Professional Documents
Culture Documents
Bar An 59
Bar An 59
Aydýn
Haysiyetinin
Remz Þahsiyeti
Þehid Atýf Hoca...
DÂVÂSI DÂVÂMIZ!
Gazeteci-Yazar
Serdar AKÝNAN:
Tarihî Bir Süreçteyiz
Bir Kýrýlma Noktasýnýn Eþiðindeyiz
Þener Eruygur'
kadýnýn oturduðu iskemleden yere kade ayýna kadar sürdü. Nihayet Ya- tu. Sonradan Ubade bin Samit dost-
ne söz vermiþ olanlardý. Bu kýsým nomik problem varken, herkes türbaný imandan zerre kalmýþ bazý polisleri,
dökülmüþ bulunan örtüsünün ucunu hudiler dize geldiler ve Allah’ýn Re- luktan çekilip kendisini temizledi. sonra Sýhhiye'ye alýndýklarý için, bom-
kâfirler, üç bölük Yahudi toplulu- konuþuyor" diyerek baðýrdý. yapýlan infazlara isyan noktasýna geti-
Fakat Abdullah bin Übey münafýktý. bayý bir gece önceden Sýhhiye Köprü-
ðuydu ki, Beni Kurayza, Benî Nadr, bir tarafa iliþtirdi. Kadýn veda edip sulü’ne þu teklifte bulundular: Polisler Yýlmaz'ý gözaltýna aldý. riyor. Antep polisi, özellikle iþbirlikçi
Zahirde kendisini Allah’ýn Resulüy- sü altýna býrakan saldýrgan, miting gü-
Benî Kaynuka topluluklarýndan iba- oturduðu yerden ayaða kalkar ve bir -Allah’ýn Resulü ne buyurursa Tayyip'in üstün iktisat politikasý sa- ve makam sevdalýsý Antep Emniyet
nü alanda toplanan binlerce kiþinin üs-
retti. Ýkinci kýsým kâfirler de devam- adým atar atmaz örtüsü düþtü ve (if- öyle edelim! Kadýnlarýmýz ve çocuk- le gösterip içi ve gönlü kâfirlerle idi. yesinde, her þey güllük gülistanlýk… Müdürü Ali Yýlmaz'a karþý kin besle-
tüne bombayý atýp kaçmayý planlamýþ
lý cenk ve cidal üstünde olanlardý ve fet heykeli hatun) çýplak kaldý. Ya- larýmýz bizim olsun; malýmýz, mül- Ayet nazil oldu: Borç artýyor, iþsizlik artýyor, ama Tay- meye baþlamýþ bulunuyor.
olabilir." Dedi. "ADD Genel Baþkaný emekli
bunlar sadece Kureyþlilerdi. Üçüncü hudiler gülüþtü, kadýn çýðlýðý bastý. kümüzde sizin… Tek, bizi incitme- “- Ey iman edenler, yahudi ve yip'e göre iþler týkýrýnda. Abdüllatif Þe-
'Türban'a Hayýr' mitingi bitmek Orgeneral Þener Eruygur'un yönettiði
kýsýmda hiç ses çýkarmaz ve iþin ne- O sýrada dükkânýn önünden geçen yin! nasranilerle dost olmayýnýz” ner bile gelmekte olan felâkete dikkat
üzereyken de 155 polis imdat telefonu- YAHUDÝYÝ HOÞ Hukuk ve Siyaset Okulu panelinde
çekmekte. Millet, Tayyip'in verdiði sa-
reye varacaðýný düþünmekle vakit bir Müslüman (Müslümanlýk iþte
budur) içeriye daldý ve bir vuruþta
Kâinatýn Efendisi, Münzir Bin
Kutame’ye emrettiler ve ne kadar dakaya muhtaç hale geldi, getirildi.
na, 'Türbana Hayýr mitingine katýlanla- GÖSTERECEKLER konuþan Ulusal Sanayici ve Ýþadamlarý
geçirirlerdi. Ýþte (birinci kýsým düþ- ra ambulans ile saldýrý düzenlenecek' Derneði Genel Sekreteri Birol Baþaran,
Norveç iþçi alacakmýþ þeklindeki söy-
manlar içinde)verdiði sözü ilk çiðne- yahudiyi yere serip öldürdü. Yahudi- Yahudi varsa baðlattýlar. (Meþhur “Ýmam KASTELANÝ” þeklinde ihbar geldiði ancak bu ihbarýn Türkiye'de hukuk dýþýna çýkýlacak gün-
lenti, milleti Ýþ kurumunun kapýsýna
yen ve ahdine hýyanet eden, Benî lerde Müslümanýn üzerine çullandý- münafýk) Abdullah bin Übey bin Se- “Gönül Nimetleri” boþ çýktýðý belirlendi. lerin yakýn olduðunu savunurken,
yýðmaya yetiyor. Dünyanýn sayýlý iplik
Kaynuka taifesi oldu. lar ve onu þehit ettiler. Bu hadise lul, Allah’ýn Resulüne öyle yalvarýp Necip Fazýl KISAKÜREK Eruygur ve katýlýmcýlar bu sözleri
üretim merkezlerinden olan Maraþ fab-
Ahitlerini bozmalarý þöyle oldu: Benî Kaynuka yahudileriyle Müslü- yakardý ki, Peygamberler Peygam- rikalarý, artan maliyetler, global dur- CAMÝ SALDIRILARI dakikalarca ayakta alkýþladý."
gunluk ve rekabet yüzünden binlerce DEVAM EDÝYOR Gözlerimiz yaþardý… Aklýmýza
tilkiye yapýlan "Tavuklarý güder
iþçiyi kapý önüne koydular. Kimisi de Ülkede estirilmek istenen laik
misin?" teklif geldi bir an. Tilkinin de
BEDAHET ze kadar sýzmýþ saðlý ve sollu mankafalar, kuru akýl- iþçi çýkarmamak için vardiya düþürü- rüzgârdan tesir aldýðý anlaþýlan bir ta-
“VECDÝMÝN PENCERESÝNDEN” gözleri yaþarmýþ, "Ne dediniz de yap-
Nuh Gönültaþ
Allah Resulünün cý sözde Müslümanlar, sahte mütefekkirler, ahmak yor… kým piç kurularýnýn camilere yönelik
madýk, civcivleri de malaklarým güt-
saadet devrinde her- reformcular ve baþlarýnda Vahhabîlik kuluçkasý Ýbn- Ýþsizlikten mütevellit hýrsýzlýk al- saldýrýlarý devam etmekte.
sün!" demiþ…
þey bedahet halin- dan geldi; nur gölgelendi ve aklýn zulmet arabasý ya- Teymiyye... Ýlle de akýl, ille de akýl!.. mýþ baþýný gidiyor. Bu gün sabah ek- Kocaeli-Ýzmit'in en eski camilerin-
Hukuk, koyanlar bakýmýndan
deydi ve bedahet öl- ðýz atlarýný sürmeye baþladý. Aklý akýlla yenecek ve Gören þeyin göz olmadýðýný, gözde Allah’ýn nu- meðini almak için uðradýðým büfeci den Mimar Sinan eseri Yeni Cuma Ca-
"namus" demek olduðuna göre, ve
çüsüne baðlý... O de- ilerisine geçecek akýl Gazalî’ye kadar gelemedi. Pe- ru yuvalandýðýný ve herþeyin, Batý felsefesinin bile komþum sabah geldiðinde dükkânýnýn mii yakýlarak ateþe verildi. 12 Þubat
tepelenmemesi gereken bir tek Allah'ýn
virde herkes bir nur þinden aklý büsbütün iflâs ettirecek kadar donduran bugün yaklaþtýðý bedahet duygusuna baðlý bulundu- soyulmuþ olduðunu, polis beklediðini gecesi meydana gelen kundaklama ey-
hukuku olmasýna nazaran, namussu-
huzmesi içinde ken- Þeyh-i Ekber’e karþýlýk, herþeyin hak ve keyfiyetini ðunu anlamayanlara yazýklar olsun!.. Bedahet anla- söylüyordu. Bu ikinci defa soyulma- lemeni yoldan geçen vatandaþlar fark
zlara hadlerini bildirmek bakýmýndan,
dinden geçmiþ ve teslim kývamlayan ve bütün gerçekleri yerli yerine oturtan, þýlmadýkça hiçbir þey anlaþýlamaz. sý… etti. Bayanlarýn namaz kýldýðý bölüme Fethullah Gülen ( Kod: Sarýklý Sa-
kendi elleriyle açacak olduklarý bu
olmuþtu. O devirde hiç ikinci binin yenileyicisi Ýmam-ý Rabbânî ve yolun- *** giren kundakçýlar, yerdeki halý ve ki- pýk) sevdasýnýn sapýttýðý kalemlerden
yolun bizce bir sakýncasý yok.
kimsede “kýyl ü kaal - fikir de- dakiler... Derken, bu dâvanýn ne büsbütün akýlla, ne Türkiye'de hastalýklarda olaðanüstü limleri tutuþturduktan sonra, raflarda Nuh Gönültaþ pisliði -ki kendisi iflah
Ýþte çarþý, iþte pazar.
dikodusu” ve akýl telâþý yoktu. Bütün bunlar sonra- de büsbütün akýlsýz olabileceðinden gafil, günümü- bir artýþ olmuþ. Bu da bütçeye sosyal duran Kuran-ý Kerim ve tesbihleri de olmaz bir ÝBDA düþmanýdýr da- Bugün
8 BARAN BARAN 9
Danýþtay Cinayeti Davasý’nda, hakkýnda “iki kere müebbet hapis cezasý” verilen Alparslan Arslan’ýn Babasý Ýdris Bugün devletimizin çok önemli noktalarýna dan belli olmuyor mu?” diyor. Yani ismiyle mü-
Arslan Ýlk Kez BARAN’a konuþtu... Baba Arslan, basýnda geçen yalan ve iftiralara cevap verdi!.. Truva atýyla yerleþmiþ olan sünnetsiz insanlar var. semma. Alparslan’ý bunlar Alparslan olarak ver-
Bunu açýk ve net söylüyorum. Nasýl ki daðda PKK mek istemediler. Hatta Abdurrahman Sarýoðlu “Bu
içinde sünnetsizler varsa, bugün devletimizi idare Malazgirt Alparslan’ýndan sonra ikinci Alparslan”
Ýdris ARSLAN: edenlerin arasýnda da sünnetsizler var. Adlarý Meh- diyor, öyle deðerlendiriyor. Tabii Allah bilir. Ama
met, Ahmet, kendilerini bu þekilde kamufle etmiþ- bu sözde Ýslâmî medyanýn tavrý çok olumsuz oldu.
ler. Amaçlarý ve niyetleri farklý. Yer yer bizi çok üzdü, bizi çok incitti. Diyorum ya
Ýstikrarlý...
lerleþtirilmesi olarak okuyabilir mi-
yiz?
Evet. Yani “ýlýmlý Ýslâm” diye bir
yani çaðýn gerisinde kalan. Cüneyt
Arkýn filmlerinde kolunda kol saa-
itibarýyla Türkiye’deki o milli mücadelede Ýslâmcý kanatta, Ýslâmcý tiyle Battal Gazi’yi oynamasý gibi
sunuz. Ne kansýz olmaz, niçin kansýz Kiþi her zaman kendisinin etrafýna bulacaðýz bilmiyorum ama bir þekilde Çok istikrarlý, o yüzden de “baþarý- proje sundular ve kulaklarýndan aðýzla-
damardan gelen tâ Milli Nizam’dan bu yana gelen ve sistemle “anakronik” bir yapý olduðunu söy-
olmaz? bakmalý diye düþünüyorum. de o yolun kendi kendine açýlacaðýný lý” buluyorum. rýný fýþkýracak kadar da dolara boðul-
sorunu olan ve bunda da samimi bir sorunu olan yani Erbakan’ýn lüyor. “Çaðýn ruhunu yakalayama-
Yazýda da aslýnda temellendirmeye düþünüyorum ben. Çünkü o maya bu dular. Bunlarýn Suudi Arabistan’daki o
üzerinde görebileceðimiz yapýnýn yani hakikaten anti-emperyalist, mýþ kitleler” diyor. Bir açýdan hak-
çalýþtým. Türkiye Cumhuriyeti adýný Türban hadisesini anladýðým ka- topraklarda var diye düþünüyorum. Peki yakýn zamanda Tayyip Erdo- rejimle, Arap ülkelerindeki o üst yapý-
anti-Batý yapýnýn içinden çýkan bu kuþaðýn, bu bir kuþak çünkü, lý olduðunu düþünüyorum. Çünkü
verdiðimiz þu andaki rejimin kurucu darýyla anti-emperyal mücadeleyi su- ðan’ýn Madrid’de yaptýðý bir konuþ- larla ne farký var diye düþünüyorum. Kemalizm 80 yýlda ciddi bir takým
felsefesi var. Her ne kadar darbelerle landýrmak maksadýyla ortaya atýldýðý- Yine Tayyip Erdoðan’ýn Madrid’de çeþitli belediyelerde, bürokraside, eðitimde, sanayi dünyasýnda, iþ ma var. Zaten türban tartýþmasýný Yani o petro-dolarlarla ayný kirli ser- erozyonlara uðradý. Bizim sorunlu
kesintiye uðrasa da nihayetinde bir te- ný düþünüyorsunuz. Yanýlýyor muyuz? veya Batý’da yapmýþ olduðu bir açýk- dünyasýnda gördüðümüz bir sürü insan, on binlerle ifade edebile- Madrid’de baþlattý. Kimse o Mad- maye. Bunu bir samimiyet terazisine olduðumuz iki ana damar var. Ne-
mel anayasa var. Yani bir temel fikriyat Evet. lama var. “Biz batýnýn ahlaksýzlýðýn- ceðimiz kadýn veya erkek bunlar artýk paraya tamah eden, paranýn rid’deki toplantýyý sorgulamadý. O vurduðunuz vakit, öbür tarafta kan var.
dir? Birisi etnik sorun diðeri Ýslâmî
var. O temel fikriyat, biraz kafayý çalýþ- dan baþka hiçbir þey almadýk” diye. nereden geldiðini sorgulamaksýzýn muazzam ekonomik güce toplantý “Medeniyetler Ýttifaký” top- Bu çok acý bir þey. Ve bunu kendi vic-
sorun. Türban bunlardan çok küçük
týrýp, biraz tarih okursak 88 yýl önce 90 Yani Amerikan’ýn varlýðýný, iþgali- Ve buna dair çok güzel bir yazýnýz var- kavuþmuþ ve ahlâksýzlaþmýþ bir yapý haline geldiler. lantýsýydý. Ve “Ýslâm’ýn bozulan ima- danlarýyla nasýl hesaplaþýyorlar, inanýn
bir örnek, sembolik bir deðer taþý-
yýl önce hangi siyasi, ekonomik, ide- ni meþrulaþtýrmak ve anti-emperyal dý. jýný” düzeltme amacýna matuf olarak anlamakta zorlanýyorum.
olojik çatýþmalar üzerine geliþti ve bu-
yor.
ruhu sulandýrmak maksadýyla Þimdi asýl ahlaksýzlýðý yapan bence Recep Tayyip Erdoðan oradaydý. Bu
nun karþýsýnda kim nasýl durdu? Bu Ama býçak kemiðe dayandýðýnda evet yazacak diye düþünüyorum. Bugün bizim yapmamýz gere-
“Ýslâmcý” hükümet tarafýndan bilinç- o yüzde 87 dediniz ya, o cümleyi tam medeniyetler ittifaký, biraz öce bahset- “Türban Tuzaktýr” yazýnýzda
emperyalist paylaþýmda bir grup insan ekmek önce gelir ama ekmekten önce ken þey, cumhuriyeti kuran kadro-
li olarak ortaya atýldýðýný düþünüyor- bitiremedim onu biraz açayým. Aslýnda tiðiniz ýlýmlý Ýslâm, Abdullah Gül’ün “Türban tuzaðýna düþmeyen Türki-
bir araya gelip, neyi nasýl deðiþtirdi ve gelen þeyler de olabilir diye düþünüyo- “Camiler kýþlamýz müminler as- nun temel felsefesini yakalamaktý.
sunuz. tam olarak örtüþüyor bu ikisi. O yüzde 1994’te vermiþ olduðu söz, Fetullah ye’nin önünü açar” dediniz. Bunu bi-
çok ciddi kan döküldü. rum. Dolayýsýyla eðer birleþtirirsek her ker” diyen Tayyip Erdoðan’ýn Irak’ý Aslýnda bu tam baðýmsýzlýðý savu-
Þimdi bu sizin söylediðiniz cümle- 87 bir yandan Amerika’ya karþý, Ame- Gülen hareketi, parçalarý birleþtirdi- raz daha açar mýsýnýz?
