You are on page 1of 18

GİARDİA

.
GENEL ÖZELLİKLERİ
 Bu ailenin üyeleri diğer kamçılılardan iki
çekirdekli olmaları 6 veya 8 kamçılı olmaları ve
genellikle bilateral simetrili olmaları ile
ayrılırlar.
 Omurgalı ve omurgasız konaklarda tanımlanan
5 cinsi vardır.
 Bunlar içinden insanda yerleşen tür Giardia
cinsindedir.
 İnsanda görülen tür Giardia Lambia (Giardia
intestinalis) dır.
 Kozmopolit bir dağılıma sahip olan Giardia’ ya
ılıman iklim bölgelerinde soğuk bölgelere göre
daha sıklıkla rastlanmakta ve çocuklarda
erişkinlere nazaran daha yüksek oranlarda
görülmektedir.
 Bu cinsin diğer türlerinde olduğu gibi ,
trofozoit ve kist dönemi olmak üzere iki farklı
.

evrim dönemi bulunmaktadır.


 Trofozoit ve Kist diye 2 durumu vardır
giardianın.
TROFAZOİT DÖNEM:
 Trofozaitin , ön kısmı geniş ve yuvarlak ,
arkaya doğru gittikçe incelir.9-21 mikron
boyunda 5-15 mikron eninde ve 2-4 mikron
kalınlığındadır.Sırt karın yönünde basıktır.Sırt
konveks karın düzdür.
 Aksonem ve orta cisim trofozoite şekil
verir.Trofozoitte mitokondri ve golgi yoktur.
 Trofozoitler pinositozla beslenirler ve
.

kamçılarıyla bir yerden diğerine son derece


hızlı bir şekilde hareket ederler.
 İkiye bölünerek çoğalan trofozoitler ince
bağırsağın duodenum bölgesine
yerleşir.İshalli dışkılarda genellikle
trofozoitler gözlenir.
 Trofozoitler genellikle kalın bağırsakta kiste
dönüşür.
.

KİSTTİK DÖNEM:

 Oval yapıda olup , 8-12 mikron boyunda ve 7-


10 mikron enindedir.
 Granüllü olan stoplazma kist çeperinden
belirgin olarak ayrılmıştır.
 Lugolle boyanan preparatlarda kist sarı-
kahverenginde görülür.Boyanmamış
preparatlar ise parlak mavi-yeşil olarak
gözlenir.
 Bozulmuş kistlerin genelde stoplazmalarının
.

yoğunluğu azalmış ve kist duvarı incelmiştir.


 Kistler önceleri iki , olgunlaştıklarında ise 4
çekirdeklidir.
EPİDEMİYOLOJİ
 G. İntestinalis insana canlı kistlerinin ağızdan
yiyecek ve içeceklerle alınması ile bulaşır.
 Oluşturduğu hastalık (Giyardiyoz veya
Giyardiyaz) özellikle çocuklarda yaygındır.
 Çocuk yuvaları , kalabalık aileler gibi
çocukların bir arada yaşadığı ortamlarda bu
parazitoza daha sıklıkla rastlanmaktadır.
 Yurdumuzda yapılan araştırmalarla elde edilen
bulgulara göre Giyardiyazın görülme oranı
ortalama olarak %10’ dur.
 Ilıman ve özellikle bol yağış alan yerlerde sık
görülür.
 .
Kistler soğuğa dayanıklıdır.
 Giyardiyazın epidemiyolojisinde kişisel ve
çevresel temizlik alışkanlıklarının rolü
büyüktür.
 Hastalığın oluşunda cins ve ırk farklılığı
yoktur.
 Giyardiyazın bulaşma kaynağı paraziti taşıyan
ve etrafa devamlı olarak kist saçan
insanlardır.
 Hastalığın kuduz gibi su kaynaklarına yakın
yerlerde yaşayan bazı hayvanlar tarafından da
bulaştırılabileceği ve hatta bu parazitozun
zoonoz karakterli de olabileceği
bildirilmektedir.
 İçme sularının klorlanması Giardia kistlerini
önemli ölçüde etkilememektedir.
 Giyardiyazda en büyük risk grubu çocuklar ,
.

immünyetmezliği olanlar , seyehat edenler ve


homoseksüeller oluşturur.
 Yapılan araştırmalar doğumdan hemen
sonraki 6 ayda çok nadir görülen giyardiyazın
çocukluk döneminde özellikle 4-6 yaş
grubunda çok fazla olduğunu göstermiştir.
 İlk 6 aylık korunmanın annede daha önce
oluşmuş olan humoral bağışıklığın konjenital
yolla çocuğa geçişiyle olabileceği ileri
sürülmektedir.
 Giyardiyazda hem humoral hem de hücresel
bağışıklığın geliştiği ortaya konmuştur.
Bağırsakta önce lgM sonra lgA ve lgG
yükselmektedir.
YAŞAMSAL ÖZELLİKLERİ
 Bulaş yiyecek ve içeceklerle , kirli parmaklarla
ağızdan alınan olgun kistler mideden
bozunmadan geçerek duodenuma gelirler.
Kistten çıkan ve hemen ikiye bölünen
trofozoitler emici diskleri ile duodenum ve
jejunum mukozasına yapışırlar.
 Son derece hızlı çoğalan trofozoitler ishalli
dışkılarla doğrudan dışarıya atılırlar.
 Dış ortama atılan trofozoitler kısa sürede
bozunurlar.
 Mide asiditesine dayanıklı olmayan
trofozoitler direkt olarak bir başka kişi
tarafından ağızdan alınsa dahi hastalık
oluşamaz.
Şekilli veya yarı şekilli dışkılarla dış ortama
.

