You are on page 1of 2

Ey oturanlar!

Eğer sizler şeytanların sizi aldattığı üzere sınır boylarında ve bunlar da ancak, bir olan Allah’a ibadet etmekle emrolunmuşlardır. O’ndan
savaşın içinde olduğunuzu iddia ediyorsanız ve şeytan, çocukları terbiye başka hiçbir ilah yoktur. O, onların ortak koştukları her şeyden uzaktır.” [Tevbe,
etmenin, evine ekmek getirmek için çalışıp didinmenin ve insanlara davet 31] Onlara inanmayın çünkü onlar, Allah’a karşı size hiçbir fayda sağlayamazlar.
etmenin de cihad olduğunu size fısıldıyorsa… Mücahid olmanız için silah Sizlere cihad zamanı geçti dediklerinde onlara inanmayın, hayır vallahi savaş
taşımanın gerek olmadığı kanısını size veriyor ve cihadın birçok yönü yeni başladı. “Seleme b. Nüfeyl el Kindi’den  rivayet edildiğine göre, kendisi
olduğunu söylüyorsa… Evet, bu doğru ey geride kalanlar! Sizler de sınır şöyle demiştir: Rasulullah’ın  yanında oturuyordum. Bir adam: “Ey Allah’ın
boylarındasınız lakin, kadınlarınızın, karınlarınız ve şehvetlerinizin sınır Rasulü! İnsanlar atlarını salıverdiler, silahlarını da bıraktılar ve şöyle diyorlar:
boylarında. Dünya sevgisi ve ölüm tiksintisi sizi ağırlaştırmıştır. Bizim “Cihad yok, harb ağırlıklarını bıraktı” deyince Rasulullah  yüzünü o kimseye
nezaket göstermediğimiz vakıanız işte budur. Şu ana kadar yaşamış çevirdi ve şöyle buyurdu: “Yalan söylüyorlar, asıl savaş şimdi başladı. ‫ﻣﮑﺘﺒﺔ‬
‫اﻟﻬﻤﺔ‬
olduğunuz psikolojik kırılmanın ve zilletin sebebi de budur. Emin ve Ümmetim içinden öyle bir cemaat olacak ki, hak yolunda savaşacaklar. Allah
güvenilir olan Nebi’nin  haber verdiği gibi: “Faiz yoluyla alışveriş da bir kısım insanların kalplerini onlara meylettirecek ve onlar yüzünden ّ
yaptığınız, öküzlerin kuyruğuna yapıştığınız, tarımı seçtiğiniz ve cihadı diğerlerine rızık verecektir. Kıyamet kopup Allah’ın vaadi yerine gelinceye
terk ettiğiniz zaman Allah size öyle bir zillet musallat eder ki, dininize kadar bu böylece devam edip gidecektir. Kıyamete kadar atların alınlarında
dönünceye kadar onu üzerinizden atamazsınız.” [Sahih Hadis, İmam Ahmed ve Ebu hayır vardır.” [Sahih hadis, İmam Ahmed, Nesai ve Taberani rivayet etmiştir.]
Davud Rivayet etmiştir] Ve bu yaşadığınız zillet, ancak silah taşıma, kanlar, Ey Müslümanlardan geri kalanlar! Yüce ve üstün olan Allah’tan korkun ve
cesedler ve büyük fedakarlıklar ile üzerinizden çekilir. cihad olan dininize dönün. Cihad çağrıcısı haydi cihada diye çağırdı. “Ey
iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın
Zillet duvarları ancak kurşun yağışıyla yıkılır. ve Resulü’nün çağrısına uyun.” [Enfal, 24] İbn-i Abbas şöyle buyurdu:
Ve özgür olan da her kafir ve asiye önderlik vermez “Hayat verecek şey cihaddır.” Dönün cihada, dönün. "Kendi kendinizi
tehlikeye atmayın” [Bakara, 195] tefsirlerde de olduğu gibi buradaki
Kan akıtmadan da zillet alınlardan silinmez “tehlike” dünya ile meşgul olup cihadı terk etmektir.
