You are on page 1of 1

CUMHURİYET/6

Yayın Tarihi : 12.03.1986


Sayfa : 6 12 MART 1986

TİP içinde bu terime kızanlar vardı, ama Aybar'a göre hem politik hem teorik bir zorunluluktu Mehmet Ali Aybar Anlatıyor

Aybar: Güleryüzlü sosyalizm Bitmeyen


Koşu
sözünü kullanmakta direndim —4—
U.MUMCU — Sayın Aybar, ABD elçisi Commcr'In TİP'e karşı
1968lerde bir gün Sayın Sadun Aren'le, Sayın Nihat Sargın bana geldiler, dediler ki, "Sizin her
konuşmanızda güleryüzlü sosyalizm, hürhyetçi sosyalizm diye vurgularınız tepki yaratıyor gençler
Uğur Mumcu sordu, Aybar yanıtladı

Nitekim o sıralarda 1968'lerde, bir gün Sayın Sadun Aren'le, Sa-


yın Nihat Sargın, bana geldiler, dediler ki, "Bir huzursuzluk var
parti içinde, gençlerde bir huzursuzluk var. Sizin her konuşmanız-
sözleri vardı. İlginç bir degerlendirmesi olmuştu ABD Büyükel- arasında. Onun için bu terimleri pek kullanmayın." Ben dedim ki, "Bu terimler bizim tüzügümüz, da güleryüzlu sosyalizm, hurriyetçi sosyalizm diye vurgularınız tepki
çlsinin.
AYBAR — Gitmeden önce söyledi Commer. Dedi ki "Türkiye'- programımıza uygun, üstelik sosyalizm özgürlükçü, güleryüzlü bir dünya yaratmayacak mı?" yaratıyor gençler arasında. Onun için bu terimleri pek kullanma-
yın". Ben dedim ki, "Bu terimler, bizim tüzügümüz, programımı-
de herkes ABD'nin dostudur, bir TİP ABD nin düşmanıdır.." Ya- za uygun, üstelik sosyalizm özgürlükçü, güleryüzlü bir dünya ya-
Türkiye'de Amerika'nın üsleri var. Bunlara NATO üssü demek yayımlanmasına seviniyordum, ama biliyordum, bir oyun bu! Bu-
ni bizi boyhedefi haline getiriyordu. Bir elçinin elbetteki böyle bir ratmayacak mı, amacı bu değil mi? Insana hizmct etmek değil mi?
sonucu değiştirmez. Savaşı ister Amerika başlatsın ister Sovyetler, nu seziyordum. Bu yayınları gençlerimiz çok okudu, gençlerimiz çok
yetkisi yoktur; kendi bulunduğu ülkenin kanununa, nizamına say- Insanın tüm yabancılasmalardan kurtulmasını sağlamak değil mi sos-
bu üslerden dolayı Türkiye, ilk hedeflerden biri olacaktır. llk nük- okuyunca, öyle sanıyorum ki, bazı'provokatörler' vardı araların-
gılı olmakla yükümlüdür, Bir elçi ki, ABD elçisi, falan bizim düş- yalizmin nihai amacı?" Kaldı ki, politik bir zaruret de var. Halk
manımızdır diye Mecliste temsil edilen bir partiyi hedef almak cü- leer füzeler bizim topraklarımız üzerinde patlayacaktır. Ne olacağı da. Mesela diyorlardı ki "Bak Lenin usla ne demiş, bak Mao usta
biliniyor. Hiroşima'ya Amerika'nın attığı atom bombası, bugünkü ne demiş, Stalin usta ne demiş. Aybar ne diyor? Canım bunların Partisi, o zaman "ortanın solıT'na geçmiş ve ortanın soluyla bizim
retini gösteriyordu, o kadar rahathk içindeydi. Sonra biz, 1968'de solumuz arasındaki sınırı belirtmek için o da, her vesile ile TtP'in
Çekoslovakya'nın SSCB tarafından işgali olayında, "Çek halkı nasıl nükleer silahlar yanında kibrit ateşi gibi kalır. Atom silahları ne za- ki revizyonizm, TİP gerçek bir sosyalist parti değil" Parti hakkın-
man yasaklanır bilinemez. Ama biz Türkiye'yi hedef ülke olmak- da bu imaj yaratıldı. savunduğu sosyalizmin, yurt dışında kuzey komşumuzun sosyaliz-
Nazi işgalinden kurtuldu ise birgun Sovyei işgalinden de mi olduğunu ima ediyor. Hatta bazen de açıkça söylüyor. Posof'a
kurtulacaktır" dedik. Böylece de her iki süper devletin boyhedefi tan çıkartabiliriz. Çıkartmalıyız. Nükleer üsleri sökerek. Bu ilk alın-
haline geldik. ması gereken önlemdir. Daha sonra başka adımlar da atılacak ve TİPV içerden oynanan oyunun ardında gitmiştim, orada dediler ki, sizden önce CHP'nin filanca lideri de
buraya geldi ve dediki "Bizim savundugumuz sol sınırdan bu yana
U.MUMCU — Sayın Aybar, TİP'e soldan da baskılar olmuştu, Türkiye Atatürk'ün tam bağımsızlık dediği statüye kavuşturulacak- ABD vardı olan soldur. TİP'in savunduğu sol sınınn öbür yanındaki soldur"
bunları da anlatır mısınız? tır. Hayır, ulusal bağımsızlık modası geçmiş bir kavram değil.
U.MUMCU — TtP'i yıkan parti dışı sol muydu? dedi. Ne dersiniz diye sormuşlardı. Biz elbetteki bizim sosyalizmi-
AYBAR — Evet soldan da baskılar olmuştu. Ona geçmeden şu- U.MUMCU — TİP'e soldan saldırı bu yüzden ml oldu? Başka AYBAR — Şimdi bunun arkasında benim tahminim ABD'nin mizin SSCB'deki uygulama ile herhangi bir ilgisi, ilişkisi bulunma-
