Professional Documents
Culture Documents
C HAD
Mehmet Ali DEM RBA
Yolların En Hayırlısı
(Allaha ve Resulüne iman eder, malınızla, canınızla Allah yolunda cihad
edersiniz. E er bilirseniz ki bu sizin için çok hayırlıdır.) [Saf 11]
(E er babalarınız, o ullarınız, karde leriniz, hanımlarınız, a iretiniz [hısım,
akraba ve yakınlarınız] kazandı ınız mallar, kesada u ramasından korktu unuz ticaret
ve meskenler, size Allahtan, Resulünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili
ise, Allahın emri gelinceye kadar bekleyin! Allah fâsıklar güruhunu hidayete
erdirmez.) [Tevbe 24]
(Hafif ve a ırlıklı olarak [Kuvvetli- zayıf, genç-ya lı, zengin-fakir, yaya-atlı, silahlı-
silahsız hepiniz] sava a çıkın, malınızla, canınızla Allah yolunda cihad edin! yi bilin ki
bu sizin için daha hayırlıdır.) [Tevbe 41]
(Allah yolunda hakkıyla cihad edin!) [Hac 78]
(Herkes, kendisi için cihad eder, faydası kendinedir.) [Ankebut 6]
Cihad çe itleri
Cihad, emr-i maruf ve nehy-i anilmünker demektir. Kâfirlere islâmiyeti tanıtmak,
onları küfr felaketinden kurtarmaya çalı mak, müslümanlara da ilmihallerini ö retmek,
onların haram i lemelerine mani olmaktır.
Cihad üçe ayrılır:
1- Beden ile yani her türlü harb vasıtaları ile kâfirlere kar ı yapılır. Silahlı cihadı,
sava ı yalnız devlet yapar.
2- Her türlü yayın vasıtası ile, islâmiyeti insanlara yaymak, duyurmak suretiyle
yapılır. Bunu islâm âlimleri yapar. slâm âlimleri olmadı ı zaman, misyonerlerin ve bid'at
ehlinin saldırısından korunmak için, müslümanların Ehl-i sünnet âlimlerinin sözlerini,
yazılarını, kitaplarla, her türlü basın vasıtasıyle, radyo ve TV ile bütün dünyaya yaymaları,
duyurmaları gerekir.
slâmın iç ve dı dü manlarının yıkıcı, aldatıcı, propagandalarına kar ı, Ehl-i sünnet
âlimlerinin bildirdi i hakiki müslümanlı ı yaymak günümüzün en kıymetli cihadıdır. ( slâm
Ahlâkı)
3- Duâ ile yapılan cihad. Bu cihad, bütün müslümanlara farz-ı ayndır. Öteki cihadlar
ise farz-ı kifayedir. Bu cihadı yapmamak büyük günah olur.
unlar da ehiddir:
Allahü teâlânın emirlerine uygun ticaret yapanlar (Tirmizî)
Dinini ö renmek, ö retmek ve yaymakta iken ölenler. ( bni Asakir)
Devamlı olarak müdara edenler, insanlarla iyi geçinenler. (Deylemî)
Gıda maddelerini ucuza satanlar. (Deylemî)
Günde yirmi kerre ölümü dü ünenler. ( hya)
Yol kesiciler, ehir e kiyası [anar istler] tarafından öldürülenler. (Taberânî)
Hayvandan dü üp ölenler. (I. Süyutî)
Zimmilerin, can, mal ve namusunu müdafaa ederken öldürülenler. (Ramuz)
Haksız olarak, zulümle hapsedilip ölenler. ( . Süyutî)
Allah rızası için müezzinlik ederken ölenler. ( . Ahmed)
So ukta gusledip ölenler. ( . Hasan)
Sara hastalı ından, taundan [vebadan], koleradan, veremden, zatülcenbden, sari
hastalıklardan, iddetli öksürükten, ishâlden ve bazı iç hastalıklardan ölenler. (S.
