You are on page 1of 70

Erich Fromm

Barn Teknii ve Stratejisi


NDEKLER
indekiler.............................................................................................. 3
Yaymcnn Sunuu.............................................................................. 5
Yazarn nsz.................................................................................... 11
I. Deerler, Psikoloji ve nsann Varoluu............................ *3
II. Psikolojik ve Ahlk Bir Sorun Olarak taatsizlik...... 33
1. Hmanist Psikanalizin Mark'n Teorisine Uygulanmas 43
2. Peygamberler ve Din Adamlar................................................... 63
V. nsan Var Olsun............................................................................. 85
VI. Hmanist Sosyalizm...................................................................... 109
VII. Herkes in Garanti Edilmi Bir Gelirin Psikolojik
Boyutlar............................................................................................. 131
VIII........................................................................................................ 147

YAYIMCININ SUNUU
Ne demokrasi, ne ekonomi, ne hukuk, ne din, ne de ahlk anlaylarmz artk bize yeterli
gelmiyor.
nsana ters, yanl, eksik ve yetersiz. arpk inanlarn, yanl grlerin, farkl ve eksik
bir insan
anlaynn rn.
Demokraside hibir zaman bireyin iradesi temsil edilmiyor. karc bir oyuna alet
olmaktan ileri
gidemiyor insanlar. Kendilerini nemli bir kii klabilmek iin yaptklar ileri abartp,
yceltmeyi de
pek severler. Ve o "eit idare" ad verilen demokrasi uruna, ehit bile olurlar.
Ekonomide siz, istediiniz ve ihtiyacnz olan eyleri mi alp, tkettiinizi sanyorsunuz?
Deniliyor ki:
"Herkes kendi bireysel kar ve menfaatini gzetir ve kollarken, btnn karna da
hizmet eder" ya
da "tam rekabet kurallar, firmalar retim ve fiyat asndan dengeye sokar, bu da
bireyin yararna
olur". Kimi kandryorsunuz ya da siz hl bu masallara inanyor musunuz? nsanlar artk
kullanlmak
ve bakalarnn karlar dorultusunda davranmak istemiyorlar.
Descartes'in "dnyorum, yleyse varm" deyiiyle zirveye ulaan bireysel ayrmclk
ve izolasyon
sreci, artk tarihsel geliim iindeki grevini tamamlad ve ilevini bitirdi. nsanlar imdi
daha deiik
ve daha yeni, fakat daha farkl eylerin zlemini duyuyor, ihtiyacn hissediyorlar.
nsanlk artk byk mekanizmalarn oyunca olmak, onlarn
gc altnda ezilmek, "bireysel olmak" ve "kiisel zgrlk" aldatmacas ile yalnzla
ve
gszle itilmek, sonra da bir oyuncak ya da kukla haline gelmekten kurtulmak istiyor.
Yine ayn ekilde, birbirine rakip olmak, dmanca davranmak, baar stresi ile birbirini
yok etmeye
almak istemiyor, rekabet, mcadele ve savatan bkm durumda.
Bireysel gcnn aslnda yok denecek kadar az olduunun farknda. Kendi seimleri ile

ou kez
bakalarnn karlarna hizmet ettiini, kaynaklarn yanl, arpk ve kt kullanlmasna
yol atn
da biliyor. O halde ne yapmal, hem kendi gerek deerini ve gcn yerli yerine
oturtmal, hem de
btnn (ortak rnn) ve insanln hayrna nelere ve nasl kararlar vermeli?
Bir zm nerisi, bireyselliin ve yalnzln derinine dalmak, iyice ie ekilmek ve isel
deerleri
farkederek, orada btnselliin hazzna varmak ve bu gle, da kar savamak ya da
kar koymak.
Bu, olabilir.
Ama bizce asl doru olan, evrensel btnsellik gereinin farkna varmak ve o
dorultuda davranp, o
izgide yaamak.
Bu ok zor, karmak ve bilinmeyen birey deil. Yz hatta bin yllardr, eitli dinlerde,
felsefelerde,
inanlarda dile getirilmi, bir ok dnr, din adam, filozof, evliya ve peygamber-lerce
de yaanarak
gsterilmeye allm, bu "doru inan ve doru yaam" bilgisi. Ama bu anlay, gemite
ve geride kalan bir yaklam deildir. Bunun gnmzde daha ada ve deiik
biimlerdeki uygulamalar, insanln nn aacak ve onu dzle ulatracak tek yol, tek
seenektir. Nedir evrensel btnselliin farkna varmak? Evren aslnda, sanki
grnmeyen bir takm iplerle birbirine iten ie bal bir btnlktr. Burada her yaplan
ey ve her trl hareket, sistemin btn tarafndan alglanr, hissedilir ve ona bir cevap
verilir. Ama bizler (yle olmas gerektii iin) boyut ve be duyu ile snrl
olduumuzdan, btn bunlarn farkna varamayz. Tpk yanmzdan ve iimizden gelip,
geen eitli elektronik frekanslarn, malarn ve hatta renklerin, seslerin ve
mikroplarn farkna varamadmz gibi. Ve ite ondan sonra da insanlk servenimiz
balar. Bamz kuma gmer, balarz yaamaya.
Sanrz ki, yalnz ve tek banayz. Kimse bizim ne yaptmz, neleri sakladmz,
gizlediimizi bilmiyor ve farketmi-yor.
Oysa bir sistem var ve biz bu sistemin iindeyiz, ona balyz, onunla birlikte varz ve
birlikte hareket ediyoruz. Ama insanlar bamsz, zgr ve kendi iradeleriyle davranyor
olmay pek severler. Bu nedenle de, kendilerini hep byle avutup, oyalarlar.
Ama biz, bir sistemin iindeyiz. Ondan ayr ve bamsz olmamz da mmkn deil. Bu
gerei ve varoluun bilincine varmak, aslnda bizi ok daha zgr ve huzurlu klacaktr.
nsanlk artk byle gelimi bir anlaya ihtiya duyuyor ve bu trl modellere istek
gsteriyor.
te bu btnsellii ve ta, toprak, hava, su ve btn canllar ile birlikte insanlarn da
birbirlerine bal olduunu (hem ayn btnn paralan, hem de birbirine bal olmann
bilincini) far-ketmek, hissetmek ya da kavramak, yeni an ilk adm olacaktr.
O zaman byle arpk toplum modellerine ve yanl ekonomik ya da siyasf dzenlemelere
gerek kalmayacak. nk btnsellii farketmek, kiiye muhteem bir sorumluluk ve dev
bir grev anlay getirmektedir.
Byle bir durumda kiiye ayrca ekonomik yaptrmlar uygulamaya, toplumsal cezalar
vermeye, eitli bask unsurlar ile tehdide bir gerek kalmaz. En byk yarg onun kendi
iindedir zaten. Vicdan denir onun adna. Kardaki farketmeden onu kandrsa bile,
vicdan aldatmak mkkn olmaz. Her yanlta, sisteme her ters davranta, bakasnn
hakkna her el uzattnda ya da bir bakasn krdnda, onu herkesten nce kendi
vicdan yarglar.
Btnsel gereklii kavray, bize yepyeni ekonomik, toplumsal, ahlk, sanatsal, bilimsel
ve dinsel anlaylar getirecek. imdilerde toplumsal kurumlar, dinler, ahlki anlaylar
gibi abalar ve yaptrmlarla zorlanan inanlar (ki bunlar, bizi eitli biimlerde o

btnsel anlay dorultusunda davranmaya iterler, bu ama iin "yaratlm" koltuk


denekleri gibidirler), artk tpk yamurun yamas, rzgrn esmesi ve gnein domas
gibi doal hale geleceklerdir.
Eer her dnce, eylem ve hatta istek ve hayallerin bile, sistemin iinde bir yeri ve
etkisi olduunu bilirsek, sisteme verilen her trl retimin, yine o sistemin iinden kiiye
geri dneceinin (ktlk de, iyilik de dncdr) farkndaysak, daha da nemlisi kiinin
iyiliinin, huzurunun, mutluluunun, geliiminin, zetle hereyinin bu btnsel sisteme
bal olduunu iyice anlamsak: Hi bakasnn hakkna el uzatr myz? Hi yalan syler
miyiz? Bir dieri aken, tok yatabilir miyiz? imiz cz etmez mi? nk nce o da bizim
bir paramz, o da aslnda "ben". Ayrca onun ktl, btn sistemin ktl, "ortak
rnmzn" yetersizlii ve baarszl, yani o kiinin de bundan zarar grmesi demek.
Byle bir durumda, rekabet, ekime ve dmanlk en ok kiinin kendisine zarar vermez
mi? Yalan, aldatma, kandrma ve her trl olumsuzluk sisteme, yani kiiye geri dnmez
mi?
Her trl biriktirme, saklama ve kendinin klma, hem kiiye bir yk, hem de sisteme
bir tkanklk anlamna gelmez mi?
Erich Fromm'un yapt tesbitler ve dzeltilmesini ngrd konularda onunla
hemfikiriz. Ama Fromm, kendi dnemi ve grevi icab, zm nerilerini belli bir
kstlama iinde ifade etmiti. Onun "sosyalist hmanizm" nerisine katlmyoruz, nk
insan birbirinden ayr gren ve evreni mekanik bir saat gibi birbirinden ayr paralan
muntazam bir dzen iinde ileyen bir makina gibi
deerlendiren anlay deimedike, yani insan kendine ve evrene boyutlu kstllkla
n tkanm
olarak baktka, ona hangi sistemi verirseniz verin, beklenen sonucu alamazsnz.
Biz grmz az nce de belirttik. are, btnsel evren anlaynn kavranmasdr.
Erich Fromm'un eitli makalelerinden derlenen bu kitabn da, Fromm'un dier kitaplar
gibi ilginizi
ekeceini sanyoruz.
Aydn Artan

YAZARIN NSZ
Erich Fromm bu denemelerinde, itaatin insan tabiat iin ne demek olduunu ve insan
deerlere
uygun toplumsal itaatsizliin de her trl putlatnlm kii ve siyasal ideoloji iin ne
anlama geldiini
kesin ve ak olarak belirtmitir. Onun bu dnme tarz, bugn hl anlamldr. taat
hastalna kar
onun bu bakaldrs ve topluca yaplan "samalklar" karsndaki eletirici tutumu,
bundan sonra da
temel hedefimiz olmaldr.
Fromm'un toplumsal ve siyasal olgulara getirdii psikolojik kavray, bir sre iin onu
Amerikan
Sosyalist Partisi'ni desteklemeye ve bar hareketi iinde ve ayn zamanda silhszlanma
ynnde
atlan admlarda rol almaya itti. Bu noktada, Fromm itaatsizliin her tr "ortak manta"
ve resmi
siyasal dnce ekline kar ve gerek itaatin de peygamberlerden miras kalan ve
Albert Schvveitzer
ile Bertrand Russell gibi kiilerin rnekledii salkl ve akl banda dn biimi
olduuna
inanyordu.
Bu ciltteki btn makaleler daha nce eitli kitap ve gazetelerde yaymlanmt, fakat
burada ilk kez
bir araya geliyorlar. Hepsi, Erich Fromm'un bar ve insanln varln srdrmesi

yolunda olan
tutkusunu ve derinden tasalann gstermektedirler.
Bu kitabn yaymlanmas iin yardmc olan herkese teekkr etmek istiyorum.
Annis Fromm Locarno, svire 1981

Deerler, Psikoloje ve insann Varoluu


15

Bu yaznn sav, deerlerin kklerinin insann varolu koullarnn kendisinde


bulunduudur:
Bylelikle de bu koullara ilikin (yani "insanlk durumu" hakkndaki) bilgimiz, bizi nesnel
geerlilii
olan deerleri yerletirmeye gtrr. Bu geerlilik yalnzca insann mevcudiyetine
kyasladr; onun
dnda herhangi bir deeri yoktur. nsann tabiat nedir, insann varoluunun zel
koullar nelerdir ve
bu artlardan kaynaklanan ihtiyalar nelerdir?
Hayvann varolu nitelii olan doa ile ilksel btnlkten insan kopmutur. Ayn zamanda
hem akl ve hem de hayal gcne sahip olmakla, yalnzlnn ve ayrlnn, gszlnn
ve bilgisizliinin,
doumun ve lmnn bir tesadf oluunun farkndadr. gdlerce dzenlenen eski
balanln yerini dolduran (hemcinsleriyle olan) yeni ballklar bulamam olsayd, bu yeni
varolua bir saniye bile dayanamazd. Btn fizyolojik ihtiyalar tatmin edilmi olsa bile,
yalnzlk ve bireysellemi olma halini, akl salna kavuabilmek iin kamak zorunda
olduu bir hapishane olarak hissedecekti.
Gerekten de akl hastas, herhangi bir tr btnleme (birleme) kurmakta tam bir
baarszlk
gsterdii iin hastadr ve parmaklkl pencerelerin arkasnda olmasa bile hapistedir.
teki canl
varlklarla btnlemek ve onlarla ballk iinde olmak, insann akl salnn
gereklemesi iin
zaruri bir ihtiyatr. Bu ihtiya, yakn insan ilikilerinin hepsini oluturan btn olgularn,
kelimenin
en geni anlamyla "sevgi" denen btn tutkularnda arkasnda yatar.
Bu btnlemenin aranmas ve baarlmas iin birka yol vardr. nsan bir kiiye, bir
gruba, bir
kuruma veya Tanrya bo16

yun eerek dnya ile bir olmay deneyebilir.


Bylece kendi bireysel varlnnn ayrln, kendinden daha byk olan bir kii ya da bir
eyin
paras haline gelerek aar ve kendi kimliini teslim olduu gle ilikili olarak yaayp,
alglamaya balar. Ayrl yenmek iin bir baka imkn, ters ynde yatar: nsan kendini
dnya ile, gcn ona kar kullanarak, bakalarn kendisinin bir paras yaparak ve kendi
bireysel varoluunu hkmetme (egemen olma) yoluyla aarak btnlemeyi deneyebilir.
Boyun eme ve egemen olmann ikisinde de ortak olan e, balln simbiyotik yapsdr.
Sz konusu iki kii de kiisel btnlk ve zgrlklerini kaybetmilerdir; birbirine
baml, birbirinden alarak ve vererek yaarken, yaknlk ve birleme ihtiyalarn
doyururlar.
Ama yine de zgrlk ve bamszlk gerektiren i kuvvet ve zgven eksikliinden
muzdariptirler ve bundan da te, simbiyotik ilikilerinden domas kanlmaz olan bilinli
ya da bi-lind bir dmanlk tarafndan srekli tehdit edilmektedirler.
Boyun eici (mazoist) ve otoriter (sadist) tutkularn gereklemesi asla bir tatmin
salamaz. Bunlarn kendi kendilerini besleyen bir dinamizmleri vardr ve hibir

miktardaki itaat ya da despotluk (ya da sahip olu veya n) bir kimlik ve btnleme
bilinci vermeye yetmedii iin, srekli daha fazlas aranr. Bu tutkularn nihai sonucu
bozgundur.
Baka trl olamaz; bir birlik hissi yerletirmeye altklar halde, kiinin temel
btnlk hissini yok
ederler. Bu tutkulardan herhangi biri tarafndan gdlen kii, bakalarna gerekten
baml hale gelir;
kendi bireysel varln gelitireceine, itaat ettii ya da egemen olduu kimselere bal
kalr.
nsann dnya ile birleme ve ayn zamanda bir kimlik btnl ve bireysellik (blnmez
varlk) (*) duygusu edinme ihtiyacn karlayan bir tek tutku vardr ve bu da sevgidir.
Sevgi, kiinin kendisi dnda birisi ya da bir ey ile kendi ayrln ve btnln
koruma kouluna uyarak btnlemesidir. Sevgi insann kendi i faaliyetinin tmyle
ortaya kmasna izin veren bir paylama ve bir duygu-dnce al-verii tecrbesidir.
Sevginin yaanmas, yanlsamalara olan ihtiyac ortadan kaldrr. teki kiinin
grntsn ya da kendiminkini iirmeye hi gerek yoktur, nk etkin bir paylama ve
sevme eylemi benim bireysellemi varlm amama ve ayn zamanda kendimi, sevme
eylemini oluturan etkin glerin sahibi olarak hissetmeme izin verir. nemli olan belli
bir sevginin niteliidir, nesnesi deil. Sevgi, yurttalarmzla insan dayanma
deneyiminde, kadnla erkein cinsel sevgisinde, annenin ocuu iin duyduu sevgide ve
ayn zamanda insann kendisine bir insan olarak duyduu sevgide, bir de mistik birlik
deneyiminde ortaya kar. Sevme eyleminde ben herkesle btnm, ama yine de ben kendimim;
kendine zg, ayr, snrl, lml bir insanolu. Gerekten de sevgi, ayrlk ve
birlik tezatnn kendisinden doar. nsanlk durumunun bir yere ya da bireye bal olma
ihtiyac ile yakndan ilikili olan bir baka konu da, insann bir yaratk olma konumu ve bu
edilgin yaratk konumunu aarak ycelme ihtiyacdr. nsan dnyaya, kendi izni ve istei
olmadan atlmtr. Bu bakmdan hayvanlardan, bitkilerden ve organik olmayan
maddelerden bir fark yoktur. Fakat akl ve hayal gc ile donatld iin, yaratlm
olann edilgin rolyle ya da bir fincandan salm zarlarn tesadfsel bir araya geliiyle
yetinemez. Onu, yaratk rol ve varoluunun tesadfe bal ve edilgin oluunu bir
"yaratc" olmak suretiyle ama drts ynlendirir.
(*) "Birey"in Ltince kkenli ngilizcesi, "individual", "blnmez" demektir ve bu kavram daha iyi ortaya
koymaktadr. (ev.) 18

nsan hayat yaratabilir. Bu, canl varlklarla paylat mucizev bir niteliktir; u farkla
ki, yaratlm olmann ve yaratc olmann farknda olan yalnz odur. Baka canl varlklarla
btnlemek ve onlarla ba kurmak, insan akl salnn bal olduu zarur bir ihtiyatr.
Bir ocuk dnyaya getirerek ve bu ocua kendi ihtiyalarn karlayacak kadar
byyene dein bakarak, insan, daha dorusu kadn bir canl yaratabilir. nsan, erkek ve
kadn (*) tohumlar ekerek, madd nesneler reterek, sanat yaratarak, fikirler
oluturarak, birbirini severek yaratma eyleminde bulunurlar. Yaratma eyleminde insan
kendisinin yaratk olan yann aar, kendini varlnn edilginlik ve raslantsallmdan
teye, amallk ve zgrlk blgesine ykseltir. nsann akn-lk (**) ihtiyacnda,
sevginin kklerinden biri vardr. Ayn zamanda sanatn, dinin ve madd retimin temelinde
de bu yatar. Yaratmak, etkinlik ve ilgilenmeyi gerektirir. Kiinin yarattna sevgisini bir
n koul olarak grr. O halde, eer sevme yeteneinden yoksunsa, insan kendini ama
sorununu nasl zer? Bu ama ihtiyacna verilebilecek bir cevap vardr: "Eer hayat
yaratamyorsam, onu tahrip edebilirim. Hayat yok etmek de onu amam salar."
Gerekten de insann hayat yok edebilir olmas, onu yaratabilmesi kadar mucize
saylacak bir itir, nk hayat mucizenin ve aklanamayann kendisidir. Yok etme
eyleminde insan kendini hayata gre yukarda grr; kendini bir yaratk olarak aar.
Bylelikle, insan iin niha seim, kendini ama gdsnn etkisi altnda olduu srece,
yaratmak ya da yok etmek, sevmek ya da nefret etmek olarak ortaya kar. Yok
(*) Trke'deki insan- kadn kelimelerinin karl olan ngilizce man-woman ikilisinde "man" ayn
zamanda "adam", "erkek" anlamna da gelir. Fromm burada bu ikili anlam kullanyor. (ev.)

(**) Anlam ufuunu aarak tesine geme istei; "transcendence" karl olarak
kullanlyor. (ev.)
19

etmeye ynelik iradenin insanlk tarihinde grdmz ve zamanmzda, dehet iinde


tan olduumuz (*) inanlmaz gcnn de, yaratma gdsnn nasl insan tabiatnda
kkleri varsa, ayn ekilde kkleri vardr. nsann sevgi ve saduyu iin temel eilimlerini
gelitirme yeteneine sahip olduunu sylemek, insann iyiliine ilikin "saf inanc
belirtmez. Ykclk, insann varoluunda gizli olan ikinci derecede bir gtr ve her tutku
ve hrsn sahip olabilecei iddet ve gce sahiptir. Fakat ite bu nokta benim tezimin de
esas noktasdr. Onun bu gc, ancak yaratcln yokluundaki seenektir. Yaratma ve
ykp yoketme, sevgi ve nefret bamsz varlklar olan iki ayr igd deildir. kisi de
ayn ama ihtiyacnn cevaplandr ve yok etme isteinin, ancak yaratma istei
karlanamaynca ortaya kmas gerekir. Oysa yaratma ihtiyacnn tatmini mutlulua,
ykmann-kiyse ac ekilmesine (en ok da ykcnn kendisi tarafndan) yol aar.
nsann yine varolu koullarndan kaynaklanan nc bir ihtiyac, kklere sahip
olmaktr. nsann insan olarak douu (insan tr olarak ortaya k. ev.) doal
yuvasndan syrlnn balamas ve doal balarnn kopuunun balangc anlamna gelir.
Ancak bu kopu znde korkutucudur; insan doal kklerini yitirirse nerededir ve
kimdir? Tek bana, yersiz-yurtsuz ve kksz kalverecektir. Bu durumun tecrit
edilmiliine ve onu bir zavall klna da dayanamayacaktr. Akl saln kaybedecektir.
Doal kklerle insan, ancak yeni kkler bulana dek yetinebilir ve ancak onlar bulduktan
sonra, bu dnyada kendini evinde-yurdunda hissedebilir. Bu durumda insanda doal
balarn koparmamak iin derin bir zlem ve doadan, anadan, kan ve topraktan
kopanlmaya kar mcadele iin iddetli bir arzu
(*) 1959'da II. Dnya Sava'ndan ve Hiroima'dan sadece 14 yl sonraki
dnyada. (ev.) 20

grmek artc olabilir


mi?
Doal balarn en temel olan ocuun anasyla olan badr. ocuk hayata ana rahminde
balar ve orada, hayvanlarn byk ounluunda olduundan ok daha uzun bir sreyle
kalr. Doumdan sonra da ocuk bedensel olarak cizdir ve tmyle anneye bamll
srer. Bu yardma muhta ve baml olu sresi, herhangi bir hayvannkine gre ok
uzam bir dnemdir. Hayatn ilk yllarnda ocukla anne arasnda tam bir ayrlk meydana
gelmemitir. Tm fizyolojik ihtiyalarn karlanmas, scakla ve efkate duyulan hayat
gereklilik anneye baldr; annesi onu yalnz dourmaz, yaatmaya da devam eder.
Annenin bakm, ocuun onun iin yapt hibir eye bal deildir; ocuun yerine
getirmesi gereken hibir ykmllkle ilgili olmayp, koulsuzdur. Anne ocuuna bakar,
nk bu yeni varlk onun ocuudur. ocuk hayatnn bu gelecei etkileyen ilk yllarnda
annesini adeta bir hayat pnar olarak, hereyi saran, koruyan ve besleyen g olarak
idrak eder. Anne besindir; sevgidir; scaklktr; yuvadr. Onun tarafndan sevilmek,
hayatta olmak ve kkleri olmak, yuvada bulunmak demektir.
Nasl ki doum, rahmin saran koruyuculuunu terketmek demekse, bymek de annenin
koruyucu yrngesinden ayrlmak anlamna gelir. Ancak yetikinle ocuk arasnda
gerekten de byk bir fark olmasna ramen, olgun ve yetikin kimselerde bile bir
zamanlar varolmu ekliyle bu konuma olan zlem, asla tam olarak dinmez. Yetikin kii
kendi ayaklar zerinde durmak ve kendine, hatt bakalarna bakmak iin gerekenlere
sahipken, ocuk bunu yapacak durumda deildir. Fakat, hayatn gitgide daha ok zihinleri
kartrd, bilgilerimizin blk-pr-k olduu, aynca yetikinlikteki hayatn
rastlantlara bal bulunduu ve bu arada yaptmz kanlmaz yanllklar gz nne
alndnda, yetikinin konumu ocuunkinden hi de sanl- 21
d kadar farkl deildir. Her yetikin, yardma, scakla ve korunmaya birok bakmdan
farkl biimde, ancak birok bakmdan da ocuun ihtiyalarna benzer biimde, ihtiya
duyar. Ortalama bir yetikinde bir zamanlar annesiyle ilikisinin ona verdii gvenlie ve
kklere sahip olmaya derin bir zlem kefetmek artc m? Baka kkllk yollar

bulmadka, bu iddetli zlemden vazgeemeyecei belli deil mi? Psikopatolojide (*)


annenin hereyi kapsayan yrngesini
terketmenin kabul edilmemesi olgusu hakknda bol miktarda kant bulmaktayz. En ar
biimiyle, ana rahmine geri dnmek iin iddetli bir istek grmekteyiz. Bu istee kafasn
takm olan kii, izofreni tablosu oluturabilir. Kk bir ocuun en temel ilevlerini
bile yapamayan byle bir kii, kendini ana karnndaki cenin gibi hissetmekte ve yle
davranmaktadr. Ciddi nevrozlarn bir ounda ayn srarl istee rastlyoruz. Bunlar
kendilerini daha ok ryalarda, rahatszlk belirtilerinde ve (ana rahminde durmak iin
derinden gelen istek ile normal bir hayat yaamaya eilimli olan kiiliin yetikin yan
arasndaki atmadan kaynaklanan) nevrotik davranlarda sergilenen bastrlm bir
istek olarak ortaya koyarlar. Bu istek ryalarda, karanlk bir maarada olmak, derin
sulara dalmak gibi sembollerde grnr. Byle bir kiinin davrannda hayattan duyulan
korkuyu ve lm iin duyulan derin hayranl buluruz (lm, hayallerde ana rahmine ve
toprak anaya dntr). Anneye saplanp kalmann daha az kayg verici biimi, kiinin
kendisine gya doma izni verdii, ancak doumun bir sonraki adm olan stten kesilme
(anne memesinden ayrlma) admn atmaktan korktuu durumlarda gzlenir. Doumun bu
aamasnda takl kalm olan kimseler anne bakmna, ilgilenilme(*) Ruh hastalklarnn nedenlerini ve belirtilerini inceleyen uzmanlk
dal (ev.) 22

ye ve anne roln srdren biri tarafndan korunmaya derinden gelen bir arzu duyarlar.
Anne korumas geri ekildiinde korkan ve gvensiz olan, fakat efkat dolu bir anne ya
da onun yerini tutan (gerek anlamda veya hayalde) bir varlk ortaya knca, iyimserlik
ve hareket kazanan, bu nedenle de srekli baml kimselerdir bunlar.
Yaamak, srekli bir doma srecidir. oumuzun hayatndaki trajedi, tmyle
doamadan lmemizdir. te yandan domak, yalnz rahimden, kucaktan, elden ve
benzerlerinden zgr olmak anlamna gelmez. Ayn zamanda etkin ve yaratc olmak iin
de zgr olmay ifade eder. Nasl bebek, gbek ba kesilince kendi bana nefes
almalysa, yetikin kii de her doum annda etkin ve yaratc olmaldr. nsan ancak tam
olarak doabildii lde, yeni bir kkllk tr bulur. Bu da onun, dnya ile ve oradan u
vererek btn insanlar ve doa ile yaratc ilikisini oluturur. Doada ve rahimde edilgin
olarak kk bulan insan, tm hayatla (fakat bu defa aktif ve yaratc olarak) tekrar bir
olur. Drdnc olarak, insan bir kimlik duygusuna sahip olma ihtiyac duyar. nsan, "ben"
diyebilen ve kendisinin ayr bir z olduunu ayrdedebilen bir canl olarak tanmlanabilir.
Hayvan, doann ierisinde olduu ve onu aamad iin kendi hakknda bir idrake sahip
deildir ve bu yzden de bir kimlik duygusu ihtiyac yoktur. nsan, doadan koparlp
atld, ayn zamanda da akl ve hayal gcyle donatlm olduu iin, kendi hakknda bir
kavram oluturma gerei duyar. "Ben, benim" demeye ve bunu hissetmeye ihtiyac vardr.
Ama yaad ve doayla balangtaki birlii yitirdii iin, kararlar vermek zorundadr.
Kendisinin ve komusunun ayr kiiler olduunun farkndadr, ama eylemlerinin znesi
olarak kendisini idrak etmek zorundadr. Bal olma, kkl olma ve aarak ykselme
ihtiyalarnda oldu23

u gibi, bu kimlik bilinci ihtiyac da o kadar hayat ve zorlaycdr ki, yle veya byle onu
karlayamazsa, insan "akl banda" kalamaz. nsann kimlik bilinci, onu anaya ve doaya
balayan "ilkel balantlardan syrlma sreci iinde geliir. Hl kendini annesiyle bir
hisseden bebek "ben" diyemedii gibi, buna gerek de duymaz. Ancak d dnyay
kendisinden ayr ve farkl olarak kavradktan sonra, kendisinin bamsz bir varlk olduu
bilincine varr ve kendisini anlatmak iin kullanmay rendii en son kelimelerden biridir
"ben".
nsan rknn gelimesinde, insann kendinin farknda olma derecesi, gruptan ayrp
syrlma ve bireyleme srecinin oluma derecesine baldr. Bir ilkel klann yesi kimlik
bilincini "ben, biz'im" formlyle ifade edebilir. nk kendini henz grubundan ayr bir
varl olan bir birey olarak kavrayamamak-tadr. Orta a dnyasnda, birey feodal

hiyerari iindeki toplumsal rolyle zde klnmt. Kyl ans eseri kyl olmamt,
feodal bey ans eseri feodal bey deildi. O kyl ya da bey idi ve bu dntrlmez
durum duyusu, kimlik bilincinin asli bir parasyd. Derebeylik sistemi knce, bu kimlik
bilinci sarsld ve u cil soru ortaya kt: "Ben kimim?" ya da daha kesin olarak: "Ben,
ben olduumu nasl bilebilirim?" Rene Des-cartes'n felsef bir slupla seslendirdii soru
buydu. Kimlik arayn cevaplayarak yle demiti: "phe ediyorum, o halde
dnyorum; dnyorum, yleyse varm." Bu cevap "ben" deneyimi zerindeki btn
nemi, dnme eylemimin znesine verdi ve ne yazk ki "ben"in duyma ve yaratma
eylemlerinde de yaandn grmeyi baaramad. Bat kltrnn geliimi, bireyliin
eksiksiz yaanmas iin gereken temeli yaratma ynnde oldu. Bireyi siyasal ve ekonomik
bakmdan zgr klarak, ona kendisi iin dnmeyi reterek ve onu otorite basksndan
kurtararak, "ben"i g ve yete-24
neklerinin merkezi kldlar. Onun kendisini bu gcn etkin bir nesnesi olarak hissedecei
ve kendisini bu yolla yaataca mit edildi. Fakat sadece bir aznlk yeni "ben"
yaantsna ulat. ounluk iin, bireycilik, gerisinde birey kimlik bilinci kazanma
baarszlnn sakland, yalanc bir grnten te pek bir ey deildi. Gerek bir
birey kimlik bilinci elde edilemedii iin, onun yerine geecek eyler arand ve bulundu.
Millet, din, snf ve i, kimlik bilinci salamaya hizmet eden faktrler oldular. "Ben bir
Amerikalym". "Ben bir Protestanm". "Ben bir i adamym". Bunlar balangtaki klan
kimlii kaybolduktan sonra ve gerek bir birey kimlik bilinci kazanlmadan nce, insana
bir kimlik hissini tatmak iin yardm eden formllerdir. Bu deiik zdelemeler,
amzn toplumunda ou zaman birlikte kullanlyor. Bunlar geni anlamda stat
belirlemeleridir ve Avrupa lkelerinde yapld gibi, eski feodal kalntlarla
harmanlannca daha verimli olurlar. Feodal mirastan pek bir eyin kalmad ve toplumsal
hareketlilii ok fazla olan ABD'de, bu stat tanmlamalar elbette daha kullanszdr ve
kimlik bilinci gitgide srye uyma hissine kaymtr.
Farkl olmadmdan, tekilere benzediimden ve onlar tarafndan "usule uyan kii" olarak
tanndm iin, kendimi "ben" olarak ayrt edebilirim. "Ben", Pirandello'nun oyunlarndan
birine ad olarak setii gibi, "beni istediin gibiyim" halini almtr. Bylelikle bireysellik
ncesi kimliinin yerine, kimlik bilincinin hi sorgulamayan bir "kalabaln paras olu"
hissine dayand yeni bir sr kimlii geliir.
Kimlik bilinci sorunu, ou zaman anlaldnn aksine sadece felsef bir problem ya da
yalnzca zihnimizi ve dncelerimizi ilgilendiren bir sorun deildir. Bir kimlik bilinci
hissetme ihtiyac, insann varolu koulunun kendisinden gelir ve en iddetli
mcadelelerin kaynadr. "Ben" bilinci olmadan akl ba25

nda olamayacama gre, bu bilinci kazanmak iin hemen her eyi yapmaya srklenirim.
Toplumsal konum ve uyumculuk iin duyulan youn hrsn ardnda, ite bu ihtiya vardr ve
bazen madd anlamda hayatta kalma ihtiyacndan bile daha gldr. Srden biri olma,
topluma itaat etme ve bylece aldatc da olsa bir kimlik bilinci kazanma uruna insanlarn
canlarn tehlikeye atmak, aklarndan vazgemek, zgrlklerini teslim etmek ve kendi
dncelerini feda etmek istiyor olmalar, bu gerei apak ortaya koyuyor.
nsann akl ve hayal gc, yalnz kendi kimlik bilincine sahip olma ihtiyacna deil, ayn
zamanda kendini dnyada zihinsel olarak ynlendirme ihtiyacna da yol aar. Bu ihtiya,
hayatn ilk yllarnda gelien ve ocuun kendi bana nesnelere, onlarn ne olduklarn
bilerek dokunup, tutabildii zaman tamamlanan fiziksel ynelim sreciyle
karlatnlabilir. Ancak yrme ve konuma yetenei kazanldnda, bu ynelime doru
sadece ilk adm atlm olur. nsan kendini ok sayda artc olgularla evrili bulur ve
bunlara bir anlam vermek ve dncelerinde kullanabilecei bir ereveye oturtmak
zorunda kalr. Akl gelitike, ynelim (yn bulma) sistemi daha yeterli bir duruma gelir,
yani gereklie daha ok yaklar. Ancak insann bu ynelim erevesi tmyle yanl
kaynaklara bile dayansa, onun anlaml bir grntye olan ihtiyacn karlar. nand ey
bir totem hayvann kudreti, bir yamur Tanrs veya rknn stnl de olsa, ynelim

erevesi sayesinde onun bu yndeki ihtiyac karlanm olur. Elbette elde ettii dnya
grnts, idrak ve bilgisinin gelimiliine baldr. Biyolojik olarak insan trnn beyin
kapasitesi binlerce kuaktan beri deimedii halde, nesnellie (yani dnyay, doay,
teki kiileri ve kendini istekler ve korkular tarafndan bozulmadan, olduklar gibi
grme/anlama yeteneine) ulamak uzun bir evrim sreci gerektir-26
mistir. nsan bu tarafszl ne kadar gelitirirse, o oranda gereklikle ilikidedir. Ne
kadar olgunlarsa, uyum salayabildii dnyasn o kadar iyi yaratabilir. Dncesi
yardmyla evresinde istedii ynde deiiklik yapma (manipulasyon) yetisi olan zeknn
tersine, akl, dnce yardmyla dnyay kavrama yetiidir. Akl, insann hakikate varma
arac, zek ise, insann dnyayla daha baarl bir biimde "oynama" aracdr; ilki znde
insana hastr, ikincisi ise, insann hayvan yanna da aittir.
Akl, gelimesi iin kullanlmas gereken bir yetidir ve blnmezdir. Bundan kastm,
nesnellikle ilgili yetinin doayla ilgili bilgiye dayanmasnn yansra, insan, toplum ve kiinin
kendisi hakkndaki bilgilere de dayanyor olmasdr. Eer insan hayatn bir blmne
ilikin yanlsamalar iinde yaarsa, akl kapasitesi snrlanm ya da zarar grm olur ve
bylece, tm teki blmlere gre akln yararl kullanm snrlanm lr. Bu adan
bakldnda akl, sevgi gibidir. Nasl ki sevgi btn hedeflere ak bir ynelimse ve tek
hedefle snrlanmayla badaa-mazsa, akl da, insann karlat tm varlklar
kucaklamas gereken insan bir zelliktir.
Bir ynelim erevesi ihtiyac iki dzeyde mevcuttur; ilk ve daha temel olan ihtiya,
herhangi bir ynelim erevesine (yani, davranlarn ona gre ayarland dnsel bir
sisteme) sahip olmaktr; bunun doru ya da yanl olmas farketmez. nsann byle znel
olarak tatmin edici bir ynelim erevesi olmad takdirde, akl banda yaayamaz.
kinci dzeydeki ihtiya, akl yoluyla gereklikle yani, d dnya ile iliki iinde olmak ve
dnyay nesnel (tarafsz) olarak kavramaktr. Fakat aklm gelitirme ihtiyac, bir ynelim
erevesi oluturmak ihtiyac kadar acil deildir. Bir hareket ne kadar mantksz veya
ahlkszca olursa olsun, insanda ona bahane bulmak, baka bir deyile, kendine ve
bakalarna, bu hareketin akldan, saduyudan ya da
27

en azndan geleneksel ahlktan kaynaklandn kantlamak iin baa klamayan bir drt
vardr. Mantksz hareket etmekte pek glk ekmez, fakat hareketine mantkl bir
gd grnts vermek istemesi bundan ok daha zordur.
Eer insan, bedeni olmayan bir zekdan ibaret olsayd, gayesine geni kapsaml bir
dnce sistemi ile varabilirdi. Fakat bir zihnin yan sra, bir de bedeni olan bir varlk
olduu iin, varoluunun ikilemine yalnz dncesi ile deil, ayn zamanda yaama
srecinin tamamnda duygular ve hareketleriyle de bir tepki gstermek durumundadr.
Bylece her trl tatmin edici ynelim sistemi, yalnz zihinsel eleri deil, ayn zamanda
balanlan varlkla olan ilikide ifade edilen duygu ve alg elerini de ierir.
nsann bir ynelim sistemine ve balanacak (kendini adayacak, kulluk edecek) bir ama
varla olan ihtiyacna verilen cevaplar, hem ierik, hem de ekil olarak byk lde
farkllk gsterirler. Doal varlklar veya atalarnn insann anlam arayna getirdikleri
cevaplar temsil eden animizm ve totemcilik gibi ilkel sistemlerin yansra, Buddhizm gibi,
zgn biimlerinde Tanr kavram olmad halde ounlukla din olarak adlandrlan
Tanrc olmayan sistemler vardr. Ayrca Stoaclk gibi katksz felsef akmlar ve insann
Tanr kavramna ilikin anlam arayna cevap veren Tektannc dinler de bulunmaktadr.
Fakat ierikleri ne olursa olsun, hepsi insann sadece bir dnce sistemine deil, ayn
zamanda varoluuna ve dnyadaki durumuna anlam veren balanacak bir amaca (kendini
adayaca bir varla) olan ihtiyacna da cevap verirler. Ancak eitli din kalplannn
zmlenmesi sonucunda, hangi cevaplarn daha iyi ve hangi zmlerin insann anlam ve
ballk aray iin daha kt olduunu grebiliriz. Buradaki, "daha iyi" ve "daha kt"
kavramlar, insann yaradl ve geliimi asndan deerlendi28

rilmelidir.

