmamas
ise, yemeklerin piirilirken bunlara ihtiya duyulmayacak biimde hazrlanyor
olmas. Nitekim, biraz ileride, "pide dedikleri bir eit ekmekleri vard. Bunlar
e blp sofraya getirirler. Paralar ufak tabak grevi grr. Herkes elini kendi
pide arasnn zerine koyar" diye anlatyor.
Yemekleri "anigir" ad verilen "iolanlar"n servis yapt biliniyor. Si-
nan Paa'nn konanda bunlardan krk kadar var. Balarnda ise bir "ani-
girba" yer alyor. Bunun Bat'daki karl metrdotel. Bunlar, anigirba en
nde, mutfaa gidip kalayl sahanlar iinde yemekleri alp sofraya tayorlar.
eriat ho grmediinden, kendilerine hediye olarak gm sofra takmlar ve-
rilmi olan ynetici snfn bile, sadece bakr kalayl kap kullanmas ilgi ekici
bir zellik. Bu kapakl sahanlar iindeki yemekler, hepsi tek tek elden ele verile-
rek anigirba tarafndan sofraya konuluyor. Yemekler yendikten sonra sahan-
lar yine ayn dzenle toplanp bulakhaneye gtrlyor.
spanyol yazar, Trklerin ka ellerine geirince, sanki aralarna eytan
karm da kovalyormu gibi abuk yemek yedii grnde. Yemekte hi
konumamalar ve fazla elenmemelerini de bir fazilet olarak kaydediyor.
"Karnn doyuran, Allah'a ok kr (Elhamdlillah) deyip derhal kalkar ve ye-
rini hemen bakas alr" diye anlatyor.
Sofrada yer alma asndan bir protokol bulunmamas da dikkat ekiyor.
"Yemek ynnden aralarnda ayrlk yoktur" diyor yazar. "Kimseyi tanmad
halde gelen biri, ayakkablarn kartp sofraya oturabilir ve eline bir kak alp
yiyenlere yardm edebilir". Yalnz daha ilerideki bir yerde, Sinan Paa'nn, son-
radan edindii mevkii ne kadar yksek olursa olsun, bir zaman klesi olmu
kiilerle birlikte yemek yemediini reniyoruz. Buna karlk, dorudan doruya
kendi adamlarndan olmadktan sonra, bir a yamann bile sofrasnda yer
alabilecei kaydediliyor.
3. Batllamann Etkileri
Avrupa'nn gerek anlamda Trk mutfan etkilemeye balamas, mpa-
ratorluun batl bir yapya kavuturulmak zere reformlarla alkaland d-
neme rastlyor. Trklerin batllama olarak adlandrd bu yllarda zellikle
Trk sekinleri Bat'nn sadece ruhunu deil, biimini de taklit etmekte deta
yarar grm gibidir. te bu arada, yine domuz ve yemeklerde arap kul-
lanlmas istisna olmak zere, batl anlamda bir mutfak anlay imparatorluu
deilse bile stanbul'u etkisi altna ald. Yalnz Trk sekinler bunu yaparken,
Franszlarnki bata olmak zere, belli bal batl yemekleri Trk mutfana
deta eklemlemilerdi. Yani ortada yine bir tr sentez vard ve bu Trklere aitti.

Bu sentez iinde nemli bir rol de, Bat yoluyla Trk mutfana giren de-
iik yiyeceklerde grlr. Patates, domates, muhtelif taze biberler, kabak
eitleri ve barbunya, fasulye gibi bugn Trk mutfanda nemli bir yeri bulu-
nan deiik sebzelerin tm XV. ve XVI. yzyllardan sonra Amerika'dan Avru-
pa'ya gelmi ve birka yzyl sonra da oradan Trk mutfana girmilerdir. Keza
yenibahar ve vanilya gibi tatlandrclar da ayn dnemlerde Trk mutfanda
yerlerini alm bulunuyorlar. Bugn yaayan Trk mutfann birok yemei, bu
sebzeler olmakszn dnlemez. Byle bir mutfan neye benzediini grmek
iin, elimizde pek fazla kaynak bulunmamakla birlikte, bir iki rnek durumu
btn aklyla ortaya sermeye yetmektedir.
Gnmz Trk mutfana kaynaklk edecek pek az yazl kaynak bulunuyor. En
eski yemek risaleleri XVIII. yzyla ait. Basl ilk Trk yemek kitab Melce't-
Tabbhn (Alarn Sna) Mekteb-i Adliye-yi Tbbiye hocalarndan Mehmet
Kmil Bey tarafndan bundan yaklak yz elli yl nce kaleme alnm. Ayn
yllarda Turab Efendi'nin ngilizce olarak yazlm bir yemek kitab var. Bu
eserlerin tm de birbirine ok benziyor. Tarifler sanki tek bir kaynaktan
alnm gibi. Tabii bunlarn yansra Trk ve yabanc baz merakllarn yiyecek
ve ieceklere ilikin notlan da bulunuyor. Ama bunlarn pek az, geni apta bilgi
aktarmakta. Yine de mevcut kaynaklar, Trk mutfann son iki yzyl iinde
nereye gittiini ak seik gstermekte yeterli saylabilir.
III. Sonu
Biraz dikkatli bir gzlemci, modern Trk mutfann, kanlmaz bir biimde,
giderek artan bir hzda Bat mutfaklarnn etkisi altna girdiini kolayca g-
rebilir. Ancak, ortada ok kkl bir gemi, binlerce yllk in, ran, Arap uy-
garlklarnn, Anadolu'daki onbinlerce yllk kltrel birikimin ve btn bunlarn
dou Avrupa ve btn kuzey Afrika kltrleriyle bileimi olan Osmanl uy-
garlnn tlbentinden szlm bir sentez var. stelik globallemenin bir so-
nucu olarak, giderek artan bir biimde uluslararas ticarete alan Trkiye'de
yeni meyva, sebze ve baharlar yaygnlamaktadr. Bunlarn yansra uluslararas
iletiimin yaygnlamas, kltrleme srecinin byk bir ivme kazanmasna yok
amaktadr. Dier kltrlerden hzla etkilenen Trklerin, ne kadar tutucu dav-
ranrsa davransn, sonunda bir etkileim iine gireceini sylemek byk bir ke-
hanet saylmaz. Bu etkileim, Bat'dan dorudan olaca gibi, Bat yoluyla bata
Japonya olmak zere Uzakdou lkelerinden, yada son yllarda Amerika'da gide-
rek yaygnlat biimde talya ve dier Akdeniz mutfaklarndan da olabilir.
Hatta, Orta Asya'daki yeni Trk cumhuriyetleriyle hzla gelimesi beklenen siya-
sal, iktisad ve kltrel ilikilerin sonucu, Trkiye Trkleri uzaktaki Trklerin mut-
faklarn da yeniden kefetmeye balayabilirler. Ayn yeniden kefetme sreci
Akdeniz lkeleri ve in mutfa iin de geerlidir.
Olaylarn ak nasl geliirse gelisin, geriye dndrlemez olan tek sre,
kltrleme, yada baka bir deyile kltrel etkileimdir. nemli olan Orta Asya
bozkrlarndan Magrib'e, oradan Arabistan'n en u noktalarna, Kafkasya'ya,

Krm'a, Balkanlar'a ve Avrupa'nn ortalarna kadar geni bir corafyada
olaand ve olaanst bir yemek kltr sentezi oluturmu olan Trklerin bu
mirasn sahipleri olmann bilinci iinde davranmalardr. Aslnda sadece bu
gz kamatrc sentez dahi Trk mutfana dnyann en byk birka mutfa
arasnda yer almaya hak kazandrr. Eksik olan, bu byk kltrel mirasn ada
artlara uygun olarak yeniden elden geirilmesi ve gnmz insanlarna cazip
bir biimde yeniden sunulmasndan baka bir ey deildir.
GENEL BBLYOGRAFYA

A
ABADAN-UNAT, Nermin, "Toplumsal Deime ve Trk Kadn", Trk Toplumunda
Kadn, Ed. N. A. Unat, Trk Sosyal Bilimler Der. Yay. stanbul, 1982.
ABD Tevfik, Bir Kelime... Mthi Felaket, stanbul, 1327.
ABDULLAH Cevdet, Mkemmel ve Resimli db- Muaeret Rehberi, stanbul, 1927.
ABDULLAH Efendi, Yeniehirli, Behetu'l-Fetava, stanbul, 1266.
ABDULLAH Himmetzde, Elif ile Mahmud, stanbul, 1332.
ABDURRAHMAN Adil, "Tanzimatta lk Siyas Crm: Kuleli Vak'as", Hadisat- Hukukiye,
stanbul, Cz: 15, 1340.
ABDLHAK Hamid, Cnn-Ak, stanbul, 1925.
-------- li Kz, stanbul, 1291.
---------Sabr u Sebat, stanbul, 1291 (1874).
ABDLHALM Memduh, Bedriye, stanbul, 1304 (1888).
ADIVAR, Halide Edip, Mor Salkml Ev, stanbul, 1967.
AGH Nmurad, stanbul, 1291 (1875).
AHMET Cevat, Bizde Kadn, stanbul, 1328.
AHMED Cevdet Paa, Ma'rzt, stanbul, 1980.
---------Tezkir, 1-12, Ankara, 1953.
AHMET Fahri, Sevda Kurbanlar yahut Hamiyetsiz Vicdan, stanbul, 1302 (1886).
---------bret yahut Talihli Familya, stanbul, 1301.
AHMET Fuad, "Terbiye-i Eftal", Maarif, 10 Rebilhr, 1305, Sy: 12.
AHMET Mithat, Kar-Koca masal, stanbul, 1292.
-------- Ana-Kz, stanbul, 1896.
---------Ana-Babann Evlat zerindeki Hukuk ve Vezaifi, stanbul, 1317.
---------Avrupa Adab- Muaereti yahut Alafranga, stanbul, 1312.
-------- Ekonomi Politik, stanbul, 1296.
-------- "Firkat", Letif-i Rivayt, stanbul, 1287.
-------- "Emaneti Stk", Letaif-i Rivayet, stanbul, 1311.
-------- Peder Olmak Sanat, stanbul, Teemmlat, 1317.
-------- "Felsefe-i Zenn", Letaif-i Rivayet, stanbul, 1287.
-------- Avrupa'da Bir Ceveln, stanbul, 1307.
----- --- Mahedt, stanbul, 1308.
-------- Jn Trk, stanbul, 1326.
-------- Drdane Hanm, stanbul, 1299
---------Ahmet Mithat Efendi'nin Tiyatrolar, Haz. . Enginn, stanbul, 1990.
AHMET Muhtar, Firkat yahut Gnl Ne Bel, stanbul, 1293,
---------Mesture-yi Ak Yahut Muhabbetin Neticesi Cinayet, stanbul, 1304 (1888).

