You are on page 1of 13

T.

İSTANBUL MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM FAKÜLTESİ

REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ABD

CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMİ

FİNAL ÖDEVİ

Hazırlayan

Aydın Deniz YÜCE / E1160063

Dersin Öğretim Üyesi

Öğr. Gör. Enis TUŞTAŞ

Haziran 2020- İSTANBUL


Sistemik Cinsel Terapi Süreci ve Danışma Oturumları İçeriği

Cinsel Terapi
Cinsel terapi, cinsel işlev bozuklukları (CİB) nedeni ile bozulan ruh sağlığını
iyileştirmek, cinsel ilişki sürecindeki zorlanmaları düzeltmek, cinselliği olgunlaştırmak ve
daha verimli ve sağlıklı hale getirmek, cinsellik ile ilgili oluşan stres, kaygı ve korku gibi
gerilim yaratan duyguların önüne geçmek ve çiftler arasındaki ilişkileri düzetltmek amacı ile
uygulanan terapilerin genel adıdır (Keçe, 2016). Psikolojik faktörler CİB’in ortaya çıkması,
gelişmesi ve de özellikle devam etmesinde önemli bir etken olduğu için psikolojik
müdahalelerin CİB’in tedavisinde önemli olduğu bilinmektedir. Farmakolojik tedavi
yöntemleri ile karşılaştırıldığında CİB’e yönelik psikolojik müdahalelerin olumsuz yan
etkilerinin olmaması, semptomların azalması, cinsel doyumun arttılılması ve cinsel işlevlerin
sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmesi açısından daha avantaklı olduğu söylenebilmektedir
(Öztürk, 2019).

Cinsel İşlev Bozukluklarına Yönelik Uygulanan Psikolojik Müdahalelerin Kısa


Tarihçesi
CİB’e yönelik uygulanan psikolojik müdahalelerin 1960’lı yılların başlarına kadar
dinamik ve psikanalitik ağırlılı müdahaleler olduğu görülmektedir. İlerleyen yıllar içerisinde
Masters ve Jonhson’un çalışmaları modern cinsel terapinin temellerini atmıştır. Psikanalitik
bakış açısı CİB’in bilinçaltı çatışmalar ve bastırmalar nedeni ile ortaya çıktığını öne sürerken
Masters ve Johnson cinsel belirtilere odaklanarak CİB’e özgü bulguları incelemiştir. Kaplan
ise cinselliğe yönelik davranış stratejilerini ve psikolojik faktörleri içeren bütünleştirilmiş bir
yaklaşım ortaya atmıştır. Daha sonraki yıllarda cift ve evlilik terapisi, Bilişsel Davranışçı
Terapi, cinsel sağlık eğitimi, cinsel beceri eğitimi, mindfulness, hipnoterapi gibi teknikler
uygulanmaya başlanmıştır (Öztürk, 2019). Son yıllarda ise cinsel terapiye sistemler arası
yaklaşım, cift ve evlilik terapilerinde yıllardır kullanılmakta olan sistemler arası paradigmayı
ortaya koyarak dayanaklar oluşturmaktadır. Bu yaklaşım cinsellik ve evlilik sorunlarında
kişisel/biyolojik, kişisel psikolojik, ikili ilişkiler, ailevi kökenli faktörler, toplum, kültür,
geçmiş, din ve benzeri bağlamsal faktörleri içerisine alan değerlendirme ve tedavi yöntemini
öne sürmektedir (Weeks ve ark, 2018).
Cinsel Terapiye Sistemler Arası Yaklaşım

Çift terapisi ile cinsel terapinin bir bütün haline getirilmesi sürecinde yaşanan değişim
sistemler arası yaklaşım olarak birleştirilmiştir. Sistemler arası yaklaşım bireysel yaklaşımlar
ve sistem teorilerinin birleştirilmesini ifade etmektedir. Sistemler arası teori biriyin iç ve dış
dünyası ile kişiler arası dinamikler, fizyoloji, psikoloji, kültür, sosyal durum, ekonomi,
politika, din, fiziksel ortam, doğal afetler ve benzeri gibi diğer pek çok güçten etkilenen ve
bunları etkileyen intrapsişik süreçleri arasında bir bağlantı olduğu vurgusu yapar. Sistemler
arası teori tüm bu alanları birleştirerek terapistlerin cinsel sorunları anlamasını, çözmesini ve
çift sisteminin bu parçalarını doğru şekilde bütünleştirmesini sağlar. Sistemler arası teori
danışanın sisteminin bireysel, ikili ve kuşaklar arası yönlerinin aynı anda değerlendirilmesine
vurgu yapar (Weeks ve ark, 2018).

