You are on page 1of 21

M. .

lahiyat Fakltesi Dergisi 18 (2000), 79-99

Katip elebi ve Bilimler: .


Mukaddimesinde "el-Ilm" Kavram

Kef'z-zunun'un

Do. Dr. lhan KUTLUER*


Abstract
Kashf al-ziniin, written by Kiitib Chelebi who is a famous Ottoman in telleetual (lived in

thel7 1h century). is not only a comprehensive work exhibiting the bibliographical treasury
of the Muslim scientific tradition, b,ut alsa an encyclopedia of the religious and philosophical sciences. !ts introduction (muqaddimah) focuses on the altemative definitions of
knowledge, different classifications of sciences, scientific perspectives. especially on the
relations of science and civilization. From this point of view it may be said that this introduction reflects the mentality of a Muslim-Turkish intellectual who wanted to bring up
the actual value of his own scientific tradition, probably because of being motivated by his
relatively awareness of the scientific developments achieved in the West. Apparently
Katib Chelebi comrnitted himself to the rediscovery of his own traditional intellectual
background and perspectives. As to the muqaddimah' s main references, they are Ibn Sina,
Kad Sa' id, al-Amidi, al-Jujani, Ibn Khaldn, 'Allamah Hafid al-Taftazani, Muhamrnad
Ann al-Shirwani and Tashkoprizii.dah.

"Ktb ve Fm1n"u Yeniden

Kefetmek

Ke['z-zun1n, XVII. yzyln ilk yarsnda Bat'daki bilimsel gelimelerin bir


lde farkna varn bir Osmanl- Trk entelektelin, lkesinde yeni bir canlana n ayak olmak zere kendi bilim geleneine yaslanmak isteyiini simgeleyen
devasa bir ansiklopedidir. Eserin, an izlemeye alan ok ynl mellifi slam
bilim ve dnce mirasn tm hametiyle sergileme gayreti iindeyken, yeninin
peine dmek ile gelenei yeniden kefetmek arasnda iliki kuran btnleyici
bir perspektiften k alyor olmalyd. Ancak bu varsaym Ke['z-zunun'da
ada birikimlere dair yansrnalarn geleneksel birikimle yan yana yer ald gibi
bir .anlam antrmamaldr. nk Katip elebi'nin yaklak yirmi yl sren
srarl abalar sonucu tamamlad ve onun belki de en nemli eseri saylan bu
proje, yeni ufuklar tarayan teki baz eserlerine karlk, zellikle slam dnce
ve bilim geleneinin yeniden kefine yneliktir. Bilindii gibi Kef'z-zunun
yalnzca kapsaml bir klasik eserler bibliyografyas olmakla kalmayp ayn zamanda bilimler ansiklopedisidir. yle anlalyor ki elebimiz, retilmesi yzyllar
alan slam klasik literatrn top yekn bir katalog haline getirmek isterken bu
literatrn hayat bulduu zihinsel disiplini, balca emalar ve temel yaklamlar
bu kataloga dayanak noktas yapmak istemi olmaldr. Kef'z-zunun 'an esami'lktb ve'l-fn1n 1 eklindeki tam ad bile, eserin alfabetik dzenine, yalnzca

M. . ilahiyat Fakltesi slam Felsefesi Anabilim Dal

80

0 lhan Kutluer

"kitap isimleri"ni deil "fnun"u yani en geni anlamyla bilimsel disiplinleri de


gstermektedir. Bu yzden eser, kendisine yalnzca herhangi bir
klasik eserin mevcudiyet ya da nisbetini tesbit amacyla yaklamay yeterli klma
yan bir sebeb-i te'life sahiptir ve bu satrlarn yazar asndan esere asl entelektel boyutunu kazandran e, mellifinin bilimiere bak hakknda. fikir veren
"fnun" ile ilgili blmlerdir.

yerletirdiini

Kef'z-zunun'daki ynlendinci ana fikrin, Katip elebi'nin itirak ettii bilgi


anlay,

bilim zihniyeti ve bilimler sisteminin ekseni etrafnda dnd hususu,


eserin mukaddimesi incelendiinde ak bir ekilde ortaya kmaktadr. Ayrca
bu muhtevadaki bir mukaddimenin ana kavramlar ve temel yaklamlar bak
mndan slam bilim ve felsefe geleneinin tam bir resmini yanstmak amacna
ynelik olarak kaleme alnmas, yazarnn kendi geleneini hala ve belki de yeni
bilimsel ilgileri asndan bile anlaml bulduunu gstermektedir. Kendisi, yukarda deinildii gibi XVI. ve XVII. yzylda Avrupa'da kaleme alnm Latince
tarih ve corafya kitaplaryla ilgilenmi ve imkan bulduka tercme ettirmitir.
Onun bu ynyle kendi klasik an henz kapatmar olan Osmanl yurdunda
bir nc olduu sylenebilir. Mesela kozmorafyaya dair nl eseri Cihannma'da
Mercator projeksiyonuna gre izilmi dnya haritas, Atlas Minor adl kitaptan
aktarlm modern haritalar yer almaktaydi; ayrca elebi bu eserinde on kadar
Batl kaynaa atfta bulunmaktadr.? Ayrca Latince tarih kitaplarnn tercmelerine dayanarak, Avrupa tarihini (Tarfh-i Frengf Tercmesi) ve stanbul tarihini
(Tarfh-i Kastantniye ve Kayasra) kendi dilinde ve yer yer slam tarihiyle ilikisi
iinde yazya dkmt. yle anlalyor ki modern Bat bilimi hakknda edindii
bilgiler, elebi'nin dnyasnda klasik slam-Osmanl bilim geleneinin artk
kendi imkanlarn tkettiine dair en ufak bir endieye yol amamtr. Gelenei
tam bir zgven duygusu iinde srdrme istei, bilim alannda yeni eyler
Kefu'z-zunun'un ilk ilmi neri Gustav Flugel tarafndan Latince tercmesiyle birlikte yedi cilt

halinde yaplirutr (I-Il, Leipzig 1835-1837, III-VII, London 1842-1858; tpkbasmlan Beyrut,
Daru Sadr, ts.; Dar'l-ktbi'l-'ilmiyye, Beyrut 1992). Yedinci cilt iki ksmdan olumakta, birinci ksmda eitli ktphaneterin yazma kataloglan aktarlmakta, ikincisinde ise dipnotlar ve
indeks. yer almaktadr. XIX. yzyln ikinci yarsnda Msr (12 74) ve stanbul'da (1310) basklar
yaplan eserin dier ilmi neri erafeddin Yaltkaya ve Kilisli Rfat Bilge tarafndan, mevcut yazma ve basma nshalar ve zeyiller gzden geirilerek ve mellif nshasyla mukabele edilerek
yaplrru, Mill! Eitim Bakanl Yaynlar arasnda yaymlanrrutr (stanbul, 1941-1943, 2. bs.
stanbul 1971-1972; tpk basm Tahran h.l378/1967). Hanifzade'nin Asar- Nev adl zeyli
Keiu'z-zunun'un Flugel nerinin altnc cildinin sonunda, Riyazizade'nin Esma'l-kbi'l
memmim li-Kefi'z-zunun adn tayan zeyli Muhammed Altund tarafndan Kahire'de (1977),
nl fzahu'l-meknun ise birinci cildi erefettin Yaltkaya ve Kilisli Rifat Bilge, ikinci cildi Kilisli
Rifat.Bilge tarafndan neredilerek K~fu'z-zunun neri ile birlikte baslrrutr (stanbul 19451947; 2. bs. stanbul 1972; tpkbasm Tahran h.l378/1967.
bk. Orhan aik Gkyay, "Cihannma", TDV. slam Ansiklopedisi, stanbul 1993, VII, 541-542.

Ka tip elebi ve Bilimler ~ 81

sylemenin imkanna inanmayan, kendi zihniyet dnyas dnda retilen bilimsel


birikime kaytsz, baka dnyalar tanma konusunda isteksiz bir alime ait olsayd,
mukaddimedeki klasik ereveye sadakatin problematik hibir yn bulunmayacakt. Ancak Katip elebi yukarda da iaret edildii gibi Avrupa'daki bilimsel
gelimelere kaytsz kalmayan, ulaabildii aktarm imkanlaryla lkesinin insan
n bu gelimelerden haberdar etmek isteyen bir entelekteldir ve kendi geleneindeki "akli bilimler" kavramna yapt zel vurgu belki de bu yeni birikimden
haberdar olu.Jnun getirdii bir heyecanla ilgilidir. elebi, Mfzan'l-hak fi ihtiyari'l-ehak adl eserinin giri sayfalarnda akl ve nakil arasndaki uyuma ve "burhan" yani apodeil<.tik yntemin nemine iaret ettikten sonra, anlan eserini
lkede srf bu ynteme uynamak yznden anlaml bir sonuca ulamayan tart
malarn " 'ilm-i mizan" denilen ~antn analiz yntemlerine uygun biimde nasl
ele alnabileceini gstermek zere kaleme aldn belirtmektedir. Eserin giri
blm "'ulum- akliyyenin lzumu beyanndadr" baln tar. Bu blmde
felsefi ve er'l bilimlerin, alet bilimleriyle birlikte ksa bir dkmn yapan
elebi, tarih boyunca bu iki aratrma alannn birbiriyle iyice btnletiine
dikkat ekerek felsefi bilimlerde bilgi sahibi olmayanlarn artk din bilimlerinde
de baarl olamayacan ima etmektedir. elebi'ye gre slam'n ilk dneminde
akli bilimiere olumlu gzle baklmayndan kalkarak, bu disiplinlerin mutlak
anlamda dine aykr olduu gibi bir sonuca gidilmemelidir. Zaten slam'n dodu
u kltrel corafyada bu bilimlerin bir gelenei yoktu. Ayrq. slam'n nc
kadrolar yaylma srecinde dinin safln korumak ve nebevi snnetin kklemesini arzu etmekteydiler. Ancak daha sonraki zihni deneyim ve tarihi giriimler
Mslman entelektel zmreye bu bilimlerin nemini fark ettirdi ve daha sonra
slam corafyasnda teekkl etmi felsefe gelenei ile din bilimlerini metodolajik
bir btnlk ve zgnlk iinde buluturan Gazall, Fahreddin Razi, ci, irazi,
Kutbuddin Razi, Taftezani, Crcani ve Devvani gibi byk bilginler yetiti. Osmanl eitim sistemi bu klasik bilim anlayn srdrm ve stanbul'un fethiyle
daha da gelien rgn eitim kurumlarnn temeline yerletirmiti. Din bilimleriyle felsefi bilimler arasndaki paralellii kollayan bu perspektifin Kanuni dnemine
kadar belirleyici olduu, ancak daha sonralar baz din bilginlerinin "bu dersler
felsefiyyattr" diyerek akl bilimleri eitim sisteminin dna itme ::balar byk
lde baarl olmu, sonuta Anadolu ulema evresinde bu bilimiere kar bir
kaytszlk dourmutur. 3 Katip elebi'nin bu eseriyle vermek istedii temel
mesaj, nakli ve akli bilimler yahut din bilimleri ile felsefi bilimler arasnda "burhan"a dayal metodolajik bir btnlk salamann, lkede dnce, bilim ve
Katip elebi, Mtziln'l-hak fi ihtiyilri'l-ehak: siilm'da Tenkit ve Tar~ma Usul, n~r. Sleyman
Uluda-Mustafa Kara, 3. bs., stanbul 2001, s. 37-43; eserin mellif hattna dayand iin en
gvenilir nshas saylan 1297 tarihli Mecmu'a-i Ulum basks da bu nerin sonuna faksimile olarak eklenmitir.

lhan Kutluer

eitim alannda yaanan tkankln almas yolunda hayati bir nem taddr.

