You are on page 1of 5

BiLGi

trk niversitesi'ndeki retim yelii Giri adyla iki fasikl halinde yaymla
BLG
yllarna rastlar ( 959- 980) . nan eserde (Ankara 1964) yalnz dilbilgi-
Dar bir alanda ihtisas sahibi olmak si konular yer alm , daha sonra ayn Doruluu gerekli ve yeterli
muhtevayla Trke Dilbilgisi adyla tek- delillerle temellendirilmi
yerine dier disipliniere yabanc kalma-
uur muhtevalar .
mak gerektii kanaatinde olan Kaya Bil- rar yaymlanmtr (stanbul 1982, 1984) . L
gegil Trk edebiyatnn eitli alanlar s. Ziya Paa zerinde Bir Aratrma
na ilgi duyduu gibi ayrca edebiyat ve (stanbul 1970 ; Ankara 1979) . 6. Tevfik slami terminolojide genel olarak el-
siyaset tarihimizi ilgilendiren ariv vesi- Pikret'in lk iirleri (Erzurum 1970) . 7. ilm ve el-ma'rife terimleriyle ifade edi-
kalar zerinde de nemli almalar yap- Mehmed Akif, Resmi Hal Tercmesi , len bilgi daha ziyade bilen (zne) ile bili-
mtr. Ziya Paa hakknda hazrlad Baslmam Baz Mektup ve Manzu- nen (nesne) arasndaki iliki, yahut bilme
monografisi ve zellikle Yeni Osmanllar meleri (1971) 8. Har.bt Karsnda eyleminin belli bir ifade ekline brn-
zerindeki almalar onun bu tarafla- Namk Kemal (stanbul 1972) Bu al m sonucu olarak anlalmtr. Ayn

rn aksettiren rneklerdir. Yerli arivi ma edebiyat tarihimizde Ziya Paa nn ekilde sonu olarak "bilinmi " olduu

mizin yan s ra Avrupa arivlerinde de Har.b.t adndaki antolojisi etrafnda ce- iin bilginin malumat kelimesiyle de kar-
arat rmala rda bulunan Kaya Bilgegil land grlr. Bilenin, yneldii ko-
reyan eden ok nl polemiin kronolo-
Yeni Osmanllar tarihine de deerli bilgi- nuyu btn ynleri ve alanlaryla kua
jik ve her bakmdan tenkidl bir dosyas
ler kazandrmtr. Son olarak 1981 'de tp anlamasna ihata, onu tam olarak
n ortaya koymaktad r. Meseleyi zellik-
Fransa'da yapt etrafl ariv almas kavramasna vukuf, ayn konuda derin-
le fesahat ve belagat ilimleri asndan
nn neticelerini ortaya koymaya imkan leip uzmanlamasna da rsuh denil-
deerlendiren eser. yaygn kanaatierin
bulamamt r. Gazi Eitim Enstits n mektedir. Bilgide kesinlii ifade etmek
aksine, Namk Kemal'in Ziya Paa'y ten-
celeme ve Aratrma Dergisi, Atatrk zere kullanlan yakin terimine karlk
kitlerinde hakl olmadn , eski edebi- zan, ek (phe-reyb), vehim gibi terim-
niversitesi Edebiyat Fakltesi Ara
yat kltrne de zannedildii gibi tam ler de bilgide kesinlie yaklalan veya
trma Dergisi, Kubbealt Akademi Mec-
bir hakimiyet ve vukufu bulunmadn uzaklalan durumlar ifade etmek ze-
muas gibi dergilerle Zafer, Son Hava-
meydana karmtr. 9. air inasi, Hal re kullanlr. Bilginin tam zdd olan bil-
dis, Orta Dou gibi gazetelerin sayfa-
larnda kalm dier yazlar da onun ba-
Tercmesi zerinde Kk Bir Ara gisizlik ise cehl kelimesiyle ifade edilir.
zan alimane, bazan airane taraflarn trma (stanbul 1972) 10. Rnesans a-
Klasik felsefi kaynaklarla terminoloji
aksettiren ve ihmal edilmemesi gere- Cihan Edebiyatnda Trk Takdir- szlkleri bilgi terimini slam dncesi
ken makaleleridir. Bunlar arasnda Ye- karl (Erzurum 1973). ok zengin ve tarihinde ortaya km eitli akmlar
ni stanbul gazetesinde tefrika edilen geni bir literatre ve ktphane ara asndan tanmlar. Bu akmlar arasn
"Kaybedilen Topraklar" ( 1966) adl uzun t rmalarna dayanan bir almadr. 11 . daki farkllklarn bilgi tanmlarna e-
yazs, Osmanllar'n Rumeli'nden eki- Yakn a Trk Kltr ve Edebiyat itlilik ve zenginlik kazandrd grlr.
lilerini anlatan duygu ykl bir tarihi zerinde Aratrmalar I: Yeni Osman- lk slam filozofu Kindl, bilgiyi " eyann
nesir rneidir. llar (Ankara 1976) . 12. Yakn a Trk hakikatleriyle kavranmas" eklinde ta-
Eserleri. 1. XVIII. 'nci Asr Saz airle Kltr ve Edebiyat zerinde Aratr rif etmektedir (Resa'il, I, 169). Farabi'ye
rinden Kusuri (stanbul 1942) . Z. Ce- malar II: Mteferrik Makaleler (Erzu- gre bilgi. "varl ve devamll insann
hennem Meyvas ( stanbul 1944). 3. Ab- rum 1980). 13. Edebiyat Bilgi ve Teorileri yapp etmelerine bal olmayan varlk
dlhak Hamid'in iirlerinde Lednni I: Belagat (Ankara 1980 ; stanbul 1989) larn mevcudiyetiyle ilgili olarak aklda
Meselelerden Allah I: Allah ve Onun Bilgegil'in bu kitab Hamid ve Namk Ke- kesin hkmn hasl olmasdr " (Fusul
Vcudunu fade Eden simler (stanbul mal hakkndaki aratrmalarna temel mnteze 'a, s. 51) hvan- Safa'nn bgi
1959) . Bilgegil bu kitabnda, Hamid'de tekil eden bilgileri veren ve belagat me- tarifi ise "bilenin zihninde bilinenin for-
genel olarak slami ve metafizik prob- selelerini derli toplu olarak bir araya ge- munun olumas" eklindedir (Resa, il,
lemleri ele aldktan sonra, btn iirle tiren bir eserdir. Kaya Bilgegil, eyh Ga- III, 385) . Grld gibi bu son tarifte
rinde Allah kelimesiyle Allah'n dier isim lib'in Hsn Ak'nn yeni bir ne ri m- bilgi olay bir soyutlama i lemi ola rak
ve sfatlarnn morfoloji, sentaks ve se- nasebetiyle yazd uzun ta ntma yazsn dn l m tr. hva n - Safa' nn, "nes-
mantik alarndan kullanl e kill erini da ise (0 . Okay ve H. Ayan ' n eyh Ga- neyi (ey) hakikatine uygun olarak ta-
gzden geirmi, ayrca bu kavramn fe- lib, Hsn Ak nerine nsz, stanbul sawur eden" eklindeki alim tarifleri ise
sahat ve belagat bakmndan gsterdi- 1975, s. VII-XLVII) eyh Galib'i, devrini ve felsefi bilgiden ok ilmi bilgi dikkate al
i zellikleri incelemitir. Esere bu ba- mesnevisini yeni bir yorumla ele almak- narak yaplm bir tariftir. Seyyid erif
hisleri deerlendiren emalar ve istatis- tadr. el-Crcanfye gre bilgi "dncenin ger-
tik cetvelleriyle daha da mahhas bir BBLYOG RAFYA : ee tam uygun olmasdr" (et- Ta 'rr{at,
zellik kazandrlmtr. Yazar tarafndan M. Orhan Okay, "Prof. Dr. Kaya Bilgegil in", "'ilm" md ) Bu tarif, bilme olaynn y-
eserin Hamid'de dini ve metafizik mese- TDI., sy. 431 (1987). s . 263-265 ; Kemal Yavuz, neldii konuyla tam bir uygunluk iinde
lelerin kaynann aratrlaca bildirilen "Kaya Bilgegil'in Ardndan", Trk Edebiyat, olmasn art koma ktad r. Crcanl'nin
sy. 170, stanbul 1987, s . 45-47; Nermin Suner
ikinci cildinin neri ise gerekleeme aktardna gre filozoflar (hkema) bil-
Pekin, "Kaya Bilgegil", a.e., sy. 171 (1988 ). s.
mitir. Yakn devir edebiyatmiz iin te- 45 ; Belkir Grsoy. "Hocam Kaya Bilgegil", ae., giyi, "bir eyin sOretinin aklda hasl ol-
oloji- stilistik balantl bir alma ola- sy. 171 ( 1988), s. 46-48; Kadir Msrolu , "Biz mas " eklinde tan mlamla rdr. Bilgi-
rak nem tayan eser alannda benze- Yokken Vefat Edenle r: Prof. Dr. Mehmed nin hayli yaygn olan bu taritindeki "sO-
ri yaplmam bir aratrma rneidi r. Kaya Bilgegil", Sebil, sy. 9-10 (258-2 59), Lim- ret" terimi anahtar kelimedir ve bilgi-
burg 1989, s. 10-11 ; TDEA, 1, 430-431.
4. Trke Dilbilgisi. nce Trke Dil- nin, nesneye ait formun bilme eylemiy-
bilgisi, Edebiyat Bilgi ve Teorilerine Iii M. RHA N KAY le nesneden soyutlanmas eklinde olu-

