You are on page 1of 13

SAYI: 59 21 Þubat 2008 - 8 2 YTL (kdv dahil)

Aydýn
Haysiyetinin
Remz Þahsiyeti
Þehid Atýf Hoca...
DÂVÂSI DÂVÂMIZ!
Gazeteci-Yazar
Serdar AKÝNAN:
Tarihî Bir Süreçteyiz
Bir Kýrýlma Noktasýnýn Eþiðindeyiz

Yeni Savaþ Bölgesi


Alparslan ARSLAN’ýn Babasý
KOSOVA
Ýdris ARSLAN:
“Broken Hills Savaþý”
Ýslâmcý Basýn
veya Bir Orduya Karþý Ýki
Samimi Deðil! Mücahid Müslüman
2 BARAN BARAN 3
BARAN’dan...
Selâm ile… ðine bizzat þahit oldu. 1.Irak Sava- Bu zaviyeden meseleye bakýldýðýn-
Kâim ve Dâim
yenler, “çaðdaþ uygarlýk” diyerek ül-
EYLEMLER...
AKP’nin ve Tayyip Erdoðan’ýn þý’ndan itibaren Müslümanlar daha da da eski kuklalarla yeni dönemde iþba- keyi Batý’nýn kapýsýna baðlý bir fino
“Niçin ehvenî þer?” olduðunun doðru
cevabý verilmeden, bizce gerçek bir
güçlenerek bu bayraðý en yükseðe taþý-
maya bugüne kadar devam ettiler. Bu
þýna gelen kuklalarýn arasýndaki didiþ-
menin, Batýcý rejimin hayatiyetine za-
köpeði durumuna getiren, laikliðin sa-
vunucularý olmuþlardýr. Bugün ise, ay-
15 Þubat * Mersin’de, birçok mahallede gösteri düzenlen-
di. Polis müdahalesine taþla cevap vern göstericiler,
Þefliði ve Belediye Parký’ndaki Türk bayraðýný da
indirdi. Cizre’den geçen bazý kamyon þoförlerinin
kurtuluþ mücadelesi için doðru adým- esnada eski kuklalardan bunalan kitle- rar verici noktada olmadýðý görülür. ný iþlevi -Batýcýlýk- görenler anti-laik iki okulun camlarýný kýrdý. D-400 karayolunda þe- protestoculara destek vermek için korna çaldýðý
lar atýlamaz. “Niçin ehvenî þer?” soru-
suna vereceðimiz doðru cevap bizi, fi-
ler, Türkiye baþta olmak üzere bir çok
ülkede kendindenmiþ gibi gözüken
Özellikle laiklik üzerinden yürütü-
len sahte çatýþmaya bakýldýðýnda, ça-
görüntülerinden dolayý halkýn tevec-
cühüne mazhar olanlardýr.
Çatýþmalarý hirlerarasý otobüsler taþlndý.
* Hakkâri’de bir grup genç, ateþ yaktý.
gözlendi. Cizre’de olaylar kontrolden çýkarken, il-
çeye baþta Þýrnak olmak üzere Þanlýurfa, Siirt ve
kirde ve aksiyonda kurtuluþ mücade- baþka kuklalara iltifat etmeye baþladý. týþmanýn taraflarýnýn Amerika ve Ýsra- “Babalar gibi” ülkeyi satanlar bir * Gazi Mahallesi’nde, yürüyüþ düzenlendi. Gaziantep’ten polis takviyesi yapýldý. Ýlçe merke-
lesinin verileceði doðru adrese ve her Müslüman halk kesimlerinin laik il ekseninde yürüyen rejimle bir so- tarafta varlýklarýný devam ettirirken, zinde gösteriler yer yer devam etti. Olaylar sýrasýn-
kesimden bütün samimilerin altýnda Batýcý kuklalardan bunalarak, sözde runlarýnýn olmadýðý anlaþýlýr. Çünkü buna ses çýkarmayýp “laiklik elden gi- 15 Þubat 2008 da göstericiler yalan haber yaptýklarý için gazeteci-
toplanacaðý çatýya ulaþtýracaktýr. Yine laik olmayan diðer Batýcý kuklalara 70 yýldan beri laiklik, mevcut statüko- diyor!” cazgýrlýðýyla varlýklarýný de- * Batman’da esnaf kepenk kapattý, göstericiler, leri tartakladý. “Cizre valiye mezar olacak”, “Þehit
kenar mahallelerden sloganlar atarak kent merkezi- namirin”, “Ýntikam, intikam”, “Botan onuruna sahip
bu soruya verilecek doðru cevap, Tür- yönelmesi, Amerika’yý stratejilerini nun korunmasý amacýyla kullanýlmýþ- vam ettirmeye çalýþanlar diðer taraf-
ne inmeye çalýþtý. Göstericiler polise taþlý saldýrýda çýk”, “Kahrolsun Veli Seyda”, “Botan AKP’ye me-
kiye’de gerçek iktidar mücadelesinin bu kuklalar üzerinden yürütmeye sevk týr. ta…
bulunurken polis gaz bombasý ile karþýlýk verdi. zar olacak”, “Kahrolsun Erdoðan”, “Katil Erdoðan
hangi anlayýþlar arasýnda olduðunu da etmiþtir. Osmanlý parçalandýktan sonra, Os- Her iki kesim de Batýcý… Biri içer-
Göstericilerden 1’i kadýn 4 kiþi yaralandý. Yaralýlar- hesap verecek”, “Yahya’nýn kaný yerde kalmaya-
gösterecektir. AKP gibi yapýlanmalarýn özellikle manlý topraklarýnda kurulan bütün den- biri dýþarýdan Ýslâm’ý yok etmeye
dan 2’sinin durumunun aðýr olduðu bildirildi. cak” sloganlarý atýldý. Polis panzerler eþliðinde bi-
Amerika’nýn güç toplamak için Amerika ve Ýsrail’den destek görmele- devletlerin yönetimine Batý iþbirlikçisi çalýþan din düþmanlarý!..
* Mersin’de korsan gösteriler sürüyor. Güneþ, ber gazý ve plastik mermiler kullanarak kitleye mü-
Büyük Ortadoðu Projesi adýyla baþlat- rinin ve Hýristiyan- Yahudi çetelerin hak ve halk düþmaný oligarþik yapý- Bütün bu sahte çatýþmalarýn tarafý
Yenipazar ve Þevket Sümer mahallelerinde topla- dahale etti. Çok sayýda kiþinin plastik mermilerden
týðý askerî ve siyasî operasyonlarýn he- politikalarýný bu gibi yapýlanmalar lanmalar getirilmiþtir. O günden bu olan hain yapýlanmalarýn bir tek iþlevi
nan gruplar, ara sokaklarda lastik yakýp, sloganlar yaralandýðý bildirildi. Yüzüne plastik mermi isabet
defi belli: Cihadî - Kurtuluþçu üzerinden yürütmelerinin sebebi, güne bu yapýlanmalar farklý farklý ad- vardýr o da; AKP’yi “ehveni þer” ya-
Abdullah Öcalan’ýn bir ABD-Ýsrail tezgâhýyla attý. Tarsus’ta meþalelerle yürüyen gençler, daha eden Abdullah adlý gencin hastaneye kaldýrýldýðý
Ýslâm’ýn ve onun mensuplarýnýn yok Müslüman kitlelerin bu yönelimlerin- lar ve farklý farklý kisveler altýnda Ba- pan cihadî-kurtuluþçu Ýslâm’ýn önünü öðrenildi. Devlet Hastanesi’ne getirilen yaralýlarý zi-
Kenya’da yakalanarak Ankara’ya teslim edildiði 15 sonra polislerin müdahalesine taþlarla karþýlýk verdi.
edilmesi. de aranmalý. Daha açýk bir ifadeyle, týcý rejimlerini devam ettirmiþler ve kesmektir. Birbirlerini kurtuluþçu yaret etmek isteyen yaralý yakýnlarý ve DTP Ýlçe
Þubat 1999’un yýldönümünde Türkiye genelinde * Hakkâri’de þehrin çeþitli yerlerinde polisle
“Ya onlarýn tarafýndasýnýz, ya bi- mesela bugün bir seçim olsa, CHP Batý çýkarlarýnýn en üst seviyede ko- Ýslâm’la tehdit ederek varlýklarýný de- yaþanan gösteriler, bu gösteriler esnasýnda çýkan ça- Baþkaný Yakup Budak’ýn aralarýnda bulunduðu par-
zim!” diye Ýslâm coðrafyasýna karþý %46.7 gibi bir oy alsa, emin olun ki runmasý için ellerinden geleni ardlarý- vam ettirmekteler. Bir taraf diðer tara- göstericiler arasýnda çatýþma çýktý. Polis, bir arka-
týþmalar, bu çatýþmalarda yaralananlar ve Cizre’de daþlarýný belediye binasý önünde linç edilmek iste- ti yöneticilerine polis ziyaret izni vermedi. Burada
saldýrýya geçen Batý emperyalizmi, Amerika CHP üzerinden politikalarýný na koymamýþlardýr. fa diyor ki, “bana razý olmazsan onlar 16 yaþýndaki bir çocuðun ölümü ile zirveye çýkan da çatýþmalar yaþandý. Cizre dört yolda bulunan
mesi üzerine belediye binasýný hedef alarak binanýn
muhakkak ki iþbirlikçilerini de bu yürütmeye çalýþýr. Batý’nýn tavrý, özel- Batý sömürgeciliðini ve iþgalini gelir”, diðer taraf da bu tarafa bakarak tansiyon, AKP politikalarýnýn iflâs ettiðinin bir gös- Atatürk heykeli de dâhil Cizre merkezindeki birçok
camlarýný kýrdý ve personeli copladý. Merkez, Yük-
coðrafyada yaþayan Müslümanlarýn likle 2.Dünya Savaþý’ndan sonra hep gizleyen en önemli kisvelerin baþýnda kendi kitlesine “eðer bunlara razý ol- tergesi. Þimdi buna ne diyecekler? Çocuklar mey- okuldaki heykeller parçalandý. Dün kepenk kapat-
sekova ve Þemdinli’de esnafýn büyük bölümü ke-
arasýndan seçmiþtir. Büyük Ortadoðu bu þekilde olmuþtur. Bugün farklý olan da laiklik gelmektedir. mazsak onlar gelir” diyor. Her ha- danlarda, görüntüler Filistin’i aratmýyor. Ýþte, gün mayanlar ile AKP’li olduðu bilinen ev, iþ yeri ve
penklerini açmadý. Polisin açtýðý rastgele ateþ neti-
Projesi Ýslâmi argümanlý olup, Ýslâm’ý durum ise, yukarýda ifade ettiðimiz gi- Bugüne kadar laiklik batý çýkarlarý- lükârda mevcut korsan politika, laiklik gün geçtiðimiz haftanýn 15 Þubat çatýþmalý eylem- arabalar Cizre genelinde tahrip edildi. Yoðun silah
cesi Yakup Taþ adlý þahýs baþýndan vuruldu. Hakkâri
bilenler tarafýndan yürütülebilecek bir bi, anti-emperyalist ve anti-amerikan- ný koruyan, sömürge ve iþgalin devam üzerinden birbirlerinin varlýðýna razý leri: atýþlarýnýn devam ettiði süreçte bazý gençlerin evle-
Devlet Hastanesi’ne kaldýrýlan Taþ, daha sonra
projedir. Bunu daha evvel defalarca cý bayraðýn cihadî-kurtuluþçu Ýslâm’ýn etmesini saðlayan en önemli unsur olarak yürümekte… Razý olunmasýnýn rinden kaleþnikofla eylem alanýna girmesi, yaþlýla-
Van’a sevk edildi. Olaylarýn durmamasý üzerine
söylemiþtik. eline geçmiþ olmasý ve kitlelerin gün olarak kullanýlmýþtýr. Mevcut statüko- sebebi ise cihadî-kurtuluþçu Ýslâm! 11 Þubat 2008 rýn müdahalesiyle engellendi.
kent merkezine jandarmanýn girdiði bildirildi.
Baþka bir ifadeyle, Hýristiyan –Ya- geçtikçe cihadî-kurtuluþçu Ýslâm’ý nun devam etmesinde baþat rol oyna- Batýcý hainlerin kendi aralarýndaki * Silopi’nin Cudi ve Yeniþehir mahallelerinde
* Mersin’de ateþ yakan bir gruba polis panzer- Göstericiler Yüksekova’da da yürüyüþ yaptý.
hudi Batý emperyalizmi operasyonla- temsil eden anti-emperyalist, tam ba- yan laiklik, “dokunulmaz” kýlýnarak dalaþmalarý Hak ve halk düþmaný ya- * Þanlýurfa’da basýn açýklamasý yapan DTP üye- akþam saatlerinde baþlayan protesto gösterilerine
lerle müdahale etti.
rýný Ýslâm haricinde her hangi bir dine, ðýmsýzlýkçý, vatansever örgütleri des- mevcut Batýcý rejimin devamý saðlan- pýnýn sulanmasýný saðlasa da, devrim- * Silopi Yeniþehir mahallesinde gençler, mahal- leri ile kendilerini gözaltýna almak isteyen polisin polis sert müdahale etti.
anlayýþa yada felsefeye yapýyor de- tekler ve onlara katýlýmcý bir duruma mýþtýr. ci unsurlarýn oldukça iþine yarayan bu lenin deðiþik noktalarýnda ateþ yaktý. Ýpek Yolu’na birbirine yumruk ve tekme attýðý görüldü. * Batman’da dün 15 Þubat nedeniyle yapýlan
ðil.Çünkü 1989 yýlýnda, Sovyetlerin gelmeleridir. Mandacýlýðýn ve Batý ajanlýðýnýn duruma bakarak gerçek çeliþkinin ne yürüyen gençler bir süre yolu trafiðe kapattý. Polis- * Adana’nýn çeþitli noktalarýnda gösteri düzen- protesto eylemlerinin gece boyunca devam ettiði
çökmesinden sonra dünyada söz sahi- Kitlelerin meyili deðiþinceye veya gizlenmesinde bir paravan olarak kul- olduðunu, kimin neye karþý tercih edil- lerin panzerler eþliðinde gerçekleþtirdiði müdahale lendi. Olaylarýn büyümesi üzerine askeri birlikler bildirildi.
bi olarak tek baþýna kalan Amerika, yeni bir alternatif teþkil edilinceye ka- lanýlan laiklik, kullanýcýlarý tarafýndan diðini tesbit etmekten geri duramayýz. sonrasý eylemciler mahalle arasýna daðýldý. devreye girdi. Polisin açtýðý ateþten bir kiþi yaralan- * Gazi Mahallesi’nde yapýlan gösteride, havaya
1991 yýlýnda, Irak’a yaptýðý iþgal giri- dar, AKP gibi yapýlanmalarýn Batý ta- hep “baðýmsýzcýlýk” söylemi etrafýnda Cihadî Ýslâm fikirde ve aksiyonda * Adana’da yüzleri maskeli bir grup genç eylem dý. ateþ açmaya çalýþan 3 kiþi gözaltýna alýndý. Üsküdar
þiminde antiemperyalist mücadele rafýndan desteklenmesinin sebebi bu- uygulanmýþtýr. kim tarafýndan temsil ediliyorsa, kur- yaptý. * Diyarbakýr’ýn çeþitli bölgelerinde esnaf ke- Yavuztürk Mahallesi’nde ise bir grup genç yürüyüþ
bayraðýnýn Müslümanlarýn eline geçti- dur. Halbuki iþgali ve sömürüyü gizle- tuluþ mücadelesinin adresi de orasýdýr. penk kapatýrken, yapýlan gösterilere polis müdahale düzenledi.
12 Þubat 2008 etti. * Adana’nýn binlerce kiþi, dün gerçekleþtirilen
Þýrnak’ýn Cizre ilçesinde gösteri yapýp yolu ka- 15 Þubat eylemleri ardýndan polisin tutumu ve De-
* Bingöl’deki çatýþmalarda öldürülen ve Bingöl
payan grup, polisin uyarý atýþýna taþla karþýlýk verdi. mokrasi ve Kültür Evi’ne yönelik saldýrýyý protesto
Devlet Hastanesi morgunda tutulan 10 PKK’lýnýn
Temsilcilikler: Yahya Menekþe (16) polis panzeri altýnda kalarak etmek amacýyla yürüyüþe geçti.
cenazelerini teþhis etmek ve ailelerine destek ver-
Ümraniye: Ýbrahim Gülþen
Tel: 0539 423 07 48
Esenler: M. Yavuz Dedeoðlu,
Okuyucudan mek amacýyla Diyarbakýr’dan Barýþ Anneleri Ýnisi-
yatifi üyesi 50 kiþilik bir bayan grubu Bingöl’e ge-
lirken, Genç ilçesinde Demokratik Toplum Partisi
ölürken, kartel medyasý baþýna isabet eden taþla öl-
düðünü iddia etti. Menekþe’nin ölümünü duyulma-
sýyla Cizreliler sokaklara döküldü. Polisin açtýðý
* Diyarbakýr’ýn Dicle Ýlçesi’nde esnaf kepenk
kapattý.
* Hatay’ýn Dörtyol Ýlçesi’nde meydana gelen
gösteride polislere ait araçlarýn camlarý kýrýldý.
Tel:05378902187 (DTP) üyeleri tarafýndan karþýlanan ve araç konvo- ateþ sonucunda 2 kiþi daha yaralandý.
05558329423 * Þýrnak, Cizre ve Silopi’de kepenkler kapatýldý. * Antep’te düzenlenen yürüyüþ DTP il binasýn-
yuyla þehre giriþ yapan grup, Þehit Aileleri Derneði
Bursa: Þakir Bilmez
Sayýn Baran dergisi yetkilileri Selam ve saygýlar. * Antep’te yapýlan protesto gösterileri ardýndan dan baþladý adliye binasý önüne kadar sürdü.
üyeleri tarafýndan Bingöl-Diyarbakýr Karayolu üze-
Tel: 0539 288 77 63 Yazýlarýný çok beðenerek okuduðumuz, Lokman Polat rinde protesto edildi. Bingöl DTP’ye ulaþan grup, polis ev baskýnlarýna baþladý.
Antalya: Arif Saygý, gazeteci Fazýl Duygun beyfendinin, tutukla- Sweden - Ýsveç burada Kürtçe ‘þehit ölmez’ sloganlarý atarak gövde * Mardin merkez ve ilçelerinde esnaf kepenk 17 Þubat 2008
Tel: 0536 605 24 43 nýdýðýný belirtmiþtiniz, ama ondan sonraki *** gösterisi yaptý. Öldürülen PKK’lýlarýn cesetlerinin kapatma eyleminde bulundu. * Batman’da yürüyüþe polis gaz bombalarý ile
geliþmeleri malesef yazmadýnýz Ne mutlu Türküm diyene. parçalanmýþ olmasý tepkilere yol açtý. * Siirt merkez ve ilçelerinde esnaf kepenk ka- müdahale edince çatýþmalar baþladý. Polis, Batman
K.Maraþ: Baki Aytemiz,
pattý. Milletvekili Bengi Yýldýz ile çeþitli ilçelerin beledi-
Tel: 0537 271 25 74 Açýkçasý Fazýl Bey’e tam olarak ne oldu- Bu ülkede dinin de garantisi Atatürk\’tür
13 Þubat 2008 * Ýstanbul Gazi Mahallesinde de esnaf kepenk ye baþkanlarýna saldýrdý. Bengi ile bazý belediye
Samsun-Bafra: Celal Eker ðunu merak ediyoruz. dindarlarýn da. Leküm diniküm veliyeddin kapattý. Esenyurt’ta bir grup yürüyüþ düzenledi. baþkanlarý hastaneye kaldýrýldý.
Ýsmet Paþa Mah, Biz okuyucularýnýzý bilgilendirirseniz, se- Mustafa Kemal * Adana’da bir grubun izinsiz gösterisine müda-
* Ýzmir’de demokratik kite örgütleri ve siyasi
M. Akif Ersoy Cad., No: 16/c viniriz. mehcos1@mynet.com halede bulunan TEM’de görevli polis memurlarý
Ramazan Mercan ve Esat Göçmen, Daðlýoðlu Ma- 16 Þubat 2008 partiler yürüyüþ ve basýn açýklamasý yaparak, Ciz-
Tel: 0362 542 71 67 Allaha emanet olunuz, Dua ve selamla *** re’de 15 Þubat eylemleri sýrasýnda Yahya Menekþe
hallesi Karasu mevkisinde Ramazan K’nin (23) bý- * Cizre’de Yahya Menekþe’nin cenazesine katý-
Almanya: Okan Fettahoðlu, Rana Güldal Bir Seyran; 14.02.07, Perþembe. \"Elim- adlý bir çocuðu polis panzerinin ezerek öldürmesini
çaklý saldýrýsýna uðradý. Mercan kasýðýndan ve karýn lan onbinlerce kiþi, Nur Mahallesi’ndeki Þeh Selim
Tel: 0049 1788950813 protesto etti. Sümerbank’tan Cumhuriyet Meyda-
*** deki dergide Kumandan\'ýn yazýsý. bölgesinden, Göçmen ise karnýndan yaralandý. Sal- Camii’nden aldýklarý Kürdistan bayraðýna sarýlý ta-
Ýsviçre:Simurg Lerzan, butla birlikte kent merkezine doðru yürüyüþe geçti. ný’na yürümek isteyen kitlenin önü, polis barikatý
Tel: 0041 787931279
BARAN DERGÝSÝ’NE; Yazýda...arýyorum?. Derginin sað sayfa- dýrgan, olaya müdahale eden baþka bir polis memu-
Yürüyüþ boyunca “Katil Erdoðan”, “PKK halktýr ile kesildi. Kitlenin ýsrarý sonucu, polis barikatý aç-
Brezilya:Merve Leticia, Selamualeyküm... sýnda ve yazýnýn ortasýnda Baþyücelik bayra- ru tarafýndan elinden vurularak yakalandý.
mak zorunda kaldý. “Yahya Menekþe Ölümsüzdür”,
* Mersin’in çeþitli mahallelerinde yapýlan göste- halk burada” þeklinde sloganlar atan kitle, polisi ve
Tel: 301 60-031 Baran dergisi ÝBDA-C siyasetini destek- ðý...\" “Yaþasýn Halklarýn Kardeþliði”, “Kahrolsun fa-
rilere polis müdahale etti. Göstericiler panzerlere çevredeki iþyerlerini taþladý. Polis ve askerin kurdu-
Niedersachsen Eyalet: leyen, savunan bir dergi mi? Evden çýkýnca bir Baran Dergisi aldým. ðu barikatlar onbinler tarafýndan daðýtýldý. Defin iþ- þizm”, “Devlet terörüne son” sloganlarý ile Cumhu-
Molotof attý.
Cesareddin Musluoðlu, Salih Hacimirzabeyoðlu’nun Haci Musa Bayrak yazý da, ne aradýðým ben(kimim?), leminin ardýndan öfkeli kalabalýk AKP binasýna riyet meydanýna yürüyen kitle burada bir basýn
14 Þubat 2008 açýklamasý yaptý.
Tel: 00491799988223 Bey’in torunu oldugunu duydum, dogru mu? kimdenim. doðru yürüyüþe geçti. Kitleye polis gaz bombalarý
* Adana’da göstericilere polis müdahale etti. * Ýstanbul Beyoðlu, Kanarya ve Sefaköy’de pro-
cesareddin@yahoo.de Bana Baran dergisinin örnek bir kaç sayi- Baran\'a ve Gönüldaþlara saygýlar. ve panzerler eþliðinde saldýrdý. Kitle polise taþla
* Mardin Kýzýltepe ve Nusaybin’de gençler so- testo gösterileri yapýldý. Gösterilerde bir minibüs
sýný gönderirseniz memnun olurum. Cuma Nesik karþýlýk verdi, AKP binasý taþlandý, özel timler böl-
kaklara dökülerek eylem yaptý. Yolu trafiðe kapatan ateþe verildi.
Yayýn yaþamýnýzda baþarýlar... geyi abluka altýna aldý. Kitle, Karayollarý 75. Þube
göstericilere polis müdahale etti.
4 BARAN BARAN 5
Bir Aydýn: Atýf Hoca: “Senelerce evvel ve mücerret bir gaye uðrunda yazdým... ÞAHSÝYET OLMA GAYESÝ...”
Günümüzün en ufak risk karþýsýnda topuk yapan tabansýz aydýnýna ithaf olunur!..
ÞEHÝD ÝSKÝLÝPLÝ ATIF HOCA (1876-4 Þubat 1926) Devrimi kanununun kabulünden bir -Ne ile ispat ettin? Sýkýlmýyor mu- kümle de kanmamýþ gibiydi. Baðýrýyor, hiçbir þey yokmuþ gibi sallanýyordu.”
buçuk sene evvel. Tabii, diðer kitaplarý sun, bunu nasýl söylüyorsun? Biz senin çaðýrýyordu. Acaba Hoca’yý bir tek- Tahir-ül Mevlevi: “Birdenbire gö-
Atýf Hoca, 7 Aralýk 1925’te tutuklandý. Ankara Ýstiklal mahkemesi tarafýndan Giresun’a gönderildi. Buradaki gibi yayýnlanmadan önce onu da Maa- söylediðin sözlere inandýk mý? Ýnan- meyle merdivenlerden aþaðýya yuvar- züme iliþen bir manzara, beni olduðum
mahkemede suçsuz olduðu anlaþýlýp beraatine karar verilmesine raðmen, Ýstanbul’a getirildiðinde serbest býrakýlmadý. rif vekaletine (milli eðitim teþkilatý) mak mecburiyetinde miyiz? layacak mý diye bekledim. Fakat olma- yere mýhladý. Evet, eski Meclis önün-
Üstad Necip Fazýl’ýn buyurduðu gibi, “Halis dindar olmak kabahati yüzünden asýlacaksýn!” dediler. gönderdi, takdir aldý. Atýf Hoca: Vakit gazetesinin 1134. dý. Müderris, bu sözler üzerine kendisi- deki meydanýn ortasýna iki tane sehpa
Bu risale Batý taklitçiliðini eleþtiren nüshasýndaki tekzibi kim yazdý? ne deðilmiþ gibi bekledi. Sonra saða- dikilmiþ, onlarýn arasýna da beyazlar
Cumali Dalkýlýç reset-ül Kudat’ta (Hakimler okulu) baðlayýp zýrlayarak, “sözlerim maksa- bir eserdi. Atýf Hoca 32 sayfalýk bu -Ben de sana cevap verdim, bunu nak geçince yürüdü. Muhafýzlarýn ara- giydirilmiþ iki vücut çekilmiþti. Yüzle-
Hikmet-i Teþriiyye (Þer’î hikmetler) dýný aþtý, talihsiz bir beyandý, ben onu eserinde; meselâ kýlýk kýyafette onlara din perdesi altýnda kötülüklerinize da- sýnda merdivenlerden indi. Önümüz- ri diðer tarafa müteveccih olan (yönel-