Sistemler arası cinsel terapi yaklaşımı Sternberg'in Aşk Üçgeni Kuramı, Etkileşim
Kuramı ve Bağlanma Kuramına çerçevesinde bütünleşmektedir. Aşk Üçgeni Kuramında
sadakat, yakınlık ve şehvet bileşenleri bulunmaktadır. Sternberg bu üç bileşenin birbiriyle
bağlantılı olduğunu ileri sürmektedir. Terapi sürecinde bu üç bileşeni ele almak çiftlerin
cinsel sorunlarını bütüncül bir çerçeveden görebilmeyi sağlamaktadır. Etkileşim Kuramı
bireyin içruhsal (davranışların ruhsal yönleri) ve etkileşimsel (kişilerin iletişim kurma şekli)
yönlerinin kurmuş oldukları tüm ilişkilerde etkili olduğu vurgusunu yapmaktadır.
Etkileşimsel yaklaşım ile cinsel sorunların çiftler arasında ne anlama geldiğini, çiftlerin
ilişkilerindeki rollerini nasıl anlamlandırdıklarını belirlemek mümkündür. Sistemler arası
yaklaşımı kuvvetlendiren diğer bir kuram ise Bağlanma Kuramıdır. Bu kuram danışanın
sistemini daha derinlemesine incelemeye ve anlamaya yaramaktadır. Bireyler çocukluktan
itibaren bağlanma rolleri geliştirirler ve bu rolleri ilerideki ilişkilerinde de kullanırlar.
Bağlanma stillerinin çiftler arasındaki hangi alanı etkilediğini ve cinsel davranışları nasıl
şekillendirdiğini anlayabilmek önemlidir (Weeks ve ark, 2018).

Sistemler Arası Yaklaşımda Tedavi Planı Oluşturmak


Sistemler arası yaklaşımda cinsel terapist tedavi planını yapılandırırken bireyin
bireysel/biyolojik, bireysel/psikolojik, ikili ilişki, aile kökeni etkileri ve bağlamsal faktörler
(toplum, kültür, geçmiş, din vb.), olmak üzere bu beş alanı değerledirmeye önem
vermektedir. Biretin sistemi içerisinde bulunan bu beş alan cinsel sorunun oluşumuna etkisi
açısından incelenir ve kapsamlı bir tedavi planı oluşturulur (Weeks ve ark, 2018).
Bireysel/psikolojik alan incelenirken terapist cinsel soruna neden olabilecek bireyin genel
sağlık durumunu değerlendirmelidir. Hormonal nedenler, biyolojik kökeni olabilecek
psikolojik rahatsızlıklar, kullanılan ilaçlar bireyin cinsel işlevine olumsuz etki
yapabilmektedir.

Sistemler arası yaklaşım çerçevesinde bireyin bireysel-psikolojik alanı içerisinde göz


önüne alınması ve değerlendirilmesi gereken etmenler; kişilik, psikopatoloji, zeka, mizaç,
gelişim aşamaları, davranışlar, değerler, savunma mekanizmaları ve bağlanma stilidir.
Bireyin psikolojik yapısı cinselliğe yönelik bakış açısını, cinselliğe yüklediği anlamı,
cinsellik ile ilgili düşüncelerini ve davranışlarını etkilemektedir. Cinsel terapist bireyin
öyküsünü detaylı bir şekilde alarak psikolojik yapısını anlamaya özen göstermelidir (Weeks
ve ark, 2018).