Ve sizi bekliyoruz ey geride kalanlar! Her mekana yayılmış olan İslam
Ey oturanlar! Bundan önce mücahidlerin asker, polis, Rafızi ve Nusayrilerle Devleti’nin muaskerlerine sizleri bekliyoruz. (Lailaheillallah Muhammedun
savaşmasını ayıplıyordunuz! Sizi her zaman hesaba çeken nefislerinizi Resulullah) Bayrağınızı kaldırmanız ve dininize yardım etmeniz için sizleri
rahatlatmak ve geride kalışınızı süslemek için onların Müslüman olduğunu bekliyoruz. Saldırgan düşmanı defetmeniz ve zafer veya şehadet olan iki
savunuyordunuz! güzellikten birini kazanmanız için sizleri bekliyoruz. Yaşarsanız izzetli
Allah için; hayırlılarınızı öldüren, itibarınızı hiçe sayan, kadınlarınıza olarak yaşayacak, ölürseniz de şehidler olarak öleceksiniz.
tecavüz eden, malınızı talan eden, evlerinizi ve ekinlerinizi yakan,
ahlakınızı bozmak ve İslam dinini yok etmek için Haçlılar, Mecusiler, Haydi, cennete ve ona yaklaşmaya, içeceği güzel ve soğuktur.
Laikler ve Ruslarla anlaşan askerin, polisin, Rafızilerin ve Nusayrilerin ne
yaptığını kendi gözlerinizle gördükten sonra onlarla savaşmakta tereddüt Rum Rum’dur azabı yaklaştı, ona güzelce vurmak bana kaldı.
mü ediyorsunuz? Ya da küfrün en geniş kapısından küfre giren bu
lanetliklerin küfründen şüphe mi duyuyorsunuz? Vallahi İslam’ı bozan on Eğer yapamayacaksanız kadınlarınıza yer açın da boşluklarınızı
maddeden hangisini araştırsak onlarda bunları bulduk! Ve siz bunu çok iyi doldursunlar. Nasıl ki, İbn-i Kayyım  kendi zamanının toplumuna şöyle
biliyorsunuz. dedi: “Ey insanlar! Savaşın öfkesi döndü, cihad çağrıcısı çağırdı ve
Ey cihaddan geri kalanlar! Bunlar kafir, mürted ve münafıklardır. Az bir dünya gökyüzünün kapıları açıldı. Eğer savaşın süvarilerinden olamayacaksanız
malı için insanlara dinlerini çarpıtan tağutların rahiplerini ve kötü alimlerini yolu açın da kadınlar yönetsin savaşı. Ey kadınlar! Sakal ve sarıklarınız ile
dinlemeyin! “Ey iman edenler! Hahamlardan ve rahiplerden birçoğu, insanların sürmeleri ve buhurdanları alın da gidin.”
mallarını haksız yollarla yiyorlar ve Allah’ın yolundan alıkoyuyorlar.” [Tevbe, 34] Allahu Teala’dan temennimiz; O’na kavuşana kadar bizi cihad yolunda sabit
“Ey Kitap ehli! Niçin hakkı batılla karıştırıyor ve bile bile gerçeği kılması, cihaddan geri kalan Müslümanların kalplerini kendi yolunda
gizliyorsunuz?” [Ali İmran, 71] Artık her kim kafirlere dostluk kurmak ve cihada açması, cihadı ve şehadeti onlara sevdirip kalplerinde
Müslümanlara karşı savaşmak için onları dost edinip emirlerine uyarsa Allah’ın güzelleştirmesi, korkaklığı ve geride kalmayı onlara nefret ettirip
dışında onları rabler edinmiştir. “(Yahudiler) Allah’ı bırakıp, hahamlarını; kalplerinden söküp almasıdır.
(Hıristiyanlar ise) rahiplerini ve Meryem oğlu Mesih’i rab edindiler. Oysa Salat ve Selam Allah’ın Resulü’ne ehline ve sahabesine olsun.