157
BiLGi

tuuna iaret eder. Crcanf'nin aktard Sz konusu ayrmlar ilmiri marifetten tedir. Bu tesbit baz deneyci bilgi teori-
"bilinenden gizliliin (hafa) kalkmas" daha gl ve geni bir anlam tad lerini bil' lde hakl karmaktadr.
eklindeki bilgi tanm da bilginin akl n gstermektedir (bk. smail Fenni, "con- Kur'an- Kerim'e bilginin deeri a
da retilen bir form olmayp fiilen ve fa - naissance", md.). sndan bakldnda "bilgide kesinlik"
kat gizli olarak var olduu dncesine Kur'an- Kerim'de bilgi (ilim). en sk mefhumunun ne kt grlr. itme'I-
dayanr ve tasawuftaki "rtl olan a- kullanlan anlamyla ilahi vahiyden kay- yakin (kesin zihnT bilgi). ayne'l-yakin (ke-
mak" anlamna gelen kef terimini ha- naklanan yani bizzat Allah'n verdii bil- sin, ak seik gzlem). hakka'I-yakin (ke-
trlatr. Mellifin bilgiyi, klli ve cz'f ey gidir. Burada kelime tam manasyla tek sin tecrbe, bilginin yaanarak tahakkuku)
lerin kendisiyle idrak edildii bir mele- gerek olan hakka, hakikate dayand terimlerinin getii ayetler bu bakmdan
ke eklinde tanmlad da grlmekte- iin mutlak ve objektif bir geerlifie dikkat ekicidir (b k. et-Te kas r 02/ 5. 7;
dir. Bu meleke insan varlnn derinlik- sahiptir. Vahiyle zde leen anlamyla el-Hakka 69 1 5) Zan, ek ve reyb terim-
lerinde mevcut olan bir nitelik (sfatn ilim kesin bilgi demektir ve bu bilgi sa- lerinin de yine "kesinlik" kavramyla ters
rasha) yani akldr. Bylece akl ile bilgi yesinde Cahiliye (bilgisizlik) ann ka- ynden alakah olduu hemen farkedile-
aynfletirilmektedir. Bu gle nefis "bir patld imasyla kelimenin anlam "de- bilir (bk. el-Bakara 2/2; Al-i mran 3/9;
eyin anlamna ulamaktadr". Bu ula er" mefhumunu da ihtiva edecek e en-Nisa 4/ 157; el-En'am 6/ 6; Hd 1/
mann (vusl) kendisi de bilme eylemi- kilde geniletilir. lahi mesaj olarak ilim 62; brahim 4/IO; en-Necm 53 / 28). Ay-
nin sonucu olarak bilgiyi ifade eder. S- bal bana bir kant olma ze lliini de rca bilginin hissi veya akli idrakle iliki
z geen tanmlar arasnda modern bil- tar: "Sana ilim geldikten sonra onla- sini gsteren veya bu iki eit idraki z-
gi tarifine en uygun olan. "akleden (z- rn heveslerine uyarsan ..." (el-Bakara 2/ de klan uur, fehm ve fkh gibi terim-
ne) ile akledilen (nesne) arasndaki zel 2o. 145) ayetindeki ilim ile, "Ey insan- lere de dikkat ekilmelidir (bk el-Baka-
iliki " eklindeki tariftir (bk. et- Ta 'rf{at, lar, size rabbinizden bir burhan geldi..." ra 2/ 154; el -isra 17/ 44; el-Enbiya 21/79).
"'ilm" md ). Tehanevi ise filozoflara ait (en-Nisa 4/ 174) ayetindeki burhan ke- J:(ur 'an- Kerim'deki duyma, alglama,
u tanm aktarr: "Kesinlik ifade etsin sin ve kantlanm bilgiyi ifade eder. Bu- dnme, kavrama, bilme ve inanma ha-
veya etmesin bir kavram veya bir ner- nun yan sra ilahi mesajn insan bilgisi- diselerine ait ok sayda ayeti bilgi kav-
menin alglanmasdr." Bu tanmn s ne klavuz olma zellii de vardr. nce- ram asndan yorumlamak mmkn-
nrlarnn baz dnrlerce "kesinlik ar- likle vahiy, muhatab olan insan dn dr. Bu ayetler. bilgi hakknda ortaya
zeden nerme" eklinde daraltldn me ve bilme melekeleriyle donanm ola- atlabilecek meselelerin disiplinli ve sis-
belirten Tehanevf, bylece "idrak"in psi- rak tasvir ettiine gre bilme eylemini temli bir ekilde tahlilini mmkn klar.
kolojik anlamda bir duyu algsndan zi- sevkedip ynlendiriyor olmaldr. Dolay Kaynaklar, deeri ve objeleri ne olur-
yade epistemolojik bir kavrama olay ol- syla vahyedilmi bilgi insann bilme ey- sa olsun dini, felsefi. ilmi, teknik ve ami-
