You are on page 1of 244

Modern

Ulus Devlet

Ali BULA
Yazar; 10 Mart 1951 Mardin doumlu. lk ve orta renimini Mardinde tamamladktan sonra, stanbul Yksek slm Enstits (1975) ve stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Sosyoloji Blmn bitirdi (1980). Bir sre Fikir
ve Sanatta Hareket dergisinde altktan sonra aylk Dnce (1976-80) dergisini kard. nsan Yaynevinin genel yayn ynetmenliini (1984), Zaman gazetesinin kurucular arasnda yer alarak stanbul temsilciliini (1986-87), Kitap
Dergisinin genel yayn ynetmenliini (1988den itibaren) yapt.
ada slm dnyas, dnce sorunlar, toplumsal deime ve yenileme
gibi konulardaki aratrma ve incelemeleriyle tannmtr. Deneme, eletiri, inceleme ve aratrma yazlar Hareket (1973), slm Medeniyeti (1974), Tohum
(1973), Sur (1973), Dnce (1976, 80), Tevhid (1979), Hicret (1979), Mavera
(1986), Yeni Zemin, Nehir, Bilgi ve Hikmet dergileri ile Mill Gazete (1976),
Yeni afak ve Zaman gazetelerinde yaymland. nsann zgrlk Aray adl
eseriyle fikir dalnda Trkiye Yazarlar Birlii dln (1988), zel Feza Anadolu letiim Meslek Lisesinin Yln Sosyal Siyasal Analizi Yazar dln
(2005) ald. Hlen Zaman ve Todays Zaman Gazetesinde ke yazarl yapmaktadr.

Modern
Ulus Devlet
Ali BULA

MODERN ULUS DEVLET

Copyright Ik Akademi Yaynlar, 2007


Bu eserin tm yayn haklar Ik Ltd. ti.ne aittir.
Eserde yer alan metin ve resimlerin Ik Ltd. ti.nin nceden
yazl izni olmakszn, elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayt
sistemi ile oaltlmas, yaymlanmas ve depolanmas yasaktr.
Editr
Zhd MERCAN
Grsel Ynetmen
Engin FT
Kapak
hsan DEMRHAN
Sayfa Dzeni
Ahmet KAHRAMANOLU
ISBN

978-975-6079-66-9

Yayn Numaras
60

Basm Yeri ve Yl
alayan Matbaas
Sarn Yolu zeri No: 7 Gaziemir / ZMR
Tel: (0232) 252 20 96
Ekim 2007
Genel Datm
Gkkua Pazarlama ve Datm
Merkez Mah. Souksu Cad. No: 31 Tek-Er Merkezi
Mahmutbey/STANBUL
Tel: (0212) 410 50 00 Faks: (0212) 444 85 96
Ik Akademi Yaynlar
Emniyet Mahallesi Huzur Sokak No: 5
34676 skdar/STANBUL
Tel: (0216) 318 42 88 Faks: (0216) 318 52 20
www.akademiyayinlari.com

NDEKLER
NSZ ..................................................................................................... 9
Birinci Blm

SLM, DEVLET VE MMET


SLM, DEVLET VE MMET ............................................................. 13
kinci Blm

MERKEZ, TOPRAA BALI VE ULUSAL


MODERN DEVLET
MERKEZ, TOPRAA BALI VE ULUSAL MODERN DEVLET .... 27
Aydnlanmann Ykp na Ettii Evren ............................................................. 30
Varln Kutsaldan Arndrlmas ....................................................................... 32
Mekanik Toplumun Amal Aygt: Modern Devlet .......................................... 34
Modern Devletin Totaliter Vasf ........................................................................ 37
Modern Devletin Ulus Vasf.............................................................................. 41
Sonu: Modern Ulus Devleti Ama Sorunu ...................................................... 46
nc Blm

SLM, DEMOKRAS VE LAKLK


SLM, DEMOKRAS VE LAKLK .................................................... 55
slm ve Demokrasi .......................................................................................... 55
1. Trkiye ve Demokrasi .................................................................. 58
2. Dnyada Demokrasi.................................................................... 61
Bir Kavramsal ereve Olarak Demokrasi ......................................................... 64
5

Modern Ulus Devlet

slm ve Laiklik................................................................................................. 81
slm, Teokrasi ve Laiklik.................................................................................. 84
Din, Ahlk ve Siyaset ........................................................................................ 92
Drdnc Blm

SLM VE MODERN ZAMANLARDA


DN-DEVLET LKS
SLM VE MODERN ZAMANLARDA DN-DEVLET LKS ...... 97
A. Hristiyanln Kutsal Referanslar ve Tarih Tecrbesi .................................. 98
B. slmn Tarihsel Pratiinde slmiyet Modelleri .......................................... 103
C. slm ve Yeni Bir Siyasi Model Tasarm ..................................................... 108
Beinci Blm

BR ARADA YAAMAYI GLETREN


MODERN TOTALTERZM
BR ARADA YAAMAYI GLETREN MODERN
TOTALTERZM.................................................................................. 125
Altnc Blm

ULUS-DEVLETN SUSTMAL ETT TERM:


MLLET
ULUS-DEVLETN SUSTMAL ETT TERM: MLLET ............. 135
Szlk Anlamnda Millet ............................................................................. 135
Kurn ve Snnette Millet ........................................................................... 138
1- Kurnda Millet ......................................................................... 138
2- Hadiste Millet ........................................................................... 139
Milletten Ulusa ......................................................................................... 147
Yedinci Blm

HLAFET BRLETRC BR ST KMLK M,


BR RGTLENME MODEL M?
HLAFET BRLETRC BR ST KMLK M,
BR RGTLENME MODEL M? ................................................... 155

indekiler
Aktel Dnyamzda Hilafet ............................................................................ 155
Hilafet, Saltanat, mamet ................................................................................ 158
Hukuki Dayanaklar ve Boluklar ..................................................................... 160
Hilafet ve Mustafa Kemal ............................................................................... 166
Bir st-birletirici ........................................................................................... 170
Sekizinci Blm

ALTERNATF BR ARAYI: MEDNE VESKASI


ALTERNATF BR ARAYI: MEDNE VESKASI............................. 175
Modernite ve Devlet ....................................................................................... 175
oulcu Bir Model Aray ............................................................................. 181
Modern Ulus Devletin Krizi ........................................................................... 190
Medine Vesikas ve oulculuk ....................................................................... 198
Dokuzuncu Blm

AKTEL BR TARTIMA: SLM, SVL TOPLUM


VE KTDAR
AKTEL BR TARTIMA: SLM, SVL TOPLUM VE KTDAR 209
SVL TOPLUMDAN NEY ANLAMAK GEREKR? ................................ 209
Onuncu Blm

YEN BR RGTLENME MODEL YEN BR DNYA


YEN BR RGTLENME MODEL - YEN BR DNYA ............. 227
Medinenin Medeni nsan .............................................................................. 227
Toplumdan Cemaatlere, Ulustan mmete ................................................... 232
Yeni Bir Yaama Biimi Yeni Bir rgtlenme .................................................. 239

NSZ

Hamd lemlerin Rabbi Allaha mahsustur. Salat ve selam son elisi


Hz. Peygamberin, onun temiz ev halk, erefli ashab ve onun gsterdii
yolu izleyenlerin zerine olsun.
zellikle Sovyet sisteminin kmesinden sonra dnyamzn yepyeni
ve eskisinden hayli farkl bir kriz dnemine girdiini kabul etmeyenlerin
says ok deil. Bir anda hi umulmadk iddette ve yaygnlkta bagsteren din ve etnik atmalar ile hemen hemen her lkeyi derinden rahatsz
eden toplumsal huzursuzluklar, herkesin deilse bile ou insann dikkatini byk dkrkl ve aclarla yaamakta olduumuz zamann ruhu
zerine ekti. Birka sene iinde drt ana ve 23 ara kriz blgesinin yannda 80 potansiyel kriz blgesinin teekkl etmi olmas, dnyamz derin
bir belirsizlie, anlamlandrlmas g bir kaosa ve bunun sebep olduu
yaygn bir karamsarla srklyor. yle anlalyor ki, modern hayatn
vaadettii yeryz Cennetini kurma hayali imdi ok gerilerde kald.
Kimlikler alannda yaanan patlama, farkl gruplarn bakalarna ilikin
deien tutumlar, sorunun ok daha derinlerde olduunu gstermeye yetiyor.
Bu alma boyunca gstermeye altmz gibi, bizce sorunun temelinde kendini tketen modernlik ve bunun tarihsel bir kategorisi olan
ulus devlet yatmaktadr. u anda adna Modern Ulus Devlet dediimiz
bu fenomen iki ana sorunla yzyze gelmi bulunmaktadr: lki, birey
durumuna drd insana ve eitli sosyal gruplara zerk ve zgr
alan brakmamas, giderek etkisi ve kapsam artan bir totalitarizmle btn
9

Modern Ulus Devlet

hayat alanlarna nfuz etmesi; dieri, merkezi kltr tarafndan tanmlanan, toplum ve ulus kategorileri iinde eritilmek istenen, fakat yeniden bir araya giren ve bu amala bakaldran ok sayda kimlii, farkl
dini ve etnisiteyi bir arada yaatma konusunda aresizlie dmesi.
Her iki soruya da modernliin verdii cevaplar yetersiz ve tatminkr
olmaktan uzak grnmektedir. Bu durumda farkl referanslara dnp aray farkl yollarda srdrmekten baka are yok.
slm, muhtemel btn seenekler iinde en gl seenek olma zelliiyle ne kyor. Ancak slm modern zamanlarn diline tercme eden
slm akmlar ve slmclar asndan da bir sorun var: Acaba bu szn
ettiimiz akmlar ve szcleri, hangi llerde modernitenin iine sindii
verili dnyadan farkl bir dnya tasarlyorlar?
te bu kitap bir yandan modern ulus devleti, te yandan modern
olana ok yatkn ve yer yer modernist slmc bak asnn konuya yaklamn ele almak, yeni sorular sormak ve verimli bir tartma ortamna
zemin hazrlamak amacyla kaleme alnd. slm-siyaset-iktidar ilikisi,
modern devlet, mmet, ulusuluk, sivil toplum, Medine Vesikas, hilafet,
millet, demokrasi, laiklik, kltr, ulus, toplum, kamu, kamusal hayat, bu
almann anahtar terimlerini tekil etmektedir.
Yazarnn sorunu kkten zme gibi bir iddias yok; zaten byle bir
ey olamaz. Ancak sorunun vazedilmesinde ve yeni yaklamlarn denenmesinde bir katk salama arzu ve midi var. Bununsa ne kadar baarldn okuyucular ve zaman gsterecektir.
aba bizden, baar Allahtandr...
Ali BULA

10

Birinci Blm

SLM, DEVLET VE
MMET

SLM, DEVLET VE MMET

Yirminci yzyln son yllarnda ve dnyann eitli corafyalarnda


birdenbire ve hi beklenmeyen bir tarzda kriz blgeleri teekkl etti.
Sovyet sisteminin ykld ilk gnlerin genel konjonktrnde Batnn belli
bal merkezlerinden esen rzgrlarn etkisinde btn dnyann, refah ve
barn her yerde korunaca yeni bir dneme, Yeni Dnya Dzenine girdii yolunda yaygn bir inan vard. Bir anda herkes iyimser duygulara
kaplarak, Batnn pompalad ideallerin gerekleme zamannn geldiini
dnmeye ve bunu dile getirmeye balamt. yle ki Japon asll Francis
Fukuyama, artk ideolojiler dneminin kapandn, insann liberalizmin
zaferini tatt bu srete tarihin sonuna ve son insana gelindiini ilan
ediyordu.
Ne var ki btn bunlarn iyimserlik duygularn da aan birer illzyon
olduunu anlamak iin fazlaca beklemek gerekmedi. Bir anda Balkanlarda balayan atmalar, Kafkasyadakiler izledi; ardndan Tacikistan, Afganistan ve Hind yarmktasnda farkl din ve etnik gruplar birbirlerinin
kann aktmak iin silaha sarld. nceleri corafyann neresinde olduu
bilinmeyen Ruandada birka hafta iinde yzbinlerce insan en vahiyane
yntemlerle katledildi.
Gelimeleri doru bir perspektiften izleyebilen gzlemciler, yal gezegenimizde ok nemli eylerin vuku bulduunu tespit etmekte gecikmediler. Ancak insann dnyaya bak tarzn ve zihnini ynlendirmekte
gl aralara ve ince tekniklere sahip olan Batl medya, btn bu olup
bitenlerin evrensel eyler olmadn, zellikle kalknmam veya kalkn13

Modern Ulus Devlet

makta olan lkelerde cereyan etmelerinin bu lkelerde yaayan toplumlarn yapsal sorunlarn yansttn ne sryor ve bir bakma bize unu
telkin ediyordu:
Evet, belli bal kriz blgelerinde byk atmalar yaanyor; ama
bunun sebebi ekonomi, bilim ve kltr yannda zihinsel gelimemilik
olgusudur. Batl refah toplumlarnda modern devletin ats altnda korunmakta olan oulcu demokrasi, bireyin temel hak ve zgrlkleri ile
serbest piyasa ekonomisinde bu sorunlar ortaya kmaz. Eer sizler de bu
kaotik durumdan kmak istiyorsanz, AGK ve Paris art gibi deklarasyonlarda Batnn tanmlad demokrasi, insan haklar ve serbest piyasa
ekonomisi gibi temel deerleri kabul etmelisiniz.
Peki, btn bunlar doru muydu?
Gerekten kriz blgelerindeki atmalar, bu blgelerde yaayan insan
gruplarnn zihinsel ve ruhsal geri kalmlklarndan m kaynaklanyordu?
Yoksa btn bunlarn iaret ettii ok daha derinlerde yatan baka sorunlar m vard?
Dalan Sovyetler Birliinin eski geni topraklar zerinde ve Balkanlarda din ve etnik atmalara Batl deerler dorultusunda ne trden
zm yollar aranmas gerektii tartlrken, bir anda hi beklenmeyen
bir ey kt ve Bat Avrupann bellibal lkelerinde, szgelimi Almanya,
Fransa ve Belikada rk ayrmclnn yabanc dmanlna dnt
gzlendi. Esasnda son birka yldr bu sz edilen lkelerde sac ve rk
partilerin istikrarl bir gelime gsterdikleri kimsenin mehulu deildi.
Ancak yine de Batl demokrasilerin bu Nazi art hareketleri kendi ilerinde massedecekleri ynnde kuvvetli bir inan vard. En nemlisi hi
kimse bu hareketlerin giderek fiil saldrlara, kundaklama, yakma ve cinayetlere dnecei beklentisi iinde deildi.
Olaylarn seyrinde belirgin bir iddet gzlenmeye balannca, durumun tahmin edilenden ok daha ciddi ve vahim olduu yava yava ortaya
kmaya balad.
Din ve etnik atmalarn srd belli bal blgelerin yannda, Bat
Avrupa ve Amerikada bagsteren rk ayrm ve yabanc dmanl sorununun daha evrensel ve bugnk modern kltrn ruhuyla ilgili ciddi
14

slm, Devlet ve mmet


bir sorun olduu gereini ortaya koyunca, bu sefer insanlar niin farkl
insan topluluklarnn bir arada yaamak istemedii sorusuna cevaplar aramaya koyuldular. Herkes tarihin deneysel verilerinden hareketle unu biliyordu ki, gemite yani imparatorluklar dneminde farkl din ve etnik
topluluklar yzyllarca bir arada yaamlard. Din ve mezhep savalarnn
ok youn ve acl yaand Avusturya-Macaristan mparatorluunda bile
sorun bu kadar vahim deildi. Rus mparatorluu ve zellikle Osmanl
mparatorluunun egemen olduu dnemlerde ve corafyalarda, her biri
birer emperyum olan bu byk devletler kendi siyasi dzenleri iinde
saysz etnik ve din topluluu bir arada yaatabilmilerdi. Ondokuzuncu
yzylda modern devletin ulus karakteri teekkl edip de btn dnyaya
yaylmasndan sonra nemli sorunlar ortaya kmaya balamt. u var ki
atmalarn bilhassa bu son yllarda bagstermesindeki asl sebep, bugne kadar ulus devletlerin srdrdkleri totaliter ve baskc politikalarndan
kaynaklanyordu.
ster Almanya ve talyada grld ekliyle Faizm, ister Sovyetlerde gzlendii ekliyle Komnist Cumhuriyet olsun, modern ulus devletlerin tm bask politikalar sayesinde yerleebilmi ve bugne kadar ayakta
kalabilmilerdi. Bu durum modern ulus devletin form ve rejim farkna ramen ne kadar totaliter ve baskc olduunun bir baka gstergesidir.
Sovyet sisteminin ve Dou Blokunun kmesinin hemen ardndan
atmalarn hz kazanmas, gzlerin modern sistemin kendisi zerine evrildi ve temelde bugnk Batl sistemin kendisinde ok nemli zaaflarn
olduu gereini gn na karm oldu.
imdilerde yzlerce ve binlerce farkl kavim ve topluluk, kendine tarihinden devirdii birtakm deerleri ve haklar ne srerek bir ulus devlet
olmak istiyor. Bu, bugnn en kat realitesi durumunda. Fakat u da bir
gerek ki, dnyamz etnisite kstasna gre bin, konuulan dil kstasna gre sekiz bin ayr ulus devlete tahamml edebilecek kapasitede deil.
Ulus devlet taleplerinin ve sonu bir cinnet hlinin her yana sirayet etmesi olan milliyetiliklerin dorua kt bu dneme bakp, ulusculuun ve
ulus devletlerin egemen dnemine girildii varsaylyorsa, bu, kukusuz
byk bir yanlgdr. Farkl topluluklar ve kimlikler kendilerini zgrce
15

Modern Ulus Devlet

ifade etme haklarna sahiptirler; bu konuda kimsenin rezervi olmamal.


Ama her ayr kimliin bir ulus devlete dnmek istemesi demek, milyonlarca insann birbirini boazlamas demektir.
slm corafyasnn genel yapsna bakanlar, tarihte olduu gibi
bugn de etnik, din ve demografik bakmlardan birok kavmin bir arada
ve iie yaadn grr. Kimin ulus devletinin snrlar olacak bir toprak
parasnn tespiti sanld kadar kolay deildir. Bu durum, Bosna-Hersekte gzlendii gibi acmasz ve barbar yntemleri kullanan bir etnik
arndrmay gerektirmektedir. Ve bu durum en vahi yntemlerle BosnaHersekte bugn cereyan ediyor. Benzer bir etnik arndrma yntemine
Kafkasyada da bavurulduuna tank oluyoruz. Ama unu sormak lazm:
Dnyamz global anlamda bu trden vahi etnik arndrmalara ne kadar
dayanabilir?
Bir baka nemli nokta udur: Blgemiz tarih boyunca byk devletler ve imparatorluklar tarafndan ynetildi. Farkl dinler ve etnik topluluklar yzyllarca bir arada, yanyana ve iie yaadlar; ama hibir topluluk
ciddi anlamda etnik arndrma yoluna bavurmay dnmedi. Bunun sebebi, slm devletlerinin siyasi hayatlarn tanzim eden genel slm hkmlerin oulcu yapsyd. Emevi, Abbasi, Safevi, Seluklu veya Osmanl
devleti, ne tekil hukuka dayanyordu ne de tekil kltre. Her bir topluluk
kendi i hukukunda zerk olarak yaayabiliyor; din, mezheb veya baka
trden kimliini zgrce ifade edebiliyordu. te bu gerek oulculuk
sayesinde ok sayda farkl din, mezhep ve kavim bir arada yaayabildiler.
Bugnse kendisini tarihin finalinde gerekleen ama olarak takdim eden
modern ulus devlet, bu farkllklar bir arada yaatamyor; birtakm kimlikleri inkar ediyor, herkesi kendi tekil/monist potasnda, eritici kazannda
asimile edip yoketmek istiyor. Bu da atmalar besleyen ok nemli bir
faktr durumundadr.
te yandan dikkatten karlmamas gereken bir olgu var, o da kresellemeye paralel olarak ortaya kan blgeselleme fikridir. Sosyal
yaplar, tarihleri, inanlar, corafyalar ve karlar birbiriyle rten
topluluklar, lkeler bir araya geliyor ve daha byk siyasi ve ekonomik entegrasyonlara, yeni trden birlemelere gidiyorlar. Bu, milliyetiliin geri
16

slm, Devlet ve mmet


dn deil, tam aksine bir st kimlik veya daha kapsayc bir deer etrafnda btnleme demek olan mmet ann geri geliidir.
Byle bir konjonktrde eski Osmanlnn siyasi haritas zerinde yaayan kavimler, ran, Orta Asya, Gney Asya ve Afrikadaki Mslman
topluluklar ve halklar, kaderlerinin birbirlerine bal ve baml olduunu grmekte gecikmemelidirler. Tarihte nasl bir arada yaayabilmilerse,
bugn ve bundan sonra da bir arada yaayabilirler.
Gerek bu iken ve en bata kendi tarihlerinin hangi referanslar erevesinde tecelli ettiinin bilincinde olmalar beklenen Mslmanlarn, siyasete ilikin tutum ve davranlarn modern devlete bakp tanmlamalar
trajik bir durumdur. Mslman zihnin niin bu en hayati konuda salkl
dnemedii konusu hayli nemlidir. Bunun sebepleri zerinde durmak
gerekir.
yle anlalyor ki, Mslman dnyann devlet ve siyasi iktidarla ilgili alglarnda biri dierini pekitiren iki nemli olayla ciddi bir krlmaya
uradn sylemek mmkn. Bu iki olaydan biri negatif faktr diyebileceimiz 1924te Trkiyede Hilafetin ilgas ki bu konu zerinde ileride
ayrca duracaz, dieri pozitif faktr grnmnde olan 1947 ylnda
Pakistan slm Cumhuriyetinin kurulmasdr.
Hilafet, ilk slm cemaatinin kendi zel tarih tecrbesinden hareketle
ihdas ettii siyasal bir kurumdu. Her ne kadar Muaviyenin iktidar hakkn veliaht iln ettii olu Yezide devretmesiyle Saltanata dnmse ve
onbirinci yzyln ikinci yarsndan itibaren ynetim, Hilafet ve Saltanat
olmak zere ikili bir karakter kazanmsa da, son tahlilde bu siyasal organizasyon biiminin modern devletten apayr birey olduunda kuku yok.
Nitekim Batda da bugnk modern devletin ilk anahtar terimleri onyedinci yzylda telaffuz edilmeye balanm ve devletin modern anlamyla
teekkl ancak ondokuzuncu yzylda tamamlanabilmitir.
Yirminci yzyln ilk eyreine bir yl kala (3 Mart 1924) Hilafet tarih
sahnesinden ekildiinde, Mslman dnya bir anda kendini byk bir
boluk iinde bulmu oldu. Tabiatn boluk kabul etmemesi gibi, bu alanda da zihinsel hayat boluk kabul edemezdi ve bunun bir ekilde doldurulmas gerekirdi. Tam da bu srada Msr mfts Muhammed Abduhun
17

Modern Ulus Devlet

rencisi ve izleyicisi Muhammed Reid Rzann tarihsel bir kurum olan


Hilafete bir alternatif olarak slm devleti kavramn ne karmas dikkat ekicidir ve kendi balamnda tesadf bir gelime saylmaz.
Reid Rza, grnrde makul (hatta rasyonel) gerekeler ne srerek, slm siyasi hayatnn bir devlet aygt sayesinde tezahr edebileceini
dnyordu. u var ki Hilafetin tarihsel kimliine ynelttii eletirilerin
inandrclna ramen, onun slm bir model olarak tasarlad devlet
son tahlilde modern ve moderniteye ait bir kurumdu. Ayn tarihlerde ok
daha radikal ve fakat liberal argmanlarla Ali Abdurrzk benzer eletirilerde bulunmutu. Nihayetinde Mslman dnyay kuvvetle etkisi altna alan
genel dalga, siyaset tasarmnda varln hissettirdi ve ok zaman gemeden Mslman dnyada da slm devleti ina edilebilecei kabul edildi.
Bundan sonra bu slm devleti denen aygt bir yerlerde fiilen ortaya karmak gerekiyordu. Trkiye ve ran gibi nemli iki corafyada bir
slm devleti ikame etmek mmkn deildi. nk Trkiyede Kemalist
kadro Hilafet ve Saltanata son verip laik (hatta sekler ve pozitivist) temelde modern bir devlet kurmutu. randa ise Rza ahn sren monarisi byle bir eye izin veremezdi. Dier slm corafyalar da fiilen smrge
durumundayd ve herhlde en uygun yer, smrgecilikten kurtulacak herhangi bir Mslman corafya paras olabilirdi.
Beklenen bu tarih frsatn Hind yarmktasnda ele getiini biliyoruz. ngilizlerin Hindistandan ekilecekleri anlalmaya balannca, yarmktann Mslman elitleri, Hindularla bir arada yaayamayacaklar tezini ortaya attlar. Kukusuz yzyllardan beri bir arada ve i ie yaayan
bu iki din halk arasnda o gn bagsteren birtakm problemler vard ve
Mslmanlar hakl olarak byk bir rahatszlk duyuyorlard. Ancak bu
rahatszlklar arpc ve inandrc argmanlarla siyasi hayatn gelecekteki
tasarmna tayan Mslman elitlerin gerek amac, bu sorunlara slmn ve Hindin geleneksel tecrbesinden hareketle uygun ve dil zmler
bulmak deil, bunlar bir tr maniple ederek yeni bir devletin teekklne makul ve mer gerekeler tedarik etmek, ksaca motive edici bir
zemin hazrlamakt.
Herkes biliyor ki, Mslman elitlerin szcs durumundaki Muham18

slm, Devlet ve mmet


med Ali Cinnah, Mustafa Kemal hayran, laik bir kii idi. Ve bu ztn siyaset tasarmnda modern ve ulusal bir devlet, merkez bir yer tutuyordu.
Ne var ki bu yeni devleti, hakl ve anlalr klacak maddi, tarih, coraf
ve etnik hibir faktr yoktu. nk yarmktada yaayan Mslmanlar ile
Hindular arasnda dil, corafya, tarih, etnik kken, geleneksel kurumlar
vb. her alanda byk benzerlikler vard. Bu durumda atma veya ihtilaf
unsuru olarak sadece dini ne karabilmek mmknd. nk iki halktan biri Mslman, dieri Hindu (Brahman veya Budist) idi.
te Batl eitiminden gemi ve iten ie Bat hayran olan Mslman elitler din faktrn olabildiince ne karp, Mslman ve hindularn asla bir arada yaayamayacaklar tezini ortaya attlar ve bunu atmalar besleyen bir faktr olarak kullandlar. Onlara gre tek zm ekli
vard: yarmktada Mslman ve Hindu iki ayr devletin ortaya kmasna
rza gstermek.
ngilizlerin destekledii bu tezin tahakkuku nelere mal oldu? nce,
sonralar aka anlalaca gibi, slm, Hind yarmktas ve giderek Asyann dini olma ynnde hzl bir gelime gsterirken Pakistan ad altnda belirli snrlar iinde bloke edildi ve bylece bu Mslmanlama sreci
kesiliverdi.
kincisi ve daha nemlisi, tarihlerinde ilk defa Mslmanlar kurulu
ideolojisi slm olan modern ve ulus temelde bir devlet kurmu oldular.
Pakistanl Mslman ideolog ve bilginlerin slm bir meruiyete dayandrmak iin ok uratklar bu devletin kuruluuna takaddm eden zamanlarda ve sonrasnda telif ettikleri yazlar ve kitaplar hzla slm lemine
yayld; nce Msrdan balayarak dier corafyalara sirayet etti ve giderek
slm devleti, btn slm hareket, akm ve uyanlarn merkez konusu ve
birinci hedefi durumuna geti.
Bana yle geliyor ki, Mslman dnyann siyasi kltr ve inanlarnn
tamamna yakn hl bu etki alan iinde tezahr ediyor ve henz bunun
ciddi bir sorgulamas da yaplm deil.
Ancak bugn gelinen noktada u sorular zerinde yeni batan dnmemiz gerekmektedir:
19

Modern Ulus Devlet

lk defa Batda ortaya kan ve modernitenin rn olan bu devlet ile


slmn siyasi retileri ve idealleri gerekten badaabilir mi? Hareket
noktas, aygt, ierii ve yneldii hedefler bakmndan slmla znde
atan modern-ulus devlet slmletirilebilir mi?
Bu sorularn cevab evet ise mesele yok; ama hayr ise alternatif (veya
slm) olan nedir? Hep birlikte dnme mecburiyeti var.
nk sadece Mslmanlar asndan deil, herkes iin devlet, toplum ve birey konularnda geleneksel siyaset bilimi ve felsefesinin genel
geer kabullerinin yeniden dnlmesini gerekli klan zel bir dnemden
geiyoruz. 1970li yllara gelinceye kadar anaristlerin dnda hangi siyasal doktrine mensup olursa olsun, siyaset bilimcileri, devlet konusunun bir
sorun olmaktan ktna kesin gzyle bakarlard. Geri faizm, uygulamadaki en u rneklerinde gzlendii gibi, devleti bir yandan felsef anlamda fetiletirmi, te yandan yaygn bir bask aracna dntrmt.
Ama yine de liberal, marksist veya muhafazakrlarn perspektifinden bakldnda devlet, gerekli, zorunlu ve fonksiyonel bir kurum olma zelliini
korumaya devam ediyordu.
Yirmibirinci yzyln eiine gelindiinde devlete ilikin dncelerin kkten sarsnt geirmesinin baz nedenleri var. Ondokuzuncu yzyla
gelinceye kadar Tanr-Kral devlet, sanayi devrimiyle yerini modern ulusdevlete brakt. Modern devlet, en iyi ifadesini Hegel felsefesinde bularak
ulusu Tanrnn yeryzndeki yryne uygun modernletirme gibi kutsal bir amaca ynelmiti. Bu anlamyla devlet, ilah arzu ve evrensel akln
tecellisi olacakt.
Bu yzyln sonunda devlete ilikin telkkilerde meydana gelen kkl
deiimin nedenlerinden biri, modern devlet denen kurumun hayatn her
alanna dal-budak salan zel bir kimlie brnmesidir. Bu yeni kimlik, totaliter ve ceberut olma gibi iki temel zellie sahiptir. Modern anlamda
devlet, ne onun egemenlii altndaki bireylerin genel iradesini, ne ideann
gerekleip gelimesini temsil eder. Bu devletin teknolojik aralarla rlm demir ats altnda ise adaletten sz bile edilemez. Ve zaten modern
devletin adalet gibi bir meselesi yoktur.
Modern devlet bireyin i dnyasn olduu kadar, toplumsal btn
20

slm, Devlet ve mmet


alanlar da fethetme baarsn gsterdi. imdi yneldii hedef, evrensel ve
homojen mutlak bir egemenlik kurmaktr.
Bu durum, tarihte benzerlerine tank olduumuz devlet ekillerinden
ok farkl ve yepyeni bir devlet tryle kar karya olduumuzu gsteren
zel ve ilgin bir durumdur.
nl Prens kitabnn yazar Makyavel, Hobbes ve Bodin gibi siyaset bilimcileri, Avrupann feodal yaps iinden kan kapitalizmin gelimesi nndeki yapsal ve kurumsal engelleri bertaraf etmek zere uygun
k yollar aramlard. John Locke, Montesquieu ve J. Jack Rousseau,
kapitalizmle btnleen mutlakiyeti devletin keyfi ynetim ve icraat teebbslerine kar makul snrlamalar getirmeye, siyasi iktidarda temerkz
eden gc liberal kurumlarla katlanabilinir seviyeye indirmeye altlar.
Son tahlilde iktisad ve ticar zgrlk alanlarn genileten bu abalarla
liberal devlet mantk sonularna ulam oldu. Halen faizm ve komnizmde somutlaan dikta rejimlerine kar liberal devlet, kendisinin en iyi
kurum olduu yolundaki iddialarn srdrmektedir. Ne var ki, hayli gelimi bilimsel yntem ve teknolojik aralar yedeine alan modern devletin,
bu liberal retoriine ramen olduka yaygn bir otoriterizmi ve totalitarizmi ngrd hergeen gn biraz daha anlalyor.
Dnyann bu genel konjonktrnde ortaya kan durum, hemen
hemen dnyann her tarafnda siyasal iktidara talip Mslmanlarn da konuyla ilgili grlerini gzden geirmeyi gerekli klmaktadr. Gzlenen u
ki, Pakistan, ran ve Msr kkenli slmc akmlar, yeni devlet teorilerini
gelitirirlerken, bir yandan tarihsel tecrbemizin, te yandan modern devlet telkkilerinin belirgin etkisini tamaktadrlar.
Bizim tarihsel olarak siyasi tecrbe ve pratiklerimiz geni lde yerleik ve olduka kadim bir gelenein rn saylrlar. Teorik dzeyde ve
ilke baznda slm hukukularnn gelitirdii siyasi dnceleri ise bir ynyle bu geleneksel mirastan ve onun etkilerinden uzak tutmak gerekir.
nk Maverd bata olmak zere, mam Gazali, bn Teymiye, bn Haldun vb. siyaset felsefesiyle ilgili yaz yazanlar, her ne kadar verili duruma,
konjonktrn dayatmalarn gznne alarak geerli ve kabul edilebilir bir
meruiyet aramlarsa da, nihayetinde ilke dzeyinde slm siyasetinin ve21

Modern Ulus Devlet

rili dnyay aan ideal ve mutlak deerler sistemine dayanmas gerektiini,


asl ve hakiki meruiyetin szgelimi seim, biat ve ra gibi temel parametrelerde ifadesini bulduuna iaret etmeyi ihmal etmemi, hatta daima
ve hep bu meruiyet temellerine vurgu yapmlardr.
En genel anlamnda ele alndnda, slmda siyasal en st ve belirleyici kurumun ya nass ve tayin (i doktrini) veya seim sonucu (Snn bak
as) teekkl edebilecei ynnde iki ana gr var. lki siyasal iktidarn
meruiyet kaynan Allah tarafndan tayin ve tavsiye edilmi bir masum
imamda ararken, ikincisi masumiyeti kendisine atfettii mmette aramtr.
Ynetimi babadan oula devredilen bir mlk durumunda ele alan sultann
ise hukuki adan zaten meruiyeti yoktur ve Sultan Allahn yeryzndeki glgesidir sz, kadim Bizans telkkisinin bir uydurma (mevz) hadis
diye slma mal edilmesi teebbsdr.
Peygamberin (sallallahu aleyhi ve sellem) vefatndan sonra ortaya kan Hilafet rejimi o gnk artlarda Arap yarmadasnda siyasi birlii salamas
bakmndan yararl ve fonksiyonel bir rol oynamtr. Ancak ilgili blmde
ne sreceimiz sebepler dolaysyla, Hilafet de amir ve nihai bir slm
siyasi model olamaz. Drt halifenin ibana geliinde seim, biat ve ura
dominant ilkedir, ama bunlarn siyasal ve hukuken tanm yaplm bir
mekanizma oluturmad da bir gerektir.
Bu sorun, bugn de henz zmlenebilmi deildir. Yani ksaca sylemek gerekirse, bugne nerilecek bir slm ynetim modeli:
1- Hangi siyasal mekanizma ile ileyecek?
2- Bu ynetim Hilafet, Saltanat ve mamet modellerinden hangi zellikleriyle ayrlacak?
3- Modern devletin handikaplarn nasl aacak, trnden sorular hl
cevapszdr.
Ben Mslman hukuku ve yazarlarn bu konuda zerinde yeterince
younlamadklarn ve alternatif oluturmadn sanyorum. slmda siyasal dnce adna Pakistan, ran, Msr ve Trkiyede ne srlen grlerde totaliter ve otoriter eilimler belirgindir. Oysa bugn modern devlet
en ok bu ynleri dolaysyla eletiri konusu olmaktadr.
Bana gre devlet kutsal ve feti bir rgt deil, hukuk ve din topluluk22

slm, Devlet ve mmet


larnn ortak szleme ile ortaya kardklar siyasal bir organizasyondur.
Biat veya Medine Vesikas rneinde grdmz szleme, ynetimin
hangi hukuki esaslar dahilinde teekkl edeceini ngrr ve bu szleme
olsun, hukuk olsun, katlan taraflarn zgr iradeleri ve anlamalar sonucu teekkl eder.
Gelitirilmeye muhta bu ve benzeri argmanlardan hareketle unu
diyebiliriz ki, Allahn iradesi devlette deil, mmette tecelli eder ve bundan dolay slm siyasal dncesinde mmet ynetim (devlet)in nnde
ve stndedir. Devletin sebeb-i vcudu, mmetin tarih iindeki yryn kolaylatrmak, nndeki engelleri bertaraf etmektir; ite bu hikmet-i
hkmettir.

23

kinci Blm

MERKEZ,
TOPRAA BALI VE ULUSAL
MODERN DEVLET

MERKEZ, TOPRAA BALI


VE ULUSAL MODERN
DEVLET

nsann dnme biimlerinde nitel ve kkl dnmleri baarabilen Aydnlanmadan nce, ister Batda ister Douda olsun, dnceye
konu olan varlk ile onu tasarlayan ve alglayan zihin arasnda iki ynl
bir ilikiden szedilebilir: Bunlardan biri, varla yegne geerli ve meru
anlamlar ykleme hakknn insann da iinde yer ald, ancak onu aan
bir referansa tannmas; dieri btn anlamlarn belli bir btnn hiyerarik dzenine iaret eden bir istikrar amacna ynelmesi. Bu istikrar
dncesinin gndelik hayatn sosyal istikrarn srdrmek niyetiyle tasarlandn ya da salt bu amala snrl tutulduunu sanmak geleneksel
btn toplumlarn manevi maksatlarna kar bir bhtan olur; elbette bu
istikrardan beklenen yararlarn banda byle bir ama vard; ne var ki
sosyal hayatn hiyerarik dzenini tekil eden snflar, zmreler, cemaat
veya kastlar arasndaki ilikinin evrensel kozmik ve ontolojik bir gereklii yanstmas veya onun bir izdm olmas gerektii yolunda yaygn
ve kkl bir inan da vard. Bu noktay gemi geleneklere kar duymamz gereken ahlk sorumluluk adna nemsemek durumundayz. nk
bugnk dnyann verili dzenine meriyet zemini aramak zorunluluunu hisseden btn modern sosyal bilimciler, kendi kavramsal modellerini hakllatrma abasna giriirlerken gemii maniple etmeyi kkl
bir alkanlk hline getirdiler. Modern tarih gr varlk gibi gemii
suistimal ederek kurulmutur.
27

Modern Ulus Devlet

Oysa gemite ve herhangi bir gelenekte tanmlanm bir hiyerarik dzen iinde yer alan snflar ve gruplar, bu durum ve konumlarnn
varln kozmik dzeninde yer alan herhangi bir kutsal mertebeye tekabl ettiklerini dnerek ve renerek istikrar bulurlard. Bu istikrarn
gerekten de varln farkl mertebelerine bire bir tekabl ettii sorunu
ayr bir konudur ve zaten bu, farkl din ve gelenekler arasnda hi eksilmeyen bir tartma ve ekime konusu olagelmitir. Szgelimi ilh temeldeki dinlerin sonuncusu olan slm, Hind yarmktasna ulatnda
kutsal vcudun organlarn yanstr biimde tanmlanan kast sistemine
ve onun snf hiyerarisine eletiriler yneltti ve eitli kastlardan kendisine katt muhted Hindular yeniden yaplandrd. Ancak burada zerinde durmamz gereken nokta, bu ilh ve kutsal retiler arasndaki i
hesaplama deil, fakat btn bunlarn yine kutsal ve ilh bir alan iinde srp gitmesidir. Nitekim Brahman retisinin kkl hiyerisini ina
eden ayr kast sistemine, slmiyetten ok daha nce Budizm de meydan
okumutu. Ama onun da yapt slmnki gibi kutsala yine kutsal adna
meydan okumakt.
Burada geleneksel retilerin kkenleri ile formlarnda ikin olan
akn ilkenin mahiyetinin akla kavuturulmas nemli bir noktadr.
Sz Hindu retileri ile slmiyetten almken, bu her iki irfan modelinden ilkinin sadece kutsal, ikincisinin kutsal ieren ilh olduunu sylemek yeterlidir. Bizim tanmmza gre, derin gemiinde ve kkeninde
olsa bile, sonraki durumunda ve tezahr eden formlarnda Allah, hiret
ve Rislet kodlar bulunmayan manevi ve metafizik bir reti sadece kutsaldr. Onun manevi ve metafizik nitelii belki de ve esasnda ilk ortaya knda ve znde ilh olduunu, fakat sonralar bundan kopup
kendine yabanclatn gsterir. Bu yle olmakla birlikte bizim imdilik
konumuz deil. u var ki kutsal ieren ilh retinin Allah, hiret ve
Rislet ile bunlarn trevleri (ve lzimeleri) olan inanlarla btnlemesi
kanlmaz bir durumdur. Hindu retilere kyasla slm byle bir dindir.
Ve belki de srf bu dominantlar yeterince belirgin olmadklar iin kadim
Hind ve in dinlerini slm, Hristiyanlk ve Yahudilikle ayn kategoriye
koymak doru olmaz.
28

Merkez, Topraa Bal ve Ulusal


Kutsal gelenek ve dinlerin anlamlandrd evrende her bir eyin
kendine uygun bir hiyerarik mertebesinin olmas varlk dzeninin kozmik ve manevi gereinin ifade biimidir. te evrenin ancak bu perspektiften algland hayat biimlerini yanstan toplumlarda sosyal dzenin
manevi ve ahlk bir meriyeti olabilirdi. Bu meriyet, dzeni kabul
edilebilir ve katlanabilir klan esasl bir faktrdr. Kabul edilebilirlii
dolaysyla iinde yaanlan bu sosyal dzen ayn zamanda kendi snrlar dahilinde bir btnlk arzediyordu. nk btnln bir dzen
iinde arzettii bu istikrar, hem kozmik anlam hem de manevi ve ahlk
alardan dorulanmt. Aksini dnmek btnl paralayan istikrarsz bir kaosa dmek olurdu ve modernizm ncesi insan bunu gze
alamazd. yle ki kutsal metinlerde Ayaklarn ba olmas byk toplumsal felaket ve alkantlarn nedeni saylmtr. Kendi iinde total olan
bir btnlk, bir baka btnlkle yer deitirebilirdi; ama bu, bir kutsaldan veya dinden bir baka kutsala veya dine gemek demekti ki, her
iki durumda da varln ahlk ve manevi dzenine uygun sosyal istikrar
aray esasl bir mildi.
Kutsal geleneklerin ve dinlerin insan binlerce yl iinde yaatt anlamlar dzenine Aydnlanmann rn olan modernlik kar karken btnlk ve dzen fikrini ald; ama istikrar arayn statik bulup reddetti.
Bunu yaparken de dinlere ait btnlk fikrini bozdu, varln geleneksel
yapsn datp paralara ayrd ve sonra yeniden bir araya getirip yeni bir
btnlk elde etti. Aslnda bunu yaparken din olan taklid etti, fakat varln hiyerarik dzenindeki temel farklln yerine eitlik ilkesini ikame
etti. Eitlik, tekil olann oul olan yok ettii, her bir eyin dieriyle trde hle geldii eritici kazan ideolojisidir. Her eyin dieriyle eitlendii
yerlerde kukusuz farkllklar lr.
Bu, nce zihinde ve fizik bilimlerinde gerekletirilen kkl deiiklik, varlkta ikin kozmik, ve ontolojik oulculuun reddi ile her eyin
eitlenerek homojenletirilme hedefine yneldii total bir teebbst.
Aydnlanmann bu radikal deiimi nasl gerekletirdiine ksaca bir
gz atmakta yarar var.
29

Modern Ulus Devlet

AYDINLANMANIN YIKIP NA ETT EVREN


Aydnlanmann en nemli dnme aralarndan biri rasyonel dncedir. Descartes tarafndan formle edilen ve Bacon, Galileo ve Newton tarafndan Aydnlanmann sabitelerinden biri eklinde kodlanan bu
aracn ne anlama geldiini bizim gibi irfan ve dnce gelenei ifte-hakikate (iki zerk alan) yabanc kltrdeki insanlarca kolayca anlalamaz.
Burada sz edilen rasyonel dnme, akln herhangi ve dzenli bir kullanm deil, nce metafizik (din) alan Kiliseye terkeden insann kendi
bilme objesi olarak tanmlad fizik (dnya ve maddi evren) alan ncilin
mdahalesi dnda dnen ve okuyan ben temelinde yeniden tasarlamas ve ina etmesi abasdr.
Bu zellii dolaysyla rasyonel dnme ilerlemeci, younlatrc ve
zmleyicidir. Bunun ksa zeti, akln kendi mutlakl iinde varl blmek, lmek, kategorilere ayrmak ve zihinde tekrar anlamlandrmaktr.
Gerekte burada blnen, dinin varlk btn olmutur. Descartestan
balayarak Aydnlanma, varl paralara ayrd, zihin ve varlk arasndaki
ilikiyi bld. Her bir nitelik ve etkileimi temel maddi yap talarna indirgedi, sonra birbirinden kopuk ve zerk nesneleri kurulu mekanik bir
sistem iinde yeni bir evren grne dntrd. Bu yeni gre gre
her bir canl varlk kurulu bir makinann birer paras gibi kabul edildi.
te F. Caprann deyimiyle, bu yeni evren gr sadece bilimlere deil,
hkmet sistemlerine de egemen oldu.
Kilisenin tasarlad varlk btnnde varoluun temel ilkesine kar,
bu yeni varlk tasarmyla madde btn varoluun temel ilkesi konumuna
kt; maddi dnya, birbirinden kopuk saysz parann birinin dieriyle
ilikisinin ilh, doal ve mutlak olmad paralar ynna dnt. Nasl
insan eliyle yaplm bir makinay meydana getiren paralarn birbiriyle
ilikisi mutlak, ezel ve ilh deilse, bunun gibi dnya, evren ve kozmik
makina da yle tasarlanabilirdi. Bu makinann karmak yapsn anlamak
iin akl her bir alan ve paray maddi temel yap tana indirgeyebilir,
bunun iin bler, ler ve yeniden tanmlayabilirdi. Yeni evren gr,
Tanrnn varl tasarlayp yaratt veya denetledii fikrine kar kyor,
bireyin kendi akl ile onu tasarlayp bir baka ekilde determine edebilece30

Merkez, Topraa Bal ve Ulusal


ini savunuyordu. Eer varlk Tanrnn bir tasarm ve yaratm deilse,
insan tarafndan da tasarlanabilir ve dizayn edilebilirdi.
Newton, ok ak bir dille, Aristo gibi Tanrnn varla her an mdahil olmadn, zamannda bir kere ona ilk hareketi vermise dahi, bu ilk
eylemden sonra kendi dnyasna ekildiini sylyor ve fakat Aristoya ek
olarak, koskoca bir saate benzettii evrenin bozulmas veya aksamas durumunda onu yeniden kurmak ve almasn temin etmek iin bir el hareketi
yaptn dnyordu. Byle bir Tanrnn varlk yannda tarihe, doaya,
topluma ve bireyin hayatna da mdahil olabilecei dnlmezdi.
Dinin evreni, organik, canl ve kendi ilh (kutsal) anlamnda bir
btnd. Aydnlanma ile mekanik, cansz ve profan paralar yn hlini ald. Descartesn analitik akl yrtmesi ve matematiin diliyle varl
okuma perspektifi F. Bacon tarafndan bilimsel bilginin mmkn olan tek
arac bilimsel yntemle gelitirildi. Bu artk yepyeni bir devrimin habercisiydi. Nitekim ok gemeden yzyllarca benimsenmi ncilin ve Batlamyusun yer-merkezli gr Copernicusla devrildi. Varln tasarmnda
ortaya kan bu radikal deiimle birlikte yeryz evrenin merkezi olmaktan kt, devasa bir galaksinin kenarnda dnen sradan bir gezegene indirgendi. Bu sradan ve nemsiz gezegenin insan da doal olarak Tanrnn
kendi suretinde yaratt bir simge olmayacakt.
Descartes ile Baconn bak alarn birletiren Galileo, yasalarn formlletirilmesine yarayan matematiin dili ile bilimsel bilginin merkezinde oturan deneyi rttrd. Galileoya gre varln dili matematik ve
geometrik figrler olmalyd. Gerek olan llebilir ve nicel olandr; renk,
tad, koku, duygu vb. nesnel olmayan eyler bilimsel aratrmann dnda
kalmalyd. Galileo, aka maddi tabiatn okunacak bir kitap olduunu
sylyordu; ama bu kitab okumak iin artk Kutsal Kitabn klavuzluuna ihtiya yoktu. Yeni dilin matematik kavramlar genler, daireler, rakamlar ve baka nicel eylerdi.
Aydnlanmann bu en gl ncleri unu gerekletirdiler: Dinin
anlamlandrd varlk btn reddedilip paralanabilirdi. nsan zihninde
akl araclyla paralanan ve en ufak yap talarna blnen varl yeniden tasarlamak yine insan aklnn yetki alan iindeydi. Ksaca onlar Hris31

Modern Ulus Devlet

tiyanln varlk btnn ykp kendileri sekler bir varlk btn tasarladlar ve bunu kurdular.

VARLIIN KUTSALDAN ARINDIRILMASI


Aydnlanma ncesi geleneksel toplumlarda varlk grnde varlk
btncl, canl, hiyerarik bir dzene sahip ve fakat yine de tekil (niter)
deildi. Bu canl hiyerarik dzende her biri bir amaca ynelik tek tek ve
ok sayda anlamlar vard. Her bir anlam alan, dieriyle zorunlu bir iliki
iindeydi. Bunun en tipik rnei slmn sf geleneinde okluk iinde
birlik (kesrette vahdet) eklinde formle edilen varlk grdr.
Buna gre varlk bir btn olarak st bir ilkeye baldr. Bu ilke, birletirici, kurucu ve hayat verici Tevhid ilkesidir. Ancak lem dediimiz Allahn dndaki varlk kendi iinde bir oklua sahiptir. Her bir mertebe
veya alan, dierleriyle bir iliki iindedir. Varlk mertebelerinin hiyerarik
kutsal dzen iinde uyduklar kozmik yasalar (snen), varolularn aa
vuran dil farkl farklyd, ama yine de hepsi st bir ilkede birleiyorlard.
Earlerle Meailer arasnda iddetli tartmalara yol aan nedensellik
(illiyet) konusunu ele alan David Hume, bunu Aydnlanma ile paralanm
varln paralarn zerk birimler eklinde tanmlama ve paralar arasndaki evrensel ba koparma dncesine dayanak olarak kulland. Humea
gre, varlk dnyasnda, eyann tabiat gerei hibir varlk dierleriyle zorunlu ve mutlak bir iliki iinde olmak zorunda deildir. Eer varln bir
balants dnlecekse, paralarn her birini objektif ve zerk birimler
eklinde tasarlamak, sonra da deneyin doru verilerine bakarak hangi parann dierleriyle bir balant iine girebileceini tespit etmek gerekir.
Descartes, Bacon, Galileo ve Newtonun varlk grn tamamlayan Humeun bu tasarm varln hiyerarik dzeninde ikin olduuna
inanlan kutsal ilkeyi tahrip eden bir teebbst. te ilerleme inanc da
bunun zerine dayanacakt. nk eer varln nceden belirlenmi ilh
bir ama ve bu amac srdren kutsal bir dzeni yoksa, bu durumda bizim
paralarn bir araya getirerek kurduumuz dzen sonsuz derecede yeniliklere, keiflere, icatlara temel olabilirdi. Bu dzeni biz kuruyoruz yani sek32

Merkez, Topraa Bal ve Ulusal


ler insanlar; akl ve deneyle kurduumuz bu dzen kutsal deil, profandr.
u hlde bu dzene bir anlam ve ama ykleme ii de bizim elimizdeydi.
Srekli keif ve icad, bize bilim sayesinde muazzam yeni aralar ve
imknlar bahediyor. Geleneksel hiyerarik dzen, kutsal vasfndan dolay
snrlayc ve statikti. Oysa imdi her bir sramas teknolojik ara vaadeden bilim sayesinde, insan Tanrnn deil, kendi amalarn evrene dikte
ettirebilirdi. Bundan byle bilgi ve bilimlerin amac hikmet, bilgelik, varln kutsal dzeniyle uyum salama, bu kutsal dzeni kefetme ve Tanrnn
bilgisi (marifet) ve yceliini kavrama abas olamazd. Bilimin amac doadan balayarak varla hkmetmek, onu salt insan denetim altna almak
ve onu azam derecede smrmektir. F. Bacon, doay bir ava benzetiyor,
insana hizmet etmeye mecbur ve mahkum bir hizmeti eklinde gryordu. Bacon, Kraliyet saraynda bir basavcyd ve ok kere sulularn ikence ile nasl konuturulduklarna tank olmutu. Bundan hareketle doann
srlarn ekip almak iin ona ikence yaplmas gerektiini sylyor ve
gelitirdii bilimsel yntemi ikence yntemleriyle zdeletiriyordu. Kral
I. Jamesin basavcs olan Bacon, doay kadna da benzetiyordu. nk
kendisi onyedinci yzyln cad mahkemelerinde kadnlara uygulanan ikencelere tank olmu, bir ksmn kendisi ynetmiti. Bu, modern bilimsel
yntemin g ve iktidar, kaba kuvvet ve dayatmay temsil eden eril karakterine ilgin bir atftr.
Descartes da her trden geleneksel bilgiyi reddetti. Onun tanmnda bilgi kesin ve apak bilgidir. Hakknda pheye dlen ve matematik dilin kesinliine kavumayan bilgi, bilimin konusu bile olamaz. Zihin
ile beden arasnda mutlak ve radikal bir ayrma giden Descartes, maddi
dnyay bir makina olarak grdnden, bu dnyann hibir amac, hayat
veya ruhsall da yoktu. Dnyann dzenini tekil eden mekanik yasalar,
paralarn dzenleni ekline baklarak anlalabilirdi. Bu Kartezyen anlay, bilimsel yntemle doann insan tarafndan iletilmesi, kullanlmas ve
smrlmesinin anlalr ve kabul edilebilir sebebi oldu.
Oysa din bak asndan evren, Tanr tarafndan yaratlmt, yasalarn Tanr koymutu ve bal olduu dzen hiyerarik bir kutsalla dayanyordu. nsan, ancak Tanrnn ltfu ve msaadesiyle bu dnyada idi,
33

Modern Ulus Devlet

ondan kutsaln izin verdii erevede yararlanyor ve asl dnya ile ilikisi
Tanrnn honutluunu kazanmakt. Dinlere gre bitkiler ve hayvanlar da
birer canlyd ve kutsal amaca katlyorlard. Descartes, bitki ve hayvanlarn
canl olabilecekleri fikrini de reddetti, hayvanlarn seslerini makina gcrtlar olarak tanmlad. Descartesa gre insan vcudu da bir makina idi ve
hasta bir insan, bozuk bir saate benzetilebilirdi. nsanla birlikte doann ve
varln bu seklerizasyonu bilimlere olduu gibi geti ve szgelimi psikoloji, ruhu kapsam d brakp insan organizmaya indirgedi. Psikolojinin
aratrd organizma, Descartesn makinasdr.

MEKANK TOPLUMUN AMALI AYGITI:


MODERN DEVLET
Aydnlanma ile birlikte Batl insann zihninde kutsal bir hiyerarik dzene gre kurulmu fizik varln nasl paaland ve ayn insann zihninde
nasl yeniden kurulduunu grdk. Bu olayda kartezyen dnceyi formle eden Descartesn Cogitosu belirleyici bir aktr olarak rol oynad.
Kukusuz bu geleneksel btn din ve kutsal retileri temelinden
ykan varlk gr sadece insan zihninin teekkl ettii snrlar iinde kalmayacak, hzla ve ksa zamanda yeni toplumsal tasarmlara da temel tekil
edecekti. Fizik bilimlerinde kkl devrimler yapan Descartes, Bacon, Galileo, Newton vb. bilimci ve filozoflarn insan ve sosyal bilimlerdeki izdmleri J.J. Rousseau, Makyavel, Hobbes, J. Locke, Montesquieu, Hegel
vb. oldu.
Yeni fizik tasarmn toplumsal alana uygulayan Locke, her bir temel
yap ta insan olan atomcu bir toplum tasarm gelitirdi. Locke, insan
doasn aratrrken, bireylerin davran ve eylemlerini baz kalplara indirgedi. Amac insan doasn yneten ilkelerin ekonomik ve siyasal davranlardaki karlklarn aramakt. Ona gre, nasl yeni fizik tasarmnda, hibir
parann dierleriyle mutlak bir balants yok idiyse, bunun gibi sosyal hayatn temelini oluturan insan doasnn da bir baka eyle mutlak bants
yoktu. Thomas Hobbesun bilgi kuramn da gelitirerek, toplumu yneten
doal yasalarn fizik dnyay yneten kesin yasalara benzediini dn34

Merkez, Topraa Bal ve Ulusal


yordu. Buna gre tek tek bir doa durumu toplumda da aranabilirdi. Bu
da ynetim aygtnn yeniden tanmlanmasn gerektiriyordu. nk artk
hkmetin grevi, kendi yasalarn uygulamak ve emretmek deil, nceden
varolan yasalar kefedip karmak olmalyd. Ona gre eer yasalar mlkiyet hakk, bireyin zgrl ve eitlii fikrini ierirse toplumsal yeni varoluun hedefi doru tespit edilmi olacaktr. u hlde fizik varlk determine
edilebildii gibi sosyal hayat da determine edilebilirdi.
Ancak burada nemli bir zorluk vard. Fizik alanda yeniden tasarlanan evrende, zihin, son paracklara indirgedii varl her seferinde bir
araya getirirken yeni eyler, ekiller, aralar elde ediyor ve bu da bilim ve
teknolojideki keif ve icadlarn srekli bir gelime ve ilerlemeye yol atn gsteriyordu. Newtonun mekanik evren grnden hareketle benzer
bir gelime ve ilerleme, tarihe ve topluma nasl intikal edecekti? Geri fizik
dnyaya uygulanan paradigmann sosyal bilimlere uygulanmasyla sosyal
fizik fikri giderek g kazanyor ve fiziksel yasalarn toplumsal olaylara da
uygulanabilecei dnlyordu. Ancak yine de Descartesn tasarlad
makina insan bir Tanrnn elinden km ve yle braklmt. te bu
handikap, evrendeki sonsuz durumun doa glerinin karlkl etkileimi
ve evrimiyle ortaya ktn ne sren evrim kuramyla ald ve sosyal
hayatn mevcut durumunda da kesintisiz bir deime, gelime ve ilerleme olduu inancna bilimsel bir temel bulunmu oldu. Bu gr Kant,
Hegel, Marx ve dierlerini ciddi olarak etkileyecekti. Buna gre, insann
da iinde yer ald doa veya evren, Tanrnn kendi suretinde ve amal
olarak yaratt kutsal bir alan olmaktan kt. En basit formlardan karmak yaplara doru her an gelien bir sistem ekline dnt. Yeni sosyal
bilimciler ve filozoflar tpk dierleri gibi analitik yntem iinde zihinde
paralara bldkleri varl yeni bir tasarm iinde birletirmeye ve dizayn
etmeye yneldiler. Bundan byle, evren gibi insan ve toplum da kk
para ve bileenlere ayrlarak birimlerin birbirini etkileyen mekanizmas
incelenmek suretiyle anlalacak ve ona yine bu ilemi yapan insan tarafndan yepyeni bir ama yklenebilecektir. Bu balamda varlk gibi toplumu
da dizayn edecek olan ondaki ama deil, ona yine insan akl tarafndan
yklenen ama olacakt.
35

Modern Ulus Devlet

Geleneksel kutsal retiler, varln Tanr tarafndan anlamlandrlm


bir btn olduunu, canl ortamnda hiyerarik bir dzen iinde kutsal
ierdiini ve bunun yansmasnn sosyal hayatta da aynen devam ettiini
savunuyorlard. Zihinde varl bozan Aydnlanmaclar, toplumsal btn
de bozdular. Tanrnn mdahil olduu eski dini btn bozulup paralannca, bu yeni paralardan tasarlanp ina edilen yeni (modern) btnn
merkezine insan yerletirildi. Artk bu yeni dnyada Tanrya ve dinin kutsalna yer yoktu; her ey kendi sekler amacnda profand.
Hume, nedensellik ilkesinden hareketle hibir parann dierleriyle
mutlak bir iliki iinde olamayacan, insan zihninin her bir paray son
temel yap tana indirgeyerek, dier paralarla ilikisini yeniden ve kendine gre kurabileceini ne srmt. imdi madem ki insann iinde yer
ald fizik evrenin btnl geleneksel (din/kutsal) btnnden kartlp yeni (sekler/rasyonel) bir btnde tasarlanabilirdi, bunun gibi insann
iinde yer ald sosyal hayatn, dine ve kutsala gre kurulmu btnc
hiyerarik dzeni de yklabilir, ayrlan sosyal paralarla dierleri arasnda
yeni (modern/tredi) bir iliki kurulabilirdi. te bu, mekanik evren grnn mekanik bir toplum gr yaratmas abasyd ve bu da onsekizinci ve ondokuzuncu yzyl dnrleri tarafndan baarld. Bu baary
salayan, kesin ve bilimsel dorularn tartlamaz ideolojisi pozitivizm
oldu. Pozitivizm, tekil ve totaliter bir toplum projesi ngryordu.
Yeni vizyonda evrenin Tanr, din ve Kilise tarafndan kendisine yklenen kutsal anlam ve her eyi bir yere oturtan hiyerarik dzeni reddedilirken, bu gr yeni toplumsal vizyona da uyguland; bylelikle Tanr, din
ve Kilise tarafndan ngrlen hiyerarik dzeni ve kutsal amac reddedildi. Eski kutsal hiyeraride kyller, senyrler, krallar ve rahipler kendi
doal mertebelerinde yer alyordu; ancak artk bu dzen reddedildii iin
hiyerari ve kutsal da reddedilecekti. Eitlik, snflar ve kutsal gruplar
indirgedii paracklar seviyesinde alglad ve onlara yepyeni bir ama ve
hedef gsterdi. Metafizik grntler, snflar bir konumda tutan yarglar, olaylarn birbirine balanmasn salyordu; ancak artk bizim kendimizi bunlardan kurtarmamz gerekiyordu. Nitekim modern giriimcinin
(burjuvazi) davran, din dzenin belirledii ilikiler biiminde, emek,
36

Merkez, Topraa Bal ve Ulusal


ticaret, akl ve yaplarn yeniden birletirildii modern aa uygun deildi. Bu giriimci snfn yneldii atlmlarn yaplmas ve kontrol ettikleri
ekonominin ilerlemesi iin onu kstlayan btn balardan kurtulup zgrlemesi gerekirdi.
Hibir unsur dieriyle zlemeyecek (kutsal ve doal) bir ba iinde olamadna gre, her ey yeniden dnlebilir ve tasarlanabilir. retim art ve ekonomik byme, insanlara ihtiyar roller tanyordu. Bu rol
insan tarafndan belirlenebilir, istikrar tanmaz ve bireyi kendisine ynelttii amaca kendisi ara seme zgrl tanr. Yeni ama, dinamizm ve
hareket iinde byme ve srgit ilerlemedir. Oysa dinin anlamlandrd
dnyada ama seimi gibi ara seimi de insana braklmamt. nk
Allahn, insan yeryznde kendi bana ve babo brakaca dnlemezdi (Kyme, 36). Bu vizyon deiikliinde insanlarn iinde yer aldklar
eitsiz duruma katlanmalar ancak kutsal rol dalm sonucunda mmkn
olduuna gre, madem ki varln olduu gibi toplumun da kutsal bir
amac yoktur; u hlde hiyerarik sosyal dzenin geleneksel konumuyla
srmesinin de anlam yoktu. Her bir grup kendini bir baka grupla bir
araya getirebilir, yeni roller ve kimlikler kazanabilir ve eit konuma karabilir. Bu da kesintisiz bir hareket gerektirir; hareket istikrarn kendisinden beslendii kutsal dzene aykrdr. Hareketin srebilmesi iin elbette
i blmne ihtiya vardr. Bu i blmn de devlet gibi gl bir aygt
dzenleyebilir ve bu da ancak bir ulus var etmekle gerekleebilirdi. Ulusun ruhu da din, evrensel kimlik (mmet), metafizik deerler veya ahlk
erdemler deil, kltr tarafndan varedilebilir.
te devlet, bu konjonktrde hareketli, iblmne dayanan ve maksimum retim ve byme hedefine ynelmi bir toplumu kltr temelinde
uluslatran yepyeni (modern) bir aygt olarak ortaya km oldu.

