You are on page 1of 67

SEZAR VE KLEOPATRA GEORGE BERNARD SHAW ngilizceden eviren: Sevgi Sanl GEORGE BERNARD SHAW: SZCKLERE ARKI SYLETEN

YAZAR George Bernard Shaw, Pygmalion'u mzikal yapmak iin kendisinden izin isteyen Alan Jay Lerner'e u karl vermiti. "Ne gerek var? Szcklerimin mzii size yeterli gelmiyor mu?" "My Fair Lady" ancak yazarn lmnden sonra, miraslarnn izniyle sahne klarna kavuabildi. "Ruhu mzikle yorulmam olan adamdan kork," der Shakespeare. Shaw'un yaants mzikle yorulmutu. Grd en esasl eitimin mzie dayand sylenebilir. 26 Temmuz 1856'da, Dublin'de, 33 Synge Soka'nda, be odal bir evde dodu. Babas George Carr Shaw ne devlet memurluunda, ne de zahire tccarlnda tutunabilmiti. yi huylu, ikiye dkn, a bir adam. Oscar Wilde'n gz hekimi olan babas bir ameliyatla gzlerini dzeltmek istemi. yle ar bir baar gstermi ki, adamcazn gzleri ters yana kaym. Yani ei be grrken, bei e grmeye balam. Bessie Gurley adndaki bir gen kz kendisini prenslere, dklere layk gren, bu yzden eitiminde fazla titizlenen kambur halasnn basksndan kurtulmak iin orta halli, orta yal George Carr ile evlenmeye raz olmu. Evlendiklerinin ertesi gn ne grsn? Kilerde dizi dizi iki ieleri. Limanda alm soluu. Gemilerde hosteslik bulup Amerika'ya kamay kurmu. Gelgelelim limandaki sarho gemicilerden yle rkm ki evdeki sarhoa fit olmu. George Bernard Shaw bu evlilikten doan nc ocuk. Annesi, Bessie halasndan yalnzca yarm yamalak Franszca konumay ve piyano tngrdatmay rendii iin ev ilerinden anlamaz, ocuklarn dadlarn eline brakrd. Shaw, "Annemi pek az grebildiim iin onu gzmde bytrdm," der. Dads olan parka deil, einin dostunun oturduu bakmsz, pis, kenar mahallelere gtrrm. Daha o yata gnlnn katlanamad yoksulluu ortadan kaldrmak iin savamay ilke edindi. Okuyup yazmay, toplayp karmay, arpm tablosunu dadsndan renmiti. Okula gittii ilk gn kendisine blmeyi rettiler. Orada rendii tek eyin blme olduuna ant iiyor. Evde herkes mzikle urard. Babas trombon alar, ablas Lucy opera aryalar syler, kendisi ses altrmalar yapard. Ama mzie en fazla dkn olan annesiydi. Nefis bir mezzosoprano sesi vard. Bu merakn sonunda mzik retmeniyle kaacak kadar ileri gtrd. George Vandaleur Lee sevdii kadnn ocuklarna kol kanat gerdi. zellikle Shaw'un yetimesine yardmc oldu. Yazar ergenlik andayken birok saatini mzelerde geirirdi. ncil'e yzde yz inanmasa da Michelangelo, Raffaello ve Leonardo da Vinci'ye inanc tamd. Handel, Mozart, Beethoven ulu kiilerdi gznde. Shelley, Dickens, Mary Woolstancraft, Samuel Butler'n yaptlarn ezbere bilirdi. Okulu bir eit tutukevi sayyordu. Orada bir ocuun kiiliini yourmak gibi aptalca ilere kalklyordu. Bir ocuun kiiliini ynlendirmeye

kimsenin hakk yoktu. Bir okul kitabna "Jan Dark" (Saint Joan) oyunundan bir blm almak isteyenlere u karl vermiti: "Kim benim oyunlarm okullarda zorla okutur, benden de Shakespeare'den nefret edildii kadar nefret edilmesine neden olursa, Allahndan bulsun! Benim oyunlarm ikence arac olmak iin yazlmamtr." Ancak on be yana kadar okula gitti. Annesi iki kzn da alarak an retmeniyle birlikte ngiltere'nin yolunu tuttuktan sonra, babas azna iki koymad ama maddi durumu iyice sarslmt. Shaw on be yanda almaya balamak zorunda kald. Bir emlak komisyoncusunun yannda ktiplik yapyordu. len tatilinde brodaki memurlar, hademeleri toplar, Verdi'nin Rigoletto operasndaki "Miserere" korosunu syletirdi. Bir gn patron erken dnd. Shaw elinde ef deneiyle donakald. Kovulacan sanyordu. Tersine maan artrdlar. Oralarda duramazd artk. Byle anlamsz bir evrede sradan bir memur olarak kalmak...Ver elini ngiltere! Londra'da baslan ilk srekli yazlar "Corno di Basetto" takma adyla yapt mzik eletirileridir. Yal, zengin bir Fransz madam, kanad altna ald gen bir kemancy dinletmek iin onu salonuna armt. Resitalden sonra madam sordu: "Nasl buldunuz Mr. Shaw?" "Bana Victor Hugo'yu hatrlatt." "yi ama Victor Hugo keman almazd." "Bu da almyor." Daha sonra tiyatro eletirilerine sra geldi. Zengin bir lord bir oyun yazm, beeneceini umarak Shaw'a gndermiti. Yerin dibine geirildiini grnce fkesinden kplere bindi. Kapsn alp grtlana yapt. "Mr. Shaw, Mr. Shaw, siz yalnzca para iin yazyorsunuz. Oysa ben an iin, hret iin, eref iin yazyorum." Shaw soukkanllkla omuzlarn kaldrd. "Her ikimiz de kendimizde bulunmayan eyler iin yazyoruz." Oyun yazmaya girimeden nce be tane roman yazmt. Bunlar altm yaynevince geri evrildi. Bu basmclardan biri bir akam yemeinde yanna dmt. Bir ara yazarn derin dncelere daldn grnce, "Mr. Shaw, u anda aklnzdan geen dnce iin bir ilin veririm," dedi. Yazar, "Demez," diye karlk verdi. "nk sizi dnyordum." Ekonomiyle ilgilenmek, "Das Kapital"i okumak nnde yeni ufuklar amt. ngiliz i Partisi'nin ekirdei olan Fabian Dernei'nin kurucularndandr. Durmadan bildiriler yazar, akoturumlara katlr, konumalar yapard. Bir kez Hyde Park'ta sosyalizm stne konuurken, kendisine gz kulak olsun diye alt polis gnderildi. Yamur iselemeye balad, sonra bir saanaa dnd. Dinleyiciler dald. Yalnzca grevli alt polis memuru yerlerinden kmldanamyordu. "Para aldnz, dinleyeceksiniz." diyerek bardaktan boanrcasna yaan yamur altnda tam bir buuk saat, polislere sosyalizmi anlatt. Oyun yazar olarak nlenmesi krkndan sonradr. O yaa kadar annesinin desteiyle yaad. Varlkl bir ailenin kz olan yeil gzl Charlotte ile evlendiinde krk iki yandayd. Daha eli ekmek tutmadan evlilik bana girmekten ekiniyordu. Evlenme nerisinde bulunan Charlotte oldu. Shaw buna pek amad. nk kadn erkek

ilikilerinde inisiyatifin diinin elinde olduuna inanyordu. Ona kalrsa, erkek bir kadn istediini sanr. Aslnda avn gzne kestiren, ona trl tuzaklar kuran kadndr. Charlotte'un akszll houna gitmiti. Darwin, Lamarck ve Butler'n yaratc gelime stne grleri Shaw'u uzun uzun dndrd. "Men and Superman" (nsan ve stn nsan), "Back to Methuselah" (Methuselah'a Dn) adl yaptlarnda, dirimselcilik (vitalism) ve yaama cokusu (lan vital) konularn iledi. Shaw'a gre dnyann yaratlmas daha tamamlanmamtr. Bizler hem yaamn srp gitmesini, hem daha stn aamalara varmasn salayacak birer aracz doann elinde. Diilik erkeklikten daha ilkel, daha esasl, daha gldr. Yaamn sregitmesi iin ar biyolojik yk diiye dmtr. Erkein biyolojik grevi ok daha hafif, ok daha nemsizdir. Fazla enerjisi kaslarna ve beynine gitmi, diinin yuvay kurmasndan da yararlanarak, ona danmadan uygarl yaratmtr. Ulaamad dnceler, amalar, kahramanlklar rktr kadn. Gelgelelim erkeklerin yzde doksan dokuzunu evin an tuzunu getiren biare baba durumuna getirir. Yalnzca yznc erkekle baa kamaz. Bu kendisi kadar amansz, kendisi kadar yrtc, kendisi gibi yaratc olan dhidir. Kendisi yaamay yrtrken dhi daha nce ulalmam bilin ve gzellik doruklarna ykselir. Sanat yaratma cokusu iinde anasna, karsna kar korkun bencil, ama insanlk iin sonsuz zverilidir. Sanatnn hi kazan salamayacan bilse de sinirlerini ypratncaya kadar alr. Shaw'n ilk oyunu, "The Widowers Houses" (Dul Avrat Haneleri, 1885-1892) kazanc da, kolay hoa gitmeyi de gzetmeyen bir sanatnn rndr. Yirmi sekiz yandayken balad bu oyunu be ylda bitirip sergileyebildi. "The Philanderer" (Hovarda, 1893) ve "Mrs. Warren's Profession" (Bayan Warren'in Zanaat, 1893) on dokuzuncu yzyl sonunda, bulvar komedilerine alkn olan Londrallar artm, yadrgatmt. lk byk baarsn bir yl sonra yazd "Arms and the Man"le (ikolata Asker) kazand. Bu anti-romantik, anti-militarist gldrnn al gecesinde tiyatro alktan yklyordu. Yazar sahneye kardlar. Saa sola selam verirken, bir seyirci galeriden "Yuh!'' diye haykrd. Shaw hemen sesin geldii yne dnd. "Ben de tastamam sizin fikrinizdeyim. Ama ikimiz bir tiyatro dolusu halka kar ne yapabiliriz?'' Elli oyunundan baka, "rnek Wagnerci'', "bsenciliin z'', "Zeki Bir Kadnn Sosyalizm Klavuzu'', "Politikada Kim Kimdir?'' adl yaptlar da vardr. "Tanry Arayan Kara Kzn Servenleri'' felsefe stne, eitli dinler stne dncelerini dile getiren bir uzun ykdr. En ok beenilen, tekrar tekrar sahnelenen oyunlar arasnda unlar sayabiliriz: "Candida'' (1895), "Sezar ile Kleopatra'' (1898), "nsan ve stn nsan'' (1901-1903), "Binba Barbara'' (1905), "Doktorun Amaz'' (1906), "Androkles ile Aslan'' (1911), "Pygmalion'' (1912), "Krgnlar Evi'' (19161917), '"Jan Dark (Saint Joan)" (1923). Oyunlar hemen btn dnya dillerine evrildi. Rusya'daki bir tiyatro festivalinde bakan seilince sormutu: "Neden beni bakan setiniz? Beyaz sakalm yznden mi? Artk yallara sayg gsterme modas geti. Tiyatro yazar olduum iin mi? Benim oyunlarm da Shakespeare'inkiler gibi oradan buradan armadr.''

Shakespeare'in "Julius Caesar'' ve "Antonius ile Kleopatra'' adl oyunlar byk lde Plutarkhos'un "Yaamlar"na dayanr. Shakespeare'in "Jl Sezar'' bu soylu Romalnn adn tamakla birlikte, daha ok, ellerini onun kanna bulayan Casca, Cassius ve Brutus gibi suikastlar stnedir. Sezar'n cesedi upuzun yatarken oyunu canlandran, Marcus Antonius'un "Dostlar, Romallar, Yurttalar!'' diye balayan kkrtc sylevi olur. Bernard Shaw'un Sezar' farkl bir Sezar. Dnyay fethetmeye kan bir komutandan ok dnyay kefetmeye kan bir dnr, gezginlik ve sava anlarn yazmaya merakl bir amatr yazar. Komutanla ge soyunmasna karn ekirdekten yetime askerleri yenmesini ok yetenekli olmasna balayabileceimiz bir adam. Shaw'un Sezar'nda retme tutkusu, yazarn renme tutkusu kadar gldr. "Pygmalion''da Profesr Higgins nasl bir ieki kz bir lady yapmak iin geceyi gndze katarsa, "Sezar ile Kleopatra''da da, yal devlet adam on alt yanda delimen bir kz kralie yapmak iin didinir durur. Shakespeare'in Kleopatras erkekleri alt dilde batan karan, ayrca vcut dilini cmerte kullanan, olgun ve dolgun bir afettir. Shaw'unki ise henz dadsndan kam yiyen bir ocuk. Oyunun prolounda seyircilere seslenen Msr Tanrs Ra, uh bir kadnn i gcklayc servenlerini izlemek iin gelenlerin d krklna urayacaklarn syler. Yar kedi, yar kz yaramaz Kleopatra'nn Sezar'n eitiminde kralielie doru admlar atmas, uslanmas, yine de fkelendike sivri penelerini gstermekten geri kalmamas ilgintir. Kleopatra, Sezar'n zafer elengiyle gizledii salarnn kellemeye baladn fark edince ona sa ilalar tarif eder. Sezar'a duyduu ak deil, korkuyla kark bir hayranlktr. Tpk Galateia'nn Pygmalion'a, Eliza'nn, Higgins'e duyduu gibi. Sezar Msr'dan ayrlrken kendisinin yerine kelliini zafer talaryla gizlemeyen din, yakkl, gndzleri savaan, geceleri sevien gen bir Romal yollayacana sz verince bunun Marcus Antonius olmasn diler. Oyundaki ilgin kiilerden biri Britannus'tur. Shaw bu kiiyi Sezar'n azndan tanmlarken Britanyallar inelemekten geri kalmamtr. "Barbarn biri. Kendi airetinin, kendi adasnn greneklerini doa yasalar sanr.'' 1876 ylnn Nisan aynda ngiltere'ye giden ince uzun, gri-yeil gzl, kzl sal rlandal, krk yl sonra unlar yazacakt: "Ben bu adaya ayak basal krk yl oldu. Yam ilerledi. Zekm krelmeye balad. Yine de ngilizler tarafndan ciddiye alnacak kadar budalalatm sanmyorum.'' Yazar yetmi yanda Nobel dl'n kazand. "Kyya ktktan sonra bana cankurtaran simidi uzatyorsunuz,'' diye nce geri evirdi. Sonra kabul edip ald parayla ngiliz-sve Yazn Fonu'nu kurdu. Strindberg'in btn oyunlarn ngilizceye evirtti. Daha birok sveli yazarn ngiltere'de tannmasna olanak salad. Doksan drt yana kadar dolu dolu yaad. Yz yan doldurmaya niyetliydi. Gelgelelim bahesinde alrken dp ayan krnca bakalarna yk olmak istemedi. Dinlenmeyi kabullendi. ngiliz Krall Liyakat Nian'n geri evirirken unlar yazmt: "Bir oyun yazar olarak ya Aristofanes kadar uzun anlp Shakespeare ile Molire'in srasnda yer alacam ya da

yal bir soytar gibi yzyl sona ermeden unutulacam. Tarihin benim iin verecei yargy bilemem. Ama yalnzca u ad bana yeter. (mza) Bernard Shaw.'' Sevgi Sanl SEZAR VE KLEOPATRA NSZ Memfis'teki Ra Tapna'nn girii. Derin bir karanlk. ahin bal, saygn bir kii, tapnan karanlnda gizemli bir biimde kendi yla grnr. ada seyircileri byk bir horgryle gzden geirdikten sonra onlarla konuur. Selam size, kk adann garip sakinleri, susun da beni dinleyin. O bombo hkmet bltenlerini ezberleyip kafalarnn ocuka safln koruyan siz erkekler, kulak verin bana. Sslenip pslenerek erkeklerin akln elen ama kendi aklndan geenleri aa vurmayan, erkekleri gl efendiler olduklarna inandrp, iinizden, ne kafasz ocuklar olduklarn iyi biliriz, diyen siz kadnlar, szlerimi yabana atmayn. u ahin bama bakn da Ra olduumu anlayn, bir zamanlar Msr'n gl tanrs Ra. Huzurumda ne diz kebilir, ne de secdeye varabilirsiniz. Orada, tk tk sralarda kmldamanz bile zor. Birbirinizin nn kapatmaktan baka bir ey gelmez elinizden. Zaten herhangi bir harekete geebilmeniz iin bakalarnn nclk etmesi gerekir. Herkesin yapmad eyi yapmak, ite bunu asla gze alamazsnz. Sizden bana tapmanz deil, sesinizi ksmanz istiyorum. Ne erkekleriniz konusun, ne de kadnlarnz ksrsn. nk sizi altm kuan mezarlar stnden iki bin yl ncesine armaya geldim. Sizden nce kimler geldi, kimler geti. Gnein doup battn, ayn biimden biime girdiini sizden baka budalalar da grd. Siz de onlar gibisiniz, ama onlar kadar byk deilsiniz. Halkmn yapt piramitler bugn hl ayakta duruyor. Oysa sizin kleler gibi ydnz, adna da imparatorluk dediiniz toprak ynlar, stlerine kendi oullarnzn toz toprak olan cesetlerini de katsanz, rzgrla drt bir yana savruluyor. Dinleyin beni, ite kaka okutulanlar. Nasl bir eski bir de yeni ngiltere varsa, siz nasl ikisi arasnda bocalayp duruyorsanz, bana tapld gnlerde bir eski bir de yeni Roma vard. Bir de ikisi arasnda bocalayan adamlar. Eski Roma yoksul, kk, agzl, yrtc ve belalyd. Gelgelelim akl kt, ii kolay olduu iin ne istediini bilir, kendi iini kendi grrd. Tanrlar acd Roma'ya, elinden tuttular, glendirdiler, korudular. nk tanrlar kklere sabr gsterirler. Ama eski Roma tanrlarn bu ltfundan mard. u bizim kklmzde i yok, dedi. Bu gidile ne zengin, ne de byk Roma oluruz. Bymek, zenginlemek mi istiyorsun? Yoksullar soyup soana evireceksin, zayflar geberteceksin. Bylece kendi yoksullarn soyup bu zanaatta ustalatlar. Bu soygunculuu kitabna uydurmasn da rendiler. Kendi yoksullarnn ccn karnca sra baka lkelerin yoksullarna geldi. O lkeleri de Roma'ya katverince yeni Roma dodu. Kocaman, varlkl, grkemli. Ben Ra, iin iin glyordum. Romallarn smrgeleri btn dnyaya yaylm, ama kafalar eskisi gibi ufack kalmt. imdi greceklerinizi iyice kavramak iin szme mim koyun. Romallar eski Roma ile yenisi arasnda

kalakalmken ilerinden byk bir asker kt, byk Pompeius. Askerin yolu lmden geer, oysa Tanr'nn yolu yaama gider. Yolun sonunda Tanr bilgelie ular. Oysa asker mankafa olur kar. Bylece Pompeius yalnzca askerlerin byk adam sayld eski Roma'y benimsedi. Tanrlarsa akll bir adamn istedii yere gelebilecei yeni Roma'y tuttular. Pompeius'un arkada Julius Sezar tanrlardan yanayd. nk Roma'nn, eski kk Romallarn baa kamayaca kadar gelitiini fark etmiti. Bu Sezar yaman hatip, yaman politikacyd. Adamlar dil dkerek ve altn saarak satn alrd. Tpk sizin imdi satn alndnz gibi. Ama szlerle ve altnlarla yetinmeyip savalarda n salmaya da zendiklerinde Sezar artk orta yalyd. Gelgelelim o ie de bulat. Kendi refahlar iin didinirken Sezar'a kar kanlar, kan dken bir fatih olunca karsnda eildiler. Siz lmller bylesiniz ite, huyunuz kurusun. Pompeius'a gelince, tanrlar onun zaferlerinden de, tanrlk taslamasndan da bkmlard. nk insan denen bir zavall solucan olduunu unutup yasa gibi, grev gibi boyundan byk laflar ediyordu. Tanrlar Sezar'a gler yz gsterdiler, nk ona verdikleri hayat yreklice yayordu. Yaratclmzda ayplar, kusurlar aramyor, el iimizi utanlacak bir eymi gibi saklamyordu. Ne demek istediimi anlamsnzdr. lediiniz gnahlardan biri de budur nk. Bylece eski Roma ile yeni Roma'nn aras ald. Sezar dedi ki: "Eski Roma yasasn ykmadka onun ynetiminde payma deni yapamam. Tanrlarn bana balad yneticilik yetenei hi meyve vermeden kurur gider." Ama Pompeius yle dedi: "Yasa her eyin stndedir. Yasay inersen sonun lmdr.'' Sezar yle yant verdi: "Yasay kaldryorum. Gc yeten varsa buyursun, ldrsn beni.'' Sezar, yasay kaldrd. Pompeius, eski Roma'y ayakta tutmak ve Sezar' alaa etmek iin byk bir orduyla stne yrd. Sezar Adriyatik Denizi'ni aarak kat. nk stn tanrlarn kendisine verecei bir ders vard. Sizler de stn tanrlar unutup tanrlarn en bayas olan zenginlik ve kar tanrs Memnon'a tapmay srdrrseniz, size de dersinizi verecekler zaman gelince. imdi Pompeius'un bana gelenleri renmek istiyor musunuz, yoksa bir tanr konuurken uyuyacak msnz? Sabrnz m tkettim? ffetsiz bir kadnn servenlerini izlemeye can atyorsunuz, deil mi? Kleopatra ad m iinizi gcklayp sizi buraya ekti? Budalalar! Kleopatra daha dadsndan kam yiyen bir ocuktur. Ruhunuzun kurtuluu iin size gstereceklerim unlar: Msr'da Sezar, nasl Pompeius'u ararken Kleopatra'y buldu? Pompeius'un kellesi nasl bir kelle turuluk lahana gibi sunuldu kendisine? Sezar Msr'dan ayrlp yollarda savaarak Roma'ya dnmeden, Roma Pompeius'un ruhunu yaatan adamlarn elinde can vermeden, yal Sezar ile ocuk kralie arasnda neler geti? Cahillii brakn, gznz an da ibret aln. Yirmi yzyl nce insanlarn sizler gibi yaayp konutuunu, sizlerden ne daha kt, ne daha iyi, ne daha akll, ne daha salak olduunu greceksiniz. Aradan geen iki bin yl ben Tanr Ra iin gz ap kapayasya geen zamandr. Bugn Sezar'n Msr'a ayak bast gnden farkl deil benim iin. imdi sizi terk ediyorum, nk can skc insanlarsnz. Size

bir ey retmeye alan bouna nefes tketir. Bu kadar konumazdm ya, bir tanrnn doasnda vardr sonsuza dek toz toprakla, karanlkla boumak, gksellie duyduu zlemin gcyle onlardan daha ok yaam, daha ok k koparp ortaya salmak. Onun iin yerlerinize kazklanp kapatn enenizi. Birazdan byk bir adam konuacak, sizin llerinize gre de byk bir adam. Korkmayn, ben bir daha azm aacak deilim. yknn gerisini onu yaayanlardan renirsiniz. Elveda! Zinhar beni alklamak kstahlnda bulunmayn! (*) NSZ N KNC SEENEK Msr'n Suriye snrnda, XXXIII. hanedann sonuna doru, Romallarn hesabna gre 706 ylnda, sonradan Hristiyanlar bu tarihi M 48 diye kabul edeceklerdir, bir Kasm akam. Doudan alev alev ykselen gm parlt, ay yla aydnlanan bir geceyi mutular. Yldzlarla bulutsuz gkyz, imdikinden farksz grnrler ama on dokuz buuk yzyl daha gentirler. Gk kubbenin altnda uygarln iki ayak ba, bir saray ve askerler gze arpar. Ak kerpiten alak bir Suriye yaps olan saray, Buckingham Saray kadar irkin deildir. Avludaki subaylar da ada ngiliz subaylarndan ok daha uygardrlar. rnein bizim Cromwell ile Mahdi'ye yaptmz gibi, dmanlarnn cesetlerini mezarlarndan karp oralarn buralarn budamazlar. Avludakiler ikiye ayrlmtr. Bir blm, elli yalarndaki yzbalar Belzanor'un gen bir ranl devirmeyle kumar oynamasn seyreder. Belzanor zar atmak iin melmi, mzran dizinin dibine brakmtr. brleri (ngiliz klalarnda hl geerli) ak seik bir yky henz bitirmi olan nbetinin evresinde kahkahalar atarlar. Silahlarla, zrhlarla gzelce donatlm on iki kadar gen, soylu, Msrl muhafz, ngilizlerin aksine niformalarndan ne utanr, ne de tedirginlik duyarlar. Asker snfndan, sava ve saldrgan olmakla vndkleri bellidir. Belzanor, tam bir kdemli asker rneidir. Kaba gcn skt yerde sert, kararl, becerikli, skmedii yerde ciz ve ocuksu. Tuttuunu koparan bir avu, yetersiz bir general, zavall bir diktatr. ada bir Avrupa devletinde sz geen tandklar olsa, ilk yeteneinin salad baaryla son kademeye kadar trmanrd. Ne yazk u anda Julius Sezar lkesini almak zeredir. Bunun farknda olmadndan, kumarda hile yapacandan kukuland yabancy yenmek iin dikkat kesilmitir. Buyruundaki yakkl genlerin kumarclara ya da ykcye yanamalar yaamdaki balca eilimlerini olduka belirgin biimde sergiler. Mzraklar ya duvara yaslanm ya da hemen ele alnmaya hazr, yere yatrlmtr. Avlunun bir kesi gen biimindedir. Bir yanda sarayn cephesiyle kaps, br yanda bir duvarla geit vardr. ykcler saray tarafnda, kumarclar geide yakn kmelenmilerdir. Duvar dibinde, Nubyal bir gzcnn stne kp duvarn tesini gzledii bir ta bulunur. yk dinleyenlerin kahkahalar hafiflerken, diz kerek zar atan ranl oyunu kazanr. Kumarda ortaya konan paralar kapverir. BELZANOR - ranl, kutsal Apis hakk iin, tanrlarn yzn gldrd. RANLI - Haydi bir el daha oynayalm. Yzbam, ya mars ya fit! BELZANOR - Yeter artk. Bahtm ak deil! GZC - (Duvarn stnden bakarken ciritini dorultur.) Dur! Kim var orda? (Hepsi duraklayp kulak kesilir. Dardan yabanc bir ses karlk verir.)

SES - Kara haberci! BELZANOR - (Nbetiye seslenir.) Brak gesin! GZC - (Ciritini indirir.) Yakla, kara haberci, yakla! BELZANOR - (Zarlar cebine atp ciriti kavrayarak.) Bu adam saygyla karlayalm. Kara haberler getiriyor. RANLI - (Dizleri stnde dorularak.) Kara haber getirmek bu kadar onurlu bir i mi? BELZANOR - Ey barbar ranl, szme kulak ver. Msr'da iyi haberler getiren, tanrlara kran iin kurban edilir. Ama hibir tanr kara habercinin kann istemez. yi haberler oldu mu bunu en deersiz klenin azndan iletiriz. Kara haberleri kendini gstermeye merakl gen soylular getirir. (Geidin aznda toplananlara katlrlar.) GZC - Yiit blkba ge bakalm. Kralie'nin saraynda saygyla eil. SES - Var git, ciritini bir gzel yala Afrikal. afak skmeden Romallar sana afiyetle yedirecekler o ciriti, hem de sapna kadar. (Sesin sahibi, muhafzlardan deiik klkta ama gsterite onlardan hi de geri kalmayan sarn bir zppe, geitten glerek gelir. Savata biraz hrpalanmtr. Yrtlm olan kolunun sol dirseinden aasnn sargl olduu fark edilir. Sa elinde kn iinde bir Roma klc vardr. Solunda Belzanor, sanda ranl, peinde br muhafzlar, kasla kasla avlunun ortasna doru gelir.) BELZANOR - Nil Melikesi Kleopatra'nn saraynda, bamuhafz Belzanor'un suratna kar srtmaya utanmyor musun? Kimsin sen? YEN GELEN - Tanrlar soyundan Bel Affris! BELZANOR - (Trensel bir havayla.) Selam sana soydam! HERKES - (ranldan baka.) Selam sana soydamz! RANLI - Ey yabanc, Melike'nin btn muhafzlar tanrlar soyundan gelir, kulunuzdan gayri. Ben ranlym. Soyum nice aha, nice ehinaha dayanr. BEL AFFRIS - (Muhafzlara.) Selam size soydalar! (ranlya, hor grerek.) Merhaba lml! BELZANOR - Savatan kmsn Bel Affris. Yiitler arasnda bir yiitsin urada. Getirdiin haberleri nce Kleopatra'nn kadnlar duyarsa yiitlie yakmaz. BEL AFFRIS - Ne kadnlar sa koyacaklar, ne de yiitleri. Topumuzun grtla kesilecek yaknda. Bundan baka haberim yok. RANLI - Ben size demedim miydi? GZC - (Kulak kabartmtr.) Vay bana, vaylar bana! BEL AFFRIS - (Ona seslenerek.) Kayglanma Etiyopyal. Senin yzn karaya boyayan tanrlar yazgmz da kara yazmlar. (Belzanor'a ranly gstererek.) u lml sana neler syledi? BELZANOR - Bir avu askerle kylarmza ayak basan Julius Sezar, Msr'n bana geecekmi. Romal askerlerden d kopuyor. (Msrl muhafzlar ona tepeden bakarak kahkahalar atarlar.) Kargalar rktp sabann sapna yapan kyller bunlar, demircilerin, deirmencilerin, debbalarn pileri... Ya biz neyiz? Kendilerini kutsal silahlara adam soylular, tanrlarn akrabalar. RANLI - Belzanor, tanrlar yoksul akrabalarna her zaman yz vermezler. BELZANOR - (fkeyle, ranlya.) Erkek erkee biz Sezar'n klelerinden aa myz? BEL AFFRIS - Teke tek dvlnce biz birer tanr gibi Romalnn tepesinden bakarz. MUHAFIZLAR - (Cokuyla.) Grdn m? BEL AFFRIS - Gelgelelim Sezar adamlar teke tek dvtrmyor. Tpk mancnkla ta atar gibi, tutup koca bir

