You are on page 1of 14

G.

G / Eitim Fakltesi Dergisi XXII (1), 2009, 89-102

Eitim Fakltesi Dergisi


http://kutuphane. uludag. edu. tr/Univder/uufader. htm

Mzik Yeteneinin Gelitirilmesinde Kk Yalarda Eitime Balamann nemi


Do. Glay G
Uluda niversitesi Devlet Konservatuvar gulayg@uludag.edu.tr

zet. nsann sahip olduu zellikleri ortaya karan eitim srelerinin uygulanmas, yeteneklerinin deerlendirilmesi asndan bir gerekliliktir. 20.yzylda giderek, tamamen doutan getirilen bir zellikten ziyade doal ve d koullarla beslenen bir rn olduu kabul edilen mzik yetenei de bu zelliiyle temel eitim iinde ele alnmas gereken nemli bir konudur. Konuyla ilgili yaplan aratrmalar mzik yeteneinin ancak kk yalarda eitildiinde gelitirilip deerlendirilebildiini gstermektedir. zellikle ilkretim birinci kademedeki ocuklarn iinde bulunduu ya dilimi mzik yeteneinin gelitirilmesi asndan ok nemlidir. Ancak lkemizde bunun gerekletirilebildiini sylemek zordur. Nitekim Bursa merkez ilelerinde grevli 204 snf retmeni ile 20 mzik retmenine bir anket uygulanm ve retmenler de mzik yeteneine sahip ocuklarn yeteneklerini deerlendirmede etkili olunamad grnde birlemilerdir. Konuyla ilgili olarak dzenlemeler yaplmas, retmenlerin bilinlendirilmesi gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Mzik yetenei, kk yata mzik eitimi. Abstract. It is necessary to provide educational processes to identify individual qualities in order to evaluate their abilities. Musical ability 89

G. G / Eitim Fakltesi Dergisi XXII (1), 2009, 89-102

considered as a phenomena evolving from natural and environmental conditions in the 20th century rather than as one completely inherited, is on important topic which must be consedered within primary education. Research having been so far made show that music education can only be improved and evaluated in early ages. The age scale of children in the first five years of primary education is especially very important in improving musical ability. However this can not be done in our country. A questionnaire has been applied on 204 classroom teachers and 20 music teachers working at central schools in Bursa in order to research the subject. Those teachers agreed on the opinion that the musical ability of the children can not be improved efficiently. Arrangements should be made and teachers must be made aware of the problem and be guided about the subject. Keywords: Music ability, music education in early ages.

GR inde yaadmz ada insann sahip olduu tm yeteneklerini gelitirme ve bunlardan olabildiince yararlanma dncesi etkili olmaktadr. Bu dnce, bireylerin yeteneklerinin saptanarak eitim sreci iinde ele alnp gelitirilmesi konusunu nemli klmaktadr. Bu gerekletiinde bireylerin kapasitelerini verimli bir ekilde kullanmalar ve yeteneklerine uygun alanlara ynelmeleri salanacak, bylece topluma daha baarl ve dolaysyla mutlu (toplumla bark) bireyler kazandrlacaktr. eitli lkelerin eitim sistemleri incelendiinde insann doas gerei, kiilik, zeka ve yetenek asndan, birbirinden farkl olan zelliklerini ortaya karan eitim srelerinin uyguland, var olan yeteneklerin olabildiince deerlendirildii grlmektedir. Ancak yaplan aratrmalar, lkemizde bugn temel eitim iindeki rencilerin ilgi ve yeteneklerini tanmasna frsat veren bireysel ve mesleksel farkndalklarn salayan, bir program uygulamas oluturulamad sonucuna ulamaktadr (Arslan& Kl, 2000). Bu kapsam iinde deerlendirilen ynlendirme almalar da sadece bir rehberlik ve psikolojik danmanlk faaliyeti olarak alglanmakta ve yrtlmektedir. Aadaki izelge, Trkiye ve gelimi Avrupa lkesinin zorunlu eitim sreci iindeki ynlendirme almalar hakknda fikir vermektedir (Arslan&Kl, 2000).

