You are on page 1of 14

SİGARA RİSALESİ

Mugaddime

Sigaranın Kısa Tarihçesi

Tütünün Mahiyeti

Sigara Ve İnsan Sağlığı


Sigara Ve Akciğer Kanseri
Pasif Sigara İçenler
Sigara Ülser ve Damar Hastalığı

Bazı Uzmanların Sigaranın Tehlikesini Bildiren sloganları


Dini Açıdan Sigara
Sigaranın İsraf Oluşu
Sigaranın Başkalarına Zarar vermesi
Sigaranın Uyuşturuculuğu

İslam Alimlerinin Sigara Ve Tütünle Alakalı Bazı Nakilleri


Ebul-Faruk Süleyman Hilmi Silistrevi (K.S)
Ebu'l Hasan El-Mısri, El-Hanefi
Eş-Şeyh Abdullah Bin Muhammed Bin Abdulvehhab
Necmul'l-Guzzi Eş-Şafi'i
Osman Pazari
Abdülaziz Ad-Derbağ

Kaynaklar

www.ihya.org -1-
MUGADDİME
Biz kullarına hak yolu gösteren, sayısız faydalı nimetleri helal, zararlı şeyleri
haram kılan ALLAH-Ü TEALA'ya hamd-ü senalar. İnsanları iyiliklere teşvik
kötülüklerden men eden, kainata en büyük rahmet, en büyük peygamber
MUHAMMED MUSTAFA (s.a.v.)'e O'nun eline, eshabına ve bütün ona tabi
olanlara salat-ü selam olsun.

Devri saadette ve müctehidlerin zamanında sigara olmadığı için sigaranın


bulunuşundan günümüze kadar muhtelif görüşler beyan edilmiştir.

Bu risalede okuyuculara faydalı olmak düşüncesiyle zamanımızda uzman


kişiler tarafından yapılan ilmi ve tıbbi araştırmalardan istifade edilerek:

1. Sigaranın tarihçesi, Osmanlı devletine girişi ve yasaklanması


2. Tütünün mahiyeti
3. Sigaranın insan sağlığına yaptığı zararlar. Bilhassa sigaranın akciğer
kanseri, ülser, damar hastalıkları ve öldürücü diğer hastalıklara sebep oluşu
4. Dini yapıdan sigaranın hükmü, sigarada İslam dininde haram olduğu bilinen
israf, uyuşturucu ve başkasına eza vermek illetlerinin mevcut oluşu
5. İslam alimlerinin sigara ile alakalı görüşleri nakledilecektir.

SİGARANIN KISA TARİHÇESİ


Tütünün anayurdu Amerika'dır. Avrupa'ya Amerika'nın keşfi ile gelmiştir.
Colombos ve arkadaşları 1511'de Tabaccos ismiyle İspanya ve Portekize
soktular. 1560 senesinde Fransa büyük elçisi Jean Nicot Fransız sarayına
( Paris ) Tütün tohumlarını soktu. Tütün Fransa'dan Almanya'ya sonra da bütün
dünyaya yayılmıştır. Nicot'un ününe izafeten tütün içindeki zehire Nikotin ismi
verildi.

Birleşiminde nikotin ve dört bine yakın zehirli madde bulunan tütün bitkisinin
kıyılmış, kurutulmuş ve kullanılmaya hazır duruma getirilmiş yaprağından sigara
yapılır. Tohumu son derece küçük olduğu için önce fideliğe ekilen tütün sonra
tarlaya aktarılır.

Tütün tohumu Osmanlı Devletine 1605-1606 senesinde yabancı gemilerle


getirilerek ilk tütün ekimi Selânik Vilayetinin Yenice Vardar kasabasında yapıldı.
4. Murad zamanında tütün yasaklandı. Katip Çelebi Sultan Murad'ın
mücadelesine şöyle anlatıyor.

"... Sonra Sultan Murad'ı rabi asrının sonlarında kötülüklerin kapısını kapamak
için kahvehaneleri kapattığı gibi yangınlar çıktığı için tütüne de yasak getirmişti.
Halk yasağı dinlemediğinden hünkar buyuruğuna aykırı gitmek suçundan
içenleri cezalandırmak gerekti. Giderek kişi yasak nesnenin üzerine daha çok

-2-
düşer dediklerince içmeye hırs ve rağbet artıp bu suçtan nice adem yokluk
ülkesine gönderildi..."

O devrin cerrahlar Şeyhi Hekim İbrahim efendinin de tütüne karşı büyük bir
mücadele başlattığını, umumi ve hususi meclislerde en çok fatih camiinde vaaz
ve nasihatler verdiğini, tütün aleyhinde fetva suretlerini cami duvarlarına
astırdığını Katip Çelebiden öğreniyoruz. 1562'de tütün yasaklandı. 1574'de
yurtiçinde istihsali serbest bırakıldı. Son yıllarda Türkiye'de altı yüz bin
civarında aile (2,5 milyon kişi geçimini tütün ekiminden karşılamaktadır.