tmeni stne salyor. Bylece en zayf yerinden vuruyor seni. Tmen dediim de tek bal, bin kollu bir izbandut. Dinsiz imansz bir canavar. Onlarla dvtm, biliyorum. BELZANOR - (Kmseyerek.) Korktun mu yeenim? (Muhafzlar kahkahalar atarlar. Yzbalarnn bu hazr cevapl pek holarna gitmitir.) BEL AFFRIS - Korkmadm yeenim ama yenildim. Onlar korkmulard, sanrm, gene de bize duman attrdlar. (evkleri snen muhafzlar homurdanrlar.) BELZANOR - lmek de mi gelmedi elinden? BEL AFFRIS - Hayr. Bu, tanrlarn soydana yakmayacak kadar kolay olurdu. lmeye bile vakit yoktu zaten. Birden neye uradmz ardk. Romallar geldik geliyoruz demeden tepemize ullandlar. BELZANOR - Bu da Romallarn ne kadar korkak, ne kadar kalle olduklarn gsterir. BEL AFFRIS - Korkaklk, kallelik umurlarnda bile deil. Bu Romallar kazanmak iin dvyorlar. Sava onuru, sava namusu onlara vz geliyor. RANLI - Savata neler oldu, anlatsanza bize. MUHAFIZLAR - (Bel Affris'in evresine hevesle toplanrlar.) Sava anlat! Sava anlat! BEL AFFRIS - nce u iyice anlalsn. Ben Menfis'teki Ra Tapna'nda bir rahip meziyim. Grevim tapna korumak. Ne Kleopatra'nn, ne de kardei Ptoleme'nin buyruundaym. Yalnzca en stn tanrlara hizmet ederim. Ptoleme'nin Kleopatra'y niin Suriye'ye srdn merak ediyorduk. Ayrca Farsalya'da Sezar'a yenildikten sonra Msr'a gelen Romal Pompeius'la nasl baa kacamz renmek istiyorduk. Bunun iin yola ktk. Bir de ne duyalm. Sezar tozu dumana katarak dmann peinden geliyormu. Ptoleme, Pompeius'u ldrtm, kesik ban yeni fatihe sunmak iin saklyormu. (Muhafzlar arasnda heyecan belirtileri.) Bu kadarla kalsa, gene iyi. Sezar geldi. Burada. Dnte yarm gnlk yol almtk. Sezar'n alaylarnn karaya kmasna engel olmak iin kyya dizilen bir kent halknn bu alaylar nnde nasl tabana kuvvet katklarn grdk. BELZANOR - Ya sen, tapnan koruyucusu, Sezar'n askerlerine kar koyamadn m? BEL AFFRIS - nsan gcnn yettii kadar direndik. Ama Karada'dan kopan ilenme lklar gibi borazan sesleri ykseldi. Sonra kalkanlardan bir duvar stmze yrmeye balad. Bir kale duvarna saldrrken nasl adamn yrei azna gelir, bilirsiniz. Ya duvar size saldrrsa? RANLI - (Hakl kt iin kvanl.) Ben size demedim miydi? BEL AFFRIS - Duvar yaklanca zlp bir sra asker oldu. Balarnda tolgalar, srtlarnda deri gmlekleri, gslerinde zrhlaryla sradan adamlar. Bizi bir karg yamuruna tuttular. Bir tanesi bana raslad. Bir papirs deler gibi kalkanm deldi. (Sargl kolunu gsterir.) Baksanza. Eilmesem boynuma saplanacakt. Sonra ifte saldrya getiler. Karglarn ardndan ksa kllarn ektiler. Bu kllara kar bizim silahlar ie yaramaz. Bizimkiler fazla uzun. RANLI - Siz ne yaptnz? BEL AFFRIS - Yumruumu skp benim Romalnn enesini dattm. Ne de olsa lml. Kendinden geip arka st dnce elinden klcn kaptm gibi sapladm herife. (Knndaki klc eker.) te Romal kanna

bulanm bir Romal klc. MUHAFIZLAR - Gzel! (Klc elden ele geirerek dikkatle incelerler.) RANLI - Ya adamlarnz? BEL AFFRIS - Katlar. Koyun srs gibi daldlar. BELZANOR - (fkeyle.) Tabansz kleler. Siz tanrlarn torunlarn kasaplarn elinde brakn da... BEL AFFRIS - (Buruk bir souklukla.) Tanrlarn torunlar da durup boazlanmay beklemediler soydam. Bileine gvenen sava kaybedebilir ama ayana abuk olan yar kazanr. Sava arabalar olmayan Romallar kaanlarn peine kasrga gibi atllarn saldlar. Binlerce kii ldrld. Sonra barahibimizin komutan tanrlar soyundan on iki kiiyi toplad. arparak lmemiz iin yreklendirdi bizi. imden dedim ki, soluk solua kasam da srtmdan baklarlar beni. urada durup beklesem ne kaybederim? Komutann safna getim. O zaman Romallar bize sayg gsterdiler. Meydanda bir sr sersem koyun kap dururken kimse bir aslana saldrmaz. Ancak sava onuru olan mert adamlarn harcdr bu. Oysa Romallarn ne onurdan haberi var, ne de mertlikten. Bylece canmz kurtardk. Kaplarnz Sezar'a amanz iin sizi uyarmaya geldim. nc birlikleri bir saate varmaz yetiir peimden. Sezar'n tmenleriyle sizin aranzda bir tek Msrl sava kalmad. GZC - Eyvahlar olsun. (Ciritini atarak sarayn iine dalar.) BELZANOR - abuk, kapya mhlayn fellah. (Muhafzlar mzraklaryla onu yakalamaya koarlar ama yetiemezler.) imdi bu haber sarayda saman alevi gibi abucak yaylverir. BEL AFFRIS - Kadnlar Romallarn eline dmemeli. Ne yapacaz? BELZANOR - Neden ldrmeyelim onlar? RANLI - nk bazlarnn kan iin diyet dememiz gerekir. Brakalm Romallar ldrsn. Daha ucuza gelir. BELZANOR - (Beyin gcne am.) Seni sinsi ylan seni! BEL AFFRIS - Ya Kralieniz ne olacak? BELZANOR - Sahi, Kleopatra'y karmal. BEL AFFRIS - Kralie'nin buyruunu beklemeyecek misiniz? BELZANOR - Kralienin buyruunu mu? O mu bize buyuracak? Daha on alt yanda bir kz. Memfis'te siz onu kralie sayarsnz. Ama biz burada iin iyzn biliriz. Kz atmn terkisine attm gibi karrm. Biz askerler Kleopatra'y Sezar'n penesinden kurtaralm da, rahipler, dadlar, sarayllar tekrar kralielik oyununu oynatp kendi buyruklarn onun azndan syletsinler. RANLI - Dinle beni Belzanor. BELZANOR - Syle bakalm kurnaz ranl. Akl yata deil, bata demiler. RANLI - Kleopatra'nn kardei Ptoleme ablasyla savayor. Kralie'yi kardeine satsak ya. MUHAFIZLAR - Seni iblis, seni ylan seni. BELZANOR - Bunu gzmz yemez ite. Bizler tanrlar soyundanz ama, Kleopatra Nil'in kzdr. Nil Irma kabarp babalarmzn topraklarn sulamazsa rn alamayz. Babalarmzn armaan olmadan da kpekler gibi srnrz. RANLI - Doru. Melike'nin bir muhafz maayla geinemez. Ama ey Osiris'in hsmlar, syleyeceklerim daha bitmedi. MUHAFIZLAR - Konu hinoluhin! u iblisi dinleyin! RANLI - Size Sezar iin anlattklarm aka sanmtnz, ama doru kt deil mi? MUHAFIZLAR - Doru! Doru! BELZANOR - (stemeyerek itiraf eder.) Bel Affris yle diyor.

RANLI - yleyse szme kulak verin. u Sezar kadnlar ok sever. Onlar dost edinir, onlara akl danr. BELZANOR - Ph, u kadnlar saltanat Msr' batracak. RANLI - Brakn da asl Roma'y batrsn. Sezar artk yalanyor. Ellisini at. Sorunlarla, savalarla ba dertte. Gen kadnlar iin fazla yal. Yal kadnlar da onun kulu klesi olmayacak kadar akll. BEL AFFRIS - Dikkat et ranl. Sezar artk iyice yaklat. Sesini iitmemiz an meselesi. RANLI - Kleopatra daha kadn saylmaz. Akll da deil, ama imdiden erkeklerin akln eliyor. BELZANOR - eler, eler. nk babas Nil Irma'nn, anas da kutsal Beyaz Kedi'nin kk kara yavrusunun soyundandr. Peki, ne diyecektin? RANLI - Onu gizlice Ptoleme'ye satalm. Sonra Sezar'a Ptoleme'yi devirip Nil'in byk torunu olan Melikemizi kurtarmak iin ibirlii nerelim. MUHAFIZ - Ne ylansn sen! RANLI - Kralie'nin tasvirini bizim azmzdan duyarsa, yle ballandra ballandra anlatrsak Kleopatra'y, bize kulak verecektir. Erkek kardeinin icabna baknca Msr tahtna Kleopatra ile birlikte kurulur. Biz de muhafzlar oluruz. MUHAFIZ - Ey ylanlarn en kurnaz. Aklnla bin yaa. BEL AFFRIS - Sen daha lafn bitirmeden Sezar ensemizde bitecek, laf ebesi. BELZANOR - Bak bu doru! (Saraydan ykselen korku lklar szn keser.) abuk olun. Bozgun balad. Kaplar tutun. (Muhafzlar kapya doru seirtip saray mzraklaryla kordon altna alrlar. Cariyelerle dadlar dalga dalga dar tamaya alr. n sradakiler mzraklar karsnda gerileyip arkadakilere kendilerini itmemeleri iin barrlar. Balzanor grlty bastracak bir haykrla.) Geri basn inek srs. eri! eri! MUHAFIZLAR - Geri basn inek srs! eri dedik! BELZANOR - Bize Melike'nin batayas Ftatatita'y gnderin. KADINLAR - (Sarayn iine seslenerek.) Ftatatita! Ftatatita. Gel! Gel! Belzanor seni istiyor. BR KADIN - Durun hele. tmeyin. Beni mzraklarn stne atacaksnz. (riyar suratsz bir kadn. Yz incecik bir krklklar ayla rtlmtr. Gn grm, iri gzleri akll akll bakar. Elleri damar damardr. Az tazy, enesi buldou andran bu ok uzun, ok gl kadn kapda belirir. Sarayda hatr saylr biri gibi giyinmitir. Muhafzlarn karsna cretle dikilir.) FTATATITA - Melike'nin ba tayasna yol verin. BELZANOR - (Vakur ve azametli.) Ftatatita, ben Belzanor, Kralie'nin muhafz alaynn ba, tanrlar soyundan. FTATATITA - (Kibirde ondan aa kalmaz.) Belzanor, ben Ftatatita. Kralie'nin badads. Senin kutsal atalarn benim atalarmn hizmet ettii firavunlarn piramitlerine resimleri izilsin diye can atarlard. (Kadnlar bir zafer edasyla glerler.) BELZANOR - (Ac bir glmseyile.) Ey Ftatatita, ey gzleri velfecri okuyan atal dilli bukalemunun kz. Romallar kapmza dayand. (Kadnlar korkuyla haykrr. Ama mzraklar yollarn kestii iin kaamazlar.) Tanrlarn akrabalar bile kar koyamaz onlara. nk her birinin yedier mzrak tayan yedier kolu var. Kan yerine fkr fkr kaynayan cva dolayor damarlarnda. Karlar saatte ana oluyor. Ertesi gn de kesip

gvdeye indiriyorlar kadnlar. (Kadnlar korkudan titrer. Ftatatita hem onlar hem askerleri hie sayarak kalabal yarar. Korkmadan mzraklarn karsna dikilir.) FTATATITA - Balk pazarnda yok pahasna satlan kk kil tanrlarn dlek oullar. Ne duruyorsunuz, kap cannz kurtarsanza. Biz bamzn aresine bakarz. BELZANOR - Seni erkeklerin ba belas seni. nce Kralie Kleopatra'y bize getir. Sonra ne cehenneme gidersen git. FTATATITA - (Alayl bir glle.) Tanrlarn onu niin elimizden aldklarn imdi anlyorum. (Muhafzlar arp birbirlerinin yzne bakarlar.) Haberin olsun akn asker, Melikemiz gn battktan bir saat sonra ortalktan kayboldu. BELZANOR - (fkeyle.) Cad kar, onu sen bir yere saklamsndr. Ya Sezar'a, ya da z kardeine satmak iin. (Kadn sol bileinden kavrayarak, bir iki muhafzn da yardmyla avlunun ortasna doru srkler, diz st drp ban eker.) Syle Kralie nerde, abuk syle, yoksa... (Boazn kesmekle tehdit eder.) FTATATITA - Hele bana bir dokun, kpek! Nil Irma yedi ktlk ylnda yedi kere tarlalarn susuz brakacak. BELZANOR - (Korkmu ama umarsz.) Adaklar adarm, kurbanlar keserim. Ama dur, bir aresi var. (ranlya.) Bana baksana kurnaz herif. Senin babann topraklar Nil'den ok uzaklarda. Gebert u kocakary. RANLI - (Kadn bayla tehdit eder.) ran'da bir tek Tanr vardr, ama kocakarlarn kanna baylr. FTATATITA - ranl, yaayan Osiris adna ant ierim, bilmiyorum. Rahiplerin kutsal kedilerini kucana alyorsun, onlarla konuuyorsun, bu yzden bamza felaketler geliyor, demitim. Romallar buraya gelince dik ballnn cezasn ekmesi iin yalnz braklacan sylemitim. Gitmi, kam, saklanm. Osiris tanmdr, doru sylyorum. KADINLAR - (gzarca.) Doru sylyor. Doru sylyor. BELZANOR - Besbelli korkutmusun ocuu, saklanyor. abuk, saray, her yan arayn. Aranmadk ke bucak kalmasn. (Muhafzlar, balarnda Belzanor olduu halde saray kapsndan kaan kadnlarn arasndan saraya dalarlar.) FTATATITA - (Bararak.) Byk saygszlk bu. Kutsal saraya leke srlyor. Melike'nin yatak odasnda erkeklerin ne ii var? Saygsz... (ranlnn ba grtlana dayannca sesi kesilir.) BEL AFFRIS - (Elini Ftatatita'nn sol omzuna koyarak.) Dur hele ranl, bir dakika bekle. (Ftatatita'ya, anlaml.) Analk, senin tanrlarn ya uykuda, ya da avlanmaya gitmiler. Bak grtlana dayanm. Bizi Kleopatra'nn sakland yere gtr de cann kurtar. FTATATITA - (Kmseyerek.) Ulu tanrlar klc bir aptaln eline verince, boynumuz kldan ince. Beni dinleyin anlay kt delikanllar. Kleopatra benden korkar ama Romallardan daha fazla korkar. Yalnz onun gznde dadsnn fkesini de, Sezar'n zalimliini de bastran bir g vardr. le kurularak deniz yolunu gzleyen sfenksin gc. Ona iletmek istediklerini kutsal kedilerin kulana fsldar. Doum gnnde ona kurbanlar verir, onu gelinciklerle donatr. le gidip Kleopatra'y sfenksin glgesinde arayn. Banz stne ant

iin, kza bir zarar gelmesin. BEL AFFRIS - Buna inanalm m ranl? RANLI - Romallar hangi yoldan geliyor? BEL AFFRIS - Denizden, l aarak, sfenksin yan bandan. RANLI - (Ftatatita'ya.) Seni hilebazlarn anas, seni zehirli engerek! Biz lde Romallarn mzraklaryla can verelim diye bu masal uydurdun. (Ban kaldrarak.) Ecel erbetini tadacaksn. FTATATITA - Senin elinden deil koca bebek. (Eilip ranlnn ayak bileini yakalar. ki bklm, duvar boyunca kaar, karanlkta saray yresinde kaybolur. ranl sendeleyince Bel Affris kahkahalar atar. Muhafzlar saraydan Belzanor ve ou knlar tayan bir blk kaakla kar.) RANLI - Kleopatra'y buldunuz mu? BELZANOR - Hibir yerde yok. Her yan aradk. NUBYALI - (Sarayn kapsnda grnr.) Vah bamza gelenler. Kan! Kan! BELZANOR - Gene ne oldu? NUBYALI - Kutsal beyaz kedi alnm! HERKES - Felaket! Felaket! (Hepsi panie kaplmtr. lklar atarak korku ve dehet iinde karlar. Duvardaki meale yere dp sner. Kaanlarn sesleri gittike uzaklar. Karanlk ve bir lm sessizlii.) BRNC PERDE Ra Tapna ile Suriye Saray'n gzmzden silen karanlk. Ayn sessizlik. Gerilim. Ay doarken gm renkli bir sis karanl datmaya balar. Memnon Tapna'na deen rzgrn kard harp sesleri, sessizlii usul usul bozar. ln stnde ykselen dolunay geni bir ufku aydnlatr. Ufku blen yalnzca kocaman bir karaltdr. Iklar biraz daha yaylnca bunun kumlar stne oturtulmu bir sfenks olduu anlalr. Iklar daha da berraklanca sfenksin sonsuz bir nbette, korkusuzca ileriye dikilmi gzleri, kocaman peneleri arasnda bir yn al gelincik, bu gelinciklerin stnde uyuyan bir kz seilir. Kzn ipekli gmleinin kabarp inmesinden, rahat, deliksiz bir uyku ektii anlalr. rl salar ay nda ku kanad gibi parlar. Birdenbire uzaklardan rktc bir ses gelir. (Belki de mesafenin hafiflettii bir Minotor brts.) Memnon'un mzii durur. Sessizlik, sonra gene uzaktan tiz borazan sesleri. Gene sessizlik. Gneyden bir adam sinsi admlarla yaklar. Gecenin gizemiyle bylenmi, hayranlk dolu dncelere dalm, sfenksin sol brne yakn durur. Yontunun iri omzu grn engelledii iin gsn ve barnda yatan kz gremez. ADAM - Selam sfenks, Julius Sezar'dan selam sana! Gezmediim lke kalmad. Douumun beni bu dnyaya srgn ettii kaybolmu yurdumu, bana benzeyen yaratklarn dostluunu aradm. Bula bula, srler, ayrlar, adamlar, kentler buldum. Gene de Sezar'n bir eine raslayamadm. Slamn zlediim havas, barma basacam bir yaknm nerde? Gndz yaptm ilere, gece dlediim dlere kim ulaabilir? Ey sfenks u ilerdeki kk dnyada benim yerim de senin u ldeki yerin kadar yksektir. Yalnzca ben dolarm, sen kmldamadan oturursun, ben lkeler alrm sen sabrla beklersin. Ben yukar bakarm gzlerim kamar, aa bakarm gzlerim kararr, saa sola bakarm aklm karr. Oysa senin gzlerin hep ileriye dikili, hep bu

dnyann tesine, kaybolmu lkeye, ayr dtmz yurdumuza. Sfenks senle ben insan soyunun yabancsyz ama birbirimize yabanc deiliz. Doduumdan beri seni de, buray da bilmiyor muydum? Roma bir delinin ddr. Benim gereim buras. Senin u yldzl kandillerini ta uzaklardan, Galya'dan, Britanya'dan, spanya'dan, Tesalya'dan gzlemi, yerini bir trl bulamadm ezeli bir nbetiye byk srlar verdiklerini sezmitim. te sonunda buldum o nbetiyi. Yaammn deimez, lmsz parasnn simgesi ite karmda. Gm ln ortasnda sessiz, dnceli, yapayalnz. Yazgnn izdii yoldu beni buraya getiren. Benim dehamn simgesi sensin. Biraz vahi, biraz dii, biraz da tanrsal. Erkeklikten pek nasibim yok benim. Bilmeceni zdn m sfenks? KIZ - (Uykudan uyanm, kimin konutuunu grmek iin, usulca yuvasndan gzetler.) Yal bey! SEZAR - (iddetle irkilip klcn kavrar.) lmsz tanrlar! KIZ - Yal beyefendi, kamayn n'olur! SEZAR - (akn.) Yal beyefendi, kamayn n'olur. Bu szler Sezar'a m? KIZ - (Telala.) Dedeciim. SEZAR - Sfenks, yan ban unutuyorsun. Ben senden ok daha gencim, geri sesin bir gen kz sesi gibi kyor... KIZ - abuk buraya trmann, yoksa Romallar sizi yutar. SEZAR - (Sfenksin omzundan ileri kp kz grr.) Aa, barnda bir ocuk var, kutsal bir ocuk! KIZ - abuk, abuk! Yan taraftan trmanp gelin yanma. SEZAR - (am.) Sen kimsin? KIZ - Kleopatra, Msr Kraliesi. SEZAR - Yani, ingeneler Kraliesi. KLEOPATRA - Bana saygszlk ederseniz sfenks sizi Romallara yedirir. Hadi gelsenize, buras ok rahat. SEZAR - (Kendine.) Aman ne d, ne grkemli bir d. Ne olur biraz daha uyanmasam. Bu d sonuna kadar grmek on kta fethetmeye bedel. (Sfenksin sarsndan yukar trmanr. Sa omzun ardndan geerek ne, kaidenin stne gelir.). KLEOPATRA - Dikkat edin. Tamam imdi oturabilirsiniz. u peneye siz buyurun. (Kendisi sol peneye geip rahata yerleir.) Sfenks ok gldr, bizi korur. (Titreyerek, yalnzlktan yaknan bir sesle.) Ama beni grmezden geliyor, yoldalk etmiyor. Geldiinize sevindim. ok yalnzdm. Yolda beyaz bir kedi gznze iliti mi? SEZAR - (Byk bir hayretle sfenks'in sa penesine yerleirken.) Siz mi kaybettiniz? KLEOPATRA - Evet. Kutsal beyaz kedi. Ne korkun deil mi? Sfenkse kurban etmek iin buraya getiriyordum. Ama kentten biraz uzaklanca bir kara kedi miyavlad. Kucamdan frlad gibi doru ona kotu. O kara kedi, benim byk, byk, byk, bykannem olmasn sakn? SEZAR - Byk, byk, byk, bykannen mi? Neden olmasn. Bu geceler gecesinde hibir eye amam. KLEOPATRA - Herhalde oydu. Byk bykannemin byk bykannesi, kutsal Beyaz Kedi'nin kara yavrusuymu. Nil Irma'nn yedinci kars olmu. Bunun iin salarm byle dalga dalgadr. Her zaman dilediimi yapmak isterim, tanrlar holansa da holanmasa da, nk damarlarmda Nil'in zsuyu dolar. SEZAR - Gecenin bu vaktinde ne iin var burda... Burda m oturuyorsun?

KLEOPATRA - Ne mnasebet. Ben Kralieyim. Kardeimi ldrnce skenderiye'deki sarayda oturacam. Beni saraydan kovan oydu. Hele biraz daha byyeyim, gnlm ne ekerse onu yapacam. Kleleri zehirleyip kvrana kvrana can ekitiklerini seyredeceim. Ftatatita'ya ne diyeceim biliyor musunuz? Kafam kzdrma, seni kzgn ocaklarda cayr cayr yakarm ha! SEZAR - Hmmm. imdi neden evinde, yatanda deilsin? KLEOPATRA - nk Romallar hepimizi ktr ktr yemeye geliyorlar. Siz de evinizde, yatanzda deilsiniz. SEZAR - (nanla.) Kim demi? Ben adrda yatp kalkarm. imdi adrmda yatama uzanm, ml ml uyuyorum. Seni de dmde gryorum, kk cad. Sen hi gerek olabilir misin? KLEOPATRA - (Kkr glerek gvenle ona yaslanr.) Sen ok irin bir ihtiyarsn. Sevdim seni. SEZAR - Aa, bu ryay bozuyor. Beni gen bir adam olarak gremez misin? KLEOPATRA - Keke gen olaydn. Ama senden daha fazla korkardm o zaman. Erkekleri severim. Hele yle, gl, grbz kollar olan gen erkekleri. Ama onlardan korkarm da. Sen biraz kocam, biraz sska, biraz damarl bir adamsn. Ama kula okayan bir sesin var. Azck kak da olsan seninle sohbet etmek houma gidiyor. Demin kendi kendine bir eyler samalyordun ya, seni byle konuturan dolunayd. SEZAR - Ne? Beni iittin demek. Byk sfenkse gnlmden geenleri anlatyordum. KLEOPATRA - Bu byk sfenks deil ki. SEZAR - (Byk bir hayal krkl ile yontuya bakarak.) Ne dedin? KLEOPATRA - Bu sfenksin minik bir yavrusu. Byk sfenks ylesine kocamandr ki iki penesinin arasnda bir tapnak bulunur. Bu benim kk, sevgili, tonton sfenksim. Acaba Romallarn by gcyle bizi sfenksten ayracak bycleri var mdr? SEZAR - Niye sordun? Romallardan korkuyor musun? KLEOPATRA - (ok ciddi.) Bizi ellerine geirseler tr tr yerler. Barbarlar bunlar. Balarnn ad Julius Sezar. Babas bir kaplan, anas bir yanardam. Burnu tpk bir fil hortumuna benzermi. (Sezar farknda olmadan elini burnuna gtrr.) Btn Romallarn upuzun burunlar, fildii gibi kvrk dileri, kk kuyruklar, her biri yz ok tayan yedier kollar varm. nsan etiyle beslenirlermi. SEZAR - Sana gerek bir Romal gstersem, ne dersin? KLEOPATRA - (ok korkmu.) stemem. Beni korkutmayn byle. SEZAR - Aldrma, bu bir d nasl olsa... KLEOPATRA - (Heyecanla.) D deil, d deil. Bakn, bakn! (Sandan bir ine karp bir ka kez Sezar'n koluna batrr.) SEZAR - Ay! Canm acttn. (fkeli.) Bu ne cret! KLEOPATRA - (Sinmi.) D gryorum, demitiniz. (Alamakl.) Siz gstermek istedim ki... SEZAR - (efkatle.) Yo, yo, alama. Bir kralie alar m hi. (Kolunu ovuturarak gerekten acmasna aar.) Ben uyank mym ne? (Eliyle sfenkse vurup kat olup olmadn anlamak ister. yle salamdr ki, ne yapacan, ne diyeceini arr.) Ben... ben... (yice rkmtr.) Yoo, olacak ey deil. lgnlk bu, lgnlk! Haydi doru ordugha (Yontunun kaidesinden aa atlamak iin ayaa kalkar.) KLEOPATRA - (Dehet iinde kollarn Sezar'n boynuna dolayarak.) Olmaz, olmaz! Beni brakp gidemezsiniz. Yalvarrm, gitmeyin. Korkuyorum, Romallardan korkuyorum. SEZAR - (Uyank olduuna artk iyice inanmaya balamtr.) Kleopatra yzm iyice grebiliyor musun?

KLEOPATRA - Evet, ay nda bembeyaz grnyor. SEZAR - Beni bir Msrldan daha beyaz gsteren yalnzca ay m acaba? (Ciddi.) Burnumun hayli uzun olduunu fark ettin mi? KLEOPATRA - (Korkun bir pheyle bzlerek.) Nee? SEZAR - Bu bir Romal burnu, Kleopatra. KLEOPATRA - Aaay! (Ac bir lkla yerinden srar. Sfenksn sol kolundan geerek yan taraftan kendini kumlara atar. Diz kp lk la sfenkse yalvarmaya balar.) Sfenks, sfenks! Isr unu, sr unu! Isr da iki lokmada yut. Sana beyaz kediyi kurban edecektim ama elimden kardm. nan bana. (Yontunun kaidesinden kayarak inen Sezar, Kleopatra'nn omzuna dokunur.) Ah! (Kleopatra ban kollaryla rter.) SEZAR - Kleopatra, Sezar'n seni yutmamas iin bir are reteyim mi sana? KLEOPATRA - (Acnacak bir durumda ona sarlarak.) ret, ret, ret! Ftatatita'nn elmaslarn alp sana veririm. Nil Irma'na senin topraklarn ylda iki kez sulatrm. SEZAR - Telalanma ocuum, sakin ol. Senin tanrlarn Romallardan korkuyorlar. Baksana, sfenksin beni srd filan yok. imdi seni srtlayp Sezar'a gtrsem kl kprdamaz. KLEOPATRA - (Mrl mrl yalvararak.) Ama beni gtrmezsin deil mi, sakn gtrme. Hani gtrmem demitin. SEZAR - Sezar hi kadn yemez. KLEOPATRA - (Umutla.) Ne? SEZAR - (Etkileyici.) Ama kzlar yer. (Kz gene umutsuzlua der.) Kedileri de. Sen hem kk, delimen bir kzsn, hem de Kara Kedi'nin torunu. Yar kz, yar kedi. KLEOPATRA - (Titreyerek.) yleyse yer mi beni? SEZAR - Onu bir kadn olduuna inandramazsan, tr tr... KLEOPATRA - Beni kadn yapmak iin bir byc bul. Sen byc msn? SEZAR - Belki. Ama bu i uzun srer. Hemen bu gece atalarnn saraynda Sezar'la yz yze geleceksin. KLEOPATRA - Yo.. yo.. korkarm... SEZAR - Canna korku dse de, Sezar gzn yldrsa da, yrekli bir kadn, byk bir kralie gibi karlayacaksn onu, hi rkmeden, hi kayglanmadan... Elin titrer, benzin sararr, sesin bouklarsa seni bekleyen gecedir, lmdr. (Kleopatra inler.) Gelgelelim seni hkmdarla layk grrse, yan banda tahta oturtup Msr'n gerek melikesi yapar. KLEOPATRA - (Umutsuzca.) Bir bakta benim cierimi okur. Yutacak gz var m onda? SEZAR - (Biraz hznl.) Sezar kadnlara kolayca kanverir. Gzlerine baknca gzleri kamayor. Kadnlar olduklar gibi deil, olmalarn istedii gibi gryor. KLEOPATRA - (Umutlanarak.) yleyse onu kandrrz. Ftatatita'nn baln takarm. Beni yal bal bir kadn sanr. SEZAR - Byle bir ey yaparsan seni bir lokmada yutuverir. KLEOPATRA - Ama ona zel bir rek yediririm. inde byl panzehir tamla beyaz kedinin birka ty bulunan bir rek... O zaman... SEZAR - (abuka.) Ph! Kk budala. Hem reini, hem seni ham yapar. (Kmseyerek ban evirir.) KLEOPATRA - (Arkasndan koup ona sarlarak.) Yalvarrm, ne derseniz yaparm, uslu kz olurum. Bir dediinizi iki etmem. (Gene o korkun brt lde yanklanr. imdi daha yakndan gelmektedir. Bu Romallarn sava borazan buinadr.)

SEZAR - Dinle! KLEOPATRA - (Titreyerek.) Neydi o? SEZAR - Sezar'n sesi. KLEOPATRA - Gel kaalm! Ne duruyorsun, gelsene. SEZAR - Sezar' karlamak iin tahtna oturuncaya kadar korurum seni. imdi beni oraya gtr. KLEOPATRA - (Kap kurtulmaya hevesli.) Gidelim. Gidelim. (Gene buina sesi.) Haydi ko, ko, ko. Tanrlar gazaba geldi. Baksana yer sarslyor. SEZAR - Sezar'n alaylar bastklar yeri titretiyor. KLEOPATRA - (Onu ekip uzaklatrmaya alarak.) Bu taraftan, abuk. Yolda beyaz kediyi de arayalm. Seni Romalya eviren odur. SEZAR - Sen adam olur musun hi? Haydi d nme. (Kzn peinden gider. l gizlice geerlerken buina sesi daha da yakndan gelir. Artk ufku kesen tek grnt sfenksn o acayip siluetidir. Sonra gkyz de kararr. Uzak bir mealenin , ahane bir geenein tavann tayan byk Msr stunlarna vuruncaya kadar karanlk srer. Geenein br ucunda mealeyi tayan Nubyal kle grnr. Kleopatra ile Sezar da onu izlerler. Geenekten ne doru yaklarlarken Sezar bu garip mimariye merakla gz gezdirir. Meale hzla ilerlerken, stunlarn devrilen glgeleri arasnda ahin bal, kanatl adamlar, kara mermerden iri kediler, bir grnr, bir kaybolur. Daha nde duvar bir keyi dner. Orada ha biiminde genie bir alan vardr. Sezar sa yannda bir kap, nnde bir taht grr. Tahtn iki yannda stlerinde birer kandille iki narin stun vardr.) SEZAR - Bu da nesi? KLEOPATRA - Tacmla saltanat kaftanm giymeme izin verilince burada tahtma otururum. (Taht grebilmesi iin kle mealeyi tutar.) SEZAR - Klene buyur da kandilleri yaksn. KLEOPATRA - (Ezile bzle.) Ben buyurabilir miyim acaba? SEZAR - Elbette. Sen Kraliesin. (Kz duraksar.) Ne duruyorsun? KLEOPATRA - (Kleye, ekinerek.) Kandilleri yakver e mi! FTATATITA - (Birden tahtn arkasndan kverir.) Dur! (Kle durur. Kadn yaramaz bir ocuk gibi sinen Kleopatra'ya serte dner.) Kim bu adam? Benden izin almadan kandilleri nasl yaktrrsn? (Kleopatra korkudan dilini yutmutur.) SEZAR - Bu da kim? KLEOPATRA - Ftatatita. FTATATITA - (Kstaha.) Melike'nin ba... SEZAR - (Szn keserek.) Ben Kralie'yle konuuyorum. Kes sesini. (Kleopatra'ya.) Senin hizmetilerin haddini bilmiyor. Defet unu. (Kleye.) Sen Kralie'nin buyruunu yerine getir. (Kle kandilleri yakar. Ftatatita'dan ekinen Kleopatra ne yapacan arr.) Kralie sensin. Syle gitsin iine. KLEOPATRA - (Kandrmaya alarak.) Ftatatita ekerim, azck git de, gene gelirsin. SEZAR - una gitmesini emretmiyorsun, gitmesi iin yalvaryorsun. Byle kralielik olmaz. Bu gidile i i yiyecekler seni. Benden bu kadar. (Dnp gitmeye davranr.) KLEOPATRA - (Koluna smsk yaparak.) Durun, gitmeyin. Beni brakmayn, n'olur! SEZAR - Klelerinden korkan kralielerin yannda bir Romalnn ii ne? KLEOPATRA - Korkmuyorum, sahiden korkmuyorum.

