You are on page 1of 512

1. Aşağıdaki cümlelerin hangisi, ayraç içinde verilen 3.

Güncelerde, gerçeklerden uzak, tek yanlı bir resim çi-


sözcüğün anlamını içermemektedir? zilmesi çok karşılaşılan bir durumdur. Çünkü günce ya-
A) Anne sütüyle beslenen bebekler çok sayıda mikro- zarı genellikle sadece kızgınlık ya da mutsuzluk gibi
organizmaya karşı korunmuş oluyor. (öncelik) belli ruh durumlarını kaydeder ve tersi duygular için-
B) Anne sütünün içeriği hâlâ tam olarak bilinmiyor. deyken güncesine bir şey yazmaz. Ayrıca bu günce ya
(belirsizlik) da mektupları bölüm bölüm yayımlamak da bir hata-
C) Anne sütü bebekler için en uygun besindir. dır; özellikle, yayımlanmayan parçalar yaşayan kişile-
(üstünlük) rin duygularını ya da şöhretlerini olumsuz yönde
D) Anne sütünün bileşimi, bebeğin gereksinimlerine etkilememek kaygısıyla çıkarılıyorsa. Yayımlanmayan
göre değişim gösterir. (uyum gücü) parçalarla birlikte hemen her zaman, günce ya da
E) Uzmanlar, bebeğin altı aylık oluncaya kadar yal- mektup yazarının gerçek karakteri çarpıtılmış ya da gi-
nızca anne sütüyle beslenmesini öneriyorlar. (salık zlenmiş olur. Bu da kırışıklıkları, çizgileri ve pürüzleri
verme) gizlenmiş bir resmin ortaya çıkmasına yol açar.
Bu parçada geçen “kırışıklıkları, çizgileri ve pürüzleri
gizlenmiş bir resmin ortaya çıkması” sözüyle anlatıl-
mak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yazarın olumsuz duygularını yansıtmama
B) Yaşanan gerçeklere bağlı kalma
C) İlgi çekmeyecek bölümleri atma
D) Özgün olmak için abartıdan yararlanma
E) Yazarın anlattığı kişilere ön yargısız yaklaşama-
ma

4. Yalnızlıkları umutsuzlukları günlük hayatın sıkıcı yan-


2. Aşağıdaki cümlelerden hangisi ayraç içinde verilen larını hüzünlü bir dille anlatan yazar, bu romanında “ya-
deyimin anlamını içermemektedir?
şamı tüketmiş” emekli bir bankacının savruluşlarını
A) Hasta olduğunu biliyor, onu ağır olmayan işlerde
kendini ve çevresini sorgulayışını dingin bir üslupla su-
çalıştırıyordu. (Hâlden anlamak)
nuyor okuruna.
B) Sızlanmasına aldırış etmiyor, “Bunlar akşama hazır
Bu cümlede geçen “yaşamı tüketmiş” sözüyle anla-
olacak.” diyordu. (Gözünün yaşına bakmamak)
tılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
C) Çevresinde olup bitenlerle ilgilenmiyordu, kendisini
işine vermişti. (Tadına varmak) A) Karşılaştığı zorluklarla mücadele ettiği

D) Kalabalığı görünce heyecanlanmış, ne söyleyece- B) Her türlü duyguyu yaşadığı


ğini bilememişti. (Dili tutulmak) C) Yaşlı ve yorgun olduğu
E) Bu sergi için haftalar boyunca özenle çalıştı. D) Çevresinde eşi dostu kalmadığı
(Emek vermek) E) Hiçbir beklentisinin kalmadığı

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM

5. Yazdığım her cümleyi dönüp tekrar okuyorum. Bazen 7. Şimdi bana bir söz vermenizi istiyorum. Bundan sonra
insan esin anında çalakalem yazmaktan zevk alır. okula gidip gelirken, güzelliklerin farkına varın. Bu, bir
Ancak ben kendimi o zevkten mahrum ediyorum. Her evden yayılan taze pişmiş bir ekmeğin kokusu, yap-
cümleyi, “Aman yanlış olmasın!” diye kontrol ediyorum. rakları kıpırdatan hoş bir meltemin sesi ya da düşen bir
Çünkü dil yazıları yazan biri olarak biliyorum ki dikkatli sonbahar yaprağına yansıyan bir sabah ışığı olabilir.
gözler okuyacaktır bunları. Bu nedenle, dil yanlışı Bunlar kimilerine çok sıradan gelebilir. Ama bunlar ya-
yapma kaygısı, bazen kalemimi tutuyor, beni yavaşla- şama anlam katan şeylerdir. Onları fark etmenin öne-
tıyor. mini iş işten geçmeden kavramalıyız.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşa- Bu parçada ʻʻyaşama anlam katan şeylerʼʼ sözüyle
ğıdakilerden hangisidir? aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır?
A) Yaratma sürecini uzatma A) İnsanları mutlu edebilecek ayrıntılar
B) Sözcük seçiminde sıkıntı çekme B) Zaman geçirmeyi sağlayacak oyunlar
C) Dilin anlatım olanaklarını kullanamama C) Yeni dostluklar kurulmasını sağlayacak ortamlar
D) Anlatmak istediğini açıkça ortaya koyamama D) Okul ve ailede öğrenilen bilgiler
E) Dil bilgisi kurallarını bilmeme E) Yaşamı sürdürebilmek için yapılması gereken işler

6. Onun öyküleri çoğunlukla küçük aydınlanma anlarını


anlatır. Bu aydınlanma anları, öyküleri anlatılan kişileri 8. “Çocukların oyun oynamasını yasaklayalım.” demek,
harekete geçirir. Yeni bir kavrayışla ortaya çıkan bu ki- “Önümüzdeki yıl yağmurun yağmasına engel olalım.”
şiler, yaşamlarında âdeta bir devrim gerçekleştirirler. demek kadar zihinsel çoraklıktır.
Bu parçada “aydınlanma anları” sözüyle anlatılmak Bu cümlede, “zihinsel çoraklık” sözüyle anlatılmak is-
istenen aşağıdakilerden hangisidir? tenen aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Zorunlulukları kavrama A) Bir konuda karar almaktan korkmak
B) Farkına varma B) Olanaklı ile olanaksızı ayıramamak
C) Hayatı özümseme C) Bilgiyi çıkar amacıyla kullanmak
D) Olgunlaşma D) Çocuklarla ilgili konular üzerinde düşünmemek
E) Gerçeğe uygun olma E) Çocuk psikolojisiyle ilgilenmemek

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
1 BÖLÜM
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

9. (I) Kazılar sonucunda ortaya çıkan Germenicia antik 11. Bazı eserler tanıklıklara dayanır. Bu yazarımız da ünlü
kentindeki Roma Dönemiʼne ait muhteşem taban mo- bir şairin eşinin anlattıklarını temel almış. O şairi, eşinin
zaikleriyle bir süredir ilgi çeken Kahramanmaraş, bir sözlerine dayanarak okurlara tanıtıyor. Eşi, aralarında-
kültür ve turizm kentine dönüşme, yeni bir kimlik kazan- ki sevgiyi, bağlılığı öyle coşkulu anlatmış ki yazar, bun-
ma hazırlığında. (II) Kentin kenar mahallelerinde 2007 dan çok etkilenmiş ve dinlediklerini dupduru yüreğiyle
yılında bulunan bu eserler, daha ilk anda büyük heye- okurlarına aktarmış. Bu kitapta da olduğu gibi bazen
can uyandırdı. (III) Uzmanlara göre, arkeolojik kazıların ölümlerden sonra sevgiler, anılarda özlemle birleşerek
kapsamlı ve etkin bir plânlamayla yürütülmesi ve alanın büyüyor ve bambaşka kılıklara giriveriyor.
açık hava müzesine dönüştürülmesi gerek. (IV) Ne var Bu parçadaki altı çizili cümleyle, şairin eşinin anlat-
ki bu, ciddi bir mali desteği ve çabayı gerektiriyor. (V) tıklarında aşağıdakilerden hangisinin varlığı sezdi-
Çünkü antik kalıntılar, üzerinde dört mahallenin yer al- rilmek istenmiştir?
dığı ve yaklaşık 30 bin kişinin yaşadığı 146 hektarlık bir A) Abartının
alanın altında bulunuyor. (VI) Kısacası kamulaştırma, B) Alçak gönüllülüğün
projeyle ilgili önemli sorunlardan biri olarak görünüyor. C) Geçmişe sığınmanın
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
D) Gerçekçiliğin
kişileştirme söz konusudur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. E) Deneyimin öneminin

10. Sanıyorum Simyacı bugün yayımlansaydı o kadar da


büyük bir ilgiyle karşılanmazdı. Çünkü artık piyasada
bu türden pek çok kitap bulunuyor. Her sorunun çabu-
cak çözümlenebileceğini düşünmemizi sağlayan, sade-
ce romanın değil hayatın da akışına kendimizi
bırakmamızı öneren kitapların devri geçiyor. Kayıtsız 12. Her edebî dönem, kendisinden sonraki dönem için bir
şartsız herkesi, her şeyi sevmemizi isteyen, katıksız basamak oluşturur. Divan şiirinin en büyükleri arasın-
sevgiyle dünyanın güllük gülistanlık olacağını iddia da yer alan Fuzuli, Baki gibi şairler, isimlerini çok da an-
madığımız Hoca Dehhani, Ahmedi gibi şairlerin
eden yüzlerce psikolojik telkin kitabı artık yalnız kariyer
gölgesinde yazmasalardı günümüze kalabilirler miydi?
kitapları adı altında okuyucuya ulaşıyor ve doğrusunu
Bu parçada geçen “gölgesinde yazmak” sözüyle an-
söylemek gerekirse hiç de ilgi çekmiyor.
latılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçada anlatılan durum aşağıdaki deyimlerden
A) Birikimlerinden yararlanmak
hangisini akla getirmektedir?
A) Söz altında kalmamak B) Unutulmalarını engellemek
B) Unu eleyip eleği asmak C) Değerli olduklarını kabullenmek
C) Suyu çıkmak D) Bugünkü kuşaklara örnek göstermek
D) Ucu birine dokunmak
E) Dünya görüşlerini yansıtmak
E) Bin dereden su getirmek

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
BÖLÜM 1
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

13. “Akıllı uslu” insanların oturmuş dünyalarında, gerçeğin 15. Metin incelerken o konuda deneyimli olan kişileri izle-
tek bir tanımı üzerinde anlaşma sağlanamaması belki yin, onların bilgilerinden yararlanın. Ancak bunu, kendi
de, “hakikat”in yalnızca aklın karşı kıyısına geçmiş in- bilgileriniz yetersiz kaldığında yapın. Çünkü onların
sanların kavrayacağı türden bir gerçeklik olmasından açıklamaları, bilgileri hiçbir zaman sizin değildir, kolay-
kaynaklanıyordur, kim bilir? ca aklınızdan çıkabilir. Buna karşılık, sizin görüşleriniz
Bu cümlede geçen “aklın karşı kıyısına geçmiş insan” kendi zihninizden doğmuştur, o nedenle de unutulmaz.
sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi- Onları; konuşurken, tartışırken kendi eteğinizde bulur-
sidir?
sunuz.
A) Elindeki imkânları gereği gibi kullanmayı bilen Bu parçada geçen “kendi eteğinde bulmak” sözüyle

B) İstekli olmanın, başarının anahtarı olduğuna ina- anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
nan A) İnsanın, kendi çabasıyla ürettiği düşüncelerin kalı-
C) Başkalarıyla ortak noktalarda buluşmayı amaçla- cı olduğu
yan B) Bir yazıyı bütün yönleriyle anlamak için önce konu-
D) Gerektiği zaman duygularına hâkim olabilen su hakkında bilgi edinmek gerektiği

E) Düşüncenin sınırlarını zorlayan C) Düşüncelerin kalıcılığının, başkaları tarafından be-


nimsenmesine bağlı olduğu
D) Birikimli kişi için kendi tecrübelerinin yeterli olduğu
E) Bir konuda varılan sonuçları, çeşitli bilgilerle des-
teklemek gerektiği

16. Okumak için kitap seçerken sizinkine hiç benzemeyen


14. “İnanılmaz ölçüde bir yalnızlık içindeyim.” demişti. Evet, bir hayatın hikâyesini bulmak mıdır isteği-niz? Ya da si-
bu, yazarlardan beklenen bir yakınma. Yalnızlıkla yazı zinkine benzer bir hayatın alt yazısına hiç de bilmediği-
kol kola gezer çünkü. niz yanları bulmak mı?
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşa- Bu parçada geçen “alt yazısı” sözüyle anlatılmak is-
ğıdakilerden hangisidir? tenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sanatçılar yalnız insanlardır. A) Yönlendirme özelliği olan
B) Açıkça söylenmeyen ancak sezilebilen
B) Yaşanılanlar yazılanlara yansır.
C) Herkesin ilgisini çekecek nitelikte olan
C) Yazma isteği yalnızlıktan doğar.
D) Belli bir düşünceyi benimsetmeye çalışan
D) Yazarlar, duygularını kolayca dışa vururlar. E) Anlatılmak istenene, karşıt bir düşünceden yola çı-
E) Yalnızlık, çok işlenen bir konudur. kararak varan

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
1 BÖLÜM
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

17. İnsan beyni bizim anlamayacağımız kadar karmaşıktır; 19. Ülkemizde çok iyi oyuncular var ama ne yazık ki bunlar
basit olsaydı da onu yine anlayamazdık. yabancı dile gereken önemi vermiyorlar. Ana dilleri gibi
Bu cümlede altı çizili sözle anlatılmak istenen aşa- Fransızca ve İngilizce bilseler yabancı ülkelerdeki
ğıdakilerden hangisi olabilir? oyuncuları bile gölgede bırakırlar.

A) Türler arasında beyin yapısı bakımından farklar ol- Bu parçada geçen “gölgede bırakmak” sözüyle an-
latılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
duğu
A) Başkalarından üstün duruma gelmek
B) Bilimin ilerlemesiyle, insan beyninin anlaşılabilece-
ği B) Eğitim yoluyla kendini geliştirmek
C) Akıl yürütme yeteneğinin zamanla gelişebileceği C) Çağın gereklerine uymak
D) Bazı insanlarda öğrenme gücünün daha az oldu- D) Yeni oyun teknikleri geliştirmek
ğu E) Bilgi dağarcığını zenginleştirmek
E) Basit bir beynin yerine getirebileceği işlevlerin de
basit olacağı

20. Halkımız günlük konuşmalarında, insana özgü birçok


durumu, “yüz” sözcüğüyle kurulan sözsel bağdaştır-
malarla anlatmıştır. Söz gelimi, övünmeyi gerektiren bir
duruma yüz akı, ortaya çıkan utanılacak duruma
18. Okur için yazmıyorum. Evet, ama okura yazdığım da I
bir gerçek. Demem şu ki okur için yazmak başka şey-
yüz karası demektedir. Bir kimsenin çirkinliğini belirtmek
dir, okura yazmak başka... Birinde özgürlük vardır.
Öteki ise sizin elinizi kolunuzu bağlar, sizi bağımlı kılar. II
Ben böyle düşünüyorum. için yüzüne bakılmaz, karşısındakini utanacak duruma
Bu parçadaki altı çizili cümleyle yazar aşağıdakiler- III
den hangisini anlatmak istemiştir? düşürenler için yüzünün derisi kalın sözünü kullanmak-
A) Beğenilecek konuları işlediğini IV
B) Kendi düşüncesini okurlara benimsetmeye çalıştı- tadır. Bir kimsenin çok güzel olduğunu vurgulamak için
ğını de yüzüne bakmaya kıyamazsın deyimini...
C) Okurların beklentilerine göre değil, kendi istediği V
gibi yazdığını Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangisinin,
D) Toplumu ilgilendiren konulara değindiğini kendinden önce verilen açıklaması yanlıştır?
E) Belli bir kitleye seslenmek istediğini A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
BÖLÜM 1
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

21. Öyküler dünyanın farklı yerlerinde geçse de okuyanda 23. Bu sanatçımız daha kitabın başlarında uyarıyor oku-
tuhaf bir “bizden”lik duygusu uyandırıyor; aşkın, runu: “Ötekini oku; derinde, dipte duranı; ince şeyler
kararsızlığın, tekinsizliğin ve yalnızlığın evrensel bunlar.” Bu sözler, onun şiirlerinin anlaşılması için ken-
olduğunu, bu öykülerde kendimizi yazara yakalanmış disinin cömertçe önümüze kattığı kılavuzlardır. Bun-
hissettiğimizde bir kez daha hatırlıyoruz. lara dikkat edilmezse yanlış anlaşılabilir onun şiiri,
Bu cümledeki altı çizili sözle, okurla ilgili olarak an- tekdüze bir tekrarlanış sanılabilir.
latılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
A) Anlatılanları değişik biçimlerde algılama aşağıdakilerden hangisidir?
B) Yaşamla ilgili düşüncelerini pekiştirme A) Ancak şiirsel birikimi olanların kavrayabileceği an-
C) Anlatılanları yaşadığını duyumsama lamlar taşıma
D) Anılarına bağlı olarak mutluluk duygusuna kapılma B) Açıkça söylenmemiş gizli anlamlar içerme
E) Okuduklarının doğruluk derecesini düşünme C) Şairin istemediği yönde yorumlara yol açma
D) Farklı olmaya çalışırken anlaşılmaz olma
E) Karşıt anlamlar taşıma

24. Onun, yazma ve yaratma eylemindeki büyük değişme


ve gelişme, kendisinin hem okuru hem de eleştirmeni
olmasıyla başladı. Söz gelimi, ilk denemelerinde sıfat
kullanma tutkusundan kaynaklanan sanatlı bir anlatımı
vardı. Kendisiyle ilk denemeleri üzerinde konuşurken
bu tutumuna değinir, “Yine sözcükleri renklerle donatıp
onları köpürtmüşsün.” diye takılırdım ona. Kimileyin
bunun gerekliliğini savunur kimileyin sesini çıkarmaz,
yalnızca gülümser geçerdi. Belli ki bir öz eleştiri
22. Titizlikle, kılı kırk yararak ortaya koyduğu ürünlerini ki- sürecine girerdi.
taplaştırmak için yıllarca bekler; kendi deyişiyle, “on- Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
ların sirkeleşip sirkeleşmediğini” görmek ister. aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen A) Söylenenleri okurun gözünde canlandıracak an-
aşağıdakilerden hangisidir? latımlara başvurmak
A) İstenilen yetkinliğe ulaşıp ulaşamama B) Sözcüklere yeni, çağrışımsal anlamlar yüklemek

B) Eskiyip unutulma C) Söyleyiş yönünden süslü, gösterişli, kof bir yapıyı


yeğlemek
C) Olumlu ya da olumsuz yönlerden algılanma
D) Sözcüğün birkaç anlamını birlikte kullanmak
D) Zamanla çekiciliğini yitirip yitirmeme
E) Kolay anlaşılır, yalın nitelikte ürün vermek
E) Başkalarınca örnek alınma

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
1 BÖLÜM
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

25. Bir sanatçı olarak, okumaktan, araştırmaktan hiçbir 27. Her yazıyı, her kitabı sözcük sözcük okumak gerekli
zaman vazgeçmeden sanatta doyumsuzluğu korumak I
gerektiğine inanıyorum. mi? Yazıdan yazıya, kitaptan kitaba değişir bu. Onlar
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen arasında öyleleri vardır ki okuyayım diye kendimizi sık-
aşağıdakilerden hangisidir?
II
A) Bir birikim oluşturmaya çalışmak
mak gereksizdir. Ama öyle yazılar, kitaplar da vardır ki
B) Sanatla ilgilenmekten zevk almak
C) Ulaştığı noktayı yetersiz bulmak
sözcükleri tada tada okuruz. Bu tür yazılarda bizi
D) Sanata yön vermeye çalışmak
E) Başarılı yapıtları örnek almak III
kendine çeken nedir? Yazarın kişiliği, ustalığı ve
IV
bizi ne ölçüde gerçeklerle yüzleştirdiğidir.
V
Bu parçadaki numaralanmış sözlerle ilgili aşağı-
daki açıklamalardan hangisi yanlıştır?
A) I. söz: Özenle, anlamlarını düşünerek
B) II. söz: Bir işi yapabilmek için onun zorluğuna kat-
lanmak
C) III. söz: Yerinde kullanılmanın verdiği güzelliğin ay-
rımına vararak
D) IV. söz: Cesaretlendiren, güçlendiren
E) V. söz: Doğruları yansıtıp yansıtmadığı

28. Elbette her yazar okunmak ister. Ama eğer okur için
yazmak gibi bir kaygısı varsa, okurunu çoğaltmak,
onun hoşuna gitmek ya da ünlenmek için yazıyorsa,
gerçek edebiyat okuru onu dışlayacaktır. İster bin, is-
terse yüz bin okuru olsun, edebiyat, vize vermek için
okurun niceliğine bakmaz, yetkinliğine bakar.
26. Ana dilinin, anneden öğrenilen dil olduğu söylenir ama Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
bu, yalın kat bir açıklama bence. Çünkü dil bilimle ilgili aşağıdakilerden hangisidir?
sözlükler, ana dilini daha çok, çevrenin dili olarak açık- A) Edebiyatta başarı, okurların sayısıyla değil, düze-
lamaktadır. Ancak, çevrenin dili denilen dil üzerinde an- yiyle ölçülür.
nenin etkisi olduğu da yadsınmamalıdır. B) Çok sayıda okura ulaşabilmek için toplumsal de-
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen ğerlere ters düşmemek gerekir.
aşağıdakilerden hangisidir? C) Okurları düşünerek yazanlar, kendi gerçek duygu-
A) Genel kanılara uyan larını yansıtamazlar.
B) Etkisiz olanı etkili gösteren D) Tanınma amacıyla yazanlar, çıkarlarını düşünen-
C) Duygusal gerekçelere dayanan lerdir.
D) Tartışmaya açık görüşler içeren E) Kimi okur, kendi görüşlerine uymayan yapıtları ba-
E) Basit, derinliği olmayan şarısız sayar.

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
BÖLÜM 1
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

29. I. Pülümürʼün bir dağ köyünde gördüm onu 31. Aşağıdaki cümlelerin hangisinden, ayraç içinde
Yaşını sordum, kimi seksen dedi kimi yüz verilen anlam çıkarılamaz?
II. Önüme düştü konukseverce Soluk kadife mantosu A) Yeni kredi kartınızı kullanmaya başlamadan, eski
sırtında kartınızı keserek yok etmeniz herhangi bir sorunla
karşılaşmanızı engelleyecektir. (Uyarma)
III. Beni tek odalı köy yapısı kulübesine götürdü
B) Yeni kredi kartınızın kullanım limiti ile hesap kesim
En soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayına
tarihi, eski kartınızla aynıdır. (Eşitlik)
IV. Zamanı onda yitirdim ben
C) Yeni kartınızda yer alan çip, sahtecilik işlemlerini
Yitik zamanlara onda eriştim büyük ölçüde ortadan kaldıracaktır. (Önlem)
Yukarıdaki numaralanmış dizelerin hangilerinde D) Alışverişleriniz ve nakit çekme işlemlerinizde yeni
birbirine karşıt çağrışımlar içeren sözler kullanıl- kartınızı eski kartınız gibi güvenle kullanabilirsiniz.
mıştır? (Benzerlik)
A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve III. E) Yeni kartınızla yapacağınız bir işlem, eski kartınızın
D) II. ve IV. E) III. ve IV. otomatik olarak kullanıma kapatılmasını sağlaya-
caktır. (Öncelik)

32. Folklorik ögelerin kalıplaşmış bir yapısı vardır; bu da


yaratıcılığı sınırlar, diyenler var. Bana göre yanlış bir
30. Kimi ülkelerde çocuklara yönelik etkinlikler hafife alınıyor. saptamadır bu. Böyle diyenlerin belleklerinde
I klişeleşmiş bazı şiirler var. Oysa gerçek çok farklıdır.
Tiyatrolarda çocuklara seslenen dramalar küçümseniyor, Folklordan yararlanma türden türe ya da sanatçıdan
II sanatçıya değişiklik gösterir. Hiçbir zaman folklorik
çocuk yazını ciddiye alınmıyor, dergilerde onlarla ilgili ögeler olduğu gibi kullanılmaz, bunun için de anlatım
donup kalmaz.
III
yazılar kabul görmüyor. Kısacası çocuk eğitimi Bu parçada geçen “donup kalmamak” sözüyle an-
IV latılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
önemsenmiyor. A) Anlamını yitirmemek
V
B) Dolaylı söyleyişlere yönlendirmek
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin
C) Basmakalıp bir nitelik kazanmamak
anlamı ötekilerden farklıdır?
D) Anlatım yeteneğini engellemek
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
E) Kurallara uygun davranmak

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
1 BÖLÜM
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

33. Bu değerlendirmeleri yaparken salt metinle karşı 36. Aşağıda verilen cümlelerin hangisindeki altı çizili
karşıya kalmayı yeğledim. Gene de zaman zaman sözcük bağlaç olarak kullanılmamıştır?
metinlerin arkasında tanıdığım yazarın siluetini gör- A) Derse geciktim, çünkü trafik sıkıştı.
düm. Emeğe duyduğum saygı, sayfalarda soluyan bir B) İstersen oraya gideriz de, gece vakti nasıl dönece-
insan, yargılarımı değiştirdi mi bilemem. ğimizi düşünüyorum.

Bu parçadaki altı çizili sözlerle anlatılmak istenen C) Sabah saçımı kestirdim, sonra taksitleri ödemeye
aşağıdakilerden hangisidir? gittim.

A) Yargılarında yazarın kişiliğinin etkisinden kurtula- D) Alışverişe çıktım, yalnız istediğin deterjanı bula-
madım.
mamak
E) Suratı asıktı, meğer bana kızmış.
B) Metni değişik boyutlarıyla ele almak
C) Nesnel bir tutum takınmak
D) Metnin oluşturuluş serüvenini araştırmak
E) Metnin anlatım dokusu üzerinde yoğunlaşmak

37. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde işin nasıl


yapıldığını belirten bir söz kullanılmıştır?
A) Biz yola çıktığımızda ortalık henüz aydınlanma-
mıştı.
34. (I) Dönüşte, terk edilmiş bir köy evine uğradık. (II) Gör-
kemli bir çınarın altındaydı. (III) Sahibi, yüzlerce yıllık B) Birbirlerine çocukluk anılarını anlatırken ağır ağır
tarihî kalıntının üstüne oturtuvermişti evini; evin içi kaleye kadar yürüdüler.
oldukça bakımsızdı. (IV) Dışarı çıkıp ağaçtan badem C) Okullar açılınca yazlıkçılar evlerine döndü.
topladık. (V) Bir elimizde körpe bademler öteki elimizde
D) Okul arkadaşım onun, özgürlüğüne düşkün ve
mor çiçekli ada çayı demeti, dönüş uçağına yetişmek
üzere havaalanının yolunu tuttuk. akıllı bir kız olduğunu söyledi.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde E) Sabahleyin geç kalmamak için giyeceği gömleği
niteleyici sözcük kullanılmamıştır? akşamdan ütüledi.

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

35. (I) Anlattıklarıyla beni en çok etkileyen kişi babaan-


38. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “güzel” sözcüğü
nemdi. (II) Anlattıklarına inanmasam da onlardan etk-
ileniyordum. (III) Önceleri, beni büyüleyen şeyin, onun yüklemin anlamını etkileyen bir görevde kul-
anlattığı masallar olduğuna inanmıştım. (IV) Sonradan, lanılmıştır?
büyüleyenin anlatılanlar değil, ona katılan ruh olduğunu A) Yine böyle, güzel bir yaz gecesinde gitmişlerdi
fark ettim. (V) Eski Yunanʼda doğruyu söyleyenlerin
oraya.
değil, söylem gücü gelişmiş insanların toplumu yönet-
tiğini öğrendiğimde, doğru olanı etkili söylemenin ne B) Güzel sesli üç genç Rumeli türküleri söyledi.
kadar önemli olduğunu yıllar sonra anlamıştım. C) Hepsi de, yorulmak bilmeyen bu güzel insana im-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi- renerek bakıyordu.
lerinde zaman bildirme görevinde kullanılmış D) Böyle güzel bir fırsat bir daha elimize geçmeye-
sözcük yoktur?
bilirdi.
A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve IV. E) Oyunda rol alan öğrencilerin hepsi de güzel oy-
D) III. ve V. E) IV. ve V. nadı.

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
BÖLÜM 1
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

39. Şereflikoçhisarʼdan ötelere, Hirfanlı Barajıʼna da gittik. 41. (I) Ev havalansın diye açtığım pencereyi kapatırken
Tatlı kıvrımlı yollardan, alın teri kokan tarlalar derin bir soluk aldım. (II) Körfezden bembeyaz bir gemi
geçiyor. (III) Canım dışarı çıkmak istedi. (IV) Uzun bir
I II
yürüyüş yapsam... (V) Bu yürüyüş sırasında İzmirʼin
arasından, köpek havlamaları, kaz sürüleri eşliğinde sabırsız baharını selamlasam, imbatı koklasam... (VI)
köy sokaklarından geçtik. Birkaç çıplak tepe-vadi Ardından kıyıya oturup denizi seyrederken çayımı
III yudumlasam, gazetemi okusam... (VII) Sonra,
okuduğum heyecanlı romanın son bölümünü bitirsem...
sonra Hirfanlı Barajıʼna ulaştık. İleride, bizden uzak-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
IV
insana ait bir özellik doğaya aktarılmıştır?
laştıkça küçülen kayıklar vardı.
A) II. B) IV. C) V. D) VI. E) VII.
V
Bu parçadaki altı çizili sözlerin hangisinde önce
betimleyici ögeler kullanılmamıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

40. Cumhuriyet Meydanıʼna geldiğinizde, cıvıl cıvıl


I
Kordonboyuʼna adımınızı atmış sayılırsınız. Kordonboyuʼnun
42. Aşağıdaki dizelerin hangisinde düşsel ögeler yoktur?
I A) Gördüm sonbahar kanıyor
tadı, İzmirʼin ünlü rüzgârı imbatın hafif serinliğinde
Çatlamış dudağında evrenin
II
B) Seyretsem derinliklerini gökyüzünün
gezinerek, kıyı kahvelerinde tatlı tatlı sohbet ederek yaz
Bulutların biçimden biçime girişini izlesem
III IV
C) Uçmasını öğrendim ben de
akşamının keyfini sürmekle çıkar. İzmirʼin o yumuşacık
Mavisi eskimiş gökyüzünde
V
D) Rüzgâr geçti buradan
tropikal rahatlığını bundan daha iyi ne anlatabilir?
Koştum ama yetişemedim
Bu parçadaki altı çizili sözlerden hangisi niteleme
amacıyla kullanılmamıştır? E) Gecenin kâğıdında gözyaşının mürekkebi

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. Herkes kendi uçurumuna bir taş atıyor

10

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
1 BÖLÜM
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

43. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “gün” sözcüğü 45. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “acele etme, ivedi-
ayraç içindeki anlamda kullanılmamıştır? lik” söz konusudur?
A) Ninem, “Gençliğimde bir gün bile rahat yüzü gör- A) Su kirliliğini önlemek için sanayi bölgelerinde
medim.” diye yakınırdı. (güneş ışığı) arıtma sistemlerini bir an önce oluşturmalıyız.
B) Artık günler kısalmaya başladı. (gündüz) B) Suların kirlenmesine seyirci kalmamalıyız.
C) Günü gelince ne yapacağımızı söylerim. (zaman) C) Su kayıplarının önüne geçmek için çaba göster-
D) O günlerde hemen her akşam yazlık sinemalara gi- meliyiz.
derdik. (dönem) D) Suyu gerektiği kadar kullanmasını öğrenmeliyiz.

E) Gün doğmadan yola çıkmamız gerek. (güneş) E) Tarlaları gelişigüzel değil, damlama yöntemiyle su-
lamalıyız.

44. Kıyılarımızda “yazlık” adıyla yapılan evlere bakınca


ülkemizde doğasıyla, çevresiyle bütünleşebilen yapıla-
rın ne kadar az olduğunu görüyorum. Çoğunun kapı ve
pencere boyutları, bizim bol güneşimizle uyuşmuyor.
İçlerinde öyle yapılar var ki “Gösteriş düşkünüyüm.” 46. Aşağıdakilerin hangisinde “çalışıyor” sözcüğü “İki
diye bas bas bağırıyor. Bu evlerin mimarları da kimi şa- yıldan beri bu şirkette çalışıyor.” cümlesindeki anla-
irlerimiz, ressamlarımız gibi Batılı ustaların yaratıcılık- mıyla kullanılmıştır?
larına sığınıyorlar. Onların anlayışlarını özümsemeden A) Trenden inen yolcular arasında kardeşini bulmaya
olduğu gibi aktarıyorlar. çalışıyor.
Bu parçada geçen “özümsemeden” sözüyle anlatıl- B) Gündüz okula gidiyor, akşamları bir lokantada ça-
mak istenen aşağıdakilerden hangisidir? lışıyor.
A) Bilinen mimarlık ilkelerine uymadan C) Kimseden yardım istemeden, elindeki parayla ay
B) Kendi bünyesine uygun bir biçime dönüştürmeden sonunu getirmeye çalışıyor.
C) Çağdaş yaşam koşulları gözetilmeden D) Sınavlara hazırlanmak için bütün gün kütüphanede
D) Gösteriş merakını yenemeden çalışıyor.
E) Geleneksel yapıları örnek almadan E) Üzüntüsünü arkadaşlarına belli etmemeye çalışı-
yor.

11

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
BÖLÜM 1
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

47. “Ama” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde 49. “Ancak” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde
koşul belirtmektedir? ötekilerden farklı bir anlamda kullanılmıştır?
A) Çok direndi ama sonunda razı oldu. A) Araştırmasını tamamladı; ancak raporunu henüz
B) El fenerim var ama içinde pili yok. yazmadı.

C) Sözünü ettiğin sergiye gittim ama pek beğenme- B) Diş doktoruna gitmekten korkuyordum; ancak so-
dim. nunda mecbur kaldım.

D) İstediğin o yemeği pişiririm ama bana yardım eder- C) Bu elbiseyi ancak resmi toplantılarda, törenlerde
sen. giyebilirsin.

E) Sınıfını geçti ama birincilikle değil. D) İstanbulʼa gittim; ancak uçakla değil, trenle.
E) Maça gitmek üzere evden çıktı; ancak yağmur baş-
layınca geri döndü.

48. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük 50. “Bir” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde “yal-
gerçek anlamında kullanılmıştır? nızca” anlamında kullanılmıştır?
A) Vadideki çiçeklerin sarısı denize akıyor, denizin ma- A) Toplantıda olup bitenleri bir sen biliyorsun.
visinde kayboluyordu. B) Bu raporu, gece gündüz çalışarak bir haftada ta-
B) Karşıdaki Hayırsız Ada mor bir ışıkla boyanmıştı. mamladım.
C) Martılar gökyüzünü keskin çığlıklarıyla dolduru- C) Dilekçemi vermeden önce tanıdığım bir avukata
yordu. danıştım.
D) Şeftaliler pembe beyaz çiçeklerle duvaklanmıştı. D) Bunları bir arkadaşıma açıklamada sakınca gör-
E) Hanımellerinin kokusu yaseminlerin kokusuna karı- medim.
şıyordu. E) Ona yardım ederken bir karşılık beklemedim.

12

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
1 BÖLÜM
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

51. “Aramak” sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde 53. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcük,
“özlemek” anlamında kullanılmıştır? gerçek anlamı dışında (mecaz anlamında) kul-
A) Bu işi daha çabuk ve ucuza yapmanın yolunu arı- lanılmıştır?
yor. A) Avluda yağmurun sesi yankılanıyor.
B) Gözleri, seyirciler arasında tanıdık bir yüz aradı. B) Önceki yıl bahçeye diktiğiniz ağaçlar meyve verdi
C) Bir doktorda aranan niteliklerin hiçbirine sahip mi?
değil. C) Okuduklarını sindirmezsen çok okumanın sana bir
D) Onu her gün arar, ufak tefek işlerini yapardı. yararı olmaz.

E) Eski günlerini aradığını söylese de inanma. D) Bu açık oturumu izlemeseydim çok üzülürdüm.
E) Kümesteki tavukların eksildiğini fark ettin mi?

52. Onunla aynı apartmanda oturduğumuz için sık sık


görüşüyoruz.
“Oturmak” sözcüğü, aşağıdakilerin hangisinde bu
cümledeki anlamıyla kullanılmıştır? 54. “Vermek” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin hangisinde
A) İki arkadaş otobüsün arkasındaki koltuğa oturdu. diğerlerinden farklı bir anlamda kullanılmıştır?
B) Uzaya gönderilen uydu yörüngeye oturdu. A) Böyle bir hata yapmasını onun deneyimsizliğine
verdi.
C) Otuz yıldan beri bu kentte oturuyormuş.
B) Paketi eşine verip hemen açmasını istedi.
D) Yeni genel müdür sade bir törenle makamına
oturdu. C) Elindeki simitten bir parça da bana verir misin?
E) Yeni aldığın palto hem vücuduna iyi oturmuş hem D) Bu kitabı okuduktan sonra arkadaşıma vereceğim.
de sana çok yakışmış. E) Bu dergileri sana öğretmenin mi verdi?

13

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
BÖLÜM 1
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

55. “Karıştırmak” sözcüğü, aşağıdaki cümlelerin han- 57. Uzun zamandır ürün vermediğimi fark eden bir
gisinde “düzeni bozmak” anlamında kullanılmıştır? arkadaşım, niye öykü yazmadığımı sordu. Ben de, son
A) Tahinle pekmezi karıştırıp ekmeği bana bana yedi. yıllarda okurların daha çok roman satın aldığını, ro-
B) Dibini tutmaması için çorbayı sürekli karıştırmalı- manın öyküye oranla -nedense- daha çok itibar gör-
sın. düğünü söyledim. Ayrıca yayıncıların roman
C) Adresleri karıştırınca mektupları yanlış kişilere pos- yayımlamayı daha çok tercih ettiklerini, eleştirmenlerin
talamış. bile yazılarında öykü kitaplarından çok, romanlara yer
D) Asılsız söylentilerin çıkması piyasayı karıştırdı. verdiklerini belirttim. Bununla birlikte öykünün, hem
yazan hem de okuyan için uzun zamandır unutulan
E) Çocuğa verecek bir şeker bulmak için çantasını ka-
rıştırdı. değerinden, güzelliğinden, romanın gevezeliği karşısın-
daki zarafetinden dem vurdum.
Bu parçada “romanın gevezeliği karşısındaki zarafeti”
sözüyle öyküye ilişkin olarak aşağıdakilerden
hangisi belirtilmek istenmiştir?
A) Anlatılmak istenenin daha az sözle aktarıldığı
B) Gündelik hayatın konu edildiği
C) Daha geniş kitlelere ulaştığı
D) Olayları neden-sonuç ilişkisine dayandırdığı
E) Öğretici değil, eğlendirici olduğu

56. Türk sanat müziğinin “dillere pelesenk olmuş” yapıt-


larından değil de kıyıda köşede kalmışlarından biri olan
bu şarkının usulü “düyek”, makamı “nihavent” tir. Fazla
süsü, inişleri-çıkışları olmayan, yorumcusuna sesiyle
yersiz hünerler gösterme fırsatı vermeyen, zarif 58. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “geçmişte olduğu
şarkılardandır. Bu tür şarkılar hiçbir zaman “hit” olmaz- gibi” anlamı vardır?

lar belki, çoğu kez 45ʼlik plakların “B” yüzü şarkısı A) Eski Mısırʼda 2900, İndusʼta 2800, Çinʼde 1500 yıl-
lık metal aynalar bulunmuştur.
olarak kalırlar, ama hiç unutulmazlar, yıpranmazlar.
B) 18. yüzyılda da boy aynaları, kralların gözünde, bir-
Bu parçada geçen “dillere pelesenk olmuş” sözüyle birlerine hediye edebilecekleri değerli bir eşyaydı.
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? C) Aynaya Uygurcada “közgü” denirdi, Anadolu ağız-
A) Sıradan larındaysa “bakanak, bakar, gözgeç, kılıklık” gibi
B) Söylenmesi kolay adlar kullanılmıştı.
C) Eskimiş, önemini yitirmiş D) Cam ayna Fenikeliler tarafından keşfedilmiş, ancak
D) Değerini kaybetmiş Avrupaʼya ulaşması 13. yüzyılı bulmuştur.

E) Herkesçe bilinen ve söylenen E) 17. yüzyılda Osmanlılarda aynalı köşk ve kasır


yaptırmak moda olmuştu.

14

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
1 BÖLÜM
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

59. Bu yazarın okumaya çalıştığım ilk öyküsü “Ayna”ydı. 61. Gerçeküstücülük (sürrealizm), romantizmden sonra
Ancak sarsıldığım için sonunu getirememiştim. Çünkü, yeryüzünde en çok yayılmış, tanınmış akım olmuştur.
edebiyatı hayatın kenar süsü olarak görenler tarafın- Japonyaʼdan Meksikaʼya birçok ülkede etkisini göster-
diği gibi hemen bütün sanat dallarında temsilcilerini,
dan eğitiliyordum. Sinemaya gitmek, gitar çalmak,
yorumcularını bulmuştur. Birinci Dünya Savaşı
güzel manzara resimleri yapmak gibi bir şeydi okumak ertesinde patlak veren gerçeküstücülüğün Batıʼnın
onlara göre. Tek tip insanlar yetiştirmek isteyen toplum, düşünce tarihindeki kökleri epey derinlere inmektedir.
kitapların da bizi tek tipleştirmesini ve tartışılmaz Bu kökleri nice sular beslemiştir.
değerleri benimsetmesini isterdi; kafamızı karıştıracak Bu parçadaki “Bu kökleri nice sular beslemiştir.” sözü,
gerçeküstücülükle ilgili olarak aşağıdakilerden
kitaplardan hoşlanmaz, onları kara listeye alırdı.
hangisini vurgulamaktadır?
Bu parçada geçen “edebiyatı hayatın kenar süsü
A) Zengin düşünsel kaynaklardan yararlandığı
olarak görme” sözüyle anlatılmak istenen aşağı-
B) 20. yüzyılın estetik değerlerini derinden etkilediği
dakilerden hangisidir?
C) Farklı kültürlerden sanatçıların bir araya gelmesini
A) Hayatla edebiyatı birbirinden bağımsızmış gibi de-
sağladığı
ğerlendirme
D) Yeni sanatçıların katılımıyla kendini sürekli yenile-
B) Edebiyatı bir tür eğlence olarak algılama
diği
C) Edebî yapıtları gerçek hayatla karşılaştırma
E) Etki alanının gelişen olaylara paralel olarak zaman
D) Hayatın güzel yönlerini görememe
zaman değiştiği
E) Sanat ürünlerini anlayabilmek için zengin bir biri-
kime sahip olma

60. Homerosʼtan beri “ebedî mavilikler ülkesi” diye anılır


Bodrum Yarımadası. Daracık sokakları, bembeyaz ev-
leri, turunç kokan köyleri, çiçek saksısı gibi denize

saçılmış adaları, eski uygarlık kalıntılarıyla bir zaman-


lar sükûnetin de sığınağıydı. Korunmasız bir şekilde
açıldı dünyaya ve sancılı bir değişime sahne oldu.
Kıyıları ve yamaçları, koyları ve köyleri yapılarla doldu.
Sessizliğin mekânı, yerli ve yabancı herkes için eğ-
lencenin krallığına dönüştü. Ama yarımada bitmez
62. Sanatçı, son dönemdeki çalışmalarıyla bağlamanın iç
tükenmez güzelliklere sahip olduğundan onca kayba
denizlerden çıkarak okyanuslara açılmasını sağlıyor.
karşın koyları hâlâ insanları kendine çekiyor.
Bu parçada, “Korunmasız bir şekilde açıldı dünyaya” Bu cümlede “bağlamının iç denizlerden çıkarak
sözüyle ifade edilmek istenen durum aşağıdakiler- okyanuslara açılması” sözüyle anlatılmak istenen
den hangisidir? aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bodrumʼdaki yapılaşmada nitelikli malzeme kulla- A) Bağlamanın yalnızca yöresel beğenilere değil, ev-
nılmaması rensel beğenilere de seslenmesi
B) Bodrumʼa gelen insanların çıkarlarını gözetecek B) Değişik türde parçaların bağlamayla başarılı bir bi-
düzenlemelerin yapılmaması çimde çalınması
C) Bodrumʼa gelenlerin sayısı artarken değerlerini ko- C) Bağlama yapımında, yeni tekniklerin ve malzeme-
rumaya yönelik önlemlerin alınmaması lerin kullanılması
D) Bodrumʼdaki yer üstü zenginliklerin tanıtımının ye- D) Parçaların ünlü bağlama ustalarıyla birlikte çalın-
terli olmaması ması
E) Bodrumʼa gelen insanların burası hakkında yeterli E) Başka ülkelerden gelen kişilere bağlama çalmanın
bilgisinin olmaması öğretilmesi

15

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
BÖLÜM 1
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

63. Ortaçağʼdan beri içeriği ve lezzeti değişmeyen, için- 65. İnsanoğlu, 35 bin yıl önce kili yoğurmayı ve biçim-
deki baharatlar nedeniyle refahın, bolluğun, zenginliğin lendirmeyi biliyordu. Ancak kilden kap kacak yapmaya
kokusunu taşıyan bu kurabiye, kentin eski öneminin de Neolitik dönemde, yerleşik yaşama geçtikten sonra
bir göstergesidir adeta. başlamıştır. İnsanlık tarihinde bir devrim olarak kabul

Bu cümlede, “zenginliğin kokusunu taşımak” sözüyle edilen bu gelişmeyi sağlayan asıl etkenin, insanın sulu
yemeğe geçmesi olduğu düşünülmektedir. Hangi tür
kurabiyenin hangi özelliği vurgulanmaktadır?
kilin, hangi sıcaklıkta, nasıl bir renk ve kalitede ola-
A) Ortaçağʼdan beri üretildiği
cağını öğrenmesi, insanoğlunun geçirdiği yaratım
B) Kentin ekonomisinde önemli yeri olduğu
sürecinin de aşamalarıdır. Tüm aşamalardan sonra,
C) Kentin sembolü haline geldiği
bezenen kap artık kültürün bir parçasıdır. İnsanoğlu ona
D) Pahalı malzemelerden yapıldığı
inancını, düşüncesini, zevkini, gördüklerini aktarmaya
E) Bayatlamadan, uzun süre dayandığı başlar. Saygınlık göstergesi olarak onu evinin başköşe-
sine koyar ya da dinsel törenlerde kullanır. Dahası üz-
erine çizdiklerinde soyutlamalar yaparak çeşitli üsluplar
dener. Yazının olmadığı tarih öncesi çağlar, insanın ve
yarattığı kültürün aynası olarak ayrı bir anlam
kazandırır kaba.
Bu parçada “kabın kültürün aynası olması” ifadesiyle
aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır?
A) İnsanların, kapların renk, biçim ve desenleriyle
hayata bakışlarını ve değerlerini ifade ettiği
B) Kap yapımının insanlık tarihinde bir devrim sayıla-
cak kadar önemli olduğu
C) Kilden kap üretiminin oldukça uzun uğraşlar gerek-
tirdiği
D) Kap yapımında kullanılan malzeme ve tekniklerin
birbirine benzediği
E) Kilden kap yapmayla ilgili bilgilerin bir kuşaktan
ötekine aktarıldığı

64. Yediden yetmişe hemen herkes için vazgeçilmez bir tat


olan ve artık dört mevsim tüketilen dondurmanın
66. Bir araba reklamında “Bir depo benzinle dünyayı
geçmişi hâlâ gizli.
dolaşın.” ifadesi kullanılmıştır.
Bu cümlede “geçmişi hâlâ gizli” sözüyle anlatılmak
Bu sözle arabanın hangi özelliği vurgulanmak is-
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
tenmiştir?
A) Kökeninin belli olmadığı
A) Kullanımının kolay olduğu
B) Eskiden farklı lezzetlerde üretildiği
B) Az benzin yaktığı
C) Tarifinin uzun süreden beri değişmediği
C) Hızlı olduğu
D) Her zaman, herkes tarafından sevildiği
D) Servis ağının yaygın olduğu
E) Eskiden yalnızca yazın tüketildiği
E) Motorunun güçlü olduğu

16

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
1 BÖLÜM
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

67. Virüsler, sürekli değiştirdikleri yüzleri ve kimlikleriyle 69. Parçada “gördüğünün ardındakini de görüp anlama”
yaşamımızı tehdit ediyor. Hızla değişme ve uyum sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi-
sağlama yeteneğine sahip oldukları için onları
sidir?
tanıyamıyor, onlara karşı önlem alamıyoruz. Virüsler,
A) Yapıtlarda kullanılan teknikleri belirleme
canlı kalabilmek için konakçı hücreye girmek zorun-
dadır. Girerken kılıflarından arınarak, şekil değiştir- B) Aynı döneme ait yapıtları birlikte ele alma
erek hücreyi aldatıp ona yamanabilen, bilim aleminin C) Gerçek sanat yapıtlarını taklitlerinden ayırt ede-
cinleridir onlar. bilme
Parçada “bilim âleminin cinleridir” sözüyle anlatılmak
D) Yapıtı, yaratıldığı dönemi dikkate alarak yorumla-
istenen virüslerin hangi özelliğidir?
yabilme
A) Hızla çoğalabilmesi
E) Yapıtları sanatçısından bağımsız olarak inceleme
B) Bilim adamlarının ilgisini çekme
C) Başka hücrelere yerleşmeden canlılığını sürdüre-
meme
D) Çabucak değişerek fark edilememe
E) Birden fazla yerde etkili olabilme

68. Tarih, başlarda bir öyküdür. Daha sonra geçmişten


ders çıkartmak için girişilen bir uğraş olur. Tarihçi, tar-
ihi yarattığına inandığı kahramanları örnek göstererek
gelecek kuşaklara bir şeyler öğretmek ister. Geleceğin
güzelliği ya da çirkinliği, onlar gibi hareket edip et-
memeye bağlıdır. Çünkü tarih yinelenir. Ancak, bu an-
layışın bilimle ilgisi yoktur. Toplumların ve insanlığın
oluşumuna bir gelişim süreci olarak bakmak, olayların
akışını doğrudan doğruya kişilere bağlamadan, olay-
ları toplumdan ve birbirinden soyutlamadan, bu sürecin
içinde değerlendirmek, yani bilim olarak tarihi değer-
lendirmek, yani bilim olarak tarih anlayışı, 19. yüzyılın
ürünüdür.
Parçada “tarih yinelenir” sözüyle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Olayların gerçekleşme biçimi üzerinde toplumsal 70. Bilgeliği ve felsefesiyle, bir ulusun zihnine ve davranış-
özellikler etkilidir. larına heykeltıraşlık etmiş ender kişilerden biridir.
B) Bugün yaşanan olaylar gelecekte de benzer bi- Bu cümlede “heykeltıraşlık etmiş” sözü aşağıdakiler-
çimde ortaya çıkabilir. den hangisine anlamca en yakındır?
C) Olaylar zaman içinde değişse bile nedenleri te- A) Çeşitlilik getirmiş
melde aynıdır. B) Biçim vermiş
D) Benzer olayların sonucunda birbirine benzemeyen C) Işık tutmuş
kahramanlar ortaya çıkabilir.
D) Örnek olmuş
E) Toplumsal ilerleme olaylardan ders çıkarılmasıyla
E) İlham vermiş
mümkündür.

17

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
BÖLÜM 1
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

71. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde abartma söz 74. Aşağıdaki atasözlerinden hangisinin ayraç içinde
konusudur? verilen açıklaması yanlıştır?
A) Başına gelen olayı herkese anlattığı için çok piş- A) Arı, bal alacak çiçeği bilir (Açıkgöz kişi, çıkar sağ-
man olmuş. layabileceği yeri bilir.).
B) Yaptığı iş görüşmesinden sonra öyle bir hafiflemiş B) Her gönülde bir aslan yatar (Bazı insanlar hiç ol-
ki neredeyse uçacakmış. mayacak şeylerin peşine düşer.).
C) O kadar yorgunmuş ki ödevini ertesi gün yapmaya C) Ne karanlıkta yat ne kara düş gör (Tehlikelere karşı
karar vermiş. önceden tedbir alan kişi, kendini ileride üzülmek-
D) Memleketten getirdiği o taze sebzeleri kış için ku- ten kurtarmış olur.).
rutarak saklamış. D) Başa gelmez iş olmaz, ayağa değmez taş olmaz
E) Bahçedeki kavak ağaçlarının hepsini kısa sürede (İnsan yaşadıkça türlü türlü engellerle, güçlüklerle
budayıvermiş. karşılaşır.).
E) Demir tavında dövülür (Her işin yapılması için en
uygun bir zaman, bir durum vardır.).

72. (I) Gezimizin son gününde bir arkadaşımızın Kaşʼtaki


ailesini ziyaret ettik. (II) Onların önerisi üzerine de adını
daha önce hiç duymadığımız Hoyranʼa gittik. (III) 500
m yükseklikten Akdenizʼi huzurla seyreden bir köydü
Hoyran. (IV) Sonra Davazlardan deniz yönüne saptık.
(V) Kekovaʼdan Gelidonyaʼya kadar geniş bir alan
ayaklarımızın altındaydı.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
insana özgü nitelik başka bir varlığa aktarılmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

73. Kitap, tutkunları için bambaşka bir dünyadır. Onlar


edindikleri her kitapla aslında duvarlarına bir tuğla daha
koyar, kendilerine yeni duvarlar örerler. Kütüphaneleri,
artık evlerinin bir bölümü değil, merkezi olmuştur. On-
larınki, kendi evlerinde bir tutsaklık, vazgeçemedikleri
bir bağımlılıktır. Kitap biriktirmeyi aşırıya vardıranların,
başkalarıyla ortak bir yaşam sürdürmesi de zordur;
bakış açıları farklıdır. Kitap tutkunu olmayan biri için
kütüphane “düşman bölgesi” olduğundan kitap tutkun-
ları genelde yalnız yaşamayı tercih eder.
75. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde “yardımlaşma”
I. Kütüphane anlamı vardır?
II. Tuğla A) Gün doğmadan neler doğar.
III. Kitap
B) Tek kanatla kuş uçmaz.
IV. Ev
Bu parçada yukarıdakilerin hangileri arasında ben- C) Sen işten korkma, iş senden korksun.
zetme yapılmıştır? D) Bir ağızdan çıkan bin ağza yayılır.
A) I. ile II. B) I. ile IV. C) II. ile III. E) Her düşüş, bir öğreniş.
D) II. ile IV. E) III. ile IV.

18

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
1 BÖLÜM
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

5. “...dil yanlışı yapma kaygısı, bazen kalemimi tutuyor,


ÇÖZÜMLER beni yavaşlatıyor.” cümlede belirtilen altı çizili sözde,
kalemin tutulmasıyla anlatılmak istenen yazı yazmaya
izin verilmemesidir, bu da yazarı yavaşlatarak yaratma
sürecinin uzamasına neden olmaktadır.
1. Öncelik: Bir nesneyi, durumu, kişiyi diğer şeylerden
Yanıt Aʼdır.
daha önde tutma anlamını içerir. A seçeneğindeki cüm-
lede öncelik anlamı yoktur. Cümlede “önlem” anlamı
vardır.
6. Söz konusu öykülerin kahramanları “aydınlanma anları”
Yanıt Aʼdır. sonucunda “yeni bir kavrayışla” ortaya çıkan kişilerdir.
Buna göre “aydınlanma anları” sözüyle anlatılmak iste-
nen, “farkına varma”dır. Diğer seçeneklerde “aydın-
2. Seçeneklerdeki deyimlerin anlamlarını incelediğimizde
lanma anları”nı anlatan ifadelere yer verilmemiştir.
hâlden anlamak, bir kimsenin durumunu bilip ona göre
Yanıt Bʼdir.
davranışta bulunmak; gözünün yaşına bakmamak,
acımamak, sızlanmasına aldırış etmemek; dili tutul-
7. Parçada güzelliklerin farkına varabilmek için taze
mak, korku, heyecan gibi nedenlerle söz söyleyemez
ekmek kokusuna, meltemin sesine, sonbahar yapra-
olmak; emek vermek, bir şeyin meydana gelmesi için ğına yansıyan bir sabah ışığına dikkat edilmesi isten-
özenle ve çok çalışmak anlamındadır ve bu deyimler miştir. Sıralanan bu örnekler yaşama anlam katan
cümledeki anlamlara uygundur. Tadına varmak deyimi şeyler olarak adlandırılmıştır. Dolayısıyla “yaşama
bir şeyin zevkine varmak, ondan çok zevk almak anla- anlam katan şeyler” sözüyle anlatılmak istenen “in-
mına gelmektedir. C seçeneğinde verilen açıklama ile sanları mutlu edebilecek ayrıntılar” dır.
deyimin açıklaması örtüşmemektedir. Yanıt Aʼdır.
Yanıt Cʼdir.

8. Parçada çocukların oyun oynamasını engellemek,


önümüzdeki yıl yağmurun yağmasına engel olmaya
3. Sözün anlamı sorularında dikkat edilmesi gereken en
benzetilmiştir. Buradan çıkarılacak sonuç çocukların
önemli husus, gerçek anlamdan yola çıkarak mecaz
oyun oynamasına asla engel olunamayacağıdır.
anlamı bulmaktır. Soru kökündeki söz gerçek anlamda
Dolayısıyla bu duruma engel olmaya çalışmak da “zi-
düşünülürse olumsuzlukların giderilmesi anlamına ge- hinsel çoraklık” olarak ifade edilmiştir. Bu sözle an-
lir. Parça içerisinde de günce yazarının, olumsuz duy- latılmak istenen, doğru kararlar verememek yani
gularının gizlenmesi amacı taşıdığı görülecektir. “olanaklı ile olanaksızı ayıramamaktır.”
Yanıt Aʼdır. Yanıt Bʼdir.

4. Söz konusu romanın, yalnızlıkları, umutsuzlukları,


sıkıntıları hüzünlü bir dille kaleme aldığı belirtilmiştir. 9. Parçada I numaralı cümlede yer alan “... yeni bir kimlik
kazanma” ifadesiyle kişileştirme yapılmıştır.
Romanın konusu ise “yaşamı tükenmiş” emekli bir
Yanıt Aʼdır.
bankacının savruluşlarıdır.
Bu sorunun çözümünde sadece çift tırnak içine alınan
10. Bu parçada, Simyacıʼnın türünün ilk örneklerinden
sözün anlamına dikkat edilmelidir. “Yaşamı tükenmiş”
olduğu için ilgiyle karşılandığı, fakat günümüzde
sözüyle anlatılmak istenen, artık yaşanacak bir şeyin piyasada bu türden kitapların çok sayıda olduğu deyim
kalmadığıdır. Bu, hayata dair beklentilerin sona ermesi yerindeyse “suyunun çıktığı” anlatılıyor.
olarak da yorumlanabilir. Bu anlamı en iyi yansıtan söz “Suyu çıkmak” deyimi bir işin beğenilmeyecek noktaya
“Hiçbir beklentisinin kalmadığı”dır. gelmesi anlamında kullanılır.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Cʼdir.

19

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
BÖLÜM 1
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

11. Bu parçada “Bu kitapta da olduğu gibi” ifadesi anahtar 16. Parçada geçen “alt yazı” sözü parçanın anlam bütün-
roldedir. Devamında ise ölümlerden sonra sevgilerin lüğü içinde değerlendirildiğinde “sizinkine benzer bir
özlemle birleşerek büyüyor olmasından bahsediyor. Bu hayatın alt yazısı” ifadesiyle seçimlerimizde sezgilerin
ifadeden gerçekle sonrasındaki ilişkinin farklı olabile- rölü ön plana alınmıştır. Okuma ya bilinen bir hayatın
ceği değişebileceği düşüncesine varılabilir. Bu sözler- dikkat edilmeyen yönleriyle ya da bilinmeyen bir haya-
tın hikayesini öğrenmek için yapıldığı anlatılmakta-
den şairin eşinin anlattıklarına abartı kattığı yargısına
dır.
ulaşılabilir.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Bʼdir.

17. Beyin basit olsaydı yapacağı şeyler de basit (aptalca)


12. Parçada, her edebi dönemin kendisinden sonraki dö-
olacağından onu yine anlayamazdık. Çünkü anlama
nemi hazırladığı, büyük şairlerin daha önceki şairler-
eylemi de beyinle yapılabilir.
den yararlandığı anlatılıyor. Bu nedenle büyük şairlerin,
Yanıt E'dir.
kendilerinden önce gelenlerin gölgesinde yazmaları on-
ların birikiminden yararlandığını gösteren bir ifadedir.
Yanıt Aʼdır.
18. Öncülde geçen “Okur için yazmıyorum.” cümlesi, oku-
run yazardan beklentilerini hesaba katarak yazmıyo-
rum, anlamını taşır. Bu anlam, C seçeneğinde, okurun
13. “Aklın karşı kıyısına geçmiş insan” sözüyle bir insanın beklentilerine göre değil, kendi istediği gibi yazdığı,
aklın sınırlarını zorladığı anlatılmıştır. Bu sözle düşün-
şeklinde belirtilmiştir.
cenin sınırlarını zorlayan ifadesine ulaşılabilir.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Eʼdir.

19. Gölgede bırakmak, daha üstün bir düzeye yükselerek


14. “Yalnızlıkla yazı kol kola gezer” sözüyle anlatılmak iste- ondan önceki değeri geride bırakmak anlamında kul-
nen yalnızlıkla yazının hep birlikte olduğudur. Bu sözle, lanılan bir deyimdir. Bu nedenle yanıt Aʼdır. Diğer
yalnız kalan insanın duygu ve düşüncelerini ortaya koy- seçenekler, soru kalıbında sorulan deyim değil,
mak, içini dökmek için yazı yazma isteğini anlatmakta- öncülde savunulan düşünceyle ilgilidir. Bu nedenle
dır. diğer seçenekler doğru yanıt olamaz. Çünkü bu tür
Yanıt Cʼdir. sorularda -genellikle- sadece istenen söz öbeğinin an-
lamı aranmalıdır.
Yanıt Aʼdır.

15. Paragrafta kişinin metin incelerken başkalarının bilgi


ve deneyimlerinden zorunlu olmadıkça yetersiz kalma-
dıkça yararlanmaması gerektiği belirtilmiştir. Bunun ne-
20. Parçada verilen altı çizili sözler deyimdir. Deyimler
deni olarak da o bilgilerin kişinin kendisine ait
mecaz anlamlıdır. I, II, III ve V. numaralı deyimlerin
olmaması gösterilmiştir. İnsan kendi zihninde doğan
öncesindeki açıklamalar doğrudur. Ancak IV numaralı
bilgiye hâkimdir ve bilgileri hiçbir zaman unutmaz.
“yüzünün derisi kalın” deyimi, karşısındakini utanacak
“Kendi eteğinde bulmak” sözü de bunu ifade etmekte-
duruma düşürenler için değil, kendisi utanacak du-
dir.
rumdayken utanmayan kişiler için kullanılır.
Yanıt Aʼdır.
Yanıt Dʼdir.

20

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
1 BÖLÜM
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

21. Parçada söz edilen öykülerle ilgili olarak, öykülerin 25. “Doyumsuzluk”, eldekiyle yetinmemek anlamındadır.
yazarının tüm insanların hissettiği duyguları işlediği, Bir sanatçı için doyumsuzluğu korumak, merak ve
araştırma duygusunu korumaktır. Sanatçının, kendi
yani öykülerin evrensel olduğu, dolayısıyla bu
ulaştığı noktayı yetersiz görmesi ve daha iyiye ulaşmayı
öykülerde kendimizden izler bulduğumuz anlatılmıştır. istemesidir. Altı çizili söz öbeğinde birikim oluşturmak,
Bu nedenle “yazara yakalanmak” ile “anlatılanları zevk almak, sanata yön vermek ve başarılı yapıtları
yaşadığımızı duyumsamak” anlatılmıştır. örnek almakla ilgili bir anlam bulunmamaktadır.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Cʼdir.

26. “Yalın kat” sözü “tek katı olan” anlamındadır. Mecaz an-
22. “Sirkeleşme” bir maddenin zaman içerisinde olgunlaş- lamı ise “basit derinliği olmayan, yüzeysel”dir. Ana dilin
açıklaması “yalın kat” ifadesiyle eleştirilmiştir. Yapılan
masıdır. Öncülde altı çizili söz öbeğinin öncesinde
açıklama basit ve yetersiz bulunmuştur.
“ürünlerini kitaplaştırmak için yıllarca bekler” sözüyle,
Yanıt Eʼdir.
“ürünün olgunlaşması, yetkinleşmesi için bekletilmesi“
anlatılmaktadır. Yetkin bir ürünle anlatılmak istenen, 27. Parçada, I, II, III ve V numaralı sözlerin açıklamaları
ürünün zamandan bağımsız olması yani değerini her cümleye uygun olarak belirtilmiştir. IV numaralı söz
zaman korumasıdır. Çeldirici olarak düşünülecek B ve “kendine çeken”; cesaretlendiren, güçlendiren anlam-
D seçenekleri, “unutulma” ve “çekicilik” sözcüklerinin larında değil, beğeniyi üzerinde toplama, zevk verme,
ilgi çekme anlamlarında kullanılmıştır.
“sirkeleşmek” yani “yetkinleşmek”ten uzak olması
Yanıt Dʼdir.
dolayısıyla doğru cevap olamaz.
Yanıt Aʼdır. 28. Parçada geçen “edebiyat, vize vermek için okurun
niceliğine bakmaz, yetkinliğine bakar.” sözüyle okur
23. Parçada altı çizili söz öbeğinde “derin, dip, ince şeyler” sayısının önemli olmadığı (nicelik), okurun niteliğinin
yani düzeyinin (yetkinlik), edebiyatın amacına ulaş-
sözcükleri sözü edilen şiirlerin “açıkça söylenmemiş
masında etkili olduğu anlatılmak istenmiştir.
gizli anlamlar içerdiğini” ifade etmektedir. Şiirleri yal- Parçanın genelinden tanınmak, okurun hoşuna gitmek
nızca şiirsel birikimi olanların kavrayabileceği; şiirin, için yazan yazarlara ulaşılsa da altı çizili söz “okurun
şairin istemediği yönde yorumlanabileceği, şairin farklı sayısı değil, yetkinliği önemlidir”i vurguladığı için A
olmaya çalışırken anlaşılmaz olduğu ve şiirin karşıt an- seçeneği dışındakiler doğru cevap olamaz.
Yanıt Aʼdır.
lamlar taşıdığına yönelik bir ifade, altı çizili söz
öbeğinde yoktur.
Yanıt Bʼdir. 29. Numaralanmış dizelerde bire bir karşıt kavram bulun-
mamaktadır. Soru kalıbı da karşıt kavramlar değil,
“karşıt çağrışımlar içeren sözleri” istemektedir. III.
24. Parçada altı çizili söz öbeğinde, “sözcükleri renklerle dizede “soylu - yoksulluk” ve “kulübe - saray”; IV.
donatmak”la sözcükleri süslemek, gösterişli hâle ge- dizede “yitirdim-eriştim” sözleri arasında karşıt
tirmek; “köpürtmek”le sözcüklerin, hafif, içi boş, kof ol- çağrışımlar bulunmaktadır.
Yanıt Eʼdir.
ması ifade edilmiştir. Bu tür sorularda, genellikle
sadece altı çizili söz öbeği dikkate alınmalıdır. Altı çizili
söz öbeğinin anlamı kapalıysa, anlatmak istediğini 30. Parçada I numaralı deyim “hafife almak”; “küçümse-
yeterince anlatamıyorsa o zaman parçanın diğer kısım- mek, önemsememek” anlamlarında kullanılır. III nu-
larında ipuçları aramalıyız. Bu açıklamalar dikkate maralı söz “ciddiye almamak”; “inanmamak,
önemsememek” anlamlarındadır.
alındığında renklerle donatmak ve köpürtmek;
Dolayısıyla I, II, III ve V numaralı sözler yakın anlam-
çağrışımsal anlam yüklemek, birden fazla anlam lıdır. IV numaralı söz “kabul görmemek”; tercih
kazandırmak veya betimlemek demek değildir. edilmemek, onaylanmamak” anlamlarındadır.
Yanıt Dʼdir.
Yanıt Cʼdir.

21

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
BÖLÜM 1
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

31. “Eski kartınızı kesmeniz sorunu engeller” ile uyarma; 34. Soru kalıbında, niteleyici sözcükle kastedilen, adlar-
“yeni kartınızın limiti ve hesap kesim tarihi eskisiyle dan önce gelip adları niteleyen ve ada yöneltilen “nasıl”

aynıdır” ile eşitlik; “çip, sahteciliği ortadan kaldıracak- sorusunun yanıtı olan ön addır (sıfat).

tır” ile önlem; “yeni kartınızı eskisi gibi güvenle kullan- I. cümlede : Nasıl köy evi?
isim
abilirsiniz” ile benzerlik sözcükleri ilişkilidir. E
Terk edilmiş
seçeneğinde ise yeni kartla bir işlem yaparsanız/yap-
sıfat
tığınız zaman eskisi kullanıma kapatılacaktır şeklinde
II. cümlede : Nasıl çınar?
koşul ilgisi kurulmuştur.
isim
Yanıt Eʼdir. Görkemli bir
sıfat
III. cümlede : Nasıl kalıntı?
isim
Yüzlerce yıllık tarihi
32. “Donup kalmak” şaşkınlıktan öylece kalmak, şoke
sıfat
olmak, tepki verememek, konuşamamak, bir süre için
V. cümlede : Nasıl badem? Körpe
sabitlenmek anlamlarında kullanılan bir deyimdir. İsim Sıfat
Deyim parçada olumsuz biçimiyle “donup kalmamak” Nasıl çiçek? Mor
şeklinde kullanılmıştır. Deyimin parçada kazandığı İsim Sıfat

anlam; özgün, canlı, hareketli, yenilikçi olmak, bas- Nasıl ada çayı?
İsim
makalıp olmamaktır.
Mor çiçekli
Altı çizili deyimle anlatılmak istenen, parçada geçen
Sıfat
“folklorik ögelerin kalıplaşmış bir yapısı vardır diyen- Ancak IV. cümlede, “nasıl” sorusunun yanıtı olacak
lere katılmıyorum” ve “folklorik ögeler olduğu gibi kul- niteleyici bir sözcük kullanılmamıştır.
lanılamaz” ifadelerinden de anlaşılmaktadır. Folklorik Yanıt Dʼdir.

ögelerin basmakalıp bir nitelik kazanmadığını yani


“donup kalmadığını” canlılık, hareket ve yenilikle
devam ettiğini anlatır.
35. III. cümlede: Ne zaman inanmıştım? Önceleri
Yanıt Cʼdir.
IV. cümlede: Ne zaman fark ettim? Sonradan
V. cümlede: Ne zaman anlamıştım? Yıllar sonra
Ancak I. ve II. cümlede, “ne zaman” sorusunun yanıtı
olacak bir sözcük kullanılmamıştır.
33. Siluet, “karaltı, gölge” anlamında kullanılan bir sözcük- Yanıt Aʼdır.
tür. Parçanın yazarı, metnin arkasında yazarın silue-
tini gördüğünü, yani sözü edilen yazarın kişiliğinin
yazılarına sindiğini ifade etmektedir. 36. Seçeneklerde “çünkü”, “yalnız (ama)”, “meğer” sözcük-

Dolayısıyla okuyucunun, yargılarında yazarın kişiliğinin leri ile “de” bağlaç olarak kullanılmıştır. Ancak Cʼdeki
“sonra” sözcüğü, eyleme sorulan “ne zaman” sorusu-
etkisinden kurtulamadığı anlatılmıştır.
nun cevabı olduğu için bağlaç değil, zarftır(belirteç).
Yanıt Aʼdır.
Yanıt Cʼdir.

22

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
1 BÖLÜM
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

37. A seçeneğinde “biz yola çıktığımızda” ve “henüz”, 40. Soru kökü, numaralanmış sözlerin “nasıl” sorusunun
eyleme sorulan “ne zaman” sorusunun yanıtı olduğu cevabı olup olmadığını sormaktadır. Nasıl Kordon-
için “zaman zarfı”dır. boyu, “cıvıl cıvıl”; nasıl serinlik, “hafif”; nasıl tropikal ra-
C seçeneğinde “okullar açılınca”, eyleme sorulan “ne
hatlık, “yumuşacık” sözleri sıfat görevinde olup
zaman” sorusunun yanıtı olduğu için “zaman zarfı”dır.
niteleme amacıyla kullanılmıştır. Nasıl sohbet ederek,
D seçeneğinde zarf yoktur. İsme sorulan “nasıl”
sorusunun yanıtı olduğu için “özgürlüğüne düşkün ve “tatlı tatlı” ise eylemsiyi nitelediği için zarf görevindedir.
akıllı” sıfat (ön ad) tır. “Yaz” sözcüğü ise nasıl sorusunun değil “ne” sorusu-
E seçeneğinde eyleme sorulan “neden (niçin, niye)” nun cevabıdır. Ne akşamı, “yaz akşamı” olduğu için
sorusunun yanıtı olduğundan “sabahleyin geç kalma- belirtisiz isim tamlaması oluşturmuş ve niteleme
mak için” zarftır ancak nasıl sorusunun cevabı değildir.
görevinde kullanılmamıştır.
B seçeneğinde “yürüdüler” eylemine sorulan “nasıl”
sorusunun cevabı olduğu için “ağır ağır” ikilemesi zarf Yanıt Dʼdir.
(belirteç) olarak kullanılmıştır.
Yanıt Bʼdir. 41. İnsana ait birtakım özelliklerin –mutlu olmak, üzülmek,
endişelenmek, sabırsızlanmak, ağlamak, gülmek, sıkıl-
38. A seçeneğinde, güzel sözcüğü “yaz gecesi”ni, bir isim mak, öfkelenmek, hüzünlenmek, yazmak, konuşmak,
tamlamasını niteliği için sıfat (ön ad) görevindedir.
sohbet etmek...– doğaya ait canlı veya cansız bir var-
Bʼde, “ses” ismine sorulan nasıl sorunun cevabı olup lığa aktarılmasına insandan doğaya aktarma denir.
ismi nitelediği için “güzel” sözcüğü sıfat (ön ad) gör-
Doğayla kastedilen, insan dışında kalan her şeydir.
evindedir.
(Kapı, duvar, ağaç, kalem, kağıt, tabak, dolap, kuş,
Cʼde, “insan”a sorulan nasıl, sorusunun cevabı olduğu
için “güzel” sözcüğü sıfat (ön ad) görevindedir. böcek, dağ...) Buna kişileştirme (teşhis) sanatı da
Dʼde, “fırsat” sözcüğü de isimdir. Ona sorulan “nasıl” denir.
sorusunun cevabı olduğu için “güzel” sözcüğü de sıfat Sabırsız olmak insana özgü bir niteliktir. Selamlaşmak
(ön ad)tır. da insana özgüdür. Bu özellikler V numaralı cümlede
Ayrıca soru kalıbında “yüklem” istenmektedir. Aʼda “git- insan dışı bir kavrama yani “bahara” aktarılmıştır.
mişlerdi”, Yanıt Cʼdir.
Bʼde “söyledi”, Cʼde “bakıyordu” Dʼde “elimize geçme-
yebilirdi” yüklemdir ve “güzel” sözcüğü yüklemlerle iliş-
kili değildir.
42. A seçeneğinde, evrenin çatlamış dudağında sonbahar
Eʼde yüklem “oynadı” sözcüğüdür. Yükleme “nasıl” so-
rusu sorulduğunda “güzel” şeklinde yanıt gelmektedir. kanıyor, ifadesinde insandan doğaya aktarma
Bu nedenle sözcük yüklemi (eylemi) nitelemiş ve zarf yapılmıştır. Çünkü “çatlamış dudak” ifadesi insan için
(belirteç) görevinde kullanılmıştır. kullanılır (kişileştirme - teşhis). C seçeneğinde, “uç-
Yanıt Eʼdir. masını öğrendim” ifadesiyle doğadan insana aktarma
yapılmıştır. Çünkü uçmak kuşlara özgüdür. Koşup
39. Parçada numaralanmış sözcükler ad (isim)dır. Adları yetişememek ifadesi insan için kullanılır. D
betimleyen yani niteleyen sözcükler de ön ad (sıfat)dır. seçeneğinde rüzgâr için kullanılıp insandan doğaya
Nasıl yollar, “tatlı kıvrımlı”; nasıl tarlalar, “alın teri aktarma yapılmıştır.
kokan”; nasıl tepe-vadi, “çıplak”; nasıl kayıklar, “uzak- E seçeneğinde gece ve kâğıt kavramları insan dışı
laştıkça küçülen” sözleri kendinden sonraki sözleri be- yani doğayla ilgili kavramlardır. “Gecenin kâğıdı”
timleme görevinde ön ad (sıfat)dır. denerek doğadan doğaya aktarma yapılmıştır.
Gözyaşı insan için, mürekkep doğa için kullanılan birer
Ancak “Hirfanlı Barajıʼnı” betimleyen bir sözcük yoktur.
kavramdır. “Gözyaşının mürekkebi” ifadesiyle doğadan
Burada, “sonra” sözcüğü, yüklem görevindeki “ulaştık”
insana aktarma yapılmıştır. Söz sanatlarının kul-
sözcüğüne sorulan “ne zaman” sorusunun cevabı ol-
lanıldığı yerlerde düşsel ögeler vardır. B seçeneğinde
duğu için “zarf (belirteç)”tır.
düşsel bir öge yoktur.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Bʼdir.

23

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
BÖLÜM 1
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

43. “Gençliğimde bir gün bile rahat yüzü görmedim.” cüm- 49. “Ancak” sözcüğü A, B, D, E şıklarında “ama, fakat” an-
lesinde gün sözcüğü yirmi dört saatlik zaman dilimi an- lamında, C şıkkında ise “bir tek, sadece” anlamında
lamında kullanılmış. Bu nedenle A şıkkında parantez kullanılmıştır. Bu nedenle C şıkkında “ancak” sözcüğü
içinde verilen anlam yanlıştır. farklı anlamda kullanılmıştır.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Cʼdir.

44. Özümsemek sözcüğü, edinilmiş bilgileri kendi öz malı


durumuna getirme, kendine mâl etme, iyice sindirme;
50. B, C, D, E şıklarında “bir” sözcüğü cümleye “herhangi
bir ülkede yaşayan ama etnik bakımdan ayrı olan iki
bir” anlamı katmıştır. A şıkkında ise “Toplantıda olup
insan topluluğundan, egemen kültürlüsünün ötekini
bitenleri bir (yalnızca) sen biliyorsun.” anlamıyla kul-
kendi içinde eritmesi gibi anlamlar taşımaktadır. Bu an-
lamlardan yola çıkarak “özümsemek” söcüğünün par- lanılmıştır.
çada kazandığı anlamı “Batılı ustaların anlayışlarını Yanıt Aʼdır.
kendilerine mâl edememiş” olmalarıdır. Bu da B şık-
kında verilmiştir.
Yanıt Bʼdir. 51. “Aramak”, A şıkkında “araştırmak”, B şıkkında “bir kim-
seyi ya da bir şeyi bulmak için araştırma yapmak”, C
45. A şıkkında bulunan “bir an önce” sözü “acele etme, ive- şıkkında “sahip olunması gereken”, D şıkkında “yokla-
dilik” anlamı taşımaktadır. Bu nedenle “acele” anlamı A mak” anlamında kullanılmıştır. E şıkkında ise “özle-
şıkkında bulunmaktadır. mek” anlamında kullanılmıştır. E şıkkında “aradığını”
Yanıt Aʼdır. sözcüğünün yerine “özlediğini” sözcüğü getirildiğinde
cümlenin anlamı değişmemektedir.
46. Öncüldeki cümlede “çalışmak” eylemi, bir yerde işini Yanıt Eʼdir.
ya da mesleğini yaparak para kazanmak anlamında
kullanılmıştır. B şıkkında da sözcük aynı anlamda kul-
lanılmıştır. “Çalışmak” sözcüğü A, C ve D şıklarında 52. “Oturmak” öncüldeki cümlede “bir yerde yaşamak,
“çabalamak”, E şıkkında ise “emek harcamak” an- ikamet etmek” anlamında kullanılmıştır. Aynı anlam C
lamında kullanılmıştır. şıkkında da vardır. A şıkkında “yerleştiği yerde
Yanıt Bʼdir.
kalmak”, B şıkkında “yörüngeye yerleşip dönmeye
başlamak”, D şıkkında “yer almak”, E şıkkında “uygun
47. A, B, C, E şıklarında “ama” sözcüğü söze olumsuzluk
gelmek” anlamında kullanılmıştır.
anlamı katmıştır. D şıkkında ise yemeği pişirmenin ko-
Yanıt Cʼdir.
şulu olarak “yardım edilmesi” verildiği için “ama” D şık-
kına “koşuluyla” anlamı katmıştır.
Yanıt Dʼdir.
53. “Sindirmek” somut bir eylem olduğu halde, C şıkkında
48. A şıkkında çiçeklerin renklerinin denize yansıması okumak eylemiyle bir arada kullanılıp “içselleştirmek”
“akmak” eylemiyle mecazlı anlatılmış. B şıkkında mor anlamı kazandığı için sözcük mecaz anlam kazan-
ışıkların yoğunluğu “boyamak” eylemiyle, martıların mıştır.
seslerinin gökyüzünde yankılanması “doldurmak” Yanıt Cʼdir.
eylemiyle, şeftalilerin pembe beyaz çiçeklerle bezen-
mesi “duvaklanmak” eylemiyle mecazlı anlatılmıştır. E
şıkkındaki kokuların birbirine “karışması” ise gerçek 54. “Vermek” sözcüğü B, C, D, E şıklarında “birisine ilet-
anlamlı kullanılmıştır. Bu şıkta “akmak” kokuların “bir-
mek, uzatmak” anlamıyla kullanılmıştır. A şıkkında ise
birinin içinde dağılarak birleşmesi” anlamında olduğu
“ondan bilmek, öyle yorumlamak” anlamında kul-
için E şıkkında gerçek anlamında kullanılmıştır.
lanılmıştır.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Aʼdır.

24

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
1 BÖLÜM
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

55. “Karıştırmak” sözcüğü A şıkkında “karışmasını sağla- 61. Parçada gerçeküstücülüğün Batıʼnın düşünce tarihin-
mak”, B şıkkında yine “karışmasını sağlamak”, C deki derinliklerden geldiği, kökünü bu derinliklere
şıkkında “düzenini, sırasını şaşırmak”, E şıkkında “el- dayandığı belirtilmiş. Bir düşünce ve sanat akımı
leriyle yoklamak” anlamında kullanılmıştır. Ancak D olarak yine Batıʼnın düşünce ve sanat akımlarından,
şıkkında “düzeni bozmak” anlamında kullanılmıştır. birikimlerinden beslendiğini parçadan anlamaktayız.
Yanıt Dʼdir. Bu nedenle “Bu kökleri nice sular beslemiştir.” sözü, A
şıkkında verildiği gibi zengin düşünsel kaynaklardan
yararlandığı anlamını vurgulamaktadır.
56. “Dillere pelesenk olmuş” sözü dillerde dolanan,
Yanıt Aʼdır.
herkesçe bilinen ve söylenen demektir. Bu sözün an-
lamı E şıkkında verilmiştir.
62. Cümledeki “içdenizler” bölgesel, yerel kavramlarını;
Yanıt Eʼdir.
“okyanuslar” ise evrensellik kavramını karşılamaktadır.
İçdenizlerden, dünyayı kuşatan okyanuslara açılan
57. “Romanın gevezeliği”, parçada romanda anlatımın
sanatçı, yöresellikten evrenselliğe geçiş yapmış de-
uzun olduğunu, çok sözcük ya da söz kullanıldığını be-
mektir. Bu nedenle sözün anlamını B şıkkı açıklamak-
lirtmiştir. Öykünün bu gevezelik karşısındaki zarafeti
tadır.
ise gevezeliğiyle çevresini rahatsız eden bir insanın
Yanıt Bʼdir.
kibarlık göstererek susmasına benzetilmiş. Bu da
öykünün, romandan daha az sözcük kullandığını vur- 63. Cümlede kurabiyenin içindeki baharatların refahı bol-
gulamaktadır. Bu nedenle öncüldeki sözde belirtilmek luğu ve zenginliği ifade ettiği belirtiliyor. Bu durumda
istenen anlam A şıkkında verilmiştir. bu baharatların zengin insanların kullanabildiği,
Yanıt Aʼdır. dolayısıyla pahalı malzemeler olduğu anlamını çıkara-
biliriz. D şıkkı “zenginliğin kokusunu taşımak” sözünü
karşılamaktadır.
58. B şıkkında “18. yüzyılda da” sözünde hem geçmiş bir
Yanıt Dʼdir.
zaman diliminden söz edilmiş hem de “de” bağlacı
geçmişle bugün arasında bir paralellik, benzerlik ilgisi 64. “Dondurmanın geçmişi” sözüyle anlatılmak istenen,
kurarak “geçmişte olduğu gibi” anlamı katmıştır söze. dondurmanın ilk ne zaman yapıldığıdır. “Hâlâ gizli” ol-
Yanıt Bʼdir. ması ise dondurmanın ilk ne zaman yapıldığı,
kökeninin hâlâ belli olmamasıdır. Dolayısıyla A şıkkı
“geçmişi hâlâ gizli” sözünü karşılamaktadır.
59. “Edebiyatı hayatın kenar süsü olarak görme” sözünde
Yanıt Aʼdır.
edebiyatın, hayatın merkezinde değil, kıyısında kalan;
hayatın bir paçası değil, bir eğlencesi, küçük bir ayrın- 65. Yazının olmadığı bir çağda insanlar kaplara verdikleri
tısı olarak görme anlamı vardır. Edebiyatın hayata desenler, renkler, biçimler aracılığı ile kendilerini ifade
katkısını bir çocuğun defterine yaptığı kenar süsünün etmişlerdir. Çünkü yaratı sürecinde yazının olanakların-
dan yoksun insanlar için kültürlerini yansıtmanın renk-
hafifliğinde algılama vurgusu yapılmış. Bu nedenle bu
lerden ve biçimlerden başka bir yolu bulunmamaktadır.
sözle vurgulanmak istenen B şıkkında verilmiştir.
Bu nedenle “kabın kültürün aynası olması” sözünü A
Yanıt Bʼdir. şıkkı açıklamaktadır.
Yanıt Aʼdır.
60. Parçada Bodrumʼun güzellikleri vurgulandıktan sonra
verilen “Korunmasız bir şekilde açıldı dünyaya.” cüm-
lesi Bodrumʼun karşılaşacağı tahribata ve talana karşı 66. “Bir depo benzinle dünyayı dolaşın.” cümlesinde
savunmasız, her türlü zarara açık olduğunu vurgu- abartma yapılmıştır. Tek depo benzinin dünyayı dolaş-
lamıştır. Bu da Bodrumʼun sahip olduğu güzellikleri ko- maya yeteceği yargısı arabanın çok az benzin yaktığını
ruyamayacağı anlamına gelmektedir. Bu yargı da C düşündürmektedir. Benzinin ekonomik kullanıldığı an-
şıkkında verilmiştir. lamı ise B şıkkında vardır.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Bʼdir.

25

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZCÜKTE ANLAM
BÖLÜM 1
SÖZCÜK VE SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

67. Cinler, farklı kılıklara girdikleri, bu yüzden de kolayca 72. III. cümlede sözü edilen köyün 500 m yükseklikten Ak-
tanınmayacakları düşünülen soyut kavramlardır. denizʼi “huzurla seyrettiği” belirtilmiş. Huzurlu olmak ve
Parçada virüslerin de hızla değişme, kılıflarından seyretmek yalnızca insanlara özgü niteliklerdir. Burada
arınma, bulunduğu yere uyum sağlama yeteneğinden bu nitelikler köy için kullanılarak insana özgü nitelikler
söz edilmiş. Bu iki kavram yani cinler ve virüsler biçim
başka bir varlığa aktarılmış. Bu durumda cevap C
değiştirmek gibi ortak bir özelliğe sahiptir. Bu durumda
şıkkıdır.
“bilim âleminin cinleridir.” sözüyle D şıkkındaki yargı
Yanıt Cʼdir.
anlatılmak istenmiştir.
Yanıt Dʼdir.

68. “Yinelenmek” tekrar etmek demektir. Tarihin yinelen-


mesi, geçmişte yaşanan olayların tekrar yaşanabile- 73. Parçanın ikinci cümlesinde “Onlar edindikleri her kitapla
aslında duvarlarına bir tuğla daha koyar, kendilerine
ceği, geçmişteki durumların benzer biçimde yeniden
yeni duvarlar örerler.” diyerek kitabı bir duvar kuran
ortaya çıkabileceğini göstermektedir. Yineleme, yani
“tuğlaya” benzetilmiş. Bu durumda C şıkkında verildiği
tekrar etme anlamı B şıkkında bulunmaktadır. gibi II. ve III. sözcükler yani tuğla ve kitap arasında ben-
Yanıt Bʼdir. zetme yapılmıştır.
Yanıt Cʼdir.
69. Sanat tarihçisinin eseri incelerken bu eserin hem oluş-
turulduğu tarihsel süreci hem de bulunduğu çağı
dikkate alması gerektiğinin altı çizilmiş. Burada yapılan
zaman vurgusu eserin incelenmesinde öne çıkmıştır.
Bu nedenle D şıkkında söylendiği gibi sanat tarihçi
eseri oluşturulduğu dönemi dikkate alarak incelen-
74. “Her gönülde bir aslan yatar.” atasözünün anlamı
melidir.
şudur:
Yanıt Dʼdir.
“Herkesin gönlünde elde etmek istediği büyük bir şey
vardır.” dolayısıyla atasözü B şıkkında yanlış açıklan-
70. Heykeltraşlar taşa, çamura, tahtaya biçim vererek mıştır.
sanat eseri oluşturan sanatçılardır. Bilgiyle ve felse- Yanıt Bʼdir.

feyle bir ulusun zihnine, davranışlarına heykeltraşlık


etmek bu kavramlara biçim vermek demektir. Bu ne-
denle cümleye anlamca en yakın olan şık Bʼdir.
Yanıt Bʼdir.

71. Abartma, olguların, kavramların, olayların olduğundan


daha az ya da çok, aklın sınırlarını aşabilecek biçimde
anlatılmasıdır. A şıkkında “herkese anlatmak” ve “çok 75. A şıkkında verilen “Gün doğmadan neler doğar.”
atasözünün anlamı “Yarın ne gibi olaylar çıkacağını
pişman olmak” sözlerinde aklın sınırlarını aşan bir
kimse bilemez.”dir. B şıkkında verilen “Tek kanatla kuş
durum yoktur. B şıkkında insanın uçması mümkün ol-
uçmaz.” atasözünün anlamı “Öyle işler vardır ki ancak
madığı için söz konusu kişinin duygusunda abartma bir yardımcı ile işbirliği yapılırsa başarılabilir.”dir. C
yapılmış. C şıkkında “yoğunluk” ve işin ertelendiği şıkkında verilen “Sen işten korkma, iş senden korksun.”
zaman dilimi olağan sınırlar içinde anlatılmış. D atasözünün anlamı “İnsan, yapacağı işi gözünde büyüt-
şıkkında “Sebzelerin tazeliği” olağan sınırlar içinde an- memelidir, yenmeye azmederek çalışmaya koyul-
latılmış. E şıkkında da budama için verilen süre yine malıdır.”dır. D şıkkında verilen “Bir ağızdan çıkan bir
ağıza yayılır.” atasözünün anlamı “Bir kişi yayılmasını
aklın sınırları aşılmadan verilmiş. Bu nedenle abartma
istemediği bir durumu kimseye söylememelidir.”
B şıkkında yapılmıştır.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Bʼdir.

26

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

jj 3. Yazar, farklı sosyoekonomik özelliklere sahip ülke-


BAŞTA VERİLEN CÜMLEDEN KESİN OLARAK
lerde yaşanan şiddet olaylarını, hem istatistiklerden
ÇIKARILABİLECEK YARGIYI BULUNUZ.
elde edilen bilgilere hem de kişisel deneyimine da-
yanarak aktarıyor.
A) Farklı ülkeler birbiriyle karşılaştırılarak bir sonuca
ulaşılmıştır.
B) Karşılaşılan sorunlara çözüm yolları önerilmiştir.
1. İlki 17 Ekim 2011ʼde olmak üzere, her yıl Türkiyeʼde
de yapılacak olan yarışmaya, önümüzdeki yıldan C) Şiddete karşı alınan yasal önlemlerin yetersiz kal-
dığı vurgulanmıştır.
itibaren Türk yarışmacılar da katılabilecek.
D) Spor karşılaşmalarında yaşanan şiddet olayları ele
A) Daha önceki yarışmalar 17 Ekimʼde yapılmamış-
alınmıştır.
tır.
E) Yazarın kendisi de şiddet içeren bir olayın içinde
B) 2012ʼde yarışmanın Türkiyeʼde yapılacak bölümü-
yer almıştır.
ne katılacaklar arasında yabancı yarışmacıların ço-
ğunlukta olması beklenmektedir.
C) 2010 ve bundan önceki yıllarda yarışma, düzenli
olarak her yıl yapılmamıştır.
D) 2011 yılında yapılacak yarışmaya Türk yarışmacı-
lar katılmayacaktır. 4. Oyunlarından çok, romanlarıyla tanınan Cervan-
tesʼin Büyük Sultan adlı yapıtı İstanbullularla ilk
E) 17 Ekim 2011ʼden önce alınan bir kararla yarışma-
defa buluşuyor.
ya katılan ülkelerin sayısı artırılmıştır.
A) Bu oyun İstanbul dışında sahnelenmemiştir.
B) Bu oyun, yazarın en önemli yapıtıdır.
C) Yazarın bütün yapıtları ilgiyle karşılanmıştır.
D) Yazarın çeşitli türlerde yapıtları vardır.
E) Yazarın sahneye konan ilk yapıtıdır.

5. Yaşınız kaç olursa olsun düzenli kontrollerle, kalp


hastalıkları riskini azaltmak elinizde.
2. Bu antolojide, alışılmışın aksine, şairin son dönem
A) Kalp hastalıkları hemen her yaşta görülebilmekte-
şiirlerinden geçmişe doğru bir seyir izleniyor.
dir.
A) Belirli konuları işleyen şiirler bir araya getirilmiştir.
B) Erken tanı, kalp hastalıklarında tedavi sürecini kı-
B) Şiirler yazılış tarihlerine göre yeniden eskiye doğru
saltmaktadır.
sıralanmıştır.
C) Kalp hastalıklarında birinci derecedeki risk grubunu
C) Belirli bir yazınsal dönemin ünlü şairlerine yer ver- yaşlıların oluşturduğu inancı yaygındır.
ilmiştir.
D) Ailesinde kalp hastalıkları bulunanların düzenli ola-
D) Yeni şairlerin yeni şiirlerine yer verilmiştir. rak kontrole gitmesi gerekir.
E) Yer alacak şiirlerin seçiminde hazırlayanın beğenisi E) Kalp hastalıkları günümüzde tedavi edilebilir has-
esas alınmıştır. talıklar arasındadır.

27

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

6. Meteoroloji uzmanları, geçen yılki gibi bu yıl da son 9. Dergimiz, günümüz edebiyatının tanınmış temsilci-
kırk yılın en soğuk kışının yaşanacağını iddia edi- leriyle tanınmamış genç yazarları aynı sayfalarda
yor. buluşturmanın sevinci içindedir.
A) Gelecek yıl hava sıcaklıklarının daha düşük seyre- A) Özellikle değerini kanıtlamış yapıtlara yer veril-
deceği tahmin edilmektedir. mektedir.
B) Geçen yılki hava tahminleri doğru çıkmamıştır. B) Ayda bir çıkarılması hedeflenmektedir.
C) Hava sıcaklıkları yalnız son kırk yıldır kayıt altına C) Yayımlanan yapıtların seçiminde ünlü ya da bilin-
alınmaktadır. meyen sanatçılara ait olma bakımından ayrım ya-
D) Kar yağışının bu kış eskiye göre daha fazla olması pılmamaktadır.
beklenmektedir. D) Dergi, okurların beklentilerini karşılamıştır.
E) Hava tahmini yapılırken geçmiş yıllara ait veriler- E) Seçilecek yapıtların aynı türden olması zorunluluğu
den de yararlanılmıştır. yoktur.

7. Yıl sonunda sınıftaki tüm öğrencilerin pastel boyaları


bitmişti fakat kimi öğrencilerin kurşun kalemleri olduğu
gibi duruyordu.
Buna göre, sınıfın yıl sonundaki durumuyla ilgili, 10. Bu projeyle, çöpten ek yakıt elde edilmesi, bunun
I. Kurşun kalemleri küçülmemiş olan öğrencilerden çimento fabrikalarında kullanılmasıyla, fosil yakıt-
bazılarının pastel boyası bitmemiştir. ların daha az tüketilmesi ve karbondioksit emisyo-
nunun azaltılması hedefleniyor.
II. Öğrencilerden bazılarının kurşun kalemleri küçül-
müştür. A) Alternatif yakıtların kullanımı gelişmiş ülkelerle sı-
nırlıdır.
III. Bazı öğrencilerin kurşun kalemleri yoktur.
B) Alternatif yakıtları kullanan teknolojiler fosil yakıtla-
yargılarından hangileri kesinlikle doğrudur?
rın yerini dolduracak kadar geliştirilememiştir.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
C) Fosil yakıtlar tükenme sınırına dayanmıştır.
D) I ve II E) I ve III
D) Alternatif yakıtları elde etmek fosil yakıtları elde et-
mekten zordur.
E) Fosil yakıtların karbondioksit emisyonu daha faz-
ladır.

8. Ülkenin doğusunda etkili olan kuzeyli rüzgârların


şiddetinin gün geçtikçe artması, yarın haftanın en
kuru gününün yaşanmasına neden olacak.
A) Ülkede kış ayları soğuk ve yağışlı geçmektedir. 11. 2005ʼten beri televizyonlarda yayımlanan bu ödüllü
B) Bugün esen şiddetli rüzgârlar yarın da devam ede- çizgi film, yoğun olarak Asya etkileri taşıyor.
cektir. A) Bir çizgi romandan 2005 yılında uyarlanmıştır.
C) Rüzgarların yön değiştirmesi yağışa neden ola- B) Hâlâ yayımlanmaya devam etmektedir.
caktır.
C) Bir Asya ülkesinde yapılmıştır.
D) Bölge yalnız kuzeyden esen rüzgârarlara açıktır.
D) Çizerleri arasında Asyalılar vardır.
E) Ülkenin doğusu, diğer bölgelere göre daha kurak-
E) Çok izlenmesinde aldığı ödül etkili olmuştur.
tır.

28

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

12. Bazı atletizm branşlarındaki rekorların 1900-2007 15. Piyasaya yeni giren bu firmanın ürettiği peynirler,
yılları arasındaki gelişiminin incelendiği bir araştır- rakiplerininkinden % 60 daha fazla süt içeriyor.
maya göre, en çok rekor gülle ve cirit atma A) Firmanın ürettiği peynirler, tüketici tarafından be-
branşlarında, en az rekor kısa mesafe koşularında ğenilmiştir.
kırılmıştır. B) Bu marka, piyasada süt oranı en yüksek olan pey-
A) Gülle ve cirit atma branşlarında daha fazla gelişme niri üretmektedir.
görülmüştür. C) Rakip peynir markalarının içerdiği süt oranı %
B) Uzun mesafe koşularında bir süredir yeni rekor kı- 40ʼtır.
rılamamaktadır. D) Firma yalnızca peynir üretmektedir.
C) 2007ʼden sonra bazı atletizm branşlarında rekor kı- E) Firma, piyasada kalıcı olmaya çalışmaktadır.
rılamamıştır.
D) Gülle ve cirit atma branşlarında yarışan sporcu sa-
yısında son yıllarda artış olmuştur.
E) Atletizmin bazı branşlarında her yıl rekor kırılmak-
tadır.

16. Türkiyeʼde son dönemde, sinema izleyicisinin en


fazla ilgi gösterdiği yapımların başında, korku ve
13. Bu tiyatro, her sezon yeni ve farklı yazarların komedi filmleri geliyor.
çarpıcı oyunlarını sergilemekteki tutarlılığını, bu yıl A) İnsanlar yalnızca korku ve komedi filmi izlemeyi
da seyirci karşısına çıkardığı oyunlarla sürdürdü. tercih etmektedir.
A) Gittikçe yeni ve farklı yapıtlar bulmada zorlanmak- B) Korku ve komedi filmleri her zaman beklenenin
tadır. üzerinde ilgi görmektedir.
B) Her yıl kadrosuna yeni oyuncular eklenmektedir. C) Sinemalarda yalnızca korku ve komedi filmleri gös-
C) Seyirci tarafından beğenileceğine inanılan yapıtlar terilmektedir.
tercih edilmektedir. D) Son dönemde öteki türlerde film çekilmemektedir.
D) Bu yıl sergilenen oyunlar daha önce sahnelenme- E) Korku ve komedi filmleri başka türlerden daha çok
miştir. izlenmektedir.
E) Her sezon beklenenden çok izleyici gelmektedir.

14. Dünyadaki ruhani festivallerden biri olan bu festi-


val, Hindistanʼın dört kutsal kentinde, her kentte
ötekinden üç yıl sonra olmak üzere sırayla kutlan-
17. Başarılı futbolcunun bu maçta attığı son gol, sezo-
maktadır.
nun en iyi golü seçildi.
A) Farklı kentlerde kutlanan iki festival arasında on iki
A) Bu futbolcunun takımı, sözü edilen golün atıldığı
yıl vardır.
maçı kazanmıştır.
B) Aynı kente tekrar sıra dört yıl sonra gelmektedir.
B) Bu futbolcu önceki maçlarda da birçok gol atmıştır.
C) Her kente on iki yılda bir sıra gelmektedir.
C) Bu futbolcu takımında en fazla gol atan oyuncudur.
D) Festival dört kentte aynı anda ancak on iki yılda bir
D) Bu futbolcu bu maçta birden fazla gol atmıştır.
kutlanmaktadır.
E) Bu futbolcunun takımı sezonu şampiyonlukla ka-
E) Hindistanʼda kutsal kabul edilen yalnız dört şehir
patmıştır.
vardır.

29

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

18. Anket sonuçları, kadın müşterilerin % 80ʼinin bu 21. B takımı, A takımını yenerek iki hafta sonra yeniden
yeni ürünü denediğini ve arkadaşlarına da tavsiye galip gelmiş oldu.
ettiğini gösteriyor. A) B takımı, 2 hafta önce yendiği takımı tekrar yen-
A) Ankete katılanların bir kısmı bu ürünü hiç deneme- miştir.
miştir. B) B takımı, bu maçla birlikte en az iki maç yapmıştır.
B) Kadın müşterilerin arkadaşları da bu yeni ürünü de- C) Bu galibiyet, B takımının bu sezon aldığı ikinci ga-
nemiştir. libiyettir.
C) Bu ürünü deneyen tüketicilerin % 20ʼsi erkektir. D) B takımı bugüne kadar en çok 3 maç yapmıştır.
D) Erkek müşteriler bu ürünü arkadaşlarına tavsiye et- E) B takımı oynadığı son iki maçı kaybetmiştir.
memiştir.
E) Yapılan anket ürünle ilgili beklentileri ortaya çıkar-
mıştır.

22. Terakkiverper Cumhuriyet Partisinin kurulmasıyla


Türkiye Cumhuriyetiʼnde ilk kez çok partili hayata
19. Tarihî bir bina olan müzede, bölgenin sekiz bin yıl- geçiş denenmiştir.
lık geçmişini gözler önüne seren buluntuları gör- A) Türkiyeʼde, Terakkiperver Cumhuriyet Partisinin ku-
mek mümkün. rulmasıyla çok partili hayat yerleşmiştir.
A) Bu müze, o bölgede kurulan ilk müze olduğu için B) Türkiye tarihinde iki defa çok partili hayata geçiş
önem taşımaktadır. denemesi olmuştur.
B) Müzede yer alan buluntular kronolojik sıraya göre C) Türkiye Cumhuriyetiʼnde kurulan ikinci parti Terak-
dizilmiştir. kiperver Cumhuriyet Partisidir.
C) Müzede o bölgede yaşamış olan kültürlere ait bu- D) Türkiye tarihindeki tüm çok partili hayata geçiş de-
luntular sergilenmektedir. nemeleri başarısız olmuştur.
D) Müzede yalnız tarih öncesi devirden kalma bulun- E) Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan önce de siyasi
tular yer almaktadır. partiler vardır.
E) Bu tarihî bina uzun süredir müze binası olarak kul-
lanılmaktadır.

23. Dünyada Kudüs ve Venedikʼten sonra üçüncü


büyük tarihî ve mimari sit alanı olan Mardin, bir açık
20. Bir cep telefonu şirketi artık, ülkenin %95ʼinin kap- hava müzesi gibidir.
sama alanlarında olduğunu açıklamıştır. A) Mardinʼin birçok yerinde bu yöreye özgü tarihî ya-
A) Şirket son dönemde kapsama alanını genişletmiş- pılara rastlamak mümkündür.
tir. B) Mardin, Kudüs ve Venedikʼten sonra kurulmuştur.
B) Ülkede en az bir cep telefonu şirketi daha hizmet C) Tarihî zenginlikleri olan kent, mimari açıdan en ge-
vermektedir. lişmiş şehrimizdir.
C) Şirket, ülkede en geniş kapsama alanına sahip cep D) Mardin dünyada en çok ziyaret edilen üçüncü şe-
telefonu şirketidir. hirdir.
D) Ülke coğrafyasının %5ʼi yerleşime uygun değildir. E) En eski mimari yapılar Kudüs ve Venedikʼte bulun-
E) Şirket yalnızca cep telefonu satmaktadır. maktadır.

30

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

24. Hafta sonuna kadar sürmesi beklenen kriz nede- 27. Likya uygarlığının en büyük kentlerinden biri ola-
niyle dünya borsalarının şu ana kadarki toplam rak öne çıkan bu eski yerleşim yerinde, ilk kez, so-
kaybı 100 milyar doları geçti. yulmamış, tahrip edilmemiş mezarlar gün ışığına
A) Borsaların sonraki haftalarda sürekli yükselmesi çıktı.
beklenmektedir. A) Daha önce yağmalanmış mezarlara ulaşılabilmiştir.
B) Bu dönemde en çok düşüş, ekonomisi güçlü ülke- B) Bu yerleşim yeri Likya uygarlığına başkentlik yap-
lerin borsalarında yaşanmıştır. mıştır.
C) Dünya çapında bazı borsalar yükselirken bazıları C) Bulunan mezarlar Likya uygarlığının farklı dönem-
düşmüştür. lerine aittir.
D) Düşüşten önceki haftalarda borsa endeksleri D) Likyalılarda ölüler dinî tören yapılarak gömülürdü.
sürekli yükselmiştir. E) Likya, döneminin en güçlü devletiydi.
E) Krizin, bir süre daha devam edeceği düşünülmek-
tedir.

28. Yenilikçi yaklaşımı ve cesur oyun seçimleriyle, ku-


rulduğu günden bugüne sanat dünyasında yankı
uyandıran bu tiyatro, yeni sezona da oldukça iddialı
25. İtalyan edebiyatının ülkemizde de çok sevilen
bir projeyle başlıyor.
büyük ustası Calvinoʼnun ilk romanı da nihayet di-
A) Kısa süre önce kurulmuş bir tiyatrodur.
limize kazandırıldı.
A) Yazar, ilk romanıyla edebiyat dünyasında yankı B) Daha çok ünlü yazarların ünlü oyunları sahnelen-
mektedir.
uyandırmıştır.
B) Yazarın bazı kitapları Türkçeye daha önce çevril- C) Bir sezonda birden fazla oyunu izleyiciye ulaştır-
mışlardır.
miştir.
C) Yazar, yalnızca roman değil, şiir ve deneme de yaz- D) Daha önce de ses getiren oyunlar sergilemişlerdir.
mıştır. E) Hiç sergilenmemiş oyunları sahneye koymayı ter-
D) Yazar, yapıtları Türkçeye çevrilen ilk İtalyan sanat- cih etmektedirler.
çıdır.
E) Yazar, İtalyan edebiyatının yenilikçi yazarlarından bi-
ridir.
29. Hafta başında hava sıcaklıkları 5 derece düşmesine
karşın sıcaklıklar hâlâ mevsim normallerinin üze-
rindeydi.
26. Hamit Görele, Türk resminde 1930ʼlu yıllarda ger- A) Sıcak hava dalgası yurdun genelini etkiledi.
çekleşen yenilikçi hareketin içinde yer alan sanat- B) Hava sıcaklıkları uzun süredir mevsim normalle-
çılardandır. rinde seyretmektedir.
A) Türk resminde 1930ʼlu yıllardan önce yenilikçi hare- C) Hava sıcaklıklarındaki bu düşüşün sürmesi bek-
kete rastlanmamıştır. lenmektedir.
B) Hamit Görele, taklitçiliği yıkarak Türk resmine öz- D) Hava sıcaklıkları önceki hafta sonunda daha
günlük kazandırmıştır. yüksekti.
C) Bu yenilikçi harekete birden fazla sanatçı katılmıştır. E) Hava sıcaklıkları yurt genelinde düşüş göstermiştir.
D) Günümüz Türk resmi hâlâ bu hareketin etkisindedir.
E) Hamit Görele bu hareketin fikir babasıdır.

31

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

30. Elektrik teli fırtınadan koptuğu için öğleden sonra 33. Onun resimlerinde, sağlam bir teknik bilginin yanı
ilçeye dört saat süreyle elektrik verilemedi. sıra sanatta kimseyi taklit etmeme bilincinin etkileri
A) Fırtına önceki gece başlamıştı. de görülür.
B) Elektrik kesintisi fırtına diner dinmez giderildi. A) Resim sanatına yeni teknikler kazandırmıştır.
C) Aynı anda birçok yerde elektrik teli koptu. B) Yeni bir sanat akımının oluşmasına öncülük etmiş
tir.
D) Tel yıldırım düşmesi sonucunda koptu.
C) Resimleri özgün bir niteliğe sahiptir.
E) Elektrik kesintisi aynı gün içinde giderildi.
D) Pek çok kişi tarafından beğenilmektedir.
E) Sanatı birçok bakımdan kusursuzdur.

31. Yüksek tansiyon sorunu kırk beş yaşına kadar, ka-


dınlarda erkeklerden daha az görülür.
A) Düşük tansiyon, yüksek tansiyona göre sağlık açı-
sından daha az risklidir.
B) Yaşı kırk beşten küçük olan kadınlarda da yüksek
tansiyon görülebilir. 34. Eczanelerden satın alabileceğiniz bu ilaçla karın-
C) Yüksek tansiyon rahatsızlığı yaşayan erkek sayısı caları uzun süre evinizden uzaklaştırabilirsiniz.
kadınlara göre fazladır. A) Bu ilaç, karıncalara karşı kökten çözüm getirme-
mektedir.
D) Kırk beş yaşını geçmiş kadınların tansiyonları, aynı
yaştaki erkeklerin tansiyonlarından daha yüksektir. B) Bu firma her böcek için farklı bir ilaç üretmiştir.
E) Kırk beş yaşından küçük erkeklerde yüksek tansi- C) Karıncalarla savaşmak için en etkili yol bu ilacı kul-
yon öteki hastalıklardan daha yaygındır. lanmaktır.
D) Piyasada, bu ilacın yerine kullanılacak başka bir
ilaç bulunmamaktadır.
E) Bu ilacın sineklere etkisi daha azdır.

32. O, Sait Faik Hikâye Ödülüʼne aday gösterilen en


genç yazar olmasını, yazdığı ilk kitabına borçludur.
A) Yazarın bu kitaptan başka yazdığı kitaplar da var-
dır.
35. Hava tahmin raporlarının aksine bugün gökyüzü
B) O, ilk kitabıyla bir ödüle aday gösterilen tek yazar- açık, hava sıcaktı.
dır.
A) Gökyüzü beyaz bulutlarla kaplıydı.
C) O, bu ödülü kazanan en genç yazar olarak tanın-
B) Bir gün önce gökyüzünde yağmur bulutları vardı.
maktadır.
C) Bugün kapalı ve serin bir hava bekleniyordu.
D) Yazar, daha sonra da bu ödüle aday gösterilmiştir.
D) Hava sıcaklığının artması bekleniyordu.
E) Yazar sonraki yıllarda farklı edebî türlerde yapıtlar
E) Hava önceki günün aksine açık ve sakindi.
vermiştir.

32

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

36. Ünlü koşucu bugün yapılan 100 metre yarışlarında 39. 10. yüzyılda Avrupaʼda kullanılan ciltleme tekniği
da tüm zamanların en iyi üçüncü derecesini elde Kuzey Afrika ve Asyaʼdakinden tümüyle farklıydı.
etti. A) 10. yüzyılda ciltçilikte en az iki farklı teknik kullanı-
A) Koşucu bu 100 metre yarışında birinci olmuştur. lıyordu.
B) Tüm zamanların en iyi ilk iki derecesi de bu koşu- B) Kuzey Afrika ve Asyaʼda farklı ciltleme teknikleri
cuya aittir. kullanılıyordu.
C) Koşucu bu yarışta dünya rekoru kırmıştır. C) Avrupaʼda ciltçilik 10. yüzyılda başladı.
D) Koşucu 100 metre yarışlarında daha başarılıdır. D) Ciltçilik Avrupaʼya Asyaʼdan getirilmişti.
E) Koşucu başka bir klasmanda da en iyi üçüncü de- E) 10. yüzyılda ciltçilik bağımsız bir sanat olarak gö-
receye sahiptir. rülüyordu.

37. Bu takım, bugüne kadar yaptığı maçlarda göster- 40. Televizyonda bugün gösterilecek olan belgeselde,
diği başarıyla şampiyonluğu hak ettiğini kanıtla- aç kalan leoparların vahşi doğada sürülerin içine
mıştır. dalarak avlanma görüntüleri yer alıyor.
A) Bu takım yaptığı karşılaşmalarda şampiyonluğa A) Leoparlarla ilgili önceki programlar hayvanat bah-
yakışır oyunlar sergilemiştir. çelerinde çekilmişti.
B) Daha sonraki maçların sonucu bu takımın şampi- B) Bugün gösterilecek olan, leoparlarla ilgili ilk belge-
yonluğunu etkileyecektir. seldir.
C) Bu takımın yaptığı karşılaşmalarda çok gol atıl- C) Leoparlar, soyu tükenme tehlikesi altında olan canlı
mıştır. türlerindendir.
D) Bu takım, en büyük başarıyı son maçında elde et- D) Leoparlar, insanların ulaşmasının zor olduğu böl-
miştir. gelerde yaşar.
E) Bu takım, bugüne kadar yaptığı her maçı kazan- E) Belgeselde leoparlardan başka hayvanların gö-
mıştır. rüntüleri de vardır.

38. Bu yılki sınav sonuçlarına göre yapılan sıralamada 41. Topkapı Sarayı, koşullara ve gereksinimlere bağlı
okulumuzdan altı öğrenci ilk ona, kırk öğrenci ilk olarak gelişen bir yapılar topluluğudur.
yüze girmiştir. A) Topkapı Sarayı, Osmanlı İmparatorluğuʼnda en
A) İlk ona giren öğrenciler aynı sınıfta okumuşlardır. uzun süre kullanılan saraydır.
B) Bu okulun öğrencileri ilk yüz içinde daha üst sıra- B) Topkapı Sarayı başlangıçta hazırlanan bir plana
larda yer almıştır. bağlı olarak yapılmamıştır.
C) Dereceye giren tüm öğrencilerin puanları birbirine C) Topkapı Sarayıʼnda tüm yapıların mimarî tarzı ay-
yakındır. nıdır.
D) İlk ona giren okullar içinde en başarılı olanı bu okul- D) Topkapı Sarayıʼnın süslemelerinde geleneksel
dur. üslup görülmemektedir.
E) İlk yüzde yer alan diğer altmış öğrenci başka bir E) Topkapı Sarayıʼnda tüm saltanat ailesi bir arada ya-
okuldandır. şamıştır.

33

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

42. İlk çağlarda, Asya kıtasında taş alet yapımı, nitelikli 45. “Aʼya Saygı” adıyla piyasaya çıkarılan albümde 30
malzemenin eksikliğine bağlı olarak, Avrupa kıta- sanatçının seslendirdiği 40 şarkı bulunuyor.
sındakine göre geri kalmıştır. A) Albümde en az bir sanatçı birden fazla şarkı ses-
A) Asya kıtasında bulunan taş malzeme alet yapımına lendirmiştir.
Avrupa kıtasındakilere göre daha az elverişlidir. B) Albümde on tane enstrümantal şarkı vardır.
B) İlk çağlarda Asya kıtasındaki yaşam koşulları Av- C) Albümdeki şarkıların onunu, sanatçıların tamamı
rupa kıtasından daha iyi olduğundan nüfus yoğun- veya bir kısmı grup olarak seslendirmiştir.
luğu da fazla olmuştur.
D) Albümden elde edilecek gelirin tamamı Aʼya ait ola-
C) Avrupa kıtasında ilk çağlardan günümüze ulaşan caktır.
taş malzeme, Asya kıtasından günümüze ulaşan
E) Albümde yer alan tüm şarkıların bestesi Aʼya aittir.
taş malzemeden daha azdır.
D) Asya kıtasında yaşayan insanlar alet yapımında
taş dışındaki malzemeden daha fazla yararlanmış-
lardır.
E) Asya kıtasında bulunan taş malzemenin azlığı, Av-
rupa kıtasıyla olan ticari ilişkileri artırmıştır.
46. İstatistiklere göre, 2000-2006 yılları arasındaki
dönemde, ülkede ilk kez 2005 yılında bir önceki yıla
göre daha az sayıda kitap basılmış.
A) Basılan kitap sayısıyla ilgili istatistikler beş yılda bir
43. Şiirsel bir dille yazdığı roman ve öykülerinde Ege açıklanmaktadır.
Bölgesiʼndeki kırsal kesim insanlarının sorunlarını B) 2000 yılından önce, basılan kitap sayısıyla ilgili
açıkça ortaya koymuştur. istatistik tutulmamıştır.
A) Yazar, bir Ege kasabasında yaşamaktadır. C) 2005 yılında basılan kitap sayısı 2000 yılında ba-
B) Yazar yapıtlarında, kente göç eden kırsal kesim in- sılan kitap sayısından azdır.
sanlarının uyum süreçlerini anlatır. D) Belirtilen dönemde, basılan kitap sayısı en düşük
C) Yazarın şiire olan tutkusu yapıtlarında kullandığı olan yıl 2005ʼtir.
dile yansımaktadır. E) 2004 yılında basılan kitap sayısı 2003 yılında ba-
D) Yazar, Ege Bölgesiʼndeki kırsal kesim insanlarının sılan kitap sayısından fazladır.
karşılaştıkları sıkıntıları bilmektedir.
E) Yazarın yapıtlarında Ege Bölgesiʼnin tasvirleri öne
çıkmaktadır.

47. Kepek oluşumunu önleyici hiçbir şampuan kepeğe


karşı S şampuanı kadar etkili değildir.
A) Kepeğe karşı etkili Sʼden başka şampuanlar da
44. Hititler ambarlarında, on binlerce kişiye yetecek
vardır.
kadar tahıl depolarlardı.
B) Piyasada, kepeklenmeyi önleyici şampuanlara
A) Hititler döneminde uzun süren kıtlıklar olmamıştır.
talep fazladır.
B) Hititler yerleşik bir toplumdur.
C) S şampuanı diğer şampuanlardan daha sonra pi-
C) Hititler yaşadıkları bölgenin en zengin toplumudur.
yasaya çıkmıştır.
D) Hititler ürettikleri tahılın bir kısmını komşu ülkelere
D) S şampuanı kepeksiz saçlar için de uygundur.
satmıştır.
E) Hititler tahıl dışındaki ürünleri depolamamıştır. E) Her şampuan, kepeğe karşı az ya da çok etkilidir.

34

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

48. Dünyanın tanınmış caz gruplarından biri olan N, bu 51. Turnuvada bu akşam karşılaşacak iki takımın da
yaz sonunda ikinci kez Türk dinleyicilerle bir araya birer galibiyeti bulunuyor.
geldi. A) Bu maç turnuvada oynanacak son maçtır.
A) Grup bu yılki turnesinin ikinci konserini Türkiyeʼ de B) Bu maç, bu iki takımı ilk kez karşı karşıya getire
vermiştir. cektir.
B) Grup Türkiyeʼde daha önce bir konser vermiştir. C) Bu turnuvadaki maçlar hep akşam saatlerinde oy-
C) Grup Türkiyeʼye ilk kez bir önceki yaz gelmiştir. nanmaktadır.
D) Grup bütün konserlerini yaz aylarında vermektedir. D) Bu iki takım, turnuvadaki diğer maçlarını kaybet-
E) Grubun ilk konserinin yoğun ilgi görmesi üzerine miştir.
ikincisi düzenlenmiştir. E) Turnuvada bu maçtan önce en az iki maç oynan-
mıştır.

49. İşe giderken yolda üç otomobilin birbirine girdiği


bir trafik kazası gördüm.
A) Trafik kazası sabah saatlerinde meydana gelmiştir.
B) Kaza ölüme yol açmamıştır.
C) Kaza, yolun uzun süre tıkanmasına neden olmuş- 52. Ülkenin tanınmış simalarından olan A, bundan kırk
tur. yıl önce kendi adını taşıyan ilk şirketini kurduğunda
D) Üç otomobilde de hasar oluşmuştur. sadece yirmi yaşındaydı.

E) Kazadan herhangi bir yaya etkilenmemiştir. A) A, genç yaşta şirket sahibi olmuştur.
B) Aʼnın kurduğu tüm şirketler aynı sektördedir.
C) Aʼnın kurduğu şirketlerin bütün ortakları aile üyele-
ridir.
D) Aʼnın şirketleri ülkedeki büyük şirketler arasında-
dır.
E) Aʼnın kurduğu ilk şirketi bugün başkaları yönet-
mektedir.

50. Bu lastik Türkiyeʼnin en çok tavsiye edilen otomo-


bil lastiğidir.
A) Bu lastik en çok Türkiyeʼde kullanılmaktadır. 53. Ameliyatın bitmesini beklemek, ameliyat kararı
B) Otomobillerde sürüş güvenliği ancak bu lastiklerle alınıncaya kadar geçen sürede yaşananlardan daha
sağlanabilmektedir. kolaydı.
C) Türkiyeʼde tavsiye edilen başka lastikler de vardır. A) Ameliyat çok uzun sürdü.

D) Bu lastikler dayanıklılığı nedeniyle tavsiye edil- B) Ameliyat kararını almak zor oldu.
mektedir. C) Ameliyattan sonra hastanın çok ağrısı oldu.
E) Bu lastik Türkiyeʼde uzun zamandan beri üretil- D) Ameliyat tek çözüm değildi.
mektedir. E) Ameliyatı yapanlar işinin ehliydi.

35

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

54. Televizyonun yaygınlaşmasıyla sinema endüstrisi 57. Uçak yolculuğu sırasında en çok karşılaşılan sağlık
büyük bir sarsıntı geçirmiştir. sorunu kulak problemleridir.

A) Sinema teknik bakımdan kendini geliştirememiş- A) Kulak rahatsızlığı, sadece uçak yolculuğu yapan
tir. insanlarda görülmektedir.

B) Televizyonun yaygınlaşması nedeniyle sinema üz- B) Uçak yolculuklarında çeşitli sağlık sorunları ortaya
erine ayrıntılı incelemeler yapılmalıdır. çıkmaktadır.

C) Televizyonun hem göze hem kulağa seslenmesi, C) Günümüzde kulak rahatsızlıkları, diğer hastalıkla-
ön plana çıkmasını sağlamıştır. ra nazaran daha sık görülür.

D) Televizyona gösterilen ilgi, sinema sektörünü zor D) Uçak yolcuğu, diğer yolculuklara göre daha sıkın-
duruma sokmuştur. tılıdır.

E) Sinema, toplumda yeterince yaygınlaşamayan bir E) Kulak rahatsızlığı bulunanların uçağa binmesi sa-
eğlence aracıdır. kıncalıdır.

55. Tracy Lettsʼin kendi oyunundan senaryolaştırdığı 58. Türkiyeʼnin yeni bankası şimdi de Bodrumluların
hizmetinde.
Katil Joe adlı film, hem Amerikan taşrasında geçen
A) Bankanın Bodrumʼdan önce başka yerde açılmış
kanlı bir aile komedyası hem de alabildiğine absürt
bir şubesi vardır.
bir gerilim filmi olarak keyifle izleniyor.
B) Banka Türkiyeʼde ilk olarak Bodrumʼda bir şube aç-
A) Yazan ve yöneten aynı kişidir. mıştır.
B) Dönemin tarihsel olayları yansıtılmıştır. C) Bankanın Bodrumʼdaki şubesi Türkiyeʼde açılan ik-
inci şubedir.
C) Teknolojinin imkânlarından olabildiğince yararlanıl-
D) Türkiyeʼde uzun zamandır yeni bir banka açılma-
mıştır.
mıştır.
D) Birden fazla türe ait özellik taşımaktadır. E) Bodrumʼda ilk kez bir banka şubesi açılmıştır.
E) Sanatçıların performansı, olayların farklı anlaşıl-
masını sağlamıştır.

56. Mart 2013ʼte çıkmaya başlayan bu arkeoloji dergisi,


59. Usta haberci, meslek hayatı boyunca yaşadıklarını,
yine usta sanatçıların fotoğraflarıyla ve uzmanların
başından geçen ilginç olayları, dürüst bir haberci
kaleme aldığı özel yazılarla Anadoluʼnun uzak tari-
olarak kazandığı başarıları, gazeteci gözlüğünü çı-
hine ışık tutuyor.
karmadan, objektif bir şekilde anlatıyor.
A) Her ay farklı bir konu özel dosya olarak ele alın- A) Haberci, gündemdeki olayları ele almaktadır.
maktadır.
B) Haberci, deneyimi sayesinde mesleki zorlukların
B) Sanat, tarih ve arkeoloji iç içe yansıtılmaktadır. üstesinden gelebilmektedir.
C) Dünya tarihinin bilinmeyen gerçekleri aydınlatılma- C) Merakının ve cesaretinin yönlendirmesiyle yaptığı
ya çalışılmaktadır. işlerle ilgili ödüller almış bir habercidir.
D) Arkeoloji bilimindeki gelişmeler sıcağı sıcağına D) Yayımladığı haberlerle çok sayıda “ilk”e imza atmış
okurla paylaşılmaktadır. bir habercidir.

E) Alanında yetkin kişiler tarafından hazırlanmakta- E) Haberci, yaptığı işe duygularını karıştırmamakta-
dır. dır.

36

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

60. Yoğun kış koşulları nedeniyle ülkede elektrik tüke- 63. Bodrum Yarımadasıʼnda yer alan ve günümüze
timi geçen yılın aynı dönemine göre Ocak ayında kadar gelebilen bu Leleg kentinin bulunduğu
%8, şubat ayında ise %9 arttı. bölgede yapılan arkeolojik kazılar aralıklarla
A) Kış mevsimi her yıl bir öncekine göre daha soğuk devam etmektedir.
geçmektedir. A) Kazı çalışmaları zaman zaman durmaktadır.
B) Yoğun kış koşulları nedeniyle evlerde ısınma so- B) Bodrum Yarımadası tarihî yapılar açısından zen-
runları yaşanmıştır. gindir.
C) Elektrik tüketimi yıl içinde en çok Ocak ve şubat ay- C) Bu alanda daha önce hiç kazı çalışması yapılma-
larında artmıştır. mıştır.
D) Ülkenin elektrik tüketimi aylık olarak sürekli artmak- D) Lelegler sadece Bodrum Yarımadasıʼnda kent kur-
tadır. muştur.
E) Ülkede elektrik enerjisi ısınma amacıyla da kulla- E) Kazılarda çıkarılanlar, Bodrum Yarımadasıʼndaki
nılmaktadır. bir müzede sergilenmektedir.

61. 7–8 Ekim 2011 tarihlerinde gerçekleştirilen Sığla 64. Cevdet Kudret Edebiyat Ödülüʼnün bu yıl “öykü”
Festivali, Köyceğiz Gölü çevresindeki birbirinden
dalında verilmesi kararlaştırılmıştır; ödüle, 1 Eylül
kopuk sığla ağacı topluluklarının birleştirimesi pro-
2009-31 Ağustos 2010 tarihleri arasında basılmış
jesinin kapanış etkinliği olarak düzenlendi.
öykü kitapları aday olabilecektir.
A) Köyceğiz Gölü çevresinde birden fazla orman par-
A) Başvuran yazarların daha önce bir yarışmaya ka-
çacığı bulunmaktadır.
tılmamış olması gerekir.
B) Sığla Festivali Köyceğizʼde her yıl aynı tarihlerde
B) Bu ödül, edebiyat dünyasındaki en önemli ödüldür.
düzenlenmektedir.
C) Bu ödülün verilmesine Cevdet Kudret öncülük et-
C) Projenin amacı, dünyada yalnızca Köyceğizʼde bu-
miştir.
lunan sığla ağaçlarının korunmasıdır.
D) Bir önceki yıl ödül farklı bir türde yazılmış yapıta
D) Proje, sivil toplum örgütleri ve yöre halkının katılı-
verilmiştir.
mıyla gerçekleştirilmiştir.
E) Bu yarışmaya başvuru dönemi her yıl değişmekte-
E) Proje, ağaç topluluklarının başarıyla birleştirilmesi-
dir.
nin ardından sonlandırılmıştır.

65. Uyarlandığı romanın metnine birebir bağlı kalın-


62. Bu antolojide, alışılmışın aksine, şairin son dönem
masa da bu film, izleyicisini 1930ʼların Zongul-
şiirlerinden geçmişe doğru bir seyir izleniyor.
A) Belirli konuları işleyen şiirler bir araya getirilmiştir. dakʼına götürüyor.
A) Bu film, izleyiciye, özlem duyduğu eski günleri
B) Şiirler yazılış tarihlerine göre yeniden eskiye doğru
sıralanmıştır. hatırlatmıştır.

C) Belirli bir yazınsal dönemin ünlü şairlerine yer ve- B) İzleyici, filmi, uyarlandığı romandan daha çok
rilmiştir. beğenmiştir.
D) Yeni şairlerin yeni şiirlerine yer verilmiştir. C) Yazar, bu romanının filme uyarlanmasına yardımcı

E) Yer alacak şiirlerin seçiminde hazırlayanın beğe- olmuştur.


nisi esas alınmıştır. D) Bu film ilk olarak Zonguldakʼta gösterime girmiştir.
E) Filmde, romanda anlatılanların dışına çıkılmıştır.

37

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

66. Beş hektarlık ormanlık alanda etkili olan yangını 69. Kafayla vurduğu top direkten dönmeseydi oyuncu,
söndürme çalışmaları devam ederken yangının maçta kendi adına ikinci golü atmış olacaktı.
çıkış nedeninin belirlenmesi için inceleme A) Oyuncu maçtaki ilk golünü kafayla atmıştır.
başlatıldı.
B) Oyuncunun takımı maçta daha önce en az bir gol
A) Şimdiye kadar o bölgede görülen en büyük yan-
atmıştır.
gındır.
C) Oyuncu takımının bütün maçlarında gol atmıştır.
B) Söndürme çalışmaları için çevre illerden yardım is-
D) Oyuncunun takımı maçta skor olarak öndedir.
tenmiştir.
E) Oyuncunun ligde attığı gol sayısı birden fazladır.
C) Yangına neyin yol açtığı henüz bilinmemektedir.
D) Yangın kısa sürede söndürülmüştür.
E) Çevredeki çok sayıda ev boşaltılmıştır.

70. Ürünümüz artık, yüzde seksen daha az miktarda


doymuş yağ içeriyor.
67. Tamamen bitkilerden elde edilmiş olan bu ilaç, A) Yağlı ürünler sağlığa zararlı olduğu için çok tüketil-
Türkiyeʼde yaşayanların üçte birinde görülen bu memektedir.
hastalık üzerinde % 100 etkili oldu.
B) Firma, maliyeti düşürmek için ürünün içeriğini de-
A) İlaç bütünüyle doğal malzemelerden üretilmiştir. ğiştirmiştir.
B) Bu hastalığa daha önce çare bulunamamıştır. C) Ürünün doymuş yağ oranı, rakip ürünlerin doymuş
C) Bu ilacın yan etkisi olmadığı bilimsel olarak kanıt- yağ oranından yüzde seksen daha düşüktür.
lanmıştır. D) Ürünün önceki üretimlerinde doymuş yağ oranı
D) Hastalık artık daha az görülmeye başlanmıştır. daha yüksektir.
E) Bu ilacın eczanelerde satışına hemen başlanmış- E) Firmanın yeni ürünü, piyasadaki ürünler arasında
tır. yağ oranı en düşük olandır.