M ehmed Atýf Efendi, Akko-


yunlu aþiretinin Ýmamoðulla-
rý ailesinden Mehmed Ali aðanýn oðlu.
dersi müderrisliðine getirildi.
19 Ocak 1919’da Mustafa Sabri,
Bediüzzaman Molla Said efendi, Er-
kastetmemiþtim, yanlýþ anlaþýldým”
derken görürüz. Bu iðdiþ kafalarýn eti-
ket-unvan almýþ yetiþkin iðdiþleri, san-
benzemenin aslýnda ruhtaki bir bozulu-
þa alamet, bunun ise müstakil (baðým-
ha fazla devam etmek için yaptýnýz.
-Beyefendi ben deli olmalýyým ki,
den geçerken gene dudaklarý kýmýldý-
yordu.”(Suyu Arayan Adam,
miþ) bu cesetlerden birinin Atýf efendi
olduðu, boyunun uzunluðundan ve ha-
sýz) bir þahsiyet inþa eden Ýslâm inaný- kendi yaptýðým iþleri kendim yalanla- Þ.S.Aydemir.) la görünen metin vaziyetinden anlaþýlý-
1292 hicri-1876 miladî doðum... Cen- menekli Saffet efendi gibi çaðdaþlarý ki “yanlýþ anlaþýlmasa” çýðýr açacaklar. þýna zýt olduðunu, Allah Resulü’nün yayým. “Ýstiklâl Mahkemeleri” Türk’ün ha- yor, o refi (yüksek) vaziyetiyle mer-
netmekân Ulu Hakan’ýn son Ýslâm hali- ile beraber Müderrisler cemiyetini Fýrýldaklar bunu da iddia ederler. “Bu çapta idrak kurutucu “devrim ve inký- “Bir kavme benzemeye çalýþan onlar- -Cemiyet namýna rol yapýyorsunuz. kikî istiklâlinin davacýsý, hakikî bir ali- hum hayatýndaki halinden yüksek gö-
fesi olarak Ýslâm milletlerinin baþýna (profesörler derneði) kurdu ve ikinci memlekette düþünce özgürlüðü yok, o laplarýn” insanýmýzýn üzerinden silin- dandýr.” Hadis-i þerifini ölçü gösteri- Sana sorarým. Tüzüðünüzde vatan mü- mi asmýþtýr. rünüyordu.
geçtiði sene... Çorum’un Ýskilip kaza- baþkanlýðýna getirildi. Bu cemiyet, mü- zaman ben de yokum!” deyip sýkýya dir gibi geçtiði bugüne kadar, birkaç is- yordu. dafaasýna, mücadeleye dair ufak bir Söz Atýf Hoca’nýn:
sýndan... Atýf Hoca, Ulu Hakan Abdul- derrislerin haklarýný korumak ve arala- gelince kaçarlar. Davasýndan dönme- tisnasý haricinde her zaman karþýlaþtý- “Bir Müslüman þiar ve alamet-i kü- madde, bir fýkra göster. Þehid! “Senelerce evvel ve mücerret bir
hamid Han döneminin þahsiyetli mües- rýnda dayanýþmayý saðlamak üzere ku- yen hangi kesimden olursa olsun bun- ðýmýz ruhsuz, fikirsiz, idealsiz, haysi- für addolunan bir þeyi zaruretsiz giy- -Beyefendi bu bir “hayýr cemiye- 4 Þubat 1926 Perþembe... Sabahýn gaye uðrunda yazdým... Þahsiyet olma
seselerinde yetiþmiþ þahsiyetli bir ilim rulmuþtu. Daha sonra cemiyet ismini larýn gözünde enayidir. Ýþkenceyi göze yetsiz, þahsiyetsiz, medya maymunu, mek ve takýnmak suretiyle gayr-i Müs- ti”dir. ilk saatleri... Dilinde kelime-i þehadet... gayesi...” (2)
adamýdýr. Ulu Hakan’ý minnet ve rah- Tealî-i Ýslam’a (Ýslam’ý yüceltme) çe- alana budala derler. Mücadeleyi “ma- hiçbir þeye inanmayan, hazcý, mamacý, limleri taklit etmesi ve kendini onlara -Sus, sus bir parça utan. Saçýn, sa- Ali Tahmilci bey, Hocaefendi ile Günümüzün en ufak risk karþýsýnda
metle anýyoruz. virdi ve halka açýldý. Mustafa Sabri be- cera” diye hor görüp teslim oluþlarýný, intihalci, aparmacý, YÖK standartlý, benzetmesi þer’an memnûdur (yasak- kalýn aðarmýþ utanmak nedir zerre ka- ayný cezaevinde yatan amcasý Hasan topuk yapan tabansýz aydýnýna ithaf
yin Þeyhül-Ýslam olmasý üzerine cemi- sanki mücadele vermiþ gibi haysiyet Amerikan kokartlý, köle mizaçlý, kültür týr.)” dar bilmiyorsun” Tahmilci beyin anlattýklarýný þöyle nak- olunur!..
Tahsil yetin baþkanlýðýna getirildi. Ýstiklâl davasý diye yutturmaya kalkýþýrlar. emperyalizminden titr-etiketli, halk ve Atýf Hoca kitabý yayýnlandýktan O sýralar adi bir suçtan Ankara Ýs- lediyor: “Mahkemeler bitmiþ, kararlar Yolu yolumuz, dâvâsý dâvâmýz!...
Dedesi, Hasan Kethüda efendinin Mahkemeleri Cellatlarýndan Kel Ali: 1919’lu yýllar... Mandacýlýðýn klik- hak düþmaný profesör enflasyonu pat- sonra bu eser hakkýnda bir tenkit kale- tiklal mahkemesine verilen bir zat, du- verilmiþ, her þey belli olmuþtur. Hücre-
himmetiyle yetiþti. 1891’de Ýskilip’te “Fatih’in en tanýnmýþ hocasýdýr.” (21. leþtiði, Amerikan muhibbi derneklerin lamýþ; köhnemiþ düzenin köhne piyasa- me alan Süleyman Nazif’e verdiði ce- ruþma arasýnda þahit olduðu manzarayý lerine çekilen hükümlüler, infaz anýný Eserleri
iki sene köy imamlýðý yaptý. 1893 Nisa- 01. 1926, Ankara Ýstiklal mahkemesi kurulduðu, meclisinde Ýngiliz manda- sýný kurmuþtur. vapta þöyle diyordu: “Risalede þapkaya anlatýyor: “Atýf hocayý getirdiler. Kýlýç bekliyorlar. Sýrasý gelenlerin kimisi ka- 1-Mirat-ül Ýslam, Ýslam Yolu, Ýslam
nýnda Ýstanbul’a geldi ve medrese tah- zabtý) sýna mý, Amerikan mandasýna mý gire- Atýf Hoca’nýn hakikatin namusuna dair olan bahisleri Fetava-i Hindiyye, Ali, Kel Ali ve Necip Ali ayaða kalktý- pýyý þaþýrýr, bacaklarý titrer, yürümekte Çýðýrý, Din-i Ýslam’da Men-i Müskirat,
siline burada devam etti. Meþhur Çar- lim tekliflerinin tartýþýldýðý, Doðusun- sahip çýkýþýnda mizacýný ele veren bir Kadýhan, Bezzaziye, Muhit-i Burhani lar. Ellerinde þapkalarý da var. Atýf Ho- güçlük çekermiþ. Nazar-ý Þeriatta Kuvve-i Berriye ve
þambalý hocadan dersler aldý. Medrese- Yine Sürgün dan Batýsýna Anadolu’nun emperyalist yazýsýný, zamanýn Beyan-ül Hak der- gibi muteber fýkýh (hukuk) kitaplarýn- ca’ya: “Hocam, bunu giymekte bir be- Derken, sýra merhuma gelmiþ. “Ýs- Bahriye, Tesettür-ü Þer’i, Muayenet üt
de lakabý “Ýskilipli Mehmed”... 31 Mart provokasyonundan ötürü kuþatmada kaldýðý yýllar!.. Zamanýnýn gisinden takip edelim: dan ahz ile (almakla) tercüme ettim. is yoktur deyiver” dediler. kilipli Mehmed Atýf” diye baðýrmýþ bir Talebe, Medeniyyet-i Þeriyye, Frenk
1902’de medrese tahsili bitti ve ayný bir hafta tutuklu kaldý. Suçsuz olduðu aydýn kitlesi emperyalistlere “düveli “Vakýa þimdiye kadar Ýslam dini Meselenin ruhuna kendiliðinden bir Atýf hoca: “Hayýr!” dedi. görevli. Hoca metin ve mütevekkil... Mukallitliði.
yýl açýlan Ruus imtihanýyla Ýstanbul anlaþýldý, serbest býrakýldý. Akabinde muazzama” diyordu. Ayný kitlenin de- aleyhinde hasýmlar tarafýndan hücum- þey ilave etmedim.” Aðýr adýmlarla, vakar içinde, dualar
müderrisliðine getirildi. Bu akademik Ýttihatçýlardan bazýlarý, onun hakkýnda, vamý bugün Amerika’ya “süper güç” lar olmuþ ve bu konuda pek çok küfür Þimdi Tayyip’in Sadýk Albayrak, “Din Mazlumu” mýrýldanarak yürümüþ sehpaya.” Dipnot:
ünvanýn günümüzdeki muadili Profe- Mahmud Þevket paþanýn öldürülmesi diyor. ve hezeyanlar neþredilmiþ ise de, ule- zamanýnda -1975- tercüme ve sadeleþ- “Allah’tan ve ahlâktan bahsetmek Nuri Saraç: “Eski Meclis’in avlu- (1) Necip Fazýl Kýsakürek,
sörlüktür. Kazandý. Fatih Camii’nde olayýnda dahli olduðu gerekçesi ile Si- Atýf Hoca’nýn tesiri iþte bu gizli- ma-i kiram hazeratý (saygýn alimler) tirmesini(!) yaptýðý bu kitabýn adýna yasaktýr” denilen tek parti döneminde, sunda, iri yarý gövdeleriyle ve normal Son Devrin Din Mazlumlarý,
müderris olarak ders vermeye baþladý. nop’a sürgün kararý verdi. Çorum, Bo- açýk her türlü düþmaný korkutmuþtur. ilmî satvetleri (ezici ilmî kudretleri) ile “Frenk Mukallidliði ve Ýslâm” demiþ. “Allah’a itaat etmeyen itaat edilmez!” ebattan daha uzun bir daraðacýnda sal- sh:122,
Bu arada Ýstanbul Dar-ül Fünunu (Üni- ðazlýyan ve Sungurlu’da yaklaþýk 1,5 Yunanlýlarýn Ýzmir’i iþgaline karþý Te- hepsini red ve iptal etmiþlerdir. Son za- Kitabýn sayfalarýnda ise “Þapka” keli- diyen Üstad, “Son Devrin Din Maz- landýðýna þahit oldum. Tesadüfen ora- (2) (a.g.e) sh:110
versite) Ýlahiyat Fakültesine girdi ve yýl sürgün hayatý yaþadý. ali-i Ýslam cemiyetinin yayýnladýðý pro- manda ise bir taraftan maddeciler, tabi- mesi “Þ....” diye geçiyor. Hapis riski... lumlarý” adlý eseriyle gerçek tarihimi- dan geçiyordum. Hoca pýrýl pýrýl parla-
1905’te buradan mezun olarak Kabataþ Sinop sürgününün þahitlerinden testo metni altýnda Atýf Hoca’nýn imza- atçýlar, farmasonlar gibi Ýslam dininin Dünürün öbürü baþbakan Tayyip!.. zi yazar. O’nun eserinden: yan sakallý ve nurani yüzüyle, sanki
Lisesi Arapça muallimliðine atandý. emekli imam Cevdet Soydanses: sý en baþtadýr. Yine bu minvalde iþgal en þiddetli düþmanlarý tarafýndan ilahi Onu da Pýnarhisar cezaevinde takým el- “Dünya tarihinde bir ihtilâl
“Atýf hocayý ilk defa Sinop’ta gör- karþýtý yazýlarý, dönemin Alemdar ve bise ve helikopterli aile ziyaretlerini mahkemesinin, daima bire on isteyen
Sürgün düm. Küçük bir çocuktum henüz. Ýtti- Mahfil gazetelerinde çýkmýþtýr.
nurun mahvýna çalýþýlýyor. Diðer taraf-
tan Ýslamiyet kisvesi altýnda türlü türlü kabul ederken gördük. Dünür Sadýk’ýn savcýsýna aykýrý olarak, isteðe nisbetle
Abdülhamid Haný’ýn Kabrini Ziyaret
Meþihat-ý Ýslamiye dairesinde (Dinî hatçýlar 600 kadar kiþiyi Sinop’a sür- Atýf Hoca, Cumhuriyetin ilk yýlla- küfür, hezeyan ve fesatlýklarla Ýslam esere “sadakati” bu iken, yaptýðý “ter- bu kadar aðýr ceza verdiði ilk defa
mes’elelerle alakalý devlet dairesi) bu- müþtü. Aralarýnda babamla Atýf Ho- rýndaki yazýlarýnda, Frenkleþme-Batýlý- dininin yýkýlmasýna çalýþýlýyor. Zama- cüme ve sadeleþtirme” cinayetini Atýf görülüyor.
lunan asistanlarýn maðduriyeti husu- ca’nýn da bulunduðu bu sürgünlerin laþma kompleksli çevreden Cenab Þa- nýmýzdan ikinci zümreden olmak üzere Hoca’nýn aziz hatýrasý için not ettik!.. Atýf Hoca’yý tanýyanlarca teessür
sundaki giriþimlerinden dolayý hakkýn- mühim kýsmý hoca idi, din adamýydý. habeddin, Ömer Rýza Doðrul, Süley- bir takým müçtehid, istinbat melekesine çok büyük oldu. Hiç kimse kendi öz
da sürgün kararý verildi. Bodrum’a sür- Atýf Hoca çok efendi bir insandý. Ses- man Nazif gibi zatlarla çeþitli mevzu- malik imiþler gibi içtihada yeltenmek Kanun Geriye Döndü! evinin kaatil eliyle can veren ölüsüne
gün... Baskýlar devam etti. Kýrým’lý Ýb- siz, sedasýz, aðzý çok iyi laf yapar, eli larda polemik yazýlarý vardýr. Yazýla- ve hatta bütün Ehl-i sünnetçe Allah ka- 1 Kasým 1925’te kabul edilen Þap- bu kadar aðlayamaz! Bu kadar da
rahim Tali efendinin pasaportu ile giz- kalem tutardý. Bu sürgünden sonra Ýs- rýnda Atýf Hoca’nýn Doðu ve Batý kay- týnda umum Ümmet-i Muhammed’den ka kanunundan sonra, Frenk Mukallit- kaatillere lanet edemez!!!” (1)
lice Kýrým’a geçti. Kýrým’dan Varþo- tanbul’a dönmüþtü.” naklý eserlere vukufiyeti hemen göze efdaliyetleri (daha faziletli olmalarý) liði kitabý toplatýldý ve müellifi hakkýn- Epey istifade ettiðimiz Sayýn Ali
va’ya... Meþrutiyet’in ilanýndan bir çarpar. Kalemi saðlamdý. Üslûbundaki müsellem (herkesçe kabul edilmiþ) da soruþturma baþlatýldý. Kanun geriye Ýhsan ER ve Salih Okur’un Ýskilipli
hafta evvel Ýstanbul’a döndü. Aksiyon ruhu sertlik, düþmanýný korkutur, dostunu olan þeyhayn hazeratýna (Hz. Ebubekir döndürüldü! Hukuk haysiyetinin bu hi- Atýf Hoca ile ilgili çalýþmasýndan öð-
Atýf hocanýn, geliri donanma cemi- sevindirirdi. Yazdýðýnýn arkasýndaydý. ve Ömer) dil uzatmak, dört imam gibi çe sayýlýþý, Ýstiklâl mahkemeleri adýnýn rendiðimize göre, Üstad’ýn yanýnda bu-
Alâka yetine baðýþlanmak üzere kaleme aldý- O daima azimeti tercih etmiþtir. müçtehidin-i kiram (þerefli) ve fukaha- cinayet mahkemeleri olarak nitelemek lunanlardan Mustafa Sungur bey diyor
1910’da medreselerin genel müfet- ðý “Nazar-ý Þeriatta Kuvve-i Berriye ve Meþhur “Ýslâm seyyahý ve alimi” i izamý (Büyük hukuk alimleri) hatalý için tek baþýna delildir. Kafalarda Atýf ki, “Büyük Doðu’da neþredilen, Ýski-
tiþliðine getirildi. Bu sýralar Sebilürre- Bahriyenin Ehemmiyeti ve Vücub-u Abdürreþit Ýbrahim hakkýndaki “Bir bulmak ve tahkir etmek, esasý bütün Hoca için idam kararý verilmiþti. Geri- lipli Atýf hoca’nýn baþýna gelenleri an-
þad, Beyan-ül Hak, Mahfel gibi dergi- Þeriate göre Deniz ve Kara kuvvetleri- Müçtehid Taslaðýnýn Dalalet Ve Ýdlali müçtehidlerce kabul olunan dini mese- ye sadece bunu kýlýfýna uydurmak kalý- latan yazýyý Üstad’a okuyordum. Bir
lerde yazdý. O günden sonra tesiri tüm nin önemi ve gerekliliði” adlý bir eseri (sapkýnlýðý ve azgýnlýðý)” baþlýklý yazý- leleri inkar etmek cüretinde bulunan yordu. Atýf Hoca hakimi, savcýsý, cella- ara baktým, Üstad gözlerini siliyordu.”
Ýstanbul’u sarmýþ; Balkanlara taþmýþtýr. var. Eser, Batý emperyalizmi karþýsýnda sý buna bir misâldir. dalalet ve idlal erbabýnýn Müslümanla- dý ayný kiþi olan bir mahkemeye çýka-
Kosova, Plevne, Üsküp’ten çeþitli he- “millet-ordu” anlayýþý çerçevesinde rý zehirlemekte olduðu maalesef görül- rýldý. Ýdam!
yetlerin memleketlerine yerleþmesi bugün yazýlmýþ gibi tazeliðini korur!.. Þahsiyet ve Mizaç Atýf Hoca, 7 Aralýk 1925’te tutuk- Mahkemeyi takip eden yazar Þev-
D
mektedir. Nitekim bunlardan evvel bi- ergimiz çalýþanlarýnýn da içinde bulunduðu ondan fazla gönüldaþ,
için yaptýklarý ricalarý, Kýrým vakýflar Ýslam’ýn Müslümanlara emrettiði eþya Üstad Necip Fazýl’ýn hakkýnda, risinin de hakkýnda nass(açýk hüküm) landý. Ankara Ýstiklal mahkemesi tara- ket Süreyya Aydemir anlatýyor: “Hü-
bakanlýðýnýn tekliflerini nazikçe geri ve hadiseler karþýsýndaki memuriyeti “Atýf Hoca, ayný zamanda Ýslâmî 90. vefat yýldönümü münasebetiyle Ulu Hakan Abdülmahid Han
varit olan kurban meselesinde içtihad fýndan Giresun’a gönderildi. Buradaki kümlüler arasýnda sarýklý bir müderris
çevirdi. ihtar eden eseriyle Atýf Hoca, Üstad’ýn ruhun hamle ve hareket (aksiyon) Hazretleri’nin Çemberlitaþ’taki kabrini ziyaret etti. Ziyarette, Ulu
hülyasýnda bulunduðu malumdur.” mahkemede suçsuz olduðu anlaþýlýp göze çarpýyordu. Müderrisin Baþýnda
Zamanýn Japon büyükelçisi Baron buyurduðu gibi, “Ýslâm’ý nefsinin ka- mizacýna sahip...” buyurduðu beraatine karar verilmesine raðmen, Ýs- fes ve sarýk vardý. Hakan’ýn ruhuna Yasin-i Þerif ve dualar okuyan Gönüldaþlarýmýz, daha
Yine O:
Uþida, “Sizin gibi birkaç hoca daha ol- ranlýk bodrumuna indirip yorumlayan GERÇEK AYDIN! tanbul’a getirildiðinde serbest býrakýl- Cübbesi ve kýyafeti temizdi. Suçu, sonra kabirden ayrýldýlar.
“Ehl-i Sünnet vel cemaat mezhebi
saydý, Ýslamiyet bütün Doðu’yu, bu kaba softa ham yobaz” kütleye muka- Ehl-i Sünnet devlet geleneðinin mü- madý. Üstad Necip Fazýl’ýn buyurduðu o sýralar yayýnlanan þapka kanununa Gönüldaþlarýmýzýn Ulu Hakan’ýn kabrini ziyaretleri esnasýnda yaþanan
haktýr. Bundan baþka mezhepler hep
arada Japonya’yý da fethederdi.” de- bil, zamanýnýn yeniliklerine bön bön esseselerindeki saðlam anlayýþýn vasa- batýldýr. Doðru deðildir. Ehl-i Sünnet gibi, “Halis dindar olmak kabahati muhalefet etmekti. Fakat bu suç, bir ta- en dikkat çekici olay, Ýstanbul polisinin yaklaþýk 150 emniyet görevlisiyle
miþtir. Çorum’dan milletvekili adayý bakmamýþ; daima aksiyonu gözlemiþ- týný kuran Ulu Hakan Abdülhamit Han, vel cemaat itikadý, Cenab-ý Hakk’ýn yüzünden asýlacaksýn!” dediler. kým ithamlarla da karýþýnca mahkeme- aldýðý “tedbir”di.
oldu. tir. Batý sömürgeciliðinin teknik harikalarý Kur’an-ý Kerim ve Peygamberin hadis- den en aðýr hükmü yemiþti. Artýk son Yoðun bir þekilde “teknik takip”le meþgul olan Terörle Mücadele
karþýsýnda apýþýp kalan ilim adamý ti- i þerifleriyle beyan buyurduklarý müs- Hukuk Cinayeti saatlerini yaþýyordu. Hocanýn yüzü sa- Masasý ekipleri herhalde Gönüldaþlarýmýzýn Ulu Hakan Abdülhamid
Profesör Aydýn Haysiyeti pinden hep nefret etmiþtir. Ulu Hakan takim, doðru yol olup bu itikatta olan- Atýf Hoca: Beyefendi bendeniz zat- kindi. Metanetini muhafaza ediyordu. Han’ýn vefat yýldönümünde kabrini ziyaret etmelerini “siyasî bir eylem”
1919 yýlýnda Dar-ül Hilafet-i âliye Bugünün makam budalasý bazý pro- aydýn bir þahsiyet olarak niceliði deðil, larýn itikatlarýnda bozukluk yoktur.” ý âlinize (size) resmi belge sundum ve Yalnýz dudaklarý kýmýldýyor ve galiba olarak algýlamýþ olacaklar ki; Ýstanbul Çevik Kuvvet polisini harekete
(Yüce Hilafet merkezi) medresesi Ýbti- fesörlerin en küçük bir soruþturmayý, niteliði daima üstün tutuþu þuradan Atýf Hoca’nýn 1924 yýlýnda Frenk Ferid Paþa hükümetine karþý kalemim- bir dua okuyordu. Fakat eskiden kal- geçirmiþler.
da-i Dahil umum müdürlüðü ve Med- entipüften bir takibi bile hoparlöre belli ki, devriliþinden sonra efsanevî mukallitliði kitabý yayýnladý. Þapka- le mücadele ettiðimi açýkça ispat ettim. paklý ve þimdi hasýr þapkalý zat, bu hü- Ne diyelim, herkes “görev”ini yapýyor... BARAN Haber
6 BARAN BARAN 7

Ýmân ve Ýslâm, Þeriat ve Tasavvuf, Cihad ve Þehadet


“Zulme Karþý Tek Baþýna Olsan da Yürüyeceksin!” PANORAMA
“ Þu son zamanlarda Avrupa’nýn
rezilce þahsiyeti ve çirkin
ahlâký ile terbiye olunarak yetiþen ve
Þehid Ýskilipli Atýf Hoca’dan... büyük bir günah ve zilleti tercih edi-
yorlar.
Ey gaziler, ey Allah aziz ve sevgi-
AÇIZ! harcama yükü olarak yansýmaktay- yakarak olay yerinden kaçtý. Yeni Cu- Gazetesi'ndeki 14 Þubat tarihli yazýsýn-
mýþ… Bu ülkede, Avrupa ölçülerinin ma Camii ocak ayýnýn ilk günlerinde da, "Yahudi ezberimizi bozmalýyýz!"
fazýl Ýslâm ahlâkýndan büsbütün mah-
rum kalan bir kýsým Müslümanlarýn
ruhî hallerinde pek büyük bozukluk
Þehidliðin Faziletleri li büyük kullarý, ey Allah Resulü’nün
sevgilileri!..
Ölümden korkmayarak çok büyük
kat kat üstünde, yetersiz beslenmeden
dolayý çocuklar ölüyor, yani açlýktan…
de, kimliði belirsiz kiþilerce kundak-
lanmýþtý. Saldýrýyý yapan orospu ço-
baþlýðý altýnda, Müslüman Anadolu
ahalisinin Yahudilere olan kin ve nefre-
Yýllardýr bunlar söyleniyor ve bu iþin cuklarý, caminin duvarlarýna, Allah'a, tini söndürmeye dair bir yazý kaleme
ve çirkin bir deðiþiklik vuku bulmak- metanetleri bozulup düþmandan kork- caðýný gayet metin ve sarsýlmaz bir sevaba nail olacaðýnýz gibi, düþmanla- neticede yetiþkinlerde de büyük rahat- Ýslam Dinine, Peygambere aðýr hakaret aldý. Hem de yaptýðý pisliði meþru gös-
ta ve bunun hatalý izleri olarak da ruhî mak zilletini gösteriyorlar. suretle itikad ederler ve gayeye ulaþ- rýn zillet ve esaretinden kurtulup þân sýzlýklara yol açacaðý hesap edilmeliy- ve küfür içerikli Türkçe ve Ýngilizce termek için Allah'ýn kitabýný da yav-
metanet ve Ýslâmî þecaatin tenakus et- Halbuki daha önceki Müslü- mak uðrunda kat’î bir azimle ha- ve þerefle yaþayacaksýnýz. di. Yeterli gýdayý alamayan bünyelerin, yazýlar yazmýþtý. þaklýðýna alet etti.
mekte (eksilmekte) olduðu üzüntü ile manlarda bu durumun aksi reket ederlerdi. Kendinizin, Müslüman kardeþleri- hastalýklar karþýsýnda müdafaasýz kala- Neymiþ efendim, Allah böyle top-
müþahede olunmaktadýr. Ýslâm’ýn ilk
devirlerinde Müslümanlar yüce Ýslâm
bulunmaktaydý. Ýslâm
Ordusu bir tarafa yü-
Bir de ilk devirlerdeki
Müslümanlar rahat ve
nizin, çoluk-çocuðunun ýrz ve namu-
sunu, mal ve mülkünü, o pis murdar
caklarý apaçýk bir vakýa. HEDEF ÝNCÝRLÝK! yekûn bir kavmi hedef almazmýþ, imti-
Açlýkla beraber, hormonlu ve gene- han sýrrýna aykýrýymýþ… Evet, Allah
dinine tamamýyla yapýþtýðý için düþ- rüdü mü düþman or- huzurun, nimet ve düþmanlarýn taarruzundan kurtarmak- tiði deðiþtirilmiþ gýdalarla beslenme- hedef almaz, lakin bu Yahudi Allah'ý
manlarla cihadý beþerin dünyevî ve dusu tir tir titrerdi. mükafatýn en üstünü- la þan ve þerefinizi, dininizi yükselti- miz de hastalýklarýn artýþýndaki bir di- hedef almýþ vaziyette. Ýmtihan sýrrý da
uhrevî saadetine tekeffür eden büyük Ýþte Müslümanlar ne ebedî hayat ve sa- niz! ðer faktör. burada ki, Allah'ýn iþleri sýrdýr ve böy-
bir ibadet kabul ederek, en baþta en ilahî bir vergi olarak adete nail olmak iti- Yok, eðer þehadet þerbetini içerse- Türkiye gibi münbit ovalarý olan bir le kaba akýlla yaklaþan kabaklar, Yahu-
büyükleri, halifeleri bulunduðu halde böyle bir özelliðe sa- kadý ile þehadet þerbe- niz sizin için ölüm yoktur. Kat’î ola- Bu ülkede baþbakana, cumhurbaþ-
ülkede, vatandaþlarýna yeterli ve temiz di sevgisini 14 Þubat Sevgililer günün-
bu uðurda hayatý hakir görürlerdi. hiptiler. Bunun sebebi tini içmek ve Allah yo- rak biliniz ki siz ölmüyorsunuz! An- kanýna her türlü alkýþ, yaðcýlýk, dalka-
tarafýndan besin bulamayarak, açlýða de izhar etmek bir tarafa, bir de milleti
Þimdiki Müslümanlar ise gerek ise onlar için hayatýn lunda þehid olmak bâbýn- cak fâni hayattan ebedî hayat rücû vukluk serbest…
mahkûm etme beceriksizliðini göste- kendileri gibi olmaya teþvik ederler ki,
idarecileri, gerekse ulema ve halký, kýymeti yoktur. Ölüm kor- da yarýþýrlardý. ediyorsunuz. Ve son bulan saadetten, Ama evinde tencere kaynatamayan
ren bu üstün iktisat dâhilerine ne desek Yahudi'nin beynini becerdiði ve bu be-
hemen hepsi denecek derecede þeriata kusu asla bulunmazdý. Çünkü Þimdiki Müslümanlarýn bir didinmek âleminden kurtulup tam bir birinin çýkýp "Açým!" demesi yasak…
az. cerilmiþlikten zevk alan zihin orospu-
Ýþte, açlýðýný dile getirenlerin baþýna
yapýþmaktan, þeriatýn üstün ahlâký ile
ahlâklanmaktan uzaklaþmalarý hase-
ölümün ancak ilahî kaza ve kaderle
olacaðýný ve Cenab-ý Hak bir kimse-
kýsmý ve hususiyle münevver (aydýn)
fikirli sayýlan sýnýfý ise bu hususta ya-
istirahat âlemine, ebedî hayata gidi-
yorsunuz. Oraya varýp da hatýr ve ha- gelenler: MESCÝDDE larý bundan bir þey anlayamaz.
Bunlarýn gazetesi Zaman'ýn, Sevgi-
biyle ölümden korktuklarý için düþ- nin öldürüleceðini takdir ettiyse on- rýþmak þöyle dursun, þehidlik üzerine yale gelmedik neþ’e ve hayata, nimet "Abdullah Gül'ü Maraþ'ta karþýla- BOMBA liler Günü için özel olarak hazýrladýðý
manla savaþmayý çirkin görüyorlar. dan kurtuluþ olamayacaðýný ve o kim- tereddüt ederek, ahretin nimetlerini ve mükafata nail olunca tekrar tekrar yanlar arasýnda "T.C. ÝKÝNCÝ ATA- Antep'te þehit edilen Müslümanla-
ilaveyi de hatýrlatalým bu arada ki, söy-
Ve iþte bunun içindir ki cihad denince se muharebeye gitmese bile zamaný kabul etmiyorlar. þehid olmayý arzu edeceksiniz!..” TÜRK'Ü Kahraman Þehrimize Hoþ rýn hedeflerinin Ýncirlik, mason ve Ro-
lenecek söz, kapitalist tüketim sistemi-
olanca varlýklarýný sarf edip, padiþah- gelince hemen öldürüleceðini ve eðer Ýþte bunun içindir ki, cihad iþinde Geldiniz" yazýlý karton taþýyan baþör- taryenler olduðu açýklandý…
ne entegre Sevgililer Günü'nün iþlev-
larý önlerinde olduðu hâlde toplu ola- katledilmek mukadder deðilse en þid- hayatlarýný hakir göremediklerinden Frenk Mukallitliði ve Þapka adlý tülü bir kadýn da vardý. Yazdýðý kartonu Kahraman (!) Türk polisi, iþgâlci
selleþmesi için, bacýlarýnýzý o ahlâk
rak harp meydanýna koþmuyorlar. detli top karþýsýnda bulunsa bile bir düþmanlarýn taarruzuna karþý metanet eserinin “Þehidlerin Faziletleri” bö- çýkarýnca kimsenin karýþmadýðý kadýn Amerika'yý, mason ve rotaryenleri, ca-
çerçevesinde birilerine, ya da en iyisi
Ufacýk bir maðlubiyetten dolayý kalbî engelin ortaya çýkýþýyla kurtulmaya- ve sebat gösteremeyip, kaçmak gibi lümünden alýnmýþtýr. önce "Allah'ým kurban olayým duy se- ný pahasýna korumayý aþarmýþ olu-
Yahudilere verin, sevgili edin demek-
simi. Çocuðum tedavi görüyor. Þu an- yor…
ten ibaret olacaktýr.
da hasta biraz. Belediye Baþkaný'na, Þehid olan müslümanlarýn, son ne-
Godoþ pezolar sizi!
Valimize sesleniyorum" dedi. Ardýn- feslerini verene kadar tekbir ve kelime-
B enî Kaynuka Medine yahudi-
lerinden, cesaret ve atýlgan-
lýklarýyla tanýnmýþ bir taife… Bu
Benî Kaynuka Gazvesi
beri bunlarý kýrmaktan vazgeçtiler ve
Medine’den çýkýp gitmeleri, o diyar-
da kendilerinde hiç kimse kalmama-
dan 'AÇIM' diye baðýran baþörtülü ka-
dýný, çevredeki polisler apar topar tuttu
i þehadet getirdikleri ise "içeriden" bi-
ze gelen haberler arasýnda. Þehadete HUKUKU
gazvede Þevval ayýnýn 15’inde Cu- sýný ferman buyurdular. Yahudiler
ve aðzýný kapatarak susturdu."
Sivas'ta orlon ve tuhafiye iþi yapan
koþan Müslümanlar, infazcýlarýna son
olarak þöyle sesleniyorlar:
TEPELEMEK
martesi günü oldu. çýkýp gitti ve Þam taraflarýna bir ye- ancak ekonomik nedenlerden dolayý if- - "Biz þehid oluyoruz! Siz ne ola-
Müslüman bir kadýn, bir yahudi- manlarýn arasýný açmaya kâfi geldi. 9 Þubat Cumartesi günü düzenle-
Allah Resulü’nün hicretlerinden re kondu. Bütün elbise ve silahlar las eden Bekir Yýlmaz, yazarkasasýný caksýnýz!"
nin iþlettiði kuyumcu dükkânýnda… Allah’ýn Resulu, Ebu Lübabe’yi Me- nen, 'Türbana hayýr' mitinginden bir
sonra kâfirler üç kýsým olmuþlardý. alýndý. Kuru baþlarýyla kurtulup gi- da alarak, valilik binasý önüne geldi. Ve sonrasýnda tekbirler ve kelime-i
Tabii örtülü; yüzü ve her tarafý kapa- dine’ye memur buyurdular ve kendi gece önce mitingin yapýlacaðý Sýhhiye
Birinci kýsým, Allah’ýn Resulü’yle debildiler. Yýlmaz burada "Benim ekonomik du- þehadetler eþliðinde son nefesleri vere-
lý… Yahudi kadýnýn yüzünü görmek sahabeleriyle çýkýp Beni Kaynuka Köprüsü altýndaki mescidin ayakkabý-
anlaþýp Müslümanlara karþý cenk ve Daha evvel Abdullah bin Übey rumum çok iyiydi. Ancak iflas ettim. rek ruhlarýný teslim ediþ… Son nefesle-
istedi ve kadýna bunu teklif etti. Ka- üzerine yürüdüler. Beni Kaynuka lýðýnda bir el bombasý bulundu. Üst dü-
cidale giriþmeyeceklerini ve baþka- ile Ubade bin Samit o taifeyle dost- Ýki evimi sattým, yine kurtaramadým.
zey bir terörle mücadele polisi, 'Miting
rini bu þekilde vererek þehadete koþan
larýný da buna teþvik etmeyecekleri- dýn razý olmayýnca, Yahudi gizlice, topluluðu kuþatýldý ve muhasara Zil- Kimse elimden tutmadý. Ülkede eko- Müslümanlarýn bu hâli, kalplerinde
alanýna gelenler, üstleri arandýktan