Hepimizin, kendini Türk olarak ta- ikisini, ben bir yandan çok ümitsiz gibi iþgal eden Amerikalý askerlerin mem- nan ve anti emperyalist bir hareket-
deki kavramlara teker teker bakalým. rika’nýn bu bölge için, Müslümanlar ðimiz vakit nasýl okumamýz gereki- Þu; demin söylediðim cümle aslýn-
nýmlayan herkesin atalarýnýn, dedeleri- gözükmekle beraber hâlâ bu toprakla- leketlerine dönmesi için dua eden bir ti. O çaða göre bir takým adýmlar
Ne Ýslâmcý bu hükümet... Ne de bize için, Türkler için bir tehlike olduðunu yor? da tam da o. “Türban tuzaðý” dediðim
nin hatta çok da uzaða gitmeye gerek rýn mayasýna inanýyorum. insan haline gelmesini, bu süreci na- atmasý gerekiyordu ve attý. Bugün
anti-emperyalist diye sunduklarý þeyler görüyor, hissediyor. Irak’ta bir milyon Dediðim gibi makro bir plân var. þey o, yani Ýslâmcýlar da bu tuzaða dü-
yok, kanýný döktüðü, her þeyimizi ver- sýl deðerlendiriyorsunuz? Mesela 28 o kadrolarý doðru okuyan yapýnýn -
anti emperyalist, bizatihi emperyaliz- insaný öldürdü, Bosna’da öldürdü, te- Kimileri buna Büyük Ortadoðu Proje- þüyor bence, ayný þekilde laikçi Kema-
diði bir süreçte o metin ortaya çýktý. 1 Mart tezkeresinde siz gazeteciy- Þubat bu mânâda bir kýrýlma noktasý bunu sol da yapabilir illa saðýn yap-
min kendileri bunlardýr bence. Çok cavüz etti, Afganistan, Pakistan... Yani si, kimisi GOP diyor Geniþletilmiþ Or- listler de düþüyor. Her iki tarafýnda uz-
Ben ona o çerçevede bakmýyorum. Ya- diniz ve o süreci çok daha yakýn takip olabilir mi? Ayný þekilde Recep Tayyip masý gerekmiyor- Ýslâm’la ilgili bi-
açýktýr bu çok nettir. Tartýþacak bir þey bunlar bizim kardeþlerimizi öldürdüler. tadoðu Projesi ama nihayetinde bu laþmasý gereken þey, birinci mesele bu.
ni gerçekten bu felsefi bir yaklaþýmdýr ettiniz. 1 Mart tezkeresinin hemen ön- Erdoðan’ýn birkaç aylýk cezaevi ma- zim derdimizi, türbaný mý serbest
yoktur. Sadece kimlerle yataða girdik- Þaka deðil!.. coðrafyada Sevr’le çizilen ve bir türlü Ýkinci mesele türban meselesinde oldu-
ve tam baðýmsýzlýðý savunan bir yakla- cesinde Yaþar Yakýþ ki kendisi o za- cerasýndan çýkar çýkmaz ilk mülakatý- býrakýyorsun? Býrak. O kitleleri asýl
lerine bakmak gerekir diye düþünüyo- Ayný adamlar günü geldiði vakit, bitirilemeyen bir hesap var. Bunu sade- ðu gibi Kürt meselesi... Yani bizim þu-
þýmdýr. man Dýþiþleri Bakanýydý, “Baðdat’a ný Zaman Gazetesi’ne vermesini, ora- bence þu anda ciddi bir þekilde kul-
rum. Yani görünen köy kýlavuz iste- orada kültürel bir bozulma var belki bi- ce enerji havzalarýnýn kontrolü olarak nu yapmamýz gerekiyor bir an önce.
mez. Sevr’de kim bize neyi dayattýysa lemiyorum ama anlamak gerekir, o bi- ilk bomba düþer düþmez paramýzý iste- da yapmýþ olduðu ifþaatlarý nasýl de- okumamak gerekiyor. Sen etnik kimlik mi yazdýrmak istiyor-
lanýyorlar. Týpký diðer taraf gibi.
Herkesin farklýlýklarý dýþlayarak ayný ideolojiler, Amerika’sý, Ýngilte- reyi incelemek gerekiyor. Adeta bir sa- riz” þeklinde bir açýklamasý vardý. Fa- ðerlendiriyorsunuz? sun? Buyur yazdýr etnik kimliðini. Ar- Her iki tarafýnda aslýnda bulaþacaðý
vatanseverlik ortak paydasý üzerinden re’si, AB’si, ayný yapý sonuçta karþý- daka kültürüyle, kredi kartý borcu... Bu kat bu çok unutturulmak istenen bir Bir kere hazin buluyorum ama ben- Bundan ibaret deðil. kasýndan referandum yapalým. Bugün ortak bir zemin fazlasýyla var.
tesis ettiði müþtereklik... mýzda. Bunlar da gücünü oradan alý- televizyonlarýn çok büyük bir etkisi ol- þey, çok fazla insanlarýn görmediði, ce sanýldýðýndan daha uzak Fethullah Deðil, kesinlikle deðil. Bu sadece Türkiye’de yüzde otuz mu yazdýracak
Evet, dolayýsýyla þu andaki AKP ik- yor. Yani bugün Ýsrail’in yaptýklarýný duðunu düþünüyorum. Yani 90’lý yýl- bilmediði, duymadýðý, en azýndan Gülen cemaatine. Abdullah Gül daha ayaklarýndan bir tanesi. Yani küresel etnik kimliðine Kürt. Ayný yüzde otuz Batýcýlýk...
tidarýnýn da ortaya çýkýþ þartlarýna, son bunlar açýk açýk tel’in edebiliyorlar lardan itibaren o kadar çok televizyon, unutturuldu. Buna siz ne diyorsunuz? yakýn diye düþünüyorum. Bir çok gös- düzeyde Amerika’nýn bu askeri, endüs- ertesi gün referanduma gidelim ve di- Batýcýlýktýr. Temel zemin budur.
beþ yýldýr büyük bir “baþarýyla” sergi- mý? Bunu söyleyebiliyorlar mý? Ýsrail o kadar çok eðitimsizlik, içi boþaltýl- Bunlarýn ne ilk ne de son bu tür ifþa- terge var. Uzun uzadýya anlatmak fýrsa- triyel, ticari kompleksinin ayakta kal- yelim ki “Peki, sadece Kürtler oy kul- Bunun tek þeyi bizim dibi bulma-
ledikleri performansýn temel etkilerini siyonisttir, þeytandýr diyebiliyorlar mý? mýþ bir eðitim sistemi, insanlarý öylesi- atlarý. Benim “Neo-Takiyye” diye bir tým olmaz ama hep yazýlarýmda da bu- masýna dair bir yapý deðil bu. Ötesi de lanacak ve kim ayrýlmak istiyor?” Ba- mýz. Yani ancak ekonomik olarak
eðer deðerlendirirsek ben bu son tür- Diyorlardý gençliklerinde, demiyorlar ne bir köleleþtirme sürecine soktu ki kitabým var. orada mesela ýsrarla bunu nu savunuyorum. Yani o büyük bir var. Ha, bunu da kimileri Evanjelizme kalým o zaman ne çýkacak? Bize daya- durgunluktan sonra belki bir çö-
ban konusunda attýklarý adýmla temel, þimdi. Ben bu bir turnusol kaðýdýdýr di- körü körüne, o Marx Weber’in tespiti yazýyorum. Hakikaten sadaka ister gibi operasyondu. Tayyip Erdoðan’ýn ceza- götürüyor, Siyonizme götürüyor, bir týlan ve bize sunulan bir takým sembol küþten sonra iki taraf bir araya ge-
ruh sorunu olduklarýný düþünüyorum. ye düþünüyorum. Dolayýsýyla milli bir vardýr, yýðýnlar, sadece kendi gelecek- gidip öteki mahallelerde köpeklik ya- evi sürecinde nasýl yetiþtiðine, hangi çok yere götürebilirsiniz. Bir din sava- üzerinden çarpýþmanýn, çatýþmanýn ta- lecek. Dediðim gibi kanlý olacak
Bunun ben tam tersi Türkiye’nin o politika olmadýklarýný düþünüyorum. lerini düþünen þuursuz kitleler... O hale pan bir anlayýþ bu. Gidip Beyaz Sa- süreçlerden, hangi eleklerden o nokta- þý þeklinde de okuyabilirsiniz. Ama mamen ben temelsiz olduðunu düþünü- derken ben bunu söylüyorum. Bu
günkü yani 80-90 yýl önceki þartlarla Milli olmadýklarýný düþünüyorum, sa- getirilmiþ olduðunu düþünüyorum. Ve ray’da “bana üç lira ver, beþ lira ver.” ya geldiðine bakarsak, iliþkisini çok iyi birkaç ayaðý olduðunu düþünüyorum. yorum. kaçýnýlmaz bir sona doðru gidiyor.
bugünkü zamanýn durumunu kavramak mimi de bulmuyorum. sorduðu vakit görüyor, “evet Amerika Ali Babacan bu pazarlýðý yaptý mý, yap- kuran, birey düzeyinde, partisine son Eskiden ben buna çok komplovâri yak- Vahim olan en tepedeki üst kadrola- Hem öteki uca fýrlatýlan Kürtler gi-
adýna söylüyorum böyle bir uyum sað- bir tehdittir, Müslümanlarý öldürüyor, madý mý? Karþýlýðýnda bir þey istendi derece hakim, son derece karizmatik laþýrdým. Þimdi bakýyorum benim çok rýn bunu kullanýyor olmasý. Ýþte bi, hem öteki uca fýrlatýlan Ýslâmcý-
lanabilir ama bunu AKP gibi kendini Peki yüzde 87 Amerikan düþmanlý- yarýn bir gün bu adamlar beni de öldü- mi, istenmedi mi? Ýlla yazýlý metinlere ve yakýn çevresi tarafýndan bence suçladýðým, kendimi de revize ediyo- Ýslâmcýlarýn bazýlarý, AKP’liler, bir ta- lar gibi. O tarafta tamamen kutup-
Ýslâmcý diye çevrelere sunan ve bir ðýný nasýl deðerlendiriyorsunuz? rebilir” diye düþünüyor fakat sandýða bakmak gerekmiyor. O bomba nereye çok çok kötü istikamette götürülen, rum bu anlamda, çok gerçeklik payý ta- kým sol aydýnlar... laþmýþ, atomize olmuþ, daha doðru-
yandan da aslýnda doðrudan iþbirlikçi Bence en büyük paradoks burada. gittiði vakit de “benim iki ay sonra kre- düþüyordu acaba... onu düþünüyor mu yönlendirilen bir kimse olarak görüyo- þýmaya baþladýðýný düþünüyorum. su yoðunlaþmýþ, yoðurulmuþ bir
olanlarýn bu kadar basit yapamayacaðý- Çünkü birey bazýnda bence bireyde bir di kartý borcum var, ben aç kalýrým” bu insanlar bilmiyorum. Tarih, Al- rum. Ama ayný þeyi Abdullah Gül ile Hazin olan þey þu: Doðduklarý an- Türban tartýþmalarýnýn baþladýðý vaziyette.
ný düþünüyorum. O yüzden de tarihe çürüme oldu, bir bozulma oldu. Yani korkusuyla o mührü oraya vuruyor. lah’tan bir yandan da yazýlý bir tarih, ilgili söyleyemeyeceðim. Abdullah dan itibaren, bulunduklarý çevre itiba- ve oylanacaðý günden bir gün önce
bakýn, bu iþler hep kanla olur, kanla Kemalist ideolojinin en büyük yanlýþ- Ben bunu bu kadar açýk görüyorum. çok güçlü bir þekilde geliyor. Bunlarý Gül çok açýk bir þekilde, özellikle rýyla Türkiye’deki o milli mücadelede Amerika bir açýklama yapmýþtý. Afga-
14 BARAN BARAN 15
nistan’daki hadiselerden dolayý Amerika, Ameri- Bu Bretton Woods anlaþmasý var meþhur... Al- yanýlmýyorsam... 2001 krizi 5 milyar dolar oldu- lar. Ve diyorlar ki, “Biz bu sayýyý azaltmadýðýmýz
ka’nýn vermiþ olduðu mücadelede müttefikleri- týn yerine dolarýn ikâme edilmesi... O tarihten bu ðunda çýkmýþtý. Ciddi bir borç yüküyle yürüyoruz. müddetçe, radikal bir þekilde ne küresel bir barýþ
nin bu mücadeleye omuz vermesi gerektiðini söy- yana Amerika karþýlýksýz para basan tek ülke... Bu sýçramak gibi... Havaya sýçrarsýnýz istersen, saðlanabilir ve bu çatýþmalara çözüm bulabiliriz ne
lüyordu ve Türkiye’yi göreve davet ediyordu. Ya- Dünyanýn en borçlu bireyleri, amerikan bireyleri... Michael Jordan ol, bir buçuk metre zýplarsýn ama de hýzla bozulan doðal kaynaklarýmýzý adil bir þe-
ni bir yandan türban tartýþmasý yapan Recep Tay- Kiþi baþý gelirleri 50 bin dolarlar da ve dünyadaki inmeme gibi bir þansýn yok... Bu yapý, AK Parti’de kilde daðýtabiliriz. Bu nüfus oranlarýyla devamý
yip Erdoðan, Türkiye’nin içerisinde milletin ay- herkes biliyor ki, bu sürdürülebilir bir yapý deðil. olsa, mak parti de olsa inmek zorunda ve dibe vur- mümkün gözükmüyor.” Bunu bir yerde okumuþ-
ranýný kabartýrken öbür taraftan Amerika’yla iþ- Kendi Amerikan baþkanlarý yüzyýl önce, “Askerî, mak zorunda... Bunun kaçarý-göçeri yok... Bu ya- tum. Bakýyorum gidiþat çok büyük çatýþmalara
birliði yaparak orada Müslümanlarýn kanýna or- ticarî, endüstriyel kompleksin önünü alamazsak, pý bunu destekliyor ve biz kýrýlma noktasýndayýz. doðru gidiyor ve bütün bunlar kurgu olabilir mi? O
tak oluyor. Hadiseyi böyle okuyabilir miyiz? bizim deðil dünyanýn baþýna bela açar” diyor. Biz kadarýný bilemiyorum. ama hayýrlý bir yere gitme-
Tabii caným tabii... Hep ýsrarla bunu yazýyo- çok önemli, tarihî bir süreçteyiz, diye düþünüyo- Kýrýlma noktasýna dair bir öngörünüz var mý? diði ve nihayetinde de fillerin tepiþtiði ve çimenle-
rum. Çünkü siz bu adamlarý her ne þekilde eleþti- rum. Bir kýrýlma noktasýnýn eþiðindeyiz. Ýki hafta Sürece dair mi?.. Amerika seçimleri mesela... rin ezildiði bir yapý olduðunu düþünüyorum. Allah
rirseniz eleþtirin onlarý zedeleyemiyorsunuz, sar- önce Putin’in çýkýp da, “silahlanma yarýþýna tekrar Obama mý gelir; Mac Cain mi gelir bilmiyorum. sonumuzu hayretsin!...
samýyorsunuz. Ama bu lafý kurduðunuz vakit ne baþlýyoruz” mealini gelen lafýný doðru okumak la- Ama açýk olan bir þey var; bu seçimlerde demok-
kadar rahatsýz ettiðini biliyorum. Çünkü doðrudan zým. Çin’in bundan 5-6 yýl sonra hangi düzeyde ratlar ve cumhuriyetçiler mutlaka bu yapýyý deðiþ- Serdar Bey, medya hakkýnda konuþacak olur-
vicdanlarýna ateþ ediyorsunuz. Diyorsun ki “Sen olacaðýný ve toplam rezerv miktarýnýn 1.3 trilyon tirecek. Bu seçimlerden sonra sandýðýmýzdan fark- sak 5 Kasým’dan önce Cengiz Çandar, “Amerika
busun! Sen aslýnda Müslümanlarý öldüren küresel dolar civarýnda olduðunu, Rusya’nýn Çin, iþte Hin- lý olarak, AKP’liler Washginton’a gittiðinde mu- öyle yada böyle bir güç” diye yazýyordu. 5 Ka-
þebekenin yerli iþbirlikçisisin.” Taným budur, bu distan, Þanghay Beþlisi diye adlandýrýlan yapýnýn hatap bulamayabilirler... Veyahut o yaptýklarý an- sým’da, “ortak düþman” tespitinden sonra Çan-
kadar basit. nereye doðru gittiðini görmek lazým. laþmalar çerçevesinde muhatap bulamayabilirler dar, “Amerika süper güç!..” demeye baþladý. Ve
Ben diyorum ki, 2001 yýlýnda Amerika bir dar- diye düþünüyorum... Sýkýntýlý olan þu; 5 Kasým’da bir furya baþladý. Amerikancý medya furyasý...
Peki bunun hiç bire bir reaksiyonunu gördü- be yapýldý. Sessiz bir darbe yapýldý ve Neo-Conlar Baþbakan Waþhington’a gittiðinde ondan iki gün Amerikancý medya her zaman vardý. 1920’ler-
nüz mü? Yani bu ifade edildiði vakit AKP hükü- o darbeyle iþ baþýna geldiler. Bu “Project of new önce Pakistan’da Müþerref görevini uzatmýþtý; den bu yana, iþte Ali Kemallerden bu zamana ka-
metinden veya yetkililerinden... America” diye bir metin yazdýlar. O metnin altýna adeta ikinci bir darbe yapmýþtý. Washington dep- dar yok muydu mandacýlar?.. Hep vardý. Demok-
Eskiden o çevreden bir takým arkadaþlarým var- imza atanlarýn tamamý, bu Ýkinci Körfez Savaþý’ný, rem geçirmiþ gibiydi. Siyaseten sallanmýþ vaziyet- rat parti zamanýnda, darbeler zamanýnda... Bugün
dý. Konuþuyorduk, eleþtiriyorlardý. Son zamanlar- iþgalini yapan ekiptir. Eli kanlý bir ekiptir... Ruh teydi. Yani orada Amerika’ya Pakistan istihbaratý de fazlasýyla var. Bugün de var ve olmaya da de-
da, son birkaç aydýr hiçbir þekilde artýk aranmýyo- hastasý bir ekip... Neo-Takiyye kitabýmda uzun üzerinden, Afganistan’da her türlü pisliði yapan vam edecek diye düþünüyorum.
rum. Yani tamamen... uzun yazdým. Aslýnda bizimkilerinde yataða girdi- Müþerref’in Amerika gibi bir ülkeyi nasýl salladý-
ði ekip buydu. Dick Cheney, Rumsfeld’lerden bah- ðýný gördüm. Orada eyvallahý yok... “Ben ancak Konumuzla pek fazla alakâlý olmasa da, sizin
Tecrit duvarý örüldü yani... sediyorum. 28 Þubat süreci de bundan ayrý düþü- bunlarla baþa çýkarým, yaptým” dedi ve yaptý. yakînen takip ettiðiniz, birçok Ýsrailli yetkiliyi
Evet, ama hiç umurumda deðil. Çünkü duvarýn Ben diyorum ki, 2001 yýlýnda Amerika bir nülemez. Kemal Derviþ’in gelmesi de ayrý düþünü- Amerika saçýný, baþýný yoluyor. Bugünkü psikolo- programýnýza çýkarmýþtýnýz. Neo-Con’larý... Esa-
darbe yapýldý. Sessiz bir darbe yapýldý ve Þimdi þöyle düþünün; siz hükümet
bu tarafý daha kalabalýk bence. lemez. ama þunu da söylemeye çalýþýyorum; Ame- ji de bizimkiler gidip, “ne gerekirse yapmaya hazý- sýnda gözden kaçýrmamamýz gereken bir þey var;
Neo-Conlar o darbeyle iþ baþýna geldiler. rika da bir “üst akýl” var ve bu ekonomiden baðým- rýz” þeklinde bir hava verdiler. Böyle bir þey ola-
baþkanýsýnýz... Türkiye gibi bölgesel bir evet, “ortak düþman” Amerika ama bunlarýn ar-
Biz buradayýz... (Gülüþmeler) Bu “Project of new America” diye bir metin sýz deðil... ve bu üst akýl bence hakikaten bir kýrýl- maz. Böyle bir özgüvensizlik olamaz. gücün baþýndasýnýz. Açtýnýz telefonu, dýnda da Ýsrail var.