FTATATITA - Burada kimin korktuunu grrz imdi. (Tehdit edercesine.) Kleopatra... SEZAR - Kralie'nin nnde diz k, kadn. u kstaha bak, beni de ocuk yerine koyuyor. Ben akaya gelmem. (Diz kmesi iin Kleopatra'nn ayann dibini gsterir. Ftatatita yar ylgn, yar lgn duraksar. Sezar, Nubyaly arr.) Bana bak kle, sen kafa uurmasn bilir misin? (Nubyal sevinle otuz iki diini gstererek ban sallar. Sezar klcn knndan ekip kabzasn Nubyalya vermeye hazrlanr. Tekrar Ftatatita'ya dnerek ayn iareti tekrarlar.) Hizaya geldiniz mi, hanmefendi? (Ftatatita, iyice ezilmi, gzlerine inanamayan Kleopatra'nn nnde diz ker.) FTATATITA - (Bouk bir sesle.) Sultanm, saltanata kavuunca u ciz kulunu unutma. KLEOPATRA - (Heyecandan yz yarak.) Git, defol, gzm grmesin seni! (Ftatatita ba eik, geri geri kapya gider. Kleopatra onun boyun eiini byk bir cokuyla seyreder. Titreyen ellerini rpacak gibidir. Birden haykrr.) Bana bir ey verin de bir temiz dveyim unu. (Tahtndan kapt bir ylan derisini krba gibi savurarak Ftatatita'nn peinden koar. Sezar bir hamlede onu yakalayp Ftatatita kancaya kadar salvermez.) SEZAR - Sonunda trnaklarn gsterdin, kedi yavrusu. KLEOPATRA - (Sezar'dan kurtularak.) Canm birini dvmek istiyor. unu krbalayacam. (Kleye saldrr.) Al sana, al sana, al sana! (Kle cann kurtarmak iin geenee koup br ucunda kaybolur. Kleopatra elindeki ylan derisini atar. Tahtn basamana srayp kollarn sallayarak haykrr.) Sonunda gerek bir kralie oldum. Gerekten kralie, Kralie Kleopatra. (Sezar pheyle ban sallar. Msr'n genel karlar bakmndan bu deiikliin yararl olacandan emin deildir. Kleopatra ona dnp sevinle bakar. Sonra basamaktan atlayp cokuyla kollarna atlr.) Beni kralie yaptn iin seviyorum seni. SEZAR - Ama kralieler yalnzca krallar severler. KLEOPATRA - Ben btn sevdiim erkekleri kral yapacam. Seni de kral yapacam. Bir sr gen kralm olacak, gl, grbz kollu. Hevesimi aldktan sonra lesiye krbalayacam onlar. Ama sen hep benim kralm olacaksn. yi, sevecen, akll, yal kralm benim. SEZAR - Ah, bu kr kr yz. Ah, bu ocuk yrei! Sezar'n fetihleri iinde en tehlikelisi sen olacaksn. KLEOPATRA - (Dehetle.) Sezar! Sezar' unutmutum. (Endieli.) Benim kralie olduumu ona sylersin, deil mi? Gerek bir kralie. Bana bak! (Kandrmaya alarak.) Gel, u Sezar bamzdan gidinceye kadar, kap saklanalm. SEZAR - Sezar'dan korkuyorsan gerek kralie deilsin. Bir piramidin altna saklansan bile, o saat yerini kefeder. Piramidi tek eliyle havaya kaldrd gibi... (Dilerini takrdatr.) KLEOPATRA - (Titrer.) Deme. SEZAR - Skysa kork bakalm. (Buinann sesi gene uzaktan gelir. Kleopatra korkuyla inler. Sezar az kulaklarna vararak bir hatip edasyla.) te Sezar, Kleopatra'nn tahtna yaklayor. Haydi yerine ge. (Kz elinden tutarak onu tahta gtrr. Kleopatra konuabilecek durumda deildir.) Hey, Titatota... Cariyelerini nasl arrsn? KLEOPATRA - (yice bitkin, tahta kp bzlr. Titreyerek.) El rp. (Sezar el rpnca Ftatatita gelir.)

SEZAR - Kralie'nin tacn, kaftann, cariyelerini getir. Kendisini hazrlayn. KLEOPATRA - (Biraz canlanp kendini toparlayarak.) Evet, tac getir Ftatatita, ta giyeceim. FTATATITA - Melike kimin iin saltanat klna giriyor? SEZAR - Bir Roma yurtta iin, bir krallar kral iin. KLEOPATRA - (Ayan yere vurarak.) Soru sormak haddine mi dm? Soru sormak haddine mi dm. Git de sana buyrulan yap. (Ftatatita ac bir glmseyile kar.) (Kleopatra heyecanla, Sezar'a.) Sezar benim tacmla giysilerimi grnce kralie olduumu anlar, deil mi? SEZAR - Senin kralie gibi sslenip pslenmi bir cariye olmadn ne bilsin? KLEOPATRA - Sen sylersin. SEZAR - Bana sormaz ki. Kleopatra'y gururundan, cesaretinden, hametinden ve gzelliinden tanyacak. (Kleopatra bundan kukulu grnr.) Ne o, titriyor musun? KLEOPATRA - (Titreyerek.) Ben mi? Ha.. ha.. (Hasta gibi.) Hayr. (Ftatatita ile kadn saltanat giysileriyle taklarn getirirler.) FTATATITA - Melike'nin kadnlarndan yalnzca bu kalm. tekiler kam. (Solgun ve hareketsiz duran Kleopatra'y sslemeye balarlar.) SEZAR - yi, iyi. kadn yeter de artar bile. Zavall Sezar ou zaman kendi giyinir. FTATATITA - (Kmseyerek.) Msr Melikesi Romal bir barbarla kyaslanamaz. (Kleopatra'ya.) Cesur ol yavrucuum. u yabancnn karsnda ban dik tut. SEZAR - (Kleopatra'ya hayranlkla bakarak tac bana koyar.) Syle Kleopatra, kralie olmak nasl? Tatl m, yoksa ac m? KLEOPATRA - Ac. SEZAR - Korkuyu yen, Sezar' da alt edersin. Tota, Romallar yaklat m? FTATATITA - Burnumuzun dibindeler. Muhafzlar da kat. KADINLAR - (nleyerek.) Eyvahlar olsun! (Nubyal geenekten koarak gelir.) NUBYALI - Romallar avluya girdiler. (Kapdan frlayp kaar. Kadnlar lklar atarak peinden koarlar. Ftatatita vahice bir kararllkla yerinde kalr. Kleopatra kadnlar izlememek iin kendini zor tutar. Sezar bileinden kavrayarak ona dik dik bakar. Kleopatra, kurban edilmeyi gze almasna durur.) SEZAR - Kralie, Sezar' tek bana karlayacak. Szm sz, de. KLEOPATRA - (Benzi sararm.) Szm sz. SEZAR - (Onu brakarak.) l. (Zrhl adamlarn patrts ve ayak sesleri. Kleopatra'nn deheti artar. Buinann sesi pek yakndan gelir. Bunu borazanlarn yaygaras izler. Kleopatra daha fazla dayanamaz. Bir lk atarak kapya doru koar. Ftatatita acmaszca onu durdurur.) FTATATITA - Sana stm helal etmem. Demin szm sz demitin. Bir kralie lr de sznden dnmez. (Kleopatra'y Sezar'a teslim eder. Sezar korkudan yar baygn olan kz tekrar tahta srkler.) SEZAR - imdi dleklik edersen... (Sezar tahta kendisi oturur.) (Kleopatra her an lm bekleyerek, tahtn basamanda durur. Romal askerler, kartall sancaklarn tayan bayraktarlar nde, buinaclar hemen onun ardnda, grlt ederek geenekten gelirler. ri yar bir adam olan buinac, pirinten, az uluyan bir kurt azn andran buinasn gvdesine dolamtr. Meydana gelince tahta hayretle bakarlar. Karsna dizilip kllarn havaya kaldrarak haykrrlar.) ASKERLER - Selam Sezar!

(Kleopatra dnp lgn gibi Sezar'a bakar. Durumu kavraynca ferahladn gsteren bir hkrkla kollarna der.) KNC PERDE skenderiye. Sarayn birinci katnda bir hol. Bu holden iki merdivenle st kapal, kemerli bir balkona klr. Balkonun kemerleri arasndan sabah gneiyle parlayan Akdeniz grnr. Temiz, heybetli duvarlarda bir firavunlar dizisinin profilden yaplm resimlerinden baka ss yoktur. Sarayda aynalar, yapay perspektifler, tk tk eya ve rtler bulunmad iin gzel, sade, salkl ve serin bir yerdir buras. Ama zengin bir ngiliz fabrikatr, plak, bo, gsterisiz ve "konforsuz" diye tanmlard. Tottenham Court Caddesi uygarl iin vcutlarna dvme yaptrp incik boncuk takanlar neyse, bu Msr uygarl iin de Tottenham Court Caddesi uygarl odur. Kk Kral Ptoleme Dionysus (on yanda), vasisi Pothinus'un elinden tutmu, balkondaki merdivenin banda durmaktadr. Saray halk onu karlamak iin toplamtr. Bu kadnl erkekli kalabalk (kadnlardan bazlar devlet grevlisidir) deiik rklardan, deiik renklerden olumutur. ou Msrldr. Aa Msr'dan gelenler nispeten ak renkli, Yukar Msr'dan gelenler fazlaca esmerdir. Aralarnda birka Yunanl ile Yahudi de vardr. Ptoleme'nin sandaki bekte eitmeni Theodotus gze arpar. Ptoleme'nin solundaki kmenin banda askeri birliklerinin bakomutan, Achilles durur. Theodotus, yz de bacaklar gibi prsm, yalnzca olaanst geni alnyla dikkati eken, ufak tefek, yal bir adamdr. rencilerinin derslerini dinleyen bir filozofun alayl dikkatiyle btn konuulanlara kulak verirken, zekilik ve derinlik taslayan bir saksaan andrr. Achilles, otuz be yalarnda, uzun boylu, yakkl bir adamdr. Kara sakal bir kaniin tyleri gibi kvr kvrdr. Pek zeki birine benzemese de, sekin ve onurludur. Pothinus elli yalarnda, gl, tutkulu, hareketli, hazrcevap bir hadm; ancak, kafas ve karakteri bakmndan sradan, sabrsz, fkesini yenemeyen bir adamdr. nce telli, kumral salar krk gibidir. Kral Ptoleme, on yandaki bir ngiliz ocuundan ok daha byk gsterir. Gene de ocuksu havas, bakalarnca gdlme alkanl, acizlikle huysuzluk arasnda bocalamalar, her dnemin saray ocuklarnda grlen, o ar derecede ykanm, taranm, zenle giydirilmi bebek grnts vardr. Herkes Kral' saygyla karlar. Merdivenlerden inerek sandaki saltanat koltuuna yaklar. Holdeki tek oturulacak yer olan bu koltuun nnde durur. Oturmadan nce, solunda bulunan vasisi Pothinus'un yzne bakarak endieyle, kendisine yol gstermesini bekler. POTHINUS - Msr Kral'nn size syleyecekleri var. THEODOTUS - (Dikballnn etkili kld crlak bir sesle.) Kral'n szlerine kulak verin! PTOLEME - (Ezberledii dersi yineledii bellidir. Dz bir sesle.) Hepinizin dikkatini ekerim. Eski kralnz Ney-fleyen Auletes'in ilk doan olu benim. Kzkardeim Berenie onu kovup tahtna geti. Ama.. ama... (Duraklar.) POTHINUS - (Gizlice fsldayarak.) Ama tanrlar asla...

PTOLEME - Ama tanrlar asla.. tanrlar asla... (Durur. Sonra ylgn.) Tanrlar asla, ne yapamazd, unutmuum... THEODOTUS - Kraln vasisi Pothinus, Kral adna konusun. POTHINUS - (Sabrszln glkle bastrarak.) Kralmz demek isterler ki, tanrlar asla, kzkardeinin bu zndkln cezasz brakamazd. PTOLEME - (abuka.) Tamam, gerisini biliyorum. Bu yzden tanrlar Marcus Antonius adnda bir yabancy, Romal bir svari yzbasn yolladlar. O da lleri aarak babam yeniden tahta kard. Babam da ablam Berenie'nin boynunu vurdu. imdi de babamn lm zerine, bir baka kz, ablam Kleopatra krall elimden alp benim yerime saltanat srmek istiyor. Ama tanrlar asla.. tanrlar asla.. (Pothinus ksrr.) bu dinsizce davran... POTHINUS - Bu byk hakszl... (Sufle eder gibi.) PTOLEME - A, evet, bu byk hakszl cezasz brakmayacak, ablas gibi onun da ban satra vereceklerdir. Gelgelelim o Ftatalita denen cadnn yardmyla Julius Sezar' bylemi, Msr'da haksz yere saltanat srmek iin onun desteini salamtr. Dikkatinizi ekerim... Ben asla.. ben asla... (Klerek Pothinus'a.) Neydi benim asla yapamayacam ey? POTHINUS - (Bir politik tutkunun iddetiyle patlayarak.) Kral asla, bir yabancnn Msr tahtn gasp etmesine raz olmayacaktr. (Bir alk sesi.) Achilles, Kral'a syleyin, Romalnn ardnda ka atl, ka yaya var? THEODOTUS - Kral'n generali konusun! ACHILLES - Topu topu iki Roma lejyonu Kralm, bin piyade, bir kadar da atl. (Saray halk alayc kahkahalarla gler. Hemen fiskos balar. Bu arada bir Romal subay, Rufio, balkonda grnr. Gl kuvvetli, kara sakall, orta yal, szn saknmayan, evik, kk parlak gzleri, kt burnu, dolgun yanaklar da, btn gvdesi gibi bir elik sertliini yanstan bir adam.) RUFIO - (Basamaklardan.) Susalm, efendiler! (Kahkahalar ve gevezelik birden durur.) Sezar, geliyor. THEODOTUS - (Akln abuk toparlayarak.) Kral hazretleri, Romal komutan huzurlarna kabul ederler. (Sezar, sade giyinmi, ancak kelliini gizlemek iin bana mee yapraklarndan bir elenk takmtr. Yannda sekreteri Britannus, krk yalarnda, uzun boylu, ciddi, imdiden biraz sa dklm, fndk kabuu rengindeki sarkk byklar favorileriyle birleen bir Britanyal vardr. zenle maviler giyinmitir. Kuanda evrak antas, diviti ve kam kalemleri bulunur. Britannus'un ciddi, yaplan ii nemseyen havasyla Sezar'n bu yeni manzara karsnda gsterdii ocuka merak birbirine tam karttr. Sezar sonra Kral'n koltuuna doru dner. Britannus ile Rufio, kar taraftaki merdivenlerin banda yer alrlar.) SEZAR - (Pothinus ile Ptoleme'ye bakarak.) Kral hangisi, adam m yoksa ocuk mu? POTHINUS - Ben Pothinus, Melik hazretlerinin vasisi. SEZAR - (Ptoleme'nin omzuna efkatle vurarak.) Demek Kral sizsiniz! Bu yata skc bir i, deil mi? (Pothinus'a.) Hizmetkrnz, Pothinus. (Kaytszca srtn evirip holn iki yannda dizilen sarayllara bakarak ilerler, Achilles'in nnde durur.) Ya bu zat kim? THEODOTUS - Achilles, Kral'n generali. SEZAR - (Achilles'e, pek dosta.) General, ha? Ben de generalim, ama ben ge atldm bu ie, ok ge. Yam bam aldktan sonra. Size salklar ve saysz zaferler dilerim, Achilles! ACHILLES - Tanrlar dilerse, Sezar.

SEZAR - (Theodotus'a dnerek.) Ya siz? Sizin... THEODOTUS - Theodotus, Kral'n eitmeniyim. SEZAR - nsanlara krallk etmeyi retiyorsunuz Theodotus, ne kadar marifetlisiniz. (Duvarlardaki tanrlara bakarak Theodotus'tan ayrlp yine Pothinus'a yaklar.) Ya buras? POTHINUS - Kral'n hazine bakanlarnn toplant salonu. SEZAR - Ha, iyi ki aklma geldi. Bana biraz para gerek. POTHINUS - Kral'n hazinesi yoksuldur, Sezar. SEZAR - Farkndaym. Topu topu bir tanecik koltuu var. RUFIO - (Kabaca bararak.) Sezar'a bir sandalye getirsenize. PTOLEME - (Yerini Sezar'a vermek iin utangaa kalkar.) Sezar! SEZAR - (efkatle.) Yo, olmaz yavrum! Bu senin saltanat makamn. Otur. (Ptoleme'yi yerine oturtur. Bu srada evresine baknan Rufio, en yakn kede, Tanr Ra'nn, oturmu, ahin bal bir adam biimindeki yontusunu grr. Yontunun nnde ayakl, bir iskemle byklnde tun bir buhurdanlk vardr. Rufio, yabanc inanlara aldrmayan bir Romal becerikliliiyle buhurdanl kapar, ortasnda yanan tts ubuunu atp kllerini silker, holn ortasna yakn bir yerde Sezar'n arkasna pat diye koyar.) RUFIO - unun stne oturun Sezar. (Btn saray halk rperir. Kalabalk arasnda slk gibi bir fslt dolar.) SARAYLILAR - Saygszlk! Tanr'ya saygszlk bu! SEZAR - (Oturarak.) Pothinus, imdi ileri yoluna koyalm. Benim fena halde paraya ihtiyacm var. BRITANNUS - (Resmi olmayan bu aklama biimini onaylamaz.) Efendim, demek istiyorlar ki, Msr'n Roma'ya yasal bir borcu var. Kral'n lm babasnn ler Ynetimi'ne demeyi stlendii bir bor. Derhal denmesini salamak da Sezar'n kendi lkesine borcudur. SEZAR - (Donuka.) Ha, sizi tantrmay unuttum, Pothinus. Bu sekreterim, Britannus. Dnyann bat ucunda, Galya'dan bir gnlk yoldaki bir ada halkndan. (Britannus bir ba hareketiyle selam verir.) Bu zat da silah arkadam Rufio. (Rufio boyun eer.) Pothinus 1600 talent istiyorum. (Dehete den sarayllar homurdanrlar. Byle korkun bir istek karsnda Theodotus ile Achilles, aresizce birbirlerinin yzne bakarlar.) POTHINUS - (Donakalm.) Krk milyon sesterss. Olacak ey deil. Melik'in hazinesinde bu kadar para yok. SEZAR - (Yreklendirerek.) Topu topu bin alt yz talent, Pothinus, neden sesterssle hesap ediyorsunuz? Bir sesterssle ancak bir somun ekmek alnr. POTHINUS - Bir talentle de bir yar at alnr. Dedim ya, olacak ey deil. Biz burada canmzla urayoruz. Kral'n ablas Kleopatra tahtn zorla elinden almaya alyor. Kral'n vergileri bir yldr toplanmad. SEZAR - Yanlyorsunuz, Pothinus, subaylarm sabahtan beri Kral'n vergilerini topluyorlar. (Yeniden heyecan, fsldamalar, birka bastrlm kahkaha da eksik deildir.) RUFIO - (Dobra dobra.) deyin gitsin, Pothinus. Bouna nefes tketmeyin. Zaten cannz ucuza kurtaryorsunuz. POTHINUS - (Ac ac.) Koskoca dnyay fetheden Sezar kalksn da bizim vergilerimizle urasn. SEZAR - Dostum, bir dnya fatihinin balca ii vergilerdir. POTHINUS - Ayanz denk aln, Sezar. Bugn tapnan hazineleriyle kralln altnlar darphaneye gnderilip eritilecek. Fidyemizin denmesi iin, hem de halkn gz nnde. Biz plak duvarlar arasnda oturup tahta

kupalardan iki ierken grecekler. Bizi byle bir dinsizlie zorlarsanz halkn gazab banza yasn! SEZAR - Korkmayn, Pothinus. Halk tahta kupalarla iilen arabn tadn pek iyi bilir. Sizin bu cmertliinize karlk ben de taht kavgasn sona erdirsem, ne dersiniz? POTHINUS - Hayr desem, bu size engel olacak m? RUFIO - Hayr. SEZAR - Bu sorunun bir yldr srncemede kaldn sylyorsunuz, Pothinus. Ben on dakika eilebilir miyim? POTHINUS - Keyfiniz bilir Sezar, sormaya ne hacet? SEZAR - yi. Ama nce Kleopatra'y buraya getirtelim. THEODOTUS - skenderiye'de deil ki. Suriye'ye kat. SEZAR - Sanmyorum. (Rufio'ya.) Totatita'y ar. RUFIO - (Seslenerek.) Hey, Titatota! (Ftatatita balkondan gelip kstaha merdivenin banda durur.) FTATATITA - Melike'nin batayas Ftatatita'nn adn aran kim? SEZAR - aran biziz, ama o ad senden baka kimse doru drst syleyemez. Tota, hanmn nerede? (Ftatatita'nn arkasna saklanm olan Kleopatra ban uzatarak onlara gler. Sezar ayaa kalkar.) SEZAR - Kralie huzurlaryla onur verirler mi bize? KLEOPATRA - (Ftatatita'y yana itip basamaklarn yannda azametle durarak.) Bir kralie gibi mi davranaym? SEZAR - Evet. (Kleopatra hemen saltanat koltuuna koar. Ptoleme'yi kolundan ekip onun yerine oturur. Ftatatita balkondaki merdivenin basamana oturarak gaipten haber veren bir Sibil dikkatiyle olanlar izler.) PTOLEME - (d kopmu, gzyalarn tutmaya alarak.) Sezar, bu bana hep byle kt davranr. Kral bensem her eyi elimden almaya ne hakk var? KLEOPATRA - Sen nerde, krallk nerde? Ala bebecik, ala. Romallar seni yesin de gr! SEZAR - (Ptoleme'nin umarszlna acyarak.) Gel buraya olum, benim yanmda dur. (Ptoleme, Sezar'n yanna gider. Sezar yine ayakl buhurdanln stne oturup, ocuu yreklendirmek iin elini eline alr. Kleopatra fkeyle gzlerini onlara diker. Fena halde kskanmtr.) KLEOPATRA - (Yanaklar al al.) Tahtn al da bana al. (Koltuktan hrsla kalkarak, korkudan bzlen Ptoleme'ye yaklar.) Ne duruyorsun, git de otur yerine. imdi, u dakika! SEZAR - Git otur, Ptoleme. Sana bir taht nerilince sakn geri evirme. RUFIO - Sezar, bakalarna verdiiniz bu d keke kendiniz de tutsanz, biz Roma'ya dnnce. (Ptoleme yavaa tahtna doru giderken Kleopatra'nn eliyle sataamayaca kadar uzandan geer. Kleopatra, Sezar'n yannda onun yerini alr.) SEZAR - Pothinus... KLEOPATRA - (Szn keserek.) Benimle konumayacak msnz? SEZAR - Sus bakalm. Bir daha benden izin almadan azn aarsan.. bana gelecei biliyorsun. KLEOPATRA - Ben korkmuyorum. Bir kralie hibir zaman korkmamal. Cann istiyorsa uradaki kocam ye. Korkudan d patlyor. SEZAR - (ararak.) Kocan m? Ne demek istiyorsun? KLEOPATRA - (Ptoleme'yi gstererek.) te u bacaksz! (ki Romal ile Britanyal aknlkla birbirlerine bakarlar.) THEODOTUS - Sezar, siz yabancsnz burada. Bizim yasalarmz bilmezsiniz. Msr krallar ile kralieleri

ahane kan ba olan yaknlarndan bakasyla evlenemezler. Ptoleme ile Kleopatra yalnzca karde deil, ayn zamanda kral ve naip olarak domulardr. BRITANNUS - (Beyninden vurulmu.) Sezar, bu ahlaka smaz. THEODOTUS - (Kzgn.) Nasl? SEZAR - (Kendini toparlayarak.) Onu balayn Theodotus, barbarn biridir. Kendi kabilesiyle adasnn trelerini doa yasalar sanr. BRITANNUS - Siz onu affetmisiniz. Asl bu Msrllar barbar. Siz de bunlara yz vermekle hata iliyorsunuz Sezar. Rezalet bu, rezaletin dik ls. SEZAR - Rezalet olsa da olmasa da, bar kaplarn aar. (Ciddi olarak Pothinus'a.) Bana bakn, Pothinus, nerim u... RUFIO - Sezar'a kulak verin. SEZAR - Ptoleme ile Kleopatra Msr'da yan yana, ortak bir saltanat srecekler. ACHILLES - Peki, Kral'n kk erkek kardei ile Kleopatra'nn kk kzkardei ne olacak? RUFIO - (Aklayarak.) Bir kk Ptoleme daha varm Sezar. SEZAR - Eh, kk Ptoleme de br kzkardele evlenir. Biz de onlara Kbrs' armaan ederiz. POTHINUS - (Sabrszca.) Kbrs kimsenin iine yaramaz. SEZAR - Aldrma, bar olsun da... BRITANNUS - (Farknda olmadan gelecekteki bir devlet adamnn szn syler.) Onurlu bir bar, Pothinus. POTHINUS - (syanla.) Sezar, drst ol! stediin para, zgrlmzn bedeliydi. Paran al, ama i ilerimize burnunu sokma! BAZI SARAYLILAR - (Pothinus'un st perdeden konumasndan ve Sezar'n sessizliinden g alarak.) Doru! Doru! Msr Msrllarndr. (Tartma atmaya dnr. Msrllar gittike kzrlar. Sezar sakinliini srdrr. Ama Rufio, gittike daha ters, daha inat olur. Britannus azametli ve fkelidir.) RUFIO - (Kmseyerek.) Msr, Msrllarnm. Burada bir Roma igal ordusu bulunduunu unutuyorsunuz. Kukla Kralnz tahta karan, Aulus Gabinius'un brakt ordu. ACHILLES - (Birden varln ne srerek.) imdi de benim komutamda. Burada Roma generali benim Sezar. SEZAR - (Durumu elenceli bularak.) Ayn zamanda Msr generali, deil mi? POTHINUS - (Bir zafer edasyla.) yle, Sezar. SEZAR - Ya u anda kimden yanasn, sormak cretinde bulunabilir miyim, general? ACHILLES - Haktan ve tanrlardan yana. SEZAR - Hmm. Ka askerin var? ACHILLES - Sava meydannda belli olur. RUFIO - (Gaddarca.) Adamlarn Romal m? Deilse ka kii olursa olsun, bizim onumuza kar be yz nefer karabiliyor musun, sen ondan haber ver. POTHINUS - Bo szlerle bize gzda vermeye kalkma Rufio. Sezar bundan nce de yenildi, bundan sonra da yenilir. Birka hafta nce Sezar Pompeius'un elinden klpay kurtuldu. Birka ay sonra da Cato ile Afrika Kral Nubyal Juba'dan cann kurtarmak iin gene tabana kuvvet kaabilir. ACHILLES - (Hemen Pothinus'tan sonra, bir tedhit edasyla.) Drt bin kiiyle ne yapabilirsiniz? THEODOTUS - (Hemen Achilles'in ardndan crlayarak.) Hem de on parasz. Gidin iinize. SARAYLILAR - (Barp ararak Sezar'n evresine rler.) Gidin iinize. Msr, Msrllarndr. Defolun burdan!

(Rufio, konuamayacak kadar fkeli, sakaln srr. Sezar sanki kahvalt sofrasnda imi de, kedi bir para morina bal kapmak iin yaygaray basyormu gibi rahata oturur.) KLEOPATRA - Neden seninle byle konumalarna izin veriyorsun, Sezar? Korkuyor musun yoksa? SEZAR - yi ama gzelim, syledikleri olduka doru. KLEOPATRA - Sen gidersen ben kralie olamam. SEZAR - Seni kralie yapmadan bir yere gitmem. POTHINUS - Achilles, akln varsa, u kz hazr elinin altndayken, hemen yakalarsn. RUFIO - (Meydan okuyarak.) Hazr elin demiken Sezar' da yakala bari. POTHINUS - (Altta kalmaz.) Gzel syledin, Rufio. Neden olmasn? RUFIO - Hele bir dene Achilles! (Bararak.) Hey, nbeti! (Balkon birdenbire Sezar'n askerleriyle dolar. Ellerinde kllaryla basamaklarda durup eli denekli yzbalarnn hcum emrini beklerler. Msrllar bir an burunlar havada onlarla yzleirler. Sonra yzlerini asarak eski yerlerine dnerler.) BRITANNUS - Sezar'n tutsasnz, hepiniz. SEZAR - (yilikle.) Yo, yo, yo. Hi de deil, Sezar'n konuklar, efendiler. KLEOPATRA - unlarn kafalarn kesmeyecek misin? SEZAR - Ne? Kardeinin de kafasn m keseyim? KLEOPATRA - Neden olmasn? Eline frsat gese o benim kafam keserdi. Deil mi, Ptoleme? PTOLEME - (Rengi atm ama inat.) Keserdim. Hele byyeyim de gr, nasl kesiyorum. (Kleopatra yeni taknd kralielik vakaryla ona dilini karmak istei arasnda bocalar. Bunu izleyen sahneye hi katlmaz. Sezar'n kalkt buhurdanla oturarak tedirgin bir ocuun merakl baklaryla olup biteni seyreder.) POTHINUS - Sezar, bizi burada alkoymaya kalkarsan... RUFIO - Bunu baaracaktr, Msrl, zerre kadar phen olmasn. Saray, kumsal ve dou liman bizim elimizde. Roma yolu ak. Sezar izin verirse o yoldan gidersiniz. SEZAR - (Kibarca.) Askerlerimin geri ekilmesini salamak iin baka arem yoktu, Pothinus. Her birinin hayat benden sorulur. Ama siz gitmekte serbestsiniz, buradaki, saraydaki herkes de. RUFIO - (Bu merhamet karsnda sarm.) Ne? Hainlerle dnekler de mi? SEZAR - (fadeyi yumuatarak.) Roma igal ordusu da, Rufio. Gitmek isteyen herkes. POTHINUS - (akn.) Ama.. ama.. ama... SEZAR - Evet, dostum. POTHINUS - Bizi kendi saraymzdan kovuyorsun. Sonra byklk taslayarak gitmekte serbest olduumuzu sylyorsun. Gitmek asl size der. Bizi sokaa atamazsn. SEZAR - Dostlarn sokakta Pothinus. Dars senin iin daha gvenli olur. POTHINUS - Bizi oyuna getiriyorsun. Ben Kral'n vasisiyim. Burada durmak benim hakkm. Yerimden bile kmldamam. Ya siz bu hakk nerden buluyorsunuz? SEZAR - Rufio'daki knn iinde duruyor. Fazla beklerseniz knndan syrlabilir. POTHINUS - (Ac ac.) Roma adaleti dediiniz bu mu? THEODOTUS - Umarm, Romann minnet borcunu byle demezsiniz. SEZAR - Minnet borcu mu? Herhangi bir hizmetinizden tr size borlu muyum, efendiler? THEODOTUS - Sezar'n hayat kendi gznde o kadar deersiz mi? Onu kurtardmz nasl unutur? SEZAR - Hayatm m? O kadarck m? THEODOTUS - Hayatn, zafer talarn, gelecein...

