You are on page 1of 51

Btn Eserleri: 59

Saltanat Dinciliinin ncs


(ada Firavunlar Tanma Klavuzu)

Sudanl ehit dnr Mahmut Muhammed Thann aziz hatrasna...

Firavun, toplumlunu horlad/aalad, ezdi; onlar ise ona itaat ettiler. Onlar, sapm bir topluluktu; bizi taciz edip fkelendirdiler; onlardan aldk da onlarn tmn
suya gmverdik. Onlar sonra gelecekler iin bir selef ve bir rnek yaptk.

Zhruf suresi, 54-56

Ve biz istiyoruz ki, yeryznde ezilip horlananlara bata bulunalm, onlar nderler yapalm, onlar miraslar haline getirelim. Ve yeryznde onlara imkn ve kudret
verelim. Firavun'a, Hman'a ve onlarn ordularna da korkmakta olduklar eyleri gsterelim.

Kasas suresi, 5-6

Vurduka silleyi, nusrat-i Celalin ocuklar Havf ile titrer mfteri dallin ocuklar Saaika-i tedmr gibi iner darbe-i Kahhar Mzmahil olur tat perr u blin
ocuklar.

Yaar Nuri ztrk

PROF. DR. YAAR NUR ZTRK

(lahiyat, hukuku, siyaseti)


Time Dergisinin gerekletirdii 20. Yzyln En nemli Kiileri (The M ost Important People of the 20th. Century) anketinin En nemli Bilim Adamlar ve Islahatlar (The M ost Important Scientists and Healers) listesinde, dnya kamuoyunca belirlenmi yz ismin ilk onu arasnda yer
alan Yaar Nuri ztrk, 1951 ylnda Trabzonda dodu. lk Arapa, Farsa eitimini, ayn zamanda en byk hocas olan babasndan ald. Lisans eitimini hukuk ve ilahiyatta, master ve doktora eitimini slam felsefesi dalnda tamamlad. Bir sre avukatlk yaptktan sonra niversiteye intisap
etti.

Trk niversitelerinde retim yesi ve dekan olarak 26 yl grev yapt. ABD-New Yorkta (The Theological Seminary of Barrytown) bir sre misafir profesr olarak 'slam Dncesi dersleri okuttu.

Trkiye, ABD, Rusya, Avrupa, Afrika, Ortadou ve Balkanlarda slam dncesi, insan ve insan haklar konularnda birok konferans verdi. Kurann Yorum Katlmam lk Trke evirisini yapan bilim adam olarak da anlr. 1993-2013
yllar arasnda yz akn bask yapan bu eviri, 'Trkiye Cumhuriyeti Tarihinin En ok Bask Yapan Kitab saylmaktadr.

slam-Bat likileri ve Bunun KE lkelerindeki Yansmalar (Chelovecheskiy Faktr: Obschestvo i Vlast, 2004-4), slam ve Avrupa (Die Zeit, 20 ubat 2003), slam ve Demokrasi [Desperately Seeking Europe, London, (Archetype Puplications), 2003,
sayfa, 198-210; Europa Leidenschaftlich Gesucht, Mnchen-Zrich, (Piper Verlag), 2003, sayfa: 210-224] gibi uzun makaleleri ile, slam, Bat, Laiklik konularndaki uzun rportajlar [rnek olarak baknz, al-Ahram (Weekly), 1-
7 February, 2001] Batda ve slam dnyasnda derin yanklar yapmtr.

Trke, Almanca, ngilizce ve Farsa baslan eserlerinin says altm akndr. ztrkn dnce dnyas, deiik niversitelerde yaplan Trke, Almanca, ngilizce, Franszca tezlerle incelendi.

Saltanat Dinciliinin ncs

FRAVUN
K OLARAK TEK DMAN: ZALM
FRAVUNLARI KM YARATTI?
FRAVUNLUK PSKOZU
FECR SURES
Kanl ve kanla yaratlm an ve eref yoktur.
ZHRUF SURES
FRAVUN
(ada Firavunlar Tanma Klavuzu)

PROF. DR. YAAR NUR ZTRK

stanbul niversitesi lahiyat Fakltesi kurucu dekan

2. BASKI

Yeni boyut

STANBUL-2015

Saltanat Dinciliinin ncs Firavun

Yeni Boyut: 64
Birinci Bask: Temmuz 2015

ISBN: 975-6779-81-1 Sahibi:


Yeni Boyut Tzel Kiilii

Sorumlu Yaz leri Mdr:


Saniye ZTRK

Editr:
Yard. Do. Dr. Mustafa Tahir ZTRK

Yeni Boyut Yaynclk Medya Mzik Yapm Organizasyon ve Eitim Hiz. San. Tic. Ltd. ti.
erenky Mah. Eski Bakkalky Yolu Ortaklar Apt. No: 6411 Ataehir-stanbul Tel: 0216 469 40 76-77 Faks: 0216 469 40 78

Bask ve Cilt:
Ege Reklam Basm Sanatlar San. Tic. Ltd. ti. Esatpaa Mah. Ziyapaa Cad. No: 4 Ataehir-IST. Tel: 0 216 470 44 70 Faks: 0 216 472 84 05

2. bask/stanbul-Temmuz 2015

NDEKLER

NSZ

Birinci Blm TEK DMAN

NSZ

Bu eser, Ktlk Toplumu ve Lanetlenen Soy adl eserlerimin bir tamamlaycs saylabilir. nk ktlk toplumu, firavun zulmlerin egemen olduu ve bu zulmlere
itaatin normal sayld bir toplumdur. Baka bir deyile, ktlk toplumu, lanetlenen sular ileyenlerin oluturduu toplumdur. Zaten o lanetli sular olmasayd, firavun
zulmleri de egemen olamayacakt.

Dolaysyla, Firavun adl bu kitap, hem tarihin eski firavunlarn tanmada hem de amzn her trden firavununu tanmada bir anahtar kitaptr, bir rehberdir. Bu kitaptan
laykyla yararlanmak iin Lanetlenen Soy ve Ktlk Toplumu kitaplarm da el altnda bulundurmakta yarar vardr.

Faili veya azmettiricisi olduu lanetlik sularla bir ktlk toplumuna dnen ve zellikle son on yldr bu lanetlik sularnn cezasn deme srecine giren Trk halknn,
Kuran laboratuvarmdan szp reeteletire-rek nne koyduumuz bu klavuz kitaplardan gereince yararlanmasn umuyor, Rad suresi 11. ayete uygun olarak kesilen ceza
faturasnn artk denmi saylmasn temenni ediyorum.

Prof. Dr. Yaar Nuri ztrk

stanbul, 2015

Birinci Blm

TEK DMAN

KAVRAM OLARAK TEK DMAN: ZULM


Zulme sapanlardan bakasna dmanlk edilmez.

Bakara, 193

ZULM

Kur'an- Kerim'in en nemli kavramlarndan biridir. Trevleri ile birlikte 300'e yakn yerde geer. Kelimenin kkda olan ve karanlk mnsna gelen zulmet kelimesini de
eklersek, bu rakam yaklak 350 olur.

Ikszlk anlamndaki zulmetle ayn kkten gelen zulm kelimesi Kur'an bnyesinde kfr, irk, ktlk, bask, ikence, hakszlk anlamlarnda kullanlmtr. Zulm, varlk
dzeninde yozlama ve yabanclamaya sebep olmaktadr. Ve bu anlamda en byk zalim, insandr. nk yaradl dzenini ve tabiattaki denge ve ahengi bozan tek varlk
insandr. Nitekim, Kur'an, insann ktlklerinden ikyeti olan melekleri konutururken onun iki tipik ktlne parmak bastrr: Bozgunculuk, kan dkclk. (2/30). Ahzb
suresi 72. ayette ise insann iki tipik noksanl olarak bilgisizlik ve zalimlie yer verilir.

Kur'an ak bir ekilde gstermektedir ki, btn zulmler insan elinin rndr.

Zulmn kart adalettir.

Kur'an- Kerim, irki en byk zulm olarak tantmaktadr.

u bir gerek ki, irk, ok byk bir zulmdr. (Luk-man, 13).

Zulmle ilgili ayetlerin incelenmesi 3 tr zulmden bahsedebileceimizi gstermektedir.

1. nsann kendisi ile tanr arasnda zulm:

Bunun en by irk ve riyakrlktr. Nitekim riyakrlk Hz. Peygamber tarafndan gizli irk olarak nitelendirilmitir.

2. nsann kendisiyle yaad toplum arasnda zulm:

Bu zulm genellikle kamu haklarna tecavz etmek eklinde belirir. Devlet otoritesinin ferde yapt zulm de bu cmledendir. Bu zulm, otoriter rejimlerde ferdin apak
ezilmesi eklinde, kapilatist dnyada ise hrriyet perdesi altnda gizli olur.

3. nsann kendi kendine zulm:

nsan, bedeninden ruhuna veya ruhundan bedenine zulmedebilir: Kuran, beden ve ruhun haklarna ayr ayr riayeti gerekli klarken ite bu tip zulm nlemek istemitir.
Ruhbniyet, (dnyaya tamamen srt evirmek) ruh namna, bedene; fn ve beden zevklerin esiri olmak ise, beden namna, ruha zulmdr.

Kuran, birok ayetinde insann kendine zulmnden ak bir biimde szeder. (bk.11/101; 16/118; 3/117)

Kur'an, u soruyu da cevaplamaktadr: Allah zalimlere neden frsat veriyor? Cevap udur: Allah bundan habersiz deildir. Ancak insann tekml iin byle bir frsatn
tannmas gerekiyor. Dnya planndan baktmzda, zalimin bu frsat elde etmesinin iki sebebi vardr: Mazlumun tam mazlum olmamas, tekmlde zulm ve adalet
ztlarnn lzumlu oluu.

Zulmn tamamen kalkmas hayat ve insan gerekleriyle eliir. nk dnya, zhlarn varlyla oluan bir hayata meknlk etmektedir. Ztlarn arpmas esasna oturmayan
lem, lm tesi lemdir ki, orada zaten zulm sz konusu olamaz.

Kur'an, tarihin tm devirlerinde ken tm medeniyet ve lkelerin zulm yznden mahvolduunu srarl ve youn bir biimde dile getirmektedir, (bk. 6/131; 11/102, l
17; 18/59; 21/11; 22/45, 48; 27/52,85; 28/59; 29/14, 31)

lke ve uygarlklarn ykmna sebep olan zulm, daima servet ve nimet markl ile yan yana olmutur, (bk. 11/116) Kur'an burada servet ve refahn getirdii markla
uymak deyimini kullanyor. Zalimler bu uymann kurbandrlar. Zalimleri iki ey daha ykmaktadr: 1 Heves ve arzularla, bilgisizlik. Bunun sonu, zalimlerin karanla
gmlmeleridir. Bu durumda onlara hi kimse yardmc olamaz, (bk. 30/29)

ZULMN BAI

Kurandaki zulm kavram ayn anda olumsuzluk ifade etmektedir. Baka bir deyimle, Kur'an'n temel dman olan zulmn birbirinden hi de geri kalmayan erir ba
vardr:

1. Ynetimde despotizm,

2. Emperyalizm (smr ve istila),

3. Cehalet (akl ve ilim dmanl).

Zulmn kelime anlamnda hem despotizm hem istila hem de karanlk var. Karanlk, Kuran dilinde cehaletin teki addr.

Kurann kelam mucizesi, onun btn dmanlarn bir tek kelimeyle ifade etmesine imkn vermitir. O kelime, zulmdr.

Zulm hem akl dmanlnn hem de hak ve adalet dmanlnn addr. Bu olguyla ilgili ayrntlar iin, Kurann Yaratt Devrimler adl kitabmzdan birka satr iktibas
edeceiz:

Kuran, bir din kitab olarak bilinmekle birlikte tek dman olarak dinsizlii veya ateizmi deil, zulm hedeflemitir. Bu, tarihin, din alanndaki en muhteem devrimlerinden biri,
belki de en muhteemidir. Ve bu satrlarn yazarna gre, bu, peygamberler tarihinin en byk mucizesidir. Bir din kaynann, dmanlk kstas olarak sadece zulm esas almas,
tarihin tand en sarsc tespittir. Kuran, bir tek insan tipine dmanla izin vermektedir: Zalim:

Zulme sapanlardan bakasna dmanlk edilmez.

(Bakara, 193)

Dmann belirlenmesinde din ve iman kstas yerine, bir hukuk kavram ve terimi olan zulm kullanlmtr.

Zulme dmanlk, zulme kar savamak hakkn verir. Zulme kar sava, zulme urayanlarn mslmanl kaydna balanmamtr. Kayt, bizzat Kuran tarafndan insan diye
konmutur. Hangi dinden, rktan, blgeden ve renkten olursa olsun, insan. Nisa suresi 75. ayet bu gerein temel beyyinesidir. kinci sray, ra suresi 39-42. ayetler almaktadr:

Size ne oluyor da Allah yolunda ve Ey Rabbimiz bizi, halk zulme sapm u kentten kar; katndan bize bir dost gnder, katndan bize bir yardmc gnder! diye
yakaran mazlum ve aresiz erkekler, kadnlar, yavrular iin savamyorsunuz! (Nisa, 75)

Kendilerine zulm ve hakszlk gelip attnda, yardmlarlar/kendilerini savunurlar.

Bir ktln cezas, tpks bir ktlktr. Fakat affedip barmay esas alann cretini bizzat Allah verir.

O, zalimleri hi sevmez. Zulme uratl ardndan kentlini savunana gelince, byleleri aleyhine yol aranamaz. Aleyhlerine yol aranacak olan u kiilerdir ki, insanlara
zulmederler ve yeryznde haksz yere saldrlarda bulunurlar. te byleleri iin ackl bir azap vardr. (ra, 39-42)
Kurann zulm dnda bir dman yoktur.

irk, temel dman olarak grlebilmektedir ama unutmamak lazm ki Kuran, irki byk bir zulm olarak tantmaktadr. (Lukman, 13) Kuran, irki, bir ilimsizlik illeti olarak
da grmektedir ki, o takdirde irk, zulmn anlamlarndan biri olan karanlk (cehalet) erevesinde dnlebilir. O halde, irk de zulm bal altna girdii iin dman
hedeftir. Zulm dndaki dier dmanlar, ana balk olan zulmn alt blmleridir.

Zulm bal altna girmeyen gnahlar, dman hedef belirlemede yeterli sebep deildir. Sadece bu bile, Kur'an'n asrlar ncesinden hukuk devleti gereini ne kardnn
kantdr.

DARULHARP, SLAMSIZLIK DEL, HUKUKSUZLUK LKESDR

Geleneksel fkh ve onun tutucu yorumlarn dokunulmaz klan siyaset dincilii, geleneksel fkhtaki sava alan (darulharb) kavramn Mslmanlarn egemen olmadklar tm
topraklar iin kullanmaktadr. Bu bir saptrmadr.

Darulharp ve kart olan darulislam (bar alan) tabirleri Kuranda gemez. Eski fkhlarn rettikleri deyimlerdir. Geleneksel fkhn darulharble ilgili hkim kanaati udur:
Topraklarnda kfr ynetiminin egemen olduu lke veya kfir liderin emir ve ynetiminin yrrlkte olduu lke.

Klasik fkh, darulharp kavramn, zaman zaman gnmz hukuk sistemlerindeki yabanc lke anlamnda kullanmtr. nk klasik fakhler iin dnya ikiye ayrlmtr:

1. Darulislam yani slamn egemen olduu toprak,

2. Darulharp yani kfrn egemen olduu toprak.

Fakat klasik kaynaklar dikkatle incelendiinde grlr ki, darulharbin tespitinde omurga nokta, din patenti deil, Mslmanlarn kahr ve zulm altnda inleme-lor i ve
dinlerine ait hkmlerin hibir yrrlk imkn bulamamasdr. Son tahlilde, kfrden maksat budur; ynetenlerin Mslman inanc tamamalar deil. Klasik fkhlar bu
noktada ilgin bir yaklamla, darulharp saylan topraklar darul-kahr (Serahs, el-Mebst, W/33) veya darul-kahr vel-galebe (Crcn, erhus-Sirciye, 82) olarak
adlandrmlardr ki zulm ve despotizmin egemen olduu lke demektir. O halde, slm hkmlerin eksik uygulanmas ve inan farkll bir lkeyi darulharp yapmaz.

Darulislam yerine darul-ahkm (kurallarn egemen olduu lke, hukuk lkesi) tabiri de kullanlmtr. slam ahkm denmeyip sadece ahkm denmesi dikkat ekicidir.

Darul-ahkm; kurallarn, normlarn iledii lke demektir. Kart olan darul-kahr ise keyfiliin, adaletsizlik ve kuralszln egemen olduu despotik ynetim de inek
olur. Bu incelik unutulmaz ise darlislamn, gnumzde hukuk devleti kavramnn tam karl olduu anlalr. Byle olunca da darulharp deyiminin karl da hukukun
stnlnn bulunmad ynetim olacakn. Bu ynetimin dini nemli deildir. Resm din slam okluu halde ynetim darulharp ynetimi olabilir.

Eer Kur'an'n ve akln verilerine gre konuacaksak, gnmz dnyasnn birok szde Mslman ynetimi, esasnda birer darulharp ynetimidir. Buna karn, ad Mslman
olmayan birok Batl ynetim, esas bakmndan darulislam ynetimidir. Bunun aksini savunmak iin minareleri veya camilerdeki cemaat saysn gstermenin Allah ile aldatma
dnda bir kant deeri yoktur. Saddam, Suut, Mursi, Erdoan vs. ynetimlerinin birer darulislam, svire, Almanya, sve vs. ynetimlerinin birer darulharp ynetimi
olduunu sylemek akla ve insan gereine ters dmekten baka bir anlam tamayacaktr.

slamn evrensellii, zaman ve meknstl, adnn ve esasnn bar olduu da dikkate alnrsa u sonuca varmakta tereddt kalmaz kansndayz: Bugn iin darulislam,
hukuk devleti nitelii tayan her ynetimdir. Dini-iman ne olursa olsun. Darlharp ise hukuk devleti olmayan, hukukun stnlne yer vermeyen ynetimlerin yrrlkte
olduu corafyalardr. Aksi olsayd, Almanya bata olmak zere, Bat lkelerinde alan on milyonu akn Mslman cuma klamaz, oru tutamaz, nikh kyamaz, hatta kelimei
ehadet getiremezdi. Bu noktadan hareket eden Prof. Dr. Ahmet Yksel zemre (lm. 2008), bize gre de isabetli bir yaklamla, Hristiyan Bat lkelerinin darulharp
saylamayacan savunmaktadr. (zemre, slamda Akln nemi ve Snr, 181-185)

zemrenin vard sonu, onun gibi bir atom fizii profesr deil, yzylmzn hadis allmesi unvann alm bir din bilgini olan Nsruddin el-Elban tarafndan da kabul
edilmektedir. Elban, slam verilerinden yola karak yle dnyor:

Bakalarna dayatlmayan inkr ve hkmlerin uygulanmamas, bir kfr-i inkr yaratmayp sadece kfr-i ameli yaratr. Bu durumda bakalarna dayatlmayan slam d
hkmler, says ne olursa olsun, lkenin darulharp ilan edilmesi iin yeterli deildir. flere gre, darulislam haline gelmi bir lke daha sonra istila edilse ve bu istila
altnda uzun yllar kalsa da artk darulharp olarak anlamaz.

Ne yazk ki, geleneksel fkh ve onu dokunulmaz klan siyaset dincilii burada da dinin gereinden sapmakta ve- politik karlarn izlemektedir. Siyaset ve saltanat dincilii,
politik hasmlarn zor durumda brakmak veya Mslman kitleleri saflarna ekmek iin darulharp kavra mini slam asndan gnahlar ve eksikleri olan ynetim eklinde
tanmlamakta, bylece, sevmedii Hm lkeleri ve ynetimleri kfir ilan etmektedir. Eer mi lkeler darulharp ise neden bu lkelerde (rnein I Fransa'da) okullarda ve kamusal
alanlarda barts yasa konmak istendiinde buna kar klmakta, bu yasan kaldrlmas istenmektedir? Darulharpte barts nmi tartlr m? Kald ki, siyaset dincilii
sadece Fransa gibi Hristiyan lkeleri deil, Trkiye gibi, milletiyle bin yldr Mslman bir lkeyi de darulharp ilan edebilmektedir.

Sonra,, Ehlisalb kodamanlaryla kurduu ibirlikleri sayesinde iktidar eline geirince, birka gn nce darulharp olan lke aniden darulislam oluveriyor. Demek ki, siyaset ve
saltanat dinciliinin mantna gre, ayn lke, m n Kil erinden yararlanrken darulislam, eletiri ve saldn yapmak istendiinde darulharp oluyor? Siyaset dinciliinin tipik
tutarszlklarndan birine de burada tank olmaktayz.

slamn gnlk hayattaki pratikleri asndan ihmalleri- gelince, bu ihmallerin olmad bir ynetim Hz. Peygamberden sonra hibir slam lkesine nasip olmamtr. slam
asndan eksikleri darulharp gerekesi ayarsak birinci derecede darulharp topraklar bugnk slam corafyalar olur. nk slamn temel kayna Kur'ann en ok devre d
edildii lkeler oralardr. Ne yazk ki, slam siyaset arac yapan saltanat dincileri, darulharp smrsnde baarl olmak iin nce devle-
^

22 FRAVUN

ti, ynetimi, sonra da hesaplarna uymayan Mslmanlar kfir-zndk ilan etmekte, bylece yapay bir darulharp yaratarak sergileyecekleri kin ve iddet siyasetine
dayanak hazrlamaktadrlar.

Darulharbin saptanmasnda ynetim ve egemenliin kimlerin elinde bulunduuna bakmak ilk admdr. Byle baktnzda, ynetimin eksiklerinin, gnahlarnn olmas,
hkm vermek iin yetmez. Ynetimin kfr, hatta Hanef fakhlerine gre, irk zere olmas gerekir. (Serahs, el-Mebst, 10/114)

Tam bu noktada, btn zamanlarn en byk fakhi saylan mam zam Ebu Hanfenin, eriilmez dehas, hukuk devleti zlemi ve muhteem hmanizmi dikkat ekmektedir.
emsl Eimme Serahs (lm. 483/1090), Hanefliin amel fkh konusunda en byk kayna saylan el-Mebst adl eserinde unu sylyor:

mam zama gre, Mslman yurdunun darulharbe dnmesi iin u artn varl kanlmazdr: 1. Mslmanlarn yurtlarna bitiik bir Mslman yurdu bulunmamak, 2.
Kendi imanna uygun olarak iman eden bir tek Mslman ve kendi imanna gre iman eden bir tek Ehlikitap kalmamak, 3. lkede irk ahkm geerli olmak. (Serahs, anlan
yer.)
Fakhler aras ittifak noktalarndan biri olarak unu da gryoruz: Bir lkenin darulharpl ile darulislamlna hkmetmede tartma ksa, yani lke, darulislam olmaya ilikin
zelliklerle darulharp saylmaya ilikin zellikleri ayn anda tayor olsa hkm, darulislam kabul etme ynnde olacaktr. Bunun maslahata (kamu yararna) ve ihtiyata daha
uygun olduu dnlmtr.

kavramn, siyasal istismara son derece msait olduunu da dnrsek, gnmz dnyasnda herhangi bir Mslman lkeyi, fkhtaki itihat farklarndan yararlanarak
darulharp gstermek hi de zor deildir. Ve slam siyaset ve iddet arac yapanlarn yolu-yntemi ile budur. Bu yntemin uyguland lkelerden biri de Trkiyedir. Bu neden
yaplmaktadr? Cevap, darulharp olan bir toprakta slam hkmlerinden rahatlkla kama imknnn bulunduunu bilmekte yatyor. Bir lkeyi darulharp ilan ederseniz
ceza hukukundan ibadetlere kadar, tm alanlarda dinsel ykmllk kalkmaktadr.

Trkiyeye bakalm: Yz bin civarnda caminin ibadete ak olduu ve devletin din ileri iin her yl, devlet nilmesinden sekiz bakanlk btesinin stnde harcama iplii bir
lkeyi darulharp ilan ettiinizde faiz yemekten /ina yapmaya, cinayet ilemeye kadar her fiil ve davrannz yaptrm d kalacaktr. Bu olgu, din zerinden siyaset yapanlara
snrsz bir imkn ve rahatlk getirmektedir. Onlar, darulharp teranesiyle bir yandan istediklerini din d ilan edip devlete ve lkeye kar mcadeleyi merulatrrken te yandan
adna konutuklar dinin tm hkmlerinden syrlmak gibi bir ansa sahip oluyorlar.

Bu tezgh, tarihin en namert dinsizlik tezghlarndan biri olmakla kalmaz, tarihin en namussuz tezgh olarak
da belirginleir.

Anlalan o ki, Kuran, inan farkllnn deil, hukuk devleti yokluunun stne yrmektedir. slam fakhlerinin drul-islam-drul-harb (bar yurdu-sa-vas yurdu)
ayrmlarndaki drul-islam, son tahlilde inan yurdu deil, bar yurdu demektir. Drul-s-

lam, hukukun egemen olduu devletin addr. Bunu bir inan yurdu olarak gstermekse ya konuyu gereince incelemeden konumann yahut da bir saptrmann
rndr. Onun iindir ki, biz, drul-islam tabirindeki slam szcn kk harfle yazmaktayz. nk o szck orada bir dini deil, bar kavramn ifade ediyor.

TEK SAVA GEREKES ZULMDR

Kuran, dinler tarihinde savaa izin veren belki de tek kutsal kitaptr. Kur'an'n izin verdii savan meruiyeti iin zulme uram olmak arttr.

Kuran saldr savana izin vermez. Din yaymak iin savaa da izin verilmemitir. Tek gereke zulmdr, zulme uramaktr.

Zulm varsa sava, bir insanlk borcu haline gelir. Bu

insanlk borcundan kalmaz. Kaanlar onursuz olur. Savala ilgili temel ilkeyi koyan ve iki devrimi birden yaratan ayetler yledir:

Kendilerine sava alanlara savama izni verilmitir. nk onlar zulme uratldlar. Allah onlara yardma elbette kadirdir. Onlar srf, Rabbimiz Allah'tr! dedikleri
iin yurtlarndan haksz yere karldlar. (Hac, 39-40)

Bu ayetler, hem btn zamanlarn sava gerekelerini bildiriyor hem de Hz. Muhammedin Arap putperestleriyle savalarnn gerekelerini gsteriyor.

Ayet, zulme uratlanlara savama izni verildiini syle-iliine gre, Kuran, meru bir savan ancak savunma sava olacan kabul etmektedir. Ayet; zulme uratlmann,
topraklara yani vatana tasallut ile imana tasallut yani zgrlklere saldr olduunu gstermektedir. Savunma sava, vatan ve zgrlk deerlerine saldrya kar, saldr sava
ise bu deerlere tasallut iin yaplr. Saldr sava cinayettir.

Savan bir
cinayet olmaktan kmas iin savaann zulme uram ve bu sebeple Yaratcdan izin alm olmas gerekir. Bu izin ktnda, hibir ikiyzlle kalmadan, insan
onuru iin savalacaktr.

Kur'an, meruluu belirlenmi bir savala ilgili taktikler de vermektedir. Bu taktikleri veren ayetleri balamlarndan kopararak tek balarna deerlendirenler, Kur'an- bir saldr
kitab gibi gsterme yoluna gidebilmektedirler. Bir kitap, meruiyeti domu bir savaa izin veriyorsa o savan baarl olmas iin elbette taktikler de verecektir. Bundan daha
makul, daha gereki ve drst ne olabilir?!

Ayetler, zulme uratlarak yurtlarndan karlp srlenlerin savamalarna izin verildiini sylyor.

Zulme kar savamak iin zulmn Mslmana yaplmas

art aranmaz. Kur'an'n insan dnyann herhangi bir yerinde zulme uratlanlar kurtarmak iin de savaabilir, hatta savamaldr. Manifesto-ilke yle konmutur:

"Size ne oluyor da Allah yolunda ve Ey Rabbimiz bizi, halk zulme sapm u kentten kar; katndan bize bir yardmc gnder! diye yakaran mazlum ve aresiz
erkekler, kadnlar, yavrular iin savamyorsunuz! (Nisa, 75)

Hz. Peygamberin savalarnn tm savunma savadr.

nk o, doup byd Mekkeden hicret ettii gnden itibaren srekli saldr altnda olmu, bunun iin de srekli sava halinde bulunmutur. Peygamberden sonraki savalara
gelince onlarn ok az bir ksm bu niteliktedir. Muaviyenin despot bir Emev kral olarak idareyi ele ald gnden itibaren ise savalar slam-Muhammed niteliklerini
yitirmi, toprak gasb ve tagal-lp savama dnmtr.

Emevlerin ynetimindeki Mslman corafyalarda meruiyeti domu olan tek sava, Emev ynetimine kar savat.

EMEV ZULMNE KARI IKIIN NCS: MAMI ZAM

Emevlere bu gzle bakan Mslman dnrlerin bam mam zam Ebu Hanfe (lm. 150/767) ekmektedir. O, bu anlay ve imanla verdii byk mcadelenin faturasn
hayatyla demitir ama tarihe Kuran iman adna lmsz bir mesaj ve hatra brakmtr. Biz onun bu lmsz hatrasn insanla tantmak iin Arapl-a Kar Aklcln
ncs mam Azam Ebu Hanfe adl eserimizi yazdk.

imdi, hem zulm ve sava konusunu daha yakndan tanmak hem de mam zamn mcadelesinin karakter ve nemini grmek iin anlan eserimizden birka paragraf aktaralm:

mam zam'n slam felsefesi bakmndan mensup olduu Mrcie mezhebinin byk ounluunun savundu-u fikirlerinden biri de, zalim devlet bakan ve ynetime silahla
kar kmann gerekliliidir. (Ear, Makaalt, 451) mam zam'n Mrcieliinin Arap iktidarlar

rahatsz etmesinin gerek sebebi ite bu zulme kar

k fikridir. mam zama saldrnn arka planndaki temel gerek de budur. nk mam zam, zalim ynetime klla kar kmay savunan ve bu tr kar

klara her trl destei veren bir nderdir.


mam zam, zulme silahla kar k fikrini bir kelamc-fakih dnr olarak savunmakla kalmam, bu fikre bal olarak sergilenen isyan eylemlerinin hemen hemen tmne
maddeten de destek vermitir. nk ona gre, despotizme kar kp hakk ayakta tutmak, imann en belirgin niteliklerinden biri ve ibadetlerin en ycesidir. Bu kars k
ylesine ycedir ki, bu yolda bir gaza, elli hacdan stndr.

Demek oluyor ki, mam Azam, zulme kar mcadele

sz konusu olduunda, ameli imandan bir para saymayan grn krmaktadr. Onun bu din ve iman anlay Trk Kurtulu ve Aydnlanma Savann ncleri Mdafaai Hukuk
kadrolarnn anlayyla tpa tp uyumaktadr. Onlar da tpk mam zam gibi, iman amelle kaytl tutmamakla birlikte zulme kar kta bu anlaylarn bir kenara
koymaktadrlar. Onlarn fikir nderi ve bakumandan olan Gazi Mustafa Kemal Atatrk, bu anlaynn bir uzants olarak, Hz. Peygamberin en byk mucizesinin onun kumanda
edip zaferle sonulandrd Bedir Sava olduunu sylemekte, Hz. Peygamberin temel zellii olarak da esaret tanmamay ne karmaktadr. slam Peygamberiyle ilgili
tespitinde yle diyor Gazi Mustafa Kemal Atatrk:

Onun hak peygamber olduundan phe edenler, Bedir destann okusunlar. Hz. Muhammed'in bir avu imanl Mslmanla kalabalk ve alabildiine zengin Kurey ordusuna
kar Bedir meydan muharebesinde kazand zafer, fni insanlarn kr deildir. Hz. Muhammedin peygamberliinin en kuvvetli delili, Bedir Savadr.

Mustafa Kemalin bu din-iman ve Peygamber anlay tam bir mam zam idraki sergilemektedir. nk zulme kar kn Bedir Sava ile irtibatlandrlmas da mam
zam kaynakldr.

Hz. Ali evladndan Zeyd bin Ali Zeynelbidn, Hicr 121 ylnda, Emev halifesi Hiam bin Abdlmelike kar ayaklandnda, mam zam onun bu zalim ynetime isyann
Hz. Muhammedin Bedir Savana benzetmi ve o idrakle desteklemitir. (Ayrntlar iin bizim mam Azam kitabmzn zellikle, 479-488 sayfalarna baklmaldr.)

Zulme kar savamak, sadece zulmn muhatab olanlarn grevi deildir. Kur'an, zulme urayanlarn yannda savamay btn onur sahiplerinden, bir insanlk borcu
olarak istemektedir, (bk. 4/75) nsanlara zulmedenlere her trl kar k serbesttir, (bk. 42/ 42)

Zulme kar sava vererek yurtlarndan olanlarn yeryznde gzel bir biimde barnaa kavuturulacaklar da bir lah vaat olarak ne karlyor, (bk. 16/41) Bundan nemlisi,
Kur'an, zulm beldesinden gmeyip de orada mstaz'af (ezilip horlanan) olarak mrn tamamlayanlarn kendi kendilerine zulmettiklerini ve bu yzden hesaba ekileceklerini
de bildirir, (bk. 4/97) Bunun anlam udur:

Zulme rza gstermek, zalime kar kmamak da bir zulmdr.

I >in ayrl dmanlk sebebi deildir. Baka dinlerdeki /iilim olmayanlar, sizin dininizdeki zalimlerden yedir.

Kur'an, imann huzur ve aydnla karmasn imann /lmle kirletilmemesi artna balamtr. (6/82)

Bir lkenin hayat ve ynetimi kfr zere yryebilir uma zulm zere yrmez.
K OLARAK TEK DMAN: ZALM
ZALMLERE ELM GSTERMEYN!

Kuran, ak zulme dikkat ektii gibi rtl, maskeli, pasif zulme de dikkat ekmektedir. Bu ikinci tr zulm, zalime seyirci kalmak eklinde sergilenen zulmdr ki zulmn en
kahpe trdr. nk bu kahpe tr, zalime, yapt iin normal hatta iyi olduu kanaatini verir. Pasif zulm, zalim reten bir zulmdr. Zulme meruiyet kazandran bir
namertliktir. Bunun iindir ki Kuran, pasif zulme giden yollar da tkamtr:

Zulmedenlere eilim gstermeyin! Yoksa ate sizi sarmalar. Allahtan baka dostlarnz kalmaz, size yardm da edilmez. (Hd, 113. Ayrca bk. Bakara, 193, Nisa, 105)

Zalimlere eilim veya zulme dolayl destek daha ok aydnlar ve servet kodamanlar tarafndan verilmektedir. Bu iki zmre, itibar grmek ve daha ok kazanmak iin madde
imknlarn ekip eviren zalim odaklara susarak, uyarmayarak destek verirler. Onlar iin her zaman Sz gmse skt altndr. Aydnlar susunca, zulm kkleir! Onun
iindir ki, bir corafyada vcut bulan tm zulmlerde o corafyann aydnlarnn tartmasz pay vardr. Aydnn uyar grevini yapt toplumlarda zulm bulunabilir ama egemen
olamaz.

Kuran, bu noktada, birikim sahiplerinden sz etmektedir. Aydnlar da birikim sahipleridir. Onlarda bilgi birikimi vardr, servet sahiplerinde ise mal ve imkn birikimi. Birikim
sahiplerinin susmas, zulm kader haline getirir ve bu kader, lkeleri de uygarlklar da kertir:

"Sizden nceki kuaklarn sz ve eser/birikim sahibi olanlar, yeryznde bozgunculuktan alkoymal deil miydi? Ama ilerinden kurtarm olduklarmzn az bir ksm
dnda hibiri bunu yapmad. Zulme sapanlar ise iine itildikleri servet marklnn ardna dp sulular haline geldiler. Halk iyilik ve bar iin gayret gsterenler
olsayd, Rabbin o kentleri/medeniyetleri zulmle helk edecek deildi ya! (Hd, 116-117)

Zulm her toplumda olmutur, olacaktr; ama zulmn egemenlii baka bir kavramdr.

Aydnlar susunca zulm sadece olmaz, egemen olur.

Ehlikitap'in sadece zalim olanlarna iddet gsterilir. Onlarn zalim olmayanlar ile mcadele en gzel hiimde, en gzel yollarla yaplacaktr. (29/46) O halde, Kur'an'n,
inkrclarla mcadelede iddet ve katlk (iddet ve glzat) isteyen ayetlerini bu insanlarn zalimleri iin geerli saymak Allah'n emridir.

Zulm belirlenen kim olursa olsun, ona yardmc, efaat, desteki olunamaz. Allah onlar asla sevmez ve onlara asla yardm elini uzatmaz. Onlarn kbeti ok kt

olacaktr, (bk. 2/ 270; 3/57,151,192; 5/72; 42/8; 22/71)

Zalimin dostu ancak zalim olur. (bk. 45/19)

Zalimlerin hibir zrleri kabul edilmeyecektir. (40/52)

Allah, zalimleri sevmemekle kalmam onlar lanetlenmitir. (7/44; 11/18)

Zalimler asla felah bulmaz, asla kurtulamazlar. Zulmn sonu, mutlak bat ve ktr, (bk. 6/135; 12/23; 28/37; 14/13)

Ksacas, Kur'an'n zalime hnc ylesine byktr ki, kendisini zulmedenleri korkutmak, tehdit etmek iin gelmi olarak gsterebilmitir, (bk. Ahkaf, 12)

ZALMLER ARASI YARDIMLAMALAR

Enam 128de, zulm meselesinin belki de en rpertici yanna dikkat eken u tespit nmze konuyor:

te biz, zalimlerin bir ksmn bir ksmna, kazanr olduklar eyler yznden bu ekilde dost/yardmc/y-netici/nder yaparz. (Enam, 129)

Bu beyyine gstermektedir ki, zalimlerle zalimlerin ve bu ikisine yamaklk-uaklk edenlerin ilikisi daima bir kar ilikisidir; hibir iman ve gerek kaygsna dayanmaz.
Zalimleri yaratan srlemi halk ynlar da, byk zalim zaarlarn yedikleri haramlardan birer krnt kapabiliriz diye onlara destek veren fino kpeklere benzerler. Ve bu
finoluu bir baar, bir beceri, bir kurnazlk sayarlar. Zavall finolar, nlerine atlan ufak krntlar karlnda kendilerinin ve ocuklarnn yarnlarn mahvettiklerini bir trl
anlamazlar, anlamak istemezler. Anlatmak isteyenlere de dman kesilirler. Lt kavminin Hz. Lta syledii u namussuzluk belgesi sz sylerler: "karn unlar
kentinizden/yurdunuzdan. Bunlar te-i/lik ve drstlkte ar derecede titizlik gsteren insanlar. (Araf, 82; Nemi, 56)

Zalimlerle onlara kpeklik eden srnn rahatszlk sebebi her zaman ite bu temizlik ve drstlk olmutur. Balarna geecek adamn temiz ve drst olmas onlar verem
ediyor. Sry verem eden olguyu da gstermitir zamanst kitap. Enbiya yani peygamberler

adl surede Hz. Ltun belirgin nitelii anlatlrken yle deniyor:

"Luta da hkmetme gc/yarglama yetisi ve ilim verdik. Onun, pislikler retip duran bir kentten/bir lkeden kurtardk. O kentte/lkede yaayanlar yoldan
kmlardan oluan bir ktlk toplumuydu. (Enbiya, 74)

Bu mucizeler mucizesi beyyine bize u lmsz hakikatlerin altn izme imkn veriyor:

1 nsanolu, baz zamanlarda ve zeminlerde, temizlik ve drstlyle sekinleen kadrolardan rahatsz olabiliyor, onlara dman kesilebiliyor, onlar srf bu
nitelikleri yznden yerlerinden yurtlarndan srp karabiliyor.

2 Srlemi kitleye rahatszlk veren drst ve temiz kimilerin temel nitelikleri adaletle hkmetme yetisi ve ilmidir.

Demek ki, basit karlar (rnein, gnmzde, bir file yiyecek, birka torba kmr, birka paket makarna veya line adrlarnda verilen bir iki kap yemek vs.) karlmla
srletirilmi bir toplum, ncelikle ilim ve hikmet dman kesilmektedir. Kuran diyor ki, byle bir toplumun oluturduu lkeye bir tek ad uygun der: Ktlk toplumu
(kavme s)

3. Ktlk toplumunun drstlk, temizlik, ilim ve hikmetten nefret eden srlerinin ceza olarak grdkleri srgnler, lke dna karmalar, temiz benlikler iin bir
dl ve kurtulutur.

Unutmayalm, Kuran, bu hale gelmi bir lkeden hicret edip gitmeyi emretmekte, bu emri savsaklayanlar gnaha batmakla sulamaktadr.

Baka bir ifadeyle, Kuran unu sylemek istemektedir:

Sen, inci imal ediyor, inci satyorsun. Bu toplumsa do-muzlam. Domuzlarn boynuna inci takmak iin urama; k git bu domuzlar yurdundan; huzur ve gveni baka
topraklarda ara. Allah sana yardmc olacaktr.

kinci Blm

ZULMN SEMBOL VE BA TEMSLCS: FRAVUN

FRAVUN KAVRAMINA GENEL BAKI


II KAVUN

Kuranda 74 kez geen firavun szc hem zel isim m m de cins ismi olarak alnmaldr. zel isim olarak anldnda, Hz. Musann tebliine zulm ve dehetle kar
kan azgn despot bir diktatr ifade eder. Cins ismi olarak anldnda ise btn firavun ruhlu despotlarn ortak ad olur. Kuran, bu ikinci anlamdaki firavunluklar da
zel isim olan Firavunun kiilik ve eylemine balayarak anlatmaktadr.

Firavun, gelenee kar kan uyarclara zulmeden tautlarn sembol ismidir.

Kurann en nemli kavramlarndan biridir. Denebilir ki, Kuran, insan hayatndan silip atmak istedii her olumsuzluu bu tipin kiiliinde kristalletirmitir. Bunun iindir ki,
Firavun, tarihsel kiilii ile de sembolize ettii anlamlarla da, peygamberlerin getirdii mesajn yok edilmesi iin savaan zihniyetlerin ve glerin nderi olarak nmze
konmutur.

Unutulmamaldr ki, Kuran, hayrn ve errin byk temsilcilerini, sembol ahsiyetleriyle ne karmakta, onlarn tarihsel kimlikleri zerinde fazla durmamaktadr; hatta hi
durmamaktadr. Tarihsel kimlie fazla nem verilmesi, bu kiiliklerin sembolize ettikleri deerlerin (hayr veya er) gzden karlmasna ve bunun da o deerlere yklenen
anlamlarn insan hayatnda gerektii gibi alglanmamasna yol aaca kukusuzdur. Kuran, bu riski nlemek istemi, hayr ve errin sembol olacak isimlerin tarihsel
kimliklerini deil de sembolize ettikleri deerlerin ncs olan kimliklerini ne karmtr. Hatta Kurana gre, bunlarn tarihsel isimleri bile nemli deildir. nemli olan,
onlarn ibret yanlar yani oynadklar rol, hayr veya er adna yaptklar icraattr. simler ve cisimler yok olup gider ama icraat, kavram ve ide devam eder.

Kuran, bu devam edenin altn izmeyi esas almtr. Ve bu yzdendir ki, Son Peygamber hari olmak zere, hibir peygamberin tarihsel kiiliine ilikin gvenilir bir bilgimiz
yoktur. Hibirinin mezar bile belli deildir. Kuran isteseydi bu bilgileri de bize kazandrrd; ama istememitir. in anlamna, idesine, icraat yanna dikkat ekmitir. nk
akp giden zaman iinde gelecek kuaklara boyut kazandracak olan, idelerin tannmas, onlardan ders karlmasdr. Kuran bu derse ibret der ve btn anlatmlarnda bu
ibretin stnde durur. Btn beyyinelerde, insann dikkati bu ibrete ynlendirilmitir.