atılan kist formları doğa koşullarına oldukça
dirençlidir.
 Kist formuyla dış ortama atılan parazit
ağızdan alındığında yeni bir bireyde hastalık
oluşturarak evrimini tamamlayabilir.
PATOGENEZ
 Giardianın ishal , intestinal malabsorpsiyon ,
mukozal ve luminal harabiyete neden olma
mekanizmaları halen tartışmalıdır ve bunların
nedenlerinin bir çok faktöre bağlı olduğu
düşünülmektedir.
 Giardiyazda midede açılan kistlerden çıkan
trofozoitler ince bağırsağın üst kısımlarına
yerleşir.
 Hastalığın oluşumu ile birlikte villuslarda
kısmi yada tam bir atrofi gelişir.
 1-10 kist enfeksiyon oluşturabilir.
 Parazit emici diski ile duodenum , jejenumda
mukozaya tutunur.
 Mukozanın kabararak epitelin soyulması ile
.

muskularis mukozaya sokulabilirler.


 Parazit mekanik tahriş yapar.
 Parazitin metobolizma atıklarının ya da ölen
parazitlerin emilmemesi sonucu sindirim
fizyolojisi bozulur.
 Epitel hücreleri üzerine yerleşen parazit ,
emilimi engeller.
 Patojenitede parazit sayısı
önemlidir.Villuslarda kısalma meydana
gelir.Toksik alerjik etkiler oluşur.
 Duodenumda yapısal bozukluk , safra
yollarında yangı ve sarılık gelişebilir.
KLİNİK BELİRTİLER
 Giyardiyazların büyük bölümünde klinik belirti
görülmez.
 Kuluçka dönemi 1-2 haftadır.
 Giyardiyazda belirtiler genel belirtiler ,
sindirim sistemi ve sinir sistemi belirtileri ile
deri belirtileri (alerjik belirtiler) olarak
tanımlanır.
GENEL BELİRTİLER:
 Malabsorpsiyon sonucu gelişen gelişme
geriliği
 Zayıflama , halsizlik , anemi , yemeklerden 3-4
saat sonra karnın üst kısmında ağrı , ateş
genellikle yoktur.
.

SİNDİRİM SİSTEMİ BELİRTİLERİ:


 İshal , bulantı kusma , iştahsızlık.
 Sıklıkla görülen ishal ağrısız , yağlı ve
mukusludur.

SİNİR SİSTEMİ BELİRTİLERİ:


 Sinirlilik , migren tipi baş ağrıları, epilepsi ve
gece işemeleridir.

DERİ BELİRTİLERİ:
 Ürtiker tarzında döküntülerdir.
TANI
 Giyardiyazlı hastaların şekilli dışkılarıyla parazitin kist
formu , ishalli dışkılarda ise trofozoit formu atılır.
 Kesin tanı dışkı ile atılan bu evrim şekillerinin direkt
mikroskobik incelemede görülmesiyle konabilir.
 Tanıda çoklaştırma yöntemleri (Otto’nun çinko
yüzdürme , Ritchie’nin formelin-eter yöntemleri)
uygulanabilir.
 Lugolle hazırlanmış preparatlarda kistlerin iç yapısı
daha belirginleşir.
 Dışkıda yayma preparat hazırlanıp , Giemsa veya
Demirli hematoksilenle boyayarak tanı konabilir.

.
Duodenum sıvısının incelenmesi de tanıda
faydalıdır. Bu amaçla Enterotest uygulanabilir.
 İndirekt tanıda ımmundiffüzyon , IFAT ve
ELISA’ dan yararlanılabilinir.
GİARDİYOZUN LABORATUVAR TANISINDA
ÖNEMLİ NOTLAR:
 Seri halde en az 3 dışkı testi yapılmalıdır aksi
halde parazit saptanamaz ve tanımlanamaz.
 Direkt preparatlarda trofozoitlerin hareketleri
her zaman belirgin olmayabilir.
 Kalıcı preparat hazırlanmalıdır.
 Duodenal örnekler veya Enterotest tanıda
organizmanın ortaya çıkarılmasında bir diğer
yoldur.Bununla birlikte bu teknik rutin
kullanımda çok elverişli değildir.
TEDAVİ
 Giyardiyazın iyiletiminde semptomatik
tedaviyi de uygulamak gerekebilir.
 Hastada demir eksikliği anemisi varsa demirli
preparat , B vitamini eksikliği varsa B vitamini
kompleksleri , folik asit eksikliğine karşı folik
asit ve proteinden zengin bir diyet
önerilmelidir.
 Diğer ilaç tedavisinde; Metronidazole ,
Tinidazole , Ornidazole , Atebrin gibi ilaçlar
kullanılır.

You might also like