nsann eitli ihtiyalarn, onun varolu koullarndan kaynaklanp, kaynaklanmamas


asndan tartrken, insann akl saln koruyabilmesi iin bunlarn u veya bu biimde
tatmin edilmesi gerektiini belirtmeye almtm. te bu ihtiyalarn karlanmas iin
birka deiik yol vardr. Bu yollar arasndaki temel fark, insann gelimesi iin uygun
olular arasndaki farktr. Ballk (ilikili olma) ihtiyac, boyun eerek veya egemen
olarak giderilebilir; ancak bu eilim ya da ihtiya da sevgiyle yaplrsa, bu arada bir baka
insan ihtiya karlanm olur: Bamszlk ve benliin btnl. Aarak ycelme ihtiyac
ya yaratclk ya da ykclk yoluyla tatmin edilebilir. Ama yalnzca yaratclk sevin ve
cokuya izin verirken, ykclk hem kiinin kendisi, hem de bakalar iin acya sebep olur.
Kkl olma (kklere sahip olma) ihtiyac, geriye dnerek (anaya duyulan marazi ballk
yoluyla) ya da ileriye dnk, taze bir dayanma ve birlik salanarak karlanabilir. Burada
da yalnz ikinci durumda, kiilik ve btnlk korunmaktadr. Bir ynelim erevesi
mantkl ya da mantksz olabilir; ancak sadece mantkl olan, btn kiiliin bymesi ve
gelimesi iin bir temel tekil eder. Son olarak kimlik bilinci, doa ve klan ile olan ilkel
balar ya da bir gruba uyum zerinde
veya kiinin eksiksiz ve yaratc geliimi zerinde temellendirilebilir. Yine, yalnz ikinci
k, insana haz ve gllk duygular verir.
Deiik cevaplar arasndaki fark, akl sal ile akl hastal, ac ile sevin, durgunluk ile
byme, hayat ile lm ve iyi ile kt arasndaki farktr. yi olarak nitelendirilebilen
btn cevaplarn ortak noktas, hayatn "srekli doma ve byme" olan temel yaps ile
tutarl olulardr. Kt olarak nitelendirilebilen btn cevaplarn ortak noktas ise,
hayatn yaps ile elimeleri, durgunlua ve sonunda da lme yol amalardr. Gerekten
29

de doduu anda hayat insana bir soru sorar, bu insann varoluunun sorusudur. Kii
bu sorunun cevabn hayatnn her annda verebilmelidir. Ve bu cevab o vermelidir.
Zihni ya da bedeni deil, yalnzca o, gerek bir kii olarak, ayaklar, elleri, gzleri,
midesi, zihni, duygusu, hayal ve gerek benlii ile. Varolu sorusuna verilebilecek
snrl sayda cevap vardr. Bunlar, din tarihinde en ilkelinden, en gelimiine kadar
bulabiliriz. Burada ayn zamanda tam akl salndan, en derin psikoza kadar eitli
karakter biimlerine de rastlarz.
Yukardaki yorumlarmda bu eitli yaklamlarn ana hatlarn vermeye altm ve bunu
yaparken, her bireyin kendi iinde tm insanl ve onun evrimini temsil ettiini ima
ettim. yle kimseler grrz ki, insanlk tarihinin en ilkel dzeyini temsil ederler ve yine
ylelerini grrrz ki, insanln bundan binlerce yl sonraki halini simgeler gibidirler.
Hayata verilen cevaplarndan, insann varolu gereiyle uyum iinde olanlarnn akl
sal iin iyi olduunu syledim. Ne var ki, akl sal denince ou zaman anlalan,
olumludan ok olumsuzdur; mutluluun oluundan ok, hastaln olmay gibi. Aslna
bakarsanz, mutluluk ve iyi olma halinin nelerden meydana geldii hakknda bile psikiyatri
ve psikoloji literatrnde ok az inceleme bulunmaktadr.
Ben iyi olmay, yaratc olma, (olan bitenin) farknda olma ve cevap verme yetenei
olarak, ayrca bamsz ve tam anlamyla aktif ve bu sayede dnya ile tek vcut olmak
diye tanmlardm. "Sahip olmak'la deil, "olmak'la ilgilenmek; yaama eyleminin
kendisinden coku duymak ve yaratc biimde yaamay hayatn tek anlam kabul etmek.
yilik (mutluluk) bir kiinin kafasndaki bir varsaym deildir. O daha ok insann tm
bedeninde, yrmesinde, konumasnda ve kaslarnn gerginlik derecesinde ifade bulan
bir da vurumdur. 30
Bu amaca varmak isteyen ya da tam bir insana ulamak arzusunu tayan kii, ada
kltrn pek ok temel eilimlerine kar gelmek zorundadr. Burada bunlardan sadece
ikisine ksaca deinmek istiyorum. Bunlardan biri, Freud'dan Descartes'a kadar etkili
olan zihin ile duygunun ayrlmas dncesidir. Btn bu geliim boyunca (elbette baz
istisnalar vardr) kabul edilen varsayma gre, zihin mantkl, duygularsa yaratllar
gerei olarak mantkszdrlar. Freud bu dnceyi ok ak biimde ortaya koymu ve
sevginin yaps gerei nevrotik, ocuksu ve mantksz olduunu sylemitir. Aslnda onun

amac, mantksz duygularna akl yoluyla egemen olmas iin insana yardm etmekti; ya da
kendi kulland kelimelerle: "Alt Ben'in (d'in) daha nce olduu yerde, Ego (gereki
Ben) olmaldr." Ancak, duygu ve dncenin blnerek ayrlmas kural, insan varoluunun
gerekliine denk dmez, ayrca insann gelimesine engel olur. Bu blnme
dncesinden kurtulamadmz ve insana balangta sahip olduu btnl geri
veremediimiz srece, baarl olmak mmkn deildir. Duyguyla dnce, bedenle zihin
arasndaki kopmann sadece kendi dncemizde olduunu ve insann temel gerekliiyle
bir ilgisi bulunmadn far-kedemediimiz zaman, ne insan tam olarak anlayabiliriz, ne
de iyi ve mutlu olma amacmza ulaabiliriz. Gnmz toplumunun ruhunda derin kkleri
olan ve bu nedenle de insan mutluluunun gereklemesini engelleyen gerek, insann
yce konumundan aalara indirilmesidir. Ondo-kuzuncu yzyl "Tanr ld" demiti;
yirminci yzyl ise, "insan ld" demeliydi. Aralar amalara dntrld, nesnelerin
retimi ve tketimi yaamann gayesi oldu ve yaama eylemi, bunlarn emrine verildi.
nsanlar gibi davranan nesneler ve nesneler gibi davranan insanlar retir olduk. nsan
kendini bir nesneye dntrp, kendi elleriyle rettii eylere tapmaya balad;
31

kendisine yabanclat ve Tanr'nn adn kullanyor olsa bile, puta tapcla geri dnd.
Emerson ok
zaman nce "nesnelerin deta bir binici gibi eyere oturup, insanl gttkleri"ni
grmt. Bugn
bunu pek oumuz gryoruz. yi ve mutlu olmak, yalnzca tek bir koul altnda
mmkn olabilir: nsan yine eere (yani, svari konumuna) oturtmakla.

Psikolojik ve AMkBir
Sorun Olarak itaatsizlik
35

Yzyllardan beri krallar, rahipler, feodal beyler, sanayi patronlar ve ana-babalar itaatin
bir erdem ve
itaatsizliin de kt bir huy olduunda srar edegelmilerdir. Farkl bir bak as ortaya
koymak iin,
bu tavrn karsna u ifadeyi koyalm: nsanlk tarihi, bir itaatsizlik eylemi ile balad ve
bir itaat
eylemi ile sona erdirilecei hi de ihtimal d deildir.
bran ve Yunan efsanelerine gre insanlk tarihi bir itaatsizlik eylemi ile balad. Adem
ile Havva,
Aden cennetinde yaadklar srada doann parasydlar; onunla uyum halindeydiler,
ancak onu
aarak tesine geemediler. Onlarn doann iinde olular, ceninin ana rahminde oluu
gibiydi.
nsandlar, ama ayn zamanda henz insan deildiler. Ne zamanki bir buyrua kar
geldiler, herey
deiti. Toprak ve ana ile ba koparp, gbek ban kesmekle, insan insanncesi uyumdan
syrld ve
bamszlk ile zgrle ilk adm atabildi. Boyun ememe hareketi Adem'le Havva'y
zgr kld ve
gzlerini at. Birbirlerini bir yabanc olarak ve kendileri dndaki dnyay da yabanc,
hatt dman
olarak algladlar. taatsizlik eylemleri, doa ile ilksel balarn kopard ve onlar ayr
bireyler haline
getirdi. "lk gnah", insan bozmak yle dursun, onu azat etti ve tarihin balangc oldu.
Kendi

yeteneklerine gvenmek ve tmyle insan olmay renmek iin, insan Aden Cenneti'ni
terketmek
zorundayd.
Peygamberler, kurtarclk zerine kurulu olan anlaylarn-da, insann itaat etmemekte
hakl olduu,
"gnah"ndan tr yozlamad, tersine insan ncesi uyumun engelinden kurtulduu
fikrini
onayladlar. Peygamberlere gre, tarih "beer"in "in36

san"lat mekndr; yeni sayfalar aldka, kendisi, hemcinsleri ve doa ile arasnda
yeni bir uyum
yaratana kadar, anlama ve sevme yeteneklerini gelitirir. Bu yeni ahenk Hristiyan
ilahiyatnda
"gnlerin sonu" diye tanmlanr ve tarihin ite bu dneminde, insanla insan arasnda ve
insanla doa
arasnda bar vardr. Bu, insann kendisi tarafndan yaratlm ve yalnz onun
yaratabilecei "yeni" bir
cennettir. nk "eski" cenneti itaatsizlii sonucu terketmeye zorlanan odur.
brani efsanesindeki Adem'le Havva yks gibi, Promete-us'la ilgili Yunan efsanesi de
tm insan
uygarln bir itaatsizlik eylemi zerine temellendirir. Prometeus, atei Tanrlardan
alarak insann
evriminin temelini atar. Adem ile Havva gibi, o da, boyun emedii iin cezalandrlr.
Fakat piman
olup af dilemez. Aksine, gururla yle der: "Tanrlarn itaatkr hizmetisi olmaktansa, bu
kayaya
zincirli kalmay stn tutarm."
nsan, itaat etmeme eylemleriyle evrimlemeyi srdrd. Ruhsal gelimesi yalnzca
vicdanlar ya da
inanlar dorultusunda hareket eden ve d glere (iktidarlara) "hayr" deme cesaretini
gsteren
insanlar olduu iin mmkn olabiliyor deildi, fakat ayn zamanda zihinsel gelimesi de
boyun
ememe yeteneine balyd. Yeni dnceleri susturmaya alan otoritelere ve
herhangi bir
deiimin sama ve gereksiz olduunu iddia eden yerleik dncelere boyun ememekle
gerekleiyordu tm bunlar.
taat etmeme yetenei nasl insanlk tarihinin balangcn oluturduysa, itaat de daha
nce sylediim
gibi, insann tarihini pekala sona erdirebilir. Sembolik ya da iirsel konumuyorum. nsan
soyunun yer
yuvarla zerindeki uygarl, hatt tm hayat, gelecek be-on yl iinde (*) yok etme
olasl ya da
37

belki imkn vardr. Byle bir davran hibir akla uygunluk gstermiyor. Ama gerek u
ki, biz Atom a'nda yaarken, insanlarn ounluu iktidarda olanlarn ou dahil
duygusal olarak hal Ta Devri'nde yayorlar. Matematiimiz, gk ve doa bilimlerimiz
yirminci yzyldayken, siyaset, devlet ve toplumla ilgili dncelerimizin ou, bilim
ann ok gerisinde kalmaktadrlar. Eer insanlk kendine kyarsa bu, baz kimselerin
onlara lmcl dmelere basmalarn emredenlere itaat edecekleri iin olacak. O
kflenmi korku, nefret ve agzllk gibi hrslara, ayrca devletin egemenlii ve ulusal
onur gibi eskimi klielere boyun eecekleri iin. Sovyet liderleri devrimler hakknda ok
konuurlar, biz "hr dnya"dakiler ise, zgrlk hakknda bol keseden konuuruz. Ancak

onlar da, biz de itaatsizlii caydryoruz. Sovyetler Birlii'nde aka ve zor kullanlarak,
hr dnyada da rtl biimde ve daha kurnazca ikna yntemleriyle yaplyor bu.
Fakat, demek istemiyorum ki, itaatsizliin tamam bir erdem ve itaatin hepsi de kt bir
huydur. Byle bir gr, itaat ile itaatsizlik arasndaki diyalektik ilkiyi bilmezlikten
gelecektir. Uyulan ilkelerle uyulmayanlar badamad zaman, bir ilkeye itaat eylemi,
ister istemez onun kartna itaatsizlik hareketi (ve karlkl olarak teki ynde) olur.
Antigone bu ikilemin klsik bir rneidir. Devletin insanlk d yasalarna itaat etmekle,
Antigone, insanln yasalarna ister istemez itaatsizlik etmitir. Eer ikinciye itaat
etseydi, bu kez de ilkine ba kaldrm olacakt. Dinsel inanlar, zgrlk ve bilim uruna
ok ac eken ve bu uurda lenlerin hepsi, insanln ve akln yasalarna uymak iin, onlar
susturmak isteyenlere ba kaldrmak zorunda kalmlardr. Bir kimse yalnz itaat
gsterip, itaatsizlik edemiyorsa bir kledir; eer yalnz itaatsizlik gsterip, hi itaat
etmiyorsa, bir isyankrdr (devrimci deil). Byle biri fke, d ki-38
rkl ve pimanlkla hareket eder, ama hi bir zaman bir inan ya da ilke adna deil.
Bununla birlikte, bir kavram karkln nlemek iin, nemli bir kstlayc niteleme
yaplmaldr. Bir kiiye, kuruma ya da gce itaat (d yasaya uyma), boyun emedir. Bu
tutum zerkliimden (i yasadan) vazgeip, bir d irade ya da karan kendiminkinin yerine
kabul ediimi belirtir. Kendi akl ve inancma uymam (i yasaya uyma / zerk itaat) ise bir
boyun eme deil, onaylama eylemidir. nancm ve kararm, iddia ettiim gibi bana aitse,
benim paramdr. Bakalarnn yarglarndan ok onlarn peinden gidersem, kendim
olurum. Bylece itaat kelimesi, sadece mecaz anlamyla ve "d yasaya uyma" durumundakinden
tmyle farkl bir anlamda da kullanlabilir. Ancak bu ayrm, hl iki
nitelemeye daha ihtiya duyar ki, bunlardan biri vicdan, teki de otorite kavramyla
ilgilidir.
Vicdan kelimesi birbirinden olduka ayr iki olguyu ifade etmek iin kullanlmaktadr. Biri,
bizim memnun etmek istediimiz ve fkelenmesinden korktuumuz bir otoritenin iimize
yerlemi sesi olan "otoriter vicdan"dr. Bu otoriter vicdan, insanlarn ounun
vicdanlarna uyduklar zaman yaadklar eydir. Bu, ayn zamanda Freud'un szn ettii
ve "Sper Ego/st Ben" adn verdii vicdandr. Bu st Ben, baba korkusuyla, oulun
benimsedii emir ve yasaklar temsil eder. Bir de otoriter vicdandan ayr olan "insancl
vicdan" vardr. Bu, insan trnn her yesinde varolan isel sestir ve d yaptrm ve
dllerden bamszdr. nsancl vicdan, neyin insanca ve neyin insanla aykr, neyin
hayata yararl ve neyin zararl olduu hakknda sezgi yoluyla bizi uyarr. Bu vicdan, bizim
birer insan olarak fonksiyonlarmz yerine getirmemize yarar. Ayn zamanda bizi
kendimize aran, insanla davet eden iimizin sesidir.
39

Otoriter vicdan (st Ben), iimize girmi olsa bile, aslnda dmzda olan bir gce
itaattir. Bilinli olarak kendi vicdanmzn gereini yaptmza inanmamza ramen aslnda
bir d gcn ilkelerini yutmu durumdayz. Srf insancl vicdanla st Ben'in zdelii
hatasna dmek yznden benimsenen otorite, zerimizde olduka etkili olmaktadr.
"Otoriter vicdan"a itaat, tm d dnce ve glere itaatte olduu gibi, kendi olma ve
kendini yarglama yetenei olan "insancl vicdan" zayflatr. te yandan, baka birine
itaatin srf bu sebeple boyun eme olduu yolundaki inanc, "akla uygun" ve "akla aykr"
otoritelerin ayrd edilmesi yoluyla deerlendirmek gerekir. Akla uygun otoriteye bir
rnek, renciyle retmenin ilikisinde; akla aykr otoriteye rnek de, kleyle
efendisinin ilikisinde bulunabilir. Her iki iliki de, emir veren kiinin otoritesinin kabul
edilmesi esasna dayanr. Oysa etki ve sonu akna bakldnda, bunlarn tamamen
deiik yaplarda olduklar anlalr. deal durumda, retmenle rencinin ilgilendikleri
eyler (karlar) aym dorultuda bulunur. retmen eer rencisini ilerletmekte
baarl olursa tatmin olur; baaramamsa, baarszlk kendisine ve rencisine aittir.
te yandan kle sahibi, kleyi kullanabildii kadar kullanmak istemektedir. Ondan ne
kadar ok yararlanabil irse, o kadar tatmin olur. Bu srada kle asgar bir mutluluu elde
edebilmek iin rpnmaktadr. Kleyle efendisinin karlar zttr, nk biri iin nimet

olan, teki iin talihsizliktir. Efendinin kleye stnlnn, ikisi iin ayr anlamlan
vardr:
Efendiye gre, otoritesi altndaki kiiyi belirlemek iin gereken art olan stnlk
ilikisi, kleye gre
onun smrlmesini douran kouldur.
Bir baka ayrm da buna paraleldir; aklc otorite akla uygundur. nk ister bir
retmenin elinde
olsun, ister cil bir durumda emirler yadran bir gemi kaptannn elinde, otorite, akl
40

adna i grr. Akl da evrensel olduuna gre, boyun emeden bunu kabul etmek mmkn
olabilir.
Akla aykr otorite ise, ya telkinde bulunmak ya da zor kullanmak durumundadr, zira
kar koyma
frsat olan hi kimse, kendisinin smrlmesine seyirci kalamaz.
nsan niin itaate bu kadar yatkndr ve itaatsizlik etmesi niin bu kadar zordur? nk
devlet, kilise
ve kamuoyuyla uygun adm gittiim srece, kendimi gvenli ve koruma altnda hissederim.
Aslna
bakarsanz hangi gce ayak uydurduum pek de farketmez. Bu g, her zaman u veya bu
ekilde
kuvvet kullanan ve aslsz biimde hereye gc yetme iddiasnda olan bir kurum veya
insanlardr.
taatim, beni kulluk ettiim gcn bir paras haline getirir, bylece kendimi daha gl
hissederim.
Hi hata yapmam, nk benim kararlarm o verir, yalnz kalamam, nk beni hep izler;
gnah
ileyemem, nk bunu yapmama hi izin vermez ve gnah ilemi olsam bile, bunun
cezas sadece o
gce geri dnmekten ibarettir.
taatsizlik etmek iin bir kimse yalnz kalabilecek, hata yapabilecek ve gnah
ileyebilecek cesarete
sahip olmaldr. Fakat yalnzca cesaret yetmez. Cesaretin ls, kiinin gelimiliine
baldr. Bir
kii ana kucandan ve baba buyruklarndan kendini syrabilmi ve tam olarak gelimi
bir birey
olarak ortaya km ve kendisi iin duyma ve dnme yeteneini kazanmsa, ancak
byle bir
durumda kendisinden daha kudretli olan birine "hayr" diyebilir, itaatsizlik edebilir.
Bir kimse g sahiplerine "hayr" demeyi renip, onlara itaatsizlik ederek de zgr
olabilir. Ancak
yalnzca itaat etmeme yetenei zgrln tek art deildir; nk zgr olmak da itaat
etmemenin
artdr. Eer ben zgr olmaktan korkmaktay-sam, "hayr" deme cesaretini
gsteremem. Gerekten
de, zgrlk ve itaat etmeme yetenekleri birbirinden ayrlamaz. Bundan
41

dolay da, zgrl ven ancak itaatsizlii reddeden hibir toplumsal, siyasal ve
dinsel sistem gerei dile getiremez.
Gl olana "hayr" demenin ve itaat etmeme cesaretini gstermenin bu kadar zor
olmasnn bir nedeni daha var. nsanlk tarihinin byk blmnde itaat erdemle,
itaatsizlik de gnahla zde kabul edilmitir. Bunun sebebi de basittir: imdiye kadar
tarih boyunca genellikle bir aznlk, ounlua hakim olmutur. Hayattaki iyi ve gzel
eylerin pek az kimseye yetmesi ve ounlua da sadece krntlarn kalmas, bu kural

yaratmtr. Az sayda kimse iyi ve ho eylerin tadn karmak ve bunun da tesinde,


okluk olanlarn onlara hizmet etmesini ve onlar iin almasn istemise, bunun bir
art vard: Sayca ok olanlarn, itaati renmeleri gerekiyordu. phe yok ki itaat,
sadece kuvvet kullanlarak da salanabilir. Fakat bu yolun birok sakncalar vardr.
ounluun da aznl gnn birinde ayn ekilde g kullanarak alaa edecek duruma
gelme ihtimali, srekli bir tehdittir. stelik yalnzca korkunun yaratt itaat ile
yaplamayan pek ok i de vardr. Bu yzden sadece kaba kuvvet korkusundan
kaynaklanan itaatin, insann iinden kaynaklanan bir itaate evrilmesi gerekir. Sadece
itaatsizlikten korkmak yerine, insan itaat etmek istemeli, hatt buna ihtiya duymaldr.
Bunun gereklemesi iin, gl olann "mutlak iyi"nin ve "mutlak akll"nn zelliklerini
taklit etmesi, "her eyi bilen" haline gelmesi gerekir. Bu olursa, gl olan (iktidarda
olan) itaatsizliin gnah, itaatin de sevap olduunu aklayabilir. Byle bir durumda,
sayda ok, gte zayf olanlar itaati, itaatin iyi olduu iin benimser, itaatsizlikten de
kt olduu iin nefret ederler. Korkak olduklar iin, bu kararlar dolays ile
kendilerinden tiksinmekten de kurtulurlar. Luther'den ondokuzuncu yzyla kadar
insanlar, ak ve ortada olan otoritelerle ilgilenirlerdi. Luther, papa ve prensler ona
(otoriteye) destek verirler; orta snf, ii-42
ler ve flozoflarsa bu eilimi insanlarn iinden skp atmak isterlerdi. Hem devletteki,
hem de ailedeki otoriteye kar mcadele, aydnlanma dnemi filozoflarnn ve bilim
adamlarnn belirgin zellii olan entellektel ruh halinden ayr dnlemez. Bu
"eletirici ruh hali", bir akla inan haliydi ve ayn zamanda geleneklere, bo inanlara,
grenee ve iktidara dayanan her sze ve dnceye kar phe etmek demekti.
"Sapere aude" (akll olmak cesaretini gster) ve de "komnibus est dubitandum"
(kalabaln iinde en az bir kii phe etmeli) zdeyileri, bu tutumu ok iyi zetliyordu.
"Hayr" deme yeteneinin nn ap, onu tevik eden de, ite bu akmd.
Adolf Eichmann davas (*) durumumuzu gayet iyi bir biimde zetlemektedir. Bu davann,
Kuds'teki mahkeme salonunda onu sulayanlarn ilgilendiklerinden ok daha byk bir
nemi vardr. Eichmann kurumlam insann ve kadn, erkek, ocuk, btn insanlar birer
rakam olarak gren yabanclam brokratn semboldr. Bu adan kendimizi
Eichmann'da grebiliriz. Fakat onunla ilgili en rpertici ey, btn olaylar kendi kabul ve
itiraflarna dayanlarak ortaya serildikten sonra bile, tam bir inanl kalple susuz
olduunu ileri srebilmesidir. Apak grlyordu ki, ayn durumlarla karlasayd, yine
ayn eyleri yapacakt. Nitekim bizler de ayn eyi yapacaktk ve yapyoruz da.
Kurumlam insan ya da kurum insan, itaat etmeme yeteneini kaybetmitir; hatt bir
itaat eylemi iinde olduunun bile farknda deildir. Tarihin bu kritik noktasnda, phe
etme, eletirme ve itaat etmeme yetenekleri, insanln salkl bir gelecee sahip olmas
ya da uygarln yok olmas arasndaki tek ayra olabilir.
(*) Fromm'un bu yazsnn ilk yaynland 1963 ylndan sadece bir yl nce A. Eichmann, Yahudi
soykrmnn mimarlarndan biri ve sava sulusu olarak srail'de yarglanp, idam edilmiti. (ev.)

Hmanist Psikanalizin
Marxfn Teorisine
Uygulanmas
Marksizm hmanizmdir, insancllktr ve hedefi, insann sakl kalm yeteneklerinin
tmnn ortaya karlmasdr. Sz konusu bu insan yalnzca dnceleri veya bilinci ile
beliren bir insan deil, maddi ve ruhsal zellikleriyle, toplumsal bir evre iinde yaayan
ve yaamak iin de retmek zorunda olan gerek bir insandr. Her eyiyle insan (ve ayn
zamanda bilinci) Marksist dncenin ilgi alandr ve bu gerek, Marx'n "maddecilii "ni
hem Hegel'in idealizminden, hem de "yozlam ekonomi-ci-mekaniki Marksizm "den
ayrmaktadr. nsana, soyut ve yabanclam ifadelerle yaklaan ekonomik ve felsef

kategorilerin zincirlerini krmak ve felsefe ile ekonomiyi tutku ve duygulara uygulamak


Marx'n en byk baarsyd. Marx'n ilgi alan insand ve gayesi, insann maddf
karlarn kskacndan ve kendi eylem ve dzenlemeleri sonucunda, yine kendi evresinde
rd hapishane duvarlarndan kurtulup "zgrlne" kavu-masyd. Eer insan
Marx'n bu kaygsn anlamazsa, ne onun teorisini, ne de Marksizm'i uyguladn iddia
eden pek oklarnn ona ters dmesini anlayabilir. Her ne kadar Marx'n temel eserine
"Kapital" ad verilmise de, bu eser tm aratrmalar arasnda sadece bir adm olarak
dnlmt ve onun ardndan bir felsefe tarihi gelecekti. Marx iin sermayenin
incelenmesi, insann sna bir toplumdaki bozulmaya uram durumunu anlamak iin
kullanlmas gereken bir eletiri aracyd. Yazabilseydi adn "nsan ve Toplum zerine"
koyabilecei byk eseri iin bir admd bu ancak.
"Gen" Marx olarak da, Kapital'in yazar olarak da, Marx'n eserleri psikolojik
kavramlarla doludur. Kulland nemli kav-46
47

ramlardan bazlar: "nsann z", "bozulmaya uram insan", "yabanclama", "bilin",


"tutkulu abalar" ve "bamszlk"tr. Ama buna ramen ahlk anlay sistemli bir
psikolojiye dayanan Aristo ve Spinoza ile bir tezat oluturan Marx'n eserlerinde hemen
hi bir psikoloji teorisi yoktur. Alk ve cinsellik gibi sabit drtler arasndaki farkla
ilgili birka blk prk irdelemeyi bir kenara koyarsak, Marx'n yazlarnda zerinde
durulacak hemen hi bir psikoloji konusu yoktur ve tabii bu, onun izinden gidenler iin de
geerlidir. Bu eksikliin nedeni psikolojik olgular zmlemek iin gereken beceri ya da
ilginin olmaynda yatmaz. (Marx'la Engels arasndaki mektuplamann ksaltlmam
halini ieren ciltler, stn yetenekli bir psikanaliste bile puan kazandrabilecek nitelikte
bilind motivasyonlar derinlemesine inceleyen bir kabiliyeti sergiler.) Gerek sebep,
Marx'n yaad yllarda, onun insan sorunlarna uygulayabilecei bir "dinamik
psikolojinin (*) olmayyd. Marx 1883'te ld; Freud ise eserlerini Marx'n lmnden
sonra yaymlamaya balad.
Marx'n zmlemesini tamamlamak iin gereken psikoloji, birok eklemelere ihtiya
duyulsa da,
Freud'un ortaya koyduu ile aynyd. Psikanaliz, her eyden nce, bir dinamik psikolojidir.
nsan
davranlarn, eylem, duygu ve fikirlerini harekete geiren ruhsal etmenlerle ilgilenir. Bu
etmenler her
zaman bu zellikleriyle, yani gerekten olduklar gibi grlemezler; gzlenebilen
olgulardan
karlmalar ve elikileri ile dnmleri bakmndan incelenmeleri gerekir. Marksist
dne
yararl olmas iin, bir psikolojinin, bu ruhsal etmenlerin evrimini, insann ihtiyalaryla,
paras
olduu toplumsal ve tarihsel gerekler arasndaki srekli bir etkileim sreci olarak
grmesi de daha
(*) Dinamik psikoloji: Drt ve gdleri temel kavram olarak kullanan ya da neden-sonu balantlarna nem
veren
ruhbilim tr. (ev.)

doru olur. Bu psikolojinin balangcndan itibaren sosyal bir psikoloji olmas da gerekir.
Son olarak,
eletirici bir psikoloji olmal, zellikle insan bilinci konusuna eletirici bir gzle
bakmaldr.
Freud'un psikanalizi, (Marksist dnce iin nemi ne Freud-cular ne de Marksistler
tarafndan
anlalamam olsa da) bu temel artlar yerine getirir. Buna ramen Marksizm ile iliki
kurmakta
gsterilen bu baarszln nedenleri, her iki tarafn da yaptklar hatalara dayanr.
Marksistler

psikolojiye nem vermeme geleneini srdrdler; Freud ve mritleri de dncelerini


mekanik
maddecilik erevesinde ele aldlar. Oysa bu, Freud'un byk bulularnn gelitirilmesi
asndan
kstlayc olduu gibi "tarihsel maddecilik" ile de badamyordu.
Bu arada, baz yeni gelimeler de meydana geldi. Bunlarn en nemlisi Marksist
hmanizmin
canlanmasdr. zellikle kk lkelerdeki ok sayda Marksist ve Bat'da bulunanlarn da
bir ksm,
Marksist teorinin insan aklayan bir psikolojik teoriye ihtiyac olduunun farkna
vardlar. Farkna
vardklar bir baka gerek de uydu: Sosyalizm insann bir "ynelim ve kendini adama
sistemi"ne
duyduu ihtiyac karlamal, ayrca insann kim olduu ve hayatn anlam ve amacnn ne
olmas
gerektii gibi sorularla ilgilenmelidir. "yi, devrime hizmet edendir" gibi bo sloganlar
geride brakp,
ahlki llerin ve manev gelimenin temeli olmaldr.
te yandan, Freud'un dnnn temelini oluturan mekanik maddecilie kar
ykselen itirazlar,
psikanalizin ve zellikle de libido (*) teorisinin eletirilerek, yeniden deerlendirilmesine
yol at.
Hem Marksist, hem de psikanalizci akmlardaki
(*) Libido: Cinsellik igds ya da yaama abasyla ilgili her trl istek ve enerji. (ev.)
48

gelimeler sayesinde, hmanist Marksistlerin dinamik, eletirici ve topluma dnk


gelimeler iin psikolojinin hayati bir nemi olduunu (ve insan merkez alan bir teorinin
psikoloji olmadan yapamayacan) kabul etmelerinin zaman gelmitir. Bu yazmda,
hmanist psikanalizin uram olduu ya da ilgilenmesi gereken ana sorunlardan
bazlarna iaret etmek istiyorum. Ele alnmas gereken ilk sorun "toplumsal karakter
"sorunudur, yani (millet veya snf gibi) bir grubun, yelerinin hareket ve dncelerini
etkin biimde belirleyen ortak karakter kalbdr. Bu kavram, Freud'un karakter
kavramnn zel bir gelimesidir (uzants) ve z, karakterin hep bir deiim ve hareket
halinde (dinamik) oluu fikrinden kaynaklanr. Freud karakteri, libidonun deiik
trlerdeki uralarnn bir tezahr olarak dnrd, baka bir deyile belli hedeflere
ynelen ve belli kaynaklardan gelen ruhsal enerji olarak deerlendirirdi. Oral, anal ve
genital karakter kavramlaryla Freud, davran, belirli duygu ykl abalarn rn
olarak aklayan yeni bir karakter modelini tantmt. Freud bu abalarn yn ve
iddetinin, ocukluun ilk dnemlerinde "haz veren blgeler'le ilgili (az, makat, cinsel
organlar) yaananlarn sonucu olduunu varsayyordu. teki varsaym, beden uzuvlar
hesaba katlmazsa, libidonun gelimesinden esas sorumlunun ana ve babann davranlar
olduuydu.
Toplumsal karakter kavram, bir grubun paylat karakter yapsnn kalbna iaret
eder. Toplumsal karakterin biimlen-mesindeki temel etkenin, retim biimi ve bundan
doan toplumsal tabakalamann yaratt hayat pratii olduunu varsayar. Toplumsal
karakter, herhangi bir toplumun ilemesi iin gereken ve o toplum tarafndan ekil
verilen ruhsal enerjinin zel bir yapsdr. Ortalama bir kii, yapmak zorunda olduu baz
eylere ynelmeli ve davranlar "bu uurda" olmaldr. Byle- 49
likle bir yandan toplumun kendi enerjisini toplumsal hedefler iin kullanmasna izin verir,
beri yandan da o kii normal yaantsn srdrr.
nsan enerjisi toplumun ileyii iinde, genelde basit madd enerji olarak (topra sren
ya da yol yapan iiler gibi) ve ksmen de ruhsal/manevi enerjinin kendine has biimleri
olarak grnr. teki kabilelere saldrp, soyarak yaayan bir ilkel topluluun yesi,

sava bir karaktere sahip bulunmal, savama, ldrme ve soyma hrsyla dolu olmaldr.
Tarmla geinen ban-c bir kabilenin yeleri ise, iddete deil, ibirliine eilimli
olmaldrlar. Feodal bir toplum, ancak bireylerin otoriteye itaat edilmesi ve kendilerinden
rtbece yukarda olanlara sayg ve hayranlk duyulmas iin aba harcamalar sonucunda
iyi iler.
Kapitalizm ise, ancak insanlarn almaya hevesli, disiplinli, dakik olmalar ve en ok
ilgilendikleri eyin para kazanmak olmas, aynca hayattaki temel ilkelerinin retim ve
al-veriten doan kr zerinde younlamas halinde yryebilir. Kapitalizm
ondokuzuncu yzylda, biriktirmeyi seven kimselere ihtiya duyuyordu; yirminci yzyln
ortasnda ise, delice harcamay ve tketmeyi seven insanlara gerek duyuyor. Toplumsal
karakter, insan enerjisinin bir retim gc olarak kullanlmak zere, toplumsal sre
esnasnda kalba dklerek ald biimdir.
Toplumsal karakter, bir toplumun elindeki btn etkileme yollaryla pekitirilir. Eitim
sistemiyle, diniyle, edebiyat, arklar, akalar, grenekleri ve en nemlisi ana-babalann
ocuklar yetitirme yntemleriyle. Bu sonuncu e ok nemlidir, nk bireylerin
karakter yaplan byk lde hayatlarnn ilk be-alt ylnda ekillenir. Ancak anababann
etkisi, aslnda klsik psikanalistlerin inand gibi bireysel bir biimde yansmaz.
Ana-babalar hem kendi karakterleri yoluyla, hem de eitim yntemleriyle, aslnda
toplumun kulland araclardr. Birbirlerin-50
den ok az farkldrlar ve genellikle bu farklar, toplumsal karakter kalbnn toplumca
istenen tarzda yaratlmasnda pek de bir deiiklik oluturmazlar.
Herhangi bir toplumda, toplumsal karakter kavramnn formle edilebilmesi, Freud'un
karakter kavramnn temeli olan libido teorisinin bir yorumu olarak ortaya kar. Libido
teorisi, insan bir makine kabul eden mekaniki anlaytan kaynaklanr. Buna gre libido,
(kendini srdrme drts kenara braklrsa) bir enerji kaynadr ve "haz ilkesi"yle
ynetilir. Bu ilke, libidonun artan geriliminin olaan dzeyine indirilmesi abas olarak
dikkati eker. Ben, bu anlaya kart olarak (zellikle "Kendini Savunan nsan" adl
kitabmda) gstermeye altm ki, ncelikle toplumsal bir varlk olan insann eitli
abalan, nesneleri kendine uydurmaya ve toplumsallamaya duyduu ihtiyacn sonucu
olarak meydana gelir. Kendine uydurma ve toplumsallamann biimleri de, iinde
bulunduu evreye ve onun yapsna gre deiir. Bu anlayta insan, hedefleri olan teki
insanlara ve doaya ynelik duygu ykl abalan ve kendini dnyaya balama ihtiyacyla
tanmlanm grnr. Toplumsal karakter kavram, Marksist teoride yeteri kadar
ilgilenilmemi olan nemli sorulara cevap vermektedir.
Niin bir toplum, sistem onlara zarar verse ve mantklar topluma ballklarnn onlara
zararl olduunu sylese bile yelerinin ounun desteini kazanmay baaryor? Niin
insanlann gerek karlan, her trl ideolojik etkileme ve beyin ykamann rettii
uydurma karlardan daha ar basmamtr? Niin snf bilinci ve sosyalizmin
avantajlarna ilikin idrakler Marx'n umduu kadar etkili olamad? te bu sorulann
cevaplan toplumsal karakter olgusunda yatar. Bir toplum, ortalama bir kiinin karakter
yapsn, yapmak zorunda olduu eyi sevecek ekilde etkilemeyi bir kere baard m, o
kimse toplumun ona sunduu ko- 51
ullarla tatmin olur. Ibsen'in kahramanlanndan birinin dedii gibi, "istedii her eyi
yapabilir, nk yalnz yapabilecei eyleri ister." Boyun emek gibi eylerle tatmin olan
bir toplumsal karakterin yozlam bir karakter olduunu sylemeye gerek var m? Ama
byle bir karakter yozlam olsa da, olmasa da "iyi" ilemesi iin boyun een insanlar
isteyen bir toplumun iine yarar. Toplumsal karakter kavram, bunun yan sra bir
toplumun madd temeliyle "ideolojik styaps" arasndaki ba aklamaya da yarar. ou
kere Marx, ideolojik st yapnn ekonomik temelin yansmasndan baka bir ey olmadn
ima ettii eklinde yorumlanmtr. Bu yorum doru deildir. Gerek u ki, Marx'n
teorisinde, temel ile st yap arasndaki ilikinin zellikleri yeterince aklanmamtr. Bir
dinamik psikolojisi teorisi, nce toplumun toplumsal karakteri rettiini ve sonra da
ondan beslenen fikir ve ideolojileri gelitirip, onlara tutunmaya ya da dayanmaya eilimli

olduunu gsterebilir. Oysa ki belli bir toplumsal karakteri yaratan (o da belli fikirler
yaratr) yalnzca ekonomik temel deildir. Fikirler bir kere yaratldlar m, toplumsal
karakteri ve dolayl olarak toplumsal ekonomik yapy da etkilerler. Benim burada
zerinde durduum ey u; toplumsal karakter, sosyoekonomik yap ile bir toplumda
yaygn olan fikir ve idealler arasnda arac durumundadr. Her iki
ynde de aracdr, ekonomik temelden fikirlere ve fikirlerden ekonomik temele.
Aadaki taslak bu
anlay ifade eder:
I Ekonomik Temel i
Toplumsal Karakter
w Fikirler ve idealler J
52