MODERN DEVLETN TOTALTER VASFI


Bu devlet insanolunun bilinen siyasi tarihinde yepyeni bir olgudur.
Varl kendi zihninde paralayp yeniden bir btn iinde kuran Batl
insan, toplumu da paralayp yeniden kurmann en gl arac olarak dev37

Modern Ulus Devlet

leti kefetti. Bu yeni anlam ve fonksiyonuyla devlet, Douda olsun Batda


olsun geleneksel devlet biimlerinin hibirine benzemez.
Modern devletin ortaya kn hazrlayan gelimeleri aratrrken,
Batl sosyal bilimciler evre faktrlerine belirleyici bir nem vermekte
szbirlii iindedirler. Kiinin felsef paradigmasna gre bunlar farkllklar
gsterse de, evrenin, szgelimi tarmsal ekonomiden sna retimin artk
ilikilere egemen olduu ekonomiye gei olgusunun modern hayatn siyaset telakkisini kkten deiiklie uratt genellikle kabul edilir. Bu yzden, modern devlet ve ulus zerinde dikkate deer analizler yapan Ernest
Gellner vb. yazarlar, bunun neredeyse tarihsel bir kader olduunu ve artk
geri dn tasarlamann mmkn olmadn sylyorlar. Bu, kukusuz
tartmaya ak ve aslnda epistemolojiden insann doasna, varlkla ilikilerin yeniden tanmna kadar alternatif perspektiflerden sorgulanmas gereken cebriyeci bir iddiadr.
u kadarn sylemek mmkndr: Modern ulus devlet, nce ticar
ardndan sna kapitalizmin topraa bal kapal feodal toplumlarn i bnyelerinin atlamasnn rn olarak ortaya kt. Bu aamada sna retimin egemen olduu bu yeni toplum, geleneksel toplumdan ve onun yerleik geleneksel kurumlarndan koptu. Tarmc toplumlarn grece duraan
ve istikrarl olduklar dorudur. Bu istikrar, belli bir biimde din, kltrel
ve hukki zerkliklerin yerel idar alanlarda yaanmasnn da gvencesiydi.
Sna kapitalizmin merkezletirerek yaratt yeni toplumlarda ise, yeni i
blm, hareket ve organizasyon gibi zorunluluklar ne srerek bu fonksiyonlar gerekletirecek yeni kurumlar ihdas edildi ve bu kurumlar araclyla btn toplumsal hayat birbiriyle ilikilendirilerek merkez otoriteye
meriyet arand. te modern devleti totaliter klan yeni gelime buydu
ve bu da dnyada bir yeryz Cenneti var etme ideolojisiyle btn yerel
ve yresel zerkliklere son verme hakkn devlet aygtna devretme imknlarn hazrlad. Bu durum eitim bata olmak zere, brokrasi ve hukukun tekelletirilerek merkez iktidar aygtna verilmesi gibi din, hukki ve
yerel kltrel zerkliklerin, ogulcu yaplarn tasfiyesi gibi trajik bir mdahale ile sonuland.
Avrupann bilinen yakn tarihinde sanayileme ile birlikte tarmc
38

Merkez, Topraa Bal ve Ulusal


kapal toplumlarn belirli bir hiyerarik dzene gre yaplanm istikrarlarnn nasl bozulduunu ve bunun yerini her eyin eitlenmek zere hzl
bir tempo izleyerek harekete getiini gzlemek mmkn. Eitlik tutkusu, trde bir kltrn btn alanlara yaylmasyla mmkn olduundan,
bu da ancak devlet gibi gl bir aygtn hedefleri arasna tamakla salanabilirdi. Geleneksel toplumda kiinin kendini adad kutsal seklerletirmeyi baarmak suretiyle modern devlet, totaliter ve kltrel bakmdan
trde bir dnyann yaratlmasnda etkili roller yklenen ceberut bir kimlie brnd.
Sanayi toplumunun olduka karmak ve olabildiince detay ve paracklara (tekasr) blnm birimleri arasnda dzenli iliki kuracak ve
bu iliki biimini ortak bir ama ynnde kullanacak rasyonel bir koordinasyon dzenine ihtiya var. Aktr ki, bu rasyonel dzeni ne bireyler
ve cemaatlar ne de kendi balarna alan kurumlar salayamayacandan
merkez bir gcn bu ie el atmas gerekir; ite bu merkez g, rasyonalitenin kendini btn toplumsal alanlar iine katarak tezahr ettirdii en
byk aygt olan devlettir. Bu modern tanmnda devlet, kendi bilincinde
olan, her eyi bilen, bildiini mutlak bilen ve sadece kendi bilincini bir
arzu, irade ve bilgiyle aktaran akldr, rasyonalitedir.
Hegel, bu olguyu Tanrnn yeryznde devlet iinde somutlaarak
yry eklinde tanmlar. Dine, din kurum ve snflara kar insan olarak bireyin kendini kendi bilincinde gerekletirmesi olay, ayn zamanda
liberal devlette ilh arzunun gereklemesidir. Devlet, sradan ilerin aygt deildir; sradan ileri sivil topluma brakmal; asl devlet kutsaln tezahr ve tarihin kendi amacna ulamasdr. Bu da ancak bir ulusun varedilmesi ve bu ulusun modernlemesi ile tahakkuk edebilir. Devlette tezahr
eden kutsal, ulusun modernlemesiyle Gaysn kendi amacna ynelmesi,
arzusunu gerekletirmesidir.
Her ne kadar sivil topluma birtakm alanlar ayrlmsa da, ilh arzunun tezahr edecei toplumda, devletin bir merkez kltr tanmlamas
ve bunu yaymas beklenir. Bireyler kimliklerini bu merkez kltr kendi
uzmanlk alanlarnda retebildikleri oranda modernliin iine katlabileceklerinden, geleneksel inan ve din kimliklerin terkedilmesi bir zorun39

Modern Ulus Devlet

luluktur. Zaten devlet, yeni kazand yapsal zellikleri dolaysyla hukuk


gibi eitime de tekelci bir mdahalede bulunuyor. Yaygn eitimle bireyi
merkez kltrn bilincine balayan devlet, rgn ve kurumsal eitimle
de baar, stat ve g elde etmenin arac olan beceri ve uzmanlklar kazandrmakta, bylece kendisinin tanmlad toplumu kumanda ederek
ynetebilmektedir. Devlet, srekli gelime ve byme ile, Cennetin yeryznde gerekleecei hedefe doru ilerlemenin kurtarc amacdr. Mesihin geliiyle kurtuluu umud edenler, Aydnlanma ile bu mesiyanik inancn
medern devletle yer deitirdiinin farkna varmadan sekler Cennet idealine katldlar.
Modern devlet, modernlemenin dominantlar arasnda sayd rasyonalite ve trde kltrle sonulanan standartlatrma taleplerinden dolay,
bu srece aykr den btn seenek ve taleplere hogr ile bakamaz;
nceki toplumun din merkezinde yeralan Kilisenin arzusu hilafna davranan sapknlara ve kfirlere hogr ile bakmad gibi. u var ki, kendi
merkez sekler kltrn genel kapsam iinde kalmak art ile, yine kendi
belirledii modern standartlar retmek ve srdrmek zere, ekonomi, iletiim ve eitimi sivil toplumun faaliyet alanna terkedebilir, hatta isteyerek
devredebilir ve fakat kkten kopua ynelen muhalif seenek ve kurumsallamalara kar saldrgan davranmaktan ekinmez. Bu durumda siz Hristiyan, Budist veya Mslman okullar, kolejler, niversiteler kurabilirsiniz;
ama modern hayatn retimini salayan standartlarn dna kp baka
hayatlarn srebilecei zgr ve muhalif alanlar yaratamazsnz. Bu balamnda sivil talepler de birer sahte rehabilitasyonlardr ve esasnda modern
devletin byle eylere ihtiyac vardr.
Szkonusu olgu modern anlamnda nasl ceberut bir devlet ekliyle
kar karya olduumuza iaret eder. Ve fakat gzden karlmamas gereken husus u ki, iktidar tanmnda ve siyasetin bu urad transformasyon
olaynda modern toplumun merkez ve totaliter bir devlete duyduu kesin
ihtiya, devletin ona duyduu ihtiyatan daha az deildir. Bu, yukarda da
deindiimiz gibi iki nedenden dolay ve zorunlu olarak byledir:
lki, modern toplumun merkez-kltr tarafndan belirlenen niha, srekli ve kesintisiz hedefi dorudan ve yalnkat modernlemedir. Bu durum,
40

Merkez, Topraa Bal ve Ulusal


toplumu tanmlanabilen ve planlanabilen bir nesneler yn eklinde alglamaya yol aar. Moderniteden kesin kopu hayatn kendisinden ve tarihin amacndan kopu kabul edilir. Bu kopuu kimse gze alamayacana
gre, topluma katlmak ve toplumla birlikte merkez kltrn reticisi ve
yaycs devlete dorudan veya dolayl yollarla katlmak kanlmazdr.
u hlde siz her hlkrda tanmlanmsnz ve dev aygtn kumanda ettii
toplumun herhangi bir yerinde sizin dnzda tespit edilmi plan iinde
bir grev kabul etmisiniz.
kincisi, devletin merkez kltrnn iaret ettii hedefe yneltilmi
olarak planlanan toplum, karmak i blm, biri dierini gerekli klan
kurumlara blnm yaps ve kesintisiz rekabeti, yarmac karakteri dolaysyla merkezden kumanda edilmeye ayarldr.
Modernitenin ruhunu tekil ettii merkez (evrensel ve trde) kltrn sabiteleri erevesinde tanmlanan toplum, merkez iktidar araclyla
planlanr, kurumlar eliyle denetlenir ve dev bir mekanizma (Newtonun
koca makinas) gibi kumanda ile altrlr. Modern toplum grnrdeki karmak ekonomik ilikiler dzeni ve eitliliine ramen, aslnda tek
tip ve trde bir toplumdur; bu toplumda dzeni merkez iktidarn rafine
otoritesi ve aralar salar. Yani yasama meclisleri, bilim kurumlar, eitim,
iletiim ve teknoloji belli bal aralarla alr.

MODERN DEVLETN ULUS VASFI


Modern devletin ikinci belirgin vasf topraa bal ulus temelinde
rgtlenmesidir. Bu da ulusun snrlarn izdii toprakla irtibatlandrlm yurtta (vatanda) bilincini tanmlar. Sivil yurtta yine de devlet
dolaymnda ulusa ve topraa ait bilintir. Batnn yakn tarihinde bu yeni
rgtlenme modelinin farkl ekillerde ve artlarda ortaya kt gzlenebilir. Hakim eilime gre ulus devletler, giderek artan retime pazar
bulma saikiyle domulardr. Eer bu gr doruysa, Garaudynin de
yerinde tespit ettii gibi ulus devlet sadece Avrupaya zg bir kategoridir
ve bugn dnyada ulus devlet ad verilen ey Avrupa smrgeciliinin bir
ihra rndr.
41

Modern Ulus Devlet

Afrika, Ortadou, Asya ve Latin Amerikadaki devletlerin tredi gemilerine bakldnda, bu gr dorulayan saysz rnek bulmak mmkndr. Bugn Afrikada karlatmz ulus devletler, Avrupal smrgeci
devletlerin, kendi aralarndaki g ve kar ilikilerine gre tretilmilerdir.
Amerikan ktasnn gneyinde de gzlenen bundan farkl deildir; spanyol, Portekiz, ngiliz ve ABD, ktann geni arazilerini paralara ayrp her
biri zerinde birer ulus devlet kurmay karlarnn devam ve nfuz kurmalarnn arac olarak grm ve diledikleri gibi snrlar izmilerdir. in,
Hind ve Mslman kavimlerin i ie yaad blgelerde tarihin hibir dneminde ulus devletlerin grlmeyii, bugn bu kadim kltr ve medeniyet mirasna sahip havzalarn nasl Ayrupal smrgeciler eliyle parampara olduklarna ve her bir suni paraya birer ulus devlet klf giydirildiine
ak gstergedir.
Yine de ulus devleti sadece Batya zg bir fenomen klan tarih sebepler arasnda Reformasyon olaynn ilk srada yer alyor olmas, devletin
modern ve ulus niteliiyle yakndan ilgilidir. Onyedinci yzyldan balayarak ncilin Latince dnda yerel dillerde tercme edilmesi ve onu Katolik
Kilisesine mensup olmayan sekler Hristiyanlarn da yorumlayabilecei
iddiasnn ne srlmesi, ulus devleti hazrlayan en nemli gelime olarak
kaydedilebilir. Bu tarihten itibaren denizar seyahat, ticaret ve ehir ekonomisinde belli bir canllk salayan burjuvazinin kendi topraklar zerinde
tam bir egemenlie sahip olmayan kralla birleip Katolik Kilisesine kar
balatt mcadele, bir yandan krala nfuz ve iktidarn arttraca araziler kazandrrken, te yandan burjuvaziye geleneksel toplumun hiyerarik
dzenini kkten deitirecek g ve imknlar balad. Roma Katolik
Kilisesi, merkez gcn koruduu zamanlarda, hangi kraln ynetiminde
olursa olsun, btn Hristiyan cemaatler gibi bu cemaatlerin din ilerini
yrtmek zere rgtlenen yerel kiliselerin kontrol ettii geni topraklarn
Roma Kilisesine bal olduunu sylyordu ve nitekim durum da yleydi. Ruhani ve din iki iktidar (iki kl) arasndaki atma dnyevi iktidarn stnlyle sonulannca Kilise yerel iktidarlarla birlikte topraklarn
da kaybetti. Almanyada Kilise ile devlet arasndaki atmann bir nedeni
olarak devletin Kilise topraklarna el koymasnn seklerizasyon eklinde
42

Merkez, Topraa Bal ve Ulusal


ifade edilmesi, modern devletin douunda Kilisenin evrensel Hristiyan
cemaatine ve arazilerine kar ulus temelinde verdii mcadelenin ilgin
rneini tekil eder.
Kilisenin din ve kutsal hakimiyetinden kurtarlan topraklar ve Hristiyan topluluklar, dnyevi iktidarn temsilcisi kraln tam hakimiyeti altna
girince, toprak ve ahaliye yeni bir tanm gerekli oldu, topran kriterlere
gre izilen snrlarna vatan ve bu topraklar zerinde yaayan insan topluluklarna ulus ve ulusun bireylerine vatanda (yurtta) ad verildi. te bu
zel tarihsel erevede ortaya kan modern devlet, Kiliseye ve onun din
evrensel iddialarna kar bir konum ve tanm belirlemesi olarak topraa
bal ve uluscu nitelikler kazand. Bylelikle evrensel Hristiyan cemaatine
mensup birey, topraa bal vatanda oldu ve bir ulus iinde devletin sekler deerlerini gerekletirmek zere merkezden ynetilen yeni bir kimlie brnd. Modern devletin tanmnda lke (toprak), ahali (ulus) ve
egemenlik kavramlarnn bu sekler birlemesi ile Reformasyonun 1648
Vestfalya anlamasyla kazand zafer arasnda yakn bir ilgi var. Geri bu
zafer 1789 devrimiyle mantk sonularna ulat ama, protestan Hristiyanln sekler iktidarlara verdii destek olmasayd belki de ulus devlet
hibir zaman olmayacakt.
Batda ulus devlet, ruhani ve cisman iktidar arasndaki atmann
gayr- meru ocuudur. ngilterede VIII. Henri zamannda, Romaya
bakaldrp 1534te dinin devletin tam kontrolne gemesi demek olan
Anglikan Kilisesinin kurulmasyla ilk nemli adm atlr ve bu Cromwellin (: 1658) teebbs ile ilk ulus devleti kurmasyla sonulanr. Fransada bu sreci tamamlayacak olan nl burjuva devrimidir. Ulus devlet
ile bir yandan snflara blnm feodal topraklar zerinde pazar serbestletirilirken, te yandan din referans ve egemen ruhani hiyerariye gre
kurulmu toplumsal hayatn deerler sistemi, yeni ykselen burjuva snfnn sekler deerleri ile yer deitirdi. Bu deiikliin devlet dncesini
kutsallatrmas kanlmazd; bu kutsallk ulusta aranan mitolojik, etnik,
coraf veya kltrel faktrlerin yceltilmesi ile beslendi ve bu da merkez
kltr konumuna kartlp tekil hukukun otoritesi ve kolluk kuvvetlerle
koruma altna alnd.
43

Modern Ulus Devlet

Bu srete protestan din telakkinin oynad rol sadece devletin muhta olduu ulusu varetmekle kalmad, merkez Katolik Kilisesinin gcn
zayflatt ve bu oranda sekler iktidar yani devleti glendirdi. Bu, btn
Hristiyan dnyann ortak ve birletirici kimliini ifade eden din ve manevi btnn paralanmas ve her bir parann kendine ulus erevesi iinde yepyeni ve fakat tredi (ayn zamanda sekler ve ontolojik) bir kimlik
kabul etmesiyle sonuland. lk kndan itibaren Luther ve onun izleyicileri Hitler dahil Katolik olmayan yneticilere tam ballk gsterdiler
ve nfuz saladklar her yerde, Kiliseyi zayflatp sekler iktidarlara itaati
ne kardlar.
Kilise karsnda zafer kazanan krallar, hemen hemen her yerde dinin,
evrensel Kilisenin bir paras olduu fikrini reddettiler; yerel (ve ulusal)
kiliselerin Tanrdan ok kendilerini yceltmelerini talep ettiler ve bunun
iin VIII. Henri gibileri dinin domalarn istedikleri ynde deitirebileceklerini dndler. Din domalar deitiren Luther, Reformasyonla
buna kap amt; dnyevi iktidarlar yerel kiliselerin ulusallatrlmas sonunda g ve servetlerinin arttn grmlerdi. Manastrlar datlp kiliseler iktidarn denetimine getike devletin gelir kaynaklar katlanyordu.
Burjuvazi de, sahip olduu mlk ve servetin ulusal bir iktidar tarafndan
korunduka ve dierleriyle rekabet ettike artabileceini bildiinden, Kilise iktidarnn yokolduu yerlerde devlet iktidarnn gerekleebilecei dncesi yeni snfla mutlakiyeti ynetimin ortak paydas oldu.
mparatorluun siyasi dzeni ile onu besleyen Katolik Kilisesi, ister
istemez yerel, etnik ve snfsal deerleri aan evrensel deerlerin savunucusudurlar. Monariler ve burjuvazi ise, bu evrensel din ideolojisini kendi
egemenlik haklar ve karlaryla badatramazlard. Ve doal olarak farkl
monarilerin topraklarnda yaayan Hristiyanlar, kendilerini din ve manevi
balarla Katolik Kilisesinin merkez otoritesine bal ve baml gryorlard. Onyedinci yzyldan sonra ise siyasi egemenlik ve maksimum ekonomik kazan peinde koan burjuvazinin ortak idealleri devlet aygtnda
somutlamt. Bu durumda devlet, kendisinden daha byk ve evrensel
olan kilise devletinden kopmas iin, birlikteliin ortak paydasn yeniden
tanmlamalyd. nk Kilise devletinin monarilerin denetimindeki dev44

Merkez, Topraa Bal ve Ulusal


letlerin lkeleri iinde geni arazileri ve gl bir manevi otoritesi vard.
Protestanlk, Kiliseyi ulusallatrmay baarnca, din de ulusal bir kimlik
kazand, bylelikle papaln merkezi ve birletirici otoritesi ulusal paralara
blnm oldu. Bundan byle, insanlarn din ilerini yrten ruhban grevliler kendilerini Papa yerine devlete bal hissedeceklerdi. Monarinin evrensel Katolik Kilisesinden kopard her para ulus olabilmek iin kendine farkl bir kimlik bulmak zorundayd; nk bu, meriyetinin anlalr
ve kabul edilebilir temeli olacakt. Bu yeni kimlik tanmn da din yerine
kltr merkez ideoloji yerine geiren devlet ten bakas yapamazd.
Bu ve benzeri nedenlerle ulusculuu, olmayan bir ulusun varedilmesi
ideolojisi eklinde tanmlayabiliriz. Bu tanmyla ulusculuk, kkeninde dil,
corafya, gelenek, din ve birlikte yaama iradesi olan bir btnn kendi siyasal iktidarna sahip olmas deil, fakat btn bunlarn suistimal edilmek
suretiyle, modernizmin ngrd ve merkez iktidar tarafndan dayatld hayat tarznn, yaygn eitim Fransada ilk knda zorunlu, parasz
ve laik eitimdir ortak dil ve sembollerle sren iletiim araclyla merkez ve totaliter modern devletin ulus temelinde rgtlenmesi projesidir.
Daha geni bir perspektiften bakarsak unu diyebiliriz: Ulusu vareden
ey, ne ortak irade ve arzu, dierlerinden kesin izgilerle ayrlm ve kendine zg sahici tanm ve sabiteleri olan kltr; ne de etnik kken, kavim
ve dil birliidir; ulus sanayileme ile birlikte modern devletin rn bir
eitim, iblm, yaygn organizasyon (brokrasi), ve toplumsal yeniden
harmanlanma modelidir. Bir bilim olup olmayaca kukulu olan sosyolojinin szn ettii toplumsallama (sosyalleme), bireyin ve yerel grup ve
cemaatlerin, modern devletin merkez gc, ynlendirici kurum ve emredici aralaryla (eitim, hukuk, bilim ve teknoloji) standartlatrlmas,
ortak amaca gre bir tr seferberlie koulmasdr. Bizim yakn tarihimizde bu standartlatrmann karl ttihad veya Kemalist ilkelerde Halklk, yani trde birlik; bir birliin yneldii sekler hedef ise Terakki
yani ilerleme inancnn besledii muasr medeniyet seviyesidir.
Birey ve cemaatler, yerel zerk gruplar yeniden tanmlanp bir ulus
kazanna atlrken, buna kendileri deil, modern devlet karar vermektedir.
Ulus ise dinin kutsallarn profanlatran dnyevi ideoloji tasarmdr. Bu
45

Modern Ulus Devlet

ynyle ulusculuk, E. Gellnerin Durkheimn din zmlemelerinden kalkarak dedii gibi, ulus tanmna girmi bir toplumun kendi kendine tapnmasdr. Eer ulusculuk, toplumlarn kendilerine tapnmalar ise, bunun
kkeninde, modern zamanlarda dini nemsemez gibi gzken Aydnlanmaclara ramen, ulusu vareden ana ve motive edici saiklerden biri, yine
merkezinde tapnma duygusu olan din bir eyin seklerletirilmesi olay
yatmaktadr. Katolik Kilisesinin Hristiyan mmeti ulusculukla blnd
ama Hristiyan evrensel cemaatin kutsall uluslarn bld paralara
transfer edildi, ardndan saya adanmakla salanacana inanlan kurtulu
modern ulusal devlet araclyla gerekleecei varsaylan modernlie indirgendi. Burda da eytan, Allah taklid etti.

SONU: MODERN ULUS DEVLET AMA SORUNU


Ernest Gellner vb. yazarlar gibi, bizim de zmlememize gre,
modern devlet, rnesans ve reformla balayan ve Aydnlanma ile mantk sonularna ulaan kkl bir zihin deiikliinin rn olarak ortaya kmtr. Modernitenin rn olan bu tredi aygtn ortaya knda
Avrupann sanayi devrimi ve kapitalizm etkileyici bir rol oynamtr. Bu
alan belirleyen felsef arkaplannda bireyin kutsala gre tanmlanm ve
kurulmu evrenin btnln zihninde paralamas ve yeniden kurmas
giriimi var. Ancak ister topraa bal tarmsal ekonomiden ticar kapitalizme ve sanayi devrimine gei, ister bireycilik, rasyonalizm ve pozitivizm
gibi felsef gelimeler olsun, btn bunlarn toplam birer etkileyici faktr
durumundadrlar. Asl belirleyici faktr, bu etkileyici faktr ve deikenlerin yardmyla Avrupal insann onikinci yzyldan balayarak ve kademeli
bir ekilde kalbinde meydana gelen kkl deiimler ve dnmlerdir.
nk trmzn deneysel tarihinden biliyoruz ki, kalbinde kkl deiimler vuku bulmadka insan Allaha da, eytana da meyledemez. Kalp,
insan hayat faaliyetlerinin merkezidir; orada yeeren bir karar ve niyet deiiklii zihnin aralaryla kabul edilebilir hle geldikten sonra akl yoluyla
savunulur. Bunu da sosyal ve maddi hayattaki kkl deiim teebbsleri
ve projelerin pratize edilmesi olay izler.
46

Merkez, Topraa Bal ve Ulusal


Aydnlanma ile birlikte Batl insan, zihninde paralad dine dayal
dnyay ki bu Hristiyanln dnyasyd ykp sekler formlar iinde yeniden anlaml ve tutarl bir btn hlinde kurduktan sonra, sosyal hayatn
yine dinin hiyerarik dzenine gre kurulmu kutsal dnyasn da ykt ve
yeni bir toplum projesi icad etti.
Doal olarak geleneksel toplum, kendi kutsal hiyerarisinde istikrarl
ve arbalyd. Her bir unsur ve cemaat kendi kltrel kodlar tarafndan
tanmlandndan farkllklarn zerklii ve grece oulculuu esasna
dayanyordu.
Modern toplum projesi ise, hiyerarisi olmayan, anonim, hareketli ve
trde olmaya ayarl olduundan, karmak iletiim dzenini ve egdm
salayacak merkez bir iktidara gerek duyuyor. Kurumlarn varl ve bunlar ileten brokratik mekanizma bu dev aygtn alma dzenini gvence altna alr. Devlet, anonim, kimseye ait olmayan ve aidiyetsiz toplumsal
ynlar yaratmas orannda, merkez, totaliter ve ynlendirici bir aygt
olmak zorundadr. Bireyin ve toplumsal hayatn her alanna uzanan mdahalesi bundandr; ekonomiden iletiime, hukuktan sala, eitimden bilgiye, spordan sanata, cinsellikten beslenme, giyinme ve oturma dzenine
kadar modern devletin denetim d brakt alan yoktur. Bu ynyle modern devlet, felsef ve yapsal zellikleri ve tanm gerei anti oulcudur;
sonutaki ynelimi, herkesin ve her eyin eitlendii homojen (trde)
bir merkez kltrn ki bu refahn yneldii yeryz Cenneti ideali olan
modern hayat tarzdr ikin hedeflerini gerekletirmektir. Aktr ki eer
standartlar ve normlar alt-kltrel gruplar, yerel ve zerk cemaatler tarafndan belirlenmise, bunlarn kltrel ve hukki zerklikleri de olamaz ve
bu standartlar ve normlar yukardan belirleyen devlete ok byk iler
der. Nitekim bugn devlet, btn bu ileri yklenmi ve bunlar bilim
adamlar ve kurumlarn uzmanlar araclyla tespit etmekte ve yrrle
koymu bulunmaktadr.
Bu hepimizin hayatnda hissettiimiz somut durum da gsteriyor
ki, modernitenin toplum projesi olan modernizm, okluk iinde birlik
deil, btn okluk ve farkllklarn, zerk birim ve alanlarn tekil olan
iinde eritildii, zenginlik olan eitliliklerin yok edildii bir yekpreliktir.
47

Modern Ulus Devlet

Modern ceberut devlet, bunu kitle toplumu kavramyla baarabilmektedir. Kitle, yani ahs, kendine zg ve btn farkl aidiyetlerin iinde eritildii dev kazan. Bu kazan kaynad srece eritir ve bu kazann kaynama
ve eritme ilemine dinamizm, hareket, gelime, homojen evrensel devlet,
ilerleme vb. illzyonik isimler verilir. Gerekte ise yaygn ve nfuz edici
bir totaliterizmin hkmn icra etmesi szkonusudur.
Abartmadan u sylenebilir ki, modern devlet, insanolunun tarihte
tank olduu en ceberut devlettir; gemite hibir monari, saltanat veya
despotizm insan hayatnn her alanna ve bu kadar derinlemesine nfuz
eldebilmi deildi.
ou insan modern devletin totaliter niteliine ilikin yaptmz
bu vurgularn daha ok Faist veya Komnist devlet modellerine gnderme olabileceini dnebilir. Oysa bizim kastmz sadece Faizm veya
Komnizm deil, Liberal devletin de iinde yer ald modern devlettir.
Dahas, bugn yeryznde form farkyla her yerde tek bir devlet modeli
yrrlktedir ve Suudi Arabistan, Irak, Kuba, in Halk Cumhuriyeti, srail, Japonya, Hindistan, ngiltere, svire, Fransa vd. hepsi birer modern
devlettirler. Form farklar gelenekten, corafyadan vb. eylerden kaynaklanr; ancak hepsi ayn rgtlenme modelinde evrensel ve homojen bir ynelimi, yani nfuz edici bir totaliterizmi bnyelerinde barndrrlar.
Burada Mslman olarak unlar sormalyz:
1. Eer Allahn iradesi Ona halife olarak seilen mmin bireylerin
toplamndan ibaret mmette tecelli ediyorsa, bu totaliter niteliiyle devletin meriyeti var m? mmetin iinden seilmi bir mamn ve onun
r ile alan yardmclarnn Biat (szleme) esas zerinde meydana
getirdikleri bir slm devletinin Mslman bireylerin ve farkl mezhepteki
cemaatlerin hayatna bylesine derinlemesine nfuz etmesi mmkn m?
Farkl dinlere mensup cemaatlerin kendi hukuk ve geleneklerine gre yaama haklar ile slm mmetine tannan mezhep tarikat ve ictihat farkll
modern devletin bu totaliterizmi ile nasl badatrlabilecektir?
Modern devlet, felsefi ruhuyla modern yani sekler ve profandr.
Amac yeryznde Cennet varetmektir. Btn kurum ve organlar bu hedefe ynelmek zere dizayn edilmilerdir. Refah toplumu meydana getir48

Merkez, Topraa Bal ve Ulusal


menin gstergesi olarak, devletin baar ve becerisi kalknma, teknolojik
gelime, ekonomik byme, rasyonel organizasyon, planlama, kaynak
bulma, ulusal geliri arttrma vb. dnyevi kstaslardr. Adalet, zayflar koruma, ruhsal ve ahlk tekml, ahde vefa, szlemelere ballk vb. erdeme ait deer ve idealler bu devletin referanslar arasnda yer almaz; hatta
bunlar rasyonel gelime ve g elde etmek gibi dominantlara zarar verir.
Modern hayat, snrsz retim ve sorumsuz tketimin tahrik ettii byme
esasna dayandndan, retilen mallarn nitelii, insan ve ahlk deeri
zerinde dnlmez. Fazla retim zenginlik, zenginlik ise g ve iktidardr. Bu durumda retilen mallara pazar bulmak, pazar oluturmakla mmkndr. Bunun iin ahlk dejenerasyondan, siyasi ve hukki suistimallere,
sava kkrtclndan lkelerin iktisad ve tabi kaynaklarna el koymaya
kadar her yola bavurulabilir.
Burada da ikinci kme sorular soralm:
2. Biz Mslman olarak tekilat yaps, felsefi temel varsaymlar, kulland aralar, hukuk dzeni, kurumlar ve kendine zg organlaryla bir
btn olarak sekler amal bir refah toplumu meydana getirmek zere
dizayn edilmi ve yle ileyen bu devleti modern vasfndan yaltp slmletirebilir miyiz? Eer modern devleti slmletirebilirsek, bu devlet slm yutmaz ve onu bakalatrmaz m? Devletin modernletirici misyonu
meru deilse, bu devletin modern kurum ve aralaryla bir slm devleti
tasarlayabilir miyiz? yle yapacak olsak, aralar amac belirlemez mi? erii slm (dini), formu modern (sekler) bir devlet modelinin paradokslar nelerdir ve nasl alabilirler? Bu paradokslar teorik olarak alamayacaksa, bu durumda bizim devletimiz ierii modern, formu slm olmaz
m? Byle bir slm devleti, dini protestanlatrp bizi ilh amacn dna
karmaz m?
zmlemelerimizden kan sonuca gre, ulus olduu iin devlet
deil, devlet olduu iin ulus vardr. Baka bir deyile, devleti ortaya karan ulus veya ulusal gereklik deil, tam aksine modern devlet ulusu ortaya karm, tretmitir. u hlde, aile, airet, kavim, cemaat ve mmet ne
kadar gerek ise, ulus da o oranda gerek deildir.
Yukarda da grdmz gibi, sanayi ncesi toplumlarda kltr, kut49

Modern Ulus Devlet

sala ynelen ve din temelinde teekkl eden manevi birey, bir irfand.
Modernlikle kltr ortaya kt. Sekler bir ierik ve forma brnd;
bireye indirgenmi insanlarn ykselme, baarma, beceri kazanma, stat
elde etme, g ve iktidar sahibi olma arac eklinde tanmland. Geni okur
yazarlk, iletiim ve organizasyon, karmakln dzeni ve niha hedefi belirleyen merkez kltrn amalar dorultusunda uzmanlk, dl kazanma, dierleriyle rekabet etme vb. etkinliklerin her biri kltr ve kltrel
formasyon olarak kabul edildi. Bu, adna E. Gellnerin st kltr dedii
eyin siyasi iktidarla snrlarnn korunduu ve yeniden retildii yepyeni
bir durumdur.
Kltrn seklerletii bu modern zamanlarda, insanlara ve sosyal
gruplara gvenlik, baar, stat ve iktidar kazandran kimlikler de ontolojik, maddi, arasal ve dnyevi olmak durumundadr. Birok kimlikten szedilebilir: cinsel, sosyal, snfsal, meslek, etnik, ulusal vb. kimlikler. Ama
bunlarn tm ilh deil, ontolojik ve dnyevidirler. Modern devletin tand ve zerinde ykseldii en geni anlamndaki kimlik, kukusuz ulusal kimliktir. Ulus, u veya bu unsurun seilmi bir kltrel kod formuna
sokulup ulusal kimlik temelinde ortaya kar. Bu anlamda ulus ve ulusal
olan, din olana ve mmete kardr.
Ulusalcln yakn tarihinde gzlediimiz gibi, bir ulusun iktidar sekinleriyle iktidar paylamna kalkan ve bu amala hak iddia ettii kavmin
topraklar zerinde ulusal iktidar kurmak isteyen ulusalc elitler ve aydnlar, kye, gelenee ve gemie ait bir kltrden saysz tank ve malzeme
devirirler, bu devirdikleri elverili unsurlar mitoslatrrlar. Bunu yapanlar, elbette kyl deil, ehirli sekinler, okumu zmrelerdir ve fakat, iktidar olduklarnda kavme ait kltr hzla tasfiye ederler. Braktklar ve
srdrmekte yarar grdkleri eyler ise tamamiyle mitos semboller, folklorik deerlerdir. Asl olan yoktan varedilen ulusu modernletirme srecine
katmak olduundan, iktidar ve onun yneldii modernlie uygun olmayan, aykr den her geleneksel unsuru vandalist duygularla tahrip ederler,
hafzalardan kazmaya alrlar.
Ziya Gkalpin eski Trk devlet idaresini ve kadn anlayn modernlikle uyum iinde tanmlayp yceltmesi ve fakat Cumhuriyetin ilanndan
50

Merkez, Topraa Bal ve Ulusal


sonra tarihle ilgili her eye kar sekler bir engizisyonla sava almas
buna rnek verilebilir. Ayn dnemde slmn terakkiye mni olmadn syleyenler de, Gkalp ve dierleri gibi selektif davranarak tasarlanan
modern ulus devletin nn amaya alyorlard.
Ancak ulus devlet, tanm gerei bir kavmin birimini esas almak zorunda olduundan, ayn topraklarda ve yzyllarca bir arada yaayan ok
sayda din ve etnik kimlii inkr etmek durumundadr. Ulus devlet totaliter ve hegemoniktir; bu hegemonik vasfn srdrebildii kadar tek ulusun
ycelttii deerlerini dier kavim ve etnik gruplara kabul ettirebilir.
ine girdiimiz bu yeni dnemde Almanyadan Balkanlara, Kafkasyadan Tacikistan ve Afganistana, Hind yarmktasndan Ortadou ve Afrikaya kadar yirminin stnde kriz blgeleri olutu ve bu blgelerde din
ve etnik atmalar giderek byyor.
Bugnn dnyasnda konuulmakta olan 8.000 ayr dil ve 3.000 ayr
etnik grup var. Birlemi Milletlere kaytl olan ulus devlet says ise 195
civarnda; bu rakamn ikibinli yllarda 200e kabilecei tahmin ediliyor.
Ancak kkl bykl ayr dil konuan ve ayr etnik kimliini ne karan binlerce insan topluluu ulus devlet istiyor. Bu durum slm corafyasnda yaamakta olan ok sayda ayr din ve etnik topluluklar iin de
geerli.
imdi son soru kmemize geliyoruz:
3. Ulus devlet veya ulusculuk ana girildiine dair yanl inan ve
propagandann aksine, ulus devletin sonuna geldiimiz bu kritik dnemde, Mslman olarak bu farkl din ve etnik kimlikleri, insan topluluklarn
nasl bir arada yaatacaz? slm temelinde bir ulus(?) varedip hepsini bir kazanda m eriteceiz, yoksa din ve etnik farkllklarn korunup bir
arada yaatld alternatif bir model mi tasarlayacaz? Bizim tarihimizde
teekkl eden zimm stats bu karmak olguya gerekten cevap olabilir
mi? Eer, devlet tasarmz modern ve totaliter deilse, ulus devletin iki
ana parametresi olan topraa bal (vatan-yurt) ve tek bir etnisitenin ulusal kimliini de esas almamas gerekir; peki modern devletin niter veya
federatif ulusal vasf dnda tasarlayabileceimiz slm devletinin genel
ats altnda farkl kimlikler, diller, rf ve gelenekler, hukuk sistemleri ve
51

Modern Ulus Devlet

yerel inisiyatifler nasl temsil edilecek? Bugn birer ounluk rejimi olan
temsil demokrasilerin bu trden can alc sorunlara tutarl cevaplar vermediini gryoruz; bizim oulcu projemizin referans kaynaklar, hukki
ats, siyasi erevesi ne olacaktr?
slm ve modern ulus devlet konusunun ele alnd bir balamda bu
sorularn hepsi cevap bekliyor. Modern devleti sorgulamakszn, aktif politik mcadeleyi geerli tek zm yolu olarak grenler ve gsterenler, siyasi
iktidar ele geirseler bile, bu modern sisteme slm form ve sembollerle
katlmaktan baka birey yapabilecekleri midine kaplmamallar. Sorun
evrensel dzeyde ve olduka derinlerde yatyor.
Modern devlet birey haklar, akl ve genel kar esasna dayanarak ortaya kt. Ancak geldiimiz noktada, birey, sosyal kuklaya dnt; akl,
akl d her eye kurban edildi; genel karn salanmas bir yana tr olarak insann gelecei ve gezegenin canl hayat tehdit altna girdi.
Modernitenin genel bir kargaa ve derin bir kriz iine girdii bu zamanda, Mslmanlar modern kltr taklid edip tketen parazitler olmamallar.

52

nc Blm

SLM, DEMOKRAS
VE LAKLK

SLM, DEMOKRAS VE LAKLK

SLM VE DEMOKRAS
Daha nce yaynlanan bir almamzda, Bat etkisindeki Mslman
dnyann dnce ve entellektel hayatnda ondokuzuncu yzylda teekkl etmi bir gelenein gnmze kadar varln devam ettirdiine deinmitik. Bu da, Mslman aydn ve yazarlarn Batdan aldklar dn
kavramlarla slm toplumunun sorunlarn aratrmaya koyulmalar ile
belki de bunun doal sonucunda slm her dnemin hakim ve moda
dncesine benzetme yanllna dmeleriydi.1
Belki ondokuzuncu yzyl bak asnn resmi kurumlardan niversitelere ve genel kltrel hayata kadar gerekten derin etkilere sahip olduu Trkiyede gzn am yazar ve aydnlar, son yllara kadar byle
dnmekte bir lde mazur saylabilirdi; nk Trkiye, kkl bir
slm dncesi geleneinden kopmu, kendi dnce kklerine yabanclam ve bunun sonucunda derin bir kimlik krizine dm lke grnmndedir. Ancak zellikle 80lerden sonra gzlenen gelimeler esas
alndnda, artk szkonusu dnme biimleri ve bu biimlerin ierdikleri yanllklar mazur grlemez. En bata Mslman yazar ve dnrlerin dnyay kavray eskisine oranla daha genilemi, slm temel
kaynaklarla balar yeterli olmasa da yeniden kurulmutur. imdi slm ilimlere ilikin belli bal tefsir, hadis, fkh, dnce tarihi, tasavvuf,
1

1. Ali Bula, slm Dnyasnda Dnce Sorunlar, 4. Bsk., stanbul, 1993, s. 84 vd.

55

Modern Ulus Devlet

siyer, kelam vb. kaynaklar yannda, ada Mslman dnyada zengin


birikimlere sahip ok sayda Mslman yazarn kitaplar da Trkeye
evrilmi, istifadeye sunulmutur. u hlde, eer hl Baty izlemekten
baka bir ey yapmayan ve Batnn gelitirdii kavramsal ereveleri mutlak bir veriymi gibi kabul edip bu ereveler iinde dnen yazarlar,
hl bu dncelerine slm dnce adn veriyorlarsa, burada farkl bir
durum var demektir.
Geen yzyln sonlarnda ve bu yzyln ilk yarsna kadar slm
dnyasnda hemen hemen her ey Batda karl bulunabilecek bir eye
benzetilerek ele alnyordu. Szgelimi, eer Bat kalknmasnn temelinde
liberalizm varsa ve eer liberalizm bireycilie, ahsi kr elde etmeye, bireyin snrsz zgrlne, zel mlkiyete, sermayenin herhangi bir engelle
karlamakszn faaliyet gsterip bymesine dayanyorsa, bu durumda
yaplacak ey, analoji yoluyla btn bu kavramlara tekabl edecek slm
motif ve unsurlarn Kurn ve Snnetten, slm bilginlerinin kitaplarndan ve tarihin bunlara uygun den uygulamalarndan rneklerin dikkatlice seilip bir araya getirilmesinden bakas deil. ki farkl dnyadan zel
amalarla seilmi unsurlar arasnda analoji kurmaya dayanan bu yntem,
Mslman aratrcya Bat ile slm arasnda baz baarl benzetmeleri
yapma imknlarn verir; ama slm dnyasnn iinde bulunduu gerek
duruma salkl, kalc ve son tahlilde yararl bir aklama getirme imknlarn veremez. Bu ynteme Seyyid Ahmed Handan Muhammed Abduha,
Rfa et-Tahtaviden Prof. Abdsselama kadar geni bir kuak zerinde bavuruldu, ama hibir yararl sonu alnamad.
Batdan alnma dn kavramlarla bir din olarak slmiyeti hakim
modellere benzetme yanllna birok konuda rastlanabilir; szgelimi yukarda zikrettiimiz slm liberalizminden baka, slm sosyalizmi, slm
hmanizmi, slm milliyetilii, slm ilerlemecilii vd.. Son olarak, buna
slm demokrasisi eklenmi bulunuyor.
Doal olarak, her kavramsallatrmay, bunu gelitiren veya kullanan
zihnin mutlaka Batdan esen rzgarlarn etkisinde kalarak yaptna dair
bir genelleme yapmak yanl ve hakszlk olur. Burada iki noktann daima
farknda olmak lazm:
56

slm, Demokrasi ve Laiklik


1. Hibir dnce ve retiler btn, iinde yaad dnyann farkl
dnce sistemlerinden btnyle kopuk olamaz. nsanolunun kulland dil bunun somut kantdr. Nasl, baka dillerden hi etkilenmemi, yabanc kelime almam bir dil tasavvur etmek mmkn deilse, tpk bunun
gibi baka kaynaklardan ve dnce havzalarndan etki almam tamamen
orijinal bir dnce sistemi ve reti de tasavvur edilemez. Hatta bu, dinler balamnda da byledir. nk en bata Kurn- Kerim, kendisinden
nceki kitaplar dorulamak ve tamamlamak zere indirildiini syler.
Ayn eyi Arapa dilinin yapsnda da grmek mmkn. Bu son vahy
dilinde kendisinden nceki Aramice, branice, Suryanice, Pehlevice vb.
dillerden belli saylarda kelime ve kavram vardr; Arapdilciler bunlara acemi derler ve onlarn kanaatine gre bu acemi/yabanc kelimelerden
bir ksm Kurnda da yer alm bulunmaktadr.
Daha beer balamda dnrsek, bunun yine Kurnn szn ettii Tearuf (Hucurat, 49/13), yani karlkl etkileim ve al veri olduunu
syleyebiliriz. Tearuf tan kanmamak lazm; nemli olan kltrel gettolama yoluyla btn dnyadan kopmak deil, maruf esasna dayal al
verii srdrmek, dnce ve bilgi hayatnn zenginlemesine almaktr.
Bu doru bir yntem ve aralarla baarld zaman rfan olur. Tearuf,
rf, maruf ve irfann ayn kkten gelmeleri bu evrensel al verie, hikmetin zenginlemesi abasna iaret eder.
2. Tearuf edin (Hucurat, 49/13) yeti bir emir, aktiviteye bir ardr.
Bundan baka kltr ve retilerle kar karya gelindiinde, o kltrel
sistemlere semantik bir mdahaleye iareti anlyorum. Semantik mdahalenin arac tanmlardr. Tanmlayabilen, hem kendini gelitirmek iin gerekli aralara sahip olur, hem de harici bir kaynaktan yararlanmasna ramen, o kaynan mdahalelerine kar kendini korumu olur.
slm tarihinde Kelam, Meai ve Sufi gelenein, tearuf yoluyla vcud
bulduklarn, szn ettiimiz yntemi izleyerek Mslmanlarn dnce
hayatlarn zenginletirdiklerini syleyebiliriz.
amzda yzyze geldiimiz genel sorunlar karsnda benzer bir
ynteme bavurmaktan baka kar yol yok. Burada daima nemli olan,
bizim bilincimizin kendi sahih mihverinde olup olmadna bakmaktr.
57

Modern Ulus Devlet

Eer Mslmann bilinci, geen yzyldan bu yana gzlendii gibi, epistemolojik bir kayma iindeyse, onun dardan aldklar, onlar kendi kavramsal evreninde yeniden retmek ve anlamlandrmak demek olan tearuf
deil, belki yukarda szn ettiimiz dn kavramlarla dnme ve
analoji yoluyla slm hakim modellere benzetme yanllnn srdrlmesidir.
yi kt yaad lkenin ve genelde dnyann siyasi gidiiyle ilgilenen
ortalama bir Mslman demokrasi konusunda mtereddit dnmeye
sevkeden baz i ve d sebepler var. Daha ok aktel dnyamzda sk sk
kendilerine bavurulan retorikler ve uygulama biimlerine dayanan bu sebepleri birka ana noktada toplamak mmkn grnyor:

1. Trkiye ve Demokrasi
1923te kurulan Cumhuriyetin demokratik bir ierikten yoksun olduunu sylemeye gerek yok. 27 yl sren Tek Parti ynetimi (1923-1950)
ve bu ynetimin iktidar partisi CHPnin alt oku arasnda demokrasinin yer almamas bunun basit kantdr. Ebedi ef Mustafa Kemal ve Milli
ef smet nnnn, gnn birinde demokratik bir sisteme gemeyi arzu
edip etmedikleri ya da cumhuriyeti gelecek bir demokrasiye hazrlk safhas olarak dnp dnmediklerini bugn iin tartmann byk bir
anlam yoktur. Tarihsel gerek u ki, Trkiyenin 27 yln Tek Partinin sk
ve her trl katlma kapal bir rejim altnda geirmi olmasdr.
Dnyada cumhuriyet ile demokrasiler arasnda her zaman ortak noktalarn bulunabilecei nermesi de yanltr. nk znde diktaya dayal
ok sayda rejim birer cumhuriyet olarak yerlerini almaktadrlar. 70 yllk
Sovyet komnizmi bir cumhuriyetti; Baas Partisinin tek partili rejimleriyle ynetilmekte olan Irak ve Suriye de birer cumhuriyettirler. Fransada hi
bitmeyen cumhuriyet ve demokrasi tartmas da bu iki ynetim biiminin
hi de ayn eyler olmadklarn gstermektedir.
Cumhuriyete ilikin bunlar sralamamzn sebebi, Fransadan ok
daha kt bir dzeyde Trkiyede de bu tartmann hl sryor olmasdr. te sokaktaki insann zihnini megul eden konulardan biri budur. Trkiyede cumhuriyetilerin ouna gre, eer demokrasi olacaksa bunun
58

slm, Demokrasi ve Laiklik


zorunlu olarak laiklikle ilikili olmas lazm. nk laiklik, demokrasinin
olmazsa olmaz artdr. yle ki, eer bu ikisi arasnda bir tercih yapmak
gerekirse, laiklik tercih edilir, fakat demokrasi tercih edilmez. Laiklik adna
demokrasiyi feda eden bir anlay, kanlmaz olarak diktac ve totaliter bir
ynetim tasarlar. O zaman sormak lazm: Ne adna? Niin?
Bu sorunun iki muhtemel cevab olabilir: lki, nk bu lkenin kalknmas ve ilerlemesi iin mutlak olarak laiklie ihtiyacmz var. Laiklik
olmadan kalknma olmaz. kincisi, bizim dnya grmz bunu gerektiriyor, herkesin bizim gibi dnmesi ve yaamas lazm. Nitekim yksek
bir yarg makamnn ba, u cmleyi aka sylemekten ekinmemitir:
-Ya bize itaat ederler veya bize benzemeye alrlar.
Bu her iki cevabn da hibir tutar, herhangi geerli bir manta dayal taraf yoktur. nk Avrupada ok sayda lke laiklik olmadan, hatta
resmi ve siyasi dzeyde din vasflarn muhafaza ederek kalknmlar, dnyann zengin lkeleri, refah toplumlar arasna girmilerdir. Mesela Danimarkann ve Norvein resmi dini Lutherciliktir. spanya ve Portekiz, Katolik Kilisesinin egemenliinde birer teokratik devlettirler. talya Katolik
Kilisesiyle akdettii ve hlen yrrlkte bulunan Laterano szlemesi hkmnce Katoliklii milli din olarak kabul etmitir. ngiltere yazl olmayan
teokratik anayasayla ynetilen bir krallktr ve Kral ayn zamanda Anglikan
Kilisesinin de nderidir. sve, Protestan Kilisesine baldr ve bu lkede
Kral ile bakanlarn kilise mensubu olmalar art aranmaktadr.2
Laiklik ile kalknma ve refah arasnda Avrupann yaad zel tecrbe balamnda bsbtn bir iliki olmad sylenemez; ancak Trkiyede
bu fikri savunanlar bariz ekilde ondokuzuncu yzyldan devraldklar ar
bir pozitivist mirasa bal bu dnceleri savunmaktadrlar. Nihayet Trkiyede laikliin, din ve vicdan hrriyetini hukuki teminat altna almak ya da
din adamlar snfnn devlet zerindeki tekel kurma haklarna son vermek
gibi bir amac yok; nk slm tarihi boyunca din ve vicdan hrriyetinin
kstlandna dair somut ve kalc hibir uygulamaya rastlanamaz. Herkes
din seme ve setii dine gre yaama, cemaat kurma, zel hukukunda
2

A. Turan Alkan, nce Trkiye; Kavramlar Deil, Trkiye Gnl, Temmuz-Austos/ 1994,
Say: 29, s. 92.

59

Modern Ulus Devlet

muhtar olma hakkna sahiptir ve bu slm devletlerinin bir ltuf ve hogrs deil, bu dinin temel kayna Kurn- Kerimin emri ve Peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) tatbikatdr. Gerek slm dininde ve gerekse 14 yzyllk tarihinde bir din adamlar snfnn da teekkl etmediini
biliyoruz. Yine Peygamberimiz, sarih bir ekilde slmiyette ruhbanlk
yoktur buyurmutur.
Laiklikle din ile devlet ilerinin birbirinden ayrlaca nermesi ise,
hem laiklii kendisinden aldmz ne srdmz Fransada hem dier
Avrupa lkelerinde bizdekine benzer bir tatbikat ve telakkiye sahip deildir. Orada, din ile devlet ileri deil, Kilise ile devlet ileri birbirinden
ayrlmtr ki, bunun manas, devlet herhangi bir tasarruf veya icraata giritiinde Kilisenin dogmalarn ve bu dogmalar anlama ve tefsir etme
hakkn elinde bulunduran din adamlarn kaale almak, onlarn onayna
bavurmak zorunda deildir. Ama bu, devletin btn karar ve tasarruflarnda her hlkrda din-d veya din-kart olaca ve kendisini yle davranmak zorunda hissedecei anlamna gelmez. Bizdeki ise, din ile devlet
ilerinin birbirinden ayrlmas ad altnda; aslnda din ile hayatn birbirinden ayrlmas, dini toplum hayatndan, ferdin gndelik davranlarndan,
hatta mmknse zihninden ve ruhundan skp atmann bir arac olarak
anlalm ve yle tatbik edilmitir. Bu bir yerden sonra la-dinilik, hatta
Sovyet ateizminde olduu gibi tipik bir din dmanldr.
Bu ise aka bir Aydnlanma despotizmidir ve elbette demokrasi ile
uzaktan yakndan bir ilgisinin olmamas gerekir. Ancak Trkiyede grnrde demokrat, gerekte cumhuriyeti birok insan, demokrasi ile laiklik
arasnda bu trden zaruri ilikiler kurunca, tabi olarak ortalama Mslmann zihninde demokrasiye kar rezervler oluur.
Laiklik konusuna ileride dnmek zere imdilik u kadarn hatrlatmakla yetinelim: Trkiyede demokrasinin nndeki en nemli engel,
ondokuzuncu yzyl pozitivizmi ve Aydnlanma despotizmiyle malul laikliktir. Laiklik konusu ve laiklik ile demokrasi arasndaki iliki tatminkr
bir zme kavumadan demokrasinin oturaca beklentisi iinde olmak
bouna grnyor.
60

slm, Demokrasi ve Laiklik

2. Dnyada Demokrasi
Burada szn edeceimiz konu, slm bakmdan demokrasi meselesinin teorik anlamda olabilirlii dnda, tamamiyle uluslararas siyasi ve
diplomatik mlahazalarn ortaya kard gelimelerle ilgili olacaktr.
Bugn gelinen noktada imdiye kadar asker diktatrlklerle idare
edilmi ve geni lde ABD desteini kazanm Latin Amerika, Asya ve
Afrika lkelerindeki bask rejimlerini daha fazla ayakta tutmann imknsz olduu ayan beyan anlalmtr. Buna yol aan sebeplerden biri, bu
bask rejimlerinin insann retici kapasitesini ksrlatrmalar dolaysyla
yeni dnya dzeninin ngrd kresellemenin ve buna bal serbest
pazar ekonomisinin nnde engel tekil etmesidir. Bundan baka deneysel
olarak anlalmtr ki, szkonusu dikta rejimleri, bunlar arkadan destekleyen sper glere pahalya da mal olmaktadrlar. nk yeterli dzeyde
retim yoksa, bu durumda en azndan kamu harcamalarnn karlanmas
ve baz temel yatrmlarn yaplabilmesi iin dbor almak gerekmektedir.
Dikta rejimlerinin borlarn deme konusunda ok da baarl olduklar
sylenemez. Dborcu zamannda deme konusunda ekilen zorluk yannda, bazan diktatrn iflasn ilan ederek Arkada ben bu borcu demem
demesi de var. Dnn, bir ara Latin Amerikadan sadece bir lkenin dborcu yz milyarn stne kmt. Burada yaplacak ey, tabi ki diktatr
devirip yerine bir baka diktatr getirmektir; ama diktatrlerin ok pahalya ve sper glere prestij kaybna malolduklar anlalyor. Diktatrler
zinciri uzayp gittike, halkn kabaran fkesine paralel olarak d borlar da
faizleriyle kabarmaktadr.
Bu iinden klamaz durum, Amerikadan balamak zere belli bal
Batl bakentlerde, bugne kadar dikta rejimleriyle ynetilmi olan lkelerde demokrasiye geilmesi ynnde eilimlerin ortaya kmasna yol
amtr. 80lerden sonra buna bir are olarak Amerikan senatosunda baz
yeler, ABDnin nc Dnya lkelerine ilikin politikasn gzden geirmesini, asker rejimleri desteklemeyi brakp ynetime sivillerin gelmesi
fikrini ortaya atm ve bu fikir destek grmtr. nk geni halk kitleleri, ikencede ocuklarn kaybeden insanlar, her gn hayvan gibi tutuklanp
zindanlara atlanlar, ektikleri ar ekonomik skntya ek olarak uradklar
61

Modern Ulus Devlet

siyasi basklarn sorumlusu olarak ABDyi grmektedirler. Amerikann bu


lkelerde her trl kt gidiin, olumsuzluun, bask ve yoksulluun tek
msebbibi olarak grlmesi, onun dnya zerindeki konumuna fazlasyla
zarar vermektedir.
Son yllarda Amerikann, mevcut politikasn deitirip asker rejimler yerine sivillere dayal demokratik ynetimleri destekleme ynnde baz
admlar atmak istemesinin sebeplerini burada aramak gerekir. Eer, temelde Amerikann dnya ve blge politikasn kkten deitirmek gibi radikal
politikalar olmayan sivil ekipler ibana getirilirse, hem Amerika bu lkelerde cunta destekisi sevimsiz imajn silebilecek, hem de borlar daha
rahat ve elverili artlarda denebilecektir. Dnya sistemi ve uygulanan
uluslararas ekonomik dzenin bir stunu byk mali finans kurulularna
dayanyorsa, dier bir stunu yoksul lkelerin ald borlara dayanr. Bu
birikmi borlarn toptan denmemesi demek, dnya sisteminin ve Batl
ekonomilerin kmesi demektir; bunda kimsenin kukusu olmasa gerek.
Nitekim son yllarda, zellikle baz Asya lkelerinde gzlenen olaylar, Amerikann bu ynde nemli admlar atmaya baladn gsteriyor.
Gney Kore, Filipinler ve ilide ortaya kan gelimeler bu eilimin giderek g kazandna iaret saylr. Bilindii gibi 1987de devrilen Markos,
uzun yllar Amerikan politikasndan hi sapma gstermeksizin Filipinleri
ynetirken, Armacostun da katklaryla tahtndan devrildi ve yerine Aguino getirildi. Devrilip srgne gnderilen Markos, kendisini ABDnin devirdiini aka sylemiti. Gney Korede yaanan toplumsal alkantlarda
da ABDnin mdahil ve etkili bir rol ald, bizzat ABDli yetkililerce ifade
edildi. ABD Dileri eski Bakan Schultz, Gney Koredeki olaylara deinirken yle demiti: Bu lkeye demokrasiyi yerletirmeye alyoruz.
Schultza gre Trkiye, spanya, Filipinler ve Portekizde demokrasinin
geliini salayan Amerikadr. Ama Amerika, ran ve Nikaraguada bu ii
baaramamtr. Demek ki, artk ABD, asker rejimlerden ok, sivil ynetimleri tercih etmektedir ve bunun iin bu lkelerde demokratikleme ve
liberalleme politikalarn hzlandrmaktadr.
Denilecek ki, bu lkelerde demokrasinin yerlemesiyle geni halk kitleleri siyasal katlm hakkn elde ettiinde, ABD, varln eskisi gibi devam
62

slm, Demokrasi ve Laiklik


ettirebilecek mi? Kim bilir, belki ABD, artk bu lkelerde Batl kltr ve
hayat tarznn iyiden iyiye yerletiini, eski ve geleneksel kltrleri tamamen unutturacak kadar kk saldn, dolaysyla demokratik yollarla ifade
edilecek halkn taleplerinin, mevcut kltr akm ve dnya sistemi iinde
gerekleeceini dnyor olabilir. Demokratikleme sreci, ABDnin
beklentilerine cevap verecek mi? Herey hesaplad gibi yryecek mi?
Bu da ayr bir konu.
Ama btn dnyay iine alan, aydnlar, siyaset yapmak isteyenleri
etkisi altna sokan, son demokratikleme ve liberalleme akmnn perde
gerisinde bu trden mlahazalar barndrdn akldan karmamal. Gerekten zgrlklere sahip karken, hukukun stnln ve insan haklarn samimiyetle savunurken, politikalar ynlendiren eyin ne olduu
konusu nemlidir. Ksaca demokrasi bir ilkenin mi, yoksa pragmatizmin
mi idealidir?
Eer demokrasiyi ngren politikalar ynlendiren temel amil, ilke
deil de pragmatizm ise, bu pragmatizm kimin adna hizmet ediyorsa,
demokrasi de bununla snrl olacak demektir. Bugn serbest piyasa ekonomisi demokratik bir siyasal sistemi ngryorsa, yarn artlarn deimesiyle demokrasi ayn pragmatizmin amalarna hizmet etmekten kar;
bu durumda hakim sistem demokrasi kart ideolojilerin erdemlerini sayp
durmaya alr.
Konunun bir baka nemli yn, demokrasi, insan haklar ve serbest
piyasa konusunda Batnn kendi savunduu standartlara hi de riayetkr
olmaddr. Cezayirde Mslmanlar demokratik yollarla siyasal sisteme
katlmak istediler, rgtlendiler ve seimlere katldlar. Ancak Batnn hogrs ve desteiyle bir asker darbe yapld ve Cezayirdeki Mslmanlarn btn temel hak ve hrriyetleri inendi. Ortadouda Batdan yana
politika izleyen hibir rejimin demokratik olduu sylenemez. Ancak Bat
kendi karlarn koruyan bu asker dikta rejimlerinin veya din monarilerin deimesi iin kln kprdatmyor, aksine kln kprdatanlarn stne son teknoloji silahlaryla yryor.
Serbest piyasa ekonomisine en ok Ortadou lkelerinin ihtiyac var;
nk bir ortaokul rencisi dahi bilir ki, petrol serbest piyasada alnp sa63

Modern Ulus Devlet

tlan bir mal olsa bugnk gln fiyatnn ok ok stnde alc bulacaktr. Ortadoudaki yzkzartc rejimler petrol kuyularnn bekileri ve belli
merkezlerden dnyann bu en deerli rnne biilen fiyat istikrarnn
gvencesi olduklar iin bu blgede demokrasi ve serbest piyasa ekonomisinin sz edilmez. nsan haklar ise zaten bu blgede telaffuz edilmesi
dahi su bir kavramdr. Bu yzden Haitiye insan haklar ve demokrasi gtrmek zere asker igallere kalkan Batl gler slm dnyasnda insan
haklar gibi bir cini akllarna getirmek istemezler.

BR KAVRAMSAL EREVE OLARAK DEMOKRAS


Bir baka almamzda demokrasinin dayand kavramsal erevenin
geni bir analizini yapmtk.3 Szkonusu almamzda vardmz sonuca
gre, demokrasi bireycilik, vekalet ve ounluk rejimi olarak ana zaaf
noktasn ierdiini; ancak seim, serbest siyasal katlm ve iktidarn iddet
kullanlmakszn devredilmesi ynyle anti-demokratik ynetim ekillerine gre daha iyi bir rejim olduunu sylemi; son olarak da demokrasinin
henz daha tamamlanmam bir sre olduunu, bu safhadan sonra baka
siyasal geleneklerin geni bir katlmna ihtiya hissettii hususunu eklemitik. phesiz slm ve demokrasi hl tartlmakta olan bir konu olma
vasfn korumaya devam ediyor. Hakl veya haksz, ama en ok yukarda
iaret ettiimiz nedenler dolaysyla, Mslman dnrler demokrasi konusunda ikircikli davranyor.4
Burada hayli tartmal olmakla beraber, insan ve dahil olduu toplumun siyasal, ekonomik ve beer zgrlnn simgesi olarak takdim
edilen demokrasiye atfedilen birtakm deerlerin sadece Batya zg olduunu varsayan yerleik ve yanl bir kanaate iaret ederek, konuya farkl
bir ynden bakmaya alacaz.
3
4

Ali Bula, slm ve Demokrasi, 2. Bsk., stanbul, 1994, s. 9-74.


Daha geni bilgi iin bkz. Malik Binnebi, slm ve Demokrasi, ev. Ergun Gze, stanbul; Dr.
Fethi Osman, hvan-slm ve Demokrasi, ev. Aydn nl, stanbul, 1991; Raid el Gannui,
el-Hrriyatl-Amme fid-Devletil-slmiyye, 1993, Beyrut; Rasim zdenren, Trkiye Demokrasinin Neresinde, Demokrasi slmn Neresinde?, Bilgi ve Hikmet, K/1993, Say: 1, s.
82-95.

64

slm, Demokrasi ve Laiklik


Batl demokrasi, aslnda Bat uygarlnn bir rndr; o, Greko
Latin Hristiyan uygarlktan gelen iki prensip demokrasinin temel ilkelerini tekil eder. Bunlar kiiye sayg gsteren, kiiyi muhtar bir nite telakki
eden prensip ile, kiiyi kendi kendisinin hakimi ve yapcs sayan bir dier
prensipten ibarettir.5
Bizde ve Batl olmayan baka toplumlarda geni bir okur-yazar, aydn
kesiminde genel kabul gren bu tanmlama yanltr. Her ne kadar demokrasi kelimesi etimolojik olarak Yunanca bir terkipten oluuyor ve bugn
nerilen demokrasi biimleri Bat toplumlarnn tarihsel gelimelerine dayandrlyorsa da, gerek Yunanda temel unsurlar tespit edildii varsaylan
demokratik uygulama, gerekse Hristiyanln zoraki yaktrmalarla bulatrld demokratik kltr unsurlar bir arada dnlemeyecek kadar
birbirlerine yabanc, hatta kart fenomenlerdir. Antik Yunanda ve belki
tam olarak sadece Atina sitesinde demokrasinin yaand dorudur; ama
bu, son derece snrl, zmrevi ve derin toplumsal stat farkn ieren kendine zg bir demokrasidir; stelik ayn tarihlerde ve daha sonraki uzun
zamanlarda dnyann baka toplumlarnda, szgelimi eski Trklerde,
slm ncesi cahiliye Araplarnda da daha gelimi ve olgunlam ynetim ekilleri yaanmtr. lim, dnce, hikmet, kltr, medeniyet vb.
insani yksek deer ve etkinliklerin Avrupa-merkezli bir tarih anlayna
bal kalnarak, sadece Yunana ve Avrupaya zg kabul edilmesi gibi,
ynetimin geni bir toplumsal taban tarafndan paylalmas, siyasal katlmn alt gruplara doru inildike yaylmas anlamnda siyasal mekanizma
da sadece Yunana ve Avrupaya zg klnmaktadr.
Eski Trk geleneinde obada yaayanlarn tmn temsil edenlerin
sz sahibi klnd karar meclislerinde, Yunandakinden fazla olarak kadn
da yer alrd. Peygamberimizin beinci gbekten dedesi olan Kusayn Yeni
Mekke ehriyle birlikte tesis ettii Darn-Nedve, Kabenin yakn ve orta
uzaklnda yaayan btn airet ve kabile temsilcilerinin tartma ve karar
verme merkezi olarak, yzyllarca geni siyasal katlmaya ve ynetimin
farkl kar gruplar arasnda paylalmasna imkn veren bir kurum olarak
varln srdrmtr.
5

Bahri Savc, Demokrasimiz zerine Dnceler, Ankara, 1963, s. 16.

65

Modern Ulus Devlet

Yunan siyasal dncesinin temelini oluturan ise ura, istiare, danma gibi kavramlar deil, bugn kullanlan politika szcnn
kendisinden tredii polistir. Yunanda polis, snrl bir alan ve belirli
saydaki vatanda topluluunu ifade eder. te Yunan demokrasisine katlanlar, Atinada yaayan ve saylar 20 bini dahi bulmayan soylular ve kle
sahipleridir. Attikann merkez olduu Atinann 2.550 kmlik alan zerinde Sitenin toplam nfusu 315 bin kiidir. Bunlardan 115 bini kle ve
28 bini yabanc kkenli Metoik olduundan, toplam 143 bin kii hibir
ekilde ynetime katlamamakta, dolaysyla ileyen demokratik mekanizmann dnda tutulmaktadr. Geriye kalan 172 bin kiilik Atinaldan yine
ynetime katlma haklar olmayan kadnlar da dta tutarsak, yaklak bir
hesapla Yunan demokrasisinin 85 bin kiinin imtiyaz olduu ortaya kar.
A.W. Gomme ile birlikte nfusu hesaplayan Will Durant, eer bu rakam,
her ailede drt ocuk olduunu varsayp bee blseydi, Atina demokrasisinde imtiyazl soylularn saylarnn ancak 17 bin civar olabileceklerini de
tespit edebilirdi.
u hlde kadnlar, kleleri ve yabanclar ynetimde sz sahibi klmayan byle bir ynetim, nasl olur da bugn btn dnyada ykselen
zgrlk ve hak taleblerinin tarihsel ve meru tek rnei gsterilebilir?
Bunun gibi, nsan dnen bir varlk olarak ele alan ilk dnce akm
Yunanda ortaya kmtr. Yunanda kii, herhangi bir tanrsal ilikinin dnda, bamsz ve akl (ratio) olan bir birey olarak ele alnmtr. Kurulan
ya da kurulmas ngrlen siyasal ve sosyal dzenler, tanrsal deildir. te
(demokrasinin temeli aranrken) Yunan dncesi bu bakmdan nemlidir trnden szler ve iddialar da bize Avrupa tarihinden yutturulmu
safsatadan te bir ey deildir. nsan arza ayak bast andan itibaren dnyor, kltr sahibi oluyordu; dnceyi, ilimleri ve hikmeti Yunanllar Doudan alp bu miras kendi kavramsal dnyalarna tercme ettikten
sonra ancak onlarn onurlu birer varlk olmalarn istemeyen tanrlarna
kar kullandlar, bylece bugn adna felsefe denen bir dnce eklini
gelitirdiler.6 Platon ve Aristo gibi filozoflar bile klelii meru gren bir
Atinada bugnk anlamnda bir demokrasi deil, ataerkil krallk temeli6

Bkz. Ali Bula, slm Dncesinde Din-Felsefe/Vahy- Akl likisi, stanbul, 2006, s. 13 vd.