Ergenekon’a dair çok güzel tespitleriniz ol- yazdýlar. O metnin altýna imza atanlarýn maya doðru gidiyor. Bunu þöyle adlandýrýyorlar diplomatik kanallarla dediniz ki, “Biz gele- Tabi... doðru bakmak lazým...
muþtu, son yapýlan operasyonlara dair. Ergene- tamamý, bu Ýkinci Körfez Savaþý’ný, iþgalini son dönemde; yeni bölgeselci bir yapýlanmaya Gaziantep’teki hadisede, 4 müslüman yargýsýz ceðiz.” Veya Halid Meþal’e, “Atla, gel!...
kon operasyonunu nasýl deðerlendiriyorsunuz? yapan ekiptir. Eli kanlý bir ekiptir... doðru gidecek... Ýki kutuplu gene olmayacak ama infaza tabi tutuldu. Bu söylediðinize paralel de- Sana uçaðýmý gönderiyorum.” Adam Tam HAMAS liderinin Türkiye’ye geldiði sü-
Bir kere ben anti-emperyalist mücadele veren Ruh hastasý bir ekip... yeni bölgeselci bir yapýlanma olacak, diye düþünü- ðerlendirdiðimizde, esasen Recep Tayyip Erdo- gelmeyecek mi?.. Gelecek... Ama bunlarý reci çok iyi takip ettiniz. Biz de sizden öðrendik.
gruplarýn pasifize edildiðini düþünmüyorum. Tam yorlar. Bence burada dünyanýn en kritik 7 tane bo- ðan hükümetinin son derece pervasýz davrandýðý- komik olarak deðerlendiriyorum. Mesela o süreci nasýl ifade ediyorsunuz? Hamas
tersi bu operasyon son derece ufak bir operasyon, ðazýný tutan Ýslâmcý ülkelerin, müslümanlarýn sü- ný söylemek mümkün... Yani gecenin 3’ünde ka- Karþýlýðý yok. Türkiye’ye geldiðinde kimse sahiplenmedi. Orta-
“Ülkücüler emekli subaylara saldýrdý!..” diye...
anlamsýz, mânâsýz bir operasyon. Tahrik edilerek ratle pozisyon almasý lazým. Ama Ekmeleddin Ýh- pýlar kýrýlýyor; komþulara “iþte PKK’lýlarý alma- da kaldý. Genel merkeze arkadan girdi. Ýþte otel-
Evet, bizimle ilgisi yok. Akþam verdi onu... Ya-
alana çýkartýlmak, ýþýk altýna sokulmak istendiðini sanoðlu’nun baþýnda olduðu yapýyla olacak bir þey ya geldik” diye bütün mahalle boþaltýlýyor ve 13 týðý o yapýnýn, hem de enerji havzalarýnýn üzerine de aðýrlandý.
ratýlmaya çalýþýlan bir kaos ortamý...
düþünüyorum. deðil... Dünya ticaretinin % 95’i bu boðazlardan saat boyunca dört müslümanla çatýþýlýyor. Ve bulunan bir yapýnýn halk desteðiyle nereden nereye Ellerine, yüzlerine bulaþtýrdýlar.
Benim gazeteci olarak görüþüm, hissiyatým, bu geçiyor ve bu boðazlarýn tamamý müslümanlarýn dört müslüman orada, yargýsýz infaza tutuluyor. geldiðini doðru okumalýyýz. Arjantin örneði bize o
Hrant Dink cinayetini nasýl deðerlendiriyor-
bir örgütlenme yapýsý içinde olmayan kolektif bir kontrolünde... Kimin kontrolünde bakýyorsunuz? Orada söylenilen gerekçe þu: “Ýþte, polis kapýyý ânlamda çok iyi oturuyor. Ayný þekilde Çin’in ya- Orada dönen neydi?..
sunuz? Küreselci ve ulusalcýlar arasýndaki örtü-
bilinç. Onu yazmaya çalýþtým. Türkiye’nin her bir Aslýnda Amerika’nýn kontrolünde, Batý’nýn kon- aç” dedi. “Açýlmadý, ateþ açýldý...” Bunu söyleyen pýsý, bugün bu global-finansal kýrýlganlýðý ve þu ân Ben þöyle okuyorum onu....Bunlar Amerika gi-
lü bir çatýþma olarak görülebilir mi?
kasabasýnda, köyünde yüzde 87’den olan var ve trolünde... Ben Ýhvan-ý Müslim’i çok önemsiyo- kim? Polis... Þahit kim? Yine polis... içinde olduðumuz süreç, bu kýrýlgan yapýnýn çökü- dip þunu da söylüyorlar; “Siz burada makro plân
Vallahi, çok açýk bence... Danýþtay baskýnýndan
aslýnda o Ergenekondur diye düþünüyorum. Bugün rum. Türkiye’de kaç tane adam sorgusuz sualsiz, Sa- þüdür. Þu ân o sürecin içindeyiz. Bunun kimse far- yaptýnýz. Ama siz bölgeyi bilmezsiniz.” Bunu satý-
ve Þemdinli’den sonra baþlayan süreçte çok net bir
kredi kartý borcu vardýr. Yarýn baþka bir þeyi var- biha Gökçen havaalanýnda uçaklara bindirilip yurt kýnda deðil... Dibe vuruyoruz... Bu bir ciddi sistem yorlar. Bunu çok iyi biliyorum. Washington’a gi-
biçimde, emniyet içinde örgütlenmiþ; Fetullah ya-
dýr. Býçak kemiðe dayandýðýnda her þeyi bir kena- dýþýna gönderiliyor?.. O rakamý biliyor muyuz? deðiþikliði demektir. Rejim, küresel-finansal sis- dip, “Biz bölgeyi biliyoruz. Biz bugün Baðdat
pýlanmasýnýn ne oranda güçlü olduðunu görmek
ra itip, gereðini yerine getirir. Bu % 87’dir... Ben Serdar Bey, bu yeni bir plân deðil, yüz yýllýk Ben yüzlerle ifade ediyorum... tem deðiþiyor. AK Parti burada varlýðýný, finansal- meclisinden istediðimiz maddeyi oylatýrýz. Bu gü-
mümkün... Ben bir parça zekâmla, bunlarýn tama-
buna böyle inanýyorum. Hakikaten böyle inanýyo- bir plân... Wilson Prensipleri ve peþinden gelen- küresel sistemin bölgesel siyasî uzantýsý olarak po- ce sahibiz. Biz bugün Kuzey Irak’taki Kürdis-
men psikolojik harekât olduðunu düþünüyorum.
rum. ler... Hakezâ Adana Ýncirlik üssünden... zisyonlamýþtý kendini... Ben diyorum ki, “O sistem tan’da muhalefete hakimiz.” diyorlar.
Hrant Dink öldürüldü. Baþka cinayetler de oldu bu
Evet, bravo... Ama bu kýrýlmaya doðru gidiyor. Yüzlerle ifade ediyorum. çöküyor.” Dolayýsýyla bunlarýn küçük bir cephe Bunu satýyorlar. “Biz Ortadoðu’da barýþý yöne-
ülkede...
Mesela o operasyonda, Susurluk’ta adý geçen Onu söylemeye çalýþýyorum. Biz onun sanki arife- olarak çökmeme þansý yok, varolamaz da... Bu ka- tiriz, biz Suriye’yle ve Ýran’la yakýnýz...” Þimdi
birinin yanýnda mahkeme çýkýþýnda bir avukat sindeyiz. Luay Sakka’yý CIA ajanlarý sorgulamýþ... çýnýlmaz... “Ortak düþman”, kaçýnýlmaz olarak, þöyle düþünün; siz hükümet baþkanýsýnýz... Türki-
Ýsmailaða camiinde cinayet oldu mesela...
vardý. Fuat Turgut Bey... “Biz Fetullah Gülen’i Ben biliyorum. Avukatýyla konuþtum... evet!.. ye gibi bölgesel bir gücün baþýndasýnýz. Açtýnýz te-
Evet, bir sürü cinayet oldu. Bunlarý alt alta koy-
sevmediðimiz için, Abdullah Gül’ü sevmediðimiz Bu kýrýlmanýn arifesinde, Amerika bataklýk- lefonu, diplomatik kanallarla dediniz ki, “Biz gele-
duðunuz vakit, -hep ben suyun öteki tarafýna bak-
için terörist ilan edildik!..” demiþti. tan kurtulmak için üsleri ve üslerini elinde bu- Osman Karahan Bey’le... 11 Eylül’le baþlayan bir süreç var. Ve bu sü- ceðiz.” Veya Halid Meþal’e, “Atla, gel!... Sana
maya çalýþýyorum- hiçbir zaman öyle olmadýðýný
Ben þöyle söyleyeyim; dünyanýn hangi ülkesin- lunduran iþbirlikçilerine daha bir iþlevsellik ad- Evet... Nerede ve ne zaman oluyor bu? AK Par- reçten sonra hemen herkesin hem fikir olduðu uçaðýmý gönderiyorum.” Adam gelmeyecek mi?..
düþünüyorum. Mutlaka arkasýnda baþka bir þeyin
de bu kadar anlatýldýðý kadar operasyonlar yapmýþ, dediyor. Amerika varýný yoðunu ortaya koyarak, ti iktidardayken oluyor... bir husus var; ortada bir kaos var. Bu kaosun tes- Gelecek... Ama bunlarý komik olarak deðerlendiri-
olduðunu düþüyorum. Yasin Hayal emniyetin is-
büyük suikastler ve cinayetler iþlemiþ bir yapý -ço- AKP hükümetine destek veriyor. Türkiye’deki sa- bitinde hem fikir olduðumuzda peþpeþe üç soru yorum. Karþýlýðý yok. Ne oldu? Bir karþýlýk alabil-
tihbarat elemaný... Bu gerçek mi gerçek... Peki
ðu emekli asker- iki milyon dolar para bulmaya ça- nal, sunî ve maddî iyileþtirmeyi de bu þekilde “Ýslâmcý” hükümette... ortaya çýkýyor; bu kaos kontrol altýna alýnabilir dik mi?.. Birde ellerine-yüzlerine bulaþtýrdýlar. Fa-
hangi emniyetin?.. O bilgiler net bir biçimde orta-
lýþýp, bir tane glog alýp ortalýðý karýþtýracaklar. Sa- okuyabilir miyiz? Abdullah Gül, Salih Mirzabeyoðlu ile yakýndý mi? Bu kaos yönetilir mi? Bu kaostan sonra kim, tura daha da aðýr ödediler.
ya saçýldý. Deðil mi?.. Baktýðýnýz vakit, bu kadar
dece gülüyorum buna... Bir parça bu iþten anlayan Aynen öyle... diyorsunuz. Nereden, nereye... nereye ve ne þekilde nizam tesis edecek? Tabi, Amerika’da ters tepti. Amerika, “Siz terö-
açýk gözüken bir þeyi, kalkýp baþka þekilde yorum-
biri olarak, böyle bir organik yapýlanma olduðunu O kadarýný öngöremiyorum ama ben bu konu- ristle nasýl oturup konuþursunuz?” dedi... Bunlar,
lamak insan zekasýyla alay etmektir.
düþünmüyorum. Böyle bir inanýþ olduðunu düþü- En son Afganistan’a asker istediler... Dergimizde Gaziantep, türban ve Ergenekon larda, son zamanlarda þöyle düþünmeye baþladým; “Efendim biz öyle yapmaya çalýþmadýk” diye ken-
nüyorum. O da % 87’lerdedir belki bu ülkede... O Soros’un dediði gibi, “en büyük ihraç malze- operasyonlarýný, “ortak düþmanýn ortak operas- belki de bütün bu kýrýlma, ekonomik çöküþ, bütün dilerini anlatmaya çalýþtýlar.
Hakarettir...
da hakikaten anti-emperyalisttir. Bu ülkenin ka- memiz askerimizdir” diyor. Tabi ki asker isteye- yonu” þeklinde ifade etmiþtik. “Ortak düþman” bu siyasî çöküþe misâlen bütün dünyanýn her tara-
Evet.
nýnda var; doðasýnda var. Bugün sokaða çýkýn, kim cek. Kalabalýk bir ülke bu; deneyimli bir ülke; pro- tesbitini nasýl deðerlendiriyorsunuz? fýnda küresel bir ateþ yanýyor ve bunlarý birileri ya- Komedi...
açsa, kim kendini rahatsýz hissetmiyorsa, kim ken- fesyonel bir ordu; bölgenin en iyi ordusu... Ama PKK’ya iliþkin mi?.. kýyor. Bu gidiþatta bunu da daha da arttýrýcý süreci Neresinden bakarsan farksýz...
Amerika’nýn son durumu hakkýnda ne düþü-
dini huzursuz hissediyorsa, kim kendini borçlu daha önemlisi hakikaten bugünkü gidiþata bakýp, getiriyor. Doðru mu?.. Geçenlerde, -biz genelde
nüyorsunuz? Annapolis toplantýsý, medeniyetler
hissediyorsa, bu topraklarda özgür yürüyemiyorsa, ne oranda bu kadar temel þeyler oluyor ki ekono- Amerika’nýn “Ortak Düþman” olduðuna da- hep Bilderberg’i biliriz ötesinde baþka toplantýlar- Serdar Bey, teþekkür ederiz. Bu güzel röportaj
arasý ittifak v.b peþ peþe sýralanan toplantýlar zin-
“o aslýnda Ergenekon”dur diyorum ben. mimiz nerden nereye geldi. Bizim 440 milyar dolar ir... Güney Amerika’dan Asya’ya kadar... da yapýlmýþ- ve son derece saygýn ekonomistler için...
ciri oldu biliyorsunuz. Onun yanýnda Asya’da
borcumuz var. Cari açýðýn nerede olduðu belli ve Çok kutuplu bir yükselme var. Güney Amerika þöyle bir hesap yapýyorlar; 4-5 milyar insan ve Ben teþekkür ederim...
patlayan kriz... Pakistan’daki hadiseler... Ameri-
Akþam gazetesinde manþetten vermiþtiniz. gayri safi milli hasýlasý 4.8 milyar dolar þu ânda pratiðini çok iyi okumak lazým... Chavez’in baþlat- toplam kaynak... Bunun çýkýþý olmadýðýný görüyor-
ka nasýl bir süreç yaþýyor sizce?
16 BARAN BARAN 17
kalarýna aykýrý bir lâf da etmek istemediklerinden
bocaladýlar...
Radyo Dolunay Yazýlarý Bundan dört-beþ yýl evvel, Irak Devlet Baþka- “Broken Hills Savaþý” veya
ný Saddam Hüseyin’e sempati beslediðinden þüp-
helendiði Mümtaz Hoca’ya bu þüphesini stüdyo- Bir Orduya Karþý Ýki Mücahid Müslüman
Sorularý Bilince Çýkaran Cevaplardýr... da soru olarak yönelten Waþington temsilcisinin,
“ABD’nin üç gün içinde cevap istediðini, Ocaðýn
sonuna kadar beklemeye tahammülü olmadýðýný”
... ve Türkiye’de ve diðer devletlerde gü- -MGK bildirisi, toplantý öncesi vaþý” kýþkýrtýcýlýðýnýn Kuzey Irak unut- bildirmesi ve ABD yönetiminin bildiriye cevap
Allah’ýn güzel isimlerinden biri de reþlere iþtirak etmiþ, galibiyetler ka- yaptýðý hazýrlýklar arasýnda, geceleri kanlýðý, Türkiye’nin gerektiði taktirde olarak, Merkezdoðu’ya yeni gemiler gönderdiði-
Mürid’dir. Nihayet bu müridin bir zanmýþ meþhur Hasan Pehlivan buralý- Amerika’yla kurulan canlý baðlantýlar- Irak Devletinin, dolayýsýyla Türki- ni duyurmasýyla birlikte, “Türkiye’nin uzun va-
Murâd’ý olacaktýr. Onun bir adý da Ta- dýr. 1930-35 yýllarýna kadar gürþlerini da, “medya temsilcileri”nin aðzýndan, ye’nin bütünlüðünü korumak için “sa- deli çýkarlarý”ndan bahsedilmesi hariç, “muðlak”
lib olunca bir Matlub’u olmak gerekir. sürdüren merhum Hasan Pehlivan’ýn Türk ulusuna, “Talepleri kabul edil- dece Kuzey Irak’a müdahalede bulun- olduðu, “karar almanýn 26 Ocak’a ertelendiði...