68. Çinliler, ordularını Hun tarzına göre düzenlemiş, 71. Londraʼda trafik saatte 12 km hızla akmaktadır, tıpkı
Türklerin silahlarına benzer silahlar yapmış, yüz yıl önce olduğu gibi…
Türklerin kullandığı 12 hayvanlı takvimi benim- A) Londraʼda trafik konusunda, geçmiştekine benzer
semiştir.
durumlar sürmektedir.
A) Çin uygarlığının gelişmesinde Türklerin etkisi gö-
B) Londraʼdaki insanlar her yere kendi araçlarıyla git-
rülür.
mektedir.
B) Çinliler öğrendiklerini sonradan daha da geliştir-
C) Londraʼda trafiğe çıkan araç sayısı sıkı şekilde de-
mişlerdir.
netlenmektedir.
C) 12 hayvanlı takvimi Türkler bulmuştur.
D) Londraʼda trafik kurallarına herkes uymaktadır.
D) Çinliler, her şeyden çok orduya önem vermişlerdir.
E) Londraʼda yüz yıldır cadde ve sokaklar pek değiş-
E) Çinliler, o dönemde birçok uygarlığı etkilemiştir.
memiştir.

38

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

72. Sivasʼın Hayranlı ve Haliminhanı mevkilerinde 75. (I) Yazmada, çocuğa ya da yetişkine göre, diye bir
yürütülen kazı çalışmalarında bulunan, aralarında üç ayrım yok. (II) Her ikisi için belli bir düzeyi tutturmak,
toynaklı atın da yer aldığı yaklaşık on milyon yıllık fos- anlatımda kimi ölçütleri gözetmek yeterli. (III) Çocuk ya
illerin Sivas Arkeoloji Müzesinde sergileneceği bildirildi. da yetişkin için yazarken yazarın, bu işi eğlenmek
Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı amacıyla yaptığını sanmam. (IV) Yazar kullandığı her
aşağıdakilerden hangisidir? sözcüğü nice kaygıdan sonra yerine oturtur. (V)
Eğlenme bir yana, yazarın, işini yaparken yer yer
A) Sivas Arkeoloji Müzesiʼnde yeterince fosil örneği
acılarla kıvrandığını bile söyleyebilirim. (VI) Ne var ki
sergilenmemektedir. yazısını çocuğa yöneltirken toprağa ilk fidanı diken bir
B) Sivas Arkeoloji Müzesi, arkeolojik çalışmalar sonu- çiftçi gibi daha özenli çalışmanın zorunlu olduğunu bilir;
cunda, sergilenen malzeme yönünden zenginleşe- sorumluluk duygusu doruktadır.
cektir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde,
C) Üç toynaklı at fosilleri Sivasʼta ilk defa bulunmuştur. yalnızca çocuklar için kitap yazmanın gerekleri üze-
rinde durulmuştur?
D) Hayvan kalıntılarının fosilleşmesi için en az on mil-
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
yon yıl geçmesi gerekir.
E) Arkeologlar kazı yapmak için daha çok Sivas ve
çevresini tercih etmektedir. 76. (I) Sosyal yönün gelişmişse yazar olamazsın. (II) Bu
uğraşı benimsemişsen sosyal yanında bir eksiklik var
demektir. (III) Böyle bir eksiklik insanlarla iletişim kur-
manı zorlaştırır. (IV) Sen de oturursun tek başına
73. Her zaman, içinden geldiği gibi yazan, hatta hiçbir ku-
rala bağlı kalmayan deneme türünün bile beni sınır- masaya ve iğneyle kuyu kazmaya başlarsın. (V) Bence
ladığını düşünen, hür bir yazar olarak duyumsadım bu, birçok yazarın karşılaştığı bir durumdur.
kendimi. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
Bu cümleden aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir? aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) Deneme türü, yazara sınırsız bir özgürlük tanır. A) I. cümlede, bir koşuldan söz edilmektedir.
B) Yazılması zor olan türlerden biri denemedir. B) II. cümlede, bir çıkarım yapılmaktadır.
C) Deneme yazmak deneyim gerektirir. C) III. cümlede, II. cümlede belirtilenlere bağlı olarak

D) Öteki türlerde yetkin olmayan insanlar denemeye bir sonuca varılmaktadır.


yönelirler. D) IV. cümlede, bir amaç belirtilmektedir.

E) Ancak belli konularda deneme yazılabilir. E) V. cümlede, genelleme yapılmaktadır.

77. (I) Köyün içinden geçip güneybatı yönünde ilerledik. (II)


Yemyeşil bir buğday tarlasının kıyısında dev lahitler
74. Otuz beş yıl önce okuduğunuz bu kitabı, bugün yeniden
çıktı karşımıza. (III) Bir kaya mezarının üstündeki
okuduğunuzda daha önce fark edemediğiniz yepyeni
kabartmalardan iki bin yıl öncesinin komutanları, zarif
bir dünyayla karşılaşabilirsiniz.
kadınları, şık zenginleri bugüne bakıyordu. (IV)
Bu cümleden aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir? Nekropolisʼi geride bırakıp dar ve sarp bir geçitten ta-
A) Kitabın yeni baskılarında kitaba yeni şeylerin ek- rihî kente girdik. (V) Aşağıdaki uçurum ve deniz yönün-
lendiği deki manzara tam anlamıyla soluk kesiciydi.

B) Yaşlandıkça insanın yaşamla olan bağının koptuğu Bir gezinin anlatıldığı bu parçadaki numralanmış
cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden
C) Zaman ilerledikçe insanın aynı yapıttan farklı an-
hangisi yanlıştır?
lamlar çıkarabileceği
A) I. cümlede, ne tarafa doğru yol aldıkları belirtiliyor.
D) Kitapların içeriklerinin zaman ilerledikçe anlamsız-
B) II. cümlede, geldikleri yer betimleniyor.
laşabileceği
C) III. cümlede, görülenlerle ilgili yorum yapılıyor.
E) Ne kadar çok kitap okunursa beklentilerin de o
kadar yükseleceği D) IV. cümlede, yorucu yanları üzerinde duruluyor.
E) V. cümlede, görülenlerin etkileme gücü yansıtılıyor.

39

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

78. (I) Düzenli olarak spor yapmaya yeni başlayan kişilerde 80. (I) İçimize işlemiş “vefasızlık” duygusuna bir tepki
dokuların sürekli ve aşırı yorulması sonucunda eklem gösterme düşüncesiyle bu kitabı yazdım. (II) Kitabımın
çevresinde ağrılar ve hasarlar görülebilir. (II) Bunlardan başında da özellikle söylediğim gibi, ben bu kitabı
en sık görüleni kas ağrılarıdır. (III) Egzersizler, kişinin
ustam Suavi Süalpʼle birlikte, mizahımıza yüreğini koy-
alışık olduğundan daha zorlayıcı biçimde yapılmışsa
genellikle spordan 12-24 saat sonra kas ağrıları ortaya muş bütün mizahçılara adadım. (III) Suavi Süalp bu
çıkar. (IV) Bu ağrılar için masaj ve buz uygulamak kitabı çoktan hak etmiş bir mizah dehasıydı. (IV) Ama
yararlı olur. (V) Ancak, kas ağrıları spordan 3-5 saat 1981ʼde aniden aramızdan ayrılınca ne yazık ki adı da
sonra başlamışsa, kol ya da bacakta şişme ile birlikte mizahımıza getirdiği yenilikler de unutuldu. (V) İstedim
ortaya çıkmışsa buz uygulanmasına ek olarak ilaç da ki onun adını bile duymamış gençler onu tanısın. (VI)
kullanılması gerekir.
Gerçi bu kitapla ilgileneceklerini pek sanmıyorum ama
Spor yapılırken ortaya çıkabilecek sorunların an- tarihe sağlam bir belge bırakmak da yeter bana.
latıldığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle il-
Bu parçada konuşan kişiye ilişkin numaralanmış
gili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden
A) I. cümlede, nedeni ve vücudun neresinde görül- hangisi yanlıştır?
düğü belirtiliyor.
A) I. cümlede, kitabı neden hazırladığını açıklıyor.
B) II. cümlede, nasıl ortaya çıktığı üzerinde duruluyor.
B) II. cümlede, kimi sanatçıların emeğine duyduğu
C) III. cümlede, neden olan koşul ve başlama zamanı saygıyı gösteriyor.
belirtiliyor.
C) III. cümlede, söz konusu kişiyi övgü dolu sözlerle
D) IV. cümlede, giderilmesini sağlayacak öneri-lerde tanıtıyor.
bulunuluyor.
D) IV. cümlede, bir üzüntüsünü dile getiriyor.
E) V. cümlede, farklı belirtiler karşısında alına-bilecek
E) VI. cümlede, bir yanlışlığı düzelttiğinden söz edi-
kimi önlemler açıklanıyor.
yor.

79. (I) Türü ne olursa olsun, her yazınsal metinde anlatılan,


üzerinde durulan, bize iletilmeye çalışılan bir şey vardır.
(II) Bu, bir olay, durum, gözlem, izlenim, yaşantı ya da 81. (I) Yaşamı boyunca az sayıda şiir yayımlamış bir şairdir.
bunların hepsi olabilir. (III) Bunlar bir bakıma o metnin (II) Bu yüzden bazen, tembel bir şair olduğu bile söylen-
konusunu oluşturur. (IV) Ne var ki konu, bir yazınsal miştir. (III) Oysa, tembellik gibi görünen durum aslında
metnin değerini belirlemede yeterli bir ölçüt değildir. (V) başka bir şeydir. (IV) Bazen bir şiir üzerinde iki, üç yıl
Okuduğumuz bir öyküde, romanda ya da oyunda, an- süren titiz bir çalışma… (V) Ta ki aksayan bir yön
latılanlar kadar bunların nasıl anlatıldığı da önemlidir. kalmayıncaya ve kendisi, şiiri karşısında huzur bulun-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak caya kadar…
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? Bir şair ve şiirinin anlatıldığı bu parçadaki numar-
alanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenler-
A) I. cümlede, yazınsal metinlerin belli bir amaçla ya-
den hangisi yanlıştır?
zıldığı belirtilmiştir.
A) I. cümlede, saptama yapılmıştır.
B) II. cümlede, I. cümlede belirtilenlerle ilgili bir açık-
lama yapılmıştır. B) II. cümlede, I. cümlede belirtilenle ilgili yoruma yer
verilmiştir.
C) III. cümlede, II. cümlede belirtilenlerle ilgili bir ad-
landırma yapılmıştır. C) III. cümlede, bir yanılgıdan söz edilmiştir.

D) IV. cümlede, yazınsal metinde konu seçiminin D) IV. cümlede, yetersizlik dile getirilmiştir.
önemi belirtilmiştir. E) V. cümlede, önceki cümleyle ilgili bir açıklama ya-
E) V. cümlede, karşılaştırma yapılmıştır. pılmıştır.

40

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

82. (I) Bu gezi kitabında yazar, yalnızca “Ne yenir, nerede 84. (I) Duygusallık ve duyarlık, insanı insan yapan değer-
kalınır, nasıl gidilir?” gibi bilinen, pratik bilgilerle yetin- lerdendir. (II) Eğitimin temel hedeflerinden biri de
memiş. (II) Gördüğü yerlerle ilgili bilinen doğal güzellik- duygularının farkında, çevresine ve topluma duyarlı
lere de yer vermiş, atlanmaması gereken, nitelikli, bireyler yetiştirmektir. (III) Bilinir ki duygusallık, denge-
detaylı tarihî bilgilere de. (III) Tüm bunlar, kitabın pro- lenir ve duyarlıkla birleşirse insana özgü, üstün bir
fesyonel düzeydeki alt yapısını oluşturmuş. (IV) Bana
özellik durumuna gelir. (IV) Duyarlıksa bireyin,
göre bu kitabın, öteki gezi kitaplarından ayrılan başka
çevresindeki sorunları görebilmesini, sorunlara anlık
bir özelliği daha var. (V) O da, anlatılan her yere ilişkin
değil, kalıcı çözümler üretebilmesini sağlar. (V) Bunun
olarak dile getirilen insan öyküleri, insani ayrıntılar,
küçük öyküler… bireye kazandırılabilmesi için eğitim sürecinde, ailel-
erle iş birliği yapılması ve bireyin toplumsal hizmet
Bir kitabın anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış
etkinliklerine katılması sağlanarak farklı bakış açılarıyla
cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden
hangisi yanlıştır? yaşamını zenginleştirmeye yöneltilmesi gerekir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
A) I. cümlede, alışılmışın dışında bilgilere yer verildiği
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
belirtilmiştir.
A) I. cümlede, iki kavramın önemi vurgulanmaktadır.
B) II. cümlede, önceki cümlede belirtilenlerle ilgili açık- B) II. cümlede, eğitimin amaçlarından biri belirtilmek-
lama yapılmıştır. tedir.
C) III. cümlede, daha önce anlatılanların kitabın de- C) III. cümlede, insanın gelişim aşamalarından söz
ğerini belirleyen yönler olduğu söylenmiştir. edilmektedir.
D) IV. cümlede, daha sonra söyleneceklerle ilgili bir D) IV. cümlede, bir kavramla ilgili açıklama yapılmak-
giriş yapılmıştır. tadır.
E) V. cümlede, duyarlı bireylerin yetişmesinde eğitimin
E) V. cümlede, anlatılan pek çok şeyin birbirine ben-
rolünden söz edilmektedir.
zediği üzerinde durulmuştur.

85. (I) Ankaraʼnın en güzel mevsimi sonbahardır. (II) Bu


yüzden Ankaraʼda sonbahara, “sombahar” derim ben.
83. (I) İki-üç yaş arasındaki çocuklar, yetişkinler üzerindeki (III) Yapraklar sarıya dururken gökyüzünde gürültülü
güçlerini keşfetmeye ve bunu sık sık denemeye eğil- bir telaş başlar. (IV) Tıpkı ilkbahar gibi sonbahar da bir-
imlidirler. (II) Görülen odur ki annelerle babaların, den gelir Ankaraʼya ama hemen gitmez. (V) Ankaralılar
çocuğun her istediğini ye-rine getirme konusundaki du- yağmur yüklü bulutların altında ilk karı görene değin,
yarlıkları, çocukların bu özelliklerini pekiştirmektedir. tadına vara vara yaz uğurlaması, kış karşılaması
(III) Her çocuk böyle bir dönemden geçer. (IV) Bu yaş- yapar. (VI) Çoğu kişi, mevsim değişikliğini selamlamak
taki çocuklar, akıllarından geçen her şeyi isterler. (V) için ilk karın yağışını bekler ama ben yağmuru bek-
Bu nedenle birtakım sınırların çizilmesi ve onlara iste-
lerim.
dikleri her şeyin her zaman olamayacağının
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağı-
öğretilmesi gerekmektedir.
daki açıklamalardan hangisi yanlıştır?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
A) I. cümlede, kentin bir özelliği üzerinde durulmuştur.
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, bir yönelimden söz edilmektedir. B) II. cümlede, mevsimin hangi yönden beğenildiği
belirtilmiştir.
B) II. cümlede, bir tutumun sonucu belirtilmektedir.
C) III. cümlede, doğadaki bir değişimden söz
C) III. cümlede, geçici bir evre anımsatılmaktadır.
edilmiştir.
D) IV. cümlede, bir uyarıda bulunulmaktadır. D) IV. cümlede, bir benzetme yapılmıştır.
E) V. cümlede, alınması gereken önlemlerden söz E) VI. cümlede, insanlar arasındaki bir ayrımdan söz
edilmektedir. edilmiştir.

41

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

86. (I) Temmuz olanca sıcaklığıyla hüküm sürerken ben 88. (I) Yenebilir otlar, tarih öncesi dönemlerden beri
günlük ağaçlarının gölgesinde oturuyorum. (II) İnsanın Anadolu halkının beslenmesinde önemli bir yere sahip-
içini maviye boyayan Gökovaʼyı, eski adıyla Kerme tir. (II) Bugün de pek çok yöresel yemeğin malzemesi
arasında bu otlar vardır. (III) Ne var ki bu tür otlar kısa
Körfeziʼni keşfe çıktık. (III) Mavi yolculuğun babası, Ha-
ömürlüdür, uzak yerlere taşındığında çabucak bozulup
likarnas Balıkçısıʼna göre altmış altı bük var bu mavi
kullanılmaz duruma gelir. (IV) Bu yüzden, büyük
ovada. (IV) Yavru koyları hesaba katmazsak tabii. (V)
kentlerde oturanlar doğanın bu görkemli hazinesinin
Mis gibi çam kokusundan, bulduğum her fırsatta, içimi önemli bir bölümünü süpermarketlerde bulamazlar. (V)
serinleten sulara atlamaktan başım dönüyor. Ama bu konuda deneyimli bir çift göz, büyük kentlerin
Bu parçada konuşan kişinin gördüğü yerleri anlat- yeşil alanlarında bu bitkilerin bir bölümünü görüp
tığı numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki açık- tanıyabilir.
lamalardan hangisi yanlıştır? Bu parçadaki numaralanmış cümlelerde, otlarla il-
gili olarak verilen aşağıdaki yargılardan hangisi
A) I. cümlede, içinde bulunduğu durumu anlatıyor.
yanlıştır?
B) II. cümlede, bulunduğu yerin kişiler üzerinde
A) I. cümlede, çok eskiden beri yendiği vurgulanıyor.
uyandırdığı duyguya değiniyor.
B) II. cümlede, kullanım yeri belirtiliyor.
C) III. cümlede, tanık göstererek sayısal değerlere C) III. cümlede, olumsuz bir yönü açıklanıyor.
dayalı bir açıklama yapıyor. D) IV. cümlede, zor yetiştiği için az bulunduğu belir-
D) IV. cümlede, önceki cümleye ilişkin ek bilgi veriyor. tiliyor.
E) V. cümlede, bulunduğu ortamın benzerlerinden E) V. cümlede, kimler tarafından kolayca bulunabile-
ayrılan yönlerini açıklıyor. ceği anlatılıyor.

89. (I) Okul dergilerinde çok fazla şiir yayımlanması doğru


bir tutum değil. (II) Çünkü yapılması gereken, bütün
öğrencilerin değil, şiir yazabilecek öğrencilerin öne
87. (I) Son zamanlarda yayımlanan birtakım değer- çıkarılmasıdır. (III) Bir öğrencide yazma tutkusu varsa
lendirmelerde, Türk edebiyatında kadın yazarların o, şiirlerini kabul ettirene kadar çabalayacak, hep daha
iyisini arayacaktır. (IV) Böyle bir tutkusu yoksa şiire ilgi
azlığından söz ediliyor ve onlar, aşk gibi “hafif” konuları
duymayacaktır. (V) Bunun sonucunda da ucuz aşk şiir-
ele aldıkları için eleştiriliyor. (II) Sanki Türk kadını leri yazmaktan öteye geçemeyecektir.
toplum yaşamına yüzyıllar önce katılmış! (III) Onca
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi-
zaman bomboş oturmuş! (IV) Sanki okuma-yazma lerinde koşul anlamı vardır?
öğrenmesine bile izin verileli yalnızca seksen yıl ol-
A) I. ve II. B) I. ve IV. C) II. ve III.
mamış gibi… (V) Sanki dünya edebiyat tarihinde en
D) III. ve IV. E) IV. ve V.
vazgeçilmez konuların başında aşk gelmiyormuş gibi…
(VI) Atlı arabalarla gezen kadınların yazdığı romanlar
90. (I) Sanatçı, bütün yapıtlarında öne sürdüğü görüşleri
uzay çağında yaşayanları etkiliyor, duygulandırıyorsa
aracılığıyla Doğu ve Batı arasında köprü kuruyor. (II)
onlar, insanlığın en temel, en değişmez, en can alıcı Ancak onun yapıtları, bunun çok ötesinde bir nitelik
temasını yani aşkı işlemeyi başarmışlardır. taşıyor. (III) En başta insanın içsel çelişkilerini ustaca
Bu parçanın I. cümlesinde belirtilenlerle ilgili olarak betimliyor. (IV) Yaşamın karmaşıklığının, çeşitliliğinin
daha sonraki cümlelerde söylenenlerin tümü aşağı- yorulmak bilmez bir tanığı bu yapıt. (V) Batıʼnın post-
modern roman tekniğini ve Doğuʼya özgü geleneksel
dakilerden hangisiyle nitelendirilebilir?
anlatım biçimlerini bir potada eritiyor. (VI) Herkesi, kendi
A) Karşı çıkan sorunlarıyla yüz yüze getiriyor.
B) Bir sonuca varmayan Bir sanatçının yapıtlarının anlatıldığı bu parçadaki
C) Destekleyen numaralanmış cümlelerden hangisi “içerik”e ilişkin
değildir?
D) Olumlu ve olumsuz yönlerini belirten
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
E) Nesnel bakış açısıyla yaklaşan

42

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

91. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir çıkarım 94. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kişisel görüşe
yapılmıştır? yer verilmemiştir?
A) Yapıtları üzerine yazılmış inceleme yazılarının A) Bu romanında, ölümle sonuçlanan bir olayda adı
sayısı, onun nitelik açısından ciddi bir okur kitlesine
geçen kişilerin mesleklerine ilişkin bilgiler vermişti.
sahip olduğunu gösterir.
B) Bu incelemelerde öne çıkarılan düşüncelerden biri, B) Yapıtında, birkaç çarpıcı olayı ustaca anlatarak
yazarın, edebiyatın her şeyden önce bir “dil kurma” okurların bu konuda yorum yapmasına ortam
işi olduğu düşüncesine inanması gerektiğidir. hazırlamış.
C) Beğenilme ve çok satma kaygısı duymayan bu C) Bu yapıtında, sarsıcı toplum gerçeklerine dikkat
yazarın dili üzerinde bir iki araştırma yapılmış çekip bunlara kalıcı çözümler önermiştir.
ancak dilinin niteliğiyle ilgili kapsamlı bir çalışma
D) Bu romanında merak ve heyecan ögelerini yoğun
yapılmamıştır.
bir biçimde kullanarak okuyucuyu etkilemeye
D) Bu bibliyografya hazırlanırken, yazarla ilgili çok
sayıda haber ve köşe yazısı incelenmiş, bunlardan, çalışıyor.
eleştirel çalışmalarda kullanılabilecek olanlar E) Bu yapıtıyla, beğenilen bir yazar olduğunu, bir kez
seçilmiştir. daha ortaya koyuyor.
E) Basında, bu yazarımızın, gerek yazınsal gerek
siyasal kimliğiyle ilgili çeşitli yorumlar yapılmak-
tadır.

95. (I) Televizyon dizilerinin her zaman yaşamımızda


92. (I) Dünyada 10.000 dolayında kuş türü var. (II) Bun- önemli bir yeri oldu. (II) Ancak, son birkaç yıldır ağır-
ların 6.600ʼden fazlası hızla azalmakta. (III) 1000ʼe lıklarını daha çok hissetmeye başladık. (III) Eş dost so-
yakın kuş türü ise yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. hbetlerine kadar sızdı bu programlar. (IV) Günlük
(IV) Dünyadaki kuş türlerinden 513ʼü yalnızca yaşamımızı, izlediğimiz dizinin ekrana geleceği güne
Türkiyeʼde yaşıyor. (V) Bunlardan da 30ʼa yakınının ve saate göre planlıyoruz. (V) Diziler, öyküleriyle,
soyu tükenmekte. öykülerinin geçtiği yerlerle, karakterleriyle ve müzik-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde leriyle de yaşamımızın vazgeçilmezleri arasına girdi.
“kesinlik” vardır? Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. karşılaştırma söz konusudur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
93. (I) Kitapların, özellikle de romanların, bir okurun
yaşamındaki yeri nedir? (II) Çocuklukta, ilk gençlikte
ya da daha geç dönemlerde okunan kimi romanların
tadı, nasıl olur da üzerinden yıllar geçmesine karşın 96. (I) Türkçemizin söz varlığı, insanımızın soyutlama, so-
unutulmaz? (III) Yazarımız, benzer soruları kendine mutlaştırma ve algılama gücünü ortaya koymaktadır.
(II) Ana dilimizin doğurgan yapısı, söz diziminin esnek-
sormuş olmalı ki çocukluğundan bugüne değin
liği her duyguyu ve düşünceyi dile getirmeye uygundur.
yaşamında iz bırakan kitaplardan söz eden bir yapıt (III) Dilimizin bu nitelikleri ona çok geniş anlatım
ortaya koymuş. (IV) Yapıtın ön sözünde belirttiği gibi o olanakları kazandırmaktadır. (IV) Örneğin bilim, teknik
kitapları okumaktan aldığı hazzı, yaptığı anımsat- ve sanatla ilgili terimleri kolaylıkla karşılayabilmektedir.
(V) Dil Devrimiyle başlatılan girişimlerin hayata geçir-
malarla okurlarına da tattırmak istemiş. (V) Bunda
ilmesiyle, özellikle yabancı ögelerin yarattığı yozlaştırıcı
başarılı olduğu konusunda eleştirmenler ortak bir etkenlerin silinebileceği düşünülmektedir.
kanıya varmışlar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde,
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde Türkçeyle ilgili bir beklenti dile getirilmektedir?
tahmin anlamı vardır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

43

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

97. (I) Dilinde doğup büyüdüğü yöreyle ilgili izler yok ol- 100.Öykü türünün tüm dünyada ---- sağlayan Mark Twa-
muştu. (II) Bu yönüyle mahalledeki kadınlardan fark- in, özellikle Tom Sawyer ve Huckleberry Finnʼin Ma-
lıydı. (III) Konuştuğu kişilerde beklediği kibarlığı cereları adlı yapıtlarıyla ---- gönüllerinde taht
görmüşse diline dil, sözüne söz bulunamaz, incelir de kurmuştur.
incelirdi. (IV) Salt dili ve davranışlarıyla değil, A) aktarılmasını - yayımlandığı tüm ülkelerin
görünüşüyle de öteki kadınlardan ayrıydı. (V) Uzun
boyu, iri mavi gözleriyle dikkat çekerdi. B) yazılmasını - nesiller boyu

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde C) sevilmesini - geçmişten günümüze


pekiştirmeli bir anlatıma başvurulmuştur? D) gelişmesini - her dönemde sevilerek
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. E) yaygınlaşmasını - okurların

98. (I) Özenle düzenlenmiş bu sergide, Picassoʼnun kimi 101.Doğruyu arama çabası olarak adlandıralabileceği-
çizimleri ve seçilmiş tabloları yanında, kendinde kalan miz felsefe, insanları bazı sorular üzerine ----, onlar-
çalışmaları da yer almış. (II) Sanatçının ünlenen res- dan ---- çağırır.
imlerinin tümü olmasa bile bir bölümünün bu salonlarda
A) çalışmaya - çözüm üretmeye
yer almasını isterdim. (III) İsterdim istemesine de bu-
radakilerin değerini de biliyorum elbette. (IV) Bir çağa B) gözlem yapmaya - konuşmaya
damgasını vurmuş, resimde kurallar koymuş koca Pi- C) düşünmeye - sonuç çıkarmaya
cassoʼnun yapıtlarını; öne çıkanlar, ikinci planda kalan-
D) cevap aramaya - çağrışım yaratmaya
lar diye kimin sınıflandırdığını bilmiyorum. (V) Tabloların
yerleştirilmesinde benim bilemediğim başka kurallara E) dikkat kesilmeye - deneme yapmaya
da uyulmuş olmalı. (VI) Bu arada şunu da belirteyim ki
alanında ne kadar yetkin olursa olsun hiç kimsenin res-
imle ilgili kesinlik içeren yargılarına değer vermem.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
bir tahmin söz konusudur?
102.Yaklaşık 300 bin yıl önce Afrikaʼda ---- bugünkü
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
insan türü, 200 bin yıl burada yaşayarak çoğalmış,
sonra öteki kıtalara ----.
A) başlayan - ulaşmış
B) ortaya çıkan - dağılmış
C) bilinen - yayılmış
D) gözlenen - geçmiş
99. Aşağıdaki cümlelerin hangisi, söyleyenin
E) beliren - taşınmış
düşüncesini içermemektedir?
A) Yazar, oyunu sık sık rastladığımız gibi diyaloglar
üzerine değil, çarpıcı olaylar zinciri üzerine kurmuş.
103.Kişisel mutluluğumuzda ve başarılarımız … her
B) Oyunda neredeyse tüm Akdeniz ülkelerinin müzik-
zaman doğru belirlenmiş hedefler ve disiplinli çalış-
lerinden yararlanılmış.
manın rolü vardır.
C) Oyunun sözleriyle müziği birbirinden ayrılmayacak
A) ardında
biçimde bir bütün oluşturmuş.
B) sonunda
D) Kimi şarkıların fazlaca uzaması, oyunun hızını ke-
sintiye uğratmış. C) gelişmesinde

E) Topluluk bu ilk oyundan sonra ikinci oyunun hazır- D) sorgulanmasında


lıklarına başlamış. E) düzenlenmesinde

44

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

104.Yurt içinde birçok kişisel sergi… ünlü ressam, yurt 108.Evet, bir şehri ---- için onun tarihini ve kültürünü
dışında… bazı karma resim sergilerine de eserlerini bilmek ----. Ama ben kişinin kendini o kente ---- için,
göndermiştir. orayla ilgili yaşanmışlıkların ve anılarının olması
A) düşünen – ayarlanan gerektiğine inanırım.

B) tasarlayan – oluşan A) öğrenebilmek – zorunludur – alıştırıp yaşaması

C) açan – düzenlenen B) görmek – zordur – gitmiş gibi düşünmesi

D) gerçekleştiren – satılan C) gezebilmek – şarttır – tanıtıp sevdirebilmesi

E) gezen – pazarlanan D) anlamak – yeterlidir – kabul ettirebilmesi


E) tanımak – gerekir – ait hissedebilmesi

105.Bu yontma tekniğine en uygun malzeme olduğu


için eserlerinde ahşabı… sanatçı, genellikle hayvan 109.Bu yazar, Türk edebiyatında sağlam biçemi, başarılı
figürlerini… dili ve temalarının çeşitliliğiyle hiçbir şiir akımının
A) tercih eden – alıyor ya da topluluğun içinde yer almadan, ----.

B) beğenen – yansıtıyor A) döneminin şiir anlayışına uygun yapıtlar verir

C) ele alan – düzenliyor B) kendine özgü bir şiir dünyası kurar

D) tavsiye eden – süslüyor C) okurların beklentilerini göz ardı eder

E) kullanan – işliyor D) edebiyat çevrelerinin acımasızca eleştirileriyle kar-


şılaşır
E) kendisine gereken değerin verilmediğini bilir

106.Artık aynı evde yaşayan insanlar bile birbirleriyle


ancak günlük ---- ilgili olarak konuşmakta, duygu
ve düşünce ---- ortadan kalkmakta, böylece ortak 110.Bazı sözcüklere zaman içinde yeni anlamlar yük-
değerler kaybolmaktadır. lenmesi, o sözcüklerin ---- sağlar.
A) deneyimlerle – iletişimi A) bilinen anlamlarının tamamen unutulmasını
B) sorunlarla – yoğunluğu B) anlatılmak isteneni daha iyi anlatmasını
C) davranışlarla – inceliği C) türlerinin çeşitlenmesini
D) gereksinimlerle – paylaşımı D) daha az kullanılmasını
E) konularla – şekli E) anlamca zenginleşmesini

107.Dağların ---- kurulmuş olan Saraybosna, yemyeşil


doğası, rengârenk çiçekleriyle yalnız bulunduğu
bölgeyi değil, dünyayı da süsleyen bir kent. Her ne
111. Tek ihtiyacımız, alışkanlıklarla ---- yaşam tarzımıza
kadar binaların duvarlarına dikkatlice bakıldığında
---- kurşun delikleri, insanı ---- da… sırtımızı dönüp yepyeni bir yaşama ---- sağlayacak
cesarettir.
A) üzerine – sayılan – duygulandırıyorsa
A) kaplanmış – ilerlememizi
B) arkasına – gözden uzak – heyecanlandırıyorsa
B) örülü – adım atmamızı
C) arasına – görülen – hüzünlendiriyorsa
C) karışık – yönelmemizi
D) çevresine – fark edilen – acıtıyorsa
D) kenetlenmiş – gitmemizi
E) yamacına – gözler önüne serilen – utandırıyorsa
E) bilinen – yön vermemizi

45

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

112.Bu yazarın okuyucuları, kahramanın karmaşık ---- 116.Vietnamʼda meydana gelen Lekima tayfununun
yapılan yolculuklarda, sade ve özenli bir ----- ardından durum ---- boyutlara ulaştı. Hâlâ yüzlerce
karşılaşırlar. ev ---- altında. Tayfunun etkisiyle oluşan ---- can ve
A) iç dünyasına – dille mal kaybına neden oluyor.

B) ruhuna – düşünceyle A) dehşet uyandıran – göçük – kuraklık da

C) duygularına – durumla B) erişilemeyecek – yer – rüzgârlar da

D) yaşamına – olayla C) inanılmaz – tehlike – depremler de

E) isteklerine – sunumla D) endişe verici – sular – toprak kaymaları da


E) dayanılmaz – karantina – volkanik patlamalar da

113.Karikatür sanatı, toplumların ---- en yalın biçimde


özetliyor. Ortak bizleri ----. Birlikte ---- zaman, sınır-
lar anlamını kaybediyor.
A) özelliklerini – düşünceler – kaynaştırıyor – açıkla-
yabildiğimiz
B) görüşlerini – sorunlar – tanımlıyor – çizebildiğimiz
C) yaşadıklarını – değerler – yakınlaştırıyor – gülebil-
diğimiz 117.İnsanın kendi ---- gelişimine ve başarısına katkıda
D) yapısını – veriler – bilgilendiriyor – çalışbildiğimiz bulunur.
E) gelişmişliğini – bilgiler – zenginleştiriyor – düşüne- A) psikolojik ve fizyolojik
bildiğimiz B) doğal ve sosyal çevresinin
C) dürtülerini kontrol edememesi
D) özelliklerinin farkında olması
114.Yıllar boyunca ---- düş kırıklıkları onda derin yaralar
E) düşüncelerine değer vermemesi
açmış, ancak bu ---- onu çok olgunlaştırmıştı.
A) tekrarlanan – yaşamlar
B) gizlediği – izlenimler
C) karşılaştığı – etkiler
D) çektiği – eziyetler
E) yaşadığı – acılar

115.Türk toplum yaşamında mizahın çok önemli bir yeri


vardır. Nasrettin Hoca, Bektaşi, İncili Çavuş fıkraları
ile halk edebiyatındaki taşlamalar bunun en belir-
gin ----. Bu mizah ürünleri güncelliklerini yitirmez, 118.Filmin seyirciyi bu kadar ---- nedeni karakterlerin --
yaşanan olaylara göre ---- sürer gider. -- olmasıdır.

A) açıklamasıdır – birikerek A) ilgilendirmesinin – az

B) özellikleridir – artarak B) çekmesinin – iyi oturtulamamış

C) örnekleridir – yenilenerek C) neşelendirmesinin – belirlenmemiş

D) bilinenleridir – düşünülerek D) coşturmasının – anlaşılmaz

E) ipuçlarıdır – özümsenerek E) derinden etkilemesinin – inandırıcı

46

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

119.Kimi tek başına bir arabayı kaldırıyor, kimi dev 121.Birçok sanat yoktur, tek bir sanat vardır. Müzik,
kütükleri yuvarlıyor, kimi halatlarla bağlanmış bir resim, edebiyat bir duygu ya da düşüncenin
uçağı çekebiliyor. Bu olağanüstü güç gösterileri, bir …başka bir şey değildir. Birçok sanatçı da yoktur,
aksiyon filminin sahnelerinden alınma değil. ----.
yalnızca çeşitli alanların uzmanları vardır. Uzman
Ortak noktaları, fiziksel olarak çok güçlü olmaları
ve inanılmaz rekorlara imza atmaları. İri cüsseleriyle olabilmek için ise yeterince … gereklidir.
hemen dikkat çeken bu adamların hepsi, güçlerini A) farklı biçimlerde ifade edilmesinden – bilgi biriki-
“Dünyanın En Güçlü Adamı” yarışmasında bir şova mine sahip olmak
dönüştürmüş. Onlar için dev ağırlıkları kaldırmak, B) yan dallarından – eser üretebilmek
bir tramvayı tek başına çekmek başlı başına bir eğ-
C) dile getiriliş biçimlerinden – eleştiride bulunabilmek
lence.
D) tercih sebeplerinden – zaman ayırmak
A) İzleyenleri hayrete düşüren bu güç denemelerini
gerçekleştirenlerin hepsi birer insan E) üzerinde – okumak
B) Kimisi bu yapılanların imkânsız olduğunu ancak hi-
leyle gerçek gibi gösterilebileceğini iddia ediyor
C) Hâlbuki buna benzer filmlerin ne tür çabalar, ne
büyük emekler harcanarak çekildiğini herkes bilir
D) Rekor kıranlar büyük ödüllerle onurlandırılmıyor
ama kırdıkları rekorun sağladığı saygınlık onlara
fazlasıyla yetiyor
E) Bu türden güç gösterilerini izlemek pek çok kişiye
zevk veriyor

122.Bu kitapta, aynı ortamda, aynı olayı yaşayan dört


ayrı karakter, olayları kendi gözünden ve kendi söz-
leriyle anlatıyor. Herkesin yaşadığı aynıyken,
yaşananlar, kitabın kahramanları tarafından, bir-
biriyle hiç uyuşmayan dört farklı gerçek olarak yan-
sıtılıyor. Bu durumda algımız, zihnimiz,
duygularımız, kişiliğimiz “saf gerçek”ten neleri cım-
bızlar da kendi gerçeğini yaratır? Burada okura asıl
anlatılmak istenen, birbirinden farklı dört zihnin ve
kişiliğin , kendilerini çevreleyen bir gerçeği nasıl
120.Bilgisayar, her ne kadar bir teknoloji harikası olsa farklı biçimlerde anladığı ve bununla yani yarattığı
da ona hiçbir zaman gereğinden fazla …. Çünkü … kendi gerçeğiyle nasıl başa çıktığıdır. –––.
çok uzun zamanda ve emek harcayarak oluştur- A) Bununla beraber benzer koşullardaki dört kişinin
duğunuz bilgilerinizin bir daha dönüşü olmaksızın konuşmaları sürekli olarak karşımıza çıkar
yitip gitmesine neden olabilir.
B) Çünkü aslında tek olan gerçek, her kahramanın al-
A) önem verilmemeli – iyi bilinmeyen özellikleri
gısıyla şekil değiştirmektedir
B) zaman ayrılmamalı – hızla gelişen teknoloji
C) Aslında kahramanın sözcüklere farklı anlamlar yük-
C) bilgi kaydetmemeli – karmaşık programlar lediğine tanık oluruz
D) güvenilmemeli – olmadık bir anda ortaya çıkacak D) Böylece duyguların nasıl zaman içinde değişebil-
bir arıza diği bütün açıklığıyla ortaya konur
E) program yüklenmemeli – sürekli yenilenip farklı- E) İnsanların gelgitlerle dolu yaşamında kendi yaşa-
laştırılan sistemler mınızdan parçalar bulabilmeniz de mümkün

47

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

123.Romancı da tarihçi gibi araştırma yapabilir, 125.Anadolu, tarih boyunca büyük ve güçlü toplumlara
topladığı belgelerden yararlanabilir ama sıra yaz- ev sahipliği yapmıştır. Bu yüzden ülkemiz, UNESCO
maya gelince işinin tarih yazmak değil, roman yaz- Dünya Miras Listesiʼne girebilecek doğal ve tarihî
güzellikler açısından çok zengindir. Ne var ki bu
mak olduğunu unutmamalıdır. Bunun için romanda,
listeye Türkiyeʼden bugüne kadar yalnızca dokuz
yazarın topladığı bilgiler ve belgeler, buz dağının yer kabul edildi. Böyle bir listede daha fazla doğal
suyun altında kalan büyük bölümü gibi olmalı, ---. ve tarihî güzelliğimizle yer alabilmek bizim elimizde;
A) göze batmamalıdır ---- Türkiyeʼyi listede hak ettiği sıraya taşımanın o
B) çarpıcı sonuçlar doğurmalıdır denli zor olmadığını göreceğiz.

C) somut verilere dayanmalıdır A) hangi ülkelerin hangi yapıtlarla listede yer aldığını
öğrenirsek
D) açık ve anlaşılır bir dil kullanılmalıdır
B) doğal ve tarihî dokumuza bilinçli olarak sahip çıkıp
E) öznellikten kaçınılmalıdır
bu konuda boş vermişlikten kurtulursak
C) bunun için geçmişimizle olan bağımızı kuvvetlen-
direbilirsek
D) gelecek kuşaklara bu köklü geçmişi aktarabilirsek
E) turizm reklamlarına daha fazla ödenek ayırırsak

126.Antik dönemde tiyatrolar kent nüfusunun %10–


%20ʼsini alacak büyüklükte yapılıyordu. Sanayi Dev-
124.Son yıllarda, yapı ve dekorasyon sektöründe eski rimi ancak büyük bir düşünsel değişim sürecinden
önemini yeniden kazanmaya başlayan mermerin sonra gerçekleşmişti. II. Dünya Savaşıʼndan sonra
kullanım açısından birçok üstünlüğü var. Tamamen Avusturyalıların onarılmasını istedikleri ilk yapı
doğal bir yapı malzemesidir, üretim aşamasında opera binası olmuştu. Bugün gelişmiş ülkeler
sadece kesilir ve aşındırıcılarla cilalanır; _____. arasında yer alan İngiltereʼde kütüphanelere üye
İçinde kimyasal madde barındırmaz. Bu nedenle olma oranıysa % 50ʼnin üzerinde. Bütün bunlar, ---.
bulunduğu ortama zararlı madde salmaz. Kir ve A) kültürel yaşamın, dün olduğu gibi bugün de top-
leke tutmaz, toz barındırmaz, koku yapmaz; _____. lumsal değişme ve kalkınmanın en önemli yanını
Deterjanlardan etkilenmez, güneşte renk atmaz, oluşturduğunu ortaya koyuyor
soğuktan çatlamaz; _____. Renk ve doku zengin- B) gelişme ve değişmenin ekonomik kalkınmayla ger-
liğiyle, yaratıcı çalışmalara olanak verir, döşeneceği çekleşeceğini gösteriyor
her ortamda uyumlu bir görüntü oluşturur; _____. C) ulusal gelirin büyük bir kısmını sanata ayırmak ge-
A) dayanıklıdır – ekolojiktir – estetiktir – hijyeniktir rektiğini ortaya koyuyor
B) estetiktir – hijyeniktir – ekolojiktir – dayanıklıdır D) o dönemlerdeki kültürel yaşamın bireyler üzerin-
C) ekolojiktir – estetiktir – hijyeniktir – dayanıklıdır deki etkileri hakkında bize bilgi veriyor

D) ekolojiktir – hijyeniktir – dayanıklıdır – estetiktir E) teknolojinin ve bilimin ilerlemesiyle kültüre daha az


önem verildiğini kanıtlıyor
E) dayanıklıdır – hijyeniktir – ekolojiktir – estetiktir

48

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

127.Sefarad olarak bilinen İspanyol Yahudileri, 1492 129.Her çocukta görülmese de birçok çocukta karşılaşılan
yılında İber Yarımadasıʼndan çıkarıldıktan sonra okul korkusunun en önemli nedeni, çocukların yapa-
Doğu ve Güney Akdenizʼe dağıldılar. (1) Osmanlı bileceği işleri bile anne ve babaların yapmasıdır. Bu
kanunlarının, etnik azınlıkların bağımsız bir birim yanlış bir tutumdur. Çünkü okula gitmekten korkan
olarak yaşamlarını sürdürmelerine izin vermesi, çocuklar, genelde _______ çocuklardır.
yeni topraklarında uzun yıllar huzur içinde yaşa-
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden
malarını sağladı. (2) İstanbul, İzmir, Selanik ve
hangisi getirilebilir?
Kudüs gibi şehirlere yerleşen bu topluluk, zaman
A) daha önce hiç sorumluluk almamış, aileleri tarafın-
içerisinde Osmanlı kültüründen etkilenmeye
dan sürekli korunmuş
başladı. (3)
I. Böylece, bu Yahudi topluluğu kendi dil, din ve ge- B) uzun süre dikkatini toplayamayan, ailelerince
leneklerini koruyabildi. sürekli eleştirilen

II. O dönemde, Balkanları, Anadolu ve Orta Doğuʼyu C) çevresindekilere karşı ilgisiz, bencil
elinde tutan Osmanlı İmparatorluğuʼnun koruyucu D) okul öncesi eğitimi almamış, karamsar
kanatları altına yerleştiler. E) her şeyin kusursuz olmasını isteyen, yanlış yap-
III. Bu etkilerden biri de özellikle bu dönemde bestele- maktan korkan
nen Yahudi şarkılarının çoğunda, Osmanlı ma-
kamlarının kullanılması oldu.
Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için
parçada 1, 2 ve 3 ile belirtilen yerlere I, II ve III nu-
maralı cümleler aşağıdakilerin hangisinde verilen
sırayla getirilmelidir?
1 2 3
A) I II III
B) I III II
C) II I III
D) II III I
E) III I II

128.(I) Araştırmacılar, nanotüpleri kullanarak “kalıcı” bil-


gisayar belleği üretebilecekleri görüşünde. (II) Bilginin
130.(I) Yemek yemek istemeyen çocuğunuzla boşuna inat-
manyetik bir disk üzerinde saklandığı “uçucu” bellek
laşmayın. (II) “Peki, sen bilirsin.” demek ona verilebile-
türlerinde, bilgi yalnızca bilgisayar açık olduğu sürece
cek en iyi yanıttır. (III) Bu sırada sakin davranmanın çok
korunuyor. (III) Bilgisayar her açılıp kapandığında sak-
önemli olduğunu unutmayın. (IV) Bunu başarırsanız,
ladığı bilgiyi, sabit diskten alıp yeniden elektronik bellek
inanın, çocuğunuz acıktığında yemek yemek istediğini
üzerine yazıyor. (IV) Kalıcı bellekteyse sistem bilgisi,
size kendisi söyleyecektir. (V) Çocuğunuz acıktığını
bilgisayar kapatıldığında da silinmiyor. (V) Böylece bil-
söylediğinde, tabağına istediği kadar yemeği kendisinin
gisayar açılırken beklenmesi gereken süre ortadan
koymasına izin verin. (VI) Bazı yemekleri yaparken
kalkıyor.
ondan yardım isteyin.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
den sonra, düşüncenin akışına göre “Bilgisayar
den önce “Bir başka önerimiz daha var.” cümlesi ge-
açılırken bir süre beklemenin gerekmesi de bu işlemin
tirilebilir?
yapılmasından kaynaklanıyor.” cümlesi getirilebilir?
A) II B) III C) IV D) V E) VI
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

49

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

131.İyi bir öykü yazmak istiyorsan elinden geldiğince taklit- 133.Her seçim bir kaybediştir, her tercih bir vazgeçiştir.
ten kaçın. _______. İlk cümleden, neyi ne amaçla Sabah işe gitmekle, yatakta miskinlik yapma zevkinden
1 vazgeçmiş olursunuz. Kalkar kalkmaz yaşam bir seçe-
amaçla anlatmak istediğin anlaşılsın. _______. neği dayar burnunuzun ucuna, “Ne giysem?” telaşın-
2 dan, öğle yemeğinde “Ne alırsınız?” diye baş ucunuzda
Gereksiz yere sıfatlar kullanma. _______. biten garsona, “Hangi filmi izlesem?” kararsızlığına
3
kadar yaşadığınız her an sizi ısrarla bir seçime zorlar.
I. İyi kurgulanmış bir öyküde ilk cümle, neredeyse son
Yastığınıza teslim olmuşsanız, belki dışarıdaki ışıl ışıl
cümle kadar önemlidir
günü kaçırmış olabilirsiniz. Belki yemediğiniz musakka,
II. Kuvvetli bir etki yaratmak için yeni ve farklı bir biçe-
ısmarladığınız köfteden daha lezzetlidir. Bu seçim oyu-
min olsun
nunda, ----.
III. Zayıf bir karakteri ne kadar çok renkle süslersen
süsle inandırıcı olamazsın Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre, aşa-
Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için ğıdakilerden hangisi getirilmelidir?
1, 2 ve 3 ile belirtilen yerlere I, II ve III numaralı A) vazgeçtiğiniz şey, seçtiğinizden daha değerliyse piş-
cümlelerden hangileri getirilmelidir? manlık kaçınılmazdır
1 2 3 B) zevkleriniz zamanla değişebilir
C) yapacaklarımızı sıraya koymak, neyi niçin yapaca-
A) I II III
ğımız konusunda bize yol gösterir
B) II I III
D) yapmak istediğiniz şey ne kadar çoksa yaşam sizin
C) II III I
için o kadar anlamlı olur
D) III I II E) geçmişteki tercihlerin önemi yoktur
E) III II I
134.Hüznün filmini çekseydim, Borçkaʼya, Kaçkar
132.Memleketimin bire bir yansımasıdır türküler. Rizeʼnin Dağlarıʼnın sisli doğasına giderdim. (1) Aşkın filmini
horonu deli gibidir yerinde durmaz, sürekli çalkalanır. çekseydim, Eğirdir Gölüʼnün gözlerden uzak koyu Ak-
______. Mağrur bir duruşu vardır daima İzmir zeybeği- bükʼe giderdim. (2) Bireysellikten toplumsallığa giden
1 bir öykünün filmini çekseydim, Kapuzbaşı Şelaleleriʼne
nin. _____. Ve hüznün en içtenini sezersiniz Kırşehirʼin giderdim. (3)
2 I. Yaban güllerinden düşen damlaların nasıl bir çağla-
bozlağında. _______. yana dönüştüğünü izlemeye.

3 II. Sonbaharın ıslak, sarı bir mendil gibi indiği o ya-


maçlara…
I. Düşmanı biz döktük denize, diye haykırırcasına
III. Baş başa vermiş kayıklar başrol oyuncuları; dev
II. Sanki bozkırın ortasındaki asırlık yalnızlıkları anlatır
kangal balıkları, sazlıklar ve su kuşları da diğer
III. Karadenizʼin dev dalgalarıyla boy ölçüşür âdeta
oyuncular olurdu.
Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için
Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için
1, 2 ve 3 ile belirtilen yerlere I, II ve III numaralı cüm-
1, 2 ve 3 numaralarının yerine I, II ve III numaralı
lelerden hangileri getirilmelidir? cümlelerden hangileri gelmelidir?
1 2 3 1 2 3
A) I II III A) I II III
B) I III II B) I III II
C) II III I C) II I III
D) III I II D) II III I
E) III II I E) III II I

50

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

135. (I) Yol üzerinde gördüğümüz flamingolar, biz yaklaş- 137.Ülkemizin doğal güzellikleri arasında önemli bir yeri
tıkça kanatlarını iki yana açıyor, boyunlarını öne doğ- olan denizlerimizin, nüfus artışının ve teknolojik ge-
ru uzatıyor, suyun üzerinde birkaç adım atıp uzun lişmelerin yol açtığı kirlilikten olabildiğince az etki-
bacaklarını geriye doğru çekerek boşlukta yükseliyor- lendiğinin çok güvenilir bir göstergesi var: ----.
lar. (II) Bir sonraki durağımıza geldiğimizde teleskobu- A) Son yıllarda dalış yapmak ve su altı zenginliklerimizi
muzu tekrar kuruyoruz. (III) Heyecanla teleskobun görmek için gelen turist sayısı hızla artıyor
başına geçiyoruz; Anadolu'da çok nadir görülen bir B) Doğanın korunması, yaban hayatı kadar insan nes-
kartal türü olan tavşancılın, karşımızdaki tepeye doğ- linin geleceği için de önemli
ru süzüldüğünü görüyoruz. (IV) Onu öbür kartal türle- C) Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin kıyı şeridi, tür
rinden ayıran, sırtındaki beyaz lekeyi hepimiz rahatlıkla çeşitliliği açısından özenle korunması gereken yer-
seçebiliyoruz. (V) Biraz sonra, bütün heybetiyle tepe- ler

nin arkasına doğru süzülerek gözden kayboluyor. (VI) D) Tatlısu kaynaklarında görülen kirlenme buradaki
ekosisteme zarar veriyor
Bu sırada arkadaşım yaklaşık 15 m ileride duran küçük
E) Kaçak ve bilinçsiz avlanma bazı canlı türlerinin yok
kuşu gösteriyor, “Kızıl gerdan, yavaşça yaklaşırsan fo-
olmasını hızlandırıyor
toğrafını çekebilirsin.” diyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
den sonra düşüncenin akışına göre “Tam bekleme-
ye başladığımız anda günün en güzel sürprizlerinden
biriyle karşılaşıyoruz.” cümlesi getirilmelidir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

136. (I) Zamana Karşı Orhan Kemal kitabında yer alan sert 138.Yeni kitabımı, tuşlarına en son on yıl önce bastığım
eleştirileri göz ardı etmedim. (II) Sadece üstadı yücel- emektar daktilomla yazdım. İlk başta eskisi kadar
ten bir çalışma olsun istemedim. (III) Tercihimi kulla- hızlı değildim; ama, kısa sürede iyice açıldım. Dak-
nabilir, bunlardan bazılarını kitaba almayabilirdim. (IV) tilo kullanmak bisiklete binmeye benzer. ----.
Böyle yapsaydım kitabın ruhu da yansıtılmamış olurdu.
A) İlk kitabımı da bu daktiloyla yazmıştım
(V) Zaten bu yazıların hepsi arşivde var, iyi bir araştır-
B) Bazı yazar arkadaşlarım da hâlâ daktilo kullanıyor
macı bunların hepsine kolayca ulaşabilir. (VI) Aslında
C) Yıllarca kullanmasan da nasıl kullanıldığını unut-
böyle bir yol seçmesi yazarın değeriyle ilgili.
mazsın
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
D) Arkadaşlarım teknolojiye ayak uyduramadığımı söy-
den sonra düşüncenin akışına göre “Bu, bana yakış-
lüyorlar
mazdı.” cümlesi getirilemez?
E) Günümüzde daktilonun yerini bilgisayar, bisikletin-
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. kini de motosiklet aldı.

51

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

139.İki kez okumaya değmeyen bir kitap, bir kez oku- 141.Şans Meleği adlı romanı okuduğumuzda görüyoruz
maya da değmez. Dostoyevskiʼyi okumak beni ki bir ironi yatıyor bu başlığın altında. şanstan ve
daha büyük bir insan yaptı. Okuduğum romanın kazanmaktan çok, ---- vurgu yapan bir roman bu.
bana bunu hissettirmesini isterim; roman bana bir
A) yaşama ve olaylara
şeyler katmalı, beni büyütmeli. Klasikleşmiş yapıt-
B) gerçeklere ve duygulara
ları okurken bunu hissederim, yıllar sonra bu kitabı
tekrar okumak istiyorum diye düşünerek okurum. - C) mücadeleye ve başarmaya
---. D) korkuya ve heyecana
A) Çünkü yıllar sonra hangi kitaplardan hoşlanacağımı E) acıya ve kaybetmeye
şimdiden söyleyemem
B) O zaman geldiğinde de yine aynı coşkuyla okuya-
cağım bu kitapları
C) Yıllar sonrasının edebiyat klasiklerini dört gözle bek-
liyorum
D) Türk edebiyatının Osmanlıca yazılmış klasiklerini
okurken zorlanıyorum
E) Çünkü, okuyacağım kitapları seçmede çok güçlük
çekiyorum

142.Ilımlı ve dengeli bilgeliğiyle Montaigne, dört yüz yıl-


lık koca bir zaman dilimini aşmış ve günümüze
ulaşmıştır; çağdaşımızdır o, bugünün ve geleceğin
insanıdır. Çünkü bütün denemelerinde, bakışlarını
iç dünyasına çevirerek aslında insan denen varlığın
her şeye rağmen değişmeyen ve değişmeyecek
140.Geçen hafta İznikʼteydim. İznikʼi; Güney Marma-
olan yapısına ışık tutmuştur. ----.
raʼda, göl kıyısında, küçük ve sevimli bir kasaba di-
ye anlatırsam ona haksızlık etmiş olurum. Bu A) Rönesans kültürünün zirvede olduğu ancak insan
haksızlık, kullandığım sözcüklerden kaynaklanmaz, ilişkilerinin belli standartları aşamadığı bir dönemin
penceresinden bakmıştır olaylara
onlarda bir yanlışlık yoktur. Göl kıyısındadır, sevim-
lidir, küçüktür. ................. İznik böyle anlatılamaz. B) Yani evrensel bir insan portresi çizmiş; onu her yö-
nüyle irdeleyerek, tutkuları, eğilimleri, zaafları,
Bu yazımda “geçmişiyle büyük” İznikʼi anlatmaya
yanlış ve doğrularıyla yansıtmıştır
başlayınca haklı olduğumu göreceksiniz.
C) Yüzyıllara direnmesini sağlayan en önemli özelliği,
A) Bunlar da önemlidir. içten ve kusursuz anlatımıdır hiç kuşkusuz
B) Doğal güzelliklerini göz ardı etmemem gerekir. D) Aslında onun özgür düşünceli bir insan olması bü-
tün ön yargılardan uzak durmasından kaynakla-
C) Peki çinileriyle ünlü değil midir?
nır
D) Hepsi doğrudur ama çok eksiktir. E) Hümanizmi temel alan eğitimine ek olarak o, ken-
E) Ama bir gezgin için bunlar yeterli midir? dini yetiştirmiş, özgür iradesini oluşturup güçlendir-
miştir

52

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

143.Tarihten bu yana oluşturulan bütün değerlerin “kül- 145.Türk edebiyatında olduğu gibi dünya edebiyatında
tür” adını alabilmesi için bunların, toplumun üyele- da denize içeriden bakan yazar azdır. Bu yüzden
ri tarafından ---- gerekir. Bu ise, iletişim kurmanın Conradʼın yeri başkadır benim için. Onun Karanlı-
ve toplumsal bütünleşmenin ----. ğın Yüreği adlı eserini ürpererek okumuştum. Öy-
A) benimsenmesi – göstergesidir lesine canlı sahneler çiziyordu ki yazar, ----. Genç
B) değiştirilmesi – temel amacıdır yaşlarda karalardan sıkılarak yaşamın gizemini su-

C) anlaşılması – karşılığıdır larda arayan, buna otuz yılını adayan bir serüven-
ciyi tanımak, neler yaşayabileceğini öğrenmek çok
D) önerilmesi – bir yoludur
heyecan vericiydi. Tayfalıktan kamarotluğa, kaptan
E) şekillendirilmesi – yoğunlaşmasıdır
yardımcılığından kaptanlığa uzanan bir gemi adamı
deneyimi oluşmuştu bende.

A) okuduklarım bir filmin karelerine dönüşüyordu âde-


ta
B) bu yeteneğini kolay kazanmadığını anlıyordum
C) düş dünyama dalıp olayları kaçırıyordum
D) zaman ve mekândan kopuyor, sığınacak bir liman
arıyordum
E) bildiklerimin yanlış olduğu düşüncesine kapılıyor-
dum

144.William Faulknerʼa, o ünlü Emily İçin Bir Gül öykü-


sünü yazmasına neden olan etken sorulduğunda şu
cevabı veriyor: “Bir hayalet hikâyesiydi bu. İnsan-
ların girmesine izin verilmeyen bir evde, yastığın
üzerinde gördüğüm saç telinin bende bıraktığı izle-
nim sadece.” ----. Gerisi, başarılı kurgudan ibaret
edebî bir sonuç. Eğer o gün Faulkner, o saç telini
yastığın üzerinde görmeseydi belki de bugün Emily
PARÇADAKİ BOŞLUĞU ANLAM BAKIMINDAN EN
İçin Bir Gül gibi güzel bir öykü olmayacaktı.
UYGUN BİÇİMDE TAMAMLAYAN SEÇENEĞİ BU-
A) Yani yazara dokunan bir insanlık hâli, bir ürperti kı- LUNUZ.
saca
B) Yazarın yazmaya düşkün olmasıyla ilişkilendirile-
bilir mi bu, bilemiyorum 146. Öykülerimde, insanın toplumla olan ---- ayrın-
C) Değişmeyen tek şey, insanoğlunun olgular karşı- tılarıyla ----.
sındaki duruşu A) ilişkisini – anlattım
D) Sanatın baştan çıkarıcılığını tartışmaya gerek var B) etkisini – gözlemledim
mı yok mu, tartışılır
C) görüşmesini – yazdım
E) Bir yazar, özlemlerini de yazma özgürlüğüne sahip- D) düşüncesini – tartıştım
tir sonuçta
E) girişimini – sorguladım

53

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

147. Bilim ---- gelişmektedir. Bu gelişmeler izlenerek 150. Türkçe ve edebiyat öğretmenlerimizin çoğu, bir ro-
eğitimde kişisel görüşlerden çok bilimsel tutumun mandaki olayı ya da olaylar dizisini başat öge
temel alınması, bizi daha ---- sonuçlara götürecek- sanıyor. Oysa sanatsal ürünlerdeki olayları insan-
tir. dan soyutlayarak düşünemeyiz. Çünkü ----.
A) ister istemez – çağdaş A) yaratıcı okur, romanı okurken kendi birikimini de
B) beklenenden hızlı – öznel kullanır
C) sınır tanımadan – bilinmedik B) her olay, kişilerin eyleme dönüşmüş istekleri, düş-
D) son yıllarda – belirgin leri, tutkularıdır
E) sürekli olarak – güvenilir C) olaylar kişiler tarafından farklı açılardan değer-
lendirilebilir
D) okuma beğenisi gelişmemiş, yalın kat okurlar
yetiştiriyoruz
E) okullarımızda çağdaş metinlere dayalı eleştirel
148. Yakın zamana kadar Alp Dağlarıʼnın zirveleri ---- okuma yöntemi uygulanmıyor
ulaşılamaz ve ---- yerlerdi. Ancak bugün kimileri o
zirvelere tırmanırken kimileri de o zirvelerin etek-
lerinde yürüyüş yapıyor. Matterhornʼun eteklerinde
kışın kayak, yazın ise doğa yürüyüşünün yanı sıra
iniş bisikleti gibi ---- yapılıyor. 151. Balık sürülerini ---- belirleyen elektronik aygıtların
A) kimi zaman – uzak – çalışmalar da yoğun olarak kullanılması, ---- ürünlerinin azal-
B) herkes için – yüksek – programlar da masına ve bazı canlıların neslinin ---- tehlikesiyle
C) uzun süre – kaygan – uğraşlar da yüz yüze gelmesine neden oldu.
D) insanlar için – tehlikeli – sporlar da A) uzaktan – deniz – tükenme
E) hep – riskli – hareketler de B) yakından – balık – azalma
C) hareketlerinden – su – çoğalma
D) karadan – balıkçıların – bozulma
E) gemiden – tatlı su – değişme

149. Yeryüzündeki denizlerin ve okyanusların ---- hiç


bitmeyeceği sanılıyordu, ancak ---- öyle boyutlara 152. Kimi düşler vardır, uğruna birçok şeyi ---- göze alır
vardı ki ticari değeri olan deniz canlılarının büyük insan, onlar gerçek olsun ister; kimi gerçekler
bir bölümünün nesli ----. vardır, bir zamanlar ---- olduğunu bildiği hâlde yine
A) balıklarının – kazanç – ortadan kaybolmak üzere de ---- zanneder onları.
B) güzelliklerinin – gelişme – yok oldu A) bilmeyi – ulaşılmış – yanlış
C) zenginliklerinin – kaynakların bilinçsiz kullanımı – B) harcamayı – sorgulanmış – masal
tükenme tehlikesiyle karşı karşıya C) kaybetmeyi – yaşanmış – düş
D) canlı varlıklarının – küresel ısınma – değerini yitirdi D) yeniden yaşamayı – bitmiş – öykü
E) su ürünlerinin – aşırı tüketim – oldukça azaldı E) yok saymayı – olmuş – sezgi

54

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

153. Müzelerin yerinde sayan ziyaretçi sayısı, bale, 155. Hâli vakti yerinde yabancı uyruklu bir tanıdığım,
opera ve tiyatro izleyicisi oranlarının düşüklüğü, bütün varlığını ülkesinde bırakarak İstanbulʼa yer-
sinemaların izleyici sayısının azalması ve canlana- leşmişti. Kendisine neden Türkiyeʼde yaşamayı
mayan yayın yaşamı, ---- ortaya koyuyor. seçtiğini sorduğumda verdiği cevabı unutamam:
A) kişiler arası ilişkilerin azaldığını “Orada canım sıkılıyordu. Beş yıl sonra bile neler
B) kültürel yaşamımızın zayıflığını olacağını bilebiliyordum. Yaşamımda hiç sürpriz
C) her sanat dalının herkes tarafından anlaşılamaya- yoktu. Buradaysa bırakın gelecek haftayı, yarın bile
cağını neler olabileceğini kestiremiyorum. ----.”
D) yeniliklere ne kadar kapalı olduğumuzu A) İstanbulʼun doğal güzelliklerini, kalabalığını
E) sanatçıların ürünlerinin azaldığını özlemişim
B) Bu stresli hayata daha fazla dayanabileceğimi san-
mıyorum
C) Aradığım, özlediğim, beklenmedik heyecanlarla
dolu bir yaşam var burada
D) Her şeyin yolunda gittiği ülkemde hiçbir konuda
günlük kararlar alınmaz
E) Bu ülkede yaşayan insanların sıcakkanlılığı bu
kararı almamda etkili oldu

156. Bu yapıt daha ilk sayfadan okurunu ----.


154. Fotoğraf bir ânı olduğu gibi yansıtırken edebiyat, A) içine çekiveriyor
o ânın çözümlemesini yapar. Örneğin biraz önce B) her şeyiyle kabulleniyor
çektiğim fotoğrafta pişirdiği tüm kestanelerini C) sevdirip oyalıyor
satan atıcının yüzü güleçti, ama kestanelerini sat- D) başarıyla kucaklıyor
masaydı yüzü asık olacaktı. Edebiyat açısındansa E) bilinçle seçiyor
durum böyle değil. Bu adamın oldukça uzun bir
hikâyesi olmalı, der ve yaşanan bu hikâyenin kur-
gusunu yapar edebiyat, ----.
A) çünkü iyi bir fotoğraf çekmek için uygun zamanı
yakalamak zordur 157. Bizler, babalarımızdan kalma bilgileri dokunulmaz
B) buna karşılık edebiyatta, yaşananları anlatırken sayıp çocuklarımıza aktarmaya çalıştıkça, yenilik-
sözcükleri ustalıkla seçmek gerekir leri benimsemedikçe ---- düşüncelerden kurtula-
C) ayrıca fotoğraf karesinde, hikâyenin bir ânını ek- mayız.
siksiz olarak görüntüleyebilirsiniz A) çok yönlü
D) çünkü edebiyatın işi, yaşananları en ince ayrın- B) kötü
tısına kadar bellekte canlandırmaktır C) söze dökülemeyen
E) ama gerçeği yansıtabilmek için birtakım teknik bil- D) donup kalmış
gilere gereksinim duyarsınız E) gelişigüzel

55

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

158. Bir konu işlenirken ---- verilerden yararlanmak, 161. Doğadaki bilgelik fark edilip - - - -, bireyin ve kül-
çocuğu olayın içinde yaşatarak ona olayın ---- türün bilgeliği de - - - -.
kavratacak bilgiler vermek ve bunlardan bir sonuç A) anlaşıldıkça – gelişir
çıkarmak gerekir. Eğitimin asıl ---- bu olmalıdır. B) bilindikçe – kabullenilir
A) saptanmış – heyecanını – düzeni C) değiştirildikçe – algılanır
B) örnek – gelişmesini – sonucu D) öğrenildikçe – kaynaşır
C) kitaplardaki – inceliklerini – gelişimi E) korundukça – hızlanır
D) soyut – akışını – yaratıcılığı
E) somut – önemini – amacı

162. Eğitim için yapılan harcamalar - - - - en değerli


yatırım olarak görülmelidir.
A) bazı kişilerin başarılı olmasına yetmeyeceğinden
B) ülkenin geleceği açısından
159. 900 yıldan bu yana yurt edindiğimiz Anadoluʼyu bi- C) beyin göçüyle yurt dışına giderse
zlerden önce birçok ulus da yurt edinmiş ve kül- D) bütçede önemli bir yer tutarsa
türlerini yansıtan sayısız ---- geride bırakarak E) gündelik hayattan ayrı düşünüldüğünde
tarihin ---- çekilmiştir.
A) eseri – derinliklerine
B) belgeyi – içine
C) anıyı – eskiliğine
D) düşünceyi – bilinmezliğine
E) yaşamı – karanlığına

163. Kadın ya da erkek olalım, birçoğumuz dış


görünümümüze çok önem veriyoruz. - - - -. Beden-
imizi temizlemek, cildimizi dış etkilerden korumak
ve güzelleşmek için her gün çok çeşitli kozmetik
ürünü kullanıyoruz.
A) Kozmetik üreticilerinin ürünlerin etkilerini bilimsel
olarak kanıtlama zorunluluğu bulunmuyor
160. Köpek balıklarının ürkütücü olduğunu hiç kimse - B) Kozmetik endüstrisinde, üreticiler ürünün içeriğinde
---. Bir seri katil bakışı, çarpık dişlerle edepsiz bir yer alan maddeleri ürün paketinde belirtmek zorun-
tebessüm, vahşi beslenme tarzı nedeniyle dadır
köpekbalıklarını ---- kimse şaşmamalı. C) Ne var ki kozmetik ürünlerinin kimi zaman alerji gibi
A) bilmiyor – kimsenin algılayamamasına olumsuz yan etkileri olabiliyor
B) yadsıyamaz – sevmekte zorlanmamıza D) Aslında kozmetik ürünün kullanımının hızla yaygın-
C) belirleyemiyor – görmenin heyecanına laşmaya başladığı dönem, 20. yüzyılın başlarıdır
D) anlayamaz – yok saymamıza E) Bu nedenle, kozmetik ürünleri yaşamımızda önemli
E) saptayamaz – incelemek istemememize yer tutuyor

56

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

164. Araştırma sonuçları insanların, genellikle, tanıdık- 166. Asma gibi bitkileri sardırmak için yapılan çardak-
ları yiyecekleri ve pişirme biçimlerini tercih ettik- lar, aynı zamanda, güneşin yakıcı ışınları veya
lerini ortaya koyuyor. Bir başka deyişle, - - - -. rüzgâr gibi etkenlerden - - - - sağlar.
A) çok eskilerden beri, bazı hastalıkların tedavisinde A) yararlanmamızı
bitkilerden yararlanılıyor B) etkilenmemizi
B) her mevsim bulunmayan meyveleri sevenler, bun- C) korunmamızı
ları her istediklerinde yiyemiyor D) ayrılmamızı
C) sağlıklı yaşam için önerilen hemen her diyet de- E) arınmamızı
neniyor
D) beslenme alışkanlıkları, bir kez yerleştiğinde
değişmeye karşı çok dirençli oluyor
E) hazır gıdalar, çalışan insanlara zaman kazandırıyor
ve kolaylık sağlıyor
167. Eğer yaşamınızda yoğun stres varsa ve bununla -
- - -, vücudunuz uykusuzluk, mide bulantısı, öfke
veya ağlama nöbetleri gibi çok - - - - alarm verebilir.
A) uğraşıyorsanız – başarılı biçimde
B) baş edemiyorsanız – çeşitli tepkilerle
C) aşık atamıyorsanız – beklenmedik zamanda
D) çaresiz kalıyorsanız – tehlikeli olarak
E) kaygılanıyorsanız – farklı yollarla
165. Çanak çömlek taşınabilir eşya olduğundan ticaret
ve göçlerle tarih boyunca değişik kültür çevreler-
ine kolayca yayılmıştır. - - - - . Değişik bölgelerin
kültürlerinin, ekonomik gelişme aşamalarının ve
üretim biçimlerinin çanak çömleğin şekil ve de-
senlerine yansıyan farklılıkları, önemli veriler
olarak değerlendirilir. 168. Tiyatro, yaşamın dilini sahneye taşır. Fakat
A) Avrupa çanak çömleği İtalya, Almanya, Fransa ve günümüz tiyatrosu yaşamın dilini yakalayamadı.
İngiltereʼde gelişme göstermiştir Çünkü yaşam çok hareketlendi; aşklar hızlandı,
B) Bu özelliğinden dolayı, çanak çömlek buluntularına işler hızlandı. - - -.
arkeoloji ve sanat tarihi araştırmalarında büyük A) Teknolojik yeniliklerin tiyatro sahnelerinde kullanıl-
önem verilir ması, oyunların yorumlanmasına yeni bir soluk ge-
C) Günümüzde bilinen en eski çanak çömlek örnek- tirdi
leri Anadoluʼda Çatalhöyükʼte ele geçen seramik- B) Tiyatroda seyirciyle iletişim kurmak, aynı duyguyu
lerdir paylaşmak oyuncu açısından önemli
D) Çanak çömlek yapımında yararlanılan değişik C) Tiyatroda klasik eserlerin yorumlanmasındaki fark-
tekniklerin hepsinde, biçimlendirme önemli aşa- lılıklar, yaşama bakıştaki farklılıkları yansıtır
malardan biridir D) Tiyatronun ağır havası, bu hızlı sürece ayak uydu-
E) Günlük kullanım eşyası olan çanak çömleğin ilk ramadı
bezeme tekniklerinden biri, sırsız çanak çömleğin E) Tiyatro oyuncusunun canlandırılan karakterle kur-
üstüne baskı yapmaktır duğu ilişki, oyunun gücünü etkiler

57

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

169. Bahçe ve balkonlar için mobilya üretiminde plas- 171. I. korunmasını sağlayan yeni bir gıda paketleme
tik malzeme kullanımı her geçen gün artıyor. - - - . malzemesi
Ayrıca, olumsuz iklim koşullarına karşı öteki II. bilim insanları, gıdaların bozulmasına neden olan
malzemelerden daha dayanıklı olması, plastiğe üs- III. geliştirdiklerini duyurdular
tünlük sağlıyor. IV. gıdaların daha uzun süre
A) Ahşap malzemeden yapılan mobilyalar daha çok V. bakterilerle mücadele ederek
ev içi düzenlemelerde tercih ediliyor Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
B) Plastik mobilyaların dayanıklılığı, kullanılan plas- turacak biçim sıralandığında, hangisi baştan
tiğin kalitesine bağlıdır üçüncü olur?
C) Bahçe mobilyası denilince önce ahşap, sonra plas- A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
tik malzeme akla gelmektedir
D) Plastiğin doğal bir malzeme olmaması, eskiyerek
atılan plastik mobilyaların çevreyi önemli ölçüde
kirletmesine yol açıyor
E) Malzemesinin ucuz, bakım ve temizliğinin kolay ol-
ması, plastik mobilyaların tercih edilmesinde rol
172. I. sözcüklerin durgun sudaki yapraklar gibi salınma-
oynuyor
sını bekleyen okurlar
II. inişli çıkışlı metinlerden hoşlanan bambaşka bir
okur kitlesi var
III. metnin kendisini oradan oraya savurması yerine
IV. bir yanda okuduğu kitaba kendisini kaptırmak iste-
yen
V. diğer yanda ise beklenmedik anlarda tökezlemeyi
seven
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
dördüncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
170. Bazı kişiler, iş yerlerinde halletmeleri gereken iş-
lerin büyük bir kısmını evlerine de taşıyor. - - - -.
Üstelik bu işe adanma durumu, hayatlarındaki en
büyük mutluluk oluyor.
A) Oysa, bu işleri bir an önce tamamlamaları 173. I. geçen yıl ulaşılan 43,3 milyon adetlik satış
gerekiyor II. bir önceki yıla göre satışların yüzde 20
B) Bu kişiler, sürekli olarak kaybetme ve yalnız kalma III. çizgi roman satışlarında bir patlama yaşanan bu
korkusu yaşıyor ülkede
C) Böyle yapanlar, genellikle, kendilerini işlerine IV. çizgi roman olduğunu gösteriyor
adadıklarına inanıyor V. arttığını ve satılan her sekiz kitaptan birinin
D) Evdeki sorunların iş yerine yansıtılmaması gerek- Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
tiğini gözden kaçırıyor turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
E) Saldırgan yapıda olan bu kişiler, çoğunlukla kaygılı üçüncü olur?
ve gergin oluyor A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

58

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

174. I. insanlara, düşünmeden 177. I. onun, iş gücü ve emeği değerlendirilerek


II. popüler olanın peşinden koşmayı ve elindekinden II. bir parçası hâline getirip
III. tüketim çağının doğurduğu kültür III. son verilmesi ve kadını ekonomik süreçlerin
IV. daha fazlasını istemeyi öğütlüyor IV. verimli hâle getirilmesi gerektiğini savunur

V. sorgulamadan yaşamayı V. modernite kadın üzerindeki baskılara


Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dör-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ik-
düncü olur?
inci olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

178. I. arasındaki bir anlaşmazlığı


175. I. kentlilik oranının, zaman içinde
II. ortak bir paydaya göre
II. yirmilerde seyreden
III. hukuk iki kişinin
III. yüzde seksenlere doğru yükselmesi
IV. her ikisinin de üzerinde anlaşabileceği
IV. çeşitli toplumsal sonuçlar doğurmuştur V. çözme ihtiyacından doğar
V. cumhuriyetin kuruluş yıllarında yüzde Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dör- üçüncü olur?
düncü olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

176. I. içimdeki yazma isteği engellenemez bi duruma


gelir 179. I. Tanzimatʼtan itibaren yetişenlerinse
II. esin perimi hemen harekete geçirir ve II. yepyeni bir kaynaktan yararlanmayı tercih etmişti
III. rüzgârla savrulan yağmurun III. edebiyat dünyamızda bu yazar
IV. gri bulutların iyice alçaldığı IV. körü körüne Batıʼya öykündüğü
V. kiremitleri dövdüğü havalar V. eskilerin Osmanlı geleneğini sürdürdüğü
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, hangi baştan ikinci turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ik-
olur? inci olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

59

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

180. I. Nobel ödüllü Karl Landsteinerʼin 183.I. sanatsal değerini artırıyor


II. çeşitli etkinliklerle kutlanıyor II. karakterlerin duygularına da
III. insanların kan gruplarını A, B ve O şeklinde sınıf- III. bazı polisiye filmlerde
landırılan IV. yer veriliyor olması filmlerin
IV. doğum günü olan 14 Haziran V. gerçek olayların ele alındığı
V. her yıl “Dünya Kan Bağışçıları Günü” olarak Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dör- ikinci olur?
düncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

181.I. arayıp bulmaya adayan


II. tanımlayan sanatçı, bu çalışmasında 184.I. kitap yazılan nadir kadın yazarlarından biri

III. İstanbulʼu bir kez daha yorumluyor II. Sylvia Plath edebiyat tarihinin

IV. kendini, şehirlerin ruhlarını III. gizemli kalan, hakkında çok sayıda

V. bir sokak fotoğrafçısı olarak IV. çok merak edilen ama

Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- V. yine de bir yanıyla hep
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
ikinci olur? turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. üçüncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

182.I. kadınların yazar olabilmek için 185.I. yerel oyuncak üreticilerinin izlerini süren kapsamlı
II. biri kabul edilen “Kendine Ait Bir Oda”da II. kurucusu ve yöneticisi olan yazar, kitabında
III. ihtiyaç duyacaklarını söylüyordu III. bir araştırma ortaya koymuş
IV. Virginia Woolf, edebiyat tarihinin en önemli IV. oyuncağın sosyolojik boyutunu da içeren tarihsel bir
metinlerinden inceleme ile
V. mutlaka biraz paraya ve kendilerine ait bir odaya V. ülkedeki ilk ve tek oyuncak müzesinin
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dör- turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dör-
düncü olur? düncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

60

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

186.I. rol yapma yeteneklerini geliştirmek 189.I. 2026 ile 2060 yılları arasında dünyanın
II. ekip çalışması ortamı sağlayarak onlara ses II. neslinin yok olmasına yol açacağını ortaya koydu
III. çocuklara tiyatroyu sevdirmek ve onların III. bunun kutuplarda yaşayan bazı canlı türlerinin
IV. deneyimli tiyatrocuların ders verdiği kursta IV. yapılan son araştırmalar, önlem alınmadığı takdirde
V. beden ve hareket çalışmaları yaptırmak amaçlanı- V. ortalama sıcaklığının iki derece artacağını ve
yor Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci olur?
ikinci olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

187.I. bunun asıl nedeni gelecekte 190.I. İbrahim Peygamberʼin, bugün kalenin
II. değişemeyecek kadar sevmemizdir II. Halep şehri, “süt sağmak” anlamına
III. başka hiçbir şeyle III. olduğu tepede süt sağarak ihtiyacı
IV. bugüne kadar kitap ve dergi yayıncılığını bırakma- IV. gelen Arapça “Halab al Shahba” adını
dıysak V. olanlara dağıtmasından alıyormuş
V. para kazanma ümidimiz değil yaptığımız işi Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dör- ikinci olur?
düncü olur? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

188.I. çökelti örneklerinin içinde


II. Japon araştırmacılar, Guam Adasıʼnın güneybatı-
191.I. incelediği esere bakış açısını
sında bulunan
II. bulduğu sonuçların çeşitlilik kazanmasını da sağlar
III. çoğu şimdiye kadar bilinmeyen bir hücreli
III. zengin bir kültürel birikime sahip olması
IV. canlılara ait fosiller buldular
IV. genişletmekle kalmaz
V. Challenger Çukuruʼndan aldıkları
V. bir edebiyat araştırmacısının
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dör- Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-

düncü olur? turacak biçimde sıralandığında, hangisi ilk sırada


yer alır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

61

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

192.I. kısa bir gözlem sonunda keşfedildi çünkü 195.I. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının
II. yaklaşık bir saat süren II. şiir dışında hiçbir türü denenmemiştir
III. gezegenin yeri daha önceden III. en üretken ozanlarından biri olan
IV. Neptün gezegeni Johann G. Galle tarafından IV. Fazıl Hüsnü Dağlarca bütün yaşamını
V. matematiksel olarak hesaplanmıştı V. şiire adamış
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
üçüncü olur? üçüncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

193.I. küçük bir şehrinde kurulan aile tersanesi


II. günümüzde, uluslararası pazardaki 196.I. beyaz pamuksu tırtıl keseleriyle
III. güçlü rakipleriyle yarışabilecek duruma gelmiştir II. çam kese böcekleri çam türlerinin
IV. denize kıyısı bile olmayan III. yapraklarını yiyerek ağaçları çıplak bırakıyor
V. 1795ʼte Almanyaʼnın IV. kendini belli eden
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- V. ağaç üzerinde bıraktıkları
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dör- Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
düncü olur? turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dör-
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. düncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

194.I. özgür bir yazar


197.I. yerel efsaneleri derleyerek
II. belirleyici özelliklerini bile
II. pek çok ülkede dinlediği
III. olduğumu düşünüyorum
III. kitap hâline getirmiş
IV. deneme türünün
IV. romancı gezdiği
V. gereksiz sayan
V. yüzyılın başlarında dünyaya gelen
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
ikinci olur? turacak biçimde sıralandığında, hangisi ilk olur?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

62

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

198.I. kısa metrajlı bu belgesel 201.I. ağır ağır salınarak renk değiştirdiğini
II. bir savaş tarihi sunuyor II. önüne gelen sandalları delice sürükleyen
III. alanı etkileyen sonuçlarını ortaya koyan III. görmeyi de severim
IV. izleyicisine kapsamlı ve sürükleyici IV. köpük köpük çılgıncasına akarak
V. savaşın nedenlerini ve çok geniş bir V. suyun bir başka köşede
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dör- turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dör-
düncü olur? düncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

199.I. harflerin görünümleri ve sesleriyle 202.I. dayanılarak oluşturulmuş


II. ünlü Rus şair bu dizelerinde II. ögesi olduğu görülmektedir
III. bağlantı kurarak sanatseverleri III. geçmişten bugüne dek değişik ulusların şiirleri
IV. bir dansçının hareketleri arasında IV. kalıpların şiirin önemli bir
V. farklı yönde düşünmeye çağırıyor V. incelendiğinde hece sayısına
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
ikinci olur? ikinci olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

200.I. uçsuz bucaksız bu doğada


203.I. çekilen bu filmin
II. karşımıza çıkan bildik bilmedik her hayvan karşı-
sında II. sadık kalarak yapılan en iyi

III. sevinç çığlıkları atarak yolumuza devam ettik III. eleştirmenler çok para harcanarak

IV. insanın ruhuna dinginlik veren IV. uyarlama olduğunu söylüyorlar

V. kar leoparlarını görmeyi düşlerken V. tüm ayrıntılarıyla romana

Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş-

turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan

üçüncü olur? ikinci olur?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

63

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

204.I. iyiyle kötünün daimi 207.I. feribot yolcularını


II. ödüllendirildiğinin altını çiziyor II. burada görecek çok şey
III. savaşı sonucunda III. adanın kıyısında
IV. iyilikseverliğin ve erdemin mutlaka IV. olduğunun bir kanıtıydı
V. bu roman karmaşık kurgusuyla V. selamlayan görkemli kale
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, cümledeki ilk söz turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
hangisi olur? üçüncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

205.I. dış pazarda saygın bir yere sahiptir 208.I. denize çakılan kazıklar
II. dünya pazarlarından gelen talebi II. bölgenin turistik ününü artırıyor
III. standartlarda üretilen Türk zeytini ve zeytinyağı III. yoksul halk tarafından
IV. tarım yöntemleriyle ve uluslararası IV. üzerinde kurulan evler
V. karşılamak üzere organik V. toprak sahibi olmayan
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
üçüncü olur? ikinci olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

206.I. ağlamak üzere olan küçük 209.I. kitap metin içi göndermeleri ve
II. dışarı doğru çıkarıp II. bir başvuru kaynağı sunuyor
III. dudaklarını büzerek III. felsefe çevrelerinde çok beğenilen
IV. yaşlı kadın alt dudağını IV. Sartre hakkında araştırma yapacaklara önemli
V. torununun taklidini yapıyordu V. en sonda yer alan geniş kaynakçasıyla
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi birinci turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dör-
olur? düncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

64

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

210.I. bisiklet kullanmayı öğrenmede 213.I. sürekli parlayan güneşi sayesinde


II. düşmeden yol alırken II. yarımadanın güney ucunda
III. daha eğitici olur III. binlerce turisti kendine çekiyor
IV. edinilen deneyimden IV. pek çok ülkeden
V. düşerken edinilen deneyim V. yer alan şehir
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan turacak biçimde sıralandığında, hangisi birinci
üçüncü olur? olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

211.I. eylül ayında bir milyona yakın


II. otomobil tutkununu ağırlıyor 214.I. en uzun süre
III. otomobil fuarlarından birine II. rekorlar kitabına geçti
IV. dünyanın önde gelen III. sahnelenen oyun olarak
V. ev sahipliği yapan Frankfurt her yıl IV. ilk kez 1950ʼlerde
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş- V. izleyiciyle buluşan müzikal
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş-
ikinci olur? turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan dör-
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. düncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

212.I. yer alan figüranlar birer


215.I. güneşin doğuşunu izlemek için
II. filmi tamamlıyorlar
II. tasarlanmış arazi araçlarıyla gece
III. filmin savaş sahnelerinde
III. çölün en çekici anlarından olan
IV. görsel açıdan
IV. karanlığında yola çıktılar
V. karakter değillerse de
V. bölgenin şartlarına göre
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş-

üçüncü olur? turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan


üçüncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

65

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

216.I. ama ustasından farklı bir yaklaşımla 219. I. kros kayağı günümüz kış sporlarının

II. Borges gibi metinler arası bağlar kuruyor II. ve kayağın atası olarak görülen
III. ülkelerde yüzyıllar boyunca ulaşım amacıyla kul-
III. Alberto Manguel eserinde
lanılan
IV. yani gizli veya açık göndermeler yapıyor
IV. karın uzun süre yerden kalkmadığı
V. anlatısını somut yerler ve zamanlar üzerine kuru-
yor V. en gözdelerinden biri
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dör- turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
düncü olur? üçüncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

217.I. lisansüstü çalışmalar yapabilmeleri için burs veril-


di 220. I. bazı kimyasal maddelerin
II. yüzü aşkın yetenekli genç sanatçıya II. yeni yeni öğrenmeye başladık
III. dünyaca tanınmış eğitim kurumlarında III. işimizde sıklıkla kullandığımız
IV. ülkemizin önemli besteci ve icracıları olan IV. sağlığımıza zarar verdiğini
V. bugün büyük çoğunluğu V. günlük yaşantımızda, evimizde ya da
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dör-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
düncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V dördüncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

218. I. tarihsel gelişim sürecinde kullanılan tekniklerin ve


motiflerin sırrını çözmek gerekiyor
II. fakat günümüzde yeniden canlandırılmaya çalışı-
lan Türk çini ve
III. sonraları giderek unutulmaya yüz tutan
221. I. çiçeklerinin mis gibi kokusu
IV. 14. yüzyılın ortalarından başlayıp 17. yüzyılın so- II. inerken turunç, portakal ve limon
nuna kadar en parlak dönemini yaşayan
III. Toroslardan denize doğru
V. seramik sanatı hakkında doğru bilgi edinebilmek
IV. “gençlik aşısı” olmuş gibi canlanırsınız
için
V. içinize dolar ve
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
taracak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ik-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
inci olur?
dördüncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

66

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

222. I. kültür değerlerinin restorasyonundan 225. I. bitki ekosistemleri arasındaki


II. çağdaş yapıtların kente II. korunmasına önemli katkılarda bulunmuş
III. hayata geçirilmesi için çalışıyor III. söz konusu bitki ekosistemlerinin
IV. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı IV. Akdeniz iklim tipine sahip Fransa, Yunanistan, ABD
V. kazandırılmasına kadar yüzlerce projenin gibi ülkelerde yangınlarla
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- V. ekolojik ilişkiler araştırılmış ve elde edilen bilgiler
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
üçüncü olur? turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ik-
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. inci olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

223. I. bunlardan doğacak can kayıplarının ve ekonomik


kayıpların
II. ülkeler bir araya gelerek ortak bir 226. I. çevrilebileceğini ortaya koydu
III. önlenmesi ya da azaltılması amacıyla II. 1841 yılında J. Robert Mayer yaptığı bir deneyde
IV. doğal afetlerin dünya genelinde giderek arttığı son III. ısının da kinetik enerjiye
yıllarda IV. havanın sıkıştırılması ile sıcaklığın meydana
V. çözüm yolu bulmaya çalışıyor geldiğini göstererek
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- V. kinetik enerjinin ısıya
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ik- Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
inci olur? turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. dördüncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

224. I. Frigleri konu edinen sergi 227. I. üzerinde beliriyor


II. ay sonuna kadar ziyaretçilerini bekliyor II. birlikte gökyüzünün en etkileyici
III. kendilerinden sonra gelen III. günlerde havanın kararmasıyla
IV. Yunan ve Roma Uygarlıklarını etkileyen IV. kışın ortalarına geldiğimiz şu
V. Anadoluʼda köklü bir kültür oluşturarak V. takım yıldızı Orion doğu ufku
Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan turacak biçimde sıralandığında, hangisi ilk sırada
üçüncü olur? yer alır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

67

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

228. I. Kuruluş amacı, Osmanlı donanmasına yelken bezi 231. I. uzay taşımacılığı adına tarihî bir
ve halat üretmekti. II. Challenger Uzay Mekiğiʼnin
II. Ancak bir süre sonra Akdeniz ticari ve askerî gemi- III. büyük acı veren bir felakete dönüştürmüştü
ciliği buharlı gemilerin egemenliğine girdi. IV. kalkıştan hemen sonra düşmesi
III. İplikhane-i Amire, 19. yüzyılın ilk yarısına V. adım olabilecek bu olayı
damgasını vuran devlet merkezli sanayileşme poli- Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş-
tikasının ilk fabrikasıdır. turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dör-
IV. Bu ani değişimin ardından 1830ʼların başında bu düncü olur?
fabrikada, devlete ait öteki tekstil fabrikalarının A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
ihtiyacını karşılamak amacıyla iplik eğrilmeye baş-
landı.
V. Bu yüzden Osmanlıʼnın yelken ve halat ihtiyacı bir-
denbire azaldı.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü
olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 232. I. eğilen menekşelerin
II. arasında taç yaprakları bir o yana bir bu yana
III. devrilecekmiş hissini veren kocaman ağaçların
IV. afacan gülümsemesi hep gözümün önündedir
229. I. yaşamın hüzünlü ve karamsar yanından çok V. fırtınalı günlerde bahçede kırılıp
II. ele aldığını görüyoruz Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş-
III. çalışmalarında ana malzeme olarak turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
IV. keyifli yanını üçüncü olur?
V. insanı kullanan ressamın A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında hangisi en başta
yer alır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

230. I. inşa ettikleri beton havuzun altında 233. I. modern ve çağdaş sanat
II. yapmayı planlayanlar II. bu müze ülkemizin
III. antik bir havuz oluğunu düşünmemişlerdi III. ortaya koymayı, korumayı
IV. Eflatunpınarʼda alabalık yetiştirme sahası IV. alanındaki birikimini
V. Beyşehir Gölüʼnün birkaç kilometre batısındaki V. ve değerlendirmeyi amaçlıyor
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan ik- turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan ik-
inci olur? inci olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

68

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

234. I. cebindeki parayla gidip yağlı boya aldığı ânı 237. I. sonuçlarından biri, Amerikan turnalarının
II. ilk adımı olarak hatırlıyor II. 500ʼe kadar yükselmesidir
III. sinemaya gitme teklifini reddederek III. doğa koruma çalışmalarının önemli
IV. sanatçı olma yolundaki IV. yüzünden 41ʼe düşen sayısının
V. öğrenciyken kız arkadaşının V. avlanma ve yaşam alanı tahribatı
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dör- turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ik-
düncü olur? inci olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

235. I. oyunculuğuyla sadece 238. I. Sultan Abdülmecit tarafından mimar


II. komedilerde de başarılı II. büyümekte olan kentin siluetini de değiştirmiştir
III. o, kendine has III. yenilikçi bir padişah olan
IV. olduğunu ispatlamıştır IV. inşa ettirilen Dolmabahçe Sarayı hızla
V. dramlarda değil V. Garabet Balyan ve oğlu Nikogos Balyanʼa
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, cümledeki ilk söz turacak biçimde sıralandığında, cümledeki ilk söz
hangisi olur? hangisi olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

236. I. çektirmekten kendini alıkoyamıyor 239. I. el animasyonları ve gölge oyunu


II. eski otomobil koleksiyonunu II. düzenlenen kukla festivalinde
III. bu sergide yer alan III. ipli kuklanın yanı sıra
IV. direksiyonuna geçip bir fotoğraf IV. mayıs ayının ilk haftasında
V. görünce insan birinin V. gösterileri de sergilendi
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
üçüncü olur? dördüncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

69

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

240. I. dünya şiirinin 243. I. bilimsel eserlerin çevirisinde


II. uluslararası şiir festivali II. çevirinin sanat değeri değil
III. ülkenin usta şairlerinin yanı sıra III. yabancı dilde yazılmış
IV. dinleyicilerle buluşturuyor IV. dikkate alınan nokta
V. önde gelen isimlerini de V. bilimsel gerçekliğe uygunluğudur
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
ikinci olur? üçüncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

241. I. yeni projesinde 244. I. insan elinden bırakmadan


II. kötü adam rolleriyle II. bir çırpıda okumak istiyor
III. adını duyuran aktör III. içine çeken kitabı
IV. bugüne kadar oynadığı IV. itibaren okuru sayfalarının
V. farklı bir rolle karşımıza çıkıyor V. ilk birkaç cümlesinden
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ik- turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
inci olur? dördüncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

242. I. tehdit altında olan mercan 245. I. büyük yangından sonra Avrupalılar
II. nedeniyle dünya genelinde II. inşa etmeye başladılar
III. bilim adamları denizlerin kirlenmesi III. Galata ve Peraʼda boşalan alanlarda
IV. sistemlerinin kurulmasını önerdiler IV. ortalığı kasıp kavuran
V. resifleri için erken uyarı V. ticarete yönelik binalar
Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş- Yukarıdaki sözler kurallı ve anlamlı bir cümle oluş-
turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan turacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan
üçüncü olur? dördüncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

70

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

246.Trilyonluk evlerin kitaplıklarında, kapakları hiç açılma- 249.(I) Çeviri dünyasının en önemli oyuncularından biri çe-
dan duran ve yalnızca süs eşyası gibi görülen kitaplar, virmenlerdir. (II) Çünkü çevirisi, bir kitabı rezil de ede-
aslında hücre hapsindeki masumlardır. bilir, vezir de! (III) Bir kitap ne denli ustalıkla yazılmış
Bu cümlede kitaplarla ilgili olarak anlatılmak iste- olursa olsun kötü bir çevirmenin eline düşerse okun-
nen aşağıdakilerden hangisidir? mayacak bir yapıt hâline gelebilir. (IV) Ama bazen de
A) Asıl işlevi dışında kullanıldığı Don Kişotʼun, yazarı Cervantesʼin adını gölgede bırak-
B) Etkileyiciliğini yitirdiği ması gibi çevirmenlerin de yazarların adını gölgede bı-
C) Türlerine göre sınıflandırılmadığı raktığı görülmüştür. (V) Ortaya çıkan çeviri metni
D) Okunmaya değer bulunmadığı düzeyliyse, metne gereksiz müdahaleler yapılma-
E) Evlere görsel güzellik kattığı mışsa, çevirinin üzerinde kafa yormanıza gerek kalmı-
yorsa çevirmenin başarısından söz edilebilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri
anlamca birbirine en yakındır?
A) I. ve II. B) II. ve III. C) III. ve IV.
D) III. ve V. E) IV. ve V.
247.“İş yaşamında, geldiğin zaman boşluk dolduran değil
gittiğin zaman yeri doldurulamayan ol!” sözüyle aşa-
ğıdakilerden hangisinin önemi vurgulanmak isten-
miştir?
A) Verilen görevi zamanında bitirme
B) Her konuda fikir ileri sürebilme
250. Yaşamı yorumlamak, tutarlı bir dünya görüşüne sahip
C) Takım çalışmasına yatkın olma
olmak kolay iş değil. (II) Üstelik mutsuz olma korku-
D) Karşısındakine saygılı davranma
suyla kendini tanımaya yanaşmıyor insan. (III) İşi, hazır
E) Herkesten daha çok bilgi ve birikime sahip olma
bilgilerle yürütmeyi tercih ediyor. (IV) Çünkü bu yolda
ilerlemek için bitmez tükenmez bir enerji gerek. (V)
Kendisi üzerine düşünmek, kendini tanımak pek işine
gelmiyor insanın.
248.“İmkânsız bir işi başarmanın tek yolu, başarmanın
mümkün olduğuna inanmaktır.” Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangile-
rinde söylenenler anlamca birbirine en yakındır?
sözü aşağıdakilerden hangisine anlamca en yakın-
dır? A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve III.
D) II. ve V. E) III. ve IV.
A) İyi bir başlangıç, yarı yarıya başarı demektir.
A. Gide
B) Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez.
La Fontaine
C) O işin başarılmasının imkânsız olduğunu bilmedik-
leri için başardılar.
251.“Siz yolunuza devam edin, böyle yaparsanız hedefe
M. Twain
kendiliğinden varırsınız.” sözü, aşağıdakilerden han-
D) Başarı güçlü olana gülümser, başarısızlık zayıflara
gisinin önemini vurgulamaktadır?
çullanır.
A) Beklenmedik durumlara hazırlıklı olma
O. Wilde
B) Hızlı karar verebilme
E) Başarısızlık, daha zekice başlama fırsatından baş-
C) Ulaşılabilir amaçlar belirleme
ka bir şey değildir.
D) Gerektiğinde yardım almaktan çekinmeme
H. Ford
E) Amaca doğru, kararlılıkla ilerleme

71

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

252.(I) Bu filmde oynayacak oyuncuların seçimi üç aşa- 255.“Genç şairler şiirin kendileriyle başladığını sanırlar, yaşlı
mada yapıldı. (II) İlk önce başaktörler ve başaktrisler, şairlerse kendileriyle bittiğini.” sözüyle anlatılmak is-
ardından figüranlar, en son da çocuk aktörler seçildi. tenen düşünce aşağıdakilerden hangisi olabilir?
(III) Aktörlerin seçimi her zamanki yöntemle yapıldı. (IV) A) Şairlerin şiire olan tutkularının, yaşları ilerledikçe
Seçilenlerin yüzlerinin, filmde anlatılan olayın geçtiği azaldığı
zamanın yüzleriyle benzeşmesine çok dikkat edildi. (V) B) Şairlerin, en iyi şiirin kendilerininki olduğunu düşün-
Hepsi de “eski bir fotoğraftan fırlamış” dedirtecek düğü
türden olmalıydı. (VI) Bunun için az çaba da harcama- C) Şairlerin gençlik ve yaşlılık dönemlerinde farklı nite-
dık. (VII) Kuzey Almanyaʼdaki hemen her köyü gezip likte şiirler yazdığı
uygun yüzler aradık. D) Genç ve yaşlı şairlerin, farklı konularda şiirler yaz-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi, altı mayı tercih ettiği
çizili cümleyi açıklar niteliktedir? E) Şiirde genç-yaşlı kuşak ayrımı yapılmaması gerek-
A) II. B) III. C) IV. D) VI. E) VII. tiği

253.Zamanında kendisi de iyi bir kaleci olan Fransız


düşünürü ve romancısı Albert Camus, “Ahlaka dair bil- 256.“Emniyet kemeri, tekerlekli sandalye kadar bağlayıcı
diğim ne varsa futboldan öğrendim. Çünkü top hiçbir değildir.” sözüyle vurgulanmak istenen düşünce
zaman beklediğim köşeden gelmedi.” demiş. aşağıdakilerden hangisi olabilir?

Albert Camus bu sözleriyle aşağıdakilerden hangi- A) Trafikte emniyet kemeri takmanın yasal bir zorunlu-
sini anlatmak istemiş olabilir? luk olduğu
B) Emniyet kemerinin öncelikli olarak ayak ve bacak-
A) Ahlak üzerine geliştirdiği düşünceleri aktarmada fut-
ları darbelerden koruduğu
bol terimlerinden yararlandığını
C) Yürüme engeli yaratan sakatlanmaların çoğunlukla
B) İyi bir düşünür ve romancı olmasını, eskiden sporla
trafik kazası nedeniyle ortaya çıktığı
uğraşmış olmasına bağladığını
D) Çocuklar da dahil herkesin emniyet kemerini rahatça
C) Farklı bir alanda edindiği tecrübenin yaşama bakış
takabileceği
açısını etkilediğini
E) Emniyet kemeri takmanın vereceği sıkıntının, teker-
D) Kendisini, düşün ve yazın alanlarında, futbolda ol-
lekli sandalyeye bağımlı olmanın yanında önemsiz
duğundan daha başarılı bulduğunu
kaldığı
E) Başarılı bir sporcu olmanın öncelikle güzel ahlaka
sahip olmaktan geçtiğini

257.“Kitaplar yaşadıkça ʻgeçmişʼ diye bir şey olmayacaktır.”


sözüyle anlatılmak istenen düşünce aşağıdakiler-
254.Çevirmen de bir insandır. Onun da bir bakış açısı var-
den hangisi olabilir?
dır. Bu bakış açısı, ister istemez çeviriye yansır. Dola-
yısıyla aynı yapıtın farklı çevirileri olabilir. A) Kitaplarda sık sık geçmiş olayların konu edildiği
B) Geleceği öngörmek için geçmiş olaylardan yarar-
Bu parçada çevirmenle ilgili olarak aşağıdakilerden
lanılabileceği
hangisi anlatılmaktadır?
C) Tarihin, sürekli tekrar eden benzer olaylarla dolu
A) Üslubunun yapıttan yapıta değiştiği
olduğu
B) Düşüncelerini istediği gibi yansıtamadığı
D) Kitapların geçmişi bugüne taşıyan aracılar olduğu
C) Başka çevirmenlerden etkilendiği
E) Tarih araştırmalarında, geçmişi aktaran kitapların
D) Yetkinliğinin çeviriyi etkilediği
önemli yer tuttuğu
E) Çeviriye yorumunu kattığı

72

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

258.Bir futbol okulunun duvarındaki “Seni buraya getiren 261.“Yaşamda hatalar yoktur, yalnızca dersler vardır.” sö-
yeteneğindir, seni burada tutacak olan ise karak- züyle anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden
terindir.” yazısıyla anlatılmak istenen düşünce aşağı- hangisidir?
dakilerden hangisi olabilir? A) Olaylara farklı açılardan bakmak gerektiği
A) Futbolun çok çalışmayı gerektiren zor bir spor B) Yapılan her yanlıştan bir şeyler öğrenileceği
olduğu C) Doğru ile yanlışın göreceli kavramlar olduğu
B) Futbol okuluna kabul edilmede yetenek kadar karak- D) Geçmişe bağlı kalarak yaşamak gerektiği
terin de önemli bir kriter olduğu E) Yanlışların doğrulardan daha uzun süre hatırlandığı
C) Futbolcuların tavır ve davranışlarının, okuldaki gele-
ceklerini etkileyeceği
D) Futbolcu adaylarının fiziksel olduğu kadar psikolojik
olarak da değerlendirilmesi gerektiği
E) Futbol okulundan mezun olmanın profesyonel fut-
bolcu olmaya yetmeyeceği
262.“Bir şirketin başarısının göstergesi, problemlerinin olup
olmadığı değil, bu yılki problemlerin geçen yılkilerle
aynı olup olmadığıdır.” sözüyle anlatılmak istenen
düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Her başarılı şirketin kriz dönemlerinde zor anlar
259.“Uçurtmalar rüzgâr gücüyle değil, o güce karşı koy- yaşayabileceği
dukları için yükselir.” sözü, başarıya ulaşmada aşağı- B) Dışarıdan başarılı gibi gözüken şirketlerin de sorun-
dakilerin hangisinin önemini ortaya koymaktadır? larının bulunabileceği
A) Olaylara olumlu yönden bakma C) Bütün şirketleri değerlendirmede kullanılacak ortak
B) Zorluklara göğüs germe bir başarı ölçütünün bulunmadığı
C) Belirli bir hedefe odaklanma D) Şirketlerin başarılarının, sorunların çözümünde gös-
D) Deneyimlerden yararlanma terilen performansa bağlı olduğu
E) Çevre koşullarını göz önünde bulundurma E) Sürekli yeni problemlerle uğraşmak zorunda kalan
şirketlerin başarısızlığa mahkûm olduğu

260.“Bugün okyanusa atılan çöp miktarı, okyanustan çıka-


rılan balık miktarının üç katına ulaşmıştır.” sözüyle an- 263.ʻDünʼ, bozdurulmuş bir çek, ʻyarınʼ ise bir bonodur. Yal-
latılmak istenen düşünce aşağıdakilerden nızca ʻbugünʼ, eldeki nakit paradır.” sözüyle anlatılmak
hangisidir? istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

A) Okyanusların iç denizlere göre daha çok kirlendiği A) Yalnızca yaşanan anda bir şeyler yapma olanağı bu-
B) Okyanuslarda yapılan balık avcılığının giderek azal- lunduğu
dığı B) Yaşamın, zaman kaybedilecek kadar uzun olmadığı
C) Derin denizlerde yaşayan balık türlerinde azalma C) Hayallerin kendi kendine gerçekleşmesini bekle-
görüldüğü menin yanlışlığı
D) Balıkçılıktan eskisi kadar çok kazanç sağlanamadığı D) Geleceğin bugünden daha iyi olacağı
E) Okyanuslardaki kirlenmenin tehlikeli boyutlara var- E) Geçen zamanın insana mutlaka bir şeyler
dığı kazandırdığı

73

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

264.“Bazıları yalnızca mevcut şeylere bakar ve ʻNeden 267. “Kabuğu yeşil olan bir cevizi kırmak neredeyse imkân-
var?ʼ diye sorar; ben olmayan şeyleri de hayal eder ve sızdır, ama olgunlaşan ceviz bir vuruşta açılır.” sözüyle
ʻNeden yok?ʼ diye sorarım.” diyen bir kişi aşağıdakil- anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
erden hangisiyle nitelendirilebilir? A) Zamanından önce kalkışılan işleri başarmanın zor
A) Kötümser B) Araştırmacı olduğu
C) Başarılı D) Konuşkan B) Bir sorunu çözmek için bazen başkalarının
E) Çalışkan yardımına gereksinim duyulduğu
C) Sorunları çözmek için farklı bir bakış açısına sahip
olmak gerektiği
D) Zor işlerin üstesinden gelmek için kararlılığın önemli
olduğu
E) Bazen eldekilerle yetinmek gerektiği

265. Ürünlerini “Biz üretiyoruz, biz satıyoruz.” sloganıyla 268.Bakımlı köy evinde kedileri, tavukları ve eksik olmayan
pazarlayan bir firma, bu sözle aşağıdakilerden konuklarıyla yaşıyordu. Evin giriş katına yerleştirdiği
hangisini anlatmak istemiş olabilir? seramik fırını ise yaşamının rengi ve anlamıydı. Bin bir

A) Kullandıkları tüm ham maddelerin kendi üretimleri renkli tabaklar, çanaklar, vazolar, heykelcikler üreti-

olduğunu yordu çamurdan. Bir ara, neden kenti bırakıp Egeʼnin


bu küçük köyüne kaçtığını sordum. Bir an sustu, sonra:
B) Bu tür bir ürünü satışa sunan tek firma olduklarını
“Hayatı yavaşlatmak için!” dedi.
C) Piyasada ürünlerinin taklitlerinin bulunduğunu
D) Firmanın, ürünlerini fabrika satış mağazalarında in- Bu parçadaki altı çizili sözle kişi, neyi anlatmak is-
temiştir?
dirimli olarak sattığını
E) Üretici ile satıcı arasında bir aracı olmadığından A) Köyde istediği kadar seramik üretebileceğini

ürünlerinin ucuz olduğunu B) Kentin yorucu koşullarında sağlık sorunları yaşaya-


cağını
C) Çalışmalarının doğal bir çevrede daha verimli ola-
cağını
D) Toprakla uğraşan insanlar arasında daha mutlu ola-
cağını
E) Köyün kargaşadan uzak, sakin ortamında hayatı
duyumsayarak yaşayacağını

266.“Büyük projelere yarım kalmış fikirlerle başlamayın.”


sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi-
269.“İnsan ömrü boyunca, adı dünya döndükçe yaşar.”
sidir?
sözüyle anlatılmak istenen düşünce aşağıdakiler-
A) Başarılı her işin ortak çalışmaların ürünü olduğu den hangisidir?
B) Bir işi bitirmeden başka bir işe başlamanın yanlışlığı
A) Kişinin, ölümünden sonra da yaptığı işlerle anıldığı
C) Başkalarının düşünceleriyle başarıya ulaşılamaya-
B) Yaşanan her anı iyi değerlendirmenin önemli olduğu
cağı C) Kişilerin adlarının çocuklarına verildiği
D) Önemli bir konu hakkında yeterince düşünülmeden D) Kişinin soyunun çocukları yaşadığı sürece devam
uygulamaya geçilmemesi gerektiği ettiği
E) Geniş kitleleri ilgilendiren çalışmalardan sonuç E) Kişinin değerinin ölümünden sonra anlaşıldığı
almak için beklemek gerektiği

74

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

270.“Uçurumu sevenin kanatları olmalı.” sözüyle anlatıl- 273.1959ʼda Hindistan başbakanı Nehru bir konuşmasında,
mak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? “Nüfus kontrolü bizim tüm sorunlarımızı çözmez; ama
A) Hayatta başarı kazanmak için belli riskleri almak ge- öteki sorunlarımız da bunsuz çözülemez.” demiştir.
rektiği Nehru bu sözüyle ne anlatmak istemiş olabilir?
B) İnsanların, kaldırabileceklerinden fazla sorumluluk A) Sorunların çözümüyle ilgili görüş ayrılıkları olduğu
altına girmelerinin doğru olmadığı B) Bugüne dek denenen çözümlerin başarısız olduğu
C) Bir işte başarılı olmak için teknolojiden yararlanıla- C) Nüfus artışını yavaşlatmak için alınan önlemlerin
bileceği yetersiz kaldığı
D) Tehlikeyi göze alanın bundan zarar görmemesi için D) Bazı sorunların ikinci planda kalmasının ülkenin
yeterli donanıma sahip olması gerektiği gelişmesini engellediği
E) Önceden hesaplanamayan risklerin ortadan kaldırıl- E) Nüfusun fazla olmasının sorunların çözümünü çok
masının mümkün olmadığı zorlaştırdığı

274.Günümüzde birçok yazar, ünlü yazar ve şairlerden alın-


tılar yapıyor. Klasikleşmiş yapıtlardan alınan parçalar
271.“Kitapları, çıkardıkları gürültülerden ayırmak gerekir.” bu yapıtlarda gecekondu duvarındaki tapınak taşları
sözüyle anlatılmak istenen düşünce aşağıdakiler- gibi duruyor.

den hangisidir? Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağı-


dakilerden hangisidir?
A) Tartışmaya açık konuları işleyen kitapların daha çok
eleştiri aldığı A) Her yapıttan alıntı yapılmaması gerektiği
B) Kitap eleştirmenlerinin yazarları acımasızca B) Alıntıların, alındığı yapıtta önemli bir yerinin olduğu
eleştirdiği C) Alıntı yapmanın günümüz edebiyatında oldukça

C) Bir kitap hakkında görüş bildirirken onun için yaygın olduğu


D) Alıntılanan parçaların dikkat çekici olması gerektiği
yapılmış yorumlardan etkilenmemek gerektiği
E) Alıntıların kullanıldığı yapıtların niteliksiz olduğu
D) Çok ses getiren bazı kitapların mutlaka okunması
gerektiği
E) Kitaplarla ilgili çıkan yorum ve haberlerin o kitaba
olan ilgiyi artırdığı

275.Bir sigorta şirketi, gazete ilanlarında “İhtiyaç anında


satın alamayacağınız tek şey sigortadır.” sözünü kul-
lanarak tüketicilere aşağıdaki mesajlardan
hangisini vermeyi amaçlamıştır?
272.“Hayat geriye bakarak anlaşılır, ileriye bakarak yaşanır.”
A) Sigortacılığın günümüzde çok yararlı bir hizmet
sözüyle anlatılmak istenen düşünce aşağıdakiler-
olduğu
den hangisidir?
B) Sigortanın, kaza ve felaketlerin etkilerini azaltmada
A) Geçmişte yaşananların insana deneyim
yardımcı olduğu
kazandırdığı, bugünün ise geleceğe yönelik olduğu
C) Sigorta işlemlerinin, kaza veya felaketlerden önce
B) Gelecekle ilgili plan yapmanın anlamsız olduğu
yapılması gerektiği
C) Bazı olayları engellemenin olanaksız olduğu D) Bazı sigorta şirketlerinin karşılaşılan zararın
D) İnsanların, karşısındaki kişileri geçmişteki doğru ve tamamını karşılamadığı
yanlışlarıyla değerlendirmesi gerektiği E) İnsanların, sigorta yaptırdıktan sonra kaza ve fe-
E) Geçmişte yapılan hataların insanın her zaman laketlerden korkmadıkları
karşısına çıkabileceği

75

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

276.Ben, bir yazarın bitirdiği her kitabın ardından “Ben mi 279.Yazınımızın dışa açılması konusunda hiç ama hiçbir
yazmışım bu kitabı?” diyebilecek kadar yazdığından şey yapmıyoruz. Türk şiiri büyük bir uyku içinde. Kolay
uzaklaşması gerektiğine inanıyorum. kolay da uyanmaz.
Bu cümleye göre, söz konusu yazarın yazdıklarına Bu sözleri söyleyen kişi üzerinde Türk şiirinin bırak-
karşı tutumunun nedeni aşağıdakilerden hangisi tığı etki aşağıdakilerin hangisiyle adlandırılabilir?
olabilir? A) Amaçsızlık B) Umutsuzluk
A) Yazma amacını belirleyebilmek C) İsteksizlik D) Kararsızlık
B) Yazdıklarının arkasında durabilmek E) Kayıtsızlık
C) Yaratıcı olabilmek
D) Yansız düşünebilmek
E) Birikimlerinden yararlanabilmek

280.“Bir yazar nelerden esinlenerek, ne hissederek


yazmıştır, bilemeyiz. Aslında tarihteki büyük yazarlar,
277.En uzak mesafe ne Afrikaʼdır, ne Çin, ne Hindistan, biraz da onları bir doktor gibi inceleyen yorumcular
En uzak mesafe iki kafa arasındaki mesafedir birbirini tarafından yaratılmıştır.” sözüyle anlatılmak istenen
anlamayan aşağıdakilerden hangisidir?
Bu dizelere göre, iyi iletişim kurabilmenin koşulu A) Yazarların, düşüncelerini yapıtlarına aktarmada zor-
aşağıdakilerden hangisidir? landıkları
A) Konuşurken dil birliği sağlamak B) Eleştirmenlerin yazarlar ve yapıtları hakkında yap-
B) Ele alınan konuya karşıdaki kişinin gözüyle baka- tıkları eleştirilerde acımasız oldukları
bilmek C) Yorumcuların yazarlar hakkındaki görüşlerinin yön-
C) Konuşulan konunun dışına çıkmamak lendirici olduğu
D) Anlaşılmayan konuların üzerinde durmak D) Yorumcuların eleştirilerinin ve önerilerinin göz ardı
E) Konuşma sırasında tartışmaktan kaçınmamak edilmemesi gerektiği
E) Eski yapıtları anlayabilmek için onlarla ilgili yorumları
okumak gerektiği

278.İlk şiir kitabımla ilgili görüşlerini sorduğumda Cemal


Süreya, “İlk kitapta bir şiir olsun yeter.” demişti.
Cemal Süreya bu sözüyle aşağıdakilerden 281.Zeytin için söylenen “fakir toprakların zengin ağacı”
hangisini ifade etmek istemiştir? sözü, zeytinin hangi özelliğini vurgulamaktadır?
A) İlk kitap için oldukça başarılı bulduğunu A) Yapraklarını kışın dökmeyerek baharda filiz-lenmesi
B) Şiirlerin özgün olması gerektiğini B) Değişik tat ve renklerde meyvelerinin olması
C) Kitapta gereğinden fazla şiir olduğunu C) Yavaş büyümesi ve meyve vermeye geç başlaması
D) Şiirlerden yalnızca birini beğendiğini D) Niteliksiz topraklarda bile verimli olması
E) Şiir yazmanın zamanla gelişecek bir uğraş olduğunu E) Yetiştiği yörelerde, önemli bir gelir kaynağı olması

76

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

282.“Birisi için düş olan, bir başkası için düş kırıklığı olabilir.” 285.Orman orada yaşayan insanlar için bazen manav,
sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi- bazen kasap, bazen eczane, bazen hırdavatçı, bazen
sidir? de oyuncakçı olur.
A) Kişi isteklerine ulaştıkça, yeni hedeflere yönelir. Bu cümlede ormanın hangi özelliği vurgulanmak-
B) Pek çok kişinin isteği ortak olabilir. tadır?
C) Ortak çıkarlar insanları birbirine yaklaştırır. A) Önemli bir ekosistem olduğu
D) İsteklerinin gerçekleşmesi, insanın mutlu olması için B) Çok sayıda insan barındırdığı
yeterli olmayabilir. C) İnsanların pek çok gereksinimini karşıladığı
E) Aynı olaya bir kişinin yüklediği anlam, bir D) Ağaç çeşitliliği bakımından çok zengin olduğu
başkasınınkinden farklı olabilir. E) İnsan müdahalesi olmadığı sürece kendini yenile-
yebildiği

283.“Her kent, kişiliğini tarih denen eleği yüzlerce yıldan beri


sallaya sallaya kurar.” sözüyle anlatılmak istenen 286.“Asıl anlatmak istediklerin beyninin tenha sokaklarında
aşağıdakilerden hangisidir? gezinirken, sen dilinin cadde trafiğine dalıyorsun.”
A) Yeni kurulan kentlerin daha planlı biçimde geliştiği diyen bir kişi, karşısındakinin hangi yönünü eleş-
B) Bir kentin bugünkü durumunun oluşmasında, tirmektedir?
geçmişindeki önemli olguların etkili olduğu A) Konuşması gerektiği durumlarda suskun kalmasını
C) Kentteki tarihi dokunun korunmasının, o kentte B) Konuşmasıyla çevresindekileri bunaltmasını
yaşayanların sağduyusuna bağlı olduğu C) Söyleyeceklerini uzun süre zihninde tartmasını
D) Bir kentin planlanmasında toplumsal önceliklere D) Yeterli bilgisinin olmadığı konularda konuşmasını
önem verilmesi gerektiği E) Söylemek istediklerinden uzak, özensiz konuşma-
E) Kentlerin gelişmesinin bireye verilen önemle doğru- sını
dan ilişkili olduğu

284.Aydın insan pergel gibi olmalı; bir ayağı yaşadığı


topraklara sabit olmalı, diğeri dünyayı dolaşmalı.
Bu cümleye göre, aydın insandan beklenen aşağı- 287.“Kişinin yaşamını umutları biçimlendirir.” sözüyle an-
dakilerden hangisidir? latılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kendi kültüründeki yerel farklılıkları ortaya koyması A) İnsanın beklentileri, elde ettiği başarılarla sınırlıdır.
B) Ülkesinin sorunları dışındaki konulara ilgi gösterme- B) İnsan, düşlerinin çoğunun gerçekleşmeyeceğini
mesi bilse de düş kurmaktan vazgeçmez.
C) Her koşulda ülkesinin üstünlüğünü savunması C) İnsanın beklentilerinin gerçekleşmemesi, karamsar-
D) Herhangi bir konuda görüş bildirmekten çekinme- lığa düşmesine yol açar.
mesi D) İnsanın idealleri, yaşamında belirleyici rol oynar.
E) Kendi kültürüyle bağını koparmadan başka E) Gelecekte elde edilecek başarıların ön koşulu bu-
kültürlerle ilişki kurması gün çalışmaktır.

77

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

288. Aşağıdakilerden hangisi, “Eğer yürüdüğünüz yolda 291.Edebî eserler, konusunu gerçek yaşamdan almış olsa
güçlük ve engel yoksa, bilin ki o yol sizi bir yere ulaş- bile, bir tarih kitabı bilimselliğine sahip değildir.
tırmaz.” sözüne anlamca en yakındır? Aşağıdaki ifadelerden hangisi bu söze anlamca en
A) Başarıya ulaşmak için her yol denenmelidir. yakındır?
B) Bir işin sonucu ne olursa olsun, insana mutluluk A) Yaşam öykülerini konu alan eserler anlatılan dö-
veren, o işin yapılma sürecidir. neme ışık tutar.
C) Çaba harcamadan gerçek başarı elde edilemez. B) Edebî eserlerde anlatılan tarihi olaylar, öznel bir
D) Kısa sürede kazanılan başarılar, uzun sürede kaza- bakış açısıyla sunulur.
nılanlardan daha kalıcı olabilir. C) Her edebî eser mutlaka bilimsel olarak değerlendi-
E) Başarıya ulaşmanın yollarından biri başkalarının de- rilmelidir.
neyimlerinden yararlanmaktır. D) Yaşananları olduğu gibi anlatmak edebî eserleri ba-
şarılı kılmaya yetmez.
E) Tarih kitaplarında konu edilen olaylar edebî eser-
lerde kullanılmamalıdır.

289.Siyasal dizginleri elinde tutmakta zorlanan Charles de


Gaulle, bir gazeteciye Fransaʼyla ilgili olarak “258 çeşit
peynir üreten bir ülkeyi nasıl yönetebilirsiniz ki?” de- 292.“Yazarları eleştirebilirsiniz; ama okurları, asla.” sözüyle
miştir. anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Charles de Gaulle bu sözüyle Fransaʼnın hangi yö- A) İnsanların, okudukları yüzünden yargılanmamaları
nünü vurgulamak istemiştir? gerektiği
A) Basın özgürlüğünün sağlanmış olduğunu B) Okurların farklı yazarların kitaplarına ilgi duyabile-
B) Farklı özelliklerdeki kültürleri barındırdığını ceği
C) Mutfağının çeşitliliğini ve zenginliğini C) Eleştirmenlerin kitap seçiminde belirleyici olmadığı
D) Peynircilikle geçinenlerin çok olduğunu D) Eserlerin, okurların düşüncelerine uygun olması ge-
E) Sosyal sorunların çözümünün devletten beklendiğini rektiği
E) İyi bir kitap eleştirmeni olmak için çok kitap okumak
gerektiği

290.“Ana babalar çileğin ağaçtan toplanmadığını bilen, kök


sebze denilince havuç, kereviz gibi sebzelerden söz
edildiğini anlayan çocuklar yetiştirmelidir.” diyen bir
kişi, bu sözleriyle aşağıdakilerden hangisini öne 293.Yazmak, faniliğin saldırısına karşı bazı yetenekli in-
sürmektedir? sanların gösterdiği bir reflekstir. Refleks ne kadar güçlü
A) Çocukların bol miktarda meyve, sebze yemesi ge- olursa refleks sahibi o kadar uzun süre yaşar.
rektiğini Bu sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi-
B) Kendisinin, çocuk yetiştirme konusunda uzman ol- sidir?
duğunu A) Yazmak için sağlıklı bir yaşam sürdürmek gerektiği
C) Çocuklara doğayla ilgili bilgi kazandırılmasında ana B) Kalıcı eserlerin, yazarlarının unutulmamasını sağla-
babalara görev düştüğünü dığı
D) Dengeli beslenmede vitaminlerin büyük rolü oldu- C) Yazma işinin sanıldığından daha fazla yetenek ge-
ğunu rektirdiği
E) Çocukların yetiştirilmesinde, ailede verilen eğitimin D) Yazma yeteneğinin çalışarak geliştirilebileceği
okulda verilenden daha önemli olduğunu E) Herkesin, ardında bir eser bırakma isteğinin olduğu

78

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

294.“Bu kitabı oğlum okusun diye yazdım; ama yazmaya 297.“Bazen tek bir cümle için kocaman kitaplar yazılır.” sö-
başladığımda, çocukların kitaplardan daha çabuk yaş- züyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi-
lanacağını hesaplamamıştım.” diyen bir yazar, bu dir?
sözleriyle aşağıdakilerden hangisini ifade etmekte- A) Yazarların, deneyimlerini kitap yazarak aktardıkları
dir? B) Bir kitabın en önemli cümlesinin ilk cümlesi olduğu
A) Oğlunun, edebiyata ilgi duymadığını C) Her kitabın bir ana fikrinin bulunduğu
B) Günümüz çocuklarının kitap okumayı sevmediğini D) Bir cümlenin bir kitabın iskeletini oluşturabileceği
C) Kitabı, oğlu okumayı öğrenmeden önce bitirmek is- E) Kitaplarda asıl önemli olanın anlatılanlar değil, an-
tediğini latım biçimi olduğu
D) Kitap tamamlandığında artık oğlunun ilgisini çekme-
diğini
E) Kitabın konusunun ve dilinin çocuklara uygun olma-
dığını

298.Doğadan esinlenen bilim adamları gözlem ve incele-


meleri sonucunda elde ettikleri bilgileri yeni teknolojile-
rin üretilmesinde kullanıyorlar.
295.“İstanbul bizim başrol karakterlerimizden bir tanesidir;
Aşağıdakilerden hangisi, bu cümlede sözü edilen
kendisi filmde layığıyla oynatılmıştır.” diyen bir yönet-
duruma bir örnek olamaz?
men aşağıdakilerden hangisini ifade etmek iste-
miştir? A) Örümcek ağının kimyasal yapısı araştırılıp çelik
kadar sağlam iplik üretilmesi
A) Filmin kahramanı İstanbullu bir oyuncudur.
B) Köpekbalığının vücut yapısının incelenmesiyle, hızlı
B) Film, İstanbul Film Festivaliʼne katılma amacıyla çe-
yüzmeyi sağlayacak mayolar tasarlanması
kilmiştir.
C) Koyun yününden yatak, yorgan ve yastık yapılması
C) Filmde İstanbulʼa göç eden bir ailenin yaşadıkları
anlatılmıştır. D) Kuş kanatlarının yapısından esinlenilerek planörle

D) Filmde İstanbulʼun tarihî mekânlarında geçen olay- uçuşun gerçekleştirilmesi


lar konu edilmiştir. E) Yüzmeyi kolaylaştırmak için ördek, kaz gibi hayvan-
E) Filmde İstanbulʼun güzelliklerini yansıtan sahnelere ların ayak yapılarına benzetilerek palet yapılması
geniş yer verilmiştir.

299.Einstein, muhalifleri tarafından yazılan “Einsteinʼa Karşı


296.Bir yazarla ilgili düşünceleri sorulan eleştirmen, “San- 100 Yazar” adlı kitapla ilgili düşünceleri sorulduğunda,
timle yazar, kiloyla satar.” yanıtını vermiştir. “Eğer haklı olsalardı bir tanesi yeterdi.” demiştir.
Eleştirmenin yazarla ilgili olarak bu yanıtıyla dile Bu bilgiye dayanarak, Einsteinʼla ilgili aşağıdaki
getirdiği görüş aşağıdakilerden hangisidir? yargılardan hangisine varılamaz?
A) Az sayıdaki kitabı çok baskı yapmıştır. A) Görüşlerini benimsemeyen bilim adamları vardır.
B) Yazacak yeni konu bulmada sıkıntı çekmektedir. B) Kuramını çürütmek için çalışmalar yapılmıştır.
C) Yazılarında yalın bir dil kullanmaktadır. C) Kuramı, günümüzde de geçerliğini korumaktadır.
D) Kitaplarını yazması uzun zaman almaktadır. D) Kendi görüşlerinin doğruluğuna güvenmektedir.
E) Kitaplarında güncel konuları ele almaktadır. E) Bilim dünyasında tartışmalar yaratmıştır.