Katip elebi bu yaklamn geerliliinin gelenek tarafndan da ortaya konduu


inancndayd ve "akl bilimler" aleyhine bozulan eski dengenin yeniden salan
masn tkankln almas iin gerekli grmekteydi. Bu denge ve btnlk
araynn elebi'de gelenei yeniden keif ihtiyac dourmas ise kanlma.zd.
Ke~f'z-zunun'un mukaddimesine egemen olan perspektif bilgi ve bilim (elilm, oulu: el-ul1m) kavramna ynelik olduuna gre mukaddime metnine
ayn perspektiften ynettilecek bir toplu bakn Katip elebi'nin bilimsel zihniyetini klasik literatrle balants iinde ortaya koyacaktr. Bu bakn zellikle
bilimlerin taksimi konusu zerinde ayrca younlamas halinde Katip elebi'nin
soyut "bilgi" kavramnn tesinde "mdevven" olan yani kendi tarihsel sreci
iinde bir bilimsel disiplin halinde teekkl etmi temel aratrma alanlan hakkndaki yaklamn belirlemek mmkn olacaktr.

slam entelektel tarihinde "el-ilm" kavramnn bilimsel aratrma disiplini


anlamnda kullanlmaya balamas, felsefi dnce geleneini ina eden Msl-

man filozoflarn ortaya bir bilimler tasnifi koymaya balamas ardndan gereklemitir. Kur'an- Kerim ve hadts-i eriflerde geen "el-ilm" teriminin din bilgin leri tarafndan nceleri daha ziyade "bilgi" anlamnda kullanld ve bu terimle
balarnma gre temel dini metinlerin doru anlalmasna ynelik "malumat"n
kast edildii bilinmektedir. zellikle hadis ve fkh bilginleri "el-ilm" terimiyle
mnhasran kendi aratrma alanlaryla ilgili "bilgiler"i kast etmekteydiler. Hadisi iin hadis metinlerinde geen "el-ilm" hadis bilgisi, fkh iin bu terimin
karl genellikle fkh bilgisiydi. Kelam bilginleri ise, elebi'nin de mukaddimede deinecei gibi, dorudan doruya "el-ilm" kavramnn analiziyle ilgilendiler;
amalar bilginin doru tanmn ortaya koymak, imkan ve deeri hakknda temel
baz formlasyanlara ulamakt. Tabiatyla terimin anlam yine sistematik aratrma disiplinlerinden herhangi birini ifade etmekten uzak kalmt. slam dnce tarihinde " 'ulum" teriminin sistematik aratrma disiplinleri yani "bilimler"
(sciences) anlamnda kullanlmaya balamas iin slam filozoflannn bilim tasniflerine dair metinleri kaleme almalarn beklemek gerekmitir. nk tercme
faaliyetleriyle ortaya konan felsefi-bilimsel birikim, dini metinlere dair bilgilerin
dnda aratrmaya deer baka bilgi alanlarnn da olduunu mslman bilginlere fark ettirmi oldu. 4
Dolaysyla Katip elebi'nin "bilimler"le ilgili sistematik yaklamn ele al~

mak isteyen biri, on~n Ke~f'z-zunun mukaddimesinde bilginin tanm ve yntemi .


yannda, bilimler taksimi konusundaki t-esbit ve deerlendirmelerini merkezi bir

slam dnce tarihinde "el-ilm" kavramnn geliirni iin bk. lhan Kutluer, lim ve Hikmetin
Aydnlnda, stanbul 2001, s. 69-96.

Ka tip elebi ve Bilimler ~ 83

konu olarak grmekle aka yanlm olmayacaktr. nk "taksim'l-ulum"


konusunda btncl bir gr belirtmi ya da Ka tip elebi'nin yapaca gibi d?:ha
nce belirtilmi sistematik grleri deerlendirme konusu yapm bir entelektelin, byle yapmayanlara nisbetle ok daha belirgin bir bilim anlay ortaya koy:..
mu olaca aktr. Ve slam dnce tarihi boyunca btn byk sentezci
kafalarn bu konuyu sistemlerinin btnleyici bir paras kldn biliyoruz.
rnek olarak, yalnzca bn Sina gibi mslman filozoflarn deil, din bilginlerinin
"hccet"i kabul edilen Gazall'nin ve Osmanl'nn en satvedi dneminde bu
ikisinin ilim ve/vey_a bilim taksimlerini tek bir sistem halinde btnletiren
Takprizade gibi byk Trk melliflerinin ayn yolu izledikleri hatrlanmaldr.
Nitekim aada ele alnaca gibi son zikredilen nl mellifin ortaya koyduu
bilimler taksimi Katip elebi'nin zel bir dikkatle ele ald btncl bir anlay
sergilemektedir. Bilim kavramna sistematik yaklamn tarihi perspektifin elil(
ettii bir uygarlk deneyimiyle ilikilendirilmesi gerektiini dnenler, bu metin'Cie bilim-Uygarlk ilikisinir Kad Sa'id ve bn Haldun'dan derlenmi bilgiler
nda ele alndn greceklerdir.

Bilim Kavramnn Temellendirllii


Kef'z-zunun'un be ana balk (bab) halinde dzenlenen mukaddimesi ncelikle- "bilginir tanm ve bilimler taksimi" konusunu ele almaktadr. elebi
doal olarak konuya nce bilgi kavramnn analiziyle Qalamaktadr. Mellif
tarafndan bilginin soyut ve mutlak bir kavram olarak ele aln klasik kelam ve
felsefe kitaplarnda eitli alardan yaplm on be ayr bilgi tanmnn sralan
ve_ deerlendiriliinden ibarettir. 5
elebi'nin gelenee uyarak ncelik verdii tartma konusu bilginin zorunlu
(zarGri) mu yoksa teorik (nazari) mi olduu noktasnda odaklanmaktadr .. Bilgi- _c
nimiz ilk grn taraftan olarak Fahreddin er-Razi'yi gsterirken hakldr.
Raz'ye gre "btn bilgiler zorunludur". ~k bilgi ya a priori olduu iin
byledir, ya da a priori ilkelere dayanmas gerektii iin, sonu itibariyle zorunlu-
dur. Bu nl kelamc bilgiyi apak bir kavray olarak grmekte, ona insann
kendi varlnn bilincinde olmas kadar zorunlu bir nitelik atfetmektedir. Buna
gre bilgi kavram bu kadar apak ve zorunlu olunca, birilerinin yapmaya alt gibi, ona bir takm tanmlar getirmeye de gerek yoktur. 6 elebi bilginir tan
mnda teorik karm anlaml bulan, fakat tanmn yapmann zor olduunu
savunan tarafta da Cveyni ve Gazali'yi gstermektedir. Bilginin teorik olduu ve
tanmnn da kolayca yaplabileceini savunan nc grup ise elebi'nin bu
bk. Katip elebi, Keif'z-zumln, I, 3-4.
bk. Fahreddin er-Razi, Muhassalu ejkari'l-mtekaddimin ve'l"meahhirin, nr. Taha AbdurraUf
Sa'd, Beyrut 1404/1984, s. 144-145, 148-149; ayrca bk. Fahreddin Razi, Me'alemu usuli'd-din,
nr. Sem!h Dgayrn, Beyrut 1992, s. 20.

84 ~ lhan Kutluer

alntykendisine

borlu olduu irvant'ye gre tercihe en ok ayan olan yaklasahiptir. Ancak bu grubun banda Mutezile'nin geldiini Crcani'den
reniyoruz. 7 Gerekten Cveynl'ye gre, bilgiyi Bakllant'nin de belirttii zere,
" bilineni olduu gibi tanmak"tan (ma'rifet'l-ma'lum 'ala ma hve bih) ibaret
grmek, baz E'ariler'in yapt gibi onu baz terimlerle tanmlayp snrlandr
maktan (tahdid) ok daha iyidir.8 Bu tartma esas itibariyle epistemolojiktir ve
baz mslman kelamclar insan bilgisine bilgi diyebilmek iin zorunlu (zarilri)
olarak doru olma artnn yerine gelmesi gerektiini ileri srerken bazlar teorik
karrnlara dayal bilginin de doru sonu verebileceini savunmulardr. Sz
konusu ayrrnda a priori bilgiler ile be duyuyla edinilen bilgiler zorunludur.
nk akln dorudan doruya verileri olan deney ncesi bilgiler iin .kant
gerekmemektedir. Ayrca duyu ve gzleme dayal bilgiler de birer ampirik veri
olmalar bakmndan duyu idrakinin zorunlu sonularn ifade ederler. Sz gelii
ortada gren salkl bir gz ve grlebilir nesne varsa, grme ve onun sonucu
olan ampirik bilgi kanlmazdr. Buna karlk kanma dayal bilgiyi elde etmek
iin teorik (nazari) aratrmaya ve kant (delfl) getirmeye ihtiya vardr. Baz
E'ari kelamclara gre bu tr bilgiler hakknda kuku duyulabilir ve sonuta
ulalan fikirlerden geri dnlebilir. 9 Bilginin imkan ile ilgili bir baka tarttma da
Mutezilller ile E'ariler arasnda cereyan etmitir ve Mutezili kelamclar teorik
arattrmann sonuta ilme sebebiyet vereceini (tevlid) ileri srerken, E'ariler bu
fikre kart kp "nazar" ile "ilim" arasnda zorunlu bir iliki bulunmadn, teorik
arattrmann bilgi iin gerekli fakat yeterli art olmadn ve bilginin Allah'n
geerli adeti uyarnca yaratldn savunffiUlardr. 10 Bilginin "itikad" kavramyla
tanmlanp tanmlanmayaca ile ilgili tartmalar da Katip elebi'nin sralad
alternatif tanmlarda ne kan bir husustur. Mutezili kelamclar bilgiyi, insan
ma