Biri sordu: yetiþtirdiði orta boyda pehlivanlar var- mezse, Türkiye’ye aðýr bir bedel ödet- ma” iradesini kýrmak içindir. kararý Meclis’in alacaðý” yorumlarý netleþmeye
“Bu herkes için midir? Nihayet ben dýr. Halen oðlu Abdi Pehlivan Bulga- mekte kararlý olduðu” tehdidini yönelt- 12 yýl evvel, bir gece içinde Irak baþladý;
de önce talip idim” ristan’da saðdýr. mekte bulunan ABD için açýk bir ye- Devleti’yle bütün iliþkileri koparan ay- “ABD saldýrmakta kararlý ve Türkiye’de
Dedim ki: Hasan Yeþilova nilgi oldu. ný zihniyetin gerekçesi, “ Türkiye ka- ABD’nin müttefiki olduðuna göre, ‘Türkiye’nin
“Herkes talip deðildir, o talepten Ankara-1997 “Sorunun BM kararlarý ve uluslara- týlsa da katýlmasa da ABD saldýrmakta uzun vadeli çýkarlarý’ndan kasýt, ‘bölge ülkeleriy-
âlem halký üzerine bir ýþýk düþse hiç ... rasý hukukun meþruiyeti temelinde ba- kararlý, dýþarýda kalamayýz, birlikte ol- le iyi komþuluk iliþkileri temelinde iþbirliði’ ola-
kimse takat getiremez hepsi yanar, Radyo Dolunay Yazýlarý... rýþçýl yollarla çözümü için gerekli ça- mamýz lâzým, olmazsak; mazdý. Demek ki, ‘Sorunun BM kararlarý ve ulus-
mahvolur gider” -E, doðru, “týngýrtý” müziði... Efen- balarýn sürdürülmesinin öneminin vur- -Kürt Devleti kurulur. lararasý hukukun meþruiyeti temelinde barýþçýl
Bu taliplerden biri Musa Peygam- dim?... Hayýr, müspet manada kullan- gulandýðý” bu bildirinin, ayný vurgula- -Masaya oturamayýz. yollarla çözümü için gerekli çabalarýn sürdürül-
berdir. Daðda Tanrýdan bir iz aradý;
kendinden geçti, geri döndü. Þu halde
rastgele herkes nasýl matlub yani ara-
dým. Cazýn böyle algýlanmasý normal,
ritmi organik deðil... Teorik bir þey ya-
ni.
manýn þu ya da bu þekilde yer aldýðý
evvelki bildirilere göre ABD ve yan-
daþlarý açýsýndan uðranýlmýþ açýk bir
-Petrol bölgesi Kürt Devleti’nin
olur”... idi.
Þimdi ise þöyle diyorlar, “ABD,
mesinin öneminin vurgulandýðý’ bu bildiriyle, as-
lýnda ‘hayýr’ denmemiþ fakat itirafý hükümete,
Meclis’e býrakýlmýþ oluyor”du...
A vustralya’da göçmen olarak yaþarken, Os-
manlý’ya savaþ açýldýðýný duyunca, Avus-
tralya’ya savaþ ilan edeip, binlerce askerle çarpýþa-
ruz” derler. Ýlk anda meseleyi duyanlar bunu þaka
sanýp gülüp geçmiþlerdi. Ama Molla Abdullah ve
Kul Mehmed çok ciddi idiler. Bu iþin þakasý yoktu,
nan kiþi olabilir? Manasý pek lâtif olan -Nasýl yani, anlamadým. yenilgi anlamý taþýmasý, “barýþçý yol- mutlaka saldýracak, ABD’ye boyun Zamanýn gece yarýsýnda, canlý baðlantýda, rak þehid olan Molla Abdullah ve Kul Mehmed’in, savaþacaklardý.
þu beyitdeki nükteye asla itirazýn yeri -Ýnsanýn nefes alýp veriþiyle, kalp larla çözüm” vurgulamasýnýn, eðmezsek; “Hükümetin cesaretine býrakýldýðýný” söyleyen tarihe Broken Hills savaþý olarak geçen kahraman- Bu iki Yiðit Osmanlý, ellerinde avuçlarýnda ne
yoktur. atýþlarýyla tutmuyor. Dans edebilirmi- “ABD’nin Irak’a yönelik olasý askeri -Orda zaten adým adým kurulmuþ “Jane’s Defense Weekly” dergisinin Türkiye tem- lýk destanýný bu ülkede kaç kiþi hatýrlamaktadýr? varsa hepsiyle, silah ve cephane alarak, asker sev-
Bizi þehrimizden kovarlarsa ne çý- siniz?... harekatý konusunda, Türkiye’den bek- bir yapý var, ABD hemen tanýr... taný- silcisinin MGK bildirisiyle ilgili düþüncelerini Gerçek bir kahramanlýk destaný olan bu muhte- kiyatý yapýlan trenyolu güzergahýndaki Broken
kar? -Edilmez deðil mi? lentilerinin ve son geliþmelerin, Türki- sýn, bu bir “realite”. alýrken, Ntv spikeri hanýmýn dilinin sürçtüðü üze- þem hadise, internetten derlediðim bilgilere göre Hills daðýnda, dar bir geçitte mevzilenirler...
Þehir dýþýndaki kýrlar bizimdir. -Cazla dans eden adam gördünüz ye’nin uzun vadeli çýkarlarý çerçeve- -Masaya oturamayýz. re sorun, “Türkiye’nin bu iþe (savaþa demek isti- þöyle meydana geldi... 1915 tarihinin ilk günü ve Çanakkale Arýbur-
Allah baþarý verirse, ben de öyle bir mü hiç? sinde deðerlendirildiði” özellikle belir- -Petrol bölgesi de Kürt Devleti’nin yor) nasýl çekileceðiydi”... *** nu’na Anzak çýkarmasýndan 3 ay ve 24 gün önce
yere gideceðim ki, hiç ses seda gelme- -Hayýr. tildikten sonra yapýlmýþ olmasýndan olur”... Ve üstelik “Hem bu yapýlanma Çünkü AKP’ye oy verenlerin büyük çoðunlu- Yýl 1914.... Yedi Düvel’in haçlýsýnýn, “hasta Broken Hills Boðazý’na 1.200 kiþilik bir tren girdi.
sin oraya. Çeþitli yönlerden esen -Fakat ben gördüm. Fi tarihinde bir ötürüdür; “lâik”, demek ki “müttefik”, tanýmaya- ðu, bir çeþit “sivil toplum kuruluþu” olan Jane’s adam” olarak gördüðü son Ýslâm Ýmparatorluðu Ancak makinist birden çok þaþýrmýþtý. Çünkü de-
rüzgârlar birbirini kovalasýn. Ben bir arkadaþýn arkadaþý çayda cazla “çayda “ABD’nin Türkiye’den beklentile- lým da, “Ýslâmi Kürt Devleti”ylemi Defense Weekly Dergisinin temsilcisinin kastetti- Osmanlý’ya son darbeyi vurmak için hazýrlýklarýna miryolunun tam ortasýnda küçük bir araba duruyor
þey okuyayým, onlarýn kulaklarýna üf- çýra” oynadý. ri ve son geliþmeler, Türkiye’nin uzun komþu olalým?”... ði kararýn alýnmasýný “cesaret” olarak nitelemeye- baþladýðý, tarihin o en kanlý savaþýnýn arefesi.... ve üstünde de bir Osmanlý bayraðý dalgalanýyordu.
leyeyim; sen de oraya kulaklarýný tuta- -Suyun içinde hem de. Elinde vadeli çýkarlarý çerçevesinde deðerlen- 91’in bedeli, 12 yýlda, “zaten adým ceklerini belli etmiþlerdi. ABD ise, yeni nesil lisa- Gözü dönmüþ sömürgeci Ýngiltere’nin baþýný Makinistin fren kolunu çekip treni durdurmasý ile
sýn”... mumlarla mý? dirilmiþ ve BM kararlarý ve uluslarara- adým kurulmuþ bir yapý” oldu, bugün nýyla, bastýrýyordu. çektiði Haçlý ittifaký, Birinci Dünya Savaþý hazýr- birlikte bir ateþ yaðmurudur baþladý. Sanki daðlar
... -?... Haa... Deðil...Girdiðimiz dere sý hukukun meþruiyeti temelinde barýþ- birlikte olmanýn karþýlýðý da, bir zaman Dolayýsýyla bu insanlarýn, dergi temsilcisinin lýklarýnda, sadece kendi askerlerini deðil, sömürge- yerinden oynuyordu. Trenin içi bir anda yaralý ve
Tospatlar (Rositsa) çayý deðil, içtiðimiz çay çayý da deðil, çýl yollarla çözüm sonucuna varýlmýþ- sonra “zaten adým adým parçalanmýþ” tabiriyle “hükümetin cesaretine býrakýlan” kararý
leri altýnda bulunan milletlerin insanlarýný da cep- ölülerle dolmuþtu. Durumu öðrenen bölge jandar-
Halkýnýn çoðunluðu Türktür. 300 bildiðimiz okul çayý. Baþtan sona, þa- týr. Deðerlendirmenin konusu olan bir vatan olur. alsýnlar diye oy verdiklerine ikna edilmeleri, Tür-
heye taþýmaya baþlýyor... ma birlikleri olay yerine geldiler. Ama nafile iki
nüfusu vardýr. Anadolu’dan gelen þýrmadan becerdi de. Arkasýndan düz ABD’nin “Türkiye’den beklentileri”, Þöyle söyleyelim, Birinci Dünya kiye’nin hemen bitiþiðinde, mutlak liberalistlerin
*** Türkle baþedemediler. Çünkü hazýrlýklarý mükem-
Türklerin yerleþtiði diðer bölgelerden, horon’a geçince olanlar oldu. Ahenk deðerlendirmeye çerçeve alýnan Türki- Savaþý sonunda, Mondros mütarekesi gökdelenlerin tepelerinden taa aþaðýlarý seyreder-
Avustralya adasýmn Silver City-Gümüþ Þehir meldi. Bu defa eyalet kuvvetleri sevk edildi. Onlar
muhtelif tarihlerde, peyderpey buraya bozuldu, düðümlendi. ye’nin uzun vadeli çýkarlarýyla örtüþ- yapýldýðýnda Musul’da bulunmamýzý, ken, iþte oralardan, sefalet içinde kaynaþan, “çaðý
Kasabasý, son derece cazip bir yerleþim yeridir. Bu da iþin içinden çýkamayýnca, ordu birlikleri geldi
gelip, yerleþmeleri ile teþekkül ve Yani, kulaðý alýþkýn olmayan adamý seydi, varýlan sonuç, asýl sorununun bölgeyi “þekillendirme” iddiasýndaki ýskalamýþ kara kalabalýklarýn kaynaþtýðý gecekon-
kasabanýn devesi boldur. Devecilerin çoðu da Hint- ve üç koldan bu mücahidleri çapraz ateþ çemberine
meydana geldiði rivayet olunur. Sakar- dinlerken sarmýyor, o da “týngýrtý” mü- BM üyesi hükümran Irak Cumhuriyeti Ýngiliz saldýrganlýðýyla gýrtlak gýrtlaða dulardan” fýþkýrdýklarýný teþhis ettikleri “üçüncü
dünya despotlarý”ndan birisinin yaþadýðýna, neyi li Müslümanlardýr. Deveci olmamakla birlikte bun- aldýlar; yüzlerce silah birden patlýyordu. Mücahid-
balkan eteklerinden kaynaklanan dere- ziði diyor. Dinlemesi, öðrenilen bir Devletini yýkmak olduðunu saklama- boðuþmamýza borçluyuz.
ne zaman yapacaðý hiç belli olmayan veya her an larýn içinde Osmanlý’dan gelen Molla Abdullah is- ler son mermilerini de sýktýklarýnda Broken Hills
ciklerin birleþmesi ile hasýl olan bol su- müzik. Siz caz mý yapýyorsunuz? yan ABD’ye “BM kararlarý ve ulusla- Musul bize Ýngilizler tarafýndan su-
lu dere vadilerinde verimli arazisi var- -Klâsik batý müziðine de “kapý gý- rarasý meþruiyet temelinde barýþçýl yol- nulmadý, omuz omuza gelmedik. Mu- her þeyi yapabilecek, kitle imha silâhlarýný, kim- minde bir de Türk vardý. Molla Abdullah, Müslü- tarafýndan gelen silah sesleri kesildi.
dýr. cýrtýsý” diyenler var. larla çözümü için gerekli çabalarýn sür- sul-Kerkük meselesinde, Atatürk Tür- yasal silahlarýný, oraya buraya atacak yaradýlýþta manlar arasýnda sevilen bir kiþiydi. Çünkü alim ve Büyük bir ihtiyatla Boðaz’a hakim noktaya çý-
Halk tarým ve hayvancýlýkla geçinir. -Evet, “Kapa þunu kafamý þiþirme!” dürülmesinin öneminin vurgulanmasý” kiyesinin batýdan yönelen saldýrgana soykýrýmcý bir “canavar”la komþu olduklarýna, sý- fazýl bir zattý.. Molla Abdullah Efendi, ayný zaman- kan düþman askerler, sadece delik deþik olmuþ iki
Ýlçeye 10 km mesafededir ve þose ile diye baðýrýrsýn adama meselâ...O da olmazdý. karþý yerli halkla omuz omuza politika- cacýk odalarýnda güven içinde olmadýklarýna” da oradaki Müslümanlara kasaplýk yaparak geçimi- þehidin cesedi ile karþýlaþtýlar. Molla Abdullah ve
baðlýdýr. Aþaðý ve yukarý tospatlar ol- inadýna açar. Çünkü bilmiyor... Bir de “Amerika’nýn Savaþý”yla, “Türki- sý esastýr ve Türkmenlerle olan müna- inandýrýlmalarý gerekiyordu. ni saðlýyordu.. Bir rivayete göre, Sultan 2.Abdül- Kul Mehmed. Molla Abdullah silahýna sýkýca ya-
mak üzere iki mahalledir. Aþaðý ma- “Bumerang atmasýný bilmeyenler ye’nin Savaþý”...örtüþmüyor. sebetimiz de bu esasla baðlýdýr: Türk medyasýnýn aksine, bombardýmanlarýn hamîd Han’ýn casusu olarak Avustralya’ya gelmiþ- pýþmýþ öylece yatýyordu. Kul Mehmed’in vücu-
hallesindeki Türklerin göçmesi ile ta- dükkân açmasýn” sloganý var... Bildirideki vurgulama, Kuzey Üzerinde yaþadýðýn topraklarda, ve ambargonun yol açtýðý “insanlýk trajedisi”nin ti. Bu arada Silver Þehrine Anadolulu bir Müslü- dunda 21 yara saydýlar. Þehid Molla Abdullah’ýn
mamen Bulgarlar kalmýþtýr. -? Irak’taki ABD destekli yapýlanmaya, vatandaþý olduðun devlet eðer yurtse- görüntülerini gösteren fakat “trajedi”nin sebebini man daha geldi; ismi. Kul Mehmed’di.. O da bir üzerinden “Bu yaptýðýmýzý Allah ve Halifemiz adý-
Burada Tospat Baba adý ile anýlan -Bunun bir de þeyi var... Adý gelme- gerekirse Baðdat’ýn da karþý çýkmaya- ver bir devlet ise...omuz omuza ola- illede “Saddam’s fault” olarak açýklayan BBC araba yapýp, üzerine de bir Osmanlý bayraðý dike- na yapýyoruz. Cihadýmýz Hak yolunadýr. Ne yaptý-
bir türbe (yatýr) vardýr. Rivayete göre di aklýma. Nasýldý bayram sahi þehir- caðý bir müdahaleyi baðlamaz. “BM caksýn, hakkýný böyle alacaksýn, aksi tarzý bir tarafsýzlýk anlayýþýyla hazýrlanmýþ belge- rek dondurmacýlýða baþlamýþ ve kýsa zamanda da ðýmýzý bir biz, bir de Allah biliyor” yazýlý bildiri
Osmanlýlarýn Balkanlara akýnlarý sýra- de? kararlarý ve uluslararasý meþruiyet te- davranýþýn adý, tarihin her döneminde sellerin gösterimiyle inandýrýcýlýðý artan “telkin meþhur olmuþtu. çýktý. Ama ilk anda buna kimse inanamadý ve her-
sýnda, Varna Savaþýna gidiþ veya dö- -Ayný. melinde barýþçýl yollarla çözümü için hainliktir, ölçüsü bugünde deðiþmiþ kampanyasý”na, ki 91 saldýrýsýnda uygulananda Artýk Avustralya adasýnda kasap Abdullah ve kes daðlarda iki ay boþyere baþka Osmanlý savaþçý-
nüþte, ordunun o bölgede yaþayan -Ayný deðil mi... Peki, Zuhuratba- gerekli çabalarýn sürdürülmesinin öne- deðil. buydu, o gece hýz verildi. dondurmacý Kul Mehmed isminde iki Osmanlý te- sý arýadý. Avusturyalýlar sadece iki Osmanlý ile sa-
halkla karþýlaþmasýnda müsademede ba’daki lunapark duruyor mu hâlâ? minin vurgulandýðý” sorunun, Türki- MGK bildirisiyle oluþan þaþkýnlýk Müptelâsý olunan ABD ordusunun “iktidar basý vardý.ve. Gümüþ Þehir’in yerlisi-yabanctsý on- vaþtýklarýna iki ay sonra ancak inanabilmiþlerdi.
