You are on page 1of 27

1.6.

RÜZGÂR TÜRBİNLERİNDE KULLANILAN ELEKTRİK MAKİNALARI

Kanatların fonksiyonu, rüzgâr kinetik enerjisini dönen mil gücüne çevirerek generatörün
dönmesini ve böylece elektrik gücünü üretmektedir. Akü şarjı yapan küçük rüzgâr türbinleri
dc generatörleri kullanırken, şebekeye paralel çalışan rüzgar türbinlerinde ise ac generatörler
(asenkron ve senkron) kullanırlar.

1.6.1. DOĞRU AKIM (DC) MAKİNALARI

İç yapıları itibari ile bütün elektrik makineleri alternatif akım makinesidir, çünkü iletkenler N-
S kutupları arasındaki manyetik alan içerisinde alternatif forma döner. DC makineler AC’den
DC’ye dönüşümü mekanik anahtarlama yoluyla yapar. Buradaki komütatör, AC-DC işlemini
karbon fırçaları bakır segmentler üzerinde kaydırarak gerçekleştirir. Buradaki kontaklar
yüksek bakım maliyeti ve düşük güvenilirliğe sebep olurlar. Bu dezavantaja rağmen hız
kontrolü kolay olduğu için geçmişte sıkça kullanılmakta idi.

Klasik DC makineler doğru akım taşıyan şönt veya seri bobin aracılığı ile kendinden uyartımlı
olarak (manyetik alanı üretmek için) dizayn edilirler. Günümüzde ise DC makinelerde
manyetik alan, sabit mıknatıs kutupları aracılığı ile elde edilmektedir. Böylece alan akımı
ihtiyacı ve komütatör ihtiyacı ortadan kalmaktadır. Sabit mıknatıs kutupları rotora
yerleştirilmiş olup, statora AC akım üreten armatür sargıları yerleştirilmiştir. Daha sonra AC,
güç elektroniği elemanları vasıtasıyla DC’ye çevrilir. Bu şekildeki bir makine fırçalara ve
komütatöre ihtiyaç duymaz, böylece güvenilirlik arttırılmış olur. Bu şekildeki sabit mıknatıs
kutuplu DC makineler ancak küçük boyutlu rüzgâr türbinlerinde kullanılabilirler.

Bir DC generatörde indüklenen gerilim,


 


Burada,

  fırça uçlarındaki gerilim


 armatürdeki (DC generatördeki dönen parça) toplam iletken sayısı

 devir sayısı [dev/dk]


 kutup başına düşen manyetik alan akısı [wb]

Bu eşitlikten anlaşılacağı üzere DC generatörde üretilen gerilim doğrudan kutup başına


düşen manyetik alan akısı ve dönüş hızı ile doğru orantılıdır.

ÖRNEK: Armatürü 6 kutup olan 600 dev/dk DC generatör üzerinde 90 oluk bulunmaktadır.
Her bir bobin 4 sarımdan meydana gelmekte ve kutup başına düşen manyetik alan akısı 0.04
wb ise makinada indüklenen gerilimi hesaplayınız.

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 1
ÇÖZÜM:

ÖRNEK: Dışarıdan uyartımlı bir DC generatör 1400 dev/dk ile dönerken 127 volt
üretmektedir. Makinanın armatür direnci 2 ohm ve makine 12 A akım veriyor ise,

a) Uç gerilimini
b) Armatür üzerinde ısıya dönüşen kaybı [W]
c) Momenti [N.m] hesaplayınız.

ÇÖZÜM:

ÖRNEK: Dışarıdan uyartımlı bir DC generatör yüksüz halde 115 volt gerilim üretiyor.

a) Eğer hız %20 artırılırsa,


b) Dönüş yönü tersine çevrilirse,
c) Uyarma akımı %10 artırılırsa,

ne olur açıklayınız.

ÇÖZÜM:

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 2
1.6.2. ALTERNATİF AKIM (AC) MAKİNALARI

Bu gruptaki makinalar, senkron ve asenkron makinalardır. Asenkron makinalar sabit hızlı


veya değişken hızlı sistemlerde kullanılabilirken, senkron makinalar normal olarak değişken
hızlı sistemlerde güç elektroniği ara yüzü ile birlikte kullanılırlar.

1.6.2.1. ASENKRON MAKİNALAR

1.6.2.1.1. SİNCAP KAFESLİ ASENKRON MAKİNALAR

Rotorun üzerindeki oluklara gömülü olan çıplak bakır çubukların her iki uçtan halka boyunca
birleştirilmesi ile (kısa devre edilmesi ile) oluşturulur. Asenkron generatörün statoru ise üç
faz grubundan müteşekkil birçok sarıma yataklık yapar. Bu üç grup sargı fiziksel olarak stator
etrafına yayılmıştır. Bu sargılar üzerindeki akım akışından dolayı rotor etrafında, çevresinde
dönen bir manyetik alan oluşur ki bu manyetik alan asenkron makinenin en önemli çalışma
özelliğini oluşturur. Dönen manyetik alanın açısal hızı aynı zamanda senkron hızdır. Buradaki
senkron hızı N s ile gösterirsek,

60 f
Ns =
p
f → frekans
p→ manyetik alan kutup çifti

Şekilde döner manyetik alan içerisindeki sincap kafes rotorlu asenkron makine
görülmektedir.