Toplumsal karakter kavram, insan enerjisinin herhangi bir baka hammadde gibi, bir
toplum
tarafndan o toplumun ihtiyalar ve amalan iin nasl kullanldn aklayabilir. Aslnda,
insan,
doal glerin en esneklerinden biridir; hemen her maksada let edilebilir; nefret
etmesi ya da ibirlii
yapmas, boyun emesi veya ba kaldrmas, zdraptan ya da mutluluktan holanmas
salanabilir.
Bunlarn hepsi doru olmasna ramen, insann varolu sorununu sadece, insan glerini
tam olarak
ortaya koymak yoluyla zebilecei de bir gerektir. Bir toplum insan ne kadar bozarsa,
insan da bu
durumdan o kadar rahatsz olur, payna denden memnun olsa bile, bu byledir. nk
bilinaltnda
tatminsizdir ve sonunda onu kendisini yozlatran toplumsal yaplar deitirmeye iten
unsur da, yine
bu duyumsuzluun kendisidir. Bunu yapamazsa, srekli hastalk yaratan bu toplum biimi,
insanlar
da birlikte srkleyerek, yok olacaktr. Toplumsal deime ve devrim yalnzca eski
toplumsal
kurumlarla atan yeni retim gleri tarafndan deil, ayn zamanda insanlk d
toplumsal
koullarla, deitirilemeyen insan ihtiyalar arasndaki elikiden de doabilir. nsana
hemen hemen
her ey yapabilirsiniz, fakat ancak "hemen hemen". Nitekim insanln zgrlk savann
tarihi de, bu
ilkenin en etkili ifadesidir.
Toplumsal karakter kavram sadece kendini genel eletirilere ak tutan teorik bir
kavram deildir.
Belli bir tutumda ya da toplumsal snfta eitli trlerden toplumsal karakterlerin
skln bulmak
isteyen deneysel almalar iin de yararl ve nemlidir. "Kyl karakterini bireyci,
istifi, inat, i
birliine pek yaklamayan, zaman ve dakiklikle fazla ilgisi olmayan diye tanmladmz
kabul
edersek, bu belirtilerin btn, eitli deiik niteliklerin toplam deil, enerji dolu tek
bir yap olarak
ortaya kar. Herhangi bir biimde bu zelliklerin deitirilmesi
53

iin giriimler olursa, bu yap, ya iddetle ya da sessiz engelleme yoluyla youn bir
direni

gsterecektir. Ona sunulacak olan ekonomik avantajlar bile kolayca sonu


vermeyecektir. Bu
sendrom varln, kyl hayatnn binlerce yldr tipik zellii olan, bilinen retim
biimine
borludur. Ayn ey, yldz snmekte olan bir alt-orta snf iin de geerlidir; ister
Hitler'i iktidara
getirmi olanlar, isterse de A.B.D.'nin Gneyi'ndeki yoksul beyazlar olsun.
Bu gibi gruplarda, her trl olumlu kltrel uyarann yokluu, toplumun ilerlemesi
yznden geride
kalm olmaktan duyduklar ierleme ve bir zamanlar onlara gurur veren imajlar
ykanlara ynelen
nefret onlarda; lm sevgisi (nekrofili), kan ba tutkusu, toprak anaya an ve salksz
bir dknlk
ve youn grup narsisizminden meydana gelen bir karakter sendromu yaratr. Bu trl bir
grup
narsisizmi, ifadesini an milliyetilik ve rklkta bulur.
Son bir rnek: Sanayi iisinin karakter yapsnda, dakiklik ve kesinlik, disiplin ve takm
almasna
uyum gibi zellikler bulunur. Bylesi karakter zelliklerinden oluan bu kme, bir sanayi
iisinin
stne deni yapabilmesi iin gerekenin asga-rfsidir. Bamllk-bamszlk, ilgikaytszlk,
etkini
ik-edilgin-lik gibi teki farklar, gnmzde ve gelecekte iinin karakter yaps iin son
derecede
nemli olmalanna ramen, bu noktada gz nne alnmad.)
Toplumsal karakter kavramnn en nemli uygulamas, Marx'n hayal ettii sosyalist
toplumun,
gelecekteki toplumsal karakterini (mal ve servet edinme hrsyla tannan) 19. yzyl
toplumsal
karakterinden ve (ileri derecede snailemi toplumlarda, ister kapitalist olsun ister
komnist, gitgide
daha ok grlen) 20. yzyl toplumsal karakteri olan "tketen insan" (homo consumens)
karakterinden ayrdetme abasnda grlr.
54

Homo consumens (tketen insan), esas hedefi, ncelikle sahip olmak deil, tketmek ve
gitgide daha ok tketmek olan insandr. Bylece iindeki boluu, edilginlii, yalnzl ve
kayglan gidereceini sanr. Dev giriimlerin, dev bir sanayinin, hkmet ve sendika
brokrasilerinin ekillendirdii bir toplumda, alma konumunu ve koullarn hi
etkileyemeyen birey, kendini gsz, yalnz, bkkn, sklm ve kaygl hisseder. Bir
yandan da byk tketim sanayilerinin kr ihtiyalan reklmlar yoluyla onu obur bir
yaratk haline getirir; bu mthi emici yaratk, tketmek ve hep daha ok tketmek
ister. Onun iin her ey (sigaralar, ikiler, cinsellik, filmler, televizyon, geziler ve hatta
eitim, kitaplar ve konferanslar bile) birer tketim maddesi olmutur. Ayrca retim
arknn dnebilmesi iin yeni uydurma ihtiyalar yaratlr, insann zevkleriyle ve
beenileriyle oynanr.
Tketen insan, karakterinin ar biimleri iyi bilinen psikopatolojik bir olgudur. Gizli
kayg ve ruhsal kntlerinden kamak iin ar yeme, an al-veri ve alkolizmden
medet uman, bir telfi arayan pek ok depresyonlu ve kaygl kiinin yksnde bu olgu
grlr.
Freud'un "azcl-alc (oral) karakter" dedii eyin an bir rnei olan tketim
agzll, bugnk snailemi toplumda en egemen ruhsal etmen olma yolundadr.
Tketen insan, mutluluk yanlsamas (illzyonu, serab) iindedir, oysa bilinaltnda,
sknt ve edilginlikten boulmaktadr. Makineleri daha ok hkm altna aldka, bir insan

olarak daha gsz ve etkisiz hale gelmektedir; daha ok tkettike, snai dzenin
yaratt ve can istedii gibi oynad ve nedense (!) hep artan ihtiyalarna daha ok
baland bir kle gibi olmaktadr. Heyecan ve tahri-i coku, sevin ve mutluluk
sanmakta, maddi rahatl, canl ve din olmakla kartrmaktadr. Doyurulmu agzllk
hayatn anlam olmakta, bunu salamak iin abalamak ise, yeni bir din
55

haline gelmektedir. Tketme zgrl, insan zgrlnn z sanlmaktadr.


Bu tketim ruhu, Marx'n tasarlad sosyalist toplum ruhunun tam tersidir. Marx,
kapitalizmde gizli
olan bu tehlikeyi tam bir netlikle grmt. Onun gayesi insann ok "varolduu" bir
toplumdu, ok
sahip olduu ya da ok tkettii deil. nsan tam anlamyla canl, uyank ve duyarl bir
hale getirmek,
agzllnn klesi olmayacak ekilde madd hrs zincirlerinden kurtarmak istiyordu.
"ok sayda
yararl eyin retilmesi, ok sayda yararsz insann yaratlmasyla sonulanr" diye
yazmt Marx.
Sefalet derecesindeki yoksulluu yeryznden silmek istiyordu, nk bu, insann "tam
insan"
olmasna engel olan bir durumdu. Onun amac, tketimin en ou deil, en uygunuydu;
daha tam ve
daha honut edici, i zenginlii olan bir hayata gtren gerek insan ihtiyalannn
karlanmasyd.
Tarihin garip cilvelerinden biri, maddi hrsn tatmini demek olan kapitalizm ruhunun,
plnl
ekonomileriyle buna direnme imknlan olan komnist ve sosyalist lkeleri fethediyor
oluudur. Tabii
ki bu srecin kendi bir mant var. Kapitalizmin maddi baans, Avrupa'da komnizmin
zafer
kazand, nisbe-ten yoksul lkelerde ok derin izler brakt ve sosyalizmin zaferi,
kapitalizmle baanl
bir biimde rekabet edebilmesine baland.
Sosyalizm, ekonomik retimin deil, insann gelimesinin asl gaye olduu bir toplum
haline gelmeye
yaramaktan ziyade, yoksul lkelerin snailemesini kapitalizmden daha abuk
gerekletiren bir sistem
olmakla yetinme tehlikesiyle kar karyadr. Sovyet komnizmi Marx'n "maddeciliinin"
kaba bir
yorumunu kabul ederek, tpk kapitalist lkeler gibi (Marx'n en byk temsilcilerinden
biri olduu)
hmanist zl gelenekle temas kaybettii iin bu gelime hzland.
56
57

Sosyalist lkelerin kendi nfuslannn meru madd ihtiyalarn karlama sorununu hl


zememi
olduklan dorudur (A.B.D.'de bile nfusun yzde krk "mreffeh" deildir). Fakat
sosyalist iktisat,
filozof ve psikologlarn dikkat etmeleri gereken tehlike, en uygun tketim hedefinin, bir
anda en ok
tketime dnebilecei olgusudur. Bu nokta hayati nemdedir. Sosyalist teorisyenlerin
grevi, insan
ihtiyalannn zelliklerini incelemek ve sonra da, tatmini insan daha hayat dolu ve duyarl
yapan

gerek ihtiyalarla, insan zayflatan, onu edilgin, bkkn, "eya" hrsnn klesi yapan,
kapitalizmin
yaratm olduu uydurma ihtiyalar arasndaki fark ortaya karacak ltler bulmaktr.
Benim burada dikkat ektiim nokta, retimin kendisinin kstlanmas deil, fakat
bireysel tketim
ihtiyacnn zarur olanlar karlandktan sonra, kaynaklann okul, ktphane, tiyatro, park,
hastane,
toplu tama gibi toplumsal hizmet retimine ynlendirilmesi gerektiidir. Tam
snailemi lkelerdeki
durmadan artan bireysel tketim; rekabet, agzllk ve kskanln yalnz zel
mlkiyetten deil,
ayn zamanda snrsz zel tketimden de kaynaklandn dndrmektedir. Sosyalist
teorisyen-ler
u gerekleri gzden karmamaldrlar: Hmanist sosyalizmin amac, "tam insan"n
eksiksiz
geliimine hizmet edecek bir retim tarzna sahip olan bir sanayi toplumu kurmaktr,
tketen insann
yaratlmasna yol aacak deil. Sosyalist toplum, iinde insanlann yaamasna ve
gelimesine uygun
bir yap (ya da dzen) olan bir sanayi toplumu biimidir. Toplumsal karakterin zerinde
allmasna izin veren deneysel yntemler vardr. Byle almalarn amac, genel nfus
iinde ve ayn zamanda her snfn kendi iinde eitli karakter sendromlannn skln,
buradaki eitli etkenlerin iddetini ve farkl sosyo-ekonomik koullarn dourduu yeni
veya biribiriyle
elien etkenleri bulup, ortaya karmaktr.
Bu deikenlerin hepsi, mevcut karakter yapsnn salamln, deiim srecini ve ayn
zamanda bu tr deiimleri hangi nlemlerin hzlandracan iyice anlamaya izin verirler.
Byle bir "derin anlama"nn tarmdan sanayiye gemekte olan lkelerde ve ayn zamanda
kapitalizm ya da devlet kapitalizmi altndaki iinin yabanclama artlan altndan gerek
sosyalizmin artlarna geii konusunda ne denli nemli olduunu sylemeye gerek var m?
Bunun da tesinde, byle almalar siyasal eylemlere klavuzluk ederler. Eer halkn
siyasal "kanaatleri"ni anketlerin tespit ettii ekilde bilirsem, ok yakn gelecekte nasl
davranmaya yatkn olduklarn da anlarm. Eer "u an iin bilinli olarak henz ortaya
konmu olmayan", sz gelimi rklk, savaa ya da bara eilim gibi ruhsal etkenlerin
gcn renmek istersem, karakterle ilgili bu gibi incelemeler bana, geri plnda yatan,
toplumsal sre iinde devreye giren ve ancak bir sre sonra aa kan etkenlerle ilgili
bilgi salar. Yukarda sz edilen karakter verilerini salamak iin kullanlabilecek
yntemleri ayrntl olarak tartmaya bu yaznn hacmi uygun deil. Hepsinin ortak
noktas, isel ve genellikle bilind gerein anlatm iin ideolojileri
(rasyonelletirmele-ri) kabul etme yanlndan kanmaktr. ok yararl olduu
tecrbelerle anlalm olan bir yntem de ak- ulu soru anketidir. Bu yntemde verilen
cevaplar bilind anlamlarna gre yorumlanr. Bylece: "Tarihteki kiilerden en ok
beendikleriniz kimlerdir?" sorusuna bir cevap: "Byk skender, Neron, Marx ve Lenin",
bir baka cevap da: "Sokrates, Pasteur, Marx ve Lenin" olduu zaman, ilk cevab verenin
kuvvet ve sert otorite yanls olduu, ikinci kiinin ise, hayatn srmesi ve gzellemesi
iin insanla hizmet edenleri beendii sonucu karlr. Geniletilmi bir yanstc
(projektif) anket kullanarak, bir kimse-f 58
nin karakter yapsnn gvenilir bir resmini elde etmek mmkndr. teki yanstc
testler de; sevilen akalar, arklar, ykler ve gzlenebilir davranlar (hele psikanalizci
bir gzlem iin pek nemli olan "ufak davranlarn zmlenmesi) o kii ile ilgili doru
sonular karmaya yardm ederler. Yntem asndan bu almalarn hepsinde asl ne
kan, retim biimi ve onun yaratt snflama ile en belirli karakter zellikleri ve
bunlarn oluturduklar sendromlar ve bu iki veri takm arasndaki ilikidir. Tabakalara

ayrlm rnekleme yntemiyle, btn bir millet veya toplum snf, bin kiiden az bir
topluluk zerinde aratrma yaplarak tannabilir.
zmleyici (analitik) sosyal psikolojinin bir baka nemli yan, Freud'un "bilind"
dedii eydir. Ancak Freud esas olarak bireysel bastrma ile ilgilenmiken, Marksist
sosyal psikoloji dorultusunda inceleme yapanlar, en ok zellikle "toplumsal bilind"na
ilgi duyacaklardr. Bu kavram, byk gruplara zg i gerein bastrlmasyla ilgilidir.
Her toplum, yelerinin ya da belli bir snftakilerin, farkna varld takdirde, toplum iin
"tehlikeli" olacak dnce veya hareketlere yol aabilecek drtlerin farkna varmalarna
izin vermemek iin, elinden geleni yapmak zorundadr. En etkili sansr, baslm ya da
sylenmi sz dzeyinde deil, fakat dncelerin bilin dzeyine bile ykselmesini
nleyerek, yani "tehlikeli uyankln" bastrlmasyla olur. Elbette ki, toplumsal
bilindnn ierii, toplum yapsnn eitli biimlerine gre deiir: Saldrganlk,
isyankrlk, bamllk, yalnzlk, mutsuzluk, sknt bu ieriklere verilebilecek sadece
birka rnektir. Bastrlan drtler, bask altnda tutulmal ve onu inkr eden ya da
tersini savunan ideolojilerle "terbiye edilmeli"dir. Bu nedenle gnmzn sanayi
toplumunun skntl, kaygl ve mutsuz insanna da, aslnda mutlu ve nee dolu olduu
retilmektedir.
59

Baka baz toplumlarda, dnce ve anlatm zgrlnden mahrum braklm olan


insanlara, en
mkemmel zgrlk biimine ulam olduklar sylenir, ama o zgrlk adna imdilik
sadece
liderleri konumaktadr. Baz sistemlerde ise, yaama sevgisi bastrlp, yerine mlkiyet
sevgisi tevik
edilirken, bazlarnda yabanclamann farkna varlmas engellenmekte, onun yerine
"sosyalist lkede
yabanclama olamaz" slogan alklanmaktadr.
Bilinalt olgusunu anlatmann bir dier yolu da, ondan He-gel ve Marx'n terimleriyle sz
etmektir.
Yani, kararlarnda zgr olduunu sanan insann arkasnda etkili olan kuvvetlerin toplam
ya da Adam Smith'in dedii gibi, "iktisat insan (homo economicus) yle bir grnmeyen
el tarafndan gdlr ki, vard sonucun, onun asl niyetiyle hibir ilgisi yoktur." Smith
iin bu grnmeyen el iyiydi, Marx'a (ve ayn zamanda Freud'a) gre ise, tehlikeli bir
eydi; etkisini yok etmek iin onun ortaya karlmas gerekiyordu. Bilin, toplumsal bir
olgudur ve Marx'a gre ieriinin ou da "yalanc bilin"tir, yani bastrlan kuvvetlerin
eseri olarak olumutur.
Bilinalt, tpk bilin gibi, toplumsal bir olgudur. Pek ok gerein ve insana zg
yaanm olayn, bilinaltndan bilince ykselmesine izin vermeyen bir "toplumsal szge"
tarafndan snrlanr. Bu toplumsal szge, dil, mantk ve toplumsal tabulardan meydana
gelir. Gerekte toplumca retilmi ve paylalm hayal rnlerinden baka bir ey
olmayan, ama kiiler tarafndan hakikat olarak alglanan ideolojilerle maskelenir. Bilince
ve bastrma olgusuna bu yaklam, Marx'n "toplumsal varoluun zellikleri bilinci
belirler" eklindeki anlatmnn geerli olduunu deneysel olarak kantlayabilir. Bu
yaklamlarn bir sonucu olarak, kat Freudcu ve Marksist ynelimli psikanaliz grleri
arasnda bir teorik fark daha orta-60
ya kmaktadr. Bastrlan en nemli konunun ensest (aile ii cinsel iliki) istei olmas bir
yana Freud; en etkili bastrma sebebinin hadm edilme korkusu olduuna inanrd Ben
buna katlmyorum ve hem bireysel, hem de toplumsal dzeylerde, insann en byk
korkusunun hemcinslerinden tamamen kopup, toplumun dna itilmek ya da toplumun
dnda kalmak olduuna inanyorum. lm korkusuna bile dayanmak daha kolaydr.
Toplum, bastrma taleplerini "toplum dna itme, toplumdan tecrit etme" tehditleriyle
yerine getirtir. Yaanan belli olaylar inkr etmezseniz, toplumdan biri deilsiniz
demektir. O zaman hibir yere ait deilsiniz ve aklnz karma tehlikesi iindesiniz.

(Akl hastal aslnda, d dnyayla tm balarn ortadan kalkmasyla kendini belli eden
bir durumdur.) Marksistler genellikle, insan farknda olmadan ona yn veren eyin,
ekonomik etmenler ve bunlarn siyasal sembolleri (uzantlar) olduunu kabul etmilerdir.
Ama psikanaliz alanndaki incelemeler, bunun fazla dar bir anlay olduunu gsteriyor.
Toplum, insanlardan oluur ve her bir kii, en az gelimiinden, en olgununa kadar duygu
ve enerji dolu potansiyellerle donanmtr. Bir btn olarak, bu insan potansiyeli her
topluma zg ekonomik ve sosyal etmenlerin karma etkisiyle yorulur. Toplumun
btnne ait olan bu etmenler, belli bir toplumsal bilinalt ve belli elikiler retirler.
Bu elikiler, insan bask altna alan faktrlerle, akl banda bir insann yaamas iin
zorunlu olan insan ihtiyalar arasnda ortaya kar. (Bu ihtiyalara rnek olarak asgar
zgrlk, uyarm, yani be duyumuzun hissettii her ey, hayata ilgi ve mutluluk
saylabilir.) Nitekim, daha nce belirttiim gibi, devrimler, yalnzca yeni retici glerin
deil, ayn zamanda insan doasnn bastrlm yanlarnn da ifadeleri olarak meydana
gelirler ve ancak bu iki koul biraraya gelmise baarl olurlar. Bastrma, ister bireysel,
ister toplumsal olsun.
61

insann asln bozar, onu paralara ayrr ve btnselliinden yoksun brakr. Bilin, belli
bir toplumun ekillendirdii "toplumsal insan" temsil eder; bilinaltysa iimizdeki
evrensel insann semboldr. Hem iyi ve hem de kt yanlaryla. Teren-ce'nin nl
zdeyiini dorulayan "btn insan"dr bu. Terence "insana ait olan hibir eyin bana
yabanc olmadna inanyorum" demi ve bu sz, Marx'n en ok sevdii zdeyi ve
dstur olmutu.
Derinlik psikolojisi, Marx'n teorisinde merkez bir rol oynayan bir soruna da katkda
bulunabilir. Bu, Marx'n tatminkr bir zme bir trl ulaamad "insann z ve
doas" sorunudur. Marx, zellikle 1844'ten sonra "insann z" gibi metafizik ve
tarihsel olmayan bir kavram kullanmak istemiyordu. nk binlerce yldr birok ynetici
kendi ynetimlerinin ve yasalarnn (deimez olduunu iln ettikleri) "insan doas "na
uygun olduunu kantlamak iin bu kavram kullanmlard. Ama te yandan da Marx,
insann her kltrn zerine "kendi metnini yazaca" bo bir kt paras olduu
yolundaki greci yaklama da karyd. Bu doru olsayd, insan nasl toplumun onu
sokmaya alt varolu kalplarna kar isyan edebilirdi? Eer bozulmu olabilecek
temel bir "insan doas modeli" kavramna sahip olmasayd Marx (Kapital'de) "bozulmaya
uram insan" kavramn nasl kullanabilirdi? Buna psikolojik zmleme esasna dayanan
bir cevap, bence insann znn bir elikide yatyor oluudur. Bu eliki, bir yandan
insann doann iinde oluu (kendi iradesi dnda bu dnyaya atlm olmas ve yine yle
geri alnmas; stelik tesadfe bal yer ve zamanlarda), ama ayn zamanda da kendisinin,
bakalarnn, gemiin ve yaad nn farknda oluundan dolay doay amasdr.
Yaratklar arasnda bir "hilkat garibesi" olan insan, yeni bir birlik biimi bularak bu
elikisini zemedike, kendini dayanlmaz derece62

de yalnz hissedecektir. nsann varoluundaki temel eliki, (doduu andan beri hayatn
ona sormakta olduu soruya bir cevap bulmak iin) onu, bu elikiye bir zm bulmaya
zorlar. Sz edilen birliin nasl elde edilecei sorusuna ise, doruluu soruturulabilen
ancak snrl birka zm nerisi getirilebilir.
nsan, hayvanlk aamasna geri dnmeyi deneyerek, insana zg (akl ve sevgi gibi) ne
varsa bir kenara iterek, kle veya kle altrcs olarak, kendini nesneletirerek ya da
insana zg glerini hemcinsleriyle ve doayla yeni bir birlik bulana kadar gelitirerek,
zgr bir insan olarak (yalnzca zincirlerinden zgr olmak iin deil, gizil glerinin
tmn gelitirmeyi hayatnn temel hedefi yapmak iin (*)) veya varln kendi retken
abasna borlu olan bir insan olarak birlii bulabilir. nsann doutan gelme bir
"ilerleme gds" yoktur, fakat her yeni gelime dzeyinde tekrar ortaya kan varolu
elikisini zme ihtiyacnn gdmndedir. Bu eliki (ya da baka trl sylersek,
insann sorunlar zme konusundaki farkl ve deiik imknlar) onun zn oluturur.

zetleyecek olursak: Bu makale, diyalektik ve hmanist ynelimli bir psikanalizi nemli


bir bak as olarak Marksist dnceye sunmak ve tantmak iin bir dilektir. nancm
odur ki, Marksizm'in byle bir psikolojik teoriye ihtiyac vardr. Ayrca psikanalizin de
gerek Marksist teoriyi kendine katmas, onun da dnce ve etki alann geniletecektir.
Byle bir sentez, her iki alann verimini de arttracaktr.
(*) Metnin ingilizce aslndaki "free from" (- den zgr), aslnda "-den uzak, -den kurtulmu" gibi anlamlara
gelir. Tek bana "free" "bedava" anlamnda da kullanlr. "Free to" (-mek iin zgr) ise, bir eyi yapp
yapmamas tamamen kendi tercihine ve iradesine braklm olmak" anlamna gelir. Fromm'un zgrl
irdeleyiinde bu aynm nemlidir. (ev.)

IV
Peygamberler ve
Din Adamlar
65

Hi abartmadan denebilir ki, insan rknn rettii "byk fikirlerle" ilgili bilgi, hibir
zaman bu kadar
yaygnlamamt, ancak yine hibir zaman da bu kadar etkisiz olmamt. Eflatun ve
Aristo'nun,
peygamberlerin ve sa'nn, Spinoza'nn ve Kant'm dnceleri Avrupa ve Amerika'daki
eitilmi
milyonlarn bilgi daarcndadr. Binlerce "uzman enstit"de bunlar anlatlyor ve bazlar
her trl
mezhebe bal ibadethanelerde savunularak retiliyor. Ve btn bunlar snrsz
bencilliin ilkelerini
benimsemi, bu yzden dengesiz bir milliyetiliin palazlanp serpil-dii ve delice bir
kitle kym iin
hazrlanan bir dnyada olup bitiyor. Bu elikili durum nasl aklanabilir?
Teoriler insana sadece fikirler ve dnceler olarak retilince, fazla bir etki
yaratmazlar. Byle
sunulduu zaman, baka fikirleri deitirirler; eski dncelerin yerlerini yeni
dnceler alr; eski
szlerin yerini de yeni szler. Ne var ki btn olan, kavramlarn ve szlerin deimesiyle
snrldr.
Niin baka trl olsun ki? nsann fikirler yoluyla derinden etkilenmesi ve bir gerei
kavramas son
derecede zordur. Bunu yapabilmesi iin, deimezliin, yanl yapma korkusunun ve
srden ayrlma
kaygsnn kemiklemi direncini yenmesi gerekir. Baka fikirlerle sadece tanmak,
bunlar kendi
bana doru ve etkili olsalar bile, deiim iin yeterli olamazlar.
Fikirler, ancak onlar reten kii o fikri bizzat yayorsa insann zerinde bir etki
brakr; fikir
retende ete-kemie br-nyorsa, bir sonu verir. Eer biri alakgnlllk fikrini
anlatyorsa ve
kendi de alakgnllyse, onu dinleyenler alakgnllln ne olduunu iyice
anlayacaklardr.
Yalnz anlamakla kalmayacaklar, onun sadece az lf yapan biri olmadna ve bir gerek
hakknda konutuuna da inanacaklardr. Ayn durum bir kiinin, bir filozofun ya da bir
din rehberinin yaymak isteyecei fikirler iin de geerlidir.
Yeni ya da eskiye dayanan fikirlerini topluma duyurup, ayn zamanda da bunlar
yaayanlara peygamber diyebiliriz. Kitab- Mukaddes peygamberlerinin yapt da tam

tamna buydu: nsann kendi varlnn yaratt sorulara cevap bulmas gerektii fikrini
aklayp, bu cevabn insann aklnn ve sevgisinin gelimesi ve olgunlua ulamas ile
mmkn olabileceini bildirdiler ve alakgnlllk ile adaletin, sevgi ve akla ayrlmaz
biimde bal olduunu rettiler. retirken, bir yandan da savunduklar bilgi ve ilkeleri
yaadlar. Gl olma peinde ko-mayp, bundan kandlar. Peygamber olmaktan doan
glerini bile kullanmadlar. G gsterisi onlar etkilemezdi. Sonu hapis, srgn ve
toplum dna itilme ya da lm bile olsa, gerei aklamaktan ekinmezlerdi. Bir kenara
ekilip, ne olacan bekleyecek kimseler deildiler. evrelerindeki kiilerle youn bir
etkileim iindeydiler, nk hep bir sorumluluk duygusu tarlard. Bakalarnn bana
ne geldiyse, onlarn bana da geldi. Herkesin yaad eyleri onlar da yaadlar.
nsanlk, onlarn seyrettikleri deil yaadklar dlarnda olan deil ilerinde olan eydi.
Hi abartmadan denebilir ki, gerei btn yalnl-yla grdkleri iin, onu syleme
sorumluluunu duydular; tehdit yoluna gitmediler, insanln kar karya geldii
seenekleri gsterdiler. Peygamberler iin peygamber olmay istemek sz konusu
deildir; aslna bakarsanz sadece sahte peygamberlerde byle bir istek ve tutku vardr.
Peygamberin bu grevi yklenmesi ok basittir, nk grd seenekler karsndaki
tercihi bu yndedir. Hz. sa ncesi peygamberlerden Amos, bu fikri ok zl olarak
ifade etmitir: "Aslan kkredi mi korkmayan babayiit nerede? Allah konuunca
peygamber olmayan nerede?" Bu szdeki "Allah konuunca" cmlecii, tercihin yanlma
pay brakmayacak kadar belirgin olduunu anlatr. Artk kuku duyulamaz. Yan izecek,
bahane bulunacak bir ey kalmamtr. te bu noktada, sorumluluk duyan kiinin
peygamber olmasndan baka kar yol kalmamtr, ister koyun gdyor, ister baclk
yapyor ya da fikirler gelitirip, retiyor olsun. Peygamberin grevi, gerei, grmeyen
gzlere gstermek, seeneklerin neler olduunu aklamak ve ktle kar klmasna
nayak olmaktr; sesini ykseltmek, insanlar alkn olduklar yan uyku halinden
uyandrmaktr. nsanlar peygamber yapan, baz kimselerin hevesleri deil, tarihsel
koullardr.
Birok milletin peygamberi olmutur. Buddha, rettiklerini yaad; sa bir "ete kemie
brn"t; Sokrates fikirleri dorultusunda ld; Spinoza'ysa onlar yaad Ve hepsinin
de insan rk zerinde derin birer iz brakmasnn sebebi, her birinin dndn bizzat
yaamas ve yanstmasndan baka bir ey deildi.
Peygamberler insanlk tarihinde ancak zaman zaman grnrler. Yaarlar, lrler ve
mesajlarn brakrlar. Bu mesaj milyonlar tarafndan kabul edilir ve onlar iin ok
deerlidir. Kendi maksatlar iin halkn bu fikirlere balln kullanan baz kimseler iin
(ynetenler ve ynlendirenler) byle bir fikrin s-mrlebilir bir duruma gelmesinin
sebebi de, ite tam olarak budur. Peygamberin duyurduu fikirden yararlanan kimselere,
rahip ya da din adam ad verilir. Peygamberler fikirlerini yaarlar. Din adamlarysa
onlar, bu fikre balanm olan halka "uygularlar". Byle bir durumda o fikir canlln
yitirmitir ve artk yalnzca bir formldr. Din adamlar fikirlerin, kurallara balanp ksa
ve zl olarak ortaya konmasnn ok nemli olduunu ileri srerler. Elbetteki kurallar
dzeni (formle edi ya