duuna da iaret etm i olmaktadr. M- lemini artk gereksiz klan bilgiye deil yane bilgiler genel bilgi kavramnn belli
ellif tpk Crcani gibi bilginin tevehhm, bu eylemi doruya, iyiye, gzele ve da- derece ve tarzlardr. Bu anlamda bilgi
tahayyl. taakkul gibi kelimelerle de ifa- ha mkemmele sevkeden nihai ve mut- insanlk kadar eskidir veya bir zne ola-
de edildiini hatrlatarak bilme ile dier lak bir karaktere sahip olan ilke ve h- rak insan var olduundan beri ona ait
zihin faaliyetleri arasndaki paralellii kmleri ifade eder. Bu vahyedilmi bil- bilgi hep var olmutur. Ancak bilginin
gstermektedir. Ancak nihai olarak bil- giler karsnda insann yine Kur'an'da bizzat kendine ynelmesi, yani bilgi ola-
gi bu faaliyetlerin bir hkme ulam ve- aka belirtilen bilgi vastalarn kullan- yn inceleme abas felsefi dncenin
ya bir kavram oluturmu neticesinden mas da srarla istenir. ortaya kyla balar. Mesela milattan
ibarettir (bk. Keat, "'ilm" md.). Bilgi problemi asndan bakldnda nce VI ve V. yzyllarda Grek felsefe-
Marifet kavram ilim karlnda kul- Kur'an'n bilgi kaynan, vahiy bata ol- sinde sofistler. Eflatun ve Aristo'da bil-
lanlmakla beraber (FarabT, Kitab'l-Bur- mak zere duyular, akl yahut bunun ginin bir problem olarak ele alnd g-
han, vr. 175a-b; kr. a.mlf .. 'Uyn'l-me- tesinde kalbi sezgi olarak tesbit ettii rlr. Bu meselelerin XIX. yzylda J. F.
sa,il, s. 65) ilme gre daha zel anlam- grlmektedir. Kur'an'da yer yer gz, Ferrier tarafndan konulan adyla "epis-
lar tar. Marifetin konusu basit varlk kulak ve kalbin (bazan "fuad" eklinde) temoloji" (bilgi teorisi) disiplini altnda in-
lar iken ilim birleik varlklarn bilgisidir. birlikte anlmas yannda kalbin akledici celenmesinden nce XVII. yzylda John
Bu sebeple Allah' bilmekle ilgili olarak fonksiyonunun vurgulanmas dikkat e- Locke ve XVIII. yzylda David Hume ad-
"alime" (bildi) fiili deil "arafe" (marifet kicidir (b k. el-A'raf 71 79; Yunus O13 1; l filozoflarn insan zihni ve anlama me-
hasl etti) fiili kullanlmaktadr (TehanevT. en-Nahl 16/78. 108; el-isra 17/ 36; el-Hac lekesi zerine giritikleri tahliller, bilgi-
"ma'rife" md.). Bilgi konusunun klli ve 22/46; Secde 32/9; el-Casiye 45 / 23) . nin kayna meselesini modern felsefe-
cz'i olmas da ayrm sebebidir. Nitekim Vahiy karsnda bilme ve inanmann nin tartma gndemine getirmiti. Bu
smail Fennf'nin iaret ettii gibi mari- birbirine dnmesi de tabiidir. Zira il- tartmalar insan akl ve bilgisini btn
fet cz'f- basit varlklar, ilim ise klli- ke olarak vahiy mutlaktr; duyu ve akl ynleriyle eletiren lmmanuel Kant'n
birleik varlklar idrak anlamnda kulla- idrakleri ise onu destekleyen ve doru (1724-1804) hareket noktasn oluturdu.
nlabilmektedir; bu gerekeyle Allah' a layan tecrbf ve nazari bilgilerdir. Buna Ayn konularda islam dnce tarihi
"alim" (alim) denmekte, fakat "arif" den- karlk duyu ve akl seviyesindeki bilgi boyunca gelitirilen dnceler, ncelik-
memektedir. Ayr ca marifet, ancak var mutlak bilgiyi kuatma kudretine sahip le Kur'an- Kerim'in sunduu perspek-
olduu bilinen ey hakknda gerekle- deildir. nsan zihnifin balangta bir tifiere sahip olmakla birlikte, eitli fi-
en bir tanmadr. Bu anlamda marifet- tr "bo levha" (tabula rasa) olduunu kir akmlarnn insan, alem ve Tanr ta-
le ayn olan irfan, eserleri idrak edilip haber veren Kur'an (bk. en-Nahl 16/78). sawurlarnn hakimiyeti altnda farkllk
kendisi (zat) idrak olunamayan hakkn akl yapan uur muhtevalarnn tecrbe- arzetmitir. slam dncesinde fizikte
daki bilgi anlamnda ku llanlma ktadr. lerle sonradan olutuuna iaret etmek- metafiziin i ie alglan , bilgi ile inan-