66

slm, Demokrasi ve Laiklik


ne dayal zengin ve soylu bir aznlk ynetimi hakimdi. Bu demokrasiden
baka bir eydir.
Hristiyanln kiiye sayg ve bireyin muhtariyetini kazanmasna
katk salayarak demokratik dnceyi besledii iddiasna gelince, eer
Kilisenin kat hiyerarisi iinde papa seimine demokrasi deniliyorsa, yukarda szn ettiimiz eski Trk ve Arap gelenekleri demokratik olarak
vasflanmaya ok daha layktrlar. Skolastizmi, aforozu, engizisyonlar, cin
ve byclerle ibirlii yapmakla sulanan binlerce insann atete yaklma
hikayeleri ile demokrasi arasnda iliki kurmak ancak byk dehlarn
ii olabilir.
Bat Avrupann demokratiklemesinde aristokrasiye ve Kiliseye kar
yaplm Fransz burjuva devriminin belirleyici bir rol oynadn herkes
kabul eder. Devrimin dayand dnce temellerini gzden geirdiimizde, Bat demokrasilerinde nce Kilisenin ve Kilisenin tzel kiiliinde
genel olarak dinin olumlu veya olumsuz payn tesbit edebiliyoruz. Bu,
insann ve toplumun despotizme kar verdii mcadelede tamamen Bat
rneine zg olarak Hristiyanln oynad rol de aklamas bakmndan nemlidir.
Fransz devriminde yeni ykselen burjuvazinin bayraklatrd slogan vard. Bunlar zgrlk, kardelik, eitlikti. Ancak nedense zerinde
az durulan bir baka slogan daha da vard ki, bu, hi deilse bizim iin
dierlerinden belki daha nemlidir. Bu da Ne Tanrya, ne efendiye sloganyd.
Avrupada Ortaalarn sonlarna doru meydana gelen sosyal, ticari
ve ekonomik kkl deiim, yepyeni bir felsefe ve ideolojinin de tremesinin nedenidir. ki temel olgu, Bat demokrasisinin k nedenlerini aklar.
Biri Ortaan feodal nizam dnda gelien, ticaretle servet sahibi olan ve
giderek daha ok sosyal, hukuki ve siyasi hak talep eden bir snfn ortaya
kmas; dieri de Mslman spanya ve Sicilya ile temasa geilmesinden
sonra antik Yunanla kurulan ilikinin yeni bir sanat ve dnce hareketine
nclk etmesi. Burjuvazi ekonomik bymeye paralel olarak, daha ok
bymesini salayacak hukuki ve siyasi imtiyazlarn bir baka snfn elinde olduunu, bu snfn kendini Kilise ile zdeletirerek kat bir feodalite
67

Modern Ulus Devlet

iinde korumaya altn gryordu. Yaplacak i, feodalite ile birlikte


Kilisenin de hakimiyetine son vermekti. te zgrlk, kardelik ve eitlik gibi sloganlar, burjuvazinin aristokrasiye ve din adamlar snfna kar
istek ve arzularn dile getirmek zere ortaya kmlard. Ne Tanr, ne
efendi slogan dierlerini tamamlar mahiyetteydi ve laik dnceyle tamamlandnda eski snfn dayand ideolojik temeli olan dini bertaraf
etmek zere kullanlyordu.
Demokrasinin feodal ilikilerin zld, kapitalist ilikilerin yepyeni bir snf elinde g kazand bir tarihsel srete ekillendii kesin bir
gerektir. Bu, en azndan Bat demokrasileri iin dorudur. Bu tarihsel srete burjuvazi, Papa ve Kral evresinde odaklanm merkezin mutlakiyeti
idare biimine tahamml edilemezdi, burjuvazi de kendi snfsal geleceini
koruyup gelitirecek bir ideolojiyi din temeline dayal oluturamazd; yeni
deerlerin, yeni dncelerin savunulmas gerekirdi, ilk sorduu suallerin
referans din olsa da verdii cevaplar din olamazd. Gelien burjuvazi
geleneksel nizamn topraa dayanan servet sahibi ve koruyucusu aristokrasiyle ne derecede uzlamay imknsz gryor idiyse, ayn ekilde, bu
ruhban olmayan, sradan, fakat tccar ve zengin insanlarn kilise ideolojisi dinle de uzlamalar mmkn deildi.
Bu ne srdmz argmanlar, demokrasinin tamamen Batya
zg artlar erevesinde, hem Yunanda, hem Ortaalarn sonunda, her
iki dnemde de din-d ve dine-kar bir ideoloji ve siyasal felsefe olarak
ktn gstermektedir ki, bu, bizatihi seim, serbest muhalefet, hukuka
dayal katlm ve iddet kullanlmakszn iktidarn el deitirmesi gibi kendi
balarna evrensel ve kabul edilebilir deerlerin kirlenmesine sebep olmutur. Tanr yerine insan, kilise yerine laik kurumlar, dogma yerine akl,
deer yerine kar, dayanma yerine vahi rekabet ve bunun iin gerekli
serbest ortam; eer btn bunlar demokrasinin olmazsa olmaz artlar ise,
bu demokrasi baka din ve gelenekleri bu deerlerin ina ettii dnyaya
dntrmenin politik bir arac olmaktan baka bir anlam ifade etmez.
Burjuva devrimiyle kilise bertaraf edildi, aristokrasi hukuki ve siyasi
imtiyazlarn yeni snfa devretmek zorunda kald. Ama ne kilise bsbtn
ortadan kalkt, ne de nceleri topraa bal olmayan yeni snfa mensup
68

slm, Demokrasi ve Laiklik


servet ve iktidar tutkunu kesimlerin toprak mlkiyetine ilgileri son buldu.
stelik sanayi devrimiyle yepyeni bir snf ortaya kt: i snf. imdi
Avrupada bir snflar sava bagsterecekti.
te bu tarihsel aamada Hobbes, Locke ve Rousseau ile Spinoza,
Montesquie ve Makyavelli gibi dnrler, siyaset ve hukuk bilimcileri
bugnk demokrasinin temellerini atan dnceler gelitirdiler. Hobbes,
Locke ve Rousseau, feodal dnemde belirleyici rol oynayan din yerine
laik bir anlama, bir toplum szlemesi nerdiler. Spinoza, uzlama ve
anlama iin iki yol var, diyordu: Pazarlk ve hakeme bavurma. Makyavelin siyasete ilikin gelitirdii dnceler ise bal bana bir dnm
noktasyd. Onun felsefesinde btn ahlk deerler ve erdemler, yerini pratik ve sonu verici zmlere, pragmatik yntemlere brakyordu.
Artk Avrupada yeryznde ilahi adaletin tecellisi fikri terkedildi, karlar atan snflar uzlatracak pratik yollar, anlama noktalar aranmaya
baland. Buna gre, siyaset, uzlama, yattrma ve atan karlardan
birini hakim klma arac olarak yeni bir tanm kazand. Bu balamda demokrasi, kar atmas zerinde teekkl eden snflar arasnda uygun
bir uzlama yolu olarak gzkt. Bu tamamen Avrupaya zg tarihsel
artlar dolaysyla, benzer artlardan gememi, ayn tecrbeyi yaamam
toplumlara dnp -Niin tarihinizde demokrasiye gemediniz? trnden sorular sormak anlamszdr. Bu, niin bizim toplumumuzda kilise,
feodalite olmad da, biz de ayn sreten geip demokrasiye gemedik,
demek kadar samadr.
Snf atmalarna uygun uzlama yntemi olarak gelien Batl demokrasilerde, dominant faktrlerden biri snf fenomeni olduuna gre,
bu durumda tarihinde snf atmalarna sahne olmam ve sosyal rgtlenmesi szgelimi snf esasna gre deil de din cemaatler esasna gre
ekillenmi toplumlarn demokratik tecrbe ve tatbikatlarnn da farkl
olmas gerekmez mi? Olmayan snflar varedilebilir mi? Bir siyasal rejim,
verili olarak rgtlenmi topluma gre mi tasarlanr, yoksa onun rgt
emasna gre toplumdan yeniden rgtlenmesi mi istenir? Bizim gibi lkelerden istenen ikincisidir; bu ne ontolojik, ne sosyal ve ne tarihsel olarak
mmkn olmadndan, salkl birliktelik ve bir arada yaamann sahici
69

Modern Ulus Devlet

erevesi bir trl bulunamaz; patalojik olarak tasarlanm toplum salksz bir bnye gibi tarihini kvranarak tketir.
Her eye ramen modern zamanlarda demokrasinin klasik anlamndan farkl bir anlama brndn sylemek gerekir. imdi demokrasi
Batda grd ilevden farkl ve biraz da felsefi olmayan bir kimlikle,
daha ok bir idari mekanizma olarak, dikta ile ynetilmekte olan lkelerde,
baskdan, asker rejimlerden ve toplumun bir avu imtiyazl-sekin eliyle
smrlmesinden bunalan ynlarn, ounluun kurtarc ideolojisi olarak grlmekte veya yle gsterilmek istenmektedir.
Tabi unu sorabiliriz: Bu yeni zamanlarda kitlelerin zlemini duyduu ey, salt ounluk mu, yoksa oulculuk mu? Liberal demokrasilerin
birer oulcu rejim olduklar yolunda yaygn bir kanaat var. Ancak bu
oulculuun, sadece siyasal alanla snrl olduunu ve ayn monolitik ve
tekil siyasi, hukuki ve idari aygt ynetmek zere birden fazla siyasi partiye yar hakk tanmann tesinde bir anlam tamadn unutmamak
lazm. Bu, temelinde ounluk olan demokratik varsayma uygundur;
nk rejimin mantalitesi ve hatta meruiyeti 49a kar 51i hak ve yetki
sahibi klmaya dayanr. 49un tarafnda kalan herkes, zorunlu olarak siyasal
aznlktr. Gnn birinde 49da olanlarn iktidar olma ans vardr; ancak
daha nce 51de olanlar bu sefer aznlk durumuna derler ve bu bir ksr
dng iinde devam eder gider. Oysa gerek oulculuk, sadece siyasal yarta deil, hukuki, soyal vb. dier alanlarda da mmkn olmal. Bu, ancak
Medine Vesikas rneinde olduu gibi oulcu hukuk ilkesini tanmakla
mmkndr; burada devlet, yrtmeyi stlenen bir mekanizma olarak
farkl hukuk topluluklarnn setii temsilciler araclyla i grr. i de
herkese merkezden bir kltre gre yaama ekli, eitim felsefesi, din, ideoloji veya hukuk empoze etmek deil, i gvenlik, adalet ve d savunma
gibi klasik grevleri yerine getirmektir.
Batl demokrasilerin geerli iddialarn esas aldmzda bile, yaanan
somut pratikler asndan, demokrasinin gerekten bir ounluk rejimi olup
olmad sorulabilir: Demokratik lkelerde ounluun iradesi ve talepleri
mi hakimdir? Yoksa bir aznln ounluun iradesine dayal rejim ad
altnda kendini hep iktidarda tutma olgusuyla m kar karyayz?
70

slm, Demokrasi ve Laiklik


Bu da yerinde bir soru ve cevabn aratrmaya deer.
Demokrasiyi tekaml etmi bir siyasi rejim olarak tanmlayanlar, her
eyden nce demokraside resmi bir ideolojinin olmamasyla bu rejimin
bakalarndan ayrlabilecei hususu zerinde dururlar. Onlara gre herkes
ne dnyorsa, onun aksini dnen vardr ve aksi dnenlerin varln
kabul etmek demokrasinin vazgeilemez bir gereidir. Dnen herkesin,
zmre, grup ve snflarn dncelerini zgr bir ortamda serbeste iade
etmeleri kukusuz gzel; ancak sorun soyut bir tartma ortamnn varl
deil, kimlerin bakalarndan farkl olan dncelerini daha iyi imknlarla
ifade edebildii ve dncelerini iktidara tayabildii sorunudur. Bu da
bizi demokrasilerin en esasl meselesi olan ounluk ve elit konusu zerinde durmaya sevkeder.
Schumpetere gre demokrasi yalnz seim deil, politik nderlik iin
rekabet rejimidir de ayn zamanda. Klasik demokrasi nisbi temsili gerektirir, ama bugnk artlarda ounluk kavram esas alnmakla beraber, ounluun iradesine halkn iradesi gzyle baklamaz. Raymond Aron da,
liberal olsun halk demokrasisi olsun, sonuta demokrasilerde yneten oligari var, diyor. Kukusuz demokrasinin elit teorisinden dolay mmkn
olmadn savunan Lawrence Dennis, tekilat zaruretlerini (emperatifleri)
ne sren James Burnham ve bakalar, kayda deer demokrasi eletirileri
yapmlardr. Bunun gibi demokrasinin vasat insan esas aldndan, siyaseti ve ynetimi seviyesizletirdiini syleyen Ralh Adams, rk temeline
dayal aristokrasiyi savunan Madison Grant, biyolojik aristokrasiyi destekleyen E. M. Sait, tabi aristokrasinin demokrasiden daha stn olduunu
iddia eden George Santayana ile daha kapsaml bir toplum ve tarih felsefesinden hareketle demokrasiyi iddetle eletiren Pareto gibi dnrlerin
eletiri ve tahlilleri de nemlidir.
Biz burada Dennis gibi, demokrasi de dahil olmak zere btn ynetim biimleri sonunda gelip elitlerin ynetimine dnr iddiasn mutlaklatrp, srf bundan dolay demokrasiyi eletirmeyeceiz. Ancak elit etkisinden demokrasilerin de bsbtn kurtulamadklarn belirtmek gerekir.
nk yanl olarak kltrmze, demokrasi tmyle ounluun iradesi
71

Modern Ulus Devlet

ve idaresi olarak gemi ve bu birok evrenin ortaklaa paylat genel


bir kanaat hlini almtr.
Michigan niversitesi bnyesinde yaplan bir aratrmaya gre, demokrasinin en ok gelitii kabul edilen Amerikada bile, seimler mutlak
ounluun deil, tamamen aznlk saylan snrl evrelerin iradesi olarak
tezahr etmektedirler. Buna gre, demokratik mekanizmay ynlendiren
en tepedeki organizatrler (parti liderleri, adaylar ve parti yneticileri)
1.000 kiide ancak 2,5 kiidir. Para toplayan ve kampanyalar yrten organizasyon yeleri % 5, kamuoyu liderleri (bask gruplar, i, ticaret, byk
aileler ve etkileyici merkezler) % 25i gemezler. Seime katlan insanlar ise
ancak nfusun % 25-35idir ve genel olarak bu rakam en st limit olarak
% 38 kabul edilir. imdi toplam nfusun % 3-7 aras deien apolitikler ile
hemen hemen hibir seime katlmayan % 30luk nfusu gznnde tutarsak, sonuta ok aznlk saylan bir elit evrenin demokratik mekanizmada
barol oynad grlr. Buna bazlar iktidar sekinleri der;7 bu da amzda asker, ekonomik ve siyasi evrelerin toplamndan meydana gelir.
Karl Deutsch, bu teoriden hareketle bir Elit Pramidi izer. Ona gre %
38lik semen kitlesi hesaba katlmazsa, toplum hayatnn btn politik
srtme ve mcadeleleri halkn ancak % 9unun yer ald dar bir evre
arasnda geer. Bunlar Kim Kimdir? kitabna giren kk bir aznlktr
ve ayn hesaba gre 40 milyonluk bir lkede bunlarn says 2.000 kiiden
fazla deildir. Deutschun piramidinde sralama yle: Zirvedeki elit: 20
binde 1 kii yani 2.000 kii; Kim Kimdir? eliti: 10 bin kiide 3 kii yani
18.000 kii ve orta elit: halkn % 5i yani 2 milyon kii.8
imdi de Trkiyeden, 1969 seimlerinden bir rnek verelim. 1969
seimlerinde Trkiyenin toplam nfusu 34 milyondu. Semen nfus: 15
milyon 160 bin, yani % 44,2; oyunu kullanan semen: 9 milyon 516 bin,
yani % 27,6; seime katlmayanlar: 5 milyon 272 bin, yani % 15,3 ile
semen yandan kk olanlar: 19 milyon 215 bin, yani % 55,8. Bilindii gibi seimlerde iktidara gelen AP, toplam 4.229.712 oy alm, bylece 450 sandalyeden 256sn kazanmt. imdi APnin ald oy saysn
7
8

Wright Mills, ktidar Sekinleri, ev. nsal Oskay, stanbul, 1974.


Toktam Ate, Demokrasi, stanbul, 1976, s. 132.

72

slm, Demokrasi ve Laiklik


genel nfusa gre oranladmzda, kan sonu hayli artcdr, nk bu
% 12,3ten bir milim fazla deil. u hlde milli irade, halkn ounluu,
halkn tercihi vb. ne srlen sloganlar, gerekte bir partiyi iktidara getiren % 12,3ten fazla grnmyor. Peki geriye kalan % 87,7nin tercih ve
iradeleri ne olacak?
Burada bir soru daha sorulabilir: Toplam nfus iinde sadece %
12,3n desteiyle iktidara gelen APnin 256 milletvekili, bir elit grup
olarak kata ka bir oranlama ile gerekten ounluun temsilcileri olarak Mecliste yer almlardr? Bu konuda Trkiye iin henz bir aratrma
yaplm deil. Fakat Bat toplumlar iin bu trden bir aratrma yapan
Karl Mannheim, ynetici elitin ancak % 1inin halkn % 60n temsil
eden snflardan ve kkenlerden geldiini ortaya koymu. Geriye kalan %
9u zengin tabaka olan ilk % 20yi, dier % 90 da ikinci tabaka olan %
20yi temsil etmektedir ki, bu elitlerin kkeni de bu tabakalara dayanmaktadr. Hatta sk duralm: G. Moscann aratrmas ok daha dehet verici.
Mosca, ngiliz, Fransz ve talyan parlamentolar zerinde yapt aratrmaya gre, dzgn bir ekilde eski yelerin ocuklar, torunlar, kardeleri, kaynbiraderleri, yeenleri ve damatlar her dnemde yeni yeler olarak
Meclislerde yer almaktadrlar.9
Bu rakamlar ve aratrmalar, demokrasilerde bile ounluk kavramnn ne derecede etkin rol oynadn gsteriyor. u hlde, yneten ve
ynetilen olgularnn bulunduu her yerde mutlaka hkmet eden veya
siyasi iktidar elinde tutan bir elit vardr. Demokrasiyi hararetle savunanlara gre (David Spitz gibiler), eer elit kaltm yoluyla iktidarda ise bu,
monari veya aristokrasidir; seimlerle halk tarafndan yenilenip denetleniyorsa demokrasidir. Yoksa her durumda elit varln koruyor ve bu, bir
bakma kanlmaz bir olgu.
Demokrasiyi btn anti-demokratik dncelere ve ynetim biimlerine kar maharetle savunan David Spitz, kitabnn hemen giri blmnde ortaya yle bir soru atar: Bat demokrasisini gelien milletlere ihra
etmek gerekten mmkn mdr?10
9
10

Ate, Age., s. 132.


David Spitz, Antidemokratik Dnce ekilleri, ev. iar Yaln, stanbul, 1969, s. Vlll.

73

Modern Ulus Devlet

Son yllarda, hatta 1917 Sovyet devriminden bu yana devrim ihracnn sk sk konuulup tartld bu yzylda demokrasinin ihrac meselesinin ne anlama geldiini sormak yerinde olur. Hele 1979da randaki
slm devriminden sonra devrim ve rejim ihracnn tyleri diken diken
ettii bir zamanda bu soru daha anlaml olsa gerek. in aslna baklrsa,
smrgecilik dneminden beri Avrupallar, kendi kltr ve medeniyetlerini, sosyal kurumlarn ve siyasal sistemlerini baka yerlere ihra etmekten
baka bir ey yapmamlardr dense, pek de abartma olmaz. Muasrlama,
adalama, medenileme, kalknma, modernleme vb. nisbeten masum
grnl kavram ve politikalara yakndan bakldnda, bunlarn tmnn son tahlilde birer ihra olayn hedeflemi pazarlama szler, hatta
emredici kurallar olduklar grlr. Avrupa hibir ey yapmadysa, btn
dnyaya zorla da olsa ulus devleti ihra etti ve herkesin bu devletin rgt
yaps iinde hapsolmas iin elinden geleni yapt.
Tartma gtrr olmakla birlikte, Spitze gre, bir lkede demokrasinin alt-yapsn tekil eden birtakm temel ve vazgeilemez amillerin
olumlu ynde faal hlde olmas arttr. Bunlar da ulusal birlik ve uyum,
maddi kalknmay salayacak sermaye kaynaklarnn tam kapasite seferber
edilmesi, yani kapital birikimi ile eitim dzeyinin ykseltilmesidir. Pek
de gelii gzel bir tesbitin rn olmadklar anlalan bu demokrasi iin
zaruri grlen artlar, aa yukar bugn btn dnya lkelerini yakndan
ve birinci derecede megul etmektedirler. Hatta denebilir ki, u anda mevcut 200e yakn devletin az bir blm demokrasi ile ynetildii hlde,
geriye kalan btn anti-demokratik lkelerde gndemin ba maddesini bu
konular igal etmektedir.
lk nce srlen artn mahiyetine bakalm. ngiltere ve Amerika gibi
demokrasinin eksiksiz uyguland lkeleri geri kalm lkelerle mukayese ettiimizde, bu ikinci lkelerde eksiklii duyulan ilk eyin ulusal birlik
ve ulusal ittifakn hlen gereklememi olmas olgusu hemen gze arpar.
Bu lkelerde ulusal birlikten ne anlalmas gerektiini bir trl bilmeyen
bu lkelerde insanlarn bir arada yaamasn tehdit eden blgecilik ruhu,
yerel zelliklerin baka yerel blgelere hakim klnmak istenmesini kabilecilik ve milliyeti ideolojilerin kkrtt kamplamalardr. yi de bunlar,
74

slm, Demokrasi ve Laiklik


demokrasinin kurulmasnn nnde bir engel ise, bunun sorumlusu kimdir? Szkonusu atmalarla bitkin hle den bu toplumlarn son iki yzyl boyunca btn sosyal, siyasi ve beer dengeleri altst oldu, varlklar
tahrip edildi. Sen bir kere bu lkelere bir smrgeci olarak gel, yzyllarca ayakta duran toplumun hassas dengesini yerinden oynat, halk asimile
etmek iin en insafsz yntemleri uygula; ekildikten sonra karlarnn
korunmas iin tek yol grdn idarenin niin bu lkelerde tutunamadn dnya leme bu lkelerin bir ayb, bir eksii olarak tehir ve ilan et.
Fransann Zairede uzun bir zaman yerel dilleri dirilttikten sonra, ortaya
kan yzlerce dille anlama imkn kalmaynca, Franszcay resmi dil ilan
etmesi, ite byle smrgeci politikalarn tahribine bir rnektir.
Maddi kalknma iin gerekli olan sermaye birikiminin salanmas iin
ortaya srlen artn dourduu sorunlar benzer eylerden farkl deil.
Smrgeciler, ekilme sreciyle birlikte topraklar bir takm prenslere,
beylere, tredi feodallere devrettiler. Ancak bu, yerel sermaye kaynaklarnn kurumasna yol at. Smrgecilikten sonra, modernleme politikalar,
temelde Batnn rettii mallar almaya yatkn bir yapnn oluturulmasn
ngrnce, hem bu mallar alp tketecek ynlara gerekli olan para, hem
de sanayilemi lkelerin yerli acentaln yapmak isteyen yeni sanayici ve
tccarlar iin tek kar yol, merkez ve otoriter hkmetlerin kurulmas
eklinde grnd. O zaman da Batllar, faist otoriter ynetimleri bile bile
ibana getirdi veya gece yars darbeleriyle ibana gelenleri destekledi.
nk baka hibir kuvvet, bu sermayeyi iletebilecek yeterli istikrara
sahip olmad gibi bunun gerekli kld vastalara ve teknik bilgilere de
malik deil.
Buna Tayland ve Endonezya gibi Doulu lkelerin, ok partili bir sistemde ikayetlerin alenen tartlmasnn ayp telakki edilmesi gibi kltrel
unsurlar da katarsanz, bu insanlarn niin demokrasiye yabanc olduklar
daha iyi anlalabilir. Serbest muhalefete dayanan demokraside esas olan
kar tarafn kirli amarlarn tehirdir. Oysa bir Taylandl kendi sorunlarn sessizce zmeyi tercih eder, bakalarn ikayet etmeyi ayp sayar.
Eitim seviyesinin ykseltilmesine gelince; eski smrgelerde, smrgecilerden nce yeterli bir eitim sisteminin olmadn smrgeci75

Modern Ulus Devlet

lerden baka kimse iddia edemez. Ancak gerek smrge ynetimleri gerekse onlardan sonraki Batllam elit, kendi halknn kltrn, eitim
vastalarn horlad, reddettii iin bunu tanmad ve lkesini topyekn
deitirme yollarna bavurdu. Halkn bu yabanclam elite kar souk
davrandn, sunduu eitimi ve kltr kabul etmediini hepimiz biliyoruz. Batllam elit, halkn mahall adet ve kltrne kartka, onu
zoraki yollarla deitirme yolundan vazgemedike, bu lkelerde eitim
seviyesi iyileme belirtisi gstereceine aksine geriliyor ve gerekten bir
sre sonra halk kltrszletirilip cahilletiriliyor. Merkez ve otoriter hkmetler ne yaparsa yapsn buna kkl zmler bulamyorlar. Bu da elbette demokrasiyi gletiren nemli nedenler arasnda yer almaya devam
ediyor, edecektir de.
Bu durumda tek are kalyor geriye. O da gdml demokrasi
aresidir. te demokrasiye getii sylenen Batl olmayan birok lkede bu trden gdml demokrasiler vardr. Hem yerli elit evreler, hem
de uluslararas sistemin patronu Batl lkeler, buralarda tam demokrasiye geilmesi iin her gn yeni yeni planlar retip uygulamaya koymaya
alyorlar; stelik sk sk tekrarlanan asker mdahaleleri demokrasinin
tekrar rayna oturmas iin meru grp tevik ederek; tpk seimle ibana gelmekte olan Mslmanlar asker bir darbe ile nleyenlerin Eer
slm iktidara gelmi olsayd, demokrasi byk zarar grrd. demeleri
gibi...

***
Btn bunlar, siyasete ilgi duyan ortalama bir Mslmann zihninde
niin demokrasiye kar birtakm rezervler olutuunu ve formel olarak
yukardan empoze edilen demokratik retoriin bir trl iselletirelemediini gstermek iin anlattk. u da var ki, bu olayda baka faktrleri de
hesaba katmak lazm. Szgelimi, slm hareketleri ynlendirmek zere
faaliyet gsteren birtakm blge lkelerinin din monarilere, kraliyet ailelerinin ynetimine dayanyor olmalardr. Bu szde slm adna ayakta
duran rejimler seimden, halkn siyasal muhalefetinden ve tabi bu arada
demokrasiden eytandan kaar gibi kayorlar. Bunlarn geni propaganda ana dp slm tamamen anti demokratik, baskc ve totaliter bir
76

slm, Demokrasi ve Laiklik


rejim modelini ngryormu gibi gstermeye alanlar, ne slmn siyasi felsefesi ne demokrasi hakknda yeterli bilgilere sahiptirler.
Temel felsefi varsaymlar, ortaya kt tarihsel ve toplumsal artlar
ile demokrasiyi eletirip, bugnk uygulamada karlat zorluklara iaret etmek baka, tmyle anti demokratik, katlma kapal bir ynetimi
savunmak baka bir eydir. Demokrasi, bir siyasi grubu iktidara tayan
bir yntem ve aratr; elbette onu bugnk formuyla doduu dnyann
felsefi grlerinden ayr dnemeyiz. Biz de eletiriye konu yaparken,
onun bu ynlerine iaret ediyoruz. Ama her form gibi baka geleneklerle
rten zelliklere de sahiptir. Szgelimi, seim sistemine dayanmas, sz
ve ifade hrriyeti, karlkl rza ile tesbit edilmi hukukun stnl, katlm, serbest ve rgtl muhalefet, iktidarn iddet kullanlmadan el deitirmesi, ynetimin tesbitinde ynetilenlerin sz ve yetki sahibi klnmas
vb. hususlara bir Mslman olarak kar kmann hibir makul dayana
yoktur. En azndan bu szn ettiimiz temel siyasal parametreleri kaale
almayan bir siyasal sistemin slmla herhangi bir ba iinde olabileceini
sylemek gtr. Nihayetinde bu temel siyasi deerler insann saduyusunun, selim akl ve ftratnn doru kabul ettii eylerdir; baka kltrel sistemlerde ortaya km ve savunulmu olsa bile, sonu itibariyle maruf
eyler hkmndedirler.
slm adna demokrasiyi yaylm ateine tutan herkesin, her syledii
ey slmiyeti temsil eder ve balar diye bir kural yoktur; herkes kendi
adna konuur, slmiyetten anladn dile getirir. Bu konuda ne srlen
grlerde, neyin gerekten slmn ruhuna uygun olup olmad hususuna dikkat etmek gerekir. Kiisel gzlemlerime gre, demokrasiyi imknsz
grenler de, tabiat dolaysyla istemeyenler de, sonuta slmn ruhuna
aykr felsefi teorileri savunmaktadrlar.
Hakim snf teorisinden hareketle demokrasiyi imknsz grenlere bakarsak, ister tekilat zorunluluu, ister iktidar komplosu dolaysyla halkn
zgrce katlmda bulunamayaca bir siyasi rejim, bir snfn zel karlar
ve zel abalaryla belirlenmi bir rejimdir. Elbette her toplumda olduu
gibi, slm toplumlarnda da iktidar hrsyla yanp tutuan ve siyasi idareye
gz diken bireyler, zmreler, aileler olacaktr. Ancak bu, siyaset ve toplum
77

Modern Ulus Devlet

ilikisini aklamaya altmzda, btn toplumsal ve siyasal hayat iktidar komplosu teorisiyle izah etmemize imkn vermez.
Bunun gibi, en iyi kavramnn geni kitlelerce bulunamayacan ve
bunun ancak sekin bir grup veya snfa vasat insann yararna olarak
devlet ynetiminde hayata hakim klnacan savunan grleri de slm bakmdan hakl bulmak mmkn deil. slm bir din olarak, belki de
vasat insan hedef alm, vasat mmet olmay nermitir. Hi kimse,
ne kadar zeki, stn, yetenekli ve bilgili olduunu dnrse dnsn,
bir bakas adna karar verme hakkna sahip olamaz. Tabii ve ontolojik
dayana olmayan eitsizliin, olduu gibi sosyal, siyasi ve iktisadi hayata
yansmasn, toplumsal dzenin ve siyasi yapnn bu eitsizlikler zerine
kurulmasn ngren aristokratik dnceleri de slmn ruhuyla badatramayz. Eitsizlik kavramnn nce Malthusun doktrininde, sonra
da Darwin kuramnda nasl faist ideolojilere temel tekil ettiini tahmin
etmek g deil. nsanlar arasnda rk fark, renk ayrl ve biyolojik eitsizlikler, beeri hayat ve tarih iinde insan dncesinin daha ok zenginlemesine yardmc olmas gereken gzel amillerdir. Bunlardan hareketle,
rk politikalar retmek, insanlarn bir ksmn dier bir ksmnn kulu
ve klesi eklinde tanmlamak ya da cins ayrlndan cinsiyeti ayrmlar
tretmek ancak bir cahiliye adeti olarak grlebilir. Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem), sarih bir dille nsanlar tarak dileri gibi eittir diye
buyurmutur. Hukuk karsnda eitlik, ontolojik ve tabi farklla mani
deildir.
Son olarak tarihi, byk adamlarn, stn liderlerin yapt grn
slm nokta-i nazarndan ele aldmzda bunun da kabul edilemez olduunu tesbit edebiliriz. slm insanlarn dinidir; her insan doutan sahip
olduu ahlk hasletlerini gelitirerek, yksek bir erdeme sahip olma haklarna ve imknlarna sahip erefli bir varlktr.
Bir noktaya daha deinmek lazm. O da felsefi bir kavram olarak demokrasinin slmla bir arada dnlmesinin asla mmkn grlemeyecei gereidir. Eer demokrasiyi felsefi hmanizmin, yani insann Tanr
karsnda mutlak zgrln ve bamszln ngren bir felsefenin
siyasi rejimi olarak gryorsak, bu, dorudan ilhattr. Ama demokrasiyi
78

slm, Demokrasi ve Laiklik


salt bir felsefi terim deil de, yalnkat bir idari mekanizma olarak tanmlayacaksak, bu durumda sorunu yeni batan ve dikkatle ele almamz, zerinde yeniden dnmemiz gerekir. nk tek tek bireylerin, monarklarn,
kutsanm liderlerin, ayrcalkl zmre ve ailelerin, stn rk ve snflarn
ynetim tarzlarn temelden reddeden slmiyet, doal olarak halkn genel
rzasna dayanan, halkn tercih ve isteklerini esas alan bir ynetim biimini destekler, bunu tevik eder ve hatta tebliinin varlk sebepleri arasnda
sayar. Ancak buna demokrasi diyebilir miyiz? Bu da ayr bir konu. Ne
var ki, slmiyetin ynetimde aklkla seim, ura ve biat gibi kavram ve
ilkeleri esas ald, bunlarn olmad bir ynetime meru gzle bakmad
kesin bir gerektir.
Konunun bu ekilde ele aln, bizi ilgin bir noktayla yzyze getiriyor:
Bu da temelde slmiyeti bir dnme ve inanma, vazgeilemez bir
yaama biimi eklinde gren bizlerin demokrasi fenomeni karsndaki
durumumuzu yeniden gzden geirmeyi gerektiren bir husus. Demokrasi
gibi karmak bir konuda bir durum belirlemesi yapmann ne kadar g
olduunun bilincinde, hemen bir yargya varmann douraca sakncalar
gznne almak gerekir. Her ne kadar slm ve onun ngrd ynetim
biimiyle ilgili zengin bir literatr varsa bile, kelime veya kavram olarak
demokrasi szkonusu olduunda, hemen ve ilk elden kesin sonulara gitmek g bir mesele.
Bu alanda karmzda birka zorluk var. lki, modern toplumlarn
karmak yaps ile teorik dzeyde slmn ngrd ynetim biimi
arasnda kurulacak ilikinin shhati, gerekten Kurn ve Snnetin ruhuna
uygun olmas. Dieri, genel ilkeler dzeyinde slmda ynetimin slm
tarihi boyunca uygulanan biim ve tarzlardan ayrdedilmesi. Son olarak
da slm ile demokrasi arasnda akma ve atma noktalarnn ak seik
tesbit edilip orta yere konulmas.
Bugne kadar Seyyid Kutup, Mevdudi, Malik Binnebi vb. ada
Mslman yazarlarn, konuyla ilgili almalar gzden geirildiinde, ilk
gzlem olarak slmiyetin somut erevesi sabit, deimez bir ynetim
tarz zerinde durmadklar tesbit edilebilir. Ancak herkesin zerinde it79

Modern Ulus Devlet

tifak ettikleri birtakm temel ilkeler var ki, bunlar deiemez ve ekli ne
olursa olsun slm diye tanmlanacak her ynetimin znde olmas
artn olutururlar. Dier konularda olduu gibi, ynetim konusunda da
Kurnn zerinde durduu birka ana ilke var. Bunlar da aklk, ululemr, ura ve biattr.
Burada akla kavuturmamz gereken iki nemli nokta var: Biri,
aklk, ulul-emr, ura ve biat olarak belirlediimiz temel ilkeleri hangi
referanslara dayandrdmz hususu; ikincisi, yzyllarca slm tarihinde
tank olduumuz ynetim biimlerinin bugnk tartma konumuz karsndaki gerek durumun doru kavranmas.
Bu mesele ister istemez bizi Asr- Saadet sonrasndaki dnemlerde ve
artlarda teekkl etmi bulunan hukuki literatrn yeniden kritik edilmesi konusuna gtryor. Szgelimi erken bir zamanda bu konuda yazlm
ve bugne kadar mracaat kayna zelliini korumu Maverdinin Ahkams-Sultaniye adl kitab bize ne kadar yardmc olabilir? Maverdinin
vard sonular bizim iin kullanlabilir veriler hkmnde midir? Maverdi
yannda, Gazali ve bn Teymiye gibi alimlerin devleti dzensizliin kart grmeleri dolaysyla, baskc ve zulmedici olsa dahi ona itaati ngren
dnceleri nereye kadar doru ve balaycdr? Yine hemen hemen her
kelam kitabnda ve fkh kaynanda yer alan mamet blmlerinden
hangi llerde yararlanlabilir? Dahas temelde Meai bir filozof olan Farabi gibi zatlarn eitli vesilelerle ele aldklar devlet, ynetim ve bakanlk
konularnda syledikleri, gerek Kurn ve Snnet gibi temel iki kaynak,
gerekse bu iki kaynaktan hareket ederek bugn ynetim konusunu aratrmak isteyen bizler iin ifade ettii gerek anlam ne olabilir?
Bu trden sorularn doru cevaplarn bulabilmemiz, bu literatrn
teekkl ettii tarihsel, siyasal ve toplumsal artlarn mdahil olduu yapnn zenle Asr- Saadetteki yapdan ayrlmasna bal grnmektedir.
Yukarda ismini andmz ada Mslman yazarlar, ittifakla Hz.
Alinin ehadetiyle son bulan Asr- Saadet ile bugne kadar uzanan slm
tarihi arasnda kesin ve temel bir ayrmn yaplmas gerektiini savunuyorlar. Bir hadise de dayandrlan ve genel kabul gren bir gre gre, asl
slmn ngrd ynetim biimi, Ben meyye oullarnn iktidara
80

slm, Demokrasi ve Laiklik


gelmesiyle son bulmu, bylelikle hilafet saltanata dnmtr. Hatta
bu src bir saltanattr. u hlde slmn ilk otuz yl hesaba katlmasa,
tarihteki uygulama saf slm ruhu yanstmaktan uzaktr, denebilir. Bu dnemde en bata aklk ilkesi ortadan kalkm, buna bal ura sistemi ilga
edilmi ve serbest seimleri ngren biat basit bir formaliteye dntrlmtr. Hatta merhum Seyyid Kutubun kaydna gre, ilk Emevi halifesi,
kendisinden biat istedii her sahabenin bana iki kll adam dikip biat
alabilmitir.
eklen de olsa biatn terkedildii sonraki uzun yzyllar iinde slm
tarihinde gzlenen uygulama, ynetimin bir aile veya hanedana has klnmas eklinde tezahr eder. Hanedana bal geni aile bireylerinin ancak
ok dar birimleri arasnda, hilafet ilgili blmde gstermeye altmz
gibi babadan oula intikal eden bir miras, hatta tanrsal bir hak olarak
hkmn srdrmtr ki, bunu slmn ruhuyla badatrmak elbette
mmkn deildir. u hlde bu dnemlerde ve artlarda teekkl eden literatrden yararlanmaya kalktmzda, bu temel gerei gzden uzak
tutmamak zorundayz. Literatr gerekten zengin ve yararl ilm, fkh
malzemelerle dolu olsa bile, vcud bulduu artlarda siyasi etkilerden bamsz dnlmeyeceinden, bizim buna her zaman belli bir ihtiyatla
bakmamz gerekir. Elbette bu, tarih mirasmz btnyle yararsz saymak
demek deildir. Ama bugn ne yapmamz gerektii konusunda bize k
tutacak olan, slmn sahih iki kayna (Kurn ve Snnet) ile otuz sene
sren Saadet Asr uygulamas ve Tarihsel slmn siyasi tatbikatnda deil,
mmetin pratik hayatnda sren zengin tecrbedir.

SLM VE LAKLK
slm dnyasnn genelinde olduu gibi Trkiyede de slm, laiklik,
seklarizm, din-devlet ilikisi, modernizm, slmn modern dnyadaki
yeri, kalknma, ilerleme vb. konularda yaygn bir belirsizlik var. Bu belirsizliin her alanda kendini gsteren bir kavram ve tanm kargaasndan
neet ettiini sylemek mmkn. Her biri birer zihn-i mevve durumunda olan insanlarn, eylerin gerek anlamlarn, yaplarn ve konum81

Modern Ulus Devlet

larn birbirine kartran tutumlar sosyal hayatta da derin ve rahatszlk


verici bir kargaann yaanmasna sebebiyet vermektedir.
nsann ok deerli ibretlerle dolu zengin tarihi tecrbesinden anlyoruz ki, eer birbiriyle anlamazlk hlinde olan insan topluluklar muhalif
dnce biimlerini anlama, doru tanma konusunda yeterli abalar harcamyorlarsa ve bu ou zaman karlkl inatlamaya dayal tutumlarnda srar ediyorlarsa, bunun sonucu scak atmalar, yani i savatr.
Nitekim sosyal kutuplamalara yol aan derin nefret ve dmanlklarn byk lde bilme ve tanma eksikliinden beslendiini gryoruz. Muhtemelen buna iaret etmek zere Hz. Peygamber (sallallahu aleyhi ve
sellem): Kii bilmediinin dmandr buyurmutur. Bu adan eylerin
mahiyetini, insan davranlarn ynlendiren niyet ve saiklerin gerek sebeplerini anlamak ok nemlidir.
Bilgileri yetersiz ve snrl insanlarn verecei hkmlerin gereklik
deeri de tartmaldr. Byle durumlarda insann gerekliin bilgisiyle
kendi arasnda kaln ve yksek duvarlar rlr ve bu duvarlarn her bir
ta birer nyargya dnr. nl fiziki Einstein Bir nyargy krmak
atomu patlatmaktan ok daha gtr demitir ki, bu gerekten yerinde
bir tespittir.
nyarglarn bizi Hakikatten ve Hakikatin Bilgisinden kopartt
byle bir duruma dmemek iin yapmamz gereken ilk i, bilgiye ve Hakikate olan saygy ngren ahlk bir sorumlulua sahip olmaktr. nsan,
iinde yaad objeler dnyasnda snrl, sonlu ve baml yeteneklere
sahip olduunun daima bilincinde olmak zorundadr. Kazand maddi ve
bilimsel(?) baarlara ramen, ona, Allah karsnda gsz ve yetersiz
olduunu telkin eden bu sorumluluk duygusuna sahip deilse, tahripkr
bir yarata dnmekten onu hibir ey alkoyamaz. Modern zamanlarda
tabiata, canl hayata kar saldrgan bir tutuma giren insan-alt yaratklarn
sergiledii tutum tam da budur.
Btn bunlar anlatmamzn sebebi, son yllarda Trkiyede slm ve
laiklik konularnda yaanmakta olan yaygn kargaaya belli bir aklk getirmek iindir. Gndelik siyasetin yrtlmesi balamnda bagsteren bir
tartma eer ahlk ve iyi niyete dayal bir zeminde deilse ksa zaman82

slm, Demokrasi ve Laiklik


da normal ve tabi snrlarn ap toplumun bir anda iki ana ve dman
kutba blnmesine dnebilir. Hibir eyin derinlemesine bilgisine sahip
olmayan ve bu ynde hibir aba gsterme niyetini tamayan medya kurulularnn araclyla gndelik hayat kopma noktasna gelir, yllardr bir
arada yaayan insanlar iki kart kutba itilir. Bunun byle srmesi hlinde
ok vahim sosyal sonulara yolaaca phesizdir.
Konuyla ilgili ncelikle u gzlemde bulunuyoruz:
En yetkin aydnndan sradan insanna kadar u veya bu dzeyde
slm ve laiklik konusunu tartan insanlar Babil kulesi halkn andryorlar.
Her kafadan bir ses kyor, gndelik hayatlarnda kullandklar dilin yerleik ve yaygn kelimelerini kullanyorlar ve fakat buna ramen birbirleriyle
anlaamyorlar. Sosyal hayatn temel dinamiklerinde yaadmz alt st
olularn ok daha feci eklini zihin hayatnda yayoruz.
Hi phesiz bunun tek sorumlusu, savunur grndkleri laiklie
tam olarak neyi ifade ettiini, hangi teolojik, tarih ve sosyal artlarn
rn olduunu bilmedikleri laikler deildir. Eer Mslman olarak
iine dlen kargaann btn sorumluluunu kendilerini laik olarak
takdim eden evrelere ykleyecek olursak, kendimizi aldatm veya en
azndan bir zihin tembelliine itmi oluruz. Ancak buna ramen btn
tarihi slmla iie gemi bulunan ve hlen nominal veya kltrel olsa
dahi, halkn yzde 98i Mslman olan bir lkede sorumluluun byk
bir blm bu evrelere aittir; bu yarg bir hakszlk deil, ama yazk ki
fiil bir durumdur.
Bunun niin byle olduu aada sralayacamz sebeplere dayanmaktadr:
Her eyden nce Mslman evrelerle mukayese edildiklerinde, laik
kesimlerin slm, slm tarihi ve slm dncesi ile Hristiyanlk, Kilisenin siyasi tecrbesi ve bunun rn olan laiklik konularnda son derece
yetersiz ve yzeysel bilgilere sahip olduklar grlmektedir. Elbette Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), yukarda zikrettiimiz hadisinin iaret
ettii gibi, bu bilgi yetersizlii hakl nedenlere dayanmayan dmanlklara
yol amaktadr. Laik kesimlerde gzlenen ikinci husus; slm, slm tarihi
ve Mslman dnya konularnda nyarglara dayal tutumlara sahip ol83

Modern Ulus Devlet

malardr. nsann nyarglarn dnyasndan olaylara bakma alkanln


srdrmesi onu snrlar, kapal bir sistem iine hapseder, zarar kendine
dner. Bu da Einsteinn dedii trden atomun patlatlmasndan ok daha
g bir durumdur.
Son olarak laik kesimlerde Mslman evrelerle bir arada ve karlkl anlay temelinde yaama isteinin olduka zayf olduu gerei mahede edilmektedir ki, Trkiyede asl sosyal bar tehdit eden ana tehlike
budur. Avrupa kltrnn btn farkllklar ortadan kaldrc tekil, homojenletirici ve totaliter etkisinde kesinlie ulatn zanneden bu evrelere gre modernizmin muhalifi slmn bir din, Mslmanlarn bir
sosyal kitle olarak yaama haklar yoktur. En kalbrst entellektelleri
dahi, Fransz Aydnlanmasnn evrensel akl temsil ettiini ve bu temsil ve keiften dolay Batl olmayan toplumlar zerinde kltrel ve politik basklar kurma hakkna sahip olduunu yazmaktadrlar. Bu yaklam,
Hegelden Marxa saysz Batl filozof ve aydnda grlebilir. Aslnda bu,
Hristiyan olmayanlar zorla hidayete dahil etme hakkn kendinde gren
geleneksel Kilisenin tutumunun sekler ve laik bir forma dnm eklinden baka bir ey deildir. Bu adan u rahatlkla sylenebilir ki, Avrupa kltr tanm gerei totaliter, rafine, mdahaleci; ve oulcu bir
karakterden yoksundur. Bu safhada Mslmanlara den grev, Kurn ve
Snnetin genel ilkelerine uygun tebli grevlerine devam etmeleri; ilm,
fikr ve entelektel formasyonlarn arttrmalar ve bunu yaparken abalarn slm hukukunun ruhu olan ahlk erdemlerle btnletirmeleridir.

SLM, TEOKRAS VE LAKLK


Aralarnda bilim adam, aydn ve siyasetinin yer ald ok sayda
insan, teokrasinin din temelinde veya din kurallarna gre devlet ynetimi olduunu dnr. Byle olunca laiklik, din-d, hatta tamamen
dinden arndrlm artk buna dinsizlik de denebilir bir ynetim
tarz eklinde ortaya kar. Oysa bu tanm, laiklii bir yntem ve tutum
olmann tesinde bir ynetim ekli grmesi dolaysyla yanltr. Bunun
iki nedeni var:
84

slm, Demokrasi ve Laiklik


lki, bir ynetimin, karar alrken herhangi bir dinin genel ve dominant
deerlerine, ngrlen kurallarna riayet etmekle kendini ykml saymas onu teokrat klmaz; nk teokrasi ynetimin ve yneticilerin kendilerini ilahi ve mutlak bir iradeye dayandrmalar varsaymdr. Teokraside
ynetici ahs veya ynetici snf, yeryznde ilahi iradeyi, arzu ve mutlak
retiyi, hakikati temsil ettiini, her trl hata ve yanlmadan korunduunu, dolaysyla ynetime kar herhangi bir eletiri veya muhalefetin meru
olamayacan bir kural olarak vazeder.11
Teokrasinin bu tanmna eski alarda rastlansa bile, en kamil ekli
Katolisizmin ynetimle ilgili varsaymlarnda grlr. Hatta teokraside referans alnan dinin, dnyevi ileri dzenleyecek bir hukuk sistemine sahip
olmas da gerekmez. Nitekim Hristiyanlk, eriat, hukuku olmayan bir
dindir ve tarih iinde teekkl eden Kilise hukuku, Roma hukukunun bir
uyarlamasdr. Kilise Roma hukukuna iki ey ilave etmekle yetinmitir:
Faiz ve boanma yasa.
Ancak asl teokrasiyi varklan husus, ynetimin din adamlar snfnn
hakk kabul edilmesi veya din adamlar snfna mensup olmayan kral, imparator ve laiklerin Kilisenin egemenliini tanmaya zorlanmasdr. Burada hemen szn ettiimiz ikinci yanla iaret edelim: Kiliseye boyun
een veya Kiliseden bamszlaarak ynetime katlma talebinde bulunan
laiklerin din-d veya dinsiz kiiler olmalar gerekmez. Zaten laik insan,
tanm gerei ruhban olmayan, sradan, sivil Hristiyan kimsedir. Yani laikler, din deerleri illa da reddetmek gibi amir bir kural olmakszn, ynetme talebinde bulunabilirler; ynetimi mensup olduklar dinin deerlerine
uygun tasarlayabilirler. nk eer aksi olsayd, Hristiyan deerlerine
bal kalarak siyaset yapmak isteyen Hristiyan Demokrat Partilerin hibirisi olmaz ve hatta Avrupada siyasete katlmak iin kiilerin din-d veya
dinsiz olmalar art aranrd ki, byle bir ey ne mmkndr ne de vuku
bulmutur.
Doal olarak bir laikin ynetim tasarm ve talebi Hrstiyan deerlerine uygun olabilecei gibi, bu deerlerin tamamen dnda teekkl
etmesi de mmkndr. Ancak bu yine de her laik insan dinsiz klmaz,
11

Bkz. Ali Bula, slm ve Demokrasi, slm ve Teokrasi blm.

85

Modern Ulus Devlet

sadece Hristiyan deerlerinin ynetimle ilikili olmamas gerektii yolunda bir dnceye sahip klar. Byle bir kiiye Hristiyan dnyasnda
din-d kii denebilir ki, bence bu tanma en uygun isim seklerliktir. Avrupa siyasi hayatnda dindar/laik, din-d/sekler kii ve partilere
rastland gibi dine-kar ve hatta din-dman dinsiz/ateistlere de rastlanr.
Bu perspektiften Trkiyeye dnersek, burda laikliin ondokuzuncu
yzyl pozitivizminin ar etkisinde, din-d/seklerlik ve dine-kar/ateizmle zdeletirildiini gryoruz. 70 yldr devletin tanmlad otoriter laik gre gre, slmn iki kutsal referansn (Kurn ve Snnet)
bir st-hukuk kabul edip, genel slm deerlere uygun siyasi tasarm ve
programlara sahip insanlarn ynetime katlma istekleri laiklie aykr
kabul edilmekte, bylelikle paradoksal bir ekilde kilisesi ve ruhban snf
olmayan slm dini ve ona ballk hissi iinde olan Mslmanlar siyasi
sistemin dnda tutulmaktadrlar. Oysa laiklik, devlet ve siyaset zerinde Kilise ve din adamlarnn otorite kurma iddia ve teebbslerine kar
siyaseti ve devleti zgrletirmektir, yoksa dinsizletirmek deildir. Trkiyede savunulan ise tek yanl bir sekler (ladini)lik, hatta yer yer din
dmanl(ilhad)dr.
Elbette Mslmanlar byle bir siyaset ve laiklik tanmyla yzyze
getirmek kimsenin hakk olmamal. Ama slm adna siyasete katlmak isteyenlere unlar sormak herkesin hakkdr: -Sizin slm temelinde ngrdnz ynetim totaliter bir dikta rejimi mi, yoksa seime, din ve vicdan
zgrlne dayal oulcu bir proje mi?
Bu tartmann tatminkr bir berraklk kazanmas ve bununla balantl olarak Mslman bir toplumun laik olup olamayacan anlamak
iin, laiklii douran zel tarihsel ve kltrel iklime baklmas gerektiini
dnyorum. Bunun yannda kendi btnl iinde anlaml olan szkonusu iklimin bizlerin zihin, sosyal hayat ve siyaset telakkilerimizde bir
karlk bulup bulmad konusu zerinde durmak da bir o kadar nemlidir. nk kendi zgl artlarnda varlk bulmu dnme biimleri, kavramsal modeller ve sistemler evrensel birer ablon gibi bir dnyadan baka
bir dnyaya ithal veya iktibas edilerek aktarlamazlar. Onlar var klan or86

slm, Demokrasi ve Laiklik


tamlarda insan zihni ve ruhu tarafndan iselletirildikleri oranda toplumsal pratiklerde kabul grrler. Bu adan bakldnda, laikliin szlk ve
kavramsal anlamlarna bakmak uygun bir yaklam olabilir. nce szcn kendisine bakalm:
Laicostan treme bir szck olarak laik, ruhban d kimse demektir. Yani siz eer dini, dinin yorumunu ve onu aklama yetkisini kendinde zelletirmi bir din snfna mensup deil de, sradan insan (szgelimi
doktor, mhendis, retmen, ifti, ii, esnaf vs.) iseniz, bu tanma gre
laiksiniz. Bu balamda laik, dindar bir insandr; Kiliseye gider, dua eder.
O, sadece ruhban snfna mensup ve korunmu (layuhti) deildir. Laik
dinsiz veya din dman olmaz, nk dinsizlik (ateizm vs.) ayr bir kategoridir.
artc gelebilir ama, bu anlam erevesinde her Mslman laiktir.
nk slm dininde ruhbanlk veya din adamlar snf yoktur. Her kim
olursa olsun, belli bir yntem (usl) izlemek ve yeterli bilgi donanmna
sahip olmak suretiyle slmn iki ana referansn, yani Kurn ve Snneti
yorumlar, aklar ve hkmler karabilir. Bu i hibir kii, kurum veya
snfn tekelinde deildir. Ayrca dinin iki kaynandan hareketle elde edilen her bilgi mutlak hakikati ifade etmez. slm bilginlerinin szbirliiyle,
bu trden gr ve yarglar ictihad balamnda izafi (zanni)dir. Kii Hz.
mer veya Ebu Hanife dzeyinde bir otorite olsa dahi, din grleri eletirilebilir. Bunun tek istisnas Snni gelenekte Peygamber Efendimiz, ii
gelenekte Peygamber yannda 12 masum imamdr. Bu istisnalar ilahi bir
alan iinde korunmu kabul edilirler.
Sekler bir iddiaya sahip sekler kii de buna yakn bir anlam erevesinde ele alnabilir. Sekler iddia, dini kendisinde zelletirmi zel bir
din snf dnda dine ilikin yorum yapma giriimidir. Dier anlam bu
dnyaya ait, dnya ileriyle uraan, dnyevi kimse demektir. Bu anlamda
da her Mslman bir ynyle sekler bir insandr. nk hem din adam
snfnn nizami hiyerarisinde yer almaz, hem de bu dnyann ilerini bir
gereklik ve gereklilik olarak grr. Eer bir din ilecilii, dnyadan tmyle el etek ekmeyi ngryorsa, dnyay mutlak deersiz (zhd) kabul
eder. slm dini ise ahiret yannda dnyay dzenlemeyi ngrr ve insan
87

Modern Ulus Devlet

belli ahlk ve hukuki kurallar iinde hayat yaamaya davet eder. Anlaml
ve amal bir dnya yaanmak iindir; ama asl ait olduumuz yurt mezarn te tarafdr.
Ancak kukusuz ne laiklik ne seklerlik bu saf etimolojik anlamlardan
ibaret deildirler. Bu anlam dzeyinin ok tesinde insan zihnini, sosyal
hayat, hukuku ve siyaseti yeniden tanmlayp ina ettikleri kavramsal modeller, sistemler ngrrler. Dardan kendisine empoze edildiklerinde,
bir Mslman kendi i dnyasnda inancyla atmaya srkleyen ite bu
ynleridir.
imdi daha anlalr pratiklerden hareketle bu konu zerinde durmaya alalm.
Trkiyede laiklikle ilgili sren tartmaya belli bir aklk getirmek
iin, ncelikle laikliin bir ilikiler biimi olarak ortaya kt Hristiyan
dnyann tarih tecrbesine ve buna bal belli bir tanm kazanan din, laiklik ve devlet kavramlarna yakndan bakmak gerektiine deinmitik.
Bunu yaparken imdilik Trkiyedeki uygulamay ve bu uygulama evresinde sren tartmay bir kenarda tutabiliriz. Belki bu yaklamla Trkiyedeki laikliin evrensel mi yoksa kendine zg m olduu; eer evrensel
ise neden benzer bir tartmann laik lkelerde grlmedii, kendine zg
ise bu Trkiye sul laikliin niin hla tartld konular akla kavumu olacak.
Balang iin u tespiti yapabiliriz: Daha ilk yllarnda Hristiyanlk, Greklerden beri iki bamsz alan (ifte-gereklik) ayrmnn geerli
olduu yerleik bir kltr evreninde yayld ve drdnc yzyln balarnda Roma tarafndan resmi din kabul edildi. Kendini Grek ve Roma
mirasna uyarlayan Hristiyanlk, bu ikili ayrm iman-akl, din-bilim,
fizik-metafizik, ruh-beden ve Kilise-devlet eklinde devam ettirdi. Biz
burada iki alan ayrmnn kltr, sanat, gndelik hayat, felsefe ve bilimler alannda yol at sorunlar yine bir kenara brakp, asl siyasetin en
nemli konusu olan iktidar ilikisine, ksaca devlete yansma biimine
bakmakla yetineceiz.
Sonralar Grek ve Hristiyan mirasnn verili dnyasnda yepyeni bir
zihinsel ina eklinde kacak olan Kartezyen felsefenin de kabul edecei
88

slm, Demokrasi ve Laiklik


bu iki alan fikrinin ncillerdeki ifadesi Tanr ve Sezar ikilemidir. Yeni Ahidin ncilinde geen nl cmle yledir: Tanrnn haklarn Tanrya,
Sezarn haklarn Sezara verin.12
Bu ve ruhani ve cismani iktidar arasndaki kategorik ayrmdan hareketle, Hristiyan teolojisinin iki bamsz alan fikrine dayand kabul
edilir. Ancak bu ayrm, kukusuz sadece bir dinin teolojisiyle snrl kalmaktan ibaret deildir; bilimden felsefeye, hukuktan siyasete hemen
hemen her alanda ruha hkmeden Tanr ile bedene hkmeden Sezar arasndaki ilikilerin belirlenmesinde ciddi sorunlara yol amtr. Benzer bir
ayrm, ki Kl, Tanrnn Sitesi ve Dnyevi/Sekler Site eklinde de ifade
edilebilir. Ancak her durumda temel sorun Tanr ve Sezarn temsil ettii
varsaylan iki farkl kutup arasndaki iliki biimiyle ilgilidir.
Bu noktada aklda tutmamz gereken nemli husus udur: Din balamnda Tanrnn yeryzndeki temsilcisi Kilisedir. Dogmaya gre, Kilise sann bedenidir13 ve onun banda olan Papa yanlmaz, hata etmez
kutsal bir kiidir. Sezar ise zaten dnyevi iktidar demek olan devletin badr. Bu, u demektir: Hristiyan dnyasnda din ile devlet arasndaki iliki,
dorudan Kilise ile devlet arasndaki ilikidir; nk Hristiyan inancnda
din Kilisede ve bu kutsal/tanrsal kurumu yneten din adamlar/ruhban
snfnda zellemitir. Nitekim Fransada uzun sren bir atmadan sonra
yrrle giren 1905 yl yasas Kilise ile devletin ilerini birbirinden ayrmaktadr. Ayrca din-devlet ilikisinden szetmek gerekmez, gerekse bile
farketmez; zira din ve Kilise ayn eydir.
slm ilahiyatna ve tarihsel tecrbesine hayli yabanc olan Hristiyanln bu zel telakkisine baktmzda, bu dinde ayr mezhebin ayr
tutum iinde olduunu gryoruz ki, bu tutum, bir bakma yukarda
aktardmz szn Hristiyan tarihindeki ayr almdr:
1) Katolik tutum: Tanrnn Sezara, yani Kilisenin devlete stn olduu dzen. Bu, tartmann odan tekil eden teokrasinin kendisidir.
2) Ortodoks tutum: Sezarn Tanrya, dolaysyla devletin Kiliseye
12
13

Markus, 12: 13 vd.; Matta, 22: 15 vd., Luka, 20: 25 vd.


Pavlus der ki: Kilise Mesihin kendi bedenidir. Koloselilere, 1: 18 ve 24.

89

Modern Ulus Devlet

stn olduu dzen. Buna Bizantinizm de denebilir ve bu dzende din


devlete bal ve bamldr.
3) Protestan tutum: Tanr ile Sezarn arasnn, Kilise ile devletin alanlarnn ayrld dzen. Bu, dorudan laikliktir.
Ortodoks Dou Roma Kilisesinin tarih modeline sonra dnmek
zere, imdilik unu sylemek mmkn: Protestan modeli olan laiklii
anlamak iin Katolik Kilisesinin devlet zerindeki egemenliini ngren
teokrasiye ve tabi Katoliklerle Protestanlar arasnda sren acl din savalarna yakndan bakmak gerekir. Kilisenin devlet zerinde egemenliine
son verilmesi yannda, din ve vicdan zgrlnn yasal teminat altna
alnmas demek olan laikliin bu onbinlerce insann hayatna mal olan din
savalaryla yakn bir ilikisi var.
Tanrnn Sezar zerinde mutlak egemen olduunu ne sren Hristiyan Katolisizminin temel varsaym Kilisenin devlete gre stn ve belirleyici bir konumda olmasdr. te bu, gerek anlamda teokrasidir.
Kilise teokrasisi, Tanr ve Sezar ayrmn ontolojik, felsefi ve siyasi
argmanlara dayandrrken, iinde yer ald kltr dnyasnn binlerce
yllk mirasn referans gstermitir. Doal olarak devletle giritii etin
mcadelede Kilisenin kendini dayandrd meruiyet ve buna laiklerin
ynelttikleri itirazlarn mahiyetini anlamak nemlidir.
Kilise her eyden evvel sann bedeni olduunu, dolaysyla Tanrnn
sada hulul yoluyla somutlat gibi, sann da Kilisede somutlatn
ne srer. Ortodoks ve Protestan kiliselerden farkl olarak, Katolik Kilisesi Petrusun mezar zerinde kurulmutur, dolaysyla sapasalam bir kaya
zerinde ykselmektedir. Hz. sa, en byk havarisi Petrusa Tanrnn
gkte balayp zd eyleri kendisinin de balayp zmeye yetkili olduunu sylemi14 ve bu yetki de Kiliseye gemitir. Bu durumda Tanrnn hulul ettii sann bedeni olan ve Petrusun mezar zerinde kurulan
Kilise, hibir kutsal deeri ve semavi/ilahi referans olmayan devlete nasl
stn olmaz?
Kiliseye gre insan ruh ve beden iki ayr kategoriden oluur. Ruha
14

Matta, 16: 17-19.

90

slm, Demokrasi ve Laiklik


Tanr, bedene devlet hkmeder. Ama elbette ruh bedene gre daha stn
ve deerli olduundan, Tanrnn izdm olan Kilise de devlete stn
olacaktr. Bu iddia ki Kl metaforuyla da desteklenmektedir. Lukaya
(22: 38) gre Tanr, Hristiyanl savunmak zere papalara iki kl vermitir. Bunlardan biri ruhani liderlii, dieri dnyevi egemenlii temsil eder.
Ancak her iki kl da papalara verildiinden, devlet ancak papa sayesinde
ynetebilir ve Hristiyanl savunur. Devlet Kilisenin buyruundan kacak olursa, papa ikinci klc alma hakkna sahiptir; bylelikle dnyevi iktidar meruiyetini kaybeder.
Btn bu ve benzeri iddialar, ynetimin din bir kurum olarak Kilisenin ve onun hiyerarik dzeni iinde yer alan din adamlar snfnn denetiminde olmas gibi bir sonucu kanlmaz klar. Ancak hepimizin bildii
gibi krallar ve imparatorlar bu iddialara kar kp bamszlklarn veya
hi deilse ksmi zerkliklerini savunmak iin Kilise ile mcadeleyi gze
almlardr. Asl mcadele yeni bir snf olarak doan burjuvazinin de yardmyla hzlanm ve sonunda Kilisenin yenilgisiyle son bulmutur. mparator, krallar ve burjuvazinin temel iddias, ynetim ve siyasette ruhban
olmayan snflarn, yani laiklerin de sz sahibi olduklarn kabul ettirmek,
ardndan bunca zulm ve hakszlklara sebep olan Kilisenin kendi ileriyle
urap siyaseti laiklere brakmasn hukuki gvence altna almak eklinde
zetlenebilir. Bu, Kilise/din ile devlet ilerinin ayrlmas ilkesini temellendiren belirleyici bir tutumdur.
kinci belirleyici tutum, din ve vicdan zgrlnn teminat altna
alnmas ilkesidir. Buna yol aan tarih sebeplerin banda Katoliklerle
Protestanlar arasnda sren savalardr. Katolik Kilisesi, kendisi dnda
ncili okuma, yerel dillere tercme etme ve yorumlama haklarn savunan Protestanlar tanmad; tanmad gibi bu dncede olanlarn hayat
haklarna da son vermek istedi ve lmlerine karar verdi. Onbinlerce insann hayatna mal olan bu din/mezhep savalar ancak laiklik ilkesinin
hayata gemesiyle son buldu ve 1648de imzalanan Vestfalya anlamasyla Protestanlk bir mezhep olarak kabul edildi. Ama hemen hatrlatalm,
bugn dahi Katoliklik, ne Protestanl meru grr ne de Martin Luther
isminde bir ahsn dnyaya gelip yaadn kabul eder. Katolisizm iin
91

Modern Ulus Devlet

Luther isminde bir ahs yoktur, tarihsel olarak da dnyaya gelip yaamamtr.
imdi dnelim: Byle bir dnyada Avrupa laik/sekler olmaz da
ne olur?
zetlersek, Avrupa laikliinin iki nclnden szedilebilir: Bunlardan
biri devletin Kiliseden bamszlamas; dieri Protestan mezhebine mensup Hristiyanlarn din ve vicdan zgrlklerinin hukuki teminat altna
alnmas. Laik bir ynetim, dini bir kurum veya dini bir snfn tekelinde
olmayan; din ve vicdan zgrln yasalarla gvence altna alan bir ynetimdir.
Peki, bu aamada kendimize unu sorabilir miyiz? Eer cami Kilise
deilse, slmda bir ruhban/din adamlar snf yoksa ve tabii din seme
zgrl Kurnn teminat altnda (Bakara, 2/256) ise, bu durumda slmn teokrasi ve laiklik balamnda konumu nedir? Ya da devlet, hangi
dini kutsal kurum ve snf karsnda bamszlamak durumundadr?

DN, AHLK VE SYASET


slm ve laiklik konularnn tartld her aamada bu temel hususlarn gz nnde bulundurulmas gerekir. Bu temel gerekler kaale alnmad iin, balam verimli bir tartmadan sonra din, devlet ve laiklik gibi
nemli konularda iyi bir mesafe alndn dnrken, birdenbire ta en
baa dndmz grebiliriz.
Baz bilim adamlar ve sosyologlar, laikliin demokrasi iin bir nart olduunu, laiklik olmadka siyasetin zerkleemeyeceini ne sryorlar. Buna ahlk yannda iktisadi hayatn da dinden ayrlmas gerektii
fikri eklenmektedir. Bu fikri ne srenlerin ihmal ettikleri bir nokta udur:
Kavramsal grlerini zerinde ina ettikleri ve rneklerine dayanak tekil
eden aktel dnya, bizim paradigmatik ve somut dnyamzdan ok farkl
bir dnyadr.
Bizim gibi gzn Mslman bir dnyann kltrel evresinde aan
insanlar asndan, varlk leminin birbirinden farkl, yaltlm ve zerk
alanlara blnmesi garip bir eydir. Eer slm inancnn temelini olu92

slm, Demokrasi ve Laiklik


turan Tevhid fikri, sadece teolojik ve vicdanlarn snrlar dahilinde kalan
bir soyut kabul deilse, bunun somut ve pratik dnyadaki yansmalar ok
alan veya iki alan dncesini de doal olarak kabul etmeyecektir. Ancak
bu, Tevhid fikrinde olmayan gayr- mslimlerin veya laiklerin Mslmanlarn evreninde Tevhid iinde erimek zorunda kalacaklar anlamna
gelmez; onlar ayr bir kavramsal dnyann insanlar olarak, kendilerine
zg dnce ve yaama biimleriyle Mslmanlarla bir arada ve yanyana
yaabilirler. slmn ngrd oulculuk bu anlamda kendine zg ve
otantiktir. Demek ki, daha iin banda dinin kendisinden kaynaklanan bir
sorunsalla kar karyayz ve eer Mslman dnyann temel varsaymlarn kaale alarak aktel dnyamzn sorunlarna yaklaacaksak, bu hayli ciddi
durumu gznne almak zorundayz.
Benim anladm bu dncede olanlar, iyi bir siyaset ve rasyonel bir
iktisadi hayatn ancak dinden ve bu arada ahlktan tamamen uzaklatrlmas sonucunda mmkn olabileceini sylemektedirler. Ancak birbirinden ayrlmas ngrlen alanlar arasnda bsbtn ve radikal kopma
mmkn olmadndan, alanlar arasndaki muhtemel bir atmann
nne gemek iin etik bir uzlamaya ihtiya vardr.
slm bak asndan, ok sayda veya iki alan fikrinin dn olduu
gibi bugn de reddedildiini ve Mslman dnyann zihninde bir trl
iselletirilemedii konusu nemli bir husustur. Buna bal ikinci husus,
hem ahlkn hem hukukun dinden ayr dnlemeyecei konusudur.
Bizim varsaymmza gre dinlerden bamsz bir ahlk olamaz. Eer
hukuk herhangi trden bir yaama biiminin teknik anlamda dzenlenmesi ve bakalarna deklare edilmesi ise dayatlmas deil, bu durumda
hukuk da dinden ayr bir kategori deildir.
Btn bunlardan sonra u sorulabilir: Siyaseti dinden ve ahlktan
arndrdmz zaman, iktidarn mutlaklatrlmasnn nne nasl geeceiz? Salt hukuki yasalar buna yeter mi? Ya da siyasetin meruiyetinde
ortaya kacak kriz hangi yollarla alacak? Siyaseti, hukuku ve iktisad
dinin bir davurumu kabul eden insanlar, bu kavramsal erevede hangi
imkn ve aralarla kamusal hayata katlacak ya da engellenecek? Ayrca
amzn nemli bir sorunu olan siyasetin makyavellemesinin, zerk93

Modern Ulus Devlet

letii oranlarda gizli veya ak dejenerasyona uramasnn nne nasl


geilecek?
Ben kiisel olarak kendini laik veya din-d tanmlayan herkesin siyasete katlabileceini ve bu katlmn slm perspektiften mmkn olduunu dnyorum; ama dinden arndrlm ve ahlka kar zerklemi
laik bir siyasetin Mslmanlara ak olabileceinden hibir zaman emin
deilim. Modern sekler tarih bu korkunun yersiz olmadn teyid ediyor.