Stator sargıları yüksek manyetik geçirgenliğe sahip bir nüve içerisindeki oluklara
yerleştirilmiştir. Böylece yeterli miktardaki manyetik alan yoğunluğu düşük uyarma akımları
ile elde edilebilir. Rotorda ise katı iletken çubuklar rotor nüvesindeki oluklara
gömülmüşlerdir. Bu çubuklar her iki taraf uçları karşılıklı olarak iletken yüzükler tarafından
birleştirilmişlerdir (kısa devre edilmişlerdir).

Asenkron Generatörün Çalışma Prensibi

Stator manyetik alanı Ns=60f/p senkron hızı ile döner. Döner manyetik alanı ile rotor
arasındaki bağıl hız her bir rotor dönüşünde gerilim indükler. Çünkü stator φ akıları, rotor
tarafından kesilir. İndüklenen gerilimin genliği Faraday kanununa göre


e=-
dt
Φ → rotor dönüşlerini kesen manyetik alan miktarı.
0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 3
Bu indüklenen gerilim rotorda bir sirkülâsyon akımı oluşturur. Rotor akımı ile stator akısı
arasındaki etkileşim bir momente neden olur. Bu momentin (Torque=T) genliği

T = K ⋅ Φ ⋅ I 2 ⋅ Cosφ2

K→oransallık katsayısı
Φ → Stator akı (dalgasının) genliği
φ2 → rotor akımı ile rotor gerilimi arasındaki faz açısı
I 2 → rotor çubuklarındaki akımın genliği

Rotor bu moment altında ivmelenecektir. Boşta çalışma durumunda (manyetik yük yok,
sürtünmeler ihmal, sıfır direnç) rotor, stator döner alanı ile aynı hızda (senkron hızda)
dönecektir. Bu hızda rotorda herhangi bir akım indüklenmez, dolayısı ile moment
oluşturmaz. Yani bu noktada rotor dengede olup, sürekli olarak senkron hızda döner. Eğer
rotor (fan gibi) mekanik bir yükü çalıştırıyor ise, yavaşlayacaktır. Fakat stator akısı her zaman
senkron hızda döner ve rotora göre bağıl hız vardır. Sonuçta elektromanyetik olarak
indüklenen gerilim akım ve moment rotorda üretilir. Buradaki moment (bu hızda) yükü
sürmek için gerekli olan momente eşit olmak zorundadır. Makine bu durumda motor olarak
çalışır.

Eğer rotora bir rüzgâr türbinine bağlarsak ve senkron hızdan daha yüksek bir hızda
döndürürsek, rotorda indüklenen akım ve momentin yönü motor çalışma durumuna göre
ters yönde olur. Bu durumda makine generatör olarak çalışır. Türbinin mekanik gücünü
elektrik gücüne çevirir ve stator uçlarına bağlı yükü besler. Eğer makine şebekeye paralel
olarak çalışıyor ile, şebekeye güç temin edecektir.

Yani makinenin generatör olarak çalışabilmesi için senkron hızdan daha yüksek bir hızda
döndürülmesi gerekir. Asenkron makinelerde stator ile rotor arasında elektriksel bir bağlantı
olmayıp, tamamen elektromanyetik endüksiyon prensibine göre çalışır. Asenkron makinenin
çalışma prensibini transformatöre benzetebiliriz. Statordaki yüksek gerilim sargıları kendisi
üzerinde kısa devre edilmiştir. Güç her iki sargı yönünde de akabilir. Rotor ile stator döner
alanı arasındaki bağıl hızda transformatör prensibine göre açıklanabilir. Bu hız kayma indisi
ile ifade edilir.(rotorun senkron hızdaki döner alana göre bağıl kayması), ve “s” ile gösterilir

s = (Ns-Nr)/Ns = 1-Nr/Ns

s : rotorun kayması
Ns :senkron hız = 60f/p
Nr :rotor hızı

s: motor çalışmada pozitif, generatör çalışmada ise negatiftir.

“s” büyüdükçe elektromekanik enerji dönüşümü büyür. “s”(kayma) büyüdükçe elektriksel


kayıpta artar. Elektriksel kayıp ısı şeklinde açığa çıktığından (işletme sıcaklığı kabul edilebilir
limitler içerisinde tutabilmek için) bu ısının rotordan uzaklaştırılması gerekir. Bu ısı küçük

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 4
boyutlu makinelerde fan ile uzaklaştırılabilir. Büyük boyutlu makinelerde su sirkülâsyonu ile
yapılır.
Sürekli hal işletme şartlarında ve “s” kaymasında asenkron generatörde aşağıdaki hızlar
tanımlanır.

Stator akısı hızı : Ns


Rotor mekanik hızı : Nr=(1-s).Ns
Rotora göre stator akısı hızı : s.Ns
Statora göre rotor akısı hızı : Ns=Nr+s.Ns

Asenkron Makinanın Hız-Moment Karakteristiği

Stator indirgenmiş asenkron makine eşdeğer devresi:

I0 → mıknatıslanma akımı
I1 → stator akımı
I2 → rotor akımı
R1 → stator sargı iletken direnci
R2 → rotor iletken direnci
X1 → stator kaçak reaktansı
X2 → rotor kaçak reaktansı

Kaymaya bağlı “R2[(1-s)/s]” direnci elektromekanik güç dönüşümünü temsil eder.