90

G. G / Eitim Fakltesi Dergisi XXII (1), 2009, 89-102

Tablo 1. Trkiye ve Avrupa lkesindeki Ynlendirme almalarnn Karlatrlmas


lke Ynetim ekli Zorunlu Eitim Sresi 12 yl Zorunlu Eitim Ya Kmesi 6-18 Ynlendirmenin Balad Ya ve Snflar 11. ya ALMANYA Yerel (5. ve 6. snflar) Ynlendirme Kurulular - Ortaretim kurumlar - Eitimsel ynlendirme servisleri - Merkezi Eyalet Ofisleri - Blgesel Ynetim Ofisleri - Yerel Ynlendirme Ofisleri - niversiteler 11. ya FRANSA Merkezi 10 yl 6-16 (5. ve 6. snflar) - Ortaretim kurumlar - Bilgi salama ve ynlendirme servisleri - zel sektr kurulular - niversiteler - Ortaretim kurumlar NGLTERE Merkezi 11 yl 5-16 11. ya (5. snf) - Kariyer servisleri - zel sektr kurulular - Bamsz okullarn kariyer organizasyonu - Merkez Rehberlik ve Genlere Bulma Kurumu 14. ya TRKYE Merkezi 8 yl 6-14 (8. snf kinci yar) - Ortaretim kurumlar - Okul Rehberlik Hizmetleri - Dershaneler

Grld gibi lkemizde, renci merkezli, sistemli ve tutarl bir yneltme yaklamnn egemen olduunu sylemek zordur. Dier yandan yaplabilen ynlendirme, karlatrmadan da anlald gibi olduka ge kalmakta, geciken bu zaman zellikle baz yeteneklerin deerlendirilmesini olumsuz ynde etkilemekte hatta telafisi olanaksz olabilmektedir. MZK YETENENN GELTRLMESNDE ETM VERLEN YAIN ROL nsanlarn sahip olduu yeteneklerden biri olan mzik yetenei konusunda 20.yzylda yaplan aratrmalar, bu yetenein kayna, fonksiyonu ve geliimi hakknda temel bilgiler salamtr. Daha nce doutan getirilen bir zellik olduu dnlen mzik yeteneinin, zellikle 20. yzyln 91

G. G / Eitim Fakltesi Dergisi XXII (1), 2009, 89-102

ortalarnda evresel kaynakl olduunu destekleyen grler etkili olmaya balamtr. Bu grlere gre; mzik yetenei doal ve d koullarla beslenen bir rndr. evre ile kaltmn her ikisi de bilinmeyen oranlarda mzik yeteneine katk salar. Kklnde mzikle ilgili evresel etkiler iinde olmayan birisi, sahip olduu mzik yetenei orannda bir mzik baarsn asla gsteremez (G, 1999). Bu nedenle evrenin ilk ocukluktaki mziksel rehberlii nemlidir. nk kk yata mzik yeteneini daha abuk ve daha ok gelitirmek mmkndr. Gordona gre, dokuz yandan sonra mzik yeteneinin geliimi devam etmez. Bu yatan sonra mzik yetenei puanlar yldan yla artsa bile, aslnda ya ile iliki kurulduunda, herhangi bir deiiklik olmad anlalr. Ancak bu, birinin dokuz yandan sonra mzik renemeyecei anlamna gelmez. Sadece bu yata ulat mzik yeteneinin zerinde bir baar dzeyine ulamasnn zor olduu anlatlmak istenmektedir (G, 1999). Rubinsteina gre; mzik dilinin renilmesi de dier dillerin renilmesine benzer. Bu dili ocukluundan beri renenler ona sahip olabilirler. Fakat ya ilerlemi olanlar iin onu renmede baarl olmak, hemen hemen imkanszdr (Lavignac, 1939). Uana gre (1997); ocuklarn yaklak yarsnda daha 2-6 yalar arasnda grlmeye balayan zel mziksel kmldanmalar.. (s.16) gelierek onuncu ve onbirinci yalarda en yksek noktasna eriir. Bu nedenle ocuun dokuz ve oniki yalar arasndaki dnemi, mzik yeteneinin biimlendirilmesi asndan nemlidir. Gerekte mzik yetenei de insanlarda, dier tm yeteneklerde olduu gibi bulunur. Zeki olmayan insanlar olduu gibi mzikal olmayanlar da vardr. ou insan ortalama bir mzik yeteneine sahiptir ve belli derecelerde mzik renebilir. ok yksek veya ok dk mzik yeteneine sahip olanlarn says azdr. (G, 1999). Mzik eitimcisi L.Mason da daha 1830larda, mzikle ilgili bir kapasiteye sahip olma durumunun sanlandan ok daha yaygn olduunu, bu nedenle her ocua okuma yazma retildii gibi mziin de retilmesi gerektiini, ancak bu eitimin kk yalarda baladnda etkili olabildiini belirtmitir. Kodaly ayn konuda, dilini okuyup yazabilen herkesin mziksel okuma yazma yeteneine de sahip olduunu, bu nedenle retilmesi gerekli bir beceri olarak deerlendirdiini, ancak mzik eitiminin en st dzeyde etkili 92