[4] [5]
Hamd âlemlerin Rabbine, Salat ve Selam Allah’ın Resulüne, ehline, üzerinize farz kılındı.” [Bakara, 216] demiyor mu? Allahu Teala’nın size farz yolunda sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve
sahabesine ve O’na dostluk edenlere olsun. kıldığı savaşı ne olarak görüyorsunuz? Yoksa sizin cihadınız iddia ettiğiniz gibi yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise O’na hiçbir zarar veremezsiniz.
Bundan sonra; evlerinizde kadınlarınızın yanında, yataklarınızın ve koltuklarınızın üzerinde Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.” [Tevbe, 38-39] Tek ve Bir olanın şu
Bütün Müslümanlara özellikle Irak ve Şam’daki Müslümanlara: mi? Allahu Teala’nın “Oruç sizin üzerinize farz kılındı” ve “Kısas sizin sözünden korkmuyor musunuz? “Onlar eğer savaşa çıkmak isteselerdi, elbette
Allah’ın selamı rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. üzerinize farz kılındı” ayetlerine neden uyuyorsunuz da “Savaş sizin bunun için bir hazırlık yaparlardı. Fakat Allah onların harekete geçmelerini
Peygamber’den  sabit olduğu üzere şöyle buyurmuştur: “Kendiniz için üzerinize farz kılındı” ayetine uymuyorsunuz? Allah’tan başka bir ilahınız mı istemedi de onları geri bıraktı ve onlara, “Oturun, oturan acizlerle beraber”
istediğinizi kardeşiniz için istemedikçe (kâmil olarak) iman etmiş var? Ya da Kur’an’dan başka bir kitabınız mı var? Bu saldırgan düşmanı denildi.” [Tevbe, 46] Üstünlük ve yücelik sahibi olanın şu sözü sizi ürkütmüyor mu?
olmazsınız.” ve yine şöyle buyurmuştur: “Din nasihattir.” Allah’ı şahid defetmek sadece mevcut olan mücahidlerin üzerine düşen bir şey midir? Sizi “Allah’ın Resulü’ne karşı gelerek (sefere çıkmayıp) geri bırakılanlar, oturup
tutarım ki; sizi Allah için seviyorum ve size güvenilir bir nasihatçiyim. öldürmek isteyen, soyları ve ekinleri helak etmek isteyen düşmana karşı kalmalarına sevindiler. Allah yolunda mallarıyla canlarıyla cihad etmek
Benden işitin ve idrak edin. Bugün amel var hesap yok ancak yarın, hesap zorlukları mücahidlerle beraber yüklenmemenizin sebebi, insanlardan daha hoşlarına gitmedi ve “Bu sıcakta sefere çıkmayın” dediler. De ki:
olup amel olmayacaktır! üstün olduğunuz için midir? Evlerinizde oturmakla nefislerinizin güvenliğini “Cehennemin ateşi daha sıcaktır.” Keşke anlasalardı.” [Tevbe, 81] Allah’ın  şu
Ey Müslümanlar! Sizden cihaddan geri kalanlara hitap ediyorum; ki onlar, garantiye mi aldınız? “De ki: “Evlerinizde dahi olsaydınız, üzerlerine ayette de belirttiği gibi, yerinizde oturmanızdan dolayı cihadın hayrından
muvahhid Müslümanların yok edilmesi, gerçek İslam’ın kökünden sökülüp öldürülmesi yazılmış bulunanlar mutlaka yatacakları (öldürülecekleri) mahrum kalmakla cezalandırıldığınızı hiç düşünmediniz mi? “Eğer (bundan
atılması ve İslami hilafet ile savaşmak için Arap ve Acemlerden oluşan küfür yerlere çıkıp gideceklerdi.” [Ali İmran, 154] Sonra Irak, Şam ve diğer beldelerde böyle) Allah seni onlardan bir zümrenin yanına döndürür de, onlar (sefere)
milletlerinin nasıl bir araya geldiklerini kulakları ile duymakta ve gözleri ile kurulan İslam Devleti, sizler milyonlarca olduğunuz halde sayıları binlerle çıkmak için senden izin isterlerse, de ki: “Artık siz benimle birlikte ebediyen
görmektedirler. Bu büyük savaş ve olay karşısındaki konumunuz nedir? ifade edilen sadece mücahidlerin devleti midir? Yoksa bu devlet sizin de çıkmayacak ve benimle birlikte hiçbir düşmanla asla savaşmayacaksınız.