Firavun, ite bu ibret-sembol yanyla kyamete kadar lmszdr; asrlardr yaamaktadr ve insanln son gnne kadar da yaayacaktr. Firavunun, peygamberlere kafa tutan
kimliinden sz ederken onun cesedinin arkadan gelenlere bir ibret olarak korunduunu syleyen ayeti (Yunus, 92) uraya kadar verdiimiz bilgilerin nda deerlendirmek
gerekir. Yunus 92, bize, geleneksel anlayn turistik itahlarna malzeme reten bir bilgi vermek peinde deildir. Amalanan, Firavundaki errin sembol olan kimlikin aktif
olarak devam ede-cei gereine vurgu yapmaktr.

Firavun kelimesi Kuranda 74 kez gemektedir. Ve bunlarn tamamna yakn, el-ayetl-kbra (en byk mucize) olan asa ile, yaratc isyan sembolize eden Hz. Musann
teblii mnasebetiyledir. nk Firavun, hem gerek hem de sembolik kiiliiyle, gelenein dokunulmazln egemen klan irk dininin temsilcisidir. Ullazm bir peygamber olan
Hz. Musa karsnda, tarihsel kiiliiyle, ondan sonraki btn zamanlarda ise sembol kiiliiyle...

FRAVUNLUUN DEMEYEN ZHNYET LGAT

Al: Eraf ve Sekinlerden Oluan Yakn evre:

Firavunun hizmetinde alanlar, l szcyle ifade ediliyor. Rgbn beyanna gre, l, eraf ve stnlerden oluan yakn evre demektir, (bk. el-Mfredt) Firavun,
irk dinine dikkat eken ayetlerde oniki kez

.....anlmtr. (2/49, 50; 3/11; 7/130, 141; 8/52, 54; 28/8;

10/ S, 45, 46; 54/41) Bunlarn ndeki kullanm, deb (gelenek, det) szcyle yan yanadr. Bu da gsterir ki, Firavun zihniyet ve saltanatlarn kodaman takm, deimesine
asla izin verilmeyen irk geleneklerinin kararl ve sadk koruyucular olmulardr ve olacaklardr. Gnmzde bunlara muhafazakr denmektedir.

Muhafazakrlk, mutlak anlamda alndnda irktir. nk muhafazakrlk, Kurandaki hanf kavramnn kartdr. Hanf olmayan muvahhit olamayacana gre, muhafazakrlk
ak bir irktir.

Mele: Ayn Grte Birleen, Heybet ve Gsterileriyle rperti Yaratan Ekip:

Bunlar; grntleri, mevkileri, imknlaryla heybet ve rperti yaratan kiilerdir. (Rgb, el-Mfredt) Belli ki bunlarn seiminde ilim, irfan, ahlak, vukuf gibi, insan ycelten
deerlere deil, insan zerinde ilzyonist basklar kuran zelliklere nem verilmitir. Kur'an'n szn ettii Firavunun bycleri ite bunlardr. Her devrin firavunlarnn
yakn destek ve danmanlk ekipleri hep bu tr insanlardan seilir. Gnmz firavunlarnn seimlerinin de byle olduunu yakndan grmekteyiz.

Burada geen bycleri kobra ylan oynatan Hint yogileri trnden birileri sanmayalm. Bunlar etkileri yksek kiilerdir; isimleri ve resimleriyle alml kiilerdir. Musann
asas, yani isyan, ite bu bycleri yani g ve grntyle halk bastran kodamanlar etkisiz klmtr. Bu tr ekipleri saf d etmenin tek aresi isyandr. syan olmadan
kitleleri bu kodamanlarn bysnden koparmak mmkn olmamtr, olmayacaktr. Kuran, kendine zg kelam ihtiamyla bu gerei bize ok etkili biimde anlatmaktadr.

Mele, firavun zihniyetlere zg saltanattan bahseden ayetlerde dokuz kez gemektedir. (7/103, 109; 8/54; 20/46; 28/32, 38; 43/46) Bu tabir, btn saltanatlarn olmazsa olmaz
kodaman ekibini ifade etmektedir. Bunlar, daha ok danmanlk hizmeti veren meddah, yac, yalaka besleme takmdr. grup olutururlar:

1. ve para aalar: Karun tip,

2. Yanda brokrat: Hman tip,

3. Kutsallatrlm din adamlar: Hman tip.

Kur'an, Ankebt suresi 39-40. ayetlerde, firavun saltanatlarnn bu temel destekilerinin zulmn srp gitmesindeki katklarn deta fotoraflamtr. Ankebt 39'da, Firavun'un
nne ve arkasna iki destek kuvvet

yerletirilmitir: Karun ve Hman. Firavun bunlarn ortasna konmutur. Ayetteki ifade aynen yledir:Karun, Firavun, Hman. nn ortak yan, kendi benliklerine
zulmetmeleridir. Beyyinenin tamamn okuyalm:

"Karun'u, Firavun'u, Hmn' da yle yaptk. Yemin olsun, Musa onlara ak seik kantlarla geldii halde, yeryznde byklk tasladlar. Ama ne geemezlerdi ler
birini kendi gnah ile yakaladk. Bazlarnn stne ta yadran bir kasrga gnderdik. Bir ksmn, o korkun titreimli ses yakalad. Onlardan, yere batrdklarmz da
oldu. Bazlarn da boduk. Allah onlara zulmedecek deildi. Fakat onlar kendi benliklerine zulmediyorlard. (Ankebt, 39-40)

Kamu (servet babalar) ve Hman (din, kltr ve brokrasi temsilcileri), Firavunun bir tr koruyucu zrh gibi tantlmtr.

Kann ve Hman kimlerdir ve bunlar neyi sembolize etmekledir? Bu noktada, Ebu Zer adl eserimizden ksa ini alnt yapacaz:

SERVET AZGINLIININ SEMBOL SM: KARUN

Karun, servetin bir ykm aracna dnmesini deiik ve-silelerle srekli gndeme getiren Kurann, ibret tablosu mlinde ne kard sefil, irfansz ve azgn tiptir. (Ayrntlar
iin bk. Abdlhalim Mahmud, Ebu Zer, 65-71)

Servetle bym gcn iktidar olanaklaryla da besleyen Karun, aynen bugnk kapitalist kodamanlar gibi, kibir ve azmln doruuna kmtr. Daha da kts, Karun,
mutluluk ve huzuru bu gcn rn sanmak gibi bir aldann da temsilcisi olmutur. Kuran, bu habis tipin sefillik ve azgnln u ayetlerle insanln idrakine ulatryor:

u da bir gerek ki, Karun, Musa kavmindendi. Onlara kar marklk/azgnlk yapt. Ona yle hazineler vermitik ki, anahtarlarn tamak, dayanma iinde
kuvvetli bir ekibi bile zorluyordu. Kavmi ona yle demiti: marma, nk Allah, maranlar sevmez! Allah'n sana verdikleri iinde hiret yurdunu ara, dnyadan da
nasibini unutma. Allah'n sana gzel davrand gibi sen de gzel davran/Allah'n sana ltufta bulunduu gibi sen de ltufta bulun. Yeryznde fesat isteyip durma, nk
Allah, fesat peinde koanlar sevmez."

O dedi: Bu servet bana, bendeki bir ilim sayesinde verildi. Peki, o bilmedi mi ki Allah, nceki nesiller iinden ondan kuvvete daha zorlu, sayca daha ok olanlar bile
helk etmitir. Gnahlarnn ne olduu, gnahkrlardan sorulmaz.

Karun, ss ps iinde toplumunun karsna kt. reti hayat amalayanlar yle dediler: Ah, Karun'a verilenin bir benzeri bize de verilseydi! Gerekten o, ok
nasipli bir adam! Kendilerine ilim verilmi olanlar yle demiti: Yazklar olsun size! man edip bara/ hayra ynelik i yapan kii iin Allah'n verecei karlk daha
stndr. Ama buna, sadece sabredenler fark edebilirler. "Akam onun mevkiine/konumuna imrenenler sabah yle diyorlard: Yay be! Allah, kullarndan dilediine
rzk ap yayyor, dilediine de lyle veriyor/ksyor. Allah bize ltufta bulunmasayd, vallahi bizi de batrmt. Demek ki, gerei rten nankrler asla iflah
olmuyor." (Kasas, 76-82)

Azgn bir servet kodaman olarak tantlan Karun (Tevratta Korah), Abdlhalim Mahmudun da ifadeye koyduu gibi, Msrda yaam ok zengin, ok yakkl, ok gl ve
ok gzel konuan bir adamd. Kuran, onun Musann milletinden biri olduunu bildirmektedir. slam kaynaklarnda baz rivayetler onu, Hz. Musann amca ocuklarndan biri
olarak tantyor. Tevrata gre, Karun, Hz. Yakubun torunlarndan biridir. (Tevrat; k, 6/16, 18, 21; Saylar, 16/1, 26/9-10, 27/3; Tesniye, 11/6; Mezmurlar, 106/16-18)

Tevrat'n verdii bilgiler, bir baka bakmdan daha arpcdr: Karun, Hz. Musa ve Hz. Hruna kar karken unlar dine saygszlk, sapklk, dini kendi keyiflerine uydurmakla
sulamtr. Firavunlar kotarmndaki dinciliin, dindarlar susturmada kulland eytan taktikleri renmek bakmndan bu da son derece nemli

bir noktadr. Kuran, Karunun, biriktirdii servet ve

yannda ald maddesel gle, kendi toplumuna hizmet

yerine zulmn temsilcisi olan Firavuna uakl tercih etiini bildiriyor ki, hem kapitalist kodaman takmn tarihsel kimlik kartn hem de kapitalizmin tarihsel babalarn tanmak
asndan lmsz bir tespittir.

Karun, hem mensubu bulunduu millet olmalar bakmndan hem de aka ezilen kitle olmalar yznden M m srailin yannda yer almas gerekirken, servet ve *u mii daha
da pekitirmeyi ideal edinerek, madde gcnu elinde bulunduran Firavunlarn yannda yer ald ve nihayet, Firavun ynetiminin maliye bakan mevkiine getirildi. Bu tutum da
kapitalist kodamanlarn tipik kiilik zelliklerinden biridir. Tam bu noktada, tarihin en mstesna rneklerinden biri olarak, zalim Emev ve Abbas imparatorluklarnn yarg ve
maliye ynetimlerinin bana getirilmeyi reddeden mam zam hatrlayalm.

Eer mam zam, iinden geldii ezilenlerin yani Mevlnin ektiklerini gz ard edip sadece kendisini dnse ve servetine servet katp glenmek iin teklif edilen mevkileri
kabul etseydi, hi kukusuz, bu imparatorluklarn zulmlerine let olacak ve tarihe ikinci bir Karun olarak geecekti. Ebu Hanfe, tevhit imannn yla bunu grd ve hayat
pahasna da olsa zulm imparatorlarnn tekliflerini reddederek onlarn yannda deil, karsnda yer ald. Ve bu tutumuyla mam zam oldu.

Karun, kiilik ve psikolojisinin tm ynleriyle kapitalist kodamanlarn prototipidir.

Karun, iinden geldii kitleyi, evreyi, zellikle yoksul ve aresizleri kmseyip servetinin verdii imknlar ynetime yalakalk iin kullanarak Firavunun en yaknlarndan biri
oldu. Kuran, Firavun melanetine vurgu yaparken Karunu onun ba destekilerinden biri olarak kayda geirmektedir.

SRLEM HALK, KARUNLA HARUNU MUKAYESE EDEMYOR

Karuna ahmaka avukatlk yapan Musa dnemi sr-leri Karuna hesap sorma yerine yle vahlamyorlard:

"Ah! Karuna verilenin bir benzeri bize de verilseydi!

Gerekten o, ok nasipli bir adam! (Kasas, 79)

ada firavunlar tarafndan yallanp afyonlanm bugnk srler de, aynen bunu yapyor. unu hi sylemiyorlar:

"Ey Karunlar! Siz, bu servetlerin size, bilgilerinizin bir karl olarak verildiini sylyorsunuz. Peki, Karun'la mcadele eden Harunun bilgisi Karundan daha m
azd? Demek ki sizin mal ve gcnz, sizin dehanzn, emeinizin rn deil, iblisliinizin, hrszlnzn, Maun ihlalleriyle gerekletirdiiniz talanlarnzn rndr.

AFYONLANMI RAYYE, KMLER NASIL SULUYOR?

Firavunlarn kendi eliyle yaratan srlemi kitlelerin, mutlu yarnlar iin kendisini uyaranlara, yardaks olduu Karunlarn hatr iin ynelttii sulamalar da Tanrsal kelam
tarafndan bir byk mucize halinde nmze konmutur. Hz. Lt ve Hz. Nuh kssalarn, sevap almak iin deil, ibret almak iin okuyanlar bu gerei hemen farkederler. Biz bir
parasn verelim. Zalimlere yardaklk uruna Tanr Elilerine posta koyan yallanp afyonlanm yardak sr, Hz. Lt ve arkadalarn sularken u dehet verici gerekeyi
ne karyordu.

Tpk bugnn yallanp afyonlanm raiyyeleri gibi:

"Lt toplumunun, Ltu ve arkadalarn sulayan cevab unu sylemeleri oldu: karn unlar kentinizden! nk bunlar, temizlik ve drstlkte srar srdren
kiilerdir. (Araf, 82)

Karunlar yaratp besleyen kle ve yalc zihniyetin, ebed kelam tarafndan tespit edilmi uaklk psikolojisi ite budur.
Dn yleydi, bugn de yledir. Her devirde yledir. Her devirde yle olmasayd zamanlar st kitapta yer almazd. Bugn, geri kalm corafyalardaki yallanp afyonlanm
srlere bir de demokrasi boncuu datlyor. Yallanm sr bu boncua bakp azndan ehvet salyalar aktarak, Allah ile aldatmann imansz Karunlarna avukatlk
yapmasn yle gerekelendiriyor:

Vay be! Ben neymiim, bak bensiz olmuyormu, ben olmasam demokrasi kermi. Ben de, bana verilen bu payenin kadru kymetini bilip bana yal adrlar hazrlayan,
kmrm, makarnam veren efendilerime sadakatimi gstermeliyim. Efendilerime posta koymaya kalkan din-iman bozuculara haddini bildirmeliyim. Yaasn demokrasi,
yaasn benim yal adrlar kuran efendilerim!

Bugnn Karunlar; Lt, Nuh, Musa, Hrun devrinin Karunlarndan daha ansl. nk bugnn Karunlar eski Karunlardan ok daha organize, ok daha tekilatl. Daha da
nemlisi: Bugnn Karunlarnn, kitleyi aldatmada kullandklar demokrasi ad verilen kancklk ve fettanlkta esiz bir yosmalar var! Kresel kapitalizmin sper kodamanlar,
geri kalm lkelerdeki maraba kapitalisti hizmetkrlarna bu yosmay tepe tepe kullanmalar iin her trl destei veriyor.

Maraba kapitalistleri bu yosmay alabildiine kullanacak ve ileri bittiinde tekmeleyip bir kpr altna ata-

caklar. Yallanp afyonlanm raiyye bunu bile gremiyor. Yosma kullanlarak varlan hedef ele geirildiinde, sra, yallanp afyonlanm raiyyeyi tekmelemeye gelecek.

Maraba kapitalizminin sadk hizmetkrlar, ite o gn, raiyyenin orasna burasna vurduklar tekmelerle, ona

yedirdikleri adr yallarn onun azndan burnundan getireekler.

HMAN

Hman szc, Eski Msrda din adamlarnn unvan olarak kullanlmtr. Amon Ra'nn hizmetkr anlamnda H-Amonun Arapalam eklidir. Firavun da

Ra'nn olu veya Rann bedenlenmi hali (Yryen Ma!) anlamnda eski Msr krallarnn unvan idi. Hmanlar, Msr geleneinde Amon tapnann rahipleri ' olarak
anlrlar. Msr havzasnda Hz. Yusuf ve Hz. Musa dahil, ismi anlan ve anlmayan tm peygamberlerin m I la inanlara kar iddetli bir mcadele iinde olduklar grlyor.

Hman, hem din gcn hem de brokratik bilgi g-

cn temsil eden bir tip olarak dikkat ekiyor. Hz.

Musann getirdii dini, Msrn esas dinine bir saldr olarak gren Firavun ve kodamanlar, evrelerini saran brokrasiyi de dincilerden seerek kitle tarafndan almas ok
zor bir g oluturmulardr. Kuran, bylece, brokrasinin din snfndan gelen yandalara tesliminin ne byk bir bela olduunu da bize retmi oluyor.

FRAVUN HMAN KARUN LS NEYN SEMBOL?

m an; Hz. Musay, Firavun (kral, sultan, padiah),

Hman (yanda brokrat ve kutsallatrlm din adam) ve Karun (yanda ve azgn servet sahibi) lsne kar hakikat mcadelesi veren bir Tanr Elisi olarak
gstermektedir.

Kuran, Firavun ile Hman ve Karun kuvvetleri arasnda kopmaz bir iliki, bir kader birlii, bir paralellik grmektedir. Firavun-Hman-Karun ls ayette birlikte
anlmtr:

Karun'u, Firavun'u, Hmn' da yle yaptk. Yemin olsun, Musa onlara ak seik kantlarla geldii halde, yeryznde byklk tasladlar. Ama ne geemezlerdi. Her
birini kendi gnah ile yakaladk. (Ankebt, 39-40)

Yemin olsun, Musa'y da ayetlerimizle ve apak bir kantla gndermitik. Firavun'a, Hmn'a ve Karun'a gndermitik de onlar yle demilerdi: Tam yalanc bir
sihirbazdr bu! (Mmin, 23-25)

Brokrasinin, zellikle dinsel brokrasinin ba ve sembolik ismi olan Hman ise Firavunla alt ayette yan yana anlmtr. Yani Firavunlara verilen byk paralel zulm
desteinin en ok i greni Hman desteidir:

Ve biz istiyoruz ki, yeryznde ezilip horlananlara bata bulunalm, onlar nderler yapalm, onlar miraslar haline getirelim. Ve yeryznde onlara imkn ve kudret
verelim. Firavun'a, Hman'a ve onlarn ordularna da korkmakta olduklar eyleri gsterelim. (Ka-sas, 5-6)

Gerek olan u ki, Firavun, Hman ve bunlarn ordular yanl yoldaydlar. (Kasas, 8) "Firavun dedi: Ey sekinler topluluu! Ben sizin iin benden baka bir Tanr
tanmyorum. Ey Hmn! Benim iin amurun zerinde oca yakp bana bir kule yap ki, Musa'nn Tanr'sna ulaaym. Aslnda ben onun yalanclardan olduunu
sanyorum." (Kasas, 38)

lgin noktalardan biri de Firavunun, sadece Hmanla anlmasna karn sadece Karunla anlmamasdr. Bu

demektir ki, Firavun g, Hman gc olmadan sadece Kurun gcyle egemen olamaz. Firavun sadece Hman yklerle egemen olabilirken sadece Karun glerle eenim
olamamaktadr.

Kur'an bize gsteriyor ki, firavun saltanatlarnn eemin olduu topraklarda en byk dl, firavunlarn yakn olmaya hak kazanmaktr. Firavun yalakalarnn, bu kazanm iin
yapmayacaklar ey yoktur. Bu yalakalar, zellikle hakikat ve k nclerine ktlk etmeyi temel dl sebebi bilmektedirler. Kuran, btn bu in-

celiklere, kendine zg kelam harikasyla, iki cmlede aklk getirmitir:

"Bycler geldiklerinde, Firavun'a dediler ki, Eer biz galip gelirsek bize gerekten dl var, deil mi? 'Evet, dedi, siz o zaman benim yaknlarmdan olacaks-

nz." (uara, 41-42)


A

De'b: Deitirilmesine izin Verilmeyen Adetler:

De'b, srekli ayn tutulan, deitirilmeyen det-gelenek

demektir. (Rgb, el-Mfredt) Bu deb tutkusu yani muhafazakrlk, firavun saltanatlarn ncekilerinde de ayn idi. Kuran, firavun zihniyet ve zulmne dikkat e-

ken ayetlerin nde bu deb szcn kullanmtr.


(li mran, 11; Enfl, 52, 54) li mran 10-11 bize gsteriyor ki, bu debin en esasl karakteri mal ve evlatla marp azmaktr. Onun iindir ki, firavun saltanatlarnn ncleri
ve beslemeleri, servetin yaratt gce dokunulmasna asla izin vermezler. nk bu onlarn sonu olur. Ama bir son mutlaka ve muhakkak gelecektir. Bu son, Firavun ve benzeri
kodamanlarn ate yakt olarak cehennemi boylamalardr. Yakn k ihtimali dc vardr. Bu ihtimal, inklap (Kuran bu kelimeyi aynen kullanyor) yani devrimdir. Evrensel-
genel bir kural olarak yle deniyor:

Zulmedenler, hangi devrime urayp ba aa dneceklerini yaknda bilecekler. (uara, 227)

Demek ki, Firavun saltanatlarnn hegemonyasn bitirmenin Kuransal yolu u iki aamadan geer:

1. syan,

2. Devrim.

Birincisini ncler, liderler (asa sahibi Musalar, balta sahibi brahimler) yapar. kincisi ise byk kitlesel kyamlar gerektirir. Ama yle veya byle, hibir yaratc devrim,
isyan ve ihtilalsiz olmamtr, olamaz. Bu isyan ve ihtilal, eskilerde kanl oluyordu, imdilerde ise demokratik seimlerle pekla olabilir. Elverir ki, kitlelerin bilgi ve bilin
dzeyleri gereken yere ykseltilebilsin Bu bilin ykseltme iini aydnlar yapar ve bilinlenen kitleler demokratik devrimi gerekletirerek zulm i| bandan uzaklatrrlar.

Zulm:

Firavun saltanatlar, birer zulmler ve zalimler saltanat

dr, Kuran burada, ilgin bir yaklamla, hem Firavun'u hem de onun toplumunu zalimler olarak anmaktadr:

Rabbinin Musa'ya, Zalimler topluluuna git. Fira-

vunun toplumuna git! Hl saknmayacaklar m? diye sicilisini hatrla. (uara, 10-11)

Firavun ve besleme evresi elbette zalimlerdir; ama b-tn bir kavim nasl zalimler oluyor? Oluyorlar, nk

fiili zalimler, saltanatlarn srdrmek iin zulm ya-parken, onlara itaat eden kitle de zulme rza gstere-

rek zalim sfatna mstahak hale geliyor. Unutmayalm, Zhruf 'suresi 54-56, firavunlar yaratanlarn onlara itaat

edenler olduunu hkme balamtr. Bu konunun ay-

rntlar iin bizim, Kurann Yaratt Devrimler adl ki-

tabmz okunmaldr.

Bu saltanatlar ncelikle uyarc ve aydnlatclar zulm-le susturmay esas alrlar:

"Onlarn ardndan Musa'y, ayetlerimizle Firavun'a ve kodamanlarna gnderdik de ayetlerimiz karsnda zulme saptlar. Bir bak, nasl olmutur bozguncularn

sonu" (Araf, 103)

Firavun dedi: Biz onlarn oullarn ldrp kadnlarm diri brakacaz/kadnlarnn rahimlerini yoklayp ocuk alacaz/kadnlarna utan duyulacak eyler yapacaz.
zerlerine srekli kahr yadracaz." (Araf, l27)

Firavun saltanatlar, bastrlan kitlelere azaplarn en ktsn, en korkuncunu reva grmektedir, (bk. 2/49; I 11 14/6)

Tuyan:

Firavun saltanatlarnn belirgin zelliklerinden biri de tuyan veya tutluktur:

Firavun'a gidin, nk o tutlat." (Tha, 24, 43; Nzit, 17)

Bu kavramn ayrntlar bu eserin Fecir suresi faslnda verilmitir.

Korku:

Firavun saltanatlarnn bastrma aralar ve temel silahlar arasnda korku nemli bir yer tutmaktadr:

Firavun ve kodamanlarnn kendilerine ktlk etmelerinden korktuklar iin, kavmi arasndan bir gen nesil dnda hi kimse Musa'ya inanmad. (Yunus, 83)

Kuran bu ayetiyle, zulme kar verilen mcadelede, genliin olmazsa olmaz yerine de dolayl bir vurgu yapmaktadr.

Hile, Tuzak, Desise:

Firavun saltanatlarn kullandklar silahlardan biri de al datma, hile, desise ve namertliktir. Kuran, bunu keyd ve mekr szckleriyle ifadeye koymaktadr. Tha 6(1 ve 64de
keyd, fir 45de mekr kelimesi kullanlmtr, Zulm ve tagallp saltanatlar asla drst olmazlar. D rst olmaya karar verseler saltanatlar biter. Onun iin srekli hile ve
namertlik tezghlarlar. Kuran bunu, ken-ilme has kelam ihtiamyla, Firavunun bir karakteristii

olarak ifadeye koymaktadr:

"Bunun zerine, Firavun oradan ayrld, tm hile ve kurnazln toplad, sonra geldi. (Tha, 60)

Firavun yalakalar, sahip olduklar her eyin ellerinden gidebileceini hissettikleri bir yerde lgna dnmcesi-ne yle diyorlar:

"lerini aralarnda tarttlar, fslty koyulatrdlar, Dediler: u Musa ile Harun, iki bycden baka bir ey deiller. Byleriyle sizi topranzdan karmak ve sizin
rnek yolunuzu silip yok etmek istiyorlar. Hnerlerinizi/hilelerinizi hemen birletirin; sonra saf balam olarak gelin! Bugn, stn gelen kurtulmu olacaktr"(Tha,
62-64)

kn eiine gelmi totaliter-mrik bir zorbaln


lm lklar ancak bu kadar gzel ifade edilebilir.

sraf Yani Onun Bunun Haklarndan Zalimce Savurganlk:

Firavun saltanatlar, haklarn gasp ettikleri kitlelerin aln terlerinden oluan servetleri, kendi saltanatlarn kuvvetlendirmek iin snrszca ve zalimce harcarlar, Bugnk dnyada
Maun saraylar, o saraylarn akl al-

maz rakamlarla karlanan harcamalar, firavunun aile-

si yalakalar iin dzenlenen seyahatlerde kullanlan birka uak hep aldatlm raiyyenin aln terinden karlanmaktadr ki Kuran bunlara zulm harcamalar

........ula israf diyor. Zaten israfn kelime anlam da

ulum demektir. (sraf denen zalim illetin nasl bir bela olduunu anlamak iin bizim Kresel fetler adl eserimizin okunmasn neririz.)

Firavun, o toprakta gerekten ok stnd ve gerekten onun bunun malndan savurganlk yapan tam azgnlardan biriydi. (Yunus, 83)

slam tarihinde bunun tipik mmessilleri Emevlerdir; zellikle Muaviye bin Ebu Sfyan. mmetin emeklerinin rn olan mal ve paray, mmeti zulm ve sapklk altnda
inletmek iin snrszca datmtr. Hz. Ali ve Ehlibeyt imamlarnn, Emev despotizmi karsnda mukavemetsiz kaldklar tek silah, mmetin malndan snrszca datlan bu
ulfelerdir.

Firavun saltanatlarna kar kn en byk nderi Hz, Musa, zalimlerin sahip bulunduu bu mal imkn yznden Allaha ikyette bulunmaktadr. nk zulm saltanatn
malup etmenin nndeki en byk engel, ite bu, ftursuzca harcanabilen para ve kullanlabilen imknlardr. lmsz gerek, ullazm peygamber Hz, Musann dilinden u
ekilde yaknmaya dntrl mtr:

Musa yle dedi: Rabbimiz! Sen, Firavun ve koda inanlarna u ireti hayatta debdebe verdin, mallar verdin. Rabbimiz! Senin yolundan saptrsnlar diye mi?
Rabbimiz! Onlarn mallarn sil spr, kalplerin iddetle sk ki, ackl azab grnceye kadar inanma snlar!" (Yunus, 88)

Frkalara Blme:

Firavun saltanatlarnn egemenlii srdrme aralarn dan biri de karlarna dikilme ihtimali bulunan kitleyi,

eitli oyunlarla muhtelif frkalara blmek, baka bir de-yile toplumu frkalatrp blk prk hale getirmek-tir. nk frkalatrlan halk srye dnr. yle bir sr ki,
kendi kendini yiyip tketir. Zalim ynetimler, kendilerine zarar verecek etkinlikte bir gcn vcut bul-"masn bu sayede nlemektedirler. Kuran bu noktaya

harika bir dokunula k tutarken, ayn zamanda, fira-

vun glerin stnlk ve baar sebeplerinden birini de aydnlatyor:

"Gerek u: Firavun o yerde egemenlik kurmu ve ora halkn frkalara ayrmt. Onlardan bir topluluu horlayp eziyordu. O, gerekten fesad yayanlardand.

(Kasas, 4)

Dikkat edilirse, Firavun stnl, kitlenin frkalara blnmesinin bir uzants olarak verilmektedir.

Bozgunculuk ve Fitne le tham:

Btn firavun saltanatlar, aydnlk ve gerein temsilci-

lerini, 'bozgunculuk ve fitne karmak, toplumu karma-aya srklemekle itham ederek etkisiz klarlar. ada Firavunlar lgatinde bunun ad darbe yapmak olarak
belirlenmitir. Firavun zorbalar bu noktada zvanadan

ylesine karlar ki, neredeyse kundaktaki bebelerin a-lamalarn bile kendilerine kar darbeye teebbs ola-rak nitelerler. Bu, eytan tezgh, Hz. Musa karsndaki Msr
firavunlarndan, Hz. Hseyin karsndaki Emev Firavunu Yezide, gnmzn ad konmam bir yn firavuna kadar hep byle iletilmitir:

"Firavun kavminin kodamanlar dediler: Musa'y ve toplumunu, yeryzn fesada verip seni ve ilahlarn terk etsinler diye mi brakyorsun? Dedi: Biz onlarn
oullarn ldrp kadnlarn diri brakacaz/kadnlarnn rahimlerini yoklayp ocuk alacaz/kadmlar-na utan duyulacak eyler yapacaz. zerlerine srekli kahr
yadracaz." (Araf, 127)

Firavun dedi ki, Brakn beni, u Musa'y ldreyim de Rabbine yalvarsn. nk onun, dininizi deitirmesinden yahut yeryznde fesat karmasndan korkuyorum."
(Mmin, 26)

FRAVUN NEYN TEMSLCS?

Geleneksel anlay, zellikle Emevci zihniyet, Firavun'u (veya firavunlar) dinsizliin temsilcileri olarak deerlendirmi, yle tantmtr. Bu tantm esas alndnda firavun
ruhlu veya firavuncu olmamak iin dine, peygamberlere inanmak yeterlidir.

Acaba Kur'an'n syledii, anlatmak istedii bu mudur' Hayr, bu deildir.

Bir defa Firavun, dinsiz deildir. Musann onunla savac da dinsizlik yznden deildir. Tanrsal vahiy, o arada Kuran, hi kimsenin dini-imanyla kavga etmez; byle bir
nerisi yoktur. Kavga, zulme kardr. Eer teki din lerden olanlar sizin dininize, imannza musallat olurlar sa onlarla savarsnz; nk byle bir tasallut zulm dr. Bu
tasallut yoksa onlarla iyi geinmeniz gerekil lke, lmsz bir beyyineyle yle konmutur:

Allah sizi, din konusunda sizinle savamam ve si/ yurtlarnzdan karmam kimselere iyilik etmekten onlara adaletli davranmaktan men etmez. Allah, adaleli ayakta
tutanlar sever. Allah sizi; ancak din hakknda sizinle savaan, sizi yurtlarnzdan karan, karlmanza yardm eden kimselerle dost olmaktan/onlar ile-rinizin bana
geirmekten yasaklar. Onlar dost/yne-tici edinenler, zalimlerin ta kendileridir. (Mmtehine, 8-9)

Tek Dman Zulmdr:

Zalimlerden bakasna dmanlk yaplmayacaktr. (Bakara, 193)

Kur'ann irkle kavgas, irkin din olmas yznden de-il zulm oluu yzndendir. nk irk byk bir zulmdr. (Lukman, 13) O halde, Firavunla (ve fira-vunlarla)
mcadeleyi deerlendirirken, evvel emirde baklacak olan, bu zulm olgusudur. Kuran, bu ince noktaya, muhteem bir vurgu yaparak hem bu gerei gstermi hem de zulm
saltanatlarnn kendilerinde hangi tahrip edici gleri vehmettiklerine dikkat ek-mitir . Dehet verici olgu udur: Firavun, Musaya inan-mak iin kendisinden izin alnmas
gerektii kansnda-

dr. Musann syledikleri deil, Firavunun ona inanma

izni verip vermemesi nemlidir. yle diyor:

"Firavun dedi: Demek ben size izin vermeden ona inan-dnz ha!" (Araf, 123)

Bu rejim ve sistemin totaliter yapsn bundan daha m-kemmel gsteren bir beyyine bulunamaz. Bu, beyyine. 'totalitarizmin tanm gibidir: Yaratcya iman dahil, her konuda ve
her ey iin saltanat gcnden izin almak. Milimi bunlar deerlendirdiimizde, Kuran adna unu

sylememiz gerekir: Teolojik adan eksii olmayan ama zulme bulaan bir dinci zihniyetle de mcadele gerekir. Maun suresi bize gsteriyor ki, byle bir zihniyet, namazl-
niyazl olduu halde melun ve zalim olabilir. Ve onunla buna gre mcadele gerekir. nk, byle bir zihniyet, din-iman, namaz-niyaz perdesi altnda firavunluk yani zulm
sergilemektedir.

Firavunun, dinsiz olmas yle dursun, kararllkla sahip kt bir dini vardr ve o dinen yaamas iin mcadele etmektedir. Dahas var: Firavun, halk doru yola iletenin
kendisi olduu inancndadr. yle diyordu:

Ben size kendi fikrimden bakasn gstermem. \t ben, sizi, aydnlk/doruluk yolundan bakasna da k-lavuzlamam." (Mmin, 29)

Firavunun Musa ve Hruna at savan gerekesi teolojik ayrlk deildir, Msr nehirleri, topraklar, saltana! ve paradr. Musa, Mlk Allahndr, sen onda egemen lik
kuramazsn! diyor. Firavun ise Bu nehirler, bu topraklar benim! diyor. te iin kilitlendii yer burasdr. Ama, sahip olunanlar elden karmamaktr. u kayg ya ve elde
bulunanlar, zellikle saltanat karmamak iin sergilenen u rpna bakn:

lerini aralarnda tarttlar, fslty koyulatrdlar, Dediler: unlar, iki bycden baka bir ey deiller. Byleriyle sizi topranzdan karmak ve sizin rnek
yolunuzu silip yok etmek istiyorlar. Hnerlerinizi/h i lelerinizi hemen birletirin; sonra saf balam olarak gelin! Bugn, stn gelen kurtulmu olacaktr." (Th;, 62-64)

Bu mrik kayg, Kuran vahyine kar savaan Mekke

irk oligarisinde de aynen vard. O oligarinin kopar-d vaveyla, Firavun yandalarnn kopard vaveylayla hemen hemen ayndr:

"Sd! Ziklr/t/uyar dolu Kur'an'a yemin olsun ki, i hi de onlarn sand gibi deil! Gerei rten o nan-krler bir gurur, ayrlk ve btnden kopu iindedirler.
Onlardan nce nice nesilleri helk ettik biz, bartlar onlar, fakat kurtulu yoktu; gemiti zaman. Kendi ile-rinden kendilerine bir uyarc geldi diye ap kaldlar. Ve
syle dedi bu nankrler: Bu adam yalanlar dzen bir byc. lahlar bir tek tanrya m indirgemi?! Bu, gerekten hayret edilecek bir ey! lerinden kodaman bir
grup ne kt: Haydi, yryn! lahlarnza sahip kmada kararl davrann! Gerek u ki, istenip beklenen ey budur. teki millette iitmedik byle bir ey. Bu bir
uydurmadan baka ey deildir. t ve uyar, iimizden ona m indirildi?!" (Sd, 1-8)

Firavun yalakalarnn feryatlaryla, Mekke irk oligarinin feryadn veren ayetlerde omurga kelime ve tabirler ayndr: Byc, yalanc, ilahlara kar kmak, mele, daha nce
byle bir ey grmedik, o da kim ki Tanr ona vahiy gndersin!

Firavun dinlerinin ortak-belirgin nitelii, irktir. Yani tanrlk g ve yetkilerinin birtakm yedek tanrlar ara-snda bltrlmesi. Bizzat Firavun bu tanrlardan biridir ve ona
gre, en yce Tanr kendisidir.

"Firavun dedi: Ey sekinler topluluu! Ben sizin iin benden baka bir Tanr tanmyorum. Ey Hmn! Benim iin amurun zerinde oca yakp bana bir kule yap ki,
Musa'nn Tanrsna ulaaym. Aslnda ben onun yalanclardan olduunu sanyorum." (Kasas, 38)

irk dinine mensup Firavun, bu dinin ilahlarndan biri olduunu sylerken, mala mlke, saltanata dayanyor du. Ve bunlara sahip olmayan Musay kmsyordu Firavuna gre,
Tanr, byle zavall, yoksul birini ken diine temsilci semez. Mekke irk oligarisi de Hz, Muhammedin peygamber olmadn iddia ederken benzeri gerekelere dayanyordu.
Kuran, irkin bu en byk zulmn yle deifre ediyor:

Firavun, toplumu iinde haykrp yle dedi: Ey top lumum! Msr'n mlk ve ynetimi benim deil mi? te u nehirler benim altmdan akyor. Grmyor musunuz?
Yoksa ben u zavall, u meramn anlatamayacak adamdan hayrl deil miyim? Ona altn bilezikler atlmal, yannda-hizmetinde melekler bulunmal deil miydi?"
(Zhruf, 51-53)

Msrn mlk ve ynetimini kendisinin mal bilen Firavunla, imparatorluun topraklarn kendi mlk, me-mlik-i ahanesi bilen filan kraln veya falan padiahn, marka ve
kyafetten baka ne gibi farklar olabilir?!

irk dininin ikinci temel zellii, bir zorbalk dini olmasdr. Bu dininin egemen olduu yerde ezenler ve ezilenler vardr. Kleler-efendiler, ezilenler-ezenler, altta-kiler-
stttekiler vardr.

nc zellik, parann ve madde gcnn stnlk ls olmasdr. Btn peygamberler gibi, Musa ve Hrun peygamberlerin, o arada Hz. Muhammedin mcadelesi ite bu
zihniyete kardr; bir teolojik dala deildir. Oy saki geleneksel Mslman dincilik, bu kavgay bir teolojik dala olarak tantr. Byle tantt iin de birka rekt namaz, her
mahallede bir iki cami grldnde kavga biter. Ezilen ezildiiyle, smrlen smrld-yle, zalim zalimliiyle, mazlum mazlumluuyla kalr.
FRAVUNLARI KM YARATTI?
nsan, inansz yaayamaz. nemli olan soru, bu inancn liderlere, baarya, makinelere duyulacak bir inan m yoksa kendi retici etkinliimize yaantmz stnde
temellenen akl bir inan m olaca sorusudur.

Erich Fromm

Fromm, yle devam ediyor:

"Gce duyulan hibir akl inan yoktur; gce boyun

eme ya da bu gce sahip olanlarn onu koruma istekleri vardr. G, insanlarn ouna tm eylerin en gerei olarak grnd halde, insanlk tarihi onun tm insansal
baarlar iinde en geicisi olduunu kantlamtr. nan ve gcn karlkl olarak birbirlerini dlamala-r gerei yznden, balangta akl inan stne ku-

rulmu olan tm dinler ve siyasal sistemler yozlarlar.

Eer gce dayanyorlar ya da giderek kendilerini onunla balak tutuyorlarsa en sonunda sahip olduklar kuvveti yitirirler. (Fromm, Kendini Savunan nsan, 202-204)

DEVRM YARATAN SORU: FRAVUNLARI KM RETT?

Kur'an'a gre, Firavunlar retenler, zalimlere uaklk

edenlerdir.

slam tarihinde zulme isyann nc isimlerinden biri olan mam zam, Mslman mmetin firavun yaratan zihniyeti sona erdirmesini, slam imannn temel icab olarak
grmektedir. Bu iman hayata geirecek dirayet yoksa hibir ibadet anlam tamayacaktr.

Hibir zalim, kendisine kitlenin dolayl destei olmadan yaayamaz. Hele, din, zulme uaklk arac yaplmsa firavunlarn bir biimde ve deiik adlar altnda zuhur etmesi
kanlmazdr.

Kurandan renmi bulunuyoruz ki, mazlum bildii miz birok halk aslnda pasif zalim olduklar iin ezilip horlanmtr ve horlanmaktadr. Mazlum, gerek maz lumsa
zalimin uzun sre egemen olmas sz konusu deildir. Zulm, din veya dinsizlik ad altnda uzun sre devam ediyorsa bunun sebebi, zalimlere uakl hner sanan bir halkn,
en azndan bir satlmlar ekibinin var ldr. Bu ekip, pasif zalimler ekibidir. Pasif zalimlik; zulme bakaldrmas gerekirken, kk karlar veya gizli imanszlklar
yznden zalimlere kar sessiz kalan, bylece onlara dolayl destek veren kii veya toplumla rn sfatdr. Kur'an'n bu noktadaki tezi udur:

Aktif zalimlerin birounu, pasif zalimler, yani zulme bir biimde uaklk edenler yaratmtr.

Kur'an'n bu anlamda devrim yaratan tespiti Zhruf 54 56. ayetlerde verilmitir.

imdi, Zhruf 54-56. ayetlerin mesajn ak ekilde or-taya koyalm. Firavunlar yaratan halklarn uaklk psi kolojilerini deifre edip bu psikolojinin Allah nasl f-
kelendirdiini, pasif zalimlerden intikam alma kararma nasl vardrdn ifade eden bu ayetler, emperyalizmin hapishanesine dntrlm mabetlere (ibadethanele-

re) hapsolmay din sanan bir kitlenin Allah tarafndan Allahn dman gibi alglandn gstermektedir. Demi k ki, mabede, mescide mdavim olmak Allah katnda her ey
demek deildir. Bunun iindir ki Kuran, iki tr namazdan sz etmektedir:

1. nsan Allaha yaklatran, rahmet vesilesi namaz,

2. nsan Allahn dman haline getiren lanet vesilesi namaz. (Maun, 4-7)

Kurana saygmz varsa bu namazlarn ikisini de gn-dem yapmalyz. Birini sakladmzda biz de Kur'an'n lanetine arplrz. nk bu iki namazn birini saklad-

mzda namazn gerek anlamn kavramamz mmkn

olmaktan kar.

ZHRUF SURESNN YAKTII MEALE

nce ayetleri okuyalm:

"te Firavun, toplumunu byle kmseyip horlad da onlar da ona itaat ettiler. nk onlar yoldan sapm bir toplum idiler. Onlar bizi bu ekilde fkelendirince, biz
de onlardan aldk; hepsini suya gmverdik. On-lar, sonra gelecekler iin bir selef ve bir rnek yaptk. Bu ayetleri, tefsir kurallarn (semantik ve hermentik
incelikleri) dikkate alarak deerlendirdiimizde u ger-eklerin altn izmemiz gerekiyor:

arasnda balant vardr. O itaat olmasayd bu horlayp ezme de olmayacakt.

2. Firavunun horlayp ezmesine isyan yerine itaatle karlk verilmesi Allah fkelendirmi, bunu yapan kitleden intikam alma kararna vardrmtr.

Firavunlar yaratanlarn bu ruh yaplar ve kiilikleri Yunus suresi 83te de anlatlmtr:

Firavun ve kodamanlarnn kendilerine ktlk etmelerinden korktuklar iin, kavmi arasndan bir genlik grubu dnda hi kimse Musaya inanmad. nk Firavun, o
toprakta gerekten ok stnd ve gerekten snr tanmaz azgnlardan biriydi.