~58
BiLGi

cm birbiriyle yakn ilikisi, insann bilme konuya Matridi'den ( 333 / 944) nce- tany p benimsemektir" diye tanmla
eylemiyle ilahi mesajn sahip olduu oto- ki kelamclarn nem ve rdii sylene- Bu tanmla taklidi imann bil-
m la rd r.
ritenin birlikte deerlendirilii, bilgi prob- mez. Ondan itibaren bilgi meselesi ms- gi kavramnn dnda tutulmak istendi-
leminin hem kelami hem felsefi hem de takil baiklar altnda hemen btn ke- i ortadadr ve buna E'ariler ka r k
psikolojik muhtevalar kazanmasna yol lamclar tarafndan ele alnmaya balan mlard r. Ayrca onlara gre bilgi bir e-
amtr. Kelami muhtevay tayin eden mtr. Nitekim Matrfdi'nin ada it zel inan olsayd her bilenin ayn za-
en nemli meselelerden birini Allah' n olan Eb'l-Hasan el-E'ari'nin bilgi me- manda inanan kii olmas gerekirdi; hal-
ilmi ile insann bilgisi arasndaki kar selesini mstakil olarak ele almamas buki Allah iin alim denildii halde ina-
latrmalar oluturmutur. Allah'n ilmi na karlk daha sonra gelen nl kelam- nan denilemez (Badadi. s. 5-6)
ve kelam, ilahi sfatlar bahsi iinde yer clarn eserlerinde bu konunun arlk Kelam ilminde duyularla elde edilen
yer hararetlenen tartmalarla yorum- kazand grlr. Bunlar arasnda Ba- bilgi zorunludur . Duyular dolaysz bilgi-
lanm ve eitli frkalarn domasna kllani'nin ( 403 / 1012) Kitab't-Tem- nin, akl yrtme (nazar) ise kazanlm
yol amtr. slam filozoflar ise Allah'n hid'i, Abdlkahir el-Badadi'nin ( 429 / (iktisabf) bilgilerin kaynadr. Akl veya
ilmi ile yaratmasn neredeyse zde sa- 1037) Usul'd-din'i, Cveyni'nin ( 478 / uur insandaki mantk ve matematik il-
yarak meselenin teolojik muhtevasna 1085) el - rdd' ve Fahreddin er - Razi'- keler gibi ilk bilgiler yannda haz, elem.
antolajik bir z katmlar, mutasawf nin ( 606 / 1209) el-MuJ:asal' sayla sevin, salk vb. tecrbelerin idrakini
lar da ilahi ilme daha ziyade bilginin ger- bilir. de salar (Bakllani, s. 7-8 ; BadadT, s.
ek kayna asndan yaklamlardr. Matridi'ye gre bilen insan ile bili- 8-9; Razi, s. 16 vd ) Mu'tezile id r aki zel
Kelamclarn , epistemolojik almala nen eya arasnda irtibat kurulabilir; bu bir bnyenin varlna balamakla esas-
rn ncelikle bilginin imkan meselesi irtibat gerektir ve bunun sonunda mey- ta onun maddi olduunu savunurken
zerinde younlatrdklar ve daha son- dana gelen bilgi arzi. hayall veya izafi (b k E'arT, s. 339- 340) E' ariler idrakin
ra bilginin kaynan inceledikleri gr- olmayp hakikati yanstr. nk eya manevi bir keyfiyet olduu fikrinde s
lr. Filozoflar ise epistemolojik mesele- nn sabit bir gereklii vardr. insann rar etmilerdir. Onlara gre idrak Allah
leri rasyonel psikoloji er evesinde ince- Allah ve gayb hakkndaki bilgilerini de tarafndan yaratlm bir arazdr ; bir
lemilerdir. Mutasawflarn yaklamn kainatn bizzat kendi varl temin eder ; eyin varlnn uurudur. Ayn ekilde
da ilk gze arpan husus, onlarn nazari nk gzlenebilen kainat grnmeyen be duyu ile elde edilen duyumlar bu
bilme eylemiyle "kazanlm" (kesbi) bil- bir aleme ve nihayet Allah'a delalet et- alemde Allah'n adeti gerei belli bir
giye karlk lednni bilgiye (tasavvuff sez- mektedir (Kitiib 't-Teuhid, s. 45 , 129-130, dzen iinde meydana gelirler. yani d
gi) daha ok nem atfedici tavrlardr. 153 vd) dnyaya ait duyumlar da Allah'n s-
slam dnce tarihinin epistemoloji ala- Gazzali ncesi E'ari keiamclarndan rekli yaratmasnn konusudurlar. Bu yz-
nnda sahip olduu birikim iinde bu Bakliani ve Cveyni'nin zerinde ittifak den onlara ancak mecazi anlamda du-
ana akmn mensuplar arasnda cere- ettikleri tarife gre ilim, "bilgiye konu yum denebilir. Akl ile elde edilen bilgi
yan eden fikri tartmalar nemli bir yer olan eyi olduu gibi bilmektir", yani bil- de ya zorunludur, yani akln dorudan
tutmaktadr. ginin objesine tam uygun olmasdr (et- doruya verisidir. yahut da akl yrt-
Kelamclarn en genel anlamyla bilgi- Temhid, s. 25; el-rad, s. 12) Cveyni'nin me ile elde edilir. Bu sonuncusuna na-
nin insan iin mmkn olduu fikri ze- aktard tariflerden birine gre bilgi zari bilgi de denir. Yine kelamclara g-
rinde nemle durmalar , hem nazari ka- "bilinen nesnenin mahiyeti hakknda ay- re geree uygun haber (haber-i sadk)
rakterli kelam ilmi iin salam bir temel dnlanmadr" . Ancak Cveynf bu tarifi doru bilgidir. nk burada da reali-