TÜTÜNÜN MAHİYETİ
« ‫ » ﻦﻴﺧﺪﺗ‬Lügat manası : buhurlamak, duman çıkarmak, tütsülemek. "
Tedhin" kelimesi mastar olarak kullanıldığı zaman sigara içen kimsenin yaptığı
işe denir ki o kimse sigarasını yahut piposunu ateşler ağzından ve burnundan
koyu beyaz bir duman çıkması için şiddetle üfler. İşte tedhin kelimesi bu
manada "Sigara İçmek" demektir.

« ‫" » ﻦﻴﺧﺪﺗ‬Tedhin" kelimesinin yerine Arap olsun olmasın bir çok


beldelerde çok kullanılmasından dolayı "Sigara İçen kimsenin ağzından ve
burnundan çıkan duman manasında olan "Duhan" kelimesi kullanılmıştır.
Bunun dışında başka isimlerde kullanılmıştır. Mesala; "Tedhin" kelimesini kötü
görüp onu kullanmayan beldeler haklarınca "Tütün" adı verilmiştir. Ama
dünyada bir çok yerde duhan diye bilinen şeyin adı "et-tibgu" veya "ettebgu"
kelimesidir ki bu kelime ona verilen isimlerin Arapça olarak en doğrusudur.
Çünkü o, Meksika körfezindeki bir adanın ismi olan "Tebegu" kelimesinden
alınmıştır. Bu bitki orada bulundu, oradan ispanyaya sonra Avrupa'ya nakl
edildi. Daha sonra bütün Avrupa memleketlerine girdi. Avrupa'ya yayılan tütün
daha sonrada haçlı savaşları ve onu taşıyan sömürgeciler vasıtasıyla Arap
memleketlerine girdi. Sonraları ise Arap olsun olmasın bütün Müslüman
memleketlerine yayıldı.

Tütünün ne olduğu hakkında bu kada bilgi kafi olmakla birlikte Muhammed


Ferid Vecdi'nin "20. asırda DAİRAT'ÜL-MEARİF isimli eserinden sigaranın tarifi
hakkındaki bilgileri aynen nakl ediyorum. 2. cilt 250. sahifede der ki;

Sigara, aslen Amerika'da yetişen bir bitkidir. Ama şimdi diğer avrupa
memleketlerinde de etkilidir. Boyu 1-1,5 metreye varır. Ilıman iklimi olan her
memlekette yetişir özellikle sıcak olan ülkelerde boyunun beş metreye vardığı
da olur. Kurumuş yaprakları sigara olarak yahut çiğneyerek yahut nikotin ilaç
gibi burna damlatarak içilir. Bu çok zaralı bir adettir. Araştırıcılar bu maddenin
insanlığa verdiği zararların içkinin verdiği zararlara eşit olduğuna işaret
etmişlerdir.

-3-
SİGARA VE İNSAN SAĞLIĞI
Uzman tabiblerin uzun araştırmaları neticesinde sigaranın insan sağlığına
saymakla bitmeyecek kadar çok zararları olduğu tesbit edilmiştir. Mutehassıs
doktorların hepsinin göüşlerini burada zikretmek mümkün olmadığından
bazılarının tesbitlerini nakl edeceğiz.

Dr. YILDIRIM AKTUNA

Türkiye tabibler vakfının tertip etmiş olduğu sigara sempozyumunda konuşan


Doktor Aktuna sigaranın zararlarını şöyle anlatıyor:

"Bir sigara içildiğinde, damar yoluyla verilen 1 mg. Nikotine müsavi miktarda
nikotin alınmış olunur. 60 mg nikotinin damar yoluyla verilmesinden bir kaç
dakika sonra insan ölür. ABD'deki Dünya Gözlem Enstitüsü'nün yayınlanan bir
araştırmasında tütünün çevremizdeki yetişkinler arasında, diğer zararlı
maddelerden daha fazla ölüm ve acılara yol açmakta olduğu bildirilmiştir.
Dünya sağlık örgütünün (WHO) 1968 yılı sonlarında yaptığı açıklamaya göre,
sigara ve tütün her yıl bir milyon insanın hayatına mal olmaktadır. Diğer bazı
hesaplara göre bu sayı 2.5 milyona kadar yükselmektedir.

Dünya sağlık Örgütü yürütme kuruluna sunulan bir raporda sigaradan "erken
ölümlerin ve hastalıkların önlenebilir en önemli sebebi" olarak söz edilmektedir.
Akciğer kanseri vakalarının %90'nı, kronik bronşit ve azfizem vakalarının %75'i
aşırı sigara içmenin neticesi olarak ortaya çıkmaktadır. Sadece ABD'de 1 yılda
320 bin insan saigaraya bağlı hastalıklar sebebiyle ölmüştür. ABD'nin 2. Dünya
savaşında kaybettiği insan sayısına eşittir.

Yapılan araştırmalarda ölüm ile neticelenen kalp ve dolaşım hastalıkları ile üst
solunum yolu kanserine (dudak, ağız boşluğu, dil boğaz ve gırtlak kanseri)
sigaranın sebeb olduğu tesbit edilmiştir. Sigara içenler tütün dumanı ile
doğrudan temas etmeyen organ kanserlerinde ortalamanın üzerinde bir sıklıkla
yakalanırlar. Bunlar, böbrek kanseri, idrar yolları ve mesane kanseridir. Yine
yapılan araştırma ve çalışmalarla ortaya konmuştur ki sigara kullanımı ve
akciğer kanseri arasındaki bağlantı şüpheye yer verilmiyecek kadar kesindir.
Sigara içmyene göre sigara içen tiryakinin bu hastalıktan ölme riski en az on
misli fazladır.