P
68

da eriat) ancak "canl uygulama" lnce nem kazanr. nk "doru forml" olmad
takdirde
halkn dncelerini denetleyerek, onlar denetim altnda tutmak mmkn olmaz.
Rahipler ve din adamlar, dine esas olan fikri, insanlar rgtlemek ve fikrin "uygun
ifadesi "ni ortaya
koyarak insanlar denetlemek iin kullanrlar ve halk yeterince duyarsz hale getirince
de, insann
bilinli olma ve kendi hayatn dzene koyma yeteneine sahip olmadn sylerler. Din
adamlar,
kendi balarna braklnca zgrlkten korkan insanlar ynetme ilevini yerine

getirirken, grev
duygusu ve efkat drtsyle hareket ettiklerini sylerler, ama davranlar, szleriyle
eliir. Ruhban
snfnn hepsinin byle davranmad dorudur, ama tarih boyunca ou bunu yapmtr,
zellikle
iktidardan yararlananlar.
Rahipler yalnz din alannda bulunmaz. Felsefe ve siyasetin rahipleri de eksik deildir.
Her felsef
okulun rahipleri vardr. ou bilgili kimselerdir; fikrin kayna olan dnrn
dncelerini yrrle koymak, uygulamak, yorumlamak, onu bir mzelik nesne haline
getirmek ve bylelikle koruma altna almak da onlarn iidir. Bir de siyasal rahipler
vardr. Son 150 ylda bunlardan yeteri kadar grdk. Kendi toplumsal snflarnn
ekonomik karlarn korumak iin, zgrlk fikrini ilerler. Yirminci yzylda rahipler
sosyalizmin fikirlerini yrrle koymay stlendiler. Bu dnce, insann zgrlemesi ve
bamsz olmasn hedeflemiken, siyasal rahipler, u veya bu biimde, insann zgr olma
yeteneinin bulunmadn ya da en azndan uzun zaman iin byle olacan
aklamlardr. Bir fikrin nasl ortaya konacana ve kimlerin sadk inananlar, kimlerin de
hain olduuna da yine bu kiiler karar vermektedirler.
"Din adamlar" genellikle halkn akln kartrrlar, nk "peygamberin temsilcisi
olduklarn ve onlarn nclk ettii eyleri kendilerinin yaayarak rneklediklerini
iddia ederler. Ne 69
var ki bir ocuk bile onlarn "Verdikleri talkm"n tam tersi ynde yaadklarn
grebilirken, geni halk kitlelerinin beyinlerinin ykanmas etkin bir biimde gerekleir
ve sonunda o kvama gelirler ki, "eer din adamlar atafat iinde yayorlarsa, bu, onlar
iin bir zveridir" diye dnmeye balarlar. nk temsil ettikleri grkemli dnceye
uygun davranmalar gerekir. Ya da acmadan lm yadnyorlarsa bu, devrime ballktan
kaynaklanmaktadr.
Hibir tarihsel konum, bizimki kadar peygamberlerin ortaya kna uygun ve hazr
olamazd. nsan rknn tmnn varl, hazrl yaplan lgn nkleer savan tehdidi
altndadr. Ta devri kafas ve krl, tam da en byk baarsna yaklat anda,
insanl tarihinin ackl sonuna doru hzla itiyor grnmektedir. Bu noktada, seslerinin
din adamlarnnkini bastrabilecei kukulu olsa da, insanln peygamberlere ihtiyac
vardr. Dncesini hayata geirebilen ve insanln tarihsel konumunun, retmenlikten
peygamberlie dntrd az sayda kii arasnda Bertrand Russell da vardr. Russell
ayn zamanda byk bir dnrd, ancak bu, bir peygamber olmas iin pek de gerekli
deildi. O, Einstein ve Schweitzer'le birlikte, Bat insannn kendi varlna ynelen
tehdide verdii cevab temsil eder, nk de seslerini ykseltmi, uyarm ve
seenekleri gstermilerdir. Schweitzer, Lambare'nA'de alarak Hristiyanlk fikrini
hayata geirdi. Einstein, Alman aydn snfnn oven milliyetiliinin histerik arlarn
1914'te ve daha sonra bir ok kez reddetmekle, akl ve hmanizm fikirlerini hayata
geirdi. Bertrand Russell uzun yllar boyunca kitaplarnda aklclk ve hmanizmle ilgili
fikirlerini anlatt; fakat son yllarda lkesinin yasalar insanln yasalarna ters dnce,
drst bir kiinin insanln yasalarn tercih etmesi gerektiini tm dnyaya gstermek
iin meydanlara kmak zorunda kald. 70
Bertrand Russell, bir fikrin bir kiide somutlasa bile, toplumsal geerlilii ve nemi
olmas iin bir grup tarafndan temsil edilmesi gerektiini kavramt. Hz. brahim,
Sodom eh-ri'nin kaderi hakknda Tanr'yla konuurken, eer iyi kimselerin says onu
bulursa, Sodom'un balanmasn diledi, daha azn kendisi de yeterli bulmad. Bu say
ondan azsa (yani, adaleti temsil eden en kk bir grup bile olmad takdirde), brahim
Peygamber bile ehrin kurtulacan umamazd. Bertrand Russell, ehri kurtaracak on
kiinin varolduunu ispat etmeye alt. Bundan tr insanlar rgtledi, onlarla yry
ve oturma eylemi yapt ve polis arabasna konup gtrld. Sesi belki bolukta yankland,
ama yine de o ses, tek kiinin sesi deildi. O bir koronun ncsyd; bunun bir Yunan

trajedisi korosu mu, yoksa Beethoven'in Dokuzuncu Senfonisi'nin (Neeye vg) korosu
mu olduunu ise, nmzdeki birka yln tarihi belirleyecek.
Bertrand Russell'in yaarken somutlatrd fikirler arasnda belki de ilk sz edilmesi
gereken, insann itaat etmeme konusundaki hakk ve grevidir. taat etmemekten kastm,
hereye "olmaz" demekten baka hayatnda bir ykmllk olmad iin itaat etmeyen
"amasz isyanclarn itaatsizlii deil. Bu tr ayaklanmac itaatsizlik, tersi olan "hayr"
deme yetenei bulunmayan "itaat iin itaat'ilik kadar kr ve gszdr. Benim burada
szn ettiim insan, "evet" de diyebildii iin "hayr" diyen, aslnda vicdanna ve kendi
setii ilkelere itaat ettii iin, itaatsiz olabilen kimsedir; yani, ben bir devrimciden sz
ediyorum, isyancdan deil. Toplum dzenlerinin ounda itaat en bata Agelen erdem,
itaatsizlik de en byk gnahtr. Aslna bakarsanz bizim kltrmzde insanlarn
ounun "sululuk" duyunca hissettikleri ey, itaatsizlik etme korkusudur. Sandklar gibi
bir ahlki sorun deil, bir emre itaat etmemi olmaktr on- 71
larn derdi. Bu artc deildir; unutulmamal ki Hristiyan retisi Adem'in itaatsizliini
hem kendisini, hem de soyunu o kadar derinden bozan bir hareket olarak yorumlar ki,
sadece Allah'n balayc tutumu insan bu yozlamadan kurtarabilir. Yoruma esas olan
fikir, itaatsizliin gnahla karde olduunu reterek, yneticilerin iktidarn
destekleyen Kilise'nin toplumsal ilevi ile bir uyum iindeydi. ncil'deki alakgnlllk,
kardelik ruhu ve adalet tlerini ciddiye alan kimseler ise, laik otoriteye kar
gelmiler ve sonuta Kilise bunlar ou kez Allah'a kar si ve gnahkr olarak
damgalamtr.
Protestanln orta yolu seen akm bunu deitiremedi. Hatt tam tersine, Katolik
Kilisesi laik ve dinsel otoriteler arasndaki farkla ilgili bilinci canl tutarken, Protestanlk
kendini laik iktidarla birletirdi. Onaltnc yzyln devrimci Alman kylleri hakknda
aadaki satrlar yazarken Luther, bu eilime ilk ve en arpc anlatm kazandryordu:
"O halde gizlice ya da aka vurabilen, ldrebilen, baklayan her birimiz unutmayalm
ki, hibir ey, bakaldran biri kadar zehirli, zararl ya da eytan olamaz."
Dinden kaynaklanan terrn (korkutma ve sindirmeciliin) ortadan kalkmasna ramen,
otoriter siyasal dzenler itaati, varlklarnn insanla ilgili temeli yapmaya devam ettiler.
Onyedin-ci ve onsekizinci yzyllardaki byk devrimler, krallk otoritesine kar birer
savat, fakat, ok gemeden insan eski huyuna dnerek (yeni adlan ne olursa olsun)
krallarn yerlerini alanlara itaati yine erdem yapt. Bugn otorite nerede ya da kimde?
Totaliter lkelerde devletin ak otoritesi, ailede ve okulda otoriteye saygnn
arttrlmas yoluyla desteklenir. te yandan Bat demokrasileri ondokuzuncu yzyl
otoriteciliini yenmi olmakla vnrler. Ama acaba yenmiler midir; yoksa sadece
otoritenin nitelii mi deimitir? 72
Bu yzyl, hkmette, i hayatnda ve sendikalarda hiyerariye gre dzenlenmi
brokrasilerin yzyldr. Bu brokrasiler nesneleri ve insanlar bir ve ayn olarak grr,
belli ilkelere uyarlar. zellikle de bilanolarn ekonomik ilkelerine, miktar belirlenmesine,
en yksek verim ve kra ulalmasna; yani, zet olarak, bir bilgisayar bu ilkelere gre
programlanm olsa ne yapacaksa, onu yaparlar. Birey bir say haline gelir ve kendini bir
nesneye dntrr. Ancak ak bir otorite olmamas ve itaate "zorlan"mamas nedeniyle,
birey gnll olarak hareket ettii ve sadece "akln" otoritesine uyduu yanlsamas
iindedir. "Akla uygun" olana kim uymaz? Bilgisayar brokrasisine kim kar gelebilir?
taatle bal olunduunun bile farknda olmad bir eye kim itaatsizlik edebilir? Ailede
de, eitimde de ayn ey olmutur. lerici eitim teorilerinin yozlamas, yle bir yntem
yaratt ki, ocua ne yapaca sylenmez, emir verilmez ve tabii bunlar yerine
getirmediinden dolay ceza da verilmez. ocuk sadece kendini "ifade" eder. Fakat
hayatnn ilk gnnden balayarak ounlua uymak gerektii fikri beynine ilenip, srye
sayg yaratld iin, ocuk "farkl" olma korkusu ve srden ayrlma kaygs ile doludur.
Ailede ve okulda byle yetitirilen ve eitimi byk bir kurumda tamamlayan "kurum
insan"nn eitli konularda kanaatleri vardr, fakat inanc yoktur; hoa vakit geirir,
fakat mutsuzdur; hatt kendinin ve ocuklarnn hayatlarn tzel ve anonim glere

gnll itaat iin feda etmeye hazrdr. Nkleer savala ilgili atmalarda pek moda olan
l says hesaplarn yle deerlendirir: lke nfusunun yans "kabul edilebilir"; nfusun
te ikisi "olmaz; ok fazla." Bugn itaatsizlik sorununun hayati bir nemi vardr. ncil'e
gre, Adem'le Havva'nn yapm olduu bir itaatsizlik hareketiyle insanlk tarihi
balamken ve Yunan efsanesine gre uygarlk bir itaatsizlikle filizlenmiken, imdi
insanlk tarihinin bir 73
itaat hareketiyle sona erdirilmesi sz konusudur. Oysa itaat edilen yetkililerin kendileri
"devletin egemenlii", "milli gurur", "asker zafer" gibi bir takm khne fetilere itaat
etme derdinde-dirler ve aslnda emirlerini dinleyecek, fetilerine sayg gsterecek
kimselere, lmcl dmelere basma emirlerini de verebileceklerdir.
u halde, itaatsizlik, bizim burada kullandmz anlamda, akl ve iradeyi onaylayan bir
davrantr. ncelikle "bir eye kar olan" deil, "bir ey iin olan" tutumdur: nsann
grme yetenei, grdn sylemesi ve grmediini de reddetmesi iin ortaya konan bir
tavrdr. Bunu yapmak iin saldrgan ya da isyanc olmas gerekmez; gzlerinin ak
olmas, tam bir uyanklk iinde bulunmas ve yan uyank durumda olduklan iin yok olma
tehlikesiyle kar karya olanlarn gzlerini ama sorumluluunu yklenmeye istekli
olmas yeter.
Kari Marx, "Tannlar'n itaatkr hizmetisi olmaktansa, bu kayaya zincirli kalmay stn
tutanm" demi olan Prometeus'un btn filozoflarn pri olduunu yazmt. Marx'n
ifadesi, felsefeyle itaatsizlik arasndaki yaknla aka iaret etmektedir. Ancak
filozoflarn ou, yaadklan zamann yneticilerine kar itaatsizlik etmemilerdir.
Sokrates lerek itaat etti, Spinoza yetkililerle atma durumuna dmemek iin
krssnden ayrld, Kant sadk bir yurttat, Hegel genliindeki devrime olan
sempatisini terkedip, son yllarnda devleti yceltmiti. Ama btn bunlara ramen,
Prometeus onlarn piriydi. Ancak filozof olarak geleneksel dnce ve kavramlarn
peinde olduklar iin, inanlan ve okutulan kitaplarn otoritesine itaat etmediler.
Karanla k getiriyor, uyuklayanlan uyandryor ve "bilgiye ulama cesareti"ni
gsteriyorlard.
Filozof, kalplara ve kamuoyuna ters der, nk akla ve insanla uyar. Akl, evrensel
olduu ve tm ulusal snrlan at 74
75

iin, akla uyan filozof bir dnya yurttadr; onun malzemesi insandr, u ya da bu kii, u
ya da bu millet deil. Memleketi dnyadr, doduu yer deil.
Hi kimse dncenin devrimci tabiatn Bertrand Rus-sell'dan daha gzel
anlatamamtr. "Toplumsal Yeniden Yaplanmann lkeleri"nde (1916) yle yazmt:
"nsanlarn dnceden daha ok korktuklar hi bir ey yoktur. Ne fetten, hatta ne de
lmden bile bu kadar ok korkmazlar. Dnce, ykc ve devrimcidir, tahrip edici ve
korkutucudur; ayrcalklara, yerleik kurumlara ve keyifli alkanlklara kar acmaszdr;
anarik (ynetim tanmaz) ve yasaszdr, yetkiye kar kaytsz, alarn denenmi
bilgeliine uymayanlara kar ise serttir. Dnce, cehennemin gayya kuyusuna bakar ve
korkmaz! nsan allmaz derinlikte bir sessizliin kuatt bir toz zerresi olarak grr,
ancak kendisini sanki evrenin efendi-siymi gibi gurur duyarak deerlendirir. Dnce,
byk, hzl ve zgrdr, dnyann ve insann grkemi, prl tsdr. Fakat eer
dnce, aznln ayrcal deil, ounluun mal olacaksa korkudan kurtulmalyz. nsan
geri tutan korkudur; zerine titrenen inanlarn aslsz kmas korkusu, yaamak iin
destek aldklar kurumlarm tehlikeli kmas korkusu, kendilerinin sandklar kadar
saygdeer olmadklarnn ortaya kaca korkusu bunlardan bazlardr. "alanlar
mlkiyet hakknda zgrce dnebilmeli mi? O zaman biz zenginler ne yaparz? Gen
erkekler ve gen kadnlar cinsellikle ilgili zgrce dnmeli mi? Ahlk ne hale gelir?
Askerler sava hakknda serbeste dnmeli mi? Ya askeri disiplin; o ne olur?
Dnceye gle gle! nyargnn glgesine snalm, yoksa mlkiyet, ahlk ve sava
tehlikeye der. nsanlarn dnceleri zgr olacana kendileri aptal, tembel ve zalim
olsunlar, daha iyi. nk zgrce dnrlerse, bizim gibi dnmeyebilirler. Ne pahasna

olursa olsun, bu felket savuturulmaldr." Dnce dmanlar bilind dzeyde byle


savunurlar kendilerini. badethanelerinde, okullarnda ve niversitelerinde davranlar
da hep bu yoldadr."
Bertrand Russell'in itaat etmeme zellii, soyut bir ilkeden deil, var olan en gerek
yaantdan, hayat sevgisinden kaynaklanr. Bu yaama sevinci ve sevgisi, hem
yazdklarnda prl prl grnr, hem de ahsnda. Bu, gnmzde ok az rastlanan bir
niteliktir ve zellikle de insanlarn bolluk iinde yaad lkelerde ender olarak
grlmektedir. ou kimse heyecanla sevinci, srkleyici olanla ilgin olan, tketmekle
var olmay kartrmaktadr. lm sevenlerin slogan olan "yaasn lm," sadece faistler
tarafndan bilinli olarak kullanlmakla birlikte, bolluk lkelerinde yaayan pek ok insann
kalbinde gizlidir, ama onlar bunun farknda deildirler. Anlalan, bu olguda, halkn
ounun niin nkleer sava ve onun sonucu olarak uygarln yok oluunu uysalca kabul
ettiini ve bu felketi nlemek iin, niin bu kadar az aba harcadn aklayan
sebeplerden biri yatmaktadr. Buna karlk, Bertrand Russell bu tehdit edici soykrma
kar, bir bar olduu ya da bir soyut ilke dolaysy-le deil, tek kelimeyle "hayat
sevdii iin" mcadele etmektedir. Yine ayn sebepten tr, insann "kt" olduunu
srarla yazp sylemeyi seven, aslnda bylece insanlardan ok kendileri hakknda ve kendi
kasvetli ruh durumlarna ilikin ipular verenlere benzemez. Bertrand Russell, duygulu ya
da romantik olduu iin de byle deildir. Duygularna kaplmayan, szn saknmayan,
dn vermeyen bir gerekidir o. nsann znde bulunabilen ktlk ve aptalln ne
lye varabildiinin farkndadr. Fakat bu olguyu, insann iinde kendini huzurlu
hissedebilecei bir dnya yaratabileceine inanamayacak kadar ka-76
77

ramsar olanlarn bak asn akla uydurmaya yarayan "doutan kt olma" iddias ile
birbirine kartrmaz. Russell 1903'te yaynlanan "Mistisizm ve Mantk: zgr Bir
nsann badeti" adl kitabnda unlar yazyordu: "Gnahsz doan nadir kiiler dnda, o
tapnaa girilmeden nce almas gereken karanlk ve byk bir maara vardr.
Maarann kaps umutsuzluk, zemini ise terkedilmi umutlarn mezar talaryla kapldr.
Orada, Benlik lmelidir; orada hevesler ve gemlenmemi isteklerin agzll
katledilmelidir, nk ancak bylelikle ruh, Kader'in stn gcnden kurtulabilir. Bizi
maarann dna karan Feragat Kaps, gerein yolcularn bilgeliin gnna gtrr
ve onun masyla, yeni ve derin bir anlay, yeni bir coku, taze bir duyarllk gnlleri
honut eder". Ve daha sonra, 1910'da yaynlad "Felsef Denemeler"de yle diyordu:
"Eer tesinde daha yce bir hayata alan pencereler olmasa, bu gezegendeki hayatn
hapishane hayat olaca kansnda olanlar, insann her eye gcnn yetmesi inancn
haddini bilmezlik olarak grenler, tutku ve hrslan dizginlemekle oluan Stoac zgrl,
bu dnyann krallklarn ayaklarnda gren Napolyoncu stnle tercih edenler, ksaca
insan, ibadet iin yeterli hedef kabul etmeyen insanlara, bunun dndaki bir yaklam
dar ve silik grnecek, sanki hayat onu deerli klan her eyinden kopanyormu ve idrak
etmeye alt evreni grkeminden yoksun brakarak, insann kendisini kltmeye
alyormu gibi gelecektir."
nsanda varolduu sylenen ktlkle ilgili grlerini "Un-popular Essays" (Popler
Olmayan Denemeler) adl kitabnda 1950 ylnda ok gzel bir biimde ifade etmitir:
"Kabul edilmesi gerekir ki, keilerin szl saldrlarnda olduundan ok daha kt
eyler sz konusudur; ada ders kitaplarnda yer alan baz gnahkr hayaller,
gemite Aziz Antuan'dan baka hi bir yerde rastlanamayan zgrlk ve sreklilie
sahiptir. Btn bunlar tarafsz gerein kendisi mi? Yoksa artk bu kk "haary"
dvmelerine izin verilmeyen yetikinlerin bunu hayal ile telfi abasndan baka bir ey
deil mi? Brakalm bunlara cevab bakalarnn yerine Freudcular versin." Bu hmanist
dnrn yaama sevincini nasl iliklerinde hissettiini gstermek iin, Russell'in
yazlarndan bir blmn daha buraya alalm. 193 l'de "The Scientifc Outlook" (Bilimsel
Bak As) adl eserinde yle yazar: "Ozanlar, gl olmak peinde koanlarn
dnebileceinden ok daha honut edici bir hayat yaarlar, nk sevdiklerine

(hayalde de olsa) sahiptirler. Oysa g ve iktidar peinde koan, kendini bombo


hissetmemek iin hi durmadan bir eyleri ynlendirmek zorundadr. ldm zaman bo
yere yaadm dnmeyeceim. Akam olunca ufkun kzla boyandn, sabah olunca
iin prltsn, souk gnlerde donmu karlarn gn n yansttn grdm;
kuraklktan sonra yamurun kokusunu duydum, CornwaH'n granit kylarn frtnal
gnlerde Atlantik'in nasl dvdn iitti kulaklarm. Fakat, hayata anlam veren bu
anlar ekip alrsak, insanlar ne kadar zekice ve ne kadar ayrntl yollardan umutlu
olmaya it-se de, bilim, bir hayranlk uyandramaz."
Bertrand Russell bilgin tabiatl, akla ve manta inanan bir kimsedir. Fakat "bilgin, bilim
adam" sfatlarn paylat ok sayda meslektandan olduka farkldr. Bu bilim
adamlar zihnin kavrayabilecei bir formle indirgenemeyen her eye kar
kukucudurlar, ama kendi bilimsel yaklamlarna kar saf bir kukusuzluk iinde
bulunurlar. Aratran kiide meydana gelen aydnlanma srecinden ok, dncelerinin
sonularyla ilgilidirler. Russell, bu tr bir zihinsel sreten "Philosophical Essays" (1910,
Felsef Denemeler) adl eserinde pragmacl incelerken sz etmitir. yle diyordu:
"Pragmaclk, bu gezegende 78
kendi hayal malzemesinin hepsini bulan, ilerlemeye tam bir gven duyan ve insanlarn
dndaki etkenlerin insann gcn s-nrlayabileceinin farknda olmayan kafa yapsna
hitap eder. Bu kafa yaps, tad tm tehlikelerle birlikte sava ok sever, nk
zaferden fazlaca kukusu yoktur; dini tpk demiryolu ya da elektrik n ister gibi, bir
rahatlk ve dnya ilerine yardmc olmas iin ister. Yoksa kusursuz olana varma aln
karlamak zere insan-d hedefler salamak ve hi itirafsz kulluk edilecek bir varlk
iin deil."
Pragmaclarn aksine Russell, kutsal dnceyi kesin bilgiye ulamann bir arac olarak
deil, bir macera ve insanlar deta zgrle ulatran cesur bir hareket olarak
gryordu. Russell'a gre bu hareket, dnen insan kkten deitirerek, onun daha
canl bir hale gelmesi salyordu.
Bertrand Russell, inanl bir insand. Burada inan kavramn, dinsel boyutta
deerlendirmemek gerekir. Russell'in inanc, insan aklnn gcne, insann kendi abasyla
kendi cennetini yaratma kapasitesine dayanmaktayd. "Coraf zaman dilimlerini gz
nnde bulundurursak", diyor Russell 1954 ylnda yazd "Man's Peril Fromthe
Hydrogen Bomb" (Hidrojen Bombasnn nsanla Ynelttii Tehdit) isimli eserinde,
"insan rknn dnyadaki var olu sresi, en fazla 1 milyon yl gibi ok ksa bir dnemi
kapsamaktadr. zellikle son 6 bin yllk tarih dnem iinde insan rknn ulaabildii
eyler, evren tarihi iinde yepyeni bir nitelik tamaktadr. Saysz alar boyunca
dnyamz zerinde gne doup batm, ay byyp klm, yldzlar geceleyin
gkyzn aydnlatmtr. Ama tm bunlarn anlalabilmesi iin insann var olmas
gerekmitir. Astronominin o sonsuz byk, atomlarn ise o sonsuz kk dnyasyla ilgili
olarak, insanlk, kefedilmesi dahi dnlemeyen pek ok gizi ortaya karabilmitir. te
yandan baz insanlar sanat, edebiyat ve din
79

alannda ylesine arpc ruh incelikleri gstermilerdir ki, srf bu sebeplenden dolay
bile insan rknn
tkenmesine gzlerimizi yummaya hakkmz olmadn dnyorum. Btn bu
zenginlikler, baz
insanlarn btn bir insanlk rkn dnmek yerine, sadece kendi grubunu dikkate deer
bulmasyla
ortaya kan anlamsz bir vahetle mi yok olmal? nsan rk, dnyamzdaki btn hayat
yok edebilme
gcn kendi budalaca zeksnn en ileri ispat olarak kabul edecek kadar akldan ve
tarafsz sevgiden
yoksun, kendi varln devam ettirmenin en temel kurallarna kar da bu kadar kr
olabilir mi? Yok

olacaklar yalnzca insanlar deildi ki, ayn zamanda dnyadaki btn hayvanlar ve bitkiler
de byle bir
durumda ortadan kalkacak ve hi kimse de bu hayvan ve bitkileri komnizmle veya antikomnizmle
de sulayamayacak."
"Sonumuzun byle olacana inanmyorum. nsanlarn, bir an iin bile olsa kendi
aralarndaki kavgaya
son vermelerini ve dnmelerini istiyorum. Dnnz ki, insanlar, kendi rkna bir
yaama ans
tand takdirde, gelecekte elde edilecek ortak zaferler, gemite elde edilen
zaferlerden ok daha
stn olacaktr. Byle bir eye karar verdiimiz takdirde, nmzde mutluluk, bilgi ve
bilgelik iinde
srekli bir ilerleme ann olaca kesindir. Byle bir imkna ramen, kendi aramzdaki
kavgalara bir
son veremediimiz iin lm m semeliyiz? Bir insan olarak btn dier insanlara
sesleniyorum:
Her eyi unutun, ama bir tek insanlnz unutmayn. Byle yaptmz anda cennete giden
yeni bir
yol am oluruz. Ama hibir eyi unutmazsak, insanln topluca lmnden baka bir
gelimeyi de
bekleyemeyiz."
Russell'in sahip olduu bu inan, hayata duyduu sevgi temeline dayanmaktadr, bu
nitelii
anlalmadan Russell'in ne felsefesini, ne de savaa kar yrtt mcadeleyi anlamak
80

mmkn olmaz.
Pek ok insan iin bu nitelik, pek anlaml olmayabilir. Onlar, btn insanlarn hayat
sevdiklerini iddia
edeceklerdir Bu iddiay ispatlamak iin de, insanlarn bir tehlike karsnda nasl hayata
sarldklarn,
yaamaktan byk bir heyecan duyduklarn ve tarif edilemez bir haz aldklarn ortaya
koymaya
alacaklardr.
Ancak unu ncelikle belirtmeliyim ki, insanlar bir tehlike karsnda hi de hayata drt
elle
sarlmyorlar. nsanlarn nkleer yok olu tehlikesi karsnda sergiledikleri davran
baka trl
aklamak nasl mmkn olur? Ayrca insanlar, ou kez heyecan mutlulukla, hazz da
hayat
sevgisiyle kartrmaktadrlar. nsanlk "bolluk iinde darlk ekmektedir". Gerek olan
u ki,
kapitalizmin vlen pek ok nitelii (bireysel inisiyatif, risk alma cesareti, bamszlk
gibi), sanayi
toplumlarnda oktan yok olmu ve kovboy filmleriyle haydutlarn birinci zellii haline
gelmitir.
Brokratikletirilip merkezletirilmi sanayi toplumlarnda, belirli bir siyasf ideolojiyle
snrl
kalmakszn, pek ok insan hayattan bkm ve can sknts iinde yaamaktansa, lmeyi
tercih eder
bir duruma gelmitir. Bu insanlar, "komnist olmaktansa lmek daha iyidir"
diyenlerdendir. Halbuki
bu deyiin ardnda: "Yaamaktansa, lmek daha iyidir" slogan yatmaktadr. Daha nce de
belirttiim

gibi, byle bir ynelimin en ar ekillerinden birisi, "yaasn lm" diyebilecek kadar
ileri gitmi
olan faistlerde grlmtr. Bu durumun vehametini, spanya Sava'nn balarnda
Salamanca
niversitesi'nde son konumasn yapan Miguel de Unamuno'dan baka hi kimse
grememitir.
niversitenin rektr olan Unamuno'nun konumasna temel oluturan konu, General
Millan Astray'n
yapt bir konumayd. zleyicilerinden birisi konuma srasnda, generalin nl slogan
"Viva la
Muerte!" (Yaasn lm!) eklinde
81

barmt. Generalin konumas bittikten sonra, Unamuno ayaa kalkm ve unlar


sylemiti: "... u anda olduka nekrofil ve anlamsz bir haykr iittim: "Yaasn lm!"
mrm, bakalarnn anlaysz fkelerini eken pek ok paradoksu gelitirerek geirmi
olmama ramen, yurt dndan gelen bu paradoksun, konunun uzman olarak bende byk
bir tiksinti uyandrdn sylemem gerekiyor. General Millan Astray, sakat birisidir.
Bunu, onu aalamak iin sylemiyorum. nk general, sava srasnda yalnz kalm bir
asker. Ayn durum Cervan-tes iin de geerli. Ne yazk ki, gnmz spanya'snda ok
fazla sakat var. Ve Tanr yardmcmz olmazsa, ksa bir sre sonra ok daha fazla sakat
olacak. General Millan Astray'n, kitlelerin psikolojisine ekil veren bir g olmas, bana
dayanlmaz aclar yaatyor. Zira Cervantes'in ruhsal byklne eriememi sakat bir
insan, genellikle evresine zarar vererek kendisini rahatlatmaya alr." Bunun zerine
Millan Astray kendisini tutamaz ve yle haykrr: "Abojo la inteligencia" (Kahrolsun
Akl!) Salondaki falanjistler, generalin haykrna iddetli bir alkla elik ediyorlard.
Ancak Unamuno, sznn kesilmesine izin vermeyerek devam etti: "Buras, akln ve
aydnlanmann mabedidir. Ben ise bu mabedin baym. Bu kutsal mekn, varlyla
kirleten sizsiniz. Siz kazanacaksnz, nk sizde, gereinden fazla kaba kuvvet var.
Ancak hi kimse, fikirlerinizi kabullenmeyecek. Zira bir fikri kabul ettirmek iin
ncelikle ikna etmek gerekir. Bir insan bir eye inandrmak iin ise, sizde gremediim
bir nitelie sahip olmak lzmdr: Mcadelede akl selim ve hakllk. spanya hakknda
dnmeniz gerektiini size hatrlatmay anlamsz gryorum. Ama ben bunu yerine
getirdim." U-nomuno'nun nekrofli olarak adlandrd lmseverlik, yalnzca faist
dnceye zg deildir. Byk irketlerin, hkmetlerin ve ordularn brokratik
tekilatlarna artan biimde egemen olan ve insanlarn kendi elleriyle yarattklar
nesnelerin, aletle-82
rin ve makinelerin oluturduu bir kltr evresinin derinlerine ileyen bir fenomendir
bu. Sz konusu brokratik sanayi yandal (veya zihniyeti) insanlar birer nesneye
dntrme eilimini iermektedir. Doal olann yerine teknolojik olan, organik olann
yerine de organik olmayan koyma tercihindedir.
Ykcla ve makinelere kar duyulan sevginin ve kadna kar gelitirilen horgrnn
(unutulmamaldr ki, kadn, erkek iin ayn zamanda erkek de kadn iin hayatn
davurumudur) ilk gstergelerinden birisi, talyan faizminin fikir babalarndan saylan
Marinetti'nin 1909 ylnda yazd futristik bir manifestodur. Bu manifestoda Marinetti
unlar yazmaktadr:
"...4. Dnyadaki gzelliklerin, yeni bir gzellikle daha da arttrlm olduunu iddia ederiz.
Bu yeni gzellik, hzn gzelliidir. Karoserini patlayc nefeslere sahip ve ylanlara
benzer byk borularn ssledii bir yar arabas..., bir arapnel zerinde szlyormu
gibi hzla hareket eden bir yar arabas Semadi-rek Nikesi'nderi ok daha gzeldir.
5. Arabann direksiyonunda bulunan o adama kutlu olsun. Bir direksiyonun en ideal
ekseni, kendi yolunda hzla ilerleyen dnyay ortasndan delip geenidir.
...8. nmzde imknszn esrarengiz kaplarn krp gemek varken, niin arkamza dnp
bakalm? Zaman ve mekn, dn ld. Artk mutlak olanda yayoruz. nk sonsuz ve

evrensel hz yaratm durumdayz.