Bu blme, isim ve kaynak belirtmeksizin, irvanf'den alnt bir cmleyle balayan Katip elebi,
filozoflarn tanm ile ilgili olarak da yine irvani'nin olumlu deerlendirmesine, "bn Sadreddin"
adyla atfta bulunmaktadr. Kr. irvani, el-Fevaid'l-Hilkaniyye, Kprl Ktphanesi.,
Mehmed Asm Bey, nr. 469, vr. 5'; ancak metinde Crcani'den alnm baz cmleler de gze
a>.pmaktadr. lgili tartmann aktann iin ayrca bk. Seyyid erif Crdini, erhu'l-Mevilkf,
Kahire 1320 Kum 1370h./1412h, I, 67.
Cveyni, el-rild ila kavilt'l-edille fi usuli'l-i'tikad, nr. Esad Temim, Beyrut 1405/1985, s.33; kr.
Bakllani, et-Temhfd, nr. M. M. Hudayri-M. A. EbG Ride, Kahire 1366/1947, s. 34; Gazali'nin
bilginin gerek anlamda tanmn zor bulan ve blme (taksim) yahut analoji (misal) yntemiyle
yaplabileceine dair yaklam iin bk. el-Mustasfil min 'ilmi'l-usiil, nr. Hamza b. Zheyr Hafz,
Med ine, ts, I, 77.

10

Bakllani, el-nsilf fi esba.bi'l-hililf, nr. Muhammed Zahid el-Kevseri, 2.bs., Kahire 1947, s.l4;
ayrca bk. Bakllani, et-Temhfd, s.36.
bn FGrek, Mcerred Makalati'-eyh Ebi'l-Hasen el-E'ari, nr. D. Gimaret, Beyrut 1987, s. 33;
ayrca bk. Nasireddin et-TGsi, Telh!s'l-Muhassal, nr. Abdullah NGrani, Tahran 1359/1980, s.
60.

Ka tip elebi ve Bilimler ~ 85

teredddn zihinde yol at hareketten -kurtarp teskin eden bir itikat olarak
tanmlamaktaydlar. Zahiri: kelamc bn Hazm'n da itirak ettii bu gre gre
itikat kesinlik kazanm bilgi anlamna gelmekteydi ve kesin bilgi bir ey hakkn
daki eksiz phesiz inanla tanmlanabilirdi. 11 Ancak E'arl: ve izleyicileri itikat
teriminin bilgiyi tanmlamak iin elverili olmad kansna vardlar. nk
inan kavrarnlara (ma'na) dayal olmaktan ziyade psikolojik bir fenomendi. Bu
alternatif tanmlar yaplrken ilim teriminin fehm, fi.tnat, dirayet, akl ve fkh
terimleriyle eanlaml olarak kullanld grld. 12 E'arl: muhitinde Bakliani ve
Cveynf'nin yukarda zikredilen "bilgi, bilineni olduu gibi tanmaktr"
(ma'rifet'l-ma'lum 'ala ma hve bih) eklindeki tanm yerlemi grnse de
Katip elebi'nin de aktard gibi bu tanm bir totolojiden (devr) ibaret sayld
iin daima eletiri almtr. 13 Kelamclarn "ulfm"u yani bilgi trlerini Allah'n
ilmi ('ilmullah) ve yaratklarn ilmi (ilm'l-halk) eklinde ayrmalar da Katip
elebi'nin aktard baz tanmlardaki kavramsal snr endielerini yanstmakta
dr. Bu aynma esas tekil eden problem ise ilkinin kadim olup olmadyla ilgili
geleneksel tartmalarda 14 ortaya konmutur. elebi'nin sralad on be bilgi
tanm, slam klasik dnce tarihi boyunca yaplan ok sayda bilgi tanmnn 15
fikir verici rneklerini sergilemektedir. Bu rneklerde bilginin, objenin (ma'lum,
mdrek) bilinme sreci, objeyi tanyp bilmek (ma'rifet'l-ma'lum), gvenilir bir
kesinlie ulama (sika), kesin inan (i'tikad cazim), alg (idrak), ak seik kavray (isbat 1 tebyinl temyiz, temeyyz 1 inkiaf) 1 sujeye ilikin nitelik (sfat) 1 zihni
form yahut kavram (ma'na, sfret; bu formlarn zihinde temessl irtisam veya
husul; felsefi epistemolojideki tasavvur veya tasdik sreci) eklinde, her dnrn kendi sistemiyle tutarl olarak ortaya koymaya alt alternatif tanmlar
1

11

12

13

14
15

bk. Kad Abdlcebbar, el-Mugni fi ebv.bi'-evhid ve'l-'adl, nr. Taha Hseyin, brahim Medkur
vdr. Kahire 1382-85!1962-65, XII, 13; bn Hazm, el-Fas! fi'l-milel ve'l-ehv. ve'n-nihal, Beyrut
1406-1986, IV, 39-40, Cveyni, el-q.d, s.34, Abdlkahir el-Badadi, Usul'd-dtn, Beyrut
1401/1981, s. 5.
bn FCrek, Mcerred, s.ll; Kadi Abdlcebbar, erhu'l-Usuli'l-hamse, nr. Aldlkerim Osman,
Kahire 1384/1965, s.46.
Kefz'zunun, I, 3; kr. Am.idi, Ebkar'l-ejkar, Sleymaniye Krp. Damat brahim Paa, nr. 807, I,
vr. 2b,3'; ayrca bk. Crcani, erhu'l-Mev.kf, I, 71-73; baka tanmlada ilgili olarak elebi'yle
Anidi arasnda paralellikler bulunmaktadr. Onun bizzat Anidi'ye nisbet ettii tanm iin bk.
Keif'z-zuun, I, 4; kr. Amidi, Ebkar, vr.4'; aslnda bilginin tanmlar konusunda yalnzca elebi'nin deil Crcani'nin de bavurduu kaynaklarn banda Arnidi'nin anlan eseri gelmektedir.
Bunu bizzat Crcani'Jcn reniyoruz. Bk. erhu'l-Mev.kf, I. 61; ancak Katip elebi'nin aktard tanmlar ile Crdini'nin metni arasndaki tekabuliyetler ok belirgindir ve elebi'nin birincil bavuru kayna, yle giirnyor ki, erhu'l-Mev.kftr. elebi'nin aktard, Crcani'nin onaylad da dahil olmak zere, btn tanmlar iin kq. Crcani, erhu'l-Mev.kf, I, 71-86.
Mesela bk. Bakllani, el-ns.f, s. 14; bn Hazm, el-Fasl, II, 126-128.
bk. Franz Rosenthal, Knowledge Triumpan, Leiden 1970, s.52-69.

86 ~ lhan Kutluer
rahatlkla izlenebilmektedir. Dolaysyla sistematik yaklam farkllklar bu
tanmlar zerinde hararetli tartmalarn danasna yol amtr. Nitekim elebi
rneklerini sralarken yer yer bu tartmalar da aktarmtr Katip elebi
irvani'den isim ve kaynak zikretmeksizin yapt bir nakille bu konuda srdrlm tartmalar U anafikir etrafnda topadamak istemektedir: Bilme dedii
miz srete; a) zihne bir formun ulamas (husO.l), b) bu formun zihninde iz
brakmas (irtisam), c) sujenin bu formu alma ynnde tepki vermesi (infi'al)
eklinde aama sz konusudur. Aslna baklrsa bu aama konusunda bir
tartma yoktur Tartima konusu yapla~ husus, bu aamalardan hangisinin
bilgiyi tanmladdr. Filozoflar ve baz kelamclar bir eyi bilmekle zihinde o eye
ait bir "zihni varlk"n olutuunu ileri srmektedirler. Oysa kelamclarn ou
bilgiyi bilen ile bilinen arasnda kurulan zihni bir balantdan ibaret grme
eilimindedir. Katip elebi "zihni varlk" kavramn kabul edenler arasnda da.
"zihni 'Varlk" ile "bilinen obje" arasndaki ilikilerle ilgili olarak eitli fikir ayr
lklan olduunu beirtmektedir. Bt.J fikir ayrlklannn esas da zihni varln
bili::ten obj;ye _ait JUahiyetin ayn olup olmadyla ilgili bulunmaktdr 16 ki bunlar ayrca ele almak makalemizin snrlarn zorlamak olacaktr.

Katip elebi; yine irvaru'den isim ve kaynak belirtneden yapt uzunca bir
nakille, "el-ilm" teriminin yalnza yukarda ele alnd ekilde bilgi anlamna
gelmediini bu terimin sistematik bilimlerin (el-ulO.m'l~mdevvene) her biri iin
kullanldn da okuyucusuna hatrlatarak-bilgi kavramndan bili:i kavramna
gemektedir. Bu kavramla ilgili oiarak elebi'nin ncelikle zerinde durmak
istedii mesele her bilimi o bilim yapan konu (mevzO.'), ilkeler/ncller (mehadi'), aratrma proble:Weri. (nesail) ve ama/yarardr (gaye). zellikle ilk
kavram, Farabi ve bn Sina geleneinden yine Katip elebi'nin nemli kaynaklarndan olan Takprizade'ye kadar bir metodoloji meselesi olarak ele alnm ve
bilimlerin saha ve snrlarn belirlemenin mantksal, bilimlerden beklenen yarar
elde etmenin. pragmatik ltlerini olutUITnUtur. Ad geen filozoflar her
bilimin konusu, ilkeleri ve problemlerinin olduunu ileri srerken meseleyi kendi
"burhan"teorileriyle irtibatlandrm ve mantk kitaplarnn "el-Burhan" (kinci
Analitikler, Apodeiktika) blmnde ilemilerdir. Felsefi bilimler asndan
meseleni~ z Udur: Bir bilimin konusu onun saha ve snu;Jarn belirler. Her
bilimin konusu kendisine zg olmakia birlikte konular aras geimeyi mmkn
klacak ilke- ortaklklanndan sz edilebilir. Bu anlamda her bilim hem kendi
iinde zerklie sahiptir hem de bir takm ilke ortaklklar nedeniyle mterek
konulara sahip olabilir. nk ilkeler bir bilime zg olabilecei gibi eitli
bilimlerin ortaklaa dayandklar ilkeler de sz konusu olabilir. Konu ve ilkeler
16

Ke#'z-zunun,"I, 5; k!'. irvani, el-Fevd'l-Hilkaniyye, vr. 45'; bu eser ve mellifi hakknda a.


bk. dn. 30 ve 3 1.