Ayrıca bakteri, virüs veya kanser hücrelerine karşı vücudu korumak amacı ile
onları zararsız hale getiren öldürücü hücrelerini tütün dumanı içindeki maddeler
baskı altına almak suretiyle vücudun savunmasına, dolazısızle bu hastalıklara
karşı direncini azaltır.

-4-
Gebelik sırasında sigara içen anneşerde düşük, erken doğum, doğum sonrası
ölüm ve sakatlık nisbeti yüksek buunmuştur. Sigara içen annelerin bebekleri
içmeyenlere nisbetle daha zayıf doğar. Bedeni ve ruhi gelişmeleri daha geç
olur. ABD'de her yıl 4600 bebeğin anneleri sigara içtiği için hayatlarını
kaybettikleri tesbit edilmiştir.

SİGARA VE AKCİĞER KANSERİ


Akciğer kanseri son yıllarda bütün dünyada sigara kullanımına paralel olarak
artmaktadır.Akciğer kanseri 40 yaşından sonra ve özelliklerle 50 - 70 yaşları
arasında görülmektedir.Sigara içenlerdeki akciğer kanseri riski içmeyenler
nispetle 20 ile 40 kat fazladır.Sigaraya ne kadar erken yaşta başlanırsa akciğer
kanseri riski o kadar fazla olmaktadır.Kendileri sigara içmedikleri halde duman
altı olan kişilerde de akciğer kanseri riski artmaktadır.Akciğer kanseri teşbiz
edildikten sonra tedavi şansı çok az olan ve ölümle sonuçlanan bir hatalıktır.

Dr.Hasmold 22 bin uzmanın yardımıyla hazırlandığı raporda sigara içmeyen


32851kişiden sonunda 4 kişide akciğer kanseri tesbit edildiğini buna karşılık
10.000 sigara tiryakisi arasında 265 kanserli olduğunu açıklanmıştır.

ABD de yapılan bir araştırmada 65 bin akciğer kanserine yakalanan hasta


tesbit edilmiş ve bu hastaların 62 bininin aynı yıl içinde olduğu tesbit
edilmiştir.bir yıl içinde ölüm nispeti %90 dır.

PASİF SİGARA İÇENLER


Pasif sigara içme dediğimiz yani sigara içmeyen kişilerin bulundukları
mahalledeki sigara dumanlarını teneffüs etmeleri de sağlık yönünden büyük
ekemniyet tanışmaktadır.

Amerikan çevre sağlığı örgütünün (EPA)bir istatistiğine göre A.B.D.de her yıl en
az 500pasif tiryaki akciğer kanserinden ölmektedir.Amerikan kanser derneğinin
yaptığı açıklamaya göre kocası evde 20 den fazla sigara içen bir kadının
akciğer kanserine yakalansa ihtimalinin sigara içmeyen bir erkeğin eşine göre 2
misli fazladır.

San Diego` daki California üniversitesinde Dr.C.Garland 50-75yaşları


arasındaki yaklaşık 700 evli kadın üzerinde yapıldığı 10 yılık bir çalışma
sonunda.tiyakilerin eslerinin sigara içmeyenlerin eslerine göre 4 defa daha fazla
kalp hastalığından ölme riskini taşıdıklarını göstermiştir.

-5-
SİGARA-ÜLSER VE DAMAR HASTA
Sigara ve ülser bağlantısı hekimlerce uyun bir zamandan beri
bilinmektedir .Bundan sonra ehemmiyetlisi sigaranın etkili olduğu beyin ,kalp ve
bacak gibi önemli organların tıkayıcı damar hastalıklarıdır.

Rocher 1954 de İskandinav ülkelerinde yapıldığı bir araştırmalarında (12


parmak bağırsağı ülkesi delinmelerinin) %57 sinde sigara hikayesi
bulunmuştur.İngiltere de yapılan bir araştırmada ülser sebebi ile ameliyat edilen
hastaların %50 inin tütün kullandıkları tespit edilmiştir. Ayrıca sigaranın
solunuma olan menfi tesiri sebebi ile ameliyat riskini de arttırdığı bir
gerçektir.Bacak damarlarının tıkanması sigara içenlerde sık görülür.Fasteott
'damar cerrahisi 'kitabında' bacakta kangren yapan damar tıkanıklığına sigara
içmeyenlerde hiç rastlamadım' diye yazar

Lord ‚damar ameliyatı geçiren 100 hastadan ancak ikisinin sigara içmeyenler
olduğunu tespit etmiştir.Biz EUTF Göğüs Kalp Damar Cerrahisi ana bilim
dalında damar ameliyatı yapılmış 200 e yakın hastamızda %50 civarında sigara
alışkanlığı tespit ettik.

BAZI UZMANLARIN SİGARANIN TEHLİKESİNİ


BİLDİREN SLOGANLARI
"Akciğer kanserine yakalanan hastaların %94'ünün sigara tiryakisi olduğunu
ciddi araştırmalar ortaya kovmaktadır."
Op.Dr. Edwards GRAHAM

"Londra' da yapılan 7. uluslar arası kanser kongresinde akciğer kanseri olan 10


kişiden 9'unun sigara tiryakisi olduğu açıklanmıştır."
YEŞİLAY ARŞİVİ

"Düşük nikotinli sigaralar en az ölckiler kadar zararlıdır."