-------- Mihnet yahut ftirak- Ak, stanbul, 1301 (1885).
AHMED Necip, Idbar ve kbl, stanbul, 1290 H.
AHMET Nuri, Ak Bono, "nci" nu: 4, 1919.
-------- Ak- Atik, stanbul, 1920.
-------- Dengi Dengine, stanbul, 1335.
--------- "Gerdaniye Buselik", inci, Nu: 6, 1919.
--------- "ki Bebek", nci, Nu: 1, 1919.
-------- Ksmet Deilmi, stanbul, 1336.
-------- Yeni Dnya", Dersaadet, Nu: 93-100, 1336.
AHMET Reat, Beyin Hakk Var, stanbul, 1325.
AHMET Rasim, Cidd Mizah, stanbul, 1336.
--------- Ekl-i Zaman, stanbul, 1334.
--------- Ramazan Sohbetleri, stanbul, Tarihsiz.
--------- "Sokaklarda Geceler" Nevsl-i Mill, stanbul, 1330.
AHMED Refik, Onuncu Asr- Hicrde stanbul Hayat, stanbul, 1930.
AKA Gndz, Yarm Trkler, stanbul, 1919.
AKAR evket Kamil, 19. yzylda Edirne Eyaletine Bal Ahyolu Kazasnn Sosyal ve
Ekonomik Yaps, Yaymlanmam Y. L. Tezi, . Sosyal Bilimler Enst., stanbul, 1991.
AKURA, Yusuf, Trklk, Trkln Tarih Geliimi, stanbul, 1978. AKDAG
Mustafa, Trkiye'de Dirlik ve Dzenlik Kavgas: Celli syanlar, Ankara, 1975.
------ Trkiye'nin ktisadi ve timai Tarihi, Cilt: I-II, Ankara, 1979.
AKI Niyazi, XIX. Y.Y. Trk Tiyatrosunda Devrin Hayat ve nsan, Erzurum, 1974.
----- Trk Tiyatro Edebiyat Tarihi-I, stanbul, 1989.
AKKUTAY, . "slmiyetten nce Trk Ailesi", TAA (Trk Aile Ansiklopedisi) I, 1991.
AKOK M-GKOLU-A, Ankara'nn Eski Evleri, Ankara, 1951.
--------- Trabzon'un Eski Evleri, Arkitekt XX, 1951.
AKPINAR Turgut, "Dnya'da ve Trklerde Aza Alnmas Yasak Kelimeler", Folklor ve
Etnografya Aratrmalar, stanbul, 1985.
AKSEL Malik, "stanbul Mimarisinde Ku Evleri", stanbul Enst. Mec, Sy: 5, stanbul, 1959.
AKYZ Prof. Dr. Yahya, Trk Eitim Tarihi, Ankara, 1988. ALANGU Tahir, "Bizans ve
Trk Kahramanlk Eposlarnn k zerine", Trk Dili, Sy:
20, 1953.
AL, Tercim-i Ahval-i Meahir-i Rical, stanbul, 1307. AL Mehmed, Trkiye'nin Shh-
itima, Corafyas-atalca Vilayeti, Hzl: S. Koz, stanbul,
1991.
AL Efendi, Feteva, Cilt: I-II, stanbul, 1972. AL
Ekrem, "Skut", Tarik, Nu: 13-35, 1919.
--------- "Mama Dadm Darlr", Tarik, Nu: 39-46, stanbul, 1919.
--------- Baria, stanbul, 1324.
--------- Ali Ekrem Bolayr'n Hatralar, Hzl: M. K. zgl, stanbul, 1991.
AL Haydar, Sergzet-i Perviz, stanbul, 1282.
--------- kinci Ersas, stanbul, 1282 (1886).
AL Necip Paazade Ahmet Hamdi, Sanki Ak, stanbul, 1299 (1883).
AL Rza Bey (Balkhane Nazr), Bir Zamanlar stanbul, stanbul, Tercman 1001 Temel
Eser, Tarihsiz. AL Suavi, "Taklit", Le Mukhbir, Sy: 3,
Londra, 1868.
--------- "stanbul Yangn", Ulm, Sy: 20, 1287.
--------- "Keml'in Zevali", Muvakkaten Ulm Mterilerine, sy: 1, 1287.
--------- "Avrupa tiraz, Meihat", Ulm, sy: 19 , 1287.

ALP Mnevver, "Eski stanbul'da Sokak Kpekleri", Trk Folkloru, 1964.
ALPTEKN Ali Berat, "Melikah ile Gll Han", TDEA (Trk Dili ve Edebiyat Ansiklope-
disi, Cilt: VI, stanbul 1985-86.
----- "ah smail Hikyesi", Halk Kltr, 1984/4, stanbul, 1985.
MR Eb'l Hasan, Resil Ebi'l-Hasan el-miri ve ezerth'l Felsefiyye, Amman, Sah-
han Khalifat, 1988.
AND Metin, Tanzimat ve stibdat Dneminde Trk Tiyatrosu, Ankara, 1972.
-------- Merutiyet Dneminde Trk Tiyatrosu, Ankara, 1971.
--------- Geleneksel Trk Tiyatrosu, Ankara, 1969.
ANDERSON Norman, Law Reform in the Mslim World, London, 1976.
ANOHN A.V., "Altay amanlna Ait Maddeler", ev: A. nan, lk, Temmuz 1940.
ANSAY Sabri akir, 25. Yldnm Mnasebetiyle Eski Aile Hukukumuza Bir Nazar, An-
kara, 1952.
ARAT Reit Rahmeti, "Eski Trk Hukuk Vesikalar", Trk Kltr Aratrmalar Dergisi, C:
I, 1964.
AREL Ayda, Osmanl Konut Geleneinde Tarihsel Sorunlar, zmir, 1982.
ARENDOLA, C.V., "erif", A, Cilt: XI.
ARF, Kaza ve Kader, stanbul, 1290 (1875).
ARSTO, Politika, I-III, ev: Niyazi Berkes, stanbul, 1944.
-------- The Politics, ng. ev: T.A. Sinclair, London, 1981.
-------- Nicomachean Ethies, ng. ev: W. D. Ross, Great Books of the Western Word.,
nu: 9, Chicogo, 1952.
ARKUN Nezehat, Trkiye'de Evlenme ve Boanmalar Hakknda Psiko-Sosyal Bir
Aratrma, stanbul, 1965.
ARMAAN, A. Munis, Bat Anadolu Tarihinde lgin Olaylar, zmir, 1984.
ARNOLD, T.W., Intiar-t slm Tarihi, ev: M. Halil Halid, stanbul, 1343
ARON, Raymond, Les Etapes De La Pensee Sociologiaue, Gillimard, 1967.
ARSAL, Sadri Maksudi, Trk Tarihi ve Hukuk, stanbul, 1947.
ARSEVEN, C. Esat, Trk Sanat, I-II, stanbul, 1964.
ARSLAN, Z. Mesut, "Milletler Aras Hukukta Ahlk", nsan Haklar, Sy: 6.
ASLAN Mahmud, Step mparatorluklarnda Sosyal ve Siyas Yap, stanbul, 1984.
AIDEDE Halil brahim, Hatralar, Yay: R.E. Kou, stanbul, 1960.
AIKPAAZDE, Tevrih-i Al-i Osman, stanbul, 1332.
AVCIOLU Doan, Trklerin Tarihi, 1981.
AYDIN M. Akif, slm Osmanl Aile Hukuku, stanbul, 1985.
-------- "Osmanl Hukukunda Kaza Boanma Tefrik", Osmanl Aratrmalar, Sy: 5.
--------- "Bi r Hukuku Ol arak Ahmed Cevdet Paa", Ahmed Cevdet Paa Semineri,
stanbul, 1986.
AYHAN Rza, "Ailenin Hukuk Raporu", Trkiye Aile Yll, 1990.
AYVERD E.H - BARKAN L., stanbul Vakflar Tahrir Defterleri, stanbul, 1970.
AYVERD E. Hakk, Fatih Devri Sonlarnda stanbul Mahalleleri-ehrin skn ve Nfusu,
Ankara, 1958. AYVERD Semiha,
Babozumu, stanbul, 1987.
-------- brahim Efendi Kona, stanbul, 1964.
-------- Rahmet Kaps, stanbul, 1985.
AZZ B. Erdeir-i Esterebd, Bezm u Rezm, ev: Mrsel ztrk, Ankara, Kltr Bak. Yay.,
1990.
AZZ Haydar, "Bizde zdiva", Kadnlar Dnyas, nu: 112, 1929-

B
BAK, Edip Ali, eriyye Sicillerine Gre: Afyonkarahisar'da XV1I. XVHI.inci Asrlarda
Mechl Halk Tarihinden Yapraklar, 1951. BALKAN, Keml, "Kuta ile Trke
Arasndaki Benzerlik", Erdem Dergisi, Cilt: VI, Sy: 16,
1990. BALTACIOLU t. Hakk, ocuklarn Terbiyesi, stanbul,
1948.
-------- Itimaiyyatn Nokta-i Nazarndan Trkiye, stanbul, 1339.
-------- Kltrce Kalknmann Sosyal artlar, stanbul, 1967.
-------- Sosyoloji, stanbul, 1939.
-------- Talim ve Terbiye' de nklp, stanbul, 1927.
-------- Terbiye ilmi, stanbul, 1916.
-------- Terbiye ve man, stanbul, 1330.
-------- Toplu Tedris, stanbul, 1938.
-------- Trk'e Doru, Ankara, 1972.
BANARLI Nihat Sami, Resimli Trk Edebiyat Tarihi, C: I-II, stanbul, 1971. BANGUOLU
Tahsin, "Trkler'de Aile", Aile Yazlar I, Ankara, 1990. BARKAN mer L: "Edirne Asker
Kassamna Ait Tereke Defterleri", Belgeler, C.III, 5-6, Ankara, 1968.
-------- "er'i Miras Hukuku ve Evladlk Vakflar", Trkiye'de Toprak Meselesi, Toplu
Eserler I, stanbul, 1980.
-------- "Tarih Demografisi Aratrmalar ve Osmanl Devleti", Trkiyat Mecmuas, Sy: 10,
1951-53.
-------- "Trk Toprak Hukuk Tarihinde Tanzimat ve 1858 Tarihli Arazi Kanunnmesi",
Tanzimat, 1940.
-------- "Saray Mutfann 894-895 H. Ylna Ait Muhasebe Bilanosu", . ktisat Fak.
Mec. XXIII, 1962-63.
-------- Kanunlar, I, 1943.
-------- "Trkiye'de Din ve Devlet likilerinin Tarihsel Geliimi", Cumhuriyetin 50.
Yldnm Semineri, Ankara, 1975.
BARTHOLD V.V., Orta Asya Trk Tarihi Hakknda Dersler, 1975.
BAYDUR Suat Y., "Evripides'in Alkestis'i-Dede Korkut'un Deli Dumrul'u", Trk Dili, Sy:
1, 1951.
BAYRAM Mikail, Bacyan- Rum, Konya, 1987.
BAYKARA Tuncer, Trk nklap Tarihi ve Atatrk lkeleri, zmir, 1991.
-------- "Bir Kelime-Istlah ve Zihniyet Olarak 'medeniyet'in Trkiye'ye Girii", Hareket,
Sy: 25, 1982.
-------- Osmanllarda Medeniyet Kavram ve 19. Yzyla Dair Aratrmalar, zmir, 1992.
--------- Anadolu'nun Seluklular Devrindeki Sosyal ve ktisadi Tarihi zerinde
Aratrmalar, zmir, 1990.
-------- Yataan, Her eyi le, Tarihi Yaatma Denemesi, Tokyo, 1984.
BAYSUN Cavid, "Msadere", A. C: VIII.
BEDA Kamuran, "Osmanl Kadnlna Taaluk Eden Vazife-i Mhimme", Kadnlar
Dnyas, nu: 143, 1330.
BEHAR Cem, "Polyqamy in istanbul 1885-1926", Middle Eastern Studies, XXVII/3, 1991.
BEKR Stk Efendi, "Mesakinin Shhate Olan Tesirat", Mecmua-i Fnun, Cilt: II, 1280.
BERK, C, Konya Evleri, stanbul, 1951. BERKES Niyazi, Trkiye'de adalama, stanbul,
1978.
-------- Trkiye ktisat Tarihi, stanbul, 1976.
BERK Ali Himmet, Vakflar, stanbul, 1940.
-------- slm. Hukukunda Feraiz ve intikl, Haz: . Ycel, Ankara, 1986.