nu da belirteyim. Yukarıda yeterince belirtemedim. TtP, her iki süper nedenler yok muydu? bulunduğudur. Yani ABD önce TlP'i kaba kuvvetle saf dışı etmeyi dığını vurgulamak zorunda hissediyorduk kendimizi.
devletten aynı uzaklıkta bir dış politika izlenmesinden yanaydı. Biz AYBAR — Bir kere şöyle birşey var; soldan saldırılar kendili- denedi. Ondan sonra bu oyunu denedi. Olayların arkasında Sov-
iktidara gelirsek, demek istiyorum, bütünü ile bağımsız bir politika ğinden çıkmadı. Bana öyle geliyor ki, tabii elimde bir belge yok, yetler Birliğı de bulunabilir elbet. Çünkü, Çekoslovakya olaylarına GUleryüzlU gosyalizm, hem politik hem
izlenecektir. Tabii bağımsızlık aynı zamanda ideolojik bağımsızlık- ama tarih mantığıyla işe bakınca, politik mantıkla işe bakınca, TİP'e karşı çıkmamızdan sonra Sovyetler'i de karşımıza almıştık. Ama
tır. Ve ideolojik bağımsızlık da sosyalist parti için çok önemlidir. karşı saldırıların arkasında bir güç olduğu anlaşılıyor. Bu saldırılar TÎP'in safdışı edilmesi ABD için daha önemliydi. Çünkü üsler ABD'- teorik zaruretti
Sosyalist bir hareketin yerel bir hareket olmasını sağlamak gerekir. önce söylediğim gibi, kaba kuvvet şeklinde taşlı sopalı saldırılar şek- nin üsleri idi. Ve arkadaşlara dedim ki, "F-ger yanlış olduguna, bilimsel olma-
İdeolojik bakımdan da kendine özgü sosyalist bir yol çizme ve linde belirdi. U . M U M C U — Gerilla kitaplan da yayımlamışlardı; anımsıyorum. dıgına beni ikna ederseniz, herhalde hemen vazgecerim, kullanmam
bulmak zarureti vardır. AYBAR — Evet, Bomba Nasıl Yapılır? Alberto Bayo'mu neydi o terimleri. Ama beni bu konuda ikna etmezseniz kullanmaya de-
Kitaplar basıldı, provokatörler devreye girdi adamın adı, onun kitabı. Bomba Nasıl Yapılır? Böyleydi. Sonuç ola- vam ederim". Gördüğünüz gibi hem politik bir zaruret var, hem
Bagımsızlık, modası geçmiç bir kavram degildir U.MUMCU — Sagdan gelcn saldınlar degil miydi bunlar? rak, solcu gençler arasında TİP'in burjuva muhalefeti yapan bir parti teorik zaruret bence. Çünkü sosyalizm böyledir gerçekten. özgür-
Bağımsızbk, biçimsel bir kavram değil. Hele kimilerinin ileri sür- AYBAR — Yani sağdan gelen saldınlar öyle başladı. Mecliste de- olduğu, parlamenterist bir teşekkül olduğu, hakiki sosyalist bir parti lükçü bir sosyalizm gerçekten insanı amaçlar. Ayrıca da politik ba-
düğü gibi, artık modası geçmiş bir kavram hiç değil. Ulusal yaşa- vam etti, demin söyledim. A'ma 1968'den sonra belirli bir değişik- olmadığı fikri yaygınlaşmaya başladı ve karşımızda gençler, solcu kımdan ortanın solu kendi gelişmesini sağlamak için, TtP'i Mos-
mın vazgeçilmez bir öğesi. Bizim gibi bağımsızlığa kavuşup da son- lik olmaya başladı, hatta daha önce 68'li yıllardan önceki yıllarda gençler, TİP'e karşı duruma geldiler kısa bir zamanda. Bu tabii parti kova paralelinde bir sol olarak göstermekte yarar görüyor. Onun
radan bağımlı hale gelen Ulkeler için, daha da vazgeçilmez bir öğe. bu değişiklik görüldü. Birden Türkiye'de Marksist yayınlar peynir içindeki gençleri de etkiledi. için ben direneceğim ve bu işi sürdüreceğim dedim.
Amerika'nın, ya da Sovyetler Birliği'nin ansızın başlatacaklan nük- ekmek gibi basılıp satılmaya başladı. Sergiler oluyordu büyük şe- Onların da arkadaşları dışarda, partili değil, eleştiriyor, gençler U.MUMCU — Sizin bir de 65 yılında yayımladıgımz genelge vardı
leer savaşta milyonlarca insanımızın bir anda yok olmaması için, hirlerde. Istanbuî'da, mesela Taksim'de karşılıklı sergiler vardı. arasındaki toplantılarda işte diyorlar ki, "Sizin parti şöyle, sizin parti sanıyorum. Sizin imzanızla yayımlanmıştı. Ve genelgede siz "TİP
bağımsızlığımızı, tam bağımsızlığımızı yeniden elde etmemiz ve ona 141-142 var, hiç dava açan, soran yok, ne hikmetse! Efendim dava böyle. Oysa ne yazıyor kitap" filan deyince, bizim gençlerin de aşa- yeni bir partidir" diyordunuz. Ve geçmiş hareketlerle bir baglantısı
sıkıca sanlmamız şarttır. mı açsınlar? Hayır, bunu anlamlandırıyorum. Kitapların özgürce ğılık duygusu içinde kaldıklarını tahmin ediyorum. olmadığını söylıiyordunuz. Geçmisteki hareketlerden kastınız 1951
TKP hareketi ile hükiim giyenler miydi? Bunların içinde Mihri Bel-
li var mıydı ?