Harvard Univ. Araştırma Raporu

"Sigara içen annelerin çocukları,cenine kabı oksijen ulaşamaması sebebi ile


geri zekalı olur." Doç. Dr. K.AYDOĞMUŞ

"Günde 20 sigara içmek sureti ile 20 yılda vücutta 7 kg is ve katran birikir."


BÜRÜKSEL TÜBERKÜLOZ MÜC. KONF. RAP.

"Tütün dumanında 4000'den fazla zehirli madde bulunduğu unutulmamalıdır."


ABD. MİLLİ KANSER ENST.

-6-
"Bütün uyuşturucular arasında en fazla ölüme sebebi olan madde sigaradır."
Prof. Dr. Orhan ÖZER

"Sigaranın sebep olduğu ölüm miktarı umumi bir ifade ile trafik kazalarında
meydana gelen rakamın 7 katıdır."
Doç. Dr. Ali TELLİ

"Sigaraya elveda, hayata merhaba."


Bülent AKARCALI

Dünya Sağlık Teşkilatı "sigarayı veya kendi sağlığımızı seçmek kendi


elimizdedir." sloganıyla 9 Şubat'ı 'sigarasız hayat ve sigaraya karşı koyma
günü' olarak ilan etmiştir.

DİNİ AÇIDAN SİGARA


Dini meseleleri incelemekte mahareti bulunan ilim erbabı, tütünün insan
sağlığında yaptığı maddi ve manevi tahribatı,dikkate alarak haram olduğu
neticesine varmışlardır. Devri Saadette ve müctehidlerin devrinde sigara yoktu.
Bu sebeple sigara içmenin hükmünde farklılıklar yapmaktadır.İslam alimlerinin
görüşlerinde ortaya çıkan değişik hükümler meselenin tetkikinde seçilen
noktayı hareketin birbirinden farklı olmasında ileri gelişmiştir. Geçmişte
fukaradan bir kısmının sigaranın mubah ya da mekruh olduğunu söyleyenlere
gelince; bu konuda onları mazur görebiliriz. Çünkü o yıllarda tıbbi araştırmalar
sigaranın zararları tespit edememiştir. Fukaha bu görüş ve hükmünü "Eşyada
asıl olan ibahadır." kaidesine bağlıyor idi. Ama tıp bunun bedene olan
zararlarına keşfedip ortaya koydurtan sonra artık aynı hükmü verenleri maruz
göremeyiz. Uzmanların yaptığı ciddi araştırmayla sigaranın doruğa yükselen
zararlarının ferdi ve cemiyeti menfi yönde tesir aldığı ortaya çıkınca artık
sigaranın mekruh yada mubah olduğu hakkında bir tereddüde gerek ve yer
kalmamıştır. Sigara içmenin haram olduğu bugün çok açık ortaya çıkmıştır.
Onu itiyat etmenin günah olduğu tahakkuk etmiştir. Sigara kullanmakta İslam
dininde haram olduğu bilinen israf başkasına zara verme uyuşturucu vardır.

SİGARANIN İSRAF OLUŞU


Malın israf edilmesi İslam Dininde haram kılınmıştır. İsrafın haram olduğu
bildiren ayeti kerimelerin bazısını zikredelim.

"Yakınına,düşküne,yolcuya hakkını ver,elindekileri saçıp savurma"

"Onlar sarfettikleri zaman ne israf ederler ne de cimrilik; ikisi arasında orta bir
yol tutarlar."

-7-
"Yiyiniz,içiniz israf etmeyiniz. ALLAH (C.C) israf edenleri sevmez."

"Muhakkak ki saçıp savuranlar şeytanın kardeşidir."

Peygamber Efendimiz (S.A.V.) de malın boş yere harcanmasını yasaklamıştır.


İliç şüphe yoktur ki sigarada vücuda gıda veren hiç bir şey yoktur. İnsan
sağlığına zararlı binlerce zehirden en tehlikelisi nikotindir.Nikotin bazı haşeratin
itlafında, ilaç imalinde kullanılmakta ise de ağrıları dindiren, yaraları tedavi eden
tek kelime ile şifa verici bir maddeyi içinde bulunduran ilaç imalatında
kullanılmamaktadır. Sigara gıda değilse, şifa vermiyorsa ve hiçbir derde deva
olmuyor ise bilakis insan sağlığına son derece zarar veriyorsa ona verilecek
para elbette israftır.

SİGARANIN BAŞKALARINA ZARAR VERMESİ


Sigara onu kullanmayanlar içim tiksindirici kokusu ve rahatsız edici dumanı ile
eziyet vericidir. Bundanda öte sigara dumanı çevresinde bulunan insanların
sıhhatini menfi yönde etkilemekte, sağlığı zarar vermektedir. Son yıllarda
yapılan araştırmalarda, kendisi doğrudan sigara içmemekle birlikte sigara içilen
mahallerde bulunduğu için duman soluyan, pasif sigara içicilerinin de akciğer
kanseri hususunda büzük bir risk altında bulundukları tesbit edilmiştir ki;
bunların riski hiç sigara içmeyenlerden iki kat daha fazladır.