tesis etmek, hem de "sfestaiyye" (so- eksik bulmutur. nk "aydnlanma" teye uygunluk art gereklemektedir.
fistler) ad altnda inceledikleri akmla (tebeyyn). nesne hakknda bilgisizlik ve- Bu haber ya yalan sylemek zere bir
rn, objektif bilginin imkanndan kuku ya gaflet halinden sonra bilgiye ulama araya gelmeleri imkansz bir topluluk
duyan veya onu tamamen imkansz g- anlamna gelir. Oysa kuatc bir bilgi ta- tarafndan verildii (mtevatir haber). ya-
ren septik ve relativist tutumlarn id rifi hem kadim ilmi (AIIah ' n bilgisi) hem _ hut da peygamber tarafndan bildirildi-
detle reddetmek iindir. Kelamc la r, " e de hadis ilmi (insan bilgisi) kapsam a ld r. i iin do rudu r ve kesin bilginin ifade-
ya n n hakikati sabittir" e kli ndeki kat e- Bu e kil de Cveyni bilginin teoloj ik muh- sidir. Ancak mtevatir haberin a k l ve
gorik hkmleriyle eyann objektif ve tevasna da iaret etmektedir. Abdlka- gzleme d ayal bilgilerle elimemesi ge-
bilinebilir bir gereklie sahip olduunu hir el-Badadi ise "ilim hayatla nitele- rekir. Peygamberin getirdigi haberin yo-
belirtirken esasen bilginin mmkn oldu- nen varln. sayesinde alim olduu bir rumunda akln ne nisbette l alnaca
unu vurgulamak istemilerdir. Bu esas sfattr" eklinde bir tarif vermek sure- hususu kelamclar arasnda tart m a
anlaml klan bir dier gr de Allah'n tiyle bilenle hayat sahibi olu arasnda konusu olmutur. Bu tartmalar akln
bu alemi btnyle- belli bir nizarn iin- ki kopmaz ilgiyi, bir baka deyile insan snrl oluuyla ilgilidir. Mu'tezile, Ehl-i
de yaratm olduu inancdr. Bilginin asndan akl ile bilgi arasndaki sk snnet kelamclarna nazaran akla da-
kayna meselesi ise duyumculuk, akl ilikiyi vurgulamaktadr (Usul 'd-din, s. ha geni yetkiler tanya rak bir eyin iyi
clk gibi kesin snrlandrmalara gitmek- 5) . E'ariler geleneklerine uygun olarak yahut kt olduunu eriat gelmeden
sizin genellikle "bilgi edinme yollar" (es- zellikle Mu'tezile'nin ileri srd ta- nce akln bilebileceini ne srer. "H-
bab'l-ilm) bal altnda incelenmi ve riflere kar kesin bir tavr almaktad r sn-kubuh" meselesini douran bu tar-
bunlar shhatli ileyen duyular, salkl lar. Bunun gerekesi Mu'tezile'nin bilgi tmada Ehl-i snnet, btn dini bahis-
akl ve do ru haber eklinde tesbit edil- ile inanc ayn saymasdr. Nitekim Ka'bi. lerin sem'i (nakiT) olduu inancn vurgu-
mitir. Bir bilgi kayna olarak akln g- EbO Ali el- Cbbaive olu EbO Haim el- lar. Ancak Matridi. Allah'n varl ve
c ve ncelii zerinde srar eden Mu'- Cbbai gibi Mu'tezile kelamcl ar bilgiyi, birlii hakkndaki bilgiye ulamann in-
tezile bir t arafa bra k l rsa sz geen "bir eyi r ealitesine uygun bir ekilde san akl iin mmkn olduunu belirt-

159
BiLGi

mitir. Ne var ki bu, imann btnyle ranarak tasawurlara (tasavvurat). bu ta- bir arnma ve yaama sonunda sala
bilgiden ibaret olduu anlamna gelmez. sawurlar yardmyla da nermeler ek nan ilahi bir lutuf olarak grr. "Tatma-
Zira bir eyi bilmek onun zorunlu ola- lindeki tasdikiere (tasdfkat) ulalr. Ta- yan bilmez. ulamayan idrak edemez"
rak tasdiki demek deildir. Ayn ekilde sawurat, nesneleri tarif etmede kullan zdeyiinin iaret ettii tasawufi bilgi
bilmernek de inkar gerektirmez. Fakat lan ilk bilgiler veya kavramlardr. Olum- (Gazzali, Mi'yar 'l c ilm, S . 141 ), tamamy
bilgi kalp ile tasdikin olumasnda ok lu ya da olumsuz nermelerle ifade edi- la ahsi bir zevk ile ulatid iin baka
byk rol oynayabilecei gibi bilgisizlik len tasdikat ise kyas ekillerinin mey- larna aktarlamaz. Ancak bu bilgiye ula
de inkar ve yalanlamaya yol aabilir (Ki dana getirilmesini salar. Soyutlama i mann yolu gsterilebilir ki bu da tama-
tab 't Tevf:!d, s. 380-38 ). lemi, duyularn d dnya hakknda sa men manevi bir seyr sh1k*ten ibaret-
slam felsefesinde bilgi meselesi bir lad verilerden balar; bu cz'I (tikel) tir. Bu yola intisap etmek, kiiyi belli ta-
lde mantk, daha geni olarak da "il- verilerin hayali ve fikri konular haline sawufY tecrbeler eliinde bilginin ila-
m'n- nefs" (psikoloji) erevesinde ele gelmesi be duyu, ortak duyu. tasawur. hi kaynana gtrr. Bu kaynak niha-
alnmtr. Bu son disiplin, bilen zne ola- hayal, vehim ve hafza glerinin itira yette Allah'tr; bu yzden o "lednni"
rak insann fizyolojik yapsn da hesa- kiyle gerekleir. Hayal ve fikir seviye- (Tanr katndan olan) bir bilgidir. Mutasav-