Anlalan o ki, Kuran, bir kitlenin iinden birileri zalimlerle ibirlii yapmadka o kitlenin zulm ve istilaya yenik dmeyecei kansndadr. Yukarki ayet ayrca, despot
zalimlere kar kmada genliin daima nde gittiini de dolayl bir ifadeyle vermitir. Kuran, Zhruf 54. ayette kulland kelimeyi kullanarak kendisini tebli eden
Peygambere u emri vermektedir:

Gerei hakkyla gremiyor olanlar seni asla kmsemesin/ezip horlamasn! (Rum, 60)

Bugn iin mesele gelip gelip urada dmleniyor: Hz. Muhammed, zgrlklerin ve esaret tanmamamn sembol mdr yoksa daha ok namaz klmann, daha grkemli
sark sarmann sembol m? Kuran, birinci kk onaylyor. Hz. Muhammed bu kka gre yaad ve onu miras brakt. Emev, bu miras yozlatrp zgrlklerin
Peygamberini daha ok namaz klmann, daha grkemli Arap sar sarmann sembol haline getirdi.
Bu saptrma ve yozlatrmaya ilk byk isyan mam Azam Ebu Hanfeden geldi. Arap fistan ile Arap sal-tanatlarn dinletirenler mam zam namazsz ve isyanc bir din
kurmakla suladlar. mam zam, Hz. Peygamberi zgrlklerin ve esaret tanmamann sembol olarak ne karmann faturasn bayla dedi. Ve Byk mamn ardndan
slam tarihi asrlarca Emev zihniyetiyle yrd. Ne yazk ki, hl da o zihniyetle y-rmektedir.

Ahzb 57. ayete gre, Allaha ve Peygambere eziyet edenler lanetlenmilerdir. Peygambere eziyeti anla-makta zorluk ekilmez ama Allaha eziyet nasl olur? diye
sorulmaktadr. Zhruf 55. ayet bu sorunun cevabn getiriyor. Orada Cenab Hak tarafndan kullanlan 'asefn kelimesi bizi zdler, fkelendirdiler anlamndadr. Demek ki,
zulm karsnda pasif kalarak zalimlere dolayl destek vermek, Allaha eziyet etmektir. Allah bundan ylesine rahatsz olmaktadr ki bunu bir intikam sebebi sayyor.

Zalimlere itaat, Allah fkelendiren tek ktlktr. Hd suresi 59. ayet bunu, inat zorbalarn emrine uy-

mak eklinde tanmlyor.

ETKEN BARBARLAR-EDLGEN BARBARLAR

Etken barbarlar olan firavunlar edilgen barbarlar olan iitaatkr-uak kitle yaratmaktadr. Bu Kuransal tespite, en iyi deinenlerden biri de Erich Frommdur.

Bugnk uygarlk ancak bir kitle insan yaratabilir: Seme yetenei olmayan, iinden gelen ve kendisinin ynlendirdii etkinliklerde bulunmayan; olsa olsa sa-brl,
yumuak bal, tekdze i grmeye nerdeyse ac-

nas bir biimde altrlm semeleri azaldka sorumsuzluu da artan birisi: Sonunda yalnzca koullu tepkileriyle ynetilen bir yaratk, modern i kurulularm bal
reklam ajanslar ve sat rgtlerinin, totaliter ya da yar totaliter hkmetlerin propaganda ve planlama brolarnn istedii ideal tip. Bu tr yaratklar iin en gzel
vg sz udur: Sorun karmyorlar. Bu yaratklarn en yce erdemi de udur: Hibir eye kar kmyorlar. nnde sonunda byle bir toplum, yalnzca iki grup
insan yaratacaktr: Koullayanlar ve koulla-nanlar; edilgen barbarlarla etken barbarlar. (Fromm, Salkl Toplum, 207)

FRAVUN TOPLUMLARDA SADOMAZOST ARK


Firavunlarn temel zelliklerinin ikisine, firavun adnn getii ilk sure olan Fecir 10-13. ayetlerde deinilmiin': Tuyan (kudurganlk) ve fesat (bozgun, blclk) Bu
zelliklerin ayrntlar eserimizin nc blmnn I ecir suresi faslnda verilecektir.

firavunlarn belirgin zelliklerinden ncs olan fr-kalatrma yani toplumu ayrtrp gruplara blme ktl ise Kasas suresinde gndem yaplmtr ki onun ayrntlarn da
nc blmn Kasas suresi faslnda greceiz.

Btn firavun benlikler raiyye kitleler ister. nk fi-vun benlik sadisttir; sadist benliin tatmini iin mazoist benlikler lazmdr. Yani raiyye-firavun, firavun-raiyye
ark sadomazoist bir arktr. Sadece mazoistin- sadistlere muhta deildir, sadistler de mazoistlere muhtatr. Bu ikisi daima birbirine bamldr. Sadistli avun
benlik, ynettii kitlenin iki ey olmasn asla istemez:

I. Tmden yok olmak,

uurlu-zgr kar k sergileyebilen benlik olmak.

Raiyye benlikler, sadist-firavun gdclerce sevilir, acnr, korunur. Krallk-padiahlk sistemlerindeki szde

halk sevgisi byle bir sevgidir. Muhta-srngenlere duyulan bir tatmin hissidir ki bu, firavun-sadistler ona halka efkat yaftas yaptrrlar. Peki, bu efkat neden

o halkn zgr iradesini kullanan yaratc bireyler olmasn mmkn klmyor? diye sorulmamtr.

Sadist kii, aka egemen olduu kiileri sever. Bu kii kars, ocuu, asistan, bir garson, sokaktaki bir dilenci olabilir, her durumda egemenlik nesnesine kar
duyulan bir sevgi ve hatta minnet vardr. Sadist kii, karsndakini ok sevdii iin hayatna egemen olmak istediini dnebilir. Aslnda, onu, ona egemen olduu iin
sever. Egemenlik kurduu kiiyi maddi eylerle, vglerle, sevgi kantlaryla, zeka grntleriyle ya da ilgi gstererek kandrabilir. Ona her eyi verebilir, bir ey
dnda: zgr ve bamsz olma hakk. (Fromm, zgrlk Korkusu, 130)

Simbiyotik liki:

Sadist benlikle mazoist benlik arasndaki bu ilikiye psikolojide (biyolojiden alnan bir tabirle) simbiyotik iliki (Franszca ve ngilizcede telaffuz farkyla ayn szck)
denmektedir.

Simbiyotik iliki, birbirine zt iki yap veya karakter ara sndaki birlikte yaama mecburiyetinden doan bir iliki trdr, (bk. Webster International Dictionary, symbio sis mad.)
Simbiyotik ilikide, birbirine zt iki varlk veya kiilik, birbirinden yararlanan iki asalak varlk olarak bir tr kader birlii yaparlar. Bu birliktelik, biyolojik alanda anne ile
ocuk arasnda vcut bulmaktadr. Ayn birlik-telik eler arasnda da gzlenebilir. yle ki bunlarn biri ldnde teki de yaayamaz olur.

Simbiyotik birliktelik, klelerle efendileri arasnda da vcut bulmaktadr. Bu ilikide bazen, efendinin kle /erindeki sadist zevk tatminleri, kle iin de zlenir olmakladr.
Gemi toplumlarn birounda tiranla toplum aras ilikiler byle bir iliki olabilmitir. Baa ykamad dmanlarnn kahredici gc karsnda teslimiyet duyarak kendisini
tatmin eden toplumlarn psikolojileri de ayn trdendir. Burada mcadele ile elde edilemeyen tatmin, teslimiyet ve kleleme ile elde edilmektedir. Celladna ak olmak
dedikleri dejenerasyon, ite byle bir illettir. Bu tr bir iliki, sevgi ile nefret arasdaki esrarengiz alanda vcut bulan gidip gelmeleri gstermesi bakmndan son derece
artcdr, (bk. Ludwig Knoll, Encyclopedie dela Psychologie Pratique, Nymbiose maddesi)

Milli Mcadele'ye ngelen gnlerde, mandacl savunanlarn psikolojileri byle bir simbiyotik psikoloji idi. Mustafa Kemalin tavr, kiilii ve hayat anlay ise bu simbiyotik
psikolojiye tamamen ters, mcadeleci, zoru ve kar k seen bir psikoloji idi. Bunun iin de raha-t, teslimiyetin getirdii gveni seenler tarafndan ihanet ve isyan olarak
alglanyordu.

Ne ilgin bir varolu paradoksudur ki, sadist-firavu-nun hegemonyas altna giren kiiler sadist ezicilerini

severler. Kuran Zhruf 54-56. ayetlerin Allah zp fkelendirerek intikam almaya sevk eden sapklk ola-rak grd bu bu kitlesel de modern psikoloji mazoist
sapklk (masochistic perversion) diyor. Erich Frommu dinleyelim:

"Ac ekme ve zayfln, insan abasnn amac olabilenimi kantlayan bir olgu vardr: Mazoist sapknlk. Bu lmmdaki kiilerin bilinli biimde ac ekmek istedikleri ve
bundan holandklar grlr. Mazoist sapknlkta, kii bakasnn kendisine fiziksel ac verdii durumda cinsel heyecan duyar. Ancak bu, tek mazoist sapknlk biimi deildir.
Genellikle aranan, acnn kendisi deil, fiziksel olarak aresiz ve zayf olmann getirdii heyecan ve doyumdur. ou kez, mazoist sapknlkta istenen, manev olarak
zayflatlmak, kk bir ocuk gibi azarlanp aalanmaktr. Sadist sapknlkta ise doyum bunun kartndan, yani bakalarna fiziksel olarak zarar vermekten, iplerle ve
zincirlerle balamaktan ya da eylem ve szcklerle aalamaktan elde edilir. (Fromm, zgrlk Korkusu, 131)

Velhasl, firavunlarn dnyasnda kitle olacaktr ama raiyye yani hayvan srs olacaktr. Gdlebilecektir; bu da yetmez gdlmekten zevk alabilecektir. Gdenleri takdis
edebilecektir. Bakn Osmanl dzenine: Batan sona bir zulmler ve hegemonyalar dzeni olan bu dzen, raiyyeletirip smrd ve srndrd kitlelere kendisini Allahn
yeryzndeki glgesi olarak takdis ettirmitir. Brakn koyu raiyyelik dnemlerini, OsmanlInn Merutiyet dnemindeki anayasasnda (1876 anayasas) bile padiahn
sorgulanamazlm ifade eden tabirler, Kur'an'n Allah iin kulland tabirlerin kelimesi kelimesine ayndr. Allah nasl la ysel (sorgulanma ve sorumluluk st) ise padiah
da yledir. Neden olmasn? Padiah, yeryznde Allahn glgesi deil mi?

Raiyye kitlelerin mazoizme sapmalar artc deildir. Mazoizm, zgr-yaratc benlikten kan telafisini salayan mekanizmalardan biridir. Fromm, buna zgrlk
yknden kurtulmak (to get rid of the burden of freedom) diyor: Mazoist eilimlerin brnd deiik biimlerin ortak bir amac vardr: Bireysel benlikten kurtulmak,
kendini kaybetmek; yani zgrlk yknden kurtulmak. Bireyin ok gl olduunu hissettii bir kii ya da gce boyun emeye alt mazoist abalarda bu ama ok
ak seiktir. Bir baka kiinin stn gcne inan, her zaman greli anlamnda alnmaldr. Bu inan, teki kiinin gerek stn gcne de dayal olabilir, kiinin kendi
nemsizlik ve gszlk inancna da.

Kendi bireysel benliimi hie indirebilirsem, birey ola-lak ayrlmn bilincinin stesinden gelebilirsem, kendimi bu elikiden kurtarabilirim. Bu amaca ynelik yollardan biri,
btnyle kk ve aresiz olmaktr; bir baka yolu ac ve strap altnda ezilmek; bir bakas da sarholuun etkisinde boulmaktr. ntihar, btn br yollar kiiyi yalnzlk
yknden kurtaramadnda, son umuttur. (Fromm, zgrlk Korkusu, 134-135)

Mazoizm, insann bireysel znden kurtulma, zgrlkten kama ve kendisini bir bakasna balayarak gvenlik arama giriimidir. Bu tr bir bamlln ok eitli
biimleri vardr. O, zellikle kltrel kalplar bu tr bir ussallatrmay merulatrd zaman, zveri, dev ya da sevgi olarak ussallatrlabilir. Mazoist uralar bazen
cinsel itilimlerle kark ve haz verici olabilirler (mazoist sapknlk). Mazoist uralar ok kez kiiliin bamszlk ve zgrlk isteyen blmleriyle ylesine eliirler
ki, ac verici ve ikence yapc durumlar olarak duyumsanrlar.

Ortak yaama balantsnn sadist ve etkin biimi olan bakalarn yutma itilimi, sevgi, ar koruyuculuk, hakl gsterilmi bask, hakl gsterilmi intikam vb. her i lirden
ussallatrmalarda grlr. O, ayn zamanda cinsel itilimlerle karm olarak cinsel sadizm eklinde de ortaya kar. Tm sadist drt biimleri, bir baka kii stnde tam bir
bask kurma, onu yutma ve istencimizin gsz bir objesi yapma itilimine geri gtrebilir. Gsz bir insan stnde tam bir bask kurma, etkin bir ortak yaam balantsnn
temelidir. stnde bask kurulan kii, kendi bana bir erek olan bir insan olarak deil de kullanlacak, smrlecek bir ey olarak alglanp ilem grr. Bu youn istek,
ykclkla ne kadar ok karrsa o kadar acmasz olur. Ama, kendisini ok kez sevgi klnda gsteren iyiliksever bask kurma da bir sadizmdir. yiliksever sadist, objesinin
zengin, gl, baarl olmasn istedii halde, bir tek eyi, objesinin zgr ve bamsz hale gelmesini ve bu nedenle onun olmaktan kurtulmasn tm gcyle engellemeye
alr. (Fromm, Kendini Savunan nsan, 111)

Mazoist ruh hali, kitlesel tezahrlerinde daha ok bir kurtarc beklentisine brnr. Kurtarc bekleyen kille psikolojisi, tarihin en uzun ve en youn mazoizmini
sergilemitir. Fromm, insan kitlelerinin bu halini tasvir de u rnei veriyor:

Evi yanan bir adam, penceresinde durarak yardm ister, kimsenin kendisini duyamayacan unutmutur, birka dakika sonra alev alacak olan yangn merdiveninden inmeyi de
akima getiremez. Kurtarlmak istedii iin barr, o anda davran kurtulu yolunda bir adm gibi grnr, oysa tam bir felaketle sonulanacaktr. Ayn biimde, mazoist
abalar da kusurlar, elikileri, teli likeleri, kuku ve dayanlmaz yalnzlyla bireysel ben likten kurtulma isteinden kaynaklanr, ama yalnzca en grnrdeki acy
hafifletebilir, bazen daha da byk aclara yol aar. Mazoizmin mantkszl, btn baka nevrotik davranlarda olduu gibi, dayanlmaz bir rl sal durumu zmek iin
benimsenen yollarn sonunda yararsz oluundandr.

Mazoizm asndan bunun anlam, bireyin drtsnn dayanlmaz bir yalnzlk ve nemsizlik duygusu olduudur. Birey, benliinden kurtularak bu duygudan
kurtulmaya urar; buna ulama yolu kendini kltmek, ac ekmek, kendini btnyle nemsiz klmaktr. Ama istedii ac deildir; ac, zorunlu olarak ulamaya
alt bir hedef iin dedii bedeldir. Bedeli ardr. Giderek de artar. Aslnda fiyatn dedii eyi hibir zaman elde etmeden srekli borca girer, oysa istedii i
huzuru ve dinginliktir.

Bireysel benliin yok edilmesi ve bylece dayanlmaz yalnzlk ve gszlk duygularnn yenilmesi abas, mazoist abalarn yalnzca bir yndr. teki yn, kiinin
kendisi dnda daha byk ve gl bir btnn paras olma, bunun iinde erime ve buna katlma yabasdr. Bu btn bir kii, bir kurum, tanr, ulus, bilin ya da ruhsal
bir zorlanm olabilir. Sarslmaz derecede gl, yklmaz ve grkemli olduu dnlen bir btnn paras olarak kii bunun gcne ve grkemine katlm olur. Kendi
benliini btne adar ve benlisine ilikin btn g ve gururdan vazgeer, birey olan k btnln yitirir ve zgrlnden de vazgeer. Ama iinde eridii gce
katlm, ona yeni bir gvenlik ve yeni bir gurur salar. Ayrca kuku ikencesine kar da bir gven kazanr.

Mazoist kii, efendisi kendisi dnda bir otorite de olsa, bilin ya da ruhsal zorlanm gibi iselletirilmi de olsa karar vermekten, benliinin yazgsnn sorumluluundan
ve bylece de hangi kararlar almas gerektii kuskusundan kurtulmutur. Ayrca hayatn anlam ya da kim olduu gibi kukulardan da kurtulmutur. Bu sorularn
yantm, kendisini balad gle ilikisinde bulur. Hayatnn anlam ve benliinin kimlii, benliin iinde eridii byk btn tarafndan belirlenir.

(Fromm, zgrlk Korkusu, 135-137)

Kurtarc beklemeye Frommun verdii bir dier ad, byl yardmc beklemek olmutur. Byl yardmc (magic helper) beklemenin insan hayatndaki amaz sonucu hayal
krkl ve hsrandr. Akl ve mcadelenin yerine kurtarc beklemeyi koyan toplumlarn tarihi bunun en amaz kant ve tandr.

Dahas var: Ezilip horlanarak smrlen kitle, hayal ettii kurtarcy bulamaynca, kendisini smren efendilerini bir tr kurtarc gibi alglamaya balar. Sado-
mazoizmin kahrl tecellilerinden biri de budur.

Smrlen grubun gc, durumunu deitirmeye yetmediinden ya da herhangi bir deiiklik dnne sahip olmadndan bu grup, efendilerine, yaamlarn salayan
ve yaamn verebilecei her eyi kendilerinden edindikleri kimseler olarak bakma eilimini gsterecektir. Klenin efendisinden elde ettii ne kadar az olursa olsun, o,
kendi abasyla bunu bile elde edemeyeceini dnmektedir. (Fromm, Kendini Savunan nsan, 84)

Frommun bu szleri, Kur'an'n Nahl suresi 75-76. ayetlerinin bir yorumu gibidir. te o ayetler:

Allah yle bir rnekleme yapt: Hibir eye gc yetmeyen, bakasnn eyas durumunda bir kul/kle ile bizden bir gzel rzkla rzklandrdmz ve ondan giz-li-ak
datan bir kii. Bunlar ayn olur mu?! Btn vgler Allah'adr ama onlarn oklar bilmiyorlar. Allah yle bir rnekleme de yapt: ki adam; birisi konumaz; hibir
eye gc yetmez, efendisi/yneticisi stne sadece bir yk. Efendi onu nereye gnderse hibir hayr getiremez. imdi bu adam, dosdoru bir yol zerinde bulunup
adaleti zendiren kii ile ayn olur mu?

Erich Fromm (lm. 1980) eserlerinden birinin adm On Disobedience (taatsizlik stne) koymutur. Bu eserin kk ad, onun mesajnn da zetidir: Why Freedon
Means Saying No to Power (zgrlk Neden Otoriteye Hayr Demek Anlamndadr?) Fromm bu isimlendirmiiyle, deta, Kur'an'n Zhruf suresi 54-56. ayetlerinin
mesajn zetlemitir.

FRAVUN YNETMLERDE ZORBALAR SSTEM

Allahn glgesi diye kutsanan ama aslnda Allahn belas olan Ortadou despotlar, raiyyelerini sadece kendileri horlayp srndrmekle kalmam, yaattklar
eteler sistemi ile de ayr bir zulm a rmlerdir halkn bana. Osmanl dzenindeki zorbalar gereini unutmayalm. Tabi ondan nce unu unutmayalm:

Osmanl dzeninin bizatihi kendisi, esas itibariyle bir zorbalar ve zorbalk dzenidir. Tarihi boyunca hibir hccet retmeyen bu dzen, yrtt zorbalkla byk bir
kudret imparatorluu olmutur ama bu sahte ve devirme kudret, yaratc bir yapya dayanmad iin kten kurtulamam ve asrlarca zorbalkla ynettii kitleleri
en sonunda srnen ynlara dntrmtr.

OsmanlIdaki zorbalk dzeninin kutsanp tebcil edilmesinde maske ve ara olarak, temel nitelii zulme kar kmak olan slam dini kullanlmtr.

Osmanlnn btn zorba icraatna cihat ve la-i keli-metillah damgas vuran kurum, eyhlislamlktr.

O icraat cihat ve la-i kelimetillah idiyse uranlan bu akibet nedir? Yoksa Allah kendisinin adn yceltenleri rezil ederek onlardan intikam m alyor? Yani Allah za-lim mi?
Elbette ki hayr. O halde gerek nedir?

(Gerek udur: OsmanlInn icraat cihat falan deil, zorbalk ve apuldu. Onun bunun rettii deerleri kendi sofrasna aktararak bununla kaslp kabaran koca bir csse idi
Osmanl.

Peki, Osmanl byk bir devlet deil miydi? Elbette ki byk bir devletti. Ama u sylediimiz anlamda ve o erevede byk bir devletti. Hccete, yaratcla, de-er retmeye
dayal bir devlet deildi; hazr yemeye, miras tketmeye, onun bunun aln terine tasalluta dayal bir kudret devletiydi.

(Genel erevesiyle bir zorbalk dzeni olan Osmanl dzeninde, terimsel anlamyla zorbalar, devlete problem karp sknt yaratmasnlar diye, devlet tarafndan srekli
beslenen ve okanan kendine zg ekyalk ekipleridir. Devlet, btn tarihi boyunca bu ekyalk kurumu ve ekyalarla paralellik veya entegrasyon iinde yaam, yaamak
zorunda kalmtr. nk kendi devlet felsefesi de byle bir zihniyete dayanyordu. Mecburen kendisini srekli tehdit eden zorbalara durmadan yem ve prim vermitir. Bu yem ve
primlerin tm halkn sr-tndan ve canndan veriliyordu. Son dnem Osmanl tarihisi Ahmet Refik bu zorbalar sisteminin vicdansz ve imansz icraatn ok gzel anlatmtr.
Devletin halkn mal ve kanyla besleyip finanse ettii zorba ekiplerle il-gili birka paragraf, ksmen sadeletirerek verelim:

Kara Yazc:

Osmanl zulmne kar ayaklananlar, nce halk zalim devlete kar koruyan birer merhamet ncs kesiliyor, daha sonra, istedikleri gce ulatklarnda bizzat kendileri birer
zulm aracna dnyorlard. nl zorbalarn hayat ve faaliyetlerine yle bir bakmak bu gerei ak seik grmemizi salayacaktr. lk rneimiz, nl zorba Kara Yazc
olacaktr. Ahmet Refiki izleyelim:

O devirde, bana toplanan binlerce insan devlet eklinde idare ederek divan hkmleri tarznda hkmler isdar eyleyen bir Sekban blkba vard ki, o da Kara
Yazc Abdlhalim idi.

Kara Yazcnn faaliyeti 1598 senesinde balad, 1601 senesi sonlarnda kendisinin vefatn mteakip de senelerce devam etti.

Devlet ricali iin Anadolu meselesi mhimdi. Bununla beraber, Anadoluya namuslu, zulmden ve rvetilikten kaman kadlar ve mtesellimler (vergi tahsildarlar)
gnderilmedike bu ayaklanlarn zuhur edecei tabiiydi. nc Mehmedin haris devlet ricali, bu noktay nazar itibara almaktan ziyade, Anadoluda Osman-l idaresinin
zulmne kar kyam edenleri ezmekle ihtiraslarna ve zevklerine serbest bir cereyan vermek siyasetini takip ediyorlard.

Anadoluda bu kyam idare edenlerin gayeleri soygunculuk deildi. Osmanlnn elini o taraflardan tamamen kesmekti.

Anadolu halknn mhim bir ksm Osmanl idaresinden kurtulmak istiyordu. ekilen zulm hakikaten tahamml edilecek gibi deildi. Osmanl idaresine husumet o
derecede idi ki, Kara Yazc lr lmez adamn cesedini paralayp her parasn bir yere defnetmiler. Taki Osmanl bulup atee yakmyalar. Osmanl idaresini,
Osmanl vezirlerini Anadoluda seven yoktu. Zulmlerinden ve tasallutlarndan herkes bkmt. Hatta kalede, Haan Paa ile beraber kalan halk bile Kara Yazcnn
halefine taraftarlk ediyorlard. Bu sebepten, Anadolu halk Osmanl tarihilerinin kitaplarnda bile Trk bedbaht diye yadediliyordu.

Esasen Anadolunun byk ksm Osmanl idaresinden kmt. Sivasta Alaca Atl Ahmet Paa, Erzurumda Tavil ile Kara Sait, Karamanda da Deli Haan
hkmrand. Deli Haan Ktahyay bile elde etmiti. Anadolu bu vaziyette olduu gibi, Saray da Sipahiler tarafndan sktrlyordu. Halkn istedii, hak ve adalet,
skn ve istirahatti. Devlet ricali ise, eyhlislamna varncaya kadar, menfaatlerinden baka bir ey dnmyorlard. (Ahmet Refik, Zorbalar, 5-12)

Dalar Delisi:

Dalar Delisi yle bir devirde yaamt ki, Anadolu, Osmanoullarnn saltanatna kar ayaklanmt. Celalilik nam altnda husule gelen bu galeyan, vaka Anadolu
halkn ezmek dolaysyle muzr, imhas elzem bir hareket idi; fakat milleti de, memleketi de zevkine, sefahatine, ricalinin cehaletine kurban eden sarayn mlk ve
devlet namna muzr icraatna mani olmak noktai nazarndan da Trkn canlln, cevvaliyetini, kahr ve istibdada kar tuyan ve isyann gsteriyordu. O zamanlar
Anadoluda yaayan Celali zorbalar ile saltanat makam, deta birbirini imhaya uraan, kar karya gelmi iki kuvvetti. Hatta Kalenderolu, Muslu avu'a
gnderdii bir mektupta yle diyordu:

Servenim malumdur. Ahdine ihanet eden Osmanl lar mtegallibe olmala gururlar kemale irb leme cevrcefay ilke edindikleri iin taatlerinden yz evi-rb
izhar hulusu terk eyledikden sonra Mhal ve Aydn ve Saruhan ellerini yama ve talan eyleyb saysz ganimetle dndk.

stanbul nazarnda Anadolu, yalnz kuvvetinden ve servetinden, canndan ve kaynaklarndan istifade olunur bir kuvvet hazinesiydi.

stanbul, Anadolunun kann emerek yayordu. Anadolu da stanbulun bu musallat olmu hkimiyetini anlyordu. lk ftuhat zamanlarnda payitahta ve saltanata kar
gsterilen merbutiyet zafe uramt. Sebebi: Padiahlarn aczi, valilerin zulm, halkn cehalet ve istibdat yznden perian olmas, mevcudiyetlerini muhafaza iin
sergerdeleri ve zorbalar kendilerine halaskr addetmeleriydi.

Naima diyor ki: Zorbalarn seremesi Dalar Delisi, Sleyman nam piri ndan ki ol taifenin en ycesi mesabesinde koca bir dengesi bozuk sipahi idi. Cmle Bey-ehri
ve Seydiehri ve Bozkr havalileri, belki Larende ve Konya sipahileri ve sair ekya onun ballaryd.

Anadoluda muvaffakiyet ihraz iin Dalar Delisinin nfuzuna ihtiya vard. Osmanl ordusunun muazzam kuvvetini tekil eden Sipahiler, Dalar Delisinin ve emsali
zorbalarn emirlerine balyd. Hepsi de Dalar Delisini velinimet bilirler, emrinden dar kmazlard. O, bu nfuzuna kendi de vakft. Hatta Hsrev Paann Badat
seferinde Osmanl hanedan hakkn-daki hissiyatn tamamile izhar etmiti.

Dalar Delisi OsmanlIlarn muvaffakiyetini istemezdi.

Grd hizmeti ancak para ve menfaat mukabilinde yapard. En ziyade dnd, emrindeki kuvvetlere dayanarak hayatn ve refahn temin eylemekti. Bunun iin
kendisinin yegne kuvvetini tekil eden Sipahilerin yryn muvafk grmedi.

Dalar Delisinin bu zihniyeti gsteriyordu ki, hkmetle millet beyninde emniyet, itimat, karlkl samimiyet yoktu. Bu sebepten millet efrad da kendilerini hkmetin
istibdadndan, aczinden, idaresizliinden, hatta insafszlndan kurtarabilecek zorbalar ve ekya etrafna toplanmlard. Bu zorbalar Anadoluda, etraflarna toplanan
halkn mmessilleri mesabesinde idi. Drdnc Murat devrinde Dalar Delisi Sleyman, Adeta zorbalarn besleyici pnar idi.

Halk mesut olmadka, stanbulda kubbe altnda oturmay milleti soymak iin dayanak edinen dimalar yaadka, padiah, saltanatn muhafaza etmeyi milletin
refahna tercih ederek devletin idaresini muhterislere ve naehilellere braktka, memlekette pek ok Dalar Delisinin zuhur edecei aikard. Gerekte de yle oldu

Dalar Delisi Badat seferine gitti, avdette hatfi enf'den (ecelinden) vefat etti. Fakat zorbalk baki kald. Anadolu gene zulm altnda ezildi. imdi de baka zorbalar, Dalar
Delisinin zalim yoldalar hkm s-ryorlard: lahi Beyler, Rum Mehmetler, koca zorbaya hakiki errlhalef olmulard. (Ahmet Refik, Zorbalar, M 8)

Deli lahi:

irkinliiyle nl bu Trk zorba, Dalar Delisinin yeeniydi. Dalar delisinin ne kadar etba varsa, Konya sipahileri, civardaki ekya, kmilen Deli lahinin maiyetine
gemiti. Beyehri sancanda Deli lahiden baka kimsenin hkm geemezdi. O derecede ki, Deli lahi ne Padiahn emrini ne Divann hkmn, hibir eyi dinlemezdi.

Sadarete geenler ahs menfaatlarinden baka bir gaye takip etmedikleri gibi, sadareti veren padiahlarn da saltanatlarn muhafazadan baka bir emel besledikleri
yoktu.

Dier taraftan, halk zorbalar elinde inliyordu. Drdnc Muratn genlii, validesi Ksem Sultann beceriksizlii milletin sefaletine sebebiyet vermiti. Koca devleti
idare edecek, halk zorbalar elinden kurtaracak, Osmanl idaresinde domak felaketine urayan zavall Trkleri insanln ve medeniyetin saadetlerine nail edebilecek
hibir zeka, hibir kuvvet, hibir ahsiyet yoktu. Maamafih sadarete gz dikenler pek oktu. Fakat hibiri de devletin yaralarn tedavi edecek, padiaha rehberlik
eyleyecek, milleti akavet ve zorbalk devrinden kurtaracak irfan ve zekaya sahip deillerdi. ahs ihtirasn tatmin iin sadarete gemenin milliyet namna hakaret
olduunu kimse idrak edemiyordu. Hususile padiaha rehber olmak, milleti saadete sal etmek iin geilecek olan bu mevki, kendisine ehil olmayanlarn helakine de
sebep oluyordu.

stanbulda sadaret kavgalar, ekya rezaletleri hkm srerken, Anadoluda hkmetten ve himayeden mahrum yaayan halk hemen her gn soyuluyor, adi bir
ekyann keyfne ve ihtirasna let oluyordu.

Deli lahi halk yalnz kendi zulmile bzar eylemezdi. Kethdas Sar Mustafa bile kendisine kar ayaa kalkmayanlar sopa ile der, zorbas Deli lahi de bu crmden
bilistifade yirmi bin aka ceza almaktan geri durmazd. Memleketin ulema ve fuzalas Deli lahinin errinden yurtlarn terk ederlerdi. Deli lahi bundan bir kat daha memnun
olur, gidenlerin mallarn zapteder, adamlarn eziyetler ve cefalarla bzar eylerdi. ehrin kads bile Deli lahinin emrine tabi idi. stedii bir ey iin derhal kadya haber
gnderir: unu yle yazsun! diye bir emir verirdi. Deli lahinin emri ister er, ister gayrier olsun, ifa edilmemek gayrikabildi. Emrine itaat etmeyenleri ssz yerlere
srdrr, akabinde de idam ettirmekten geri durmazd.

Deli lahi, Konya iin bir felaketti. Kuvvet ve satveti o derece artmt ki, ciride bile kt zaman, maiyetinde alvarl, mzeyyen kyafetli adamlar gtrr, kibrinden halka
selam bile vermeye tenezzl etmezdi. Hatta mizah yznden svse bile ol kimse bugn Aa bana iltifat eyledi, deyu sevincinden postuna smaz olurdu. Deli lahi'nin zulm
halk o derece rktmt ki, emrinden kmaya kimse cesaret edemezdi. Badat seferinde erke Ahmet Paa Karaman Beylerbeyisi olduu zaman, vergi tahsildarlna Deli
lahiyi tayin etmiti. Sebebi de pek aikard: nk vilayete kimi gnderse, on para tahsil edemeyecekti. Deli lahi esasen memleket iin felaketti. Bu sefer resmen mtesellim
olunca, artk ne derece zulmedecei aikard. Filhakika byle oldu: Deli lahi devre kt. Konya, Nide, Seydiehir, Akehir taraflarm dolat. Ast, kesti, biare halktan o kadar
para topald ki, neticede paaya ltfen azck bir ey gnderdi, kendi de Seydiehire ekildi, kemali afiyetle paralar yemeye balad.

Usasen Anadoluda akavet edenler, halk daha ziyade bir salahiyetle soymak iin stanbula gelirler. Saraya mracaat ederler, kendilerini teskin fikriyle grdkleri
iltifat halk ezmek iin resm bir vazife telakki eylerdi.

Zavall halk! er' olduuna kail olmad bir dava iin de hi ses karamazd. Fakat acaba er' davalarn fasleden var myd? Memlekette hangi i er'iydi?
Memuriyetler para ile satlr, eyhlislamlar para ile kad nasbederlerdi. Ahizade Hseyin Efendi gibi mf-tiler birbiri ile urarlard. Biare halk, anlamad, bilmedii,
lisann bile idrak edemedii ahkma kr-krne itaat eder, ne zaman sefalet ve felakete urasa, ne zaman bir mit, bir kurtulu grmek istese: er' davamz
vardr diye kyam etmek ister, necat ve felah eriatten mit ederdi. Bilmezdi ki, memlekette eriat yoktu. eriat menfaat, meihat menfaat, adalet menfaatti.
Ulfesini, tmarn, zeametini, hassn temin edenler, milyonlarca halk eriat vesilesile aldatrlar, ldrrler, asarlar, atelere salarlard.

stanbulda snmeyen, hibir vasta ile skun bulmayan bir ey vard: Vezirlerin ihtiras. (Ahmet Refik, Zorbalar, 19-27)

Katrcolu:

Sultan brahim, Atmeydannda brahim Paa Sara-ynn samur deli odasnda Telli Haseki ile megulken, Anadolu feci bir vaziyette idi. Anadolu sipahileri, grdkleri
hizmetlere mukabil alacaklar sancaklar bile, stanbulda devirmelikten yetien Mustafa Paaya rvet vererek elde etmeye muvaffak olabiliyorlard. Anadoluda sancak sahibi
olanlar ve halkn rzklarn ellerinden alanlar ise, Sultan brahimin sarayllarna ve kethda kadnlarna intisap veya onlarla izdiva etmek erefine nail olanlard. Anadolunun
en mahsldar yerleri bunlara peke makamnda ihsan olunuyordu. Mesela, Dergh Ali avularndan Ahmet, henz sabi iken avulua nail olmu, nihayet sarayl
musahibelerden birile evlenmi, bu sayede Haseki sultanlardan birine kethda olduktan sonra, sultann nfuzu sayesinde bir kere Yenieri Aalna, badehu Anadolu eyaletine
nail olarak Ahmet Paa olmutu.

Katrcolu, Haydarolunun yarar pehlivan idi. Her ikisi de byk bir memnuniyetsizlik iinde idi. Hay-larolu, Sultan brahimin veziri Hezarpare Ahmet Paaya bir
sancak iin otuz bin kuru vermiti. imdi o da Katrcolu ile beraber Akehir ve Ilgn arasnda kervanlar evirerek verdii paralar haclardan karmaya alyordu. (Ahmet
Refik, age. 35-39)

Deli Birader:

Sultan brahim, Topkap saraynn rtl odalarnda, feryatlar, ikyetler, inkisarlar arasnda yok edildi. OsmanlI Devletinin idaresi Aalarn eline geti. Artk or-talk
dzelecek, Sultan brahim devrindeki fenalklar, irtikaplar, zulmler bir daha tekerrr etmeyecekti. Sarayda, yeni padiah Sultan Mehmedin hi hkm yoklu. Btn
idare byk Valide Ksem Sultann elinde idi. Saltanat, Valide Sultanda, hkmet aalarda idi.

Halk kurtarmak iin isyan edenler, Sultan brahimi tahttan indirip yok edenler, imdi halk kendileri soymaya balamlard.

Aalarn saltanat hengmmda Deli Birader en nfuzlu zenginlerden oldu. Mukataat ve cizye ilerile urat gibi, kendisine hususi bir mansp da verildi: ingene Beylii. Deli
Birader bu mansbn gelirleri ile epeyce bir servet cemetmiti.

Nihayet, Deli Birader yakaland. Yenikap semtinde, dostlarndan birinin evine saklanmt. Daha tutulduu gn, yeni Sadrazam Siyav Paa saraynda cellada teslim edildi.
Birka saat sonra, cesedi sair arkadalar ile beraber, Sultan Ahmet meydannda, nar dallarnda sallanyordu. (Ahmet Refik, age. 43-48)

aban Aa:

Osmanl tarihinde intisapla nfuz kazanan pek garip simalar vardr. aban Aa bu simalarn en mhimlerindendir. (Ahmet Refik, Zorbalar, 49-50)

aban Aa, Drdnc Mehmet devrinde Sarayn ileri gelen sahsiyetlerindendi. Eypsultanda otururdu. Saraya intisabna en ziyade Melek Kalfann tesiri olmutu. Meleki
Kalfa, Sultan Mehmedin Validesi Turhan Sultan'n gzdelerindendi. aban Aa da Valide Turhan Sultan'n kahveci basyd. Bunlar Saray'da birbirleriyle tanmlar, Melek
Kalfa ieriden, aban Aa dardan paralar alarak, hediyeler kabul ederek i grmeye balamlard. Turhan Sultan devri balad zaman, aban Aann nfuzu fevkalade idi.
lk memuriyet olmak zere derhal blk aalna tayin olunan, daha sonra Tarhuncu Paa'nn sadaretinde yz otuz aka ile tekat edilen aban Aa, bu muvaffakiyetinden dolay
pek memnundu.

aban Aa bu suretle Karunu kskandracak kadar mal ve eya toplamay baarmt. aban Aaya ilerini gr-drenler memnun olduklar gibi, yanma varmaya tenezzl
etmeyenler de Aann nfuzundan yrekleri yanar, koca saltanatn cahil ellere dtne esef ederlerdi.

stanbulda sadaret tebeddl olduu vakit aban Aaya mracaat edenler eksik olmazd. Vzeraya mahsus olan azil ve nasb umruna mdahale ederdi. Hatta bir Paa
sadarete davet olunduu zaman, Sarayda Sadrazam intihab iin toplanan heyet arasnda Melek Kalfa ile beraber aban Aa da hazr bulunmutu.

aban Aa Sarayn en mhim adamlarndan saylrd. Aziller ve atamalar hemen tamamen Aa'nn elinde idi. Fakat halkn bu nfuzdan mteessir olduuna phe yoktu. aban
Aaya mracaat edenler, izzetinefisten, haysiyet ve vakardan mahrum kimselerdi. Bu nfuzun uzun mddet devam etmeyecei tabiiydi. Filhakika yle oldu: Sleyman Paann
sadaretinde aka meselesi stanbulu altst etti. Mthi bir isyan aban Aa'nn da, onu himaye edenlerin de son saatlerine feci bir mukaddime tekil eyledi.

lerinden biri ileri atlm, arzularn dinleyen padiaha yksek sesle baryordu: Fireng-i bedrenk galib ve ehli slam malup olmakdadr. Gayret ve hamiyet nerede kald! Bu
nutuk pek uzundu. Haris ve cahil bir zmrenin nfuzu, Padiahn idareyi ehli olmayan ellere brakmas ikyetin balca noktalarn tekil ediyordu. Nihayet nutuk bitti, cepten bir
defter kt. simler srasyla okunmaya baland. simler iinde aban Aa'nn da ad vard. Sultan Mehmet armt. Katilden vazgemele-rini, nefy ile iktifa etmelerini
syledi; fakat Aalardan u cevab ald: Hayr, katlolunmadka feragat itmeziz. Aradan birka dakika geti, Saray duvarlarndan, biri siyah olmak zere ceset atld. Ertesi
gn, Sultan Ahmetteki nar dallarndan sarkan cesetlerin arasnda devlet ricalinin pek iyi tand bir sima da vard: aban Aa. ple boazndan aslm, dallarn birinden boylu
boyuna sarkyordu. (Ahmet Refik, 50-54)

DNC KTDARLARIN STEDKLER

Dinci iktidarlar, zellikle Osmanl tautizminin genetiini tevars eden dinciler, ite bu zorbalar dzeninin aynsn istiyorlar. Osmanl Osmanl! diye barp durmalarnn
sebebi, budur.

Gnmz firavun despotizmlerinin zorbalar elbetteki eskiye nispetle ok deiik unvanlar, meslekler ve merepler tamaktalar. adamlar, din baronlar, kan ien mafya
efeleri, parti efleri, tarikat efleri bu ada zorbalarn bata gelenleridir. Kuran, bunlar sdet (efendiler) kbera (eraf, sekinler, bykler) diye anmakta ve tmn
lanetlemektedir.

Btn bu melanet kadrolarnn ortak, deimez kabul ve kanaati udur:

zgr birey olmayacak, raiyyenin deiik paralarn kendi hesap ve slbuna gre gdecek ama ba taut padiah veya sultan ile uyum iinde olacak bir alt firavunlar ordusu
(li firavun) sahnede devaml hareket edecek. Gnmzde bu hayalin ifadesi, Osmanl zleminden daha ok bakanlk sistemi isteidir. Oradaki bakanlk, etraf kandrmak
iin kullanlan morfin trnden bir sylemdir. Szn geliidir. stedikleri, yukardan beri anlattmz zorbalar dzenini yerletirmektir.

Bugnn Ortadousuna, o arada Trkiyesine bakn!

craat akla ve Kurana tamamen aykr despotik kadrolar, ynettikleri kitle tarafndan Allahn vekili, glgesi ilan ediliyor. Bu taut kadrolar, Maun harcamalaryla kurulmu
zulm ve israf saraylarnda oturtuluyor, onlara din adna srekli destek veren din baronlar, havuz medyas Nemrutlar, havuz talancs Karun eteleri, papalarn, kardinallerin
ryada bile gremeyecei imknlarla taltif ediliyor. Ve bu Maun israfnn finansn aln terleriyle yapan halk, kendisine bunlar reva grenleri srekli dllendirip talandryor.

Ltfen, syleyin: Allah, byle bir kitleye rahmetiyle muamele eder mi?
FRAVUNLUK PSKOZU
Psikoz tabiri, kiiliin btnlk ve tutarlln tahrip eden ruhsal bozukluklar iin kullanlr. Psikozlar genellikle toplumsal sarsntlarn rn olarak vcut bulur. Kuran,
firavunluk psikozunu yaratan toplumsal sarsntnn, zulme teslimiyet ve zalimlere itaat olduunu sylyor. Firavunluk psikozunun slam dnyasn, o arada Trkiyeyi istila
etmesinin arkaplannda da bu var. Gelen aam, giden paam veya Bana dokunmayan ylan bin yaasn izgisini de ap, zalimlere itaati meziyet, hatta kutsal meziyet gibi
gsteren toplum katmanlar Ortadouyu kasp kavuran firavunluk psikozunun temel besleyicisi olmulardr.