barut ve sair silah malzemesi azalmýþ, K.999’sanýz. Alo? ye’de dahil bütün Merkezdoðu’yu bir- ABD’yle birlikte olan medyayada yan- görüntüleri”nin bültenlere hemen döndüðünü larý seviyorlardý.... Bu olay Avustralya Resmî Harp Tarihi’ne “Bro-
hezimete doðru gidildiðini gören salih -Ateþ gibi nehr akýyordu birleriyle ihtilâflý “etnik federal beylik- sýdý. söylemeye bile gerek yok. Televizyonun 28 Ara- *** ken Hills Savaþý” olarak yazýlmýþtýr. Bugün iki þe-
bir er arkadaþlarýna silahlara barut ye- Ruhumla o ruhun arasýndan, ler”e parçalayacak “Irak Savaþý”ý oldu- Meselâ, MGK bildirisinin tam met- lýk sabahýnda, üstelik içinde Mustafa Kemal’in Birinci Dünya Savaþý patlak verdi. Osmanlý, Ýn- hidimizin mezar yeri bilinmese de, arabalarý, silah-
rine toz koymalarýný ve böylelikle si- -Bahsetti derinden ona halim ðuna dikkat etmeli, medyanýn kýþkýrttý- ninin yayýnlanmasý gecikti, alýntýlarla Ankara’ya ilk defa geldiði günün yýldönümünün giltere ve Fransa ile savaþacaktý. Ýngiltere’nin müs- larý ve bayraklarý bir müzede saklanmaktadýr. Siper
lahlarýný hazýrlayýp ateþ etmelerini Aþkýn bu onulmaz yarasýndan. ðý “savaþ”la, Kuzey Irak’taki “fiili du- yetinildi. Borusunu öttürdükleri ABD de bulunduðu bir gün öncesinin “haber özetleri” temlekesi olan Avustralya da Çanakkale Cephesine olarak kullandýklarý kayaya da “Türk kayasý” adý
önermiþ, askerlerde buna uyarak silah- -Selâm, iyi seneler, Arap kökenli rum”u sona erdirecek, Irak Devleti’nin ordusunun “iktidar görüntüleri”ni sali- ise, ABD’yle birlikte olma iptilâsýnýn, “yabancý- asker sevk etmeye baþladý. Ýngilizlerin yanýnda Os- verilmiþtir.
larýný tozla doldurup ateþlemeye ko- Türk vatandaþýyým. Kendimi Türk mil- otoritesini tesis edecek, “Kuzey Irak selikte olsa mutlaka gösteren bülten- lara hoþ görünerek, yumuþak ve nazik davrana- malýya saldýracaklardý... Avustralya’da yýllarca kahraman þehidlerimiz
yulmuþ, silahlar kullanýlarak düþmana letine mensup olarak görüyorum. Tür- harekâtý”yla karýþtýrmamalý. ABD pro- lerden müptelâsý olunan görüntüler ký- rak, büyük ülkülerin gerçekleþtirilebileceðine Devlet-i Ali’ye savaþ açýldýðýný haber alan bu ve onlarýn cesaretleri konuþuldu. Ýngilizler Bu ha-
galip gelinmiþ. Savaþ sýrasýnda bu salih kiye Cumhuriyeti Devleti sýnýrlarý da- jesiyle parçalanmayý reddetmenin be- sa bir süre için kayboldu. Suratlar asýl- inanma aymazlýðýnýn” üzerinde durmaya deðer, iki yiðit Müslüman,vatanlarýna dönerek askere ya- rekattan çok korktular. Çünkü bu hareket sonrasý
erin þehit düþtüðü mahalle defin edildi- hilinde doðup büyüdüm. Seviyormusu- deli olarak Türkiye’den, Kuzey dý, stüdyolarýn tadý tuzu kalmadý, dil küçük çapta þaheserlerinden birisidir. zýlmak isterler. Ancak Avustralyalý yetkililer bunu Avustralya’da bulunan 500 civarýndaki Afgan de-
ði, erenlerden olduðu düþünülerek son- nuz Haþim’i? Irak’taki ABD destekli “fiili durum”u sürçmeleri baþ gösterdi. ... kabul etmezler.. Hatta ýsrar edince, savaþ esiri mu- veci de isyan etmiþtir.
radan mezar (türbeye) çevrilmiþtir. -Severim. Sârâ Haným mýydý anne- resmen tanýmasýnýn isteneceði, istendi- Kulaklarý kiriþte, bir þeyler söyle- -O, siz misiniz? amelesi yapmakla tehdit ederler... Bunun üzerine Þehid Molla Abdullah ve Þehid Kul Mehmed’i
Tospatlar adýnýn buradan geldiði söy- si? ði açýktýr. mesini bekledikleri ABD’nin bir açýk- -Evet... Bir þey söylemeyecek misiniz? Kul Mehmed ve Molla Abdullah, Avustralya hükü- rahmet ve þükranla yadediyoruz. ruhlarý þad olsun..
lenmektedir. -Evet. Babasý Alûsizâdelerden Arif “Türkiye’de dahil bütün Merkezdo- lamada bulunmadýðý “sessizliðe bü- -Ne diyeyim, “þehirde bizimdir”...
metine adetâ muhtýra vererek;”Öyle ise biz de size Eylemleri ve þehadetleri yolumuzu aydýnlatýyor.
Medrese ve rüþtiye tahsilli kimseler Hikmet Bey. ðu’yu birbirleriyle ihtilâflý “etnik fede- ründüðü” saatlerde, her meselede da- 29 Aralýk 2002
karþý savaþ halinde olduðumuzu bildirmek istiyo-
yetiþtirmiþtir. Ayrýca Avrupa, Amerika -Bir saniye. Alo, hemen mevzuya. ral beylikler”e parçalayacak “Irak Sa- ima birlikte olduklarý ABD’nin politi- “Benemsâl” Oðuz Gürses
BARAN BARAN
.
18 19
.
herkese duyurmak. Ýzhâr etmek: 550.
.
Casûm: Korkulu rüyâ, kâbus: 550. Guceratlý Þeyh Ebu’l-Muvahhid’in “Da’vâ Cetve-
Ýstanbul: 550. li”nde, Allah’ýn güzel isimlerinden “El-Vâli; Ýþleri
Liyakat: Ýktidar. Ehliyet. Hüner. Fazilet. Kýymetli- Müstevli(ye): Ýstilâ eden. Galib olan. Zapteden. yürüten” ismi, “Vav” harfine denk geliyor.
Salih Mirzabeyoðlu
lik: 541= 1540. Yayýlan, her tarafý kaplayan: 551= 1550.
Rahman 19: (Noktasýz): 540. Tenessüm: Haber eriþmek. Havayý teneffüs etme.
NÝSAN Nisan: Milâdî takvimde 4. ay. Arabça ve Farsça’da
“Nisan” olarak geçmekte olup, Süryanice’den geç-
Muadele: Müsâvilik, eþitlik. Muamma. Karþýlýklý
anlayýþ. Adalet: 150.
Mehdî Salih Ýzzet Mirzabeyoðlu: Güzel kokular kokutmak: 550.
Mukît: Muhafaza eden. Hafýz. Amelleri zayi etme- Ecdad: Dedeler, babalar: 13.
.
62+691+477+1312= 2539= 1540.
me olduðu belirtiliyor. (Süryanî yýlýnýn 7. ayý.) Re- Aks: Hilâf, muhalif, zýd, ters. Gölge gibi þeylerin Ma’lat: Derin ve yüksek fikir. Ululuk, þeref, itibar: yip koruyan. Gizliyi bilen. Gýda ve rýzýk veren. Vav: Kur’ân alfabesinin sondan üçüncü harfi. Eb-
Levha: 2 Temmuz 2005... Bir câmi’de, kalabalýðýn bi’ül Ahir: 171. bir yerde eser peydâ etmesi. Sesin veya ýþýk gibi (Allah’ýn güzel isimlerinden “El-Mukît”: Kuvvet ced hesabýnda 6 sayýsýnýn karþýlýðý: 13.
ortasýnda, ayakta, Mahmud Efendi Hazretleri vaaz 540.
Mehdî Salih Ýzzet Erdiþ: 59+129+506= 1171. þeylerin bir yere çarparak geri dönmesi. Bir þeyin verici.): 550. Salih Mirzabeyoðlu: 691+322= 1013.
veriyor. Ben, babamla (Þerif Muammer) birlikte, Muayin: Kat’i ve kesin olarak belli olan. Görül- evvelini ahir, ahirini evvel yapmak: 150. Ýktiham: Tahammül etmek. Dayanmak. Katlan- Hârikulâde: Fevkalâde, âdetin haricinde bulunan
oda gibi bir girintide cemaatle birlikteyim. Mah- müþ olan: 171. Amelî: Amele müteallik. Fiilî olarak. Ýþlemek su- mak. Güçlükleri yenmek. Hücum ve istilâ eyle- þey, eser. Görülmedik derecede: 1012= 13.
mud Efendi, gördüðüm bir Nasreddin Hoca res-
.
Maanî: Mânâlar. Sözün hâl ve makama uygunluðu retiyle. Pratik. Tecrübeli: 150. Ýron: (Ýngilizce): Ütülemek, demir kaplamak. Ütü- mek. Mülâhazasýz bir iþe baþlamak. Bir þeyi hakir Ehad: Bir. Tek. Ýnfiradla (tek baþýna kalma, yalnýz-
mindeki gibi zayýf, gözlerinin etrafý Üstadým’ýn ilmi: 171. Mukýd: Ateþ yakan: 150. addetmek: 550. lýk hâli) muttasýf sýfat-ý kâmileyi cami’ olan: 13.
gözleri gibi halka þeklinde, çukur, dudaklarý da ha- lemek; plânýn teferruatýný hazýrlamak, pürüzlerini
Maune: Mavna. Yük taþýyan büyük gemi: 171. Makýt: Dar yer: 150. gidermek. Kelepçelemek. Aramram: Asker çokluðu. Þiddetli hâl ve iþ: 550. Gayb: Gizli olan. Görünmeyen. Belirsiz: 1012=
fif çýkýk ve belirgin. Yüzü de, tavýr ve duruþ hâlin- Asi: Ýsyan eden. (Âsi: Doktor, cerrah, tabib. Ke- Metali’: Matla’lar. Tulu edecek yerler veya za- 13.
.
de deðil de, –ekþi yüzlü demeyeyim!– ciddi. Ko- Dekak (Kürtçe): Ütü.
derli, hüzünlü.): 171. manlar. Güneþ veya benzerlerinin doðduðu yerler. Dekaik-Dakaik: Dakik’in çoðulu. Ýncelikler. Anla- Azad: Serbest. Hür: 13.
nuþmadan sonra çýkýþa doðru bizim yanýmýza geli-
.
Asma’: Uyanýk ve gözü açýk adam. Keskin kýlýç: Kaside veya gazelin ilk beyitleri: 150. þýlmasý çok dikkat isteyen incelikler. Çok ince. Hece: 13.
yor; ona babamý tanýtýyorum. Babam heyecanlý ve 171. Na’l: Oturulacak yerin en aþaðýsý. Ayaða giyilen Þürse: Nalin. Pabuç. Ayakkabý: 1005= 6. Hica: Bilmece: 13.
hamasî bir tavýrla benim için, “onu sizin emrinize
.
Niknam: Ýyi nam kazanmýþ, iyi ünlü: 171. tahta ayakkabý. Nal: 150. Vav: Ebced deðeri (6) olan harf. Ýstisna: Müstesna kýlmak. Kaide dýþý býrakmak.
býrakýyorum!” veya “o sizin emrinizde!” gibi bir Asvad: Büyük emir: 171. Dahr: kaplumbaða. Daðbaþý: 1005= 6. Ayýrmak: 1013.
.
þey söylüyor. Mahmud Efendi de bana, “Ni- Ýnkilis: Yýlan balýðý: 171. Becâ: Yerinde, münasib, lâyýk, uygun: 6. Cihad: (Cehd’den): 13.
san’da...” diye geçtiðimiz Nisan’da olan birþey ve- Resed: Lâyýk, þâyan, þâyeste: 264.
Mefhum: Anlaþýlan. Mânâ. Ýfâde. Sözden çýkarýlan Nevbahar: Ýlkbahar: 264. Debbabe: Tank: 14= 1013.
.
ya Nisan ayý ile ilgili birþey söylüyor. Kafasýnda mânâ: 171. Yakub: (Aleyhisselâm): Yusuf Aleyhisselâm’ýn Bay: Bey. Mîr. Emir. Zengin: 13.
kavuðu andýran bir sarýk, küçük beyaz kavuk gibi,
.
Kýyas: Benzetmek, karþýlaþtýrmak, mukâyese. babasý, Ýshak Aleyhisselâm’ýn oðludur. Kur’an’da Abî: Çok mavi. Suda yaþayan veya suda meydana
üzerinde de beyaz entari var. Benzeterek hüküm ve muhakeme etmek. Doðru ismi geçen peygamberlerdendir: 188. Hizza: Nalin. Bir þeyin karþýlýðý, mukabili. Bir gelen. Ayva: 13.
kabul edilen iki hükümden bir üçüncü hükmü çý- Mukaddime: Önsöz. Evvel gelen. Öne geçen. Her Levha: 20 Eylül 2007... Ýstanbul’da, Kandilli sem- doðru çizginin devamý ile hasýl olan cihet, düzlük, Cahid: Cihad eden: 13.
karmak: 171. þeyin evveli. Alýn. Nasiye. Alýndaki perçem: 189= tindeyim. Sabahýn, havanýn aydýnlanmasýna yakýn sýra. Taraf: 710= 1709.
Asaf: Süleyman Peygamber’in veziri. Vezir. Bir ot 1188. alacakaranlýðý. 1971-1972’de oturduðum evden çý- Dehiþt: Ýttifak, birlik, ittihad. Bir tarzda hareket et-
Levha: 19 Nisan 1983... Bir bayiin (büfe) önüne ismi: 171. Kat’i: Mutlak. Þübhesiz. Tereddütsüz: 189=1188. mek: 709.
geldim... Bayi ve dýþarýda duran bir adam... Birden kýyorum ve bayýr aþaðý yolda yürüyorum. Benden
Za’t: Boðmak. Boðazlamak: 1170= 171. Mansub: Nasbolunmuþ, memuriyete koyulmuþ: baþka sokakta hiç kimse yok. Evlerin hepsi iki-üç Risde: Ýnsan topluluðu: 709. Âmil: Vâli. Yapan, iþleyen. Sebeb. Vergi tahsiline
görüyorum ki, özel günlere mahsus büyük punto- Âkif: Devamlý ibadetle meþgul olan. Bir þeyde se- 188. memur olan. Mütevelli. (Âmile: Ayak, bacak.):
lar ve siyah baþlýklý bir gazete... “Yeni Devir” ga- katlý ve yanyana; ve yine o zamanýn tersine, hiçbi-
bat eden. Teveccüh, yönelme: 171. Fasîh: Fasahat sahibi. Hatasýz olarak söyleyen. 141.
zetesine benziyor... Yýlana bakarken içimize kur-
baða imiþ hissi doðmasý ve o suretin bu mânânýn
Menaî: Ölüm haberleri: 171. Açýk ve güzel konuþan: 188.
rinin bahçesi yok ve hepsi sokak üstü yanyana.
Kerpiç ve tahtadan yapýlma eski zaman evleri; VALÝ Men ene: Ben kimim?: 142: 1141.
.
Aksat: Çok doðru olan þey: 171. Muhsan: Akýl. Bülûð. Ýslâmiyet. Hürriyet: 188. ama çimento hissi veren toprak sývalý. O zaman ol- Mehd(î) Muhammed: 141.
olmasý gibi, baþlýkta içime “Þeriat” doðuyor... Ga- Tahfif: Hafifletme, yükünü azaltma. Kolaylaþtýr- Muhsýn: Kale gibi mahfuz ve saðlam olan: 188. Levha: 5 Nisan 2003... Birisi bana, dedem Ýzzet Ýmam Mehdî: 141.
.
zeteyi aldým... Bayi, memnun ve mesut... Ben ora- mayan bir yan sokaða doðru yürüyorum. Ýçimde
ma: 1170= 171. Muhassan: Kuvetlendirilmiþ, istihkâmlaþtýrýlmýþ: garib bir ürperti var. Ayaklarýmdaki nalinler dikka- Bey’in babasý Musa Bey hakkýnda, “Musa Bey, 10 Ý’lâm: Bildirmek. Belli etmek. Anlatmak. Mahke-
dan uzaklaþýrken, benim hakkýmda yanýndaki ada-
.
188. timi çekiyor ve ucuna basarken týkýrdýyor. vilâyetin mîrliðine terfi etti!” diyor. Ben onun me hükmünü bildiren resmî karar yazýsý: 141.
.
ma muhabbetle “þunun boyuna bosuna bak; iþim Besasa: Göz, ayn: 188. “mîr” olduðunu ve 10 vilâyetin mîrliðine ne dendi- Allâm: En çok bilen: 141.
olmasa, ben de onunla giderdim!” diyor... Eskiþe- Kýhf: Kafatasý: 188. ðini düþünüyorum. Lâmi: Parlak. Parlayan: 141.
hir’de, sokak aralarýnda dolaþýyorum! Levha: 29 Mayýs 2007... Yakub Aleyhisselâmý gö- Kuffaz: Eldiven. Kadýnlarýn ellerine ve ayaklarýna Misbah: Lâmba: 141.
.
rüyorum, Kumandanýmýzý kastederek, “onun yükü taktýklarý süs eþyasý: 188. Nial: Ayakkabýlar. Nalinler. Nallar: 151. Lisân: Dil. Lehçe: 141.
.
çok oldu biraz hafifletelim!” diyor. Mehdî Muhammed: 151. Âlem: Kâinat. Herþey. Halk. Cemiyet. Dehr. Hu-
(Ýstihareci’nin “Sinyal Muhabbetleri” için yaptýðý Mîr: Bey. Amir. Baþ. Kumandan. Vâli: 250. susî hâl ve keyfiyet: 141.
Þeriat: 980.
Ýstikbâl Ýslâmýndýr: 980.
istihare.) NALÝN Ý’lân: 151.
Masna’: Su mahzeni. Sarnýç. Fabrika. Bucak, kö- Lýkve: Kova: 141.
.
þe. (Mesna: Ýkiþer ikiþer. Derenin büklüm ve boðaz Lâyýk: Yakýþýr ve yaraþýr. Uygun, münasib ve mu-
Mehdî Salih Ýzzet Mirzabeyoðlu: Levha: 13 Eylül 2004... Mahmud Efendi Hazretle- yeri.): 250. vafýk: 141.
