Professional Documents
Culture Documents
Sistemik Cinsel Terapi Ve Danisma Oturum
Sistemik Cinsel Terapi Ve Danisma Oturum
EĞİTİM FAKÜLTESİ
FİNAL ÖDEVİ
Hazırlayan
Cinsel Terapi
Cinsel terapi, cinsel işlev bozuklukları (CİB) nedeni ile bozulan ruh sağlığını
iyileştirmek, cinsel ilişki sürecindeki zorlanmaları düzeltmek, cinselliği olgunlaştırmak ve
daha verimli ve sağlıklı hale getirmek, cinsellik ile ilgili oluşan stres, kaygı ve korku gibi
gerilim yaratan duyguların önüne geçmek ve çiftler arasındaki ilişkileri düzetltmek amacı ile
uygulanan terapilerin genel adıdır (Keçe, 2016). Psikolojik faktörler CİB’in ortaya çıkması,
gelişmesi ve de özellikle devam etmesinde önemli bir etken olduğu için psikolojik
müdahalelerin CİB’in tedavisinde önemli olduğu bilinmektedir. Farmakolojik tedavi
yöntemleri ile karşılaştırıldığında CİB’e yönelik psikolojik müdahalelerin olumsuz yan
etkilerinin olmaması, semptomların azalması, cinsel doyumun arttılılması ve cinsel işlevlerin
sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmesi açısından daha avantaklı olduğu söylenebilmektedir
(Öztürk, 2019).
Çift terapisi ile cinsel terapinin bir bütün haline getirilmesi sürecinde yaşanan değişim
sistemler arası yaklaşım olarak birleştirilmiştir. Sistemler arası yaklaşım bireysel yaklaşımlar
ve sistem teorilerinin birleştirilmesini ifade etmektedir. Sistemler arası teori biriyin iç ve dış
dünyası ile kişiler arası dinamikler, fizyoloji, psikoloji, kültür, sosyal durum, ekonomi,
politika, din, fiziksel ortam, doğal afetler ve benzeri gibi diğer pek çok güçten etkilenen ve
bunları etkileyen intrapsişik süreçleri arasında bir bağlantı olduğu vurgusu yapar. Sistemler
arası teori tüm bu alanları birleştirerek terapistlerin cinsel sorunları anlamasını, çözmesini ve
çift sisteminin bu parçalarını doğru şekilde bütünleştirmesini sağlar. Sistemler arası teori
danışanın sisteminin bireysel, ikili ve kuşaklar arası yönlerinin aynı anda değerlendirilmesine
vurgu yapar (Weeks ve ark, 2018).
Sistemler arası cinsel terapi yaklaşımı Sternberg'in Aşk Üçgeni Kuramı, Etkileşim
Kuramı ve Bağlanma Kuramına çerçevesinde bütünleşmektedir. Aşk Üçgeni Kuramında
sadakat, yakınlık ve şehvet bileşenleri bulunmaktadır. Sternberg bu üç bileşenin birbiriyle
bağlantılı olduğunu ileri sürmektedir. Terapi sürecinde bu üç bileşeni ele almak çiftlerin
cinsel sorunlarını bütüncül bir çerçeveden görebilmeyi sağlamaktadır. Etkileşim Kuramı
bireyin içruhsal (davranışların ruhsal yönleri) ve etkileşimsel (kişilerin iletişim kurma şekli)
yönlerinin kurmuş oldukları tüm ilişkilerde etkili olduğu vurgusunu yapmaktadır.
Etkileşimsel yaklaşım ile cinsel sorunların çiftler arasında ne anlama geldiğini, çiftlerin
ilişkilerindeki rollerini nasıl anlamlandırdıklarını belirlemek mümkündür. Sistemler arası
yaklaşımı kuvvetlendiren diğer bir kuram ise Bağlanma Kuramıdır. Bu kuram danışanın
sistemini daha derinlemesine incelemeye ve anlamaya yaramaktadır. Bireyler çocukluktan
itibaren bağlanma rolleri geliştirirler ve bu rolleri ilerideki ilişkilerinde de kullanırlar.
Bağlanma stillerinin çiftler arasındaki hangi alanı etkilediğini ve cinsel davranışları nasıl
şekillendirdiğini anlayabilmek önemlidir (Weeks ve ark, 2018).
Çiftlerin bağlamsal alanı ele alındığında ilişkileri üzerinde etkili olan sosyokültürel
etmenler değerlendirilmektedir. İnançlar, gelenekler, toplumsal değerler ve çevredeki hemen
her şey çiftlerin cinsel yaşamına etki etmektedir. Bazı toplumlar cinselliğe karşı esnek bir
yaklaşım sergilerken bazı toplumlar da katı yaklaşımlar benimseyebilmektedir. Bu durumlar
bireylerin cinsel sorunlarını daha da karmaşık hale getirmektedir (Weeks ve ark, 2018).