POTHINUS - Doru. Bir tank ararak kantlayabilirim. Biz olmasak, dnyann en byk askerinin komutasndaki Roma igal ordusu Sezar'a boyun edirecekti. (Balkondan seslenir.) Hey, Lucius Septimus! (Sezar irkilir, derinden sarslr.) Sesimi iitirsen gel de Sezar'n nnde tanklk et. SEZAR - (Bzlerek.) Hayr, hayr! THEODOTUS - Evet, evet. Askeri yarg tanklk etsin. (Lucius Septimus, temiz tra olmu, krk yalarnda t gibi bir atlet, dzgn yz, kararl az, biimli, ince Romal burnuyla, bir Romal subay klnda balkona gelerek Sezar'la yzleir. Sezar, bir an peleriniyle yzn kaparsa da, kendini toparlayarak yzn aar. Yargc onurla karlar.) POTHINUS - Sen tanksn, Lucius Septimus. Sezar buraya dmann kovalayarak geldi. Biz dmanna aman verdik mi? LUCIUS - Pompeius Msr kylarna ayak basar basmaz klcmn bir darbesiyle ban uurdum. THEODOTUS - (Bir engerek keyfiyle.) Karsyla ocuunun gzleri nnde, bunu unutmayn Sezar. Az nce kt gemiden seyrettiler. Sana bir tas dolusu intikam erbeti sunduk. SEZAR - (Dehetle.) ntikam m? POTHINUS - Kalyonun limana girerken, sana ilk armaanmz dnya imparatorluundaki rakibinin ba oldu... Sen tanklk et Lucius Septimus, doru deil mi? LUCIUS - Doru. Pompeius'u ldren u ellerle, ban Sezar'n ayaklar dibine braktm. SEZAR - Katil! Farsalya'da zaferi Pompeius kazansayd, Sezar' da ayn ellerle ldrrdn. LUCIUS - Yenik denin vay haline, Sezar! Pompeius'a hizmet ederken, kendisi kadar iyi nice adamn kanna girdim, srf onlar yendii iin. Sonunda sra ona geldi. THEODOTUS - (Yaltaklanarak.) Adamn iini bitiren sen deilsin, Sezar, biziz. Daha dorusu bu i benim bamn altndan kt. Yaplmas iin ben t verdim. Bizim sayemizde hem yumuak ballktaki nn korudun, hem de cn aldn. SEZAR - almak ha! Ben alacak kadar klseydim, bu cinayete kurban giden adamn kann detmek iin size neler yapmazdm. (Dehet ve aknlk iinde geri ekilirler.) Pompeius benim damadm, eski dostum, byk Roma'nn yirmi yllk efendisi, otuz yllk zafer akncs deil miydi? Ben bir Romal olarak onun anndan pay almadm m? Dnyaya sahip olmak iin bizi birbirimize dren yazgy biz mi yarattk? Ben Julius Sezar mym, yoksa vahi bir kurt mu? Bu yrei nasrlam alan kallee kestii ba, o eski askerin, o yce fatihin, o yavuz Romalnn kr sal ban nme frlattnz iin benden minnet mi bekliyorsunuz? (Lucius Septimus'a.) Ykl karmdan! Senden ireniyorum! LUCIUS - (Souk ve umursamaz.) Ph! Bundan nce de kesik balar grdn, Sezar. Sanrm kesilen sa kollar da, Galya'da Vercingetorix'i yendikten sonra, binlercesini. Btn efkatine karn onun cann baladn m? cn m almtn yoksa? SEZAR - Hayr, tanrlar adna, hayr. Keke yle olsayd. almak insancadr, hi deilse. Ne gezer, o kesilen sa kollar, Kapitol'un altndaki mahzende alaka boulan o yiit Vercingetorix (tyler rpertici bir hicivle) Cumhuriyet'in gvenlii iin feda edildi. Bir devlet adamnn ald akllca nlemler, szm yabana! Aslnda

merte almaktan on kat daha kanl lgnlklar. O zamanlar ne aptalmm. Canlar byle delilerin insafna kald m, insanlar yand demektir. (Alakgnll.) Lucius Septimus, bala beni. Vercingetorix'in katili, ne hakla Pompeius'un katilini paylyor? Sen de tekilerle gitmekte zgrsn. Ya da kal istersen. Benim hizmetimde sana bir grev veririm. LUCIUS - Kazanma ansn az, Sezar. Ben gidiyorum. (Balkondan karak gitmeye hazrlanr.) RUFIO - (Avn kard iin fkeli.) Bu da cumhuriyeti olduunu gsterir. LUCIUS - (Balkon merdivenlerinde, meydan okurcasna.) Ya sen necisin? RUFIO - Sezarc, Sezar'n btn askerleri gibi. SEZAR - (Kibarca.) Lucius, inan bana. Sezar, Sezarc deil... Roma gerek bir cumhuriyet olayd, Sezar cumhuriyetilerin banda gelirdi. Ama sen seimini yaptn, yolun ak olsun. LUCIUS - Hoa kal! Gel Achilles, vakit varken gidelim. (Rufio'nun fkesini bastramayacan gren Sezar, elini omzuna koyarak onu holn n tarafna, muzurluk karamayaca bir yere getirir. Onlara yaklaan Britannus, Sezar'n sana geer. l grup Achilles'e yaklar. Achilles kibirle onlardan uzaklap br yandaki Theodotus'un yanna gider. Lucius Septimus balkondaki askerlerin arasndan geerek kar. Pothinus, Theodotus ve Achilles, sarayllarla, evrelerini saran askerlerden kukulanarak onu izlerler. Arkalarndan giden askerler fazla merasim gzetmeden onlar ite kaka dar karrlar. Kral inat ama acnacak durumda, eli yz seirerek koltuunda kalr. Bu arada Rufio homurdanp durmaktadr.) RUFIO - (Lucius karken.) Biz onun eline dsek canmz kurtarabilir miydik acaba? SEZAR - Benden daha alaka davranacan dnmeye hakkm yok. RUFIO - Laf! SEZAR - Rufio, Lucius Septimus'u rnek alp Sezar olmaktan vazgesem bana hizmet eder misin? BRITANNUS - Sezar, bu tutum hi de akllca deil. Roma'ya kar greviniz, dmanlarn zararsz hale getirmenizi emreder. (Britanyal sekreterinin her ie bir ahlak klf geirmesi Sezar' hogryle glmsetir.) RUFIO - Ona laf anlatamazsn, Britannus, bouna nefes tketme. Yalnzca u szme nian koyun Sezar. Merhametli olmak istiyorsanz, keyfiniz bilir. Ama sizin dn baladklarnzla yarn dvmek zorunda olan askerlerinizi dnyor musunuz hi? stediiniz emri verin, bundan sonraki zaferiniz srf merhametiniz yznden bir soykrmna dnecek. Ben kendi hesabma hi esir almayacam. Sava meydannda haklayacam dmanm. Ondan sonra siz istediiniz kadar merhametten, efkatten dem vurun. Ayn adamlarla tekrar tekrar dvmeye hi niyetim yok. imdi izninizle u soylular saraydan dar uurlayaym. (Gitmeye hazrlanr.) SEZAR - (Dnnce Ptoleme'yi grr.) Ne? ocuu burada tek bana brakmlar. Ne ayp, ne ayp! RUFIO - (Ptoleme'yi elinden tutup yerinden kaldrarak.) Buyrunuz hametmeap! PTOLEME - (Elini Rufio'dan ekerek, Sezar'a.) Beni saraymdan dar m atyor? RUFIO - (Suratszca.) Kalmak istiyorsanz, buyrun kaln. SEZAR - (efkatle.) Git, yavrum. Sana bir zararm dokunmaz ama darda dostlarnn yannda olmak daha iyi senin iin. Burada aslann azndasn. PTOLEME - (kp giderken.) Korkum aslandan deil ama (Rufio'ya bakar) akaldan.

SEZAR - (Onaylayarak gler.) Cesur ocuk! KLEOPATRA - (Sezar'n beenisini kskanarak.) Kk budala. Cevher mi yumurtladn akln sra? SEZAR - Britannus, Kral'la birlikte git. Kendisini o Pothinus denen adama teslim et. (Britannus, Ptoleme'nin ardndan kar.) RUFIO - (Kleopatra'y gstererek.) Ya bu mal, bu maln gz? Bunu ne yapacaz? Sanrm siz daha iyi bilirsiniz. (Balkondan kar.) KLEOPATRA - (Birden parlayarak Sezar'a dner.) Benim de onlarla birlikte gitmemi mi istiyordunuz? SEZAR - (Biraz dalgn, iini ekerek Ptoleme'nin koltuuna gider. Kleopatra kzarm yanaklar, sklm yumruklaryla yantn beklemektedir.) stediini yapmakta zgrsn, Kleopatra. KLEOPATRA - Gitmiim ya da kalmm, umurunuzda bile deil. SEZAR - (Glmseyerek.) Tabii, kalrsan daha ok sevinirim. KLEOPATRA - ok mu? Pek ok mu? SEZAR - (Ban sallayarak.) ok, pek ok. KLEOPATRA - Mademki kalmam isteniyor, kalrm ben de. Ama kalmaya can attm sanlmasn sakn. Anlald m? SEZAR - Hem de pek iyi anlald. (arr.) Totatita! (Ftatatita ona kt kt bakar ama oturduu yerden kmldamaz.) KLEOPATRA - (Kahkahadan krlarak.) Ad Totatita deil, Ftatatita. (arr.) Ftatatita! Ftatatita! (Kadn hemen kalkp Kleopatra'nn yanna gelir.) SEZAR - (Hl dili dnmez.) Tfatafita, kusura bakmasn, bir Romalnn dili dolamadan adn sylemesi ok zor. Tota, Kralie burada, skenderiye'de saltanat srecek. Hizmetine bakacak kadnlar tut, ne gerekliyse yap. FTATATITA - yleyse Melike'nin saraynda benim szm m geecek? KLEOPATRA - Hayr, Melike'nin saraynda benim szm geecek. imdi git de sana buyrulan yap. Yoksa ikindi st seni Nil'e attrrm. Zavall timsahlar zehirlenir. SEZAR - (Sarslarak.) Yo, olamaz! KLEOPATRA - Bal gibi olur. Sen pek yufka yreklisin, Sezar. Ama bereket zekisin. Dediklerimi yaparsan yneticilii renirsin yaknda. (Sezar, bu kstahlk karsnda dili tutulmu, oturduu koltukta dnerek ona uzun uzun bakar. Ftatatita salam ve gzel dilerini gstererek srttktan sonra onlar yalnz brakarak kar.) SEZAR - Kleopatra sonunda seni yiyip yutmam vacip oldu. KLEOPATRA - (Yannda diz kp ne kadar zeki olduunu gstermek iin yar gerek, yar yapmackl bir ilgiyle.) Artk ocuk kandrr gibi konuma benimle. SEZAR - Geen gece sfenks bizi tantral hzla bymektesin. imdiden bana ders vermeye kalkyorsun. KLEOPATRA - (Burnu srtlm, hakl kmaya alarak.) Yoo, bu byk bir aptallk olur. Bilmez miyim? (Birden.) Bana kzdnz m? SEZAR - Hayr. KLEOPATRA - (Pek inanamaz.) Peki, neden bu kadar dncelisiniz? SEZAR - (Ayaa kalkar.) Yaplacak bir sr iim var, Kleopatra. KLEOPATRA - (Geri ekilerek.) iniz mi var? (Gcenmi.) Benimle konumaktan usandnz. Benden kurtulmak iin bahane aryorsunuz. SEZAR - (Onu yattrmak iin oturur.) Haydi bir dakika daha. Ama sonra almam gerek. KLEOPATRA - almak m? Sama! Artk kral olduunuzu unutmayn. Sizi kral yaptm. Krallar almaz ki. SEZAR - Ya! Bunu sana kim syledi, minik kedi?

KLEOPATRA - Babam Msr Kral'yd. Hi almazd. Ama byk krald dorusu. Kendisine ba kaldrp tahtna geen ablamn ban kesti. SEZAR - Bak sen! Ya tahtn nasl geri ald? KLEOPATRA - (Hevesle, gzleri parlayarak.) Anlataym. lden, gl, grbz kollar olan yakkl bir delikanl geldi. Yannda bir sr atl vard. Ablamn kocasn ldrp babama tahtn geri verdi. (zlemle.) Ben daha on iki yandaydm. imdi Kralie oldum ya, keke bir daha gelse. Onu koca yapardm kendime. SEZAR - Belki bir aresine bakarz. O yakkl gen adam babana yardm etmesi iin gnderen bendim. KLEOPATRA - (Kendinden geerek.) Demek tanyorsunuz onu. SEZAR - (Bayla onaylayarak.) Tanrm. KLEOPATRA - Sizinle birlikte geldi mi? (Sezar hayr anlamnda ban sallar. Kleopatra, fena halde hayal krklna urar.) Ah keke geleydi, keke geleydi. Keke ben biraz daha byk olaydm. Sizin gibi kedi yavrusu yerine koymazd beni. Ama belki siz yalsnz da ondan. O sizden ok, ok daha gen, deil mi? SEZAR - (Hap yutar gibi.) Eh, biraz daha gen. KLEOPATRA - Onu istesem bana varr m acaba? SEZAR - Mmkndr. KLEOPATRA - Ama kocam olur musun diye ak ak sormak istemem. Siz onu kandrsanz da o beni istese, benim istediimi bilmeden. SEZAR - (Yakkl gen adamn kiilii hakkndaki saflna acyarak.) Zavall yavrum benim. KLEOPATRA - Neden bana acr gibi konuuyorsunuz? Baka birini mi seviyor? SEZAR - Korkarm yle. KLEOPATRA - (Gzleri yaararak.) yleyse ilk ak ben olmayacam. SEZAR - lk ak m? Pek sanmam. Kadnlarn gzdesidir. KLEOPATRA - Keke ilk ak ben olsaydm. Ama beni severse ona gz koyan btn kadnlar ldrtrm. Sylesenize hl gzel mi? Gl grbz kollar gnete mermer gibi parlyor mu? SEZAR - Onca yiyip iiyor. Gene de tam formunda. KLEOPATRA - Onun iin bu dnyayla ilgili, sradan eyler sylemeyin. Bir tanrdr o. SEZAR - Byk bir svari subaydr. Bir de Romallar arasnda ayana en abuk olan. KLEOPATRA - Asl ad ne? SEZAR - (arm.) Asl ad m? KLEOPATRA - Evet. Ben her zaman ona Horus derdim. nk Horus bizim tanrlarn en gzelidir. Ama asl adn renmek istiyorum. SEZAR - Ad Marcus Antonius. KLEOPATRA - (Mzik gibi.) Marcus Antonius, Marcus Antonius, ne gzel ad! (Sezar'n boynuna sarlr.) Sen bi tanesin! Ne iyi ettin de babam kurtarmas iin yolladn onu. Babam ok sever miydin? SEZAR - Hayr, yavrum. Ama dediin gibi baban hi almazd. Oysa ben durmadan alrm. Bylece tacn kaybettii zaman, geri almam iin bana 16.000 talent deyeceine sz verdi. KLEOPATRA - Hi dedi mi? SEZAR - Tam deil. KLEOPATRA - Hakk varm. ok pahal. Btn dnya 16.000 talent etmez. SEZAR - Bu belki dorudur, Kleopatra. alan Msrllardan koparabildii kadarn verdi. Geri kalan hl denmedi. Bu gidile denecei de yok. En iyisi ben kendi iime bakaym. Sen imdi biraz ekil de ktibimi yolla.

KLEOPATRA - (Okayc.) Olmaz. Burda kalmak istiyorum. Marcus Antonius'u anlat bana. SEZAR - Ben ie koyulmazsam Pothinus'la brleri liman yolunu keserler. O zaman da Roma yolu kapanr. KLEOPATRA - Kapansn. Senin Roma'ya dnmeni istemiyorum ki. SEZAR - Ama Marcus Antonius'un oradan gelmesini istiyorsun. KLEOPATRA - (Srayarak.) Ah, istiyorum tabii. Unutmuum. abuk iinin bana, Sezar. Marcus Antoniusum iin deniz yolunu ak tut. (Deniz ar, Marcus Antonius'a bir pck yollayarak, balkon tarafndan hzla kar.) SEZAR - (Holn ortasndan balkon merdivenlerine evike giderek.) Hey, Britannus! (st basamakta yaral bir Romal askerle karlanca irkilir.) Ne geldi bana? ASKER - (Sarl ban gstererek.) te bu, Sezar. ki arkadam da pazar meydannda ldrdler. SEZAR - (Sakin, ama ilgili.) Peki, ama niin? ASKER - skenderiye'de bir ordu var. Roma ordusu olduunu iddia ediyor. SEZAR - Roma igal ordusu. Sonra? ASKER - Achilles adnda birinin komutasnda. SEZAR - Sonra ne olmu? ASKER - Ordu kentin kaplarndan girince kentliler bize kar ayaklandlar. Bu haber gelince ben yanmda iki askerle pazar meydanndaydm. Bize saldrdlar. Ben kalabal yarp yakam kurtardm. te karnzdaym. SEZAR - yi, seni sa grdme sevindim. (Rufio hzla balkona girer. Bir kemerin arasndan aadaki rhtma bakmak iin askerin arkasndan geer.) Rufio, sarldk. RUFIO - Ne? imdiden mi? SEZAR - imdi ya da yarn ne fark eder. Nasl olsa kuatacaklard bizi. (Britannus koarak gelir.) BRITANNUS - Sezar! SEZAR - (Ne diyeceini nceden bilir.) Evet, biliyorum. (Rufio ile Britannus kart ynlerden hole inerler. Sezar bir an merdiven yannda kalp askerle grr.) Arkada, buyruumu ilet. Askerler kumsalda toplanp gemilere yaklasnlar. Yaralarna da baktr. Haydi ko! (Asker hzla kar. Sezar, hole inip Rufio ile Britannus arasnda durur.) Rufio, bat limannda birka gemimiz var. Kundakla onlar. RUFIO - (Dik dik bakar.) Kundaklayaym m? SEZAR - Yangn kar. Yak! Dou limanndaki btn gemilerimizle, Faros'u, u fenerli aday ele geir. Adamlarmzn yarsn burada brak. Kumsalla sarayn nndeki rhtm tutsunlar. Anayurda giden yol budur. RUFIO - (Hi onaylamadan.) Kenti elden mi karacaz? SEZAR - Kenti alamadk ki, Rufio. Elimizde u saray var. Bir de, nedir u bitiikteki yap? RUFIO - Tiyatro. SEZAR - Bir de onu alrz. Kyya egemen durumda. Geriye kalan Msr, Msrllarndr. RUFIO - Siz daha iyi bilirsiniz. Bu kadar m? SEZAR - Bu kadar. u gemiler tutumad m daha? RUFIO - Telalanmayn, saniye sektirmeden icabna bakarz. (Koarak kar.) BRITANNUS - Sezar, Pothinus sizinle grmek istiyor. Davran pek kstaha. Ona dersini verseniz. SEZAR - Nerde? BRITANNUS - Darda bekliyor. SEZAR - Hey, ordaki, Pothinus'u ieri al. (Pothinus balkonda grnr. Kibirle hole inerek Sezar'n soluna geer.) SEZAR - Hayrola, Pothinus? POTHINUS - Size bir ltimatom getirdim, Sezar.

SEZAR - ltimatom mu? Kap akt. Bize sava ilan etmeden o kapdan kp gitmeliydiniz. imdi sizi esir aldm. (Koltua gidip togasn gevetir.) POTHINUS - (Hafifseyerek.) Beni mi esir aldnz? skenderiye'de olduumuzun farknda msnz? Kral Ptoleme'nin ordusu sizin kk birliinizin tam yz kat. Ve skenderiye onun elinde. SEZAR - (Umursamadan togasn karp koltua atar.) Pekl dostum, buradan kabilirsen k. Arkadalarna da syle, bir daha pazar meydannda Romallar ldrmesinler. Yoksa benim nl merhametimden nasibi olmayan askerlerim sizi dorayabilir. Britannus muhafza haber ver. Sonra da benim zrhm getir. (Britannus koarak karken Rufio gelir.) Ne haber? RUFIO - (Balkondan liman stnde yaylan duman bulutunu gstererek.) uraya bakn. (Pothinus bakmak iin telala merdivenlerden kar.) SEZAR - Ne? imdiden alevler iinde. Olacak ey deil. RUFIO - Evet, be salam gemi. Her birine bal birer salapurya, tka basa ya ykl... Ama yangn ben kartmadm. Msrllar beni bu zahmetten kurtardlar. Bat limann zaptetmiler. SEZAR - (Merakla.) Ya dou liman. Ya deniz feneri, Rufio? RUFIO - (Birden isyan ederek Sezar'a yaklap onu azarlar.) Koskoca alay be dakikada gemilere bindirmek gelir mi elimden? Birinci piyade kolu imdiden kumsala indi. Bizden bu kadar. Daha abuk i istiyorsanz, gelin de kendi iinizi kendiniz grn. SEZAR - (Yattrarak.) yi, iyi. Biraz sabr gerek Rufio, biraz sabr gerek. RUFIO - Sabr ha! Burada sabrszlanan kim? Siz mi, yoksa ben mi? u balkondan gzetliyorum onlar. Yoksa burda durur muydum? SEZAR - Beni bala, Rufio. (Endieli.) Gene de mmkn olduu kadar abuk. (Felaketin en byne uram bir ihtiyarn ac lklar szn keser. Ses gittike yaklar. Theodotus san ban yolarak, barp ararak yaklar. Bu lgnca duruma aan Rufio ona bakmak iin bir adm geri ekilir. Pothinus dnp kulak verir.) THEODOTUS - (Merdivenlerde kollarn kaldrarak.) Felaket! Bamza gelenler. Korkun! Korkun! Sylemeye dilim varmyor. mdat! Yetiin! RUFIO - Gene ne var? SEZAR - (Kalarn atarak.) Kimi ldrmler? THEODOTUS - ldrmek mi? Ah, on bin kiinin lmnden daha beter bir felaket. nsanlk iin yerine konulmaz bir kayp. RUFIO - Ne olmu be adam? THEODOTUS - (Holn nne gelip ikisinin arasna girerek.) Yangn sizin gemilerden yaylm. Dnyann yedi harikasndan birincisi kl olup gidiyor. skenderiye Kitapl alev alev yanyor. RUFIO - Pf! (yice rahatlam, balkona kp kumsaldaki birliklerin hazrlklarn seyreder.) SEZAR - O kadar m? THEODOTUS - (Kulaklarna inanamaz.) O kadar ha? Sezar, gelecek kuaklar sizi kitaplarn deerini bilmeyen barbar bir asker diye mi tansn? Bunu mu istiyorsunuz? SEZAR - Theodotus, ben de bir yazarm. Size vereceim t u. Msrllar kitaplarn yardmyla bir dler dnyasnda yaayacaklarna brakn da kendi hayatlarn yaasnlar.

THEODOTUS - (Bir edebiyat heyecan, bir bilgin tutkusuyla diz ker.) Sezar, dnya ancak on kuakta bir lmsz bir kitaba kavuur. SEZAR - (Yumuamadan.) nsanlara dalkavukluk etmiyorsa onu tutup meydanlarda yakverirler. THEODOTUS - Tarih olmasa lm sizi en adi askerinizin yanna gmerdi. SEZAR - lm bunu yapacak zaten. Daha iyi bir mezar istemiyorum. THEODOTUS - Orada cayr cayr yanan insanln anlar. SEZAR - Utan verici anlar, varsn yansn. THEODOTUS - (lgnca.) Gemii yok mu edeceksin? SEZAR - Evet. Ykntlar stne de gelecei kuracam. (Theodotus umutsuzluk iinde yumruklaryla akaklarn dver.) Ama dinle Theodotus, dinle krallarn hocas, sen Pompeius'un bana, dadaki obann bir soan bana bitiinden fazla deer bimedin. imdi yal gzlerle nmde diz kp yalvaryorsun, hem de yalan yanl iziktirilmi birka koyun derisi iin. u anda sana ne bir adam, ne de bir kova su verebilirim. Ama saraydan zgrce kabilirsin. imdi, doru Achilles'e git. Yangn sndrmek iin alaylarn seferber etsin. (Onu merdivenlere doru hzla srkler.) POTHINUS - (Anlaml.) Anlyorsun ya Theodotus, ben burada tutsam. THEODOTUS - Tutsak m? SEZAR - nsanln anlar yanarken burada durup gevezelik mi edeceksin? (Balkondan bararak.) Hey baksanza, Theodotus'u dar saln. THEODOTUS - (Pothinus'a.) Kitapl kurtarmaya gitmem gerek. (Hzla kar.) SEZAR - Onu kapya kadar geir, Pothinus. Syle, sizinkilerin kulan bksn. Daha fazla askerimi ldrmesinler, karmam, ucu sana dokunur. POTHINUS - Canma kyarsanz size pahalya oturur, Sezar. (Theodotus'un arkasndan kar. Askerlerin gemilere bindirilmesini gzleyen Rufio, iki Msrlnn gittiini fark etmez.) RUFIO - (Balkondan kumsala bararak.) Herkes hazr m orda? YZBAI - (Aadan.) Herkes hazr. Sezar' bekliyoruz. SEZAR - Syle o bknlara, Sezar geliyor. (Seslenerek.) Britannicus! (Sekreterinin adn byle atafatl bir biimde sylemek Sezar'n akalarndan biridir. Daha sonraki yllarda ciddi ve resmi olarak Britanya fatihi anlamna gelebilirdi.) RUFIO - (Aa bararak.) Byk sandaldan baka btn tekneler denize alsn. Byk sandaln banda bekleyin. Sezar'n muhafzlar binecek. (Balkondan ayrlp hole iner.) O Msrllar nerde? Gene merhamet damarnz m kabard? Salverdiniz deil mi? SEZAR - (Glerek.) Theodotus'u kitapl kurtarmaya gnderdim. Edebiyata sayg gstermeliyiz, Rufio. RUFIO - (Kprerek.) lgnlk stne lgnlk! Elinizden gelse, spanya'da, Galya'da, Tesalya'da lenlerin hepsini diriltirdiniz, onlarla bir daha dvmek zahmetine katlanalm diye. SEZAR - Tanrlarn tek dncesi gelecek yl rahat etmek olayd, dnyay mahvetmezler miydi acaba? (Sabr iyice tkenen Rufio fkeyle geri dner. Sezar, giysisinin kolundan yakalayarak kurnazca kulana fsldar.) Ayrca, dostum, hapsettiimiz her Msrlnn bana iki Romal dikmek gerekir, bunu unutma. RUFIO - Ha, o parlak szlerin altnda bir tilki kurnazl gizlendiini bilmeliydim. (Huysuzca omuz silkerek Sezar'dan ayrlr. Hazrlklar denetlemek iin bir daha balkona kar. Sonra gider.) SEZAR - Britannus uykuya m dald? Zrhm getirsin diye gndereli bir saat geti. (Seslenerek.) Britannicus,

hey adal, nerde kaldn? (Kleopatra balkondan koarak gelir. Britannus'tan kapt, Sezar'n tolgasyla klcn getirir. Onu izleyen Britannus'ta da Sezar'n zrhyla dizlikleri vardr. Sezar'n yanna indiklerinde kz soluna, Britannus sana geerler.) KLEOPATRA - Seni ben giydireceim, Sezar. Otur bakalm. (Sezar szn dinler.) u Roma tolgalar da ok gsterili. (Sezar'n bandan elengini karr.) Aaa! (Ona bakarak glmekten krlr.) SEZAR - Ne glyorsun? KLEOPATRA - Meer kafan kelmi. (K harfinin stne basp kelimeyi bir kahkahayla tamamlar.) SEZAR - (yice can sklarak.) Kleopatra! (Britannus'un zrhn giydirmesi iin ayaa kalkar.) KLEOPATRA - Demek bunun iin bana elenk takyorsun, kelliini gizlemek iin. BRITANNUS - Sus, Msrl, bunlar bir fatihin ban ssleyen defne yapraklardr. KLEOPATRA - Asl sen sus, adal. (Sezar'a.) Ban keskin eker ruhuyla gzelce ov, Sezar, yle sk sk. San yeniden biter. SEZAR - (Eki suratla.) Kleopatra, sana daha ok toysun dedikleri zaman houna gidiyor mu? KLEOPATRA - (Somurtarak.) Hayr... SEZAR - Ben de.. orta yalsn demelerinden holanmyorum. Gel seninle bir pazarlk yapalm. Fazla yalarmdan onunu sana vereyim. Bylece 26'lk olursun. Bana ka yl kalr? O hesaba bo ver... Anlatk m? KLEOPATRA - Anlatk. Yirmi altya fitim. (Tolgay Sezar'n bana takar.) Aa, ok yakt. Bunu taknca ancak ellisinde grnyorsun. BRITANNUS - (Kleopatra'ya ters ters bakarak.) Sezar'la byle konuamazsn? KLEOPATRA - Sezar seni o adada yakalad zaman tepeden trnaa maviye boyalymsn, doru mu? BRITANNUS - Mavi btn saygn Britanyallarn rengidir. Savata vcutlarmz maviye boyarz. Dmanlarmz giysilerimizi ya da canmz karsalar bile, bizi saygnlmzdan soyamazlar. (Kalkar.) KLEOPATRA - (Sezar'n klcyla.) Klcn da kuataym. imdi ok grkemli oldun. Roma'da ok heykelini yaptlar m? SEZAR - Evet. Bir sr. KLEOPATRA - Bir tane getirtip bana versene. RUFIO - (Her zamankinden daha sabrsz balkondan gelir.) Sezar, konumanz bitti mi? Adamlarmz sizi bekliyorlar. Siz tekneye ayak basnca artk hibir g onlar tutamaz. skenderiye Feneri'ne varmak iin yaracaklar. SEZAR - (Klcn ekip ucunu yoklayarak.) Bu iyi bilendi mi bugn, Britannus? Farsalya'da kr testere gibiydi. BRITANNUS - Bugn bir sa telini ikiye bler. Kendi elimle zaladm. KLEOPATRA - (Birden dehetle Sezar'n boynuna sarlarak.) Gerekten savaa, savata lmeye gitmiyorsun ya? SEZAR - Hayr, Kleopatra. Hi kimse savata lmeye gitmez. KLEOPATRA - Ama iin ucunda ldrlmek de var. Ablamn kocas savata ldrlmt. N'olur sen gitme. Brak da o gitsin. (Rufio'yu gsterir. Hepsi ona glerler.) Geri gelmezsen ben ne yaparm? SEZAR - (Ciddi.) Korkuyor musun? KLEOPATRA - (Bzlerek.) Yoo!