Þener Eruygur'
kadýnýn oturduðu iskemleden yere kade ayýna kadar sürdü. Nihayet Ya- tu. Sonradan Ubade bin Samit dost-
ne söz vermiþ olanlardý. Bu kýsým nomik problem varken, herkes türbaný imandan zerre kalmýþ bazý polisleri,
dökülmüþ bulunan örtüsünün ucunu hudiler dize geldiler ve Allah’ýn Re- luktan çekilip kendisini temizledi. sonra Sýhhiye'ye alýndýklarý için, bom-
kâfirler, üç bölük Yahudi toplulu- konuþuyor" diyerek baðýrdý. yapýlan infazlara isyan noktasýna geti-
Fakat Abdullah bin Übey münafýktý. bayý bir gece önceden Sýhhiye Köprü-
ðuydu ki, Beni Kurayza, Benî Nadr, bir tarafa iliþtirdi. Kadýn veda edip sulü’ne þu teklifte bulundular: Polisler Yýlmaz'ý gözaltýna aldý. riyor. Antep polisi, özellikle iþbirlikçi
Zahirde kendisini Allah’ýn Resulüy- sü altýna býrakan saldýrgan, miting gü-
Benî Kaynuka topluluklarýndan iba- oturduðu yerden ayaða kalkar ve bir -Allah’ýn Resulü ne buyurursa Tayyip'in üstün iktisat politikasý sa- ve makam sevdalýsý Antep Emniyet
nü alanda toplanan binlerce kiþinin üs-
retti. Ýkinci kýsým kâfirler de devam- adým atar atmaz örtüsü düþtü ve (if- öyle edelim! Kadýnlarýmýz ve çocuk- le gösterip içi ve gönlü kâfirlerle idi. yesinde, her þey güllük gülistanlýk… Müdürü Ali Yýlmaz'a karþý kin besle-
tüne bombayý atýp kaçmayý planlamýþ
lý cenk ve cidal üstünde olanlardý ve fet heykeli hatun) çýplak kaldý. Ya- larýmýz bizim olsun; malýmýz, mül- Ayet nazil oldu: Borç artýyor, iþsizlik artýyor, ama Tay- meye baþlamýþ bulunuyor.
olabilir." Dedi. "ADD Genel Baþkaný emekli
bunlar sadece Kureyþlilerdi. Üçüncü hudiler gülüþtü, kadýn çýðlýðý bastý. kümüzde sizin… Tek, bizi incitme- “- Ey iman edenler, yahudi ve yip'e göre iþler týkýrýnda. Abdüllatif Þe-
'Türban'a Hayýr' mitingi bitmek Orgeneral Þener Eruygur'un yönettiði
kýsýmda hiç ses çýkarmaz ve iþin ne- O sýrada dükkânýn önünden geçen yin! nasranilerle dost olmayýnýz” ner bile gelmekte olan felâkete dikkat
üzereyken de 155 polis imdat telefonu- YAHUDÝYÝ HOÞ Hukuk ve Siyaset Okulu panelinde
çekmekte. Millet, Tayyip'in verdiði sa-
reye varacaðýný düþünmekle vakit bir Müslüman (Müslümanlýk iþte
budur) içeriye daldý ve bir vuruþta
Kâinatýn Efendisi, Münzir Bin
Kutame’ye emrettiler ve ne kadar dakaya muhtaç hale geldi, getirildi.
na, 'Türbana Hayýr mitingine katýlanla- GÖSTERECEKLER konuþan Ulusal Sanayici ve Ýþadamlarý
geçirirlerdi. Ýþte (birinci kýsým düþ- ra ambulans ile saldýrý düzenlenecek' Derneði Genel Sekreteri Birol Baþaran,
Norveç iþçi alacakmýþ þeklindeki söy-
manlar içinde)verdiði sözü ilk çiðne- yahudiyi yere serip öldürdü. Yahudi- Yahudi varsa baðlattýlar. (Meþhur “Ýmam KASTELANÝ” þeklinde ihbar geldiði ancak bu ihbarýn Türkiye'de hukuk dýþýna çýkýlacak gün-
lenti, milleti Ýþ kurumunun kapýsýna
yen ve ahdine hýyanet eden, Benî lerde Müslümanýn üzerine çullandý- münafýk) Abdullah bin Übey bin Se- “Gönül Nimetleri” boþ çýktýðý belirlendi. lerin yakýn olduðunu savunurken,
yýðmaya yetiyor. Dünyanýn sayýlý iplik
Kaynuka taifesi oldu. lar ve onu þehit ettiler. Bu hadise lul, Allah’ýn Resulüne öyle yalvarýp Necip Fazýl KISAKÜREK Eruygur ve katýlýmcýlar bu sözleri
üretim merkezlerinden olan Maraþ fab-
Ahitlerini bozmalarý þöyle oldu: Benî Kaynuka yahudileriyle Müslü- yakardý ki, Peygamberler Peygam- rikalarý, artan maliyetler, global dur- CAMÝ SALDIRILARI dakikalarca ayakta alkýþladý."
gunluk ve rekabet yüzünden binlerce DEVAM EDÝYOR Gözlerimiz yaþardý… Aklýmýza
tilkiye yapýlan "Tavuklarý güder
iþçiyi kapý önüne koydular. Kimisi de Ülkede estirilmek istenen laik
misin?" teklif geldi bir an. Tilkinin de
BEDAHET ze kadar sýzmýþ saðlý ve sollu mankafalar, kuru akýl- iþçi çýkarmamak için vardiya düþürü- rüzgârdan tesir aldýðý anlaþýlan bir ta-
“VECDÝMÝN PENCERESÝNDEN” gözleri yaþarmýþ, "Ne dediniz de yap-

Nuh Gönültaþ
Allah Resulünün cý sözde Müslümanlar, sahte mütefekkirler, ahmak yor… kým piç kurularýnýn camilere yönelik
madýk, civcivleri de malaklarým güt-
saadet devrinde her- reformcular ve baþlarýnda Vahhabîlik kuluçkasý Ýbn- Ýþsizlikten mütevellit hýrsýzlýk al- saldýrýlarý devam etmekte.
sün!" demiþ…
þey bedahet halin- dan geldi; nur gölgelendi ve aklýn zulmet arabasý ya- Teymiyye... Ýlle de akýl, ille de akýl!.. mýþ baþýný gidiyor. Bu gün sabah ek- Kocaeli-Ýzmit'in en eski camilerin-
Hukuk, koyanlar bakýmýndan
deydi ve bedahet öl- ðýz atlarýný sürmeye baþladý. Aklý akýlla yenecek ve Gören þeyin göz olmadýðýný, gözde Allah’ýn nu- meðini almak için uðradýðým büfeci den Mimar Sinan eseri Yeni Cuma Ca-
"namus" demek olduðuna göre, ve
çüsüne baðlý... O de- ilerisine geçecek akýl Gazalî’ye kadar gelemedi. Pe- ru yuvalandýðýný ve herþeyin, Batý felsefesinin bile komþum sabah geldiðinde dükkânýnýn mii yakýlarak ateþe verildi. 12 Þubat
tepelenmemesi gereken bir tek Allah'ýn
virde herkes bir nur þinden aklý büsbütün iflâs ettirecek kadar donduran bugün yaklaþtýðý bedahet duygusuna baðlý bulundu- soyulmuþ olduðunu, polis beklediðini gecesi meydana gelen kundaklama ey-
hukuku olmasýna nazaran, namussu-
huzmesi içinde ken- Þeyh-i Ekber’e karþýlýk, herþeyin hak ve keyfiyetini ðunu anlamayanlara yazýklar olsun!.. Bedahet anla- söylüyordu. Bu ikinci defa soyulma- lemeni yoldan geçen vatandaþlar fark
zlara hadlerini bildirmek bakýmýndan,
dinden geçmiþ ve teslim kývamlayan ve bütün gerçekleri yerli yerine oturtan, þýlmadýkça hiçbir þey anlaþýlamaz. sý… etti. Bayanlarýn namaz kýldýðý bölüme Fethullah Gülen ( Kod: Sarýklý Sa-
kendi elleriyle açacak olduklarý bu
olmuþtu. O devirde hiç ikinci binin yenileyicisi Ýmam-ý Rabbânî ve yolun- *** giren kundakçýlar, yerdeki halý ve ki- pýk) sevdasýnýn sapýttýðý kalemlerden
yolun bizce bir sakýncasý yok.
kimsede “kýyl ü kaal - fikir de- dakiler... Derken, bu dâvanýn ne büsbütün akýlla, ne Türkiye'de hastalýklarda olaðanüstü limleri tutuþturduktan sonra, raflarda Nuh Gönültaþ pisliði -ki kendisi iflah
Ýþte çarþý, iþte pazar.
dikodusu” ve akýl telâþý yoktu. Bütün bunlar sonra- de büsbütün akýlsýz olabileceðinden gafil, günümü- bir artýþ olmuþ. Bu da bütçeye sosyal duran Kuran-ý Kerim ve tesbihleri de olmaz bir ÝBDA düþmanýdýr da- Bugün
8 BARAN BARAN 9
Danýþtay Cinayeti Davasý’nda, hakkýnda “iki kere müebbet hapis cezasý” verilen Alparslan Arslan’ýn Babasý Ýdris Bugün devletimizin çok önemli noktalarýna dan belli olmuyor mu?” diyor. Yani ismiyle mü-
Arslan Ýlk Kez BARAN’a konuþtu... Baba Arslan, basýnda geçen yalan ve iftiralara cevap verdi!.. Truva atýyla yerleþmiþ olan sünnetsiz insanlar var. semma. Alparslan’ý bunlar Alparslan olarak ver-
Bunu açýk ve net söylüyorum. Nasýl ki daðda PKK mek istemediler. Hatta Abdurrahman Sarýoðlu “Bu
içinde sünnetsizler varsa, bugün devletimizi idare Malazgirt Alparslan’ýndan sonra ikinci Alparslan”
Ýdris ARSLAN: edenlerin arasýnda da sünnetsizler var. Adlarý Meh- diyor, öyle deðerlendiriyor. Tabii Allah bilir. Ama
met, Ahmet, kendilerini bu þekilde kamufle etmiþ- bu sözde Ýslâmî medyanýn tavrý çok olumsuz oldu.
ler. Amaçlarý ve niyetleri farklý. Yer yer bizi çok üzdü, bizi çok incitti. Diyorum ya

Ýslâmcý Basýn Samimi Deðil!.. Röportaj: A. Metin Torsun - Cumali Dalkýlýç


Tarihi “þark meselesi”ni bilirsiniz. Bunlar bizi
Anadolu’dan söküp atmak istiyorlar. Bizi Anado-
lu’dan söküp atmanýn plânlarýný, programlarýný yýl-
ben defalarca kendilerini aradým. Fakat bir türlü ta-
výrlarýnda bir deðiþiklik görmedim. Hâlâ bu yanlýþ
tavýrlarý devam ediyor. Ýlle de Alparslan’ý birileriy-
lar öncesinden yapmýþlar. le baðlantý kurmaya çalýþýyorlar.
Ýþte bu baþörtüsüzleþtirme de Müslüman Türk
Ýdris Bey, oðlunuz Alparslan Aslan’ýn yargý- Allah’ýn hesabý bütün hesaplarýn üstündedir. milletini, Müslümanlarý Hýristiyanlaþtýrma projesi- Ergenekon operasyonu sonrasýnda tekrar…
lanmakta olduðu mahkeme süreci geçtiðimiz gün Millet bunlara papuç býrakmaz. Ben bu tartýþmala- dir. Milletin gözü açýldýkça, millet þuurlandýkça, Baðlamaya çalýþýyorlar. Ýþte sözde Alparslan
hakkýnda iki kere müebbet ve 68 sene cezayla rý zaman zaman televizyonlarda izliyorum, hala millet bilinçlendikçe kendi haklarýna sahip çýka- Ergenekoncu... Sözde namaz kýlmayan, Ýslâm’la
noktalandý. Ancak TC hukukunda görülebilecek görüyoruz bazý gazeteler baþlýk atýyor. caktýr. Bugün mahkemelerimiz karar verirken herhangi bir baðlantýsý olmayan þeklinde… Ýnsan
bir hükümle karara baðlandý. Arslan ailesinin Azýnlýðýn azgýnlýðý!.. Hâlâ azgýn þekilde hare- “Türk Milleti Adýna” diye baþlýk atarlar biliyor- Bir Zaman Gazetesi’ni görüyorum. Ben bu kadar küçülmez, bu kadar çukurlaþmaz insan.
reisi olarak Alparslan Arslan’ýn tutuklanmasýn- ket ediyorlar. Bilemem onlar bu cesareti, bu gücü sunuz. 11. Aðýr Ceza Mahkemesi Alparslan ve ar- Zaman Gazetesi’ne yýllarca aboneydim. Manipülasyon var. Kendilerine de söyledim, “Ba-
dan bugüne yaþadýklarýnýzý kýsaca anlatýr mýsý- nereden alýyorlar. Ben bunlarý gördükçe, bunlarý kadaþlarýný yargýlarken “Türk Milleti Adýna” karar Arkadaþlarýmý abone ettim. Þimdi ben Zaman kýn siz hakkýnýzla birlikte þerefinizi de kaybediyor-
nýz? dinledikçe… Tabii bu yeni olan bir þey deðil, 150- verdiðini iddia ediyor. Türk milletinin yüzde 80’i Gazetesi’nin bu olay karþýsýndaki tavrýný sunuz. Hem hakkýnýzý hem þerefinizi kaybediyor-
Ýlk anda hangi sebeple, niçin yapýldýðýný bile- 200 yýldýr bunu millet olarak yaþýyoruz. Osman- baþörtüsünün yasaklanmasýnýn karþýsýnda!.. görüyorum, kaypakça hareket ediliyor. Bir sunuz. Yanlýþ yapýyorsunuz” dedim. “Niye dik du-
mediðim için, medya mensuplarýna bazý açýklama- lý’nýn son dönemlerinden itibaren baþlayan bir tar- Ve Türk milletinin yüzde 80’i Alparslan’ýn hak- STV’yi izliyorum… Ben kendilerini aradým, ramýyorsunuz? Niye net olmuyorsunuz? En azýn-
larda bulundum. Daha sonra Cumhuriyet Gazete- týþma bu yabancýlaþma, bu batýcýlaþma, bu Batý lý olduðunu söylüyor. Peki nerde “Türk Milleti yetkililerini aradým, “Yanlýþ yapýyorsunuz, dan objektif olun. Ben Alparslan’ý savunun demi-
si’ne atýlan bombalarý, o bombalarý yayýnlanan ba- hayranlýðý. Sonuçta zafer bizim olacaktýr. Adýna” karar vermek? Bu kararý Türk milletine bý- yanlýþ yorumlar yapýyorsunuz. Haberi yorum. Hiç olmazsa çamur atmayýn. Hiç olmazsa
þörtülü domuz karikatüründen dolayý atýldýðýný Zafer bizim olacaktýr, zafer inananlarýn olacak- rakýrsan, Türk milleti bu þekilde karar vermezdi. çarpýtýyorsunuz. Bu þekilde deðil!.. lekelemeyin, aþaðýlamayýn, kötülemeyin” dedim.
anlayýnca, fark edince, bende mücadele azmi daha týr. Bunun önüne geçemezler. Bugün Alparslan Gelecekte Türk-Ýslâm tarihine ben inanýyorum ki Alparslan’ý en iyi Allah bilir. Sonra Alparslan Ben kendilerinden Alparslan’ý övmelerini bekle-
da belirgin bir hâle geldi. Ve tabii ortada bir haka- Bugün mahkemelerimiz karar verirken “Türk çýktýysa, yarýn Fatih çýkar, Yavuz çýkar, hem de Alparslan kahraman olarak geçecektir. Bunlarýn medim, istemedim de.
kendisini bilir. Alparslan’dan sonra
ret vardý. Daha sonraki günlerde dedim ki, “Mille- Milleti Adýna” diye baþlýk atarlar biliyor- binlerce çýkar. Ben gençlik yýllarýmda hep bu mil- bugün aðýr bir þekilde cezalandýrdýklarý Alpars- Alparslan’ý en iyi ben bilirim. Bunun için bu
tin deðerlerine!..” milletin deðerleri ki, daha sonra sunuz. 11. Aðýr Ceza Mahkemesi Alparslan ve letin tarih içerisindeki seyrini düþünmüþümdür. lan... Yani kýsaca ben AKP’nin bu noktada yeterli Dürüst olun.
noktada yanlýþ yapýyorsunuz. Bir yerlere
beni aradýlar, “Deðerleriyle neyi kast ediyorsu- arkadaþlarýný yargýlarken “Türk Milleti Hep isterdim, benim çok iyi yetiþmiþ evlatlarým ol- tavrý ortaya koyduðuna, yeterli mücadeleyi verdi- Dürüst olun, objektif olun, tarafsýz olun en
yaranmaya çalýþýyorsunuz. Yanlýþ mesajlar
nuz?” ben de dedim ki; “Deðerlerle ben Kur’an-ý Adýna” karar verdiðini iddia ediyor. sun, bu milleti, bu ülkeyi ayaða kaldýracak, eski ðine ben inanmýyorum. Ýþte çene altýndan baðlana- azýndan. Taraflý davranmayýn. Ben kartel medyasý-
veriyorsunuz, böyle yapmayýn” dedim.
Kerim’i kast ediyorum, Ýslâm’ý kast ediyorum, Türk milletinin yüzde 80’i baþörtüsünün hâline getirecek evlatlara sahip olmak isterdim. cakmýþ, bilmem neymiþ, böyle abuk sabuk þeyler ný anlýyorum. Görevlerini yapýyorlar. Bir Cumhu-
Bir Vakit Gazetesi…
bayraðý kast ediyorum, ezaný kast ediyorum ve ba- yasaklanmasýnýn karþýsýnda!.. Hep öyle hayal ederdim. Þimdi bakýyorum da bir doðru deðil diye düþünüyorum. Serbestse serbest riyet Gazetesi, bir Hürriyet, bir Milliyet, bunlarýn
þörtüsünü kast ediyorum.Burada baþörtüsünün de- noktada amacýma yetiþtim diyebilirim. Elhamdü- býrak; o genç kýzlar nasýl baðlamasý gerektiðini görevleri bu.
tü bir amaç uðruna gitmediðine inanýyorum. Dola- (Ýdris Bey’in yüzünde bir iðrenme alâmeti...)
ðer olmadýðýný iddia eden mankurtlar varsa… lillah. bizden iyi biliyorlar. Eðer hâlâ 18-20 yaþýna gel-
yýsýyla gururluyum. Ben daha önce AYLIK Dergi- Ben gençliðimden beri hep medyayý takip ettim.
“mankurt”u bilirsiniz, Cengiz Aytmatov’un roma- miþ bir kýza baþörtüsünü nasýl baðlamasý gerektiði- Din düþmanlýðý, halk düþmanlýðý...
si’ne verdiðim röportajda da söylemiþtim; karþýlaþ- Ýslâm’a yakýn gördüðümüz dergileri, gazeteleri
nýnda geçer... “Baþörtüsünün deðer olmadýðýný id- AKP’nin politikasýný nasýl buluyorsunuz? 6 ni söyleyecek noktadaysanýz ülke olarak geliþe- Din düþmanlýðý, millet düþmanlýðý, deðerleri-
týðým birçok insan, binlerce, on binlerce insan teb- mümkün mertebe satýn aldýk, okuduk. Sahip çýk-
dia edenler varsa Çanakkale þehitlerine sorsunlar, yýldýr yaþananlardan sonra hâlâ maðdur pozla- mezsiniz. mizin düþmanlýðý olmasa adam baþörtülü domuz
rik etti. Böyle bir evladý nasýl yetiþtirdiðimi sordu- maya çalýþtýk. Ýþte neydi bunlar bir zamanlar, Ter-
onlara inanmýyorlarsa Sütçü Ýmam’a sorsunlar, rýndalar. Çankaya baþta olmak üzere Anayasa karikatürü verir mi? Danimarka bunu yapýyor iþte.
lar. Alparslan için “O bizim gururumuz” diyenler cüman’dý, Türkiye’ydi, Yeni Þafak’tý, oradan gel-
ona da inanmýyorlarsa millete sorsunlar” dedim. Mahkemesi, YÖK vs. bunlar AKP kadrolarýnýn Bir de þöyle bir þey var. Anayasada yer alacak Bunlardan ne farklarý var? Ama bunlarýn bu tavýr-
oldu. “O yüzyýlýn kahramaný” diyenler oldu, “O dik Vakit Gazetesi’ydi, böyle aþama aþama geldik.
Madem millet-demokrasi diyorlar, gitsin millete nüfuzu altýnda bugün. Mesela Tayip Erdoðan bir kanunla, “18 yaþýndan sonra üniversitede larýný ben anlayamýyorum. Yani çok çirkin gördüm
yüzyýlýn lideri” diyenler oldu. “Kim ki ‘Alparslan Hergün Gazetesiydi, bir zamanlar Vatan vardý, ben
sorsunlar bakalým. Milletin yüzde 80’i baþörtüsü- dün “Bir insan hem laik hem Müslüman ola- serbestken, üniversiteyi baþörtüyle okuyup bitire- ben bunlarýn bu þekilde yayýn yapmalarýný. Ahlâk
iyi etmemiþ’ derse günaha girer” diyenler oldu. size hangi birini söyleyeyim, Yeni Düþünce mi
nün deðer olduðunu, hem de uðrunda þehit olun- maz” diyordu. Bugün, “Sadece baþý açýklar mý ne devlet kamu kurum ve kuruluþlarýna girme iz- dýþý görüyorum. Söylenecek çok þey var ama… Ýn-
dersin? Efendim Nizam-ý Alem Dergisi vardý.
masý gereken bir deðer olduðunu söylüyor. Meh- laik olur?” diyor. Tabloyu nasýl görüyorsunuz? ni yok”. Bu da baþörtüsüne sahip çýkma adýna san bazý þeyleri yaþamadýkça anlayamýyor, göre-
Tabii ki, bu bir iman sýnamasý ayný zamanda. Bunlarýn birçoðu hâlâ arþivimde duruyor. Okuduk,
met Akif diyor ya “Asýmýn nesli diyordun ya, ne- Milletin, halkýn 22 Temmuz’da AKP’ye verdi- yapýlýyor? miyor. Vakit Gazetesi’ne aboneyim, þimdi eþim,
Bu þekilde diyenler oldu. Yani ne kadar çok in- tabii ki faydalandýðýmýz çok þeyler oldu. Kendimi-
silmiþ gerçek... Ýþte çiðnetmedi namusunu, çiðnet- ði yetkiyi ben AKP’nin yeterince kullanmadýðýna Evet... Geçen mahkeme çýkýþý ben medya men- “Býrak aboneliði, kes diyor gazeteyi. Alma artýk
sanla karþýlaþtýysam, o kadar farklý, olumlu deðer- zi geliþtirdik, ufkumuz açýldý. Fakat gelinen þu
meyecek.” Tabii ki mankurtlar bundan anlayamaz- inanýyorum. Yüzde 47 oranýnda bir oy ile AKP’yi suplarýna söyledim. Baþörtüsü Allah’ýn emri. bundan sonra” diyor. Bu noktaya geldik.
lendirmeler aldým, görüþler aldým. Efendim, “Gün noktada þimdi daha net deðerlendirme yapma
lar. Benim duygularýmý da anlayamadýlar. Hele Al- ezici bir çoðunlukla iktidar yaptý. AKP bu iktidar Kur’an-ý Kerim’de Cenabý Allah buyuruyor. Millet
gelecek Alparslan týpký Recep Tayip Erdoðan gibi imkânýna sahibim. Bazý noktalarda net hareket
parslan’ý hiç anlayamadýlar. Belki bunlar Alpars- gücünü yeterince kullanmýyor. Ýktidar ama mukte- Müslüman bir millet, yüzde 90, 95 neyse, hangi Ýdris Bey, son olarak eklemek istediðiniz bir
o da bir gün Türkiye’nin baþýna lider olacak” di- edilmiyor.
lan’ý deðerlendirirken deli gözüyle bakabilirler. dir deðil diye düþünüyorum. Milletin ihtiyaçlarý, orandaysa. Þimdi millet Allah’ýn emrine mi uya- þey var mý?
yenler oldu. Yani bu meyanda bir çok þey dinle-
Mesela bugün Batýlýlar, Hýristiyanlar, Müslüman- inançlarý ortada. cak, yanlýþ bir uygulamaya mý uyacak? Allah’ýn Ýki yýldýr yalnýz kaldýk diyebilirim. Yalnýzlý-
dim. Samimiyet?
larýn zekât verme müesseselerini anlayamýyorlar. Benim zaman zaman dile getirdiðim, meslek emri baþörtüsünün takýlmasýný gerektiriyor. ðýmdan þikâyetçi deðilim Elhamdülillah!.. Rabbim
Samimi deðiller iþte onu diyorum. Bir Zaman
Nasýl oluyor da insan karþýlýksýz verebiliyor? Nasýl hayatýmda da bazen vurguladýðým bir þey; þimdi, bunu bize nasip etti. Fakat biz insanýz, beþeriz, za-
Þimdi müslümanlar baþörtüsü hakkýnda, tam Gazetesi’ni görüyorum. Ben Zaman Gazetesi’ne
olur da sizin bir menfaatiniz, bir çýkarýnýz yoksa plânlamanýn temel ilkeleri var. Bir þeyi plânlarken Akýl balið olduktan sonra… yýf yönlerimiz de vardýr. Bu yalnýzlýktan dolayý,
da baþörtüsü meselesinin ülkeyi sardýðý bu siyasi yýllarca aboneydim. Arkadaþlarýmý abone ettim.
birine karþýlýksýz bir þey verebiliyorsunuz? Karþýlý- göz önünde Bulundurmanýz gereken temel ilkeler Tabii… Nerede takacak bunu? Her yerde. deðiþik kesimlerden saldýrýlardan dolayý zaman za-
ortamda, verilen bu kararýn ardýndan söyleyecek- Þimdi ben Zaman Gazetesi’nin bu olay karþýsýnda-
ðýnda bir þey almayacaksýnýz niye bunu veriyorsu- var. Bu bir anayasa olabilir, aile olabilir, bu bir Okulda, çarþýda, sokakta, her yerde. Hayatýn her man üzüldüðümüz, yeise kapýldýðýmýz oldu. Olma-
lerinizi merak edeceklerdir? ki tavrýný görüyorum, kaypakça hareket ediliyor.
nuz? Bunu anlayamýyorlar. Çünkü kendi yaþantý- devlet olabilir, bunu her þekilde düþünebilirsiniz. alanýnda baþörtüsünü takmak farz. Çýkardýðýn za- dý deðil. Ama tabii hep Allah’ýn ipine sarýlmaya
Þimdi... Baþörtüsü tartýþmasý hâlâ yoðun þekil- Bir STV’yi izliyorum… Ben kendilerini aradým,
sýnda, kendi kültüründe, kendi hayatýnda bu yok. Bu planlamanýn temel ilkelerinin baþýnda toplu- man günahkâr oluyorsun, farzý terk ediyorsun. çalýþtýk. Hep dua ettik. Ben inanýyorum ki Cenabý
de devam ediyor. 411 tane milletvekilinin oyuna yetkililerini aradým, “Yanlýþ yapýyorsunuz, yanlýþ
mun ihtiyaçlarý gelir. Plânlama yaparken, bir prog- Onun için, efendim okulda takabilir, sözde “kamu- Allah bunun mükâfatýný verecektir. Erzurumlu Ýb-
raðmen hâlâ buna kaos diyenler var. Buna taham- yorumlar yapýyorsunuz. Haberi çarpýtýyorsunuz.
Hayat tarzýnda öyle bir þey yok. ram yaparken, bir iþ yaparken toplumun ihtiyaçla- sal alan” dedikleri yerde takamaz diye hizmet rahim Hakký Hazretleri diyor ya “Hak þerleri hayr
mül edemeyenler var. “Yüzde 95’le gelseniz bile Bu þekilde deðil!.. Alparslan’ý en iyi Allah bilir.
Yok, öyle bir þey yok. Anlamakta güçlük çeki- rýný dikkate alacaksýnýz. Daha sonra toplumun alanlar, verenler þeklinde bir ikilem de yer alýyor. eyler, zan etme ki, gayr eyler, ârif aný seyr eyler,
yapamazsýnýz” diyenler var. Ben geçen gün duruþ- Sonra Alparslan kendisini bilir. Alparslan’dan son-
yor. Bunun için kendi dünya görüþünde bu tür þe- inançlarýný, ideallerini, ülkülerini, deðerlerini dik- Böyle bir þey olamaz. Ben inanýyorum ki bunlar Mevlâ görelim neyler, neylerse güzel eyler” Ben
ma çýkýþý adliyenin önünde söyledim; zafer mille- ra Alparslan’ý en iyi ben bilirim. Bunun için bu
yi olmayanlar anlayamazlar. Çünkü aklý, fikri, kate alacaksýnýz ve en son da çaðdaþ psikoloji ilke- zamanla oturur. Hâlâ anlamak istemeyenler var. inanýyorum ki Mevlâ güzel eyleyecektir. Yeter ki
tin olacaktýr. Hiçbir güç milletin önünde duramaz. noktada yanlýþ yapýyorsunuz. Bir yerlere yaranma-
dünya görüþü, kiþiliði buna müsait deðil. Bunu an- lerini dikkate alacaksýnýz. Bunlarý dikkate almadan Millet bunlardan söke söke alýr. 40’lý yýllarda, 50’li sabretmesini bilelim. Ben bunu Alparslan’dan çok
Bu milletin millî ve manevî deðerlerine düþman ya çalýþýyorsunuz. Yanlýþ mesajlar veriyorsunuz,
layabilecek, algýlayabilecek seviyede ve kapasite- atacaðýnýz hiçbir adým, yapacaðýnýz hiçbir plânla- yýllarda bu ülkede “Bismillah” demek suç iken, o iyi biliyorum. Diyorum ya ben Alparslan’ý çok iyi
olanlarýn Çanakkale’yi geçmek isteyenlerden fark- böyle yapmayýn” dedim. Bir Vakit Gazetesi…
de deðil. Bizdeki þehitlik müessesesi… Þehit olu- ma, yapacaðýnýz hiçbir program hedefine ulaþa- günlerden bu günlere gelinmiþse, bu günlerden de biliyorum, çok iyi tanýyorum.
larý yoktur. Dün nasýl biz Çanakkale’yi geçilmez
yor adam güle oynaya. “Gül bahçesine girer gibi” maz. Kuracaðýnýz devlet de devlet gibi olmaz. yarýnlara rahat ulaþýlacaktýr inþallah. Okudukça ta-
kýldýysak, bugün de Çanakkale’yi geçilmez kýlýyo- “Týmarhanelik” yaptýlar…
diyor ya. Deðil mi? Onun için o yapacaðýn iþin, kuracaðýn devletin, hi- rihte geçiyor, “Bismillah” deyip de kurdelayý ke- “Allah bir kapýyý kapar, bin kapýyý açar.” de-
ruz ve kýlacaðýz Allah’ýn izniyle. Dün biz nasýl bu Aynen öyle. Halbuki arkadaþlarý Alparslan’a
Allah’ýn kendisine vereceði makam ki Peygam- tap ettiðiniz milletin deðerleriyle barýþýk olmasý la- sen bakanýn bakanlýktan olduðunu biliyoruz. “Kö- miþtiniz
ülkeyi elimizden almak isteyen emperyalist güçle- üstün zekâlý diyor. Görüþtüðüm 45 yaþýnda bir
berlik makamýndan sonra en büyük makam þehit- zým. Bunu ben söylemiyorum, bunu bilim adamla- pekler serbest taþlar baðlý”. Bu hâlâ devam ediyor. Allah bir kapý bin!.. Bu bin tane kapýdan biri bir
ri denize döktüysek, bu ülkeye düþman olanlarýn, avukat “Ben Marmara Hukuk Fakültesi’nden Al-
lere verilmiþtir. Tabii ki bu iki yýllýk zaman zarfýn- rý söylüyor. Deðerleriyle barýþýk olmasý lazým. Hâlâ taþlar baðlý, hâlâ köpekler saldýrýyor. gün mutlaka açýlacaktýr. Evet, Allah var gam yok!
bu milletin milli ve manevi deðerlerine düþman parslan gibi iki kiþinin geçtiðini gördüm” diyor.
da çok þey yaþadýk. Çok sevinçler de yaþadýk, çok Eðer devlet, milletin deðerleriyle barýþýk olmazsa, Allah var gam yok, Allah var gam yok. Tabii ki bu
olanlarýn da bunu bilerek hareket etmelerinde fay- “Bu çatý altýndan baþka insanlar geçtiðini görme-
acýlar da yaþadýk. Rabbime þükrediyorum, Elham- milletin deðerleriyle çatýþýk hâlde olursa, devletle “Ýslâmcý” denen basýnýn tutumunu, tavrýný çok aðýr ama ben inanýyorum ki mükâfatý da büyük
da var diye düþünüyorum. Onun için, herkesin bir dim” diyor. Hatta yanýnda staj yaptýðý avukatýna
dülillah diyorum. Oðlum kötü bir yolda deðil, kö- millet arasýnda çatýþma doðar. nasýl deðerlendiriyorsunuz? olacaktýr dünyada ve ahirette...
hesabý varsa Allah’ýn da bir hesabý var. soruyorlar, “Alparslan nasýl?” diyorlar. “Yaptýðýn-
10 BARAN BARAN 11
Sömürgeciler Aborjinlerden Özür Diledi; K osava bizim için ne mânâ ifâde ediyor? si de ham hayaldi. Amerika’nýn Kosova’ya ataca-
ðý çengele karþý sesinin yükselmesi de. Müslü-

Uþaklarý ise Anadolu Halkýný Tarihi, siyasî iliþkilerimiz ne?