Sistemler arası yaklaşımda cinsel sorunların değerlendirilmesi ilk temas ile başlar,
görüşmeler boyunca devam eder ve son seans ile sona erer. Sistemler arası yaklaşımda
değerlendirme danışanların kişisel ve ilişkisel özelliklerini, aile geçmişini ve sosyokültürel
durumlarını ele alması açısından oldukça kapsayıcı bir süreçtir. Değerlendirme aşaması
tanının konulması, sorunun kavramsallaştırılması, tedavi planı ve değişim için temel
sağlamaktadır. Değerlendirme süreci boyunca; çiftin soruna ilişkin algısı, ilişkisel
dinamikler, çiftlerin fiziksel durumu, tedavi hedefleri, çiftlerin cinsel istek durumları, çiftlerin
cinsel doyum algıları, cinsel sorundan dolayı yaşanan sorun, çiftin yakınlığı ve çiftin ilişkisi
içerisinde cinselliğin etkisi belirlenmektedir (Weeks ve ark, 2018).
Sorunun Öyküsü: Sorun ne zaman başladı? Sorun aniden mi ortaya çıktı yoksa aşama aşama
mı belirdi? Sorunu ilk ne zaman fark ettiler?
Ayrıntılı Çift İlişkisi: İlişkinin zayıf ve güçlü yanları neler? İlişki içerisinde iletişim
sorunları neler? İlişkideki duygular cinsel tatmini, doyumu ve memnuniyeti nasıl etkiliyor?
Çift ilişki problemleri ile cinsel sorunları arasındaki ilişkinin farkında mı?
İlişkideki Yakınlık Düzeyi: Çiftin sevgi dolu gördükleri davranışlar neler? Bu davranışlar
cinsellik ile ilişkili mi? Çiftler ilişki içerisinde aynı düzeyde yakınlığı paylaştıklarını
hissediyorlar mı? Aynı düzeyde yakınlığı paylaşmak önemli mi?
İlişkideki Duygusallık Düzeyi: Duygusallığı cinsel davranış ile bir tutuyorlar mı? Çiftler
ilişkideki duygusallığı nasıl tarif ediyor? İlişkideki iniş çıkış zamanları neler? Çiftlerden biri
diğerine göre daha mı duygusal? Duygusal olan partner diğer partnerden hangi düzeyde
duygusal karşılık bekliyor?
Terapistin Bilmesi Gereken Başka Bir Şey Var Mı?: Cinsel sorunlardan başka sorunlar da
olabilir. Bu sorunlar nelerdir?
4) Cinsel Genogram
Genogram aile üyeleri ve bunlar arasındaki ilişkileri resmeden aile haritasıdır. Cinsel
genogram, genogramın özellikle cinsiyet, aşk, bağlılık, yakın ilişki, iletişim ve cinsellikle
ilgili diğer konulara odaklanmış biçimidir. Cinsel genogram, mevcut sorunun arkasındaki
kuşaklar arası güçleri bireysel olarak veya çiftleri de içerecek biçimde anlamanın ötesinde,
bilgi merceğini arttıran terapötik bir araçtır. Geçmişe ilişkin daha fazla bilgi, cinsel
davranışlar, cinsel cazibe, cinsel kimlik, cinsel tercihler ve konuların keşfi için olanak sağlar.
Cinsel genogram, değişim için motivasyon, empati ve iyimserliğin altını çizen sistemler arası
değerlendirmenin önemli bir parçasıdır (Weeks ve ark, 2018).
5) İlk Seans
Danışanlarla ilişki kurmak ve onları keşfetmek için ilk seans çok önemlidir. Cinsel terapi
vakalarında birçok danışan utangaç, sıkılgan, rahatsızdır ve açıkça konuşma konuşma
konusunda zorluk yaşar. Terapist, seansı onların cinsel yaşamlarını geliştirmeye
çabaladıklarını ve buna başlamanın birçok danışan için zor olduğunu bildiğini ifade ederek
açabilir. Terapist, çifte cinsel soruna yardım için terapiye gelmek hakkında nasıl
hissettiklerini sorabilir. Terapist, duyguları normalleştirebilir ve çifti daha rahat hale
getirmeye yardımcı olur.
İlk seans aynı zamanda, tıbbi ve psikiyatrik geçmişler hakkında sorularla araştırma
yapılacak, psikolojik veya fizyolojik işlevleri etkileyebilecek ilaçlara ve organik durumlara
odaklanılacak zamandır. Çift sorunların değerlendirilmesi ile devam edebilecek durumda ise
terapi başlayabilir (Weeks ve ark, 2018).
7) Tedavi Planlaması
Cinsel terapide tedavi planlaması tüm tedavi türlerinde olduğu kadar önemlidir. Tedavi
planlaması, tedavi sürecini yönetmeye ve organiz etmeye yarayan dinamik bir dökümandır.