Ka tip elebi ve Bilimler

87

arasnda yle bir kavramsal iliki vardr: Bilimlerin dayandklan ilkeler o bilimin
saha ve snrlan iinde kalarak kantlanamaz. Yani bilimler kavramsal temeilerin.i
kendisinden daha tmel kavrarnlara sahip bilimlerde bulurlar. Bir bilimin temel
ncllerinin kantlanmas ancak kendisinden daha tmel ncHere sahip bilimlerden "burhan"lann almasyla mmkn olabilir. Mesela aritmetiin konusu
saydr. Be saysnn tek say olmas da bu bilime zg bir ilkedir. Ancak, mesela
"ayn sayya eit olan saylar birbirine eittir" ilkesinde aritmetik, baz baka
bilimlerle, mesela astronomiyle ortaktr. "Ayn eye eit olanlar birbirine e.ittir"
tf!1el ilkesinde is!! btn bilimler ortaktr. "MesiH!" denilen problematik veche
ise bir bilimin konusuna zg veriler (mu'ta) ve varsaymlar (mefrud) _lle, vanlmak istenen sonulardan (matlub) olumaktadr. "Mesai!" bu anlamda ner bill_.
min kendi problemlerini zme tekniini ifade eder. Bilimlerin ilke ya da bur~n
larn almak ya da ilkelerde ortak olmak eklindeki ilikileri onlar bir alt-st
hiyerarisi iinde farkllatrr. Bu da bilimlerin hiyerarik bir dzen iinde birbirleriyle ofan iliki ve ayrmlar bakmndan anlaml bir tasnifini ortaya koynann
ltn oluturur. Byle bir tasnif mant iinde, sz gelii mzik bilimi ilkelerini aritmetikten, tp bilimi fizikten ve btn zel bilimler metafizikten almaktadr. Astronomi, konu ortakl iinde bulunsa da fizik biliminden gksel hareketin dairevi olmas gerektiine dair ilkeyi almak durumundadr; nk astronomi
uzman bilir ki kendisi gksel cisimlerin arazlaryla ve gksel hareketin formel
sebebiyle, fiziki ise gksel cisimlerin cevheri ve fail sebebiyle megul olmaktadr.
Aritmetik de geometri de konularnn "cins''i bakmndan nicelikle urarlar vt;
fakat aritmetik basit nicelikle uratndan, bile~ik nicelii konu edinen geometriye ilkelerini verecektir. Bylece bilim alanlar arasndaki iliki ve disiplinler
aras bir yardmlamay (te'avn) da mmkn klar. 17

Katip elebi'nin meseleye girii yine isim ve kaynak zikretmeden irva


nt'den yaplm uzun bir alntyla balamaktadr. 18 elebi de bilimler hiyerarisinin oluumunda "konu"larn belirleyici rol zerinde durmakta ve bilimler
arasndaki iliki ve ayrmlarn altn yle izmektedir: a) Bir bilim dieriyle ayn
konuya sahip olabilir; ancak her biri bu konunun bir ynn inceliyor olabilir.
Mesela "gk cisimleri" konusu astronomi ve gk fizii iin ayndr; fakat astro17

18

Farabi, Kitllb'l-Burhan, nr. Macid Fahri, (el-Mantk 'inde'l-Farilbl dizisi iinde), Beyrut 1987,
s.59-60, 64-65; ayn konular bn Sina tarafndan olduka etrafl bir ekilde ele alnntr. bn
Sina, e-ifa, el-Mantk (el-Burhan), nr. Eb'l-'4Hl. el-Afifi, Kahire 1385/1965, s.l55-168; aynca
bk. bn Sina, Kitilb'n-Necat, nr. Macid Fahri, Beyrut 1405/1985, s.l06-110; Gazzali de konuyu
basit bir anlatmla ele almtr. Bk. Mi'yar'l- 'ilm, nr. Ahmed emseddin, Beyrut 1410/1990: s.
239-242; bu meselenin bir tahlili iin bk. lhan Kutluer, slam'n Klasik anda Felsefe Tasavvuru, stanbul1996, s.190-193.
Kef'z-zunil.n, I, 6-7; irvani'den yaplan alnt, birka nemsiz deiiklik ve takdim-tehi(
dnda aynen aktanlmtr. Kr. el-Fevaid, vr. 5'-6'.

lhan Kutluer

nomi bu konuyu matematik ynden incelerken dieri fizik! zellikler ve ilkeler


asndan ele alr; b-c) Bir bilimin konusu dierinden daha genel ve/veya zel
olabilir. Genel-zel oli iki biimde bilimleri ilikiye sokabilir: (l)Birinin konusunu ifade eden genel kavram dierinin "cins"i olabilir ve dolaysyla ikisi arasn
da "zat!" bir iliki sz konusu edilebilir. Mesela tp da fizik gibi "cisim" ile ilgilenmektedir; fakat zellikle "insan bedeni"yle megul olduu iin fizikten daha zel
(ehas) bir konuya sahiptir; (2) ki konu arasnda "arazi" bir genel-zel ilikisi
olabilir. Mesela varlk metafiziin, "mikdar" geometrinin konusudur ve bu iki
arasnda cins-tr ilikisi deil, "arazi" bir iliki vardr; d) Konular farkl~ iki bilim
daha genel bir kavram altnda bir araya gelebilirler. Aritmetik ve geometri iki ayr
bilimdir; fakat genel "nicelik" kavram altnda bulunmalar onlar ilikiye sokar;
e) Bir bilim dieriyle bir adan ayn dier adan farkl konulara sahip olabilir.
Mesela tp ve ahlak "insan kuvvetler"i incelemek bakmndan ortak olsalar da
konuyu farkl alardan ele almakla ayrlrlar; f) ki bilim arasnda tam bir ayrlk
olabilir. Mesela tp ve aritmetik, insan bedeni ile say kavram arasnda hibir
ortak yp. bulunmad iin bu durumdadr (Bu tesbitin nicelie indirgenmi
modern fizik anlaynn Osmanl lkesinde henz yerlemedii zamanlara ait
olduu unutulmamaldr) .19 lkeler ise bilimlerin, aratrma sonularn temellendirdikleri nclleridir. Bu ncller ya temel kavrarnlara ve onlarn tanmlarna
ilikin (tasavvuri) olurlar ya da karrnlara dayal (tasdik!) olurlar. elebi zellikle bunlarn ilki zerinde durmaktadr. Bunlar iinde bir kanta dayanmayan ve
kendileri kant olan aksiyemlar (el-mtearife) ise ncelikle zikredilmelidir.
Bunlarn bir ksm btn bilimler iin geerli olan "bir hkm ayn anda hem
isbat hem nefy edilemez" eklindeki aksiyomlardr. Bir ksm da baz bilimler iin
temel tekil eder. Mesela "Birbirine eit iki eyden iki eit miktar karlrsa
kalanlar da birbirine eit olur" eklinde klidyen ifade (kavl kltdes) byledir.
Bir de dorudan doruya apak olmayan fakat baka bir bilimin "mes'ele" olarak
ele alp apakln ortaya konduu iin doru olduu kabul edilen '.'tasavvuri"
ncller vardr. Bu doru kabul edi (teslim) eer kendisine gveniren bir ilmi
otoriteye dayanma eklindeyse ncl ya da ilkeler, yine ayn anlama gelen "usul"
terimiyle ifade edilir. "Bunun hataml icma ile sabittir" diyen bir fkh, "icma"
dediimiz ilm! otoriteye dayanmaktadr ve "icma" kavram fkh usulnn
"mesail"indendir. Yani fkh usul-fkh ilikisinde olduu gibi bir bilirnde "mes'ele" olan kavram dierinin konusu iin ilke olabilir. "Mesail" ise, "her bilirnde
konu-yklem ilikisini kanta dayal ola~ak kurmay salamak zere aratrlan
nermeler" yani problemlerdir. Her bilimin konusu ile bu konu iinde tek tek ele
alnan problemler yani aratrma konulan arasnda da bilimler arasndaki ilikilere benzer iliki biimleri sz konusudur . .t0esela bir aratrma konusu, bilimin

19

Kef'z-zunun,

I, 8.

Ka tip elebi ve Bilimler ~ 89

konusunun kendisiyle rtebilir; yahut onun tr veya "zat! araz" olabilir. Ka tip
elebi bilirnde "gaye" kavramn vurgularken de bilim yapann bilinli olarak
gzettii amacn ve bilimsel etkinliin salad yarann bir kez. daha altn izmektedir.20
"Taksim'l-ulfun" yahut Bilimler Sistemi