Ebediyye)
Her sabah-ak am üç kerre (Euzü billahissemiilalimi mine - eytanirracim) ile
(Ha r) suresinin sonunu okuyanlar. (Taberânî)
Ehl-i sünnet itikadını ve namazı tadil-i erkan ile kılmayı meydana çıkaranlar.
(Mektubat-ı Rabbanî)
Duha namazı kılanlar, her ay üç gün oruç tutanlar, yolculukta vitir namazını
terketmiyenler, her gece Yasin okuyanlar, helal kazanıp çoluk çocu una ibâdet
yapmaları için çalı anlar, her gün 25 kerre "Allahümme barik li filmevt ve fi-ma bad-
el-mevt" okuyanlar, ölüm hastalı ında, kırk kere "La ilahe illa ente sübhaneke inni
küntü min-ez-zâlimin" okuyanlar. (R. Muhtar)
Namazda iken ölenler. (Abdurrezzak)
Peygamber efendimize günde yüz kerre salevat getirenler. (Taberânî)
Altmı ya ını geçip, be vakit namaza devam edenler. (Cennet Yolu lmihâli)
ehidler çürümez
Kur'an-ı kerimde, buyuruluyor ki:
(Allah yolunda öldürülenleri [ ehidleri] ölü sanmayın, onlar Rablerinin yanında
diridir, rızıklandırılır.) [A. Imran 169]
Her peygamber, ehiddir ve diger ehidlerden üstündür. Peygamberlerin bedenleri
çürümez. Hadis-i erifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâ, topra ın peygamberleri çürütmesini
haram etmi tir.) [Beyhekî]
Haram lokma yemi ve çe itli günah i lemi kimseler, ehid de olsalar, bedenleri
çürür. Haram yememi , mütteki kimseler, yataklarında ölse bile ehid olur ve bedenlerini
toprak çürütemez. Bir hadis-i erifte buyuruldu ki: (Mütteki, müezzin, kan içinde
kımıldayan ehid gibidir. Ölürse kabrinde kurtlanmaz.) [Taberânî]
Cünüp ölmek ehidli e mani de ildir. Eshab-ı kiramdan Hanzala cünüp olarak ehid
olmu tur. [Gusledecek kadar dahi vakit bulamamı , gazaya katılmı tı.]
Mâlikî âlimlerinden Ali Ech rî diyor ki: (E kiya, suda bo ulursa veya çaldı ı at
üzerinde cihâd ederken öldürülen kimse ve bir odada günah i liyenler üzerine ev çökse,
bunların hepsi ehid olur. Çünkü, günah sebebi ile ölenler ehid olmaz. Günah i lerken,
ehidli e sebep olan bir sebeple ölürse, Âhiret ehidi olur ve günahının cezâsını da yüklenir.
Bunun gibi, arap içip çatlayan ehid olmaz. Fakat arap içip, sarho halde iken, zulüm ile
öldürülen kimse ehid olur. Çünkü, araptan ölmemi , ba ka sebeple ölmü tür. Fakat, arap
günahını da yüklenir.) Bunlar bni Âbidinde yazılıdır. bni Nüceymin E bâh kitabını
erhedenlerden Hayreddîn-i Remlînin ve Müeyyed zade Abdürrahman efendinin
Fetavâlarında da diyor ki: ( arap içen kimse, sarho iken öldürülse, ehid olur. arap içmek
büyük günahtir. Fakat ehid olmaya mani olmaz.)
Gazili in fazileti
Sual: Gazili in fazileti nedir?
CEVAP
Gazi, sava a, cihada katılıp sa olarak geri dönen kimse demektir. Cihad edene
mücahid denir.
Mücahid sa olarak evine dönerse buna gazi denir. Sava ta her ölene ehid, geri
dönenlere de gazi deniyorsa da, hakiki ehid ve gaziyi ancak Allahü teâlâ bilir. manı olan
ancak ehid ve gazi olur. Di erlerinki zahiren öyledir. Gazilik ve ehidlik yüce bir
mertebedir. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
( man edip de Allah yolunda hicret edenler, cihad edenler ve bunları barındırıp
yardım edenler, i te gerçek mümin bunlardır.) [Enfal 74]
ki güzellik, iki iyilik
Kur'an-ı kerimde ehidlik ve gazilik için iki güzellik, iki iyilik tabiri kullanılmaktadır.