SEZAR - (Sakin bir gllkle.) Balkona k, bizi Fener Adas'n alrken grrsn. Sava seyretmeyi renmelisin. Haydi git artk. (Kleopatra snk snk balkona gider.) Gzel. Haydi Rufio, mar! KLEOPATRA - (Birden ellerini rparak.) Oh, bir yere gidemezsin. SEZAR - Ne var? Ne oldu gene? KLEOPATRA - Limann suyunu kovalarla boaltyorlar... Bir sr asker, taa orda. (Sol tarafndan denizi gsterir.) Denizi kurutacaklar. RUFIO - (Aceleyle gidip bakar.) Doru. Msr ordusu. Bat limanna ekirge srs gibi mler. (Ani bir fkeyle Sezar'n stne yrr.) Sizin o kahrolas merhametiniz yznden Sezar. Theodotus getirmi bunlar buraya. SEZAR - (Kendi kurnazlna sevinir.) Benim istediim de buydu, Rufio. Yangn sndrmeye geldiler. Biz feneri zaptederken onlar kitaplkla uraadursunlar. Fena m? (Sevinten uarak balkonu geer ve kar. Britannus onu izler.) RUFIO - (Nefretle.) Seni kurnaz tilki seni!.. (Hzla kar. Askerlerin haykrndan Sezar'n aaya indii anlalr.) YZBAI - (Aadan.) Herkes gemilere! Sezar'a yol verin! (Askerler yine barr.) KLEOPATRA - (Balkonun kemerinden mendil sallayarak.) Gle gle, sevgili Sezar! Gle gle git, gle gle dn! Yolun ak olsun! NC PERDE Sarayn nndeki rhtmn ucu, skenderiye dou limannn stnden Faros Adas'na bakar. Bu adaya dar bir mendirekle bal nl skenderiye Feneri, yukarya doru kat kat daralan, beyaz mermerden dev gibi bir kuledir. Tepesinde bir iaret feneri bulunur. Ada, Heptasatsium denen ve liman gneyden kuatan be mil uzunluunda bir mendirek ya da dalgakranla karaya baldr. Rhtmn ortasnda elinde pilum, sol elini gzlerine siper ederek dikkatle feneri gzleyen bir Romal nbeti durur. Pilum, ucuna ayak uzunluunda demirden bir i geirilmi drt buuk ayak boyunda salam bir srktr. Nbeti yle dalmtr ki, rhtmn kuzeyinden drlm hallar getiren drt Msrl hamaln, pelerinde Ftatatita ve Sicilyal Apollodorus ile kendisine yaklatklarn fark etmez. Apollodorus yaklak 24 yanda, yakkl, gsterili, alml bir delikanldr. Zarif eflatunlar, gvercin kanad griler iinde, zevk ve zenle giyinmi, tunlar, karartlm gmler, akik ve yeim talaryla bezenmitir. Bir ortaa ha gibi ustaca ilenmi ve morartlm klc, eflatun deri stne altn kafesli knndan grnr. Ftatatita'nn yol gsterdii hamallar rhtmda nbetinin arkasndan geerek sarayn merdivenlerine gelince, denklerini indirip yere melirler. Apollodorus onlarla birlikte gemez. Nbetinin dalgnln tuhaf bularak durur. APOLLODORUS - (Nbetiye seslenerek.) Hey, ordan geen kim? NBET - (iddetle irkilip pilumunu hamle durumuna geirerek.) Bu da ne? Dur! Kimsin sen? APOLLODORUS - Sicilyal Apollodorus. Bu ne hal adamm? Dlere dalp gitmisin. urdaki tiyatronun ardndan sizin hatlara gireli kervanmla nbetinin yanndan getim. de gzn deniz fenerine dikmi, hibiri beni durdurmad. Bu mu Roma disiplini?

NBET - Burada karay deil, denizi gzlemek iin bulunuyoruz. Sezar imdi Faros Adas'na karma yapt. (Ftatatita'ya bakarak.) Bu da nesi? u Msr dmbelei de kim? FTATATITA - Apollodorus, u Romal kpee haddini bildir. Melike'nin badanman karsnda dilini tutsun. APOLLODORUS - Dostum, bu hanmefendi Sezar'n gznde pek hatrl bir kiidir. NBET - (Hi etkilenmeden.) Ya bu pl prt ne? APOLLODORUS - Kralie'nin saraydaki dairesini demek iin hal. Dnyann en iyi hallar arasndan setim onlar. Benim setiklerim arasndan en iyilerini de Kralie seecek. NBET - Demek hal tccarsn sen. APOLLODORUS - (Alnarak.) Dostum, ben soylu bir kiiyim. NBET - Soylu ha! Silah tutacak yerde dkkn tutan bir soylu. APOLLODORUS - Benimki dkkn deil, bir gzel sanatlar tapna. Ben gzellie taparm. Benim mesleim gzel kralieler iin gzel eya semek. Benim ilkem, sanat sanat iindir. NBET - Parola bu deil. APOLLODORUS - Bu evrensel bir paroladr. NBET - Evrensel parolalardan haberim yok benim. Ya gnn parolasn sylersin, ya defolup dkknn yolunu tutarsn. (Ftatatita, nbetinin sesindeki dmanca tondan huylanarak, bir pars gibi rhtmn ucuna szlp nbetinin arkasna geer.) APOLLODORUS - Ya ikisini de yapmazsam? NBET - O zaman bu i bir tarafndan girer, bir tarafndan kar. APOLLODORUS - Emrinizdeyim dostum. (Klcn ekerek telasz bir zariflikle kendini koruma durumuna geer.) FTATATITA - (Birden nbetinin kollarn arkadan kavrayarak.) Ban u kpein grtlana sapla, Apollodorus. (Yiit Apollodorus glerek ban sallar. Nbetiden uzaklaarak klcn indirir.) NBET - (Bouna rpnarak.) Lanet kar, brak beni. Can kurtaran yok mu? FTATATITA - (Nbetiyi havaya kaldrarak.) u Romal srngeni haklasana. Hadi sapla klcn. (ki Romal askerle bir yzba rhtmn kuzeyinden koarak gelirler. Arkadalarn kurtarp Ftatatita'y nbetinin sol tarafndan savururlar.) YZBAI - (Elli yalarnda, szleri de hareketleri gibi ksa ve kuru, bir tatsz adam.) Bu da ne? Neler oluyor burda? FTATATITA - (Apollodorus'a.) Neden gebertmedin sanki? Vakit vard. APOLLODORUS - Yzba, ben buraya Kralie'nin emriyle... YZBAI - Kralie mi? Tamam. (Nbetiye.) Brak ieri girsin. u hamallar da eyalaryla saraya gnder. Ama ieri giren hi kimse dar kmayacak. Kralie'nin kendisi bile. NBET - u kocakar tehlikeli. erkein kolunu bker. Beni u tccara ldrtmek istedi. APOLLODORUS - Yzba, ben tccar deilim. Bir soylu, kendini sanata adam biriyim. YZBAI - Kadn senin karn m? APOLLODORUS - (Dehetle.) Hayr! Hayr! (Nezaketle dzelterek.) Hanmn kendine gre bir alm, bir albenisi yok diyemem. Ama (altn izerek) karm deil. FTATATITA - (Yzbaya.) Romal, ben Ftatatita, Kralie'nin hizmetindeki kadnlarn ba. YZBAI - Ba kadn efendi. Bir daha adamlarma elini srme. On erkekle baa kacak kadar gl de olsan, limann dibini boylarsn. Hi karmam. (Askerlere.) Hadi grevinizin bana, mar! (Adamlaryla birlikte

geldii yerden kar.) FTATATITA - (Arkasndan bet bet bakarak.) Bakalm, grrz, sis kimi daha ok seviyor, sadk kulu Ftatatita'y m, yoksa u Romal kpeini mi? NBET - (Apollodorus'a, kargsyla saray gstererek.) Gein bakalm. Bir daha da ayamn dibinde dolamayn. (Ftatatita'ya dnerek.) Seni kocam timsah seni, hele bir daha yanma yakla, (ii gsterir) unu enene yersin. KLEOPATRA - (Saraydan seslenerek.) Ftatatita, Ftatatita! FTATATITA - (Yukarya bakp ok ayplayarak.) Aa, bir de pencereye km. ekil bakaym. Burda erkekler var. KLEOPATRA - Aaya iniyorum. FTATATITA - (lgn gibi.) Olmaz! Olmaz1 Sen akln m kardn? Tanrlar, yce tanrlar! Apollodorus, adamlarna syle balyalar yklensinler. abuk benimle ieri girin. APOLLODORUS - Ba kadn efendinin szn dinleyin. FTATATITA - (Adamlar eilip denkleri kaldrrken sabrszca.) abuk, abuk, yoksa o bizden nce davranacak. (Kleopatra saraydan kp rhtmda Ftatatita'ya doru koar.) Bu kz doduuna piman eder insan. KLEOPATRA - (Hevesle.) Ftatatita. Aklma bir ey geldi. Bir kayk istiyorum. Hemen, imdi. FTATATITA - Bir kayk m? Yoo, olacak ey deil. Apollodorus, Melike'ye sen meram anlat. APOLLODORUS - (Kibarca.) Gzel Kraliem, ben ardaki kullarnzdan Sicilyal Apollodorus. Size birbirinden nefis Acem hals getirdim. Ama hangisini beenirseniz... KLEOPATRA - Bugn hallarla uraacak vaktim yok. Bana bir kayk bulun. FTATATITA - imdi bu sama heves de nerden kt? Sen ancak saltanat kayna binebilirsin. APOLLODORUS - Saltanat kaykta deil, Melike'dedir, Ftatatita. (Kleopatra'ya.) Hametli ayanz limandaki en adi kayn kpetesine dese saltanat kay oluverir. (Limana dnp denize doru seslenir.) Hey kayk, iskeleye yana. KLEOPATRA - Apollodorus, sen benim kusursuz valyemsin. Artk btn hallarm senden alrm. (Apollodorus sevinle eilir. Rhtmn stnde bir krek belirir, sonra kayk, sivri kafal, gneten kapkara yanm, evik, srtkan bir adam, elinde krek, nbetinin sandaki merdivenlerden yukar kp bekler.) Krek ekmesini bilir misin Apollodorus? APOLLODORUS - Kreklerim hametlime kanat kesilir. Kraliemi ne tarafa gtrmemi emir buyururlar? KLEOPATRA - Deniz fenerine. Gel. (Merdivenlerden inmeye davranr.) NBET - (Kargsn ona doru evirerek.) Durun. Geemezsiniz. KLEOPATRA - (fkeyle kzararak.) Bu ne kstahlk! Benim Kralie olduumu biliyor musun? NBET - Emir aldm. Geemezsiniz. KLEOPATRA - Szme boyun emezsen Sezar boynunu vurdurur. NBET - Subaymn szn dinlemezsem daha kt cezalandrr. KLEOPATRA - Ftatatita, bo u herifi. NBET - (Korkuyla Ftatatita'ya bakp kargsn sallayarak.) Alarga dur. KLEOPATRA - (Apollodorus'a koarak.) Apollodorus, klelerin bize yardm etsin. APOLLODORUS - Onlarn yardmna ihtiyacm yok efendim. (Klcn eker.) Haydi asker, kendini savunacan silahn se. Klca kar karg m, yoksa klca kar kl m? NBET - Sicilyalya kar Romal. Al da belan bul! (Kargsn Apollodorus'a frlatr. Sicilyal ustaca bir dizi

stne dnce karg bann stnden vnlayarak geer ve ona zarar vermeden yere der. Apollodorus bir zafer narasyla srar ve klcn ekerek kendini savunan nbetiye saldrr. Nbeti haykrr.) Hey, muhafzlar, imdat... (Kleopatra yar korkmu, yar sevinmi, saraya yakn hamallarn banda meldikleri yere snr. rken kayk tehlikeden uzaklamak iin hzla merdivenlerden iner ama kavgay seyretmek iin rhtmdan ban uzatarak bakar. Nbeti, Ftatatita'nn arkadan saldraca korkusuyla g durumdadr. Kabaca kulland klcyla kendini Apollodorus'tan baka zaman zaman Ftatatita'ya kar da savurmak gerektii iin bir hayli zorlanr. Yzba bir sr askerle geri gelir. Apollodorus bu takviyeli gle karlanca geri geri srayarak Kleopatra'ya yaklar.) YZBAI - (Nbetinin sana geerek.) Bu da ne? Gene ne oldu? NBET - (Soluk solua.) u kocakar olmasa bamn aresine bakardm. Bamdan rak olsun, baka yardm istemem. YZBAI - Anlat bakalm asker, neler oldu? FTATATITA - Yzba, az daha Kralie'yi ldrecekti. NBET - (Kabaca.) Buradan geirmektense vururdum daha iyi. Bir kaya binip deniz fenerine gitmeye kalkt. Bana verilen emre uyup durdurdum. O da bu herifi stme sald. (Gidip pilumunu alarak yerine dner.) YZBAI - (Kleopatra'ya dnerek.) Kleopatra sizi gcendirmeyi hi istemem. Ama Sezar'n zel emri olmadan sizi Roma hatlarndan teye geirmeyi gze alamayz. APOLLODORUS - Peki yzba, Sezar Fener Adas'na ayak basal, oras da Roma snrlar iine girmedi mi? KLEOPATRA - Doru, doru. Buna ne buyrulur? YZBAI - (Apollodorus'a.) Sana gelince Apollodorus, bu ie burnunu soktuun iin ile saray kapsna mhlanmadna kret. APOLLODORUS - (Nazike.) Asker arkadam, ben bu kadar sakil bir silahla ldrlmek iin domadm. Yenilirsem (klcn kaldrr.) lmm bu ak tanradan olacak. Bir sanatya yakan tek silah budur. imdi snr amayacamza inandnza gre, brakn da u nbetinin iini bitirip Kralie ile gideyim. YZBAI - (fke belirtileri gsteren nbetiye.) Sen sus bakalm. Kleopatra, ben aldm emirlere uymak zorundaym. u Sicilyalnn zevzekliklerine kulak asamam. Saraynza ekilip hallarnz orada gzden geirin. KLEOPATRA - (Somurtarak.) Hayr. Ben Kralieyim. Sezar senin konutuun gibi konumuyor benimle. Byle davranmak olsa olsa Sezar'n a yamaklarna yarar, yzbalarna deil. YZBAI - (Surat ask.) Ben grevimi yapyorum. Bu da yeter bana. APOLLODORUS - Hametlim, budala bir adam utanaca bir i yapt zaman bu grevimdir der, kar iin iinden. YZBAI - (fkeli.) Apollodorus... APOLLODORUS - (Kibarca meydan okuyarak.) Uygun bir yerde, uygun bir zamanda onuruma dokunmay klcmla detirim ona. Sanat demek dellocu demektir. (Kleopatra'ya.) Szm dinleyin, dou yldz, Sezar'dan bir haber gelmedike bu adamlarn elinden kurtulamazsnz. zin verirseniz ben isteklerinizi kendisine ileteyim, sizden bir de armaan gtreyim. Denizin kollarna kavumak iin alalan gne yolunu yarlamadan, sizi salvermeleri iin Sezar'n buyruunu getiririm.

YZBAI - (Alayc.) O armaan da Kralie'ye sen satarsn tabii. APOLLODORUS - Yzba, bu hallarn en pahalsn Sezar'a armaan etmesi iin Kralie'ye bedava vereceim. Sadece Sicilyal zevkinin Msr gzelliine gnlden kopan vergisi olarak. KLEOPATRA - (Sevinle.) Grdn ya, ne kadar cahil, ne kadar grgsz bir adammsn. YZBAI - (Terse.) Ahmak satc malndan tez ayrlr. (Adamlarna.) Buraya iki nbeti daha dikelim. Gznz drt an. Saraydan ku uurulmayacak. Yalnzca bu adamn mallaryla kmasna izin verilecek. Hatlarmz iinde bir daha klcn ekmeye kalkarsa gebertin. Haydi grev bana. Mar. (Birinci nbetinin yanna iki yedek brakarak gider.) APOLLODORUS - (Dosta bir tavr taknarak.) Dostlarm, saraya gelseniz de u kavgay bir mlek arapla bastrsak, ne dersiniz? (Kesesini karp iindeki paralar ngrdatr.) Kralie hepinize ihsanlar datacak. NBET - (yice surat ask.) Bize verilen emirleri duydun. Git iine. BRNC YEDEK - Akln ermez gibi konuma. Hadi ekil bamzdan. KNC YEDEK - (Keseye imrenerek bakar. Bask yzl arkadann aksine bu nbeti kanca burunludur.) Yoksul bir adamn itahn kabartmayn bo yere. APOLLODORUS - (Kleopatra'ya.) Kralielerin incisi, yzba hemen orackta. Subaynn gz nnde bir Romal askeri batan karamazsn. En iyisi, Sezar'a haberinizi ben gtreyim. KLEOPATRA - (Hallarn arasnda dnp durmaktadr.) Bu hallar ok ar mdr? APOLLODORUS - Ne kadar ar olursa olsun. Tayacak hamal ok. KLEOPATRA - Hallar kayklara nasl koyarlar? Yukardan frlatp atarlar m? APOLLODORUS - Kk kayklara atlmaz hametlim. Yoksa kay batrr. KLEOPATRA - rnein u adamn kayna? (Kayky gsterir.) APOLLODORUS - O kayk kaldrmaz. ok kk. KLEOPATRA - Ama Sezar'a bir hal gndersem sen gtrebilirsin, deil mi? APOLLODORUS - Hi pheniz olmasn. KLEOPATRA - Merdivenlerden yava yava indirtip zen gsterirsin. APOLLODORUS - Bana gvenebilirsiniz. KLEOPATRA - ok, ok zen gsterir misin? APOLLODORUS - Gzm gibi bakarm. KLEOPATRA - Sz ver bana, hamallarn da drmelerine, uraya buraya atmalarna meydan vermeyeceksin. APOLLODORUS - Saraydaki en ince billur kadehi halya sarn, krlrsa bamla derim. KLEOPATRA - yi. Gel, Ftatatita. (Ftatatita ona yaklar. Apollodorus onlar saraya kadar geirmek nerisinde bulunur.) Hayr, Apollodorus, sen bizimle gelme. Gndereceim haly kendim seerim. Burada bekle. (Koarak saraya gider.) APOLLODORUS - (Hamallara.) Bu hanmn peinden gidin. (Ftatatita'y gsterir.) Sznden dar kmayn sakn. (Hamallar kalp balyalarn alrlar.) FTATATITA - (Hamallara haarattanm gibi davranarak.) Bu taraftan. Basamaklara basmadan pabularnz karn, karn bakaym. (Arkasnda hal tayan hamallarla ieri girer. Bu arada Apollodorus rhtmn ucuna giderek liman gzler. Nbetiler ona pis pis bakarlar.) APOLLODORUS - (Nbetiye.) Dostum... NBET - (Kabaca.) Kapat eneni. BRNC YEDEK - Dilini tutsana be adam. KNC YEDEK - (Rhtmn kuzeyine endieyle bakp yar fsldayarak.) Biraz bekleyemez misin?

APOLLODORUS - Sabret, kafal eek. (Nbetiler fkeyle homurdanrlar. Sicilyal hi umursamaz.) Bana bakn, sizi niin diktiler buraya? Beni mi gzetleyeceksiniz, yoksa Msrllar m? NBET - Biz grevimizi biliriz. APOLLODORUS - yleyse neden yapmyorsunuz? Orada bir eyler oluyor. (Mendirein gneybatsn gsterir.) NBET - (Yz ask.) Ne yapacam senin gibi bir heriften mi reneceim? APOLLODORUS - Kaln kafal! (Seslenir.) Hey, kimse yok mu orda? Hey, yzba! NBET - imize burnunu sokmasan olmaz. (Bararak.) Dikkat! Herkes yerine. Asker silah bana. BRNC ve KNC YEDEK - Dikkat. Dikkat. Silah bana. (Yzba muhafzlaryla koarak gelir.) YZBAI - Ne var? Gene kocakar m saldrd sana? (Apollodorus'u grr.) Sen hl burada msn? APOLLODORUS - (nceki gibi gstererek.) uraya baksanza. Msrllar harekete geti. Fener Adas'n yeniden ele geirecekler. Hem denizden, hem karadan saldracaklar. Mendirek yoluyla karadan, bat liman yoluyla denizden. Asker dostlarm kmldann biraz. Byk av balyor. (Rhtmn birok yerinden borazan sesleri ykselir.) Aha, size demedim mi! YZBAI - (abuka.) Siz iki yedek, alarm komutunu gney karakollarna uurun. Burada bir nbeti kalsn. tekiler benimle gelsin. Hadi abuk olun. (ki yedek nbeti koarak gneye gider. Yzbayla muhafz kuzeye doru koarlar. Hemen ardndan buina sesi iitilir. Drt hamal saraydan bir hal getirir. Ftatatita da onlar izler.) NBET - (Endieyle ili kargsn hamle durumuna getirerek.) Gene mi sen? (Hamallar durur.) FTATATITA - Bana ilime, Romal. imdi tek bana kaldn. Apollodorus, bu hal Kleopatra'nn Sezar'a armaandr. inde en ince berya kristalinden on tane deerli kadeh, kutsal mavi gvercinin yz tane yumurtas var. Bir tanesi bile krlmayacak, anlald m? Artk senin stne havale ediyorum. APOLLODORUS - Bamla birlikte. (Hamallara.) Usulca kaya ykleyin. (Hamallar haly merdivenlere tarlar.) BRNC HAMAL - (Kaya bakarak.) Ne yaptnzn farknda msnz, efendim? Hanmn szn ettii yumurtalardan her biri bir libreden fazla eker. Byle bir yk iin kayk fazla kk. KAYIKI - (Heyecanla basamaklardan yukar atlr.) Seni insafsz hamal. Seni dii devenin yampiri yavrusu. (Apollodorus'a.) Efendim, benim u kayk be ada alr da bana msn demez. Sizinle bir denk gvercin yumurtasn m tayamayacak? (Hamala.) Seni uyuz hecin devesi seni. Tanrlar bu haince kskanl yanna brakr m sanyorsun? Mutlaka cezan bulacaksn. BRNC HAMAL - Dua et ki imdi seni dvmek iin u dengi brakamyorum elimden. Ama bir daha sefere yolunu beklerim. Grrsn gnn. APOLLODORUS - (Aralarna girerek.) Dalamayn bakalm. Kayk bir tek kalastan da olsa gene binip Sezar'a giderdim. FTATATITA - (Endieyle.) Tanrlar adna, Apollodorus, sakn bu dengi tehlikeye atma. APOLLODORUS - Gnln ferah tut, sen ey paha biilmez antika, halnn byk deerini kestirebiliyorum.

(Hamallara.) Hadi indirin bakalm, aman yava... Yoksa on gn yalnzca ktek yersiniz. (Kayk basamaklardan iner. Hamallar denkleriyle onu izlerler. Ftatatita ile Apollodorus rhtmn ucundan bakarlar.) APOLLODORUS - Yava evlatlarm, yava gznz seveyim. (Birden korkuya kaplarak.) Ulan yava dedik, itolu itler. K altna yatrn. Tamam. FTATATITA - (Hamallardan birine bararak.) stne basma. stne basma, koca hayvan. BRNC HAMAL - Sinirlenme hanm, her ey yolunda. FTATATITA - (Soluk solua.) Her ey yolunda m? Yreim azma geldi. (Soluyarak brn tutar.) (Drt hamal imdi merdiven banda para beklerler.) APOLLODORUS - Aln bakalm agzller. (Birinci hamala para verir, o da avcunda tutup tekilere gsterir. Douda det olduu zere iverenin cimriliinden gklere yaknmaya hazrdrlar. Ama Sicilyalnn cmertlii azlarn ak brakr.) BRNC HAMAL - Tuttuun altn olsun, eli ak beyim. KNC HAMAL - El vergisi, gnl sevgisi! NC HAMAL - Tanrlarn gzbebeisin. DRDNC HAMAL - Tanrlar seni bamzdan eksik etmesin. NBET - (Hasetle pilumunu onlara evirerek.) Pis kpekler, defolun burdan! (Kuzeye doru tabana kuvvet kaarlar.) APOLLODORUS - Hoakal Ftatatita, deniz fenerine ben Msrllardan nce varacam. (Merdivenlerden iner.) FTATATITA - Yolun ak olsun, Tanrlar seni de, yavrumu da korusun. (Hamallar kovalayan nbeti geri dner. Ftatatita'nn kamasna engel olmak iin merdiven banda durur.) APOLLODORUS - (Kayk uzaklarken, aadan.) Hoakal, yiit iiba. NBET - Gle gle dkknc. APOLLODORUS - Asl kreklere gzpek levendim, asl, yahey! (Kreklerin ritmine uyarak "barcarolle'' lsnde bir ark sylemeye balar.) "Kanat a sen kalbim kanat a engine Akn bir yk oldu dmedin dengine" Ver u krekleri, tosbaann dl, iime fenalklar bast. NBET - (Ftatatita'y tehdit ederek.) Hadi bakalm, ba kadn efendi. Doru kmesine. FTATATITA - (Diz kp kollarn denize doru uzatarak.) Ey denizlerin tanrlar, sa salim kyya ulatrn yavrumu. NBET - Kimi sa salim ulatrsnlar? Ne demek istiyorsun? FTATATITA - (Karanlk bir bakla.) Ey Msr tanrlar, ey perileri, bu sersem Romal, kzn su stnden arlmasna gz yumduu iin subayndan kpekler gibi dayak yesin. NBET - Bamn belas. Kz o kaykta demek. Hey kayk, beri gel. Hey, kayk... APOLLODORUS - (Uzaktan ark syler.) "Kanat a sen kalbim ak martlar gibi Kanna girmesin u umutsuz sevgi." (Bu arada Rufio, sabahki savatan sonra bir odun demetinin stne oturmu hurma attrmaktadr. Solunda deniz feneri bir dev gibi bulutlara kadar ykselir. Hurmalarla dolu olan miferini iki dizinin arasna alm, yanna da bir krba arap koymutur. Arkasnda, deniz fenerinin byk ta kaidesi alak bir ta korkulukla evrilmitir. Ortadan iki merdiven basamayla duvar tepeliine klr. Fenerin vincinden, ucu engelli kocaman

bir zincir Rufio'nun bann stne kadar sarkar. stnde oturduu odunlara benzer baka odunlar fenerin alevini beslemek iin ekilmek zere hazrlanmtr. Sezar korkuluktaki basamakta durmu endieyle darya doru bakar. Tedirgin olduu bellidir. Britannus fenerin kapsndan dar kar.) RUFIO - E, syle bakalm adal, ta tepesine kadar ktn m? BRITANNUS - ktm. ki yz ayak kadar var, bana kalrsa. RUFIO - Yukarda kimse var m? BRITANNUS - Vinci altran Surlu bir ihtiyarla, olu. On drt yanda, iyi yetitirilmi bir ocuk. RUFIO - (Zincire bakarak.) Ne? Bir ihtiyarla bir ocuk mu iletiyor bunu? Yirmi kii bu iin altndan zor kalkar. BRITANNUS - Yalnzca iki kii, inann bana. Denge salayan arlklar, bir de ii kaynar su dolu makine var. Nasl altn anlayamadm, nk bizim Britanya modeli deil. Bu vinle ya flaryla odunlar ekip tepedeki atelikte yakyorlar. RUFIO - yi ama... BRITANNUS - zr dilerim. Adadan mendirek yoluyla bize gelen haberciler var. Bunun iin aa indim. Gidip bir bakaym, ne istiyorlar? (Acele acele fenerin yanndan geip uzaklar.) SEZAR - (Korkuluktan keyifsiz ve titreyerek iner.) Rufio, lgnca bir sefere kalktk. Yenileceiz. Mendirek zerinde siper hazrlayan adamlarmz ne durumda acaba? RUFIO - (Kzgn.) urda iki lokma attryordum. sterseniz a acna gidip size haber getireyim. SEZAR - (Sinirli de olsa onu yattrmaya alarak.) Ye Rufio ye. Sen yemene bak olum. (Yine gezinir. Bu arada Rufio hurma attrmaktadr.) Msrllar barikata saldrmak iin tamamlanmasn m bekleyecekler? Yoo, adamlar bu kadar aptal olamaz. nce frtna gibi barikat ykp sel gibi stmze inecekler. lk kez, nlenebilecek bir tehlikeye atldm. Msr'a hi gelmemeliydim. RUFIO - Daha bir saat nce zafere kazanlm gzyle bakyordunuz. SEZAR - (zr dilercesine.) Evet, budalalk ettim Rufio, dncesizlik benimkisi, ocukluk! RUFIO - ocukluk mu? Hi de deil. Buyrun. (Ona bir avu hurma verir.) SEZAR - Bunlar ne ie yarar? RUFIO - Yemeye. Sizin derdiniz bu. Adam sizin yanza gelince le yemeinden nce halsiz der. Yiyin iin, sonra durumu bir daha gzden geirirsiniz. SEZAR - (Hurmalar alr.) Ya kemale erdi. Doru Rufio, yalym, iyice yprandm. Doru, ok doru. (Hznl dncelere dalp bir hurma daha yer.) Achilles daha mrnn doruunda. Ptoleme ise ocuk. Ben gn grm itin biriyim. Geen gnler gibi gn bulunur mu? (Bir hurma daha yiyip biraz canlanr.) Gene de szlanmaya hakkm yok. (Birden neelenerek.) Bu hurmalar hi de fena deil, Rufio. (Britannus elinde deriden bir torba, heyecanla gelir. Sezar bir anda kendini toparlamtr.) Ne haber? BRITANNUS - Rodoslu leventlerimiz bir hazine ele geirmiler. te! (Torbay Sezar'n ayaklarna atar.) Artk dmanlarmz avcumuzun iinde. SEZAR - u torbada m? BRITANNUS - Hele bir dinleyin, Sezar. Pompeius'un yandalaryla buradaki igal ordusu arasnda gidip gelen btn mektuplar bu torbada. SEZAR - Ee, ne olmu? BRITANNUS - (Sezar'n durumu ge kavramasndan sabrszlanarak.) imdi dmanlarnn kim olduunu

reneceiz. Siz Rubicon Irma'n geeli aleyhinizde entrika eviren her adamn ad bu ktlarda bulunabilir. SEZAR - Atee at, hepsini. BRITANNUS - Atee mi? (Az ak kalr.) SEZAR - Atee. Ben dostluumun Pompeius'un da, Cato'nun da dostluundan daha yararl olduunu gsterdikten sonra yanmda yer alacak olan bu adamlar yarglayp sulamakla m geireyim nmdeki be yl? Bunu mu istiyorsun? Ah, yola gelmez Britanyal. Dilerinin ne kadar keskin olduunu gstermek iin ona buna hrlayp kavga arayan bir buldog muyum ben? BRITANNUS - Ama onurunuz. Roma'nn onuru... SEZAR - Sizin Kelt rahipleri gibi kendi onurum iin insanlarn kurban edilmesini istemem. Mademki senin bunlar yakmaya niyetin yok, bari ben denizde boaym... (Torbay korkuluun stnden denize frlatr.) BRITANNUS - Sezar, ille herkesten farkl davranacaksnz. Bir gariplik uruna kinler cezasz m kalacak? RUFIO - (Kalkarak.) u adal vaazn bitirince beni arverin, Sezar. Ben o kaynar su makinesine bakmaya gidiyorum. (Fenere girer.) BRITANNUS - (Gerekten duygulanarak.) Ah, Sezar, kudretli efendim. Ne olurdu, sizi lkemin insanlar gibi hayat daha ciddiye almaya kandrabileydim. SEZAR - Gerekten hayat ciddiye alrlar m, Britannus? BRITANNUS - Siz orada bulunmadnz m? lkemin halkn grmediniz mi? Hangi Britanyal sizin hoppalk anlarnzdaki gibi konuur? Hangi Britanyal kutsal korudaki trenlere katlmay savsaklar? Hangi Britanyal arbal mavi giysiler dururken sizin gibi rengrenk giyinir? SEZAR - Pekl dostum, belki bir gn ben de durmu oturmu bir adam olur, mavi bir toga giyerim. Ama imdilik brak da Romal zprlklarmzn tadn karaym. (Apollodorus fenerin yanndan geerek gelir.) Bu da nesi? BRITANNUS - (abuka dnp resmi bir tavrla yabancdan hesap sorarak.) Bu da ne? Sen kimsin? Buraya nasl geldin? APOLLODORUS - Sakin olun, dostum. Ben adam yemem. Kaykla skenderiye'den geldim. Sezar'a deerli armaanlar getirdim. SEZAR - skenderiye'den mi? BRITANNUS - (Sert.) Sezar karnzda efendim. RUFIO - (Fener kapsnda grnerek.) Ne oluyor burda? APOLLODORUS - Selam, byk Sezar! Ben Sicilyal Apollodorus, sanat. BRITANNUS - Sanat m? Neden bu ipsizi koyuvermiler? SEZAR - Sus be adam! Apollodorus tannm bir soylu amatrdr. BRITANNUS - (Bozulmu.) Beyefendiden zr dilerim. (Sezar'a.) Ben profesyonel sanat sanmtm da. (Utancndan Apollodorus ile yer deitirerek onun Sezar'a yaklamasna izin verir. Rufio, Apollodorus'u saygszca tepeden trnaa szdkten sonra, platformun br ucuna gider.) SEZAR - Ho geldin Apollodorus! Buraya ne yapmaya geldin? APOLLODORUS - nce size kralielerin kraliesinden bir armaan sunmaya. SEZAR - O da kimmi? APOLLODORUS - Msr Kraliesi Kleopatra. SEZAR - (En kandrc tavryla sr vererek.) Apollodorus imdi armaanlarla oyalanacak zaman deil. Ltfen, Kralie'ye git. Her ey yolunda giderse bu akam saraya dneceimi syle. APOLLODORUS - Sezar, gitmem olanaksz. Ben fenere yaklarken sersemin biri denize kocaman bir mein