9. Biz, sava yceltmek istiyoruz. Dnyada temizlii salayan en nemli eyler;
militarizm,
vatanseverlik, anaristin ykcl, cinayete yol aan o muhteem fikirler ve kadnn hor
grlmesidir.
10. Mze ve ktphaneleri ykmak, ahlk dknln, feminizmi ve btn oportnist ve
gerekirci
(determinist) fikirleri
83

yok etmek istiyoruz."


nsanlar deerlendirmek iin kullanlabilecek belki de en gzel kstas, hayat sevenlerle
lm sevenler arasnda bir ayrma gitmektir. lm sevmek, insanlara has bir niteliktir.
nsan, can sklan tek yaratk olduu gibi lm sevebilen tek canldr. ktidarsz bir
insan (burada cinsel iktidarszlktan sz etmiyorum), bir hayat yaratamasa da hayat yok
edip onu aabilir. Hayatn orta yerindeyken lm sevmek, sapkln en bydr. Baz
insanlar gerek birer nekrofildir. Onlar, sava vp destekleyenlerdir. Ancak ou kez
ne yaptklarnn farknda bile olmakszn ilerindeki bu duyguyu hayat, onur veya
zgrle hizmet ettiklerini dnerek akla uygun gsterirler. Belki de onlar aznlktadr.
Ama insanlarn pek ou, hayatla lm arasndaki seimi hibir zaman yapmamtr ve
byle bir seimden kamak iin daima meguliyetlerini ne srmlerdir. Bu insanlar,
ykcl vmedikleri gibi, hayat da vmezler. Ayrca savaa iddetle kar kmak iin
gerekli olan o byk hayat mutluluunu da hi yakalayamamlardr.
Bir keresinde Goethe, eitli tarih alar arasndaki en nemli farklln, inanl
devirlerle inansz devirler arasnda olduunu sylemitir. nancn hkim olduu btn
devirlerin parlak, ilerici ve retken olduunu, te yandan inanszln egemenliini
srdrd devirlerin ise unutulup gittiini, nk kimsenin byle verimsiz dnemlerle
ilgilenmediini ilve etmitir. Goethe'nin szn ettii "inan", hayat sevgisiyle ok
yakndan ilgilidir. Hayat sevgisini mmkn klan artlan salayan kltrler, ayn zamanda
birer inan kltrdr. Byle bir hayat sevgisini yaratamayanlar ise, inanc da
yaratamazlar.
Bertrand Russell, bir inancn insanyd. (Birka sayfa nce de ayn cmleyi yazmt
Fromm, ancak zgn ngilizce metinde, ncekinde "faith" burada da "belief kelimelerini
kullanyor. 84
ngilizce'de "faith", ballk, "belief ise inan anlamna gelmektedir. Biz, Almanca'daki
eviriyi de dikkate alarak ikisi iin de "Glaube" yani "inan" kelimesini kullandk. ev.)
Kitaplarn okuduka ve bar iin yrtt mcadeleyi izledike, Rus-sell'm iindeki
gerek itici gcn, hayat ok sevmesi olduunu dnyorum. Peygamberlerin yapt
gibi, o da dnyay muhtemel bir yok olua kar uyarmaktadr. nk Russell, hayat ve
hayatn her trl beliriini ok sevmektedir. Yine bir peygambere benzer ekilde, tarih
gelecein kesin-kes belirlenmi olduunu iddia eden bir determinist de deildir. Russell,
bir "al-ternatifidir"; hep baka seenekler olduuna inanr. Belirlenmi olanlarn, aslnda
bir lde snrlanm olduuna ve mutlaka bir alternatife ihtiya duyduuna
inanmaktadr. nmzdeki seenek, nkleer silhlanma yarna hemen bir son vermek
veya topluca yok olmaktr. Bu peygamberin sesine kulak verilmeli, ykl ve yok olu
edebiyatna sarlanlarn yollan kesilmelidir. Bu ise, dnyann ve zellikle de gen neslin
daha ne kadar yaama gcne sahip olduuna baldr. Eer tmden yok olacaksak,
kimsenin bizi uyarmadn syleyemeyiz.

insan Var Olsun


87

(*) Ortaa bittikten ve zihinlerde yeni bir pencere aldktan sonra, Bat insan, en
gzel ryalannn ve hayallerinin ksa bir sre iinde gerek olacan sanm, rakip kabul
etmeyen kilisenin otoritesinden, geleneksel dnn arlndan ve henz kk bir

blm kefedilmi bir dnyann corafi snrlanndan kurtulmutu. Tabiat ve bireyi


kefetmi, bireyin varl tespit edilmiti. Batl insan, kendi gcnn ve kapasitesinin
farkna varmt. Artk tabiatn ve eskiden beri sregelen geleneklerin hkimi olabilirdi.
Yeni kefettii bu gc, aklclk ve hmanis-tik manev geleneklerin eski deerleriyle
birletirebileceini dnd. Bylece, tarih iinde, insanln bar ve adalete erieceine
inand. Rnesans ve reform hareketlerinden sonraki yzylda, yepyeni bir bilimsel anlay
gelitirdi ve o zamana kadar hi grlmemi bir retkenlie ve gce sahip oldu. Bylece,
maddi dnyay tmyle deitirebileceine inand. Bireylerin serbeste ve verimli bir
biimde kendilerini gelitirebilecekleri siyas sistemler ortaya koydu. alma saatlerini
inanlmazn da tesinde drerek, kendisine bir nesil ncesinde hayal bile edilemeyecek
kadar uzun bo zamanlar yaratt. Peki, gnmzde bu gelimenin neresindeyiz?
Dnyamz, biri kapitalist, dieri komnist olmak zere iki byk kampa ayrlm
durumda. Her iki kamp da, saysz nesiller boyunca peinden koulan dnya cennetinin
anahtann suna-(*) Bu makale, 1960 ylnda "Let Man Prevail - A Socialist Manifesto and Program"
(nce insan Gelir. Sosyalist Bir Manifesto ve Hareket Program) ad altnda yaymlanmtr. (ev.)

il
88

bildiklerini iddia ediyorlar. Bunu iddia ederken de, sistemlerinin birbiriyle


badaamayacan sylyorlar. Halbuki her iki sistem de ban iinde birlikte yaamak
zorunda. Bunda hakllar m? Her iki sistem de yeni bir feodaliteye dnmek zere deil
mi? Bu yeni endstriyel toplumlar, byk ve gl brokrasiler tarafndan ynetilip,
manipule edilmiyorlar m? Bu toplumlarda birey, iyi beslenen ve elenen, ama ayn
zamanda bireyselliini, zgrln ve
insanln kaybeden bir otomat haline dnmyor mu? Tabiatn stesinden geldik.
stediimiz rn, istediimiz miktarda retebiliyoruz. Peki, bu yzden dayanmann ve
adaletin hkm srd yeni bir dnya ile ilgili hayallerimizden feragat m etmek
zorundayz? Byle bir ideali, ii bo bir teknik kavram olan "gelime" kelimesiyle feda
etmeye gnlmz raz m? Kapitalist veya komnist yneticilerin egemen olduu bir
sanayicilik ideolojisinden baka bir seeneimiz yok mu? Bireyin, toplumun yeniden etkin
ve sorumlu bir yesi olduu ve bakasnn kendisini ynetmesinden ziyade, gelimeleri
birlikte kontrol edebildii bir sanayi toplumu yaratamaz myz? Ekonomik refah iinde
olma ile insann insanca yaayabilmesi, gerekten biribi-rine zt kavramlar m?
Bu iki kamp, birbiriyle ekonomik ve siyasal adan mcadele etmenin dnda, byk bir
nkleer korku altnda da yaamaktadr. Bir nkleer felket, her iki taraf da yok edecei
gibi, belki de dnya zerindeki btn medeniyetleri ortadan kaldracaktr. Gerekten de
insanolu, zeksnn en ileri rnlerinden birisi olan atom bombasn iml edebilmitir.
Ama ayn zamanda, yaratt bu bomba zerindeki kontroln de kaybetmitir. Bylece
atom bombas, insanolunun efendisi olurken, kendi yaratclmz en byk dmanmz
haline gelmitir. 89
Bu gidii tersine evirecek zamanmz var m? Bu kt gelimeyi durdurmay
baarabilecek miyiz? Oldu-bitti tr gelimeler tarafndan ynetilmek yerine,
gelimeleri yeniden kendimiz ynlendirecek miyiz? Sorunlar zmek iin hep
bavurduumuz (ama bu ekilde hibir zaman, hibir sorunu zemeyeceimiz apak
olan) kuvvet, iddet ve cinayet denilen barbarln ta derinlere inen kklerini kesip
atabilecek miyiz? Zekmz ok gelimi olduu halde, duygusal ve ahlk adan ok
gerilerdeyiz. Aradaki bu fark giderebilecek miyiz?
Bu sorulara bir cevap verebilmek iin, Batl insann mevcut durumu hakknda, daha
ayrntl bir incelemeye gerek vardr.
ou Amerikal iin endstriyel bir temele gre rgtlenmi toplumumuzda baarya
ulamann yolu tartmasz bellidir. Buhar gc, petrol ve atom enerjisi benzeri yeni
retim gleri ve merkez plnlama, brokratikleme, ileri derecede i blm ve
otomasyon gibi emein yeni rgtlenme ve dzenleme biimleri, en gelimi sanayi
lkelerinde ok ileri bir madd refah ortam yaratmtr. Daha yz yl nce, halkn

ounluu byk bir yoksulluk iindeyken, artk bu durumda olanlar yok denecek kadar
azalmtr.
Son yz yl iinde alma sresi yetmi saatten krk saate drlm, ileri otomasyon
teknikleriyle sz konusu alma sresini daha da ksaltmann yollan bulunmutur. Artk
insanlar, hayal bile edemeyecekleri kadar uzun bir bo zamana sahip olabilecekler. Her
ocuk, temel bir eitim grebilmektedir. Yksek renim imknlar, genel nfus gz
nne alndnda byk oranda artmtr. nsanlarn bo vakitlerini geirebilmeleri iin
sinema filmleri, radyo ve televizyon programlar, spor karlamalar ve pek ok hobiler
gelitirilmitir. Gerekten de, tarihte belki de ilk defa, Bat leminin byk 90
91

bir blm (ve bir sre sonra da btn insanlk), hayat idme ettirmek iin gerekli olan
btn maddi artlan tamam olacandan, gnlerini, daha iyi yaamak iin kullanacaklardr.
Byk babalarmzn en cretkr hayallerini gerekletirmek iin az bir mesafe kalm
gibi grnmektedir. Hatta Bat dnyas, "iyi bir hayatn" ne anlama geldiini de bulmua
benzemektedir.
Kuzey Amerika ve Bat Avrupa'da yaayan insanlarn pek ou bu gr paylasalar da,
baz dnrler ve duyarl kiiler, sz konusu parlak grntnn ardndaki atlaklan
grebilmektedirler. Saylan gn getike artan bu kiiler, dnyann en zengin lkesi olan
ABD'de bile nfusun yaklak bete birinin, ounluun yaad o tatl hayat
yaayamadn, pek ok vatandan onurlu bir insan hayatnn temelini oluturan maddi
standarda dahi ulaamadn iddia etmektedirler. te yandan insan rknn te ikisinden
fazlasn tekil eden ve yzyllardr Bat smrgeciliinin kurban olan insanlann,
bizimkinden on ve hatta yirmi kat daha dk artlarda yaadklann, ortalama bir
Amerikan vatandann yan yama bile gelemeden ldklerini bilmektedirler.
Bu bilinli kesim, sistemimize egemen olan akld kartlklan endieyle izlemektedir.
Yurdumuzda milyonlarca, yurt dnda yz milyonlarca insan a olmasna ramen, tanmsal
retimimizi
snrlandryoruz ve buna ilve olarak da, retim fazlalarn stoklamak iin yz
milyonlarca dolar para harcyoruz. Elimizde her rnden bolca olmasna ramen,
hayatmzdaki boluk ok belirgindir. Refahmz artt, ama ayn lde, zgrlmz de
snrland. Daha ok tketiyoruz, buna karlk hayatmz bo geiyor. Nkleer
silhlannzn says artyor, ama giderek daha savunmasz bir hale geliyoruz. Eitimimiz
artyor, fakat ayn zamanda eletirerek yargya varma gcmz ve kanaatimiz geriliyor.
Dinlerin says artyor, ama gittike daha maddi bir ortamda yayoruz. Aslnda radikal
hmanizm (kktenci insanclk) geleneinin bir halkas olan Amerikan geleneinden sz
ediyoruz, ama bu gelenei gnmz toplumu iin uygulamak isteyenleri "Amerikan
olmamakla" suluyoruz.
ounlua uyarak kendimizi pekl avutabiliriz. rnein birka nesil sonra btn Bat
uluslarnn ve belki de btn dnyann topluca ekonomik refaha kavuabileceini iddia
edebiliriz. Ama yine de yle bir sorun ortaya kyor: nsanln ulat nokta nedir?
Endstriyel sistemimizin tuttuu bu yolda devam ettiimiz takdirde insanlk nereye
varacak?
Ekonomik sorunlarmz zmede baarl olan sistemin u mthi elerinin, nasl giderek
insanlar arasnda sorunlara yol atn anlayabilmek iin, yirminci yzyl kapitalizminin
baz karakteristik zelliklerini aklamakta fayda vardr.
Sermayenin byk oranda younlamas, hiyerarik biimde organize edilmi dev bir
retim makinesine ilerlik kazandrmaktadr. Bu dev makinann alabilmesi iin,
bileenlerinin ok iyi biimde, aksamadan ve duraksamadan ilemesi gerekmektedir. Her
bir ii ve memur, bu makinenin bir dilisi haline gelmitir ve ilevleriyle faaliyetleri,
altklar kurum veya kuruluun yaps tarafndan belirlenmektedir. Bu dev
iletmelerde, retim aralar zerindeki hukuk hkimiyet iletme ynetiminden ayrlm
ve nemini yitirmitir. Zira byk iletmeler, brokratik ynetimler tarafndan idare
edilmeye balanm, bu ynetimler, hukuken iletmenin sahibi olmasalar bile, toplumsal

olarak onlara egemen olmulardr. Sz edilen yneticiler, eskiden iletme sahiplerinin


temsil ettii zelliklere sahip olmadklar gibi (bireysel insiyatif, atlmclk, risk alma
cesareti gibi) tam bir brokrat zihniyetine sahiptirler (bireysellikten yoksunluk,
kiisellikten uzaklk, endie, snrl bir hayal gc gibi). Bu yneticilerin grevi, nesne ve
insanlar sevk ve idare ederken in-92
sanlara birer eya (nesne) gibi davranmaktr. letmeye hukuken sahip olmayan bu
yneticiler snf, fiiliyatta iletmenin tmn kontrol altnda tutmaktadrlar. Bu adan
ne hissedarlara, ne de iletmede grevli olanlara kar hibir sorumluluklar
bulunmamaktadr. Gerekten de en nemli retim alanlar bu dev boyuttaki iletmelerin
elindedir. Bu tr iletmeler ise, en st grevliler tarafndan idare edilmektedir. Bir
lkenin ekonomik ve bir dereceye kadar da siyas kaderine yn veren bu dev iletmeler,
aslnda demokratik srecin tam tersi bir durumun domasna yol amlardr: Zira bunlar,
kendilerine tbi olanlarn kontrol dnda bulunan bir gc temsil etmektedirler.
Nfusun byk bir ounluuna, endstriyel brokrasinin dndaki baka brokrasiler
tarafndan da yn verilmektedir. Bunlarn en banda, iktidar brokrasisi gelmektedir
(buna silhl kuvvetler de dahildir). Brokrasinin bu tipi, milyonlarca insann hayatm u
ya da bu ekilde belirlemekte ve etkilemektedir. te yandan sna ve asker brokrasi ile
hkmetlerin brokrasileri hem faaliyetleri, hem de personelleri asndan artan bir
biimde i ie gemektedir. Daha dev boyuttaki iletmelerin ortaya kmasnn ardndan,
sendikalarda da benzer gelimeler yaanm ve sendikalar, yenin tek bana pek bir sz
hakkna sahip olmad, koca birer brokratik mekanizma haline gelmilerdir. Nitekim son
dnemlerdeki sendika bakanlarnn ou, sanayi patronlar gibi ynetici brokrat
tabakadan gelmektedir.
Btn bu brokrasiler, hibir plna gre idare edilmemekte ve belirli bir gre de sahip
bulunmamaktadrlar. Hatta brokratik ynetimin en temel ilkelerinden birisi, byle bir
babozukluu art komaktadr. nk insan bir eya haline dntrld ve bir eya
gibi ynetildii takdirde, bu "eya-insanlann" yneticileri de birer eya (nesne) haline
gelmektedirler. Nesnelerin hibir iradesi, fikri veya pln olmadna gre de, sz ko93

nusu babozukluk gayet iyi anlalr olmaktadr.


Halkn brokratik bir biimde ynetilmesi, demokratik sreci basit bir tren slna
indirgemektedir.
ster dev bir iletmenin hissedarlar kurulu, isterse de siyas bir seim ya da sendika
toplants olsun,
bireylerin kendi balarna kararlar etkileme ve kararlarn oluumuna etkili olarak
katlabilme ans neredeyse sfra inmitir. zellikle siyaset cephesinde, seimler
zamanla bir tr plebisite dnmtr. Bu tr seimlerde birey, profesyonel birer
siyaset adamndan oluan iki adayn listeleri arasnda kendisine en uygun geleni tercih
etmektedir. Bu durumda siyasetilerin, semenin rzasyla ilerini yrttklerini
sylemek yerinde olacaktr. Fakat semenin rzasn kazanabilmek iin bavurulan aralar
arasnda en n sray, telkin ve manipulasyon almaktadr. te yandan baz ok temel
kararlar da (rnein, sava ve bar zerinde etkili olan d politika gibi) ok kk bir
grup tarafndan alnmaktadr. Ortalama bir vatanda, bu tr konu ve kararlarn
varlndan dahi haberdar olamamaktadr.
Halbuki Amerika Birleik Devletleri'nin kurucular, demokrasiyle ilgili siyas grlerini
yalnzca siyasetle snrlamam-lard. Onlar, peygamberci kurtulu inancna, maneviyata,
hmanizme ve 18. yzyl aydnlanma dnemi filozoflarna dayanan spiritel bir gelenein
halkasydlar. Btn bu fikir ve davranlar, bir tek mit evresinde odaklanmt.
nsanlk kendisini tarih iinde yoksulluk, bilgisizlik ve adaletsizlikten syrabilir ve
insanlarn hem kendi aralarnda ve hem de doa ile uyumlu ve bark olduklar bir toplum
yaratabilirdi. Tarihin belirli bir amacnn olduu fikri ve tarih sre iinde insann
mkemmele doru ilerleyecei inanc, Bat dncesinin en temel yaklamlardan birisini
oluturmaktadr. te bu fikir ve davranlar, Amerikan geleneinin kk sald, g ve

hayat kazand verimli topraklardr. Ama insanln ve toplumlarn mkemmele 94


ulaaca fikrine ne oldu? Kaba bir "gelime" kavramna drld, daha ok ve daha iyi
nesnelerin retimiyle ilgilenen basit bir gre dntrld. Tam anlamyla gerek
hayatn yaayan ve retken olan bir insann dousuyla ilgili yaklamlarsa unutulup, gitti.
Gnmzn siyasf kavram ve yaklamlar, spi-ritel kklerini tamamen kaybetmi
grnmektedirler. Siyaset, artk sorun zmekle e tutulmaktadr. Burada temel alnan
ltse, siyasetin hayat standardn arttrp, arttrmamas veya kamu idaresini daha
verimli klp, klmamasdr. nsanlarn hissiyatna ve arzularna bir yn vermekten ciz
kalan byle bir siyaset, gerektiinde frlatlp kenara atlan bo bir teneke kutu haline
gelmitir. Bireyi yneten ve kukla gibi oynatan, yalnzca retim cephesi deildir. Ayn
ynlendirmeler, tketim cephesi iin de geerlidir. Halbuki tketim alannn, bireyin
kendi kiisel seimini en serbest biimde yapabildii alan olduu iddia edilmektedir. Hem
gda, giysi, iki, sigara ve sinema, hem de televizyonla ilgili tketimde iki ana amaca
hizmet eden gl bir telkin mekanizmas devreye sokulmaktadr: Bu amalardan ilki,
bireyde yeni mal ve hizmetlere kar artan bir itah yaratmak; ikincisi ise, yaratlan bu
tketim itahn, sanayinin en krl alanlarna doru ynlendirmektir. Tketim mallar
sanayiinin gerektirdii byk sermaye yatrmlar ve birka dev iletme arasndaki
rekabet, tketimi bireylerin serbest seimine braklamayacak kadar deerli bir
ynlendirme aygt haline getirmitir. Burada ii ansa brakmak ve tketicinin hangi
maldan ne kadar alacana ve hatt satn alp, almayacana kendisinin karar vermesini
beklemek byk bir safdillik olurdu. Bu nedenle bireylerin itah krklenmi, hatta
zevkleri gdlm, yneltilmi ve nceden belirlenebilir bir hale getirilmitir. Bylece
insanlar, srekli olarak daha ok ve daha "iyi" mal ve hizmet peinde koan ve adna "tBanm TAji yQ Stratejjsj
ketici" denilen bir kalba sokulmulardr.
Ekonomik sistemimiz, insanlar madd olarak zenginletirmi olsa da, insan adan fakirle
tirmitir. Bat dnyasnn Tanr'ya olan inanc, idealizmi veya manev deerleri
hakkndaki btn propaganda ve sloganlara ramen sistemimiz, madd bir kltr ve madd
bir insan yaratmtr. Bylece bireyler, alma saatleri iinde retim sreci kapsamnda
ynetilmekte, bo vakitlerinde ise sevmesi "gereken" eyleri seven, ama kendi zevklerini
tatmin ettiini sanan ynlendirilmi ve ynetilmi mkemmel bir tketici kiiliine
brnmektedirler. Btn zaman, slogan ve telkinlere kulak vermekle gemekte, iinde
kalan tek gereklik krnts da, gerek dnn gl sesi tarafndan sklp atlmaktadr.
ocukluktan balayarak, kendi iinden gelen pek ok inan ve kanaati yok edilmektedir.
Eletirel dnce clz bir hale gelmi, gerek hisler topal olmutur. Bu nedenle bireyi
dayanlmaz yalnzlk ve kaybolmuluk duygularndan koruyacak tek yol, srye sessizce
uymak haline gelmitir. Birey, kendisini, gcnn ve i zenginliinin bir da vurumu olarak
hissetmek yerine, bir "eya"ya indirgenmi olarak grmektedir. Artk zn, bilmeyerek
de olsa, kendi dndaki glere aktarmtr ve bu adan da, da bamll tamdr.
Bylece insanlar, kendilerine yabanclamlar ve kendi elleriyle yarattklar nesnelere
boyun eer duruma dmlerdir. Bireylerin davranlar, kendileri
tarafndan ynetilecei yerde, kendilerinin stnde ve hatta karsnda duran yabanc
bir g haline gelmitir. Tarihin hibir dneminde rettiklerimizin zerimizde bylesine
egemen olduu, kontrolmzden kt, umutlarmz parampara ettii, hesaplarmz
alt-st hale getirdii ve varoluumuzun ana faktr haline geldii bir dneme
rastlanmamtr. nsanlarn rettikleri eyler, makineler ve devlet biimleri ne yazk ki,
insanlarn zlerine yabanclaan yaam gcn temsil et-95 96
97

mektedirler.
Marx'n u tespiti ne kadar da yerindedir: "Btn fiziksel ve zihinsel duyularn yerini, bu
duyularn kendilerine yabanclam ekli olan "sahip olmak" duygusu almtr. zel
mlkiyet, bizi o kadar ahmak ve iktidarsz yapmtr ki, nesnelerin bizim olmas iin
onlara sahip olmamz gerekmeye balamtr. Artk nesnelerin bizim olabilmesi iin, bir

sermaye haline gelmesi, satn alnm olmas, yenilip iilmesi, yani tarafmzdan
kullanlmas gerekmektedir. Btn zenginliklerimize ramen aslnda byk bir yoksulluk
iindeyiz. nk ok eye sahibiz, ama gerek zmz ok klmtr." Bunun
sonucunda, ortalama bir vatanda kendine olan gvenini kaybetmitir, kendisini ok
yalnz hissetmektedir ve ruhsal bir knt halindedir. Bolluk iinde yaad halde,
byk bir mutsuzluk ekmektedir. Artk hayat, onun iin bir anlam tamamaktadr.
nk hayatn anlamnn yalnzca "tketici" olmakta yatmadn sezmekte, ama buna
ramen ne trl davranmas gerektiini kestirememektedir. Eer sistemimiz bize ok
sayda ka imkn sunmasayd (televizyondan balayarak uyuturuculara kadar
varmaktadr bu imknlar), insanlar sz konusu mutsuzlua ve anlamszla uzun bir sre
dayanamazlard. Bu ka yollarn kullananlara ise, hayatlanndaki asl nemli eyler azar
azar unutturulmaya allmaktadr. Btn bunlarn aksini iddia eden her trl slogana
ramen, toplumumuz iyi beslenmi, iyi baklan, insaniliinden uzaklatrlm ve depresif
bir kitle haline gelmi olan insanlar idare eden bir brokratlar cumhuriyetine
dnmtr. Artk insanlara benzeyen makineler retmekteyiz. nsanlar da gittike
makinelere benzemektedirler. Elli yl nce sosyalizme yneltilen en byk eletiriler
(sosyalizmin tek tiplie, brokratizme, merkezlemeye ve ruhsuz bir maddecilie yol
aaca iddialar), gnmz kapitalizminde yaanlan birer gerek haline gelmilerdir.
zgrlk ve demokrasiden sz ediyoruz ama, giderek artan sayda insan, byle bir
zgrln getirdii sorumluluu yklenmekten ekiniyor ve iyi beslenen robot-insan
tipini ve klelii yeliyor. nsanlarn artk demokrasiye olan inanlar kalmad. Bu yzden
de kararlarn verilmesi iini seve seve siyaset uzmanlarna devrediyorlar.
Radyo, televizyon ve gazeteler araclyla yaygn bir iletiim sistemini kurabildik. Buna
ramen insanlar, siyas ve toplumsal gerekler hakknda objektif bir biimde
bilgilenmekten ok, yanl ve belirli bir reti dorultusunda bilgilendirilmektedirler.
Gerekten de gr ve fikirlerimizde bir dereceye kadar belirli bir tek tiplilik grlyor.
Bu tek tipliliin kaynanda siyas bir baskclk ve korku yatsayd, bunun nedenini kolayca
anlayabilirdik. Halbuki bu szde demokratik toplumlarda, insanlar "gnll" olarak
kendilerine kabul ettirilmek istenen bu yaygn grleri benimseme yolunu seiyorlar.
Serbest piyasa koullarnn hkim bulunduu lkelerde olduu kadar, bu lkelerin
kartlarnda da iki yzllk, bir kural hline gelmitir. Bu lkelerden ikinci gruba
girenler, kendi diktatrlklerine "halk cumhuriyetleri", birinci gruba girenler ise,
diktatrlklerine "zgrlk a halklar" yaktrmasn uygun grmektedirler. Bir
nkleer saldn karsnda, elli milyon Amerikan vatandann lme tehlikesini, "sava riski"
olarak deerlendiren ve "kuvvet oyunlarnda" zaferden sz edenler, nkleer bir kyamet
srasnda kimsenin galip gelemeyeceini bilen salkl insanlara ne cevap verecekler?
Temel eitimden yksek renime kadar uzanan genel eitim hareketi, en st seviyelere
gelmitir. Fakat insanlarn eitim dzeyi ykselmi olsa bile, zgrce akl yrtme,
deerlendirme ve kanaat oluturma nitelikleri zayflamtr. Belki insanlarn zeks
artmtr, fakat akllan (yani, bireysel ve toplumsal 98
99

hayatn temelindeki nedenleri, yzeysel olan aarak grme yetenekleri) giderek


azalmtr. Dnme, hislerden giderek daha fazla soyutlanmakta ve ayrlmaktadr.
Btn insanln zerinde bir kbus gibi dolaan nkleer sava tehdidine tahamml
edebiliyor olmak, modern insanln akl salndan phe etmek iin yeterli bir
sebeptir.
nsanlk, yaratt makinelerin efendisi olacak yerde, makinelerin itaatkr bir hizmetisi
hline gelmitir. Fakat insanlar, birer eya olmak zere yaratlmamlardr. Tketim
lgnlnn vermeye alt tatmine ramen insanlarn iindeki yaama gc, sonsuza
dek hareketsiz kalamaz. O halde nmzde tek bir seenek bulunmaktadr: Yarattmz
makinelerin yeniden efendileri olmak zorundayz. Ayrca retim faaliyetlerini bir ama
olmaktan karp, ara haline getirmeli ve retimi insanln geliimine adamalyz. Aksi
takdirde insanlarn bask altnda tutulan hayat enerjisi, kendisini ykc bir biimde da

vuracaktr. Bunun sonucu olarak insanlar, can skntsndan lmek -tense hayat yok etmeye
balayacaklardr.
nsanln bu durumundan toplumsal ve ekonomik organizasyon biimlerimizi sorumlu
tutabilir miyiz? Daha nce de belirtildii zere, sanayi alanndaki retim ve tketim
yntemiyle onun insanlar arasnda destekledii toplumsal iliki biimi, insanln sz
konusu durumuna neden olmutur. Fakat bu durum, sistem bunu istedii iin byle
olmamtr. Burada "baz mihraklarn kt niyetleri" eklinde ifade edilebilen kaamak
cevaplar aranmamaldr. Asl neden, ortalama bir insann karakterinin, toplum yapsnn
sunduu hayat tarz tarafndan biimlen-dirildii gereidir. Yirminci yzylda
kapitalizmin ald ekil, hi phesiz kapitalizmin ondokuzuncu yzyldaki eklinden ok
farkldr. Bu fark o kadar byktr ki, her iki sistem iin de ayn kapitalizm kavramn
kullanp, kullanamayacamz tartlmaldr. Yirminci yzyl kapitalizmini gemi dnem
kapitalizminden ayran en nemli nitelikler; sermayenin dev boyuttaki iletmelerde
younlamas, irket ynetimi ile irket sahipliinin gittike bi-ribirinden ayrlmas, ok
gl sendikalarn varl, tarm sektr ile baz sanayi sektrlerine devlet
sbvansiyonlarnn verilmesi, "refah devleti"nin nitelikleri, fiyat kontrolnn ve
ynlendirilmi bir piyasann olmas ve pek ok baka nitelikler eklinde zetlenebilir.
Terminolojiyi nasl seersek seelim, yine de hem eski ve hem de yeni kapitalizm iin
geerli olan baz temel kstaslar vardr: Dayanma ve sevginin deil de, bireysel ve
bencil davrann herkes iin en iyi sonucu douraca ilkesi ve halkn kendi irade, tasarm
ve planlamasnn yerine, belirli bir kiilie sahip olmayan bir mekanizmann, yani piyasann,
toplum hayatn ynlendirmesi gerektiine olan inan. Burada kapitalizm, eyay
(sermayeyi) insanlardan (emekten) stn klmaktadr. G, faaliyetten deil, sahip
olmaktan gemektedir. ada kapitalizm, insanln gelimesini engelleyen baz
zellikleri de iermektedir. rnein, iilerden, memurlardan, mhendislerden ve
tketicilerden oluan, iyi ileyen bir alanlar ekibine ihtiya duymaktadr. Byle bir
ekip gereklidir, nk brokrasiler tarafndan idare edilen byk iletmeler bu tr bir
organizasyon emasna ve "tekilt adamna" (rgt insana) dayanmaktadr.
Sistemimiz, kendi ihtiyalarna cevap verebilecek insanlar yaratmak zorundadr. Sorun
yaratmadan ibirlii yapan ok sayda insana ihtiya vardr. Gerekli olan, gittike daha
ok tketen, zevkleri standartlam, ne yapaca kolayca tahmin edilebilen ve
etkilenebilen insanlardr. htiya duyulan insanlar, kendilerini zgr ve bamsz
hisseden, hibir otoriteye veya vicdani ilkeye bal olmadklarn dnen ve fakat
kendilerinden bekleneni yapmak zere emir alabilen ve sosyal makineye sorun
yaratmadan uyabilenlerdir. Bu kimseler, herhangi 100
bir zora bavurulmadan gdlebilen, liderleri olmadan yol gsterilen, belli bir amaca
hizmet etmeksizin hareket etmeye cesaret ettirilebilenlerdir. Bu gibi bir durumda her
zaman hareketli ve atak olmak, ilerlemek ve szde iyiyi aramak, en temel ilke olmaktadr.
Oysa retim faaliyetinin temelinde ise, insanlarn gerek ihtiyalarndan ziyade, sermaye
yatrmndan gelecek kr beklentisi yatmaktadr. Radyo, televizyon, kitaplar ve illar
kr ilkesine gre retildii iin, insanlar genellikle ruhlarn krelti-ci ve bazen de
salklarn bile bozan tketim kalplarna ynlendirilmektedirler. Manev geleneklerimize
dayanan insan hedeflerimizi tatmin edemeyen toplumumuz, amzn en nemli iki
sorunuyla ilgili nemli katklarda bulunmaktadr: Bu sorunlardan ilki barla, dieri ise
Bat'nn zenginlii ile insanln dier te ikilik ksmnn fakirliini dengelemekle ilgilidir.
Modern dnemin insan, kendine ve her eye kar yabanclamtr. Bu yabanclamann
bir sonucu olarak, insanlk, yukardaki iki sorunu zmekte zorlanmaktadr. Eyaya tapp,
hayata ve insanlara olan saygsn kaybettiinden, hem ahlk ilkelere, hem de kendi
yaants iin nemli olan aklcdnceye kar krlemitir. Nkleer silhlanmann
evrensel bir yok olua neden olaca o kadar belliyken ve hatta nkleer bir savaa
gidilmese bile nkleer tehdidin, korkunun ve paranoyann hkm srd bir ortamda
yaamak zorunda kalacamz muhtemelken, zgrln ve demokrasinin varlndan sz
bile edilemez. Zenginler ve fakir lkeler arasndaki bu byk farkn, kanl atmalara ve

diktatrlklere yol aaca bellidir. Buna ramen, hi bir olumlu sonu getirmeyecei
belli olan baz zm nerilerinden sz edilmektedir. Gerekten de Tann'nn, mahvn
arzulad insanlar kr ettiini kendimize ispatlamaya alyor gibiyiz. 101
Kapitalizmin olumsuzluklar hanesinde bunlar yazl. Peki, sosyalizm hakknda neler
sylenebilir? Balangta hangi amalara sahipti? Bu amalan uygulama ans doan
lkelerde hangi sonular elde edilmitir?
Marx'n ve baka birok dnrn anlad biimiyle ondo-kuzuncu yzyl sosyalizmi,
herkes iin onurlu bir hayat kurmakta gerekli olan madd temeli yaratmak amacndayd
Bu nedenle sermayenin emei deil, emein sermayeyi idare etmesi ngrlmt.
Sosyalizm iin emek ve sermaye sadece basit birer ekonomik kategori olmaktan te
anlamlara da sahipti. Emek ve sermaye, birer ilkeyi temsil ediyorlard: Birikip
younlam maln temsilcisi olan sermaye, sahip olmay; hayat ve insann gcn
oluturan emek ise, gelimeyi, varl ve olmay temsil ediyordu. Sosyalistler, kapitalist
dzende eyann hayat idare ettiini; sahip olmann, var olmaktan daha stn
grldn ve gemiin, gelecei ynlendirdiini kefetmilerdi. Amalar, bu ilikiler
btnn tersine evirmekti. Sosyalizmin hedefi, insanln zgrlemesiydi. Yinelemek
gerekirse, bu hedef, insanlar balayan zincirlerden, hayallerden ve gerekdlklardan
kurtulmak anlamna geliyordu. Ama, hissetme ve dnme yeteneklerinden yaratc
biimde yararlanan bir insana ulamakt. Sosyalizm, zgr bir insana ulamann
mcadelesini veriyordu. Buna gre, zgr insan, kendi ayaklan zerine basan bir insand.
Marx'n da dedii gibi, insanlarn kendi ayaklan zerine basabilmeleri, ancak "varln
kendi kendisine borlu olduu, dnyayla giritii btn ilikilerde (grme, iitme, koku
alma, tat alma, hissetme, dnme, isteme, sevme gibi) kendini mutlak bir insan olarak
grd, ksacas bireyselliinin tm elerini idrak edip, da vurduu zaman
mmkndr." Sosyalizmin hedefi, insan ile insan ve insan ile tabiat arasnda bir btnlk
salamaktr.
102

Marx'm ve teki sosyalist dnrlerin, insann en temel drtsnn azam maddi kazan
peinde komak olduunu iddia ettikleri ynndeki yaygn klienin tersine sosyalistler,
aslnda kapitalist toplumlarda maddi boyutun en temel e haline geldiini
belirtmilerdir. Bunun karsnda duran sosyalizm ise, insanlann kendilerini tanmalan ve
maddi boyunduruktan kurtulularn salayabilmeleri iin onlara maddi olmayan eler
sunmaya almaktadr. (nsanlann tutarszl ne kadar da zc. Bir yandan sosyalizm,
gya ierdii "maddecilik" nedeniyle lanetlenirken, te yandan insanlan en iyiyi yaratma
ynnde harekete ' geiren tek enin "kr drts" olduu iddia edilmektedir.)
Sosyalizmin hedefi, bireysellikti; tek tiplilik deil. Ekonomik boyunduruktan kurtuluu
salamakt, hayatn esas gayesinin maddi kazanmlar olduunu ispatlamak deil. Btn
insanlarn tam bir dayanmasn salamakt, tek bir insann dier insanlar zerinde
egemenliini ve ynetimini kurmak deil. Sosyalizmin temel ilkesi, her bir insann kendi
bana bir ama olduu ve dier insanlarn arac olamayaca idi. Sosyalizmin ulamaya
alt toplum biiminde, herkes btn kararlann alnmasnda sz ve sorumluluk sahibi
olacakt. Byle bir toplumda vatandalar, birer insan olduklan ve derme atma
dncelere deil, bir takm kanaatlere sahip olduklan iin kararlara katlabileceklerdi.
Sosyalizm iin hem fakirlik, hem de zenginlik byk birer arpklkt. nk maddi
fakirlik, insanlann onurlu ve dolu dolu yaayamamasna neden oluyordu. te yandan maddi
zenginlik ise (g rneinde olduu gibi), insanlan yoldan kanyordu. Zenginlik,
insanlardaki i dengeyi bozuyor ve insan varlnn isel snrlann ayordu. Bylece
bireyler, kendilerinin "benzersiz" olduunu dnecek kadar gerek d ve hatta sama
bir yola giriyorlard. Bunun ardndan da insanlar, teki in- 103
sanlardan stn olduklarn ve onlarn bal olduklan temel artlara kendilerinin bal
olmadklann dnmeye balyorlard. Sosyalizmin bu duruma kar sunduu seenek,
maddi rahatln, hayatn gerek amalar iin kullanlmasn salamakt. Bireysel
zenginlik reddedilmekteydi, nk bu trl

bir zenginlik hem birey, hem de toplum iin byk bir tehlike oluturmaktayd. Aslnda
sosyalizmin kapitalizme muhalefet etmesinin esas temeli de bu tespittir. Kapitalizm,
kendi i mantna gre, srekli artan bir maddi refah hedeflemektedir. Sosyalizm ise,
insani retkenliin, canlln ve mutluluun srekli artmasn ngrmektedir. Sosyalizmde
maddi rahatlk, insanlarn temel amalarna hizmet ettii srece ho karlanr.
Sosyalizm, zaman iinde devletin de ortadan kalkacana, bylece bir sre sonra
insanlarn deil de, yalnzca eyalarn (nesnelerin) ynetilmesi gerekeceine inanm ve
bu nedenle de, zgrln ve inisiyatifin (balatma yeteneinin) bireylere iade edildii
snfsz bir toplum hedefini gtmt. Sosyalizm, ondokuzuncu yzyldan Birinci Dnya
Sava'nn balarna kadar Avrupa ve Amerika'nn en nemli hmanist ve manevi
hareketini oluturmutur. Peki, sosyalizme daha sonra neler oldu?
Ortadan kaldrmay dnd kapitalizmin ruhuna teslim oldu. Pek ok sosyalist ve
muhalif, sosyalizmi insanln zgrln salayacak bir hareket olarak grememi ve
yalnzca emeki snfn ekonomik standartlarn ykseltmeye yarayan bir ara eklinde
deerlendirmitir. Sosyalizmin hmanist hedefleri unutulmu veya bu hedefler yalnzca
kelimelerde kalm, aynen kapitalist sistemde olduu gibi vurgu, srf ekonomik kazan
zerinde odaklanmtr. Nasl ki demokratik idealler manevi kklerinden
uzaklatrlmsa, sosyalizm dncesi de, en derin kk olan bar, adalet ve insanlarn
kardeliine dair "gelecek104

ten haber veren" kurtuluu (mesihi) inancn kaybetmitir.