Kosova’nýn 17 Þubat’ta ilân ettiði baðýmsýzlýk,
Kosova manlar savaþýrken, Rusya, bu savaþ sebebiyle
yükselen petrol fiyatlarýndan elde ettiði astrono-
bütün bu tarihi ya da siyasi baðlardan önce, bu mik kazançla yeniden eski hayallerini görmeye
gün mühim olan, Amerikan emperyalizminin yeni Vesilesiyle baþlamýþ durumda.
Aþaðýlamaya Devam Ediyor! -I- bir cephe daha kazanmýþ olmasýný ihtar ediyor.
Kosovalýlarýn kendilerini idare etmeye haklarý Baki Aytemiz
Mesele emperyalizmin yenilmesi ve geriletil-
mesi ise, nihâyetinde Rusya ve Çin’in bu savaþta
yok mu? geri kalmalarýnýn düþünülmeyeceði ortada. Patla-
Murad Salih patýp dua ederseniz tüm sorunlarý-
Böylesi bir sorunun cevabýný vermek, bizi iþin yacak savaþ için de bahaneler çok, bu, bugün Ko-
*** nýzdan kurtulursunuz dediler. Dedik-
nihayetinde Bütün Fikrin gerekliliði meselesinin sova olur, yarýn Gürcistan, baþka gün Kürtler, bir
G eçen Hafta medyada þöyle
bir haber yeraldý:
(‘Çalýnmýþ kuþak’ý, asimile ettik-
Avustralya hükümetinin özür di-
lediði bu yerliler kimdir? Avustralya
hükûmeti ülkenin yerli halkýndan ni-
lerini yaptýk. Bir süre sonra gözleri-
mizi açtýðýmýzda Ýncil bizim elimizde
topraklarýmýz ise onlarýn elindeydi.”
Rü-
önüne götürü ki, bu davanýn hesabýný verebilmiþ
herkesin kendini idare etme hakký vardýr. Yoksa,
baþkasýnda Lübnan þu bu… Nihayetinde dünya
yýllardýr biriktirdiði cerahati kusacak, irinlerini
yazamaný hem esaretlerden esaret beðen. akýtacak ve emperyalizm tarihte eþi benzeri görül-
ten yýllar sonra! Avustralya Hükûme- çin özür dilemiþtir? Þimdi bu sorula- þeklinde ifade ettiði durumla ne ka- zamanýn hem de her þeyin mevcut ol- Rusya’yý çevrelemek için, Rus nüfuzundaki memiþ bir maðlubiyetle bir daha belini doðrulta-
ti Yerlilerden Özür Diledi rýn uzun cevaplarýný mümkün olduðu dar büyük bir benzerlik taþýyor... duðu mekanýn ötesindeki bir durum- Sýrbistan’dan kopartýlan Kosova, güyâ baðýmsýz maz hâle getirilip, dünya üzerinde Baþyücelik
13 Þubat 2008 kadar kýsaltarak vermeye çalýþalým... dur. olacak. Kosova’nýn baðýmsýzlýðý, en fazla Türkiye Devleti’nin Bütün Fikrin ýþýðýnda adalet daðýttýðý
Avustralya Parlamentosu, tüm (1) Aborjin Kültürü ve Sanatý Avustralya yerlileri rüya görmeyi kadar olur, daha fazla olamaz. Kosova baðýmsýz bir nizâm kurulana kadar bu mücadeleler devam
Avustralyalýlar adýna, geçmiþteki uy- Batýlý sömürgecilerin öncüsü Avustralya kýtasýnda Avrupalýlar “her þeyin bir anda” olduðu zaman deðil, Kosova Rusya’dan kopartýlýp, Amerika’ya edip gidecek.
gulamalarýndan dolayý Aborjin adý Kaptan James Cook’un 1770’de ada- gelmeden önce farklý dillere sahip olarak adlandýrýrlar. çünkü rüyada eklemlendi. Burada bir not da Amerika adýna Rusya’ya
verilen Avustralya yerlilerinden özür ya geliþine karþý duran yerlilerin gös- pek çok kabile barýndýðý için tek bir geçmiþ, an ve gelecek ayný anda Realite bu þekilde… Peki, Kosova Sýrbistan’a yor. karþý Gürcistan’da olduðu gibi Kosova’da da et-
diledi. terildiði bir gravür kültürden ziyade birbirleriyle benzer- mevcuttur. Rüya, kiþinin hayatý süre- baðlý kalsa mýydý? Kosova’nýn baðýmsýzlýðý, Batý emperyalizmine kinlik göstermeye çalýþan Ankara’daki Turuncula-
Avustralya Parlamentosu, tüm Aborjin, Avustralya kýtasý yerlile- likleri de olan farklý kültürlerden sinde uyanýk bilinç haliyle tecrübe Ýþin o kadar derin analizini yapacak durumda yeni yükler, yeni sýkýntýlar getirecek. Buna karþý- ra ve Tayyip’e…
Avustralyalýlar adýna, Avustralya hü- ri halkýna verilen isimdir. Kelime La- bahsedilebilir. Pek çok büyük ve bir- ettiði lineer bir zaman olmadýðý, Ba- deðiliz ama kýsaca “Olanda hayýr vardýr!” ölçü- lýk adým atmak, harekete geçmek durumunda olan Kürt meselesinden dolayý Kosova’nýn ayrýlma-
kümetlerinin kendilerinde ‘’derin tince, kökenden, baþlangýçtan gelen birlerinden farklý gruplarýn kendi týlýlarýn kavrayýþýnda olduðu gibi öz- sünden yola çýkarak, mevcut geliþmelerin yeni bir Rus ve Çin kutuplarý da masaya yeni peyler sür- sýna açýktan destek veremeyen fakat bunu Muhsin
üzüntü, acý ve kayýplara neden olan’’ anlamýnda ab origine ifadesinden kültürleri, inanç yapýlarý ve dilleri nel bir durum da deðildir. kutuplaþma ve emperyalistler arasý yeni bir çekiþ- mek mecburiyetinde kalacaklar. Belki son kozlar vasýtasýyla yapan –ki Muhsin geçtiðimiz sene için-
geçmiþteki uygulamalarýndan dolayý tüm yerli topluluklara izafe etmek bulunmaktadýr. Bu kültürler zaman Rüyazamaný kabile üyeleri, kabile me sürecini tetikleyecek olmasý, bunun da Müslü- Ortadoðu’da, Ýran ve Türkiye üzerinden oynana- de Kosova’ya gidip hangi yetkiye dayandýðý meç-
Aborjin adý verilen Avustralya yerli- için türetilmiþ olmasýna karþýn içinde birbirleriyle az veya çok ça- kurallarý ve geleneklerine uygun ya- manlar üzerindeki baskýyý kýsmen de olsa hafifle- cak ama akacak kanýn damarda durmayacaðý mu- hul devlet adýna teminatlar verdi- Tayyip, bu 15
lerinden özür diledi. 17.yüzyýldan itibaren özelde Avus- kýþmýþlardýr. þadýklarýnda yüzyüze gelecekleri bir tecek olmasý bakýmýndan hayýrlara vesile olacaðý- hakkak. Þubat hadiselerinden sonra kara kara düþünmeye
Avustralya Parlamentosu’nda, tralya yerlilerini genelde de yerli hak- Aborjinler suyla çeþitli kaya pig- durumdur ve ritüellerle ve kabile mi- ný tahmin etmekteyiz. Irak Devlet Baþkaný Þehid Saddam Hüseyin, baþlamýþ olsa gerek. Yarýn bu görüntülerin, Kürt-
baþbakan Kevin Rudd’un, tüm Avus- larý tanýmlamakta kullanýlmýþtýr. mentlerini karýþtýrarak elde ettikleri tolojilerini dinleyerek kiþinin rüya Evet, mesele þu ki, Kosova vesilesiyle Ameri- Irak direniþi için “Savaþlarýn Anasý” demiþti ya, leri Türkiye’den ayýrma müzâkerelerinin yapýldýðý
tralyalýlar adýna Aborjinler’den özür Aborjinler ifadesi genel olarak tüm boyalarla kayalýklara veya aðaç ka- zamanýna giriþinin saðlandýðý nesnel ka aleyhine yeni bir cephenin Balkanlarda açýlma- savaþlarý doðuran savaþ. Ýþte Amerika güç ve pres- masada Tayyip’in önüne konacaðý aþikâr…
dilenmesini öngören önerge, oldukça bir Avustralya, Tazmanya ve çevre buklarýna ilkel fýrçalar, çubuklar ve bir durumdur. sý artýk ân meselesi… tij kaybettikçe saldýrganlýðý daha da artýyor ve be- Sýrbistan Türkiye baþta olamak üzere Koso-
duygusal geçen oylamanýn ardýndan adalarda yaþayan yerlileri tanýmla- parmaklarýný kullanarak veya aðýzla- Ölümün insan yaþamýnda bir son Amerika, kendi sonunu hazýrlayacak adýmlarý raberinde yandaþlarýný da bu bataða çekiyor, çeke- va’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan bütün ülkelerden
oybirliðiyle kabul edildi. makta kullanýlmakta ise de, bu isim- rýna aldýklarý boyayý püskürterek bo- olmadýðýna inanan Aborjinler içi,n kendisi atmaya devam etsin, ok yaydan çýktý ve cek. Amerika’nýn zafiyetini ortaya çýkaran Irak sa- Büyükelçilerini geri çekti.
Rudd tarafýndan parlamentoda lendirmenin dil ve yaþayýþ biçimi yama yapmýþlardýr. rüyalarda ölmüþ akrabalarla iletiþim bundan sonraki ihtilâllerin kýtalar çapýnda olacaðý vaþý ki, temelde Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý Önümüzdeki günler, Balkanlar’da Ortadoðu’y
okunan önergede, ‘’Avustralya’da olarak ortak noktalarýyla birlikte Aborjin sanatýnda temalar Abor- kurmak ve hatta rüya gören kiþinin ihtarýn nazaran, kýtalar o beklenen ihtilâllere hazýr- seslerin yükselmesindeki temel amil de orada. aratmayacak geliþmelere gebe olabilir...
birbiri ardýna gelen hükümetlerin, farklýlýklar da taþýyan geleneksel top- jinlerin mitolojik Rüyazamaný ile rüyadaki akrabalarý tarafýndan iyileþ- lanmak üzere, yap-bozun parçalarý da tamamlaný- Irak direniþi olmasa, bu gün Rusya’nýn güçlenme-
derin üzüntü, acý ve kayýplara neden luluklarý iþaret ettiði de unutulmama- iliþkilidir, öyleki günümüzde temasý- tirilmesi bile mümkündür. Ölüm kiþi-
olan yasalarý ve politikalarý nedeniy- lýdýr. . ný aborjin maneviyatýndan almayan nin uykuda geçici olarak gittiði Rü-
le bu Avustralyalý vatandaþlarýmýz- Avustralya’da binlerce yýldýr ya-
A
sanatlarýn hakiki aborjin sanatý olma- yazamanýndan doðum yoluyla çýktýðý merikan merkezli küresel çapta yaþanan tüketim döngüsünün bozulmasý geçmiþ dönemlerde
dan özür diliyoruz’’ ifadeleri yer al- þamakta olan Aborjinler, Sömürgeci dýðýný söyleyenler bulunmaktadýr. ve daha sonra tekrar Rüyazamanýna
dý. Avrupalýlarýn kýtaya ayakbasmasýyla Aborjinlerin önde gelen sanatçýlarýn- geri gittiði hayat döngüsünün bir par-
ekonomik krizin boyutlarý üzerinde, tered-
dütler hâsýl oluyor. Bu kafa karýþýklýðýný “televole-
Kafa Karýþýklýðýna olduðu gibi dünyanýn jandarmasý Amerika’ya yeni
mesailer yükledi.
1770 yýlýnda kaptan James Co- birlikte tarihin en büyük soykýrýmla- dan Wenten Rubuntja manevi anlam- çasýdýr. ci” bir takým zevatýn öncülük ettiðini görüyoruz. Körfez Savaþý’nda Þehid Saddam Hüseyin’in
ok’un Avustralya’nýn doðu sahilleri-
ni ele geçirmesinin ardýndan Abor-
rýndan birine maruz kaldýlar.
Bu soykýrýmýn çapýný bugünkü
dan yoksun herhangi bir aborjin sa- Rüyazamaný’nda yaratýlýþ þöyle Akþam Gazetesi’nde Deniz Gökçe: “Henüz Dair dik duruþu, Somali’de leþinin yerde sürüklenmesi
natý ile karþýlaþmanýn zor olduðunu anlatýlýyor: ABD’nin resasyonda olduðuna dair fazla iþaret yok. ile ters yüz olarak geri çekilmesi, 11 Eylül’de Dün-
jinler, maruz kaldýklarý hastalýklar, Avustralya’nýn demografik yapýsýna söylemektedir. Tüm dünya uykudaydý. Herþey Verilen mesajlarý karmaþýk. Eðer ABD sonunda re- ya Ticaret Merkezi ve Pentagonun tepesine inen ser-
topraklarýnýn kaybý ve gördükleri þid- bakmakla bile anlaþýlabilmektedir. Ali Acar
Müzik ve dansýn da Aborjin kül- sessiz, hareketsizdi ve hiçbir þey bü- sesyona girerse bunun hafif resesyon olabileceðinin semletici darbeler, Amerika’nýn askerî gücünü kul-
det sonucu 100 yýlý aþkýn sürede nü- Dün Avustralya kýtasýnýn tamamý türünde önemli bir yeri vardýr. He- yümüyordu. Hayvanlar yeraltýnda iþaretleri var…” derken, “Ekodiyalog” programýn- lanarak krizleri aþmasýnýn mümkün olmadýðýný gös-
fuslarýnýn yaklaþýk % 90’ýný kaybetti. kendilerine ait olan yerli halkýn, Sö- men her durum için Aborjinlerin icra uyumaktaydý. Bir gün gökkuþaðý yý- dan kankasý Mahfî Eðilmez’de þunlarý söylüyor: terdi. Son bir kurtuluþ olarak Afganistan ve Irak’a
$
21 milyon nüfuslu Avustralya’da
yaklaþýk 450 bin Aborjin yaþýyor.
mürgeci Batýlýlarýn Kýtaya ayak batý-
ðý tarih olan 1770’den, 238 y ýl sonra
ettikleri þarkýlarý bulunmaktadýr; av
þarkýlarý, cenaze þarkýlarý, atalarla il-
laný uyandý ve dünyanýn yüzeyinde
süründü. Herþeyi bir kenara itti ve bu
“Hafta baþýnda küresel çapta bir finansal kriz çýktý.
Bunlara artýk kriz mi diyeceðiz, dalgalan mý bilmi-
$ $
yapýlan saldýrý ve iþgal ise, tam bir fiyaskoyla neti-
celeniyor. Artýk Amerika’nýn askerî üstünlüðüne
Kýt’anýn asýl yerlileri arasýnda olan
Aborjinler’in, eðitim oranlarý, iþsiz-
lik, yoksulluk gibi konularda, hayat
þartlarý en kötü durumda olan grubu
toplam nüfusun sadece %2,4’ünden
ibaret kalmasý bu soykýrým ve gözü
doymak bilmeyen Batýlý sömürgecili-
ðin vahþetini göstermeye kafidir..
gili þarkýlar, mevsim þarkýlarý, hay-
van ve arazi ile ilgili þarkýlar ve Rü-
yazamaný efsaneleriyle ilgili þarkýlar.
Aborjin müzikleri de kýtaya özgü
onun tarzýydý. Tüm bir diyarý gezdi
ve yorulduðunda kývrýlýp uyumaya
baþladý. Böylece heryere izini býrak-
tý. Sonra geri döndü ve kurbaðalara
yorum. Yani dalgalanmayý ve krizi neye göre ayýra-
caðýmýzý bilmiyorum. Eskiden böyle bir dalgalan-
ma oldu mu, sonu sistemin çöküþüyle biter, biz de
kriz demekte zorlanmazdýk. Þimdilerde dalgalanma
$ dayalý siyaset stratejisi para etmiyor. Tam tersine bu
siyaseti ile ekonomisine büyük zararlar vermiþ oldu.
Askerî harcamalarýn bütçe açýklarýný çoðaltmasý,
Amerika’yý dünyanýn en borçlu ülkesi haline getir-
teþkîl ettikleri belirtiliyor. yrýca 1996 nüfus sayýmýnda Aborjin- oluyor ama sistem darbe alsa da çökmüyor.” (Radi- di. Karþýlýksýz basýlan dolarlarýn dünya geneline ya-
enstrümanlarla (örneðin didgeridoo) seslendi. Onlar da su dolu kocaman
Çoðu melez 100 bin kadar Abor- kal, 24.01.08) yýlmasý, dolarýn deðerini düþürürken, 11 Eylül son-
lerinin %72 oranýnda Hristiyanlýðýn icra edilirler. mideleriyle ortaya çýktýlar. Gökkuþa-
jin çocuðun da 1919-1970 yýllarý ara- Ýstatistiklere göre Amerika, 1923’ten günümü- rasý eskiden olduðu gibi sermaye akýþýnýn, Ameri-
çeþitli formlarýný uyguladýklarý ðý yýlaný onlarý gýdýklayýp güldürdü. ze kadar irili ufaklý 18 defa krize girmiþ. –Bunlar- kan fon piyasalarýna çekilememesi, krizin boyutla-
sýnda ailelerinden koparýldýðý tahmin %16’sýnýn ise herhangi bir dini iþa- Aborjinlerin Dinî Ýnançlarý Sular aðýzlarýndan çýktý ve gökkuþaðý dan biri 1929 büyük buhraný- Bu krizlerin hem rýný bugünlere getirdi.
ediliyor ve onlara “çalýnmýþ kuþak” retlemediði bildirilmiþtir. 2001 yýlý yýlanýnýn izlerini doldurdu. Göl ve
Gökkuþaðý yýlanýnýn bir temsili Amerikan ekonomisine, hem de dünya ekonominse Yaþanan krizin iktisadî-sosyal-kültürel-ruhî hat-
deniyor. nüfus sayýmýnda Aborjin nüfusunun nehirler böyle yaratýldý. Daha sonra
Avustralya yerlilerinin topraða etkileri deðiþik ölçüde olmuþ ve kapitalist sistem bir ta askerî boyutlarýyla bir bütün olarak deðerlendiril-
Avustralya’da, 1910’dan 1970’le- yüzde 0.03 kadarýnýn Aborjin dini çimenler ve aðaçlar büyümeye ve þekilde yoluna devam etmiþ. Kapitalizmin kendi mesi gerekir. Müþahede olmadan muhakeme ol-
saygý ve Rüyazamaný inancý üzerine
re kadar, yaklaþýk 100 bin melez pratiklerini uyguladýklarý tespit edil- yeryüzünü hayatla doldurmaya baþ- mezar kazýcýlarýný hazýrlamasýna dair, hatta mezarý- maz. Amerika öncülüðündeki neo-liberal kapitalist
kurulu þifahi gelenekleri ve manevî
Aborjin çocuk, ailelerinden zorla alý- miþ olmasý Sömürgeci Batýlýlarýn ladý. nýn defalarca kazýlmasýna raðmen kör-topal olarak gin kuzeyinde (ABD-AB-Japonya) ekonomik ola- sistem, bir günde çökmesine çöker ama buradaki te-
erdemleri bulunmaktaydý. Bu inanç-
narak, kendi ýrklarýndan “korunmala- Aborjinlere yaptýklarýnýn sadece da olsa hala ayakta oluþu üzerine bir çok þey söyle- rak ciddi boyutta sýkýntýlar baþ gösterdi. Mâli ser- mel çeliþki, bu çöküþün ne gibi sonuçlar doðuraca-
ta. Rüyalar, hem yaradýlýþýn antik za-
rý” amacýyla devlet bakýmýna veril- vahþî bir soykýrýmdan ibaret olmadý- nebilir. Doðrudur, vahþi kapitalizmin krizlerden mayenin üretici sermaye üzerinde baský kurmasý ðýnýn tam olarak kestirilemiyor oluþunda…
manýný, hem de günümüz gerçeðini Dipnotlar:
di.1997’de bu kuþakla ilgili ülke ça- ðý ayný zamanda dehþetli bir asimi- 1- Aborjinler hakýndaki bu bilgiler þu beslenen bir yaný vardýr ve bu alýþkanlýk ile “krizle- kapitalizmin kendi iç çeliþmelerini derinleþtirdi. Bu yüzdendir ki, Bush dolar dilemek için çýktý-
ifade etmektedir. Emperyal-kapitalist uygulamalar dünya ülkelerinin
pýnda hazýrlanan bir araþtýrma, ailele- lasyon uygulandýðýnýn da açýk delili- kaynaklardan derlenmiþtir: http://tr.wiki- rin fýrsata dönüþtüðü zamandayýz!” diye el ovuþtu- ðý Ortadoðu gezisinden eli boþ dönmedi. Kendi bas-
Rüyazamaný, Avustralya Aborjin maddî sefaletini arttýrýrken, sömürgeci Batý ülkele-
rinden ayrýlan çocuklarýn büyük bö- dir. Bu durum Kenya Devlet Baþkaný pedia.org/wiki/Aborjinler ranlar da mevcuttur. Fakat içinde bulunduðumuz týðý yeþil kaðýtlarý dilenmek zorunda kalan “süper
mitolojisini birleþtiren ana temadýr. rinin manevî sefaletini de ayný ölçüde arttýrdý. Tüke-
lümünün, yakýnlarý ve kültürlerinden Kenyetta’nýn “Misyonerler ülkeme http://www.darwinizmdini.com/aborjin- þartlarda bugünün dünden farksýz olduðunu ve ya- Amerika”nýn yeni imajý, Katrina sonrasý New Orle-
Rüyazamanýnýn dört yönü bulunmak- soy.html timin, sistemi besleyecek düzeyde olmamasýnda,
kopartýlmalarý yüzünden, uzun dö- geldiklerinde onlarýn elinde Ýncil, bi- rýnlarýn bugünleri aratmayacaðýný iddia etmek ans’ta yaþananlarla birlikte çok þeyler anlatýyor ol-
tadýr: Her þeyin baþlangýcý; atalarýn http://www.msxlabs.org/forum/kul- maddî doygunluðun yanýnda içine düþülen ruhî boþ-
nemli psikolojik sýkýntýlar çektiðini zim elimizde ise topraklarýmýz vardý. mümkün deðildir. sa gerek! Televolecilere ithafen…
hayatý ve etkisi; hayat ve ölüm tarzý; tur/9112-aborjinler-avusturalya-yerlile- luk duygusunun da tesiri vardýr. Neo-liberal üretim-
ortaya koydu.) Bize incili elinize alýp gözlerinizi ka- 1990 sonrasý dünyanýn üç büyük kýtasýnýn zen-
hayatýni gücünün kaynaðý. ri.html
BARAN
Röportaj: Av. Ali Rýza Yaman - Cumali Dalkýlýç
Gazeteci - Yazar Serdar AKÝNAN:
Çok Önemli, Tarihî Bir Süreçteyiz... Bir Kýrýlma Noktasýnýn Eþiðindeyiz...
TAKDÝM: olacak diyorum. larýndan biri kültürel taþlarýmýzdan bi- Cumhurbaþkanlýðý sürecinde bence Ýslâmcý kanatta, Ýslâmcý damardan ge-
“Ýki Taraf da Türbaný
rini çekmesi oldu. Yani nasýl ki o çaðýn Tayyip Erdoðan’la ayrý düþmüþtür. len tâ Milli Nizam’dan bu yana gelen
Gazeteci Yazar Serdar Tam bu noktada Sayýn Genelkur- gereðine göre kaçýnýlmaz bir þekilde Ben 1994 yýlýnda Washington ve sistemle sorunu olan ve bunda da Kullanýyor”
AKÝNAN... may Baþkaný Amerika’da bir açýkla- diyanet denen kurum o cemaatlerin bir DC’de görevliyken, Star’ýn temsilci- samimi bir sorunu olan yani Erba-
Kendisini Sky Türk ma yapmýþtý. Biz bunu kapaktan ver- takým tasavvufî hareketlerin eline ik- siyken orada bir think thank’de, kapalý kan’ýn üzerinde görebileceðimiz yapý- Serdar Bey, Türban yazýnýzda
Tv’de hazýrladýðý “Ne var miþtik. “1919 þartlarýndayýz” demiþti. ram edildiyse, o ister istemez bireyi çü- bir toplantýda yaptýðý konuþmayý çok nýn yani hakikaten anti-emperyalist, geçtiði gibi türban taraftarlýðý bir
Çok önemli bir açýklama. Sizin yazýný- rüttü. Mesela ben imam hatiplere karþý iyi hatýrlýyorum. Orada Abramowizt’in anti-Batý yapýnýn içinden çýkan bu ku- yandan anti emperyalist ruhu su-
ne yok” adlý hararetli
za paralel deðerlendirdiðimiz vakit deðilim. Niye deðilim? Çünkü o kadar gözlerinin içine bakarak bir grup think þaðýn, bu bir kuþak çünkü, çeþitli bele- landýrýrken laiklerin türban kar-
tartýþma programýndan, daha bir ehemmiyet arz ediyor. Bu söz önyargýlý olmamak gerekir diye düþü- thank’teki Amerikalýya, Musevi’ye, ki diyelerde, bürokraside, eðitimde, sana- þýtlýðý ne anlama geliyor? Yani
Akþam Gazetesi’nde çýkan üzerine ne diyeceksiniz? nüyorum. Ben kendi çocuklarýmdan, o zaman Erbakan’ýn en yakýnlarýnday- yi dünyasýnda, iþ dünyasýnda gördüðü- orada gizlenen, örtülen bir þey
çivi gibi yazýlarýndan Bunu söyleyen Büyükanýt mýydý? kýzlarýmdan görüyorum, özel okullarda dý, “Bizim muhalefette deðil, iktidar- müz bir sürü insan, on binlerle ifade olabilir mi? Sahte kutuplaþmalar
tanýyoruz, takib ediyoruz. okuyorlar ve ideolojik olarak, hayata da ne yaptýðýmýza bakýn. Yeni bir edebileceðimiz kadýn veya erkek bun- mý var acaba?
AKÝNAN’ý BARAN Evet... duruþ olarak bir bozulma içindeler. Di- yüzyýl kuruluyor, duvar yýkýlmýþ, tek lar artýk paraya tamah eden, paranýn Tabii ki var. Türban karþýtlarý
sayfalarýna davet ettik. Ben öncelikle bir çok insandan siplin algýsý içinde deðiller. Ha... kutuplu bir dünya ve sizin bu coð- nereden geldiðini sorgulamaksýzýn mu- dediðiniz o mitingleri yapan, Tan-
Saðolsun kabul etti. Güzel farklý olarak þu andaki komuta kade- Ýmam-hatip bunu ne ölçüde verir, bil- rafyada ýlýmlý Ýslâm projesine ihtiya- azzam ekonomik güce kavuþmuþ ve doðan’dan baþlayýp, Ýzmir... Ve
bir röportaj oldu, zevkle mesine bel baðlanmasýný, herhangi bir miyorum ama bu kadar önyargýlý deði- cýnýz var. Biz her türlü desteði veri- ahlâksýzlaþmýþ bir yapý haline geldiler. milyonlarca insan toplandý, gayet
þekilde onlardan medet umulmasýný, lim. Bir yandan da tabi, imam hatiple- riz” dediðini çok iyi hatýrlýyorum. Bu Bence hazin olan þey bu!.. de büyüktü. Ben baktýðým vakit o
okuyacaðýnýzý umuyoruz...
sözleriyle deðil yaptýklarýyla deðerlen- rin yetiþtirdiði kuþaklarýn bugün Anka- konuþmayý kulaklarýmla duydum, göz- tarafta da þunu göreceðim. Buna
dirilmesi gerektiðini düþünüyorum. ra’nýn yönetim kadrolarýnda olduðunu lerimle gördüm. Yani o günden bugüne Ýslâm’ýn profanlaþtýrýlmasý, sekü- Ömer Taþpýnar “anakronik” diyor,
S erdar Bey, özellikle Akþam’da
yayýnlanan yazýnýzdan baþla-
mak istiyoruz. “Kansýz olmaz” diyor-
Yani e-muhtýra veren de bunlar. Dola-
yýsýyla ciddiye almýyorum, ciddiye
alýnmamasý gerektiðini düþünüyorum.
düþünürsem de oradan da bir hayýr
beklemiyorum. Açýkçasý nereden bir
ümit göreceðiz, nereden bir çýkýþ yolu
Hazin olan þey þu: Doðduklarý andan itibaren, bulunduklarý çevre
grafiðe bakýyorum...