devletiniz değil midir? Allahu Teala’nın hükmünün yeryüzünde uygulanması Çünkü siz baştan yerinizde oturup kalmaya razı oldunuz. Şimdi de geri
Savaştan geride kalanlar (kadınlar, çocuklar ve sakatlar) gibi oturmaya ve nimetiyle nimetlenmek ve mazluma insaf edip zalimden hakkını almayı kalanlarla (kadın ve çocuklarla) birlikte oturun.” [Tevbe, 83] Savaştan geri kalan
savaşı uzaktan izlemeye razı mısınız? Cihaddan geri kalan münafıklarla istemiyor musunuz? Mallarınız, ırzlarınız ve canlarınız güvenli bir şekilde üç sahabenin kıssasını duymadınız mı? “Savaştan geri kalan üç kişinin de
beraber oturmaya razı mısınız? Allahu Teala onlar hakkında şöyle uyumak istemiyor musunuz? Hilafet gölgesi altında başlarınız dik ve izzetli bir tevbelerini kabul etti. Yeryüzü bütün genişliğine rağmen onlara dar gelmiş,
buyurmuştur: “Onlar geride kalanlarla (kadın ve çocuk) birlikte olmaya şekilde yürümek istemiyor musunuz? Bunların bir bedeli yok mudur? vicdanları da kendilerini sıktıkça sıkmış, böylece Allah’tan yine O’na
razı oldular ve kalpleri mühürlendi. Artık onlar anlamazlar.” [Tevbe, 87] Mücahidler kendilerini feda ederlerken sizler refah içindesiniz! sığınmaktan başka çare olmadığını anlamışlardı. Sonra (eski hallerine)
Allah’ın  tuzağından ve imtihan etmesinden emin misiniz? Cebbar olan dönsünler diye, onların tevbelerini de kabul etti. Şüphesiz Allah, tevbeyi çok
Allah’ın gazabından ve intikamından korkmuyor musunuz? Ey oturanlar! Allahu Teala şöyle buyurmuyor mu? “Fitne kalmayıncaya ve din
tamamen Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın.” [Enfal, 39] Aziz ve Güçlü kabul eden ve çok merhamet edendir.” [Tevbe, 118] Onların günahları ve
Ey cihaddan geri kalanlar! Her gün ve her yerde, dininizle savaşıldığını olan Allah’ın şu sözünü duymadınız mı? “Allah’a ortak koşanları artık işledikleri suç neydi? Onların suçu cihaddan geri kalmaktı, cihaddan geri
gördüğünüz halde onun için ne yaptınız? Mücahid kardeşleriniz sizin bulduğunuz yerde öldürün, onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme kalmak... Ve düşünün ki; onlar sahabe ve insanların en hayırlısıydılar ve
rahatınız ve huzurunuz için kanlarıyla, canlarıyla, mallarıyla ve aileleriyle yerine oturup onları gözetleyin.” [Tevbe, 5] Hak  şöyle buyurmuyor mu? Peygamber  ile birçok gazveye de çıkmışlardı. Peki, cezaları ne idi? Tevbe
bedel öderken sizler nasıl rahat bir şekilde oturabiliyorsunuz? “Onlarla savaşın ki, Allah onlara sizin ellerinizle azap etsin, onları rezil etmelerine ve Allah’a ve Resulü’ne sadık olmalarına rağmen Resulullah  ve
Müslümanlar, Allah’ın yeryüzünde yarattığı en alçak kulları tarafından en etsin, onlara karşı size yardım etsin, mü’min topluluğun gönüllerini bütün Müslümanlar onları elli gece terk ettiler. Ve Allahu Teala onların tevbesini
kötü işkencelere maruz kalırken olduğunuz gibi kalmak nasıl hoşunuza ferahlatsın ve onların kalplerindeki öfkeyi gidersin.” [Tevbe, 14] Rabbiniz size ancak elli gün sonra kabul etti. Bu çok tehlikeli ve ciddi bir konudur.