ba katar ve onu bir btn olarak kabul sinde nesneler maddesinden zihnen so- vfn gznde bu kaynaa nisbette du-
eder. Dolaysyla insann bilgiye nasl ula yutlanm olsalar da maddi zellik ve yular ile istidlali akln aczi apak oldu-
t meselesi btn duyu, alg , vehim, artlarndan tamamyla soyutlanmam undan inceleme ve aratrmaya dayal,
hayal, dnce ve bilme merhaleleri dik- lardr. Bu yzden hala cz'i formlar ha- dotayl ve gvensiz olan nazari yola gir-

kate alnarak sistematik bir doktrin iin- lindedirler. Son merhalede bu formlar mektense kalbi her trl kt duygu-
de zmlenebilmektedir. Bu doktrin tam bir soyutlama ile klli ve soyut bilgi- lardan temizleyerek ilahi ithama hazr
iinde aklclk, duyumculuk, deneycilik, ye ulatran g teorik akldr. u halde lamak daha kestirme ve daha gvenilir
sezgicilik denilen mutlak snrlarnalara soyut kavramlar, akl kendilerine ula bir yoldur. Tasawufi bilgi, ksaca kalbin
gerek duyulmakszn duyu, akl. deney, mad srece fiilen akledilmi olmadk Allah'n nuruyla aydnlanmasdr ve s-

sezgi ve ilham yollarna fonksiyonel an- lar iin kuwe halinde "makuller" olmak- finin kazanc deil Allah'n lutfudur (Gaz-
lamlar kazandrlr. u var ki akl, insan tadr. Ancak akln bilme. makuln de bi- zali, J:ya,, III, 9).
dier canllardan ayran nefis cevherinin linme srecinde kuwe halinden fiil hali- slam dnce tarihinin byk sentez-
dnme melekesi (en-nefs'n-natka) ola- ne geebilmeleri iin hibir zaman kuv- cilerinden Gazzall kelam, felsefe ve ta-
rak bilgiyi asl mmkn klan gtr. Ana ve halinde bulunmayan, daima aktif (fa- sawufun temel epistemolojik yaklam
hatlaryla Farabi tarafndan ortaya ko- al) olan bir d destee ihtiya vardr. is- larn tek bir sistem halinde birletirmi
nan (bk. el-Medfnet'l-{atla, s. 87 - 104), lam felsefesinde "faal akl" denilen bu grnmektedir. Bilgi iin gvenilir bir
ancak bn Sina tarafndan e-ifa, adl destek ile insan aklnn ilikiye girmesi kaynak bulma, bilgiye konu olan alanla-
eserin "Kitab'n-Nefs" blmnde ay- sayesindedir ki akln fonksiyonunu yeri- rn birbirine kartnlmamas iin bilgi-
rntlaryla aklanan slam psikolojisi, ne getirip bilgiye ulamas mmkn olur ye bir snr tayin etme, nihayet akl, du-
dnme ve bilme eylemlerinin tahlili- (bn Sina, s. 22 -250) Farabi ve bn Sina yu ve ilham gibi .bilgi kaynaklarn ten-
ne hareket noktas tekil edecek ok ta rafndan Cebrail ile zdeletirilen fa- kit etme abas en gl ve sistemli bir
ciddi bir felsefi doktrine sahip olmutur. al akln bn Rd tarafndan d dnya- ekilde bu dnr tarafndan gsteril-
Her eyden nce dnen ve bilen bir nn srekli ve fiili gereklii olarak yo- mitir. "inde phenin asla bulunma-
zne olarak nefsin (manevi ben) mevcu- rumland grlmektedir (bk. irrisAL). d bilgi" diye nitelendirdii kesin bilgi-
diyetini temeliendiren bn Sina felsefe- lk iki filozofa gre ilham ve vahye da- yi arayan GazzaiY'nin (bk. el-Mn~<, mi-
si, d dnyann hem mmkn hem de yal bilginin de kayna olan bu "melek! ne 'cj.-lalal, s. 4-5) meseleye daha ziyade
zorunlu olan objektif gerekliini ispat g" bilge (hakim) ile peygamberi, bu- bilginin deeri asndan yaklat g-
etmekle bilgiyi mmkn klan zne ve lunduklar farkl epistemolojik alanlara rlmektedir. Gazzarnin geni lde bn
nesne arasndaki ilikiyi felsefi bir esa- ramen ayn bilgi kaynanda buluturur. Sina'dan ald, sonraki mantklarca da
s~ balamay baarmtr. D dnyann Bilginin nebevi kayna ve imkan ko- baz kk farktarla benimsenen bir tas-
gerekliini kavramada vazgeilmez g- nusundaki bu telakkileriyle Farabi ve bn nife gre btn bilgi trleri kesin bilgi-
rnen illiyyet doktrinini de gerek tabi- Sina'nn bir lde rakilie yaklatk ler (yakiniyyat). kanaatler (i'tikadat) ve
atn gerekse zihni yapnn zne yerle lar gzlenmektedir. Akln istidlali (dis- zanni bilgiler (zanniyyat) olmak zere
tiren bn Sina, eserden iliete ve niha- cursive) ileyi i ne gerek kalmadan sonu- esasl terim altnda toplanr. Bunlar da
yet ilk iliete ulamak suretiyle fizik ve ca ulamasn hads (sezgi) ve ilham te- kayna ve deeri bakmndan yedi ka-
metafizik aleme ait bilgilere ula labile rimleriyle aklayan bn Sina, akli-kalbi tegoriye ayrlr. 1. lk bilgiler (evveliyyat) .
ceini belirtmitir (bk. DETERMiNiZM; iL- sezginin zirveye ulat insan olarak Saf akldan kan a priori bilgiler. 2.
LYYET). peygamberi grr. Peygamber. filozo- gzlemler (el-mahedat '1-batniyye ). n
En genel ifadesiyle fizik dnya hak- fun "kudsi akl" adn verdii bir g sa- sann kendi alk, susuzluk, sevin, ke-
kndaki bilgi, insan aklnn d dnyaya yesinde ve melek! bir aydnlanma ile der gibi be duyudan kaynaklanmayan
ynelmesi ve fiziki nesnelerin formlarn renime gerek kalmadan varln ileyi psikolojik idrakleri. 3. D dnyaya ait
maddesinden soyutlayarak kavramasy ini bir hamlede kavrayan insandr. l duyumlar (el-mahssat'z-zahire). Duyu
la olumakta, varln maddesi yani ken- ham ise vahyin zel bir ekli olarak ha- organlarndan edinilen intibalar. 4. Tec-
disi ise bilinmez olarak kalmaktadr. Bu kimin mazhar olduu bir aydnlanmadr. rbi bilgiler (mcerrebat). Birbirini takip
anlamda bilme bir soyutlama ilemidir. Tasawuf, keif ve itharn entellektel eden iki olayn defalarca tekrarlanma-
Bu ilemle nce nesnelerin sOretleri kav- bir abann sonucu olarak deil ahlaki sndan sonra ortaya kan zihni alkan-