Hiç bir Müslüman diğer müslümana zarar vermez. Eziyet etmez. Sigara
bilhassa cemaatle namaz kılınan yerlerde ve benzeri topluluklarda hem
müslümanlara hemde vazifeli meleklere, ruhanilere eziyet verir. Namaz da
sigara içmeyen çok kimsenin huşu ve huzurunun bozulmasına sebeb olur.
Binanaleyh Efendimiz (S.A.V.) kendisinde soğan ve sarmısak kokusu bulunan
bir adamı Cennetül baki kabristanlığından çıkarmış ve soğan ve sarmısak
kokusu ile cemaate katılmamasını emir buyurmuştur. Peygamber Efendimiz
(S.A.V.) soğan ve sarmısağı kasdederek "Kim bu çirkin kokulu bitkiyi yerse
mescideimize yaklaşmasın. İnsanlara eziyet veren bu şey meleklere de eziyet
vermektedir" buyurmuştur.

Yine bir hadisi şeriflerinde "Kim bu bitkiyi yerse mescidimize yaklaşmasın


samısak kokusu ile bize eziyet etmesin", diğer bir rivayette de; "Bizimle birlikte
namaz kılmasın" buyrulmaktadır.

Hadisi Şeriflere binaen Peygamber Efendimiz (S.A.V.) soğan ve sarmısak yiyen


kimselerin başkalarına eziyet vermemesi için cemaate katılmamasını
emretmiştir. Malumdur ki rahatsız etme bakımından sigaranın kokusu soğan ve
sarmısağın kokusunda daha az değildir. Sigaranın kokusunun başkalarını
rahatsız ettiği şüphesizdir. Hele hele sigara dumanının ictimai hayatta,
otobüste, kapalı yerlerde rahatsız ediciliği ise daha da tiksindirici ve eziyet
vericidir.

-8-
Cabir (R.Anh)'dan rivayet olunan şu Hadisi Şerifte İslamın başkasına eziyet
etmeği açıkca yasakladığını gösteriri. "Kim bir müslümana eziyet ederse bana
aziyet etmiş sayılır. Bana eziyet eden Allah (c.c.)'a eziyet etmiş sayılır." Bir
başka hadisi şerifte de "Her eza veren cehennemdedir" buyuruluyor. Hadisi
Şeriflerde görüldüğü gibi insanlara eziyet vermek haramdır. Dinimizde "zarar
uğrama ve başkasına zarar verme yoktur" düsturu bunu ifade etmektedir.

SİGARANIN UYUŞTURUCULUĞU
Sarhoşluk ve uyuşturuculuk veren şeylerin haram olduğuna delil Şehr Bin
Havşebe'nin Ümmü Seleme validemizden naklettiği "Resulüllah muskir ve
müftir herşeyi yasakladı" hadisi şerifidir.

Hadisi Şerifin metnindeki muftir kelimesini ibni Kesir "İçildiği zaman vücuda
hararet veren uzuvlarda kırıklık güç azalması, göz kapaklarında mahmurluk ve
zayıflama meydana getiren şey" diye açıklamıştır.

Bilhassa tiryaki olmıyanların üzerinde tütünün tesiri incelendiği zaman vucüdda


bir gerginlik, göz kapaklarında bir ağırlık ve mahmurluk hali gerilen uzuvlarda
bir gevşeme hali olduğu açıkca anlaşılmaktadır. Günümüzde sigara her ne
kadar yuşturucu maddeler arasında sayırmıyor ise de diğer uyuşturucu
maddelere alışkanlık kazandırmada başlıca etkin olarak kabul edilmektedir.
Baş dönmesi, bulantı, baygınlık, kaslarda gecşeme v.s. bunlar arasındadır.

İslam dini harama giden, insanı harama düşürecek bütün yolları kapamıştır.
"İçki bütün kötülüklerin anasıdır" derken içkinin içilmesini yasaklamış.
Dolaysıyla da diğer kötülüklerin işlenmesinede engel olmuştur.

Binaenaleyh, bazı yönleri ile uyuşturucu maddelere benzeyenuyuşturucu


olması bile en azından onlara alışkanlık kazanılmasına sebep olan sigara da
uyuşturucular sınıfına dahil edilmelidir. Tarihin bir döneminde basit bir alışkanlık
göstererek ona göz yumanlar bugünün neslinin esrar, eroin, afyon gibi
uyuşturucuların kucağına düşmesine sebeb olmuştur. Öyle ki bugün sadece
Amerika'da 33.5 milyon uyuşturucu tutsağı vardır. Çocuk cesedleri ile
uyuşturucu kaçakcılığı yapılmaktadır. Bütün bunların temelinde ise çok basit
gibi görünen sigara alışkanlığı yatmaktadır. Bilhassa bugün esrar sigaranın
içine konularak içilmektedir.

Phillip Morris firmasının ürettiği Marlboro'ya bu sigaraya karşı alışkanlık yapan,


kullanımı yasaklanmış bazı kimyasal maddelerin karıştırıldığı tesbit edilmiştir.