Ýstikrarlý...
lerleþtirilmesi olarak okuyabilir mi-
yiz?
Evet. Yani “ýlýmlý Ýslâm” diye bir
yani çaðýn gerisinde kalan. Cüneyt
Arkýn filmlerinde kolunda kol saa-
itibarýyla Türkiye’deki o milli mücadelede Ýslâmcý kanatta, Ýslâmcý tiyle Battal Gazi’yi oynamasý gibi
sunuz. Ne kansýz olmaz, niçin kansýz Kiþi her zaman kendisinin etrafýna bulacaðýz bilmiyorum ama bir þekilde Çok istikrarlý, o yüzden de “baþarý- proje sundular ve kulaklarýndan aðýzla-
damardan gelen tâ Milli Nizam’dan bu yana gelen ve sistemle “anakronik” bir yapý olduðunu söy-
olmaz? bakmalý diye düþünüyorum. de o yolun kendi kendine açýlacaðýný lý” buluyorum. rýný fýþkýracak kadar da dolara boðul-
sorunu olan ve bunda da samimi bir sorunu olan yani Erbakan’ýn lüyor. “Çaðýn ruhunu yakalayama-
Yazýda da aslýnda temellendirmeye düþünüyorum ben. Çünkü o maya bu dular. Bunlarýn Suudi Arabistan’daki o
üzerinde görebileceðimiz yapýnýn yani hakikaten anti-emperyalist, mýþ kitleler” diyor. Bir açýdan hak-
çalýþtým. Türkiye Cumhuriyeti adýný Türban hadisesini anladýðým ka- topraklarda var diye düþünüyorum. Peki yakýn zamanda Tayyip Erdo- rejimle, Arap ülkelerindeki o üst yapý-
anti-Batý yapýnýn içinden çýkan bu kuþaðýn, bu bir kuþak çünkü, lý olduðunu düþünüyorum. Çünkü
verdiðimiz þu andaki rejimin kurucu darýyla anti-emperyal mücadeleyi su- ðan’ýn Madrid’de yaptýðý bir konuþ- larla ne farký var diye düþünüyorum. Kemalizm 80 yýlda ciddi bir takým
felsefesi var. Her ne kadar darbelerle landýrmak maksadýyla ortaya atýldýðý- Yine Tayyip Erdoðan’ýn Madrid’de çeþitli belediyelerde, bürokraside, eðitimde, sanayi dünyasýnda, iþ ma var. Zaten türban tartýþmasýný Yani o petro-dolarlarla ayný kirli ser- erozyonlara uðradý. Bizim sorunlu
kesintiye uðrasa da nihayetinde bir te- ný düþünüyorsunuz. Yanýlýyor muyuz? veya Batý’da yapmýþ olduðu bir açýk- dünyasýnda gördüðümüz bir sürü insan, on binlerle ifade edebile- Madrid’de baþlattý. Kimse o Mad- maye. Bunu bir samimiyet terazisine olduðumuz iki ana damar var. Ne-
mel anayasa var. Yani bir temel fikriyat Evet. lama var. “Biz batýnýn ahlaksýzlýðýn- ceðimiz kadýn veya erkek bunlar artýk paraya tamah eden, paranýn rid’deki toplantýyý sorgulamadý. O vurduðunuz vakit, öbür tarafta kan var.
dir? Birisi etnik sorun diðeri Ýslâmî
var. O temel fikriyat, biraz kafayý çalýþ- dan baþka hiçbir þey almadýk” diye. nereden geldiðini sorgulamaksýzýn muazzam ekonomik güce toplantý “Medeniyetler Ýttifaký” top- Bu çok acý bir þey. Ve bunu kendi vic-
sorun. Türban bunlardan çok küçük
týrýp, biraz tarih okursak 88 yýl önce 90 Yani Amerikan’ýn varlýðýný, iþgali- Ve buna dair çok güzel bir yazýnýz var- kavuþmuþ ve ahlâksýzlaþmýþ bir yapý haline geldiler. lantýsýydý. Ve “Ýslâm’ýn bozulan ima- danlarýyla nasýl hesaplaþýyorlar, inanýn
bir örnek, sembolik bir deðer taþý-
yýl önce hangi siyasi, ekonomik, ide- ni meþrulaþtýrmak ve anti-emperyal dý. jýný” düzeltme amacýna matuf olarak anlamakta zorlanýyorum.
olojik çatýþmalar üzerine geliþti ve bu-
yor.
ruhu sulandýrmak maksadýyla Þimdi asýl ahlaksýzlýðý yapan bence Recep Tayyip Erdoðan oradaydý. Bu
nun karþýsýnda kim nasýl durdu? Bu Ama býçak kemiðe dayandýðýnda evet yazacak diye düþünüyorum. Bugün bizim yapmamýz gere-
“Ýslâmcý” hükümet tarafýndan bilinç- o yüzde 87 dediniz ya, o cümleyi tam medeniyetler ittifaký, biraz öce bahset- “Türban Tuzaktýr” yazýnýzda
emperyalist paylaþýmda bir grup insan ekmek önce gelir ama ekmekten önce ken þey, cumhuriyeti kuran kadro-
li olarak ortaya atýldýðýný düþünüyor- bitiremedim onu biraz açayým. Aslýnda tiðiniz ýlýmlý Ýslâm, Abdullah Gül’ün “Türban tuzaðýna düþmeyen Türki-
bir araya gelip, neyi nasýl deðiþtirdi ve gelen þeyler de olabilir diye düþünüyo- “Camiler kýþlamýz müminler as- nun temel felsefesini yakalamaktý.
sunuz. tam olarak örtüþüyor bu ikisi. O yüzde 1994’te vermiþ olduðu söz, Fetullah ye’nin önünü açar” dediniz. Bunu bi-
çok ciddi kan döküldü. rum. Dolayýsýyla eðer birleþtirirsek her ker” diyen Tayyip Erdoðan’ýn Irak’ý Aslýnda bu tam baðýmsýzlýðý savu-
Þimdi bu sizin söylediðiniz cümle- 87 bir yandan Amerika’ya karþý, Ame- Gülen hareketi, parçalarý birleþtirdi- raz daha açar mýsýnýz?
Hepimizin, kendini Türk olarak ta- ikisini, ben bir yandan çok ümitsiz gibi iþgal eden Amerikalý askerlerin mem- nan ve anti emperyalist bir hareket-
deki kavramlara teker teker bakalým. rika’nýn bu bölge için, Müslümanlar ðimiz vakit nasýl okumamýz gereki- Þu; demin söylediðim cümle aslýn-
nýmlayan herkesin atalarýnýn, dedeleri- gözükmekle beraber hâlâ bu toprakla- leketlerine dönmesi için dua eden bir ti. O çaða göre bir takým adýmlar
Ne Ýslâmcý bu hükümet... Ne de bize için, Türkler için bir tehlike olduðunu yor? da tam da o. “Türban tuzaðý” dediðim
nin hatta çok da uzaða gitmeye gerek rýn mayasýna inanýyorum. insan haline gelmesini, bu süreci na- atmasý gerekiyordu ve attý. Bugün
anti-emperyalist diye sunduklarý þeyler görüyor, hissediyor. Irak’ta bir milyon Dediðim gibi makro bir plân var. þey o, yani Ýslâmcýlar da bu tuzaða dü-
yok, kanýný döktüðü, her þeyimizi ver- sýl deðerlendiriyorsunuz? Mesela 28 o kadrolarý doðru okuyan yapýnýn -
anti emperyalist, bizatihi emperyaliz- insaný öldürdü, Bosna’da öldürdü, te- Kimileri buna Büyük Ortadoðu Proje- þüyor bence, ayný þekilde laikçi Kema-
diði bir süreçte o metin ortaya çýktý. 1 Mart tezkeresinde siz gazeteciy- Þubat bu mânâda bir kýrýlma noktasý bunu sol da yapabilir illa saðýn yap-
min kendileri bunlardýr bence. Çok cavüz etti, Afganistan, Pakistan... Yani si, kimisi GOP diyor Geniþletilmiþ Or- listler de düþüyor. Her iki tarafýnda uz-
Ben ona o çerçevede bakmýyorum. Ya- diniz ve o süreci çok daha yakýn takip olabilir mi? Ayný þekilde Recep Tayyip masý gerekmiyor- Ýslâm’la ilgili bi-
açýktýr bu çok nettir. Tartýþacak bir þey bunlar bizim kardeþlerimizi öldürdüler. tadoðu Projesi ama nihayetinde bu laþmasý gereken þey, birinci mesele bu.
ni gerçekten bu felsefi bir yaklaþýmdýr ettiniz. 1 Mart tezkeresinin hemen ön- Erdoðan’ýn birkaç aylýk cezaevi ma- zim derdimizi, türbaný mý serbest
yoktur. Sadece kimlerle yataða girdik- Þaka deðil!.. coðrafyada Sevr’le çizilen ve bir türlü Ýkinci mesele türban meselesinde oldu-
ve tam baðýmsýzlýðý savunan bir yakla- cesinde Yaþar Yakýþ ki kendisi o za- cerasýndan çýkar çýkmaz ilk mülakatý- býrakýyorsun? Býrak. O kitleleri asýl
lerine bakmak gerekir diye düþünüyo- Ayný adamlar günü geldiði vakit, bitirilemeyen bir hesap var. Bunu sade- ðu gibi Kürt meselesi... Yani bizim þu-
þýmdýr. man Dýþiþleri Bakanýydý, “Baðdat’a ný Zaman Gazetesi’ne vermesini, ora- bence þu anda ciddi bir þekilde kul-
rum. Yani görünen köy kýlavuz iste- orada kültürel bir bozulma var belki bi- ce enerji havzalarýnýn kontrolü olarak nu yapmamýz gerekiyor bir an önce.
mez. Sevr’de kim bize neyi dayattýysa lemiyorum ama anlamak gerekir, o bi- ilk bomba düþer düþmez paramýzý iste- da yapmýþ olduðu ifþaatlarý nasýl de- okumamak gerekiyor. Sen etnik kimlik mi yazdýrmak istiyor-
lanýyorlar. Týpký diðer taraf gibi.
Herkesin farklýlýklarý dýþlayarak ayný ideolojiler, Amerika’sý, Ýngilte- reyi incelemek gerekiyor. Adeta bir sa- riz” þeklinde bir açýklamasý vardý. Fa- ðerlendiriyorsunuz? sun? Buyur yazdýr etnik kimliðini. Ar- Her iki tarafýnda aslýnda bulaþacaðý
vatanseverlik ortak paydasý üzerinden re’si, AB’si, ayný yapý sonuçta karþý- daka kültürüyle, kredi kartý borcu... Bu kat bu çok unutturulmak istenen bir Bir kere hazin buluyorum ama ben- Bundan ibaret deðil. kasýndan referandum yapalým. Bugün ortak bir zemin fazlasýyla var.
tesis ettiði müþtereklik... mýzda. Bunlar da gücünü oradan alý- televizyonlarýn çok büyük bir etkisi ol- þey, çok fazla insanlarýn görmediði, ce sanýldýðýndan daha uzak Fethullah Deðil, kesinlikle deðil. Bu sadece Türkiye’de yüzde otuz mu yazdýracak
Evet, dolayýsýyla þu andaki AKP ik- yor. Yani bugün Ýsrail’in yaptýklarýný duðunu düþünüyorum. Yani 90’lý yýl- bilmediði, duymadýðý, en azýndan Gülen cemaatine. Abdullah Gül daha ayaklarýndan bir tanesi. Yani küresel etnik kimliðine Kürt. Ayný yüzde otuz Batýcýlýk...
tidarýnýn da ortaya çýkýþ þartlarýna, son bunlar açýk açýk tel’in edebiliyorlar lardan itibaren o kadar çok televizyon, unutturuldu. Buna siz ne diyorsunuz? yakýn diye düþünüyorum. Bir çok gös- düzeyde Amerika’nýn bu askeri, endüs- ertesi gün referanduma gidelim ve di- Batýcýlýktýr. Temel zemin budur.
beþ yýldýr büyük bir “baþarýyla” sergi- mý? Bunu söyleyebiliyorlar mý? Ýsrail o kadar çok eðitimsizlik, içi boþaltýl- Bunlarýn ne ilk ne de son bu tür ifþa- terge var. Uzun uzadýya anlatmak fýrsa- triyel, ticari kompleksinin ayakta kal- yelim ki “Peki, sadece Kürtler oy kul- Bunun tek þeyi bizim dibi bulma-
ledikleri performansýn temel etkilerini siyonisttir, þeytandýr diyebiliyorlar mý? mýþ bir eðitim sistemi, insanlarý öylesi- atlarý. Benim “Neo-Takiyye” diye bir tým olmaz ama hep yazýlarýmda da bu- masýna dair bir yapý deðil bu. Ötesi de lanacak ve kim ayrýlmak istiyor?” Ba- mýz. Yani ancak ekonomik olarak
eðer deðerlendirirsek ben bu son tür- Diyorlardý gençliklerinde, demiyorlar ne bir köleleþtirme sürecine soktu ki kitabým var. orada mesela ýsrarla bunu nu savunuyorum. Yani o büyük bir var. Ha, bunu da kimileri Evanjelizme kalým o zaman ne çýkacak? Bize daya- durgunluktan sonra belki bir çö-
ban konusunda attýklarý adýmla temel, þimdi. Ben bu bir turnusol kaðýdýdýr di- körü körüne, o Marx Weber’in tespiti yazýyorum. Hakikaten sadaka ister gibi operasyondu. Tayyip Erdoðan’ýn ceza- götürüyor, Siyonizme götürüyor, bir týlan ve bize sunulan bir takým sembol küþten sonra iki taraf bir araya ge-
ruh sorunu olduklarýný düþünüyorum. ye düþünüyorum. Dolayýsýyla milli bir vardýr, yýðýnlar, sadece kendi gelecek- gidip öteki mahallelerde köpeklik ya- evi sürecinde nasýl yetiþtiðine, hangi çok yere götürebilirsiniz. Bir din sava- üzerinden çarpýþmanýn, çatýþmanýn ta- lecek. Dediðim gibi kanlý olacak
Bunun ben tam tersi Türkiye’nin o politika olmadýklarýný düþünüyorum. lerini düþünen þuursuz kitleler... O hale pan bir anlayýþ bu. Gidip Beyaz Sa- süreçlerden, hangi eleklerden o nokta- þý þeklinde de okuyabilirsiniz. Ama mamen ben temelsiz olduðunu düþünü- derken ben bunu söylüyorum. Bu
günkü yani 80-90 yýl önceki þartlarla Milli olmadýklarýný düþünüyorum, sa- getirilmiþ olduðunu düþünüyorum. Ve ray’da “bana üç lira ver, beþ lira ver.” ya geldiðine bakarsak, iliþkisini çok iyi birkaç ayaðý olduðunu düþünüyorum. yorum. kaçýnýlmaz bir sona doðru gidiyor.
bugünkü zamanýn durumunu kavramak mimi de bulmuyorum. sorduðu vakit görüyor, “evet Amerika Ali Babacan bu pazarlýðý yaptý mý, yap- kuran, birey düzeyinde, partisine son Eskiden ben buna çok komplovâri yak- Vahim olan en tepedeki üst kadrola- Hem öteki uca fýrlatýlan Kürtler gi-
adýna söylüyorum böyle bir uyum sað- bir tehdittir, Müslümanlarý öldürüyor, madý mý? Karþýlýðýnda bir þey istendi derece hakim, son derece karizmatik laþýrdým. Þimdi bakýyorum benim çok rýn bunu kullanýyor olmasý. Ýþte bi, hem öteki uca fýrlatýlan Ýslâmcý-
lanabilir ama bunu AKP gibi kendini Peki yüzde 87 Amerikan düþmanlý- yarýn bir gün bu adamlar beni de öldü- mi, istenmedi mi? Ýlla yazýlý metinlere ve yakýn çevresi tarafýndan bence suçladýðým, kendimi de revize ediyo- Ýslâmcýlarýn bazýlarý, AKP’liler, bir ta- lar gibi. O tarafta tamamen kutup-
Ýslâmcý diye çevrelere sunan ve bir ðýný nasýl deðerlendiriyorsunuz? rebilir” diye düþünüyor fakat sandýða bakmak gerekmiyor. O bomba nereye çok çok kötü istikamette götürülen, rum bu anlamda, çok gerçeklik payý ta- kým sol aydýnlar... laþmýþ, atomize olmuþ, daha doðru-
yandan da aslýnda doðrudan iþbirlikçi Bence en büyük paradoks burada. gittiði vakit de “benim iki ay sonra kre- düþüyordu acaba... onu düþünüyor mu yönlendirilen bir kimse olarak görüyo- þýmaya baþladýðýný düþünüyorum. su yoðunlaþmýþ, yoðurulmuþ bir
olanlarýn bu kadar basit yapamayacaðý- Çünkü birey bazýnda bence bireyde bir di kartý borcum var, ben aç kalýrým” bu insanlar bilmiyorum. Tarih, Al- rum. Ama ayný þeyi Abdullah Gül ile Hazin olan þey þu: Doðduklarý an- Türban tartýþmalarýnýn baþladýðý vaziyette.
ný düþünüyorum. O yüzden de tarihe çürüme oldu, bir bozulma oldu. Yani korkusuyla o mührü oraya vuruyor. lah’tan bir yandan da yazýlý bir tarih, ilgili söyleyemeyeceðim. Abdullah dan itibaren, bulunduklarý çevre itiba- ve oylanacaðý günden bir gün önce
bakýn, bu iþler hep kanla olur, kanla Kemalist ideolojinin en büyük yanlýþ- Ben bunu bu kadar açýk görüyorum. çok güçlü bir þekilde geliyor. Bunlarý Gül çok açýk bir þekilde, özellikle rýyla Türkiye’deki o milli mücadelede Amerika bir açýklama yapmýþtý. Afga-
14 BARAN BARAN 15
nistan’daki hadiselerden dolayý Amerika, Ameri- Bu Bretton Woods anlaþmasý var meþhur... Al- yanýlmýyorsam... 2001 krizi 5 milyar dolar oldu- lar. Ve diyorlar ki, “Biz bu sayýyý azaltmadýðýmýz
ka’nýn vermiþ olduðu mücadelede müttefikleri- týn yerine dolarýn ikâme edilmesi... O tarihten bu ðunda çýkmýþtý. Ciddi bir borç yüküyle yürüyoruz. müddetçe, radikal bir þekilde ne küresel bir barýþ
nin bu mücadeleye omuz vermesi gerektiðini söy- yana Amerika karþýlýksýz para basan tek ülke... Bu sýçramak gibi... Havaya sýçrarsýnýz istersen, saðlanabilir ve bu çatýþmalara çözüm bulabiliriz ne
lüyordu ve Türkiye’yi göreve davet ediyordu. Ya- Dünyanýn en borçlu bireyleri, amerikan bireyleri... Michael Jordan ol, bir buçuk metre zýplarsýn ama de hýzla bozulan doðal kaynaklarýmýzý adil bir þe-
ni bir yandan türban tartýþmasý yapan Recep Tay- Kiþi baþý gelirleri 50 bin dolarlar da ve dünyadaki inmeme gibi bir þansýn yok... Bu yapý, AK Parti’de kilde daðýtabiliriz. Bu nüfus oranlarýyla devamý
yip Erdoðan, Türkiye’nin içerisinde milletin ay- herkes biliyor ki, bu sürdürülebilir bir yapý deðil. olsa, mak parti de olsa inmek zorunda ve dibe vur- mümkün gözükmüyor.” Bunu bir yerde okumuþ-
ranýný kabartýrken öbür taraftan Amerika’yla iþ- Kendi Amerikan baþkanlarý yüzyýl önce, “Askerî, mak zorunda... Bunun kaçarý-göçeri yok... Bu ya- tum. Bakýyorum gidiþat çok büyük çatýþmalara
birliði yaparak orada Müslümanlarýn kanýna or- ticarî, endüstriyel kompleksin önünü alamazsak, pý bunu destekliyor ve biz kýrýlma noktasýndayýz. doðru gidiyor ve bütün bunlar kurgu olabilir mi? O
tak oluyor. Hadiseyi böyle okuyabilir miyiz? bizim deðil dünyanýn baþýna bela açar” diyor. Biz kadarýný bilemiyorum. ama hayýrlý bir yere gitme-
Tabii caným tabii... Hep ýsrarla bunu yazýyo- çok önemli, tarihî bir süreçteyiz, diye düþünüyo- Kýrýlma noktasýna dair bir öngörünüz var mý? diði ve nihayetinde de fillerin tepiþtiði ve çimenle-
rum. Çünkü siz bu adamlarý her ne þekilde eleþti- rum. Bir kýrýlma noktasýnýn eþiðindeyiz. Ýki hafta Sürece dair mi?.. Amerika seçimleri mesela... rin ezildiði bir yapý olduðunu düþünüyorum. Allah
rirseniz eleþtirin onlarý zedeleyemiyorsunuz, sar- önce Putin’in çýkýp da, “silahlanma yarýþýna tekrar Obama mý gelir; Mac Cain mi gelir bilmiyorum. sonumuzu hayretsin!...
samýyorsunuz. Ama bu lafý kurduðunuz vakit ne baþlýyoruz” mealini gelen lafýný doðru okumak la- Ama açýk olan bir þey var; bu seçimlerde demok-
kadar rahatsýz ettiðini biliyorum. Çünkü doðrudan zým. Çin’in bundan 5-6 yýl sonra hangi düzeyde ratlar ve cumhuriyetçiler mutlaka bu yapýyý deðiþ- Serdar Bey, medya hakkýnda konuþacak olur-
vicdanlarýna ateþ ediyorsunuz. Diyorsun ki “Sen olacaðýný ve toplam rezerv miktarýnýn 1.3 trilyon tirecek. Bu seçimlerden sonra sandýðýmýzdan fark- sak 5 Kasým’dan önce Cengiz Çandar, “Amerika
busun! Sen aslýnda Müslümanlarý öldüren küresel dolar civarýnda olduðunu, Rusya’nýn Çin, iþte Hin- lý olarak, AKP’liler Washginton’a gittiðinde mu- öyle yada böyle bir güç” diye yazýyordu. 5 Ka-
þebekenin yerli iþbirlikçisisin.” Taným budur, bu distan, Þanghay Beþlisi diye adlandýrýlan yapýnýn hatap bulamayabilirler... Veyahut o yaptýklarý an- sým’da, “ortak düþman” tespitinden sonra Çan-
kadar basit. nereye doðru gittiðini görmek lazým. laþmalar çerçevesinde muhatap bulamayabilirler dar, “Amerika süper güç!..” demeye baþladý. Ve
Ben diyorum ki, 2001 yýlýnda Amerika bir dar- diye düþünüyorum... Sýkýntýlý olan þu; 5 Kasým’da bir furya baþladý. Amerikancý medya furyasý...
Peki bunun hiç bire bir reaksiyonunu gördü- be yapýldý. Sessiz bir darbe yapýldý ve Neo-Conlar Baþbakan Waþhington’a gittiðinde ondan iki gün Amerikancý medya her zaman vardý. 1920’ler-
nüz mü? Yani bu ifade edildiði vakit AKP hükü- o darbeyle iþ baþýna geldiler. Bu “Project of new önce Pakistan’da Müþerref görevini uzatmýþtý; den bu yana, iþte Ali Kemallerden bu zamana ka-
metinden veya yetkililerinden... America” diye bir metin yazdýlar. O metnin altýna adeta ikinci bir darbe yapmýþtý. Washington dep- dar yok muydu mandacýlar?.. Hep vardý. Demok-
Eskiden o çevreden bir takým arkadaþlarým var- imza atanlarýn tamamý, bu Ýkinci Körfez Savaþý’ný, rem geçirmiþ gibiydi. Siyaseten sallanmýþ vaziyet- rat parti zamanýnda, darbeler zamanýnda... Bugün
dý. Konuþuyorduk, eleþtiriyorlardý. Son zamanlar- iþgalini yapan ekiptir. Eli kanlý bir ekiptir... Ruh teydi. Yani orada Amerika’ya Pakistan istihbaratý de fazlasýyla var. Bugün de var ve olmaya da de-
da, son birkaç aydýr hiçbir þekilde artýk aranmýyo- hastasý bir ekip... Neo-Takiyye kitabýmda uzun üzerinden, Afganistan’da her türlü pisliði yapan vam edecek diye düþünüyorum.
rum. Yani tamamen... uzun yazdým. Aslýnda bizimkilerinde yataða girdi- Müþerref’in Amerika gibi bir ülkeyi nasýl salladý-
ði ekip buydu. Dick Cheney, Rumsfeld’lerden bah- ðýný gördüm. Orada eyvallahý yok... “Ben ancak Konumuzla pek fazla alakâlý olmasa da, sizin
Tecrit duvarý örüldü yani... sediyorum. 28 Þubat süreci de bundan ayrý düþü- bunlarla baþa çýkarým, yaptým” dedi ve yaptý. yakînen takip ettiðiniz, birçok Ýsrailli yetkiliyi
Evet, ama hiç umurumda deðil. Çünkü duvarýn Ben diyorum ki, 2001 yýlýnda Amerika bir nülemez. Kemal Derviþ’in gelmesi de ayrý düþünü- Amerika saçýný, baþýný yoluyor. Bugünkü psikolo- programýnýza çýkarmýþtýnýz. Neo-Con’larý... Esa-
darbe yapýldý. Sessiz bir darbe yapýldý ve Þimdi þöyle düþünün; siz hükümet
bu tarafý daha kalabalýk bence. lemez. ama þunu da söylemeye çalýþýyorum; Ame- ji de bizimkiler gidip, “ne gerekirse yapmaya hazý- sýnda gözden kaçýrmamamýz gereken bir þey var;
Neo-Conlar o darbeyle iþ baþýna geldiler. rika da bir “üst akýl” var ve bu ekonomiden baðým- rýz” þeklinde bir hava verdiler. Böyle bir þey ola-
baþkanýsýnýz... Türkiye gibi bölgesel bir evet, “ortak düþman” Amerika ama bunlarýn ar-
Biz buradayýz... (Gülüþmeler) Bu “Project of new America” diye bir metin sýz deðil... ve bu üst akýl bence hakikaten bir kýrýl- maz. Böyle bir özgüvensizlik olamaz. gücün baþýndasýnýz. Açtýnýz telefonu, dýnda da Ýsrail var.
Ergenekon’a dair çok güzel tespitleriniz ol- yazdýlar. O metnin altýna imza atanlarýn maya doðru gidiyor. Bunu þöyle adlandýrýyorlar diplomatik kanallarla dediniz ki, “Biz gele- Tabi... doðru bakmak lazým...
muþtu, son yapýlan operasyonlara dair. Ergene- tamamý, bu Ýkinci Körfez Savaþý’ný, iþgalini son dönemde; yeni bölgeselci bir yapýlanmaya Gaziantep’teki hadisede, 4 müslüman yargýsýz ceðiz.” Veya Halid Meþal’e, “Atla, gel!...
kon operasyonunu nasýl deðerlendiriyorsunuz? yapan ekiptir. Eli kanlý bir ekiptir... doðru gidecek... Ýki kutuplu gene olmayacak ama infaza tabi tutuldu. Bu söylediðinize paralel de- Sana uçaðýmý gönderiyorum.” Adam Tam HAMAS liderinin Türkiye’ye geldiði sü-
Bir kere ben anti-emperyalist mücadele veren Ruh hastasý bir ekip... yeni bölgeselci bir yapýlanma olacak, diye düþünü- ðerlendirdiðimizde, esasen Recep Tayyip Erdo- gelmeyecek mi?.. Gelecek... Ama bunlarý reci çok iyi takip ettiniz. Biz de sizden öðrendik.
gruplarýn pasifize edildiðini düþünmüyorum. Tam yorlar. Bence burada dünyanýn en kritik 7 tane bo- ðan hükümetinin son derece pervasýz davrandýðý- komik olarak deðerlendiriyorum. Mesela o süreci nasýl ifade ediyorsunuz? Hamas
tersi bu operasyon son derece ufak bir operasyon, ðazýný tutan Ýslâmcý ülkelerin, müslümanlarýn sü- ný söylemek mümkün... Yani gecenin 3’ünde ka- Karþýlýðý yok. Türkiye’ye geldiðinde kimse sahiplenmedi. Orta-
“Ülkücüler emekli subaylara saldýrdý!..” diye...
anlamsýz, mânâsýz bir operasyon. Tahrik edilerek ratle pozisyon almasý lazým. Ama Ekmeleddin Ýh- pýlar kýrýlýyor; komþulara “iþte PKK’lýlarý alma- da kaldý. Genel merkeze arkadan girdi. Ýþte otel-
Evet, bizimle ilgisi yok. Akþam verdi onu... Ya-
alana çýkartýlmak, ýþýk altýna sokulmak istendiðini sanoðlu’nun baþýnda olduðu yapýyla olacak bir þey ya geldik” diye bütün mahalle boþaltýlýyor ve 13 týðý o yapýnýn, hem de enerji havzalarýnýn üzerine de aðýrlandý.
ratýlmaya çalýþýlan bir kaos ortamý...
düþünüyorum. deðil... Dünya ticaretinin % 95’i bu boðazlardan saat boyunca dört müslümanla çatýþýlýyor. Ve bulunan bir yapýnýn halk desteðiyle nereden nereye Ellerine, yüzlerine bulaþtýrdýlar.
Benim gazeteci olarak görüþüm, hissiyatým, bu geçiyor ve bu boðazlarýn tamamý müslümanlarýn dört müslüman orada, yargýsýz infaza tutuluyor. geldiðini doðru okumalýyýz. Arjantin örneði bize o
Hrant Dink cinayetini nasýl deðerlendiriyor-
bir örgütlenme yapýsý içinde olmayan kolektif bir kontrolünde... Kimin kontrolünde bakýyorsunuz? Orada söylenilen gerekçe þu: “Ýþte, polis kapýyý ânlamda çok iyi oturuyor. Ayný þekilde Çin’in ya- Orada dönen neydi?..
sunuz? Küreselci ve ulusalcýlar arasýndaki örtü-
bilinç. Onu yazmaya çalýþtým. Türkiye’nin her bir Aslýnda Amerika’nýn kontrolünde, Batý’nýn kon- aç” dedi. “Açýlmadý, ateþ açýldý...” Bunu söyleyen pýsý, bugün bu global-finansal kýrýlganlýðý ve þu ân Ben þöyle okuyorum onu....Bunlar Amerika gi-
lü bir çatýþma olarak görülebilir mi?
kasabasýnda, köyünde yüzde 87’den olan var ve trolünde... Ben Ýhvan-ý Müslim’i çok önemsiyo- kim? Polis... Þahit kim? Yine polis... içinde olduðumuz süreç, bu kýrýlgan yapýnýn çökü- dip þunu da söylüyorlar; “Siz burada makro plân
Vallahi, çok açýk bence... Danýþtay baskýnýndan
aslýnda o Ergenekondur diye düþünüyorum. Bugün rum. Türkiye’de kaç tane adam sorgusuz sualsiz, Sa- þüdür. Þu ân o sürecin içindeyiz. Bunun kimse far- yaptýnýz. Ama siz bölgeyi bilmezsiniz.” Bunu satý-
ve Þemdinli’den sonra baþlayan süreçte çok net bir
kredi kartý borcu vardýr. Yarýn baþka bir þeyi var- biha Gökçen havaalanýnda uçaklara bindirilip yurt kýnda deðil... Dibe vuruyoruz... Bu bir ciddi sistem yorlar. Bunu çok iyi biliyorum. Washington’a gi-
biçimde, emniyet içinde örgütlenmiþ; Fetullah ya-
dýr. Býçak kemiðe dayandýðýnda her þeyi bir kena- dýþýna gönderiliyor?.. O rakamý biliyor muyuz? deðiþikliði demektir. Rejim, küresel-finansal sis- dip, “Biz bölgeyi biliyoruz. Biz bugün Baðdat
pýlanmasýnýn ne oranda güçlü olduðunu görmek
ra itip, gereðini yerine getirir. Bu % 87’dir... Ben Serdar Bey, bu yeni bir plân deðil, yüz yýllýk Ben yüzlerle ifade ediyorum... tem deðiþiyor. AK Parti burada varlýðýný, finansal- meclisinden istediðimiz maddeyi oylatýrýz. Bu gü-
mümkün... Ben bir parça zekâmla, bunlarýn tama-
buna böyle inanýyorum. Hakikaten böyle inanýyo- bir plân... Wilson Prensipleri ve peþinden gelen- küresel sistemin bölgesel siyasî uzantýsý olarak po- ce sahibiz. Biz bugün Kuzey Irak’taki Kürdis-
men psikolojik harekât olduðunu düþünüyorum.
rum. ler... Hakezâ Adana Ýncirlik üssünden... zisyonlamýþtý kendini... Ben diyorum ki, “O sistem tan’da muhalefete hakimiz.” diyorlar.
Hrant Dink öldürüldü. Baþka cinayetler de oldu bu
Evet, bravo... Ama bu kýrýlmaya doðru gidiyor. Yüzlerle ifade ediyorum. çöküyor.” Dolayýsýyla bunlarýn küçük bir cephe Bunu satýyorlar. “Biz Ortadoðu’da barýþý yöne-
ülkede...
Mesela o operasyonda, Susurluk’ta adý geçen Onu söylemeye çalýþýyorum. Biz onun sanki arife- olarak çökmeme þansý yok, varolamaz da... Bu ka- tiriz, biz Suriye’yle ve Ýran’la yakýnýz...” Þimdi
birinin yanýnda mahkeme çýkýþýnda bir avukat sindeyiz. Luay Sakka’yý CIA ajanlarý sorgulamýþ... çýnýlmaz... “Ortak düþman”, kaçýnýlmaz olarak, þöyle düþünün; siz hükümet baþkanýsýnýz... Türki-
Ýsmailaða camiinde cinayet oldu mesela...
vardý. Fuat Turgut Bey... “Biz Fetullah Gülen’i Ben biliyorum. Avukatýyla konuþtum... evet!.. ye gibi bölgesel bir gücün baþýndasýnýz. Açtýnýz te-
Evet, bir sürü cinayet oldu. Bunlarý alt alta koy-
sevmediðimiz için, Abdullah Gül’ü sevmediðimiz Bu kýrýlmanýn arifesinde, Amerika bataklýk- lefonu, diplomatik kanallarla dediniz ki, “Biz gele-
duðunuz vakit, -hep ben suyun öteki tarafýna bak-
için terörist ilan edildik!..” demiþti. tan kurtulmak için üsleri ve üslerini elinde bu- Osman Karahan Bey’le... 11 Eylül’le baþlayan bir süreç var. Ve bu sü- ceðiz.” Veya Halid Meþal’e, “Atla, gel!... Sana
maya çalýþýyorum- hiçbir zaman öyle olmadýðýný
Ben þöyle söyleyeyim; dünyanýn hangi ülkesin- lunduran iþbirlikçilerine daha bir iþlevsellik ad- Evet... Nerede ve ne zaman oluyor bu? AK Par- reçten sonra hemen herkesin hem fikir olduðu uçaðýmý gönderiyorum.” Adam gelmeyecek mi?..
düþünüyorum. Mutlaka arkasýnda baþka bir þeyin
de bu kadar anlatýldýðý kadar operasyonlar yapmýþ, dediyor. Amerika varýný yoðunu ortaya koyarak, ti iktidardayken oluyor... bir husus var; ortada bir kaos var. Bu kaosun tes- Gelecek... Ama bunlarý komik olarak deðerlendiri-
olduðunu düþüyorum. Yasin Hayal emniyetin is-
büyük suikastler ve cinayetler iþlemiþ bir yapý -ço- AKP hükümetine destek veriyor. Türkiye’deki sa- bitinde hem fikir olduðumuzda peþpeþe üç soru yorum. Karþýlýðý yok. Ne oldu? Bir karþýlýk alabil-
tihbarat elemaný... Bu gerçek mi gerçek... Peki
ðu emekli asker- iki milyon dolar para bulmaya ça- nal, sunî ve maddî iyileþtirmeyi de bu þekilde “Ýslâmcý” hükümette... ortaya çýkýyor; bu kaos kontrol altýna alýnabilir dik mi?.. Birde ellerine-yüzlerine bulaþtýrdýlar. Fa-
hangi emniyetin?.. O bilgiler net bir biçimde orta-
lýþýp, bir tane glog alýp ortalýðý karýþtýracaklar. Sa- okuyabilir miyiz? Abdullah Gül, Salih Mirzabeyoðlu ile yakýndý mi? Bu kaos yönetilir mi? Bu kaostan sonra kim, tura daha da aðýr ödediler.
ya saçýldý. Deðil mi?.. Baktýðýnýz vakit, bu kadar
dece gülüyorum buna... Bir parça bu iþten anlayan Aynen öyle... diyorsunuz. Nereden, nereye... nereye ve ne þekilde nizam tesis edecek? Tabi, Amerika’da ters tepti. Amerika, “Siz terö-
açýk gözüken bir þeyi, kalkýp baþka þekilde yorum-
biri olarak, böyle bir organik yapýlanma olduðunu O kadarýný öngöremiyorum ama ben bu konu- ristle nasýl oturup konuþursunuz?” dedi... Bunlar,
lamak insan zekasýyla alay etmektir.
düþünmüyorum. Böyle bir inanýþ olduðunu düþü- En son Afganistan’a asker istediler... Dergimizde Gaziantep, türban ve Ergenekon larda, son zamanlarda þöyle düþünmeye baþladým; “Efendim biz öyle yapmaya çalýþmadýk” diye ken-
nüyorum. O da % 87’lerdedir belki bu ülkede... O Soros’un dediði gibi, “en büyük ihraç malze- operasyonlarýný, “ortak düþmanýn ortak operas- belki de bütün bu kýrýlma, ekonomik çöküþ, bütün dilerini anlatmaya çalýþtýlar.
Hakarettir...
da hakikaten anti-emperyalisttir. Bu ülkenin ka- memiz askerimizdir” diyor. Tabi ki asker isteye- yonu” þeklinde ifade etmiþtik. “Ortak düþman” bu siyasî çöküþe misâlen bütün dünyanýn her tara-
Evet.
nýnda var; doðasýnda var. Bugün sokaða çýkýn, kim cek. Kalabalýk bir ülke bu; deneyimli bir ülke; pro- tesbitini nasýl deðerlendiriyorsunuz? fýnda küresel bir ateþ yanýyor ve bunlarý birileri ya- Komedi...
açsa, kim kendini rahatsýz hissetmiyorsa, kim ken- fesyonel bir ordu; bölgenin en iyi ordusu... Ama PKK’ya iliþkin mi?.. kýyor. Bu gidiþatta bunu da daha da arttýrýcý süreci Neresinden bakarsan farksýz...
Amerika’nýn son durumu hakkýnda ne düþü-
dini huzursuz hissediyorsa, kim kendini borçlu daha önemlisi hakikaten bugünkü gidiþata bakýp, getiriyor. Doðru mu?.. Geçenlerde, -biz genelde
nüyorsunuz? Annapolis toplantýsý, medeniyetler
hissediyorsa, bu topraklarda özgür yürüyemiyorsa, ne oranda bu kadar temel þeyler oluyor ki ekono- Amerika’nýn “Ortak Düþman” olduðuna da- hep Bilderberg’i biliriz ötesinde baþka toplantýlar- Serdar Bey, teþekkür ederiz. Bu güzel röportaj
arasý ittifak v.b peþ peþe sýralanan toplantýlar zin-
“o aslýnda Ergenekon”dur diyorum ben. mimiz nerden nereye geldi. Bizim 440 milyar dolar ir... Güney Amerika’dan Asya’ya kadar... da yapýlmýþ- ve son derece saygýn ekonomistler için...
ciri oldu biliyorsunuz. Onun yanýnda Asya’da
borcumuz var. Cari açýðýn nerede olduðu belli ve Çok kutuplu bir yükselme var. Güney Amerika þöyle bir hesap yapýyorlar; 4-5 milyar insan ve Ben teþekkür ederim...
patlayan kriz... Pakistan’daki hadiseler... Ameri-
Akþam gazetesinde manþetten vermiþtiniz. gayri safi milli hasýlasý 4.8 milyar dolar þu ânda pratiðini çok iyi okumak lazým... Chavez’in baþlat- toplam kaynak... Bunun çýkýþý olmadýðýný görüyor-
ka nasýl bir süreç yaþýyor sizce?
16 BARAN BARAN 17
kalarýna aykýrý bir lâf da etmek istemediklerinden
bocaladýlar...
Radyo Dolunay Yazýlarý Bundan dört-beþ yýl evvel, Irak Devlet Baþka- “Broken Hills Savaþý” veya
ný Saddam Hüseyin’e sempati beslediðinden þüp-
helendiði Mümtaz Hoca’ya bu þüphesini stüdyo- Bir Orduya Karþý Ýki Mücahid Müslüman
Sorularý Bilince Çýkaran Cevaplardýr... da soru olarak yönelten Waþington temsilcisinin,
“ABD’nin üç gün içinde cevap istediðini, Ocaðýn
sonuna kadar beklemeye tahammülü olmadýðýný”
... ve Türkiye’de ve diðer devletlerde gü- -MGK bildirisi, toplantý öncesi vaþý” kýþkýrtýcýlýðýnýn Kuzey Irak unut- bildirmesi ve ABD yönetiminin bildiriye cevap
Allah’ýn güzel isimlerinden biri de reþlere iþtirak etmiþ, galibiyetler ka- yaptýðý hazýrlýklar arasýnda, geceleri kanlýðý, Türkiye’nin gerektiði taktirde olarak, Merkezdoðu’ya yeni gemiler gönderdiði-
Mürid’dir. Nihayet bu müridin bir zanmýþ meþhur Hasan Pehlivan buralý- Amerika’yla kurulan canlý baðlantýlar- Irak Devletinin, dolayýsýyla Türki- ni duyurmasýyla birlikte, “Türkiye’nin uzun va-
Murâd’ý olacaktýr. Onun bir adý da Ta- dýr. 1930-35 yýllarýna kadar gürþlerini da, “medya temsilcileri”nin aðzýndan, ye’nin bütünlüðünü korumak için “sa- deli çýkarlarý”ndan bahsedilmesi hariç, “muðlak”
lib olunca bir Matlub’u olmak gerekir. sürdüren merhum Hasan Pehlivan’ýn Türk ulusuna, “Talepleri kabul edil- dece Kuzey Irak’a müdahalede bulun- olduðu, “karar almanýn 26 Ocak’a ertelendiði...
Biri sordu: yetiþtirdiði orta boyda pehlivanlar var- mezse, Türkiye’ye aðýr bir bedel ödet- ma” iradesini kýrmak içindir. kararý Meclis’in alacaðý” yorumlarý netleþmeye
“Bu herkes için midir? Nihayet ben dýr. Halen oðlu Abdi Pehlivan Bulga- mekte kararlý olduðu” tehdidini yönelt- 12 yýl evvel, bir gece içinde Irak baþladý;
de önce talip idim” ristan’da saðdýr. mekte bulunan ABD için açýk bir ye- Devleti’yle bütün iliþkileri koparan ay- “ABD saldýrmakta kararlý ve Türkiye’de
Dedim ki: Hasan Yeþilova nilgi oldu. ný zihniyetin gerekçesi, “ Türkiye ka- ABD’nin müttefiki olduðuna göre, ‘Türkiye’nin
“Herkes talip deðildir, o talepten Ankara-1997 “Sorunun BM kararlarý ve uluslara- týlsa da katýlmasa da ABD saldýrmakta uzun vadeli çýkarlarý’ndan kasýt, ‘bölge ülkeleriy-
âlem halký üzerine bir ýþýk düþse hiç ... rasý hukukun meþruiyeti temelinde ba- kararlý, dýþarýda kalamayýz, birlikte ol- le iyi komþuluk iliþkileri temelinde iþbirliði’ ola-
kimse takat getiremez hepsi yanar, Radyo Dolunay Yazýlarý... rýþçýl yollarla çözümü için gerekli ça- mamýz lâzým, olmazsak; mazdý. Demek ki, ‘Sorunun BM kararlarý ve ulus-
mahvolur gider” -E, doðru, “týngýrtý” müziði... Efen- balarýn sürdürülmesinin öneminin vur- -Kürt Devleti kurulur. lararasý hukukun meþruiyeti temelinde barýþçýl
Bu taliplerden biri Musa Peygam- dim?... Hayýr, müspet manada kullan- gulandýðý” bu bildirinin, ayný vurgula- -Masaya oturamayýz. yollarla çözümü için gerekli çabalarýn sürdürül-
berdir. Daðda Tanrýdan bir iz aradý;
kendinden geçti, geri döndü. Þu halde
rastgele herkes nasýl matlub yani ara-
dým. Cazýn böyle algýlanmasý normal,
ritmi organik deðil... Teorik bir þey ya-
ni.
manýn þu ya da bu þekilde yer aldýðý
evvelki bildirilere göre ABD ve yan-
daþlarý açýsýndan uðranýlmýþ açýk bir
-Petrol bölgesi Kürt Devleti’nin
olur”... idi.
Þimdi ise þöyle diyorlar, “ABD,
mesinin öneminin vurgulandýðý’ bu bildiriyle, as-
lýnda ‘hayýr’ denmemiþ fakat itirafý hükümete,
Meclis’e býrakýlmýþ oluyor”du...
A vustralya’da göçmen olarak yaþarken, Os-
manlý’ya savaþ açýldýðýný duyunca, Avus-
tralya’ya savaþ ilan edeip, binlerce askerle çarpýþa-
ruz” derler. Ýlk anda meseleyi duyanlar bunu þaka
sanýp gülüp geçmiþlerdi. Ama Molla Abdullah ve
Kul Mehmed çok ciddi idiler. Bu iþin þakasý yoktu,
nan kiþi olabilir? Manasý pek lâtif olan -Nasýl yani, anlamadým. yenilgi anlamý taþýmasý, “barýþçý yol- mutlaka saldýracak, ABD’ye boyun Zamanýn gece yarýsýnda, canlý baðlantýda, rak þehid olan Molla Abdullah ve Kul Mehmed’in, savaþacaklardý.
þu beyitdeki nükteye asla itirazýn yeri -Ýnsanýn nefes alýp veriþiyle, kalp larla çözüm” vurgulamasýnýn, eðmezsek; “Hükümetin cesaretine býrakýldýðýný” söyleyen tarihe Broken Hills savaþý olarak geçen kahraman- Bu iki Yiðit Osmanlý, ellerinde avuçlarýnda ne
yoktur. atýþlarýyla tutmuyor. Dans edebilirmi- “ABD’nin Irak’a yönelik olasý askeri -Orda zaten adým adým kurulmuþ “Jane’s Defense Weekly” dergisinin Türkiye tem- lýk destanýný bu ülkede kaç kiþi hatýrlamaktadýr? varsa hepsiyle, silah ve cephane alarak, asker sev-
Bizi þehrimizden kovarlarsa ne çý- siniz?... harekatý konusunda, Türkiye’den bek- bir yapý var, ABD hemen tanýr... taný- silcisinin MGK bildirisiyle ilgili düþüncelerini Gerçek bir kahramanlýk destaný olan bu muhte- kiyatý yapýlan trenyolu güzergahýndaki Broken
kar? -Edilmez deðil mi? lentilerinin ve son geliþmelerin, Türki- sýn, bu bir “realite”. alýrken, Ntv spikeri hanýmýn dilinin sürçtüðü üze- þem hadise, internetten derlediðim bilgilere göre Hills daðýnda, dar bir geçitte mevzilenirler...
Þehir dýþýndaki kýrlar bizimdir. -Cazla dans eden adam gördünüz ye’nin uzun vadeli çýkarlarý çerçeve- -Masaya oturamayýz. re sorun, “Türkiye’nin bu iþe (savaþa demek isti- þöyle meydana geldi... 1915 tarihinin ilk günü ve Çanakkale Arýbur-
Allah baþarý verirse, ben de öyle bir mü hiç? sinde deðerlendirildiði” özellikle belir- -Petrol bölgesi de Kürt Devleti’nin yor) nasýl çekileceðiydi”... *** nu’na Anzak çýkarmasýndan 3 ay ve 24 gün önce
yere gideceðim ki, hiç ses seda gelme- -Hayýr. tildikten sonra yapýlmýþ olmasýndan olur”... Ve üstelik “Hem bu yapýlanma Çünkü AKP’ye oy verenlerin büyük çoðunlu- Yýl 1914.... Yedi Düvel’in haçlýsýnýn, “hasta Broken Hills Boðazý’na 1.200 kiþilik bir tren girdi.
sin oraya. Çeþitli yönlerden esen -Fakat ben gördüm. Fi tarihinde bir ötürüdür; “lâik”, demek ki “müttefik”, tanýmaya- ðu, bir çeþit “sivil toplum kuruluþu” olan Jane’s adam” olarak gördüðü son Ýslâm Ýmparatorluðu Ancak makinist birden çok þaþýrmýþtý. Çünkü de-
rüzgârlar birbirini kovalasýn. Ben bir arkadaþýn arkadaþý çayda cazla “çayda “ABD’nin Türkiye’den beklentile- lým da, “Ýslâmi Kürt Devleti”ylemi Defense Weekly Dergisinin temsilcisinin kastetti- Osmanlý’ya son darbeyi vurmak için hazýrlýklarýna miryolunun tam ortasýnda küçük bir araba duruyor
þey okuyayým, onlarýn kulaklarýna üf- çýra” oynadý. ri ve son geliþmeler, Türkiye’nin uzun komþu olalým?”... ði kararýn alýnmasýný “cesaret” olarak nitelemeye- baþladýðý, tarihin o en kanlý savaþýnýn arefesi.... ve üstünde de bir Osmanlý bayraðý dalgalanýyordu.
leyeyim; sen de oraya kulaklarýný tuta- -Suyun içinde hem de. Elinde vadeli çýkarlarý çerçevesinde deðerlen- 91’in bedeli, 12 yýlda, “zaten adým ceklerini belli etmiþlerdi. ABD ise, yeni nesil lisa- Gözü dönmüþ sömürgeci Ýngiltere’nin baþýný Makinistin fren kolunu çekip treni durdurmasý ile
sýn”... mumlarla mý? dirilmiþ ve BM kararlarý ve uluslarara- adým kurulmuþ bir yapý” oldu, bugün nýyla, bastýrýyordu. çektiði Haçlý ittifaký, Birinci Dünya Savaþý hazýr- birlikte bir ateþ yaðmurudur baþladý. Sanki daðlar
... -?... Haa... Deðil...Girdiðimiz dere sý hukukun meþruiyeti temelinde barýþ- birlikte olmanýn karþýlýðý da, bir zaman Dolayýsýyla bu insanlarýn, dergi temsilcisinin lýklarýnda, sadece kendi askerlerini deðil, sömürge- yerinden oynuyordu. Trenin içi bir anda yaralý ve
Tospatlar (Rositsa) çayý deðil, içtiðimiz çay çayý da deðil, çýl yollarla çözüm sonucuna varýlmýþ- sonra “zaten adým adým parçalanmýþ” tabiriyle “hükümetin cesaretine býrakýlan” kararý
leri altýnda bulunan milletlerin insanlarýný da cep- ölülerle dolmuþtu. Durumu öðrenen bölge jandar-
Halkýnýn çoðunluðu Türktür. 300 bildiðimiz okul çayý. Baþtan sona, þa- týr. Deðerlendirmenin konusu olan bir vatan olur. alsýnlar diye oy verdiklerine ikna edilmeleri, Tür-
heye taþýmaya baþlýyor... ma birlikleri olay yerine geldiler. Ama nafile iki
nüfusu vardýr. Anadolu’dan gelen þýrmadan becerdi de. Arkasýndan düz ABD’nin “Türkiye’den beklentileri”, Þöyle söyleyelim, Birinci Dünya kiye’nin hemen bitiþiðinde, mutlak liberalistlerin
*** Türkle baþedemediler. Çünkü hazýrlýklarý mükem-
Türklerin yerleþtiði diðer bölgelerden, horon’a geçince olanlar oldu. Ahenk deðerlendirmeye çerçeve alýnan Türki- Savaþý sonunda, Mondros mütarekesi gökdelenlerin tepelerinden taa aþaðýlarý seyreder-
Avustralya adasýmn Silver City-Gümüþ Þehir meldi. Bu defa eyalet kuvvetleri sevk edildi. Onlar
muhtelif tarihlerde, peyderpey buraya bozuldu, düðümlendi. ye’nin uzun vadeli çýkarlarýyla örtüþ- yapýldýðýnda Musul’da bulunmamýzý, ken, iþte oralardan, sefalet içinde kaynaþan, “çaðý
Kasabasý, son derece cazip bir yerleþim yeridir. Bu da iþin içinden çýkamayýnca, ordu birlikleri geldi
gelip, yerleþmeleri ile teþekkül ve Yani, kulaðý alýþkýn olmayan adamý seydi, varýlan sonuç, asýl sorununun bölgeyi “þekillendirme” iddiasýndaki ýskalamýþ kara kalabalýklarýn kaynaþtýðý gecekon-
kasabanýn devesi boldur. Devecilerin çoðu da Hint- ve üç koldan bu mücahidleri çapraz ateþ çemberine
meydana geldiði rivayet olunur. Sakar- dinlerken sarmýyor, o da “týngýrtý” mü- BM üyesi hükümran Irak Cumhuriyeti Ýngiliz saldýrganlýðýyla gýrtlak gýrtlaða dulardan” fýþkýrdýklarýný teþhis ettikleri “üçüncü
dünya despotlarý”ndan birisinin yaþadýðýna, neyi li Müslümanlardýr. Deveci olmamakla birlikte bun- aldýlar; yüzlerce silah birden patlýyordu. Mücahid-
balkan eteklerinden kaynaklanan dere- ziði diyor. Dinlemesi, öðrenilen bir Devletini yýkmak olduðunu saklama- boðuþmamýza borçluyuz.
ne zaman yapacaðý hiç belli olmayan veya her an larýn içinde Osmanlý’dan gelen Molla Abdullah is- ler son mermilerini de sýktýklarýnda Broken Hills
ciklerin birleþmesi ile hasýl olan bol su- müzik. Siz caz mý yapýyorsunuz? yan ABD’ye “BM kararlarý ve ulusla- Musul bize Ýngilizler tarafýndan su-
lu dere vadilerinde verimli arazisi var- -Klâsik batý müziðine de “kapý gý- rarasý meþruiyet temelinde barýþçýl yol- nulmadý, omuz omuza gelmedik. Mu- her þeyi yapabilecek, kitle imha silâhlarýný, kim- minde bir de Türk vardý. Molla Abdullah, Müslü- tarafýndan gelen silah sesleri kesildi.
dýr. cýrtýsý” diyenler var. larla çözümü için gerekli çabalarýn sür- sul-Kerkük meselesinde, Atatürk Tür- yasal silahlarýný, oraya buraya atacak yaradýlýþta manlar arasýnda sevilen bir kiþiydi. Çünkü alim ve Büyük bir ihtiyatla Boðaz’a hakim noktaya çý-
Halk tarým ve hayvancýlýkla geçinir. -Evet, “Kapa þunu kafamý þiþirme!” dürülmesinin öneminin vurgulanmasý” kiyesinin batýdan yönelen saldýrgana soykýrýmcý bir “canavar”la komþu olduklarýna, sý- fazýl bir zattý.. Molla Abdullah Efendi, ayný zaman- kan düþman askerler, sadece delik deþik olmuþ iki
Ýlçeye 10 km mesafededir ve þose ile diye baðýrýrsýn adama meselâ...O da olmazdý. karþý yerli halkla omuz omuza politika- cacýk odalarýnda güven içinde olmadýklarýna” da oradaki Müslümanlara kasaplýk yaparak geçimi- þehidin cesedi ile karþýlaþtýlar. Molla Abdullah ve
baðlýdýr. Aþaðý ve yukarý tospatlar ol- inadýna açar. Çünkü bilmiyor... Bir de “Amerika’nýn Savaþý”yla, “Türki- sý esastýr ve Türkmenlerle olan müna- inandýrýlmalarý gerekiyordu. ni saðlýyordu.. Bir rivayete göre, Sultan 2.Abdül- Kul Mehmed. Molla Abdullah silahýna sýkýca ya-
mak üzere iki mahalledir. Aþaðý ma- “Bumerang atmasýný bilmeyenler ye’nin Savaþý”...örtüþmüyor. sebetimiz de bu esasla baðlýdýr: Türk medyasýnýn aksine, bombardýmanlarýn hamîd Han’ýn casusu olarak Avustralya’ya gelmiþ- pýþmýþ öylece yatýyordu. Kul Mehmed’in vücu-
hallesindeki Türklerin göçmesi ile ta- dükkân açmasýn” sloganý var... Bildirideki vurgulama, Kuzey Üzerinde yaþadýðýn topraklarda, ve ambargonun yol açtýðý “insanlýk trajedisi”nin ti. Bu arada Silver Þehrine Anadolulu bir Müslü- dunda 21 yara saydýlar. Þehid Molla Abdullah’ýn
mamen Bulgarlar kalmýþtýr. -? Irak’taki ABD destekli yapýlanmaya, vatandaþý olduðun devlet eðer yurtse- görüntülerini gösteren fakat “trajedi”nin sebebini man daha geldi; ismi. Kul Mehmed’di.. O da bir üzerinden “Bu yaptýðýmýzý Allah ve Halifemiz adý-
Burada Tospat Baba adý ile anýlan -Bunun bir de þeyi var... Adý gelme- gerekirse Baðdat’ýn da karþý çýkmaya- ver bir devlet ise...omuz omuza ola- illede “Saddam’s fault” olarak açýklayan BBC araba yapýp, üzerine de bir Osmanlý bayraðý dike- na yapýyoruz. Cihadýmýz Hak yolunadýr. Ne yaptý-
bir türbe (yatýr) vardýr. Rivayete göre di aklýma. Nasýldý bayram sahi þehir- caðý bir müdahaleyi baðlamaz. “BM caksýn, hakkýný böyle alacaksýn, aksi tarzý bir tarafsýzlýk anlayýþýyla hazýrlanmýþ belge- rek dondurmacýlýða baþlamýþ ve kýsa zamanda da ðýmýzý bir biz, bir de Allah biliyor” yazýlý bildiri
Osmanlýlarýn Balkanlara akýnlarý sýra- de? kararlarý ve uluslararasý meþruiyet te- davranýþýn adý, tarihin her döneminde sellerin gösterimiyle inandýrýcýlýðý artan “telkin meþhur olmuþtu. çýktý. Ama ilk anda buna kimse inanamadý ve her-
sýnda, Varna Savaþýna gidiþ veya dö- -Ayný. melinde barýþçýl yollarla çözümü için hainliktir, ölçüsü bugünde deðiþmiþ kampanyasý”na, ki 91 saldýrýsýnda uygulananda Artýk Avustralya adasýnda kasap Abdullah ve kes daðlarda iki ay boþyere baþka Osmanlý savaþçý-
nüþte, ordunun o bölgede yaþayan -Ayný deðil mi... Peki, Zuhuratba- gerekli çabalarýn sürdürülmesinin öne- deðil. buydu, o gece hýz verildi. dondurmacý Kul Mehmed isminde iki Osmanlý te- sý arýadý. Avusturyalýlar sadece iki Osmanlý ile sa-
halkla karþýlaþmasýnda müsademede ba’daki lunapark duruyor mu hâlâ? minin vurgulandýðý” sorunun, Türki- MGK bildirisiyle oluþan þaþkýnlýk Müptelâsý olunan ABD ordusunun “iktidar basý vardý.ve. Gümüþ Þehir’in yerlisi-yabanctsý on- vaþtýklarýna iki ay sonra ancak inanabilmiþlerdi.
barut ve sair silah malzemesi azalmýþ, K.999’sanýz. Alo? ye’de dahil bütün Merkezdoðu’yu bir- ABD’yle birlikte olan medyayada yan- görüntüleri”nin bültenlere hemen döndüðünü larý seviyorlardý.... Bu olay Avustralya Resmî Harp Tarihi’ne “Bro-
hezimete doðru gidildiðini gören salih -Ateþ gibi nehr akýyordu birleriyle ihtilâflý “etnik federal beylik- sýdý. söylemeye bile gerek yok. Televizyonun 28 Ara- *** ken Hills Savaþý” olarak yazýlmýþtýr. Bugün iki þe-
bir er arkadaþlarýna silahlara barut ye- Ruhumla o ruhun arasýndan, ler”e parçalayacak “Irak Savaþý”ý oldu- Meselâ, MGK bildirisinin tam met- lýk sabahýnda, üstelik içinde Mustafa Kemal’in Birinci Dünya Savaþý patlak verdi. Osmanlý, Ýn- hidimizin mezar yeri bilinmese de, arabalarý, silah-
rine toz koymalarýný ve böylelikle si- -Bahsetti derinden ona halim ðuna dikkat etmeli, medyanýn kýþkýrttý- ninin yayýnlanmasý gecikti, alýntýlarla Ankara’ya ilk defa geldiði günün yýldönümünün giltere ve Fransa ile savaþacaktý. Ýngiltere’nin müs- larý ve bayraklarý bir müzede saklanmaktadýr. Siper
lahlarýný hazýrlayýp ateþ etmelerini Aþkýn bu onulmaz yarasýndan. ðý “savaþ”la, Kuzey Irak’taki “fiili du- yetinildi. Borusunu öttürdükleri ABD de bulunduðu bir gün öncesinin “haber özetleri” temlekesi olan Avustralya da Çanakkale Cephesine olarak kullandýklarý kayaya da “Türk kayasý” adý
önermiþ, askerlerde buna uyarak silah- -Selâm, iyi seneler, Arap kökenli rum”u sona erdirecek, Irak Devleti’nin ordusunun “iktidar görüntüleri”ni sali- ise, ABD’yle birlikte olma iptilâsýnýn, “yabancý- asker sevk etmeye baþladý. Ýngilizlerin yanýnda Os- verilmiþtir.
larýný tozla doldurup ateþlemeye ko- Türk vatandaþýyým. Kendimi Türk mil- otoritesini tesis edecek, “Kuzey Irak selikte olsa mutlaka gösteren bülten- lara hoþ görünerek, yumuþak ve nazik davrana- malýya saldýracaklardý... Avustralya’da yýllarca kahraman þehidlerimiz
yulmuþ, silahlar kullanýlarak düþmana letine mensup olarak görüyorum. Tür- harekâtý”yla karýþtýrmamalý. ABD pro- lerden müptelâsý olunan görüntüler ký- rak, büyük ülkülerin gerçekleþtirilebileceðine Devlet-i Ali’ye savaþ açýldýðýný haber alan bu ve onlarýn cesaretleri konuþuldu. Ýngilizler Bu ha-
galip gelinmiþ. Savaþ sýrasýnda bu salih kiye Cumhuriyeti Devleti sýnýrlarý da- jesiyle parçalanmayý reddetmenin be- sa bir süre için kayboldu. Suratlar asýl- inanma aymazlýðýnýn” üzerinde durmaya deðer, iki yiðit Müslüman,vatanlarýna dönerek askere ya- rekattan çok korktular. Çünkü bu hareket sonrasý
erin þehit düþtüðü mahalle defin edildi- hilinde doðup büyüdüm. Seviyormusu- deli olarak Türkiye’den, Kuzey dý, stüdyolarýn tadý tuzu kalmadý, dil küçük çapta þaheserlerinden birisidir. zýlmak isterler. Ancak Avustralyalý yetkililer bunu Avustralya’da bulunan 500 civarýndaki Afgan de-
ði, erenlerden olduðu düþünülerek son- nuz Haþim’i? Irak’taki ABD destekli “fiili durum”u sürçmeleri baþ gösterdi. ... kabul etmezler.. Hatta ýsrar edince, savaþ esiri mu- veci de isyan etmiþtir.
radan mezar (türbeye) çevrilmiþtir. -Severim. Sârâ Haným mýydý anne- resmen tanýmasýnýn isteneceði, istendi- Kulaklarý kiriþte, bir þeyler söyle- -O, siz misiniz? amelesi yapmakla tehdit ederler... Bunun üzerine Þehid Molla Abdullah ve Þehid Kul Mehmed’i
Tospatlar adýnýn buradan geldiði söy- si? ði açýktýr. mesini bekledikleri ABD’nin bir açýk- -Evet... Bir þey söylemeyecek misiniz? Kul Mehmed ve Molla Abdullah, Avustralya hükü- rahmet ve þükranla yadediyoruz. ruhlarý þad olsun..
lenmektedir. -Evet. Babasý Alûsizâdelerden Arif “Türkiye’de dahil bütün Merkezdo- lamada bulunmadýðý “sessizliðe bü- -Ne diyeyim, “þehirde bizimdir”...
metine adetâ muhtýra vererek;”Öyle ise biz de size Eylemleri ve þehadetleri yolumuzu aydýnlatýyor.
Medrese ve rüþtiye tahsilli kimseler Hikmet Bey. ðu’yu birbirleriyle ihtilâflý “etnik fede- ründüðü” saatlerde, her meselede da- 29 Aralýk 2002
karþý savaþ halinde olduðumuzu bildirmek istiyo-
yetiþtirmiþtir. Ayrýca Avrupa, Amerika -Bir saniye. Alo, hemen mevzuya. ral beylikler”e parçalayacak “Irak Sa- ima birlikte olduklarý ABD’nin politi- “Benemsâl” Oðuz Gürses
BARAN BARAN