94

Drdnc Blm

SLM VE MODERN
ZAMANLARDA DN-DEVLET
LKS

SLM VE MODERN ZAMANLARDA


DN-DEVLET LKS

Yakn tarihimizde ortaya kan ve bugn de aktel konumunu koruyan din-devlet ilikisinin nasl dzenlenmesi gerektii yolundaki sorunun,
yukarda ksmen temas ettiimiz gibi, byk lde Hristiyan tarihinin
siyasi tecrbesinden neet ettiini sylemek mmkn. Burada Hristiyan
tarihinin siyasi tecrbesini, Hristiyan dininin genel esaslar ve bu dinin
kutsal metinlerinde izilen teolojisinden ayr dnmemek bilhassa nemlidir. Herhangi bir tarihsel pratii, onu ynlendiren din temel varsaymlardan ayr dnmemek yalnzca Hristiyanla zg bir kural deil, dier
dinler ve bu arada slmiyet iin de geerli bir kuraldr.
Kukusuz bir din cemaat veya mntesipler topluluunun din dn ve pratiklerini temel kstas alarak din anlamak ve hakknda niha ve
mutlak bir yargya varmak tam doru olamaz. Ancak hibir din tecrbe
de ilham ald dinden bamsz dnlemez. Burada ne ayn ne gayr
ve fakat hem ayn hem gayr gibi grnen paradoksal bir durum var. Ve
bence insanolunun mensup olduu dinle ilikisinde tarih boyunca peini
brakmayan bu trden garip ve bazen trajik bir paradoks szkonusudur.
u hlde mevcut durumu doru anlamak ve gelecein dnyasn bir
ekilde yeniden kurmak iin konuya geni bir tarih perspektiften bakmak
gereklidir.
Ben bu noktadan hareketle, bu blmde ana balk altnda topladm konulara aklk getirerek gnmzde din-devlet ilikisinin nasl olmas gerektii sorusuna bir cevap aramaya alacam.
97

Modern Ulus Devlet

Konuya ilikin bize aklayc bilgiler verecek ve gelecek iin yol gsterecek ana balk udur:
A. Hristiyan dogmalar ve Hristiyan tarihinde yaanan genel siyasal
tecrbe,
B. slm retinin genel esaslar asndan slm tarihinde gzlenen
siyasi tecrbe ve
C. slm reti ve buna bal slm hukukunun teorik erevesinden
hareketle gnmz iin uygun ve uygulanabilir yeni bir siyasi projenin
imknlarnn aratrlmas.

A. HIRSTYANLIIN KUTSAL REFERANSLARI VE


TARH TECRBES
Bugn dnyada en ok mntesibi bulunan Hristiyanln kutsal ve
ayn zamanda balayc din referanslarn ayr grupta toplamak mmkndr. Bunlar da nciller, Resllerin leri ve Havari Mektuplar ile Kilise
konsillerinin tesbit ettii temel iman esaslar.
Hristiyan teolojisinde vahy alan ve din retiyi ald gibi tebli eden
bir peygamber (nbvvet) telakkisi olmadndan Hz. sann bizzat kendisi vahydir. Yeryznden ekildikten sonra onun vahyleri, Resl ve kilise
azizlerine intikal etmeye devam etmektedir. Pavlus der ki: Havariler, Mesihin hizmetileri ve Allahn srlarnn khyalardr. nsan bunu byle bilmeli.15 Bundan dolay nciller kadar, Resllerin ileri, Havarilerin Milletlere
yazp gnderdikleri mektuplar ile Kilise Konsillerinin tesbit ettii iman
esaslar ayn dzeyde kutsal ve balayc referanslar konumundadr.
Bu referanslarn toplamndan hareketle Hristiyan teolojisine baktmz zaman, iki alan ayrm ve buna bal iki iktidar fikrinin ok esasl bir
husus olduunu greceiz. Bu durum ncillerde yer alan u nl szle
yle formle edilmitir:
15

I. Korintoslulara, 4: 1. Pavlus ve Havariler srailoullar dnda kalan milletlere resul olarak


gnderildiklerini ne srerler. Bkz. I. Korintoslulara, 1: 1. Pavlus, Vaiz ve resul olarak imanda
ve hakikatte Milletlerin muallimi olarak ben tayin olundum der. Timoteosa I, 2: 71 ve Timoteosa II, 1: 11.

98

slm ve Modern Zamanlarda Din-Devlet likisi


Sezarn hakkn sezara, Tanrnn hakkn Tanrya verin.16
Bu nl szn ontolojik yansmas Ruh ve Beden ayrmdr. Pavlus
der ki: nk beden ruha kar ve ruh bedene kar arzu eder; nk istediimiz eyleri yapmayasnz diye, bunlar birbirine zttrlar.17
Ayn ayrmn siyasal iktidar balamndaki tezahr iki kltr. ki
kl, yani iki iktidar. Bunlar da ruhani ve dnyevi iktidarlar temsil ederler.
Ruhan iktidar dinde, dnyevi iktidar devlette somutlar.
Hristiyan teolojisinin bu dominant ayrm esas alnarak Hristiyan tarihinin siyasi tecrbesine bakldnda ayr pratik ve ayr din-devlet
ilikisi modeli olduu grlebilir:
1. Teokratik model: Bunun tarihteki somut pratii Bat Roma kilisesi
tarihinde gzlenir. Dolaysyla son tahlilde Hristiyanln Katolik mezhebine zg bir model olduunu sylemek yerinde olur.
Teokrasi, gemite saysz kltrlerde gzlenen Tanr-Kral modelinin18 Katolik tecrbesinde yepyeni bir anlam kazanm eklidir. Bu trden bir pratiin ortaya kn kolaylatran faktrler byk lde Bat
Romann kyle yakndan ilgilidir.19
Balangta Hristiyanlk iki kl (Deux Glaives) fikrini iki iktidarn
birliktelii eklinde ne srerken, sonralar bu iki bamsz ve zerk alan
arasnda atma balad. Onbirinci yzyldan itibaren Papa VII. Gregorie
ile hzlanan atma, sonunda ruhani olann dnyevi olana stnlne
dnt.20 Pavlusun Madem ki biz size ruhani eyler ektik, sizin cismani
eylerinizi bieceksek, byk ey mi? Eer bakalar size hakimiyette hissedar iseler, biz daha ziyade deil miyiz?21 szlerine dayanlarak yeni bir
tez ne srld.
Buna gre kiinin maddi ihtiyalarn siyasal iktidar, yani devlet kar16
17
18
19
20
21

Markus, 12: 13-17; Matta, 22-15, Luka, 20: 25.


Galatyallara, 5: 16-17 ve 78.
Tanr-kral iin bkz. C- Nortcote Parkinson, Siyasal Dncenin Evrimi, (ev. M. Harmanc,
stanbul, 1976), s. 30, 58, 68, 72, 113 vd. 138, 172, 273.
Bkz. Ali Bula, slm ve Demokrasi (slm ve Teokrasi Blm. stanbul, 1993), s. 84 vd.
Bkz. Murat Sarca, Siyasi Dnce Tarihi (stanbul, 1973), s. 53 vd: Ayferi Gze, Siyasal Dnce Tarihi (stanbul, 1983, 2. Bsk.), s. 90.
I Korintoslulara, 9: 11-12.

99

Modern Ulus Devlet

lyorsa, manevi ihtiyalarn karlayan ve ruhuna cevap veren aygt da


Kilisedir. Devlet insanlarn bedenlerine, Kilise ruhlarna hkmeder. Ruhlarn bedenlere stn olmas gibi, Kilise de devlete stndr. yleyse devlet dine tbi olmak zorundadr. Kiliseye gre Baba kimseye hkmetmez,
hkm Oula vermitir.22 sa, her riyasetin ve hkmetin badr,23 sann hakikati resllerdir24 ve onlar Rabbin verdii yetkilere gre hareket
ederler.25 Bedenin kurtarcs Mesih, ayn zamanda Kilisenin badr;26
bir baka argmana gre Kilise, Mesihin kendi bedenidir.27
Kilisenin banda resullerden vahy alan Papa olduuna gre, ruhani
ve dnyevi iktidarn ba da Papa ve din adamlar snf olacaktr.
te bu teolojik yaklam teokrasiyi ekillendirmitir ki, esas Kilisenin Petrusun mezar zerinde kurulmas, Din adamlar snfnn ayrcal,
Ruh ve beden ikilemi ve Papann masum ve yanlmaz (layuhti: innocetti)
vasflarna dayanr.28
Btn bunlar gznne aldmzda Bat Roma Kilisesinin kendine
zg din ve siyasi pratiinde Tanrnn Sezar zerinde egemenlik kurduunu ve buna bal olarak devletin Kilisenin tzel kiiliinde dine tbi
olduunu syleyebiliriz.
2. Bizantinist model: Bu model, Dou Roma Kilisesinin Ortodox
mezhebi erevesinde ortaya kan modeldir. Bu modelde din-devlet ilikisini dzenleyen ekil, Katolikliin tam aksi bir istikamette din devlete
tbi klmtr.
Hristiyanl Milano ferman (313) ile resm din kabul eden Konstantin ve sonra gelen Jstinyen, dnyevi iktidarn ruhani iktidar zerindeki egemenliini zel olarak vurgulam, pekitirmilerdir. Jstinyen,
kendisinin Tanr tarafndan seildii ve btn giriimlerinde melekler tara22
23
24
25
26
27
28

Bkz. Yuhanna, 3: 17; 5: 22-23, 27: 47.


Koloselilere, 2: 10.
II Korintoslulara, 11: 13.
II Korintoslulara, 13: 10.
Efesoslara, 5: 23.
Koloselilere, 1: 18 ve 24.
Daha geni bilgi iin bkz. Ali Bula, a.g.e., s. 75-134.

100

slm ve Modern Zamanlarda Din-Devlet likisi


fndan zenle gzetildii yolunda gl bir inanca sahipti.29 Hristiyanlk sonras Bizans imparatorlar Ba Khin (Pontifex Maximus) sfatyla en
yksek manevi nderdiler ve kendilerine Tanrnn yeryzndeki glgesi
nvann veriyorlard. Esasnda eski Romada varolan bu inancn zellikle
Jstinyen tarafndan nplana karlmas hayli manidardr.
Bizans pratiinde din devlete baldr. Patrik, imparatorun dnyevi
iktidarn ve siyasi kararlarn destekler. Patriin kendinden kaynaklanan
yasama, yrtme ve yarg yetkileri yoktur. Buna karlk mparator, Kiliseyi korur, onun resm din grn savunur ve muhalif din hareketleri
(zelotlar) bastrma grevini stlenir.30
Ortodox mezhebinin bu tarihsel modelinde Sezarn Tanrya egemen
olduunu ve buna bal olarak dinin devlete tbi bir kurum eklinde varln devam ettirdiini syleyebiliriz.
3. Laik model: Protestan mezhebinin tarihsel pratiinde ortaya kan
bu modelde iki alan ve iki iktidar fikri temel hareket noktas alnarak din
ile devletin aras kesin ve kaln izgilerle ayrlmtr. Luther ve Calven ile
balayan mezhep atmalarnn ne byk aclara ve yksek maliyetlere mal
olduunu biliyoruz.
Katolikliin teokrasisine kar bakaldran Protestan din bilginleri ve laikler, Kilisenin haksz tahakkmlerine kar byk mcadeleler
verdiler. Petrusun mezarnn Romada olmadndan balayp sann
iktidarndan, Pavlusun yorumuna kadar btn bir Hristiyan teolojisini
sorguladlar.
Laiklere gre Tanr ve Sezarn haklar birbirinden ayrlmalyd. Padual Marcile yle diyordu: Kilise, Korolenjlerin zayflamasndan yararlanarak devlete ait haklar, ml ve kaza yetkileri ele geirdi. Bu ele geirme
olay iinde olutuu artlar nedeniyle bir gasptr. Gsptan gasbettii
eylerin iadesini istemek devlet iin bir haktr. Devlet iin tek bir iktidar
var, kanunlarn uygulanmasnda rahip ve laik ayrm yaplamaz. Bundan
29
30

G. L. Seidler, Bizans Siyasal Dncesi (ev. M. Tuncay, Ankara, 1990), s. 17.


Bkz. Ali Bula, slm ve Fanatizm (Trkiyede Din-Devlet likisi Blm., stanbul, 1993), s.
109-122; Ayrca bkz. Altay naltay, Douda ve Batda Din Devlet likisi, (stanbul, 1990),
s. 16 vd.

101

Modern Ulus Devlet

dolay dnyevi kurumlarn en nemlisi olan devlet, dinin etkisinden kurtarlmaldr.


Voltairee gre, devletin salt onay olmadan Kilise yasalarnn hibir
zaman gc olmamaldr. Yurttalarn evlerinde lalalar ne ise, devlet iinde
de papazlar hemen hemen odur: retmek, dua etmek, rnek olmak iin
yaratlm insanlardr; evin efendileri zerinde onlarn hibir egemenlik
haklar olamaz. Btn dinler iinde, papazlar en olumlu biimde her trl
idari yetkinin dnda tutan din, hi kukusuz sann dinidir. nk o:
1) Sezarn hakkn Sezara, Tanrnn hakkn Tanrya veriniz,
2) Aranzda ne birinci ne sonuncu olacaktr,
3) Benim hkmdarlm bu dnyaya ait deildir demitir. Avrupay 600 yldan daha uzun bir sre kana bulayan devletle kilise kavgalar,
demek ki papazlarn Tanrya ve insanlara kar kardklar bakaldrmalarda, Kutsal Ruha kar durmadan iledikleri bir gnahtan baka birey
deildi.31
Bu durum bize gsteriyor ki, Protestan mezhebinin ne srd iki
alann kesin olarak birbirinden ayrlmas fikri olan laik model, Hristiyanl kutsal kaynaklarndaki dogmann amacna irca etme hareketidir. Bu sayede Protestanlkla Tanr ve Sezarn birbirleri zerinde egemenlik kurma
yarna son verilmi, bylelikle din ile devlet birbirinden ayrlmtr.
Burada dinden Kiliseyi anlamak lazm. Kilise yasalarnn devleti ynlendiremeyecei hususu da ancak 1905te Fransada kartlan bir yasa ile
hkme balanmtr. u hlde sonuta u denebilir:
Katolik Teokrasisi, Tanrnn Sezara; Bizans Ortodoksluu, Sezarn
Tanrya egemen olma fikrini savunurlarken, Protestanlk Laiklikle Tanr
ve Sezarn arasn ayrma fikrine dayanmaktadr.
Yine de, Avrupann dinin devletten ve hele hele hayattan ayrld zehabna kaplmak yanltr. Avrupada Kilise ile devletin aras ayrlmtr; bu
da baka bir konu. Daha nce temas ettiimiz iin zerinde durmuyoruz.
Avrupa tarihinde Protestanln grd baka nemli fonksiyonlar
da var. Bunlarn banda Hristiyanln Doulu ve geleneksel kimliinden
31

Voltaire, Felsefe Szl (ev. C. Ay, 4. Bsk. stanbul, 1970), II, 172 ve 296.

102

slm ve Modern Zamanlarda Din-Devlet likisi


koparlp Avrupallatrlmas ile mill (ulus) devletlerin ortaya kmasna
elverili bir zemin hazrlamas olgusu gelir. Nitekim Max Webere gre
Protestanlk, ykselen kapitalizmin de ruhudur ki, Avrupallatrlm bir
Hristiyanlk ile mill devlet ve kapitalist gelime birbirleriyle yakndan ilgilidirler.
Son olarak bugnk modern telakkiye nasl gelindiine de ksa bir
gz atalm:
Bilindii gibi devlet kelimesinin Bat dillerindeki karl olan Status, Stato, tat, State vb. kelimeler onaltnc yzylda kullanlmaya baland. Daha nceleri siyasal topluluklarn ifadesi iin polis, civitas, respublica,
regnum vb. kelimeler kullanlyordu.
Bat Hristiyan tarihinde siyasi iktidarla ilgili balayan kavgalar bir
yandan teokratik dzeni ngren Kilisenin hakimiyetine son verirken,
te yandan krallarn mutlakiyeti ynetimlerini glendiriyor, bylelikle
monarilere meriyet kayna hazrlyordu. 1789 Fransz devrimiyle Kilisenin hakimiyetine son verildikten sonra, bu sefer kavgalar, ynetimleri
din, aristokratik ve mutlakiyeti idarelerden, cumhuriyet rejimleri ve demokratik ynetimleri kurmaya yneldi. Ondokuzuncu ve yirminci yzyllarda sren kavgalar sonunda bugnk demokrasiler ortaya km oldu ki,
btn bu tarih siyasi tecrbe tamamiyle Avrupa ii ve tarihiyle ilgili bir
sorunu ifade etmektedir. Bugn anayasasnda resmen laiklii benimsediini belirten bir iki istisna dnda Avrupada demokrasiler Kilisenin dnda,
ancak mensup olduklar din veya mezheple iie bulunmaktadr.

B. SLMIN TARHSEL PRATNDE


SLMYET MODELLER
slmn siyasi tarihinde gzlediimiz pratikte, ok alanl bir dnya tasavvuru ve buna bal birbiriyle atma hlinde olan iki zerk alan fikrine
rastlanmay slm ve slm tarihinin siyasal modellerinin dayand ilk sabite durumundadr. Yneten ve ynetilen, hanedan ve teba ayrm hibir
din ve teolojik temeli olmayan ve tamamen sosyo-politik iki kategoridir.
Her iki kategori varlk nedenlerini ve meriyetlerini ortak bir kkende,
103

Modern Ulus Devlet

lh Hukukta bulmaya alrlar. Bu iki sosyo-politik kategorinin siyasi,


idari ve hukki statleriyle ilgili ok eyler sylenip yazlmsa bile, ontolojik, din ve teolojik kaynaklar ve meriyetleriyle ilgili ciddi bir dnce
birikimine rastlanamaz.
Bu, Tevhid inanc zerine kurulan bir retinin, ou zaman deere
uygun olmayan siyasi mekanizmalarla temsil edilmi olmasna ramen,
hi deilse teorik dzeyde ve kkl bir bak as olarak tarihte egemen
olduunu gsterir.
Tarihsel alanda slm ile Hristiyanlk arasnda nemli bir farka iaret
eden bu durum her iki dinin kutsal referanslar iin de szkonusudur. Ayrca belirtmeye gerek yok ki, Hristiyanlkta referans olarak kabul edilen
nciller, Resllerin mektuplar ve Kilise Konsillerine karlk slmda biri
dierinden neet eden iki ana referans vardr ki, bunlar da Kurn- Kerim
ve Sahih Snnettir. Burada Snnet, onun bir kanaln tekil eden Hadis
dahil olmak zere genel siyer anlamnda Peygamberin hayatnda mahede edilen btn bir tatbikat ifade eder. u hlde slmn kutsal referanslarn biri teorik, dieri pratik olmak zere ikiye ayrmak mmkndr.
Buna, lh Mesajn evrensel anlamda ilkede ve tarihte tezahr de diyebiliriz. Hz. sa yerleik bir topluma bir siyasi lider olarak egemen olma frsatn bulmadndan Hristiyanlk byle tatbik bir referanstan yoksundur.
iler hari tutulursa, btn Snnlerin gznde Peygamberi izleyen
Drt Halife dnemi (632-661) veya genel anlamnda Sahabe Tatbikat da
referans olma zelliini tar ki, bu da rnek alnacak tatbik referans pekitiren ve zenginletiren bir husustur. i mezhebinde bunun yerini Ehl-i
Beytin hayatnda tezahr eden tatbikat ile Masum mamlarn retileri
almaktadr. Bu anlamda ve formel olarak Ehl-i Beyt mamlar, Snnlerin
Drt Halifesine (Hulef-i Ridn) tekabl eder.
Peygamber ve Drt Halife dneminin bilinen balca zellii, ynetim mekanizmasnn slm retiyle ifade edilen mesajn ruhuna uygun
kurulmas eklinde anlalr.
Elbette Peygamber dnemi ile Drt Halife dnemi eit deildir ve
birincisi ikincisine gre mutlak referans olma zelliini tar. Nitekim bu
iki dnem arasndaki nemli farka binaen birincisine Nebev Model ikin104

slm ve Modern Zamanlarda Din-Devlet likisi


cisine Hilafet Modeli denmesi daha uygundur. Ancak her iki modelde de
ideal ile realite, deer ile mekanizma, ilke ile konjonktr, mutlak olan ile
izaf olan, ksaca eriat ile siyaset veya mmet ve resm toplum arasnda
arpc bir uyum vardr.
slm toplumunun siyasi anlamda tarihsel trajedisi Ben meyye ailesinin bilinen yollarla iktidar ele geirmesiyle balar. Her ne kadar yaygn bir gr olarak bu trajedinin kklerini Hz. Osmann ikinci alt ylna
kadar uzatanlar varsa bile, Haricilerin yaygn gr budur gerek ve
resm kopuun tarihi Muaviye ile balad genel kabul gren grtr. Ve
bu gr bugn slm dnyasnda aa be yukar bir mutabakat
noktas salamaktadr.
slmn siyasal literatrnde bu radikal kopua Hilafetin Saltanata
dnmesi ad verilir. Bu kopuun Mslman dnyann tarih seyrini
olumsuz ynde etkiledii ah Veliyyullah Dehlevden Ebul-Ala Mevdudiye kadar herkese tekrarlanmaktadr.
slmn siyasal felsefesine gre hakimiyet Allaha aittir,32 ancak bu
hakimiyetin (mlk, emir ve hkm) siyasi hayattaki yansmas olan ilh
iradeyi temsil etme yetkisi slm toplumuna veya mmete aittir.33 Bu da
mmetin hr iradesinin beyan olan Seim ve Biatla gerekleir;34 ilh
iradenin mmetin iradesiyle rtmesi Allahn eli onlarn eli stndedir
(Fetih, 10) metaforuyla dile getirilmi, bylelikle mmet ile Allah arasndaki
araclar devre d braklmtr. Tek meru arac Peygamber Efendimizdir
ve eer slmiyette mutlaka bir teokrasi aranacaksa sadece Hz. Peygambere mahsus ve onun hayatnda tezahr eden tatbikatla snrl olmak zere
Nebev teokrasiden szedilebilir. nk Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi
ve sellem) kastedilerek yle buyurulmaktadr: phesiz sana biat edenler
Allaha biat etmilerdir. (Fetih, 10).
Muaviyeye kadar Drt Halife, kendilerine ynetme hak ve yetkisini
verenin mmet olduunu bilerek kendilerine Resln Halifeleri nvan32
33
34

Bkz. l-i mran 26.


Hayreddin Karaman, slm Hukuku, (stanbul, 1991), I, 59.
Bkz. Fetih sresi, 10; Mmtahine sresi, 12.

105

Modern Ulus Devlet

n verirlerken,35bu tarihten sonra Emev halifelerinin kendilerine Allahn


Halifeleri nvann vermeleri son derece nemlidir.
Hr seim ve biatn yerini kl ve zorbaln almasyla, slmn siyasal tarihinde monariler dnemi balam oldu. u hlde Hilafet modelinden radikal bir kopuu temsil eden Saltanat modelinin iki nemli
ncle dayandn sylemek mmkn: Bunlardan biri siyasi iktidarn
meriyetini ilh ve kutsal bir kaynaa dayandrmas, dieri ynetimi
hanedan ailesinin zel mlk hline getiren monariler dneminin balamas.
Saltanat dnemleri aa be yukar birbirlerine benzerler. Hepsinde resmi bir din gr egemendir. Resmi toplumda yer almayan bamsz ictihadlara kt ve tehdit edici bir gzle baklmtr. mmet, siyasetin
alan dndaki alanlarda eriatin genel hkmlerine gre ve sivil olarak
hayatn dzenlemitir. Harun Reide kadar ulem, mmetin sivil temsilcileri iken, bu gelenek Eb Yusuf un Adalet Bakanln kabul etmesiyle
trplenmi, mmete ait eitim, Nizamlmlkn Nizamiye medresesi ile
resm toplumun eline gemi ve uzun yllar her eye ramen Emev, Abbas ve Seluklu monarileri kendilerine yine de eriat alannda meriyet
ararlarken, Osmanllarla birlikte kamu hukukunu dzenleyen rf hukuk
teekkl cihetine gidilmitir. slm tarihinde Halifenin kiiliinde din,
Sultann kiiliinde siyasi otoritenin toplanmas ve bir tr ikili bir dzenlemenin ilk ortaya k, Seluklu Sultan Turul Beyin 1055te Badata
geliiyle balar, giderek kurumlaarak Osmanlda eriat ve rf adl iki hukukun teekklne dnr.
Bana gre slm tarihinin be ana krlma noktasn Muaviye, Eb
Yusuf, Nizamlmlk, rf Hukuk ve Tanzmat Ferman tekil etmektedir.
zellikle Osmanl modelinde gzlenen iki hukuk sisteminde eriat
sivil hayat dzenler. rf hukuk, siyasi hayat dzenlemi ve onu ynetilenlere kar tahkim etmitir.
Yine de btn slm tarihinde ruhani ve dnyev iktidar ayrmna
rastlanmamas dikkat ekicidir. Sultanlarn temel iddias ilh hkmlere
35

Bu konuda bkz. Ebul-Ala Mevdudi, Hilafet ve Saltanat (ev. A. Genceli, 3. Bsk., stanbul,
ty); Vecdi Akyz, Hilfetin Saltanata Dnmesi (stanbul, 1991).

106

slm ve Modern Zamanlarda Din-Devlet likisi


uygun adaleti tesis etmek, toplumda kargaay nlemek, zayflar korumak
ve ehirleri imar etmektir.36
Bu balamda resm toplum iinde yer alan veya monarilere hukki meriyet arayan bilginlerin kahir ekseriyetinin, mevcut durumu, bir
konjonktr olarak kabul etmeleri olduka nemlidir. Bata Maverdi olmak
zere, Gazali ve bn Teymiye gibi bilginler, zorba, zalim (cair) yneticiye
itaati kargaann nne getii, birlii ve gveni salad iin bir tr kerhen caiz grrlerken, aslnda onlar gvenlii adaletin nne geiriyormu
gibi grnmelerine ramen,37 gerekte ideal ve mutlak olana atf yapmay ihmal etmiyorlard. Onlarn retoriinde Halifenin aday baz artlar
haiz olmalyd ki bu saydklar artlar arasnda38 nemli bir ksm o gn
var olan Sultanlarn hibirisinde yoktu. Her defasnda rnek model Drt
Halifeye atf yaparak seim ve hr biat vurgulamalar ise ayrca dikkate
deer bir husustur.
Bu anlattklarmzdan slmn siyasal tarihinde din ile devlet arasnda
bir atma olmadn, bunun din-teolojik arkaplann besleyen iki alan
fikrine yabanc kalndn anlamak mmkn. slm tarihinde en zorba zamanlarnda bile siyasi iktidar meriyetini dinde ve mmetin genel yararnda aramtr. Osmanlda rf hukuku, eriatn dnda gelimekle birlikte,
balangcnda kendini er bir temele dayandrmay39 ihmal etmemitir.
Bizim tarihimizde atma ruhani ve dnyevi iktidar ya da Tanr Sitesi ile Dnya Sitesi arasnda deilken, atmann eriat maniple eden
devlet ile mmet, siyasi iktidar ile toplum veya bugnk deyimlerle resm
toplum ile sivil toplum arasnda srp gittiini sylemek mmkndr. Bu
atma yirminci yzyln ilk eyreinde devletin btn toplumsal alanlar
zaptetmesiyle iddetlenmi ve bugne kadar gelmitir.
36
37
38

39

Bu trden ilgin argmanlar iin bkz: Nizamlmlk, Siyasetname, (st., 1981), s. 28 vd.
Hamid nayet, ada slm Siyasi Dnce (ev. Y. Ziya, stanbul, 1988), s. 24.
Maverdi (Ebul-Hasan), el-Ahkmus-Sultaniyye (ev. A. afak, stanbul, 1976) s. 5-25; bn
Teymiye, es-Siyaset-eriyye (Siyaset, ev. V. Akyz, stanbul, 1975), s. 35 vd. ile 91 vd.
Eb Hamid el-Gazali, el-ktisad fil-tikad (tikadda Orta Yol, ev. K. Ik, Ankara, 1971) s.
175 vd.
Bkz. Ali Bula, slm ve Fanatizm (Devlet, eriat, rf, Sivil Toplum ve Devlete Kar Su
Blm., stanbul, 1993), c. 81-122.

107

Modern Ulus Devlet

Bu yeni dnemde Bizans modelinden belli llerde etkilendii anlalan Osmanl modelinin tarihsel miras zerinde din-devlet ilikisi yeniden
tanmlanmtr. Bu adna Trk laiklii denen modelde tpk Bizansta
olduu gibi din devlete bal ve baml bir resm kurulutur. Bugn yaamakta olduumuz rahatszln birok nedeni bu bizim tarihsel tecrbemize, din ve iktidar telakkimize ve toplumsal bnyemize yabanc modelin
srarla ve yukardan dayatlmasdr.

C. SLM VE YEN BR SYAS MODEL TASARIMI


slmn kutsal ve balayc referanslarn tekil eden Kurn ve Snnete yakndan bakldnda, bu iki kaynan somut ve ematik herhangi bir
ynetim biimini ngrmedikleri grlr. u hlde biz de ok sayda Mslman bilgin ve yazara katlarak, siyasal organizasyonu tayin edecek ekillerin, ynetim biimlerinin ictihad alanna brakldn syleyebiliriz.40
Burada zerinde duracamz konu bir ynetimin uygun ve uygulanabilir bir ekli deil, fakat ynetimin temel siyasal deerleri ve bu deerlerin
slmn kutsal referanslarnda hangi kklere dayand meselesi olacaktr.
Bir bakma siyasetin din meriyetini temellendiren byle bir teebbsn
baz ncllere, dominantlara dayanmas gerekmektedir.
Bize gre slmda siyaseti temellendiren bak asnn gerisinde
derin ontolojik ve akn hakikatlerin tezahr durumunda olan belirleyici
deerler var. Bunlar da yle sralanabilir:
1. Varlk tek ve akn bir ilkenin tezahrdr.
Bu ilkenin slm literatrndeki karl Allahn birlii inanc ve fikri
olan Tevhiddir. Tevhid ilkesi, ayn anda ve kanlmaz olarak varlk dnyasnda ok veya iki alan fikrini reddeder:
a- ok alan fikrinin reddi: Kurn- Kerim, Allahn tek bir ilah olduunu, btn varln Onun iradesi ve kudreti ile vcud bulduunu ve
40

Daha geni bilgi iin bkz. Muhammed Ziyauddin er-Rayys, en-Nazariyyets-Siyasiyye el-slmiyye (7. Bsk., Kahire, 1976) s. 127 vd.; Muhammed Esed, slmda Ynetim Biimi (ev.
M. B. Eryarsoy, stanbul, ty.) s. 45 vd.; M. Fethi Osman, Min usul el-Fikris-Siyasi el-slm (2.
Bsk. Beyrut, 1984) s. 37 vd.

108

slm ve Modern Zamanlarda Din-Devlet likisi


hibir alanda Allaha ortak koulamayacan aklkla anlatr. Birden fazla,
zerk, bamsz ve objektif alan fikri, her alan saysnca hakikat, zerk anlatm ve mutlaklatrlm hayat biimleri anlamna gelir ki, varlk, zihin ve
gzlenen kozmik dzen bunu reddeder. Bu ok alan fikrinin reddinin gndelik hayattaki karl, sosyal, ekonomik, ahlk ve kltrel faaliyet ekillerinin yannda siyasi hayatn da tek ve akn bir ilkenin dorulanmas ve
hep ona ynelinmesi esasna gre dzenlenmesidir: Birbirinden ayr (ve
ok sayda) Rabler mi daha hayrldr, yoksa kahhar (ve mutlak egemen)
bir tek Allah m?... Hkm yalnzca Allahndr. O kendisinden bakasna
kulluk etmemenizi emretmitir. te dosdoru din budur, ancak insanlarn
ou bilmezler. (Yusuf, 12/39-40) ve O (Allah) kendi hkmnde hi kimseyi
ortak klmaz. (Kehf, 18/26).
b. Varlk dnyas ok alanl olmad gibi, iki alanl da deildir: Bu
argman, teokrasi ve laik siyaset telakkilerinin dayanan tekil eden ruhbeden veya din-devlet ikileminin reddidir. Hristiyan dini ve Avrupann
kltr tarihinde szkonusu ikilemin hangi boyutlarda mutlak belirleyici
olduunu gznne alrsak, slm ve Bat arasndaki bu elikinin niin
asla giderilemez olduunu anlam olacaz.
Bilindii gibi szkonusu ikilem, Descartesn Kartezyen felsefesinde
formle edildi ve gnmze kadar fizik-metafizik, din-bilim, kilise-devlet,
nomen-fenomen vb. ayrmlarla intikal etti. slm bak as bu kabul de
reddeder.
znde ontolojik cevher olan varlk, ilh yaratmann rndr. Bu
anlam ve amal varlk zerinde mutlak egemen Allahtr:

Eer her ikisinde (gkte ve yerde) Allahn dnda ilahlar olsayd,


elbette ikisi de bozulup gitmiti. Arn Rabbi olan Allah onlarn niteledikleri eylerden ycedir. (Enbiy, 21/22); ki ilah edinmeyin; O ancak tek bir
ilahtr. yleyse Benden, yalnzca Benden korkun. (Nahl, 16/51)
znde ontolojik cevher olan btn varlk lemi, ilh yaratmann
anlaml ve amal bir rndr. Varlk zerinde tek egemen de Allahtr:
phesiz sizin ilahnz gerekten birdir. (Saffat, 37/4) Gndelik hayatn
dzenlenmesine ynelik projeler bu genel ve belirleyici kabulden bamsz
109

Modern Ulus Devlet

tasarlanamazlar. Eer varlk tek bir ilaha boyun emise ki yledir bu


durumda her alanda Ona teslim olmak gerekir.41 te, Kurnn anahtar
terimlerinden biri olan irk, sosyal, ekonomik, kltrel ve siyasal hayatn
blnmesi, her bir alann objektif yasa ve durumlara terkedilmesidir. Kurn btn bu faaliyet trlerinin tek bir alann birer trevi olarak grlp
tevhid edilmesini, birletirilmesini ngrr.
Bu birliki ve birletirici bak asna gre, gcn ve meriyetini kendinden alan mutlak bir ruhani veya dnyevi iktidar dnlemez.
Ayn ekilde St. Augustinusun Tanr Sitesi (Civilate Dei) ve Dnya Sitesi
(Civilate Terrana) ayrmnn da meru bir temeli yoktur.42 ki kl ve iki
iktidar ile ruhani iktidar olan Kilisenin dnyevi iktidar olan devlet zerinde egemenlik kurma giriimlerinin de bu adan meru bir temeli bulunamaz. slm tarihi boyunca Caminin Kilise roln oynamam olmasn
buna balayabiliriz.43 Ayrca slmiyetle Ruhban adl zel ve imtiyazl
bir din adamlar snfnn olmay Tevhidi bak tamamlayan nemli bir
unsurdur.44
2. Allahn iradesi mmette tecelli eder:
St. Augustinus, St. Thomas ve Descartes gibi Bat dncesini tkanklktan kurtaran Hegele gre devlet, ilh arzu ve iradenin tecellisi, Tanrnn yeryzndeki yrydr. Bu gr, devleti yceltilmi en stn
deer olarak grr ve mutlaklatrr. Birey, devlete, kendi z mahiyetine,
amacna ve faaliyetinin bir rnne balanr gibi balanarak, onda kendi
cevhersel zgrln bulur.45 Hegel bu ilh arzu ve iradenin Prusya
monarisinde, modernleme misyonunu gerekletirecek olan Alman dev41

42
43
44
45

Hacc sresi, 34. Ayrca bkz. Bakara sresi, 163; Enam sresi, 19; Rad sresi, 16; Nahl sresi,
22; Kehf sresi, 110; Enbiya sresi, 108; Ankebut sresi, 46; Sd sresi, 65; Zmer sresi, 4;
Gafir sresi, 16; Fussilet sresi, 6.
lhan F. Akn, Kamu Hukuku (2. Bsk. stanbul, 1980) s. 47.
Daha geni bilgi iin bkz. Ali Bula, slm ve Demokrasi, s. 94 vd.; Bernard Lewis, slmn
Siyasal Dili (ev. F. Taar, Kayseri, 1992), s. 50.
Hadid sresi, 27. Ali Bula, a.g.e., s. 98. Daha geni bilgi iin bkz. Hulusi Yazcolu, Bir Din
Politikas: Laiklik (stanbul, 1993), s. 79 vd.
G.W.F. Hegel, Hukuk Felsefesinin Prensipleri (ev. C. Karakaya, stanbul, 1986) s. 199 vd.;
George Sabine, Siyasal Dnceler Tarihi (ev. . Ozankaya, Ankara, 1969), III, 38.; Ali
Bula, a.g.e., s. 153.

110

slm ve Modern Zamanlarda Din-Devlet likisi


letinde tecelli ettiini dnyordu. Hegele gre modern devletin tahakkuk etmesiyle felsefe ve tarih de sona ermiti.
amzda yaygn kabul gren siyaset ve devlet teorilerine yakndan
ve dikkatle bakldnda, modern devletin ve temel felsef varsaymlarnn
byk lde Hegelin grlerinden beslendikleri grlr. Bu adan, slmiyetin siyaset ve ynetimle ilgili genel kabullerini Hegelyen felsefe ile
mukayese etmek uygun grnmektedir.
Bir baka almamzda belirttiimiz gibi46 slm bak asndan
ilh teklife muhatap olan bireydir. Kendisine balanan birtakm yetenek
ve melekelerle teblii alr, zgr iradesini kullanp yanl veya doru seimlerde bulunur. nsan, son tahlilde genel ve klli iradenin denetimi altnda ise de, kendisine tannan zgr bir alan iinde cz iradesinin, kendi
seimlerinin rndr.
Bir sf argman bunu yle formle eder:
nsan zahirde muhtar, hakikatte mecburdur.
Bundan dolay dnyada ve hirette karlat her trden dl ve ceza
onun tercihleri ve bu tercihlere uygun ortaya koyduu davran ekilleriyle
(ameller) yakndan ilgilidir.
Herhangi bir tercihte bulunan birey, kendisi gibi benzer tercihte bulunan dier bireylerle birlikte bir sosyal grup, bir topluluk tekil eder. Bu
toplulua, cesamet ve hacmine, say ve niteliine gre cemaat, mezhep,
frka vb. adlar verilebilir. Genel slm daire iinde yer alan birey, cemaat,
mezhep ve frkalarn toplam artk bir mmettir; mmet evrensel slm
toplumudur.
mmet, Hz. Muhammedi (sallallahu aleyhi ve sellem) nder, Kurn- Kerimi yol gsterici, Kabeyi kozmik varoluun kutsal ve manevi merkezi
kabul eder. Herkes Ehl-i Kbleye mensup olarak yzn bu yne evirir.
mmet en genel anlamda Allahtan peygamber araclyla indirilen
ilh hkmleri hayatnda tecelli ettirir. Dominantlar: marufu emreder,
mnkerden sakndrr ve Allaha iman edersiniz. (l-i mran, 3/110)
46

Ali Bula, a.g.e., s. 161 vd.

111

Modern Ulus Devlet

mm: anne, mam: nder ve mmet ayn kktendirler.47 Tpk


bunun gibi mmet bireyleri de kk birliine sahiptirler ve kendi kendilerinin nderidirler.
mmet ile Allah arasnda gerek ve tzel kiilikte somutlaan hibir
arac yoktur. Allah, insanlara peygamber araclyla seslenir ve onlara vahyedilen Kitab retir, yol gsterir. Ancak mmetin hayat Peygamberden
sonra da devam eder, tarihsel yryn srdrr.
mmet yetkinliktir. Beeriyetin hakiki amac olan Allaha yneliin
somut hayattaki tezahr mmetle gerekleir:

Gerekten sizin bu mmetiniz tek bir mmettir, Ben de sizin Rabbinizim, o hlde (sadece) Bana ibadet edin. (Enbiy, 21/92)
Birey ile mmet arasndaki iliki, insan ile varlk arasndaki ilikinin
bir benzeridir. Nasl ki insan kk bir kinat ve kinat da byk bir insan
ise, tpk bunun gibi mmin birey kk bir mmet, mmet de byk
bir mmin bireydir. Kurn arpc bir ifade ile bunu Hz. brahimin kiiliinde somutlatrr:

Gerekten brahim (tek bana) bir mmet idi. (Nahl, 16/120)


mmet, gndelik hayatn srmesini salayan ilerin grlmesi iin
siyasal olarak rgtlenir. te resm toplum, bu mmet iradesinin tezahr olan organizasyondur. Bu anlamda siyaset ve ynetim organizasyonu
mmetten ayr, ona yabanc ve onun stnde deildir. Siyasi organizasyon
ilh hkmlerin izdii ereve, yani Allahn snrlar (Hududullah) iinde hayata gemesini, mmette tecelli etmesi amacyla teekkl eder. Fakat
organizasyonun kendinden kaynaklanan bir gc ve kutsall yoktur:

Sizden hayra aran, marufu emreden ve mnkerden sakndran bir


mmet bulunsun. (l-i mran, 3/104)
l-i mran sresinin 110. yetinde nsanlar iin karlm olan evrensel toplum hayrl mmet diye tanmlanmt. Bu yette ayn evrensel toplumun iinden bir topluluk karmas isteniyor ve bu da hayra
aran mmet eklinde tanmlanyor. Evrensel mmetin misyonu iyilii
(maruf) emretmek, ktlkten (mnker) sakndrmakt, bunun da mis47

Ragb el-sfahani, Mfredat, (Kahire, ty.) s. 22.

112

slm ve Modern Zamanlarda Din-Devlet likisi


yon, fonksiyon ve grevi Emri bil-maruf ve Nehyi anil-mnkerdir. te
insanlar iin karlm genel ve evrensel mmetin kendi iinde kard
bu mmet, siyasal organizasyonun yrtcsdr.
Bu da gsteriyor ki mmet ile ynetim i iedir, aralarnda mahiyet
ve ama birlii vardr. Ynetim, mmete yabanclaamaz. Onun stne
kamaz.
u hlde Hegelin dedii devlet, slmda mmetin siyasal organizasyonundan ok farkl bir eydir. slma gre, Allahn iradesi mmette tecelli eder; Allaha doru ynelen tarihsel yrye mmet katlr; Allahn
indirdii hkmleri kendi hayatnda mmet tecilli ettirir. Bundan hareketle slm bilginleri mmetin masum ve asl olduunu sylemilerdir.48
mmet siyasal organizasyonunu, ynetimi bir szleme ile akdeder,
bu akdin kutsal referanslardaki karl Biattr. Birbirleriyle biatleenler,
birbirlerinin ellerini st ste koyarlar. slm tarihinde ilk byk biat Allahn Elisiyle yapld. Kurn, Eliye biat edenlerin gerekte Allaha biat
ettiklerini syledi ve unu ekledi:

Allahn eli onlarn eli zerinedir. (Fetih, 48/10)


Bylece mmet ile Allah arasnda kutsal bir yol ald. Bu yolu peygamber gstermiti. Bu yol, dinin genel ve niha amalarn gerekletiren
lh Hkmlerin toplam olan eriat idi. eriat de, insan suya gtren
yol deil midir?
Nasl btn varln yaratcs, dzenleyicisi ve yol gstericisi Allah
ise ve insanlar Onun emirlerine boyun eerek varolularn gerekletiriyorlarsa, yeryznde Allaha kulluk etmek zere bir araya gelen ve mmet
olan mminler de onlar ynetecek bir ndere itaat ederler. Bu nder
mmet ile ayn kk birliini paylaan mamdr. u var ki mam, yeryznde Allahn Halifesi veya glgesi deil, Peygamberin izleyicisidir.
mam (veya Peygamberi izleyen Halife) meriyetini eriat uygulama konusunda mmetten ald Biattan alr. Kendisi ne eriat (hukuk)
vazedebilir ne de vazedilmi hukuku keyfince ihlal edebilir.
zetleyecek olursak, slm bak asna gre, ynetim, mmetin y48

M. Ziyauddin er-Rayyis, a.g.e., s. 216 vd.

113

Modern Ulus Devlet

neldii ilh amalarn gereklemesi iin mmetin kendi iinde akdettii bir szleme (Biat) sonucu teekkl eder. Bu siyasi hayatn tanzimini
ngren hukki szleme seim ve biatla hukuki ve balayc bir deer
kazanr. Bernard Lewisin iaret ettii gibi, ynetim meriyetini lh
Hkmleri hayata geireceine dair verdii taahhtten ve bu taahhtleri
yerine getirmekten alr. lh Hkmlere riayet etmeyen ynetim gayr-
merudur.
Yine ve ayrca belirtmek gerekir ki ne ynetim (veya devlet) ne de
devlet bakan hukuku meydana getirmez; tam aksine devleti ve bakan
var klan hukuktur. Hem devletin ve hem devlet bakannn grevi, kendisinin de bal olduu lh Hukuku korumak, desteklemek ve devamn
salamaktr. Devlet bakan bu amalar yerine getirmek iin baz kanun
ve dzenlemeler yapabilir, fakat hibir ekilde hukuku tasfiye edemez, deitiremez ve eklemeler yapamaz. Byle bir yetkiye sahip olmad gibi,
kendisine tannan snrlar da aamaz. Eer byle bir eyi yapar veya bakalarna yaptracak olursa, hukuka kar su ilemi olur ki, bu teebbs ve
fiilin cezasn yine hukuk verecektir.49
Ynetimin meriyetini temin eden ikinci husus, mmetin zgr iradesiyle ehil olan kimseleri ynetim iin baa getirmesi, semesi ve onlarla
hukuki bir szleme (Biat) akdetmesidir. Bunlara r ilkelerini de eklemek gerekir. Kurn ve Peygamber, ilerin r ile yrtlmesini emrederler. Hz. mer de rasz ynetim olmaz demektedir.
Bu izdiimiz genel ereve iinde dinin devletle ilikisini dzenlemenin byk sorunu olan teokrasiye yer olmadn, esasnda slmiyetin ne
kuramsal yaps ne de tarihsel tecrbesiyle teokrasi sorunuyla karlamadn ve bundan hareketle slmn ngrd siyasal projeye de teokrasi
denemeyeceini50 ortaya koymu oluyoruz.
lke olarak iki alan fikrine dayanmayan slmiyette din-devlet elikisi
ve bu elikiye uygun bir zm arama sorunu da dnlemez.
3. Siyasi proje hukuk topluluklarna dayanr:
Kukusuz yukarda slm ana parametrelere uygun tasarlanan siyasal
49
50

Bernard Lewis, a.g.e., s. 52-53.


Bkz. Ali Bula, a.g.e., s. 75-134; Bernard Lewis, a.g.e., s. 10 ve 50.

114

slm ve Modern Zamanlarda Din-Devlet likisi


proje her eyi ile bir Mslman bloka zgdr. Ve bu ynyle de totaldir.
Ancak bir baka almamzda gsterdiimiz gibi, slm sadece Mslmanlar iin ve Mslman blokla snrl olarak totaliter zellikler tar.51
ou kii bilerek veya bilmeyerek slm dininin sosyal, hukki ve siyasi retileriyle Mslman olsun olmasn herkesi balayan mir ve genel
hkmler getirdiini, bunun sonucu olarak totaliter rejimlere ihtiya hissettiini ne srer. Bu, tmyle yanl bir iddiadr.
Genel slm ve balayc hkmler, bu dini bir btn kabul edenler
iin szkonusudur. Kendi iradesiyle baka bir din veya gr savunanlar
kendi dinleri ve grlerine gre yaama hakkna sahiptirler. Kurn, Snnet, Peygamberin Sreti ve genelde slm tarihi slmn din ve hukki
oulculuuna referans tekil eden saysz rneklerle doludur.
Hi kimse retinin ruhuna aykr olarak, bakalarn zorla slmiyete dahil etme hakkna sahip olmadna gre, Mslmanlar ve bakalar
yanyana veya bir arada yaayacaklardr. Elbette dnya Mslmanlardan
ibaret deildir. Tarihin ilk dnemlerinden beri ok sayda din, eriat, cemaat olagelmitir.

Dinde zorlama yoktur. (Bakara, 2/256) ilkesini benimseyen slma


gre herkesin dini kendisine: Sizin dininiz size, benim dinim bana. (Kfirn, 6) phesiz Allah katnda gerek din slmdr (l-i mran, 3/19) ve
Kim slmdan baka bir din ararsa (veya seerse) asla ondan kabul edilmez. (l-i mran, 3/85) nk nbvvet zincirinin son halkasn temsil eden
Hz. Muhammedin (sallallahu aleyhi ve sellem) teblii ile Allah zerimizdeki
nimetini tamamlam ve bize slmiyeti bir din olarak semitir. Yeryzndeki hayatn gerek amac olan Allahn honutluunu kazanmann ve
sonsuz hayatta (hiret) gerek mutlulua kavumann mmkn olan tek
yolu budur. (Maide, 5/3) Mslmanlarn bu temel gerekleri savunmasnda
garipsenecek birey yoktur. Zaten bu inanta olduklar iin Mslman
olmu, slmiyeti benimsemilerdir.
Burada zerinde durulmas gereken husus, inancn zorla kabul ettirilmesi, inanmayanlarn bask yoluyla hidayete dahil edilmesidir. Hristiyan51

Bkz. Ali Bula, a.g.e., slm ve Totaliterizm Blm., s. 135-180.

115

Modern Ulus Devlet

lk zorla hidayeti ncilin szlerine dayandrarak inanmayanlar Engizisyon


kararlaryla atete yakma yoluna gitmitir. Avrupa, tarihi boyunca kimin
topra, onun dini (cuius regio, eius religio) ilkesine bal kalm ve bunu
devletleraras anlamalara bir hkm olarak sokmutur. Fransz devrimine
kadar, tahta kan krallar, Katoliklik dndaki din ve mezhep mensuplarn
kahredeceklerine dair yemin ederlerdi. 1860 ylna kadar sve yasalarnda
devletin resmi dini Luteryenlik kabul edilmi ve bunun dndaki din ve
mezhepler iin ceza hkmler konulmutu.52
slmiyete gre ise gerekli tebli yapldktan sonra, yine de kiiler hidayeti kabul etmiyorsa ki bu onlarn bilecei bir itir bu durumda onlara u denir:

De ki: Ben dinimi yalnzca Ona halis klarak Allaha ibadet ederim.
Siz(e gelince, artk) Onun dnda dilediklerinize ibadet edin. (Zmer,
14-15)

Bu konuda Hz. merin somut bir pratii var: Halife bir gn yal bir
Hristiyan kadna dini tebli eder ve:
Ey yal kadn, Mslman ol. Allah, Muhammedi hak olarak gnderdi. der.
Kadn u karl verir:
Ben yal bir kadnm, lm yaklat.
Bunun zerine Hz. mer: Dinde zorlama yoktur. (Bakara, 2/256) yetini okur ve yoluna devam eder.53
Genel ilke karlkl iliki, tebli ve kltrel al-veri olduuna gre,
asl sorun belirli bir dinin veya yaama tarznn seiminden sonra, farkl
din ve grlere mensup topluluklar arasndaki ilikinin nasl dzenlenecei ynnde ortaya kar.
Ben, genel slm bir perspektiften hareketle bu sorunun ok dinli ve
ok hukuklu bir toplumsal proje ile zlebileceini dnyorum. Temel
aldm iki referanstan biri yukarda Kurndan iaret ettiimiz yetler ile
52
53

Bkz. Luka, 14: 15-24; Ali Bula, a.g.e., s. 105; Hulusi Yazcolu, a.g.e., s. 177
Kurtubi, el-Cmi li Ahkam el Kurn, III, 280den nakl. Muhammed fet Osman, el-Hukuk
vel-Vcibt el-Alkatud-Devliyye fil-slm, (3. Bsk., Beyrut, 1403-1982), s. 135.

116

slm ve Modern Zamanlarda Din-Devlet likisi


Hz. Peygamberin Medinede Mslman, Yahudi ve Mrik bloklar arasnda akdettii szleme, yani Medine Vesikasdr.54
Ben kiisel olarak szkonusu Vesikann kurucu ilkelerinden hareketle gnmz iin gelitirilecek bir sosyo-politik projenin yalnz din-devlet
ilikisi sorununu deil, ancak modern devletin rafine yntemlerle srdrd totaliter niteliine de bir cevap tekil edebileceini dnyorum.
Bu sosyo-politik proje, znde hukuk topluluklar eklinde kendini tanmlayan din, siyasi, kltrel bloklar arasnda imzalanacak bir szlemeye
dayanr.55
Belli bal nclleri unlardr:
1. Kii, insan teki bir birey olarak herhangi bir dini, inanc, siyasi veya
felsef gr semekte zgrdr. Seimini yaparken ne ailesi, ne sosyal
grubu ve ne de siyasal bir g tarafndan zorlanamaz; bask altna alnamaz.
2. Kii, zgr iradesiyle herhangi bir seimde bulununca, kendisi gibi
ayn seimde bulunanlarla bir birliktelik meydana getirir; bylelikle ismi
ve kimlii u veya bu olan bir toplulua mensub olur. Biz buna en genel
ifadesiyle din seimi diyebiliriz. Kii din seiminde olduu gibi topluluk,
cemaat veya grup seiminde de zgrdr.
3. Her bir topluluk, hangi temel standartlara, belirli l ve deerlere
gre yaayacan, gndelik hayatn, sosyo-ekonomik ve meden ilikilerini ne trden normlara gre dzenleyeceini aka tanmlar ve bakalarna
deklare eder. Bu deklarasyona da gerek anlamda hukuk beyan ve hukuk
seme hakk diyebiliriz.
4. Kendine bir din semi ve hukukunu beyan etmi her topluluk artk
din, felsef veya kltrel anlamda bir sosyal bloktur. Bu sosyal bloklarn
hayatnda din, felsefe ve kltrel normlar ile gndelik hayatlar birbiriyle
54

55

Bkz. Ali Bula, Medine Vesikas Hakknda Genel Bilgiler, Birikim Dergisi (Haziran/Temmuz1992, say: 38-39) s. 102-111; Szleme Temelinde Toplumsal Proje, Birikim (Austos-1992,
say: 40) s. 53-62; Medine Vesikas zerine Tartmalar I, Birikim (Mart-1993, say: 471,
s. 40-46; Medine Vesikas zerine Tartmalar II, Birikim, (Nisan-1993, say: 48) s. 48-58;
Medine Vesikas, Blten (Eyll/Ekim-1992, Yl: 2, say: 9) s. 16-25.
Saylan szkonusu 10 madde u yazmda da aynen yer almtr: Bkz. Ali Bula, Medine Vesikas zerine Tartmalar II, Birikim Dergisi (Nisan-1993, say: 48), s.

117

Modern Ulus Devlet

uyumlu ve tutarl olmak durumunda olduundan ki slm retiye gre


din ile hukuk birbirinden ayrlamaz ve bu bakalar iin de olduka nemli bir konudur, her blok, din, kltrel ve hukki zerklie sahiptir. Bu
temel, vazgeilemez ve devredilemez bir haktr.
Her bir hukuk topluluu veya sosyal blok eitim, kltr, yarg, ekonomi, ticaret, salk, sanat, spor vb. hizmet ve etkinlikleri kendi i hukukuna ve normlarna gre dzenler. Bu, kanlmaz olarak temel yasama
faaliyetini hukuk topluluklarna brakmay gerekli klar.
5. Hukuk topluluklar arasndaki kamusal ve idar ilikileri, hak ve
grevleri tayin edecek, tanmlayp gsterecek ortak bir szlemeye gerek
vardr. Bu szleme siyasal organizasyonun nasl teekkl edeceini, ortak
ve blnemez hizmetlerin nasl yrtleceini, i ve d gvenliin nasl
salanacan ve btn bu iler iin gerekli ml kaynaklarn kimlerden,
nasl ve ne zaman temin edilecei gibi konular hkme balar.
6. Szleme, hukuk topluluklarnn doal veya seilmi temsilcilerinin
bir araya gelip karlkl grmesi, konumas ve mzakerelerde bulunmas sonucunda teekkl eder. Ortak her talep ve asgari mterek szlemenin bir hkmdr ve her sorunu hkme balayan madde oydama ile tesbit ve tayin edilir. rtme maddeleri szlemeye girer, ihtilaf maddeleri i
hukuka devredilir, hukuk, topluluun kendi zel hak ve teaml anlamna
gelir. Temel ilke, bir hukuk topluluuna zg bir talebin dierleri iin de
amir bir hkm olarak dayatlmamasdr.
Szgelimi grme gndemine alnan 100 maddeden 40 zerinde
mutabakat salanmsa, siyasal projeye katlan btn taraflar balayc
szleme metni bu 40 maddeden teekkl eder. Dier 60 madde nerene
ve niteliine gre sosyal bloklarn i hukukuna terkedilir.
7. Ancak bir arada ve yanyana yaamak durumunda olan szkonusu
hukuk topluluklar arasnda karlkl kar ilikileri, al-veriler olacaktr.
Her bir topluluk, dierlerine gre kendini yaltm bir getto olamayacana gre, ortak ve blnemez hizmetlerin yrtlmesi gerekmektedir. Bu
ortak ve blnemez hizmetlerin karlkl kar, anlay ve hakkaniyet esaslarna gre yrtlmesi iin Yrtme Meclislerine ihtiya vardr.
Duruma gre bu meclisler yerel, kentsel ve genel olabilirler. Her bir
118

slm ve Modern Zamanlarda Din-Devlet likisi


topluluk demografik dalma ve saysal nfusuna gre yrtme Meclislerine temsilci gnderir. Temsilciler seimle belirlenirler.
8. Her bir sosyal blok, kendi i hukukuna, din, dnya gr ve telakkisine gre sivil hizmetlerin (camii, kilise, havra, okul, yarg, niversite, salk, sanat etkinlikleri vb.) yrtlmesi iin bir vergi, genel, ortak ve
blnemez hizmetlerin (i gvenlik, d savunma, yol, kpr, meydan,
alt-yap tesisleri vb.) yrtlmesi iin de bir vergi verir. Vergiler zellikle
ikinci tr vergiler hizmetten alnan paya ve taraftarn nfus oranna gre
ve karlkl mutabakatla tespit ve tahsil edilir.
9. Farkl i hukuklara gre yaayan topluluklarn bireyleri arasnda
vuku bulacak ihtilafl davalara hukuk topluluklarnn temsilcilerinden oluan bir st Yarg Makam veya bu i iin ihdas edilmi zel Mahkemeler
bakar. Bu konuda bireyler arasnda imzalanan ticari, ekonomik, meden
vb. szlemelerin ihlali dnda kalan cinayet ve ar sular gibi davalarda maduru veya madurun varislerini varolan hukuklardan birini seme
hakkna sahip klmak uygun bir zm olarak grnmektedir.
10. Sosyal bloklar, ortaklar olan bloklarn dnda ve onlardan izin
almakszn, kendileri gibi olan d din, etnik, kltrel gruplarla anlama,
szleme imzalayabilir, onlarla ilikilerini gelitirebilirler. Ancak bu tr iliki ve szlemelerin dier katlmc sosyal bloklarn aleyhinde, temel szlemeye aykr ve siyasi birliin geleceini tehdit edici nitelikler ve hkmler
iermemesi gerekir.
Bylesine din, kltrel ve hukuki zerklie dayanan oulcu bir projeye katlmak ortak istek ve arzuyu nart koar. Bu da ak bir irade beyan ile anlalr. Bu proje ayn zamanda evrensel bir toplum (veya devlet?)
oluturma ynnde bir st-kimliktir. Bu projede yer alan taraflar, imzaladklar szlemenin her bir hkmne tam sadakatle riayet edeceklerine dair
kutsallar adna and ierler, kesin ve balayc taahhdlerde bulunurlar.
Bu temel esaslar veya kurucu ilkeler zerinde ina edilmi proje bir
ynyle siyasal birlik, br ynyle evrensel bir toplumsal projedir. Proje
din, mezhep, dil, etnik kken, rk, sosyal snf, sekin zmre, hanedan,
gl aile veya bir ulus vb. kriterlerin katlmc taraflar arasnda bir stnlk ve ayrcalk konusu olma fikrine kapaldr. Her bir birey kendi kimlii119

Modern Ulus Devlet

ne sahip kma hakkna sahiptir. Eer bu kimlik ifadesini etnik bir kkende
buluyorsa, ayn etnik kkene mensup kiilerin zerinde anlatklar ortak
bir hukuk beyan etmeleri istenir. Teorik olarak bu mmkn grnse de,
bilebildiim kadaryla ne tarihte yle bir rnee rastlanmtr ne de bugn
iin pratikte mmkndr. nk ayn etnik kkene mensup insanlar farkl
din, siyasi gr, felsefi telakki ve rflere sahiptir ve hep yle olmutur.
Dolaysyla birilerinin kp biz Grcyz veya Trkz, ayr bir blok
olarak projeye katlmak istiyoruz demelerinin byk bir anlam yoktur; bu
ancak Grclerin veya Trklerin kendi ana dillerinde konumalar, bunu
medya, eitim ve bilimde kullanmalar hakkna iaret eder ki bu zaten
temel haklar arasnda yer alr. Asl olan, Grc veya Trklerin, din, siyasi
ve felsefi anlamda ka gruba ayrldklar ve her bir grubun nasl bir dnyada yaamay tasarlad konusudur.
kinci husus, bugn yasama gcn ve toplumun iktisad, beer kaynaklarn kullanma ve ynlendirme hakkn elinde tutan niter, mill veya
genelde modern devletin yaygn totaliterizmine kar bu siyasal projenin
kkl nlemler getirmesi, herkese kendi din, inan, felsef telakki ve grne gre yaama hakkn vermesi ve bunu da demokrasilerde olduu
gibi ounluun istek ve arzularna gre deil, kendi hukukuyla hayata
geirmesidir.
Ayrca eklemek gerekir ki, bu siyasal projede din-devlet ilikisi konusu, sorun olma niteliini kaybetmitir. nk herkes kendi dinine, dininin
ngrd hukuka gre yaayabilir ve bir grup dierine merkezden herhangi bir dini dayatamaz. Bu din-devlet konusu gibi laikliin de zmszlne bir zmdr. Zira laiklik, din ile devleti birbirinden ayrmakla,
bireyin ve bir dine mensup topluluklarn zel ve kamu hayatlarn tam ortasndan blmekte, zel hayat dine ayrrken, kamusal alan sekler glerin tasarrufuna terketmektedir. Bu, zel hayat yannda; sosyal, ekonomik
ve genel kamusal hayat konusunda amir hkmleri olan dinler ve bu arada
slma mensup Mslmanlar iin ak bir zulmdr.
Oysa szkonusu projede aznlk ve ounluk kavramlar nemli ve belirleyici olmaktan kmtr. Temel ilke, neysen osun ilkesidir. Kck
bir topluluk, marjinal bir grup da byle bir projede yer alabilir. nk
120

slm ve Modern Zamanlarda Din-Devlet likisi


proje 99a kar 1in hakkn hemen ve imdi gvence altna almaktadr.
Modern zamanlarn temsili veya liberal demokrasilerinde ne hayat ruhani
ve dnyevi (din-devlet) eklinde blen laiklik ilkesi ne de 49a kar 51i
mutlaklatran ya da hi deilse yasamada yetkili klan demokrasiler, byk
veya kk hatta kck gruplarn Ben sizinle birlikte yaamak istiyorum, nk dnyalym ve bu lkede dodum, ama farklym ve sizin
gibi yaamak istemiyorum eklindeki taleplerine sahici, gndelik ve gerek cevap veremiyorlar.
Medine Vesikas tam bundan 1428 sene nce bu taleplere cevap vermek zere Hz. Muhammedin (sallallahu aleyhi ve sellem) nderliinde kaleme
alnd, yazl bir hukki szleme olarak hayata geti. 120 yl boyunca
birbirini boazlayan din ve etnik gruplar yepyeni bir st kimlii benimseyerek Vesikann genel esaslarn izdii toplumsal projede yer aldlar.
Belki az bir sre yrrlkte kald; ama bu ok da nemli deildi. nk
Peygamberin bir amac o gn bugn gibi birbirini boazlayan, soykrma uratan kabileler, din topluluklar arasndaki atmalara son vererek,
onlar anlatrp bir arada yaamann da mmkn olduunu gstermekti;
ama bence dier bir amac tarihe bir miras aktarmak, bize ve bizden sonraki kuaklara seslenmekti.
Ben bu mirasn paha biilmez hazinelerini ve bize seslenen Peygamber
arsnn kutlu yanklarn Kurn ve Snnette buluyorum.