79

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

300.Müze, sanat yapıtlarını, kültür ve doğa nesnelerini top- 303.(I) Dünyanın nüfusunun hızla artması, çevre kirliliği,
layarak bunları toplumun gelişmesi ve eğitilmesi için in- gelir dengesizliği ve eğitim yetersizliği, güvenli gıdaya
celeyen, sergileyen ve koruyan kurumdur. ulaşımı zorlaştırıyor. (II) Bununla beraber üreticiler ara-
Bu tanıma dayanarak müzelerle ilgili aşağıdaki yar- sındaki rekabet ortamı, gelişen gıda güvenlik sistemle-
gılardan hangisine ulaşılamaz? rini uygulama konusunda teşvik edici oluyor. (III) Gıda
A) Farklı türden nesnelerle ilgili olabilir. endüstrisinde, kalite ve ürün güvenliğinin sağlanmasına
B) Nesnelerin halka gösterilmesinden başka hizmetler yönelik, bilimsel çalışmalarla oluşurulan ve uygulan-
de sunar. ması zorunlu olan kriterler saptanmış durumda. (IV)
C) Araştırma işlevi vardır. Böylece beslenme ve sağlık ilişkisiyle ilgili birtakım
D) Sosyal amaçları öne çıkar. standartlar geliştirilerek gıda güvenliği garanti altına
E) Kapalı mekânlardan oluşur. alınmaya çalışıyor. (V) Gıda güvenliğinin sağlanması,
halk sağlığının korunmasını, ürünün tarladan sofraya
uzanan yolculuğunda zincirin her halkasının denetlen-
mesini kapsayan bir sorumluluk. (VI) Gıda güvenliği,
yalnız gelişmekte olan ülkelerin değil endüstriyel top-
lumların da sorunu olmaya devam ediyor.
301.Aşağıdaki cümlelerden hangisi “Bu öğrenciler, deği-
şik kavramları aynı sözcüklerle anlatmak zorunda kalı- Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi

yorlar.” yargısının nedeni olabilir? kendinden önceki cümlede belirtilen olayın sonu-
cudur?
A) Yazdıklarında dil ve anlatım yönünden yanlışlar bu-
lunması A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

B) Yazdıklarında pek çok yazım ve noktalama yanlışı


yapmaları
C) Yazacakları konu hakkında araştırma yapmamaları
D) Söz dağarcıklarının yeteri kadar geniş olmaması
E) Düşüncelerini yazıya dökememeleri

304.(I) Filmin yönetmeni, başrol için benimle konuştuğunda


henüz senaryoyu yazmamıştı. (II) Hikâyesini anlatacağı
kişinin geçmişi hakkında fazla bir bilgiye sahip değilmiş
302.(I) Bize kitabın saygıdeğer, baş üstünde taşınması ge-
o zaman. (III) Ama onun, sıra dışı bir hayatı olduğunu
reken bir varlık olduğu öğretilmişti. (II) Kitabın yere ko-
ve bunun da film yapmak için oldukça uygun olduğunu
nulması bile yadırganırdı kültürümüzde. (III) Hatta
düşünmüş. (IV) Senaryoyu gördüğümde kahramanın
bırakın kitabı, sokakta bulunan yazılı bir kâğıt parçası
kişiliğinin oluştuğu yıllar bana daha çekici geldi. (V) Ay-
bulunduğunda alınıp bir duvar kovuğuna konurdu. (IV)
rıca hayatının ilerleyen dönemlerinde modacı olmuş bi-
Peyami Safaʼnın, eski kitapların kaldırımlarda satılması
rinin hayatını anlatan bu filmin, moda ve kıyafet üzerine
karşısındaki isyanını hatırlayın. (V) Kitabı yerlerde
kurgulanmamış olması da ilginçti. (VI) Sıra dışı bir ka-
süründüren insanların asla ileri bir uygarlık kuramaya-
dının yükseliş hikâyesiydi bu.
cağını nasıl da haykırmıştı!
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi,
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangi-
kendisinden önceki cümlede söylenenlerin nede-
sinde parçada anlatılanların nedeni açıklanmıştır?
nini açıklamaktadır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

80

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

305. I. Doğal birer laboratuvar diyebileceğimiz ortamlarda 307.(I) Romanesk mimari, 10. yüzyıldan başlayarak 12.
yapılan bu tür çalışmalar, yabanıl hayvanların deği- yüzyıla kadar Avrupa sanatına yön vermiştir. (II) Avrupa
şen çevre koşullarına nasıl tepki verebileceğini an- kıtasının değişik bölgelerinde, değişik tarihlerde farklı
lamamızı sağlıyor. özellikler gösteren bu tarz, başlangıçta, dinî propagan-
II. Türkiyeʼnin farklı bölgelerinde bu tür uzun süreli bi- dayı hedeflemiştir. (III) Bu devrin ürünü olan bütün
yolojik araştırma istasyonlarının kurulması büyük sanat eserleri de bu yüzden yoğun bir dinî özellik taşı-
önem taşıyor. maktadır. (IV) Bu tarza yön veren kişiler din adamları-
III. Aşırı avlanma pek çok türü yok olma tehlikesiyle dır. (V) Bu devirde yapılan savaşlar ve zor yaşam
karşı karşıya bırakıyor. koşulları nedeniyle sığınacak bir yer arayan insanlara

IV. Değişken çevre şartlarında, birey üzerinde hangi et- ulaşmak isteyen kilise çevreleri, kişisel yaklaşımlardan

kinin ne kadar rol oynadığını saptamak zorlaşır. çok, toplumsal bir anlayışı tercih etmiştir. (VI) Dönemin
bütün mimari ürünleri de böylelikle topluluklara hizmet
V. Aynı genoma sahip tek yumurta ikizleri, farklı çevre
edecek nitelikte büyük boyutlu yapılar olmuştur.
koşullarında farklı fiziksel özellikler gösterebilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri,
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
kendisinden önceki cümlede belirtilenlere bağlı bir
birbirine bağlı iki durumdan söz edilmemiştir?
sonucu dile getirmektedir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) II. ve III. B) II. ve V. C) III. ve V.
D) III. ve VI. E) IV. ve VI.

306.İnsanların fosil yakıtları kullanmaya devam etmesi, at-


mosferdeki karbondioksit miktarını günden güne artır-
maktadır. (I) Bu artış, küresel sıcaklık ortalamalarının
yükselmesindeki en önemli etkendir. (II) Ancak başta
Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere birçok ülke at-
308. (I) Bir ilköğretim okulunda yapılan söyleşiye katıldım;
mosfere karbondioksit salımını azaltmayı amaçlayan
yaşları 13 - 15 arasındaki çocuklarla şiirden, deneme-
Kyoto Protokolüʼnü imzalamamıştır. (III) Küresel sıcak-
den, okuyup yazmaktan söz ettik. (II) Onlara İlhan
lık artışının gözle görülür etkilerinden biri kutuplardaki
Berkʼin “Bir Alageyik” şiirini okudum, büyülenmiş gibi
buzul erimeleridir. (IV) Bu sürecin devam etmesi deniz
dinlediler. (III) İlhan Berkʼin adını ilk kez duydukların-
seviyelerinin yükselmesine ve gelecekte bazı kıyı yer-
dan emindim. (IV) Öyleyken o muhteşem şiirin musiki-
leşimlerinin sular altında kalmasına yol açabilir. (V) Bu
sine kapılıp kim bilir ne hülyalara daldılar, zihinlerinde
durumun da kıyılarda yaşayan insanların kitlesel göç-
nasıl taze alanlar açıldı! (V) O dizelerin büyüsüyle bel-
lerine neden olacağı açıktır.
ki de küçük defterlerine acemice dizeler yazmaya baş-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri,
lamışlardır bile.
kendinden önce gelen cümlede belirtilen olayın so-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
nucu değildir?
kişisel düşünceye yer verilmemiştir?
A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III
D) III ve IV E) IV ve V A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

81

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

309. Aşağıdaki cümlelerin hangisi ayraç içindeki 311.(I) Türkiye, meyve ve sebzede AB ülkelerindeki üreti-
sözün anlamını içermemektedir? min % 60ʼına denk gelen üretim miktarıyla dünya lider-
A) Belleğini yitirmiş, anlamsız düşler içinde etrafa leri arasında yer alan bir üretici ve ihracatçı
gülümser gibiydi. (sanma) konumundadır. (II) Tarımsal ürünler açısından AB, Tür-

B) Onun konuşmaları, şiirli bir dilin inceliğine sahipti. kiyeʼnin en büyük ticari ortağıdır ve Türkiye ABʼnin en

(beğenme) büyük tedarikçileri arasında 5. sırada bulunmaktadır.


(III) Türkiyeʼde 3900ʼü ülkemize özgü olmak üzere
C) Karmaşık görünen insan ilişkilerini kolayca çöze-
12.400 bitki türü mevcuttur. (IV) Dünyadaki sekiz gen
bildiğinden, herkesçe çok önemsenirdi. (ödün ver-
merkezinden üçü ve dünyanın üçüncü büyük tohum
meme)
gen bankası Türkiyeʼdedir. (V) Türkiye biyoçeşitlilikte
D) O olaylar sırasında arkadaşımın yanında olanlar-
en zengin ülkelerden biri olup Avrupaʼdaki tüm bitki tür-
dan biri de bendim. (tanıklık etme)
lerinin % 75ʼine sahiptir.
E) Belleğinin giderek yıprandığını, anılarının yavaş
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
yavaş silinmeye başladığını biliyordu. (farkında
karşılaştırma yoktur?
olma)
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

310. (I) Yetkililerce AB ülkelerinde şu anki ortalama yaşın


312.(I) Sait Faikʼin “Haritada Bir Nokta” adlı öyküsü, birçok
40ʼın üzerinde olduğu açıklanmıştır. (II) Gelecekte nü-
yazarın yazılarında gönderme yaptığı benzersiz bir
fusun çok az artacağı ve ortalama yaşın daha da yük-
öyküdür. (II) Ayfer Tunçʼa göre “referans öykü”dür. (III)
seleceği sanılmaktadır. (III) 2025 yılında, AB
Öyküde, Adaʼya yıllar sonra dönen ve artık yazmama
nüfusunun % 30ʼunun 65 yaşın üzerinde olması bek-
kararı vererek Adaʼda hiçbir şeye karışmadan yaşamak
lenmektedir. (IV) Araştırmalara göre Avrupalıların orta-
isteyen bir yazarın yeniden yazmaya başlayışı anlatılır.
lama doğurganlık oranı düşerken ortalama yaşam
(IV) Öykü, etkileyici bir sonla, etkileyici bir cümleyle
süresi artmaktadır. (V) Sonuç olarak AB ülkelerinde
biter: “Yazmasam deli olacaktım.” (V) Burada “deli ola-
2025 yılında, çalışmakta olan nüfusun 48 milyonunun
caktım” sözü çok ilgi çekmiştir ve bu öyküye birçok
yaşamını yitireceği söylenebilir.
yazıda gönderme yapılmasının temel nedeni de bu ol-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangile- muştur.
rinde kesinlik söz konusudur?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
A) I. ve III. B) I. ve IV. C) II. ve IV. nesnellik söz konusudur?
D) III. ve V. E) IV. ve V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

82

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

313.(I) Doğu Afrika kıyısı açıklarındaki Madagaskar Adası, 315.Bu kitabımdaki masalın kaynağı annem. (II) Kitabı yaz-
yaklaşık 150 milyon yıl önce ana karadan ayrıldı. (II) mamda torunumun dünyaya gelişi rol oynadı. (III) Do-
Bu yüzden adada benzersiz bitki ve hayvan topluluk- ğumunu kutlamak için bir masal kitabı yazmanın ona
ları gelişti. (III) Birçok tür sadece bu adada yetişiyor verilecek en güzel hediye olduğunu düşündüm. (IV)
yani endemik. (IV) Yakın zamana kadar, adada 244 Böylece, hoşgörü ve paylaşmanın önemini vurgulayan
kurbağa türü olduğu bilinirken şimdi bilinen tür sayısı bu kitabım ortaya çıktı. (V) Umarım torunum büyüdü-
460ʼlara ulaştı. (V) Araştırmacılar, buradaki tür zengin- ğünde dedesinin ne demek istediğini anlar.
liğine, standart tür tespiti yöntemleri yanında gen ana- Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
lizi yöntemini de kullanarak ulaştılar. (VI) Araştırmacılar, belirtilenler sözü edilen yapıtın içeriğine ilişkindir?
türleri adlandırıp bunların ayrıntılı tarifini yaptıktan A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
sonra bu türleri, tür tanımlamada temel alınan bir örnek
olan holotip ilan ediyorlar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangile-
rinde terim ve açıklaması birlikte verilmiştir?
A) I. ve II. B) II. ve III. C) III. ve V.
D) III. ve VI. E) V. ve VI.

316.(I) Bu dağa neden “Melendiz” adı verildiğini kesin ola-


rak bilmiyorum. (II) Bir kaynakta sözcüğün aslının “Ma-
landas” olduğunu okudum. (III) “Malandasa” ise “Malalı
kenti” anlamına geliyormuş. (IV) Aynı kaynağa göre
“mala” ya da “mela”, Helen dilinde “kara esmer” de-
mekmiş. (IV) Bu dağ, yapısındaki bazaltın renginden
dolayı böyle adlandırılmış olabilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
olasılık söz konusudur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

314.(I) Son yıllarda katıldığım her söyleşiye “Edebiyat ne


işe yarar?” sorusuyla başlıyorum. (II) Karşımdaki okur-
ların kuşkuları olabileceğini baştan varsayıyorum
demek ki. (III) Kitabın artık, yazınsal değerinden önce
kullanım değerine bakıldığı, öncelikle işlevsel bir meta 317.(I) Belli mevsimlerde daha sık görülen hastalıklar vardır.
olarak alınıp satıldığı günümüzde yerinde bir soru değil (II) Örneğin kışın üst solunum yolu enfeksiyonları, yazın
mi? (IV) Kitap piyasasının koşullarına göre yolunu be- ise bağırsak enfeksiyonları daha sık görülür. (III) İlkba-
lirleyen okur da içinde savrulduğu bu dünyanın aktör- har ise havaların ısınmaya başlaması ve doğanın uya-
lerinden biri oldu. (V) Edebiyatın, soyut bir dünya nışı ile birlikte birçok insanın kendini daha iyi hissetiği
kurduğunu ama zaman içinde insanda yeri başka hiç- bir mevsimdir. (IV) Ancak kimileri, ilkbaharın başında
bir şeyle doldurulamayacak izler bıraktığını nasıl anlat- hâlsizlik, yorgunluk ve isteksizlik hissedebilir. (V) Birçok
malı onlara? nedenin bir araya gelerek yarattığı bu tablo halk ara-

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde sında bahar yorgunluğu olarak nitelendirilmektedir.

belirtilenler, kitapla ilgili bakış açısını değiştirmeye Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
yöneliktir? “genel olarak bir durumun nasıl adlandırıldığı” belirtil-

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. mektedir?


A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

83

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

318.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde eleştiri söz konu- 321.(I) Benim Kosinski hayranlığım, ilk romanı “Boyalı
sudur? Kuş”u okumamla başladı. (II) Birçok kaynakta, yazarın
A) Müzik hayatına lise yıllarında, yerel bir koroda şarkı kendi çocukluğunu kaleme aldığı belirtilen bu yapıt,
söyleyerek adım atmıştı. İkinci Dünya Savaşı Avrupaʼsında, bilinmeyen bir
B) Eski grubuyla yollarını ayırdıktan sonra bir süre tek yerde, ismi verilmeyen bir çocuğun başından geçenler
başına çalıştı ama pek de mutlu olmadı. üzerine kurulu. (III) Sadece sarı saçlı, mavi gözlü ço-
C) Beş yıl sonra çıkardıkları ikinci albümleri beklenen cukların yaşama hakkı olduğu bir yerde, esmer bir ço-
ilgiyi görmeyince hayal kırıklığına uğradılar. cuğun başından geçenlerin, hiç de öyle güzel şeyler
D) Çok nadir bulunan güçlü bir sesi vardı ama çevre- olmayacağını daha kitabın ilk sayfalarında anlıyor
sindekiler bunu anlayamayacak kadar ilgisizdi. insan. (IV) Çünkü dışlanıp aşağılanıyor ve var olma sa-
E) Geçmişte yaşadıklarıyla, okul yıllarıyla ve ailesiyle vaşında yalnız kalıyor. (V) Ama o, bu karmaşanın
ilgili soruları her zaman cevaplardı. içinde, hayatta kalmanın bir yolunu buluyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
“yorum” yapılmıştır?
319.(I) Varlık dergisinin bir sayısında Behçet Necatigilʼin A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
“Eski Sokak” adlı şiirine rastladım. (II) Behçet Necati-
gilʼin en güzel şiirlerinden biri bence. (III) Yalnızca kolay
anlaşılırlığından, yalınlığından değil. (IV) Şairin yüre-
ğindekileri yansıtmasından, insanca bir sıcaklık ver-
mesinden, yalnız bugüne değil yıllar sonrasına
seslenen bir güç taşımasından… (V) Bir konuyu, bir
duyguyu, bir özlemi, bir tutkuyu abartmadan, yücelt-
meden en yalın, en etkili, en özlü biçimde duyurmasın-
dan…
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
değerlendirme yapılmamıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

320.(I) Çocukların sürekli sorduğu “Neden?” sorusunu ya- 322.(I) Troia Vakfı M. Osman Kütüphanesindeki bütün kita-
nıtlarken yetişkinlerin üç yaklaşımı var. (II) İlki “Vaktim plar Prof. Korfmannʼa ait. (II) Korfmann ünlü bir arke-
yok, başka zaman sor.” demek. (III) İkincisi kısa ve olog. (III) Kütüphanede Troia ve Troas arkeolojisine
çabuk cevaplar vermek. (IV) Üçüncüsü de sorduğu so- yönelik yapıtlar çoğunluğu oluşturuyor. (IV) Bunların
ruyu önce kendisinin cevaplamasını istemek. (V) Ne dışında Anadoluʼyu, Gürcistanʼı, Balkanları, Avrupaʼyı
var ki çocuk ancak bu son yaklaşımla tartışmayı ve ve genel arkeoloji konularını kapsayan yayınlar da bu-
kendi düşüncelerini oluşturmayı öğrenebilir. (VI) Bu da lunuyor. (V) Kütüphanede, altı bin kitap ile yaklaşık on
oldukça zaman alan, zor ve sabır isteyen bir yaklaşım- bin ayrı basım ve makale yer alıyor.
dır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangile- lerinde kütüphanedeki kitapların içeriğiyle ilgili bilgi
rinde yoruma yer verilmiştir? verilmemiştir?
A) I. ve V. B) II. ve VI. A) I. ve III. B) I. ve IV.
C) V. ve VI. D) I. IV. ve VI. C) I., II. ve V. D) II., IV. ve V.
E) IV., V. ve VI. E) III., IV. ve V.

84

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

323.(I) Çoruh Nehri, 3225 metre yüksekliğindeki Mescit 325.(I) Boluʼnun 10 - 15 kilometre batısındaki kavşaktan
Dağlarıʼndan doğarak toplam 466 kilometre katettikten Abantʼta dönüyoruz. (II) Yol ayrımıyla Abant arası 22 ki-
sonra Gürcistan sınırları içinde Karadenizʼe dökülüyor. lometre. (III) 125 hektar genişliğindeki göl ve çevresi
(II) En hızlı akan nehirlerimizden biri olduğundan spor- tam bir doğa harikası. (IV) Bunun için gölün büyük bir
cuların ilgisini çekiyor. (III) Her yıl dünyanın pek çok ye- kısmı “tabiat parkı” olarak koruma altına alınmış. (V)
rinden gelen rafting, kano ve nehir kayağı gibi sporları Gölün çevresini hem yaya olarak hem de arabayla do-
yapan yerli ve yabancı sporcuları ağırlıyor. (IV) Artvinʼe laşabilmek için uygun bir yol var. (VI) Abant doğal ve
kadar uzanan ve yaklaşık 260 kilometre uzunluğundaki görsel güzellikleri açısından dört mevsim ziyaret edi-
bölümde 4 farklı etapta rafting yapılıyor. (V) Özellikle lebilecek bir yer.
profesyonel sporcuların tercih ettiği nehirde, raftingin Abantʼa yapılan bir gezinin anlatıldığı bu parçadaki
zorluk derecesi birden altıya kadar çıkıyor. numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda veri-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde lenlerden hangisi yanlıştır?
karşılaştırma yapılmıştır? A) I. cümlede, nasıl gidildiğiyle ilgili bilgi veriliyor.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. B) III. cümlede, bir bölgenin güzelliği belirtiliyor.
C) IV. cümlede, önceki cümlede belirtilenin sonucu or-
taya konuyor.
D) V. cümlede, gezinin verdiği zevkle ilgili görüş belirti-
liyor.
E) VI. cümlede, sahip olduğu özelliklere bağlı olarak
her zaman gidebileceği konusunda bilgi veriliyor.

324.(I) O, dünyanın en güçlü adamı. (II) Uçakları halatlarla


bir yerden başka bir yere çekiyor, yüzlerce kiloluk ağır-
lığı kaldırıyor. (III) İlk kez on altı yaşında bu tür bir ya- 326.(I) Nitelikli yazınsal yaratılar ilgi görmüyor günümüzde.
rışmaya katılan sporcu, ikinci denemesinde ilk rekorunu (II) Bakıyorsunuz dil, söylem, içerik yönünden değerli
kırdı, 1998ʼde Litvanya şampiyonu oldu. (IV) 2001 yı- bir roman ya da bir öykü, kitapçı raflarında okur bula-
lındaki yarışmada yan bağları yırtılan yarışmacının spor madan yaşlanma sürecine giriyor. (III) Öte yandan ya-
hayatının bittiği düşünüldüyse de sadece dokuz ay son- vanlığın, sıradanlığın sınırlarını aşamayan, estetikten
ra o, tekrar ülkesinin şampiyonu oldu. (V) On kez ülke yoksun ürünler baskı üstüne baskı yapıyor. (IV) Beğeni
ve üç kez dünya şampiyonu olan dev atlet, on dokuz konusundaki bu aşınma nereden kaynaklanıyor? (V)
dünya rekoruna imza attı. Birçok nedeni var ama bence temel neden, eleştirel dü-
Bir sporcuyu anlatan yukarıdaki numaralanmış şünme gücüne ve dil duyarlığına sahip okur yetiştire-
cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangi- meme.
si yanlıştır? Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
A) I. cümlede, başkalarından üstün olan bir yanı belir- aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
tilmiştir. A) I. cümlede, neden açıklanıyor.
B) II. cümlede, I. cümlede belirtilenleri destekleyen ör- B) II. cümlede, başarılı yapıtların öneminin anlaşılama-
nekler sıralanmıştır. dağından söz ediliyor.

C) III. cümlede, spor hayatının başlangıcıyla ilgili bilgi C) III. cümlede, çok satılan yapıtların nitelikleri ele alı-

verilmiştir. nıyor.
D) IV. cümlede, beğeni düzeyinin değiştiği ortaya ko-
D) IV. cümlede, beklentileri karşılayamadığı belir-
nuyor.
tilmiştir.
E) V. cümlede, bir okurun hangi niteliklerini taşıması
E) V. cümlede, kazandığı başarılar üzerinde durul-
gerektiği sezdiriliyor.
muştur.

85

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

327.(I) Bir İnternet sitesinin güvenilirliğini anlayabilmek her 329.(I) Bir üniversite tarafından, ilköğretim öğrencileri ara-
zaman kolay olmuyor. (II) Doğru bilgiye sahip görünen sında internet kullanımına ilişkin bir araştırma yapıldı.
birçok site, yanlışlarla dolu. (III) O denli inanılır ve gü- (II) Bunun sonucunda, interneti, kız çocuklarının % 60
venilir görünüyor ki haber ajansları bile kimi zaman yan- ının iletişim, erkek çocuklarının % 55ʼinin oyun ama-
lışlıkla buralardan bilgiler alıp yayımlıyor. (IV) Yazım ve cıyla kullandığı ortaya çıktı. (III) Araştırma, 12-14 yaş
grubundaki 133 öğrenci arasında yapıldı. (IV) Ailelerin
dil bilgisi hatalarıyla dolu bu sitelerle karşılaşmaktan
evlerine interneti, çocuklarının derslerine yardımcı ol-
bıktım artık doğrusu. (V) Ünlem işaretini aşırı kullanan,
ması için aldığı öğrenildi. (V) Ayrıca öğrencilerin % 55
etkin olmayan sitelere yönlendiren ve yazar bilgilerin-
inin günde 1-3 saatini internet başında geçirdiği anla-
den yoksun siteler, bir şeye inanmadan önce iki kez şıldı.
düşünmeme neden oluyor. İnternet kullanımına ilişkin bir araştırmadan söz
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak edilen bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, bir sorundan söz ediliyor. A) I. cümlede, kimler üzerinde yapıldığı söylenmiştir.
B) II. cümlede, istenmeyen bir durum belirtiliyor. B) II. cümlede, cinsiyetlere göre kullanım amaçları
C) III. cümlede, bir yanılgı ortaya konuyor. yüzdelerle verilmiştir.
D) IV. cümlede, beklentilerin karşılandığı durumlar be- C) III. cümlede, kaç kişinin etkin kullanıcı olduğu açık-
lanmıştır.
lirtiliyor.
D) IV. cümlede, hangi amaçla kullanılması beklendiği
E) V. cümlede, çeşitli durumların ortaya çıkardığı bir
belirtilmiştir.
sonuç belirtiliyor.
E) V. cümlede, kullanımı, zaman açısından sayısal ve-
rilerle belirtilmiştir.

328.(I) İlk masal kitabımı 1995ʼte yazmıştım. (II) Bunlar an- 330.(I) Yayımcısının çok satış yapacağı ümidiyle yatırım
nemden dinlediğim masallardı. (III) Annem yıllar önce yaptığı kitaplar vitrinlere yığılıyor, kitabevlerini popüler
Gaziantepʼteki dokuz odalı, bahçesinde bir ceviz ağacı yazarların posterleri süslüyor. (II) Kazancın ön plana
bulunan evimizde anlatmıştı bana onları. (IV) O masal- çıktığı bu süreçte, satış oranı düşük kitaplar dağıtımcı
ların güzelliği karşısında dilim tutulmuştu. (V) Yok olup ve kitabevi tarafından önemsenmiyor. (III) Hatta bu ki-
gitmemeleri için de yazmaya karar vermiştim. (VI) Ya- taplar okuyucuyla karşılaşma fırsatı bile bulamadan
iade ediliyor. (IV) Yayıncılar ve editörler bu yüzden, de-
yımlandığından bu yana da kitabım binlerce sattı.
ğerini az sayıda insanın anlayabildiği “iyi”lerin değil, “ilgi
Bir yazarın yazdığı masallar ve onlardan oluşan ki-
çekecek”lerin peşinde koşuyor. (V) Bu durumu iktisat-
tabının anlatıldığı bu parçadaki numaralanmış cüm- taki “Kötü para, iyi parayı kovar.” biçimindeki Gresham
lelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi Kanunuʼna benzetiyorum; yayın dünyasında da “kötü”
yanlıştır? kitap, “iyi” kitabı kovuyor.
A) II. cümlede, kaynağını ortaya koyuyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
B) II. cümlede, anlatılan ortamın uyandırdığı duyguyu aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
belirtiyor. A) I. cümlede, saptama yapılmıştır.
C) IV. cümlede, dinlendiğinde kendisinde nasıl bir etki B) II. cümlede, neden ve sonuç belirtilmiştir.
bıraktığını belirtiyor. C) III. cümlede, çok okunmayan kitapların durumu or-
D) V. cümlede, yazma amacını açıklıyor. taya konmuştur.
E) VI. cümlede, gösterilen ilgiyi ortaya koyuyor. D) IV. cümlede, olumsuz bir yönelimden söz edilmiştir.
E) V. cümlede, değişen bir anlayıştan söz edilmiştir.

86

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

331.(I) Diyet yapanların en önemli hatası, yeterince kar- 333.(I) Türkiyeʼde özellikle son yıllarda önemi anlaşılan si-
bonhidrat almamaktır. (II) Ekmek, pilav, makarna gibi nemanın, izlenme açısından son 25-30 yıllık serüveni
besinleri kesen kişilerin metabolizması, ihtiyacı olan incelenmeye değer. (II) Türkiyeʼdeki sinema izleyicisi
sayısını gösteren tablo, bu sayıdaki düşüşü ortaya ko-
karbonhidratı kastaki karbonhidrattan almaya başlar.
yuyor. (III) Veriler, somut olarak son 25-30 yılda, sinema
(III) Bu da kas kaybı anlamına gelir ve beraberinde
izleyicisi sayısının yılda 81 milyondan 17 milyona
vücut su da kaybeder. (IV) Diyet yapan insan, düştüğünü gösteriyor. (IV) Bunun başlıca nedeninin tel-
tartıldığında kilo verdiğini sanır. (V) Ancak kaybedilen evizyon olduğu düşünülebilir, ancak sinema kültürünün
yağ değil, kas ve sudur. (VI) Eğer kilo vermenize karşın televizyondaki sinema kültüründen farklı olduğu göz-
yalnızca yüzünüz, kollarınız inceliyor, yağ deposu olan den kaçırılmamalı. (V) Dolayısıyla söz konusu
karın ve öteki bölgeler aynı kalıyorsa yağ kay- düşüşün, “izleyicilerin sinemaya gitmek yerine evde tel-
betmediğinizi ve doğru zayıflamadığınızı bilmelisiniz. evizyon izlemeyi tercih ettiği” savıyla geçiştirilemeye-
ceği kabul edilmeli.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, yanlış bir davranıştan söz ediliyor.
A) I. cümlede, bir gelişmeden söz edilmektedir.
B) II. cümlede, bazı besinlerin ne kadar alınması gerek- B) II. cümlede, gereksinimlerin karşılanmadığı belirtil-
tiğinden söz ediliyor. mektedir.
C) IV. cümlede, düşülen bir yanılgıdan söz edili-yor. C) III. cümlede, kanıtlanabilir bir yargıya yer verilmek-
D) V. cümlede, bir gerçek ortaya konuyor. tedir.
E) VI. cümlede, uyarı yapılıyor. D) IV. cümlede, konunun bir yönüne dikkat çekilmekte-
dir.
E) V. cümlede, konu üzerinde daha geniş kapsamlı
düşünülmesi gerektiği belirtilmektedir.

332.(I) Şiiri ya da öteki edebiyat ürünlerini anlayabilmek için


insanın “gerçeklik ve duyarlılık” eğitiminden geçmesi
gerek. (II) Gerçeklik eğitimi herkes için gerekli, yolunu 334.(I) Nehir söyleşilerin gazetelerde yayımlanan söyleşi-
şaşırmamak için. (III) Duyarlılık ise kimi sanatçıların lerden farkı sadece boyutları değil. (II) Bu söyleşileri
yapan gazeteciler, kahramanlarını bir gazete köşesinde
sözünü ettiği “ince” şeyleri anlamak için... (IV) Sanat-
olduğu gibi sıkıştıramıyorlar. (III) Ertesi gün yeniden gö-
ların en yücesi olan yaşama sanatına katkıda bulunan
rüşmek zorunda olunan birinin ağzından onu sinirlen-
güzel sanatları, müziği, resmi, edebiyatı, tiyatroyu, sine- direrek laf almaya nasıl çalışabilir ki insan? (IV) Uzun
mayı anlamakla ilgili bir duyarlılık... (V) Bu alanlardaki süre birlikte çalışmak gerektiği için çok daha incelikli
eğitimi, basit bir meslek eğitimi olarak düşünmeyelim. davranmak gerekiyor. (V) Gazete röportajında daha
(VI) Her şeyden önce, sanata zaman ayırmak, bu konu- sert, daha direkt olunabilir ama nehir söyleşilerde bir
larla ilgilenip onları özümsemek için elverişli koşulları satranç oyuncusu gibi düşünmek ve sabırlı olmak ge-
oluşturmak çok önemlidir. rekiyor.
Nehir söyleşilerden söz edilen bu parçadaki numa-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
ralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenler-
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
den hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, bir amaca ulaşmada gerekli koşullar üz-
A) I. cümlede, özelliklerinin birinden söz edilmektedir.
erinde durulmuştur. B) II. cümlede, gazetecilerin daha farklı davrandıkları
B) II. cümlede, bir kavramın insanlar açısından önemi belirtilmektedir.
belirtilmiştir. C) III. cümlede, II. cümlede söylenenlerle ilgili görüş bil-
C) IV. cümlede, önceki cümlelerde belirtilenlerle ilgili dirilmektedir.
açıklama yapılmıştır. D) IV. cümlede, yorucu bir iş olduğu üzerinde durul-
maktadır.
D) V. cümlede, konunun bir yönüne dikkat çekilmiştir.
E) V. cümlede, karşılaştırma yoluyla, dikkat edilmesi
E) VI. cümlede, sanatla ilgilenmenin doğuracağı
gereken bir noktadan söz edilmektedir.
sonuçlar belirtilmiştir.

87

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

335.(I) Belediyelerin internet sitelerine girdiğinizde bu site- 337.Yakın zaman önce ölen bilim kurgu türünün büyük us-
lerin çok büyük bir kısmında, o şehrin mutlaka İpek tası Ray Bradburyʼnin Yazma Sanatında Zen adlı kita-
Yolu, Kral Yolu ya da Baharat Yolu ile bağlantısı verilir. bında şöyle bir söz vardır: “Her zaman uçurumdan
(II) Genellikle bir taş yol, “İşte İpek Yolu!” diye gösteri- atlamalısın, kanatların sonradan çıkar.”
lir. (III) Böylelikle, İpek Yolu dendiğinde E-5 türü bir yol Yazar bu sözüyle aşağıdakilerden hangisini anlat-
anlaşılmaktadır. (IV) Aslında kavramsal olarak İpek mak istemiştir?
Yolu bir yol hattını değil, ipek ticaretinin bütün iktisadi, A) Tehlikenin, bazılarına çekici geleceğini
kültürel, siyasal özelliklerini içermektedir. (V) Bu açıdan
B) Beklenmedik sıkıntılarla karşılaşılabileceğini
İpek Yolu arkeoloji, sanat tarihi, mimarlık tarihi, ekonomi
C) Olayları akışına bırakmak gerektiğini
tarihi gibi pek çok bilimin de ilgi alanına girer.
D) Bir amaç uğruna her şeyin göze alınabileceğini
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
E) Cesaretin, başarıya ulaştırabileceğini
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, bir saptama yapılmıştır.
B) II. cümlede, bir adlandırmanın neden kaynaklandığı
açıklanmıştır.
C) III. cümlede, bir adlandırmadan ne anlaşıldığı belir-
tilmiştir.
D) IV. cümlede, bir bilginin yanlışlığı dile getirilmiştir.
E) V. cümlede, bir kavramın farklı alanlarla bağlantısı
üzerinde durulmuştur.

338.Ders kitapları, başkaları tarafından geliştirilmiş bilginin,


yazarın kendi kavrama süzgecinden geçirilerek yeni-
den sunulmasıdır.
Aşağıdakilerden hangisi, bu cümlede anlatılmak is-
tenen düşünceye en yakındır?
336.Sanatla ilgili metinleri inceleyen kişilerin dizgini elden
A) Ders kitaplarının hazırlanması sürecinde farklı kay-
bırakmaması, hele şapkadan tavşan çıkarmaması en
naklardan yararlanılmalıdır.
temel prensiplerdendir.
B) Ders kitaplarında ele alınacak olan konuların gün-
Bu cümleye göre sanatsal metin incelemelerinde
cel olması gerekir.
yapılması beklenen aşağıdakilerden hangisidir?
C) Bir ders kitabında yer alacak bilgilerin sırf yazarına
A) Yorumda aşırıya kaçmama
ait olması istenir.
B) Farklı kaynaklardan yararlanma
D) Ders kitaplarının yeni bir bilgi ortaya koyabilecek
C) Sözcükleri, ilk anlamlarıyla kullanma düzeyde olması gerekir.
D) Özgünlükten ödün vermeme E) Ders kitapları belirli bir bilgi birikiminin sonucu-
E) Ayrıntılara gereğinden fazla yer vermeme dur.

88

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

339.(I) Strasbourgʼun en görkemli eserlerinden biri Notre 341. (I) Bosna Irmağıʼnın Miljecka Nehri ile birleştiği yerde,
Dame Katedrali. (II) İkinci Dünya Savaşıʼnda önemli öl- Trebeviç ile Zuc ve Hum tepeleri arasındaki vadide ku-
rulmuş Sarayova, Saraybosna veya Bosnasaray. (II)
çüde hasar gören bu muhteşem yapı, sonraki yıllarda
Osmanlılarla birlikte gerçek kimliğine kavuşmuş şehir.
yeniden restore edilmiş. (III) Kırmızı kum taşından ya- (III) Önceleri Bosnavar adında bir kasabayken zaman
pılmış olan ve çeşitli mimari üslupları barındıran kated- içerisinde bir kent hâline gelmiş. (IV) Osmanlıların bu-
ralin 139 metre yüksekliğindeki kulesi restore edilmek rayı almasıyla birlikte Anadoluʼdan buralara Türkler ge-
tirilip yerleştirilmiş. (V) Özellikle Kanuni döneminde en
üzere koruma altına alınmış. (IV) Eski Strasbourgʼdaki parlak yıllarını yaşayan Saraybosna, kısa sürede dün-
bir başka önemli yapı ise Fransız mimar Robert de Cot- yanın kıskandığı bir şehir hâline gelmiş.
teʼnin bir eseri. (V) 18. yüzyılda saray olarak kullanılan Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri,
bu olağanüstü yapının içinde, zengin koleksiyonlara sa- yazarın kişisel düşüncelerini içermektedir?
hip üç müze bulunuyor. A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve V.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi D) III. ve IV. E) IV. ve V.
öznellik içermemektedir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

342.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belirtilenler kanı-


tıyla birlikte verilmiştir?
A) Bu yapının, Büyük Selçuklu Hükümdarı Melikşahʼın
buyruğuyla 1091 – 1092 yıllarında onarıldığını, çiçek-
li ve kûfi yazıyla yazılmış kitabesinden öğreniyoruz.
340.(I) Başlangıçta sinema yalnızca bir teknikten ibaretti. B) Bu cami, plan bakımından Erken İslam Dönemine ait
(II) Sahneler sabit bir kamerayla çekilirdi. (III) Sonra, olan Şam Emeviye Camisiʼnin daha sade bir mimari
kamera hareket hâlindeki bir trene yerleştirildiğinde gö- uslûpla Anadoluʼya yansımış hâli olarak nitelendirile-
rüntülerin kamerada ve ekranda peş peşe aktığı fark bilir.
edildi. (IV) Kamera aynı zamanda bir hareketi geliştire- C) Caminin batı girişinden geçilerek varılan ve bir dönem
biliyor ve yeniden oluşturabiliyordu. (V) Bunun üzerine yoksullar için barınak olarak da kullanıldığı söylenen
kamera temkinli bir şekilde stüdyolarda dolaştırılmaya Zinciriye Medresesi, bu dinî ve kültürel yapı grubunu
başlandı. VI) Bu şekilde elde edilen görüntüleri birbiri- tamamlayan bir halkadır.
ne eklemek gerekiyordu; bu da montaj yapılarak sağ- D) Bu caminin, kubbesiz planı, revaklı avlusu ve köşeli
landı. minaresiyle Anadoluʼda daha sonra yapılan camiler
üzerinde belirleyici bir mimari etkisi olmamıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
bir zorunluluktan ve onun yerine getirilmesinde E) Yapılar topluluğunun ortasında büyük, dikdörtgen bir
başvurulan yöntemden söz edilmiştir? avlu bulunduğu ve bu avlunun doğu ve batı kanatları-
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. nın, üst tarafı kütüphane olan iki katlı revaklarla çev-
rili olduğu bilinir.

89

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

343.(I) Bir ilköğretim okulunda yapılan söyleşiye katıldım; 345.(I) Milan Kunderaʼnın Ölümsüzlük adlı romanı bir üçle-
yaşları 13 - 15 arasındaki çocuklarla şiirden, deneme- menin son kitabı olarak da okunabilir, yazarın roman
den, okuyup yazmaktan söz ettik. (II) Onlara İlhan anlayışını doruğa vardıran tek başına bir eser olarak
Berkʼin “Bir Alageyik” şiirini okudum, büyülenmiş gibi
da. (II) Kundera, yedi bölümden oluşan bu romanın
dinlediler. (III) İlhan Berkʼin adını ilk kez duydukların-
hem yazarı hem de başkişisi yani kahramanıdır. (III)
dan emindim. (IV) Öyleyken o muhteşem şiirin musiki-
sine kapılıp kim bilir ne hülyalara daldılar, zihinlerinde Sanatçı bu romanında, birbirinden çok ayrı görünen o-

nasıl taze alanlar açıldı! (V) O dizelerin büyüsüyle bel- layları ve kişileri ustaca biribirine bağlıyor, bir orkestra
ki de küçük defterlerine acemice dizeler yazmaya baş- şefi gibi yönetiyor. (IV) Aralarında Goetheʼnin ve Hem-
lamışlardır bile. inwayʼin de bulunduğu karakterler aracılığıyla, gerçek-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde lik ile görünüş arasındaki çatışmayı, aşkı, cinselliği ve
kişisel düşünceye yer verilmemiştir?
insanoğlunun ölümsüzlük özlemini dile getiriyor. (V) Bu
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. yapıt, edebiyat, edebiyatın özü ve olanakları üzerine ol-
ağanüstü bir düşünme serüvenine sürüklüyor insanı.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
bir değerlendirme yapılmamıştır?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

346.(I) Kendinden önceki dönemin edebiyat birikimiyle ilgi-


li hiçbir şey bilmeyen ve romanını, yazıyı kullanmadan
oluşturan bir yazar hayal edebilir misiniz? (II) Homeros
işte böyle bir sanatçıydı, söze dayalı bir geleneğe aitti.
(III) Bildiklerini, Eski Yunanʼda hiçbir şeyin henüz yazı-
lı olmadığı bir dönemde öğrenmişti. (IV) Eseri, hiç işitil-
344.(I) En küçük mamutun kalıntılarına Girit Adasıʼnda rast-
landı. (II) Bebek bir filin boyutlarında olduğu sanılan memiş olanın çekiciliğine sahip olmakla birlikte kültürel

mamutun, günümüzden 3,5 milyon yıl önce yaşadığı bir değer taşımıyordu. (V) Bunun yanında, çok yetenek-
belirlendi. (III) Araştırmacı Victoria Herridge, yaptığı li olan Rimbaud da edebiyata pek çok dize hediye et-
açıklamada, ada ortamında yiyeceklerin kısıtlı olma- mişti. (VI) Ne var ki Homeros gibi otodidakt, yani kendi
sından dolayı cüceleşmenin söz konusu olacağını be- kendine öğrenebilmeyi başarmış biri değildi ama on al-
lirtti. (IV) Yaptığı araştırmanın sonuçları makale olarak
tı yaşındayken sağlam, klasik bir kültür aldığı için Latin-
yayımlandı. (V) Daha önce D. Bate tarafından 1904 yı-
ceye eşsiz dizeler kazandırmıştı.
lında yine Giritʼte bulunan diş fosilinin fillerin atasına ait
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
olduğu sanılıyordu.
hem olumlu hem de olumsuz bir yargı söz konusu-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri
dur?
hem tahmin hem de kesinlik içermektedir?
A) I.ve II. B) I. ve III. C) II. ve III.
A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve V.
D) IV. ve V. E) IV. ve VI.
D) III. ve IV. E) IV. ve V.

90

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

347. (I) Çocuklar, okudukları romandaki olay, kahraman ve- 349. (I) Migrenden yakınanlarda sıkça görülen bir sorun ağrı
ya mekânla aralarında bağ kurabildiklerinde mutlu olu- kesici ilaç bağımlılığı. (II) Araştırmalar, her yüz migren
yorlar. (II) O kahramanın yerine geçmek, içinde hastasından sekizinin her gün ya da iki günde bir ağrı
bulundukları zamandan ve gerçeklikten biraz uzaklaş- kesici kullandığını gösteriyor. (III) Bu da yüz hastadan
sekizinin “ilaç bağımlısı” olduğu anlamına geliyor. (IV)
mak hoşlarına gidiyor. (III) Ancak özellikle son yıllarda,
Doktor tavsiyesi olmaksızın ve tanı konulmaksızın alı-
çocukları “psikoloji-finans-teknoloji-güç savaşları” üze-
nan her ağrı kesici, migreni engellemediği gibi kro-
rine kurulu yetişkinler dünyasına gereğinden fazla or- nikleştiriyor. (V) Böyle hastaların vücudu, ilaç içme
tak ettiğimizi düşünüyorum. (IV) Bu yüzden de Harry alışkanlığından ancak özel terapi seanslarıyla kurtu-
Potter gibi hayalî bir dünya sunan kitapların kahra- luyor.
manlarına benzemeye çalışmalarına şaşırmıyorum. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
(V) Bağımsız, kendine ait bir dünyada, kendi istekleri- aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
ni gerçekleştirmeyi başarmış roman kahramanlarının A) I. cümlede, bir hastalığın yol açtığı durumdan söz
ediliyor.
popüler olma nedeni de yine bu.
B) II. cümlede, bir çalışmanın sonucu sayısal değer-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
lerle veriliyor.
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
C) III. cümlede, ilaç kullanımıyla ilgili bir saptama
A) I. cümlede, anlatılan kişiler ve yerleri kendileriyle yapılıyor.
ilişkilendirebilmelerinin çocuklarda doyum sağladı- D) IV. cümlede, ilaç almada gerekli koşullara uyul-
ğına değinilmiştir.
madığında doğacak tehlike açıklanıyor.
B) II. cümlede, çocukların kendilerini kişilerle özdeş- E) V. cümlede, tedavide kullanılmak üzere yeni bir
leştirip farklı bir dünyadaymışçasına yaşamaktan yöntem bulunduğundan söz ediliyor.
tat aldıkları belirtilmiştir.
C) III. cümlede, çocuklara yönelik olarak sergilenen
yanlış bir tutum dile getirilmiştir.
D) IV. cümlede, çocukların kitap seçerken neyi ölçüt 350. (I) Türkiye, dağcılık sporuna ilgi duyanlar için çok farklı
aldıkları açıklanmıştır.
seçeneklere sahip bir ülke. (II) Marmara Bölgesiʼnde
E) V. cümlede, kimi roman kişilerinin özellikleri üzerin-
Uludağ, Akdeniz Bölgesiʼnde Beydağları, İç Anadolu
de durulmuştur.
Bölgesiʼnde Aladağlar, Doğu Karadeniz Bölgesiʼnde
Kaçkar Dağları, Doğu Anadolu Bölgesiʼnde Süphan ve
348. (I) İnsanın gen haritasının çıkarılabileceğinin anlaşıl-
Ağrı Dağı ülkemizin dağcılık parkurlarının başında
masıyla tıpta yepyeni bir çağa girdik: Kişisel tıp. (II) Bu,
“kişisel farklılıklar ne olursa olsun aynı hastalık için belli geliyor. (III) Ülkemizdeki en yüksek dağ olan Ağrı Dağı,
bir tedavinin uygulandığı dönem”in kapandığı, “te- dünyada da en çok ilgi çeken dağlar arasında bu-
davinin genetik yapı göz önüne alınarak uygulandığı” lunuyor. (IV) Özellikle Nuhʼun gemisini bulmak
yeni bir dönem olarak nitelendiriliyor. (III) Son birkaç
amacıyla her yıl binlerce dağcı tırmanıyor Ağrıʼya. (V)
yıldır araştırmacılar DNAʼnıza bakarak hangi hastalık-
Yüksek ama tırmanması kolay bir dağ olması onu daha
lara yakalanabileceğinizi de belirlemeye başladılar.
(IV) Araştırmacıların en önemli hedeflerinden biriyse da çekici kılıyor.
her insanın gen haritasını çıkarmak. (V) Gen haritamız Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
herhangi bir hastalığa yakalandığımızda hangi ilacın aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
bize iyi geleceği ve hangisinin daha ağır yan etkileri
A) I. cümlede, saptama yapılıyor.
olacağını dahi gösterecek. (VI) Bu gelişmeler sonucu
yakın bir gelecekte doktora giderken kendi “vücudu- B) II. cümlede, ülkemizin dünyanın en önemli tır-
muzun el kitabı” olan kişisel gen haritamızı da manma merkezlerine sahip olduğu belirtiliyor.
yanımızda götürüyor olacağız. C) III. cümlede, bir dağın özelliklerinden söz ediliyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi, D) IV. cümlede, neden-sonuç ilişkisi ortaya konuyor.
kendinden önceki cümleyi açıklayıcı bir nitelik taşı-
E) V. cümlede, bir dağın daha önce belirtilen özellik-
maktadır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. lerine ekleme yapılıyor.

91

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

351. (I) Japon Mimar Shigeru Ban mimarlığın çevreye ve 353. (I) Ankaraʼdaki, Antik dönemden kalan yapıtların en es-
insana karşı sorumluluğu konusundaki radikal yak- kisi olan Roma Hamamıʼnın tarihi, milattan önce 211
laşımlarıyla tanınıyor. (II) Malzeme seçimindeki fark- yılına dayanmaktadır. (II) Hamamın sıcaklık, soğukluk,
lılığıyla ve sosyal problemlere getirdiği köklü spor alanı, yüzme havuzu gibi bölümleri oldukça iyi ko-
çözümlerle tanınan Shigeru Ban, Japonyaʼnın dış runmuş. (III) Hamamı Ankara Kalesiʼne bağlayan antik
dünyaya açılan ve “eski”den uzak duran mimarların- yol üzerindeki tiyatro binası, kaderine terk edilmiş gibi.
dan biri. (III) Tasarladığı yapılarda modern ve alışıl- (IV) Roma Dönemiʼnden kalan Augustus Tapınağı ile
mamış malzemeler kullanıyor. (IV) Bunlar arasında Anadolu erenlerinden Hacı Bayram Veliʼnin türbesinin
suya karşı yalıtılmış karton, kâğıt boru, bambu ve pre- bulunduğu Hacı Bayram Camisi birbirine yaslanmış
fabrike ahşap gibi geri dönüşebilir malzemeler bu- duruyor. (V) Sanki birisi yıkılsa ötekine vereceği zararı
lunuyor. (V) Dünyaca ünlü bu mimarın çalışmalarındaki düşünerek her ikisi de zamana direniyor.
en önemli hareket noktası, çevreye saygı ve daha Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
temiz bir dünya isteği. aşağıda verilenlerden hangisi doğrudur?
Mimar Shigeru Banʼla ilgili bu parçadaki numar- A) I. cümlede, Antik Çağʼın özellikleri anlatılmaktadır.
alanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenler- B) II. cümlede, bir yapının önemi üzerinde durulmak-
den hangisi yanlıştır? tadır.
A) I. cümlede, mesleki anlayışıyla ilgili bilgi ve-riliyor. C) III. cümlede, tarihî bir yapının bakımsız kaldığı be-
B) II. cümlede, yenilikçi yanı üzerinde duruluyor. lirtilmektedir.
C) III. cümlede, başkalarınca kullanılan malzemeler- D) IV. cümlede, iki yapının korunması için yapılan
den uzak durmasının nedeni vurgulanıyor. çalışmalar sıralanmaktadır.
D) IV. cümlede, önceki cümlelerde belirtilenlerle ilgili E) V. cümlede, sözü edilen yapıların görünüşlerindeki
örnekler veriliyor. çirkinlikler dile getirilmektedir.
E) V. cümlede, yaptıklarıyla neyi amaçladığı belir-
tiliyor. 354. (I) Pek çoğumuz zaman içinde hiç farkında olmadan
eşyalarımızın kölesi oluruz. (II) Öyle ki “evime hırsız
352. (I) Türkiyeʼnin Doğu Karadeniz Bölgesiʼni ilk kez ziyaret girerse” korkusuyla evinden çıkmayan insanlar var. (III)
ettiğimde, bölgenin doğal güzellikleri, kişilerin cana Oysa ev, yuva demektir, yuvaysa eşyayı değil, sadece
yakınlığı çok hoşuma gitmişti. (II) Burada gördüğüm sevgiyi ve huzuru çağrıştırmalıdır. (IV) Bu nedenle ev-
başka bir şey de nüfustaki azalmaydı. (III) Yalnızca bir lerimizin, sosyal statümüzün, sahip olduklarımızın
grup yaşlının yaşadığı köylere gitmiştim. (IV) Tüm sergilendiği alanlar değil, içinde rahat edebileceğimiz,
çocukları ve torunları İstanbul, Adapazarı, Bursa gibi eşyalarımızı kırmaktan ve eskitmekten korkmaya-
kentlerin yanı sıra yurt dışına çalışmaya gitmişlerdi. (V) cağımız yuvalar olmasını sağlamalıyız. (V)
Örneğin, Ardanuç ilçesinin nüfusu bir zamanlar 27.000 Eşyalarımızın bize hizmet etmesiyle bizim eşyalara
iken şimdi yalnızca 6000. (VI) Çünkü köydeki iş hizmet etmemiz arasındaki ince çizgiyi anlamalıyız.
olanakları çok az olduğundan gençler iş aramaya Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
başka yerlere gitmişler. aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak A) I. cümlede, yaygın bir durumdan söz edilmektedir.
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? B) II. cümlede, eşyalarına bağlılığı tutku hâline getiren
A) I. cümlede, gidilen yerin etkilenilen özelliklerinden kişilerden söz edilmektedir.
söz edilmiştir. C) III. cümlede, bir kavramın asıl anlamı üzerinde du-
B) II. cümlede, gidilen yerin dikkat çeken bir yönüne rulmaktadır.
değinilmiştir. D) IV. cümlede, değiştirilmesi gereken bir tutumdan
C) III. cümlede, köylerin bir özelliğinden söz edilmiştir. söz edilmektedir.
D) V. cümlede tahmin yapılmıştır. E) V. cümlede, örnekler yardımıyla konuyla ilgili farklı
E) VI. cümlede neden belirtilmiştir. düşünceler dile getirilmektedir.

92

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

355. Dergiler ve gazeteler hızla güncelliğini yitiriyor. Bu ne- 357. İnsanoğlu, varoluşunun bilincinde olan tek canlıdır.
denle ben, kalıcı olsun diye, çizdiklerimi bir araya ge- Beyin gücüyle duygu ve düşünce üretebilmesi, onun
tirmek istiyorum. Çünkü onlar tekrar tekrar bakılacak hayvanlardan ayrılan en belirgin özelliğidir. İnsan, bu
karitakürler. Ben de ünlü bir karikatürist arkadaşımın yeteneği sayesinde madde ve enerjiyi kendi yararına
on yıl önce çıkarttığı kitapta yer alan karikatürlere hâlâ kullanmış, en gelişmiş teknolojileri üretmeyi başar-
gülüyorum. On yıl sonra da güleceğim. mıştır. Ne var ki bu özellik, insanoğlunun yalnızlığı
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık duyumsamasına; korku, kaygı, üzüntü gibi duyguları
olarak söylenmiş olabilir? öteki canlılara göre çok daha derinden yaşamasına yol
A) Konularınızı hep günlük olaylardan mı seçersiniz? açmıştır.
B) Bir karikatürist olarak çizdiklerinizi neden bir kitapta Bu parçada insanoğlunun beyin gücüyle ilgili
toplamayı düşünüyorsunuz? olarak belirtilmek istenen aşağıdakilerden hangi-
C) Sizce karikatürde çizgi mi, söz mü daha önemli? sidir?
D) Karikatürlerinizi ilginç kılan özellikler ne-lerdir? A) Yaşamı, olumlu ve olumsuz yönden et-kilediği
E) Sizce karikatürün amacı güldürmek midir? B) Kişiliğin oluşumunda rol oynadığı
C) Bireyin iç dünyasını zenginleştirdiği
D) Bireyi mutluluk arayışına yönlendirdiği
E) Değişik yaşam biçimleri oluşturduğu

358. Çoğu insan kendisini mutsuz eden koşullarda yaşar


ama bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmaz. Bir mac-
eraya atılmayı, bir yenilik yapmayı düşünmez bile.
Çünkü sürüp giden belli bir yaşama koşullanmış du-
rumdadır. Bu koşullanma da mutsuzluğunu fark ede-
356. Çocuk kitabı yazmak bana göre çok eğlenceli. Yeter ki memesine yol açar. Ama ben, huzur veriyor gibi
vermek istediğiniz bilgileri doğru bir biçimde süzün ve görünse de bir insan için önceden kesin olarak belir-
hissettirmeden kurguya yerleştirin. Benim pedagoji lenmiş bir gelecekten daha yıkıcı bir şey düşünemiyo-
eğitimim var ama gördüm ki bu bana, sonraki yıllarda rum. Çünkü insanın yaşama isteğinin özünde, macera
yaptığım öğretmenlikten edindiklerimi verememiş. On tutkusu yer alır. Yaşamın tadı yeni deneyimlerdedir. Bu

yıldır çocukların içinde yaşamak benim en büyük avan- yüzden, sürekli değişen bir ufuktan daha keyifli bir şey

tajım. Onların nelerden hoşlandıklarını, neleri sahte ve olamaz. Her yeni gün, yepyeni bir güneşin altında

yapmacık bulduklarını çok iyi biliyorum. doğabilir.

Düşüncesini bu sözlerle dile getiren bir öğretmen, Bu parçaya göre insanı, hayatında değişiklik yap-

kitaplarını yazarken aşağıda belirtilenlerin mama yanılgısına düşüren etken nedir?

hangisinden yararlanmıştır? A) Toplumsal çevrenin sınırlı olması

A) Öğrenciliğinde kazandığı önemli bilgilerden B) Başkalarına karşı güven duygusunu yitirmesi

B) Çocuk dilinin inceliklerinden C) İçinde bulunduğu yaşam düzenini kabullenmiş ol-

C) Çocuklara olan sevgisinden ması

D) Mesleğinde kazandığı deneyimlerden D) Maddi olanakların yetersiz olması

E) Yazma isteğinin güçlülüğünden E) Yaşlılık dönemini rahatça geçirmek istemesi

93

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

359. Ben öykü ve romanlarımda sözcüklerden oluşan bir 361. Dilimiz kirleniyor, kirletiliyor diye yakınıyoruz. Yakın-
dünya kurarım. Yazdıklarım yazınsal bir tat taşır. Ne mamızı örneklerle somutlaştırıyoruz. Düşüncelerimizi
var ki bunlardan kimileri sinema ya da televizyon dizisi yazıya dökmekte zorlanıyor ama bu eksikliğimizi
için senaryolaştırılıyor. İşte o zaman onlar benim sorgulamaktan kaçınıyoruz. Bu yüzden de not tutmayı,
yapıtım olmaktan çıkıyor. Çünkü bu tür metinlerde mektup yazmayı, okunan bir yapıtı yazarak özetlemeyi
görüntüden oluşan bir dünya kurmak gerekiyor. beceremiyoruz. Oysa yazma eylemi, insan beyniyle
Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine cevap insan elinin ortak ürünüdür. Dilimizin kirletilmesini ön-
olarak söylenmiş olabilir? lemek istiyorsak öncelikle birey olarak yazılı an-
A) Günümüzde sinemanın edebiyata göre daha çok latımımızı güçlendirmemiz gerekir.
ilgi görmesi konusunda ne düşünüyorsunuz? Böyle diyen bir yazarın dilimizle ilgili olarak vur-
B) Sinemanın, kimi düşünceleri insanlara aktarması gulamak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
edebiyat yapıtına göre daha kolay mıdır? A) Sorunlarını belirlemede yetersiz kalındığı
C) Öykü ve romanlarınızdan esinlenerek yapılan film- B) Zenginliğinin farkına varılamadığı
ler yeterli ilgiyi görüyor mu? C) Yazı diliyle konuşma dili arasında fark olduğu
D) Televizyon ve sinemaya uyarlanan yapıtlarınız D) Yabancı dillerin saldırısından korumak gerektiği
hakkında ne düşünüyorsunuz? E) Yazılı anlatımın, dili korumanın temel koşulu
E) Yazarlığınızın yanı sıra yönetmenlik de yapıyor- olduğu
sunuz, hangisini daha çok benimsiyorsunuz?

362. Yazarlar eskiden, kitapları piyasaya çıkarken gazete-


cileri çağırır, kitaplarını tanıtmayı amaçlayan konuş-
malar yaparlardı. İsterlerdi ki okuyucuların kitaptan
haberi olsun. İnsana özgü bir zayıflık ama bence an-
laşılır bir duygu. Ne var ki bu durum çok eleştirildi hem
360. Çocukluğumun kış sabahlarında karla kaplı de saygısız bir üslupla. Bence yazarlık, insanların ra-
pencerelerin ak sessizliğine açardım gözlerimi. hatça saygısızlık edecekleri bir meslek değildir. Tam
Dışarıya fırlardım. Karın temiz serinliği ciğerlerime tersi ben çocukluğumdan beri yazarlığı kutsal bir iş
dolardı. Ahırlarda atlar, doğum bekleyen inekler… Her olarak gördüm. Bu nedenle, bu işi yapmaya başlayınca
tahta parçası bir kızak… Ayağın gömüleceği kadar yazar olmanın bedeli her neyse onu ödemeye karar
yağmışsa kar, annem ekmek tahtasını elime tutuştu- verdim. Eğer hakkında konuşmadığımda kitaplarım
rurdu. Tahtaya yapışık hamur kırıntıları ancak kara sür- satılmayacaksa satılmasın, diye düşündüm.
tünerek temizlenirdi. Dönüşte kızağımı ayna gibi gören Bu parçada konuşan kişi aşağıdakilerin hangisin-
annemin gözlerinde kar sevinçleri ışıldardı. den yakınmaktadır?
Bu parçada, yazarın çocukluk yıllarıyla ilgili olarak A) Okurların, kitaplara ön yargıyla yaklaşmasından
ne anlatılmaktadır? B) Yazarların, mesleklerinin gerektirdiği sorumluluğu
A) Çocukluğunda yalnızlık çektiği taşıyamamasından
B) Hayvanları sevmeye o yıllarda başladığı C) Fazla eleştirilen kitapların satışının az olmasından
C) Her mevsimin kendine özgü güzelliklerinden yarar- D) Yazarların kendi yapıtlarındaki kusurları göreme-
landığı yişinden
D) Kendi yaptığı oyuncaklarla oynadığı E) Yazarların, kitaplarını duyurma çabalarına göste-
E) Kış günlerini nasıl geçirdiği rilen tepkilerden

94

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

363. Babam her zaman bize şöyle der: Hayatta inişler 365. Ben gerçekte bir dergi yazarıyım. Ama insan ne
çıkışlar olabilir. Ama özellikle bir kız çocuğunun, yalnız yazarsa yazsın, birbirinden kopuk olmuyor yazdıkları.
olduğunda bile ayakta kalabilmesi için öğrenim görmüş Çünkü düşüncelerin kaynağı sizsiniz sonunda. Bir süre
olması gerekir. Yaşamda sahip olduğun her şey bir sonra yazıları bir araya topladığımda onların bir kitap
anda yok olabilir ya da yapayalnız kalabilirsin. İşte bütünlüğüyle yayımlanabileceğini gördüm. Güncel ol-

böyle durumlarda, gördüğün öğrenim, yaşama yeniden maktan çok, yarına kalacak, Türkçenin tadını yansıtan
bu yazıların dergi sayfalarında unutulup gitmesine
başlamana yardım eder. Bu yalnızca kadınlar için
gönlüm elvermedi. Bu kitap böyle bir kaygı sonunda
değil, birey olarak hepimiz için geçerlidir.
ortaya çıktı.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
Böyle diyen bir yazar için aşağıdakilerden hangisi
hangisidir?
söylenebilir?
A) Bir babanın çocuklarına olan bağlılığı
A) Dergi yazarlığını sıradan bir iş olarak gören
B) Büyüklerin gençlerden daha deneyimli olduğu B) Kalıcı, nitelikli, birbiriyle konusal açıdan ilgili yazılar
C) Okumuş olmanın insanları güçlü kıldığı yazan
D) Kız çocuklarının babalarını örnek aldığı C) Düşünceleriyle ön plana çıkmak isteyen
E) Geleceğin, düşünerek kurulabileceği D) Yazdıkları herkes tarafından çok beğenilen
E) Kendini rahatsız eden sorunları çözmeye çalışan

364. Çocukken okuduğum kitapların yüreğimde apayrı bir


yeri vardır. Bu kitaplar saçları kurdeleli, ele avuca sığ-
maz bir çocuk olduğum günleri de bana anımsatır. O
kitapların dünyasına girdiğim günleri düşünüyorum.
Önce Andersen daha sonra Grimm Masallarıʼyla
tanışınca kitaplardan kopamaz olmuştum. Sonra Hei-
diʼnin serüvenleriyle iç içe olduğum günler başladı. 366. Bir röportajında şöyle diyor: “Yabancı bir kent ne kadar
Artık doğayı ve insanları tanıyordum. Aradan nice yıl- güzel olursa olsun, ana yurttaki sıradan bir kentin bile
lar geçti, hâlâ onları unutamıyorum. Şimdi bile ne yerini tutamaz. Türkiyeʼyi çok özlüyorum. Ben ülkemin
zaman bunalsam bana yaşamın kapısını açan o kita- şairiyim. Birkaç yıldır şiirlerimi Fransızcaya çeviriyo-
pların bendeki izlerine sığınırım. rum. Amacım dünyanın en önemli sanat merkez-
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? lerinden biri olan Parisʼte, şiirlerimi Fransız
A) Okunacak kitapların düzeyi yaşa göre değişir. edebiyatseverlere duyurabilmek. Ülkemin adından şi-
B) Yetişkinlik döneminde okunanların yaşamı anla- irle söz ettirmek, bana gurur veriyor.”
mada katkısı sınırlıdır. Aşağıdakilerden hangisi, bu sözleri söyleyen

C) Masal okumayanların hayal dünyası yeterince ge- kişinin bir özelliğidir?


lişmez. A) Ülkesini tanıtma çabası içinde olma
B) Farklı yaşam biçimlerine uyum sağlayamama
D) Çocukken okunan kitapların etkisi kolay kolay si-
linmez. C) Şiirlerinin eskimezliğine inanma
D) Yurdundaki sorunlara ilgisiz kalamama
E) Okuma zevki yetişme koşullarına göre farklılık gös-
E) Başka ülkelerin yaşam biçimini beğenmeme
terir.

95

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

367.Öykü kahramanlarımı gerçek insanlardan damıtırım ben. 369. Şiir üzerine çok düşünen onu bu kadar önemseyen biri
Onların sabırla, inatla peşlerine düşerim. Benim için olmama karşın niçin roman da yazdığımı sorabilirsiniz.
Anadolu, yalnızca folklorik malzeme deposu değil, öyküsü O zaman size derim ki şiir, söylemekten çok susma
yazılacak insanların da kaynağıdır. Resmi yapılmadan, işidir. İşte o susup anlatamadıklarımı öykü ve roman-
öyküsü yazılmadan ne çok insan geçmiştir bu topraklar- larımda anlatırım. Mümkün olduğu kadar kapalı ol-
dan. Birkaçı anonim türkülerde yaşamıştır belki. Ancak
masını istediğim şiirlerimin ana hatlarını roman ve
gazete haberi olunca ayırdına varılan bu insanlar, bana
öykülerim verir.
göre öykülerini içlerinde saklayan istiridyelerdir. Böyle ol-
Bu parçaya göre, sanatçının, şiiri, “bir susma işi”
unca da bana, inciyi bulup çıkarmak kalıyor.
olarak görmesi onun öykü ve romanlarıyla ilgili
Böyle diyen bir yazarın öykü kişileriyle ilgili olarak
nasıl bir sonuç doğurmaktadır?
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Duyguların en iyi biçimde bu türler aracılığıyla yan-
A) Düş dünyalarının gelişmiş olduğu sıtılabilmesi
B) Başkaları tarafından da işlenmiş olduğu B) Şiirlerini açıklayıcı nitelikler taşıması
C) Yeni anlatım teknikleriyle yansıtıldığı C) Yazınsal açıdan yetkin olması

D) Anlatılmaya değer gizli yönler taşıdığı D) Şiirsel nitelikli ürünler yaratılması


E) Bu türlerin titiz çalışmayı gerektirmesi
E) Örnek alınacak özelliklerinin bulunduğu

368.Şiirlerimdeki, doğayla ilgili ayrıntılar yaşamımdan izler


taşıyor. Anadoluʼdaki küçük bir kasabada, doğanın ku-
cağında bahçeli bir evde büyüdüm. Böceklerin seslerini
tanıyan, ağaçlara tırmanan, meyveleri dalından koparan
bir çocuktum. Dut ağacı sallamışlığım, dut yemişliğim çok-
tur örneğin. “Dutluk” şiirini bunların etkisiyle yazdım. Bir
yazımın adı da “Ben Doğanın Okulundan Hiç Mezun Ol- 370. Yazar, bu romanında, öykülerinden farklı olarak
madım.” oldu. Orada doğanın kucağında kendimi duydum okurlarını söylem tuzağına düşürmüyor, hissettiklerinin
ben hep. Doğa ile şiirlerim arasında bir bağ kurdum. ve düşündüklerinin uyum içinde olduğu bir evrende

Bu sözlerine göre şair aşağıdakilerden hangisiyle yaşatıyor. Onlara yeni yaşantılar kazandırıyor.
nitelendirilebilir? Bu cümlede sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisi söylenebilir?
A) Düşle donanmamış duyguların şiirinin yazılmaya-
cağına inanan A) Duygularını ve düşüncelerini dengeli bir biçimde
B) Öğrenmenin sınırsız olduğunu düşünen anlattığı
C) Şiirlerinde çocuklara seslenen B) Öz eleştiri yapmayı ilke edindiği
D) Çevresindekilerin etkisiyle şiire başlayan C) Alışılagelmiş anlatımların dışına çıktığı
E) Şiirlerinin, çocukluğunda yaşadığı çevreden bes- D) Anlattıklarını gözlemlerine dayandırdığı
lendiğini düşünen E) Yapıt ve yaratılarında değişik konuları ele aldığı

96

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

371. Yazarlık konusunda gençlere şunu söylüyorum: “Ben 373. Yüksek yaylalardan dağlara, derin vadilerden orman-
sizlere ancak bu işin tekniğini öğretebilirim. Siz de nite- lara, el değmemiş göllere, metrelerce yükseklerden
likli kitaplar okuyarak bu tekniği pekiştirebilirsiniz, bu akan çağlayanlara hayranlıkla baktım. Baharda,
olanaklıdır. Öte yandan dünyanın dersini de alsanız, düzlükleri bin bir renge büründüren çiğdemlerin,
yeteneksizseniz bunun bir yararı olmaz. Ayrıca, çok iyi orkidelerin, süsenlerin güzelliklerini doyasıya izledim.
bir kaleminiz olabilir ama eğer hayata bir itirazınız 3000-4000 m yükseklikteki buzlu dorukların korku
yoksa onu olduğu gibi benimsiyorsanız kesinlikle iyi bir uyandıran görüntüleri ve rüzgârı hiç eksik olmayan
yazar olamazsınız. Çok iyi bir reklam yazarı olursunuz, nemsiz yaz havası çok değişik günler geçirmemi
zengin de olursunuz, o kadar.” sağladı. Bu olağanüstü ortamda yaşarken edindiğim
Sanatçı bu sözleriyle, yazar olabilmek için asıl dostların sıcak, konuksever davranışlarını unutabilir
neyin gerekli olduğunu belirtmek istemiştir? miyim hiç!
A) Okuma yoluyla kendini geliştirmenin Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
B) Ustaların önerilerini dikkate almanın söylenebilir?
C) Yaşama, karşı bir tutum içinde olmanın A) Doğal görüntülerin insanda kimi duyguları harekete
D) Yaratma yeteneğine sahip olmanın geçirdiği belirtilmiştir.
E) Durmaksızın yazma çalışması yapmanın B) İklimin insanlar üzerindeki etkileri öne çıkarılmıştır.
C) Doğanın, mutluluğun kaynağı olduğundan söz
edilmiştir.
D) Doğadaki dengeyi korumanın yolları açıklanmıştır.
E) İnsan ilişkilerinde nelerin önemsenmesi gerektiği
vurgulanmıştır.
372. İnsanlar artık birçok şeyi anımsama gereği duymuyor.
Bu durum anı biriktirme alışkanlığını da ortadan
kaldırıyor. Bir zamanlar benim fotoğraf çekme tutkum
vardı. Bir sürü fotoğraf çektim, çoğunu da kitaplarımda
kullandım. Sonra birdenbire fotoğraf çekmeyi bıraktım.
Çünkü fotoğrafını çektiğim şeyler üzerinde hiç düşün-
mediğimi ve bir süre sonra onları anımsama gereği bile
duymadığımı fark ettim. Yaptığım sadece, elimde bir
makineyle dolaşıp deklanşöre basmaktı. Bu da bana
pek anlamlı gelmiyordu.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi 374. Öncelikle konuyu seçiyorum. Sonra onu nükteli bir
söylenebilir? dille, öğüt vermeden işlemeye çalışıyorum. Bunu ya-
A) İnsanların önemli bulduğu olayları anımsadıkları parken çeşitli sorular soruyor ve bunların yanıtını oku-
B) Kimi fotoğrafların insanın düş gücünü sınırlaya- run vermesini istiyorum.
bileceği Yazarın bu tutumu, okurla ilgili olarak aşağıdakil-
C) İlerleyen teknolojik olanaklara çabuk uyum sağ- erden hangisini gerçekleştirmeye yöneliktir?
landığı A) Eğlendirerek öğretme
D) Kolayca elde edilen görüntülerin insanları düşünce B) Farklı bakış açılarıyla yüz yüze getirme
tembelliğine itip belleksizleştirdiği C) Düşünmeye, yorum yapmaya yönlendirme
E) Kimi alışkanlıkların, kişilerin öz eleştiri yapmasını D) Sanatta, kesin yargıların olamayacağını sezdirme
engellediği E) Anlatılanların doğruluğunu gösterme

97

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

375. Bir kişi ya da yapıt üzerindeki tartışmada, çoğu kez 377. Bir şeyi beklemenin güzelliğini öğrendim. Yaşanan en
kendi düşüncelerimizi açıklarken karşımızdaki kişinin güzel şey bile, bekleme sürecinin değerine ulaşamaz
düşüncelerini küçümser, onu küçük düşürmeye bence. Çünkü heyecan dolu bir eylem olan beklemenin
çalışırız. Oysa bu, tartışma anlayışına sığmayan bir tu- büyülü bir güzelliği vardır. Sonuca ulaşılınca bu büyü
tumdur. Şu da bir gerçek: Günümüzde yalnızca kimi- uçup gider. Yaşanan her şeyde belli belirsiz bir düş
lerinin “gülünç” olarak nitelendirdiği düşünceler değil,
kırıklığı olması bundandır belki.
her karşıt düşünce alaya alınıyor. Bence kendisi gibi
Bu parçada beklemeyle ilgili olarak anlatılmak is-
düşünmeyenlerin düşüncelerine saygı göstermemek,
tenen aşağıdakilerden hangisidir?
doğrudan doğruya düşünceye, sanata değer ver-
A) Umulanın her zaman gerçekleşmediği
memektir.
Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden B) Sabırlı olmayı gerektirdiği
hangisidir? C) Yaşamımızı yönlendirmede payının olduğu
A) Eleştiride nesnel davranmamanın ilişkileri bozduğu D) İnsanı, geride kalan yıllar üzerinde düşündürdüğü
B) Herkesin öz eleştiri yapmasının zorunlu olduğu E) Mutluluk verici şeyleri beklemenin onları yaşamak-
C) Tartışmalarda yeni düşünceler ileri sürmek gerek- tan daha güzel olduğu
tiği
D) Düşünceleri saygı sınırları içinde tartışmak gerek-
tiği
E) Genel kanıya aykırı düşünceleri savunmanın yan-
lışlığı

378.Kitap fuarlarında ya da kitabevlerinde çok karşılaşmı-


şımdır: Efendiden bir adam, yaklaşıp imza ister. Ya ka-
rısı içindir ya kızı ya da annesi… “Kitap okumayı çok
sever, edebiyata bayılır.” der. Ben de hemen sorarım:
“Siz hoşlanmaz mısınız kitap okumaktan?” Yanıt,
376. Benim önceki şiirlerimde gerçekleştirdiklerim, çok hemen her zaman aynıdır: “Hoşlanmaz olur muyum,
kolay göze çarpan şeyler değildi. Nereye kadar? Son ama başımı kaşıyacak vaktim yok.” Böylesi kişilerin ya-
kitabıma kadar. Genellikle şairler, yaşlanmaya pacak o kadar çok önemli işi vardır ki, onlar, zamanla-
başlayınca geçmişte yazdıklarına daha sıkı bağlanıy- rını kitap okuyarak harcayamazlar. Çünkü onlara göre,
orlar, daha tutucu oluyorlar. Şiirlerinde değişiklik yap- edebiyat olmasa da olur. Ancak boş zamanı olan in-
mamayı yeğliyorlar. İşte bu son kitabımda ben öyle sanların göze alabileceği bir eğlence, takıp takıştırabi-
yapmadım, bugüne dek yaptıklarımdan farklı bir şey leceği bir süstür edebiyat. Yaşam kavgasında
denedim. Bu kitap, şiiri büyük ölçüde dilin vazgeçilmez olan görev ve ödevlere öncelik tanınması
olanaklarıyla, yalnızca dilin içinde kalarak denemek gerektiğinde, hiç duraksamasız gözden çıkarılabilir.
gibi bir yaklaşımla yazıldı. Bence bu önemli bir şeydi,
Bu parçanın yazarı aşağıdakilerin hangisinden
ama ayırdına varılamadı.
yakınmaktadır?
Bu sözleri söyleyen şair aşağıdakilerin hangisin-
den yakınmaktadır? A) Kitap imzalatmaya gelenlerin saygılı davranma-
A) Son şiirlerini yazarken izlediği yolun fark edilmey- masından
işinden B) İnsanların türlü bahanelerle okumaya zaman ayır-
B) İlk dönem şiirlerindeki başarısının kabul mamasından
edilmemesinden C) İnsanlara okuma sevgisi kazandırmanın güçlüğün-
C) Son yapıtında kolay anlaşılır şiirler yazmasının den
eleştirilmesinden D) Sanat değeri taşıyan yapıtların yaygınlaşmasının
D) Şiire getirdiği yeniliklerin önemsenmemesinden engellendiğinden
E) Şiirinde sık sık yaptığı değişiklikler nedeniyle E) Kitap okumada erkeklerin kadınlar kadar seçici ol-
okuyucularını yitirmesinden
mamasından

98

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

379. Son kitabı, kararlaştırdığımız tarihte basıma hemen 381. 1960ʼlı yılların Türk filmlerinde, karakterler, sanatlı ve
hemen hazırdı; fakat bir türlü bize teslim etmiyordu özentili bir dille konuşturulurdu. Oysa filmleri izleyen
onu. “Bitmedi.” diyordu. Yalnızca bir sözcüktü aradığı. geniş kitleler böyle bir dille konuşmuyorlardı. Roman,
Aylarca, biz o tek sözcüğün bulunmasını bekledik. öykü, hatta şiir dilinin sinemaya yanlış biçimde yan-
Kitap, o tek sözcük bulunmadıkça ona göre eksikti, is- sıtılmasından kaynaklandığını sandığım tuhaf bir du-
tenilen düzeye erişmemişti. Aylar sonra o tek sözcüğü rumdu bu. Romanda belki eğreti durmayan böyle bir
buldu ve kitaptaki yerine oturttu. Kitabı ancak o zaman dil, sinemada filmin estetiğini bozan bir öge olmak-
yayımlayabildik. taydı. Böylesi bir dil, salt salon filmlerinde değil, köy
Bu parçada anlatılan yazar aşağıdakilerden filmlerinde de görülürdü.
hangisiyle nitelendirilebilir? Bu parçada bir döneme özgü Türk filmlerinin hangi
A) Yaptığı plana sıkı sıkıya bağlı kalan yönü eleştirilmektedir?
B) Anlatımda yoğunluğa önem veren A) Karakterlerin gerçek yaşamdakilere benzememesi
C) Duygularını kolayca dile getiremeyen B) Sanat açısından zayıflıklar içermeleri
D) Başkalarının önerilerini dikkate almayan C) Kişilerin yapay bir dille konuşmaları
E) Yapıtlarını oluştururken çok titiz davranan D) Konularını günlük yaşamdan seçmemeleri
E) İzleyicilerin ilgisini canlı tutacak nitelikte olmamaları

382. Bakarsınız sıradan bir insandır. Yükseköğrenim


görmemiş, doktora yapmamış, yurt dışında yaşa-
mamış, dünyayı dolaşmamıştır. Ama yaşama
bakışına, olaylara yaklaşımına, bilgisine, görgüsüne,
değerlendirmelerine hayran kalırsınız; gerçek bir ay-
380.Çehov diyor ki: “At hırsızlarını anlattığım zaman, at çal-
dındır. Bağnazlıktan uzak, düşüncelere saygılı, irdele-
manın kötü olduğunu da mutlaka belirtmemi isteyen
meyi, tartışmayı, değerlendirmeyi, paylaşmayı bilen,
kimseler oluyor; bunlar düşünmüyorlar ki bu benim
toplumsal konulara kişisel çıkarları açısından bak-
değil, mahkemelerin işidir.”
mayan, insanlara sevgiyle, anlayışla yönelen bir
Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden
insan...
hangisidir?
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edilen
A) Okuyucuya ders vermek yazarın görevi değildir.
B) Yazarlar, ele aldıkları konuyu istedikleri biçimde kişinin özelliklerinden biri değildir?
yazmakta özgürdürler. A) Kimseyi kırmamak için, tartışmaktan kaçınan
C) Başarılı yapıtlar değişik yorumlara açık olanlardır. B) Çevresindekilerce beğenilip sevilen
D) Okuyucular okudukları yapıtlarda, yaşanan gerçek- C) Bilgilerini ve birikimini başkalarına aktaran
leri ararlar. D) Eski ve tutucu düşüncelere bağlı kalmayan
E) Yaşananların bütün yönleriyle yansıtılması, yazarın E) Başkalarının görüşlerine karşı hoşgörülü olan
kurgulama gücüne bağlıdır.

99

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

383. Resim yaparken kendime sorduğum tek bir soru 385.Roman, okurlarına birtakım incelikler, alışkanlıklar ka-
vardır: “Bunu da yaptım peki ya bundan sonra?” sürekli zandırır. Okur, romandaki duymaya alışkın olmadığımız
kendimle yarışırım. “Ben ne kadar iyi bir ressamım.” seslere kulak verirken okurların en yalnızıdır. Aileden,
arkadaşlardan, gündelik uğraşlardan, her şeyden ve
dediğim zaman tükendim demektir. Her resmimin bir
herkesten birkaç saatliğine de olsa uzaklaşarak kendi
hikâyesi var, canım istedi de yaptım diye bir şeyi kabul
içine çekilir kişi bir kitabı okurken. Hele ki sarmışsa oku-
edemem. Oturur düşünürüm, zihnimde planlarım, duğu roman, okurun gözü başka kimseyi görmez. Bu
ondan sonra tuvale aktarırım ve resim ortaya çıkar. Bir yanıyla bir “sırdaşlık”tır insanın sevdiği bir romanı okur-
resim bir defa yapılır, aynısını yapmak benim için ken hissettiği. Okurlar bu sırra ortak olmak için roman-
mümkün değil. daki herkese zihinlerinin ve yüreklerinin kapılarını açık
tutmuşlardır.
Böyle diyen bir sanatçı için aşağıdakilerden
hangisi söylenemez? Bu parçada roman okumayla ilgili olarak aşağıda-
kilerin hangisinden söz edilmemiştir?
A) Ürettikleriyle yetinmediği
A) Yaşamda ayrımına varılamayan gerçekleri
B) Yapacaklarını önceden tasarladığı
sezdirdiğinden
C) Kendini yinelemediği B) Okurun kendini daha iyi tanımasına olanak
D) Kendince bir çalışma yöntemi olduğu sağladığından
E) Hiçbir akıma bağlanamadığı C) Beğenilen bir romanın okur üzerindeki etkisinden
D) Romanı gereği gibi anlayabilmek için çaba sarf
edildiğinden
E) Okurun kendini yeni bir dünyanın içinde bulduğun-
dan

384. Fotoğraf çekme üzerine değişik görüşler ve düşünceler


vardır. Söz gelimi bir fotoğrafçı fotoğrafın belgesel
değil, sanatsal, sezgisel ve şiirsel yanlarının olduğunu
söylüyor. Bir başkasıyla fotoğrafın, dünyamızın hem
görsel hem de düşünsel iz düşümü olduğunu belirtiyor.
Bu açılardan bakıldığında fotoğraf çekerken neyi an-
latmak istiyor ve ne hissediyorsak ona bakan da aynı
şeyleri hissetmeli. Bunu yaparken ışık bize yardımcı
olacaktır. Örneğin şu gördüğünüz deniz manzarasını 386.Roman tekniğine bütünüyle hâkim. Yapıtlarının her bi-
çekerken sadeliği, sessizliği anlatmaya çalıştım. İste- rinde farklı anlatım biçimlerini anımsatan bir havanın ol-
dim ki insanlar bu fotoğrafa bakarken kendini ora- ması, çevirmen olarak işimi güçleştirdi. Dilinin
daymış gibi hissetsin, biraz rahatlasın. Bu fotoğrafı zenginliğini yansıtabilmek için, İtalyanca gibi zengin bir
çekerken akşam ışığı bana gereken desteği verdi. Siz dilde bile güçlükle karşılaştım. Ama çeviri sırasında kar-
de önceden düşünün, çerçeveleme yaparken görün- şıma çıkan sorunları çözmeme yardım ettiğini, bana
tünün, düşündüklerinizi yansıtması için çaba harcayın. önerilerde bulunduğunu söyleyerek çevirmenlere ne
kadar değer verdiğini de belirtmek isterim.
Bu parçadan fotoğrafçılıkla ilgili olarak aşağıdaki-
lerin hangisi çıkarılamaz? Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen ya-
zarın bir özelliği değildir?
A) İşlevsellik açısından farklı boyutları olduğu
B) Yararlanılan ve göz önünde bulundurulan temel A) Anlatımda çeşitliliği önemseme
etkenin ne olduğu B) Çevirmenlere yol gösterme
C) Görüntülerin, algılayışımızın bir yansıması olduğu C) Başkalarına benzememeye çalışma
D) Yaşamın birbirini izleyen evrelerine tanıklık ettiği D) Romanı oluşturan ögeleri ustaca kullanma
E) Görüntüyü saptamanın incelikli bir iş olduğu
E) Dilin olanaklarından yararlanabilme

100

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

387.Öfkeye kapıldığınızda öfkenizi ya bağırıp çağırarak 389. Büyük ozanımız Cahit Sıtkı Tarancıʼnın aynı zamanda
çevrenize yansıtacaksınız ya da kendinizi frenleyerek bir öykücü olduğunu biliyor musunuz? Hemen be-
bastıracaksınız ve gülümsemeyi sürdüreceksiniz. Ça- lirteyim, öykü yazarı olarak bir Oktay Akbal ya da
lışmalar, her iki yaklaşımın da sağlık açısından zararlı
Orhan Kemal değildir. Ama kendine özgü bir biçemi,
olduğunu gösteriyor. Öyleyse ne yapmalı? Öfkenizi ser-
kendine özgü bir kurgu yaklaşımı, kendine özgü bir an-
best bırakmalısınız ama kontrollü olarak. Bu nasıl ola-
cak? Sorunu belirleyip onu akılcı bir çözüme latı evreni olan özgün bir öykücü olduğu da kuşku gö-
kavuşturmayı deneyerek... Örneğin birisine sinirlendiy- türmez bence. “Gün Eksilmesin Penceremden”de yer
seniz onunla kararlı olarak ama saldırgan olmayan bir alan kırk üç öykünün en az dörtte üçü tanıklık etmek-
tarzda konuşmalısınız. Ya da sizi ne öfkelendiriyorsa tedir buna.
olanağı varsa buna hazırlıklı olmak, daha iyisi ondan Bu parçaya göre Cahit Sıtkı Tarancı ve öyküleriyle
uzak durmak, doğru bir yol olarak öneriliyor.
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Bu parçada, öfkelenmeyle ilgili olarak önerilenler
A) Kendinden önceki sanatçıları, izlemeye değer bul-
arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
madığı
A) Bir daha oluşmaması için önlem almak
B) Başkalarından farklı bir anlatım biçimi olduğu
B) Yaratan kişiyle sakin ama kesin bir tavırla konuş-
C) Çoğunun benzer nitelikler taşıdığı
mak
D) Kimi yazarlar kadar yetkin olmadığı
C) Öfkesini denetimli olarak dışa vurmak
E) Öykülerini yapılandırırken değişik bir yol izlediği
D) Ortaya çıktığında yapılacakları belirlemek
E) Hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışmak

390. Onun öykü serüvenine baktığımızda, öykülerinin yük-


selen değil, düşen bir başarı grafiği izlediğini görürüz.
388. Bugün çoğu yazarımız günlük deyince yalnızca kişisel
İlk öykülerindeki yoğun şiirsel dil, sonrakilerde tümüyle
duygularını yazmayı anlıyor, çağına tanıklık etmek yer-
konuşma diline dönüşür. Son iki kitabı, usta bir
ine. Oysa günlükler, edebî bir tür olmanın dışında hem
öykücünün elinden çıkmış, sıradan öyküler içerir. Artık
yazarların edebî duruşlarını hem de tanıklık ettikleri
özgünlük arayışları, yazma sıkıntısına dönüşmüştür. O
dönemi anlamamızın birincil araçlarındandır. Buna
da yazma serüvenini öyküleştirir. Sonuçta yazma
göre, özellikle genç yazarlarımızın dikkatle okuması sıkıntısı ve özgünlük arayışları, öykünün kendisi ol-
gereken yapıtlardır günlükler. Günlük tutmanın kültürel maya başlar. Bu kurgu ve mekaniklik ise öykülerdeki
bir alışkanlık olarak toplumumuzda yeterince yer edin- sıcaklığı, içtenliği örter.
memiş olması, edebiyatımızda bu türün zayıf Aşağıdakilerden hangisi, parçada konuşan kişinin,
kalmasına neden olmuştur. sözünü ettiği yazarla ilgili görüşleri arasında yer
Bu parçada günlüklerle ilgili olarak aşağıdakilerin almaz?
hangisine değinilmemiştir? A) Öykülerinin niteliğinde zamanla zayıflama olduğu
A) Yalnızca yazarın yaşamını yansıtmasının yanlış görülmektedir.
olduğuna B) Sanatındaki başarısı, çalışmalarının verimli
B) Yazmaya yeni başlayanlar için yararlı bilgiler olduğunun göstergesidir.

içerdiğine C) Kimi öyküleri yetkin bir yazardan beklenmeyecek


kadar basittir.
C) Özel yaşama ilişkin olanların, okurun ilgisini
D) Başka yazarlara benzememe gayreti, onu yenilik
çekmediğine
yaratma çabasına yöneltmiştir.
D) Çok yazılan bir tür olmadığı için gelişmediğine
E) Öykücülüğünün ikinci döneminde kendi yaşamın-
E) Yaşanılan dönemle ilgili bilgiler içerdiğine
dan esinlenmiştir.

101

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

391.Günlükler, yazan kişinin hem kendisiyle hem yaşadığı 393. “Mükemmel”in peşine düşmüş her birey için yaşam
dönemle hem de o günlükleri okuyacak olanlarla kur- zordur. Böyle bir tutum içinde olanlar, kendi yaşamını
duğu içtenlikli bir diyalogdur. Bu yazarımız da günlük- ve çevresindekilerin yaşamını zorlaştırır. Çünkü onlar

lerinde her şeyi olduğu gibi yazıyor. Düş kırıklıklarını, bir tür ulaşılmazın peşine düşmüşlerdir. Bunun için,

öfkelerini, sevinçlerini, karşılaştığı ilginç olayları ve kişi- ulaşma aşaması onlara keyif verir, onun uğruna
mücadele etmekten zevk alırlar. Divan edebiyatı şair-
leri anlatırken “kendisini kendisi yapan” süreci de bi-
leri gibi, sevgili değildir onların derdi, sevgiliye
zimle paylaşıyor: sevdiği kahvehaneler, girdiği
kavuşma yolunda çektikleri cefadır.
polemikler, evin akan damı, hakkında yazılanlarla ilgili
Bu parçaya göre kusursuzu arayanlarla ilgili olarak
kişisel yorumları, gördüğü rüyalar, her şey… Bu gün-
aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
lükleri okurken zaman zaman gülmekten katılıyorsunuz A) Her yönden yetkinliğe erişmeleri uzun zaman alır.
zaman zaman da onunla birlikte ağlıyor, birilerine kızı- B) Kusursuzu ararken, yaşamı güçleştirirler.
yorsunuz. C) Kusursuzu arayanlar, yakınındakilere de sıkıntı ve-
Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağı- rirler.
dakilerden hangisi söylenemez? D) Kusursuzu bulmaları neredeyse olanaksızdır.
A) Günlük yaşamın çeşitli ayrıntılarına yer verdiği E) Amaca ulaşmaktan çok, harcadıkları çabayı önem-
B) Kişiliğini biçimlendiren etkenlere değindiği serler.
C) Düşüncelerini içinden geldiği gibi anlattığı
D) Anlattıklarıyla okurlarını etkilediği
E) Yaşamının akışını değiştirmeye çalıştığı

392. Bu şairimizin büyük bir titizlikle yazdığı şiirleri giderek 394. Bu şairimizin hiç unutamadığım özellikleri alçakgönül-
yetkinleşip olgunlaşıyor. Her kitabı bir öncekini aşıyor, lülüğü ve hoşgörüsüydü. Edebiyatla uğraşmanın
derinleştiriyor, bütünlüyor. Okurun duyarlığını sürekli çalışmak olduğunu düşünürdü̈. Bazen ben
geliştiriyor. Böylece çağının, toprağının, insanının tar- birinin şairliğini beğenmediğimi söylesem, “Söylenme,
ihi oluyor onun şiiri. Sessiz, usul usul akan, kişisel ve yıllardır şiir yazar o. On tane bile iyi dizesi olsa, birini
toplumsal bir tarih. şair olarak nitelemek için yeterlidir bu.” derdi.
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edilen Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden
sanatçının yazdığı şiirlerin bir özelliği değildir? hangisiyle nitelendirilemez?
A) Zaman içinde gelişme A) Emeğe saygı duyan
B) İnsanı, yaşadığı dönemin havası içinde yansıtma B) Kendini olduğundan aşağı gösteren
C) Özenle oluşturulma C) Yeterince tanınmamış olan
D) Değişik konuları işleme D) İyimser olan
E) Okuyanın sezme ve anlama gücünü etkileme E) Anlayışlı davranan

102

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

395. O benim yalnızca sevdiğim, beğendiğim bir şair değil, 397. Gazetecilikte kimi kurallar vardır: dürüst olmak, dost-
en yakın dostumdu. Kırklı yıllardan doksanlı yıllara larınla ya da başkalarıyla olan ilişkilerini yazıya yan-
kadar süren bir dostluk… Şiirlerinde her zaman canlı, sıtmamak, soracağın soruların nerede başlayıp nerede
hareketli, coşkulu… Her zaman yeni duyarlıklar biteceğini bilmek… Bunları öğrenmeden yazdığın
arayan… Belki, çok yazmayan ama her dizesi ışık yazılar, bana göre, gazetecilikle bağdaşmaz. Ben

veren, insanın içine işleyen, etkin, kalıcı… kimse için, yazmasın, demiyorum. Ama gazeteciliğe
hevesli misin, öyleyse işin mutfağına gir; biraz araştır,
Bu parçada sözü edilen sanatçı ve şiirleri aşağı-
oku, bu mesleğin inceliklerini öğren.
dakilerden hangisiyle nitelendirilemez?
Bu parçada gazetecilik yapacaklara önerilenler
A) Heyecan veren
arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
B) Okurun tepkilerini önemseyen
A) Özel yaşamın gizliliğini korumak
C) Duygusal nitelikler barındıran
B) Mesleğine özgü temel bilgileri edinmek
D) Uzun süre unutulmayan
C) Doğruluktan ayrılmamak
E) Yol gösteren
D) Haberleri hazırlarken seçici davranmak
E) Neyi, hangi amaçla yazacağını önceden belirlemek

398.Okunacak o kadar çok şey, görülecek o kadar çok yer


var ki çalışırken, onlara ayırmam gereken zamanı kul-
lanarak kendime haksızlık ediyormuşum gibi geliyor.
Çünkü genel yayın yönetmenliği, bir sürü ayrıntı demek.
Çalışanların sorunlarıyla ilgilenmek demek. “Bana ne!”
diyerek genel yayın yönetmenliği yapılamaz. Çalışan-
396.Bu resim sergisini gezerken gördüğüm her tablodan an- ların ailelerinin dertleri bile senin dertlerin oluyor. Sonra
latılmaz bir tat aldım. Bir şiir okuyan, bir ezgi dinleyen bir sürü iş var, onlara da eğilmek gerek. Haberi kaç
insan neler duyar, neler düşünürse ben de onları duy- sütunda verelim? Promosyon olarak ne verelim? Bun-
dum, onları düşündüm. Tabloların bazılarında biçimle lar, benim bundan sonraki yaşamımda oturup da uğ-
renkler arasında uyum, bazılarında da daha nice yıllar raşmak istemediğim şeyler. Çünkü okumak istediğim
sürecek olan bir çekişme var. Ben bu tür tablolarda bi- kitaplar, görmek istediğim filmler, tiyatrolar, gitmek iste-
çimin her zaman için önde olması gerektiğini düşünüyo- diğim yerler, sohbetine doyamadığım dostlar ve yaşa-
rum. Rengin en baştan çıkarıcı, en güzel kullanılmış yacağım sevgim var.
olduğu bir tabloda bile…
Bu sözleri söyleyen kişiyle ilgili olarak aşağıdaki-
Bu parçaya göre, sergideki resimleri gören kişinin lerden hangisi söylenemez?
düşünceleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
A) Kendi işiyle ilgili birtakım kararlar alması gerektiğini
söylenemez?
düşünmektedir.
A) Renklerle, istenenin gereği gibi anlatılamadığına
B) Ömrünün kalan bölümünde dilediği şeyleri yapmak
inanmaktadır.
istemektedir.
B) Resimlerin kişide estetik hazlar uyandırdığını
C) Ağır yaşam koşulları nedeniyle çok yorulduğundan
düşünmektedir.
yakınmaktadır.
C) Renklerden çok biçime önem verdiğini belirtmek-
D) İş yaşamının özel yaşamı engellediğinden söz et-
tedir.
mektedir.
D) Çeşitli sanat dallarının kişide benzer etkiler yarat-
E) Birlikte çalıştığı kişilerin sorunlarıyla ilgilenmek zo-
tığına inanmaktadır.
runda olduğunun farkındadır.
E) Tabloların farklı nitelikler taşıdığını düşünmektedir.

103

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

399.Hâlâ dolmakalemle yazıyorum. Defalarca yazdıktan 401.Bilimsel bilginin uygarlığın temelini oluşturduğu
sonra, artık bu sayfa oldu, dediğimde bilgisayara akta- günümüzde, yabancı dilin önemi görmezlikten geline-
rıyorum. Her gün aksatmadan çalışıyorum. Ne var ki mez. İyi temellendirilmiş bir Türkçeyle desteklenen
elimden çok iş çıkmıyor. Hastalık derecesindeki hassa- ikinci, üçüncü bir dil öğrenme, yeni dünyalara kapımızı
siyetlerim yüzünden oldukça yavaş yazıyorum. aralayacak; bilgiye, bilime ulaşmamızı kolaylaştıracak-
tır. Öte yandan, yabancı dil öğreniminde sözlüklerin ayrı
Bu sözleri söyleyen sanatçı aşağıdakilerden hangi-
bir yeri vardır. Sözlükler salt sözcüklerin sıralandığı ki-
siyle nitelendirilemez?
taplar değildir. Onlarda aranan başka özellikler de var-
A) Kendine özgü bir çalışma yöntemi olan dır. Kullanımdaki yabancı dil sözlüklerinin eksikleri
B) Yazdıklarını yayımlamaktan kaçınan arasında Türkçe açıklamalarındaki özensizlik başta gel-
C) Titiz çalışan mektedir. Açıklamalar, Osmanlıca denilen Arapça,
Farsça karışımı sözcüklerle yapıldığından onları anla-
D) Belli bir iş disiplini olan
mak için çoğu kez ayrı bir Türkçe sözlüğe gerek duyul-
E) Az ve öz üreten maktadır.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı
yoktur?
A) Sözlük kullanılmadan yabancı dil niçin öğrenile-
mez?
B) Yabancı dil öğrenmenin sağlayacağı yararlar ne-
lerdir?
C) Türkçe sözlükler, yetersiz yabancı dil sözlüklerine
nasıl yardımcı olmaktadır?
D) Yabancı dil sözlükleri hangi bakımdan eleştirilmek-
tedir?
E) Günümüz uygarlığının temel dayanağı nedir?

402.Öykünme (taklit), sanatçının çıraklık döneminde gerekli


bir şeydir. Çalışmaları ürüne dönüştürülmüş olsun ol-
masın, her sanatçı, her edebiyatçı böyle bir süreçten
geçmiştir. Denilebilir ki öykünme imrenmenin bir ileri
400. Dil, insanın en temel gereksinimlerinden biri olan aşamasıdır. İmrenme sanatçı olmaya, öykünme de
iletişimi sağlar. Dilin, söze dönüşebilmesi, onun doğal sanat üretmeye yöneltir insanı. Sonrasında ya vazge-
bir biçimde öğrenilmesini zorunlu kılar. Dile yatkınlık, çer insan öykünmeden ya da inat eder, sürdürür.
genetik bir özellik olmasına karşın, gerçekleşmesi kül- Sürdürenler gün gelir yapılmış bir şeyi yeniden yapma-
nın anlamsız olduğunu fark eder. Özgün olanı, yani
türel bir süreci, daha doğrusu bir öğrenme sürecini
farklı olanı veya daha iyisini yapmaya koyulursa ama-
gerektirir. İşte dilbilim, insana özgü dil yetisiyle, bu
cına ulaşır; ama öykünmeye devam ederse o bir sa-
yetinin farklılaşmasından kaynaklanan dilleri, bunların natçı olmaz bir zanaatçı olur, o kadar.
zaman içinde uğradıkları değişimleri ve işleyiş biçim- Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarıla-
lerini inceleyen bir bilim dalıdır. maz?
Bu parçada dille ilgili olarak aşağıdakilerin hangi- A) Her sanatçı başkalarını örnek alarak yetişir.
sine değinilmemiştir? B) Başarıya giden yol, çabalarını sabırla sürdürmek-
ten geçer.
A) İnsanlar arası ilişkilerde rolünün olduğuna
C) Sanatta başkalarına özenme bir alışkanlık duru-
B) Gelişiminin neye bağlı olduğuna muna dönüştürülmemelidir.
C) Söze dökülmesinde neye gereksinim duyulduğuna D) Başarılı bir sanatçı, gözleme ve araştırmaya önce-
D) Bilim olarak hangi konuları ele aldığına lik vermelidir.
E) Var olan sanat eserlerinin benzerlerini üretenler
E) Değişmesi güç bir kurallar dizgesi oluşturduğuna
gerçek bir sanatçı sayılmazlar.

104

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

403.Okumak, “Peki ya böyle olsaydı?”dan yola çıkılarak ya- 405. Sabahları başlarım yazmaya, kaç saat çalışacağım hiç
pılan bir zihin güçlendirme, ruh tazeleme etkinliğidir. belli olmaz çünkü zaman durur benim için. (I) Çalış-
Aynı zamanda başka bir benliği tanımak, onunla aynı maya başlamadan önce, şiire yatkın bir duyarlılıkla
yöne gitmektir. Okurken, okunan metinle okur arasında
yüklü olup olmadığımı hissetmem gerekir. (II) Ama bu
duygusal bir bağ oluşur. Okumaya kendini kaptıran
yetmez, ayrıca o gün belli bir yerde, belli bir saatte,
okur, kendi benliğinden çıkıp okuduğu karakterin
dünyasında bir yere yerleşir, bir rüya gibi. Bu garip ger- hiçbir işim de olmamalı. (III) Yani günlerce masa başın-
çeklikle neyin ne olduğu, yaşamın ve insanın bütün kar- dan kalkmayacakmışım gibi işe koyulmalıyım. (IV) Onu
maşıklığı, bilinmezliği sanki daha kolay anlaşılır. nasıl mı çağırırım? (V) Dergiler karıştırarak, kimi kita-
Yaşam, okurun karşısına daha önce hiç görünmediği pların sayfalarını çevirerek; sonra bir de bakarım ki o,
bir biçimde çıkar ve okurun bir daha onu öyle görebilme
nerede ve nasıl geçildiği bilinmeyen ses, sözcüklere,
olanağı yoktur.
dizilere dönüşüvermiş.
Bu parçadan okumayla ilgili olarak aşağıdaki
Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisine
yargıların hangisi çıkarılamaz?
A) İnsana değişik bakış açıları kazandırır. düşüncenin akışına göre “Öyle esin filan da bekle-
mem, esini kendim çağırırım masama.” cümlesi ge-
B) Okurun hiç düşünemeyeceği farklı durumlarla kar-
şılaşmasını sağlar. tirilmelidir?

C) Sorunlarımızı çözmenin en etkili yoludur. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

D) Yaşamı ve başkalarını daha iyi tanımamıza yar-


dımcı olur.
E) Okur, okuduğu kitapların kişileriyle özdeşleşir.

404.Doğru beslenme, aslında basit bir matematik proble-


midir. Ama her bünye için ayrı toplamalar ve çıkarmalar
yapılması gerekir. Uzmanlar: “En iyi beslenme yöntemi, 406. (I) Masallarda anlatılan geçmiş zaman kültürleri in-
yaşamı en az kaloriyle sürdürmektir.” diyor ve hemen sanlığın çocukluk dönemi olarak algılanıyor ve “Masal-
ardından ekliyorlar: “Ama herkesin kendine göre bir ʻen lar yalnızca çocuklar içindir.” diye düşünülüyor. (II)
az kalori eşiğiʼ yani bir gereksinim sınırı vardır. Bu sını- Oysa bence, amacı gerçekleri topluma dolaylı olarak
rın altına düşmemek gerekir. Kas, kemik, organ hatta
anlatmak olan masallar aynı zamanda büyükler içindir.
gerekli oranda yağ dokusunu koruyacak biçimde, en
(III) Çünkü masallar bir öykü anlatır ama öykünün neyi
düşük miktara yakın ölçüde besin tüketerek yaşamak
gerekiyor. İşte bunu başardığınızda ömrünüz uzuyor. anlattığı ve niçin anlattığı konusunda bir açıklama yap-
Eski bir arkadaşınızla karşılaştığınızda arkadaşınızın maz, yorumu okura bırakır. (IV) Çocukken dinlediğim
çok sağlıklı ve iyi göründüğünüzü söylemesi, ömrünüzü masal kahramanlarının kendi ülkeleri dışında da
daha da uzatıyor; çünkü ruh sağlığınız korunmuş olu- yaşayabileceğini düşünemezdim. (V) O zamanlar
yor.” masalların ait olduğu kültürü yalnızca dekor olarak kul-
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarıla- landığını, aslında zamanlar ve sınırlar ötesi olduğunu
maz?
bilmiyordum. (VI) Hangi ülkeye ait olursa olsun, an-
A) Zayıflık her zaman için sağlık demek değildir.
latılanlarla hayatın özünü verdiğini yıllar sonra öğren-
B) Besin tüketimi belirli ölçülere göre olmalıdır.
C) Bedensel sağlıkla ruhsal sağlık arasında bir ilişki miştim.
vardır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci
D) Fazla kalori almaktan kaçınılmalıdır. paragraf hangi cümleyle başlar?
E) Her kişinin kalori ihtiyacı farklı olabilir. A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

105

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

407. Dil bir anlaşma aracıdır. Bir dilin sözcükleri, anlatılmak 409. (I) Her çocuk küçükken mahalle arasında top oy-
istenenin zihnimizde canlanmasını sağlar. Kul- namıştır. (II) Topunun, yanlışlıkla komşunun camını kır-
masını korkuyla ve fal taşı gibi açılmış gözlerle
landığımız sözcüklere anlamlar yükler, bunların bizde
izlemiştir. (III) Bu durumda, genellikle komşu amca ya
uyandırdığı duygu, düşünce, imgelerle birbirimizle da teyze, dökülen gözyaşlarına aldırmadan topu pat-
iletişim kurarız. Bir sözcüğün anlamı, çoğu zaman o latır. (IV) Böylece oyun, komşunun azarlayan sözleriyle
sözcüğün zihnimizde canlandırdığı görüntüden başka biterdi: “Okuyup adam olacağınıza, sabahtan akşama
kadar top peşinde koşuyorsunuz!” (V) Halbuki çocuk-
bir şey değildir. Kısaca söylemek gerekirse .....
luk çağı oyun çağıdır. (VI) Tabii derslerine hiç çalış-
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
mayan çocuklar da vardır. (VII) Komşunun bunu
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? bilmemesi değil, topu patlatma zevkini(!) tatmak is-
A) her sözcüğün bir anlamı ve düşündürme gücü temesi buna neden olmaktadır.
vardır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
anlatımın akışını bozmaktadır?
B) bireyin, dildeki bütün sözcüklerin anlamını bilmesi
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
mümkün değildir.
C) sözcüklere yüklenen anlamlar, yıllar içerisinde
değişikliğe uğrayabilir. 410.(I) Bir şeyi bildiğini “sanan” insanın onu öğrenmesi ola-
D) sözcükler ve yüklendiği anlamlar benimsenirse o naksızdır. (II) Çünkü “biliyorum” düşüncesi o konuyu al-
sözcükler dile yerleşir. gılamayı engeller. (III) Bu durumdaki kişi, başkalarının
E) duygu ve düşünceler yaygın sözcüklerle yan- söyleyeceklerine de kulaklarını tıkamış gibidir. (IV) Bir
“güzel söz söyleme sanatı” varsa bir de “güzel dinleme
sıtılırsa daha kolay anlaşılır.
ve anlama sanatı” vardır. (V) İyi bir dinleyici olmak için
karşınızdakini anlamayı gerçekten istemeniz gerekir.
(VI) İyi dinleyici, işittiğini kavrayan, bellekte saklayan ve
değerlendiren kişidir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci para-
graf hangi cümleyle başlar?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

408. Sanat, insanın duygu, düşünce ve hayallerini yoğun- 411.Yapıtlarımı oluşturma aşamasında genellikle geziye
laştırma, gerçekliği yeniden yaratma çabasıdır. Bu çıkar, yeni yerler görür, insanlarla tanışırım. Onların ya-
çaba, edebiyatta görülür. Bu nedenle, edebiyatta şayışlarını gözler, anlattıklarını dinler, onlarla konuşu-
sunulan gerçeklik, doğal, toplumsal ve bireysel gerçek- rum. Bunları yorumlamaktan kaçınır, gördüklerimi,
dinlediklerimi yapıtlarıma yansıtmakla yetinirim, gerisi
likten kaynaklanır ama .....
okuyucunun işidir. Çünkü ----.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun
hangisiyle sürdürülebilir?
olmaz?
A) okuyucu okuma sürecinde etkindir, bu insanlara
A) bu, edebiyatın iç mantığına göre düzenlenmiş bir
bakar ve kararını kendi verir
gerçekliktir.
B) öne sürülen düşüncelerin özgürlüğü, sanat yapıtı-
B) edebiyatın bunun yanı sıra değişik işlevleri vardır. nın okunurluğunu artırır
C) bu onların tıpkısı değil, yeniden yaratılmış biçimidir. C) okuyucularımın da insanlar hakkında yorum yap-
D) bunların estetik bir bakış açısının ürünü olduğu un- maktan kaçınmalarını isterim
utulmamalıdır. D) düşüncelerimle okuru şaşırtmak hoşuma gider
E) bunu olduğu gibi değil, yazınsallığa dönüştürerek E) bir yazınsal yapıt neyi, nasıl anlatırsa anlatsın ya-
yansıtmak gerekir. zarından izler taşıyacaktır.

106

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

412.(I) Karikatür hem düşündüren hem güldüren bir sanat 415.(I) Şiir antolojileri hazırlanırken şiir seçiminin tartışma
dalıdır. (II) Çizgilerin dünyasında söz kaybolur, yerini konusu yapılmasından yana değilim. (II) Çünkü her an-
düşünceye bırakır. (III) Anlatılmak istenen düşünce bir- tolojide seçilen şiirler öznel ölçütlerle belirlenir. (III) Ben
kaç çizgi ile bir öykü duyarlığıyla yansıtılır kâğıda. (IV) de bir antoloji hazırlayacak olsam, canımın istediği şa-
Burada düşüncenin yoğunlaştırılmasını bütün boyutla- irden şiir alırım antolojime. (IV) Seçimimden dolayı da
rıyla görebilirsiniz. (V) Ülkemizde çok değerli çizgi us- kimseye hesap vermem gerekmez. (V) Antolojilerin de-
taları var. (VI) Bunların adları saymakla bitmez. ğerlendirme bölümlerinde estetiğin nesnel ve evrensel
Bu parça, düşüncenin akışına göre iki paragrafa bö- ölçütleri geçerlidir. (VI) Bu nedenle, hazırlayıcının yete-
lünmek istense, ikinci paragraf hangi cümleyle baş- neği, zekâsı, yanlılığı ve yansızlığı bu bölümde ortaya
lar? çıkar.
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense, ikinci pa-
ragraf hangi cümleyle başlar?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
413.(I) Biz üniversitede şehircilik okurken, İstanbulʼda ya-
şamayı düşlerdik. (II) Çünkü başınızı nereye çevirirse- 416.(I) Bilimsel çalışmaların temelinde öncelikle gerçeği an-
niz çevirin, proje yapacak bir alan, bir konu vardır lama, öğrenme ve araştırma isteği vardır. (II) Bilim in-
İstanbulʼda. (III) Tarihî kent dokusu, değişken ve dina- sanının temel karakteriyse dürüstlüktür. (II) Söz konusu
mik nüfusu, dönüşüme her an hazır yerleşim düzeniyle dürüstlüğün dayanağı, gerçeğe duyulan saygıdır. (IV)
şehircilik eğitimi için başlı başına bir uygulama alanı. Bütün bu saydıklarımıza, kendimizle ve gerçeklerle
(IV) Galiba edebiyatçılar için de öyle. (V) İstanbulʼa kim yüzleşebilmeyi yani öz eleştiriyi de eklemeliyiz. (V) Bu
bilir neler yazarım hayaliyle gidip bir günlük bile tuta- arada farklı görüşlere açık olmayı ve görüşlerimizi iç-
madan dönen ben, şehrin hayaliyle avunuyorum şimdi. tenlikle dile getirmeyi unutmamalıyız.
(VI) Bir yanda romantizmle çıplak gerçekliğin zıtlığını
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
sergileyen, öte yandan eski ile yeninin savaşını veren
den sonra “Bu saygı, bilim insanının kendine, yaptığı
İstanbul, zengin bir esin kaynağı onlar için de.
işe, bilime ve insana olan saygısıdır.” cümlesi getir-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi ilebilir?
düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
417.İstanbulʼa bir gelişimde, uzun yıllar gitmediğim, çocuk-
414.Kendine güveni olmayan çocuklar, dünyayı korkulacak luğumun geçtiği sokağı görmek istedim. Amacım bu so-
bir yer olarak görürler, kaygılıdırlar. Bunlar, yapacakları kakta yürüyerek geçmişi yeniden yaşamaktı. Melih
işte başarıya ulaşacaklarına inanmazlar. Her türlü giri- Cevdet Andayʼın, “Yarın Başka Koruda” oyununu didik
şimlerinin başarısızlıkla sonuçlanacağını düşünürler. didik edip incelemiş biri için bağışlanamaz bir yanlışlı-
Böyle çocuklar için başarısızlıktan ve utançtan uzak ğın içine düştüğümü, geçmişin çok gerilerde kaldığını
durmanın en iyi yolu, hiçbir girişimde bulunmamak, hiç- hemen anlayacaktım. Zaman, tanınmaz hâle getirmişti
bir etkinliğe katılmamaktır. Bu çocuklar: “Çok çalıştım Halit Ağa Caddesiʼni. Onca coşkunun, mutluluğun ya-
ama başarısız oldum.” demektense, “---- .” demeyi ter- şandığı, umutların yeşerdiği çocukluğumun sokağından
cih ederler. yalnızca buruk bir tat aldım o gün. Kırk yıl öncesine
Yukarıda boş bırakılan yere düşüncenin akışına gidip köşedeki bakkaldan renkli selofan kağıdına sarılı
uygun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilmeli- bir muz şekeri alsam sanki gelecek mi ağzımın tadı?
dir?
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
A) Geçen sefer başarılı olmuştum hangisi söylenemez?
B) Bunu denemeye bile kalkışmadım A) Birden çok duyuya seslenilmiştir.
C) Artık daha çok çalışacağım B) Birinci kişili anlatıma başvurulmuştur.
D) Arkadaşlarım da üstesinden gelemedi C) Öznellik söz konusudur.
D) Tanımlamalardan yararlanılmıştır.
E) Yaptığım yanlışları gözden geçirmeliyim E) Sözde soru cümlesine yer verilmiştir.

107

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

418.Bazı şeyler hiç eskimiyor, zamana karşı direniyor. Söz 420. (I) “Aydın” olarak nitelendirdiğimiz kimi okurlar
gelimi eski televizyon dizileri... Ülkemden kilometrelerce dergilerdeki, gazetelerdeki düşünce yazılarını, özellikle
uzakta, elimde kumanda, oturmuşum koltuğa, zamanın ülkemizin sorunlarıyla ilgili olanlarını okumuyorlar. (II)
bir türlü eskitemediği tanıdık bir diziyi izliyorum: “Uzay
O yazıları ağır, okuması zahmetli ve karamsar bulu-
Yolu”. Benden başka izleyen var mıdır bilmiyorum ama
yorlar. (III) Nedeni sorulduğunda, “Üzüntüler, kaygılar
yayımlandığına göre olmalı. Uzayla ilgili bir dizinin bana
memleketimi hatırlatacağını söyleseler inanmazdım içinde yaşamak istemiyoruz.” diyorlar. (IV) Yani aydın
ama buram buram 1970ʼler Türkiyeʼsi kokuyor bu dizi. olma bilinciyle hareket etmiyorlar. (V) Aydın olmanın
Dışarıda güneş: sarı, kuru, çığırtkan... Arizonaʼda kış onlara yüklediği sorumluluğu göz ardı ediyorlar. (VI)
yok, sonbahar bile yok, kasıp kavuruyor güneş. Ömrüm Gerçeklerle yüz yüze gelmekten kaçınıyorlar.
boyunca kıştan yakınıp da şimdi böyle bir ortamda
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri
olmam, aslında hiç yakınmamam gereken bir durum.
anlamca birbirine en yakındır?
Ama ben, güneşten kaçmak için perdeler çekili, tutkuyla
“Uzay Yolu”nu izliyorum bugünlerde. A) I. ve II. B) II. ve III. C) III. ve IV.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
D) IV. ve V. E) V. ve VI.
söylenemez?
A) Neden-sonuç içeren cümleler kullanılmıştır.
B) Duygusal ögelerden yararlanılmıştır.
C) Düşünceler örnekle pekiştirilmiştir.
D) Anlatım bütünlüğü göz ardı edilmiştir.
E) Çağrışımla gelen izlenimlere yer verilmiştir.

419.Akşam vapuru, adaların küçük iskelelerine teker teker


uğramış, ışıkları seyrede seyrede İstanbulʼa ilerliyor.
Kış rüzgârıyla çalkalanan deniz yüzünden kapılar çar-
pıyor, iskelede, sancakta rüzgâr uğulduyor. Koca va-
purda bir otobüsün yarısını bile dolduracak kadar yolcu
421. (I) Günümüzde “ataerkil” ailelerden “çocukerkil”
yok. Tenhalığın keyfini çıkara çıkara sohbet ediyorlar.
Adalardan İstanbulʼun merkezine dönenler bu kadarcık ailelere geçiş söz konusu. (II) Bu değişiklik, ebeveyn -
işte. Yaz aylarında vapurları dolduran kalabalıklardan çocuk etkileşimini belirliyor. (III) Anne-baba, çağa
eser yok. Ne koltuğunun altına top sıkıştırmış, burunları uygun yetiştirme düşüncesiyle ya çocuğunun karar-
güneşten yanmış çocuklar ne de koridorlara yaydıkları larına öncelik veriyor ya da tepkilerinden çekinerek
piknik örtülerine oturmuş ana babalar... Mevsim, İstan- onun her dediğini yapıyor; isteklerine sınır koymuyor.
bulʼun başka hiçbir yerinde bundan daha büyük söz
(IV) Yani kötü şeyler yapmaması için kendince önlem
hakkına sahip olamaz.
alıyor. (V) Oysa sanılanın aksine, sınırlarını bilen
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
çocuk kendini güvende hisseder; sınırların kalkması
söylenemez?
durumunda ise onda doyumsuzluk başlar.
A) Kişileştirmeden yararlanılmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin
B) Kimi durumları yeren bir havası vardır.
hangisinde, anne-babaların yanlış tutumlarının
C) İkilemeler kullanılmıştır.
çocuk üzerindeki etkisinden söz edilmiştir?
D) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
E) Betimleyici anlatım ağır basmaktadır.

108

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

422. “Taraftarlık kimilerine göre kendini aldatma sanatıdır.” 425. “İnsanı zenginleştiren, yaşam sandığında biriktirdik-
sözüyle sporda taraftarlığın hangi yönü vurgulan- leridir.” sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
mak istenmiştir? hangisidir?
A) Yalnızca bir takıma sıkı sıkıya bağlanıldığı A) Geleceğe umutla bakmak gerekir.
B) Sağduyuyla düşünmeyi sınırlayarak insanları, B) Yalnızca güzel anılar kalıcı olur.
gerçeklerden uzaklaştırdığı C) Yaşananları farklı açılardan değerlendirmek
C) Kimlerin oynadığının değil, nasıl oynandığının gerekir.
önem kazandığı D) Yaşam zaman kaybedecek kadar uzun değildir.
D) Oyunun, bir spor olarak yararlarının bilinmediği E) Geçmişte yaşananlar insana birçok deneyim
E) Rakip takımların düşman olarak görüldüğü kazandırır.

423. “Çitin diğer tarafındaki çimler her zaman daha yeşildir.”


sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi-
sidir? 426. “Ben eski eşyaları karıştırmayı sevmem. Kaçınırım
A) Hayatta daha iyi bir konuma gelmek için çabala- bundan. Çünkü geçmiş, her şeyiyle acıtır insanın
mak gerektiği canını.” diyen bir kişi aşağıdakilerin hangisiyle nite-
B) Karşılaşılan zorluklarla başa çıkmanın bir yolunun lendirilebilir?
mutlaka bulunabileceği A) Doğal B) Olgun C) Anlayışlı
C) İnsanlara, sahip olmadıkları şeylerin daha çekici D) Duygusal E) Saygılı
geldiği
D) Hayatta ele geçen fırsatların değerlendirilmesi
gerektiği
E) Bir konuda karşı tarafın düşüncelerinin göz ardı
edilmemesi gerektiği

424. Kişi, özgür doğar ama yaşamda her konuda zincire vu-
rulmuştur. 427. “Hedeflerime ulaşabilecek yeteneğe sahip olduğumu
Bu sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi- biliyorum.” diyen bir kişi aşağıdakilerin hangisiyle
sidir? nitelendirilebilir?
A) Toplumsal kurallar özgürlüğü sınırlar. A) Çözüm üretebilen
B) Özgürlük insana çok şey kazandırır. B) Azimli
C) Her insan değişime açık değildir. C) Özgüveni yüksek
D) Özgürlük doğada yalnızca insana özgüdür. D) Özgün düşünen
E) Birey yalnız yaşarsa daha mutlu olur. E) Yaratıcı

109

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

428. (I) Önce yakınlardaki bir köye arabamızı park ettik. (II) 430. I. Özür, ancak zamanında dilenirse ve özrü gerek-
Köylülere sormadan, gözümüze kestirdiğimiz bir tiren durum tekrar edilmeyecekse bir anlam ifade
yoldan dağa doğru yürümeye başladık. (III) Çoğu kez, eder.
başkalarının kılavuzluğu sonucunda kendimi kurak II. Özür, yapılan hatadan dolayı gerçekten üzüntü
vadi tabanlarında kaybolmuş ya da bir uçurumdan duyduğunu göstermek için dilenir.
aşağı bakar bulduğum için artık köylerde yol sorma- III. Başkası adına özür dilemek yarar sağlamaz.
maya çalışıyorum. (IV) Bu düşünceyle rotamızı IV. Hatalı olduğunu anladıktan sonra özür dilemek zor
kendimiz belirledik. (V) Ama yine de yolu bulmakta zor- ama erdemli bir davranıştır.
landık. V. Gerekli durumlarda özür dileyebilmek, insanı
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde yüceltir.
bir deneyimden söz edilmektedir? Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. anlamca birbirine yakındır?

A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve IV.

D) III. ve V. E) IV. ve V.

429. (I) Termal su kaynakları Antik dönemlerde de çok


önemli olmalıydı ki Pamukkaleʼde bulunan Antik Roma
kenti Hierapolisʼte, sağlık tanrıçası Hygeia ve sağlık
tanrısı Aslepion için tapınaklar yapılmış. (II) Burada bu- 431. Doğru taktik maçı kazandırabilir ama seyirciyi kazanan
lunan termal sular, damar sertliği, yüksek tansiyon, ro- stildir.
matizma, siyatik gibi birçok hastalıkta etkili olduğundan Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden
ve ılık içildiğinde de mide spazmına iyi geldiğinden pek hangisidir?
çok insan burayı ziyaret ediyor. (III) Pamukkaleʼye 45 A) Bir maç ancak kurallara uygun olarak oy-
km uzaklıkta bulunan mağarada da bol miktarda ter- nandığında kazanılabilir.
mal su bulunuyor. (IV) Mağaranın suyu berrak, renksiz B) Seyirciyi etkileyen daha çok, maçın nasıl oy-
ve kükürtlü. (V) Bu su, bazı cilt hastalıklarının ve rom- nandığıdır.
atizmal hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. C) Bir maçta takım ruhu çok önemlidir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde D) Seyirci desteği bir maçın kazanılmasında en büyük
bir çıkarım yapılmıştır? etkenlerden biridir.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. E) Maçın sonucu takım açısından çok şeyi değiştirir.

110

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

432. Okumak temelde bir muhalefet biçimi olmalıdır. 434. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, anne ve ba-
Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden baların çocuklarıyla ilgili olumsuz tutumları
hangisidir? konusunda uyarı vardır?
A) İyi bir okur, okuduklarını hemen kabul etmez, onları A) Çocuğunuzun, ihtiyaç duyduğunda yanında olaca-
irdeler. ğınızı hissetmesini sağlayınız.

B) Her metin, her yapıt onu farklı bir biçimde okumayı B) Başarılarının farkında olduğunuzu, övgü dolu söz-
lerle çocuğunuza söyleyiniz.
gerektirir.
C) İyi bir okur eline geçen her türlü kitabı okumalıdır. C) Çocuğunuzun günlük programını, istediği doğrul-
tuda hazırlayıp uygulamasında ona yardımcı olu-
D) Okunan her yazının okura vermek istediği bir iletisi
nuz.
mutlaka vardır.
D) Çocuğunuzun düzenini bozmamak için özverilerde
E) Her yazı, okuyanın algılayışına, dünya görüşüne
bulunduğunuzu sürekli söylemekten kaçınınız.
ve bilgisine bağlı olarak farklı boyutlar kazanır.
E) Çocuğunuzu, yaşamında ulaşılması çok zor he-
defler belirlememesi konusunda uyarınız.

433. Eski bir Arap şairi, “Doğum yeri tüm ihtiyaçları


karşılasaydı güneş, doğduğu yer olan oğlak burcunu
hiç terk etmezdi.” der.
435. Takı ya da kozmetik ürünleri hatta çikolata ya da
Bu sözle aşağıdakilerden hangisi vurgulanmak is-
gazoz, ihtiyacı karşılamak için pazarlanmaz, tüketicinin
tenmiştir?
arzularına seslenilir.
A) Kimi işlerin yapılabilmesi için özveri gerektiği
Aşağıdaki reklam sloganlarından hangisi
B) İnsanların bir yerden bir yere göç etmesinin zor
parçadaki görüşe uygun değildir?
olduğu
A) Bu kış, yaz bronzluğunun güzelliğini keşfedin!
C) İnsanın bulunduğu yerde kalıcı olabilmesinin
B) Böylesi bir tatil düşlerinizde bile yoktur.
mücadele gerektirdiği
C) Bu ürünle ayaklarınızı hak ettiği rahatlığa kavuştu-
D) Yeryüzünde bazı bölgelerin ilk çağlardan beri yer-
run.
leşim için tercih edildiği
D) Saçlarınız ilk kez bir mücevherden daha ışıltılı.
E) İnsanların zorunluluklar nedeniyle yaşam alanlarını
E) Dondurma mevsim değil, zevk meselesidir.
değiştirdiği

111

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

436. Aşağıdakilerin hangisinde, sözü edilen bireyin kişi- 438. Bir halk ozanına “Kaç besteniz var?” diye sorul-
lik özelliklerine değinilmemiştir? duğunda, ozanın yanıtı şu olmuş: “Halkımız kaç
A) Zaman zaman kırıcı olmasına karşın tanıdığım yö- tanesini kabullendiyse o kadar.”
neticilerin en iyilerinden, en dürüstlerinden biri Ozanın bu sözleri aşağıdakilerden hangisinin
olduğunu söyleyebilirim. göstergesidir?
B) Çevresindekilerin onun katı görünüşünün altındaki A) Sabırlı olduğunun
inceliği, duyarlığı sezemediklerini sanıyorum. B) Uzun yıllardır beste yaptığının
C) Kurumumuza büyük hizmetleri geçen bu yö- C) Sık sık halk konserleri verdiğinin
neticinin görevinden ayrılışının üzüntü veren bir D) Dinleyicilerinin değerlendirmelerine önem verdiği-
öyküsü vardır. nin
D) Çok titiz, çok çabuk kızan, işlerin kendi görüşleri E) Bestelerini kendisinin seslendirdiğinin
doğrultusunda yapılmasını isteyen bir yöneticiydi.
E) Kurumumuzun gelmiş geçmiş yöneticileri arasında
renkli kişiliğiyle en çok anımsananlardan biriydi.

439. Okuru, okumadan önceki hâlinde bırakan kitap,


başarısız bir kitaptır.
437. “Kuzey Buz Deniziʼnin Buzʼu Gidi Denizʼi Kalıyor” Buna göre, bir kitabın başarılı olma koşulu aşağı-
başlıklı bir yazıda ele alınan temel konunun, aşağı- dakilerden hangisidir?
dakilerden hangisi olması beklenir? A) Okuru belirli bir görüşü kabul etmeye zorlamaması
A) Küresel ısınmanın Kuzey Buz Denizi üzerindeki B) Yazarın yaşadığı olayların konu edilmesi ve içer-
etkileri iğinin özgün olması
B) Kuzey Buz Deniziʼnde yaşayan canlı türleri C) Anlatımının düzgün, sözcük seçiminin özenli ol-
C) Kuzey Buz Deniziʼndeki petrol arama faaliyetleri ması
D) Kuzey Buz Deniziʼndeki besin zincirinde görülen D) Piyasadaki öteki kitaplardan daha fazla sayıda
mevsimsel değişiklikler satılması
E) Kuzey Buz Deniziʼndeki buzulların ve deniz suyu- E) Okurun düşünce ya da yaşamında bir değişikliğe
nun kimyasal özellikleri neden olması

112

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

440. Akraba evliliklerinden doğan bebeklerin yüzde 9ʼu 442. Bilimsel alanda, cilalanmış üç günlük teoriler değil, yüz
hastalıklı veya engelliyken, bu oran akraba dışı evlilik- yıllık mermer bir merdiven basamağı gibi kullanılmak-
lerden doğan bebeklerde yaklaşık binde 8ʼdir. tan zaman içinde parlayıp yasa haline gelmiş sessiz
Bu cümleye dayanarak aşağıdaki yargılardan düşünceler işe yarar daha çok.
hangisine ulaşılabilir? Bu parçadan bilimsel teorilerle ilgili olarak aşağı-
A) Akraba evliliklerinden doğan sağlıklı bebek daki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
oranının öteki evliliklere göre daha az olduğu A) Zamanla önemini kaybedip kullanılmaz duruma
B) Akraba evliliğinin, sosyolojik araştırmaların önemli gelir.
bir konusunu oluşturduğu B) Geçerli olmasını sağlayan, zaman içinde tekrar
C) Akraba evliliği yapan ailelerde çocuk sayısının tekrar sınanarak doğruluğunun kanıtlanmasıdır.
öteki evliliklerdekinden daha fazla olduğu C) İşe yarama derecesi, teknolojide gerçekleşecek
D) Akraba evliliklerinde görülen ölü doğum oranının gelişmelere bağlıdır.
öteki evliliklerden daha yüksek olduğu D) Yeni olanlar nispeten eski olanların kullanımını
E) Akraba dışı evliliklerden doğanlarda kalıtsal kısıtlar.
hastalıkların görülmediği E) Hangi sorulara cevap verdiği kadar, nasıl ifade
edildiği de önemlidir.

441. Kültürel antropologlar, takıların yalnızca süslenme için


değil, bereket sağlamaya veya kötü güçlerden korun-
maya yönelik muskalar gibi farklı amaçlarla da kul-
lanıldığını düşünmektedirler. 443. Yazısız toplumlarla ilgili araştırma yapmak, uçurumun
Aşağıdakilerden hangisi, takıların süslenme üstüne gerilmiş ince bir ipte yürümek gibidir.
dışında bir amaçla kullanılmasına örnek gösterile- Aşağıdakilerden hangisi, bu görüşün dayanağı ola-
mez? bilir?
A) Hititlerde tacirlerin kullandığı mühür yüzüklerin A) Toplumsal araştırmalarda, toplumdaki teknolojik
ticaretle uğraşan Hitit kadınları tarafından da kul- bilgi düzeyinin o toplumun değer yargıları hakkında
lanılması önemli veriler sunması
B) Taşların kendine özgü güçleri olduğuna inanan B) Sözlü geleneğe bağlı olan toplumların kültürel
Perslerin, dinî sembolleri takılarda üçgen biçimli etkinliklerinin, sosyal bağı daha fazla güçlendirmesi
desenlerle simgelemesi C) Yazının toplumlarla ilgili yanlış yargılara varma
C) Helenistik Dönem takılarında mitolojik tanrıların tehlikesini ortadan kaldıracak somut belgelerin
simgesi olan nesnelerin kullanılması oluşmasını sağlaması
D) Roma Döneminde kadın ve erkeklerin taktığı D) Tarih boyunca meydana gelen kültürler arası etk-
yüzüklerin rütbe ve asalet simgesi olması ileşimin, insanlığın gelişimine katkılar sunması
E) Selçuklularda süsleme sanatında yer alan moti- E) Tarihte, yazı yazmak için kullanılan malzemelerdeki
flerin gerdanlıklarda da kullanılması değişimin kültürel gelişimde etkili olması

113

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

444. Yarışa aklın gerektirdiğinden daha hızlı girişen, yarışın 446. Bu yazar, döneminin sözlü ve yazılı dilini öyle iyi kul-
sonunu çok geç getirir. lanmıştı ki daha sonra onu yerle bir ederek kendi
Bu cümlede aşağıdakilerden hangisinin önemi vur- özgün dilini oluşturabildi.
gulanmaktadır? Yazarın yukarıda sözü edilen durumu, aşağıdaki
A) Grup halinde çalışmanın genellemelerden hangisine örnek olabilir?
B) İşe telaşsız ve planlı başlamanın A) Çığır açacak yapıtlar, ancak özgün bir dil kul-
C) Uzman görüşüne başvurmanın lanılırsa ortaya çıkarılabilir.
D) Deneyimlerden yararlanmanın B) Yaratım sürecinde, kendi tarzını bulabilmek için
E) Üretimde kaliteye odaklanmanın daha önce yapılanları iyi anlamak ve özümsemek
gerekir.
C) Özgün yapıtların kabul görebilmesi için, yaygın
olarak benimsenen kalıplara uyması gerekir.
D) Yaratım sürecindeki değişmelerde, sosyal ve
teknolojik birçok gelişmenin etkisi vardır.
E) Kendi döneminde aykırı bulunan tarzlar, sonraki
dönemlerde yaygın beğeni kazanabilir.