FRAVUNLUK PSKOZUNUN TEMEL BELRTLER:

Dini Politik Ara Olarak Kullanmak:

Kuranda firavunun ad din baronu Hmanla daima birlikte anlyor. Ve Musann uyar grevinin muhatab olarak Firavun-Hman-Karun ls birlikte geiyor:

Yemin olsun, Musa'y da ayetlerimizle ve apak bir kantla gndermitik, Firavun'a, Hmn'a ve Karun'a gndermitik de onlar yle demilerdi: Tam yalanc bir
sihirbazdr bu!" (Mmin, 23-24)

Dikkat edilirse Musann hitab onlarn ne birden ve Musaya ret cevab da onlarn nden birden geliyor.

Hman (Aman, Amen, Amon, Ammon, Amun, Ham-non), firavunlar Msrndaki Amon rahiplerinin liderlik makamna unvan olarak kullanlan bir szcktr. Yani bir isimden ok
bir unvandr. Kur'an'n verileri kadar tarihsel verilerden de anlalyor ki, bu Hman, Firavunun ayn zamanda mimar (zellikle dinsel binalarn yapmnda) ve maliye ilerinde
de gvenilir bir danmam ve brokrat idi. Musann teblii zamannda iktidarda olduu dnlen Firavun II. Ramsesin, Hman dinsel yetkiler yannda siyasal ve mal
yetkilerle de donatt anlalyor.

Bu Hman, M V. yzylda yaam Pers kralnn veziri Hmanla kartrmayalm. Ahdi Atkteki Hman bu kincisidir.

Firavun, en yakn paraleli olan Hmanda sembolleen barahiplii babadan oula geen bir mevki haline getirerek, gdmdeki din bnyesine sknt yaratacak unsurlarn
szmasn nlemitir. unu da unutmayalm:

Firavunun o nl ve anl anl sihirbazlar, esasnda din snf veya ruhan snftr. O devirle ilgili bilgi veren kaynaklarn tm, bu sihirbazlarn en azndan ayn zamanda birer
din temsilcisi olduunu bildirmektedir. Yeni bir dini temsil eden Musann karsna srekli bu sihirbazlarn karlmas tesadf deildir.

Sihirbazlar, illzyon yani kandrma sanatnn ustalardr. Kur'an'n, halk Allah ile aldatp kandranlardan ikyetini unutmayalm. Din adamlar denen eytan evliyas
her devirde en gzde sihirbazlar olmulardr;

nk her devirde en gzde aldatclar onlardr. unu da kayda geirelim: O devirde dini temsil edenler ayn zamanda khin sfat da tayordu. Hatta Tevrat,
Musann kardei ve tebli arkada olan Hz. Hrunu da khin olarak anmaktadr, (bk. Ahdi Atk, saylar, 16/10; Yeu, 14/1,19/1, 21/1, 24/33)

Bir nemli nokta daha: Firavunun sekin heyeti, sihirbazlar Musa tehlike ve tehdidine kar uyarrken onlara unu sylyor:

Bu adam gerekten ok bilgili bir byc. Sizi topranzdan karmak istiyor. Ne diyorsunuz? (Araf, 109-110)

Sihirbazlkla topraktan karlmann alakas nedir? udur: Firavunlar Msrnda, topraklarn nemli ve ok deerli bir blm, din adamlarna tahsis edilmiti. Musa dini
egemen olursa bu tahsis sona erecek ve din adam zmresi saltanatn yitirecekti.

Din adamlarnn, merkez siyasal yapya dayal firavun ynetimi ncesinde, zerk blgelerde yerel vergileri topladklar, ancak merkez siyasal hkimiyetin kurulmasyla bunun
kaldrlarak firavun/kraldan maa almaya baladklar bilinmektedir. Bu, Eski Msrda din adamlarnn normal halde hangi fonkisiyonu ifa ettiklerini gstermek bakmndan
nemlidir. (Ali Say, Musa, 24)

Firavuna Uyarlanm Din Dnda Bir Dine zin Vermemek:

Firavunlar Msr dinsiz bir Msr deildir; tam aksine, dinin birinci dereceden rol oynad bir lkedir.

Firavun da dinsiz deildir. Musann dinine kar konan ve savunulan bir dini vardr. O dinin tanrlar var. Belli ki o bir irk dinidir ve bunun iin Musann tevhidinden rahatsz
olmaktadr. Kuran bu gerei kendine zg kelam gzelliiyle vermektedir. Firavunun sekin danmanlar ona Musa ile ilgili olarak yle diyorlar:

Firavun kavminin kodamanlar dediler: Musa'y ve toplumunu, yeryzn fesada verip seni ve ilahlarn terk etsinler diye mi brakyorsun?" (Araf, 127)

Kuran bu firavun dininin adn, Yusuf suresinin 76. ayetinde deifre etmitir: Dinl-melik (kraln, sultann ilini)

Dahas: Firavun, tanrlarla yz yze grebildiini propaganda ekipleri araclyla halk arasnda yaymaktadr, (bk. Ali Say, 207, 225) Btn firavun liderler bunu bir biimde
yaparlar. Bir kere, kendilerinin yar ilah olduu zaten kabul edilmektedir. Bu yar ilah adamlar, tanrlarla veya Tanr ile bir biimde grebilirler. Veya Or-tadou yar mrik
toplumlarnda olduu gibi, Tanr ile grt kabul edilen sarkl iblisler (Kuran bunlara eytan evliyas diyor) tarafndan desteklenip kutsallatrlrlar.

Daha kts de var: Bu firavun zorbalar, eytan propaganda alarnn iinde grevlendirdikleri yardaklar tarafndan Allahn btn niteliklerini benliklerinde toplayan
insan olarak nitelenmek suretiyle dokunulmaz ve almaz ilan edilirler.

Btn bunlar, firavunun saltanat dininde yerletirilip il


FRAVUN

keletirilmi mrik kabullerdir ki gnmz dnyasnn slam corafyalarnda aynen yaatlmaktadr.

Ksacas, Firavun, kendine zg bir irk dininin temsili si olarak grlyor. Bir panteon var ve onun ba olarak kendisini gryor. Firavunlar sadece krallar deildir, tanr-
krallardr. Ne ilgintir ki, Mekke irkindeki pante-onun ba Allah iken, Firavun irkinde panteonun ba, Firavunun bizzat kendisidir.

Dinin istismar, giderek, smrlen dinin dnda bir dine izin verilmemesini gerektirmitir. Gerekten de Fi-ravun, toplumunun ynetimce onaylanmayan bir Tanr inancna itibar
etmesine izin vermemekte, daha dorusu byle bir farkl inanca itibar etmeyi bizzat firavunun iznine balamaktadr:

Dedi: Benden baka ilah edinirsen, yemin olsun seni zindanlklar arasna atarm." (uara, 29)

Firavun dedi: Ey sekinler topluluu! Ben sizin iin benden baka bir Tanr tanmyorum. Ey Hman! Benm iin amurun zerinde oca yakp bana bir kule yap ki,
Musa'nn Tanrsna ulaaym. Aslnda ben onun yalanclardan olduunu sanyorum." (Kasas, 38)
Firavunun, kendi izni dndaki dinlere gre ibadet edenleri ikenceler altnda lmlere gnderdii, tarih kaynaklar yannda baz hadislerde de bildirilmektedir. Firavunun
zellikle yabanc inantaki annelere kar ok acmasz olduuna vurgu yaplmaktadr. bn Hanbelin kayda geirdii bir hadise gre, Firavun, Allahn birlii yolundaki Musa
tebligatna inanan ve ibadetlerini bu inanca gre yapan bir kadn ocuklaryla birlikte yaktrarak ldrtmtr. (bn Hanbel, Msned, 1/309; Ali Say, 32)

Demek oluyor ki. Firavunluk psikozuna tutulan bir zor-l; veya diktatr, kendi dnd gibi dnmeyen in-sanlara, zellikle annelere ok fkelenmekte, onlarn, gocuklaryla
birlikte ikenceler altnda helk olmalarn-dan ayr bir sadist zevk duymaktadr.

Hukukun Firavunun radesiyle Eitlenmesi:

Firavun ynetiminde hukuk, firavunun iradesiyle uyuma anlamnda hukuktur. Aksi halde ona hukuk denmez, isyan veya kar kn maskelenmesi denir.

Firavun ynetiminde yarglama bir hukuksal ilev olmaktan ok Firavunun ltuf veya gazabnn gsterilmesi olaydr. Onun iindir ki, Firavun tautlar, raiyyele-1 irdikleri
kitleyi kandrmak iin sk sk Merak etmeyin, rahmetimiz gazabmz rtecektir diye nutuk atarlar. 15u szleriyle Allaha ait bir nitelii kendilerine mal ederek koyu bir
irke dmenin yannda hukuku, egolarnn iradeleriyle eitlemek gibi ar bir insanlk suu ilediklerini de farknda olmadan ortaya koyarlar.

Gerek u ki, Firavun bir toplumda, zellikle bu bir Emev faizmi sergileyen trden firavunluk ise Otoriteye gsterilmesi gereken sayg, beraberinde onu sorgulamaya ilikin
yasa da tar. Diktatr, buyruklar, yasaklamalar, dl ve cezalar iin aklama yapma ltfunda bulunabilecei gibi, bundan kanabilir de. Ama bireyin onu sorgulamaya ya da
eletirmeye hibir zaman hakk yoktur. Eer diktatr eletirmek iin baz nedenler varm gibi grnyorsa, despota gre, yanllk yapmakta olan bireydir ve byle birinin
eletiriye cesaret etmesi sulu olduunun ipso facto kantdr. Despotun stnln onaylama devi birka yasaklamay da beraberinde getirir. Bunlardan en kuatc olan,
insann kendisini despota benzer ya da onun gibi olabilecek ekilde hissetmesine kar konulan yasaktr. nk byle bir duygu, despotun nitelendirilmemi stnlk ve biriciklii
ile eliecektir. Adem ile Havvann gerek sular, daha nce de iaret edilmi olduu gibi, Tanrya benzeme giriimleridir. Onlar bu meydan okuyular cezalandrlsn ve ayn
zamanda yaptklarn bir kez daha yineleyemesinler diye cennetten kovulmu-lardr. Diktatr sistemlerde despot, uyruklarndan zce ayr bir ey olarak kavranmaktadr. Onun
bakalarnca ele geirilemeyecek ve uyruklarnnkilerle hibir zaman karlatrlamayacak by, bilgelik, kuvvet gibi gleri vardr. Ayrcalklar ne olursa olsun, yani o ister
evrenin efendisi, ister yazg tarafndan gnderilmi esiz bir nder olsun, diktatrle insan arasndaki temel eitsizlik, diktatrc vicdann ana ilkesidir. Diktatrn biriciklii-nin
zellikle nemli olan yan, onun bir bakasnn iradesini izlemeyen tek kii olmas ayrcaldr. O, istencini gsteren; bir ara deil, kendi bana bir erek olan, yaratan ve
yaratlmam olandr. Onun uyruu olanlar, onun maldr. Uyruklar diktatr tarafndan onun za-malar iin kullanlr. (Fromm, Kendini Savunan nsan, 149-150)

EVLERN MESCT EDNLMES

Firavun saltanatlarna zgrlk kar kn icaplarndan ve gstergelerinden biri de firavun ynetiminin denetim ve kotarmndaki mabetlerde ibadet edilmemesidir. nk
Firavun toplumun mabedinde ibadetin iki ekli sz konusu olabilir:

1. Allahn iradesine uygun ibadet. Bu ibadeti yapmaya kalkarsanz cannz alrlar, en azndan cannz yakarlar.

2. Firavunun iradesine uygun ibadet. Bu ibadeti yaparsanz Allaha isyan etmi olursunuz.

Yani Firavun mabedinde ibadet etmeniz durumunda ya Firavuna dman hale gelerek belaya urarsnz yahut ila Allaha dman hale gelerek mahvolursunuz. Kuran, bu
muhteem nkteye, kendine has slup ihtiamyla yle deinmektedir:

Hi kukusuz, mescitler/secdeler Allah iindir. O halde, Allah ile birlikte bir bakasna yakarmayn/Allah'n yannda bir bakas iin arda bulunmayn. Allah'n kulu
kalkm O'na yakarr, Onun iin arda bulunurken/Allahn kulu kalkp Ona dua ettii, Onun adna arda bulunduu iin, onun zerine keeleir gibi
yorlard. (Cin, 18-19)

Firavun mabedinden uzak kalarak ruhu selamete karmann yolu gsterilmitir: Herkesin kendi evini-barna-n mescit ve kble edinmesi. Beyyine yledir:

Musa'ya ve kardeine unu vahyettik: Kavminiz iin, kendilerini yerletirmek zere Msr'da evler hazrlayn! Evlerinizi kble yapn/karlkl yapn ve namaz/duay
yerine getirin! nananlara mjde ver. (Yunus, 87)

Kuran, burada evlerin mescit edinilmesini, zgn tabiriyle evlerin kble edinilmesini istemektedir. Bu, ilk bakta, Firavun ynetiminin mminlerin ibadetlerine musallat
olmalar yznden ibadetlerin evlerde gizlice yaplmas eklinde deerlendirilir. Oysaki durum hi de yle deildir. Byle bir davran firavun bir toplumu konutuumuza gre
tasrihe ihtiya brakmaz; bunun iin zel bir emir ve beyyine gerekmez. nk bask altndaki insanlar bunu zaten yaparlar.

Evleri kble edinin beyyinesinin amac ve mesaj ok bakadr. Bu beyyine, Firavun saltanatnn kotarmn-daki mabetlere devam ederek, oralarda grnerek firavun
despotizmine dolayl biimde destek vermekten uzaklatrma amacna yneliktir. Emev despotizmi srasnda, sahabe bunu bizzat uygulam, Emevlerin kotarmndaki
camilere gitmemi, namazlarn evlerinde klmlardr. Onlar, elbette ki urada bahis konusu yaptmz ayeti biliyorlard.

Halk Frkalara Blmek veya Ayrtrclk:

Gerek u: Firavun o yerde egemenlik kurmu ve ora halkn frkalara ayrmt. Onlardan bir topluluu horlayp eziyordu: Bu topluluun erkek ocuklarn boazlyor,
kadnlarna hayaszca davranyor/kadnlarn Rahimlerini yokluyor/kadnlarn hayata salyordu. O, gerekten fesad yayanlardand. (Kasas, 4)

Bu Kuransal mesajn ayrntlar, elinizdeki eserin nc blmnn Kasas Suresi faslnda verilmitir.

Hakkn Gte Olduunu Kabul Etmek:

Hakkn gte olduunu kabul, firavun benliklerin temel kabullerinden biridir. Kuran bu geree dik kal ekerken hakk gte grmenin sembol temsilcisi olan Firavunu
konuturuyor: Firavun, toplumu iinde haykrp yle dedi: Ey top-lumum! Msr'n mlk ve ynetimi benim deil mi? te u nehirler benim altmdan akyor. Grmyor
musunuz? Yoksa ben u zavall, u meramn anlatamayacak adamdan hayrl deil miyim? Ona altn bilezikler atlmal, yannda-hizmetinde melekler bulunmal deil
iniydi? te, toplumunu byle horlad/aalad, kmsedi/ezdi; onlar ise ona itaat ettiler. Onlar, sapm bir topluluktu. (Zhruf, 51-54)

Firavun zihniyetler, gc hakkn gstergesi saydklarndan, zengin olmay, paraya sahip olmay ilahlatrrlar.

I illerine geen imknlar her eyden nce para sahibi olmak iin kullanrlar. Allah ile para yan yana geldiinde paray tercih ederler. nk Allah, gcn hakta olmasn ister;
oysaki paraya tapanlar, hakkn parada olduunu iddia ederler.

Ekonominin Kontroln Elde Tutmak:

Bu eski Msrda nasl idiyse sonraki krallk-sultanlk sistemlerinde, o arada, Osmanl dzeninde de aynyd. Osmanl dzeninde de btn lke topraklar memlik-i ahane
yani padiahn mlkyd. Ne diyor Firavun:

Firavun, toplumu iinde haykrp yle dedi: Ey toplu-mum! Msr'n mlk ve ynetimi benim deil mi? te u nehirler benim altmdan akyor. Grmyor musunuz?"
(Zhruf, 51)

Firavunun u sznn altna herhangi bir Osmanl padiahnn imzasn atsanz, ne tarih yadrgar ne de Os-manl dzenini tanyan bir aratrc.

Ekonominin kontroln elinde tutmak btn firavun saltanatlarnn ba silah ve tek gvencesidir. Hz. Musann, bu Firavun gten ikyeti olmas bouna deildir. u beyyineye
bakn:

Musa yle dedi: Rabbimiz! Sen, Firavun ve kodamanlarna u ireti hayatta debdebe verdin, mallar verdin. Rabbimiz! Senin yolundan saptrsnlar diye mi? Rabbimiz!
Onlarn mallarn sil spr, kalplerini iddetle sk ki, ackl azab grnceye kadar inanmasnlar!" (Yunus, 88)

Musann, Firavun diktatryasna kar kendisine destek salayan dokuz mucizenin birisi de bu ayette geen tan (mal ve paralarn yok olmas) kavramdr. Bu mesaj,
mcadelede ekonomik gcn nemine metafizik bir dayanak salamaktadr. Bu dayanak iki trl elde edilmektedir: Hak mcadelesini veren tarafn, teki taraftan daha stn bir
ekonomik gce ulamas, 2. Diktatr zalim tarafn ekonomik gcn yitirmesi. Msr firavun saltanat rneinde kincisi olmutur. yle ki, Musaya verilen dokuz mucizenin 7
tanesi firavun diktatryasnn ekonomik gcnn kmesini salayan gelimelerdir: Tufan, ekirge salgm, haarat salgn, kurbaa istilas, kan, zira rnlerde eksilme, mal ve
paralarn silinip s-prlmesi. Ayette kullanlan tams ite budur.

Bakalarnn Malndan Azgnca Harcama Yapmak:

Firavun saltanatlarn zelliklerinden biri de halkn aln teri ve emei karl birikmi mal ve servetleri, firavun ekiplerin keyfi uruna azgnca ve snrszca harcamaktr. Bunun
Kuran dilindeki ad israftr. Bu azgn harcamay yapana msrif denir.

Firavun ve kodamanlarnn kendilerine ktlk etmelerinden korktuklar iin, kavmi arasndan bir soy/ gen bir nesil dnda hi kimse Musa'ya iman etmedi/ Musann
peinden gitmedi. nk Firavun, o toprakta gerekten ok stnd ve gerekten onun bunun malndan savurganlk yapan tam azgnlardan biriydi. (Yunus, 83)

sraf Sadece Savurganlk Deildir:

Hemen btn dillerde tek kelimeyle karlanan savurganlk! ifade etmede Kuran iki tabir kullanmaktadr:

1. sraf,

2. Tebzr.

Bunlarn birincisi balbana bir zulm iken kincisi sradan bir gnahtr. O halde, israf ile tebzri tek kelimeyle savurganlk olarak evirmek hatal bir davran olacaktr. imdi,
meselenin Kuran semantiine ve mesajna uygun aklamasna geelim.

sraf: Bakalarnn Haklarndan Savurganlktr:

srafin kk olan eref, Arap dilinde insan fiillerinde snr ama, arlk, zulm anlamlarndadr. Kuran, hu kkten filleri birka yerde kullanmtr, (bk. 6/141; 7/31; 17/33;
20/127; 25/67; 39/53)

srafa sapana msrif denir. sraf ve msrif szckleri 20 civarnda yerde kullanlmtr.

srafn kelime anlam zulmdr. Ziimer 53. ayette kendi benliklerine zulmedenler uyarlrken, israf szc kullanlmtr. Kiinin kendi emeinin karl olmayan
harcamas bir zulm olduu iindir ki birilerinin emeinden reyen paray harcamaya da israf denmitir.

Yiyin, iin fakat bakalarnn emeiyle retilmi nimetleri zalimce sap savurmayn! Allah, zalimce sap savuranlar sevmez. (Araf, 31; Enam, 141. Ayrca bk. sra,
26-27; Nisa, 6; uara, 151) buyruu Kur'an'n temel buyruklarndan biridir.

Kuran, kendi emeinin karl olandan savurganlk yapmaya da kar kmakta ama onu israf szcyle deil, tebzr szcyle ifade etmektedir:

Akrabaya hakkn ver! aresize, yolda kalana da. Fakat sap savurma! nk sap savuranlar eytanlarn kardeleri olurlar. Ye eytan, kendi Rabbine nankrlk
etmitir. (sra, 26-27)

sraf, bir yn bozgunun, zulmn, sapmann ve yozlamann kayna olarak gsterilmitir. sraf huy edinenlere boyun emek insan ke gtrr ve toplumlarn dengesini bozar.
(uara, 151)

sraf, insanln en byk belalarndan biri ve tartmasz bir zulmdr. Kresel fetlerin tmn ncelikle israf tetiklemektedir. Bu bakmdan israf kresel bir insanlk suudur.

sraf, kresel fetlerden sadece birisi deil, kresel fetlerin en bydr. nk israf fetlerin feti, btn fetlerin motorudur. Tm uygarlklarn en ykc felaketi de israftr.
sraf, emee ve insana ihanetin en dik eni i sidir.

Kuran, Nasl retebilirim? soran insan yceltmekte, Nasl tketebilirim? soran insan zararl grmektedir.

Bask, iddet, smr, hak ihlali ve nihayet igalcilik, cinayet gibi temel zulmleri besleyen ana olumsuzluklarn banda israf gelmektedir. Nitekim bir zulm ve kahr sistemi
olan kapitalizmin belirgin zellii de israftr.

Vehimleri Zulm Gerekesi Yapmak:

Ryalar, kehanetleri, ihbarlar, hatta dedikodular takip, bask ve zulm gerekesi yapmak firavun ruhlarn belirgin niteliklerinden biridir. Ortak adlar firavun olan bu zalimler,
Msrdaki aznlk durumunda olan yabanclar ok ar ilere koarlar; bazen bir vehim, bazen bir rya, bazen bir dedikodu, bazen de hibir neden olmadan onlar asar keserler,
onlara akla gelmedik ikenceleri reva grrlerdi. (Abdullah Aydemir, Peygamberler, 113)

Tbin dnemi mfessirlerinden Sddnin (lm. 127/745) nakline gre Firavun, ryasnda Beytl-Makdis (Kuds) tarafndan gelen ve Msrn tm evleriyle yerli halk yakp
kl ettii halde srailoullar'na zarar vermeyen bir ate grd. Uyandktan sonra gnlerce bunun tesirinden kurtulamad ve bir hayli endielendi. Ryasn, yorum iin khinlere
anlatt. Ald cevap korkuntu: srailoullar'ndan bir olan ocuu dnyaya gelecek ve onun eliyle tm Msr halk mahvolacak. Bu cevab alan Firavun, srailoullarndan
doacak erkek ocuklarn annda ldrlmesini (bu ldrmenin erkeklik gcn ldrme olduu da sylenmitir) kzlara dokunulmama-s emrini verdi. Bu i iin geni yetkilerle
donatlm ebeler ve dier grevliler belirlendi. Bunlar tek tek hamile kadnlara urayp doum gnlerini tahmin ve tespit ediyorlar, doan erkekleri derhal ldryorlard.
Binlerce, belki onbinlerce masum kannn aktlmasna sebep olan bu plan baarya ulaamad. Devletine, ordu ve saltanatna aldanan Firavun, cellatlara ramen lmden kurtulan
biri eliyle zulm iinde boulup gitti. (age. 114)

Dayatmaclk:

Firavunluk psikozu, irkten daha kuduz bir zulm iletmitir. Musann tanrs (peygamberlerin tanrs) yle diyor:
Hak, Rabbinizdendir. Artk dileyen inansn, dileyen inkr etsin." (Kehf, 29)

Musann tanrs ile Firavunun belirleyici fark, birincisinin teklif gtrd insana seme zgrl vermesi, kincinin ise vermemesidir. Firavunluk psikozu kendi gr
ve anlayn dayatr, seme ve tercih ans tanmaz.

Firavun, ynettii lkenin toprak ve imknlarn kendisinin zel mal gibi lanse ederek ilahlna buradan da bir kant karmaktadr. Firavunluk psikozuna mptela btn sultanlk
ve krallklarda durum budur. Onlarn Kuran tevhidine en yakn olmas gerekeni Osmanlda bile lkenin btn topraklar memlik-i ahane yani padiahn zel mlkdr.

Firavun psikozuna mptela olanlar, lkelerinin mal durumu ne olursa olsun, iman babalar firavunun yuka-rdaki szlerini tekrarlamak iin g gsterisinde kullanacaklar
mlklere, kklere, saraylara sahip olmak ihtiyacn derinden hissederler. Bu gsteri meta mlklere, kklere, saraylara sahip olmayanlarla alay eder, onlar kk grrler.
Trkiye gibi, d bor batanda debelenen bir lkede, be katrilyonla ifade edilen harcamalara konu olmu iki bin odal saraylarn yaptrlmasn bu Kuransal mesaj unutmadan
deerlendirin.

imdi sk durun: Yukarki beyyineler, lkenin mlk ve imknlarn kendisinin ilahlna kant gibi ne karan firavuna btn bu yaptklarna ramen itaat edenleri, Allahn
intikam almasna sebep oluturan bir byk ktln failleri olarak gsteriyor. Ve Cenab Hak, onlardan intikam alacan bildiriyor. Demek ki, firavunluk psikozuna yakalanm
taut takmn hizaya getirmek zere onlara kar kmak yerine onlarn icraatn onaylar bir tavrla onlara itaat eden kitleler, Allahn dman durumuna dmektedirler.

Allah, sadece dmanlarndan intikam alr, srmeleri olan gnahkrlardan deil.

Bununla da yetinmiyor firavun psikozu: Musay yani kar fikrin temsilcisini ldrmek, yok etmek istiyor:

Firavun dedi: Brakn beni, u Musa'y ldreyim de Rabbine yalvarsn. nk onun, dininizi deitirmesinden yahut yeryznde fesat karmasndan korkuyorum." (fir, 26)

Bu beyyinede, firavunluk psikozunun dehet verici bir zihniyet kodu daha deifre edilmektedir: ldrlmek istenen Musa, toplumda bozgun karmak ve toplumun dinini
deitirmek gibi ar ithamlarla sulanmaktadr.

Bu ite firavunun yakn evresi, zellikle Hman kotar-mndaki din temsilcileri kullanlr:

Firavun kavminin kodamanlar dediler: Musa'y ve toplumunu, yeryzn fesada verip seni ve ilahlarn terk etsinler diye mi brakyorsun?" (Araf, 127)

Firavun psikozunun mmessili olan despot, hesabna uymayan fikirler ne karanlar ihtilalcilik, bozgunculuk, darbecilik, fitnecilik, dini bozmak gibi, aldatlm kitlelerin
asla tolere etmeyecekleri sularla itham etmektedir.

Kur'an'n Allah, seme hakk vermeyen firavun psikozunun yaataca dini yaamaktansa yaamamay yeledii iindir ki, byle bir dini yaamay redderek Allaha imanla
yetinenleri kurtarmay taahht etmektedir.

FRAVUN ZULMMDEN DE BETER!


Geleceimizde sakl olan en byk tehlike, kitlelerin diktatrl zerine kurulmu bulunan szde demokrasidir.

Proudhon

Firavun, zulmn, dehetin, haklar inemenin, gc hakkn gstergesi bilmenin semboldr. Ama Kuran bize gstermektedir ki, firavun zulmnden daha beter bir zulm sreci de
olabilir. Nasl m?

Firavunun saraynda hakk dile getiren bir tane olsun mmin adam vard. Eer bir firavun tr zalimin saraynda (saltanat evresinde) byle bir tane uyarc mmin bile
kmyorsa o zulm dnemi firavununkinden, o zalim de firavundan daha kt, daha erir ve zararldr.

Firavun sarayndan kan mmin adam (recl mmin), Firavunun yakn evresinden (min li firavn) biridir:

Firavun dedi ki, Brakn beni, u Musa'y ldreyim de Rabbine yalvarsn. nk onun, dininizi deitirmesinden yahut yeryznde fesat karmasndan korkuyorum.
Musa dedi: Ben, hesap gnne inanmayan her kibirliden, benim de Rabbim sizin de Rabbiniz olana sndm! Firavunun, eraf ve sekinlerden oluan yakn
evresinden imann gizleyen bir adam yle konutu: Rabbim Allah'tr dedii iin bir adam ldryor musunuz? stelik size, Rabbinizden ak seik deliller de
getirdi. Eer yalancysa yalancl kendi aleyhinedir. Eer doru szl ise size vaat ettiklerinden bir ksm banza gelir. Kukusuz, Allah, zulme saparak onun bunun
hakk olandan savurganlk yapan yalanclar doruya ulatrmaz." (Mmin, 26-28)

"Ey toplumum! Bugn bu toprakta, birbirine destek veren insanlar olarak mlk ve ynetim sizin. Peki, karmza dikildii zaman Allah'n azabndan bizi kim
kurtaracak? Firavun yle dedi: Ben size kendi fikrimden bakasn gstermem. Ve ben, sizi, aydnlk/doruluk yolundan bakasna da klavuzlamam." (Mmin, 29)

man etmi olan bir adam dedi: Ey toplumum, sizin zerinize, dier topluluklarnki gibi bir gnn gelmesinden korkuyorum; Nh kavminin, d'n, Semd'un ve onlarn
ardndan gelenlerin servenleri gibi. Allah, kullar iin zulm istemiyor. Ey toplumum! Sizin adnza, o barp arma gnnden korkuyorum. Bir gndr ki o, srtnz
dnerek kamaya alrsnz fakat Allah'a kar sizi koruyacak kimse olmaz. Allah'n saptrdnn, yol gstereni yoktur." (Mmin, 30-33)

FRAVUN SALTANATLARINDA BETERN BETER

Kuran bize gsteriyor ki, bilinen firavunlardan daha kt ve erir firavunlar da olabilir. Bu kinciler, evrelerinde bir tane olsun uyarc barndrmayan, yaatmayan
firavunlardr.

Tarih ve zaman da bize gsterdi ki, eski firavunlardan daha erir firavunlar olacaktr. Biz bunlara beterin beteri firavunlar veya firavunlukta beterin beteri azmlar diyoruz.
Bunlarn belirgin niteliklerini tarihin ve zamann verilerine bakarak yle sralayabiliriz:

1. Yalanclk: Kadim firavunlar, en erir zulmleri de dahil, yaptklarn raiyyelerine aka syleyerek yaparlar; yalan sylemezler, yani zulmleri iinde bir mert yanlar
vardr. O halde hem kadim firavunlarn zulmlerini ileyen hem de ayn zamanda raiyyelerine yalan syleme zilletine tenezzl eden bir zalim, sadece firavun olmakla kalmaz,
firavundan da erir olur.

1. Talanclk: Kadim firavunlarda hrszlk ve talanclk yoktur. Beterin beteri ada firavunlarn bir karakteristii de ayn zamanda talanc olmalardr. Bunlar, ra-iyyeleri
iindeki talanclarla ibirlii yapmak, onlar bu talanlarnda koruyup gzetmek, bu vesileyle Karun takmnn vurgunlarndan, para havuzlarndan aslan pay almak gibi
dklklere de imza atarlar. Yani bunlar firavunluk kulvarnn kendi iinde de ayr bir d temsil ederler.

3. Musalar Konuturmamak: Firavun, ayn zamanda din gcn ve kurumunu temsil eden sihirbazlarn Musaya kar halk aldatmalar iin seferber ederken, Musaya da halkn
nnde onlarla tartma imkn veriyordu. Beterin beteri firavunlar, ite bu noktada da kadim firavunlar geride brakan tautluklar sergile-mekteler. Bu kinciler, kendi
sihirbazlarn (halk aldatma ekiplerini) btn imknlarla tehiz ederek ortaya srerken Musa fikriyatnn szclerine konuma ve kendilerini ifade etme ans asla vermezler.
Onlar eitli kumpaslarla ya zindanlara tkarlar yahut da azlarn kapatarak etkisiz hale getirirler.

BETER FRAVUNLAR STNE BR MEKTUP Dr. Odhan Yksel yazyor:

Son gnlerde ke yazlarnzda zellikle stnde durduunuz firavun kavramnda vurguladnz sosyolojik balantlar (firavun-Karun ve Hman ilikisi gibi) ufuk aan,
muhteem analizler. Kuran'da Hz. Musann hayatnn bu kadar derinlemesine ilenmesinin en nemli sebebi, kanmca onun hayatndaki byk olaylarn ve mucizelerin birer
sosyolojik fenomen olmasdr.

Halkn nnde byclerle yarmas da byle sosyal bir geree iaret. Firavun'un adamlar olan bycler halkn nnde Musay kk drmek iin bir alg operasyonu
yrtrler. Bu alg operasyonunun esas gereklere, bilgiye deil, illzyona dayanmasdr! Bu olay, tpk gnmzde hkmet medyas ve satlk kalemlerle gerekletirilen
Cumhuriyet ve Atatrk' karalama operasyonuna benzer.

Araf 116. ayet bu illzyonlarn gcn vurgular. Sizin mealinizde: Halkn gzlerini boyadlar, onlar dehete drdler diyor. Hakkn temsilcisi Hz. Musa'nn zellii bu
ilzyona son vermesidir. Hz. Musa bir sihirbaz deildir. Onun asas, btl yutmu, halka hakk gstermitir.

Kuran'daki bu sembolik ifadeler, gnmzde kresel ve yerel illzyonlarn firavun kkenini ve ileyi tarzn aklyor. Sermayedarlarn medyas ortaya srekli nifak ylanlar
atmakta, Musa'lar sahneye dahi davet etmemektedir. Bu adan firavun daha insafldr bence!

SLM DNEM FRAVUNLUU: EMEV TAUTZM


HLAFET BR FRAVUNLUK SALTANATIDIR

Hz. Peygamber'in Hilafet Konusundaki Mucize hbar:

Halifelik konusunda belirleyici tespit, bizzat Cenab Peygamber tarafndan insanln ve tarihin vicdanna iletilmitir. imdi bu mucize ihbar, Asrn Hadis Allmesi' diye bilinen
Nsruddin el-Elban'nin 'el-Ahds es-Sahha ve'z Zfa' adl 30 ciltlik aheserinden aklamalarnn bir ksmyla birlikte verelim:

"Hz. Peygamber yle buyurmutur:

'Hilafet benden sonra otuz yldr; ondan sonra meliki add (kudurmu zalim) saltanatna dnr.' (Ebu Da-vud, Tirmiz, Tahv, bn Hibbn, bn Eb sim, Hkim, bn
Hanbel, Ebu Ya'la el-Mavsl, Ebu Hafs es-Sayraf, Huseyme bin Sleyman, Tabern, Ebu Nuaym, Beyhak)

"imdi yl hesabna bakalm: Ebu Bekir'in halifelii 2 yl, mer'inki 10 yl, Osman'nki 12 yl, Ali'ninki 6 yl."

Toplam otuz yl. Ondan sonraki dnem, yani Muaviye ile balayp halifeliin Mdafaai Hukuk cumhuriyeti ile

ortadan kaldrld gne kadarki dneni 'krallk' dne mi oluyor. Elban devam ediyor:

"Sad bin Cmhan, bu hadisle ilgili olarak otuz yllk sii reyi hesaplayan Sfeyne'ye 'Benu meyye, hilafetin ken dilerinde de olduunu dnyorlard. Buna ne demeli?'
diye sorduunda Sfeyne u cevab vermitir: 'Benu Zerka (Fahie taciri kadnn ocuklar) yalan sylyorlar. Tam aksine, onlar krallarn en erirleri arasndadr."

"Sonu olarak durum udur: Hadisin senedinde gveni sarsacak bir illet yoktur. Hadis, sahihtir; kendisi ile hkm verilebilir." (Elban, es-Sahh, cilt 1, ksm 2, hadis no:459)

Elban'nin verdii bilgiler de gsteriyor ki, hilafet, bizzat Peygamberimizin beyanyla, Muaviye'den sonra deil, onunla birlikte kralla dnmtr. O dnmenin ve

o dnmden sonraki 'halife' unvanl meliki addlarn neleri nasl yaptklarn, Mslman kitlelere hangi kahrlar ektirdiklerini, Peygamber'in bu mucize ihbar nda tarihten
renmek gerekir.

Meliki add sfat tayan halifeler, firavun saltanatn ba temsilcileridir ve birka suun faili olarak lanetliler kervanna katlmaktadr. Bir kere, binlerce, onbinlerce masum
insan katletmilerdir. Bu maktuller iinde (mesela Osmanl saraynda) katledilmi onlarca bebek, sekin ilim ve din adamlar, eyhlislamlar da vardr. kinci nemli sular ise,
iledikleri veya imzalaryla fermana baladklar akl almaz zulmlerdir. Bu zalimler, kendilerini 'Peygamber'in (Emev halifeleri Allah'n) vekili, halefi' olarak adlandrmakla da
lanetlik hale gelmilerdir. nk bu sfat kullanmalar Allah'a ve Peygamber'e eziyetin ta kendisidir ve bu eziyete sebep olanlar, lanetlenmitir.

Bu firavun meliklerin bir de kalkp 'Mslmanlarn birliini temsil ettii iddia edilmitir. Byle bir inancn da siyasetin tesinde bir deeri yoktur. Siyasal anlamda savunan
savunur; tutarl olur ve olmaz. Ama bunu, din buyruu gibi ortaya srmek, tam bir saptrmadr.

Mslmanlarn birliini kii olarak Hz. Peygamber, kaynak olarak da Kur'an temsil eder. Din snf olamayacana gre, bu snfn lideri diye biri de sz konusu olamaz. Bu
arpkln Mslmanlara nelere mal olduunu anlamak isteyenler tarihi bir kez daha dikkatlice okumaldr. Tam bu noktada, Mustafa Kemal Atatrk'n, hilafetle ilgili, baka
bir benzerine rastlayamadmz u szlerini hatrlatmak yararl olacaktr:

"Trk tarihinin en mutlu devresi, hkmdarlarmzn halife olmadklar zamandr. Peygamberimiz, ashabna dnya milletlerine slamiyeti kabul ettirmelerini emretti, bu
milletlerin hkmetleri bana gemelerini emretmedi. Hilafet demek, idare, hkmet demektir. Btn Mslman milletleri idare etmek isteyen bir halife buna nasl
muvaffak olur?! Btn slam milletleri zerinde tek halife fikri hakikatten deil, geleneksel din kitaplarndan km bir fikirdir." (Sadi Borak, Atatrk ve Din, 91-92)

Meliki Addlar Firavunluu:

Emevi Arabizmi dneminin Muhammedi dnem firavunluu olduunu ifade eden iki muhteem beyan var Hz. Peygamber'in:

1. Mekke irk oleinin ba5, olan Ebu Cehil'i s lam mmetinin firavunu diye tanmlamtr.

2. Emev kral, Muaviye ile balayp Mdafaai mminleri tarafndan yerle bir edildii gne kadarki halifeleri meliki addlar' yani azm-kudurgan zalim

krallar olarak gstermitir. Hem de hibir istisna kayd

koymadan.

nc Blm

FRAVUNLA LGL AYETLERN TEFSR


/V- '
no&H \ , V: V ..: ; ;. , SU; .

/-.O rrK'-<].
FECR SURES
(10/89)

Mekke dnemi surelerindendir. ni srasyla 10, geleneksel tertipte 89. suredir. 30 ayettir.
Ayet 1-13:

1 Yemin olsun tan yerinin aarma vaktine, 2 On geceye, 3 ifte ve teke, 4 Yola koyulduu zaman geceye. 5 Nasl; bunlarda akl sahibi iin bir yemin var, deil mi? 6
Grmedin mi ne yapt Rabbin d kavmine? 7 Stunlarla dolu rem'e, 8 Ki, beldeler iinde onun benzeri yaratlmamt. 9 Ve ne yapt vadide kayalar oyan Semd
kavmine? 10 Ve kazklar sahibi Firavun'a. 11 Bunlar, lkelerde azp zulmetmilerdi. 12 Ve oralarda bozgunu oaltmlard. 13 Bu yzden Rabbin, zerlerine azap
kamsn yadrverdi.

lk drt ayet, drt byk yeminden olumaktadr. Bu demektir ki, gelecek beyyineler ok hayat noktalara temas edecek, ok nemli ve sarsc mesajlar getirecektir. Mesajlarn
ortak yan, zalimlere, onlarn temel ve tipik /eliklerine ve nihayet maruz kalacaklar azaba parmak

I tasmalardr.

Teke ve ifte yeminle sze balanmas bu iki kelimenin !|aret ettii gerein nemine dikkat ekmek iindir.

Tek, Yaratc, ift ise polarite ve pariteden (ztlarn oluturduu iki kutuptan) ibaret olan tm varlk ve olutur. te yeminin bykl burada.

Tek olan, polarite ve pariteye konu olmayan varlk (vetr), Allahtr. Onun dndaki tm varlklar zev yani ift yaratlm, iftliin, eliliin konusudur.

Kur'an, hem evrensel-kozmik diyalektiin esas olan po-lariteyi hem de paralel evrenler gereini ef ve zev kelimeleriyle ifade eder ki, ikisi de iki eyin birliktelii anlamn
tar. Biz imdi, Kuran verilerini bu erevelerin nce birincisi sonra da kincisi asndan inceleyeceiz.

EFVE ZEV

ef; teki ift yapmak, bir eyi, benzeri olan eye eklemek veya iki eyi yan yana getirmektir. efin kart vetrdir ki, o da bir eyin tek olmas, yani polarite dn da kalmasdr.
Bunun iindir ki, Allah vetr, mahlklar ef'dir denir. nk mahlklar, polaritenin bir grn m olan oluun malzemesidir.

efaat de bu ef kknden gelir.

Kur'an'a gre, her ey ift ift yaratlmtr. (51/49) Zev ciyet, yani kartlarn birliktelii, oluun ve insan hayat nn esasdr.

Varlk ve oluu polarite zerine oturtan Yaratc, ite bu yzden hem efe, hem de vetre yani ikilik ve teklie yemin etmektedir.

Zevciyet, polarite, benzer ztlar ilikisi, e olma hali, pa-ralel evrenler anlamlarnda alnabilecek bir terimdir.

Zev ve trevleri, isim ve fiil halinde 70 ksur yerde gemektedir. Daha ok, zevcin oulu olan ezvc kullanlr. ki ift anlamndaki zevceyn ve zevcn ekilleri de
kullanlmtr. Ve kavramn esas anlamn ve temel boyutlarn veren ayetler de bu son ekillerin getii 7 ayet-tir. Kavrama esas olan zev kelimesinin filolojik ynn, Isfahanl
Rgbdan zetleyelim:

Kendi cinsinden bir dieriyle bulunana zev denir. Bu, insan, hayvan, bitki ve dier varlklardan olabilir. Zevler birbirinin benzeri olabilecekleri gibi, tam ztlar da olabilirler.
Zevciyet, erkeklik-diilik ikilii olabilecei gibi, baka ikilikler de olabilir. Eya; cevher, araz, madde, suret gibi ikiliklerin beraberliinden ibarettir. Hibir ey bu ikililie
dayal terkibin dnda kalamaz. Ve bu durum gsterir ki, varln bir terkip ustas, bir yapp edicisi vardr ve onun zevciyet st bir Tek, bir fert olmas gerekir. Trler, cinsler,
snflar da birer zevciyet oluturur. Allah, insanlarn cennet hayatnda huriler ile bir zevciyet ilikisi kuracaklarn sylyor. Ancak, bunun dnya hayatndaki kar koca ilikisi
eklinde anlalmasna Kur'an'n ifadeleri izin vermez. Bu, kendine zg bir beraberliktir. (Rgb, Mfredt, zev mad.)