Katip elebi, bilginin anlam bakmndan tek bir hakikate sahip olmakla birlikte, bilimlerin eski ya da yeni olmalar, kavramlan veya kantlar, epistemolojileri ve konulan bakmndan eitli ksrnlara ayrldn, bu ktsmlarn bazlarna "
'ulum" (bilimler) bazlarna ise "sanai"' (sanatlar) dendiini belirttikten sonra
"mu'teber" saylan be bilim taksimini ele almaktadr. 21 Bunlardan ilki "el-Alliime
el-Haf!d" eklinde and Herat' eyhlislam', nl bilgin Sa'deddin Teftazanl'nin torunu, Ahmed b. Yahya b. Muhammed b. Sa'deddin et-Teftazan! elHerev! el-Hafid'e (. 916/1510) 22 aittir. Onun ilki en yaygn kullanlan olmak
zere Mecmu'at'l-Haf"d, Mecmu'at'l-Hafid fi'l-'ulum, Mecmu'at'l-'ulum, Mecmu'at'l-Haf"d fi mevzu'ati'l-'ulum, Mecmu'at'l- [nun gibi eitli unvanlarla an
lan eseri, ortaya koyduu bilimler taksimiyle, Katip elebi'nin szn ettii
"mu'teber" taksimlerinden ilkini tekil etmektedir. Eserin sonunda verilen bilgiden He rat'ta 894 (1 489) tarihinde kaleme alnd renilmektedir .B Bu zatn "
'ulum" konusuyla igili olarak bir baka eseri daha bulunmaktadr. Bu eser,
Siraceddin Ebu Ya'kub b. Ebu Bekir b. Muhammed b. Ali es-Sekkakl'nin (.
626/1229) sarf, nahiv ve me'ani-beyan balklar altnda blm ieren Miftahu'l-'ulum adl eseriyle ilgilidir. Daha nce Cemaleddin b. Muhammed b. Abdurrahman el-Kazvini (. 739/1338) bu eserin nc ksmna Telhfsu'l-Miftah fi'lme'anf ve'l-beyan adyla bir telhis yazm, Sa'deddin et-Teftazani de biri e-erhu'l
Mutavvel diye anlan uzun, dieri e-erhu'l-Muhtasar olarak anlan ksa iki erh

lo

K~f'z-zunun,

Katip elebi "Mevzuat'l-ulum" konulu literatr hakknda aynca bilgi vermektedir. Burada
eserler Fahreddin er-Razi, Celaleddin ed-Devvani, Abdurrahman el-Bisrami, Molla
Lurfi Tokadi, Molla Muhyiddin b. Hatib Kasm, Celaleddin es-SuyQti, Muhammed Emin b.
Sadreddin eirvani ve Takprizade' ye ait olan eserlerdir. Bunlardan yalnzca irvani ve
Takprizade,'nin eserleri, elebi'nin "mu'teber" sayd be bilimler taksiminden ikisini iermektedir. Bk. Keif'z-zunun, II, 1905-1906.
Brockelmann, GAL, II, 218; Suppl., II, 309.
stanbul ktphanelerinde ok sayda yazmasnn bulunmas, eserin olduka mredavil olduu
nu gstermektedir. Biz bu yazmalardan Sleymaniye Ktphanesi, Badatl Vehbi, nr. 2121 ile
ayn ktphanede Esad Efendi nr. 3742 nshalann inceleme frsat bulduk ve makalemizde i
dzeni daha tertipli olan ikincisini esas aldk. 185 varak olan bu nshann istinsah tarihi
CemaziyylevvelllOl 'dir (ubat 1690).
zikrettii

ll

23

I, 9-10.

90 ~-lhan Kutluer

kaleme almtr. yle anlalyor ki Allame Hafid, derlesinin kaleme ald ite bu
erhlerden ksa olanna h;:.iye yazmtr.Z4
Katip elebi'nin Allame Hafid'e ait taksim hakknda aktard bilgiler esas
itibariyle onun Mecmu'a'snn mukaddimesinden baz ifadeleri atlamak suretiyle
yaplm ksa bir alntdan ibarettir. Bu alntyla vurgulanan ana fikir bilimlerin iki
tre (nev') ayrld ynndedir. lki din bilginleri (mteerria) tarafndan ortaya
konmu er'i disiplinler ve buna bal olarak lisan ve edebiyat disiplinlerini iine
almaktadr. kinCisi ise varlklarn mahiyetierini ve akla uygun den davran
biimlerini aratrmak zere filozoflarn tedvin ettikleri bilimlerdir. 25
Allame Hafid'in ortaya koyduu bilimler emas U ekildedir: I. Din biimle
ri (el~ulumu'l-mteerria): 1. Kraat lmi, 2. Hadis lmi, 3. Hadis Usul, 4. Tefsir
lmi, 5. Kelam ilmi, 6. Fkh lmi, 7. Edeb lmi (Tasavvuf dahil), 8. Mnazara
lmi (Hilaf ve Cedel lmi dahil); II. Felsefi Bilimler (el-ulumu'l-felsefiyye; el-hikme; ilmu'l-felsefe): A. Teorik Bilimler (el-Hikmet'n-nazari): 1. Metafizik (elilm'l-ilahi; el-felsefet'l-Gla): Temel disiplinler: a) Ontolojive Temel Kavramlar, b) Teoloji ve Tanrnn sbat, c) Anjeloloji veya Ruhant Cevherler; alt. disiplinler: d) Vahiy ve Nbvvet, e) Eskatoloji yahut Uhrevi Mutluluk 2. Fizik (elilm't-tab): Temel Disiplinler: a) Temel Fizik, b) Olu ve Bozulu, c) Gk
Fizii, d) Meteoroloji, e) Mineraloji, f) Botanik, g) Psikoloji, h) Zooloji; alt disiplinler: ) Tp, i) Fizyognomi, j) Rya yorumu; 3. Matematik (el-ilm'r-riyail):
Temel Disiplinler: a) Aritmetik (Cebir dahil), b) Geometri (Arazi lm ve
Kaldralar dahil), c) Astronomi (Cetveller Takvimler dahil), d) Mzik (cra
Sanat dahil); 4. Mantk (Teorik bir bilim mi olduu yoksa bir alet ilmi mi olduu
tartmal olmak zere).' B. Pratik Bilimler: 1. Ahlak, 2. Ev le tmesi, 3. Politika. 26
Allame Hafid hakikatin aratrlmas yolunda iki temel perspektifin bulunduunu vurgulamaktadr. Bunlardan ilki teorik bilim yolu (tariku ehli'n-nazar

ve'l-istidlal), dieri ise mistik tecrbe yoludur (tariku ehli'-r-riyaze ve'l-mcahede). Teorik aratrma yolunu seenler eer bir dine bal iseler onlara kelam
bilginleri, deilseler Meai Filozoflar denmektedir.- Mistik tecrbe yolunu seenr
ler ise dini lleri gzetiderse onlara Di.ne Bal Sufiler, eer byle bir ballkla
r yok ise rakt Filozoflar adn alrlarY Teorik ve mistik yntemler ayrmna,

24
25
26

27

Brockelmann, GAL, I, 294-295. Aynca bk. K~'z-zunun, I, 474-475, II, 1762-1768.


K~'z-zunan, I, ll; kr. Mecma'at'l-Hafid, Sleymaniye Ktp. Esad Efendi, nr. 3742, vr. 1b2'.
Mecmu'at'l-Hafid, vr. 1b-5b; Allame Hafid'in felsefi ilimierin taksiminde geni lde bn
Sina'nn e-ifc1 ve Aksc1m'l-hikme (yaygn olarak bilinen adyla F Aksc1mi'l~'ul1mi'l>akliyye adl
eserlerine dayand, yapt atflardan da anlalmaktadr.
Mecma'at'l-Hafid, vr. 6b; Muhammed b. Mustafa Akkirmant (. 1174/1 761) Kelamclar/Meil.i
Filozoflar, Sufiler/rilkt Filozoflar ayrmndaki "dine ballk" kriterini Crcani'nin Hiliye-i Me-

Katip elebi ve Bilimler

91

aada da deineceimiz gibi, Katip elebi'nin dier nemli kaynaklarndan alim


Takprizade'de rastlanmaktadr. Mecmu'a'daki bu aynnn farknda olmas
gereken ve entelektel kimliini "Hanefl mezhebinde, rakl merebinde" olarak
tanmlayan Katip elebi'nin28 kendi konumunu belirlerken sz konusu kriteri
anlaml bulmad anlalmaktadr.

Allame Hafld'in eseri, esas itibariyle din (ve dil) bilimlerini konu edinmek. tedir. Felsefi bilimler mstakil bir balk altnda incelenmemekte, sadece ematik
olarak mukaddimede ele alnmaktalr; ayrca eserin sonunda nemli ksm
mantkla ilgili olmak zere felsefi meselelere ksa pasajlar halinde deinilmekte
dir.29 Bu deiniler iinde en dikkat ekici olan Gazali'nin filozoflar meselede
tekfiri ile ilgili alandr. Allame Teh.ft'l-felasife'nin son sayfalarndan, tekfirin
gerekeleri ve yaptnmlaryla ilgili uzun bir alnt yapmakta ve ardndan filozoflarn din bilginleriyle ilke baznda ters dt hususlada ilgili olarak baz ek
mlahazalarda bulunmaktadr. Kendisinin " mesele" konusunda Gazali'nin
yaklamn, hi tartmakszn benimsedii grlmektedir.
Katip elebi'nin sz konusu ettii ikinci ve nc .bilimler taksimi Muhammed Emin b. Sadreddin e-irvani'nin (.1036/1626) 30 el-Fevaid'l-H.kaniyye31 adl eserine dayanmaktadr. elebi'nin zikrettii bu emalar tamamiyle
irvani'nin eserinden yaplm bir iktihastan ibarettir. kinci taksirnde zerinde
durulan ana fikir bilimlerin teorik, pratik (veya teknik) veyahut da alet olmak

28
29
30

31

tali'ine atfla tekrarlayacaktr. Bk. Kadnir Metni Hidllye Tercmesi: klfl-i Terllcim, stanbul1316,
s. 3-4.
Katip elebi, Sllem'l-vusul illi tabakflti'l-fuhul, ehid Ali Paa Ktp. nr.1877, vr. 271'.
Mecmu'at'l-Hafid, vr. 172'-185b.
irvani'nin hakknda Abdlkadir Karahan, irvftni'nin Tercmlln'l-mem adl Trke bir
eseriyle ilgili olarak yazd bir makalede bu mellifin hayat ve eserleri hakknda etrafl bilgi
vermitir. Bk. Karahan, "tikad Mezhepler zeri~e Trke Bir Yazma: Tercmil.n'l-mem",
stanbul Yksek siilm Enstits Dergisi, c. l,.sy-1, .:anbull963, s. 5-21; bu almay Ethem Ruhi
Flah'nn pe pee iki makalesi izlemitir. Bk .. Flal,. "bn Sadru'd-din e-irvil.nt ve tikadt
Mezhepler Hakkndaki Trke Risalesi" A.. lllhiya Fakltesi Dergisi, XXIV(Ankara 1981), s.
249-276; ayn mellif, "Tercmil.n'l-mem, a.g.e., s.277-336; ayrca bk. mer elik, "Muhammed Ernin b. Sadruddtn e-irvil.nt'nin Hayat, lrni Kiilii ve Eserleri" M. lllhiya Fakltesi Dergisi, sy. 13-15, stanbul1997~ s. 211-224.
stanbul ktphanelerinde ok sayda nshas bulunan eserin 99 varak tutan mellif hatt,
Sleymaniye Ktphanesi, Amcazade Hseyin Paa, nr. 321'da bulunmaktadr. Sonunda eserin
Arnid'de (Diyarbakr) 23 Safer 1020 tarihinde bitiriimi olduu kaydedilmektedir. Biz bu makalemiz iin Kprl Ktphanesi Mehmed Asm Bey nr. 469'da kaytl 110 varak tutan nshay
kullandk. Bu nsharun istinsah tarihi 20 Recep 1196, mstensihi Trablus'ta mukim Hanefi ve
Halvett bir ahs olan Ysuf b. Muhammed'dir. Kiltip ekbi'nin irvil.nt'nin eserine, yalnzca
mukaddimede deil, mesela, 'ilm'l-itikil.k, 'ilm'l-hadts, ilm'l-arz, ilm'l-kiifiye, mevzil.t'lulm, ilm'l-ahlak, ilm adiibi'I-bahs gibi eitli ilimleri ele alrken de atflarda bulunduu grlmektedir.