G. G / Eitim Fakltesi Dergisi XXII (1), 2009, 89-102

olabilmesi iin kk yalarda balamas gerektiini belirtmitir (Choksy, 1981). Yaplan baz almalar da gstermitir ki, tm ocuklar mzik yeteneiyle doarlar. rnein iki aylk bir bebek, ses perdesi, iddeti ve annelerinin syledii arklarn melodilerini, drt aylk olan bir bebek ise bunlara ek olarak ritmi baz altrmalar yaplarak tanyabilir. Fakat byle deneyimlerden uzak olarak byyen ocuklar, ileri yalarda mziksel yatknlklarn giderek kaybedecekler ve asla yeniden kazanamayacaklardr. Sebep nrolojiktir. Ortalama 11 yanda, (ses perdesi gibi) algsal ve duyusal zellikleri ayrt etmeyi salayan nron devreleri kapanr (Value Music, n.d.). Baka bir aratrmada Petzold, ilk alt snftaki ilkretim dzeyi ocuklarna, sesle ilgili gruplama veya ekiller, ritm ve cmleleme testleri uygulad (1963). Bulgular, altnc snf dzeyinde mziksel alglamada byk bir gelime olduu, nemsiz baz cinsiyet farkllklarna karn, bu sonu zerinde mzik eitiminin ve okul d deneyimlerin nemli etkisinin bulunduu anlald (Radocy&Boyle, 1988). Sergeantn profesyonel mzisyenlerle yapt bir aratrmann sonular ise, mutlak (absolute) perde yetenei* ile bilinli bir mzik eitiminin balama ya arasnda iliki olduunu gsterir. Bu eitimi almaya 2 ile 4 yanda balayanlarn (profesyonel mzisyenlerin) %92si mutlak perde yeteneine sahipken 12-14 yalarnda balayanlarn sadece %6snn byle bir yetenee sahip olduklar grlmtr. Daha byk yalarda eitime balayanlar arasnda ise, mutlak perde veya mutlak tonalite ayrma yeteneine* sahip olan birine rastlanmamtr (Sadie, 1980). Bostondaki bir hastahanede yaplan aratrmada ise, mutlak perde yeteneine sahip 30 mzisyenin beyinlerinin sol tarafnda nemli lde yapsal bir byme saptanmtr. Aratrmaya katlan mzisyenlerin tm, yedi veya daha nceki yalarnda mzikle bilinli bir etkileime girmilerdir. Uzmanlar, 10 yandan sonra balayanlarda, mutlak perde yeteneindeki geliimin olduka deceini belirtmektedirler. Almanyada Konstanz niversitesinden aratrmaclar da mzikle etkileimde bulunmann,
*

Absolute (mutlak) perde yetenei, bilinen bir sese bal kalmadan sesleri tanmak ve isimlendirebilmek veya isimlendirilmi bir notay seslendirebilmektir. Genelde tanma, seslendirmekten daha kolay yaplr. Mutlak perde yeteneine sahip baz kiiler, sesler tek bana duyulduunda isimlendirmekte glk ekerler ama bir akor veya armonik bir pasaj iindeki sesleri, daha nceden herhangi bir nota duymadan isimlendirebilirler. Bu zellik, mutlak tonalite ayrma yetenei olarak adlandrlmaktadr. Seslerin tanmlanmasnda nceden bilinen bir sesi, k noktas olarak kullanma ise Relative (balantl) perde yetenei olarak adlandrlr.