Kuran dilinin byk ustas Rgb, ksa filolojik aklamalar iinde Kur'an'n anlam boyutlarn iyice yakalama dehasn burada da gstermi ve zevciyet kavramnn esaslarn
birka satrda vermitir.

Oluun, ftrat diyalektiinin znde, Kur'an'a gre zev-ciyet yatar.

Allah, zat itibariyle zevciyetin stndedir. O, bu ynyle Sbhn, Ahad, Samed olarak anlr ki, benzerlik-ztlk ilikisinin dnda olan mutlak uur ve kudret demektir. Ancak
Allah da tecellileri ve zuhuruyla, yani isim-sfatla-r ile bir polarite sergiler. nk varlk, Allah'n bir grn, bir tecellisidir ve bu grnn arz ettii sre, polaritenin
seyridir. bn Arabi'nin Allah' ey olarak nitelendiren grn, bu incelii dikkate alarak deerlendirmek gerekir. Aksi halde Allah' inkr veya oluu dondurmak gibi
sakatlklarn birine yenik deriz.

Kur'an, Allah'n sfatlarn bir polarite konusu olarak veriyor: Evvel-hir, Zhir-Btn, Muhy-Mumt vs. Ancak bu, zuhur ve tecelliler ynndendir. Zt ynnden Al-lah,
zevciyet stdr. Sbhan, Ahad ve Samed'dir. ey deildir; eylere benzerlii de yoktur, (bk. hlas suresi; ra, 11)

Zevciyetin stndeki Ahad ve Samed g, yani yarat c, yapp-edici kll uur ve kudret, oluu zevciyet yani benzerliin ve ztlarn srekli ilikisi halinde ortaya koymutur.

Msiva (Allah dndaki varlklar) hep ifttir.

Snnetullah (Allahn tavr-tarz, tabiat kanunlar) bir zevciyet resmigeididir. Bu Kur'ansal ilkeyi aklarken mfessir Elmall yle diyor: kilik kanlmazdr. Bu ikilik
iinde birletirilmeden hibir ey tasdik olu namaz, tefekkr ve alglama yaplamaz. (bk. Tefsir 6/4544) Her ey zevciyete oturur. Kur'an, zevciyetin bir sre halinde yeni
yeni zevciyetlere vcut verdiini be-yan ediyor ki, biz bunu eserlerimizde ftrat diyalektimi, olu diyalektii adlaryla anyoruz.

O halde, zevciyet, sreklilik gerektirir. Sabit ve don mu, olup bitmi deildir. Her an yeni bir oluta olan Yaratc'nn snneti her an yeni zevciyetlere vcut verir.

Varlk ve olu birok zevciyete sahne olduu gibi, sonsuz zevciyete de gebedir. Oluun barndaki srekli yry ve atlm zlemi, bir anlamda snrsz zevciyetle-rin
ryalarn tamaktr.

Zevciyetin bu sonsuzluk ve srekliliini ifade eden temel ayetler Yasn suresinin 36. ayetiyle, Tekvr suresinin

I. ayetidir.

"San ycedir o Allah'n ki topran bitirdiklerinden, onlarn z benliklerinden ve nice bilmediklerinden btn iftleri yaratmtr. (Yasn, 36)
kinci ayetse, kyamet gn, yani allm arz-evren dzeninin tebdil edildii gnde (bk. 14/48) nefislerin iftletirilmesinden bahsediyor:

Benlikler iftletirildiinde... (Tekvr, 7)

Bu demektir ki, kyamet yeni olulara, yeni zevciyetlerle imkn ve sahne amann bir balangcdr. Yani kyamet, bir yandan bir biti ve l sergilerken, bir yandan da bir
balang ve olu sergileyecektir. Esasen snnetullahta Her l, bir oluun balangcdr. nk biti ve tkeni anlamnda lm yoktur. lm, sadece boyut, ekil ve ta-vr
deitirme keyfiyetidir.

Bizim bilmediimiz zevciyetler deyimi, zevciyetin son-suzluk ve sayszln aka ortaya koyarken, kyamet gn nefislerin zevciyete girmeleri de, yeni olularn yine zevciyete
bina edileceini gsterir.

Hayat bir zevciyetler alandr. lim bize haber veriyor ki, evrenin herhangi bir noktasnda meydana gelen bir zerrenin, bir parann ikizi veya zdd, yani zevci ayn anda doar.
Ve hayat bir zt eler resmigeidi halinde srp gider.

Zevciyet, zellikle yerkrede hayatn temelini oluturur. Bu anlamda zevciyet, ncelikle bir diilik-erkeklik pola-ritesidir. (bk. 53/45; Kyame, 39) Bitki, hayvan ve insan kadar,
bunlarn karlkl ilikileri de zevciyet konusu dur. Topran altndan her fkr, gklerden her ini^ bir zevciyet sergiler. Bunlar cmert, gnl ac, ferahlk ve mutluluk getirici
gzellik ve nimet tablolardr, (bk. 13/3; 22/5; 20/53; 26/7; 31/10; 50/7)

Hayat, insan iin de bir zevciyet olaydr. nsan, kendi zevcini, yani benzer zddn veya kar kutbunu, kendi benliinden ayrm tek varlktr, (bk. 4/1; 39/6; 16/7.. 30/21;
7/189) O halde, insanda olu, bir ikileme ve daha sonra tekrar birlenme olaydr ki, bu ayrlk ve vuslat. vasl ve fasl, paralanma ve toplanma diye de anlabilir Btn bu olu
seyri insanda hedefine ak ile varr. Bu yzden insann zevci onun iin sknet ve huzur arac yaplmtr.

Kendi zddndan, kendi huzur ve mutluluuna yol bul ma zellii yalnz insanda vardr.

nsann, kavga ve ztlar ekimesiyle dolu hayat kadar bu hayatn ncesi ve sonras da zevciyete sahnedir. n-k insan sonsuz bir tekmln hem aday hem konusu hem de
sahnesidir. nsann dnya ncesi hayat bir zev-ciyet sergilemiti (bk. 2/35; 7/19; 20/117), dnya sonram hayat da yle olacaktr, (bk.2/25; 3/15; 4/57; 36/56)

Kur'an'n insann zevcinden sz eden ayetlerini, sadece fkhsal anlamda deerlendirip bunlardan e mnas karmakla yetinmek, ilgili ayetlerin anlam boyutlarn daraltmak olur.
Dorusu u ki, insann zevcinden bahseden ayetlerdeki zevciyetin e (kar koca) anlam, anlamlardan sadece biridir. Kesin karine veya kayt olmadka ayetleri bu anlamla
dondurma ynne gitmemek gerekir. Bu ayetlerde ifadeye konan zevler (benzer ztlar) sadece kadnlar veya erkekler deildir.

Sadece hukuksal anlamda elerden sz eden ayetler de vardr. Mesela Ahzb suresi 6. ayet Hz. Peygamber'in zevcelerini mminlerin anneleri olarak tantyor.

TUYAN VE TAUT Taut:

11. ayet, firavunlarn temel niteliklerinden birincisi olan tuyan veya tautluu kayda geirmektedir.

lahlatrlm azgn kodaman, zalim-saldrgan kii veya kiiler anlamndaki tautun kk olan tuyan, trevle-riyle birlikte (taut dahil) 40 civarnda yerde geer. Biz-zat taut
kelimesi 8 kez gemektedir.

Arapa lgatlarda taut (tekili ve oulu ayn) iin verilen anlamlar unlardr: lahlatrlm azgn, khin, b-yc, sapklk ncs, Hristiyan kodaman, saldrgan, zalim.

Tauta Hristiyan kodaman (onunla yan yana kullanlan cibt szcn ise Yahudi kodaman) anlam veren, Arap dilinin en byk stad ve dilcilerin babas saylan

ve 231/846de len bnl Arabdir. Daha sonraki dilciler bu anlam, Kuran dilinin bu Mevl ocuu (yani Arap asll olmayan kle) lmsz ustasndan alarak tekrar
etmilerdir. (Mesela bk. 370/980de len byk lgat bilgini Ezhernin Tehzbul-Lga adl ant eseri)

Ne yazk ki, bnl Arabnin dilbilimdeki dehasn bize tam gsterecek mstakil eserleri elimize ulaamamtr. Onun verdii esiz tespitleri, kendisinden nakilde bulu nan dier
meslektalarnn eserlerinden reniyoruz.

538/1143te len nl Trk mfessir Zemaher, Nisa 51de geen cibt ile Yahudilikteki kutsal gn sebt (Cumartesi gn) arasnda irtibat grmektedir, (bk, Zemaher, Essl-
Belaa, cibt mad.)

Tefsir limleri, sahab mfessir bn Abbastan balaya rak ve ini sebebini de dikkate alarak, tautun Nisa sn resi 51. ayette Yahudi kodaman Kab el-Erefi ama, ladn
sylemilerdir ki anlam olarak bu er babasna ok uygundur.

Ayn ayette geen ve aslen Arapa olmamakla birlikli lgat itibariyle tautun anlamlarna yakn anlamlar ta-yan cibt ise yine mfessirlere gre, bir baka Yahudi kodaman olan
Huyey bin Ahtab gstermektedir. Mu fessir Tabernin ifadesiyle bu iki kii, iki cibt veya ili i taut idi. Allaha ve onun peygamberine isyanda Yaln di milletine nclk
etmekteydiler. Ama bunlar, ayn ii yapan baka Yahudi ncleri de olabilir. Allahn bildirmek istedii, byle bir ekibin bulunduudur (Taber, Tefsir, 5/130-135)

ni sebepleri, mesaj kaytlamayacana gre, taut v( onun benzeri olan cibt Kuran dilinde, mfessir Rznin iaret ettii u anlam tayan szckler olarak alnmaldr:

Bu iki kelime, er ve bozgunculukta zirveye km kiileri ifade etmede deta sembol olmu iki kelimedir.

(Rz, Tefsir, 10/133)

Kuran; tautu, tuyan yaayan ve yaatan kii ve kudret anlamnda kullanr ve Allah'a imann gerek anlamna ulamas iin tauta kar kmann kanlmazlna dikkat eker.
(2/256) Nisa 51. ayet Araplardaki okuma yazma bilenlerin (aydnlarn) cibt ve tauta inandklarn ve mminleri onlara inananlardan daha ua grdklerini syleyerek bunu
knyor. Bu ayette taut, ruhsuz putlara ad olan cebte karlk, ruh ve uur sahibi put yani ilahlatrlm, putlatrlm insan anlamnda kullanlyor.

Arap dilcileri tautu, (diil ve erkei ayn) azgn, snr tanmaz, Allah yerine kendisine taplan, zulm, cebir ve iddet kullanan Firavun ruhlu, eytan yaradll varlk

olarak mnlandrmaktadrlar. Hayra engel olan tm kii ve glere de taut denmektedir. Tautun, grneni yannda, grnmeyeni de vardr.

Taut daima akl ve ruh sahibi varlktan yani insandan olur. Putlarn taut olarak adlandrlmalar, onlarn tuyanlar ifadede birer vasta olmalarndandr. Ve Allah'a kar kfre
sapanlarn dostlar tauttur ve onlar, taut yolunda savarlar. (2/257; 4/76) Bunlarn belirgin zelliklerinden biri de, davalarnn zmn, tauta havale etmeleridir; her zaman
tautu hakem yaparlar. (4/60)

Tauta kar kan ve ona uaklk etmekten kananlara sonsuzluk mutulan verilecektir. (39/17) Lanetlenen ve Allah'n gazabna urayarak en iren cezaya arptrlanlar, domuz,
maymun suretine evrilecek, tautun ua-klesi haline getirileceklerdir. (5/60)

imdi, tautun kiiliini, roln ve tavrn daha iyi tanmak iin onun temel zellii olan tuyan grelim.
Tuyan, isyan ve gnahta, snr tanmayacak lde ileri gitmektedir. (Rgb, tuyan mad.) Fiziksel glerin normal snrlar aacak ekilde faal hale gelmeleri de tuyanla ifade
edilebilmitir. Mesela Kur'an, Nuh Tufan srasnda sularn kprp azmasn tuyan kknde bir fiille (taa) ifade etmektedir. (69/11) Ne ilgintir ki sularn tuyan ile
boulan Nuh devri zalimlerini Kur'an zulme sapan, tuyan edip azan bir kavim olarak an makta (bk. 53/52) ve insann tuyann tabiatn tuyan ile cezalandran varlk ve olu
ilkesine dikkat ekmekti dir. Haakka suresi 5. ayet de, Semd kavmi azgnlarnn tye ile helk edildiklerini sylyor. Bu tiye de tu-yan kknden treyen bir isim olup
tuyan eden insan lan cezalandrmak iin Yaratc tarafndan devreye so-kulan tuyan edici tabiat kuvvetlerini ifade etmektedir Bu ayette cmle o ekilde dzenlenmitir ki, tye
hem Semd kavmini helk eden kuvveti hem de bu kaynn helkine sebep olan tavr ayn anda ifade etmektedir Bu slp harikasn dikkate aldmzda, anlan ayet m
tercmesinin yle verilmesi gerekir:

Bunun zerine Semd, azgnlk yznden/azgn n tabiat kuvvetiyle helk edildi. (Haakka, 5 Ayrca bk ems,ll)

Tuyan, insann tabiatnda vardr. Kuran daha vahyedi-len ilk suresinin 6. ayetinde bu gerein altn izmii i yle sanld gibi deil; u kesin ki insan gerekten
uzar.5 (Alak, 6)

Bu yaradl gereini veren ayetin ardndan insann tuyannn temel sebebi gsteriliyor. Bu sebep, insann ken-disinii hi kimseye muhta olmayacak bir konuma gelmi
grmesidir ki firavunluun temel belirtilerinden biridir. Tuyan, insan egosunun, kendini ilahlatrmas, her evin, herkesin stnde grmesi halinde tecelli ettiinde doruk
noktadr. Kur'an'a gre, bu doruk noktann tipik temsilcisi Firavun tiptir, (bk. 20/24, 43;Nzit, 17)

Firavunlar medeniyeti bir tuyan medeniyeti idi; batlar bu yzden olmutur:

Ne ilgintir ki, tuyann babalar olan Firavunlarn ezil ii srailoullar, sonunda Firavun yolu olan tuyana sapmaktan kurtulamadlar. Onlarn lah gazaba uramalarna da bu
sapma sebep oldu. (20/80-87)

Kur'an, temel varolu ilkelerinden biri olarak, unu s-rarla belirtir: Btn uygarlk ve saltanatlarn k az-mak yzndendir. Bu, daha ok, madde ve ondan kaynaklanan
deerlere aldanarak azmaktr. Her kn altnda bu yatar. Nitekim Nzit suresi 37-38. ayetler tuyan ile ireti hayat ve dnya nimetlerini ilahlatrma arasnda ba
kurmaktadr. Kuran, buradan hareketle bize unu retmitir:

Btn tautlar, parann kulu, mlk ve saltanatn ua-dr. Parann kulu olmayan hi kimsenin taut olmas iliz konusu edilemez. Parann kullar, o esas tanrlarn ya
cebir ve iddeti kullanarak elde ederler ya mlk (ynetimi) saptrarak yahut da Allah ile aldatarak. Gnmz firavunlar bu yollarn hepsini, zellikle Allah ile
aldatmay kullanmaktadrlar.

Tuyana sapanlarn niha cezalar, bir tabiat tuyan olan atele verilecektir. Cehennem, tabiat kuvvetleri tuyannn tipik ve ok gl bir beliriidir ve bunun iindir ki, tuyana
sapan zalimlerin cezalandrlmasnda en uygun yol cehennemle ceza yoludur.

u bir gerek ki, cehennem bir gzetleme yeridir, tuyana sapmlar iin bir dn-var yeridir. (Nebe, 21-22; ayrca bk. Nzit, 39)

Byle olduu iindir ki, cehennem ehli, birbirlerini su larken srekli yle konuacaklardr:

Seni tuyana ben itmedim.

Tuyana sapm bir topluluk idiniz, hadi grn sonu-nuzu. (50/27; 37/23, 31; 38/55-56)

Tuyana sapmann musallat edecei denge bozukluu insan aldatr, kuruntu ve hayale esir eder. nsan bu du-ruma gelince nefs egosunun oyunca olur ve karanl k, ap eker
zannetmeye balar. Kur'an bu noktaya dikkat ekerken, inkrclar tuyanlar iinde oynayp oyalanan gafiller olarak tantr, (bk. 2/15; 6/110; 7/1M 10/11; 23/75)

Tuyan emberinde gaflet ziliyle oynayanlarda oluun en ldrc hastalk, ve gzeli gsteren her sz v* uyarnn onlarda tuyann younluunu artrmak! m
baka bir ie yaramamasdr. Bu bir taut illetidir.

Taut illetine tutulanlara t ve uyar, beklenenin tam tersi bir etki yaratr; tautun zulm ve deheti bin . daha artar. (5/64, 68; 17/60)

Tuyan kavramnn bu Kur'ansal yapsn grdkten sonra tautu ksa bir ifadeyle yle tanmlayabiliriz:

Taut, her devirde, firavun ruhlu egemen kiilerle, onlarn yardaklar olan gruhun genel ad, cins ismidir.

KRESEL TAUT PAKTLARI: BAKAN, YARDIMCI VE EBAKAN TAUTLAR

Anlalan odur ki, her devirde birden ok taut bulunur. Tautlarn kabile apnda, millet apnda olanlar yannda blgesel ve uluslararas olanlar da bulunacaktr. Bunlar
birbirlerinden habersiz olabilecekleri gibi, organize de olabilirler. blisler Parlamentosu (hizbu-ey-lan, evliyau-eytan) gibi birlikler, beraberlikler vcuda getirebilirler;
aralarnda hiyerarik bir dzen kurulabilir, kaynamaya, birlemeye gidebilirler.

Taut sistemlerin her devirde ba tautlar yannda alt tautlar davardr. Ba taut bunlarn efendisi, destekisi, koruyucusudur. Gnmzde bu kincilere ebakan deniyor.
Yani tautlarn kimisi zulmn esas bakan, kimisi ebakandr. Ba taut olan zaarlarn alt tautlar olan finolar, Kuran tarafndan gnmzdeki kullanma tam karlk olacak
ekilde tespit edilmitir: Abedet-taut (tautun kullar, uaklar). Mide 60. ayete gre, abede-i tt, Allahn fkesine arplp lanetlenmi maymunlardan, domuzlardan kar.
Ba tautlar, bu fi-no uaklarn kendi muhitlerindeki zaaflarm, kinlerini, beklentilerini, makam hrslarn ve nihayet hyanet tutkularn bir biimde okayarak onlar kle gibi
kullanr-lar . Byle olunca da taut sistemler, ilkeler, parlamentolar, paktlar, blgeler gelitirilebilirler.

slam dncesinin yirminci yzylda doruu kabul edilen Muhammed kbal (lm. 1938) emperyalist Batl-larn oluturduklar smr dzeninin temsilcilerinin vcut verdii
organizasyonu, blisler Parlamentosu diye anmtr. Aynen bunun gibi, Tautlar Parlamentosu deyimini de kullanabiliriz. Kur'an bu noktada evliyaut taut (tautun dostlar, grev
arkadalar, destekileri) deyimini kullanyor ki dier tabirlerin tmne zemin oluturan bir tabirdir.

Ksacas, taut, Kur'an terminolojisinde, iblis-eytan et enerjisinin fiziksel g ve birimler haline gelmesini, ey-leme dnmesini gerekletiren nsan unsurdur.

FESAT

12. ayet, firavunlarn temel zelliklerinden kincisi olan fesatla dikkat ekmektedir.

Fesat (zgn yazlyla fesad), toplumlardaki dengeleri bozarak yaratlan kaosa denir.

Fesat kknden szckler isim ve fiil halinde 40'tan fazla yerde geer.

Kur'an dilinin lmsz ustas Rgb el-Isfahn (lm. 502/1108) el-Mfredt'nda fesad bir eyi itidal dairesinden az veya ok karmak olarak tantyor ve kar tnn salh
olduunu sylyor ki, kavramn Kur'an's;l niteliini tam tespittir.
Fesadn esasn, varlk ve olutaki, toplumdaki dengeleri bozmak, bozgun ve yozlama vcuda getirmek olutu-rur. Bu da, yine Rgb'in syledii gibi, bazen insann i
dnyasnda, bazen bedenimizde, bazen de dmzdaki dnyada meydana gelir.

Fesadn her tr, insann eseridir. (2/30; 40/26) Bu yzdendir ki tanrsal irade, yeryzn fesada veren kt insanlar, onlara musallat edilen baka insanlarla durdurmay
kanunlarndan biri halinde iletmektedir. (2/251)

Fesadn temelinde insann doal ve kozmik deerleri, kendi kiisel drtleri ve doymazl uruna altst etmesi yatar. (23/71) Bunun iindir ki en byk fesat irktir. nk irk,
yaratc-kll uura zg kudret ve deerleri para varlklara ykleyerek oluun omurgasn zedelemektir.

I Sakara 30'a gre, btn yceliklerine ve Allah'n kendisine gvenine ramen insann zelliklerinden biri de fesat retmesidir. nsann rettii fesattan en byk pay irk, ikinci
olarak mnafklk (ikiyzllk), nc olarak da Yahudi toplumu almaktadr. (2/11; 8/85; 17/4)

I in ykc fesat, insann saltanat ve sahip olma uruna sergiledii fesattr. (Nemi, 34) Byle olduu iindir ki, ihsanlk tarihi boyunca medeniyet ve saltanatlarn kne hep
fesatlar sebep olmutur. (28/4, 83; 29/14; 40/26; 89/12)

Peygamberlerin nemli yakarlar iinde, fesat retenlere yenik dmeme dilei de vardr. (29/30) nk fesat, yurtlar karmaa ve mutsuzlukla doldurmakta, kitleleri lanet ve
azabn kucana itmektedir. (13/25; 16/88)

Kur'an u noktann altn da izmektedir: Fesat daima ldrmek ve kan dkmekle birlikte sahneye kar. Ve

bir kiinin kannn dklmesi veya bir kiinin fesada let d ilmesi btn insanln ldrlmesi ile eanlamdadr. (2/30; 5/32)

Kur'an, fesat reten birey ve kitlelerin insanlarn karsna bar reticileri olarak kabileceklerini de sylemektedir:

Onlara, Yeryznde bozgun karmayn! dendiinde, Tam tersine, bizler bar ve esenlik getirenleriz! demilerdir. Dikkat edin, gerekte onlar, bozgun getirenlerin
ta kendileridir de bunun bilincinde olmuyorlar.

(Bakara, 11-12)

ada firavunlarn yolu yntemi de hep budur. Srekli demokrasi derler, bar ve esenlikten, zgrlkten sz ederler ama icraatlaryla bu kavramlarn hayata gemesini
engelleyen her trl zulm egemen klarlar. Basn, niversiteleri, hatta yargy ve nihayet hukuku gdme alarak eytan ve firavun bir korku imparatorluu yaratp hayat
cehenneme evirirler. Bunu hem yerel dzeyde yapan firavunlar var hem de kresel dzeyde. Yerel dzeye hemen hemen tm Ortadou rnektir.

Kresel dzeye gelince onun ncs ABDdir. Bu zulm imparatorluunun, bir yandan dnyann dzenini koruma grevi (!) stlendiini iddia ederken te yandan silah ticareti
uruna dnyay harplerin kucana itmesi ve uzay zehirli gazlarn etkisinden kurtarmaya ynelik bir atlm olan Kyoto Protokoln, gelirlerim azalr gerekesiyle
imzalamamas bu ikiyzlln en yaman rneidir.

Barlk iddiasyla gerek barseverlii ayrmada kullanlacak lleri Kur'an yle tespit etmektedir: Allah'n birliine iman, son hesap gnne iman, salih amel yani
insanln hayrna ve mutluluuna katkda bulunacak hizmetler retmek.

Tabiatn Dengeleri Asndan Fesat:

Kuran, bir yerde, fesad, dolayl bir ifadeyle ekinleri ve nesilleri helk etmek olarak tanmlamtr ki, ekolojik yozlatrmann bir tantm gibi grebiliriz. yle deniyor:

nsanlardan ylesi vardr ki, onun dnya hayatna ilikin sz senin houna gider ve o, kalbindekine Allah' tank tutar. Oysaki o, dmanlarn en yamandr. Yanndan
ayrldnda/i bana getiinde yeryznde fesat karmak, ekini ve nesli yok etmek iin ie koyulur. Oysaki Allah, fesad sevmez. (Bakara, 205)

BRC SURES
(27/85)

Mekke dnemi surelerindendir. ni srasyla 27. geleneksel tertipte 85. sure olup 22 ayettir.

Ayet 17-20:

17 Geldi mi sana ordularn haberi? 18 Yani Firavun ve Semd'un? 19 Gerek u ki, inkrc nankrler bir yalanlama iindedirler. 20 Allah ise onlar arkalarndan
kuatm bulunuyor.

17-20. ayetler, zulm ve dehetin babalar ve prototipleri olan firavunlarn birer ordu saltanat ve hegemonyas olduklarn yani bu zalim ynetimlerin hccete deil,
kuvvete dayandklarn idraklere iletiyor. Ordu (zellikle ordular) despotik kudret ynetimlerinin hem dayana hem de semboldr.

Kuran, kudrete kar hcceti ne karm, lmszl ve sonsuz zaferi hccete balamtr.

nce unu bilmeliyiz:

Zulm hccetle deil, kudretle ayakta durur. Daha dorusu, hccetin sz konusu olduu yerde zulm olmaz, olamaz. nk hccetin kendisi de onu yaratan uur ve
irade de zulme kardr. Zulm varsa hccet retemezsiniz; olsa olsa hccetin yaratt deerleri smrrsnz. Tarih boyunca btn kudret imparatorluklarnn
yaptklar da budur. Hcceti o imparatorluklarn ezip horlad insanlar retir, firavunlarsa hem o reten benlikleri ezer, onlara svp sayarlar hem de onlarn
yarattklar deerleri nankrce ve namussuzca smrp keyif yaparlar.

Tam bu noktada, hccet-kudret mukayesesini yapan bir holm, Tecdit adl eserimden zetleyerek buraya alacam.

KUDRET VE HCCET

Fransz dnr Victor Hugo, Kanl ve kanla yaratlm an ve eref yoktur diyor.

Kanla ancak geici kudret destanlar yazlr ama kalc, insanla boyut atlatc hibir deer retilemez. Kudret, sadece cebert, gsteri, bask, tasallut ve zulm retir.

slam tarihi, aklc dnrlerin yaratc faaliyetleriyle yaad ksa baz dnemler hari tutulursa, egemen vasf itibariyle, bir kudret medeniyeti tarihidir. Halbuki Kuran,
bir hccet medeniyeti istiyor ve Allahn temel niteliklerinden birini de en yce hccetin sahibi olmak diye belirliyor.

En mkemmel hccet/kant Allah'ndr. O dileseydi hepinizi toptan doru yola iletirdi. (Enam, 149)
Elbette ki bu anlamda bir hccet, Kuran mesajnn insanla tebli dneminde kurumlaamazd. O dnemde hccetin sadece teorik-metafizik temelleri atlabilirdi ki

Kuran ve Peygamberin yapt da buydu.

Hccetin kurumlamasnn beklendii dnem, mmetin ynetimine Emevlerin el koyduu dnemdir. Ne yazk ki o firavun saltanatlar dnemi, hcceti deil, kudreti esas alan,
hatta ilahlatran bir dnem oldu. nk Emevnin temsil ettii ve dayatt yar irk, yar slam din, hccete deil, kudrete dayanmay gerektiriyordu. O, bizzat Peygamberimizin
ifadesiyle bir meliki addlar (kudurgan zalim krallar) saltanatyd.

Hz. Peygamberin, mesaj insanla ulatrabilmek iin verdii savunma ve korunma savalarnn bittii yani hccet retme dnemine geilmesi gerektii zamanda, cihat kavram
saptrlarak savalar savunma iin deil, lke fethetmek, insan haklarna tasallut iin yani apul ve soygun iin yaplmaya baland. (Ayrntlar, bizim Kuranda Lanetlenen
Soy adl eserimizde verilmitir.) Trk sf dnr Kuadal brahim Halveti (lm. 1845) bu geree parmak basarken gazalarn lke fethetmek ve tagallp arac
yaplmas tabirini kullanyor. (Ayrntlar iin bizim Kuadal brahim adl eserimize baklmaldr.)

KUR AN, HCCETTEN NE ANLIYOR?

Temel konusu ve gndericisi olan Allah', 'En yksek hccetin sahibi' olarak tantmak suretiyle Allah'n da kudretten ok hccet kullandn ifadeye koyan ve ken-di adlarndan
birini de 'Brhan' olarak belirleyen Kur'an hccetten ne anlyor? Sorunun cevabn, hccetle ben zer anlamlar tayan brhan ve sltan kelimelerini de dikkate alarak verelim.

Hccet:

Kuran dilinin almam ustas Isfahanl Rgb, aheseri el-Mfredtta hcceti yle tanmlyor:

Hccet, iki zddn birinin salamln gerektiren de-lil-beyyinedir.

Hccet, almaz kant anlam ifade eden kelime-kav-ramlarn emsiyesi olan bir kavramdr. Geici, aldatc, oyalayc ve nihayet yar yolda brakc madde stnlne kar
ezel-ebed hakikatlere dayanan almaz ve lmez akl ve bilim kantn ifade etmektedir.

Hccet, btn delil eitlerini ieren en kuvvetli delildir. Sonraki dnem ilmi kelam kaynaklarnn ortak kanaatleri de budur. (bk. Yusuf evki Yavuz, Hccet, DA maddesi)

Hccet-Istrap likisi:

Beniisrail, kudretle bir yere varamad; hccete snd ve kazand. Istrap, hcceti yaratr, besler, egemen klar. Refah ve rahatlk ise kudreti egemen klar, markl bytr ve
k getirir. Tanrsal kader odur ki, kudretin zebunu olup ezilen mustaripler, ilerindeki yaratc volkan gelitire gelitire egemenlikleri altnda ezildikleri kudret sahiplerinin
zaman iinde efendisi konumuna gelirler, onlar sessiz ve grnmez bir gelimeyle egemenlikleri altna alrlar. rnein, Yahudi ile dier milletlerin, Osmanl ile egemenlii
altnda tuttuu Batl milletlerin mnasebetleri hep bu kader muvacehesinde yrmtr.

En byk hccet Allahndr. Varlk ve oluun sergiledii ezel-ebed kanunlarn vcut verdii hakikatlerdir bunlar. kinci byk hccet peygamberlerin mesajlarn-dadr. Nisa
165 bunu ifade ediyor:

Mjdeleyici ve uyarc resuller gnderdik ki, eliler geldikten sonra insanlarn Allah'a kar herhangi bir hcceti olmasn. Allah Azz'dir, Hakm'dir. (Nisa, 165)

Kuran, peygamberlerin hccetiyle onlara kar kanlarn hccetini karlatrrken Hz. brahimle Nemrutu rnek verir. Hem de hccet kknden fiiller kullanarak. Hccete
kar kudreti kullanmann sembol ismi, Hz. brahim'in nurunu narla (atele) bomaya alan Nemrut'tur. Ve bunu yapan ayet, Nemrut hccetinin mlk ve saltanat kudretine
dayandn syler. Bu tr hccet hccet deildir, hsrana mahkmdur:
Allah'n kendisine mlk ve saltanat verdiini iddia ederek/Allah kendisine mlk ve saltanat verdii iin, Rabbi hakknda brahim'e kar hccet getireni grmedin mi?
brahim yle demiti: Benim Rabbim odur ki, hayat verir ve ldrr. O da yle demiti: Ben de hayat veririm, ben de ldrrm. brahim, Allah, Gne'i doudan
getiriyor, hadi, sen onu batdan getir! deyince, kfre sapan o adam app kalmt. (Bakara, 258)

Peygamberlerin mcadelesinin temelinde, Kur'an'n ak beyanyla, 'bilgi' yani hccet vardr.

Kur'an, dmanlar olan mrik-muhafazakr gelenek ilere kar peygamberlere unu syletiyor:

"Eer doru szller iseniz bana ilim getirin/ilimle gelin!" (En'am, 143; Ahkaf, 4)

Hak elisi peygamberlere kar mrik kodamanlar ise yle konuturuyor:

"Eer doru szllerseniz bize atalarmz getirin/atalarmzn kabullerinden kant getirin." (Dhan, 36)

Ve Kur'an, bu sapk kudret taslaycln arka plann gsteriyor:

"Onlarn hccetleri, 'bize atalarmzdan kant getirin' demekten te bir ey olmamtr." (Csiye, 25)

Hccette daima ilme atf yaplmtr. Kuran hccetin omurgasnda ilmi gryor. Bunun iindir ki, btn firavun saltanatlar, ilmin btn nimetlerini smrp kullandklar halde
ilim ve lim dmanlndan asla vazgemezler. Kuran onlar yle tokatlyor:

te siz byle insanlarsnz! Hakknda ilminiz olan eyde hccet yartrdnz. Peki, hakknda hibir bilginiz olmayan eyde neden hccet yartryorsunuz? Allah bilir,
siz bilmezsiniz. (li mran, 66)

Ne yazk ki, peygamberlerin o hccet dini, tarih iinde kudretin dini haline getirildi. Kudretin galipleri, grnrdeki maluplar olan mustaripleri tarih boyunca kmsedi, kenara
ittiler. Zaman iinde o bir kenara itip kmsedikleri hccet sahipleri onlar yle bir vurdu ki, toparlanamaz hale geldiler, dnyann nnde rezil, hccet sahiplerinin nnde
mahkm ve tutsak oldular. Byk fetihlerin sahipliiyle vnen Mslman imparatorluk ocuklarnn bugn, Batnn hccet ocuklar nnde dtkleri yrekler acs durum
bunun tarih diyalektii tarafndan nmze konan tartlmaz belgeleridir.

Brhan:

Anlalr hale getirmek, akla kavuturmak anlamndaki brh ve berha kknden tremitir. (Rgb, el-Mfredt) Nisa 174. ayete dayanarak, Kur'an'n adlarndan birinin de
brhan olduunu syleyebiliriz. Brha-nn hccet kuvvetinde bir kant karakteri tad genel kabuller arasndadr.

Brhan, ilimlerin ilmi, hikmetlerin hikmeti olarak grlmtr. Peygamberler, kendilerine kar kp kuvvetlerine dayanarak eitli ktlkleri onlara reva gren irk
kodamanlarna hep unu sylemitir: Brhanmz getirin! (Bakara, 111; Enbiya, 24; Nemi, 64; Kasas, 75)

Bu ar veya meydan okuyu, Yaratc'nn meydan okuyuudur. Kudrete dayanarak cebert kuranlara hayat hep unu sylemitir: Brhanmz yani hccetinizi getirin! Hccet
getiremeyenlerin kudret ve cebertlar er ge bitmekte ve kudretin zalim ocuklar hccetin mazlum ocuklar nnde bir gn mutlaka ve muhakkak boyun edirilmekterir.

Sltan:

Sltan (Sd harfi ile deil, Sn harfi ile) Kuranda otuz yedi yerde geer. Isfahanl Rgba gre, hccetin bir ad da sltandr. Alamayacak g, mutlak stnlk anlamndaki
selta mastarndan veya Yemen Arapasnda, kandili yakmada kullanlan zeytinya anlamndaki selt szcnden treyen sltan; hccet, egemenlik, sulta ve bu niteliklere sahip
kii demektir. (Rgb, el-Mfredt) Kur'an'n kullanm, sltann birinci kkten gelmesini kabul etmenin daha yerinde olduunu gstermektedir.

Tbin dnemi mfessirlerinden ve bn Abbasn r-visi olan krime (lm. 107/725), sltan kelimesinin, Kuranda kullanld btn yerlerde hccet anlamnda olduunu
sylyor. Kuran bu kelimeyi, mbn (ak seik, ayan beyan) szcyle de niteleyerek sltandaki almaz delil karakterine vurgu yapmaktadr.

irkin bir zellii de sltansz yani hccetsiz dava ve iddiadr. (bk. Enam, 81; Araf, 71; Yusuf, 40; Kehf, 15; Hac, 71; fir, 35, 56; Necm, 23) Kuran bu noktann altn srekli
izer. Ve sltanszl ilimden nasipsizlik olarak tantr:

Allah ocuk edindi dediler. H! Allah bundan arnmtr! O Gan'dir, hibir eye muhta olmaz! Gkler-dekiler de yerdekiler de O'nundur. Elinizde, sylediinize
ilikin hibir kant yok. Allah hakknda ilmine sahip olmadnz eyi mi sylyorsunuz? (Yunus, 68)

13u ayette kant anlamnda kullanlan szck, sltan szcdr. Ve dikkat edilirse kantla ilim arasnda irtibat kurulmutur. Bu irtibat genelde ilim kknden kelimeler
kullanlarak kurulur. Bazen de kitap szcm kullanlmtr (rnein, Safft, 156) ki o da ayr bir kelam harikasdr. nk kitapla ilim arasndaki irtibat temel irtibatlardan
biridir.

eytann hccetsizlii dile getirilirken de bu sltan szc kullanlmtr, (bk. 15/42; 16/ 99-100)

Sltan tarih iinde Kuran anlamndan karlp Bizans

l bir anlama brndrld ve kudret gstergesi haline getirildi. Ve bu olgu, slamn kaderini karartt. Unutmayalm ki, padiah anlamndaki sultan, burada ele aldmz
kelimenin ta kendisidir ama anlam, Kuransal anla-mm tamamen aksidir. Kuranda bilim ve akl tarafndan elde edilen delil yani akl-bilimsel kudret anlamndaki sltan,
geleneksel kullanmda madd kudreti, klc ve ou zaman zulm kullanarak egemen olan bir figrn unvan klnmtr. Yani Kuran mesaj, Kur'an'n mensubu olduunu
syleyenler tarafndan tepetaklak edilmitir.

Gklerin ve yerlerin katmanlarna nfuzun arac da sltan yani ilim ve fikir hccetidir.

Rahman suresi 33. ayet, gklerde koloniler kurmaya hazrlanan milletlerin bunu neyle ve nasl baardklarn gstermesi bakmndan da hccetle kudretin farkn gstermesi
bakmndan da bir mucize beyandr:

Ey cin ve insan topluluu! Gklerin ve yerin bucaklarndan/kelerinden geip gitmeye/gklerin ve yerin katmanlarna nfuz etmeye gcnz yeterse, hadi, gein
gidin/nfuz edin! lme dayanan hccet dnda bir eyle nfuz edemezsiniz!

lme dayanan hccet olarak evirdiimiz kelime sltan kelimesidir.

Sltan, aynen hccet gibi, peygamberlerin susturucu kantlar anlamnda da kullanlmtr: Nisa, 153; Hd, 95; Mminn, 45; Zriyt, 38

KUDRET-HCCET LKS

slam tarihinin filozof-bilgin devlet reislerinden biri olan Halife Me'mun (lm. 218/833) zamann stne kan eserler kadar gzel szler de brakmtr. te bir tanesi:
"Hccetle galip gelmeyi kudretle galip gelmeye tercih ederim. nk kudretle galebe lmldr ama hccetle galip gelmenin zevali yoktur." (Syt, Trihu'l-Hule-

fa, 366)

Memun (lm. 218/833), tbir yerinde ise ksmen Mev-l idi. Arap asll olmayan criye bir anneden domutu. Harunurreid gibi, gl ve itibarl bir halifenin olu
olmasna ramen, annesinin Arap asll olmamas yznden, egemen Araplk onu horlam ve bu horlamann etkisi altnda kalan babas tarafndan veliahtl, kardei Eminden
sonraya braklmtr.

Emin (lm. 198/813), anne ve baba tarafndan Arap asll idi. Bu bakmdan kudreti vard ama hcceti sfrd. limsiz, irfansz, dirayetsiz bir adamd. Memundan (ince drt yl
mddetle oturduu hilafet makamnn hakkn veremedii iin, hem kendini hem de bana getii Abbas devletini rezil etmitir.

Onun arkasndan halife olan Memun, ayn devleti g ve ihtiamnn doruuna kararak slam tarihine bir onur dnemi brakt. Memun, kudretle deil, hccetle sekinleen bir
halife idi. Yani o, kral filozof veya filozof krald. Memun unu biliyordu:

Kur'an'n rettii cihat bir hccet savadr; kudret sava deil. Emev sapkl, cihad bir hccet sava olmaktan karp kudret savana dntrd. Sonra bir
zaman geldi ki, hccete ncelik ve nclk tanyanlar, kudretin cihadyla bbrlenenleri yerle bir ettiler.

Bu yerle bir olma hali devam ediyor. nk Mslmanlarn elinde henz hccet stnl yok.

Petrol ve iddet, hccet stnl deildir. Onun iindir ki ikiyz ksur milyon petrol zengini Arap, yirmi milyon hccet zengini Yahudinin nnde zelil ve perian
olmaktan bir trl kurtulamyor.

slam iin cihadn, her eyden nce bir hccet sava olduunu anlamayanlarn kavga ve harcamalar slama zarardan baka bir ey getirmiyor.

Memun, fikir tarihine Beytl Hikme (hikmet-felse-fe oca) denen o bereketli dnce kurumunu hediye eden ve bu yolla yzlerce dnce adamna yol aan kiidir. Eski
Yunan metinlerinin Arapa'ya evrilmesinin ncln yapan da odur. Bunun bir anlam da, Bat rnesansnn mayasn alan byk ruhlarn banda gelenlerden birinin de
Memun olduudur.

slam hmanizmasnn ve aklcln en byk temsilcilerinden biri olan Mtezile bilgesi Chz (lm. 255/868) onun hilafetinden byk destek ald. aacak bir ey yok: yle
halifeye yle bilge. kisi de filozof, ikisi de Eski Yunandan yaadklar gne kadarki fikir mirasyla bark.

Chz, Arap edebiyatnn nesirde en kudretli kalemi olmakla kalmaz, Hint, ran ve Yunan miraslarn da ortak bir insanlk kltr ina etmek iin yourur. Chz konusunda otorite
saylan Cezayir asll Fransz msterik Charles Pellat (lm. 1992), onun bu byk kltrleri slam kltryle kucaklatrp youran ve buradan bir hmanizm karan ilk
Mslman dnr olduunu sylyor. Btn bunlarda halife Memunun pay vardr.

Eer kudret, hccetle birlikte ise ne gzel! Fakat eer, kudretle hccetten sadece birine sahip olmak durumunda iseniz, "Hcceti sein" diyor Me'mun. nk o sizi zamann stne
karr, lmszler arasna koyar.

Kur'an, kendi mensuplarna u emri veriyor:

"nsanlarn elinde, sizin aleyhinize bir hccet bulunmasn. Onlarn zulme sapanlar mstesna." (Bakara, 150; ayrca bk. Nisa, 165)

Kur'an'n dikkat ektii incelik u: Elinizde hccet varsa, hccetle galip iseniz, sizi ancak zulme bavurarak susturma yoluna gidebilirler. Ama bu yol, geici, aldatcdr. Uzun
vadede, onu kullanan mahveder. Ve bir iaretle de unu sylyor Kur'an:

Kudret daima zulmle ikiz olur. Kudret zulmsz, hccet ise zulmle olmaz. Bunun bizi gtrecei yer udur:

Hccete sarlanlar kudrete sarlanlara er ge galip geleceklerdir.

