Professional Documents
Culture Documents
Mugaddime
Tütünün Mahiyeti
Kaynaklar
www.ihya.org -1-
MUGADDİME
Biz kullarına hak yolu gösteren, sayısız faydalı nimetleri helal, zararlı şeyleri
haram kılan ALLAH-Ü TEALA'ya hamd-ü senalar. İnsanları iyiliklere teşvik
kötülüklerden men eden, kainata en büyük rahmet, en büyük peygamber
MUHAMMED MUSTAFA (s.a.v.)'e O'nun eline, eshabına ve bütün ona tabi
olanlara salat-ü selam olsun.
Birleşiminde nikotin ve dört bine yakın zehirli madde bulunan tütün bitkisinin
kıyılmış, kurutulmuş ve kullanılmaya hazır duruma getirilmiş yaprağından sigara
yapılır. Tohumu son derece küçük olduğu için önce fideliğe ekilen tütün sonra
tarlaya aktarılır.
"... Sonra Sultan Murad'ı rabi asrının sonlarında kötülüklerin kapısını kapamak
için kahvehaneleri kapattığı gibi yangınlar çıktığı için tütüne de yasak getirmişti.
Halk yasağı dinlemediğinden hünkar buyuruğuna aykırı gitmek suçundan
içenleri cezalandırmak gerekti. Giderek kişi yasak nesnenin üzerine daha çok
-2-
düşer dediklerince içmeye hırs ve rağbet artıp bu suçtan nice adem yokluk
ülkesine gönderildi..."
O devrin cerrahlar Şeyhi Hekim İbrahim efendinin de tütüne karşı büyük bir
mücadele başlattığını, umumi ve hususi meclislerde en çok fatih camiinde vaaz
ve nasihatler verdiğini, tütün aleyhinde fetva suretlerini cami duvarlarına
astırdığını Katip Çelebiden öğreniyoruz. 1562'de tütün yasaklandı. 1574'de
yurtiçinde istihsali serbest bırakıldı. Son yıllarda Türkiye'de altı yüz bin
civarında aile (2,5 milyon kişi geçimini tütün ekiminden karşılamaktadır.
TÜTÜNÜN MAHİYETİ
« » ﻦﻴﺧﺪﺗLügat manası : buhurlamak, duman çıkarmak, tütsülemek. "
Tedhin" kelimesi mastar olarak kullanıldığı zaman sigara içen kimsenin yaptığı
işe denir ki o kimse sigarasını yahut piposunu ateşler ağzından ve burnundan
koyu beyaz bir duman çıkması için şiddetle üfler. İşte tedhin kelimesi bu
manada "Sigara İçmek" demektir.
Sigara, aslen Amerika'da yetişen bir bitkidir. Ama şimdi diğer avrupa
memleketlerinde de etkilidir. Boyu 1-1,5 metreye varır. Ilıman iklimi olan her
memlekette yetişir özellikle sıcak olan ülkelerde boyunun beş metreye vardığı
da olur. Kurumuş yaprakları sigara olarak yahut çiğneyerek yahut nikotin ilaç
gibi burna damlatarak içilir. Bu çok zaralı bir adettir. Araştırıcılar bu maddenin
insanlığa verdiği zararların içkinin verdiği zararlara eşit olduğuna işaret
etmişlerdir.
-3-
SİGARA VE İNSAN SAĞLIĞI
Uzman tabiblerin uzun araştırmaları neticesinde sigaranın insan sağlığına
saymakla bitmeyecek kadar çok zararları olduğu tesbit edilmiştir. Mutehassıs
doktorların hepsinin göüşlerini burada zikretmek mümkün olmadığından
bazılarının tesbitlerini nakl edeceğiz.
"Bir sigara içildiğinde, damar yoluyla verilen 1 mg. Nikotine müsavi miktarda
nikotin alınmış olunur. 60 mg nikotinin damar yoluyla verilmesinden bir kaç
dakika sonra insan ölür. ABD'deki Dünya Gözlem Enstitüsü'nün yayınlanan bir
araştırmasında tütünün çevremizdeki yetişkinler arasında, diğer zararlı
maddelerden daha fazla ölüm ve acılara yol açmakta olduğu bildirilmiştir.
Dünya sağlık örgütünün (WHO) 1968 yılı sonlarında yaptığı açıklamaya göre,
sigara ve tütün her yıl bir milyon insanın hayatına mal olmaktadır. Diğer bazı
hesaplara göre bu sayı 2.5 milyona kadar yükselmektedir.
Dünya sağlık Örgütü yürütme kuruluna sunulan bir raporda sigaradan "erken
ölümlerin ve hastalıkların önlenebilir en önemli sebebi" olarak söz edilmektedir.