92 0 lhan Kutluer

bakmndan nasl tasnif edilebilecekleridir. nc ema ise bilimlerin a) Hikemt

(felsefi) olup olmamak, b) Dini olup olmamak, c) Dini bilimler iin vlm ya
da yerilmi olmak, d) Zaman, mekan ve dinlerin deimesiyle deimemek veya
deimek kriterlerine gre tasnif edildiklerine iaret etmektedir. Buna gre felsefi:
bilimler (el-ulGm'l-hikemiyye) alarn ve toplumlarn deimesine bal olarak
deimeyen ve dorulan sreklilik arz eden bilimlerdir. Bu yzden olmal, astronomi gibi bir bilim, dini ve kltrel farkllklarna ramen eitli corafi: havzalar
arasnda intikal ede gelmi ve bu bilime ait tarihi birikim alar boyu ulustan
ulusa aktarlmtr. Din bilimlerinin (el-ulum'd-dfniyye/e-er'iyye) kayna
vahiydir ve vahyin herhangi bir teorik ve/veya tecrbi birikimin retim yoluyla
edinilmesi sz konusu deildir. Bu bilimler "vahiy" olgusunun varlna bal
olarak vardrlar ve dolaysyla dini metinlerin anlalmas ve uygulanmasna
yneliktirler. Dini olmayan tp, aritmetik gibi (aslnda felsefi olan) bilimler dinen
vlm olmak, by sanat gibi oklt bilimler yerilmi olmak ya da iir sanat
gibi edebi disiplinler mubah saylmalar bakmndan dini bir deer kazanrlar. 32
Eserinde 53 bilimi ele aldn belirten_irvani, bu rakam, eseri ithaf ettii padiahn ad olan "Ahmed"in (Sultan Ahmed I, [1603-1617]) ebced hesabna denk
gelsin diye 53 ile snrl tuttuunu vurgulamaktadr. Yine mellifin verdii bilgiye
gre eser Sultan'n ordu dzenine uygun dsn diye mukaddime (bilimin mahiyet ve taksimi), kalb (10 temel er'i bilim), meynene (sa cenah: 12 edebi bilim),
meysere (sol cenah: akl bilimler, 30 kadar), saka (ard kuvvetler: siyasetname)
balklan altnda blmlenmitir. irvanl'nin emasnda esas ald temel ayrm
nakit bilimler (el-ulum'n-nakliyye) ve akl bilimler (el-ulum'l-akliyye yahut elfnGnu'l-akliyye) eklindedir.33 Filozoflarn ortaya koyduu birikimin sonucu
olduu iin hikemi bilimler ve felsefiyyat da denilen akl bilimler "meysere"
bal altnda eserin ikinci yarsndan itibaren (vr. 55" vd.) ele alnmaktadr.

zikrettii

"e-ifa

bn

drdnc taksim
mellifi"
Sina'ya aitKatip elebi'nin
tir. Esasen slam dnce tarihinde akli 1 felsefi: / hikemi bilimlerle ilgili olarak
yaplm ou taksimler, elebi'nin Allame Hafi:d, irvani ve Takprizade gibi
kaynaklan da dahil olmak zere, bu nl filozofun bilimler taksimine dayanmaktadr. Bilindii gibi filozofa gre felsefi: bilimler nce teorik ve pratik olarak iki
temel gruba ayrlmaktadr. Teorik bilimler, fizik bilimler, matematik bilimler ve
metafizikten, pratik bilimler ise ahlak, ev iletmesi ve siyaset biliminden olumaktadr. Mantk tm bu bilimler iin bir ara konumundadr. Katip elebi'nin de
dikkatimizi ektii zere~ 4 filozof fizik bilimleri aa (e dna), matematik bilimleri

32
33

34

Kef'z-zunan, I, ll-12; kr. el-Fe~ilid:l-Hakaniyye, vr. 6'-7'.


Bk. el-Fevilid., vr. 3b4'; mellif .rakarru 53 olarak vermekle birlikte kendi sralad ilimler
listesinde sayy 54'e karmaktadr.

Kef'z-zunun, I, 13.

'.!

l.

Ka tip elebi ve Bilimler ~ 93

orta (evsat) ve metafizii yksek (a'la) bilimler olarak nitelemektedir; bu nitelemenin filozofu: ontolojisiyle yakndan ilikisi bulunmaktadr. 35
Fizik bilimler, filozofun ontolojisinde maddi olduklan iin aa varlk mertebesinde telakk edilen cismani varlklar alanyla ilgilidir ve bir temel tabiat
felsefesi zerinde madenler, bitkiler, hayvanlar, insan ve nihayet gk cisimlerinin
oluturduu varlk alanlarna tekabl edecek ekilde mineraloji, botanik, zooloji,
tp, psikoloji, meteoroloji ve gk mekanii gibi disiplinleri kapsamaktadr. Matematik de cismani varlk alanyla ilgilenir ancak cismani varlklarn maddi ynlerini ihmal edip tamamen onlarla tamamen "suret"leri, yahut "sud sebepler''i
bakmndan megul olur. Bu bilimleri oluturan aritmetik, geometri, astronomi ve
mzik eyann deimeyen formlarn aratrdklar iin fizik varlklardan daha
soyut olan, buna mukabil maddeden mcerret olmak bakmndan metafizik
varlk kadar gayr- cismani varlk olduu sylenemeyecek olan zihni varlklan
konu edinir. Bu zihni varlklar, cismani ve gayr-i cismani varlklarn yahut fizik
varlk alan ile metafizik varlk alannn ortasnda yer aldklar ve bir anlamda bu
iki alan arasnda zihni bir gei saladklar iin "orta bilimler" adn almlardr.
Metafizik ise tanm gerei fizik-tesi, cismani olmayan, ruhant, melek! veya ilah
varlk alanyla megul olduu iin "yce" bir karaktere sahiptir ve bu yzden
"yksek bilim" adn alr. 36 Katip elebi'nin bn Sina'ya ait bilimler taksimini
aktarrken delayl bir kaynaa bavurduu !isan ile ilgili olan disiplinleri onun
bilinen emasna katmasndan anlalmaktadr.
elebi'nin zerinde durduu beinci ve son bilimler taksimi "Miftahu's-sa'&le
mellifi" nl Osmanl bilgini Takprizade Ahmed Efendi'ye (.968/1561)
aittir. Onun Miftahu's-sa'ade ve misb.hu's-siyade fi mevzu'ati'l-'ulum adl eseri/7
35

36

37

Ancak teorik felsefi bilimlerin yksek-ortaaa eklinde nitelenmesine bn Sina'dan nce


Muhammed b. Ahmed b. Yusuf ei-Harizmi'de rastlamaktayz. Bk. Harizmi, Mefiltihu'l-'ulam, nr.
brahim ei-Ebyari, Beyrut 1409/1989, s. 154; Harizmi'nin bilimler taksimi hakknda bk. Kutluer,
Akl ve tikad: Kelilm-Felsefe likileri zerine Aratnnalar, stanbul1998, 2.bs, s. 217-221.
Aksilm'l-hikme, Aksilmu'l-'lumi'l- hikemiyye gibi adlarla da bilinen Fi Aksilmi'l-'ulilmi'l-'akliyye'si,
filozofun bilimler taksimi konusuyla ilgili mstakil bir eseridir. Bk. Tis'u Resilil iinde, Kostantniyye 1298, s.l04-ll8; bilimler taksimiyle ilgili olarak filozofun eserlerinde yer alan baz nemli
pl).sajlar iin bk. bn Sina, e-ifil, el-Mantk, el-Medhal, nr. G. C. Anawati-M. Hudayri-A. F. ElEhvani, Kahire 1952, s.l2-16; bn Sina, e-ifil, el-lilhiyilt, I, nr. G. C. Anawati-Said Zayid, Kahire 1960, s. 3-23; bn Sina, Mantku'l-Menkyyln, Kahire 1910, s.5-7; bn Sina, 'Uyun'l-hikme,
nr, Abdurrahman Bedevi, Beyrut 1980, 2. bs., s. 16-17. Esasen filozofun teorik felsefi bilimleri
taksim edi tarz onun tm eserlerinin, zellikle e-ifil adl ansiklopedik eserinin plannda ortaya konmutUr. Bilindii gibi e-ifil adl eser mantk disiplinlerinden sonra teorik felsefeyi, ettabi'iyyat (fizik bilimler), er-riyaziyyat (matematik bilimler) ve el-ilahiyyat (metafizik disiplinler)
eklindeki bir sralamayla incelemektedir.
lk basks Haydarabad'da (I-II,l328-1329; III, 1356) yaymlanan Miftlll'n ilmi neri Kamil
Kamil Bekri ve Abdlvehhab EbunnGr tarafndan yaplmtr (I-III, Kahire 1968). Eserin, nairi