160
B LG MECMUASI

Ilkiara dayal tecrbeler. s. Tevatr yo-


BLG MECMUASI
luyla edinilen bilgiler (el -ma' lmat bi't-
tevatr). Alg ile ilgisiz olan. ok sayda Trk Bilgi Dernei tarafndan

gvenilir kiinin verdii haberin akl ta- I. Dnya Sava ncesinde


rafndan benimsenmesiyle edinilen bil- yaymlanan akademik hviyette
aylk fikir dergisi.
giler. 6. Varsaymlar (vehmiyyat). Gerek- L _j
te var olup olmad bilinmeyen eyle
rin var saylmasyla oluan bilgiler (me- stanbul' da Terinisan i 1329 - Haziran
sela idrak ed ilen varlklara k yas yap l a
rak ulalan, "Her varln rnekarn vardr"
1330 (Ekim 1913- Haziran 1914) tarihle-
ri arasnda toplam olarak yedi say ya-
CD
nermesi gibi). 7. Yaygn kabller (mehQ ymlanan derginin mdr Celal Sahir'-
rat). Doru kabul edilecek kadar zerin- dir (Erozan) . Dergi, eski Maarif Nazr Em-
de ittifak edilmi bilgi ve nermeler (me- rullah Efendi, Akuraolu Yusuf, Ahmed Bilgi
sela, "Yalan ktdr" hkm gibi). Agayef (Aao lu ), Celal Sahir, Ziya G- Mecmuas ' nn