93

G. G / Eitim Fakltesi Dergisi XXII (1), 2009, 89-102

beyindeki sinirsel devreleri (yeniden) kurduunu bulmulardr. rnein beyinlerine manyetik titreim uygulanarak incelenen dokuz yayl alg sanatsnn, almayanlara gre, beyin kabuundaki duyularla ilgili ksma daha geni bir yer ayrld bulunmutur. Ayrca alg alan mzisyenler ne kadar erken enstrman almaya balarsa, beyin kabuunda sz edilen yerin o kadar genileyecei eklenmitir (Value Music, n.d.). On-ondrt yalarndan sonra enstrman eitimine balayarak, st dzey seslendirme becerilerine sahip olmu rneklerle fazla karlalmad da dnlecek olursa, enstrman sanatlarnn yetitirilmesi iin olduka erken yalarda eitime balanmas dolaysyla bu daldaki mesleki ynlendirmenin olabildiince erken olmas gerektii ortaya kmaktadr. Dier yandan son yllarda yaplan aratrmalar, mzik eitiminin farkl alanlarda baary artrdn, zellikle soyut akl yrtme becerilerini kazanmada etkili olduunu gstermitir (Shaw, 2003). Fen ve matematik derslerindeki baary artrd, fiziksel koordinasyon, zamanlama, hafza, grsel, iitsel ve dil becerileri zerinde anlaml etkilerinin olduu, konsantrasyonu artrd gzlenmitir (Kocaba&Seliolu, 2006). Konuyla ilgili bir ksm aratrmada ise, mzik eitiminin alnd yan etkisi ortaya kmaktadr. rnein, ve dokuz yalar arasndaki ocuklarla yaplan almalar, keyboard eitiminin etkisinin yalar kldke arttn gstermektedir (Rauscher, 2003). Costa-Giominin almasnda (2000) da, be yandan nce mzik retimine balayan ocuklarn, bu eitimi hi almayan hatta ge balayanlara kyasla, uzaysal ilem gerektiren deerlendirmelerde anlaml bir ekilde daha yksek puan aldklar grlmtr. Rauscherin almalar da bunu destekleyici sonular vermi (2000, 2002), be yanda snf keyboard retimine balayan ocuklarn, 7 yanda balayan veya bu retim uygulanmayan ocuklara gre, uzaysalzamansal grevlerde daha baarl olduklar belirlenmitir. Olduka yeni bir almada ise (2003), yandan balayarak iki yl keyboard retimi uygulanan ocuklarn, retim kesildikten iki yl sonra uzaysal-zamansal ve aritmetik grevleri zerine daha yksek puan almaya devam ettikleri bulunmutur (Rauscher). Tm bu aratrma sonular ve grler, mziin birey iin vazgeilmez bir kazanm olmas gerektii konusunda birleirlerken, bu kazanmn etkili olabilmesi iin, erken yalarda renilmeye balamasnn nemine iaret etmektedirler.

94

G. G / Eitim Fakltesi Dergisi XXII (1), 2009, 89-102

TRKYEDE MZK YETENENE SAHP OCUKLARIN ETM Mzik Yeteneine Sahip ocuklarn Eitimine likin Dzenlemeler Cumhuriyetin kuruluundan beri gzel sanatlar dolaysyla mzik alannda baarl sanatlar yetitirilmesine verilen nemi, gerek alan kurumlar gerekse karlan kanunlar gstermektedir. 1929 ylnda karlan 1416 sayl Ecnebi Memleketlere Gnderilecek Talebeler Hakknda Kanun, 1948de karlan 5245 sayl (dil Biret ve Suna Kann yurt dnda eitim grmesini de salayan) kanun, 1956da karlan 6660 sayl Gzel Sanatlarda Fevkalade stidat Gsteren ocuklarn Devlet Tarafndan Yetitirilmesi Hakknda Kanun, bu konuyu dorudan ilgilendiren dzenlemelerdir. 1973de yrrle giren 1739 sayl Milli Eitim Temel Kanununda yer alan (33. madde) Gzel sanatlar alanlarnda zel istidat ve kabiliyetleri beliren ocuklar kk yalardan itibaren yetitirmek zere ilkretim ve ortaretim seviyesinde ayr okullar alabilir veya ayr yetitirme tedbirleri alnabilir biimindeki ifade de, yetenein erken yalarda deerlendirilmesi gerekliliini vurgulamaktadr. 1924de Atatrkn direktifleriyle Muski Muallim Mektebi adyla kurulan kurum ise 1936da sanat ve eitimci yetitirme ilevlerine ynelik olarak ikiye ayrlmtr. Sanat yetitirme amacyla eitim veren Devlet Konservatuvar, bu tarihten itibaren kk yatan ald yetenekli ocuklar sanat olarak lkemize kazandrmada nemli bir rol stlenmitir. Uzun sre zorunlu renim (5 yllk ilkokul) zerine eitim veren konservatuvarlar olduka az sayda olmalarna ramen, ulusal hatta uluslar aras dzeyde baar gsteren sanatlar yetitirmilerdir. Zorunlu retimin sekiz yla kmasyla birlikte ilkretim devresi* programlar yeni oluuma uyumlu hale getirilerek dier ilkretim kurumlar arasnda yatay gei yapma olana da salanmtr. Ayrca bu kurumlarn ou, yar zamanl eitim programlaryla dier yetenekli ocuklara da belli bir dzeyde eitim vermektedirler. 1995 ylnda ise her yatan, belli alanlarda stn veya zel yetenekli olduu saptanan rencilerin bireysel yeteneklerinin bilincinde olmalarn ve kapasitelerini gelitirerek en st dzeyde kullanmalarn salamak amacyla okullarndaki eitimlerinin yan sra hizmet veren Bilim ve Sanat
*