Hcceti olann aldatmayla susturulmas da mmkn deil. Bu yzden Kur'an srekli bir biimde, iman, beyyine (akl ve bilgi ile elde edilen kant) stne oturtmaya alyor.
Beyyine zerine oturmayan iman, din apulcularnn, 'Allah ile aldatma'ya dayal tuzaklarna kar koyamaz. Bu da kitlelerin felaketi olur. Bu noktada Kur'an, bir eyin altn
nemle iziyor:

"Aldatan, sizi sakn Allah ile aldatmasn!" (Lukman, 33; Fatr, 5; Hadd, 14)

Burada insanla, Kur'an vahyinin en arpc mesajlarndan birini duyuralm:

Kur'an; hangi balk, renk ve desenle olursa olsun, Allah'a inananlar arasnda, Allah'n karlkl hccet olarak kullanlmasn yasaklamtr. (bk. ra, 15-16)

Bir insann Allah'a iman varsa, o insan susturmak iin Allah' kant olarak kullanamazsnz.

lmsz egemenlik, hccetindir. O halde, insan iin nemli olan, hccet nnde yenik dmemektir. Kudret nnde yenik dmek, insan kltmez.

irk her zaman kudretin dinidir, onda hccet arayamazsnz. Mekke irk oligarisinin balarndan biri olan Ebu Sfyan (Emev kral Muaviye'nin babas), hilafet halife Osman
vastasyla Emevlerin ellerine getii gn yle yakaryordu:

"Allahm! Ynetimi yeniden Cahiliye ynetimine dndr. Egemenlii kuvvetle elde edilen bir duruma getir ve yeryznn egemenlik dayanaklar olarak meyye-
oullar'n se." (bn Askir, Tarihu Dmak, 23/471)

Ayn Ebu Sfyan'n u sz de onun karakterini ok gzel gstermektedir:

"Benim erefim, develerimin stndeki ticaret malla-rmdr."

Hccetten yoksun olanlarn, mal ve kltan baka bir erefleri olabilmi midir?

Kur'an, irkin bu hccetsizlik yanma ok hayranlk verici atflar yapmaktadr. Mekke mriklerinin kendisini reddetmelerini hccetten nasipsizlie balayan u bey-yineye bakn:
"Hayr, dndkleri gibi deil! Onlar, ilmini kuata-madklar ve yorumu kendilerine hi gelmemi bir eyi yalanladlar. Onlardan ncekiler de byle yalanlamt. Bak
da gr nasl olmutur zalimlerin sonu! (Yunus, 39)

Hccette de elbette ki bir kudret vardr ama unutmayalm ki, hccet, bilgi ve dncenin vcut verdii kudretin addr. Hccette her zaman kudret vardr ama kudrette her zaman
hccet yoktur. Daha dorusu her hccet ayn zamanda kudrettir ama her kudret ayn zamanda hccet deildir. Byle olduu iindir ki; Allah daima hccet kullanr. Yani bilgi,
dnce ve hikmetin elik ettii kudreti: "De ki, 'En mkemmel hccet, Allah'ndr" (En'am, 149) ayetinin mesaj budur.
Kur'an bize gsteriyor ki, 'en mkemmel hccet'in besleyici iki unsuru var: letilen akl, ilim. Bu ikisinin yerine kl ve istila geirilince zaferler geici, mutluluklar aldatc
oluyor. Ve k muhakkak hale geliyor. Kudret, istila ve tagallb hner sanm imparatorluklarn, d arada, Mslman imparatorluklarn hayat ve akibet-lerine bakn, bu gerei
grrsnz. Mslman imparatorluklarn hemen tamam birer 'Efelik ve tagallb

i mparatorluu'dur.

"Allah hep geometri kullanr" diyor Platon. Bu, Allah'n rastgele, tutarsz i yapmad anlamndadr. Platon, gerei ok gzel yakalam. Allah hep geometri kulland iindir
ki "En mkemmel hccet, Allah'ndr."

Hccetin omurgasnda bilgi-bilim var dedik. Bunun iindir ki hccet haline dnemeyen kudretler batmaya mahkmdur. Alt asrlk Osmanl mparatorluu batmad m? Batt,
nk kudreti vard, hcceti deil. Hccet, onun elinde deil, buhar sanayie tatbik edenlerin elindeydi. O, fesle-serpula, potinle ve hangi tarikatn sikkesinin cennet almeti (!)
olduunu tartmakla meguld. Yani abesle meguld.

Hccet abesle megul olanlarn yurduna asla uramaz.

Bylesi yurtlardan tiksinir hccet. nk bylesi yurtlara pislik siner. Kur'an yle demiyor mu:

"Allah, akln iletmeyenlerin stne pislik atar." (Yunus, 100)

Bu ne muhteem tutarllktr! En yksek kudreti en yksek hccete balayan kitap, hcceti besleyen temel deerden yoksun olanlarn stne pislik yadm sylemez de ne
yapard!?

Osmanl'nn yerine geen Cumhuriyette, kurucu mimarn esas dayana kudret deil, hccet idi. Bir defa, Kurtulu Sava bir hccet belgesidir. O sava, kudretle deil,
hccetle kazanld.

Cumhuriyet de hccetle kuruldu.

ylesine bir hccet ruhu ve sadakati vard ki Cumhuri-yet'in ba mimarnda, onun gnndeki yollar amurlu, ksz, parasz pulsuz Trkiye'nin ortaya koyduu bilim ve dnce
ciddiyet ve asaletine bugnk Trkiye ulaamyor.

Hccet ortam, zgrlk ve aydnl hayat tarz yapan laik ortamda vcut bulur. Laiklik yoksa Allah ile aldatma egemen olur, o egemen olunca da akl tutsak hale
getirilir. Ye o zaman meydan kudrete kalr; hccet hayatn dna kar.

nk hccet yaratmak iletilen aklla mmkndr. letilen akl iin zgrlk lazm; o da laik ortamda yaar. Hccet deerleri hep laik ortamlarda geliti. Laik ortamn olmad
toplum ve iklimlerde tek hccet oluabilir ki o da dine kar mcadeledir. Bat'da laiklik yerlemeden nce hccet, akl prangalayan dine kar mcadele ile ilgili rnler
yaratyordu. Laiklik egemen olunca akl serbest kald ve hccet adna bilimsel, dnsel fetihler art arda geldi.

Cumhuriyet'in banisi Mustafa Kemal'in, ayam biraz salam basar basmaz laiklie geii bouna deildir, zamansz da deildir. Dman istilasndan ve padiah-halife
belasndan kurtulan kitle artk ileyebilecek olan akln rnlerini vermeye hazrlanmalyd. Bunun yolu, hccet yaratmann iklimini oluturacak laik ortamn yerletirilmesiydi.

Atatrk ve Cumhuriyet, daha sonraki zamanlarda hccet mihverinden kudret mihverine kaydrld iin, Atatrk de tartma ve karalamaya ald, Cumhuriyet de.

FRAVUN KUDRET MEDENYETLERNN BELRGN NTELKLER

Kudret medeniyetlerinin, namdier efelik ve apul zihniyetlerinin 'drt g'' dikkat ekmektedir:

1. Asker kudret,

2. Mimar kudret (zellikle din mimar).

Allah ile aldatma,

4. Riyakrlk,

Bu drt unsur, medeniyetlerin k srelerinin de gstergeleridir. Btn kp gitmi firavun imparatorluklarn k dnemlerine bu drt 'kudret gstergesi' damga vurur.

Asker g, kudret devletlerinin en nemli dayana ve srekli ne karp vndkleri birinci dereceden sermayeleridir. Aslnda bu sermaye onlarn baarsn deil, zulm ve
cinayetlerini belgeler. stilalar, apullar, tagallp ve tahakkmleri hep bu g sayesindedir. Bastrp susturduklar kitlelerin tek bir ferdi bile gnlden gelerek bunlara destek
veya vg yneltmez. Aldklar vg ve desteklerin tmnn arkasnda korku, tahakkm ve cebert vardr. Yaratcla, retime, gnl bereketine, bilime, akla ksacas hccete
dayal deerleri yoktur.

Sleyman-Karnca Mukayesesi:

Kur'an, bizim urada anlatmaya altmz gerei bir kelam harikasyla idrakimize ulatrmtr. Bu noktada iki Kur'ansal beyyine ne kmaktadr ve ikisi de Nemi
suresindedir. O Nemi suresi ki, bir temsilcisi de Peygamber Sleyman olan krallk sistemlerini yerden yere alm, onlarn hem hukuksal-sosyolojik mahiyetlerini hem de
metafizik yaplarn deifre etmitir.

Nemi suresi, kudretin temsilcisi Hz. Sleyman'la, teva-zu, mahviyet, boynu bkklk ve 'bilin' gcnn temsil-cisi olarak belirlenen karncay kar karya getirmitir Kur'an'n
esiz mucizelerinden biri bu surede karncann azndan ifadeye konmutur. Krallk saltanatlarnn durumunu ortaya koyan beyyineler, zellikle ilk 52 ayet arasndadr:

Cinlerden, insanlardan ve kulardan ordular, Sley-man'n huzurunda bir araya getirildi. Onlar, dzenli bir biimde sevk ediliyorlard. Karnca vadisine geldiklerinde
bir karnca yle seslendi: Ey karncalar! Yuvalarnza girin ki, Sleyman ve ordular sizi ezmesin; nk onlar uurlu hareket edemezler. Bunun zerine, Sleyman,
karncann szne gld ve dedi: Rabbim, bana ve ebeveynime ltfettiin nimetine kretmeme, honut olacan hayrl ve barl bir i yapmama imkn ver. Ve
rahmetinle beni iyilik ve bar seven kullarnn arasna sok." (Nemi, 17-19)

Saba Melikesi dedi: "u bir gerek ki krallar bir kente/bir memlekete girdiler mi, orada bozgun karrlar; orann onurlu insanlarn zelil-sefl ederler. te, byle
yaparlar." (Nemi, 34)

Onlar bir tuzak kurdular, biz de bir tuzak kurduk ama uursuzluk eden onlard. Bir baksana nasl oldu tuzaklarnn sonu! te, onlar da topluluklarn da hep birlikte
yere geirdik. te sana onlarn, iledikleri zulmler yznden kp pssz kalm evleri. Hi kukusuz, bunda, ilmi kullanan bir topluluk iin kesin bir ibret vardr.
(Nemi, 50-52)

17-19. ayetlerde, Hz. Sleyman'n ordularndan yani glnden sz ediliyor ama Sleyman'n iin farknda ol-duuna vurgu yaplyor. Sleyman'n kudretle marmak yerine
boynunu bkerek kr ve tevazu tavr iine girmesi, onun kudrete teslim olmayp hcceti esas aldnn gstergesidir. Buna ramen, Cenab Hak, ayn zamanda bir kudret
sembol olan Sleyman ordusunu karncann 'llinden uursuzlukla itham etmitir. Demek ki, kudret saltanatlarnn istisnasz tmnde bir sapma, bir aldatma ve azma mutlaka vcut
bulmaktadr, bulacaktr.

M. ayet, Saba Melikesi'nin dilinden krallk rejim ve

devletlerinin birer zulm devleti olduklarn, bu zulm devletlerinde zelil olmas gerekenlerin aziz, aziz olmas gerekenlerin zelil hale getirildiini yani zulmn egemen klndn
bildirmektedir. Bu ayet, dolayl yoldan bir zulm tanm vermektedir:

Zulm, aziz olmas gerekenleri zelil, zelil olmas gerekenleri aziz klan icraattr. Zulm gelince, hibir ey olmas gereken yerde olmaz. Her eyi olmas gereken yere
oturtan, adalettir.

50-52. ayetler, kudretle azp zulme sapanlarn deimez kbetlerine dikkat ekiyor ki o, yurtlarn, evlerin kp pssz kalmasdr. Bu deimez yasann ileyiini, bu ileyiin
geriye brakt kalntlar tetkik de bir grev olarak ilim sahiplerine ykleniyor. Yani kudretin yerle bir ettii meknlar, yurtlar hccetin incelemesi isteniyor. Sebep u:

Zulmden zulmle ders karlmaz. Zulm arac olan kudretten ancak adalet arac olan hccet ders karabilir. Ona sahip olanlarsa ilim erbabdr, kudret ve tagal-lp
erbab deil.

Kudret ve Mimar G:

Kudret medeniyetlerinin tm mimaride byk atlm-lar yapm, byk eserler vcuda getirmilerdir. zellikle din mimaride. Bu onlarn riyakrlklarnn da Al-lah ile
aldatmalarnn da kant ve aracdr. Msr fira-vun medeniyetinin ihtiamn piramitler temsil etmiyor mu? OsmanlIya bakn, bu kudret imparatorluunda en grkemli camiler ya
byk zulmleri yahut da byk hrszlklar rtmek iin paravan olarak ina edilmiti

Zulmler altnda bunalan ama Allah ile aldatlmaya her zaman msait olan halk, ne zaman patlama noktasna gelmise onu teskin edip susturmak iin grkemli bir cami
yaplmtr.

Mimarideki ilerleyi ve mimari yaplardaki grkem, zellikle din mimarideki ihtiam, bir medeniyetin k alametlerinden biridir. Hz. Muhammed bu gerei, mihver ve
merkez kurum olan dinle irtibatl olarak gstermitir. Mescitlerin yozlama, Yahudileme, Hristi-yanlama arac yaplmasn mucize bir ihbarla insanla duyuran odur. u szler
onun:

"nsanlar mescit yapma ile vnme yarna girmedike kyamet kopmaz.

Buradaki kyametin, toplumlarn k anlamndaki kyamet olduunu sylemeye gerek yoktur. te Peygamberimizin iki sz daha:

Grdm o ki, sizler benden sonra mescitlerinizi grkemli, ssl psl yapacaksnz. Tpk Yahudilerin havralarn, Hristiyanlarn kiliselerini grkemli, ssl psl
yaptklar gibi.

Itir topluluun ibadetleri ancak mabetlerini ssleyip ssledikten sonra yozlar. (Bu hadisler iin bk. bn Mce, mescid 2)

I )emek ki, grkemli cami yapm, cami saysn artrmak bir dindarlk veya dinde gelime belirtisi deil, dinde ve toplumda k gstergesi ve bir firavunlama veya Ya-
hudileme alametidir.
Hu gerek M slman kitlelerden asrlarca gizlenmitir.

Bununla da yetinilmemi, gerein tam aksi dinletirile- rek slam bir namazlar ve camiler dinine dndrlm cami saysn artrmak ve camileri grkemli yapmak dinin, ahlakn,
imann, kurtuluun, cennetin garantisi, gstergesi gibi lanse edilmitir. Oysaki Kurann ve 11/ Peygamberin syledii, bunun tam aksidir.

Mescit ssleme ve artrma yar ayn anda hem bir riya gstergesi hem de Allah ile aldatma gstergesidir. Allah ile aldatmann gnmzde anavatan konumuna gelini', bulunan
Trkiyede cami saysnn yz yirmi bine dayan-dn ve bu camilerin finansman iin devlet bte-sin-den birka bakanlk btesine denk bir parann nama/ kldrma memuru
olarak atanan imam ve mezzinle n datldn dnmek, zerinde olduumuz meeliyi anlamada baka kanta ihtiya brakmaz.

Din istismar veya Kur'an'n kulland ekliyle Alla! ile aldatma, kudret imparatorluklarnn 'cihan siyaseti' olarak lanse ettikleri becerinin temel dayanadr, hu
imparatorluklarn tm, kudretinin byk ksmn bu aldatmadan alr. nk halklar raiyyeletirmenin bu gne kadar kefedilebilmi en etkili yntemi, Allah ile aldatmadr.

Din, tarih boyunca, hccetten nasipsiz g siyasetleri-nin besleyici kayna olmutur.

Esasta bu kudret birliklerinin ne dinleri olur ne de iman lan; tek bildikleri ve taptklar, egemen kldklar gle-ridir. Ne var ki, raiyyeletirip hayvan srsne dnn dkleri
kitlelere kendilerini din savunucusu, din ham m Allah'n askeri, mcahit, gkten desteklenen ordularn komutanlar olarak takdim ve kabul ettirirler.

Bu kudret medeniyetlerinin her kurum ve kavramnda \llah ile aldatmann izleri, etkileri bariz bir ekilde grlr. Din burada, Allahn iradesindeki din olmaktan karlp
rtlm ve beer itah ve ihtiraslarn sefil mi arac haline getirilmitir. Bu ara, kudretin riyakr ncleri tarafndan namerte kullanlr ve bu namertlik 'dindarlk, dine
hizmet' olarak lanse edilir, yani riyakrlk kutsallar.

Kudret imparatorluklarnda din istismar (Allah ile aldatma) ile riyakrlk emme basma tulumbann iki ucu gibi daima beraber i grr.

Kudret mparatorluklar ve Riyakrlk: .

Riya, yani olduu gibi grnmemek veya grnd gibi olmamak, Allah ile aldatmann olmazsa olmazdr. Esasnda riya da Allah ile aldatmann bir eklidir. Allah le aldatma,
riyakrlk kullanlarak gerekletirilir. kilim, fuhun, sefalet ve sefahatin gayyasna batm padi-ah,vezir, beylerbeyi vs. trnden adamlar, bu riya siya-set ve sisteminin
iletilmesiyle birer evliyaya dnt -rlm, dokunulmaz, eletirilmez klnmtr. Esrarke-likten olancla kadar bulamadklar pislik kalmayan ki adamlarn 'Has
Baheler'de sergiledikleri sefahat ve iki lemleri tarihin en grkemli zevk sahnelerine vcut Vermitir. Ama bunlar halktan hep gizlendii iin bugn siz, rnein, herhangi bir
padiahn iki itiinden sz ettiinizde peygamberlere iftira etmi adam muamelesi grrsnz. te yandan ayn zihniyetin mensubu dinciler, mesela Atatrk'n hi kimseden
saklamadan merte itii birka kadeh raky bir byk dinsizlik belgesi gibi halkn nne karp Atatrk din dyd" propaganda-sna namussuzca let etmekte bir beis
grmezler.

Hu riya irkinin ocuklar, bir baka dkle daha te vessl etmekteler: Divanlarnda araptan sz eden patl ahlarn (rnein Ftih'in) bu iirlerini onun divanndm kararak
yaynlarlar. Neden? ki itii anlalmasn diye. Evet, bu kadar beyinsiz ve onursuz bir tenezzl ii ne de girerler. (Bu konuda bk. Halil nalck, Has Bac-deAyu Tarab; YN
ztrk, Ebu Zer, 327-357)

Sormak lazm: Riyaya sapmadan, aka, merte birka kadeh rak imek mi kt, u bahsettiimiz namertlik ve alaklk m?

Ksacas, kudret imparatorluklar din adna 'Allah ile aldatr', yalan din, riyakrl iman yaparlar. Osman-l mparatorluu, bu zihniyetin tarih iindeki en belir-gin
temsilcilerinden biri, belki de birincisidir. undan: Osmanl'nn elinde, bu riyakr saltanat manen takviye edip inanlr klacak mthi bir aldatma vastas daha vard: Halifelik.

Halifelik, slam'n muazzez Peygamberi tarafndan "Benden otuz yl sonra kudurgan saltanata dnr''

dedii bir firavun sistemdir. Kralln din perdesiyle maskelenmi eklidir. Ve bir anlamyla da bir 'zulmler tarihinin zel addr. Ne yazk ki, tarihsel mahiyeti bu olan
halifelik, geleneksel saltanat dincilii tarafndan kutsal, dokunulmaz kabul edilmi, halifenam 'meliki add' (kudurgan kral-halife) ise Allah'n yeryzndeki glgesi, vekili
saylmtr.

EGEMEN GCN HCCET YARATANLARA REVA GRD

Egemen g, yani kudret sahipleri, her devirde hccet retenlere (ilim, fikir, hikmet, fen, keif sahiplerine) zulmetmilerdir. Tarihin amaz diyalektiklerinden biri de budur. Bu
bakmdan, dinlerin tarihi ayn zamanda bir zulmler tarihi olarak adlandrlabilir. Bat'da engizisyon dnemi bu zulmlerin zirveye kt dnemdir.

Hccet yaratan nclerden yani akl iletenlerden en byk rahatszl duyanlar, din temsilcileri, baka bir deyile saltanat dincileridir. slam tarihi bu bakmdan ok dikkat
ekici bir tarihtir. Bal olduu dinin kitabnda akl en yce deer olarak vld halde aklc dnrlere etmedii ktl brakmayan bu tarih, tabir caizse, karanln
katlettii byk hccet dehalarn ac hatralaryla doludur. Bu insanlarn kimi srlm, kimi ikenceden geirilmi, kimi zehirlenerek ldrlm, kimi ipe ekilmi, kimi de
fikirleriyle etkili olamasn diye l>in trl eytan tedbirle saf d edilmitir.

Biz bugn bilmekteyiz ki, slam tarihi, egemen kudreti ekiplerin kendilerini yceltmek iin kutsallatrarak vdkleri 'fetihler' (apul ve tasallutlar) dnda, andmz hcceti
benliklerin rettii deerlerden baka vnecei hibir eye sahip deildir. Ne yazk ki egemen g

0 hccet reten zeklar kendinden saymamakta srar etme ahmakln hl srdrmektedir.

Biz, slam tarihinin bu yann, 'Karanln Katlettikleri' adl eserimizde inceledik. Burada 'hccet yaratmann altn nesli' olarak grdmz Mevl ile ilgili ksa bildiler
verip o vastayla Emev'nin slam tarihinde hccet yaratc damarlar nasl paraladna ve bu firavunluunu dinletirerek slam'n iine nasl soktuuna dikkat ekeceiz.
158 FRAVUN

HCCET YARATANLAR KERVANI: MEVL

Mevl veya Hccet Yaratan Kleler:

slam tarihinin (hatta belki de insanlk tarihinin) en nemli, en hayat kavramlarndan biri de Mevl kavra mdr. Bu kavram; sosyolojik, tarihsel bir kavram olarak gzkmesine
ramen, slam dncesinin btn alanla-ryla bir biimde ilgilidir.

Bir slam tarihi terimi olarak Mevl, Emev ve Abbasi dnemlerindeki (zellikle Emevler dnemindeki) Arap asll olmayan btn Mslmanlar ifade eder. Bu an lam, Mevl
kavramnn daha ilk admda nasl bir deh etin gstergesi olduunu kantlamaktadr. nk bu kavram, Araplarn, slama giren baka milletlere nasl baktklarn gstermektedir.
Gerek u ki,

Arap olmayanlardan birok kimse, savamadan veya herhangi bir bar antlamas yapmadan nce Msl-manla girmiti. Bunlar, tamamen hr olduklar halele onlara da
mevl denmektedir. (Demircan, ARAP-Mevl likisi, 48)

Mevl-Arap ilikileriyle ilgili almalarn ortaya koyduu sonular, bu konuyla ilgili eser verenlerden biri olan Dr. Cemal Cevde tarafndan yle zetlenmitir:

Araplar, Mevlyi hakir grp horlam ve onlara toplumun alt snf muamelesi yapmtr. Bu cmleden olarak, Emevler Mevlyi slam ordusuna sokmam tr. Emev
dneminde slam ordusu saf Arap bir ordudur. Bunun bir uzants olarak Mevlye harp gani metlerinden ve devlet gelirlerinden pay verilmemitir, Bu paylarn datlmasnda
kullanlan ordu sicillerinde-

Mevlnin ad yoktur. Baz Araplar, harplerde kendilerine hizmet etsinler diye yanlarna aldklar mevlye, bahi trnden bir miktar ganimet verebilmilerdir.

Mslman olan kleler, bir arabn mevlas yani klesi olmaya devam etmi, dahas, bunlardan tpk gayrimslimler gibi, cizye ve hara alnmas srdrlmtr.

"Emev devleti tam bir Arap devleti idi. Byle olduu iindir ki Arap unsur, Mevl unsura kar belirleyici imtiyazlara sahip klnmtr. Mevlnin eitlii sylemleriyle
iktidara gelen Abbas devletinde de durum deimemi, devlet yine tam Arap devleti olmutur. (Cemal ( evde, el-Evdul-ctimaiyye vel-Iktsadiyye IVl-Mevl fi Sadril-
slam, 80-81)

Emevlerin slam yozlatrp kavmiyetilik adna Mevlye zulmettikleri, tarihin tescil ettii bir gerekli r. Bunu tekrar etmek srpriz olmaz. Srpriz ve ok yaratan sylem,
Emevler lehine bugn bile ne karlan sylem olur.

slamda Emev yllar ve Emevlerin Mevl ile ilikileri konusunda yazan Arap yazarlar, ak ekilde Emev taraftarl yapm, bahaneler yaratarak Mevlye yaplan
Arap zulmleri bir biimde mzur hatta zaman zaman mer gstermekten ekinmemilerdir. Emevlere avukatlk gayretinde onlara ta kartanlar ise ne artr tecellidir ki,
Arap asll olmayan Araplardr. Yine artc bir gerektir ki, bunlarn nemli bir ksm Trkiyededir.

Arap yazarlarn bir ksm ve onlarn slam dnyasnn orasna burasna yaylm Arap hizmetkrlar, kavram kargaas yaratarak Emevlerin ktlklerini mzur gstermek
iin tarihin her dnemindeki Arap olmayan Mslmanlar Mevl ilan etme oyunu oynuyor. Bu oyunu oynayanlara gre, mesela, 309/921 ylnda ldrlen Hallc el-Mansr da
Birinci Dnya Harbi ncesinde Araplara istediklerini vermeyen Osmanl generali Enver Paa da slam Araplatrma oyununa son veren Mustafa Kemal Paa da
Mevldendir. Ve slam ykmak iin grnrde Mslman olmulardr. (Bed erif,

70-71)

Mevlnin, Arap-Emev imparatorluunu ykan siyasal ve asker zaferi, onun tarihe brakt esas byk zafer yannda hibir ey deildir. O esas zafer, Mevlnin ilim, fikir,
hukuk, sanat ve edebiyat alanndaki al-mam, eriilmemi baarsdr ki, biz onu tarihin ve Tanrnn straba, aln terine ve samimiyete verdii dl olarak gryoruz.

slam tarihinde strabn hccet yaratclna dnemde tank olmaktayz:

1. Asrsaadet,

2. Mevlnin slam kltr ve ilimlerinin kuruluunu salayan faaliyetleri dnemi,

3. Trk Kurtulu ve Aydnlanma Sava dnemi.

Bu dnemlerin birincisinin lideri Hz. Muhammed, ikin-cisininki mam zam, nc dneminki ise Gazi Mustafa Kemal Atatrktr. Bu yaratc dnem, ne yazk ki, slam
mmetinin byk nankrlk ve hyanetiyle karlat:
1. Peygamber Ehlibeytine ihanet,

2. mam zama ihanet,

3. Mustafa Kemale ihanet.

Bu dnem, Kur'an'n varlk ve oluun motor gc olarak grd mstazaflarn (ezilip horlananlarn) ilevsel olduu dnemlerdir.

TEK KLK MMET MESAJI

Kuran, kudretin temsilcisi Nemrut karsna hccetin temsilci olarak Hz. brahimi karmakta ve bu hccet nderi peygamberi tek kiilik mmet olarak anmaktadr:

u da kukusuz ki, brahim bal bana bir mmet idi; bir hanf olarak sadece Allah'n nnde eiliyordu, mriklerden deildi. (Nahl, 120)

imdi, Kur'an'n verilerine dayanarak hccet yaratan benlik olarak alabileceimiz bu tek kiilik mmeti biraz aalm:

Victor Hugo (lm. 1885), 1878de, Voltairein lmnn yznc yl dnmnde yapt konumada, devrimci dnr tantrken u cmleleri de kullanmtr:

Voltaire, bir insandan fazla bir eydir; bir yzyldr, bir adr. O, olaanst bir i baarmtr. Voltaire, byk bir zeka ve dev bir yrektir. O, bir savadr ve onun
sava, akln nyargya, haklnn haksza, ezilenin ezene kar savadr; iyiliin savadr. Voltairee kadarki zaman boyunca, alar, devlet bakanlar, imparatorlar,
krallar ve prenslere gre adlandrlmtr. Voltaire, bir devlet bakanndan daha fazla bir eydir, dncelerin kraldr o. Voltaire ile yepyeni bir dnem balar. (Onur
Bilge Kula, 29)

Hugo, Voltaire mnasebetiyle ve Voltairee atf yaparak u muhteem tespiti de yapmtr:


Kanl ve kanla yaratlm an ve eref yoktur.

Bu tespiti bizim, eserlerimizde kullandmz kelimelerle ifade edersek yle diyeceiz:

Kudretle yaratlm an ve eref yoktur; an ve eref hccetle yaratlr.

Hccetle yani, akl ve bilim deerleriyle. te aydnlanma budur. Aydnlanmann tanm da budur. Ve insan olmak da bunun byle olduunu bilmek ve yaamaktr.

Voltairee byle bakyor Batl. Neden? nk Voltair, aydnlanmann ncsdr. Aydnlanma a olarak anlan 18. yzyla damga vurmutur Voltaire.

Batl, aydnlanmay ite bu kafayla yakalad. Mslman Doudaki kafa bunun tam tersini yapt: Aydnlanmay nne koyanlar dlad, dind, cehennemlik ilan etti. Oysaki
onlarn, aynen Voltaire gibi, her biri birer ad, bir insandan daha fazla bir eydi. Geleneksel Arap-akl dman szde Mslman, brakn bir insandan fazla bir ey olanlara
tahamml, bir insan olanlara bile tahamml edememektedir. Onun istedii, bir insandan daha az bir ey olanlardr, hatta yar hayvan, yar insan olanlardr. nk Neden ve
niin? sormadan boyun eip yaln yiyerek kesinde oturanlar bir insandan daha az bir ey olanlardan kar. slam adna hegemonyay din-letirenler bylelerini istiyor. Dn
bylelerini istiyorlard, bugn de bylelerini istiyorlar. Hep bylelerini istesinler diye hal Bat da onlara her trl destei veriyor.

Ik ve bilim ncs yaratc ruhu bir insandan daha fazla bir ey, bir a, hatta bal bana bir mmet grerek ycelten ilk kitap, Kurandr. Evet, bunu ilk kez yapan kitap
odur ama Kuran okuyanlar onu, bu mesajndan ok, mezarlkta okuyarak lleri cennete nasl gnderecekleriyle ilgili hesaplar iin kullandlar. Aksini yapan Kuran mmini
dnrler ise bir yolu bulunup din d ilan edilerek etkisizletirildi. Byle yapt Mslman yaf-tal dnya ve belasn buldu. imdi byle yapmayanlarn, Voltairelerin,
Hugolarn dnyas nnde diz km, srnyor.

Kuran, bir insandan daha fazla bir ey olan benliklerle ilgili mesajn Hz. brahimi tantrken vermektedir. Hz. brahim, temel zellik olarak, hanftir. Hanf, eskiye,
geleneklere ecdat kabullerine isyan eden muvahhit ruh demektir. Kuran, ak bir emir halinde, mminlerinden hanf olmalarn istemektedir. Kuran istemitir ama slam dnyas
bunun tam tersini dinletirmitir:

I Tal kodamanlarn tevik ve tahrikiyle, muhafazakr olmutur. Yani maskeli mrik.

Muhafazakrlk, hanfliin tam tersidir, yani irktir.

Kuran yle diyor.

O halde, bir insandan daha fazla bir ey olmann, bal bana bir a olmann znde eskiyi ap yeniyi getirmek vardr. zgr ve isyanc benlik vardr. Aydnlanmay getiren,
Voltaireler, Leibnizler, Herderler, Kantlar, Hegeller de birer isyanc benlik deiller miydi?

slam dnyas, peygamberlerin sakaln, sarn, fistann, hatta nerede, nasl defi hacet ettiklerini, hatta dklarn kutsallatrd ama onlarn bu hanf niteliklerini asla kutsamad,
asla hayata geirmedi, hatta o niteliklerini unutturup yok etti. Onun iindir ki slam dnyasnn peygamberler mirasndan yararlanma oran, onlarn yaratc niteliklerinin vcut
verecei deerler kadar deil de sark, sakal ve defi hacetleri kadar oldu. Bu nasibin slam dnyasna kazandrd ise doal olarak, insanlk kervannn arkasndan nal ve fk
toplamak olmutur. Bakasnn olmas, daha fazlasnn olmas Allahn adaletine aykr olurdu; peygamberlerin ruhlarn da rencide ederdi.

Allah dildir ve slam dnyasna, adaletine uygun olarak layk olduunu vermitir.

ABD'NN HCCET YARATMA' AISINDAN ZEL MEVK

Burada akllara u soru taklabilecektir: "Bugnk dnyada gcn, parann, bilimin, demokrasinin (!) ve insan haklarnn (!) beii saylan ABD, dnyann bir numaral sper gc
olarak saysz zulm ve hakszla, fesat ve ktle imza atmaktadr. Peki, bu ABD, kudretin imparatorluu mudur, hccetin imparatorluu mu? Eer birincisi ise bilim ve
teknolojide ncln nasl izah edeceiz? Eer kincisi doru ise o zaman kudretle hccet yan yana ve bark bir konumda durabiliyor? Dahas: Bu barklk ve konum sizin
kudret-hccet tezinizde bir elikinin varln gstermiyor mu?

Cevabmz udur: Tabloda hibir eliki yok.

ABD hccet yaratan bir lke deil, yaratlm hccetleri gasp eden bir lkedir. ABD, tarihin en byk gaspsdr.

Elindeki servetler de gasp rndr hccetler de. Bu gasplk, bu lde byk olmamakla birlikte btn kudret imparatorluklarnda vard. Osmanlda da vard.

O gasp ettii hccet deerler Osmanl'nn kmesini engelleyememitir.

ABD'nin hccet hanesine kaydedeceimiz deerleri onun kendi eserleri deildir, o deerleri yaratanlar ABD'nin ocuklar deil, dnyann orasndan burasndan eitli sebeplerle
oralara g etmi dahilerin eserleridir. Einstein'dan Paul Tillich'e kadar bir seri byk dnr ve dahinin yaratt hccet-deerler ABD'nin kotarc-zalim kodamanlar
tarafndan gasp edildi.

Gasp ABD'nin elinde tuttuu baz hccet deerler onun zalimler kategorisinden kmasn salayamaz; byle olunca da zalimlerin akbeti olan ke uramasna
engel olamaz.

ABD, bir zulm ve kudret imparatorluu olarak kecektir. Ve bu k, tarihin en dramatik ama en beklenen, en dil k olacaktr. nsanln bekledii yarnlarn en
nemli haberi de bu k olacaktr.

KLHANBEYLK VE APUL MEDENYETLERNN SONU

Hccete deil, kudrete dayanmay zafer ve mutluluk sanan toplum ve medeniyetlerin sonu hsran olmutur. nk bunlarn tm, firavun zulm topluluklardr. Kur'an'n, eski
devlet ve medeniyetlerle, zellikle firavunlar medeneyetiyle ilgili beyanlarn dikkatle okumak meseleyi kavramada yeterli olacaktr.

Mslman imparatorluklarn tamamna yakn bu hsran medeniyetleri iindedir. ve emanetlerimizin hemen tamam asrlarca gc ellerinde bulunduran ipsiz sapszlarn
tekelinde oldu. imdi, kuyruumuz sknca cyak cyak barp hccet retenlerden yardm dileniyoruz.

Tarih gsteriyor ki, hccetle ayakta duramayp kudrete snanlarn sonu felakettir.

Peygamberlerin mesajndaki lmezlik ve prsmezlik,

o mesajn kudrete deil hccete dayal olmasndandr. Nemrut gider brahim, Firavun gider Musa, Augustus gider sa, Ebu Cehil gider Muhammed, Muaviye gider Ali, Yezit gider
Hseyin kalr. En yksek hccetin sahibi, dzeni byle kurmutur.

Kalan ve unutulmamas gerekenlerden biri de u gerektir: Bir dinin mensuplar, zellikle savunucular, hccet yerine kudrete (hele hele iddete) snmaya balamlarsa o dinin
insanlk sahnesindeki yeri ve etkisi depreme maruz kalm demektir.

Bakn tarihe: Dinlerin tarihlerinde, mminlerin mazlum olduklar dnemler daima ykselme ve ycelme dnemleridir. nk mazlum, kudrete deil, hccete sman insandr. Bu
gerei ok iyi bilen Batl slam kartlar, Kur'an dinini sahneden kovmak (ve tabii kendi zulmlerini saklamak) iin Mslmanlar srekli bir biimde (dta ve ite) iddet ve
dehet uygulamaya ynlendiriyorlar.

u gerek biliniyor: iddet ve dehete snanlar, hccete sayg ftrat zerine kurulan tekmln dnda kalrlar. slam' sahneden kovmak niyetinde olanlarn istedikleri de
budur.

Ne yazk ki terr ve iddet tuzaklarna let olarak 'slam iin cihat' yaptn sananlar bu gerei bir trl gremiyorlar. nk ok kt 'gaza getirilmi' bulunuyorlar. slam iin
cihadn, her eyden nce bir hccet sava olduunu anlamayanlarn kavga ve harcamalar slam'a /arardan baka bir ey getirmeyecektir.

Kur'an'a gre, doruluun tek belgesi vardr: Bilgi ve dnceden oluan kant. Kur'an buna hccet veya br-han diyor. Brhann karsna dikilen eye bhtan denir. Bu kabul
ylesine genel ve tartlmazdr ki, meleklerin imtihannda onlar insann gerisinde brakan deerin bile ilim yani brhan olduu ifade edilir. nsann sahip klnd brhana kar
eytanda bhtan vardr: Yalan ve iftira, (bk. Bakara, 31-34)

Ne ilgintir ki Kur'an, bilgi ve dnce st olan vahyi hile, insanlk dnyasna indii andan itibaren 'ilim' diye anmaktadr, (bk. Bakara, 145)

Tanrsal espri ak: limle donanmamsanz, laf ebelii yaparak, ona buna toslayarak veya salya-smk alayp szlayarak bir yere varamazsnz!

Hccete sahip olmak, baka bir deyile, hccet medeniyeti yaratmak strapla yanarak uyanmakla mmkndr. () halde hccete talip olanlar yanmak ve uyanmann anlamn da iyi
bilmek zorundadrlar. unu asla unutmayalm:

Kudretin penesinde yanp kvrananlar, kendi strap kulvarlarnda pie pie hccet retirler ve bir gn gelir,

o strabn boynu bkk hccet ocuklar, kudret kodamanlarnn mark ocuklarn kle gibi kullanr, helalarn onlara temizletirler. Alt asrlk kudret devi OsmanlInn
hccetten yoksun kalm ocuklar, kudretleriyle asrlarca horlayp ezdikleri Batllarn hcceti yakalam ocuklarnn helalarn temizlemek iin kuyrua girmediler mi?

Eer, yerden fkran Arap petrol olmasayd, u Araplarn hccet toplumlar nndeki durumlar nice olurdu, bir dnn! Petrole ramen hallerine bakn, petrol olmasayd ne
durumda olabileceklerini tasavvur edin! unu da unutmayalm:

Uzun vadeli bakarsak, petrol, Arap iin bir nimetten ok bir bela olmutur.

ki sebepten byle olmutur: Birincisi, petrol, emperyalist srtlanlarn gzlerini o lkelere dikmesine yol amtr; kincisi, Arap, petrol sayesinde yiyip iip yan yatarak hccete
gei yollarna asla tevessl etmemi, hatta bu tevessl akima bile getirmemitir. te belalarn en by budur. Bu belann almas iin, Arapn asla yanamayaca iki deva
vardr:

1. Petrol paralarnn getirdii hayvani rahatlk ve uyuukluktan kurtulmak,

2. Mslman tarihin eski efelik dnemleriyle, Arap dilinin ve milletinin kutsall safsatasyla oyalanmak yerine eskiyi dibine kadar eletirmek.

Bu deva, elbette ki btn Mslman toplumlar iin ge-erlidir ama zellikle Araplar ve Trk toplumu iin ge-erlidir.

YANMAK VE UYANMAK

"Hamdm; yandm, pitim" diyor Mevlana Celaleddin

Rum.

Varlktaki genel olu srryla byk ruhlardaki zel eri srrn ayn anda ifade eden lmsz szlerden biridir hu. Hamlktan pimilie, tohumdan filize, filizden iek ve
meyveye, kaba ktleden yontulmulua... gei, yolcular kadar yollan da yryen hayatn her an yeni bir menzile ulama ak ve iradesinin sergileniidir. Bu, halden hale,
merhaleden merhaleye gei, dier varlklarn aksine, insanda, kendini fark eden deime olarak yrr.

nsandaki uurlu yol aln gstergesi, straptr.

Bu yzden, Mevlana, insandaki olu ve erii yanmak diye niteliyor. Ta, toprak da yanar ama onlarn yan strap deildir; nk onlar uurlu deillerdir. Yani onlarn beni
yoktur.

Yansz ilenen gnahlarn bile zevki yoktur. Yan olmayan yzlerde nur, gzlerde fer gremezsiniz. Yansz elde edilmi servetlerle beslenenler insan olamyor; insan
grnmnde hayvan oluyor.

Yan olmayan ibadetler Hakk'a vardrmyor, sadece nefsi oyalyor. Yaratc ruhlarn, yann elik ettii gnahlar yansz ibadete tercih etmeleri bundandr. Onlar hep yle
yakarmlardr:

"Tanrm! ikyetiyim o ibadetten ki bana doymuluk, kendini beenmilik duygusu verir; kutsarm o gnah ki senden zr dileme, sana snma arzusu getirir.

(ranl Sdi)

Mirasyedilik ve hazrclk, toplumlar insanlk kervannn en arkasna atyor. nk hayat, yolu kapatmamak iin, yan yatan ve hazr yiyenleri kervann daima arka tarafna koyar.

Tanr Trk toplumuna petrol vermedi diye yaknmayn. Petrol verdiklerinin hali ortada. Trk toplumuna, uyku ve uyuuklua yenik drmeyen bir nimet gerekirdi; Tanr onu
verdi. O nimet, Atatrk Cumhuriyetidir.

Bedava bulanlar kymetini bilmeseler de bu cumhuriyet, bu yzylda slam dnyasna verilmi nimetlerin en bydr.

Byk yanlarn karl olarak elde edilmi bir eritir Atatrk Cumhuriyeti: Yz bine yakn ehit anakkale'de, 20 bin ehit Kurtulu Sava'nda. Bylesine ar yanlarn
getirdii bir uyan olan cumhuriyet, miras-yedi-beleiler onursuzlarn hyanetleriyle kbusa dnmez.

Trkiye'ye, 21. yzylda tevhidin en byk kalesi olma kaderini layk gren Yce Tanr, her trden mirasyedi yaygarasn, cumhuriyetin yeni olu ve eriler elde etmesinde
yakta dntrecektir.

Allah'n vaadi haktr. Elverir ki, Trkiye halklar daha iyi piebilmek iin yanabilme glerini koruyabilsinler!
ARAF SURES
(39/7)

Mekke dnemi surelerindendir. ni srasyla 39. geleneksel sralamada 7. suredir. 206 ayettir.

Ayet 103-105:

103 Onlarn ardndan Musa'y, ayetlerimizle Firavun'a ve kodamanlarna gnderdik de ayetlerimiz karsnda zulme saptlar. Bir bak, nasl olmutur bozguncularn sonu!
104 Musa dedi: "Ey Firavun! Kukun olmasn ki, ben, lemlerin Rabbi'nin bir resulym." 105 "Allah hakknda gerek dnda bir ey sylememek benim zerimde bir
varolu borcudur. Ben size Rabbinizden bir beyyine getirdim. Artk srailoullarn benimle gnder."

Peygamberler, gnderildikleri toplumun sadece ba yneticisi firavuna deil, onun bir btn halinde kadrosuna (yardaklarna, yalakalarna, paralel glerine) teblide
bulunurlar. Bu tavr da gsterir ki, hibir firavun, destekisi kadro olmadan payidar olamaz.

Ayet 106-108:

106 Firavun dedi: "Bir mucize getirdinse, doru szl


FRAVUN

lerden isen onu ortaya kar!" 107 Ilmn zerine Musa, asasn yere att; birden korkun bir ejderha oluverdi o.

108 Elini ekip kard; birden o el, bakanlarn nnde bembeyaz kesildi.

Musann asas onun firavun saltanatna isyannn sem boldr. Beyaz el de karanlk firavun kudretine kar gerein ve hakkn bembeyaz gcdr. Bu konunun ayrntlarn,
Kurann Temel Kavramlar adl eserimi-zin "syan" maddesinde verdik.