121

Beinci Blm

BR ARADA YAAMAYI
GLETREN MODERN
TOTALTERZM

BR ARADA YAAMAYI GLETREN


MODERN TOTALTERZM

Bugn ok ynl sorunlaryla yzyze geldiimiz modern ulus devletin, Aydnlanmann bir kategorisi olan modernite gibi bir zihni ina olduu hususunun aklk kazanm olmas gerekir. Kendi trnn tarihinde belki de ilk defa ve modern insann nce zihninde ina ettii, ardndan
beer ilikilerin merkezi yerine yerletirdii bu devlet, hem temel felsef
varsaymlar hem de ngrd geni lekli rgtlenme modeliyle, gemite szl ve yazl tarihin bize anlatt devlet biimlerine benzemez.
Bu ynyle modern devlet, tarihsel rneklerin tmnden ve radikal bir
biimde ayrlr.
Geleneksel toplumlarn binlerce yl sren zengin pratiklerinde farkl
insan gruplarnn bir arada yaamasn mmkn klan eitli siyasal rgtlenme biimlerinin her birine u veya bu ekilde devlet demek mmkn;
ama hibirinin modern devlet balamnda herhangi bir taleple ne kmam olmalar nemli bir noktadr. Modern devletin Aydnlanma felsefesinin eliinde gerekletirdii radikal kopu, bir yandan siyaset ve iktidar
ilikisinin rn olan devlet tanmnn doasnda, te yandan beer-sosyal
hayatn srekliliini salayan rgtlenme modellerinde kkl dnmlere yol at.
Bundan hareketle modern devletin bizatihi kendisi insanlk tarihinde tredi ve yepyeni bir olgudur; belki de iinden gemekte olduumuz
sre, 200 yl nce balayan ve bundan sonra ne zaman ve hangi kkl
deiimlerle sona erecei imdiden kestirilemeyen bir ara dnemdir. Orta125

Modern Ulus Devlet

da bir belirsizlik varsa da ki bu belirsizlik ulus devletin iine girdii derin


ve kapsaml krizin belirsizliidir yine de kanaatimce bu devlet, zamanda
alm bir parantezdir ve her parantez gibi gnn birinde kapanacaktr.
te bunu burada ve bu perspektiften ele alyor olmamz bile bunun somut
bir gstergesi olabilir.
Modern devlet modernlik sreciyle yakndan balantl olduuna
gre, bu saldrgan, merkezden emredici ve totaliter aygtn doasn anlamak ve eer mmknse onun sk markaj rgtlenme modelini amak iin,
Aydnlanma ile tarihin kurucu ve aktif znesi durumuna geen modernite
zerinde younlamamz gerekir. Ben her ne kadar radikal bir koputan
szettimse de, modernitenin kendini kartna bakarak tanmladn ve
kendi bilincini kazandn dnyorum. Bu da onun ters ynden din
niteliine iaret eder.
Bundan unu kastediyorum:
Kendini kartna gre tanmlamaya alan modernite, bu teebbse
giriirken kendi kartn din olarak grd. Modernizm ncesinde dinin
btn beer hayatn ieren sonsuz evreninde, fizik dnyann ve kozmolojik dzenin kutsal bir anlam vard. Bu evren, ayn zamanda doru veya
yanl kendi meruiyetini ahlk bir amaca dayandryordu ve bu ahlk
amaca uygun olarak hiyerarik bir dzeni ngrmt. Bu, referans akn
ve ilah olan ahlk dzenin kutsal hiyerarisinde her ey; varlk lemi, bu
lemde yer alan varlk mertebeleri, fiziksel ve metafizik fenomenler ve bu
arada sosyal gruplar, snflar ve insan teki bireyler yerli yerinde duruyorlard. Herkesin ve her eyin bir yeri ve yurdu, gvenli bir alan ve ahlk
varoluunu anlamlandrd bir duruu vard.
nce Descartesn Kartezyen felsefesi, Baconun bilimsel bilgi ve tabiat gr ile Newtonun mekanik evren gr araclyla bu evren
ykld. Hiyerarik kutsal varlk bileenlerine, temel yap talarna ayrld,
ardndan Kopernik, Galileo ve dierlerinin de yardmyla yeniden dizayn
edildi. John Locke, benzer bir ykma ve yeniden ina etme hareketinin
sosyal hayatta da tekrarlanabileceini tasarlad ve tasarmn projelendirmekte gecikmedi.
126

Bir Arada Yaamay Gletiren Modern Totalitarizm


Fizik ve sosyal bilimlerde bu modern tasary ina edenlerin iddias
basitti: Eer bir yapy temel yap talarna ayrtrp bunlardan yeni yaplar elde edebiliyorsanz, bundan sonsuz zamanlar iin hep yeni ve farkl
yaplar elde edebilirsiniz; ite bu ilerleme olacaktr. Bu zihn tasarm, yeni
keif ve icatlar, teknolojik gelime ve sermaye hareketleriyle de beslenince,
pratikte dorulanm kabul edildi. Bundan sonra i, Hegele kalmt. O
da kendi misyonunu byk bir yetkinlikle yerine getirdi.
Hegel, Hristiyan teolojisinde imann merkezini tekil eden Hz.
sann kurtarc misyonunu akla indirgeyen ve insann kendini gerekletirme eylemini yine kendini tarihte aan Gays, lk lke veya Tinle ilikilendiren felsefesiyle ne kar. Hegelin bak asndan, devlet, ilahi arzu
ve iradenin tecellisi, hatta Tanrnn yeryzndeki yrydr. Devleti
yceltilmi en stn deer konumuna kartan bu grten mutlaklatrlm bir devlet kavram kabilirdi. Nitekim sivil topluma ait faaliyet
alanlarn tarihin kutsal amacnn dnda ve altnda gren Hegele gre,
birey, devlete, kendi z mahiyetine, amacna ve faaliyetine balanmak suretiyle onda kendi cevhersel zgrln bulacaktr. Hegel, bu ilahi arzu
ve iradenin Prusya monarisinde, modernleme misyonunu gerekletirecek olan Alman ulus devletinde tecelli ettiini dnyordu. Hegele
gre modern devletin kendini gerekletirmesiyle felsefe ve tarih de sona
ermi olacakt.
Hegeli iyi yorumlad kabul edilen Kojeveden hareketle Japon asll Amerikal Fukayama, bugn tarihin sona erdiini sylyor. Fukayama,
tarihi bitirenler ve tarihe taklp kalanlardan szeder. Ama tarihin sonuna
geldii varsaylan toplumlarda derin i huzursuzluklar, potansiyel krizler
yaanyor ve Avrupann tam kalbinde, Bosna Hersekte sren trajedi ne
Hegeli ne Fukayamay doruluyor.
Peki, temeldeki sorun nedir?
Bu sorunun iine dtmz hangi krizlerden kaynaklandn anlayabilmek iin modern ulus devlete itirazlarn nerelerden kaynaklandna
bakmak gerekir.
Kanmca, illzyonik bir ilerleme inancyla tarihin amac eklinde tanmlanan modern devlete:
127

Modern Ulus Devlet

1. Yeni kimlik arayna giren birey;


2. Kendine zg zerk alan talebinde bulunan sivil toplum; ve
3. Modernite ile kendini ayrtran din itirazlar yneltiyor.
Balangta Tanrya ve krala kar yceltilen birey ile bugn oy hakkn kazanm, ama kendisiyle devlet arasndaki btn sahici, organik ve koruyucu ara mekanizmalarn, gvenli korunaklarn tasfiye edildii insan teki
yalnz varlk arasnda ok nemli bir mahiyet fark var. En derinde sren
trajedinin sebeplerinden biri, birey durumuna den insann devletle yzyze gelmesi ve her defasnda devlet tarafndan yutulmasdr.
ster faist, ister komnist, ister liberal olsun; modern devlet ilerlemeci ve modernletirici misyonu dolaysyla rafine totaliter ve merkezden
emredicidir. Siyasal oulcu niteliine ramen devlet, bilimler ve teknoloji
ile her biri zerklemi kurumlar araclyla insan btn hayati faaliyet
biimlerinde derinden ynetmekte, onun gndelik ilerine, yaama biimine, giyim kuamna, damak zevkine, estetik beenilerine ve hatta mmknse i dnyasna kadar mdahale etmek istemektedir.
Bilimlerin insan hayatnda temel referans tekil ettii, teknolojinin
denetim roln oynad ve kurumlarn her birinin bir anda insandan ok
sayda rol talep ettii modern dnyada, bireylemi insan bir sosyal kukla
gibidir. Bu kukla yersiz yurtsuz, anlamdan ve amatan yoksun retip tketiyor, ifleip evresini ve kendini tahrip ediyor.
Modern devletin tasfiye etmek suretiyle ykt dinlerin evreninde,
insan, doal ve organik bir cemaatin iindeydi. Her bir cemaat aile denen
gl ve sahici organizmalardan mteekkildi. Modernlik, geleneksel aileyi tasfiye edip ekirdek aileyi ikame etti ve ok ksa zaman iinde ekirdei de ikiye blerek eleri tekilletirdi. Tekil aile olmaz ve aile tarihte alternatifsiz bir kurum olduundan, ailenin yok olmasyla toplum da
yok olur.
Yine geleneksel dzende aile ve cemaat yaps iinde insan, siyasi iktidara kar korunuyordu. Modernlik, insan ara ve koruyucu mekanizmalarn olmad bir dnyada devletin totaliter ve nfuz edici mdahaleleriyle
kar karya getirdi.
te byle bir dnyada insan, gerekten birey olup olmadn ve
128

Bir Arada Yaamay Gletiren Modern Totalitarizm


devletin mdahalesi dnda kendine zg bir zerk alan bulup bulamayaca sorusunu soruyor. yle anlalyor ki, imdiki dnemde modern bireyin temel sorunsal, tekrar insanileip devlete kar zgrlemesi ynnde
belirginlemektedir.
Sivil toplum alannda ortaya kan araylarn da bu trden bir anlam var. Gemi dnemde Kiliseye ve mutlakiyeti monarilere kar ehir
burjuvazisinin ne kard klasik sivil toplum talepleri ile bugnk sivil
toplum talepleri arasnda mahiyet fark var. Yeni durumda sivil hareketler,
siyasi iktidarn mdahaleci tutumuna, merkez kltrn belirleyen ve yartran empozelerine kar farkl yaama biimleri eklinde ne kmaktadrlar. Burada da temel sorun modernliin yukardan ve merkezden dayatt kimliin reddedilmesiyle ortaya kan ok sayda yeni kimliklerin
ve her bir kimliin talep ettii farkl yaama biimlerinin nasl bir arada
yaayabilecei sorunudur.
Modern devlet, merkez, topraa bal ve ulus temelde rgtlendiinden, ok sayda farkl kimlii, din, etnik ve kltrel grubu bir arada
yaatma konusunda acze dyor. Binlerce ayr etnik gruba ve farkl dil
konuan insan topluluklarnn her birine birer ulus devlet vaadedemez, vaadedilse bile gerekleemez. nk byle bir teebbs, yeryzn kaotik
bir Cehenneme evirmenin dier bir ad olur ve maalesef bugn dnyamzn her gn saylar artmakta olan eitli kriz blgelerinde bu yzden
sren atmalar var.
Liberal demokrasiler siyasal ynden oulcudurlar; nk birden ok
parti siyasi yara katlabilmektedir. Ancak farkl kimliklerin sahici taleplerini ounluk rejimleriyle karlamak zor. Burada siyasi, din ve etnik
aznlklar her zaman sorun olmakta devam edecektir. nk liberal demokrasilerin partiler dzeyindeki oulculuuna ramen, modern toplum
din, sosyal ve hukki oulculua kapaldr. Gerekte ise olmas gereken,
toplumsal hayattaki verili oulculuun siyasal bir birlik iinde rgtlenebilme imknlarna sahip olabilmesidir. Siyasal oulculuk din ve hukuki
oulculuu da ngrmedike, farkl kimlikleri ve farkl yaama biimlerini bir arada yaatmak mmkn olmayacaktr.
Bu balamda topraa bal (teritoryal) karakterinden dolay bireye
129

Modern Ulus Devlet

yurttalk neren modern devletin, birey ile olan ilikisini hukki szleme
esas zerinde yeniden tanmlamak daha sahici bir k yolu gibi gzkmektedir. Yurttalk kavramna; biri kimlii maddi ve ontolojik cevhere
indirgemesi, dieri yurttaln ok pahal olmas dolaysyla iki noktadan
itiraz edilebilir ve bence her iki itiraz noktas da yerindedir.
Oysa siyasi birliin, bu birlie katlan farkl kimliklere mensup
hukuk topluluklarnn kendi aralarnda imzalayacaklar bir szleme ile
salanmas; hem merkez ve totaliter mdahalelerin nne geilmesini salar, hem de ounluk aznlk sorununa uygun bir zm getirmi
olur. nk bu toplumsal yeni rgtlenme modelinde 49a kar 51in
stnl deil, 99a kar 1in temel kimlik haklar ve yaama biimi,
hem hukki hem siyasi ynden teminat altna alnm olur. Bu modelin
tarihteki en somut tatbikat Hz. Muhammedin (sallallahu aleyhi ve sellem)
622de farkl din ve etnik sosyal blok arasnda Medinede akdettii
Medine Vesikasdr.
Modern devletin ulus vasfn tehdit eden bir baka gelime de, hepimizin bildii gibi iktisadi ve asker alanda ortaya kan karlkl bamllk,
blgesel sorunlar aan evre ve ekoloji sorunlar ile btn ulusal kltr
ve bu devletler tarafndan retilmi merkez kltre dayanak tekil eden
mitolojik sylemlerin iletiim teknolojisi ve yaygn bilgi enformasyonu
tarafndan derinden sarsntya uramasdr. Bundan sonra hibir devletin
tam bamszlk iddiasnda bulunamayacan, herhangi bir veya ok alanda bakalarna baml ve muhta olduunu biliyoruz. Byle bir dnyada
devletlerin rgtlenme modellerinin hl ulusal temelde olmas yeni ve
iinden klamaz atmalara yol amaktadr.
Ancak kabul etmek lazm ki, hibir ulus devlet, tek bana kendi
ulusal ve modern sistemini kkten deitirme cesaretini gsteremez.
Szkonusu karlkl bamllk ve mevcut uluslararas gvenlik sistemi
varln muhafaza ettike, yeni bagsteren sorunlara zm bulmakta
acze den ulus devletler, krizin daha da derinlemesine sebep olmaktan
baka bir ey yapamayacaklardr. u hlde her eyden evvel karlkl anlay ve ibirlii ile evrensel dzeyde yeni vizyonlar aramaya ve gelitirmeye ihtiyacmz var.
130

Bir Arada Yaamay Gletiren Modern Totalitarizm


Mevcut uluslararas gvenlik sistemi ve ulus devletler arasnda sren
rekabet dolaysyla, bu cesareti tek bir devletin kendi bana gsterebilecei
beklentisi iinde olamayz. ncelikle ahlk ve derin manevi bir perspektife ihtiyacmz var; Kuzey ve Gney, Dou ve Bat, krizin temelinde yatan
modernlii amak iin farkl paradigmalara ve geleneklere gzmz evirmek zorunda olduumuzu kabul etmek durumundayz. Hi kukusuz
bu kabul her eyden evvel ahlk ve entellektel dzeyde kendini gsterebilirse, gelecek iin mit besleyebiliriz.
Son olarak u nemli noktann alt izilebilir: 1989a kadar liberal
dnya btn ktlklerin kaynanda Komnizm ve Sovyet Rusyay
gryordu. Batya gre Sovyet Komnizmi eytann kendisiydi. imdi
Komnizm kt, Sovyet Bloku dald. Ama sorunlar bitmek bir yana
artarak oald, dnyann btn blgelerine srad ve farkl etnik ve din
gruplar birbirlerinin boazna sarld.
Bu evrensel trajedi karsnda birbirimizi ve kendimizi aldatmayalm.
Sorun, modernitenin ve onu var klan Aydnlanmann sorunudur. Modernliin insana kazandrmakla vnd bireycilik, insan Tanryla kar
karya getirdi. Bilimi, siyaseti, serveti ve tabiat otonomlatran modern
insan; sekler, profan ve amatan yoksun bir dnyada savrulup duruyor.
Devletlerin varettii uluslar ve ulusal yaplar bir bir atrdyor, kimlikler
alannda patlamalar yaanyor ve bu srete kendi bileenlerine ayrlan her
birim dieriyle atyor. Ve tabi en byk atma noktalarndan biri, bilimler ve teknolojik ilerleme sayesinde bir yeryz Cennetinin kurulaca
tasarlanan modernliin dnyasnda, insan ile tabiat arasnda sren atmadr. Bunun maliyetinin ne olacan bu ilerlemenin biraz daha srmesi
durumunda greceiz. Ama imdiden canl hayatn ve ekolojik dengenin
bir tehdit altna girdiini sylemek mmkn.
Yine de seslerini ykseltmee alan marjinallerin, sekin zihinlerin ve tabi en ok dinlerin modernlie ynelttikleri muhalefetten mitli olmak iin ok sebep var. Modernite dinin evrenini ykp kendi kapal
sistemini kurdu. Ama yaadmz son 300 yllk tecrbeden Allaha ramen salt rasyonel ve sekler bir hayat srdrmenin mmkn olmadn
anlam bulunuyoruz. imdi yaplacak ey, modernliin parantezini kapa131

Modern Ulus Devlet

dktan sonra, tarihsel yrymze kaldmz yerden deil, fakat dinin


sahih kaynana dnp farkl bir dnya tasarlamaya almaktr; hep birlikte ve ortak ideallerle.
Bu i iin yeterli cesarete sahip olmalyz; nk yeterli zamanmz
olmayabilir.

132

Altnc Blm

ULUS-DEVLETN
SUSTMAL ETT TERM:
MLLET

ULUS-DEVLETN SUSTMAL
ETT TERM: MLLET

Yaklak 150 sene nce kendi zgn (ve sahih) anlamndan koparlarak saysal anlamda insan topluluu (kavim) veya ulus karlnda
kullanlan millet kelimesinin hem etimolojisi hem semantii zerinde durmak ilgi ekici bir aratrma olur. Bugn Trke yannda Farsa,
Krte, Urduca, Petuca vb. dou dillerinde bu anahtar terimin urad
semantik deiimin anlalmas, u sralarda youn atma ve tartmalara yol aan ulus, ulusculuk ve ulus devlet konularna da belli bir aklk
getirebilir.
Arapa olan Millet kelimesinin etimolojik ve kavramsal (stlahi) anlamnn zm iin szlk, Kurn ve Snnetin tekil ettii kutsal referanslara ve yakn tarihimizdeki fikr ve siyas gelimelere bakmak uygun
bir yntem olarak grnmektedir.

SZLK ANLAMINDA MLLET


mlal masdaryla ilgili bir kelime olarak Millet, szlkte, syleyip
yazdrmak, ezbere dikte etmek anlamlarna gelir.56 Kurn ticar akitlerin
tanzimi srasnda ahitlerin tutulmas ile ilgili hkm aklarken, el-Ktibu
bil-Adl sfatna sahip yazcnn szleme artlarn ve borlu olann yazdrmasn imlal kelimesiyle ifade eder. (Bakara, 2/282)
56

Elmall Hamdi Yazr, Hak Dini Kurn Dili, (stanbul, ty.) II, 980

135

Modern Ulus Devlet

Bu anlamyla Milletin imla ile balants yazdrlm ey olabilecei


ihtimalini glendirmektedir.57 nl oryantalist Bernard Lewis, millet
kelimesinin Aram milla kkenden geldiini syler. Ona gre Millann
esas manas bir sz demektir, dolaysyla muayyen bir sz ve vahy kitabn kabul eden bir insan topluluunu ifade eder. Aram Hristiyan dilinde
ise logosun karldr.58
Ebul-Beka Klliyt adl deerli ansiklopedik szlnde Din ile
Milletin tanmlarn birlikte verir. Ona gre din, mutlak det olup geni
anlamda hak veya batl olan eye izafe edilir. Din, eriatlerin sl ve fruunu kapsayan ilahi bir vazetme eklidir. Allah, kendi zgr seimleriyle
akl sahibi kullar onu sesinler diye gnderir. Bu anlamyla inan (itikad),
ilim ve dua (salat) dinin kapsamndadr.
Millet ise sl- hassa ve fru-u hassadr. Dikkat edilmesi gereken
nokta udur: Din Allaha, Millet Resle, ctihad mtehide nisbet edilir.
Millet, Allahn hayr ve sevaba erimeleri iin bir peygamber diliyle kullarna eriat olarak kld ey, hkmlerin btndr. Yol ve eriatn usl
anlamnda millet, peygamberlerin bildii, ona uyduu ve insanlar da ona
uymaya ard emir ve iradlardr. Sadece peygamberlere nisbet edilmesinin nedeni budur. Allahn milleti, Zeydin milleti veya benim milletim denmez; fakat Allahn dini Zeydin dini veya benim dinim
denebilir. eriat da Allaha, Peygambere ve mmete izafe edilebilir. te bu
nn zerinde birletii ey millettir.59
Kelimenin soy kt ve menei bir yana, szlklere geen anlamyla
din, eriat, dinde izlenen yol, tarikat, snnet ve yol gibi anlamlara geldiinde hibir tereddt yok.
Keaf sahibi Zemaheri ve ehristaniye atfta bulunan mfessir Elmall, doru veya yanl, hak veya batl izlenen yola Millet dendiini
57
58
59

Ali nal, Kurnda Temel Kavramlar, (stanbul, 1986/), s. 130; Ali Bula, Kurn- Kerim ve
Trke Anlam, (stanbul, 1994) s. XLIII.
Bernard Lewis, slmn Siyasal Dili, (ev. F. Taar. Kayseri, 1992) s. 62 ve slm Ansiklopedisi
(MEB Y.), Millet Md.
Ebul-Beka, Klliyat, (Adnan Dervi ve Muhammed el-Msr yayn, 1. Bsk., Beyrut, 19921412) s. 443. Ayrca bkz. Ragb el-sfahan, Mfredat (Kahire, 1381) Millet Md., Fuad Efram
el Bustan, Mncidut-Tullb, (8 Bsk. Beyrut, 1978). s. 743.

136

Ulus-Devletin Suistimal Ettii Terim: Millet


yazar. Gerekten iki byk bilgin ehristani ve bn Hazm, dinler ve mezhebler tarihini ele alan nl eserlerine el-Milel ven-Nihal adn vermilerdir60 ve her ikisi, kendilerinden ncekiler gibi din, eriat ve milleti ayn
anlamda kullanmlardr. Elmallya gre inan sistemi (itikad) ynyle
din, amel ynyle eriat ve birleme, toplanma (ictima) ynyle millet
denmesi uygun olur. Buna gre belli bir dinin eriat dahilinde btnleme
Milleti meydana getirir. nk amel edilen ne ise esas itibariyle zerinde
veya dahilinde toplanlan da odur. Bu durumda Millet, u veya bu insan
topluluunun evresinde topland ve zerinde yrd veya baka bir
deyile kollektif ruh ve bilincinin tbi olduu ve somut (sosyal) varlnn
baml (merbut) bulunduu temel ilkeler ve izlenen yol demektir. Bu da
gsteriyor ki, Millet, topluluun kendisi deildir. Bir toplulua Ehl-i Millet denmesi, szkonusu topluluun bir dine ve eriata mensup olduunu
ifade etmek iindir. Szgelimi Yahudi ve Hristiyanlar birer Ehl-i Millettirler, onlarn Milletini Yahudilik ve Hristiyanlk tekil etmektedir. Bu din
ve eriata mensup topluluklara dorudan Millet denmesi ancak mecazi
olarak mmkndr. nk bir dine bal olan topluluk, baland din
gibidir; bu da Mecaz- lafzdir. Benzer bir tanma uygun olarak gayr-
mslim cemaatlerin de kendilerini Ehl-i millet eklinde grdklerine en
eski metinlerde rastlamamz mmkn. Szgelimi, Hz. mer zamannda
Abdurrahman b. Ganem aracalyla Halifeye bir ahidname veren am
Hristiyanlarnn yazd mektupta u ifadenin kullanldn tesbit ediyoruz: Canlarmz, neslimiz, mallarmz ve milletimize mensup (ehlu milletin) olanlarn gvenlii iin...61
Millet terimi ile ilgili bu szlk bilgileri bylece verdikten sonra,
imdi terime bu anlam ykleyen Kurn ve Snnetteki genel durumuna
bakalm. Kelimenin gerekte hangi semantie sahip olduunu ancak bu iki
kaynaa bavurmak suretiyle anlayabiliriz.
60

61

ehristan, el-Milel ven-Nihal, (A. Aziz M. el-Vekilin tahkikli basks,) Beyrut, ty. Tercmesi:
Muharrem Tan, Yeni Akademi Yaynlar, st. 2006; bn Hazm, Kitab el-Fisal fil-Milel venNihal, Badat, ty.
Elmall, A.g.e., I. 483-484; am Hristiyanlarnn Hz. mere verdikleri ahidnamenin metni
iin bkz. ihabuddin Muhammed b. Ahmed el-bihi, el-Mstatraf fi Klli Fennin Mstazraf,
Beyrut, 1413-1993, l, 171.

137

Modern Ulus Devlet

KURN VE SNNETTE MLLET

1- Kurnda Millet
Kurn- Kerimde Millet kelimesinin 15 yerde getiini tesbit ediyoruz. Bunlardan yedisinde brahimin milletinden szediliyor.

Sonra sana vahyettik: Hanif olan brahimin milletine uy. O, mriklerden deildi. (Nahl, 16/123)62
Yusuf sresinin 38. yetinde Millet, brahim, shak ve Yakub aleyhisselama bir arada nisbet edilir. Bakara sresi 120. yetinde de yukarda
yaptmz tanma uygun belli bir inan btnnden kaynaklanan ortak
yaama tarz, hukuk ve normatif davranlar sistemi olarak Yahudi ve Hristiyan milletine dikkat ekilir:

Sen onlarn dini (milleti)ne uymadka, Yahudi ve Hristiyanlar senden kesinlikle honut olmazlar. De ki: Gerekten doru yol Allahn yoludur. (Bakara 2/120)
Burada kastedilen, Yahudi ve Hristiyanlarn inanlarn ve yaama ekillerini ynlendiren din ve ondan neet eden eriat, yaama tarz, dnce eklidir. Millet teriminin saysal insan topluluuna nisbet edilmediini
yette geen Yahudi szcnden anlamak mmkn. nk hatrlanaca zere Yahudilik, din ve etnik olann iie getii, zdeletii zel
bir durumdur. Kii, Yahudi bir anneden domad srece Yahudiliin etnisine kabul edilmeyeceine gre, ancak dinin trevi olan eriata girmesi
durumu dnlebilir. Hristiyanlkla da bir araya geldiinde yette geen
Milletin tamamen eriat anlamnda kullanld kesinlik kazanm olur.
Benzer tanmlama ve zel anlamn dier yetlerde de getiini tesbit
edebiliriz. Szgelimi, Peygamberimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdii eriata itiraz eden mriklerin:

Biz bunu dier din (millet)de grmedik.


gstergesidir.63
62
63

(Sd, 38/7)

demeleri bunun

Ayrca bkz. Bakara, 130 ve 135; Ali mran, 95; Nisa, 125; Enam, 161; Hacc, 78.
Millet teriminin benzer tanm iin bkz. Araf, 88-89; brahim, 13 ve Kehf, 20.

138

Ulus-Devletin Suistimal Ettii Terim: Millet


Ancak Millet teriminin kavimle birlikte yan yana getii en arpc
yet Yusuf sresinin 37. yetidir:

De ki: Size rzklanacanz bir yemek gelecek olsa, ben mutlaka size
daha gelmeden nce onun ne olduunu haber veririm. Bu, Rabbimin
bana rettiklerindendir. Dorusu ben, Allaha iman etmeyen ve ahireti
de inkr edenlerin ta kendileri olan bir KAVMN MLLETni brakp
geldim. (Yusuf, 12/37)
Bu yette Yusuf aleyhisselamn dile getirdii terekt millete kavmin
cmlesinde saysal insan topluluunu kavim terimi ifade ederken, millet,
dorudan din ve eriat ifade etmektedir. nk yetin balamndan anlald gibi Yusuf aleyhisselam, Firavun ve sekin evresinin totaliter egemenlii altndaki Msr toplumunun (kavim), sosyal dzenine yn veren
hukuk ve ahlak anlaynn genel ifadesi olan dini (Millet) onaylamamas
ki buna vesile olan Azizin karsnn isteklerine kar kmas olaydr dolaysyla zindana atlmt. Bu da Milletin dinin hukuk ve ahlk boyutuna
somut bir gsterge eklinde ele alnabilir.

2- Hadiste Millet
Mutlak anlamda millet: Hadiste millet kelimesini aratrrken kelimenin mutlak kullanlna bakmakta yarar var. Bu, nce kelimeyi hadisin
siyak ve sibakn (genel balamn) gznne almadan soyut olarak anlamamz iin gereklidir. rnek olarak bir hadisten sadece u ibareyi alalm:
O Milletten ihra edilici (kc) deildir.64 Hadisin genel balamndan
haberdar olmayan kimse, hadisten alnan bu ibare ile karlat zaman
byk bir ihtimalle nasl anlam karacan bilemez. nk hadiste geen
zamir kimdir, neden dolay Milletten karlmaz ve Millet nedir gibi sorularn cevab yoktur Ama hadisin btn ele alndnda durum aydnla
kavuur. Zira hadiste zamirin iki iene raci olduu, iki ienin de lanetlenmeyecei ve dinden ihra edilmi saylmayaca bellidir. Burada, lanet
ile millet arasnda yakn balant vardr. slmda hatrlanaca gibi, kendisi iin tevbe ve rahmet kaplar tamamen kapatlm kimseler iin lanet
64

Buhari, Hudud, 5.

139

Modern Ulus Devlet

szkonusudur. blis aleyhillane ve Ebu Leheb gibi Oysa iki ien bir
kimsenin lanete mstahak olduu sylenemez. nk iki imek nihyet
bir haram ilemektir ve haramdan tevbe edip dnmek her zaman mmkndr. yleyse lanete uratlmayacak kii milletin dna km saylamaz. Hadiste din, millet lafzyla gemitir. Ahmed b. Hanbelin kaydettii bir hadiste de millet kelimesi mutlak anlamyla gemektedir: Bizden
ve Milletimizden yz evirdiler.65 Bu ibare de hadisin btnnden ayr
ele alndnda kaytszdr yani mutlaktr. Ama hadisin btn iinde dini
ifade ettii grlmektedir.

ki Millet: ki Millet deyiminin getii hadisler ounlukla fkh


literatrnde miras ile ilgili kullanlmtr. Bir rnek olmak zere, geni
lde miras hukukuna dayanak tekil eden ve kendisinde Millet kelimesi
geen bir hadisi nakledelim: ki Millet ehli birbirine miras olamaz.66
Hadiste geen Millet kelimesinin din anlamnda kullanlp kullanlmadn anlamak iin fkhlarn bu hadisten neyi anladna bakalm:
Bilindii gibi slm Hukukuna gre mirasn gerekleebilmesi iin
varis ile murisin ayn dinden olmas gerekir. Dolaysyla iki ayr dinden
olanlar birbirlerine miras olamaz. Mslman olmayan akrabann Mslmana varis olamayaca fukaha arasnda kabul grmtr. Nitekim Mslman kafire, kafir de Mslmana varis olamaz.67 hadisi bunu teyid
etmektedir. Cumhur-u fukaha yine bu hadise dayanarak Mslmann da
gayr- mslim akrabasna miras olamayacan sylemilerdir. Ancak
Mesruk, Said b. el-Mseyyeb ve brahim en-Nehai gibi fakihler, Mslmann gayr- mslim akrabasna miras olabileceini, nk, slm
stn olur, hibir ey ondan stn olmaz. ve slm arttrr, eksiltmez.
gibi hadislerin bunu gerektirdiini sylemilerdir. mam Malik, Ahmed b.
Hanbel ve Evzai gibi fakihler bu gr kabul etmedikleri gibi Mslman
olmayanlarn da birbirine miras olamayacaklarn savunmulardr. Dayanaklar da yukarda naklettiimiz hadistir, yani ki millet ehli birbirine
miras olamazdr. Dier mctehidler ise, bu hadis Mslmanlar ile kafir65
66
67

Ahmed b. Hanbel I/461


Tirmizi, Feraiz, 16; Ebu Davud, Feraiz, 10, bn-i Mace, Feraiz, 6; Darimi, Feraiz, 29; Ahmed
b. Hanbel, II/178. 195 (Not: Ebu Davudta bu hadis etta fazlasyla kaytldr.)
Buhari, Feraiz, 26; Mslim, Feraiz, 1; evkani, Neyll-Evtar, 4/78.

140

Ulus-Devletin Suistimal Ettii Terim: Millet


ler arasndaki miras ilikisine aittir ve ki Milletten anlalmas gereken,
slmn dndaki herhangi milletler deil, fakat slm ile dier dinlerden
herhangi birisidir, demilerdir. nk dier dinlerin mensuplar slm inkarda birletiklerinden Tek bir Millettirler, yani ayn dinden saylrlar.
Grlyor ki etimolojik ynden hibir fakih hadiste geen millet
kelimesini Trkiyenin suistimale uram rfnde anlald gibi anlamyor, tersine din olarak anlyor. Esasnda hadiste geen Ehl-i Millet tabiri yeterince aklaycdr. Eer Reslullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Milleti
insan topluluu anlamnda kullansayd sadece iki millet birbirine miras
olamaz derdi. Oysa millet ehli kayd, bir millete yani bir dine mensup
olmaya gndermedir. Nitekim ileride aktaracamz hadisler bunu dorulayacaktr.

72 ve 73 Millet: Baz hadislerde 72 millet ve 73 millet deyimlerinin kullanldn grmekteyiz. Millet kelimesinin rakamsal ifadelerle
getii hadislerde Milletten kast frka, gidi ve izlenen yoldur: Dikkat
edin sizden nceki Ehl-i Kitap 72 Millete blndler.68 Bir baka hadiste ise Ben srail, 72 Millete blnd69 denmektedir. Hadislerdeki
blnme iftirak kelimesiyle ifade edilmitir. Yani ayn dine mensup olan
Ehl-i Kitap veya Ben srail birbirinden farkl inanlara sahip 72 millete
blnmlerdir. Reslullah Ehl-i Kitap ve Ben srailin bu frkalamalarn
haber vererek u uyary yapmaktadr: Ehl-i Kitap (Yahudi ve Hristiyanlar) 72 MLLETe blndler. Bu MMET ise 73 MLLETe blnecektir.70 Ebu Davudun ald hadiste ise bu Millet 73 MLLETe blnecektir. Bunlardan 72si atete biri ise Cennettedir. O da cemaat ehlidir.71
imdi hadislerde geen millet kelimesinin hangi anlamda kullanldna
dikkatle bakalm.
Ahmed b. Hanbelin ald hadiste hem mmet hem de millet kelimeleri bir arada gemektedir. Dolaysyla ayn m, yoksa ayr m manalar
ifade ettiklerini hadisten kolayca anlamamz mmkn. Reslullah hadis68
69
70
71

Ebu Davud, Snnet, 1; Darimi, Siyer, 18


Tirmizi, man, 18
Ahmed b. Hanbel, IV/102
Ebu Davud, Snnet, 1; Tirmizi, man, 18

141

Modern Ulus Devlet

teki mmetten ona indirilen dine tbi olanlar kastediyor. Yani Mslmanlar. Buna gre mmet insan topluluunu ifade eder; kelimede
saysal ounluk esastr. Ama blnmelerin birimi olan Millette saysal
ounluk yoktur. Dolaysyla millet burada farkl inanlar ve gidiler zerinde bulunan frka anlamndadr. Ebu Davudun hadisinde ise blnecek olan mmetin yerine Millet konulmutur; bu da saysal ounluk
(kemiyet) manasn ifade etmez. nk ilk hadiste mmetin ayrlaca
birim Millet iken, ikinci hadiste dorudan doruya Milletin yani dinin
iinde blnmenin olaca ve bunun frka birimlerine ayrlaca ifadesi
vardr. Buna gre her iki durumda da Millet ile insan topluluu arasnda
ilgi kurmak imknszdr. Ve birinci hadis Milleti frka diye tarif ederken
ikinci hadis Milleti, slmdan kinaye din yerine ikame etmektedir. Oysa
Trkiye, ran, Pakistan ve Afganistanda Millet kelimesi dendiinde ayn
inanca sahip insanlarn zerinde bulunduklar din, frka ve yol deil, tam
aksine ou zaman din ve inanlar nemli saylmayan, ama ortak etnik,
corafi, kltrel ve maddi ortaklklar olan insan topluluu akla gelir. Bu
ise tamamen yanltr; slma ait anahtar bir terimin ulusuluk tarafndan
suistimal edilmesidir.
Milletler: millet kelimesi baz hadislerde oul olarak geer. Szlk
manasn aratrrken belirttiimiz gibi tekil (mfred) olan Milletin oulu (cemi) Mileldir. Ehl-i Milletlerin (lehte ve aleyhte olmak zere)
bir ksmnn bir ksmna ehadet etmeleri caiz deildir.72 Hadis iki farkl dine mensup kimselerin birbirlerinin lehinde veya aleyhinde ehadette
bulunmayacaklarn gsterir. Bu biraz da yukarda anlattmz miras hukukuna benzer bir duruma iaret eder. Esasnda bunlarn ehadetlerinin
kabul edilmemesi tabidir, nk tevhid akidesine bal deildirler. Burada bizim iin hadiste nemli olan milletin din manasnda kullanlmas ve
beraberinde insan ounluuna delil olacak ehl kelimesinin eklenmi olmasdr. Ancak baz hadislerde tek bana milletin de kullanld grlr.
Bu kullanl ekli, ilk bakta insan grubunun eylemine ilikin olduu iin
yanltc olabilir. Ama olay ile din manasnda millet arasndaki muhteva
ilikisi tesbit edilirse mphemlik ortadan kalkar.
72

Buhari, ehadet, 29.

142

Ulus-Devletin Suistimal Ettii Terim: Millet


Bir hadiste Deccalin geliine iaretle yle buyrulduu rivayet edilir:
Onun zamannda slmn dnda btn MLLETLERi helak eder.73
Biz Helak kelimesinin insanlar iin kullanldn biliyoruz. Yoksa z
itibariyle eriat olan yani kurallar topluluu olan din helaka konu olamaz.
nk din, maddi veya organik bir nesne deildir, insan, ordu, tarla, ev
gibi O hlde burada milletler, dinlere mensup olan insanlardan kinayedir, bizatihi insan topluluklar deildir.
Abdul-Muttalibin Milleti: Rivayet edilen bir hadiste, Abdul-Muttalibin Milletinden sz edilir. Hadise bakldnda bu deyimin Ebu Cehil
ile Abdullah b. Ebi Umeyyeye iaret ettii grlr; nitekim hadisin Ebu
Talibin vefat srasnda sylenmi olmas bunu dorular. Konumuza aklk getirmesi bakmndan szkonusu hadis metnini olduu gibi nakledelim:
Ebu Talibin lm yaklanca Reslullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yanna gitti. O srada yannda Ebu Cehil ile Abdullah b. Umeyye b. Muireyi
buldu. Reslullah:
Ey amca, Allahtan baka ilh yoktur, de. De ki bununla ilhi huzurda senin lehine ehadet edeyim, dedi.
Ebu Cehil ile Abdullah b. Umeyye (hemen atldlar):
Ey Ebu Talib, Abdul-Muttalibin Milletinden yz m eviriyorsun?
Reslullah o sz tekrar amcasna arz etti, durdu. Nihayet Ebu Talib
onlara son sz olarak Abdul-Muttalibin Milleti zere bulunduunu syledi. Reslullah da -yi bil, vallahi senin hakknda niyaz etmekten nehyolunmadm srece senin iin mutlaka istifar edeceim dedi.74
Bu olay zerine Tevbe / 113 ile Kasas / 156 yetlerinin indirildii rivayet edilir. Olay ve bu hadislerin shhati hakknda ehl-i Snnet ile ia arasnda ihtilaf vardr. Biz bu ihtilaf deil, hadiste Ebu Cehil ile Abdullah b.
Umeyyeden sadr olduu rivayet edilen Abdul-Muttalibin milleti sz
zerinde durmak istiyoruz. Bilindii gibi Abdul-Muttalib, Reslullah
73
74

Ebu Davud, Melahim, 12; Ahmed b. Hanbel, IV/410.


Buhari, Tefsiru Suret el-Berae, Menakibul-Ensar, 40, Cenaiz, 81; Mslim, man, 19; Nesai,
Cenaiz, 102; Ahmed b. Hanbel, V/433

143

Modern Ulus Devlet

Efendimizin dedesi idi; Ebu Talib de amcas. Burada millet kelimesi eer
insan ounluu manasnda kullanlsayd Abdul-Muttalibe izafe edilmemesi gerekirdi. nk Abdul-Muttalib nihayet tek bir insandr, onda binlerce, onbinlerce insann farzedildii dnlemez. Buna gre Ebu Cehil
ve Abdullah b. Umeyye, Ebu Talibe babas olan Abdul-Muttalibin dinine
bal kalarak lmesini sylemektedirler. Reslullah ise ok sevdii amcasna tek Allahtan baka ilh kabul etmeyen tevhid dinine davet etmekte
ve nehyolunmad srece de kendisi iin bu yolda niyazda bulunacan
sylemektedir. Grlyor ki, burada milleti dinden baka bir anlamda ele
almak mmkn deildir.
brahimin Milleti: Kurn- Kerimde olduu gibi hadislerde de brahimin Milletinden sz edilmektedir. rnek olarak Ahmed b. Hanbelin
naklettii bir hadiste yle sorulmaktadr: Baban brahimin hanif Milleti
(olan) slmda senin neyin vardr?75 Hadiste hanif olan Millet ile slm
kastedilmektedir. slm da herkesin kabul ettii gibi bir dindir. brahim
aleyhisselamn dini de tevhid akidesine dayal slmdan bakas deildi.
Reslullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz, kendisinin de hanif olan brahimin milleti yani slm dini zere olduunu bildirmektedir.76
Reslullah hadiste aka hanif olan brahimin milletinden yani dininden sz eder. Yce Efendimizin bir baka duas da herkese bilindii
gibi yledir: Yzm, yeryzn ve gkyzn yaratan (Allah)a evirdim. Hanif olan brahimin milleti zereyim. Ve ben mriklerden deilim. phesiz ki benim namazm, dualarm, lmm ve hayatm, asla
orta olmayan lemlerin Rabbinedir. Ben bununla emrolundum ve ben
Mslmanlardanm.77 Hadisteki millet kelimesini, dinden baka bir manada kabul etmek ve kullanmak mmkn m?
Muhammedin (sallallahu aleyhi ve sellem) Milleti: Hadis kaynaklarnda
Muhammedin Milletinden de bahsedildiini tesbit etmek mmkndr.
Ahmed b. Hanbelin naklettii bir hadiste sann (aleyhisselm) geliinden
sz edilerek yle buyurulur: O (sa) Muhammedi tasdik edici ve onun
75
76
77

Ahmed b. Hanbel, 3/442.


Ebu Davud, Ezahi, 4; Darimi, stizan, 54; Ahmed b. Hanbel, III/406-7, V/123.
Ebu Davud, Ezahi, 4

144

Ulus-Devletin Suistimal Ettii Terim: Millet


Milleti zere gelecektir.78 Bu hadiste geen Millet kelimesini snnet manasnda anlamak gerekir. Ancak burada geen snnet kelimesinin dine atf
olduunda phe yoktur. Nitekim u hadis Milletin Snnet manasnda kullanldn gstermektedir: Allahn adyla, Allah ile ve Reslullahn
Milleti zere79 Bir baka deyile hadis yledir: Allahn adyla, Allah ile ve
Reslullahn snneti zere
Hatrlanaca gibi, Ragp el-sfahani ve Ebul-Beka da, stlah olarak
Milletin ancak peygamberler iin kullanldn sylyordu. Bu demek
oluyor ki, millet, peygamberlerin snneti olarak teri ettikleri eye isimdir.
Allahn teri olarak indirdikleri yalnzca dindir. Millet de din olmakla birlikte peygamber teriine bal olan dinin bir yndr. Allahtan ve Reslnden baka teri hakkna kimse sahip olmad iin insanlarn teri ettii
eye sahih anlamda din veya millet demek imknszdr. Ancak Kurnda
belirtildii gibi, batl dinler olduu gibi, insanlarn kendi yanlarndan karp teri ettikleri eyler de batl dinler yani batl milletlerdir.
slm Milleti: Aratrmamzn konusu, Millet kelimesinin saysal anlamda insan topluluu ifade etmedii ve ancak din, yol, snnet, eriat ve
frka manalarna tekabul ettii konusuyla ilgilidir. Bu anlamda hadislerde
de slm Milletinden sz edildiini grmek mmkn. Bu balamda aaya rnek olarak iki hadis aktarmakla yetineceiz. Birincisi yle:
Her yeni doan ocuk (bu) Millet zere doar. Sonra annesi ve babas onu Yahudiletirir, Hristiyanlatrr ve Mecusiletirir.80 Mslmanlar arasnda yaygn olan bu hadisin en ok bilinen lafz yledir: Her
yeni doan ocuk slm ftrat zere doar. Nitekim Tirmizi de ayn Babn 223 nolu hadisinde slm ftrat yerine slm Milletini zikrederken
hemen sonra gelen 224 nolu hadiste de Millet yerine Ftrat koyarak
hadisi tekrar zikretmektedir. Demek oluyor ki, hadisi Millet ve ftrat lafz
farklaryla rivayet edenler vardr. Aslnda bu hadiste geen Millet; ftrat,
yaratl, doutanlk ve din manasndadr. Hadisin zikrettii millet de slmdan bakas deildir. nk millet kelimesi lam- tarifle gelmektedir.
78
79
80

Ahmed b. Hanbel, 5/13


Tirmizi, Cenaiz, 54; Ebu Davud, Cihad, 83; Ahmed b. Hanbel, II/27-40, V/254.
Mslim, Kader, 23, Tirmizi Kader, 5, Ahmed b. Hanbel, 2/253, 481

145

Modern Ulus Devlet

yleyse hadisin lafznda geen Yledu alel-Milleti ibaresini slm


Milleti olarak anlamak gerekir. Buna gre hadisten karlacak lafz mana
da udur: Her yeni doan ocuk slm Milleti zere doar. Yani Mslman olarak doar. Onu ebeveyni sonradan ya Yahudi, ya Hristiyan veya
Mecusi (ateperest) yapar. Baz rivayetlerde buna Mrikletirir kayd
eklenmitir. Hadiste temel stlah vardr: Ftrat, Millet ve slm. Ftrat
bilindii gibi yaratl, doutanlk veya kiinin doutan zerinde yaratld eydir. Kurnda da ftrat yaratma manasnda kullanlr. Fataras-Semvti vel-arz yani yeri ve g yaratt. Bu yaratma fiilinden hareketle,
ocuun zerinde yaratld eye gidersek milletle karlarz. Yani dinle.
Bu din de phesiz ki slm dinidir.
kinci hadis yeminle ilgilidir: Kim ki slmdan baka bir MLLET
zerine bile bile ve yalan yere yemin ederse o kii dedii gibidir.81 Hadis
metninde Men hlefe bi MLLETn sivel-slmi veya gayrel-slm lafzlar vardr. Bu hadisteki slm Milleti deyimine metindeki lafzlarn mefhum-u muhaliflerinden kalkarak varyoruz. yle ki: slmdan baka milletin mefhum-u muhalifi, slm Milletidir. Hadis, bize slm milletinden
yani slm dininden baka hibir din zere yemin edilemeyeceini haber
vermektedir. Kimi fakihler, bu hadiste geen slmdan baka Milletlerden
Yahudilik ve Hristiyanln kastedildiini sylemilerdir. Ama genel kabul
gren gr ise, slmdan baka herhangi bir Millet yani dindir; dolaysyla Mslman olan bir kii, ancak kendi dini ve dinin gsterdii kutsal
deerleri zerine yemin edebilir. Aksi hlde birisi kalkp baka bir din zerine bile bile ve stelik yalan olarak yemin ederse, o kii, dedii gibidir.
Yani zerinde yemin ettii dinden olur, slmla ilikisi kesilir. nk bn
Mace bu hadisin devamnda zikrettii bir baka hadiste (3. Bab hadis no:
2099) birisinin Reslullah nnde Ben byle isem Yahudi olaym demesi zerine Reslullahn da vacib oldu diye buyurduunu nakletmektedir. Yine Reslullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yle buyurmutur: Biri ben
slmdan ber (uzak) olaym diye yemin ederse ve yemininde yalanc ise
81

Buhari, Cenaiz, 84, Edeb, 44-73, Eyman, 7; Mslim, Eyman, 175-177; Tirmizi, Nzur, 16,
Nesai, Eyman, 7-31, Tecrid-i Sarih, 12/138.

146

Ulus-Devletin Suistimal Ettii Terim: Millet


yle olur, doru ise slm ona tekrar salim olarak dnmez.82 Biz asl konumuza dnersek unu syleyebiliriz: Buradaki hadiste Milletten anlalan
tamamyla dindir. stelik slmdan baka bir millet zere yemin etmek,
kiiyi slm dininden karacak kadar nemli addedilmitir.

MLLETTEN ULUSA
Etimolojik anlam, Kurn ve Snnetteki kullanmyla Millet terimi
din ve eriat ifade ederken, ondokuzuncu yzyln ilk yarsndan itibaren semantiinde kkl bir deiime urayp kavim veya ulus karlnda
kullanlmaya baland. Bat etkisinde iir yazan Tevfik Fikret bir iirinde
yle der:
Millet yoludur, hak yoldur tuttuumuz yol;
Ey hak, yaa, ey sevgili millet, yaa, varol.
Bu, znde suistimal olan deiimin ne zaman ve nasl meydana geldiini anlamak iin szlkler dnyasnda ksa bir gezinti yapmak gerekir.
Bu yeni kullanmyla Milletin Avrupa dillerindeki Nationalite karlnda kullanldnda kuku yok. Nation ile Nationalite terimlerinin
yanl kullanldna iaret eden uluscu yazarlar, Milletin race olan rk
deil, Nationalite karlnda kullanlmas gerektiini sylerler.83
Arsal, Millete kavim de denmez; nk kavim halk (ethnos, peuple, volk) kelimelerine karlktr. der: Kavim, millet mahiyetini almam
topluluk durumudur. Milletleri meydana getiren devlettir ve her millet bir
kavmin inkiaf etmi eklidir.84
M. Nihat zn, Millet kelimesinin tanmn yapar:
lki, din ve mezheb olarak doru, ikinci ve ncs yanltr. nk
szlndeki kayda gre Millet, bir din veya mezhepte bulunanlar grubu
veya ulus demektir.
Ona gre bu kullan, yirminci yzyla aittir. Hemen arkasndan Ms82
83
84

bn Mace, Keffaret, 3.
Sadri Maksudi Arsal, Milliyet Duygusunun Sosyolojik Esaslar, (2. Bsk., stanbul, 1972), s. 25.
S. Maksudi Arsal, a.g.e., s. 66.

147

Modern Ulus Devlet

lmanlarn hepsine millet-i beyza, Hristiyanlara da mesihiyye dendiini ekler.85


ngilizce, Franszca ve Almanca szlklerde benzer bir yanlln
tekrar edildiini gryoruz.86 Merhum Said Nursinin deerli Risalelerinde kulland kelime ve terimlerin izahn konu alan Byk Lgat
da, ayn yanl tanmlamaya dmekten kurtulmuyor: Milele, bir millet
saylan topluluklar; bir din veya mezhebte olan topluluklar, denmitir
ki, bu klasik kullanma ve szgelimi ehristani ve bn Hazmn tanmna
tamamen aykrdr. Millet kelimesinin, din, dil ve tarih beraberlii bulunan insan cemaati; snf, topluluk, bir slaleden gelenlerin hepsi vb. tanmlar, ne kadar Durkheimc etkiler tayorsa, Milliyete verilen anlam
da bir o kadar Durkheim ve Fransz devrimi ideallerinin etkilerini yanstmaktadr.87
znde ilerlemeci olan bir tarih grn yanstan bu bak asnn
ok daha dikkatli olmas beklenen almalara da sinmi olmas nemlidir.
imdi vereceimiz Millet tanm buna ilgin bir rnektir: Millet (Nation)
ulus. Tarihsel olarak imparatorluklarn zlmesiyle ortaya kan ve aralarnda ortak dil, din ve kltr ba bulunan, ortak bir lke etrafnda birlemi, ayn kaderi paylaan ve bamsz bir siyasal kimlikle ayn topraklar
zerinde yaayan insan topluluu.88
Burada alnt yaptmz ahslarn aratrmamz bakmdan zel
bir yeri ve anlamlar var. Bundan dolay Ziya Gkalp, Gaspral smail,
Ahmed Aaolu, Yusuf Akura vb. uluscu yazarlara bavurmaya gerek
85
86

87
88

Mustafa Nihad zn, Osmanlca-Trke Szlk, (4. Bsm. stanbul, 1965), s. 474.
Szgelimi A. D. Alderson ve Fahir zin szlklerinde Millete u karlk verilmitir: Nation;
people; people united by a common faith; a class of people; crowd. The Concise Oxford
Turkish Dictionary, st., 1970, s. 230. Ayn szlk kelimenin Trke karlnda millet, devlet, memleket demitir. A.g.e., s. 609. Trkiyede en ok kullanlan Redhouse szlnde de
durum farkl deil. Bkz. stanbul, 1992 basks, s. 380 ve 1037. Franais/Turc Dictionnaire
Byk Szlk adl eserde ise Naitona doru olarak ulus, puta tapan uluslar denmitir. stanbul, 1990, s. 412. Farsa kullanm da yledir: Millet: Din, eriat, mmet, millet, ulus. Farsasnda kavim, taife, tabaka, snf, cins. Mehmet Kanar, Byk Farsa-Trke Szlk ve Byk
Trke-Farsa Szlk (stanbul, 1993) s. 614 ve 310.
Abdullah Yein -Abdulkadir Badll - Hekimolu smail-lham alm, Osmanlca-Trke Ansiklopedik Byk Lgat, (stanbul, 1985) s. 646-647.
mer Demir/ Mustafa Acar, Sosyal Bilimler Szl, (stanbul, 1992). s. 248.

148

Ulus-Devletin Suistimal Ettii Terim: Millet


grmedik. Kukusuz, artk genel bir yaygnlk kazanan Millet teriminin
bu maniplasyona uram hli, bir anda dzeltilemez. u var ki semantik
adan urad suistimalin tarihi pek de eskilere dayanmaz. nk herkesin bildii gibi 600 yllk Osmanl devletinin idari ve hukuki dzeni bir
milletler sistemine dayanr. Din ve eriat temelinde ana milletler de slm,
Rum-Ortadox, Ermeni ve Yahudi genel ayrmna gre tasnif edilmiti.
Millet teriminin nce ksmen, daha sonralar ncelikli olarak rk belirtmek
amacyla kullanlmas ondokuzuncu yzylda olmutur. 1826da imzalanan
Akkermen Konvansiyonuna yaplan bir ekte Srp Milletinden bahsedilmektedir.89
Bu tarih Fransz devriminin estirdii uluscu dncelerin Osmanl
devletinde etkilerini gstermeye balad zamanlara iaret eder. Bu tarihten sonra Nationalizme karlk aranmaya allrken, elitlerin zihninde
Millet terimi temel bir kaymaya urayacak, bylelikle Milletin tanmnda
sabite olan din ve eriat, yerini ulusa brakacaktr. Bu temel deiikliin
balangta Azeri, Kafkas ve Krml uluscular arasnda bagsterdiini
sylemek yanl olmaz. Bu konuda Gaspral smailin Ziya Gkalpi oka
etkiledii ve onun gelitirdii Trkln esaslar kavramsal modelini
ynlendirdii ne srlebilir. Nitekim Gkalp, slm mmeti, Trk Milleti ve Bat Medeniyeti paradoksal ayrmn Gaspral smaile borludur.
O gne kadar genel slm literatrde mmet, btn Mslman kavimlerin bir st kimlii olarak din ve eriat (millet) hayatnn evrensel tezahr
eklinde alglanrken, ondan sonra Millet nce saysal insan topluluu anlamnda yeniden tanmlanm, ardndan Trk kavminin national kimliini
ifade etmek zere bir rka indirgenmitir. Ziya Gkalp Milletin, slm dinine gre yaayan Trk, Arap, Krt, erkez, Bonak, Arnavut vs. Mslman kavimlerin manev ve hukuk kimlik ve statlerinin ifadesi olduunu
bile bile, Osmanl snf kendini Millet-i hkime suretinde grr, idare
ettii Trklere Millet-i mahkume nazaryla bakard. demektedir. Oysa
yukarda deindiimiz gibi Osmanlda hakim millet, Millet-i beyza olan
slm milletidir ki, buna mensup btn Mslman kavimlere Ehl-i millet-i slm denmektedir. Osmanl literatrnde zel bir kavmi ifade ede89

Bernard Lewis, a.g.e., s. 62.

149

Modern Ulus Devlet

cek ok sayda terim vard ve nitekim Araplar yceltmek zere Kavm-i


necip denmitir.
Osmanllarda Trk kavmi temelinde hkim bir bilin veya ynetici
bir kimlik aramak Osmanlya bir yaktrma olup tarih realiteyi yanstmaz. nk Batllamaya kadar Osmanl hanedannn ynetiminde Millet mahza din ve eriat temelinde idari ve hukuki bir tanmlama ve stat
belirleme arac olarak kullanlmtr.
Millet teriminin ne zaman manev ve ilah bir kriter yerine ontolojik
ve etnik bir kritere dntn tam olarak kestiremeyiz. u var ki teknik
anlamnda bir hukuk dzeni olan eriat teriminin slm eriat ile zdelemesinde ortaya kan bir durumun Millet ve Ehl-i Millet terimlerinde de ortaya km olabileceini sylemek mmkn. Nitekim, bir dnem
herkes Milletin salt din ve eriat, Ehl-i Milletin bu din ve eriata mensup
olanlar anlamnda olduunu bildii hlde, eriatn slmla zdelemesinin bir sonucu olarak, Ehl-i Milletin yerini Millete brakt dnlebilir.
Nitekim bu masum gereke yle ifade edilmitir: Zikri mteallk, irade-i
mteallak kabilindendir.90
T Maverdi ve Gazali dnemlerinden balamak zere, din ve
dnya ayrmnn sonraki dnemlerde bize pahalya mal olmas gibi,
Allaha deil, fakat bir peygamberin tebli ettii hukuk sisteminin genel
ad olan eriata isim olarak kullanlan Millet ile Ehl-i Millet arasndaki
ayrmn korunmamas da ki bu din ve dnya ayrmnn tersi bir rnektir sonralar slm dnyasna pek pahalya mal olmutur. Bu terminolojik sapma veya suistimal sonunda, mmet Millet ad altnda ve yanl
olarak uluslara blnmtr. Milletin btn Mslmanlara ortak kimlik
fonksiyonu grd zamanlarda da phesiz kavimler (Trk, Arap, Krt
vs.) vard, ama slm Milletinin ortak ats altnda ve ayn hukuk statlere sahip mmet hlinde yayorlard. Milletin nationa dnmesiyle
birlikte kavimler birer ulus olma vehmine kapldlar ve hi olmayacak bir
ey oldu: mmet Milletlere blnd.
Ulus devlet, olmayan bir ulusu var ederek, merkez, totaliter, corafyaya yani topraa (vatan) bal ve etnik temelde rgtlenen yepyeni bir ol90

Elmall, a.g.e., I. 484.

150

Ulus-Devletin Suistimal Ettii Terim: Millet


gudur. Bu bidat balamnda devleti ortaya karan ulus deil, tam aksine
ulusu var eden modern devlettir.91 Modern devlet, rk ve topran ykc
barbarln kkrtarak ortaya karken, hibir meruiyete dayanmakszn,
Millet ad altnda kavimleri uluslatrmak istedi. Ancak bir ksm kavimler, devlet sayesinde ulus tanmna hak kazanrlarken dier yzlerce kavim
ve etnik grup bu hakk elde edemedi. 200 devlete yaklaan dnyamzda
hlen 8000 ayr dil ve 3000 ayr kavim ve etnik grup vardr. Ulus devlet
talebiyle kkrtlan bu para birimler birbirlerini boazlamak iin var glerini harcyorlar.
Bu sonu ykc trajedilere yol aacak genel gidiin nne gemek iin
atlmas gereken admlarn banda, dilimizi ve asl kaynaklarla ilikisini yeniden kurmak geliyor. Her eyden evvel Kurna ve Snnete ait bir kelimeyi, tam bu iki kutsal referansn ruhu ve amalarna aykr anlamlarda kullanmak slma kar bir saygszlktr. Durum bu merkezde iken, Trkede
veya baka Dou dillerinde millet kelimesi din manasndan ayr bir mana
kazanm, Batnn kulland nation kelimesi yerine gemitir... bir asr aan
bir zamandr yazarlarmz, airlerimiz, fikir ve ilim adamlarmz millet kelimesini, son asrlarn toplum tipi manasnda kullanmlardr; stelik bunlar arasnda dindar kiilikleri ve din bilgileri msellem ahsiyetler vardr...
Bundan dolay kendiliinden ve bir ihtiyaca binaen yerlemi olduuna
gre, bu kelime zerinde din bir speklasyon yaplmas doru olmaz,92
trnden gereke ve argmanlar inandrc olmaktan hayli uzaktr. Bu, bizi
Durkheim sosyolojisinin temel kavramlarndan hareketle bir slm sosyolojisi yapmaya da gtrmez; olsa olsa bir slm sosyolojisinden ok,
ondokuzuncu yzylda kalm Durkheimn sosyolojik grleri ile slm
arasnda uygunsuz analojiler kurmaya gtrebilir.
Dnce dnyamz ve siyasi hayatmz kirleten Durkheim sosyolojisini bir kenara brakabilirsek, artk Durkheimn ve uluscu doktrinlerin
zmekte acze dt zmek ne kelime, sebep tekil ettii sorunlarla
kar karya olduumuzu grm oluruz. Hi kimsenin grmezlikten ge91

92

Daha geni bilgi iin bkz. Ernest Gellner, Uluslar ve Ulusculuk (ev. B. Ersanl Behar-G.
Gksu zdoan, stanbul 1992) s. 101 vd; Ballibar ve Wallerstein, Irk-Ulus-Snf, (ev. N.
kten, stanbul, 1993) s. 91 vd.
Ymni Sezen, slm Sosyolojisine Giri, stanbul, 1994, s. 113-114.

151

Modern Ulus Devlet

lemeyecei kadar iinden gemekte olduumuz modern zamanlarn temel


trajedisi udur:
Btn kavimler ve etnik gruplar birer ulus devlet mi olacak, yoksa
farkl insan topluluklar birbirlerini tketmeden kendilerine yeni rgtlenme modelleri mi bulacak? Din, mmet, millet vb. ilahi temeldeki terminolojisiyle slm, insanlara yeni k yollar gsteriyor. Ancak ncelikle Mslmanlarn din terminolojilerini modern kirlerden arndrmalar gerekir.
Her ey Mslmanlarn gsterecei abalara bal.

152

Yedinci Blm

HLAFET BRLETRC
BR ST KMLK M, BR
RGTLENME MODEL M?

HLAFET BRLETRC BR ST KMLK M,


BR RGTLENME MODEL M?

AKTEL DNYAMIZDA HLAFET


Yeni Trkiye Cumhuriyetinin kurulmas ve 1924te Hilafetin kaldrlmasyla, btn slm dnyas kendini bir anda adeta bir boluk
iinde hissetti. Tarihsel olarak Hilafet, ilk ortaya knda sahip olduu
hakiki fonksiyonlarn yerine getirmekten uzak bir kurum hline gelmi
olmasna ramen, yine de Mslman kavimleri ve topluluklar bir arada
tutan gl manevi bir ba olma zelliini korumaya devam ediyordu.
Bilhassa ondokuzuncu yzyln son eyreinden balamak zere, giderek dalma zaaf iine giren slm dnyasn tekrar bir araya getirme,
gevemi balar takviye etme, ksaca yeni bir slm birliinin (ttihad-
slm) kurucu nvesi olma gibi amalarla gndeme gelmi olmas, bu
tarihsel kuruma herkesin farkl bir gzle bakmasna yol amt. Sultan
Abdlhamidin bu konudaki almalar ksa zamanda semere vermi ve
neredeyse dnyann en cra kesinde yaayan Mslman kk topluluklarn dahi Hilafete ve Mslmanlarn halifesine umut balamasn
salamt.
Ancak, Anadoluda verilecek bir mcadelenin zamanla dier slm
blgelerine yaylaca ve Mslmanlarn tekrar byk bir birlik kuraca
beklentisi iindeyken, Trklerin bizim artk slm birlii gibi bir problemimiz yok, herkes kendi bann aresine baksn deyip, stelik sadece ken155

Modern Ulus Devlet

dilerini deil, btn Mslmanlar ilgilendiren Hilafete de son verdiklerini aklamalar, bir anda herkeste ok etkisi meydana getirdi.
Peki, bundan sonra ne olacakt? Aslnda Mslman topluluklar, hl
Hilafete birletirici bir g gzyle bakarlarken, onlarn aydnlarnda bu
kurumun tarihsel fonksiyonunu tamamlad ynnde gl bir kanaat
vard. Hatta, artk Hilafet deil, modern rgtlenme biimiyle slm devleti modelini savunanlarn says giderek artyordu.
Kaldrlmasnn zerinden 70 yl gemi olmasna ramen Hilafet
gibi nemli bir konu hakknda bugn de fikir yrtmenin baz zorluklar
var. nemine binaen biz burada, Hilafetin aktel ve tarih ynne deindikten sonra, bir kurum olarak Hilafetin slmn teorik hukuku asndan din deeri zerinde duracak ve bu perspektiften hareketle bugnn
artlarnda bizler iin ne anlam ifade ettii konusuna bir aklk getirmeye
alacaz.
unu hatrlatmakta yarar var: Amacmz, bu safhada herhangi bir
ynlendirmede veya somut bir neride bulunmak deil, ancak yaamakta olduumuz kreselleme srecinde, kendine zg bir dnce ve inan
havzas eklinde adeta yeniden harmanlanmakta olan slm dnyas iin
bir birlik fikrine giderken, bu konuda hangi nazar ve tarih verilere dikkat
etmemiz gerektii konusuna iaret etmektir.
Hepimizin yakndan mahede ettii gibi dnyamzda genel bir kreselleme sreci yaanmaktadr. Ticaret, ekonomi, eitim, kltr, spor,
bilim ve diplomasi alannda bagsteren karlkl bamllk, iletiim ve
ulam teknolojisindeki hzl gelimeleri de yedeine alarak ulus devletleri
global dzeyde bir dnya kynn birer yesi durumuna drmektedir.
ok kutuplu ve hi dengeli erevede yeniden kurulmakta olan byle bir
dnyada siyasi, asker ve iktisadi bamszlk fikrine ok nem veren ulus
devletlerin, bu geen yzyldan devraldklar yaplarn daha ne kadar koruyabilecekleri merak konusudur.
Ancak szkonusu kresellemenin daha henz ulusal siyaset, idare ve
i hukuk alanlarna tam olarak yansd sylenemez. u var ki, bu kresellemeye paralel olarak bir blgeselleme srecine girmekte olduumuz da
bir gerek. Birbiriyle paradoks gibi grnen iki farkl gelimenin iledii
156

Hilafet Birletirici Bir st Kimlik mi, Bir rgtlenme Modeli mi?


bu srete, kltrel, tarih ve sosyal yaplar benzer durumda olan lkeler
iktisadi ve siyasi yeni entegrasyonlar kurmaktadrlar. imdiden 12 Avrupa lkesi (AB) ve Amerika, Kanada ve Meksikay (NAFTA) iine alan iki
entegrasyon teebbs tamamlanmak zeredir. Rusyann nderliinde teekkl eden BDT, Asyann Kaplan lkeleri ve Latin Amerikada drt lke
bu srece katlma teebbslerinde nemli mesafeler katetmi bulunmaktadrlar. Yakn bir gelecekte in ve Hindistanda da bu ynde yeni gelimeler
bekleyebiliriz.
Bu yeni teekkl eden global tabloda slm dnyasnn da benzer bir
entegrasyona gitmesi beklenirken, bu ynde admlar atldna dair ciddi
ve somut herhangi bir belirtiye rastlanmyor. Ancak orta vadede dnyadaki yeni kutuplamalarn slm dnyasn siyasi ve iktisadi bir birlik fikrine
ynelteceini dnebiliriz.
slm dnyas her bir paras yer deitirmi krk bir tablo grnmndedir. Birlik fikri iin gerekli olan tarih ve kltrel arkaplan salamln korumaktadr. Btn slm dnyasndaki toplumsal yaplar, rf, adet
ve gelenekler artc derecede benzerlik iindedirler. Mslman halk ve
kavimlerin birlik ynnde bir arzu ve istek beyannda bulunmadklar hi
sylenemez. Ancak btn bunlara ramen, bu dnyann aydn ve ynetici elitlerinde anlalmas g bir isteksizlik gzleniyor. Bunun da zamanla ve konjonktrn dayatmas sonucunda deieceini umut edebiliriz.
O zaman bu trden bir siyasi birliin st kimlii, birletirici referans ne
olacak, sorusu gndeme gelmektedir. te belki de Hilafet konusunu bu
balamda ele alabiliriz.
Hilafetin Mslman bireyin ve geleneksel dnyann bilincinde hl
gzel bir hatra, hatta kutsal bir makam eklinde yerini koruduunda hi
phe yok. Ama ben yine de bu kurumun din mi yoksa tarih mi olduu
yolunda bir sualin sorulmasn gerekli gryorum.
Hatta yle de sorabiliriz:
Hilafet, siyasi bir mekanizma olarak dinin usulnden midir, yoksa fruundan mdr?
Bu suallere tatmin edici cevaplar bulabilmek iin slm tarihinde yaanan siyasi tecrbeye dikkatle bakmakta yarar var.
157

Modern Ulus Devlet

HLAFET, SALTANAT, MAMET


Genel olarak slm tarihinde biri tamamen teoride kalm, ikisi pratik
uygulama ans bulmu siyasal model tesbit edilebilir. Bunlar da, Snn
dnyann ne kard pratik dzeydeki tecrbeye konu olan Hilafet ve
Saltanat ile teorik dzeyde ia retisinde savunulan mamet modelidir.
Sonuncusundan balamak gerekirse mamet modeliyle ilgili u sylenebilir: lahi tayin ve nassn vesayetine dayand ne srlen ii mamet modelinin slm tarihinde tatbikat imkn bulamad bilinmektedir.
Ynetimin btn kontrol ve tasarrufunu masum mamn hakk ve tartlmaz yetkisi dahilinde kabul eden bu gr 12 mamn ahsnda zelletirilmi, fakat imamlar zinciri 12. mamn (mam Mehdi b. Hasan el
Askerinin h. 328deki) gaybubetiyle kesintiye uramtr.
slm tarihinde Ehl-i Beyt adna kurulmu devletler varsa bile, szkonusu modelin teoride savunulan retiye uygun tatbikat imkn bulduu
sylenemez. Abbasilerden sonra bir ara slm dnyasnn byk bir blm ii hakimiyeti altna girmi olmakla beraber, pratikte ii ynetimlerin
Snni ynetimlerden ok farkl sonular dourduklar sylenemez.
Ancak imdi ii dnyann siyasi ve ilm merkezi saylan randa slm
bir rejim var ve 1979daki slm devrimiyle tesis edilen bu rejimin siyasi ve
manevi lideri bir Velayet-i Fakihtir. Yaygn dzeyde bilgi yanllna sebebiyet verdii iin hemen hatrlatmak gerekir ki, Velayet-i Fakih, masum
mamn kendisi deil, ona niyabet eden bir makamdr; baz yazarlar kastl
olarak gaybubet hlindeki imam ile onun yaayan naibini ayn eymi gibi
gstermektedirler. Bu yanltr; nk ii retiye gre masum olan sadece 12 imamdr, onlarn naibleri masum deil, gr ve kararlarnda isabet
eden ve yanlabilen mctehidlerdir.
mam Humeyninin genel erevesini ictihadla izdii Velayet-i Fakihe dayal siyasi sistem, ilgintir, bir cumhuriyettir. Ve yine ilgin bir
nokta udur: Snn dnyann nemli bir blmnde asker dikta ynetimleri ve szde din monarik rejimler sryorken, Velayet-i Fakihin
kumanda ettii slm Cumhuriyetinde kadnlarn ve gayr- mslimlerin
de seme ve seilme haklarna sahip olduu parlamenter bir sistem vardr.
158

Hilafet Birletirici Bir st Kimlik mi, Bir rgtlenme Modeli mi?