62+129+477+1312= 1980. Hasf: Tasmalý nalin. Ayakkabý dikmek. Birbirine
ri, Yeþil Câmi’inde vaaz veriyor. (Câmi’ eski yapýþtýrmak. Aðacýn yapraðýnýn dökülmesi: 770. Mirzab: Ululuk. Uzun ve büyük gemi: 250. Siyam: Oruçlar: 141.
Mütera’rý: 10 yaþýný aþmýþ olan: 980. Mukad: Aðýr yüklü: 150. hâlinde.) Amcam Abdullah Hoca’ya güzel görü- Ner: Erkek. Er: 250.
Misliyet: Benzerlik. Benzeri ve misli olmak: 980. Asr: Muttali olmak. Gözcülük etmek: 770.
Ýsa: Dört büyük Peygamber’den biri: 150. nümlü ayakkabýlarýný göstererek, “nalinlerimi Sufret: Sarý renk, sarýlýk. Beniz sarýlýðý: 770. Ruhama: Rahim olanlar: 250.
Temsil: Bir þeyin aynýsýný veya mislini yapmak. Mehdî Muhammed: 151= 1150. lâyýk olan birine ver!” diyor. Bir de kaliteli bir ku- Reym: kabir. Alçak yer. Derece. Ziyâde, çok fazla:
Benzetmek. Teþbih etmek. Nümune söz: 980. Tasarruf: Bir þeye karýþýp müdahale etme. Ýdare ile
Sif: Deniz sahili. Küst: 150. maþ varmýþ, onu da ütüleyip ikisini birden lâyýk kullanma. Tutum. Sahib olmak, idare etmek. Kul- 250. Levha: 29 Aðustos 2004... Yüksek bir apartman
Teslim: Diþ diþ etme. Merdiven hâline getirme, Sultan: 150. olana vermesini söylüyor. Amcam vermiyor, sonra Ka’f: Ayaðý sert olarak basmak. Ayak ile topraðý dairesini andýran bir yer. “Kalkýn, Mahmud Efendi
ayak ayak düzme. (Teslim: Bir emaneti verme. Ka- lanma hakký: 770.
Alîm: Bilen. (El-Alîm: Allah’ýn güzel isimlerin- da Efendi Hazretlerine, “hani siz böyle þeylere Küþten: Öldürmek: 770. küremek. Kab içindeki suyun tamamýný içmek. gelecek!” diye bir ses; ve âniden, beyaz sarýðý ve
bul etme. Doðru ve haklý bulma. Selâmetle dua et-
.
den biri.): 150. önem vermezdiniz!” diyor; ütü filân iþlerine... Müzill: Zelil kýlan. Zillete düþüren. Adileþtiren: Koparmak: 250. gri cübbesiyle geliyor. Yanýnda, yine sarýk ve cüb-
me. Karþýsýndakinin hükmü altýna girme. Kendini
.
Ýhsan: Saðlamlaþtýrmak. Tahkim etmek. Ehl-i aza- Efendi Hazretleri, “o senin anladýðýn ütü deðil!” 770. Hamra: Çok kýrmýzý, kýzýl renk. Þiddet ve meþak- beli olarak Sadettin Ustaosmanoðlu aðabey. Mah-
Allah’ýn takdirine terketme, emri altýna girme. met olmak: 150. diyor. O ân aklýma, “bunlara Kumandan lâyýk, keþ- katli geçen yýl. Þiddetle olan ölüm. Arab olmayan mud Efendi Hazretlerinin teþrif ettiði yer, bir oda;
.
Belâ ve âfetten korunur olma. Bir þeyi yeni sâhibi- Aktris: Kadýn oyuncu. Ýþ yapan: 771= 1770.
Ýnsihal: Düzgün söz söyleme: 150. ke ona verilse!” diye geçiyor. (Ýstihareci.) Müstear: Takma isim. Emaneten alýnmýþ olan: cinsten. Yüzü kýzarmýþ kadýn: 250. ve çok az sayýda insan var. Onlarýn içinde, traþ ol-
ne verme. Dayanamayýp pes deme. Hakikat oldu- Müsemma: Ýsimlendiren. Muayyen zaman, belirli muþ bir þekilde, saçsýz-sakalsýz ve býyýksýz bir þe-
ðunu söyleyip itiraf etme.): 980. 771= 1770.
vakit: 141-150. kilde Kumandanýmýz var. Mahmud Efendi geldiði
Teþri’: Yolu açýk ve vâzýh kýlma. Þeriata isnad ve Ýnsilâh: Silahlanma: 150. Lâyýk: Yakýþýr ve yaraþýr. Uygun, münasib ve mu- zaman, ayaða kalkýp etrafýný sarýyorlar. Kumanda-
nisbet eylemek. Kanun vaz’ ve tenfiz eylemek. Seyf: Kýlýç: 150. vafýk: 141. Levha: 6 Ekim 1986... Askeriyeye alýnan büyük nýmýz da ayaða kalkýyor. Ben, bu olanlarý yan oda-
Havuza su getirmek: 980. Sîn: Çin: 150. Men ene: Ben kimim?: 142= 1141. arabalar. “Hiç olur mu? Bir astsubaya koca araba!” dan seyrediyorum ve kendi kendime, “vay be, ilk
Ta’riþ: Temel yapmak. Üzüm çubuðuna çardak Tena’ul: Nalin giymek: 550.
Misem: Daðlama eseri. Dað yapýlan âlet. Güzelin Abdullah: Allah’ýn kulu: 142= 1141. Mütessemî: Bir isim ile ismlenen: 550. diyorum. Bir seyyar satýcýnýn yanýnda da ayný lâfý defa ikisi bir arada!” diyorum. Kumandanýmýz,
.
yapmak: 980. çehresindeki cemâl eseri: 150. Saî: Çalýþan. Bir yere vâli olan. Cemaat baþý: 141. ediyorum. Bana kimlerden olduðumu soruyor. Mahmud Efendi’ye musafaha için iki elini birden
Uzriyy: Þiddetli muhabbet: 980. Mehdî Salih Ýzzet Mirzabeyoðlu:
Muallî: Yücelten, yükselten: 150. A’lem: Daha iyi bilen. En iyi bilen. Alâmetli, be- 59+691+477+322= 1549= 550. “Musa Bey’lerden Ýzzet Bey’in torunuyum!” diyo- uzatýyor. Mahmud Efendi musafahadan sonra, eði-
Teþerrüf: Þereflenme. Ulviyete eriþme: 980. Mümkin: Mümkün. Olabilir veya olmayabilir: lirtili: 141. rum. Adam gýbtayla bakýyor... Ve benim astsubay- lip Kumandanýmýz’ýn elini öpüyor. Sonra benim
Taallün: Alenî, aþikâr, meydanda olmak. Herkesin
150. gözü önünde gibi bilinme: 550. lar hakkýndaki sözümü hafifleterek, emekli astsu- bulunduðum tarafa baþýný hafifçe çevirerek baký-
Mütali’: Mütalâa eden, tetkik eden. Okuyan: 150. Neþr: Neþretmek, yaymak, bir haberi fâþetmek, bay olan babama naklediyor! yor ve kendisi için getirilen sandalyeye oturuyor.
20 BARAN BARAN 21
Ben bu olanlarý yan odadan seyrederken, Mahmud Eyser: Sol taraf. Sol taraftaki. Pek kolay: 271. Hayyat: Yýlanlar: 419.
ÝSLÂM DÜNYASI
.
Efendi’nin Kumandanýmýz’ýn elini öpüþünden do- Seyyar(e): Bir yerde durmayýp yer deðiþtiren. Tedehhî: Dâhileþme: 419.
.
layý hayret ve dehþet içinde gözüm faltaþý gibi, að- Gökte veya güneþ etrafýnda dönen yýldýz. Gezegen. Teheddî: Doðru yola girme. Hidayetlenme: 419.
zým açýk þekilde âdeta donup kaldým. Bu esnada Kervan, kafile. Otomobil: 271. Te’vîb: Tesbih etmek. Sabahtan akþama kadar sey-
Sadettin aðabey beni kastederek, “o nerede?” diye retmek: 419.
çevresinde 19 kiþiyi tutukladý. Akýncý Þehidimiz Malik el Þahbaz
soruyor; ve âniden yan odaya gelip, kolumdan tu- Kandahar kentinde köpek dövüþü
tarak Mahmud Efendi’nin yanýna götürüyor. Son-
ra, Efendi Hazretlerine, “Nurî Efendi ölüp hilâfeti Biat: Baðlýlýðýný, itimadýný bildirmek. El tutarak
yarýþmasý sýrasýnda meydana gelen
þehadet eyleminde ölenlerin sayýsý-
Metin YÜKSEL MALCOLM X
Þaban Efendi’ye mi verecek?” gibi birþeyler söy- baðlýlýðýný alenen izhar etmek. Rey vermek: 482. Vilâyet: Ýl. Bir þeyi kudretle elde etme. Birisine ke- nýn 80’e çýktýðý açýklandý. 23 Þubat 1965 21 Þubat 1965
ledikten sonra, beni göstererek “iþte bu, Efendim, Mehdî Mahmud Mirzabeyoðlu: 482. fil olmak. Dostluk: 447. Þehadetinin 29. Yýldönümü... Þehadetinin 43. Yýldönümü...
anlatsýn mý?” diyor. Mahmud Efendi bana, “þimdi Salih Ýzzet Mirzabeyoðlu: 691+477+1312= 2480= Te’vem: Ýkiz. Çift doðan çocuklar. Benzer, eþ: 447. 16 Þubat 2008
Baðdat’ta iþbirlikçi uyanýþ
yorgunum, sonra bakalým!” diyor. Terli ve yorgun 482. Te’vil: Bir nesneyi redd ve irca’ etmek. Döndür- güçlerine ait bir kontrol nokta-
olduðu hâlinden belli oluyordu... Bundan sonra Marmara. 482. mek: 447. sýný hedef alan bombalý taar-
ben, Sadettin aðabeyin kolundan tutup soruyorum: Tehafüt: Sözü gizlice söyleþmek: 1481= 482. Ümmehat: Analar. Esaslar, asýllar. Ýslâmî temel ruzda üç iþbirlikçi ölürken
.
“Ben iki þey sormak istiyorum, daha doðrusu iki Tebi’: Sýðýr yavrusu. Yardýmcý, yardak: 482. eserler: 447. üç iþbirlikçi yaralandý.
rüyâ; anlatabilir miyim?”... O da, “tabiî!” diyor. Ýmamet: Ýmamlýk. Halifelik: 482. Telâiye: Ýstikamet. Doðruluk üzerine olmak: 446- n : Felluce’de iþbirlikçi
z ý r laya taþ polis 15 kiþiyi tutukladý.
Ben abdest almak için iki kat aþaðý inerken, iki kýz Týbaa(t): Kitab vesaire basma iþi. Kýlýç yapma sa- 447. Ha n Be k
m a Kerkük yakýnlarýnda-
çocuðu görüyorum. Çocuklarýn yanýnda yetiþkin natý: 482. Os
ki Zab kasabasýnda terörist
birileri de var. Çocuklar oyun oynuyor. Abdest alýp Ýtmam: Tamamlamak. Bitirmek. Ýkmal etmek. iþgal güçlerinin bir eve hava saldýrý-
.
merdivenlerden çýkarken, çocuklarýn “yalan ko- Tekmil etmek: 482. sý düzenlemesi sonucu ayný aileden 8
nuþmayýn, yalan konuþmayýn!” diye sesleri geli- Tedafür: Bir yere toplanmak. Yardým etmek: Musa Mirzabeyoðlu: 116+332= 448. Irak Mü- kiþi öldü.
yor. Sonra yerde bu kýz çocuklarýna âit iki kirli don 1481= 482. Vilâyat: Vilâyetler: 448. cahit Silahlý Kuvet- Tartar þehri yakýnlarýnda iþbirlikçi
görüyorum; ve kendi kendime, “bunlar ne, ne Müteehhib: Kendi kendini hazýrlayýp yetiþtirmiþ lerin artarak devam eden uyanýþ güçleriyle mücahitler arasýnda
örgütlü direniþi karþýsýnda her geçen çatýþmalar yaþandý.
.
alâka?” diyorum. Bu sýrada rüyâ gördüðümü anlý- kimse: 448.
gün biraz daha köþeye sýkýþan iþgal Terörist iþgal kuvvetleri ve iþbir-
yorum ve tekbir getire getire uyanýyorum. (Abdüs- Mehabet: Heybet. Hürmetle karýþýk korku. Ýhti- güçleri ve iþbirlikçileri sivillere yöne- likçi hükümet askerlerinin bera-
selâm Tutal.– Kandýra F-Tipi Cezaevi.) Vâli: Bir vilâyeti idare eden en büyük memur. Ma- ram. Azamet. Büyüklük: 448. lik saldýrýlarýný artýrdý. Milyonlarca ber gerçekleþtirdikleri, Þii Mehdi or-
Yollarýmýzý Yolumuzdur!
.
lik... Allah’ýn güzel isimlerinden biri de “El-Vâli”: Mehtab: Ay ýþýðý: 448. insanýn açlýkla yüz yüze yaþadýðý, yüz dusuna karþý yapýlan operasyonlar-
Ýþleri yürüten... Vâli, “bütün eþyanýn sahibi ve on- Tedekdük: Zelzele olup yer deprenmesi. Dað, ye- binlerce insanýn iþgal üslerinde ve ye- da,çatýþmalar devam ederken iki ta-
rel hapishanelerde iþkenceye uðradýðý raftan da ölenler oldu. riyesini hedef alan bombalý taarruzda bombalý eylemlerde yedi iþbirlikçi
lara tasarruf eden”dir. rinden oynayýp pâre pâre olmak. Taþlýkta ve kum iþgalci Amerikan askerlerinin yara- polis telef edildi.
Irak’ta yaþanan Emperyalist zülüm
.
Levha: 11 Kasým 2004... Kandýra Cezaevi – koðu- arasýnda olmak: 448. landýðý ve araçlarýnýn tahrip olduðu Kandahar yakýnlarýnda devriye
ve soykýrým devam ediyor... 15 Þubat 2008
þumuzun üst katýna çýkýyorum. Mahmud Efendi Muharrir: Yazan. Tahrir eden. Kitab telif eden. Ga- Telafer’de Sünnîlere karþý iþkence bildirildi. gezen iþbirlikçi Afgan askeri konvo-
Hazretlerini hasta ve yatakta yatar vaziyette görü- zetede yazý yazan: 448. ve tecavüzleriyle bilinen þii bölgesine Baðdatta üzerilerinde iþkence iz- yuna düzenlenen mayýnlý taarruzda üç
yorum. Bahattin Ustaosmanoðlu’nu hatýrlýyorum. Vâli: 47. 18 Þubat 2008 yönelik gerçekleþtirilen 2 ayrý þehadet leri bulunan üç kimliði belirsiz ceset iþbirlikçi afgan ölürken bir askeri araç
Baðdat’ýn doðusunda mücahitle- eylemlerinde aralarýnda iþbirlikçi po- bulundu. kullanýlamaz hale geldi.
Kumandan’ýn Mehdî’liðini ve ona biat edip etme- Ýlâhî: 46-47.
rin hafif silahlarla hücumu neticesin- lisinde bulunduðu beþ kiþi ölürken 15 Baðdat’ta iþgalcileri hedef
me hususunda birþeyler sorma niyetinde iken, da- Agma: Yýldýz. Yýldýz akmasý. (Tekvir Sûresi’nden alan bombalý taaruzlarda iki iþgalci 12 Þubat 2008
de iki haçlý terörist telef olurken üç kiþi yaralandý.
ha yanýna varmadan Efendi Hazretleri içimi oku- bir âyet meâli: “Akan yýldýza yemin olsun ki”... Kustar: Bir þehre veya beldeye vâli olan. Kesedar, terörist ölürken ikiside yaralandý. Musul’da iþbirlikçi polis devriye-
haçlý terörist yaralandý.Ýþgal ordusu Basra’nýn güneyinde yol kenarýna
yormuþ gibi cevab veriyor: “O Mehdî’dir, velidir; Muhyiddin-i Arabî Hazretleri, Fütuhat-ý Mekki- sarraf. Tüccar. Mizân: 370. sözcüsü eylemi itiraf etti. yerleþtirilmiþ bombanýn iþbirlikçi po- sinin geçiþi esnasýnda mücahitler tara-
hem de uzun zamandan beri velâyeti vardýr. Ýnanýp ye’de, “Hakikat-i Muhammediye”den bahseder- Sokrat: 370. Musulda kukla polis teftiþi sýra- lis devriyesinin geçiþi esnasýnda pat- 13 Þubat 2008 fýndan yola yerleþtirilmiþ bombanýn
biat edebilirsin!” diyor. Bu sýrada Kumandan yu- ken: Allah’ýn rahmeti, âlemin sýrrý ve özü, âlemin Sýrf(e): Sâfi ve hâlis þey. Karýþýk olmayan. Sadece, sýnda yol kenara park edilmiþ bomba latýlmasý sonucu iki iþbirlikçi polis Ramadi’nin kuzey doðusundaki infikak etmesi sonucu üç iþbirlikçi
yüklü aracýn patlatýlmasý sonucu ara- yaralandý... Amerikan ve kukla hükümet askerle- polis öldü iki iþbirlikçi yaralandý.
karý geliyor ve Mahmud Efendi’nin paralelindeki gayesi ve varlýk sebebi, doðru sözlü efendimiz, yalnýzca: 370.
larýnda iþbirlikçi polislerinde bulun- Nasiyiyenin batýsýndaki Talil rinin müþterek iþgal terör üssü katyu- Musul þehrinin batýsýnda bir iþgal
yataða uzanýyor. Mahmud Efendi hasta hâliyle ona Rabbine yönelmiþ, KAYAN YILDIZ’ýn (Allah Sýfýr: Hiç. Olmayan bir þeyin ismi. Hiçbir sayý ol- þa füzeleriyle sarsýldý. Görgü tanýklarý devriyesini hedef alan bombalý ey-
duðu üç kiþi öldü iki kiþi yaralandý. Amerikan iþgal üssü gece saatlerde
dönerek, “sen Mehdî’sin, Mehdî’liðini ne zaman Resûlü’nün) üzerine olsun. O, kendisini geceleyin mamak. Sarý: 370. üsse iki füze atldýðýný doðrularken üs- lemde olay yeri yakýnlarýnda bulunan
Kandahar’da Kanadalý bir askeri altý katyuþa füzesi ile sarsýldý eylemi
ilân edeceksin?” diyor. Bu söz üzerine Kumandan yürüten Hakk’ýn örneksiz yarattýðý þeylere býraktý- Safer: Boþ ve hâli olmak. Karýn içinde durabilen konvoya park edilmiþ haldeki bomba doðrulayan iþgal kuvvetleri zaiyatla ten yoðun duman yükseldiðini söyle- bir kiþi öldü. iþgal devriyesinde tahri-
müthiþ seviniyor. (Sevinmesi, Burak Çileli’nin se- ðý âyetleri ve gerçekleri göstermek için, yedi yýldý- yýlan. Arabî aylardan ikincisi: 370. yüklü bir araçla düzanlenen bombalý ilgili bilgi ermedi. diler. bat meydana gelirken zaiyat la ilgili
vincine benziyor.) Kumandan cevab olarak, “ilân zý aþan kimsedir.): 1046= 47. Rasaf: Kaldýrým. Kaldýrým taþlarý. (Yevmiye: “Kal- taaarruzda üç;ü kanada askeri otuzbeþ Musul’da kukla polis 5 kiþiyi tu- Irak istiklal savaþçýlarý Baðdat’ýn açýklama yapýlmadý.