Bunun sonucu olarak sosyalizm, kapitalizmi aaca yerde, ii snfnn kapitalist dzen
iinde kendilerine daha iyi bir yer edinmelerini salamaktan baka bir amaca hizmet
etmez hale gelmitir. Sosyalizm, kapitalizmi deitirecekken, kapitalizmin ruhu
tarafndan vurulmutur. Sosyalist hareketin baarszln mhrleyen son olay ise, 1914
ylnda sosyalist liderlerin uluslararas dayanmay reddetmeleri, kendi lkelerinin
ekonomik ve asker karlarn enternasyonalizmin fikirlerine kar savunarak, parti
programlarndan bulunan bar kavramn programlarndan kartmalardr. Sosyalist
hareketin, hem de solcu kanad, sosyalizmi yanl yorumlayp, onu sadece ekonomik bir
hareket olarak deerlendirmi ve bu yzden retim aralarnn kamulatrlmasn, bu
amaca hizmet eden tek ara olarak grmtr. Sosyalist hareketin Avrupa'daki
reformcu liderleri, kendi hedeflerini, iinin ekonomik statsn kapitalist dzen iinde
ykseltmeyi salamak olarak grmler ve bu adan en radikal zm nerisi olarak, baz
byk endstri iletmelerinin kamulatrlmasn salk vermilerdir.
Ancak son zamanlarda, bir iletmenin kamulatrlmasnn kendi bana sosyalizmi
gerekletiremeyeceinin farkna varlmtr. nk ii asndan, sz konusu
iletmelerin halk tarafndan tayin edilmi bir brokrasi eliyle ynetilmesi ile zel
sektrn tayin ettii bir brokrasi araclyla ynetilmesi arasnda hibir fark yoktur.
Sovyetler Birlii Komnist Parti'sinin liderleri de sosyalizmi ekonomik adan
yorumlamlardr. Bat Avrupa'ya gre daha az gelimi olan ve demokrasi gelenei
bulunmayan bir lkede yaadklar iin, sermayenin hzla oalp younlamasn sala- 105
yabilmek amacyla, terr ve diktatrlk yolunu semilerdir. Ayn gelime, aslnda on
dokuzuncu yzylda Avrupa'da da grlmtr. Sovyetler Birlii, yeni bir devlet
kapitalizmi eklini gelitirmitir. Bu dzen ekonomik adan baarl oluyor gibi gzkse
de (1950lerde, ev.) insan deerleri teker teker yok etmeye balamtr. Brokratik
kafayla ynetilen bir toplum yaratmlar ve snfsal ayrmlar (hem ekonomik, hem de
dier insanlar ynetme gc asndan), gnmz kapitalist toplumlarndan ok daha
derin bir etkiye sahip olmutur. Bu gibiler sistemlerini sosyalist olarak tanmlyorlar,
nk btn ekonomiyi kamulatrmlardr.
Ama gerekte kurduklar sistem, sosyalizmin temsil ettii btn deerlerin (bireyselliin
yeniden canlan ve insanln tam anlamyla geliimi) tam bir reddiyesidir. Kitleleri
arkalarna alabilmek iin, ulusu ideolojileri sosyalist grlerle birletirme yoluna
gitmilerdir. Halk, sermayenin hzla birikmesi iin dayanlmaz zverilerde bulunmu ve bu

yzden ynetenlerle pek iyi bir ibirliine girememitir.


Serbest iletmeler temeline dayanan kapitalist sistem, komnist sistemden stn
grnmektedir, nk ada insanln en nemli kazanmlanndan birisi olan siyas
zgrlk, ancak serbest piyasa
ekonomisinde korunabilmitir. te yandan siyas zgrlkle birlikte, insanlarn onuru ve
bireysellii
de belirli bir konuma sahip olabilmitir. Bu nitelikler, bizi yine hmanizmin manev
geleneklerine
gtrmektedir. Bu dzen, insanlara, eletiri yapabilme ve yapc bir toplumsal deiime
ynelik
nerilerde bulunma imknn verir. Sovyet polis devletinde ise byle eyler neredeyse
imknszdr.
Fakat Sovyet lkeleri Bat Avrupa ve Amerika Birleik Dev-letleri'nin ekonomik dzeyine
geldikleri
andan itibaren (yani, insanlarn rahat bir hayat beklentisi tatmin edilebildii takdirde)
106
107

Sovyet terrne gerek kalmayacaktr. Byle bir aamadan sonra, Bat'da kullanlan telkin
ve ikna etme gibi dier manipulas-yon tekniklerine bavurulaca pek muhtemeldir. Byle
bir gelime, yirminci yzyl kapitalizmiyle yirminci yzyl komnizmini birbirine
yaknlatracaktr. nk her iki sistem de sanayileme temeline dayanmaktadr. kisinin
de hedefi, ekonomik etkinlii ve refah srekli olarak arttrmaktr. Belli bir ynetici
snfnn egemen olduu ve profesyonel siyasetilerin iktidarda bulunduu birer
toplumdur sz konusu olan. kisinin de gelecee bak as tamamen maddecidir. Burada
Bat'nn Hristiyan ideolojisine atfta bulunmas veya ateist Dou'nun peygamberci bir
kurtuluu mjdelemesinin hibir nemi yoktur. Her ikisi de kitleleri merkez bir sisteme
gre, byk fabrikalar ve kitle partilerinde rgtlemektedir. ki sistem bu ekilde
devam ederlerse, yabanclam kitle insan (bu kitle insanndan pek de bir fark
bulunmayan brokratlar tarafndan idare edilen, iyi beslenmi, iyi giyinmi ve iyi
elendirilen otomat insan) yaratc, dnen ve hisseden insann yerini alacaktr. Burada
eya (nesneler) birinci srasn koruyacak, bir insan olarak insan ise, lm olacaktr.
nsanlar zgrlkten ve bireysellikten sz edecekler, ama bir insan olarak hibir deere
sahip olamayacaklardr.
Gnmzde bu gelimenin neresindeyiz?
Kapitalizm ile kabalatrlm ve arptlm bir sosyalizm, insanlar insanlklarndan
karp, birer otomat haline sokma noktasna getirmitir. nsanlar, akllarn kaybetmek
zeredirler. Hepimiz, mutlak bir yokoluun balangcnda bulunuyoruz. Onur, yaratclk,
akl, adalet, dayanma ve insan zgrl gibi hedeflere varabilmek ve neredeyse kesin
olan zl, yok olu veya zgrln kaybedilmesinden kurtulabilmek iin, insanlarn,
iinde bulunduklar bu kt durumu ve tehlikeleri btn plaklyla grp, kavramalar
gerekmektedir. Kimse bizi, yneticilerin egemen olduu bir serbest piyasa ekonomisiyle,
yine baka yneticilerin egemen olduu bir komnist sistem arasnda tercih yapmaya
zorlayamaz. nk ortada nc bir zm yolu var. Bu nc yol, sosyalizmin temel
ilkelerinden hareket eden, yeni ve tam anlamyla insani bir toplum fikrini ve grn
sunan demokratik ve hmanist bir sosyalizmdir.

Hmanist Sosyalizm
111

Kapitalizmin, komnizmin ve hmanist sosyalizmin genel bir analizine dayanan sosyalist


bir hareket
program, aama zerine ina edilmelidir: Bir sosyalist parti fikrinin temelinde yatan
ilkeler
nelerdir? Bu sosyalistlerin gerekletirmeye altklar hmanist sosyalizm fikrinin uzun

dnemdeki
hedefleri ne olabilir? Henz uzun vadedeki hedeflere yarlamadna gre, sz konusu
sosyalistlerin
aba gstermek zorunda olduklar acil ve ksa dnemdeki hedefler neler olmaldr?
Hmanist sosyalizm fikrinin temelini oluturan ilkeler nelerdir? Her sosyal ve ekonomik
sistem, eya
ve kurumlar arasndaki ilikiler ann oluturduu belli bir sistem olmann yan sra,
insanlarn kendi
aralarndaki ilikilerle oluturduklar bir btndr. Bu nedenle sosyalizmin btn kavram
ve pratikleri,
insanlar arasnda nasl bir ilikiler a yarataca asndan incelenmelidir.
Her trl sosyal ve ekonomik dzenlemelerin en st kstas, insan olmaldr. Bu adan, bir
toplumun
hedefi, insanlarn sahip olduklar yetenek, akl, sevgi ve yaratclklarn tam olarak
gelitirebilme
imknlarn yaratmak olmaldr. Btn sosyal dzenlemeler, insanlarn yabanclamln
ve
ktrmln aacak her trl tedbiri almal ve insanlar gerek zgrlk ve
bireysellie
ulatrabilmelidir. Sosyalizmin ana hedefi, btn insanlarn geliimini destekleyecek
temel art olarak,
her bireyin mutlak geliimini salayan bir sistem yaratmaktr. Sosyalizmin en yce ilkesi;
insann eyadan, hayatn mlkten ve emein sermayeden nce gelmesidir. Gcn,
mlkiyetten deil yaratclktan kaynaklanmasdr. nsann, gelimelerin dene112

timinde deil, gelimelerin insanlarn denetimi altnda olmasdr.


nsanlar arasndaki ilikide, her birey kendi bana bir ama olmal, hi kimse baka
birisinin
amalarna ara olmamaldr. Bu ilkeden hareketle, belirli bir sermayeye sahip olunsa
bile, kimsenin
kiisel olarak baka birine klemsi biimde baml olmasna izin verilemez.
Hmanist sosyalizm, insanolunun birlii temeline ve btn insanlarn dayanmas
inancna
dayanmaktadr. Devlet, ulus veya snfsal tapnmaya kar mcadele eder. nsanlarn
sadk olacaklar
en stn ey, insan tr ve hmanizmin ahlk ilkeleri olmaldr. En nemli ama, Bat
medeniyetinin
aslen dayand fikir ve deerlerin yeniden canlandrlmasdr.
Hmanist sosyalizm, her ne ekilde olursa olsun, sava ve iddete tmyle kardr.
Siyasal ve
toplumsal sorunlar iddet ve g kullanarak zme giriimlerini hem bo bir aba, hem
de ahlkszlk
ve insanlk dmanl olarak deerlendirir. Bu nedenle gvenliin silhlarla salanacan
savunan
btn politikalara uzlamasz biimde kardr. Bar, yalnzca savan olmamas durumu
olarak deil,
btn insanlarn ortak bir erdem ynnde zgrce ibirlii yapabildikleri ve insanlar
arasndaki
ilikinin olumluluk ve uyum gsterdii bir durum olarak grmektedir.
Bu sosyalist ilkeler, toplumun her yesinin lkedeki teki insanlar iin de sorumluluk
duygusuna sahip
olmalarnn tesinde, dnyadaki btn insanlar iin aym sorumluluu paylamalarn
ngrmektedir.

nsanlarn te ikisinin ackl bir yoksulluk iinde yaamasna izin veren adaletsizlie bir
son vermek
iin, zengin lkeler tarafndan, imdiye kadar gsterilenden ok daha byk bir aba
gsterilmeli ve az
gelimi lkelerin insan deer113

lere uygun bir ekonomik dzeye ulamalar salanmaldr.


Hmanist sosyalizm, zgrlkten yanadr. Korkudan, endieden, tahakkmden ve
iddetten uzak
kalmay savunmaktadr. zgrlk, yalnzca bir ey yapmama zgrl deildir. zgrlk,
ayn
zamanda bir eyi yapabilme zgrldr. (Kiinin, kendini ilgilendiren btn kararlara
sorumlu
olarak faal bir biimde katlmasnn salanmas ve her bireye insan potansiyellerini
mmkn olan en
ileri dzeyde gelitirebilme imknnn tannmas gibi.)
retim ve tketim, insanln gelimesine ynelik olmaldr. Bunun tersi kabul edilemez.
Her trl
retim, baz kiiler veya iletmeler iin salayaca madd kazanca gre deil, belirli bir
sosyal
yararllk ilkesine gre ynlendirilmelidir. Eer daha fazla retim ile daha ok zgrlk
ve daha ok
insan gelime arasnda bir seime gidilecekse, insan deerler yelenmelidir.
Sosyalist sanay dncesinde hedef, en yksek ekonomik retkenlie ulamak deil, en
yksek insan
retkenlii salamaktr. Bunun anlam, insanlarn alma ve bo zaman eklinde
harcadklar
enerjilerinin byk bir ksmnn, kendileri iin anlaml ve ilgin olmasdr. nsanlar,
enerjilerini, btn
insan yeteneklerini (zihinsel olduu kadar, duygusal veya sanatsal olanlarn da)
canlandracak ve
gelitirecek biimde harcamal-drlar.
nsanla yarar bir biimde yaayabilmek iin, baz temel madd ihtiyalar tatmin
edilmelidir. Ama
tketimin, kendi bana bir ama haline gelmesine izin verilmemelidir. Madd ihtiyalar
kr etmek
amacyla yapay olarak uyandrmaya alan btn abalar nlenmelidir. Sadece tketmi
olmak iin
yaplan tketim, hem madd kaynaklarn boa gitmesine yol amakta, hem de insann
olgunlamas
asndan ykc sonulara neden
114

olmaktadr.
Hmanist (yani, insan asl ve temel hedef olarak kabul eden) sosyalizm, sermayenin
insana deil, insann sermayeye hkmettii bir sistemdir. Bu sistemde, insanlar mmkn
olduu lde dsal artlara hkmedecekler ve bylece dsal artlarn insanlar kendi
tahakkmleri altna almalar nlenecektir. Yine bu sistemde, toplumun yeleri, neleri
reteceklerini birlikte plnlaya-caklardr. retimin, herhangi bir kiilie sahip olmayan
ve sadece en yksek kr peinde koan piyasa ve sermaye kanunlarna gre
dzenlenmesine izin verilmeyecektir.
Hmanist sosyalizm, demokratik srecin siyasetin tesine tanarak ekonomik alanda da
uygulanmasdr. Hmanist sosyalizm, siyas olduu kadar endstriyel bir demokrasidir.
Byle gelien bir sre, siyas demokrasi kavramnn asl anlamna kavumas demektir ve

bilgili vatandalarn, kendileriyle ilgili btn kararlara gerek biimde katlmalar ile
oluur. Demokrasinin ekonomik alana doru geniletilmesi, bu alandaki katlmclarn
(iilerin, mhendislerin, yneticilerin, vs.) btn ekonomik faaliyetleri demokratik bir
biimde kontrol etmeleri anlamna gelir. Hmanist sosyalizm, ylnzca iletmelerin hukuk
sahipleriyle deil, byk ve gl iletmelerin toplumsal kontrolyle de ilgilenmektedir.
Sermayenin karc karlarn temsil eden brokratik yneticiler tarafndan yaplan
sorumsuz kontroller yerine, retenler ve tketenlerin denetiminde bulunan ve bunlar
adna faaliyet gsteren bir ynetim daha iyi olacaktr. Hmanist sosyalizmin bu
hedeflerine ulamak iin, merkez-yetilikten mmkn olduu kadar vazgeilmesi gerekir.
Ancak bu durum, endstriyel toplumun uyumlu olarak alabilmesi iin gereken asgar bir
merkezlikle paralel gitmelidir. Merkez
115

devletin ilevi asgarye indirilmeli, toplumsal hayatn temel mekanizmasn


birbirleriyle serbeste ibirlii yapan vatandalarn gnll faaliyetleri
oluturmaldr.
Hmanist sosyalizmin temel ve genel hedefleri, dnyadaki btn devletler iin ayn olsa
bile, her lke kendine zg hedefleri, geleneklerini ve mevcut durumunu gz nnde
bulundurarak tanmlamal ve bu hedeflere ulamak zere kendine ait yntemleri
gelitirmelidir. Sosyalist devletlerin karlkl dayanmas, bir lkenin baka bir lkeye
kendi yntemlerini empoze etmeyecei bir ekilde dzenlenmelidir. Ayn noktadan
hareketle, sosyalist fikir babalarnn eserleri, kutsal kitaplar haline getirilmemeli ve
bakalar zerinde tahakkmde bulunmak iin bir ara olarak kullanlmamaldr. Ancak bu
eserlerde ortak biimde bulunan sosyalizm ruhu, sosyalistlerin gnllerinde yer edip,
kendi dncelerine rehberlik etmelidir.
Hmanist sosyalizm, aklla uyumlu artlar altnda, insan doasnn kendiliinden ve
mantk biimde varaca bir sonutur. Kkleri insanln hmanist geleneklerinde yatan
ve endstri toplumunda uygulanmaya allan demokrasinin gerekletirilmesidir.
Fiziksel iddete veya insanlar uyuturan (ve idrak edilmeden faaliyete zorlayan)
telkinlere benzer hibir gce dayanmada" alan bir toplum dzenidir. Bu sistemi
gerekletirebilmek iin, insanlarn akllarna ve daha insan, daha anlaml ve daha
gnenli bir hayat yaayabilme arzularna hitap etmekten baka bir are yoktur. Bu
sistem, insanln gerekten insan olan bir dnya yaratma becerisine sahip olduuna
duyulan inanca dayanmaktadr. Byle bir dnyada oluturulan toplumlarda, hayatn
zenginlii ve bireylerin geliimi en nemli konudur. Ekonomi ise, insanlara daha dolu bir
yaam salamak zere esas rolne ve grevine indirgenmi bulunmaktadr.
Hmanist sosyalizmin hedefleri tartlrken, merkez
devlet 116
faaliyeti en aza indirildikten sonra, yelerinin serbeste ibirliine dayanan bu toplumun
niha sosyalist hedefi ile bu niha hedefe ulamadan nce varlmas gereken orta ve uzun
vadeli hedefler arasnda bir ayrma gitmekte yarar vardr. Mevcut merkezcilii kaldrm
devletin tmyle merkez bir toplum ekline dntrlmesi, ancak bir gei dneminden
sonra mmkndr. Bu gei dneminde, bir lye kadar merkez bir plnlama ve devlet
mdahalesinin muhtemel olumsuzluklarn (byyen bir brokrasi, bireyselliin
zayflamas, kiisel inisiyatifin azalmas gibi) nlemek iin unlarn yaplmas
gerekmektedir: a) Devlet, vatanda tarafndan etkin biimde kontrol edilmeli; b) Byk
iletmelerin toplumsal ve siyasal gc krlmal; c) retimde, ticarette, yerel sosyal ve
kltrel faaliyetlerde her trl merkezcilii kaldrmaya ynelik olarak alan gnll
birlikler desteklenmelidir.
Niha sosyalist hedeflerle ilgili somut ve ayrntl plnlar hazrlamak u anda mmkn
olmasa bile, sosyalist bir toplum iin tutulacak orta ve uzun vadeli hedefler hakknda,
baz genel grler aktarmak mmkndr. Bu hedefler orta ve uzun vadeli olsa bile, daha
kesin ve ayrntl aklamalar yapabilmek iin, yllar sren aratrmalara ve deneylere
ihtiya olacaktr. Bu deneyler iin ayrca, bir lkenin en iyi beyinleri ve gnlleri

seilmelidir.
Sosyalizmin temel ilkesinin hukuk mlkiyet deil, toplumsal denetim olduunu gz nnde
bulundurursak, hmanist sosyalizmin ilk hedefi, btn byk iletmeleri kkten
deitirmek, yneticileri alanlarn (iiler, memurlar, mhendisler) semesini salamak
ve sendikalarla tketici temsilcilerini de bu yeni oluuma dahil etmektir diyebiliriz. Bu
gruplar, her byk iletmenin en st otoritesini temsil edecekler, retim, fiyatlandrma
ve krn kullanm gibi genel konularda karar vereceklerdir. His117

sedarlar, sunduklar sermayeleri iin uygun bir karlk almaya devam edecekler, ancak
kontrol ve idare yetkisine sahip olmayacaklardr.
Bir iletmenin zerklii, merkez bir plnlamayla snrlandrlacak, bylece retimin
sosyal amalar dorultusunda gereklemesi salanacaktr.
Kk iletmelerin, ibirlii temeline gre almalar uygun olacaktr. Byle bir ibirlii,
uygun vergilendirme yardm ve dier yntemlerle desteklenmelidir. letmeler, ibirlii
yapmadklar takdirde bile iletmenin alanlar, kn irket sahibiyle paylaacak ve ortak
karar alacaklardr. Petrol, bankaclk, televizyon, radyo, il sanayii ve tamaclk gibi
belirli baz sanayi kollan, btn toplum iin byk bir nem tadndan
kamulatrlmaldr. Ancak kamulatnlan bu sanayi kollannn ynetimi; alanlar,
sendikalar ve tketiciler tarafndan yukandaki ilkeler dorultusunda
gerekletirilmelidir.
Toplum tarafndan ihtiyac duyulan, ancak mevcut retimle bu ihtiyacn karlanamamas
durumunda, bu aa kapatacak olan yeni iletmeler, kamu tarafndan kurulmal ve
finanse edilmelidir. te yandan bireyler, korkudan ve dier insanlann boyunduruuna
girmekten korunmaldr. Bu hedefi gerekletirebilmek iin toplum, herkes iin gda,
konut ve giysi gibi temel madd ihtiyalan cretsiz olarak salamaldr. Daha ok madd
konfor isteyen herkes, bunun iin, almak zorundadr. Fakat hayatn temel madd
gerekleri garanti edildii iin, hi kimse baka bir kimse zerinde madd temele dayanan
dorudan veya dolayl bir g uygulayamaz hale gelmelidir. Sosyalizm, tketim mallan
zerindeki zel mlkiyeti kaldr-118
maz. Ayn ekilde, btn gelirlerin ayn dzeyde olmasn salama amacn da gtmez.
Hmanist sosyalizme gre gelir, gsterilen aba ve sahip olunan yetenee gre olmaldr.
Ancak gelirler arasndaki farkllk, insanlann hayat tarzlannn birbirlerinden
yabanclamasna yol aacak uurumlar yaratmamaldr.
Siyas demokrasiyle ilgili ilkeler, yirminci yzyl gereine uyacak bir biimde
uygulanmaldr. letiimin ve bilgisayar tekniinin ok gelimi olduu gz nnde
bulundurulursa, ada kitle toplumlarnda eski ehir toplantlarn yeniden canlandrmak
bile mmkn olabilir. Byle bir organizasyonda yzbinler-ce kk "alma gruplan"
(face-to-face groups; kleine Grup-pen), i yeri veya ikmet yeri ilkesine gre
dzenlenerek kurulabilir. Byle bir organizasyon, yeni bir tr Avam Kamaras oluturur
ve merkez biimde seilmi bir parlamentoyla birlikte karar alma srecini paylar.
Merkezcilikten yerelcilie geii salayabilmek iin, en nemli kararlan kk yerel
blgelerdeki kiilerin almas gerekir. Bu kk yerel blgeler, toplumdaki hayatn
dzenlenmesiyle ilgili temel ilkelere bal kalmaldrlar. Byle bir organizasyon iinde
hangi gereki biim gelitirilirse gelitirilsin, buradaki en nemli ilke, sz konusu
demokratik sreci, bilgilendirilmi ve sorumluluk tayan vatandalann (hipnotize edici
kitlesel telkin yntemleriyle kontrol altnda tutulan otomatlatnlm kitle insannn deil)
kendi iradelerini da vurduklan bir srece dntrmektir. Brokrasinin egemenlii,
yalnzca siyas karar alma srecinde deil, ayn zamanda btn kararlar ve uygulamalar
alannda da ortadan kaldrlmaldr. zgrlk, ancak bu ekilde salanr. Yukandan aaya
doru inen baz kararlar dnda, hayatn btn aamalanndaki faaliyetlerin zeminden
gelmesi desteklenmeli, bylece birok kararn temelden tepeye doru ilerlemesi
salanmaldr. Sendika ats altnda rgtlenmi iiler, tketici 119
gruplarnda rgtlenmi tketiciler ve yukarda szn ettiimiz siyas alma

gruplannda rgtlenmi vatandalar, merkez otoritelerle srekli bir iletiim iinde


bulunmaldrlar. Bu iletiim; yeni kararlar, kanunlar ve kararnameler nerebilecek bir
ekilde olmaldr. Seilmi halk temsilcileri srekli bir halk gzetimi altnda bulunmal,
gerekli grld takdirde ve istendii anda deitirilmelidir.
En temel ilkesinden hareketle, sosyalizmin baka bir hedefi de, ulusal egemenliin ve her
trl askeri gcn kaldnlmasdr. Bunun yerine bir Uluslar Topluluu (Commonwealth of
Nati-ons) kurulmaldr.
Eitim alanndaki en nemli hedef, bireylerin eletirel g ve yeteneklerini gelitiren ve
benliklerinin yaratc ynlerini ortaya koyan bir eitim salayabilmektir. Baka bir deyile
hedef, manipulasyona kar bakl olan ve bakalannn zevkine ve kazancna hizmet
edecek telkinlere boyun emeyen zgr insanlar yetitirmektir. Bilgi, yalnzca bir yn
bilgi krnts halinde olmamal, madd ve insan srelerin temellerinde yatan gleri
belirlemek ve anlamak iin kullanlan aklc bir ara olmaldr. Ancak eitim yalnzca akl
deil, ayn zamanda sanatsal yetenekleri de gelitirmelidir. Yabanclama olgusuna yol
am olan kapitalizm, insanlarn bilimsel kavraylanyla estetik alglarn hem birbirinden
ayrm, hem de yanl temeller zerine oturtmutur. Sosyalist eitimin asl amac,
insann her iki alanda da tam ve zgrce faaliyet gsterebilmesini salamaktr. nsann,
hem madd rnlerin retiminde, hem de hayattan zevk alma konusunda zek bir gzlemci
olmaktan ok, iyi donatlm bir katlmc olmasna allmaldr. Yabanclam
birentellek-telliin tehlikelerini ortadan kaldrabilmek iin, kuramsal eitimin yannda,
el ii ve yaratc sanatlar gibi faaliyetlere de nem verilmelidir. Bunun iin, ilk ve orta
renimde her ikisini birle-120
tiren bir el ileri (yani, sanatsal ve yararl nesnelerin retimi) dersi konulmaldr. Her
gen, kendi ellerini ve yeteneklerini kullanarak, yararl ve deerli bir eyay retme
tecrbesini yaam olmaldr. G ve smr temeline dayanan (akla aykr) bir otorite
ilkesinin yerini "braknz yapsnlar" yaklam deil, bilgi ve yetenekte yetkinlik ilkesine
dayanan bir otorite almaldr (gzda, g veya telkin ilkesi belirleyici olmamaldr).
Sosyalist bir eitim, akla uygun otoritenin yeni bir tanmna varmaldr. Byle bir
tanmlama, akla aykr otoriterlikten ve ilkesiz bir "braknz yapsnlar" yaklamndan ok
farkl olmaldr.
Eitim, yalnzca ocukluk ve genlik dnemiyle snrl olmamaldr. Yetikin eitiminin
mevcut biimleri, byk lde geniletilmelidir. Herkese, istedii anda mesleini veya
iini deitirme imknn vermek zellikle nemlidir. Toplum, bireylere hi olmazsa temel
maddi ihtiyalarn salad takdirde, byle bir yenilik aray, ekonomik olarak da kabul
edilebilir bir hale gelecektir. Kltrel etkinlikler yalnzca entellektel eitimle snrl
kalmamaldr. nsanln insanca geliebilmesi asndan sanatsal anlatmn her trls
(mzik, dans, tiyatro, resim, heykel, mimarlk, vs.) byk bir neme sahip olmaktadr.
Sanatsal etkinliklerin dzenlenmesi, yararl ve gzel programlarn yaplmasyla ilgili
olarak toplumda byk bir yaratclk frtnasna gidilmelidir. Bu etkinlikler ve almalar,
teki nemsiz tketim mallarndan yaplan tasarruflarla salanabilecektir. te yandan,
bir yaratmda bulunan sanatnn bamsz olmasna byk bir nem verilmeli, toplumsal
bir sorumluluk tayan sanatn, brokratik bir yapya brnmesine veya "devlet" sanat
haline gelmesine mutlaka kar klmaldr. Sanatnn, meru olan toplumu etkileme
hakkyla, toplumun sanaty etkileme olgusu ara121

snda salkl bir denge kurulmaldr. Sosyalizm, sanat alannda retici ile tketici
arasndaki mesafeyi daraltmaya almaldr. Bu mesafenin ortadan kalkmasn
salayabilirse, her bireyin yaratc glerini, istediinde da vurabilecek bir ortam
yaratacaktr. Sosyalizm, nceden belirlenmi hibir slp veya ekle bal deildir. Bu
konu zerinde gnmzde yaplanlardan daha ayrntl ve derin aratrmalara gerek
duyulduu da ortadadr.
Sosyalist bir toplumda btn rklarn ve cinsiyetlerin mutlak bir eitlik iinde olmas,
tabidir. Fakat bu eitlik, aym olmakla e tutulmamaldr. Bu nedenle her rka, ulusal

gruba ve cinsiyete zg olan zel hner ve yeteneklerin gelitirilmesi iin byk bir aba
harcanmaldr.
Herkesin istedii dini serbeste uygulama hakk garanti edilmelidir. Devlet ve din,
tmyle birbirinden ayrlmaldr.
Burada aklanan hareket program, sosyalizmin ilke ve hedeflerini aklayan bir klavuz
eklinde deerlendirilmelidir. Sosyalizmin btn ilke ve hedeflerini somut ve ayrntl bir
biimde ortaya koyabilmek iinse, ok byk bir aratrma ve tartmaya ihtiya vardr.
Bir sosyalist partinin en nemli grevi, byle bir aratrmay yaparak, somut ve ayrntl
bir sonuca ulaabilmek olmaldr. Byle bir aratrma ve inceleme, pratikteki
uygulamalarn ve sosyal bilimlerin sunabildii btn bilgilerin yeniden gzden
geirilmesini de gerekli klmaktadr. Ama her eyden nce, bu ii baarmak ve eski
dnce geleneklerinden kopabilmek iin, hayal gcne ve yeni imknlar grebilme
cesaretine ihtiya duyulacaktr.
Btn bunlarn yannda, Amerika Birleik Devletlerindeki ou insann, sz konusu
sosyalist ilke ve hedeflerin geerliliine inanmalar iin, yine de uzunca bir zamana
gerek duyulacaktr. Bir sosyalist partinin bu sre iindeki devi ve ilevi ne ol122

maldr
?
SP-SDF (Sosyalist Parti - Sosyal Demokrat Federasyon) (*) kendi yap ve etkinliklerini,
partinin temsil ettii idealler dorultusunda dzenlenmelidir. Sosyalizmin ileride
gerekleebilmesi iin mcadele vermenin yannda, byle bir ortamn kendi iinde
yaratlmas iin harekete gemelidir. Bu adan SP-SDF, insanlar bu parti programn
desteklemeleri iin ikna etmek amacyla, akla aykr duygulara, hipnotize edici telkinlere
veya "kariz-matik kiiliklere" bavurmamal, gerekilik ve doruluk zemini zerinde
kalarak ekonomik, sosyal, politik ve insan durum hakknda arpc ve derinlemesine
analizler sunmaldr. SP-SDF, Amerika Birleik Devletleri'nin ahlk ve entellektel
saduyusu olmaldr. Yapt analizleri ve vard yarglar, insanlara yaygn biimde
tantmaldr. SP-SDF'nin etkinlikleri, en uygun derecede merkezcilii yok etme anlayna
ve yelerinin tartma ve karar alma dzeyinde faal ve sorumlu bir katlmna
dayanmaldr. te yandan, aznlkta kalan grlerin tam anlamyla dile getirilip
tantlmas iin, byk bir gayret gsterilmelidir. Bu nedenle, sosyalist parti program,
kesin bir alma pln eklinde alglanmamal, parti yelerinin devaml etkinlii, gayreti
ve ilgisiyle byyp gelimelidir.
yleyse SP-SDF, btn dier siyas partilerden farkl olmaldr. Bu fark, programlar
ve idealler dzeyinde kalmamal, par(*) Fromm, 1957 ylnda Amerika Sosyalist Partisi olan SP-SDF'ye katlm ve 1958 ylndaki Ulusal Parti
Kongresi'nde parti programnn yeniden dzenlenmesi iin kurulan bir komisyona dahil olmutur. Fromm, bu
parti iin "ncelik insanda" (Let Man Prevail) isimli makaleyi yazm, buradaki makaleyi de, kendi grlerinin
anlatm eklinde grmtr. SP-SDF'nin parti brokrasisi iinde yeterli bir yank bulamayan Fromm, daha
sonra bu partiden ayrlmtr. (ev.) 123

tinin yaps ve ileyii asndan da belirginlemelidir. Parti, insana zg gereklik ve


saduyu ruhuyla birlemi btn yeler iin manev ve sosyal bir yuva niteliine
kavumaldr. nsanln ortak inanlar ve kendi geleceine ynelik gayret ve
dayanmas, parti yelerini birletiren en nemli faktr olmaldr.
SP-SDF'nin ksa bir zamanda zafere ulamasn beklememek gerekir. Buna ramen
parti, en geni biimde sosyal bir etki yaratmay ve g kazanmay hedeflemelidir.
Srekli artan sayda insann desteini kazanmaya gayret etmeli ve bu insanlarn, parti
araclyla Amerika Birleik Devletleri iinde ve btn dnyada seslerini
duyurabilmeleri salanmaldr.
SP-SDF, sosyalizmin insanc geleneine dayanmaktadr. Geleneksel sosyalist hedeflerin
gelitirilip, yirminci yzyl toplumlarnn iinde bulunduklan artlara uygun hale
getirilmesi iin gayret etmektedir. Hedeflerinin, g ve iddet kullanarak veya herhangi
bir diktatrlk kurarak gerekletirilebilecei fikrine zellikle kardr. Partinin elindeki

tek silh, grlerindeki gerekiliktir. Bu grlerin, insanlann temel (asl) ihtiyalanna


seslendii gereidir. Bu nedenle, bo olmayan ve gerek bir gne (refah) salayan bir
hayat tarzna zlem duyan insanlarn, gnmzdeki masallar, kurgulanr ve hayallerin ne
kadar anlamsz olduunu grmeleri salanmaldr. SP-SDF yelerinin ortak bir ideale
inanmalar yeterli deildir. Byle bir inan, gerek hayata aktanlamad srece, bo ve
verimsiz kalacaktr. Partinin hayat, her yesine kendi kayglarn anlaml ve cil bir
etkinlie dntrme imknn sunabilecek ekilde dzenlenmelidir. Acaba bu nasl
gerekletirilebilir?
Sosyalizmin temel hedeflerinin (zellikle dev iletmelerin alanlar, sendikalar ve
tketici temsilcileri tarafndan idare edilme yntemi, demokratik srecin yeniden
canlandrlmas, 124
her vatandaa salanan temel hayat standard gibi), uygulanmas son derece g olan
ayrntl ve byk sorunlar yaratt unutulmamaldr. Bunlarn zm iin ekonomi, i
organizasyonu, psikoloji ve benzeri alanlarda baz temel kuramsal aratrmalarn
yaplmas gerekecektir. Buna ilve olarak, pratik plnlara ve bu alanlardaki tecrbelere
ihtiya duyulacaktr. Ancak btn bu problemler, doa bilimcilerinin ve teknisyenlerin
kendi alanlarndaki problemleri zmede gsterdikleri inan ve hayal gcne benzer
ekilde ele alnd takdirde, kolayca zlebilecektir. Varlacak sonular, belki
gnmz iin hayal gibi olabilir. Ama yirmi yl ncesinde (1940lardan sz ediyor. ev.) de
uzay yolculuklar insanlar iin fantastik bir nitelie sahipti. Salkl ve insan bir
toplumsal organizasyona ulaabilmek iin almas gereken problemler, kuramsal ve
uygulamal doa bilimlerinde karlalan problemlerden pek de zor deildir.
Buna gre bir sosyalistin birinci grevi, uygulamal sosyalizmle ilgili sorunlar kendi
tecrbelerine bakarak incelemesi ve bu tecrbeler ile nerileri SP-SDF kapsamnda
oluturulan alma gruplarnda birer sosyalist zm nerisi olarak ortaya koymasdr.
Bu grup almasna destek olacak ekilde, sz konusu sorunlar inceleyen daim
komiteler de bulunacaktr. Bu komiteler; ekonomi, sosyoloji ve psikoloji, d politika gibi
alanlarda uzmanlam kiilerden kurulu olacak, dier alma gruplaryla ok yakn temas
iinde bulunarak inceleme ve aratrmalarn srdrecek, fikir ve tecrbe alveriinde
bulunacak, bylece hem alma gruplar, hem de komiteler birbirlerini destekleme
konusunda tevik edeceklerdir.
SP-SDF yelerinin etkinlikleri, teorik dnce ve plnlamalarla snrlandrlmamaldr.
Zira baarya ulaabilmek iin somut faaliyetlere gerek duyulmaktadr. Her yenin,
sosyalist hayat tarzn benimsemi olduunu, alt yerde aka gster125

mesi ok nemlidir (bu durum, her trl i yerleri iin geerlidir; fabrikalar, daireler,
okullar,
laboratuarlar, hastaneler ve benzerleri.) te yandan her yenin, sosyalist adan
sorunlara yaklama ve
zm bulma yntemlerini bizzat kendisinin de uygulamas gerekmektedir. Ayn zamanda
bir
sendikaya mensup olan SP-SDF yelerinin, sendikalarda ye etkinliini arttrmak ve
katlm
salamak ynnde faaliyetlerde bulunmalar zellikle nem tamaktadr. SP-SDF
yeleri, sendikalara
mensup olsun veya olmasnlar, yerinden ynetimi, yaygn katlmcl ve brokrasiyle
mcadeleyi
daima destekleyeceklerdir.
SP-SDF, toplumun insaniletirilmesi konusuna ilgi duyan erkek ve kadnlara, ayrca bu
sorunlarn
zmne ynelik almalarda bulunan, bu ynde zaman ve para konusunda zverili bir
almaya
hazr olanlara arda bulunmaktadr.