Oysa Snni slmn doktriner esaslarna sk skya bal olduklarn her
frsatta aklamaktan byk bir zevk duyan Suudi Arabistan ve Krfez
lkelerinde, seim, muhalefet ve siyasal katlma kapal rejimler ayaktadr.
Kuveytte istiari mahiyette oluturulan meclis iin yaplan seimlerde kadnlara oy hakk tannmad; bu slmiyete aykr bulundu.
Snni dnyann siyasi tarihine damgasn vuran Saltanat modelinin
Hz. Muaviye ile balad ve yirminci yzyln ilk eyreine kadar srd
hepimizin malumudur. Zaman zaman Emevi, Abbasi ve Endls Emevilerinde somut bir hilafetten szedilse bile, esas itibariyle ynetimlerin
birer Saltanat veya en azndan Hilafet-Saltanat modeline dayanan birer
monarik siyasi profil arzettikleri muhakkaktr. Seim, Biat ve urann
ekl manada bir formaliteye indirgendii bu sistem, dokuzuncu yzyldan
itibaren Hilafet aleyhinde ciddi bir blnmeye urad ve nihayet 1055te
siyasi hakimiyetin Seluklu sultannn eline gemesiyle sembolik bir konuma dm oldu.
1517de Msr da kendi hakimiyet sahalarna katan Osmanllar, Hilafetin merkezini stanbula tarlarken, bunu aktif bir siyasi kurum olarak
hayata geirmeyi dnmediler ve hatta bir ara sultanlar Halifelik vasflarn dahi unutur gibi oldular. Bu sfat Osmanl sultanlarna hatrlatan
olay Rusya yenilgisi zerine ve 1774te imzalanan Kk Kaynarca anlamas oldu. Bu anlama ile Rus mparatoriesi II. Katerina, Osmanldaki
Hristiyanlar iin himaye hakk talep edince, Osmanl Sultan da Halife
sfatyla Krm Trkleri adna ayn haklar talep etti. Bu husus 1876da ilan
edilen Tekilat- Esasiye Kanununun ilk maddeleri arasnda teyid edildi
ve buna gre Osmanl Sultan ayn zamanda Halife sfatyla slm dininin
hamisi olarak zikredildi.
Tarihte grld ekliyle Saltanat veya Hilafet-Saltanatn slm tarihinin erken dneminde ve Drt Halife (Hulefa-i Raidn) devriyle snrl
olarak teekkl eden hakiki Hilafetten ok farkl bir siyasi model olduunda phe yok. Bu konuda modern Mslman mellifler neredeyse icma
hlindedirler.
Bu noktada raid sfatn alan Drt Halifenin Hilafet modeline ksaca deindikten sonra konunun teorik ynne geeceim.
159

Modern Ulus Devlet

Bilindii zere Hz. Peygamberin (sallallahu aleyhi ve sellem) irtihalinden


hemen sonra, uzun ve tartmal sren bir mavereden sonra Hz. Ebu
Bekir (radyallahu) halife seildi. Bu, Kurnn da ynetimle ilgili iaret ettii biat balamnda hukuki bir teamln olumasna kaynaklk etti ve ilk
halifeyi izleyen Halifenin de baa geli ekillerinde seim, slm Kamu
Hukukunun temel bir prensibi olarak kabul edildi. Bu meyanda Raid
Drt Halifenin baa gelilerinin, seim ve biat esasna dayand ve tatbikatn genel ura esasna gre yrtldn sylemek mmkn. Bana
gre Drt Halife ile snrl olmak zere sahih bulduumuz Hilafet modelinin bize ve Kamu Hukukuna brakt en deerli miras, Seim, Biat ve
ura prensipleridir.
Ancak amzn hayli karmak hle gelen sorunlar, Mslman nfusun olduka geni bir corafyaya yaylm olmas ile Mslman dnyann son derece heterojen bir yap arzeden durumu gznne alndnda,
Hilafet modelinin nmze baz zorluklar kard grlr. imdi buna
daha yakndan bakmaya alalm.

HUKUK DAYANAKLAR VE BOLUKLAR


Bugnden geriye dnp baktmzda, yirminci yzyln ilk eyreinde Trkiye, Msr ve Hind yarmktasnda Hilafetle ilgili balayan
tartmalarda nemli fikirlerin ortaya konulduunu gryoruz. Bu tarih
kurumun kaldrlmasna takaddm eden gnlerde Msrda eyh Ali Abdrrazk, Muhammed Reid Rza ve Trkiyede Seyyid Beyin Hilafetin
din konumuyla ilgili ne srdkleri fikirler prensipte ve usul (fkh/
hukuk metodolojisi) ynnden yanl deildi. Szn ettiimiz bu zatlar, slm tarihinin siyasi tecrbesine damgasn vuran bu kurumun esasta
dinin usulne deil, fakat furuuna dayandn sylyorlard ki, bu
genel slm ereve asndan doruydu. Nitekim bugn biz de, Hilafetin
Hz. Peygamberin (sallallahu aleyhi ve sellem) irtihalinden hemen sonra bir Sahabe ictihad eklinde ortaya kp hayata getiini sylyoruz. Durum
bu merkezde olmakla birlikte sz geen zatlarn grlerine bizim baz
rezervlerimiz var.
160

Hilafet Birletirici Bir st Kimlik mi, Bir rgtlenme Modeli mi?


Onlarn bu argmandan, dinin furuuna dahil olup bir Sahabe ictihad
sonucu ortaya kan Hilafet gibi, kendine zg rgtlenme modeli ve felsefi ynelimleriyle modern devletin de benzer ekilde furua giren bir konu
saylp ictihadla kabul edilebilecei sonucunu karma amalar vard. Usul
bakmndan bu doru olmakla beraber, bir mmetin siyasi olarak rgtlenmesiyle ilgili dier temel hususlar gzard etmeleri veya farknda olmamalar dolaysyla esas ynnden yanlt. Nitekim btn slm dnyasnda tecrbe ettiimiz modern ulus devletin, Mslman siyasetinin nihai
amalarna aykr dtne ve tekilat yapsndaki zellikleri dolaysyla
ok sayda soruna yol atna bugn daha yakndan ve somut bir biimde
muttali oluyoruz.
phesiz Sahabe ictihad, slm fkh usulnde nemli bir yere sahiptir. Szgelimi baz Hanefi hukukusuna gre Sahabe itihad, cma ve
Kyastan nce gelir. Hanefi usulcleri, bu anlamda ve zmnen hukukun
kaynaklarn bee karp sralamay yle yaparlar: Kurn, Snnet, Sahabe
ictihad, cma ve Kyas.
Tabi burada, ictihadn Sahabe-i kirama nisbet edilse bile, sonuta
zanni bilgi ifade eden bir ictihad olduunu akldan karmamak lazm.
Ben, kiisel olarak tek tek veya bir grup eklinde teekkl eden Sahabe
ictihadndan ok, Sahabe icmann balayc olabilecei fikrinden yanaym. nk Sahabenin zerinde icma ettii bir konu, -Eer Hz. Peygamber hayatta olsayd, bu mesele karsnda nasl bir tutum iinde olur
veya bu meseleyi nasl zerdi? sorusuna Sahabenin tmnn ittifakla
-u ekilde zerdi demesidir ki, bu gerekten hepsinin birden ve tamamen Reslullah Efendimizin muradna ve anlama tarzna mugayir bir
tahmin iinde olamayacaklar kaziyesine dayanr. Bu bir kaziye-i muhkemedir; zira Kurnn nzulne ahid olan ve Hz. Peygamberin zel terbiyesini alp yetien Sahabenin ister su-i maksad ister su-i fehm yoluyla
olsun tmnn slm hkmlerde tecelli eden Allahn iradesine muhalif bir tutum iinde olacaklar dnlemez. Ancak Sahabenin de farkl
ictihadlar yaptklarn ve kendi aralarnda ihtilafa dtklerini mahede
ettiimizden, bu balaycl ictihada deil de, icmaa vermemiz daha
uygun ve doru olur.
161

Modern Ulus Devlet

Hz. Peygamberin (sallallahu aleyhi ve sellem) irtihalinden sonra Halife seilen Hz. Ebu Bekir (radyallahu), bir iki istisna dnda sahabenin tmnden
biat ald. Hz. Fatma (radyallahu) ve Sad bin Ubadenin (radyallahu) ona biat
etmemi olmalar, bu icma bozar m? Bu sorulmaya deer bir sual olmakla beraber kesin olan u ki, Hilafeti bir ynetim ekli olarak dnen
Sahabenin birinci hareket noktalar, Kurn ve Reslullahn tatbikatnda
ynetimle ilgili ortaya kan genel hkmler; ikinci hareket noktalar onlarn kadim kabile gelenei olmutur.
Bilindii zere o zaman Arap yarmadasnn iki byk komusu
olan ran ve Bizansta meruiyetlerini tanrsal bir kaynaa ve yetkiye dayandran krallklar, bir tr monarik teokrasiler vard. Araplar ise ister
konar ger bedeviler ister yerleik hadariler olsun, kabile hayat yayorlard. Her kabilenin son sz syleyen bir reis (nakib)i vard; ama
reisin kabilenin dier fertlerinden farkl din veya kategorik bir imtiyaz
ya da kutsal bir stnl yoktu. Bir bakma reis, eitler iinde birinciydi. Reis, eer kabilenin genel isteklerine aykr hareket edecek veya
honutsuzluklara yol aan bir tutumunda srarl davranacak olursa azledilebilir ve yerine bir bakas seilebilirdi. Herhlde Drt Halifenin
de seimle ibana gelmi olmasnda, bu kabile geleneinin nemli bir
pay vard.
Tabi olarak yneticinin seimle ibana gelmesi Kurnn ruhuna,
eriatn maksadlarna uygundu. Nitekim Kurnda ngrlen ve Hz.
Peygamberin tatbikatnda esas alnan Biat zmnen bir seimdir de. u var
ki, Sahabe ictihadyla daha da belirgin hle gelen bu mekanizmann biattan ayr bir temel tekil edip zikredilmesi ok nemlidir ve bunun neminin tamamen farknda olan Ebu Hanife, daha sonra yle diyecektir: Bir
imam btn mmetten biat alm olsa dahi, seimle ibana gelmedii
mddete gayr- merudur.
Ebu Hanifenin bu srarnda ne kadar hakl olduu Hilafetin Saltanata dnmesi, ynetilenlerin bir yetki devri olan ynetimin babadan
oula miras gibi intikal eden bir mlk eklinde telakki edilmesi, ksaca kl hakknn ynetimi belirlemeye balamasyla aka anlalmtr.
Ancak Drt Halife ile snrl sahih Hilafet modelinde temel esasn, yani
162

Hilafet Birletirici Bir st Kimlik mi, Bir rgtlenme Modeli mi?


Seim, Biat ve urann korunduu muhakkaktr; zaten bize de intikal
eden en deerli miras bu dominant ilkedir.

***
Raid halifelerin Hilafet modeli, teekkl ettii tarih dnemin artlarnda nemli bir fonksiyon grmekle beraber, bugn iin karmza baz
zorluklar karmaktadr. Bu zorluklardan bahsederken, anlalmas gereken Kurn ve Snnette tarifi yaplm hkmler, aka verilmi nasslar
deil, ancak yukarda iaret etmeye altmz gibi gerek bu nasslardan
gerekse kendi sosyal hayatlarnn kabile geleneklerinden istifade ederek,
ynetimin bu ekilde olmas gerektiine hkmeden Sahabe ictihad ve tatbikatdr. Her ne kadar Tarihsel slmda mmetin zihninde sadece Sahabe
ictihad ve tatbikat deil, mctehidlerin dahi ictihadlar nass gibi kutsal ve
balaycym gibi ayn kategoride yer almsa dahi, biz usul bakmndan
nass ile herhangi bir beer ictihad arasnda mahiyet fark olduunu kesin
olarak biliyoruz.
Bu nemli noktann altn bylece izdikten sonra, Hilafet modeliyle
ilgili zorluklar u sekiz maddede toplayabileceimizi dnyorum:
1. Hilafet modelinde seimin hangi esas ve hukuki dzenlemelere
gre yaplaca ak ve somut deildir.
2. Halife mr boyu (kayd- hayat) ynetimde kalmak zere seilmi,
halifenin siyasi iktidaryla ilgili herhangi snrlayc bir sre getirilmemitir.
3. Halifeyi bakentte oturan ileri gelenler semi, biat ise dier yerleim merkezlerinden alnmtr. Halbuki seimin genel bir vasf kazanmas
gerekebilir.
4. Her drt halife de uraya nem vermi, fakat bunun hangi balayc kurallar dahilinde iler hle getirilecei yolunda herhangi bir dzenlemeye gidilmemi ya da grev ve yetkileri kanunla belirtilen bir kuruma
dnmemitir. Szgelimi meclis, uray iler klan baka bir hukki mekanizma vs. gibi.
5. Hukuku ihlal eden, bask ve iddete bavuran, iktidar ktye kullanan ya da baarszla urayan bir yneticinin meruiyetini kaybettii
kabul edilen genel bir ilke olmakla beraber, bu durumdaki bir ynetici ve
163

Modern Ulus Devlet

ynetimin hangi hukuki kural, yntem ve mekanizmalara bavurularak azledilecei somut ve yasal bir dzenlemeye tabi tutulmamtr.
6. Siyasal katlm balamnda sz ve muhalefet hrriyeti genel slm
hkmlerce desteklenmitir. Ancak Hilafet modelinde bu hak ve hrriyetin hangi kurum ve kurallar dahilinde siyasi sistem iinde yer alaca, muhalefetin rgtl m rgtsz m yaplaca, kl hakkna bavurmadan
nce ne trden yasal siyasi imknlara bavurulabilecei belirtilmemitir.
7. Hilafet modelinde, siyasi iktidarn iddet kullanlmadan ve hr seimlerle nasl el deitirecei konularnda belli bir aklk ve dzenleme
olmadn sylemeliyiz ki, sistemin baz durumlarda siyasi trajediye yol
aan taraf Hz. Osmann (radyallahu) ehadetiyle ortaya kmtr.
8. Son olarak seilecek halifenin Kureyten olmas ynnde nakledilen hadisin ok kavimli ve ok etnik gruplu slm dnyas iin hangi
hukuki manalar ifade ettii bugn dahi yeterince aklk kazanm deildir.
Szgelimi nakledilen bu hadis, ilk Mslman nesil iin mi geerliydi ki
ahsi kanaatim bu ynderir, yoksa btn zamanlar ve btn Mslman
kavimler szkonusu olduunda da geerli midir?
Btn bunlardan hareketle, Kurnda ve Snnette slm kamu hukukuyla ilgili yer alan hkmleri de gznne aldmzda, ilk slm cemaatinin gelitirdii Hilafet modelinin bir sahabe ictihad olduu sonucuna
varyoruz.
Sahabe ictihad, hukukun kaynaklar arasnda yer almakla beraber,
sonu itibariyle ictihad olmas dolaysyla dinin usul kapsamnda deil,
furuu kapsamnda yer almaktadr. Bu da devletin kuruluu, ynetilenlerin
yneticilerle olan ilikileri ve bu konuda ihtiya hissedilen hukki kural ve
mekanizmalar tarif ve ihdas etme konularnn, ksaca kamu hukukunun
Mslmanlarn ictihadna, zamann ve artlarn icabna brakldn gstermektedir. Nitekim Kurn ve Snnetin sabit bir ynetim biimi ngrmedii, ancak ynetimle ilgili baz deimez ilkeler vazettii konusu genel
kabul gren bir husustur.
Bu ynyle hilafet de, saltanat, monari, krallklar, cumhuriyet vb.
ynetim ekilleri gibi din deil tarih bir kurumdur. imdi u sorulabilir:
164

Hilafet Birletirici Bir st Kimlik mi, Bir rgtlenme Modeli mi?


Szkonusu tarih kurumu olduu gibi bugne aktarmak mmkn
m? Ben iki adan bunun zor olduunu dnyorum: Birincisi, yukarda iaret ettiim sebeplerden dolay. Byle bir arzu ve teebbs olsa dahi,
ictihad temelinde Hilafeti yeniden ele almak ve ok ynl bir hukki dzenlemeye tabi tutmak gerekecektir ki, muhtemelen ortaya kacak olan
muasr Hilafet, tarihi Hilafetten farkl bir ey olacaktr.
kincisi, eer Hilafete bugn slm dnyasnda siyasi birlii salayacak birletirici bir kurum gzyle baklacak olursa, burada da baz
problemler kmaktadr. Szgelimi Trkler bu hakkn kendilerine ait olduunu syleyebilir ve Halifenin Trklerden olmasn isteyebilirler ki,
1924te ilga edildiinde Hilafet Osmanoullarnda ve stanbuldayd.
Araplar ise Halifenin Kureyliliinden hareketle buna itiraz edebilirler.
Nitekim baz kesimlerinde bu yndeki itirazlar tarih boyunca ve bugn
de srmektedir. Kendi zel siyasi grleri dolaysyla i dnyann ve
rann bu kurumu tarih boyunca kabul etmediini hepimiz biliyoruz.
Oysa eer slm dnyasnda kalc ve sahici bir siyasi birlik tasarlanyorsa, bu mmeti meydana getiren Mslman kavimler arasnda uygun bir
mutabakat kurulmas gerekmektedir. Bu aamada bizler yeni ihtilaf noktalar deil, ittifak noktalar bulmak ve hatta tarih mirasmz birletirici
unsurlara dntrmek zorundayz. nk phesiz ihtilafta azab, ittifakta rahmet vardr.
u var ki, kreselleen dnyada din temelinde yeni kutuplamalar
ortaya kyor. Gelecekte dnyann Hristiyanlk/seklerizm, Konfys/Budizm ve slm mihverinde ana kutba doru evrilecei beklentisi iinde olabiliriz. Byle bir dnyada yepyeni siyasi, iktisadi ve kltrel
entegrasyonlar ortaya kacaktr. Belki Hilafet tarihsel bir kurum olma
zelliinin tesinde, yeni ictihad ve slm perspektiflere slm dnyasnda siyasi ve manevi bir st birletirici kimlik rol oynayabilir. Ama her
durumda bu ictihad alanna ait bir konudur ve Mslman dnya, ictihad
sayesinde Hilafeti yeniden tanmlamak ve gerekiyorsa yeni bir ynetim
modeli gelitirmek de dahil olmak zere, kendine uygun bir k yolunu
bulabilecek kaynak ve iradeye sahiptir.
165

Modern Ulus Devlet

HLAFET VE MUSTAFA KEMAL


ok dinli, ok kavimli ve ok hukuklu Osmanl devletinin tasfiye edilmesinin hemen akabinde laik/sekler temelde bir ulus devlet modelinin
kurulmasnda nc rol oynayan Mustafa Kemal ve arkadalar, Osmanlnn btn sosyal, siyasi ve idari kurumlar gibi Hilafeti de tasfiye ettiler.
Hilafet tartmalarnda olumsuz gr beyan edenlerin kanadnda yer alan
Mustafa Kemali ana hususun etkilemi olabileceini dnyorum.
Bunlar da:
1. Ondokuzuncu yzyln son eyreinde uluslararas dzeyde Hilafetle ilgili ortaya kan yeni gelime ve taleplerin Osmanlnn o gnk
gcn aan boyutlara ulamas;
2. Mustafa Kemalin zaten modernleme ve kalknma arac olarak grd ulus devlete iliin tad derin inan;
3. Yirminci yzyln ilk yllarnda belli bal slmclarn Hilafete alternatif olarak gelitirdikleri slm devleti kavramnn, zamanla Mustafa
Kemalin zihninde laik bir ulus devlete dnmesi.
Sonuncusundan balamak gerekirse, Cemaleddin Efgani ve M. Reid
Rzann bu konuda etkileyici dnceler, yeni saylabilecek kavramsal modeller gelitirdikleri sylenebilir. phesiz Efgani, slm birliinden yana
biriydi; ama tarihsel bir kurum olarak Hilafetin artk fonksiyonlarn yerine getiremeyecek kadar andna inanyordu. Onun bak asndan,
Mslman kavimlerin her birinin tek tek milli bamszlklarn kazandktan sonra bir araya gelip kendi aralarnda bir birlie gitmeleri, o gnn
konjonktrnde uygun bir zmd. Bu dncelerle Efganinin gittii
her yerde milliyeti akmlar desteklemi olduu yolundaki iddia bir lde dorudur. Mesela o gne kadar Mslman zihnine yabanc olan topran, onun zerinde yaayanlara ait olduu fikrini ilk defa Cemaleddin Efganinin dile getirdii sylenebilir. Msra gittiinde yle diyordu: Ey
Msrllar! Bu sizin yurdunuz. Bunlar mallarnz, namusunuz, dininiz, ahlknz ve eriatnz. Dman hile ve aldatmacayla bunlar zerinde tasarruf
hakkn ele geirmitir.93
93

Cemaleddin Efgani-Muhammed Abduh, Urvetul-Vuska, ev. brahim Aydn, stanbul, 1987,

166

Hilafet Birletirici Bir st Kimlik mi, Bir rgtlenme Modeli mi?


Hatta Efganinin, Batda ortaya knda mesiyanik bir inancn
seklerlemesiyle yeni bir meruiyet temeli bulan modern devletin,
Mslman dnyann zihninde de ayn meruiyetin bulunmas amacyla geleneksel mehdi inancn ve bu inancn kurtarc misyonunu slm
erevesinde kurulacak yeni ulus devletlere transfer etmeye alt da
sylenebilir.
Ancak Hilafete alternatif bir slm devleti kavramn mantki sonularna M. Reid Rzann gtrdnde phe yok. O, yazlarnda
kimi zaman ak kimi zaman zmnen Hilafetin miadn dolduran tarihsel bir kurum olduunu sylyor ve yerine modern anlamda bir slm
devleti modelini neriyordu.
Bu dncelerin bir Osmanl paas olan Mustafa Kemali hangi
llerde etkilediini bilemiyoruz. u var ki, Mustafa Kemal, gcn
kaybetmi bir devletin Hilafet gibi dnya zerinde yaayan btn Mslman kavimlerin asker, siyasi ve ekonomik taleplerine cevap veremeyecek durumda olduunu, bunun yannda dier baz Osmanl diplomatlar gibi, Trkiyenin hilafete sahip kmakla ngiltere, Fransa, Rusya vb.
gl lkelerin husumetlerini celbedeceini dnyordu. Bu konuda
ngilizlerin gsterdii ar hassasiyet, zaman zaman antaj ve tehditlere
ynelen politikalar muhtemelen bu olumsuz dncelerde nemli bir
rol oynamtr.
Baz grlere gre balangta Mustafa Kemal, Hilafete ok da
olumsuz bakmyor, hatta halife olmay da iinden geiriyordu. Eer bu
grlerde bir hakikat pay varsa, bu durumda acaba Mustafa Kemal, balangta modern ve milli tanma uygun, bir baka ifadeyle protestanlatrlm bir slm erevesinde bir devlet mi tasarlad? Elbette bu sorunun
cevabn vermek kolay olmasa gerek; nk bu ve aksi ynde ok sayda
ve eliik belirtiler var elimizde.
Mustafa Kemalin ulusal temelde protestanlatrlm bir slm devleti dnebilecei ynndeki belirtiler arasnda, onun Martin Luthers. 30. Bu bak as sonralar kavim esas zerinde ulus devletlere blnen Mslman dnyay
derinden etkileyecekti. Szgelimi Msrn el-Ehram gazetesi st kesinde Msr Msrllarndr, Trkiyede de Hrriyet gazetesi ayn ekilde Trkiye Trklerindir diye yazacakt.

167

Modern Ulus Devlet

den mlhem, Trke bir Kurn mealinin yaplmasn istemesi, Elmall


Hamdi Yazra tefsir yazdrmas, Ahmet Naim ve Kamil Mirasn tercme ve erhettikleri Tecrid-i Sarihe nclk etmesi, camilere kiliselerde
olduu gibi sra koydurtmay tasarlamas zikredilebilir. Hatta hibir ciddi
tepki ihtimali kalmamken, niin ancak 1928de Anayasada yaplan bir
tadilatla devletin resmi dini slmdr ibaresini kaldrtmasnn ve laiklik maddesini 1937de Anayasaya koydurtmasnn sebepleri aratrlabilir.
Henz bu konuda doruluundan emin olduumuz kesin kanaatlere
sahip deiliz; nk dnemle ilgili doru bilgilere henz sahip deiliz.
Resmi tarih anlaynn dna klp daha objektif aratrmalar yaplabilse, belki bugnk tartmalara da k tutacak bilgiler ve belgeler bulunabilir.
Yine Hilafet konusunda sylentiler dzeyinde kalan baka bir husus
var; o da Mustafa Kemalin hayatnn sonlarna doru veya henz aklanmayan vasiyetnamesinde yerald ne srlen grlerdir. Buna gre,
Mustafa Kemal, Cemaleddin Efgani gibi, tek tek Mslman kavimlerin
kendi bamszlklarn kazandktan sonra, eer arzu edip ihtiya duyacak
olurlarsa, gnn birinde biraraya gelip kendi ilerinden ehil birini Halife
olarak ilan edebileceklerini sylemitir. Hatta bir ara rahmetli zaln da
teet olarak yle bir dokunup getii gibi, Mustafa Kemal u cmleyi de
eklemeyi ihmal etmemitir: O gne kadar Hilafet, TBMMnin ahs- manevisinde mndemitir.
Btn bunlar aklanmaya, vuzuha kavumaya muhta bilgilerdir.
Ancak farz- muhal, eer gerekten Mustafa Kemal bu dncede idiyse,
bu durumda o, Hilafeti slm lkeleri arasnda siyasi birlii salayacak bir
st-kimlik arac eklinde grmekten yanayd, demektir.
Bunlardan ve Hilafeti kaldran kanunun metninde yer alan ifadelerden hareketle, Hilafetin ilga edilmi (mlg) deil, tatil edilmi
bir kurum olduu fikri kuvvet kazanabilir mi? Hilafetin mi Hilafet makamnn m mlga veya muattal olduu yolundaki tartma henz aklk
kazanm deil. Szgelimi Muhammed kbal, sonuna kadar Hilafetin ilga
edilmediini, bunun yerine Hilafet makamn tek bir kii elinde tutmak168

Hilafet Birletirici Bir st Kimlik mi, Bir rgtlenme Modeli mi?


tayken, bu dzenleme ile bunun TBMMne devredildiini savunmutur.94
kbal ve bakalarn bu ekilde dnmeye sevkeden sebep 431 sayl kanunda yer alan Hilafet, hkmet ve cumhuriyet mana ve mefhumunda
mndemi olduundan Hilafet makam mlgadr ibaresidir. Bu ibarede
Hilafet ile Hilafet makam arasnda bir ayrm yaplmtr. Ancak hakl olarak makam mlga olunca kendisi kalr m diyenlerin itiraz daha tutarl
grnmektedir.95
Mustafa Kemalin en azndan ilk zamanlarda bu ynde ahid olduumuz dncelerinin Cemaleddin Efgani tarafndan daha nce savunulmu
olmas nemli bir noktadr. O, slm birlii ve slm devleti kavramlarndan hareketle, Mslmanlar arasnda kurulacak bir birliin hem siyasi
hem medeniyet asndan gerekli olduunu sylyordu: slm dnyasnn
Edirneden Peavere kadar bitiik snrlar, Kurnn hkmettii halklar
ve ortak inanlar ile tek slm Devleti.. Efgani, bu szlerden btn bu
topraklarn tek bir sultann hakimiyeti altnda olaca sonucunun karlmamas gerektiini hatrlattktan sonra yle diyordu: phesiz bu olduka zor birey. Ama tm halklarn yegane otorite kaynann Kurn ve
din birlikleri olmasn can u gnlden dilerim. Her lkede bir ynetici
bulunsun ve kendi hayatn srdrebilmenin, kardei olan bir baka slm
lkesinin yneticisinin varlyla mmkn olaca bilinciyle ona yardm
etsin.96
Efganinin Sultan Abdlhamide sunduu neriye gre, genel hatlaryla siyasi ve idari olarak slm dnyas yle rgtleniyordu: Osmanl
devleti, valiliklere deil hidivliklere blnyor ve her hidiv kendi blgesinde bir nevi zerk ynetime sahip oluyordu. Mesela Irak ve Kuzey am
bir hidivlik; Hicaz blgesi bir hidivlik; am, Beyrut ve Kuds ayr bir
hidivlik oluyordu. Bu ngilizlerin Msr igallerinden nceki durumu
andran yeni yaplanma Efganiye gre bir rahatlk getirebilirdi. Efgani, sonunda Afganistan ve rann da bu birlik iinde yer alabileceklerini
sylyordu.97
94
95
96
97

Muhammed kbal, slmde Dini Tefekkrn Yeniden hyas, ev. S. Hori, st., 1964, s. 176.
Kadir Msrolu, Gemii ve Gelecei le Hilafet, stanbul, 1993, s. 358.
Efgani-Abduh, a.g.e., s. 32.
Efgani-Abduh, a.g.e., s. 32.

169

Modern Ulus Devlet

BR ST-BRLETRC
Hilafetin bugnk durumuyla ilgili tartmalarda iki nemli nokta
zerinde durulabileceini sanyorum:
a. Hilafet, slm dnyasnn bugn iinde bulunduu genel durum
gznne alndnda, siyasi ve idari alardan bir rgtlenme modelinin
kurucu ilkesi olabilir mi?
b. Yoksa Mslman dnya yeni rgtlenme modelini farkl referanslarda ararken, Hilafet, slm dnyasnn siyasi, ekonomik, asker ve kltrel alanlarda tesis edecei bir birliin st-birletirici kimlii eklinde mi
dnlmeli?
Her iki soruya cevap ararken baz zorluklarla karlamamz mmkn
grnmektedir. Ben kiisel olarak, tarihsel zellikleri dolaysyla Hilafetin
bugnn slm dnyas iin yeni bir rgtlenme modelinin kurucu ilkesi
olamayaca kanaatindeyim. nk ilk ortaya knda da Hilafet siyasi
bir kurum olarak byle bir fonksiyon grm deildi. Yukarda anlattklarmzn nda, bir Sahabe ictihad olarak teekkl eden Hilafet verili bir
rgtlenme modelinin siyasi ihtiyalarn karlad. Hz. Ebu Bekir (radyallahu) ilk halife olarak seildiinde, kendisinden nce Hz. Peygamberin (sallallahu aleyhi ve sellem) tekilandrd bir siyasi ve sosyal yap vard. Hilafet ile
Mslmanlar yeniden tekilatlanmad, eski tekilat dzenini devam ettirip
gelitirmekle yetindiler sadece.
Yakndan bakldnda Medinede ilk siyasi ve sosyal tekilatlanmaya
622de Mslmanlar, Yahudiler ve Mrikler arasnda imzalanan Medine
Vesikas ile adm atld grlr. phesiz Medine Vesikas, modern anlamda bir Anayasa metni deildir; ama ayn mekanlar zerinde yaayan
ok farkl inanlardaki heterojen cemaatleri tekilatlandran ve belli bir
uyum iinde siyasi birlie katan hukuki bir metindir. u denebilir ki, modern devletlerin anayasalara ykledikleri fonksiyonlar bir kenara braklacak olursa, Medine Vesikas, herhangi bir Anayasann yaptklarndan ok
fazlasn yapmtr.
Hz. Alinin

(radyallahu)

ehadetiyle sona erdiini kabul ettiimiz Asr-


170

Hilafet Birletirici Bir st Kimlik mi, Bir rgtlenme Modeli mi?


Saadetten sonraki saltanat dnemlerinde de Mslman dnyann ok
farkl corafyalarda sahip olduu rgtlenme modelleri, dorudan sahih
veya sahih olmayan Hilafetle ilikili deildir. Burada mmetin genel
arzu ve eilimleri, Mslman ulemann mmetin tarihteki birliini ve
srekliliini salamak zere gsterdikleri byk performansa, yresel
ve dnemsel artlar ile siyasi iktidarn deiken tutumu, bu rgtlenme
modelinin kimi zaman iyi ve gevek markaj, kimi zaman kt ve sk
markaj ekillerde srmesine yol amtr. Ancak her hlkrda, btn
slm tarihinde resmi topluma kar sivil toplumun ok da kt
bir durumda olmadn sylemek mmkn; herhalde bunun en iyi
rneklerinden biri Osmanlda yzyllar boyu yrrlkte kalm bulunan
Millet sistemidir.
Bu dnemlerde daima sultan veya halife olmutur ve siyasi iktidarn
nisbeten adil ve hogrl davrand zamanlarda Halifeye derin bir sayg
da duyulmutur. Zaten Osmanllar da manevi gc ve birletirici fonksiyonu hayli byk olan Hilafeti devraldklarnda, bunun bir yandan kendi
iktidarlar aleyhinde kullanlmasnn nne gemek, te yandan Mslmanlarn bilincinde birlii ve meruiyeti temsil eden bu sembol ellerinde
tutmak istediler.
Bunlar, Hilafetin dinin esaslarndan, yani usulnden ok furuundan
olduu ve tarihsel bir kurum olarak tarih sahnesine ktn gstermektedir. Bu, u demektir: Mslmanlar, mmkn olan eitli rgtlenme modellerini aratrrlarken, ille de siyasi sistemlerinin hilafete dayanma gibi
bir mecburiyetleri yoktur. Ancak daha niversal bir siyasal birlik kurulurken, bu kurumun manevi ve st-birletirici bir fonksiyon grmesi mmkndr. Adna hilafet densin denmesin, Mslmanlarn byle manevi
bir birletiriciye ihtiyalar vardr. Esasnda bu kelimenin mutlaka kullanlmasnn mecburi olmadn, daha ilk Mslman nesil tarafndan Halife
yannda, Emir, Emirl-mminin ve mam gibi kelimelerin kullanlm
olmasndan anlyoruz.
Herhlde bugnn en acil sorunu, tarihsel kimliiyle ve bir kurum
olarak hilafeti yeniden diriltmekten ok; zerinde yaadklar corafyadan,
171

Modern Ulus Devlet

iinde bulunduklar deiik artlardan dolay hayli farkllam bulunan


Mslman kavim ve topluluklarn nasl bir siyasi birlik kurabileceklerini
aratrmak ve bunun iin yeni rgtlenme modelleri zerinde dnmektir.

172

Sekizinci Blm

ALTERNATF BR ARAYI:
MEDNE VESKASI

ALTERNATF BR ARAYI:
MEDNE VESKASI

MODERNTE VE DEVLET
Hristiyan inancnn teolojik varsaymlarna gre dnen Ortaa insannn zihninde, evrendeki kozmolojik dzen ve onun bir izdm olan
din cemaatin sosyal dzeni:
1. Kutsal bir kaynaktan neet ediyor ve ilahi bir amaca yneliyordu;
2. Fizik evrendeki varlk mertebeleri gibi sosyal hayatn esasn tekil
eden tabaka ve snflar da bu kutsal dzen iinde yerli yerindeydi;
3. Evrenin ve hayatn dinin verili tanmna gre canl, organik ve bilinli bir nitelii vard.
Btn bunlar Aydnlanma ncesi Hristiyan dnyann dominantlaryd; ama insan, varlk ve siyaset iki hakikat (ifte-gereklik)in trajik bir
tezahr olduundan, bir Hristiyann dnyasnda en kmil ifadesini ncillerde bulan ruh ve beden yannda, Tanr ile Sezar arasnda bir atma
da sryordu. Mslman dnyadan salanan bilgi intikalinden sonra bu
atma fizik ve metafizik, Kilise ve devlet, sonra da din ile bilim ya da duruma gre iman ve akl arasnda atma eklinde bir kere daha alevlendi ve
sonunda bedenin bir paras olan beynin fonksiyonu akl, fizik dnyann
nicel bilgisi sayesinde metafizik dnyaya ait ruhu besleyen iman yenilgiye
uratt. Sezarn Tanr ya da dnyevi iktidarn ruhani iktidar zerinde kesin
175

Modern Ulus Devlet

hakimiyet kurmas demek olan bu kkl devrimin en gzde sonularndan


biri devletin Kiliseden bamszlamasdr. Aslnda bir sre sonra devletin
Kilisenin nne ve stne getii anlalacakt.
Yaklak olarak, Fransz htilali (1789) ile tescil edilen bu atmann
din olana kar dnyevi olann lehine sonulanmas, modern devletin nitel
ve aktel erevesini izen nemli bir gelimedir. Ancak kabul etmek lazm
ki, Fransz htilalinin zafer meyvelerinin tohumu rnesans, reform ve Aydnlanma ile atlmtr.
Fransz htilali ve Sanayi Devrimiyle beslenen bu srecin sonucunda
kutsal bir kaynaktan neet eden ve ilahi bir amaca ynelen varln hiyerarik dzeni ykld; evren organik olmaktan kp mekanik bir kimlie
brnd. Aydnlanmann filozoflar, evreni kendi zihinlerinde ykp yeniden ina ederlerken, onlarn yntemlerini sosyal bilimlere uygulayan sosyal
bilimciler ve dier filozoflar da, geleneksel toplumun hiyerarik kutsal dzenini ykp teorilerini besleyen kavramsal modellerle yeniden ina ettiler.
Herhlde modern bilimin tredi tarihinde, sosyal bilimlerin fizik bilimleri
bir adm geriden izlemesinin byle anlaml bir nedeni var.
Bu yeni (ve bilimsel) teorilere gre, nasl fizik evrenin ilahi bir amac
ve kutsal bir anlam yok idiyse; bunun gibi geleneksel snf ve tabakalarn
hiyerarik dzenine gre kurulmu eski toplumun da ilahi bir ama ve
kutsal bir anlam yoktu. Aslnda daha bu srete toplum denen bir sentetik kurgu da yoktu; ama modernlik daima yaptnn bir benzerini yapp
kendisinden nceki sosyal kategori ve toplanma ekillerine toplum adn
verdi; sanki toplum modernlie ait tredi, uydurulmu ve kurgulanm bir
kategori deilmi ve btn zamanlara ait evrensel bir fenomenmi gibi.
Tam bir iftira ve bhtandr bu.
Ama fizik evrende olduu gibi insanlarn toplumsal hayatlarnda da
bir dzen olmalyd. Fizik evrenin ileyiini mmkn klan mekanik yasalar ki bunlarn kefi fizik bilimlere aitti olduuna gre, toplumsal dzenin ileyiini de mmkn klan yasalar vard; ite bu yasalar bulup ortaya karmak sosyal bilimlere ait yce bir ura olacakt.
Son olarak sra fizik evrene ve sosyal hayatn akna bir anlam ve
ama tesbit etme iine geliyordu. Doa bilimcileri, koca bir makina ek176

Alternatif Bir Aray: Medine Vesikas


linde tanmladklar evrendeki yasalarn kanlmaz ve zorunlu olduklarn, dolaysyla maddi tabiat ve fizik dnyann determine edilebileceini,
bunun da tarihin itici gc ve amac olan ilerleme amacna iaret ettiini
sylyorlard. Ayn kavramsal model, olduu gibi sosyal bilimciler araclyla toplumsal hayata da uyguland ve bundan, toplumsal hayatn ya
da toplumun bir btn olarak belli bir hedefe doru kurgulanabilecei
sonucu karld. Fizik bilimlerdeki ilerleme, artk toplumun da amac ve
hedefiydi.
Ancak milyonlarca insan koskoca bir makina gibi iletmeye sokmak
iin byk, hkmedici ve merkez bir aygta ihtiya vard. Bu da bulundu;
ite bu bulunan aygt modern devletin ta kendisidir.98
Konumuz olan modern devletin, Avrupa tarihine zg olmak zere
ortaya kndan nce Ortaa feodalizmi ve mutlak monarilere rastlanr.
u var ki siyasi ve idari kurumlar ynyle bu geleneksel devlet ekillerinde
kraln sorumluluklar i asayi, adalet ve d savunma ile snrlyd; modern
zamanlara girilmesiyle devlet, mdahale eden, planlayp ynlendiren ve
kaynak yaratp aktaran fonksiyonlara sahip oldu.
Modern devletin ortaya kn hazrlayan veya kanlmaz klan
ok sayda maddi ve sosyal evre faktr sralanabilir. Szgelimi sanayi
devrimiyle fabrika sisteminin gelimesi, teknolojik yenilikler, byk kentlerin ortaya k ve bunlarn sonucunda salk, eitim, konut vb. alanlarda ba gsteren sorunlarn merkez bir devlete ihtiya hissettirdii dnlebilir. Ticari ve snai faaliyetlerin topluma ykledii ek maliyetler,
devletin ekonomiyle dev endstriyel dzeyde ilgilenmesi, serbest (vahi)
piyasa sonucu teekkl eden byk iktisadi sorunlar; isizlik, enflasyon;
baz kesimlerin her trl gvenceden yoksun kalmas; kamu hizmetleri,
nfus art sosyal g vs. sebepler de bu evre faktrlerine eklenebilecek
fenomenlerdir.99
98

99

Modern devletin ortaya kyla ilgili sosyolojik bir yaklam iin bkz. Ganfranco Pogg, ada Devletin Geliimi, ev. ule Kut-Binnaz Toprak, stanbul, 1991.; Bertrand Russel, ktidar, ev. Mete Ergin, stanbul, 1976; Cem Edolu, Devlet Nedir?, stanbul, 1990; Mehmet
Ali Aaoullar-Levent Kker, mparatorluktan Tanr Devletine, stanbul, 1990; Mehmet Ali
Aaoullar-Levent Kker, Tanr Devletinden Kral-Devlete, stanbul, 1990.
Bkz. Bilal Erylmaz, Brokrasi, (zmir 1993) s. 15 vd.

177

Modern Ulus Devlet

Ancak btn bunlar birer sebep olmaktan ok sonuturlar ve modern devlet, temelde kendini, insan tekini zihni ve ruhuyla, toplumu da
btn fonksiyonlaryla dnyevi (sekler) amalara ynelten merkez bir
aygt grdnden modernlikle atba ortaya kan sorunlar olarak grlebilirler. Modern devletin tek bir amac vardr, o da ilerleme inanc
temelinde modernitenin sekler hedefini gerekletirmek, ksaca dnyada bir yeryz Cennetini gerekletirmektir. Refah ve bolluk, ktlev
retim, ulam ve iletiim alanndaki gelime, teknolojik yenilenme ve
bilimsel aratrmalara ayrlan kaynaklardaki art, gnn birinde lme
de are bulunaca, tabiattaki btn varlklarn insann tam ve kesin denetimi altna girecei bir yeryz Cennetine ulamay amalar. Tam da
demi ve eini Cennetteki yasak meyveden yemeye ikna etmeye urarken eytann onlara vaadettii iki ey: snrsz mlk ve lmszlk
(Th, 20/120).
Peki, bu mmkn bir tasarm myd?
Hayr. Niin mmkn olmad ise ayr bir konu.
u var ki, eytann yalanc vaadlerini yeryznde gerekletirecei iddiasnda olan modern devlet son zamanlarda derin bir sarsnt geirmee
balad. Modernitenin kendisinin iine girdii derin kriz yannda, bir anda
dnyann eitli blgelerinde bagsteren din ve etnik atmalar modern
insann zihnini yeni yeni ve yakn zamanlara kadar alk olmadmz sorulara yneltmeye mecbur etti adeta. Birok insan, hi beklenmedik bir
hzla modern devleti ina eden felsef temel varsaymlar ve bu dev aygtn
ana dayanaklar zerinde dnmeye balad.
Daha nce de iaret ettiimiz gibi modern devletin
a- Merkez,
b- Topraa bal ve
c- Ulus olmak zere ana nclnden sz edebiliriz.
Ksaca hatrlatmak gerekirse, devletin merkez nitelii onu kanlmaz
olarak totaliter klar. Bu salt ve kaba siyasal tutum, fiziki hegemonya anlamnda deil ki bu trden politikalar faizm ve komnizme zgdr,
daha rafine, nfuz edici ve ynlendirici tutumlar anlamnda bir totalitarizmdir ki, bunun somut ekli liberal devlette grlmektedir. Szkonusu
178

Alternatif Bir Aray: Medine Vesikas


totalitarizm toplumun bilinen alanlar yannda dehet verici nitelikte bireyin i dnyasna kadar uzanabilmektedir.
Topraa bal vasf, onun ontolojik cevheri ycelten ynyle ilgilidir.
Bu, ister Bat Avrupa devletlerinde grlen kltrel ekliyle ister Dou
Avrupa lkelerinde grlen etnik ekliyle olsun, bireyi devlete balayan
yurttalk bayla belirginleir. Bir kiinin bir devletin yesi olabilmesi
iin, o devletin ulusal snrlar iinde kalan topraklarda doup bymesi
gerekir. Evlilikler veya siyasi, din ve etnik amal snmalar sonucu elde
edilen yurttalk haklar ise asl deil, arzdir. Almanya ve srail gibi dorudan rk esasna gre kurulmu devletlerin anayasas, Alman ve Yahudi
doan herkesi Alman ve srail yurtta kabul eder.
Modern devletin ulus nitelii ise, herhangi bir etnisite temelinde merkez bir kltrn ana ve resmi akma dntrlmesi ve farkl btn din,
kltrel ve etnik gruplarn bu resmi-ana akmn iine katlarak toplumsal
homojenleme ideali dorultusunda dntrlmesidir.
Burada merkez kltrn eritici kazanna atlarak homojenletirilmek
zere modern bir ameliyeye tabi tutulan farkl din ve etnik gerekliklerin
tm iin ortak bir kimlik olarak ngrlen ulus kavramnn mutlaka bir
rk referans almas gerekmez; baka herhangi corafi, tarih, mitolojik,
dil, din vb. eyleri ulusun kimlii eklinde tanmlamas ve bu kimlii yukardan aaya doru vermesi mmkndr. Bazan, tarihsel ve antropolojik
olarak, gerekten rk olan bir etni alnr ve bunun aslnda maddi ve fizyolojik bir rk anlamna gelmedii dahi iddia edilebilir. Herhlde bunun en
arpc rnei, resmi Trk milliyetiliinin Trk rkn fizyolojik bir gereklikten karp kltrel ve resmi mensubiyete indirgemesi olsa gerek. Bu
ameliyeden sadece din ve etnik gereklikleri Trk fenomenine indirgenenler deil, ayn zamanda rk gereklikleri kltrel ve resmi tanmla suistimal
edilen aslnda inkar edilen Trkler de etkilenmektedirler.
Maamafih modern zamanlarda genel teaml budur ve devletlerin ulus
varetmek zere setikleri unsurlar ne olursa olsun, resmi toplumun amac,
herkesin merkez kltre katlmasn salamak; bunun iin etkili ve yaygn
asimilasyon politikalarna bavurmaktr. Bu ynyle devletlerin merkez
kltr bir eritici kazan grnmndedir.
179

Modern Ulus Devlet

Konu ile ilgili u nokta nemlidir:


Dnya zerinde BMye kaytl 200e yakn ulus-devlet olsa dahi, btn
bu devletlerin merkez kltrleri ayn ve tektir. Bu, u demektir: Dnya,
zerinde biri dierinden tamamen farkl uluslar yoktur; btn uluslar modern devlet tarafndan varedilmilerdir. nce devlet kurulmu, ardndan
olmayan uluslar tretilmitir. Uluslara referans tekil eden unsurlar farkl
olsa da, devletlerin amac merkez kltrn homojenletirici hedefini gerekletirmek olduundan, bugn varolan 200 civarndaki devletin ulusal
kltrleri tek bir kltrdr ve bundan sonra hangi ad ve referansla kurulursa kurulsunlar, ulus temelinde bu kervana katlacak btn devletlerin de
merkez kltrleri bu evrensel homojen devletin kltr olacaktr.
inden gemekte olduumuz bu zaman diliminde modernitenin kendisiyle birlikte derin bir i sarsnt geiren ulus-devlet modelinin daha uzun
bir sre yaatlamayaca anlalyor. nk yzlerce ve binlerce din, dil
ve etnisitenin her biri ki bunlarn iinde saylar onbinlerle ifade edilen
kabileler de var birer ulus-devlet olmak istiyor; bu arada dierleriyle ya
bir arada yaamak istemiyor ki bunun iin etnik arndrmaya bavuruyor,
jenositler deniyor veya kendi kuraca ulus-devletin hegemonyas altnda kendinden olmayanlara aznlk haklar tanyabileceklerini sylyorlar.
Modern ada iki yzlce propagandas yaplan aznlk haklar, demokrasilerin yumuak karn ve aybdr. Kavram modernlikle ezamanl olarak
yenidir; szgelimi Osmanlnn klasik siyasi literatrnde aznlk yoktur.
lk defa batllama politikalar balaynca devletin modern usullere gre
yeniden rgtlenmesi sorunu ortaya kt ve bu sayede Osmanl literatr
ekalliyat kavramyla tanm oldu.
Deneysel olarak gryoruz ki, dnyada hibir aznlk, ounluun
sahip olduu hak ve imknlara sahip deildir. Din, etnik veya kltrel
formasyonu ve bu formasyonun belirginletirdii farkl kimliiyle aznlk,
tanm gerei iinde yaamak durumunda olduu toplumun ounluuna
gre baz mahrumiyetlere katlanmak zorundadr.
Demek oluyor ki u soru cevapszdr:
1. Modern ulus devlet balamnda sren ve daha da artan bir iddette
srecei anlalan din ve etnik atmalara nasl zm bulunabilecek?
180

Alternatif Bir Aray: Medine Vesikas


2. Sayca az ve farkl olan insanlar kltr, hukuk ve sosyal alanlarda
kendi kimliklerini nasl yaayacak, demokrasiler aznlk kavramn hangi
somut ve pratik mekanizmalarla aabilecek?
3. Eitim, ekonomi ve temel yasama faaliyeti manasnda hukuku
kontrol eden devletin bu merkez karakteri her eyi totaliter bir temelde
tekilletirmekte ve bu hayatn her alanna, bireyin i dnyasna kadar uzanabilmekte; bireye ve sivil topluma sahici anlamda zgr ve zerk alanlar
brakmamaktadr. Devletin bu derinlemesine nfuz edici totaliter gc
nasl alacak?
te bizi sabiteleri farkl referanslara dayanmas gereken oulcu bir
proje veya bir arada yaamann mmkn forml arayna ynelten faktrler bu sorular etrafnda dnp dolamaktadr.

OULCU BR MODEL ARAYII


Siyasi ve hukki ynden tatminkr gvenceleri olan somut bir proje
araynda felsef dayanaklar ve rgtlenme modeli bakmndan son tahlilde modern devlete gnderme yapan bugnk yaygn siyasi bak alarnn
syleyecek ok sz olacan varsayamayz. Aka gzlendii gibi, modernitenin kendisi kendini tketmi ve onun devasa tezahr olan bugnk devlet aygt yaanan sorunlarn gerek nedeni olmutur.
Son zamanlarda Batl evrelerde oka sz edilmesine ramen, oulculuk kavramnn kendisi yenidir; bu da szkonusu arayn modern
devlete ait olmadn gstermeye yeter. Bu meyanda asla zerinde durulmaya demeyen kavramsallatrma oulcu demokrasiler deyimidir.
Kendileri bizatihi ounluk rejimi olan temsili demokrasiler, doalar gerei oulcu olamazlar. Eer oulculuk, kurumsal yapsyla
monolitik bir toplumsal rgtlenmeyi esas alan ayn siyasal iktidarn ele
geirilmesi amacyla birden fazla partinin siyasi yara katlmas demek
ise, bunun birinin veya koalisyonlarda grld gibi bir kann yar kazanmas sonucunda, geride yani aznlkta kalan gruplar bakmndan
hibir hukki gvenceye ve pratik bir deere sahip olmad muhakkaktr.
181

Modern Ulus Devlet

Her durumda hem din ve etnik aznlk, hem de yar kaybedip muhalefette kalan siyasi gruplar, ounluun iradesine gre yaamak durumundadrlar.100 Bunun en nemli sebebi, modern devletin temel yasama faaliyetini dzenleme hakkn ounluu elinde bulunduran meclislere
devretmi olmasdr. Devletin tekil hukuk anlay, farkl din ve kltrel
pratiklere, kendilerine zg yaama biimlerine sahip oulcu bir kombinezonda ok sayda hukuk topluluunun ortaya kmasna engel tekil
etmektedir.
Medine Vesikas balamnda yrtme dndaki yarg ve temel yasama faaliyetinin siyasi birliin ortaklarna, yani szlemeye katlan taraflara
braklmasn ngren model, bu engelin bertaraf edilmesini amalar. Bu
konuya ileride tekrar dnme frsatn bulabileceiz.
oulculuk kavramnn siyasi literatre yeni girmi olmas, modern
siyaset telakkilerinin gerek oulculua yabanc olduunun gstergesidir.
Bugn ise oulculuktan ok daha fazla sz edilmekte, bunun felsef, sosyolojik, kltrel ve sosyo-politik yn zerinde durulmaktadr. Din veya
felsef tercih temelinde hukuk alannda oulcu bir projenin tasarlanm
olmasn belki de Medine Vesikas tartmalarna borluyuz.
Bizim burada zerinde durmay nemli bulduumuz husus, hukuk
topluluklarnn siyasi projesini ina eden oulculuk olacaktr. Ancak ksa
da olsa oulculuun dier versiyonlarna iaret etmekte yarar var.
Felsef anlamnda oulculuk, varlk dnyasnda birliin, evrensel
genel yasalarn aratrlmas ve herkese nerilmesi yerine, bireysel varlklarn aratrlmas gerektiini savunan gre dayanr. Toplum ve izledii yasalar tek ilke ile deil de ok sayda ilkelerden hareketle aklamaya
alan gr de sosyolojik oulculuu ngrr. oulculuu kltrel
alanda mmkn grenler ise, siyasal yapnn genel ve yukardan belirlenmi erevesini deitirmeyi amalamad srece farkl kltr, rf-adet ve
geleneklerin bir arada ve eitliliklerini koruyarak yaayabileceklerini dnrler. Son olarak sosyal ve siyasal oulculuk konusunda u denebilir:
Din cemaatler, sendikalar, meslek kurulular ve etnik aznlklar gibi topluluklara zerklik tannmasn gerekli grenler sosyo-politik oulculuu
100

Daha geni bilgi iin bkz. Ali Bula, slm ve Demokrasi, (2. Bsk., stanbul 1994) s. 7 vd.

182

Alternatif Bir Aray: Medine Vesikas


ne karrlar.101 Bu grte olanlar, szkonusu oulculuu mmkn ve
yararl grmek yannda gerekli bir model olarak da grmektedirler.
Niin gerekli ve yararl olduu konusu ise gayet ak. nk kurumlarn zerk ve objektif varlklar ile hayli karmak ekonomik ilikilerin
srd endstriyel toplumlarda, giderek ufalan bireyin yabanclama
tehdidine kar ortaklk (aidiyet) duygusunu tatmas iin bir gruba mensubiyetini gvence altna almak lazm. Bu da, modern devletin merkez ve
mdahaleci tutumuna kar ekonomik ve idari yerinden ynetim (adem-i
merkeziyetilik) biiminin benimsenmesiyle mmkn olabilir ancak.
Bu ynde alnacak nlemler sayesinde giderek amorflaan sanayi toplumunun baz olumsuz taraflarnn alabilecei, hi deilse insan tekinin
rehabilite edilebilecei dnlmektedir. Sosyo-politik oulculuu gerekli grenlerin referanslar hayli ilgintir; szgelimi Ortaadaki loncalar,
beratl kent, ky, manastr, niversite vb Oysa bunlar modernizm ncesi dneme aittirler ve zaten modern ina hareketi bunlar tasfiye ederek
kurulmutur.
Yukarda oulculuk kavramnn gndemimize yeni girdiine deinmitik. Bu konu bata Batl toplumlar olduu kadar dierleri iin de hayati bir nem tamaya balad. Nitekim oulcu grlere sahip yazar ve
bilim adamlar aa yukar adalarmz saylr. Bunlardan en eski olan
belki de Otto von Girerke (1841-1921)dir. Leon Duguit (1859-1928), F.W.
Maitland (1850-1906), J. Nuville Figgs (1866-1919), Hugo Krappe (1857-1936)
ve S. Paul-Boncour (1873-1972) yllar arasnda yaamlardr.
oulculukla ilgili grlerin niin geen yzyln ikinci yarsndan
itibaren teleffuz edilmeye baland konusuna gemeden, unu hatrlatmakta yarar var: Modernizm ncesi geleneksel cemaat yaplar iyi kt,
fakat fiilen oulcu idi. oulculuk, tasarlanan ve arzu edilen bir ey deil,
bir durumdu. Bugn oulculuun ismi var, ama kendisi yok. oulcu
grleri savunanlar, Ortaan geleneksel kurumlarna bundan dolay atf
yapmaktadrlar.
Bir ynyle ayn eyler sivil toplum ve devlet ilikileri iin de szko101

H. Ziya lken, Sosyoloji Szl, (stanbul, 1969) s. 68; Edward McNall Burns, ada
Siyasal Dnceler, ev. Alaaddin enel, (Ankara 1984) s. 116 vd.

183

Modern Ulus Devlet

nusu edilebilir. Kimi Avrupal dnrler, modernliin ilk dnemlerinde


sivil toplum ile devletin ayrlmas ve birbirlerine olan bamll konusunda yaplan tartmalara srt eviriyorsa da, devlet-sivil toplum ayrmnn
1750den sonra ngiltere, Fransa ve Alman devletlerindeki kkenleri yine
de grmezlikten gelinemez. Geleneksel sivil toplum kavram onsekizinci
yzyln ortalarnda iten ie kmeye balad ve bu tarihe gelinceye kadar
sivil toplum, Avrupa siyasal dncesinde kilit szck olarak varln korudu. Bunun nedeni, o gne kadar Avrupa iin olsa dahi, kendi bana
eylemde bulunan ve dolaysyla uyruklarnn tam itaatini gerektiren gayri
ahsi bir kurum olarak devletin yepyeni bir tanm ve misyonla ortaya kmasdr.102
Ayn durum slm tarihinde geleneksel cemaat yaplar, bu arada Osmanl mparatorluu iin fazlasyla geerlidir. Osmanl modeli milletler
sistemine dayanan zelliiyle sivil hayatn tanzimini dorudan din cemaatlerin inisiyatifine brakmt. Mslmanlar, Ortodoks Rumlar, Ermeniler
ve Yahudiler kendi kltr ve i hukuklarnda zerk milletler olarak yayor, devlet onlarn sosyo-ekonomik, kltr, din, ibadet ve eitim hayatna,
geleneklerine mdahale etmiyordu. eriat tarafndan korunan bu oulcu sivil hayata karlk, siyasi iktidarn idari ve brokratik ilikilerini rf
hukuk dzenliyordu. Modern devletle mukayese edildiinde Osmanl pratiinin ok daha gerek sivil ve hukki oulculua dayandnda kuku
yok.103 slm tarihi balamnda sosyo-kltrel ve hukki oulculua
Tanzimatla son verilmeye balanm ve sivil toplumun merkez devletin
kesin egemenlii altna alnmas teebbs Cumhuriyetin (1923) kurulmasyla tamamlanmtr. Cumhuriyet, modernleme politikalarn ngrd merkez, otoriter ve totaliter yeni bir devlet rgtlenme modelinin
tarihimizdeki ilk ve somut rneidir.104 slm dnyasnda sonralar ortaya kacak olan yeni ulus-devlet ekilleri, bu ilk rnein eitli trevleri
durumundadr.
102

John Keane, Sivil Toplum ve Devlet, ev. E. Akn, A. Bro, A. idem, . Kker, M. Kk,
A. Nur, (stanbul 1993), s. 48-51
103
Daha geni bilgi iin bkz. Ali Bula, slm ve Fanatizm, (2. Bsk., stanbul 1994) s. 86 vd.
104
Cumhuriyetin kurucu ideolojisi olan Kemalist projenin modernleme ve totalitarizmle ilikisi
iin bkz. Levent Kker, Modernleme, Kemalizm ve Demokrasi (stanbul 1990), s. 65 vd.

184

Alternatif Bir Aray: Medine Vesikas


mparatorluklarn dalmas ile ulus devletin ortaya kmas ve iktidar
alan snrl geleneksel devletin yerini mdahaleci merkez devlete brakmas bugn yaanmakta olan sorunlarn nedeni olarak karmza kyor.
mparatorluklar dneminde, Avusturya-Macaristan, Rusya ve Osmanlda
derece farkyla da olsa, ok dinli, ok etnik gruplu ve ok kltrl toplum
biimleri vard. ktidar hanedan iin korunmas gereken bir hakt. Aile, soy
veya kast ynetici snf olarak siyaseti elinde tutuyordu, ama yine de sosyal hayat oulcuydu ve bu bir lde btn geleneksel cemaat yaplarnn
ortak zellii olarak sosyo-kltrel bir oulculuk idi.
Modern ulus devlet, merkezletirdii kltrn eritici kazan iinde
btn yerel, yresel ve din zenginliklere son vermek istedi. Bu znde
totaliter eilim, sosyo-ekonomik bir temelden beslenerek, tekil (monist)
devlet modelini glendirmek zere devleti hukukun tek ve meru kayna
konumuna kard.
Belki de insanolunun bilinen tarihinde ilk defa ortaya kan bu yeni
devlet modeli, siyaset ve ynetimin i anlamn kkl bir deiime uratarak genel, nfuz edici ve derinlemesine bir dayatma felsefesi gelitirdi.
Hi phesiz tarih boyunca siyaset, ynetimin birincil aygt olan devletle
hep iie olmutur; u var ki modern zamanlarda devlet, toplumsal hayatn tam merkezine oturup yerleti; her eyin belirleyici faktr durumuna
geti.
Modern devletin mdahaleci karakterinin anayasalar ve anayasal kurumlar araclyla snrlandrld yolunda yaygn bir gr var. Anayasalarn devletin modern niteliinin nne ekilmi bir set mi olduu, yoksa
balayc genel hkmlerle daha m glendirdii konusu tartma gtrr. Bizim kanaatimiz ikinci gr ynndedir. nk anayasa hareketlerinin ortaya kn hazrlayan sosyal ve politik artlar ile elan anasayalarn
grmekte olduu belirgin fonksiyon bu gr dorulamaktadr.
Geen yzylda giderek g kazanan anayasa hareketleri, balangta
feodal prenslikler dnemine son veren mutlakiyeti ynetimlerde somutlaan monarilerin yetkilerini snrlandrmay amalyordu. Bu zellikleriyle
anayasalar ulus devletleri glendiren st hukuk aralar olarak byk bir
i grdler. yle ki Kta Avrupas leinde yzlerle ifade edilen zerk y185

Modern Ulus Devlet

netimler bu sayede son buldu, saylar 20lerin altna den ulus devletler
iinde yok olup gitti.
Ulus devletlerin hukuki dayanaklarn gvence altna alan anayasalar,
nce Kilise ve soylular etkisizletirdi, ardndan ya Fransa, talya ve Almanyada gzlendii gibi ortadan kaldrd ya da ngiltere, Hollanda ve
Belikada olduu gibi sembolik bir konumda tutmay baard.
Anayasalarn grd bir dier nemli fonksiyon, yeni ykselen sosyal snflar arasnda bir uzlama zemini salamakt. Gemiin kyl, soylu
veya ruhban snflarnn yerini, siyasal iktidar uruna birbirleriyle etin
savalara girien burjuvazi, ii ve kyl snflar almt. Anayasalar araclyla devlet, bir konsensus noktas varedip bu atmalar uygun bir
uzlamaya dntrd. Osmanlda I. Merutiyetten bu yana anayasaya
kurtarc bir misyon ykleyenler, hibir zaman Bat ile Osmanl arasndaki belirgin farkn somut gstergesi olan snflarn varln kaale almadlar.
Yakn tarihte bu temel geree sadece Sait Halim Paann dikkat ektiini
sylemek mmkn ve galiba bu deneyimli Osmanl Paas kendi trnn
tek rneidir.105
Anayasalarn ortaya kna somut artlar hazrlayan sosyal snflar,
nemlerinden ok ey kaybetmi olsalar dahi bugn de varlklarn korumaya devam ediyorlar. Ancak bugn politik toplum karsnda yeni taleplerle ortaya kan sosyal faktrler farkldr ve bunlar da sendikalar, bask
gruplar, demokratik rgtler, meslek kurulular ve ok sayda marjinal
kesimlerden oluurlar. Bunlar sistemin zyle ilgili eletiriler yneltmekten ok, sistem iinde birer yelpaze olma, varlklarn ve karlarn koruma
mcadelesi vermektedirler.
105

Sait Halim Paa, siyasal alanda Batl kurumlarn rnek alnmasna kar karken u nemli
gerekeleri ne sryordu: Batda toplumsal rgtlenme ekonomik temelde ve snflama
esasna gre dzenlenmitir. Osmanlda ise sosyal rgtlenme dini-kltrel ve hukuki farkll koruma esasna gredir. Bu nemli farkllktan hareketle, Batl siyasal ve idari kurumlar
Osmanl devletine ve Mslman toplumlarn bnyesine aktarmak hatta iktibas yoluyla
uygulamak zm deildi; belki de varolan sorunlarn daha da arlamasna sebebiyet verebilirdi. Bkz. Said Halim Paa, Buhranlarmz ve Son Eserleri, Hzr. M. Erturul Dzda,
(stanbul 1991), s. 18 vd. Herhlde yaadmz acl tarih tecrbe S. Halim Paay yeterince dorulam bulunuyor ve bugn de Osmanl Paasnn bu eletirileri gncelliklerini
korumaya devam ediyor.