Marlboro'da uyuşturucu madde bulunduğunu da iddia eden yüksek trajlı Alman


dergilerinden "Der Spiegel" bu durumun sigaranın satışını önemli ölçüde
etkilediğini yazdı. Bütün bu gerçekler karısında ihtiyatla hareket etmek, şüpheli
şeylerden uzaklaşma inanan insanın vazgeçilmez ölçüsüdür.

-9-
İSLAM ALİMLERİNİN SİGARA VE TÜTÜNLE
ALAKALI BAZI NAKİLLERİ
Büyük alim ve mutasavvıflardan İsmail Hakkı Bursevi (K.S.) Hazretleri Ruhu-l
Beyan Tefsiri'nin 1. Cildinin sonunda teracimi ahvalini verirken Türkçe olarak
şöyle yazıyor. Biraz sadeleştirerek aşağıda naklediyoruz:

Şam'da iken Şeyh Ekber (K.S.) bir kaç kere temessül (Bir şekil ve surete
girerek gözükme) edip; öyle ki halk ona yaprak (tütün) der. O bizim yanımızda
pis ve haramdır. buyurdu. ve şeyhimden de duydum ki; "Tütün içen nefsani ve
şeytanidir."

Yine İsmail Hakkı Hazretleri hazzırladığı Hadisi Erbaiyn'in 6. Hadisi Şerifinin


Şerhinde şöyle buyuruyor: "Bir şeyin zararı asli fıtrata ( yaratılışa) dokunuyorsa
diğer zararlılardan daha çirkindir. Mesela tütün gibi ki bunun zararı doğrudan
fıtrat-ı asliyedir. İbadetlere karşı bir ağırlık ve isteksizlik meydana getirir."

Ruhul Beyan'da Vakıa sursinin 43. ayet-i kerimesinin tefsirinde ise "Diğer
tefsirlerde tarif edildiği gibi bu tütün haramdır." buruluyor.

" ‫ " ﻮﻈﻞﱡ ﻣﻦﻳﺣﻣﻮﻢ‬Ayetinin manası: "Ve bir de kapkara dumandan bir gölge
içindedirler." Alacasız, düz siyah yani kapkara dumandan bir gölge var.
"yahmum" dumandır. Kamusta olduğu gibi: "Humme" den müştak yef'ulün
vezninde, her şeyden siyah manasınadır ki bu da kömürdür. Nitekim Arap,
siyahlık şiddetli olduğu zaman; "eşyede yahmumun" der.

Dahhak buyudu ki:


"- Cehennem ve cehennem ehli simsiyahdırlar. Ve orada her şey
simsiyahdır... Bundan dolayı, cennette vücuttaki ben, kirpiklerin bittiği yer
ve kaşlardan başka siyahlık yoktur."

Fakir (İsmail Hakkı Bursevi Hz. k.s.) der ki: -Burada şu asrımızda yayılmış olan
tütüne içmekten tahzir (sakındırma) vardır. Çünkü bu içildiğinde, dumanı
yükselir ve içinin üzerinde gölge gibi olur. Bununla beraber içinde çokça gaileler
yani sıkıntı verici şeyler meydana gelir.. Gerçi bunun burada anlatılmasının yeri
değildir. Biz müptela olana Allah (c.c.)'tan afiyet dileriz. (Mevla o kişiyi ondan
kurtarsın). Çünkü bu tab-ı Selimenin pis ve çirkin gördüğü bir şeydir ki diğer
tefsirlerde de inceden inceye anlatıldığı gibi haramdır.

Büyük hadis alimlerinden Mahmud Muhammed Hattab Es-Subki, El-Menhelü'l-


Azbü'l-Mevrud Şerhu Süneni'l-imam Ebi Davut isimli eserinde sigaranın zararlı
ve aramlığı ile alakalı geniş izahlarda bulunur ve hulasa olarak şöyle der:

- 10 -
"Sigaranın haram olduğu bir gerçektir... Bunun haramlılığı, doktorların
raporlarına göre, sıhhatte zararlı olduğundandır. Şüphesiz zararlı bir şey,
alimlerin ittifakı ile haramdır. Sigara, yalnız içenlere değil, içmeyenlere de eza
(sıkıntı) verir... Melekler de çok rahatsız olur..."

Son devrin büyük alim ve fazıllarından Mehmet Zihni Efendi merhum da Ni'met-
i İslam isimli eserinde şöyle bahseder: "Öyle şeyler vardır ki, onlar vücuda
faydalı olmak şöle dursun netice itibari ile bedeni harap ettiği halde fazlaca
iştah ve istek duyulur. Bundan dolayıdır ki bu gibi şeyler oruçlu iken kullanılırsa
hem kaza hemde keffaret lazım gelir. Mesela tütün gibi... Esrar içmek ve afyon
yutmak da bu nev'i dendir... Ve hepsi haramdır. Müslümana yakışan ise,
haram, mekruh ve şüphelilerden kaçınmaktır. Zira dinimide yasaklardan
kaçınmak emirleri yerine getirmekten bile üstündür."

Şafii mezhebi alimlerinden Kalyubi bir din alimi olduğu kadar tabib idi. Bu
muhterem zaat iki ilimdeki dirayeti ile tütün içmenin haramlığına hükmetmiş
bulunmaktadır.