Akciğer kanseri vakalarının %90'nı, kronik bronşit ve azfizem vakalarının %75'i
aşırı sigara içmenin neticesi olarak ortaya çıkmaktadır. Sadece ABD'de 1 yılda
320 bin insan saigaraya bağlı hastalıklar sebebiyle ölmüştür. ABD'nin 2. Dünya
savaşında kaybettiği insan sayısına eşittir.
Yapılan araştırmalarda ölüm ile neticelenen kalp ve dolaşım hastalıkları ile üst
solunum yolu kanserine (dudak, ağız boşluğu, dil boğaz ve gırtlak kanseri)
sigaranın sebeb olduğu tesbit edilmiştir. Sigara içenler tütün dumanı ile
doğrudan temas etmeyen organ kanserlerinde ortalamanın üzerinde bir sıklıkla
yakalanırlar. Bunlar, böbrek kanseri, idrar yolları ve mesane kanseridir. Yine
yapılan araştırma ve çalışmalarla ortaya konmuştur ki sigara kullanımı ve
akciğer kanseri arasındaki bağlantı şüpheye yer verilmiyecek kadar kesindir.
Sigara içmyene göre sigara içen tiryakinin bu hastalıktan ölme riski en az on
misli fazladır.
Ayrıca bakteri, virüs veya kanser hücrelerine karşı vücudu korumak amacı ile
onları zararsız hale getiren öldürücü hücrelerini tütün dumanı içindeki maddeler
baskı altına almak suretiyle vücudun savunmasına, dolazısızle bu hastalıklara
karşı direncini azaltır.
-4-
Gebelik sırasında sigara içen anneşerde düşük, erken doğum, doğum sonrası
ölüm ve sakatlık nisbeti yüksek buunmuştur. Sigara içen annelerin bebekleri
içmeyenlere nisbetle daha zayıf doğar. Bedeni ve ruhi gelişmeleri daha geç
olur. ABD'de her yıl 4600 bebeğin anneleri sigara içtiği için hayatlarını
kaybettikleri tesbit edilmiştir.
Amerikan çevre sağlığı örgütünün (EPA)bir istatistiğine göre A.B.D.de her yıl en
az 500pasif tiryaki akciğer kanserinden ölmektedir.Amerikan kanser derneğinin
yaptığı açıklamaya göre kocası evde 20 den fazla sigara içen bir kadının
akciğer kanserine yakalansa ihtimalinin sigara içmeyen bir erkeğin eşine göre 2
misli fazladır.
-5-
SİGARA-ÜLSER VE DAMAR HASTA
Sigara ve ülser bağlantısı hekimlerce uyun bir zamandan beri
bilinmektedir .Bundan sonra ehemmiyetlisi sigaranın etkili olduğu beyin ,kalp ve
bacak gibi önemli organların tıkayıcı damar hastalıklarıdır.
Lord ‚damar ameliyatı geçiren 100 hastadan ancak ikisinin sigara içmeyenler
olduğunu tespit etmiştir.Biz EUTF Göğüs Kalp Damar Cerrahisi ana bilim
dalında damar ameliyatı yapılmış 200 e yakın hastamızda %50 civarında sigara
alışkanlığı tespit ettik.
-6-
"Bütün uyuşturucular arasında en fazla ölüme sebebi olan madde sigaradır."
Prof. Dr. Orhan ÖZER
"Sigaranın sebep olduğu ölüm miktarı umumi bir ifade ile trafik kazalarında
meydana gelen rakamın 7 katıdır."
Doç. Dr. Ali TELLİ
"Onlar sarfettikleri zaman ne israf ederler ne de cimrilik; ikisi arasında orta bir
yol tutarlar."
-7-
"Yiyiniz,içiniz israf etmeyiniz. ALLAH (C.C) israf edenleri sevmez."
Hiç bir Müslüman diğer müslümana zarar vermez. Eziyet etmez. Sigara
bilhassa cemaatle namaz kılınan yerlerde ve benzeri topluluklarda hem
müslümanlara hemde vazifeli meleklere, ruhanilere eziyet verir. Namaz da
sigara içmeyen çok kimsenin huşu ve huzurunun bozulmasına sebeb olur.
Binanaleyh Efendimiz (S.A.V.) kendisinde soğan ve sarmısak kokusu bulunan
bir adamı Cennetül baki kabristanlığından çıkarmış ve soğan ve sarmısak
kokusu ile cemaate katılmamasını emir buyurmuştur. Peygamber Efendimiz
(S.A.V.) soğan ve sarmısağı kasdederek "Kim bu çirkin kokulu bitkiyi yerse
mescideimize yaklaşmasın. İnsanlara eziyet veren bu şey meleklere de eziyet
vermektedir" buyurmuştur.