445. Yazmaya yeni başlayanların, yazabilmek için öncelikle


kendilerini tanıyıp kendileriyle hesaplaşmaları gerekir.
Aşağıdaki yargılardan hangisi bu görüşü destek-
lemektedir?
A) Bir insanın kendisini anlamadan başkalarını an- 447. “Kim başardım diyorsa çıtasını alçak tutmuştur.”
layıp anlatması olanaksızdır. sözüyle ifade edilmek istenen aşağıdakilerden
B) Yaşama dar bir açıdan bakmak, insanın kendini hangisidir?
tanımasına engel olur. A) Her zaman, daha iyinin amaçlanması gerektiği
C) İnsanın sosyal ilişkilerinde, kendisi kadar çevresin- B) Başarılı olmak için düzenli çalışmak gerektiği
deki kişiler de etkilidir. C) Bazı alanlarda, başarılı olmak için belli yetenekler
D) Yaşamda karşılaşılan kimi güçlükler, ileride bir- gerektiği
takım olumsuz etkiler yaratabilir. D) Sürekli araştırma yapılmasının bilgileri taze tuta-
E) İyi bir yazar olmada, özenli ve sabırlı çalışmanın cağı
yanı sıra eğitimin de rolü vardır. E) Başkalarının başarılarının kişiyi özendireceği

114

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

448. “Bir şehirde hayatın nasıl aktığını görmenin yolu, 451.Şehir, halkın hep birlikte yalnız kaldığı ortamdır.
sokaklarında avarelik etmekten geçiyor.” sözüyle Bu cümlede şehirlerle ilgili olarak aşağıdakilerin
aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır? hangisinden yakınılmaktadır?
A) Bir şehrin tarihini incelemek, o şehirde yaşayanları A) Fazla nüfusun yol açtığı sıkışıklıktan
anlamaya yardımcı olur.
B) Kişiler arası ilişkilerin zayıflığından
B) Şehirde hayatın tekdüzeliğinden kurtulmak için
C) Toplu olarak gidilebilecek yerlerin azlığından
yeni uğraşlar bulmak gerekir.
D) Yaşamın aşırı hareketliliğinden
C) Şehrin sokaklarında insanlar davranışlarını daha
E) Gidilecek mesafelerin uzaklığından
çok kontrol ederler.
D) Şehir mimarisinde temel alınan tarz, sokakların
düzenine de yansır.
E) Bir şehrin sokaklarında yürüyerek zaman geçirmek
o şehri ve insanlarını tanımayı sağlar.

452.İrlandalı yazar James Joyce, başyapıtı Ulysses için,


“İçine o kadar çok bilmece-bulmaca ve zekâ oyunu koy-
dum ki profesörler yüzyıllarca ne demek istediğimi
tartışacaklar.” demiştir.
449.“Deneyim en zorlu öğretmenlerden biridir.” sözü, Yazarın bu sözünden, Ulysses ile ilgili aşağıdaki
yaşananların hangi yönünü vurgulamaktadır? yargılardan hangisine ulaşılır?
A) Bireye özgü oluşunu A) Bir bilmece-bulmaca kitabıdır.
B) Çeşitlilik göstermesini B) Günümüzde unutulmaya yüz tutmuş bir dille yazıl-
C) Ders verici gücünü mıştır.
D) Duyguları etkileyişini C) Edebiyat tarihinin en çok beğenilen kitabıdır.
E) Düşüncelerden farkını D) Anlaşılması zor bir kitaptır.
E) Birçok dile çevrilmiştir.

453.Ne müzik gibi resim olur, ne de şiir gibi mimari. Hepsi


kendi gibi olur, ama her birinde ötekilerin de nefesi
450.Bir Kızılderili atasözü, “Komşun hakkında hüküm ver- duyulur.
meden önce, iki ay onun pabuçlarıyla yürü.” der. Bu sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi-
Bu atasözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden sidir?
hangisidir? A) Sanatın her dalının kendine özgü özellikleri olma-
A) Komşuluk ilişkilerinde, paylaşmanın önemli olduğu sına karşın, bunların birbirinden esinlenebileceği
B) Komşular hakkında dedikodu yapılmaması gerek- B) Ticari kaygılarla üretilen yapıtların estetik değerler-
tiği den yoksun olduğu
C) İnsanların kullandıkları eşyaların onların kişiliklerini C) Bazı konuların farklı sanat dallarındaki yapıtlara
yansıttığı ilham kaynağı olduğu
D) İnsanları değerlendirirken, duruma onların gözüyle D) Sanatın farklı türlerinde yapıt veren sanatçının,
bakmak gerektiği kendi tarzını bunlara yansıtacağı
E) Acımasız eleştirilerin çevredekilere zarar verebile- E) Her sanatçının, kendi dönemindeki diğer sanatçı-
ceği larla ortak yönleri olduğu

115

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

454.Bir gazetenin yazı işleri müdürü, cehennem ateşini bir 457.Nasıl roman yazarının eseri dünyaya eklenmiş yeni bir
kova suyla söndürmeye çalışan bir meleğe benzer. taş parçasıysa, okurun eylemi de öyledir. Yazarla bir-
Bu cümlede “cehennem ateşi” sözüyle vurgulanan likte okur da yontmaya başlar, taşın içinde gizleneni
aşağıdakilerden hangisidir?
bulup çıkarmaya çalışır. Bu yüzden okuduğum roman-
A) Gazeteye çok sayıda haber akması ların nasıl başladığına dikkat ederim hep. Çünkü oku-
B) Yapılanın zor ve riskli bir iş olması mak benim için büyüleyici bir şeydir; bir keşiftir, daha
C) Her haberden olumlu ya da olumsuz etkilenen ki- önce hiç çıkılmamış bir ada gibidir. Üstelik romanın
şiler olması tamamı yazarın fikri olsa da bir kısmı da benimdir;
D) Muhabirlerin olayları, yorumlarını katarak yansıt- benim elimden, benim zihnimden çıkar.
ması
Bu parçada, “taşın içinde gizleneni bulup çıkarmaya
E) Haber değeri taşıyan olayların çoğunun olumsuz çalışma” sözü okurla ilgili olarak aşağıdakilerden
olması
hangisini ifade etmektedir?
A) Romanın akıcılığına kendisini kaptırması
455.Günlük koşuşturma içinde yıllara yenik düşülmesi,
ilerleyen yaştan çok, hayal kurma gücünün yitirildiği an- B) Anlatılanların gerçekliğini sorgulaması
lamına gelir. C) Kendisini roman karakterlerinin yerine koyması
Bu cümleye dayanarak aşağıdaki yargılardan
D) Yazılanları hızla ve atlayarak okuması
hangisine varılabilir?
E) Yazarın asıl ne anlatmak istediğini araması
A) İnsan yaşlandığında artık hayal kuramıyorsa yıllara
yenik düşmüş demektir.
B) İnsan ömrü, kimi hayallerin gerçekleştirilmesine ye-
tecek kadar uzun değildir.
C) Kurulan hayaller, zamana, mekâna ve kişiye göre
değişir.
D) Geleceğe yönelik olarak kurulan hayaller zamanla
458.Sinemaya geçmeden önce tiyatro yönetmenliği yapan
yerini başka hayallere bırakır.
Elia Kazan İhtiras Tramvayıʼnı sahneye koyarken oyu-
E) Karşılaşılan güçlükler kimi zaman yaşam mücade- nun yazarı Tenesse Williams provalara gelmiş ve ese-
lesini olumsuz etkiler. rinin sahnelenişini beğenmemiş. Ama yönetmene bunu
söyleyerek onun sanatını eleştirir duruma düşmek yer-
ine şöyle demiş: “İyi ya da kötü insan yoktur. Herkes
birbirini kendi egosunun çatlaklarından seyreder.
456.Bir yazar, çok ünlü bir savaşı anlattığı romanının kahra- Dolayısıyla hayat bir yanlış anlaşılmalar bütünüdür.”
manlarıyla ilgili olarak şunları söylemiştir: “Yaramaz
çocuklar gibiydiler. Yapın dediklerimi değil, bir zaman- Bu parçada, “birbirini kendi egosunun çatlaklarından
lar yaptıklarını yaptılar.” seyretmek” sözüyle aşağıdakilerden hangisi ifade
edilmek istenmiştir?
Yazarın bu sözünden aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir? A) Başkalarını değerlendirirken kişinin kendi benliği-
A) Romanındaki kahramanlar asi kişiliktedir. nin etkisinde kaldığı ve yansız olamadığı

B) Konu ettiği tarihi gerçeklik, kendi kurgusunun B) Herkesin kendisinde kusur bulma eğiliminde ol-
önüne geçmiştir. duğu

C) Romanda, günümüz olayları tarihi mekânlarda an- C) Her olaya farklı bir açıdan bakılması gerektiği
latılmıştır. D) Karşılaşılan kişilerin olumsuz özelliklerinin daha
D) Tarihe olan yoğun ilgisini romanına yansıtmıştır. kolay hatırlandığı

E) Romanda resmî tarihin dışında halk söylencelerine E) Eleştirinin, kişinin kendini geliştirmesinde etkili ol-
de yer vermiştir. duğu

116

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

6. “Meteoroloji uzmanları, geçen yılki gibi bu yıl da son


ÇÖZÜMLER
kırk yılın en soğuk kışının yaşanacağını iddia ediyor.”
cümlesinden çıkarılabilecek en kesin yargı: “Hava tah-
1. Bu cümlede geçen “önümüzdeki yıldan itibaren” sö- mini yapılırken geçmiş yıllara ait verilerden de yararla-
züyle 2011ʼdeki yarışmaya Türk yarışmacıların katıla- nılmıştır.” yargısıdır. Bu cümlede, bu seneki tahmin için
mayacağı ifadesi kesin olarak ortaya çıkmaktadır. geçen yılın verilerinin incelendiği belirtilmiştir. Cümle-
Yanıt Dʼdir. den, gelecek yılın hava sıcaklığı, geçen yılki tahminin
doğru çıkmadığı, hava raporlarının son kırk yıldır kayıt
altına alındığı ve bu kış daha fazla kar yağışı alaca-
2. Bu cümlede geçen “geçmişe doğru” ifadesi, günü- ğına dair sonuçlar çıkarılmaz.
müzden eski zamanlara doğru bir anlam taşır. Şairin Yanıt Eʼdir.
günümüzde yazdığı şiirler yeni, geçmişte yazdığı şiir-
ler ise eski niteliği taşır, bundan da antolojinin yeniden
eskiye doğru sıralanarak hazırlandığı anlaşılmakta-
dır.
Yanıt Bʼdir.

7. Belirtilen cümlede tüm öğrencilerin pastel boyalarının


bittiği yargısı kesindir. Bu nedenle “…bazılarının pas-
3. Parçada belirtilen “kişisel deneyim” ifadesi, yazarın da
tel boyası bitmemiştir.” sözünü içeren I. öncül kesin-
hayatında şiddet içeren bir olayın içerisinde bulundu-
likle doğru değildir. III. öncülde belirtilen “Bazı
ğunu göstermektedir.
öğrencilerin kurşun kalemleri yoktur.” yargısıyla ilgili
Yanıt Eʼdir.
belirtilen cümlede herhangi bir bilgi verilmemiştir. Bu
durum bir olasılıktır. Sorunun çözümünde olasılıklar
dikkate alınmamalıdır. II. öncülde belirtilen “…kurşun
kalemleri küçülmüştür.” yargısı ise kesinlikle doğrudur.
4. Bu parçada geçen “oyunlarından çok romanlarıyla ta- Çünkü cümlede “…fakat kimi öğrencilerin kurşun ka-
nınan” ifadesinden yazarın başka türlerde de yapıtları lemleri olduğu gibi duruyor.” denmiştir. Buradan çıkan
olduğu anlaşılmaktadır. Yazar, romanlarıyla daha çok sonuç da bazılarının kalemlerinin küçüldüğüdür.
tanınmaktadır, ancak yazarın çok bilinmese de oyun- Yanıt Bʼdir.
ları da mevcuttur yargısına ulaşılır.
Yanıt Dʼdir.

8. Cümlede şiddetli rüzgârların, ülkenin doğusunda etkili


5. Öncülde geçen “Yaşınız kaç olursa olsun… kalp has-
olduğuna ve gün geçtikçe şiddetini artırdığına değinil-
talıkları riskini azaltmak elinizde.” sözünden çıkarılabi-
miştir. Bu ifade şiddetli rüzgârların bugün dahil bir sü-
lecek en kesin yargı, “Kalp hastalıkları hemen her
redir devam ettiğini kanıtlamaktadır. Cümlede bu
yaşta görülebilmektedir.” yargısıdır. Bu cümleden ha-
reketle erken tanının tedavi sürecini kısalttığı, risk gru- rüzgârların yarın da devam edeceği bilgisi de aktarıl-
bunu yaşlıların oluşturduğu, ailesinde kalp hastaları mıştır (…yarın haftanın en kuru gününün yaşanmasına
bulunanların kontrollere düzenli gitmesi gerektiği ve bu neden olacak). Bu nedenle bu cümleden çıkarılabile-
hastalığın tedavi edilebilir hastalık olduğu sonuçlarına cek en kesin yargı: “Bugün esen şiddetli rüzgârlar yarın
varılamaz. da devam edecektir.” yargısıdır.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Bʼdir.

117

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

9. Cümlede “günümüz edebiyatının tanınmış temsilcile- 13. “Bu tiyatro, her sezon yeni ve farklı yazarların çarpıcı
riyle” sözüyle ünlü sanatçılar, “tanınmamış genç ya- oyunlarını sergilemekteki tutarlılığını, bu yıl da seyirci
zarlar” sözüyle de “bilinmeyen sanatçılar” işaret karşısına çıkardığı oyunlarla sürdürdü.” sözünden çı-
edilmiştir. Söz konusu dergide ünlü sanatçılarla tanın- karılabilecek en kesin yargı: “Bu yıl sergilenen oyunlar
mamış yazarların eserleri aynı sayfada yer almaktadır daha önce sahnelenmemiştir.” yargısıdır. Cümledeki
ve bu iki grubun eserleri arasında bir ayrım yapılmadığı “…her sezon yeni ve farklı yazarların çarpıcı oyunlarını
anlaşılmaktadır. Bu nedenle cümleden çıkarılabilecek sergileme…” sözü her yıl farklı yazarların eserlerinin
en kesin yargı: “Yayımlanan yapıtların seçiminde ünlü sahnelendiğini kanıtlamaktadır.
ya da bilinmeyen sanatçılara ait olma bakımından Yanıt Dʼdir.
ayrım yapılmamaktadır.” yargısıdır.
Yanıt Cʼdir.

14. “Dünyadaki ruhani festivallerden biri olan bu festival,


10. Cümlede alternatif yakıtların kullanılmasıyla fosil ya- Hindistanʼın dört kutsal kentinde, her kentte ötekinden
kıtların daha az tüketilmesinin amaçlandığı bu sayede üç yıl sonra olmak üzere sırayla kutlanmaktadır.” cüm-
de karbondioksit emisyonun azaltılmasının hedeflen- lesinden çıkarılabilecek en kesin yargı: “Her kente on
diği belirtilmiştir. Bu nedenle cümleden çıkarılacak en iki yılda bir sıra gelmektedir.” yargısıdır. Parçada dört
kesin yargı: “Fosil yakıtların karbondioksit emisyonu kentin varlığından bahsedilmektedir. Her kent arasında
daha fazladır.” yargısıdır. A, B, C ve D seçenekleri be- üç yıl olmak koşuluyla festival sırayla kutlanmaktadır.
lirtilen cümleden bağımsız cümlelerdir. Bu durumda her kent on iki yılda bir bu ruhani festivali
Yanıt Eʼdir. kutlamaktadır.
Örnek:

1. kent 2. kent 3. kent 4. kent


11. “2005ʼten beri televizyonlarda yayımlanan bu ödüllü +3 +3 +3
2000 2003 2006 2009
çizgi film, yoğun olarak Asya etkileri taşıyor.” cümlesi-
nin en kesin yargısı: “Hâlâ yayımlanmaya devam et- +3 +3 +3
2012 2015 2018 2021
mektedir.” cümlesidir. “2005ʼten beri televizyonlarda
yayımlanan…” sözü başlamış ama henüz bitmemiş bir
Yanıt Cʼdir.
işi belirtmektedir.
Yanıt Bʼdir.

12. “Bazı atletizm branşlarındaki rekorların 1900 - 2007 yıl-


ları arasındaki gelişiminin incelendiği bir araştırmaya
15. “Piyasaya yeni giren bu firmanın ürettiği peynirler, ra-
göre, en çok rekor gülle ve cirit atma branşlarında, en
kiplerininkinden %60 daha fazla süt içeriyor.” cümle-
az rekor kısa mesafe koşullarında kırılmıştır.” cümle-
sinden çıkarılacak en kesin yargı: “Gülle ve cirit atma sinden çıkarılabilecek en kesin yargı: “Bu marka,

branşlarında daha fazla gelişme görülmüştür.” yargısı- piyasada süt oranı en yüksek olan peyniri üretmekte-

dır. Gülle ve cirit atma branşlarında daha fazla rekor dir.” yargısıdır. Soru kökünde “…rakiplerininkinden

kırılması bu alanlara daha fazla yoğunlaşıldığını, bu %60 daha fazla süt içeriyor.” sözü söz konusu firmanın

durumun da bu alanlardaki gelişmeleri beraberinde ge- piyasadaki tüm firmalardan daha yüksek süt oranlı
tirdiğini kanıtlamaktadır. peynir ürettiğini göstermektedir.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Bʼdir.

118

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

16. “Türkiyeʼde son dönemde, sinema izleyicisinin en fazla 20. Söz konusu cep telefonu şirketiyle ilgili bilinen tek şey
ilgi gösterdiği yapımların başında, korku ve komedi artık ülkenin % 95ʼinde kapsama alanına sahip oldu-
filmleri geliyor.” cümlesinden çıkarılabilecek en kesin ğudur. Bu cümleden çıkarılacak en kesin yargı “Şirket
yargı: “Korku ve komedi filmleri başka türlerden daha son dönemde kapsama alanını genişletmiştir.” yargı-
çok izlenmektedir.” yargısıdır. Son dönemlerde en sıdır. Belirtilen cümlede geçen “artık” sözcüğü bu yar-
fazla ilgi gören film türlerinin başında komedi ve korku gıyı kesin hâle getirmektedir.
türünün geldiği açık bir şekilde ifade edilmiştir. Cüm- Yanıt Aʼdır.
lede geçen “... en fazla ilgi gösterdiği yapımların ba-
şında ...” sözünden farklı türlerden filmlerin var olduğu
sonucuna ulaşılmaktadır. Ancak yine de en büyük ilgi,
korku ve komedi türlerine olmaktadır.
Yanıt Eʼdir.
21. “B takımı, A takımını yenerek iki hafta sonra yeniden
galip gelmiş oldu.” cümlesinden çıkarılabilecek en
kesin yargı: “B takımı, bu maçla birlikte en az iki maç
yapmıştır.” yargısıdır. B takımı iki hafta önce yaptığı
maçta yenilmiş, geçen hafta yaptığı maçta da yenilmiş,
bu hafta A takımını yenerek galip duruma gelmiştir. Bu
17. “Başarılı futbolcunun bu maçta attığı son gol, sezonun durum B takımının en az iki maç yaptığının kanıtıdır.
en iyi golü seçildi.” cümlesinden çıkarılabilecek en Yanıt Bʼdir.
kesin yargı: “Bu futbolcu bu maçta birden fazla gol at-
mıştır.” yargısıdır. “Futbolcunun bu maçta attığı son
gol…” sözü bu futbolcunun bu maçta birden fazla gol
attığını kanıtlamaktadır.”
22. “Terakkiperver Cumhuriyet Partisinin kurulmasıyla Tür-
Yanıt Dʼdir.
kiye Cumhuriyetiʼne ilk kez çok partili hayata geçiş de-
nenmiştir.” cümlesinden çıkarılabilecek en kesin yargı:
“Türkiye Cumhuriyetiʼnde kurulan ikinci parti Terakki-
perver Cumhuriyet Partisidir.” yargısıdır. Çok partili
hayat birden fazla partinin siyasette yer aldığı bir du-
18. “Anket sonuçları, kadın müşterilerin %80ʼinin bu yeni
rumdur. “İlk kez çok partili hayata Terakkiperver Cum-
ürünü denediğini ve arkadaşlarına da tavsiye ettiğini
huriyet Partisi ile geçilmesi” söz konusu olan partinin
gösteriyor.” cümlesinden çıkarılabilecek en kesin yargı:
açılan ikinci parti olduğunu kanıtlamaktadır.
“Ankete katılanların bir kısmı bu ürünü hiç deneme-
Yanıt Cʼdir.
miştir.” yargısıdır. Ankete katılanların toplam oranı
%100 olduğuna göre, kadınların %80ʼi ürünü denemiş,
%20ʼsi ise ürünü hiç denememiştir.
23. “Dünyada Kudüs ve Venedikʼten sonra üçüncü büyük
Yanıt Aʼdır.
tarihî ve mimari sit alanı olan Mardin, bir açık hava mü-
zesi gibidir.” cümlesinden çıkarılabilecek en kesin
yargı: “Mardinʼin birçok yerinde bu yöreye özgü tarihî
yapılara rastlamak mümkündür.” yargısıdır. Cümledeki
“…tarihî ve mimari sit alanı olan…” sözü Mardinʼin ken-
dine özgü tarihî yapılara sahip olduğunu kanıtlar. Ay-
rıca Mardin, yöreye özgü tarihi yapılara rastlanan bir
19.
açık hava müzesine benzetilmiştir.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Aʼdır.

119

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

24. “Hafta sonuna kadar sürmesi beklenen kriz nedeniyle 28. “Yenilikçi yaklaşımı ve cesur oyun seçimleriyle, kurul-
dünya borsalarının şu ana kadarki toplam kaybı 100 duğu günden bugüne sanat dünyasında yankı uyandı-
milyar doları geçti.” cümlesinden çıkarılabilecek en ran bu tiyatro, yeni sezona da oldukça iddialı bir
kesin yargı: “Krizin, bir süre daha devam edeceği dü- projeyle başlıyor…” cümlesinden çıkarılabilecek en
şünülmektedir.” yargısıdır. “Hafta sonuna kadar sür- kesin yargı: “Daha önce de ses getiren oyunlar sergi-
lemişlerdir.” yargısıdır. “...kurulduğu günden bugüne ...
mesi beklenen kriz...” sözü bu durumun bir süre daha
yankı uyandıran bu tiyatro...” sözü tiyatroda daha önce
devam edeceğini kanıtlamaktadır.
de çarpıcı oyunlar sergilendiğini kanıtlamaktadır. Ay-
Yanıt Eʼdir.
rıca parçada geçen “...yeni sezona da…” sözündeki
“de” bağlacı bundan önce en az bir kez daha sezona
iddialı bir projeyle başlandığını belirtmektedir.
Yanıt Dʼdir.
25. “İtalyan edebiyatının ülkemizde de çok sevilen büyük
ustası Calvinoʼnun ilk romanı da nihayet dilimize ka-
zandırıldı.” cümlesinden çıkarılabilecek en kesin yargı: 29. “Hafta başında hava sıcaklıkları 5 derece düşmesine
“Yazarın bazı kitapları Türkçeye daha önce çevrilmiş- karşın sıcaklıklar hâlâ mevsim normallerinin üzerin-
tir.” yargısıdır. “İlk romanı ʻdaʼ nihayet dilimize kazan- deydi.” cümlesinde çıkarılabilecek en kesin yargı:
dırıldı.” sözü yazarın daha önce de yayınlanmış bazı “Hava sıcaklıkları önceki hafta sonunda daha yük-
eserlerinin dilimize kazandırıldığını kanıtlamaktadır. sekti.” cümlesidir. Çünkü hafta başından itibaren sı-
caklıkların 5 derece düştüğü soru kökünde
Yanıt Bʼdir.
belirtilmektedir. Bu durum da bizi, sıcaklıkların hafta
başından önce 5 derece daha yüksek olduğu sonu-
cuna götürmektedir.
Yanıt Dʼdir.

26. “Hamit Görele, Türk resminde 1930ʼlu yıllarda gerçek-


leşen yenilikçi hareketin içinde yer alan sanatçılardan- 30. “Elektrik teli fırtınadan koptuğu için öğleden sonra il-
dır.” cümlesinden çıkarılabilecek en kesin yargı: “Bu çeye dört saat süreyle elektrik verilemedi.” yargısından
yenilikçi harekete birden fazla sanatçı katılmıştır.” yar- çıkarılabilecek en kesin yargı E seçeneğindeki: “Elek-
gısıdır. “Hareketin içinde yer alan sanatçılardandır.” trik kesintisi aynı gün içerisinde giderildi.” cümlesidir.
sözü bu harekete katılan sanatçıların birden fazla ol- İlçede elektrik kesintisinin öğleden sonra dört saat sü-
duğunu kanıtlamaktadır. reyle gerçekleştiği bildirilmiştir. Bir gün yirmi dört saat
Yanıt Cʼdir. olduğundan kalan yirmi saat içerisinde ilçe elektrik sı-
kıntısı çekmemiş, elektrik kesintisi aynı gün içinde gi-
derilmiştir.
Yanıt Eʼdir.

27. “Likya uygarlığının en büyük kentlerinden biri olarak 31. “Yüksek tansiyon sorunu kırk beş yaşına kadar, ka-
öne çıkan bu eski yerleşim yerinde, ilk kez, soyulma- dınlarda erkeklerden daha az görülür.” cümlesinden çı-
mış, tahrip edilmemiş mezarlar gün ışığına çıktı.” cüm- karılabilecek en kesin yargı: “Yaşı kırk beşten küçük
lesinden çıkarılabilecek en kesin yargı: “Daha önce olan kadınlarda da yüksek tansiyon görülebilir.” yargı-
yağmalanmış mezarlara ulaşılabilmiştir.” yargısıdır. sıdır. Soru kökünde kırk beş yaşından önce az da olsa
Yerleşim yerinde ilk kez, soyulmamış, tahrip edilmemiş kadınlarda yüksek tansiyon sorununun çıktığına dair
mezar tespitinin yapılması daha önce aynı yerleşim ye- bilgi mevcuttur. “...erkeklerden daha az...” sözü en az
rinde tahrip edilmiş, yağmalanmış mezarlara ulaşıla- bir kadının bu sorunu yaşadığına dair ipucunu ver-
bildiği yargısını desteklemektedir. mektedir.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Aʼdır.

120

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

32. “O, Sait Faik Hikâye Ödülüʼne aday gösterilirken en 37. Bize verilen cümlede geçen “...bugüne kadar yaptığı
genç yazar olmasını, yazdığı ilk kitabına borçludur.” maçlarda gösterdiği başarıyla şampiyonluğu hak etti-
cümlesinden çıkarılabilecek en kesin yargı: “Yazarın ğini kanıtlamıştır.” ifadesinden çıkarılabilecek en kesin
bu kitaptan başka yazdığı kitaplar da vardır.” cümlesi- yargı, bu takımın yaptığı karşılaşmalarda şampiyon-
luğa yakışır oyunlar sergilediğidir.
dir. Genç yazar ödülü yazdığı ilk kitapla almıştır. Bir ki-
Yanıt Aʼdır.
tabın “ilk” olarak nitelendirilmesi o kitaptan sonra en az
bir kitap daha bulunduğunu kanıtlar niteliktedir.
Yanıt Aʼdır. 38. Cümlede geçen “...altı öğrenci ilk ona, kırk öğrenci ilk
yüze girmiştir.” sözünden çıkan sonuç okulun öğrenci-
lerin girdiği sınavda başarı sıralamasında üst sıralarda
33. “Onun resimlerinde, sağlam bir teknik bilginin yanı sıra yer aldığıdır. Sıralamaya göre ilk onda altı öğrencisi
sanatta kimseyi taklit etmeme bilincinin etkileri de gö- bulunan bu okul, ilk ona giren okullar içinde en başa-
rülür.” cümlesinden çıkarılabilecek en kesin yargı: “Re- rılı olandır.
simleri özgün bir niteliğe sahiptir.” cümlesidir. Yargının Yanıt Dʼdir.
içerisinde bulunan “...sanatta kimseyi taklit etmeme bi-
lincine...” sahip olması o sanatçıyı özgün niteliğe ka-
39. Cümlede 10. yüzyılda Avrupaʼda kullanılan ciltleme
vuşturmaktadır.
tekniğinin diğerlerinden tamamen farklı olduğundan
Yanıt Cʼdir.
bahsedilmiştir. Bu cümleden çıkarılabilen en kesin
yargı, 10. yüzyılda ciltçilikte en az iki farklı tekniğin kul-
lanıldığıdır. B seçeneği, Kuzey Afrika ve Asyaʼda aynı
34. Verilen cümlede, sözü edilen ilacın karıncaları uzun tekniğin kullanılıyor olabileceğinden; C seçeneği, cilt-
süre evlerden uzaklaştırabileceğinden bahsedilmiş, çiliğin başlama tarihiyle ilgili bilgi verilmediğinden; D
ancak bu ilacın karıncalara karşı kesin çözüm oldu- seçeneği, ciltçiliğin Asyaʼya nereden geldiğinin bilin-
ğundan yani karıncaları kesin olarak yok ettiğinden mediğinden; E seçeneği, bağımsız bir sanat olarak gö-
bahsedilmemiştir. Dolayısıyla ilacın karıncalara karşı rüldüğüne dair bilgi verilmediğinden dolayı bu
cümleden çıkarılamayacak sonuçlardır.
kökten çözüm getirmediği, bu cümleden çıkarılabilen
Yanıt Aʼdır.
en kesin yargıdır.
Yanıt Aʼdır.

35. Verilen cümlede hava tahmin raporlarının aksine 40. Cümleye göre bugün gösterilecek belgeselde, aç kalan
bugün gökyüzünün açık ve havanın sıcak olduğundan leoparların vahşi doğada sürülerin içine dalarak av-
bahsedilmiştir. Cümlede geçen “aksine” sözcüğünden lanma görüntüleri yer alacaktır. Buna göre leoparların
yola çıkarak hava tahmin raporlarının açıklamasında saldırdıkları sürüdeki diğer hayvanların görüntüleri de
bugün kapalı ve serin bir hava beklendiği yargısına belgeselde yer almaktadır.
ulaşılabilir. Cümleden çıkarılabilecek en kesin yargı C Yanıt Eʼdir.
seçeneğinde verilmiştir.
Yanıt Cʼdir.

36. Cümlede geçen “...yarışlarında da...” sözündeki “de” 41. Öncüldeki cümlede Topkapı Sarayıʼnın başlangıçta ha-
bağlacı cümleye “başka yarışlarda olduğu gibi” anla- zırlanan projeyle sınırlı kalmadığı, daha sonra koşul-
mını katmıştır. Dolayısıyla bu cümlede sözü edilen lara ve gereksinimlere bağlı olarak yeni yapılarla
ünlü koşusu başka bir klasmanda da en iyi üçüncü de- tamamlandığı anlatılmaktadır. Bu cümleden çıkarılabi-
receye sahiptir, yargısı bu cümleden çıkarılabilecek en len en kesin yargı: “Topkapı Sarayı başlangıçta hazır-
kesin yargıdır. lanan bir plana bağlı olarak yapılmamıştır.” yargısıdır.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Bʼdir.

121

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

42. Verilen cümlede “...nitelikli malzeme eksikliğine bağlı 47. Bize verilen cümlede kepeği önlemek amacıyla birçok
olarak...” sözü Asya kıtasındaki taş malzemenin Av- şampuan üretildiği ancak hiçbirinin S şampuanı kadar
rupa kıtasındakilere göre daha az elverişli olduğunu etkili olmadığı anlatılmıştır. Bu karşılaştırma cümlesin-
anlatmaktadır. Dolayısıyla bu cümleden çıkarılabilecek
den yola çıkıldığında piyasada kepeğe karşı etkili
en kesin yargı: “Asya kıtasında bulunan taş malzeme
Sʼden başka şampuanların da olduğu sonucu çıkarıla-
alet yapımına Avrupa kıtasındakilere göre daha az el-
bilir.
verişlidir.” yargısıdır.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Aʼdır.

43. “Şiirsel bir dille yazdığı roman ve öykülerinde Ege Böl- 48. Dünyanın tanınmış caz gruplarından biri olan Nʼnin
gesiʼndeki kırsal kesim insanlarının sorunlarını açıkça ikinci kez Türk dinleyicilerle bir araya gelmesi, onların
ortaya koymuştur.” yargısından hareketle bu yazarın, o daha önce de Türkiyeʼde konser verdiği anlamına gelir.
bölgede yaşayan insanların karşılaştıkları sıkıntıları Cümleden çıkarılabilecek en kesin yargı B seçeneğin-
bildiği ve anlattığı sonucuna ulaşılmaktadır.
deki “Grup Türkiyeʼde daha önce bir konser vermiştir.”
Yanıt Dʼdir.
ifadesidir.
Yanıt Bʼdir.
44. Verilen öncülde Hititlerin ambarlarında, on binlerce ki-
şiye yetecek kadar tahıl depoladıklarına dair bir bilgi
vardır. Bu bilgiden yola çıkarak Hititlerin göçebe bir 49. Üç otomobilde de hasar oluştuğu sonucu, cümleden
toplum olmadıkları,aksine yerleşik bir toplum oldukları çıkarılabilecek kesin bir sonuçtur. Çünkü cümlede üç
söylenebilir. Bu dönemde uzun süreli kıtlıkların yaşan- otomobilin birbirine girdiği söylenmiştir. Diğer seçe-
dığını ileri sürmek, Hititlerin bölgelerinde en zengin top- neklerdeki yargılar ise cümleyle ilgili yorum yapılarak
lum olduğunu söylemek, Hititlerin komşu ülkelere tahıl çıkartılabilecek varsayımlar olacaktır, ancak soruda
sattığını ileri sürmek ve tahıl dışında hiçbir ürünün de- kesin çıkarılabilecek sonuç istediğinden D seçeneği
polanmadığını söylemek ise bu cümleden çıkarılabile- doğru yanıttır.
cek sonuçlar değil, olsa olsa olasılıklardır. Yanıt Dʼdir.
Yanıt Bʼdir.
50. Cümlede söz konusu lastiğin Türkiyeʼnin en çok tav-
45. “Aʼya saygı” adıyla piyasaya çıkarılan albümde 30 sa- siye edilen otomobil lastiği olduğu söylenerek tavsiye
natçının seslendirdiği 40 şarkı bulunuyor.” cümlesin- edilen başka otomobil lastiklerinin de olduğu belirtil-
den, her sanatçının en az bir şarkı seslendirdiği ve en miştir. Belirtilen cümleden yola çıkarak lastiğin güve-
az bir sanatçının birden fazla şarkı seslendirdiği çıka- nirliğine, çok fazla kullanılmasına hangi gerekçeyle
rılabilir en kesin yargılardır. Albümde enstrümantal şar- tavsiye edildiğine veya bu lastiğin Türkiyeʼde uzun za-
kıların yer aldığı, on şarkının bir grup tarafından mandan beri üretildiğine dair kesin yargılarda bulun-
seslendirildiği, elde edilecek gelirlerin Aʼya ait olacağı mak ise imkânsızdır.
ve tüm şarkıların bestesinin Aʼya aitliği ile ilgili öncülde Yanıt Cʼdir.
bilgi verilmemiştir.
Yanıt Aʼdır.
51. “Turnuvada bu akşam karşılaşacak iki takımın da birer
galibiyeti bulunuyor.” cümlesinden bu takımların daha
46. Bize verilen öncülde geçen “...ülkede ilk kez 2005 yı-
önce de maça çıktıkları ve bu maçlarda galip geldik-
lında bir önceki yıla göre daha az sayıda kitap basıl-
leri anlaşılmaktadır. Her iki takımın en az bir galibiyet
mış.” ifadesinden, daha önceki yıllarda her sene bir
alabilmesi için turnuvada en az iki maç oynanması ge-
önceki kitap basımından daha fazla kitap basıldığı an- rekmektedir. Tüm bunlar E seçeneğindeki “Turnuvada
laşılmaktadır. Bu ifade E seçeneğinde “2004 yılında bu maçtan önce en az iki maç oynanmıştır.” yargısıyla
basılan kitap sayısı 2003 yılında basılan kitap sayısın- tamamlanmaktadır. Diğer seçenekler ise cümleden ba-
dan fazladır.” cümlesiyle açıklanmaktadır. ğımsız yorum veya tahmin cümleleridir.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Eʼdir.

122

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

52. Cümlede ülkenin tanınmış simalarından olan Aʼnın 57. Öncülde “en çok karşılaşılan” ifadesine yer verilmiştir
bundan kırk yıl önce kendi adını taşıyan ilk şirketini ve bu söz dikkate alınmalıdır. Çünkü “en çok karşılaşı-
kurduğunda yaşının küçük olduğu belirtilmiştir. “...sa- lan sağlık sorunu kulak problemi” ise daha az karşıla-
dece yirmi yaşındaydı.” ifadesi A seçeneğinde belirtilen şılan sağlık sorunları olduğuna kolayca ulaşılabilir.
“A, genç yaşta şirket sahibi olmuştur.” cümlesini kanıt- Yanıt Bʼdir.
lamaktadır. Diğer seçeneklerde belirtilen Aʼnın kurduğu
tüm şirketlerin aynı sektörde olması, ortaklarının aile
58. Cümlede yer alan “şimdi de Bodrumʼda” ifadesi daha
üyesi olması, şirketlerinin büyük şirketler arasında yer
önce başka yerlerde de açılmış olduğu anlamını ver-
alması veya kurduğu ilk şirketi bugün başkalarının yö-
netmesi yargıları ise tamamen yorumdur. mektedir.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Aʼdır.

53. “Ameliyatın bitmesini beklemek, ameliyat kararı alı- 59. Habercinin işini “gazeteci gözlüğünü çıkarmadan” yap-
nıncaya kadar geçen sürede yaşananlardan daha ko- ması “işine duygularını karıştırmamaktadır.” ifadesine
laydı.” cümlesinden çıkarılabilecek en kesin yargı: ulaştırır.
“Ameliyat kararını almak zor oldu.” yargısıdır. Verilen Yanıt Eʼdir.
cümleden ameliyatın bitmesini beklemenin, ameliyat
kararı alınıncaya kadar geçen süreden daha kolay bir
60. Verilen cümlede kış koşullarında elektrik sarfiyatının ar-
süreç olduğu anlaşılmaktadır. Sorunun çeldiricisi A se-
tığı söylendiği için E seçeneğindeki ısınma amacıyla
çeneğidir. Ancak cümlede ameliyatın uzun sürdüğüne
elektrik kullanıldığı yargısına kesin olarak ulaşılabilir.
dair bir bilgi verilmemiştir.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Bʼdir.

54. En kesin yargı sorularında yorum yapmadan seçenek-


61. Verilen cümlede birbirinden kopuk sığla ağacı topluluk-
lerle öncül arasındaki kesinlik ilişkisi kontrol edilmelidir.
ları ifadesi bölgede birden fazla orman parçacığı bulun-
Anahtar sözcükler tespit edilerek bunlar dikkate edil-
duğunun kesin kanıtıdır.
melidir. Anahtar sözcükler tespit edilerek bunlar dikka-
Yanıt Aʼdır.
te alınmalıdır. Öncülde “sinema endüstrisi büyük bir
sarsıntı geçirmiştir.” ifadesiyle D seçeneğindeki “sine-
ma sektörünü zor duruma sokmuştur.” ifadesi örtüş-
62. Bu cümlede geçen “geçmişe doğru” ifadesi, günümüz-
mektedir ve kesinlik bildirmektedir.
den eski zamanlara doğru bir anlam taşır. Şairin günü-
Yanıt Dʼdir.
müzde yazdığı şiirler yeni, geçmişte yazdığı şiirler ise
eski niteliği taşır, bundan da antolojinin yeniden eskiye
55. Öncülde “hem .... komedyası hem de absürt bir gerilim” doğru sıralanarak hazırlandığı anlaşılmaktadır.
ifadesiyle filmin birden fazla türe ait özellikler taşıdığı Yanıt Bʼdir
kesinlik bildirmektedir. Bu soruda dikkat edilmesi gere-
ken anahtar söz “hem ... hem” bağlacı olmalıdır.
Yanıt Dʼdir. 63. Öncülde arkeolojik kazıların aralıklarla devam ettiği be-
lirtilmiştir. Bu yargıya dayanarak kazı çalışmalarının
zaman zaman durduğunu cümleden kesin olarak
56. Öncülde “yine usta sanatçıların .... uzmanların” ifadesi çıkarabiliriz. Ancak diğer şıklardaki yargıları çıkara-
anahtar roldedir. Bu ifadeden alanında yetkin kişiler ta- bileceğimiz bilgiler öncülde bulunmamaktadır. Yalnızca
rafından hazırlandığına kesin olarak ulaşılabilir. A şıkkı öncülden kesin olarak çıkarılabilir.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Aʼdır.

123

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

64. Öncülde Cevdet Kudret Edebiyat Ödülüʼnün bu yıl 69. Öncülde oyuncunun vurduğu top direkten dönmeseydi
“öykü” dalında verilmesinin kararlaştırıldığı belirtilmiş. maçta “kendi adına ikinci golü”nü atmış olacağı belir-
Bu yargıya bakarak bir önceki yıl bu ödülün farklı bir tilmiş. Bu da demektir ki söz konusu oyuncu oyunda
türde yazılmış yapıta verildiği anlamın kesin olarak daha önce bir gol atmış. Bu durumda B şıkkı öncülden
çıkarılabilir. Diğer şıklardaki yargılara değinen bilgiler kesin olarak çıkarılabilir. Ancak diğer şıkların çıkarıla-
öncülde bulunmadığı için yalnızca D şıkkı kesin olarak bilmesi için gereken yargılara öncülde değinilmemiş.
çıkarılabilecek tek yargıdır. Yanıt Bʼdir.
Yanıt Dʼdir.

65. Öncülde filmin uyarlandığı romanın metnine birebir


70. Öncülde bulunan “artık” sözcüğü söz konusu ürünlerin
bağlı kalınmadığı belirtilmiş. Bu demektir ki filmde ro-
“önceki” üretimlerinde daha çok doymuş yağ oranına
manda anlatılanların dışına çıkılmıştır. Bu durumda
sahip olduğunu göstermektedir. Bu nedenle D şıkkı
öncülden E şıkkı kesin olarak çıkarılabilir. Ancak diğer
öncülden kesin olarak çıkarılabilir. Ancak diğer şıkların
şıklarda değinilen yargılara dair öncülde bir bilgi bu-
çıkarabilmesi için gereken yargılar öncülde bulunma-
lunmamaktadır.
maktadır.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Dʼdir.

66. Öncülde orman yangınının çıkış nedeninin belirlen-


mesi için inceleme başlatıldığı belirtilmiş. Bu da göster-
mektedir ki yangına neyin yol açtığı henüz
bilinmemektedir. Bu nedenle C şıkkı cümleden kesin 71. Öncüldeki “tıpkı yüz yıl önce olduğu gibi...” sözü Lon-
olarak çıkarılabilmektedir. Ancak diğer şıkların çıkarıla- draʼda tarafiğin geçmişte de bugün de benzer biçimde
bileceği yargılara öncülde değinilmemiştir. aktığını göstermektedir. Bu durumda A şıkkı öncülden
Yanıt Cʼdir. kesin olarak çıkarılabilecek bir yargıdır. Ancak diğer
şıkların çıkarılabileceği bilgiler öncülde bulunmamak-
tadır.
67. Öncülde ilacın tamamen bitkilerden elde edildiği belir- Yanıt Aʼdır.
tilmiş. Bu bilgiye dayanarak ilacın tamamı doğal
malzemelerden üretildiği sonucuna kesin olarak vara-
biliriz. A şıkkı öncülden kesin olarak çıkarılabilecek tek 72. Parçada yapılan arkeolojik kazılar sonucunda bulunan
şıktır. Diğer şıklardaki yargılara ise öncülde on milyon yıllık fosillerin Sivas Arkeoloji Müzesinde
değinilmemiştir. sergileneceği belirtilmiş. Bu da Sivas Arkeoloji Müze-
Yanıt Aʼdır. siʼnin bu değerli buluntularla çok özel bir malzemeye
sahip olacağını gösterir. Bu nedenle B şıkkı cümleden
kesin olarak çıkarılabilir. Ancak Sivas Arkeoloji Müze-
68. Öncülde Çinlilerin Türklerin silahlarına benzer silahlar
siʼnde ne kadar fosil örneği sergilendiği, üç toynaklı at
yaptığına, Türklerin kullandığı 12 hayvanlı takvimi ben-
fosillerinin Sivasʼta ne zaman bulunduğu, hayvan
imsediğine değinilmiş. Bu da Çin uygarlığının
kalıntılarının ne kadar zamanda fosilleştiği, arke-
gelişmesinde Türklerin etkisinin olduğunu gösteriyor.
ologların kazı yapmak için en çok nereyi tercih ettiği
Bu durumda A şıkkı öncülden kesin olarak çıkarıla-
belirtilmediği için diğer şıklar kesin olarak çıkarılamaz.
bilecek bir yargıdır. Diğer şıkların çıkarılabileceği
Yalnız B şıkkı cümleden çıkarılabilecek kesin yargıdır.
yargılar öncülde bulunmamaktadır.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Aʼdır.

124

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

73. Parçada geçen “içinden geldiği gibi”, “hiçbir kurala 77. I. cümlede “güneybatı yönünde ilerledik” ifadesiyle, ne
bağlı kalmayan” sözleri deneme türünün yazara özgür- tarafa doğru yol aldıkları belirtilmiştir. II. cümlede
“yemyeşil bir buğday tarlası” ve “dev lahit” ifadeleriyle
lük verdiğinin altını çizmektedir. Deneme türünün
betimleme yapılmıştır. III. cümlede, kadınlar ve zengin-
yazarına özgürlük tanıdığına değinen tek şık Aʼdır. Bu ler için kullanılan “zarif kadınlar, şık zenginler” ifadeleri
nedenle A şıkkı bu cümleden çıkarılabilecek tek yorumdur, çünkü yorum kişiden kişiye değişir, yani
yargıdır Diğer şıklara dair herhangi bir bilgi bulun- özneldir. V. cümlede, uçurum ve deniz yönündeki man-
zara için kullanılan “tam anlamıyla soluk kesici” ifadesi,
madığı için bu yargılar cümleden çıkarılamaz.
görülenlerin etkileme gücünü yansıtır. IV. cümlede, söz
Yanıt Aʼdır. konusu yerin yorucu yanları üzerinde durulmamıştır.
Cümlede geçen “sarp” sözcüğü “dik, çıkması ve
geçilmesi güç” anlamındadır. Ancak bunun yorucu
olduğuna dair bir ifade kullanılmamıştır. Bu nedenle,
74. Cümleye göre otuz beş yıl önce duran bir kitap bugün
IV. cümle için belirtilen yanlıştır.
okunduğunda kitaptan, daha önce görülmeyen Yanıt Dʼdir.
yepyeni şeyler keşfedilebilir. Bir eserin uzun bir zaman 78. I. cümlede, spora yeni başlayanlarda dokuların sürekli
diliminden sonra insana yeni tatlar vermesi, insanın bir ve aşırı yorulması “neden”dir; ağrı ve hasarlar
kitapta farklı zamanlarda farklı tatlar alabileceği, yeni görülmesi “sonuç”tur; eklem çevresi de “vücutta ağrı
anlamlar çıkarabileceği anlamına gelir. Bu durumda ve hasarın görüldüğü yer”dir. III. cümlede, egzersiz-
cümleden C şıkkı çıkarılabilir. lerin alışıklığın dışında daha zorlayıcı yapılması
“koşul”u; egzersizden 12-24 saat sonra kas ağrılarının
Yanıt Cʼdir
ortaya çıkması ise “başlama zamanı”nı belirtir. IV. cüm-
lede, masaj ve buz uygulanması, ağrıların gider-
ilmesini sağlayacak “öneri”lerdir. V. cümlede, spordan
75. Parçanın ilk beş cümlesinde, yazma eylemiyle ilgili, 3-5 saat sonra kol ve bacakta şişmeyle başlayan kas
çocuk veya yetişkin için, şeklinde bir ayrım yapılmadan ağrılarında buz uygulanmasına ek olarak ilaç da kul-
yazarın genel tutumundan söz edilmiştir. lanılması “farklı belirtiler karşısında alınabilecek ön-
Ancak VI. cümlede, çocuklara yönelik yazılar yazarken lemler”dir. Söz konusu kas ağrılarının nasıl, neden
daha özenli çalışmanın zorunluluğu ve sorumluluk ortaya çıktığı II. cümlede değil, I. cümlede açıklan-
duygusunun dorukta olduğu belirtilmiştir. Bir başka mıştır. II. cümlede, spora yeni başlayanlarda en sık
ifadeyle, çocuklar için kitap yazmanın gerekleri üz- görülen ağrının “kas ağrısı” olduğu belirtilmiştir.
erinde durulmuştur. Yanıt Bʼdir.
Yanıt Eʼdir.
79. I. cümlede, yazınsal metinlerde bize iletilmeye çalışılan
76. I. cümle “Sosyal yönün gelişmişse yazar olamazsın.” bir şey vardır, ifadesiyle “yazınsal metinlerin belli bir
koşul cümlesidir. Koşul anlamı -se (i -se ek eylemin
amaçla yazıldığı” belirtilmiştir. II. cümlede, I. cümlede
koşulu) ile sağlanmıştır. Çıkarım, belli bir yargı, olay
belirtilen amaç için, bunun bir olay, durum, gözlem,
veya duruma dayanarak yeni bir önermeyi öne
yaşantı, izlenim olabileceği belirtilerek “açıklama”
sürmektir veya onunla ilgili tahminde bulunmaktır.
yapılmıştır. III. cümlede, II. cümlede yapılan açıkla-
Buna dayanarak II. cümlede, bir uğraşıyı benimse-
malar için, bunların bir bakıma metnin konusu olabile-
meyenlerin sosyal yönünde eksiklik olduğu belirtilerek
ceği belirtilerek “adlandırma” yapılmıştır. V. cümlede,
“çıkarım” yapılmıştır. III. cümlede, kişinin sosyal yönde
eksikliğinin olmasının, insanlarla iletişimini zorlaştıra- anlatılanlar kadar bunların nasıl anlatıldığı da önem-
cağı belirtilerek “II. cümleyle ilgili bir sonuca” lidir, ifadesiyle, konu (içerik) ve üslup (biçim)
varılmıştır. V. cümlede “birçok yazarın karşılaştığı bir karşılaştırması yapılmıştır. Ancak IV. cümlede, yazınsal
durum” ifadesiyle genelleme yapılmıştır. Ancak IV. metinde konu seçiminin önemine ilişkin bir ifade kul-
cümlede amaç belirtilmemiştir. Parçada savunulan lanılmamıştır. Sadece konunun, metnin değerini belir-
düşüncenin sonucundan söz edilmiştir. lemede yetersiz bir ölçüt olduğu belirtilmiştir.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Dʼdir.

125

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

80. I. cümlede, vefasızlık duygusuna tepki göstermekle, 83. Parçada I. cümlede geçen “deneme eğilimi” yönelim-
kitabı neden yazdığını; II. cümlede kitabı, Suavi Süalp den söz edildiğini gösterir. II. cümlede, çocuğun her
ve bütün mizahçılara adamakla, bazı sanatçıların istediğinin yerine getirilmesi bir tutumdur ve bunun
emeğine duyduğu saygıyı; III. cümlede, bu kitabı çok- sonucu olarak çocuğun davranışının pekiştirildiği be-
tan hak etmiş bir mizah dehası ifadesiyle, Suavi Süalpʼi lirtilmiştir.
övdüğünü; IV. cümlede, ne yazık ki adı da yenilikleri
III. cümlede her çocuğun böyle bir dönemden geçtiği
de unutuldu ifadesiyle, bir üzüntüden bahsettiğini
yani bu dönemin geçici bir dönem olduğu belirtilmiştir.
söyleyebiliriz. Ancak VI. cümlede, bir yanlışlığı düzelt-
V. cümlede, bu dönemdeki çocukların davranışları için
mekten söz etmemektedir; tarihsel bir belge bırak-
alınması gereken önlemlerden (birtakım sınırların
tığından söz etmektedir.
çizilmesi, her istediklerinin olmayacağının öğretilmesi)
Yanıt Eʼdir.
söz edilmiştir.

81. I. cümlede “az sayıda şiir yayımlamış” bilgisi bir sap- IV. cümlede bir uyarı yoktur. İki-üç yaşlarındaki çocuk-

tamadır. II. cümlede bu saptamayla ilgili “tembel bir ların genelinde olan bir özellik belirtilmiştir.
şair olduğu bile söylenmiştir” şeklinde bir yorum Yanıt Dʼdir.
yapılmıştır. III. cümlede, II. cümlede yapılan yorumun
bir yanılgı olduğundan söz edilmiştir. V. cümlede, IV.
cümlede dile geti-rilen iki, üç yıllık titiz çalışmaların 84. I. cümlede “duygusallık ve duyarlık” iki kavram; “insanı
neden yapıldığı açıklanmıştır. IV. cümlede yetersizlik- insan yapan değerler” ile iki kavramın önemi vurgu-
ten değil, titizlikten söz edilmiştir. Yetersizlik, olumsuz lanmıştır.
bir eleştiridir, oysa IV. cümlede ve cümlenin açıklaması II. cümlede “eğitimin temel hedeflerinden biri” dendik-
olan V. cümlede söz konusu şairin titizliği takdir ten sonra duygularının farkında ve duyarlı bireyler
edilmiştir.
yetiştirmek şeklinde bu hedef açıklanmıştır.
Yanıt Dʼdir.
IV. cümlede “duyarlık” kavramı açıklanmıştır. V. cüm-
lede duyarlı bireylerin yetişmesinde, eğitim süreci ve
82. Parçada bir gezi kitabı tanıtılmıştır. I. cümlede, bilinenle
ailelerle iş birliği yapılmasının etkisinden söz edilmiştir.
“yetinmemiş” sözü kitapta alışılmışın dışında bilgiler
olduğunu gösterir. I. cümlede, standart bir gezi III. cümlede, insanın gelişim aşamalarından değil, duy-
kitabında nelere yer verildiğinden ve söz konusu kitapta gusallık ve duyarlığın birleşmesi ve insan için üstün bir
bunların dışında bilgiler olduğundan söz edilmiştir. özellik durumuna gelmesinden söz edilmiştir.
II. cümlede, söz konusu kitabın standart bir gezi kitabın- Yanıt Cʼdir.
dan farklı olarak nitelikli, detaylı tarihi bilgilere yer
verdiği açıklanmıştır. 85. I. cümlede, “Ankaraʼnın en güzel mevsimi sonba-
III. cümlede, I. ve II. cümlede anlatılanların kitabın pro- hardır.” cümlesiyle kentin bir özelliği verilmiştir. III. cüm-
fesyonel düzeydeki alt yapısını yani değerini be- lede, sonbaharla yapraklar ve gökyüzündeki yani
lirlediğinden söz edilmiştir. doğadaki değişimden söz edilmiştir. IV. cümlede, tıpkı
IV. cümlede, bana göre bu kitabın diğerlerinden farklı ilkbahar gibi sonbahar, denerek benzetme yapılmıştır.
başka bir özelliği daha var, cümlesiyle sonrasında bir VI. cümlede çoğu insan ilk karın yağışını bekler ben
açıklama yapılacağına işaret edilmiştir. yağmuru beklerim, şeklinde insanlar arasındaki bir
V. cümlede anlatılanların birbirine benzediği değil; ki- ayrımdan söz edilmiştir.
tapta, anlatılan her yere ilişkin olarak dile getirilen, II. cümlede, mevsimin hangi yönden beğenildiği belir-
insan öyküleri, insani ayrıntılar ve küçük öykülerle,
tilmemiştir, sonbahara neden “sombahar” dendiğinden
kitabın benzerlerinden ayrılan bir yönü daha dile geti-
söz edilmiştir.
rilmiştir.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Eʼdir.

126

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

86. I. cümlede temmuzun olanca sıcaklığıyla sürmesi, ken- 89. Parçanın III. ve IV. cümlesinde bir koşula bağlılık söz ko-
disinin ağaç gölgesinde oturması, içinde bulunduğu nusudur. III. cümlede “var”, IV. cümlede “yok” sözcüğüne
durumdur. II. cümlede Gökovaʼdan, insanın içini getirilen “-sa” (ise: ek eylemin şartı) eki cümleye koşul an-
maviye boyayan yer olarak söz edilmiş yani insanda lamı katmıştır. Üçüncü cümlede, öğrencinin çabalayıp

yarattığı duygu verilmiştir. III. cümlede “Halikarnas daha iyisini araması, yazma tutkusunun var olmasına

Balıkçısıʼna göre” ifadesiyle tanık gösterilmiş; “altmış bağlanmıştır. Dördüncü cümlede ise öğrencinin şiire ilgi
duymaması, böyle bir tutkusunun olmamasına bağlan-
altı bük” ile de sayısal veriden faydalanılmıştır. IV.
mıştır.
cümle III. cümlenin devamı, açıklamasıdır. V. cümlede,
Yanıt Dʼdir.
sözü edilen coğrafyanın özellikleri dile getirilmiştir.
Benzerlerinden ayrılan yönleri açıklanmamıştır.
Yanıt Eʼdir. 90. İçerik, parçada ele alınan konu, duygu, düşüncedir.
Üslup (biçim) ise dil ve anlatım biçimidir, konunun
işlenişindeki teknik yöndür. Sorularda kullanılan üsluba
ilişkin kalıplaşmış ifadeleri şöyle sıralayabiliriz: Uzun
87. Parçanın yazarı, I. cümlede Türk edebiyatında kadın veya kısa cümleler; ağır, sade, sanatlı, süslü veya an-
yazarların azlığına ve onların hafif konuları işlediğine il- laşılır bir dil; Batılı veya Doğulu teknik; yöresel söyleyiş;
deyim veya atasözü kullanılması...
işkin değerlendirmeleri dile getirmiştir. Soru, verilecek
I. de Doğu-Batı arasında köprü kurması, II. de içsel
cevabın sonraki cümlelerin hepsini kapsamasını, hep-
çelişkiler, III. de yaşamın karmaşıklığı, IV. de insanları
sinin ortak paydasının bulunmasını istemiştir. Buna
kendi sorunlarıyla yüzleştirmesi içerik yani konudur.
dayanarak cümleler değerlendirildiğinde sonraki cüm-
Ancak V. de “roman tekniği” ve “anlatım biçimi” ifadeleri
lelerin hepsinde bu eleştiriye karşı çıkan, kadınların bu
üsluba yöneliktir.
eleştiriyi hak etmediğini belirten ve karşı çıkışın sebe- Yanıt Dʼdir.
plerini sunan ifadeler kullanılmıştır. Sebepler dile ge-
tirilirken öznel bir bakış açısı kullanılmıştır. VI. cümlede
bir sonuca varılmıştır. 91. Çıkarım, belli bir yargı, olay veya duruma dayanarak
Yanıt Aʼdır. yeni bir önermeyi öne sürmektir veya onunla ilgili tah-
minde bulunmaktır. A seçeneğinde, sanatçının yapıt-
ları üzerine yazılmış inceleme yazılarının sayısına
dayanarak sanatçının nitelik açısından ciddi bir okur
kitlesine sahip olduğu şeklinde çıkarım yapılmıştır. B,
88. Parçada, yenebilir otlarla ilgili bilgi verilmiştir. I. cüm-
C, D, E seçeneklerinde çıkarım yapılmamış; var olan
lede yenebilir otların çok eskiden beri yendiği “tarih
hakkında bilgi verilmiş, açıklama yapılmıştır.
öncesi dönemlerden beri” ifadesiyle anlatılmıştır. II.
Yanıt Aʼdır.
cümlede otların kullanım yeri “pek çok yöresel yemeğin
malzemesi” şeklinde belirtilmiştir. III. cümle “ne var ki”
şeklinde başlamış bu da olumsuz bir yönün dile geti-
rilmesi demektir. V. cümlede, yenebilir otları yalnızca 92. Parçada, kuş türlerinin sayısı hakkında bilgi verilmiştir.
“deneyimli bir çift göz”ün kolayca bulabileceği an- Ancak I.de “dolayında”, II. de “fazlası”, III. ve V. de
latılmıştır. IV. cümlede ise, yenebilir otlar zor yetiştiği “yakın” sözcükleri verilen sayıların kesin olmadığını
için değil, kısa ömürlü olduğu için bunların önemli bir gösterir. IV. de: “Dünyadaki kuş türlerinden 513ʼü yal-
bölümünün süpermarketlerde bulunmadığından söz nızca (sadece) Türkiyeʼde yaşıyor.” cümlesinde kesin-
edilmiştir. lik ifade eden bir bilgi verilmiştir.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Dʼdir.

127

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

93. Parçanın III. cümlesinde, yazarın çocukluğundan 97. Pekiştirmek; anlamı, anlatımı kuvvetlendirmek de-
bugüne kadar yaşamında iz bırakan kitap-lardan söz mektir. Çeşitli yollarla pekiştirme yapılabilir: -m, -p, -
eden bir yapıtı neden ortaya koyduğu konusunda tah- r, -s ünsüzleriyle (kıpkırmızı...), mi edatıyla (güzel mi
min yürütülmüştür. III. cümlede geçen “olmalı ki...” güzel...), de bağlacıyla (anlatır da anlatır), ikilemelerle
sözcüğünde bulunan “-malı/-meli” gereklilik kipi ekiyle (uzun uzun), -cik, -ce ekleriyle (küçücük, güzelce...) III.
cümleye tahmin anlamı kazandırılmıştır. cümlede yer alan “incelir de incelir” sözüyle sözü
Yanıt Cʼdir. edilen kişinin nazik biri olması, anlamca pekiştirilmiştir.
Yanıt Cʼdir.

94. Kişisel görüş içeren cümleler “öznel (subjektif)” cüm-


lelerdir. Öznel cümlelerdeki ifadeler kişiden kişiye
değişir. Tartışmaya açıktır. Bʼde “çarpıcı olayı ustaca 98. Tahmin; akla, sezgiye veya bazı verilere dayanarak bir
anlatarak”, Cʼde “sarsıcı toplum gerçekleri, kalıcı şeyi önceden kestirmek veya bir şeyin olabileceğini,
çözümler”; Dʼde “merak ve heyecan ögelerini yoğun olduğunu sanmaktır. Parçada, Picassoʼnun çizim ve
biçimde kullanarak”; Eʼde “beğenilen bir yazar” sözleri, tablolarının yer aldığı bir sergide, tabloların sıralan-
görüşlerin öznel yani kişisel olduğunu göstermektedir. masında esas alınan kurallarla ilgili V numaralı cüm-
Aʼda ise kanıtlanabilir (nesnel-objektif) bir gerçek ve- lede tahmin yani fikir yürütülmüştür. Bu da cümlede
rilmiştir. A seçeneğindeki yargı kişiden kişiye değişiklik (olmalı) “-malı” gereklilik kipi ekiyle sağlanmıştır.
göstermez. Yanıt Dʼdir.
Yanıt Aʼdır.

95. Karşılaştırma; iki durum, kavram, olay ya da nesnenin,


birbirine benzeyen veya birbirinden farklı yönlerini be- 99. Söyleyenin düşüncesinin olduğu cümle, kişisel görüş,
lirtmektir. Karşılaştırma yapılırken karşılaştırılan iki yorum yani öznelliğin olduğu cümledir. Aʼda “çarpıcı
olaylar”, Bʼde “neredeyse”, Cʼde “birbirinden ayrılma-
kavram açık bir şekilde verilmeyebilir. Böyle durum-
yacak” biçimde, Dʼde “fazlaca uzaması oyunun hızını
larda cümlede “en, daha, kadar...” gibi sözcüklere
kesintiye uğratmış” ifadeleri kişiden kişiye değişir. Eʼde
dikkat edilmelidir. II. cümlede, günümüzle önceki ise kişiden kişiye değişmeyen, kanıtlanabilir bir gerçek
dönemler, televizyon dizilerinin yaşamdaki etkisi verilmiştir. Yani nesnel bir cümledir.
bakımından karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırma cüm- Yanıt Eʼdir.
lede geçen “...son birkaç yıldır...daha çok...”
ifadelerinden anlaşılmaktadır.
Yanıt Bʼdir.

100. Cümle tamamlama sorularında boş bırakılan yerleri ta-


mamlayabilmek için eylem, tamlama, deyim ve birle-
şik sözcüklerin bilinmesi önemlidir. Parçada “sağlayan”
96. Beklenti, bir olay veya olgunun sonucunda gerçek-
sözünün cümleye kattığı anlama göre kendisinden
leşmesi beklenen şeydir. V. cümlede, Türkçede etkili
önce “yaygınlaşması” sözü getirilmelidir. “gönüllerinde”
olan yabancı ögelerin yozlaştırıcı etkilerinin, Dil De-
sözünden önce ise “okurların” sözcüğü getirilmelidir.
vrimiyle başlatılan girişimlerin hayata geçirilmesiyle sil-
Bu iki sözcüğü cümleye kattığımızda cümle anlamlı bir
inmesi beklenmektedir. hale gelir.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Eʼdir.

128

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

101. Felsefenin temelinde birtakım sorular ve sorunlar üze- 105. Cümlede, bir yontma sanatçısının çalışmasında en
rine “düşünme” amacı yatmaktadır. Ayrıca, felsefeci uygun malzeme olarak ahşap kullandığı belirtilmiştir.
düşündüklerini bir çözüm olarak sunmak zorunda de- Buna göre cümledeki boşluklar sırasıyla “kullanan” ve
ğildir. Felsefeci, düşünce geliştirir ve bu düşünceden “işliyor” sözcükleriyle tamamlanmalıdır. Buna göre
bir sonuç çıkarır. Tüm bu görüşlerle birlikte cümlenin cümlenin tamlanmış hâli: “Bu yontma tekniğine en
kuruluşunda bulunan “üzerine” ve “onlardan” sözcük- uygun malzeme olduğu için eserlerinde ahşabı kulla-
lerinin eklerine bakıldığında “üzerine düşünmeye” ve nan sanatçı, genellikle hayvan figürlerini işliyor.” şek-
“onlardan sonuç çıkarmaya” ifadelerinin en uygun an- lindedir.
Yanıt Eʼdir.
lamı vereceği görülmektedir.
Yanıt Cʼdir.
106. Cümledeki boşlukları anlam bakımından en uygun bi-
çimde tamamlayan seçenek D seçeneğidir. Verilen
cümlenin tamamlanmış hâli: “Artık aynı evde yaşayan
102. Cümle baştan sona okunduğunda “300 bin yıl önce Af-
insanlar bile birbirleriyle ancak günlük gereksinimlerle
rikaʼda” ifadesine en uygun gelen ifade “ortaya çıkan” ilgili olarak konuşmakta, duygu ve düşünce paylaşımı
sözüdür. Cümlenin anlamına bakıldığında insan türü- ortadan kalkmakta, böylece ortak değerler kaybol-
nün Afrikaʼdan yayıldığı fikrine ulaşıldığına göre ikinci maktadır.” şeklindedir.
boşluğa da “dağılmış” sözcüğü getirilmelidir. Yani insan Yanıt Dʼdir.
türü Afrikaʼda ortaya çıkmış, ordan da bütün dünyaya
dağılmış, yaygınlaşmış anlamına ulaşırız. 107. Birden fazla boşluğun tamamlanmasını isteyen soru-
Yanıt Bʼdir. ların çözümünde boşluklara getirilecek her sözcük ayrı
ayrı kontrol edilmelidir. Çünkü bazen ilk iki boşluğu ta-
103. Kişisel mutluluğumuzda ve başarılarımızın…” sözü be- mamlayan bir seçenek üçüncü boşlukta anlamsız ola-
lirtili isim tamlamasının tamlayan bölümünü oluştur- bilir. Bu bilgileri dikkate alarak seçenekleri
maktadır. Boşluğa getirilecek söz ise tamlamanın değerlendirdiğimizde, tüm boşlukları anlam bakımın-
tamlananı olacaktır. Parçanın devamında ise başar- dan en uygun biçiminde tamamlayan seçeneğin C ol-
mak eyleminden önce gerçekleşmesi gereken belir- duğu görülecektir.
Yanıt Cʼdir.
lenmiş hedefler ve disiplinli bir çalışmadan
bahsedilmiştir. Buna göre cümledeki boşluk “ardında”
108. Öncüldeki boşlukları anlam bakımından en uygun bi-
sözcüğüyle tamamlanmalıdır. Buna göre tamamlanmış
çimde tamamlayan seçenek E seçeneğidir. Cümlenin
cümle: “Kişisel mutluluğumuzda ve başarılarımızın ar-
tamamlanmış hâli: “Evet, bir şehri tanımak için onun
dında her zaman doğru belirlenmiş hedefler ve disip-
tarihini ve kültürünü bilmek gerekir. Ama ben kişinin
linli çalışmanın rolü vardı.” şeklindedir.
kendini o kente ait hissedebilmesi için, orayla ilgili ya-
Yanıt Aʼdır.
şanmışlıklarının ve anılarının olması gerektiğine ina-
nıyorum.” şeklindedir.
Yanıt Eʼdir.
104. Cümlede yurt içinde birçok kişisel sergisi olan ünlü bir
ressamın varlığı ve bu ressamın yurt dışındaki bazı 109. Cümlede sözü edilen yazarın hiçbir şiir akımının ya da
sergilere de eserlerini gönderdiği belirtilmiştir. Buna topluluğunun içinde yer almadığına değinilmiştir. Böyle
göre cümledeki boşluklar sırasıyla “açan” ve “düzen- bir kişi için kendine özgü bir şiir dünyası oluşturmuştur,
lenen” sözcükleriyle tamamlanmalıdır. Buna göre cüm- yorumu yapılabilir. Verilen cümlenin tamamlanmış hâli:
lenin tamamlanmış hâli: “Yurt içinde birçok kişisel sergi “Bu yazar, Türk edebiyatında sağlam biçemi, başarılı
açan ünlü ressam, yurt dışında düzenlenen bazı dili ve temalarının çeşitliliğiyle hiçbir şiir akımının ya da
karma resim sergilerine de eserlerini göndermiştir.” topluluğunun içinde yer almadan, kendine özgü bir şiir
şeklindedir. dünyası kurar.” şeklindedir.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Bʼdir.

129

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

110. Soru kökünde geçen “Bazı sözcüklere zaman içinde 114. Cümledeki boşlukları en uygun biçimde tamamlayan
yeni anlamlar yüklenmesi...” olumlu bir ifadedir, dola- seçenek E seçeneğidir. Cümle, “Yıllar boyunca yaşa-
yısıyla cümlenin ikinci bölümündeki boşluk da olumlu dığı düş kırıklıkları onda derin yaralar açmış, ancak bu
bir yargıyla tamamlanmalıdır. Boşluğun sonrasındaki acılar onu çok olgunlaştırmıştı.” şeklinde tamamlan-
“sağlar” sözcüğü de kendinden önceki yargının pozitif maktadır.
olmasını gerektirmektedir. A, D seçenekleri olumsuz Yanıt Eʼdir.
olduğu için elenmelidir. B ve C seçenekleri ise cümle-
deki anlamdan uzak olduklarından dolayı elenmelidir. 115. Cümledeki boşlukları tamamlayabilmek için parçanın
genelindeki ipuçlarından yararlanmak gerekmektedir.
Cümledeki boşluğu en uygun şekilde tamamlayan se-
Parçanın ikinci cümlesinde geçen Nasrettin Hoca,
çenek E (anlamca zenginleşmesini)dir. Tamamlanan
Bektaşi, İncili Çavuş fıkraları ile halk edebiyatındaki
cümle: “Bazı sözcüklere zaman içinde yeni anlamlar
taşlamalar Türk mizahının en belirgin örnekleridir.
yüklenmesi, o sözcüklerin anlamca zenginleşmesini
Buna göre parçadaki boşlukları en uygun biçimde ta-
sağlar.” şeklindedir.
mamlayan seçenek C seçeneğidir.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Cʼdir.

116. Cümlenin boşluklarını sırasıyla doldurmaya çalıştığı-


111. İki ya da daha fazla boşluğun tamamlanması gereken mızda birinci boşluğa tüm seçeneklerdeki sözlerin ge-
sorularda söz öbekleri arasındaki anlam bağlantılarına lebileceği görülür, ancak ikinci bölüme sadece “sular”
dikkat edilmelidir. Cümledeki boşlukları en uygun bi- sözü getirilebilir. Çünkü cümlede tayfunun etkilerinden
çimde tamamlayan seçenek Bʼdir. Tamamlanan cümle: söz edilmektedir. Dolayısıyla son boşluğa da “toprak
“Tek ihtiyacımız, alışkanlıklarla örülü yaşam tarzımıza kaymaları” sözü getirilmelidir.
sırtımızı dönüp yepyeni bir yaşama adım atmamızı Yanıt Dʼdir.
sağlayacak cesarettir.” şeklindedir.
Yanıt Bʼdir. 117. Bu tür soruların çözümünde boşluklardan önceki ve
sonraki sözlere çok dikkat edilmelidir. Ayrıca kullanılan
edat ve bağlaçlar da çok önemlidir. Cümlenin anlamı
112. Bu sorunun çözümüne ikinci boşluktan başlanmalıdır. göz önünde bulundurularak boşluğa getirilecek söz-
Buna göre “sade ve özenli bir” sözü “dil” sözcüğünü ni- cükler özenle seçilmelidir. Soruda, boşlukla belirtilen
telemelidir. Dolayısıyla cümlenin birinci boşluğu da “iç yere pozitif bir ifade getirilmelidir. Boşluğa A ve B se-
dünyasına” sözüyle tamamlanmalıdır. Tamamlanan çenekleri getirildiğinde anlatım bozukluğu olacağı için,
cümle: “Bu yazarın okuyucuları, kahramanın karmaşık C ve E seçenekleri negatif ifadeler taşıdığı için getiri-
iç dünyasına yapılan yolculuklarda, sade ve özenli bir lemez. D seçeneğindeki “özelliklerinin farkında olması”
dille karşılaşırlar.” şeklindedir. sözü cümledeki boşluğu en iyi tamamlayan seçenektir.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Dʼdir.

113. Dört boşluğun birden tamamlanması gereken bu so- 118. Cümleyi incelediğimizde her iki boşluğa gelecek ifa-
ruda, çözüme dördüncü boşluğun tamamlanmasıyla denin de pozitif olması gerektiğini görüyoruz. Çünkü
başlanması çözümü kolaylaştıracaktır. Dördüncü boş- cümle genel anlam itibariyle olumlu anlam taşımakta-
luk “Birlikte gülebildiğimiz zaman...” şeklinde tamam- dır. A, B, C ve D seçeneklerinde ise negatif ifadelere
lanmaktadır. Bu nedenle parçadaki boşluklar C yer verilmiştir. Boşluklara bu sözlerin getirilmesi cüm-
seçeneği ile tamamlanmalıdır. Tamamlanan cümle: lenin akışını bozacağı gibi anlatım bozukluğuna da
“Karikatür sanatı, toplumların yaşadıklarını en yalın bi- neden olur. Bu nedenle cümledeki boşluklar E seçe-
çimde özetliyor. Ortak değerler bizleri yakınlaştırıyor. neğiyle doldurulmalıdır. Tamamlanan cümle: “Filmin
Birlikte gülebildiğimiz zaman, sınırlar anlamını kaybe- seyirciyi bu kadar derinden etkilemesinin nedeni ka-
diyor.” şeklindedir. rakterlerin inandırıcı olmasıdır.” şeklindedir.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Eʼdir.

130

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

119. Cümledeki boşluğun devamındaki “Ortak noktaları, fi- 123. Parçada roman yazarının bir tarihçiden farklarına de-
ziksel olarak çok güçlü olmaları ve inanılmaz rekorlara ğinilmiştir. Roman yazarının işinin roman yazmak ol-
imza atmaları,” ifadesinde bahsedilen insandır. Cüm- duğu, belgelerden yararlanırken buna dikkat etmesi
lede bahsedilen ortak noktaları verilmiş insanın özelliği gerektiğinden bahsedilmiştir. Parçanın son cümlesinde
nedir? sorusunu sorduğumuzda alabileceğimiz en yazarın yararlanacağı tarihi bilgi ve belgeler buz dağı-
uygun ifade A seçeneğinde bulunmaktadır. nın suyun altında kalan büyük bölümüne benzetilmiş-
Yanıt Aʼdır. tir. Bu benzetmeden yola çıkılarak bu bilgi ve belgelerin
metnin içinde dikkat çekmemesi, göze batmaması ge-
120. Parçada bilgisayara gereğinden fazla güvenilmemesi
rektiği söylenebilir. Dolayısıyla parçadaki boşluğu
gerektiğinden ve bir arıza sonucu bilgisayara yüklenen
tüm bilgilerin bir anda silinebileceğinden bahsedilmiş- anlam bakımından en uygun biçimde tamamlayan se-
tir. Bu nedenle parçada birinci boşluğa “güvenilme- çenek A seçeneğidir.
meli”, ikinci boşluğa ise “olmadık bir anda ortaya Yanıt Aʼdır.
çıkacak bir arıza” sözleri getirilmelidir. Böylelikle ta-
mamlanmış cümle: “Bilgisayar, her ne kadar bir tekno-
loji harikası olsa da ona hiçbir zaman gereğinden fazla 124. Parçada yapı ve dekorasyonda kullanılan mermerin
güvenilmemeli. Çünkü olmadık bir anda ortaya çıka-
özellikleri anlatılmıştır. I. boşluğa parçada geçen
cak bir arıza çok uzun zamanda ve emek harcayarak
“...doğal bir yapı malzemesidir.” ve “içinde kimyasal
oluşturduğunuz bilgilerinizin bir daha dönüşü olmaksı-
zın yitip gitmesine neden olabilir.” şeklindedir. madde barındırmaz.” ifadelerinden yararlanarak, “eko-
Yanıt Dʼdir. lojik” sözcüğü getirilmelidir. II. boşluğa parçada geçen
“Kir ve leke tutmaz, toz barındırmaz, koku yapmaz” ifa-
121. Boşluk tamamlama sorularının çözümünde verilen par- delerinden yararlanarak “hijyeniktir” sözcüğü, III. boş-
çanın anlam bütünlüğüne, neyi vurgulamak istediğine luğa “...soğuktan çatlamaz” sözcünden yararlanılarak
dikkat edilmelidir. Bu parça, sanatın ve sanatçının çe-
“dayanıklıdır” sözcüğü, IV. boşluğa “...uyumlu bir gö-
şitlerinin olmadığını, aslında tüm sanat dallarının ve
rüntü oluşturur” sözünden yararlanılarak “estetiklik”
tüm sanatçıların bir bütünün parçaları olduğunu vur-
gulamaktadır. Bu vurgunun sağlanabilmesi için birinci sözcüğü getirilmelidir.
boşluğu “farklı biçimlerde ifade edilmesinden”, ikinci Yanıt Dʼdir.
boşluğa da “bilgi birikimine sahip olmak” sözleri getiril-
melidir. Sorunun çözümüne ikinci boşluğun tamam-
lanmasıyla başlanması çözümü kolaylaştıracaktır. 125. Parçada geçen “Böyle bir listede daha fazla doğal ve
Çünkü herhangi bir konuda uzman olabilmek için ye- tarihî güzelliğimizle yer alabilmek bizim elimizde...”
terince bilgi birikimine sahip olmak gereklidir.
cümlesinden sonra “doğal ve tarihî dokumuza bilinçli
Yanıt Aʼdır.
olarak sahip çıkıp bu konuda boş vermişlikten kurtu-
122. Parçanın son bölümünün yani sonuç cümlesinin ta- lursak” yargısı getirilmelidir. Böylelikle parçanın deva-
mamlanmasını isteyen sorularda bizden istenen şey, mındaki Türkiyeʼyi listede hak ettiği sıraya taşımanın
parçanın ana düşüncesini bulabilmemizdir. Ana dü- koşulu tamamlanmış olur.
şüncenin kendinden önce söylenenleri toparlaması ge- Yanıt Bʼdir.
rekmektedir. Parçada bir kitap tanıtımı yapılmış, söz
konusu kitapta tek bir olay karşısında birbirinden çok
farklı algılar yaratan dört kişi anlatılmıştır. Kitapta an-
126. Parçada, geçmişte de şimdi de kültürel yaşamın, top-
latılmak istenen, birbirinden farklı dört insanın, dört zih-
nin, kendilerini çevreleyen bir gerçeği nasıl farklı lumsal değişme ve kalkınmanın en önemli yanını oluş-
biçimlerde anladığı ve bununla nasıl başa çıktığıdır. turduğu vurgulanmıştır. Bu nedenle parçadaki “Bütün
Parçada tek bir gerçeğin her kişi için farklı anlaşılabil- bunlar...” sözünden sonra “kültürel yaşamın, dün ol-
diği yani görecelik ilkesi anlatılmıştır. Bu nedenle par- duğu gibi bugün de toplumsal değişme ve kalkınma-
çadaki boşluk “Çünkü aslında tek olan gerçek, her nın en önemli yanını oluşturduğunu ortaya koyuyor.”
kahramanın algısıyla şekil değiştirmektedir.” cümle- yargısı getirilmelidir.
siyle tamamlanmalıdır.
Yanıt Aʼdır.
Yanıt Bʼdir.

131

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

127. Bu sorunun çözümünde parçada yer alan parantez 132. Bu sorunun çözümünde boşluklara gelen cümlelerin
içindeki rakamların yerine alta verilen cümleler uygun anlamsal bağıntıları dikkate alındığında, 1 numaralı
olarak getirilmelidir. Dolayısıyla parçada geçen boşluğa “…sürekli çalkalanır” sözünden ötürü III nu-
“...Doğu ve Güney Akdeniz”e dağıldılar.” sözünden maralı cümle, 2 numaralı boşluğa mağrurluktan dolayı
sonra nereye yerleştiklerine dair bilgi aktaran II. cümle, bir numaralı cümle, 3 numaralı boşluğa ise Kırşehirʼin
“...uzun yıllar huzur içinde yaşamalarını sağladı.” sö- coğrafi konumu gereği ve “hüzün” sözcüğünden dolayı
zünden sonra I. cümle, “...Osmanlı kültüründen etki- 2 numaralı cümle getirilmelidir.
lenmeye başlandı.” sözünden sonra “Bu etkiler...” Yanıt Dʼdir.

sözüyle başlayan III. cümle getirilmelidir.


Yanıt Cʼdir.
133. Parçada insanların bazı şeyleri yapmak için diğer şey-
lerden vazgeçmek zorunda kaldıkları vurgulanmıştır.
Bazen tercih edilmeyen şeyin tercih edilenden daha
128. Soru kökünde verilen cümlede geçen “…bu işlemin…”
güzel olabileceği üzerinde durulmuştur. Bu durumun
sözü, bu cümleden önce gerçekleşmesi gereken bir iş- insanı pişmanlığa kadar götürdüğü parçanın akışından
lemi işaret etmektedir. Parça incelendiğinde bu cüm- anlaşılmaktadır. Buna en uygun cümle A seçeneğin-
lenin III. cümleden sonra getirilebileceği görülür. deki cümledir.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Aʼdır.

129. Parçada çocuklardaki okul korkusunun, anne babala- 134. Bu sorunun çözümünde parçada rakamlarla belirtilen
rın, çocuğun yapması gereken bütün işleri yapmasın- yerlere uygun cümleler sırasıyla getirilmelidir. Parça-
dan, çocuğa sorumluluk vermemelerinden nın giriş cümlesinde hüznün filminden bahsedilmiştir,
kaynaklandığından söz edilmiştir. Bu durumda boş- II. cümlede de hüzünle ilişkili “sonbahar” kavramına
luğa A seçeneği getirilmelidir. değinilmiştir (Hüzün - sonbahar ilişkisi). Ayrıca II. cüm-
Yanıt Aʼdır. lede geçen “yamaçlar” sözcüğü de “Kaçkar Dağları”yla
ilişkilidir. “Aşkın filmini çekseydim ...” sözünden sonraki
boşluk III. cümle ile tamamlanmalıdır (Eğirdir Gölü -
Baş başa vermiş kayıklar, balıklar, sazlıklar). “Birey-
sellikten toplumsallığa giden bir öykünün filmini çek-
seydim ...” sözünde özelden genele doğru bir akış
130. Parçada yemek yemek istemeyen çocuklara nasıl dav-
vardır. Benzer ifade damlaların çağlayana dönüşme-
ranmak gerektiğinden bahsedilmiştir. “Bir başka öneri-
sinde de vardır. Bu nedenle 3. boşluğa getirilmesi ge-
miz daha var.” cümlesi olası bütün yöntemler
reken cümle I. cümledir.
kullanıldıktan sonra yeni bir yöntem sunarken kullanı-
Yanıt Dʼdir.
lır. VI. cümlede son bir öneri yapıldığı için bu cümle VI.
cümleden önce kullanılabilir.
Yanıt Eʼdir.

135. Soru kökünde verilen cümlede bir süprizle karşılaşıl-


dığı belirtiliyor. Bu süprizin nasıl karşılandığı ve ne ol-
duğu parçanın III. cümlesinde açıklanıyor. Bu nedenle
131. İlk cümlede taklitten kaçınmak vurgulanmıştır, bu ne-
soru kökünde verilen cümle III. cümleden önce gelme-
denle 1. boşluğa II numaralı cümle getirilmeli; 2. boş-
lidir. Ancak soru kökünde hangi cümleden sonra geldi-
luğa I numaralı cümle getirilmeli; 3. boşluğa
ği sorulmaktadır. Bu nedenle II. cümleden sonra bu
süslemeden kaçınılması önerildiği için III numaralı
cümle getirilmelidir.
cümle getirilmelidir.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Bʼdir.

132

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

136. Paragrafın V. cümlesine kadar kişisel görüşlere yer ve- 140.Parçanın başından itibaren İznikʼin özellikleri anlatıl-
rilmiştir. Bu cümleden sonra “Bu, bana yakışmazdı.” mıştır. Ancak bu özellikleri saymanın İznikʼi anlatmaya
ifadesi getirilebilir. Ancak V. cümlede, iyi bir araştırma- yetmeyeceği “ona haksızlık etmiş olurum.” ifadesiyle di-
cının arşivlere kolayca ulaşabileceği söyleniyor. Bu ne- le getirilmiştir. Bu düşünceyi destekleyen seçenek D se-
denle V. cümleden sonra “Bu, bana yakışmazdı.” çeneğinde “Hepsi doğrudur ama çok eksiktir.” ifadesiyle
yer almaktadır.
cümlesi getirilemez.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Dʼdir.

137. Verilen cümlede iki noktadan sonra sözü edilen güve- 141.Bu parçada “Şans Meleği” adlı romanın adıyla içeriğinin
nilir göstergenin gelmesi gerekir. Bu göstergenin tezatlık gösterdiği “ironi” sözüyle ifade edilmiştir. “şan-
olumlu bir şey olması gerektiği düşünüldüğünde olum- stan ve kazanmaktan çok” ifadesinden sonra bu ifade-
suz anlamlar içeren D ve E seçenekleri elenmelidir. B lerin tam tersi gelmeli ki tezatlık, ironi gerçekleşebilsin.
ve C seçenekleri ise bize verilen cümlenin anlam akı- Bunun içinde E seçeneğindeki “acıya ve kaybetmeye”
şına uygun değildir. Bu nedenle parçadaki boşluk A se- ifadeleri getirilerek parça tamamlanmalıdır.
çeneğiyle doldurulmalıdır. Yanıt Eʼdir.
Yanıt Aʼdır.

142.Parçanın giriş bölümünde Montaigneʼnin dört yüz yıllık


bir zaman dilimini aşarak günümüze ulaştığı ele alın-
138. Parçada daktilo ile yazı yazmak, bisiklete binmeye
mıştır. Devamında ise bugünün ve geleceğin insanı ol-
benzetilmiştir. Bu nedenle boşluğa “daktilo ve bisikle-
duğuna vurgu yapılıyor. Parçanın son bölümünde
tin” ortak yönünü belirtebilecek bir cümle getirilmelidir. denemelerinde insanı ele aldığı vurgulanıyor. Tamam-
A, B, D ve E seçeneklerinde bizim istediğimiz ortaklık lanacak cümlenin son cümleyle anlam ilişkisi olmalıdır.
bulunmamaktadır. Bu nedenle parça Cʼdeki “Yıllarca Seçeneklere bakıldığında B seçeneğinde de evrensel
kullanmasan bile nasıl kullanılacağını unutmazsın.” insan portresi çizmiş denilerek son cümle ile anlam iliş-
cümlesiyle tamamlanmalıdır. kisi kurulmuştur.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Bʼdir.

139. Parçanın bütününe bakıldığında, yazarın klasik yapıt-


ların kendisini büyük insan yaptığı ve ileride bu kitap- 143.Parçada I. boşluğun yer aldığı cümle koşul cümlesidir.
ları bir daha okuma düşüncesinde olduğu Bir yargının gerçekleşmesi bir başka yargının gerçek-
leşmesine bağlanmıştır. Bu nedenle I. boşluğa “benim-
görülmektedir. Tüm bunlar parçanın B seçeneğinde
senmesi” ifadesi getirilmelidir. II. boşluğun yer aldığı
belirtilen “O zaman geldiğinde de yine aynı coşkuyla
cümle ise bu cümleyi açıklamaktadır. Yine bu anlam il-
okuyacağım bu kitapları.” cümlesiyle tamamlanması
işkisi kontrol edildiğinde “göstergesi” ifadesi getirilmeli-
gerektiğini göstermektedir. Diğer seçenekler ise par-
dir. Çünkü toplumu oluşturan bireyler değerleri
çadan bağımsız cümlelerdir.
benimserse toplumsal bütünleşme sağlanır.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Aʼdır.

133

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

144.Parçada W. Faulkner, “Emily İçin Bir Gün” adlı öyküsü- 148. Parçada “Ancak”la başlayan cümle bize bir önceki yargı-
nü nereden ilham alarak yazdığını anlatıyor. Anlattığı nın tam karşıtı bir yargıya geçildiğini belirtmektedir. Çünkü
olay bir yastık üzerindeki saç teli olarak verilmiştir. İn- “ancak” karşıtlık bağlacıdır. İlerleyen cümlelerde insanla-
sanlığa ait basit bir olay yazarı etkilemiş ve bir kurguy- rın zirvelere tırmandığından, zirvelerin eteklerinde yürü-
la birleştirerek sanat eserine dönüştürmüştür. Bunu yüş yaptığından söz edildiğine göre ilk cümlede bunun

anlatan ifade “yazara dokunan bir insanlık hâli” şeklin- mümkün olmadığından söz edilmiş olmalı. Ayrıca son
cümlede söz edilen kayak, doğa yürüyüşü, iniş bisikleti
de A seçeneğinde verilmiştir.
gibi spor dallarının yapıldığından söz edilmektedir. Bun-
Yanıt Aʼdır.
lar bir çalışma, program, uğraş ya da hareket değil, birer
spor dalıdır. Bu nedenle parça ancak D şıkkıyla tamam-
145.Parçada boş bırakılan yerden önce “öylesine canlı sah- lanabilir.
Yanıt Dʼdir.
neler çiziyordu ki” ifadesi yer alıyor. Boşluğa gelecek
ifadenin bu canlı sahneleri destekler nitelikte olması ge-
rekir. Bu düşünceyle seçeneklere bakıldığında A seçe-
neğinde “bir filmin karelerine dönüşüyordu.” ifadesinin
149. Parçanın A şıkkıyla tamamlanması durumunda son boş-
parçayı tamamladığı görülecektir.
luğa getirilecek söz “neslin ortadan kaybolması” gibi an-
Yanıt Aʼdır. lamsız bir tamlama çıkaracaktır ortaya. B şıkkıyla
tamamlandığı zaman da ikinci boşluğa getirilecek “ge-
146. Parçadaki ilk boşluğa B şıkkının getirilmesi cümlede öğe lişme” sözcüğünün niteliği belli olmadığı için yargıda be-
lirsizlik olacaktır. D şıkkı ile cümle tamamlanırsa ikinci
eksikliğine neden olur. Cümlenin B şıkkıyla tamamlan-
boşluğa gelecek olan “küresel ısınma” sözü ile “ticari de-
ması için “insanın topluma olan etkisi...” biçiminde olması
ğeri olan deniz canlıları” arasında anlamca bir kopukluk
gerekir. C şıkkıyla tamamlanması cümlede mantık hata-
olur. Ayrıca son boşluğa gelecek olan “değerini yitirme”
sına neden olur. Çünkü insanın toplumla bir bireyle görü- sözü canlıların nesli için kullanılabilecek bir yargı değildir.
şür gibi görüşmesi söz konusu değildir. D ve E şıklarıyla E şıkkı getirildiğinde ise ilk boşluğa gelecek olan “su ürün-
tamamlandığında “Neye dair düşüncesi?” “Ne için giri- leri” sözü gereksiz olur. Çünkü denizlerin ve okyanusların
şim?” anlamlarında boşluk yaratır. Oysa A şıkkı getirildi- tüm ürünleri zaten suda yetişmektedir. Bu durumda par-
çanın C şıkkıyla tamamlanması en uygun olur.
ğinde “insanın toplumla olan ilişkisi” tamlaması anlamlı bir
Yanıt Cʼdir.
biçimde ortaya çıkar.

147. Parçanın A şıkkıyla tamamlanması durumunda “bilimin


ister istemez” yani “istenmeyen durumlarda bile” geliştiği 150. “Çünkü” bağlacı bir açıklama bağlacıdır ve gerçek (neden)
anlamı çıkar ki bilimin gelişmesinin istenmediği durumlar bildiren cümlelerin başına gelerek bir sonuçla onun ortaya
söz konusu olamaz. Parçada “bilimsel tutumun temel alın- çıkmasının nedeni arasında bağlantı kurar. Parçada sa-
ması”dan söz edilmiş. Bu durumda B şıkkının “özel” söz- natsal ürünlerdeki olaylarla insanlar arasında bir bağ ol-
duğu ve bunların birbirinden soyutlanamayacağı
cüğü, C şıkkının “bilinmedik” sözcükleriyle parça
belirtilmiş. Bunun nedeni olacak olan cümle de olaylarla
tamamlanamaz. Çünkü bu kavramlar bilimsel tutumlarla
insanlar arasındaki bağı açıklamalıdır. A şıkkında okur -
çelişir. D şıkkı getirildiğinde ise bilim yalnızca son yıllarda roman ilişkisine, D şıkkında okur - toplum ilişkisine, E şık-
gelişiyormuş, daha önce bir gelişme göstermemiş gibi bir kında okullarda kullanılan okuma yöntemine değinilmiş.
anlam çıkar. Bu durumda parçayı en anlamlı ve doğru bi- C şıkkında da olayların insanlar tarafından farklı değer-
çimde E şıkkı tamamlar. Çünkü bilim sürekli gelişir ve bi- lendirilmesi üzerinde durulmuş. Yalnızca B şıkkında olay-
limsel tutumun temel alınması bizi güvenilir sonuçlara larla kişiler arasındaki bağın ve nedenin birbirlerinden
soyutlanmayacakları üzerinde durulmuştur. Bu nedenle
götürür.
Yanıt Eʼdir. parça B şıkkıyla tamamlanmalıdır.
Yanıt Bʼdir.

134

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

151. Cümleyi B şıkkıyla tamamladığımızda ikinci boşluğa ge- 154. Parçada fotoğrafla edebiyatın “ânı çözümlemeleri” konu-
lecek olan “balık” sözcüğüyle “balık ürünleri” tamlaması sunda karşılaştırılmaları yapılmış. Fotoğraf bir ânı olduğu
oluşur ki “balık ürünleri” insan eliyle üretilir, denizde ken- gibi yansıtıyor, oysa edebiyat için durum böyle değil. Bu
diliğinden oluşmaz ve azalmaz. Cümle C şıkkıyla tamam- yargı edebiyatın bir ânı fotoğraftan daha kapsamlı çö-
landığında da benzer bir mantık hatası ortaya çıkar. “Su zümlediğini düşündürmektedir. “Uzun bir hikayenin kur-
ürünleri” yalnız denizde bulunmaz. Ayrıca deniz canlıları- gusunu yapan” edebiyatın fotoğraftan ayrılan yanı D
nın neslinin çoğalması bir tehlike oluşturmaz. D şıkkı cüm- şıkkında verilmiş. A şıkkında fotoğraf çekmenin uygun ko-
lede “balıkların ürünleri”nin azalması gibi bir mantık şullarından, B şıkında edebiyatta üsluptan, C şıkkında fo-
hatasını ortaya çıkarır. E şıkkı geldiğinde ise balık sürüle- toğrafın ânı belgelemesinde, E şıkkı gerçeği yansıtmaktan
rinin gemiden belirlendiği söylendikten sonra tatlı su ürün- söz etmektedir. Bu şıklar parçanın konusuyla uyumlu ol-
lerinden söz edilmiş olacak. Tatlı su ürünleri ile gemi madığı için parça bu şıklarla tamamlanamaz.
Yanıt Dʼdir.
arasında kopukluk söz konusu olur. Bu durumda cümle
en anlamlı ve doğru biçimde A şıkkıyla tamamlanacaktır.
Yanıt Aʼdır.

152. Cümlenin başında düşlerden söz edildiğine göre tama-


mında da yargı “kimi düşler” üzerine kurulmalı. Parçanın
ikinci bölümünde ise “kimi gerçekler” üzerinde durulmuş. 155. Parçada sözü edilen insan bilinen ve rutin bir hayattan sı-
Düşler uğruna birçok şeyi bilmek anlam açısından bozuk kılıp sürprizlerle dolu bir hayatı vaad ettiği için İstanbulʼa
olacağı için A şıkkı bu parçayı tamamlayamaz. Gerçekle- geldiğinden söz etmektedir. Yarın bile ne olacağının kes-
rin sorgulanması ve masal sanılması da mantık hatası ya- tirilmemesi beklenmedik olaylarla karşılaşmak ve heye-
rattığı için parça B şıkkıyla tamamlanamaz. “Kimi canlı bir yaşam sürmek demektir. Bu yargı C şıkkında
gerçeklerin bitmiş olduğu” mantıksız bir söz olduğu için D olduğu için parça bu şıkla tamamlanmalı. A şıkkı doğal gü-
şıkkı da parçayı tamamlayamaz. “Kimi gerçekler sezgi” zelliklerden söz ettiği için, B şıkkı parçayla anlamca çeliş-
sayılmayacağı için E şıkkı da parçayı tamamlamaya tiği için, D şıkkında kendi ülkesine dair bir yargıya yer
uygun değildir. Parça en uygun ve doğru olarak C şıkkıyla verildiği için, E şıkkında ise insanların sıcaklığına değinil-
tamamlanabilir. diği için parçayı tamamlayamaz.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Cʼdir.

153. Parçada müzelere, operaya, tiyatroya ve sinemaya olan il-


ginin azlığından yakınılmış. Bu da toplumun bu sanat dal- 156. Cümledeki “daha ilk sayfadan” sözü eserin en başından
larına ilgi göstermediğinin kanıtıdır. Bu nedenle boşluğa itibaren etkisini gösterdiğini belirtiyor. Cümle B, C ve E şık-
sanata dolayısıyla kültüre yeteri kadar eğilinmediğini be- larıyla tamamlanamaz. Çünkü bu şıklarla yapıttan bir in-
lirten bir şık gelmelidir. A şıkkı bireyler arasındaki ilişkiler- sanmış gibi söz edilmiş olur. D şıkkı ise “başarı”ya vurgu
den, C şıkkı farklı sanat dallarının farklı algılandığından, D yapılmış. Ancak ilk sayıdan itibaren bir başarı yakalansa
şıkkı yeniliklerden, E şıkkında ise sanatçıların ürünlerin- bile, eser okuyucusuna bu başarıyla kucaklayamaz, etki-
den söz edilmiş. Sanata, kültüre uzak olmanın altı B şık- ler. A şıkkıyla tamamlanan cümle yapıtın etki gücünün
kında çizildiği için parça B şıkkıyla en doğru biçimde daha ilk sayfadan sağlandığının altını çizmektedir. Bu ne-
tamamlanır. denle cümle A şıkkıyla tamamlanmalıdır.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Aʼdır.

135

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

157. Cümlede yer alan “dokunulmaz” sözcüğü ve “yenilikleri 161. Cümlenin sonunda bulunan “de” bağlacı doğadaki bilge-
benimsemedikçe” sözleri “babadan kalma bilgilerin” de- lik ile bireyin ve kültürün bilgeliği arasında bir paralellik ol-
duğunu göstermektedir. Bu nedenle her iki boşluğa
ğişmediğini düşündürmektedir. Değişmeyen, hep aynı
birbirini destekleyen kavramlar getirilmelidir. Bilinmekle
kalan bilgilerin ve düşüncelerin niteliğini en iyi belirten söz,
kabullenmek, değişitirilmekle algılamak, öğrenilmekle kay-
D şıkkında verilmiştir. Çok yönülük A şıkkı, gelişi güzelle naşmak, korunmakla hızlanmak arasında böyle bir des-
E şıkkı değişmemeyi karşılamadığı için cümleyi tamam- teklenme anlamı yoktur. Ancak anlaşılmak ve gelişmek
layamaz. birbirini doğuran ve destekleyen kavramlardır. Bu nedenle
Yanıt Dʼdir. cümle A şıkkıyla tamamlanmalıdır.
Yanıt Aʼdır.

158. Parçada çocuğu olayın içinde yaşatarak teorinin pratiğe 162. Cümlede bulunan “yatırım” sözcüğü “gelecek” kavramını
dönüştürülmesi üzerinde durulmuş. Son boşluğa getirile- çağrıştırmaktadır. Çünkü yatırımlar bugün için değil, ge-
cek sözcük, doğru şıkkın da belirlenmesini sağlar. Eğitim lecekte kullanmak üzere yapılır. Eğitim için yapılan har-
insanlarda yeni ve olumlu davranış değişiklikleri yapmayı camaların en değerli yatırım olarak görüleceği zaman
gelecek, yerse ülke olabilir. Bu nedenle cümle B şıkkıyla
amaçladığına göre cümlede de pratiğe dönüştürülen bil-
tamamlanmalıdır.
gilerle çocukta yapılacak değişiklikleri gözlemleyip bun- Yanıt Bʼdir.
dan sonra çıkarmak ancak eğitimin amacı olabilir. Son
boşluğa bu nedenle “amacı” sözcüğü getirilirse cümle an-
lamlı biçimde tamamlanmış olur. 163. Parçada dış görünümümüze önem verdiğimizden ve bu
Yanıt Eʼdir. görünümü güzelleştirmek için kullandığımız ürünlerden
söz edilmiştir. Boşluğa getirilecek cümlenin dış görünü-
mümüz için kullandığımız ürünlerin hayatımızda nasıl bir
yeri olduğunu vurgulaması gerekir. Çünkü parçanın de-
vamında bu ürünlerden ayrıntılı biçimde söz edilmiş. Bu
159. Cümlede geçen “kültürlerini yansıtan” sözü ilk boşluğa nedenle parça E şıkkıyla tamamlanmalıdır.
“belgeyi” sözcüğünün gelemeyeceğini gösteriyor. “Anı” ise Yanıt Eʼdir.

kalıcı olamayacağı için kültürü yaşatıp yansıtamaz. “Dü-


şünce” ve “yaşam” sözcükleri de kültürün taşıyıcıları de-
164. Parçada başka bir deyişle insanların tanımadıkları yiye-
ğildir. Ancak bir eser, kültürü yansıtır ve yaşatır. Bu
ceklere ve pişirme biçimlerine genellikle eğilim duyma-
nedenle cümle A şıkkıyla tamamlanabilir.
dıkları vurgulanmaktadır. Bu durumda tanınan yiyecek ve
Yanıt Aʼdır.
pişirme yöntemlerinin dışına çıkılmadığı anlamı çıkarıla-
bilir parçadan. Şıkların içinde yiyecekler ve bunların pişi-
rilmesinde benimsenen tutumun değişmediğini yalnızca
D şıkkı vurgulamıştır.
160. Parçanın sonunda “kimse şaşmamalı” sözü gösteriyor ki Yanıt Dʼdir.
köpek balıklarıyla ilgili hiçbir şey, hiç kimseye uzak ve ya-
bancı değildir. Bu durumda “bilmiyor, belirleyemiyor, an- 165. Çanak çömleğin “önemli veriler olarak değerlendirilme-
layamaz, saptayamaz” sözleri ilk boşluğa gelemez. Bunlar diği”, bir veri haline gelmesi kimi bilinmeyenleri çözmek
köpek balıklarının ürkütücülüğüyle ilgili bilginin olmadığı için kullanıldığını göstermektedir. Tarih boyunca yayılan
anlamına gelir. Ancak “yadsıyamaz” sözcüğü “inkar ede- ve günümüzde veri olarak kullanılan çanak, çömlek gibi

mez” demektir ve bu söz de herkesin bu durumu bildiği araçlar tarihin eski çağlarından günümüze ancak arkeoloji
ve sanat tarihi araştırmalarıyla ulaşabilir. Bu nedenle
anlamına gelir. Bu nedenle parça B şıkkıyla tamamlama-
parça B şıkkıyla tamamlanmalıdır.
lıdır.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Bʼdir.

136

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

166. Asma gibi bitkileri sardırmak için yapılan çardaklar gölge- 171. Verilen sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak
lik olarak da kullanılmaktadır. Cümlede bulunan “yakıcı” şekilde sıralandığında II - V - IV - I - III sıralaması olu-
sözü bir olumsuzluğu çağrıştırmaktadır. Yakıcı ışınlardan şur. Bilim insaları, gıdaların bozulmasına neden olan /
yararlanmak, ayrılmak,etkilemek gibi kavramlar bu ne- bakterilerle mücadele ederek / gıdaların daha uzun
denle uygun değildir. Arınmak ise ancak bütünleşmenin süre / korunmasını sağlayan yeni bir gıda paketleme
ardından mümkündür. Yakıcı güneş ışınlarıyla bütünleş- malzemesi / geliştirdiklerini duyurdular.
memiz söz konusu olmadığına göre E şıkkı da olamaz. Yanıt Dʼdir.
Gölgelik, güneş ışınlarından korunmamızı sağladığı için
cümle ancak C şıkkıyla tamamlanabilir.
Yanıt Cʼdir.
172. Verilen sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak
şekilde sıralandığında IV - III - I - V - II sıralaması or-
taya çıkar. Bir yanda okuduğu kitaba kendisini kaptır-
167. Vücudun strese verdiği tepkilere cümlede örnekler veril- mak isteyen / metnin kendisini oradan oraya
miştir. Çünkü uykusuzluk, mide bulantısı, öfke veya ağ-
savurması yerine / sözcüklerin durgun sudaki yaprak-
lama nöbetleri birer tepkidir ve stresin vücutta yarattığı
lar gibi salınmasını bekleyen okurlar / diğer yandan ise
reaksiyonlardır. Bu nedenle cümle B şıkkı ile tamamlana-
beklenmedik anlarda tökezlemeyi seven / inişli çıkışlı
bilir.
metinlerden hoşlanan bambaşka bir okur kitlesi var.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Eʼdir.

168. Parçada günümüz tiyatrosunun yaşamın dilini yakalaya- 173. Verilen sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak
madığı vurgulanmıştır. Bunun nedeni olarak da günü-
şekilde sıralandığında III – I – II – V – IV sıralaması
müzde her şeyin hızlı olması verilmiş. Tiyatro bu hızı
oluşur. Çizgi roman satışlarında bir patlama yaşanan
yakalayamıyorsa yaşamla tiyatro arasında hız açısından
bu ülkede / geçen yıl ulaşılan 43.3 milyon adetlik satış
büyük bir fark var demektir. Bu hız farkı ve tiyatronun hı-
/ bir önceki yıla göre satışların yüzde 20 / arttığını ve
zının yetersizliği D şıkkında vurgulanmış. Bu nedenle
satılan her sekiz kitaptan birinin / çizgi roman olduğunu
parça D şıkkıyla tamamlanabilir.
gösterir.
Yanıt Dʼdir.
Yanıt Bʼdir.

174. Verilen sözler anlamlı ve kuralı bir cümle oluşturacak


169. Parçada plastik malzemelerin kullanımının arttığından söz şekilde sıralandığında III – I – V – II – IV sıralaması
edilmiş. Cümlenin ikinci bölümünde plastik malzemelerin
oluşur. Tüketim çağının doğurduğu kültür / insanlara,
tercih edilmesinin nedenlerinin bazılarına yer verilmiş.
düşünmeden / sorgulamadan yaşamayı / popüler ola-
Boşluğa bu malzemelerin neden tercih edildiğine dair bir
nın peşinden koşmayı ve elindekinden / daha fazlasını
yargıya yer verilebilir. Bu yargı da E şıkkında olduğu için
iskemeyi öğütlüyor.
parça en doğru ve anlamlı biçimde bu şıkla tamamlana-
Yanıt Aʼdır.
bililr.
Yanıt Eʼdir.
175. Verilen sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak
170. Parçanın son bölümünde geçen “bu işe adanma durumu” şekilde sıralandığında V – II – I – III – IV sıralaması
sözü, bize bu duruma vurgu yapan şıkkı seçmemiz ge- oluşur. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında yüzde / yirmi-
rektiğini vurgulamaktadır. Eve iş taşıyanların kendilerini lerde seyreden / kentlilik oranının, zaman içinde /
işlerine adadıklarına değinen tek şık C şıkkıdır. Bu ne- yüzde seksenlere doğru yükselmesi / çeşitli toplumsal
denle cümlenin C şıkkıyla tamamlanması doğru olur. sonuçlar doğurmuştur.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Cʼdir.

137

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

176. Bu sözlerle oluşturulacak anlamlı ve kurallı cümlenin 181. Yukarıdaki sözlerden anlamlı ve kurallı bir cümle oluş-
sıralaması IV – III – V – II – Iʼdir. Oluşan cümle: “Gri bu- turalım. (IV) Kendini, şehirlerin ruhlarını (I) arayıp bul-
lutların iyice alçaldığı, rüzgârla savrulan yağmurun kre- maya adayan (V) bir sokak fotoğrafçısı olarak (II)
mitleri dövdüğü havalar, esin perimi hemen harekete tanımlayan sanatçı, bu çalışmasında (III) İstanbulʼu bir
geçirir ve içimdeki yazma isteği engellenemez bir du- kez daha yorumluyor. Dolayısıyla baştan ikinci söz
ruma gelir.” şeklindedir. Buna göre baştan ikinci, III. Iʼdir.
sözdür. Yanıt Aʼdır.
Yanıt Cʼdir.

177. Bu sözlerle oluşturulan anlamlı ve kurallı cümlenin sı-


ralaması V – III – II – I – IV şeklindedir. Oluşan cümle:
“Modernite kadın üzerindeki baskılara son verilmesi ve
kadını ekonomik süreçlerin bir parçası hâline getirip 182. (IV) Virginia Woolf, edebiyat tarihinin en önemli metin-
onun iş gücü ve emeği değerlendirilerek verimli hâle lerinden
getirilmesi gerektiğini savunur.” şeklindedir. Buna göre (II) biri kabul edilen “Kendine Ait Bir Oda”da
baştan dördüncü, I. sözdür. (I) kadınların yazar olabilmek için
Yanıt Aʼdır. (V) mutlaka biraz paraya ve kendilerine ait bir
odaya
178. Bu sözlerle oluşturulan anlamlı ve kurallı cümlenin sı- (III) ihtiyaç duyacaklarını söylüyordu.
ralaması III – I – IV – II – V şeklindedir. Bu sıralamaya Baştan dördüncü, V numaralı söz öbeğidir.
göre oluşan cümle: “Hukuk iki kişinin arasındaki bir an- Yanıt Eʼdir.
laşmazlığı her ikisinin de üzerinde anlaşabileceği ortak
bir paydaya göre çözme ihtiyacından doğar.” şeklin-
dedir. Buna göre baştan üçüncü, IV. sözdür.
Yanıt Dʼdir.
183. (V) Gerçek olayların ele alındığı
(III) bazı polisiye filmlerde
179. Bu sözlerle oluşturulan anlamlı ve kurallı cümlenin sı- (II) karakterlerin duygularına da
ralaması V - I - IV - III - I şeklindedir. Bu sıralamaya (IV) yer veriliyor olması filmlerin
göre oluşan cümle: “Eskilerin Osmanlı geleneğini sür- (I) sanatsal değerini artırıyor.
dürdüğü, Tanzimatʼtan itibaren yetişenlerinse körü kö- Sözler anlamlı ve kurallı bir şekilde sıralandığında baş-
rüne Batıʼya öykündüğü edebiyat dünyamızda bu tan ikinci sözün III olduğu görülmektedir.
yazar, yepyeni bir kaynaktan yararlanmayı tercih et- Yanıt Cʼdir.
mişti.” şeklindedir. Buna göre baştan ikinci, I. sözdür.
Yanıt Aʼdır.

180. Bu sözlerle oluşturulan anlamlı ve kurallı cümlenin sı- 184. (II) Sylvia Plath edebiyat tarihinin
ralaması III - I - IV - V - II şeklindedir. Bu sıralamaya (IV) çok merak edilen ama
göre oluşan cümle: “İnsanların kan gruplarını A, B ve (V) yine de bir yanıyla hep
O şeklinde sınıflandıran Nobel ödüllü Karl Landstei- (III)gizemli kalan, hakkında çok sayıda
nerʼin doğum günü olan 14 Haziran her yıl “Dünya Kan (I) kitap yazılan nadir kadın yazarlarından biri.
Bağışçıları Günü” olarak çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.” Sözlerden anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturul-
şeklindedir. Cümlenin baştan dördüncü sözü, V nu- duğunda baştan üçüncü sözün V numaralı söz olduğu
maralı sözdür. görülmektedir.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Eʼdir.

138

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

185.(V) Ülkedeki ilk ve tek oyuncak müzesinin 189. (IV) Yapılan araştırmalar, önlem alınmadığı taktirde
(II) kurucusu ve yöneticisi olan yazar, kitabında (I) 2026 ve 2060 yılları arasında dünyanın
(IV) oyuncağın sosyolojik boyutunu da içeren tarihsel (V) ortalama sıcaklığın iki derece artacağını ve
bir inceleme ile (III)bunun kutuplarda yaşayan bazı canlı türlerinin

(I) yerel oyuncak üreticilerinin izlerini süren kapsamlı (II) neslinin yok olmasına yol açacağını ortaya koydu.
Sözlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturulduğunda
(III) bir araştırma ortaya koymuş.
başkan ikinci sözün I olduğu görülmektedir.
Verilenlerden anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturul-
Yanıt Aʼdır.
duğunda baştan dördüncünün I numaralı söz olduğu
görülmektedir.
190. (II) Halep şehri, “süt sağmak” anlamına
Yanıt Aʼdır.
(IV) gelen Arapça “Halab al Shahba” adını
(I) İbrahim Peygamberʼin, bugün kalenin
(III) olduğu tepede süt sağarak ihtiyacı
186.(IV) Deneyimli tiyatrocuların ders verdiği kursta
(V) olanlara dağıtmasından alıyormuş.
(III) çocuklara tiyatroyu sevdirmek ve onların
Parçada görüldüğü gibi baştan ikinci söz, IV numaralı
(I) rol yapma yeteneklerini geliştirmek
sözdür.
(II) ekip çalışması ortamı sağlayarak onlara ses
Yanıt Dʼdir.
(V) beden ve hareket çalışmaları yaptırmak
amaçlanıyor.
191. (V) Bir edebiyat araştırmacısının
Verilen sözlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturul-
(III) zengin bir kültürel birikime sahip olması
duğunda baştan ikinci sözün III numaralı söz olduğu
(I) incelediği esere bakış açısını
görülmektedir.
(IV) genişletmekle kalmaz
Yanıt Cʼdir.
(II) bulduğu sonuçların çeşitlilik kazanmasını da sağlar.
Sözlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturulduğunda
V. sözün ilk sırada yer aldığı görülmektedir.
187.(IV) Bugüne kadar kitap ve dergi yayıncılığını bırakma-
Yanıt Eʼdir.
dıysak
(I) bunun asıl nedeni gelecekte
192. (IV) Neptün gezegeni Johann G. Galle tarafından
(V) para kazanma ümidimiz değil, yaptığımız işi
(II) yaklaşık bir saat süren
(III)başka bir şeyle
(I) kısa bir gözlem sonunda keşfedildi çünkü
(II) değişemeyecek kadar sevmemizdir.
(III) gezegenin yeri daha önceden
Verilenlerden kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturul-
(V) matematiksel olarak hesaplanmıştı.
duğunda baştan dördüncü sözün III numaralı söz
Verilenlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturul-
öbeği olduğu görülmektedir.
duğunda, baştan üçüncü sözün I olduğu görülmektedir.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Aʼdır.

193. (V) 1795ʼte Almanyaʼnın


188. (II) Japon araştırmacılar, Guam Adasıʼnın güneybatı-
(IV) denize kıyısı bile olmayan
sında bulunan
(I) küçük bir şehrinde kurulan aile tersanesi
(V) Challenger Çukuruʼndan aldıkları
(II) günümüzde, uluslararası pazardaki
(I) çökelti örneklerinin içinde
(III) güçlü rakipleriyle yarışabilecek duruma gelmiştir.
(III)çoğu şimdiye kadar bilinmeyen bir hücreli
Verilenlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturul-
(IV) canlılara ait fosil buldular.
duğunda, II. sözün baştan dördüncü olduğu görülmek-
Baştan dördüncü söz, III numaralı sözdür.
tedir.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Bʼdir.

139

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

194. (IV) Deneme türünün 199. (II) Ünlü Rus şair bu dizelerinde
(II) belirleyici özelliklerini bile (I) harflerin görünümleri ve sesleriyle
(V) gereksiz sayan (IV) bir dansçının hareketleri arasında
(I) özgür bir yazar (III) bağlantı kurarak sanatseverleri
(III) olduğumu düşünüyorum. (V) farklı yönde düşünmeye çağırıyor.
Verilenlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturul- Verilen sözlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturul-
duğunda, baştan ikinci sözün II olduğu görülmektedir. duğunda, baştan ikinci sözün I olduğu görülmektedir.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Aʼdır.

195. (I) Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının


(III)en üretken ozanlarından biri olan 200. III numaralı söz içinde yüklemi barındırdığı için sırala-
(IV) Fazıl Hüsnü Dağlarca bütün yaşamını manın sonuna atılmalıdır. Daha sonra sözler arasın-
(V) şiire adamış daki bağlantılara ve tamlamalara dikkat edilerek sözler
(II) şiir dışında hiçbir türü denememiştir. sıralanmalıdır. Cümlenin doğru sıralaması IV - I - V - II
Verilen sözlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturul- -III şeklinde olmalıdır. Sıralamada baştan üçüncü söz,
duğunda, baştan üçüncü sözün IV olduğu görülmek- V numaralı sözdür.
tedir. Yanıt Eʼdir.
Yanıt Dʼdir.

196. (V) Ağaç üzerinde bıraktıkları 201. III numaralı söz içinde yüklemi barındırdığından dolayı
(I) beyaz pamuksu tırtıl keseleriyle sıralamanın sonuna atıldığında, kurulan cümlenin sı-
(IV) kendini belli eden ralaması IV - II - V - I - III olur. Cümle “Köpük köpük
(II) çam kese böcekleri çam türlerinin çılgıncasına akarak / önüne gelen sandalları delice sü-
(III) yapraklarını yiyerek ağaçları çıplak bırakıyor. rükleyen / suyun bir başka köşede ağır ağır salınarak
Verilenlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturul- renk değiştirdiğini / görmeyi severim.” şeklindedir.
duğunda, baştan dördüncü sözün II numaralı söz Buna göre sıralamanın baştan dördüncü sözü I numa-
olduğu görülmektedir. ralı sözdür.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Aʼdır.

202. II numaralı söz içinde yüklemi barındırdığından dolayı


197. (V) Yüzyılın başlarında dünyaya gelen sıralamanın sonuna atıldığında cümlenin sıralaması III
(IV) romancı gezdiği - V - I - IV - II şeklindedir. Cümle “Geçmişten bugüne
(II) pek çok ülkede dinlediği dek değişik ulusların şiirleri / incelendiğinde hece sa-
(I) yerel efsaneleri yısına / dayanılarak oluşturulmuş / kalıpların şiirin
(III)kitap hâline getirmiş. önemli bir / ögesi olduğu görülmektedir.” şeklindedir.
Yukarıdaki sözlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluştu- Buna göre sıralamanın baştan ikinci sözü V numaralı
rulduğunda, V. sözün ilk sırada olduğu görülmektedir. sözdür.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Eʼdir.

198. (V) Savaşın nedenlerini ve çok geniş bir


(III) alanı etkileyen sonuçlarını ortaya koyan 203. IV numaralı söz içinde yüklemi barındırdığından dolayı
(I) kısa metrajlı bu belgesel sıralamanın sonuna atılmalıdır. Diğer sözler anlamlı ve
(IV) izleyicisine kapsamlı ve sürükleyici kurallı olarak sıralandığında cümle “Eleştirmenler çok
(II) bir savaş tarihi sunuyor. para harcanarak / çekilen bu filmin / tüm ayrıntılarıyla
Verilen sözlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturul- romana / sadık kalarak yapılan en iyi / uyarlama oldu-
duğunda, baştan dördüncü sözün IV. numaralı söz ğunu söylüyorlar.” şeklinde sıralanmaktadır. Buna göre
olduğu görülmektedir. sıralamanın baştan ikinci sözü I numaralı sözdür.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Aʼdır.

140

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

204. II numaralı söz, içinde yüklemi barındırdığından dolayı 209. Bu sözlerle kurallı ve anlamlı bir cümle oluşturuldu-
sıralamanın sonuna atılmalıdır. Bu doğrultuda cümle- ğunda cümlenin doğru sıralaması III - I - V - IV - II şek-
nin sıralaması, “Bu roman karmaşık kurgusuyla / iyiyle linde olmalıdır. II. söz içinde yüklemi barındırdığı için
kötünün daimi / savaşı sonucunda / iyilikseverliğin ve sıralamanın sonuna gelmelidir. Kurulan cümle: “Fel-
erdemin mutlaka / ödüllendirildiğinin altını çiziyor.” şek- sefe çevrelerinde çok beğenilen kitap metin içi gön-
lindedir. Buna göre sıralamanın ilk sözü V numaralı dermeleri ve en sonda yer alan geniş kaynakçasıyla
sözdür. Sartre hakkında araştırma yapacaklara önemli bir baş-
Yanıt Eʼdir. vuru kaynağı sunuyor.” şeklindedir. Baştan dördüncü
söz, IV numaralı sözdür.
205. Parçada I numaralı söz yüklemi barındırdığından do- Yanıt Dʼdir.
layı sıralamanın sonuna atıldığında, cümlenin anlamlı
ve kurallı sıralaması II - V - IV - III - I şeklinde olmak- 210. Bu sözlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturuldu-
tadır. Buna göre cümlede baştan üçüncü söz, IV nu- ğunda cümlenin doğru sıralaması, I - V - II - IV - III şek-
maralı sözdür. lindedir. III numaralı söz içinde yüklemi barındırdığı için
Yanıt Dʼdir. sıralamanın sonuna getirilmelidir. Kurulan cümle: “Bi-
siklet kullanmayı öğrenmede düşerken edinilen dene-
206. Cümle kurma soruları çözülürken yüklemi içinde ba- yim düşmeden yol alırken edinilen deneyimden daha
rındıran söz bulunup sıralamanın sonuna konmalıdır. eğitici olur.” şeklindedir. Baştan üçüncü söz ise II nu-
Çünkü kurallı cümle, yüklemi sonda olan cümledir. maralı sözdür.
Buna göre V numaralı söz, sıralamanın sonuna atıl- Yanıt Bʼdir.
malıdır. Daha sonra numaralı diğer sözler okunarak
anlam bağlantılarına dikkat edilmelidir. Dolayısıyla bu
cümlenin doğru sıralaması IV - II - III - I - V şeklinde- 211. İlk olarak içinde yüklemin yer aldığı söz grubu sırala-
dir. Sıralamanın birinci sözü IV numaralı sözdür. manın sonuna atılmalıdır (II). Daha sonra cümledeki
Yanıt Dʼdir. tamlamalar oluşturulmalıdır (IV - III). Dolayısıyla bu
sözlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturulduğunda,
doğru sıralama IV - III - V - I - II şeklindedir. Buna göre
207. IV numaralı söz içinde yüklemi barındırdığı için sırala-
baştan ikinci söz, III numaralı sözdür.
manın sonuna atılmalıdır. Daha sonra sözler arasın-
Yanıt Cʼdir.
daki bağlantılara ve tamlamalara dikkat edilerek diğer
sözler sıraya konmalıdır. Buna göre cümlenin doğru sı-
212. II. söz içinde yüklem bulunduğu için sıralamanın so-
ralaması I - III - V - II - IV şeklindedir. Baştan üçüncü
nuna atılmalıdır. Daha sonra tamlamalar oluşturulmalı
söz ise V numaralı sözdür.
yani, III. sözün ardından I. söz gelmelidir (Filmin savaş
Yanıt Eʼdir.
sahnelerinde yer alan figüranlar birer...). Dolayısıyla
cümlenin doğru sıralaması III - I - V - IV - IIʼdir. Buna
göre baştan üçüncü söz, V numaralı sözdür.
208. Bu sözlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturuldu-
Yanıt Eʼdir.
ğunda, cümlenin doğru sıralaması V - III - I - IV - II şek-
linde olacaktır. Sıralama oluşturulurken II numaralı söz
213. Cümlede III numaralı söz içinde yüklem bulunduğu için
içinde yüklemi barındırdığı cümlenin sonuna atılmalı-
sıralamanın sonuna getirilmelidir. Cümlenin başına
dır. Kurulan cümle: “Toprak sahibi olmayan yoksul halk
özne olan “yarımadanın güney ucunda yer alan şehir”
tarafından denize çakılan kazıklar üzerinde kurulan
yani II - V numaralı sözler getirilmelidir. Cümlenin
evler bölgenin turistik ününü artırıyor.” şeklindedir. Baş- doğru sıralaması II - V - I - IV - III şeklindedir. Buna
tan ikinci söz III numaralı sözdür. göre baştan birinci söz III numaralı sözdür.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Bʼdir.

141

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

214. Cümlenin kuruluşunda içinde yüklemi olan söz yani II 219. Sözler anlamlı ve kurallı biçimde sıralandığında IV - III
numaralı söz sıralamanın sonuna atılır. Daha sonra - II - I - V biçiminde dizilmeli. Kros kayağının karın uzun
cümlenin öznesi olan IV. ve V. sözler art arda getirilir. süre kalkmadığı yerlerde ulaşım amacıyla kul-
Cümlenin doğru sıralaması IV - V - I - III - II şeklinde- lanıldığını söylemesinin ardından “ve kayağın atası
dir. Cümlede baştan dördüncü söz III numaralı sözdür. olarak görülen” sözü baştan üçüncü sıraya getirilmeli,
Yanıt Cʼdir.
ardından “kros kayağı günümüz kış sporlarının” sözü
gelirse tamlama tamamlanmış olur. Bu nedenle B şıkkı
215. Cümlenin kuruluşunda yüklemi barındıran söz yani IV
baştan üçüncü olur.
numaralı söz sıralamanın sonuna atılır. Daha sonra
Yanıt Bʼdir.
cümledeki tamlamalara dikkat edilerek III. ve I. sözler
ile V. - II. sözler art arda getirilmelidir. Dolayısıyla cüm-
lenin doğru sıralaması III - I - V - II - IV şeklindedir.
Buna göre baştan üçüncü söz V numaralı sözdür. 220. II. sözde sözü edilen “yeni yeni öğrenmeye
Yanıt Eʼdir. başladığımız” şeyin ne olduğu IV. sözde verilmiş. II.
söz cümlenin yüklemi olduğu için en sonda bulunmalı.
216.Verilen sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak Yüklemde sözü edilen “sağlığımıza zarar verdiği” sözü
biçimde sıralandığında sıralama şu şekildedir: III – II – nesneyi oluşturduğu için baştan dördüncü olarak son
IV – I – V
cümleden bir önce gelmelidir. Bu durumda sözlerin
“Albert Manguel eserinde / Borges gibi metinler arası sıralaması V - III - I - IV - II olmalıdır ve D şıkkı da baş-
bağlar kuruyor / yani gizli veya açık göndermeler yapı-
tan dördüncü olmalıdır.
yor / ama ustasından farklı bir yaklaşımla / anlatısını
Yanıt Dʼdir.
somut yerler ve zamanlar üzerine kuruyor.”
Yanıt Aʼdır.

217.Verilen sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak


biçimde sıralandığında sıralama şu şekildedir: V – IV –
II – III – I 221. Cümlenin yüklemi IV. sözdür. Limon, portakal ve turunç

“bugün büyük çoğunluğu / ülkemizin önemli besteci ve çiçeklerinin içinize dolmasının ardından “gençlik aşısı”
icracıları olan / yüzü aşkın yetenekli genç sanatçıya / olmuş gibi canlanılması birbirini izlemiş. Bu olayların
dünyaca tanınmış eğitim kurumlarından / lisansüstü ça- oluş sırasına göre yüklemden önceki söz “içinize dolar
lışmalar yapabilmeleri için burs verildi.” ve ...” olmalıdır. Buna göre sözlerin sıralanması III - II
Yanıt Cʼdir. - I - V - IV olmalıdır. E şıkkı da baştan dördüncü olur.
Yanıt Eʼdir.
218. Verilen sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak
şekilde sıralandığında IV - III - II - V - I sıralaması or-
taya çıkar.
14. yüzyılın ortalarından başlayıp 17. yüzyılın sonuna
kadar en parlak dönemini yaşayan / sonraları gide- 222. IV. sözle başlayan cümle I. ve II. sözlerle ajansın yap-
rek unutulmaya yüz tutan / fakat günümüzde yeni- tığı işlerin sıralanmasıyla devam etmiş. Ajansın ilk işi
den canlandırılmaya çalışılan Türk çini ve / seramik
kültür değerlerinin restorasyonu, ikinci işi olarak çağ-
sanatı hakkında doğru bilgi edinebilmek için / tarihsel
daş yapıların kente kazandırılması olarak verilmiş. Bu
gelişim sürecinde kullanılan tekniklerin ve motiflerin
durumda B şıkkı baştan üçüncü olur ve sözler IV - I -
sırrını çözmek gerekiyor.
II - V - III biçiminde sıralanır.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Bʼdir.

142

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

223. IV. sözle başlayan cümleye IV. cümlede söz edilen 228. III. cümlede İplikhane-i Amireʼnin kuruluş yılına, I. cüm-
doğal afetlere I. sözde “bunlardan” sözcüğüyle dönüş lede kuruluş amacına değindikten sonra II. cümle
yapılmış. Bu da IV. sözün ardından I. sözün gelmesi “ancak” bağlacıyla I. cümlede belirtilen amacın ortadan
gerektiğini gösterir. Bu durumda sözlerin sıralanması kalktığı belirtilmiş. Bu durumda anlamlı ve kurallı bir
IV - I - III - II - V olur ve baştan ikinci söz de A şıkkı olur. bütün oluşturmak için cümlelerin III - I - II - V - IV biçi-
Yanıt Aʼdır. minde sıralanması gerekir ve B şıkkı baştan üçüncü
olur.
224. Friglerin nitelikleri sırasıyla V. sözde Anadoluʼda köklü Yanıt Bʼdir.
bir kültür oluşturarak, III. sözde kendilerinden sonra
gelen ve IV. sözde Yunan ve Roma Uygarlıklarını etk-
ileyen olarak verilmiş. Bu niteliklerin sıralanması gös- 229. I, II, IV ve V. sözlerde yarım kalan ad ve sıfat tamla-
teriyor ki sözler V - III - IV - I - II biçiminde dizildiğinde maları var. III. söz ise bağımsız olduğu için cümlenin
anlamlı ve kurallı bir cümle elde edilmiş olur. Bu du- en başında olmalı. Sözleri anlamlı ve kurallı bir biçimde
rumda D şıkkı baştan üçüncü olur. sıraladığımızda III - V - I - IV - II biçimde dizilir ve A
Yanıt Dʼdir. şıkkında verildiği gibi III. söz en başta yer alır.
Yanıt Aʼdır.