İkili ilişkilere odaklanmak ve anlamlandırabilmek çiftin ilişki dinamiklerini ve bu ilişki


dinamiklerinin cinsel sorunlara ne şekilde etki ettiğini ortaya çıkarabilmek için önemlidir.
İkili ilişkiler ele alınırken çiftlerin birbirleri hakkında yaptıkları nitelendirmeler, ilişkinin
düzeni, korkular, iletişim sorunları, çiftin birbirine dair bilinçli ve bilinçsiz beklentileri,
anlaşmazlık ve çatışma yönetim şekilleri ele alınmaktadır. Ayrıca seans sırasında çiftin
davranışlarını ve iletişimlerini incelemek önem arz etmektedir. Seans sırasındaki davranışlar
ve iletişim biçimi çiftin evdeki ilişki örüntüsünü ortaya koymaktadır (Weeks ve ark, 2018).

Bireylerin genel olarak ilişkiler ve cinsellik üzerine bilgileri aile kökenlerinden


gelmektedir. Bu nedenle sistemler arası yaklaşımda aile kökeni etkilerini değerlendirmek
önemlidir. Bireyin kendi ailesi içinde cinselliğe yönelik tutum ve değerler bireyin gelecekte
kuracağı ilişkilerine gizli, açık veya içselleştirilmiş olarak yansımaktadır. Cinselliğin açık
olarak konuşulmadığı bir aile ortamında yetişen çocuk cinselliği ifade etmenin yanlış bir
durum olduğunu benimseyebilir. ve yetişkinliğinde kuracağı ilişkilerde cinselliğini ortaya
koymakta zorlanabilir. Aile içerisinde cinselliğin açık bir şekilde kötülenmesi çocuğun
yetişkinlikte kuracağı yakın ilişkilerinde iç mücadele olarak ortaya çıkabilmektedir. Cinsel
terapistler cinsel genogram ile köken ailenin cinselliğe olan etkisi hakkında bilgi edinebilirler
(Weeks ve ark, 2018).

Çiftlerin bağlamsal alanı ele alındığında ilişkileri üzerinde etkili olan sosyokültürel
etmenler değerlendirilmektedir. İnançlar, gelenekler, toplumsal değerler ve çevredeki hemen
her şey çiftlerin cinsel yaşamına etki etmektedir. Bazı toplumlar cinselliğe karşı esnek bir
yaklaşım sergilerken bazı toplumlar da katı yaklaşımlar benimseyebilmektedir. Bu durumlar
bireylerin cinsel sorunlarını daha da karmaşık hale getirmektedir (Weeks ve ark, 2018).

Genel olarak sistemler arası yaklaşım, çiftlerin cinsel işlevselliklerini etkileyebilecek


bireysel, ilişkisel, kuşaklar arası ve diğer bağlamsal faktörlerin bütünleştirilmesi ve bu
faktörler ışığında bir tedavi planı oluşturulmasına rehberlik etmektedir.

Sistemik Cinsel Terapi Süreci

1) Cinsel İşlev Bozukluklarının Sistemler Arası Değerlendirilmesi

Sistemler arası yaklaşımda cinsel sorunların değerlendirilmesi ilk temas ile başlar,
görüşmeler boyunca devam eder ve son seans ile sona erer. Sistemler arası yaklaşımda
değerlendirme danışanların kişisel ve ilişkisel özelliklerini, aile geçmişini ve sosyokültürel
durumlarını ele alması açısından oldukça kapsayıcı bir süreçtir. Değerlendirme aşaması
tanının konulması, sorunun kavramsallaştırılması, tedavi planı ve değişim için temel
sağlamaktadır. Değerlendirme süreci boyunca; çiftin soruna ilişkin algısı, ilişkisel
dinamikler, çiftlerin fiziksel durumu, tedavi hedefleri, çiftlerin cinsel istek durumları, çiftlerin
cinsel doyum algıları, cinsel sorundan dolayı yaşanan sorun, çiftin yakınlığı ve çiftin ilişkisi
içerisinde cinselliğin etkisi belirlenmektedir (Weeks ve ark, 2018).