SP-SDF, etkinliinin ana konusunu programnda saylan konular olarak grse bile,
toplumumuzun
geliimi iin ok nemli olan btn siyas gruplara ve bireylere destek verip, ibirlii
yapmay da
kabul etmektedir. Partinin hedeflerinden bazlar yle sralanabilir:
Siyas hayatn mevcut olgularna gereki biimde yaklaan salkl ve akl banda bir
d politika.
Bu; aklc bir uzlama ynnde olan, mevcut bloklarn kendi ekonomik ve siyas
konumlarn kabul
etmeleri ve sz konusu konumlarn hibir zaman g ve iddet kullanarak
deitirmeyeceklerine sz
vermeleriyle savan nleneceine inanan bir d politikadr.
Silhlanma yolu ile gvenliin artacan iddia eden yaklamlarla mcadele.
Mutlak yok oluu nlemenin tek yolu, toptan silhszlanmadr. Buna gre, silhszlanma
grmeleri,
gerek bir silhsz126
127

lanmay nlemek iin yrtlmeyecektir. Gerek bir silhszlanmaya varabilmek iin, risk
alma
cesareti gstermek gerekecektir.
Az gelimi lkelere ynelik ve halen uygulanan yardm programlarnn ok daha
ilerisinde olan bir
yardm program hazrlanmas.
Byle bir programn gerekletirilebilmesi iin kendi vatandalarmzn nemli bir
zveride bulunmalar gerekecektir. Yabanc lkelerde Amerikan sermayesinin
karlarna hizmet eden bir siyasete karyz. Amerika Birleik Devletleri'nin, kk
lkelerin bamszlklarna aykr den btn dolayl mdahalelerine de olumlu
bakmyoruz.
Birlemi Milletler, glendirilecektir.
Uluslararas anlamazlklarn zmnde ve byk apl d yardmlarn dzenlenmesinde
Birlemi Milletler'in yardmna bavurulmaldr.
ounluun yararland madd hayat standardnn altnda bulunan halk kesimine destek
verilecek,
onlarn da ayn seviyeye gelmeleri salanacaktr.
Bu, hem ekonomik, hem de blgesel veya rksal etkenler nedeniyle ortaya km olan
seviye farklar iin geerlidir. Merkezcilikten vazgeilmesi (yerinden ynetim) ve
yaygn bir halk katlmn salayan btn
etkinliklerin desteklenmesi.
letmelere, hkmetlere ve sendika brokrasilerine verilen btn sorumsuz yetki ve
gleri azaltmaya alan faaliyetler desteklenmelidir.
sizlik, hastalk veya yallk durumlarnda ortaya kan sorunlar en aza indirebilmek
iin, yaygn
bir sosyal gvenlik
a gelitirilecektir.
Salk alannda sosyalizasyon desteklenmeli, hekim tercihi hakk ve tp hizmetlerinde
dzeyin ykselmesi salanmaldr. Tarmsal kapasitemiz ve art deerimizden tam olarak
yararlanabilmek iin gereken ulusal ve uluslararas ekonomik nlemlerin alnmas
salanacak, tbbf standardn ykseltilmesine nem verilecektir.
Sanayi, ticaret, sendika ve tketici temsilcileri ile ekonomistlerden oluan bir
ekonomik komisyonun
kurulmas ynndeki btn abalar desteklenecektir.

Bu komisyon, ekonomimizin ihtiyalarn dzenli aralklarla belirlemek ve ulusal dzeydeki


deiimi salayabilmek iin gerekli olan plnlar gelitirmekle grevlendirilecektir. Bu
komisyonun en nemli grevi, silh sanayimden bar sanayiine geii salayabilecek olan
btn plnlan tartmak ve hazrlamaktr. Bu komisyonun btn raporlar, yaymlanmak ve
geni kitlelerin dikkatine sunulmaldr. Benzer komisyonlar; d politika, kltr ve eitim
alannda da kurulmaldr. Sz konusu komisyonlarn yeleri, lke nfusunun geni bir
yelpazesini temsil etmeli, bilgi ve kiilikleri halk tarafndan genel kabul grm olmaldr.
Konut, yol ve hastane yapm gibi temel ihtiyalar ve mzik, tiyatro, dans ve resim
gibi kltrel
etkinlikleri gerekletirebilmek iin, hkmetin byk yatrmlar yapmas gerekir.
Amerika Birleik Devletlerinin zenginlii sayesinde, baz toplumsal deneyler
balatlabilir
rnein kamuya ait iletmelerde ynetime iilerin de katlmas bunlara bir
rnek olabilir.
Temel bir toplumsal neme sahip olan sanayi kollarnda
128

hkmet, rnek iletmeler kurmal, bunlarn zel sektrle rekabet etmesi ve zel
sektrn kendi
standartlarn bu seviyeye ykseltmesi salanmaldr.
Bu etkinlikler nce radyo, televizyon ve sinema alannda gerekletirilmeli, istendiinde
baka
alanlarda da rnek iletmeler kurulmaldr.
Byk iletmelerde ynetimlere iilerin katlmn salamak zere almalara
balanmaldr.
Karar organlarnda oylarn yzde yirmibei, ii ve memurlara ayrlm olmaldr. Bu ii
ve memur
temsilcileri, her iletmede serbest biimde seilmelidir.
Sendikalarn nemi ve etkileri yalmzca cretler konusunda deil, alma
artlar ve benzer
konularda da arttrlmaldr.
Ayn zamanda sendikalarn iinde demokratikleme sreci srdrlmelidir.
Ticar ve siyas propaganda ile reklmlarda hipnotize edici telkin yntemlerinin
kullanlmamas iin
aba harcanmaldr.
Yukardaki hareket plnnn, Kuzey Amerika ve Avrupa'da-ki sanayi lkeleri iin geerli
olduunun farkndayz. Bu program, dier btn lkeler iin kendi zel artlarna uygun
biimde gelitirilmelidir. Ancak, retimin toplumsal kullanm iin olmas, etkili bir
demokratik srecin hem siyasette, hem de sanayide kuvvetlendirilmesi gibi genel ilke ve
kurallar, btn lkeler iin ayn derecede geerlidir. Her bir vatandaa sesleniyoruz.
Herkesin kendi hayatyla, ocuklaryla ve btn insanlk ailesiyle ilgili sorumluluklarn
artk stlenmesini istiyoruz. nsanolu, tarihte eine rastlanlmam bir karar aamasna
gelmitir: Ya beynini ve becerilerini kullanp, kendisinin gerekletirebilecei bir dnya
ve hatt bir
129

cennet (ya da en azndan insanlarn becerilerini tam olarak uy-gulayabildikleri, mutlu ve


yaratc olabildikleri bir yer) yaratacak ya da nkleer bombalar veya can sknts ve
boluk hissiyle kendisini yok edecektir.
Gerekten de sosyalizmin dier parti programlarndan en byk fark, bir gre, bir
fikre ve imdikinden daha iyi ve daha insan bir topluma ynelik bir ideale sahip
olmasdr. Sosyalizm, kapitalizmin u ya da bu eksiini gidermeye veya onarmaya alan
bir yaklam deildir. Sosyalizm, henz gereklememi olan bir idealin peindedir.
Hedefi, mevcut sosyal gereklii aan ve gerekleme potansiyeline sahip olan bir

toplumdur. Sosyalistler, byk bir vizyona sahiptirler.


"Bizim arzu ettiimiz ve urunda mcadele verdiimiz ey budur" diyebilmektedirler. Bu
vizyon,
hayatn mutlak ve niha bir ekli deildir elbette. Ama yine de, imdikinden daha iyi ve
daha insan bir
hayat eklidir. Byle bir hayat, Bat ve Dou kltrlerinin en byk eserlerine esin
kayna olan
hmanizm ideallerinin gerekletirilmesidir.
Pek ok kii, buna bir karlk olsun diye, insanlarn hayat tarzlarn deitirmek
istemediklerini iddia
edecektir. Biz sosyalistler ise, bu iddiann doru olmadn syleyeceiz. Tam aksine,
insanlar,
urunda mcadele edecekleri ve inanacaklar bir ideale ok derin bir zlem
duymaktadrlar. nsanlarn
btn canllklar, varlklarnn rutin ksmn aabilme ve henz varlmam bile olsa
gerekletirilmesi
mmkn olan vizyonlara ulaabilme gayretinde sakldr. nsanlar, aklc ve insan bir
vizyon peinde
koma imknndan yoksun brakldklarnda, hayattan duyduklar sknt ve boluk
nedeniyle, diktatr
ve demagoglarn akl d ve eytan vaadlerine boyun eebilmektedirler. nk bu trl
toplumlarn
en byk eksiklii, bireylere hibir ideal sunamamalardr. ada toplumlar, inansz ve
grsz bi130

reyleri yelemektedirler. Tek hedefleri, ayn tipten ok sayda insan yaratmaktr. Biz
sosyalistler ise,
insanoluna byk bir inan ve gven duyduumuzu aklamaktan ve vizyonumuzun yeni ve
insan
bir toplum olduunu iln etmekten ekinmeyiz. Btn vatandalarn inanlarna,
mitlerine ve
hayallerine seslenerek, bu gelecee bak biimini bizimle paylamalar ve
gerekletirilmesi ynnde
aba gstermeleri arsnda bulunuyoruz. Sosyalizm sadece sosyo-ekonomik ve siyas
bir program
deildir. Ayn zamanda insan bir dzenlemedir. Amac, bir sanayi toplumunun iinde
bulunduu
artlarda hmanizm ideallerini gerekletirebilmektir.
Sosyalizm, radikal olmaldr. Radikal olmak ise, kklere inmek demektir ve bu kk, insann
kendisidir.

Herkes in Garanti Edilmi


Bir Gelirin Psikolojik
Boyudan
133

Bu makalede, herkes iin garanti edilmi bir gelirin sadece psikolojik ynlerine, yani
deerine, rizikolarna ve yol aaca muhtemel insan problemlere deinilecektir.
Herkes iin garanti edilmi bir gelir yaklamn kabul etmek iin ne srlen en nemli
neden, byle bir gelirin, bireyin zgrln arpc biimde ve nemli lde arttraca
inancdr. nsanlk tarihi, gnmze dein insanlarn zgrce hareket etmelerine kar iki

byk engel koymutur: Hkmdarlar tarafndan iddet ve gcn kullanlmas (zellikle


de muhalifleri l-drebilme gleri) ve daha da
nemlisi, alma artlarn ve iinde bulunduklar sosyal ortam kabul etmeyenleri alkla
kar karya kalmalar.
Sz konusu artlan kabul etmeyenler, karlarna herhangi baka bir g kmasa da,
alktan lme tehlikesiyle yz yze kalmaktaydlar. Karanlk gemiinden gnmze
(kapitalizme ve Sovyetler Birlii'ne) kadar insanlk tarihine damgasn vuran en nemli
ilke yle zetlenebilir: "almayana ekmek yok." Bu byk tehdit, insanlar sadece
kendilerinden beklenenleri yapmaya zorlamam, ayn zamanda baka herhangi bir
biimde davranmaya kalkacak tarzda dnmelerini ve hissetmelerini de nlemitir.
Tarihin, insanlar alk tehdidiyle hizaya getirmi olmas, son tahlilde, insanlarn daima
belirli ekonomik ve psikolojik sknt ve ktlklar iinde yaamalarndan kaynaklanmtr
(baz ilkel topluluklar bunun dndadr). rnein herkesin ihtiyalarn tatmin edecek
miktarda malzeme ve mal hibir zaman var olmamtr. Genellikle kk bir grup
"ynetici", cannn ektii her134

eye sahip olabilme zgrln elde etmi, dierlerine ise, bu ayrcaln Tanr vergisi
veya doal olduu sylenegelmitir. Burada nemli olan nokta udur: Ayrcaln
kkeninde "yneticilerin" agzll deil, madd retimin dk dzeyi yatmaktadr.
Her eyin ekonomik adan bollat bir dnemde gerekletirilmesi pekl mmkn olan
"herkes iin garanti edilmi bir gelir" yaklam, insanlar tarihte ilk kez alk
tehdidinden uzak-latrabilecektir. Bylece insanlar, gerekten zgr ve herhangi bir
ekonomik tehditten bamsz olabileceklerdir. Bu durumda insanlar, a kalmamak iin bir
ii kabul etmek zorunda kalmayacaklar, becerikli ve azimli bir kadn veya erkek, yeni
beceriler kazanarak, kendisini istedii herhangi bir ie hazrlayabile-ektir. Byle bir
durumda evli bir kadnn kocasndan ya da bir gencin evden ayrlmas daha sorunsuz
olabilecektir. nsanlar alk korkusu duymadklar iin, korkak olmayacaklardr. (Tabii
bunun geerli olabilmesi iin, insanlarn zgrce dnebilmelerini, konuabilmelerini ve
hareket edebilmelerini engelleyen siyas bir tehdit veya engel bulunmamaldr.)
Herkese garanti edilmi bir gelir, zgrlk kavramn bo bir slogan olmaktan karp, bir
gerek yapabilir ve Bat'nn din ve hmanist geleneinin nemli temel talarndan biri
olan: "Ayrm yaplmadan, herkesin yaamaya hakk vardr!" ilkesinin gereklemesine de
imkn verebilir. Bu, yaama, beslenme, barnma, tbb bakm ve eitim hakk olmazsa
olmaz bir insan hakkdr ve hibir hl ve art altnda (toplumsal adan "yararl" olduu
iddia edilen durumlarda bile) snrlandrlamaz. Sknt ve ktlk psikolojisine gei,
insanlk geliiminin en nemli admlarndan birini oluturmaktadr. Zira sknt ve ktlk
psikolojisi; korku, kskanlk ve bencillik yaratmaktadr (bu durum, dnyadaki btn
ifti topluluklarnda rahatlkla grlebil135

mektedir). Bolluk psikolojisi ise; balatma yetenei, yaama sevgisi ve dayanma


dourur. Gerek u ki, sanayilemi lkeler ekonomik bolluun egemen olduu yeni bir
dneme girerken bile, dnyadaki insanlarn ou, halen sknt ve ktln hakim olduu
ekonomik gereklerle boumaktadrlar. Bu psikolojik durum nedeniyle pek ok insan,
herkes iin garanti edilmi bir gelir yaklamnn ierdii yeni fikirleri dahi anlayamaz
haldedir. nk geleneksel fikirler, genellikle, toplumsal varoluun bir nceki biimleri
tarafndan belirlenmekte ve kstlanmaktadrlar.
Herkes iin ok az bir alma sresiyle birletirilen garanti edilmi bir gelirin baka bir
etkisi de, insan varlnn manev ve din sorunlarnn rahatlkla ele alnabilme imknnn
domas eklinde zetlenebilir. imdiye kadar insanlar, "hayatn anlam nedir?" veya
"neye inanyorum?" ya da "inandm deerler nelerdir?" yahut "ben kimim?" gibisinden
sorunlarla cidd biimde ilgilenememilerdir. nk zamanlarnn ounu almakla
geirmiler, bo zamanlarnda ise, bu konu hakknda dnmek iin ok yorgun
dmlerdir. Fakat insanlar, bundan byle, zamanlarnn ounu almak iin

harcamadklar takdirde, ya bu konulan cidd bir biimde ele alma zgrlne


kavuacaklar ya da dorudan veya dolayl oluan can sknts nedeniyle daha ok canlan
sklr olacaktr.
Bu sylenenlerden, ekonomik bolluun ve alk tehdidinden kurtuluun, toplumu, insan
ncesi bir seviyeden gerek bir insan seviyeye ykseltecei sonucu kmaktadr.
Ancak bu yaklam biraz dengeleyebilmek iin, herkese garanti edilmi bir gelir
nerisiyle ilgili baz
eletiriler yapmak veya baz sorular sormak gerekmektedir. Akla gelen ilk ve en nemli
soru, herkese
belirli bir geliri garanti etmenin, insanlann alma arzulann knp krmayacadr.
136

Nfusun giderek artan bir blm iin zaten hibir i bulunmad gereini gz ard
edecek olursak ve bu isiz nfus iin alma arzusuyla ilgili sorunun geersiz olduunu
grmezlikten gelirsek, herkese belirli bir geliri garanti etmenin, gerekten de insanlarda
alma arzusunu kreltebilecei kabul edilmelidir. Ancak ben, maddi teviklerin, insanlan
altrmak ve aba gstermek iin kullanlabilecek tek ara olduuna inanmyorum.
almak konusunda baka tevikler de bulunmaldr: Gurur, sosyal kabul grme,
almaktan alman haz gibi rnekleri oaltmak pekl mmkndr. Bu konudaki en
arpc meslekler bilim adaml, sanatlk ve benzerleridir. Bu insanlann olaanst
yetenek ve becerileri, hibir parasal kazanla ilikili deildir. Burada, pek ok etkenin
bir kanm sz konusudur. En bata da, yaplan ie kar duyulan ilgi, sonra elde edilen
basanlardan duyulan gurur veya nl olma arzusu gelmektedir. Ancak bu rnek ok
arpc bile olsa, bizim iin yeterince inandnc deildir. Zira bu trl insanlann
olaanst abalar gsterebilmelerinin nedeni olarak, vasattan stn olan yetenek ve
becerileri de gsterilebilir. Bu nedenle de, bilim adam ve sanatlar, ortalama bir insann
taknaca tavrlar iin geerli birer rnek tekil edemezler. Ancak byle byk
yeteneklere sahip olmayan insanlann hangi tevikleri gz nnde bulundurarak
altklarn incelediimizde, sz konusu eletirinin pek de hakl olmad grlecektir.
rnein amatrce yrtlen sportif faaliyetler ve hobiler iin hi kimse maddi bir
karlk almamaktadr, ama yine de insanlar bu konularda byk bir gayret ve aba
gstermektedirler. almak konusunda, dahil olunan alma srecine duyulan ilginin
nasl bir tevik yarattn profesr Mayo, Western Electric Company iin yapt
Chicago Havvthorne almala-r'nda gsterebilmitir. Tecrbesiz kadn iilerin
verimlilik deneyleri kapsamna alnmasnn ardndan, bu iilerin yaptklar ilere ilgi
duymalar ve aktif bir biimde retim srecine katl137

malar salanmtr. Bunun zerine, retimde verimlilik artm ve hatta iilerin bedensel
salklarnda nemli iyilemeler gzlenmitir.
Toplum biimlerinin baz eski tiplerini gz nne getirdiimizde, sz konusu sorun daha
da netlemektedir. Prusya memurlarnn yksek verimlilikleri ve yolsuzluklara bulamama
gibi nitelikleri nldr. Oysa bu memurlarn aldklar maalar olduka dkt. te
burada; gurur, ballk, grev ak gibi etkenler, verimli bir almaya neden olabilmitir.
Sanayi ncesi toplumlar (rnein, Ortaa Avrupas veya yzylmzn banda Latin
Amerika'da grlen yar feodal topluluklar gibi) incelediimizde, ok baka bir etkenle
daha karlarz. Byle bir toplumda, sz gelimi bir marangoz, geleneksel hayat
standardn karlayacak kadar alr. htiya duyduundan fazlasn kazanmak iin
herhangi bir aba gstermez ve bu nedenle de gelen ileri geri evirir.
kinci olarak belirtilmesi gereken konu, insanlann doalar gerei tembel olmadklar, tam
tersine, faaliyetsizlik neticesinde hastalandklardr. Belki insanlar bir veya iki ay iin
almamay yeleyeceklerdir. Ama daha sonra insanlarn ou, karlnda tek bir kuru
kazanmasalar bile, i iin yalvaracak hale gelirler. ocuk geliimi ve akl hastalklar
alannda yaplan aratrmalar, bizlere bu konuda bol malzeme sunmaktadr. Gerekli olan,
sistematik bir incelemedir. Bylece eldeki bilgiler organize edilecek ve "hastalk olarak

tembellik" konusu daha net olarak aratnlabilecektir.


Eer para, insanlar almak iin tevik eden ana e deilse, almann kendisi, teknik
ve sosyal ieriiyle yeterli bir tevik salayabilir. Bylece faal olmama durumunun neden
olduu rahatszlklarda ortadan kalkar. ada ve yabanclam bir insan, derin (ve ou
kez de bilindnda kalan) bircan skntsy140

O halde garanti edilmi bir gelir uygulamasna geebilmek iin neler yaplmaldr?
Genel olarak sylersek, sistemimizi deitirerek en ok tketim ilkesinden, en uygun
tketim ilkesine geii salamalyz. Bunun getirecei sonular yle sralanabilir:
Sanayi alannda byk bir deiim olacaktr. Bu deiim, bireysel tketim mallarn olduu
kadar okullar, tiyatrolar, ktphaneler, parklar, hastaneler, toplu tama, konutlar gibi
kamu yarar iin retilen mallar da kapsayacaktr. Baka bir deyile, bireyin i
retkenliini ve etkinliini da vurabilecek ve gelitirebilecek her eyin retimine arlk
verilecektir. Tketme delisi insann agzllnn, "yedii" (bedenine ve benliine
katt) eyaya ynelik olduu ispatlanmtr. Bireyin hayattan zevk almasn salayan
bedelsiz kamu hizmetlerinden yararlanmak ise, hibir agzlle yol amamaktadr. En
ok tketimden en uygun tketime olan bylesi bir gei, retim kalplarnda nemli
deiiklikler yaplmasn gerektirecektir. te yandan reklmlarn itah kabartan ve
beyinleri ykayan tekniklerinde de nemli bir deiime gidilecektir. Ayn zamanda bu
gei, kkl bir kltrel deiimi de gerekli klacaktr. Hayat, retkenlik ve bireysellik
gibi hmanist deerlerde yeni bir rnesans yaanacak, "rgtlenmi insanlann" ve
"ynlendirilmi karnca srlerinin" gdk maddiyatlna bir son verilecektir.
Bu deerlendirmeler bizi, ele alnmas gereken baka bir konuya gtrmektedir: Akla
uygun olan ve olmayan ya da iyi ve kt ihtiyalar arasndaki fark ortaya karabilecek
objektif kstaslar var mdr? Sbjektif olarak hissedilen btn ihtiyalar ayn deerde
midir? (Burada "iyi"den kast, insanlann canlln, uyankln, retkenliini ve
duygusalln arttran ihtiyalardr; "kt" ise, sz konusu insani nitelikleri zayflatan ve
hatta fel eden ihtiyalardr.) Uyuturucu bamll, an beslenme, 141
alkolizm gibi konularda hepimizin iyi ve kt arasnda bir ayrma gittii biliniyor. Bunun
gibi dier sorunlar da incelenerek baz pratik yaklamlara vanlabilir: Bir birey iin asgar
lde kabul edilebilen ihtiyalar nelerdir? (rnein herkes iin en az bir oda, belirli
sayda giysi, belirli bir miktarda kalori, radyo, kitap, vs. veya u kadar deerde kltrel
tketim eyas gibi.) Amerika Birleik Devletleri gibi gnmzde nispeten bolluk iinde
bulunan bir toplumda, kabul edilebilir asgar bir hayat standardnn ne kadara ml
olacan ve azam tketimin snrlarnn nerede bulunacan hesaplamak kolaydr. Belirli
bir eii aan tketim iin, katlanarak artan vergi alnabilir. Bana gre nemli olan bir
baka konu da, gecekondulama ve benzeri artlarn mutlaka nlenmesidir. Btn
bunlarn anlam, herkese garanti edilmi bir gelir yaklamnn, en ok tketimden en
uygun tketime
doru dntrme projesiyle e anlaml olduu ve bireysel ihtiya iin retme
alkanlndan
vazgeilip, kamu yararna retim yaplmas gerekliliidir.
Herkese garanti edilmi gelir yaklamna baka bir gr daha ekleyerek incelememizi
srdrmenin
yararl olacan dnyorum: Bu ikinci yaklam, belirli metlarda tketimin serbest
olmasdr. Bu
tr metlara verilebilecek bir rnek ekmek, st veya sebzedir. Bir an iin herkesin
istedii zaman bir
frna gidip, istedii kadar ekmek almakta zgr olduunu farz edelim (devlet, retilen
her bir ekmein
cretini frna dyor olsun). Daha nce de deinildii gibi, bata agzl insanlar, ihtiya
duyduklarndan ok daha fazlasn alacaklar, ama ksa bir sre sonra sz konusu "agzl
tketim"

dengelenecek ve insanlar, gerekten ihtiya duyduklar kadar ekmek alacaklardr. Benim


grme
gre byle bir serbest tketim, insan hayatna yeni bir boyut kazandracaktr (bunu, baz
ilkel
topluluklarda grlen, ama daha st seviyede gerekleen bir tketim alkanl ek142

linde deerlendirmezsek). Bylece insanlar, "almayana ekmek yok" tehdidinden


kurtulacaklardr. Bu trl bir serbest tketime gidilmesi bile, zgrlk alannda yepyeni
bir tecrbenin yaanmasna imkn tanyacaktr. Ekonomist olmayanlarn da onaylayaca
gibi devlet, herkese cretsiz ekmek databilecek kapasiteye pekl sahiptir ve ortaya
kan bu maliyet, uygun bir vergi ile karlanabilir niteliktedir. Bu konuda belki ileriye
doru bir adm daha atmak mmkndr. Ekmek, st, sebze ve meyve gibi asgari gda
ihtiyacnn cretsiz olarak karlanabildiini dnrsek, giysilerin de cretsiz sunulmas
(bu yle bir sistem olabilir ki, herkese cretsiz olarak rnein bir takm elbise,
gmlek, alt ift orap, vs. temin edilebilir) ve toplu tamann cretsiz olmas iten bile
deildir. Bunu yapabilmek iin toplu tama sistemi kapsaml biimde geniletilmeli, zel
aralarn fiyatlar ise ykseltilmelidir. Belki konut ihtiyac da ayn ekilde cretsiz olarak
karlanabilir. rnein byk toplu konut projeleri yrtlebilir, buralarda genler iin
geni uyuma meknlar kurulabilir, yetikinlere veya evlilere de kk bir oda verilebilir.
Tm bunlar iin kimsenin tek bir kuru para demesi de gerekmez. Bunlardan hareketle,
herkese garanti edilmi gelir yaklamnn douraca sorunlarn zm iin parasal
demeler yerine, btn ihtiyalarn asgari dzeyde karland bir sistemin
kurulabilecei sonucuna varlabilir. Sz konusu asgari ihtiyalar karlayan mal ve
hizmetlerin retimi, herkese garanti edilmi bir gelir yaklamnda olduu gibi, retim
srecinin devam etmesini salayacaktr.
Bu yaklamn ok daha kkten (radikal) bir etki tad ve teki yazarlarn nerileriyle
karlatrldnda, kabul edilmesinin daha zor olduu iddia edilebilir. Belki de bu iddia
dorudur. Ama unutulmamas gerekir ki, sz konusu cretsiz asgari hizmetler
yaklamnn teorik olarak mevcut sistem iinde uygulan- 143
mas mmkn gibi gzkmektedir. te yandan herkese garanti edilmi bir gelir yaklam,
pek ok kii tarafndan kabul edilmeyecektir. nk burada nemli olan bunun
yaplabilirlii deil, "almayana ekmek yok" ilkesini ortadan kaldrma giriimlerine kar
duyulan psikolojik direntir. Geriye incelenecek feiser, siyasf ve psikolojik bir sorun
daha kalyor: zgrlk. Bat'nn zgrlkten anlad ey, genel olarak zel mlkiyet ve
bunun bakasnn zgrl ile insanlarn dier meru karlarn zedelenmedii srece,
bu zel mlkiyeti kullanabilme serbestliidir. zgrln bu tr Batl sanayi
toplumlarnda zaten vergiler araclyla snrlandrlmtr. Zira vergilendirme, bir tr
mlkszletirmedir. Devletin ayrca tarm, ticaret ve sanayi alannda yapt
mdahalelerle bu zgrlk iyice kstlanmtr. Ayn zamanda retim aralar zerindeki
zel mlkiyet, dev iletmelerin temsil ettii yan kamusal bir mlkiyet haline
dnmektedir. Bu durumda herkese garanti edilmi gelir yaklam, daha ok bir devlet
mdahalesi anlamna gelecektir. Ancak gnmzde ortalama bir birey iin zgrlk
kavramnn mlk (sermaye) edinme ve kullanma zgrlyle kstl bulunmad, daha ok
bireyin istedii her eyi tketebilmek imknna sahip olmas durumuyla e tutulduu da
unutulmamaldr. Gnmzde pek ok kii, snrsz tketimin kstland durumlar, kendi
zgrlklerinin snrlanmas olarak grmektedir. Halbuki ancak en tepelerde bulunanlarn
istediklerini kolayca seebilme zgrlne sahip olduu gzden kamaktadr. Ayn
mallarn deiik markalar altnda sunulmas ve bu markalar arasndaki rekabet, te
yandan piyasada pek ok maln bulunmas, bir tr kiisel zgrlk hayalini yaratmaktadr.
Gerekte bireyler, kendi z istekleri yerine,
koullandrldktan eyleri arzu etmektedirler. Bu adan, zgrlk kavramyla ilgili yeni
bir
yaklama ihtiya vardr. Ancak "tketen in-

144

san"n retken ve etkin bir insan haline dntrlmesiyle insanlk, zgrl, pek ok
tketim mal
arasnda snrsz bir seim yapma hakk olarak deil, gerek bir bamszlk eklinde
yaayacaktr.
Herkese garanti edilmi bir gelir yaklam, ancak aadaki gelimeler saland
takdirde tam
anlamyla etkili olabilecektir:
3. Tketim alkanlklarnda deiim; "tketen insan"n retken ve aktif bir insana
dntrlmesi
(Spinoza'nn kulland anlamda).
4. Hmanizm ad altnda yeni bir manev yaklamn yaratlmas (dini veya din d
ekilleriyle
birlikte).
3) Bir "gerek demokratik yntemler" rnesansnn yaanmas (rnein yz
binlerce alma
grubunun ald kararlan toplayan ve birletiren yeni bir Alt Meclis'in kurulmas,
herhan, gi bir iletmede alan herkesin iletme ynetimine fiilen katlmas gibi.)
4)Herkese bakan ve onlan besleyen devletin bir tr ana Tanna haline gelmesi ve
diktatrce
niteliklere kavumas tehlikesini savuturmak iin, demokratik sre, sosyal aktivitenin
btn
alanlannda kkl bir biimde geniletilmelidir. (Gerek u ki, gnmzde devletler,
yukanda aktanlan
faydal gelimelerin hi birisini sunmadklan halde ok byk bir gce sahiptirler.)
Sonu olarak, herkese garanti edilen bir geliri salayabilmek iin, ekonomik
aratrmalann yannda psikolojik, felsef, din ve eitimle ilgili pek ok baka aratrma
ve incelemelere gerek duyulacaktr. Benim grmce, garanti edilmi bir gelir
yaklamnn baanyla uygulanabilmesi iin, dier alanlarda da deiimlere gidilmesi
gerekir. Toplam kaynaklarmzn yzde onunu ekonomik adan faydasz ve tehlikeli
silhlara harcamaya de145

vam ettiimiz srece, garanti edilmi bir gelir gr hibir zaman baarya
ulaamayaca unutulmaz.
Az gelimi lkelere sistemli bir yardm sunmadmz srece de, bu alanda bir baar
salanamayacaktr. Bu gibi konularda bir deiim salanmad takdirde, gelecekle ilgili
hibir pln
tutmayacaktr. nk o zaman, gelecek diye bir ey olmayacaktr.

VIII
Bansn Teknii
ve
Stratejisi
149

Dnyada, ban kadar hakknda ok konuulan, yalan sylenen veya tartlan bir baka
konu yoktur. Konuyu kuramsal temelde ele almaya niyetli olan btn aratrmalar, bu
tespitten yola kmaldr. Bu adan bu konferanslar dzenleyenlere, "ban" hakknda

klielerden annm, tabulardan korkmadan ve aka konuma frsat verdikleri iin


teekkrlerimi sunmak istiyorum. (*)
lk nce, bansn kuram hakknda konumak istiyorum. Burada akla gelen ilk soru yle
zetlenebilir: Bar nedir? Bilindii gibi "bar" kavram, iki anlamda kullanlmaktadr.
Bunlardan birincisi, bir sava durumunun olmamas veya belirli hedeflere ulalmas
srasnda iddetin kullanlmamasdr. Ben buna, "barn olumsuz tanm" diyorum. Bansn
ikinci anlam ise, olumlu olandr. Buna gre ban, btn insanlann kardee bir uyum
iinde bulunmasdr.
Burada, bansn ikinci tanmyla ilgili birka sz sylemek istiyorum. Barn bu anlamda
kullanlmasna, tarihte belki de ilk kez "peygamberler dnemi"nde rastlyoruz. Bu
anlaya gre insanlar, kendi aralannda ve aym zamanda (buras ok nemli) tabiatla
byk bir uyum iinde yaamaldrlar. Bu adan bar, yalnzca saldrmamak veya iddet
kullanmamak anlamnda ele alnmaz, ayn anda korku duymamak olarak da grlr. Byle
(*) Bu konferanslar: "Barn Kuram ve Stratejisi. deoloji ve G Politikasnn tesindeki Bir Dnyada Bar
Modeli" ad
altnda, 1968 ylnda, Oskar Schatz tarafndan Avusturya'da dzenlenmi, Fromm da bu konferansa
katlmtr. Fromm'un ve
teki katlmclarn konumalan, Schatz tarafndan 1970 ylnda yaymlanmtr. (ev.)
150

bir bar, insanln en ileri gelimilik dzeyini temsil edecektir: nsanlar, akl glerini
tam olarak da vuracaklar ve byk bir sevgi iinde yaayacaklardr. Tevrat'ta "bar"
kelimesinin karl olarak bran dilinde kullanlan "alom" kelimesi, bunu ok gzel bir
biimde yanstmaktadr: Zira alom; btnlk, uyum ve eksii olmamak demektir.
(Arapa'dan gelen ve Trke'de de kullanlan "selm" kelimesi, alom'la ayn etimolojik
kk paylamaktadr ve bu yzden de benzer bir anlam iermektedir. ev.)
Pek ok insan, byle bir bar yaklamnn gerekten mmkn olabileceine hlen
inanmaktadr. Fakat yine pek ok insan, byle bir bar fikrine "topya" deyip
gemektedir. Aslnda nemli olan, "topya"dan ne anlalddr. Bir kimseye "top-yac",
bir fikre de "topya" demek ok kolaydr. rnein kimileri, "henz olmam bir ey
olamaz" eklindeki dnya grn paylatklar iin, kendilerine "gereki"
yaktrmasn uygun grmektedirler. Ama byle bir hayat grnn ne kadar yanl
olduunu tarih defalarca ispat etmitir. Belki yle de denebilir: Bir benzetme yapacak
olursak, insanlarn ou, ocuun dnyaya geleceine hamileliin birinci aynda deil de,
ancak dokuzuncu aynda inanmaktadrlar. Bu tr bir gerekilie ben, "dokuzuncu ay
gerekilii" (*) diyorum. Esasen "akla uygun" bir topya ile "akla aykr" bir topyann
neler olduuna karar verebilmek iin Hegel'in gelitirmi olduu "gerekleebilirlik
ihtimali" yaklamna dayanan bir analize bavurmak gerekir. Olumlu bar kavram, pek
tabi ki, peygamberler ayla snrl kalmamtr. Sz gelimi, Hristiyan tarihi iinde ve
zellik (*) "Dokuzuncu ay gerekilii" ayn zamanda, Amerika'daki bir tarikatn adn hatrlatyor: Erich Fromm
burada mizah tad da veren bir benzetme yapyor. (ev.)
151

le de devrimci Hristiyan tarikatlar ve hareketleriyle yeni bir ivme kazanm, daha sonra
Kari Marks'n kuramlar kapsamnda dnyasal planla kstl bir ekle kavumutur. Burada
Marx'n kuramndan sz ettiimi, bar dnda her eyin peinde koan insanlar
tarafndan "Marksizm" denilen ucubeye deinmediimi nemle belirtmek isterim.
Barn olumsuz tanm ise, en yaygn olan yaklamdr. Gnmzde bar denildiinde,
btn
insanlarn uyumlu bir dayanma iinde olmasndan veya insanlarn ruhsal adan tam
olarak
gelimesinden deil, sava durumunun olmamasndan bahsedilmektedir. Byle bir bar
yaklamna
varan yollardan pek ou, zaten eitli dnemlerde gsterilmitir. Bu konuda devletler
ustu bir
otoriteye sahip olan siyas bir konumdan sz edilmekte, bu otoritenin sahip olduu g ve

imknlar
sayesinde hibir lkenin bir sava balatamayacana inanlmaktadr Bu grler,
Dante'nin evrensel
devletinde olduu kadar, Birlemi Milletler veya Dnya Hkmeti ideallerinde de gizli
olan bir
inantr. Ote yandan bu trl bir bar salamann bir de ekonomik bir yolu
bulunmaktadr: rnein
barn temeli olarak serbest ticareti grenler olduu kadar, Fichte'nin ortaya att
tmyle iine
kapal devlet sistemlerini nerenler de bulunmaktadr. Bar salayacak bir dier yol ise,
siyasdir:
Wilson'un iddia ettii glbi savan, demokrasiyi gvence altna alacan syleyenler veya
Sovyet tipi
bir sosyalizmin dnya barn salayacan ortaya atanlar olmutur. Asker adan
bakldnda
gnmzde yaanan "dehet dengesi" (nkleer eitlik durumu) daha eski dnemlere ait
"g dengesi"
yaklamnn devam olarak grlebilir. Bu yaklamlarn temelinde, insanlarn akla uygun
biimde
davrandklar ve kendi karlarna ters dt srece iddete bavurmayacaklar gr
yatmaktadr.
18. yzyldaki benzerleri gibi, nkleer bir sava durumu karsnda Ame152