225. Cümle IV. sözle başlayarak “..... gibi ülkelerde yangın- 230. Cümle V. sözle başlatıldığında “batısındaki” sıfatının
larla...” “bitki ekosisleri arasındaki” sözüyle ekosistem- hemen arkasından “Eflatun Pınarʼda ...” sözü geti-
lerin arasındaki ekolojik ilişkiler...” biçiminde devam rildiğinde tamlama oluşmuş olur. Bu durumda sözler V
etmeli. Bu açıdan bakınca sözler IV - I - V - III - II biçi- - IV - II - I - III biçiminde sıralanır ve D şıkkında ver-
minde sıralanmalı. Böylece A baştan ikinci olur. ildiği gibi IV. söz baştan ikinci olur.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Dʼdir.

226. J. Robert Mayerʼin deneyi yapılış sırasına göre ard


arda dizildiğinde önce II. söz ardından havanın 231. II. sözün sonuna VI. söz getirildiğinde “Uzay Mekiğiʼnin
sıkıştırılması ile IV. söz, ardından kinetik enerjinin ısıya düşmesi” tamlaması kurulmuş olur. I. sözün ardına V.
dönüşmesiyle V. söz ve ısının da kinetik enerjiye söz getirildiğinde de “tarihî bir adım olabilecek bir olay”
dönüşmesiyle III. söz gelmeli. Bu durumda sözler II - IV tamlaması oluşur. Bu durumda sözler II - IV - I - V - III
- V - III - I biçiminde sıralanır ve C şıkkı baştan biçiminde sıralanır ve E şıkkında belirtildiği gibi V. söz
dördüncü olur. baştan dördüncü olur.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Eʼdir.

232. Fırtınalı günlerde kırılıp devrilecekmiş hissi içeren ko-


227. Herhangi bir tamlamadan ya da bir söz öbeğinden caman ağaçların arasında taç yapraklarıyla bir o yana
parçalanmış gibi görünmeyen ve bağımsız olan söz, bir bu yana eğilen menekşe-ler... biçiminde kurulacak
IV. sözdür. Sözler IV - III - II - V - I biçiminde sıra- olan cümlede sözler V - III - II - I - IV biçiminde
landığında parça anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturur sıralanırsa B şıkkında verildiği gibi II. söz baştan
ve D şıkkı ilk sırada yer alır. üçüncü olur.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Bʼdir.

143

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

233. “Bu müze ülkemizin modern ve çağdaş sanat alanın- 238. Yenilikçi bir padişah olan” sözü “Sultan Abdülmecit ...”
daki birikimini...” tamlama öbeğinin kurulması ve için sözünün başına gelmesi gereken bir sıfat öbeğidir. Bu
sözler II - I - IV - III - V biçiminde sıralanmalı. Bu du- nedenle sözler III - I - V - IV - II biçiminde sıralanarak
rumda A şıkkında belirtildiği gibi I. söz baştan ikinci anlamlı bir bütün oluşturur. Bu durumda C şıkkında
olur. verildiği gibi III. söz, ilk söz olur.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Cʼdir.

234. Cümlenin yükleminin bulunduğu söz “ilk adımı olarak


hatırlıyor”dur. Bunun önüne “sanatçı olma yolundaki”
sözü getirilirse anlamlı bir bütün oluşur. Bu durumda V
- III - I - IV - II biçiminde sıralanacak olan sözler kurallı 239. Cümlenin yüklemi “gösterileri de sergilendi” sözüdür.
ve anlamlı bir bütün oluşturur. D şıkkında verildiği gibi Bu sözden önce “el animasyonları ve gölge oyunu”
IV. söz baştan dördüncü olur. sözü gelirse anlamlı bir bütün oluşur ve sözler IV - II -
Yanıt Dʼdir. III - I - V biçiminde sıralanır. Bu durumda A şıkkında
belirtildiği gibi I. söz baştan dördüncü olur.
Yanıt Aʼdır.
235. Sözlerin içinde en bağımsız olan ve kendisinden önce
bir sözün gelmesi gerektiğini düşündürmeyen, III.
sözdür. Sözler III - I - V - II - IV biçiminde sıralanırsa an-
lamlı ve kurallı bir cümle oluşur ve C şıkkında verildiği
gibi III. söz, ilk söz olur.
Yanıt Cʼdir.
240. “Uluslararası şiir festivali” sözü ilk sırada yer alırsa
ardından gelecek olan “ülkenin usta şairlerinin yanı
236. Bu cümle “Bu sergide yer alan eski otomobil koleksi- sıra” sözü ile tamamlanarak II - III - I - V - IV sırala-
yonunun “sözleriyle başlamalı. Ardından “görünce masıyla anlamlı bir bütün oluşturur ve C şıkkında ve-
insan birinci” sözü getirilirse ilk iki söz üçüncü sözün rildiği gibi III. söz baştan ikinci olur.
nesnesi olur ve cümle tamamlanmış olur. Bu durumda Yanıt Cʼdir.
sözler III - II - V - IV - I biçiminde sıralanır ve anlamlı bir
bütün oluşur. E şıkkında verildiği gibi V. söz de baştan
üçüncü olur.
Yanıt Eʼdir.

237. “Doğa koruma çalışmalarının önemli” sözünün ardın- 241. Cümle “bugüne kadar oynadığı” sözü ile başlarsa
dan “sonuçlarından biri” sözü gelirse anlamlı bir tam- ardından “kötü adam rolleriyle” sözü gelir ve anlamlı
lama oluşur. Bu durumda sözler III - I - V - IV - II bir bütün, tamlama oluşur. Bu durumda sözler IV - II -
biçiminde sıralanır ve A şıkkında verildiği gibi I. söz III - I - V biçiminde sıralanır ve B şıkkında verildiği gibi
baştan ikinci olur. II. söz baştan ikinci olur.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Bʼdir.

144

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

242. Cümlenin III. sözle başlaması gerek. Denizlerin kirlen- 246. Cümlede bir takım insanların, kütüphanelerinde duran
mesi nedeniyle dünya genelinde mercanların tehdit al- kitapları okumak için değil süs amaçlı olarak gördükleri
tında olduğu neden - sonuç ilişkisiyle birbirine vurgulanmıştır. Oysaki kitapların süs için değil, okun-
bağlanmalıdır. Bu durumda sözler III-II-I-V-IV biçiminde mak amacıyla yazıldığı belirtilmiştir. Bu duruma yol
sıralanır ve A şıkkında verildiği gibi I. söz baştan açan insanlar, kitapları asıl işlevleri dışında kullan-
maktadır.
üçüncü olur.
Yanıt Aʼdır.
Yanıt Aʼdır.

247. Bu cümlede “---- yeri doldurulamayan ol!” ifadesi yap-


tığın işte herkesten çok bilgiye ve birikime sahip olma-
243. Yabancı dilde yazılmış bilimsel eserlerin çevirisinde” lısın, anlamını taşımaktadır.
sözlerinin ardından “dikkate alınan nokta” sözü gelirse Yanıt Eʼdir.
cümlede anlamlı bir bütün oluşur. Sözler III-I-IV-II-V
biçiminde sıralandığında D şıkkında verildiği gibi IV.
söz baştan üçüncü olur.
Yanıt Dʼdir. 248. Öncül cümlede ifade edilen düşünce, başarılı olmak
için, başarmanın mümkün olduğuna inanmak gerekir
anlamını taşımaktadır. C seçeneğinde de başarılı olan-
ların imkânsızlığı bilmedikleri, başarılı olacaklarına
inandıkları görüşü ifade edilmiştir.
Yanıt Cʼdir.

244. Cümlenin yüklemi “bir çırpıda okumak istiyor” sözü.


Bunun önüne “insan elinden bırakmadan” sözü geti-
rilirse yüklemin nasıl yapıldığını bildiren zarfla anlamlı
bir dizilim yapılmış olur. Bu durumda sözler V-IV-III-I-II 249. II. ve III. cümlelerde çevirinin başarısının çevirmenin
biçiminde sıralanmalıdır ve A şıkkında verildiği gibi I. niteliğine bağlı olarak değiştiği vurgulanmıştır. II. ve III.
söz baştan dördüncü olur. cümleler anlamca birbirine en yakın cümlelerdir.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Bʼdir.

250. Parçada II. ve V. cümlelerde söylenenler anlamca bir-


birine en yakındır. Her iki cümlede de insanın kendi-
245. Cümlenin yüklemi “inşaa etmeye başladılar” sözüdür.
sini tanımaya yanaşmadığı, kendisi üzerine
“Ticarete yönelik binalar” sözü inşaa edilen şeylerin ne
düşünmediği anlatılmış bu durumun nedeni de işine
olduğunu bildirdiği için yüklemden hemen önce gelme-
gelmemek ve mutsuz olma korkusu olarak belirtilmiş-
lidir. Bu durumda sözler IV-I-III-V-II biçiminde sıralan-
tir. Sonuç olarak II. ve V. cümlede insanın mutsuz ol-
malıdır. E şıkkında verildiği gibi V. söz de baştan
mamak uğruna kendini tanımak istemediği
dördüncü olur. vurgulanmıştır.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Dʼdir.

145

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

251. “Siz yolunuza devam edin.” sözüyle insanların bulun- 256. Cümlede insan hayatı için önemli olan iki araçtan bah-
dukları doğrultuda kararlılıkla ilerlemeleri, “böyle ya- sedilmiştir. Emniyet kemeri sürekli olarak kullanılan bir
parsanız hedefe kendiliğinden varırsınız” sözü ile de şey değildir. Trafikten çıktıktan sonra bırakılabilen
amaca yaklaşılacağı vurgulanmak istenmiştir. araçtır. Fakat tekerlekli sandalye özürlü olanlar için sü-
Yanıt Eʼdir. rekli kullanılması gereken bir araçtır. Cümlede emni-
yet kemeri kullanılırsa trafik kazalarının önüne
geçilebileceği böylelikle tekerlekli sandalyeye mahkum
olunmayacağı anlatılmak istenmiştir.
Yanıt Eʼdir.
252. “eski bir fotoğraftan fırlamış” sözü geçmiş yaşantıların
özelliklerini kendinde barındıran varlıklar için kullanı-
lan bir benzetmedir. IV. cümlede geçen “Seçilenlerin
yüzlerinin, filmde anlatılan olayın geçtiği zamanın yüz-
leriyle benzeşmesine çok dikkat edildi.” cümlesi de
parçada altı çizili söz öbeğinin somut bir açıklaması- 257. Cümlede kitapların yaşadığımız olayları kaydettiği vur-
dır. gulanmıştır. Bu yönüyle değerlendirildiğinde kitapların
Yanıt Cʼdir. yazımına devam edildiğinde ve kitaplar korunduğunda,
onların bugün yaşanan olayları geleceğe bırakmada
en etkili araçlar olduğu da görülecektir.
Yanıt Dʼdir.

253. Albert Camus ünlü bir Fransız düşünürü ve romancı-


sıdır. Kendisine ahlâk ile ilgili bir soru sorulduğunda
kendi alanı dışında olan futbol ile ilgili bir benzetme ya-
parak ahlâk hakkındaki düşüncelerini futboldan edin-
diğini söylemiştir. Bu durum, farklı alanda edinilen bir
258. Cümleye göre futbol okuluna gelinirken yetenek sına-
tecrübenin yaşama bakış açısını değiştirdiğini göste-
vındaki başarılar etkili olmuştur. Fakat okulda eğitime
rir.
devam etmek için kişinin karakterinin belirleyici rol oy-
Yanıt Cʼdir.
nadığı vurgulanmıştır. Öyleyse kişinin tavır ve davra-
nışları okuldaki geleceğini belirleyecektir.
Yanıt Cʼdir.

254. Parçada çevirmenin de bir bakış açısının olduğundan


ve bu bakış açısının ister istemez çeviriye yansıdığın-
dan söz edilmektedir. Parçada çevirmenlerin yaptıkları
çeviriye yorumlarını kattıkları anlatılmaktadır.
Yanıt Eʼdir.

259. Belirtilen cümlede uçurtma sözcüğü ile anlatılmak is-


255. Verilen cümlede genç ve yaşlı şair çekişmesine dair tenen, başarıya ulaşmak için çalışan insandır. Ya-
bir bilgi aktarılmıştır. Her iki grup da iddialı bir şekilde şamda yükselmenin yolu, karşımıza çıkan güçlüklere
şiir sanatının kendileriyle başladığını söylemiştir. Do- karşı yılmamaktan geçmektedir. Uçurtmaların rüzgâr
layısıyla söz konusu kişiler en iyi şiirlerin de kendile- gücüne karşı koyup yükselmeleri ile insanların zorluk-
rine ait olduğunu düşünmektedirler. lara göğüs germelerinin önemi ortaya konmuştur.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Bʼdir.

146

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

260. Verilen sözde okyanuslardaki çöp miktarının balık mik- 266. “Büyük projelere yarım kalmış fikirlerle başlamayın.”
tarından üç kat fazla olması, okyanuslardaki kirlenme- cümlesinde geçen “Büyük projeler” sözüyle anlatılmak
nin tehlikeli boyutlara vardığını göstermektedir. istenen “önemli bir konu”dur. Cümlede önemli bir ko-
Yanıt Eʼdir. nuya yarım kalmış fikirlerle başlanmaması gerektiği
belirtiliyor. Cümlede “Yarım kalmış fikirlerle” sözüyle
tamamlanmamış, yeterince olgunlaşmamış düşünceler
anlatılmak istenmiştir. Bu cümlede anlatılmak istenen,
261. “Yaşamda hatalar yoktur, yalnızca dersler vardır.” sö- “Önemli bir konu hakkında yeterince düşünülmeden
züyle, yaptığımız hataların bize yeni şeyler öğrettiği uygulamaya geçilmemesi gerektiği”dir.
vurgulanmak istenmiştir. Dolayısıyla B seçeneğindeki Yanıt Dʼdir.
“Yapılan her yanlıştan bir şey öğrenileceği” anlatılmak
istenen temel düşüncedir. 267. “Kabuğu yeşil olan bir cevizi kırmak” sözüyle, henüz
Yanıt Bʼdir. olgunlaşmamış, zamanı gelmemiş bir iş anlatılmak is-
tenmiştir. Cümlenin devamındaki “olgunlaşan ceviz bir
vuruşta açılır.” sözüyle de bir işi zamanı geldiğinde hal-
262. Parçada şirketlerin başarılarının, sorunlarını çözme ye- letmenin daha kolay olduğu vurgulanmıştır. Dolayısıyla
teneği olduğu vurgulanmıştır. Buna göre “Şirketlerin bu cümlede “Zamanından önce kalkışılan işleri başar-
başarılarının, sorunların çözümünde gösterilen perfor- manın zor olduğu” anlatılmak istenmiştir.
mansa bağlı olduğu” yargısı parçada anlatılmak iste- Yanıt Aʼdır.
nen temel düşücedir.
Yanıt Dʼdir.

268. Parçada yazara niçin kenti bırakıp küçük bir köye yer-
263. “Çek”, “bono” ve “nakit para” sözcüklerinin kullanıldığı leştiği sorulduğunda onun yanıtı: “Hayatı yavaşlatmak
bu cümlede insan için en acil ve kullanılabilir zaman için!” sözü olmuştur. Buradan çıkan sonuç ise kent ya-
kavramı “nakit para” ile sembolleştirilmiştir. “Nakit para” şamının hızlı, kargaşalı, gürültülü olmasıdır. Yazar kent
sözü şimdiki zamanda bir şeyler yapılabileceğini vur- yaşamının hızından, kargaşasından, koşturmasından,
gulamak için kullanılmıştır. gürültüsünden kaçtığını bu sözle belirtmiştir. Dolayı-
Yanıt Aʼdır. sıyla yazarın bu cümlede anlatmak istediği “Köyün kar-
gaşadan uzak, sakin ortamında hayatı duyumsayarak
yaşayacağı”dır.
Yanıt Eʼdir.
264. Parçada var olan şeyleri sorgulayan insan tipi ile var ol-
mayan şeylerin neden olmadığını sorgulayan insan tipi
karşılaştırılmıştır. Sözü söyleyen kişi var olanların dı-
şında var olmayanları da sorguladığı için B seçene- 269. Verilen cümlede “insan ömrü boyunca” sözüyle bir be-
ğinde yer alan “Araştırmacı” bir kişiliği sergilemektedir. denin fiziki olarak ömrü doluncaya kadar yaşayabile-
Yanıt Bʼdir. ceği, “adı dünya döndükçe yaşar” sözüyle de kişinin
namının yani yaptığı işlerin dünya döndükçe yaşaya-
cağı anlatılmaktadır. İki ifadeyi birleştirdiğimizde insa-
265. “Biz üretiyoruz, bir satıyoruz.” sloganı ile firma, müşte- nın ölümsüzlüğü, kalıcılığı ancak yaptığı işlere bağlıdır
riler ile aralarında herhangi bir aracı olmadığını, bu sa- sözü ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla bu cümlede an-
yede ürünlerin aracıların elinde pahalanmadığını, latılmak istenen, “Kişinin, ölümünden sonra da yaptığı
ürünlerinin ucuz olduğunu anlatmak istemiştir. işlerle anıldığı”dır.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Aʼdır.

147

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

270. “Uçurumu sevenin kanatları olmalı.” cümlesinde “uçu- 274. Bize verilen cümlede bir benzetme yapılarak klasik-
rum” sözcüğüyle, herkesin göze alamayacağı tehlikeli leşmiş yapıtlardan alınan parçalar tapınak taşlarına,
işler anlatılmak istenmiştir. Tehlikeli işlerle uğraşmak bunların yer aldığı yapıtlar ise niteliksizliği, edebî zevk-
isteyen insanın, “kanatları olmalı” sözüyle de bu işte sizliği ve sıradanlığıyla gecekondu duvarına benzetil-
zarar görmemesi için yeterli donanıma sahip olması miştir. Bu parçada vurgulanmak istenen, klasikleşmiş
gerektiği yani önlemlerini almış olması gerektiği anla- parçaların kullanıldığı yapıtların tıpkı bir gecekondu du-
tılmıştır. Dolayısıyla bu cümlede anlatılmak istenen varı gibi niteliksiz olduğudur.
“Tehlikeyi göze alanın bundan zarar görmemesi için Yanıt Eʼdir.
yeterli donanıma sahip olması gerektiği”dir.
Yanıt Dʼdir.

271. “Kitapları, çıkardıkları gürültülerden ayırmak gerekir.” 275. Sözü edilen ilanda geçen “İhtiyaç anında satın alama-
cümlesinde “çıkardıkları gürültü” sözüyle bir kitap hak- yacağınız tek şey sigortadır.” cümlesinde sigorta dı-
kında yapılan olumlu veya olumsuz eleştiriler, yorum- şındaki her şeyin ihtiyaç anından sonra satın
lar anlatılmak istenmiştir. Kitabı bu gürültüden ayırmak alınabileceği, sigortanın ise ihtiyaç anından önce ya-
ise onu bu yorumlardan etkilenmeden değerlendir- pılması gerektiği vurgulanmıştır. Dolayısıyla bu ilanda,
mektir. Dolayısıyla verilen cümlede anlatılmak istenen sigortanın kaza ve felâketlerden önce yapılması ge-
“Bir kitap hakkında görüş bildirirken onun için yapılmış rektiği vurgulanmıştır.
yorumlardan etkilenmemek gerektiği”dir. Yanıt Cʼdir.
Yanıt Cʼdir.

276. Öncülde geçen “Ben mi yazmışım bu kitabı, diyebile-


272. “Hayat geriye bakarak anlaşılır.” cümlesinde kişinin cek kadar yazdığından uzaklaşması gerektiğine inanı-
geçmişte yaşadıklarından yola çıkarak bir fikir veya de- yorum.” cümlesinde vurgulanmak istenen, yazarın
neyime sahip olması gerektiği, bununla beraber bu- yazma esnasında eserine kendi duygu ve düşüncele-
günü ise ileriye bakarak yani yönünü geleceğe rini katmaması, yansız düşünebilmesidir. Dolayısıyla
çevirerek yaşaması gerektiği vurgulanmıştır. Dolayı- sözü edilen yazar, yansız düşünmeyi önemsemekte-
sıyla bu cümlede anlatılmak istenen “Geçmişte yaşa- dir.
nanların insana deneyim kazandırdığı, bugünün ise Yanıt Dʼdir.
geleceğe yönelik olduğu”dur.
Yanıt Aʼdır.

277. Öncülde geçen “En uzak mesafe iki kafa arasındaki


mesafedir, birbirini anlamayan.” cümlesinde insan iliş-
273. Hindistan başbakanı Nehru, ülkesinde birçok sorunun kilerindeki en önemli faktörün, karşımızdakinin duygu
olduğunu ve bu sorunların nüfus kontrolüne dikkat edil- ve düşüncelerini anlayabilmek olduğu söylenmiştir. Bu
meden çözülemeyeceğini anlatmıştır. Bunun nedeni dizelere göre, iyi iletişim kurabilmenin temel koşulu
“Nüfusun fazla olmasının sorunların çözümünü çok olaylara karşımızdaki insanın bakış açısıyla bakabil-
zorlaştırdığı”dır. mek, yani onunla empati kurabilmektir.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Bʼdir.

148

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

278. Cemal Süreyaʼnın, “İlk kitabında bir şiir olsun yeter.” 283. “Her kent, kişiliğini tarih denen eleği yüzlerce yıldan
demesinin nedeni, şiir yazmanın zamanla gelişecek bir beri sallaya sallaya kurar.” cümlesiyle kentlerin kimlik-
uğraş olduğu, onun için şimdilik kendine ait bir şiirin lerinin birden bire ortaya çıkmadığı, bunun için çok
bile onu mutlu edeceğidir. Yazar bu cümlesiyle E se- uzun bir zaman dilimi gerektiği anlatılmak istenmiştir.
çeneğindeki “Şiir yazmanın zamanla gelişecek bir Seçenekler arasında bunu en iyi anlatan yargı ise “Bir
uğraş olduğunu” ifade etmek istemiştir. kentin bugünkü durumunun oluşmasında, geçmişin-
Yanıt Eʼdir. deki önemli olguların etkili olduğudur.” yargısıdır.
Yanıt Bʼdir.

279. Bize verilen öncülde yazınımızın dışa açılması konu- 284. Öncül cümlede aydın insan, bir pergele benzetilerek
sunda hiçbir uğraş verilmediği, Türk şiirinin gelişim aydın insanın bir ayağının yaşadığı topraklarda olması
gösteremediği ve böyle giderse de hiçbir zaman geli- gerektiği, bir ayağının ise dünyayı dolaşması gerektiği
şemeyeceği anlatılmak istenmiştir. Bu sözleri söyleyen anlatılmıştır. Bu sözle anlatılmak istenen, kişinin bir
kişi üzerinde Türk şiirinin bıraktığı etki “Umutsuzluk” yandan kendi ulusal kültürüne sahip çıkması, bir yan-
olarak adlandırılabilir. dan da dünyayı tanımasıdır. Bunu en iyi açıklayan
Yanıt Bʼdir. yargı “Kendi kültürüyle bağını koparmadan başka kül-
türlerle ilişki kurması” yargısıdır.
Yanıt Eʼdir.

280. Parçada geçen “Aslında tarihteki büyük yazarlar, biraz


da onları bir doktor gibi inceleyen yorumcular tarafın- 285. Cümlede ormanın gıdadan ilaca, hırdavattan oyun-
dan yaratılmıştır.” cümlesinde anlatılmak istenen yo- cağa kadar pek çok ihtiyacı karşıladığına değinilmiştir.
rumcuların yazarlar hakkındaki görüşlerinin Bu sözle anlatılmak istenen ormanların, insanların pek
yönlendirici olduğudur. çok gereksinimini karşılamasıdır.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Cʼdir.

281. Zeytin için söylenen “Fakir toprakların zengin ağacı” 286. Cümlede sözü edilen kişi beyninin tenha sokaklarında
sözünde toprağın fakirliğiyle anlatılmak istenen, topra- gezinmek yerine, yani asıl anlatmak istediklerini dile
ğın çoraklığı ve verimsizliğidir. “Zengin ağaç” sözüyle getirmek yerine, dilinin cadde trafiğine dalmaktadır,
anlatılmak istenen ise zeytinin çok iyi ürün vermesi ve yani lafı uzatmakta, rastgele konuşmaktadır. Bu sözle
kaliteli olmasıdır. Bu sözler zeytinin, niteliksiz toprak- karşıdaki kişinin “Söylemek istediklerinden uzak, özen-
larda bile verimli olduğunu vurgulamaktadır. siz konuşması” eleştirilmektedir.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Eʼdir.

282. Birisi için düş olan, bir başkası için düş kırıklığı olabi- 287. “Kişinin yaşamını umutları biçimlendirir.” cümlesiyle
lir, cümlesinde aynı olayların insanlar üzerinde farklı anlatılmak istenen, insanların umutsuz yaşayamaya-
etkiler bırakabileceği anlatılmak istenmiştir. Cümledeki cağı ve umutları sayesinde yaşamlarının biçimlenece-
vurgu “görecelik” kavramındadır. Dolayısıyla bu sözle ğidir. Tüm bunlar D seçeneğinde, “İnsanın idealleri,
anlatılmak istenen, “Aynı olaya bir kişinin yüklediği yaşamında belirleyici rol oynar.” cümlesiyle açıklan-
anlam, bir başkasınınkinden farklı olabilir.” yargısıdır. mıştır.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Dʼdir.

149

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

288. Yürünen yolda güçlük ve engellerin olması bu yolu yü- 293. Parçada yazma eylemi, ölüme karşı sadece yetenekli
rürken çaba sarf edilmesini, emek verilmesini, daha kişilerin gösterebildiği bir refleks olarak anlatılmıştır. Ve
fazla çalışılmasını gerektirmektedir. Dolayısıyla göste- kişinin yazıları yani yapıtları ne kadar güçlü olursa ki-
rilen bu çaba kişiyi gerçek başarıya ulaştıracaktır. Ön- şinin de o kadar uzun süre ölümsüzlüğü yakalayacağı
cülde belirtilen cümleye anlamca en yakın cümle
anlatılmıştır. Bundan çıkan sonuç, ortaya konan ürü-
“Çaba harcamadan gerçek başarı elde edilemez.”
nün niteliğinin ürün sahibinin kalıcılığını artırdığıdır. Bu
cümlesidir.
ifade B seçeneğiyle anlatılmıştır. Diğer seçeneklerde
Yanıt Cʼdir.
ise kalıcılığa dair vurgu yapılmamıştır.
289. Cümlede Fransaʼda 258 çeşit peynir üretildiğinden söz Yanıt Bʼdir.
edilerek bu ülkede farklı özellikteki kültürlerin bir arada
yaşadığı vurgulanmak istenmiştir. Öncülde belirtilen
cümlede vurgulanmak istenen, Fransaʼnın farklı özel-
liklerdeki kültürleri bir arada barındırmasıdır. 294. Cümlede oğlu için bir kitap yazan bir babanın sitemi
Yanıt Bʼdir. dile getirilmiştir. Çünkü oğlu bu kitabı okumamıştır.
Parçada bu durumun nedeni “çocukların kitaplardan
290. Parçada sözü edilen kişi anne ve babalardan çileğin
daha çabuk yaşlanmasını hesaplayamamak” olarak
ağaçtan toplanmadığını bilen, kök sebze dendiğinde
açıklanmıştır. Bu durum, her neslin bir öncekinden çok
havuç, kereviz gibi sebzelerden söz edildiğini bilen ço-
daha hızlı büyümesi ve farklı alanlara ilgi duymaya
cuklar yetiştirmelerini istemektedir. Bu isteklerin ortak
paydası bu bilgilerin doğayla ilgili olmalarıdır. Parça- başlaması olarak açıklanabilir. Cümlede anlatılmak is-
daki sözlerin sahibi “Çocuklara doğayla ilgili bilgi ka- tenen ifade D seçeneğinde açıklanmıştır.
zandırılmasında ana babalara görev düştüğünü” öne Yanıt Dʼdir.
sürmektedir.
Yanıt Cʼdir.

291. Bu tarz sorularda öncelikle öncüldeki cümle iyice an-


laşılmalı sonra seçeneklere geçilmelidir. Öncül cümle-
deki en önemli ipucu “tarih kitabı bilimselliği” ifadesidir. 295. Bir filmde başrol oynayan sanatçı, filmin başından so-
Bilimsellikten kasıt, bilgilerin objektif yani kanıtlanabi- nuna kadar en çok görünen kişidir, odak noktasıdır. Bu
lir olmasıdır. Edebî eserlerin bir tarih kitabı bilimselli- filmde İstanbulʼun başrol karakterlerinden biri olması,
ğine sahip olmaması, onların objektif olamayacağı, bu bizlere filmde İstanbulʼdan çok fazla görüntüye yer ve-
eserlerdeki yazılanların kanıtlanamaz olduğudur. Se- rildiğini, onun güzelliklerini yansıtan sahnelerin, filmin
çenekler incelendiğinde bu söze anlamca en yakın
odak noktası olduğunu düşündürmektedir.
cümlenin “Edebî eserlerde anlatılan tarihî olaylar, öznel
Yanıt Eʼdir.
bir bakış açısıyla sunulur.” olduğu görülmektedir.
Yanıt Bʼdir.

292. Cümlede, yazarı yazdıklarından dolayı eleştirebilirsi-


niz, çünkü eseri eleştirirseniz daha iyi eserlerin oluş-
ması için ona yardımcı olabilirsiniz, ancak okurları 296. Bir yazarla ilgili düşünceleri sorulan eleştirmen: “San-
eleştiremezsiniz denmiştir. Okurları eleştiremezsiniz, timle yazar, kiloyla satar.” demiştir. Bu sözlerle bu ya-
ifadesiyle okur tarafından tercih edilen yapıtın onun zarın çok az yazdığına, buna rağmen kiloyla sattığına
zevkine, ilgisine göre şekillendiği anlatılmak istenmiş- yani kitabının çok fazla baskısının yapılıp okunduğuna
tir. Bu nedenle bu cümlede anlatılmak istenen A seçe-
dikkat çekilmiştir. Bu açıklamaya uygun seçenek Aʼdır.
neğinde belirtilen: “İnsanların, okudukları yüzünden
Diğer seçeneklerde yazarın az yazmasına rağmen çok
yargılanmamaları gerektiğidir.”
okunduğuna dair hiçbir bilgi bulunmamaktadır.
Yanıt Aʼdır.
Yanıt Aʼdır.

150

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

297. “Bazen tek bir cümle için kocaman kitaplar yazılır.” sö- 301. Dilde her kavram için bir sözcük bulunur. Farklı kav-
züyle anlatılmak istenen, bazen kısacık bir cümleyi tüm ramları farklı sözcüklerle anlatabilmek için sözcük da-
ayrıntılarıyla anlatabilmek için yani o cümledeki ana ğarcığının geniş olması gerekir. Kişinin sözcük
düşünceyi tüm vurgusuyla aktarabilmek için çok fazla dağarcığı geniş değilse, farklı kavramları aynı sözcük-
şey yazılması gerekebileceğidir. Bu durum “…koca- lerle anlatmaya çalışır.
man kitaplar yazılır.” ifadesiyle anlatılmıştır. Dolayısıyla Yanıt Dʼdir.
bu cümlede anlatılmak istenen, bir cümlenin bir kita-
bın iskeletini oluşturabileceğidir. 302. Bu parçada, kitapların değerli olduğu ve her zaman
Yanıt Dʼdir. özenle korunması gerektiği vurgulanmıştır. Bunun ne-
deni de V. cümlede yer alan “kitaba değer vermeyen-
298. Örnek cümlede doğadan esinlenen bilim adamlarının lerin uygarlık kuramayacağı” sözüyle ifade edilmiştir.
elde ettikleri bilgilerle yeni teknolojiler ürettiğinden bah- Yanıt Eʼdir.
sedilmiştir. Buna göre örümcek ağının incelenmesiyle
oluşan sağlam iplikler, köpekbalığının incelenmesiyle
oluşan mayolar, kuş kanadının incelenmesiyle oluşan
planörler, ördek ve kazların incelenmesiyle oluşan pa- 303. I. ve II. cümleler kendi içinde sonucu barındıran çeldi-
letler yeni teknolojik ürünlerin örnekleridir. Koyun yö- ricilerdir. III. cümlede gıda endüstrisinde kalite ve ürün
nünden yatak, yorgan ve yastık yapılması ile teknolojik güvenliğinin sağlanmasına yönelik kriterlerin oluştu-
bir gelişme olmadığı için bu cümlede sözü edilen du- rulmuş olması, IV. cümledeki beslenme ve sağlık iliş-
ruma örnek olamaz. kisiyle ilgili birtakım standartlar oluşturulmasının ve bu
Yanıt Cʼdir. konuda gıda güvenliğinin garanti altına alınmasının ne-
denidir. Görüleceği üzere III. ve IV. cümleler arasında
“neden-sonuç” ilişkisi mevcuttur. IV. cümle kendinden
299. Parçada Einsteinʼı eleştiren 100 yazar bilgisine yer ve- önceki cümlede belirtilen olayın sonucudur.
rilmiştir. Buna karşılık Einsteinʼin düşünceleri soruldu- Yanıt Cʼdir.
ğunda onun verdiği yanıt ise: “Eğer haklı olsalardı bir
tanesi yeterdi.”dir. Bu bilgilerden yola çıkılarak Einste-
inʼın görüşlerinin kimilerince benimsenmediği, kuramı- 304. II numaralı cümleye “Yönetmen niçin senaryoyu yaz-
nın çürütülmesi için çalışmalar yapıldığı, bilim mamış?” sorusu yöneltildiğinde cümle bu soruyu “Hi-
dünyasında tartışmalar yarattığı, yine de kendi görüş- kâyesini anlatacağı kişinin geçmişi hakkında fazla bir
lerinin doğruluğuna güvendiği yargılarına varılabilir.
bilgiye sahip değilmiş o zaman.” şeklinde yanıtlamak-
Ancak Einsteinʼın kuramının günümüzde de geçerlili-
tadır. Dolayısıyla II. cümle, kendisinden önceki cüm-
ğini koruduğu ifadesine varılamaz.
lede söylenenlerin nedenini açıklamaktadır.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Aʼdır.

300. Cümlede müzelerle ilgili bilgiler aktarılmıştır, ancak


305. I. cümlede, çalışmaların tepkiyi ölçmesi; III. cümlede
müzelerin açık ya da kapalı mekânlardan oluştuğuna
avlanmanın, türlerin yok olma tehlikesini doğuracağı;
dair herhangi bir bilgiye yer verilmemiştir. “Müze, sanat
IV. cümlede çevre şartlarının birey üzerinde etkili ol-
yapıtlarını, kültür ve doğa nesnelerini toplayarak...”
duğu; V. cümlede tek yumurta ikizlerinin ortam deği-
sözleriyle Aʼya, “...toplumun gelişmesi ve eğitilmesi
şikliği sonucu fiziksel özelliklerinin farklılaşmaları
için...” sözleriyle Bʼye, “...gelişmesi ve eğitilmesi için in-
verilmiştir. Tüm bunlar neden-sonuç ilişkisi dahilinde
celeyen, sergileyen ve koruyan kurumdur.” sözleriyle
düşünülebilecek birbirine bağlı durumlardır. II. cümlede
C ve Dʼye ulaşılmaktadır.
ise birbirine bağlı iki durumdan bahsedilmemiştir.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Bʼdir.

151

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

306. I. cümlede, fosil yakıtların kullanımı neden yargısı, at- 311. Karşılaştırma; valık, kavram ya da durumların nicelik
mosferdeki karbondioksit miktarının günden güne art- veya nitelik bakımından karşılaştırıldığı cümlelerdir.
ması ise sonuç yargısıdır. Bu artıştan dolayı küresel Karşılaştırılan şeylerin benzerliği de vurgulanabilir,
sıcaklık ortalaması yükselmiştir. III. cümlede belirtilen farklılığı da. Buna göre, I. cümlede “... AB ülkelerinde-
kutuplardaki buzulların erimesi, IV. cümlede belirtilen ki üretimin % 60ʼına denk gelen üretim miktarıyla, dün-
deniz seviyesinin yükselmesine neden olmaktadır. ya liderleri arasında yer alan...” ifadesi, II. cümlede, “...
Deniz seviyesinin yükselmesi ise V. cümlede belirtilen Türkiyeʼnin en büyük ticaret ortağıdır”... ifadesi, IV.
kıyıda yaşayan insanların göç etmesine neden ola- cümlede, “Dünyadaki sekiz gen merkezinden üçü ve
caktır. Buna göre parçada I, IV ve V. cümlelerde ken- dünyanın üçüncü büyük tohum gen bankası...” ifade-
dinden önce gelen cümlelerde belirtilen olayların leri ve V. cümlede, “... en zengin ülkelerden biri...” ifa-
sonuçlarına yer verilmiştir. II. ve III. cümlelerde ise desi karşılaştırma yapılan cümlelerdir. III. cümlede
böyle bir sonuçtan bahsedilmemektedir. karşılaştırma yoktur.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Cʼdir.

307. Parçada III. cümlede geçen “bu yüzden” sözcüğü ve


IV. cümlede geçen “böylelikle” sözcüğü bu cümleleri
kendinden önceki cümleleri bağlayarak, kendilerinden 312. I. cümlede “---- benzersiz bir öykü”, II. cümlede, “Ayfer
önceki cümlelerde belirtilenlere bağlı bir sonucu dile Tunçʼa göre ----” IV. cümlede “---- etkileyici bir şanla --
getirmektedir. --” ve V. cümlede “----ilgi çekmiştir.” ifadeleri yorum
Yanıt Dʼdir. içermektedir. Yani öznel ifadelerdir. III. cümlede ise
anlatıcının gözlemine yer verilmiştir, öznel anlatım yok-
tur.
308. Kişisel görüş, yorum, değerlendirme, duygu içeren ifa- Yanıt Cʼdir.
deler öznel (subjektif) anlatımlıdır. Nesnel (objektif) an-
latımlı cümleler ise kişiden kişiye değişmeyen yargılar
içerir. Buna göre, II. cümlede “büyülenmiş gibi dinledi-
ler”, III. cümlede “ilk kez duyduklarından emindim”, IV. 313. III. cümle ile VI. cümlede terimler kullanılmış ve açık-
cümlede “o muhteşem şiir” ve V. cümlede “o dizelerin lamaları verilmiştir. III. cümlede endemik terimi açıkla-
büyüsüyle” ifadeleri kişisel görüş içermektedir. I. cüm- masıyla yer almaktadır. VI. cümlede ise holotip terimi
lede ise nesnel bir ifadeye yer verilmiştir. açıklamasıyla birlikte yer almıştır. Bu iki terim de bota-
Yanıt Aʼdır. nik bilimine ait kavramlardır.
Yanıt Dʼdir.

309. “Ödün vermeme” kişinin istek veya haklarından taviz


vermeme anlamını ifade eder. C seçeneğinde böyle bir
314. Bu parçanın bütününde, kitabın yazınsal değerinden
anlama gelebilecek bir ifade yer almamaktadır.
çok kullanım değerinin ön plana çıktığı, kitabın değe-
Yanıt Cʼdir.
rini piyasa koşullarının belirlediği ve edebiyatın da me-
talaştığı, okurun bunu fark edemediği, piyasa
310. Bu parçada II. cümlede “sanılmaktadır” ifadesi, III.
koşullarına savrulduğu eleştirisi var. Bu savrulmayı de-
cümlede “beklenmektedir” ifadesi ve V. cümlede “söy-
ğiştirmek için de V. cümlede yer alan “---- nasıl anlat-
lenebilir” ifadesi kesinlik bildirmez. Bu ifadeler ihtimal,
olasılık anlamlarını taşır. I. ve IV. cümlelerde ise kulla- malı onlara?” sözü kullanılmış ve okurun bunu fark
nılan nicel ifadeler kesindir. etmesi, bakış açısını değiştirmesi istenmiştir.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Eʼdir.

152

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

315. Bir yapıtın içeriği, o yapıtla işlenen konudur. Numara- 320. Yazar I, II, III ve IV. cümlelerde nesnel bir anlatımla ço-
lanmış cümlelerle “Bu yapıt ne anlatıyor?” , “Bu yapıt cuklar ile yetişkinler arasında geçen soru-cevap ilişki-
neyi vurgulamak istiyor?” soruları yöneltildiğinde yanıt
sinden söz etmektedir. V. cümlede yazar
veren cümle, içerikle ilişkin cümle olacaktır. Parçanın
“...çocuk...kendi düşüncelerini öğrenebilir.”, VI. cüm-
IV. cümlesine bu sorular yöneltildiğinde cümle, “…hoş-
görü ve paylaşmanın önemini vurgulayan bu kitap…” lede ise “Bu da oldukça zaman alan, zor ve sabır iste-
sözüyle yanıt vermektedir. Söz edilen kitabın hoşgörü yen bir yaklaşımdır.” sözleri ile kişisel bir çıkarımda
ve paylaşmanın önemini vurgulaması ifadesi kitabın bulunarak yoruma yer vermiştir.
içeriğiyle ilişkilidir.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Dʼdir.

321. Yorum; bir konu, bir yapıt, bir olay, bir kişi üzerine söy-
316. Olasılık, cümlede belirtilen yargının gerçekleşebilir
veya gerçekleşmez, olabilir veya olamaz anlamlarının lenen öznel düşünceler bütünüdür. Parçada III numa-
her ikisini de içermesidir. Parçanın ilk dört cümlesinde ralı cümlede geçen “... hiç de öyle güzel şeyler
olasılık anlamı değil, kesinlik anlamı vardır. V. cümlede olmayacağını daha kitabın ilk sayfalarında anlıyor
ise (Bu dağ, yapısındaki bazaltın renginden dolayı
insan.” sözü öznel bir düşüncedir. Bu nedenle III. cüm-
böyle adlandırılmış olabilir.) olasılık dile getirilmiştir.
lede yorum yapılmıştır.
Yani söz konusu dağ, herhangi bir nedenden dolayı
böyle adlandırılmış da olabilir. Sorunun çözümünde Yanıt Cʼdir.
“–abilmek” kalıbının olasılık anlamının bilinmesi çö-
zümü kolaylaştıracaktır. 322. İçerik, “Ne anlatılıyor?” sorusuna yanıt veren cümledir.
Yanıt Eʼdir.
Parçanın III. cümlesindeki “Troia ve Troas arkeolojisine
yönelik yapıtlar” ve IV. cümlesindeki “Anadoluʼyu, Gür-
317. Parçanın V. cümlesinde “genel olarak bir durumun
nasıl adlandırıldığı” belirtilmiştir. “Birçok nedenin bir cistanʼı, Balkanları, Avrupaʼyı ve genel arkeoloji konu-
araya gelerek yarattığı bu tablo, halk arasında bahar larını kapsayan yayınlar” sözü, kütüphanelerdeki
yorgunluğu olarak nitelendirilmektedir.” cümlesinde kitapların içeriği hakkında bilgi vermektedir. Bir başka
geçen “…bahar yorgunluğu…” sözü genel bir durumun
deyişle I, II ve V. cümlelerde böyle bir bilgi yer alma-
adlandırılmasıdır.
maktadır.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Cʼdir.
318. Seçenekler bir bütün olarak ele alındığında bir müzik
sanatçısının müzik serüveni hakkında bilgiler aktarıl-
dığı görülecektir. Fakat D seçeneğinde “Çok nadir bu- 323. II. cümlede Çoruh Nehriʼnin, en hızlı akan nehirleri-
lunan güçlü bir sesi vardı ama çevresindekiler bunu
mizden biri olduğu belirtilerek Çoruh Nehri, diğer ne-
anlamayacak kadar ilgisizdi.” cümlesi ile çevresindeki
insanlar eleştirilmiştir. hirlerimizle karşılaştırılmıştır.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Bʼdir.

319. II. cümlede “...en güzel şiirlerinden biri”, III. cümlede


“yalnızca kolay anlaşılırlığı ve yalınlığı”, IV. cümlede
324. Bu parçanın bütününde, sözü edilen sporcunun başa-
“...yıllar sonrasına seslenen bir güç taşımasından...”,
rılarından bahsedilmiştir. IV. cümlede sözü edilen spor-
V. cümlede “Bir konuyu ... abartmadan, yüceltmeden
cunun beklentileri karşılayamadığı belirtilmiş, oysa
en yalın ... biçimde duyurmasından...” sözleriyle kişi-
sel değerlendirmeler yapılmıştır, I. cümlede ise değer- parçada sporcunun beklentilerin aksine bir başarı gös-
lendirme söz konusu değildir. terdiği ifade edilmektedir.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Dʼdir.

153

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

325. I. cümlede “Boluʼnun 10 - 15 kilometre batısındaki kav- 328. “Bunlar annemden dinlediğim masallardı.” (II) cümle-
şaktan Abantʼa dönüyoruz.” ifadesinde Abantʼa nasıl siyle yazar kaynağını ortaya koymaktadır. “O masalla-
gidildiğiyle ilgili bilgi verilmiştir. III. cümlede “125 hektar rın güzelliği karşısında dilim tutulmuştu.” cümlesiyle
genişliğindeki göl ve çevresi tam bir doğa harikası.” de- (IV) yazar anlatılanların kendisinde nasıl bir etki bırak-
nerek bölgenin güzelliği belirtilmiştir. IV. cümlede tığını belirtilmiştir. “Yok olup gitmemeleri için de yaz-
“Bunun için gölün büyük bir kısmı ʻtabiat parkıʼ olarak
maya karar vermiştim.” (V) cümlesiyle yazar bu kitabı
koruma altına alınmış.” denerek bir önceki cümlede
yazma amacına değinmiştir. “Yayımlandığından bu
belirtilenin (…tam bir doğa harikası) sonucu ortaya
yana da kitabım binlerce sattı.” cümlesiyle kitaba du-
konmuştur. VI. cümlede “Abant doğal ve görsel güzel-
yulan ilgi ortaya konmuştur. III. cümlede ise sadece bu
likleri açısından dört mevsim ziyaret edilebilecek bir
yer.” denerek Abantʼın sahip olduğu özelliklere bağlı masalların anlatıldığı ev betimlenmiş, bu evin (ortamın)
olarak her zaman gidilebilecek bir yer olduğuyla ilgili uyandırdığı duygulardan bahsedilmemiştir.
bilgiler aktarılmıştır. V. cümlede, “Gölün çevresini hem Yanıt Bʼdir.
yaya olarak hem de arabayla dolaşabilmek için uygun
bir yol var.” ifadesinde ise gezinin verdiği zevkle ilgili
bir görüş belirtilmemiş, aksine çevre gezisi için uygun
bir yol olduğu aktarılmıştır. V. cümlede belirtilenlere
329. I. cümlede geçen “... ilköğretim öğrencileri arasında...”
dair D seçeneğinde verilen bilgi yanlıştır.
Yanıt Dʼdir. sözünde, bu araştırmanın kimler üzerinde yapıldığın-
dan söz edilmiştir. II. cümlede “...kız çocuklarının
%60ʼının iletişim, erkek çocuklarının %55ʼinin oyun
326. II. cümlede “…değerli bir roman ya da öykü, kitapçı raf-
amacıyla...” sözünde bilgisayarların cinsiyetlere göre
larında okur bulamadan yaşlanma sürecine giriyor.”
kullanım amaçlarının yüzdeleri verilmiştir. IV. cümlede
denerek bu yapıtların öneminin anlaşılmadığından söz
edilmiştir. III. cümlede, “…yavanlığın, sıradanlığın sı- “... çocukların derslerine yardımcı olması için...” sö-
nırlarını aşamayan, estetikten yoksun ürünler baskı üs- zünde, bilgisayarın hangi amaçla kullanılması beklen-
tüne baskı yapıyor.” denerek bu kitapların nitelikleri ele diği belirtilmiştir. V. cümlede “...öğrencilerin “%55ʼinin
alınmıştır. IV. cümlede “Beğeni konusundaki bu günde 1 - 3 saatini internet başında geçirdiği anlaşıldı.”
aşınma…” denerek beğeni düzeyinin değiştiği ortaya
denerek bilgisayar kullanımının zaman açısından sa-
konmuştur. V. cümlede “…eleştirel düşünme gücüne
ve dil duyarlığına sahip okur…” sözüyle bir okurun yısal verileri belirtilmiştir. III. cümlede ise kaç kişinin
hangi nitelikleri taşıması gerektiği sezdiriliyor. I. cüm- etkin kullanıcı olduğu değil, araştırmanın kaç öğrenci
lede ise “Nitelikli yazınsal yaratılar ilgi görmüyor günü- üzerine yapıldığı hakkında bilgi aktarılmıştır.
müzde.” denmiş ancak ilgi görmemesinin nedeni Yanıt Cʼdir.
açıklanmamıştır. Dolayısıyla I. cümlede belirtilenlere
dair A seçeneğinde verilen bilgi yanlıştır.
Yanıt Aʼdır.

327. I. cümlede, bir İnternet sitesinin güvenilirliğinin anlaşıl- 330. I. cümlede, çok satış yapacağı düşünülen kitapların ön
masının kolay olmadığı belirtilerek bir sorundan bah- plana çıkarıldığı söylenerek saptama yapılmıştır. II.
sedilmiştir. II. cümlede belirtilen birçok sitenin
cümlede, ticari kaygının satış oranı düşük kitapların
yanlışlarla dolu olması, istenmeyen bir durumdur. III.
önemsenmemesine neden olduğu belirtilmiştir. III.
cümledeki haber ajanslarının bile bu internet siteleri-
nin güvenirliğine kanarak onlardan yanlış bilgiler alıp cümlede, çok okunmayan kitapların iade edildiği belir-
yayımlanması, ortada bir yanılgının olduğunu göster- tilerek kitapların durumu ortaya konmuştur. IV. cüm-
mektedir. V. cümlede söz konusu eksikliklerin iki kez lede, yayıncıların ve editörlerin iyi kitapların değil de
düşünmeye neden olduğu belirtilerek çeşitli durumların ilgi çekenlerin peşinde koştuğu söylendiği için olumsuz
ortaya çıkardığı bir sonuç belirtilmiştir. IV. cümlede ise
bir yönelimden bahsedilmiştir, diyebiliriz. Ancak V.
beklentilerin karşılandığı durumlar belirtilmemiş, ter-
sine söz konusu sitelerdeki yazım ve noktalama hata- cümlede değişen bir anlayıştan bahsedilmemiştir. Bu
larından kaynaklanan bıkkınlık dile getirilmiştir. nedenle yanıt E seçeneğidir.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Eʼdir.

154

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

331. I. cümlede, diyet yapanların hatasına değinildiği için 334. I. cümlede nehir söyleşilerin, diğer söyleşilerden ebat
yanlış bir davranıştan söz edilmiştir, diyebiliriz. “Diyet olarak farklı olduğuna değinilerek nehir söyleşinin bir
yapan insan tartıldığında kilo verdiğini sanır.” cümlesi özelliğine değinilmiştir. II. cümlede bu söyleşiyi yapan
bir yanılgı, “Ancak kaybedilen yağ değil, sudur.” cüm- gazetecilerin kahramanları bir köşede sıkıştırmadıkları
lesinde bir gerçek ortaya konmuştur. IV. cümledeki ifa- söylenerek, diğer gazetecilerden daha farklı davran-
deler ise diyet yapanlar için uyarı niteliğindedir. Ancak dıkları belirtilmiştir. III. cümlede, II. cümlede belirtilen
II. cümlede, bazı besinlerin ne kadar alınması gerekti- sıkıştırmamak yargısının nedeninin tekrar görüşmek
zorunluluğu olduğundan bahsedilerek konuyla ilgili bir
ğinden söz edilmemiştir. Bu nedenle yanıt B seçene-
görüş bildirilmiştir. V. cümlede geçen “...daha sert,
ğidir.
daha direkt...” sözleriyle karşılaştırma yapılmıştır.
Yanıt Bʼdir.
Ancak IV. cümlede nehir söyleşi yazmanın zor, yorucu
bir iş olduğu değil, incelikle yapılması gereken bir iş ol-
duğuna değinilmiştir.
332. Son dönemlerde sorulmaya başlanan bu tarz soru-
Yanıt Dʼdir.
larda önce seçeneklere bakılır. Seçeneklerdeki ifade-
lerle parçada yer alan cümleler eşleştirilir. A seçeneği
335. II. cümlede bir taş yolun “İpek Yolu” olarak gösterildiği
ile I. cümle eşleştirildiğinde edebiyat ürünlerini anlaya-
söylenmiştir. Cümlede taş yolun niçin İpek Yolu olarak
bilmek için gerekli koşullara değinildiği görülmektedir.
adlandırıldığına dair bir veri bulunmamaktadır.
II. cümlede gerçeklik eğitiminin insanlar için önemine,
Yanıt Bʼdir.
IV. cümlede, önceki cümlede yer alan duyarlılık kavra-
mıyla ilgili açıklamalara yer verilmiştir. V. cümlede, “Bu
336.Öncüldeki cümlede “dizgini elden bırakmaması” “şap-
alanlardaki eğitimi basit bir meslek eğitimi olarak dü-
kadan tavşan çıkarmaması” sözleri yer almaktadır. Bu
şünmeyelim.” denerek konunun bir yönüne dikkat çe-
ifadelerle sanatla ilgili metinleri inceleyen kişilerin abart-
kilmiştir. VI. cümlede ise sanata zaman ayırmak
maya, aşırıya kaçmamaya özen göstermesi gerekir.
gerektiğine değinilmiş, sanatla ilgilenmenin doğuracağı
sonuçlardan bahsedilmemiştir. Bu nedenle yanıt Eʼdir. Yanıt Aʼdır.
Yanıt Eʼdir.
337.“Her zaman uçurumdan atlamalısın, kanatların sonra-
dan çıkar.” cümlesi cesaretli olmayı ve zorluklarla mü-
cadele etmeyi anlatmaktadır. Uçurum zorlukları, atlama
333. Parçanın I. cümlesinde sinemanın son yıllarda önemi- ise cesareti temsil etmektedir.
nin anlaşıldığına değinilerek bir gelişmeden söz edil- Yanıt Eʼdir.
miştir. III. cümlede (yılda 81 milyondan 17 milyona
düştüğünü gösteriyor.) sayısal verilerden yararlanıla-
338.Parçada geliştirilmiş bilginin, yazarın süzgecinden ge-
rak kanıtlanabilir bir yargıya yer verilmiştir. IV. cümlede
çirilerek sunmak olduğu vurgulanmıştır. Buna en yakın
“...ancak sinema kültürünün televizyondaki sinema kül-
ifade belli bir bilgi birikiminin vurgulandığı cümledir.
türünden farklı olduğu gözden kaçırılmamalı.” denerek
konunun bir yönüne dikkat çekilmiştir. V. cümlede, Yanıt Eʼdir.

“...söz konusu düşüşün, ʻizleyicilerin sinemaya gitmek


yerine evde televizyon izlemeyi tercih ettiğiʼ savıyla ge-
çiştirilemeyeceği kabul edilmeli.” denerek bu konu üze- 339.Parçanın III. cümlesinde öznel bir ifadeye yer verilme-
rinde daha geniş kapsamlı düşünülmesi gerektiği miştir. Anlatılanlar kanıtlanabilir niteliktedir ve kişisel gö-
belirtilmiştir. Ancak II. cümlede gereksinimlerin karşı- rüş içermemektedir. I. cümlede “en görkemli”; II.
lanmadığından değil, sinema izleyicisinin sayısını gös- cümlede “muhteşem yapı”; IV. cümlede “önemli yapı”;
teren bir tablodan bahsedilmektedir. V. cümlede “olağanüstü yapı” ifadeleri öznel ifadelerdir.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Cʼdir.

155

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

340.Parçada verilen VI. cümlede “... görüntüleri birbirine ek- 346.IV. cümlede “... çekiciliğine sahip olmakla birlikte kültü-
lemek gerekiyordu.” ile bir zorunluluktan söz edilirken rel olmaması”
“... montaj yaparak sağlandı.” ifadesiyle de başvurulan VI. cümlede “... kendi kendine öğrenebilmeyi başarmış
yöntemden bahsedilmiştir. biri değildi ... Latinceye eşsiz dizeler kazandırmıştı.”
ifadeleri olumlu ve olumsuz yargıları vermektedir.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Eʼdir.

341.I, III ve IV. cümleler nesneldir (kanıtlanabilir). II. cümle-


de “gerçek kimliğine kavuşmuş şehir” sözü öznel (kanıt-
lanamaz) ifadelerdir. V. cümlede ise “dünyanın
kıskandığı şehir haline gelmiş” sözüyle yorum yapılmış-
tır ve öznel (kanıtlanamaz) ifadelerdir. 347.Paragrafın IV. cümlesinde, çocukların kitap seçerken
Yanıt Cʼdir. neyi ölçüt aldıkları açıklanmamıştır. Bu cümlede çocuk-
ların okudukları kitaplardaki kahramanlara benzemeye
çalıştıkları ile ilgili görüşe yer verilmiştir.
342. A seçeneğinde verilen yapının 1091 – 1092 yıllarında
onarılmasının kanıtı, çiçekli ve küfi yazıyla yazılmış ki- Yanıt Dʼdir.
tabedir.
Yanıt Aʼdır.

343. Kişisel görüş, yorum, değerlendirme, duygu içeren ifa-


348. I. cümlede sözü edilen “Kişisel tıp” kavramının ne
deler öznel (subjektif) anlatımlıdır. Nesnel (objektif) an-
olduğu II. cümlede verilmiş. Kişisel tıbbın tedavinin
latımlı cümleler ise kişiden kişiye değişmeyen yargılar
genetik yapı göz önüne alınarak uygulandığı yeni bir
içerir.
dönem olarak nitelendirildiği açıklaması “kişisel tıp”
Buna göre, II. cümlede “büyülenmiş gibi dinlediler”, III.
konusunda okuyucuya ayrıntılı ve net bir bilgi verdiği
cümlede “ilk kez duyduklarından emindim”, IV. cümle-
de “o muhteşem şiir” ve V. cümlede “o dizelerin büyü- için parçada A şıkkında verilen I. cümle,kendisinden

süyle” ifadeleri kişisel görüş içermektedir. I. cümlede önceki yargının açıklaması niteliğindedir.
ise nesnel bir ifadeye yer verilmiştir. Yanıt Aʼdır.
Yanıt Aʼdır.
349. I. cümlede hastalığın yol açtığı durum olarak ağrı kesici
ilaç bağımlılığı verilmiş. II. cümlede bir çalışmanın
344. Parçanın II. cümlesinde “sanılan” sözcüğü ile tahmin sayısal değeri olarak her yüz migren hastasından sek-
yapılmıştır. “3,5 milyon yıl önce yaşadığı belirlendi.” izinin her gün ya da iki günde bir ağrı kesici kullanması
sözün de bir kesinlik söz konusudur.
verilmiş. III. cümlede ilaç kullanımıyla ilgili olarak yüz
V. cümlede “... 1904 yılında yine Giritʼte bulunan”
hastadan sekizinin “ilaç bağımlısı” olması verilmiş. IV.
sözünde kesinlik bulunmaktadır. “sanılıyordu” sözünde
cümlede ilaç almada gerekli koşullara uyulmadığında
ise bir tahmin bulunmaktadır.
doğacak tehlike olarak alınan ilaçların migreni kro-
Yanıt C'dir.
nikleştirmesi verilmiş. Ancak V. cümlede ilaç alışkan-
lığından kurtulmak için uygulanabilecek bir yöntemden
söz edilirken E şıkkında verildiği gibi migren te-
345.Parçada II.cümlede Kundera hakkında bir saptama ya-
davisinde kullanılmak üzere yeni bir yöntem bulun-
pılmıştır. Herhangi bir yapıtın olumlu – olumsuz yanla-
rına dair bir bilgi değerlendirilmemiştir. duğundan söz edilmemiştir.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Bʼdir.

156

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

350. Parçanın I. cümlesinde Türkiyeʼnin dağcılık sporuna 353. I. cümlede Ankaraʼdaki Antik dönemden kalan yapıt-
ilgi duyanlar için çok farklı seçeneklere sahip bir ülke lardan Roma Hamamıʼnın tarihi verilmiş, ama antik
olduğu saptanmış. III. cümlede Ağrı Dağıʼnın ülkenin
çağın özelliklerine değinilmemiş, II. cümlede hamamın
en çok ilgi çeken dağlarından bir olduğu belirtilerek en
bugün ayakta kalan bölümleri bildirilmiş, ama bu
yüksek dağ olması nedeniyle bir dağın özellikleri belir-
tilmiş. IV. cümlede dağa tırmanma nedeni olarak yapının önemi üzerinde durulmamış. IV. cümlede Au-
Nuhʼun gemisini bulma verilmiş. V. cümlede Ağrı gust Tapınağı ile Hacı Bayram Veliʼnin türbelerinin bir-
Dağıʼnın tırmanması kolay bir dağ olması gibi diğer birine yakınılığı üzerinde durulmuş, ama bu iki yapının
özellikleri verilmiş. Ancak II. cümlede ülkemizin başlıca korunması için yapılan çalışmalar belirtilmemiş. V.
dağcılık parkurları verilirken B şıkkında belirtildiği gibi
cümlede her iki yapının da bugün ayakta durduğu ver-
dünyanın en önemli tırmanma merkezlerinden biri
olduğu belirtilmemiştir. ilmiş ama çirkinliklerinden söz edilmemiş. III. cümlede
Yanıt Bʼdir. ise tiyatro binasının kaderine terk edilmiş olmasıyla bu
yapının bakımsız kaldığı belirtilmiştir. Parçayla ilgili
olarak verilen şıklar içinde C şıkkı doğrudur.
Yanıt Cʼdir.
351. Parçanın I. cümlesinde söz konusu mimarın mesleki
anlayış olarak çevreye ve insana karşı sorumlu olması
verilmiş. II. cümlede mimarın yenilikçi yanı olarak 354. I. cümlede yaygın bir durum olarak pek çok insanın
“eski”den uzak duran mimarlardan biri olarak verilmiş. eşyalarının kölesi olması verilmiş. II. cümlede
IV. cümlede sözü edilen mimarın alışılmamış eşyalarına bağlılığı tutku haline getiren insanlardan
malzemelerin dışında kullandığı malzemelere örnek “Evine hırsız girerse korkusuyla evden çıkmayanlar”
olarak suya karşı yalıtılmış karton, kağıt boru, bambu diye söz edilmiş. II. cümlede ev kavramının eşyayı
ve prefabrike ahşap kullanması verilmiş. V. cümlede değil, sevgiyi ve huzuru çağrıştırması gerektiği belir-
mimarın amacı olarak temiz bir çevre ve temiz bir tilmiş. IV. cümlede değiştirilmesi gereken tutum olarak,
dünya yaratma verilmiş. III. cümlede ise mimarın kul- eşyalarımızı eskitmekten, kırmaktan korkmamak ver-
landığı modern ve alışılmışın dışında malzemelerden ilmiş. V. cümlede ise eşyaların insana hizmet etmesi
söz edilmiş ama geleneksel malzemelerden uzak gerektiği, insanların eşyalara hizmet etmemesi gerek-
durma nedeni belirtilmemiş. tiği vurgulanmış, ama konuyla ilgili örnekler veril-
Yanıt Cʼdir.
memiş. Bu nedenle E şıkkı yanlıştır.
Yanıt Eʼdir.

352. I. cümlede gidilen yerin etkilenilen özellikleriden böl-


genin doğal güzellikleri, kişilerin cana yakınlığı ve-
355. Parçada, bir karikatüristin çizdiklerini kitaplaştırma
rilmiş. II. cümlede gidilen yerin dikkat çeken bir yönü
düşüncesi ve bunun nedenleri anlatılmıştır. İkinci
olarak nüfusun azalması verilmiş. III. cümlede köylerin
cümle “bu nedenle” şeklinde başladığına göre, “neden”
bir özelliği olarak yalnızca bir grup köylünün yaşaması
(sebep, gerekçe) sorulduğu anlaşılmaktadır.
verilmiş VI. cümelede neden olarak köydeki iş
Parçanın konusu, yapılan açıklamalar ve kullanılan
olanakları az olduğu için gençlerin iş aramaya başka
ifadeler dikkate alındığında, açıklamanın, B seçeneğin-
yerlere gitmeleri verilmiş. Ancak V. cümlede herhangi
deki soru ile örtüştüğü anlaşılmaktadır: “Bir karikatürist
bir tahmin olmadığı gibi sayısal verilerle kesin bir yargı
olarak çizdiklerinizi neden bir kitapta toplamayı
verilmiş. Bu nedenle D şıkkında verilen V. cümle
düşünüyorsunuz?”
parçada bulunmamaktadır.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Bʼdir.

157

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

356. Parçanın üçüncü cümlesinde sorunun cevabı ve- 360. Parçada, yazarın çocukluk yıllarında kış günlerini nasıl
rilmektedir: “Benim pedagoji eğitimim var ama gördüm geçirdiğinden söz edilmiştir. Bu da yazarın yaşadığı kış
ki bu bana, sonraki yıllarda yaptığım öğretmenlikten günlerinden birinin öykülenip betimlenmesiyle gerçek-
edindiklerimi verememiş.” Bu cümle ve sonrasından leştirilmiştir.
anlaşılıyor ki parçada düşüncesini dile getiren öğret- Parçada ne anlatılmaktadır, sorusuna verilecek cevap
men kitaplarını yazarken “mesleğinde kazandığı şudur: “Yazarın çocukluk yıllarında kış günlerini nasıl
deneyimlerden” yararlanmıştır. geçirdiği anlatılmıştır.”
Yanıt Dʼdir. Yanıt Eʼdir.

361. Soru kalıbında, parçanın ana düşüncesi istenmekte-


357. Parçada geçen, insanoğlunun beyin gücüyle madde dir. Paragrafın okuyucuya iletmek istediği mesaj,
ve enerjiyi kendi yararına kullanıp en gelişmiş teknolo- konuyla ilgili savunduğu düşünce, ana düşüncedir.
jileri üretmesi, “beyin gücünün yaşama olumlu etki- Paragraflarda genellikle ilk cümlede konu, son cüm-
leri”dir. “Ne var ki” ifadesi, öncesindeki düşüncelerin lede ana düşünce belirtilir. Bu bilgilerden hareketle
karşıtının belirtileceği anlamına gelir. Bu cümlede de parçada “yazılı anlatımın, dili korumanın temel koşulu
insanoğlunun yalnızlığı duyumsaması, korku, kaygı, olduğu”nun vurgulandığı söylenebilir.
üzüntü duygularını derinden hissetmesi dile getirilerek Yanıt Eʼdir.
“beyin gücünün yaşama olumsuz etkileri” belirtilmiştir.
Aynı zamanda III. cümle olumlu bir yargıyı ifade eden 362. Soru kalıbında, parçanın ana düşüncesi istenmekte-

“başarmıştır”; IV. cümle de olumsuz bir yargıyı ifade dir. Parçada, kitapları piyasaya yeni çıkan yazarların,

eden “yol açmıştır” eylemiyle tamamlanmıştır. Bu ne- kitaplarını tanıtmayı amaçlayan toplantılar düzenlen-

denle parçada, insanoğlunun beyin gücünün “yaşamı mesine getirilen eleştiriler anlatılmıştır. Parçanın yazarı

hem olumlu hem olumsuz yönden etkilediği” belir- bu eleştirilerin haksız olduğunu dile getirmiştir.
Dolayısıyla parçanın yazarı, “yazarların, kitaplarını
tilmiştir.
duyurma çabalarına gösterilen tepkilerden” yakınmak-
Yanıt Aʼdır.
tadır.
Yanıt Eʼdir.

358. Parçada, insanı hayatında değişiklik yapmama yanıl-


363. Ana düşünce sorularında, paragrafın yazılış amacı,
gısına düşüren etken üçüncü cümlede belirtilmiştir:
okuyucuya vermek istediği mesaj belirlenmelidir. Para-
“Çünkü sürüp giden belli bir yaşama koşullanmış du-
grafın bütününde, öğrenim görmenin önemi vurgulan-
rumdadır.” Bu da insanın, içinde bulunduğu yaşam
mıştır. Öğrenimin, kişinin ayakta kalmasını sağladığı,
düzenini kabullenmesi demektir. yalnızca kadınlar için değil, birey olarak hepimiz için
Yanıt Cʼdir. geçerli olduğu vurgulanmıştır. Dolayısıyla, “okumuş ol-
manın insanları güçlü kıldığı” ana düşüncedir.
Yanıt Cʼdir.

359. Parçada, söz konusu sanatçıya ait öykü ve romanlarla 364. Parçanın yazarı, parçada, çocukken okuduğu kita-
pların kendisinde iz bıraktığını, okuma serüvenine
onların senaryolaştırılmış şekillerinin birbirinden farklı
başlayış hikayesiyle anlatmıştır. Parçanın son cüm-
olduğu anlatılmıştır. Yazar, sinema ya da televizyon lesinde, şimdi bile bunaldığında, o izlere sığındığını
dizisine uyarlanan yapıtlarının “kendi yapıtı” olmaktan belirtmiştir. Buradan hareketle, çocukken okunan kita-
çıktığını ifade etmiştir. Bu açıklamayla D seçeneğin- pların etkisinin kolay kolay silinmediği yargısına ulaşa-
biliriz.
deki soru örtüşmektedir.
Yanıt Dʼdir.
Yanıt Dʼdir.

158

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

365. Parçada geçen “yazdıklarının birbirinden kopuk olma- 371. Bu parçanın yazarına göre, iyi bir yazar olabilmek için
ması”, “yarına kalması” ifadelerinden hareketle, söz öncelikle yetenek gerekmektedir. Bunun ötesinde “iyi
konusu yazarın kalıcı, nitelikli, birbiriyle konusal açı- bir kaleminiz olabilir ama hayata bir itirazınız yoksa iyi
dan ilgili yazılar yazdığı söylenebilir. bir yazar olamazsınız” diyerek yazar olabilmek için
Yanıt Bʼdir. yaşama, karşı (muhalif) bir tutum içinde olma gereklil-
iğini belirtmiştir.
366. Parçada geçen, “Yabancı bir kent ne kadar güzel Yanıt Cʼdir.
olursa olsun, ana yurttaki sıradan bir kentin bile yerini
tutamaz.” cümlesinden, söz konusu kişinin ülkesini 372. Bu parça, bir şey ne kadar çoksa değeri de o kadar

sevdiğini; “Ülkemin adından şiirle söz ettirmek, bana azdır, düşüncesinden yola çıkılarak yazılmıştır.
Yazarın, önceleri bir tutku olarak baktığı “fotoğraf
gurur veriyor.” cümlesinden de ülkesini tanıtma çabası
çekme” uğraşının değerini kaybetmesindeki etkenler,
içinde olduğu anlaşılmaktadır.
çektiği fotoğrafların çokluğu ve bu nedenle fotoğraflar
Yanıt Aʼdır.
üzerine düşünmemesidir. Bu durum da kolayca elde
edilen görüntülerin insanları düşünce tembelliğine itip
belleksizleştirdiğini göstermektedir.
367. Parçada öykü kişileriyle ilgili söylenen, “Bana göre
Yanıt Dʼdir.
onlar, öykülerini içlerinde saklayan istiridyelerdir. Böyle
olunca da bana inciyi bulup çıkarmak kalıyor.” söz-
lerinden hareketle öykü kişilerinin anlatılmaya değer
373. Bu parçada, bir tabiat manzarası betimlenmiş ve bu
gizli yönler taşıdığı söylenebilir.
manzaranın insanda uyandırdığı (korku uyandıran,
Yanıt Dʼdir.
hayranlık...) duygular belirtilmiştir. Dolayısıyla yanıt
Aʼdır. Parçada iklimin insan üzerindeki etkilerinden söz
368. Parçada şair, şiirlerindeki doğayla ilgili ayrıntıların edilmemiştir. Bir manzara betimlenmiştir. Söz konusu
yaşamından izler taşıdığını belirtip çocukluğunun, manzarada “korku uyandıran” bir görünümden söz
doğayla iç içe geçtiğini anlatmıştır. Bunun sonucu edildiği için doğanın mutluluk kaynağı olduğuna da
olarak da doğa ile şiirleri arasında bir bağ kurduğunu ulaşılamaz.
belirtmiştir. Buradan hareketle şiirlerinin, çocukluğunda Yanıt Aʼdır.
yaşadığı çevreden beslendiğini düşünen biri olarak
nitelendirilebilir şair.
Yanıt Eʼdir. 374. Parçada, yazarın “sorular sorup soruların yanıtını okur-
dan beklemesi” bir tutumdur. Yazar, bu tutumla okuru
369. Parçaya göre şair, şiirde susup anlatamadıklarını öykü düşünmeye, yorum yapmaya yönlendirmeye çalış-
ve romanları aracılığıyla ana hatlarıyla vermektedir. Bu maktadır. Çünkü bir soruya yanıt vermek için onu
da öykü ve romanlarıyla ilgili olarak şiirlerini açıklayıcı düşünmek ve yorumlamak gerekmektedir.
nitelik taşıdığını göstermektedir. Yanıt Cʼdir.
Yanıt Bʼdir.

375. Parçada farklı düşüncelerin küçümsenmesi, onlarla


alay edilmesi eleştirilmektedir. Bu tavrın tartışma an-
370. Parçada söz konusu şair için “hissettikleri ve layışına sığmadığı; düşünceye, sanata saygı göster-
düşündüklerinin uyum içinde olması” ile ifade edilen memek, değer vermemek olduğu belirtilmiştir. Bundan
“duygu ve düşüncelerini dengeli biçimde anlatması”dır. hareketle “düşünceleri saygı sınırları içinde tartışmak
gerektiği” vurgulanmıştır.
Yanıt Aʼdır.
Yanıt Dʼdir.

159

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

376. Parçanın yazarı, sanatta yeniliklere açık bir insan 381. Parçada, 1960ʼlı yıllarda çekilen Türk filmlerinde,
olduğunu dile getirmiş, herkesin yenilikçi olması karakterlerin sanatlı ve özentili yani “yapay” bir dille
gerektiğini savunmuştur. Bunun sonucu olarak da konuşturulmaları eleştirilmektedir.
kitabını, dilin olanaklarıyla, yalnızca dilin içinde kalarak Yanıt Cʼdir.
yazdığını, bunun yeni bir yaklaşım olduğunu ama bu
farklılığın görülmediğini belirtmektedir ve bu görülme- 382.Parçada sözü edilen kişi için, “hayran kalırsınız” ifade-
yişten yakınmaktadır. sinden “çevresindekilerce beğenilip sevildiği”; “paylaş-
mayı bilen” ifadesinden “bilgi ve birikimini başkalarına
Yanıt Aʼdır.
aktardığı”; “bağnazlıktan uzak, irdelemeyi, tartışmayı
bilen” ifadesinden “eski ve tutucu düşüncelere bağlı kal-
madığı”; “düşüncelere saygılı, insanlara sevgiyle anla-
yışla yönelen” ifadesinden “başkalarının görüşlerine
377. Bu parçada beklemenin “büyülü bir güzelliği” olduğu, karşı hoşgörülü olduğu” anlaşılmaktadır.
“yaşanan en güzel şeyin bile bekleme sürecinin değer- Ancak kimseyi kırmamak için tartışmaktan kaçındığına
ine ulaşamayacağı” vurgulanmaktadır. Parçaya göre, yönelik bir ifade kullanılmamıştır. Sözü edilen kişinin
mutluluk verici şeyleri beklemek onları yaşamaktan tartışmayı bildiği belirtilmiştir.

daha güzeldir. Yanıt Aʼdır.

Yanıt Eʼdir.
383.Parçada geçen “ben ne kadar iyi bir ressamım, dedi-
ğim zaman tükendim demektir” ifadesinden sanatçının
“ürettikleriyle yetinmediği”; “oturur düşünür, zihnimde
planlar sonra tuvale aktarırım” ifadesinden “yapacakla-
378. Parçanın bütünü dikkate alındığında yazarın, “insan-
rını önceden tasarladığı”; “bir resim bir defa yapılır, ay-
ların çeşitli bahaneler öne sürerek okumaya zaman nısını yapmak benim için mümkün değil” ifadesinden
ayırmamasından yakındığı” görülmektedir. Bu “kendini yinelemediği”; parçanın genelinden ve özellikle
düşüncesini, kitap fuarında kendisinden imza isteyen dördüncü ve beşinci cümleden “kendince bir çalışma
bir kişiyle diyaloğunu anlatarak belirtmiştir. yöntemi olduğu” anlaşılmaktadır. Ancak, hiçbir akıma
bağlanamadığına ilişkin bir ifade kullanılmamıştır.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Eʼdir.

384.Parçada, fotoğrafın belgesel ya da sanatsal yönünün


379. Parçada söz konusu yazarın “aylarca uygun bir tek olması veya dünyamızın hem görsel hem düşünsel iz
sözcük araması”, onun yapıtlarını oluştururken çok titiz düşümü olması, “işlevsellik açısından farklı boyutları ol-
davrandığını gösterir. duğunu” gösterir. Bunlar aynı zamanda fotoğraf çeker-

Yanıt Eʼdir. ken yararlanılıp göz önünde bulundurulacak temel


etkenlerdir. Parçanın dördüncü cümlesinde de belirtil-
miştir. Dördüncü cümle aynı zamanda “görüntülerin al-
gılayışımızın bir yansıması olduğunu” açıklamıştır. Son
380. Parçada Çehovʼa göre, bir yazar olarak tek sorumlu-
cümlede geçen “görüntünün düşündüklerinizi yansıt-
luğu olay veya konuyu anlatmaktır. Ele aldığı konunun
ması için çaba harcayın” ifadesi ve öncesinde üzerinde
olumlu veya olumsuz olduğunu belirtmekle yükümlü
durulan “akşam ışığı” ifadesi “görüntüyü saptamanın in-
değildir. Yani okuyucuya ders vermek yazarın görevi celikli bir iş olduğu”nu göstermektedir. Ancak, yaşamın
değildir. Çeldirici olan B seçeneğinde “istedikleri biçim” birbirini izleyen evrelerine tanıklık ettiğine ilişkin bir
ile kastedilen üsluptur. ifade kullanılmamıştır.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Dʼdir.

160

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

385.Parçada, roman okumanın, okuruna birtakım incelikler 389.Parçada geçen, “kendine özgü bir biçemi olan özgün
kazandırması, “yaşamda ayrımına varılamayan ger- bir öykücü” sözlerinden Bʼye; “kırk üç öykünün en az
çekleri sezdirmesi” demektir. Parçada geçen “hele ki dörtte üçü buna tanıklık etmektedir” sözlerinden Cʼye;
sarmışsa okuduğu roman” ifadesinden sonra “beğeni- “Oktay Akbal ya da Orhan Kemal değildir” sözlerinden
len bir romanın okur üzerindeki etkileri”nden söz edil-
Dʼye; “kendine özgü bir kurgu yaklaşımı ve anlatı ev-
miştir. Parçanın bütününde “romanı gereği gibi
reni” sözlerinden Eʼye ulaşılır. Ancak parçada Cahit
anlayabilmek için çaba sarf edildiği”nden söz edilmiştir.
Sıtkı Tarancıʼnın kendinden önceki sanatçılara bakış
Roman okumayla ilgili olarak yine parçanın bütününde
“okurun kendini yeni bir dünyada bulduğu”ndan söz açısına ilişkin bir değerlendirme yoktur.
edilmiştir. Parçada “okurun kendi içine çekildiği” belir- Yanıt Aʼdır.
tilmiştir ancak bunun okurun kendini daha iyi tanıma-
sına olanak sağladığından söz edilmemiştir.
Yanıt Bʼdir.
390.Parçada geçen “öykü serüveninde yükselen değil,
düşen bir başarı grafiği izlediği” sözlerinden Aʼya; “usta
386.Parçada geçen “yapıtlarının her birinde farklı anlatım
bir öykücünün elinden çıkmış sıradan öyküler” sözle-
biçimlerini anımsatan bir havanın olması” yazarın “an-
latımda çeşitliliği önemsediği”ni; “çeviri sırasında zor- rinden Cʼye; “özgünlük arayışının yazma sıkıntısına dö-
luklar karşısında yardım etmesi, önerilerde bulunması” nüşmesi” sözlerinden Dʼye; “yazma serüvenini
yazarın “çevirmenlere yol gösterdiği”ni; “roman tekni- öyküleştirir” sözlerinden Eʼye ulaşılır. Ancak parçada,
ğine bütünüyle hakim olması” yazarın “romanı oluştu- söz konusu yazarın başarısı ve veriminden söz edil-
ran ögeleri ustaca kullandığı”nı; “dilinin zenginliğinin memiştir.
yansıtılması” yazarın “dilin olanaklarından yararlanabil-
Yanıt Bʼdir.
diği”ni gösterir. Ancak, söz konusu yazarın, “başkala-
rına benzememeye çalıştığı”na ilişkin bir ifade
kullanılmamıştır.
Yanıt Cʼdir. 391.Parçada geçen “sevdiği kahvehaneler, girdiği polemik-
ler, evin akan damı, gördüğü rüyalar...” örnekleriyle
Aʼya; “kendisini kendisi yapan süreci bizimle paylaşı-
387.Parça bir bütün olarak değerlendirildiğinde Aʼya; “biri- yor” sözlerinden Bʼye; “içtenlikli bir diyalog” sözlerinden
sine sinirlendiyseniz kararlı olarak ama saldırgan ol- Cʼye; “bazen gülmekten katılıyor, bazen ağlıyor, bazen
madan konuşmalısınız” cümlesinden Bʼye; “öfkenizi de birine kızıyorsunuz” sözlerinden Dʼye ulaşılır.
serbest bırakmalısınız ama kontrollü olarak” cümlesin-
Parçada, yazarın yaşamının akışını değiştirmeye ça-
den Cʼye; ilk cümleden Dʼye ulaşılabilir. Ancak parçada,
lıştığına ilişkin bir ifade yoktur.
E seçeneğinde belirtilen “hiçbir şey olmamış gibi dav-
ranmaya çalışmak” şeklinde bir öneri yoktur. Yanıt Eʼdir.
Yanıt Eʼdir.

392.Parçada geçen “her kitabı bir öncekini aşıyor” sözlerin-


388.İlk cümlede geçen “yalnızca kişisel duygularını yazmayı den Aʼya; “onun şiiri çağının, toprağının, insanının ta-
anlıyor” sözlerinden Aʼya, “özellikle genç yazarların dik- rihi” sözlerinden Bʼye; “büyük bir titizlikle yazdığı”
katli okumaları gerekir” sözlerinden Bʼye; “toplumu-
sözlerinden Cʼye; “okurun duyarlığını geliştiriyor” söz-
muzda yeterince yer etmediğinden zayıf kalmıştır”
lerinden Eʼye ulaşılır. Ancak parçada sözü edilen sa-
sözlerinden Dʼye; “çağına tanıklık etmek” sözlerinden
Eʼye ulaşılır. Ancak parçada günlüklerin özel yaşama natçının değişik konuları işlediğine ilişkin bir ifade
ilişkin olanlarıyla ilgili herhangi bir bilgi verilmemiştir. yoktur.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Dʼdir.

161

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

393.Parçada geçen “böyle bir tutum yaşamı zorlaştırır” söz- 397.Parçada geçen, “dostlarınla ya da başkalarıyla olan iliş-
lerinden Bʼye; “çevresindekilerin yaşamını zorlaştırır” kilerini yazıya yansıtmamak” sözleriyle Aʼya; “işin mut-
sözlerinden Cʼye; “bir tür ulaşılmazın peşine düşmüş- fağına gir; biraz araştır, oku, mesleğin inceliklerini
öğren” sözleriyle Bʼye; “dürüst olmak” ifadesiyle Cʼye;
lerdir” sözlerinden Dʼye; “onun uğruna mücadele et-
“soracağın soruların nerede başlayıp nerede biteceğini
mekten zevk alırlar” sözlerinden Eʼye ulaşılır. Parçada
bilmek” sözleriyle Eʼye ulaşılır. Parçada gazetecilik ya-
kusursuzu arayanların yetkinliğe erişmelerinin uzun pacaklara önerilenler arasında, haberleri hazırlarken
zaman alacağına ilişkin bir ifade yoktur. seçici davranmak yer almamaktadır.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Dʼdir.

394.Söz konusu şairin alıntı cümlesinden, emeğe saygı 398.Parçada geçen, “kendime haksızlık ediyormuşum gibi
duyan, iyimser ve anlayışlı biri olduğu; alçakgönüllü ve geliyor” ifadesiyle Aʼya; “bunlar, benim bundan sonraki
hoşgörülü olmasından da kendini olduğundan aşağı yaşamımda uğraşmak istemediğim şeyler” ifadesiyle
gösteren biri olduğu düşünülebilir. Ancak yeterince ta- Bʼye; “görmek istediğim filmler, tiyatrolar, okumak iste-
nınmamış olduğuna ilişkin bir ifade yoktur. diğim kitaplar, gitmek istediğim yerler...” ifadesiyle Dʼye;
“bana ne diyerek genel yayın yönetmenliği yapılmaz”
Yanıt Cʼdir.
ifadesiyle Eʼye ulaşılır. Parçada, sözleri söyleyen kişi-
nin, ağır yaşam koşulları nedeniyle yorulduğuna ilişkin
bir ifade yoktur.
Yanıt Cʼdir.

395.Sözü edilen sanatçının şiirlerinin her zaman canlı, ha- 399.Parçada geçen “önce dolmakalemle yazıp sonra bilgi-
reketli ve coşkulu olması, heyecan verip (A) duygusal sayara aktarması” ifadesiyle Aʼya; “hastalık derece-
nitelikler barındırdığını (C) gösterir. Her dizesinin ışık sinde hassasiyet” ifadesiyle Cʼye; “her gün aksatmadan
vermesi, yol göstermesini (E); kalıcı olması, uzun süre çalışmak” ifadesiyle Dʼye; “elimden çok iş çıkmıyor,
unutulmamasını (D) gösterir. Parçada sanatçının oku- yavaş yazıyorum” ifadesiyle Eʼye ulaşılır. Parçada, söz
run tepkilerini önemsediğine ilişkin bir ifade yoktur. konusu sanatçının yazdıklarını yayımlamaktan kaçın-
Yanıt Bʼdir. dığına ilişkin bir ifade yoktur.
Yanıt Bʼdir.

396.Parçada geçen “her tablodan anlatılmaz bir tat aldım” 400.Parçada geçen “insanın en temel gereksinimlerinden
sözleriyle Bʼye; “biçimin her zaman ön planda olması biri olan iletişimi sağlaması” ifadesiyle Aʼya; “genetik bir
gerektiği” sözleriyle Cʼye; “bir şiir okuyan, bir ezgi din- özellik, kültürel bir süreç” ifadesiyle Bʼye; “söze dönüş-
leyen insan neler duyar düşünürse” sözleriyle Dʼye; “ba- mesinin, doğal biçimde öğrenilmesini zorunlu kılması”
zılarında biçimle renk arasında uyum, bazılarında ifadesiyle Cʼye; “dil bilimin, dilleri, dillerin değişimlerini
çekişme” sözleriyle Eʼye ulaşılır. Ancak parçada renk- ve işleyişlerini incelemesi” ifadesiyle Dʼye ulaşılır. Par-
lerle, istenenin gereği gibi anlatılmadığı söylenmemiş- çada, dilin, değişmesi güç bir kurallar dizgesi oluştur-
tir. Sadece biçim, renkten ön planda tutulmuştur. duğuna değinilmemiştir.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Eʼdir.

162

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

401.Bʼdeki sorunun yanıtı: “Yabancı dil öğrenmenin sağla- 405.Soru kökündeki cümlede geçen “esini kendim çağırı-
dığı yararlar, yeni dünyaları tanımak, bilgiye ve bilime rım masama” ifadesi, parçadaki uygun yerin bulunması
ulaşmayı kolaylaştırmaktır.” Cʼdeki sorunun yanıtı: için bir ipucudur. Parçada, IV numaralı yerde, “Onu
“Sözlüklerde verilen açıklamalar okurun bilmediği söz- nasıl mı çağırırım?” sorusu sorulduğuna göre, önce-
cüklerle oluşturulduğu için Türkçe sözlüklere gerek- sinde “esin” sözcüğünden söz edilmiş olmalıdır. Çünkü
sinme duyulması yönüyle Türkçe sözlüklerin, yetersiz “onu” sözcüğüyle kastedilen “esin”dir. Dolayısıyla soru
yabancı dil sözlüklerine yardımcı olduğunu söyleyebili- kökündeki cümle düşüncenin akışına göre, IV numaralı
riz.” Dʼdeki sorunun yanıtı: “Yabancı dil sözlüklerinin yere getirilmelidir.
özensiz hazırlanması ve açıklamaların eski Türkçeyle Yanıt Dʼdir.
yapılması eleştirilmektedir.” Eʼdeki sorunun yanıtı: “Gü-
nümüz uygarlığının temel dayanağı bilimsel bilgidir.”
406.Paragrafı ikiye bölme sorularında, konunun veya ko-
Ancak sözlük kullanılmadan yabancı dilin niçin öğreni-
nuya bakış açısının değiştiği cümle tespit edilmelidir.
lemeyeceğinin yanıtı parçada yer almamaktadır.
Parçanın ilk üç cümlesinde, masalların amacı ve kim-
Yanıt Aʼdır. lere hitap ettiği üzerinde durulmuştur. Ayrıca II. cümle-
deki “oysa”, III. cümledeki “çünkü” bağlacı, ilk üç
402.Parçada geçen “öykünme, sanatçının çıraklık döne- cümlenin birbirinin devamı olduğunu gösterir. IV. cüm-
minde gereklidir” ifadesiyle Aʼya; parçanın bütünü dik- lede ise “masal” konusunun bir başka yönü olan “masal
kate alınarak Bʼye; “ama öykünme devam ederse o bir kahramanları”ndan söz edilmeye başlanmıştır. Yani
sanatçı olmaz zanaatçı olur” ifadesiyle C ve Eʼye ulaşı- konu başlığı değişmiştir. Bu nedenle ikinci paragraf IV.
lır. Parçadan, başarılı bir sanatçının gözlem ve araştır- cümleyle başlamalıdır.
maya öncelik vermesi gerektiği çıkarılamaz. Yanıt Cʼdir.
Yanıt Dʼdir.
407.Parçada, dilin bir anlaşma aracı olduğu; sözcüklerin
403. Parçada geçen “peki ya böyle olsaydıdan yola çıkı- birer anlamı ve zihinde uyandırdığı imgeleri (hayal) ol-
larak yapılan bir zihin güçlendirme etkinliği” ve “başka duğu anlatılmıştır. Parçanın sonunda “kısaca söylemek
bir benliği tanımak” ifadelerinden Aʼya; “yaşam, okurun gerekirse” dendiğine göre, anlatılanların veya konunun
karşısına daha önce hiç görünmediği bir biçimde çıkar” toparlanması gerekir. Düşüncenin akışına göre parça,
ifadesiyle Bʼye; “yaşamın ve insanın bütün karmaşık- her sözcüğün bir anlamı ve düşündürme gücü vardır,
lığı, bilinmezliği daha kolay anlaşılır” ifadesiyle Dʼye; şeklinde tamamlanmalıdır. Diğer seçeneklerin, parçada
“okur kendi benliğinden çıkıp okuduğu karakterin dün- anlatılan ve savunulanlarla bağlantısı yoktur.
yasına yerleşir” ifadesiyle Eʼye ulaşılır. Ancak parçada, Yanıt Aʼdır.
okumanın sorunlarımızı çözmenin en etkili yolu oldu-
ğuna ilişkin bir ifade bulunmamaktadır.
408.Parçada, sanattaki “gerçekliği yeniden yaratma ça-
Yanıt Cʼdir. bası”nın edebiyatta da olduğu belirtilmektedir. Parça-
nın sonundaki “ama” bağlacı, öncesinde savunulana
404.Parçada geçen “herkesin kendine göre en az kalori karşıt bir yargının belirtilmesi demektir. Düşüncenin akı-
eşiği vardır, bu sınırın altına düşülmemelidir” ifadesiyle şına ve seçeneklere bakıldığında bu parçada ama bağ-
B ve Eʼye; “en düşük miktara yakın ölçüde besin tüke- lacının, karşıt bir tez öne sürmek için değil, edebiyattaki
terek yaşamak gerekiyor” ifadesiyle Dʼye; “eski bir ar- gerçekliğin diğer sanat dallarından farklı olduğunu be-
kadaşınızın size çok sağlıklı ve iyi göründüğünüzü lirtmek için kullanıldığı anlaşılmaktadır. A, C, D ve E se-
söylemesi, ömrünüzü uzatıyor çünkü ruh sağlığınız ko- çeneklerinde bu fark belirtilmiştir. B seçeneğinde ise
runmuş oluyor” ifadesiyle Cʼye ulaşabiliriz. Parçadan, edebiyatın işlevlerinin olduğundan söz edilmiş ve konu
zayıflık her zaman için sağlık demek değildir, yargısını bütünlüğünün dışına çıkılmıştır. Çünkü son cümlede
çıkaramayız. Çünkü, en iyi beslenme, yaşamı en az ka- edebiyatın işlevlerinden değil, edebiyattaki gerçekliğin
kaynaklarından söz edilmiştir.
loriyle sürdürmektir, yargısı yer almaktadır.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Aʼdır.

163

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

409.Parçada geçmişe dayalı bir gözleme yer verilmiş, bu- 414.Parçada, öz güveni olmayan çocukların korkuları, kay-
nunla ilgili bir örnek üzerinde açıklamalar yapılmıştır. gıları, davranışları, düşünceleri anlatılmıştır. Bu tür ço-
Ancak VI. cümlede oyun çağındaki çocuklardan öte, cukların, başarısızlık ve utançtan uzak durmak için
oyun çağından bağımsız ve derslerine hiç çalışmayan geliştirdikleri yol, “hiçbir girişimde bulunmamak”, şek-
çocuklardan söz edilmiştir. Ayrıca VII. cümlede “bunu”
linde parçada verilmiştir. Bu nedenle “çok çalıştım ama
sözcüğü ile anlatılmak istenen VI. cümle: “Tabii dersle-
başarısız oldum.” demektense “Bunu denemeye bile
rine hiç çalışmayan çocuklar da vardır.” değil; V. cüm-
kalkışmadım.” demeyi tercih ederler.
ledir: “Halbuki çocukluk çağı oyun çağıdır.”
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Eʼdir.

410.Paragrafı ikiye bölme sorularında, konunun veya ko- 415.Parçanın ilk dört cümlesinde, antoloji hazırlanırken şiir
nuya bakış açısının değiştiği cümle tespit edilmelidir. seçimi konusunda görüşlere yer verilmiş ve bu seçimin
Parçanın ilk üç cümlesinde “her şeyi biliyorum” düşün- öznel olduğu vurgulanmıştır. Ancak V. cümlede antolo-
cesinin olumsuz yanlarına değinilmiştir. Ancak IV. cüm- jilerin değerlendirme bölümünden söz edilmeye baş-
lede konu değişmiş, “güzel dinleme ve anlama lanmıştır. Bu bölümde estetiğin nesnel ölçütlerinin
sanatı”nı bilen kişinin özelliklerine değinilmiştir. geçerli olduğu söylenmiştir. Yani konu değişmiş, başka
Yanıt Cʼdir. bir konuya geçilmiştir. Bu nedenle ikinci paragraf V.
cümleyle başlamalıdır.
Yanıt Dʼdir.
411.Parçada söz konusu yazarın, yapıtını oluşturma aşa-
masında bir geziye çıkması; bu gezide gördüğü yerler
ve tanıştığı insanları, yorum yapmadan olduğu gibi yan- 416.Soru kökündeki cümlede geçen “bu saygı” ifadesi bir
sıtması ve gerisini de okuyucuya bırakması anlatıl- ipucudur. Çünkü cümleye “bu saygı” şeklinde başla-
maktadır. Boş bırakılan yerde gördüklerini yorum mak, bu cümlenin öncesinde “saygı” sözcüğünden söz
yapmadan anlatmasının sebebi verilecektir. Parçanın edilmiş olması demektir. Numaralandırılmış cümlelere
sonunda “gerisi okuyucunun işidir” ifadesiyle okuyucu- bakıldığında III. cümlenin “gerçeğe duyulan saygıdır”
nun okuma sürecinde etkin olması ve kendi kararını şeklinde tamamlandığı, dolayısıyla soru kökündeki
kendi vermesi gerektiği anlatılmaktadır. cümlenin III. cümleden sonra gelmesi gerektiği anlaşı-
Yanıt Aʼdır. lır.
Yanıt Cʼdir.
412.Paragrafı ikiye bölme sorularında, konunun veya ko-
nuya bakış açısının değiştiği cümle tespit edilmelidir.
417.Parçanın genelinde görme, son cümlesinde (muz şe-
Parçanın ilk dört cümlesinde karikatürün tanımına ve
özelliklerine değinilmiştir. V. cümlede ise karikatürden keri alsam sanki gelecek mi ağzımın tadı) tatma duyu-
değil, karikatür sanatçılarından söz edildiği dolayısıyla suna seslenilmiş, yani parçada birden çok duyuya
konu değiştiği için ikinci paragraf V. cümleyle başlama- seslenilmiştir. Parçada anlatılanlar 1. tekil kişiyle (ben)
lıdır. anlatılmıştır. Bu, parçada geçen “istedim, anlayacak-
Yanıt Dʼdir. tım, aldım” sözcüklerinden anlaşılmaktadır. Parçanın
yazarı, çocukluğunun geçtiği sokağın bugünü ve dünü
413.Parçada, İstanbulʼun farklı alanlarla ilgilenen pek çok hakkında kişisel düşüncelerini belirttiği için parçada öz-
insan için, esin kaynağı olabilecek malzemeye sahip ol-
nellik söz konusudur. Parçanın öznel olduğu, parçada
duğu anlatılmaktadır. Bu düşünce, şehircilik eğitimi gö-
geçen “bağışlanamaz yanlışlık, buruk bir tat” sözlerin-
renler ve edebiyatçılar örneklendirilerek
somutlaştırılmıştır. Ancak V. cümlede bu düşünceden den de anlaşılmaktadır. Yanıt beklemeyen ve gerektir-
bağımsız bir hayal, bu hayali gerçekleştirememenin piş- meyen sorular, sözde soru cümlesidir. Dolayısıyla son
manlığı ve kişinin kendini avutmasından söz edilmiştir. cümle “...muz şekeri alsam sanki gelecek mi ağzımın
Ayrıca IV. cümlede “edebiyatçılar” ile VI. cümlede “ro-
tadı?” sözde soru cümlesidir. Tanım, “bu nedir” sorusu-
mantizm” sözcükleri bu iki cümlenin anlamca birbirine
bağlı olduğunu göstermektedir. nun yanıtıdır. Parçada tanımlama yapılmamıştır.

Yanıt Dʼdir. Yanıt Dʼdir.

164

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

418.Parçada “ben güneşten kaçmak için perdeler çekili, tut- 421. Parçanın I, II, III ve IV. cümlelerinde anne-babaların
kuyla Uzay Yoluʼnu izliyorum” cümlesi neden-sonuç çocuklarını hayatlarında nasıl merkeze oturttukların-
cümlesidir. “Buram buram 1970ʼler Türkiyeʼsi kokuyor dan söz edilmiş. V. cümlede ise sınırlarını bilen bir
bu dizi.”, “Ömrüm boyunca kıştan yakınıp şimdi böyle çocuğun kendini güvende hissetmesi, sınırların kalk-
bir ortamda olmam aslında hiç yakınmamam gereken ması durumunda çocukta doyumsuzluğun başlaması
bir durum.” cümlelerinde duygusal ögelerden yararla-
diğer cümlelerde belirtilen tutumların sonucu, çocuk
nılmıştır. “Bazı şeyler zamana karşı direniyor. Söz ge-
üzerindeki etkisi olarak verilmiş.
limi eski televizyon dizileri...” düşüncenin örnekle
Yanıt Eʼdir.
pekiştirilmesidir. “Uzayla ilgili bir dizinin bana memle-
ketimi hatırlatacağını söyleseler inanmazdım ama
buram buram 1970ʼler Türkiyeʼsi kokuyor bu dizi.” cüm-
lesi çağrışımla gelen izlenime örnektir. Anlatım bütün- 422. Öncülde verilen “kendini aldatma sanatıdır” sözü
lüğünün göz ardı edilmesi, cümleler arasında anlam taraftarlığın insanlarda gerçekleri görmeme, sağ-
bütünlüğünün olmamasıdır. Oysa bu parçada cümleler duyuyu kullanamama durumu vurgulanmış. Kendini
birbirini tamamlamaktadır. kandıran insan gerçeklerden uzaklaşarak görmek iste-
Yanıt Dʼdir. diğini görür. Bu nedenle sporda taraftarlığın vurgu-
lanan yönü B şıkkında verilmiştir.
Yanıt Bʼdir.

419.Parçada, “vapurun ışıkları seyrederek İstanbulʼa ilerle- 423. Öncülde çitin diğer yanı insana uzak olan ve sahip ol-
mesi” ve parçanın son cümlesinde “mevsimin söz hak- unamayan kavramları simgelemiş. Çitin diğer yanının
kının olması” kişileştirmedir. Vapur ve mevsime, insana
daha yeşil görünmesi ise insanın sahip olduğunu daha
özgü özellikler aktarılmıştır.
değersiz gördüğü, sahip olmadığınınsa cazip geldiği
“Seyrede seyrede” ve “teker teker” sözleri ikilemeye ör- anlamına gelmektedir. Bu yargı da C şıkkında ve-
nektir. “Mevsim, İstanbulʼun başka hiçbir yerinde bun-
rilmiştir.
dan daha büyük söz hakkına sahip değildir.”
Yanıt Bʼdir.
cümlesinde karşılaştırma yapılmıştır.
Parçanın bütününde betimlemeden yararlanılmıştır. Bir
424. Öncülde insanların özgür doğmalarına rağmen
deniz yolcuğunda, deniz ve vapurun durumu sözcük-
yaşarken zamanla bu özgürlüğün sınırlandığı vurgu-
lerle resmedilmiştir. Ancak bazı durumları eleştiren,
lanmış. İnsan toplumsal bir varlık olduğuna göre
yeren ifadeler parçada yoktur.
doğumdan itibaren insanın özgürlüğünün ortadan kalk-
Yanıt Bʼdir.
ması onun toplumsal bir varlık olmasıyla ilgilidir. Bu
cümlede vurgulanmak istenen A şıkkında verilmiştir.
Yanıt Aʼdır.
420. Parçanın IV. cümlesinde okurların aydın olma bilincin-
den uzak olduğu vurgulanarak bir aydının hangi 425. Öncülde verilen “yaşam sandığında biriktirdikleri” sözü
koşullarda olursa olsun dünyayı ve ülkesini yakından insanın yaşamı boyunca edindiği deneyimleri, yaşadık-
takip etme sorumluluğunu yerine getirmediği için larını vurgulamaktadır. Yaşananların insana
eleştirilmiş. Bu yargıya en yakın yargı V. cümlede ver- kazandırdıkları zenginlik olarak belirtilmiş. Geçmişte
ilerek okurların bu sorumluluğu yok saydığı belirtilmiş. yaşananlar insana birçok şey katar görüşünden yola
Bu durumda D şıkkında verildiği gibi IV. ve V. cümleler çıkılırsa öncülde anlatılmak isteneneni en iyi açıklayan
anlamca birbirine en yakındır. şık E şıkkıdır.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Eʼdir.

165

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

426. Öncüldeki sözü söyleyen kişi “Geçmiş, her şeyiyle 431. Cümlede maçın “taktik”le tekniğin zafere gitmek için
acıtır insanın canını.” diyerek geçmişin duyguları üz- yeterli olacağı üzerinde durulmuş. Ancak izleyiciyi asıl
erinde yapacağı tahribatı belirtmiş. Geçmişte olup etkileyen şeyin stil, yani oyunun oynama tarzı olduğu
bitenlerin duyguları bu denli etkilemesi ve bunun dile vurgulanmış. Bu da, cümlede anlatılmak istenenin iz-
getirilmesi, sözü söyleyenin duygusallığıyla ilgilidir. Bu leyicinin maçın nasıl oynandığını önemsediğini gös-
terir. Bu yargı da B şıkkındadır.
nedenle cevap D şıkkıdır.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Dʼdir.

432. Cümlede okumak eylemi bir “muhalefet biçimi” olarak


427. İnsanın belirlediği bir hedefe ulaşabileceğini bilmesi,
tanımlanmış. Muhalefet, bir durumu, düşünceyi,
yeteneklerinin ve gücünün farkında olması demektir.
duyguyu olduğu gibi kabul etmeden önce irdelemek,
Öncüldeki yargıyı dile getiren biri hedeflerine ulaşma sorgulamaktır. Okumak eylemine de bir karşı duruş,
konusunda hiçbir şüphesi olmadan, kendi gücünü irdeleme eylemi olarak bakılmış. Bu nedenle öncüle
kesin bir biçimde ortaya koyduğuna göre özgüveni anlamca en yakın yargı A şıkkındadır.
yüksek biri olmalıdır. Kendine ve gücüne güvenen bir Yanıt Aʼdır.
insanın sözleri dile getirildiği için doğru şık Cʼdir.
Yanıt Cʼdir. 433. Öncülde verilen söz, ihtiyaçların giderilmesi için in-
sanların zorunlu da olsa yer değiştirdiklerini vurgula-
428. Yazar III. cümlede başkalarının kılavuzluğunda yaptığı maktadır. Güneşin doğduğu yeri, tüm ihtiyaçlarını

gezilerde kurak vadi tabanlarında kaybolduğu bir uçu- burada gideremediği için doğduğu yeri terk etmesi gibi
insanlar da yaşadıkları yerde ihtiyaçlarını gideremedik-
rumun kıyısına gelme gibi durumlarla geçmişte
leri için yaşam alanlarını değiştirirler. Bu yargı da E
karşılaştığını, bu nedenle köylerde yol sormaktan
şıkkındadır.
vazgeçtiğini belirtmiştir. Geçmişte yaşadığı deneyim-
Yanıt Eʼdir.
ler, yazarın köylerde yol sormaktan vazgeçmesinin ne-
deni olarak verilmiş. Bu nedenle cevap C şıkkıdır. 434. D şıkkında anne ve babaların çocuklarının düzenini
Yanıt Bʼdir. bozmamak için özveride bulunduklarını sürekli söyle-
mekten kaçınmaları konusunda uyarıda bulunulmuş.
429. Yazar, Pamukkaleʼde bulunan Antik kentlerde sağlık Çünkü böyle bir durum çocukların incelenmelerine ve
tanrısı ve tanrıçası için yapılmış tapınaklara bakarak suçluluk duymalarına neden olabilir. Bu olumsuz du-
günümüzde de sağlık merkezi olarak kullanılan termal rumun önüne geçebilmek için D şıkkında olumsuz bir
su kaynaklarının önemsendiği sonucuna varmıştır. Ter- tutumla ilgili uyarı vardır.
mal su kaynakları sağlığın kazanıldığı yerlerdir ve bu- Yanıt Dʼdir.
ralar için sağlık tanrılarının, tanrıçalarının
435. Öncülde pazarlanan ürünlerin yaşamsal ihtiyaçları
tapınaklarının yapılması, buraların kutsandığı an-
karşılayan şeyler olmadığı, insanların isteklerine yöne-
lamına gelir.
lik olduğu vurgulanmış. A şıkkında bir güneş kremi, B
Yanıt Aʼdır.
şıkında bir tatil, D şıkkında şampuan ve E şıkkında
dondurma için reklam sloganları üretilmiş. Bu şıklar-
430. İnsanın hatasını fark ettiğinde özür dilemesi, erdemli
daki hiçbir ürün insanların ihtiyaçları için üretilmiş
bir davranış olarak verilmiş erdemin insanı yücelten bir şeyler değil, insanların isteklerine seslenen ürünlerdir.
duygu olmasından yola çıkılmış ve özür dilemenin in- Yani olmasa da olur ürünlerdir. Oysa C şıkkında ayak
sanı yücelttiği de vurgulanmıştır. Bu nedenle E rahatlığı için üretilmiş bir ayakkabının reklamı yapılmış.
şıkkında verildiği gibi IV. ve V. cümleler anlamca bir- Bu ise insanın en önemli ihtiyaçlarından biridir. Bu ne-
birine en yakındır. denle C şıkkındaki slogan öncülde verilenle örtüşmez.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Cʼdir.

166

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

436. A şıkkında sözü edilen bireyin kırıcı olmasına karşın dü- 441. Öncüldeki yargıya dayanarak A şıkkında Hitit kadın-
rüst bir kişiliği olduğu belirtilmiş, B şıkkında katı olmasına ların, tacirlerin kullandığı mühür yüzükleri bereket için
karşın ince ve duyarlı bir kişiliği olduğu belirtilmiş. D şık- takmışlardır. B şıkkında, Perslerin dinî sembolleri
kında çabuk kızan, ben merkezci bir kişiliği olduğu belir- takılarda inançlarından dolayı kullandıklarını göster-
tilmiş. Ancak C şıkkında söz konusu kişinin herhangi bir mektedir. C şıkkında Helenistik Dönem takılarında mi-
kişilik özelliği verilmemiştir. tolojik tanrıların simgesi olan nesnelerin kullanılması
Yanıt Cʼdir. yine inançlarla ilgilidir. D şıkkında Roma Döneminde
kadın ve erkeklerin taktıkları yüzükler sosyal statü be-
lirtmektedir. E şıkkında ise yalnızca süsleme amacı
437. Öncülde Kuzey Buz Deniziʼnin “Buzʼu gidiyor.” derken güdülmüş ve takılarla süsleme sanatında ortak moti-
buzların erimesine neden olan ısınma sorununa dikkat fler kullanıldığı belirtilmiş.
çekilmiş. Buzullar ısınma sonucu eridiği için Kuzey Buz Yanıt Eʼdir.
Denizi bir süre sonra yalnızca “Kuzey Denizi olacak-
tır.” görüşününün altı çizilmiş. Buna değinen yargı da
A şıkkındadır. 442. Öncülde sözü edilen düşünceler için “yüz yıllık mermer
Yanıt Aʼdır. basamaklar gibi kullanılmaktan zaman içinde parla-
mak” sözü kullanılmış. Bu söz, sözü edilen
438. Öncülde halk ozanı halkın benimsediği kadar bestesi düşüncelerin çok uzun yıllar boyunca, birçok insan
olduğunu, halkın benimsemediği bestelerini yok say- tarafından gözden geçirildiğini, irdelendiğini vurgu-
dığını belirtmiş. Bu da ozanın halkın beğenisine önem lamış. Üstüne basılıp geçilen merdivenler benzetmesi
verdiğini, halkın beğendiği besteleri dikkate aldığını B şıkkındaki yargıyla örtüşmektedir.
gösterir. Bu nedenle D şıkkında verilen yargı doğrudur. Yanıt Bʼdir.
Yanıt Dʼdir.

443. Yazısız toplumlarla ilgili araştırma yapmak, elde somut


439. Öncülde kitabın, okurun okumadan önceki hâlinde bir belgeler olmadığı için sıkıntılı ve risklidir, yargısı
değişiklik yapmamasını amacına ulaşılamamış bir öncülde verilmiş. Buna dayanak olacak yargı “bu
durum olarak nitelendirilmiş. Öyleyse kitap okuma toplumlarla ilgili araştırma yapmanın sıkıntılarını or-
sürecinin sonunda okuru geliştirmiş, bir noktaya tadan kaldırmanın tek yolunun elde somut belgeler ol-
taşımış olmalı. Bu nedenle bir kitabın başarılı olma ması” olabilir. Bu da C şıkkında verilmiştir. Çünkü elde
koşulu E şıkkında verilmiştir. somut belgelerin olmaması yanılma, yanlış yargılara
Yanıt Eʼdir. varma riskini ortaya çıkarırır.
Yanıt Cʼdir.

440. Öncülde bir karşılaştırma yapılarak akraba evliliğinden


doğan bebeklerde hastalık ya da engelli olma oranın 444. Öncülde bulunan “aklın gerektirdiğinden daha hızlı gir-
akraba dışı evliliklerden doğanlardan çok yüksek işen” sözü bir işe gereğinden fazla yoğunlaşarak ve
olduğu belirtilmiş. Bu da gösteriyor ki akraba evlilik- hırsla sarılmanın altını çizmiş. Her şeyi ayarında ve
lerinden doğan bebeklerin sağlıklı olma oranları öteki dengeli yapanlar olumlu sonuç alırken gereğinden
evliliklerden doğanlara göre daha azdır. Bu yargı da A fazla önemseyenler sonuca daha zor ulaşır. Bu yargı
şıkkında belirtilmiştir. da B şıkkında verilmiştir.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Bʼdir.

167

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
BÖLÜM 2
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

445. Öncülde yazmaya başlamanın koşulu olarak yazarın 450. Öncülde verilen “İki ay onun pabuçlarıyla yürü.” sözü
kendini tanıması ve kendisiyle hesaplaşması verilmiş. kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyması, yani
Kendini tanımayan biri yazma eylemini gerçek- empati kurması anlamına gelir. Bir insanla ilgili kesin
leştirmez, görüşünden yola çıkarak A şıkkına varılabilir. bir karara varmadan önce kendini karşısındaki insanın
Çünkü insan kendini anlayamamışsa başkalarını da yerine koyanlar daha doğru sonuçlara varırlar. Bu yargı
anlayamaz ve anlatamaz. D şıkkında verilmiştir.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Dʼdir.

446. Öncülde sözü edilen yazarın dönemin sözlü ve yazılı


dilini bunları aşacak, üstüne çıkacak kadar iyi bildiği 451. Öncülde şehirle ilgili karşıt durumlar verilerek şehrin
vurgulanmış. Bu birikime sahip olduğu için de yazar hem hep birlikte hem de yalnız olma durumunun in-
bunların dışına çıkarak yeni ve kişisel üslubunu yarat- sanlara yaşattığı duygu vurgulanmıştır ve bu yargı B
mış. Demek ki bir yazar döneminin ürünlerini çok iyi şıkkında belirtilmiştir. Hem birlikte hem yalnız olan in-
bilmeden o çizginin dışına çıkamamaktadır. Bu yargı sanların birbirleriyle ilişkileri zayıf ve yetersizdir
da B şıkkında verilmiştir. yargısının altı çizilmiştir.

Yanıt Bʼdir. Yanıt Bʼdir.

447. Öncülde bir insanın “Başardım.” demesi gelişmenin


durması olarak verilmiş. Çıta alçak olduğunda insanlar 452. Yazarın eseri için söylediği sözde yer alan “bilmece,

kolayca başarı duygusuna varabilir. Ancak hedefleri bulmaca ve zeka oyunu” sözü bu eserin kolayca

yüksek olanlar için başarı hep uzakta, ulaşılması zor çözülemeyeceğini, çözmenin emek ve zaman ala-

bir hedeftir. Bu yargıya en yakın yargı A şıkkıdır. Çünkü cağını vurgulamış. Bu durumda eserin zor anlaşıla-

diğer şıklarda başarının kolayca yakalanabileceğinin cağını vurgulayan yargı D şıkkındadır.

düşünülmesi gelişmeyi durdurur anlamı yoktur. Yanıt Dʼdir.

Yanıt Aʼdır.

448. Öncülde yer alan “sokaklarda avarelik etme” sözü in- 453. Öncülde sanat dallarının birbirine benzemeyeceği,

sanın sokaklarda hiçbir şey yapmadan boş boş hepsinin kendine özgü olduğu, ancak birbirlerini

gezmesini vurgulamaktadır. Bir insanın bir şehri tanı- zenginleştirip ilham vereceğinin altı çizilmiş. Her sanat

ması da o şehrin sokaklarında yürüyerek, gezerek, dalının hem bağımsız olduğu hem de birbirini destek-

çevreyi gözlemleyerek mümkün olabilir. Bu yargı E lediği yargısı da A şıkkında vardır.

şıkkında verilmiştir. Yanıt Aʼdır.

Yanıt Eʼdir.

454. Öncülde yazı işleri müdürünün yaptığı işin cehennem

449. Öncülde deneyim öğretmene benzetilmiş. Öğretmenin - ateş - melek kavramlarıyla ne kadar sıkıntılı ve riskli

görevi ders vermek, öğretmek olduğuna göre bu sözde olduğu vurgulanmış. Cehennem ateşinin büyüklüğü ve

deneyimin ders verme gücü vurgulanmıştır ve bu da C onu söndürmek için çabalayan melek benzetmesi

şıkkında verilmiştir. yapılan işin ne denli zor olduğunu göstermektedir. Bu

Yanıt Cʼdir. yargı da B şıkkında belirtilmiştir.


Yanıt Bʼdir.

168

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
CÜMLEDE ANLAM
2 BÖLÜM
CÜMLE VE CÜMLE YORUMU

455. Öncülde insanın günlük koşuşturma içinde yaşlan-


masının değil, hayal kurma becerisini yitirmesinin daha
kötü olduğu vurgulanmıştır. Çünkü hayal kurma be-
cerisini yitirenler asıl yaşlananlardır. Yılların geçmesi
değildir insanları yaşlandıran, düşlerin yitirilmesidir. Bu
yargı A şıkkında verilmiştir.
Yanıt Aʼdır.

456. Yazarın sözünü ettiği kahramanlar geçmişte yaptıkları


şeylerle romanda yer almış ama yazarın “Yapın!”
dediği, yani kurguladığı şeyleri yapmamışlardır. Bu da
romandaki kahramanların tarihî gerçeklerden uzaklaş-
madıkları anlamına gelir ki bu yargı B şıkkında bulun-
maktadır.
Yanıt Bʼdir.

457. Parçada yazarın emek harcadığı kadar okurun da bir


eseri anlamak için çaba harcaması gerektiği vurgulan-
mış ve taşın içindekini bulmak için, yani gizli olan an-
lamı keşfetmek için uğraşmak gerektiği belirtilmiş. Gizli
olanı bulmak için çaba harcanması vurgusu da E
şıkkında yapılmış.
Yanıt Eʼdir.

458. İnsanın bir başkasına kendi egosundan doğru bakması


nesnellikten uzak olduğu anlamına gelir. Çünkü insan
karşısındakini kendi duygularına, benliğine dayanarak
değerlendirirse görmek istediklerini görür. Bu nedenle
de tarafsız değerlendirme yapamaz. Bu yargı A
şıkkında bulunmaktadır.
Yanıt Aʼdır.

169

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

3. (I) İnsan gücüne ihtiyaç duyan, göçmen işçileri yol-


AŞAĞIDAKİ SORULARDA, NUMARALANMIŞ CÜM- larına halılar sererek çiçeklerle karşılayan 1960ʼlı
LELERDEN HANGİSİNİN PARÇANIN ANLAM BÜTÜN- yılların Avrupaʼsı çoktan gerilerde kaldı. (II) Elli yıl
LÜĞÜNÜ BOZDUĞUNU BULUNUZ. önce Almanyaʼya giden Türk işçilerin ekonomik
kalkınma sağlandıktan sonra ülkelerine dönecekleri
düşünülmüştü. (III) Artık Akdenizʼe sürekli devriye
1. (I) Son zamanlarda uzun ve sağlıklı yaşam konu- gemileri gönderen, mülteci akınlarını durdurmak
sunda yayımlanan kitapların sayısında bir artış var. için her yolu deneyen bir Avrupa var. (IV) Hatta AB-
(II) Özellikle kent hayatının insanlara dayattığı den- Dʼnin Meksika ile arasındaki sınıra ördüğü güvenlik
gesiz beslenme ve yoğun stresin yol açtığı sağlık duvarının bir benzerinin Trakya sınırımıza yapıl-
sorunları bu kitaplara olan ilgiyi artırıyor. (III) Dö- masını önerenler bile çıktı. (V) Böyle giderse mod-
nem dönem gündeme gelen Akdeniz Diyeti, Atkins ernizmin beşiği Kıta Avrupaʼsı, yerini “Kale
Diyeti, York Testi gibi yöntemler uzmanlarca çeşitli Avrupaʼsı”na bırakacak gibi gözüküyor.
yönlerden eleştiriliyor. (IV) Çoğunlukla Avrupa ve
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
ABD kaynaklı olan bu kitaplarda verilen bilgilerin
toplumumuza ne kadar uygun olduğu ayrı bir tar-
tışma konusu. (V) Ama yine de ortaya konan bilgi-
lerin uzun araştırmalara dayandırılmış olması,
onların güvenilirliğini az da olsa artırıyor.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

4. (I) Rock tarihinin en trajik ölümlerinden biriydi


onunki. (II) Şiddetin her türüne karşı çıkmasına rağ-
men en büyüğüne maruz kalmasıydı bu ölümü tra-
jikleştiren. (III) O, “Barışa bir şans ver.” derken son
duyacağı sesin bir silah sesi olacağını aklına bile
getirmemişti. (IV) Onun çok önce söylediği sözler, o
öldüğünde henüz doğmamış olanlarımızın bile hay-
atına anlam katıyor. (V) Ölümüne ironi katan,
yaşama böyle veda etmesiydi.

2. (I) Seramik sanatında Erken Osmanlı Döneminde A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.


kullanılan tekniklerden biri, Bizans ve Selçuklu Dö-
nemlerinde de bilinen kırmızı hamur, beyaz astar
üzerine çizikleme ile desenlenen parçaların trans-
paran sırla sırlandığı sgrafitto tekniğidir. (II) Farklı
bir teknik olan ve yine Selçukluların uyguladığı slip
de Erken Osmanlı Döneminde yapılan seramikler-
de kullanılmıştır. (III) Slipte kırmızı hamur üzerine
koyuca bir astarla yapılan bezemeler, yeşil, sarı, fi-
ruze gibi renkli transparan sırla sırlanarak tek ren-
kle iki görünüm elde edilir. (IV) Bunlardan başka 5. (I) İnsanlar arasındaki en etkili iletişim aracı olan dil
İznikʼe özgü olan, ilk olarak Erken Osmanlı Döne- durağan değildir, sürekli bir gelişim içindedir. (II) Ne
minde kullanılan ve literatürde Milet işi adını alan var ki hiçbir dil kendiliğinden gelişemez, zengin-
teknikte ise kırmızı hamur, beyaz astar üzerine bo- leşemez. (III) Kendi hâline bırakılan dil çoraklaşır,
ya ile yapılan zengin desenler yine transparan sırla verimsizleşir. (IV) Bu nedenle, dilin gelişmesini is-
sırlanır. (V) İznik atölyelerinde üretilmiş tepsiler, kâ- tiyorsak ona gereken değeri vermemiz gerekir. (V)
seler, maşrapalar, ibrikler, sürahiler, fincanlar, şam- Buna karşın Türkçe, sahip olduğu sözcük sayısı
danlar türlerine göre gruplanarak sergilenmektedir. açısından oldukça zengin bir dildir.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

170

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

6. (I) Araştırmacılar, nesli tükenme tehlikesiyle karşı 8. (I) Dünyanın her yerinde görülen obezite yirmi bir-
karşıya olan türleri incelemek amacıyla yapılan inci yüzyılın vebası sayılıyor. (II) Hipokrat, “Her bir-
yaban hayatı araştırmalarında pek çok zorlukla eye, doğru beslenmenin ve yeterince egzersiz
karşılaşmaktadır. (II) Kullanılan yöntemlerden yapmanın önemini anlatabilseydik sağlığa giden en
bazıları arazide yakın gözlem yapma, dışkı örnek- güvenli yolu göstermiş olacaktık.” sözünü
leri toplama, uyuşturucu iğneye bayıltmadır. (III) söylerken acaba bugünü mü öngörmüştü? (III)
Araştırmacılar, karşılaşılan bu zorlukları göz Gerçekten de obezite günümüzde başlı başına bir
önünde bulundurarak son derece dikkatli ve titiz hastalık hâline geldi ve tedavisi için çeşitli yöntem-
çalışmalıdır. (IV) Güvenilir, eksiksiz sonuçlar elde ler geliştirmeye çalışıyor. (IV) Yapılan araştırmalar
edebilmek için çok sayıda veri toplamalı, bunu ya- obezitenin aynı zamanda birçok hastalığın da kay-
parken de araştırılan türün bireylerinin yaşamını nağı ya da tetikleyicisi olduğunu ortaya koyuyor.
tehlikeye atacak bir durum yaratmamalıdır. (V) (V) Her insanın ideal kilosu farklı olduğu için kilo
Özellikle ayı, kurt, vaşak, porsuk gibi memeli hay- kontrolünün her bireyin vücut yapısına uygun
van türlerini incelenmesindeki zorluklar nedeniyle olarak planlanması gerekiyor.
araştırmacılar çok dikkatli çalışmalıdır.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

9. (I) Japon derin deniz sondaj gemisi Chikyu, je-


7. (I) Ailelerin, çocuklara öncelikle olarak ahlâki ve in- ologların eski bir hayalini gerçekleştirmeye yani yer
sanî değerleri kazandırması gerekir. (II) Günümüzde kabuğunu delip mantoya inmeye çalışıyor. (II)
anne babalar, çocukları daha 8 aylıkken onlara Okyanusların dibindeki yer kabuğu 5-10 kilometre
uygun düşündükleri birtakım programlar oluştur- kalınlığında iken kıtalardaki kabuk kalınlığı 30 - 40
maya başlıyor. (III) Ailelerin bu davranışına “aşırı kilometreye ulaşıyor. (III) Bu işlemi yapacak olan ve
anne babalık”, çeşitli etkinliklerle zamanı tıka basa adı “Dünya Gezegeni” anlamına gelen 210 metre
doldurulmuş bu “proje çocuk”lara da “aşırı pro- uzunluğundaki Chikyu 9,5 kilometrelik bir sondaj
gramlanmış çocuk” deniliyor. (IV) Türlü türlü etkin- borusuna sahip. (IV) Sondaj kulesi de 1200 ton
likler için oradan oraya çekiştirilen “proje çocuklar” kaldırabilen bir vinçle donatılmış. (V) Uydu navi-
çocukluklarını yaşayamıyor, huzursuz oluyor ve so- gasyon sistemi, okyanus tabanındaki birkaç verici
nunda depresyona yenik düşüyor. (V) Bunun sonu- ve bilgisayar kontrollü 6 pervane sayesinde gemi,
cunda giderek mutsuzlaşan çocuklar toplumsal bir sert hava koşullarında bile tam sondaj noktası
sorun hâline geliyor. üstündeki konumunu koruyabiliyor.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

171

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

10. (I) Genellikle gazetelerin yarattığı maddi imkânlarla 12. (I) Uluslararası Kanserle Savaş Örgütü (UICC),
ayakta durabilen yerli çizgi romanlar, yabancı çizgi sayıları üç yüzü aşan üye kurumun katılımıyla,
romanlarla nicelik ve nitelik bakımından rekabet kanserle savaş konusunda kampanyalar düzenle-
edebilecek durumda değil. (II) Bugün çizgi roman mektedir. (II) 1947 yılında kurulan Türk Kanser
dendiğinde ilk akla gelen ürünler, çoğunlukla ya- Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği, merkezi
bancı çizgi romanlar. (III) Bunun ilk nedeni, Ankaraʼda olmak üzere çeşitli kentlerdeki sekiz
kuşkusuz, çizgi romanın Türkiyeʼde bir sanat kolu şubesiyle ülkemizde hizmet vermektedir. (III)
olabilecek kadar gelişmemesi. (IV) Türkiyeʼde çizgi Dernek, her yaş grubuna ve toplumun her kesimine
romanın altın dönemi sayıldığı hâlde 1955-1975 yıl- ulaşmayı, onlara kanserin tedavi edilebilir bir
ları arasında, çocuklar için üretilmiş herhangi bir hastalık olduğu bilincini kazandırmayı amaçlamak-
popüler yerli çizgi romanın olmaması da bunun tadır. (IV) Bu amaçla düzenlenen etkinliklerden biri
doğal bir sonucudur. (V) Çocuk dergilerinin çok az de her yıl 4 Şubatʼta düzenlenen Dünya Kanser
satıldığı bir dönemde yetenekli çizerler gazetelere Günü organizasyonlarıdır. (V) Her yıl farklı bir slo-
yönelmek zorunda kalmıştır. ganın seçildiği organizasyona 2009 yılının sloganı
“Doğru besin, bol hareketle gülümse gele-
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
ceğine.”idi.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

13. (I) Bankacılık işlemleri, uzun süredir İnternet ya da


telefon aracılığıyla, şifre kullanılarak gerçekleştir-
ilebiliyor. (II) Müşteriler, gerçekleştirecekleri işlem-
lerin, sistem gereği imza alınmadan yapılmasını
kabul etmiş oluyor. (III) Şifre kullanılarak verilen
talimatların yazılı talimat yerine geçeceğini, bu yolla
yapılan işlemlerin kendisi tarafından yapılmış
sayılacağını biliyor. (IV) Şifreler belirlenirken en çok
doğum tarihi, telefon ya da plaka numarası gibi
akılda kolay tutulabilecek sayıları kullanıyorlar. (V)
İşte bu nedenle müşterilerin, şifrelerinin gizliliği
konusunda gerekli özeni göstermeleri gerekiyor.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

11. (I) Başka dillerde nasıldır bilemem ama bizim gün-


lük konuşma dilimizde sıcak çağrışımlar yaratan
sözcüklerden değildir yaşlılık. (II) Çağrışım ağına 14. (I) Son zamanlarda ülkemizde sıkça duyulan bir
sanki korkunun, ürküntünün soluğu sinmiştir; in- kavram var: İnovasyon. (II) Türkçede tam karşılığı
sana dış dünyadan kopmuşluğu, umarsızlığı, olmayan bu sözcüğü dilimizdeki okunuşuyla yaz-
mızmızlığı, kıskançlığı düşündürür. (III) Çevremiz- mamız gerekiyor. (III) Bu kavram, her alanda
dekilerin gösterdiği saygı, sevgi ve hürmetle “yeni”nin üretilmesi, özümsenmesi ve işletilmesi
güzelleşen yaşamın son durağıdır yaşlılık. (IV) anlamında kullanılıyor. (IV) Bireyin ve toplumun
İçinde yaşamın bütün mevsimlerini değil, salt kara gereksinimlerini karşılamak üzere yeni çözümler
kışını barındırıyormuş gibi bir iz düşümü vardır üretme amaçlanıyor inovasyonda. (V) Araştırmalar
belleklerde. (V) Buna ölümün sesini, gölgesini sonucunda geliştirilen yeni teknolojilerin kullanımı
duyumsatması da eklenebilir. ise inovasyonun temelini oluşturuyor.

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

172

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

15. (I) Dünyanın en tanınmış edebiyat ödülü Nobel Ede- 18. (I) Stockholmʼde Djurgarden Adasıʼnda bulunan
biyat Ödülüʼdür. (II) Bu ödül çoğunlukla dünya poli- Skansen, İsveçʼin ilk açık hava müzesi ve hayvanat
tikasının etkisinde kalınarak, uluslararası üne bahçesi. (II) 1891ʼde müzenin kurulmasını sağlayan
ulaşmış yazarlara verilir. (III) Kimi zaman yerini Arthur Hazelius, Endüstri Çağı öncesinde İsveçʼin
bulur, kimi zaman pek de değerli olmayan birine farklı bölgelerindeki yerel yaşamları göstermeyi
gider. (IV) Nice yazar var ki daha bu ödülü aldığı yıl amaçlamış. (III) Skansen ilk önce adadaki Nordik
unutulup gitmiş, kendi ülkesinin edebiyatında bile Müzeʼnin bir bölümüyken 1963ʼte bağımsız bir
önemini yitirmiştir. (V) Bizim de başarılı sanatçılar kurum olmuş. (IV) Hazelius, uzun seyahatleri so-
yetiştirdiğimizi düşünüyorum; Sait Faik, Nazım Hik- nunda ülkenin her yerinden parça parça yüz elli
met, Halikarnas Balıkçısı gibi… civarında yapıyı yeniden inşa edilmek üzere müze
alanına taşıyarak müzeyi oluşturmuş. (V) Bu
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
müzedeki yapıların sadece üç tanesi orijinal değil
ama onlar da titizlikle kopya edilmiş.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

16. (I) Karabük Valiliği, başlattığı özel bir projeyle


Karabük Yenice Ormanlarıʼnın yürüyüş ve bisiklet
parkurlarını geliştiriyor. (II) Proje kapsamında, 19. (I) Size bir kitaptan söz eder biri; piyasada az sayıda
yürüyüş parkurlarına işaretler konulması, yön ve kalmış, eski bir kitaptır bu. (II) Bulmak için deliler
bilgi tabelaları yerleştirilmesi planlanıyor. (III) Ayrıca gibi ardına düşersiniz o kitabın. (III) Sanki onu
bölgeyle ilgili rehber kitaplar hazırlanması da bulup da okursanız yaşamınızda bazı düğümler
düşünülüyor. (IV) Yenice Ormanları, Doğal Hayatı kendiliğinden çözülecek, bir şeyler kendiliğinden
Koruma Vakfı tarafından, Avrupaʼnın biyolojik aydınlığa kavuşacaktır. (IV) Bunun için de
çeşitlilik açısından en değerli ve acil olarak koru- gezmediğiniz kitapçı, sahaf kalmaz. (V) Zamanında
maya alınması gereken yüz orman alanı arasında o kadar çok arayıp da bulamadığım, yakın bir tarihte
gösteriliyor. (V) Bu çalışmaların amacı, yörenin sahafların birinde karşıma çıkan “Fakir Çalgıcı” adlı
doğal zenginliklerinin tanıtılması, ek-turizm ve doğa kitabı artık okuyup okumayacağımdan emin bile
sporları için cazip bir merkez hâline getirilmesi. değilim.