Terapist değerlendirmeye cinsel sorunun doğasını anlamaya yönelik sorular sorarak


başlamaktadır. Çiftler cinsellikleri üzerine konuşmaktan ve kendilerini açmakta çekince
duyabilir. Bu nedenle terapist bilgi edinirken çiftin hassasiyetine özen göstererek sorular
yöneltmelidir. Terapist çiftin çekingenliğini azaltmak adına durumu normalleştirme yoluna
gidebilir. Daha sonra terapist çiftlerin cinsel istekleri, çiftler için cinselliği yaşamanın uygun
ortamı, tercihler, hoşlanılan ve hoşlanılmayan davranışlar üzerine sorular sorabilir. Ayn
zamanda çiftlerin ilişkileri hakkında çevresel ve sosyokültürel sorular ile de cinsel sorun
üzerine geniş kapsamlı bilgi edinilmelidir (Weeks ve ark, 2018).

Değerlendirme Aşamasında Üzerinde Durulması Gereken Konu Başlıkları ve Sorulması


Gereken Örnek Sorular
Kim, Ne, Nerede, Ne Zaman, Ne Süredir Soruları: Çiftler sorunu nasıl görüyor? Sorun
üzerinde bir anlaşma var mı? Sorunun çözümü için neler denediler? Sorunu çözmek için ne
yapabilirler?

Sorunun Birey ve İlişki Üzerindeki Etkisi: Sorun partnerlere neler hissettiriyor? Bu


durumdan kim daha çok etkileniyor? Cinsel sorunları hakkında tartışabiliyorlar mı?

Sorunun Öyküsü: Sorun ne zaman başladı? Sorun aniden mi ortaya çıktı yoksa aşama aşama
mı belirdi? Sorunu ilk ne zaman fark ettiler?

Ayrıntılı Çift İlişkisi: İlişkinin zayıf ve güçlü yanları neler? İlişki içerisinde iletişim
sorunları neler? İlişkideki duygular cinsel tatmini, doyumu ve memnuniyeti nasıl etkiliyor?
Çift ilişki problemleri ile cinsel sorunları arasındaki ilişkinin farkında mı?

İlişkideki Yakınlık Düzeyi: Çiftin sevgi dolu gördükleri davranışlar neler? Bu davranışlar
cinsellik ile ilişkili mi? Çiftler ilişki içerisinde aynı düzeyde yakınlığı paylaştıklarını
hissediyorlar mı? Aynı düzeyde yakınlığı paylaşmak önemli mi?

İlişkideki Duygusallık Düzeyi: Duygusallığı cinsel davranış ile bir tutuyorlar mı? Çiftler
ilişkideki duygusallığı nasıl tarif ediyor? İlişkideki iniş çıkış zamanları neler? Çiftlerden biri
diğerine göre daha mı duygusal? Duygusal olan partner diğer partnerden hangi düzeyde
duygusal karşılık bekliyor?

İletişim Becerileri: Çiftler birbirleriyle cinsellikleri hakkında konuşabiliyorlar mı? Cinsellik


hakkında nasıl konuşuyorlar? Cinsellikten ne bekledikleri ve ne almak istedikleri üzerinde
konuşabiliyorlar mı? Cinsel aktivite sırasında konuşuyorlar mı?

Terapistin Bilmesi Gereken Başka Bir Şey Var Mı?: Cinsel sorunlardan başka sorunlar da
olabilir. Bu sorunlar nelerdir?

2) Cinsel Geçmişin Değerlendirilmesi

Cinsel geçmiş değerlendirmesi çiftin yaşamındaki tüm konu alanlarını


(fiziksel,psikolojik, duygudurumu, ilişki dinamiği, cinsel deneyim yaşantıları, sosyokültürel
çevre) içine almalıdır. Cinsel geçmiş değerlendirmesi çiftin ayrı ayrı alındığı ve birlikte
alındığı seanslar dahilinde gerçekleştirilebilir. Cinsel geçmişi ele almanın temel ilkeleri
danışanların konfor ve rahatlığın sağlanmasına ve güvenli bir ortam oluşturmaya dayanır.
Cinsel geçmişi ortaya çıkarmanın temel amacı çiftlerin cinsel geçmişlerine ve deneyimlerine
yönelik doğru bilgiler elde ederek sorunun doğasını anlayıp uygun bir tedavi planı
oluşturmaktır. Doğru bilgileri edinmek ve işlevsel çözümler bulabilmenin yolu ihtiyaç
duyulan doğru soruları sorabilmektir. İlk olarak geniş ve açık uçlu sorular yöneltilebilir.
Mesafe kaydedilkiçe fazteziler, mastürbasyon, cinsel istismar gibi hassas konulara da
değinilebilir (Weeks ve ark, 2018).