Çekoslovakyahvın işgali ve TİPTüerin tepkisi


AYBAR — Efendim, ben bir gerçeği dile getiriyordum. TİP el-
betteki 1910'da resmen kurulmuş olan Osmanlı Sosyalist Fırkasın-
dan bu yana, tüm sol hareketlerin mirasçısıydı. Bunu açıkhyorduk.
Biz tarihi bakımdansohınmirasçisıyız.Dünkü solun da mirasçısıyız,
ama aramızda organık bir bağ yoktur. Bunu vurguluyorduk. Ara-
mızda organik bir bağın olmadığını vurguluyorduk. Ve gerçekten de
İşnal için kim ne demişti?
Baş: Dünya sosyalizmi böyleydi. Biz, bizden önceki hiçbir solun devamı değildik. tdeolo-
jik bakımdan devamı değildik ve kişileri bakımından da devamı de-

Boran: Sovyet
ğildik. Yeni arkadaşlar kurmuşlardı bu partiyi.
Sovyetler Birliği'nin Varşova
Paktı'nm diğer dört üyesi ile
birlikte Çekoslovakya'ya yaptığı
olumsuz etkilenecek TtP'te ilk muhalefet 1966 Malatya
Kongresi'ncle haşladı
müdahalesi askeri müdahalenin hiçbir yö'nden
haklı, hatta gerçekçi politika
Sovyet müdahalesinin yarattığı
ortamın dünya politik
Eski solla ilgisi olmayan 12 işçi-sendikacı kurmuştu bu partiyi.
Onun için bizim böyle bir çizgi çizmemiz doğaldı, zorunluydu. Evet,
şimdi aslına bakarsanız bu muhalefet 1966'da Malatya'da yaptığı-

sosyalizme bakımından geçerli görülebilecek


yani yoktur. Bu müdahale milli
konjonktürünü olduğu gibi bizzat
dünya sosyalizminin gelişmesini
mız kongrede başladı. Bu kongreye Mihri Belli yanlısı olduğunu duy-
duğumuz Şişli ilçesinden bir grup da katılmıştı yalnız. Tabii bura-
da da bir noktanın altını çizmek lazım. Malatya'daki kongrede bu

aykındır bağımsızlık ve eşitlik haklarına


olduğu kadar sosyalizm ve
de olumsuz yönde
etkileyeceğinden şüphe yoktur.
grubun hazırladığı listede 1 numara bendim, ama benim dışımda-
kileri değiştirıyorlardı. Çok ince bir taktikti. Beni muhafaza ediyor-
lar, fakat diğer arkadaşlann hepsını tasfiye ediyor, kendileri geli-
sosyalist enternasyonalizmi Hiis«\vln Baş, 27 Agusios yorlardı. Bir başka muhalefet Hikmet Kıvılcım yanlılarının muha-
lefeti idi. Bir başka muhalefet de Doftan Avcıoglu yanlılarının mu-
ilkelerine de aykındır. 1968, Ant halefet iydi. Demek ki muhalefet 1966'da belirgınleşmeye başladı ve
Unutmamalı ki, bugünkü Sovyet yıllar geçtikçe dışımızda ve içimizde dal budak salmaya başladı.