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

17. (I) Deneme türündeki yazıların bence en önemli 20. (I) Yazar, “Kayıp Kitaplar Kitabı” adlı yapıtında tarih
özelliği kesinlemelere gitmeden okuru kendisiyle boyunca yakılmış, kaybedilmiş, bitirilmeden
tartışmaya çağırmasıdır. (II) Okur bizimle aynı bırakılmış ya da yazarının ölümüyle yarım kalmış,
görüşte olmayabilir ama yazımızı okurken bir kuşku asla sahip olamayacağımız kitapları ortaya çıkarıp
büyümeli içinde. (III) O mu doğruyu yazıyor, yoksa tanıtmaya çalışıyor. (II) Yani bir kitabın başına
ben mi en doğruyu biliyorum, diye. (IV) Mon- gelebilecek en kötü şeylerin öykülerini anlatıyor.
taigneʼnin şu sözünü hep hatırlarım: “Yolda (III) Bu kitabın, “Alternatif bir yazın tarihi, varsayım-
karşımıza ilk çıkanla konuşur gibi yazmalı.” (V) sal bir kütüphane ve ʻNeler olabilirdiʼ üzerine bir
Yazarlık yaşantımın en güzel övgülerinden biri sa- ağıt” olduğunu belirtiyor. (IV) Shakespeareʼden
yarım bir genç okurumun bana söylediği şu cüm- Sylvia Plathʼa, Homerʼden Hemingwayʼe, Sappho-
leyi, “Her düşüncenize katılıyorum ama yazınızı dan Flaubertʼe kadar sekseni aşkın yazarı ele alıyor.
okurken sizinle tartışmaktan alamıyorum kendimi.” (V) Danteʼnin otuz yıl üzerinde çalıştığı şiirinin son
üç kıtasının uzun bir süre bulunamadığı biliniyor.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

173

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

21. (I) Moulin Rouge adlı kabare, Parisʼin Montmartre 24. (I) Alibeyköy Baraj Gölü, geçtiğimiz yıllarda kurak-
semtinde 1889 yılında hizmete girmiş. (II) Ünlü lık yüzünden tamamen susuz kalmıştı. (II) Çevre-
kabarenin ilk yıllardaki gösterilerinde normal hay- siyse araba kullanmayı öğrenmek isteyenler için
atlarında aşçılık, temizlikçilik, bahçıvanlık yapıp ideal bir parkura dönüşmüştü. (III) Son dönem-
gece dans eden amatörler sahneye çıkarmış. (III) Bu lerdeki yağışlarla, bu baraj gölü nihayet suya
amatör dansçıların fırfırlı etekleriyle yaptıkları kavuştu. (IV) Yağışların azlığı ve yer altı sularının
dansa, önceleri “Quadrille” adı verilmiş. (IV) bilinçsiz kullanımı İstanbul ve diğer iller için önemli
Parisʼin bilinen en eski kabaresi olan Moulin Rouge, bir tehdit. (V) Alibeyköy Barajıʼnın yüzü şimdilik
bulunduğu semtin simgelerinden biri olmuş. (V) gülüyor ama su kaynaklarının dikkatli kullanılması
Ancak Charles Morton adında bir İngilizʼin bu dansı gerektiği hiç unutulmamalı.
“Fransız Kankanı” olarak adlandırması üzerine tüm
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
dünyada bu adla anılmaya başlamış.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

25. (I) Önce 1950ʼler, ardından 1960ʼlar ve unutulmaz


filmlerin unutulmaz şarkıları ya da unutulmaz
şarkıların unutulmaz filmleri… (II) Unutulmayan
nedir? (III) Her kuşağın yıllar geçse de iç burukluğu
ile hatırlayacağı filmler, şarkılar ve onları yaratan
22. (I) Moğolistanʼda, İskit Döneminde yaşamış bir
idolleri olmuştur. (IV) Hızla yitip giden gençlik yıl-
savaşçıya ait mumya bulundu. (II) Mumya, Altay
ları mı, nostalji takıntısı mı, bir daha yaşanması
Dağlarındaki 2600 metre yükseklikte kurgan türü bir
mümkün olmayan anılar mı ve neden 1950ʼli, 1960ʼlı
mezarda ortaya çıktı. (III) Araştırma için Alman, Rus
yıllar? (V) Çünkü her dönemin kendine özgü bir
ve Moğol bilim adamları bir araya geldiler. (IV) Kur-
dünyası olsa da 1950ʼli, özellikle 1960ʼlı yılların film-
gan türü mezarların Altay Dağlarındaki Pazırık kül-
leri ve şarkıları hiçbir dönemle karşılaştırılamaya-
türüne ait olduğu düşünülüyor. (V) Bu kültürün
cak kadar etkileyicidir.
izlerini, Moğolistan, Çin ve Rusya üçgenindeki
Altay Dağlarında yaygın olarak görmek mümkün. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

26. (I) Hemofili kanın pıhtılaşmasını sağlayan mad-


delerin eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan bir
hastalık. (II) Hemofili hastalarında, küçük kesikler
veya çarpmalar sonucunda oluşan kanamaların
durmaması, kan kaybına bağlı olarak ölüme yol
23. (I) Deneme sözcüğü çoğu zaman bir düşünce açabiliyor. (III) Ciltte kendiliğinden oluşan ve uzun
zenginliği içeriyor, kimi zaman da düşünce savruk- süre geçmeyen morluklar, hastalığın tanısında
luğu. (II) Deneme, kendine özgü söylemi olan yazın- önemli bir ipucu olarak kabul ediliyor. (IV) Kalıtsal
sal bir tür. (III) Kimileri, yazınsal bir tür olmanın olan bu hastalık, genellikle kadınlarda erkeklere
ötesinde, bir söylem biçimi olduğunu da savunur. oranla daha az görülüyor. (V) Rus çarının oğlunda
(IV) Böyle düşünenlere göre denemesel söylem, ortaya çıkan hastalık, Çarlık Rusyasıʼnın sonunu
dille içli dışlı olmayı gerektirir. (V) Sözcüklerin iç hazırlayan önemli nedenlerden biri olarak kabul
evrenine uzanır, onlara yeni boyutlar kazandırır. ediliyor.

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

174

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

27. (I) Anadolu binlerce büyük destanın vatanıdır ve 30. (I) Türkiyeʼde 1980ʼlerde yaygınlaşan kuş gözlem-
İlyada, Odysseia destanları bunlardan yalnızca iki- ciliği, buna gönül vermiş amatörlerce yürütülüyor.
sidir. (II) Yaklaşık 16 bin dizeden ve 24 bölümden (II) Aslında, ülke çapında kuş gözlemi yapan pro-
oluşan İlyadaʼda Truva Savaşı anlatılır. (III) İlion ken- fesyonel topluluklardan en aktif olanı İstanbul Kuş
tinin kuşatılması, savaş boyunca gösterilen kahra- Gözlem Topluluğuʼdur. (III) Gönüllülük esasına
manlıklar, on yıl süren savaşın korkunç yönü, aşk dayanan ve amatörce yürütülen bu çalışmalardan
ve gurur, hile ve cesaret, inanç ve aldanış konu elde edilen bilgiler, doğa bilimcilerin veri tabanları
edilir destanda. (IV) Bu destanın devamı olan Odys- oluşturmalarına yardım ediyor. (IV) 2000-2007 yılları
seiaʼde ise savaş sonrasında ülkelerine dönen arasında İstanbulʼda yapılan on iki binden fazla
Odysseus ve arkadaşlarının akıl almaz serüveni an- gözlem kaydının bulunduğu veri tabanı, İstanbulʼda
latılır. (V) Savaşın yapıldığı yer Çanakkaleʼden otuz gözlenen kuşlara ilişkin raporun da bel kemiğini
kilometre uzakta bulunan ve bugün Hisarlık denilen oluşturdu. (V) Kentteki kuşların dağılımını, mevsim-
Dardanos bölgesidir. sel hareketlerini, üreme alanlarını, göçmenlerin
geliş-gidiş tarihlerini bu raporda bulmak mümkün.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

31. (I) Türkiyeʼnin sığla ormanları her yıl endişe verici


28. (I) Cep telefonları, fotoğraf makineleri, işitme cihaz- ölçüde azalıyor. (II) Güneybatı Anadoluʼda, özellikle
ları, oyuncaklar gibi pek çok eşyayı çalıştırmak Marmaris ve Fethiye çevresinde ormanlık alanlar
amacıyla kullanılan pilleri, ömrü bittiğinde çöpe oluşturan sığla ağaçlarının bölge ekonomisinde
atarken bir kez daha düşünmek gerekir. (II) Pillerin önemli bir yeri var. (III) 1949 yılında yapılan bir
çoğu lityum, gümüş, nikel ve cıva gibi zehirli me- araştırmaya göre 6 bin 212 hektar sığla ormanı
taller içerir, bu nedenle de rastgele çöpe atılma- vardı, bu sayı 1982ʼde 5 bin hektara düştü. (IV)
malıdır. (III) Rastgele atılmaları durumunda, Günümüzdeyse 3 bin hektar sığla ormanı kaldı. (V)
içerdikleri zehirli maddeler toprak, yer altı suları, ır- Sığla ormanlarının azalmasının en önemli ne-
maklar, bitkiler, balıklar ve insanlar için tehlike deniyse, buraların narenciye bahçelerine dönüş-
yaratır. (IV) Yalnızca ABDʼde her yıl 3 milyarın üs- türülmesidir.
tünde pilin çöpe atıldığı tahmin ediliyor. (V) Bu A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
tehlike geri dönüş olanağı bulunmayan hasarlara
bile yol açabilir.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

32. (I) Otuz yıl süren araştırmalar sonucunda, çocuk-


ların, yaz tatilinde, bir önceki eğitim yılına göre zi-
hinsel yeterlilik bakımından bir ay geriledikleri
29. (I) Viyana Sebze Orkestrası havucu flüt, pırasayı saptandı. (II) Yine başka bir araştırmaya göre,
keman, bal kabağını da davul olarak kullanıyor. (II) çocuklar tatil boyunca zekâ derecelerinden bir
Yılda yaklaşık otuz konser vermeyi planlıyorlar. (III) puan kaybediyor. (III) Uzmanlara göre çocuklar boş
Yani bu grup, eline geçen her türlü sebzeyi kulla- zamanlarında çok fazla kitap okumuyor. (IV) Yeni
narak müzik yapıyor. (IV) Belli bir tarzları yok, çağ- öğretim yılı başladığında, yaz tatillerini öğretici
daş, klasik, pop, house gibi türlerde parçalar faaliyetlerle değerlendirmeyen çocukların, ötekilere
seslendiriyorlar. (V) Son parçayı seslendirdikten göre geri kaldığı da yapılan araştırmalarla tespit
sonra konserden önce aldıkları yetmiş kilo sebzeyi, edildi. (V) Bu fark kısa sürede kapatılsa da çocuk-
çorba yapıp dinleyicilere ikram ederek değer- ların bu durumla hiç karşılaşmaması için anne ve
lendiriyorlar. babalara büyük görev düşüyor.

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

175

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

33. (I) Opera, müziği ve tiyatroyu bir araya getiren bir 36. (I) Sinema yapıtlarını değerlendirme ölçütlerimiz ne
sanat dalıdır. (II) Opera binaları, kentlerle ilgili denli farklı, ne kadar çelişkili; böyle olması da
değerlendirmelerde önemli bir ölçüt olarak ele alın- doğal. (II) Hepimiz, sinemaya farklı açılardan
abilir. (III) Çünkü opera binaları, ait oldukları kentin bakıyor, ondan farklı şeyler bekliyor, farklı biçim-
kültürel düzeyinin bir göstergesidir. (IV) Örneğin lerde doyum sağlamayı ve farklı keyifler almayı
Avrupaʼda önemli kültürel etkinliklere ev sahipliği umut ediyoruz. (III) Kimimiz sadelik, ciddiyet ve tu-
yapan şehirlerden Parisʼte beş; Prag, Berlin, Müni- tarlılık; kimimiz ölçüsüzlük, çılgınlık ve coşku arı-
hʼte üçer opera binası vardır. (V) Bu opera binaları yoruz. (IV) Yine de değer ölçütlerimizin
o kentte yaşayanların opera sanatına verdikleri farklılıklarına değinmek ve kimi ortak noktalar sap-
değerin ötesinde, kültürel ve sanatsal etkinliklere tamaya çalışmak eğlenceli bir iş gibi gözüküyor. (V)
verdikleri önemin de göstergesidir. Kimimiz hesaplı, milimetrik, çok iyi üretilmiş film-
lere; kimimiz bir ırmak gibi kendi yolunda akan film-
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
lere düşkünüz.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

34. (I) Çocukluğumuzda yaz mevsiminin çekici


taraflarından birisi, çizgi roman okuma özgür- 37. (I) Sigara, neden olduğu elliden fazla hastalıkla hay-
lüğüne kavuşmaktı. (II) Bilgisayarların, DVDʼlerin ol- atımızı mahvediyor, yirmi türlü yolla ölüme neden
madığı hatta televizyonun her evde bulunmadığı oluyor. (II) İstatistiklere göre, gelişmiş ülkelerde in-
zamanlarda, yaz sıcaklarında eve kapanan çocuk- sanların sigarayı bırakması yönünde son yıllarda
ların tek eğlencesiydi çizgi romanlar. (III) Fazla çeşit yapılan çalışmalar olumlu sonuçlar verdi. (III) Bu
olmadığından piyasaya yeni çıkan ne varsa alınıp ülkelerde 1948ʼde sigara içme oranı % 53 iken,
okunur, okunanlar öteki çocuklardaki çizgi roman- bugün % 26ʼya düştü. (IV) Ancak ortalama sigara
larla değiştirilirdi. (IV) Aynı zamanda kitapçılar da içme oranında azalma görülürken, 16- 24 yaş arası
okunmuş çizgi romanları alır, satar, değiştirir ya da gençlerde, sigara içme oranı sürekli artıyor. (V) Son
hemen oracıkta duvar dibinde okunmak üzere ki- verilere göre, bu yaş grubunun üçte biri sigara
ralardı. (V) Film yapımcıları ve senaristler pek çok içiyor.
çizgi roman karakterine hayat verip onları beyaz A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
perdeye taşıdı.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

35. (I) “Diş çürüklerine karşı etkili” sözü diş macunu


üreticilerinin en dikkat çekici reklam sloganı hâline
geldi. (II) Diş çürüklerinin tedavisinde, dişin hasara
uğramış sert dokularını onarmak için çeşitli dolgu 38. (I) Orhan Seyfi Orhon, hecenin beş şairinden biri.
malzemelerinden yararlanılmakta. (III) Bu dolgu (II) Temiz, duru bir Türkçe kullanmasıyla tanınmış.
malzemeleri arasında en çok dikkat çeken, arka diş- (III) Orhan Seyfiʼnin ilk şiir kitabı Fırtına ve Karʼın
lerin dolgusunda kullanılan, amalgam adı verilen bir yayım yılının 1919 olduğu düşünülürse bu temiz ve
alaşım. (IV) Bakır, gümüş, kalay ve çinkodan oluşan duru Türkçenin önemi daha iyi anlaşılır. (IV) Beş
amalgam tozunun cıva ile karıştırılması sonucunda Hececilerʼin diğer üyeleri gibi Orhan Seyfi de
hazırlanan sert, dayanıklı ama estetik olmayan bu serbest veznin getirdiği yeniliğe ayak uydura-
malzeme, yüz yılı aşkın bir süredir kullanılmakta. mamış, şiirini geliştirememiş. (V) Yine 1919ʼda
(V) Son yıllardaysa dişin doğal rengindeki estetik yayımladığı Peri Kızıyla Çoban Hikâyesi, heceyle
malzemelerin geliştirilmesi için büyük çabalar har- yazılmış olmasının yanında halk edebiyatıyla iç
canmakta. içeliğiyle de dikkat çeker.

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

176

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

39. (I) Bir metnin içinde yürümeye başladığımda, çoğu 42. (I) Ham elmas, doğada bulunduğu hâliyle bir çakıl
zaman bir kusur bulmayı değil, bilinçli olarak taşını andırır ve yalnızca bir sanatçının hünerli el-
yapılmış bir kusurla karşılaşmayı isterim. (II) leri onu ateş saçan bir pırlantaya dönüştürebilir. (II)
Yazarın dalgınlığından, cehaletinden, heyecanından Elmas doğada nadir bulunan, çeliğe ve ateşe karşı
kaynaklanan, kendi varlığından habersiz bir kusur çok dayanıklı bir taştır. (III) Çoğunlukla nesilden ne-
değildir bu. (III) Hangi amaçla olursa olsun, bilinçli sile aktarılan elmas işleme işi, sanatın ta kendisidir
olarak yapılan bu tür kusurların birçok çeşidi vardır. ve çok ciddi bir birikim gerektirir. (IV) Taşı işleyen
(IV) Bizzat yazar tarafından düşünülmüş, düşünül- sanatçı kılı kırk yarmalı, doğru oranlarda kesim yap-
dükten sonra özene bezene hazırlanmış, sonra da malı ve bu kesim sonucunda taştan yansıyan ışık
kusursuzluk süsü verilerek biz okurken aniden doğrudan göze gelmeli, taşa giren ışık yine taşın
karşılaşalım diye yolumuzun üzerine bırakılmıştır. yüzeyinde yansımalıdır. (V) Elmas işlenirken yapıla-
(V) Bu türden kusurlar, metnin öteki alanlarına cak herhangi bir hata, yalnızca pırlantaya zarar ver-
yayılan zekânın ve ustalığın parıltısının daha iyi mekle kalmaz, aylar boyunca o taşı kesmek,
görülmesini sağlar. cilalamak için verilen tüm emeklerin boşa gitmesi
anlamına da gelir.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

40. (I) Doğa, bir başka güzeldir ilk yazda; ressam tu- 43. (I) Öykü yıllarca roman için bir sıçrama tahtası, bir
valleri araç olur bu güzelliği yansıtmak için. (II) İlk geçiş süreci, bir hazırlık dönemi olarak görülmüş-
yaz, Osman Nuri Paşaʼnın resimlerinde minyatür- tür. (II) Bu anlayışa göre öykü acemilik, çıraklık işi,
leri, Hamit Göreleʼnin resimlerinde bir şiiri düşün- romansa ustalık işidir. (III) Öyküyü bağımsız bir tür
dürür. (III) Gün ışığının sarı renklerle dansı olarak gören yazarlar uzun yıllar bu türde eserler
resimleşir Nazmi Ziyaʼda. (IV) İbrahim Çallıʼ da vermeye devam etmişlerdir. (IV) Bir yazar için de
beyaz bir manolyadır bahar sonrası; güzel kokulu öykü yazmaya devam etmek, gelişimini tamam-
haziranda açan… (V) Türk resminde bir döneme is- layamamaktır. (V) Eleştirmenler, iyi öyküler yazan
mini veren büyük bir ustadır Çallı. yazarları “Artık zamanı geldi, bundan sonra ken-
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. disinden roman bekleyebiliriz.” sözleriyle roman
yazmaya özendirmişlerdir.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

41. (I) Edebiyat bir zamanlar yalnızca şiir anlamına


geliyordu. (II) Romansa yazınsallığı açısından lirik 44. (I) Sobanın yanındaki iskemlede uyuklayan fener
ve epik şiirin yüksek duygularına ulaşamayan bir görevlisi yavaşça gözünü açtı. (II) Kalkıp gerindi,
tür olarak hep ikinci planda kaldı. (III) Fakat yirminci sobanın üzerindeki çaydanlıktan bardağına çay
yüzyılda roman, hem yazar hem de okur açısından doldurdu. (III) O sırada uzaktan gelen çığlıkları işitti
şiiri gölgede bıraktı. (IV) Her romanda bir anlatıcı ve ne olduğunu anlamak için koşarak dışarı çıktı.
vardır, olaylar yazarın ağzından da karakterlerin (IV) Gülümseyerek küçük dalgaların oluşturduğu
ağzından da anlatılabilir. (V) Günümüzde şiir hâlâ şıpırtıları dinledi. (V) Çığlıkların geldiği yöne dikka-
yazılıyor; ama roman, yaşamın ayrılmaz bir parçası tle bakınca kıyıya birkaç yüz metre uzaklıkta tuhaf
haline geldi. bir ışık gördü.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

177

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

45. (I) İlk gösteriminden sonra büyülü bir kutu olduğu 48. (I) Aklımızı zaman zaman kurcalayan, hatta çoğu kez
düşünülen sinemanın o dönemdeki filmleri, süreklilik gösteren kimi takıntılarımız vardır. (II)
bugünkü anlayışımıza göre film sayılamayacak Günlük koşuşturmaca içinde bazen kendimizi hay-
kadar küçük parçalardı. (II) Teknolojik yetersizlik- atın akışına öylesine kaptırırız ki kaygı ve öfke bir
lerden dolayı filmlere ses eklenemiyordu. (III) Sine- türlü yakamızı bırakmaz. (III) Örneğin, aklımıza bir
manın emekleme çağı hep bu parçacıkların biraz şarkı takılır ve ondan kurtulmaya çalışsak da
daha uzununu çekebilme çabasıyla geçti. (IV) Her kendimizi o şarkının sözlerini mırıldanırken bulu-
gösterimde bir öncekine yeni parçalar eklendi. (V) ruz. (IV) Ya da saçma olduğunu bile bile, bazen
Harflerin heceye, hecelerin sözcüğe, sözcüklerin kendimizi bir davranışta bulunmak zorundaymışız
cümleye dönüşmesi gibi, emekleme çağının so- gibi hissedebiliriz. (V) Ancak, biz farkına bile var-
nunda artık küçük de olsa anlatılacak bir konu madan, bu düşünce ve davranışlar bir süre sonra
gereksinimi doğdu. zihnimizi kurcalamayı bırakırlar, normal yaşan-
tımıza devam ederiz.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

49. (I) Bilinen ilk adı Gangra olan Çankırı kenti, MÖ 104
yılında kuruldu. (II) Sonraları Galatların merkezi
olan kente Romalılar Germanikopolis deseler de bu
46. (I) Sürrealizme konu oluşturan malzeme akla day- ad benimsenmedi. (III) Roma ve Anadolu Selçuklu-
alı değildir. (II) Onun malzemesi aklın ve iradenin ları dönemlerinde Anadoluʼdaki tıp merkezlerinden
dışında, kendiliğinden oluşan ruhsal olaylar, bil- biri olan kente Türkmenler ilk ismine benzeyen
inçaltından gelen çağrışımlar ve rüyalardır. (III) Sür- Gangara dediler. (IV) İç Anadolu ile Karadeniz böl-
realistlerin amacı bu ruhsal olayları olduğu gibi geleri arasında geçiş niteliği taşıyan Çankırı kentini
aktarmaktır. (IV) Aklıyla madde dünyasında önemli Tatlıçay ikiye ayırır. (V) Daha sonra Kangırı ya da
başarılar kazanan insan, aynı başarıyı kendi iç Kankırı biçiminde söylenen kentin adı zamanla
dünyasını tanımada gösterememiştir. (V) Bu Çankırıʼya dönüştü.
ilkelerin ışığında sürrealistler, başta realizm ve
natüralizm olmak üzere pek çok akıma ve onların A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
estetik görüşlerine karşı çıkmışlardır.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

50. (I) Sanayileşme sonrası ortaya çıkan yeni sosyal


sınıflar artık daha farklı bir estetik tatmin
47. (I) Hepimiz başımızı, kollarımızı ya da ellerimizi kul- peşindeydi. (II) 19. yüzyıldaki uluslararası sanat
lanarak iletişim kurmaya çalışırız. (II) Omuz silkmek sergilerinde değişiklik peşindeki gözler, Japon
ya da baş sallamak gibi hareketler kimi ülkelerde grafik sanatının çiçeksi bezemeleri ve çizgisel
farklı anlamlara gelebilir. (III) Gözlerimizle, el ya da düzenlemelerine çevrildi. (III) Bu ilgi, Amerikaʼda
kollarımızla işaret ederken, başımızı sallarken “modern style”, Almanyaʼda “jugendstil”,
sözcükleri kullanmadan birtakım mesajlar verebili- Fransaʼda “art nouveau” olarak anılan ve mimarlık-
riz. (IV) Tüm bu hareketler vücut dilini oluşturmak- tan başlayarak tüm sanat dallarına egemen olan
tadır. (V) Psikologlara göre, iletişim kurduğumuz yeni bir üslubun habercisiydi. (IV) Bu dönemde kır-
kişiler üzerinde bıraktığımız etkinin yüzde elli beşini sal kesimden şehir ve kasabalara yoğun bir göç
vücut dili, yüzde otuz sekizini söyleyiş biçimi oluş- yaşandı. (V) Bu üslup kısa zamanda İstanbulʼda da
tururken kullandığımız sözcükler yalnızca yüzde ye- apartmanlarda, köşklerde ve sayfiye evlerindeki
disini oluşturuyor. süslemelerde görülmeye başlandı.

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

178

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

51. (I) Değnek oyunu olarak da bilinen cirit, at üstünde 54. (I) Kuşlar ve diğer hayvanlar tarafından düşürülen
koşturan iki takımın birbirine değnek atmasına incir tohumlarının bir kısmı, ağaçların dallarında
dayanan eski bir oyundur. (II) Oyuna adını veren biriken çürümüş yaprakların ve yosunların üzerinde
cirit 70-100 cm uzunluğunda, 2-3 cm çapında, kalıyor. (II) Minik incir tohumları bu mükemmel or-
mızraktan daha kısa bir değnektir. (III) Ciritle ata vu- tamda çimlendikten sonra, üzerinde büyüdüğü
rulması hoş karşılanmaz ve acemilik sayılır. (IV) ağaca sarılan kökler ortaya çıkarıyor. (III) Boğucu
incir ağaçları, yağmur ormanında yaşayan ilginç
Değnek yapımında meşe ve hurma dallarından
türlere bir örnek. (IV) Daha fazla su ve besine ulaşa-
yararlanılsa da yaralama tehlikesi daha az olduğu
bilmek için ağacın gövdesi üzerine sarılan kökler
için kavak dalları tercih edilir. (V) Değneğin ucu,
orman zeminine doğru ilerlemeye başlıyor ve ev
değdiği yere saplanmayacak biçimde yontulur.
sahibini ölüme mahkûm ediyor. (V) Sonunda bu
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. kökler, üzerine sarıldığı ağaç ölse bile incir ağacını
ayakta tutabilecek kadar sağlam bir forma ulaşıyor.

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

55. (I) Bir iş yaparken önemli olanı gözden kaçırmamak,


o işi kısa sürede bitirmekten daha iyidir. (II) Kimi-
52. (I) Salzburg kentinde her yıl Mozart onuruna bir
leri, kısa sürede iş bitirmeye ya da bitirmeden bitir-
müzik festivali düzenlenir. (II) Salzach nehri ke-
miş görünmeye, böylece çok becerikli bir insan
narında kurulmuş olan Salzburg kentinin eski kent izlenimi uyandırmaya çalışırlar. (III) Ama gerçekte
bölümünde Mozartʼın evi vardır. (III) 1920ʼden bu işleri yoğunlaştırarak kısaltmak başka, keserek
yana sürüp giden bu festival, dünyanın en pahalı kısaltmak başkadır. (IV) Kısa sürede bitirilen ama
festivali olarak da bilinir. (IV) Her yıl temmuz ve yarım yamalak yapılan bir işle kimseyi memnun
ağustos aylarında düzenlenen festival, Jederman etmek mümkün değildir. (V) Bir işi iyi yapabilmek
oyunu ile açılır hep. (V) Ölümüne kadar Herbert von için o işi başarmayı istemek ve işin püf noktalarını
Karajanʼın başkanlığını yaptığı bu festival, bir an- öğrenmek gerekir.
lamda Mozart müziğinin vitrini durumundadır. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
56. (I) İkinci Dünya Savaşıʼndan büyük yıkımla çıkan
Avrupaʼnın kalkınmasında diğer ülkelerden gelen iş
gücünün katkısı büyüktür. (II) Türkiye dışına ya-
bancı işçi olarak giden ilk nesil, gerek gittikleri
ülkenin dilini öğrenme, gerekse oradaki yaşam
53. (I) Mahmut Cûda, resimlerinde sanat-doğa ilişkisini biçimine ayak uydurma konusunda kendine özgü
gerçekçi doğrultuda, kendine özgü bir duyarlılıkla bir direniş gösterdi. (III) Bu direnişin boyutları o
işlemiştir. (II) Üç boyutlu mekânın belirgin olduğu denli büyüktü ki başka hiçbir göçmen topluluğunda
bu resimlerde, doğal ve rastlantısal görünümlere gözlenmeyen gelişmeler yaşandı. (IV) Göçmen Türk
karşın, kompozisyonun geometrik bir düzeni vardır. toplumu, gettolaşıp dışarıya kapalı bir çevrede
(III) Resim yapmanın yanı sıra kişileri konu ettiği kendi kültürünü yaşatmak yerine, bu kültürü gittiği
karikatürler de çizmiştir. (IV) Cûda bu kompozisy- ülkelere ithal etti. (V) Örneğin, asimile olmaya en
onlarındaki uyumu, renk değerlerini dengeli dirençli kültürlerden biri olarak kabul edilen İs-
biçimde dağıtarak sağlamıştır. (V) Düz ve kesişen panyollar gittikleri yere yalnızca gazete ve rady-
çizgilerin tekdüzeliğini yuvarlak ve kıvrak çizgilerle olarını taşımıştı. (VI) Halbuki Türkler, bunlara ek
kırarak resimlerine dinamik bir görünüm kazandır- olarak televizyonlarını ve hatta lahmacun ve dön-
mıştır. erle kendi damak tatlarını da götürdü.

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

179

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

57. (I) Kimileri “Victor Hugo şiirlerini yazarken 40.000 60. (I) 0-6 yaş grubundaki çocukların eğitimine verilen
sözcük kullanmıştır; Türkçeʼyi en zengin kullanan önem her geçen gün artıyor. (II) Kız çocukları temi-
Yaşar Kemalʼin romanları 3.500 sözcüğü bile zlik, giyim ve makyaj gibi konularda genellikle an-
geçmez.” görüşünü savunur. (II) Bu görüş, Türkçeʼ nelerini örnek alıyorlar. (III) Ancak günümüzde
nin Fransızcaʼya oranla daha az sözcük içermesi sadece anne ve yakın çevre değil, görsel medya da
çocukları bu konuda etkiliyor. (IV) Gözlerinin
nedeniyle doğru olabilir. (III) Ne var ki bu durum,
önünde manken gibi zayıf ve bol makyajlı kadınlar
Türkçeʼnin daha yetersiz olduğu anlamına gelmez.
var sürekli. (V) Bu yüzden, kız çocukları onlar gibi
(IV) Yapıtlarını ortaya koyarken hâkim oldukları bir olma hayaliyle büyüyorlar.
yabancı dili tercih eden yazarlarımızı anlayabiliyo-
rum. (V) Çünkü Türkçe, az sözcükle çok şey an- A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
latılabilen bir dildir.

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.


61. (I) Büyük İskenderʼin komutanlarından biri tarafın-
dan MÖ 4. yüzyılda kurulan kent, Fıratʼın kolay geçit
veren birkaç yerinden biridir. (II) Bu yüzden de
58. (I) Doğal bir malzeme olan rattan, bulunduğu or- kente “köprü başı, geçit yeri” anlamlarına gelen
tama Uzakdoğu etkisini taşıyan popüler bir ahşap Zeugma adı verilmiştir. (III) Fıratʼın batı yakasında,
verimli topraklar üzerinde kurulan kent, stratejik
dekorasyon malzemesi. (II) Özel bakım gerek-
önemi nedeniyle hızla büyür, gelişir. (IV) Kentin vil-
tirmeksizin yıllar boyu kullanılabilen rattan, çabuk
lalarından çıkan mozaiklerden bazıları mitolojik
deforme olmaması ve böceklenmeye karşı dayanık- öyküleri anlatan sahneleriyle dikkat çeker. (V) Kısa
lılığıyla ünlü. (III) Ancak, bu hasır cinsinin sudan ko- sürede Pompeiʼnin üç katı büyüklüğe ulaşan kent,
runması gerekiyor. (IV) İyi bir mobilya için, iyi o dönemin Atinaʼsıyla boy ölçüşür duruma gelir.
kalitede, lekesiz rattan kullanılması ve kullanılan
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
rattanların çaplarının standart olması gerekiyor. (V)
Aşırı nem küflenmeye neden olabileceğinden, rat-
tanın temizliği için yalnızca kuru bir fırça veya bez
yeterli. 62. (I) Bilimsel adı Quercus vulcanica olan kasnak
meşesi, Anadoluʼya özgü bir ağaç. (II) Bu ağacın
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. başının belası ökse otu, başka orman ağaçlarına da
musallat oluyor. (III) Bu ağaç, 1300-1800 metrelerde
59. (I) Antik Yunan ve Mezopotamya arasında sıkça küçük kümeler halinde bulunuyor. (IV) Toprak ör-
tüsünün kalın olduğu yerlerde, kireçli topraklarda
yaşanan savaşlar pek çok destana konu olmuştur.
bile yetişebiliyor. (V) Kerestesi değerli olan bu ağaç,
(II) Antik Yunanʼın modern insana
25-30 m boya ve 1,6 m çapa ulaşabiliyor.
Mezopotamyaʼdan daha çekici gelmesinin önemli
bir nedeni, Mezopotamyaʼnın aksine, bir yurttaşlar A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
devleti modeli ortaya koymasıdır. (III) Belki bunun
etkisiyle Antik Yunan, modern insanın gözünde
Mezopotamyaʼyı geri plana itmiştir. (IV) Oysa 63. (I) İstanbul Üniversitesi Kitaplığıʼnda bulunan ve
dünyanın önde gelen bir Asuroloğu, Babil adlı Üçüncü Murat döneminin olaylarını anlatan bir yaz-
kitabında, Mezopotamyaʼda çok uzun ömürlü bir mada, İstanbulʼdaki rasathaneyle ilgili minyatürlere
uygarlıkla karşı karşıya olduğumuzu, bu uygarlığın rastlıyoruz. (II) Yazmanın ilk minyatüründe, as-
tronomları toplu halde çalışırken görüyoruz. (III)
melez halklardan doğduğunu, yazısının gücünü ve
Önlerinde ve ellerinde ölçüm için kullandıkları
etkisini, buradaki monarşik sistemi ve inanç sis-
aletler var. (IV) Bu çizimler tek tek incelendiğinde
teminin karmaşıklığını anlatıyor. (V) Bu kitapta
aletlerin kâğıda büyük bir doğrulukla aktarıldığı
yazılanlar uygarlık bakımından Mezopotamyaʼnın saptanmıştır. (V) Rüzgârın etkisini engelleyip
Antik Yunanʼdan hiç de geri kalmadığını düşün- sağlıklı ölçümler elde etmek için büyük aletler kul-
dürüyor okurlarına. lanılıyordu.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

180

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

64. (I) Homeros, Truva kentinin yıkılışını ve trajik yenil- 67. (I) Bilimin, hayatın içinde olduğu düşüncesini yay-
gisini yaklaşık 2800 yıl önce yazdığı İlyada gınlaştırmayı amaçlayan bilim merkezlerinin hep-
destanında anlatıyordu. (II) Dardanelʼin güney- sinde farklı konular üzerine hazırlanmış sergiler ön
doğusunda yer alan Truva kenti ihtişamıyla göz ka- plana çıkıyor. (II) Bir bilim merkezinde robotlara, di-
maştırıyordu. (III) Yunan ordularıyla Truvalılar ğerinde hayatın kaynağı suya, bir diğerinde ses ve
arasında on yıl süren savaşın anlatıldığı bu destan, işitme konusuna geniş bir sergi alanı ayrılabiliyor.
Avrupaʼ da yeni bir efsanenin de başlangıcını oluş- (III) Her bir serginin, tasarımcısından mimarına, mü-
hendisinden teknisyenine birçok kişinin ortak ça-
turdu. (IV) Bundan sonra Truva efsanesi Avrupa tar-
lışmasının ürünü olduğunu tahmin etmek zor
ihinin düşünsel ve kültürel sürecinde hep merkezde
değildir. (IV) Robotlara ayrılan alanda ziyaretçiler,
oldu. (V) Örneğin Roma, kuruluşunu Truvaʼya
Mars yüzeyinin modellendiği engebeli bir platform
dayandırırken 12. ve 13. yüzyıl şövalye öykülerinde
üzerine yerleştirilen yüzey aracını uzaktan kuman-
de Britanyalılar, Franklar, Normanlar Truvaʼyla il-
da etme şansını yakalıyor. (V) Hayatımızın kaynağı
işkilendirildi. suya ayrılmış sergi alanının bir köşesinde suyun ta-
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. sarruflu kullanımı üzerine hazırlanmış bir video
oyunu, diğer bir köşesinde su ve canlılık arasında-
ki ilişkiyi ve suyun kimyasını işleyen bir düzenek
bulabiliyor.
65. (I) Bir bilgisayar tarama sisteminde geliştirilen yön-
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
temle, haritada seçtiğiniz bir noktanın üzerine gel-
diğinizde, o bölgenin göz hizasından alınmış
panoramik manzarasını ekranda görüntüleyebili-
yorsunuz. (II) Bunlar, konuya ilgi duyanların mera-
kını gidermesine ek olarak eğitim amacıyla 68. (I) Bir fotoğraf üzerinde değişiklik yapmak artık çok
kullanılabilecek nitelikte. (III) Bu işi yapanlar; gö- kolay. (II) Bunu çocuklar bile başarabiliyor ve çok
rüntüleri, 360 derece çekim yapabilen özel bir kam- yaratıcı sonuçlar elde edebiliyorlar. (III) Özellikle
era setini, bir otomobilin üstüne veya bir sırt akıllı telefonlarda ve tabletlerde bulunan uygula-
çantasına yerleştirip dolaşarak çekiyor ve birleşti- malardan yararlanarak. (IV) Bu ürün piyasada yeri-
riyorlardı. (IV) Ama bu kez kentin sokak ve cadde- ni aldığında fotoğrafçılığı ilgilendiren pek çok sorun
lerinde dolaşmaktan biraz daha farklı bir yol da çözülmüş olacak. (V) Video üzerinde böyle bir
seçmişler. (V) Kameraları dört kişilik bir tırmanma değişiklik yapmak ise biraz daha fazla beceri gerek-
tiriyor. (VI) Çünkü hareket eden bir nesneyi görün-
ekibinin sırt çantasına yerleştirmişler. (VI) Ekibi; Ye-
tüden kaldırdığınızda arka plandaki görüntü de
di Zirveler olarak bilinen, yedi kıtanın en yüksek ye-
bundan etkileniyor.
di dağına keşif gezisine göndermişler.
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

66. (I) Kars deyince akla kar, kar deyince Sarıkamış ge-
69. (I) Bir canlının doğal olarak yaşayıp çoğaldığı, nes-
lir. (II) Konuklarını Baltık mimarisiyle şaşırtan Kars;
lini devam ettirdiği yer, o türün habitatıdır. (II)
zarif binaları, tarihî mabetleri ve Ani Harabeleriʼyle
Günümüzde bu alanlar, özellikle insanların doğaya
Anadoluʼnun bol sürprizli kentlerinden biri. (III) karşı özensiz bir tutum içinde olması nedeniyle
Özellikle bembeyaz bir örtüyle sarmalandığı karlı bozulmaktadır. (III) Bunun sonucunda da pek çok
günlerde… (IV) Şehri beyaza boyamak için koşuş- canlı türü neslini devam ettirememektedir. (IV)
turan kar; bir o yana, bir bu yana savrularak uzun Örneğin Sibirya kaplanlarının sayısını belirlemek
caddelerin üzerine tüy tüy yağar. (V) Bir kış günü üzere bir çalışma yapılmaktadır. (V) Bu durumun
Karsʼta olmak, bu manzaranın tadını çıkarmak gere- önüne geçmek, yine insanoğlunun yapacağı çalış-
kir. malara bağlıdır.

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

181

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

70. (I) Atasözleri çok ilgimi çeker. (II) Onlarla ilgili 74. (I) Nikola Tesla, alternatif elektrik akımını geliştiren
yazılar, kitaplar okurum hep. (III) Birçok insan başarılı bir bilim adamıdır. (II) Bilim tarihinde öyle
atasözleriyle ilgili kitap yayımlıyor. (IV) Bilmediğim, insanlar vardır ki bilime katkıları en az öteki bilim
yeni duyduğum atasözlerini hemen defterime not insanları kadar önemli olmasına karşın pek öne çık-
ederim. (V) Konuşmalarımda ve yazılarımda onlar- mamışlardır. (III) Bunun, aynı alanda ortaya çıkmış
dan sık sık yararlanırım.
büyük bir adın gölgesinde kalma gibi bir nedeni ola-
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. bilir. (IV) Bilimin her alanında, böyle insanlara rast-
lamak mümkündür. (V) Bu grupta yer alan bilim
71. (I) Karsʼtan 07.10ʼda kalkan Doğu Ekspresi, iki saat insanlarından oluşturulacak bir liste, kuşkusuz çok
sonra Sarıkamışʼtan geçiyor. (II) Düdüğü, beyaz kış uzun olur.
sessizliğine bürünmüş coğrafyada çınlayan bu
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
trenin yolu çok uzun, Haydarpaşaʼya varmasına
neredeyse 40 saat var. (III) Kars Tren Garıʼndaki
Alman yapımı buharlı lokomotif, bir dönemin
hatırasını yaşatıyor. (IV) Yaklaşık 2000 km yol kat
edip Karsʼı İstanbulʼla birleştiren Doğu Ekspre-
siʼnin, demir yolu ulaşımında ayrı bir yeri var. (V)
Aştığı mesafenin uzunluğu, güzergâhı boyunca 75. (I) Edirneʼye bir darüşşifa kazandırmak amacıyla
ağırladığı yüzlerce yolcu ve taşıdığı hikâyelerin Sultan II. Bayezid Külliyesi yapılmıştır. (II) Temeli
çeşitliliği onu özel kılıyor. 1484 yılında atılan külliye, 1488 yılında hizmete
açılmıştır. (III) Külliye, darüşşifa, tıp medresesi, tab-
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
hane, cami, imaret ve köprüden oluşmaktadır. (IV)
Evliya Çelebi, Seyahatnameʼsinde bu külliye
72. (I) Kimi sözcükler ve terimler neredeyse tüm
hakkında bilgi vermektedir. (V) Külliyenin hamamı,
dillerde ortaktır; Türkiyeʼde de, Fransaʼda da, İn-
giltereʼde de, Mısırʼda da aynı anlama gelir, aynı değirmeni, su deposu, sübyan mektebi; mehter-
harflerle yazılır, aynı şekilde söylenirler. (II) hane, muvakkithane gibi bölümleri de vardır.
Dünyanın her yerinde kullanılan bu sözcük ve te- A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
rimlerin bir bölümünün kaynağı kişi adlarıdır. (III)
Kimi insanların, özellikle bilim insanlarının bu-
luşları, keşifleri onların adıyla anılır; kimileri de
yaşam biçimleriyle terimlere ad verirler. (IV)
Örneğin “boykot” da, “jilet” de, “linç” de, “lüks” de
aslında bir zamanlar yaşamış insanların soyadıdır.
(V) Buna rağmen yabancı kökenli sözcüklere
oldukça yaratıcı Türkçe karşılıklar bulunuyor. 76. (I) “Uzay çöpü” evlerimizdeki atıklar gibi bir çöp
yığını değildir. (II) İlk uzay çöpü Vonguard 1 adlı
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
uzay aracıdır. (III) Uzay çöplerini temizleme şan-
sımız yok gibi görünüyor, çünkü çok geniş bir alana
73. (I) Eriyen buzullar, yükselen deniz suyu seviyeleri,
yayılmış olan parçalarla başa çıkmak olanaksız. (IV)
erken çiçek açan ağaçlar, geç donan göller… (II)
Vonguard 1, 1964ʼte devre dışı kaldığından bu yana
Bütün bunlar son yıllarda sıkça vurgulanan iklim
Dünyaʼnın çevresinde sessizce dolaşıyor, 16,5 cm
değişiklikleriyle ilişkilendiriliyor. (III) Peki iklimin
değişmekte olduğunu nasıl anlıyoruz? (IV) Tarihsel çapındaki bu metal küre, başka bir cisimle çarpış-
kayıtlar, onlarca yıl büyük bir özenle gerçekleşti- mazsa daha yüzlerce yıl yörüngede dolaşmaya
rilmiş gözlemler ve dünyanın dört bir yanında devam edecek. (V) Vonguard 1ʼin yanı sıra işlevini
yapılan hassas ölçümlerin yanı sıra temel bilimsel tamamlamış uydular, roket motorları, boya parçaları
ilkeler sayesinde… (V) Canlı türlerinde sözü edilen ve patlamaların ardından saçılmış küçük parçalar
bu kitlesel yok oluşun da tarihte görülmemiş boyut- gibi toplam kütlesi binlerce tonu bulan uzay çöp-
lara ulaşacağı tahmin ediliyor. leri, yörüngede dolaşıp duruyor.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

182

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

77. (I) Petrol genellikle denizel, seyrek olarak da karasal 80. (I) Karanlık bir gecede, yıldızların arasından parla-
eski tortullar içerisinde bulunur. (II) Bu, petrolün yarak giden bir uçağı işaret edip onun nereye git-
oluştuktan sonra milyonlarca yıl korunabildiğini tiğini sormamış, onu gözden kaybolana kadar
göstermektedir. (III) Petrolün içerisinde bulunan izlememiş çocuk yoktur herhalde. (II) Çocukluk yıl-
porfirin maddesi, oluşumun organik kökenli larında hepimizin düş kaynağıdır gökyüzünden
olduğunu ve oluşumu esnasında sıcaklığın 200 süzülerek giden uçaklar. (III) Bazen özgürlük, bazen
ºCʼyi geçmediğini göstermektedir. (IV) Petrol, bilinmezlik, bazen özlem ve bazen de kaçıştır.(IV)
içerisinde bulunduğu ortamda oluşabildiği gibi çok Tarihte pek çok kişi uçan bir makine icat etmek için
uzaklardan göç edip gelmiş de olabilir. (V) Kömürün çalışmıştır. (V) Her ne olursa olsun kimileri için hâlâ
oluşumunda da karasal bitkiler etkili olduğundan, bir düştür.
petrol sahalarında kömür bulunmamaktadır. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

81. (I) Nikotin bağımlılığı pek çok şekilde ortaya kon-


abiliyor. (II) Bunlardan biri de kişinin uyandıktan ne
78. (I) 8 Eylül Temel Okur Yazarlık Günü nedeniyle
kadar sonra sigara içtiğiyle ilintili. (III) 2001 yılında
“Türkiyeʼnin Okuma Alışkanlığı Karnesi” hazırlandı.
yapılan bir araştırmaya göre, sigara içenlerin %
(II) Bu çalışmayla Türkiyeʼnin okuma haritası ortaya
15ʼinin uyandıktan sonraki ilk beş dakika içinde ilk
çıkarıldı. (III) Fakat ortaya çıkan okuma karnesi za-
sigarasını yaktığı gözlenmiş. (IV) Bir başka araştır-
yıflarla dolu. (IV) Buna göre, bir kişinin bir yılda
maya göreyse günde yirmi ya da daha fazla sigara
okuduğu ortalama kitap sayısı gelişmiş ülkelere
içenlerden % 32ʼsinin yine uyandıktan sonra ilk beş
oranla oldukça düşük. (V) En çok okunan yabancı
dakika içinde sigarasını yaktığı gözlenmiş. (V)
kitaplar La Fontaine Fablları, Ezop Masalları, An-
Erkeklerde sigara tüketimi 1949ʼda günde 14
dersen Masalları ve Çocuk Kalbi.
taneyken 1973ʼte günde 22ʼye yükselmiş.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

82. (I) Okaliptüs, Avustralyalıların ulusal ağaçlarından


79. (I) Uluslararası Doğal Hayatı Koruma Örgütüʼnün
biridir, desek yeridir. (II) Bu ağaçlardan biri, Syd-
Yeni Gineʼnin batısında başlattığı keşif gezisinde,
neyʼden 100 km kadar uzaklıkta mavi dağların de-
Foja Dağlarıʼnın zirvesine yakın 300.000 hektarlık
rinliklerine inen yolun kıyısında yaşıyor ve
alanda insan eli değmemiş bir yağmur ormanı bu-
okaliptüse dokunmak, köklerine el sürmek çok
lundu. (II) Bilim adamları bu bölgede, yeni hayvan
güzel bir duygu. (III) Orman içindeki virajların çok-
türlerinin ve soylarının tükendiğini düşündükleri
luğundan da anlaşılacağı gibi Avustralyalılar, yol
birçok hayvanın yaşadığını da belirlediler. (III) Bilim
yapımı sırasında ağaçlara olabildiğince az zarar
adamlarını en çok şaşırtansa hayvanların kendi-
vermeye gayret etmişler. (IV) Gelip geçenler onun
lerinden kaçmamalarıydı. (IV) Bunların içerisinde en
önünde durur, garip bir insanla karşılaşmış gibi
ilgi çekeni altı telli cennet kuşuydu, çünkü bu kuşun
şaşırarak bakarlar. (V) Yaşam sevincini ve direncini
tamamen yok olduğu düşünülüyordu. (V) Ayrıca
çağrıştıran bu anıt ağacın kökleri toprağa tu-
yine bu bölgede 20ʼden fazla yeni kurbağa, 4 yeni
tunurken gövdesiyle birleştiği noktada 90 derece-
kelebek, 5 yeni palmiye ağacı türü buldular.
lik bir açı çiziyor.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

183

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

83. (I) Panama Kanalı, 1914ʼte hizmete girdiğinde bir 86. (I) 19. yüzyılda ve 20. yüzyıl başlarında Türkiyeʼde
mucizeydi adeta ama artık bir darboğaz hâline camaltı resimleri çok moda olmuştu. (II) Önceleri
geldi. (II) Bazı gemiler kanaldan geçmek için gün- elle ve tek tek yapılan bu resimlere ilgi artınca atöl-
lerce beklemek zorunda kalabiliyor, yasal yük yelerde üretime geçildi. (III) Kullanılan malzemenin
sınırını aşan dev gemilerse buradan geçemiyor. (III) kolay kırılır olması nedeniyle, günümüze camaltı
Bu sorunun çözümü için 2015 yılına kadar kanal gi- resimlerinden çok az örnek ulaşmıştır. (IV) Bu atöl-
rişlerine daha büyük bir üçüncü şerit eklenmesi yelerin büyük bir çoğunluğu İstanbulʼ daydı. (V)
planlanıyor. (IV) Genişletme projesinin 5,25 milyar Çünkü, cam imalathanelerinin yanı sıra hat
dolara mal olacağı düşünülüyor. (V) Kanal, Atlas sanatçıları ve resim ustaları da buradaydı.
Okyanusuʼyla Büyük Okyanus arasındaki en kısa A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
yol olma özelliğini hâlâ koruyor.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

87. (I) Metropolis antik kentinin tiyatrosu, taştan


yapılmış erken dönem tiyatrolarından biridir ve
Küçük Menderes Vadisiʼne hâkim konumda kurul-
muştur. (II) Bu antik kentteki tüm kamu yapıları zen-
gin yurttaşların katkılarıyla yapılmıştır. (III)
84. (I) Çember, çocuklar ve büyüklerin çeşitli oyunlarda
Helenistik zevki bütün inceliğiyle yansıtan dört bin
kullandıkları bir oyuncaktır. (II) Bir değnekle ya da
kişilik bu tiyatro, günümüze oldukça iyi durumda
elle toprak zeminde ya da sokaklarda yuvarlanarak
ulaşmıştır. (IV) Soylular için yapılmış, kabartmalarla
oynanır. (III) Toptan sonra, dünyada en yaygın
süslü koltuklarıyla 2200 yıl öncesinin atmosferini
olarak kullanılan oyuncak olduğu kabul edilir. (IV)
gözler önüne sermeye devam etmektedir. (V) Res-
Eski Yunanʼda, bedeni güçlendirmek için çember
tore edilen bölümü 900 seyirci alabilecek durum-
çevrilmesi çemberin aslında bir oyuncak olmadığını
gösterir. (V) Ayrıca ekseni çevresinde döndürülme- dadır.

sine, belirli bir hedefe atılmasına ve hedef olarak A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
kullanılmasına dayanan çeşitli oyunları da vardır.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

88. (I) Avrupa Kanser Araştırma Vakfı bünyesinde


yapılan bir araştırma, yapay tatlandırıcı mad-
delerinden biri olan aspartamın kansere neden
olduğunu ortaya koydu. (II) Yaklaşık yirmi yıldır,
6000ʼden fazla üründe kullanılan bu tatlandırıcının
85. (I) Tatlı su kaynaklarının azalması, insanlığın de- farelerde lösemi riskini artırdığı belirtiliyor. (III)
vamını tehdit eden önemli bir etkendir. (II) Her ne Enerji vermeyen aspartam, çay şekerinden 200 kat
kadar yeryüzünün % 71ʼi suyla kaplı olsa da yarar- daha tatlı bir maddedir. (IV) Aspartamda bulunan
lanabileceğimiz su miktarı yine de kısıtlıdır. (III) çeşitli asitler, midedeki enzimler tarafından
Çünkü yeryüzündeki suların % 97ʼsi tuzlu su, yal- ayrıştırılarak, metabolizma tarafından bir tür
kanserojen maddeye dönüştürülüyor. (V) Ayrıca,
nızca % 3ʼü tatlı sudur. (IV) Bunun da onda dokuzu
aspartamın içinde bulunan en zararlı madde olan
kutuplar ve buzullarla bağlantılıdır. (V) İlk yerleşim
metil ester vücut tarafından metanole dönüş-
bölgeleri tatlı su kaynaklarına yakın yerlerde kurul-
türülüyor ve bu da sinir hücrelerinin zarar görme-
muştur.
sine veya ölmesine yol açıyor.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

184

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

89. (I) Ağız yoluyla alınan bazı ilaçları kullanırken grey- 93. (I) Dünyaca ünlü binicilik tiyatrosu Zingaro, yeni
furt suyu içilmemesi gerekiyor. (II) Çünkü greyfurt gösterisini dünyada ilk kez İstanbulʼda sergiledi. (II)
suyu, kolesterol düşürücü ilaçlarla diğer bazı Mayıs ayında gerçekleştirilen toplam on iki gös-
ilaçların hem etkilerini hem de yan etkilerini on kat teriyle Türk seyircisinin karşısına çıkan ekipte özel
kadar artırabiliyor. (III) Hazır meyve suyu üreticileri
yetiştirilmiş otuz altı at ve on altı dansçı var. (III) Zin-
bazen, meyve suyunun tadını güzelleştirmek için
garo tiyatrosunun kurucusu Bartabasʼtır. (IV) Gös-
ürünlere katkı maddeleri ekliyor. (IV) Greyfurtun
içinde bulunan furanokumarin adlı bileşenler, ilacı teride insan ile at arasındaki büyüleyici ilişki
bağırsaklarda emilmeden parçalayan bir enzimi en- izleyicilere şiirsel bir akıcılıkla aktarılıyor. (V)
gelliyor. (V) Enzimin engellenmesinin olumsuz et- Türkiyeʼde çok sevilen bu gösterinin, dünya turnesi
kisiyle vücut, ilaçtan alması gereken miktardan sırasında birçok şehirde sergilenmesi planlanmış.
daha fazlasını alıyor.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

90. (I) Her yıldız, nebula adı verilen bir gaz bulutundan
oluşur. (II) Bu bulut zamanla içine doğru çöker ve 94. (I) Müzik, öteki sanat dallarının tümü gibi, yetenek-
sıkışır. (III) Gökyüzüne bakınca, yıldızlar bir parlayıp ten fazlasını gerektirir. (II) Bir zamanlar, Türk sanat
bir sönüyormuş gibi görünür. (IV) Bunun sonucu müziği günlük yaşamın bir parçasıydı ve çoğunluk
olarak bulutun ortasında çok sıcak bir kütle oluşur. tarafından sevilerek dinlenirdi. (III) Toplumun değer
(V) Böylece yeni bir yıldız meydana gelir.
yargıları, insan yaşamına ait bütün duygular, aşk,
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. ihanet, hasret ve kavuşma bu müziğin konuları
arasındaydı. (IV) Bugün bile hâlâ kulaklardan silin-
meyen, dinlediğinde insanın kendini içinde bulduğu
91. (I) Kauçuk ağacının gövdesi çizildiğinde lateks de- nice şarkılar var. (V) Bu şarkılar, tamamen ticari
nilen beyaz, yapışkan bir madde dışarı sızar. (II) kaygılarla yapıldığı için birer sabun köpüğü olmaya
Lateks katılaştığında ham kauçuk haline gelir. (III) mahkûm günümüz pop şarkıları gibi değil yani.
Ham kauçuğun dayanıklılığı kimyasal yolla artırıla-
bilmektedir. (IV) Dayanıklılığı artırılmış kauçuk en- A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
düstride önemli bir madde haline gelmiştir. (V)
Kauçuk ağacı iklim koşulları uygun olan bazı yer-
lerde yetiştirilebilir.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

95. (I) Fırsat tanınırsa, günümüz kadını hayatın hemen


her alanında erkekler kadar başarılı olabilir. (II)
92. (I) Bildiği şeyleri unutarak sezgiyle yazdığını
söyleyen yazar, son romanıyla dilin bir araçtan çok Yaşanan olaylar karşısında kadının tepkisi erkeğin
öte olabileceğini iyiden iyiye hissettiriyor okura. (II) tepkisinden farklı olabiliyor. (III) Kimileri bu durumu
Keskin, edebî, özgün ve zengin bir dil kullanıyor. kadınların daha hassas, daha duygusal olmalarına
(III) Artık üstüne katılacak bir şey olmayan, ama an- bağlarken kimileri de erkekleri duygusuzlukla
latıma birçok olanak kazandıran bir dil… (IV) Ro- suçluyor. (IV) Oysa, kadınla erkek arasındaki al-
manın çok katlı kurgusu içinde yazar, kahramanın gılayış farkı, artık bilim adamları tarafından kanıt-
kazadan önceki ve sonraki yaşamını ayrı bölüm-
lanmış bir gerçektir. (V) Bu fark, yalnızca
lerde anlatıyor. (V) Okuyucu hikâyeden önce bu
davranışlarda değil yaşama bakışta da kendisini
dille bağlanıyor romana.
gösteriyor.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

185

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

96. - 139. SORULARDA, NUMARALANMIŞ CÜMLELERİN 98. I. Pek çok kişi sosyolojinin, yolunu kaybettiğini
ANLAMLI BİR BÜTÜN OLUŞTURMASI İÇİN HANGİLERİ- düşünüyor oysa 19. yy.da Auguste Comteʼun or-
NİN BİRBİRİYLE YER DEĞİŞTİRMESİ GEREKTİĞİNİ BU- taya attığı fikirlerden doğan bu bilimin tüm sosyal
LUNUZ. bilimlerin kaynağı olduğu düşünülmüştü.
II. Günümüzde sosyoloji çağdaş entelektüel kültürün
kıyısına itildi.
III. Yakın geçmişte ise sosyoloji, ilerici bir tarih gö-
96. I. 2010 yılının Mart ayında Floransaʼdayken sokak
rüşüyle ilişkilendirilip modernitenin bilimi olarak ta-
ressamlarının bulunduğu meydanda dolaşıyor-
nıtılmıştı.
dum.
IV. Ünlü bir sosyolog son kitabında bu dışlanmaya
II. Bir ressamın masasının üzerindeki resimler dikka-
karşı çıkıyor.
timi çekmişti.
V. Sosyolojinin sosyal bilimler içinde hâlâ çok önemli
III. Milotʼun, kariyeriyle ilgili olarak anlattıkları beni hem
bir yer tuttuğunu ispatlamaya çalışıyor.
şaşırtmış hem de çok etkilemişti.
A) I. ile III. B) II. ile III. C) II. ile IV.
IV. Sonra sohbetimiz giderek koyulaştı.
D) II. ile V. E) III. ile IV.
V. Bu resimlerden beğendiklerimi seçerken ressamı
Alfred Milotʼla tanıştım.
A) II. ile III. B) II. ile IV. C) III. ile IV.
D) III. ile V. E) IV. ile V.

97. I. Müzecilik anlayışı, 1990ʼlı yılların başından beri


farklı bir kimlik kazanmaya başladı. 99. I. 19. yy.ın, 1900 yılında değil Birinci Dünya Sa-
II. Bunun belki de en çarpıcı ilk örneklerinden biri, vaşıʼnın başladığı 1914ʼte sona erdiği söylenir.
Rahmi M. Koç Müzesiʼdir.
II. Örneğin, bu arada ortaya çıkan Einsteinʼın teorileri,
III. Bu değişimin Türkiyeʼdeki yansımasını son yıllar- dünya hakkındaki bilgilerimizin dayandığı ana ilke-
da özel teşebbüsün, özellikle köklü aile holdingle- lere meydan okuyordu.
rinin ülkemize kazandırdığı özel müzelerde
III. Sakin geçen bu yıllarda da bazı sesler işitiliyor ve
görüyoruz.
bunlar Avrupaʼdaki eskiden kalma yönetici sınıfın
IV. Burası hem mekânın diliyle hem de mekânda ser-
ortadan kaldırılacağı ve yerleşik düşünce biçimle-
gilenen objelerin nitelikleriyle farklı bir müze.
rinin bütünüyle değişeceği bir dönemin işaretini ve-
V. Bu farklılık, müzenin bir yandan endüstriyel gelişi- riyordu.
min ve dönüşümün tarihine ışık tutmasından, bir
IV. Belirtileri hissedilen bu değişim yalnızca sosyal ve
yandan da eserlerin ilk oyuncak müzemiz, ilk mo-
politik alanlarda gerçekleşmiyordu.
dern sanat müzemiz gibi klasik müzecilik gelene-
ğinden farklı bir anlayışla sergilenmesinden V. 1914ʼe kadar olan dönemde, fırtına öncesi sessiz-
kaynaklanıyor. lik egemendi.
A) I. ile V. B) II. ile III. C) II. ile IV. A) I. ile II. B) II. ile V. C) III. ile IV.
D) III. ile IV. E) IV. ile V. D) III. ile V. E) IV. ile V.

186

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

100. I. Hüseyin Rahmi Gürpınar, toplum için yazayım der- 102. I. Sanat yapıtının pek çok işlevi vardır.
ken romanın sanatsal özelliklerine, tekniğine hiç II. Bunlardan biri, sanatın, bilinçaltının dışavurumu
özen göstermemiştir. yani bir terapi aracı olmasıdır.
II. Bu durum onun başarısına gölge düşürmüş ve ya- III. Tersini düşünmek çelişkili olur çünkü başkalarına
pıtlarının “basit” olarak nitelendirilmesine yol aç- bir şey anlatmak istemiyorsanız o zaman yaptıkla-
mıştır. rınızı kendinize saklamanız çekmecenizde tutma-
III. Ama tüm kusurlarına karşın Türk romanına İstan- nız gerekir.
bulʼdaki günlük yaşamın canlılığını ve sıcaklığını IV. Yapıtını sergileyen, yayımlayan, bir başka deyişle
getiren odur. başkalarına açan sanatçıda bir şeyler anlatma is-
IV. Bunun sonucunda yapıtları bazı eleştirmenlerce teği var demektir.
küçümsenmiş ve hor görülmüştür. V. Bir başka işlevi de başkalarıyla iletişim kurmak, on-
V. Nitekim bu konuda Ahmet Hamdi Tanpınar, edebi- lara bir şeyler iletmektedir.
yatımıza sokak onunla girmiştir, der. A) III. ile IV. B) II. ile V. C) III. ile IV.
D) III. ile V. E) IV. ile V.
A) I. ile II. B) II. ile III. C) III. ile IV.
D) III. ile V. E) IV. ile V.

101. I. Akvaryum balıkçılığı çok uzun zaman, yalnızca bir


hobi olarak algılandı.
II. Artık akvuryumların doğal ortama daha çok ben-
zemesi için suyu temizlemede motorlu su filtresi 103.I. Bilinen ölçülerle ele alınırsa uzun olsun, kısa olsun
yerine midyeler kullanılıyor. her öykünün bir giriş, bir gelişme, bir de sonuç bö-
lümü oluyor.
III. Sonra akvaryumların, doğanın bir parçasını can-
landıran modeller olduğu bilincinin gelişmesiyle II. Doğal olarak bu varsayım çizer ile izleyici arasında
bir düşünce ve dil birliği gerektiriyor.
daha ciddi bir uğraş olarak görülmeye başlandığı
ve doğanın her ayrıntısının bu modellerde yaşatıl- III. Yalnız karikatürde çizilen bu giriş, gelişme ve sonuç
ması düşüncesi gündeme geldi. sürecinin can alıcı bir anıdır; ondan öncesinin bi-
lindiği, sonrasının da anlaşılacağı varsayılır.
IV. Çünkü balıklardan arta kalan veya sindirilmeyen
yemlerle bazı mikroskobik canlılar, midyelerin baş- IV. Bu, tek karelik bir karikatür için de geçerlidir.
lıca besin maddesini oluşturuyor. V. Bu da her ikisinin de ortak konuları, sorunları pay-
V. Böylece, midyeler beslenirken bir yandan da ak- laşması ve anlatım aracı olarak kullanılan simgeleri
varyum suyunun temizlenmesine yardımcı oluyor. tanımasıyla mümkün olabilir.

A) II. ile III. B) II. ve IV. C) II. ile V. A) I. ile III. B) II. ile III. C) II. ile IV.
D) III. ile IV. E) IV. ile V.
D) III. ile IV. E) III. ile IV.

187

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

104. I. Ne var ki Princeton Üniversitesinden bir jeolog, di- 106. I. Binlerce yıl önce Doğu ve Güneydoğu Asyaʼdan
nozorların yeryüzüne çarpan bir gök taşı yüzünden Adriyatikʼe kadar uzanan coğrafyada yapılan ba-
yok olduğunu savunan popüler inanışı geçersiz kı- harat ticareti, ekonomik sistemin temelini oluştur-
lacak nitelikte ve bu konudaki tartışmaları tekrar duğu gibi dünya siyasetine ve kültürlerine de yön
gündeme getiren, oldukça güçlü yeni kanıtlar or- verdi.
taya koydu. II. Birçok el değiştirerek Avrupaʼya ulaşan baharatlar
II. Bu gizemi çözmeye yönelik teoriler arasında gök pahalıya mal olsa da bunların ticareti oldukça yo-
taşı ve kuyruklu yıldız çarpması, yanardağ patla- ğundu.
maları, küresel iklim değişimi, deniz seviyesinin III. Bu baharatlardan biber, tarçın, zencefil, vanilya gibi
yükselmesi ve süpernova gibi seçenekler yer alı- bazıları, doğunun uç noktalarından uzun bir yolcu-
yordu. lukla Avrupaʼya taşınırdı.
III. İlk çağlarda yaşamış, günümüze fosilleri kalmış bir IV. Çünkü aristokratlar arasında bol baharatlı ve aro-
sürüngen olan dinozorların yok oluşuna neyin malı yemekleri tüketmek modaydı ve baharatların
sebep olduğu hâlâ gizemini koruyor. önemli bir şifa kaynağı olduğuna inanılıyordu.
IV. Bu bilim adamı, ABDʼnin, Meksikaʼnın ve Hindis- V. Türkler ise daima baharatın bol yetiştiği bir coğraf-
tanʼın birçok bölgesinde kaya oluşumlarını incele- yada yaşadı, dolayısıyla baharat, Türk mutfağının
yerek bu sürüngenlerin yok olmasını yalnızca gök vazgeçilmezlerinden biri oldu.
taşı çarpmasına bağlamanın doğru olmadığı kanı-
A) II. ile III. B) II. ile V. C) III. ile IV.
sına vardı. D) III. ile V. E) IV. ile V.
V. Çünkü, farklı bölgelerde yapılan çalışmalar sonu-
cunda bulunan bitki ve hayvan fosilleri, kitlesel yok
oluşun, gök taşı çarpmasından hemen sonra değil,
çok sonra gerçekleştiğini kanıtlıyor.
A) I. ile II. B) I. ile III. C) II. ile IV.
D) III. ile V. E) IV. ile V.

107. I. Avustralyaʼnın güneyinde bulunan bir elmasın yer-


kürenin derinlikleriyle ilgili önemli bilgiler sağlaya-
cağı düşünülüyor.
II. Adelaideʼın 300 kilometre kuzeyinde Eurelia kö-
yünün biraz dışında bulunan bu elmas, Adelaide
Üniversitesinde elmas uzmanı olan Ralf Tappertʼa
gönderildi.
III. Bu kadar derinde, içinde mineral barındıran elmasa
105. I. Yeşilçamʼı Yeşilçam yapan yönetmenler artık iyiden bugüne kadar sadece Kanada ve Brezilyaʼda rast-
iyiye köşelerine çekildiler. lanırken şimdi de böyle bir elmas Avustralyaʼda bu-
II. Kim bilir belki ilerlemiş yaşlarının değişen sinema lundu.
ortamına pek uygun olmadığını düşünüyorlardır. IV. Tappert ve ekibinin yaptığı araştırmada elmasın
III. Bizlere armağan ettikleri o güzel filmlerin tadında… içinde ancak yer kabuğundan 670 kilometre derin-
IV. Ama gönül yine de onlardan emeklilik dönemlerini likte oluşabilen minerallere rastlandı.
taçlandıracak birkaç film istiyor. V. Yer bilimciler böyle elmasların, yerkürenin alt kat-
V. Ya da bunca yılın yorgunluğunu emeklilik döne- manlarına dair birçok önemli bilgiyi barındıran ör-
minde atmaya çalışıyorlardır. nekler olduğu için çok önemli olduğunu düşünüyor.

A) I. ile III. B) II. ile III. C) II. ile V. A) I. ile II. B) II. ile III. C) III. ile IV.
D) III. ile V. E) IV. ile V. D) III. ile V. E) IV. ile V.

188

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

108. I. Araştırmacılar, lityum-iyon pillerin geliştirilmesinde, 110. I. Herhangi bir seçim yaptığınızda, ilk olarak kendi-
nanoteknolojiden yararlanmaya çalışıyorlar. nize, “Yapacağım bu seçimin sonuçları ne olabilir?”
II. Bu çalışmalar, dizüstü bilgisayar ve cep telefonu sorusunu sorun.
gibi çeşitli elektronik cihazlarda kullanılan yeniden II. Yok eğer “Hayır.” ise yani bu seçim sizi ve çevre-
doldurulabilir lityum-iyon pillerin üretimi üzerinde nizdekileri sıkıntıya sokacaksa ondan vazgeçin.
yoğunlaşıyor. III. İkinci olarak da “Yapacaklarım bana ve çevremde-
III. Örneğin, yeni bulunan bir başka yöntemle, piller kilere mutluluk getirecek mi?” diye sorun.
aynı ağırlıkta daha fazla enerji depolayabilecek ya IV. Eğer bu soruya yanıtınız “Evet.” ise seçiminizden
da belirli bir miktarda enerji, daha hafif pillerle sağ- dolayı içiniz rahat olsun.
lanabilecek.
V. Bunun yanıtını size yüreğinizin sesi verecektir.
IV. Bunun yanında daha farklı ve kullanışlı piller üret-
A) II. ile IV. B) II. ile V. C) III. ile IV.
mek için başka yöntemler de deneniyor. D) III. ile V. E) IV. ile V.
V. Bu gelişmeler sonucunda, cep telefonu ve dizüstü
bilgisayar gibi taşınabilir elektronik cihazların
küçülebileceği düşünülüyor.
A) II. ile III. B) II. ile IV. C) II. ile V.
D) III. ile IV. E) IV. ile V.

111.I. İnternet adını verdiğimiz iletişim ağı konusunda


son yılların dikkat çeken gelişmesi, “sosyal iletişim
109. I. IV. Muratʼın biricik şehzadesi Mehmet adına yapı- ağları” adını verdiğimiz uygulamalar.
lan şenlikteki kandillerin bolluğu ve güzelliği dillere
II. Bütün bunlara ek olarak söyleyebileceğimiz bir
destan olmuş, semtin bugün de kullanılmakta olan
özelliği de anlık duygu ve düşüncelerimizi mesaj
“Kandilli” adını almasını sağlamıştı.
olarak paylaşacağımız küçük alanlara, resim ve vi-
II. Geceleri saray bahçelerinde yapılan bu şenliklerde deolarımızı paylaşacağımız minik panolara sahip
sohbet edilir ve müzik dinlenir; toplantılara döne- olması.
min ünlü şairleri, bestekârları, sazendeleri ve ha-
III. Bir başka özelliği, arkadaş listemize eklediğimiz her
nendeleri de katılırdı.
kişinin, bize kendi arkadaş listesinden bir başka ar-
III. Bunların yanı sıra kandiller ve çırağlarla ortam ay- kadaşımızı bulma ve yeni kişileri tanıma şansını
dınlatılarak şenliğe görsel bir güzellik de eklenirdi. vermesi.
IV. Görselliğin ön plana çıktığı bu şenliklerden biri, yıl- IV. Bu sosyal iletişim ağlarının bir özelliği, temel kişisel
lar sonra İstanbulʼun büyük bir semtinin adı olacak bilgilerimizi ve hayatımızın belli dönemlerinde ne-
kadar görkemliydi. rede olduğumuzu belirterek yıllardır görmediğimiz
V. Osmanlı Döneminde, kara ve deniz zaferleri ile pa- arkadaşlarımıza ulaşmamıza olanak sağlaması.
dişah çocuklarının sünnet düğünleri ve evlenmeleri V. Bu tür uygulamaların sayısının artması sosyal
nedeniyle şenlikler düzenlenirdi. medyanın gücüne güç katıyor.
A) I. ile V. B) II. ile III. C) II. ile IV. A) I. ile II. B) II. ile III. C) II. ile IV.
D) III. ile V. E) IV. ile V. D) III. ile V. E) IV. ile V.

189

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

112. I. 1980 yılında çekilen “Tanrılar Çıldırmış Olmalı” adlı 114. I. İnsanların doğasında olan bilme ve bileni destek-
filmde konu edilen Afrika kabilesindeki insanların leme eğilimi, kolay para kazanabilme isteğiyle bir-
tıkırtıyı andıran seslerle dolu, heyecanlı konuşma- leşince bu programlara olan ilgi de artıyor.
ları, dünyanın dört bir yanındaki izleyicilere çok II. İzleyiciler, bir konu hakkında görüşlerini belirtmeyi,
tuhaf, bir o kadar da yabancı gelir. bilgilerini sınamayı, eğlenceli zaman geçirmeyi de
II. Küçük bir gruba özgü bu dille ilgili olarak yapılan istiyor.
birkaç araştırmada, en eski atalarımızın da iletişim III. Dahası heyecanlanmak, sevinmek ve düş kurmak
kurmak için tıkırtıya benzeyen sesler çıkardığı so- da onlar için öncelikli hâle geliyor.
nucuna varıldı.
IV. İşte televizyon yayıncılığının önemli türlerinden
III. Bütün bu bilimsel araştırmaların sonuçlarına göre, olan yarışma programlarının çıkış noktası bunlar
bugünkü insanların ortak atalarının savanlarda ya- oluyor.
şadığı ve tıkırtılı seslerle iletişim kurduğu akla yakın
V. Günümüzde neredeyse tüm “kültürel etkinliği” te-
geliyor.
levizyonla sınırlı olan geniş izleyici kitlesi için yal-
IV. Genetik veriler ise tıkırtılı konuşan toplulukların kö- nızca haberler, siyasi tartışmalar ya da çok çeşitli
keninin, günümüzden 50.000 yıl önce yaşamış olmalarına karşın diziler yeterli olmuyor.
ortak bir ataya dayandığını ortaya koydu.
A) I. ile IV. B) I. ile V. C) II. ile III.
V. Dil bilim araştırmaları, çıkarılan bu seslerin, 10.000 D) II. ile V. E) III. ile IV.
yıldan da eski bir zamanda ortaya çıktığını göste-
riyordu.
A) I. ile II. B) I. ile III. C) II. ile IV.
D) III. ile V. E) IV. ile V.

113. I. Havacılık tarihinde başarıyla uçan ilk uçağı Wright


kardeşler yaptı. 115. I. İstanbul Silivrikapıʼda, sur bedenleri arasında bu-
lunan Bizans mezar odası yıkılma tehlikesiyle karşı
II. Bu saptamadan sonra ürettikleri Flyer adlı ilk uçak
karşıya.
17 Aralık 1903 tarihinde ABDʼnin North Carolina
eyaletinde havalandı. II. Bu mezar odası, surların restorasyonu sırasında,
otuz yedinci kulenin güneyinde bulunmuş ve oda-
III. Wright kardeşler, planörlerle yaptıkları ön çalışma-
nın MS 4. yüzyılda yapıldığı anlaşılmıştı.
lar sırasında ortaya çıkan sorunları incelediler; ba-
şarılı bir uçuşun temel koşulunun denge olduğunu III. Hatta hırsızlar, bir yıl içerisinde üç kez duvarı dele-
belirlediler. rek iç mekânı kaplayan mermer kabartmaları çal-
dılar.
IV. Flyer ile aynı gün dört uçuş yapan kardeşlerin en
uzun uçuşları 59 saniye sürdü ve 26 metrelik bir IV. Bulunduğu günden beri hırsızların ilgisini çeken bu
uzaklığı aştı. oda pek çok kez yağmalandı.
V. 1905 yılına gelindiğinde ise artık 38 dakika uçabi- V. Bu kabartmalar daha sonra ele geçirildi ve İstan-
liyorlardı. bul Arkeoloji Müzesine teslim edildi.
A) I. ile II. B) I. ile IV. C) II. ile III. A) I. ile III. B) II. ile IV. C) II. ile V.
D) III. ile V. E) IV. ile V. D) III. ile IV. E) IV. ile V.

190

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

116. I. İlk televizyon uzaktan kumandasını 1950 yılında 118.I. İnsanlar çok eski zamanlarda sayı saymayı öğren-
“Zenith Radio Corporation” adlı bir şirket piyasaya dilerse de hesap yapma ancak ticaretin başlama-
sürdü. sıyla büyük önem kazandı.
II. “Lazy Bone” adı verilen bu kumanda, televizyonun II. Sayma ve hesaplama işlemlerinde parmaklar dı-
kanallarını değiştirebiliyordu ancak kablosuz de- şında kullanılan ilk yardımcı araçlar, birden ona
ğildi. kadar sayıları temsil eden küçük çakıl taşlarıydı.
III. Televizyon ekranının her bir köşesine yerleştirilen III. Mezopotamyalılar, toprağı kazarak içine çakıl taş-
dört tane fotosel aracılığıyla kablodan kurtarılan bu larının konulabileceği bir dizi oluk açtılar ve çakıl
kumanda, güneşli günlerde sorun yaratabiliyordu, taşlarını bu olukların birinden öbürüne aktararak
çünkü güneş ışığı kanalların kendiliğinden değiş- basit hesaplar yapmaya başladılar.
mesine neden oluyordu. IV. Bunu izleyen atılımlar ancak 17. yüzyılda logaritma
IV. Mühendis Eugene Polley 1955 yılında ilk kablosuz cetveli, sürgülü hesap cetveli ve basit mekanik
uzaktan kumandayı yaptı. hesap makinesi gibi aygıtların bulunmasıyla ger-
V. Bu kumanda çok yer kaplayan bir kabloyla televiz- çekleşti.
yona bağlıydı, bu da kabloya sık sık ayağı takılan V. Daha sonra Çinʼde ve Japonyaʼda, onlukları ve
tüketicinin hoşuna gitmiyordu. yüzlükleri simgeleyen boncuk sıralarından oluşan
A) I. ve IV. B) II. ve III. C) III. ve IV. abaküs kullanıldı.
D) III. ve V. E) IV. ve V. A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve V.
D) III. ve IV. E) IV. ve V.

117. I. Tarihte su altı dünyasının keşfinin, Büyük İsken-


derʼle başladığı bilinir.
II. Hava sorununun çözümü araçların daha derinlere
inmesini sağlamış ancak bu kez de derinlere in-
dikçe artan basınç, karşılaşılan yeni bir sorun ol-
muştur.
119. I. Günün birinde duydum ki benim şiirlerimi beğeni-
III. Deniz altına indirilen bir araca hava pompalama fik-
yor, üstelik dilinden düşürmüyormuş.
riyse ünlü İngiliz astrofizikçi Edmond Halleyʼe aittir
ve bu keşfin tarihi 1690ʼdır. II. Çoğu zaman onun evinde gerçekleşen sohbetleri-
mizde edebiyat, özellikle de şiir üzerine konuşur-
IV. Tarihî kayıtlar MÖ 4. yüzyılda Büyük İskenderʼin
duk.
camdan bir kabin yaptırdığını ve su altına indiğini
yazar, ama araçtaki oksijen sorunu nedeniyle dalış, III. Benim de bazıları dergilerde yayımlanmış birçok
çok sığ sularda ve kısa süreli olmuştur. şiirim olmasına karşın, ona bunları hiç okumazdım.

V. Bu sorun, küre biçimli denizaltı araçlarının bulun- IV. Çünkü bilirdim ki üstat kolay kolay beğenmez, üste-
masıyla çözülmüş ve küre üzerinde her noktada lik beğenmedikleriyle alay ederdi.
eşit dağılan basınç, daha derinlere inmenin yolunu V. Edebiyatımızın önemli isimlerinden olan bu şairle
açmıştır. ara sıra görüşme olanağı bulurdum.
A) I. ve IV. B) II. ve III. C) II. ve IV. A) I. ve III. B) I. ve V. C) II. ve III.
D) III. ve V. E) IV. ve V. D) II. ve IV. E) IV. ve V.

191

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

120.I. İstanbulʼun tarihi, yakın zamana kadar 3000 yıl ön- 122. I. Öte yandan belki de çocukta var olan ama kendi-
cesinden başlatılıyordu. lerinin fark edemediği bir yeteneği ortaya çıkara-
II. Çıkarılan otuzun üzerinde batık gemiyle dünyanın madıklarını ya da yarının zorlu rekabet ortamında
en büyük antik limanı sayılan Yenikapı kazı alanı, çocuklarını başkalarından ayıracak bir özelliği ona
yakın zamanda yeni bir keşfe daha olanak verdi. kazandıramadıklarını düşünüp endişeleniyorlar.

III. Bu projede istasyonlardan biri olarak düşünülen II. Bir yandan çocuklarının oyun oynamanın keyfini çı-
Yenikapıʼdaki kazılar sırasında bulunan antik liman karmasını istiyorlar.
kalıntıları, İstanbulʼun tarihçesinin güncellenmesi III. Anne babaların, özellikle de kentli anne babaların
gerektiğini ortaya koydu. kafası, çocuk yetiştirme konusunda bir hayli karı-
IV. Oysa boğazın iki yakasını denizin altından birbirine şık.
bağlaması planlanan Marmaray projesi çalışmaları IV. Bu endişelerini gidermek için çocukların her anını
bu kanıyı değiştirdi. farklı kurslar, özel çalışma sistemleri, yabancı dil
V. Batık gemilerin kalıntıları arasında bulunan Neoli- programları gibi pek çok etkinlikle dolduruyorlar.
tik Döneme ait iyi korunmuş iki kürek, şimdilik V. Ne var ki çocukların zihinsel, bedensel ve psikolo-
dünyanın en eski kürekleri olma özelliğini taşıyor. jik gelişimlerine katkı sağladığı sanılan bu aktivite-
A) I. ve III. B) II. ve IV. C) II. ve V. ler de çocukların çocukluklarını yaşamasına engel
D) III. ve V. E) IV. ve V. oluyor.
A) I ile III B) I ile IV C) II ile V
D) III ile V E) IV ile V

121. I. İnsanların beslenme serüveninin orman bitkileri ve


meyveleriyle başladığı sanılıyor.
123. I. Hangi enstrümanı çalmayı öğreneceğim konu-
II. İnsanlar bu tür bitki ve meyveleri, hayvanların ye- sunda karar vermem gerekiyordu.
diklerini saptayarak buluyorlardı.
II. Ya keman çalacaktım ya piyano ya ud çalacaktım
III. Avlayabildikleri hayvanları ise taştan yaptıkları ke- ya da akordeon.
sici aletlerle parçalıyorlardı.
III. Yıllar sonra her enstrümanı iyi çalabiliyordum, ama
IV. Bu nedenle o döneme “Yontma Taş Devri” adı ve- kimse tanımıyordu beni.
rilmiştir. IV. Ama ben kararsız kalıp hepsini öğrenmek istedim.
V. Kullanılan bu aletler daha sert taşlarla yontularak V. Anladım ki bir alanda başarılı olmayı istemek bir
biçimlendirilmiş taş parçalarıydı. seçim yapmak, ötekilerden vazgeçmekmiş.
A) I ile II B) I ile V C) II ile IV A) I ile IV B) II ile III C) III ile IV
D) III ile IV E) IV ile V D) III ile V E) IV ile V

192

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

124. I. Ne giyeceğimizi, ne dinleyeceğimizi, ne yiyeceği- 126. I. İlk denizciler kıyıları izleyerek yolculuk yaptıkların-
mizi, nasıl düşünürsek doğru olacağını, kısacası dan, haritaya gereksinim duymuyorlardı.
nasıl yaşayacağımızı ondan öğrenir olduk. II. Yaklaşık 1275ʼte yapılan ve Pizaʼda bulunduğu için
II. Artık yalnızca salonumuza değil, hemen tüm oda- Piza Haritası olarak anılan bir başka harita da
larımıza; yalnızca belli gün ve saatimize değil, ne- günümüze kadar korunabilmiş eski denizcilik hari-
redeyse tüm saniyelerimize egemen olmaya talarından biridir.
başladı. III. 1270ʼte 8. Haçlı Seferiʼne katılan Fransa Kralıʼ na
III. Sinema, tiyatro, eğlence yerleri, kitaplar, arkadaş- sunulan harita, bilinen ilk denizcilik haritasıdır.
larımız, dostlarımız, hatta aile bireylerimiz şimdiye IV. Manyetik pusulanın icadından sonra açık denizlere
dek bu kadar ciddi bir rakiple karşılaşmamıştı. yolculuk yapma olanağı doğdu ve denizcilik harita-
IV. Televizyon son yıllarda artan bir hızla yaşamımızı ları yapılmaya başlandı.
etkisi altına aldı. V. Bugün Parisʼteki Ulusal Kütüphaneʼde bulunan
V. Böylece televizyon yalnızca zamanımızı almakla Piza Haritası, koyun derisi üstüne elle yapılmıştır
kalmadı, yaşamdaki tercihlerimizi önce etkilemeye ve bütün Akdenizʼi gösterir.
sonra da belirlemeye başladı. A) I ile II B) II ile IV C) II ile V
A) I ile II B) I ile IV C) II ile V D) III ile IV E) IV ile V
D) III ile IV E) IV ile V

125. I. Bu ucu bucağı görünmeyen beyaza ilk adımı


atmak heyecan vericidir. 127. I. Osmanlılarda, cilt yapmaya kitabın ölçüsüne göre
II. Ama beklentilerin tersine, sert bir tuz tabakası bek- kapak iskeletinin hazırlanmasıyla başlanır.
ler bizi gölün zemininde. II. Tıraşlanan deri, mukavva iskelete yapıştırılarak
III. Önce ihtiyatlı davranır insan; ilk adımda batacağını gölgede ve ılık ortamda kurumaya bırakılır.
ya da kırılacakmış gibi duran zeminde kayıp düşe- III. Pirinç veya bakırdan yapılmış bezeme kalıpları kul-
ceğini düşünür. lanılarak bu mukavva iskelet oyulur.
IV. Tüm beyazlığın sadece tuzdan kaynaklandığını IV. Daha sonra, cilde kaplanacak deri istenen inceliğe
insan hemen kavrar. göre elle tıraşlanır.
V. Atılan adımlar düzelmiştir artık; yapılacak tek şey V. Kapak iskeleti için malzeme olarak tahta ya da mu-
gölün üzerindeki yürüyüşün tadını çıkarmaktır. kavva kullanılır.
A) I ile II B) II ile III C) III ile IV A) I ile III B) II ile III C) II ile V
D) III ile V E) IV ile V D) III ile IV E) IV ile V

193

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

128. I. 14 Temmuz 1889ʼda altı yüze yakın askeriyle bir- 130. I. Bozcaadaʼnın dar gibi görünüp aralarına girdikçe
likte İstanbulʼdan yola çıkan Ertuğrul Fırkateyniʼyle genişleyen sokakları da bu kuralı doğrular biçimde
birçok hediyenin yanı sıra II. Abdülhamidʼin Japon ada bilmecesinin elemanlarını oluşturur.
İmparatoruʼna armağanı olan mücevherli imtiyaz II. Sanki kentin bilmecesi orada çözülecekmiş gibi
nişanı da Japonyaʼya gönderildi. gelir bana.
II. 15 Eylül 1890 günü Yokohama Limanıʼndan ayrı- III. Çoğu kez de bu doğru çıkar ve bilmece çözülüve-
lan gemi üç gün sonra korkunç bir tayfuna yaka- rir sokak içlerinde, evlerin duvarlarında, kaldırım-
landı ve battı. larda yürüyenlerin bakışlarında.
III. Osmanlı heyeti için resmi kabul törenleri yapıldı ve IV. Gittiğim her kentte sokak araları hep ilgimi çekmiş-
ziyafetler verildi. tir.
IV. Aylar süren zorlu bir yolculuktan sonra 7 Haziran V. Elbette, bu bilmecenin önemli öğeleri olan iki katlı
1890 günü Yokohama Limanıʼna demir atan Ertuğ- Bozcaada evleriyle bunları taçlandıran begonvilleri,
rul Fırkateyniʼnin komutanı Osman Paşa, Padi- boru çiçeklerini de unutmamak gerek.
şahʼın hediyelerini imparatora sundu.
A) I ile II B) I ile IV C) II ile III
V. Kara haber önce Tokyoʼya, oradan da İstanbulʼa D) III ile IV E) III ile V
ulaştı; iki ülke günlerce yas tuttu.
A) I ile II B) I ile III C) II ile III
D) II ile IV E) IV ile V

131. I. Tüm dünya dillerinde yer edinen ütopya söz-


cüğünün babası Thomas Moreʼdur.
II. More, bu sözcüğü Yunanca yok, olmayan anla-
129. I. Genellikle erken kalkarım, çünkü önümde çay içip
mındaki olumsuzluk eki “ou” ile yer, toprak, ülke an-
gazete okuyabileceğim, yürüyüş yapabileceğim bir-
lamındaki “topos” sözcüğünü birleştirerek
kaç saatim olsun isterim.
oluşturdu.
II. Uzun, düzenli sokakları, bir örnek bloklarıyla in-
sana Ankaraʼyı anımsatan Levent, bu saatlerde, III. Bu isteği Yunanca sözcüklerin anlamı açısından
Başkentʼi ne kadar sevdiğimi ve özlediğimi de hep tam olarak gerçekleşmedi ama, ütopya sözcüğü
hatırlatır bana. dünyadaki kullanımıyla olumlu ve olumsuz iki
anlam birden taşıyor şimdi.
III. Bu birkaç saat, benim Leventʼte olmayı, burada ya-
şamayı sevdiğim saatlerdir. IV. Bu yeni sözcükle Yunanca iyi “eu” ve yok “ou” söz-
cükleri arasındaki benzerliği de kullanarak hem iyi
IV. Bir daha geri dönemeyecek yakınlarımın ve gen-
hem de hiçbir yerde olmayan yer anlamını çağrış-
çliğimin kentini bir an düşünür, yaklaşan hüznü his-
sederim. tırmak istedi.

V. Neyse ki, parkta bebek gezdiren, yürüyüş yapan V. Sözcük, Türkçeʼde de, gerçekleşmesi düşlenen
genç kadınlar yanımdan geçer ve varlıklarıyla ya- düşünce ya da tasarılar anlamına geldiği gibi,
şamın ne kadar mucizevi olduğunu duşündürürler düşsel, gerçekleşemeyecek denli iyimser, saf
bana. düşünceleri nitelemek için de kullanılmaktadır.
A) I ile II B) I ile III C) II ile III A) I ile II B) I ile IV C) II ile III
D) II ile IV E) IV ile V D) III ile IV E) III ile V

194

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

132. I. Yaklaşık dokuz bin metrekarelik bir alana kurulmuş 134. I. William Napierʼin romanı, Tuna kıyılarından Çin
olan Jeoloji Parkı, belli bir ölçekte küçültülmüş bir Seddiʼne kadar uzanan Hun İmparatorluğuʼnun hâ-
Türkiye haritasından oluşuyor. kimini yani Roma İmparatorluğuʼnu ve tüm Avru-
II. Böylece ziyaretçiler hem Türkiyeʼnin coğrafi ve jeo- paʼyı titreten Attilaʼyı anlatıyor.
lojik yapısı hakkında bilgi edinebiliyorlar hem de II. Roman, Romalı bir generalin, barbarları yenmek
açık havada güzel bir gezinti yapma olanağı bulu- için Hunlarla ittifak yapmasıyla başlıyor.
yorlar. III. Savaşın ardından, Hunlarla barışı garantilemek
III. Bunların yanı sıra, belli başlı yanardağlar, büyük için Attilaʼyı Roma sarayında rehin tutuyorlar.
fay hatları da haritada yer alıyor. IV. Romalılar, görünüşleri ve yaşam tarzlarıyla dalga
IV. Bu fay hatlarında meydana gelmiş olan büyük dep- geçtikleri Hunlar sayesinde düşmanı yeniyorlar.
remler tarihleriyle belirtilmiş. V. Daha sonra, özgür olduğu bozkırları özleyen Atti-
V. Bu haritada ülkenin coğrafi özellikleri, önemli jeo- laʼnın sayısız kaçış girişimine tanık oluyoruz.
lojik yapıları, madenleri, endüstri ve enerji ham A) I ile II B) II ile III C) III ile IV
maddeleri, yer aldığı bölge üzerinde tanıtılıyor. D) III ile V E) IV ile V
A) I ile II B) I ile V C) II ile III
D) II ile V E) III ile IV

133. I. Dünyanın dördüncü büyük kum heykel sergisini


oluşturan bu kum şehrin kuruluşunda on ülkeden
yirmi iki sanatçı çalıştı. 135. I. Zamanı ölçmek amacıyla çalışmalar yapan eski
Mısırlıların oluşturdukları takvimde güneş yılı esas
II. Türkiyeʼnin ilk uluslararası kum heykel festivaline
alınmıştı.
sahne olan Antalyaʼdaki Lara Plajıʼna devasa bo-
yutlarda yüz heykelden oluşan bir kum şehir ku- II. Çünkü, Nil Nehriʼnin büyük zararlara yol açan taş-
ruldu. kınları genellikle o güne rastlıyordu.

III. Bu sanatçıların yaptığı kum heykellerin temaları III. Ancak bu takvim, güneşin yıllık hareketinin değil,
arasında Midasʼın Kulakları, Truva Savaşı gibi Ana- Sirius yıldızının gökte göründüğü günün gözlem-
dolu kökenli efsaneler var. lenmesinden doğmuştu.
IV. Hacivat ve Karagöz, Nasreddin Hoca gibi gelenek- IV. Uzun yılların gözlemleri sonunda taşkınların 365
sel Türk kültürünün temsilcileri de unutulmamış. günde bir tekrarlandığı saptandı ve bu süre, yıl
V. Edebiyatın ve çocukluğumuzun bu karakterlerini üç uzunluğu olarak kabul edildi.
boyutlu olarak karşımıza getiren etkinlik, yabancı V. Yıl da 30ʼar günlük 12 aya bölündü ve artan beş
turistlerin de ilgisini çekti. gün bayram günü sayıldı.
A) I ile II B) II ile IV C) II ile V A) I ile III B) II ile III C) II ile IV
D) III ile IV E) IV ile V D) III ile IV E) IV ile V

195

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

136. I. Doğal çevreyi ve yaban hayatı korumanın yolların- 139. I. Antalya kent merkezinde Yivli Minareʼden batıya,
dan biri, millî parklar oluşturmaktır. Konyaaltı plajına doğru giderken, şehrin içi sayıla-
II. İlk kez 1800ʼlerin sonunda Amerika Birleşik Dev- cak bir noktada Antalya Arkeoloji Müzesiʼyle karşı-
letleriʼnde ortaya çıkan millî park kavramı, diğer laşırsınız.
ülkelerde olduğu gibi Türkiyeʼde de benimsendi. II. Müzenin salonlarında kendinizi, ilkçağdan
III. Deniz millî parklarının kurulması konusundaki ça- günümüze, tarihin içinde gezerken bulursunuz.
lışmalar ise 1999 yılında sonuç verdi. III. Kapıdan geçince, ağaçlı ve huzurlu geniş bir bah-
IV. Daha sonra, 1956ʼda gerekli yasanın çıkarılmasıyla çeye girersiniz.
millî parklar kurulmaya başlandı. IV. Eğer yaz sıcağında oradaysanız, müzenin içinde
V. Türkiyeʼde, önce, art arda doğal hayatı korumaya bahçeden çok daha hoş bir ortamda oluverirsiniz.
yönelik yasalar çıkartıldı. V. Müzenin bahçe kapısının önündeki dev Likya lahdi,
A) I ile III B) I ile IV C) II ile IV gelip geçenlere buranın bir müze olduğunu hatır-
D) III ile V E) IV ile V latarak onları içeri davet eder gibidir.
A) I ile III B) II ile IV C) II ile V
D) III ile IV E) IV ile V

137. I. Halep kentini gezerken Tembeller Pazarı denilen


pazara uğruyoruz.
II. Sebze ve meyvelerin tümü soyularak satıldığından,
buraya bu ad verilmiş.
III. Pazardan sonra, kaleyi de gezdik.
IV. Soyulmuş sarımsağın bile kiloyla satıldığı bu pa-
zarda fiyatlar çok ucuz.
V. Burası Hititlerden kalma bir tapınakken daha sonra
Romalılar ve Eyyubiler tarafından kale olarak kul-
lanılmış.
A) I ile III B) I ile V C) II ile IV
D) III ile IV E) IV ile V 140. I. Zaman kavramı, insan zihnini en fazla meşgul et-
miş kavramlardan biri, belki de en önemlisidir.
II. “Zaman, daima dünyanın bir numaralı harikasıydı
ve hep öyle kalacak.” sözü, bu hayranlığın veciz bir
ifadesidir.
III. Ancak, bütün izah ve yorum çabalarına rağmen za-
man kavramı, “tanımlanması en zor kavram” ola-
138. I. Cenevre, tarih boyunca Avrupaʼnın barbar kavim- rak kabul edilmiştir.
lerinin sayısız saldırısına uğramış.
IV. Böyle bir niteliğe sahip olan zaman kavramı, öte-
II. “Escalade”, surların savunması anlamına geliyor. den beri gizemli bir değer olarak görülmüş ve hay-
III. Bu direniş sonrası kazanılan zafer, her yıl 11 Ara- ranlık uyandırmıştır.
lıkʼta “Escalade Günü” olarak kutlanıyor. V. Bu kavram sadece felsefenin değil, aynı zamanda
IV. Kent, 1602 yılında Savoy Düklüğüʼne karşı güçlü matematik ile fiziğin, hatta bilimsel gelişmelere pa-
bir direniş göstermiş. ralel olarak diğer birçok disiplinin gündeminde yer
V. Bu savunmayı kutlamak için geçit törenleri, mas- almış, her disiplinin kendi bakış açısından değer-
keli balolar gibi etkinlikler düzenleniyor. lendirilmiştir.

A) I ile III B) II ile IV C) III ile IV A) I. ile II. B) II. ile III. C) II. ile IV.
D) III ile V E) IV ile V D) II. ile V. E) III. ile V.

196

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

141. I. Büyük şehirlerde yaz aylarında sıcak, puslu ve toz- 143. I. Hangi amaçla olursa olsun insanların gerçekleştir-
lu hava yakın bir gelecekte olağan hâle gelecek. diği etkinlikler sonucunda ortaya çıkan, sağlığa ve-
II. Bu bilgi Max Planck Enstitüsü Kimya Bölümünden ya çevreye zarar verme potansiyeli bulunan sıvı,
Dr. Andrea Pozzer ve Anne Reuter'in yaptığı araş- katı veya sıvı katı birleşimi olan atıklara “tehlikeli
tırmaya dayanılarak veriliyor. atık” denilmektedir.

III. Araştırmaya göre insan kaynaklı gaz salımları ha- II. Tehlikeli atıklar, uygun biçimde işlenip zararsız hâ-
vanın kalitesini sanıldığından daha hızlı boza- le getirilmediği veya yok edilmediği sürece, çevre
cak. ve insan sağlığı açısından büyük sorunlara neden
olabilmektedir.
IV. Doğu Asya'da ise azot oksit, kükürt dioksit ve ince
toz yoğunlaşması 2050'de günümüzdekinden üç III. Böylece, belediyelerin kapılardan “çöp” diye topla-
kat daha fazla olacak. dığı bu atıklar, doğru bir şekilde işlenerek hem ka-
zanılmış bir değer olarak ekonomide yer almakta
V. Bunun sonucu olarak da özellikle Çin, Hindistan,
hem de insan ve çevre için tehlike olmaktan çık-
Orta Doğu ve Kuzey Afrika'da hava kirliliğinde
maktadır.
önemli bir artış görülecek.
IV. Özellikle yerel yönetimler kendi bünyelerinde; bu
A) I. ile III B) II. ile III. C) II. ile IV.
D) III. ile V. E) IV. ile V. atıkların toplanması, taşınması, işlenmesi ve geri
kazanılması gibi işlemleri yöneten birimler oluştur-
maktadır.
V. Gelişmiş ülkelerde bu atıkların ekonomiye kazan-
dırılması için gerekli yasalar, yönetmelikler hazır-
lanmakta ve büyük yatırımlar yapılmaktadır.
A) I. ile II. B) I. ile IV. C) II. ile IV.
D) III. ile V. E) IV. ile V.

144. I. Ciddi ve serinkanlı bir tartışma geleneğinden yok-


sun olduğumuzu söylemek gerekir.
II. En ağırbaşlı konularda bile tartışmalar, sonunda ya
bilgiçlik taslamaya ya da seyirlik bir zekâ gösterisi-
142. I. İstanbul, Osmanlı kültür ve mimarisi içinde önemli ne dönüşmektedir.
yer tutan birçok çeşme ve sebille doludur.
III. Oysa atışmada, söz ve deyiş inceliğinde baskın
II. Bir yıkıntının altında kalmış, iki çirkin duvar arasına çıkmanın belli kuralları vardır; kimin kime baskın çı-
sıkışmış pek çok çeşme ve sebil... kacağı, oyunun kurallarına bakılarak kestirilebi-
III. Örneğin herkesin hayranlıkla süzdüğü III. Ahmet lir.
Çeşmesi bunlardan biridir. IV. Bu da tartışmanın, genellikle bir okul münazarası
IV. Ama çoğu kimsenin bilmediği çeşme ve sebiller de veya bir atışma olarak algılanmasından kaynakla-
bulunmaktadır. nır.
V. Bunların hemen hepsi birer sanat eseri olarak de- V. Tartışmada ise zıt düşünceleri karşılıklı savunarak
ğerlendirilebilir. doğruya ulaşmak esastır.
A) I. ile II. B) II. ile III. C) II. ile V. A) I. ile III. B) II. ile IV. C) III. ile IV.
D) III. ile IV. E) IV. ile V. D) III. ile V. E) IV. ile V.

197

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

145. I. Bunun sonucu olarak da, okuyucu açısından dış 147. I. Günümüzde kalabalık içinde yaşayan “yalnız” ların
politikayla ilgili kitaplar okurken ortaya çıkan sıkıl- sayısı hızla çoğalıyor, bunun nedeni yaşama biçi-
ma hâli, yerini isteğe ve öğrenme hevesine bırakı- mimiz.
yor. II. Örneğin sabahları işe, okula yetişme telaşıyla
II. Aksine; iktisat, sosyoloji, siyaset bilimi, felsefe gibi kahvaltı yaptıktan sonra aceleyle evden çıkıyoruz.
öteki disiplinlerden gerektiği ölçüde yararlanıp oku- III. Yemeği beğendiğimiz hâlde bunu sözlerimizle ya
yucunun dış politikayı bir bütün olarak kavraması da davranışlarımızla göstermediğimiz sürece, içi-
sağlanmaya çalışılıyor. mizden, “Yemek ne güzel olmuş.” demenin hiçbir
III. Bu çaba, yazarın kıvrak zekâsı, dinamik ve ritmik anlamı olmuyor.
üslubuyla birleşiyor. IV. İstiyoruz ki bizi karşılayan annemiz, babamız, eşi-
IV. Kitapta, sosyal bilimlerin bir disiplini olan uluslara- miz, çocuğumuz hiç konuşmadan anlasın yorgun-
rası ilişkilerin dar patikalarında hapsolma söz ko- luğumuzu; akşam yemeğini bu yorgunlukla tek bir
nusu değil. kelime etmeden beş dakika içinde yiyoruz.
V. Çünkü okudukça tek tek olaylar birbiriyle ilişkileni- V. Ev dışında olduğumuz süre boyunca, çevremizde-
yor ve okurun zihninde anlam kazanıyor. kilere bol keseden dağıttığımız hoşgörü ve
A) I. ile III. B) I. ile IV. C) II. ile III. gülücükler, çoğu kez akşam evimizin kapısından
D) II. ile V. E) III. ile V girinceye değin tükenmiş oluyor, günün yorgunlu-
ğuyla giriyoruz kapıdan.
A) I. ile III. B) I. ile V. C) II. ile IV.
D) III. ile IV. E) III. ile V.

146. I. Aletli dalış için ülkemizde oldukça fazla seçenek


var ve bu spor en çok Akdeniz Bölgesiʼnde yapılı-
yor.
II. Aletli dalış yapanlar için önemli başka dalış nokta-
ları da var; buralarda, çok sayıda deniz canlısı ra-
hatlıkla gözlenebiliyor.
III. Örneğin Antalya limanı girişinde 30 m derinlikte
yatan Fransız Societe savaş gemisi, Kemer mari-
nası açıklarındaki Paris batığı bunlardan birkaçıdır.
148. I. 1950ʼli yıllarda evimizden Karaköyʼe
IV. Bunun nedeni bu bölgede su altı zenginliklerinin
yanı sıra önemli tarihî batıkların da bulunmasıdır. II. tarlaların içinden koşarak

V. Bu noktalardan, Ayvalıkʼta Kız Adasıʼnın açıkları ile III. duyar duymaz evden fırlar
Gökçeadaʼdaki Mavi Koy açıkları, deniz canlıları IV. gitmek için her sabah düdük sesini
açısından son derece zengindir. V. banliyö trenine ucu ucuna yetişirdim
A) I. ile II. B) I. ile III. C) II. ile III. A) I. ile II. B) I. ile III. C) II. ile IV.
D) II. ile IV. E) III. ile V. D) II. ile V. E) IV. ile V.

198

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

149. I. İşte buradan, kayalığın tepesinden aşağıya bakar- 151. I. Yayınevlerinin bir diğer çözümü de baskı adedini
ken, çağlayandan uçuşan serin su damlacıkları, düşürmek.
Akdeniz sıcağını, üstünüzdeki başınızdaki tozu II. Söz gelimi kitap çeşidini artırıyor, böylelikle okurun
unutturuverir. seçeneklerini çoğaltıp satın alma olasılığını
II. Çağlayanların sesleri de sarp kayalıklarda yankıla- yükseltmeye çabalıyorlar.
nır. III. Yayıncılar kitap satışlarındaki düşüşün getirdiği
III. Bu çağlayanlara giden yollar, kurumuş dere yatak- olumsuzlukları gidermek ve sektörü koruyabilmek
larından, dar patikalardan, çam ormanlarından için geçici de olsa kimi çözümler üretmeye çalışı-
geçer. yor.
IV. Ardından, bir kayalığın önünde birdenbire son IV. 10 yıl öncesine kadar yaklaşık 5 bin adet basılan
bulur. kitaplar artık ortalama bin adet basılıyor.
V. Toros Dağlarıʼnda duyulan yalnızca kartalların V. Hatta bazı büyük yayınevleri bile kimi yeni kitapla-
kanat sesleri ve dağ keçilerinin ayak sesleri değil- rın baskısını 500 adet yapıyor.
dir. A) I. ile III. B) II. ile IV. C) III. ile IV.
A) I. ile III. B) I. ile V. C) II. ile III. D) III. ile V. E) IV. ile V.
D) II. ile IV. E) III. ile V.

152. I. Arkeolojinin bugün bilinen anlamı ile ortaya çıkışı,


15. yüzyılda filizlenen Rönesansʼın Avrupaʼda ya-
150. I. Harşena (Amasya) Dağıʼnın güneye bakan etekle-
yıldığı yıllara rastlar.
rindeki kalker kayalar oyularak yapılan Kral Kaya
Mezarları oldukça ilgi çekiyor. II. Rönesansʼın etkisiyle Hristiyanlığın kökenini, eski
azizleri araştıranlar, tapınaklar, mezarlar, antik
II. İçindeki mezarlar bakımından en önemli ve ilginç
kentler buldu ve arkeoloji bir disiplin olarak bilim
olanı, güneş vurduğunda cephesinin parlamasıyla
dünyasındaki yerini aldı.
dikkat çeken Aynalı Mağara.
III. İlk sistemli kazılar ise İtalyaʼda Vezüv Yanarda-
III. Örneğin Mithridotesʼin barış görüşmelerini yokuşa
süren Roma elçilerini buraya hapsettiği, tarihî bel- ğıʼnın püskürttüğü lavlar altında kalan Pompeii ve
gelerle belirlenmiştir. Herculaneum antik kentlerinde 18. yüzyılda başla-
tıldı.
IV. Bazı Kral Kaya Mezarları da savaş yıllarında ha-
pishane ve cezalandırma mekânı olarak kullanıl- IV. Buradan çıkarılan yapıtlar, 1883ʼte Osman Hamdi
mış. Bey tarafından kurulan İstanbul Arkeoloji Müze-
sinde toplanmaya başladı.
V. Ötekilerden farklı olarak yerleşim ve ibadet ama-
cıyla oyulduğu tahmin edilen bu mağaranın önemi V. Anadoluʼdaki ilk kazılar da 19. yüzyıl sonlarında
“Büyük Rahip Tes” yazısından anlaşılıyor. Troiaʼda gerçekleştirildi.
A) I. ile III. B) II. ile III. C) II. ile V. A) I. ile II. B) I. ile V. C) II. ile V.
D) III. ile V. E) IV. ile V. D) III. ile IV. E) IV. ile V.

199

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

153. I. Zamanla çömlek yapımında kullanılmaya başlanan 155.I. Geçen birkaç yılda Avrupaʼdaki hayvanat bahçele-
çömlekçi çarkı, MÖ 4000ʼlerin sonlarında tüm Me- rinden 700ʼe yakın hayvan çalındı.
zopotamyaʼya yayıldı. II. Hayatta kalanların ise dünya geneline yayılan hay-
II. MÖ 7000ʼlerse kilin kap kacak yapımında kullanıl- van ticareti ağıyla satışa sunulduğu sanılıyor.
masının yani çömlekçiliğin başlangıç tarihi oldu. III. Polis, bunlardan kimilerini bulup çalındıkları yerlere
III. İnsanoğlu kil denen, yoğrularak biçim verilebilen ve geri götürdü ama çoğunun izi bulunamadı.
formunu koruyan, özel bir cins toprağı Paleolitik IV. Kayıp hayvanlardan kimilerinin karşılaştıkları olum-
Çağʼdan beri biliyordu. suz koşullar nedeniyle ölmüş olabileceği söyleni-
IV. MÖ 3000ʼli yılların başlarında Mısır, Suriye ve Ki- yor.
likyaʼda kullanılan çark, buralardan Orta ve Batı V. Hayvanların, egzotik hayvanlara olan talebin art-
Anadoluʼya yayıldı. ması ve ender bulunmaları nedeniyle çalındığı
V. Çömlekçi çarkı, Avrupaʼya ise Minos Uygarlığı ara- düşünülüyor.
cılığıyla MÖ 2400ʼte girdi. A) I ve IV B) II ve III C) II ve V
A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) III ve IV E) IV ve V
D) III ve IV E) IV ve V

156. I. Soyu tükenmekte olan Amerikan turnalarının sayısı


154. I. Türk Obezite Vakfı, yapılan araştırmalarla Türk top- yapılan çalışmalarla 500ʼe yaklaştı.
lumunun yaklaşık % 23ʼünün obez olduğunu ortaya
II. Bu kuşları doğal hayata alıştırmak için Göç Ope-
koydu.
rasyonu adı verilen bir çalışma başlatıldı.
II. Obeziteye aşırı yeme ve hareketsiz yaşam biçimi
III. Eğitim sonunda kuşlar, Necedahʼtaki sığınaktan
neden oluyor.
havalanan uçakları izleyerek 2000 km ötede, Flo-
III. Rakamlar, yaşam biçimimizi değiştirmezsek 2025 ridaʼnın Meksika Körfezi kıyısındaki kışlama alan-
yılında bütünüyle obez bir toplum olacağımızı gös- larına göç ettirilecek.
teriyor.
IV. Göç Operasyonunda, turnalar bir lideri izleme iç-
IV. Bir de şişman sınıfına girenleri düşünürsek bu oran güdülerini kullanarak aynen atalarını izler gibi “ult-
% 30ʼu aşmakta. ralight” uçakları izlemek üzere eğitiliyor.
V. Bu nedenle de spor salonlarına, spor aletlerine, V. Doğa korumacılar, turnalar yabanıl yaşamı kendi
diyet kitaplarına, diyet ürünlerine ve diyetisyenlere başına sürdürebilecek duruma geldiğinde bu çalış-
ilgi her geçen gün artıyor. maya son verecekler.
A) I ve V B) II ve III C) II ve IV A) I ve III B) I ve IV C) II ve V
D) III ve V E) IV ve V D) III ve IV E) IV ve V

200

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

157. I. Beş yaşında devlet desteğiyle konservatuvarın en 159. I. Haliçʼteki kirliliğin önlenmesine yönelik ilk girişim-
genç öğrencisi olarak “Harika Çocuklar Yasası” nın ler 1990ʼların sonuna rastlar.
kendisine sağladığı olanaklardan yararlandı. II. 1997ʼde başlanan projede temel hedef Haliçʼin su-
II. Üstat, piyanoda bir şeyler çaldı ve aynı parçaları yunu temizlemekti.
onun da çalmasını istedi. III. Tüm bu çalışmalar sonunda, proje 2000ʼlere gelin-
III. Onun, parçaları başarıyla çalması daha o günlerde diğinde sonuç verdi ve çevreye yayılan dayanılmaz
müziğin harika çocuğu olacağının bir göstergesiydi. koku hissedilir biçimde azaldı.
IV. Müzik konusundaki yeteneği fark edilince annesi IV. Neredeyse bir foseptik çukuruna dönmüş olan Ha-
onu elinden tuttuğu gibi Cemal Reşit Reyʼe gö- liçʼten 4,5 milyon metreküp çamur çıkarılarak Ali-
türdü. beyköyʼdeki eski taş ocaklarına boşaltıldı.
V. Günümüzde yılda doksan konser veren sanatçı, V. İlk olarak, atıkların doğrudan ya da dereler vasıta-
klasik Türk müziğine önemli yapıtlar kazandırdı. sıyla Haliçʼe dökülmesini önlemek için yeni kanal-
A) I ve IV B) II ve III C) II ve V lar, tüneller açıldı; su arıtma sistemleri kuruldu.
D) III ve IV E) III ve V A) I ile III B) II ile IV C) II ile V
D) III ile V E) IV ile V

158. I. Uzun bayram tatiline bir hafta daha ekleyip uzak


diyarlara on, on beş günlük bir seyahat yapmayı
kafamıza koymuştuk.
II. Sonunda Kuzey Hindistanʼa gitmeye karar verdik.
III. Gezi öncesi o ülkeyi tanımak için ne hazırlıklar yap- 160. I. Yemeni, tabanı manda derisinden, üstü keçi deri-
madık ki… sinden yapılan bir çeşit ayakkabıdır.

IV. İşin ruhsal hazırlık devresini de unutmadan, kendi- II. Yemeni yapımı için işlenmiş olarak gelen deriler,
mizi fakirliğe iyice hazırladık ve farklı kültürleri ta- ayakkabı numaralarına göre hazırlanmış kalıplarla
nıma adına altı kişilik ekibimizle yola koyulduk. kesiliyor.

V. Hindistan, Budizm, Jainizm üzerine internetten in- III. Yumuşayan deri kolayca şekil alıyor.
dirilen sayfalarca yazı, Hindistan ve Nepal tarihiyle IV. Deri parçaları ıslatılarak yumuşatılıyor.
ilgili kitaplar, gezi yazıları, anılar derken gideceği- V. Daha sonra, bal mumuyla mumlanmış pamuk ip-
miz yer hakkında epey bilgi sahibi olduk. liği kullanılarak dikiliyor.
A) I ve II B) II ve III C) II ve IV A) I ile III B) II ile III C) II ile V
D) III ve V E) IV ve V D) III ile IV E) IV ile V

201

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

161. I. Araştırmacılar, eski doğu-batı ticaret yolu boyunca, 163. I. Dört gün boyunca dağda kalacak ekibimiz için son
ilk çağlardan modern zamanlara kadar yolcuların alışveriş noktasından ekmek alıp eksiklerimizi ta-
kumtaşı üzerine kazıdıkları çok sayıda resim bul- mamladık.
dular. II. Kara dayanıklı giysilerimizi giyip Uçansu Deresiʼnin
II. Araştırmacılar bu anlama dayanarak, insanların yanından yürümeye başladık.
zürafaların su bulma becerisi olduğunu III. Ancak, karın tadına vardıkça, şehrin kaosunda
düşündükleri yorumunu yapıyorlar. bembeyaz kar görmenin mümkün olmadığını
III. Bu zürafa resimleri, büyük olasılıkla MÖ 6000 ci- düşünüp keyiflendim.
varında bölge sakinleri tarafından kazınmıştı. IV. Rahatına düşkün tarafım, bu karda kışta donmak
IV. Bu bölgede bulunan hiyerogliflerde, zürafa söz- için buralara kadar gelmem gerekmediğini söyledi
cüğü önceden haber vermek anlamına da gelmek- durdu.
tedir. V. Yürüyüşün ilk yarım saatini, her zaman olduğu gibi
V. Şaşırtıcı olan, bunlar arasında yularlı zürafa re- kendime kızmakla harcadım.
simlerinin de bulunmasıydı. A) I ile III B) II ile V C) III ile IV
A) I ile III B) II ile IV C) II ile V D) III ile V E) IV ile V
D) III ile V E) IV ile V

162. I. Günlükçüler, her gün, her hafta ve her yıla ait yo-
rumlarıyla, yollarını çizmeleri için insanlara yardım
ederdi.
II. Kitaplardaki bu simgeleri çözüp yorumlayabilen
okuyuculara, takvim rahibi ya da günlükçü denirdi. 164. I. Senelerdir uçakla seyahat ediyorum.
III. Azteklerde, simgelerin yer aldığı kitaplar yaşamın II. İnsan bu kadar çok havada kalınca kendini eğlen-
her alanına hâkim olan doğaüstü güçlerin bir kata- dirmenin bir yolunu buluyor.
loğu niteliğindeydi. III. Bu seyahatler saate vurulsa, neredeyse bir pilot
IV. Özellikle ebeveynler, doğumun ardından, bebeğin kadar havada kalmışımdır.
kaderini okuması için bir günlükçüyü ziyaret ederdi. IV. Benim eğlencem de insanları gözlemek oluyor.
V. Gidilen bu günlükçü, bebeğin büyüyünce alacağı V. Bu sayede, pek çok küçük hikâye yazma olanağım
tüm önemli kararlarda rehberliğini sunardı. oldu.
A) I ile III B) II ile III C) III ile IV A) I ile III B) II ile III C) II ile V
D) III ile V E) IV ile V D) III ile IV E) IV ile V

202

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

165. I. Emzirme sürecinin çocuğun fiziksel, duygusal ve 167. I. Haftada dört kez terapistinin kanepesine uzanıp
bilişsel gelişiminde çok önemli olduğu, bilinen bir çocukluk anılarını anlatanlar, sayıları az olsa da bu-
gerçektir. gün hâlâ var.
II. Çünkü, sürecin bir diğer aktörü de babadır. II. Bu tekniğin geliştirilmesiyle, o güne dek uygulanan
III. Bu görüş yanlış değil, fakat eksiktir. ve dualara, adak adamaya, şeytan çıkarmaya da-
yalı “tedavi” şekilleri büyük ölçüde terk edildi.
IV. Bu gerçeğin başrol oyuncularının anne-bebek ikilisi
olduğu görüşü yaygındır. III. Bunların yerine, bir psikanalizcinin yönlendirdiği se-
anslarda anılarınızı hatırlamanız ve bunları dile ge-
V. Ancak, kültürel değerler nedeniyle, babanın rolü ve
tirmeniz isteniyor.
işlevi çoğunlukla yok sayılır.
IV. Bu uygulama günümüzde geçerli olan kimi tedavi
A) I ile IV B) I ile V C) II ile III
D) II ile IV E) III ile V yöntemleriyle çelişmekle birlikte, tümüyle ortadan
kalkmadı.
V. Psikanaliz, tanısı konulabilen bazı psikolojik bo-
zuklukların konuşma yoluyla tedavi edilebileceği
görüşüne dayanan bir tekniktir.
A) I ile II B) I ile V C) II ile IV
D) III ile V E) IV ile V

166. I. İstanbulʼda şimdi Atmeydanı adıyla anılan mekân, 168. I. Buruşuk pardösüsüyle ve karşısındakine sürekli
Romalılarʼdan Osmanlıʼya kadar önemini koru- soru sormasıyla meşhur Komiser Colomboʼyu ha-
muştu. tırlayın.
II. Şehrin yönetimi Osmanlılara geçince hipodrom da II. Parçaları titiz bir şekilde tek tek birleştirerek olayı
yerini Atmeydanıʼna bıraktı. çözen roman ya da film kahramanına hayranlık
III. Roma zamanında hipodrom olarak yarışlara ev sa- duymamak elde değildir.
hipliği yapan bu mekân, zaman zaman bir yargı ve III. Dedektif romanları ya da filmlerinde esas olan
infaz alanı olarak da kullanıldı. insan zekâsıdır.
IV. Osmanlılar, meydana saraylar ve hamamlar inşaa IV. Olayın sonuna kadar, sanki gayet safmış da kimin
etti. suçlu olduğunu anlayamamış gibi davranır.
V. Burası sünnet düğünlerine, evlenme törenlerine ev V. Ama keskin zekâsıyla bir anda her şeyi yerli yerine
sahipliği yaptı. oturtuverir.
A) I ile III B) I ile V C) II ile III A) I ile III B) I ile V C) II ile IV
D) III ile IV E) IV ile V D) III ile IV E) IV ile V

203

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

169. I. Birçok orkide türünün çiçeğinde balözü, bitkisel yağ 171. I. Bu nedenle sağlıksız beslenme sorununa dikkat-
ya da böceklerin yiyebileceği besin maddeleri yok- leri çekmek için bir araya gelen ve kendilerine Slow
tur. Food yani “Yavaş Beslenme Hareketi” adını veren
II. Bu benzerlik sonucu çiçeğe gelen erkek böcekler, bir grup var.
ayaklarına ve vücutlarına yapışan çiçek tozlarıyla II. Ayıca sebze ve meyvelerin eski usullerle yetiştiril-
başka bir çiçeğe konarak türün devamını sağlamış mesi, yemeklerin geleneksel yollarla pişirilmesi, ye-
olur. meklerde yalnız doğal malzemelerin kullanılması
III. Neyse ki doğa gerçekten şaşırtıcı yollarla bu so- yönünde çağrılarda bulunuyor.
runu çözmüştür. III. Zamana karşı yarışanların, hayatın koşuşturması
IV. Örneğin, böcek sehpası adı verilen orkidenin çiçeği içinde yemek yemeye ayırabildikleri zaman çok kı-
bazı böceklerin dişisine benzeyecek şekilde geliş- sıtlı bu kişiler ayaküstü sağlıksız gıdalar tüketiyor-
miştir. lar.

V. Oysa, bu bitkilerin nesillerini devam ettirebilmesi IV. Böylelikle hem yemek yemenin gerçek tadına varı-
için böceklerin onları ziyaret etmesi gerekir. labileceğini hem de yanlış beslenmeden kaynakla-
nan hastalıkların önüne geçilebileceğini savunuyor.
A) I ile III B) II ile III C) II ile V
D) III ile IV E) IV ile V V. Bu grup öncelikle, sağlıklı beslenme düşüncesini
yaymayı amaçlarken yerel tatların korunması ve
yeni nesillere tanıtılarak yaşatılması gibi amaçlar
da taşıyor.
Yukarıdaki sözler bir paragraf oluşturacak biçimde
sıralandığında, hangisi sonuncu olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

170. I. Yavuz Sultan Selimʼin eşi Hafsa Sultan Mani- 172. I. Bu disiplinlerin ortaya çıkmasından sonra, insan-
saʼdayken bir ara hastalanır ve uzun süre iyileşe- lık, bilgi birikimini sistemli olarak artırıp bilimleri or-
mez. taya çıkardı.
II. Sultan Camisi Medresesiʼnin başındaki Merkez II. Daha sonraki aşamadaysa zeki olmayan ama
Efendi, bitki ve baharatların karışımından oluşan programlandıkları işleri hızla ve hatasız yapabilen
bir macun hazırlar. makineler üretti ve mekanik işleri robotlara, maki-
III. Kırk bir çeşit bitki ve baharatın karıştırılmasıyla ha- nelere yaptırdı.
zırlanan bu macunu yiyerek sağlığına kavuşan III. Tohumun büyümesi gözlenerek tarım, doğal ba-
Hafsa Sultan, diğer hastalara da macundan veril- rınma koşulları taklit edilerek inşaat ve diğer birçok
mesini ister. disiplin ortaya çıktı.
IV. Macunun bu şekilde halka dağıtılması her yıl tek- IV. Şimdi de en az kendi kadar zeki ve kendinden çok
rarlanan bir gelenek haline gelmiş ve Manisa Mesir daha hızlı makineler yapmanın yani yapay zekânın
Macunu Şenlikleri adıyla günümüze ulaşmıştır. peşinde.