3) Klinik Görüşme Yapmak

Çiftlerle görüşmeden önce kabul formları ve yazılı değerlendirme bilgileri gözden


geçirilir. Daha sonra aşağıdaki sorular eşliğinde klinik değerlendirme ve öngörüşme
gerçekleştirilir.
● Buraya gelme nedenleriniz nelerdir?
● Niçin şimdi bir tedavi arıyorsunuz?
● Sorun gibi görünen şey nedir?
● Bu sorunu çözmek için neler yaptınız?
● Sonuç ne oldu? Hangi yöntemler daha iyi sonuç verdi?
● Bu terapideki hedefleriniz nelerdir?
● Bu sorun hakkındaki teoriniz nedir?
● Bu sorun her birinizde ne boyutta sıkıntı yaratıyor?

Cinsel terapi sürecinde yapılan değerlendirme özel ölçümlerin, araçların, davranışların


gözlemlenmesi, psikososyal bağlamın incelenmesi ile gerçekleştirilir. Terapist çiftlerin seans
içerisindeki etkileşimlerini gözlemleyerek davranışsal bir değerlendirme yapabilir.
Davranışlar değerlenmeyi gerçekleştirebilmek için ilk olarak cinsel sorunun tanımı yapılması
gerekmektedir. Sorunun doğasına hangi davranışların etki ettiğini ve sürdürdüğünü
gözlemlemelidir. Fizyolojik olarak değerlendirme hekimler tarafından gerçekleştirilmektedir.
Fizyolojik değerlendirme bozukluğun derecesini ortaya çıkarsa da bireyin öznel durumuna
yönelik bilgiler sağlamayabilir. Değerlendirme sırasında psikolojik kriterlerin
değerlendirilmesi danışanların cinsel tepkilei ve algıları için somut veriler sağlar. Cinsel
terapide psikolojik kriterler değerlendirilirken standartize edilmiş ölçüm araçları
kullanılmaktadır. Terapist, seans süresince danışana uyguladığı ölçüm araçlarındaki soruşarın
doğru ya da yanlış cevapları olmadığı ve danışanın soruları cevaplaması sırasında dürüst
olabilmesi için cesaretlendirmelidir. Cinsel terapide kullanılan bazı ölçüm araçları şu
şekildedir; Cinsel Etkileşim Envanteri, Derogatis Cinsel İşlev Envanteri, Hetoroseksüeller
için Cinsel İşlev Soru Kağıdı, Cinsel Yönelim Ölçeği ve Guttman Cinsel Deneyim Ölçeği
(Weeks ve ark, 2018).

4) Cinsel Genogram
Genogram aile üyeleri ve bunlar arasındaki ilişkileri resmeden aile haritasıdır. Cinsel
genogram, genogramın özellikle cinsiyet, aşk, bağlılık, yakın ilişki, iletişim ve cinsellikle
ilgili diğer konulara odaklanmış biçimidir. Cinsel genogram, mevcut sorunun arkasındaki
kuşaklar arası güçleri bireysel olarak veya çiftleri de içerecek biçimde anlamanın ötesinde,
bilgi merceğini arttıran terapötik bir araçtır. Geçmişe ilişkin daha fazla bilgi, cinsel
davranışlar, cinsel cazibe, cinsel kimlik, cinsel tercihler ve konuların keşfi için olanak sağlar.
Cinsel genogram, değişim için motivasyon, empati ve iyimserliğin altını çizen sistemler arası
değerlendirmenin önemli bir parçasıdır (Weeks ve ark, 2018).