Bu kurumlar, enstrman ve bale sanatl dallarnda ilkretim dzeyinde kk yatan renci almaktadrlar. nk bu dallar, yetenek yannda fiziksel uyum ve geliim de gerektirmektedir. Ses (an) ya da bestecilik dallarnda, daha byk yalarda eitime balanmaktadr.

95

G. G / Eitim Fakltesi Dergisi XXII (1), 2009, 89-102

Merkezleri (BLSEM) kurulmutur (MEB, 2007). Bugn saylar 33e ulaan merkezlerin tam anlamyla hedeflerine ulat sylenememektedir. Bu merkezlerin mzik alanyla ilgili yaplan baz aratrma ve deerlendirmelerde de benzer grlere ileri srlmektedir. rnein 2007de 33 BLSEM yneticisi ve grevli mzik retmenlerinin grlerine bavurulan aratrmada; aday rencilerin belirlenmesi aamasnda sorunlar yaand ve hedeflenen rencilere ulalamad, uygulanan programlarn ksmen yeterli olduu, rencilerin eitli nedenlerle almalara dzenli katlmadklar belirtilmektedir (Evin, 2007). Nitekim 2007-2008 retim yl banda uzun sreli devamszlk nedeniyle bir ksm rencinin kaytlarnn silindii bu merkezlerin internet ortamndaki duyurularndan da izlenmitir. Ayn aratrmada daha az deinilen uzman retmen sorunu ise, aslnda son derece nemlidir. Mzik retiminin eitli uygulamalar mzik retmenleriyle baarl bir ekilde yrtlebilmesine karn, zellikle ustarak yntemine dayal olan enstrman retiminde, usta bir enstrman icracs modelinin varl olmakszn baarya ulalmas olduka zordur. nk enstrman almak, bireyin yetenei yan sra fiziksel olanaklarn en iyi ve en doru bir ekilde kullanabilmesine dayaldr. Bu nedenle baarl enstrman sanatlar kk yalarndan itibaren, yine kendileri gibi kk yanda bir ustay taklit ederek icracl renmi reticilerle yetimektedir. Bu eitim bugn belirtilen zellikteki sanat reticilerle, resmi olarak sadece Konservatuvarlarda veya zel ders biiminde verilmektedir. Sz edilen kurumlar dnda, mzik yeteneine sahip rencilere eitim veren bir dier kurum 1989-1990 retim ylnda faaliyete geen Anadolu Gzel Sanatlar Liseleridir. Ancak, ilkretim okulu mezunu rencileri alan bu kurumlar, mzik yeteneinin kk yata deerlendirilmesini salamad iin burada zerinde durulmayacaktr. lkretim Okullarnda Mzik Dersi Veren retmenlerin Konuyla lgili Grleri lkemizde gerek okul ncesi eitimin yeterince yaygn olmamas, gerekse yrtlen uygulamalar iinde mzik etkinliklerinin yeterli verimlilie ulaamamas nedeniyle mzik eitiminin ilkretimde balad sylenebilir. lkretim kurumlarnda ise mzik dersleri zorunlu olmasna ramen, ok boyutlu eitim ve retim sorunlarndan dolay yeterince nemsenmemekte ve ocuklar, son derece etkili bir eitim ve sanat alanndan yoksun kalmaktadrlar (Kocaba&Seliolu, 2006). Mzik dersleri ilkretimin ilk 96