94 0 lhan Kutluer

XVI. yzylda, gcnn doruundaki Osmanl bilim zihniyetinin dayand klasik


gelenek ve literatr iaret etmesi bakmndan nemli bir eserdir. Drt mukaddime, iki ana blm (taraf) ve yedi blmden (devha) oluan eserin mukaddimelerinde genel olarak bilimin deeri, bilim tahsilinin erdemi, renci ve ;etme
nin grevleri, bilim ahlak ve bilgiye ulama yollan gibi konular zerinde durulmakta ve uygun dtke zihniyet meseleleri tartlmaktadr. Eserin iki ana
blm bilgi edinme yntemleriyle ilgili iki temel perspektifi konu edinmektedir.
lkinde teorik yntemle (tanku'"u-nazar), ikincisinde mistik arnma yntemiyle
(tanku't-tasfiye) ulalan bilgiler ele alnm, yetkinlie bu iki yntemi birletirenlerin ulaabilecei vurgulanmtr. 38 Miftahu's-sa'ade'de ilimler yedi blm (devha) halinde gruplandnlm ve her blmde yer alan bilimler bir genel giriten
sonra alt disiplinleriyle (fru') birlikte incelenmitir. Bu blmler srasyla yaz
tekniine ilikin ilimler (hat sanat ve Arap imlas), lisan bilimleri (sarf, nahiv,
belagat ve edebiyat), mantk bilimleri (mantk disiplinleri ve tartma yntemleri), d dnya varlna ili kin bilimler (metafizik, fizik ve matematiin, mekanik,
tp, corafya ve astronomi dahil tm disiplinleri), amel: hikmet (ahlak, ev iletmesi, siyaset), er'! bilimler (kraat, hadis ve usul, tefsir, usul'd-din yahut kelam
ilmi, fkh ve usul) ve batn ilimleri (ibadetler [ibadat], adetler [adar], helake
gtren ahiakl ktlkler [mhlikat] ve necata erdiren erdemler [mnciyat])
eklindedir. Barn ilimleri Gazzall'nin hya 'ulumi'd-dfn adl eseriyle gerek plan
gerekse muhteva bakmndan tam bir paralellik arz ederken39 bn Sinac felsefi
bilimler emasnn eserdeki ilgili tasniflere egemen olduu grlmektedir.
Takpnzade "ilm" ve oulu "ulum" teriminin gelenekteki deiik kullanmlan
na paralel olarak yalnzca temel ilimierin alt disiplinlerini deil, belirli konu
balklarn da "ilim" ad altnda ince le mi, bylece bilimlerin saysn. 300'n

38

39

belirtilmeyen bir basks daha vardr (I-III, Beyrut 1405/1985). Mifi1h'n terminolojik ierii Renk el-Acem ve Ali DehrGc tarafndan Mevsa'at mustalahi Mifi1hu's-sa'ade ve misbahi's-siyade
(Beyrut 1998) adyla alfabetik tarzda yaymlanmtr. Olu Kemaleddin Efendi tarafndan Mevz1'dt'l-'ulam adyla yaplan Osmanlca tercme XIX. yzyl sonlannda baslmtr (l-ll, stanbul
1313/1895). Bu tercme Mrnin evik tarafndan sadeletirilerek Mevzua'l-Ulam-limler Ansiklopedisi adyla yaymlanmtr (1-II, stanbul 1975). Takpizade mrnn sanianna doru
eserinin Medfnet'l- 'u! am adl bir zetini telif etmitir (Sleymaniye Ktphanesi, H alet Efendi,
nr. 1064; Kprl Ktphanesi, nr. 1009). Katip elebi;nin Kefi'z-z:unan'unda eliiye yakn ve
Sddk Hasan Han'n Ebced'!-'u!am'unda krk akn atfta bulunduunubelirtmek Mifdh'n
ilgili literatre etkilerini gstermek iin YE!terlidir.
Katip elebi, mukaddimesinin son sayfalanna doru Mifdh'tan ksaltarak yapt bir alntyla bu
aynma dikkat ekmitir. Kef'z-z:un1n, I, 53-53; kr. Takpizade, Mi{tahu's-sa'ade ve
misbahu's-siyddefimevza'ati'l-'ulam, nr. K. K. Beki-A. EbunnGr, I, 66-68.
Katip elebi bu ana blmn hyd'nn zetinden ibaret olduunun farkndadr. Kef'z-z:unan, I,
17; bu konuda bk. Bayram Sakall, "Miftahu's-Saade- hyau UIGmi'd-Din Mnasebeti", Ta
kprl zade Ahmet Efendi (1495-1561), Kayseri 1992, s. 65-80.

Ka tip elebi ve Bilimler 0 95

zerine karmtr ki Katip elebi dahi bunlarn saysn bir miktar arttrm
olmakta bir saknca grmemekteyciL ~cak bu yaklarnn o dnem iin bile
tartmal olan karakterini, bizzat elebi'nin kendi eserine yneltilrni ol~as
muhtemel eletirilerden ve onun bu eletirilere kar "cevab;'ndan anlamak
mmkndr. 40
Katip elebi'nin Takpizade'ye ait bilimler taksiminin "hepsinin iindeki
en iyi" (ahsen mine'l-ceml') ema olduunu belirtmesi, onun kiisel tercihini yanstmas bakmndan nem arz etmektedir. 41 Katip elebi'nin sz konusu bilimler
taksiminin dayand! ana fikir ile ilgili atf ise Miftah'n, yaz, sz, zihin ve d
dnyann oluturduu "drt varlk alan"ndan sz eden ve bilimlerin bu alanlan
konu edinmeleri bakmndan taksim edildiini belirten pasajlarn aynen iktibasndan ibarettirY Gerekten de Takprizade'nin bilimleri, varln yazda (fi'lkitabe), szde (fi'l-ibare), zihinde (fi'l-ezhan) ve d dnyada (fi'l-a'yan) bulunuUna gre gruplandrrn olmas eserinin eksenini oluturan ana fikir ie ilgilidirY
elebi, bilginimiz ile birlikte ilk kategorideki aktarm, dil ve dnceyle ilgili
olan disiplinleri "alet bilimleri" olarak deerlendirmi, sadece ontolojik realiteyi
konu edinen bilimleri "hakiki bilimler" sayntr. Ontolojik realitenin hakikatini,
bn Sina gibi deimez gren T akprizade bu bilimlerle varlan doru sonulann
zamann, hatta-dinlerin ve dini geleneklerin deimesiyle deimeyecei kanaatindedir. Mellife gre sz konusu sonulara salt aklla ulalyorsa bu bilimiere
felsefi bilimler (ulGm hikemiyye), slam'n naslar (kanGn'l-slam) esas alnarak
ulalyorsa er'i bilimler (ulGm er'iyye) denir. Mellifinin beyanna baklrsa bu
eser felsefi bilimler bakmndan bn Sina'nn ilimierin taksimine dair olan ve
yukarda zikri geen Aksam'l-'ulumi'l-'akliyye adl eserini eksen almtr. 44

Bilimler ve Uygarlk
Katip elebi Kef'z-zunun'un giri erevesini olutururken bn Haldun'un
nl Mukaddime'sine de bavurmu, zellikle bilimler ve uygarlk ilikisi zerinde
dururken sk sk bu metinden yararlanmtr. elebi "bilimlerin ve yazl kltrn
kkeni" (mene'l-ulGm ve'l-ktb) eklinde adlandrd bu problemi insann
~o
~

Bk. Kefii.'z-zunan, I, 17-18; bu yaklama uzmanca bir deini iin bk. Franz Rosenthal,
Knowledge Triumphant, s. 44.
Kefii.'z-zunan, I, 14.

41

A.g.e., I, 14; kr. Takprizade, Miftilhu's-sa'i'tde, I, 74.

43

Varlk alanlannn bu ekilde ayrlmas fikri daha nce bn Sina tarafndan dile getirilmitir. u
farkla ki filozof, a'yan, evham (yahut akl), elfaz ve kitabe terimlerini kullanmaktadr. bn Sina'ya
gre ontolojik realite ve zihnl formlar konusu ulustan ulusa, blgeden blgeye deimez. Oysa
bu varlk alanlaryla ilgili ifade ve aktanmlan mmkn klan sz ve yaz ulustan ulusa deiiklik
gsterir. Bk. Kiti'tb'n-Necdt, nr. Macid Fahri, Beyrut 1405/1985, s.49.

44

Mi{tilhu's-sa'i'tde, I, 68-69,312, 324; Ka tip elebi de Miftah'tan yapt bir alntyla ayn fikirleri
sahiplenmitir. Kef'z-zunan, I, 54.

96 ~ lhan Kutluer
doal yaps ve sosyal doas kavramlar zerinde dayandrm, zellikle felsefi
bilimlerle ilgili olarak Marib'li dnr ve tarihinin yaklamlarn kendisi iin
hareket noktas yapmtr. Bilme etkinliinin insan doasnn bir gerei olduu
nu, onun dier canllardan dnebilme ve tmel gerekleri kavrayabilme yeteneiyle ayrldn, bu yetenek sayesinde yaantsn srdrme, soyunun srdrme, peygamberlerin getirdii retileri benimseme ve bu retilere uygun davranarak teki dnyasn kurtarma imkan bulduunu, bn Haldun ile tekrar eden
Katip elebi, yine ayn yaklamn devam olarak bilme ve yazl kltr retme
etkinliinin uygarln (temeddn) bir sonucu olduunu vurgulamaktadr. slam
filozoflarnn Aristocu "zoonpolitikon" kavramndan hareketle gelitirdii "sosyal
canl" (medeni bi't-tab') argmanna dayanarak, sosyal hayatn zorunluluuna
deinenKatip elebi, birlikte yaamann ihtiyalarn karlamada insana sala
d imkanlarn, dillerin tremesi, bilgi ve tecrbenin aktann ve bu aktann
balayacak szl ve yazl kltr geleneklerinin geliimiyle daha da arttn
vurgulamaktadr. Dolaysyla sosyal canl olarak insan trnn geliimi uygarl,
uygar bir hayat da bilimler ve onlarla ilgili literatrn geliimini salamaktadrY

Yine "sosyal canl" kavramndan. hareket eden bn Sfnk "nbvvetin gereklilii" argmann aktararak46 dinin toplum hayatndaki kanlmazln vur-

gulayan elebi, farih boyunca eitli akmlarca izlenmi felsefi perspektif farkl
dinf frkalarn oluUffi sebeplerine kadar eitli fikrf olgularn seyrini
aktararak adeta insanln dnce ve inan panoramasn yanstmaya almak
tadr. Bu panoramik grntde sofistler, dehri-materyalistler, fiziki filozoflar,
metafiziki filozoflar bilgi anlaylanna ve inan retilerine gre yer almakta ve
aksi grn klasik slam andaki yaygnlna karlk, Agathadaimon (Hz. it)
ve Hermes (Hz. dris) adiarna dayandralan Hermetik felsefe gelenei hari
olmak zere, btn bu akmlarn dncelerini "n nebevi kayna"ndan (mikat'n-nbvve) bamsz olarak gelitirdikleri aktarlmaktadr. 47 Kad Said'in
Tabakat'l-mem'inden zetleyerek, slam'n yayld eski havzalardaki Hindliler,
Farisller, Keldanller (Mezopotamya), Grekler, Roma (ve Bizans) ve Msrllarn
bilim ve uygarla yaptklar katky aktaran elebi, sz slam'n doduu Arap
kltr evresine getirerek, gndelik ihtiyalarn gerektirdii baz avan bilgi
birikimine sahip Araplar'n felsefi bilgi birikiminden yoksun olduklar ve zaten
lklarndan

45

46

47

Kef'z-zmun, I, 24-25; kr. bn Haldfin, Mukaddime, nr. Ali Abdlvahid Vafl, Kahire 1401 (3.
bs.), III, 1012, 1018-1019; bu konuda Farabi-bn Sina ekol ile bn Haldun'un teorisini karla
trrnal olarak ele alan ve alternatif dncelerin Osmanl bilginleri, zellikle Takprizade zerindeki etkilerine iaret eden bir alrra iin bk. lhan Kutluer, "Farabi'den Takprizade'ye:
Uygarlk, Din ve Bilim", Akademik Aratrmalar Dergisi (Osmanl zel Says), sy. 4-5 (stanbul
2000), s.l3-30.
Bu konuda bk. lhan Kutluer, Akl ve tikad, s. 95-98.
Kef'z-zunun, I, 26-27.