Cinsel Genogramın Oluşturulması


Adım 1
Cinsellikle ilgili çocukluk döneminde başlayan öğrenme ve inançların geliştirilmesi
sürecinde aile kodları ve yaklaşımları içeren kuşaklar arası aktarımın rolü tartışılmaktadır.
Çiftler, ilişkilerinde ve cinsel davranışlarında aile kökenlerinin etkisini hesaba katmaya,
kuşaklar arası aktarımların kendi cinsel işlevlerini nasıl etkilediğini veya etkisiz hale
getirdiğini fark etmeye başlarlar.
Adım 2
Kuşaklar arası davranış kalıplarının haritasını çıkarmanın bir yolu olarak üç kuşağı
kapsayan aile genogramı kullanılır.
Adım 3
Tüm aile bireylerinin adlarını ve yaşlarını gösteren ve belirli yaşam olaylarının özel
tarihlerini aktaran bir cinsel genogram oluşturulur. Belirli yaşam olayları, duygular,
düşünceler ve rüyalara ilişkin kayıtlar yapılır. Duyguları, ittifakları, sınırları, yakınlıkları,
mesafeleri ve diğer ilgili faktörleri tanımlamak için çizgiler, semboller ve renkler kullanılır.
Adım 4
Çiftlerin her birinden cinsel genogramı tartışmayı ve sorulara cevap vermesi istenir.
Edinilmiş anlamları, sezgileri ve düşünceleri keşfettikten sonra, diğer aile üyeleri ile ilgili
sonraki keşiflerden kazanılacak konuların neler olduğuna karar verilir.
Adım 5
Seanslarda cinsel genogram üzerine çalıştıktan sonra partnerler bazı genogram
materyallerini aile üyeleri ile tartışmak için hazırlanırlar. Hassas materyaller hakkında aile
üyeleri ile konuşmak korku ve kaygı yaratabilir. Bu nedenle aile üyeleri ile temas kurmadan
önce danışanlara bu duygular hakkında tartışma olanağı verilmelidir.
Genogram Soruları
Cinsellik ile ilgili edindiğiniz bilgileri nereden öğrendiniz?
Ailenizde cinsellik üzerine gizli ve konuşulmayan konular nelerdi?
Anne babanızın ilişkileri nasıldı? Ne kadar yakınlardı?
Yaşamınızda kim cinsellik üzerine görüşlerinizi en fazla etkiledi?
Cinsel değerlerinizi oluşturmada din ve kültür sizi nasıl etkiledi?
Mastürbasyonu nasıl öğrendiniz?
Kendinizi uyarırken hiç yakalandınız mı? Nasıl hissettiniz?
Cinsellikle ilgili üzücü bir şey yaşadınız mı?
İlk cinsel deneyiminiz nasıldı?
Cinsiyetiniz ile rahat mısınız?
Hangi cinsel davranışlardan en fazla/en az hoşlanıyorsunuz?
Cinsel düşünceleriniz ve fantezileriniz hakkında nasıl hissediyorsunuz?
Aileniz, partneriniz veya sizin hakkınızda bilmem gereken cinsellikle ilgili henüz
anlatmadığınız bir şey var mı?
Seks hakkındaki ilk anınız nedir?
İlk olarak hangi yaşınızda uyku sırasında orgazm oldunuz?
Cinsellikle ilgili ilk deneyiminiz ne zaman ve nasıl oldu?
İlk olarak ne zaman aşık oldunuz? Ne uzunlukta, kime, kim ayrıldı?
Yaşam süreniz boyunca cinsellik tanımınız nasıl değişti?
Seksten aldığınız haz zaman içerisinde değişti mi?

5) İlk Seans
Danışanlarla ilişki kurmak ve onları keşfetmek için ilk seans çok önemlidir. Cinsel terapi
vakalarında birçok danışan utangaç, sıkılgan, rahatsızdır ve açıkça konuşma konuşma
konusunda zorluk yaşar. Terapist, seansı onların cinsel yaşamlarını geliştirmeye
çabaladıklarını ve buna başlamanın birçok danışan için zor olduğunu bildiğini ifade ederek
açabilir. Terapist, çifte cinsel soruna yardım için terapiye gelmek hakkında nasıl
hissettiklerini sorabilir. Terapist, duyguları normalleştirebilir ve çifti daha rahat hale
getirmeye yardımcı olur.