G. G / Eitim Fakltesi Dergisi XXII (1), 2009, 89-102

be ylnda genellikle snf retmenleri, sonraki ylda ise mzik retmenleri tarafndan verilmekte, mzik retmenlerinin ders yk elverili ise 4. ve 5. snflarda da bu dersi vermeleri salanmaktadr. lkretim okulu birinci kademede renim gren 6-11 yalar arasndaki ocuklarn eitimiyle uraan retmenlerin, mzik derslerinin ileyii ve mzik yeteneine sahip olan rencilerin saptanp deerlendirilmesi konusundaki grlerini yanstmak amacyla bir aratrma yaplmtr. Aratrmaya Bursa merkez ilelerindeki 20 ilkretim kurumunda grevli 20 mzik retmeni ve rastlantsal yolla belirlenen 204 snf retmeni katlmtr. Veri toplama arac olarak, snf retmenleri ve mzik retmenleri iin benzer iki anket formu uygulanmtr. Aratrmaya katlan retmenler, genellikle 6 ile 30 yl arasnda deien kdemlere sahip olduklarndan farkl ya ve tecrbelerdeki retmenlerin grlerine ulalabilmitir. Aratrmaya katlan snf retmenleri ilkretim okullarnn ilk be yln oluturan snflarn hemen hepsinde grev yapmaktadrlar. Mzik retmenlerinin ise %90 4. ve 5. snflarda ders vermekte, ayrca %45i koro ve benzeri mzik etkinliklerini (derslerinin yan sra) yrterek ilkretim birinci kademe eitimi iinde yer almaktadrlar. Bu durum, rneklem iinde yer alan retmenlerin ilkretim okulu birinci kademedeki eitli snflarda ve yalarda (7-11 ya aras) bulunan rencilere ilikin tecrbe sahibi olduklarn gstermektedir. Snf retmenleri mevcut durumda, ilkretim birinci kademedeki mzik dersinin ilevlerini, ilk tercihlerinde %50 orannda mzii sevdirmek, %30 orannda genel mzik bilgisi vermek olarak belirtmilerdir. Mzik retmenleri de bu konuda ayn seeneklerde younlaarak %70 orannda mzii sevdirmek, ilk tercihlerinde %20 ve ikinci tercihlerinde %25 oranlarnda genel mzik bilgisi vermek yantlarn vermilerdir. Mzik dersinin ilevinin ne olmas gerektii konusunda snf retmenleri ilk tercihlerinde %56 orannda, mzik retmenleri de %50 orannda mzii sevdirmek yantn benimsemilerdir. Mzik yeteneini gelitirmek ve yetenekli rencileri belirleyip ynlendirmek seenekleri ise ikinci ve nc tercihlerde az sayda kabul grmtr (Tablo 2). Grld gibi retmenlerin ou birinci kademede yetenekli ocuklarn bu yeteneklerinin gelitirilmesi veya mzik alanna ynlendirilmesinin bir gereksinim olduu grne yer vermemilerdir.

97

G. G / Eitim Fakltesi Dergisi XXII (1), 2009, 89-102

Tablo 2. retmenlerin nem Srasna Gre lk Tercihlerinde Mzik Derslerinin levinin Ne Olmas Gerektii Konusundaki Grleri
retmenler Seenekler ve tercih sras Genel mzik bilgisi vermek 1. tercih 2. tercih 3. tercih 1. tercih 2. tercih 3. tercih 1. tercih 2. tercih 3. tercih 1. tercih 2. tercih 3. tercih Snf retmenleri f 30 28 16 114 28 10 41 22 18 22 61 % 15 14 08 56 14 05 20 11 09 11 30 03 03 10 03 01 01 04 01 01 01 03 Mzik retmenleri f% 15 15 50 15 05 05 20 05 05 05 15

Mzii sevdirmek

Mzik yeteneini gelitirmek

Yetenekli rencileri ynlendirmek

Mzik retmenlerinin byk bir ounluu (%90), mzie yetenekli ocuklar eitli mzik etkinliklerine katarak veya zel ilgilenerek yeteneklerini gelitirmeye altklarn, ilkretim ikinci kademe sonunda da Anadolu Gzel Sanatlar Liselerine ynlendirdiklerini belirtmilerdir. Ancak yaplan ynlendirmenin, ailelerin olumsuz bak nedeniyle tm rencilerde gerekletirilemediini eklemilerdir. Aratrmaya katlan 20 mzik retmeninden sadece bir tanesi (%5) ders verdii 4. ve 5. snf dzeyinde, mzie yetenekli rencileri saptayarak sanatlk eitimi almas iin ynlendirmeye altn belirtmitir. SONU VE NERLER nsan, doas gerei kiilik, zeka ve yetenek asndan birbirinden farkl zelliklere sahiptir. ada eitim anlay bu zellikleri ortaya karan eitim srelerinin uygulanarak bireylerin sahip olduu yeteneklerin deerlendirilmesini gerekli klar. 20.yzylda giderek doal ve d koullarla beslenen bir rn olduu kabul edilen mzik yeteneinin temel eitim iinde etkili bir ekilde ele alnmas daha da nemli hale gelmitir. Yaplan aratrmalar mzik yeteneinin ancak kk yalarda eitildiinde gelitirilip deerlendirilebildiini 98