ve diğer ülkeler komünist liderleri


Küçük: Bir revizyonistin
U.MUMCU — 1968'de merkez yürutme kurulunun kimi iiyeleri
size karşı çıktılar. Sizi sosyalizmden ayrılmakla suçladılar. Neydi
Stalin döneminde yetişmiş, anlaşmazlığımz? Çekoslovakya olayı ile bir ilgisi var mıydı?
kişilikleri ve kafaları o dönemin
bir revizyoniste
AYBAR — Yıllar sonra bu olaya duyguların esiri olmadan yan-
şartları altında şekillenmiş sız bir gözlemci gibi bakılmalıdır. Bu sorunuza böyle yaklaşmaya
çalışacağım.
kimselerdir. Hepsine gerçekten saygım var. Hepsi de benim arkadaşlarım. Geç-
Sovyetler Birliği'nde işçi sınıfı
diktatörlüğü partinin, hatta parti müdahalesi miş günlerimizi duygulanarak sevgi ile anıyorum.
Efendim Çekoslovak olayı ile bir doğrudan ilgisi yoktu anlaşmaz-
hğın. Bizim "özgürliikçü, güleryüzlü sosyalizm" ile Dubcek'in "in-
içinde belirli bir kadronun gitgide sancıl yiizliı sosyalizm"i arasında deyim olarak paralellik kurula-
tek bir kişinin müstebit, keyfı Bütün bunlara rağmen revizyonist bilsc de bizim amacımız emekçileri söz ve karar sahibi yapacak bir
bir ülkeye bir başka revizyonist örgütlenme biçimi idi. Çek liderinin böyle bir amacı olduğunu san-
idaresi şeklini almıştır. ülkenin müdahalesinin verdiği
mıyorum. Herhalde bu yolda bir açıklaması da olmamıştır.
Kaldı ki bize sonradan karşı çıkan arkadaşlarımızdan Behice Bo-
Behice Boran, 27 Agustos şaşkınlığın, bunun gerekleri ve ran da Çekoslovakya'nın işgalini, hem de çok açık biçimde eleş-
1968 Milliyet dünya sosyalizmi için muhtemel tirmişti.
olumlu sonuçjarıyla —ki Behice Boran Çek işgalini şiddetle kınamıçtı
ifip Genel Baskan,«Basın özgurlü&ü, hukuka bağlı devlet gibı Sovyetler'deki geıişmeler, Polonya Boran'ın Milliyet'te yayımlanan "Sosyalist Demokrasi ve Ulusal
parti kongresi bu yönde ilk Bağımsızlık" başlıklı yazısında işgal olayının kınanmasının yani sı-
işaretlerdir— ilgilenmek yerine ra, Sovyetler Birliği ve halk demokrasilerindeki sisteme yöneltilen
eleştiriler de vardı. Yazısında arkadaşımız, bu ülkelerde uygulanan
yeni kuramlar bulma yönündeki sosyalizmin örnek alınacak bir yani olmadığını söylüyor; "tşçi Sı-
kuşkulu eğilimi hızlandırmadığı nıfı Diktatörlüğü" adı verilen bu sistemin aslında "partinin, hatta
parti içinde belirli bir kadronun gitgide tek bir kişinin müstebit, keyfi
ortadadır. idaresi şeklini almışlır. Bu çeşit rejimler 20. yüzyılın ikinci yarısın-
da sürüp gidemezdi..." diyordu.
Yalçın Küçük, 24 Aralık Yani o tarihte, 1968 ağustosunda, arkadaşımızın sosyalizm anla-
1968, Ant yışı ile bizim anlayışımu arasındaki paralellik pek açıktı. 1968 eki-