İlk seans aynı zamanda, tıbbi ve psikiyatrik geçmişler hakkında sorularla araştırma
yapılacak, psikolojik veya fizyolojik işlevleri etkileyebilecek ilaçlara ve organik durumlara
odaklanılacak zamandır. Çift sorunların değerlendirilmesi ile devam edebilecek durumda ise
terapi başlayabilir (Weeks ve ark, 2018).

6) Sistemik Tedavi Süreci


Her bir partnerin cinsel sorununa yönelik tedavi planı oluşturulur. Bunlar birbirleriyle
örtüşebilir veya ardışık olabilir. Cinsel terapiye geleneksel yaklaşımda terapi tek yönlüdür.
Partnerden hiçbir şey almadan, diğer partner için ihtiyaç duyulan uyarım tipi ne olursa olsun
sağlaması beklenir. Bu, davranışsal yaklaşımlı cinsel terapide tanımlanan tedavi
protokollerinden değildir. Ev ödevlerinin cinsel işlev bozukluğu olmayan partnerin hoşuna
gidebilecek şeyler olması, cinsel işlev bozukluğu olan partnerin tedavisini kolaylaştıracaktır.
Sertleşme bozukluğu olan bir erkeğin partnerini el veya ağız yolu ile uyararak orgazma
ulaştırması istenebilir (Weeks ve ark, 2018).

Sistemler arası yaklaşımda birden fazla sistem, değerlendirme ve ilişki/cinsel sorunların


tedavisinde eşzamanlı olarak göz önünde bulundurulmalıdır. Terapist aynı zamanda cinsel
işlev bozukluğu olmayan partnerin cinsel soruna katkı yapabileceği veya devam ettirebileceği
ihtimalini göz önüne almalıdır. Diğer yandan cinsel işlev bozukluğu olmayan partner,
farkında olmadan cinsel sorunları veya ilişkisel sorunları çözmeyi engellemek için tedaviyi
baltalayabilir. Örneğin, cinsel istek eksikliği olan bir kadın bilinçdışında partnerinin sertleşme
sorununun üstesinden gelmesini istemiyor olabilir. Sertleşme sorunu erkeğin seksten
kaçmasına yol açabilir ve böylece kadın kendi sorunu ile yüzleşmek zorunda kalmaz (Weeks
ve ark, 2018).

7) Tedavi Planlaması
Cinsel terapide tedavi planlaması tüm tedavi türlerinde olduğu kadar önemlidir. Tedavi
planlaması, tedavi sürecini yönetmeye ve organiz etmeye yarayan dinamik bir dökümandır.
Cinsel terapide sistemler arası yaklaşım terapistin cinsel sorun dışında, ilişkisel, biyolojik,
bağlamsal, sosyal ve diğer faktörleri içeren birden çok alanla ilgilenmesini gerektirir. Cinsel
terapi almaya karar veren çift, değişim için neredeyse her şeyi göze alacak noktadır. Bu
nedenle, tedaviyi çeşitli yönlerden takip edebilmesinin yanı sıra, terapistin çiftin erken
vazgeçmesini önlemek için tedavinin yönünü anlatması önemlidir. Bunun en uygun yolu
tedavi planı yapmak ve bunu çiftle paylaşmaktır (Weeks ve ark, 2018).
Örnek Tedavi Planı