186

Alternatif Bir Aray: Medine Vesikas


Szkonusu yeni aktrlerin sistemden kopma veya moderniteyi ama
ynnde potansiyel yetenekleri olamaz, nk zaten kendileri modern hayatn gayr- tabi serasnda yetimi turfanda rnlerdir.
Hereye ramen bu gruplarn dile getirdii insani talepler var. Bu taleplerin zaman zaman tek kltrllkten ok kltrlle doru nitelikte
dile getirilmesi anlamldr. Her ne kadar genel geer siyasi kltrn dominant durumunda olan demokrasiye kurtarc gndermeler yaplarak bu
talepler dile getiriliyorsa da, kimsenin sahici ve hakiki bir oulculuun
nasl mmkn olabilecei konusunda ciddi bir fikri yok.
u var ki, yukarda szn ettiimiz evrensel anlamdaki derin kriz yannda, baka yndeki gelimeler de ulus-devletin klasik tanmn sarsntya
uratmaktadr. Ekonomi, ticaret, mal ve hizmet mbadelesi, bilgi, eitim, ulam, iletiim, mzik, spor vb. alanlarda gzlenmekte olan kresel
leklerdeki hzl etkileim ile istenildii zaman belli bal kriz blgelerine merkez kararlar alnarak szgelimi BM Gvenlik Konseyinin ald
kararlar siyasi ve asker mdahalelerde bulunuluyor olmas, ulus devletlerin bamszlklarn tehdit etmekte ve buna bal uluslararas karlkl
bamllklar ortaya kmaktadr. Finans ve teknoloji transferi olmakszn
ulusal kalknmalar salanamayan devletler, serbest piyasa ve insan haklar
alannda byk glerin kendilerine dayatt talepleri istemeseler de kabullenmek zorundadrlar.
Bu kreselleme ynndeki gl eilimlere, blgeselleme ynnde
gzlenen eilimleri eklemek gerekir. AT, BDT, Uzak Dou ve Amerikan
ktasnn kuzey (NAFTA) ve gneyinde beliren siyasi ve ekonomik entegrasyonlar ulus devlet kavramnn bir i deiime urad izlenimini
vermektedir. Ancak szkonusu blgesel entegrasyonlarn gereklemesi
hlinde, bunun ulus devleti kkten sarsntya uratp mrne son mu verecei, yoksa bugn saylar 200e kan ulus devletleri be alt ulus devlete
mi indirecei tartmaya deer bir konudur. Ulus devletin ortaya kna
tekabl eden zamanlarda yzlerce yerel prenslik ve kralln onsekizinci
ve ondokuzuncu yzyllarda 20 civarnda devlete indiine daha nce deinmitik. Bugn de blgesel entegrasyonlarn gereklemesi durumunda
200 devlet, be alt devlete inebilir ve bu ulus devletin ok daha azmanla187

Modern Ulus Devlet

arak srmesinden baka bir ie yaramaz. Belki ite tam o zaman Fukuyamann uursuz kehaneti gereklemi olur, evrensel homojen devlete be
alt adm kalm olur.
Blgesel siyasi ve ekonomik entegrasyonlar erevesinde devletin
ok daha geni topraklara ve milyonlarca insana hkmeder hle geliinin oulculuk ve siyasetin tanmyla ilgili ciddi bir anlam var. Hemen
sylemek gerekir ki, bu, znde tasfiyeci ve tehditkr bir gelimenin habercisidir. nk gerekleme eiine gelen Avrupa Topluluunu rnek
alrsak; ortak savunma ve ortak parlamentoyu ngren bu entegrasyonda, ekonomi yannda hukuk ve siyaset de merkezlemekte, toplulua ye
btn lkeler iin genel geer kararlar bakent Brkselde grev yapan
politikac, brokrat ve uzman elitlerin inisiyatifine terkedilmektedir.
Karar mekanizmalar merkezletike, aadan yukarya doru siyaset
yapmak gleir ve yerel inisiyatifler yok olma tehlikesiyle kar karya
gelir.
Bu perspektiften, ulus devletin bunaltc basklarndan ikayet eden
insanlarn ulusal snrlar leinde faaliyet gsteren ulus devleti, yerel ynetimler veya blgesel entegrasyonlar ad altnda yeniden retmeye almalar dndrc bir durumdur. Ne yerel ynetimler ne entegrasyonlarn, ulus devletin yolat derin krizi ama gibi bir performanslar olamaz;
nk bu her iki rgtlenme biimi de ulus devlete bakp kendilerine daha
snrl veya daha kapsaml faaliyet alanlar amaktadrlar.
Tam bu noktada gemite de Roma veya Osmanl gibi devasa imparatorluklarn bu trden devasa entegrasyonlara benzedii sylenebilir. Bu analojiye konu olan iki rnek arasnda nemli bir fark var. Gemite imparatorluklarda devlet, snrl fonksiyonlara sahipti; szgelimi
Osmanl devletinin kendisine bal eyaletlerle ilikisi, yllk maktu vergi
toplamak ve gerektike asker talep etmekle snrlyd. Padiah payitahtta
hkm sryordu, ama imparatorluun geni arazisinde kkl bykl ehir, kasaba ve kylerde mukim ya da gebe yaayan insanlar
zgrd. Kimse onlara merkezden din, hukuk, eitim, bilimsel bilgi,
resmi gr, modern kyafet, mekan kullanm, cinsellik, salkl beslenme, mutfak kltr vb. eyler dayatmyordu. Modern devlet ise btn
188

Alternatif Bir Aray: Medine Vesikas


bunlar kendi merkez kltrnn gerekletirmesi gereken ana hedefleri
arasnda saymakta ve toplumu koskoca bir makina gibi merkezden ynetmek istemektedir.
Modern ulus devletin bu deimez niteliidir ki, onu yaygn, genel ve
derinlemesine totaliter klmaktadr. Bizim amak durumunda olduumuz
belli bal sorunlar da bundan kaynaklanmaktadr.
Daha nce sorduumuz sorulara ek olarak, u sorulara da tatminkr
cevaplarn aranmasn neriyoruz:
1. Modernite tarafndan bireye indirgenmi insan, merkez iktidar
tarafndan denetlenen kurumlar karsnda varln nasl koruyacak? Bugnk devasa devlet, bireyi yutan bir aygt durumundan nasl karlacak?
2. Aile, akrabalk, cemaat, tarikat vb. koruyucu sosyal organizmalar, insan ile siyasi iktidar arasnda yer alan korunaklar, ara mekanizmalar
tanmayan devletin dnda bireyin kendi aidiyetini gerekletirebilecei
gruplar hangi temelde oluturulacak? Demokratik rgtler ve kurulular sahici aidiyeti temsil edemediklerine gre, bunlarn sahici alternatifi
nedir?
3. Kresel dzeyde yaanmakta olan homojenlemeye, ruhsal ve entellektel hayatn lmne nasl bir zm bulunacak? Din ve geleneksel
eitlilikler, farkl yaama biimleri nasl korunup yaatlacak?
4. Giderek hzlanan din ve etnik atmalarn nne nasl geilecek?
Soykrm, tehcir veya arndrmalar nasl durdurulacak.
Bu sorulara cevaplar ararken birey, sosyal grup, topluluk, devlet, evrensel akl, bilimsel bilgi, pozitif deerler, modernleme, demokrasi, kalknma vb. kavramlar dizisi yeniden ve bir baka referans sisteminden hareket edilerek ele alnmal, test edilmeli, sorgulanmaldr.
Biz Mslmanlar buraya kadar birok sekler insan, laik aydn veya
modernizm eletirmeni ya da postmoderniste benzer sorular sorabilir,
ortak eletiri noktalar zerinde anlaabiliriz. Nihayetinde belirtileri ortada olan bir hastalktan szederken ok sayda insan ayn eyleri dile getirebilir. Fakat bir hastaln tehis ve tedavisinde gr ayrlklar kmas
muhtemeldir.
189

Modern Ulus Devlet

Habermas gibileri modern krizi kabul eder, fakat zm modernite


iinde kalarak bulmay nerirler. Postmodernistler de modernizme byk
eletiriler yneltiyorlar; ancak bizlerin eletirileri, Habermas veya postmodernistlerle yer yer rtse dahi, bizler ne modernitenin meruiyetini tanrz ne de postmodern durumun kurtarc olabileceine inanrz.
u hlde yapmamz gereken ey, niin yle olmadmz anlatmak ve
trmz yannda canl hayatn geleceini yakndan ilgilendiren sorulara
kendi referanslarmzdan hareketle tatminkr cevaplar aramak olmaldr.
Bu, kukusuz modernitenin derin dogmatik uykusuna dalm slm modernistlerinin ii deildi; nk onlar moderniteyi babalarnn malym
gibi alp tketmekle meguller. Onlar oktan modern hayata eklemlendiklerinin farknda bile deiller. slm modernistlerini uygunsuz analojiler
etkisinde mevve bir hle dm zihinlerinin ncelikle epistemoloji
dzeyinde tashih edilmesi gibi ciddi bir sorunlar var.

MODERN ULUS DEVLETN KRZ


Modern hayatn bir paras durumuna gelmi insan ile devlet ve farkl kimlikler orannda giderek artmakta olan gerilime son vermek iin, teolojiden hukuka, varlkla ilgili tasarmlardan, insan ve toplumsal hayatn
anlam ve amacndan siyasetin meruiyetine kadar ok sayda alanda kendi
iinde tutarl bir kavramsal modele ihtiyacmz var. lahi olana kar kurulmu sekler dnyann elimizdeki aralar, iinde yaadmz sorunlarn
sebebi olduuna gre, bu muhta olduumuz yeni kavramsal ereveyi
sekler olanda deil, ilahi olanda arayacaz demektir. Bize bu imkn da
dinlerden bakas sunamaz.
Mslmanlarn kabulne gre dinler iinde slmiyet en son ve tamamlanm dindir: Bugn size dininizi kemale erdirdim, zerinizdeki
nimetimi tamamladm ve size din olarak slm setim. (Maide 5/3). Bu
durumda bir Mslmann her trden sorunun zmn kendi dininin
sabiteleri nda aramaya almasndan daha doal bir ey olamaz.
Dier semavi dinlerde olduu gibi slm dinine gre de insan babo ve kendi bana braklm deildir. Bir Mslman, daima bunun
190

Alternatif Bir Aray: Medine Vesikas


bilincinde ve Allahn kudret eli altnda hayatn srdrmek durumunda
olduunu bilir. Bireysel ksa mrmzn ve mmetin tarih iindeki yrynn hem kutsal bir amac hem de meru bir ekli vardr. te bu
kutsal ama, Allahn birliinin teyid edilmesi, dorulanmas ve gerekletirilmesi; meru ekli ilahi hukukun ngrd genel dzene, ksaca
eriata gre srmesidir. Tevhid ve eriat birbirlerinden ayrlamazlar; biri
dierinin i anlam iken, dieri brnn aa vurulmas, tezahr etmesidir. Dinin z Tevhid, eriatn btn, i/deruni boyutu; dinin pratii
eriat, Tevhidin zahiri, davurumudur. u hlde slm bak asndan,
eriatsz bir din soyut bir metafizik, dinsiz bir eriat da amorf kurallar mesabesindedir.
Genel arayn siyaset, ynetim, toplumsal rgtlenme, farkl kimlikler ve bir arada yaama gibi konularda yeniden tanmlamalarn yapld bir dnemde Mslmanlar da bu srece katlmak zorundadrlar. ki
sebepten dolay: Birincisi slm inantan hukuka, bireyin i dnyasndan
sosyal davranlarna kadar her alanda bir neriler ve ngrler paketidir;
ikincisi Mslmanlar da herkes gibi evrensel leklerde derinlemesine yaanan sorunlarn iindedirler, kendilerine den paydan etkilenmektedirler.
Bu balamda Mslmanlarn modern hayatn devamn salayan modern
devletin rgtlenme biimini niin eletirdiklerini, bu gayri ahsilemi
totaliter zorbal hangi temel varsaymlar ya da sabitelerden hareketle ve
ne trden tasarmlar ve aralarla aabileceklerini ak seik ortaya koymak
durumundadrlar.
Medine Vesikasnn bu alanda bize hangi ara ve imknlar sunduu
konusuna gemeden nce, daha balangta iki hususu tartma d brakmamz gerektiini dnyorum:
1. Pre-modern zamanlara ait ve Tarihsel slm adn verebileceimiz
Hilafet, Saltanat ve mamet siyasi modellerinin olduu gibi bugne aktarlabilecei konusu. Bu her model bizim tarih tecrbemizin ve siyasi
kltrmzn birer vechesidirler. phesiz tarih tecrbe anlamnda tarihsel slm btnyle reddetmek doru olamaz, ama btnyle bugne
tanabilecei de ne srlemez.
u hlde Kurn ve Snnetin kurucu ilkelerine, bu iki kaynakta yer
191

Modern Ulus Devlet

alan hkmlerin maksat ve hikmeti ile iinde yaadmz bugnn objeler, fenomenler dnyamzn ana ihtiyalarna cevap verdike, Mslmanlarn tarih tecrbesi bizim iin vazgeilemez bir referanstr.
2. Tartma d brakmamz gereken ikinci husus, verili devletin znde doru varsaymlar zerine kurulduunu, sorunun Mslmanlarn katlmna kapal tutulmasndan kaynaklandn ya da slmclarn bu gl
ve her eye muktedir aygt ve onun kurumlarn ele geirmeleri durumunda her eyin dzeleceini ne sren ve bu uurda byk mcadeleler veren
Resmi slmdr. Resmi slm, Mslmanlarn her trl hakl ve meru
siyasi talebini mahkum etmeyi, Mslmanlarn kamusal alana ancak siyasi taleplerinden vazgemeleri durumunda katlabileceklerini ya da siyasete
katlmn ancak siyasetin dinden zerklemesi durumunda mmkn olabileceini dnenlerin gelitirdii Politik slmdan ayr bir eydir. Resmi
slm, siyasete hakettiinden daha fazla fonksiyonlar ykleyip slmiyeti
neredeyse tek bana siyasete ve devlet ynetimini ele geirmeye indirgemedir. Bu znde modernist slmcln ihtilalci, uzlamac, devrimci,
demokrat versiyonlar var.106 ve fakat her versiyonuyla dierleri arasnda
mahiyet fark deil, derece fark ve yntemle ilgili gr ayrlklar var.
ncelikle zerinde durmamz gereken husus, benzerlerine gre
formu slm olan yeni modern slm devletlerin nasl ortaya kaca ya
da slm bir medeniyet savana indirgeyenlerin rakip medeniyete kar
nasl zafer kazanacaklar konular deil, modernitenin bizzat kendisinin
nasl alaca konusudur. Bizim iin hayati olan soru budur.

***
Medine Vesikas balamnda bir arada yaamay mmkn klan bir
projenin dayanan tekil eden ilkeler zerinde balayan bir tartmann siyaset, devlet, ynetim, iktidar vb. kavramlarn modern ieriklerini de iine
alacak ekilde genilemesi bir bakma doaldr.
Bugnk tanmnda siyaset, znde iktidar ilikisi olan zerk ve objektif bir kavramdr. ktidarn mutlaklatrlmas orannda siyasetin de zerk106

Bkz. Ali Bula, Nuhun Gemisine Binmek (2. Bsk., stanbul 1994), s. 82 vd; Ali Bula, Modern Dnya ile atma ve Uyumdan Moderniteyi Amaya, Bilgi ve Hikmet, Gz/1994,
Say: 8.

192

Alternatif Bir Aray: Medine Vesikas


lemesi yakn zamanlarda grlen bir fenomendir. Belki de ve sanldnn
aksine ynetenlerin ynetilenlere deil, fakat ynetenler dolaymnda devletin toplum, ulus veya kamu adn verdii geni ynlara tanmlanm
ve snrlar belirlenmi siyasi davranlar ngrmesi ancak bu sayede mmkn olabilmitir. Bir bakma Max Weber, devleti fizik iddet tekelini elinde bulunduran g olarak tanmlarken, devlete ilikin siyasetin kt, fakat
kanlmaz olduu fikrini telkin etmeye alyordu. Burada bir eye dikkat
etmek lazm. Devlet ne mutlak ve gerekli bir ktlktr, ne de onun meru
iddet kullanm ve mdahalelerinin nerede biteceini bir trl kestiremeyenlerin kurtarlm alan olarak grdkleri sivil toplum mutlak iyiliktir.
Gnmzn bireyi ve toplumu bunaltan merkez iktidar biimlerinde sivil
toplum, devletin gizli ve rafine ceberutluuna kar bir tepki, bir zerk ve
zgr alan araydr; ancak yle de olsa, sivil toplum da kendi iinde bir
ilikiler dzenini yani bir yneten-ynetilen organizasyon biimini ngrr. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Yolculua kan kii de olsanz birinizi emir (organizatr) seiniz derken tam da bu sivil ynetime iaret etmitir. Bu tanmda sivil ynetimden resm dzeyde kurumsallamam
ynetimi anlamak gerekir. Bu hadisin iaret ettii ilikiler btnnde kaos
ve anariye hogryle bakldna dair herhangi bir ima yok; tam aksine
ilerin dzenli yrmesi ve hedeflenen bir amaca ulalmas iin ilikilerin
organize edilmesi gereine ak iaret var. Daha nce kendi aralarnda herhangi bir formasyon veya ayrcalktan dolay birini bakan (kafile reisi) belirlemedikleri hlde, yolculua ktklar ann balangcnda birini son kararlar verecek konumda bakan olarak seiyorlarsa, szkonusu yolcularn sivil,
ama ayn zamanda kurall ve dzenli bir i yaptklar kabul edilebilir.
Bir peygamberin nderliinde kurulmayan btn devletlerin az veya
ok kt, despot ve baskc olduklar dorudur; ne var ki durum byle de
olsa, siyaset, ynetim ve hatta iktidar znde kt olamaz. Ancak u var
ki, siyasetin iyi ynetime hizmet etmedii her durumda, iktidar gizli veya
ak (liberal veya faist), kaba (despot) veya rafine (modern teknikler) yollarla kendini mutlaklatrr.
u hlde burada karmza kan sorunsal bu dominant kavramn
yeniden tanmyla ilgili grnmektedir. O zaman yle sorabiliriz:
193

Modern Ulus Devlet

yi ynetim nedir ve iyi bir ynetimde siyaset ve iktidar arasndaki


iliki nasl dzenlenmelidir?
Bir sonraki blmde bunun daha ayrntl aklamasna girmek
zere, imdilik u kadarn syleyebiliriz: Bir insan topluluunun kendi
kendini siyasal olarak rgtlemesi ve bylelikle organize olmas, iktidarn organize olabilen aktrlerde iselletirilmesi bakmndan nemli bir
admdr. yi bir ynetim siyasi olarak organize olabilmi aktrlerin iktidar kendilerinde iselletirebilme yeteneini gsterebildikleri bir ynetimdir. Byle bir siyasal organizasyonda, topluluk ile iktidar kendi
tekeline alm bir aygt arasnda herhangi bir mesafe veya yabanclama
olmayacandan, siyasi ve idari kararlarn topland irade, topluluun
iradesi olarak tecelli edecektir.
Bu argmann belli bir mesafeden demokrasilerin iaret ettii hedefi
artrd sylenebilir; ancak iddet kullanm olmakszn ve seimle iktidar deiimini ngren demokratik ynetimler, tekil hukuk esas zere
kurulu olduklarndan, isteseler bile ynetime katlanlarn sahici zgrlklerini gvence altna alamazlar. Nihayetinde unutmamak lazm ki, iktidar
dorudan uygulayanlar, dnml olarak ounluk esasna gre yasalar
yapar ve ynetirler. ktidar ilikisi balamnda demokrasileri geleneksel
ynetimlerden ayran ey, devlet aygtnda temerkz eden ve devlette somutlaan iktidarn ounlua sahip siyasal partiler arasnda el deitirmesi
olgusudur. Geleneksel ynetimlerde devlet siyasetin bir aracdr. ktidar da
kral, sultan, hanedan veya bir kastn elinde toplanmtr; modern zamanlara gelindiinde ise, siyaset devletin arac durumuna geti ve iktidar mutlak
olarak devlette topland.
Bu, modernitenin i deiiklie uratt siyaset ve iktidar ilikisi
iinde zaten bu devasa devlet mekanizmasn ve onun ynlendirdii sosyal, idari, ekonomik, kltrel vb. kurumlar tek bana bir hanedan, bir
aile veya bir kast kontrol edemezdi; hatta devletin kendisi btn snflar yutan, aile, hanedan ve kastlarn stne kan karmak yapsyla buna
izin de veremezdi. Bu, krallklarn ya da ynetici aile veya elitlerin bundan
sonra olmayaca anlamna gelmez; nitekim Avrupann gelimi demokrasilerinde de krallklar vardr, ancak geleneksel toplumlarn birer hatras
194

Alternatif Bir Aray: Medine Vesikas


durumunda olan bu nominal ynetici aileler birer semboldr ve asl yneten devlettir.
imdi tekrar devlete ve toplu hlde yaamayla ilgili ynetim, siyaset
ve iktidar konularna dnersek, birbirleriyle yakndan balantl olan bu
anahtar terime iki ayr tanmn bulunabileceini dnebiliriz.
lk tanma gre, eer ynetimi, toplumun en geni siyasal organizasyonu eklinde tanmlarsak, bu tanmda ynetmeyi/ynetimi mmkn
klan siyasi ve idari kurumlarn bir st atsn oluturan devlet/aygt ile
ynetilenler arasnda belli bir mesafenin varolduunu kanlmaz olarak
kabul etmi oluruz. Bu tanmda iktidar ynetimin mmkn aralarnda,
dolaysyla devlet aygtnda toplanmtr.
Ancak bir baka tanm da mmkndr. Buna gre, ynetim, eer
bir arada yaamak durumunda olan bireylerin ve topluluklarn en geni
anlamda siyasi olarak organize olmalar eklinde tanmlanacak olursa, bu
durumda iktidar ynetilenlerde iselletirilmi demektir.
Modern demokrasiler, bu tanmn dnda iktidar, ynetimi mmkn
klan devlet aygtna ve onun ynlendirdii ok sayda kuruma devretmilerdir. Devleti ve kurumlar sra ile farkl siyasi topluluklarn ynetmesi,
gerekte sahiden ynettikleri anlamna gelmez; nk bir sre iktidardan
ve muhalefetten ayn zamanda toplumdan bamsz varolan, gayri ahsi
nitelik kazanm bir aygtn sra ile iine girmek, onu siyasetin hakiki amacna uygun olarak ynetmek demek deildir.
Bu anlamyla devlet zorunlu, kurumlar zerk ve objektiftir; dolaysyla ynetim aygtnn kendisi zorbadr. Bu zorbal sra ile farkl gruplarn kullanmas seim sisteminin mantna iaret eder. ounluk esasna
gre seimle ibana gelen kim olursa olsun, verili bir aygt kullanr ve
bu zorbal srdrr.
Byle bir devlet sisteminin Mslmanlarn eline gemesi hlinde ne
deiir, sorusu nemlidir. Kararlar, imknlar ve aralar verilidir, verili bir
devlette herkes kanlmazlklarn kendisine dayatt kararlar almak zorundadr. Eer devlet ulus temelde rgtlenmise, elbette zorunlu olarak
ulusal bir d politika izleyecektir. Merkezden alnan kararlar en cra kedeki insan da iine alacak ekilde geniler. Topraa balysa, siz Msl195

Modern Ulus Devlet

man olsanz ve hatta Allahn Evini ziyaret etmek zere yola ksanz dahi,
ulus devletler hem kta hem girite sizden vize ve pasaport soracaklardr.
Ulus devletler istemese Hacc ibadetinizi yapamazsnz; nk devlet her
Mslmana ak olmas gereken Haram Blgeyi dahi kendi ulusal egemenliine katmtr.107
Modern devletin ulus karakteri bizatihi ayrmcln ve istikrarszln nedenidir. nsanlar tarih boyunca bir arada yaatan en gl deerler
bile, ulusal temelde rgtlenen devletlerin kendilerine izafe edilen kimlikleri dolaysyla zorunlu bir rekabete konu olurlar. Bu durum, bir st ve evrensel kimlik konumunda olan mmetin ulus devletlere blnm haklar
iin de geerlidir. Bugn farkl slm cumhuriyetlerinin Mslman yurttalar arasndaki iliki biimleri bunun canl tandr. Mesela, ikisi de
birer slm cumhuriyeti olan ran ve Pakistann niin blgede ve dnyada
ortak politikalar izlemedii sorulabilir. phesiz her iki lkenin d politika tercihini etkileyen reel faktrlerin oynad rol, szgelimi Pakistann
ABD yannda yer almas nemli bir etkendir; ancak bunlarn tesinde ulusal politikalarn doasnda yatan kanlmazlklar, bu her iki devlet, ulusal
vasflarn koruduklar mddete eitli gr ayrlklarna yol amakta
devam edecektir.
Bu meyanda yllarca Sovyet igaline kar savaan Afganistann igalcileri topraklarndan kovduktan sonra dahi, niin ran veya Pakistanla
birlemedii ve hatta Cemaat-i slm ile Hizb-i slm arasnda niin utan
verici bir savan vuku bulduu da sorulmaya deer.
Btn bu fenomenler, mmet temelinde Mslmanlarn siyasi, asker, ekonomik birliini ngren slmiyetin bile, ulus devlet modelleri
karsnda etkisiz kaldn, daha yerinde bir ifade ile gerek misyonunu
yerine getiremediini ve en ackls Mslmanlarn slmiyetten ulus devlete mesned tekil edecek bir ideoloji ve meruiyet retmeye altklarn
gstermektedir. Benzer bir durum, aralarnda hibir ciddi fark olmayan,
stelik ayn ideolojik perspektiften hareketle kurulmu bulunan Suriye ve
107

Bu satrlarn yazar 1992 ylnda Hacc ibadetini eda etmek zere btn hazrlklarn yapm,
uak biletini alm ve fakat Suudi Arabistan stanbul Bakonsolosluundan vize alamad iin
Hacca gidememitir. Ancak kendini Allah indinde hac saymaktadr, inaallah yledir.

196

Alternatif Bir Aray: Medine Vesikas


Irak iin de geerlidir. 1900lerin ttihad ve Terakki ideolojisini paylaamayan bu lkelerin birinde Talat Paa (Hafz Esad), dierinde Enver Paa
(Saddam Hseyin) iktidar kontrol etmekte ve fakat daima birbirleriyle ekimektedirler. Kuzey Afrikann Mslman toplumlarn bask rejimleriyle
yneten Fas, Tunus ve Cezayir ile Arap milliyetilii temelinde rgtlenen
Msr ve Libya da bu kategoride yer alrlar.
Ulus devletlerin doalarndan kaynaklanan atmann Hristiyan
dnyada sergiledii tablo bundan farkl deildir. Ulus devlet modelinin
ana beii durumunda olan Kta Avrupasnda yaanan felaketler, 1. ve
2. Dnya Savalarnda milyonlarca insann hayatna malolan lgnlklar
ile hlen dnyann belli bal kriz blgelerinde sren soykrmlar ve etnik
arndrmalar hep bu ulus devlet modelinin trajik sonulardr.
slmn meydan okumak durumunda olduu modernite balamnda
ulus devlet, krizi, bireyin ve toplumun hayatnda iselletirmi bir sorunsaldr. Aktr ki, modernleme ve ulusallama biri dieriyle balantl iki
ana kavramdr. Modernleme politikalar ulus devletin bu amaca dnk
rgtlenme biimi olmakszn gerekleemezler; bunun aksi de dorudur.
Yani bir ulus devlet modeline gre rgtlenmi bir toplum, kanlmaz
olarak modernleme srecine katlr ve kendine zg formlar araclyla
moderniteyi iselletirir.108
Bu adan ulusallama ile laiklik arasnda zorunlu bir iliki olduunu
ne srenler bsbtn haksz deiller. Modernitenin sabiteleri arasnda
yer alan sekler bir hayat, doal olarak dini bir evrende mmkn olamaz.
Bu da, bize slm modernistlerinin szkonusu sorunsal nasl aabilecekleri konusunu gndeme getirmektedir. Eldeki ara ilahi ve kutsala kar
hayatn dominant ynetimlerini seklerletirmek zere gelitirilmi; dine
ait olmayan bir aracn ilahi ve kutsal bir amac nasl gerekletirecei can
alc bir sorundur ve bu soruna tatminkr cevaplar bulunmadka, modernizmin dier dinleri protestanlatrd gibi slm dinini de protestan bir
108

Bir defasnda rann eski Cumhurbakan Huccetul-slm Rafsancan, rann Pakistan snrna
yakn cra bir kyne gittiklerini ve varolal beri bu kyn ilk defa bir cumhurbakan ve bir
arabay grdklerini sylyor, arkasndan slm Cumhuriyetinin grevlerinden biri bu geri
kalm yerlere modern hizmetler gtrmektir diye ekliyordu.

197

Modern Ulus Devlet

kimlie bryecei muhakkaktr. Btn bu anlatlanlar hangi nedenler dolaysyla iine girdiimiz krizi modern devlet iinde kalarak veya onu slmiletirerek aamayacamz bize yeterince gstermi bulunuyor.

MEDNE VESKASI VE OULCULUK


nsan topluluklarnn niin bir ynetime muhta olduklar sorusunun cevab, bakalaryla bir arada yaamak durumunda olan insann doasnda yatmaktadr. nsann doasnn bu evrensel zellii tarihin eski
alarndan beri siyaset ve ynetim zerinde dnenlerin dikkatinden
kamamtr.
Antik Yunandan slma kadar ok sayda gelenek insan sosyal bir
varlk olarak tanmlamtr. Mslman bilginlerin genel tanmna gre,
insan ftraten (taban) medenidir, bir arada yaar. nsan kelimesinin etimolojik anlamlarndan biri nsiyettir ki, bu insan teki bir varln ancak
kendisi gibi baka insanlarla bir arada yaayarak hayatn srdrebilecei
gereine iaret eder. Bir arada yaamak durumunda olan insanlarn, bu
bir aradal mmkn ve srekli klacak bir organizasyona ihtiya duymalar konusu izahtan varestedir.
Organizasyonu gerekletirenler ile bir ekilde bu organizasyona katlanlar arasndaki ilikileri dzenleyen belli bal kurallar ve modeller, ynetim dediimiz fenomeni insan kadar eski klar. Bu anlamda ilk ynetenynetilen ilikisinin din temelinde ve Hz. Ademin Nbvvet misyonunun
nemli boyutunu tekil ettii sylenebilir.
Tabiat zerinde sosyal davranlarn belli kurallara balayarak rgtlenen insann ynetime atfettii amalar ok farkl olabilir. Kimi topluluklar, baka kabile ve topluluklar zerinde egemenlik kurmak, kimileri
tabiatn zorlu artlarna kar mukavemet etmek, kimileriyse baka amalar zerinde anlaarak rgtlenirler. Btn rgtlenme biimlerinde temel
sorun siyaset ve iktidar ilikisinin ieriiyle ilgilidir.
te muhtemelen bu iliki biiminin tanmnda ortaya kan sorunlar, antik zamanlardan beri insanlar en iyi ynetim nedir, hangisidir?
trnden sorulara yneltmitir. Eflatuna gre filozoflarn ynetimi olan
198

Alternatif Bir Aray: Medine Vesikas


Cumhuriyet en iyi ve ideal ynetimdir. Bu siyaset aray geleneinin
bir devamcs saylan Farabi iinse en iyi ynetim erdemlerin siyasetin
ruhunu ve amacn tekil ettii erdemli ehir (el-Medinetl-fazla) modelidir.
Btn bunlar ve benzerleri birer topya veya iyi niyetli araylar olabilir. Kukusuz topyalar kmsenmemeli; nk her topya znde varolana kar bir muhalefettir. Ancak topyalarn tesinde insann doasn,
reel ihtiyalarn, ynelimlerini ve tepkilerini hesaba katan ynetimlerden
de szedilebilir.
Biz bu trden rnekleri peygamber modellerinde ve zellikle Son
Peygamberin (sallallahu aleyhi ve sellem) tarihsel rneinde tesbit edebiliyoruz.
Peygamber Efendimizin mucizevi ilerinden biri olan Medine Vesikas bu
Nbvvet geleneinin son halkasnda tarihsel ve somut bir rnektir. Her
eyden evvel kurucu ilkelerinden hareketle aktel geni bir yorumuna giritiimiz szkonusu Vesika, ne tasarlanm bir topya ne de teorik bir
siyaset araydr; kademeli bir biimde 622den 632ye kadar ve somut
olarak uygulanm ve hukuki bir belge olarak yazl tarihe gemitir.
Bu hukuki belgenin siyasal bir birliin atsn kuran ilkeleri ve bu ilkelerin ynetim, siyaset ve iktidar kavramlarna ykledii anlamlar bugn
iin de nemini korumaktadr.
En kestirme tanmyla Medine Vesikas, bir siyasi birliin hukuki belgesidir. Bu belgenin genel erevesi, farkl topluluklarn bir arada yaamasn mmkn klan bir proje olarak tezahr eder.
ncelikle Vesika, hukuki szlemeye katlan taraflar (Mslman, Yahudi ve Mrikler) insanlardan ayr bir mmet olarak tanmlar (Md. 2
ve 25). Burada teknik bir terim olarak mmet, siyasi birlie karlktr.
Geleneksel anlamnda Mslmanlarn birlii kastedilseydi, 25. maddede
Yahudi ve Mriklerin de Mslman kabul edilmesi icab ederdi ki, bu
dnlemez. u hlde hukuki bir szlemeyi imzalayan taraflar olarak
Mslman, Yahudi ve Mriklerin bir mmet eklinde tavsif edilmeleri,
onlarn siyasi birlii oluturan yelik vasflarna atftr.
mmet kavramnn bu tr kullanm, Vesikada iktidar ilikisinin
ieriini tayin eden merkez bir faktrdr. Bir sonraki blmde zerinde
199

Modern Ulus Devlet

duracamz gibi iktidar kelimesi, kudret ve muktedir olma ile yakndan ilgilidir; nitekim bu szckler ayn kkten tremektedirler. Buna
gre biz, iktidar, kiinin veya grubun herhangi bir ey veya bir amaca
ulamas konusunda muktedir olmas eklinde tanmlayabiliriz. Bir eye
g yetirmek bir iktidar gerektirir. G ve iktidar hep birlikte olagelmitir.
Burada siyasal organizasyona katlmak durumunda olan Mslmanlar
asndan ki onlar da dierleri gibi ftraten medenidir, toplu hlde yaamak zorundadrlar iktidar olayna baktmzda, Mslmanlarn neye g
yetirmeleri durumunda muktedir sayldklar ve iktidar sahibi olduklar
sorusu nem kazanr. Bu sorunun cevab, bir din olarak slmn hayatn
kendisine ykledii anlamn btnnde sakldr. Ve hi kukusuz herhangi
bir Mslman iin hayatn anlam Allahn honutluuna uygun yaamak,
ksaca Ona ibadet etmektir. Bir Mslman bak asndan, bundan daha
yce ve daha meru bir anlam yoktur. Mslmanlar, Allahn honutluuna gre nasl yaayacaklarn Peygamber Efendimizin onlara tebli edip
somut olarak gsterdii Mnzel eriattan renirler. eriat, lahi Hukuk
mecmuasdr, ilahi iradeye uygun yaama biiminin kurucu ilke ve yasalarnn toplamdr.
slmn lahi Hukuk dzenine gre yaama istei bir Mslmanda eksilmez, aksine mensup olduu dinin bilgi evrenine girdike artarak
byr. Bunun yannda bir Mslmann ikinci byk grevi, Hakikatn
kayna kabul ettii dininin gereklerini, dorularn bakalarna da aktarmak, iletmek, ksaca tebli etmektir. Bir Mslman bu grevden de asla
kaamaz, bu grevi ihmal edemez.
Demek oluyor ki, dnya hayatnda bir Mslmann ikili misyonu
vardr; bunlardan biri lahi Hukuka uygun yaamak, dieri dinini bakalarna tebli etmek. te bir Mslman, iinde yer ald toplumsal organizasyonda eer bu ikili misyonunu yerine getirebiliyorsa, o Mslman
muktedirdir, yani iktidar sahibidir.
Btn peygamberler ve son Peygamber Hz. Muhammedin (sallallahu
aleyhi ve sellem) hayatn dolduran zorlu mcadelenin yneldii niha ama
bu misyonun kendini gerekletirebilecei zgr bir ortamn, elverili bir
200

Alternatif Bir Aray: Medine Vesikas


sosyal evrenin mmkn klnmasdr. Mslmanlarn zgrlkten anladklar ey, dinlerini eksiksiz yaar ve tebli ederlerken, nlerindeki farkl mahiyetteki engellerin ortadan kaldrlmasndan baka bir ey deildir.
slm hukukularnn da tanmlad gibi, eer bir Mslman dinini serbeste yayamyor ve tebli edemiyorsa zgr deildir.
Bask, iddet ve hogrszln ne demek olduunu herkesten daha
iyi bilen Hz. Peygamberin Mekkede de, Medinede de yneldii hedefler
bu iki talepte somutlar. te Medine gibi zgr bir ortama hicret eden
Resl-i Ekremin bu iki talebi dominant kabul edip dier din-etnik gruplarla bir szleme imzalama nerisinde bulunmas, iktidarn merkez ve
totaliter bir ideoloji dnda da tasarlanabileceinin ilk admdr. u var ki
eer farkl din ve inanlara mensup topluluklara merkezi bir ideoloji dayatmann dnda, din ve ideoloji seme zgrl tannacak ve seimlerine uygun hayat biimlerine mdahale edilmeyecekse, bunun somut gvencesi, tekil hukuktan deil, oulcu hukuktan geer.
slm bu konuda evrensel bir ilkeyi ne karp, hukukun dinden ayrlamayaca dncesine hayatiyet kazandrmak ister. Buna gre, eer
ynetim aygtnn temsil ettii ve yukardan aaya dayatt resmi bir
din veya ideoloji yoksa, ayn aygtn resmi ve tekil bir hukuku yukardan
aaya dayatmas elikili bir tutum olur. Buna bal olarak madem ki din
seiminde zorlama yoktur (Bakara, 2/256), bu durumda her din, felsefi gr
veya ideolojinin ngrd hukuklar zerinde de bask ve zorlamann olmamas gerekir. nk u veya bu dini seen kii, ayn zamanda o dinin
bir tezahr olan bir hukuku da semi demektir. Din seiminde insanlar zgr brakrken, hukuk seimlerinde onlara engel karmak modern
devlet byle yapyor dinlerin zne mdahale anlamna gelir. Dine yaplan her mdahale, o din mntesiplerinin kiiliklerini bler, kltrel ynden izofrenlemelerine neden olur. Tpk bugn yaygn bir izofrenin her
alanda grlmesi gibi.
Kukusuz herkes doru bir seimde bulunamaz ve Allahtan bakasna
kulluk yapmak isteyenler kacaktr (Zmer, 39/15); ancak bunlarn hesab Allaha aittir ve Allah onlar Cehennemde etin bir azaba uratacaktr (Zmer,
39/16). Farkl din ve inantan olanlar Mslmanlarla savaa girmedike
201

Modern Ulus Devlet

hayat biimlerini kendi din ve hukuk sistemlerine gre


srdrrler.109 Medinede Peygamberle szlemeye katlan mrikler
gibi, Mslman olmak istemeyenler, ki bunlar Yahudi, Hristiyan, laik,
ateist vs. olabilir kendi din, dnya gr, ideoloji veya baka herhangi
bir dnce sistemlerini seerler ve bu setikleri din veya sekler sisteme
uygun nasl bir hukuku ngrdklerini beyan ederler.
(Mmtahine, 60/8-9)

Medine Vesikas balamnda din ve hukuk seip, seimlerini deklare


edenler birer hukuk topluluudur ve bu topluluklar siyasal birliin teekkln tespit etmek zere taraf kabul edilirler.
nerdiimiz bu modelde iktidar, din seimi ve hukuk beyan balamnda szlemeye katlan taraflarn tmnde iselletirilmi; siyaset, taraflarn organizasyonunu mmkn klan bir ynetim teknii ya da sanat
konumunda ele alnmtr. Etimolojik anlam itibariyle de siyaset es-seyisten gelme bir ynetme tarzdr ki, bu tarzn bilgi, maruf, mnkerden
kanma, erdem, ahlk ve estetik gibi boyutlar siyasal organizasyonun st
kimliini ina eder. Vesikada bu st kimliin ahlk boyutu nemle vurgu
konusu olmutur (Md. 20, 42, 47).
Bu modelde ynetimin teknii olan siyaset, siyasi birliin hukki topluluklarna dnk ynyle din, kltrel ve hukki oulculuu ngrrken, ynetim aygt ynyle ortak ve blnmez hizmetlerin toplam yrtmede toplanmtr. Bu durumda yasama, kltr, eitim, bilim, ekonomi,
salk vb. faaliyet alanlar hukuk topluluklarna braklm, ynetim aygt
ise yrtme ile snrl tutulmu olur.
Yrtme, maddi, rutin ve teknik dzeyde ortak ve blnemez hizmetlerin grlmesi iini stlendiine gre, bu hizmetler iin de mali finans
kaynaklar (vergiler) ve bir tr yasama gerekli olacak. Her bir taraf mali
gc ve nfus potansiyeli orannda harcamalara katlacak, yrtme alanna
109

Bu kavramsal erevede slmn ngrd Zimm hukukunu ayr dnmek gerekir. nk


zimm stats, Mslmanlarla bir arada yaamak istemeyen ve onlarla savaan gayr- mslimlerin sava kaybetmeleri durumunda onlara uygun grlen hukuki dzenlemeyi ifade eder.
Bizim burada szn ettiimiz, Medinede olduu gibi Mslmanlarla bir arada yaamak isteyen gayr- mslimlerin imzaladklar hukuki szlemenin genel hkmlerine gre zgr insanlar, hukuk topluluklar eklinde ve tamamen yrtme ile snrlandrlm siyasi organizasyona
eit taraflar olarak katlmalar hlidir.

202

Alternatif Bir Aray: Medine Vesikas


giren yasama meclisleri de (semt, ky, kasaba, il, blge, eyalet, lke) hukuk
topluluklarnn seimle belirledii yelerce tekil edileceklerdir.
Siyasal birliin modelini ina eden kurucu ilkeler, birey ve topluluklarn zgr din ve hukuk seimlerine dayandndan, ne gettolara ne de
din ve etnik arndrmalara ihtiya vardr. Tarihsel deneylerin bize gsterdii gibi, zorunlu gettolama ve kitlesel arndrmalara yol aan nedenlerin
olmad her yerde, insanlar bir arada yaama ynnde byk bir istek
sergilemektedirler.
Medine Vesikasnn gndeme gelmesi ile balayan verimli tartma,110 bugn siyasi telakkilerimizi derinden ynlendiren ok saydaki
110

Medine Vesikasnn ortaya kt tarih, siyasi ve sosyal artlar, Vesikann slm usul asndan tarih ve hukuki deeri, Vesikann hkmleri ile bugn iin tad anlam ayr bir almamzda ele alnacandan, bunlara burada girmedik. Ancak bu konu yllardan beri tartlyor
ve aa yukar herkesin bir kanaati olutu. Szkonusu tartmalarla ilgili yaynlar iin bkz.
Ahmet nsel, Totaliterizm, Medine Vesikas ve zgrlk, (Birikim, Mays 1992 Say: 37) s.
29-32. Ali Bula, Medine Vesikas Hakknda Genel Bilgiler (Birikim, Haziran-Temmuz 1992,
Say: 38-39) s. 102-111 ve Szleme Temelinde Toplumsal Proje, (Birikim, Austos-1992,
Sa y: 40) s. 53-62; Ali Bula, Medine Vesikas zerine Tartmalar; I ve II, Birikim Dergisi,
Mart-1993, Say: 47, s. 40-46 ve Nisan-1993, Say: 48, s. 48-58; Ali Bula, Medine Vesikas
zerine Bir Konuma, mza Dergisi, 15 Mays-15 Haziran 1993, Say: 51, s. 11-16; Ali
Bula, Medine Vesikas, Blten Eyll-Ekim, 1992, Yl: 2, Say: 9, s. 16-25; Taner Akam,
Trkiye in Yeni Bir Toplumsal Projeye Doru, (Birikim, Ekim-1992, Say: 43) s. 22-25;
Abdurrahman Dilipak, Medine Szlemesi zerine Aykr Dnceler, (Birikim, Kasm1992, Say: 43) s. 26-28; Ali Yldran, Medine Vesikas ve Medineyi Yeniden Kurmak, Yeni
Hafta Gazetesi, Say: 3, 178, 1992; Aktel Dergisi; slmclarn Bat Demokrasisine Alternatifi Medine Demokrasisi, 27. 1.1993, s. 138; Nejat Turhan, Medine Vesikas zerine,
Yeni Asya, 4.1.1993; Veli Ylmaz, slmiyette Demokrasi ve Medine Szlemesi, zgr
Gndem, 9.1.1993; Alp Ikl, kinci Cumhuriyet, Sivil Toplum Tartmalar ve Mslmanlar, Hak Sz, Eyll 1992, Say: 18, s. 12-14; A. Burak Bircan Trkiye Vesikas m?, ktibas
Dergisi, Ocak-1993, s. 12-14; Kenan amurcu, slm Dncesindeki Almlarn Deien
Trkiye in nemi, Yeni Zemin, Ocak-1993, Say: 1, s. 84 vd.; Hayreddin Karaman, Ali
Bula, . Sreyya Srma, kr Karatepe, slm Toplum Dzenine Doru Bir Adm: Medine
Vesikas (Ak Oturum), Yeni Zemin, Mays 1993, Say: 5, s. 29-35; Abdurrahman Dilipak,
Farkllklar inde Bir Arada Yaama lkesi ya da Medine Belgesi zerine, Panel Dergisi,
Austos-Eyll, 1992, Say: 41-42, s. 9-10; Do. Dr. Ahmet Araka, Medine Vesikasnn
Deeri, Hak Sz, ubat, 1993, Say: 13, s. 23-25.; Ali Yaar Sarbay, slm Poplizm ve
Sivil Toplum Aray, Birikim, (Mart, 1993, Say: 47), s. 14-19; Ragp Ege, Medine Vesikas
m, Hukuk Devleti mi?, Birikim (Mart, 1993, Say: 47), s. 21-39; M. Said ekmegil, Bir
tima Mukavele: Medine Vesikas, Panel (15 Mart/15 Nisan-1993, Say: 48), s. 50-53;
M. Krad Atalar, oulcu Toplum Projesinin Felsef Temelleri zerine Eletiriler, ktibas

203

Modern Ulus Devlet

nkabullerin, kamu hukukuyla ilgili baz temel varsaymlarn, niversal


dzeyde zerinde konsensusa varlm intiban veren baz kavramlarn
yeniden ve kkl bir biimde gzden geirilebilecei fikrini ilham ediyor. Baka eyler yannda konumuzla ilgili olarak Vesikann siyaset, iktidar ve devlet kavramlarna yepyeni boyutlar getirmeye elverili potansiyel
bir zenginlie sahip olduu sylenebilir. Ayrca unu eklemek gerekir ki,
Peygamber Efendimizin bir tatbikat olan Vesika, Kurndan bamsz ve
onun dnda bir ey deil, tam aksine Peygamber Snnetinin bir paras olarak Kurnn bir tezahr, hayat verici ve kurtarc ilkelerinin pratik
bir modelidir.
Aktel dnyamzn derin sorunlar ile 1400 sene nce farkl sosyal
bloklar arasnda imzalanm szkonusu hukuki belgenin kurucu ilkeleri
arasnda varolan ilikiler btn doru okunduunda, bugn dahi devleti
hayatn btnn sk skya denetleyen bir aygt olmann tesinde tasarlayabilme imknlarna sahip olduumuzu grebiliriz.
Yaygn ve srekli mzakerelerle olgunlamaya ihtiyac olan bu alternatif proje tasarm, devleti yrtmeye indirgeyen ve yrtmeyi ortak ve
blnemez hizmetlerle snrlayan ynyle sorunun ksmen de olsa zlmesine katk salamaktadr. Ancak kendi kimliklerini kendileri tanmlayan
birey ve gruplar din ve hukuk seme hakkna sahip klmas asl oulculua kapy aralar. nk deneysel olarak gryoruz ki, ekonomi, kltr,
bilim, eitim, sanat, salk, iletiim vb. alanlar merkez devletin denetiminden kartlp, dinleri ve kimlikleri farkl topluluklara devredilmedike
sahici oulculuk tasarlanamaz. Byle devrimci bir tasarnn n art huDergisi, (Ekim, 1993,) Say: 178, s. 12-21; Muharrem Toros, Medine Vesikas: ktidar Yeni
Bir Okuma Biimi, Tezkire Dergisi (Gz, 1993,) Say: 5, s. 91-97; Necdet Suba, Mzakere
ve Tartma Arasnda Medine Szlemesi, Tezkire Dergisi, (Gz, 1993), Say: 5, s. 99-104;
smail Kllolu, Medine Muahedesi Devletler Aras Belge Olarak Ele Alnmaldr, mza
Dergisi, 15 Mays-15 Haziran 1993, Say: 51, s. 6-10; Ahmet Akgl, Medine Szlemesi,
Yrnge Dergisi, 4 Temmuz 1993, Say: 132, s. 33, ktibas, Demokrasi (I-II), ktibas, Mart
1993, Say: 171, s. 9-13 ve Nisan 1993, Say: 172, s. 12-17; Ali Kuzudii, Medine Vesikas
ve slm Toplumunun lameti Farikas, mza Dergisi, ubat 1993, Say: 48, s. 9-10; Mehmet
Nuri Gler, Medine Vesikas Devlete Gtrecek Bir Adm Deildir, Yeni Zemin, Haziran
1993, Say: 6, s. 54-57.; Prof.Dr. Sabri Hizmetli, Medineliler Szlemesinin Getirdikleri,
19.11.1994. Beklenen Vakit.

204

Alternatif Bir Aray: Medine Vesikas


kukun tekil niteliine son verip, dierleri yannda bu ii de hukuk topluluklarna brakmaktr.
Yukarda iaret ettiimiz ilkelere dayanmas gereken ynetimin maddi
eklinin nasl olmas gerektii konusu, siyasal birliin kurucu aktrleri,
hukuk topluluklar tarafndan belirlenmelidir. u var ki bu konuda, siyasal organizasyonun aadan yukarya ve tekil hakimiyete deil katlma
dayal olmas belirgin ve dier ynetim biimlerinden ayrlan ana zellii
durumundadr.
Son olarak gizli veya ak, kaba veya rafine yntem ve aralarla giderek daha ok totaliter bir zorbala brnen modern devlete alternatif
olabilecek bir tasarmn referans olan Medine Vesikas zerinde bu kadar
srarl olmamzn bir dier nedeni, modernitenin kendisini ama konusunda kar karya geldiimiz zorunlu durumdur. Zaten devlet veya moderniteden biriyle ilgilenen kimse ksa zamanda her ikisiyle de uramak
zorunda olduunu anlamaktadr.

205

Dokuzuncu Blm

AKTEL BR TARTIMA:
SLM, SVL TOPLUM VE
KTDAR

AKTEL BR TARTIMA: SLM, SVL


TOPLUM VE KTDAR

SVL TOPLUMDAN NEY ANLAMAK GEREKR?


Son yllarda kendisinden ska szedilen Sivil Toplumun ok sayda tanm yaplmtr. Siyaset bilimi kitaplarnn ele ald sivil toplum,
Batda gelien bir kavram olarak, mutlakiyeti idarelerden modern ulus
devlete geite ortaya kan bir fenomendir. zellikle ticaret burjuvazisi,
sahip olduu ekonomik gce oranla hukuki ve siyasi imtiyazlara da sahip
olmak gibi yepyeni taleplerle ortaya knca, karsnda imtiyazl aristokrasi
ile iie gemi merkezi idarelerin eitli seviyelerdeki engelleriyle yzyze
geldi. Balangta, ticaret ve sermaye aknn temerkz ettii ehirlerin,
hem gvence altnda tutulmas hem de gelitirilmesi iin yeni hukuki ve
idari dzenlemelere gidilmesi gerekiyordu; ite bu gereklilik burjuvaziyi
kendine ait, rahat hareket edip teebbs faaliyetini ve parasn gvencede
hissedecei zerk alan arayna gtrd. Sivil toplum ve ehir arasndaki
iliki, bu kavramn ehir burjuvazisine ait olduunu gsterir. Szkonusu
ilikinin zamanla ynetim aygtn kkten deitirecek mahiyette yeni bir
anlama brnmesinin tarihi sonralara dayanr.
Sivil toplumun tarihi, ortaya kt zel siyasi ve sosyal artlar bugn
ou insan ilgilendirmiyor. Konunun tarihi ynyle ilgili tartma bir
yana, zellikle son onyllardaki tanmyla sivil toplumdan anlalan, ok
geni ve derinlemesine yetkilere sahip resmi veya politik toplumun d209

Modern Ulus Devlet

nda, baka alanlarn kalp kalmad; eer kalmsa bu alanlarn nasl


kullanlp korunaca ve mmknse gelitirilebilecei ynndeki sorulara
cevap aramaktr. Ksaca amzda sivil toplumun, devletin totaliter ve ceberut saldrganlna kar zgr ve zerk alanlar aray eklinde alglandn sylemek mmkn.
Kavramn tarih serveniyle ilgili bu bilgiler kimilerince eletiriye ak
grlebilir. Benzer tartmal bir durumun sivil topluma ilikin tanm konusunda da ortaya kabileceini syleyebiliriz. Nitekim John Locketan
Hegele, Markstan Gramschiye uzanan bir izgide farkl sivil toplum tanmlaryla karlamamz bunun gstergesidir.
Ancak, Trkiye ve slm dnyasnn aktel durumu, modern devlete
yneltilen geni kapsaml eletiriler ve Medine Vesikas balamnda bizim
konuyu ele almz, sivil toplumdan neyi anlamak gerektiini ciddi bir
soru olarak gndeme getirmektedir. Gzlediimiz kadaryla zellikle Medine Vesikas balamnda eletiriler yaplrken, sivil toplum yanl anlamlarda kullanlmakta, ne kavramn ierii ne de bizim grmzle ilgisi
olmayan eyler yazlp izilmektedir. Bu durumda konuya belli bir aklk
getirmek zaruret hlini alm bulunuyor.
Sivil toplumdan neyi anladmz anlatmadan nce, konuya ilikin grlerin sadece bizi ilgilendirdiini ve fakat buna ramen belli bir
tanm zerinde dururken, siyaset felsefesi ve siyaset biliminin bu anahtar
teriminin ierdii anlamlarn tamamen dna kmak gibi bir niyetimizin
olmadn belirtmek gerekir. Bu, herhangi bir Batl siyaset bilimcinin
kavramsal erevesine bal kaldmz veya mutlaka kalmamz gerektii
anlamna gelmez. nk demokrasi konusunda anlatmaya altmz gibi, bizler herhangi bir teknik kavramn formunu muhafaza ederek,
anlam derecesine yeni katklar ve boyutlar katabilme hakkna sahibiz.
Herhlde bunun en arpc rneini cahiliye iirinin ina ettii kavramsal dilin formunu olduu gibi alp ieriine yeni anlamlar katan Kurn Kerim tekil etmektedir. Bu adan bakldnda, Kurnn nzulyle
Arap dilinin i derinliklerinde, ksaca semantiinde ve dilin beslendii
epistemolojik dzeylerin tmnde bir dnm olmu, ama dilin formel
yaps korunmutur.
210

Aktel Bir Tartma: slm, Sivil Toplum ve ktidar


Modern dnyann ina ettii sekler dile bizim slm vahyinden hareketle bu trden semantik bir mdahalede bulunmamz ve Greklerdeki
anlam dnda yepyeni bir epistemoloji ina etmemiz mmkn m? Bu,
bugn iin cevab aranmaya deer nemli bir sorudur. Ben kiisel olarak, snrl llerde ve slm sabiteler korunarak byle bir mdahalenin mmkn olabileceini sanyorum. Bunun mmkn ve ayn zamanda
meru bir yntem olabileceinin somut gstergesi, Mslmanlarn Arap
yarmadasndan kp da ran, Hind, Msr ve Yunan felsefesi ve ilimleriyle karlatklarnda bu yntemi kullanmak suretiyle yaptklar eydir.
Mslmanlar, baka zihinsel sistem ve irfani geleneklere, kendi sabiteleri
ve aralaryla hem semantik bir mdahalede bulundular hem de yeniden
tanmlayp o gn kendi ihtiyalarna cevap veren kavramsal modeller ina
ettiler. Kelamclarn kadim Yunan atomculuu, Sufilerin Yeni Eflatunculuk ve Pisagorculuu, nihayet Meailerin Aristoculuu, kendi kavramsal
modellerinde yeniden bir tanma tabi tutmalar bunun bir ifadesidir.
Bu yntem (usl)le ilgili bilgileri verdikten sonra, sivil toplumu, bugnk genel geer alglara uygun olarak, insan hayatnn iinde srp
gittii iki alandan, resmi toplum dndaki alan eklinde tanmlayabileceimizi dnyorum. Bu anlamda resmi topluma devletin siyasi iktidar
ve onun kurumlar, organlar araclyla kontrol ettii politik toplum da
denebilir. Bir baka deyile politik toplum, devlete ait resmi alan, bunun
dnda kalan alan da sivil toplum alandr. Burada mutlak anlamda resmi
ve sivil fenomenler iki kartlk deilse bile, iki ayr alan olarak tasarlanabilirler.
Bu perspektiften konu u birka noktada toplanabilir.
1. Toplu hlde ve bir arada yaamak durumunda olan insan hayatnda,
saf resmi veya sivil toplum tasarlanabilir mi?
2. Resmi ve sivil toplum ne zaman ve hangi durumlarda iki kart veya
iki uzlam alan olabilir?
3. slm salt resmi toplum mu, yoksa salt sivil toplum projesi mi?
4. Medine Vesikas saf bir sivil toplumu mu ngrr?
5. Bugnk verili (aktel) dnyada Mslmanlarn resmi ve sivil toplum karsndaki tutumlar ne olmaldr?
211

Modern Ulus Devlet

Bu ve benzeri sorulara vereceimiz cevaplar sivil topluma ilikin tanma ve bu deyimden neyi anladmza ilikin aklayc bilgiler verecektir.
Doal olarak sivil toplum konusunu yekten reddedip, her trden sivil talebi slm ana hkm ve ideallere aykr grenlerin de bu sorulara ne trden
cevaplar verdiklerini merak etme hakkmz var. Yazk ki hibir bilgi temeline dayal olmakszn birtakm yazarlar, bunlarn iinde retim yesi payesi alm olanlarn da yer almas ibret vericidir sivil toplum tartmasn
kr bir de veya bir tr sarlar diyalouna evirmekte esiz maharet
gsterdiler. Ama unu belirteyim, kiisel olarak bu kategorik speklatrler
bizim muhatabmz deildir; her eyin ve herkesin kaosa yuvarlanmakta
olduu bir dnyada elbette cehaleti ilim diye satmak isteyenler de olacaktr. Buysa baka bir konudur.
imdi yukarda sorduumuz sorulara kendi cevaplarmz verelim:
1. ktidar ilikisi: Tarihsel olarak siyasetin birincil nesnesi olan iktidar ilikisinin her zaman nemli bir sorun tekil ettiini biliyoruz. Siyaset
balamnda iktidar bir nesne eklinde tanmlamamz, onun ynetim dzeyinde urad gayr- tabii maniplasyonla ilgili bir durumdur. nk
gerekte iktidar, bir arada ve toplu hlde yaamak zorunda olan insan topluluklarnn, kendi amalarna ulama konusunda yeterli bir gce ve aralara sahip olmalardr.
Bu adan, ister bir yabanclamaya urasn ister uramasn, Marksn
tarihin balangcnda ve finalinde tasarlad komn toplum tasarmn
bir hesaba katmayacak olursak, iktidar ilikisinin u veya bu ekilde tanzim
edilmedii ya da en azndan sorun tekil etmedii hibir toplum biimine
rastlanamaz. Bu, modern olmayan anlamnda devletsiz veya siyasi organizasyondan yoksun toplum yok demek olan, genel ve evrensel bir durumdur. Siyaset biliminin pek yakndan tand anaristler ise, devletsiz
bir toplumu tarihten ok, gelecee ilikin topyalarda ararlar.
Bilebildiimiz kadaryla kimi Harici frkalarndan ve Endlsl bn
Bacceden baka, rgtl siyasal iktidar gereksiz gren slm akm ve
Mslman bilgin de yok. ii siyaset gr, mamn ynetimindeki siyasal iktidar dinin uslnden saymasna kar Snni gr son tahlilde
arzi grr, ama yine de iktidar ilikisini tanzim eden bir siyasal rgtlen212

Aktel Bir Tartma: slm, Sivil Toplum ve ktidar


menin gereklilii zerinde srar eder. Yahudilik ve Hristiyanlk da siyasal
organizasyona ilikin kendi sabitelerinden hareketle belli yaklamlara sahiptirler.
Bu durum, siyaset veya devletin grlmedii saf bir toplum tasarmnn ne tarihte grldne ne de dinler ve kltrel sistemler tarafndan
savunulduuna delildir. Bu demektir ki, salt ve saf anlamda bir sivil toplum sadece tasarlanabilir, ancak varolamaz. Doal olarak bunun aksi de
dorudur. nk devlet de her ey deildir ve mutlaka onun nfuz alan
dnda insanlarn ve toplumun kullanabilecei birtakm alanlar olmaldr.
yleyse yneten-ynetilen ikilemini ieren iktidar ilikisi evrensel ve genel
bir durum, sosyal ve tarih bir zarurettir.
2. ktidar gerilimi; veya siyasetin derinleen veya azalan elikisi:
slmn genel tarih grnden baktmzda, iktidar ilikisinin dzenlenmesinde devlet ile toplum arasndaki ilikinin tam denge (mizan) boyutuna, peygamberlerin sosyal nderler olduu yerlerde ve zamanlarda ulat
sylenebilir. Herhlde Hz. Davud, Hz. Sleyman (aleyhisselm) ile Peygamberimiz Hz. Muhammedin (sallallahu aleyhi ve sellem) iktidar ilikisini dzenledikleri toplumlar bu ideal rnekleri tekil ederler. Hipotetik de olsa, ii
reti Nbvvet dnemlerine masum zellikleri dolaysyla imamet dnemlerini de ekler.111
Ancak masum peygamber veya imamlarn iktidar ilikisini tanzim etmedikleri btn toplumlarda hem fiilen hem de teorik olarak resmi ve sivil
toplum ayrm vardr. Bizim tarihimizde Peygamber Efendimizin irtihalinden sonraki dnemde bu ayrmn siyasetin tabiatnda olan gerilimin elikiye dnmedii ve fakat ayrm olarak varln srdrd zaman dilimi
Hz. Ebu Bekir (radyallahu) - Hz. Ali (radyallahu) hilafetini kapsar. Bu adan
Asr- Saadeti 661e kadar uzatanlar pek de haksz saylmazlar. Ne var ki
bana gre, hukuki adan bizim iin balayc dnem Hz. Peygamberin irtihali ile snrl olmaldr; nk Karafinin tasnifinde de gsterildii gibi112
111
112

Bkz. Hamid nayet, ada slm Siyasi Dnce, ev. Yusuf Ziya, stanbul, 1988, s. 41.
Daha geni bilgi iin bkz. Hayreddin Karaman, Asr- Saadette Reslullahn Davranlarnn
Balaycl, (Ed. Vecdi Akyz, Btn Ynleriyle Asr- Saadette slm, stanbul, 1994 iinde), l, 469 vd.

213

Modern Ulus Devlet

niteliine gre ancak Peygamberin tatbikat terii ynden balayc bir


vasfa sahiptir.
Muaviye ile balayan ve II. Mahmuta kadar sren uzun dnem,
iyi kt sivil toplumun resmi topluma kar kendini eriat sayesinde
koruduu bir dnemdir. slm tarihinde resmi toplumun kendine aka ve tanmlanm bir hukuki temel bulmas 16. yzylda rf hukukunun teekkl ile mmkn olmutur. Ancak rf n siyasal iktidar
korumasna ramen, sivil toplum da grece zgr ve zerk olmu, bu
uzun tarihte sivil topluma karlk olan mmeti eriat korumutur.113
Tanzimat Ferman (1839), dengeyi resmi toplum lehine bozan bir giriimdir. Bu giriim, devletin eriat tamamen ilga ederek sivil toplumu
zaptetme amacyla nce Merutiyet, ardndan Cumhuriyetle mantki
sonularna ulam ve tamamlanmtr. Cumhuriyetin sava, btn
toplumu zaptetme ve merkezi devletin kontrolne teslim etme savadr.
u denebilir ki, slmn btncl bir sistem olarak geerliliini korumad her yerde ok daha derin elikilere yol aan resmi ve sivil toplum
gerilimi vardr ve bu zaten kanlmaz bir durumdur. nk kfrn ve irkin tabiatnda zulm olmas bilinen sabitelerden biridir.
3. slm ve ktidar: slmn saf bir sivil toplum projesi olmadnda
kuku yok. nk hem iktidar ilikisini dzenleyici hkmler ve idealler
ierir hem de Mslman mmetin iktidarn ngrr. znde siyasi iktidar olan hibir reti zaten salt sivil proje olamaz. u var ki, en az bu dzeyde slm, salt ve mutlak bir resmi toplum projesi de deildir.114 Herhlde bunun en tipik ifadesi Hanefi hukukularn mmetin bana geecek
olan devlet bakanna (imam) sadece drt alan tanmakla yetinmeleri olsa
113

Daha geni bilgi iin bkz. Ali Bula, slm ve Fanatizm, (Devlet, eriat, rf, Sivil Toplum ve
Devlete Kar Su Kavram Blm.) 2. Bsk., stanbul, 1994.
114
Modern devletin ortaya kyla ilgili sosyolojik bir yaklam iin bkz. Gianfranco Pogg, ada Devletin Geliimi, ev. ule Kut-Binnaz Toprak, stanbul, 1991. Ayrca slm, devlet ve
iktidara ilikin farkl bir okuma iin bkz. Abdulvahab el Efendi, Nasl Bir Devlet?, ev. Hasan
T. Ksebalaban, stanbul, 1994; Muhammed Ammara, Laiklik ve Dini Fanatizm Arasnda
slm Devleti, ev. Ahmet Karababa-Salih Barlak, stanbul, 1991; Raid el-Gannui, el-Hrriyetl-Amme fid-Devletil-slmyye, Beyrut, 1993.