.
18 19

.
herkese duyurmak. Ýzhâr etmek: 550.

ÝNSAN Meþhur: 551= 1550.


Semud: Salih Peygamber’in kavmi: 550.

.
Casûm: Korkulu rüyâ, kâbus: 550. Guceratlý Þeyh Ebu’l-Muvahhid’in “Da’vâ Cetve-
Ýstanbul: 550. li”nde, Allah’ýn güzel isimlerinden “El-Vâli; Ýþleri
Liyakat: Ýktidar. Ehliyet. Hüner. Fazilet. Kýymetli- Müstevli(ye): Ýstilâ eden. Galib olan. Zapteden. yürüten” ismi, “Vav” harfine denk geliyor.
Salih Mirzabeyoðlu
lik: 541= 1540. Yayýlan, her tarafý kaplayan: 551= 1550.
Rahman 19: (Noktasýz): 540. Tenessüm: Haber eriþmek. Havayý teneffüs etme.
NÝSAN Nisan: Milâdî takvimde 4. ay. Arabça ve Farsça’da
“Nisan” olarak geçmekte olup, Süryanice’den geç-
Muadele: Müsâvilik, eþitlik. Muamma. Karþýlýklý
anlayýþ. Adalet: 150.
Mehdî Salih Ýzzet Mirzabeyoðlu: Güzel kokular kokutmak: 550.
Mukît: Muhafaza eden. Hafýz. Amelleri zayi etme- Ecdad: Dedeler, babalar: 13.

.
62+691+477+1312= 2539= 1540.
me olduðu belirtiliyor. (Süryanî yýlýnýn 7. ayý.) Re- Aks: Hilâf, muhalif, zýd, ters. Gölge gibi þeylerin Ma’lat: Derin ve yüksek fikir. Ululuk, þeref, itibar: yip koruyan. Gizliyi bilen. Gýda ve rýzýk veren. Vav: Kur’ân alfabesinin sondan üçüncü harfi. Eb-
Levha: 2 Temmuz 2005... Bir câmi’de, kalabalýðýn bi’ül Ahir: 171. bir yerde eser peydâ etmesi. Sesin veya ýþýk gibi (Allah’ýn güzel isimlerinden “El-Mukît”: Kuvvet ced hesabýnda 6 sayýsýnýn karþýlýðý: 13.
ortasýnda, ayakta, Mahmud Efendi Hazretleri vaaz 540.
Mehdî Salih Ýzzet Erdiþ: 59+129+506= 1171. þeylerin bir yere çarparak geri dönmesi. Bir þeyin verici.): 550. Salih Mirzabeyoðlu: 691+322= 1013.
veriyor. Ben, babamla (Þerif Muammer) birlikte, Muayin: Kat’i ve kesin olarak belli olan. Görül- evvelini ahir, ahirini evvel yapmak: 150. Ýktiham: Tahammül etmek. Dayanmak. Katlan- Hârikulâde: Fevkalâde, âdetin haricinde bulunan
oda gibi bir girintide cemaatle birlikteyim. Mah- müþ olan: 171. Amelî: Amele müteallik. Fiilî olarak. Ýþlemek su- mak. Güçlükleri yenmek. Hücum ve istilâ eyle- þey, eser. Görülmedik derecede: 1012= 13.
mud Efendi, gördüðüm bir Nasreddin Hoca res-

.
Maanî: Mânâlar. Sözün hâl ve makama uygunluðu retiyle. Pratik. Tecrübeli: 150. Ýron: (Ýngilizce): Ütülemek, demir kaplamak. Ütü- mek. Mülâhazasýz bir iþe baþlamak. Bir þeyi hakir Ehad: Bir. Tek. Ýnfiradla (tek baþýna kalma, yalnýz-
mindeki gibi zayýf, gözlerinin etrafý Üstadým’ýn ilmi: 171. Mukýd: Ateþ yakan: 150. addetmek: 550. lýk hâli) muttasýf sýfat-ý kâmileyi cami’ olan: 13.
gözleri gibi halka þeklinde, çukur, dudaklarý da ha- lemek; plânýn teferruatýný hazýrlamak, pürüzlerini
Maune: Mavna. Yük taþýyan büyük gemi: 171. Makýt: Dar yer: 150. gidermek. Kelepçelemek. Aramram: Asker çokluðu. Þiddetli hâl ve iþ: 550. Gayb: Gizli olan. Görünmeyen. Belirsiz: 1012=
fif çýkýk ve belirgin. Yüzü de, tavýr ve duruþ hâlin- Asi: Ýsyan eden. (Âsi: Doktor, cerrah, tabib. Ke- Metali’: Matla’lar. Tulu edecek yerler veya za- 13.