torba att da kaymn burnunu krd. Altmdaki ceviz kabuu batmadan kendimi de, ykm de zor attm kyya. SEZAR - Vah vah, Apollodorus. O serseme haddini bildiririz. Peki, bana ne getirdiniz bakalm? lgilenmezsem Kralie zlr. RUFIO - Byle sama sapan eylerle kaybedecek vaktimiz mi var? Kralie daha ocuk. SEZAR - Tastamam. Bunun iin kalbini krmayalm. Armaan neymi Apollodorus? APOLLODORUS - Sezar, bir Acem hals. Bir dnya gzeli... inde gvercin yumurtalar, kristal kadehler, krlacak deerli eyler varm. Bam kesseler geitteki dar merdivenlerden kartmay gze alamam. RUFIO - Vinle ek yleyse. Yumurtalar aya gndeririz, kadehlerle arabmz ieriz. Hal da Sezar'a yatak olur. APOLLODORUS - Vinle mi? Sezar, bu dengi canm pahasna koruyacama ant itim. SEZAR - (en.) yleyse seni de birlikte eksinler. Zincir koparsa sen de gvercin yumurtalaryla birlikte bin para olursun. (Zincire yaklap onu dikkatle inceler.) APOLLODORUS - (Britannus'a.) Sezar ciddi mi sylyor? BRITANNUS - talyan olduu iin havai grnr ama doru konuur. APOLLODORUS - ster ciddi olsun, ister olmasn, gzel syledi. Bana bir takm asker verin, u vinci altraym. BRITANNUS - Vinci bana brakn. Siz zincirin inmesini bekleyin orda. APOLLODORUS - l. Az sonra benim oradan (hepsine dnp korkuluun stndeki gkyzn teatral bir jestle gstererek) hazinemle gne gibi ykseldiimi greceksiniz. (Geldii yerden gider. Britannus fenere girer.) RUFIO - (Huysuzca.) Gerekten, bu sama eyi burada bekleyecek misiniz, Sezar? SEZAR - (Vincin ilemeye baladn grnce yanndan uzaklaarak.) Neden beklemeyeyim? RUFIO - Neden beklememeniz gerektiini Msrllardan renirsiniz. Adamlarn akl varsa barikatn tamamlanmasn beklemeden mendirein kydaki ucundan saldrya geerler. Biz burada ii gvercin yumurtalaryla dolu bir haly ocuklar gibi bekleyeduralm. (Zincir angrdar, korkuluktan kurtulacak kadar ykselir. Sonra sallana sallana deniz fenerinin ardnda kaybolur.) SEZAR - Korkma, olum Rufio. lk Msrl mendiree ilk admn atar atmaz alarm iareti verilecek. Msrllar o taraftan barikata varncaya kadar biz bu taraftan yetiiriz. Biz ikimiz Rufio, yal adamla, sen en byk olu. Hem de oraya ilk varan bu ihtiyar olacak. Artk kapa eneni de bana bir hurma daha ver. APOLLODORUS - (Aadaki geitten.) Heyamola, yuhuu! (Zincir ekilir, deniz fenerinin arkasndan dolap gelir. Apollodorus zincirin ucunda hal dengiyle birlikte asldr. Korkuluktan yukar ykselirken arkya balar.) "Yksel yksel masmavi gklere Ei yok bu mavinin Kadn gznde bile." Hey yava. Vinci durdurun. (Ykselmesi durur.) ne doru evirin. (Zincir ne, platformun stne doru gelir.) RUFIO - (Yukarya barr.) Mayna! (Zincirle yk alalmaya balar.) APOLLODORUS - (Yukarya.) Yava, daha yava. Aman yumurtalara dikkat. RUFIO - (Yukarya.) Laka! Yava, yava! (Apollodorus ile dengini platformun ortasndaki deme talarnn stne indirirler. Rufio ile Sezar, Apollodorus'un dengi zincirden zmesine yardm ederler.) Vira. (Zincir bir

angrtyla balarndan yukar ykselir. Britannus fenerden kp haly zmelerine yardm eder.) APOLLODORUS - (Balar zlnce.) Alarga durun arkadalar. Sezar baksn. (Haly aar.) RUFIO - Bir yn aldan baka bir ey yok. Hani gvercin yumurtalar? APOLLODORUS - Yaklan Sezar, allarn arasnda arayn onlar. RUFIO - (Klcn ekerek.) hanet! Sakn yaklamayn Sezar. allarn kmldadn grdm. Canl bir ey var orda. BRITANNUS - (Klcn ekerek.) Ylandr. APOLLODORUS - Sezar, ylann kmldad bir uvaln iine elini sokmaya cesaret eder mi? RUFIO - (Ona dnerek.) Hain kpek! SEZAR - Durun. Kllar geri ekin. Apollodorus, senin ylan pek dzgn soluk alp veriyor. (Elini allarn arasna sokup plak bir kol karr.) Bu gzel, kk bir ylan. RUFIO - (br kolu da kararak.) Hele bir tamamn grelim. (Kleopatra'y bileklerinden ekerek oturma pozisyonunda dar karrlar. Bu durumu ok utandrc bulan Britannus, klcn bir protesto hamlesiyle knna sokar.) KLEOPATRA - (Soluk solua.) Az daha bouluyordum. Ah, Sezar. Kaykta bir adam stme bast. Gklerden kocaman bir alamet stme dt. Sonra kayk batt. Sonra havaya frlatlp yere arpldm. SEZAR - (Yerinden kalkp gsne yaslanan Kleopatra'y okayarak.) Aldrma, sonunda sapasalam buraya vardn ya. RUFIO - Evet, buraya vard ama imdi onu ne yapacaz? BRITANNUS - Banda ona gz kulak olacak yal bal bir kadn bulunmadan burada kalamaz, Sezar. KLEOPATRA - (Ne yapacan aran Sezar'a, kskanlkla.) Beni grdmze sevinmediniz mi? SEZAR - ok sevindim, hi sevinmez olur muyum? Ama Rufio ok kzd. Britannus da pek ayplad. KLEOPATRA - (Kmseyerek.) Kafalarn kestiriverirsin olur biter. SEZAR - Kafalar kesilince imdiki kadar ie yaramazlar, deil mi benim kk martm? RUFIO - (Kleopatra'ya.) Birazdan gidip birka Msrlnn kafasn kesmek zorundayz. Biz yenilirsek vay haline. Burada yalnz kalnca kardeinin eline dersen ne yaparsn? KLEOPATRA - Sakn beni yalnz brakmayn. Sezar, beni burda bir bama brakmazsnz, deil mi? RUFIO - Ne? Borazan alnnca Sezar'n barikata Msrllardan nce varmas hepimiz iin lm kalm sorunu. Byle bir zamanda durup seni mi dneceiz? KLEOPATRA - Hayatlarn kaybetseler ne kar. Sadece asker onlar. SEZAR - (Ciddi.) Kleopatra, o borazan alnnca her asker kellesini koltuuna alr. Biz de elimizle onlar lmn kucana atarz. Bana gvenen askerlerim arasnda kellesini seninkinden daha kutsal saymayacam bir tek nefer yoktur. (Kleopatra ylgndr. Gzlerinde yalar vardr.) Apollodorus, onu saraya gtrmek sana dyor. APOLLODORUS - Ben yunus bal mym Sezar, srtmda bir gen kzla denizleri aaym? Kaym batt. Sizinkiler de ya barikatta ya da kentte. Bir kayk bulursam arrm. Daha fazlas elimden gelmez. (Tekrar geide gider.) KLEOPATRA - (Gzyalarn tutmaya alarak.) nemi yok. Ben geri gitmeyeceim. Kimsenin umurunda bile deilim.

SEZAR - Kleopatra... KLEOPATRA - Beni ldrmelerini istiyorsunuz. SEZAR - (Daha ciddi.) Zavall yavrum, burada senin hayatn kendinden bakasn pek az ilgilendirir. (Bunun stne Kleopatra bsbtn kendini koyuverir. Odunlarn stne kapanarak alamaya balar. Birdenbire uzaktan byk bir grlt kopar. Barlar arasnda buina ve borazan sesleri ykselir. Britannus korkulua koarak mendirek ynne bakar. Sezar ile Rufio derhal durumu kavrayarak birbirlerine bakarlar.) SEZAR - Gel, Rufio. KLEOPATRA - (Diz kp Sezar'a sarlarak.) N'olur, beni brakmayn Sezar. (Sezar eteini onun elinden kurtarr.) Ah! BRITANNUS - Sezar, yolumuz kesildi. Msrllar bat limanndan bizimle barikat arasna karma yaptlar. RUFIO - (Grmek iin koarak.) Lanet olsun. Doru. Fareler gibi kapana ksldk. SEZAR - Barikattaki adamlarm deniz kuvvetleriyle kara kuvvetleri arasnda skt kald. Adamlarn kanna girdim. RUFIO - (Korkuluktan inip Sezar'n sana geer.) Ya, bu kzla burada oyalanmann sonu budur. APOLLODORUS - (Hzla geitten gelerek.) Korkuluktan baksanza, Sezar. SEZAR - Greceimizi grdk, dostum. Kendimizi burada savunmamz gerekiyor. APOLLODORUS - Ben merdiveni denize attm. Merdivensiz buraya kamazlar. RUFIO - Evet. Biz de buradan kamayz. Bunu hi dndn m? APOLLODORUS - kamaz msnz? Niin? Dou limannda gemileriniz var. BRITANNUS - (Korkulukta, umutla.) Rodos kalyonlar bize doru dnm. RUFIO - (Apollodorus'a, sabrszca.) Ya biz o kalyonlara hangi yoldan gideceiz? Syler misin ltfen? APOLLODORUS - (Neeli, meydan okuyan bir hatip tavryla.) Her yne uzanan yoldan, ayla gnein elmas yolundan. ocuklarn Krk Kpr dedikleri glge oyununu bilmez misiniz? Koz glgesi, kz glgesi, kazla rdek bu kprden geesi. (Peleriniyle apkasn atar, klcn da srtna balar.) RUFIO - Sen neler samalyorsun kuzum? Ne demek btn bunlar? APOLLODORUS - imdi gsteririm. (Britannus'a seslenerek.) En yakn kalyon ne kadar uzaklkta? BRITANNUS - Elli kula. SEZAR - Yo, yo. Bu berrak havada senin Britanyal gzlerine grndnden ok daha uzaktadr. Bir eyrek mil kadar Apollodorus. APOLLODORUS - yi. Ben size kalyondan bir sandal gnderinceye kadar burda savunun kendinizi. RUFIO - Kanatlarn m var yoksa? APOLLODORUS - Su kanatlar, asker! imdi iyi bak! (Sezar ile Britannus arasndaki merdivenden korkulua kar. Oradan balklama denize atlar.) SEZAR - (Bir okul ocuu gibi heyecanlanarak.) Bravo, bravo! (Pelerinini atarak.) Jupiter hakk iin, ben de denize atlyorum. RUFIO - (Onu yakalayarak.) Delilik bu. Olmaz. SEZAR - Neden olmazm? Ben de onun kadar yzemez miyim? RUFIO - (ok heyecanl.) Kan yals genci gibi dalp yzebilir mi? O yirmi beinde, siz ellilik. SEZAR - (Rufio'nun elinden kurtularak.) Yal!.. BRITANNUS - (ap ayplayarak.) Rufio, kendinizi unutuyorsunuz. SEZAR - Bir haftalk cretine, seninle kalyona kadar yarrm Rufio baba. KLEOPATRA - Ya ben, ya ben? Ben ne olacam?

SEZAR - Bir yunus gibi kalyona kadar seni srtmda tarm. Ben suyun yznde grnnce onu denize at, Rufio. Ben yakalarm. Sonra siz ikiniz atlayn. KLEOPATRA - stemem. stemem. Boulurum sonra. BRITANNUS - Sezar, ben bir adam, bir Britanyalym, balk deil. Bana bir sandal gerek. Yzemem. KLEOPATRA - Ben de. SEZAR - (Britannus'a.) yleyse ben feneri yeniden alncaya kadar, burada kuru bana kal. Seni unutmam. Haydi Rufio. RUFIO - Bu lgnl yapmaya karar verdiniz mi? SEZAR - Msrllar benim hesabma karar verdi. Yaplacak baka ne var? Atlayacan yere dikkat et. Olanca arlnla ense kkme inmeni istemem. (Merdivenlerden koarak kp korkuluun tepesinde durur.) BRITANNUS - (Endieyle.) Size bir szm daha var, Sezar. Sakn giysilerinizi deitirmeden skenderiye'nin kibar evrelerinde grnmeyin. SEZAR - (Denize doru bararak.) Hey Apollodorus! (Gkleri gsterip Barcarolle'dan bir dize okuyarak.) Mavi gk stnde ak ak bulutlar. APOLLODORUS - (Uzakta yzerek.) Leylak am yeil imen stnde. SEZAR - (Sevinle.) Hehehey! (Denize dalar.) KLEOPATRA - (Heyecanla merdivenlere koar.) Bakaym. Bakaym. Eyvah, boulacak. (Rufio onu yakalar.) Ay-ay-ay-ay. (Kz barta arta denize atar. Rufio ile Britannus glmekten krlrlar.) RUFIO - (Ardndan denize bakarak.) Sezar onu yakalad. (Britannus'a.) Kaleyi savun Britanyal, Sezar seni unutmaz. (Denize atlar.) BRITANNUS - (Yzenlere bakmak iin basamaklara koar.) Hepiniz suyun yznde misiniz, Rufio? RUFIO - Hibirimiz batmadk. Yzyoruz. SEZAR - (Daha uzakta yzer.) Yukarda iaret kulesine sn, Britannus. Tavan kapann stne yakacak y. BRITANNUS - (Seslenerek karlk verir.) nce dediinizi yapar, sonra kendimi lkemin tanrlarna emanet ederim. (Denizden sevin sesleri ykselir. Britannus cokuyla haykrr.) Sandal yetiti. Hip, hip, hurra! Yaasn! Yaasn! DRDNC PERDE Kleopatra'nn denize atlmas, skenderiye'nin dou limannda, M 48 ylnn Ekim aynda oldu. 47 ylnn Martnda bir ikindi vakti, saraydaki zel dairesinde, evresinde bir kme kadnla odann ortasnda harp alan bir esir kz dinlemektedir. Harpnn ustas, yz krk, kalar belirgin, sakal aarm, byyla kalarnn ular kvrk, yal bir mziki, kzn sana melmi, yapmackl bir dikkatle onun aln izlemektedir. Harpdan baka herkes oturmutur. Kleopatra bir kapnn nndeki koltukta, tekiler yerdedir. Kleopatra'nn kadnlar hep gentir. En sevdii nedimeleri Charmian ile Iras, dikkati eker. Charmian ince yzl, yz izgileri keskin, teni pimi toprak renginde, elleri ayaklar dzgn ve zarif, hareketli, cin gibi bir kzdr. Iras tombul, iyi huylu, biraz saf, gr kzl sal, vara yoa glmeye hazr bir yaratk. KLEOPATRA - Acaba? FTATATITA - (algcya kstaha.) Sustur unu. Melike konuuyor. (algc durur.)

KLEOPATRA - (Yal mzik retmenine.) Harp almasn renmek istiyorum. Sezar mzik seviyor. Bana retebilir misin acaba? RETMEN - Kralie'ye ancak ben retebilirim, bir bakas deil. Eski Msrllarn bir pes kirie dokununca piramitleri titreten yntemini ben kefetmedim mi? Btn br hocalar, arlatandr. Ka kez ipliklerini pazara kardm. KLEOPATRA - yi yleyse, bana sen retirsin. Ne kadar srer? RETMEN - ok uzun srmez. Yalnzca drt yl. Majesteleri nce Fisagor'un felsefesini derinliine renmeli. KLEOPATRA - Bu kz (esiri gsterir) Fisagor'un felsefesini derinliine renmi mi? RETMEN - Canm, o bir esir paras. Bir kpek gibi renir. KLEOPATRA - yleyse ben de bir kpek gibi renirim. nk kz senden daha iyi alyor. Bana iki hafta boyunca her gn ders verirsin. (Mziki abucak toparlanp saygyla eilir.) Ne zaman yanl bir tele bassam sen kam yiyeceksin. Falsolarm ok olur da seni kamlatmaya vakit kalmazsa, timsahlara yem olmak iin Nil'e atlrsn. Kza bir altn verip yollayn unlar. RETMEN - (Fena halde arm.) yi ama gerek sanat byle zora gelmez. FTATATITA - (Onu dar iterek.) una bakn. Bir de Melike'ye karlk veriyor. k dar. (Ftatatita hanmlarla esirlerin kahkahalar arasnda adam dar atar. algc kz da harpyla onu izler.) KLEOPATRA - imdi beni kim elendirecek? Kimde ilgin bir yk ya da haber var. IRAS - Ftatatita, Ftatatita. KLEOPATRA - Her zaman Ftatatita. Beni ona kar kkrtmak iin kim bilir yine neler uyduracaksnz? IRAS - Yoo. Bu kez Ftatita erdemli davrand. (Klelerden baka btn hanmlar gler.) Pothinus sizinle konumasn salamas iin ona rvet nerip duruyor. KLEOPATRA - (fkeli.) Hepiniz benim huzurumu parayla satyorsunuz. Sanki kendi istediklerimle deil, sizin araclk ettiklerinizle konuurmuum gibi. Kim bilir o harp kz ald altnn ne kadarn saraydan kmadan elden karacak? IRAS - Bunu kolaylkla renebiliriz, isterseniz. (Hanmlar gler.) KLEOPATRA - (Ka atarak.) Siz gln bakalm, gln. Ama yaknda ayanz denk alacaksnz. Ben de Sezar gibi kendime hizmet ettirmesini reneceim. CHARMIAN - Koca kargaburun! (Gene glerler.) KLEOPATRA - (syanla.) Susun! Charmian, kk bir Msrl akn gibi samalama. Ftatatita kralie olsa size nasl haddinizi bildirirdi? Ben de yle davranacak yerde, neden byle kstaha gevezelik etmenize izin veriyorum, biliyor musunuz? CHARMIAN - Her eyde Sezar' rnek alyorsunuz da ondan. O herkesin istediini sylemesine gz yumuyor. KLEOPATRA - Hayr. Bir gn kendisine niin byle yaptn sormutum. Ne dedi biliyor musunuz? "Brak kadnlarn konusun. Onlardan bir eyler renirsin.'' "Canm, onlardan da ne renilir sanki?'' diye sordum. "Ne mal olduklarn renirsin.'' dedi. Bunu sylerken gzlerini grecektiniz. Siner kalrdnz, ku beyinliler. (Glerler. Kleopatra, fkeyle Iras'a dner.) Kime glyorsun? Bana m, yoksa Sezar'a m? IRAS - Sezar'a.

KLEOPATRA - Budala olmasaydn bana glerdin. Korkak olmasaydn bunu sylerdin yzme kar. (Ftatatita dner.) Ftatatita, Pothinus huzuruma kabilmek iin sana rvet nermi. FTATATITA - (Reddederek.) Babamn tanrlar adna... KLEOPATRA - (Despota szn keserek.) Sana hibir eyi inkr etmeyeceksin demedim mi? Braksam sabahtan akama kadar babalarnn tanrlarn arr, senin ne kadar erdemli olduuna tanklk etmelerini isterdin. Git rvetini al, Pothinus'u da buraya getir. (Ftatatita karlk vermek zeredir.) Karlk istemiyorum. Git. (Ftatatita kar. Kleopatra ayaa kalkp sandalyesiyle kap arasnda dne dne gider gelir. Herkes kalkp ayakta durur.) IRAS - (stemeyerek kalkarken.) Ah, Sezar bir Roma'ya dnse. KLEOPATRA - Sezar gidince sizin haliniz duman olur. Benim de babam kadar kat yrekli olduumu ona gstermekten utanmasaydm, seni bu sz sylediine piman ederdim. Gitmesini niin istiyorsun? CHARMIAN - Sizi yle ciddi, yle can skc, yle bilgin, yle filozof yapyor ki. amzda dindar olmaktan da beter. (Hanmlar gler.) KLEOPATRA - Kesin tavuklar gibi gdaklamay. Dilinizi tutun! CHARMIAN - (Alayc bir boyun eile.) Peki, peki. Biz de Sezar'a ayak uydurmaya alrz. (Gene glerler. Kleopatra iin iin kprerek aa be yukar dolar. Ftatatita, Pothinus'la gelir. Pothinus eikte durur.) FTATATITA - (Kapda.) Pothinus'un niyaz Melikemizin ltfedip... KLEOPATRA - Tamam, tamam... eri al. (Yerine oturur. Odann ortasna doru ilerleyen Pothinus'tan baka herkes oturur. Ftatatita eski yerini alr.) Syle bakalm Pothinus, isyanc arkadalarndan ne haber? POTHINUS - (Byklenerek.) Ben isyandan yana deilim. Hem tutuklu bir kii dardan haber almaz. KLEOPATRA - Sen benden fazla, Sezar'dan fazla tutuklu deilsin. Alt aydr bu sarayda kendi uyruklarm kuattlar bizi. Kumsalda askerlerin arasnda dolamana izin veriliyor. Ben de, Sezar da daha teye gidebiliyor muyuz? POTHINUS - Siz daha ocuksunuz, Kleopatra. Bu ilere aklnz ermez. (Kadnlar glerler. Kleopatra esrarl bir bakla ona bakar.) CHARMIAN - Anladma gre son haberi duymamsnz, Pothinus. POTHINUS - Neymi o? CHARMIAN - Kleopatra'nn artk ocuk olmad. Bir gn iinde nasl ok daha yal, ok daha akll olunur, size syleyeyim mi? POTHINUS - Ben yalanmadan akllanmay tercih ederim. CHARMIAN - yleyse, deniz fenerinin tepesine kn. Biri de sanza yapt gibi sizi denize atversin. (Kadnlar gler.) KLEOPATRA - Doru sylyor, Pothinus. Kendini beenmiliinden bir hayli arnm olarak kyya karsn. (Hanmlar gler. Kleopatra sabrszca ayaa kalkar.) Defolun, hepiniz. Pothinus'la yalnz konuacam. Kov unlar Ftatatita. (Glerek dar koarlar. Ftatatita onlarn ardndan kapy kapatr.) Ya sen ne bekliyorsun? FTATATITA - Hi yakk alr m, Melike'nin yalnz bana bir... KLEOPATRA - (Szn keserek.) Msr Kraliesi sen deilsin Ftatita, benim. Bunu kafana sokmak iin ne

yapaym, babann tanrlarna kurban m edeyim seni? FTATATITA - (Kzgn.) Sen de bakalarna uydun. u Romallarn "yeni kadn" dedikleri zpktlara zeniyorsun. (Kapy arparak kar, gider.) POTHINUS - (Kleopatra'y ciddiyetle inceleyerek.) Kleopatra, bana sylenen doruymu. Siz deimisiniz. KLEOPATRA - Alt ay her gn Sezar'la konu, sen de deiirsin. POTHINUS - Senin bu ihtiyara tutkun olduun herkesin dilinde. KLEOPATRA - Tutkun mu? Ne demek bu? Aklnn bandan gitmesi mi? Ne gezer. Keke yle olayd. POTHINUS - Aklnn bandan gitmesini mi isterdin? Nasl olur? KLEOPATRA - Aklm bamda deilken, aklma eseni yapardm. Yalnzca Ftatatita'dan dayak yemek sindirirdi beni. Onu da kandrr, gene bildiimi okurdum. imdi Sezar aklm bama getirdi ya, gnlm ekse de ekmese de, yaplmas gerekeni yapyorum. Kendime ayracak vaktim kalmad. Bu mutluluk deil, ama byklk. Sezar giderse, sanrm Msrllar ynetebileceim. Sezar nasl benden stnse, ben de evremdeki budalalardan stnm. POTHINUS - (Onu dikkatle szerek.) Kleopatra bu belki de genlik gururu. KLEOPATRA - Hayr, hayr. Ben ok akll deilim ama evremdekiler yle aptal ki. POTHINUS - (Dnerek.) Doru, iin pf noktas da bu zaten. KLEOPATRA - imdi syle bakalm, beni niin grmeye geldin? POTHINUS - (Sklm.) Ben mi? Hi. KLEOPATRA - Bunun iin mi Ftatatita'ya rvet verdin? POTHINUS - ey, zgrlmn balanmasn dileyecektim. O kadar. KLEOPATRA - Bunun iin Sezar'n nnde diz kerdin. Hayr, Pothinus. Kleopatra'nn hl dadlar elinde bir kedi yavrusu olduunu tasarlayarak buraya geldin. Ama Kleopatra'nn kralie olduunu grnce plann altst oldu. POTHINUS - (Uysalca ban eerek.) yle. KLEOPATRA - (Zaferle.) Aha! POTHINUS - (Gzlerini kaldrp onun gzlerine dikerek.) Kleopatra artk Sezar'n esiri deil de, gerek bir kralie mi? KLEOPATRA - Pothinus, u Msr diyarnda hepimiz Sezar'n esiriyiz, istesek de istemesek de. Bunu anlayacak kadar akl olan, Sezar buradan gidince hkm srer. POTHINUS - Sezar'n gidii stnde fazlaca duruyorsunuz. KLEOPATRA - Ne kar bundan? POTHINUS - Sizi sevmiyor mu? KLEOPATRA - Beni sevmek mi? Pothinus, Sezar kimseyi sevmez. Sevdiklerimiz kimdir? Yalnzca nefret etmediklerimiz. Sevdiklerimizden baka herkes yabanc, herkes dmandr bize. Ama Sezar iin yle deil. Yreinde nefretten, kinden eser yok. Herkesle dostluk eder, tpk kpeklerle, ocuklarla dostluk ettii gibi. Bana gsterdii efkate diyecek yok. Ne babam, ne annem, ne de dadm bu kadar stme titremi, bu kadar cmerte dncelerini bana amtr. POTHINUS - Peki, bu sevgi deil mi? KLEOPATRA - Ne? Roma'ya dnerken karsna kan ilk kza bundan farkl davranmayacaktr. Klesi Britannus'a sor. Onu da el stnde tutuyor. Hatta atna sor. Onun iyilii bende grd bir ey iin deil. Kendi yaradlnda var. POTHINUS - Sizi bir erkein bir kadn sevdii gibi sevmediinden nasl emin olabilirsiniz?