Zafiyet Hedef Hedefe Ulaşma İçin


Stratejiler

Bireysel/Biyolojik
Bireysel/Psikolojik
Çift İlişkisi
Aile Kökeni
Sosyokültürel

8) Tedaviye Başlamak
Cinsel sorunu olan birçok çift tedaviye başlamadan önce çok uzun süredir seks
yapmamışlardır. Bu durumun anlamı, terapistin, partnerlerin cinsellikten kaçınma kalıpları
geliştirdiği gerçeğini göz önüne almadan hemen müdahaleye başlayamayacağıdır. Dahası,
cinsel etkileşimden kaçınmak için duygusal yakınlığı paylaşma, dokunma ve her tür duygusal
deneyimi de kapsayacak şekilde herhangi bir fiziksel ilişkiden kaçınıyor olabilirler. Onların
kaygısı seks yapıp başarısız olmaktır. Herhangi bir fiziksel/cinsel karşılaşmalardan kaçınarak
kaygılarını azaltmaya çalışırlar. Terapist, herhangi bir fiziksel/cinsel temastan kaçınan çifte
bunun boyutu ve kaygı düzeyleri hakkında sorular sormalı ve onlara basit terimlerle olumsuz
pekiştirmenin ilkelerini anlatmalıdır (Weeks ve ark, 2018).
Terapist kaçınma döngüsünü kırma girişiminde bulunmak için şunları önerebilir: “Bir yerden
başlamalısınız. Size bazı dokunma egzersizleri vereceğim. Kaygılı hissetmediğiniz uygun bir
ortamda bunları yapmak sizin fiziksel olarak yeniden yakınlaşmanıza yardım edecek. Bu
dokunma egzersizlerinden kaçınmamanız çok önemli çünkü bu sizi birlikte tutacak”.
Terapist seanslarda özel cinsel konular hakkında konuşurken ve özellikle ev ödevi verirken
çiftin kaygı düzeyini gözlemlemelidir. Çifte verilen ev ödevi ile ilgili olarak kaygı düzeyleri
sorularak her iki partner de çok fazla kaygı yaratmayacak ve yapabilecekleri konusunda
hemfikir oldukları ödevler verilebilir (Weeks ve ark, 2018).
9) Cinsel Terapi İçin Hazır Olmak
Çiftin cinsel terapiye başlamaya gerçekten hazır olup olmadıkları önemli bir konudur.
Bir başka deyişle, tedaviye bağlı kalmak konusunda kararsız olup olmadıkları anlaşılmalıdır.
Terapist partnerlerin cinsel terapiye ne kadar hazır hissettiklerini anlamaya ve onları motive
etmeye yardım edebilecek sorular sorabilir. Çiftin değişime hazır olup olmadığı konusunda
fikir edinmek ve kararsızlıklarını gidermek için onları motive etmek üzere şu sorular
sorulabilir: “1-10 ölçekleri arasında, bu cinsel sorunu çözmek için ne kadar istek
duyuyorsunuz? 1-10 ölçekleri arası bu sorunu çözebileceğinizden ne kadar eminsiniz?” Bu
sorulara verilen cevaplar tedaviye başlamak için dayanak oluşturur. Verdikleri cevaplara
göre, çift tedaviye başlamaya hazır olmayabilir, bazı motive edici görüşme teknikleri
kullanılarak tartışılması gerekebilir (Weeks ve ark, 2018).

10) İlkelerin, Tekniklerin ve Sürecin Önemi


Cinsel terapinin birçok stratejisi ve tekniği çok basit ve anlaşılır görünebilir. Kaplan
(1987) başlıca cinsel işlev bozukluklarının tedavisi için adımların kısa açıklamalarını içeren
bir el kitabı yayımlamıştır. Bu, davranışsal ve psikodinamik bakış açısından cinsel terapinin
karmaşıklığını tartışmış olduğu bir rehberdi. Bununla birlikte uzun yıllardır terapistleri
gözlemleyerek edinilen deneyimler terapistin sadece hangi tekniği kullanacağını değil, nasıl
kullanacağını ve ne zaman kullanacağını aynı zamanda bir tekniğin altında yatan ilkelerin
bilinmesinin önemini vurgulamaktadır (Weeks ve ark, 2018).
KAYNAKÇA

Demir, S. (2016). Cinsel işlev bozukluğu olan interfil kadınlarda cinsel danışmanlığın cinsel
sağlığa etkisi (yayınlanmamış doktora tezi). İstanbul Üniversitesi, İstanbul.

Keçe, C. (2016). Cinsel sağlık ve cinsel terapi. Ankara.

Öztürk, Ş.C. (2019). Cinsel işlev bozukluklarına yönelik psikolojik müdahaleler. Psikiyatri,
Nöroloji ve Davranış Bilimleri Dergisi, 57(2), 18-28.

Weeks, R.G., Gambescıa, N. ve Hertleın, M.K. (2018). Sistemik cinsel terapi el kitabı:
sistemler arası yaklaşım. Pusula Yayınevi. Ankara.

You might also like