-------- Byk Trk Hkmdar, stanbul Fatihi: Sultan Mehmet Han ve Adalet Hayat,
stanbul, 1953.
BEKOLU, Munise, "Babam Rza Tevfik" Tarih ve Toplum, Sy: 58, Ekim 1988.
BEYHK , el-db, Beyrut, 1988. BLGSEVEN, A. Kurtkan, "slmiyetin nerdii
Ferdiyeti Aile Yapsnda Kadn Haklar
ve lkemizdeki Durumu", I. Aile ras Bildirileri, Ankara, 1990. BLMEN, . Nasuh,
Hukuk- slmiyye ve Istlahat- Fkhiyye Kamusu, stanbul, 1985. BRGV Mehmed
Efendi, Birgv Vasiyetnmesi hin Kadzade erhi, Sad: A. F. Meyan,
stanbul, 1983. BRNC Ali, "19. Asrda Bir Kadzade: Oflu Hoca Mehmet Emin
Efendi ve Yasaklanan
Duhan Reddiyesi", Dergh, Sy: 14, 1991. BORATAV P. Naili, Halk
Hikyeleri ve Halk Hikyecilii, Ankara, 1946.
--------- Korolu Destan, stanbul, 1931-
---------Anadolu Destanlar, Ankara, 1991-
--------- "Battal" maddesi, A.
--------- Zaman Zaman inde, stanbul, 1958.
--------- Az Gittik, Uz Gittik, Ankara, 1969-
BOTTOMORE T.B., Introduction A La Soiologie, Payot, Paris, 1974.
BOUE A., La Turauie D'Evrope, II, Paris, 1840.
BOUSGUET G.H., Du Droit Musulman et de Son Application Effective dans le Monde,
Alger, 1949. BOZKURT Glnihal, Alman-ngiliz Belgelerinin ve Siyas Gelimelerin
Inda Gayr-
Mslim Osmanl Vatandalarnn Hukuk Durumu (1839-1914), Ankara, 1989-
BRAUDEL F., Akdeniz ve Akdeniz Dnyas, I-II, ev: M. Ali Klbay, stanbul, 1989-90.
BRUNEESSEN Martin Van, Aa, eyh ve Devlet, ev: Remziye Aslan, Ankara, 1991.
BUHAR Ebu Abdillah Muhammed b. smail, el-Camiu's-Sahih, I-VIII, stanbul, 1979.
BULDUK , "Dede", TAA, C: I. BULGURZDE Rza, Caniler Saltanat, stanbul, 1919.
BUSBECG Ogier Ghiselinde, Trk Mektuplar, Tere: H. Cahit Yaln, stanbul, 1939-
------ : Trkiye'yi Byle Grdm, stanbul, ts.
c
CAFER, efkatsiz Vahide, stanbul, 1300. ~
CAHEN Claude, Osmanllardan nce Anadolu'da Trkler, ev: Yldz Moran, stanbul,
1984.
CAH2 Ebu Osman Amr bin Bahr, Hilafet Ordusu'nun Menkbeleri ve Trklerin Faziletleri,
ev: R. een, Ankara, 1967.
CALDWELL B.J., Beyond Positivism: Economic Methodology in the Tventieth Century,
London. George Ailen and Unwin, 1985.
--------- Appraisal and Criticism in Economics, Boston, Ailen and Unusn, 1984.
CAM, Salaman ile Absal, ev: A. Tarz, stanbul, 1985.
CANAN brahim, Hz. Peygamber'in Snnetinde Terbiye, Ankara, 1980.
-------- "Aile Reisi ve Baba Olarak Hz. Peygamber (S.A.V.)", Aile Yazlar II, Der: B.
Dikeligil-A. idem, Ankara, 1991.
CAPORAR Bernard, Kemalizmde ve Kemalizm Sonrasnda Trk Kadn, Ankara, 1982.
ATALA Pierre-Gervais, Andre, le Droit Libanais, Cilt: I-II, Paris, 1963.
CELAL Nuri, Kadnlarmz, stanbul, 1331.
CELKAN H. Yldrm, Ziya Gkalp'in Eitim Sosyolojisi, stanbul, 1989.
CENAP ehabettin, Krebe, stanbul, 1334.

CEZR Abdurrahman, Drt Meshebe Gre slm Fkh, ev: Mehmet Keskin stanbul
1990.
CHAUDHUR, K.N., The Trading World of Asiya and The English East ndia Company
1660-1760, Cambridge, 1978.
CHEATA Chafik, "I'Evolution modern de Droit de la Famille en Pays D'Islam", Revue des
Etudes Islamiques, XXXVII/1.
---------Precis de Droit Musulman, Paris, 1970.
CN Halil, slm ve Osmanl Hukukunda Evlenme, Ankara, 1974.
---------Eski ve Yeni Trk Hukukunda Tarm Arazilerinin Miras Yoluyla ntikali, 1979.
CNLOLU H. Turgut, Osmanllar Zamannda Tokat, 1951.
CLELAND M. Mc, "Mill zellik: Trkiye ve ran'da Ekonomik Gelime", Trkiye Orta-
dou Amme daresi Dergisi, Cilt: VII, Sy: 3.
COOKM. A., Population Pressure in RuyalAnatolia 1450-1600, London, 1972.
CUNET V., La Turquie d'Asie, Paris, 1892-94.

AATAY Tahir, Gnn Sosyolojisine Giri, Ankara, 1968.
ARICI Mustafa, slm Dncesinde Ahlk, stanbul, 1989.
AKIR Serpil, //. Merutiyet'te Osmanl Kadn Hareketi ve Kadnlar Dnyas Dergisi,
Yaynlanmam Doktora Tezi, stanbul, . Siyasal Bilgiler Fakltesi, Siyaset Bilimi
Anabilim Dal, 1991.
AKIROLU N., Kayseri Evleri, stanbul, 1952. AVDAR Tevfik, Osmanllarn Yar-
Smrge Oluu, stanbul, 1970. AVUZADE M. Aziz, Drru's Skk, I-II, stanbul, 1277.
ETN Osman, "Sicillere Gre Bursa'da htida Hareketleri ve Sosyal Sonulan",
Baslmam Aratrma, Bursa, 1991.
ETNER Nazan, 1908-1923 Arasndaki Komedilerin ncelenmesi, stanbul, 1991.
ZAKA Murat, "Price History and the Bursa Silk Industry: A Study in Ottoman Industri-
al Decline 1550-1650", The Journal of Economic History, XL, 1980. UBUKU
brahim Agh, "slm Dnrlerine Gre limlerin Taksimi ve Bunlar
Arasnda Gazali'nin Yeri", slm Dncesi Hakknda Aratrmalar, Ankara, 1972.
D
DANIMAN Zuhuri, "nsz" Koibey Layihas, Ankara, 1985.
DANMEND . Hami, zahl Osmanl Tarihi Kronolojisi, stanbul, 1986.
--------- Garp Menbalarna Gre Eski Trk Seciyye ve Ahlk, stanbul, 1982.
DE COSTER - S. HOYTAT F., La Socioloaue De L'Education, Editions de L'Universite de
Bruxelles, Bruxelles, 1977.
DEFTERDAR Sar Mehmet Paa, Nesayih'l-Vzera Ve'l-mera, Sad: H. Ragp Uural,
stanbul, 1987.
DEHLEV ah Veliyullah, Huccetullah el-Balia, cz: I-II, Kahire, Daru't Turas, 1355 H.
DEMREL mer, "1700-1730 Tarihlerinde Ankara'da Ailenin Niceliksel Yaps", Belleten,
Sy: 211, 1990.
//. Mahmud Dneminde Sivas'ta Esnaf Tekilat ve retim Tketim likileri, An
kara, 1989.
---------Sivas ehir Hayatnda Vakflarn Rol, (Baslm Doktora Tezi), Ankara, 1991.
DENYS J. De Saint, La Revolutions de Constantinople, Paris, 1819.

DREKTR Mehmet Ali Bey, Misafiri stiskal, stanbul 1287 (1871).
DVTOLU Sencer, Kk Trkler, stanbul 1987.
DOAN smail, Tanzimat'n ki Ucu: Mfit Paa ve Ali Suavi, (Sosyo-pedegojik Bir
Karlatrma), stanbul, 1991.
--------- "Trk Ailesi ve Eitim htiyac" slm Aratrma Dergisi, Cilt: V, Sy: 2, Nisan 1991.
DONUK Abdlkadir, "eitli Topluluklarda ve Eski Trklerde Aile", Aile Yazlar, Ankara,
1991. DUBEN Alan, "19. ve 20. Yzyl Osmanl-Trk Aile ve Hne Yaplar", Trkiye'de
Ailenin
Deiimi, 1984.
---------- "Seksen Yl nce stanbul'da Aile Hayat", ev: R. Mert, Tarih ve Toplum, Sy: 50,
ubat 1988.
---------- "The Significance of Family and Kinship in Urban Turkey" Sex Roles, Family
and Community in Turkey, Der. idem Katba, U.S.A., 1982. DUBEN Alan ve
Cem Behar, stanbul Households, Cambridge, Cambridge Unv. Press,
1991.
DURKHEM Emile, Meslek Ahlk, ev: M. Karasan, stanbul 1986. DUVARCI A., "Karde",
TAA, II, 1991. DUBY Georges, valye, Kadn ve Rahip/Feodal Fransa'da Evlilik, ev: M.
Ali Klbay,
stanbul, Eyll 1991. DZDA M. Erturul, eyhlislm Ebussuud Efendi Fetvalar
Inda 16. Asr Trk
Hayat, stanbul, 1983.
E
EBULKASIM Firdevs, Melik ah ile Gll Hanm, stanbul, 1332 H. EBUZZYA
Tevfik, "Yeni Osmanllarn Sebeb-i Zuhuru", Tasvir-i Efkr, Sy: 95.
-------- Ecel-iKaza, stanbul, 1288.
-------- "Mnif Paa", Yeni Tasvir-i Efkar, Sy: 251, 1910.
EDB Ahmet, Atabet'lHakayk, ev: R.R. Arat, stanbul, 1951.
EDP Ali Baki, eriyye Sicillerine Gre Afyonkarahisar, XVII-XVIII. Yzyllarda, 1951.
EDMONDO de Amicis, stanbul, ev. Prof. Dr. Beynun Akyava, Ankara, 1981.
EFLAK Ahmed, Menkbl- Arifin, ev: Tahsin Yazc, Ankara, 1959-1961.
-------- Efsanelerimiz, Malatya, 1980.
ESENMAN, Robert, Islamic Law in Palestine and Israel, Leiden, 1978.
ELN kr, Kerem ile Asl Hikyesi, Ankara, 1949.
ELDEM Sedat Hakk, Kasrlar ve Kkler, I-II, stanbul, 1969-73.
----- Trk Evi I-III, stanbul, 1987.
-------- "Boazii Yallar", Sanat Dnyamz, 1/5, 1974.
ELIADE Mircea, Myth and Reality, Harper and Row New York, N.Y, 10016, 1968.
EML Birol, Mizanc Murad Bey Hayat ve Eserleri, stanbul 1979-
EMNE Semiye, "Etfal Hakknda Elzem Olan Baz Tenkidat- Fenniye", Hanmlara Mahsu
Gazete, nu: 55, 1312.
-------- "ocuklara Mahsus Gazete" Hanmlara Mahsus Gazete, nu: 61, 1312.
ENGNN, nci, Yeni Trk Edebiyat Aratrmalar, stanbul, 1991.
-------- Abdlhak Hmid Tarhan, Ankara, 1986.
-------- Halide Edib Advar'n Eserlerinde Dou ve Bat Meselesi, stanbul, 1978.
ERCAN Yavuz, "Osmanl mparatorluunda Gayrimslimlerin Giyim Mesken ve Davran;
Hukuku", OTAM-I, 1990.
ERCLASUN Ahmed Bican, Karlatrmal Trk Leheleri Szl, Ankara, 1991. ERDEN
A., "Bat Anadolu Trkmen adrlar", Antropoloji Dergisi, Sy: 11, Ankara, 1982.