Makinenin bir fazına ilişkin güç dönüşümü: I22. R2[(1-s)/s]


3∼ güç dönüşümü: Pem=3. I2.R2[(1-s)/s] [watt]
Mekaniksel moment: Tem=Pem/ω

Tem : Rotorda oluşan elektromekanik moment [Nt-m]


ω : Rotorun açısal hızı=2π.Ns. (1-s)/60 ;
Pem ve ω, Tem ifadesinde yerine yazılır ise

Tem=180/(2π.Ns).I2.(R2./s) [Nt-m]

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 5
Moment-hız veya moment-kayma karakteristiği “s” in belirli bir aralığı için çizilir ise aşağıdaki
karakteristik elde edilir.

" S" Kayma

Eğer makine s>1 bölgesinde çalışıyor ise ve o anda makine ters yönde döndürülür ise
(herhangi iki fazın yerleri değiştirilir ise), makine bütün gücü absorbe eder ve bu durumda
fren gibi çalışır. Bu durumda I2.R kaybı rotor iletkenlerinde ısı şeklinde açığa çıkar ve bu ısı
sistemden uzaklaştırılmalıdır. Eddy (girdap) akımı frenlemesi bu prensibe göre çalışır. Acil
durumlarda şebekeye paralel çalışan generatör, stator uçlarındaki 3∼ gerilimlerinin sırası
değiştirilerek fren olarak kullanılabilir. Bu işlem manyetik akı dalgasının rotora göre dönüş
yönünü değiştirir.

ÖRNEK:

6 kutuplu 50 Hz’li asenkron motor nominal gücüne kaymanın %3 olması durumunda


ulaşmaktadır. Nominal güçteki rotor hızını hesaplayınız.

ÇÖZÜM :

Boşta çalışan makinenin senkron hızı

Ns = (60.f)/p = 60.50/(6/2)=1000 (dev/dk)

Rotor hızı: Nr = (1-s).Ns = (1–0,03).1000 = 970 dev/dk

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 6
Kendinden uyartımlı asenkron generatör:

Eğer stator, 3∼’lı uyarma akım sistemi ile birlikte dizayn edilirse milli rüzgâr türbinine ve dişli
kutusuna bağlı olan makine başlangıçta motor olarak çalışmaya başlayacak ve senkron hızı
yakalama yönünde hızını arttıracaktır. Rüzgâr hızı generatör miline senkron hızı aşacak
seviyede etki edince, asenkron makine otomatik olarak generatör çalışmaya geçecektir ve
elde edilen elektriksel gücü stator sargıları üzerinden şebekeye aktarılacaktır. Fakat tüm bu
süreçte 3∼’lı mıknatıslanma akımı nereden temin edilmektedir. Eğer makine şebeke ile
paralel çalışıyor ise, bu akım şebekeden temin edilir. Bununla birlikte, makine harici bir
kondansatör bağlayarak makinenin ihtiyacı olan uyarma akımı şebekeye ihtiyaç olmaksızın
sağlanmış olur.

Kendinden uyartımlı generatörün temel mantığı, stator uyarma sargısının sahip olduğu
endüktans ile ilave edilen harici kondansatör arasında rezonans durumu oluşturmaya
dayanır. Buradaki osilasyon frekans yani rotor uyarma frekansı harici kondansatör boyutuna
bağlıdır. Buradaki kondansatör tek yönlü olarak rüzgâr türbin hızını kontrol imkanı verir.

Şekil: Kendinden uyarımlı 1∼’lı asenkron generatörün L ile C belirli bir frekansta rezonansa
girerek osilasyona neden olur

Not: Yukarıda verilen kayma ifadesi bu makine içinde aynen geçerlidir.

Örneğin senkron hızı 3000 dev/dk olan 2 kutuplu, 60 Hz asenkron generatör

NR=(1–s)Ns
NR=[1– (–0,01)].3000 = 3030 dev/dk

Kayma yaklaşık %1 civarındadır. Generatör modunda olduğu için (–0,01) alınmıştır.

Not: Asenkron generatörün bir önemli avantajı da, ani ve sert rüzgâr değişimlerinde oluşacak
şok darbeleri absorbe etme özelliği olmasıdır. Çünkü ani olarak rüzgâr hızının değişmesi,
kaymanın da artması veya azalması ile neticelenir; bu özellik mekanik ekipmanlar üzerinde
rüzgârın oluşturduğu şokların absorbe edilmesinde yardımcı olur.

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 7
1.6.2.1.2. ROTORU SARGILI (BİLEZİKLİ) ASENKRON MAKİNALAR

Statordakine benzer olarak rotor üzerinde de 3 fazlı sargılar mevcuttur. Sargılar rotor
üzerindeki oluklar boyunca düzgün olarak dağıtılır ve genelde 3 telli yıldız (Y) olarak bağlanır.
Rotor üzerindeki sargının diğer uçları ise bilezik ve fırçalar üzerinden dış devreye (direnç veya
frekans konverterine) bağlıdır. Böylece bu tip asenkron makinaların rotor ve statorları
birbirlerinden farklı frekanslara sahip iki farklı AC kaynağa bağlanabilirler. Bu tür makinalar
çift beslemeli makinalar olarak adlandırılırlar. Bu makinalar, örneğin motor olarak
çalıştırılırken değişken hızlı pompaları sürmede kullanılabilirler. Bu makinalar aynı zamanda
rüzgâr türbinleri tarafından sürülen değişken hızlı generatör olarak da kullanılabilirler.

Motor Çalışma ve Hız İlişkisi: Bilezikli 3 fazlı asenkron motorlarda, stator frekansı 50
veya 60 Hz olan şebekeye bağlıdır. Bu motorlarda rotoru rezistif bir yüke bağlamak yerine
frekansı örneğin 20 Hz olan ikinci bir kaynağa bağladığımızı düşünelim.