SON DEVRİN DİN ALİMLERİNDEN EBUL-FARUK


SÜLEYMAN HİLMİ SİLİSTREVİ (K.S.)
HAZRETLERİNİN BU MEVZUDAKİ BEYANLARI
Malum olsun ki; şeriatte izaai mal, kesreti sual haramdır. Bu makamda
izaai'den murad, emvalin dünya ve ahirete faidesi olmayarak sarf ve istihlakıdır.
Bu kabil sarfiyat ve istihlakatı umumiye muharremdir.

Sigara istimalinde hürmeti mezküre tamami ile sabit ve mütehakkaktır. Çünkü


sigara istimalinde menfaati dünyeviyye yoktur. Bilakis mazarrat hakimdir. Öyle
mazarrat ki ondan bedene cismaniyyete hasıl olan ilel ve emrazının ref' ve
izalesi bir zaman sonra daha elde edilmemesini muciptir.

Manevi mazarratı ise bağdat etmekle bitmez. Manii terakkidir. Rayihasından


ervahı tayyibe muazzeb olurç Vesaiti rahmet olan ervahı mezkurenin temasını
yani alakai ruhaniyyelerini men eder. Bu büyük bir musibettir.

Şu halde sigara içmek manen ve madden muzırdir, haramdır. Haram Allah


(C.C.)'ın nehyettiği emirdir. Ona musır olanlar, emrine isyan ve muhalefet
edenlerdir. İş bu neticeye müncer olur. Yevmiye 25-30 sigara içenler günde bu
sebeble Allahu Tealaya 25-30 defa muhalefet ediyor haram irtigab eyliyor
demektir.

- 11 -
EBU'L HASAN EL-MISRİ, EL-HANEFİ :
Sahih nakli hükümler, açık nakli deliller tütünün haramlığını ilan etmektedir.
Tütünün ortaya çıkışı 1000 yıllarındadır. İlk çıktığı yer ise yahudi, mecusi ve
hrıstiyan cemaatlerin yaşadığı yerlerdir. Tütünü ilk defa kendisinin hekim
olduğunu iddia eden bir yahudi batıya getirmiş, insanlara tütünü kullanmalarını
söylemiştir. Anadoluya tütünü getiren "Etkelin" adında bir hrıstiyandır. Sudan
şehirlerinde ise tütünü ilk defa ortaya çıkaran bir macusidir.

EŞ-ŞEYH ABDULLAH BİN MUHAMMED BİN


ABDULVEHHAB :
Hanbeli hukukçularındandır. Nargile üzerine kendisine tevcih edilen bir suale
şöyle cevap vermiştir:

"Rasülullah'ın hadislerinden, ilim ehlinin eserlerinden öğrendimize göre, bu


zamanda çok kullanılan tütünün haram olduğu açıktır. Bize göre anlatılanlarla
ve müşahede ile, tütünün vücut üzerinde diğer uyuşturuculara benzer etkişleri
vardır. Özellikle çok içildiğinde meydana gelen baş dönmesi ve baş ağrısı, mide
bulantısı, halsizlik gibi durumlar sarhoşluğa yakın şeylerdir. Serhoşluk veren
şeylerin haramlığı ise kesindir."

NECMUL'L-GUZZİ EŞ-ŞAFİ'İ:
Tütün sonradan ortaya çıktı. Onun ortaya çıkışı, Hicri 1015 senesidir. Tütün
içen onun sarhoşluk vermediğini iddia etse bile o uyuşturucudur.

"Rasülullah (S.A.V.) her serhoşluk vereni ve uyuşturucu olanı kullanmayı


yasakladı." Hadisi Şerifine göre tütün haramdır. Tütünü bir defa kullanmak
büyük günah olmasa bile devamlı kullanmak büyük günahlardan sayılır.

Bazı alimler, küçük günahlar aşağıda sayacağımız beş şeyden biri ile
büyük günah haline gelir, demektedirler.

1 - Küçük günahlar üzerinde ısrar edilirse onu büyük günah haline getirir.
2 - Küçük günahlara lakayd kalmak, ehemmiyet vermemek, hafife almak.
3 - Küçük günahı, büyük günaha kıyas ederek ferahlanmak sevinmek.
4 - İşlemiş olduğu küçük günahla insanlar arasında iftihar etmek.
5 - Küçük günahın bir alimden, kendisine uyulan bir rehber kimse tarafından
işlenmesi de büyük günah olması gerektiren bir durumdur.

- 12 -
OSMAN PAZARİ
Pazari, sigara hakında "habis" tabirini kullanarak şu izahati yapmaktadır:
Amma zamanımızda talebelerin çoğu tütün habisini içiyorlar. O tütün ki "
(O peygamber) onlara pis şeyleri haram kılar." ayet-i celilesine dahildir.

ABDÜLAZİZ AD-DERBAĞ
Abdulaziz Debbağ tütünün zararlarını anlatarak haram olduğuna hükmeder.
Allah (C.C.) zikirden insanları alıkoyduğunu, meşgul ettiğini ve kötü kokusuyla
meleklere eziyet verdiğini ifade eder.