ERDENTU A., "eitli nsan Topluluklarnda Aile Tipleri", Aile Yazart, C: I, 1991.
ERDENTU Nermin, Trkiye Trk Toplumlarnda Kltrel Antropolojik ncelemeler An-
kara, 1972.
ERGNBA D., Diyarbakr Evleri, stanbul, 1953.
ERGN Osman, Trkiye'de ehirciliin Tarih nkiaf, stanbul, 1936.
---------Trk Maarif Tarihi, C: 1-2, stanbul, 1977.
ERGN Muharrem, Dede Korkut, 1969.
ERHAT Azra, Mitoloji Szl, stanbul, 1972.
ERKAL Mustafa, "Trk Ailesi ve Bat Avrupa'daki Baz Deimeler", Aile Yazlart-2, Anka-
ra, 1990.
---------ktisad Kalknmann Kltr Temelleri, stanbul, 1991.
--------- Sosyal Meselelerimiz ve Sosyal Deime, Ankara, Maya Yaynlar, 1984.
ERZ Mehmet, "Trk Ailesi", Aile Yazlar I, 1991.
---------"Evlenme ve Dn Treni ile ilgili. Trk Gelenekleri", Aile Yazlar, Ankara, 1991-
---------"Trk Ailesi", stanbul, 1977 ve Aile Yazlar-1, Ankara, 1990.
ESN Emel, Trk Seyehatnmesi, 1959.
---------"lteri Kaan", Erdem dergisi, Cilt: II, Sy: 4, 1986.
---------"Gzlemler, Yanklar", Erdem Dergisi, Cilt: II, Sy: 6, 1986.
--------- "Trk Kltrnn Erken Safhalar", Erdem dergisi, Cilt: I, Sy: 2, 1985.
--------- Trk Kltr Tarihi ve slama Giri, 1978.
ESEN Nkhet, Trk Romannda Aile Kurumu, Ankara, 1991.
--------- "Yukar Snftan Son Kuak Osmanl Kadnlar", Tarih ve Toplum, Sy: 30, Haziran,
1986. ESERPEK Altan, Sosyal Kontrol, Sapma ve Sosyal Deime, Ankara,
1979.
--------- "Trk Ky Ailesinde blmne likin Yapsal Deerler", A. Eitim Fakltesi
Dergisi, Cilt: X, Sy: 1.
EVLYA elebi, Seyehtnme, Dersaadet, 1314.
EYBOLU E. Keml, 13. Yzyldan Gnmze Kadar iirde ve Halk Dilinde Ataszleri
ve Deyimler, stanbul, 1973.
F
FARAB, es-Siyasetu'l-Medeniyye, ev: M. Aydn-A. ener ve M. Rami Aya, istanbul, 1980.
--------- limlerin Saym (hsau'l ulum) ev: A. Ate, stanbul, 1986.
--------- Tahsl's-Sade, Beyrut, 1983-
FAROGH, Suraiye, "XVII. Yzyl Ankara'snda Sof malat ve Sof Atlyeleri", . ktisat
Fak. Mec. Cilt: XU, Sy: 1-4, 1984.
--------- Man ofModast Substance House Ovnerand House Property in Seventeenth Cen-
try Ankara and Kayseri, Cambridge, 1987.
"Sacial Mobility Amona the Ottoman Ulema in the Late Sixteenth Century", Inter
national, Journal ofMiddle East Studies, 1973-
FATIMA Fahrunnisa, "Hudavendigar Vilayetinde Ksmen Bir Cevelan", Hanmlara Mahsus
Gazete, Sy: 56, 18 evval 1313-
FATMA Aliye, - Es'ad Mahmut, Taaddd-i Zevct; stanbul, 1336 H.
FATMA Aliye, Nisvn- slm, stanbul, 1309-
FATMA Zerrin, "Aile Edebiyat", Kadnlar Dnyas, nu: 158-160, 1330.
--------- "Evlilik Mektuplar", Kadnlar Dnyas, nu: 142, 1330.
FEKETE Lajos, "XVI. Yzylda Taral Bir Trk Efendisinin Evi", ev: M. T. Gkbilgin, Bel-
leten, XLIII, 1970.

FERDE Mamum, "Aile Hayatmz", Kadnlar Dnyas, nu: 182, 1918.
FEYERABEND Paul, Against Methot, London, NewYork, Verso, 1988.
FINDIKOLU Z. Fahri, timaiyat Dersleri 1, stanbul, 1962.
---------"Aile Hukukumuzun Tedvini Meselesi", Aile Yazlar-2, Ankara, 1990.
--------- Trkiye'de ktisat Tedrisat Tarihesi ve ktisat Fakltesi Tekilat, stanbul, 1946.
---------Ahlk Tarihi-l stanbul, 1945.
"Ziya Gkalp'da Aile Telakkisi ve M. zzet Mukayesesi", Dou Byk lk Ga
zetesi, Sy: 42-43, Mays-Haziran, 1944.
---------"Trk Aile Sosyolojisi", Ref kr uvla'ya Armaan, stanbul, 1971.
---------"Trklerde Aile timaiyat", Aile Yazlar I, 1991.
--------- "Tanzimatta timai Hayat, Aile ve Kadn Telakkisinde Tebeddl", Tanzimat,
stanbul, 1940.
---------Essai sur la Transformation du Code Familial en Turquie, Paris, 1936.
FISCHER Agust-Hans, Schah Ismayil und Glizar. Ein Trkischer Wolksroman, Leipsig,
1929.
FKR Paazade mer Ltfi, imdiki zdivalar, Kahire, 1905. FEK Gler Okman,
"Psychopathology and the Turkish Family", Sex Roles, Family and
Community in Turkey, Der: idem Kat, U.S.A. Indiana Unv. Turkish Studies, 1982.
FODOR, Istvan, "Are The Sumerains and the Hungarians of the Uralic Peoples Related",
Current Anthropoloy, 1976.
G
GAZAL mam, thyu Ulmi'd-Din, Beyrut, 1938.
---------Ey Oul, ev: A. Serdarolu, stanbul, 1980.
GEN Mehmet, "18. Y.Y.'da Osmanl Ekonomisi ve Sava" Yapt, Sy: 4.
--------- "17.19- Yzyllarda Senay ve Ticaret Merkezi Olarak Tokat", Trk Tarihinde ve
Kltrnde Tokat Sempozyumu, Ankara, 1987.
GENTAN Engin, ada Yaam ve Mormal D Davranlar, Ankara, 1984. GORDON,
Michael, "Industrialization an the Family", Modern Socology. Der. Peter
Worsely, Aylesburg Penguin Books, 1979. GKALP Ziya, "Asr
ve Mill Aile", Yeni Mecmua, Cilt: I, Sy. 20, 1917.
---------" Trk Ailesinin Bnyesi", Yeni Mecmua, Cilt: I, Sy: 22, 1917.
---------"Aile Ahlk" I-II-III-IV., Semiyye, Ocak, Konak, Yuva, Gevek yuva, Asr Aile ve
Mill Aile, Trk Ailesinin Temelleri, Trk Ailesinin Bnyesi, Yeni Mecmua, Sy: 10-23,
1917.
---------Trk Devletinin Tekaml, Haz:: K. Y. Kopraman, Ankara, 1981.
--------- Trk Medeniyet Tarihi, Haz: . Aka-Y.K. Kopraman, stanbul, 1976.
--------- "Eski Trklerde timai Tekilat", Mill Tebebbular Mecmuas, Sy: 3, 7 Austos
1331.
---------Trklemek, islmlamak, Muasrlamak, Haz: . Kutluk, Ankara, 1976.
---------slm Terbiyesinin Mahiyeti, Tebiyenin Sosyal ve Kltrel Temelleri, Haz: R. Kar-
da, Ankara, 1973-
---------Mill Terbiye ve Maarif Meselesi, 1964.
--------- Yeni Hayat, stanbul, Yeni Mecmua Yay., 1918.
---------Trkln Esaslar, Haz: M. Kaplan, stanbul, 1970.
---------TrkMedeniyet Tarihi, Ankara, 1977.
GKE, B., "Aile ve Aile Tipleri zerine Bir nceleme", Hacettepe Sosyal ve Beeri Bilim-
ler Dergisi, VIII/1-2, 1976.

--------- "Evlilik Kurumu ve Aile Yaps ile likileri", Trk Aile Ansiklopedisi II, Ankara,
1991.
-------- "Aile ve Aile Tipleri zerine Bir nceleme", Aile Yazlart-1, Ankara, 1991.
GKSEL A. Nzhet, "Ziya Gkalp'in ahsiyetinin Teekkl", Dou, say: 2-3, 1942.
GKYAYO. Saik, Dede Korkut Hikyeleri, stanbul, 1976.
-------- "Osmanl Trklerinde retmen ve renci Anlay", Tarih ve Toplum, Sy: 31,
Temmuz 1986.
-------- Dedem Korkud'un Kitab, stanbul, 1973.
GOYN Nejat, "Hne Deyimi Hakknda", ..E.F. Tarih Dergisi, Sy: 32, 1979.
GZAYDIN N., "Dnr ve Dnrlk", TAA..
GZLER H. Fethi, Ataszleri ve Seilmi Gzel Szler, stanbul, 1975.
GLENSOY Tuncer, "Altay Dillerindeki Akrabalk Adlar zerine Notlar", TDAY, 1973-74.
GLER Ali, "Airetlerde ocuk Eitimi" Frat niversitesi Edebiyat Fakltesi Dergisi, C: I,
Sy: 1, 1981.
GLSTAN smet, "ocuk Banyosu, Bir Kadn Doktorun Eserinden Mtercimdir",
Hanmlara Mahsus Gazete, nu: 375, 1320.
GNALTAY emsettin, Tarih, stanbul, 1939.
GNAY Umay, Elz Masallar, Erzurum, 1975.
-------- "Folklor Mahsullerinin Tabiat", Mill Folklor, Sy: 11, 1991.
GNDODU, A., "Day", TAA, C: 1.
-------- "Amca", TAA, C.l.
GRAN Tevfik, "19- Yzyl Ortalarnda demi Kasabasnn Sosyo-Ekonomik
zellikleri", . ktisat Fakltesi Mecmuas, Cilt: XLI, Sy: 1-4, stanbul, 1985.
-------- ktisat Tarihi, stanbul, 1990.
GRPINAR H. Rahmi, "Hayattan Sayfalar", Mrebbiye iinde, stanbul, 1986.
GVH Pend-Nme, Haz: M. Hengirmen, Ankara, 1990.
GVEN Bozkurt, nsan ve Kltr, 1972.
GZEL ehmus, "Tanzimat'tan Cumhuriyet'e Toplumsal Deiim ve Kadn" Tanzi-
mat'tan Cumhuriyet'e Trkiye Ansk. stanbul, letiim Yay, 1985.
GYULA Kaldy-Nagy, Kanun Devri Budin Tahrir Defteri (1546-1562), Ankara, 1971.
H
HAG T.W., "Seyyid", A., Cilt: X.
HALAOLU Yusuf, 18. y.y.'da Osmanl mparatorluu 'nun iskn Siyaseti ve Airetlerin
Yerletirilmesi, Ankara, 1988. HALDE Edip, Kenan obanlar, stanbul, 1334. HALD
Ziya, Kabus, stanbul, 1334. HALL brahim, Rvetle Mesnet, stanbul, 1326. HALL
Hamid, slamiyette Feminizm yahut lem-i Nisvanda Musavat- Tamme, Dersaadet,
1328.
HALM Sabit, "Aile Tarihi: slamiyetten Evvel ve Sonra", Yeni Mecmua, Sy: 23, 1917. el-
HALLAK, eyh Ahmet Bediri, Havads'd-Dmk el-Yevmiye, ner: Dr. Ahmet zzet
Abdlkerim, Msr, ts. HARMATTA, Janos, "Dou Avrupa'da Trk Oyma Yazl
Kitabeler", Erdem Dergisi, Cilt:
III, Sy: 7, 1987.
HARPUT mer, Naimi, Terbiye-i Et/l ve Mehasin-i Hsal, stanbul, 1283-el-HARZM,
Ebu Abdillah Muhammed b. Ahmed, b. Yusuf el-Katip, Mefatihu'l ulum,
Beyrut, Daru'l-Kutubi'l lmiyye, Ts.