V. Hastalardan gelen isteğin artması üzerine, Hafsa V. Medeniyet, insanın doğayı çeşitli yönleriyle taklit
Sultan kâğıtlara sarılan macunun Sultan Camisiʼnin etmesi ve bunu geliştirmesi sonucunda ortaya çıktı.
kubbe ve minarelerinden halka saçılmasını buyu- Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
rur. bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
baştan dördüncü olur?
A) I ile III B) II ile IV C) II ile V
D) III ile IV E) IV ile V A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

204

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

173. I. İlk olarak kraterin yaklaşık 200 metre derinliğe ve 175. I. Çünkü, Anadolulu Helenler, Lidyalılardan daha
800 metre genişliğe sahip olduğu tespit edildi. önce, bir yüzyıl boyunca Karadeniz kıyısında kur-
II. Bu katmanlar, Marsʼta milyonlarca yıl öncesinde su dukları kentler ve Akdeniz kıyılarında sahip olduk-
bulunduğuna dair önemli bir ipucu olarak değer- ları merkezlerle ticarete egemen durumdaydılar.
lendiriliyor. II. Ticarete egemen olmalarından dolayı, paranın ica-
III. NASAʼnın 2004 yılında Marsʼa yolladığı Opportu- dının Anadolulu Helenlerle Lidyalıların ortak başa-
nity robotu, Victoria Krateriʼni görüntülemeyi ba- rısı olması akla yakın gelmektedir.
şardı. III. Lidyalıların dünya tarihi bakımından çok önemli bir
IV. Bu boyutlarıyla Victoria Krateri, Marsʼın büyük kra- role sahip oldukları kabul edilir.
terlerinden biri olma özelliğine sahip. IV. Yine bu yazarlar, bir devlet tarafından basılan pa-
V. Ayrıca görüntülerde kraterin içerisinde, sarp du- ranın alışveriş aracı olarak kullanılmasının daha
varlardaki kaya katmanları da göze çarpıyor. çok Anadolulu Helenlerin becerisi olduğu düşünce-
sindedirler.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi V. Nitekim Helen yazarlarına göre madenî sikkeleri
baştan üçüncü olur? icat edenler Lidyalılardır.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
baştan üçüncü olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

174. I. Sonraları, daha uzun süreli dalış yapabilmeyi sağ-


layan dalgıç çanlarının icat edildiği biliniyor, ama
bu yöntem de dalgıçların daha derine ulaşmalarını 176. I. Bu rehberlerin her birini, rehberlik yaptıkları ya-
sağlamadı. bancı dile ve bu dilin kültürüne hâkim, sunum ye-
II. İnsanoğlu için denizin altında neler olduğunu öğ- teneği yüksek kişilerden seçerdim.
renmek her zaman dayanılmaz bir tutku olmuş, bu II. Biri bana gelip, “Ülke turizmi konusunda en yetkili
tutku dalış tekniklerinin gelişiminde önemli rol oy- kişi olsaydınız ilk olarak ne yapardınız?” diye sorsa
namıştır. on dokuz yıllık profesyonel bir turist rehberi olarak
III. Teknolojinin gelişmesiyle oksijen tüplerinin keşfi ise nasıl cevap verirdim, diye düşündüm.
dalış dünyasında yeni bir çığır açtı. III. Ayrıca seçtiğim rehberlerle günler hatta haftalar bo-
IV. Mavi derinlikleri keşfetmek için ilk olarak nefes yunca beyin fırtınası yapar, bundan çıkacak so-
tutma yöntemi geliştirilmiş, fakat bu yöntemle nuçlara da kesinlikle önem verirdim.
ancak sınırlı sürede ve belirli bir derinliğe dalış ya- IV. Bu politika uyarınca, tanıtım için “yüz yüze iletişim”
pılabilmişti. yöntemine uygun olarak yetişmiş, işini iyi yapan tu-
V. İnsanın bilinmeyeni keşfetme merakı, uygarlığın rist rehberlerini görevlendirirdim.
oluşumu için önemli bir itici güç ve denizler de bi- V. Sanıyorum, her şeyden önce kültür turizmi ağırlıklı
linmeyen yönleriyle merak uyandırmış. bir politikayı benimseyeceğimi söylerdim.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi
baştan dördüncü olur?
baştan ikinci olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

205

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

177. I. Bu çakıllar ilk bakışta size fazla bir şey ifade etme- 179. I. Yaylalarda yüksekliğin etkisiyle oksijen azaldığın-
yebilir. dan vücudun oksijen gereksinimi artar.
II. Suyla taşınırken yeterince yuvarlanmadığı için kö- II. Yeterli oksijen alabilmek için daha derin ve sık
şeli yapısını hâlâ korumaktadır. nefes alınır; kalp atışları hızlanır.
III. Oysa biraz jeoloji bilgisine sahipseniz, onlar size III. Böylece kaslar toplanır, beden çevikleşir; kişinin
başından neler geçtiğini çok rahat anlatabilir. vücut direnci artar.
IV. Bir dere kenarında yürürken gözünüzü bir an olsun IV. Eskiden beri hasta ve zayıf kişiler güçlensin diye
çiçeklerden, ağaçlardan ayırıp deredeki çakıllara özellikle yaylaya çıkarılır.
bakın. V. Birkaç gün içinde sağlıklı nefes alıp vermenin etki-
V. Örneğin, çakıl köşeliyse bu onun koptuğu kaya ile siyle alyuvar ve kılcal damar sayısı artar.
bulunduğunuz yer arasında fazla mesafe olmadığı Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
anlamına gelir. biçimde sıralandığında, hangisi son cümle olur?
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
biçimde sıralandığında, hangisi baştan dördüncü
cümle olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

180. I. Sergilenen fotoğraflar, su altı yaşamının 24 saatini


gösterecek biçimde 2260 fotoğraf arasından se-
178. I. Eriyen camın kum zerreciklerini birbirine yapıştır-
çildi.
masıyla yüzyıllarca sağlam kalabilen, dayanıklı çi-
II. Su altı ortamının daha iyi algılanabilmesi için
niler ortaya çıkardı.
gündüz ve gece fotoğraflarının sergilendiği bö-
II. Ünlü İznik çinileri topraktan değil kumdan yapılır,
lümlerde özel ışıklandırmalar yapıldı.
kumun dağılmasını önlemek için de cam kullanı-
lırdı. III. Dünya Su Altı Fotoğraf Şampiyonasıʼnda altın ma-
dalya kazanan su altı fotoğraf millî takımı, su altı
III. Çok sağlam yapılmış bir bina bile zamanla yıpra-
yaşamına dikkat çekmek amacıyla “Denizde 24
nabilir, ama varsa, binanın çini bezemeleri sapa-
Saat” projesini gerçekleştirdi.
sağlam kalır.
IV. Seçilen bu fotoğraflar sayesinde, su altındaki ya-
IV. Bu sağlamlık çininin yapımında kullanılan malze-
meden ve yapılış yönteminden kaynaklanır. şamın gündüz ve gece nasıl değiştiği belgelenmiş
oldu.
V. Külçe olarak üretilen cam, pudra hâline getirilip
kumla karıştırıldıktan sonra kalıplara basılır ve piş- V. Proje kapsamında Bodrum Küçük Resifiʼnde yaşa-
mek üzere fırına verilirdi. nan bir güne ait fotoğraflar sergilendi.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci cümle biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü
olur? cümle olur?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

206

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

181. I. Birincisi metabolizma artıkları şeklinde ortaya çıkan 184. I. Orta Afrikaʼda yaşayan ve birbiriyle ilişkisi olmayan
maddelerden oluşan pigment renkleridir. yedi şempanze topluluğu uzun zamandır gözlem-
II. Kelebeklerde renk iki yolla oluşur. leniyor.
III. İkincisi ışığın kırılma ve yansımasıyla ortaya çıkan II. Davranışların kuşaktan kuşağa aktarılmasındaki
yapısal renklerdir. yolsa, genç şempanzelerin yetişkinleri taklit ederek
IV. Pigmentlerden kaynaklanan renkler ise kelebek davranışları öğrenmesi.
etere yatırılarak kolayca belirlenebilir. III. Bu gözlemlerden elde edilen bulgular derlenerek,
V. Yapısal renkler az ya da çok belirgin bir parıltı eş- şempanzelerin 39 farklı davranışını içeren bir ka-
liğinde ortaya çıkar. talog hazırlanmış.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak IV. Gözlemler, ayrıca, şempanzelerin listelenen bu
biçimde sıralandığında, hangisi son cümle olur? davranışları kuşaktan kuşağa aktardıklarını ortaya
koymuş.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
V. Katalogda taşla kabukları kırmaktan tutun, parazit-
lerini temizleme, yağmur dansı yapmaya kadar çe-
şitli davranışlar listeleniyor.
182. I. Ama bu yazı, onu “yazar” yapmaya yetmeyebilir.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
II. Çünkü yazarlığının ardında, onu yazar yapan nite- biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci cümle
likleri kale gibi durmaktadır. olur?
III. Buna karşılık, yazar olmayan biri, gün gelir çok
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
hoş, etkileyici bir yazı döktürebilir.
IV. İyi bir yazar, gün gelir kötü bir yazı yazabilir.
V. Kötü yazısı onun yazarlık niteliğinin sorgulanma-
sını gerektirmez.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü
cümle olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

185. I. Bunun ilginç bir örneği, Nobel Fizik Ödülüʼnü ka-


183. I. Koşuşturanlar içinde en telaşlı olansa birlik komu- zanmış olan fizikçi Rabiʼdir.
tanıydı.
II. Bilimin, buluşun, keşfin kaynağı soru sormaktır,
II. Bu nedenle karakoldaki bütün personel, sabahın sorgulamaktır.
çok erken saatlerinden başlayarak bir koşuşturma
III. “Anneme. Çünkü okuldan eve geldiğimde, annem
içine girmişti.
hiçbir zaman ʻÖğretmenin sana aferin dedi mi?ʼ tar-
III. Kolordu komutanının o sabah sınır karakolunu de- zında sorular sormazdı; ʻBugün öğretmenine iyi bir
netlemeye geleceği haberi alınmıştı. soru sordun mu oğlum?ʼ derdi.”
IV. Birlik kısa sürede denetime hazır duruma getirildi. IV. Bu soruyu Rabi şöyle cevaplamıştı:
V. Birlik komutanı bir yandan koğuştaki yataklara çe- V. Rabi Nobelʼi kazandığında, gazeteciler kendisine
kidüzen verdirirken bir yandan da erlerin kıyafetle- dünya çapındaki bu başarıyı en çok kime borçlu ol-
rini kontrol ediyordu. duğunu sormuşlardı.
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında, hangisi baştan dördüncü biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü
cümle olur? olur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

207

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

186. I. Zamanlarının neredeyse tümünü misket yuvarla- 188. Dün bir dergide okudum. Çocukluğumuzun “Susam So-
makla geçiren öğrenciler az mıydı? kağı”nın ilk bölümü yayımlanalı kırk yıl olmuş. Oradaki
II. Bu tedirginlik tümüyle boşuna değil elbette. “Edi” ile “Büdü” koca adamlar olmuşlardır herhâlde. İnsan

III. Çocuklar tüm günlerini bilgisayar başında geçire- düşünüyor ister istemez, “Bir iş sahibi oldular mı, evlenip
cekler, derslerine çalışmayacaklar tedirginliği… çoluk çocuğa karıştılar mı?” diye. Aslında işleri iyiydi,

IV. İnternet çıkınca ana babaları bir korku sardı. ekmek elden su gölden yaşıyorlardı. Ama belli bir yaşa ge-
lince bırakmışlardır bu işleri sanırım. “Kırpık” hâlâ aynı
V. Gerçi kendi çocukluklarında bilgisayar oyunları ya
küfede mi yaşıyordur acaba? Sonra “Kurabiye Canavarı” o
da internet yoktu da hep ders mi çalışırlardı?
kadar kurabiyeden sonra göbeklenmiş midir? Kim bilir…
Yukarıdaki cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında, hangisi sonuncu olur? Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok-
tur?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A) Yorum B) Benzetme
C) Tahmin D) İkileme
E) Mizah unsurları

187. Yaz - kış hava nasıl olursa olsun, suyu gördüm mü hemen
atlarım. Bu nedenle, gezide karşımıza çıkan 2900 metre-
deki göl, çevresindeki karlı dağlara, buzullara karşın bana 189. “Bütün ölüler unutulur… / Yaşayanlar kalır tek başlarına.”
çok çekici gelmişti. Arkadaşlarımın şaşkın bakışlarına al- Eski yalıların birbirinden güzel resimlerine bakarken Melih
dırmadan suya daldım. Kulaç atmak için başımı suya dal- Cevdet Andayʼın bu dizeleri geliyor aklıma. Yaşayanlar işte
dırdığımda göz bebeklerimin donduğunu hissettim. Ama bu eski yapılar. Yaşıyorlar mı, yoksa çağlarından kopmuş
on kulaç sonra başımı sudan çıkardım ve gölden çıkmak birer geçmiş zaman hayaleti mi bunlar? Çoğu on sekizinci
istemedim. O kadar soğuk olmasına karşın çok keyif veri- yüzyılda yapılmış, bugün eski günlerin dilsiz tanıkları ola-
ciydi. Arkadaşlarımı ikna ettim. Bazıları tamamen bazıları rak duruyorlar oracıkta. Vapurla geçerken görüyorum on-

da dizlerine kadar suya girdi. Sonra bu anı ölümsüzleştir- ları. Kiminin kırık panjurları inik, kiminin soluk perdeleri

mek için fotoğraf makinelerine sarıldılar. kapalı. Her zaman içime dokunur görünüşleri.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden

tur? hangisi söylenemez?


A) Betimlemeye başvurulmuştur.
A) Devrik cümlelere yer verme
B) Konuşma havasıyla yazılmıştır.
B) Kişisel duyguları yansıtma
C) Koşul bildiren cümleler kullanılmıştır.
C) Kanıtlanabilir veriden yararlanma
D) Varlıklara, insana özgü nitelikler yüklenmiştir.
D) Amaç bildiren cümlelere yer verme
E) Yer yer birinci kişili anlatıma başvurulmuştur.
E) Öykülemeye başvurma

208

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

190. Ah, küçük, yemyeşil bir bahçem olsaydı! Duvar dibine or- 192. Son yılların popüler konularından biri de küresel ısınma.
tancalar dikerdim; pembeli, mavili… Çünkü, ortancalar göl- Bu konudaki görüşler ikiye ayrılıyor. Sorunun önemli oldu-
geyi sever. Sonra toprak saksılar almak gerekirdi, küpe, ğunu düşünenler de var, abartıldığını düşünenler de. Bu
sardunya, yılbaşı çiçekleri, çeşit çeşit kaktüsler ve bir de görüşleri yansıtan pek çok kitap var piyasada. Elimizdeki
kauçuk fidanı yetiştirmek için. Sulak yerleri seven, narin bu kitabı benzerlerinden farklı kılan, yazarın küresel
Japon şemsiyeleri de kuyunun ya da fıskiyeli mermer ha- ısınma tehdidinin abartıldığını okuyucuya göstermek için
vuzun yanına… Cennet gibi bir bahçe yaratma fikri, bazen kitaba birtakım açıklayıcı dipnotlar ve grafikler eklemiş ol-
bir tutku hâline gelebiliyor, bunun insanoğlunun hiç değiş- ması. Kitabın yazarı bu konudaki görüşünü şöyle açıkla-
meyen isteği olduğunu bilmeden… mış: “Bugünkü ısınma eğiliminin doğal bir olay olup
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden olmadığı, ne kadarının insan kaynaklı olduğu, sonraki
hangisi söylenemez? yüzyılda ne kadar ısınma görüleceği bilinmiyor.”
A) Karşılaştırmalarla anlatım somutlaştırılmıştır. Bu parçada sözü edilen kitabın, benzerlerinde bulun-
B) Benzetme yapılmıştır. mayan özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
C) Anlatanın duygularına yer verilmiştir. A) Savunulan tezlerin ek bilgi ve görsel malzemeyle des-
D) Neden ve sonuç bildiren cümleler kullanılmıştır. teklenmesi
E) Betimleyici ögelere yer verilmiştir. B) Sorunun çözümüne ilişkin önerilere yer verilmiş olması
C) Konuyla ilgili en yeni bilgileri içermesi
D) Olayların, yaşamın doğal sonucu olduğunun savunul-
ması
E) Yeni ortaya çıkan bazı bilgilerden yola çıkılarak bir so-
nuca ulaşılması

193. Katıldığım bir toplantıda birçok şair, yazdığı şiirleri okudu.


Kimi monoton bir sesle, acemice; kimi de belirli bir usta-
lıkla, tiyatro sanatının olanaklarını kullanarak okudu şiirle-
rini. En çok da onlar alkışlandı. Hele birisi şiirini öylesine
coşkulu okudu ki salon, uzun alkışlarla, bravo sesleriyle
sarsıldı. İnsan, duygusallığın işe karıştığı bu gibi durum-
191. Edebiyat eserlerine verilen ödüller beni biraz korkutur. Jüri larda, alkışlanan tiyatro muydu yoksa şiir miydi, diye sor-
üyeleri gerçekten eseri mi oyluyorlar yoksa kendi biricik maktan kendini alamıyor.
üstün zevklerini mi? Bazen pek emin olamıyorum.
Bu parçaya göre şiir okumayla ilgili olarak aşağıdaki-
Bu sözleri söyleyen bir kişinin korkusunun temel ne- lerden hangisi söylenebilir?
deni aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Doğal bir ses tonuyla okumanın anlamayı kolaylaştır-
A) Ödül kazanmış bir yazardan beklenenin, ötekilerden dığı
farklı olması B) Okunduğu ortamın dinleyenleri etkilemede önemli ol-
B) Oylama sırasında kullanılan ölçütlerin nesnel olmaması duğu
C) Yarışan eserlerin sanatsal değerleri bakımından belli C) Güzel okuma ölçütlerinin önceden belirlenmesi gerek-
bir düzeyde olmaması tiği
D) Yazarların ödül kazanmak uğruna düşüncelerinden D) Duyguları etkileyecek şekilde okumanın kimi zaman şii-
ödün vermesi rin önüne geçtiği
E) Jüride bulunan kişilerin edebiyat konusunda yeterli bi- E) Herkesin şiirden aldığı hazzın farklı olduğu
rikime sahip olmaması

209

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

194. Konuşmak kadar susmak da insana özgüdür. Günlük ya- 196. Türkçede kırkpare, yamalı bohça, hanım dilendi bey be-
şamda, susmaya farklı anlamlar yüklenmiştir. Herhangi bir ğendi gibi pek çok isimle anılan kırkyama, parça kumaşla-
duruma ses çıkarmama, söyleyecek sözün belki de bek- rın birleştirilmesiyle yapılıyor. Kırkyama eldeki
malzemelerle ihtiyaç duyulan eşyaların üretilmesi zorun-
lentinin olmaması biçiminde değerlendirilir. Sosyal yaşa-
luluğundan doğmuştur. Bazı kaynaklara göre Orta Asya
mımızda da susmanın önemini vurgulayan düşünce ve
bazılarına göreyse Mısır kaynaklı. Bugün bilinen en eski
davranışlarla çok karşılaşırız. Geleneklerimizi gözden ge-
kırkyama parçası, bir İskit kabile reisinin mezarında bu-
çirdiğimizde her koşulda susmadan yana bir tavır oldu- lunmuş. Marco Poloʼya göre Budist rahipler, İpek Yo-
ğunu görürüz. Oysa yeri geldiğinde konuşmak ve luʼndan geçen yolcuların mabetlere bıraktıkları kumaş
suskunluğu yenmek için eğitimin ve çok yönlü bilgilenme- parçalarından yapılmış giysiler kullanırlardı. Kırkyamanın
nin yanında duyarlılığın artırılması da önem taşır. Haçlı Seferleriʼyle Avrupaʼya ve daha sonra da keşifler yo-
Bu parçada suskunluğun nedenleri arasında, luyla Amerikaʼya geçtiği düşünülmektedir. Kırkyama, gü-
nümüzde bir hobi olarak varlığını sordürüyor. Üretimi ister
I. geleneksel olarak benimsenmiş olması,
elle ister makineyle yapılsın kırkyamaya yeni başlayanlar
II. kalıplaşmış bakış açılarına bir karşı çıkış olması,
kendilerini renkli ve dayanışması bol bir dünyanın kapı-
III. tepkisizliğin takdir edilmemesi, sında buluyor. Herkesin ortak görüşüyse kırkyamanın, onu
IV. konuşulan konu ile ilgili fikrin olmaması yapana sabrın, çabasının, paylaşımın ve üretimin incelik-
durumlarından hangilerinin rol oynadığından söz edil- lerini öğrettiği.
mektedir? Bu parçada kırkyamayla ilgili olarak,
A) I ve II B) I ve III C) I ve IV I. Günümüzde hangi ürünlerin yapımında kullanılmakta-
D) II ve III E) II ve IV dır?
II. En eski örnek ne zaman bulunmuştur?
III. Yapımında hangi yöntemler kullanılmaktadır?
IV. Yapım amacında değişiklik olmuş mudur?
V. Yapanlar üzerinde nasıl bir etkisi vardır?
Sorularından hangilerinin cevabı vardır?
A) I, II ve III B) I, III ve IV
C) II, III ve IV D) II, IV ve V
E) III, IV ve V

195. Ne zaman elime bir biyografi kitabı geçse “İşte” derim


kendi kendime, “Sınav başlıyor.” Biyografisi yazılan kişi
197. (I) Bir roman, öykü ya da oyun başka bir anlatım formuna
hakkında anlatılanların ne kadarını bildiğim ya da neleri
uyarlandığında artık onun ilk hâlini düşünmemek gerekir.
daha önce hiç duymadığım önemlidir benim için. Hatta ki-
tapta anlatılan kişiyle ilgili bilgimin seviyesini bir öğretmen (II) Çünkü artık eldeki yeni bir formdur ve tartışma bu yeni
edasıyla değerlendiririm. Son defasında sınıfta kaldım. İti- form üzerinden yapılmalıdır. (III) Ne var ki romandan uyar-
raf ediyorum, kendime hayli düşük bir not verdim. lanan bu çizgi romanı, bu yeni forma göre değerlendir-
Bu parçanın yazarı, bir biyografi kitabı okurken neye mekten yana olsam da kitapçı rafında görüp karıştırınca
önem vermektedir? bir düğüm oluştu içimde. (IV) Bir kırgınlık, bir aldatılmışlık
A) Fazla tanınmayan kişilerle ilgili olmasına hissi… (V) Ne de olsa bir gönül bağı, bir vefa borcu var
B) Konu edilen kişinin hayatının kronolojik olarak ele alınıp bende yazarına karşı. (VI) Ama dediğim gibi, bu tamamen
alınmadığına kişisel bir yaklaşım olarak değerlendirilmeli, başka bir şey
C) Kendinin, kitapta anlatılanların ne kadarını bilip ne ka-
değil.
darını bilmediğine
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde,
D) Kitapta anlatılanların gerçekleri yansıtıp yansıtmadı-
ğına konuşan kişi öznel bir tutum içinde olmasının nede-
E) Titizlikle yapılan çalışmalar sonucunda hazırlanmış ol- nini belirtmiştir?
masına A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

210

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

198. Yabancı ülkelerde yapılan pazar araştırmalarının sağlıklı 200. İbni Haldunʼa göre, tarih, Yunan tarihçileri ile onlardan
değerlendirilebilmesinde, “saha araştırmaları” nın yanı sıra sonra gelen Müslüman tarihçilerin düşündükleri gibi, birta-
kültür farklılıkları ve yerel alışkanlıklar da önem taşır. kım dinî, siyasi ve askerî olayları, oluş sırasına göre arka
Örneğin Afrikaʼyla ilgili incelemelerini bitiren iki rakip arkaya vermekten veya peygamberlerin ve hükümdarların
ayakkabı üreticisinden biri, “Burada hiç kimse ayakkabı hayatlarını anlatmaktan ibaret değildir. Bir tarihçinin, ön-
giymiyor, durum ümitsiz.” derken öteki, “Burada henüz hiç celikle tarihî olaylardaki benzerlikleri ve farklılıkları sapta-
kimse ayakkabı giymemiş, pazar aç, durum harika.” diye- yarak bunlar arasındaki zaman ve mekân dışı nedensellik
bilir. Hangisinin haklı olduğu, yalnız ayakkabı kullanım ilişkilerini belirlemesi gerekir.
alışkanlığı olup olmadığıyla değil, tüketicilerle sohbet Aşağıda verilen örneklerden hangisi, İbni Haldunʼun
edilmesi, istek ve şikâyetlerinin dinlenmesi ya da gözlem- tarih görüşünü örnekler nitelikte bir yargıdır?
lerle anlaşılabilir. A) Tarihte çok uluslu imparatorlukların parçalanmasının
Bu parçaya göre, bir pazar araştırmasının sonucunun ana nedenlerinden biri milliyetçilik akımının ortaya çık-
sağlıklı değerlendirilebilmesi için aşağıdakilerden ması ve güçlenmesidir.
hangisi gereklidir? B) Sümerler, ziggurat denilen tapınaklarını rasathane ola-
A) Araştırmada kullanılacak bilimsel metotların önceden rak da kullanmış, Ay ve Güneş tutulmalarını hesapla-
denenmiş olması mıştır.
B) Araştırma yapılacak yabancı ülkenin dikkatle seçilmiş C) Türklerin Anadoluʼya akınları 11. yüzyılda Çağrı Bey ve
olması Tuğrul Bey dönemlerinde yoğunluk kazanmıştır.
C) Araştırmanın her kesimden insan üzerinde yapılması D) Hititler ve Mısırlılar arasında yapılan Kadeş Antlaşması,
D) Bilimsel yollarla elde edilen bilgilerin başka bilgilerle yazılı bir antlaşmadır.
desteklenmesi E) Hukuk kavramı ve adaletin üstünlüğü anlayışı Mezo-
E) Kullanılacak araştırma yönteminin güvenirliğinin kanıt- potamyaʼda, Lagaş Kralı Urgakinaʼnın düzenlediği ka-
lanmış olması nunlarla ortaya konmuştur.

199. Sabun yapımına ilişkin ilk tarifler MÖ 2500 yılına ait Sümer 201. Tiyatro salonları dışında, açık havada, sokakta ya da
yazıtlarında ortaya çıkmıştır. Buna rağmen Pompeiʼde ya- parkta sergilenen sokak tiyatrosu, özellikle genç tiyatrocu-
pılan kazılarda bir sabun imalathanesiyle kalıp sabunlara lar tarafından gerçekleştirilen, iletisini kısa yoldan veren ve
rastlanmış olması, ilk sabunun Romalılar tarafından bu- gösteri süreleri on beş dakikayı geçmeyen oyunlarıyla ilgi
lunduğu düşüncesinin yerleşmesine neden olmuştur. çekiyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu durumun bir açıklaması Bu parçaya göre, sokak tiyatrosuyla ilgili aşağıdaki-
olabilir? lerden hangisi kesinlikle doğrudur?
A) İnsan belleğinde daha çok pratik bilgilerin yer ettiği A) İzleyici kitlesi genellikle gençlerden oluşmaktadır.
B) Kabul gören bazı bilgilerin doğru olmayabileceği B) Belirli bir mesaj içermektedir.
C) Arkeoloji alanında yeterli bilgiye sahip olunmadığı C) Prova yapmadan sergilenmektedir.
D) Bazı tarihsel bilgilerin bilerek çarpıtıldığı D) İzleyicilerden ücret alınmamaktadır.
E) Hafızanın insanı yanıltabileceği E) Yazılı bir metne bağlı olmaksızın oynanmaktadır.

211

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

202. Misafirin çok önemli yer tuttuğu Anadolu kültüründe, gelen 204. Güzel bir romanı okurken kitap, kâğıt, harf ortadan kalkar.
misafiri iyi ağırlamanın ötesinde, misafirin bolluk ve Gitmediğimiz şehirlerde dolaşmış gibi oluruz. Tanımadığı-
bereket getireceği inancı da vardır. “Başım gözüm üstüne.” mız insanlarla tanışır, hatta kimilerinde kendimizi buluruz.
denilerek misafir saygıyla karşılanır, başköşede ağırlanır. Aşağıdakilerden hangisi bu parçaya göre, güzel bir ro-
Fakat bunun yanında misafirin de uyması gereken kurallar manda olması gereken özelliklerden biridir?
vardır. En önemlisi “Misafir umduğunu değil bulduğunu A) Etkileyici olma
yer.”dir. Misafir, içine girdiği topluluğun kurallarına saygı B) Akıcı bir dille yazılma
göstermeli, onlara uymalıdır. Bu kural yalnızca evlere mi- C) Okunduktan sonra uzun süre akılda kalma
safir olanlar için değil, eski han ve kervansaray müşterileri D) Değişik bir konuyu ele alma
için de geçerlidir. Kısacası günümüz müşterileri gibi “daima E) Yazarın etkilendiği olayları yansıtma
haklı” kabul edilmezler.
Bu parçaya göre, geçmişle günümüz arasında aşağı-
dakilerin hangisi bakımından fark vardır?
A) Misafire ikram edilenler
B) Misafire gösterilen saygı
C) Misafirin bereket getireceği inancı
D) Müşteriye bakış açısı
E) Müşterilerin beklentileri

205. Benim bütün çabam, belirsizliklerle dolu gündelik yaşamın


karmaşasını seyirciye gösterebilmek. Ben, doğru sorular
203. İlk kez karşılaştığımız kokuları tam olarak tanımlaya- sorulduğunda insanların doğru cevapları bulacağına ina-
mayabiliriz. Bunun yerine kokuyu bize anımsattıkları nanlardanım. Düşünme zahmetine girmeden, sürekli
yoluyla anlatırız. Kokuyla ilgili hemen bütün benzetmeler sürpriz bekleyen seyircilere göre film yapamam ben. Se-
gücünü dolaylılığından alır. yircinin düşünmesini isterim.
Aşağıdakilerin hangisinde bu parçada sözü edildiği Bu parçada anlatılan yönetmenin filmlerinin aşağıdaki
gibi bir koku tanımlaması vardır? özelliklerden hangisini taşıması beklenir?
A) Bazen kızımın bebeklikteki kokusunu özlüyorum. A) Aksiyon ve görsel efekt ögeleri içerme
B) Yeni biçilmiş çimen kokusuna bayılırım. B) Olaylar hakkındaki görüşlerini açıkça ortaya koyma
C) Bu parfümde anneannemin yaptığı bitki çaylarının C) Beklenmedik sonla izleyicileri şaşırtma
kokusu var. D) Sıradan olduğu düşünülen olaylara farklı bir bakış açısı
D) Apartmanın içine yayılan balık kokusu karnımı acıktırdı. getirme
E) Havadaki kokusundan leylakların açtığını anlarım. E) Yaşanan olayların eğlenceli yanlarını vurgulama

212

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

206. Mağara resimlerinden minyatürlere, minyatürlerden kumaş 208. Bu filmin senaryosu yönetmene aitti. O, öykünün geçtiği
desenlerine, toprak kaplardan mozaiklere resmin serüveni köyü biliyordu ve filmin ana konusunu da köydeki hayatın
insanın yaşam ve düşün serüvenine paralel bir seyir izledi. ritmi oluşturuyordu. Yönetmenin isteği üzerine roller için
Ancak hiçbir dönemde sanatın değişimi, son iki yüzyıldaki klasik bir karakter çalışması yapılmadı. Çünkü karakter ça-
kadar hızlı ve yıkıcı olmadı. Cézanne, yaşadığımız yüzyıla lışmalarıyla oyuncuların kafasında önceden belirlenmiş ka-
egemen olan modern resmin temel taşlarından biridir. Res- lıplar ortaya çıkacak ve yönetmenin bunları yıkması zor
sam, doğanın silindir, koni ve karelerle ele alınması yö- olacaktı. Yönetmen, oyunculardan yalnızca rollerini ez-
nündeki öğüdüyle maddenin resmedilme geleneğinde berlemelerini istedi. Çekimler bittiğinde bunun çok doğru
köklü değişiklikler yapmış ve böylece modern sanatın ba- bir karar olduğunu hepimiz gördük.
bası unvanını almıştır. Bu parçaya göre, sözü edilen yönetmenin karakter ça-
Bu parçaya göre, Cézanneʼın modern sanatın babası lışmasından kaçınmasının asıl nedeni aşağıdakilerden
kabul edilmesindeki etken aşağıdakilerden hangisidir? hangisidir?
A) Daha önce ele alınmamış konuları işlemesi A) Az sayıda oyuncuyla çalışmaktan hoşlanması
B) Resimlerinde karmaşık desenler kullanması B) Filmdeki hiçbir karakterin ön planda olmaması
C) Son dönem resim anlayışına yön vermiş olması C) Oyuncuları doğal hâlleriyle çekmek istemesi
D) Öğrencilerine kendi resim tekniklerini öğretmesi D) Daha önceki filmlerinde denediği tekniği kullanması
E) Resimlerinde nesnelerin doğal formlarından yararlan- E) Çekimler bitmeden oyuncularla film hakkında konuş-
ması mak istememesi

207. Galata Köprüsü, sabahları canlı ve serindir, ışık içindedir.


Canlı ve atik bir şekilde işe giden insanlarla aynı ruh hâ-
lindedir. Akşamüstlerine doğru şişman, yorgun, vurdum-
duymaz bir insan hâline gelir. Üstünde esen serin
meltemlere karşı göğsünü açmış gibidir. Sonra birdenbire
şairleşir. Süleymaniyeʼden kırmızı, mor, sarı, turuncu bir 209. Coğrafyacılar, tarih boyunca pek çok farklı rol üstlenmiş-
akşam başladı mı köprüden geçenler altın yaldızlı bir ışık lerdir. Önceleri bilinmeyen bölgeleri tanıtan kâşifler, coğ-
içinde yüzerler. rafi olguları kaydeden haritacılar; daha sonraları yeni
Bu parçada anlatılanlar aşağıdakilerden hangisini des- araştırmalar için kullanılacak bilgileri derleyip düzenleyen
teklemektedir? bilginler; günümüzdeyse insanların dünyayı daha iyi tanı-
A) İnsanların çevreleriyle ilgili algılarının kendi ruh hâlle- yıp anlamalarına yardımcı olan öğretmenler olarak gö-
riyle ilişkili olduğunu rülmüşlerdir.
B) Gündelik yaşamın karmaşası içinde insanların çevrele- Coğrafyacıların üstlendikleri rolün bu parçada sözü
rinde olup bitenin farkına varamadıklarını edildiği gibi değişmesinde temel etken aşağıdakiler-
C) İnsanların sürekli gittikleri mekânlardaki değişiklikleri den hangisidir?
fark etmediklerini A) Keşfedilen bölgelerde yerleşimler kurulması
D) Doğadaki değişimlerin her kişide farklı duygular uyan- B) Bilgi ve teknoloji düzeyinin yükselmesi
dırdığını C) Coğrafyanın farklı alanları olan bir bilim dalı olması
E) Doğada gözlenenle sanat yapıtına aktarılanın birbirin- D) Coğrafyayla ilgilenen kişi sayısının azalması
den farklı olduğunu E) Merak ve isteklerin değişmesi

213

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

210. Avrupaʼnın askeri bakımdan gelişmesi, ağır sabanın yay- 212. Bilgisayar oyunlarının, televizyondaki çizgi filmlerin, si-
gınlaşmasıyla köylünün, tüketeceğinden fazla ürün elde nema filmi olarak üretilen animasyonların içerdiği şiddet
etmesine dayanır. Böylelikle göreli olarak zenginleşen köy- sahneleri korku filmlerini aratmıyor. Bu durumun çocukla-
lülerden alınan vergi ve kiralar sayesinde profesyonel as- rın hayata çabuk alışması gibi yararları olduğunu savu-
kerlerden oluşan ordular kurulabildi. Bunun en tipik örneği nanlar olabilir; ama çocukların masumiyetlerini bir süre
zırhlı süvariler, yani şövalyelerdir. Güçlü bir köylü sınıfına daha korumaları ve sağlıklı bir ruh yapısına sahip olabil-
sırtını dayamış olan şövalyeler, Latin Hıristiyanlığının du- meleri için biraz daha seçici olunması gerektiğini
rumunu komşularına karşı temelden değiştirip güçlendirdi. düşünüyorum.
Bir zamanlar Avrupaʼyı birbirine katan istilalar bu yeni as- Bu parçaya göre yazar, çocuklarla ilgili olarak aşağı-
keri güç sayesinde çok azaldı. dakilerden hangisinin yapılmasını istemektedir?
Bu parçada aşağıdaki neden-sonuç ilişkilerinden han- A) Çocuklara hediye alınırken onların isteklerinin göz
gisine değinilmiştir? önünde tutulmasını
B) Yeteneklerini geliştirebilmeleri için çocukların teknolo-
Neden Sonuç
jik olanaklardan yararlandırılmasını
A) Sabanın yaygınlaşması Üretimin artması C) Çocukların yaşamda karşılaşılan zorluklarla baş ede-
bilmeleri için küçük yaşta eğitilmelerini
B) Vergi alınması Kiraların artması
D) İyi bir eğitim alabilmeleri için ailelerin, çocuklarını sürekli
C) Şövalyeliğin çıkması Köylünün zenginleşmesi denetlemelerini
D) İstilaların azalması Yeni askeri güç oluşması E) Çocukların duygu dünyalarını olumlu yönde etkileyecek

E) Askeri gelişim Sabanın yaygınlaşması ürünlere öncelik verilmesini

211. Dört ay boyunca Amsterdamʼa konuk olacak, Osmanlı


kültürünü İstanbul üzerinden anlatan “İstanbul: Kent ve
Sultan” sergisi, çoğu Topkapı Sarayıʼndan olmak üzere,
Türk İslam Eserleri Müzesi, Sadberk Hanım Müzesi ve Sa-
bancı Müzesiʼnden 300 eseri bir araya getiriyor. Sergide
padişah portreleri, kutsal emanetler, kaftanlar, halılar, hat-
lar, önemli olayları anlatan minyatürler, çiniler, mistik obje-
ler, nargileler, müzik aletleri yer alıyor. Tüm bu eserler
çarşı, kahvehane, hamam, mezarlık, cami, tekke, Topkapı
Sarayıʼnda yaşam, harem gibi özel olarak tasarlanmış bö-
lümlerde sergileniyor ve farklı dillerde açıklamalarla ziya- 213. Daha önceki kitabında yurt dışı gezilerini anlatan yazar, bu
retçilere sunuluyor. kez kuzeyden güneye, doğudan batıya Türkiyeʼnin gizli
Bu parçada sözü edilen eserlerin özel tasarlanmış bö- kalmış köşelerine yaptığı yolculukların kısa, renkli, canlı
lümlerde sergilenmesinin amacı aşağıdakilerden han-
öykülerini aktarıyor okurlarına.
gisi olabilir?
Bu parçaya göre, yazarın gittiği yerler aşağıdakilerden
A) Ortamla ve birbirleriyle uyum içinde sunarak algılan-
hangisiyle nitelenebilir?
malarını kolaylaştırmak
B) Üretim yıllarına ve sanatçılarına göre sınıflamak A) Fazla bilinmeyen
C) Avrupa kültüründeki etkilerini göstermek B) Büyük yerleşim merkezi olan
D) Türkiyeʼde sergilendikleri müzelere benzer bir ortam C) Çok sayıda turist çeken
oluşturmak D) Kolaylıkla ulaşılabilen
E) Hangilerinin daha çok ilgi çektiğini saptayabilmek E) Birbirlerine uzak olmayan

214

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

214. Orta Afrikaʼdaki bir kabilenin üyeleri kendi kabilelerinden 216. Uzun bir süredir öykülerimi resimli-yazılı olarak düşünü-
olmayan kişilerle karşılaştıklarında, “Kimsin, nerelisin?” yorum. Onları önce öykü olarak zihnimde oluşturup son-
diye sormaz. İlk soru, gayet güleç bir yüzle “Siz nasıl dans ra çizgi film hâline getirmektense kafamda oluşturduğum
eder, nasıl şarkı söylersiniz?” olur. O zaman karşısındaki- çizgi filmleri öykü hâline dönüştürmeyi tercih ediyorum.

ler dans edip şarkı söylerler; buradan onların kim oldukları Gerçeklik dediğimiz şey günümüzde büyük ölçüde kari-
katürleşiyor; abartılı jestlerden, mimiklerden, hızlı hare-
çıkarılır.
ketlerden, çığlıklardan ve gürültülerden oluşan bir dünya
Orta Afrikaʼda bu şekilde davranılması aşağıdakiler-
yaratılıyor. Yani çizgi filmin kendine özgü evreni, ete ve
den hangisiyle açıklanabilir?
kemiğe bürünüyor sanki. Günümüzde geleneksel olarak,
A) Kabilelerin birbirleriyle anlaşabileceği ortak bir dilin ol- birbirinden farklı olduğu düşünülegelen sanat dallarının
maması birlikte sunulduğu pek çok yapıtla karşılaşıyoruz. Son ki-
B) Değişik kabilelerin dans ve şarkılarının benzerlikler tabım da işte bu türden “resimli-yazılı- sinemasal - düz ya-
göstermesi zısal” bir kitap. Resim - yazı melezliğinin ne ölçüde
C) Bölgede yaşayanların kimliklerinin dans ve şarkılarına başarılı olduğuna karar vermekse günümüzün “okuyucu -
yansımış olması izleyici”sine düşüyor.
D) Kabile üyelerinin yeni dans ve şarkılar öğrenmek iste- Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden söz et-
mesi mektedir?
E) Bölgede yaşayan kabilelerin birbirlerinden habersiz ol- A) Karikatürün öyküye göre daha popüler olmasından
ması B) Sanatın her dalında çeşitli yapıtlar yaratılmasından
C) Sanat eserlerinin hızla tüketilmesinden
D) Öykülerde gerçeklerin eskisinden farklı biçimde yan-
sıtılmasından
E) Karikatür sanatının yeterince anlaşılamamasından

217. Bu yapıt, çok beğenilen ve çok sevilen bir roman. Bu etki-


215. Bu zamanda megastar olmak zor. 1970ʼlerin dünyasında
sini dilinden alıyor, şiirsel bir dili var. Anlatımıyla, anlattık-
yaşamıyoruz çünkü. Yalnızca şarkı söyleyerek işi götüre- larıyla Türk edebiyatında yankı uyandırmış böyle bir
mezsiniz. Kadınsanız erkekler, erkekseniz kadınlar üze- romanı sinemaya uyarlamak yürek isteyen bir iş. İlk teklif
rinde etkiler bırakan özellikleriniz olacak. Kabul edilebilir geldiğinde nasıl yaparım, nasıl uyarlarım diye çok kork-
düzeyde şarkı söyleyecek, beyazperdede rol yapabilecek tum. Çünkü bu, yoruma başvurmadan uyarlanamayacak
ve dikkate değer bir zekâya sahip olacaksınız ki hiçbir şeyi bir yapıt.
beğenmeyen günümüz gençliği sizi ciddiye alsın. Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
Bu parçaya göre, 1970ʼlerle karşılaştırıldığında, söylenmiş olabilir?
günümüzde popüler olmak için farklı özelliklerin ge- A) Sinemaya uyarlanacak yapıtların ne tür özelliklere
rekmesi aşağıdakilerin hangisinden kaynaklanmakta- sahip olması gerekir?
B) Romanda verilmek istenen iletiyi, sinemada da aynı bi-
dır?
çimde verebildiniz mi?
A) Popüler olmak isteyen kişi sayısının artmasından
C) Her yapıt, her roman kolaylıkla sinemaya uyarlanabilir
B) Yeni müzik türlerinin ortaya çıkmasından
mi?
C) Hedef kitleyi oluşturanların beklentilerinin değişmesin- D) Böyle iddialı bir romanı senaryoya dönüştürme süre-
den cinde zorlandınız mı?
D) Televizyonun gündelik yaşamda daha fazla yer tutma- E) Bunun gibi değerli bir romanı sinemaya uyarlamanız
sından edebiyat çevrelerince nasıl karşılandı?
E) Sanatta ulusal değerlerin öne çıkmasından

215

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

218. Filozoflar, herkeste parça parça ve karmaşık olarak var 220. Yakında kitap almak için hiç kimse kitapçıya gitmeyecek.
olan bilgileri, düzenli ve sistemli bilgiler hâline getirirler. Geçecek bilgisayarın başına, tıklayacak. Sayfa çevirme-
Bu söz, aşağıdaki soruların hangisine karşılık olarak nin keyfi, kâğıt kokusu, mürekkep kokusu yok olacak.
söylenmiş olabilir? Bunları söyleyen kişi, aşağıdakilerin hangisinden kay-
A) Filozofların çalışma yöntemleri bilim adamlarınınkinden gılanmaktadır?
farklı mıdır? A) Teknolojinin okuma alışkanlığını ortadan kaldıracağın-
B) Felsefi düşünce yeteneği her insanda doğuştan mı var- dan
dır? B) Gelecekte yeni kitaplar yazılmayacağından
C) Filozoflar öteki insanlardan hangi yönüyle ayrılır? C) Kitap okumanın zorlaşacağından
D) Bilgilerin düzenli oluşu, onların doğru olmasını sağlar D) Kitapla ilişkinin okumakla sınırlı kalacağından
mı? E) Bilgisayarların yalnızca kitap okumak için kullanılaca-
E) Yalnızca filozoflar mı sistematik çalışma prensibine sa- ğından
hiptir?

219. Belgesel filmlerin kalitesi, öncelikle hazırlık aşamasında


yapılan araştırmayla doğru orantılıdır. Ayrıca bu aşamada
varsayımlardan kaçınılmalıdır. Araştırmalar sonunda elde
221. “Tiyatro öldü.” diyerek insanların içini karartanlara kızıyo-
edilen bilgilerin doğruluğunun çeşitli kaynaklardan denet-
rum. Tiyatro ölmez, sanat ölmez. Örneğin, son zamanlarda
lenmesi de gerekmektedir.
birkaç tane iyi roman çıkmasa “Romancılık öldü, artık kitap
Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık ola- okunmayacak.” mı diyeceğiz?
rak söylenmiş olabilir?
Bu parçada yazarın yakındığı durum aşağıdakilerden
A) Belgesel film çekerken hangi bilimsel kaynaklardan ya- hangisidir?
rarlanılabilir?
A) Tiyatro oyunu sahnelemede darboğaz yaşanması
B) Belgesel film çekerken ne tür zorluklarla karşılaşılabilir?
B) Tiyatro gibi roman sanatının da geleceğinin tehlikede
C) Belgesel film çekerken sette nasıl bir iş bölümü yapmak
olması
gerekiyor?
C) İnsanların tiyatrodan beklentilerinin çok yüksek olması
D) Nitelikli bir belgesel film çekerken hazırlık aşamasında
D) Tiyatro oyuncularının televizyon ve sinema filmlerinde
neler yapılması gerekir?
de oynaması
E) Belgesel film çekiminde hazırlık aşaması ne kadar
E) Tiyatronun içinde bulunduğu sıkıntıların kalıcıymış gibi
sürer?
yansıtılması

216

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

222.Yalnızlık öylesine acı veren, ürkütücü bir duygudur ki insan- 224. Dergilerde yayımlanan şiirlerin büyük bir çoğunluğunun
lar bu duyguyla yüzleşmemek için her türlü çabayı gösterir- düzeysizliği edebiyat çevrelerince bilinen bir gerçek. Bir
ler. Yalnızlık pek çok biçimde karşımıza çıkar. Bir insanın tek de pek çok kişinin iki üç dize yazıp şiir diye bilgisayar ara-
başına yaşaması gibi içinde yaşadığı topluma yabancılaş- cılığıyla birbirine göndermesi bu düzeysizliği yaygınlaştı-
ması da bir yalnızlıktır. Ait olunan çevrenin dışına itilme so- rıyor. Şiir, dilin ve düşüncenin yarattığı anlam güzelliği,
nucu yaşanan yalnızlığı ya da bir insanın çevresiyle insanın yaşam karşısındaki duruşunun fotoğrafı, özgün
ilişkilerini kendi isteğiyle en aza indirerek yaşamasını da bir mimarlık ürünü, etki gücünü kendi içinde büyütüp güç-
bunlara ekleyebiliriz. İnsanın, anlaşılmadığını düşündüğü ve lendiren bir kompozisyon, bütünselliği olan bir yapıdır. Bu
kendisini kimsesiz hissetiği yalnızlığı da unutmayalım. yapıyı göz ardı edip onun tek bir taşını sanat diye sunma-
nın ne yararı olabilir!
Bu parçada yalnızlıkla ilgili olarak anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir? Bu parçada şiirle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
vurgulanmaktadır?
A) Çok yaygın bir durum olduğu
A) Kolay oluşturulan bir ürün olarak değerlendirildiği
B) Bu durumdakilere yardım etmek gerektiği
B) Teknolojik olanaklar kullanılarak geliştirildiği
C) Bu duruma düşmemek için çaba göstermek gerekti-
ği C) Şairine bağlı olarak farklı nitelikler taşıdığı
D) Değerlendirecek kişilerin bu konuda yetkin olması ge-
D) Bir sorun olarak yeterince önemsenmediği
rektiği
E) Farklı türlerinin bulunduğu
E) Şiir yayımcılığının biçim değiştirdiği

225. Avını yiyen timsahın vicdan azabı çektiği için gözyaşı dök-
tüğü iddiası bir şehir efsanesidir. Bu efsaneyi Orta Çağʼda
yaşamış bir ansiklopedi yazarı üretmiş ve “Bir timsah su
kenarında öldürdüğü bir adamın üzerine gözyaşını döker
223. Arşimetʼin, suyun kaldırma kuvvetini hamamda; New- ve onu hemen yutar.” diye yazmış. Oysa timsahın
tonʼun, yer çekimini elma ağacının altında keşfetmesi gözyaşları, gözünün korneasını kayganlaştırıp bir tür göz
türünden olaylar, rastlantıya dayanıyor gibi gözükebilir. kapağı görevi gören saydam zarın kornea üzerinde ko-
Ancak bu rastlantılar, bu konular üzerinde hiç çalışmamış, layca hareket etmesine yararmış. Bu yüzden belki de
hiç kafa yormamış sıradan kişilerin başına gelseydi sonuç gözyaşı denmesi bile yanlış. Yani timsahın gözyaşlarının
ne olurdu? Ağır malzemelerin taşınması için tekerleğin icat duygusal bir nedeni yok. Ama yine de yaygın anlamı ne-
edilmesi ya da geceler boyu mum ışığı altında çalışmak deniyle “timsah gözyaşları” hoş bir metafordur.
zorunda kalan Edisonʼun elektriği bulması gibi olayları rast- Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
lantıyla açıklamak ne kadar doğru olur? A) Bilimin öncelikli görevinin, toplumu doğru bilgiye ulaş-
Bu parçada aşağıdakilerin hangisi vurgulanmıştır? tırmak olduğuna
A) Topluma yarar sağlamayan bazı buluşlar zamanla unu- B) Bilim alanında doğrulanmayı bekleyen pek çok bilgi bu-
tulmuştur. lunduğuna
B) Gelişmiş teknoloji birçok bilginin birleştirilmesiyle ortaya C) Yanlışlığı bilimsel olarak ispatlanan bilgilerin kolayca
çıkmıştır. terk edildiğine
C) Buluşların ortaya konmasında o konuda zihinsel çaba D) Yerleşik bazı bilgilerin bilimsel dayanaktan yoksun ola-
harcayan insanlar rol oynamıştır. bileceğine
D) Bilim ancak bireysel çalışmaların ışığında gelişmiştir. E) Kökeni uzun bir geçmişe dayanan sözlerin günümüz
E) Her insan yenilikler ortaya koyacak kapasiteye sahiptir. koşullarına uyarlanması gerektiğine

217

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

226. I. E-kitapla basılı kitabı karşılaştırmak çok doğru bir şey 228. Michael Faraday, bilim tarihinde “deneyler kralı”diye tanı-
değil. E-kitabın kullanılmasının basılı kitabı ortadan nır. Bir gün Londraʼda deneysel bir ders sırasında, küçük
kaldıracağını zannetmiyorum. Çünkü Türkiyeʼde in- bir mıknatısı bir bobine yaklaştırarak bobinde elektrik akı-
sanların kitapla gerçekten tanışmış olduğunu düşün- mının nasıl gerçekleştiğini gösteriyordu. Bu deneyi izle-
müyorum ben aslında. Bu nedenle basılı kitap mı, yenlerden biri kalkarak Faradayʼa, “Bu buluşun ne yararı
e-kitap mı tartışmasını yapmayı gereksiz buluyorum. var?” diye sorunca Faraday ona şöyle karşılık vermiştir:
II. E-kitaba olan ilginin artması için zamana ihtiyaç var. “Yeni doğan bir bebeğin ne yararı var?”
Bu konuda daha kapsamlı bir e-kitap çalışması yapıl-
Faraday, bu sorusuyla aşağıdakilerden hangisini vur-
ması gerektiğine inanıyorum. Yayıncılar yaptıkları işi
gulamak istemiştir?
daha ciddiye almak zorunda kalacaklar bence.
A) Bilimin, insanlığın yararına çalıştığını
III. Aslında e-kitabın gözle görülür bir pazar payı yok ve
B) Her buluşun rastlantı sonucu ortaya çıktığını
uzun bir süre de olmayacak gibi görünüyor. Çünkü
C) Deneylerin, bilimsel çalışmalarda çok önemli bir yerinin
öncelikle e-kitabın okunmasını sağlayacak araçların
olduğunu
kullanımının ülkemizde yaygınlaşması gerekir.
D) Basit görünen buluşların, ileride ortaya çıkabilecek ge-
IV. Kâğıt ve mürekkep kokusunu çok seviyorum ama e-
lişmelerin ilk adımı olduğunu
kitaba da karşı değilim. Bir yazar olarak kitaplarımın e-
kitap olarak yayımlanmasına da olumlu bakıyorum. E) İnsanlığın ilerleyişini hızlandırmak için deneyler yapıl-
ması gerektiğini
V. Özellikle ülkemizde e-kitabın, basılı kitapların gele-
ceğini tehdit ettiğini hiç sanmıyorum. Bir yılda yayım-
lanan binlerce kitabın ancak birkaç yüz tanesinin
satıldığı ülkemizde e-kitap, basılı kitabın ne varlığını
tehdit edebilir ne de şimdiki satış miktarını düşürebilir.
E-kitapla ilgili yukarıdaki numaralanmış paragraflar-
dan hangileri benzer düşünceler içermektedir?
A) I. ve III. B) I. ve V. C) II. ve IV.
D) III. ve V. E) IV. ve V.

229. Narkolepsi, insanın gün içinde çok kolay uyumasına yol


açan bir hastalık. Uykunun REM evresini kontrol eden
merkezdeki sorunlardan kaynaklanıyor. Narkolepsi hasta-
ları, gün içinde çok hızlı bir şekilde REM uykusuna dalıp
227. Edebiyat, insanı büyük bir ailenin üyesi yapar. Ne var ki
rüya görmeye başlayabiliyorlar. Oturdukları yerde, ayakta
büyük aileler tarihe karışmak üzere. Çekirdek aileden söz
ya da araba kullanırken rüya görebiliyorlar. Bu durum çok
ediliyor artık. Gene de dünyada apayrı coğrafyalarda ya-
ciddi sosyal ve hayati sorunlara yol açıyor. Narkolepsi has-
şayan birtakım insanlar edebiyat aracılığıyla kimi değerleri
talığı olanların kasları uyanıkken bile aniden REM uyku-
paylaşıyorlar.
sundaki gibi gevşeyebiliyor. Bu durum gülerken, üzülürken
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıkarılabilecek
ya da yürürken oluşabiliyor.
bir yargıdır?
Bu parçaya göre narkolepsiyle ilgili olarak aşağıdaki-
A) Farklı bölgelerde farklı sanat ürünlerinin verilmesi do-
lerden hangisi söylenebilir?
ğaldır.
B) Edebiyat, insanlar arasında ortak bir dil oluşturur. A) Tehlikeli durumlara yol açabileceği
C) Edebiyata ilgi duyanlar birbirini etkiler. B) Yaşlıların yakalanma riskinin yüksek olduğu
D) Edebiyat yapıtlarında insanların önemsediği konulara C) Yorgunken uyuklama olasılığının arttığı
yer verilir. D) Yaygın olarak karşılaşılan bir uyku bozukluğu olduğu
E) Edebiyatın işlevi zaman içinde bütünüyle değişmiştir. E) Gece kaliteli uyku uyumayı engellediği

218

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

230. Sanat, gelişmiş toplumların işidir. Eğitim düzeyi düşük in- 232. Bu kitap akademik bir çalışma değildir. Hedefi yalnızca
sana bir sanat eserini gerektiği gibi anlatamazsınız. Eği- akademisyenler, hukukçular veya siyaset uzmanları da de-
tim düzeyi düştükçe sanatı da onların anlayacağı ölçüde ğildir. Bu kitap ortalama okura, yani topluma ve siyasete
geriletmek gerekiyor. Halbuki sanat toplumları ileri taşıyan arasıra da olsa kulak kabartan, yolu bir şekilde adliyeye
doyurucu bir etkinliktir. düşen ve hukuk sisteminin nasıl çalıştığına tanık olan tüm
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılabilir? yurttaşlara hitap ediyor.
A) Bir toplumda sanatın gelişmişliği bireylerin düzeyiyle il- Bu parçada sözü edilen kitapla ilgili olarak aşağıdaki-
gilidir. lerden hangisi söylenebilir?
B) Sanatsal birikim bireyin duygu dünyasını geliştirir. A) Belirli bir konusu olmayan, genel ifadelerle dolu bir ça-
C) Sanatçılar yapıtlarının düzeyini yükseltmeye çalışmalı- lışmadır.
dır. B) Toplumdaki soruların tamamına çözümler öneren ay-
D) İyi eğitim almış kişiler sanatla ilgilenmelidir. rıntılı bir çalışmadır.
E) Sanatın gelişmesi için toplumda uygun bir ortam hazır- C) Alışılmış kalıplar dışında yazılmış, öğretici özelliği ön
lanmalıdır. planda olan bir ders kitabıdır.
D) Uzun süre gündemde kalan gerçek olayların derlendiği
bir kitaptır.
E) Geniş kitlelere ulaşmak amacıyla sade bir biçimde ka-
leme alınmış bir çalışmadır.

231. O yıllarda Ankaraʼda eğlence denilince önce sinemalar ge-


lirdi akla. Ama tiyatroya gitmek bambaşkaydı. İlk göze
çapan, insanların sinemaya giderken giyim kuşamlarına
göstermedikleri özeni tiyatroya giderken göstermeleriydi.
Örneğin, erkekler takım elbiseli; kadınlar bakımlı, şıktılar. 233. Sait Faik “Yazmasam deli olacaktım.” sözüyle bence “Ha-
İnsanlar arasında saygılı konuşmalar, kibar davranışlar… yata başka türlü katlanamayacaktım.” demek istiyor.
Tiyatroda hiç kimse ayrıksı bir davranışta bulunmaya ce- Benim içinse yazdığım metinlerde savunduğumun aksine,
saret edemezdi. En küçük bir kabalık, konuşmalarda argo yaşam bir yük ya da boş bir çaba değil. Yaşama bağlı olan
hemen dikkati çekerdi. Bu yolla tiyatro, bana göre gerçek insanlardanım ben. Ama sanırım benim yaşamı yaşanılası
yaşamdaki davranışlarımızı da etkiler, kent kültürünün bir şey olarak görmemi sağlayan da “yazmak”tır.
nasıl olduğunu göstererek onu benimsememizi sağlardı. Bu sözlerle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi-
Bu parçada tiyatroyla ilgili olarak vurgulanmak iste- sidir?
nen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazmanın, yaşamla olan ilişkiyi güçlendirip güzelleştir-
A) Sinemadan daha çok tercih edildiği diği
B) Günümüzde geçmiştekinden farklı algılandığı B) Yazarların, yaşadıkları olayları olumsuz bir bakış açı-
C) Kent kültürünün özümsenmesinde etkili olduğu sıyla değerlendirdiği
D) İnsanların yapmacık davranışlar sergilemesine neden C) Yaşamayı sevmenin, insanı yazmaya yönlendirdiği
olduğu D) Yazarların, yapıtlarında gerçek düşüncelerini yansıttığı
E) Yeniliklerin ülkeye getirilmesini hızlandırdığı E) Yazmanın, sosyalleşmeyi sağladığı

219

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

234. Amerikalı bir antropolog, Senegalʼde yaşayan şempanze- 236. Fotoğraflarının konusu, yangın yerleri, asfalt parçaları, dö-
ler üzerinde yaptığı araştırmalarda, ilginç bulgulara ulaştı. vüşen köpekler, kurbanlık koyunlardır. Ama gelecekte
Bu antropolog, ormanda yaşayan şempanzelerin bir lemur adından söz ettirecek asıl önemli çalışmaları, insan fotoğ-
türünü avlamak için ağaçtan kopardığı dalları dişleriyle siv- raflarıdır. Çünkü sanatçı onlarda, hayatta gizlenen bütün
rilterek bir çeşit mızrak yaptığını ve öteki şempanzelerin önemli şeylerin ışıltısını ortaya çıkarabilmiştir.
bu beceriyi izleyerek öğrendiğini gözledi. Aynı bilim adamı, Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağı-
şempanzelerin insanlar gibi bir tür kültür geliştirip gelişti- dakilerin hangisi söylenebilir?
remediğini araştırmaya devam edeceğini dile getirdi. A) Fotoğraflarının konusu, insanın yaşamda ayakta kalma
Bu parçaya dayanarak aşağıdakilerden hangisi söyle- mücadelesidir.
nebilir? B) Ele aldığı konular eleştirilmektedir.
A) Şempanzelerin farklı ortamlara kolayca uyum sağlaya- C) Kalıcı nitelikte yapıtlar ortaya koymuştur.
bildiği D) Kuralları ters yüz etmekle yenilikler ortaya koyabilece-
B) Yeni becerilerinin şempanzeleri baskın tür hâline getir- ğini düşünmektedir.
diği E) Yeterince bilgi sahibi olmadan bir konu üzerinde çalı-
C) Her şempanze türünün bir şeyi öğrenme süresinin farklı şılmaması gerektiğini savunmaktadır.
olduğu
D) Şempanzelerin başka canlılara yalnızca beslenme ge-
reksinimi duyduklarında zarar verdiği
E) İnsan dışında, alet yapabilen başka canlıların da bu-
lunduğu

237. “Öykülerimle öne çıkmayı isterdim.” demiyorum, ama öy-


kücülüğümün unutulmaya yüz tuttuğu düşüncesi
hüzünlendiriyor beni zaman zaman. Çünkü sadece dile
ilişkin konularda yazılar yazan biri olarak algılanmaya baş-
landım son zamanlarda. Oysa altı öykü kitabım var. Daha
235. “Fehim Bey ve Biz” adlı yapıt Türk edebiyatı tarihinde bir- önce, yazdığım öykülerle ödül de aldım. Ama pek çok kişi
denbire ortaya çıkmış bir doruk noktasıdır. Eski baskıları öykücülüğümü dili konu alan kitaplarım sayesinde öğrendi.
arasındaki farklar gözetilerek, yazarın imlası ve üslubu ko- Bu şekilde okura ulaşmak güzel tabii ama bazen de “Ben
runarak yeni baskıya hazırlanan bu önemli kitap, yazarının aslında öykücüyüm.” diyorum.
edebiyatımızdaki yerini belgeler niteliktedir.
Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerin hangisinden
Bu parçada adı geçen kitapla ilgili olarak aşağıdakile- yakınmaktadır?
rin hangisi söylenebilir?
A) Öykü türüne gereken ilginin gösterilmemesinden
A) Yazarının en fazla bilinen yapıtı olduğu B) Yazdıklarının okur tarafından yanlış anlaşılmasından
B) Yazım üslubuyla yeni bir akıma öncülük ettiği C) Aldığı ödüllerle adını duyuramamaktan
C) Yazarının sanat hayatındaki ilk başarılı ürünü olarak D) Yazdığı öykülerin istediği sayıya ulaşamamasından
kabul edildiği E) Dil üzerine yaptığı çalışmaların öykücülüğünün önüne
D) Şimdiye kadar çok ilgi görmediği geçmesinden
E) Yazıldığı dönemdeki edebî yapıtlardan üstün olduğu

220

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

238. Batıda yemek yerken ses çıkarmak görgüsüzlük kabul edi- 240. Kendinden kaçmak için kitaba sığınmak, filme sığınmaya
lir. Oysa Japonyaʼda çorba içerken höpürdetmek ayıp sa- benzemez. Kitaplar, sizi kendilerine bir karşılık vermeye,
yılmaz, tersine ne kadar höpürdetirseniz çorbanın o kadar aklınızı ve hayal gücünüzü kullanmaya zorlar. Oysa film
lezzetli olduğunu belirtmiş olursunuz. izlerken hiçbir şey düşünmeden kendinizi kaptırır filmi sey-
Bu parça aşağıdaki görüşlerden hangisini destekle- redersiniz, hoşunuza da gider.
mektedir? Bu sözü söyleyen kişi aşağıdakilerden hangisini vur-
A) Görgü kurallarına her zaman her yerde uyulmalıdır. gulamak istemiştir?
B) Gidilen ülkenin âdet ve gelenekleri konusunda önce- A) Kitap okumaktan herkesin keyif alamadığını
den bilgi edinmek gerekir. B) Kitap okumaya uzun zaman ayırmak gerektiğini
C) Farklı kültürlerin düşünce şekillerini anlamak o C) Kitap okumanın düşünce ve duyguları harekete geçir-
kültürlere uyumu kolaylaştırır. diğini
D) Doğu ve Batı kültürleri birbirinden etkilenmemiştir. D) Nitelikli film yapmanın zor olduğunu
E) Her kültürün kendine özgü görgü kuralları vardır. E) Boş zamanları değerlendirmek için film seyretmenin
daha iyi bir seçim olacağını

239. Kimi sanatçıların kişilikleri yapıtlarına yansır. Örneğin bazı


ressamların fırça darbeleri imzaları gibidir ya da birkaç ro-
manını okuduktan sonra iyice tanıdığımızda, o yazarın ya-
zınsal kişiliğini görmeye başlarız. Hatta bazen çocuk
denecek yaştayken yazdıklarında bile görülebilir bu özel- 241. Bir oyuncunun kaç yüzü vardır, gerçekten bilebilir miyiz?
likler. Bir rol için yaptığı makyaj daha sonra çıkar mı yüzünden?
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenebi- Yoksa ötekilere eklenerek ömür boyu kalır mı oyuncuda?
lir? Bu sözlerle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi-
A) Her yazarı ötekilerden ayıran bir yazma tarzı vardır. sidir?
B) İyi bir yazar olabilmek için uzun zaman gerekir. A) Oyuncu asla kendi olamaz.
C) İyi yazarlar yapıtlarında kendi kişiliklerini gizlemez. B) Oyuncu oynadığı karakterlerden etkilenir.
D) Yazarın kendini anlattığı romanlar daha çok okunur. C) Oyuncu her karakterde kendinden bir parça bulur.
E) Yazı hayatının başlangıcında iyi ürünler vermiş yazar- D) Oyunu başarılı kılan oyuncunun kişisel becerileridir.
lar bu özelliklerini korurlar. E) Her oyuncu her karakteri canlandıramaz.

221

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

242. Denizde toplu hâlde yaşayan Golyan balıkları üzerinde 244. Frigler, MÖ 1200ʼlü yıllardan itibaren Makedonya ve
bilim insanları bir deney yaptılar. Balıklardan birinin bey- Trakya üzerinden Boğazlar yoluyla dalgalar hâlinde Ana-
nini açarak sürüde birlikte hareket etmeyi kontrol ettiğini doluʼya göç eden Trak kökenli boylardan biriydi. MÖ 11.
düşündükleri bölümünü etkisiz hâle getirdiler. Daha sonra yüzyıla doğru Polatlı yakınlarındaki Yassıhöyükʼe ulaşan
bu balığı türdeşlerinin arasına bıraktılar. Bu balığın, sürüyü ilk Frig göçmenleri, başlangıçta basit köy düzeninde bir ya-
bırakarak ayrı gezmeye başladığı görüldü. “Yarım beyinli” şamı benimsedi. MÖ 9. yüzyıla gelindiğinde Yassıhöyük,
balık böyle olunca, öteki balıklar da onun peşinden git- çevresi güçlü surlarla çevrili bir başkente dönüştü. Ünlü
meye başladılar. Böylece “yarım beyinli” balık, “tam be- Frig Kralı Midas döneminde Frigler, Orta Anadoluʼda, gör-
yinli” balıkları peşinden sürükledi. kemli kaya anıtlarının gölgesinde, Anadoluʼnun köklü ge-
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangi- lenekleri ile yoğrulmuş güçlü bir krallık olarak Anadolu
sine ulaşılabilir? kültür tarihine damgasını vurmuştur.
A) Liderlik için özgür düşünce gerekir. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangi-
B) Liderlik, nitelikli olmayı gerektirir. sine ulaşılabilir?
C) Sürüde toplu hareket sorgusuz gerçekleşmektedir. A) Anadoluʼnun en görkemli döneminin Frigler zamanında
D) Sürü hareketi, insanlar tarafından kontrol edilebilir. yaşandığı
E) Sürüden ayrılmak Golyan balıkları için tehlikelidir. B) Friglerin Anadoluʼda uzun süre aynı yörede yaşadığı
C) Savaşçı bir toplum olan Friglerin Orta Anadoluʼda kesin
bir hâkimiyet kurduğu
D) Friglerin, ticaret yolları üzerine kurdukları şehirler sa-
yesinde zenginleştikleri
E) Friglerin, Avrupaʼda yaşanan karmaşadan kaçarak Ana-
doluʼya göç ettiği

243. Usta tırmanıcılar olan Gekko kertenkeleleri, dik bir


yüzeyde yukarı doğru tırmanırken bir saniyede vücutlarının
on beş misli uzunluğundaki bir mesafeyi aşabiliyor. Bu ker-
tenkelelerin parmaklarında yüzeye tutunmayı sağlayan
çengeller şeklinde çok sayıda yapışıcı kısımlar bulunmak-
tadır. Bu hayvanlardan hareketle bilim insanları aynı şe-
kilde yüzeye yapışan bir nano yapıştırıcı icat ettiler. Bu
yapıştırıcı, tıpkı Gekko kertenkelelerinin ayağı gibi gerek- 245. Fiziğe, kimyaya ya da öteki bilim dallarına ilgi duymayan
tiğinde yüzeyden sorunsuz olarak ayrılıyor. insanlar için doğanın kuralları, çok da şaşırtıcı olmayan,
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki genellemelerden statik kurallardır. Bilim adamları için ise bunlar, bulundukça
hangisine ulaşılabilir? ve keşfedildikçe farklılaşan, tılsımlı yapı taşlarıdır.
A) Bazı ürünleri geliştirmek için doğadaki canlıların özel- Bu parçada bilim adamlarının hangi özelliği vurgulan-
liklerinden esinlenilir. mak istenmiştir?
B) Pek çok bilimsel gelişme birbirine kaynaklık etmiştir. A) Araştırma yapmaktan yorulmadıkları
C) Bir canlı üzerinde çalışmaya başlamadan önce o canlı B) Açık fikirli oldukları
iyi gözlemlenmelidir. C) Gördükleri karşısında birbirlerinden farklı tepkiler ver-
D) Doğanın kendi içinde bir dengesi vardır. dikleri
E) Doğadaki her canlı, yaşadığı ortama en iyi biçimde D) Öteki insanlara yol gösterdikleri
uyum sağlar. E) Bakış açılarının öteki insanlardan farklı olduğu

222

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

246. Yapılan bir araştırmaya göre, 1960-1980 yılları arasında 248. Dağcılık konusunda yıllar boyu geliştirdiğim bir anlayışım
öykü kitabı yayımlamış kadın yazarların, ele aldıkları ko- var. Benim için önemli olan, sadece zirveye çıkmak değil,
nular açısından çizdiği genel tablo çok karmaşık değildir. dağı bir bütün olarak yaşamak. Teknik açıdan zorlukları ol-
Söz konusu yazarlardan adları fazla duyulmamış olanlar, mayan, rahat yürüme ve eski usul tırmanma olanağı veren
daha çok gündelik yaşamla ilgili sorunları yansıtmaya ça- dağlara çıkmak benim için çok keyifli bir iş.
lışmışlardır. Tanınmış olanlarsa ilgi gören toplumsal so- Bu sözlerin söylenmesindeki amaç, aşağıdakilerden
runları ayrıntılı olarak değişik yönleriyle ele alıp hangisi olabilir?
işlemişlerdir. A) Dağa tırmanmanın zorluklarını dile getirmek
Bu parçada sözü edilen kadın öykü yazarlarıyla ilgili B) Dağa tırmanmanın zamanla bir tutku hâline geleceğini
olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? vurgulamak
A) Sorunlara yaklaşımlarının yüzeysel olduğu C) Ne tür dağ tırmanışları yapmaktan hoşlandığını açıkla-
B) Kadınların güncel sorunlarını yeterince yansıtmadıkları mak
C) Bu dönemde kitaplarına olan ilginin arttığı D) Dağa tırmanmanın neden güç olduğunu anlatmak
D) Konulara öncekilerden çok farklı bir biçimde yaklaştık- E) Dağcılık sporunun yaygınlaşmasını sağlamak
ları
E) Tanınmamışlarla ünlülerin seçtiği konular arasında fark
olduğu

249. Günümüzde araştırmacılar, sanatın kökenlerini binlerce yıl


önce yaşamış insanların ortaya koyduğu ürünlerde arıyor-
lar. Ancak o çağın insanının yaratma isteğini ve sürecini
tanımlamak pek kolay değildir. Mağarasına çizdiği resim-
lerde neyi amaçlıyordu tarih öncesi insanı? Zamanlarının
çoğunu mağaralarda geçiren bu insanlar için bir oyalanma
aracı mıydı resim? Yoksa gerçekçi, bilinçli bir yaratma ih-
247. Bir sanat yapıtı, konunun ele alınış biçimi ve işleniş özel- tiyacının ürünleri miydi? Eski çağlardan günümüze gelen
likleri açısından değerlendirilmelidir. Bunun için konunun küçük heykelciklerin bir simgesel anlamı, saptanmış belirli
ne olduğu, değerlendirmede göz önüne alınmaz. Ama ba- bir formu mu vardı? Tüm bu sorulara kesin yanıtlar vermek
zıları, bu yanılgıya düşer ve beğendikleri, onayladıkları bir o kadar da kolay değildir.
konuyu işleyen yapıtı güzel ve değerli bulurlar. Bu tür de- Bu parçada aşağıdakilerin hangisi eleştirilmektedir?
ğerlendirmeler, bir portreyi sevgilisine benzediği için güzel A) Amacı bilinmeyen bir yaratma döneminin ölçü alınması
bulmak gibidir. B) Geçmişte yaşamış insanların inançlarının yeterince bi-
Bu parçaya göre, bir sanat yapıtını değerlendirmede, linmemesi
benimsenmesi istenen yaklaşım aşağıdakilerin hangi- C) Araştırma yöntemlerinin geliştirilmeye çalışılmaması
sidir? D) Değişen yaşam şartlarının göz önünde tutulmaması
A) Yapıcılık B) Nesnellik C) Açıklık E) Tartışmaların bir sonuca ulaşmaması
D) Çok yönlülük E) Samimiyet

223

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

250. MÖ 3000 yıllarına uzanan tarihiyle Anadoluʼnun eski halk- 252. Her okuyuşta şiir yeniden üretiliyor. Her okur şiire ayrı bir
larından olan ve özgürlüklerine düşkünlükleriyle ünlenen zenginlik katıyor. Şairinin hiç düşünmediği çağrışımlar
Likyalıların yerleşim yerlerinden biri de Hoyranʼdır. Bir antik gelip yerleşiyor şiire. Böylece şairin belki de aklının ucun-
çağ araştırmacısına göre, Akdenizʼe hâkim bir tepecikte dan bile geçmeyen bir tazeliğe ulaşmış oluyor şiir. Bu özel-
bulunan bu ören yerinin adı “Yüce Ana Tanrıça Ülkesi” an- lik, öteki yazın türleri için de geçerli olmakla birlikte şiirde
lamına geliyor. Antik kentin binlerce yıllık hikâyesini anla- daha belirgindir.
tan kalıntılarla dolu alanın bir bölümü köy evleriyle iç içe Bu parçada okurlarla ilgili olarak vurgulanmak istenen
bulunuyor. aşağıdakilerden hangisidir?
Bu parçadan aşağıdaki sonuçlardan hangisi çıkarıla- A) Şairlerin düşünce dünyalarını genişlettikleri
bilir? B) Şiire yeni boyutlar kazandırdıkları
A) Likyalılara ait kalıntıların onlar hakkında bilgi verdiği C) Şairleri kendilerine daha yakın hissettikleri
B) Likyalıların benzer özellikte, çok sayıda yerleşim yeri D) Şiirden daha çok hoşlandıkları
kurduğu E) Şairleri överek onları yücelttikleri
C) Likyalıların savaşçı bir yapıya sahip olduğu
D) Günümüzde yapılan evler nedeniyle antik kentin gide-
rek yok olduğu
E) Likyalıların yaşadıkları her kente tanrılarından birinin
adını verdiği

253. Bir roman yazarı olarak özgürlükten yanayım. Bu nedenle


roman yazarları ve romanlarla ilgili yapay sınıflamalar yap-
251. Benim öykülerim okurlarda bir yaşanmışlık duygusu uyan- manın doğru olmadığını düşünürüm. Bence kimsenin sa-
dırır. Bu yüzden “Yaşanmış öykülerdir onlar.” diyorum, natçıya yol, yöntem göstermeye hakkı yoktur. İsteyen
“Ben yaşadım.” demiyorum. Öykülerimde geçen olayları, kişisel bunalımları, isteyen toplumsal sorunları ya da ruh-
serüvenleri benim yaşadığımı sananlar aldanırlar. Kişi ola- sal çözümlemeleri yapıtlarında ele alabilir. Beğenen be-
rak değil, yazar olarak yaşadığım olaylardır bunlar, yarı ya- ğenir, beğenmeyen beğenmez. Ne var ki, roman yazarı
rıya düşleyerek, yaratarak. Öykülerimde yaşantımdan istediklerini özgürce yazarken, dünya görüşünü dile geti-
izlere rastlanır, ama tümüyle “ben” hiçbirinde yokum. rirken, kimi gerçekleri saptırmamalı, onları bir toplumsal

Kendisinden bu parçadaki gibi söz eden bir yazar için yaşam felsefesi olarak kabul ettirmeyi amaçlamamalıdır.

aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Bu parçaya göre, yazarlardan beklenen aşağıdakiler-

A) Öykülerini sade bir dille yazmıştır. den hangisidir?

B) Yapıtlarında yalnızca kendini anlatmıştır. A) Konularını gerçek olaylardan seçmesi


C) Öykülerinde gerçekle kurmaca bir aradadır. B) İlgi çekici konuları işlemesi
D) Eleştirilere açık bir yapısı vardır. C) Yazdıklarının bilgilendirici nitelikte olması
E) Ruhsal çözümlemelere ağırlık vermiştir. D) Başka sanatçıları taklit etmemesi
E) Düşüncelerini benimsetmeye çalışmaması

224

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

254. Filmlerin, çizgi filmlerin, haberlerin ve benzeri yayınların 256. Montaigne, “Yolda karşımıza ilk çıkan insanla konuşur gibi
şiddet içermesi insanların, şiddete karşı duyarsızlaşma- yazmalı.” der. Onun denemelerinin 16. yüzyıldan bugüne
sına ve istediklerini elde etmede şiddeti bir yöntem olarak kalmasında, hiçbir zaman güncelliğini, sıcaklığını yitirme-
görmesine neden oluyor. Son yıllarda artan ve kontrol edi- mesinde bu özelliğin etkisi büyüktür. Yapaylıktan, bilgiçlik-
lemeyen saldırgan davranışların artışıyla gazete ve tel- ten, sıkıcılıktan kaçmıştır Montaigne. Yalnızca kendinden
evizyon yayınlarındaki şiddet içerikli haberler arasında söz etmiş ya da yalnızca kendinden söz ediyor havası ver-
doğru orantı olması bunun kanıtı. Şiddetle ilgili başka bir miştir. Yalın, rahat, karşısına ilk çıkan insanla konuşur gibi
önemli noktaysa okuyucu ve izleyicilerin kendilerini daha yazarak çağında, daha doğrusu bütün çağlarda, insanın iç
güçlü görünenle, daha ünlü olanla özdeşleştirmesidir. evrenine inmenin yolunu bulmuştur.
Anne babalar ve eğitimciler, çocuklara iyi örnek olacak dizi Bu parça için aşağıdakilerin hangisi söylenebilir?
ve film karakterleri bulmanın çok zor olduğu konusunda A) Yerleşik bir düşüncedeki yanlışlar ortaya konmuştur.
birleşiyorlar. B) Bir konuda hem tarihî hem de güncel örnekler verilmiş-
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılan durum- tir.
lardan biridir? C) Görüş yinelemelerle pekiştirilmiştir.
A) Şiddetin, sorun çözmenin ve güçlü olmanın en etkili D) Okur görüşlerine yer verilmiştir.
yolu olarak gösterilmesi E) Karşı görüşlerle anlatıma canlılık katılmıştır.
B) Kişilerin şiddet karşısındaki tutumlarının birbirinden
farklı olması
C) Şiddet unsurlarının çocukları yetişkinlerden daha fazla
etkilemesi
D) Gazete ve televizyonda içeriği aynı olan haberlerin ya-
yınlanması
E) Çocukların şiddet içeren yayınları izlemeyi tercih etme-
leri

257. Ben yalnızca bir sonucum, yazın dünyasına herhangi bir


yenilik getirmedim. Çünkü ben, on dokuzuncu yüzyılda
Fransız, Rus ve İngiliz romancılarının açtığı tarlaları
255. Gazetedeki köşemde yazdığım yazılarda bir şirketi veya
özenle, dürüstlükle ama kendi yöntemlerimle ekip biç-
bir kurumu eleştirsem hemen arayıp “Halledilmesi gere-
mekten başka bir şey yapmadım.
ken bir işiniz mi vardı?” diye soruyorlar. Halbuki ben sa-
Bu sözü söyleyen kişinin kendisiyle ilgili asıl anlatmak
dece olanlarla ilgili eleştirilerimi yazıyor, fikrimi ortaya
istediği aşağıdakilerden hangisidir?
koyuyorum. Onlara göre bizim “fikrimiz” yok, yalnız “çıkar-
A) Bilinen akımlardan yola çıkarak kendine özgü bir tarz
larımız” var ve bütün bu yazıları çıkarlarımızı korumak ve
oluşturduğu
istediklerimizi elde etmek için yazıyoruz.
B) Klasik yapıtları dil ve mekân bakımından günümüze
Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden yakın-
uyarladığı
maktadır?
C) Farklı kültürlerin özelliklerini bir araya getiren öyküler
A) Yazdığı konuların ilgi görmemesinden
yazdığı
B) Eleştirilerinin arkasında gizli gerekçeler aranmasından
D) Etkilendiği yazarların adlarını ve yapıtlarını kaynak gös-
C) Düşüncelerini istediği gibi dile getirememesinden
terdiği
D) Okuyucuların, yazdıklarını beğenmemesinden
E) Eski romanları farklı dillere çevirerek onların daha çok
E) Eleştirdiği kişilerin, bu eleştirilere çok sert cevap ver-
okuyucuyla buluşmasını sağladığı
mesinden

225

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

258. Dünyanın en üstün askerlerinin hangi ulustan olduğu so- 260. Ninnideki sözlerin bebekler için fazla bir anlamı olmasa
rusunu Napolyon “Sezar komutasında Romalılar, Hanni- bile, ninniler annenin iç dünyasını yansıtma bakımından
bal komutasında Kartacalılar.” diye cevaplar ve ekler: “Eh, önemli. Çoğu zaman bebeği uyutmak için söylenen ninni-
benim Fransızlar da fena değil.” lerin sözleri amacından saparak annenin dileklerini, kay-
Napolyon bu sözleriyle aşağıdakilerden hangisini vur- gılarını yansıtır. Özellikle gelinin aile büyüklerine ve
gulamak istemiştir? kocasına söz söylemesinin hoş karşılanmadığı kültürlerde,
A) Savaşı hangi tarafın kazanacağının önceden bilineme- annenin, iç dünyasını ancak ninniler yoluyla dışa vurduğu
yeceğini görülür.
B) Her savaşta bir kazanan bir de kaybeden taraf olaca- Bu parçada ninnilerin hangi özelliği vurgulanmakta-
ğını dır?
C) Orduların başarısında komutanın rolünün önemli oldu- A) Annenin sıkıntı ve isteklerini dile getirme aracı olduğu
ğunu B) Bebekle anne arasındaki ilk sesli iletişimi sağladığı
D) Savaş konusunda Romalıların Kartacalılar kadar yete- C) Pek çok kültürde yer aldığı
nekli olduğunu D) Sözlü edebiyatın önemli bir ögesi olduğu
E) Ordusu güçlü olmayan komutanın savaşı kazanama- E) Bebeklerin dil gelişiminde etkili olduğu
yacağını

261. Tiyatroda sıkıcı ve çok uzun bir oyunun ortasında yanım-


daki yabancı arkadaşıma “Çıkalım.” diye fısıldadım ve
259. İnsanların istedikleri noktaya “vardıklarını” düşünmelerini
elimi “Burama geldi.” gibilerinden boğazıma götürüp
anlayamıyorum. Havaalanlarına, garlara özgü kalmalı bu
kesme işareti yaptım. Tiyatrodan çıktık. Arkadaşım telaşla,
söz. Biri bir yere vardığını söylediğinde, içimden nereye,
“İşten mi atıldın?” diye sordu. Benim sorusuna şaşırdığımı
hangi araçla diye sormak geçiyor. Daha ileriye gidemeye-
görünce de açıkladı: Onların ülkesinde eliyle boğaz kesme
ceğini bilenler, bulundukları konuma varmış olmakla
işareti yapmak, işten kovulmak anlamına geliyormuş.
övünürler.
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki sonuçlardan hangi-
Bu parçada yazarın asıl vurgulamak istediği aşağıda-
sine ulaşılabilir?
kilerden hangisidir?
A) Her konuya uygun bir vücut hareketinin bulunduğu
A) Bireysel ilerlemenin sürekli olması gerektiği
B) Sözsüz iletişimde, bulunulan ortamın özelliklerinin
B) Ulaşılabilecek son noktaya gelindiğini kabul etmenin
önemli olduğu
güç olduğu
C) Vücut dilinin kültürden kültüre farklılık gösterdiği
C) Sözcüklerin yerli yerinde kullanılması gerektiği
D) Uzun süre birlikte olanların bile birbirini yanlış anlaya-
D) Hedefler belirlenirken gerçekçi olmak gerektiği
bileceği
E) İnsanların başarılarının yetenekleriyle sınırlı olduğu
E) Kültürel farklılıkların sanatsal beğenileri etkilediği

226

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

262. Avusturyalı yazar P. Handke bu romanda, çapkın bir kişi 264. Sinemanın ilk yıllarında insanların perdede üzerlerine
olarak görmeye alıştığımız Don Juanʼı vatansız, yersiz doğru gelen atlıları ya da treni gerçek sanarak kendilerini
yurtsuz bir kimlikle karşımıza çıkarıyor. Bir gün burada, er- yere atmaları gibi bizde de uzun yıllar boyunca, filmlerin
tesi gün başka bir yerde beliriveren, melankoli hastası bir kötü karakterlerinin gerçekten kötü insanlar olduğu zan-
Don Juan Handkeʼninki. nedildi. Türk filmlerinin en ünlü “kötü”leri Ahmet Tarık Tekçe
Bu parçaya dayanarak Handke hakkında aşağıdakiler- ve Erol Taş, Anadoluʼya gittiklerinde kendilerini kovala-
den hangisi söylenebilir? yanlardan kaçarlar, atılan taşlardan korunmak için ellerini
A) Çok ünlü bir romanı kendi diline çevirmiştir. başlarına siper ederlerdi.
B) Klasikleşmiş eski bir romanı günümüze uyarlamıştır. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangi-
C) Bilinen bir karakteri, farklı bakış açısıyla ele alıp kendi sine ulaşılabilir?
romanında kullanmıştır. A) Filmler hakkındaki eleştiriler, izleyicilerde ön yargı oluş-
D) Yanlış tanıtılan bir kahramanın gerçek yönlerini açığa turur.
çıkarmıştır. B) Filmlerden alınan zevk, izleyiciden izleyiciye değişir.
E) Romanında tarihi kişilikleri, bilinmeyen yönleriyle anlat- C) Filmin beğenilip beğenilmemesi, filmde kullanılan tek-
mıştır. nolojiye bağlıdır.
D) Sinemanın bugünkü düzeyine ulaşması uzun ve özve-
rili çalışmalar gerektirmiştir.
E) Sinema teknolojisiyle yeni tanışanlar, filmdekileri ger-
çekmiş gibi algılayabilirler.

265. İçerdiklerinin benzemezliklerine karşın, bir araya gelişle-


rinde tat olan karışımın adı bizde aşuredir. Gerçekten de
nohutla kuru incirin bir araya getirilişinin mantığı çözüle-
mez; ama, yine de bu karışımdan olağanüstü bir tat alınır.
Tıpkı aşure gibi, bir araya gelişlerinden güzel tatlar ortaya
263. Biz melodram seven bir toplumuz; çünkü ortak belleği- çıkan insanlar vardır. Aşurenin tadını veren, onu ısıtan
mizde yatan öyküler melodram unsurları taşır. Ortak öy- ateştir. İnsan topluluklarının bir araya gelişlerinde kaynaş-
külerimizde gülmeyi değil, acı çekmeyi yüceltiriz. mayı yaratacak ateşin adıysa kültürdür. Kültür ateşinin pi-
Melodram “ben”i savunmanın ve hayatta kalmanın bir yo- şirmediği insan topluluklarının yazgısı, hep salata
ludur. Bizim toplumumuzda “hayatım roman” dan kastedi- kademesinde kalmaktır.
len “hayatım melodram”dır. Bu nedenle son kitabımın biraz
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangi-
melodram kokusu taşımasını istedim.
sine ulaşılabilir?
Bu parçaya dayanarak yazarla ilgili aşağıdaki yargı-
A) Toplumun kültürel zenginliklerinden biri de yemek çe-
lardan hangisine ulaşılabilir?
şitliliğidir.
A) Son eserini yazarken toplumla ilgili gözlemlerinden ya- B) Ortak bir kültürden bahsedebilmek için ortak bir coğ-
rarlanmıştır. rafya gereklidir.
B) Tiyatro oyunlarının yanı sıra öykü ve roman da yaz- C) Her toplum, yabancı bir kültüre ait değerleri dışlar.
mıştır. D) Kültür, toplumda uyumlu bir beraberlik sağlayan değer-
C) Eserlerinde toplumsal sorunları ele alır. ler bütünüdür.
D) Eserlerinde gülmece ögelerine pek az yer verir. E) İletişim teknolojisindeki gelişmeler kültürler arası etki-
E) Eserlerinin konusunu gerçek yaşam öykülerinden leşimi artırmaktadır.
seçer.

227

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

266. Tanımadığım bir şehirde gece vakti gezerken pencerelere 268. Çok kişi, tanıştığı insana sıfır verir. Sonra, onu yakından
bakarım. Bir evin ışığı yanıyorsa, duvarlarında bol kitap tanıdıkça notunu yükseltir. Oysa ben, biriyle tanıştığımda
varsa “Bu bizden biri.” diye düşünürüm. Onun hangi mil- ona on puan veririm. Gerekirse, zamanla notunu
letten olduğu, ne iş yaptığı, kadın mı, erkek mi olduğu hiç düşürürüm. Kitaplara yaklaşımım da böyledir. Bir kitabı,
önemli değildir. Aynı kabileden olduğumuz duygusu uyanır özellikle genç bir yazarın yapıtıysa, sevgiyle alırım elime.
içimde. Kapıyı çalsam o insanla kitaplar sayesinde diya- Okudukça o sevgi ya aynı kalır ya da azalarak silinir gider.
log kurabiliriz. Kitap okumayan, kitaba hayatında fazla yer Bu sözler, onları söyleyen kişiyle ilgili olarak aşağıda-
vermemiş biriyle ne konuşabilirim ki? kilerden hangisinin bir göstergesidir?
Bu parçanın yazarı kendisiyle ilgili olarak aşağıdaki- A) İnsanlarla ilişkilerinde sıkıntı yaşadığının
lerden hangisini vurgulamaktadır? B) Olaylara olumlu yönden yaklaştığının
A) Tanımadığı kişilerle çabuk kaynaşabileceğini C) Az sayıda arkadaşı olduğunun
B) Okumayı seven kişilerle daha iyi anlaşabileceğini D) Özellikle genç yazarların kitaplarını okumayı yeğlediği-
C) Çevresindeki olayları çok iyi gözlemlediğini nin
D) Geceleri yürüyüş yapmaktan hoşlandığını E) Edebiyat alanında başarılı bir eleştirmen olduğunun
E) Dünya görüşü kendisininkiyle aynı olan kişilerle çalış-
mak istediğini

267. Nuri İyemʼin bugüne kadar üzerinde pek durulmayan ya-


pıtları portreleridir. Farklı sosyal kesimlerden insanları kes-
kin bir gözlem gücüyle kayda geçiren İyem, kendisine 269. Plan yapabilmek yetenek işidir. Gündelik işleri düzene so-
model olan kişilerin ruh hâlini, tercih ettiği renge ve biçim kabilmek gibi küçük ölçeklerde başlayan bu yetenek, ya-
anlayışına yedirir. Bu ruh hâli, resmin her santimetrekare- şamları planlayarak düzene sokabilmekle giderek büyüyen
sine yayılan bir atmosfer oluşturur. İyemʼin aradığı şey önem kazanır. Hele uygulanabilir plan yapabilmek ve o
benzerlik değil, yüzün gizledikleridir. planı zaman bölümleriyle koşut olarak uygulama olanağı
Bu parçaya dayanarak, Nuri İyemʼle ilgili aşağıdaki sağlayabilmek, bir uygarlık sorunudur.
yargılardan hangisine ulaşılabilir? Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmakta-
A) Portresini yaptığı kişilerin iç dünyasını resme yansıt- dır?
mıştır. A) Plan yapmanın belli bir yaşı olduğu
B) Portreleri diğer resimlerinden daha çok beğenilmekte- B) Plan yapabilmek için çok yönlü bakış açısına sahip
dir. olmak gerektiği
C) Ünlü kişilerin portrelerini yapmıştır. C) Önemli planlar yapmanın eğitimle mümkün olduğu
D) Portreleri, resim anlayışındaki farklı dönemleri yansıt- D) Zamana bağlı olarak, planların değişebileceği
maktadır. E) Uygulanabilir planlar yapmanın, gelişmişliği yansıtan bir
E) Kişileri, bilinen ortamlarının dışında resmetmiştir. beceri olduğu

228

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

270. (I) Türkiye, meyve ve sebzede AB ülkelerindeki üreti- 272. Doğu Anadoluʼda 10 yılımı geçirdim. Gezi, yüzey araş-
min % 60ʼına denk gelen üretim miktarıyla dünya lider- tırması ve kazılarla geçen bu dönemde, bölge insanı-
leri arasında yer alan bir üretici ve ihracatçı nın boncuklarla yüzyıllardır süregelen ilişkisini
konumundadır. (II) Tarımsal ürünler açısından AB, Tür- keşfettim. Yapılan kazılarda çok çeşitli taş ve cam bon-
kiyeʼnin en büyük ticari ortağıdır ve Türkiye ABʼnin en cuk bulmuştuk. Takı ve boncuklarıyla gömülmüş bir is-
büyük tedarikçileri arasında 5. sırada bulunmaktadır. keletin yattığı mezarın açılışına tanık olmak; boyun, el
(III) Türkiyeʼde 3900ʼü ülkemize özgü olmak üzere ve ayak bileklerini süsleyen, etrafa dağılmış boncuk ta-
12.400 bitki türü mevcuttur. (IV) Dünyadaki sekiz gen nelerini toplamak çok heyecan vericiydi. Bölgede yaşa-
merkezinden üçü ve dünyanın üçüncü büyük tohum mış olan toplumların sosyokültürel ve sosyoekonomik
gen bankası Türkiyeʼdedir. (V) Türkiye biyoçeşitlilikte yapısını ortaya koyabilecek bir dünyaydı boncuklar.
en zengin ülkelerden biri olup Avrupaʼdaki tüm bitki tür- Her biri Anadolu kültürlerine ışık tutacak şifreleri saklı-
lerinin % 75ʼine sahiptir. yordu. Tarihin bu renkli tanıkları üzerine yaptığımız
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde araştırmalar, sohbetler bizi bölge boncukçuluğu üze-
karşılaştırma yoktur? rinde çalışmaya yöneltti.

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakile-


rden hangisi söylenemez?
A) Terim kullanılmıştır.
B) Açıklama yapılmıştır.
C) Farklı türde cümleler kullanılmıştır.
D) Öznellik söz konusudur.
E) Alıntıya yer verilmiştir.

273. (I) Türk tüketiciler arasında yapılan bir araştırmaya gö-


re çevre kirliliği nedeniyle sağlığın bozulma riski % 88,
trafik kazasında yaralanma riski % 87 ve gıdalar yo-
luyla sağlığın bozulma riski % 86 olarak görülüyor. (II)
271. Hava iyiden iyiye soğudu. Sonbahardan kışa geçtiği-
Oysa AB ülkelerinde benzer bir araştırmaya katılanla-
miz bu günlerde akşamları bulabildiğimiz birkaç parça rın % 40ʼı sağlıklarının alınan gıdalar nedeniyle bozu-
odunla sobamızı yakmaya çalışıyoruz. Birbirine yas- labileceğini düşünüyor. (III) Bu düşüncelerin kaynağını,
lanmış gibi duran eski evlerin arasından süzülen so- Türk tüketiciler için bilim insanları ve doktorlar, Avru-
ğuk bir rüzgar, odun ve kömür kokusunu daracık palılar için ise tüketici örgütleri ve doktorlar oluşturu-
sokaklardan uzaklara taşıyor. Mavi beyaz dumanlar bir yor. (IV) Uygun koşullar sağlansa bile gıdalar tüketiciye
oraya bir buraya savrulup göğe yükseliyor. Kuşlar son ulaşana kadar ürünü olumsuz yönde etkileyecek ko-
çığlıklarıyla günün bittiğini haykırıyor. Belki birazdan şullar oluşabilir. (V) İnsan sağlığını tehdit eden pek çok
kimyasal madde de zaman zaman ürünün doğal yapı-
kar yağacak. Odamız ısınmaya başladı. Eski sobamız
sını bozabilir. (VI) Hatta uygun işleme teknikleri uygu-
ince bir çıtırtıyla ağır ağır yanıyor.
landığında bile ham maddenin besin değerlerinde ve
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi biyoyararlılığında bir azalma söz konusu olabilir.
söylenemez? Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
A) Yeteri kadar yakacağın bulunmadığı sezdirilmiştir. den hangisi söylenemez?
B) Evin bulunduğu çevreye ilişkin bilgi verilmiştir. A) İkileme kullanılmıştır.
C) Kuşların sesi bir söz sanatıyla yansıtılmıştır. B) Nesnel veriler kullanılmıştır.
D) Mutlu olabilmenin azla yetinmeyi gerektirdiği vur- C) Koşul bildiren cümleler kullanılmıştır.
gulanmıştır. D) Olasılıklar belirtilmiştir.
E) Yoksulluğu çağrıştıran ayrıntılara yer verilmiştir. E) Benzetmeden yararlanılmıştır.

229

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

274. İnsanlara karşı tutumumuz onları anlamamıza bağlı- 276. Dergilerimizde, öykü yazmanın inceliklerinden söz edil-
dır. Bu, toplumsal ilişkinin temel taşlarından biridir. miyor. Edilse bile bu yazılar, yabancı yazarlardan çevi-
Eğer insan doğasına ilişkin bilgiler daha tatmin edici ri yoluyla elde ediliyor. Bizim öykücülerimiz, kendi öykü
anlayışlarının ne olduğunu açıklayıp bunları savunmu-
olsaydı insanlar birlikte daha kolay yaşarlardı. O za-
yorlar. Bir öykücü bunu yapmak zorunda mıdır? Hayır.
man bazı toplumsal sorunların önüne geçilebilirdi.
İsterse yazar, istemezse yazmaz. Ama edebiyatla uğra-
Çünkü bunlar, genellikle birbirimizi anlamadığımızdan şanların; öykünün ne olduğu, nasıl yazılması gerektiği
ve yüzeyselliğin yanıltıcılığından ortaya çıkar. Bunun konusunu kendisine dert edinmiş olmaları gerekmez
en somut örneğini, ebeveynlerin çocuklarını anlaya- mi? Her yıl en az on tane öykü kitabı yayımlanıyor. Bun-
mamasında, çocukların da ebeveynleri tarafından yan- lar üzerine doğru dürüst bir eleştiri yazısı okuyabildik
lış anlaşılmasında görürüz. mi? Kimisi yazarın anlatımından söz eder, yanlış cüm-
Bu parçaya göre, insanlar arasındaki iletişimsizli- leler bulmuşsa onları söyler. Yahut da “Yazar, edebiya-
ta yeni bir hava, deyiş ve söyleyiş getirmiştir.” gibi beylik
ğin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
laflar edilir.
A) Bireylerin yanlış anlaşılmaktan korkmaları Bu parçada eleştirilenler arasında aşağıdakilerden
B) Kişilerin başkaları hakkında olumsuz düşünceler hangisine yer verilmiştir?
beslemesi A) Edebiyat dergilerinde öyküyle ilgili yazılara öncelik
verilmemesi
C) İnsan gerçekliğinin yeterince kavranamamış olma-
sı B) Yazarların, bu türe ilişkin görüşlerini açıklamama-
ları
D) Kişisel çıkarların ön planda tutulması
C) Kişisel çekişmelerin, türün gelişimini engelleme-
E) Aile içi eğitime gereken önemin verilmemesi si
D) Öykü kitaplarıyla ilgili eleştiri yazılarının, okurların
ilgisini çekmemesi
E) Öykü eleştirmenlerinin, eserin yapısından çok içe-
riğiyle ilgilenmeleri

277.Toplumu bu kadar etkileyen, yapıtları bu kadar çok oku-


nan bir yazarın, yalnızca melodram yazarı olarak anıl-
ması haksızlık. Yazdıklarıyla muhakkak bir şeylere
dokunmuş. Ama yine de edebiyat dünyası onu küçüm-
semiş. Niçin? Yazdıklarını edebî bulmadıklarından. İd-
275. Sanatta başarıyı sürdürmek, çoğu zaman kazanmak-
diaları bu. Oysa bugün onun romanlarını
tan daha zordur. Ben, büyük bir başarıya ulaşmanın okuduğumuzda onların, “anlatım sanatı” dediğimiz “tah-
parlak çekiciliğinde, aslında ölüm gibi bir sonun saklı kiye” bakımından çok başarılı yapıtlar olduğunu görü-
olduğunu düşünürüm. Çünkü o en üst noktanın arka- rüz; Türkçeyi çok doğru kullandığını da... Ama onun, o
sı; gizemli ve karanlıktır, bitişin ilanıdır bence. zamanlar çok yaygın bir hastalık olan veremi ya da aş-
Bu sözleri söyleyen bir yazar aşağıdakilerden han- kı işleyerek okurları oyaladığı, vakit geçirmek için oku-
gisiyle nitelendirilebilir? duğu söylene gelmiş, bu nedenle de küçümsenmiştir.
Bu parçada anlatılanlardan aşağıdakilerin hangisi-
A) Kimi sanatçıların başarılarını önemsiz göstermek
ne varılabilir?
isteyen, hırslı
A) Tanınmış kimi yazarların yapıtları, okura ulaştırıla-
B) Başka sanatçılarla yarışmanın zorluğunu bilen, gü- madığı için unutulmuştur.
vensiz
B) Dili doğru kullanmak, yazarların zaman içinde ula-
C) Belli bir düzeyin üstünde başarıyı korumanın zor şabildikleri bir başarıdır.
olduğunu düşünen, kötümser C) Önemli ve nitelikli konuları ele alan yapıtların sa-
D) Başarıların insanı mutsuz edebileceğine inanan, is- nat değeri taşıdığı kabul edilebilir.
teksiz D) Kendinden beklenmeyecek kadar kısa bir sürede
okurlarca tanınan sanatçılar vardır.
E) Başkalarının başarılı olmasına katlanamayan, kıs-
E) Sanatçılar tarafından çokça işlenmiş konuları fark-
kanç
lı bir bakışla yansıtmak gerekir.

230

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

278. Bugünkü Yakut Türklerinin yaşadığı yerleri, bir dönem- 280. Eserde anlatılanlar, çok gelişmiş bir uygarlıkta geçiyor.
de harita mühendisleri incelemişler. Çekirdeği buz küt- Alt metne baktığımızda kitabın, çağımız uygarlığına bir
lesi olan çok sayıda tepe varmış burada. Mühendisler eleştiri niteliği taşıdığı söylenebilir. Ama yazar, genel-
hepsine aynı adı vermişler: Bulgunyak. Sonra haritalar likle doğrudan yermek yerine güzel olanları, değer ver-
Bilim Akademisinde incelenirken bu ad dikkat çekmiş. diklerini anlatmayı seçmiş.
Araştırmacılar, “Neden bu tepeler aynı adı taşıyor?” di- Bu parçada sözü edilen yazarın tutumu aşağıdaki-
ye sormuşlar haritaları çizen mühendislere. Onlar da lerden hangisiyle ifade edilebilir?
cevaplamış: “Hangi tepenin adını sorduysak Yakut hal-
kı hep “Bulgunyak.” diye cevapladı, o yüzden…” Bir sü- A) Anlatmak istediklerini açıkça söylemekten çekinen
re sonra Yakut Türkçesi-Rusça sözlüğü hazırlanırken B) Doğruları öne çıkararak yanlışlar üzerine düşün-
anlaşılmış ki Yakutçada “bulgunyak” “Bilmiyorum.” de- dürmeye çalışan
mekmiş. C) Karşılaştırma yoluyla bir sonuca varmayı amaçla-
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi anlatılmakta- yan
dır? D) Anlatımda nüktelere yer veren
A) Dildeki adlandırmaların türleri E) Kişisel tercihlerinin bilinmesinden yana olan
B) Dillerin geçirdiği aşamalar
C) İletişimde dilin önemi
D) Dil öğrenmenin zorluğu
E) Bilim insanlarının özverisi

279. Biz Türkçenin, metaforlar yönünden zengin, derinlikli


bir dil olduğunu, Türkçe yazan yazarlar olarak biliyor-
281. Bir gazete yazarının, toplumsal konularla ilgilenmesi,
duk. Ama Batı için durum farklıydı. Batılılar hâlâ kullan- birtakım görüşler ileri sürmesi çok doğal karşılanıyor da
dığımız alfabenin ne olduğundan haberdar bile bu konularda sanatçıların düşüncelerine dudak bükü-
değildiler. Katıldığım bir uluslararası sanat ve edebiyat lüyor, küçük bir çocuk gibi azarlanıyorlar: “Senin işin de-
etkinliğinde bana “Kiril mi yoksa Arap alfabesiyle mi ya- ğil bu.” deniyor. Aslında bu, herkesin işidir, öyle olması
da gerekir. Eskiler, hele Antik Yunanʼda yazarlar, şairler
zıyorsunuz?” diye sormuşlardı. Sık sık yabancı yazar
toplumsal hayatla ilgilenmiş, yol gösterici olarak görev-
ve yayıncılarla karşılaşma imkânı bulan bir yazar olarak
lerini kusursuz bir biçimde yerine getirmişlerdir. En
bu ödül, edebiyatımızın daha yakından tanınmasını büyük savaşlar da, önemsiz sayılabilecek toplumsal
sağlamıştır, diyebilirim. konular da eserlerinde yer almıştır. Çoğu, insanların
nasıl daha iyi yaşayabileceğini, mutluluğa nasıl ulaşa-
Bu sözler, aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
bileceklerini araştırmış, görüşlerini belirtmişlerdir.
olarak söylenmiş olabilir?
Bu parçada aşağıdakilerin hangisi eleştirilmek-
A) Bu ödülün niçin Türkçe bir esere verildiğini açıkla- tedir?
yabilir misiniz?
A) Sanatçıların toplumsal konular üzerine eğilmeler-
B) Dilimizin zenginliğinin, yeni ödüllerin kazanılması- ine karşı çıkılması
nı sağlayacağını düşünüyor musunuz? B) Sanatçıların sanat alanında başarıyı ikinci plana at-
maları
C) Ödül, öteki yazarlarımız üzerinde özendirici rol oy-
nayacak mıdır? C) Günümüzde sanata eskisi kadar önem veril-
memesi
D) Bu ödülü bir Türk yazarın almasının, edebiyatımız
D) Yazarların geçmişte toplumsal konularla gereğin-
üzerindeki etkisi ne olmuştur? den fazla ilgilenmeleri
E) Bu ödül, genç yazarlarımız açısından yönlendirici E) Günümüzde sanatçıların toplumsal konulara karşı
olabilir mi? duyarsız kalmaları

231

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

282. Sabahları başlarım yazmaya, kaç saat çalışacağım hiç 284. Dil bir anlaşma aracıdır. Bir dilin sözcükleri, anlatılmak
belli olmaz çünkü zaman durur benim için. (I) Çalış- istenenin zihnimizde canlanmasını sağlar. Kul-
maya başlamadan önce, şiire yatkın bir duyarlılıkla landığımız sözcüklere anlamlar yükler, bunların bizde
yüklü olup olmadığımı hissetmem gerekir. (II) Ama bu uyandırdığı duygu, düşünce, imgelerle birbirimizle
yetmez, ayrıca o gün belli bir yerde, belli bir saatte, iletişim kurarız. Bir sözcüğün anlamı, çoğu zaman o
hiçbir işim de olmamalı. (III) Yani günlerce masa başın- sözcüğün zihnimizde canlandırdığı görüntüden başka
dan kalkmayacakmışım gibi işe koyulmalıyım. (IV) Onu bir şey değildir. Kısaca söylemek gerekirse .....
nasıl mı çağırırım? (V) Dergiler karıştırarak, kimi kita- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
pların sayfalarını çevirerek; sonra bir de bakarım ki o, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
nerede ve nasıl geçildiği bilinmeyen ses, sözcüklere, A) her sözcüğün bir anlamı ve düşündürme gücü
dizilere dönüşüvermiş. vardır.
Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisine B) bireyin, dildeki bütün sözcüklerin anlamını bilmesi
düşüncenin akışına göre “Öyle esin filan da bekle- mümkün değildir.
mem, esini kendim çağırırım masama.” cümlesi ge- C) sözcüklere yüklenen anlamlar, yıllar içerisinde
tirilmelidir? değişikliğe uğrayabilir.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. D) sözcükler ve yüklendiği anlamlar benimsenirse o
sözcükler dile yerleşir.
E) duygu ve düşünceler yaygın sözcüklerle yan-
sıtılırsa daha kolay anlaşılır.

283. (I) Masallarda anlatılan geçmiş zaman kültürleri in-


sanlığın çocukluk dönemi olarak algılanıyor ve “Masal-
lar yalnızca çocuklar içindir.” diye düşünülüyor. (II) 285. Sanat, insanın duygu, düşünce ve hayallerini yoğun-
Oysa bence, amacı gerçekleri topluma dolaylı olarak laştırma, gerçekliği yeniden yaratma çabasıdır. Bu
anlatmak olan masallar aynı zamanda büyükler içindir. çaba, edebiyatta görülür. Bu nedenle, edebiyatta
(III) Çünkü masallar bir öykü anlatır ama öykünün neyi sunulan gerçeklik, doğal, toplumsal ve bireysel gerçek-
anlattığı ve niçin anlattığı konusunda bir açıklama yap- likten kaynaklanır ama .....
maz, yorumu okura bırakır. (IV) Çocukken dinlediğim Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
masal kahramanlarının kendi ülkeleri dışında da aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi uygun
yaşayabileceğini düşünemezdim. (V) O zamanlar olmaz?
masalların ait olduğu kültürü yalnızca dekor olarak kul- A) bu, edebiyatın iç mantığına göre düzenlenmiş bir
landığını, aslında zamanlar ve sınırlar ötesi olduğunu gerçekliktir.
bilmiyordum. (VI) Hangi ülkeye ait olursa olsun, an- B) edebiyatın bunun yanı sıra değişik işlevleri vardır.
latılanlarla hayatın özünü verdiğini yıllar sonra öğren- C) bu onların tıpkısı değil, yeniden yaratılmış biçimidir.
miştim. D) bunların estetik bir bakış açısının ürünü olduğu un-
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci utulmamalıdır.
paragraf hangi cümleyle başlar? E) bunu olduğu gibi değil, yazınsallığa dönüştürerek
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. yansıtmak gerekir.

232

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

286. (I) Her çocuk küçükken mahalle arasında top oy- 288. Yapıtlarımı oluşturma aşamasında genellikle geziye
namıştır. (II) Topunun, yanlışlıkla komşunun camını kır- çıkar, yeni yerler görür, insanlarla tanışırım. Onların ya-
masını korkuyla ve fal taşı gibi açılmış gözlerle şayışlarını gözler, anlattıklarını dinler, onlarla konuşu-
izlemiştir. (III) Bu durumda, genellikle komşu amca ya rum. Bunları yorumlamaktan kaçınır, gördüklerimi,
da teyze, dökülen gözyaşlarına aldırmadan topu pat- dinlediklerimi yapıtlarıma yansıtmakla yetinirim, gerisi
latır. (IV) Böylece oyun, komşunun azarlayan sözleriyle okuyucunun işidir. Çünkü ----.
biterdi: “Okuyup adam olacağınıza, sabahtan akşama
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
kadar top peşinde koşuyorsunuz!” (V) Halbuki çocuk-
luk çağı oyun çağıdır. (VI) Tabii derslerine hiç çalış- hangisiyle sürdürülebilir?
mayan çocuklar da vardır. (VII) Komşunun bunu A) okuyucu okuma sürecinde etkindir, bu insanlara
bilmemesi değil, topu patlatma zevkini(!) tatmak is- bakar ve kararını kendi verir
temesi buna neden olmaktadır. B) öne sürülen düşüncelerin özgürlüğü, sanat yapıtı-
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi nın okunurluğunu artırır
anlatımın akışını bozmaktadır?
C) okuyucularımın da insanlar hakkında yorum yap-
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
maktan kaçınmalarını isterim
D) düşüncelerimle okuru şaşırtmak hoşuma gider
E) bir yazınsal yapıt neyi, nasıl anlatırsa anlatsın ya-
zarından izler taşıyacaktır.

287. (I) Bir şeyi bildiğini “sanan” insanın onu öğrenmesi ola-
289. (I) Karikatür hem düşündüren hem güldüren bir sanat
naksızdır. (II) Çünkü “biliyorum” düşüncesi o konuyu al-
dalıdır. (II) Çizgilerin dünyasında söz kaybolur, yerini
gılamayı engeller. (III) Bu durumdaki kişi, başkalarının
düşünceye bırakır. (III) Anlatılmak istenen düşünce bir-
söyleyeceklerine de kulaklarını tıkamış gibidir. (IV) Bir
kaç çizgi ile bir öykü duyarlığıyla yansıtılır kâğıda. (IV)
“güzel söz söyleme sanatı” varsa bir de “güzel dinleme
Burada düşüncenin yoğunlaştırılmasını bütün boyutla-
ve anlama sanatı” vardır. (V) İyi bir dinleyici olmak için
rıyla görebilirsiniz. (V) Ülkemizde çok değerli çizgi us-
karşınızdakini anlamayı gerçekten istemeniz gerekir.
taları var. (VI) Bunların adları saymakla bitmez.
(VI) İyi dinleyici, işittiğini kavrayan, bellekte saklayan ve
değerlendiren kişidir. Bu parça, düşüncenin akışına göre iki paragrafa bö-
lünmek istense, ikinci paragraf hangi cümleyle baş-
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci para-
lar?
graf hangi cümleyle başlar?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

233

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

290. (I) Biz üniversitede şehircilik okurken, İstanbulʼda ya- 292.(I) Şiir antolojileri hazırlanırken şiir seçiminin tartışma
şamayı düşlerdik. (II) Çünkü başınızı nereye çevirirse- konusu yapılmasından yana değilim. (II) Çünkü her an-
niz çevirin, proje yapacak bir alan, bir konu vardır tolojide seçilen şiirler öznel ölçütlerle belirlenir. (III) Ben
İstanbulʼda. (III) Tarihî kent dokusu, değişken ve dina- de bir antoloji hazırlayacak olsam, canımın istediği şa-
mik nüfusu, dönüşüme her an hazır yerleşim düzeniyle irden şiir alırım antolojime. (IV) Seçimimden dolayı da
şehircilik eğitimi için başlı başına bir uygulama alanı. kimseye hesap vermem gerekmez. (V) Antolojilerin de-
(IV) Galiba edebiyatçılar için de öyle. (V) İstanbulʼa kim ğerlendirme bölümlerinde estetiğin nesnel ve evrensel
bilir neler yazarım hayaliyle gidip bir günlük bile tuta- ölçütleri geçerlidir. (VI) Bu nedenle, hazırlayıcının yete-
madan dönen ben, şehrin hayaliyle avunuyorum şimdi. neği, zekâsı, yanlılığı ve yansızlığı bu bölümde ortaya
(VI) Bir yanda romantizmle çıplak gerçekliğin zıtlığını çıkar.
sergileyen, öte yandan eski ile yeninin savaşını veren
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense, ikinci pa-
İstanbul, zengin bir esin kaynağı onlar için de.
ragraf hangi cümleyle başlar?
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

291. Kendine güveni olmayan çocuklar, dünyayı korkulacak


bir yer olarak görürler, kaygılıdırlar. Bunlar, yapacakları
işte başarıya ulaşacaklarına inanmazlar. Her türlü giri-
şimlerinin başarısızlıkla sonuçlanacağını düşünürler.
Böyle çocuklar için başarısızlıktan ve utançtan uzak
durmanın en iyi yolu, hiçbir girişimde bulunmamak, hiç- 293. (I) Bilimsel çalışmaların temelinde öncelikle gerçeği an-
bir etkinliğe katılmamaktır. Bu çocuklar: “Çok çalıştım lama, öğrenme ve araştırma isteği vardır. (II) Bilim in-
ama başarısız oldum.” demektense, “---- .” demeyi ter-
sanının temel karakteriyse dürüstlüktür. (II) Söz konusu
cih ederler.
dürüstlüğün dayanağı, gerçeğe duyulan saygıdır. (IV)
Yukarıda boş bırakılan yere düşüncenin akışına Bütün bu saydıklarımıza, kendimizle ve gerçeklerle
uygun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilmeli- yüzleşebilmeyi yani öz eleştiriyi de eklemeliyiz. (V) Bu
dir? arada farklı görüşlere açık olmayı ve görüşlerimizi iç-
A) Geçen sefer başarılı olmuştum tenlikle dile getirmeyi unutmamalıyız.
B) Bunu denemeye bile kalkışmadım Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
den sonra “Bu saygı, bilim insanının kendine, yaptığı
C) Artık daha çok çalışacağım
işe, bilime ve insana olan saygısıdır.” cümlesi geti-
D) Arkadaşlarım da üstesinden gelemedi rilebilir?
E) Yaptığım yanlışları gözden geçirmeliyim A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

234

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

294.İstanbulʼa bir gelişimde, uzun yıllar gitmediğim, çocuk- 296. Akşam vapuru, adaların küçük iskelelerine teker teker
luğumun geçtiği sokağı görmek istedim. Amacım bu uğramış, ışıkları seyrede seyrede İstanbulʼa ilerliyor.
sokakta yürüyerek geçmişi yeniden yaşamaktı. Melih Kış rüzgârıyla çalkalanan deniz yüzünden kapılar çar-
Cevdet Andayʼın, “Yarın Başka Koruda” oyununu didik pıyor, iskelede, sancakta rüzgâr uğulduyor. Koca va-
didik edip incelemiş biri için bağışlanamaz bir yan- purda bir otobüsün yarısını bile dolduracak kadar yolcu
lışlığın içine düştüğümü, geçmişin çok gerilerde
yok. Tenhalığın keyfini çıkara çıkara sohbet ediyorlar.
kaldığını hemen anlayacaktım. Zaman, tanınmaz hâle
Adalardan İstanbulʼun merkezine dönenler bu kadarcık
getirmişti Halit Ağa Caddesiʼni. Onca coşkunun, mutlu-
işte. Yaz aylarında vapurları dolduran kalabalıklardan
luğun yaşandığı, umutların yeşerdiği çocukluğumun
sokağından yalnızca buruk bir tat aldım o gün. Kırk yıl eser yok. Ne koltuğunun altına top sıkıştırmış, burunları
öncesine gidip köşedeki bakkaldan renkli selofan güneşten yanmış çocuklar ne de koridorlara yaydıkları
kağıdına sarılı bir muz şekeri alsam sanki gelecek mi piknik örtülerine oturmuş ana babalar... Mevsim, İstan-
ağzımın tadı? bulʼun başka hiçbir yerinde bundan daha büyük söz
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hakkına sahip olamaz.
hangisi söylenemez? Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
A) Birden çok duyuya seslenilmiştir. söylenemez?
B) Birinci kişili anlatıma başvurulmuştur. A) Kişileştirmeden yararlanılmıştır.
C) Öznellik söz konusudur. B) Kimi durumları yeren bir havası vardır.
D) Tanımlamalardan yararlanılmıştır. C) İkilemeler kullanılmıştır.
E) Sözde soru cümlesine yer verilmiştir. D) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.
E) Betimleyici anlatım ağır basmaktadır.

295.Bazı şeyler hiç eskimiyor, zamana karşı direniyor. Söz


gelimi eski televizyon dizileri... Ülkemden kilometrelerce
uzakta, elimde kumanda, oturmuşum koltuğa, zamanın
bir türlü eskitemediği tanıdık bir diziyi izliyorum: “Uzay
Yolu”. Benden başka izleyen var mıdır bilmiyorum ama
yayımlandığına göre olmalı. Uzayla ilgili bir dizinin bana
memleketimi hatırlatacağını söyleseler inanmazdım 297. Demreʼden 25 km uzaklıktaki portakal cenneti
ama buram buram 1970ʼler Türkiyeʼsi kokuyor bu dizi. Finikeʼye vardığımızda ikindi vaktiydi. (I) Bu güzel
Dışarıda güneş: sarı, kuru, çığırtkan... Arizonaʼda kış ilçenin betonlaşmamasının nedeni bu narenciye
yok, sonbahar bile yok, kasıp kavuruyor güneş. Ömrüm bahçelerinin herkesçe çok sevilmesi. (II) Şehir
boyunca kıştan yakınıp da şimdi böyle bir ortamda
merkezinden yaklaşık 3,5 km sonra başlayan tarım
olmam, aslında hiç yakınmamam gereken bir durum.
arazileri özenle korunmuş. (III) Bu da yöneticilerle bu
Ama ben, güneşten kaçmak için perdeler çekili, tutkuyla
“Uzay Yolu”nu izliyorum bugünlerde. arazileri işleyen halkın ortak çabalarıyla sağlanmış.
(IV) Birlikten kuvvet doğar, sözü gerçek olmuştu. (V)
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez? Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine

A) Neden-sonuç içeren cümleler kullanılmıştır. düşüncenin akışına göre, “Denize paralel inen Acısu
ve Tatlısu derelerinin suladığı topraklarda göz ala-
B) Duygusal ögelerden yararlanılmıştır.
bildiğine narenciye bahçeleri uzanıyordu.” cümlesi
C) Düşünceler örnekle pekiştirilmiştir.
getirilebilir?
D) Anlatım bütünlüğü göz ardı edilmiştir.
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
E) Çağrışımla gelen izlenimlere yer verilmiştir.

235

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

298. (I) İlk deniz fenerleri, üzerinde ateş yanan alçak kule- 300.Her toplumun üyelerinin üzerinde anlaştığı ve genel-
lermiş. (II) Bu tarz fenerlerin ilk olarak ne zaman leştirdiği “yanlış” ya da “doğru” olarak nitelendirilen
yapıldığı bilinmiyor. (III) Fakat günümüzdekine benzer davranış kuralları vardır. İnsanların nasıl davranması
ilk deniz fenerinin MÖ 7. yüzyılda, Çanakkale gerektiğini belirleyen bu kurallar, her kültürde değişik
Boğazıʼnda, o zamanki adıyla Sigeum Burnuʼnda yer özellikler gösterir. Örneğin Türk kültüründe anne-ba-
aldığı tarihî belgelerle kanıtlanmıştır. (IV) Bugün banın, çocuklarından beklediği davranışlarla Amerikan
Çanakkaleʼde ayakta kalan en eski deniz feneri kültüründeki aynı değildir. ----.
Mehmetçik Feneriʼdir. (V) Bu fener 1856 yılında Fran- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
sızlar tarafından yapılmıştır. (VI) Mehmetçik Feneri,
aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
Ege Deniziʼnden Çanakkale Boğazıʼna girişte,
A) Antropoloji ve etnoloji disiplinleri geliştikçe kültür ol-
Trakyaʼnın Gelibolu Yarımadasıʼndaki en uç nok-
gusunun karmaşıklığı da belirginleşmiş, kültür ta-
tasında, çok önemli bir yerde bulunmaktadır.
nımları çeşitlenmiştir
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci
B) Kültür, zihindeki düşüncelerden oluşur ve düşünce-
paragraf hangi cümleyle başlar? ler toplumda, dilde, eylemde ve yaratılmış
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. ürünlerde kendini gösterdiği sürece bir anlam ka-
zanır
C) Bu durum, kimi toplumlarda kabul gören bazı dav-
ranışların başka toplumlarda “kültürsüzlük” olarak
değerlendirilmesine neden olur
D) Oysa dil bir anlamda kültürün parçası olsa bile,
geniş anlamıyla kültürün kendisidir
E) “Kültür” ve “uygarlık” sözcükleri bir dönem birbiri-
nin yerine kullanılmış olsa da sonradan bunların
birbirinden farklı kavramlar olduğu anlaşılmıştır.

299.İki gündür onunla konuşmuyor, kendisi konuşursa yal-


nızca onu dinliyordum. (1) Dışarı çıktığımda yine alçak
301. (I) İbn-i Sinâ, her şeyden önce bir hekimdir ve bu alan-
boyacı iskemlesine oturmuş, yavaş yavaş çayını
yudumluyordu. (2) Usulca yanına yaklaşıp “Yalnızlık daki çalışmalarıyla tanınmış, tıpla ilgili yazdığı birçok
artık hoşuna mı gidiyor?” diye sordum. (3) kitaptan özellikle kalp-damar sistemiyle ilgili olanlar
dikkat çekmiştir. (II) İbn-i Sinâ dendiğinde önce ak-
I. Bu kez, belki ben de konuşmadığım için, sıkılmış,
lımıza, onun adıyla özdeşleşmiş ve Batı ülkelerinde 16.
yalnızlığı seçmişti. yüzyılın, Doğu ülkelerindeyse 18. yüzyılın başlarına
II. Evet demedi ama belli belirsiz başını salladı. kadar okunmuş olan El-Kânun Fit-Tıb adlı yapıtı gelir.
III. Onun gibi bilge suskunluğunda kalmaya kesin ka- (III) Beş kitaptan oluşan bu ansiklopedik yapıtta, konu-
rarlıydım. ları sistematik bir biçimde incelemiştir. (IV) İbn-i Sinâ,
tıp ve cerrahiyi iki ayrı disiplin olarak değerlendiren ve
Bu parçanın anlamlı bir bütün oluşturabilmesi için
cerrahi tedavinin sağlıklı olarak yürütülebilmesi için
1, 2 ve 3 ile belirtilen yerlere I, II ve III numaralı anatominin önemini tarihte ilk defa vurgulayan bilim
cümlelerden hangileri getirilmelidir? adamıdır. (V) Hayatî tehlikenin çok yüksek olması ne-
1 2 3 deniyle pek gözde olmayan cerrahi tedaviyle ilgili
A) I III II örnekler vermiş ve ameliyatlarda kullanılmak üzere
B) II I III bazı aletler önermiştir. (VI) Önerdiği bu aletler
günümüzde kullanılanlara öncülük etmiştir.
C) II III I
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci para-
D) III I II
graf hangi cümleyle başlar?
E) III II I
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

236

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

302. Uçurtma, kendi kendinize yapabileceğiniz bir oyuncak. 304. Dergiler ve gazeteler hızla güncelliğini yitiriyor. Bu ne-
Yapım aşamasındayken evde, uçururken de dışarıda denle ben, kalıcı olsun diye, çizdiklerimi bir araya ge-
sizi oyalayabilecek bir hobi. Aynı zamanda sizin ----
tirmek istiyorum. Çünkü onlar tekrar tekrar bakılacak
sağlıyor. Yani hava durumu, rüzgâr, mevsimler önemli
olmaya başlıyor. Yapım aşamasında bireyi düşünm- karitakürler. Ben de ünlü bir karikatürist arkadaşımın
eye, araştırmaya ve yaratmaya yönlendiriyor. Bir on yıl önce çıkarttığı kitapta yer alan karikatürlere hâlâ
şeyler yaratma olanağı sağlayarak çocukları televizyon gülüyorum. On yıl sonra da güleceğim.
karşısından, büyükleri günlük koşuşturmalardan uzak- Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
laştıran bir araç. Uçurtma bir süre çocukluğumuzda
olarak söylenmiş olabilir?
kaldı. Sonra internet sayesinde öteki ülkelerde yapılan
farklı uçurtma tiplerini görünce yeniden gündeme A) Konularınızı hep günlük olaylardan mı seçersiniz?
geldi. Artık uçurtma festivalleri bile düzenleniyor. Bu B) Bir karikatürist olarak çizdiklerinizi neden bir kitapta
festivallere yaklaşık 25 ülkeden uçurtmacılar katılıyor toplamayı düşünüyorsunuz?
ve gökyüzü tamamen uçurtmalarla kaplanıyor.
C) Sizce karikatürde çizgi mi, söz mü daha önemli?
Uçurtma yarışmaları, şovlar, senkronize uçurtma gös-
terileri gibi inanılmaz güzellikte etkinlikler yapılıyor. D) Karikatürlerinizi ilginç kılan özellikler ne-lerdir?
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden E) Sizce karikatürün amacı güldürmek midir?
hangisi getirilebilir?
A) doğanın farkında olmanızı
B) insanlarla kaynaşıp sosyalleşmenizi
C) yapmak isteyip de zaman ayıramadıklarınızın
farkına varmanızı
D) çocukluk günlerinize götürüp eski, güzel günleri
anımsamanızı
E) ailenizle birlikte olmanın önemini anlamanızı

303. (I) Sibirya halklarından biri olan Evenlerin yaşadığı


bölgede ulaşımın ana yolları donmuş nehir ve göller
olduğundan, ulaşımı sağlamanın, eşya taşımanın bir
aracı da geyiklerdir. (II) Yolculuklar sırasında bir çok
kızak ve bu kızakları çeken geyikler birbirine bağla- 305. Çocuk kitabı yazmak bana göre çok eğlenceli. Yeter ki
narak uzun konvoylar oluşturulur. (III) Bu sistem tüm vermek istediğiniz bilgileri doğru bir biçimde süzün ve
kafilenin birbirini kontrol ederek hareket etmesini hissettirmeden kurguya yerleştirin. Benim pedagoji
sağlar ve bir çobanla idare edilebilir. (IV) Evenler geyik- eğitimim var ama gördüm ki bu bana, sonraki yıllarda
leri özelliklerine göre ayırırlar ve “eşya taşıyan”,
yaptığım öğretmenlikten edindiklerimi verememiş. On
“dağlara tırmanan”, “düz alanda koşan” diye tanımlar-
yıldır çocukların içinde yaşamak benim en büyük avan-
lar. (V) Dağlara tırmananlara daha çok değer verilir;
tajım. Onların nelerden hoşlandıklarını, neleri sahte ve
bunlar arasında kadın ve çocukları taşıyacak olanların
yapmacık bulduklarını çok iyi biliyorum.
daha sakin olmasına dikkat edilir. (VI) Düz alanda
Düşüncesini bu sözlerle dile getiren bir öğretmen,
koşanlar özellikle bacak boyları uzun olan, seri hareket
edebilecekler arasından seçilir ve uzun yolculuklarda kitaplarını yazarken aşağıda belirtilenlerin

kızaklara koşulur. (VII) Eşya taşıyanlar ise dağlara tır- hangisinden yararlanmıştır?
mananlar kadar güçlü ve dayanıklı olmasalar da ağır A) Öğrenciliğinde kazandığı önemli bilgilerden
yükleri taşıyabilecek güce ve dayanıklılığa sahiptir. B) Çocuk dilinin inceliklerinden
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense, ikinci C) Çocuklara olan sevgisinden
paragraf kaç numaralı cümleyle başlar? D) Mesleğinde kazandığı deneyimlerden
A) II B) III C) IV D) V E) VI E) Yazma isteğinin güçlülüğünden

237

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

306. İnsanoğlu, varoluşunun bilincinde olan tek canlıdır. 308. Ben öykü ve romanlarımda sözcüklerden oluşan bir
Beyin gücüyle duygu ve düşünce üretebilmesi, onun dünya kurarım. Yazdıklarım yazınsal bir tat taşır. Ne
hayvanlardan ayrılan en belirgin özelliğidir. İnsan, bu var ki bunlardan kimileri sinema ya da televizyon dizisi
yeteneği sayesinde madde ve enerjiyi kendi yararına için senaryolaştırılıyor. İşte o zaman onlar benim
kullanmış, en gelişmiş teknolojileri üretmeyi başar- yapıtım olmaktan çıkıyor. Çünkü bu tür metinlerde
mıştır. Ne var ki bu özellik, insanoğlunun yalnızlığı görüntüden oluşan bir dünya kurmak gerekiyor.
duyumsamasına; korku, kaygı, üzüntü gibi duyguları Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine cevap
öteki canlılara göre çok daha derinden yaşamasına yol olarak söylenmiş olabilir?
açmıştır. A) Günümüzde sinemanın edebiyata göre daha çok
Bu parçada insanoğlunun beyin gücüyle ilgili ilgi görmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?
olarak belirtilmek istenen aşağıdakilerden hangi- B) Sinemanın, kimi düşünceleri insanlara aktarması
sidir? edebiyat yapıtına göre daha kolay mıdır?
A) Yaşamı, olumlu ve olumsuz yönden et-kilediği C) Öykü ve romanlarınızdan esinlenerek yapılan film-
B) Kişiliğin oluşumunda rol oynadığı ler yeterli ilgiyi görüyor mu?
C) Bireyin iç dünyasını zenginleştirdiği D) Televizyon ve sinemaya uyarlanan yapıtlarınız
D) Bireyi mutluluk arayışına yönlendirdiği hakkında ne düşünüyorsunuz?
E) Değişik yaşam biçimleri oluşturduğu E) Yazarlığınızın yanı sıra yönetmenlik de yapıyor-
sunuz, hangisini daha çok benimsi-yorsunuz?

307. Çoğu insan kendisini mutsuz eden koşullarda yaşar


ama bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmaz. Bir mac-
eraya atılmayı, bir yenilik yapmayı düşünmez bile.
Çünkü sürüp giden belli bir yaşama koşullanmış du-
309. Çocukluğumun kış sabahlarında karla kaplı
rumdadır. Bu koşullanma da mutsuzluğunu fark ede-
pencerelerin ak sessizliğine açardım gözlerimi.
memesine yol açar. Ama ben, huzur veriyor gibi
Dışarıya fırlardım. Karın temiz serinliği ciğerle-rime
görünse de bir insan için önceden kesin olarak belir-
dolardı. Ahırlarda atlar, doğum bekleyen inekler… Her
lenmiş bir gelecekten daha yıkıcı bir şey düşünemiyo-
tahta parçası bir kızak… Ayağın gömüleceği kadar
rum. Çünkü insanın yaşama isteğinin özünde, macera
yağmışsa kar, annem ekmek tahtasını elime tutuştu-
tutkusu yer alır. Yaşamın tadı yeni deneyimlerdedir. Bu
rurdu. Tahtaya yapışık hamur kırıntıları ancak kara sür-
yüzden, sürekli değişen bir ufuktan daha keyifli bir şey
tünerek temizlenirdi. Dönüşte kızağımı ayna gibi gören
olamaz. Her yeni gün, yepyeni bir güneşin altında
annemin gözlerinde kar sevinçleri ışıldardı.
doğabilir.
Bu parçaya göre insanı, hayatında değişiklik yap- Bu parçada, yazarın çocukluk yıllarıyla ilgili olarak

mama yanılgısına düşüren etken nedir? ne anlatılmaktadır?