Ayet 109-112:

109 Firavun toplumunun kodamanlar yle konutu: "Bu adam gerekten ok bilgili bir byc." 110 "Sizi topranzdan karmak istiyor. Ne diyorsunuz?" 111
Dediler: "Onu kardeiyle birlikte alkoy. Ve ehirlere, toplayclar gnder." 112 "Her bilgin bycy sana getirsinler."

Daha nceden de sylediimiz gibi, firavunun bycleri, onun aldatma ekiplerinin sembolik ismidir. Kuran onlara bir mevki vermemek iin byc diyor. nk onlar,
geleneksel dini, kitleleri aldatmak iin bir vasta olarak kullanan adamlard. Byle olduu iindir ki, Hz. Musay da bir byc gibi grdler.

Bu byclk itham, Hz. Muhammed dahil, hemen hemen btn peygamberlere yneltilen bir mrik ithamdr. Din, bu mrik srler iin insanlar aldatmada kullanlan bir tr
byden baka ey deildir. Bu byy kendileri tepe tepe kullanrlar ama baka birinin kullanmas halinde kyametler koparrlar.

Modern firavunlar da aynen byle deiller mi? Btn sermayeleri Allah ile aldatmak olan bu zulm gruh, a kiplerinin en samimi hislerle bile dinden-imandan sz etmesi
halinde lgna dnerler. Babalarnn z mal l>asp edilmi gibi barmaya balarlar. Dini kendi tekellerinde, Allah da bu tekelin ba efi olarak grrler.

Ayet 113-122:

113 Bycler Firavun'a gelip dediler: "Eer galip gelen biz olursak bize iyi bir dl var m?" 114 "Evet, dedi, ayrca siz benim en yaknlarmdan olacaksnz." 115
yle dediler: "Ey Musa! Sen mi hnerini ortaya atacaksn yoksa biz mi hnerlerimizi sergileyelim?" 116 "Siz sergileyin." dedi. Hnerlerini ortaya atnca, halkn
gzlerini bylediler, onlar dehete drdler. ok byk bir by sergilediler. 117 Biz de Musa'ya yle vahyettik: "Hadi, at asan!" Bir de ne grsnler, asa, onlarn
ortaya getirdikleri eyleri yalayp yutuyor. 118 Bylece, hak ortaya kt, onlarn yapp ettikleri, ie yaramaz hale geldi. 119 Orada malup oldular, kk dtler. 120
Ve bycler secdeye kapandlar. 121 "lemlerin Rabbi'ne iman ettik dediler; 122 Musa'nn ve Hrun'un Rabbi'ne!"

Hak ile btln, firavun gruhu ile Musa taraftarlarnn karlkl hccet (kant) mcadelesi bir sre devam etti. Musann kesin galibiyeti ise asann yani isyann devreye
sokulmasyla gerekleti. Firavun'un Hman ekibi yenik dt. Bu ekibin vicdan henz lmemi adamlar, Musann gerei temsil ettiinin farkna vardlar ve onun mesajna
iman ettiler.

in bundan sonras ok ibret vericidir ve firavunlarn tipik zelliklerinden birini nmze koymaktadr.

Ayet 123-126:

123 Firavun dedi: "Demek ben size izin vermeden ona inandnz ha! Bu, ehirde tezghladnz bir tuzaktr ki, bununla ehir halkn oradan karmak peindesiniz.
Yaknda anlarsnz." 124 "Ellerinizi ve ayaklarnz aprazlama keseceim, sonra da hepinizi asacam." 125 "Biz, dediler, nihayet, Rabbimize dneceiz." 126 "Sen
bizden, srf Rabbimizin ayetleri bize gelince, onlara iman ettiimizden tr intikam alyorsun. Ey Rabbimiz! zerimize sabr yadr. Canmz mslmanlar olarak al."

123-126. ayetler, firavunlar bahsinin en sarsc mesajlarndan birini vermektedir.

Firavun saltanatlar, sadece gnlk hayat deil, insanlarn inanlarn da kontrol ederler. Bu kontrol ylesine ileri gider ki, kitlenin yle veya byle, una veya bu inanmasn
kendilerinin iznine balarlar. Bunun yolu da bir biimde kurulan korku imparatorluunun bana tek adam sfatyla oturmak ve lnceye kadar oradan ayrlmamaktr. Modern
firavunlarn eski krallklar, imparatorluklar, rnein, Osmanl dzenini zlemelerinin arkaplannda bu sadist ve firavun bilinalt vardr.

Ayet 127:

127 Firavun kavminin kodamanlar yle dedi: "Musa'y ve toplumunu, yeryzn fesada verip seni ve ilahlarn terk etsinler diye mi serbest brakyorsun?" Dedi: "Biz
onlarn oullarn ldrp kadnlarn diri bira kaca-z/kadnlarnm rahimlerini yoklayp ocuk alacaz/ kadnlarna utan duyulacak eyler yapacaz. stlerine srekli
kahr yadracaz."

127. ayet, firavun saltanatnn inanlar kontrol sadizmi-nin bir uzants olan bir baka zulm dehetine dikkat ekiyor:

Zulme maruz kalarak yaad topraklar terk edip gidecek insanlarn bu gidilerine engel olmak yani onlar yeryznn herhangi bir yerinde yaama ans tanmamak. Firavunlar,
eskisi ve adalaryla, unu sylemek-teler: Bana kar ktnsa ya helk olacaksn yahut da af dileyip bana kul kle haline geleceksin.

Son Peygamber ve arkadalarna da ayn ey yaplmad m? Onlar, inanlarn yaayabilmek iin doup bydklere Mekkeyi, oradaki baba ocaklarn, topraklarn terk edip
500 kilometre uzaa gittiler. Ama irk firavunlar bununla tatmin olmad, onlar izleyip sndklar Medinede yok etmek istediler. slamn kader sava diye andmz Bedir
Harbi, ite bu firavunca takibe verilen cevap olarak ortaya kt. Tarihin en mazlum ve en haysiyetli savunma savadr Bedir Harbi.
Ne ilgintir ki, tarihin en mazlum ve en haysiyetli zgrlk savalarndan bir dieri olan Trk Kurtulu Sava'nn muzaffer ve dahi kumandan Mustafa Kemal, Esaret
tanmamann sembol olarak and Hz. Muhammedin en byk mucizesi olarak bu Bedir Harbini grmektedir.

Dahas var: Trk Kurtulu Sava'nn manev mimarlarndan biri olan Trk stiklal Mar airi Mehmet Akif Ersoy, Kurtulu Sava'nn bir tr balangc olan anakkale
Savalarn, Bedir Harbi ile mukayese etmi ve bu ikisinin anlam ve nemini rttrmtr.

Ne mutlu ve ne muhteem fark edilerdir bunlar! Bu fark edilerin sahipleri olan Atatrk ve Akifin lmsz hatralar nnde kran ve tzimle eiliriz!

Ayet 128-136:

128 Musa kendi toplumuna yle dedi: "Allah'tan yardm dileyin, sabrl olun. Yeryz Allah'ndr, Allah ona, kullarndan dilediini miras klar. Sonu, takvaya sa-
rlanlarndr." 129 Dediler: "Senin bize geliinden nce de ikenceye uratldk, geliinden sonra da." Musa dedi: "Rabbinizin, dmannz yok etmesi ve nasl
davranacanza bakmak zere yeryznde sizi yneticiler yapmas umulabilir." 130 Yemin olsun ki, biz, Firavun hanedann yakalayp rn eksikliiyle senelerce sktk
ki, dnp t alabilsinler. 131 Onlara bir iyilik geldiinde, "Bu bizimdir!" derlerdi. Kendilerine bir ktlk dokunduunda ise Musa ve beraberindekilerin
uursuzluuna yorarlard. Gznz an! Onlarn uursuzluk kuu, Allah katindadr, fakat oklar bilmiyorlar. 132 unu da sylediler: "Bizi bylemek iin, bize
istediin kadar ayet getir. Sana inanmayacaz." 133 Biz de onlar zerine, fasllar halinde ayrntl klnm mucizeler olarak tufan, ekirge, haarat, kurbaalar ve kan
gnderdik; yine de kibre saptlar ve gnahkr bir topluluk oluverdiler. 134 Pislik zerlerine knce yle dediler: "Ey Musa! Sana verdii sze dayanarak Rabbine
bizim iin dua et! u pislii zerimizden kaldrrsa, sana kesinlikle inanacaz ve srailoullarn seninle birlikte mutlaka gndereceiz." 135 Dolduracaklar bir sreye
kadar kendilerinden azab kaldrdmzda, hemen yeminlerini bozdular. 136 Bunun zerine biz de onlardan aldk: Ayetlerimizi yalanladklar, onlara aldrmazlk
ettikleri iin hepsini suda boduk.

Bu ayetler, Yahudi kavminin, kurtarclar olan Musaya nankrlk ve ihanetlerini gndeme getiren ayetlerdendir. Nankrlerin ikyetleri ok dikkat ekicidir: Senin bize
geliinden nce de ikenceye uratlmtk, geliinden sonra da. Sanki ikenceye uratlmalarn Musa istemi gibi konuuyorlar. Musay bir tr uursuzluk nesnesi olarak
gryorlar. te, firavunlar yaratan top-lumlarn veya kavimlerin nankrlk ve ihanet psikolojileri budur.

130. ayet, firavun saltanatnn yklmasnda, Cenab Hakkn firavun toplumuna musallat ettii ktlk ve ekonomik skntlarn tarihsel etkilerine dikkat ekiliyor. Kuran bize
gsteriyor ki, yklas toplumlarda bazen ktlk, darlk, felaket vs. gibi olgular birer terbiye ve infaz arac olarak tarihin diyalektii tarafndan kullanlmaktadr.

Firavun saltanatnn kodaman takm, bu ktlk ve felaketle sktnda, o inanmadklar Musadan yardm ve dua istiyorlar. Firavun psikolojisindeki kara tapma tutkusunun
ilgin bir beliriidir bu.

Ayet. 137;

137 Ezilip itilmekte olan topluluu da iine bereketler doldurduumuz topran doularna ve batlarna miras kldk. Rabbinin, srailoullarna verdii gzel sz,
sabretmeleri yznden tamamland/hedefine vard. Firavun ve toplumunun sanayi olarak meydana getirdiklerini de sralyor olduklar ardaklar da yere geirdik.

Firavun uygarlklarnn sanayi tesisleri ve saraylar yere batrld, onlarn zulmlerine sabrla kar koyan srai-loullar ise mazlumlara vaat edilen kurtulua ulatlar.

Avet 138-140:

138 srailoullarna denizi geirttik. zel putlarna tapan bir toplulua rastladlar. Bunun zerine, "Ey Musa, dediler, bunlarn ilahlar olduu gibi sen de bize bir ilah
belirle!" Musa dedi: "Siz cahillii srdrmekte olan bir toplumsunuz." 139 "u grdklerinizin, iinde bulunduklar anlay kmtr. Yapmakta olduklar da boa
kacaktr." 140 unu da syledi: "Size Allah'tan baka bir ilah m arayaym? O sizi lemlere stn klmtr."

138-14. ayetler muhteem iki mesaja kaynaklk ediyor:

1. Tarihin en mazlum kitlesi olarak tescil edilmi bir kitle bile zaman iinde zalime dnebiliyor. Bu yzden hi kimsenin ve hibir kitlenin btn nesillerinin ebed
kurtuluunun garanti, seilmi kitle vasfnn srekli olduundan sz edilemez.

2. irk, insanolunun uuralt derinliklerinde hep varolan bir irinli illettir. yle bir illet ki, tevhidi temsil eden en byk peygamberlerin yannda bile depreebilir,
hortlayabilir, bizzat o peygamberden kendisine tatmin getirecek putlar isteyebilir.

Hz. Musa bahsinde ilk rnei verilen bu depreme, Son peygamber dneminde de aynen vcut bulmutur. Onun sahableri de ondan, kendilerine mriklerin Zat Envt aalar
gibi bir put aa temin etmesini istemiler ve ilgintir, Hz. Peygamber bu istei iddetle reddederken, az nce szn ettiimiz ayetlere ve Hz. Musaya atf yapmtr.

Ne yazk ki, onun mmeti, onun ardndan o zat envt aalarn ve benzeri putlarn binlercesini Mslman corafyalarn drt bir yanma il il serpitirmi ve Kuran tevhidini bu
putlarn glgesine gmerek hayatn dna itmitir.

Avet 141:

141 unu da hatrlayn: Sizi Firavun hanedanndan kurtarmtk. Size azabn en kts ile ikence ediyorlard: Olanlarnz katlediyorlar, kadnlarnza hayaszca
davranyorlar/kadnlarnzn rahimlerini yokluyorlar/kadnlarnz hayata salyorlard. Bunda sizin iin Rabbinizden gelmi byk bir imtihan vard.

Nfusu ve dourganl kontrol de firavunluun alametlerinden biridir. Bu alamet, Musa devri firavunundan ada firavunlara kadar bir biimde iletilmitir.

Firavun saltanatlar, kitlenin dinini, imann, kalbini kontrol edip de rahmini kontrol d brakr m? Brakmamtr, brakmaz. Firavunlar, kalpler kadar rahimleri de kontrol eden
bir sadizmin zalimleridir.

Musa devri firavunlar rahim kontroln, srailoul-larnn erkek ocuklar domasn diye yapyorlard. Ancak bu kontrol devirden devire, firavundan firavuna deiir. Bu bazen
kz ocuklar domasn diye yaplr, bazen hi doum olmasn diye yaplr, bazen de istenen sayda dourma gereklesin diye yaplr. yle veya byle, firavunlar, kadn bedeni
zerinde mutlaka bir kontrol kurarlar. En azndan, ailelere ka ocuk yapmalar gerektiini dikte ederler.

THA SURES
(45/20)

Mekke dneminde inen surelerdendir. ni srasyla, 45. geleneksel sralamada 20. suredir. 135 ayettir.

Avet 24-37:

24 "Ey Musa, Firavun'a git; nk o, azd." 25 Musa dedi: "Rabbim, gsm ap genilet; 26 imi bana kolaylatr. 27 Dilimden dm z, 28 Ki, szm iyi
anlasnlar. 29 Bana ailemden bir yardmc ver, 30 Kardeim Hrun'u. 31 Onunla srtm kuvvetlendir! 32 Onu iime ortak kl! 33 Taki seni oka tespih edelim! 34 Seni
oka analm! 35 Kukusuz, sen, bizi grmektesin." 36 Buyurdu: "stediin sana verildi, ey Musa! 37 Yemin olsun, sana bir kez daha ltufta bulunmutuk."

24-36. ayetler, tebli adamnn maruz kald skntlar amak iin ihtiya duyduu dost-yardmcya dikkat ekiyor. Bu dost-yardmc, tebli nderine hem bir tercman olacak
hem de danman ve desteki. Tebli adam onunla en azndan psikolojik olarak glenecek. Ul-lazm bir peygamberin bile byle bir gereksinimi duyduunun bildirilmesi, hibir
fikir ve iman nderinin bu ihtiyatan mstani kalamayacan gstermektedir.

Son Peygamber Hz. Muhammedde bu vezir-dost-yar-lmc, Tanr Elisinin ilk ei Hz. Hatice idi. Zaten Hz.

Haticenin lakab Vezire (Peygamberin veziri) idi.

Cenab Hak, Hz. Musann yardmc-danman-desteki isteine olumlu bakm ve onu kardei Hrunun vezirlii, destei ve danmanlyla glendirmitir. Firavuna tebli
emrinin ikinci ksmnda hitap sadece Musaya deil de Musa-Hrun kilisine yaplmakla bu iki benliin teblide deta tek vcut haline geldiklerini gstermektedir.

Bu ayetler ayrca, tebli adamnn hitabet gcnn nemine dikkat ekiyor. Musann en byk ikyeti kendisinin iyi konuamama zaaf olarak gsteriliyor. Bu zaaf, geleneksel
rivayetlerde sylendii gibi, Musann dilinin pepe olmas da olabilir, hitabet gcnn zayf olmas da olabilir. Bizce kincisi, kelamn mesajna daha uygundur.

Avet 42-48:

42 "Sen ve kardein, ayetlerimi gtrn; beni anmakta geveklik etmeyin!" 43 "Firavun'a gidin, nk o azd." 44 "Ona yumuak ve tatl bir szle hitap edin; belki
t alr yahut rperir." 45 Dediler: "Rabbimiz, onun aleyhimizde bir taknlk yapmasndan yahut yine azmasndan korkuyoruz!" 46 Buyurdu: "Korkmayn! Ben sizinle
beraberim; iitiyorum, gryorum." 47 "Hadi, gidin ona! Deyin ki, "Biz senin Rabbinin iki resulyz. srailoullarn bizimle gnder, onlara ikence etme! Rabbinden
sana bir mucize getirdik. Selam, hidayete uyanlaradr." 48 "Azabn, yalanlayp yz evirenler zerine olaca bize vahyedildi." 42-48. ayetler, Kuran tebliin zn,
evrenselliini, kararlln ve bir lde de yntemini veren muhteem beyyinelerdir.

Firavun gibi, zulmn, iddetin, inat ve inkrn timsali olan bir tauta gsterilmesi gereken aydnlk nderi yaklamnn temel artlan yle sralanyor:

1. Tebli, firavun ruhlu zorbalar da dahil, hi kimseden uzak tutulamaz.

2. Tebli, firavuna da yaplsa, zne yakr yumuaklk, tatllk, nezaket ve sevecenlik iinde yaplmaldr.

3. Teblide mitsizlik asla olmamaldr. Firavundan bile mit kesilmemelidir: nk Yaratc, insanolunun zne iyiye ve gzele yatknlk duygusunu yerletirmitir. nsan
rettii ktlklerle bu duyguyu kirletip paslatarak ilemez hale getirebilmektedir. Tebli adam, enip usanmadan o temel zemine inip o temel duyguyu harekete geirmeye
srekli gayret gstermelidir.

4. Firavun tipi zorbalar da dahil, insanolunu btn kprleri ykarak kaldrp atmak yanltr. Firavunun bile, bir gn bir biimde yreinin derinlerinde bir yumuama, bir
rperti kvlcmnn ok byk gzelliklere vcut vermek zere harekete gemesi mmkndr.

5. Tebli adam, korkuyu daha batan almaz bir engel halinde nne dikmemelidir. Korkunun yer ettii yrek yaratc btn niteliklerini kendi eliyle felce uratr.

Kurann klasik firavunlar mnasebetiyle nmze koyduu bu tebli hakikatleri, elbette ki ada firavunlar iin de aynen geerlidir. ada firavunlarn da hibi rinden mit
kesmemeliyiz. Allah onlar bazen yllarca sren zulmlerinin ardndan, asrlarca srecek baka zulmleri ortadan kaldrmada esrarl birer ara olarak kullanabilir. Nitekim
gnmzde bunun rneklerine tank olmaktayz.

Ayet 49-55:

49 Firavun dedi: "Sizin Rabbiniz kim, ey Musa?" 50 Musa dedi: "Rabbimiz, her eye yaratln ltfeden, sonra da yol-yordam gsteren kudrettir." 51 Dedi: "Peki, ilk
nesillerin hali ne olacak?" 52 "Onlara ilikin bilgi, Rabbim katnda bir kitaptadr. Rabbim ne arr ne de unutur." 53 Yeryzn size beik yapan, onda sizin iin yollar
aan, gkten su indiren O'dur. Biz o suyla eitli bitkilerden iftler kardk. 54 Yiyin, hayvanlarnz yayp otlatn. Kukusuz, bunda, akl banda insanlar iin ibretler
vardr. 55 Sizi yerden yarattk. Tekrar oraya gndereceiz. Ve oradan sizi bir kez daha karacaz.

49-55. ayetler, Musa ve Hrun peygamberlerin teblilerinin temel esaslarna vurgular nmze koyuyor. Firavun, ilgin bir biimde, daha batan fkelenip kprmeden sorular
soruyor. Sadece bu bile, nceki ayetlerin tebli meselesindeki mesajnn isabetini gstermeye yeter. Firavun gibi bir zorbann, kendisine teblide bulunan iki aydnlk nderine
sorular sormas mit verici bir zeminin varlna kanttr.

Avet 71-73:

71 Firavun dedi: "Ben izin vermeden ona inandnz yle mi? O size, byy reten bynzdr. Yemin olsun, ellerinizi, ayaklarnz aprazlama keseceim ve yemin
olsun sizi hurma aalarna asacam. O zaman iyice bileceksiniz, hangimizin azab daha iddetli ve srekli." 72 Dediler: "Biz seni, bize gelen ak seik kantlara ve
bizi yaratm olana asla tercih etmeyeceiz. Verdiin hkm uygula. Senin hkmn olsa olsa bu dnya hayatnda geer." 73 "Biz Rabbimize inandk ki, gnahlarmz ve
senin bizi zorladn byy affetsin. Allah daha hayrl, daha sreklidir."

71-73. ayetler, firavun ynetiminin ve firavun psikozunun en sarsc belirilerinden birini gndem yapmaktadr: nancn diktatrn iznine balanmas. Kadim firavunlar bu izne
balamay gayet ak ve radikal ifadelerle dile getirip kurallatryorlard. ada firavunlar, insanln geldii tekml aamas itibariyle ii byle gtrmek gibi bir
ansa sahip olmadklarndan bunu siyasal oyunlarla yapmaktalar. Bu oyunlarn banda korku yaymak, ikinci srada, istenen ekilde inananlarn dllendirilmesi, nc
srada ise diktatryal ekibin isteklerine ters inanlar tayanlarn ynetime kar kmak, hatta ynetime darbe yapmak gibi ithamlarla sulamak gelmektedir. Bu
oyun, ada firavunluklarda, iki byk takviyesi dikkat eker: Allah ile aldatmak yani din istismar, hukukun gdme alnmas.

ada firavunlar, emirlerindeki paralel zulm glerinden biri olan Hman ynetimindeki saltanat dinini kullanarak belirledikleri inan standartlarna uymayanlar
zndklktan ateizme kadar eitli ithamlarla sulamaktalar. Bunu ustalkla yrtecek bir din baronluu ekibi yirmi drt saat firavunun emrindedir.

KASAS SURES
(49/28)

Mekke dnemi surelerindendir. ni srasyla 49. geleneksel tertipte 28. suredir. 88 ayettir.

Avet 1-4:

1 T, Sn, Mm! 2 te sana, ak seik beyanda bulunan kitabn ayetleri! 3 man edecek bir toplum iin, Musa ve Firavun'un haberinden bir ksmn sana hak olarak
okuyacaz. 4 Gerek u: Firavun o yerde egemenlik kurmu ve ora halkn frkalara ayrmt. Onlardan bir topluluu horlayp eziyordu: Bu topluluun erkek
ocuklarn boazlyor, kadnlarna hayaszca davranyor/kadnlarn rahimlerini yokluyor/kadnlarn hayata salyordu. O, gerekten fesad yayanlardand.
4. ayet, firavun toplumlarn ve firavun zulmlerine bir biimde seyirci kalm halklarn vcut verecekleri tabloyu nmze koymaktadr.

Firavun ynetimlerinin, zulmlerini payidar klmak iin bavurduklar yollardan biri, belki de en nemlisi, lke halkn frkalara blmek, paralamak, ayrtrmak ve tek bir
kuvvet haline gelmelerini engellemektir. Kurana gre, firavun ynetim bir irk dzeni olduu gibi frkala-ra blnmek de bir irktir. Bunun zorunlu sonucu udur:

Frkalama varsa firavun dzen kanlmazdr. nk frkaclk irkinin faturas, firavun dzene teslimiyetle denir. Yaratcnn kanunu budur.

Toplumlar ke, insan rye mahkm eden fr-kalamann her trl belirii zerinde ayrntl biimde durulmutur. Frkacl, blnmeyi, ayrmay ifade eden tabirlerin
hemen hemen tm (frka, teferruk, tefrik, teeyyu, hizip, takattu) kullanlarak blnp paralanmann nasl bir felaket olduuna dikkat ekilmitir.

Frkalama, blnme, hizip oluturma anlamlarnda be tabir kullanlmaktadr. Bundan anlalr ki, Kuran, bu frkaclk ve frkalama konusunu hayat nemde bulmaktadr.

FIRKA

Frka szcnn kk olan fark, blmek, ayrmak, paralamak, iki taraf arasnda hkm vermek anlamlarndadr. Ayn kkten frka, byk kitleden ayrlan grup anlamndadr.

Fark kknden kelimeler, isim ve fiil halinde 70 ksur yerde kullanlmtr. Kullanlan trevlerinin anlamlarna da bakmak lazm: Teferruk (paralanp frkalar haline gelmek, bk
3/103; 42/13-14; 98/4), tefrik (paralayp frkalar haline getirmek, bk. 2/102,136, 285; 4/150; 6/159)

lmsz dil ustas Rgbn beyanna gre bu szckte, kalp paralanasya korkmak anlam da vardr ve Tevbe suresi 56. ayetteki frka kknden fiil bu anlamda
kullanlmtr: Kesinlikle sizden olduklar yolunda Allah'a yemin ederler. Gerekte onlar sizden deillerdir. Dorusu u ki onlar, dleri patlayasya korktuklar iin
frkalaan bir topluluktur.

Demek ki, frkalaanlarn, kendi ilerinde byk korkular tayabileceklerine ve bu korkularn onlar hizip dayanmasna iteceine bir iaret olduu sylenebilir.

Enam suresi 153-159. ayetlerden oluan beyyineler manzumesi, dinde frkalama meselesinin en hayat noktalarna parmak basmakta ve zm de gstermektedir. Dinde
frkalamann deta tanmn veren bir beyyine ile balayan bu manzume, lmsz mesajn, frka szc ile ayn kkten bir fiil (teferraka) kullanarak vermekte ve bize unlar
retmektedir:

1. Dinde frkalama, Yaratcnn tek olan yolundan sapp baka yollara girmenin sonucudur,

2. Bu sapma, ncelikle, lah kitabn dlanmasyla vcut bulur,

3. Tanrsal kitaba sarlarak dinde blnmeyi nleyememi toplumlar ve kiiler hibir mazerete smamazlar ve hibir kurtulu aresi de retemezler,

4. Bu frkalara kar taknlacak tavr, onlarla ilgiyi tamamen kesmek ve onlar kendi sapk hezeyanlar iinde boulmaya brakmaktr.

imdi bu beyyineler manzumesini birlikte okuyalm:

Bu benim dosdoru yolumdur, onu izleyin, baka yollar izlemeyin! Yoksa bu hal sizi O'nun yolundan uzak-tatrp paralara bler. Saknp korunasnz diye O size
bunu nermitir. Sonra, gzel dnp gzel davrananlara nimetimizi tamamlamak, her eyi ayrntl klmak, bir klavuz ve rahmet olmak zere Musa'ya o kitab verdik
ki, onlar Rablerine kavuacaklarna inanabilsinler. Bu Kuran da bizim indirdiimiz bir kitaptr. Kutsal ve bereketli. Artk ona uyun ve saknn ki size rahmet
edilebilsin.

"Kitap, bizden nce iki toplulua indirildi. Biz onu okuyup aratrmaktan gerekten habersizdik demeyesiniz. unu da sylemeyesiniz: Eer bize kitap indirilmi
olsayd, onlardan daha doru yryl olurduk. Artk size Rabbinizden bir beyyine, bir klavuz ve bir rahmet gelmi bulunuyor. Allah'n ayetlerini yalanlayp onlardan
yz evirenden daha zalim kim var? Ayetlerimize srt dnenleri, yz evirmeleri yznden azabn en acklsyla cezalandracaz.

Neyi bekliyorlar? Kendilerine meleklerin gelmesini ini, Rabbinin gelmesini mi, yoksa Rabbinin baz mucizelerinin gelmesini mi? Rabbinin baz mucizeleri geldii gn,
daha nce iman etmemi yahut imannda bir hayr sahibi olamam kiiye iman hibir yarar salamayacaktr. De ki, Bekleyin! Dorusu biz de bekliyoruz. Dinlerini
para para edip frkalara/hiziplere blnenler var ya, senin onlarla hibir iliiin yoktur. Onlarn ii Allah'a kalmtr. O, onlara, yapp ettiklerini haber verecektir.
(Enam, 153-159)

I )inde frkalamann tek ve amaz yol olan Allahn yolundan sapp birtakm yollara girmenin sonucu olduuna vurgu yaplmasnn, slam dnyasnda frkalamann en dourgan
anas ve kelime anlamyla yol demek olan tarikat zihniyetini deifre ettiini ve slam tarihinin frkaclk meselesindeki yumuak karnna neter vurduunu da gzden
karmayalm.

Kurandaki tanrsal ve metematik insicama muhteem bir rnek oluturan bir gerei daha birlikte izleyelim:

Yusuf suresi 39. ayet, Enam 153teki mucize aklamay iyiden iyiye talandrmaktadr. Bize gstermektedir ki, Tanrnn tek olan yolunu birden ok hale getiren frka-
lama, nihayetinde tek olan Rabbi de oklatrmakta-dr. Yani frkalama ile girilen yollarn tm irke kmaktadr. Yusuf suresindeki beyyine, frka kknden bir kelimeyi
kullanarak u rpertici soruyu soruyor:

Paralara blnp frkalam rabler mi daha hayrldr, Vhid ve Kahhr olan Allah m? (Yusuf, 39)

A-TEEYYU

a, g kazanmak maksadyla oluturulan ekip anlamndadr. (Rgb, el-Mfredt)

On ksur kullanmnn tm isim kullanmdr. Daha ok, eski mmetlerdeki frkalar ifade iin kullanlmtr. slam mmeti asndan alar ok olumsuz unsurla olarak
deerlendirilmitir. Frkacln ar bir kahr ve strap kayna olaca bu kelimenin kullanld ayetlerde veril-mektedir. u sarsc rnee bakn:

De ki, O size, stnzden yahut ayaklarnzn altndan bir azap gndermeye yahut sizi frka frka birbirinize drerek/frkalara blp iinden klmaz durumlara
drerek/frkalar elbise gibi size giydirerek kiminizin iddetini kiminize tattrmaya Kaadir'dir. (Enam, 65)

Bu ayette, frkalamann nelere mal olaca ve frkacln temel niteliklerinden birinin de iddet olduu mucize bir biimde ifadeye konmutur. Mucize mesajlardan biri de,
Kasas suresinin aklamakta olduumuz ilk ayetlerinde verilmitir. Ayetten reniyoruz ki, despot-taut ynetimler, kitleleri, zellikle inan camialarn eitli frkalara blmeyi
ihmal etmezler. nk bu blnme, camiann gcn paralar ve onu sknt yaratan bir unsur olmaktan karr. Firavunun ynetiminden sz eden Kasas 4. ayet, deta, bir
diplomatik-stratejik raporun zeti gibi duruyor.

HZP-TAKATTU

Tekil ve oul halde yirmi kez geen hizip (o. ahzb), Kabalk ve iddetle belirginleen grup demektir.
(Rgb, el-Mfredt) Hizip, zulm temsilcilerine kar oluturulduunda bu Allahn hizbi olarak adlandrlmaktadr. Allahn hizbi karsndaki kfr gleri ise eytann
hizipleri olarak anlyor.

Ancak, hizip, dinin kendi iinde oluturulduunda dini ve mminleri blen bir unsur olarak ktlenmektedir. ki geree parmak basan ayet, hizip szcyle dorayp paralara
ayrmak anlamndaki takattu szcn (fiil eklinde) birlikte kullanarak frkacln retecei temel belalardan birine dikkat ekiyor: Dini, alt kitaplara blmek. Bu blmeyi
ifade iin takattu fiilinin gemi /.aman ekli seilmitir. Unutmayalm ki, kesip doramak anlamndaki kat kknden gelen takattuda bir eyi ikiye ayrmak yeterli deildir,
birka paraya blmek gerekir. Bunun iindir ki, takattuun yaratt din ii blnme birka hizip ortaya karr ve bu hiziplerin her birinin vnerek okuduu kutsallatrlm
kitaplar (zbr) vardr. Ve her hizip, elindeki kutsallatrlm kitapla vnr, sevinir.

Mucize ihbar koca bir tablo gibi nmze koyan 5 ayetlik beyyine kmesi, dindeki hizipiliin mahiyetini, nelere mal olacan gstermekte ve din ii hizipilere ynelttii en
ar tehditleri de sralamaktadr. Bugnn Mslman dnyasn tantmak iin asrlar ncesinden hazrlanm mucize bir raporu andran beyyineler y-ledir:

te, sizin bu mmetiniz bir tek mmettir. Ve ben de sizin Rabbinizim; o halde, benden saknn! Fakat onlar ilerini aralarnda paralayp eitli zbrlere/kutsal-
latrlm hizip kitaplarna ayrdlar. Her hizip, yalnz kendi yanndakiyle sevinip vnmektedir. Artk sen onlar bir sreye kadar kendi gafletleri iinde brak.
Sanyorlar m ki, kendilerine verdiimiz mal ve oullarla glendiriyoruz onlar ve iyiliklerine kouyoruz. Hayr, farknda olmuyorlar. (Mminn, 52-56. Ayrca bk.
21/93)

FIRKALAMAYA AIR THAM

Frkalamann en ar ekilde itham edildii yer dinde frkalamadr. Tam bu noktada, Kuran semantii asndan ok anlaml bir tabloya dikkat ekeceiz: Frka-hizip
anlamndaki ferik szc, kullanld 29 yerin sadece ikisinde olumlu anlamdadr. Dier yerlerin yarsndan fazlasnda olumsuz, yarya yaknnda ise ntr anlamda
kullanlmtr. Kuran, bu tavryla unu demek istiyor: Dinde frkalama, ok kk istisnalar (ki bunlar, dinin ilk zamanlarndaki dman topluluklar karsnda yaplr) bir kenara
konursa daima ktle, blnmeye, smrye, ihanete hizmet eder. Bu anlamda olmak zere zellikle u ayetlere baklmaldr: 2/75, 100, 101, 146, 188; 3/23; 78,100; 4/77; 8/5;
9/117; 16/54; 24/47,48; 27/45

Bir dinin (rnein slamiyetin) asrlar srm hkmranlnn ardndan mantar fkrr gibi zuhur eden frkalar (tarikatlar, mezhepler, cemaatler) hi tartmadan syleyebiliriz ki
er rndr, blclk aracdr, dinin dmanlaryla kurulmu kar odakl ibirliklerinin (Ilml slam, BOP, dinler aras diyalog vs.) sonucudur.

Onun iindir ki, frkalamaya ilikin tanrsal hkm ok ardr. Frkalamaya kar uyarda, beyyinelerin geli srasyla iki muhatap seilmitir: Hz. Peygamber, mminler
camias. ki uyar da sarscdr:

Dinlerini para para edip frkalara/hiziplere blnenler var ya, senin onlarla hibir iliiin yoktur. Onlarn ii Allaha kalmtr. Allah onlara, yapp ettiklerini haber
verecektir. (Enam, 159)

Bu ayette, frkalama ifade eden kelimelerin ikisi birden kullanlmtr: Frka, a. Birincisi fiil, kincisi isim halinde. Bu kullanm, dinde frkacln her trnn dini paralamak
anlamna gelecek byk bir cinayet olduuna dikkat ekmektedir. Ayn tarz, frkacln ktl konusunda mmete uyar yapan ayette de korunmutur. Yani frka ve a kknden
kelimeler orada da kullanlmtr.

O'na ynelmi kiiler olarak O'ndan saknn! Namaz/ duay yerine getirin ve sakn irke sapanlardan olmayn; Onlardan ki, dinlerini paralayp hizipler/frkalar haline
geldiler. Her hizip kendi elindekiyle sevinip vnr. (Rum, 31-32) "Dini dosdoru tutun; onda blnp frkalara ayrlmayn! Onlar ardn bu tutum, irke
bulaanlara ok ar gelmitir. Allah, dilediini kendisi iin seer ve hakka ynelenleri kendisine iletir. (ra, 13)

Bu son ayetler, dehet verici bir gerein altn daha izmektedir: Dinde frkaclk irkle eanlamldr.

Hep birlikte Allah'n ipine yapn, frkalara blnp paralanmayn; Allah'n zerinizdeki nimetini hatrlayn! Birbirinizin dman idiniz, Allah kalplerinizi uzlatrp
kaynatrd da O'nun nimeti sayesinde kardeler haline geldiniz. Ateten bir ukurun kenarnda idiniz; sizi oradan kurtard. Allah size ayetlerini bu ekilde aklyor ki,
doruya ve gzele yol bulasnz. (li mran, 103, 105)

Dinde frkalama, tanrsal beyyinelerin geliinden sonra olmaktadr:

Kendilerine ilim geldikten sonra, sadece aralarndaki kskanlk/doymazlk/azgnlk/yalanclk/zulm/kibir/ zinakrlk yznden frkalara blndler. Eer belli bir
sreye kadar erteleme sz Rabbinden gelmi olmasayd, aralarnda i mutlaka bitirilirdi. Onlarn ardndan kitaba miras olanlar da onun hakknda, ikillendiren bir
kuku iindedirler. (ra, 14)

Kendilerine ak seik kantlar geldikten sonra frkalara blnp ihtilafa denler gibi olmayn! Byle olanlar iin ok byk bir azap vardr. (li mran, 105)

Kitap verilmi olanlar, kendilerine beyyine/ak delil geldikten sonradr ki paralanp blndler. (Beyyine, 4)

Bu beyyinelerde, zellikle ra 14te bir mucize ihbar daha vardr ve udur:

Frkalama bir cehalet, zhul rn deildir; bilinli bir yaplanmadr. Allahn yasaklad byle bir yaplanma, cehaletin rn deilse hangi saikle yaplr? Cevap bellidir:
Frkalaanlarn imann ve Tanr'nn stne kardklar baz hesaplar, menfaatleri vardr. Zaten, frkalamann irkle eitlenmesinin baka bir izah da olamaz.

Avet 5-6:

5 Ve biz istiyoruz ki, yeryznde ezilip horlananlara bata bulunalm, onlar nderler yapalm, onlar miraslar haline getirelim. 6 Ve yeryznde onlara imkn ve
kudret verelim. Firavun'a, Hman'a ve onlarn ordularna da korkmakta olduklar eyleri gsterelim.

Cenab Hak, firavun saltanatlara kar ezilip horlananlarn yanndadr. Diyalektik byle iler. Yeter ki, ezilip horlananlar, bu ezilip horlanmay bir biimde istemi ve beslemi
olmasnlar, yani isyann gerektii yerde itaati semesinler. syann gerekli olduu yerde zalimlere itaati seerlerse, Zhruf 54-56. ayetlerde belirtildii gibi, Allah onlar
zalimlikle damgalar ve onlardan intikam alr.

Avet 38-42:

38 Firavun dedi: "Ey sekinler topluluu! Ben sizin iin benden baka bir Tanr tanmyorum. Ey Hman! Benim iin amurun zerinde oca yakp bana bir kule yap ki,
Musa'nn Tanrsna ulaaym. Aslnda ben onun yalanclardan olduunu sanyorum." 39 O ve ordular yeryznde haksz yere byklk tasladlar ve sandlar ki, bize
dndrlmeyecekler. 40 Biz de onu ve askerlerini yakalayp hepsini suyun iine frlattk. Bak, nasl oldu zalimlerin sonu! 41 Biz onlar, atee aran nderler yapmtk.
Kyamet gn yardm gremeyeceklerdir. 42 Bu dnya hayatnda da arkalarna bir lanet taktk. Kyamet gn onlar, irkinletirilenler arasnda olacaklar.

Firavun taut, nihayet tanrln ilan etti. Bu ilan baz firavunlarda bizzat firavun tarafndan yaplr. Baz firavunlar ise bunu yalakalarna yaptrrlar. ada firavun
saltanatlarnda seilen yol bu kincisidir. Taut yalakalarndan biri veya birka karak, deiik ifadelerle, balarndaki zatn Allahn btn sfatlarna tadn, yani enkarne
olmu bir tanr olduunu ilan eder.
Firavunun tanrln ilan eden daha birok ifadeyle karlamaktayz. Firavunun ziyaret ettii kentlerin kutsallat, oturduu yerin mbarek olduu, grntlerinin yaynland
televizyonlarn yerlere konmasnn doru olmayaca vs. Btn bunlar bir insan tanr ilan etmenin deiik ekilleridir.

Bu ekillerin hangisiyle olursa olsun, firavunluun son mertebesine gelerek kendisinin tanrln ilan eden veya ettiren firavun, tarihin ve Tanr'nn kendisi iin takdir ettii
akbete maruz kalr; mahvolur, lanetlenerek geberip gider.

Avet 59:

59 Senin Rabbin, memleketleri/medeniyetleri, ana merkezlerinde kendilerine ayetlerimizi okuyan bir resul gndermedike helk etmez. Biz; lkeleri/medeniyetleri,
halklar zulme sapmadklar srece helk etmeyiz.

59. ayete gre, Cenab Hak, toplumlarn helkine hkmetmek iin iki art aryor:

1. Toplumlarn ana merkezlerine giden aydnlatclarn teblii yapm olmalar,

2. Toplumun zulme bulam olmas.

Bu iki art gereklemedike Allah bir toplumu, bir medeniyeti kertmez.

YUNUS SURES
(51/10)

Mekke dnemi surelerindendir. ni srasyla 51. geleneksel tertipte 10. suredir. 209 ayettir.

Avet 75-77:

75 Onlarn ardndan da Musa ile Hrun'u ayetlerimiz eliinde Firavun ve kurmaylarna gnderdik. Kibre saptlar ve gnahkr bir topluluk oldular. 76 Gerek,
katmzdan onlara geldiinde yle demilerdi: "Hi kukusuz, bu, apak bir bydr." 77 Musa dedi ki, "Gerek size ulatnda byle mi konuuyorsunuz? By
mdr bu? Bycler iflah olmaz."

Peygamberler, ba zalimlerin sadece kendilerine gelmez, ayn anda onlarn yakn evresine de gelir. Bunun bir anlam da, hibir firavun saltanatn tek kiiyle yrmedii, firavun
saltanatlarnn yalaka danmanlar evresi, desteki din baronlar ve desteki para babalaryla birlikte bir paralel zulm gleri koalisyonu oluturduudur.

76. ayet, firavunun Musa ve Hrun peygamberleri byclkle yani halk aldatmakla suladn gsteriyor. Firavun saltanatlar, hayatlarn halk aldatmaya borlu olduklarndan,
rakiplerinin de halk aldatmay esas alarak altklarn dnrler. Bu, btn firavun saltanatlarda ayndr: Onlar bir yandan hi aralksz halk alda-trlar, bir yandan da
gerekleri halka bildirenleri halk aldatmakla sularlar. Modern firavunlarn yolu yntemi de budur.

Ayet 78:

78 Dediler ki, "Sen bize, atalarmz zerinde bulduumuz eyden bizi eviresin de bu toprakta devlet ve ululuk ikinizin olsun diye mi geldin? Biz, ikinize de
inanmyoruz."

78. ayet gsteriyor ki, Firavun zihniyet, her yeniye (ve her geree) iki anlaml bir tehdit ykler:

1. Atalarn kabullerini inkr,

2. Ynetim ve servet gcn ele geirmek.

Firavun zihniyetlerin insanlk tarihi boyunca zellikle peygamberler mesajn ve genelde btn aydnlk mesajlar, anlan iki tehditle yaklaan bir dman olarak grmtr.
Gnmz firavunlar da ayn zihniyet ve psikoloji ile hareket etmekteler.

Firavunlarn saltanat lgatlerinde gerek ve gerek iin mcadele diye bir kavram yoktur. Firavunlarn lgatinde sadece kar, g, bizler ve tekiler vardr.
tekiler, karlara ve gce gz koymu dmanlardr.

Avet 79-82:

79 Firavun seslendi: "Tm bilgin bycleri huzuruma getirin!" 80 Bycler gelince, Musa onlara yle dedi: "Ortaya koyma gcnde olduunuz eyleri sergileyin."
81 Onlar hnerlerini ortaya koyunca Musa dedi: "Sergilediiniz ey bydr. Allah onu mutlaka hkmsz klacaktr. nk Allah, bozguncularn iini dzgn
yrtmez." 82 "Ve sulular ho grmese de Allah, hakk, kelimeleriyle ortaya karp kantlayacaktr."