Kendisine soğan ve sarmısağın kerih görülen kokusundan sorulunca, cevaben:


her şeyin insanoğlu için yaratıldığını söyleyerek, faydalı şeylerden istifade
edilmesi gerektiğini, zararlı maddelerden de kaçınılması gerektiğini ifade
etmiştir. Soğan ve sarmısağın bir çok faydaları olduğu faakt sigaranın vücuda
çok zararlı olduğu, dolaysıyla ikisinin aynı kefeye konulmayacağın ifade
etmiştir. Çok kimsenin ise "bırakmıyorum" demesi gibi basit mazeretlerle ölüme
kucak açtığını teessüfle anlatmaktadır.

Daha sonra velilerin başından geçen şöyle bir hadise nakleder. Velilerden bir
grup, çeşitli pisliklerden dolayı kötü kokan bir şehre girerler. Çok az bir zaman
sonra ise adeta kaçar gibi o beldeyi terkederler. Zira kötü koku yüzünden
melekler onlardan ayrılmış, o şehre girmemişlerdi. Bunu basiretleriyle sezen
veliler ise kurtuluşu o meleksiz beldeden ayrılmakta görmüşlerdir.

Meleklerin bir mü'minden ayrılmasının ne kadar büyük bir tehlike olduğunu


ancak akl-ı selim ve basiret sahipleri anlar diyen debbağ, böyle bir kimseyi
silahsız silahsız olduğu bir anda ansızın düşmanıyla karşılaşan bir acize
benzetir. Melaike-i Kiramın bir mü'minden ayrılmasının tehlikesini anlatırken
haşyet verici ürpertici şu hakikatı da şöyle dile getirir.

Bir toplulukta herhangi bir günah işlenince melekler oradan uzaklaşır, ayrılır.
Melekler gidince gidincede şeytan ordusuyla birlikte oraya gelir, konaklar.
Günah işleyenlerin imanları o anda, rüzgarlı bir havada yanan her an sönmeye
mahkum bir kandil gibidir. Binaenaleyh, her an iman nurunu söndürme ihtimali
bulunan hak katında Mü'mini mes'ul duruma düşüren bütün kötülüklerden uzak
durmamız gerekir. Çünkü her günah küfrün adeta bir postacısıdır. Her günahta
insanı küfre götürecek bir yol, bir menfez vardır.

- 13 -
Hulasa; bir mes'ele hakkında helal ve haramlık hükümleri toplanacak olursa
haramlık hükmünün galip olacağına dair kaide-i külliye dikkate alındığı zaman
sigara içmekle alakalı değişik hükümler arasında haramlılığı tercih etmek
ihtiyata muvafık bir davranış olacaktır. Muhtelif görüşlerin ortaya durum vardır;
şüphe Hadisi Şerifte "Kim şüpheye düşecek olursa harama da düşer."
buyrulmuştur. bunun gibi haramlık ve mübahlık hükmü bir mes'elede içtima
ederse haramlık yönü tercih edilmelidir.

Sigara maddi ve manevi zararlarını açıkladıktan sonra risalemize zahiri ve


batıni günahlardan bizi nehyeden ayeti Kerime ile nihayet veriyoruz. Cenabı
Hakk buyuruzır ki: "Günahın zahiri de batınını da terk ediniz. Günah işleyen,
işledikleri günahın karşılığını görecektir."

BEYKOZ
03.01.1992

[1] A’dan Z’ye Sigara S. 39


[2] Bilim ve Teknik Dergisi c. 15
[3] Bilim ve Teknik Dergisi C.15
[4] Kamus.u Osmani
[5] İlmi Tıbbi Açıdan Sigara S.12
[6] İlmi Tıbbi Açıdan Sigara S.12
[7] S
[8] Dr. Kunter PERİM – Sigara Sempozyumu 1988 İzmir
[9] Dr. Yıldırım AKTUNA – Sigara Sempozyumu 1988 İzmir
[10] Doç. Dr. Ali TELLİ
[11] İsra Suresi, Ayet:26
[12] Furkan Suresi, Ayet:67
[13] Araf Suresi, Ayet: 31
[14] İsra Suresi, Ayet:27
[15] Müslim 5/49
[16] Müslim 5/46
[17] Tebarani El.Evsad
[18] Fethul Kebir C.2 S.328
[19] İbni Abidin (Kenarı) C.5 Sh.406
[20] İbni Abidin (Kenarı) C.5 Sh.406
[21] En.Nihaye C.3 Sh. 408
[22] Gençlik Ve Zararlı Alışkanlıklar S. 13-14
[23] Hürriyet Gazetesi (1.10.1986)
[24] Zaman Gazetesi (8.6.1987)
[25] Ruhul Beyan C.9 Sh. 328
[26] Şerh-u Sünenil İman Ebi Davud C.8 Sh.269
[27] Nimeti İslam sh.934
[28] Rudud Alel Ebatıl sh.371
[29] Şürbüd Duhan, Muhammed Bin İbrahim
[30] A.g.e.
[31] İbni Abidin, C6 S.454
[32] Tarabişi Halebi A.g.e s.12
[33] Şerhul-Talim El Müteallim Osman Pazari S.122
[34] Tabarani El-Halebi a.g.e. Sh.26-27
[35] Fetvalar C.2 Sh. 361
[36] Surei En’am Ayet:120

- 14 - www.mollacami.com

You might also like