KLEOPATRA - Onu kskandramyorum. Denedim. POTHINUS - Hmm. Belki unu sormalydm: Siz onu seviyor musunuz? KLEOPATRA - nsan bir tanry sevebilir mi? Hem ben baka bir Romaly seviyorum. Sezar'dan ok nce grdm birini. Bir tanr deil, bir erkek. Hem sevmesini, hem nefret etmesini bilen biri. Hem benim ac ektirebileceim, hem bana ac ektirebilecek biri. POTHINUS - Sezar bunu biliyor mu? KLEOPATRA - Evet. POTHINUS - Ee, kzmad m? KLEOPATRA - Beni sevindirmek iin onu Msr'a gndereceine sz verdi. POTHINUS - Bu adam anlamyorum. KLEOPATRA - (Byk bir kmsemeyle.) Sen nerde, Sezar' anlamak nerde? (Gururla.) Ben anlyorum... gdmle. POTHINUS - (Bir an dndkten sonra, sayglca.) Hametlileri bugn beni huzura kabul buyurdular. Acaba Kralie'nin bana bir diyecekleri var m? KLEOPATRA - Var. Kardeimi kral yapmakla Msr'n bana geeceini sanyorsun. nk Ptoleme'nin vasisisin. O da kk budalann biri. POTHINUS - Kralie yle takdir buyuruyorlar. KLEOPATRA - Kralie yle de takdir buyuruyor: Sezar, senin de, Achilles'in de, kardeimin de banz yiyecek. Tpk bir kedinin fareleri yutmas gibi. Bir oban nasl yamsn omzunda tarsa o da bu Msr diyarn omzunda tayacak. ini tamamlayp Roma'ya dnerken de Kleopatra'y burada vekili olarak brakacak. POTHINUS - (fkesini tutamayp patlayarak.) Hibir zaman yapamayacak bunu. Onun on askerine kar bin asker karacaz. Onu da, ordum dedii o dilenciler alayn da denize dkeceiz. KLEOPATRA - (Hor grerek aya kalkp gitmeye davranr.) Senin gibi baya adamlar byle yksekten atar. Hadi, ne duruyorsun, git de binlerce adamnn bana ge. Ama abuk davransan iyi edersin. nk Bergamal Mithridates takviye birlikleri ile Sezar'n yanna varmak zere. Sezar yalnzca iki alayla sizi keye sktrd. Yirmi alayla neler yapacan greceiz. POTHINUS - Kleopatra... KLEOPATRA - Yeter, yeter! Sezar gibi bir adam tandktan sonra senin gibi zayf yaratklarla konumaya dayanamyorum. (kar. Pothinus fkeli bir hareketle onu izlerken Ftatatita ieri girip onu durdurur.) POTHINUS - Brak da u lanet yerden kp gideyim. FTATATITA - Seni fkelendiren ne? POTHINUS - Msr'n btn tanrlar bana lanet yadrsnlar. lkesini Romalya satm. Sonra da pcklerle geri almaya alacak. FTATATITA - Budala! Sezar'n gitmesini istediini sylemedi mi sana? POTHINUS - Demek bizi dinledin. FTATATITA - Sen yanndayken namuslu bir kadnn ona gz kulak olmas gerekirdi. POTHINUS - Aman tanrlar akna... FTATATITA - Senin tanrlarn kimin umurunda? Burada gl olan Sezar'n tanrlar. Kleopatra'ya bavurmann hibir yarar yok. Sen yalnzca bir Msrlsn. Kendi rkndan kimseyi dinlemiyor. Hepimizi ocuk yerine koyuyor. POTHINUS - Kahrolsun! FTATATITA - (Uursuzca.) Byle bir dilekte bulunduun iin azn dilin kurusun e mi! Git de, Pompeius'un

katili Lucius Septimus'u ar. Adam Romal. Belki bizimki dinler onu. Haydi yollan. POTHINUS - (Karanlk bir ifadeyle.) imdi kime gideceimi biliyorum. FTATATITA - (pheci.) Kime? POTHINUS - Lucius'tan daha byk bir Romalya. Bu szme mim koy kadn efendi. Sezar gelmeden nce, seninle takmnn Kleopatra adna Msr' yneteceinizi sanyordum. Buna ben engel oldum... FTATATITA - (Kavgac bir tavrla szn keserek.) Evet, seninle takmn Ptoleme adna ynetimi ele alasnz diye. POTHINUS - Msr' benim ynetmem, hatta senin ynetmen Romal yrei tayan bir kadnn ynetmesinden daha iyidir. Artk Kleopatra'dan hayr yok bu lkeye. Ben sa olduka o asla dizginleri ele alamayacak. Bunu bil de ona gre davran. (kar.) (Artk akam yemei vakti yaklamaktadr. Sofra sarayn taraasnda kurulmutur. Rufio merdivenlerden oraya kmaktadr. Gsterili bir saray terifats elinde asasyla ona yol gsterir. Kakma ilemeli bir iskemle tayan kle de pelerinden gider. Birok merdiven ktktan sonra byk stunlar olan bir sundurmaya gelirler. Kuzey ve doudaki stunlar arasna batdan vuran gnei hafifletmek iin ince perdeler gerilmitir. Terifat Rufio'yu bu glgeli blmlerden birine gtrr. Stunlar arasndan perdeleri amak iin bir kordon sarkar.) TERFATI - (Eilerek.) Romal komutan Sezar' burada bekleyecekler. (Kle iskemleyi en gneydeki stunun yanna koyup perdeler arasnda kaybolur.) RUFIO - (Biraz soluu tkanm, oturarak.) Puf! Az buz merdiven kmadk... Nerdeyiz? TERFATI - Sarayn damndayz, ey zaferin gzbebei. RUFIO - yi, iyi. Zaferin gzbebeinde daha fazla trmanacak takat kalmad. (kinci saray memuru kar ynden gelip geri geri yrr.) MEMUR - Sezar geliyor. (Sezar banyodan yeni km, mor ipekliden yeni bir tnik giymi, gler yzl, bir bayram havas iinde gelir. Peinde, zenle yaplm bir kerevetten farksz hafif bir kanepe tayan iki kle vardr. Kanepeyi perdeli stunlarn en kuzeydekine yakn bir yere koyduktan sonra perdeler arasndan szlp giderler. ki terifat da eilip selam verdikten sonra onlar izlerler. Rufio, Sezar' karlamak iin ayaa kalkar,) SEZAR - (Ona yaklaarak.) Vay, vay, Rufio! (Takdirle kark bir hayretle giysilerini gzden geirir.) Klcna yeni bir kay, yeni bir srma pskl. San kestirmisin. Sakal duruyor. Ama olacak ey deil. (Rufio'nun sakaln koklar.) Olimposlu Jpiter hakkna, mis gibi kokular srnmsn. RUFIO - (Homurdanarak.) Kendi keyfim iin mi? SEZAR - (Sevgiyle.) Hayr, olum Rufio. Benim hatrm iin. Benim doum gnm onuruna. RUFIO - (Bozularak.) Doum gnnzm... Ne zaman pohpohlanacak gzel bir kz ya da gnl alnacak bir bykeli olsa doum gnnz gelir atar. Geen yl on ay iinde yedi kez doum gnnz kutladk. SEZAR - (Pimanlkla.) Haklsn Rufio. Bu kk dmenlerden bir trl vazgeemiyorum. RUFIO - Bu akam soframzda Kleopatra'dan baka kim var? SEZAR - Sicilyal Apollodorus. RUFIO - O tkrldm kerata.

SEZAR - Yapma Rufio. O tkrldm kerata tam keyif ehli. ykler anlatr, arklar syler. Bizi Kralie'ye dalkavukluk etmekten kurtarr. Bizim gibi yal politikaclarla asker ocanda beslenmi aylar ne yapsn kzcaz? Yoo, Apollodorus'un sohbetine doyum olmaz, neme lazm. RUFIO - Biraz yzmesini, biraz kl kullanmasn da beceriyor. Daha ktsne de atabilirdik. Ama ne olurdu, biraz da dilini tutmasn renseydi. SEZAR - Aman tanrlar esirgesin. Ah, bu kla hayat. Bu can skc, yabans, didimeli hayat. Biz Romallarn en kt yan durmadan vzr vzr almamz, bir ar srs gibi. Gzel konuan, zeks ve hayal gc olan, gece gndz almadan da pekl yaamasn bilen birine canm feda. RUFIO - Evet, yemekten sonra birlikte hoa vakit geirirsiniz. Benim erken geldiimin farknda msnz? SEZAR - Evet. Bunun bir anlam olmal. Nedir? RUFIO - Burada konutuklarmz iiten olur mu? SEZAR - Ba baa oluumuz bazlarnn merakn kabartr. Buna bir are bulmal. (ki kez el rpar. Perdeler alr. Teras bahesinde drt kii iin kurulmu bir ziyafet sofras grlr. ki kii karlkl, iki kii yan yana oturacaktr. Sezar ile Rufio'nun bulunduu tarafa altn arap ibrikleriyle kap kacak ylmtr. Grkemli bir sofracba klelerin sofray kurmalarn denetler. Stunlu kemerler baheyi her iki taraftan evirip kemerli bir kapda birleir. Buradan terasn batsndaki gkyz grnr. Orada Ra'nn muazzam bir kaide zerine dikilmi doal byklkte bir yontusu vardr. Oturma durumunda olan kartal bal tanrnn ylanl diskten bir tac vardr. Ayaklarnn dibindeki sunak ta yekpare ak mermerdendir.) imdi herkes bizi gryor. Onun iin sylediklerimize kulak kabartmak kimsenin aklna gelmez. (ki klenin brakt kerevete oturur.) RUFIO - (skemlesine oturarak.) Pothinus sizinle konumak istiyor. Grmeniz iyi olur. Buradaki kadnlar arasnda entrikalar dnyor. SEZAR - Pothinus da kim? RUFIO - Sa sincap krk gibi kvr kvr olan adam. u kk Kral'n ay oynatcs. Kendisini hapsetmitiniz. SEZAR - (Can sklr.) Daha kamam m? RUFIO - Yoo. SEZAR - (Zorbaca ayaa kalkar.) Neden kamam? Dman gzetleyeceinize bu adam gzaltnda tutmusunuz. Size her zaman sylyorum, zel bir emir olmadka sava tutsaklarnn kamasna gz yumun. Beslediimiz adamlar yetmiyor gibi bir de onun boazn m dnelim? RUFIO - Aklnz banza devirip onun grtlan kesmeme izin verseniz tayn yanmza kr kalrd. Ne derseniz deyin, adam kamak istemiyor. nbeti bir daha gzlerine grnrse onu ileyeceklerini sylemiler. Daha ne yapsn adamlar? Burada kalp bize kar casusluk etmek daha iine geliyor. Ben de zaman zaman merhamet nbetleri geiren bir generalle karlasam ayn eyi yapardm. SEZAR - (Bu szler stne yatm, yerine oturur.) Hmm. Demek beni grmek istiyor. RUFIO - yle. Onu buraya getirdim. urda. (Parmayla omuz stnden iaret ederek.) Nbetilerin yannda bekliyor. SEZAR - Sen onu grmemi istiyor musun? RUFIO - (natla.) Benim bir ey istediim yok. Siz nasl olsa bildiinizi okursunuz. Benim stme atmayn.

SEZAR - (Rufio'nun hatr iin kabul ediyormu gibi.) Peki, peki. Hele bir grelim unu. RUFIO - (Seslenerek.) Hey muhafz! Adam salver, buraya gelsin. (aret ederek.) Gel bakalm. (Pothinus girer, bir birine, bir brne bakarak ikisi arasnda gvensizce durur.) SEZAR - (Kibarca.) Ho geldin Pothinus. E, anlat bakalm, bugn haberler nasl? POTHINUS - Sezar, sizi bir tehlike iin uyarmak ve bir neride bulunmak iin geldim. SEZAR - Tehlikeye bo ver. nerin nedir? RUFIO - neriye bo ver. Tehlike nedir? POTHINUS - Sezar, Kleopatra'nn size bal olduunu mu sanyorsunuz? SEZAR - (Ciddi.) Dostum, oras benim bileceim ey. nerine gelelim. POTHINUS - Ak konuacam. Kim bilir hangi yabanc tanrlar size yardm etti de bir sarayla birka arnlk kumsal bir kentle bir orduya kar savunabildiniz. Mareotis Gl'nden yolunuzu kestik. Kestik keseli tuzlu denizin kysnda kuyular kazp kova kova tatl su ektiniz. O zaman bu zamandr biliyorum, sizin tanrlarnza kar konulmaz. Siz mucizeler yaratabilirsiniz. Artk sizi tehdit etmiyorum. RUFIO - (Alayl.) Ne kadar da yce gnllsn. POTHINUS - yle olsun. Efendi sizsiniz. Bizim tanrlarmz sizi elimizde tutmamz iin karayeli gnderdiler. Ama siz onlardan baskn ktnz. SEZAR - (Nazike sadede getirmeye alarak.) Peki, peki dostum, sonra? RUFIO - Aznda geveleyip durmasana be adam. Ne diyeceksen de. POTHINUS - unu sylemek zorundaym. Yan banzda size hyanet eden bir kadn var. Kleopatra. SOFRACI - (Masa banda bildirir.) Kralie hazretleri! (Sezar ile Rufio ayaa kalkarlar.) RUFIO - (Yavaa, Pothinus'a.) Baklay azndan karmalydn, enayi. Artk ok ge. (Kleopatra ahane giysileriyle kemer altndan trenle terasa gelir. Ra yontusunu, masay geerek Sezar'a yaklar. Bata Ftatatita olmak zere maiyeti, sofray hazrlayanlara katlr. Sezar yerini Kleopatra'ya verir. Kleopatra oturur.) KLEOPATRA - (Pothinus'u grnce, abuka.) Burda ne ii var bunun? SEZAR - (Pek dosta bir tavrla, kzn yanna oturarak.) Tam senin hakknda bir eyler syleyecekti. Kendin de iitirsin. Evet, konu Pothinus. POTHINUS - (Bozulmu.) Sezar... (Kekeler.) SEZAR - Hadi, kar bakalm unu azndan. POTHINUS - Syleyeceklerim sizin kulak vermeniz iindi. Kralie'nin deil. KLEOPATRA - (Bastrmaya alt bir yrtclkta.) Seni konuturmann yollar vardr. Dikkatli ol. POTHINUS - (Meydan okurcasna.) Sezar yle yollara bavurmaz. SEZAR - Dostum, bu dnyada adamn syleyecek bir sz varsa, g olan onu syletmek deil, sk sk sylemesini nlemektir. Brak da doum gnm seni zgrlne kavuturarak kutlayaym. Gle gle. Bir daha grmeyeceiz. KLEOPATRA - (fkeyle.) Sezar, merhametin bu kadar sama. POTHINUS - (Sezar'a.) Benimle zel konumaz msnz? Hayatnz buna bal olabilir. (Sezar azametle kalkar.) RUFIO - (Yavaa, Pothinus'a.) Eek! imdi gene bize nutuk ekecek. SEZAR - (Nutuk ekme edasyla.) Pothinus... RUFIO - (Szn keserek.) Sezar, yaamla lm stne o sevgili vaaznza balarsanz, yemeklerden hayr kalmaz. KLEOPATRA - (Ukalaca.) Susun Rufio, Sezar' dinlemek istiyorum. RUFIO - (Kabaca.) Majesteleri bunu daha nce de dinlemilerdi. Geen hafta Apollodorus'a da naklettiniz.

Adam kendi szleriniz sand. (Sezar'da nutuk atacak hal kalmaz. Durumu fena halde komik bulmutur. Oturup, fkelenen Kleopatra'ya muzipe bakar. Rufio gene seslenir.) Hey nbeti. Tutsa dar sal. Serbest brakld. (Pothinus'a.) Yollan bakalm. Frsat kardn. POTHINUS - (fkesi ihtiyatna baskn gelir.) Konuacam. SEZAR - (Kleopatra'ya.) Gryor musun? kenceyle azndan bir tek kelime alamazdn. POTHINUS - Sezar, siz Kleopatra'ya Romallarn dnyay ynetme sanatlarn rettiniz. SEZAR - Heyhat. Onlar kendilerini bile ynetmekten ciz. Baka ne diyecektin! POTHINUS - Ne diyeyim? Kzn gzellii bu kadar m banz dndrd? Msr'da tek bana saltanat srmek iin sabrszlandn, buradan gitmeni yrekten istediini grmyor musunuz? KLEOPATRA - (Kalkarak.) Yalanc! SEZAR - (am.) Ne? Yalanlamalar, kar kmalar ha? KLEOPATRA - (Utanm ama bastrmaya alt bir fkeyle titreyerek.) Hayr. Hayr. Yalanlamaya gerek bile grmem. Brakn konusun. (Yine oturur.) POTHINUS - Kendi azndan iittim. Siz elinde oyuncak olacaksnz. Tac kardeinin bandan zorla karp bunun bana geireceksiniz. Hepimizi eline teslim edeceksiniz, kendinizi bile. Ondan sonra Sezar ister Roma'ya gitsin, ister lmn kapsndan gesin. Tabii ikinci yol daha ksa, daha gvenli. SEZAR - (Sakince.) Peki dostum, bu pek doal deil mi? POTHINUS - (akn.) Doal m? Siz ihanete kzmyorsunuz yleyse. SEZAR - Kzmak m? Aptal Msrl, kzmakla, ierlemekle ne ilgim var benim? Beni tt zaman rzgra, karanlkta tkezlediim zaman geceye kzar mym? htiyarlktan yz evirdii iin genlie, boyun emekten bkt iin ykselme tutkusuna neden kzaym? Bana bunlar anlatmak, gne yarn doacak demekten farkszdr. KLEOPATRA - (Artk kendini tutamaz.) Ama yalan, yalan. Ant ierim. SEZAR - Doru, bin kez ant iip antlarna kendin de inansan gene doru. (Kleopatra zntden ar bir titreme durumuna geer. Sezar onu rtmek iin ayaa kalkp, Pothinus'u, Rufio'nun yanna gtrr.) Gel Rufio, Pothinus'un nbetileri geip kmasna yardmc olalm. Ona bir ift szm var. (Onlara, yavaa.) Kralie'nin bir an kendini toparlamaya ihtiyac var. (Yksek sesle.) Hadi gelin. (Pothinus ve Rufio ile konuarak onlar dar karr.) Dostlarna syle Pothinus, lke sorunlarnn akla yakn bir biimde zmlenmesine kar deilim. (Szleri iitilmeyecek kadar uzaklarlar.) KLEOPATRA - (Bouk bir fsltyla.) Ftatatita! Ftatatita! FTATATITA - (Masadan hzla yanna gelip onu okayarak.) zlme yavrum, sakn zlme. KLEOPATRA - (Szn keserek.) Bizi iiten olur mu? FTATATITA - Olmaz, canmn ii, kimse iitemez. KLEOPATRA - Dinle yleyse. Bu saraydan sa karsa lm gr. FTATATITA - Kim? Pothi... KLEOPATRA - (Azna vurur.) Adn nasl dudaklarndan sildimse, sen de onun knyesini sil bu dnyadan. Duvardan aa yuvarla. Kemikleri atr atr krlsn. Gebert, gebert, gebert. FTATATITA - (Otuz iki diini gstererek.) Kpek geberecek. KLEOPATRA - Bunu beceremezsen bir daha gzme grnme. FTATATITA - (Kararl.) Szm sz. Onun gzleri kararmadan bir daha yzm grmeyeceksin. (Sezar, byk bir zevk ve zenle giyinmi olan Apollodorus ve Rufio ile geri gelir.)

KLEOPATRA - (Ftatatita'ya.) Elini abuk tut. (Ftatatita bir an sahibinin gzlerine anlaml baktktan sonra, gaddarca bir ifade ile Ra'nn yanndan geip dar kar. Kleopatra, bir ceylan gibi Sezar'a koar.) Gene bana geldiniz Sezar. (Okarcasna.) Kzdnz sanmtm. Ho geldiniz Apollodorus. (Bir koluyla Sezar'a sarlrken, elini pmesi iin Apollodorus'a uzatr.) APOLLODORUS - Kleopatra haftadan haftaya daha kadnca bir gzellie kavuuyor. KLEOPATRA - Gerek mi, Apollodorus? APOLLODORUS - Gerekten de te. Dostumuz Rufio denize bir inci att, Sezar paha biilmez bir elmas yakalad. SEZAR - Sezar romatizmaya yakaland, iki gzm. Haydi yemee, yemee! (Masaya yaklarlar.) KLEOPATRA - (Gen bir karaca gibi srayarak.) Evet, sofraya buyrun. Sizin iin yle enfes yemekler hazrlattm ki, Sezar. SEZAR - Yaa, neler yiyeceiz bakalm? KLEOPATRA - Tavus beyni. SEZAR - (Az sulanm gibi.) Duydun mu, tavus beyni, Apollodorus. APOLLODORUS - Ben pek hazetmem. Blbl dilini tercih ederim. (Yan yana hazrlanm takmlardan birine gider.) KLEOPATRA - Domuz kzartmas, Rufio. RUFIO - (Oburca.) l. (Apollodorus'un yanndan solundaki yere geer.) SEZAR - (Sofrann banda, Ra'nn soluna den yerine bakar.) Benim deri yastm nerde? KLEOPATRA - (br bata.) Sizin iin yenilerini yaptrdm. SOFRACI - Bu yastklar, halis Malta brmcnden Sezar. lerine gl yapraklar doldurulmu. SEZAR - Gl yapra m? Beni trtl m sandnz? (Yastklar atp altndaki mein ilteye oturur.) KLEOPATRA - Akolsun! Benim yeni yastklarm! SOFRACI - (Sezar'n yan banda.) Sezar'n itahn amak iin neler ikram edelim? SEZAR - Neler var? SOFRACI - Deniz kirpisi, deniz srgan, aka palamut, gke pavurya. alkuu... SEZAR - stiridye var m? SOFRACI - Ona ne phe. SEZAR - Britanya istiridyesi? SOFRACI - (Onaylayarak.) O da var, Sezar. SEZAR - yleyse istiridye isterim. (Her emirde sofracba bir kleye iaret eder. O da emri yerine getirmeye gider.) Britanya'y bilirim - o batnn dler lkesini - o dnyay eviren Okyanus'un son kysn. nl incilerini aramak iin gittim oraya. nci minci masal. Ama istiridyelerini kefettim. APOLLODORUS - Gelecek kuaklar bu iyiliinizi unutmayacak. (Sofracbana.) Bana deniz kirpisi. RUFIO - yle adam tok tutacak, esasl bir ey yok mu? SOFRACI - Kukonmazl ardkuu... KLEOPATRA - (Szn keserek.) Semiz pili Rufio, semiz pililer aznza layk. RUFIO - imdilik idare eder. KLEOPATRA - (Agzl.) Bana ardkuu. SOFRACI - Sezar araplarn semek ltfunda bulunurlar m? Sicilya, Midilli, Sakz... RUFIO - (Burun kvrarak.) Hepsi Yunan araplar. APOLLODORUS - Yunan arabn bulunca kim Roma arabn azna koyar! Midilli'yi bir deneyin Sezar. SEZAR - Benim arpa suyumu getirin.

RUFIO - (Tiksinerek.) Ben Falernian'dan amam. (Ona istedii iki hemen getirilir.) KLEOPATRA - (Somurtarak.) Sizin iin ziyafetler hazrlamak bouna, Sezar. Sizin altnz yemeklere benim bulaklar bile burun kvrr. SEZAR - (Yumuayarak.) Peki, u Midilli arabnn bir tadna bakalm. (Sofracba nce Sezar'n, sonra Kleopatra ile Apollodorus'un kadehlerini doldurur.) Ama Roma'ya dnnce byle israflara kar yasalar kartacam. Yalnzca kartmakla kalmayacam, uygulatacam da. KLEOPATRA - (Kandrc.) Keyfiniz bilir. Ama bugn siz de bakalar gibi olacaksnz. Aylak, hayatn tadn karan, gler yzl bir adam. SEZAR - Peki, bir kerecik olsun kendi alkanlklarmdan vazgeeyim. (Kleopatra'nn elini per.) te. (arabn tadna bakar.) Gnln oldu mu? KLEOPATRA - Roma'ya gitmeniz iin can attma artk inanmyorsunuz, deil mi? SEZAR - Artk hibir eye inanmyorum. Beynim uyutu. Hem, Roma'ya dnp dnmeyeceimi kim bilir? RUFIO - (Telala.) Ha, nasl? Ne dediniz? SEZAR - Roma, daha nce grmediim, bilmediim ne sunabilir bana? Roma'da bir yl tpatp bir ncekine benzer. Yalnzca ben biraz daha yalanyorum. Oysa Appia yolundaki kalabalk hep ayn kalyor. APOLLODORUS - Burada, Msr'da da durum farkl deil ki. htiyarlar yaamaktan bezince, "Nil'in kaynandan gayri her eyi grd,'' derler. SEZAR - (Hayal gc kvlcm kaparak.) Peki, neden o kayna grmeyelim? Kleopatra benimle gelir misin, Nil'i, esrar beldesinin gbeindeki beiine kadar izleyelim? Roma'y, byk olmayan uluslar mahvetmek iin bykle zenen Roma'y ardmzda brakalm m? Yepyeni bir krallk kuraym m senin iin, o bilinmezler lkesinde bir kutsal kent? KLEOPATRA - (Cokuyla.) Kurun! Kurun! RUFIO - Evet, sra domuz kzartmasna gelmeden, iki alayla Afrika'y fethedecek. APOLLODORUS - Yoo, alay brakn. Bu soyluca bir tasar. Bunu gerekletirirken Sezar yalnzca lkeler alan bir asker deil, yaratc bir air olacak. Kutsal kentin adn koyup sakz arabyla kutlayalm. SEZAR - Adn Kleopatra koysun. KLEOPATRA - Sezar'n sevgilisine armaan, diyelim. APOLLODORUS - Yo, yo. Daha geni kapsaml, evrensel bir ad, yldzl gkler gibi. SEZAR - (Kuru kuru.) Neden Nil'in Beii olmasn? KLEOPATRA - Olmaz. Nil hem benim atam, hem de bir tanrdr. Durun, aklma bir ey geldi. Adn Nil koyacak. Gelin onu aralm. (Sofracbana.) Onu arn. ( adam hayretle birbirlerinin yzne bakarlar. Ama sofracba ok sradan bir emir alm gibi dar kar.) imdi (maiyetine) hepiniz ekilin. (Maiyet, saygyla selam vererek ekilir.) (Bir rahip nnde ayakl, kk bir buhurdanlk bulunan minik bir sfenks ile gelir. Buhurdanlkta yanan bir tts ubuu vardr. Rahip masaya gelip yontuyu ortasna koyar. Iklar Msr gnbatmnn Garibaldi krmzsna dnmeye balar. Sanki Tanr acayip renkli bir glge getirmi gibidir. adam etkilenmemeye kararldr, ama gene de bir tuhaf olurlar.) SEZAR - Bu ne biim hokkabazlk?

KLEOPATRA - Greceksiniz. Hem hokkabazlk filan deil. Usulne uygun olmas iin ona bir kurban vermeliydik. Ama stne biraz arap dkersek belki Sezar'a karlk verir. APOLLODORUS - (Omzunun stnden Ra'ya bakarak.) Neden urdaki ahin bal dostumuza ba vurmuyoruz? KLEOPATRA - (Sinirli.) . itirse kzar bize. RUFIO - (Kaytszca.) Nil'in kayna onun yetki snrlar dnda kalyor anlalan. KLEOPATRA - Hayr. Kk sfenksimden baka kimseye koydurtmam kentimin adn. nk Sezar beni onun kollar arasnda uyurken bulmutu. (Sezar'a baygn baygn bakar, sonra aniden rahibe dner.) Sen git. Ben rahibeyim. Bu grevi senden almaya yetkim var. (Rahip saygyla selam vererek kar.) imdi hep birlikte Nil'i aralm. Belki masaya vurur. SEZAR - Ne, masaya vurmak m? Cumhuriyetin 707'nci ylnda hl byle bo inanlara saplananlar var m? KLEOPATRA - Bo inan deil. Rahiplerimiz masalardan neler neler renirler. Deil mi Apollodorus? APOLLODORUS - yle. Ben din deitirdiimi itiraf ederim. Kleopatra rahibe olunca, Apollodorus da dindar kesilir. Haydi ruh aralm. KLEOPATRA - Benimle birlikte tekrarlayn. "Seslen bize Nil Baba!'' DRD BRDEN - Seslen bize Nil Baba! (Kadehlerini tasvirin karsnda hep birlikte kaldrarak.) (Dehet ve ikence iindeki bir adamn lm l onlara karlk verir. Erkekler aknlk iinde kadehlerini indirip dinlerler. Sessizlik. Gkyznn rengi mora dner. Kleopatra'ya bakan Sezar, onun parlayan gzler ve sessiz bir minnettarlk ve tapnla arabn Tanr'ya dktn fark eder. Apollodorus yerinden srayp aada olup bitenleri izlemek iin terasn ucuna koar.) SEZAR - (Delici baklarla Kleopatra'ya bakarak.) O neydi? KLEOPATRA - (Tedirgince.) Bir ey deil. Bir kleyi dvyorlar. SEZAR - Bir ey deil demek. RUFIO - Eminim birine bir bak sapladlar. SEZAR - (Kalkarak.) Cinayet. APOLLODORUS - (Geriden eliyle susma iareti vererek.) . Susun! Duydunuz mu? SEZAR - Gene bir lk m? APOLLODORUS - (Masaya dnerek.) Hayr, gm diye bir ses. Kumsala bir ey dt galiba. RUFIO - (Ask suratla kalkarken.) Etli kemikli bir ey olmasn. SEZAR - (rpererek.) Sus, sus Rufio. (Masadan kalkp stunlu sundurmaya doru gider. Rufio sol dirseinin dibinden, Apollodorus sandan onu izlerler.) KLEOPATRA - (Hl masadaki yerinde.) Beni brakp gidiyor musunuz, Sezar? Siz nereye Apollodorus? APOLLODORUS - nan olsun sevgili Kraliem, itahm kapand. SEZAR - Aaya, avluya in Apollodorus. ren ne olmu? (Apollodorus ban eer, Rufio'nun kt merdivenden iner.) KLEOPATRA - Belki askerleriniz birini ldrmlerdir. Ne nemi var? (Aadaki kumsaldan kalabaln mrlts ykselir, Sezar ile Rufio birbirlerine bakarlar.) SEZAR - Ne olup bittiini renmeliyiz. (Tam Apollodorus'u izleyecei srada, Rufio elini omzuna koyarak onu durdurur. nk Ftatatita terasn kar ucundan ayaklarn sryerek gelmektedir. Gzlerinde ve bir av kpeini andran aznda sarhoa bir doygunluk vardr. Sezar bir an iin arapla sarho olduunu sanr. Ama Rufio hi aldanmamtr. Onu sarho eden krmz arab iyi tanr.) RUFIO - (Yava sesle.) u ikisinin arasnda bir muzurluk var.