-8-
Cabir (R.Anh)'dan rivayet olunan şu Hadisi Şerifte İslamın başkasına eziyet
etmeği açıkca yasakladığını gösteriri. "Kim bir müslümana eziyet ederse bana
aziyet etmiş sayılır. Bana eziyet eden Allah (c.c.)'a eziyet etmiş sayılır." Bir
başka hadisi şerifte de "Her eza veren cehennemdedir" buyuruluyor. Hadisi
Şeriflerde görüldüğü gibi insanlara eziyet vermek haramdır. Dinimizde "zarar
uğrama ve başkasına zarar verme yoktur" düsturu bunu ifade etmektedir.
SİGARANIN UYUŞTURUCULUĞU
Sarhoşluk ve uyuşturuculuk veren şeylerin haram olduğuna delil Şehr Bin
Havşebe'nin Ümmü Seleme validemizden naklettiği "Resulüllah muskir ve
müftir herşeyi yasakladı" hadisi şerifidir.
Hadisi Şerifin metnindeki muftir kelimesini ibni Kesir "İçildiği zaman vücuda
hararet veren uzuvlarda kırıklık güç azalması, göz kapaklarında mahmurluk ve
zayıflama meydana getiren şey" diye açıklamıştır.
İslam dini harama giden, insanı harama düşürecek bütün yolları kapamıştır.
"İçki bütün kötülüklerin anasıdır" derken içkinin içilmesini yasaklamış.
Dolaysıyla da diğer kötülüklerin işlenmesinede engel olmuştur.
-9-
İSLAM ALİMLERİNİN SİGARA VE TÜTÜNLE
ALAKALI BAZI NAKİLLERİ
Büyük alim ve mutasavvıflardan İsmail Hakkı Bursevi (K.S.) Hazretleri Ruhu-l
Beyan Tefsiri'nin 1. Cildinin sonunda teracimi ahvalini verirken Türkçe olarak
şöyle yazıyor. Biraz sadeleştirerek aşağıda naklediyoruz:
Şam'da iken Şeyh Ekber (K.S.) bir kaç kere temessül (Bir şekil ve surete
girerek gözükme) edip; öyle ki halk ona yaprak (tütün) der. O bizim yanımızda
pis ve haramdır. buyurdu. ve şeyhimden de duydum ki; "Tütün içen nefsani ve
şeytanidir."
Ruhul Beyan'da Vakıa sursinin 43. ayet-i kerimesinin tefsirinde ise "Diğer
tefsirlerde tarif edildiği gibi bu tütün haramdır." buruluyor.
" " ﻮﻈﻞﱡ ﻣﻦﻳﺣﻣﻮﻢAyetinin manası: "Ve bir de kapkara dumandan bir gölge
içindedirler." Alacasız, düz siyah yani kapkara dumandan bir gölge var.
"yahmum" dumandır. Kamusta olduğu gibi: "Humme" den müştak yef'ulün
vezninde, her şeyden siyah manasınadır ki bu da kömürdür. Nitekim Arap,
siyahlık şiddetli olduğu zaman; "eşyede yahmumun" der.
Fakir (İsmail Hakkı Bursevi Hz. k.s.) der ki: -Burada şu asrımızda yayılmış olan
tütüne içmekten tahzir (sakındırma) vardır. Çünkü bu içildiğinde, dumanı
yükselir ve içinin üzerinde gölge gibi olur. Bununla beraber içinde çokça gaileler
yani sıkıntı verici şeyler meydana gelir.. Gerçi bunun burada anlatılmasının yeri
değildir. Biz müptela olana Allah (c.c.)'tan afiyet dileriz. (Mevla o kişiyi ondan
kurtarsın). Çünkü bu tab-ı Selimenin pis ve çirkin gördüğü bir şeydir ki diğer
tefsirlerde de inceden inceye anlatıldığı gibi haramdır.
- 10 -
"Sigaranın haram olduğu bir gerçektir... Bunun haramlılığı, doktorların
raporlarına göre, sıhhatte zararlı olduğundandır. Şüphesiz zararlı bir şey,
alimlerin ittifakı ile haramdır. Sigara, yalnız içenlere değil, içmeyenlere de eza
(sıkıntı) verir... Melekler de çok rahatsız olur..."
Son devrin büyük alim ve fazıllarından Mehmet Zihni Efendi merhum da Ni'met-
i İslam isimli eserinde şöyle bahseder: "Öyle şeyler vardır ki, onlar vücuda
faydalı olmak şöle dursun netice itibari ile bedeni harap ettiği halde fazlaca
iştah ve istek duyulur. Bundan dolayıdır ki bu gibi şeyler oruçlu iken kullanılırsa
hem kaza hemde keffaret lazım gelir. Mesela tütün gibi... Esrar içmek ve afyon
yutmak da bu nev'i dendir... Ve hepsi haramdır. Müslümana yakışan ise,
haram, mekruh ve şüphelilerden kaçınmaktır. Zira dinimide yasaklardan
kaçınmak emirleri yerine getirmekten bile üstündür."