Mansur mahallesinde kukla polis dev- Baðdat’ta iþbirlikçi polis merkezi
.
edeceðim!” gibi birþey söylüyor. (Tam hatýrlamý- Ula: Birinci, ilk, evvel: 47. dýrýmlar þiirini, sanki kaldýrým çocuðunun þiiri gi- kiþi öldü. tukladý.
Kandahar’da Kanadalý bir askeri Felluce’nin doðusunda bir iþgalci riyesine bombalý taarruz gerçekleþtir- yakýnlarýnda park edilmiþ haldeki
yorum.) Mahmud Efendi, baþka bir þahýstan bah- Hatime: Son söz. Son. Nihayet: 1046= 47. bi anlarlar. O, yataðýnda uyuyamayan entellektü- di. Taarruzda ölen ve yaralanan iþbir- bomba yüklü aracýn patlatýlmasý so-
seder gibi, “ona da söyleyecek misin?” diye soru- Mücidd: Elinden geldiði kadar çalýþan, gayret gös- elin þiiridir!”... Ondan bir mýsra: Kaldýrýmlar içim- konvoya park edilmiþ haldeki bomba Amerikan askeri,keskin niþancý mü-
yüklü bir araçla düzanlenen bombalý cahitler tarafýndan vuruldu. likçi sayýsý hakkýnda açýklama yapýl- nucu ikisi iþbirlikçi polis beþ kiþi öl-
yor. Kumandan, “ona da söyleyeceðim!” diyor. teren. (Mucid: Yeni bir þey icad eden, bulan. Yara- de kývrýlan bir lisândýr.) taaarruzda üçü Kanada askeri otuz Eylem akabinde çevreye rastgele madý. dü.
Mahmud Efendi’nin “kim o?” sorusuna, “o kendi- tan. Yoktan var eden... Mucîd: Hazýr. Ýyi edici beþ kiþi öldü. ateþ açan iþgalci teröristler iki sivili El Ambar vilayetinde kukla polis Kerkük’te iþbirlikçi uyanýþ kuv-
ni biliyor!” cevabýný veriyor. Bu konuþmadan son- olan. Mevt, ölüm.): 47. öldürdü. devriyesinin geçiþi esnasýnda parke- vetlerini taþýyan bir araca düzenlenen
dilmiþ haldeki bomba yüklü aracýn bombalý taarruzda 4 iþbirlikçi öldü.
.
ra aþaðý kata iniyorum. Bahçede basketbol oyna- Dama: Deniz, bahr: 47. Merzban: Vâli, sýnýr muhafýzý, sýnýr beyi: 300. Mücahitler Taratar da iþbirlikçi
17 Þubat 2008 uyanýþ güçlerine taarruz etti. patlatýlmasý sonucu çok sayýda iþbir- Amerikan CBS haber ajansý Bas-
yan gönüldaþlarý görüyorum. Aralarýnda Mehmed Ahalî: Halk, umum, nâs. Bir memleketin yerlileri: Fikr: Düþünce. Akýl. Rey, istek: 300. likçi yaralandý. ra’da iki gazetecisinin esrarengiz bir
Yavuz Uçum’un yüzünü seçebiliyorum. Ona, 47. Rakk: Kitab, sahife. Tomar. Yama: 300. Ramadi’nin doðusunda Halidiye Afganistan’ýn batýsýnda devriye
bölgesinde bir sivil,terörist iþgal dev- gezern kukla Afgan polisi Taliban’ýn Selaheddin vilayetinde iþbirlikçi þekilde ortadan kaybolduðunu duyur-
.
Mahmud Efendi’nin, Kumandan’ýn Mehdî’liðine Münir: Nurlandýran, ýþýk veren, ziyâ veren: 300. riyesinden açýlan ateþ sonucu öldü. pususuyla karþýlaþtý çýkan çatýþmada uyanýþ kuvvetleri karakolu yakýnlarý- du.
inanýp biat edebileceðimizi söylediðini anlatýyo- Matmure: Mezar. Toprak altýnda bazý þeyleri sak- Baðdat Karra’da bölgesinde kuk- dört iþbirlikçi polis telef edilirken iki- na üç katyuþa füzesi atýldý.ayrýca iþ- Baðdat’ýn merkezinde Irak’lý bir
.
rum. Yavuz “öyle mi?” diyor. Derken bunun bir lamaya mahsus yer: 300. la polisin kontrol noktasýný hedef alan si esir alýndý.. galci Amerikan devriyesine yönelik gazeteci öldürüldü.
rüyâ olduðunu farkedip heyecanla tekbir getirerek Musa Mirzabeyoðlu: 116+1302= 1418. bombalý taarruzda beþ kukla polis ya- üç ayrý bombalý eylem gerçekleþtiril- Kerkük iþbirlikçi polisi üç kimliði
ralandý. di. belirsiz ceset bulduðunu duyurdu.
uyanýyorum. (Abdüsselâm Tutal.) Necib Fazýl Kýsakürek: 1417= 418. Mücahitlerin Balad Ruz’da terö- Amerikan iþgal ordusu,ýrakta bir
Ýbtidaî: Baþlangýca âit, en önce olarak. Ýlk. Evvel: Baðdat Karada bölgesinde bir ka- 14 Þubat 2008
dýn þehadet fedaisinin üzerindeki Tikrit’te Irak Devlet Baþkaný Þe- rist Amerikan devriyesine yönelik iþgal devriyesine yönelik gerçekleþti-
418. Ýsti’la: Terfi’ eylemek. Yükselmek. Yüce olmak. bombalarý infilak ettirmesi sonucu en hit Saddam Hüseyin’in aþiretine men- gerçekleþtirdikleri bombalý taarruz rilen bombalý eylemde bir askerinin
Vahdet: Birlik. Yalnýzlýk. Teklik: 418. Galib olmak: 562. az dört kiþi ölürken ondan fazla kiþi sup ayný aileden 6 kiþi öldürüldü. neticesinde bir Humvee tipi askeri öldüðünü iki askerinin yaralandýðýný
Areng: Vâli, hâkim. Tarz, tavýr, üslûb. Dirsek. Tevahhud: Vahid, tek olmak: 418. Mehdî Salih Ýzzet Mirzabeyoðlu: yaralandý. Samarra’da iþgal devriyesini he- araç tamamen tahrip olurken ölü ve duyurdu.
Dert, keder. Hile. “Zannolunur ki, galiba, öyledir, Edebiyat: Ýlm-i edebin bütün yönleri, ilim ve söz 62+691+477+332= 1562. Samarra’da iþbirlikçi aþiretler ta- def alan bombalý eylemde bir haçlý yaralý sayýsý bilinmiyor. Þubat ayýnýn baþlangýcýndan bu
rafýndan oluþturulan uyanýþ güçleri gebertildi. El Ambar vilayetinde iþgal devri- güne kadar iþgal kuvvetlerinin beya-
benzer” gibi mânâlarda kullanýlýr: 271. sanatlarý: 418. Askat: Vahid-i kýyas: 562. yesine düzenlenen mayýnlý taaruzda natlarýna göre ölen iþgal askerlerinin
devriyesine mücahitler tarafýndan açý- El Huvayca’da iþbirlikçisi aþiret-
.
Kenar: Kucaklama. Kucaða alma. Etrafý çevrilen Ciddiyat: Hakiki sözler. Ciddiyetler: 418. Sünaî: Ýkili: 562. bir askeri araç tamamen tahirp oluken sayýsý 16 ya yükseldi.
lan ateþ sonucu iki iþbirlikçi telef ol- lerin oluþturduðu “Uyanýþ” güçlerine
þey. Çember. Son, nihâyet. Köþe, uç. Çevre, kýyý. Büyut: Beytler, evler: 418. Müstebin: Açýk ve meydanda olan. Zâhir, âþikâr: du.. baðlý bir iþbirlikçi mücahitler tarafýn- zaiyatla ilgili açýklama yapýlmadý. Ramadi’nin doðusunda iþbirlikçi
Sahil, küst, deniz kýyýsý: 271. Tahsis: Raðbet ettirmek. Meylettirmek: 1418. 562. Beyci’de kukla polisi hedef alan dan açýlan ateþte vurularak öldürül- Kabil’de NATO bünyesinde gö- uyanýþ güçleri komutaný Hamit Ah-
Teshir: Zaptetme, hâkim olma. Ýtaat ettirme. Hakir Muanat: Bir þeyin zahmetini çekme. Bir nesneyi bombalý eylemde üç kiþi öldü. dü. rev yapan bir Ýtalyan askeri Mücahit- met’in konvoyuna mücahitler tarafýn-
ve zelil etme: 1270= 271. dikkatle göz altýnda bulundurma: 562. Badat’ta muhtelif yerlerde vurula- Ýþgalci Amerikan askerleri Baku- lerin açtýðý ateþ sonucu ölürken biride dan kalaþnikoflarla ateþ açýldý çýkan
rak öldürülmüþ üç kimliði belirsiz ce- ba’da eski Irak ordusunda görevli iki yaralandý. çatýþmada iþbirlikçi komutan ve koru-
Sure: Kur’ân’ýn 114 bölümünden her biri. Derece. Tenkib: Ýnceden inceye araþtýrmak. Dolaþýp gez- Afganistanda farklý bölgelerde iþ- malarý yaralandý.
Duracak yer. Menzilet. Þeref ve þân. Güzel inþa Musa Mirzabeyoðlu: 1418= 419. mek. Ticaret yapmak: 562. set bulundu. askeri öldürdü.
Ýþbirlikçi ýrak polisi Baðdat ve Selahaddin vilayetinde iþgal dev- birlikçi polislere yönelik düzenlenen
edilmiþ bina. Sur. Refi’. Alâmet, iþaret: 271. Hayat: Dirilik. Canlýlýk. Yaþama. Saðlýk: 419. (devam edecek...)
22 BARAN BARAN 23
Kültür Sanat Ebu Gureyb Ýþkencesi Beyazperdede...
BÜLENT TEKÝN
KÝTAP
týklý anlatýmý vardýr. Ýþte Mardin’in öy-
DERGÝ
Kadim Mardin kenti öyküsünü be küsünü böylesi bir pozitif düþünce ala-
Hazýrlayan: Yavuz Arslan / tiyatrobitti@hotmail.com nýnda kurguladým. Yararlandýðým kay- Müdahale Dergisi
Kartal Yuvasý naklarýn (kitaplarýn) yanýnda anonim Þubat Sayýsý
E rrol Morris'in imzasýný taþýyan 2008 yapýmý
film, tüm dünyayý sarsan Ebu Gureyb skan-
dolayý çektim, bir yan-
dan fotoðrafçýlýða olan -Mardin Tarihçedir-
olarak anlatýlanlar-anlatýlanlarýn
600’lü yýllardakilerle giyim kuþam dý-
“
dalýna ýþýk tutuyor. genel ilgim, diðer yan- þýnda epeyce benzerlikleri vardýr-tarihe Farklý akýmlardan gelmiþ de-
Errol Morris'in imzasýný taþýyan 2008 yapýmý dan da bu fotoðraflarýn Bülent Tekin açýlan gedikler gibiydi. 600’lü yýllarda neyimli sosyalistlerle genç
"Standard operating procedure" filminde Ebu ne anlama geldiðini Doðu Roma Ýmparatorluðunun eyalet- devrimcilerden oluþan bir ekip ola-
Gureyb konu ediliyor. Gösterime girdiði zaman bulma meraký... hepimiz rak uzun süredir ortak çalýþmalar
lerini aþýrý vergilere baðlamasý Hýristi-
dünya çapýnda ses getireceðe benzeyen, "Standard bu fotoðraflarý gördük, yapýyorduk. Bu pratiðimizi yeni ar-
yan, Yahudi, Zerdüþt gibi dini zümrele-
operating procedure", 58. Berlin Film Festivali'nde ama gerçekten ne anlama kadaþlarýmýzla da birleþerek bir
ri rahatsýz etmiþtir. Ýþte böylesi þartlar
yarýþma bölümüne kabul edilen ilk belgesel… geldiklerini biliyor muyuz? Bu dergi biçiminde sürdürme kararý al-
Ýmparatorluðun Ýslâm- Arap ordularý-
Film, 2004 yýlýnda tüm dünyayý sarsan Ebu fotoðraflarý çekenler ile, bu dýk: Müdahale dergisi.”
nýn istilasýna direncini kýrmýþtýr. Ve bi-
Gureyb iþkencelerine ýþýk tutuyor. Meþhur belgesel fotoðraflarda yer alanlar ile hiç Aylýk olarak yayýnlanmakta
zim öykümüz Arap, Süryani, Kürt, Er-
yapýmcýlarýndan Oscar ödüllü Errol Morris, hem söyleþi yapan oldu mu? Bu fotoðraflar, Ebu Gureyb olan ve 4. Sayýsý elimize ulaþan
meni, Bizans (Yunan), Pers halklarýnýn
Ebu Gureyb hapishanesinde terör zanlýlarýna yapýlan hakkýnda bilmemiz gereken her þeyi gösteriyor mu? Müdahale Dergisi’nin kapak konu-
hâkim olma, yaþama, direnme veya is-
iþkencelerin fotoðraflarýný çeken Amerikan asker- Yoksa eksik kalan noktalar da var mý? Ayrýca þu anki su “21. Yüzyýlda Emperyalizm ve
tila eylemlerinin olduðu (Yukarý) Me-
lerini, hem de iþkence gören Iraklýlarý bulmuþ, onlar- Amerikan hükümetinin dýþ politikalarýnýn bende
zopotamya’da yaþananlarý betimle- Anti-Emperyalizm”.
la konuþmuþ... uyandýrdýðý korku karþýsýnda bir þeyler yapmalýyým
mektedir. Romanda olaylarýn betim- Ýlk üç sayýsýnda olduðu gibi,
Morris filmi hakkýnda "Filmi çeþitli nedenlerden diye düþündüm." þeklinde konuþtu.
lenmesinde ýrklar ve dinler karþýsýnda Anti-Emperyalist mücadelenin
eþit mesafede olunmuþ, akýl ve mantýk- “asýl” olduðu vurgusunu yapan
tan kaçýnýlmamýþtýr. Müdahale Dergisi’nin “Prizma”
MHP ve sair iþbirlikçi kesimlerin,
“Ýbnelik Sanat Deðildir!” -III- Romanýn ana örgüsünü temsil den
Mardin Kalesi Osmanlý’ya da damga-
sýný vurarak çeþitli tarihsel faktörlerin
adlý baþyazýsý, “Türbanýn Altýnda
Ne Var?”
Söz konusu makalede: “De-
ne türban ve ne de Ergenekon ope-
rasyonlarýnýn iþbirlikçiliklerini ör-
temeyeceðinin vurgusu yapýlmak-
Faruk Selim etkileþmesine neden olmuþtur. Kürt, mokrasi-özgürlük þarlatanlýðý yap-
Dedik ya; hiç olmazsa o “kendi iþini” yapýyor... “Adýnýn Deniz Gezmiþ’in yanýna yazýlmasýný” is- madan, aydýnlanma sorununun çok ta…
Türk, Arap, Ermeni, Süryani köylü ve
Senin gibi üzerinde; “gazeteci, yazar, aydýn” eti- teyen “yüzü tükrüklü” cinsi vardýr… “Aylýk Teorik-Politik Analiz ve
Ý K
ki sayýdýr söylemek istediðimizin özeti þu: adim Mardin kenti öyküsünü göçebelerin tarýmsal (feodal) ekonomi- daha köklü çözümler gerektirdiði-
keti taþýmýyor... Bu “yüzü tükrüklü”nün adý da Ahmet Ha- nin bilinciyle, temeldeki çatýþmayý, Yorum Dergisi” Müdahale, Türki-
betimleyen tarihi roman tar- leriyle baðlantýlý olarak Kürt, Arap aþi-
Ortalama bir bakýþla söyliyelim; kan’dýr… saflaþmayý, hesaplaþmayý analiz et- ye’nin birçok þehrinde kitabevle-
Sanat baþka þey, sanatçý baþka, ‘ibnelik’ baþka… zýndaki “Kartal Yuvasý” adlý kitabým ret reislerine verilen aristokrasi unvan-
Ýstisnalarý her zaman ayrý tutarak belirtelim ki; Bu (Kendisi, sahici bir “aydýn” (Haþmet Babaoðlu) rinden temin edilebilir.