ilk savs nn
Bilgi konusunda gerek Gazzali gerek- kalp, Kprlzade Mehmed Fuad ve Dok- kapa
se ondan nce ve sonra ortaya konan tor Nazm gibi ll. Merutiyet sonras yl
fikri birikim, bn Rd ve Muhyiddin b larnda hret kazanan Osmanl aydn rnda devrine gre olduka ileri bir se-
n'l -Arabi gibi byk dnrlerin de larnn, Fransz Akademisi'ni (Academie viyede akademik hviyette ilmi makale-
katklaryla , hala btn ynleriyle tahlile Franaise) rnek alarak dorudan do lerin yer ald derginin hemen her says
muhta ve btn farkllklaryla modern ruya aratrmaya ve bilgi birikimine y- bir kitap hacmindedir. Daha ok klt-
epistemoloji iin dahi ilham kayna ola- nelik bir akademi oluturma amacyla rel mahiyette Trklk ideolojisinin ha-
bilecek nemli doktrinlere sahiptir. kurduklar Trk Bilgi Dernei'nin yayn kim olduu dergide iktisadi konularda-
BBLYOGRAFYA : organdr. ki yazlar dernein fahri yesi Parvus ta-
Rag b el-isfahani, elM(redat, "'ilm", "iJ:a "Trkiyat". "slamiyat". "Hayatiyat". rafndan kaleme alnmtr. Derginin ilk
ta" md.leri; etTa'ri(tit, "'ilm" md.; Tehanevi, "Felsefe ve timaiyat", "Riyaziyat ve Mad- saysnda Trk edebiyat tarihinde tez-
Kea{, "'ilm", "ma'rife" md.leri ; ismail Fen-
diyat" ile "Trklk" adlar altnda alt kirecilik anlayndan modern anlamda
ni, Lugatei Felsefe, "connaissance" md.; Kin -
di, Resti' il, , 169 ; Para bi, Kitab 'lBurhtin, Tah ubeden meydana gelen dernek ilk plan- edebiyat tarihine geite bir dnm nok-
ran niversitesi Aga Muhammed Mikat Ktp da "memlekette hakiki usul ve ihtisas tas kabul edilen Fuad Kprl'nn me
hanesi, nr. 10/240, vr. 175'b; a.mlf .. elMedf. zerine messes ilmi bir cereyan vcu- hur "Trk Edebiyat Tarihinde Usul" ad-
net'lftiilla, Beyrut 1985, s. 87105; a.mlf.. da getirmek" amacyla kurulmu olup o l makalesi, altnc saysnda da derne-
'Uyn 'lmesa'il (el - Mecma' iinde). Kahire
dnemin kendi alanlarnda isim yapm in nizamnamesiyle her ubede grev
1325/1907, s. 65; a.mlf.. Fual mnteze'a (nr.
Fevzi M. en-Necciir), Beyrut 1986, s. 51; ih- fikir ve ilim adamlaryla yazar ve siyasi alan yelerin adlar ve ayrntl bir al
van- Safa. Resa'il, Beyrut 137677 /1957, lll, ahsiyetlerini bir araya toplamtr. Bu ma program yaymlanr.
385; E'ari, Ma~alat (Ritter). s. 158163, 337 isimler arasnda dergi yazarlarndan ba Dergide yer alan dier nemli maka-
343, 490491; Matridi. Kitab 't Tev/:id, s. 3 ka Necib Asm (Yaz ksz), Ahmed Refik leler arasnda Ahmed Agayefin "slami
17, 45, 129130, 153 vd., 380381; Bakllani.
(Alt nay) , Hseyinzade Ali (Turan), Bursa- yenen Ewel Arablar" (nr. . s. 53-62).
et Temhid (imadddin), s. 78, 2531; ibn Si-
na, De Anima (nr . Fazlur Rahman), London l Mehmed Tahir, Fuad Raif (Kse) (Tr- Akuraolu Yusuf'un "Osmanl Saltana-
1970, s. 221250; Badadi, Ul'ddin, Bey kiyat ubes i) ; eyhlislam Musa Kazm. t Messesat Tarihine Dair Bir Tecrbe"
rut 1981 , s. 533; Cveyni, el rtid (Muham- Halim Sabit (ibay), Eb'l -Ula, MansOri- (nr 1, 2, s. 82-96, 117-1 34). Muallim s
med), s. 12; Gazzali, /:ya' (Beyrut). lll, 18 zade Said, Halil Nimet (slamiyat ubesi); mail Hakk'nn (Baltac olu) "El lerinin
20; a.mlf., elMunkz mine'ddalal (tre. Hilmi
Gngr). istanbul 1948, s. 45; a.mlf.. Mi'ya Bahaeddin akir, Akil Muhtar (zden), Terbiye Nokta-i Nazarndan Tedkiki" (nr.
r 'l 'ilm, s. 4648, 6062, 138153; a.mlf.. Mi Tevfik Rd (Aras). Adnan (Ad var) (Ha- 3-4, s. 197-224, 329-363), Parvus'un "Tr-
/:akk 'nnazar fi'lmantlc (nr. Muhammed yatiyat ubesi); Emrullah Efendi, Faik kiye'nin Mali Esareti" (nr 3, s. 225-253)
Bedreddin en-Na'sani), Beyrut 1966, s. 5766; Sabri (Duran). Lutfi Fikri (Tozan), Meh- ve "Trkiye in Mali Esaretten Kurtu-
Fahreddin er-Razi, Muhassal: Kelama Giri (tre.
med Cavid (Felsefe ve timaiyat ubesi); lu Yollar" (nr 5, s. 437-477), Rza Tev-
Hseyin Atay), Ankara 1978, s. 1333; izmirli,
Yeni lmi Kelam, 1, 217 227; Hanifi zcan, Ma Salih Zeki (Riyaziyat ve Maddiyat ubesi); fik'in "Felsefe-i Umumiyyeye Medhal"
tridi'de Bilgi Problemi (doktora tezi. 1985, mer Seyfeddin, Celal Esad (Arseven), (nr 6, 7, s. 54 1-552, 676-703). Kprlza-
A ilahiyat Fakltesi) ; Necip Taylan, Gazzali' Hseyin Cahid (Ya l n), Hamdullah Sub- de Mehmed Fuad'n "Hoca Ahmed Yese-
nin Dnce Sisteminin Temelleri, istanbul hi (Tanrver) , Salah Cimcoz. Kazm Na- vi" (nr. 6, s. 611-645) ve Andan B. Tngr'n
1989; Hseyin Atay, "Kur'an'da Bilgi Teori-
mi (Duru), Mehmed Emin (Yurdakul) (Trk- 'Trk Dilinde 'ne' Edat - Selbi" (nr. 6, s.
si", AFD, XVI ( 1968). s. 155176; Marie Ber-
nard, "lk Mu'tezililerde lim Kavram" (tre. lk ubesi) ile 1910-191 S yllar arasn 664-667) adl yazlar bulunmaktadr.
erafettin Glck), iiFD, sy. 2 (1977), s. 321 da stanbul'da bulunan Rus asll Parvus slamiyet'ten nceki Araplar'dan Os-
339; Mehmed Da , "E'ari Kelamnda Bilgi (Aiexandre Helphand) ve ttihatlar'la ya- manllar'da saltanat messesesine, eski
Problemi", islam ilimleri Enstits Dergisi, IV, kn mnasebetleri bulunan Darlfnun
Ankara 1980, s. 97 114; a.mlf.. "slam Felse- Yunan'da ahlak felsefesinden felce, kalp
fesinin Baz Temel Sorunlar zerine Dn mderrislerinden Moiz Kohen (Tekin Alp) hastalki anna ve tifoya, Galata borsasn
celer", Ondokuz Mays niversitesi ilahiyat bulunmaktadr. dan Trk ataszlerine kadar ok deiik
Fakltesi Dergisi, sy. 5, Samsun 1991, s. 334; Bata tarih, dil, edebiyat ve felsefe konularda aratrma ve incelemelerin
D. B. Macdonald, "lim", iA, V/ 2, s. 973974; olmak zere sosyoloji, sanat tarihi, mi- bulunduu derginin olduka geni bir
Ed., "'llm", E/ 2 (ng . ), lll, 11331134.
mari, siyaset. slamiyet, eitim, peda- yazar kadrosu vardr. Yazarlar arasn
Iii NECP TAYLAN goji, tp, iktisat ve matematik konula- da yukarda zikredilenlerden baka u

161

You might also like