Şafii mezhebi alimlerinden Kalyubi bir din alimi olduğu kadar tabib idi. Bu
muhterem zaat iki ilimdeki dirayeti ile tütün içmenin haramlığına hükmetmiş
bulunmaktadır.
- 11 -
EBU'L HASAN EL-MISRİ, EL-HANEFİ :
Sahih nakli hükümler, açık nakli deliller tütünün haramlığını ilan etmektedir.
Tütünün ortaya çıkışı 1000 yıllarındadır. İlk çıktığı yer ise yahudi, mecusi ve
hrıstiyan cemaatlerin yaşadığı yerlerdir. Tütünü ilk defa kendisinin hekim
olduğunu iddia eden bir yahudi batıya getirmiş, insanlara tütünü kullanmalarını
söylemiştir. Anadoluya tütünü getiren "Etkelin" adında bir hrıstiyandır. Sudan
şehirlerinde ise tütünü ilk defa ortaya çıkaran bir macusidir.
NECMUL'L-GUZZİ EŞ-ŞAFİ'İ:
Tütün sonradan ortaya çıktı. Onun ortaya çıkışı, Hicri 1015 senesidir. Tütün
içen onun sarhoşluk vermediğini iddia etse bile o uyuşturucudur.
Bazı alimler, küçük günahlar aşağıda sayacağımız beş şeyden biri ile
büyük günah haline gelir, demektedirler.
1 - Küçük günahlar üzerinde ısrar edilirse onu büyük günah haline getirir.
2 - Küçük günahlara lakayd kalmak, ehemmiyet vermemek, hafife almak.
3 - Küçük günahı, büyük günaha kıyas ederek ferahlanmak sevinmek.
4 - İşlemiş olduğu küçük günahla insanlar arasında iftihar etmek.
5 - Küçük günahın bir alimden, kendisine uyulan bir rehber kimse tarafından
işlenmesi de büyük günah olması gerektiren bir durumdur.
- 12 -
OSMAN PAZARİ
Pazari, sigara hakında "habis" tabirini kullanarak şu izahati yapmaktadır:
Amma zamanımızda talebelerin çoğu tütün habisini içiyorlar. O tütün ki "
(O peygamber) onlara pis şeyleri haram kılar." ayet-i celilesine dahildir.
ABDÜLAZİZ AD-DERBAĞ
Abdulaziz Debbağ tütünün zararlarını anlatarak haram olduğuna hükmeder.
Allah (C.C.) zikirden insanları alıkoyduğunu, meşgul ettiğini ve kötü kokusuyla
meleklere eziyet verdiğini ifade eder.
Daha sonra velilerin başından geçen şöyle bir hadise nakleder. Velilerden bir
grup, çeşitli pisliklerden dolayı kötü kokan bir şehre girerler. Çok az bir zaman
sonra ise adeta kaçar gibi o beldeyi terkederler. Zira kötü koku yüzünden
melekler onlardan ayrılmış, o şehre girmemişlerdi. Bunu basiretleriyle sezen
veliler ise kurtuluşu o meleksiz beldeden ayrılmakta görmüşlerdir.
Bir toplulukta herhangi bir günah işlenince melekler oradan uzaklaşır, ayrılır.
Melekler gidince gidincede şeytan ordusuyla birlikte oraya gelir, konaklar.
Günah işleyenlerin imanları o anda, rüzgarlı bir havada yanan her an sönmeye
mahkum bir kandil gibidir. Binaenaleyh, her an iman nurunu söndürme ihtimali
bulunan hak katında Mü'mini mes'ul duruma düşüren bütün kötülüklerden uzak
durmamız gerekir. Çünkü her günah küfrün adeta bir postacısıdır. Her günahta
insanı küfre götürecek bir yol, bir menfez vardır.
- 13 -
Hulasa; bir mes'ele hakkında helal ve haramlık hükümleri toplanacak olursa
haramlık hükmünün galip olacağına dair kaide-i külliye dikkate alındığı zaman
sigara içmekle alakalı değişik hükümler arasında haramlılığı tercih etmek
ihtiyata muvafık bir davranış olacaktır. Muhtelif görüşlerin ortaya durum vardır;
şüphe Hadisi Şerifte "Kim şüpheye düşecek olursa harama da düşer."
buyrulmuştur. bunun gibi haramlık ve mübahlık hükmü bir mes'elede içtima
ederse haramlık yönü tercih edilmelidir.
BEYKOZ
03.01.1992
- 14 - www.mollacami.com