G. G / Eitim Fakltesi Dergisi XXII (1), 2009, 89-102

gstermektedir. Bu nedenlerle ilkretim birinci kademedeki ocuklarn iinde bulunduu ya dilimi bu yetenein gelitirilmesi asndan ok nemlidir. Bursa merkez ilelerindeki 20 ilkretim kurumunda grev yapan 204 snf retmeni ve 20 mzik retmeninin grlerinin alnd aratrmada, ilkretim birinci kademedeki mzik dersinin ilevinin mzii sevdirmek ve genel mzik bilgisi vermek olduu belirtilmitir. retmenler bu ilevin ne olmas gerektii konusunda da yine ounlukla mzii sevdirmek yantn vermiler, mzik yeteneinin gelitirilmesi veya yetenekli rencilerin profesyonel eitime ynlendirilmesi konusuna ikinci ya da nc tercihlerinde az bir katlmla yer vermilerdir. lkretim birinci kademede mzik retmenlerinin eitime katld kurumlarda bile deerlendirilememektedir. Hatta retmenlerin ou 11 ya altndaki ocuklarda bunu bir gereklilik olarak grmemekte, sorunu ikinci kademe dzeyinde yaplacak ynlendirme konusu iinde ele almaktadrlar. Aada nce genel olarak ynlendirme konusunda, daha sonra da bu almann asl konusunu oluturan, mzik alanndaki yetenekli ocuklarn ynlendirilmesiyle ilgili neriler getirilmitir: a) lkretim kurumlarnda renci merkezli, sistemli ve tutarl bir ynlendirme uygulamas iin almalar yaplmaldr. Bu amala; Ynlendirme sadece bir okul rehberlik hizmeti olmaktan karlmal, eitimsel ve mesleksel anlamda dier ilgililerle ibirlii salanmaldr, Ynlendirme, ilkretimin ikinci kademesinde deil, ilkretimin ilk yllarndan itibaren balamal, 5. veya en ge 6. snfta sonulandrlmaldr. b) Mzik yeteneine sahip ocuklarn, ilkretimin ilk yllarndan itibaren ilgilenilerek 4. veya en ge 5. snfta alana ynlendirilmesi salanmaldr. Bu amala; renciler Devlet Konsevatuvarlaryla ilgili olarak bilgilendirilmeli ve bu kurumlarla rencinin balants kurulmaldr, Onbir yan altndaki ocuklarn en azndan konservatuvarn yar zamanl programlarnda eitimi salanmaldr, llerinde Devlet Konservatuvar bulunmayan fakat mzikle ilgili bir blm bulunan niversitelerle ibirlii yaplp gerekirse zel yetitirme programlar uygulanmaldr, llerinde Devlet Konservatuvar bulunan Bilim ve Sanat Merkezleri grevlileri, mzik yetenei olduu saptanan rencilerle ilgili olarak 99