minde değişti. Beni suçlayan Sadun Aren, Nihat Sargın, Minnetul-

Altan: Sosyalizmi rezil ettiler


lah Haydaroğlu, Şaban Erik arkadaşlarınuza Boran arkadaşımız da
katıldı.
Ne idi suçlamalar? Bilime karşı olmamdan başlayan bu suçlama-
lar, üst yapıya fazla ağırlık vermem; özgürlük sorununu sınıf açı-
sından ele almamam; işçi sınıfına dışardan bilinç götürme teorisine
Sovyet sosyalistleri ilk sosyalist karşı çıkmam; kişisel yönetime yönelmem.
devleti kurdukları iddia ve
cakasmın yanında sosyalizmi de Aybar'ın demeçlerinin partiyi bağlamaması
önerİBİ reddedildi
kendilerini de az rezil etmediler
dünyada. Sonuç olarak sosyalist olınadığım ileri sürülüyordu. Tabii sosya-
list olmayan bir kişi partinin başında olamazdı. Her ne ise. Yapa-
cağım konuşmaların partiyi bağlamaması hakkındaki beş im/alı
Bugün Çekoslovakya'da yürüyen önerge merkez yürütme kurulunda reddedildi.
11
Sovyet tankları vaktiyle Buharin'e, Tüzükte açık olarak: "Parti adına demec vermek yalnız genel baş-
Kamanev'e yapılan ithamın aynını
"(1 .1 , u,,,,,,
" h..ıu....kiuıuMü oidu*,, „„;,'•",VÛ". , , k l kanın yetki verdiği kişinin hakkı" olduğu yazılıydı. Genel başka-
" l l a u n > " •'»J.'l nın düşürülmesi de merkez yürütmenin değil, genel yürütme kuru-
'• ımn »,ı,»ı. L u d ,
Dubçek'e karşı tekrarlayarak Çek lunun yctkisindeydi. Beş ımzalı önerge genel yönetim kurulunda da
O f
taî*'"yü"u.ü "ı'"l'î' T.7."u,ı"""'
1 1 > l
'"""' ' '"' ' î''''''ıı"''i^mi' "'^' '
V U
""
11 1111
^'^"IU^UKnm'iiMiıtm"""" "" ""!":.,,,,
gençlerini kurşunlamaktadır. ele alındı. önerge sahipleri suçlamalarını sürdürdüler. Sonuç, ge-
be«rd,*, '•''•;;«l'ı|1I111,l7,T111n!'.."''»«''''»11' II"""""1""" ^^Ü^BW :
Çekoslayakyanın işgali Sovyet nel yürütme kurulunda da reddedildi. Yayımlanan bildiride "Ge-
nel başkanın tuzuk, program, kongre kararları ve TİP'in benimse-
s yöneticilerinin sosyalistliğe karşı
Sovyet yijneticilerinin r | i 7 \ < ~ ^ ^5
digi sosyalizm çerçevesinde görev yaptığı vurgulandı" (29 Ekim
işledikleri cinayetin en 1968).
korkuncudun Parti 45 gttnde yeniden olaganüstü kongreye gitti
Çetin Altan, 23 Agustos 1968, Partinin 3. kongresinde bu beş arkadaşımıza iki buçuk saat süre
Akşam tanındı. Suçlamalarını yinelediler. Bizde yanıt verdik. Gene sonuç
alamadılar. Seçimleri bizim liste kazandı. Başlardan sadece Boran,
Genel Yönetim Kıırulu asıl üyeliğine seçildi. ötekiler yedekte kal-
dller dunvada.
«Sosvalıım -
olmak da
demeHür. sos-
Sta-
Aybar: Ceberrut dı. Ama suçlamalar sürdürüldü. Kongrenin yeniden toplanması için
imza toplamaya başladılar.Bunun üzerine kongreyi olağanüstü top-
lantıya çağırdık. tki kongre arasında sadece 45 gün geçmişti. Gent