Es
fs=50 Hz
3~

ir
Es
fs=20 Hz STATOR

ROTOR

Bu durumda çift beslemeli bilezikli asenkron motorun nasıl çalıştığını gözlemleyelim.


Makinamız 3 fazlı, 6 kutuplu olsun ve statoru 50 Hz’lik bir şebekeye bağlansın. Bu durumda
statorda oluşacak manyetik alan akısı,
 



    senkron hızı ile
dönecektir. Eğer bu dönüş saat yönünde ise, stator akısı   ile saat yönünde
dönüyor demektir. Rotor 20 Hz’lik kaynağa bağlı olduğundan, rotor manyetik alan akısı,


      ile döner. Bu akının ise rotor referansına göre saat yönünde

döndüğünü kabul edelim. Bu durumda (dışarıdan bakan bir gözlemciye göre) stator
kutuplarını rotor kutuplarına kilitlemek için her ikisinin de aynı hızda dönmesi gerekir. Yani
rotor akısı da saat yönünde 1000  ile dönmesi gerekir. Bu durum ancak rotorun
kendisinin     ! ile dönmesi ile mümkündür.

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 8
Eğer rotor !’ dan farklı bir hızda dönerse, rotor kutupları stator
kutuplarından kayacaktır. Bu durumda ortalama moment sıfır olacaktır ve motor durmaya
başlayacaktır. Özetle, makinanın rotoru sadece ve sadece 600!’ da dönüyor ise
motor modunda çalışacaktır. Buna motor alt senkron (senkron altı) hızda çalışıyor denir.
Rotor uçlarındaki bileziklerden herhangi ikisinin ucu yer değiştirilir ise, rotor manyetik alan
akısı, rotor referansına göre saatin tersi yönünde dönecektir. Bu şartlar altında stator
kutupları, rotor kutuplarını ancak saat dönme yönünde  "   !’da
kilitleyebilir. Buna motor senkron üstü hızda çalışıyor denir.

Bu örneği genelleştirirsek, makina ancak aşağıdaki muhtemel hızlardan birinde motor


olarak çalışabilir.


  #$ " $ %




  #$  $ %


Burada;

$  Statora uygulanan frekans


$  Rotora uygulanan frekans

  Rotor hızı [d/dk.]
&  Kutup sayısı

Motor Çalışma ve Hız İlişkisi: Öncelikle rotoru sargılı motordaki aktif güç dağılımını
dikkate alalım. Bu motorun sargı uçları harici rezistif bir yüke bağlı olsun. Bu durumdaki güç
akışının motor bileşenleri boyunca yaptığı dağılım aşağıda gösterilmiştir.

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 9
1. 3 fazlı Es kaynağı statora Pe gücünü gönderir.
2. Statordaki demir kayıpları (PFe) ve Joule kayıplarından (Pjs) sonra geriye kalan güç
rotora aktarılır (Pr).

3. Kaymadan dolayı ['  ( * $  '  $ ], “'  + ” kadarlık güç rotor kayıpları olarak
)
harcanır. Bu kayıplar rotordaki +, ve harici - direnci üzerindeki +,. yani /   -
kayıplarından oluşmaktadır.

'  +  +, " +,.

4. + ile '  + güçleri arasındaki fark mekanik güce dönüşür.

+0  +  '  +


+0  #  '%  +  1  ( 2  +
)

456(
Bu durumda motor momenti, 30  ile verilir.
)

5. Sürtünme ve vantilasyon kayıplarından sonra mekanik güçten yüke aktarılan güç +7


gücüdür.

+7  +0  +8

Çift beslemeli asenkron motorlar hem senkron-altı hızda, hem de senkron-üstü hızda
çalıştığından her iki durum içinde güç akışları oluşturulmalıdır.

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 10
Alt-Senkron Hızda Çalışma: Çift beslemeli asenkron motorun rotoru, frekansı $ olan
bir  kaynağına bağlanırsa, kayma “'  $ $ ” değerinde otomatik olarak sabitlenecektir.
Yani motorun hızı da sabit olacaktır [Aslında bu makina senkron makinanın özel bir hali
olarak ta adlandırılabilir].

Esasında yukarıda anlatılan güç eşitlikleri burası içinde geçerlidir. Aşağıdaki şekilden
de görüleceği üzere

+0  #  '%  +

ve rotor tarafından aktarılan güç, '  + olup rotor dirençleri üzerinde aktarılan güçten
456(
arta kalan kısım +9 gücü olarak  kaynağını besler. Yine bu durumda, 30  olur.
)

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 11
Üst-Senkron Hızda Çalışma: Eğer  kaynağının faz dönüş sırası tersine döndürülür
ise motor senkron-üstü hızda çalışır. Bu çalışma durumunda rotor devresindeki güç akışı
tersine döner. Ancak niceliksel güç ilişkileri halen korunur.


kaynağı tarafından üretilen + gücü burada tersine döner ve mekaniksel gücü artırır.

+0  # " '%  +

456(
Yine burada moment, 30  )
dir. Bu tür motorlar, pompa uygulamaları gibi değişken
hızlı yüklerin sürülmesinde kullanılabilir.

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 12
Generatör Çalışma: Çift beslemeli asenkron makinalar generatör olarak ta
çalıştırılabilir. Bunun için tek gerekli olan makinanın miline senkron-altı veya senkron-üstü
hızda çalışacak seviyede döndürme kuvveti uygulayabilmektir. Bu şekilde rotor kutupları
stator kutuplarının biraz önünde olacaktır. Bu durumda güç akış yönleri aşağıda gösterildiği
gibi olacaktır.