gidiyor? Özgür bacılarınız tağutların hapishanelerinde iken sizler nasıl şöyle emretmedi mi? “Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret Nefislerinize dönün ve hesaba çekilmeden önce nefislerinizi hesaba çekin.
yataklarınızda olmaktan tat alıyorsunuz? Safevi Irak İçişleri Bakanlığı’nın gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Resulü’nün haram kıldığını haram Ey oturanlar! Sizi, ne mücahid kardeşlerinize yardım ederken ne de haçlı, laik,
kendi hesaplamalarına göre sadece Irak’ta parmaklıklar arkasına atılan saymayan ve hak din İslam’ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun safevi ve tağutlara karşı savaşırken gördük. Peki, neden oturuyorsunuz? Sizi
özgür Müslüman kadın sayısı 5130’u buldu. Bunların 3330’na tecavüz edildi eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın.” [Tevbe, 29] Yaratıcı paslandıran bu zayıflığın sebebi nedir? İslam toplumunun bu asırda yaşamış
ve 1200’ü hamile kalıp doğurdular. 180’i ise tecavüzden dolayı öldü. Güç ve  şöyle buyurmadı mı? “Ey iman edenler! Kafirlerden (öncelikle) olduğu zilleti cahiliye toplumu –küfürlerine ve büyük fesatlarına rağmen–
kuvvet sadece Allah’tandır. yakınınızda olanlarla savaşın ve sizde bir sertlik bulsunlar. Bilin ki, Allah kendi asırlarında yaşamaya razı olmadılar. Kızlarının iffetlerinin
Bağdat, Dımeşk ve El Hair’de esir olan bacılarınız hakkında sorulduğunuz kendisine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.” [Tevbe, 123] Peki sen düşmanlarının elleri ile yok olmasına razı olmadılar. Hiç kimsenin mallarını
zaman Allahu Teala’ya karşı mazeretiniz ne olacak. Onlar ki; yüzlerce kez Allahu Teala’nın kitabındaki bu ve bunun gibi birçok ayetle nasıl amel yağmalamalarına veya topraklarını kirletmelerine razı olmadılar. Bin kere
onları kurtarmanız için sizden yardım istediler. Yazık İslam’a! Yazık etmektesin? Senin kitabın; ne içinde ne de dışında bir eksiklik ve batıl öldürüldüler ancak zillet sahnelerinden bir sahneyi görmediler. Allah’ın
kardeşlerime! Yazık oturanlara! bulunmayan, övülen ve hikmet sahibi tarafından indirilen ve senin onu gece ve kendilerini izzetlendirdiği ve düşmanlarını zelil kıldığı ey Müslümanlar! Sizler
Ey oturanlar! Siz cihadla muhatap olunmadığınızı mı zannediyorsunuz? Size gündüz okuduğun İslam kitabıdır. ne yapmaktasınız? Allahu Teala şöyle buyurdu: “Onlar, “Andolsun, eğer
sadece mücahidlere dua etmenin mi farz olduğunu ve bunu yaptığınızda Ey cihaddan geri kalanlar! Allahu Teala’nın şu ayetinden korkmuyor musunuz? Medine’ye dönersek, üstün olan, zayıf olanı oradan mutlaka çıkaracaktır”
mücahidlere yardım için elinizden geleni yaptığınızı mı zannediyorsunuz! “Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, diyorlardı. Halbuki asıl üstünlük, ancak Allah’ın, Resulü’nün ve
Sizler Müslüman değil misiniz? Sizin kitabınız Kur’an değil mi? Nebiniz yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? mü’minlerindir. Fakat münafıklar (bunu) bilmezler.” [Münafikun, 8] Yoksa kör
Muhammed  değil mi? Dininiz İslam değil mi? Allahu Teala: “Savaş Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir. Eğer Allah, cahiliye toplumu sizden daha hayırlı ve daha mı gayretli?
[1] [2] [3]

You might also like