G. G / Eitim Fakltesi Dergisi XXII (1), 2009, 89-102

bu kurumlarla ibirlii iinde olmal, gerekirse yatay gei nererek ynlendirmelidir. Konservatuvarlarn kaliteden dn vermeksizin saylar arttrlarak daha ok ocua ulalmas salanmaldr. KAYNAKA
Arslan, Metin ve idem Kl (2000). Baz Avrupa lkelerinde ve Trkiyede Zorunlu Eitimde Ynlendirme almalarnn Deerlendirilmesi. Milli Eitim Dergisi, Say:148, 148-160. (meb.gov.tr/dergiler/148/10.htm) Choksy, Lois (1981). The Kodaly Context (Creating on Environment for Musical Learning). New Jersey (ABD): Printice-Hall, Inc. Evin, Zekai (2007). Bilim ve Sanat Merkezlerinde Grev Yapan Mzik retmenlerinin stn Mzik Yetenekli rencilerin Tanlanmasnda Karlatklar Sorunlarn ncelenmesi. Yaymlanmam yksek lisans tezi. Marmara niversitesi Eitim Bilimleri Enstits. G, Glay (1999). Mzik Yeteneinin Tanm, lm ve Deneme Yetenek Testi. Uluda niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, 12 (1), 147-154. Kocaba, Ayfer ve Ebru Seliolu (2006). lkretim Okullar 4. ve 5. Snflarnda Mzik Dersinin Gerekleme Dzeyi ve rencilerin Beklentilerine likin Grleri Pamukkale niversitesi Eitim Fakltesi Dergisi, Say:19, 56-66. Lavignac, Albert (1939). Muski Terbiyesi. ev. Abdlhalik Denker stanbul: Kanaat Kitabevi. Milli Eitim Bakanl Bilim ve Sanat Merkezleri Ynergesi. http://orgm.gov.tr/Mevzuat/ynergeler/BilimSanat.htm (Eriim Tarihi: 01.12.2007) Radocy, Rudolf E. ve J.David Boyle (1988). Psychological Foundations of Musical Behavior. 2. Bask. Springfield (Illinois-ABD): Charles C.Thomas Publishing. Rauscher, Frances H. (2003). Can Music Instruction Affect Childrens Cognitive Development? ERIC Clearinghouse on Early Education and Parenting (ERIC No.ED.480540) http:www.ericdigest.org/2004-3/cognitive.html Sadie, Stanley (1980). The New Grove Dictionary of Music and Musicians. Londra: Macmillian Publishers Ltd. Shaw, Gordon L.(2003). Keeping Mozart in Mind. M.I.N.D.Institute. http://www.mindinstitute.net/MIND3/research-book.php (Eriim Tarihi: 30.03.2005). Uan, Ali (1997). Mzik Eitimi (Temel Kavramlar-lkeler-Yaklamlar) Ankara: Mzik Ansiklopedisi Yaynlar.

100

G. G / Eitim Fakltesi Dergisi XXII (1), 2009, 89-102

The Value of Childhood Music Education (n.d.) http://www.steinway.com/ noteworthy//education/value_music_education.shtml (Eriim Tarihi: 08.12.2007)

The Importance of Starting Education in Early Ages to Improve Musical Ability Summary Human being, naturally, have different qualities in terms of intellience and ability. In the contemporary approach, it is necessary to provide educational processes to identify individual qualities in order to evaluate their abilities. Musical ability considered as a phenomena evolving from natural and environmental conditions in the 20th century rather than as one completely inherited, is an important topic which must be considered within primary education. Research having been so far made show that music education can only be improved and evaluated in early ages. Therefore the age scale of children in the first five years of primary education is especially very important in order to improve musical ability. In our country, the institutions educating talented primary school childen to become professional musicians are State Conservatories. Though few in number, those institutions have provided education to many succesful musicians. The general music lessons at primary schools havent been efficient enough despite the fact that music lessons are compulsory in these schools. Music is taught by classroom teachers in the first five years of primary schhols and sometimes forth and fifth grade students are taught music by music teachers if their working hours permit them to. A research was made in order to reflect the views of teachers concerning the subject. 204 primary classroom teachers and 20 music teachers in the central schools of Bursa, (at central towns in Bursa) attended this research. Two similar questionniares were administrated on the teachers as means of collecting data. The classroom teachers were working at various grades of the first five years and the music teachers were working at the fourth and fifth grades. It can be seen that those teachers involved in the research are experienced in teaching different level and age group students in the first five years. Furthermore, all teachers have experience and seniority ranging from six to thirty years. 101

G. G / Eitim Fakltesi Dergisi XXII (1), 2009, 89-102

The teachers claim that the functions of recent music lessons in primary education are mostly to make students enjoy music and then give them general knowledge of music. %56 percent of classroom teachers and %50 of music teachers agreed on the idea that the main function of music lesson should be to make students enjoy music. The items concerning improving music ability and determining and guiding talented students were preferred as second and third choices by a small number of teachears. %90 of music teachers stated that they tried to improve the abilities of children by making them participate in various music facilities or studying with them individually and that they directed them to Anatolian Fine Arts Lycees at the end of the 8. grade of primary school education. Obviously most of the teachers didnt agree that it is necessary to improve the abilities of talented children and to guide them in the field of music in primary school level. Teachers arent the only resource of this problem, it is a reflection of the lack of a student oriented, systematic and efficient guidance at schools. Since the special abilities this major requires can only be improved at early ages, the students having music ability should be guided to that subject area latest in the 4th or 5th grade, after supporting them in the very first years of primary school education. That is way; Teachers should be made aware the subject and should be guided. Students should be informed about the State Conservatories and they should be guided to contact these institutions. Cooperation should be made with the related music departments of universities of some cities where State Conservatories are not involved and special training programmes should be provided if needed. The number of conservatories should be increased without conceding their quality of education so as to enable a great number of talented children to benefit from such institutions.

102

You might also like