Pes
Es
.r = .s(1-s)
Pm = Pr (1-s)

Er
Per s.Pr
Pm PL
DİŞLİ
Pjr Pr
KUTUSU

nr T m

Pv

Pjs PFE

Şekil X. Senkron-altı modda generatör çalışma

Pes
Es
.r = .s(1+s)
Pm = Pr (1+s)

Er
Per s.Pr
Pm PL
DİŞLİ
Pjr Pr
KUTUSU

nr T m

Pv

Pjs PFE

Şekil XX. Senkron-üstü modda generatör çalışma

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 13
Senkron-altı modan senkron-üstü moda geçişte sadece $ frekansı ve  kaynağının faz
dönüş sırası değişmektedir.

ÖRNEK: Nominal gücü 1000 kW olan 3 fazlı 6 kutuplu çift beslemeli bir asenkron
generatör bir rüzgar türbini tarafından sürülmektedir. Makinanın statoru frekansı 50 Hz olan
şebekeye ve rotor sargıları ise aynı hattan beslenen ve 20 Hz’e dönüşüm sağlayan bir
konvertere bağlıdır. Makina senkron altı hızda çalışmakta ve rüzgar türbini (kanat çıkışı) 600
hp güç üretmektedir [1 hp = 746 watt]. Rüzgar türbini makinanın rotoruna yükseltici bir dişli
kutusu üzerinden bağlıdır. Sistemdeki güç kayıpları,

+8  :; - dişli kutusu ve diğer sürtünme kayıpları

+,.  ; - rotor /  - kayıpları

+,  <; - stator /  - kayıpları

+=9  >; - stator demir kayıpları

+?  :; - konverter kayıpları

olarak verildiğine göre;

(a) Rotorun alt senkron hızını,


 !  @
(b) Rotora aktarılan mekanik gücü, +0 ; @
(c) Rotordan statora aktarılan elektromanyetik gücü, + ; @
(d) Rotora aktarılan momenti, 30 A5 B @
(e) Rotor sargılarına aktarılan elektriksel gücü, +9 ; @
(f) 50 Hz’lik şebekeden absorbe edilen elektriksel gücü, + ; @
(g) 50 Hz’lik şebekeye stator sargıları tarafından aktarılan gücü, +9 ; @
6
(h) Verilen rüzgar türbin montajının genel verimini, C  DEF @
6GHDHF

hesaplayınız.

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 14
ÇÖZÜM:

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 15
1.6.2.2. SENKRON MAKİNALAR

Senkron makine belirli bir sabit frekansı üreten ve sabit hızda çalışan bir elektrik makinesidir.
Bu sebepten dolayı rüzgâr santrallerinde değişken hızda işletime çok uygun değildir. Ayrıca
makinenin DC uyarıma ihtiyacı olduğundan bilezikler üzerinde kayan karbon fırçalara ihtiyacı
vardır. Bu durum senkron makinenin rüzgâr türbinlerinde kullanımda bir sınırlama oluşturur.

Bu mukabil senkron makine şebeke ile paralel çalıştığında, asenkron makinenin şebeke ile
paralel çalışmasına göre avantajı vardır. Çünkü senkron makine şebekeden gelecek reaktif
güce ihtiyaç duymaz. Günümüzde rüzgâr santrallerinde kullanılan elektrik generatörü genel
olarak asenkron makinelerdir.

1.7. RÜZGÂR GÜÇ SİSTEMİ TOPOLOJİLERİ

1.7.1 DOĞRU AKIM GENERATÖRLERİNİ KULLANAN TOPOLOJİ


DC YÜK

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 16
1.7.2 ASENKRON GENERATÖRLERİNİ KULLANAN TOPOLOJİ

Temel olarak enerji dönüşüm sistemlerinde kullanılan asenkron generatörler 3 çeşittir.


Bunlar sincap kafesli, bilezikli (rotoru sargılı) ve çift beslemeli asenkron generatörlerdir.
Sincap kafesli asenkron makine bir ac sisteme doğrudan bağlanıp sabit hızda işletilebileceği
gibi güç elektroniği üniteleri ile birlikte değişken hızlarda da işletilebilir. Bilezikli asenkron
generatörler ise kayma kontrolünü sağlayan rotor dirençleri ile birlikte bir ac sisteme
doğrudan bağlanabilirler. Burada kayma kontrolü ile işletim hızı ancak belirli hız aralıklarında
ayarlanabilir. Çift beslemeli asenkron generatör ise güç elektroniği dönüştürücülerinin
boyutuna bağlı olarak çok daha geniş aralıklarda hız ayarlama imkânı verir.

1.7.2.1. ŞEBEKEYE DOĞRUDAN BAĞLI ASENKRON GENERATÖR

Şebekeye doğrudan bağlı asenkron generatörler küçük ve orta ölçekli rüzgâr türbinlerinde
kullanılmaktadırlar. Bir dişli kutusu rotor kanatlarının hızını ayarlar. Bu durumda asenkron
generatör senkron makine da olduğu gibi şebekeyle senkronize olmak zorunda değildir.
İşletim hızına ilave bir kontrole ihtiyaç duymaksızın ulaşır. Ancak generatör boyutu
büyüdükçe, bu makineler şebekeye bağlantı esnasında oldukça yüksek bir başlangıç akımına
neden olurlar. Moment kontrolü bu başlangıç akımını sınırlandırabilir.