HARKORT K.L., Beitrape zur Sozialen und Wirtschafticben lage Bursas am Anfang des
XWI.Jahrhunderts, Hamburg, 1970. HASAN
Bedrettin, Iskat- Cenin, stanbul, 1290 (1873).
HASAN Bedrettin- Mehmet Rifat, Eblul yahut Mrvvet, stanbul, 1292 (1876). HASSAN
mit, "Osmanllk ncesinde Trklerin Kkenlerine Bir Bak", Trkiye Tarihi,
Cilt: I, stanbul, 1987.
-------- Eski Trk Toplumu zerine incelemeler, 1985.
HAM Ahmet, Bize Gre-Gurabahne-i Laklakan-Frankfurt Seyehatnamesi, stanbul,
1969.
HAYAL Zlfikar, R. N. Gntekin'in Piyeslerinde Tipler, Ankara, 1979. HAYRYE Ftnat,
"Bizde zdiva", Kadnlk, nu: 4-5, 1330 H. HEYD Uriel, Studies in Old Ottoman Criminal
Law, Oxford, 1973. Hikye-i Ak Garip, stanbul 1300 (Resimli Tabasmas). Hikmet Rafi,
"Tp ve zdiva", Hanmlara Mahsus Gazete, nu: 514, 1323. el-HND, Kenz'l Umml, I-
XVI, Beyrut 1399 (1979). HOCA SADETTN Efendi, Tac't-Tevarih, a I-II, stanbul, 1279.
HUSSAM Abdul Kerim, Le Mariage et le Divorce en Droit Musulman et Particulierement
Dans Son Application en Syrie, Lyon, 1931-
HSEYN Rahmi, Hazan Blbl, stanbul, 1332.
HSEYN Suat, "Sehbal yahut stibdadn Son Perdesi", Aiyan, nu: 10-17, 1324.
HSEYN Zati, Ak Dersi, stanbul, 1335.
I-
IIN Ekrem, "Ahmed Midhat Efendi ve Gndelik Hayat", Tarih ve Toplum, Sy: 44, 1987.
--------- "Abdullah Cevdet'in db- Muaereti", Tarih ve Toplum, Sy: 48, 1987.
-------- "19- Yzylda Modernleme ve Gndelik Hayat", Tanzimattan Cumhuriyete
Trkiye Ansiklopedisi, Cilt: II, stanbul, 1985.
-------- "Tanzimat, Kadn ve Gndelik Hayat", Tarih ve Toplum, Sy: 51, 1988.
IINSU Emine, "Aile Birliinde Erkein Rol", 7. Aile ras Bildirileri, Ankara, 1990.
BN Batuta, Seyehatnmesinden Semeler, Haz. smet Parmakszolu, stanbul, 1971.
BN Fazlan, Seyahatname, Haz: R. een, stanbul, 1975. BN Haldun, Mukaddime,
Darlfikr yay. (Tarihsiz).
--------- Mukaddime, ev: Z. K. Ugan, stanbul, 1986.
--------- Mukaddime, ev: S. Uluda, stanbul 1982-1983.
BN Hallikan, Vefeyatu'l-A'yan, Kahire, 1948.
BN Hazm, el-Ahlk ve's-SiyerfMudvti'n Nfus, Beyrut, 1985.
BN Kemal, Muhimat- Mfti, Sleymaniye Ktb., orlulu Ali Paa, nu: 280.
BN Kudme, el-Mugn, I-XII, Beyrut, 1972.
BN Miskeveyh, Tehzb'l-Ahlk, Beyrut, 1398.
--------- Ahlk Olgunlatrma, ev: A. ener, C. Tun, . Kayaolu, Ankara, 1983-
BN Sina, Uyn'lHikme, Beyrut, 1980.
--------- Aksamu'l Ulumi'l-Aliyye, Msr, 1326 H.
--------- es-Siyasetu'l-Menziliyye, Beyrut, 1988.
--------- et-TabiiyyatMin UyuniHikme, Msr, 1326 H.
BRAHM Hakk, Erzurumlu, Marifetnme, stanbul, 1330 H.
HSAN Hsni-Said Suzan, Ak ve Namus, stanbul 1329-
NALCIK Halil, The Ottoman Empire, The Classical Age, 1300-1600, London, 1973.
--------- "stanbul Bir slm ehri", Dergh, Sy: 24, 1992.
--------- "Osmanl Tarihi Hakknda Mhim Bir Kaynak", A. DTCF. Dergisi, I/l, 1942.

-------- "Servile Labor in the Ottaman Empire", Studies in Ottoman Social and Economtc
History, London, 1985-
-------- "Adaletnmeler", Belgeler-Trk Tarih Belgeleri Dergisi, II/3-
"Osm. Pamuklu Pazar, Hindistan ve ngiltere: Pazar Rehabetinde Emek Maliyeti
nin Rol",. ODT Gelime Dergisi, zel say,
1
1981.
NAL bnlemin Mahmud Keml, Son Asr Trk airleri, stanbul, 1982.
NAN Abdlkadir, "Han- Yama Deyiminin Kkeni", Trk Dili, Sy: 70, 1957.
-------- Tarihte ve Bugn amanizm, Ankara, 1954.
-------- amanizm, Ankara, 1971.
-------- "Manas Destannda Grlen Muhtelif Tabakalar", Varlk dergisi 1941.
-------- "Trk Dnlerinde Egzogami zleri", Trk Dili ve Tarihi Hakknda Aratrmalar,
I, 1950.
-------- "Trk Dnlerinde Exogamie zleri", Makalaler ve ncelemeler, Ankara, 1968.
NAN slamolu, Huricihan, Osmanl mparatorluu'nda Devlet ve Kyl, stanbul, 1991-
SMALOLU Kubilay, 19. Yzylda Silistre Eyaletine Bal Mangalya Kazasnn Sosyal ve
Ekonomik Yaps, Yaynlanmam Y. L. Tezi, . Sosyal Bilimler Enst., stanbul, 1991-
ZG ., "Moollarda Evlenme Adedi", //. Milletleraras Folklor .Kongresi Bildirileri, IV,
Ankara, 1982.
ZZET Nuri, Hasret, stanbul, 1290.
J
JEASCHKE, Gottard, "Trk Hukukunda Evlenme Akdinin ekli", HFM, Cilt: XVIII, 19, Sy:
1128, 400-431.
-------- "Trkiye'de mam Nikah", Tere: Ahmet Mumcu, Sabri akir Ansay'm Hatrasna
Armaan, Ankara, 1964.
JENNNGS R. ]., "Woman in the Early 17th Centruy",jesho, vol. 18, part: 1.
-------- "Woman in Early 17 th Century Ottoman Judicial Records. The Sharia Court of
Anatolian Kayseri", Journal of the Economic and Social History of the Orient, 18, 1975.
- "Urban Population in Anotolia in the Sixteen Centry: A Study of Kayseri, Kara
man Amasya, Trabzon and Erzurum", International Journal of Middle East Studies,
VII, 1976.
JOHONSEN H., "Gneydou Anadolu Gmen adrlar", Antropoloji Dergisi, Sy: 11, An-
kara, 1982.
K
KADR Bey, "Tarih-i Sergi Ber Vech-i Umum", Mecmua-i Funun, Cilt: I, Sy: 9.
KAFESOLU brahim, Trk Mill Kltr, stanbul, 1989-
KAITIBAI idem, ocuun Deeri, stanbul, 1981.
KANAD H. Fikret, Ailede ocuk Terbiyesi, stanbul, 1976.
-------- Pedegoji Tarihil-ll, stanbul, 1948.
KANDYOT Deniz, "Urban Change and Women' s Roles in Turkey" Sex Roles, Family
and Community in Turkey, Ed. idem Katcba, U.S.A., ndiana nv. Turksh Stud-
ies, 1982.
KAPLAN Mehmet, Trk Edebiyat zerinde Aratrmalar-3: Tip Tahlilleri, stanbul, 1985.
KARABEY, Emin "Elli Sene Evvelki stanbul'da Sokak Mzii", Msiki Mec, Yl:l, Sy: 12,
1949.

KARAL, E. Ziya, Osmanl Tarihi, Ankara, 1977.
KARA M., "Kutadgu Bilig'de Aile", TAA, I, 1991-
.KARAMAN Hayreddin, Mukayeseli slm Hukuku, stanbul, I-1II, 1982.
KARPAT Kemal, "Ottoman Population Records and Census of 1881/82-1983", Interna-
tional Journal ofMiddle East Studies, IX, 1978.
-------- Ottoman Population 1830-1914: Demographic and Social Cbaracteristics, Madi-
son, 1985.
KARPUZ Haim, "Trk Ailesinin Yaad Geleneksel Konutlar", /. Aile ras Bildirileri,
. Ankara, 1990.
KAKARLI Mahmut, Divan Lgatit-Trk, ev: B. Atalay, Ankara, 1987.
KATP elebi, Kefu'zZunun, istanbul, 1967.
KESKOLU Osman, slm'da Eitim ve retim, Ankara, 1987.
KEYKAVUS, Kabusnme, ev: Mercimek Ahmed, Haz. O. . Gkyay, stanbul, 1974.
KILIBAY, Mehmet Ali, Feodalite ve Klasik Dnem Osmanl retim Tarz, Ankara, 1981.
KILI Hseyin, "Hukuk- Aile Kararnamesi", Tarih ve Toplum, Sy: 69, 1989.
KINALIZDE Ali Efendi, Ahlk- Alt, Bulak, 1200 H.
-------- Ahlk- Ala, Haz: A. Kahraman- H. Alul, stanbul, ts.
KOCACIK Faruk, "Sivas'ta Kentsel Aile" Aile Yazlan-2, Ankara, 1990.
KOCAKAPTAN sa, "Dede Korkut'ta nsan, Hkmdar ve Aile", Aile Yazlan-2, Ankara,
1990.
KOBEY, Koibey Risalesi, sad: Zuhuri, Danman, Ankara, 1974.
KOU Reat Ekrem, stanbul Tulumbaclar, stanbul, 1981.
-------- Trk Giyim Kuam ve Ssleme Szl, Ankara, 1967.
KONAN Esin, "Trk Hukuk Sisteminde ocuun Korunmas", Trkiye'de ocuun Du-
rumu, 1990'larn ocuk Politikas Kongresi. KONGAR Emre, Toplumsal Deime, Ankara,
1972.
-------- Trk Toplumbilimcileri, stanbul, 1982.
-------- zmir'de Kentsel Aile, 1972.
KORTAN Enis, Le Corbusier Gzyle Trk Mimarlk ve ehircilii, Ankara, 1983.
KKNAL zcan, nsan Anlamak, stanbul, 1982.
KOKSAL Hasan, Battalnmelerde Tip ve Motif Yaps, Ankara, 1984.
KPRL Prof. Dr. M. Fuad, XVI. Asr Sonuna Kadar Trk Saz airleri, stanbul, 1930.
-------- Messeselerinin Osmanl Messeselerine Tesiri, stanbul, 1981.
-------- slm ve Trk Hukuk Tarihi Aratrmalar ve Vakf Messesesi, istanbul, 1983-
--------- Osmanl mparatorluu'nun Kuruluu, stanbul, 1981.
-------- Trk Edebiyat Tarihi, stanbul, 1980.
KSEMHAL N. azi, Sosyoloji Tarihi, stanbul, 1955.
KYMEN M.A., "Devlet Kurtaran rnek Bir Trk Kadn", Milli Kltr, C: I, Sy: 1, 1976.
-------- Alp Arslan ve Zaman, stanbul, 1973.
KUBAN Doan, "Amasya ve Sivas", Trkiye Turing ve Otomobil Kurumu Belleten'i, 1971.
--------- "Trk Ev Gelenei stne Gzlemler", Trk ve slm Sanat zerine Denemeler,
stanbul, 1982.
--------- "Anadolu Kentlerinin Tarihsel Geliimi zerine Gzlemler", Trk ve slm Sanat
zerine Denemeler, stanbul, 1982. KUDRET Cevdet, Ortaoyunu, Ankara, 1973.
KURAN Ercment, Osmanl Devleti'nde lk Daimi Eliliklerin Kuruluu, Ankara, 1966.
--------- "Trk Ailesinin Mahiyeti ve Tarihi Gelimesi'', Aile Yazlar-1, Ankara, 1990.
KURNAZ efika, Cumhuriyetten nce Trk Kadn, 1991.
KURT hsan, Trk Ataszlerine Psikolojik Bir Yaklam, Ankara, 1991.
KUTLU Muhtar, "Dou Anadolu Ger Topluluklarnda Karacadr", ///. Milletleraras
Trk Folklor Kongresi Bildirileri, Ankara, 1987.