(Tevbe 52)
ehid olmasa da, cihada katılmanın, gazi olmanın sevabı büyüktür. Hadis-i eriflerde
buyuruldu ki:
(Allah yolundaki bir sava ta bir saat durmak, 60 yıl ibâdetten üstündür.)
[F.Kadir]
(Allah yolunda bir ok atan, bir köle azad etmi gibi sevab kazanır.) [F.Kadir]
(Bir gün nöbet tutmak, bir ay oruç tutmaktan ve gecelerini ibâdetle geçirmekten
hayırlıdır.) [Müslim]
(Allah için sava mıyan veya bir mücahidi silahla donatmayan veya bir
mücahidin çoluk çocu una yardım etmiyen bir belâya maruz kalır) [E.Davüd]
(Bir mücahidi donatan, o mücahid kadar sevaba kavu ur.) [ bni Mace]
(Cihada çıkan bir gaziyi donatan, cihad etmi gibi ecre kavu ur.) [Buharî]
Çifte standart ve müdara
Sual: Bir kimse, babasından veya o lundan dolayı kötülenebilir mi? Çifte standart ve
müdara aynı manaya mı gelir?
CEVAP
1- Bir kimse, babasından veya o lundan dolayı kötülenmez. Mesela Nuh
aleyhisselamın o lu kâfir idi diye, babasına bir ey söylemek caiz olur mu? Ebu Cehlin o lu
krime radıyallahü anh bir sahabidir. Babası kâfir diye o luna bir ey söylenemez. nancına,
yaptı ı i e göre, bir kimsenin iyi veya kötü oldu u anla ılır.
2- Çifte standart, riya, nifak, takıyye, müdara gibi kelimelerin ifade etti i manalar,
birbirine benziyorsa da, farklı muamele yapan herkese aynı kelime kullanılmaz. Mesela,
Peygamber efendimiz, birisinden kötü biri diye bahsediyordu. O kimse, yanına gelince ona
çe itli ikramlarda bulundu. Resulullah efendimizin bu hareketine çifte standart de il, müdara
denir. Müdara sünnettir.
Müdara ve Müdahene
Müdarayı iyi bilmek gerekir. Müdara yapan herkese münafık demek do ru olmaz.
Müdara nedir? Müdara, dini zarardan kurtarmak için dünya menfaatinden vermek, güleryüz
göstermek, slâmiyetin dı ına çıkmadan, gönül almaktır. Müdahene, gönül alırken,
slâmiyetin dı ına çıkmak, günaha girmektir. Hadis-i erifte buyuruldu ki: (Allahü teâlâ,
farzları yapmamı emretti i gibi, müdara etmemi de emretti.) [Deylemî]
Dine, kendine veya ba kasına zarar gelme korkusundan dolayı iyili i emredip haramı
men etmek mümkün olmazsa, böyle durumlarda fitneye mani olmak için susmaya müdara
etmek denir.
Herkese kar ı hep tatlı dilli ve güleryüzlü olmalıdır! Fakat, kötülere ve sapıklara
müdahene etmemeli, onun sapık yolundan razı oldu unu zan ettirmemelidir! [Hindiyye]
Cihadda çifte standart uygulamak, hile yapmak, yalan söylemek caiz ve gerekir.
Mesela, dü manın biri, Hz. Alinin kar ısına kılıçla çıkıp, ( imdi seni benim elimden kim
kutarabilir?) der. Hz. Ali de, parma ı ile adamın arkasını gösterip (Peki dövü elim, fakat iki
ki iyle mi?) der. Dü man, arkamdaki kim diye bakınca, Hz. Ali, kılıcını çekip, dü manını
zararsız hâle getirir. Dü manı, (Bana hile yaptın?) der. Hz. Ali de, (Sava hiledir) hadis-i
erifini bildirir. Bu meseleleri iyi ö renip müslümanlara su-i zan etmekten sakınmalıdır!