Şekil: Şebekeye doğrudan bağlı asenkron generatör (Not: Asenkron makineler reaktif güce
ihtiyaç duyarlar. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla şekildeki gibi reaktif güç kompanzasyonu
uygulanabilir.)

Rotorda stall regülâsyonu yüksek rüzgâr hızlarındaki gücü kısıtlar. Rüzgâr hızları değiştikçe
kayma değiştiğinden, bu generatörlerin hızı, rüzgâr hızı değiştikçe değişmektedir. Dolayısı ile
bu makineler hızlı değişen dalgalanmaları azaltabilir. Asenkron rüzgâr generatörleri sırasal hız
değişimleri arasında yaklaşık %10’luk bir değişime müsaade eder. Bununla beraber,
kaymanın yükselmesi ile kayıplar artacak, yani verim düşecektir. Bu nedenle modern
uygulamalarda değişken kayma (s) özelliğine sahip asenkron makineler kullanılır. Bu
generatörlerde sargı uçları kısa devre edilmiş kafes rotorlar kullanılmaz. Buna mukabil
kontrol edilebilir değişken dirençli rotor devreleri yer alır. Rotor sargıları ya harici değişken

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 17
bir dirence bilezikler vasıtasıyla bağlıdır, ya da rotor ile birlikte dönen kontrol edilebilir bir
dirence bağlıdırlar.

Aşağıdaki şekilde rotor sargılarına ayarlanabilen direnç bağlı bir asenkron makine ve hız-
moment karakteristiklerindeki değişim verilmiştir.

Şekil x: Rotor direncinin değişmesi ile kayma-moment değişimi arasındaki ilişki

Maksimum moment (Mmax) direncin artması ile birlikte yüksek kayma değerlerinde oluşur.
Güç ise moment ile orantılı olduğundan yüksek hızlarda güç artar ve güç dalgalanmaları
azalır. Aşağıdaki şekilde rotor hızı ile rotor gücü arasındaki ilişkiyi vermektedir.

2πR formülü dikkate alındığında gücün rotor hızı ile olan ilişkisi ortaya
TSR = λ = n,
v
1
konabilir. Not: P = ρAv 3 c p ve c p = f (λ ) ve λ = f ( n = dev / dk ) .
2

Stator frekansı ve dişli kutusu rotor hızını belirler, ve bu değer ancak kaymaya bağlı olarak
değiştirilebilir (Şekil x).

Aşağıdaki şekilde şebekeye doğrudan bağlı asenkron generatörlü bir rüzgâr türbininin güç-hız
karakteristiği verilmiştir.

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 18
v = 13m / s

v = 12m / s

v = 11m / s

v = 11m / s

Şekil xx: şebekeye doğrudan bağlı asenkron generatörlü bir rüzgâr türbininin güç-hız
karakteristikleri

Görüldüğü üzere, eğer rotor hızı sabit kalırsa, türbin hiçbir zaman optimal güç üretimine
ulaşamaz. Bu nedenle en uygun üretim için rotor hızı (elektriksel hız) farklı rüzgâr hızları için
farklı hızlarda olmalıdır.

1.7.2.2. DEĞİŞKEN HIZ KONTROLLÜ ASENKRON GENERATÖRLER

Şebekeye doğrudan bağlı asenkron generatörlerde görüldüğü üzere değişken kayma özelliği
generatörün hızını değiştirebilir. Ancak yüksek kayma oranı, rotorda yüksek kayıplara neden
olacağından, kayma miktarının %10 seviyelerini geçmemesine dikkat edilir. Bununla birlikte
rotor gücü şebekeye aktarılarak generatör hız kontrolü için kullanılabilir. Eğer generatör hızı
sadece şebeke frekansından daha yüksek hızlara ulaşacak ise, bu durum için kullanılacak
devre senkron üstü (oversynchronous convertor) kaskad konvertör olarak adlandırılır. Bu
devrenin enbüyük dezavantajı, yüksek reaktif güç talebidir.

Şekil xxx: Kaskad konverterli değişken hız kontrollü asenkron generatör.

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 19
Senkron üstü (oversynchronous convertor) kaskad konvertör sadece rotor gücünü şebekeye
aktarabilirken çift beslemeli (double-fed) asenkron generatör her iki yönde de güç
transferine imkan tanır (rotordan şebekeye ve şebekeden rotora). Bu amaçla direkt olarak
bağlı bir AC/AC konverter kullanılabilir (şekil 4x).

AC-AC konverter

ŞEBEKE
Kanatlar

Asenkron
Generatör

Transformatör
Dişli
Kutusu

Şekil 4x: çift beslemeli AC/AC konverterlü (double-fed) bir asenkron generatör

Çift beslemeli bir asenkron generatör hem senkron üstü, hem de senkron altı hızda
işletilebilir. Böylelikle generatörün reaktif güç ihtiyacı kontrol edilebilir. Bu sistemin
dezavantajı yüksek maliyati ve nerji kalitesi ile ilgili problemlere neden olmasıdır.

1.7.3. SENKRON GENERATÖRLERİNİ KULLANAN TOPOLOJİ

1.7.3.1. ŞEBEKEYE DOĞRUDAN BAĞLI SENKRON GENERATÖR

Senkron makineler uyarma akımları kontrol edilmek sureti ile hem reaktif güç üreticisi hem
de reaktif güç tüketicisi olabilir. Yani reaktif güç talepleri kontrol edilebilir. Senkron
makineleri uyarmak için sabit mıknatıslarda kullanılabilir. Ancak bu durumda senkron
makinelerin reaktif gücü kontrol edilemez.