AYBAR: "HÜRRİYETÇİSOSYALİZM" — Her zaman "hurrlyetçi birsosyalizmi"savunan Ay-


bar, Sovyetler'in 1968'de Çekoslovakya'yı işgaline baiindan berikarşı çıkmıştı. Aybar 1968 21 tem-
yönetime karşı sonuç alamadılar G.Y. Kuruluna birkaç kişi daha soktular.

Kegkin devrimciler tozu dumana katıyorlardı

çıkıyorlar
muıunda TİP Beşiktaş ilçe kongresinde yaptığı konuşmada, ABD 6. Fitosu'nun htanbuVa gel- Parti, giderek parti olmaktan çıkıyordu. Arenci-Borancı gençler
mesl nedenlyle "hükümetin basiretstzliğini" eleştiriyor, gençlerin ARD'ye karşı tepkisine dikkat kimi il merkezlerini "İşgal" ediyorlardı. Dev-Genççiler, MDD'ci-
çekiyordu. Aybar aynı zamanda Sovyetler'in Çekoslovakya'yı işgali konusunda şunları söylityor- ler, Aydınlıkçılar ve daha nice keskin devrimciler tozu dumana ka-
du: "Sosyalist ülkelerde benzer hareketler görülüyor. Polonyalı gençler, Çekoslovakyalı gençler, tıyorlardı.
Yugoslav gençler; merkezi, burokratik, ceberrut yönetime başkaldırıyorlar. Hurriyetçi sosyalizm Sosyalist ülkelerde Polonyalı gençler, Bu ortamda seçimlere girecektik. Nice umutlar bağladığımız 1969
Istiyorlar. Batmın kapitalist toplumlarında, geri kalmış toplumlarda; sosyalist toplumlarda bas-
gösteren bu gelişmenin devrimci niteliği üzerinde titizlikle durulması gerekir". Aybar, TİP içinde-
Çekoslovakyalı gençler, Yugoslav seçimlerine... Yöneticileri birbirine düşmüş bir partiye halk ne ka-
ki gö'rüş aynlıklarının Çekoslovakya olayı nedeniyle patlak vermediğini, o donemdeki butun TİP gençler merkezi burokratik dar güvenebilirdi? 1%5'e göre 30 bin oy kaybettik. Ancak 2 millet
vekili cıkarabildik. tstanbul'dan Rıza Kuas'la ben seçildik.
yöneticilerinin Sovyet işgalini kınadığını, ayrılıkların daha sonra ortaya çıktığını vurguluyor. yönetime başkaldırıyor.
SÜRECEK

Orijinal Boyut : 38 * 52 cm

You might also like