KURTUB eJ-Cami'li-Abkmi'l-Kur'an, Kahire, 1967.
e]-KBEYS, Muhammed beyd Abdullah, Ahkam'l-Vakffi eriati'l-lslamiyye, Badad,
1977.
KKERMAN nder, Kendi Meknnn Aray inde Trk Evi, stanbul, 1985.
KTKOLU Mbahat, Osmanllarda Narh Messesesi ve 1640 tarihli Narh Defteri,
stanbul, 1983.
L
LAMA Hikmet, "zdiva Etrafnda Kadnlar", Kadnlar Dnyas, nu: 112, 1329. LAMA
Zeyna, "syan", M. Belks Hanma Hitaben, Kadnlar Dnyas, nu: 104, 1329-LASLETT
P., Houshold and Family in Past Time, 1972. LASZLO Rasonyi, Dnya Tarihinde
Trklk, Ankara, 1942.
-------- Tarihte Trklk, 1971.
LATJIS S.J., Method and Appaisal in Economics, Cambridge, 1976.
LERNER Daniel, The Passing of Traditional Society, 1958.. LEVEND
Agh Srr, Trk Edebiyat Tarihi, Ankara, 1973..
-------- Arap ve Fars ve Trk Edebiyatlarnda Leyla ve Mecnun Hikyesi, Ankara, 1959
LEVNE Ned, "Social Change and Family Crisis", Sex Roles, Family and Community in
Turkey, der. idem Katba, U.S.A., ndiana Unv. Turkish Studies, 1982. LNANT
de Bellefonds Y., Traite de Droit Musulman Compare, II Cilt, Paris, 1965. LOWRY H. W.,
Trabzon ehrinin slmlama ve Trklemesi (1461-1583), stanbul, 1977. LOWRY S.
Told, "Recent Literatre on Ancient Greek Economic Thought", Journal ofEc-
onomic Literatre, vol: XVII, 1979-LUTFULLAH A., Zabitan in Muaeret Usulleri
ve Beynelminel Terifat Kaideleri,
stanbul, 1932.
LUTH Max, The European Folktale, From andNature, U. S. A., 1982. MADDEN R. R.,
Travels in Turkey, Egypt, Nubia and Palestine, London, 1829. MAGNARELLA P., "The
Turkish Bridewealth Practice in Transation", Mslim World, vol:
59, 1969.
MAHMUT Cevat, Maarif-i Umumiye Nezareti Tarihe-i Tekilat ve craat, stanbul, 1338.
MAHMUT evket Paa, Osmanl-Askeri Tekilat ve Kyafeti, Haz: N. S. Trsan, Ankara,
1983.
MALK el-Mdevvene, I-VII, Msr, 1323.
MANSURZDE Sadi, "Teaddt-i Zevcat slmiyette men olunabilir mi?", slm Mec, Sy: 8.
MANTRAN Robert, XVI. ve XVII. Yzylda stanbul'da Gnlk Hayat, ev: M. A. Klbay,
stanbul, 1991
MARDN Ebul Ula, Medeni Hukuk Cephesinden Ahmet Cevdet Paa, stanbul, 1946.
MARDN erif, Din ve ideoloji, stanbul, 1983
----- "Tanzimattan Sonra Ar Batllama", Coraf ve Sosyal Aratrmalar, 1971.
--------- "Trkiye'de ktisad Dncenin Gelimesi", Siyasal ve Sosyal Bilimler
(Makaleler-2), stanbul, 1990.
MVERD Eb'l-Hasan, Edeb'd-Dnya ve'd Din, Beyrut, 1978. MAZAHER, Ali,
Ortaa'da Mslmanlarn Yaaylar, ev: B.ok, stanbul, 1972. MEHMET Asaf,
Sinirli Bey, stanbul, 1334.
MEHMET b. Musa, Bidat'lKadi, Sleymaniye Ktb., Denizli, nu: 166.
MEHMET hsan, Mesib-i stibdat, stanbul, 1324. MEHMET Kamil
Efendi, Melcet-tabbahn, stanbul, 1260. MEHMET Rauf, Diken,
stanbul, 1333.

-------- "Ceriha", Ss, nu: 1-10, 1339-
-------- Cidal, stanbul, 1327.
-------- Sansar yahut ki Kuvvet, stanbul, 1920.
-------- Pene, stanbul, 1325.
Mehmet Rifat, Pak-dmen, stanbul, 1291 (1875).
-------- Zavall Gilbert yahut Bir Mahkumun Zevcesi, stanbul, 1307.
MEHMET Sadi, Afet-iCehl yahut tnhimak- Sefahat, stanbul, 1291 H.
MEHMET Srr, Gelin ntihab, zmir.
MEHMET Sreyya, Sicill-i Osman, I-IV, stanbul, 1308-1311.
MEHMET akir, nat yahut patan, stanbul, 1301 (1883).
-------- cab- Gurur Yahut nkhab- Muhabbet, Bursa, 1301 H.
-------- Krk Yalan Kse, Bursa, 1302 H.
MEHMET emsettin, Tedbirde Kusur, stanbul, 1290 H.
-------- Kendim Ettim Kendim Buldum, stanbul, 1292 (1876).
-------- Mcazat, stanbul, 1291 (1875).
MEHMET Tevfik, stanbul'da Bir Sene, stanbul, 1991.
MERAY Seha L, Toplum Bilimi zerine, stanbul, 1982.
MERTER Feridun, 1950-1988 Yllar Arasnda Ky Ailesinde Meydana Gelen Deimeler,
Ankara, 1990. MESADET Bedirhan, "Harika" Kadn Dnyas,
Nu: 146, 1330.
-------- "La Polygamie et slm", Kadnlar Dnyas'nn Franszca eki, nu: 121, 1914.
MCHAUD M. - M. POUJOULAT, Correcpondance d'Orient, III, Paris, 1834.
MROLU smet, XVI. y.y.da Bayburt Sanca, stanbul, 1975.
MTHAT Ceml, M. AkifErsoy, Ankara, 1986.
MZANCI Murad, Tencere Yuvarland Kapan Buldu, stanbul, 1326.
MOLTKE, Feldmareal H. Von, Trkiye Mektuplar, ev: Hayrullah rs, stanbul, 1969.
MONTAQU Lady, Trkiye Mektuplar, stanbul., Tarihsiz.
MORGAN Clfford, Tecrubi Psikolojiye Giri, Haz. ev: H. Arc ve Arkadalar, Ankara,
1991. MUMCU Ahmet, Osmanl Devletinde Rvet,
Ankara, 1969.
-------- Osmanl Devleti'nde Siyaseten Kati, Ankara, 1985.
MUSAHPZADE Celal, taat lm, stanbul, 1936.
-------- Trk Kz, stanbul 1325.
MUSTAFA Fahri, te Alafranga, stanbul, 1291 (1875).
MUSTAFA Hilmi, Tesir-i Ak yahut Zahmetsiz lm, stanbul, 1291 (1875).
-------- Bahtiyar Yahut Son Gnl, stanbul, 1291 (1875).
MKERREM Belks, '-'Ailede Hrriyetin Mevkii", Kadnlar Dnyas, nu: 172, 1918.
-------- "Bizde Usul-i zdiva", Kadnlar Dnyas, nu: 103, 1329 H.
-------- Cevab: Nebahat Hanmefendiye", Kadnlar Dnyas, nu: 93, 1329.
-------- "Grcln Yerine", Kadnlar Dnyas, nu: 62, 1329 H.
--------- "nklab- timaiyede Esaslar", Kadnlar Dnyas, nu: 122, 1329 H.
--------- "zdiva, Usull-i zdiva", Kadnlar Dnyas, nu: 113, 1329 H.
--------- "Kadnlkta Esaretin Mvellidi", Kadnlar Dnyas, nu: 96, 1329 H.
----- - "Kadnlarn Hayata Karmasnn Sebepleri", Kadnlar Dnyas, nu: 176, 1918.
---------"Kz Mekteplerinde Ahlk ve Terbiye-i Ahlkiye", Kadnlar Dnyas, nu: 176, 1918.
--------- "Muzr Adetleri Ykmak Farzdr", Kadnlar Dnyas, nu: 83, 1329 H.
MNF Paa "Ehemmiyet-i Terbiyet-i Sbyan", Mecmua-i Fnun, Cilt: I.
--------- "Hark- stanbul" Mecmua-i Fnn, C: II.
--------- "Tanzim-i stanbul", Mecmua-i Fnun, C: II.
MFT Ratib, Zincir, stanbul, 1326.
MSLM bnu'l-Haccac et Kueyr en-Nisabur Sahih, I-V, Beyrut, 1955-

N
NAC Fethi, Trkiye'de Roman ve Toplumsal Deime, stanbul, 1981.
NAMIK Keml, Glnihal, stanbul, 1969.
-------- "Iskat- Cenin", Hadika, 1288 (1871).
-------- "Aile", bret Gazetesi, Sy: 56, Terin-i Sani 1288, 18 Ramazan 1289.
------- Kara Bel, stanbul, 1292 (1876).
-------- Vatan Yahut Silistre, Haz: Kenan Akyz, Ankara, 1988.
-------- Zavall ocuk, Haz: Kenan Akyz, Ankara, 1960.
NASIR-I Hsrev, Saadetnme, ev: M. lker Tarkhya, stanbul, 1985.
NASRUDDN Tusi, Ahlk- Nsri, Leknev, 1316 H.
NAZFE clal, "Bir ocuk Terbiyeyi Agu-i Medarda Alr", Kadnlar Dnyas, nu: 21, 1329.
NAZMEAli, Ta'litn-iBenat, stanbul, 1313.
NECAVE, D. L, Eski stanbul'da Hayat, ev: O. nde, stanbul, 1978.
NECB Asm, Trk Tarihi, stanbul, 1316. ,
NER Mehmed, Neri Tarihi, Haz: M. Altay Kymen, Ankara, 1983.
NLFER Mazlum, "Daima Dnebildiim", Kadnlar Dnyas, nu: 114, 1329.
NMET Cemil, "Meclis-i Mebusann Nazar- Dikkatine: ocuklarmz Hrpalamayalm",
Kadnlar Dnyas, nu: 144, 1330.
NUR Bey, Bare, stanbul, 1293.
---------- Zamane klar, stanbul, 1290.
O
OCAK, A. Yaar, "Battal Gazi" ve "Battalnme" maddeleri, T.D.V., slm Ansiklopedisi,
Cilt: V.
D'OHSONN M., de M., Tableau Generale de l'Empire Ottoman, Cilt: I-IV, Paris, 1787.
OKAY Orhan, Bat Medeniyeti Karsnda Ahmet Mithat Efendi, stanbul, 1989. OLSON
Emelie A., "Duofocal Family Structure and an Alternative Model of
Husband-Wife Relationship", Sex Roles, Family and Community in Turkey, idem
Katba, Der., USA, ndiana nv, Turkish Study, 1982. ONAN Necmettin Halil, Leyl
ile Mecnun, stanbul, 1956. ONGAN Halil, Ankara'nn 1 nu'lu eriyye Sicili, Ankara, 1958.
ORKUN H. Namk, Trk Tarihi, Ankara 1946. ORTAYLI lber, "Anadolu'da XVI. Yzylda
Evlilik likileri zerine, Gzlemler", Osmanl
Aratrmalan-l stanbul, 1980.
---------- "18. Yzylda lmiyye Snfnn Toplumsal Durumu zerine Baz Notlar", ODT.
Gelime Dergisi, 1979-80.
-------- "Osmanl Toplumunda Aile", Trkiye'de Ailenin deiimi.
-------- Toplumbilimsel ncelemeler, ed. Trkz Erder, Ankara, 1984.
ORMAN Sabri, "slm ktisadi Dnce Tarihinin Kaynaklar-I" lim ve Sanat, Sy: 32,
1992.
-------- Gazali'nin ktisat Felsefesi, stanbul, 1984.
ORU Bey, Oru Bey Tarihi, Haz: Nihal Atsz, stanbul, ts.
OSMAN evki, Taaddd- Zevcat, stanbul, 1327.
OZANKAYA zer, "Laiklik ncesi Dnemde emseddin Sami' nin Aile Dzenine Ait
Grleri", Trkiye'de Ailenin Deiimi, 1984. OZANSOY Halit
Fahri, Eski stanbul Ramazanlar, stanbul, 1968.