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 20
Şekil 5x: Şebekeye doğrudan bağlı senkron generatör

Asenkron generatörün aksine, senkron generatör sabit hızda işletilir. Bu durum ise rüzgâr
türbinlerinde oldukça zor bir durumdur. Bu nedenle doğrudan bağlantılı senkron
generatörler ada şebeke uygulamalarında bağımsız (stand-alone) uygulamalar için
kullanılırlar. Bu makinenın şebekeye direkt olarak bağlanısı neticesinde oluşacak bir diğer
mahsur ise şebekedeki yük değişimlerinin generatör üzerinde yüksek mekanik zorlamalar
oluşturmasıdır. Bu nedenlerden ötürü senkron makineler genellikle şebekeye direkt olarak
bağlanmazlar.

1.7.3.2. DC BARA BAĞLANTILI SENKRON GENERATÖRLER

DC bara bağlantılı senkron generatörler (frekans konvertörlü senkron makinalar da


denmektedir) şebekeye doğrudan bağlı senkron generatörlerin dezavantajlarını ortadan
kaldırabilir.

Şekil 6x: DC bara bağlantılı senkron generatörler

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 21
Şekil 7x de görüldüğü üzere düşük ve orta hızlı tüm rüzgâr hızlarında rotor hızı değiştirilerek
maksimum güç noktaları yakalanabilmektedir. Yüksek rüzgâr hızlarında ise gücü sınırlamak
türbin güvenliği açısından zaten gereklidir.

Frekans konvertörleri vasıtası ile şebeke frekansı yakalanabildiğinden ilave bir dişli kutusuna
ihtiyaç duymazlar. Bu nedenle günümüzde bir çok makina dişli kutusu barındırmazlar. Ancak
bu türbinler için üretilen senkron makinalar yüksek sayıda kutuplu yapılırlar (kutup sayısı
genelde 80 ve üzeridir.) Bu makinaların belli başlı avantajları:

Ø Daha az malzeme ihtiyacı


Ø Daha düşük maliyet
Ø Daha az gürültü

PWM inverterlerin kullanılması ile reaktif güç kontrolü de yapılabilmektedir.

1 v = 13m / s

v = 12m / s
2

v = 11m / s

v = 11m / s

Rotor Hızı, n

Şekil 7x: Sabit hızlı (1) ve DC bara bağlantılı (2) senkron generatörlerin çalışma noktaları

1.8. MAKSİMUM GÜÇ İŞLETİMİ İÇİN HIZ KONTROLÜ

Değişken rotor hızının önemi:

Hatırlanacağı üzere rotor verimi cp, kanat ucu hız oranının (KHO) bir fonksiyonudur. Modern
rüzgâr türbinlerinin verimli işletimleri, KHO değerleri 4–6 civarında olduğu zaman oluşur.
Yani kanat uç hızı rüzgâr hızının 4–6 katı civarında ise bu tür türbinler verimli olarak
işletilirler.

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 22
TSR

İdealde maksimum verim türbin kanat hızının rüzgâr hızı değişimi ile sürekli olarak
ayarlanması durumunda elde edilir. Örneğin aşağıdaki grafik üç farklı türbin dönme hızına
ilişkin verim-rüzgâr hızı değişimini göstermektedir.

0.6

0.5

20 dev/dk 30 dev/dk 40 dev/dk

0.4

0.3

0.2

0.1

0.0
7 9 11 13 15 17

Rüzgar hızı m/s


Şekil: Görüldüğü üzere kanat verimi, kanat dönme hızı değiştirilerek arttırılabilir.

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 23
Grafik dikkatle incelenirse; cp’nin maksimum olduğu noktalar oldukça az değişen bir
karakteristiğe sahip. Yani dev/dk değerini sürekli değiştirmek, ayrık birkaç dev/dk değerine
sahip olmaya nazaran az bir miktar avantajlıdır. Kontrol kolaylığı açısından ayrık değerlere
ayarlama yapmak tercih edilebilir.

1.8.1 RÜZGAR TÜRBİNLERİNDE TEMEL GÜÇ KONTROL PARAMETRELERİ

Bir rüzgar türbin modeline ilişkin sürekli hal mekanik güç karakteristiği;

 vo   vo  
2

1 + 1 −   
1  v   v   1
Pm = ρ. A.v 3 . = ρ. A.v 3 .c p
2 2 2

olarak elde elde edimiş idi. Burada cp parametresi KHO’nun bir fonksiyonudur. KHO
parametresi ise kanat açısı (αk) ayar edilerek kontrol edilir. Yani hem KHO’nun, hem de
αk’nın bir fonksiyonudur.
IJ  K#LMNO PQ %
Aşağıda, örnek bir cp fonksiyonu görülmektedir. Verilen grafik ise farklı kanat açıları için cp’
nin KHO ile değişimini göstermektedir.
aObZc hf
 O ` Z g m
IJ  RSTUVOWX  XZ V  O[\  PQ  [O<]^ _ d ef ijkeaOaldY
Y  O >  LMN
Y Y

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 24
0.5
Alfa (0 derece) Alfa (5 derece) Alfa (10 derece)

Alfa (15 derece) Alfa (20 derece)


0.4

0.3
Cp

0.2

0.1

0
0 5 KHO 10 15

Dolayısı ile burada generatör hızı (ωr), kanat açısı ve rüzgar hızı parametreleri kontrol
sisteminin giriş büyüklükleri olarak kullanılırlar. Çıkış büyüklüğü ise generatör miline
uygulanan moment olarak hesaplanır.