FTATATITA - Melike, bir daha kulunun yzne bakabilir. (Kleopatra ona bir an, katilce ifadesinin cokulu bir yansmasyla bakar. Sonra boynuna sarlp tekrar tekrar lgnca per. Mcevherlerini koparrcasna karp kadnn stne yar. Olanlar izleyen iki erkek dnp birbirlerine bakarlar. Ftatatita yar uykuda gibi ayaklarn sryerek Tanr'nn sunana yaklar. Ra'nn karsnda diz kerek dua eder. Sezar, Rufio'yu sundurmada brakarak, Kleopatra'nn yanna gider.) SEZAR - (Aratrc bir ciddilikle.) Kleopatra, ne oldu? KLEOPATRA - (Bir yandan d kopar, bir yandan yzne gler.) Ne olsun sevgili Sezar! (Yapmackl bir tatllkla, neredeyse sesi kslarak.) Hibir ey olmad. Ben masumum. (Sevgiyle ona yaklar.) Sevgili Sezar bana kzdnz m? Neden yle bakyorsunuz yzme? Burada yannzdan hi ayrlmadm. Ne olduunu nerden bileyim? SEZAR - (Dnerek.) Bu doru. KLEOPATRA - (Kleopatra ok ferahlam, onu okamaya alr.) Tabii doru. (Sezar okamalar karlksz brakr.) Doru olduunu siz de biliyorsunuz Rufio. (Dardaki mrlt birden ykselip bir uultu olur. Sonra hafifler.) RUFIO - imdi renirim. (Adam gibi yryeceine, trsa kalkm bir aygr gibi koarak sunaa gider, Ftatatita'nn omzuna dokunur.) Kadn efendi, d nme. Sen bana lazmsn. FTATATITA - (Kalkp ona dik dik bakarak.) Benim yerim Melike'nin yandr. KLEOPATRA - Onun bir suu yok, Rufio. SEZAR - (Rufio'ya.) Brak burda kalsn. RUFIO - (Sunaa oturarak.) yleyse benim yerim de buras. Ne olup bittiini kendiniz soruturursunuz. Kentte byk amata var. SEZAR - (Ciddi bir honutsuzlukla.) Rufio, bir boyuneme zaman vardr. RUFIO - Bir de dik bal olma zaman. (natla kollarn kavuturur.) SEZAR - (Kleopatra'ya.) Yolla u kadn. KLEOPATRA - (Onu yattrmak hevesiyle alamakl.) Tabii yollarm. Hibir zaman sznzden dar kmam, Sezar. Siz ne derseniz, o olur. nk sizi seviyorum. Ftatatita, gitsene. FTATATITA - Melikemin emri bam stne. Beni ardnz an yan banzdaym. (Geldii gibi Ra'nn yanndan geerek kar.) RUFIO - (Onu izleyerek.) Unutmayn Sezar, sizin koruma grevliniz de ardnz an yan banzda olacak. KLEOPATRA - Rufio'nun size byle davranmasna niin izin veriyorsunuz? Ona haddini bildirsenize. SEZAR - Bana dman olup dncelerini benden gizlesin diye mi? Tpk senin imdi yaptn gibi. KLEOPATRA - (Yine korkuya kaplarak.) Niin byle sylyorsunuz, Sezar? Hibir ey gizlediim yok, inann bana. Hakszlk ediyorsunuz. (Bir hkr bastrr.) Ben daha ocuum. Siz birisi ldrld sanp karmda ta kesiliyorsunuz. Buna dayanamam, dayanamam. (Kastl olarak kendini koyuverip alamaya balar. Sezar ona derin bir hznle ve buz gibi souk bakar. Kleopatra nasl bir etki uyandrdn grmek iin gz ucuyla bakar. Sezar'n umursamadn grnce dorulup oturarak duygularn bastrmaya alyormu da sonunda cesurca bunu baarm gibi davranr.) Ama, ama gzyalarndan nefret ettiinizi biliyorum. Onun iin banz artmayacam. Gryorum, kzgn deil yalnzca hznlsnz. Benimkisi samalk, ama siz byle souk

souk konuunca kalbim krlyor. Ne yapaym, elimde deil. Yerden ge hakknz var. Birinin ldrldn, hatta incindiini dnmek korkun... Umarm ciddi bir ey... (Sezar'n kmseme dolu, delici bak karsnda konumay srdremez.) SEZAR - Seni bylesine rkten ne? Ne yaptn? (Aadaki kumsalda bir borazan alnr.) Aha! Sanrm sorunun karl bu. KLEOPATRA - (Titreyerek yine kerevete ker, elleriyle yzn kapar.) Sizi hi aldatmadm Sezar, ant ierim. SEZAR - Biliyorum bunu. Sana hi gvenmedim ki. (Dnp kmak zereyken Apollodorus ile Britannus, Lucius Septimus'u srkleyerek nne getirirler. Sezar rperir.) Pompeius'un katili gene karmda. RUFIO - Kent lgna dnm. Saray yakp bizi denize dkmek istiyorlar. Onlar avludan srp karrken bu haini yakaladk. SEZAR - Salverin onu. (Kollarn brakrlar.) Kent halk neden ayaklanm, Lucius Septimus? LUCIUS - Ne bekliyordunuz, Sezar? Pothinus'u gzleri gibi severlerdi. SEZAR - Pothinus'a ne olmu? Ben onu serbest brakal yarm saat bile gemedi. Dar brakmamlar m? LUCIUS - Aa brakmlar. Altm ayak yksekliindeki bir kemerden aa. Kaburgalarna saplanm bir elik bakla. Pompeius kadar l. Adam ldrmede detik seninle. Baa ba geldik. SEZAR - (Sarslm.) ldrlm ha! Can bize emanet edilmi biri! Bizim konuumuz! (Sularcasna Rufio'ya dner.) Rufio! RUFIO - (Soruyu nceden kefederek, gl bir ifadeyle.) Kim yapmsa eline salk. Hem gl bir kii, hem de sizin dostunuzmu. (Kleopatra iyice yreklenir.) Ama bu ie bizim elimiz bulamad. Onun iin bouna surat asmayn bana. (Sezar dnp Kleopatra'ya bakar.) KLEOPATRA - (Kalkarak, iddetle.) Msr Kraliesi'nin emriyle ldrld. Dler peinde koan Julius Sezar deilim ben. Onun gibi her klenin onurumu krmasna izin veremem. Rufio, iyi yaptm syledi. imdi bakalar da beni yarglasn. (tekilere dner.) u Pothinus, kendisiyle birlik olup Sezar', Achilles ile Ptoleme'nin tuzana drmemi istedi. Ben reddettim. Bana lanetler okudu. Sonra gizlice Sezar'a gelip kendi haynln benim stme atmak istedi. Sust yakaladm. Bana, Kralie'ye hakaretler yadrd. Hem de yzme kar. Sezar cm almad. Onunla gzel gzel konuup serbest brakt. Kendi cm almakta haksz mym, syleyin Lucius? LUCIUS - Aksini syleyemem. Ama bunun iin Sezar'dan teekkr beklemeyin. KLEOPATRA - Konuun Apollodorus. Yanl bir i mi yaptm? APOLLODORUS - Size bir tek kusur bulabilirim, gzeller gzeli. Beni, valyenizi armalydnz. Drst bir delloyla o iftiracy yere sererdim. KLEOPATRA - (Heyecanla.) Kendi kleniz benim iin hkmn versin, Sezar. Syle Britannus, haksz mym? BRITANNUS - Yalan dolan, kara alma, hyanet cezasz kalrsa, toplum vahi hayvanlarn birbirini paralad bir arenaya dner. Sezar haksz. SEZAR - (Buruk bir sakinlikle.) Demek karar benim aleyhimde. KLEOPATRA - (Ateli.) Dinleyin beni Sezar. Koca skenderiye'de haksz olduumu syleyen bir tek kii

karsa, saraymn kapsnda kendimi armha gerdiririm, hem de kendi klelerime. SEZAR - u koskoca dnyada senin haksz olduunu gren bir tek kii karsa, bir syler, ama pir syler. O da benim gibi ya dnyay fethedecek ya da armha gerilecek. (Sokaktaki grlt yine ykselir.) itiyor musunuz? u kapnza dayananlar da almaktan, adam baklamaktan yana. Sen elebalarn yok ettin. Seni yok etmek de onlarn hakk. phe ediyorsan buradaki drt akl hocana sor. Sonra ben de hak, hukuk adna, Kralielerini ldrdkleri iin onlar ldrmeyecek miyim? Sra bana gelince, yurttalar yurtlarn igal edeni sa brakacak deiller ya. Roma da, oullarnn ve krlan gururunun cn almayacak m ele gne kar? Bylece beni haklayanlar da haklanacak. Cinayet cinayeti douracak, her zaman hak, onur ve bar adna, tarihin sonuna dek. Tanrlar kandan usanp anlayl bir rk yaratacaklar. (Korkun bir grlt. Kleopatra korkudan bembeyaz olur.) Hele bir dinle. Sen ar szleri kaldramyordun, deil mi? Biraz yakla da senin iin neler sylediklerini iit. Pothinus'un dedikleri bunlarn yannda ok daha hafif kalr. (Kimsenin nfuz edemeyecei bir vakara brnerek.) Msr Kraliesi, imdi alma emirlerini kendi versin, savunma nlemlerini kendi alsn. nk Sezar'dan yz evirdi. (Gitmek iin dner.) KLEOPATRA - (Dehete kaplm, ona doru koup nnde diz kerek.) Beni yzst brakmayacaksnz, Sezar. Saray savunacaksnz. SEZAR - Sen lm dirim glerini eline aldn. Ben yalnzca dler peinde koan biriyim. KLEOPATRA - Beni ldrecekler, gz gre gre ldrecekler. SEZAR - Neden ldrmesinler? KLEOPATRA - Merhamet... SEZAR - Merhamet ha? Ne abuk tepe st yuvarlandn da merhamete muhta oldun? Merhametin, Pothinus'a bir yarar dokundu mu? (Kleopatra yerden kalkar. Ellerini ovuturarak umutsuzca kerevete gider. Apollodorus, sessizce kerevetin arkasna geerek, ona arka ktn belirtir. Gkyz artk en parlak meneke rengini almtr. Yavaa ak turuncuya dnmeye balar. Bylece Ra yontusuyla sundurmann stunlar daha koyu grnr.) RUFIO - Sezar, yeteri kadar vaaz verdiniz. Dman kapya dayand. SEZAR - (Ona dnp btn fkesiyle veryansn ederek.) Ya yle! Peki bunca aydr, onu akn ve ciz, kapda bekleten neydi? Benim lgnlm m, sizin gznzde lgnn biriyim ben, yoksa sizin aklllnz m? u Msr'n kan deryasnda hepinizi boulmaktan kurtaran kim? (Kleopatra'ya dnerek.) u bir skmlk cann kurtarmam iin klcma atlan sen, ne yapyorsun? "Dostum serbestsin,'' dediim adam srtndan vuruyorsun, sinsice. Ya siz askerler, efendiden adamlar, sadk bendelerim, kim olduunuzu unutup bu cinayeti alklyor, "Sezar haksz,'' diyorsunuz. Tanrlar akna, hepinizi o Kzl Deniz'in dibine yollamak geliyor iimden. KLEOPATRA - (Kurnazca bir umut prltsyla.) Ama Sezar, bunu yaparsanz sizin de sonunuz gelir. (Sezar'n gzleri cam gibi parlar.) RUFIO - (ok telal.) Aman ulu Jpiter! Seni gidi iren Msr faresi. Bu sz Sezar' ileden karmaya yeter. imdi tek bana kente giderse grrsn. Bizi burada parampara ederler. (Umarszca, Sezar'a.) Bir yn salak

olduumuz iin bizi terk edecek misin? Ben fenalk olsun diye adam ldrmem ki. Kpein kediye saldrmas gibi igdyle yaparm bunu. Senin peinde birer kpekten farkmz yok. Ama sana sadakatle hizmet ettik. SEZAR - (Yumuayarak.) Yazk Rufio, olum. imdi hepimiz kpekler gibi sokaklarda gebereceiz. APOLLODORUS - (Kleopatra'nn arkasndan.) Szlerinizde yce Olimpos'un bir yanks var. Doru olmal, nk gzel. Ama ben gene Kleopatra'nn yanndaym. leceimizi de bilsek, Kralie bir erkek yreinin ballndan, bir erkek kolunun gcnden yoksun kalmayacak. KLEOPATRA - (Hkrarak.) Ama ben lmek istemiyorum. SEZAR - (Hznl.) Ne kklk, ne bayalk! LUCIUS - (Sezar ile Kleopatra'nn arasna girerek.) Dinle beni Sezar, bu isteim bayaca olabilir, ama ben de elimden geldii kadar uzun yaamak niyetindeyim. SEZAR - Eh dostum, Sezar'dan uzun yaayacaa benzersin. Bunca zaman kenti de, senin ordunu da harekete gemekten alkoyan neydi? Ben bylerle, efsunlarla m durdurdum hepinizi? Dne kadar benimle ne kavgalar vard ki, stme varmak iin hayatlarn tehlikeye atsnlar? Ama bugn kahramanlarn ldrp kafalarna frlattk. imdi bu cinayet yuvasn datmak iin cann diine takt her Msrl. Evet, bizler caniyiz, baka bir halt deil. Artk klcn bile, cesaretini takn. Pompeius'un ba dt. Sezar'nki de dalndan kopmak zere. APOLLODORUS - Sezar umarszla m dyor? SEZAR - (Sonsuz bir gururla.) Hibir zaman umuda kaplmayan, hibir zaman umarszla dmez. Sezar, baht ister ak, ister kapal olsun yazgsyla yz yze gelmekten ekinmez. LUCIUS - Yazg her zamanki gibi Sezar'n yzne glecektir. SEZAR - (stemeden gurura kaplarak.) Bana cesaret vermeye mi kalkyorsun? LUCIUS - Size hizmetimi arz ediyorum. Beni isterseniz, sizin tarafnza gemeye hazrm. SEZAR - (Yine aya yere basar. Bu nerinin altnda bir eyler olduunu sezerek, Lucius'a dik dik bakar.) Ne? Tam u srada m? LUCIUS - (Israrla.) Tam u srada. RUFIO - Sezar' sana gvenecek kadar deli mi sandn? LUCIUS - Zaferi kazanncaya kadar bana gvenmesini beklemiyorum. Btn istediim hayatmn balanmas, bir de Sezar'n ordusunda grev almak. Sezar drst olduuna gre, payma deni pein deyeceim. SEZAR - demek mi? Nasl? LUCIUS - Size iyi bir haber vererek. Bir mjde. (Sezar haberin ne olduunu imek hzyla anlamtr.) RUFIO - Ne haberi, ne mjdesi? SEZAR - (Kleopatra'nn yerinde dorulup kendisine hayretle bakmasna yol aan bir nee ve canllkla.) Hangi haber, hangi mjde mi dedin olum Rufio? Takviye birlikleri geldi. Bizim iin baka ne mjde olabilir? Deil mi Lucius Septimus? Bergamal Mithridates yolda. LUCIUS - Pelusium'u alm. SEZAR - (Sevinle.) Lucius Septimus, bundan byle benim subaymsn. Mithridates'in Nil'i gemesine engel olmak iin Msrllar kentte ne kadar asker varsa oraya gndermilerdir. Sokaklar dolduran kuru kalabalk, kuru kalabalk. LUCIUS - yle. Mithridates Delta'nn stnden gemek iin byk yoldan Memfis'e doru yryor. Achilles onunla orada dvecek.

SEZAR - (Byk cretle.) Achilles orada Sezar'la dvecek. Bak, Rufio. (Masaya koup bir peete kapar. Parman araba batrarak stne bir plan izer. Rufio ile Septimus stne abanarak dikkatle bakarlar. nk k artk gitmek zeredir.) uras saray, uras tiyatro. Sen, (Rufio'ya) yanna yirmi adam alp u sokaa sapar gibi yapacaksn. (Planda eliyle gsterir.) Halk seni talayadursun, piyade blkleri uradan ve uradan kar. Sokaklar doru izdim mi, Lucius? LUCIUS - Tamam, uras incir pazar... SEZAR - (Onu dinlemeyecek kadar heyecanl.) Bunlar daha geldiim gn grmtm. yi! (Peeteyi masann stne atarak yine sundurmaya gelir.) Haydi, yola d. Britannus, Petronius'a syle, birliklerimizin yars bir buuk saat iinde gemilere binip batdaki gle gidecek. Atmla zrhm hazr olsun. (Britannus koarak kar.) Geri kalan birliklerle ben gl kysndan yryp, Nil'in yukarsnda Mithridates ile buluacam. Sen de yola d, Lucius. Haberi ulatr. (Britannus'tan sonra Lucius da hzla kar.) Apollodorus, bu sefer iin senin klcnla sa koluna da ihtiyacm var. APOLLODORUS - Kanm da, canm da size feda olsun. SEZAR - Eksik olma. (Elini kavrar. Hararetli bir el skmas.) Greve hazr msn? APOLLODORUS - Sanat uruna, sava saati uruna! (Kleopatra'y bsbtn unutarak, Lucius'un peinden frlar.) RUFIO - Hadi, iler tkrnda! SEZAR - (Neeli.) Deil mi, biricik olum! (El rpar. Kleler masaya koarlar.) Bu tatsz ziyafet yetti. Kaldrn unlar, gzm grmesin. Haydi iinize... (Kleler sofray kaldrmaya balarlar. Sundurmann perdeleri rtlr.) Sokaklarn durumunu kavradn, deil mi Rufio? RUFIO - Sanrm. Yolumu bulurum herhalde. (Aadaki avluda buina tekrar tekrar alnr.) SEZAR - imdi gidip askerlerle konualm. Yreklendirelim onlar. Sen kumsala git. Ben avluya ineyim. (Merdivene ynelir.) KLEOPATRA - (Btn bu sre unutulduu yerden kalkarak, ekingen ve rkek, ellerini Sezar'a uzatr.). Sezar! SEZAR - (Dner.) Ne var? KLEOPATRA - Beni unuttunuz mu? SEZAR - (Hogrl.) im bamdan akn, yavrum. Ben geri dnnce senin ileri yoluna koyarz. Hoa kal. Uslu dur, sabrl ol! (Dalgn ve bsbtn ilgisiz kp gider. Kleopatra yumruklar skl, iin iin kaynayan bir fkeyle, fena halde kibri krlm, kalakalr.) RUFIO - Bu oyun oynand, ama kaybedildi Kleopatra. Kadn her zaman zararl kar. KLEOPATRA - (Azametle.) Sen efendinin peinden git. RUFIO - (Kulana, laubalice.) nce bir ift szm var sana. Celladna syle, Pothinus yolu yordamyla grtla kesilerek ldrlseydi, gk diyemeden boylard br dnyay. Senin herif bu ii yzne gzne bulatrd. KLEOPATRA - (Gizemli.) Erkek olduunu nerden biliyorsun? RUFIO - (rkilip aarak.) Sen olamazsn. O srada bizim yanmzdaydn. (Kleopatra kmseyerek ona srtn dner. Nefis, mehtapl bir gece balamtr. Masa kaldrlmtr. Ayn ve yldzlarn nda Ftatatita, Ra'nn

beyaz sunak ta nnde dua ederken grlr. Rufio irkilir, yavaa perdeleri rter, alak sesle Kleopatra'ya sorar.) O muydu? Kendi elleriyle mi? KLEOPATRA - (Gzda vererek.) Kim olursa olsun, dmanlarm kendilerini kollasn ondan. Hele sen Rufio, Sezar'n nnde Msr Kraliesi'ni kk dren sen, gzn drt a. RUFIO - (Ona ters ters bakarak.) Gzm drt aacam, Kleopatra. (Bu sz tutacan belirtmek iin ban sallar. karken knndaki klc geveterek perdelerin arasnda kaybolur.). ROMALI ASKERLER - (Aadaki avluda.) Selam Sezar! Selam sana! (Kleopatra dinler. Buina sesini borazanlar izler.) KLEOPATRA - (Ellerini ovuturup seslenerek.) Ftatatita, Ftatatita. Karanlk bastrd. Burada yapayalnzm. Yanma gel. (Sessizlik.) Ftatatita! (Daha yksek sesle.) Ftatatita! (Sessizlik. Panie kaplarak kordonu ekip perdeleri aar. Ftatatita, Ra'nn sunak tanda l yatmaktadr. Kesilen grtlandan beyaz taa bir kan seli boanmtr.) BENC PERDE le vakti. Sarayn nndeki kordon boyunda enlik ve askeri tren. Dou limannda Sezar'n kalyonu yle grkemli bir biimde sslenmitir ki, batan baa ieklerle donatld gze arpar. Apollodorus'un hallarla kaya bindii basamaklara yakn bir yerde durur. skelenin banda Romal muhafzlar nbet bekler. Kordon boyuna, sarayn kapsna kadar uzanan krmz bir yol hals serilmitir. Saray kapsnn geni basamaklarna biriken Kleopatra'nn maiyetindeki kadnlar, renk renk giysileriyle orasn bir iek bahesine evirmilerdir. Cepheye Kralie'nin muhafzlar dizilmitir. Balarnda, alt ay nce, Suriye snrndaki eski sarayda, Bel Affris'in Sezar'n geliini bildirdii subaylar vardr. Kuzey tarafn Romal askerler evirmitir. Arkalarnda ayaklarnn ucuna basarak kordon boyunu grmeye alan kent halk bulunur. Subaylar kordon boyunda dolap ene alarlar. Aralarnda Belzanor, ranl ve elinde asma dalndan denek tayan yzba gze arpar. Savan ypratt, kaba izmeli yzba gerek toplumdaki yeri, gerek klk kyafeti bakmndan Msrllarn yannda ok snk kalr. Apollodorus kent halk arasndan geerek Romal safnn arkasndan subaylara seslenir. APOLLODORUS - Hey, baksanza! Geebilir miyim? YZBAI - Brakn gesin Sicilyal Apollodorus. (Askerler geirirler.) BELZANOR - Sezar'n gelmesi yakn m? APOLLODORUS - Hl pazar meydannda oyalanyor. Askerlerin barp armasndan bam iti. Coan bir orduya yarm saat dayandktan sonra insann azck deniz havasna ihtiyac oluyor. RANLI - Son haberler sende. Anlat bakalm, rahipleri ldrtt m? APOLLODORUS - Tam buldun adamn! Onu ar meydannda karladlar. Balarnda kller, ellerinde tanrlaryla. Tanrlar ayaklarnn dibine dizdiler. yle yzne baklacak bir Apis vard. Altnla fildiinden, iilii bir harika. Benim tavsiyemle barahibe onun iin iki talan istedi. BELZANOR - (Dehetle.) Her eyi bilen, her eyi gren Apis iin iki talan ha! Ya, barahip ne dedi? APOLLODORUS - Apis'in merhametine snp be talan istedi. BELZANOR - Bu yzden lkede ktlk olacak, kasrgalar kopacak.

RANLI - Laf! Apis neden Achilles'in Sezar' yenmesine yardmc olmam? Savatan taze taze haberler var m Apollodorus? APOLLODORUS - Kk Kral Ptoleme bouldu. BELZANOR - Boulda ha! Nasl? APOLLODORUS - Btn adamlaryla. Sezar yandan saldrp onlar Nil'e dkt. Ptoleme'nin saltanat kay batt. BELZANOR - u Sezar, olaanst bir adam. abuk gelir mi dersin? APOLLODORUS - Ben yanndan ayrlrken Yahudi sorununa zm yolu aryordu. (Kuzeyden gelen borazan sesleriyle halkn arasndaki kmldanma ve grlt, Sezar'n yaklatn bildirir.) RANLI - Onlarn icabna abuk bakm. Bakn, geliyor. (Msr saflarnn nndeki yerine koar.) BELZANOR - (Onu izleyerek.) Haz'rol, Sezar geliyor! (Askerler hazr ol durumuna geip, hizaya girerler. Apollodorus Msrllarn safnda yer alr.) YZBAI - (skeledeki muhafzlara koar.) Dikkat, Sezar geliyor. (Sezar yannda Rufio, trenle gelir. Britannus onlar izler. Askerler Sezar' cokulu haykrlarla karlarlar.) SEZAR - Gryorum, gemim bekliyor beni. Sezar'n Msr'a veda saati geldi att. Syle Rufio, ben gitmeden Msr'da yaplacak ne kald? RUFIO - (Solunda.) Bu eyalet iin daha Romal bir vali atamadnz. SEZAR - (Ona garip garip bakar, ama tam bir ciddilikle konuur.) Bergamal Mithridates'e ne dersin? Eupator'un soylu olu, benim byk kurtarcm. RUFIO - Ona baka yerlerde de ihtiyacnz olacak derim. Unutmayn yurda dnerken daha drt be orduyla baa kmanz gerekecek. SEZAR - ok doru. Ya kendin iin ne dersin? RUFIO - (Adeta inanamaz.) Ben, benden vali olur mu? Neler de geliyor aklnza. Benim azat edilmi bir klenin olu olduumu bilmez gibi... SEZAR - (Sevgiyle.) Sezar seni olum diye barna basmad m? (Herkese seslenerek.) Susun hepiniz, beni dinleyin biraz. ROMALI ASKERLER - Sezar konuuyor! SEZAR - Dinleyin. Romal valinin grevini, zelliini, rtbesini ve adn bildiriyorum. Grevi, Sezar'n kalkan; zellii, Sezar'n dostu; rtbesi, bir Romal asker. (Romal askerlerden bir zafer l ykselir.) Ad, Rufio! (Gene haykrrlar.) RUFIO - (Sezar'n elini perek.) Doru, Sezar'n kalkanym, ama Sezar'n kolunda olmaynca ne ie yarar bu kalkan? Ne olursa olsun... (Sesi bouklar, kendini toplamak iin baka yana dner.) SEZAR - Benim adal, o koca Britanyal nerde? BRITANNUS - (Sezar'n sandan ne gelir.) Burada Sezar. SEZAR - Kendi lkenin o barbarca naralaryla Delta savana atlman kim syledi? Bir yandan drt Msrly birden er meydanna arrsn, bir yandan kfrn bini bir paraya! BRITANNUS - Sezar, sava kzt an o ayp szler azmdan kaverdi. ok zr dilerim. SEZAR - Hem sen yzme bilmediin halde, biz ordugha saldrrken kanal nasl getin bizimle? BRITANNUS - Atnzn kuyruuna yaptm. SEZAR - Bunlar bir klenin kvraca iler deil Britannicus, zgr bir adama yarar. BRITANNUS - Ben zgr dodum, Sezar. SEZAR - yi, ama sana Sezar'n klesi diyorlar.

BRITANNUS - Ancak Sezar'n klesi olarak gerek zgrl buldum. SEZAR - (Duygulanarak.) Gzel syledin. Ne iyilik bilmez adamm. Az daha seni azat edecektim. Ama artk bir milyon talana bile ayrlmam senden. (Dosta omzuna vurur. Britannus honut, ama azck utanm, sklganca elini per.) BELZANOR - (ranlya.) Bu Romal adamlar avcuna alp kendine hizmet ettirmesini biliyor. RANLI - Evet, kendine tehlikeli bir rakip olamayacak mtevaz adamlar. BELZANOR - Seni sinsi ylan seni. Seni pheci herif. SEZAR - (Apollodorus'u Msrllar kesinde grp ararak.) Apollodorus, Msr sanatn senin nazik ellerine brakyorum. Unutma, Roma sanat sever ve cmerte destekler. APOLLODORUS - Anlyorum, Sezar. Roma sanat retmez, ama baka uluslarn rettii sanat satn alp lkesine tar. SEZAR - Ne! Roma sanat retmez mi? Bar bir sanat deil mi? Sava bir sanat deil mi? Devleti ynetmek bir sanat deil mi? Uygarlk bir sanat deil mi? Birka ss eyasna karlk bunlar size balyoruz. Bu alverite krl kan sizsiniz. (Rufio'ya dnerek.) Gemiye binmeden baka ne yapacaktm? (Anmsamaya alr.) Anmsayamadm bir ey var, ne olabilir? Pekl, her neyse yaplmadan kalacak! Bu uygun rzgr karmaya gelmez. Elveda Rufio. RUFIO - Sezar, sizi Roma'ya kalkansz gndermek hi iime sinmiyor. Orada ok fazla haner var. SEZAR - Olsun varsn! Oraya giderken hayatmn grevini tamamlam olacam. O zaman yeteri kadar uzun yaam saylrm. Ayrca.. lmek dncesi bana hep naho gelmitir. ldrlmek daha iyi bence. Hoa kal! RUFIO - (ini ekerek ellerini havaya kaldrr. Sezar'n yola getirilmez biri olduunu kabullenmitir.) Yolunuz ak olsun! (El skrlar.) SEZAR - (Apollodorus'a el sallayarak.) Elveda Apollodorus. Elveda btn dostlar! Haydi gemiye... (Rhtmdan gemiye iskele tahtas uzatlr. Sezar oraya doru ilerlerken, Kleopatra souk ve trajik, siyahlara brnm, sssz, ziynetsiz, aralarnda getii rengrenk kadn srsyle arpc bir kartlk iinde saraydan kp merdivenlerde durur. Konuuncaya kadar Sezar onu grmez.) KLEOPATRA - Bu vedalamada Kleopatra'nn yeri yok mu? SEZAR - (Yz aydnlanarak.) Ah, bir ey eksik kald diyordum. (Rufio'ya.) Ak olsun, onu neden bana anmsatmadn Rufio? (Aceleyle Kleopatra'ya yaklar.) Seni grmeden gitseydim, kendimi hi balamayacaktm. (Ellerinden tutup onu meydann ortasna getirir. Kleopatra ta kesilmi gibi, kar koymaz.) Bu yas kl benim iin mi? KLEOPATRA - Hayr. SEZAR - (Pimanca.) Ah, ne dncesizim. Kardein iin. KLEOPATRA - Hayr. SEZAR - Kimin iin yleyse? KLEOPATRA - Bize braktnz Romal valiye sorun. SEZAR - Rufio'ya m? KLEOPATRA - Evet, Rufio'ya. (ok alayc bir ifadeyle onu gsterir.) Sezar'n adna, Sezar'n yolunda, Sezar'n vnd yaam yasalaryla buray ynetecek olan adama. SEZAR - (pheli.) Elinden geldiince ynetecek. Bu ii stlendi, kendi yntemleriyle ynetecek. KLEOPATRA - Sizin ynteminizle deil yleyse.

SEZAR - Benim yntemimle neyi kastediyorsun? KLEOPATRA - Cezalandrmadan, almadan, yarglamadan. SEZAR - (Onaylayarak.) Evet, doru yol bu, byk yol bu, eninde sonunda tek kar yol bu! (Rufio'ya.) Buna inan Rufio, inanabilirsen. RUFIO - Tabii inanyorum Sezar, beni oktan ikna ettiniz. Ama bakn, bugn Numidya'ya yelken ayorsunuz. Syleyin bana, orada sizi yemek isteyen bir aslanla karlarsanz, onu cezalandrmayacak msnz? SEZAR - (Sz nereye getirmek istediini merak ederek.) Hayr. RUFIO - imdiye kadar yediklerinin cn almayacak msnz? SEZAR - Hayr. RUFIO - Suundan tr yarglamayacak msnz? SEZAR - Hayr. RUFIO - Hayatnz nasl kurtaracaksnz yleyse. SEZAR - (Hemen.) ldrrm, adamm. Ama onun beni ldrecei gibi garez duymadan. Bu aslan rnei ne anlama geliyor? RUFIO - Kleopatra'nn buyruuyla adam ldren bir dii kaplan vard. Bir gn sizi ldrmesini buyuracandan korkuyordum. Sezar'n rencisi olmasaydm, o dii kaplana dindarlk kisvesi altnda neler yapardm. Cezalandrrdm, Pothinus'un cn ondan alrdm. SEZAR - (Szn arasna girer.) Pothinus! RUFIO - (Srdrerek.) Onu yarglardm, ama btn bu delilikleri ardmda braktm. Hi garez duymadan boazn kesiverdim. Bunun iin Kleopatra size yas klnda geldi. KLEOPATRA - (iddetle.) Hizmetkrm Ftatatita'nn kann dkt. Bunun hesabn sormazsanz, vebali onun kadar sizin boynunuza... SEZAR - (Enerjik.) Ba stne. Eline salk Rufio. Yarg koltuuna oturup nefret uyandran trenler, tanrlara yakarlarla cretli bir cellada teslim edip, adalet adna halkn nnde idam ettirseydin, bir daha rpermeden elini skamazdm. Ama bu doal bir infaz olmu. Bundan dehet duymuyorum. (Rufio ferahlamtr. "Grdn m?" der gibi Kleopatra'ya iaret eder.) KLEOPATRA - (Gszln anlaynca ocuka ve klm.) Duymazsnz, bir Romal bir Msrly ldrnce vz gelir. Sezar'n adaletten nasibi olmayan, ne kadar bozulmu, kt biri olduunu btn dnya grecek. SEZAR - (Gnln alrcasna ellerinden tutarak.) Haydi, kzma bana. Zavall Totatita iin zldm. (Kleopatra glmekten kendini alamaz.) Aha, glyorsun. Bu bartmz m gsterir? KLEOPATRA - (Gldne kzarak.) Hayr, hayr asla! Ama ona Totatita demeniz yle gln ki. SEZAR - Ne, her zamanki gibi ocuk musun? Seni bir kadn yapmay baaramadm m? KLEOPATRA - Koca bebek olan asl sizsiniz. Siz ciddi davranmadnz iin beni de gln duruma dryorsunuz. Ama bana kt davrandnz. Sizi balamyorum. SEZAR - Bana uurlar olsun demeyecek misin? Haydi vedalaalm. KLEOPATRA - Vedalamam. SEZAR - (Kandrmaya alr.) Sana Roma'dan gzel bir armaan yollarm. KLEOPATRA - (Gururla.) Roma'dan Msr'a gzel bir ey ha? Roma bana Msr'n veremeyecei neyi verebilir? APOLLODORUS - Bu doru Sezar, armaan gerekten gzel olacaksa sizin adnza skenderiye'den alrm. SEZAR - Roma'nn en nl hazinelerini unutuyorsunuz, dostum. Onlar skenderiye'den satn alamazsnz. APOLLODORUS - Bunlar nedir, Sezar?

SEZAR - Oullar. Gel, Kleopatra, beni bala, hayrl yolculuklar dile. Sana bir adam yollayacam, tepeden trnaa Romal, en soylu Romallardan... Bir bak darbesiyle koparlacak kadar olgun deil; kollar clz, yrei soluk deil; kel ban bir fatihin mee yapraklaryla rtmyor; omuzlarnda btn dnyann ykn tamaktan srt kamburlamam; canl, hareketli, taze, gl, gen; sabaha umutla balar, gn savala, geceyi elenceyle geirir. Sezar'a karlk byle birini ister misin? KLEOPATRA - Ad, ad? SEZAR - Marcus Antonius olsun mu? (Kleopatra kendini Sezar'n kollarna atar.) RUFIO - Sezar' Antonius'la deiirseniz pazarlkta aldanrsnz, bayan. SEZAR - imdi honutsun demek. KLEOPATRA - Unutmazsnz, deil mi? SEZAR - Unutmam. Hoa kal. Bir daha buluacamz sanmyorum. Elveda. (Onu alnndan per. Kleopatra ok etkilenmitir. Burnunu ekmeye balar. Sezar gemiye biner.) ROMALI ASKERLER - (Sezar iskeleye adm atarken.) Selam Sezar! Elveda! (Sezar gemiye ulap el sallayan Rufio'ya karlk verir.) APOLLODORUS - (Kleopatra'ya.) Gzya dkmeyin sevgili Kralie, hizmetkrnzn yreine iliyor. Bir gn geri gelir. KLEOPATRA - Gelmez, umarm. Yine de alamaktan kendimi alamyorum. (Sezar'a mendil sallar. Gemi hareket eder.) ROMALI ASKERLER - (Kllarn ekip havaya kaldrarak.) Selam Sezar!

You might also like