.
de deðil de, –ekþi yüzlü demeyeyim!– ciddi. Ko- Dekak (Kürtçe): Ütü.
derli, hüzünlü.): 171. manlar. Güneþ veya benzerlerinin doðduðu yerler. Dekaik-Dakaik: Dakik’in çoðulu. Ýncelikler. Anla- Azad: Serbest. Hür: 13.
nuþmadan sonra çýkýþa doðru bizim yanýmýza geli-

.
Asma’: Uyanýk ve gözü açýk adam. Keskin kýlýç: Kaside veya gazelin ilk beyitleri: 150. þýlmasý çok dikkat isteyen incelikler. Çok ince. Hece: 13.
yor; ona babamý tanýtýyorum. Babam heyecanlý ve 171. Na’l: Oturulacak yerin en aþaðýsý. Ayaða giyilen Þürse: Nalin. Pabuç. Ayakkabý: 1005= 6. Hica: Bilmece: 13.
hamasî bir tavýrla benim için, “onu sizin emrinize

.
Niknam: Ýyi nam kazanmýþ, iyi ünlü: 171. tahta ayakkabý. Nal: 150. Vav: Ebced deðeri (6) olan harf. Ýstisna: Müstesna kýlmak. Kaide dýþý býrakmak.
býrakýyorum!” veya “o sizin emrinizde!” gibi bir Asvad: Büyük emir: 171. Dahr: kaplumbaða. Daðbaþý: 1005= 6. Ayýrmak: 1013.

.
þey söylüyor. Mahmud Efendi de bana, “Ni- Ýnkilis: Yýlan balýðý: 171. Becâ: Yerinde, münasib, lâyýk, uygun: 6. Cihad: (Cehd’den): 13.
san’da...” diye geçtiðimiz Nisan’da olan birþey ve- Resed: Lâyýk, þâyan, þâyeste: 264.
Mefhum: Anlaþýlan. Mânâ. Ýfâde. Sözden çýkarýlan Nevbahar: Ýlkbahar: 264. Debbabe: Tank: 14= 1013.

.
ya Nisan ayý ile ilgili birþey söylüyor. Kafasýnda mânâ: 171. Yakub: (Aleyhisselâm): Yusuf Aleyhisselâm’ýn Bay: Bey. Mîr. Emir. Zengin: 13.
kavuðu andýran bir sarýk, küçük beyaz kavuk gibi,

.
Kýyas: Benzetmek, karþýlaþtýrmak, mukâyese. babasý, Ýshak Aleyhisselâm’ýn oðludur. Kur’an’da Abî: Çok mavi. Suda yaþayan veya suda meydana
üzerinde de beyaz entari var. Benzeterek hüküm ve muhakeme etmek. Doðru ismi geçen peygamberlerdendir: 188. Hizza: Nalin. Bir þeyin karþýlýðý, mukabili. Bir gelen. Ayva: 13.
kabul edilen iki hükümden bir üçüncü hükmü çý- Mukaddime: Önsöz. Evvel gelen. Öne geçen. Her Levha: 20 Eylül 2007... Ýstanbul’da, Kandilli sem- doðru çizginin devamý ile hasýl olan cihet, düzlük, Cahid: Cihad eden: 13.
karmak: 171. þeyin evveli. Alýn. Nasiye. Alýndaki perçem: 189= tindeyim. Sabahýn, havanýn aydýnlanmasýna yakýn sýra. Taraf: 710= 1709.
Asaf: Süleyman Peygamber’in veziri. Vezir. Bir ot 1188. alacakaranlýðý. 1971-1972’de oturduðum evden çý- Dehiþt: Ýttifak, birlik, ittihad. Bir tarzda hareket et-
Levha: 19 Nisan 1983... Bir bayiin (büfe) önüne ismi: 171. Kat’i: Mutlak. Þübhesiz. Tereddütsüz: 189=1188. mek: 709.
geldim... Bayi ve dýþarýda duran bir adam... Birden kýyorum ve bayýr aþaðý yolda yürüyorum. Benden
Za’t: Boðmak. Boðazlamak: 1170= 171. Mansub: Nasbolunmuþ, memuriyete koyulmuþ: baþka sokakta hiç kimse yok. Evlerin hepsi iki-üç Risde: Ýnsan topluluðu: 709. Âmil: Vâli. Yapan, iþleyen. Sebeb. Vergi tahsiline
görüyorum ki, özel günlere mahsus büyük punto- Âkif: Devamlý ibadetle meþgul olan. Bir þeyde se- 188. memur olan. Mütevelli. (Âmile: Ayak, bacak.):
lar ve siyah baþlýklý bir gazete... “Yeni Devir” ga- katlý ve yanyana; ve yine o zamanýn tersine, hiçbi-
bat eden. Teveccüh, yönelme: 171. Fasîh: Fasahat sahibi. Hatasýz olarak söyleyen. 141.
zetesine benziyor... Yýlana bakarken içimize kur-
baða imiþ hissi doðmasý ve o suretin bu mânânýn
Menaî: Ölüm haberleri: 171. Açýk ve güzel konuþan: 188.
rinin bahçesi yok ve hepsi sokak üstü yanyana.
Kerpiç ve tahtadan yapýlma eski zaman evleri; VALÝ Men ene: Ben kimim?: 142: 1141.

.
Aksat: Çok doðru olan þey: 171. Muhsan: Akýl. Bülûð. Ýslâmiyet. Hürriyet: 188. ama çimento hissi veren toprak sývalý. O zaman ol- Mehd(î) Muhammed: 141.
olmasý gibi, baþlýkta içime “Þeriat” doðuyor... Ga- Tahfif: Hafifletme, yükünü azaltma. Kolaylaþtýr- Muhsýn: Kale gibi mahfuz ve saðlam olan: 188. Levha: 5 Nisan 2003... Birisi bana, dedem Ýzzet Ýmam Mehdî: 141.

.
zeteyi aldým... Bayi, memnun ve mesut... Ben ora- mayan bir yan sokaða doðru yürüyorum. Ýçimde
ma: 1170= 171. Muhassan: Kuvetlendirilmiþ, istihkâmlaþtýrýlmýþ: garib bir ürperti var. Ayaklarýmdaki nalinler dikka- Bey’in babasý Musa Bey hakkýnda, “Musa Bey, 10 Ý’lâm: Bildirmek. Belli etmek. Anlatmak. Mahke-
dan uzaklaþýrken, benim hakkýmda yanýndaki ada-

.
188. timi çekiyor ve ucuna basarken týkýrdýyor. vilâyetin mîrliðine terfi etti!” diyor. Ben onun me hükmünü bildiren resmî karar yazýsý: 141.

.
ma muhabbetle “þunun boyuna bosuna bak; iþim Besasa: Göz, ayn: 188. “mîr” olduðunu ve 10 vilâyetin mîrliðine ne dendi- Allâm: En çok bilen: 141.
olmasa, ben de onunla giderdim!” diyor... Eskiþe- Kýhf: Kafatasý: 188. ðini düþünüyorum. Lâmi: Parlak. Parlayan: 141.
hir’de, sokak aralarýnda dolaþýyorum! Levha: 29 Mayýs 2007... Yakub Aleyhisselâmý gö- Kuffaz: Eldiven. Kadýnlarýn ellerine ve ayaklarýna Misbah: Lâmba: 141.

.
rüyorum, Kumandanýmýzý kastederek, “onun yükü taktýklarý süs eþyasý: 188. Nial: Ayakkabýlar. Nalinler. Nallar: 151. Lisân: Dil. Lehçe: 141.

.
çok oldu biraz hafifletelim!” diyor. Mehdî Muhammed: 151. Âlem: Kâinat. Herþey. Halk. Cemiyet. Dehr. Hu-
(Ýstihareci’nin “Sinyal Muhabbetleri” için yaptýðý Mîr: Bey. Amir. Baþ. Kumandan. Vâli: 250. susî hâl ve keyfiyet: 141.
Þeriat: 980.
Ýstikbâl Ýslâmýndýr: 980.
istihare.) NALÝN Ý’lân: 151.
Masna’: Su mahzeni. Sarnýç. Fabrika. Bucak, kö- Lýkve: Kova: 141.

.
þe. (Mesna: Ýkiþer ikiþer. Derenin büklüm ve boðaz Lâyýk: Yakýþýr ve yaraþýr. Uygun, münasib ve mu-
Mehdî Salih Ýzzet Mirzabeyoðlu: Levha: 13 Eylül 2004... Mahmud Efendi Hazretle- yeri.): 250. vafýk: 141.
62+129+477+1312= 1980. Hasf: Tasmalý nalin. Ayakkabý dikmek. Birbirine
ri, Yeþil Câmi’inde vaaz veriyor. (Câmi’ eski yapýþtýrmak. Aðacýn yapraðýnýn dökülmesi: 770. Mirzab: Ululuk. Uzun ve büyük gemi: 250. Siyam: Oruçlar: 141.
Mütera’rý: 10 yaþýný aþmýþ olan: 980. Mukad: Aðýr yüklü: 150. hâlinde.) Amcam Abdullah Hoca’ya güzel görü- Ner: Erkek. Er: 250.
Misliyet: Benzerlik. Benzeri ve misli olmak: 980. Asr: Muttali olmak. Gözcülük etmek: 770.
Ýsa: Dört büyük Peygamber’den biri: 150. nümlü ayakkabýlarýný göstererek, “nalinlerimi Sufret: Sarý renk, sarýlýk. Beniz sarýlýðý: 770. Ruhama: Rahim olanlar: 250.
Temsil: Bir þeyin aynýsýný veya mislini yapmak. Mehdî Muhammed: 151= 1150. lâyýk olan birine ver!” diyor. Bir de kaliteli bir ku- Reym: kabir. Alçak yer. Derece. Ziyâde, çok fazla:
Benzetmek. Teþbih etmek. Nümune söz: 980. Tasarruf: Bir þeye karýþýp müdahale etme. Ýdare ile
Sif: Deniz sahili. Küst: 150. maþ varmýþ, onu da ütüleyip ikisini birden lâyýk kullanma. Tutum. Sahib olmak, idare etmek. Kul- 250. Levha: 29 Aðustos 2004... Yüksek bir apartman
Teslim: Diþ diþ etme. Merdiven hâline getirme, Sultan: 150. olana vermesini söylüyor. Amcam vermiyor, sonra Ka’f: Ayaðý sert olarak basmak. Ayak ile topraðý dairesini andýran bir yer. “Kalkýn, Mahmud Efendi
ayak ayak düzme. (Teslim: Bir emaneti verme. Ka- lanma hakký: 770.
Alîm: Bilen. (El-Alîm: Allah’ýn güzel isimlerin- da Efendi Hazretlerine, “hani siz böyle þeylere Küþten: Öldürmek: 770. küremek. Kab içindeki suyun tamamýný içmek. gelecek!” diye bir ses; ve âniden, beyaz sarýðý ve
bul etme. Doðru ve haklý bulma. Selâmetle dua et-

.
den biri.): 150. önem vermezdiniz!” diyor; ütü filân iþlerine... Müzill: Zelil kýlan. Zillete düþüren. Adileþtiren: Koparmak: 250. gri cübbesiyle geliyor. Yanýnda, yine sarýk ve cüb-
me. Karþýsýndakinin hükmü altýna girme. Kendini

.
Ýhsan: Saðlamlaþtýrmak. Tahkim etmek. Ehl-i aza- Efendi Hazretleri, “o senin anladýðýn ütü deðil!” 770. Hamra: Çok kýrmýzý, kýzýl renk. Þiddet ve meþak- beli olarak Sadettin Ustaosmanoðlu aðabey. Mah-
Allah’ýn takdirine terketme, emri altýna girme. met olmak: 150. diyor. O ân aklýma, “bunlara Kumandan lâyýk, keþ- katli geçen yýl. Þiddetle olan ölüm. Arab olmayan mud Efendi Hazretlerinin teþrif ettiði yer, bir oda;

.
Belâ ve âfetten korunur olma. Bir þeyi yeni sâhibi- Aktris: Kadýn oyuncu. Ýþ yapan: 771= 1770.
Ýnsihal: Düzgün söz söyleme: 150. ke ona verilse!” diye geçiyor. (Ýstihareci.) Müstear: Takma isim. Emaneten alýnmýþ olan: cinsten. Yüzü kýzarmýþ kadýn: 250. ve çok az sayýda insan var. Onlarýn içinde, traþ ol-
ne verme. Dayanamayýp pes deme. Hakikat oldu- Müsemma: Ýsimlendiren. Muayyen zaman, belirli muþ bir þekilde, saçsýz-sakalsýz ve býyýksýz bir þe-
ðunu söyleyip itiraf etme.): 980. 771= 1770.
vakit: 141-150. kilde Kumandanýmýz var. Mahmud Efendi geldiði
Teþri’: Yolu açýk ve vâzýh kýlma. Þeriata isnad ve Ýnsilâh: Silahlanma: 150. Lâyýk: Yakýþýr ve yaraþýr. Uygun, münasib ve mu- zaman, ayaða kalkýp etrafýný sarýyorlar. Kumanda-
nisbet eylemek. Kanun vaz’ ve tenfiz eylemek. Seyf: Kýlýç: 150. vafýk: 141. Levha: 6 Ekim 1986... Askeriyeye alýnan büyük nýmýz da ayaða kalkýyor. Ben, bu olanlarý yan oda-
Havuza su getirmek: 980. Sîn: Çin: 150. Men ene: Ben kimim?: 142= 1141. arabalar. “Hiç olur mu? Bir astsubaya koca araba!” dan seyrediyorum ve kendi kendime, “vay be, ilk
Ta’riþ: Temel yapmak. Üzüm çubuðuna çardak Tena’ul: Nalin giymek: 550.
Misem: Daðlama eseri. Dað yapýlan âlet. Güzelin Abdullah: Allah’ýn kulu: 142= 1141. Mütessemî: Bir isim ile ismlenen: 550. diyorum. Bir seyyar satýcýnýn yanýnda da ayný lâfý defa ikisi bir arada!” diyorum. Kumandanýmýz,

.
yapmak: 980. çehresindeki cemâl eseri: 150. Saî: Çalýþan. Bir yere vâli olan. Cemaat baþý: 141. ediyorum. Bana kimlerden olduðumu soruyor. Mahmud Efendi’ye musafaha için iki elini birden
Uzriyy: Þiddetli muhabbet: 980. Mehdî Salih Ýzzet Mirzabeyoðlu:
Muallî: Yücelten, yükselten: 150. A’lem: Daha iyi bilen. En iyi bilen. Alâmetli, be- 59+691+477+322= 1549= 550. “Musa Bey’lerden Ýzzet Bey’in torunuyum!” diyo- uzatýyor. Mahmud Efendi musafahadan sonra, eði-
Teþerrüf: Þereflenme. Ulviyete eriþme: 980. Mümkin: Mümkün. Olabilir veya olmayabilir: lirtili: 141. rum. Adam gýbtayla bakýyor... Ve benim astsubay- lip Kumandanýmýz’ýn elini öpüyor. Sonra benim
Taallün: Alenî, aþikâr, meydanda olmak. Herkesin
150. gözü önünde gibi bilinme: 550. lar hakkýndaki sözümü hafifleterek, emekli astsu- bulunduðum tarafa baþýný hafifçe çevirerek baký-
Mütali’: Mütalâa eden, tetkik eden. Okuyan: 150. Neþr: Neþretmek, yaymak, bir haberi fâþetmek, bay olan babama naklediyor! yor ve kendisi için getirilen sandalyeye oturuyor.
20 BARAN BARAN 21
Ben bu olanlarý yan odadan seyrederken, Mahmud Eyser: Sol taraf. Sol taraftaki. Pek kolay: 271. Hayyat: Yýlanlar: 419.

ÝSLÂM DÜNYASI
.
Efendi’nin Kumandanýmýz’ýn elini öpüþünden do- Seyyar(e): Bir yerde durmayýp yer deðiþtiren. Tedehhî: Dâhileþme: 419.

.
layý hayret ve dehþet içinde gözüm faltaþý gibi, að- Gökte veya güneþ etrafýnda dönen yýldýz. Gezegen. Teheddî: Doðru yola girme. Hidayetlenme: 419.
zým açýk þekilde âdeta donup kaldým. Bu esnada Kervan, kafile. Otomobil: 271. Te’vîb: Tesbih etmek. Sabahtan akþama kadar sey-
Sadettin aðabey beni kastederek, “o nerede?” diye retmek: 419.
çevresinde 19 kiþiyi tutukladý. Akýncý Þehidimiz Malik el Þahbaz
soruyor; ve âniden yan odaya gelip, kolumdan tu- Kandahar kentinde köpek dövüþü
tarak Mahmud Efendi’nin yanýna götürüyor. Son-
ra, Efendi Hazretlerine, “Nurî Efendi ölüp hilâfeti Biat: Baðlýlýðýný, itimadýný bildirmek. El tutarak
yarýþmasý sýrasýnda meydana gelen
þehadet eyleminde ölenlerin sayýsý-
Metin YÜKSEL MALCOLM X
Þaban Efendi’ye mi verecek?” gibi birþeyler söy- baðlýlýðýný alenen izhar etmek. Rey vermek: 482. Vilâyet: Ýl. Bir þeyi kudretle elde etme. Birisine ke- nýn 80’e çýktýðý açýklandý. 23 Þubat 1965 21 Þubat 1965
ledikten sonra, beni göstererek “iþte bu, Efendim, Mehdî Mahmud Mirzabeyoðlu: 482. fil olmak. Dostluk: 447. Þehadetinin 29. Yýldönümü... Þehadetinin 43. Yýldönümü...
anlatsýn mý?” diyor. Mahmud Efendi bana, “þimdi Salih Ýzzet Mirzabeyoðlu: 691+477+1312= 2480= Te’vem: Ýkiz. Çift doðan çocuklar. Benzer, eþ: 447. 16 Þubat 2008
Baðdat’ta iþbirlikçi uyanýþ
yorgunum, sonra bakalým!” diyor. Terli ve yorgun 482. Te’vil: Bir nesneyi redd ve irca’ etmek. Döndür- güçlerine ait bir kontrol nokta-
olduðu hâlinden belli oluyordu... Bundan sonra Marmara. 482. mek: 447. sýný hedef alan bombalý taar-
ben, Sadettin aðabeyin kolundan tutup soruyorum: Tehafüt: Sözü gizlice söyleþmek: 1481= 482. Ümmehat: Analar. Esaslar, asýllar. Ýslâmî temel ruzda üç iþbirlikçi ölürken

.
“Ben iki þey sormak istiyorum, daha doðrusu iki Tebi’: Sýðýr yavrusu. Yardýmcý, yardak: 482. eserler: 447. üç iþbirlikçi yaralandý.
rüyâ; anlatabilir miyim?”... O da, “tabiî!” diyor. Ýmamet: Ýmamlýk. Halifelik: 482. Telâiye: Ýstikamet. Doðruluk üzerine olmak: 446- n : Felluce’de iþbirlikçi
z ý r laya taþ polis 15 kiþiyi tutukladý.
Ben abdest almak için iki kat aþaðý inerken, iki kýz Týbaa(t): Kitab vesaire basma iþi. Kýlýç yapma sa- 447. Ha n Be k
m a Kerkük yakýnlarýnda-
çocuðu görüyorum. Çocuklarýn yanýnda yetiþkin natý: 482. Os
ki Zab kasabasýnda terörist
birileri de var. Çocuklar oyun oynuyor. Abdest alýp Ýtmam: Tamamlamak. Bitirmek. Ýkmal etmek. iþgal güçlerinin bir eve hava saldýrý-

.
merdivenlerden çýkarken, çocuklarýn “yalan ko- Tekmil etmek: 482. sý düzenlemesi sonucu ayný aileden 8
nuþmayýn, yalan konuþmayýn!” diye sesleri geli- Tedafür: Bir yere toplanmak. Yardým etmek: Musa Mirzabeyoðlu: 116+332= 448. Irak Mü- kiþi öldü.
yor. Sonra yerde bu kýz çocuklarýna âit iki kirli don 1481= 482. Vilâyat: Vilâyetler: 448. cahit Silahlý Kuvet- Tartar þehri yakýnlarýnda iþbirlikçi
görüyorum; ve kendi kendime, “bunlar ne, ne Müteehhib: Kendi kendini hazýrlayýp yetiþtirmiþ lerin artarak devam eden uyanýþ güçleriyle mücahitler arasýnda
örgütlü direniþi karþýsýnda her geçen çatýþmalar yaþandý.

.
alâka?” diyorum. Bu sýrada rüyâ gördüðümü anlý- kimse: 448.
gün biraz daha köþeye sýkýþan iþgal Terörist iþgal kuvvetleri ve iþbir-
yorum ve tekbir getire getire uyanýyorum. (Abdüs- Mehabet: Heybet. Hürmetle karýþýk korku. Ýhti- güçleri ve iþbirlikçileri sivillere yöne- likçi hükümet askerlerinin bera-
selâm Tutal.– Kandýra F-Tipi Cezaevi.) Vâli: Bir vilâyeti idare eden en büyük memur. Ma- ram. Azamet. Büyüklük: 448. lik saldýrýlarýný artýrdý. Milyonlarca ber gerçekleþtirdikleri, Þii Mehdi or-
Yollarýmýzý Yolumuzdur!

.
lik... Allah’ýn güzel isimlerinden biri de “El-Vâli”: Mehtab: Ay ýþýðý: 448. insanýn açlýkla yüz yüze yaþadýðý, yüz dusuna karþý yapýlan operasyonlar-
Ýþleri yürüten... Vâli, “bütün eþyanýn sahibi ve on- Tedekdük: Zelzele olup yer deprenmesi. Dað, ye- binlerce insanýn iþgal üslerinde ve ye- da,çatýþmalar devam ederken iki ta-
rel hapishanelerde iþkenceye uðradýðý raftan da ölenler oldu. riyesini hedef alan bombalý taarruzda bombalý eylemlerde yedi iþbirlikçi
lara tasarruf eden”dir. rinden oynayýp pâre pâre olmak. Taþlýkta ve kum iþgalci Amerikan askerlerinin yara- polis telef edildi.
Irak’ta yaþanan Emperyalist zülüm

.
Levha: 11 Kasým 2004... Kandýra Cezaevi – koðu- arasýnda olmak: 448. landýðý ve araçlarýnýn tahrip olduðu Kandahar yakýnlarýnda devriye
ve soykýrým devam ediyor... 15 Þubat 2008
þumuzun üst katýna çýkýyorum. Mahmud Efendi Muharrir: Yazan. Tahrir eden. Kitab telif eden. Ga- Telafer’de Sünnîlere karþý iþkence bildirildi. gezen iþbirlikçi Afgan askeri konvo-
Hazretlerini hasta ve yatakta yatar vaziyette görü- zetede yazý yazan: 448. ve tecavüzleriyle bilinen þii bölgesine Baðdatta üzerilerinde iþkence iz- yuna düzenlenen mayýnlý taarruzda üç
yorum. Bahattin Ustaosmanoðlu’nu hatýrlýyorum. Vâli: 47. 18 Þubat 2008 yönelik gerçekleþtirilen 2 ayrý þehadet leri bulunan üç kimliði belirsiz ceset iþbirlikçi afgan ölürken bir askeri araç
Baðdat’ýn doðusunda mücahitle- eylemlerinde aralarýnda iþbirlikçi po- bulundu. kullanýlamaz hale geldi.
Kumandan’ýn Mehdî’liðini ve ona biat edip etme- Ýlâhî: 46-47.
rin hafif silahlarla hücumu neticesin- lisinde bulunduðu beþ kiþi ölürken 15 Baðdat’ta iþgalcileri hedef
me hususunda birþeyler sorma niyetinde iken, da- Agma: Yýldýz. Yýldýz akmasý. (Tekvir Sûresi’nden alan bombalý taaruzlarda iki iþgalci 12 Þubat 2008
de iki haçlý terörist telef olurken üç kiþi yaralandý.
ha yanýna varmadan Efendi Hazretleri içimi oku- bir âyet meâli: “Akan yýldýza yemin olsun ki”... Kustar: Bir þehre veya beldeye vâli olan. Kesedar, terörist ölürken ikiside yaralandý. Musul’da iþbirlikçi polis devriye-
haçlý terörist yaralandý.Ýþgal ordusu Basra’nýn güneyinde yol kenarýna
yormuþ gibi cevab veriyor: “O Mehdî’dir, velidir; Muhyiddin-i Arabî Hazretleri, Fütuhat-ý Mekki- sarraf. Tüccar. Mizân: 370. sözcüsü eylemi itiraf etti. yerleþtirilmiþ bombanýn iþbirlikçi po- sinin geçiþi esnasýnda mücahitler tara-
hem de uzun zamandan beri velâyeti vardýr. Ýnanýp ye’de, “Hakikat-i Muhammediye”den bahseder- Sokrat: 370. Musulda kukla polis teftiþi sýra- lis devriyesinin geçiþi esnasýnda pat- 13 Þubat 2008 fýndan yola yerleþtirilmiþ bombanýn
biat edebilirsin!” diyor. Bu sýrada Kumandan yu- ken: Allah’ýn rahmeti, âlemin sýrrý ve özü, âlemin Sýrf(e): Sâfi ve hâlis þey. Karýþýk olmayan. Sadece, sýnda yol kenara park edilmiþ bomba latýlmasý sonucu iki iþbirlikçi polis Ramadi’nin kuzey doðusundaki infikak etmesi sonucu üç iþbirlikçi
yüklü aracýn patlatýlmasý sonucu ara- yaralandý... Amerikan ve kukla hükümet askerle- polis öldü iki iþbirlikçi yaralandý.
karý geliyor ve Mahmud Efendi’nin paralelindeki gayesi ve varlýk sebebi, doðru sözlü efendimiz, yalnýzca: 370.
larýnda iþbirlikçi polislerinde bulun- Nasiyiyenin batýsýndaki Talil rinin müþterek iþgal terör üssü katyu- Musul þehrinin batýsýnda bir iþgal
yataða uzanýyor. Mahmud Efendi hasta hâliyle ona Rabbine yönelmiþ, KAYAN YILDIZ’ýn (Allah Sýfýr: Hiç. Olmayan bir þeyin ismi. Hiçbir sayý ol- þa füzeleriyle sarsýldý. Görgü tanýklarý devriyesini hedef alan bombalý ey-
duðu üç kiþi öldü iki kiþi yaralandý. Amerikan iþgal üssü gece saatlerde
dönerek, “sen Mehdî’sin, Mehdî’liðini ne zaman Resûlü’nün) üzerine olsun. O, kendisini geceleyin mamak. Sarý: 370. üsse iki füze atldýðýný doðrularken üs- lemde olay yeri yakýnlarýnda bulunan
Kandahar’da Kanadalý bir askeri altý katyuþa füzesi ile sarsýldý eylemi
ilân edeceksin?” diyor. Bu söz üzerine Kumandan yürüten Hakk’ýn örneksiz yarattýðý þeylere býraktý- Safer: Boþ ve hâli olmak. Karýn içinde durabilen konvoya park edilmiþ haldeki bomba doðrulayan iþgal kuvvetleri zaiyatla ten yoðun duman yükseldiðini söyle- bir kiþi öldü. iþgal devriyesinde tahri-
müthiþ seviniyor. (Sevinmesi, Burak Çileli’nin se- ðý âyetleri ve gerçekleri göstermek için, yedi yýldý- yýlan. Arabî aylardan ikincisi: 370. yüklü bir araçla düzanlenen bombalý ilgili bilgi ermedi. diler. bat meydana gelirken zaiyat la ilgili
vincine benziyor.) Kumandan cevab olarak, “ilân zý aþan kimsedir.): 1046= 47. Rasaf: Kaldýrým. Kaldýrým taþlarý. (Yevmiye: “Kal- taaarruzda üç;ü kanada askeri otuzbeþ Musul’da kukla polis 5 kiþiyi tu- Irak istiklal savaþçýlarý Baðdat’ýn açýklama yapýlmadý.
Mansur mahallesinde kukla polis dev- Baðdat’ta iþbirlikçi polis merkezi

.
edeceðim!” gibi birþey söylüyor. (Tam hatýrlamý- Ula: Birinci, ilk, evvel: 47. dýrýmlar þiirini, sanki kaldýrým çocuðunun þiiri gi- kiþi öldü. tukladý.
Kandahar’da Kanadalý bir askeri Felluce’nin doðusunda bir iþgalci riyesine bombalý taarruz gerçekleþtir- yakýnlarýnda park edilmiþ haldeki
yorum.) Mahmud Efendi, baþka bir þahýstan bah- Hatime: Son söz. Son. Nihayet: 1046= 47. bi anlarlar. O, yataðýnda uyuyamayan entellektü- di. Taarruzda ölen ve yaralanan iþbir- bomba yüklü aracýn patlatýlmasý so-
seder gibi, “ona da söyleyecek misin?” diye soru- Mücidd: Elinden geldiði kadar çalýþan, gayret gös- elin þiiridir!”... Ondan bir mýsra: Kaldýrýmlar içim- konvoya park edilmiþ haldeki bomba Amerikan askeri,keskin niþancý mü-
yüklü bir araçla düzanlenen bombalý cahitler tarafýndan vuruldu. likçi sayýsý hakkýnda açýklama yapýl- nucu ikisi iþbirlikçi polis beþ kiþi öl-
yor. Kumandan, “ona da söyleyeceðim!” diyor. teren. (Mucid: Yeni bir þey icad eden, bulan. Yara- de kývrýlan bir lisândýr.) taaarruzda üçü Kanada askeri otuz Eylem akabinde çevreye rastgele madý. dü.
Mahmud Efendi’nin “kim o?” sorusuna, “o kendi- tan. Yoktan var eden... Mucîd: Hazýr. Ýyi edici beþ kiþi öldü. ateþ açan iþgalci teröristler iki sivili El Ambar vilayetinde kukla polis Kerkük’te iþbirlikçi uyanýþ kuv-
ni biliyor!” cevabýný veriyor. Bu konuþmadan son- olan. Mevt, ölüm.): 47. öldürdü. devriyesinin geçiþi esnasýnda parke- vetlerini taþýyan bir araca düzenlenen
dilmiþ haldeki bomba yüklü aracýn bombalý taarruzda 4 iþbirlikçi öldü.