1.8.2. SİNCAP KAFES ASENKRON GENERATÖRLÜ RÜZGÂR TÜRBİNİ (SABİT HIZLI)

Aşağıda değişken kanat açılı bir rüzgar türbini tarafından sürülen sincap kafesli asenkron
generatörüne ilişkin kanat açısı kontrol sisteminin prensip şeması görülmektedir. Kanat açısı
kontrol edilerek elektriksel çıkış gücü, nominal mekanik güce eşitlenir. Eğer elektriksel güç,
mekanik güç nominal değerini aşarsa kanat açı değeri yükseltilerek çıkış güç tekrar nominal
değere eşitlenir.

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 25
Burada rotoru rüzgar türbini tarafından sürülen asenkron generatörün stator sargıları
doğrudan 3 fazlı şebekeye bağlıdır. Rüzgar türbini tarafından yakalanan mekanik güç,
asenkron generatör tarafından elektrik enerjisine dönüştürülür ve stator sargıları üzerinden
şebekeye aktarılır. Kanat açısı düşük rüzgar hızlarında maksimum gücü verecek şekilde,
yüksek rüzgar hızlarında ise nominal gücü verecek şekilde kontrol edilir. Burada güç
üretebilmek için asenkron generatör hızı, senkron hızın biraz üzerinde olmalıdır. Burada
hızdaki dalgalanmalar oldukça düşük tutulduğundan, bu tür rüzgar türbinleri sabit hızlı rüzgar
türbinleri olarak adlandırılır. Asenkron generatörün ihtiyacı olan reaktif güç ya şebeke
tarafından veya kondansatör gurubu, SVC, STATCOM ve seknron kompanzatör (senkron
kondenser=Boşta çalışan senkron motor gibi, gerilim regülatörü ile uyarması kontrol edilerek
bazen kapasitif, bazen de endüktif güç çekmesi sağlanır. Böylece istenilen güç faktörü
ayarlanmış olur) gibi düzenekler vasıtası ile karşılanır.

Sabit hızlı rüzgar türbinlerinde, generatör şebeke ortak bağlantı noktasına doğrudan bağlanır.
Burada şebeke frekansı generatörün dönüş hızını belirler. Generatör hızı kutup çifti sayısına
ve şebeke frekansına bağlıdır. Sincap kafesli asenkron generatör kullanan rüzgar türbinlerinin
hızları en fazla %1-2 civarında değişim gösterir. Burada güç aerodinamik yapı sayesinde
kontrol edilebilmektedir. Burada üç çeşit kontrol vardır: i.) Kanat açı kontrolü (pitch control),
ii.) pasif durdurma kontrolü (kanatlar rotor göbeğine sabit açı ile sabitlenmiştir. Burada
tasarım rüzgarın çok hızlanması durumunda kanatlarda türbülans oluşturarak kanatların
yavaşlaması sağlanır. Burada kanat büklümlü yapıdadır.) , ii.) aktif durdurma kontrolü (kanat
açı kontrollü yapıya oldukça benzer. Düşük rüzgar hızlarında kanat açıları maksimum
momenti sağlayacak şekilde ayarlanır. Makine nominal güce ulaştıktan sonra yüksek rüzgar
hızlarında aşırı yüke maruz kalıyor ise kanat açıları – kanat açı kontrollü türbinlerin aksine –
tam ters yöne getirilir. Böylece makine neredeyse bütün yüksek hızlarda maksimum güç
değerinde çalıştırılabilir. Pasif durdurmanın aksine burada daha hassas güç kontrolü
yapılabilmekte ve daha geniş aralıklarda optimum güce ulaşılabilmektedir.)

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 26
1.8.3. ÇİFT BESLEMELİ ASENKRON GENERATÖRLÜ RÜZGÂR TÜRBİNİ (DEĞİŞKEN HIZLI)

Çift beslemeli asenkron generatörlü rüzgar türbin sisteminin prensip şeması aşağıdaki şekilde
gösterilmiştir. AC/DC/AC konverter sistemi şebeke tarafı ve rotor tarafı olmak üzere ikiye
ayrılır. Her iki konverter de gerilim beslemeli konvereter olup, AC ile DC gerilimleri
birbirlerine bağlar. Her iki konverter arasındaki kondansatör bir DC gerilim kaynağı gibi
davranır. Şebeke ile bağlantıyı sağlamak üzere ise bir endüktans elemanı kullanılmıştır. 3 fazlı
rotor sargıları rotor tarafı konverterine bilezik ve fırçalar üzerinden bağlı iken, stator sargıları
ise doğrudan şebekeye bağlıdır.
Rüzgar türbini tarafından yakalanan güç, asenkron generatör tarafından elektriksel güce
çevrilirken, bu güç hem rotor hem de stator sargıları üzerinden şebekeye aktarılır. Burada
kontrol sistemi kanat açısı ve gerilim kumanda sinyallerini (Vr ve Vş) üretir ve böylece
türbinin çıkış gücü, DC bara gerilimini, şebeke tarafındaki AC gerilimi ve reaktif güç miktarı
ayarlanır.
KONTROL

Çift beslemeli asenkron generatörlü rüzgar türbin sisteminin çalışma prensip şeması

0124730 Rüzgar ve Güneş Enerjili Güç Sistemleri – Doç. Dr. Muğdeşem TANRIÖVEN
Sayfa 27

You might also like