Cinsel terapide sistemler arası yaklaşım terapistin cinsel sorun dışında, ilişkisel, biyolojik,
bağlamsal, sosyal ve diğer faktörleri içeren birden çok alanla ilgilenmesini gerektirir. Cinsel
terapi almaya karar veren çift, değişim için neredeyse her şeyi göze alacak noktadır. Bu
nedenle, tedaviyi çeşitli yönlerden takip edebilmesinin yanı sıra, terapistin çiftin erken
vazgeçmesini önlemek için tedavinin yönünü anlatması önemlidir. Bunun en uygun yolu
tedavi planı yapmak ve bunu çiftle paylaşmaktır (Weeks ve ark, 2018).
Örnek Tedavi Planı
Bireysel/Biyolojik
Bireysel/Psikolojik
Çift İlişkisi
Aile Kökeni
Sosyokültürel
8) Tedaviye Başlamak
Cinsel sorunu olan birçok çift tedaviye başlamadan önce çok uzun süredir seks
yapmamışlardır. Bu durumun anlamı, terapistin, partnerlerin cinsellikten kaçınma kalıpları
geliştirdiği gerçeğini göz önüne almadan hemen müdahaleye başlayamayacağıdır. Dahası,
cinsel etkileşimden kaçınmak için duygusal yakınlığı paylaşma, dokunma ve her tür duygusal
deneyimi de kapsayacak şekilde herhangi bir fiziksel ilişkiden kaçınıyor olabilirler. Onların
kaygısı seks yapıp başarısız olmaktır. Herhangi bir fiziksel/cinsel karşılaşmalardan kaçınarak
kaygılarını azaltmaya çalışırlar. Terapist, herhangi bir fiziksel/cinsel temastan kaçınan çifte
bunun boyutu ve kaygı düzeyleri hakkında sorular sormalı ve onlara basit terimlerle olumsuz
pekiştirmenin ilkelerini anlatmalıdır (Weeks ve ark, 2018).
Terapist kaçınma döngüsünü kırma girişiminde bulunmak için şunları önerebilir: “Bir yerden
başlamalısınız. Size bazı dokunma egzersizleri vereceğim. Kaygılı hissetmediğiniz uygun bir
ortamda bunları yapmak sizin fiziksel olarak yeniden yakınlaşmanıza yardım edecek. Bu
dokunma egzersizlerinden kaçınmamanız çok önemli çünkü bu sizi birlikte tutacak”.
Terapist seanslarda özel cinsel konular hakkında konuşurken ve özellikle ev ödevi verirken
çiftin kaygı düzeyini gözlemlemelidir. Çifte verilen ev ödevi ile ilgili olarak kaygı düzeyleri
sorularak her iki partner de çok fazla kaygı yaratmayacak ve yapabilecekleri konusunda
hemfikir oldukları ödevler verilebilir (Weeks ve ark, 2018).
9) Cinsel Terapi İçin Hazır Olmak
Çiftin cinsel terapiye başlamaya gerçekten hazır olup olmadıkları önemli bir konudur.
Bir başka deyişle, tedaviye bağlı kalmak konusunda kararsız olup olmadıkları anlaşılmalıdır.
Terapist partnerlerin cinsel terapiye ne kadar hazır hissettiklerini anlamaya ve onları motive
etmeye yardım edebilecek sorular sorabilir. Çiftin değişime hazır olup olmadığı konusunda
fikir edinmek ve kararsızlıklarını gidermek için onları motive etmek üzere şu sorular
sorulabilir: “1-10 ölçekleri arasında, bu cinsel sorunu çözmek için ne kadar istek
duyuyorsunuz? 1-10 ölçekleri arası bu sorunu çözebileceğinizden ne kadar eminsiniz?” Bu
sorulara verilen cevaplar tedaviye başlamak için dayanak oluşturur. Verdikleri cevaplara
göre, çift tedaviye başlamaya hazır olmayabilir, bazı motive edici görüşme teknikleri
kullanılarak tartışılması gerekebilir (Weeks ve ark, 2018).
Demir, S. (2016). Cinsel işlev bozukluğu olan interfil kadınlarda cinsel danışmanlığın cinsel
sağlığa etkisi (yayınlanmamış doktora tezi). İstanbul Üniversitesi, İstanbul.
Öztürk, Ş.C. (2019). Cinsel işlev bozukluklarına yönelik psikolojik müdahaleler. Psikiyatri,
Nöroloji ve Davranış Bilimleri Dergisi, 57(2), 18-28.
Weeks, R.G., Gambescıa, N. ve Hertleın, M.K. (2018). Sistemik cinsel terapi el kitabı:
sistemler arası yaklaşım. Pusula Yayınevi. Ankara.