rika ve Sovyetler Birlii'nin nasl davranacan belirleyebilmek iin sava oyunlar


dzenleyenler de
vardr. Ne gariptir ki, bu grlerin sahipleri, barla ilgili hesaplamalarnda, her iki
tarafn da ayn
lde aklc davranacaklarn kabul etmektedirler. Peki, olumsuz bir barla ilgili sz
konusu
garantiler veya artlar u ana kadar baarl olmu mudur? Bizce, hayr.
Zira nkleer bir sava ihtimali ortaya knca, hesaplamalarda yepyeni bir durumla kar
karya
gelinmitir.
Tarihte ilk kez iddet, btn akla uygunluunu kaybetmitir. Burada "akla uygunluu",
belirli
amalara ulamak iin belli aralar kullanmak olarak alglyorum. Tarihte ilk kez, belirli
amalar iin
yrtlen ve kazanlan bir sava bile, bu amalan salayamayacaktr. nk byle bir
sava, kazanan
ve kaybeden tm taraflarn yok olmasna neden olacaktr. Ama yine de bu konuda pek ok
uzman, u inanlmaz grleri ileri srmektedirler: "Gerekte Amerika'da ilk birka gn
zarfnda yalnzca 100 milyon insan lecek, birka yl iinde de ekonomimiz yine eskisi
kadar canl olacaktr. Bu nedenle iddet, rasyonelliini kaybetmitir." Bence byle
dnen insanlar da "dokuzuncu ay gerekleri" snfna girmektedirler. Unuttuklar ey,
burada 80 veya 120 milyon insann yok edilmesinin sz konusu olmaddr. Burada asl
olan, bir toplumun sosyal, ahlk ve insan yapsnn tmden ortadan kaldrlmasdr. "En
iyi artlar altnda" gerekleen byle bir durum karsnda nasl bir barbarln veya
lgnln ortaya kacan kimse nceden talimin edemez. Belki de son yirmi yl
zarfndaki dehet dengesinden rendiklerimiz, yalnzca bununla snrl kalmtr.
Burada "belki" diyorum, nk belli bir sre sonra nkleer savan "intihar" anlamna
geleceini grmenin, insanlar frenleyen aklc bir etken olabileceini dnyorum. Ama
bu durum, byle srp gidemez. Mesel, Kba Bunalm srasnda,
153

her iki tarafta yaplan akla uygun deerlendirmelerin nkleer bir felketi nledii
dorudur. Ama sz konusu on gnlk kriz srecini yakndan inceleyen herkes, daha
baka sonulann da pekl ortaya kabileceini iddia edebilir (ayn durum, kriz sresince
Sovyetler'in ald kararlar iin de geerlidir). Gerekten de Kba Bunalm sresince,
mutlak bir felketin eiinden dnlmtr. Silhlanma yar ne kadar uzarsa, silhlar
alannda teknolojik bir stnlk kazanma ihtimali ne kadar artarsa, teki tarafn
saldrsndan duyulan korku ne kadar byrse, nkleer bir savan akla aykrlnn,
toplumsal veya ruhsal akl dlk-lara kar mutlak bir koruma etmeni oluturmas,
durumu elbette bir gn geerliliini yitirecektir.
Bar iin mcadele verenlerin, iddetin rasyonellii (nkleer iddet dahil) hakknda
yanl izlenimlere kaplmamalan gerekir. Bazen Gandhi rnei kullanlarak, en byk gcn
bile pasif bir direnii kramadndan sz edilmektedir. Bence Hindistan' Japonlar igal
etmi olsayd, Gandhi'nin kampanyas ngiliz igali srasnda yrtlenden baka olurdu.
nsanlk tarihinin ok byk bir blm, gereklemi veya tehdit eklindeki bir iddet
zerine kuruludur ve byle olmaya da devam etmektedir. Ama burada gzden kamamas
gereken e, iddet kavramnn neredeyse her istediini yaptrabilmesidir. Ancak baz
insanlar, istedii gibi ynlendirememekte, bu insanlarn ruhsal yaplarn veya inanlarn
deitirememektedir. iddetin btn insanlar istedii gibi ynlendirebilmesi iin, baz
ok olumsuz yan etkileri gze almas gerekmektedir: Bu yan etkiler: Akln kaybolmas,
hayal gcnn ve canlln felce uramas ve hatt insanlardaki btn yaratc glerin
yok edilmesi eklinde zetlenebilir. te yandan iddeti uygulayanlarn ou, bu tr
olumsuz etkilerin olmas veya olmamas zerine pek de akl yormazlar. Ancak tarih sre
iinde bu gibi yan etkiler ok nemli sonulara yol amlardr.
Gnmzde yaanan sava tehlikesi konusuna geri dnecek olursak: Nkleer bir sava ile
ilgili u andaki durumu, bir satran oyuncusunun haline benzetebiliriz. Oyuncu, birka
hamle sonra kesinlikle mat edilecektir. Ama oyunu berabere bitirmek iin hl kk bir
ans daha bulunmaktadr. Barm stratejisi hakknda konuurken bu konuya geri
dneceim. u anda ilgimizin odan barm kuram oluturduuna gre, byle bir kuram
gelitirebilmek iin yeni bir insanlk, yeni bir toplum ve yeni bir insan-toplum
etkileimleri kuramnn ortaya konulmas gerektii dnlebilir. Bu, dinamik bir kuram
olmal ve insan ile toplum iindeki, grnenler kadar, henz da vurulmam btn
kuvvetleri de kapsayan bir yap kazanmaldr.
nsanlk kuramyla ilgili olarak, insanlarda saldrganln oynad role deinmek
istiyorum. ou kez, savalarn nlenemez olduunu ispatlayabilmek iin, insanlardaki bu
saldrganlk sebep olarak gsterilmektedir. Bu konu zerinde son yllarda derinlemesine
almalarda bulunduum iin, burada biraz daha ayrntl bir aklama yapma gereini
duyuyorum. lkin unu sylemem gerekiyor: Literatrde "saldrganlk", "ykclk" veya
"dmanlk" gibi kavramlar ylesine karmakark bir ekilde kullanlyor ki, bu konular
hakknda ortaya atlan iddia veya kuramlarn bir ou, bu yzden anlamlarn
kaybediyorlar. Nitekim, bir ey isteyen ve bu yzden barp-aran bir ocuun
saldrganln veya bir ama peinde koan bir insann "saldrganln", bir eyi krmay
veya birisine zdrap ektirmeyi isteyen bir insann ykclndan ayrmadka, doru
drst hibir kurama varlamayacaktr. nk burada sz konusu olan fenomenler,
birbirinden olduka farkldr ve baz
durumlarda biribirine tmyle terstir. Bu nedenle de, ayn sebepler kaynak
gsterilerek aklanamazlar.
155

imdi size saldrganln ierdii baz temel kavramlardan sz etmek istiyorum. Bu


kavramlar birbirinden ayrt etmek, olduka yararl sonular getirecektir. lk nce,
saldrganln psikolojik olmayan bir trnn varolduunu belirtmeliyim. Byle bir
saldrganlk, belirli bir davrann neden olduu saldrganlktr. Baz insanlar, ilerinde
herhangi bir "yok etme drts" olmad veya yok etmeyle ilgili belirli bir psikolojik
ilgileri bulunmad halde, baz eyleri yok edebilmektedirler. Bu gibi durumlarda byle

kiiler, yalnzca yukardan gelen emirlere uyarak yok ederler. Bu srada takndklar tavr,
ayn emrin tersiyle, yani bir eyi yaratma davranyla ayndr. Bu tip saldrganla ben
"organizasyon saldrganl" diyorum. Byle bir saldrganlk rnei gsteren insanlar,
emirlere uyduklar iin yok etmektedirler. Onlar emrin iermedii hibir eye
dokunmazlar. Baz eyleri yok eden bu trl bir insan, gerekli emir geldii takdirde, yine
ayn ruh haliyle baz eylerin yaratlmasnda da etkin bir rol alabilmektedir. Ancak
burada, psikolojik bir olguyu ele almak gerekir: Yok etme srasnda kiinin bu olaya kar
bir tepki gsterip, gstermedii incelenmelidir. Ancak bu, konumuzla ilgisi olmayan baka
bir sorundur. Ksacas, bu saldrganlk trne giren insanlarda aslnda bir yok etme
arzusu bulunmaz.
Tartmalar srasnda nmze ska kan ve Konrad Lorenz ile baka aratrmaclarn
almalaryla son yllarda hakknda oka konuulup, yazlan bir baka konu, insanda
temel bir ykclk drtsnn olup, olmaddr. Bu yaklama gre, insanlarn iinde
belirli bir ykc drtnn veya "doutan" varolan bir igdnn bulunup, bulunmad
tartlmakta ve bunun cinsellik drtsyle bir benzerlii olup-olmad aratrlmaktadr.
Bence burada nemli olan, sz konusu drt kavramnn bir tanmn vermektir. Buradaki
drt, kendiliinden ortaya kan ve bir eylerin krlp, yok edilmesi ynnde gelien bir
156

tahrik niteliindedir. nsann iinden kaynaklanan bu tahrik, kontrol edilmeye allsa


bile, sonunda bir patlamaya yol aar. Byle bir kurama gre insanlar, kendi ykc
drtlerini tatmin etmeye izin veren nesneleri arayp bulmak zorundadrlar. Nitekim
buna benzer bir rnek, cinsellik alannda bulunmaktadr. Burada da insanlar, kendi
saldrgan cinsel drtlerini tatmine izin veren insanlar ve hedefleri aramaktadrlar.
Konrad Lo-renz'in ortaya att kuram, aa yukar byledir. Bu kuram, Lo-renz'in
gelitirmi olduu baz baka kuramlarla elimektedir. Fakat bu elikiyi gstermek,
karmak bir incelemeyi gerektirdiinden, burada onlardan sz etmeyeceim. Freud'un
"lm drts" dedii gdye benzeyen baz elerin insanda var olduuna deinmek
yeterli olacaktr sanrm. Ancak Freud'un esas drt kuram ile yaama ve lm igds
kuram arasnda ylesine byk kartlklar vardr ki, her iki kuram da dikkatlice gzden
geirmeden, Freudiyen bir saldrganlk ve ykclk kuram gelitirmek mmkn
olmayacaktr. Bir keresinde Lorenz olduka basit kelimeler kullanarak yle demiti:
"Saldrganlk, kart eilimler ya da birbirine dman siyasf partiler varolduu iin
domam, ykclk varolduu iin ortaya kmtr. nsanlar, kendi ilerinde bulunan ve
ara sra iyice kendini belirginle-tiren ykclk eilimini tatmin edecek ortamlar bulmay
beklerler." Bence, cinsellikteki drtye benzeyen bir ykclk drtsnn insandaki
varln iddia eden kuramlar kabul etmek mmkn deildir. Burada bu grm ispat
edecek zamanm yok. Ancak son yllarda yaplan baz nrofizyolojik aratrmalar, bu
konuda phelenmekte hakl olduumu gsteriyor. Burada sadece bir tek nrofizyoloun
almasndan sz edeceim. Ksa bir sre nce vefat eden ve alannn en byklerinden
birisi olan Hernandez P6on, pek ok baka mekanizmada olduu gibi, saldrganlk
konusunda, da insanda bir tahrik eden ve bir de yattran merkezin bulunduunu
gsterebilmitir. Bunun anlam, 157
Freud veya Lorenz'in iddia ettii ve hidrolik modeldekine benzeyen, kendiliinden ortaya
kan ve yava yava byyen bir tahrik durumunun sz konusu olmaddr.
Eldeki antropolojik ve psikolojik malzemeden yararlanarak, ykclk derecesinin insandan
insana deitiini ispatlamak mmkndr. Bu adan baknca, btn insanlarda doutan
varolan genel bir ykclk drtsn kabul etmek imknsza yakn grnmektedir.
Freud'un lm drtsyle ilgili olarak unlar dikkate alnmaldr: Freud'a gre lm
drts, yalnzca insanlarda deil, ayn zamanda hayvanlarda da bulunur. nk bu drt,
biyolojik kaynakldr ve bu yzden btn canllarda
varolmaldr. Ancak, hayvanlar hakknda elimizde bulunan hibir malzeme, gzlenebilen
davranlar daha lml olan hayvanlarn, saldrgan hayvanlara oranla daha az
yaadklarn, daha abuk hastalandklarn veya intihar etiklerini (eer hayvanlarda byle

bir ey varsa) gstermemektedir. Bu adan, srf hayvanlarla ilgili bu deliller, btn


canllarda yaplarna yerleik olarak bulunan bir lm drtsnden sz etmenin yanl
olduunu ispatlamaya yetebilecek ldedir. Doutan beri varolan (veya igdsel) bir
ykclk drtsyle ilgili tartmalar, sonu olarak u seenee gelip dayanmaktadr: Bir
tarafta Freud ve Lorenz gibi aratrmaclar "evet, igdsel bir ykclk vardr"
iddiasnda bulunmakta, dier tarafta zellikle Amerikal aratrmaclar "hayr, byle bir
ey yoktur; ykclk ya engellenmekten doar veya sonradan kazanlmtr. Ama her hl
ve artta, toplumdan veya dsal evreden gelen etkiler ya da insan organizmasnn iinde
cereyan eden baz sreler olarak aklanabilen bir ey deildir" demektedirler. Bu ikinci
gr kabul etmem de mmkn deildir. nk aratrmalar, beyinde baz merkezlerin
bulunduunu ve bu merkezler tahrik edildii takdirde (rnein elektrik verilerek),
canlda 158
saldrgan davranlarn ortaya ktn gstermitir. Hayati bir tehlikeyle kar karya
kalan hayvanlarn, saldrganlatn ve yrtc bir davran iine girdiini biliyoruz. Ben,
doutan gelen ykclk drts veya sonradan kazanlan ya da evre tarafndan
oluturulan ve "ykclk" eklinde ifade edilen sorunlar btnnn, baka bir yoldan
zlebileceine inanyorum. Bu zm yolu, insanlarda fizyolojik olarak saldrganla bir
eilim (hazr olma durumu) bulunduunu kabul etmekten gemektedir. Bu grn teki
kurama gre fark, ykcln cinsellikte olduu gibi, kendiliinden ortaya kp srekli
gelien bir ey olmadn iddia etmesinde belirginleir. Benim kuramma gre,
saldrganln ortaya kabilmesi iin, belirli baz uyaranlarn etkisiyle sz konusu eilimin
harekete geirilmesi gerekmektedir. Bu uyaranlar yoksa, saldrganlk ortaya
kmayacaktr. nk bu gibi durumlarda saldrganlk eilimi, fizyolojik olarak kontrol
altnda tutulacaktr. Bu kontrol merkezi, nrofzyolojik adan beyinde kendisine ait bir
konuma sahiptir. Bunun anlam udur: Srekli olarak kontrol edilmesi gereken bir ykclk
drts yoktur. Varolan, belirli uyaranlardan her zaman etkilenebilen bir ykclk
eilimidir. Peki, bu uyaranlar nelerdir? Genel olarak ifade edilirse, sz konusu uyaranlar,
hayvanlarda ve insanlarda hayati karlarn tehlikeye girmesiyle ortaya karlar. Hayati
kar dendiinde, hayvanlarda bireysel ve trsel bir hayati tehlikeden, yavrularn
koruyup kollama duygusundan, kar cinsteki hayvanlara yaklama arzusundan ve
beslenme yerlerine ulama isteinden sz edilmektedir (bir baka adan, belirli bir
sahaya eriebilme arzusundan da sz edilebilir, nk bu arzu da yavrular koruyup,
kollama ve beslenmeyle yakndan ilgilidir). Eer sz konusu hayati karlara ynelik bir
tehlike veya tehdit meydana gelirse, fizyolojik olarak nceden belirli olan baz tepkiler
harekete geirilmektedir. Bunun sonucunda hayvan, saldrmaktadr. Eer hayati
karlarda bir tehlike sz konusu deilse.
159

kendiliinden olarak ortaya kabilen bir ykclk drtsnden sz etmek mmkn


olamamaktadr. Lorenz, hayvanlarla ilgili aratrma dalnda pek ok byk esere imza
atm olmasna ramen, insan ve hayvanlarda saldrganlk konusundaki kitab (1963),
insanlarla ilgili konularda, bana ve birok baka psikologa gre, olduka yzeysel
kalmtr. Belki hayvanlarn ou kez zorunlu olarak ldrdn ve vahet ilemediini
kabul edebiliriz. Burada "vaheften kastm, yok etmekten zevk almaktr. Bu gr
glendirmek zere hayvan psikologlar, konu hakknda pek ok ilgin malzeme
toplamlardr. (rnein ayn trden iki hayvan arasndaki bir mcadele srasnda,
kaybeden hayvann ldrld ok az grlmtr.) Hayvanlar, hayati karlarnn
tehlikeye dmesi durumunda ok zel bir biimde tepki gstermektedirler. Hatt
tepkinin ortaya kabilmesi iin, sz konusu tehlikenin bariz olmas gerekmektedir. te
burada, insanlarn gsterdii tepkilerle hayvanlarn gsterdii tepkiler arasndaki en
byk farklardan birine gelmi oluyoruz. Bu konuyla, birazdan daha aynntl bir biimde
ilgileneceiz. phesiz ki, insanlar hayvanlara oranla ok daha saldrgan ve ykcdr. Bu
olgu, Lorenz ekolne dahil olan pek ok aratrmac tarafndan da ispatlanabilmitir.
nsanlar, maymunlarn veya empanzelerin saldrganlna ve ykclna sahip olsayd,

dnyamz ok barl olurdu. nsanlann, kendi hayati karlar tehlikeye girdii zaman
gsterdikleri tepkisel saldrganlk niin hayvanlardakinden ok daha fazla acaba? Bunun
cevabn vermek hi de zor deil. nsanlarn bir bilince, yeni ve gelimi bir beyne sahip
olmas gerei, insanlara hayvanlardan daha farkl imknlar sunabilmektedir. Bu nedenle
de, henz gereklememi olan, fakat gelecekte olmas muhtemel
tehlikeleri nceden grebilen insanlar, bu adan hayvanlardan farkl olarak
yalnzca mevcut tehlikelerden
160

endie etmemekte, ayn zamanda gelecekte ortaya kmas muhtemel tehlikelere kar da
kendilerini korumaya almaktadrlar. kinci olarak: nsanlar, benlikleriyle ve kendi
varlklaryla e deerde grdkleri semboller ve deerler yaratmlardr. Bu deer ve
sembollere yneltilen herhangi bir saldn, hayat karlara yneltilmi saylr. Byle bir
ey, hayvanlar leminde yoktur. nc olarak: nsanlar, kendilerine putlar yaratarak,
bunlara birer kle gibi balanmlardr. Belirli bir gelimilik dzeyine sahip hibir insan,
akln karmamak veya manevi olarak k-memek iin bu putlardan vazgeememektedir.
Belirli bir gelimilik dzeyindeki insanlarn putlarn klesi haline gelmeleri, ruhsal bir
dengeyi yaratabilmenin en nemli artdr. Bu nedenle sz konusu putlara yneltilen
herhangi bir saldn, insanlarn hayati karlanna yneltilmi saylmaktadr.
Burada putlardan sz ederken, yalnzca Tevrat'ta sz edilen putlar veya Aztekler'in
Meksika dinine kazandrdklar putlar akla gelmemelidir. Burada putlardan kastm,
gnmzde btn insanlarn taptklan ideoloji putu, devlet egemenlii putu, ulus putu, rk
putu, din putu, zgrlk putu, sosyalizm putu, demokrasi putu ve benzerleridir, mmkn
olan en fazla tketim putu, dzen putudur. Btn bunlar, birer put haline getirilmi,
insanlann benliinden ayrlm ve insanlardan daha nemli ve deerli klnmtr. nsanlar
putlara taptklan srece, bu putlara ynelik btn saldnlan kendi hayat karlanna
yneltilmi sayacaklardr. Belki de insanlk tarihinde hibir tehlike, putlara ynelen
tehlike kadar dmanlk ve ykclk yaratmamtr. nsanlar, kendi putlarnn asl Tannlar
olduuna inanarak kendilerini kandrdklan gibi, teki Tannlar'n birer put olduunu
sanmakta ve onlan reddetmektedirler. Bunun yanl bir inan olduunu gstermek,
putlara ynelen tehlikelerin insanlarda saldrganl harekete geiren en nemli elerden
biri olduu gereini or161

tadan kaldramaz. Drdnc ve son olarak da: nsanlar, istemeseler de baz konular
hakknda ikna olabilmektedirler, yani insanlara telkinde bulunmak ok kolaydr. rnein
insanlar, hayat karlarnda herhangi bir tehlike sz konusu olmasa bile, byle bir
durumun ortaya km olduu konusunda ikna edilebilmektedirler. nsanlann beyni
ykanabilir (dmanlar yapnca bu deyim kullanlr) veya doru yolda "eitilebilir" (kendi
taraf sz konusu olunca da bu ilgin ifade ne kar). nsanlarn hayat karlan
gerekten tehlike altnda olsa ya da karlannn tehlike altnda olduunu sansalar,
gsterdikleri tepki hep ayn zellikte olmaktadr. nsanlardaki bu tepkisel ykclk veya
saldrganlk hayvanlarnkiyle ilke olarak ayndr. Ama saydm nedenlerden dolay,
hayvanlann gsterdii tepkiden ok daha derin ve genitir. Tepkisel saldrganln bu
tryle ilgili asl sorunun, ykclk drts deil, tam aksinin olduu apak ortadadr.
nk ykclk drts iddias, gnmzde olaylar biraz da olumlu bir adan gstermek
iin kullanlmaktadr. Bylece insan saldrganln arttran btn etkenlerle ilgili
aratrma ve almalarn stne l topra serilmektedir. Bence burada asl u
psikolojik durumlar nemlidir: nsanlarn putlanna olan bamll, eletirel yaklamlann
az olmas, insanlann kolayca telkin altna girip, ikna olabilmeleri ve bunlarn tmnn ortak
temelini oluturan, insanlarda gerek ruhsal geliimin bir trl gerekleememesi sorunu.
Btn bu etkenler, mevcut toplum yaplannn birer sonucudur. Bu toplum yaplan (baz
ilkel topluluklar hari), smr ve iddet temeline dayanmaktadr. retim gleri daha
tam olarak gelimemi olduundan ileride de toplumlar, byk bir ihtimalle smr ve
iddet zerine kurulacaktr. nsanlk tarihi, imdiye kadar hep bireylere mahkm

insanlann tarihiydi. Bu nedenle insan doasnn temellerini mevcut toplumsal artlardan


hareketle aratrmaya kalkmak, belirli hayvan trlerinin gerek davran zelliklerini
incelemek iin, 162
hayvanat bahesinde aratrma yapmaya benzemektedir. (Pek ok hayvann, kapal
ortamlarda saldrgan olduu bilinmektedir. Bu tr saldrganlklar, zgrce yaayan
hayvanlarda grlmemektedir. Bu nedenle aratrmaclann, hayvanlan zgr ortamlarda
incelemeye balam olmalanna ramen, insanlar iin byle bir imkn ne yazk ki, henz
sz konusu olmamtr.)
Tepkisel saldrganlktan ok farkl olan ve yalnzca insanlara zg olan ykcln ikinci
trne "sadist-vahi' ykclk diyeceim. Ykcln bu tr, birincil olarak cinsel
temellere dayanmasa da, baz durumlarda kendisini cinsellikle da vurmaktadr. Byle bir
ykcln hedefi, insan ve eya zerinde mutlak bir egemenlik duygusunu yaayabilmek,
mutlak bir kontrol salayarak yok etmek, ac
ektirmek veya ikence etmektir. Bu tr bir mutlak egemenlik duygusunu anlayabilmek
iin, bu duygunun kknde yatan gszlk duygusuna inmek gerekir. nsanlarn ou,
tarihin her devresinde bir gszlk duygusunun kurban olmutur. Bu duygu, bilinli
dzeyde, kendini pek belli etmez, nk insanlarn elinde, bu duyguyla ilgili olarak
kendilerini kandracak pek ok imkn bulunmaktadr. nk insanlar, kendilerini gsz
hissetmekten hi holanmazlar. Anlalan, insanlar kendilerini canl bireyler
yaratamayacak kadar gsz hissettiklerinde, canl eyleri yok ederek tatmin
bulmaktadrlar. nk bir canly yok etmek, yaratmak kadar byk bir mucizedir.
Yaratma; aba, disiplin, yetenek ve insan becerilerin kullanlmasna ihtiya duyduu
halde, gnmzde yok etme, sadece bir silha veya gemi dnemlerde gl bir yumrua
ve kola gerek duymaktadr. Aktif bir yaratclk imknndan en ok mahrum kalan birey ve
toplumlarda (rnein Hitler'den nceki Almanya'daki kk burjuvalarda veya Amerika
Birleik Dev-letleri'nin Gneyi'ndeki benzer toplumsal formasyonlarda) dierlerine gre
daha ok sadist ve ykc eler kendini gster163

mektedir. Olayn tm bir saat veya on dakika bile srse, mutlak bir egemenlik duygusu,
insan varlnn btn snrlarn ykma heyecan veya sosyal varl ve bireysel temeli
asndan aslnda bir solucandan baka bir ey olmayanlarn bir an iin 'Tanr gibi
olmalar", pek ok insan iin urunda lmeye deer kavram ve duygulardr. Bu nedenle
ykcln bu trnde insanlar tehdit etmek, hibir ie yaramaz. nk bu insanlar,
yaadklar duygu ve heyecan uruna lmeye hazrdrlar. Bir insana snrsz bir g ve
egemenlik tanndnda, ounlukla akln kaybetmeye balar. Bunu sembolik anlamda
sylemiyorum. Akllarnn zaten yarsn kaybetmi olanlar, insan varlnn snrlarn
geersiz klan durumlar karsnda, akllarnn geri kalan blmlerini de
kaybetmektedirler. Albert Camus, tek bir insan zerinde bu konuyu "Caligula" isimli
eserinde ok arpc bir biimde analiz etmitir. Mutlak egemen olan birinin ykcl ve
sadizmi yalnzca insanlara zgdr. Hibir yazl belgede, hayvanlarda buna benzer bir
ykcla rastlanmamtr. Bu ykcln yalnzca insanlarda grlmesinin nedeni gayet
basittir: nsanlar, bir hayvan gibi olmann fiziksel gszln yaarken, akl sahibi bir
mahlk olarak da byk bir gce sahiptirler. nsan varlnn bu temel atmas, belirli
bir gszlk duygusu yaratmakta, bunun idrakinde olan insanlar da bu gszlk
duygusunu amaya almaktadrlar.
Sra ykcln nc tr olan nekrofl ykcla geldi. "Nekrofl" kavram, bir erkein
bir kadn cesedinden cinsel adan tahrik olma durumu iin kullanlagelmitir. Byle bir
sapkla ok ender biimde rastlansa da, ara sra ortaya kmaktadr. Nekrofli kavram,
ilk kez Unamuno tarafndan, lmnden alt ay nce Salamanca'da yapt nl konumas
srasnda Franco generallerinden Millan Astray'n "Viva la muerte!" ("Yaasn lm!")
sloganna kar belirli bir karakteri zetlemek zere
164

kullanlmtr. Unamuno yle demitir: "Ben, anlamsz ve nek-rofl bir ary iittim."

Benim de kullandm anlamda "nekro-fl", l olan her eye yaknlk hissetmek; lye,
rmle, hastala, canszla, bymezlie ve mekaniklie ekim duymaktr. Bu trl
bir "nekrofli", Marinetti'nin 1907 ylnda yaymlad futrist manifestoda da
grlmektedir. Marinetti'nin bu eserinde ykcla, mekaniklie ve canszla kar byk
bir hayranlk duyulmaktadr. Nekrofilinin karsnda ise, benim "bi-yofli" dediim duygu
durmaktadr. Biyofli, hayata duyulan zel bir sevgidir. Dierleri gibi yaamaktan te,
canl olan, byyen, doal bir yaps olan, gelien ve mekanik olmayan her eyden byk
bir zevk alan insanlar iin kullanlmaktadr. Burada sz edilen "nekrofli" ve "biyofli" ile
Freud'un kulland "hayat ve lm drts" arasnda bir iliki kurmak mmkndr. Ama
bu konuda unlar sylemekle yetineceim: Bence bu iki yaklam, biribirinden olduka
farkl. rnein Freud'da lm drts, biyolojik adan tamamiyle normaldir. Halbuki
bana gre lye bal olmak (yani, nekrofli), bir hastalktr. te yandan son yllarda
yaplan baz aratrmalar, lsever ve ykmse-ver kiilerin Roschach testi, ryalar ve
belirli baz semptomlardan yararlanlarak, net bir biimde tehis edilebileceini
gstermitir. Gnmzde bu konuda olduka fazla miktarda malzeme bulunmaktadr.
Barn kuramyla ilgili aklamalarma son vermeden nce unu belirtmeliyim ki, iyi bir
bar kuramna ulaabilmek iin, insanlk hakknda ok daha kapsaml bir anlaya,
hmanist-dinamik bir antropolojiye ve zel olarak hmanist bir psikanalize ihtiyacmz
vardr. Ancak bu adan psikanalizin ne olduu konusunda, rnein sayn Marcuse ile
benim aramda olduka byk bir gr ayrl bulunmaktadr.
Toplum kuram hakknda bir tek eye dikkat ekmek istiyorum. kinci sanayi inklb
devrini yaayan toplumlar, insanlar165
da saldrganl arttran baz zel artlar yaratmlardr. Burada ncelikle, duygu ile akl
arasndaki ayrma deinmek istiyorum. Bence toplumumuz, kendisini duygu ile akl
arasndaki bir blnme eklinde gsteren hafif, ama kronik bir izofreniye doru
ilerlemektedir. Bunun sonucu yalnzca dier insanlara kar oluan dmanlk deil, hayata
kar ortaya kan bir vur-dum-duymazlktr. Ancak hayata kar duyulan byle bir vurdumduymazhk, ykclktan da te, insanlarn kendilerini ve dier insanlar ldrme
meylinin en nemli nedenidir. Bar hakkndaki tartmalarda bu konu gzden
karlmamaldr.
Son olarak barn stratejisi hakknda bir ka ey sylemek istiyorum. Bence u anda,
yalnzca mevcut toplumsal artlar iin gerekli bir bar stratejisinden sz etmek mmkn
gibi gzkmektedir. Ama insanlarn veya toplumlarn (ya da her ikisinin birden) iyiye
doru gitmesini bekleyecek hi zamanmz yok. Sanayi toplumlannda devrimden ve bir
deiimden sz etmek, bu konuda konuan insanlar belki tatmin eder. Ama byle bir
dncenin temelinde hibir gerek pay bulunmad zaman, byk bir deiimden sz
etmenin bir yaran yoktur. Bu nedenle var olan artlar altnda, nmzdeki be veya on
ylda, bar yolunda neler yaplabileceini konumak, bence u anda yaplacak en iyi
eydir.
Sanrm bana ulaabilmek iin pek az bir ansmz var. Ama ayn zamanda una da
inanyorum: Bir bireyin veya bir toplumun hayat hakknda konuuyorsak ve bu konuda
gereki bir imkn varsa, aktif olmak gerekir, bo durulacana bir takm plnlar
yaplmaldr. Yani ben kendi adma, byle bir gereki imknn halen varolduuna
inanyorum. Sava durumunun olmamas eklinde zetlenen bir bana varabilmek iin bile,
bann olumlu tanmlamasnn gereklemesine gerek duyulacaktr. Mevcut insan ve
toplumsal g dengeleri devam ettii srece,
166

salanan banlar, hep geici olmaya mahkmdur. Hatta nkleer ada, her an mutlak
bir yok olu tehlikesiyle kar karya kalnacaktr. Bu nedenle, imdi byle bir ban
stratejisinin en nemli elerini saymak istiyorum:
5. Bar stratejisinin sava stratejisine gre fark ve asl hedefi, dmann kaybetmesini
nlemek

olmaldr. Bu nemli enin nedenlerini anlamak ok kolaydr. Bunun iin son on veya
yirmi yl
iindeki (1945-1965) olaylan gzden geirmek yeter. Souk Sava yapld veya
diplomasi iinde
dmann mmkn olduunca ok yenilgi almasna alld srece, dmann mevcut
politikas
daha da sertleecektir. Dmana diplomatik yenilgiler tattrmann bana katk
yapaca fikri yanltr.
19. yzyln diplomatlar ve devlet adamlar bunu ok iyi bildikleri iin, pek ok
mzakere srasnda
byle bir taktikten vazgemilerdir. Ama gnmzde bu gerek, unutulmaya yz
tutmaktadr. Ban
iin uygulanabilecek tek strateji, karlkl karlann kabul edilmesidir. Somut olarak
bunun anlam,
mevcut kar alanlannn belirlenmesi ve bu kar alanlarnn dnda bulunanlann,
tarafsz hale
getirilmesidir. Burada sz konusu olan "tarafszlatrmann", bu lkelerde devrimlerin
olamayaca
anlamna gelmediini vurgulamak istiyorum. Ama bir deiiklik olduu takdirde, bu
durum, d
politikadaki dengeyi deitirmemelidir.
6. Byle bir ban stratejisinin amac, byk kitleleri ban fikri iin kazanmak ve btn
lkelerin
hkmetlerine savaa ve anlamsz hesaplara bir son vermek zere bask yapmaktr.
Bunun iin
insanlar ilk nce gerekler hakknda bilgilendirilmeli, eletirel biimde dnme
ynnde eitilmeli,
ban ve d politikayla ilgili aldatmacalar ortaya kartlmaldr. Ban hareketleri, bir
dereceye kadar
bu konularda baanl olabilmitir. Amerika Birleik Devletleri, ban hareketlerinin son
yllarda
kamuoyu zerindeki aydnlatc basksna verebilecek ok gzel bir r167

nektir (zellikle Vietnam savayla ilgili olarak). Ama sadece bu da yetmez. nk


insanlarn yalnzca aklna ve mantna seslenmek yeterli deildir. Burada insann
btnne, yani duygularna da seslenmek gerekir. Gnmzde dnyann drt bir yannda
pek ok insan, tketim zerine kurulu toplumlarmzdaki hayat tarzna kar byk bir
muhalefet duymaktadr. ou kez bilincimizin dnda cereyan eden bu tepkiyi,
bilincimize geri kazandrmak zorundayz. (Mc Carthy kampanyasnn belki de en nemli
yanlarndan biri, bu gizli muhalefeti da vurdurabilmi ve Amerika'nn drt bir yannda
insanlarn sistem muhalifi olduklarnn anlalm olmasdr.) Ama ortada ok daha byk
hedefler bulunmaktadr. nk niha hedef, insanlk onuruna yaraan, insanilarn bir
makinenin paras gibi grlmedikleri ve pasif deil, aktif olduklar bir toplum fikrini
canlandrmaktr. Byle bir toplumda insanlar, brokrasiler tarafndan idare edilmeyecek
ve lmcl bir can sknts duymayacaklardr. nsanlarn ou, byle bir vizyonu zaten
kendilerince hissetmektedir. Ama bu duygu, genellikle bilinddr. Bu yapc yaklam
bilincimize kazandrabilmek iin, insanlarn yalnzca beyinlerine deil, btn duygularna
ve savalar nleme ynndeki ilgisine hitap eden almalarda bulunmalyz. Bu amala,
daha nce szn ettiim btn putlar, sistemli ve youn bir biimde krlmaldr.
nsanlar, putlara taptklar srece, kendilerinin ve bakalarnn hayatn kabul etme ve
ona gre davranma durumunda olmayacaklardr. Putlarn reddedilmesi ve putlara kar
yrtlen byk bir mcadelenin sonunda, nefret ve iddet de azalacaktr. Bara ulama
ynnde kullanlan nefret ve iddetin, nefret ve iddete hizmet etmekten baka bir ie

yaramadn dnyorum. mknlarmzn kstl olduu bir nkleer silh anda, her ne
ama urunda olursa olsun, nefret ve iddetin birer ara olarak kullanlmas, bar iin
ok tehlikelidir. Bu konu hakknda, topyaclar da dahil olmak zere pek ok farkl gr
vardr.
Bir bar hareketi baarl olabilmek iin, sadece bar hareketi olmak durumunu amal
ve insana bir btn olarak seslene-bilen kkl bir hmanizm hareketi halini almaldr.
nsanlar, sanayi toplumunun neden olduu bir canszlk iinde kvranmaktadrlar. Btn bu
insanlar iin yeni bir toplum kavram ve yeni bir insan gr oluturulabilmelidir. Bar
hareketinin, insanlar ve dolayl olarak da iktidarda bulunanlar bar iin kazanp
kazanamayaca imdilik belirsizdir. Ancak mevcut artlar altnda bar iin aba
gstermenin tek yolu budur. Uzun dnemde bakldnda, srekli bir bara ulaabilmek
iin, toplumun radikal bir biimde deitirilmesi kanlmaz gzkmektedir.

You might also like