214

Aktel Bir Tartma: slm, Sivil Toplum ve ktidar


gerek. Bana gre de bir slm devletinin nfuzunu kullanaca bu drt
alan unlardr:
a. mamn Cumay kldrmas: Bundan, bir toprak paras zerinde
yaayan Mslmanlarn siyasi olarak zgr ve hkmran olduklarn anlamak gerekir. Bu anlamyla Cuma namaz siyasi ierikleri ve mesaj olan
bir ibadettir. Bundan dolay Ebu Hanife, Mslman nfusun azlna ve
okluuna bakmakszn slm hkmlerin geerli olmad yerlerde (Darl-harb) Cuma namazn klmann farz (emredici ibadet) olmadna kail
olmutur.
b. Fey (zekat)in toplanp ilgili yerlere datlmas: Ben bundan, Mslman cemaatin nemli ibadetlerinden biri olan zekatn devlet eliyle toplanp yine devlet eliyle ve Kurnda bir bir saylan (Tevbe, 9/60) ilgili yerlere
(sekiz kalem) datlmas olayn anlyorum;115 ancak bu kapsama belli
bir anlama dahilinde Mslmanlarla bir arada yaayan gayr- mslimlerin
ortak ve blnemez hizmetler iin gerekli olan mali mkellefiyetler de dahildir. Bu, zimmlerden alnan cizye ve haratan farkl bir eydir. Dorudan siyasi birlii meydana getiren hukuki szlemede belirtilmi ve Mslman olsun olmasn, zgr insanlara sosyal hayatn iktisadi maliyetine
katlmak zere demeleri ngrlm bir ykmllktr.
Burdaki varsaymmzda gayr- mslimler, sava sonucu Mslmanlarla
bir arada yaamak zorunda braklmadklarndan; zimm deil, yrtme ile
snrl iktidarn veya hkumetin siyasi ortaklardr. Zimmlik, hibir ekilde
Mslmanlarla bir arada yaamak istemeyen, onlara hayat hakk tanmayan
veya onlar baskyla ynetmek isteyen gayr- mslimlerin sava sonucunda
yenilgiye uramalar durumudur ki, bu kategoriye giren gayr- mslimlerden cizye alnmas ve kamu ynetiminden mahrum braklmas ya da slm
hkmetinin tayin ettii snrlar dahilinde siyasi iktidara katlmas tabidir.
nk zimmlik sava hukuku sonucunda teekkl eder ve btn dnyada
olduu gibi, maluplarn hukuk vazetme yetkileri yoktur.
115

Daha geni bilgi iin bkz. Ali Bula, Ekonomide Zekat Kurumunun nemi, Dnce Dergisi,
Mays-1978, Say, 2, s. 13-21; Agd, Haziran-Temmuz/1978, Say: 3-4, s. 23-39; Agd., Austos-Eyll/1978, Say: 5-6, s. 33-49; Ali Bula, Zekat Kurumunun Sosyal ve Manevi Anlam,
(Ed. Sabri Orman-smail Kurt, Trkiyede Zekat Potansiyeli, SAV, stanbul, 1987 iinde) s.
119 vd.

215

Modern Ulus Devlet

c. Hadlerin uygulanmas: Bir devletin veya siyasi iktidarn en nemli


ve asli grevi bir arada yaayan insanlar arasnda igvenlii, asayii salamas, hakk ve hukuku korumasdr. Hadler, bugnk tabirle ar ceza davalarna tekabl eder.116 lenen sulara uygun cezalarn tesbit edilmesi,
bu cezalarn ne eksik ne fazla ve ne ayrm gzetilmeden tatbik edilmesi
sivil toplumun inisiyatifine terkedilemez; bu i merkez iktidarn, devletin
bamsz yarg organlarnn yetkisi dahilindedir. Su ve cezalar tesbit ve
tatbik ii bireylere, sosyal gruplara veya sivil topluma braklacak olursa,
hak sahibi zayflar ve sosyal dayanaklar olmayan madurlar daima hakszla urar; bu da sosyal hayatn zlmesine, anari ve kaosun ortaya
kmasna sebep olur.
Adil ve ahlk erdemleri gzeten bir devlet, tebas arasnda ayrm gzetmez; insanlar Hz. Peygamberin (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurduu gibi,
hukuk karsnda insanlar tarak dileri gibi eit kabul eder. Su ileyen
faraza Peygamberin kz Fatma da olsa, gerekli cezay grr.
d. Cihad ilan edilmesi: Bundan genel olarak d politika ve bugnk
deyimle uluslararas ilikilerin dzenlenmesi iini anlamak gerekir. Hanefi
hukukularna gre, bu alan da merkez iktidarn yetkisi dahilinde olmaldr. Bunun anlalr mant udur: Bir devletin en asli grevlerinden biri,
kendi tebasnn igvenliini korumak yannda onlarn dgvenliini de
korumak, zerinde yaadklar topraklar, lkeyi mtecavize, d dmanlara kar savunmak ve bunun iin gerekli tedbir ve organizasyonlar gerekletirmektir.
Eer devlet bu drt alanla snrl kalmaya raz olursa, mmete yani
sivil topluma ve onu oluturan mezhep, frka, tarikat ve cemaatlere geni
alanlar alm olur. Bu alanlar arasnda konusuna gre temel yasama ve
buna bal ictihad hakk, eitim, ticaret, ekonomi, sanat, salk, spor, iletiim vb. faaliyet biimleri yer alr. Benim kanaatimce bu alanlar Kurn
ve Snnetin genel erevesine bal kalnarak, mmetin eitli gruplar
tarafndan ve onlarn uygun grdkleri ekilde dzenlenebilir. Dier dinlere ve siyasi, felsefi grlere sahip gruplar da kendi din ve grleri dorultusunda bu alanlar tanzim etme hak ve yetkisine sahiptirler. Devlet ne
116

Bkz. Hayreddin Karaman, Mukayeseli slm Hukuku, stanbul, 1991, l, 121 vd.

216

Aktel Bir Tartma: slm, Sivil Toplum ve ktidar


Mslmanlara ne gayr- mslimlere bu konularda mdahale etmemelidir.
Hanefi hukukulardan ve esasnda slm tarihinin genel tecrbesinden
hareketle, bizim slmn resmi toplumuna kar sivil topluma ayrdmz
bu zgr ve zerk alanlar fikrine tepki gsterenler, btn alanlar slm
devletinin mutlak nfuz ve tekeline verirlerken, aslnda farknda olsun
olmasn, modern devletin totaliter ve uluscu vasfn slmn siyaset grne tamak, adapte etmek istiyorlar. Bu, modernliin kendini olabildiince gl, cazip ve kkrtc bir siyasi form iinde Mslman zihne
hulul etmesidir.
Oysa u nemli nokta unutulmamal ki, bugn veya yarn slm devletinin bana geecek olanlar Peygamber gibi masum deildirler. iilerin
de masum mamlar aramzda deil, beklenmektedir (muntazar). Bu durumda devlet uygun mekanizmalarla donatlrken, onun yetki ve nfuz
alan konularnda mmetin tarihsel srekliliine ncelik vermek her eyden nemlidir. Eer mmet (yani btn oulcu grnm ve eitliliiyle sivil toplum) gl olursa slm da gl olur. Bundan dolay mmet
devletin nnde ve stndedir.
Kukusuz mmet babo bir yn deildir. mmetin doal ve meru
nderleri vardr ki, bunlar da ulema ve mctehidlerdir: Alimler, peygamberlerin varisleridir.117 mmet bu doal nderleri araclyla siyasi iktidara katlr. Merkez iktidar glendike ulema ve mctehidler zayflar, dolaysyla mmet zayflar. ctihad kapsnn kapatlmasyla byle olmutur.
Peygamberin olmad ve bundan sonra olamayaca bir dnyada
btn gvenler siyasi iktidara devredilemez; bu konuda her zaman ihtiyatl olmaldr. Bana gre bu ihtiyatn en somut rneini randa mam
Humeyni gsterdi ve slm devrimiyle siyasi iktidar Mslmanlarn eline
gemesine ramen, Kum medreselerinin, ulemann ve humusun devlete
devredilmesine izin vermedi. stelik Velayet-i Fakihle mmet adna siyasi iktidar uzak mesafeden denetleme ve kumanda etme yetkisini ulemaya, yani onlar temsil eden Velayet-i Fakihe verdi. Bu, slm bir rejimde
dahi, sivil toplumu resmi topluma kar korumay ve ne geirmeyi esas
117

Ebu Davud, lim, 1.

217

Modern Ulus Devlet

alan anlaml bir tercihti.118 Bu proje ki hlen yrrlktedir bir sivil


toplum projesi deil mi? smine sivil demesek bile ki elbette demek de
gerekmez mam Humeyniyi bir sivil toplumcu yapmaz m? phesiz
onun sivil projesi devleti dlamaz; tam aksine ierir, talep eder ve hatta
bir zaruret sayar. Nitekim onbinlerce insan bir slm Cumhuriyeti kurmak
iin ehid oldu; ama devrimin lideri slm tarihinin zengin geleneini yorumlayarak sivil toplum ile resmi toplum arasnda bu trden bir denge
forml gelitirdi.
4. Medine Vesikasnda iktidar: slm ve kamu hukuku konusunda
yeni bir tartmaya yol aan Medine Vesikas, kendi balamnda salt ve saf
bir sivil toplum projesi deildir. nk orada da bir iktidar ilikisi ve bu
ilikiyi tanzim eden hukuki bir szleme vardr ki, ite bu Vesikann kendisidir. Vesikann dikkatleri uzun asrlar boyu ihmal edilmi slm kamu
hukuku119 konusu zerine ekmi olmas yararldr.
Medine Vesikasnda itirazlara yol aan iktidar ilikisi deil, iktidar
ortakldr. nk devletin bilinen genel fonksiyonlar gznne alndnda, iktidarn paylalabilir bir alan eklinde tanmlanmas doal olarak
itirazlara yol aacaktr. Ancak gznnde bulundurmamz gereken nemli nokta udur: Burada paylalabilir dediimiz iktidar, yrtme ile snrl
genel kar, ortak ve blnemez hizmetler alandr; yoksa eriat alanna
giren temel yasama faaliyeti veya yargnn biraz urdan biraz burdan alnp
orbaya dnmesi deildir. Bu kavramsal erevede siyasi iktidar yrtme
olarak tasarlanmtr ve yrtme ortak irade ve kara hizmet eder. Elbette byle bir iktidar tanmnn hangi llerde slmn nihai amalarna
ve bilinen ak hkmlerine uygun dp dmediine yakndan bakmak
gerekir; ayrca herkes gibi bu dnyaya imtihan olmak zere gelmi Mslmanlarn din hayatlarnn, can, mal, namus ve genel salklarnn gvence
altna alnmas da bir o kadar nemlidir.
Bana bu kavramsal erevede ncelikle slmn ekline veya formel
118

Ali Bula, Ulema Geleneinin Devrimci mam, (Ed. Dart-takrib, mam Humeyni, stanbul,
ty. iinde) s. 41vd.
119
Daha geni bilgi iin bkz. Hayreddin Karaman, Mukayeseli slm Hukuku, stanbul, 1991, l,
65 vd. Muhammed Faruk Nebhan, slm Anayasa ve dare Hukukunun Genel Esaslar, ev.
Servet Armaan, stanbul, 1980.

218

Aktel Bir Tartma: slm, Sivil Toplum ve ktidar


hukukuna aykr gibi grnmeyen temel husus, her iliki biiminde olduu gibi bu iktidar iliki biimini de tanzim eden hukuki bir szlemenin
esas alnm olmasdr. Bu anlamda siyasi hayatn tanzimi ile baka alanlardaki ilikilerin tanzimi arasnda mahiyet fark olsa bile, ekil ve usul
ynnden herhangi bir fark yoktur. nk nasl nikah, ticaret ve yabanc
lkelerle olan ilikilerin esasn akid ve muahedeler tekil ediyorsa, tpk siyasi hayat da bir akid, yani bir szleme eklidir. Nihayet Mslmanlarn
kendi yneticileriyle ilikilerini tanzim eden siyasi kurum biattr ve biat
tanm gerei akde konu olan bir szlemedir. Bir arada yaamak isteyenler
hangi esaslar dahilinde yaamak istiyorlar ve anlayorlarsa, bu istek ve anlamalarn hukuki bir metne dkerler ve yle yaarlar.
Burada can alc soru udur:
Mslmanlar ne zaman iktidar paylamay kabul edebilir ve hangi
durumlarda mutlak iktidar hakkna sahip olabilirler?
Modern slm siyasi dncesinin en merkez sorusuyla ilgili benim
kiisel grm udur:
Bu yakc sorunun cevabn vermek iin siyaset, ynetim ve iktidar
gibi anahtar terimlerin yeni bir tanmn yapmak lazm. Balang iin
kendime u soruyu soruyorum: Bir Mslman, hangi elverili ve uygun
ortamlarda ve durumlarda iktidar olur? Arapa bir kelime olan iktidar,
insann g ve kudret sahibi olmasyla yakndan ilgilidir. Belli bir amac
olan insan, bu amacna ulamak iin belli bir gce ve gerekli aralara sahip
olmak zorundadr. u hlde bu soru, dnya hayatna kendine zg bir adan bakan Mslmann bitii amala ilgilidir.
Kurn ve Snnete dikkatle bakldnda, bir Mslmann iki asli
grevle ykml olduu grlr: Bunlardan biri, bir Mslmann varoluunun amac ve sebeb-i hikmeti olan dinin hkmlerine uygun yaayabilmesi; dieri, Allahn son mesaj olduuna inand dinini bakalarna
tebli etmesi.
Allahn rzasna uygun yaamak ve bu yaantnn vazgeilmez aralar olan gerekli maddi, sosyal ve hukuki artlara sahip olmak bir Mslmann hayat mcadelesinin, eylem ve cihadnn esasn tekil eder.
Elbette Kurn ve Snnette tesbit edilmi ve aklanm ilahi hkm ve
219

Modern Ulus Devlet

tavsiyelerin, emir ve nehylerin; bireysel, ailevi ve sosyal hayatta tezahr etmesi, yerine getirilmesi iin hr bir ortama, bunlarn tahakkukunu gvence altna alan eitli kurumlara ve bunlara bal bir sosyal dzene ihtiya
var. Eer bir Mslman, onun insan-insan, insan-sosyal evre, insan-tabiat ve insan-Allah ilikilerini tanzim eden bu szkonusu emir ve nehylere
uygun yaayabiliyor ve bu konuda engellerle karlamyorsa, byle bir
Mslman hem hrdr hem de muktedirdir.
Tebli grevi de bu saydklarmza dahil asli bir grevdir; nk bir
Mslman sadece kendisi ve hatta Mslman mmeti iin yaamaz, ayn
zamanda insanln selamet ve huzuru iin de yaar. Tebli, u veya bu sebeple bilinci kaymaya uram, gaflet hlinde yaayan insanlarn bilinlerinin uyandrlmas amacyla her Mslmana yklenmi bir mkellefiyettir.
Deyim yerindeyse, dnce ve dncenin sz ve baka yol ve aralarla
ifade edilmesi zgrldr. Bu da uygun bir ortam ve kendi iinde birbiriyle tutarl ve uyumlu dzenlemeleri gerektirir.
Mslmanlar, dinlerini eksiksiz yaama ve tebli etme g ve zgrlklerine sahip ise, bu onlarn muktedir yani iktidar sahibi olduklarn gsterir; bu iki konuda Mslmanlar iktidardan taviz vermezler. Bu durumda
Mslmanlarla savamayan, slma sayg gsteren ve bir arada yaamak
isteyen herkesle Mslmanlar yaar, yaama biimlerini bir szlemeye
balar. Burada Medinede olduu gibi iktidar ortakl/paylam vardr.
Ancak onlarla savaanlar, onlarn dinlerine sayg gstermeyen ve hayat
hakk tanmayanlar farkldr; bu trden olanlarla savalr ve galip gelindiinde hangi dinden olursa olsunlar zimm statsne girerler.
phesiz daha ayrntl aklanmas gereken bu kombinezon tek bana siyaset ve ynetim fenomenlerini aklamaya yetmez. nk siyaset,
kendi balamnda bir ynetim sanat ve teknii ise de, kiisel hrslar, ailevi, zmresel, snfsal karlar, bakalar zerine tahakkm kurma vb. yan
faktrleri de hesaba katmak gerekir. Bunlar tarihsel olarak doru olmakla
beraber, slm bak asndan asli elementler deildir. Belki de tarih boyunca dinler, bu asli olmayan elementlerin siyasetten temizlenmesi, siyasetin gayr- tabi mdahale ve etkilerden arndrlp ahlk doru bir temele
oturmas iin insana arda bulunurlar.
220

Aktel Bir Tartma: slm, Sivil Toplum ve ktidar


Mslmanlar asndan durum bu merkezde iken, Mslmanlarn
daima homojen ve kendilerinden ibaret bir dnyada yaamadklar izahtan varestedir. Bu durumda, Mslmanlarn, hangi din ve inantan olursa
olsun, bakalaryla nasl bir arada yaayacaklar, ilikilerini tanzim ederlerken hangi esaslara riayet edecekleri nemli bir konu olarak gndeme gelmi olur. Bu konuda, Mslman olmayan herkesi zimm genel statsnde ele alan teamln dnda bir durumla kar karyayz.
Medinedeki tatbikattan aka anlalyor ki, Peygamber Efendimiz
(sallallahu aleyhi ve sellem) mrikleri iki snfta mtalaa etmitir: Mekke Mrikleri ve Medine Mrikleri. Birincilerle sava, ikincilerle bar ve anlama hlindedir. Mriklerin ldrlmesini ngren yet ki Tevbe sresi
Mekkenin fethinden sonra inmitir ve buna ramen anlamal mrikleri
istisna etmektedir (Tevbe, 4) btn mrikleri deil, sava hlinde olanlar
hedefler. Medinede Ben Kurayzann anlamay ihlal ettii 627ye ve son
mriklerin de Mslman olduklar 630a kadar, Yahudi ve Mrikler,
Mslmanlarn zimmleri deil, yrtme anlamnda iktidar ortaklardr.
Cizye yetinin ne zaman indii ki Tevbe, 29. yeti hicretin 9. ylnda,
Zilkade aynda inmitir ve o gne kadar Yahudi ve mriklerle ilikilerin
hangi hukuki zeminde cereyan ettii iyi aratrlmaldr. Kurnn herhangi bir yetini kendi balamndan koparp btn mriklerle sava hlinde
olunmal diyenlerin, bir de Mmtahine: 8 ve 9. yetlerine yakndan bakmalar, Peygamberin (sallallahu aleyhi ve sellem) tatbikatn derinlemesine aratrmalar gerekir.
5. Verili dnyada slm ve ktidar: Verili dnyann modern ulus devlet temeline dayanan genel geer iktidar ilikisine muhalif ve alternatif olabilecek bir projeye bugnk Mslmanlarn ve slmc akmlarn henz
sahip olduu kanaatinde deilim. Grnen o ki, Mslmanlar modern/
ulus devlete bakp bir slm devleti kavramn gelitiriyor ve buna bal
olarak taleplerinin ou modern olan taleplerde bulunuyorlar. Bu, bilginin
ve slm bir zihin tarafndan tasarlanmam bir hayat biiminin slmiletirilmesi olgusunun, siyasette de tezahr etmesinden bakas deildir. Bu
ise, ne Mslman mmetin ne de dnyann iinden getii krizi amaya
are olabilir. Ancak Kurn ve Snnet ile slm tarihinin genel siyasi tecr221

Modern Ulus Devlet

besinden hareketle kurtarc ve tatminkr bir proje gelitirmek mmkndr ve bunu da sadece slmdan bekleyebiliriz.
Medine Vesikas, bu ynde srdrlen bir aba ve araytr. Bugnk
durumda ise modern devletin hem Mslmanlara hem bakalarna zgr
alan tanmayan ceberut bir yapda giderek byd ve canavarlat bir
gerektir. Bu balamda slm dnyasnda ve Batda sivil toplum, bireylerin ve benzer dncede olan gruplarn kendilerine ait ve devletin mdahalesinden uzak yeni alanlar ama araylar eklinde ne kar. Sivil toplumu savunanlarn nemli bir blm, devletin ulusal ve uluslararas politik
tutumuna, sava kkrtcl, nkleer teknoloji, insan haklar ihlalleri,
ifte ahlk, ekolojik dengenin tahribi ve dnyann Kuzey-Gney eklinde
blnmlne kar kan hanif insanlardr. Bizler topraa ait yurtta
kavramn eletirsek bile, ellerinde yurtta olmaktan baka inisiyatif kalmam sivil insanlarn aadan yukarya doru rgtlenme taleplerine, ulus
devletlerin belirledii snr tesi ibirlii ve yaknlama arlarna bigane
kalamayz. nsanlarn bencil karlarn ve milliyetiliklerin provoke ettii
savalarda acmaszca katledilmesi, ocuklarn karlat trajedi ve kadnlarn tecavze uramas ile iddet, terr, yaygn sefalet, kitlesel alk tehlikesi ve baka amal maniplasyonlar bizim de sorunumuzdur.
nsanlar din kimliklerini koruyarak bu yz kzartc fiillere ortaklaa
kar kabilirler ve kmaldrlar. Bu trden sivil inisiyatifleri, su-i niyet
veya komitac bak asyla kafirlerle ibirlii, slma ihanet, Yahudi ve
Hristiyanlarn velayetini kabul etme veya bilmem hangi uluslararas sper
gcn Mslmanlara kar gizli oyunu eklinde grmek ve gstermeye
almak, ok kaba bir komplo teorisinin tuzana dmektir. Elbette uluslararas sistem ve bizim gibi lkelerde merkezi iktidar, temel amalarn yukarda saydm sivil hareket ve inisiyatiflere aldrsz deildir; bunlardan
yararlanmak ister ve bazen bunlara toplumu rehabilite etme arac gzyle
de bakar. Btn bunlar dorudur ve her zaman dikkate alnmaldr.
Nihayetinde sivil toplumu bir kargaa, laubalilik, drtsel zgrlklerin tatmini eklinde alglamak veya her trden siyasal otorite ve dnceye kar bir anarizm grmek de yanltr. Yukarda deindiimiz gibi,
temel siyasal grleri dolaysyla ne slmn kendisi ne de onun tatbikat
222

Aktel Bir Tartma: slm, Sivil Toplum ve ktidar


olan Medine Vesikas salt bir sivil toplum projesi deildir. Belki slma ve
Medine Vesikasna evrensel bir birlikte yaama projesi demek mmkn;
nk bu proje, hem resmi (siyasi, yani devlete ait) toplumu hem de sivil
toplumun zerkliini ayn anda ierir ve bunlar uygun ve adil bir hukuk
temeline balar.
Benim sivil toplumdan anladm ulema ve mctehidlerin nderliinde yaayan mmettir ve mmet her durumda gl olmaldr. Mevcut
durumda ise Mslman cemaat, tarikat ve gruplarn modern/ulus devlet
karsnda glenmeleri, kendilerine biraz daha zgr alan amalar, hak ve
hukuklarnn teminat altna alnmas onlarn yararnadr; ite ben bu yndeki mcadeleye sivil mcadele diyorum. Bunun aksini savunmak mmkndr. Eer insanlar dncelerinden dolay ihanet ve mriklikle sulamann dnda, doru bilgi, adil hkm ve edebe uygun k bir slupla
tartma olursa bu ok verimli ve hayrl sonulara yol aabilir. Herkesin
olduu gibi, bizim de gr ve dncelerimizi test etmeye ve gelitirmeye ihtiyacmz var.

223

Onuncu Blm

YEN BR RGTLENME
MODEL - YEN BR DNYA

YEN BR RGTLENME MODEL YEN BR DNYA

MEDNENN MEDEN NSANI


nsanlarn bir arada yaama konusunda zel bir performans gstermeleri gerekmez. Ama bu ynde bir gereklilikten szediliyor ve bu artk
her kademedeki insann zihnini megul ediyorsa, ortada modern duruma
uygun bir sorun var demektir. nsan, farkl ve birbiriyle elikili eilimleri ayn anda barndran bir doaya sahip yaratlmtr. Bir yandan doas
gerei kan dker ve yeryznde fesad karr, dier yandan yine doas
gerei toplu hlde ve bakalaryla bir arada yaar. Dou dillerinde insan
kelimesinin kk anlam bunu teyid etmektedir: Arapada kelime unutkanlk (nisyan) yannda nsiyeti de ifade etmesi ynyle dikkat ekicidir. Bundan dolay kadim bilgelere katlarak slm hakimleri ve bilginleri
de insan doas gerei (taban) medenidir demilerdir.
Medeni olma hli, toplanmay ya da bir arada yaamay mmkn
klan medine, yani ehir fenomeninin vcud bulmasna beer imkn salayan en esasl faktrdr. Bu anlamda ehir fenomeni, toplu hlde yaayan
yerleiklerin hayat dzenidir. Bundan hareketle biz, daha iin banda belli
bir amaca ynelen insan tarihinde ilk ehirlerin ortaya knda tarm ve
savunma gibi ibtidai ve asker sebeplerden ok, medine denen ortak ve
belirli bir mekann zerinde yaama arzusu ve ihtiyacnn birinci derecede
rol oynadn sylemek suretiyle modern antropolojinin bilinen varsaymlarndan ayrlabiliriz.
227

Modern Ulus Devlet

Beer faaliyetlerinin en esasl ynn, insann daha iyi yaama veya


medeniyet kurma arzusuna balamak modern bir tutumdur. Basit ve fakat
belli bir ynelimi ifade etmek zere kavramsallatrlm medeniyet teriminin en erken onyedinci yzyla ait olmas, bu yeni terimin tredi niteliine
ramen kkl bir bilin deiimine iaret ettiini gstermektedir. Belki
de modern olan bu tredi ynyle geleneksel ve kadim olandan ayrmak
doru bir tutumdur.
smi kadar kendisi de yeni olan medeniyetten nce din vard. Ve din,
daima temel vasf meden olan insan trnn iinde yaad medine ile
dorudan bir iliki hlinde olmutur. Belki burada ayn aile bireyleri olan
bir baka kelime kmesinin kk birliine iaret etmemiz gerekir. Bu da,
din, medeni ve medine arasndaki etimolojik birliktir. Bu anlamda medeni zellikleri dolaysyla toplu hlde yaayan insanlarn iinde yer aldklar
dinin evreninde oluturduklar mekanlar birer medine eklinde karmza
karlar. Bir baka ifadeyle, tarih boyunca din, medenilerin eli ve abasyla
medinelerde tezahr etmitir.
Eer siz btn bu srelerin maddi ve manevi dzenlerinde srdrlen abalara, ortaya kan kurumlara, ksaca insann doal evresi, tabiat ve
dier hemcinsleriyle giritii mnasebetlerinin toplamna medeniyet denilebileceini dnyorsanz, bu dorudur; ama bu dnce yine de niin
insann onyedinci yzyldan nce medeniyet ad verilen zel bir kavramsallatrmaya gitmedii sorusuna tatminkr bir cevap veremez.
Medeniyet kurma, eer amalanmam ve fakat insan faaliyetlerinin
kanlmaz bir sonucu ise, bu, medeniyetin tarihte asl deil, arz bir ey
olduunu gsterir. Ve galiba slm Medeniyeti denen tarihsel fenomenden
anlalmas gereken tam da budur. Ksaca, dnya hayatnn geici (fani) olduuna inanan Mslman telakkisine gre, medeniyet amalanmaz; ama
bir medinede kendini gerekletiren medeni insan tabiatnn zorunlu bir
sonucu, ksaca dinin zamanda ve mekanda tezahr olur. Bu tanmyla
medeniyet, hem meru hem de zorunludur.
Ama bizim burada zerinde durmaya altmz konu, bu tabi
sonu deil, tam aksine bir yaklamla sonucun bir sebep yerine kullanlmas hlidir. Bu ise ontolojinin tersine evrilmesi hlidir; kim Mslman228

Yeni Bir rgtlenme Modeli Yeni Bir Dnya


larn dnya zerinde byk bir medeniyet kurma veya baka medeniyetlerle yarma gibi hedeflerden bahsediyorsa, bu grte olanlarn kavramsal
dnyalarnda ilahi hiyerarik dzen altst olmu, ulvi olann yerini sufli ve
deni olan almtr. Din, Allah iin yaanr, sadece Allaha halis klnr.
Bizim bak amzdan, ister Mslman veya Hristiyan, ister Yahudi veya hindu olsun, kendi dininin geleneksel evreninde ve kutsalla iie
kurduu medinelerde yaayan gemiin insan, tanm gerei, durum ve
duruu itibariyle medeni idi; ancak medeniyet kurma, baka kurulu medeniyetlerle yara girme veya kendi medeniyeti dnda kalanlar asimilasyona uratma ya da tahrip yoluyla imha etme gibi bir dncesi yoktu. Bu
dncenin siyasi, iktisadi ve uluslararas faaliyetleri ynlendiren temel bir
saik (gd) hline getirilmesi olgusu, tamamen modern zamanlarn bilin
deiimine urayan insanna aittir. te bu insan, dinin anlam ykl kutsal
dnyasn ara bolluuna boarak bir medeniyet kurdu; dinlerin dlyata olan ehirleri nce kentlere, sonra metropollere dntrd ve fakat bu
ideolojisi kendisinden grkemli medeniyetin yan banda kendi trn ve
gezegeni felaketlerle yzyze getirdi.
lahi (akn), uhrevi ve kutsaldan boaltldnda, medeniyet buraya,
bu dnyaya aittir ve szkonusu sekler zellikleri dolaysyla medeniyetin
temel lt nicel (kantitalif) aralardr. Anlamdan ve amatan yoksun
tasarlanm bir dnyada, bizatihi kendileri amalanm aralar atma sebebidir. Ara retimi ve ok ynl retim teknikleri yoluyla elde edilecek
ara bolluunun, insann tarihte kendini aan amac ve bu yeryz gezegenindeki sahici mutluluu olabilecei fikri yenidir. Dinler dahi yakndan
bakldnda kendilerini niha ama eklinde tanmlamazlar; nk dinin
bilinen anlam derecelerinden biri insan daha st bir gereklie gtren
yoldur. rfani bak asndan, eriat da dinin denizinde insan selametin
olduu bir sahile ulatran gemi hkmndedir. Kendilerini deimezleriyle birer ara ve yntem eklinde takdim eden dinlerle mukayese edildiinde, tamamen dnyevi bir hayat eklini mmkn klan ara retimi ve bu
retimin belirleyici olduu srecin ad olan medeniyetin hakiki bir ama
olarak kendini takdim etmesi, bizi bu kendine zg zihn inann paranoid
vehametiyle yzyze getirir. Ara bolluu, dnyay tamamen kantilatif bir
229

Modern Ulus Devlet

boyuttan ibaret alglayan modern bak asnn gsteri, yarmac tutum,


ldrc rekabet, maddi kuvvet ve hegemonik deerlere tapnma derecesinde tutku ile bal oluunun bir baka ifadesidir.
Bu kltrde her ey cesamete ve bykle refere edilmektedir.
Byk, daha byk ve en byk amalarn amacdr. Politik kltr bu byklk tutkusuna ballk iinde olmakszn meruiyet bulamaz. zellikle
ulusculuun blok hlinde ve aadan yukarya doru gelitii belli bal
kriz blgelerinde, szgelimi Balkanlarda ve Kafkasyada byk idealler
ve byk hedefler histerik bir biimde toplumsal dokuya yaylmaktadr:
Her trden etnik ve din arndrma, atmalarda sivillerin urad hukuk
d maduriyet, gencecik kzlara ve kadnlara ynelen tecavz olaylar ile
adna sava denen, fakat aslnda kabilecilik dneminden kalma vahi katliamlar Byk Srbistan, Byk Ermenistan vb. byk idealler adna yaplmaktadr.
Modern zamanlara zg olmak zere, g, stnlk ve bykln
mmkn olan tek arac ulus devlet olarak grld. almamz boyunca
gstermeye altmz gibi bu, yneldii hedefleri dolaysyla modern
devlet, znde merkez, yani rafine totaliter, topraa bal yani insan teritoryal bir kimlikle tanmlayan ve tabi herhangi bir etnisiteyi dier btn
etnik ve farkl kmeler karsnda ycelten ulus temelinde tasarland ve yle
ina edildi. Devletin, Aydnlanmay kuran insanlarn zihninde gerekletirilen bu yeni ve ayn zamanda tredi inasndan sonra, btn geleneksel ve
organik cemaatler, zmreler, geni aile biimleri, yerlerini trde, sentetik
ve siyasal iktidarn merkez kltrne gre yeni bir biim ve kimlik kazanan
topluma ve ulusa brakt. Ancak modern devletin kendisi Aydnlanmac
zihnin inas olmas gibi, onun yaratmaya alt toplum ve ulus da birer
zihn ina ve siyasal bir kurgudur. Bir bakma illzyonik bir durumla kar
karya olduumuzu syleyebiliriz. Toplum veya ulustan szedilir, ama ne
tarihte ne de gerek hayatta karl olmayan bu soyut, icad rn kavramlar zerinden giderek her eyi yutan hegemonik bir aygt kendi iktidarn
yaygnlatrmakta ve nfuz ettirmektedir.
Modern devletin iktidar alan kltr, kamu ve toplum olarak karmza kar. Aidiyet duygusunun maniple edildii ve kimliin merke230

Yeni Bir rgtlenme Modeli Yeni Bir Dnya


z iktidar tarafndan tanmland modernliin bu tarihsel kategorisinde,
farkllklar iinde bir arada yaamak doal olarak bir sorun tekil edecektir.
nk amac btn birbirinden ayr birimleri trdeletirmek olan devlet,
oulculuu ayn paradigmatik hedefleri paylamak olan siyasal partilere
yar hakk tanmaktan teye gemeyen evreninde, zaten ve tanm gerei
farkllklara kullanabilecekleri alan brakmamaktadr.
Toplum, kamusal alanlar ve kurumlar araclyla btn din, etnik ve
dnsel farkllklarn, ayn sylem ve yaama biimlerinin yekpareletii
sentetik bir kurgudur. Bu kurgunun modernlie ait olmas gibi, kamusal
alan da modern devlete aittir ve devlet, iktidar gcn kamusal alanlar
zerinden topluma doru yaymakta, derinlemesine bir nfuzla her eyi ve
her alan sk skya denetlemektedir.
Kamusal hayatn politik topluma deil de, sivil topluma ait olduunu
dnenler, oulculuun salt siyasi yara katlma yannda eitim, ekonomi, ticaret, salk, bilim, sanat, iletiim ve en nemlisi temel yasama
faaliyetinin srd alanlara da yaylmad srece, her defasnda ya ele
geirdikleri zerk alanlarda ulus devleti daha kk leklerde yeniden
retecekler ki modern ulus devlete bakarak kendini tanmlayan yerel ynetimlerde szkonusu olan budur ve stelik bu durum gettolamalara da
kaplar arayabilir ya da btn sivil muhalefete ramen, merkez hkmetler ulusal ve uluslararas politikalar kendi ulus devletlerinin rasyonel
ve bencil karlarna gre ynlendirirlerken sivil inisiyatifler sadece seyretmekle yetinebilir. Bosnadaki katliam batl sivil toplum hareketlerinin
seyretmekle yetindii gibi.
Bylesine sk markaj politikalar zerine dayanan toplum biimlerinde ok kltrllk veya farkl kltrel yaamlar birer paradokstur. nk
ulusu vareden devlet, eitim, bilim ve hukuk yoluyla kltr de varetmektedir; bu da tek ve evrensel olma iddiasndaki devletin merkez kltrdr. Bu kltr, tpk medeniyet gibi, dnyev ve en esasl ynyle ulusaldr. Pozitif btn deerlerin, tarihteki ruhun kendini at modernlik
tarafndan temsil edilen evrensel akla yklendii ulus devletlerde, farkl
dinlerin ne yaama biimlerine ne de sembollerine izin verilir. Bunu en
iyi, Eyll-1994te btn okullarda bartsn yasaklayan Fransa Milli
231

Modern Ulus Devlet

Eitim Bakan Franois Bayrou dile getirmitir. Bayrou, konuyu yle ortaya koymutu:
Amacmz farkl insanlardan gelen ortak bir ulusu yaratmaktr. Bunu
baarabilmek iin laiklik ve entergrasyon politikalar ok byk nem tayan aralardr.
Fransz Bakan kendi kavramsal dnyasnda tutarldr; nk kltr,
yneldii homojenletirici amalar ve doas gerei farkllklara kapaldr.
Bir ulus devlet, hangi kurucu eden hareketle kendi kltrn tanmlamsa, bunun dnda kalan btn elere den kendi zgn taleplerinden, varolma, yaama haklarndan vazgeerek bu merkez kltrn eritici
kazanna atlmay kabul edip sonunda erimeye, yokolmaya boyun emektir. Fransann da yapt budur Kzl inin de, Rusyann da yapt budur
Suudi Arabistann da...

TOPLUMDAN CEMAATLERE, ULUSTAN MMETE


Psikoloji gibi kendisi de bir ondokuzuncu yzyl icad olan sosyolojinin anahtar terimi toplumdur. Trkeye toplumbilim eklinde
evrilen sosyolojinin toplum ile ilikisi, sosyolojinin gerekten verili, devletten ve sosyolojiden bamsz toplumu aratryor olmasna deil, onu
retmesi ve ina ediyor olmasna dayanr. Bu adan bakldnda, sosyolojinin toplumsal olaylar, toplumsal deimeyi ve deimeyi ynlendiren
belirleyici ve etkileyici faktrleri aratran bir sosyal bilim olduu nermesi, temelde hibir gereklik deeri olmayan bir varsaym veya sadece
bir iddiadr.
Hele sosyolojinin deerden bamsz bir bilim olduunu ve olmas gerekeni deil, sadece olan aratrdn ne srmek hi inandrc
deil. Btn dier sosyal bilimler gibi, sosyoloji de, szde olan tasvir
edip sosyal olaylarn fotorafn ekerken gerekte sosyoloji fotoraf
ekmez resmeder, ayn zamanda verili bir sosyal hayatn nasl olmas
gerektiine gizlice iaret eder. Biz bilim adamyz, sosyologuz; deer
yargs belirtip ynlendirmeyiz; bizim yaptmz bilimsel bir aratrmadr diyen sosyal bilimcilerin hepsi, ayn ekilde modern toplumun deer
232

Yeni Bir rgtlenme Modeli Yeni Bir Dnya


reten tayclar, iktidar ilikisinde tayin edici durumda olan glerin
szde tarafsz ajanlardrlar. Onlar, ya bir iktidar adna konuurlar ya
bir iktidara yol gsterirler veya bir iktidara bir baka iktidar adna muhalefet ederler.
Bu bak asndan sosyoloji, onu ilk tasarlayanlarn amacna uygun
olarak, geleneksel dnyann sosyal ve tabi gerekliklerini ykp, yerine retilen, organize edilen ve denetlenebilen modern bir toplumun inasn
mmkn klan bir teknik, bir yntem olarak karmza kar. u farkla ki,
sosyolojinin ina edip determine ettii toplum sentetiktir, nceden ngrlebilir verilere uygun tasarlanmtr ve bu yzden merkez iktidarn denetiminde ileyen ok sayda ve hayli karmak kurumlaryla mekanik bir
dzene tabidir.
Ulus ile ezamanl ortaya kan toplum adn verdiimiz sentetik
yapm, sanayi devrimiyle yerli yerine oturdu. Geleneksel dnyann belli
bir aile, cemat, snf veya kastta aidiyet duygularn yaayan insanlar, Aydnlanma ile birey durumuna drlnce, szkonusu aidiyet duygusu
yerine kollektif bilin ikame edildi ve bu da ulusal kimlik eklinde tanmland. Toplum-ulus ilikisini, ulusu vareden devletin btn tabi ve tarihsel farkllklar toplum kazanna atp eritmesi ve merkez kltr kalplar
iinde ulusal kimlii retmesi ilikisine benzetebiliriz.
unu demek istiyorum: Modernliin rettii bu tanmlar, tasarlanm
fenomenler, vehimlerdir; gereklik olan tek ey modern devlet ve onun
ngrd rgtlenme modelidir. Bu devlet, kendi egemenliinin srekli olmasndan baka hibir eye nem vermez ve bunu da kamu adn
verdii alanla gvence altna alr. Kamu, devletin topluma doru yaylan
egemenliinin dier addr. Kamu hukuku, kamusal alan, kamu haklar ve
hatta kamuoyu iktidar ilikisinin insann aleyhine devletin toplumu determine edebilme aralar olarak karmza karlar.
Belki de modern devletin, artk insanlar tatmin etmekten uzak den
ulusal ve toplumsal kimlik tanmna kar, aileden balamak zere yeni
yaama biimlerinin ne kmas ve bunlarn giderek sentetik ve mekanik
olmayan tabi, organik rgtlenme biimlerine ynelmesi pek de safdil
saylmayan hayrl bir gelimedir.
233

Modern Ulus Devlet

Eer btn bunlar doruysa, modernlik tarihsel bir kategori demektir


ve her tarihsel kategori gibi btn zamanlarn dncesi olamaz.
Ancak hlen Habermas gibi, modern zamanlarla birlikte modern
devletin merkez kltr iinde geleneksel cemaat, zmre ve snflarn
tabi farklln ortadan kaldrp monolitik (yekpare) bir toplum projesi yaratmann doru bir teebbs olduunu dnenler, eski dnemlerin
kabileceliine ve bireyi kendi iinde eriten gettolamalara dn hli
yaadmz ne srp tedirginlik duymaktadrlar. Modernlik, geleneksel
olan her eyin kt olduu yolunda bir telkinde bulunuyor. Sanki insanlar, eskiden ve geleneksel dnyalarnda birer cendere iinde yayorlard.
nsan modernlikle tanncaya kadar zgr deildi, zgrln ne olduunu bilmiyordu. nsann iinde gzn at cemaati onu bouyor, kiisel tekamlnn nne engeller koyuyor, ksaca insan, bir trl insan
olamyordu.
Tabi sormak lazm: Durum gerekten modernlerin ne srd gibi
miydi? Yoksa btn bu iddialar birer yaktrma ya da birer hurafe mi?
Ben bunlarn birer hurafe olduklarn, tarihselcilik yapmak suretiyle modern sosyal bilimcilerin geriye dnerek tarihi bu ekilde kurguladklarn
dnyorum.
Bunun herhlde en arpc rnei Osmanl tarihiyle illgili genel yarglar olmal. Tarihimizi idealize etmeden ve baz rezervlerimizi de aklda
tutarak u sylenebilir ki, Osmanl rgtlenme modeli bugnknden ok
daha zgr ve oulcuydu. Osmanlnn siyasi birliini temsil eden Padiahn eyaletlerle ilikisinin sk markaj politikalara dayandn kimse ne
sremez. Devlet merkez deildi; eyaletlerden maktu vergi alr ve sava
zamanlarnda tesbit edildii kadar asker toplard. Bunun dnda imparatorluun namtenahi snrlarnda yaayan her dinden ve kavimden insanlar, inan ve dnya grlerinde zgr, zel hukuklar ve yaama biimleriyle zerkti. Beyrutun, Bosnann veya Diyarbakrn kylerinde yaayan
insanlar, inandklar gibi dnyor ve yayordu. Elbette bu insanlar bir
dine, mezhep veya bir cemaate mensuptular ve kendi kimliklerini bu aidiyet duygusuyla yayorlard. Padiahn onlarn gndelik hayatlarna mdahale etme, btn gelenekleri, rfleri tektipletirme gibi bir derdi yoktu.
234

Yeni Bir rgtlenme Modeli Yeni Bir Dnya


Ancak bugnden ve tamamen modern bir perspektiften dnp de Osmanlya ve dier slm devletlerine baktmzda, hayatn bir zindan olduu
vehmine kaplyoruz. Bu antropolojik bir kurgulamadr.
Modernliin Bat ve ulusal rejimler tarafndan zorla yukardan empoze edilen bir tarihsel kategori olduunun farknda grnmeyen bu evrelerin, iinden gemekte olduumuz krizi ama yolunda gsterebilecekleri
performans, yine Habermasn modern olann iinde kalarak modernlii
yeniden retme nerisinden bir adm teye geemez.
Oysa gzlendii kadaryla Habermasn bak as ve son zamanlarda
bir ara Trkiyede de Habermastan mlhem gndeme getirilen anayasal
vatandalk projesi dahi, modern projenin niteliksel krizini kavramaktan
uzaktr. Herhlde evrensel leklerde ve herkesi derinden sarsmakta olan
krizin gerek sebepleri, ondokuzuncu yzyln zel artlarnda ve bir zihn
ina rn olarak ortaya kan (hatta modern devlet tarafndan karlan)
toplum kavramnn bizzat tanmnda yatmaktadr. Bununla ne demek
istediimi u soruyla aklayabileceimi dnyorum:
nsanolunun derin ve uzun sren tarihsel tecrbesi gznne alndnda, acaba toplum mu, yoksa cemaatler mi bir gereklik ifade eder?
Kendisi de bir ondokuzuncu yzyl sosyologu olan Tnnies, sanayi
devrimiyle insanolunun, kan ve akrabalk bana dayanan ve tabi bir rgtlenme modeli olan cemaat aamasn geride brakp, karlkl kar ve
iblmn esas alan cemiyet aamasna getiini sylyordu. u var ki,
bugn gelinen noktada Aydnlanmac filozof ve sosyologlarn ycelttikleri
toplumun, o kendisine modern ulus devlet tarafndan giydirilen monolitik
yapsnda atlaklar ortaya kyor; hatta iktidar, servet ve bilginin kendisinde mutlaklatrld toplum kendi bileenlerine ayrlmaya balyor. te
son birka ylda kimlikler alannda yaamakta olduumuz patlamann modern sosyolojinin btn temel varsaymlarn altst eden byle bir yn
var. Ve tabi bu rahatszlk verici gelimeye paralel olarak u soru da gndeme gelmi oluyor:
Giderek hzla ve baz yerlerde kkl bir biimde kendi bileenlerine
ayrlmakta olan toplumu srdrmenin bir yolu var m? Ya da eer nce
paralanma, ardndan dalma eilimlerine giren szkonusu unsurlar kendi
235

Modern Ulus Devlet

bileenlerini meydana getiren tabi yap talarna dnme arzusunu beyan


ediyorlarsa, bu birbirinden farkl kimlikleri nasl bir arada yaatacaz?
Szkonusu sorularn perspektifine yakndan bakldnda, toplumdan cemaatlere doru bir ynelim olduu grlr. Bu ynelimi dikkatle izlemek ve anlamak gerekir. nk sonuta toplum hibir ontolojik ve
manevi referans olmayan sentetik bir kurgudur; ama cemaat yle deildir.
Kukusuz almamz boyunca gstermeye altmz gibi, gndelik
hayatmza, kullandmz dile iyice girmi bulunan bu kavramlarn asl
konumuz olan modern devletle yakn bir ilgisi var. Biz daha nce modernlii var klan ana nclden birinin ulus devlet olduunu sylemitik.
Ancak baz sosyal bilimciler, ulus devletin modernite tarafndan ngrlmediini, beklenmedik ve aksine bir gelime olarak ortaya ktn ne
srmektedirler. Buna gre, modernitenin siyasi projesi en geni anlamyla
demokrasiye dayanr ve laiklik bu projenin iindedir; zgrlemenin arac
olarak tanmlanr. Modernitenin ngrmedii, ama Modern a btnyle tanmlayan asl unsur Milli Devlettir. Modernizm, bireyciliin
zerinde ykselen ve dnyay tek bir piyasada btnletiren evrensellii
ngrmtr; milleti ve milliyetilii deil.120
Verili dnyamzn arzettii manzara asndan bakldnda bu gr
tutarl gibi grnmektedir. Bu, ayn zamanda modernitenin kendi tarihsel
amalarna ulaamad, nceden ngremedii milli devlet ve milliyetilik tarafndan tarihsel dorultusundan farkl bir maceraya srklendii
anlamn tar. Tabi burada, modernitenin mi yoksa ulus devletin mi tarihsel gelimede baskn ve belirleyici bir konuma getii sorusu cevapszdr. Her iki durumda da, ilk hareket noktasnda amalanan ile bugn ortaya kan arasnda bir uygunsuzluk var. Bizim hangi veriyi alp, yzyze
geldiimiz sorunlar amamz gerektii konusu da muallakta kalyor.
Ancak durum hi de yle grnmemektedir. nk yle olsayd,
Hegeli modern dnce zincirinin hibir yerine yerletirmek mmkn
olmazd. Oysa modern dnyay kuran zihinlerin banda Hegel gelir ve
120

Mmtazer Trkne, Milli Devlet - Laiklik - Demokrasi, Trkiye Gnl, Temmuz-Austos/1994, Say: 29, s. 24.

236

Yeni Bir rgtlenme Modeli Yeni Bir Dnya


Hegel, modernlii ulus devlet araclyla tarihin amac ve alm eklinde
tanmlamaktadr.
Yine ulus devletin dine ve mmete kar deil de, imparatorluklar yapsna ve monarilere kar ortaya kt dncesi de bir ynyle
doru olmakla birlikte tashihe muhtatr. En bata, imparatorluklarn
mrlerini uzun tutan rgtlenme modellerini dinden ayr dnmek
mmkn deildir; bu en somut ifadesini, kurucu ideolojisi slm dini ve
st birletirici kimlii slm mmeti olan Osmanl devletinde bulan somut
bir gerekliktir. Hem Millet sisteminde esas alnan kstaslar, hem de farkl
Milletlere tannan sosyal ve hukuki zerkliin referans slmdr. Siyasi
rgt dzeni farkl olsa da, ulus devlet ncesinde Avrupann sosyal ve
manevi birliini salayan din ve Kilisedir; ulus devletler, daha ilk klarnda Kilisenin evrensel dzenine kar kma ihtiyacn hissetmilerdir.
Hristiyan inancnn anlamlandrd evrende ahid/kutsal szleme insan
ile Tanr arasndayd; Aydnlanma ile birlikte bu, birey ile devlet arasnda yasal bir baa dnt. Bir Hristiyann ball dine ve Kiliseye idi;
modernlikle beraber ballk meslee ve sekler bir amaca yneldi; yine
geleneksel dnyada mensubiyet ve aidiyet evrensel mmette ifadesini buluyordu yeni dnemde bunun yerini ulus ald.
Benzer bir durumun Osmanl sonras slm dnyasnda da belirgin
bir ekilde dnmlere yolatn grmek mmkn. Modern paradigmay parametreleriyle slmn diline tercme etmek iin byk abalar
harcayan baz Mslman aydnlar ve elitler bunun farknda deilse bile,
gerek budur.
Yakn tarihte kendini ulus devlet kimliinde tanmlayan ve hatta slm
Birliini yeni bir ulus devletin st birletirici arac gren dnce ise, modern bak asnn ta kendisidir. Bunun da herhlde en canl rnekleri Abdlhamidin slm Birlii formu, slmclarn yeni mmet tanmlar ve
nihayet Pakistann slm dinini yeni bir ulus devletin kurucu ve birletirici
arac eklinde gren siyasal tecrbesidir. Byk bir devrimle kurulan ran
slm Cumhuriyetinin sergiledii pratik de bundan farkl deildir. slm
birliini ve slm devletini savunan kimi slmclarn, mmetten ulus
devlet formu karmalar, bizim modernlii bireycilik, dnyevileme ve
237

Modern Ulus Devlet

ulus devlete dayandran grmz teyid etmektedir; nk ak ki, ulus


devlet olmakszn modernleme olamaz.121
Oysa mmetin ngrd form ulus devletin formundan ayrdr ve
bu doal olarak yle olmak durumundadr. mmet sonuta birer gettolama eilimi tayan cemaat, airet ve kabile yaplaryla atr; bu yaplar
organik ve sahici olmalar durumunda mmetin birer alt birimi de olurlar.
slm tarihinin ilk dneminde yaanan siyasi atmann z, bir adan
mmet formu nnde direnen airet ve kabile rgtlenme biiminden
kaynaklanmtr. Teorik ynyle olsun tarihsel pratiiyle olsun, mmet,
doal birlikteliklerin doal farkllklarn koruyarak kendi aralarnda meydana getirdikleri bir siyasi birliktir. Gayr mslimlere kendi zel hukuklarnda zerklik tannmas, farkl Mslman cemaat ve kavimlere kendi rf
ve adetlerinde tannan serbestlik, mezheplerin korunan itihad haklar ve
bu farkl itihadlarn izdii zel ereve iinde gelien hukuki teamller,
bu siyasi birliin veya din temelindeki evrensel rgtlenme modelinin hibir ekilde tekil deil, oul olduunu ve bunun doas gerei ulus devleten ayr olduunu gsterir.
Durum bu merkezde iken, imdi kalkp mmete (yani dini cemaate)
dayal siyasi birim, yani devlet formu, gerekte milli devlet formunun bir
versiyonundan baka bir ey deildir demek; ulus devletin modern zamanlara zg olmaktan ok yzlerce yl ncesine ait bir fenomen olduunu sylemektir ki, bunun en bata modernitenin ngrmedii bir gelime
olduu yolundaki nerme ile elimektedir. Dahas, ulus devletin slmn
ilk dnemlerinden beri varolduunu, hatta Osmanl devletinin dahi bir
ulus devlet olduunu sylemekle ayn eydir.
Ulus devletin dominant amalarndan biri modernlemedir; modernleme insan zihninin dnyevilemesiyle ilgilidir ve son tahlilde ulus devlet
laiklii ngrmek zorundadr. Peki, bu durumda ulus devlet ile din arasnda nasl bir aykrlk olmaz?
Son olarak, ulus devlet formu dnda baka bir forma izin vermeyen
faktr eer milletler aras rekabet ise -ki bu dorudur ve biz de bugnk uluslararas gvenlik sistemi mevcut durumunu koruduu srece farkl
121

Bkz. smail Kara, slmclarn Siyasi Grleri, stanbul, 1994.

238

Yeni Bir rgtlenme Modeli Yeni Bir Dnya


bir formu tek bana bir ulus devletin talep etmeye cesaret edemeyeceini
sylyoruz-, bu acmasz rekabet ve yolat atmalar, kendilerine hayali kimlikler ve doruluklar kendinden menkul meruiyetler uyduran
milli devletlerden ve milliyetiliklerden kaynaklanmyor mu?

YEN BR YAAMA BM - YEN BR RGTLENME


Ontolojik ve mtel hibir gereklii olmad hlde modern tanmnda devlet, sanki varlk dzeyinde mutlak ve ebed bir hakikate sahipmi gibi, meruiyeti kendinden menkul bir egemenlik fikrine sahip kmakta ve bunun herkes tarafndan teyid edilmesini istemektedir. Fransz
Milli Eitim Bakan Bayrou, birer kamusal alan olan okullarda bartsn yasakladnda yle demiti: Biz, Mslmanlarn Allahna sayg duyarz; ama cumhuriyet yasalar nce gelir. Bu, eer bir gerilim ve atma kacaksa, kamusal alann devletin denetimine braklaca anlamnda
sylenmi bir szdr. Bakana gre, demokratik bir ynetim bireylerin ve
cemaatlerin din inanlarna saygl olmakla beraber, modern bir devlette
bireyler ve cemaatler kamusal alan diledikleri gibi kullanamazlar; kamusal
alan devletin yasalar dzenler.
Peki, yasalar ile Allahn bir mminden yapmasn istedii hkmler
arasnda bir atma vuku bulursa, mmin ne yapacaktr? slm dini, herkesin bakasnn temel hak ve zgrlklerine mdahale etmedike kamusal alan diledii gibi kullanabileceini, din kyafetiyle gezebileceini
syler; ama kendi meruiyetini evrensel akln kesin dorularna dayandrdn iddia eden Cumhuriyet, slmn bu hogrsn tanmaz; Mslmanlar kendi inanlaryla kar karya getirir, gerilime iter ve kiiliklerinin izofren bir blnmeye uramalar pahasna kamusal hayat farkl
yaama biimlerine amaz.
Tabi ki sormak lazm: Bu olayda kim totaliter ve baskc? Fanatik,
entegrist ve fundamentalist diye sulanan Mslmanlar m, yoksa herkesin evrensel akln kazanna atlmas iin devletin gcn kullanan modern
cumhuriyet mi?
Burada devletin belki de tarihte hi rastlamadmz yepyeni bir tan239

Modern Ulus Devlet

myla kar karyayz. Gemi devlet biimlerinde iktidar hanedan, ynetici elit veya sarayn gvencesi altna alma gibi alan ve amalarla snrl iken,
modern zamanlarda sosyal hayatn srd kamusal alan, ksaca btn
hayat alanlar da iktidarn kapsam iine alnm oldu. Bu, bizim bandan
beri hangi formuyla olursa olsun faizm, komnizm veya liberalizm modern devletin paradigmatik zellikleri dolaysyla, derinle-mesine nfuz
edici mahiyette totaliter olduunu ve rgtlenme biimini bu totalitarizmi
srdrme amacyla gelitirdiini sylediimiz eyi teyid etmektedir.
Bu bak as yenidir. Gemite zaman zaman kraln tanr yerine
ikame edildii, yneticilerin kutsallatrld ya da tacn mihraba aklarak balln ibadete dntrld dorudur; ancak btn bu rneklerde tanrlk, kutsallk ve ballk; soyut ve gayr- ahsi bir kiilie deil;
somut, etten kemikten olan insanlarla ilgiliydi. Batllarn dou despotizmine rnek gstermekten pek holandklar Osmanlda dahi Padiahn
kullar onun bir ynetici sfatyla ahsnn sadk tebalardr. Ynetimde
devlet ebed mddet esastr; ama yine de din asl, devlet onun feridir. nk kkl bir slm geleneine uygun olarak, son tahlilde Osmanl
da devletin umur-u din zerinde bina edildiini... ve devletin ancak dinin
bir feri olduunu kabul etmitir. Devlet, umur-u din zerine bina olunmusa, bu durumda airin deyimiyle devlet dahi halk iindir.
Devletin modern zamanlarda niin ve nasl bu temel nitel deiime
uradn geen blmlerde anlatmaya altk. Son olarak zerinde durmamz gereken iki nokta kalmtr: Bunlardan biri modernleme srecinin
bir kategorisi olarak ortaya kan slmcln niin bu devleti kendi tanmnda sorgulamadan kabul edip iselletirdii sorunu; dieri yeni bir rgtlenme modelini tasarlamann mmkn olup olmad konusu. Ksa da
olsa bu iki nokta zerinde durmak gerekir.
slmclar devleti modern tanmnda kabul etmeye iten ana sebep
zerinde durulabilir:
1. Avurpada Aydnlanma, Fransz htilali ve sanayi devrimiyle ortaya
kan gl ulus devletlerin Mslman dnyann siyasi birliini salayan
Osmanl devletini ykp paralam olmalar. Bu olay modern ulus devletin
ne kadar byk ve etkili bir g temerkzn temsil ettiini gstermi, bu
240

Yeni Bir rgtlenme Modeli Yeni Bir Dnya


da Mslman dnyann aydnlarnn gzn kamatrmt. bn Haldunun deyimiyle maluplarn galipleri taklid etmesi kural bu olayda da kendini gsterdi. Mslman aydnlar, Abdlhamidin ve Cemaleddin Efganinin slm ve hilafete dayal yeni bir ulus devlet retme amacndaki politik
dncelerinden de etkilenerek, yeni bir siyasi birliin, ancak bu tarzda bir
rgtlenme modeliyle gerekleebileceini dnmeye baladlar.
2. Modern devlet, sadece yaylmac ve smrgeci politikalar kolaylatrp mmkn klan bir ara deil; ayn zamanda ticari, iktisadi ve snai
kalknma, bilimsel ilerleme ve maddi g elde etmenin de en etkili aracdr.
slmclar, slm dnyasnn gerileme sebeplerini zaten, bu g temerkzn engelleyen geleneksel siyasi ve sosyal kurumlarda buluyorlard. Onlarn varsaymna gre, Batnn bilimsel bilgisi, fenni ve teknolojisi alnp
kltr, ahlk ve felsefesi gmrk kaplarndan ieriye sokulmayabilirdi.
lerleme ve kalknma denen fenomenin btn gelime srelerinde ulus
devlet anahtar rol oynamt. Bu durumda slm dncesini, tarihsel mirasn yeniden gzden geirmekten baka are yoktu; slmclar da idareyi,
hukuku, siyasi ve sosyal kurumlar merkezletirecek yeni formlasyonlar
aramaya giritiler. Ve bir sre sonra Mslman aydnlarn zihninde kurucu ideolojisi slm olan yepyeni bir ulus devlet modeli teekkl etmeye
balad.
Tarihi an ve erefle geen koskoca bir dnya yklmt. Mehmet
kif in ark iirinde tasvir ettii gibi slm dnyas tarumard, her yer
bir harabe gibiydi, ehirler viraneye dnmt. Sefalet, yoksulluk, cehalet
ve st ste gelen yenilgiler. Bu dnyay yeniden toparlamak iin gl bir
motivasyona, etkili ve kullanl bir araca ihtiya vard. Yeni devlet ekli rgtleyici, organize edici, kaynak yaratan ve kaynak datc kimliiyle, g,
refah, servet arac eklinde algland ve bu alg Mslman zihninin siyaset
grn kkl bir deiime uratt.
3. zerinde durulacak nc sebep, slm dnyasnn hemen hemen
her yerinde kurulan yeni devletlerin ulus temelde ortaya kmalar ve Mslmanlar sadece idari ve siyasi sistemin dna deil, bundan daha fazla
hayatn dna da itmeleri olgusudur. Btn rejimlerin baskc, otokrat ve
totaliter nitelii Mslman dnya zerine bir kabus gibi kt. Siyasi ba241

Modern Ulus Devlet

mszlk elden gittii gibi, gndelik hayatta birey ve cemaatlerin zerklikleri, kendi dinlerine, geleneksel alkanlklarna gre yaama haklar da
ellerinden alnd.
Mslmanlar bu bunaltc baskdan kurtulmann bir yolu olarak, bu
bask aracn ele geirmekte buldular; bylelikle zihinlerinde devleti yceltmeye baladlar. Bu, bir bakma ilk Hristiyan nesillerin Romann kat
zulm altnda yaarken, Romann merkez hiyerarik dzenini, rgtlenme biimini kendi ruhlarnda iselletirmelerine benzer bir olaydr. Szkonusu iselletirmenin doal sonucu, farkl da olsa bir din inancn kendini
kartna gre tanmlamaya koyulmasdr. Zihin bir kere byle bir yola koyuldu mu, bir daha kendi zgn mecrasna dnmesi, sapm bilinci kendi
mihverine iade etmesi olduka zor olur ve bu zorluk bugne kadar devam
etmektedir.
Bu aamada artk, basit bir siyaset veya iktidar olgusundan ok, kkleri bilincin derinliklerine uzanan ok daha kapsaml bir sorunla kar karyayz. Temeldeki sorun udur: Biz, modern devletin felsefi varsaymlarn,
kendine ykledii misyonu sorgulamadan olduu gibi taklid mi edeceiz,
yoksa yeni bir devlet kavramna m ulamaya alacaz? Verili aygt olduu gibi alp bana slm koymak, bizi slmn hakiki amalarna gtrebilir mi? Yoksa her ara hangi amalar gerekletirmek zere tasarlanmsa, sonunda kendi amacn m dikte eder?
Bu konuda Mslmanlar arasnda bir gr birlii olduu sylenemez. Ve belki de gelecekteki atmann ana konusu, bu sorulara verilecek
farkl cevaplardan kaynaklanacaktr.
Ancak biz, devleti her ne olursa olsun sonuta sadece bir rgtlenme
modeli eklinde grdmzden, daha en bata onu her trl kutsal, felsefi ve ontolojik temellerden ayr bir dzeyde ele almamz gerektiini dnyoruz. Devlet, ne yeryznde ilahi iradenin tecellisi, ne sekin snf ve
ailelerin imtiyaz, ne kollektif akl, ne insann gnahkr tabiatna verilmi
bir cevap, ne de toplumsal hayat modernletirici bir misyonun aracdr.
Devlet, bir arada yaamak durumunda olan insanlarn siyasi olarak organize olmalar hlidir. Bir arada yaamak iin rgtlenmek, organize olmak
gerekir; u hlde devlet tek ve tekil bir yaama biimi deil, tam aksine
242

Yeni Bir rgtlenme Modeli Yeni Bir Dnya


farkl din, inan ve felsefi gre gre ortaya kan ok saydaki oul yaama biiminin hukuki zemini, siyasi birlie katlan taraflarn kendi aralarnda akdettikleri szlemedir.
Bu farazi olmayan szlemenin tarihteki tezahr Medine Vesikasdr. Kurn ve Snnetin somut bir tezahr olan Vesika, slm tarihindeki oulcu rgtlenme modellerinin de kurucu ilkesi ve ilham kaynadr.
Eer yeni bir rgtlenme modeli zerinde younlamak gerekecekse, bu
abann Kurn ve Snnetten, Medine Vesikasndan ve slm tarihinde
yaanan zengin tecrbeden kopuk olmamas gerekir. Kukusuz hilafetin
saltanata dnmesinden sonra idare hukukunda byk maniplasyonlar
vuku buldu. Bu yzden hi kimse bugn saltanat rejimlerini geri getirmeyi
dnmyor; ve bu aamada ynetimin halkn rzasna, arzu ve isteklerine
uygun olmas, seim sisteminin hukuki teminat altna alnmas da hayati
bir zarurettir.
Son olarak, byle bir teebbs bugnk verili dnyamzda yer alan
hibir ulus devletten bekleyemeyiz. Buna hibir ulus devlet kendi bana
kalkamaz; nk uluslararas gvenlik sistemi ve ulus devletler arasnda srmekte olan rekabet byle bir eye izin vermez. Tek bana byle bir
teebbse kalkacak bir devleti, rakip devletler bir anda yutar. Bu da bizim
dnyamzn trajik realitesidir. Ama yine de tarihte peygamberlerin yapt
gibi, yeni hayat alanlar bulmak, bu hayat alanlarnda farkl, sahici yaama
biimleri gelitirmek ve bunun fikriyatn anlatp ok daha geni havzalarda yaayan insanlarn dikkatini bu hayati konu zerine ekmek mmkndr. nk kriz derinletike araylar hzlanacaktr.
Unutmamak gerekir ki evrensel, genel geer ve merkezden hegemonik bir durumla kar karya olan sadece biz Mslmanlar deiliz, herkes
ayn derin krizin bir paras olmu durumda. Temeldeki sorun, Fukuyamann tarihin sonu dedii evrensel homojen devletin btn farkllklar
yutmaya kalkan saldrsna kar nelerin yaplabilecei konusu zerinde
global bir dnceye sahip olabilmektir. Tabii ki insanolu tarihinin sonuna gelmedi ve Fukayamann iaret ettii son, modernizmin sonudur.
Hz. Muhammedin (sallallahu aleyhi ve sellem) szyle Ademden nce ademler
olduu gibi, son insandan sonra da son insanlar olacaktr. Kozmik bir al243

Modern Ulus Devlet

tst (kyamet hli) yaamadka bizler bu gezegende yaamaya devam edeceiz. Sorun Huntingtonn dedii medeniyetler sava da deildir. nk
ok kltr kalmad gibi ok sayda medeniyet de kalmad. Dnyevi refah
her yerde ayn tip alma dzenine sahip fabrikalarn rettii mallarla salanmaktadr. Bir Meksikalnn ofisini ve mutfan dolduran aralarn ayns bir Arabn da ofisini ve mutfan doldurmaktadr.
Bu, her eyi standardize eden srece Japonyadan sonra in ve Hind
de katld. Yahudi ve Hristiyan dnyas zaten bunun mimarlar arasnda
yer almaktadrlar. Eer sadece slm havzasnda farkl araylar sryor
ve tepkiler sadece bu dnyann zihni diri insanlarndan geliyor ise, bu,
slmn bir kltr ve medeniyet savana indirgenemeyecek dzeylerde
kendine zg farkllndan kaynaklanmaktadr. Ve eer hl slm sahici bir farklla vurgu yapyorsa, bu, gerekten sadece Mslmanlar iin
deil, herkes iin bir umuttur.
nsan kan dkc (Bakara, 2/30) bir tabiata sahip olduu kadar, bakalaryla bar ve karlkl yardmlama ile birlikte yaamaya yatkn bir tabiata
da sahiptir. Dinler ve slm dini, insann bu bar yann takviye etmeyi
ama edinirler. Eer insan ftraten sahip olduu iyi hasletlerini ne karp bakalaryla yaama sanatn becerebilirse medeni olur, gzel medineler
kurar; ama kan dkc tabiatnn saldrgan ve ykc yanna eilim gsterirse bakalarn olduu kadar kendini ve hayatn da tahrip eder. slm
bundan dolay, medeni insann gzel (tayyib) medinelerde yaad dinin
addr ve szck anlamnn artrd gibi insan Allaha teslim olmaya
ve hemcinsleriyle bar iinde (silm) yaamaya davet eder.
Bundan daha gzel ne olabilir!..
Yine de her eyin en dorusunu bilen Allahtr.

244

You might also like