“Ýbneliði” sanat diye göstermek ise daha baþka… bu hafta-Peri Yayýnlarý’ndan-piyasaya larýyla Aðalýk (Beylik) baðýmsýz bir meliyiz.” denilmekte ve AKP-
“köþe yazarlarý”nýn alayý; ahlâksýz, seviyesiz, bayaðý, tarafýndan yüzüne tükürülmüþ, sonra da týrsýp piþkinli-
“Ýbneliðin pazarlamasýný” yapmak, onu çýkýyor. (Yeri gelmiþken, kitabýmý ilk kurum olarak günümüz Cumhuri-
kiþiliksiz, insana ve topluma yabancýdýr. En ufak bir ðe vurduðu için böyle anýlmaktadýr…)
“meþrulaþtýrmaya çalýþmak”, reklam et- sýralara koyup basýmýný saðlayan Peri yet’ine kadar sürmüþtür.(Bugün Mar-
“insanî” kaygý ve endiþe taþýmazlar... Bu “yüzü tükrüklü” Ahmet Hakan cinsi de, ibneli-
mek, hele bunu “gazeteci kýlýðýn- Yayýnlarý sahibi ve editörü Ahmet din Türkiye’nin bir kentidir.) Merkezi
Toplumu “hayvan sürüsü” olarak görürler... ði; “ne var caným bunda!” özgürlükçülüðü olarak gö-
da” yapmak, bunun yaygýnlaþ- Önal’a teþekkür etmeyi bir borç bili- yönetimin nerdeyse siyasi, ekonomik Çizgi Dili Yavuz Arslan
Ýþte “iþgal medyasý”ndaki bütün “gazeteci, ya- rürür…
masýna çalýþmak, bunu “sanat rim.) ve toplumsal temsilcisi kabul edilen bu
zar ve aydýn”lar böyledir... Hülâsa; bu “yüzü tükrüklü” Ahmet Hakan, Huy-
n
aka
lýk, çirkef” varsa, onu “sanat” ayaðýna pazarla- savunan Can Dündar’dan farklý deðildir; kenti, tarih boyunca çeþitli devletlerin görülmektedir. Ve yerel aristokrasi ile
Ah
iþkencelere, ülkenin açýk hava kerha- kefi gazete, buralarda “yazmayý” da “gazetecilik!” kentin daha büyük bir yerleþim alaný ça’nýn yanýnda Ýsa’nýn dili Aramca’nýn
toplumun kendine verdiði ‘deðer’(!) belli
nD
nesi haline getirilmiþ olmasýna, hiç al- olarak gören, bütün bunlarla da yetinmeyip, özgürlük olmasýný, bir metropol olmasýný engel- (Süryanice) konuþulmasý bölgedeki
Ca
olan...
dýrýþ etmezler... adýna “ibnelikten” baþka savunacak bir þeyi kalmamýþ lemiþtir. otantik dillere bir örnektir. Þu an itiba-
Tek özelliði ‘karý elbiseleri’ giyip, müsteh-
Bu konlarda konuþmazlar, yaz- “gazeteci kýlýðýndaki” bu adamlara “ibne” den baþka Kartal Yuvasý’nda anlattýklarýmýz riyle Mardin’de en kalabalýk etnik grup
cen espriler(!) yapmak...
mazlar, çünkü kendileri de o ne denir?.. Mardin’in ilginç öyküsüdür. Bu öykü- Sünni Kürtlerdir. Mardin merkezinde
O bir “zenne”... Yaptýðý “iþ” belli...
“pisliðin” bir parçasý olmuþlar- “Ýbnelik sanat deðildir!” de (600’lü yýllarda henüz Türkler ora- bazý Kürtler Araplaþmýþtýr. Ayrýca böl-
Bu bayaðýlýktan “hoþlananlar” verirler parayý,
” jin
dýr…
Vir
bunu oynatýrlar... Haftanýn larda yoktur) çeþitli ýrklarýn ve dinlerin gede uzun yýllar “güneþe ve ateþe ta-
uz
O yüzden “komþu”da
ys
Peki bir “aydýn?..” –yani kendine bu sýfatý yakýþtý- iliþkileri, çeliþkileri, benzerlikleri ve panlarýn dini” olarak bilinen Þemsilik
“Hu
ran-
oluk oluk akan kan bunlarýn Manipülasyonu/ Ýbrahim Gülþen gücü ele geçirme uðraþlarý anlatýlýr. (Zerdüþtlük), “Þeytaný melek sayanla-
“gündemine” bile girmez...
O kendinde baþka bir “þey” olduðunu söyleyen ve Aslýnda Mardin’in öyküsünü bugüne rýn dini” olan Yezidilik (kimine göre
Filistin sýnýrýnda açlýk ve ölüm sý-
aslýnda; kiþiliðiyle, duruþuyla, yazýp çizdikleriyle; dek anlatmayý-hikâye etmeyi-hiçbir “Ýslamiyet’ten sapma” kimilerine göre
nýrýnda bekleþen iki yüzbin insan bunlarýn
“baþka bir þey” olduðunu vehmettiren?.. Fakat Huy- yazar cesaret edememiþtir. Çünkü din- de bir “Kürt dini” sayýlýr), Hýristiyanlýk
dikkatini çekmez...
suz Virgin’den daha aþaðýlýk ve bayaðý olan... ler ve ýrklara raðmen olanlarý anlatmak ve Yahudilik uzun yýllar, arkaik inanç
Irak’da katledilen iki milyon Müslüman’ýn bir
Huysuz Virgin’in giydiði “karý elbisesini” kafasýna ya da bulmak, zor olduðu kadar da di- ve dinler olarak birlikte yaþayabilmiþ-
“haber deðeri” bile yoktur...
geçirip, ayný iþi; “gazeteci-aydýn-yazar” kisvesiyle yalog dýþý sayýlmýþtýr belki de. Biz din- tir.
Ama (Kadýn haklarý indirdiði için idama mahkûm
yapana ne demek lâzým?.. lerin kutsiyetine inanarak ana öykü ör- Nihayet biz bu garip kentimiz Mar-
edilen bu Afganlý’yý kurtaralým diye kampanya bile
Sen; hem bir “gazeteci, yazar, aydýn” sýfatý taþýya- güsünü pozitif düþüncelerle-olmasý ge- din’in öyküsünü yazmaya çalýþýrken
yaparlar)
caksýn; reken biçimde-anlatmaya çalýþtýk. Ta- tüm etnik gruplara ve dinlere hoþgö-
Irak’dan haber veriyormuþ gibi;
Gören, bilen, iþiten, duyan, duyuran, haberdar bii ki tarihi romanda bizim de bir kur- rüyle sýðýndýk. Bugün Türk, Kürt,
“Cepheden gelen sessiz çýðlýk” diye baþlýk atarlar
eden, aydýnlatan sýfatlarýný “taþýyacaksýn”... gumuz oldu ve bu kurgu, güçlü surlarý Arap, Ermeni (yok denecek kadar az-
ama; bu “sessiz çýðlýk” iþgal altýndaki Müslümanlarýn
Sonra da bu sýfatlarla, kafana “karý elbisesi geçi- ile yüksek bir daðýn tepesinde bulunan dýrlar), Süryani etnik gruplarýnýn kar-
deðil, orayý iþgal etmiþ Amerikan askerlerinin “sev-
rip”, bu “bayaðýlýk” üzerine programlar yapýp, yazýlar Mardin Kalesi’nin kimsenin almaya deþçe yaþadýðý Mardin’in yazmaya ça-
gililerine duyduklarý özlem” çýðlýðýdýr...
yazýp, bir de bununla “övüneceksin”....
Çürüyen, kokuþan, çözülen, daðýlan, yozlaþan, gücü yetmeyen duruþunun, heybetinin, lýþtýðým öyküsü, okurlarýmý heyecanlý
“Bu çok ciddi konuyu, büyük bir diyalog örneði
cinnet getiren cemiyet umurlarýnda olmaz... baþ eðiþinin olabilirlik anlatýmýdýr. bir zaman tüneline sokacaðý düþünce-
göstererek aþtýk” diyeceksin...
Kaptan Ampül
Onlar için varsa yoksa; “Huysuz Virgin”in televiz- Dinlerin mitolojik esintilerinin dýþýnda sindeyim. Ve bu kitap rahiplerle dolu
Ve bunu “utanmadan” yapacaksýn...
yona çýkamýyor olmasýdýr... Onlar için “sanat”(!) bu- savaþ, barýþ, anlaþma, çýkar, zarar, kor- surlarýn içinde, Roma kuvvetlerinin ve
Sonra da 17 aylýk bebeklere tecavüz edildiðinde;
dur!.. ku, çarenin akýlla harmanlandýðý olay Ýslam komutanlarýnýn anahtarý elinde
“Kendimi bir porno filminin setinde yakalan-
Ve bunlar içinde de “Can Dündar” bir gömlek üs- örgüsü böylesi bir hikâyede olabi- mücadelesini anlatýr. Þemsilerin ve Ya-
mýþ gibi hissettim... Bundan vicdanen hepimiz so-
tündür hesapta... lir(di). Çünkü her türlü kutsallýk, kah- hudilerin zayýflýðýnýn yanýnda, itaat
rumluyuz” diye, “ahlâk ve vicdan” sorgulayacak-
Ýþte bunlarýn “bir gömlek üstün” olanýnýn “kafa fo- ramanlýk, destan ve mitolojinin, oldu- edenlere barýþla yaklaþma, direnenlere
sýn...
toðrafý” budur!.. ðu kabul edilenin dýþýnda-aslýnda ol- de kýlýçla yok etmenin yollarý sanki
Huysuz Virgin, senin gibilerin yanýnda “namuslu”
Ayný þekilde olan ve kendini “gazeteci, aydýn, ya- masý istenendir!-olabilirliði, bir man- kendiliðinden açýlmýþtýr bu öyküde...
kalýr...
zar” olarak gören, bu yetmezmiþ gibi bir de;
BARAN
DÝLEMMÂ... Mustafa Saka mim.saka@googlemail.com
Sürçme ve Hatýrlatma
P arapraksis kavramýný, “Gündelik
Psikopatoloji” isimli kitabýnda kul-
lanýyor Ferud; dil sürçmeleri (Lapsus Lin-
valimanýndan sorumlu Ýstanbul Vali Yar-
dýmcýsý M. Ali Ulutaþ olayla ilgili olarak
inceleme baþlatýldýðýný belirtmiþ.
guae) ile kalem sürçmelerinin (Lapsus Ca- Etiler’deki alýþveriþ merkezi Akmer-
lami), anlamsýz birer sürçme olmadýðýný kez’de, önceki gün saat 17.00 sularýnda bir
anlatýyor mezkûr eserde. Okumamýþ olan- þahsýn uluorta namaz kýlmasý, ses getirmiþ.
larýn da tahmin edebileceði gibi, sürçmele- Ancak alýþveriþ merkezindeki Gilan Mü-
ri de cinselliðe baðlýyor tabiî. Anadolu tâbi- cevherat ve MOS Kuaför çalýþanlarýnýn
ri ile, “akým derken b.kum” demeyi bile verdiði ifadeler, olayýn provokasyon oldu-
“þuuraltýndaki cinsel arzu ve çatýþmalarýn ðunu gösteriyormuþ.
sürçme þeklinde dýþavurumu” diye açýklý- Mersin/Tarsus’ta okul kýyafetleriyle do-
yor. laþan kýzlarýn bacaklarýna, mini etekli ol-
Freud’un “Gündelik Psikopatoloji”sine duklarý için asit atýlmýþ.
nazîre olarak, “Asýrlýk Psikopatoloji” diye Ev bakmaya giden çift, “Bizde, kadýný
nitelendirebiliriz millî sürçmelerimizin baþý örtülü olmayan aileye ev kiralanmaz”
yekûnunu. bir nevi aklý ruha baðlý bir keyfiyet olarak denilerek kapýdan döndürülmüþ.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti meselâ, gösterirken, daha haklýdýr; onun için þuu- Gerilim oluþturmak isteyen kriz tacirleri
milletçe sürçmemizdir. Türk Silâhlý Kuv- raltý, karanlýðýn deðil, aydýnlýðýn yeridir. Ve þimdi de Ýstanbul’un Bahçelievler semtinde
vetleri kezâ bir millî sürçmedir. Bütün TC vahdet sýrrýna ne kadar yaklaþtýðýný göste- sahne almýþ. Kimliði belirsiz kiþiler apart-
Hükümetleri ve tabiî AKP Hükümeti bir ren þu söz: Eðer þuuraltý kiþileþebilseydi, man kapýlarýna “Allah” yazýp kaçmýþ...
millî sürçmedir. Halkýn teveccüh ettiði par- orda kadýn ve erkek, genç ve ihtiyar, 2 mil- Düpedüz “ajan provokatör” bile olsa bu
tiler, cemiyetler, cemaatler ve liderleri de yon sene kadar insanlýðýn tecrübeleriyle eylemleri yapanlar, adýna huzur denilen ve
birer sürçmedir. Bir nevî Lapsus Linguae - dopdolu olurdu. (...) bizim en büyük huzursuzluðumuz olan
Lapsus Calami’dir baþýmýza gelen. Yani “Esatîr” kelimesi, “ustûre” kelimesinden kahrolasý mevcut dengeleri bozacak þeyleri
“Müslümanlýk ve Baðýmsýzlýk” demek isti- ve bu kelime de Yunanca’dan Arabça’ya devreye soktuklarý için, bu tür provokas-
yorduk aslýnda; ama sürçtük, bunlar çýktý geçme; yâni “historia”dan... Buna göre, yonlarýn artarak devamýný istiyoruz. Afe-
aðzýmýzdan, kalemimizden veya elimizden, “geçmiþlerin masallarý” anlamýnda deðil, dersiniz kalemim sürçtü (Lapsus Calami),
ayaðýmýzdan, kâlbimizden, kafamýzdan. “tarihleri” anlamýnda. Burada, “geçmiþle- yani tarihimizi ve tarihî mes’ûliyetimizi ha-
Bu sürçmelerimizin en alçaklarýndan bi- rin tarihleri”, geçmiþin zaten tarih ifade týrlamak ve hatýrlatmak istiyoruz: “Türban”
ri F. Gülendir; bizi sürçtürmekle görevlidir: ediyor olmasýna nisbetle, belli ki, “tarih ön- da bir millî sürçmedir; milletçe sürçmemiz-
«Belli yerlerde kendilerine çarþaf giydiril- cesi” diye nitelendirilen zamaný da kapsa- dir. Ve bir hatýrlamadýr “türban” da. Ýb-
miþ bazý vazifeli erkekler, tesettüre sokul- yan bir geniþlik ifade ediyor; bildiðimiz da’nýn dilidir!
muþ bazý vazifeli bayanlar, baþlarýný örtme- kronolojik tarihin bilgi edinemediði veya «Bu dilden anlamayan, bir sensin!.. Ký-
yen kýzlarýmýza rahatsýzlýk verebilir; sözlü, tam bilgi edinemediði, ama toplumlarýn çýna kazýk sokulsa belki tahammül edebilir,
hatta fiili tacizlerde bulanabilirler. Bu ko- hâfýzasýnda geçmiþin tortusu hâlinde var hattâ zevk alabilirsin de, bu dilden, bizim
nuda fevkalade endiþeliyim ve rical-i dev- olan bir zaman.» (S. Mirzabeyoðlu, Büyük dilimizden kuduruyor, onun tek hecesini bi-
letimizin bu hususta mesul olanlarýnýn çok Muztaribler, C.4, s.39-40) le kafana inen þahmerdan sanýyorsun!..» (S.
dikkatli olmasý gerektiðine inanýyorum. Ka- Freud’un yanlýþý, yanlýþýn doðrusu ve Mirzabeyoðlu, Türban ve Bizim Dilimiz,
tiyen kendi insanýmýza karþý Sütçü þürçmelerimizin hatýrlattýklarý budur. Sütçü 1987)
Ýmam’lýða kalkmamalýyýz.”» (F. Gülen, Ýmam’ý hatýrlýyoruz meselâ... “Esâtîrü’l-ev-
velîn”den; müslüman kadýnýn örtüsüne el
!
Milliyet, 7.2.2008)
TI
þuuru, þuuraltýnýn ardýndan gelmiþ olarak rüntünün basýna yansýmasýnýn ardýndan ha- Cep:0535 778 04 36
Sahibi ve Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Aydýn Alkan Genel Yayýn Koordinatörü: Ali Osman Zor Yayýn Kurulu: Harun Yüksel,
Kâzým Albayrak, Nazif Keskin, Mevlüt Koç, Sadettin Ustaosmanoðlu Haber Müdürü: Fazýl Duygun Hukuk Danýþ-
maný: Av. Ahmet Arslan Ýdare Yeri:Emekyemez Mah. Gümüþgerdan Sk. No: 6/4 Þiþhane-Beyoðlu / ÝSTANBUL Tel:
(0212) 361 44 18 Abone Bedeli: 3 Aylýk: 25 YTL 6 Aylýk: 50 YTL Yurtdýþý: 3 Aylýk: 60 Euro 6 Aylýk:
120 Euro Posta Çeki Hesabý: Aydýn Alkan:5070378 (on line tercih ediniz) Banka Hesap No:
HAFTALIK SÝYASÝ DERGÝ Akbank Galata Þb. Hesap No: 93 465-3 Teknik Hazýrlýk: Baran Baský: Kuþak Ofset Himayei Et-
Sayý:59 21 Þubat 2008 - 8 fal Sk. Yýldýrým Han No:1171-2 Caðaloðlu-ÝSTANBUL Tel: (0212) 527 41 03 Daðýtým: Merkez Da-
BÝZE YAZIN: ðýtým Yayýn Türü: Yaygýn Süreli Baský Tarihi: 13 Þubat 2008
barandergisi@gmail.com