GEL Bahaeddin, Trk Mitolojisi I, Ankara, 1971.
--------- Trklerde Devlet Anlay, Ankara, 1982.
-------- Trk Kltr Tarihine Giri, Cilt: I-IX, Ankara, 1991.
--------- Trk Kltrnn Gelime alar, stanbul, 1988.
--------- "Trklerde Kadn ve Balk", II. Milletler Aras Trk Folklor Kongresi Bildirileri,
C: IV, Ankara, 1982.
MER Hilmi, Ahkam'l-Evkaf, stanbul, 1307.
NDER Mehmet, ehirden ehire-I, stanbul, 1972.
---------Bitmez Tkenmez Anadolu, Ankara, 1970.
NSOYRifat, Tanzimat Dnemi Osmanl Sanayii ve Sanayileme Politikas, Ankara, 1988.
ZDEER Hseyin, 1463-1640 Yllar Bursa ehri Tereke Defterleri, /stanbul, 1988.
ZDEMR Rfat, XIX. Yzyln lk Yarsnda Ankara, 694.
-------- "Krehir'de Ailenin Sosyo-Ekonomik Yaps (1880-1906)", Osmanl Aratrmalar,
IX, 1989.
--------- "Harput ve emikezek'te Askeri Ailelerin Sosyo-Ekonomik Yaps", Tarih
ncelemeleri Dergisi V, zmir, 1990.
Z Tahsin, Trk Kuma ve Kadifeleri, stanbul, 1951.
ZTELL Cahit, "Yama Gelenei", Trk Dili, Sy: 85, 1958.
ZTRK Nazif, "XIX. Yzylda Osmanl mparatorluunda Sanayileme ve 1827'de
Kurulan Vakf plik Fabrikas", Vakflar Dergisi, XXI, 1990.
--------- "Trk Toplumunda Koruyucu Aile Sistemi", I. Aile uras Bildirileri, Ankara,
1990.
P
PAKALIN, M. Zeki, Osmanl Tarih Deyimleri ve Terimleri Szl, I-IIL, 1983.
PARDOE Miss Julia, "Sultann ehri ve Trklerin Aile Hayatndaki Gelenekleri" Yabanc
Gzyle 25 Yl nce stanbul, ev: Bedriye anda, stanbul, 1967. PARLATIR smail,
Tanzimat Edebiyatnda Klelik, Ankara, 1987. PERN Cevdet, Tanzimat Edebiyatnda
Fransz Tesiri, 1946. PETER Benedict, "Trk Hukuk Reformu Asndan Balk ve
Mehr", Trk ve Toplumu
zerine ncelemeler, Ankara, 1974. PETER and B.
Berger, The War Ower Family, 1983.
PLATO, The Statesman, ng. ev: J. B. Skemp, London, Rout Letge and Kegan Daul, 1961.
POSTER Mark, Eletirel Aile Kuram, ev: Hseyin Tapn, stanbul, Ekim 1989. PROPP V.,
Morfologija Skaski, hg. ev: Laurence Scatt, USA, 1970.
R
RAGIB, Terbiye-i Nisvan, stanbul, 1307.
RAFE Halil, "Temas ve Ademi Temasa Dair Bir iki Sz"..., Kadnlk, nU: 6, 1330.
---------"zdiva ve Muaeret Nasl Olmaldr?", Kadnlk, nu: 4, 1330.
RAME, "Grclk", Kadnlar Dnyas, nu: 87, 1329-
RANA bint-i Safvet, "Talak Hakknda", Hanmlara Mahsus Gazete, nu: 274, 1318.
RECAZADE Mahmut Ekrem, Afife Anjelik, stanbul, 1872.
------- Vuslat Yahut Sreksiz Sevin, stanbul, 1291, (1875).

REFK Halit, "Tanzimat Seyahati", Yeni Mecmua, say: 46, 1918.
REAT Nuri, Eski Rya, stanbul, 1338.
REYHANLI Tlay, ngiliz Gezginlerine Gre 16. Yzylda stanbul'da Hayat, 1983.
REYHAN Nihad, "mtizaszlklarn Sebebi", Kadnlar Dnyas, nu: 194/15, 1921.
ROUX Jean-PauI, Trklerin Tarihi, stanbul, 1989.
-------- "Orta ada Trk Kadn", Erdem dergisi, cilt: 5, Sy: 13, 1989.
RUBEN Walter, "Raznihan ile Mnfiruze" ev: Meliha Toprak, lk, Cilt: XVII, Sy: 102,
1941.
RUD, Paul Linder, Nomands and Ottomans in Medieval Anatolia, Bloomington, 1983.
RUEN Zeki, "Bizde Hareket-i Nisvan", Nevsal-iMill, Dersaadet, 1330.
S
SACDE, "Kzlarmzn ehizi Ne Olmaldr?", Kadnlar Dnyas, nu: 105, 1329..
SADAK Necmeddin, "Terbiye Meselesi: Vatan Terbiyesi", Yeni Mecmua, Sy: 18, 1917.
-------- "Kzlarmzn Terbiyesi", Yeni Mecmua, Sy: 1, 1917.
SAD Yang Chao Chun, "Trkiye ve in Arasndaki Tarihi Gemi", Erdem dergisi, Cilt:
XV, 1989.
SAD, Glistan ve Bostan, ev: H. laydn, stanbul, 1967. SADRETTN, "Hukuk- Aile
ve Usul- Muhakemt- eriyye Kararnameleri hakknda"
ebilrread, Sy: 382.
SAFYE Biran, "Biraz Daha Derine", Kadnlar Dnyas, nu: 67, 1329.
SAFVET Ziya, Hrahambos Cankiyadis, stanbul, 1328.
-------- Adab- Muaeret Hasbihlleri, Ankara, 1927.
SAHAFLAR eyhizade, Esat Efendi, ss Zafer, stanbul, 1241.
SAHAK (Efendi), "Mukaddime", [J.B.] Say, llm-i Tedbir-i Menzil, Osm. ev: [Abro] Sahak
[efendi], stanbul, 1268 H. SAHLLOLU Halil, "Bursa Kad Sicillerinde ve
D demeler Arac Olarak
Kitab'1-Kad ve Sfteceler", Trkiye ktisat Tarihi Semineri, Ankara, 1975.
SAKAOLU Necdet, "17. Yzylda Ttn Haram enler damlk ve Cehennemlikti", Tarih
ve Toplum, Sy. 83, 1990.
-------- Divrii'de Ev Mimarisi, stanbul, 1978.
SAKAOLU Saim, Gmhane Masallar, Ankara, 1973.
-------- Osmanl Eitim Tarihi, stanbul, 1991.
SALH Zeki, ldren Sz ldrmeyen Ak, Balkesir, 1335.
SAYIN nal, Aile Sosyolojisi, Ailenin Toplumdaki Yeri, zmir, 1990.
SCHACHT Joseph, "Mahkeme", A.
SCHUMPETER, J.A., History of Economic Analysis, London, 1986.
SCHWEGGER, Solomon, Eine Reyssbeschreibung auss Deutschland nach
Constantihopel undjeru salem, R. Neck, Akad Druck und Weleaq, Graz, 1964.
SELAM zzet, Teselli, stanbul., 1919. SEMHA, "ocuk Bytmek", nci, nu: 1, 1919.
SEN Amartya K., On Ethics and Economics, Oksford Basil Blackwell, 1990. SENCER
Muzaffer-SENCER Yakut, "Toplumsal Evrim Srecinde Aile ve Kadn", Ttengil'e
Sayg, stanbul, 1981.
SEREN efik, "Medeni Kanun Karsnda Mehr", Hukuk ve tihatlar Dergisi, Sy: 33, 1951.
SERM Timur, Trkiye'de Aile Yaps, Ankara, 1972. SERTOLU Mithat, Osmanl Tarih
Lgati, stanbul, 1986. SEVN Necdet, Eski Trklerde Kadn ve Aile, stanbul, 1987. SEVN
Nurettin, On Asrlk Trk Kyafet Tarihine Bir Bak, Ankara, 1990.

SEYDOLU Bilge, Erzurum Halk Masallar zerine Aratrmalar, Ankara, 1976.
-------- Erzurum Efsaneleri, Ankara, 1985.
---------Mitoloji zerine Aratrmalar, Erzurum, 1988.
SHAW, Stanford, Osmanl mparatorluu ve Modern Trkiye, ev: Mehmet Harmanc,
stanbul, 1982.
SMAV, Ltfi, Terifat ve Adab- Muaeret, stanbul, 1927. SYAVUGL Esat,
"Tanzimat'n Fransz Efkar- Umumiyesinde Uyandrd Akisler",
Tanzimat, 1940.
SOFUZDE Seyyit Hasan Hulusi, Necma'l-db, stanbul, 1304. SOLAKZADE Mehmet
Hemdani, Tarih-i Solakzade, stanbul, 1297. SOROKN, Pitirim Alexundrovich, ada
Sosyoloji Teorileri, ev: M. Mnir, Reit ymen,
Ankara, 1974.
---------- Sosyal Deime Srecinde Aile, Akrabalk ve Soy likileri, ODT. Trk
Halkbilim Topluluu, Toplumsal Bilim Aratrmalarnda Yaklam ve Yont. Semineri,
1977. SPIEGEL, Henry William, The Grovth of Economic Thought, Durhan, Duke
University
Press, 1983.
SPIES Otto, Trk Halk Kitaplar, ev: Behet Necatigil, stanbul, 1941. STRLNG Paul,
Turkish Willage, 1965. SUNAL Cavit, "Erzurumlu brahim Hakk ve Terbiye Kurallar",
lahiyat Fak. Der., Cilt:
XXIV, 1981.
SLEYMAN Bahri, Ham, stanbul, 1329.
SLEYMAN Talt, Feryad, stanbul, 1292.
"SLEYMAN Vehbi, Haim Bey Yahut Mnasebetsiz zdiva, stanbul, 1302 (1886).
SMER Faruk, Ouzlar-Tarihleri-Boy Tekilat-Destanlar, Ankara, 1972, stanbul 1980.
SNBLZDE Vehbi, Thfe-i Vehbi/Ltfiyye-i Vehbi, stanbul, 1205.
S
SAHABETTN Sleyman, Frtna-Kanun, stanbul, 1326.
-------- Krk Mahfaza, stanbul, 1329.
-------- kmaz Sokak, stanbul, 1329.
-------- "Aralarnda", Resimli Roman, 1325.
-------- Avdet, stanbul, 1326.
ABAN Zekiyuddin, el-Ahkam's er'iyyefi'l-Ahvali'-ahsiyye, Beyrut, 1978.
AHAP Rza, Iklima, stanbul, 1326.
AHN, ., "Osmanl Devrinde Krehir'in Sosyal ve Demografik Tarihi (1485-1584)", Trk
Kltr ve Ahilik, XXI. Ahilik Bayram Sempozyumu Teblileri, stanbul, 1986. AR
Ercan, 19. Yzylda Bahr- Sefid Eyaletine Bal an Kazasnn Sosyo-Ekonomik
Yaps, Yaynlanmam Yksek Lisans Tezi, . Sosyal Bilimler Enst., stanbul, 1991.
EKER Mehmed, "Tark'l-Edeb'de Eitim", Trkiye'de Din Eitimi Semineri, Ankara,
1981. EMSETTN Sami, Gave, stanbul,
1293.
-------- Kamus-i Trk, stanbul, 1317.
-------- Kadnlar, stanbul, 1296.
-------- eriyye Sicilleri, MI, Trk Dnyas Aratrmalar Vakf Yaynlan, 1988, 1989.
-------- eriyye Sicilleri, Mahiyeti, Toplu Katalogu ve Seme Hkmler, I, stanbul, 1988.
SNAS, air Evlenmesi, Haz: M. N. zn, stanbul, 1972.
KUFE Nihal, "Genler Aradklarn Niin Bulamyorlar", Trk Kadn, nu: 9, 1330 H.