.
ra aþaðý kata iniyorum. Bahçede basketbol oyna- Dama: Deniz, bahr: 47. Merzban: Vâli, sýnýr muhafýzý, sýnýr beyi: 300. Mücahitler Taratar da iþbirlikçi
17 Þubat 2008 uyanýþ güçlerine taarruz etti. patlatýlmasý sonucu çok sayýda iþbir- Amerikan CBS haber ajansý Bas-
yan gönüldaþlarý görüyorum. Aralarýnda Mehmed Ahalî: Halk, umum, nâs. Bir memleketin yerlileri: Fikr: Düþünce. Akýl. Rey, istek: 300. likçi yaralandý. ra’da iki gazetecisinin esrarengiz bir
Yavuz Uçum’un yüzünü seçebiliyorum. Ona, 47. Rakk: Kitab, sahife. Tomar. Yama: 300. Ramadi’nin doðusunda Halidiye Afganistan’ýn batýsýnda devriye
bölgesinde bir sivil,terörist iþgal dev- gezern kukla Afgan polisi Taliban’ýn Selaheddin vilayetinde iþbirlikçi þekilde ortadan kaybolduðunu duyur-

.
Mahmud Efendi’nin, Kumandan’ýn Mehdî’liðine Münir: Nurlandýran, ýþýk veren, ziyâ veren: 300. riyesinden açýlan ateþ sonucu öldü. pususuyla karþýlaþtý çýkan çatýþmada uyanýþ kuvvetleri karakolu yakýnlarý- du.
inanýp biat edebileceðimizi söylediðini anlatýyo- Matmure: Mezar. Toprak altýnda bazý þeyleri sak- Baðdat Karra’da bölgesinde kuk- dört iþbirlikçi polis telef edilirken iki- na üç katyuþa füzesi atýldý.ayrýca iþ- Baðdat’ýn merkezinde Irak’lý bir

.
rum. Yavuz “öyle mi?” diyor. Derken bunun bir lamaya mahsus yer: 300. la polisin kontrol noktasýný hedef alan si esir alýndý.. galci Amerikan devriyesine yönelik gazeteci öldürüldü.
rüyâ olduðunu farkedip heyecanla tekbir getirerek Musa Mirzabeyoðlu: 116+1302= 1418. bombalý taarruzda beþ kukla polis ya- üç ayrý bombalý eylem gerçekleþtiril- Kerkük iþbirlikçi polisi üç kimliði
ralandý. di. belirsiz ceset bulduðunu duyurdu.
uyanýyorum. (Abdüsselâm Tutal.) Necib Fazýl Kýsakürek: 1417= 418. Mücahitlerin Balad Ruz’da terö- Amerikan iþgal ordusu,ýrakta bir
Ýbtidaî: Baþlangýca âit, en önce olarak. Ýlk. Evvel: Baðdat Karada bölgesinde bir ka- 14 Þubat 2008
dýn þehadet fedaisinin üzerindeki Tikrit’te Irak Devlet Baþkaný Þe- rist Amerikan devriyesine yönelik iþgal devriyesine yönelik gerçekleþti-
418. Ýsti’la: Terfi’ eylemek. Yükselmek. Yüce olmak. bombalarý infilak ettirmesi sonucu en hit Saddam Hüseyin’in aþiretine men- gerçekleþtirdikleri bombalý taarruz rilen bombalý eylemde bir askerinin
Vahdet: Birlik. Yalnýzlýk. Teklik: 418. Galib olmak: 562. az dört kiþi ölürken ondan fazla kiþi sup ayný aileden 6 kiþi öldürüldü. neticesinde bir Humvee tipi askeri öldüðünü iki askerinin yaralandýðýný
Areng: Vâli, hâkim. Tarz, tavýr, üslûb. Dirsek. Tevahhud: Vahid, tek olmak: 418. Mehdî Salih Ýzzet Mirzabeyoðlu: yaralandý. Samarra’da iþgal devriyesini he- araç tamamen tahrip olurken ölü ve duyurdu.
Dert, keder. Hile. “Zannolunur ki, galiba, öyledir, Edebiyat: Ýlm-i edebin bütün yönleri, ilim ve söz 62+691+477+332= 1562. Samarra’da iþbirlikçi aþiretler ta- def alan bombalý eylemde bir haçlý yaralý sayýsý bilinmiyor. Þubat ayýnýn baþlangýcýndan bu
rafýndan oluþturulan uyanýþ güçleri gebertildi. El Ambar vilayetinde iþgal devri- güne kadar iþgal kuvvetlerinin beya-
benzer” gibi mânâlarda kullanýlýr: 271. sanatlarý: 418. Askat: Vahid-i kýyas: 562. yesine düzenlenen mayýnlý taaruzda natlarýna göre ölen iþgal askerlerinin
devriyesine mücahitler tarafýndan açý- El Huvayca’da iþbirlikçisi aþiret-

.
Kenar: Kucaklama. Kucaða alma. Etrafý çevrilen Ciddiyat: Hakiki sözler. Ciddiyetler: 418. Sünaî: Ýkili: 562. bir askeri araç tamamen tahirp oluken sayýsý 16 ya yükseldi.
lan ateþ sonucu iki iþbirlikçi telef ol- lerin oluþturduðu “Uyanýþ” güçlerine
þey. Çember. Son, nihâyet. Köþe, uç. Çevre, kýyý. Büyut: Beytler, evler: 418. Müstebin: Açýk ve meydanda olan. Zâhir, âþikâr: du.. baðlý bir iþbirlikçi mücahitler tarafýn- zaiyatla ilgili açýklama yapýlmadý. Ramadi’nin doðusunda iþbirlikçi
Sahil, küst, deniz kýyýsý: 271. Tahsis: Raðbet ettirmek. Meylettirmek: 1418. 562. Beyci’de kukla polisi hedef alan dan açýlan ateþte vurularak öldürül- Kabil’de NATO bünyesinde gö- uyanýþ güçleri komutaný Hamit Ah-
Teshir: Zaptetme, hâkim olma. Ýtaat ettirme. Hakir Muanat: Bir þeyin zahmetini çekme. Bir nesneyi bombalý eylemde üç kiþi öldü. dü. rev yapan bir Ýtalyan askeri Mücahit- met’in konvoyuna mücahitler tarafýn-
ve zelil etme: 1270= 271. dikkatle göz altýnda bulundurma: 562. Badat’ta muhtelif yerlerde vurula- Ýþgalci Amerikan askerleri Baku- lerin açtýðý ateþ sonucu ölürken biride dan kalaþnikoflarla ateþ açýldý çýkan
rak öldürülmüþ üç kimliði belirsiz ce- ba’da eski Irak ordusunda görevli iki yaralandý. çatýþmada iþbirlikçi komutan ve koru-
Sure: Kur’ân’ýn 114 bölümünden her biri. Derece. Tenkib: Ýnceden inceye araþtýrmak. Dolaþýp gez- Afganistanda farklý bölgelerde iþ- malarý yaralandý.
Duracak yer. Menzilet. Þeref ve þân. Güzel inþa Musa Mirzabeyoðlu: 1418= 419. mek. Ticaret yapmak: 562. set bulundu. askeri öldürdü.
Ýþbirlikçi ýrak polisi Baðdat ve Selahaddin vilayetinde iþgal dev- birlikçi polislere yönelik düzenlenen
edilmiþ bina. Sur. Refi’. Alâmet, iþaret: 271. Hayat: Dirilik. Canlýlýk. Yaþama. Saðlýk: 419. (devam edecek...)
22 BARAN BARAN 23
Kültür Sanat Ebu Gureyb Ýþkencesi Beyazperdede...
BÜLENT TEKÝN
KÝTAP
týklý anlatýmý vardýr. Ýþte Mardin’in öy-

DERGÝ
Kadim Mardin kenti öyküsünü be küsünü böylesi bir pozitif düþünce ala-
Hazýrlayan: Yavuz Arslan / tiyatrobitti@hotmail.com nýnda kurguladým. Yararlandýðým kay- Müdahale Dergisi
Kartal Yuvasý naklarýn (kitaplarýn) yanýnda anonim Þubat Sayýsý
E rrol Morris'in imzasýný taþýyan 2008 yapýmý
film, tüm dünyayý sarsan Ebu Gureyb skan-
dolayý çektim, bir yan-
dan fotoðrafçýlýða olan -Mardin Tarihçedir-
olarak anlatýlanlar-anlatýlanlarýn
600’lü yýllardakilerle giyim kuþam dý-


dalýna ýþýk tutuyor. genel ilgim, diðer yan- þýnda epeyce benzerlikleri vardýr-tarihe Farklý akýmlardan gelmiþ de-
Errol Morris'in imzasýný taþýyan 2008 yapýmý dan da bu fotoðraflarýn Bülent Tekin açýlan gedikler gibiydi. 600’lü yýllarda neyimli sosyalistlerle genç
"Standard operating procedure" filminde Ebu ne anlama geldiðini Doðu Roma Ýmparatorluðunun eyalet- devrimcilerden oluþan bir ekip ola-
Gureyb konu ediliyor. Gösterime girdiði zaman bulma meraký... hepimiz rak uzun süredir ortak çalýþmalar
lerini aþýrý vergilere baðlamasý Hýristi-
dünya çapýnda ses getireceðe benzeyen, "Standard bu fotoðraflarý gördük, yapýyorduk. Bu pratiðimizi yeni ar-
yan, Yahudi, Zerdüþt gibi dini zümrele-
operating procedure", 58. Berlin Film Festivali'nde ama gerçekten ne anlama kadaþlarýmýzla da birleþerek bir
ri rahatsýz etmiþtir. Ýþte böylesi þartlar
yarýþma bölümüne kabul edilen ilk belgesel… geldiklerini biliyor muyuz? Bu dergi biçiminde sürdürme kararý al-
Ýmparatorluðun Ýslâm- Arap ordularý-
Film, 2004 yýlýnda tüm dünyayý sarsan Ebu fotoðraflarý çekenler ile, bu dýk: Müdahale dergisi.”
nýn istilasýna direncini kýrmýþtýr. Ve bi-
Gureyb iþkencelerine ýþýk tutuyor. Meþhur belgesel fotoðraflarda yer alanlar ile hiç Aylýk olarak yayýnlanmakta
zim öykümüz Arap, Süryani, Kürt, Er-
yapýmcýlarýndan Oscar ödüllü Errol Morris, hem söyleþi yapan oldu mu? Bu fotoðraflar, Ebu Gureyb olan ve 4. Sayýsý elimize ulaþan
meni, Bizans (Yunan), Pers halklarýnýn
Ebu Gureyb hapishanesinde terör zanlýlarýna yapýlan hakkýnda bilmemiz gereken her þeyi gösteriyor mu? Müdahale Dergisi’nin kapak konu-
hâkim olma, yaþama, direnme veya is-
iþkencelerin fotoðraflarýný çeken Amerikan asker- Yoksa eksik kalan noktalar da var mý? Ayrýca þu anki su “21. Yüzyýlda Emperyalizm ve
tila eylemlerinin olduðu (Yukarý) Me-
lerini, hem de iþkence gören Iraklýlarý bulmuþ, onlar- Amerikan hükümetinin dýþ politikalarýnýn bende
zopotamya’da yaþananlarý betimle- Anti-Emperyalizm”.
la konuþmuþ... uyandýrdýðý korku karþýsýnda bir þeyler yapmalýyým
mektedir. Romanda olaylarýn betim- Ýlk üç sayýsýnda olduðu gibi,
Morris filmi hakkýnda "Filmi çeþitli nedenlerden diye düþündüm." þeklinde konuþtu.
lenmesinde ýrklar ve dinler karþýsýnda Anti-Emperyalist mücadelenin
eþit mesafede olunmuþ, akýl ve mantýk- “asýl” olduðu vurgusunu yapan
tan kaçýnýlmamýþtýr. Müdahale Dergisi’nin “Prizma”
MHP ve sair iþbirlikçi kesimlerin,
“Ýbnelik Sanat Deðildir!” -III- Romanýn ana örgüsünü temsil den
Mardin Kalesi Osmanlý’ya da damga-
sýný vurarak çeþitli tarihsel faktörlerin
adlý baþyazýsý, “Türbanýn Altýnda
Ne Var?”
Söz konusu makalede: “De-
ne türban ve ne de Ergenekon ope-
rasyonlarýnýn iþbirlikçiliklerini ör-
temeyeceðinin vurgusu yapýlmak-
Faruk Selim etkileþmesine neden olmuþtur. Kürt, mokrasi-özgürlük þarlatanlýðý yap-
Dedik ya; hiç olmazsa o “kendi iþini” yapýyor... “Adýnýn Deniz Gezmiþ’in yanýna yazýlmasýný” is- madan, aydýnlanma sorununun çok ta…
Türk, Arap, Ermeni, Süryani köylü ve
Senin gibi üzerinde; “gazeteci, yazar, aydýn” eti- teyen “yüzü tükrüklü” cinsi vardýr… “Aylýk Teorik-Politik Analiz ve
Ý K
ki sayýdýr söylemek istediðimizin özeti þu: adim Mardin kenti öyküsünü göçebelerin tarýmsal (feodal) ekonomi- daha köklü çözümler gerektirdiði-
keti taþýmýyor... Bu “yüzü tükrüklü”nün adý da Ahmet Ha- nin bilinciyle, temeldeki çatýþmayý, Yorum Dergisi” Müdahale, Türki-
betimleyen tarihi roman tar- leriyle baðlantýlý olarak Kürt, Arap aþi-
Ortalama bir bakýþla söyliyelim; kan’dýr… saflaþmayý, hesaplaþmayý analiz et- ye’nin birçok þehrinde kitabevle-
Sanat baþka þey, sanatçý baþka, ‘ibnelik’ baþka… zýndaki “Kartal Yuvasý” adlý kitabým ret reislerine verilen aristokrasi unvan-
Ýstisnalarý her zaman ayrý tutarak belirtelim ki; Bu (Kendisi, sahici bir “aydýn” (Haþmet Babaoðlu) rinden temin edilebilir.
“Ýbneliði” sanat diye göstermek ise daha baþka… bu hafta-Peri Yayýnlarý’ndan-piyasaya larýyla Aðalýk (Beylik) baðýmsýz bir meliyiz.” denilmekte ve AKP-
“köþe yazarlarý”nýn alayý; ahlâksýz, seviyesiz, bayaðý, tarafýndan yüzüne tükürülmüþ, sonra da týrsýp piþkinli-
“Ýbneliðin pazarlamasýný” yapmak, onu çýkýyor. (Yeri gelmiþken, kitabýmý ilk kurum olarak günümüz Cumhuri-
kiþiliksiz, insana ve topluma yabancýdýr. En ufak bir ðe vurduðu için böyle anýlmaktadýr…)
“meþrulaþtýrmaya çalýþmak”, reklam et- sýralara koyup basýmýný saðlayan Peri yet’ine kadar sürmüþtür.(Bugün Mar-
“insanî” kaygý ve endiþe taþýmazlar... Bu “yüzü tükrüklü” Ahmet Hakan cinsi de, ibneli-
mek, hele bunu “gazeteci kýlýðýn- Yayýnlarý sahibi ve editörü Ahmet din Türkiye’nin bir kentidir.) Merkezi
Toplumu “hayvan sürüsü” olarak görürler... ði; “ne var caným bunda!” özgürlükçülüðü olarak gö-
da” yapmak, bunun yaygýnlaþ- Önal’a teþekkür etmeyi bir borç bili- yönetimin nerdeyse siyasi, ekonomik Çizgi Dili Yavuz Arslan
Ýþte “iþgal medyasý”ndaki bütün “gazeteci, ya- rürür…
masýna çalýþmak, bunu “sanat rim.) ve toplumsal temsilcisi kabul edilen bu
zar ve aydýn”lar böyledir... Hülâsa; bu “yüzü tükrüklü” Ahmet Hakan, Huy-
n
aka

kýlýfý” altýnda göstermenin kendi-


O yüzden nerde bir “îbnelik, pislik, bayaðý- suz Virgin’ni “yüksek(!) sanata(!) özgürlük(!)” adýna Stratejik konumu nedeniyle Mardin yöntem dirlik ve birlik unsuru olarak
Tayyip
tH

si ibnelikten baþka bir þey deðildir!.


me

lýk, çirkef” varsa, onu “sanat” ayaðýna pazarla- savunan Can Dündar’dan farklý deðildir; kenti, tarih boyunca çeþitli devletlerin görülmektedir. Ve yerel aristokrasi ile
Ah

Meselâ Huysuz Virgin; yaptýðý


iþ belli olan... Kendinde herhangi bir
r ü klü
yaz
ar”
maya kalkarlar...
Nerde; “insanî, ahlâkî, vicdanî” bir de-
Bunlar:
Soyunmayý, çýplaklýðý; “cesaret”…
ele geçirmeyi hedeflediði bir yer ol-
muþtur. Kent bundan dolayýdýr ki defa-
gelinen noktanýn bu bölgede binlerce
yýldýr olanlardan baþka bir þey olmadý-
Çarþafa
Dolandý...
‘ahlâk’, kiþilik aranmayan, mesleði, ký- “yüzütükü
ðer görseler, onu yok etmek için hayvanlar Ýðrençliði, rezilliði; “eðlence-þov” larca kuþatýlmýþ, dinlerin çarpýþma ala- ðýdýr. Aþiret, bey, aða, þeyh, seyyid gi-
çýný sallayýp “insanlarý eðlendirmek”
gibi saldýrýrlar... Apýþ arasý ve ona dair her þeyi “sanat” olarak gö- ný olmuþtur. Ve belki de bu sebepledir bi iliþkilerin bolca yaþandýðý Mar-
olan, -öyle diyelim- birisi...
Böyle olduklarý için de; katliamlara, ren, gösteren, bunu “pazarlayan” bir ‘medya’ ve çir- ki bu önemli neden ve coðrafi konum din’de Kürtçe, Ermenice ve Arap-
ar

Kendinin ‘topluma verdiði deðer’ ile,


ünd

iþkencelere, ülkenin açýk hava kerha- kefi gazete, buralarda “yazmayý” da “gazetecilik!” kentin daha büyük bir yerleþim alaný ça’nýn yanýnda Ýsa’nýn dili Aramca’nýn
toplumun kendine verdiði ‘deðer’(!) belli
nD

nesi haline getirilmiþ olmasýna, hiç al- olarak gören, bütün bunlarla da yetinmeyip, özgürlük olmasýný, bir metropol olmasýný engel- (Süryanice) konuþulmasý bölgedeki
Ca

olan...
dýrýþ etmezler... adýna “ibnelikten” baþka savunacak bir þeyi kalmamýþ lemiþtir. otantik dillere bir örnektir. Þu an itiba-
Tek özelliði ‘karý elbiseleri’ giyip, müsteh-
Bu konlarda konuþmazlar, yaz- “gazeteci kýlýðýndaki” bu adamlara “ibne” den baþka Kartal Yuvasý’nda anlattýklarýmýz riyle Mardin’de en kalabalýk etnik grup
cen espriler(!) yapmak...
mazlar, çünkü kendileri de o ne denir?.. Mardin’in ilginç öyküsüdür. Bu öykü- Sünni Kürtlerdir. Mardin merkezinde
O bir “zenne”... Yaptýðý “iþ” belli...
“pisliðin” bir parçasý olmuþlar- “Ýbnelik sanat deðildir!” de (600’lü yýllarda henüz Türkler ora- bazý Kürtler Araplaþmýþtýr. Ayrýca böl-
Bu bayaðýlýktan “hoþlananlar” verirler parayý,
” jin

dýr…
Vir

bunu oynatýrlar... Haftanýn larda yoktur) çeþitli ýrklarýn ve dinlerin gede uzun yýllar “güneþe ve ateþe ta-
uz

O yüzden “komþu”da
ys

Peki bir “aydýn?..” –yani kendine bu sýfatý yakýþtý- iliþkileri, çeliþkileri, benzerlikleri ve panlarýn dini” olarak bilinen Þemsilik
“Hu

ran-
oluk oluk akan kan bunlarýn Manipülasyonu/ Ýbrahim Gülþen gücü ele geçirme uðraþlarý anlatýlýr. (Zerdüþtlük), “Þeytaný melek sayanla-
“gündemine” bile girmez...
O kendinde baþka bir “þey” olduðunu söyleyen ve Aslýnda Mardin’in öyküsünü bugüne rýn dini” olan Yezidilik (kimine göre
Filistin sýnýrýnda açlýk ve ölüm sý-
aslýnda; kiþiliðiyle, duruþuyla, yazýp çizdikleriyle; dek anlatmayý-hikâye etmeyi-hiçbir “Ýslamiyet’ten sapma” kimilerine göre
nýrýnda bekleþen iki yüzbin insan bunlarýn
“baþka bir þey” olduðunu vehmettiren?.. Fakat Huy- yazar cesaret edememiþtir. Çünkü din- de bir “Kürt dini” sayýlýr), Hýristiyanlýk
dikkatini çekmez...
suz Virgin’den daha aþaðýlýk ve bayaðý olan... ler ve ýrklara raðmen olanlarý anlatmak ve Yahudilik uzun yýllar, arkaik inanç
Irak’da katledilen iki milyon Müslüman’ýn bir
Huysuz Virgin’in giydiði “karý elbisesini” kafasýna ya da bulmak, zor olduðu kadar da di- ve dinler olarak birlikte yaþayabilmiþ-
“haber deðeri” bile yoktur...
geçirip, ayný iþi; “gazeteci-aydýn-yazar” kisvesiyle yalog dýþý sayýlmýþtýr belki de. Biz din- tir.
Ama (Kadýn haklarý indirdiði için idama mahkûm
yapana ne demek lâzým?.. lerin kutsiyetine inanarak ana öykü ör- Nihayet biz bu garip kentimiz Mar-
edilen bu Afganlý’yý kurtaralým diye kampanya bile
Sen; hem bir “gazeteci, yazar, aydýn” sýfatý taþýya- güsünü pozitif düþüncelerle-olmasý ge- din’in öyküsünü yazmaya çalýþýrken
yaparlar)
caksýn; reken biçimde-anlatmaya çalýþtýk. Ta- tüm etnik gruplara ve dinlere hoþgö-
Irak’dan haber veriyormuþ gibi;
Gören, bilen, iþiten, duyan, duyuran, haberdar bii ki tarihi romanda bizim de bir kur- rüyle sýðýndýk. Bugün Türk, Kürt,
“Cepheden gelen sessiz çýðlýk” diye baþlýk atarlar
eden, aydýnlatan sýfatlarýný “taþýyacaksýn”... gumuz oldu ve bu kurgu, güçlü surlarý Arap, Ermeni (yok denecek kadar az-
ama; bu “sessiz çýðlýk” iþgal altýndaki Müslümanlarýn
Sonra da bu sýfatlarla, kafana “karý elbisesi geçi- ile yüksek bir daðýn tepesinde bulunan dýrlar), Süryani etnik gruplarýnýn kar-
deðil, orayý iþgal etmiþ Amerikan askerlerinin “sev-
rip”, bu “bayaðýlýk” üzerine programlar yapýp, yazýlar Mardin Kalesi’nin kimsenin almaya deþçe yaþadýðý Mardin’in yazmaya ça-
gililerine duyduklarý özlem” çýðlýðýdýr...
yazýp, bir de bununla “övüneceksin”....
Çürüyen, kokuþan, çözülen, daðýlan, yozlaþan, gücü yetmeyen duruþunun, heybetinin, lýþtýðým öyküsü, okurlarýmý heyecanlý
“Bu çok ciddi konuyu, büyük bir diyalog örneði
cinnet getiren cemiyet umurlarýnda olmaz... baþ eðiþinin olabilirlik anlatýmýdýr. bir zaman tüneline sokacaðý düþünce-
göstererek aþtýk” diyeceksin...
Kaptan Ampül

Onlar için varsa yoksa; “Huysuz Virgin”in televiz- Dinlerin mitolojik esintilerinin dýþýnda sindeyim. Ve bu kitap rahiplerle dolu
Ve bunu “utanmadan” yapacaksýn...
yona çýkamýyor olmasýdýr... Onlar için “sanat”(!) bu- savaþ, barýþ, anlaþma, çýkar, zarar, kor- surlarýn içinde, Roma kuvvetlerinin ve
Sonra da 17 aylýk bebeklere tecavüz edildiðinde;
dur!.. ku, çarenin akýlla harmanlandýðý olay Ýslam komutanlarýnýn anahtarý elinde
“Kendimi bir porno filminin setinde yakalan-
Ve bunlar içinde de “Can Dündar” bir gömlek üs- örgüsü böylesi bir hikâyede olabi- mücadelesini anlatýr. Þemsilerin ve Ya-
mýþ gibi hissettim... Bundan vicdanen hepimiz so-
tündür hesapta... lir(di). Çünkü her türlü kutsallýk, kah- hudilerin zayýflýðýnýn yanýnda, itaat
rumluyuz” diye, “ahlâk ve vicdan” sorgulayacak-
Ýþte bunlarýn “bir gömlek üstün” olanýnýn “kafa fo- ramanlýk, destan ve mitolojinin, oldu- edenlere barýþla yaklaþma, direnenlere
sýn...
toðrafý” budur!.. ðu kabul edilenin dýþýnda-aslýnda ol- de kýlýçla yok etmenin yollarý sanki
Huysuz Virgin, senin gibilerin yanýnda “namuslu”
Ayný þekilde olan ve kendini “gazeteci, aydýn, ya- masý istenendir!-olabilirliði, bir man- kendiliðinden açýlmýþtýr bu öyküde...
kalýr...
zar” olarak gören, bu yetmezmiþ gibi bir de;
BARAN
DÝLEMMÂ... Mustafa Saka mim.saka@googlemail.com

Sürçme ve Hatýrlatma
P arapraksis kavramýný, “Gündelik
Psikopatoloji” isimli kitabýnda kul-
lanýyor Ferud; dil sürçmeleri (Lapsus Lin-
valimanýndan sorumlu Ýstanbul Vali Yar-
dýmcýsý M. Ali Ulutaþ olayla ilgili olarak
inceleme baþlatýldýðýný belirtmiþ.
guae) ile kalem sürçmelerinin (Lapsus Ca- Etiler’deki alýþveriþ merkezi Akmer-
lami), anlamsýz birer sürçme olmadýðýný kez’de, önceki gün saat 17.00 sularýnda bir
anlatýyor mezkûr eserde. Okumamýþ olan- þahsýn uluorta namaz kýlmasý, ses getirmiþ.
larýn da tahmin edebileceði gibi, sürçmele- Ancak alýþveriþ merkezindeki Gilan Mü-
ri de cinselliðe baðlýyor tabiî. Anadolu tâbi- cevherat ve MOS Kuaför çalýþanlarýnýn
ri ile, “akým derken b.kum” demeyi bile verdiði ifadeler, olayýn provokasyon oldu-
“þuuraltýndaki cinsel arzu ve çatýþmalarýn ðunu gösteriyormuþ.
sürçme þeklinde dýþavurumu” diye açýklý- Mersin/Tarsus’ta okul kýyafetleriyle do-
yor. laþan kýzlarýn bacaklarýna, mini etekli ol-
Freud’un “Gündelik Psikopatoloji”sine duklarý için asit atýlmýþ.
nazîre olarak, “Asýrlýk Psikopatoloji” diye Ev bakmaya giden çift, “Bizde, kadýný
nitelendirebiliriz millî sürçmelerimizin baþý örtülü olmayan aileye ev kiralanmaz”
yekûnunu. bir nevi aklý ruha baðlý bir keyfiyet olarak denilerek kapýdan döndürülmüþ.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti meselâ, gösterirken, daha haklýdýr; onun için þuu- Gerilim oluþturmak isteyen kriz tacirleri
milletçe sürçmemizdir. Türk Silâhlý Kuv- raltý, karanlýðýn deðil, aydýnlýðýn yeridir. Ve þimdi de Ýstanbul’un Bahçelievler semtinde
vetleri kezâ bir millî sürçmedir. Bütün TC vahdet sýrrýna ne kadar yaklaþtýðýný göste- sahne almýþ. Kimliði belirsiz kiþiler apart-
Hükümetleri ve tabiî AKP Hükümeti bir ren þu söz: Eðer þuuraltý kiþileþebilseydi, man kapýlarýna “Allah” yazýp kaçmýþ...
millî sürçmedir. Halkýn teveccüh ettiði par- orda kadýn ve erkek, genç ve ihtiyar, 2 mil- Düpedüz “ajan provokatör” bile olsa bu
tiler, cemiyetler, cemaatler ve liderleri de yon sene kadar insanlýðýn tecrübeleriyle eylemleri yapanlar, adýna huzur denilen ve
birer sürçmedir. Bir nevî Lapsus Linguae - dopdolu olurdu. (...) bizim en büyük huzursuzluðumuz olan
Lapsus Calami’dir baþýmýza gelen. Yani “Esatîr” kelimesi, “ustûre” kelimesinden kahrolasý mevcut dengeleri bozacak þeyleri
“Müslümanlýk ve Baðýmsýzlýk” demek isti- ve bu kelime de Yunanca’dan Arabça’ya devreye soktuklarý için, bu tür provokas-
yorduk aslýnda; ama sürçtük, bunlar çýktý geçme; yâni “historia”dan... Buna göre, yonlarýn artarak devamýný istiyoruz. Afe-
aðzýmýzdan, kalemimizden veya elimizden, “geçmiþlerin masallarý” anlamýnda deðil, dersiniz kalemim sürçtü (Lapsus Calami),
ayaðýmýzdan, kâlbimizden, kafamýzdan. “tarihleri” anlamýnda. Burada, “geçmiþle- yani tarihimizi ve tarihî mes’ûliyetimizi ha-
Bu sürçmelerimizin en alçaklarýndan bi- rin tarihleri”, geçmiþin zaten tarih ifade týrlamak ve hatýrlatmak istiyoruz: “Türban”
ri F. Gülendir; bizi sürçtürmekle görevlidir: ediyor olmasýna nisbetle, belli ki, “tarih ön- da bir millî sürçmedir; milletçe sürçmemiz-
«Belli yerlerde kendilerine çarþaf giydiril- cesi” diye nitelendirilen zamaný da kapsa- dir. Ve bir hatýrlamadýr “türban” da. Ýb-
miþ bazý vazifeli erkekler, tesettüre sokul- yan bir geniþlik ifade ediyor; bildiðimiz da’nýn dilidir!
muþ bazý vazifeli bayanlar, baþlarýný örtme- kronolojik tarihin bilgi edinemediði veya «Bu dilden anlamayan, bir sensin!.. Ký-
yen kýzlarýmýza rahatsýzlýk verebilir; sözlü, tam bilgi edinemediði, ama toplumlarýn çýna kazýk sokulsa belki tahammül edebilir,
hatta fiili tacizlerde bulanabilirler. Bu ko- hâfýzasýnda geçmiþin tortusu hâlinde var hattâ zevk alabilirsin de, bu dilden, bizim
nuda fevkalade endiþeliyim ve rical-i dev- olan bir zaman.» (S. Mirzabeyoðlu, Büyük dilimizden kuduruyor, onun tek hecesini bi-
letimizin bu hususta mesul olanlarýnýn çok Muztaribler, C.4, s.39-40) le kafana inen þahmerdan sanýyorsun!..» (S.
dikkatli olmasý gerektiðine inanýyorum. Ka- Freud’un yanlýþý, yanlýþýn doðrusu ve Mirzabeyoðlu, Türban ve Bizim Dilimiz,
tiyen kendi insanýmýza karþý Sütçü þürçmelerimizin hatýrlattýklarý budur. Sütçü 1987)
Ýmam’lýða kalkmamalýyýz.”» (F. Gülen, Ýmam’ý hatýrlýyoruz meselâ... “Esâtîrü’l-ev-
velîn”den; müslüman kadýnýn örtüsüne el
!

Milliyet, 7.2.2008)
TI

uzatana kurþun sýkan provokatör Sütçü


K

Hoþ bir dilemmâ: Bir hatýrlama da saya-


ÇI

biliriz bütün sürçmelerimizi; þuuraltýmýz- Ýmam!


daki dinî ve millî arzularýn dýþavurumu... Pro(Yun)+Vocare(Lat): Meydan oku-
«Freud, bütün insan faaliyetlerinin te- mak; Davet etmek; Öncülük etmek aylýk
Ýstanbul Atatürk Havalimaný’nda, geçti- Þubat Sayýsý
meli olarak cinsiyeti iþaretlerken, yanlýþý,
ðimiz perþembe akþamý Ýzmir’e gidecek Bayilerde...
bütün faaliyetlerin “sýr birliðinde bir” oldu-
ðuna kadar uzanmamýþ olmasýndandýr. Ta- uçaðýn rötar yapmasý üzerine sarýklý cüppe-
biî ki, þuuraltýný bir karanlýk deposu olarak li bir erkek ile çarþaflý bir kadýn apronda Ýsteme Adresi:
tasviri ve ruhu bir cesed gibi - kadavra gibi namaza durmuþ. Yahya Kahya Mah.
Neva Sk. No:2 K:2
ele alan “tahlil metodu” ile... Jung, “þuur, Çiftin namaz kýlma aný uçaðýn yolcula- D:3 Kasýmpaþa/
Beyoðlu Ýst
þuuraltýnýn gecikmiþ filizidir!” derken, yâni rýndan biri tarafýndan görüntülenmiþ. Gö- Tel:0212 256 73 87

þuuru, þuuraltýnýn ardýndan gelmiþ olarak rüntünün basýna yansýmasýnýn ardýndan ha- Cep:0535 778 04 36

Sahibi ve Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Aydýn Alkan Genel Yayýn Koordinatörü: Ali Osman Zor Yayýn Kurulu: Harun Yüksel,
Kâzým Albayrak, Nazif Keskin, Mevlüt Koç, Sadettin Ustaosmanoðlu Haber Müdürü: Fazýl Duygun Hukuk Danýþ-
maný: Av. Ahmet Arslan Ýdare Yeri:Emekyemez Mah. Gümüþgerdan Sk. No: 6/4 Þiþhane-Beyoðlu / ÝSTANBUL Tel:
(0212) 361 44 18 Abone Bedeli: 3 Aylýk: 25 YTL 6 Aylýk: 50 YTL Yurtdýþý: 3 Aylýk: 60 Euro 6 Aylýk:
120 Euro Posta Çeki Hesabý: Aydýn Alkan:5070378 (on line tercih ediniz) Banka Hesap No:
HAFTALIK SÝYASÝ DERGÝ Akbank Galata Þb. Hesap No: 93 465-3 Teknik Hazýrlýk: Baran Baský: Kuþak Ofset Himayei Et-
Sayý:59 21 Þubat 2008 - 8 fal Sk. Yýldýrým Han No:1171-2 Caðaloðlu-ÝSTANBUL Tel: (0212) 527 41 03 Daðýtým: Merkez Da-
BÝZE YAZIN: ðýtým Yayýn Türü: Yaygýn Süreli Baský Tarihi: 13 Þubat 2008
barandergisi@gmail.com

You might also like