Ka tip elebi ve Bilimler

97

tabiatlarnn da buna pek elverili olmad belirtilmektedir. 48 slam'n saf ekliyle


doUU byle bir ortamda olmasna ve bir sre dinin safiyetini koruma endiesiyle
teki uluslara ait bilimsel birikimin gzard edilmesine karlk, "slam memleketi"nin ksa sre .iinde eski uygarlk alanlarna nf1zuyla antik bilimlerle
(ul1m'l-evail) ciddi bir temas balam ve bu durum eitli fikir akmlarnn,
bilimsel etkinliklerin danasna yol am; azar azar artan birikim bir sre sonra
zirvesine ulam, belli bir dnemden sonra da mslman uygarlndaki geliim
izgisi inie gemeye balamtr. elebi'nin altn izdii ve belki de kendi an
daki sorunlar bak~mndan ima yollu bir mesaj ieren husus Udur: "Her ada
bilime nem verilmesinin de gz ard edilmesinin de temel sebebi devlet adamlarnn bilim karsndaki tutumlardr" 49

ehir ortamnda gelien felsefi bilimler yan sra slam corafyasnda gelien
ve kelam gibi din bilimlerinin kendine zg niteliklerini vurgular, bilimlerde
uzmanlamann artlarn ele alr ve nihayet bilimlerin geliimiyle uygarik (el'umran) artlar arasndaki doru orantya iaret ederken, Katip elebi tamamen
bn Haldun'a dayanmakta ve ondan uzun alntlar yapmaktadr. 50 elebi'nin
bilim ve uygarlk ilikisini sadece mukaddimede ele almad zellikle felsefi
bilimler balamnda olmak zere eserinin "ilm'l-hikme" (felsefi bilimler) maddesinde de bn Haldun'dan ksaltlm bir alnt yaparak bu meseleye yeniden temas
ettii grlmektedir. 51 Felsefi bilimlerdeki gelimelerin genelde uygarlk tarihi ve
zelde slam tarihi asndan ele alnd bu pasajda dikkati eken iki husus,
priten din anlaynn felsefi bilimler karsndaki aleyhtarlnn vurgulanmas
ve felsefi bilimlerin Avrupa'daki canlanna dikkat ekilmesidir. Ancak gariptir,
Katip elebi bn Haldun'un kendi dneminin Avrupas iin yapt gzlemi,
aynen aktarmakla yetinmektedir. Ancak oi.un yaklam bn Haldun'un yeniHanbelttii hatrlatan yaklamndan farkl olarak felsefi: ilimierin kendi lkesinde
duraklamasndan ikayet eklinde kendini gstermektedir. Buna gre, slam'n
Anadolu'sunda da felsefi bilimler geer ake olmay srdrm, Osmanl Devlefkh

'

18

19

50
51

Kad Said'in neredeyse kk bir felsefe ve bilim tarihi apnda aynntlara girdii bir ok hususu
elebi atlamakta ve zetinde yalnzca ok nemli olaylara ve ok nl isimlere yer vermektedir.
Kef'z-zunan, , 30-32; kr. Kad Said, Tabakitt'l-mem, nr. Hayat Bu 'Alvan, Beyrut 1985, s.
50-101; uluslar sralamasnda Kad Said'i izleyen elebi Trkler'e yalnzca bir cmleyle atfta
bulunmaktadr ki, yukanda saylanlar dnda kalan uluslar "iinde kavray seviyesi yksek olanlar iniHer ve Trklerdir" eklindeki bu cmle de Said'ten alntdr. Bk. Kef'z-zunan, I, 28;
kr. Tabakitt'l-mem, s. 40; anlan sayfann devarnnda sz konusu Orta Asya Trklerinin sava
sanatndaki uzmanlklanndan bahsedilmektedir. Katip elebi'nin konuyla ilgili baz ksa
deinilere ilikin atflarndan, bn'n-Nedim (el-Fihris) ve ehristani (el-Milel ve'n-nihal) gibi
melliflerden de yararlandn anlyoruz.
Kef'z-zunan, , 33-35.
A.g.e., I. 39-42; kr. bn Haldun, Mukaddime, III, 1019-1020, 1024-1027.
Kef'z-zunan, , 678-680; kr. bn Haldun, Mukaddime, III, 1119-1125.

98 0 lhan Kutluer

ti'nin kurulu ve ykseli dnemleri boyunca "nakli" bilimler yannda "akll"


bilimlerde de uzman olanlar, din ile hikmeti kendi entelektel kiiliinde buluturnay baaranlar gzde bilginler olmutur. elebi bu bilginiere rnek olarak
Molla Ferrari, Kadzade-i Rumi, Hocazade, Ali Kuu, bn Kemal gibi ahsiyetlerin adlarn vermektedir. Daha sonra "baz mftiler" felsefe tahsilinin yasaklanmas ve talebenin el-Hidii.ye ve el~Ekmel gibi fkh kitaplarn okumakla yetinmesi
gerektiine dair kamuoyu oluturmular ve sonu olarak bu bilimlerin Anadolu'daki seviyesinde duraklama ve gerileme balamtr. Fark edilmi olabilecei
gibi, onun bu tutumu Mfzii.n'l-Hak'ta "akl ilimler" balamnda sergiledii tutum
ile tam bir paralellik iindedir.

Sonu
Katip elebi Avrupa'daki bilimsel canllk ile kendi lkesindeki bilimsel duraanln az-ok farkna varn, bir yandan kendi ilgi alanlar ve aratrma
imkanlaryla snrl olarak Bat kaynaklarn izlemeye alrken dier yandan
kendi bilim geleneinin bu duraanl ama yolunda vadettiklerini yeniden k~fe
kan ok ynl bir Trk dnrdr.
O'nun Kef'z-zunun adl eseri gelenein rettii bilim anlay ve literatr
hakknda derli toplu bilgi sunmay amalayan bir ansiklopedidir. Bu esere yazd
mukaddimede bilgi, bilimsel metodoloji, bilimler taksimi, bilim-din ve bilimuygarlk ilikileri konularna arlk vermi olup, bu konular iin izdii temel
erevenin kendi geleneinden tevars ettii entelektel perspektifi yanstt
grlmektedir.
Ancak elebi bu miras gndeme getirirken ortaya koyduu metin, kendi
zgn tahlillerinden ziyade Osmanl dnce muhitinde iz brakm klasik eserlerden yapt derlemeler ve hatta alntlardan olumaktadr. Bilginin tanmnda
Arnidi ve Seyyid erif Crcil.nf gibi melliflerin almalarna mracaat eden
elebi, "mevzf-mebadt-mesail" kavram takmyla ifade edilen metodoloji konusunda Farabi-bn Sna geleneini srdren literatr izlemektedir.
Bilimlerin taksimiyle ilgili olarak Allame Hafid, Muhammed Emin ir
van1(2), bn Sna ve Takpnzade'ye ait be modeli aktaran elebi, bunlar iinde
en tercihe ayan olann sonuncu olduu kanaatini belirtmektedir. yle anlal
yor ki elebimizin bu tercihi belirtmesinde sistem ve kapsam fikri rol oynamtr.
Allame Hafid'in felsefi bilimlerden ziyade din ve dil bilimlerine arlk veren.
yaklam, irvanl'nin her iki alana da arlk vermesine ramen teorik temelleri
yeterince ifade edilmemi bilimler saym ve nihayet bn Sna'nn gerek bir
sistem fikrine dayal olmakla birlikte din bilimlerine yer vermeyen taksimine
mukabil, T akpnzade'nin kendisinden nceki birikimi iyi deerlendiren, ontelojik ve teolojik bir esas zerinde hem dini hem de felsefi bilimleri sistematik bir

Katip elebi ve Bilimler

99

tarzda ele alan ve baz alt disiplinler dnda btn bilimleri kapsama baansn
gsteren taksimi elebi iin tercih sebebi olmaldr.
.

Bilim ve uygarlk ilikilerini ele alrken ncelikle Kad Said'e dayanarak uluslarn bilime katklarm ozetleyen elebi, bilimlerin geliiminde uygar bir
hayatn roln vurgularken geni lde bn. Haldun'a mracaat etmektedir.
Dini deerlerin saf ekilleriyle algland ve hayata geirildii dnemlerde bilimlerin gz ard edilmesini bn Haldun gibi priten bir din anlaynn olumlu
sonucu gibi grmek yerine ,baz tarih! zorunluluklara balamak isteyen elebi,
Osmanl uygarlnda felsefi bilimler alannda kurulu ve ykseli dnemleri
boyunca gzlenen canlann XVII. ~zylda snmeye yz tutmasndan mustariptir. Onun Kef gibi Mfzan a:dl eserinde de "akl bilimler" kavramn vurgula:p.as,
kendi gzlemlerinden hareketle tesbit ettii mevcut duraanl amak zere
gelenein tarihi baarlarna yalanmak istemesiyle ilgili ol~aldr. Bu balamda
kendi entelektel ki~liini .-,irakl" -bir perspektife sahip olmak eklinde tanm
lamasn irakl retiye tm sistematik boyutlanyla balanmann bir ifadesi olarak
deerlendirmek yerine felseft bilimleri epistemik bilgi seviyesinde meru ve
gerekli gren, tasavvufu felsefeyle atan deil onu aan bir aydnlanma imkan
olarak kavrayan ve nihayet dinin rettiklerini sz konusu felsefi-mistik retile
rin nda yorumlama eiliminde olan bir tutumun gstergesi olarak deerlen
dirmek daha doru olacaktr.

You might also like