T
TABANOGLU Ahmet, "Evlt Edinme ve Koruyucu Aile Messeselerindeki Gelimeler", /.
A ile ras Bildirileri, Ankara, 1990.
TAHSN Nahit, Hicranlar, stanbul, 1324.
-------- Firar, stanbul, 1326.
TAHANEV Muhammed Ali b. Ali, Keafu Istlabati'l-Funun, stanbul, 1984.
TANPINAR A. Hamdi, Sahnenin Dndakiler, stanbul, 1990.
-------- XIX. Asr Trk Edebiyat Tarihi, stanbul, 1982.
TANER Aydn, Cellu 'ddin Harizmah ve Zaman, Ankara, 1977.
-------- Trkiye Seluklular Kltr Hayat, Konya, 1977.
TANSEL, F. Abdullah, Ziya Gkalp Klliyat I, Ankara 1952; II, Ankara, 1965.
-------- Tanzimat'n 150. yldnm, Uluslararas Sempozyumu, (Bildiriler), Ankara 1991-
TAKPRZADE Mehmet, Kemalddin, Mevzutu'1-Ulm, stanbul, 1311.
TAKIRAN Tezer, Women in Turkey, stanbul, Redhouse Yay., 1976.
TEBLY Kari, Dersaadette Avusturya Sefirleri, 1988.
TEDESCH, Guido, Studies in Israel law, Jerusalem, 1960.
TEKN Melek, Trk Tarihi Ansiklopedisi, stanbul, 1991.
TEKN Talat, "Amca ve Teyze Kelimeleri Hakknda", TDAY, 1960.
-------- Orhun Yaztlar, Ankara, 1988.
TESAL Read D., "Bir stanbul Vard", Tarih ve Toplum, Sy: 71, 1989.
THEVENOT, Jean, L'Empire du Grand Turc, Paris, 1965.
-------- 1655-1656'da Trkiye, ev: N. Yldz, stanbul, 1978.
TMUR H., "Eski rf Hukukumuzda Nianlanma ve Kaln Messesesi", E. Mardin'e
Armaan, stanbul, 1943.
TMUR Tamer, Osmanl Toplumsal Dzeni, Ankara 1979.
TMURTA Faruk, eyh'nin Husrev rin'i, stanbul, 1963-
TYATRO BBLYOGRAFYASI, Haz: Trkn Poyraz-Nurnisa Turul, Ankara, 1967.
TOMSU L, Bursa Evleri, stanbul, 1950. TOPRAK Binnaz, "Trk Kadn ve Din", der.
Trk Toplumunda Kadn, Nermin Abadan
Unat, stanbul, Ekin Yay. 1982. TOPRAK Zafer, "Osmanlda Alafranga Evlenme
lanlar", Tarih ve Toplum Dergisi, Cilt:
IX, Sy: 5, 1988.
TRE Enver, 20. y.y. eviri Piyeslerde Kadn ve Tiyatromuza Yansmas, Ankara, 1991.
TURUL Mehmet, Mahmut Gazi Kynn Halk Edebiyat, Ankara, 1947. TUNA Osman
Nedim, Smer ve Trk Dillerinin Tarihi ilgisi ile Trk Dilinin Ya Meselesi,
Ankara, 1990.
TUNAYA Tark Zafer, Trkiye'nin Siyas Hayatnda Batllama Hareketleri, stanbul, 1960.
TUNCER Hadiye, Osmanl mparatorluu, Arazi Kanunlar 952/1546, Ankara, 1963.
TURAN Osman, Trk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi Tarihi, C: I-II, stanbul 1978.
-------- Seluklular Tarihi ve Trk-lslm Medeniyeti, Ankara, 1965.
TURAN erafettin, "Tanzimat Dneminde Evlenme Meselesi", ve Dnce Dergisi, Cilt:
XXII, Sy: 182, 1956. TURGAY Atilla, "Psikoloji, Psikiyatri ve Ataszleri",
Trkiye'de Toplumsal Bilim
Aratrmalarnda Yaklamlar ve Yntemler Semineri, ODT, 1976.
-------- "Ottoman-American Trade During the Nineteenth", Osmanl Aratrmalar, III,
1982.
TURHAN Mmtaz, Kltr Deimeleri. Sosyol Psikoloji Bakmndan Bir Tetkik, stanbul,
1972.
TURNER Bryan S., Max Weber ve islm, ev: Yasin Akay, Ankara 1991. TU Muhittin,
"19. Yzyl Osmanl Biyografi Ansiklopedileri, Mill Kltr, 79, 1990.

--------- Trk Dili ve Edebiyat Ansikldopedisi, 7. cilt, stanbul, Dergh Yay. 1979.
--------- Trk Aile Yaps, VI. Be Yllk Kalknma Plan, . . K. Raporu, Ankara, 1989.
TRKAY Cevdet, Babakanlk Ariv Belgelerine Gre Osmanl mparatorluunda Oymak,
Airet ve Cemaatler, stanbul, 1979.
TRKER Mubahat-Kyel, "Trk Dilinin Eskilii", Erdem Dergisi, Cilt: V, Sy: 15, 1989.
TRKDOAN Orhan, Trk Tarihinin Sosyolojisi, 1974.
--------- Malakanlarn Toplumsal Yaps, 1972.
--------- "Eski Trkler'de Aile Tipolojisi", /. Aile ras Bildirileri, Ankara, 1990.
--------- "Dou Anadolu' da Ana-ocuk Bakm ile lgili Kltr Kalplar", Trk Kltr
Dergisi, Sy: 233, 1982.
--------- Trkiye'de Kadnlar Hakknda Yaynlanm Eserler, Haz: Neriman Duranolu,
Ankara, 1959.
TRKMEN Fikret, Ak Garip Hikyesi zerinde Mukayeseli Bir Aratrma, Ankara, 1974.
TRKMEN Nihal, Orta Oyunu, stanbul, 1972.
TYAN Emile, L'Historie de l'Organisation Judiciaire en Pays d'Islam, C: I-II, Paris,
1938-1948.
u
UBCN M.A., Trkiye 1850, I, stanbul, ts.
UDVYE Sdk, "Bizde zdiva", Kadnlk, nu: 6 1330 H.
UUR Ahmet, Tarihi Seyri inde Trk Aile Yapsndan rnekler, Ankara, 1986.
UURCAN Sema, Trk Romannda alan Kadn Meselesi, stanbul, Yaymlanmam
Doktora Tezi, 1983. ULUSOY Recep, 19. Yzylda Konya Eyaletine Bal
Burdur Kazasnn Sosyal ve
Ekonomik Yaps, Yaynlanmam Y. L. Tezi, . . Sosyal Bil. Enst. istanbul 1992.
ULVAN A., slm'da Drt Evlilik ve Reslullah'n ok Evlenmesindeki Hikmetler, ev: .
H. Sezer, Konya,. 1985.
UNAT Faik Reit, Osmanl Sefirleri ve Sefaretnmeleri, Ankara, 1987. UNAT Nermin
Abadan der., Toplumsal Deime ve Trk Kadn, Trk Toplumunda
Kadn, stanbul, 1982.
URAZ Murat, Trk Mitolojisi, stanbul, 1967.
UZUNARILI . Hakk, Osmanl Devleti'nin lmiye Tekilat, Ankara, 1965.
---------- "Selim IH'n Lois XVI. ile Muhabereleri", Belleten, sy: 5-6, 1938.

LKEN Hilmi Ziya, Trkiye'de ada Dnce Tarihi, stanbul, 1979.
---------Sosyoloji Szl, stanbul, 1969.
LKMEN Perran, "Saatiliimiz", Trk Etnografya Dergisi, Cilt: IV, 1962.
NAL M. Ali, XVI. y.y.da Harput Sanca (1518-1566), Ankara 1989.
NVER A. Sheyl, "orbay Nasl erdik?", Hayat Tarih Mec, Yl: 4, Cilt: I, say: 1, 1968.
---------"Trk Sofras", Kadn Ansiklopedisi, c: II, stanbul, 1984.
---------Dr. Rifat Osman'a Gre Edirne Evleri ve Konaklan, stanbul, 1976.
--------- "Eski Yaz Sanatnn Byk Sanatkr smail Hakk Altnbezer", Dou, Sy:
56-57-58, 1947.
NVER A. Sheyl - ELDEM S. H., Amucazde Hseyin Paa Yals, stanbul, 1970.

V
VAHDE, "slamiyette Erkek ve Kz zdivatan Akdem Temasta Bulunmal m,
Bulunmamal m?", Kadnlk, nu: 5, 1330.
VELDEDEOLU, H. Veldet, Aile Hukuku, stanbul, 1965.
W
WACH Joachim, Din Sosyolojisi, ev: Unver Gnay, Kayseri, 1990.
WALLERSTEIN I., DECDEL H., KASABA R., "Osmanl mparatorluunun Dnya
Ekonomisi ile Btnleme Sreci", Toplum ve Bilim, 23, 1983-WALSH, R., A Residence
at Consantinople, London, 1838. WEBER Max, Economy and Socety; New York, 1968.
WESTERMARCK E., TheHistory of Human Marriage, vol. II, 1925. WEDEMANN E.,
"Hrizm", A. WOLF Erich, "Persistent Functions of the Family", The Social
Antropology of Complex
Societies, Michael Bento, der., Cambridge, 1978. WRATSLAW Baron
W, Anlar, Ter: M. Sreyya Dilmen, stanbul, 1981.
Y
YAAN ahin Yksel, Trk El Dokumacl, stanbul, 1978. YAHYA Keml
(Beyatl), Eil Dalar, stanbul, 1970. YAKUP Kadri (Karaosmanolu), Veda,
stanbul, 1325. YALIN Alemdar, //. Merutiyet'te Tiyatro Edebiyat Tarihi,
Ankara, 1985-YALKIN Ali Rza, Cenupta Trk Oymaklar, Ankara, 1977.
YATMAN Nurettin, Trk Kumalar, Ankara, 1945. YAVUZER Haluk, Ana-
Baba ve ocuk, stanbul, 1986. YAZIR Hamdi, Hak Din Kur'an Dili, II, 1348.
YEDYILDIZ Bahaetin, Institutton Du Vapf Au XVIII e Secle En Turgueetude
Soco-hstorujue-, Ankara, 1985.
--------- "Samsun Halknn Kulland Eyalar zerinde Bir Tahlil Denemesi", //. Milletler
Aras Folklor Kongresi Bildirileri, V, 1983.
--------- "XVIII. Asr Trk Toplumu ve Vakf Messesesi", Vakflar Dergisi XV, Sy: 28,
Ankara, 1982.
YERASMOS Stafanas, Azgelimilik Srecinde Trkiye, stanbul, 1977.
YETKN erare, Osmanl Halt Sanat, stanbul, 1974.
YNAN Refet- ELBYK Mesut, Mara Tahrir Defteri (1563), I, Ankara, 1988.
YRKOLU Atalay, ocuk ve Ruh Sal, Ankara, 1986.
Y. Nuri, hrete Muhabbet Ne Harabyet yahut Tasvir-i taat, stanbul, 1298, (1881).
YUSUF Neyyir, Tasvir-i Sebat yahut Nesibe, stanbul, 1290 (1874).
YUSUF Niyazi, Hafiye Melanetleri, stanbul, 1328.
---------Mlevves Yahut Bir Casusun Akbeti, stanbul, 1328.
-------- nhidam, Giresun, Ik Matbaas.
YUSUF Ziya, Krk Lira, stanbul, 1324.
-------- Arkada Hatr in, stanbul, 1324.
-------- Ev Kiras, stanbul, 1324.

---- Krdm, stanbul, 1920.
------Binnaz, stanbul, 1918.
YCEL Yaar, "XVI-XVII. y.y.'da Osmanl dari Yapsnda Tara merasnn Yerine Dair
Dnceler", Belleten, XLI (1977). YKSEL Hasan, Osmanl Sosyal ve Ekonomik
Hayatnda Vakflarn Rol zerine Bir
Aratrma, Ankara, A.. Sosyal Bilimler Enst., Tarih Anabilim Dal, Yaymlanmam
Doktora Tezi, 1990.
z
ZEHRA Muhammed Ebu, el-Ahval'-ahsiyye, Kahire, 1957.
ZERKA M. Ahmed, el-Fkbu'l-Islamifi Sevbihi'l-Cedid, Cilt: I-III.
ZMMERMAN C.C., Yeni Sosyoloji Dersleri, ev: Dr. Amiran Kurtkan, stanbul, 1964.

You might also like