Bycler yani Allah ile aldatan Firavun ekipleri, hakk tebli eden Musann tebliini de bir by yani aldatma olarak niteliyorlar. nk onlar iin halka etki, byden ibarettir.
Sylenen szlerin bizatihi gerek yan olamaz; her ey kitleyi aldatmaktan ibarettir. Bu aldatmada baarl olanlar saltanatlarn srdrr, baarl olamayanlar yenik der.

Avet 83:

83 Firavun ve kodamanlarnn kendilerine ktlk etmelerinden korktuklar iin, kavmi arasndan bir soy/ gen bir nesil dnda hi kimse Musa'ya iman etmedi/
Musann peinden gitmedi. nk Firavun, o toprakta gerekten ok stnd ve gerekten onun bunun malndan savurganlk yapan tam azgnlardan biriydi.

83. ayet, tarihsel-evrensel bir gerei dikkatlere sunuyor: Btn yaratc devrimlerin ilk tayclar genlerdir. Ayette geen zrriyet szc soy anlamna geldii gibi, gen
nesil anlamna da gelmektedir, (bk. Rgb el-Isfahan, el-Mfredt, zrriyet mad.)

Devrim mealesini tamada genlerin ncl, ta-dim firavunluk saltanatlarndan ada diktatrlklere kadar hep devam etmitir, devam etmektedir. Trkiye bu Kuransal
gerein son yllarda en arpc ve sarsc biimde yaand bir numaral lke oldu. Tarihe Gezi Eylemleri veya zgrlk Direnii olarak geen ve tarihiler tarafndan
byk Fransz Devrimi ile mukayese edilen zgrlk Direnii Yunus 83. ayetin de muhteem bir tecellisi olarak grlebilir.

Avet 87:

87 Musa'ya ve kardeine unu vahyettik: Kavminiz iin, kendilerini yerletirmek zere Msr'da evler hazrlayn! Evlerinizi kble yapn/evlerinizi karlkl yapn ve
namaz/duay yerine getirin! nananlara mjde ver.

Evlerin kble yani mabet yaplmas, ibadetlerin oralarda yerine getirilmesi, firavun saltanat altnda inleyen kitleler iin bir zorunluluktur. Bu konuyu, Firavun adl bu eserimizin
Evleri Kble Edinmek balkl faslnda ay-rntlam bulunuyoruz.
Avet 88-92:

88 Musa yle dedi: "Rabbimiz! Sen, Firavun ve kodamanlarna u ireti hayatta debdebe verdin, mallar verdin. Rabbimiz! Senin yolundan saptrsnlar diye mi?
Rabbimiz! Onlarn mallarn sil spr, kalplerini iddetle sk ki, ackl azab grnceye kadar inanmasnlar!" 89 Allah cevap verdi: "kinizin duas kabul edildi. Dosdoru
ve drst biimde yol aln ve ilimden nasipsizlerin yolunu sakn izlemeyin.

Varolu diyalektiinin artc paradokslarndan biri de, aydnlk ncs Musann dilinden bir sitem olarak bu 88. ayette gndem yaplmtr. Yunus 83. ayet gsteriyor ki,
firavun zorbalar bu debdebe ve ihtiam, bakalar-nn aln terine, emeine musallat olmak suretiyle yr-trler. Kur'an'n israf dedii ve kelime anlam da zulm olan bu
birilerinin emeinden savurganlk tm firavun saltanatlarn tipik zelliklerinden biridir. Tarihin btn firavunlarnn, o arada gnmz firavunlarnn debdebe ve ihtiama
ynelik akl almaz harcamalar hep bakala-rnn yani halkn aln terinden oluan nimetlerdendir.

Avet 90-92:

90 Ve srailoullarn denizden geirdik. Firavun ve or-dusu, azgnlk ve dmanlkla onlar izlemekteydi. Nihayet, Firavun, boulma mne knce yle dedi:
man ettim. srailoullarnn inanm olduu diimin ilah yok. Ben de O'na teslim olanlardanm. 91 imdi mi? Daha nce isyan etmi, bozgunculardan olmutun. 92
Bugn senin bedenini kurtaracaz ki, arkandan gelenlere bir ayet olasn. Ama insanlarn ou bizim ayetlerimizden gerekten habersiz bulunuyor.

90-92. ayetler, en muhteem Kuran mesajlarndan ikisi ne yer vermektedir:

1. Firavun gibi bir tautun bile son anda da olsa man ettim demesi, kabul edilmemitir denerek reddedil miyor, imdi mi? ifadesiyle taut benliin hayaszl
ortaya konuyor ama tvbe giriimi aka reddedilmiyor

Bata Ftht mellifi Muhyiddin bn Arab (lm 638/1240) olmak zere, baz sf dnrler, Cenah Hakk'n bu ifadesine dayanarak, Firavunun o szn bir tvbe kabul
ederek bu tautun bu tvbesi sayesin de mrik muamelesi grmeyerek akbet kurtulacam savunmulardr. Ne var ki, Nisa suresi 117-18. ayetlerle badamamaktadr. O
ayetlerde yle deniyor:

Allah'n, kabuln stlendii tvbe, bilgisizlikle ktlk ileyip de ok gemeden tvbe edenler iindir. Allah, ite bylelerinin tvbesini kabul eder. Allah Alm'dir,
Hakm'dir. Yoksa ktlkleri yapp yapp da her birine lm geldiinde, te imdi tvbe ettim! diyenler iin tvbe yoktur. Kfre batm olarak lenlere de tvbe
yoktur. Biz, bylelerine korkun bir azap hazrladk. (Nisa, 17-18)

2. Firavunun boulmu cesedinin kurtarlp sonraki nesillerin ibret almalar iin korunaca sylenerek bir yandan tarih tarafndan dorulanm bir ihbar yaplyor, te
yandan Allahn ayetleri kavramna rpertici bir aklk getiriyor:

ncelenmesi gereken ayetler arasnda, Firavunun mumyas bile vardr. Kuran onu da Allahn ayetleri arasna koyarak onun da bilimsel tetkik konusu yaplmasn islemektedir.

MMN (FR) SURES

(60/40)

Mekke dnemi surelerindendir. ni srasyla 60. gele-neksel tertipte 40. suredir. 85 ayettir.

Avet 23-25:

23 Yemin olsun, Musa'y da ayetlerimizle ve apak bir kantla gndermitik, 24 Firavun'a, Hman'a ve Karun'a gndermitik de onlar yle demilerdi: "Tan yalanc
bir sihirbazdr bu!" 25 Musa, katmzdan hakk onlara getirince, yle dediler: "Onunla beraber iman edenlerin erkek ocuklarn ldrn, kadnlarn ha yata
saln/kadnlarna uygunsuzca davrann/kadnlarnn rahimlerini yoklayn!" Ama inkrclarn tuza hep boa kmtr.

23 ve 24. ayetler, Hz. Musann yani aydnlk ve uyar nderinin gnderildii firavun saltanat sadece ba temsilcisiyle deil, tm kadrosuyla anlmtr. Tebli bu paralel zulm
glerinin tmne birden yneltilmitir. nk bu zulm kadrosu birlikte olmadka saltanatlarn srdremezler. Firavun bir saltanatn oluum ve devam iin asgari paralel
zulm gc kanlmazdr:

1. Firavun yani ba temsilci taut,

2. Karun yani servet ve refah temsil eden mrik az-nlar ekibi.

3. Hman yani din ve brokrasinin kotarmn stlenen Allah ile aldatma ve halk kandrp oyalama baronluu.

yet 26:

26 Firavun dedi ki, "Brakn beni, u Musa'y ldreyim de Rabbine yalvarsn. nk onun, dininizi deitirmesinden yahut yeryznde fesat karmasndan
korkuyorum."

Firavun kudurmuluunun zirve yapt yer bu ayette nmze konmutur. Aydnlk nderiyle baa kamayan firavun, o ndere misyon ykleyen gc yani Tanry yok etmeye
kalkyor. Ve gereke olarak da aydnlk nderinin fesat karmas, toplumun yerleik atalar dinini deitirmeye kalkmas olarak gsteriyor.

Btn firavun saltanat temsilcilerinin temel rahatszl, bu geleneksel atalar dininin sarsntya uratlma-sdr. ada firavunlarn lgatinde bu atalar dinine sadakatin ad,
muhafazakrlk olarak terimlemitir. Muhafazakrlk, hanflie kar dayatlan zorlu bir irk sistem ve yntemidir. Ve bu haliyle irkin en melun tezahrlerinden biridir. Bu
melun tezahr yakndan tanmak iin bizim Kur'an'n Temel Kavramlar adl eserimizin hanflik maddesinin incelenmesini neririz.

Avet 28-33:

28 Firavunun, eraf ve sekinlerden oluan yakn evresinden imann gizleyen bir adam yle konutu: "Rabbim Allah'tr dedii iin bir adam ldryor musunuz?
stelik size, Rabbinizden ak seik deliller de getirdi. Eer yalancysa yalancl kendi aleyhinedir. Eer doru szl ise size vaat ettiklerinden bir ksm banza gelir.
Kukusuz, Allah, zulme saparak onun bunun hakk olandan savurganlk yapan yalanclar doruya ulatrmaz." 29 "Ey toplumum! Bugn bu toprakta, birbirine destek
veren insanlar olarak mlk ve ynetim sizin. Peki, karmza dikildii zaman Allah'n azabndan bizi kim kurtaracak?" Firavun yle dedi: "Ben size kendi fikrimden
bakasn gstermem. Ve ben, sizi, aydnlk/doruluk yolundan bakasna da klavuzlamam." 30 man etmi olan bir adam dedi: "Ey toplumum, sizin zerinize, dier
topluluklarnki gibi bir gnn gelme-
/V

sinden korkuyorum; 31 Nuh kavminin, Ad'n, Semd'un ve onlarn ardndan gelenlerin servenleri gibi. Allah, kullar iin zulm istemiyor." 32 "Ey toplumum! Sizin
adnza, o barp arma gnnden korkuyorum." 33 "Bir gndr ki o, srtnz dnerek kamaya alrsnz fakat Allah'a kar sizi koruyacak kimse olmaz. Allah'n
saptrdnn, yol gstereni yoktur."
28-33 ve ardndan 38-45. ayetler, muhteem bir varolu diyalektiini nmze koyuyor: Firavun gibi bir azgn tautun saltanat evresinde bile hakk savunan benliklerin
kabilecei gsteriliyor. Ik, bloke edilebilir ann klliyen boulup yok edilemez. Firavunun yakn evre sinden bir muvahhit adam, imann gizli tutarak iten ie zulm ve
irke direnmi, nihayet gn geldiinde ak yreklilikle ortaya karak hakk ve aydnl savunmu tur.

Buna bakarak diyebiliriz ki, firavun zulmnden daha beter bir zulm olabilir ve o da firavunun evresinde hakk savunan bir tek kiinin bile kalmamasdr. ada:,
firavunluklarda, zellikle bunlarn dinci versiyonlarnda byle bir durum sz konusudur. ada firavun saltanatlarnn yakn evresinde, hakk gizliden gizliye de olsa savunan
bir kii bile braklmamaktadr. Ortadou firavun saltanatlarna dikkatle bakanlar bunu grmekte gecikmezler.

Avet 36-37:

36 Firavun dedi: "Ey Hman, sebeplere ulaabilmem iin bana yksek bir kule yap!" 37 "Gklerin sebeplerine ularsam, Musa'nn Tanrsna da ularm. Ben onun
yalanc biri olduunu dnyorum." Firavun'a, yapt iin ktl bu ekilde ssl gsterildi de yoldan saptrld. Firavun'un tuza hep kayptadr.

Firavun, saltanatn takviye iin Musann mesajnn inceliklerini kavramak ve ona gre strateji belirlemek istiyor. Ve bunun iin, paralel zulm glerinden biri olan Hman (din,
brokrasi) kadroya bavuruyor. Bu kadronun katklar olmadan kitle Allah ile aldatlamaz, Allah ile aldatma olmadka da firavun saltanat egemenlik kuramaz. Firavun bunu ok
iyi biliyor ve bu yzden, bir yandan Musa ve mesajn yok etmek isterken bir yandan da o mesajn dayand gerekleri kavrayp lanetli saltanatnn takviyesinde bu gereklerden
yararlanmak istiyor.

Avet 38-45:

38 O iman eden kii dedi: "Ey toplumum! Bana uyun, sizi doru yola gtreyim." 39 "Ey toplumum, u ireti dnya hayat, geici bir nimetlenmeden ibarettir.

hiretse srekli durulacak yurdun ta kendisidir." 40 "Kt bir i yapan, sadece yapt kadaryla cezalandrlr. Erkek ve kadndan mmin olarak iyi bir i yapana
gelince, ite byleleri cennete girerler ve orada hesapsz, bir biimde rzklandrlrlar." 41 "Ey toplumum! Sebep ne ki; ben sizi kurtulua aryorum, siz beni atee
aryorsunuz." 42 "Siz beni, Allah'a nankrlk etmeye ve hakknda hibir bilgim olmayan eyi O'na ortak komaya aryorsunuz. Bense sizi o Azz ve Gaffr olana
davet ediyorum." 43 "Sizin beni ardnz eye, no dnyada ne de hirette asla ve asla dua edilemez/onun dnyada ve hirette ar hakk yoktur. Dnmz-
varmz Allah'adr. Onun bunun hakkndan azgnca savurganlk yapanlar ate halknn ta kendileridir." 44 "Size sylemekte olduklarm yaknda hatrlayacaksnz.
Ben iimi Allah'a havale ediyorum. Allah, kullarn iyice grmektedir." 45 Allah, o adam tekilerin kurduklar tuzaklarn ktlklerinden korudu. Firavunun sekin
evresini de azabn en beteri kuatt.

Firavunun saltanat evresinden imann saklayan bir mmin adam, yine konuturuluyor.

43. ayet, firavun benlik ve saltanatn lanetli tutkularndan bir olan israf hastalna bir kere daha vurgu yapyor. Denmek isteniyor ki, firavun zihniyet ve saltanatlarn temel
zelliklerinden biri de kendi alnteri ve emeinin eseri olmayan, bakalar tarafndan retilmi deerleri snrszca ve azgnca harcayp safa srmektir. Musann ikyeti olduu
firavun debdebe ve ihtiam bu el konulmu emek ve aln terlerinin harcanmasyla srdrlmektedir. Eskiden byleydi, bugn de byledir.
ZHRUF SURES
(63/43)

Mekke dnemi surelerindendir. ni srasyla 63. geleneksel tertipte 43. suredir. 89 ayettir.

Avet 46-50:

46 Yemin olsun, Musa'y ayetlerimizle Firavun'a ve onun st dzey adamlarna gnderdik de onlara dedi ki, "Ben, Alemlerin Rabbinin elisiyim." 47 Musa onlara
ayetlerimizi getirdiinde onlar bu ayetlere glyorlard. 48 Onlara gsterir olduumuz her ayet-almet, kz kardei ayet-almetten mutlaka daha byktr. Belki
dnerler diye onlar azapla da yakalamzdr. 49 Dediler: "Ey byc! Sana verdii sz akna, Rabbine bizim iin bir yakarver; biz artk doru yola gireceiz."

50 Fakat kendilerinden azab kaldrdmzda hemen yan izmeye baladlar.

46. ayet yine Musann yani tebli adamnn, zulm saltanatnn sadece bana deil, egemen kadrosuna hitap etmek zere gnderildiini belirtiyor. nk o kadro yani o paralel
zulm odaklar birlikte almadka firavun saltanatnn egemen olmas sz konusu deildir.

Ankebt suresi 39. ayet, bir kelam harikasyla, firavun zulm saltanatndan sz ederken taut kadroyu yle sralamtr: Karun, Firavun-Hman. Burada firavun, paralel zulm
glerinden ikisi olan Karunla Hmann ortasna konmu yani onlarn bir tr himayesinde gsterilmitir. Bu yzden, gerein nderi Musann tebliinden bahsedilirken srekli
Firavuna ve yakn evresine ifadesi kullanlmaktadr. Firavun zulm saltanat bir paralel zulm odaklan saltanatdr.

Firavun zulm kadrolar, gerei dile getirenlerle hep alay etmi, onlar horlam, inkr edemedikleri baz meziyetlerini de by, aldatma olarak damgalayp etkisi/ klmaya
almlardr.
Avet 51-53:

51 Firavun, toplumu iinde haykrp yle dedi: "Ey toplumum! Msr'n mlk ve ynetimi benim deil mi? te u nehirler benim altmdan akyor. Grmyor musunuz?"
52 "Yoksa ben u zavall, u meramn anlatamayacak adamdan hayrl deil miyim?" 53 "Ona altn bilezikler atlmal, yannda-hizmetinde melekler bulunmal deil
miydi?"

51-53. ayetler, firavun btn taut zihniyetlerin ortak anlaylarndan birini zetlemitir. Firavun zihniyet, gerekilii, madde stnlyle lyor. Yani hakikatin gstergesi
olarak hcceti deil, kudreti ne karyor. Btn tautlar ve taut sistemler byledir. Bunun iindir ki firavun zorbalar, i bana gelir gelmez, akl almaz bir doymazlkla
paraya, servete, mala mlke sa-hip olmak iin snrsz bir hrsla ellerine geen imknlar kullanarak Karunlarlar. Bu yetmez, ailelerini, yakn evrelerini, yardaklarn ve
nihayet susmasn istedikleri insanlar bu hesapsz servetle tka basa doyurur, bu hiimde susturup bastrrlar.

Kuran, gnmz firavunlarnn da belirgin niteliklerinden biri olan bu servete doymazl, bir varolu diyalek-tii olarak asrlar ncesinden insanln nne koymutur.

Avet 54-56:

54 te, toplumunu byle horlad/aalad, kmsedi/ ezdi; onlar ise ona itaat ettiler. Onlar, sapm bir topluluktu. 55 Bizi taciz edip fkelendirdiler; onlardan addk
da onlarn tmn suya gmverdik. 56 Onlar sonra gelecekler iin bir selef ve bir rnek yaptk.

Kur'an'n yaratt en byk devrimlerden biri, belki de birincisi olan bu devrim, Firavunlar kim yaratt? sorusuna verilen u cevaptr:

firavunlar, onlara isyan yerine itaat eden kitleler yaratt. Ve o kitleler bunu yaptklar iin Allah fkelendirdiler, Allah da onlardan intikam almaya karar verdi ve
onlar helk etti.

Hu lmsz mesaj biz, Kur'an'n Yaratt Devrimler adl eserimizde genie inceledik. Ve bu incelemenin bir zetini de, elinizdeki eserin ikinci blmnn Firavunlar Kim
Yaratt? balkl faslnda verdik.

TAHRM SURES
(106/66)

Mekke dnemi surelerindendir. ni srasyla 106. mus-haf srasyla 66. suredir. 12 ayettir.

Avet 10-11:

10 Allah, kfre sapanlara Nuh'un kars ile Lt'un karsn rnek gsterdi. Bu ikisi, kullarmzdan iki bar kulun nikh altnda idiler, onlara hyanet ettiler de eleri,
Allah'tan onlara gelecek olan hibir eyle geri eviremediler. yle dendi onlara: "Girin atee, dier gireceklerle birlikte!" 11 Allah, iman edenlere de Firavun'un
karsn rnek gsterdi. Hani, o yle demiti: "Ey Rabbim! Benim iin katnda, cennette bir barnak yap; beni, Firavun'dan, onun yapp ettiinden kurtar; beni zulme
sapm topluluktan da kurtar!"

Her gece, barnda bir sabah, her gndz barnda bir geceyi barndrr. Hayat, ite bu diyalektiin birlikteliinden olumaktadr. Zulm ve imanszln barndan imann
filizlenmesinde de, iman ve aydnln barndan imanszln filizlenmesinde de temel figr olarak kadn gsterilmitir.

Firavun saltanatnn en yakn evresinden aydnlk ve adaleti temsil eden ve savunan bir kahraman adamdan Mmin suresinde bahsedilmiti. Ayn mesaj bu kez, hem firavun
saltanat evresinden hem de nebev aydnlk evresinden seilen iki kadnla rneklendirilmektedir.

NZT SURES
(81/79)

Mekke dnemi surelerindendir. ni srasyla 81. geleneksel tertipte 79. suredir. 46 ayettir.

Avet: 15-24:

15 Ulat m sana Musa'nn haberi? 16 Hani, Rabbi ona, kutsal vadide, Tuva'da seslenmiti: 17 "Firavun'a git! yice azd o." 18 "De ki ona, 'Arnp temizlenmeye ne
dersin?" 19 "Seni Rabbine klavuzlayaym da gnlden rperesin!" 20 Derken, ona o en byk mucizeyi gsterdi. 21 Ama o yalanlad, isyan etti. 22 Sonra, srtn dnd;
kouyordu. 23 Derken, halkn bir araya toplayp bard. 24 Dedi: "Ben sizin en yce rabbinizim!" 25 Bunun zerine Allah, onu sonraya ve nceye ibret olmak zere bir
ceza ile arpt.
15-24. ayetler, firavunluun zirve yapt azml ifadeye koyuyor. Kuran bu zirveye insan egosunun yedi mertebesinden en d olan emmre (ktlk ve azm-l
snrszca emreden benlik) demektedir.

Nefs-i Emmre:

Nefsin evreleri konusunda cidd ilk etd, 286/899da len byk sf Hakm et-Tirmiznin 'Beynul-Fark' adl eseri saylabilir.

Nefsin emmre sfat Yusuf 53. ayette gemektedir:

Yusuf dedi: Nefsimi ak-pak gsteremem. nk nefs, Rabbimin merhamet ettii durumlar hari, olanca gcyle ktl emreder. Ama Rabbim ok affedici, ok
esirgeyicidir.

Sflerin emmre nefsten anladklar udur: Beden hazlara eilimli, lezzet ve ehvetle emreden, kalbi sfl yne eken kuvvet. (Ahmet Zyaeddin Gmhanev, nefs bahsi) Bu
nefsin askerleri cimrilik, hrs, haset, kin, alayclk, kibir, ehvet, hret, gaflet, gazap vs.dir. Nefs-i emmre, ruhun durdurucu, gemleyici gcnden bsbtn kurtulmutur. Hibir
kayt ve hesap tanmaz. ki eye iddetle sarlr ve onlar besler: Heva (egoist arzular), bencillik (enniyet)

Heva, bedensel zevklere ynelip, yce olulardan nefret etmek ve sfl olulara komak eilimini ifade eder. Enniyete gelince onu insana ait her eyin kendisine izafe edildii
bir nitelik olarak tanmlayabiliriz. Enniyet, emmre mertebesindeki nefsin insanoluna oynad en byk oyundur. Ruhun olmas gereken zellikleri bedene mal etmeyi
hedefler. Nihayet yle bir an gelir ki, insan sade kendisinin deil, evresindeki eylerin de yaratcs olduunu dnmeye balar. Nzit 24. ayet ite bu d gstermektedir,
(ayrca bk. Zhruf, 51-52; Bakara, 258) Nefsin bu mertebesine, firavunluk mertebesi de denmektedir. Bu bakmdan btn firavun ruhlar nefsi emmre olarak adlandrmak
Kurana uygun bir niteleme olur.

Firavunluk mertebesinden ikinci mertebe olan levvme (kendini knayan, eletiren nefs) mertebesine gei, ta-utluktan insanla geiin gstergesidir.

Levvme; azarlayan, knayan demek. Nefsin bu sfat Kur'an'n Kyame suresinde gemektedir:

Hayr, mesele onlarn sand gibi deil! O levmeden nefse yemin ederim ki yle deil! (Kyame, 1-3)

Nefsin levvme mertebesi, insann tekml aamalarnda ok nemli bir devreyi karlyor. Emmre nefsin baz zellikleri bunda da vardr ama bu nefs hakk hak, btl btl
olarak bilmektedir. (Muhammed bin Haan, vr. 150) Necmuddn Kbr (lm. 618/1221) levvme nefsi yle tantyor: Nefs-i Emmre ktlkle emreden bir ftrat zere
yaratlmtr. Kendi haline brakldkta erden baka bir ie girimez. Aydnln douunu teneffs edip, gnl semas klanmaya balaynca nefs-i levvme adn alr. (Kbra,
Tevlt, ilgili bahis)

Bu devrede nefs, emmre mertebesinden balca drt noktaya ayrlr. Birincisi: Emmre nefsin sindii bnye robot, vcut makine vcuttur. rade, muhakeme, uur felce uramtr.
Hogrszlk ak ekilde dikkat eker. Hayvansal arzularna uymutur; onlarn esiri, hatta kendileridir. Vcut sadece nefs parmann bast dmeye gre hareket eder.
Levvme nefste de ktle, ehvete eilim mevcuttur. Ancak, burada vcut, makine deil, uurlu, iradeli bir varlktr. Dmeyle almaz.

kincisi, emmre nefs, ktl yapar ve bunu, yaplmas gereken ey bilir. Bu yzden onun dnyasnda pimanln, zeletirinin, tevbenin, bakalarna kulak vermenin yeri
yoktur. Levvme nefs ise ya nceden kullanabilecei seme ile ktle hi girimez ya da ktl yapar, fakat ardndan piman olur.

ncs, emmre nefs, kendinin stnde ilah tanmaz. Levvme nefs ise kendi stnde kudret olduunu kabul den ekinmez. Byk sf Ali el-Havvs (lm. 939/1532) diyor ki,
Heva ve hevesine hizmet eden nefs gerekte kendi kendine tapmaktadr. Onun, sfatlar zatna ibadet ediyor. (aran, ed-Drer el-avvs, 13)

Bu arada, mfessir Elmall Hamdinin nefs-i levvmey-le ilgili yorumuna deinmek istiyoruz. Mfessir, levv-meden bahseden ayetin tefsirinde diyor ki:

Levvme nefs, levmedici nefs demektir. Bu ya da bakasn levmeden, pek knayan nefs veya yapt gnahlarn fenaln anlayp kendini knayan, peiman nefis demek olur.
kincisi daha mehurdur. Nefisler yedi mertebeye ayrlr ki, her biri slkta bir mertebedir. Kyamet gn muhakkak olacak ve ona inanmak istemeyen emmre nefisler o gn
kendilerini ok levm edecek, dnyada yaptklar gnahlara ok piman olacaklar, hatta her nefs kendisini levm edecek, dnyada yapt kusura piman olacak, daha iyi neden
almadm, daha gzel iler neden yapmadm, diyecek. Bu sretle nefs-i levvmeye yemin, o gn meydana gelecek levmdeki acln ehemmiyetine ve byklne tenbih iin
olur.

Nefsin slkta, yani tekml yolunda yedi mertebesi bulunduunu, bunlarn kincisinin levvme mertebesi olduunu syledikten sonra, ayetteki levmin maherde meydana
geleceini ilave etmek gariptir, tutarszdr. Birinci ayette kyamete yemin edilmi olmas ikinci ayetteki levmin kyamette olmasn neden gerektirsin? Nefs-i levvmenin,
bakasn levmeden nefs olarak dnlebileceini sylemek de tutarszdr. Byle dnrsek, ne yeminin deeri kalr, ne de nefs-i levvmenin nemi. nsan, bakalarn her
zaman levm eder. Bunun olaand nesi var? Dikkate deer olan, nefsin kendisini levmi etmesidir ki, levvmeye yemin edilmesi zaten bunu gerektirir.

Emmare nefsin bir numaral zellii ilahln ilan etmesidir. Nzit 24 bunu gsteriyor.

Firavun nefs olan emmarenin ilahln ilan iki ekilde olmaktadr.

1. Eski tautlarda, zellikle Nemrut ve Firavunda olduu gibi, bizzat kendi azlarndan ilan,

2. ada firavun ve Nemrutlarda olduu gibi, yanda yalakalar araclyla ilan.

Firavunun bizzat kendi dilinde ilahlk ilann Nzit 24. ayetle Kasas 38. ayette grdk. Nemrut ise Hz. brahim karsnda ilahln yle ilan ediyordu:

Allah'n kendisine mlk ve saltanat verdiini iddia ederek/Allah kendisine mlk ve saltanat verdii iin, Rabbi hakknda brahim'e kar hccet getireni grmedin mi?
brahim yle demiti: Benim Rabbim odur ki, hayat verir ve ldrr. O da yle demiti: Ben de hayat veririm, ben de ldrrm. brahim, Allah, Gne'i doudan
getiriyor, hadi, sen onu batdan getir! deyince, kfre sapan o adam app kalmt. (Bakara, 258)

Yandalar araclyla ilahlk ilan Ortadou corafyalarnda ska grlen bir firavunluk tecellisidir. Son yllarda bunun en tipik rneklerinden saylan birine Trkiyede tank
olduk. imdi size, Teori Dergisinin (Mays 2015) sayfalarnda tarihe not dlm bu yalakalar vastasyla ilahlk ilanna rnek olacak bir dkm, tarihe not dmek iin
aktaryorum.

AKP Dzce Milletvekili Fevai Arslan (HL mezunu) 2014n Ocak aynda Recep Tayyip Erdoan (RTE) iin: Allahn btn vasflarn zerinde tayan bir lider dedi.
Beyhan Demirci adndaki birisi ayn tarihlerde RTE iin Recep Tayyip Erdoan Allahn glgesidir dedi. Kadir Msrolu, 2014 ylnn Austos aynda: Erdoana oy
vermek imann gereidir dedi. AKP Bursa Milletvekili Hseyin ahin 2011 ylnda RTE iin unu syledi: Babakana dokunmak bile ibadettir. RTE 2014 ylndaki
mahalli seimlerde Mulada konuurken, bir Kuran ayetini sloganlatrd: Rahmetimi/ gazabmz gemitir dedi.

AKP eski Aydn l Bakan smail Eser 2010 ylnda yapt bir konumada RTE iin: O bizim iin ikinci peygamberdir dedi. AKP Milletvekili Egemen Ba 2001de:
Erdoann domasna vesile olan Rize, stanbul ve Siirt mbarektir dedi. 6 Mart 2015 gn Tophane Tayfun Spor Kulbn ziyaret eden RTEye bir kii: Ho geldin
Allahn elisi! diye seslendi. AKP Genlik Kollar eski Bakan smail Karaosmanolu 23.6.2013 gn Twitterda, AKP mitingine katlmak, imknlar olanlar iin farz
kifye deil, farz ayndr diye yazd. (Teori Dergisi, Mays 2015, sayfa, 65)

KAYNAKA
Kuran Kerim (Ayet mealleri, Prof. Dr. Yaar Nuri ztrkn Kuran Mealinin 143. basksndan (Yeni Boyut Yaynlar, stanbul, 2015) alnmtr.

Ktbi Sitte

Kitab Mukaddes

Webster International Dictionary

Ahmed Refik; Osmanl Devrinde Zorbalar, Kanaat Ktphanesi, 1932

Borak, Sadi; Atatrk ve Din, stanbul, 1996

Cevde, Cemal; el-Evdul-ctimaiyye vel-ktsadiyye lil-Mevl f Sadril-slam, Amman, 1989

Demircan, Adnan; slam Tarihinin lk Dneminde Arap-Mevl likisi, Beyan Yay. st. 1996

Elban, Nsruddin; el Ahds es-Sahha ve'z-Zfa, Riyad, 1995

Fromm, Erich; zgrlk Korkusu, Doruk Yay. st. 2010

.............; Salkl Toplum, Payel Yay. st. 2014

| ..............; Kendini Savunan nsan, Say Yay. t. 1998

| .............; taatsizlik zerine, Say Yay. st. 2014

Isfahan, Rgb; el-Mfredt li Elfzl-Kuran, alfabetik

bn Askir, Ali b. Haan; Tarhu Medneti Dmak, Beyrut, 1995-2000

nalck, Halil; Has Baede Ayu Tarab, Bankas Yay. st. 2011

Knoll, Ludwig; Encyclopedie de la Psychologie Pratiquc (Almancadan eviri), Aimery Somogy yayn, Paris, 1980 Kula, Onur Bilge; Bat Felsefesinde Oryantalizm ve Trk
mgesi; Bankas Yay. st. 2010 Kbra, Necmuddin Ahmed b. mer; Resil (Usl Aere, Risle ilel-Him, Fevihul-Cemal), st. (M. Kara n\), 1980

Mahmd, Abdlhalim; Ebu Zer el-Gfr ve-uyiyye, Kahi re, 1985

zemre, Ahmet Yksel; slamda Akln nemi ve Snr, Den ge Yay. stanbul, 1996 ztrk, Yaar Nuri; Kuran Kerim Meali, 143. bask, Yeni Boyut Yay. stanbul, 2015

..............-; Allah ile Aldatmak (73. bask), Yeni Boyut Yay.

stanbul, 2015

------------------; Hallc- Mansr (6. bask), Yeni Boyut Yay. stanbul, 2012

..................; Kuadal brahim Halveti (4. bask), Yeni Boyut

Yay. stanbul, 2013 ................~; mam zam Ebu Hanfe (21. bask) Yeni Boyut Yay. st. 2012

..................; Kur'an'n Yaratt Devrimler, Yeni Boyut, st.

2014

................; Maun Suresi Byle Buyurdu (16. Bask), Yeni

Boyut Yay. stanbul, 2013

.................; Kuran Asndan Kresel fetler (7. bask),

Yeni Boyut, st. 2013

................; Din Maskeli Allah Dmanl: irk, Yeni Boyut,

st. 2013

..................; Kuran- Kerimde Lanetlenen Soy (3. Bask),

Yeni Boyut Yay. st. 2013 ..................; Ebu Zer (3. bask), Yeni Boyut Yay. st. 2014

Say, Ali; Firavun, Hman ve Karun Karsnda Musa, z Yay. st. 2012

Serahs, emsul-Eimme Ebu Bekr Muhammed; el-Mebst, Beyrut, 1989

Syt, Celalddin Abdurrahman; Tarhul-Hulefa, Msr, 1952

KARMA DZN
Abbasiler: 44,158 ABD: 132,164,165 Abdulhalim Mahmud: 43 adalet: 14 dem (Hz.): 96 Ahmet Refik: 77, 78 Ahmet Yksel zemre: 20 l: 39

Ali (Hz.): 111,166


Ali el-Havvs: 216 Allaha isyan: 97 Allahn dman: 105 Allah ile aldatma: 127, 145, 148,149,152-155,173, 207 Allahn glgesi: 76 Anadolu: 78-85 Arap hizmetkrlar: 159 Araplar: 144,158,159,168 asa (Musann asas): 39, 40,172 asker
kudret: 149 Atatrk Cumhuriyeti: 170 Atatrk (Mustafa Kemal): 27, 28, 69, 110, 149,155,160, 175, 176 Augustus (mparator): 166 aydnlar: 30, 31 azmak: 127

barbarlar: 65, 66

Bedir Sava: 27, 28, 175,176

bencillik: 214

Beniisrail (srailoullar): 43, 103,127,137,179 Beyhan Demirci: 218 Beytl Hikme: 144

birikim sahipleri: 31 BOP: 193

bozgunculuk: 13, 55 bhtan: 167 brhan: 136,140 byc: 40,172, 200

C-

Chz: 144 cehalet: 16 cehennem: 128 Charles Pellat: 144 Cemal Cevde: 158 cibt: 124

cihat: 76, 77,144,167 adr yallar: 47 ada firavunlar: 173,185, 205,211,217 anakkale Savalar: 175,176

Dalar Delisi: 79-81 darbe: 55, 106,185 darulharp: 18-24 darulislam: 18, 23 dayatmaclk: 104-106 deb: 49

Deli Birader: 85, 86 Deli lahi: 81-84 demokrasi: 46 desise: 52 despotizm: 16 devrim: 50, 200 din istismar: 154,155 dinler aras diyalog: 193 din temsilcileri: 106 diktatr: 95, 96

dinci iktidarlar: 88 Drdnc Murat: 82 drstlk: 33

Ebu Bekir (Hz.): 111 Ebu Cehil: 114,166 Ebu Sfyan: 54,146 Egemen Ba: 218 Ehlikitap: 31 ekonomi: 99, 100 Elbn (Nsruddin): 20, 111, 112

Elmall Hamdi Yazr: 120, 216 Emevler: 44,113,158 Emev tautizmi: 111-114 Emn: 143 emperyalizm: 16 Enver Paa: 160 Erich Fromm: 61, 65, 69, 72, 75 esrarkelik: 155 Ezher: 124

ferk: 192 fetihler: 157 fesat: 67,130-133 Fevai Arslan: 218 frka (frkalatrma/

frkalama): 54, 55, 67, 98, 186-188,191,193,194 firavunluk psikozu: 90-106 fitne: 55, 106 Fransa: 21

G-H

genler: 200 Gezi Eylemleri: 201 Halil nalck: 156 Hallc: 160

Hman: 40-49, 90-92,106,110, 207

hanf (hanflik): 39, 163 Hrun (Hz.): 46, 58, 60, 92,

182,184, 198 Harunurreid: 143 Has Baheler: 155 Hatice (Hz.): 182 heva: 214

hilafet: 111-114 hile: 52 hizip: 191

hogrszlk: 215 hukuk: 95

hukuk devleti: 18-20 Huyey bin Ahtab: 124 hccet: 77,134-159, 162-167, 173, 210 Hseyin (Hz.): 55,166 Hseyin ahin: 218

I-

Ilml slam: 193 Isfahanl Rgb: 119,130,137, 187

strap: 137,169 kszlk: 13 ibadet: 169

blisler parlamentosu: 129 bn Abbas: 124,141 bn Arab: 120,124, 202 bn Hanbel: 94 brahim (Hz.): 138, 161, 163, 217 krime: 141 ilim: 139,141, 167 mam zam (Ebu Hanfe): 22, 26-28, 44, 62, 65,160 imanszlk: 212 inklap: 50 sa (Hz.):
166 slam dnyas: 90,164,189 smail Eser: 218 smail Karaosmanolu: 218 israf: 53,100-102, 202, 208 stanbul: 80-82, 84-88, 218 isyan: 39, 40, 50,195, 211 itaat: 63-65, 211

K-L

Kab el-Eref: 124 Kadir Msrolu: 218 khin: 92

Kara Yazc: 77-79 karnca: 150,151 kamu haklar: 14 kan dkclk: 13

Karun: 40-49, 90,110 katrcolu: 84-85 kitap: 141 Konya: 83 korku: 52

korku imparatorluu: 132 Ksem Sultan: 82 ktlk toplumu: 34 krallk: 111,112,151 Kuds: 103

kudret: 134-155, 162,164-167, 210

Kuadal brahim Halveti: 136

kutsallatrlm kitaplar: 191

kbera: 88

klhanbeylik: 165

Krtler: 113

Kyoto Protokol: 132

laiklik: 148, 149

Lt (Hz.): 32, 33, 45, 46

Lt kavmi: 32

M
mabetler: 96, 97 msiva: 120 mazlum: 62 mazoistler: 67-74 mazoist sapknlk: 69, 70 Mehmet Akif Ersoy: 175, 176 mele: 40 Mekke: 114

meliki addlar: 111-114,156 memliki ahane: 104 Memun (Halife): 142-145 menfaat: 84 mescit ssleme: 154 Mevl: 44,143, 157-160 Mevlana Celaleddin Rum:

169

Msr: 47, 60, 92, 99 Milli Mcadele (Kurtulu Sava): 69,148 mimari kudret: 149 Muaviye: 26,111,112,114, 146,166 Mula: 218 muhafazakr

(muhafazakrlk): 39, 49,

163, 205 Muhammed (Hz.): 24, 26-28, 60, 64,111-114,136,153, 154,166,172,179,181 Muhammed kbal: 130 Musa (Hz.): 37, 39-44, 46-48, 51, 53-55, 57-60, 90-94, 99, 100,104,105,110,166, 171-174,176-178,181,182, 184,186, 195,198-202, 204-
207, 209, 210, 213 Musalar konuturmamak: 109 mcadele: 31 mnafklk: 131 Mrcie: 26

Mslmanlarn birlii: 113 mstazaflar: 161

Naima: 80 namaz. 63, 64 Necmuddn Kbr: 215 nefsi emmre: 213-217 nefsi levvme: 214-217 Nemrut: 138,166, 217 Nuh (Hz.): 45, 46 Nuh Tufan: 126 nfus: 179

O-

Odhan Yksel: 110 olanclk: 155 Ortadou: 89, 93, 217 Osman (Halife): 111 Osmanl (Osmanl

mparatorluu): 70, 76-88, 112, 147,155,156,167, 174 mer (Hz.): 111 zgrlk Direnii: 201

para: 127

paralel zulm gleri/odaklar: 171, 204, 209, 210 parite: 118 petrol: 144,168,170 peygamberler: 171,198 Platon: 147

polarite: 118 R

raiyye: 45, 67 Rz: 124 riyakrlk: 14, 149 Rize: 218 RTE: 218 ruhbniyet: 14

Saba Melikesi: 151 sdet: 88 sadistler: 67-74 sadist sapknlk: 70 Sad bin Cmhan: 112 sava: 24-29 sebt: 124

Semd kavmi: 126 Serahs (emsl Eimme): 22 servet: 41-43 sihirbazlar: 91 Siirt: 218

siyaset dincilii: 21 sultann dini: 93 Suriye: 112 Sdd: 103

Sleyman (Hz.): 150,151 sltan: 136,140-142 snnetullah: 120

aban Aa: 86-88 ef:118 eriat: 84 eyhlislamlk: 76 eytan evliyas: 91 a: 190, 193, iddet: 144,166 irk: 14,17, 59,131,146, 178, 194,195

Taber: 124 taut: 123-130,183 Tautlar parlamentosu: 130 takattu: 191 talanclk: 109 tams: 100 tebli: 183, 204 tebzr: 101,102 temizlik: 33 Teori Dergisi: 217 terr: 166 teeyyu: 190 Tirmiz: 213 totalitarizm: 57 tuyan: 52, 66,125-129 tuzak:
52

Trkiye: 21, 23, 89, 90,148, 170, 217

u--v
uaklk psikolojisi: 46 uyanmak: 168 mitsizlik: 183 vehimler: 103 Vezire* 18?

Victor Hugo: 135,161,162 Voltaire: 161,162

Yahudiler: 144, 177 Yahudileme: 153 Yakub (Hz.): 43 yalanclk: 109 yanmak: 168,169 Yezit: 55,166 Yusuf (Hz.): 47

zalim (zalimler): 30-34, 50, 51, 57, 62, 65, 117 Zat Envt: 179 zev (zevciyet): 118-123 Zemaher: 124 Zeyd bin Ali Zeynelbidn: 28 zorbalar: 76-89

zulm: 13-18, 24-34, 50, 51, 53, 56, 57, 62,102,103,107-110,145,186,197, 212 zbr: 192

iV

(slam felsefesi prof esi hukuku, gazeteci)

Kuranda 74 kez geen firavun szc hem zel isim hem de cins ismi olarak alnmaldr. zel isim olarak anldnda, Hz. Musann tebliine zulm ve dehetle kar kan azgn despot bir diktatr ifade eder. Cins
ismi olarak anldnda ise btn firavun ruhlu despotlarn ortak ad olur.

Firavun, gelenee kar kan uyarclara zulmeden t-utlarn sembol ismidir.

Firavun adl bu kitap, hem bir anahtar kitaptr hem de bir tamamlayc kitaptr. Bu kitaptan laykyla yararlanmak iin Lanetlenen Soy5 ve Ktlk Toplumu kitaplarm da el altnda bulundurmakta yarar vardr.

Faili veya azmettiricisi olduu lanetlik sularla bir ktlk toplumuna dnen ve zellikle son on yldr bu lanetlik sularnn cezasn deme srecine giren Trk halknn, Kuran laboratuvarndan szp reeteletirerek
nne koyduumuz bu klavuz kitaplardan gereince yararlanmasn umuyor, Rad suresi 11. ayete uygun olarak

----

kesilen ceza faturasnn artk, denmi saylmasn te-menni ediyorum. 1

;:

You might also like