A) Toplumsal çevrenin sınırlı olması A) Çocukluğunda yalnızlık çektiği

B) Başkalarına karşı güven duygusunu yitirmesi B) Hayvanları sevmeye o yıllarda başladığı

C) İçinde bulunduğu yaşam düzenini kabullenmiş ol- C) Her mevsimin kendine özgü güzelliklerinden yarar-

ması landığı

D) Maddi olanakların yetersiz olması D) Kendi yaptığı oyuncaklarla oynadığı

E) Yaşlılık dönemini rahatça geçirmek istemesi E) Kış günlerini nasıl geçirdiği

238

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

310. Bu masalları yazarken özellikle pedagoji kitapları 312. Gazetelerdeki köşe yazıları, yaratıcı yazarlığın gerek-
okudum. Masalları yazarken beni harekete geçiren tirdiği duygu ve düş gücünden çok, güncel olaylar
temel etken, eğlence. Büyüklerin sıkıcı dünyasından hakkında nesnel yorumlar yapmayı gerektiriyor. Ola-
çocukların renkli dünyasına geçişi sağlayan birbirinden bilecekleri tahmin etmeden, gelişmeleri mantık
eğlenceli öyküler… Onları kurarken nefret, öfke, şid- süzgecinden geçirip yorumlamadan yazılan köşe
det ve bencillikten uzak kalmaya çalıştım. Her şeye yazılarının sütun doldurmanın ötesinde bir işlevi yer-
rağmen yaşamın güzel olduğunu vurguladım. Ama
ine getirmediğini işin ustaları bilirler. Öz eleştiri ay-
çocukların, yaşamdaki her şeyin kusursuz olduğu
nasını kendime tuttuğumda gördüm ki gazetedeki köşe
yalanına inanmamaları için de ayrıca çaba gösterdim.
yazılarım giderek beni yazınsal yaratıcılığın özgür
Bu parçada sözü edilen masalların özellikleri
havasından uzaklaştırıyor. Köşe yazılarının kendine
aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
A) Çocukları düşsel bir ortama sokarak onlara kö- özgü kıvamını tutturamadığımı anlayınca köşe yazısı
tülüklerle baş etmeyi öğreten yazmaktan vazgeçtim.
Bu sözleri söyleyen bir köşe yazarı için aşağıdak-
B) Yaşamın güçlüklerini yansıtmayı amaçlayan, oku-
yana direnme gücü kazandıran ilerden hangisi söylenebilir?
A) Düşüncelerini açıkça söylemekten çekindiği
C) Yaşamı olumlu ve olumsuz yönleriyle ortaya koyan,
B) Köşe yazılarında bulunması gereken niteliklerin
hoşça vakit geçirten
neler olduğunu bildiği
D) Bilimsel kaynaklardan yararlanılarak yazılan, kişi-
C) Yazdıklarıyla adından söz ettirmeye çalıştığı
sel görüşlere yer vermeyen
D) Usta yazarları kendine kılavuz edindiği
E) Çocukların bilmediği kavramlarla ilgili bilgi vermeye
E) Toplumun belirli bir kısmını ilgilendiren konularda
çalışan, yalın bir dili olan
yazı yazdığı

311. Kimi büyük yapıtlar anlattıkları olaylarla değil, kişileriyle


yaşarlık kazanmıştır. Örneğin Hamletʼte yaşanan olay- 313. Başlangıçta belki pek kolay ortaya konamayan ama
ları unutabiliriz ama Hamletʼi asla. Dostoyevskiʼnin Suç zihninizi bu yönde eğitmeye başladığınızda insana
ve Cezaʼsında anlatılanları anımsamayız ama Raskol- büyük ufuklar açan, hem kişinin ruhunu zenginleştiren
nikov için aynı şeyi söyleyemeyiz. Tolstoyʼun Nataşaʼsı, hem de toplumsal dinamizmi ve çeşitliliği sağlayan
Balzacʼın Goriot Babaʼsı hiç unutamadığımız kişilerdir. belki en temel güçtür yaratıcılık. İster kişisel isterse
Çünkü yaratıcıları onları özlemleri, tutkuları, özverileri, toplumsal anlamda olsun, ilerleme yaratıcılığa dayanır.
bencillikleriyle sevmiş, öylece yansıtmışlardır. Yaratıcılık mutlaka büyük keşifler yapmak, icatlara
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine imza atmak anlamına gelmemeli. Yaratıcılıkla anlat-
ulaşılabilir?
mak istediğimiz, yaşamın hemen her alanında ortaya
A) Bazı edebî yapıtlardaki karakterler, anlatılanları
konabilecek sıra dışı düşüncelere sahip olmaktır. Ne
gölgede bırakmıştır.
var ki otoriter aile ve eğitim sisteminin yapısı,
B) Yapıtta anlatılanların gerçekmiş gibi algılanabilmesi
yaratıcılığı yok eden temel etmenlerin başında geliyor.
için karakterlerin ayrıntılı olarak betimlenmesi ge-
Bu parçada yaratıcılıkla ilgili olarak aşağıdakiler-
rekir.
den hangisine değinilmiştir?
C) Kendine özgü yapısı, kimi yapıtların “unutulmazlar”
A) Ortaya çıkan düşüncelerin her zaman kabul gör-
arasında yer almasını sağlar.
düğüne
D) Tarihî bir dönemle ilgili ipuçları veren yapıtlar daha B) Kişide aşırı bir öz güven duygusu uyandırdığına
ilgi çekicidir.
C) Yararlarının neler olduğuna
E) Bir yapıtta ileti, karakterler aracılığıyla verilirse et- D) Kimlerde daha çok geliştiğine
kili olur. E) Küçük yaşlarda ortaya çıkmaya başladığına

239

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

314. Ses tonunun kullanılma biçimi, sözlü iletişimin çok 315. Türk sanat müziğinin “dillere pelesenk olmuş” yapıt-
önemli bir yönüdür. İnsanlar arası ilişkilerde yaşanan larından değil de kıyıda köşede kalmışlarından biri
en küçük gerginlik bile, kendini önce ses tonunda belli olan bu şarkının usulü “düyek”, makamı “nihavent” tir.
Fazla süsü, inişleri-çıkışları olmayan, yorumcusuna
eder. Çoğu zaman, canlı, neşeli, enerjik bir ses tonu,
sesiyle yersiz hünerler gösterme fırsatı vermeyen, zarif
insanlar üzerinde olumlu bir etki bırakır. Ortada bir
şarkılardandır. Bu tür şarkılar hiçbir zaman “hit” olma-
gerginlik ve sorun varsa ses tonunun yumuşak ve zlar belki, çoğu kez 45ʼlik plakların “B” yüzü şarkısı
sakin olması çatışmayı önler ve iş birliğini kolaylaştırır. olarak kalırlar, ama hiç unutulmazlar, yıpranmazlar.
Monoton, dinleyende bıkkınlık yaratan, kolayca Bu parçadan aşağıdaki genellemelerin hangisine
dikkatin dağılmasına neden olan bir üslupla konuşan ulaşılabilir?
bir kişi, ne kadar ilginç görüşler ortaya atsa da ikna A) Bazı şarkılar, bazı şarkıcılarla tanınır, onlarla
edici olmakta güçlük çeker. Sert ve kesin konuşma özdeşleşir.
B) Ticari kaygılarla kimi şarkılar tekrar tekrar söylen-
biçimi ise çoğunlukla dinleyenlerin savunmaya
mektedir.
geçmelerine yol açar ve onlarda rahatsızlık hissi
C) Farklı sanatçılar, aynı şarkıları belli aralıklarla yo-
uyandırır. Ayrıca sesine özür diler gibi bir ton veren rumlamaktadır.
kişilerin istekleri kolayca geri çevrilir ve söyledikleri D) Kitlelere mâl olmamasına karşın unutulmayan özel
önemsenmez. Duygu ve düşüncelerinizi gereği gibi şarkılar vardır.
yansıtabilmek için beden dilinin sunduğu olanaklardan E) Her sanatçı, her şarkıyı başarılı bir biçimde
da yararlanılabilir. Dünyada değiştirilmesi en zor seslendiremez.
şeylerden biridir ilk izlenim. Bu nedenle insanlarda
316. İstanbul Boğazıʼnın altından geçecek Marmaray için
yanlış bir izlenim bırakmamak için beden dilini doğru
hazırlanan proje kapsamında tarihî yarımadada kazıl-
kullanmak gerekir. ması en kolay yerin Yenikapı olduğu düşünülüyordu.
Bu parçaya göre, beden dilinin sözlü iletişime Zira 19. yüzyılın başlarına kadar faaliyette olan Lykos
katkısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur? Deresiʼnin denize döküldüğü bu alanın zaman içinde
dolduğu sanılıyordu. Ama evdeki hesap çarşıya uy-
A) İnsanın kendini doğru ifade edebilmesine yardımcı
madı. Buranın, tarihî yarımadanın güneyindeki altı li-
olur. mandan biri olan Theodosius olduğu anlaşıldı. Bu
B) Konuşmada eksik kalanları tamamlamak için kul- yüzden Marmaray çalışmalarının yapıldığı bölge,
lanılması gerekir. Türkiyeʼnin en büyük arkeolojik kazı alanı hâline geldi.
C) Dinleyenlerin dikkatini dağıtmamaya özen göster- Bulunan batıkların sayısı yönünden bu antik liman, bir-
inci sıraya yerleşti. Liman, yelkenlileri, anforaları ve
ilmelidir.
Eleutheriusʼun heykeliyle birlikte, çoğunluğa göre
D) Karşıdaki kişinin beden dilini nasıl algıladığı sürekli Lykos Deresiʼnin getirdiği alüvyonlarla zamanla, kimine
izlenmelidir. göreyse tsunami nedeniyle birdenbire karanlığa gö-
E) Kişinin kendini sözcüklerle anlatamadığı durum- müldü. Vurulan her kazma, çalışmaları, nefes kesen
bir arkeolojik maceraya dönüştürüyor. Ayrıca kazı
larda kullanılmalıdır.
yapılan bölgenin kuzeyinde bir kilise, batısında bir
Bizans yapısı, surun altında ise bir dehliz bulundu.
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan
hangisine ulaşılabilir?
A) Bir amaç doğrultusunda başlanan çalışmalar bek-
lenmedik sonuçlar doğurabilir.
B) Bilimsel çalışmaların sonuçları tartışma yaratabilir.
C) Bilimsel çalışmanın hızı, çalışmanın niteliğine göre
değişir.
D) Yapılacakları önceden planlamak çalışmaları hız-
landırır.
E) Önemli çalışmalar deneyimli kişiler tarafından
gerçekleştirilmelidir

240

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

317. Aslında her yazıda bir kurgu söz konusudur. Yazının 320. Kansas Üniversitesinde bir sergi salonunda, duvarlar
gerçeği, yazarın izin verdiği ölçüde asıl gerçekle ör- birkaç kez farklı renge boyanmış. Fonda beyaz kul-
tüşür. Bir olay, bir söz, bir yüz, yazıya döküldü mü artık lanıldığında insanlar sergide yavaş hareket etmiş. Fon
o başkasıyla paylaşılan bir gerçek değildir. Yazarın, kahverengiye döndüğünde ise insanların sergi salo-
hatırladığı gerçekleri zenginleştirip okura sunduğu bir nunda daha çok yeri, daha az zamanda gezdiği gö-
eserdir. zlenmiş.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?
A) Her edebî yapıtın öznel bir yanı vardır. A) Renkler, değişik insanlar üzerinde benzer etkiler
B) İnsan belleğinde yalnızca belli olaylar kalır. yaratır.
C) Yaşananlar başkalarıyla paylaşıldıkça kalıcılık B) Renkler, insanlardaki duygusal farklılıkları ortaya
kazanır. çıkarır.
D) Yazarın belleği ne kadar güçlü ise yapıtında da o C) Seçilen renkler, insanların ruhsal durumlarını yan-
ölçüde ayrıntılara yer verir. sıtır.
E) İnsanı yalnızlıktan kurtaran en etkili araç yazıdır. D) Sergi salonları, sergilenecek ürünlerin niteliğine
uygun olmalıdır.
E) Renk seçimi yaşa ve kişiye göre değişir.

318. Okuyucuya, üslup ve sözcük oyunlarıyla güçlük çıkarıp


yazarlığımı kanıtlamaya çalışmak yerine, olabildiğince
rahat okunabilecek bir anlatım ve üslupla, okuyucuyla
aramda duygusal ve düşünsel bağlar oluşturmaya
çalışırım.
Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Nasıl anlattığınız kadar neyi anlattığınız da önem-
lidir.
B) Yazıda okurun ilgisini canlı tutmak gerekir.
C) Güncel konular her zaman daha çok ilgi çeker.
D) Kalıcı ürünler vermek için çok çalışmak gerekir.
E) Okurla sıkı bir iletişim kurmada anlatım biçiminin
önemli bir yeri vardır. 321. Tarihi MÖ 2000ʼe kadar uzanan, doğanın hâlâ pırıl pırıl
olduğu, stresten uzak, huzur dolu bir yer Datça.
Dünyada oksijeni en fazla olan bölgeler sıralamasında
ikinci. Yalnızca astım ve kalp rahatsızlığı olanlar değil
Datçaʼya koşanlar, keşifçiler, şairler, ressamlar ve daha
319. Çok ünlü bir tiyatrocunun annesi hep anılarından söz onlarcası… Datçaʼda çok sayıda arkeolojik eser de var.
edermiş. Tiyatrocu bir gün annesine, “Biraz da bugün- Bu yüzden burası en az doğa tutkunları kadar tarih
den, yarından söz etsen olmaz mı?” deyince yaşlı
meraklılarını da kendine çekiyor. Geleneksel yemek-
kadın çok öfkelenmiş: “Anılar ihtiyar beyinlerin bas-
leri arasında dallama, mürdümük, lokum pilavı ve
tonudur. Sen bunun farkında değilsin.” demiş.
kabak çiçeği dolması bulunuyor.
Bu parçada yaşlı kadın, oğluna verdiği cevapla
aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir? Bu parçada Datçaʼyla ilgili aşağıdaki sorulardan
A) Geçmişin güzel günlerini özlemle andığını hangisinin cevabı vardır?
B) Gelecekten bir beklentisi olmadığını A) Ulaşım olanakları nelerdir?
C) Yaşlıların, geçmişin verdiği güçle yaşama B) Eski uygarlıklara ait kalıntılara rastlanıyor mu?
sarıldığını C) Hangi bitkiler yetiştirilmektedir?
D) Bütün yaşlıların, anılarını anlatma eğiliminde D) Turizm gelirleri halkın geçimine yetmekte midir?
olduğunu E) Yemek kültürü nasıl oluşmuştur?
E) Yalnızca onu etkileyen olayları hatırladığını

241

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

322. Davranış ve gen arasındaki ilişki, kertenkele genom- 323.Yale Üniversitesinden bir grup araştırmacı, Pasifik
larının incelenmesiyle ortaya çıkarıldı. 20 yıldır Okyanusuʼndaki Galapagos Adalarının ünlü dev
kertenkelelerin kendilerine değil, başkalarına yararlı ol- kaplumbağa türleri üzerinde bir inceleme yaptı. Bunun
maya çalışmalarını yani özgecil davranışlarını sonucunda, bu kaplumbağa türlerinden birinin genetik
araştıran bilim insanları, farklı boğaz derisi rengine çeşitliliğinin sınırlı olmasıyla eski ve şiddetli bir yanar-
sahip kertenkelenin farklı davranışlar sergilediğini be- dağ patlaması arasında ilişki olduğu belirlendi.Üzerinde
lirledi. Mavi boğazlı kertenkele iş birlikçi, turuncu boğa- beş ayrı yanardağın bulunduğu bu adaların özelliği, her
zlı saldırgan, sarı boğazlı ise sinsi. Örneğin mavi yanardağın eteğinde ayrı bir tür kaplumbağanın yaşa-
boğazlı erkek kertenkele, bölgesine saldıran turuncu ması. Araştırmacılar, Alcedo Volkanıʼnın eteklerinde
boğazlıyla kavga ederken, korumasız bölgeye sinsice yaşayan kaplumbağa türündeki genetik çeşitliliğin,
sızan sarı boğazlı dişilerle ise kolayca çiftleşiyor. İş bir- diğer türlere göre şaşırtıcı derecede sınırlı olduğunu or-
likçi mavi boğazlı kertenkele kendini tehlikeye atarak taya koydu. Daha sonra, adalardaki yanardağların özel-
diğer mavi boğazlıların üremesini sağlıyor. Kendi liklerini inceleyen ekip, yalnızca Alcedo Volkanıʼnda yüz
üreme şansını kaybetse bile kendi türünün genleri bin yıl öncesinde büyük bir patlama olduğunu, öteki-
gelecek kuşaklara aktarılmış oluyor. lerinse sızdırma yoluyla yavaş yavaş lav çıkardıklarını
Bu parçaya göre, mavi boğazlı kertenkelelerin belirledi. Araştırmacılar şu sonuca vardılar: Alcedo etek-
özgecil davranışlarının temelinde aşağıdakilerden lerinde yaşayan kaplumbağaların büyük çoğunluğu pat-
hangisi vardır? lamadan çıkan metrelerce kalınlıktaki kızgın kül ve lav
A) Yaşam alanlarına saldıran türleri yok etmek örtüsü altında kalarak ölmüştür. Bu yüzden,
B) Diğer türlerin üremelerine engel olmak günümüzde Alcedoʼda yaşayan kaplumbağalar, hayatta
C) Kısıtlı besin maddelerini öteki canlılarla paylaşmak kalabilen çok sınırlı sayıdaki o türün devamı olduğu için
D) Üstünlüğünü ortaya koymak genetik çeşitlilikten yoksun kalmıştır.
E) Türlerinin devamını sağlamak Bu parçada kaplumbağa türlerinin genetik çeşitli-
liğiyle aşağıdakilerin hangisi arasında sıkı bir
bağlantı olduğu vurgulanmaktadır?
A) Volkanik patlamanın biçimi
B) Kaplumbağaların adalarda yaşamaları
C) Kaplumbağaların besin kaynaklarının kısıtlılığı
D) Volkanik faaliyetlerin sıklığı
E) Kaplumbağaların yaşam süresi

242

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

324. Baron Pierre de Coubertin öncülüğünde, 1896 yılında 325. Anadoluʼda 3500 yılı aşkın bir süredir tekstil ticareti
kendi küllerinden doğarak tekrar bir başlangıç yapan yapılıyor. İlk kervanların geldiği zamandan beri
modern Olimpiyat oyunları, günümüzde, dünyanın en Anadolu kumaşlarına rağbet var. Örneğin, asıl 15.
büyük ve en prestijli spor organizasyonu hâline yüzyılda yükselişe geçen Bursa kumaşı için o zaman-
gelmiştir. Dört yılda bir, dünyanın farklı kıtasındaki bir larda şehre her yıl beş ya da altı İran kervanı ipek ge-
kentte düzenlenen bu oyunlara katılan sporcu ve ülke tiriyordu. Çinʼden dünyaya dağılan bu ham madde,
sayısı, her geçen yıl artmaktadır. 2008 Pekin Olimpiyat Bursalı ustaların ellerinde birer sanat eserine dönüşüy-
Oyunlarıʼna, 205 ülkeden on binin üzerinde sporcu ordu. Moldovaʼdan Moskova Prensliğiʼne, Polonyaʼya
katılmış, kent, oyunlar süresince bir milyona yakın tu- kadar tüm hükümdarlar, tacirlerini Bursa kumaşı ge-
risti ağırlamıştır. Açılış töreni tüm dünyada dört milyara tirmeleri için görevlendiriyordu. Bursaʼda sayısı bine
yakın kişi tarafından izlenerek, gelmiş geçmiş tüm spor ulaşan dokuma tezgâhlarında kadife, saten gibi ipekli
organizasyonları arasında izlenme rekoru kırmıştır. kumaşlar işleniyordu. Bu kumaştan halı, peştamal,
Olimpiyatlar düzenlendiği kente ve ülkeye büyük bir havlu, terlik, atkı, kaftan, minder yapılıyordu.
prestijin yanı sıra, sponsorlar, reklam ve yayın gelirleri, Bu parçaya göre, 15. yüzyılda Bursa kumaşının ter-
bilet satışları sayesinde büyük bir maddi kazanç cih edilmesinin nedeni, aşağıdakilerden hangisi
sağlamıştır. Olimpiyat oyunlarını düzenleyebilmek için, olabilir?
her yıl birçok kent aday olmakta, Uluslararası A) İpekli ürünlerin başka ülkelerde bulunamaması
Olimpiyat Komitesi üyeleri arasında yapılan gizli oy- B) Avrupaʼya ulaştırılmasının daha kolay olması
lama sonucunda, oyunları düzenleyecek kent, adaylar C) Bursalı ustaların çok beğenilen, değerli ürünler
arasından seçilmektedir. dokuması
I. Yarışılan spor dalları D) Verilen siparişlerin kısa zamanda hazırlanması
II. Katılan sporcu sayısı E) Bursaʼdaki ustaların birbirini yetiştirmesi
III. Satılan bilet sayısı
IV. Gelen turist sayısı
Bu parçada, 2008 Pekin Olimpiyat Oyunlarıyla ilgili 326. Küçük kumaş parçalarını bir araya getirerek “bir bütün
yaratma sanatı” olarak tanımlanır patchwork. Ku-
olarak yukarıdaki bilgilerden hangilerine yer veril-
maşların el tezgâhlarında dokunduğu, bu nedenle de
miştir? çok pahalı olduğu dönemlerde kumaş artıkları bu yön-
A) I ve II B) I ve III C) II ve III temle değerlendirilerek çeşitli eşyalar yapılırdı. Ayrıca
eski giysilerin sağlam yerleri de bu amaçla tekrar kul-
D) II ve IV E) III ve IV lanılırdı. Patchwork, günümüzde renk kompozisyonları
ve desen arayışlarıyla hızla gelişen bir sanat dalı hâ-
line geldi. Tüm dünyada patchwork adıyla tanınan
çalışmanın, Anadoluʼdaki tarihine göz attığımızda “ya-
malı bohça, kırkyama ve kırkpare” gibi isimlerine rast-
lamak mümkündür.
Bu parçaya dayanarak “patchwork” ile ilgili olarak
aşağıdaki sonuçlardan hangisine ulaşılabilir?
A) Desenler ülkeden ülkeye farklı anlamlar taşır.
B) Zaman içinde yeni dikiş teknikleri ortaya çıkmıştır.
C) Genellikle ekonomik açıdan sıkıntısı olanların yap-
tığı bir çalışmadır.
D) Yapımı kumaş maliyetlerinin düşmeye başla-
masıyla gelişmiştir.
E) Eskiden zorunluluktan yapılsa da günümüzde
sanatsal bir nitelik kazanmıştır.

243

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

327. 1979 - 1990 yılları arasında Afrikaʼdaki fillerin yaklaşık 329. Dedem beni çok severdi. Pek çok gece beni yanına
yarısı, yani altı yüz bini öldü. Bunların çoğu, dişleri için alır, gece yarılarına kadar bana masallar, efsaneler,
öldürüldü. Afrikaʼdaki fil dişi ticareti, “Nesli Tehlike Al- öyküler anlatırdı. Durmadan, usanmadan her şeyin
tındaki Türlerin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme sözle var olup sözle yok olduğu bir dünyadan söz
(CITES)” uyarınca 1979ʼda yasaklansa da bu ticaret
ederdi. Geniş bir hayal dünyasının ürünü olan sözlü
hâlâ devam ediyor. Aslında bazı fil dişlerinin ticareti
edebiyatla, daha kendime “yazar” diyemediğim o gün-
yasallaştı. Örneğin ABDʼde, yüz yıldan eski olan fil diş-
lerde tanıştım. Sözün büyüsüne kapılıp gitmelerim, o
lerinin ithal edilmesine izin veriliyor. Ancak gerekli bel-
gelere sahip değilse yasal fil dişini karaborsa zamanların kış gecelerinde, dünyadaki her şeyi
ürünlerden ayırt etmek oldukça zor. bildiğini düşündüğüm dedemle başladı ve hâlâ devam
Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmiştir? ediyor.
A) Son yıllarda dişleri için öldürülen fil sayısında artış Böyle konuşan bir yazar için aşağıdakilerden
gözlendiğine hangisi söylenebilir?
B) Fillerin, belli bölgelerde sayıca yoğun olduğuna
A) Yaşamda karşılaştığı sorunları tek başına çöze-
C) Dişini anı olarak saklamak koşuluyla avcıların
memiştir.
bugün de fil avlamasına izin verildiğine
D) Kaçak olarak avlanan fillerin dişlerinin yasa dışı B) Yazarlığının şekillenmesinde dinlediği anlatıların
satıldığına önemli bir yeri vardır.
E) Fillerin korunması için hangi önlemlerin alınması C) Çocukluğunu zor koşullar içinde geçirdiği için
gerektiğine okuma alışkanlığını geç kazanmıştır.
D) Zamanla düşüncelerinde değişiklikler olmuştur.
E) Küçük yaşlarda yazmaya başlayamadığı için kimi
eksikliklerinin farkındadır.

328. Modern öykücülüğümüzün öncülerinden Sait Faik


Abasıyanık anısına verilen Sait Faik Hikâye Ödülü,
yarım yüzyılı aşkın tarihi, ödül alan öykü kitaplarının
edebî değerleri, seçici kurulların oluşumunda göste-
rilen özen ve süreklilik açısından Sait Faikʼe ve 330. Anlaşılamamanın korkusu sardığında bedeni, sözcük-
öykücülüğümüze yaraşır bir ödül. Bu ödülü kazanmış
ler değersizce ortalığa saçılır ve çaresizce konuş-
elli dört kitaptan birer öykünün yer aldığı “İnsanlar
macıyı kurtarmak için koşuşur. Çoğaldıkça birbirlerine
İçinde Bir İnsan” adlı kitap, ülkemizde bir edebiyat
yabancılaşır. Tıpkı sokakta birbirine yabancı olan in-
ödülü bağlamında hazırlanan ilk antoloji: Haldun Ta-
sanlar gibi…
nerʼden (1955), Selma Fındıklıʼya (2007) uzanan…
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden
ulaşılabilir? hangisidir?
A) Sait Faik, Türk öykücülüğünün önemli yazarları A) Kimi zaman susmak daha güçlü bir iletişim yoludur.
arasında yer almaktadır. B) Topluluk önünde konuşma alışkanlığı zamanla
B) Oluşturulan seçici kurulda, ödülü daha önce kazan- kazanılır.
mış öykü yazarları bulunmaktadır. C) Çoğu zaman anlatılmak istenenle karşı tarafın an-
C) Bu ödül, gençleri öykü yazmaya teşvik etmek
ladığı birbirinden farklıdır.
amacıyla verilmektedir.
D) Kaygıyla söylenen gereksiz sözcükler anlatımı
D) Sait Faik Hikâye Ödülüʼnün verilmesine bizzat
daha da zora sokmaktadır.
yazarın kendisi ön ayak olmuştur.
E) Antolojide Sait Faik üzerine yazılan öykülerin en E) Dil, insanları birbirine bağlayan en önemli anlaşma
beğenilenleri yer almaktadır. aracıdır.

244

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

331. Bence edebiyat öğretmeni, edebiyatı öğreten değil, 333. Mars yörüngesinde bulunan bir uydunun birkaç yıl
sevdiren insandır. Öğretim izlencelerinin, ders kitap- arayla çektiği Mars yüzeyi fotoğraflarında; su buzunun
larının yıkılmaz duvarlarını zorlayıp alanı bulunduğu uzun süredir bilinen bu gezegende bazı
genişletmesini bilir. Açılan yeni alanlara benzersiz, yeni kraterlerin kenarında bulunan sel yarıklarının son yedi
yıl içinde uzamış ve dallanmış, diplerindeki deltaların
yeni fideler diker. Söylediklerini ezberletmez, öğrenci-
genişlemiş olduğu görülmektedir. Bir engelle
lerini özgürce düşünmeye yöneltir. Çünkü ona göre
karşılaşan yarıkların, bu engelin çevresinden dolanan
edebiyat, sadece bir ders değil, insana iyiyi ve doğruyu
dallar oluşturduğu da gözlenmiştir.
öğreten bir yaşam biçimi, bir duygu eğitimidir.
Bu parçada verilen bilgiler, Marsʼla ilgili olarak
Bu parçaya göre, edebiyat öğretmenlerinden bek- aşağıdakilerden hangisinin bir göstergesi olabilir?
lenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Krater çevresindeki buzun eridiği
A) Hangi konunun nerede bulunacağını öğretme B) Canlı organizmalar barındırdığı
B) Okuma alışkanlığı edinmiş kuşaklar yetiştirmeyi C) Atmosferinde azot bulunduğu
amaçlama D) Dünyaʼya olan uzaklığının değiştiği
C) Okuryazarlığın her şeyden önemli olduğunu an- E) Güneş çevresinde dönme hızının Dünyaʼnınkinden
latma farklı olduğu

D) Kendi dünya görüşünü benimsetmeye çalışma


E) Bireyin iç dünyasını zenginleştirip kişisel gelişimine
katkı sağlama

332. Ben gerçek şiirin insana tattırdığı duyguların, iç ürper- 334. Aynı tür ötücü kuşlardan ormanlık bölgelerde ve
tilerinin, aktardığı etkileyici imgelerin; öteki söz sanat- kentlerde yaşayanlar üzerinde yapılan araştırmalardan
larının, plastik sanatların ve özellikle müziğin elde edilen sonuçlara göre; kentlerde yaşayan kuşların
uyandırdığı duygulardan pek farklı olmadığını karşı cinsi çekme amaçlı ötüşleri, ormanlık bölgede
düşünüyorum. Bu düşüncemin oluşmasındaki neden, yaşayanlara göre daha kısa ve hızlıdır. Ayrıca
çok iyi yorumlanan güçlü ve güzel bir müzik yapıtını kentlerde yaşayan kuşların ötüşleri, çevredeki gürültü
dinlediğimde benliğimi kaplayan duyguların aynısını,
nedeniyle daha yüksek frekanslıdır.
birkaç dize de olsa, iyi bir şiiri okuduğumda ya da din-
Bu parçaya dayanarak, kentlerde yaşayan kuşlarla
lediğimde de tatmamdır.
Bu parçada sanatla ilgili olarak vurgulanmak iste- ormanlık bölgelerde yaşayanlar arasındaki ötüş
nen aşağıdakilerden hangisidir? farkının aşağıdakilerin hangisinden kaynaklandığı
A) Yapıtların yaratım süreçlerinin benzerliği söylenebilir?
B) Her türün, birbirinden farklı özellikler taşıdığı A) Türe özgü özellikler sayısında azalma
C) Farklı alanları olsa da hepsinin benzer duygulara B) Çevresel faktörlere uyum sağlama
seslendiği C) Besin maddelerinde değişim
D) Yapıtların, sanatçının duygularının dışa vurulmuş D) Kuş sayısında azalma
biçimi olduğu
E) Farklı türlerle etkileşim
E) Her türün izleyicisinin farklı olduğu

245

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

335. Öykülerinde ayrıntılı doğa ve ortam betimlemelerine 337. Fotoğraf sanatında, renkli fotoğrafın icadından önce
yer veren yazar, “Çıplak gözle o kadar ayrıntılı siyah-beyaz fotoğraflar renklendirilmeye başlamış, di-
göremiyorum; kâğıdı kalemi elime alıp yazmaya jital teknolojinin ortaya çıkmasından önce kolaj ya da
başladığımda, oraya yazacağım kelimelerle görüyo- üst üste baskı gibi yöntemler kullanılarak farklılık
rum. Yoksa günlük hayatta dalgın, dikkatsiz biriyim.” yaratılmıştı.
demiştir.
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki sonuçlardan
Buna göre, yazarın öykülerinde yer alan betim-
hangisine ulaşılabilir?
lemelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
A) Fotoğrafta, teknolojik gelişme sanatsal gelişimi
söylenebilir?
takip etmiştir.
A) Öykülerin büyük bir kısmını oluşturduğu
B) Fotoğraf teknolojisindeki gelişim, bilimsel çalış-
B) Gerçeklerle bağdaşmadığı
malara paraleldir.
C) Yazarın yakından bildiği ortamlarla ilgili olduğu
D) Hayal gücüyle biçimlendiği C) Fotoğraf sanatında farklı arayışların temelinde res-

E) Her okurda farklı izlenim bıraktığı imden uzaklaşma isteği vardır.


D) Teknolojideki tüm gelişimde fotoğraf sanatçıları yol
gösterici olmuştur.
E) Teknolojisinin değişmesine karşın fotoğraf
sanatçıları için temel değerler geçmiştekiyle aynı
kalmıştır.

338. Oğlumla aramızda 32 yıllık yaş farkı var. Ben 1960ʼ


ların koşullarında büyüdüm. Oğlumun yetiştiği
336. Kuzey Hindistanʼı fetheden Türklerin buradan aldıkları koşullarla benim yetiştiğim koşullar çok farklı.
“pitta” adlı ekmek, Anadoluʼya geldiğinde “pide” olup Günümüzde teknolojinin ulaştığı boyut, artan ulus-
çıkmış. Anadoluʼnun çeşitli yörelerinde de farklı biçim- lararası iletişim, insanlığı yeni bir çağa taşıdı.
ler ve isimler almış. Konyaʼda etli ekmek, Karadenizʼde Günümüzün dünyasında konuşulanlar, bizim kuşağa
Karadeniz pidesi, Güneydoğuʼda lahmacun olmuş. bizim anlayışımıza ters gelebilir. Bugünün gençliği
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan dünyayı bizden farklı algılayıp farklı yorumluyor. Bu
hangisine ulaşılabilir? yüzden oğlumun bize benzemeyişi çok doğal. Oğlumla
A) Anadoluʼnun çeşitli yörelerinde oluşan mutfak kül- tartışıyoruz. Yanlış olduğunu düşündüğüm şeyleri ona
türlerinde, komşu oldukları ülkelerin etkisi olmuş- açıklıyorum. Karşılıklı öğreniyoruz. Anne-baba-çocuk
tur. ilişkileri kolay değil. Yürütmeye çalışıyoruz.
B) Türkler, fethederek yerleştikleri bölgelerde Böyle diyen bir baba için aşağıdakilerden hangisi
dünyanın zengin kültür sentezlerinden birini oluş- söylenebilir?
turmuşlardır. A) Teknolojik gelişmeleri yakından izlediği
C) Türk mutfak kültürü, fethedilen bölgelerin mutfak B) Arkadaş seçimi konusunda çocuklarına yardımcı
kültürlerini önemli ölçüde etkilemiştir. olduğu
D) Türk mutfağında güncelliğini yitirmiş, ancak kayıt- C) Geleneklere bağlı bir baba olduğu
lardan ulaşılabilen yemek tarifleri yer almaktadır. D) Mesleğinin çocuk eğitimiyle ilgili olduğu
E) Türklerin geniş bir coğrafyaya yayılması, Türk mut- E) Çocuklarının kendisinden farklı düşünmesini doğal
fak kültürünün zenginleşmesinde etkili olmuştur. karşıladığı

246

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

339. Her memeli canlı gibi insan da yavrusunu emzirmelidir. 341. Fotoğraf makinesi, resim sanatını öldürür mü? Sine-
Emzirmeye doğumdan hemen sonra, mümkün manın icadı, tiyatronun sonunu getirir mi? Televizyon,
olduğunca erken başlanmalıdır. Doğumun ardından ilk sinemayı saf dışı edecek mi? Bu soruların hemen
4-5 gün gelen ve kolostrum denen süt, bebeğin ilk hemen hepsi zaman içinde ve zaman tarafından yanıt-
aşısı gibi olduğundan bu sütün bebeğe verilmesi çok landı. Fotoğraf resmi öldürmedi; kendine ayrı bir yer
önemlidir. Anne sütü emdiği sürece, bebeğe ayrıca su açtı, kendini kabul ettirdi. Tiyatro, sinemanın etkisinde,
veya diğer içeceklerin verilmesine gerek yoktur. Anne hatta gölgesinde kaldı kalmasına; ama ortadan kalk-
sütü bebeğin gelişimini sağlayacak en iyi besin madı, yeni yollar aradı buldu, sinemanın olanaklarını
olduğundan hiçbir yiyecek veya içecek anne sütünün kullandı, yenilendi. Sinema da korkulduğu gibi yenik
yerini tutamaz. düşmedi televizyona, hem televizyonu besledi hem de
Bu parçada, emzirmenin aşağıdaki yararlarından televizyondan beslendi. Yine öyle olacak, bilgisayar
hangisine değinilmiştir? kitabın yerini alamayacak, kitap biçim değiştirip var-
A) Bebeğin bağışıklık sistemini güçlendirmesi lığını sürdürecek.
B) Bebek acıktığında zaman kaybetmeden ver- Bu parçaya dayanarak, sanat dallarının çeşitlen-
ilebilmesi mesinde aşağıdakilerden hangisinin etkili olduğu
C) Hazırlanması için herhangi bir uğraş gerek- söylenebilir?
tirmemesi A) İnsan ilişkileri
D) Emziren kadında meme kanseri riskini azaltması B) Toplumsal değerler
E) Bebeği beslemede ekonomik bir yöntem olması C) Sanatçı duyarlılığı
D) Konu çeşitliliği
E) Teknolojik gelişmeler

342. Tropikal yağmur ormanları, karaların yaklaşık % 6ʼsını


kaplamasına karşın, dünyadaki toplam tür sayısının
üçte ikisini barındırır. Ekvator çevresindeki bol yağışlı
340. Makarna, yüzde yüz durum buğdayının öğütülmesiyle bölgelerde bulunan bu ormanlar, yüksek, geniş
elde edilen irmik ve sudan üretilen saf bir gıdadır. Elde yapraklı ve yaprak dökmeyen ağaçlardan oluşur. Ilı-
edilen hamur kalıptan geçirilerek biçimlendirilir ve yük- man bölgelerdeki yağmur ormanlarına göre daha sık
sek sıcaklıkta kurutulur. Makarna pişirmek basit gibi olan, daha fazla ağaç ve hayvan türü içeren tropikal
görünse de dikkat isteyen bir iştir. Tencere büyüklüğü, yağmur ormanlarında aşırı nemden dolayı kaya ve
tuz, makarna ve su oranları önemlidir. İyi irmikten topraklarda kimyasal ufalanma daha fazla olur. Toprak
üretilmiş makarna, paketinde önerilen oranlar ve yüzeyi ağaç dalları, sürgünler ve yapraklarla kaplıdır.
haşlama süresinde pişirilirse çok besleyici, doyurucu Zemine yakın yerlerde besin maddesi az olduğundan,
ve lezzetli bir yemek elde edilir. Diğer unlu gıdaların kuşlar, maymunlar, böcekler dahil pek çok hayvan türü
aksine, böyle bir makarnanın içerdiği karbonhidrat sürekli ağaçların üzerinde yaşar. Ormanın geniş
yapraklı ağaçlardan oluşması nedeniyle güneş ışın-
daha kolay sindirilir ve böylece kilo alma sorunu or-
larının toprağa yakın kesimlere ulaşması zordur. Bu
tadan kalkar.
loş kesimde yaşayan hayvanların gözleri olağandan
Bu parçaya dayanarak aşağıdakilerden hangisine
iridir ve işitme duyuları görme duyularından daha fazla
ulaşılabilir?
gelişmiştir.
A) Bazı unlu gıdaların sindirimi zordur.
Bu parçaya göre, tropikal yağmur ormanlarında
B) Karbonhidrat içermeyen yemekler kilo aldırmaz.
pek çok hayvan türünün ağaç üzerinde yaşa-
C) Her gün makarna yemek insan sağlığı için fay- masında aşağıdakilerden hangisi etkili olmaktadır?
dalıdır. A) Bölgenin jeolojik yapısı
D) Pişirmede kullanılacak malzeme oranları her tür B) Hayvan sayısı
makarna için aynıdır. C) Beslenme olanakları
E) Hazır unlu gıdalar yerine evde yapılanları tüketmek D) Mevsimler arası sıcaklık farkları
daha sağlıklıdır. E) Üreme olanakları

247

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

343. Sinestezi hastalığında duyular arasındaki sınırlar 345. İnsanoğlunun çevreye uyum sağlamada geliştirdiği
gevşer, duyular birbirine karışır. Örneğin, her rakam bir birçok yeni teknikle, yerleşilebilir ortamlar 1500ʼlü yıl-
renk duyusu veya her sözcük bir tat duyusu uyandırır. lara kadar çok genişlemişti. Aşırı dik ve aşırı kurak yer-
Bu durum, anımsamayı kolaylaştırmakla birlikte bazı ler dışında kalan ve buzla kaplı olmayan her alana,
sorunlara da yol açar.
dağınık biçimde de olsa, yerleşilmiş durumdaydı. O
Bu parçaya göre, aşağıdaki cümlelerden hangisi
tarihten beri yerleşme sınırında çok az değişiklik ol-
bir sinestezi hastasının yaşadığı sorunlara örnek
muştur. Yalnızca Kuzey Şili, Büyük Sahraʼnın merkez
olabilir?
kısımları gibi yaşanması güç yerlerde madencilik
A) Okurken bir şeyler yediğimde ne yediğimi anlaya-
mam; çünkü, okuduklarımın tadı yediklerimin tadını faaliyetleri dolayısıyla bazı yerleşmeler kurulmuştur.

örtüp yok eder. Bu parçaya dayanarak, yerleşme sınırında 1500ʼlü


B) Dün akşam yemeği fazla kaçırdığım için bu sabah yıllardan sonra meydana gelen genişlemede aşağı-
mide ağrısıyla uyandım. dakilerden hangisinin etkili olduğu söylenebilir?
C) Çok sinirlendiğimde saplanan baş ağrısı, ilaç A) Aşırı kurak bölgelerin azalması
alsam da geçmez ve gün boyunca çalışmamı ve B) Ülke sınırlarının değişmesi
algılamamı zorlaştırır. C) Yeryüzünde yeni yerlerin keşfedilmesi
D) Bel fıtığı sonrasında sağ bacağımda oluşan çek- D) Kaynak gereksiniminin artması
ilme hissi yüzünden rahat yürüyemiyorum.
E) İnsanların çevreye uyum sağlamayı amaçlaması
E) Bazı olayları unutmayı beceremediğimden, insan-
larla ilişkilerim her zaman düzgün gitmiyor.

346. Paleontologlar, Tiktaalik roseae adını verdikleri tim-


saha benzeyen hayvan fosiliyle ilgili bulguları yayım-
344. Birinci Körfez Savaşıʼndan bu yana yeni bir âdet
ladılar. Kuzey Kutbuʼna 1000 km mesafedeki
edindik. Bu tür olayları dakikası dakikasına tele-
Ellesmere Adasıʼnda neredeyse hiç bozulmamış du-
vizyondan izleyebiliyoruz. Ekranda kurulmuş kürsüde,
rumda bulunan fosil, sudan karaya geçiş sınırındaki bir
spikerler her soruya yanıt bulma gayretinde. Oysa,
hayvanın ilk eksiksiz kanıtıdır. Adı, büyük sığ su balığı
olayların devamlı ekranda kalması, gazetecilerin dur-
madan konuşmak zorunda olması, bana kalırsa, anlamına gelen tiktaalik, suda yaşayan hayvanların
bıkkınlık veriyor. karaya geçişinin kademeli olduğunu göstermektedir.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınıl- Bu da balıkların karaya çıkmadan önce sığ sularda bir
maktadır? dönem geçirdiği anlamına gelir.
A) Her televizyon kanalında aynı olayların konu Bu parçada tiktaalik fosiliyle ilgili olarak asıl vur-
edilmesi gulanan aşağıdakilerden hangisidir?
B) Olayların taraflı biçimde ele alınması A) Bulunduğu coğrafya
C) Olaylarla ilgili aşırı uzun yayın yapılması B) Bilimsel önemi
D) Spikerlerin ekrana hazırlıksız çıkması C) Adının anlamı
E) Günlük yaşamda, televizyon izlemeye fazla zaman D) Çıkarılma süresi
ayrılması E) Tahmini yaşı

248

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

347. Alzheimer olduğundan beri, onun için saatler doğrusal- 349. Kendilerine millî sembol olarak üç yapraklı yoncayı
lığını kaybetmiş bir akışın gelişigüzel tiktakları demek. seçen halkı gözlemlediğinizde, bu seçimin halkın
Zaman otoyolunda hiçbir işaret levhası, hiçbir trafik mütevazı yaşam tarzını çok iyi yansıttığını görürsünüz.
lambası yok; istediği yöne gidebilir, istediği gibi şerit Olanla, olağanla yetinmeyi, mutlu olmayı bilen; bir
değiştirebilir. Yahut yolun tam ortasında aniden durup başka deyişle, yoncanın dört yapraklısını ararken öm-
gitmeyi reddedebilir. Çünkü onun yaşamında “ilerleme” rünü tüketmek yerine üç yapraklısıyla yaşamına renk
diye bir şey yok artık. Sadece kopuk kopuk anlar var. katabilen insanların iç huzurunu duyumsarsınız.
Bu parçada sözü edilen kişiyle ilgili olarak aşağı- Bu parçada aşağıdaki görüşlerden hangisi
dakilerden hangisi söylenebilir? savunulmaktadır?
A) Zamanın sürekliliği kavramını yitirdiği A) Huzurlu bir yaşam için, sahip olunanların değerinin
B) Önerileri dikkate almadığı bilinmesi gerektiği
C) Anılarının tüm yaşamını yönlendirdiği B) Gelecek kaygısı duymayanların kendilerine mutlu
D) Yaşamdan beklentisinin azaldığı bir gelecek hazırlayamayacağı
E) Sayısal işlem yapmada güçlük çektiği C) Geçmişin özlemiyle yaşayanların geleceğe umutla
bakamayacağı
D) Teknolojinin sunduğu olanaklardan yararlanmak
gerektiği
E) Maddi sıkıntıların kişiler arası ilişkileri olumsuz et-
kilediği

350. Çok eski çağlarda insanlar havanın neden karardığını,


geceleri güneşin nereye gittiğini ve yıldızların aslında
ne olduğunu bilmediklerinden, akşam olunca korku-
348. Amerikan otomobil üreticisi Chevroletʼnin büyük satış
yorlardı. Bu nedenle, gerek bunları gerekse Ayʼ ın
beklentisiyle çıkardığı Nova modeli, en yakın pazar
biçim değiştirmesi, Güneş ve Ay tutulmaları gibi diğer
olan Latin Amerikaʼda istenen satış miktarına bir türlü
doğa olaylarını açıklamak için öyküler uyduruyorlardı.
ulaşamamıştı. Acaba Latinler otomobilin şeklini mi
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki sonuçlardan
beğenmediler, yoksa fiyatı mı fazla geldi diye
hangisine ulaşılabilir?
araştırılırken gerçek ortaya çıktı: “Nova” sözü İspan-
A) Gökyüzündeki nesneler her zaman insanlar için
yolcaʼda “gitmiyor” (No va) anlamına geliyormuş.
yeryüzündeki nesnelerden daha fazla merak
Bu parçada anlatılan durum, pazarlamada aşağı-
konusu olmuştur.
dakilerden hangisinin önemini gösteren bir örnek-
B) İnsanlar gerçek nedenini bilmedikleri olayları
tir?
inanışları doğrultusunda anlamlandırmışlardır.
A) Yabancı dildeki ürün adlarının doğru yazılmasının
C) İnsanlar toplumsal hayatı sürdürmek için öyküler-
B) Ürünün pazarlanacağı ülkenin kültürel özelliklerinin
den yararlanmışlardır.
C) Pazarlanacak ürünün benzerlerinden üstün
D) İnsanların doğa olaylarını açıklama isteği teknolo-
olan niteliklerinin
jik gelişmelerle paralel biçimde artmıştır.
D) Ürünün beklenen satış miktarının gerçekçi biçimde
E) İnanışlar, eski dönemlerde yaptırım aracı olarak
tahmin edilmesinin
kullanılmıştır.
E) Pazarlanacak ürünün tanıtımının iyi yapılmasının

249

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

351. Nasıl roman yazarının eseri dünyaya eklenmiş yeni bir 353.Hava iyiden iyiye soğudu. Sonbahardan kışa geçtiğimiz bu
taş parçasıysa, okurun eylemi de öyledir. Yazarla bir- günlerde akşamları bulabildiğimiz birkaç parça odunla so-
likte okur da yontmaya başlar, taşın içinde gizleneni bamızı yakmaya çalışıyoruz. Birbirine yaslanmış gibi du-

bulup çıkarmaya çalışır. Bu yüzden okulduğum ro- ran eski evlerin arasından süzülen soğuk bir rüzgar, odun
ve kömür kokusunu daracık sokaklardan uzaklara taşıyor.
manların nasıl başladığına dikkat ederim hep. Çünkü
Mavi beyaz dumanlar bir oraya bir buraya savrulup göğe
okumak benim için büyüleyici bir şeydir; bir keşiftir,
yükseliyor. Kuşlar son çığlıklarıyla günün bittiğini haykırı-
daha önce hiç çıkılmamış bir ada gibidir. Üstelik ro-
yor. Belki birazdan kar yağacak. Odamız ısınmaya başla-
manın tamamı yazarın fikri olsa da bir kısmı da be-
dı. Eski sobamız ince bir çıtırtıyla ağır ağır yanıyor.
nimdir; benim elimden benim zihnimden çıkar.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan
lenemez?
hangisine ulaşılabilir?
A) Yeteri kadar yakacağın bulunmadığı sezdirilmiştir.
A) Bir romanın nasıl bittiği, ilk cümlesinden tahmin
B) Evin bulunduğu çevreye ilişkin bilgi verilmiştir.
edilebilir.
C) Kuşların sesi bir söz sanatıyla yansıtılmıştır.
B) Günümüz roman yazarları farklı konu arayışları
D) Mutlu olabilmenin azla yetinmeyi gerektirdiği vurgu-
içindedirler.
lanmıştır.
C) Okur, yazılanları yorumlayarak onlara yeni boyutlar
E) Yoksulluğu çağrıştıran ayrıntılara yer verilmiştir.
kazandırır.
D) Roman yazarları, eserlerinin tüm okurlarda farklı
duygular uyandırmasını ister.
E) Okuyucu tarafından eleştirilen yazarlar, daha iyi
eserler üretmeye yönelirler.

352. İstanbulʼun yaz-kış gezilen şirin ilçesi Şile, Karadeniz


kıyısına boylu boyunca uzanmış; denizin, kumun,
yeşilin, tarihin kucaklaştığı bir yer. Şile Rumcaʼda mer-
canköşk anlamına geliyor. Bir zamanlar Şile bu güzel
kokulu çiçekle kaplıymış. 1859 yılında Fransızlara ait
Fenerler İdaresi tarafından yaptırılan ve Şileʼnin sem-
bolü olan tarihi deniz feneri, Türkiyeʼnin en büyük feneri
olarak biliniyor. Deniz seviyesinden 60 metre yüksek-
likte yer alan fenerin ışığı, 20 deniz mili uzaktan
354. Gücünü gözlem ve mizahtan alan öyküleriyle tanınmakta-
görülebiliyor. Şileʼyi tüm dünyaya tanıtan en önemli kül-
dır. Öykülerinde, konuşur gibi yazmanın doğurduğu bir ra-
tür varlığı ise teri emdiği için son derece sağlıklı olan
hatlık ve akıcılık görülür. Toplumsal bozuklukları, çarpık
bezi. El tezgâhlarında üretilen Şile bezinden yapılan
kişilikleri ele alır. Küçük olayların anlatıldığı bu öykülerde
ürünlerin satışı, önemli miktarda turizm geliri sağla-
yazar, iyimserlikten uzak ve bilgilendirmeye yönelik bir yol
maktadır.
seçer.
Bu parçada Şile beziyle ilgili olarak aşağıdaki soru-
lardan hangisinin cevabı vardır? Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen ya-

A) Kullanılan motiflerin özel bir anlamı var mıdır? zarın özelliklerinden biri olamaz?

B) Neden sağlıklıdır? A) Anlatımda doğallığa özen gösterme

C) Hangi renklerde dokunmaktadır? B) Toplumun aksayan yönlerini konu edinme

D) Üretim aşamaları nelerdir? C) Güldürü ögesinden yararlanmasını bilme


D) Okuru aydınlatmayı amaçlama
E) Yüksek fiyatla mı satılmaktadır?
E) Toplumsal olayları yansız bir bakış açısıyla anlatma

250

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

355. Çocukluğumda, Ankaraʼnın en eski mahallelerinden biri 357. Ahlak, insanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen temel ku-
olan Hacettepeʼde pek çok insanın adı, başına bir başka ralların ve değerlerin oluşturduğu bir bütündür. Bu kural-
lara göre her şey için “iyi” ya da “kötü” diyerek
isim ya da sıfat getirilerek söylenirdi. Bu, aynı isimde olan-
değerlendirme yapar, bir yargıya varırız. Gündelik yaşam-
ları ayırt etmek için kişilerin özelliklerinden yola çıkılarak da sık sık ahlaka vurgu yaparız. Ahlak kuralları insanların
bulunmuş bir sözcük olurdu çoğu zaman. İki Arif varsa biri elinde yazılı belgeler hâlinde bulunmaz. Toplumdan toplu-
Deli Arif, öbürü Arabacıların Arif; iki Hasan varsa biri ma, devirden devre farklı özellikler gösterebilir. Dönem dö-
Manav Hasan, öbürü Fotör Hasan oluverirdi. Annemin adı nem kimi ahlakî ilkelerin yıprandığı görülür. Ama bu durum
onlara bir gün gereksinim duyulmayacağı anlamına gel-
da Halime olduğu hâlde mahalleli, annemi “Zehra Hanım”
mez. Özellikle kargaşa ve kriz dönemlerinde, onlardan
diye tanır; terzilik yaptığı için de öteki Zehralardan ayırmak güç alarak ayağa kalkmak, ahlakın önemini ortaya koyu-
üzere adının başına “Terzi”yi eklerdi. Annem bize hem yor. Toplumsal sorunlar söz konusu olduğunda, insanları
analık hem babalık yapar, terzilikten kazandığı çok az bir kendi davranışlarını sorgulamaya yönelten bir güç olan bu
kurallar değer kazanıyor.
para ile evimizi geçindirmeye çalışırdı. Çok büyük zorluk-
lar içinde yaşamamıza karşın annemin sayesinde gele- Bu cümlede ahlakla ilgili olarak aşağıdakilerden han-
gisine değinilmemiştir?
ceğe olan umudumuzu asla kaybetmedik.
A) Toplumsal yaşamın temelini oluşturduğuna
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş-
B) Hiç kimse tarafından eleştirilemeyen yönlerinin bulun-
tir? duğuna
A) Bir mahalle geleneğinin zamanla nasıl değiştiğine C) Her kültürde kendine özgü kurallarının olduğuna
B) Takma adların hangi amaçla kullanıldığına D) Toplumsal bellekte yaşayan sözlü kurallar olduğuna
C) Anlatılan ailenin hangi koşullarda yaşadığına E) Zamanla, ilkelerinin etki gücünün zayıflayabildiğine
D) Takma adların konuluşunda nasıl bir yol izlendiğine
E) Annenin hangi yönden çocuklarına destek olduğuna

358. Dergimizi başından beri okuyanların gözünden kaçmayan


bir şey vardı: Kitap tanıtma yazılarına hiç yer vermemiş
olmamız. Yerimizin kısıtlı olması da bunun bir nedeniydi.
356. Yeteri kadar oksijen alamayan çocuklarda, halk arasında Ama biz bunu, günümüzde kitap eleştirisinin geldiği du-
“kan koyuluğu” olarak bilinen alyuvar fazlalığı vardır. Alı- ruma bir tepki olsun diye de yaptık. Bu tür yazılarda özgün
nan oksijen az olduğunda dokulara daha çok oksijen taşı- birkaç cümleye bile rastlayamamak can sıkıcıydı, umut
kırıcıydı. Yeni çıkan bir şiir kitabıyla ilgili olarak kaleme alı-
nabilmesi için vücut alyuvar sayısını artırır. Havası temiz
nan yazıyı, şairin ve kitabın adını değiştirdiğinizde başka
yerlere gittiğinizde alyuvar sayısı düşer, kan berraklaşır ve bir sanatçı ve kitabı için de kullanabilirdiniz oysa. Şablon
işlevini normal biçimde yerine getirebilir. Havanın kirli ol- yazılar, klişe deyişler alıp başını gitmişti. Şairin daha ön-
duğu bir yerde bulunduğunuzda ise alyuvar sayısı artar ve ce yayımlamış olduğu kitaplara, sanat yaşamına hiç deği-
nilmiyordu. Bence bu yazıları, küçük ilan ya da duyuru
kalp normalden daha fazla çalışır.
metinleri kimliğinden kurtarıp şiirin doğasına uygun ola-
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş- rak “az sözle çok şeyin söylendiği” yazılara dönüştürmek
tir? gerekir.
A) Kan koyuluğunun neden kaynaklandığına Bu parçada kitap tanıtma yazılarıyla ilgili olarak aşa-
B) Vücudun oksijen gereksiniminin hangi durumlarda art- ğıdakilerin hangisinden yakınılmamaktadır?

tığına A) Şairlerle yapılan şöyleşilere yer verilmemesinden


C) Vücuttaki alyuvar sayısının artmasına neyin neden ol- B) Farklı yapıtlar için aynı şeylerin yazılmasından
C) Yapıtların, gerçek özelilklerini yansıtacak biçimde ta-
duğuna
nıtılmamasından
D) Oksijeni bol olan yerlerde kanda ne gibi değişiklikler ol-
D) Kalıp sözler kullanılmasından
duğuna E) Şair hakkında verilen bilgilerin yetersizliğinden
E) Kalp atışlarının artmasına neden olan bir koşula

251

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

359. Günümüzde hemen herkes ya kendisinin ya da bir 360. 9. ve 12. yüzyıllar arasında eğitim-öğretim Avrupaʼda ka-
yakınının hastalığı nedeniyle “Manyetik Rezonans Görün- tedral okullarında yapılıyor ve papazlar tarafından
tüleme” (MRI) hakkında biraz bilgi sahibidir. MRIʼnın atası yürütülüyordu. Bu okullar Batıʼdaki en önemli kültür mer-
kezi durumundaydı. Bunlar bilimsel konulara karşı ente-
olan NMR (Nükleer Manyetik Rezonans) cihazı ile tıp
lektüel ilgi oluşmasını sağlamıştı ve çeviriler aracılığıyla bu
bilimini ilk tanıştıran kişi olan R. Damadian 1971ʼde NMR ilgi giderek yaygınlaşmıştı. Ancak zamanla bu kurumlar
cihazında incelediği kanserli fare dokusunun, normal eski önemini yitirdi ve bunların yerine başka bir kurum or-
dokudan daha fazla hidrojen içerdiğini buldu. NMR ciha- taya çıktı. 1000 yılında İtalyaʼnın Bologna şehrinde, hukuk
zının bu özelliği ile canlıların dokularının incelenebileceği öğrenmek isteyen öğrenciler öğrenci loncası kurdular ve
bu loncaya da Univertitas adını verdiler. Yüz yıl sonra, Bo-
sonucuna vardı. Ancak, kimyacıların kullandığı bu NMR
logna Üniversitesine tıp ve felsefe fakülteleri de eklendi.
cihazıyla görüntü elde edilemiyor yalnızca dokulardaki
Bu üniversiteyi, Oxford, Cambridge, Padua, Ravenna,
hidrojen miktarları karşılaştırılabiliyordu. NMR konusun- Paris Üniversiteleri izledi. Buralarda öğretim elemanları
da uzman olan Profesör P. Lauterbur, geliştirdiği bir yön- yine din adamlarıydı.
temle, bilgisayar desteği ile atomların dağılım haritasını Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş-
oluşturup görüntüye dönüştürdü. Ardından bir midyenin tir?
dokularını görüntülemeyi başardı. Bu cihaz için Nükleer A) Orta Çağ Avrupaʼsında eğitimde hangi derslere ağırlık
verildiğine
Manyetik Rezonans adı kullanılmaktan kaçınıldı. Çünkü
B) Bilimsel kitap çevirilerinin insanlarda bilgilenmeye karşı
hastalar “nükleer” kelimesinden yola çıkarak radyoaktif
istek uyandırdığına
madde kullanıldığını düşünebilirdi. Bu nedenle cihazın adı C) Geçmişte din adamlarının eğitimde önemli bir rol
MRI olarak değiştirildi. üstlendiklerine
Bu parçada MRI cihazı ile ilgili olarak aşağıdakilerin D) Katedrallerin geçmişte toplumun kültürel açıdan gelişi-
mine katkıda bulunduğuna
hangisine değinilmemiştir?
E) Bologna Üniversitesinin nasıl ortaya çıktığına
A) Kim tarafından geliştirildiğine
B) NMR cihazından farkına
C) Bugünkü durumuna nasıl geldiğine
D) Neden MRI adı verildiğine
361. Kültürel yaşamın vazgeçilmezlerinden olan edebiyat
E) Ne tür bir enerji kullanıldığına dünyasında “yazar”a kutsal ve dokunulmaz bir yaratıcılık
atfedilirken çevirmen fazla önemli olmayan, ikinci derece
bir işle meşgul kişi olarak nitelendirilmiştir. Oysa kültür
aktarımını sağlayan en önemli mesleklerden birisidir çe-
virmenlik. Çeviri özellikle de zorlu metinlerin çevirisi ciddi
emek, zaman, birikim ve yeri geldiğinde yaratıcılık isteyen
bir iştir. Durum böyleyken okurlar, ellerindeki çeviri met-
nini, orijinal metnin yazarınca yazılmış gibi değerlendiriyor.
Çevirmenin varlığı yalnızca “kötü çeviri”lerde hatırlanıyor.
Yayınevleri, çevirmenin emeğini mümkün olduğunca
ucuza satın almaya çalışırken kitap eleştirmenleri de çe-
virmenin adını anmayarak emeğini görmezden gelebiliyor.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş-
tir?
A) Çevirmende bulunması gereken özelliklerin neler oldu-
ğuna
B) Çevirmenliğin toplumda nasıl algılandığına
C) Çevirmenlere gereken değerin verilmediğine
D) Çevirmenlerin, emeklerinin maddi karşılığını tam ola-
rak alamadığına
E) Çevirmenlerin, yazar ve okuyucusuna karşı sorumlu-
luklarına

252

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

362. Bugün sanat tarihçileri Picassoʼnun adını Giotto ve Mic- 345. Altmışlı yıllar benim için kasabamızın altın çağıydı. İçinden
helangeloʼyla birlikte anarlar. Çünkü onların eserleri gibi bir türlü çıkamadığım çocukluk - ilk gençlik -dönemimi öy-
Picassoʼnunkiler de Batı resmine yeni bir yön vermiştir. Pi- külerime taşırken kasabamıza geniş bir açıdan bakmaya
cassoʼnun eserleri pek çok farklı ve daha önce denenme-
çalıştım. Bahçe içindeki tek ya da iki katlı evleriyle, yaz ay-
miş biçem içerir. Ressam arkadaşı Braque ile kübizmi
geliştirmiş, kolaj tekniğini bulmuş, gerçeküstücülüğün ge- larında kurutulmak için dizilmiş tütünleri, sessiz ve boş so-
lişimine katkıda bulunmuştur. Soyut resmi geliştirerek ken- kaklarıyla, çarşısındaki bakırcıların tokmak sesleriyle
disini izleyen ressamları gerçekçi resmin baskısından apayrı bir dünyaydı. Kirletilmemiş derelerinde balık avla-
kurtarmıştır. Soyut resmin en önemli temsilcisi Picasso ol- nan, dere boylarında piknik yapılan bir cennetti kasaba-
muştur. Picasso, yaşamının sonuna kadar her yıl yüzlerce
mız. O yıllarda kasabamızın nüfusu yirmi bin dolayındaydı.
yağlı boya resim, çizim, baskı ve heykel yapmıştır.
O zaman için şaşırtıcı bir yanını daha belirteyim: Üç kitap-
Bu parçadan Picassoʼnun sanatıyla ilgili aşağıdaki çısı, dört sineması vardı.
yargıların hangisine ulaşılamaz?
Bu parçadan söz konusu kasabayla ilgili olarak aşağı-
A) Varlıkları, herkesin gördüğü gibi değil kendi gördüğü bi- dakilerden hangisi çıkarılamaz?
çimde yansıtmıştır.
A) Kültürel etkinlikleriyle çevre illerde ilgi uyandırdığı
B) Değeri ölümünden sonra anlaşılmıştır.
B) Kendine özgü yönlerinin olduğu
C) Resimde yeni bir teknik geliştirmiştir.
C) Özelliklerinin öykülere yansıtıldığı
D) Sanatta daha yeni ve özgün olanı aramıştır.
D) Beklenmeyen özelliklerinin bulunduğu
E) Son derece üretken bir sanatçıdır.
E) Geçmişte daha güzel olduğu

363. Gemiciler kalkalım, şu yelkeni takalım


Kızılırmak başına, şu ırgatı alalım
Tutalım balık havyar, keyfimize bakalım
365. Sümbül, soğanlı ve çok yıllık otsu bir bitkidir. Nemli, kal-
Çekin uşaklar çekin, hemen aldık ırgatı
kerli topraklarda kendiliğinden yetişir. Parlak, yeşil kalın,
Geliyor bir sert poyraz, vuralım iki katı
ensiz yaprakları vardır. Mart ayı başlarında, yapraklarının
Gemici uşakları, deniz başımın tacı ortasından yükselen bir sap üzerinde, cinslerine göre mor,
Trabzon yöresine ait bu türküden aşağıdakilerden han- pembe ya da beyaz, keskin kokulu çiçekler açar.
gisi çıkarılamaz? Bu parçada sümbülle ilgili olarak aşağıdakilerden han-
A) Doğa koşulları, balıkçıları ilgilendiren bir etkendir. gisine değinilmemiştir?
B) Balıkçılık yardımlaşılarak yapılan bir iştir. A) Nasıl bir bitki olduğuna
C) Balıkçılar denizi sevmektedir. B) Hangi topraklarda, nasıl yetiştiğine
D) Balıkçılar, yaptıkları işten mutluluk duymaktadır. C) Hangi özelliğiyle sevilen bir çiçek olduğuna
E) Balıkçılıkta geleneksel yöntemler eski önemini kaybet- D) Ne zaman çiçeklendiğine
miştir. E) Yapraklarının niteliğine

253

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

366. Disiplin, aile içindeki denge ve düzenin sağlanmasında 368. Kısaca e-kitap olarak adlandırılan elektronik kitap, elek-
büyük önem taşır. Ancak, toplumumuzda çoğunlukla “ce- tronik ortamda, çeşitli sözleşmeler ve yazılımlar kullanıla-
zalandırma” ile eş anlamlı olarak kabul edilmektedir. Her rak okunabilen bir kitap türüdür. E-kitabın geçmişi,
ne kadar kelime anlamıyla “katılık” ve “kuralcılık” gibi kav- Gutenber Projesiʼnin mimarı Michael Hartʼın ABDʼnin Ba-
ramları çağrıştırıyorsa da aslında disiplin cezalandırma ğımsızlık Bildirgesiʼni eletronik bir sisteme yüklediği 1971
kadar ödüllendirmeyi de barındırır ve çocukta topluma yılına kadar uzanıyor. Bugün Gutenberg Projesi, bünye-
uyum sağlamayı kolaylaştıran davranışların geliştirilmesini sindeki 33.000 kitapla en çok bilinen e-kitap sistemlerin-
den biri durumunda. Başka bir deyişle bir dijital
amaçlar. Disiplin, çocuğa istenen davranış ve alışkanlık-
kütüphane. Yine bilgisayar ortamında bulunan ve dünya-
ları kazandırır. Çocuğun kendi kendini denetlemesine ya
nın en kapsamlı kitap satış sitesi olan amazon.comʼda ise
da iç denetim yönünden gelişimine yardımcı olur. Disiplin,
1 milyonun üzerinde kitap, belge makale ücreti ödenerek
tutarlılık ve esneklik gibi temel ilkeleri içermelidir.
indirip okunabiliyor. Bu site, geçtiğimiz temmuz ayı içinde
Bu parçada disiplinle ilgili olarak aşağıdakilerden han- tarihinde ilk kez e-kitap satışının basılı kitap satışını geçti-
gisine değinilmemiştir? ğini açıkladı. E-kitap konusunda son yıllarda Türkiyeʼdeki
A) Ailede işlevinin ne olduğuna en önemli gelişme ise idefix.comʼun “Türkiye E-kitap Plat-
B) Bir yönüyle eksik algılandığına formu Projesi” kapsamınca 15 Nisanʼdan itibaren e-kitap
C) Kavramın içeriğinde neler bulunduğuna satışına başlaması. Bu durum, Türkiyeʼdeki e-kitap tari-
D) Çocuk üzerinde nasıl bir etki oluşturmasının hedeflen- hinde bir devrim olarak nitelendirilebilir.
diğine Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş-
E) Uygulanmadığında çıkacak sorunların çözümüne tir?
A) E-kitabın tanımına
B) E-kitap kulllanmanın üstünlüklerine
C) E-kitap projesinin yaratıcısına
D) E-kitabın geçmişten bugüne geldiği noktaya
367. Çocuk kitabı yazmak çok eğlenceli, ayrıca insanı özgür de E) Basılı kitap satışının e-kitap satışı karşısındaki duru-
kılıyor. Bunu yaparken şu iki ölçüt dışında hiçbir şey önemli muna

değil: Bol bol hayal kurmak ve bol bol mucize gerçekleş-


369. Bir araştırma için iki, üç ve dört yaşındaki çocuklardan olu-
tirmek… Bir romanda asla yapmayacağım kadar “uçuk
şan iki farklı grup oluşturulmuş. Araştırmacılar, çocukların
kaçık” yazma şansına sahip diyorum çocuk kitabı yazar-
daha önce görmedikleri nesneler hakkında sorular sorma-
ken. Örneğin mavi bir timsah gökyüzünde uçabiliyor, siyah
larına izin vermişler. Birinci gruptaki çocukların soruları
bir zürafa çevre yolunda tır kullanabiliyor. Ne var ki bazı
nesnelerin sadece adları verilerek, ikinci gruptaki çocukla-
yazarlar çocuk kitabı yazmayı küçümsüyor. Bu, tümüyle
rın soruları ise nesnelerin işlevleri de söylenerek yanıtlan-
yanlış bir yaklaşım. İyi bir masal yazmak bence dünyanın mış. Yaşlarına bakılmaksızın ilk gruptaki tüm çocukların
en zor işlerinden biri. Ve insanın iyi bir varlık olabilmesi, aldıkları yanıttan sonra nesnelerle ilgili tamamlayıcı başka
dünyanın daha güzel bir yer hâline gelebilmesi için iyi ro- sorular da sordukları, öteki gruptakilerin ise aldıkları ya-
manlardan çok, iyi masallara ihtiyacımız var. nıtlarla daha çok tatmin oldukları görülmüş.
Bu parçada çocuk kitabı yazmayla ilgili olarak aşağı- Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangi-
dakilerden hangisine değinilmemiştir? sine varılamaz?
A) Hoşa giden, insanı birtakım sınırlamaların dışına çıka- A) Çocuklar nesnelerin özelliklerini öğrenmeye çalışmış-
ran bir uğraş olduğuna lardır.
B) Sanılanın aksine, güç bir iş olduğuna B) Bir gruptaki çocuklara verilen bilgilerle, onların sorduğu
C) İnsan aklının sınırlarını zorlayan olaylardan ve düşler- soruların sayısı arasında ters orantı vardır.
den yararlanıldığına C) Bilmedikleri nesnelerin yalnızca isimlerini söylemek ço-
D) Kimi yazarların, bu tür yapıtları çok fazla zaman harca- cuklar için bir şey ifade etmez.
D) Nesnelerin işlevleri ile adları arasındaki ilişki çocukların
madan oluşturabildiklerine
ilgisini çeker.
E) İnsanlara ve yaşamalarına olumlu nitelikler kazandırıl-
E) Soru sormak çocukların bilgi edinmek için kullandığı bir
maya çalışıldığına
yöntemdir.

254

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

370. Masal kahramanlarının aşması gereken engeller ve yen- 372. Eskiden sütçümüz, yoğurtçumuz, sebzecimiz vardı. On-
mesi gereken güçlükler saymakla bitmez. Çocuk, kendi- larla merhabalaşırdık. Hijyenin ve kalitenin belgesi işte bu
sini onlarla özdeşleştirirken kötülerle ve onlarla bağlantılı merhaba idi. Hâl hatır sorduğumuz, hangi zeytinden hoş-
olan tehlikelerle ilgili bilgi edinir. Masallar çocuğun düş landığımızı bilen, iyi peynirden bizi haberdar eden
gücünü geliştirip yaratıcılığını artırır. Çocuk o masallarda bakkalımız vardı. Şimdi potansiyel tehlike olarak görül-
kendisini arar, kendisini bulur. Ayrıca mutlu sonlar, çocuğa düğümüz için üstümüz arandıktan sonra girebildiğimiz

her düşüşten sonra yeni bir yükseliş olacağı mesajını verir. büyük alışveriş merkezlerindeki süper marketlerde satılan
on binlerce ürünün arasında bir seçim yapamamanın
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisinin, masalla-
sıkıntısını yaşıyor, “merhabasız” alışveriş yapı-yoruz.
rın çocuklar üzerindeki etkilerinden biri olduğu söyle-
Hiper, süper ve mega gibi sıfatların kullanıldığı, isimleri ya-
nemez?
bancı olan marketlere ne kadar sık giderseniz gidin,
A) Çeşitli duygularla yüz yüze getirdiği
güvenlik görevlisi, bölüm sorumluları ya da kasiyerlerle so-
B) Yapabileceklerinin ve yapamayacaklarının ayırdına var- hbet edemezsiniz. Market arabalarıdır orada size en
masını sağladığı tanıdık gelen.
C) Umutlarını canlı tuttuğu Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılan durum-
D) Düş dünyasını zenginleştirdiği lardan biri değildir?
E) Olayların kendi başlarından geçtiği duygusunu uyan-
A) Zamandan kazanmak için büyük alışveriş merkezlerinin
dırdığı tercih edilmesi
B) İnsanlar arasında güvensizliğin artması
C) Ürün çeşitliliğinin kararsızlığa neden olması
D) Adlandırmalarda Türkçe sözcüklerin kullanılmaması
E) İnsan ilişkilerinde kopuklukların olması

371. Bu yazar, her zaman, yakın çevresindekilerin dert ortağı,


sırdaşı olduğu gibi, sokakta karşılaştığı herkesin de ablası, 373. James Joyceʼun “Ulysses” romanı, Stephen Dedalus ve
annesi gibi davranan bir “insan sevdalısı”. Öyküleri, oku- Leopold Bloomʼun Dublinʼdeki epik yolculuklarının gerçek-
runa anlatmadan sezdirir ardındaki duyguyu, insana dair leştiği tek bir günü anlatır: 16 Haziran 1904. “Bloomsday”
duyarlılıkları, incelikleri. Öykülerindeki ayrıntılar ve dilin es- olarak da bilinen bu gün, artık dünyanın her yanındaki
tetik kullanımıyla yaratılan hava, iyi bir senfonide olduğu “Joyceseverler” için bir gelenek hâlini almış durumda. San
gibi kusursuzdur. Fazlalıklara, kakofoniye yer yoktur. Met- Fransiscoʼdan Sydneyʼe, Triesteʼden Parisʼe birçok şehrin
nin müziğinin aktarımı ve vurgular, noktalama işaretlerinin kendine özgü “Bloomsday Festivali” var. Neredeyse 60 şe-
doğru kullanımıyla sağlanmıştır. Hatta yazdıklarını kimi kez hirde kutlanıyor ama en şenliklisi Molly ve Leopold
tek bir sözcük ya da tek bir harfe kadar indirgemiştir ver- Bloomʼun, Dedalusʼun, Buck Mulliganʼın ve tabii ki James
mek istediği duyguyu vurgulamak için. Bütün bunları ya- Joyceʼun memleketi olan Dublinʼde gerçekleşiyor. Öğle
pabilmek için Türkçenin olanaklarından olabildiğince yemeği için, Bloomʼun yaptığı gibi Duke Streetʼteki Davy

yararlanmıştır. Onun diğer sanat dalları hakkındaki ayrın- Byrneʼs Pubʼa gidiliyor. Öğleden sonra Bloomʼun gittiği Or-
mond Hotelʼe uğranılıyor. Ulyssesʼten bölümler okunuyor,
tılı bilgisi, yapıtlarına yansımıştır.
edebiyat etkinlikleri düzenleniyor.
Bu parçada anlatılan kişiyle ilgili olarak aşağıdakilerin
Bu parçada Ulysses romanıyla ilgili olarak aşağıdaki-
hangisine ulaşılamaz?
lerin hangisine değinilmemiştir?
A) İnsanlarla iletişim kurmakta zorlanmadığına
A) Olayların geçtiği mekânlara
B) İlgi alanının geniş olduğuna
B) Gerçek olaylardan yola çıkılarak yazıldığına
C) Dil konusundaki yetkinliğine
C) Roman kişilerine
D) Anlatmak istediklerini sık sık tekrarladığına
D) Yazarının nereli olduğuna
E) Yazdıklarında ses uyumuna önem verdiğine
E) Bir festivalin düzenlenmesine esin kaynağı olduğuna

255

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

374. İtalyan Rönesans Sanatçısı ve Mühendisi Leonardo da 376. Outdoor eğitimi, açık havada, doğada, doğa koşullarıyla
Vinciʼnin bugün dünyanın dört bir yanındaki önemli kolek- mücadele etmenin yollarını öğretmeyi amaçlayan çalış-
siyonlara dağılmış not defterleri büyük ilgi görüyor. Bu ilgi malara verilen isim. En önemli özelliği ise teoriden çok, de-
defterlerin içeriğinden, da Vinciʼnin şifreli notlarından ve neyim kazanılarak öğrenme temeline dayanması. Kano,
açıklamalarından kaynaklanıyor. Defterler, anatomik maymun köprüsü ve kampçılık, bu eğitimin içindeki akti-
çizimler ve fantastik savaş silahlarından sanatsal çalışma
vite ve sporlardan bazıları. Outdoor eğitimlerinde, belirle-
eskizlerine ve karalamalara dek pek çok şey içeriyor. Da
nen hedefe ulaşırken en uygun planı yapmak, hızlı ve
Vinciʼnin, defterlerin hemen her sayfasına aldığı anlaşıl-
doğru kararlar almaya çalışarak bunları yılmadan uygula-
maz notlar, aslında “aynayla okunan yazılar”. Da Vinciʼnin
mak gerekir. İlk bakışta, bir kayaya tırmanmak ya da bir
bunu, notlarını düşman gözlerden gizlemek için mi yoksa
akarsuyu geçmek, sıradan bir yaşamdan çok farklı gö-
solak olduğundan bu şekilde daha kolay yazabildiği için mi
yaptığı hâlâ bir sır. Ancak, notlarını sıradan okuyucudan rünse de temelde benzerlikleri fazla. Burada da en hızlı

gizlemeye, en azından kolay anlaşılır olmaktan uzak- şekilde en doğru planı yapmak, ekip arkadaşlarından yar-
laştırmaya çalıştığına şüphe yok. dım almak ve bazı becerileri kullanarak hedefe ulaşmak
Bu parçada Leonardo da Vinciʼnin defterleriyle ilgili gerekir.
olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? Bu parçaya göre, aşağıdakilerin hangisi outdoor eğiti-
A) Neler içerdiğine minin özelliklerinden biri değildir?
B) İlgi odağı olmasının nedenlerine A) Yaşayarak öğrenme ilkesinden yola çıkma
C) Dünyanın çeşitli yerlerinde bulunduğuna B) Belirli yaş gruplarının becerilerini geliştirmeye yönelik
D) Hakkındaki bilinmeyene olma
E) Yazıldığı dönemde yayımlanmadığına C) Kısa sürede doğru çözümler üretebilmeyi gerektirme
D) Yardımlaşma ve takım ruhu oluşmasını sağlama
E) Her türlü zorluğa dayanabilmeyi öğretme

377. Abdülcanbaz yalnızca bir çizgi roman kahramanı olarak


375. Kopuz, Türklerin batıya göç serüvenine tanıklık ederek değil, zaman zaman bir halk kahramanı olarak da algılan-
gelir uygarlıklar beşiği Anadoluʼya. Nehirler misali, bir mıştır. Serüvenlerin konularının çoğunlukla halkın günde-
büyük denize akan gezgin ozanlar, akıncılar ve Horasan lik yaşamından alınmasının, bundaki payı önemlidir
erenleriyle… Göç yollarında yeniden yoğrulur tanıştığı bir- kuşkusuz. Okurun Abdülcanbazʼla kurduğu yakın ilişki, em-
pati ve özdeşleştirme, gönderilen okur mektuplarının yo-
çok kültürle etkileşerek. Bununla yetinmez. Anadoluʼnun
ğunluğundan anlaşılmaktadır. Yalın çizgilerin akıcı bir
zengin kültür birikimiyle de kucaklaşır. Değiştikçe gelişir,
anlatıma sahip metinlerle tamamlanması, söz konusu çizgi
geliştikçe değişir. Büyük Selçuklular ve Osmanlılarda Kaf-
romanı okunur kılan önemli bir özelliktir. O, bizden biri.
kasyaʼdan Balkanlara, Orta Doğuʼdan Kuzey Afrikaʼya dek
Bizim içimizden çıkmış, bizim özelliklerimizi taşıyan bir
yayılır. Bu uzun yolculuğun her durağında, yeni yeni türev- kahraman.
leri ortaya çıkar bu çalgının. Bu parçaya göre, Abdülcanbaz ve çizgi romanıyla il-
Bu parçada kopuzla ilgili aşağıdakilerin hangisine de- gili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
ğinilmemiştir? A) Merak ve güldürü unsurlarına bolca yer verildiği
A) İlk olarak yapıldığı yere B) Okurların kendilerini onun yerine koyduğu
B) Öteki kültürlerden etkilendiğine C) Her gün karşılaşılan, sıradan insanın niteliklerini taşı-
C) Yayıldığı yerlere dığı
D) Yaşadıklarının gerçek yaşamla benzer yönlerinin ol-
D) Kimler tarafından kullanıldığına
duğu
E) Değişime uğradığına
E) Kolay anlaşılır bir anlatıma sahip olduğu

256

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

378. Büyük Okyanusʼun güneyinde 83 adadan oluşan bir ülke 380. Tedavi sırasında doktor ve hemşirelerden gördüğü ilgi,
Vanuatu. Masmavi denizi, pırıl pırıl güneşi ve bembeyaz hastaya, aldığı ilaçların biyolojik etkilerinden bağımsız ola-
kumsallarıyla her zaman görmeye alışkın olmadığımız rak güç kazandırabiliyor. Bu nedenle de bilim insanları her-
huzur veren manzaraların çok olduğu bir ülke. 1980 yılında hangi bir ilacın kimyasal etkilerini sınarken ilaç
bağımsızlığını kazanana kadar oldukça garip bir yönetim görünümündeki şekerlerle ilaçların etkilerini ayrı ayrı göz-
şekli vardı. İngilizler, 1872 yılında bu adaları Çinli köle ta- lemleyip ikisinin yarattığı sonuçlara bakarak ilacın etkisi
konusunda çıkarımlarda bulunuyorlar. Eğer sıradan bir
cirlerinden “korumak” amacıyla işgal etti. Ama adalarda ye-
şeker, ilaç adı altında hastaya verildiğinde hastada aynı
tişen ve o dönemde ticari değeri yüksek olan sandal ağacı
düzeyde bir iyileşme gözlemleniyorsa o ilaçlar etkisiz kabul
Fransızların dikkatini çekti ve Fransızlar da adalara asker
ediliyor. İşte, ilaç görünümündeki bu şekerlere “plasebo”
çıkardılar. İngilizler adadan ayrılmaya yanaşmayınca sa-
deniyor. Plasebo uygulamasının, yalnızca bedensel has-
vaşmadan bir çözüm bulmaya karar verdiler ve iki dilli, iki
talıklarda değil, ruhsal hastalıklarda da oldukça etkili bir
valili, iki farklı ölçü biriminin geçerli olduğu tuhaf bir yöne-
yöntem olduğu kabul ediliyor. Bazı araştırmacılar plasebo
tim ortaya çıktı. Bu yüzden ada halkı uzun süre kendi ana etkisini klasik koşullanmayla açıklarken bazıları da “mut-
dilleri olan Bislamanın yanında iki yabancı dili de konuştu. luluk kimyasalı” olarak bilinen endorfin hormonunun salı-
Bu parçada Vanuatu ile ilgili olarak aşağıdakilerin han- nımıyla açıklıyor.
gisine değinilmemiştir? Bu parçaya göre plasebo uygulamasıyla ilgili olarak
A) Uzun süre başka kültürlerin etkisi altında kaldığına aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
B) İngiliz ve Fransızların ülkeyi işgal etme nedenine A) Ön yargısız bir değerlendirme için, hastanın tedavi
C) En büyük gelir kaynağının turizm olduğuna sürecinde ona ne verildiğini bilmemesi gerekir.
D) Sahip olduğu doğal güzelliklere B) Bazı ilaçların amaca hizmet edip etmediğini araştırmak
E) Yaklaşık otuz yıldır bağımsız bir ülke olduğuna amacıyla yararlanılır.
C) Psikiyatride de kullanılmaktadır.
D) Önemli hastalıklarda başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
E) Hastanın ilaç aldığını düşünmesi, sonucu olumlu yönde
etkiler.

379. Birçok simyacının amacı sıradan metallerden altın elde et-


mekti. Bunun için sıra dışı deneyler yapmaktan çekinme-
381. Yazar, kafasındakini kâğıda döktükten sonra işi bitmiş say-
diler. Örneğin Henning Brand, aslan idrarıyla yüzlerce
mamalı; yazısını bir kez, bir kez daha, gerekirse birkaç kez
deney yapmıştı. Ona göre bu soylu hayvanın idrarında
altın bulunmalıydı. Aylar süren çabasının sonunda kuşku- daha başkasının yazısını okuyormuş gibi okumalı. Böy-
suz altın elde edemedi ama parlayan bir madde buldu. lece, her okuyuşta dalgınlıktan, dikkatsizlikten kaynakla-
Ona, Yunanca “ışık taşıyan” anlamına gelen “fosfor” adını nan yanlışları görüp düzeltecek, düşünme ve araştırma
verdi. yetersizliklerini tamamlayacak, gerekli olmayan kısımları
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- çizip atacaktır. Kısacası her yazar yazısını gün ışığına çı-
lenemez? karmadan önce döne döne denetlemelidir.
A) Bir sonuca ulaşmak için uzun süre çalışmayı göze Bu parçaya göre, yazı yazmayla ilgili olarak önerilen-
almak gerekir.
ler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
B) Simyacılar değerli olmayan maddeleri daha değerli
A) Eleştirel bir gözle inceleme
maddelere dönüştürmeye çalışırlar.
C) Bazı elementler rastlantı sonucu bulunmuştur. B) Eksikleri giderme, fazlalıkları çıkarma
D) Araştırmalar her zaman istenen sonuca ulaşmayabilir. C) Tekrar tekrar okuma
E) Yapay olarak üretilen her madde, bazı temel maddele- D) Okurlardan gelebilecek tepkileri önemseme
rin birleşiminden oluşur. E) Hatalarını en aza indirmek için çaba harcama

257

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

382. Günümüzde hiçbir müzede ve koleksiyonda yer almayan 384. Müzelerin, genellikle şehir merkezinde, insanların yoğun
Türk sazı “çeng”, yeniden hayat buldu. Bir sanatçımız, olarak bulunduğu yerlerde olmasını bekleriz. Oysa
uzun araştırmalar sonucunda, 15. ve 16. yüzyıl Osmanlı Japonyaʼdaki Miho Müzesi, bir dağın tepesine kurulmuş.
ve İran minyatürlerindeki çeng modellerinden ve 15. yüzyıl Müze, Kyoto şehir merkezinin 30 km kadar dışında. Şehir
Türk şairi Ahmed-i Daiʼnin mesnevisi “Çeng-nâme”den ya- merkezinden müzeye ulaşım düzenli olarak yapılıyor. Miho
rarlanarak çengi nasıl yapacağını öğrendi, kullanma tek- Müzesiʼnin koleksiyonu, müzenin kurucusunun eskiden
niğini geliştirdi. Arap sazlarına benzeyen bir çalgı olan, Japon çay törenlerinde kullanılan eşyaları biriktirmesiyle
çalınırken diklemesine tutulan ve her makamda akordu de- başlıyor. Asya ve Batı kültürlerine ait eserleri içeren müze
ğiştirilen çeng, 16. ve 17. yüzyıllara ait parçaların koleksiyonu, 2 binden fazla parçadan oluşuyor. Ayrıca
günümüze ulaşmasına katkıda bulundu. düzenli olarak dönemsel sergilere de yer veriliyor. Böylece
Bu parçada çeng ile ilgili olarak aşağıdakilerin hangi- ziyaretçiler her seferinde yaklaşık 250-500 kadar yeni eser
sine değinilmemiştir? görme olanağı buluyor.
A) Nasıl bir müzik aleti olduğuna Bu parçada Miho Müzesiʼyle ilgili olarak aşağıdakilerin
B) Ne zaman ortadan kalktığına hangisine değinilmemiştir?
C) Yapımında kullanılan bilgilerin nerelerden alındığına A) Alışılmışın dışında bir yerde kurulduğuna
D) Hangi dönemlere ait yapıtların seslendirilmesini sağla- B) Ziyaretçiler için ulaşım olanaklarının sağlandığına
dığına C) Farklı yapıtların da sürekli görülebileceğine
E) Nasıl çalınacağıyla ilgili bilgiye D) Sergilenen eserlerin bir kısmının neler olduğuna
E) Görülmesi gereken sayılı müzeler arasında yer aldığına

383. Yabancı dil öğreniminde sözlüklerin ayrı bir yeri vardır. Bir
sözlükte, her zaman kullanılan yaygın sözcüklerin bulun-
ması, bunların değişik anlamlarının örneklerle açıklan- 385. Hepiniz roman yazabilirsiniz. Edebiyat nedir biliyorsanız,
ması, söyleyiş ve vurgulama düzeninin gösterilmesi, anlatma gücünüz varsa, çevreyi ve insanı ilgilendiren
açıklamaların doğru ve anlaşılır bir dille yapılması gerekir. sorunları biliyorsanız, dünyadaki roman örneklerinin en
Kullanımdaki sözlüklerin önemli eksiklerinden biri, söz- güzellerini ve en başarılılarını bir sınava girecekmiş gibi
cüklerin Türkçe açıklamalarındaki özensizliktir. Açıklama- okuyup incelemişseniz, en son olarak da romancı doğ-
lar çoğu kez Arapça-Farsça karışımı sözcüklerle muşsanız… O zaman hepiniz roman yazabilirsiniz. Ama
yapıldığından bunları anlamak zordur. bir şey daha gerekli: Kimseye benzememek, kendiniz ola-
Bu parçadan yabancı dil sözlükleriyle ilgili olarak aşa- bilmek…
ğıdakilerin hangisi çıkarılamaz? Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi roman yaz-
A) Yeni bir dil öğrenirken önemli olduğu abilmenin koşulları arasında yer almaz?
B) Ne gibi özellikler taşıması gerektiği A) Özgün olma
C) Sözcüklerin kökenleri hakkında bilgi verdiği B) Toplumsal sorunlara karşı duyarlı olma
D) Açıklamalarda kullanılan yabancı sözcüklerin anla- C) Dili iyi kullanabilme
mada güçlük yarattığı D) Biçimsel özellikleri ön plana çıkarabilme
E) Sağlam bir Türkçeye dayandırılması gerektiği E) Okuduklarını kılı kırk yararak değerlendirme

258

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

386. Kelebek gözlemciliği, son yıllarda kuş gözlemciliği kadar 388. Kalıtsal hastalıklar, genlerde meydana gelen hatalardan
ilgi duyulan bir hobi hâline geldi. Zengin kelebek türleriyle kaynaklanır ve kuşaktan kuşağa aktarılarak genetik yapı-
Türkiye, sayıları giderek artan yerli ve yabancı kelebek gö- nın bir parçası olur. Kalıtsal hastalığı olanların büyük ço-
zlemcileri, doğa fotoğrafçıları ve böcek bilimciler için Avru- ğunluğunun annesi ve babası sağlıklı olabilir. Bunun
nedeni hastalığın ancak hem anneden hem de babadan
paʼnın önemli gözlem alanlarından biri durumunda.
hatalı gen geldiğinde görülmesidir. Taşıyıcılardaysa anne
Kelebeklerin farklı türlerini bir arada görmek için onların
ya da babadan alınan genlerden sadece biri hatalıdır. Ta-
yaşam alanlarını ziyaret etmek gerekir. Çoruh Vadisi ve
şıyıcılar taşıyıcı olduklarını dahi bilmeyebilirler. Aslında
özellikle vadideki Kan Deresi kelebek popülasyonu açısın-
herkes bazı kalıtsal hastalıkların taşıyıcısıdır. Her bireyde
dan zengindir. Kaçkar Dağları ve Barhal Deresi de adeta yaklaşık 50 hatalı gen olduğu tahmin edilmektedir. Ama in-
birer kelebek cennetidir. En meşhur gözlem bölgesiyse sanda yaklaşık 35.000 gen olduğu göz önüne alındığında
Fethiyeʼdeki Kelebekler Vadisiʼdir. Yaklaşık 85 tür gündüz bu sayı önemsiz kalmaktadır. Akraba evliliğinden olan ço-
ve gece kelebeğine ev sahipliği yapan vadinin en popüler cuklardaysa anne ve babadan gelen belli bir genin ikisinin
kelebeği, temmuz ve ağustos aylarında uçan Kaplan kele- de hatalı olma olasılığı artmaktadır.
beğidir. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
Bu parçada kelebeklerle ilgili olarak aşağıdakilerin A) Sağlıklı bireylerdeki hatalı genlerin belirlenmesinin geç-
hangisine değinilmemiştir? mişe göre daha da kolaylaştığına
B) Taşıyıcıların hastalık belirtisi göstermeyebileceğine
A) İlgilenenlerin sayısının arttığına
C) Akraba evliliklerinin neden olacağı sorunların kayna-
B) Doğal dengenin bozulmasından en çok onların etkilen-
ğına
diğine
D) Hangi durumda hatalı genlerin hastalığa neden olaca-
C) Ülkemizde çok çeşitli türlerinin yaşadığına
ğına
D) Bir yere özgü türün bir özelliğine E) Kalıtsal hastalıkların ortaya çıkış nedenine
E) En çok nerelerde görülebileceğine

387. “Tiyatronun asıl amacı dünyaya ayna tutmaktır.” diyen


Shakespeareʼin bu anlayışı, “Komedinin amacı, çağımız
insanlarının kusurlarını ortaya sermektir.” diyen Moliéreʼin 389. Atalarımız da müziğe bizim kadar düşkünlermiş. Araştır-
tiyatro anlayışına uygun bir nitelik taşır. Komedide entrika, malarda Fransa ve Slovenyaʼda hayvan kemiklerinden ya-
oyunun iskeletini; kurgu, bu iskeleti bir arada tutan eklem pılmış, yaşları 4000 ile 53.000 arasında değişen flütler
yerlerini temsil eder, hareketin belli yönde seyretmesini bulunmuş. Bu eski enstrümanlarda ses üreten bir tıkaç bu-
sağlar ve her şeyi derli toplu tutarak oyunun dağılmasını
lunuyor. Bu özellik, aletin çalınmasını kolaylaştırırken ya-
önler. Ancak böylesi oyunlar, izleyicinin dikkatini bir nok-
pımını da güçleştiriyor. Bu da eski uygarlıkların karmaşık
tada tutmayı başarır. Çünkü ancak o zaman, her şey
müzik aletleri yapmaya epey zaman ayırdıklarını gösteri-
ahenk içinde bir arada bulunur. İlgi çekmenin tek koşulu
yor. Tarihî flütlerin araştırmacılarca yapılan modern kop-
budur. Oyunun özü, eserin ruhu olurken diyaloglar bu is-
keleti saran bedeni oluştururlar. yalarında notalar, değişik ölçülerde çalınabiliyor. Üretilen

Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangi- sesler, genellikle saf ve kalıcı tonlarda oluyor. Bu aletlerde
sine ulaşılamaz? gelişmiş teknikler kullanılması da oldukça şaşırtıcı.

A) Entrika, komedinin önemli unsurlarındandır. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?


B) Kurgu, oyunun akışını sağlayan ögedir. A) Flütlerin yapımında kullanılan malzemeye
C) Tiyatro, hayattan kesitler yansıtır. B) Binlerce yıl önce de insanların müzikle uğraştığına
D) Kurgusu iyi yapılmamış bir oyun, izleyicinin ilgisini canlı C) İnsanların duygu ve düşüncelerini müzikle ifade ede-
tutamaz. bildiklerine
E) Konusunu gündelik yaşamdan alan oyunlar daha çok
D) Flütten çıkan seslerin nasıl olduğuna
beğenilmektedir.
E) Bulunan müzik aletinin özelliklerine

259

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

390. Bireyin kendinde bulunan kusurları başkalarında görme 392. Eski Çağ olimpiyat oyunlarının amacı, bazılarına göre tanrı
davranışına yansıtma denir. Yansıtmada kişi kendi eksik- ve tanrıçaları özellikle de baş tanrı Zeusʼu onurlandırmak
liklerinin ve yenilgilerinin sorumluluğunu veya suçunu için tüm Yunan dünyasını bir araya getirmekti. Olimpiaʼda
başkalarına yüklediği gibi kendinde suçluluk uyandıracak düzenlenmeye başlanan bu tören, Antik Yunanʼda düzen-
nitelikteki düşünce ve isteklerini de öteki insanlara veya lenen en önemli iki dinsel törenden biriydi. Şehir devletleri
nesnelere mal edebilir. arasında düzenlenen atletizmle ilgili yarışmaların yapıldığı
Bu parçada sözü edilen “yansıtma”ya örnek olabile- bu spor oyunlarına, Yunanlı genç erkekler katılabiliyordu.

cek davranış biçimi, aşağıdakilerin hangisi olamaz? Yıllar geçtikçe bu oyunlara boks, güreş, uzun atlama, cirit
atma ve disk fırlatma gibi yenileri de eklenmiştir. Dört yıl
A) Koltuktan düşen küçük bir çocuğun koltuğu tek-
arayla gerçekleştirilen oyunlar, ev sahipliği yapan şehre
melemesi
büyük bir saygınlık kazandırdığından bu dönemde şehir
B) Eski arabasını tamirciye götüren bir kişinin, arabasının
devletleri organizasyona ev sahipliği yapmak için birbir-
yolların bakımsızlığı yüzünden bozulduğunu söylemesi
leriyle savaşmışlardır.
C) Başarısız olan öğrencinin başarısızlığını öğretmende
Bu parçada olimpiyat oyunlarıyla ilgili olarak aşağı-
araması
dakilerin hangisine değinilmemiştir?
D) Sobaya çarpınca eli yanan bir kişinin bir daha sobaya
A) İlk olarak nerede yapıldığına
el sürmemesi
B) Ortaya çıkmasında ekonomik kaygıların etkili olduğuna
E) Hırsızlık yapan bir gencin, suçu, kendisini işten çıkaran
C) Yarışmacıların sahip olması gereken özelliklere
işvereninin üzerine atması
D) Düzenlenme nedenine
E) İçerdiği spor dallarına

391. Duygusal zekâsı yüksek çocuklar yetiştirmeye niyetliys-


eniz, çocuğunuzun uzun süre televizyon izlemesine ve bil-
gisayar başında boş yere çokça zaman harcamasına 393. Itrîʼnin müziği “klasik” diye nitelendirilebilecek özellikler
engel olmalısınız. Dama ya da satranç oynama, kitap taşır. Onun, bütünüyle kendine özgü bir anlatımı, yapıt-
okuma, sanat tasarımları yapma gibi etkinliklerle zaman larının dengeli, oturmuş bir yapısı vardır. Dokunaklı yapıt-
geçirmek çocuğunuz için daha faydalı olacaktır. Unut- larında bile abartıdan, gereksiz süslemelerden kaçınmıştır.
mayın ki kitabın sayfalarına dokunmanın, top sahasında Cümleleri açık ve berraktır. Yapıtlarının ezgi yapısındaki
koşmanın, maket uçak yapmanın ya da örgü örmenin özellikleriyse sanatının ancak teknik bir inceleme
vereceği hazzı hiçbir sanal verici sağlayamaz. çerçevesinde değerlendirilebilecek başka bir yönüdür.
Bu parçadan çocuk yetiştirmeyle ilgili olarak aşağıdaki Hiçbir bestesinde alışılmış ezgi örneklerine rastlanmaz.
yargıların hangisine ulaşılamaz? Belli bir makamdaki yapıtı, başka bir bestecinin aynı
A) Çocuğun, zamanını daha keyifli geçirebilmesi için el be- makamdaki bir yapıtıyla karşılaştırıldığında, Itrîʼnin o
cerilerini kullanabileceği etkinliklerden yararlanılabilir. makamı çok farklı buluşlarla işlediği görülür.
B) Bilgisayar karşısında geçirilen uzun saatlerin çocuğa Bu parçaya göre Itrî ve yapıtlarıyla ilgili olarak aşağı-
fazla yararı yoktur. dakilerden hangisi söylenemez?
C) Yaratıcı düşünmeyi ön plana çıkaran etkinliklere önem
A) Yaptıkları tepkiyle karşılanmış ve birçok eleştiri almıştır.
verilmelidir.
B) Özgün nitelikler taşır.
D) Duygusal zekânın geliştirilmesinde anne ve babalara
C) Değerlendirmek için teknik bilgi gerekmektedir.
önemli görevler düşer.
D) Sözleri anlaşılır biçimdedir.
E) Kitle iletişim araçlarında çocuklara yönelik programlar
E) Diğer bestecilerden farklı teknikler kullanmıştır.
eğitici olmalıdır.

260

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

394. Sınıf içindeki öğretme-öğrenme etkinlikleri sırasında öğ- 396. Uzun bir serüvendir kâğıdın öyküsü. Papirüs tomarların-
renciler sürekli olarak uyarıcıların etkisi altındadır. Uyarı- dan başlayan ve günümüzde kullandığımız kâğıtlara kadar
cıların bir kısmı fiziksel ortamdan, bir kısmı öğretmenden, uzanan… Yazının bulunmasıyla kardeş, tüm kültürlerde bir
bir kısmı da çocuğun yaşantılarından kaynaklanır. Uyarı- misyoner... Kâğıdın yaşamınızdaki yerini bir düşünün. İlk
cıların, öğrencilerin dikkatini ders dışında bir şeye çekme- kez kalemle kâğıdın aşkına tanık olduğunuz an, yeni ba-
mesi için öğretmenlere önemli görevler düşmektedir. sılmış bir kitabın kokusu, en özel duygularınızı yazdığınız
Öğretmenin ses tonunu doğru kullanması, sınıf içinde do- ve yıllar sonra baktığınız o günlük… Kâğıt olmasaydı
laşması, soyut kavramları somutlaştırması, dersle ilgili yaşam ne kadar da eksik olurdu!
farklı materyaller kullanması, dersi oyunlaştırarak sunması Aşağıdakilerden hangisi, kâğıdın bu parçada sözü edi-
bunlardan birkaçıdır. Ayrıca öğretmen, önemli noktaları bir- len özelliklerinden biri değildir?
kaç kez yineleyerek öğrenmenin kalıcı olmasına da özen A) Bilgi aktarımında rol oynaması
göstermelidir. B) Kullanım alanlarının zamanla değişmesi
Bu parçada önerilen yöntemin amacı aşağıdakilerden C) Çeşitli gelişim aşamalarından geçmesi
hangisi olamaz? D) Güvenilir bir sırdaş olması
A) Dersi diğer uyarıcılardan daha etkin bir duruma getirme E) Yaşantılara tanıklık etmesi
B) Öğrencilerin derse ilgisini canlı tutma
C) Öğrenilenlerin kalıcı olmasını sağlama
D) Dersi öğrencilerin yönlendirmesine izin verme
E) Farklı duyulara seslenerek öğrenmeyi kolaylaştırma

397. Alzheimer, son yıllarda adını sıkça duyduğumuz bir


hastalık. Hastalık, beynin belirli bölgelerinde biriken pro-
teinlerin sinir hücrelerini hasara uğratarak birbirleriyle olan
bağlantılarının kopmasına ve sinir uyarılarının iletilmesini
395. Teknolojideki gelişmelerin hızının, bilim kurgu edebiyatını sağlayan bazı kimyasal maddelerin miktarını azaltarak
yaya bıraktığı günümüzde, hayal kurmayı ve kurdurmayı bilgi ve zihinsel becerilerin birer birer yitirilmesine neden
sevenlerin fantastiğe yönelmeleri doğal. Sinemacıların fan- olmaktadır. Çoğu kez yavaş yavaş oluşan unutkanlıklarla
tastiğe olan ilgisinin her geçen yıl artması türü daha po- başlar. Zaman içinde hastalar gündelik işlerini bile yapa-
püler hâle getiriyor. Her edebî türde olduğu gibi, bu türde maz hâle gelir. Henüz hastalığı durduran ya da iyileştiren
de nitelikli kitapların sayısı az. Hiç kuşku yok ki zamanla bir tedavi yöntemi bulunmasa da hastalığın belirtilerini be-
kötüler elendikçe, fantastik kurgu yapıtları arasından kla- lirli ölçülerde gidererek hastanın yaşam kalitesini yüksel-
sikleşecek yeni romanlar çıkacaktır. tecek kimi önlemler alı-nabilmektedir.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? Bu parçada alzheimerla ilgili olarak aşağıdakilerden
A) Fantastik romanla bilim kurgu roman farklı özellikler hangisine değinilmemiştir?
taşır. A) Beyne verdiği zararlara
B) Fantastik yapıtlar da zamanla kalıcı olacaktır. B) İlk belirtisinin ne olduğuna
C) Günümüz dünyasındaki teknolojik gelişmeler insanla- C) Tedavisinde gelinen aşamaya
rın öngörmediği biçimde gerçekleşmektedir. D) Günlük yaşamdaki etkilerine
D) İyi bir roman her yaştan insana seslenmelidir. E) En çok görüldüğü yaş grubuna
E) Son yıllarda fantastik filmlere olan ilgi artmaktadır.

261

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

398. Yıllar önce dondurma yiyebilmek için yalnızca yaz ay- 400. İki evi vardı Sait Faikʼin. Biri Adalar, özellikle Burgaz Ada,
larında kepenklerini açan mahalle dondurmacılarını bek- ötekiyse cadde ve sokaklarıyla bütün bir İstanbul. Aynı za-
lemek zorundaydık. Günümüzdeyse marketlerde değişik manda sokaktaki insanın kalbiydi onun evi. Ayrı bir yer,
tatları ve şık ambalajlarıyla yer alan rengârenk dondur- başka bir benlik aramadı. Sokakta nasıl olunursa öyleydi
malar, dört mevsim bu lezzeti tatma olanağı veriyor. Dok- her yerde. Sokaktaki herkesten farkı, bu büyük deneyimi
torlar, dondurmanın sanılanın aksine üst solunum yolu yazıyor olmasıydı. Türkiye insanı için de edebiyatı için de
enfeksiyonlarına neden olmadığını belirtiyorlar. Sağlık ku- yeni ve modern olan bu anlayışı aşkla, tutkuyla, şevkle,
rallarına uygun olarak hazırlandığı ve saklandığı sürece neşeyle yansıttı.
çocukların tüketmesinde herhangi bir sakınca olmadığını Bu parçaya dayanarak Sait Faikʼle ilgili olarak aşağı-
vurguluyorlar. Dondurmayla ilgili dikkat edilmesi gereken dakilerden hangisi söylenemez?
en önemli nokta eridikten sonra bir daha kesinlikle don- A) Alanında o güne kadar yapılmayanı yapmıştır.
durulmaması. Buna dikkat edilmezse ciddi besin zehirlen- B) Çevresinde gördüğü sıradan insanlarla kendini
melerine yol açabiliyor. özdeşleştirmiştir.
Bu parçada dondurmayla ilgili olarak aşağıdakilerden C) Yazar olarak kendini çevresinden soyutlamamıştır.
hangisine değinilmemiştir? D) İşini çok severek yapmıştır.
A) Piyasada çok çeşidinin olduğuna E) Dili ve anlatımıyla öykülerinde yetkinliğe ulaşmıştır.
B) Üretim ve saklama koşullarının önemli olduğuna
C) Sağlık açısından hangi yararları olduğuna
D) Tüketiminin mevsime bağlı olmadığına
E) Hakkında daha önce bilinenin yanlış olduğuna

399. Gazetelerdeki köşe yazıları giderek magazinciler tarafın-


dan yazılmaya başlandı. Bir zamanlar siyaset veya
ekonomi alanında yazı yazanlar bile magazine kayıyorlar.
Okunmak için bunun zorunlu olduğunu hissediyorlar. Bir 401. Ünlü bir fotoğraf sanatçısı, fotoğrafını çekeceği kişiyi ve
ömür vererek yazılan bilim kitapları en fazla bin tane sa- yaşam tarzını anlayabilmek için onunla diyalog kurmanın
tarken, kulaktan dolma bilgilerle, efsanelerle yazılan kita- ve söylemek istediklerini dinlemenin gerekli olduğunu be-
plar rekora koşuyor. Televizyonlarda dizi ve magazin lirtiyor. Bunun yanında sanatçı, fotoğraflarla birleştirdiği
haberleri yayınlamaktan belgesellere zaman kalmıyor. metinlerde her bir fotoğrafın ortaya çıkış sürecini anlatarak
“Dünyayı sarsan” haberler çabucak geçiştiriliyor, manken, kendi yorumlarıyla fotoğraf projesi hakkında çok yönlü
sarhoş sürücü, gecekondu yıkımı haberleri dakikalarca izlenimler yaratıyor. Fotoğraf karesi, edebî bir kompozisy-
onun anahtar sözcüğü gibi, her şeyi ifade ediyor, açığa
yayınlanıyor.
çıkarıyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılan durum-
Bu parçaya dayanarak, sanatçının fotoğraflarıyla ilgili
lardan biri değildir?
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Ciddi ve önemli konuların gerektiği kadar işlenmemesi
A) Her birinin bir öyküsünün olduğu
B) Köşe yazarlarının yazdıkları konuları değiştirmesi
B) Sanatçısının yorumlarını yansıttığı
C) Televizyonlarda sıradan olaylara fazla zaman ayrılması
C) Bir ön çalışma gerektirdiği
D) Yeterince bilimsel kitap yazılmaması
D) Fotoğraflanan kişilerin karakterlerini yansıttığı
E) Büyük emekler verilerek yazılan kitapların gereken il-
E) Fotoğraflanan kişilere fark ettirilmeden çekildiği
giyi görmemesi

262

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

402. Hayatımıza ilk girdiği dönemde otomobillere aşırı talep 404. Çok az şey bir masalın sözcükleri kadar büyülü olabilir.
oldu. Bunun nedeni, otomobilin günümüzdeki kadar statü Masallar, dinleyeni yeri göğü olmayan uzak diyarlara gö-
sembolü olmasından çok, at arabalarına kıyasla hızı ve türen bambaşka bir güce sahiptir. Yazılmasa da yıllardır
gücüyle sağladığı kolaylıklardı. Halktan gelen bu yoğun il- kulaktan kulağa aktarılır; anlatıcının sözcüklerinden çok
giyi değerlendiren Henry Ford, hızlı ve ucuz üretim olanağı dinleyicinin hayal gücüyle hareket eden görüntü ve figürler
sağlayan tek tip ve tek renkli T-Modelʼi üretti. taşır. Binlerce yıldır dağları aşar, ağlatır ya da güldürür, ne-
Bu parçada söz edilen dönemle ilgili aşağıdakilerden reden geldiğini unutarak anlatıldığı yerin geleneklerine ve
hangisi söylenemez? giysilerine bürünür.
A) Tüketicilerin alım güçlerinin otomobil alabilecek Bu parçaya dayanarak masallarla ilgili aşağıdaki yar-
düzeyde olduğu gılardan hangisine ulaşılamaz?
B) Otomobil sahibi olmanın kişiyi ayrıcalıklı kıldığı A) Nesilden nesile aktarılır.
C) Otomobilin, kişilerin yaşam koşullarını iyileştirdiği B) Etkileri dinleyicilerin hayal gücüne bağlı olarak değişir.
D) Otomobil üretiminin talebi karşılamada yetersiz kaldığı C) Anlatıldıkları yerin kültürüne uyarlanır.
E) Teknolojik ürünlerin gündelik hayatta yer aldığı D) Dinleyende oluşturduğu imgelem anlatıcıdakinden fark-
lıdır.
E) Yazarları ve ortaya çıktıkları yer bellidir.

405. Belli bir durumdan başlayarak sonlu sayıda adımda belli


bir sonucu elde etmenin yöntemini tarif eden iyi tanımlan-
mış kurallar kümesine algoritma denir. Algoritma bilgisa-
403. Uyku öncesinde anne tarafından söylenen ninnilerin be-
yar programcılığının temelidir. Mantığa dayalı bir düşünme
beği rahatlattığı, uyumayı kolaylaştırdığı bilinmektedir.
Bugün çok az anne, bebeğine ninni söylemektedir. Bir ve çözüm üretme metodudur. Algoritmalar özel durumlara
anne, bebeğine ninni kasetleri aldığını ve uyku öncesinde çözüm sunmaz. Genel çözümlerin işlem basamaklarını
bunları dinlettiğini söylemişti. Bir çocuk psikoloğu olarak içerir. İyi bir algoritma, en kısa zamanda işlem yapacak,
bu tür mekanik araçları faydalı bulmuyorum. Kasetteki ya- en az bellek kullanacak ve bilgisayar kaynaklarını en az
bancı ses ne kadar güzel olursa olsun, annenin sesindeki tüketecek biçimde oluşturulmalıdır. Problemin çözümü için
sevgiyi, şefkati ve sıcaklığı veremez. birden çok işlem basamağı ve sıralama yapılabilir. Ancak
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangi- işlem basamakları iyi belirlenmediğinde program çalışmaz,

sine ulaşılamaz? hata verir ya da sonuç hatalı olur.


Bu parçadan algoritmayla ilgili aşağıdaki sonuçlardan
A) Ninniler bebekleri sakinleştirmede yardımcı olmaktadır.
hangisine ulaşılamaz?
B) Bebekler annelerinin sesini ayırt edebilir.
C) Çocuklukta dinlenen ninniler daha sonra hatırlanmak- A) Bir işi gerçekleştirmek için yapılması gerekenleri içerir.
B) Farklı yöntemlerle doğruluğu sınanmalıdır.
tadır.
C) Belirli aşamaları olan işlerde kullanılabilir.
D) Bebekler, annelerinin yanında olduğunu hissetmelidir.
D) Bir problemle ilgili birden fazla çözüm yolu üretilebilir.
E) Annenin sevgisini hissetmesi bebeğin ruh sağlığı için
E) Zamanı ve kaynakları ekonomik kullanmayı sağlar.
önemlidir.

263

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

406. Ressam doğaya güvenir, elini ve gözünü doğanın buyru- 408. Üç bin adadan oluşan Japonyaʼnın neresinde, ne zaman,
ğuna teslim eder, yorumlanmış bir gerçeğe ulaşır, onu hangi ağacın çiçek açtığını bütün Japonlar ezbere biliyor.
süzüp yansıtır. Bu tutum, ana çizgilere ve öze bir yöneliş- Düğünler, tatiller, geziler mevsimlere, doğa hareketlerine
tir. Gözün gördüğü, elin çizdiği, dış dünya, iç dünya der- göre düzenleniyor. Japonların doğa tutkusu dinden fark-
ken ne biri ne öteki, öyle bir sarhoşluk ki bu, başkasına sız. Zaten ülkedeki en yaygın din olan Şinto “Tanrıların
benzemez. Çizmek yani “elle görmek” yöntemi, bir disip- Yolu” demek ve bu yol doğadan geçiyor. Bu yolu izlemenin
lin... “El görür mü?” diyeceksiniz. Görür. Bu yöntemin bir ön koşulu var: Doğaya saygılı olmak… İnsan da doğa-
perde perde, kat kat durakları vardır. Hatta kimileri bütün nın bir parçası olduğuna göre insana da saygı kaçınılmaz
bedeniyle görür. Hangi sanat akımından olursa olsun do- oluyor böylece.
ğayla karşı karşıyadır sanatçı. Onu izler, çizer.
Bu parçaya dayanarak Japonyaʼyla ilgili aşağıdaki yar-
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangi-
gılardan hangisine ulaşılamaz?
sine ulaşılamaz?
A) Doğa sevgisinin dinle yakın ilişkisi vardır.
A) Doğayı konu alan resimler izleyicilerde benzer duygu-
B) Günlük yaşamın planlanmasında doğa dikkate alınır.
lar uyandırır.
C) İnsanlar doğa olayları hakkında bilgi sahibidir.
B) Resim, doğa ile ressamın iç dünyasının sentezinden
D) İnsana verilen değer, doğaya verilen değerden kay-
ortaya çıkan yeni bir gerçekliktir.
naklanır.
C) Nesneler tuvale yansıtılırken olduğundan farklı resme-
E) Doğa olaylarıyla ilgili bilimsel araştırmalar yapılmakta-
dilebilir.
dır.
D) Ressam, resim yaparken farklı bir ruh hâline girer.
E) Ortaya çıkan yapıtlar birbirinden farklı olsa bile her
resim konusunu doğadan alır.

409. Bilim dünyasının 1841 yılında tanıdığı Anadolu yaban ko-


407. Son günlerde çok okunan bu yazarın ilk yazılarını hatırlı- yunu, bugünkü evcil koyunun atası olarak kabul edilen beş
yorum. Yazma ediminin gizlerini öğrenmeye yönelik de- yabanıl koyun türünden biridir. Yalnızca Anadoluʼda yaşa-
yişler, arayışlar, bir tür kanat alıştırması. “Kanat alıştırması” yan bu türün erkekleri 45-75 kg, dişileri 35-50 kg ağırlığın-
diyorum ama, şunu hemen söylemeliyim ki belirli bir dadır. Sarımsı kahverengi postlarının rengi, kış aylarında
düzeyi, dil tadını içinde barındıran yazılardı onlar. İçlerinde daha da koyulaşır. Erkeklerin yaklaşık dört aylıkken çık-
konu sapmalarının, bilgi yığınlarının altında ezilenler de maya başlayan boynuzlarına her yıl yeni bir yaş halkası
yok değildi. Böyleyken, okuyanı kendine bağlayan bir yan- eklenir. Hayvan yaşlandıkça boynuz büyür ve geriye doğru
ları vardı yine de. kıvrılır; halkalarsa silikleşir.
Bu parçaya dayanarak, sözü edilen yazarın ilk yazıla- Bu parçada, Anadolu yaban koyunuyla ilgili olarak
rıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? aşağıdakilerden hangisi hakkında bilgi yoktur?
A) İyi yazmaya yönelik çabaların ürünleridir. A) Yaşadığı yer
B) Gelecekte iyi bir yazar olabileceğinin işaretleri vardır. B) Fiziksel özellikleri
C) Konular, belli olaylarla sınırlı kalmıştır. C) Dişisiyle erkeği arasındaki farklar
D) Konu bütünlüğünden uzak olanları vardır. D) Beslenme biçimleri
E) Okurların ilgisini çekmiştir. E) Evcil koyunla akrabalığı

264

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

410. Dilin iyi kullanılması eksiksiz bir iletişim için gerekli. Kural- 412. Karşılıklı konuşmanın yerini internette “çetleşme” alırken
lara uymadan, sınırlı sayıda sözcükle kendilerini ifade et- insan ilişkileri de şakalar da dil de alabildiğine değişti.
meye çalışanların güzel ve etkili konuşamayacağı bir Komşuma sabah koşusunda bana eşlik etmesini teklif et-
gerçek. İlk başta olayı anlatmaya yeterli gibi görünen bir tiğimde “Teşekkür ederim, almayayım!” diye cevap ver-
cümle, üzerinde düşünüldüğünde çok farklı anlamlar taşı- mişti. Benim ona bir şey ikram ettiğim yoktu. Meğer “Ben
yor olabilir. bu işi yapmak istemiyorum, yapmayacağım.” demek isti-
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada değinilen du- yormuş. Ben ortaya çıkıvermiş bu yeni anlama şaşarken
rumlardan biri değildir? komşum da bana şaşmış “Siz böyle söylemez misiniz?”
A) Kişiler arasındaki iletişimde eksiklikler olması demişti. O hafta gazetelerin eklerinde bazı köşe yazarları-
B) Birden fazla anlama gelecek ifadelerin kullanılması nın da dili bu şekilde kullandığını görünce, iletişim dersinde
C) Dille ilgili çalışmaların yetersiz olması yazı dilinin “teklifsiz konuşma dili”nden uzak kalması ge-
D) Az sayıda sözcükle konuşulması rektiği konusunu daha çok vurgulamaya karar verdim.
E) Dilin yanlış kullanılması Bu parçada aşağıdaki görüşlerden hangisini destek-
leyen bir durumdan söz edilmemiştir?
A) İletişim biçimindeki değişikliklerin dil üzerinde doğrudan
etkisi olmaktadır.
B) Toplumda yaygın olarak kullanılan dil yanlışları za-
manla doğru olarak algılanmaktadır.
C) Dilin kurallarına bağlı kalınmadığında iletişim sorunları
ortaya çıkabilir.
D) Yüz yüze iletişimde konuşma kadar vücut hareketleri
ve mimikler de önemlidir.
E) Hayatını yazarak kazanan kişiler arasından dili özen-
siz kullananlar çıkabilir.

411. Çocukken öyküler okuduğumda yalnızca hoş zaman ge- 413. Almanyaʼnın dört bir yanında yer alan spor derneklerinde
çirmekle kalmıyor, birçok konuda yeni şeyler de öğreniyor, çocuklardan emeklilere kadar birçok kişi sporun tadını çı-
kendimi geliştiriyordum. Hele okuduklarım arasında dili ve karıyor. Sporun olduğu yerde, konuşulan dilin ne olduğu-
biçemi çok güçlü olan yazarların elinden çıkma öyle öy- nun da önemi kalmıyor. Birçok spor derneğinde,
küler vardı ki bunları okudukça giderek heyecanlanıyor, Almanyaʼya yerleşen yabancıların yanı sıra zihinsel ya da
uyumayı unutuyor, kendimi bir sonraki öyküyü okumaya bedensel engelleri olan insanların uyumu için de çaba har-
kaptırıyordum. canıyor.

Bu sözlere dayanarak, bunları söyleyen kişiyle ilgili Bu parçaya dayanarak aşağıdaki sonuçlardan hangi-
aşağıdaki bilgilerden hangisine ulaşılamaz? sine ulaşılamaz?

A) Öykü okumaktan mutlu olmuştur. A) Almanyaʼya yerleşen kimi yabancıların uyum sorunu
B) Okuduklarından yararlanabilmiştir. yaşadığı
C) İyi bir öykünün ayrımına varabilmektedir. B) Spor derneklerinin Alman hükümetince desteklendiği
D) Farklı yazarlardan öyküler okumuştur. C) Spor derneklerinin Almanyaʼda yaygın olduğu
E) Öykü okuma alışkanlığını bugün de sürdürmektedir. D) Sporun farklı kültürler arasında ortak bir dil oluşturduğu
E) Spor derneklerinde her yaşa uygun sporun yapılabildiği

265

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

414. “Tel sarar yavrum, tel sarar.” gibi basit tekerlemelerin ço- 416. Bakarsınız sıradan bir insandır. Yükseköğrenim
cukların gelişiminde önemli bir rolü olduğunu düşünmüş görmemiş, doktora yapmamış, yurt dışında yaşa-
müydünüz? Küçük tekerlemeleri çocukla birlikte tekrarla- mamış, dünyayı dolaşmamıştır. Ama yaşama
mak, tekerlemeyi çocuğun bütün vücuduyla katılacağı bir bakışına, olaylara yaklaşımına, bilgisine, görgüsüne,
serüvene dönüştürmek anne babaların elinde. Çocuklarla
değerlendirmelerine hayran kalırsınız; gerçek bir ay-
bu neşeli yolla kurulan ilişki, onların gelecekte edinmeleri
dındır. Bağnazlıktan uzak, düşüncelere saygılı, irdele-
gereken bilgi ve davranışların temelini atıyor.
meyi, tartışmayı, değerlendirmeyi, paylaşmayı bilen,
Bu parçada çocuğun, anne babasıyla birlikte teker-
toplumsal konulara kişisel çıkarları açısından bak-
leme söylemesiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangi-
mayan, insanlara sevgiyle, anlayışla yönelen bir
sine değinilmemiştir?
insan...
A) Anne babayla ilişkisini güçlendirdiği
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edilen
B) Eğlenceli bir etkinlik olduğu
kişinin özelliklerinden biri değildir?
C) Fiziksel hareketlerle birlikte gerçekleştirildiği
D) İlerideki öğrenmelerini kolaylaştırabileceği
A) Kimseyi kırmamak için, tartışmaktan kaçınan

E) Söz dağarcığının genişlemesine katkıda bulunduğu B) Çevresindekilerce beğenilip sevilen


C) Bilgilerini ve birikimini başkalarına aktaran
D) Eski ve tutucu düşüncelere bağlı kalmayan
E) Başkalarının görüşlerine karşı hoşgörülü olan

415. Japonyaʼda 19. yüzyılda, kutsal olarak görülen dağlar ka-


dınlara yasakmış. O dönemde madenciler dağ tanrıçaları-
nın, yanlarına başka kadınların gelmesini istemediklerine,
aksi halde kıskanıp tünellerin çökmesine neden olacakla- 417. Resim yaparken kendime sorduğum tek bir soru
rına inanırlarmış. İşin ilginci, bu yasağın 1948 tarihli Ça- vardır: “Bunu da yaptım peki ya bundan sonra?” sürekli
lışma Yasasıʼnda da yerini koruması. Bu yasak, Japon kendimle yarışırım. “Ben ne kadar iyi bir ressamım.”
hükümetinin aldığı bir kararla, iş yaşamında fırsat eşitliği il- dediğim zaman tükendim demektir. Her resmimin bir
kesine aykırı olduğu gerekçesiyle geçtiğimiz yıl kaldırıldı.
hikâyesi var, canım istedi de yaptım diye bir şeyi kabul
Artık Japon kadınlarının maden ve tünellerde çalışmasına
edemem. Oturur düşünürüm, zihnimde planlarım,
izin veriliyor.
ondan sonra tuvale aktarırım ve resim ortaya çıkar. Bir
Bu parçaya dayanarak, Japonyaʼyla ilgili aşağıdaki
resim bir defa yapılır, aynısını yapmak benim için
yargılardan hangisine ulaşılamaz?
mümkün değil.
A) Sosyal yaşamdaki bazı değişimler zaman almıştır.
Böyle diyen bir sanatçı için aşağıdakilerden
B) İş yaşamının kuralları yasalarla belirlenmektedir.
hangisi söylenemez?
C) Maden ve tünellerde kadın işçi çalıştırma zorunlu-
A) Ürettikleriyle yetinmediği
luğu vardır.
B) Yapacaklarını önceden tasarladığı
D) Kadınların çalışabilecekleri alanlar genişlemekte-
C) Kendini yinelemediği
dir.
D) Kendince bir çalışma yöntemi olduğu
E) Geçmişte yapılmış bazı yasal düzenlemelerde ina-
E) Hiçbir akıma bağlanamadığı
nışlar etkili olmuştur.

266

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

418. Fotoğraf çekme üzerine değişik görüşler ve düşünceler 420.Roman tekniğine bütünüyle hâkim. Yapıtlarının her bi-
vardır. Söz gelimi bir fotoğrafçı fotoğrafın belgesel rinde farklı anlatım biçimlerini anımsatan bir havanın ol-
değil, sanatsal, sezgisel ve şiirsel yanlarının olduğunu ması, çevirmen olarak işimi güçleştirdi. Dilinin
söylüyor. Bir başkasıyla fotoğrafın, dünyamızın hem zenginliğini yansıtabilmek için, İtalyanca gibi zengin bir
görsel hem de düşünsel iz düşümü olduğunu belirtiyor. dilde bile güçlükle karşılaştım. Ama çeviri sırasında kar-
Bu açılardan bakıldığında fotoğraf çekerken neyi an-
şıma çıkan sorunları çözmeme yardım ettiğini, bana
latmak istiyor ve ne hissediyorsak ona bakan da aynı
önerilerde bulunduğunu söyleyerek çevirmenlere ne
şeyleri hissetmeli. Bunu yaparken ışık bize yardımcı
kadar değer verdiğini de belirtmek isterim.
olacaktır. Örneğin şu gördüğünüz deniz manzarasını
çekerken sadeliği, sessizliği anlatmaya çalıştım. İste- Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen ya-
dim ki insanlar bu fotoğrafa bakarken kendini ora- zarın bir özelliği değildir?
daymış gibi hissetsin, biraz rahatlasın. Bu fotoğrafı A) Anlatımda çeşitliliği önemseme
çekerken akşam ışığı bana gereken desteği verdi. Siz
de önceden düşünün, çerçeveleme yaparken görün- B) Çevirmenlere yol gösterme
tünün, düşündüklerinizi yansıtması için çaba harcayın. C) Başkalarına benzememeye çalışma
Bu parçadan fotoğrafçılıkla ilgili olarak aşağıdaki- D) Romanı oluşturan ögeleri ustaca kullanma
lerin hangisi çıkarılamaz?
E) Dilin olanaklarından yararlanabilme
A) İşlevsellik açısından farklı boyutları olduğu
B) Yararlanılan ve göz önünde bulundurulan temel
etkenin ne olduğu
C) Görüntülerin, algılayışımızın bir yansıması olduğu
D) Yaşamın birbirini izleyen evrelerine tanıklık ettiği
E) Görüntüyü saptamanın incelikli bir iş olduğu

419.Roman, okurlarına birtakım incelikler, alışkanlıklar ka-


zandırır. Okur, romandaki duymaya alışkın olmadığımız
seslere kulak verirken okurların en yalnızıdır. Aileden, 421.Öfkeye kapıldığınızda öfkenizi ya bağırıp çağırarak
arkadaşlardan, gündelik uğraşlardan, her şeyden ve çevrenize yansıtacaksınız ya da kendinizi frenleyerek
herkesten birkaç saatliğine de olsa uzaklaşarak kendi bastıracaksınız ve gülümsemeyi sürdüreceksiniz. Ça-
içine çekilir kişi bir kitabı okurken. Hele ki sarmışsa oku- lışmalar, her iki yaklaşımın da sağlık açısından zararlı
duğu roman, okurun gözü başka kimseyi görmez. Bu olduğunu gösteriyor. Öyleyse ne yapmalı? Öfkenizi ser-
yanıyla bir “sırdaşlık”tır insanın sevdiği bir romanı okur- best bırakmalısınız ama kontrollü olarak. Bu nasıl ola-
ken hissettiği. Okurlar bu sırra ortak olmak için roman- cak? Sorunu belirleyip onu akılcı bir çözüme
daki herkese zihinlerinin ve yüreklerinin kapılarını açık kavuşturmayı deneyerek... Örneğin birisine sinirlendiy-
tutmuşlardır. seniz onunla kararlı olarak ama saldırgan olmayan bir
Bu parçada roman okumayla ilgili olarak aşağıda- tarzda konuşmalısınız. Ya da sizi ne öfkelendiriyorsa
kilerin hangisinden söz edilmemiştir? olanağı varsa buna hazırlıklı olmak, daha iyisi ondan
A) Yaşamda ayrımına varılamayan gerçekleri sezdir- uzak durmak, doğru bir yol olarak öneriliyor.
diğinden Bu parçada, öfkelenmeyle ilgili olarak önerilenler
B) Okurun kendini daha iyi tanımasına olanak sağla- arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
dığından A) Bir daha oluşmaması için önlem almak
C) Beğenilen bir romanın okur üzerindeki etkisinden B) Yaratan kişiyle sakin ama kesin bir tavırla konuş-
D) Romanı gereği gibi anlayabilmek için çaba sarf mak
edildiğinden C) Öfkesini denetimli olarak dışa vurmak
E) Okurun kendini yeni bir dünyanın içinde bulduğun- D) Ortaya çıktığında yapılacakları belirlemek
dan E) Hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışmak

267

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

422. Bugün çoğu yazarımız günlük deyince yalnızca kişisel 424. Onun öykü serüvenine baktığımızda, öykülerinin yük-
duygularını yazmayı anlıyor, çağına tanıklık etmek yer- selen değil, düşen bir başarı grafiği izlediğini görürüz.
ine. Oysa günlükler, edebî bir tür olmanın dışında hem İlk öykülerindeki yoğun şiirsel dil, sonrakilerde tümüyle
yazarların edebî duruşlarını hem de tanıklık ettikleri konuşma diline dönüşür. Son iki kitabı, usta bir
dönemi anlamamızın birincil araçlarındandır. Buna öykücünün elinden çıkmış, sıradan öyküler içerir. Artık

göre, özellikle genç yazarlarımızın dikkatle okuması özgünlük arayışları, yazma sıkıntısına dönüşmüştür. O
da yazma serüvenini öyküleştirir. Sonuçta yazma
gereken yapıtlardır günlükler. Günlük tutmanın kültürel
sıkıntısı ve özgünlük arayışları, öykünün kendisi ol-
bir alışkanlık olarak toplumumuzda yeterince yer edin-
maya başlar. Bu kurgu ve mekaniklik ise öykülerdeki
memiş olması, edebiyatımızda bu türün zayıf
sıcaklığı, içtenliği örter.
kalmasına neden olmuştur.
Aşağıdakilerden hangisi, parçada konuşan kişinin,
Bu parçada günlüklerle ilgili olarak aşağıdakilerin
sözünü ettiği yazarla ilgili görüşleri arasında yer
hangisine değinilmemiştir?
almaz?
A) Yalnızca yazarın yaşamını yansıtmasının yanlış A) Öykülerinin niteliğinde zamanla zayıflama olduğu
olduğuna görülmektedir.
B) Yazmaya yeni başlayanlar için yararlı bilgiler B) Sanatındaki başarısı, çalışmalarının verimli
içerdiğine olduğunun göstergesidir.
C) Özel yaşama ilişkin olanların, okurun ilgisini C) Kimi öyküleri yetkin bir yazardan beklenmeyecek
çekmediğine kadar basittir.
D) Çok yazılan bir tür olmadığı için gelişmediğine D) Başka yazarlara benzememe gayreti, onu yenilik
E) Yaşanılan dönemle ilgili bilgiler içerdiğine yaratma çabasına yöneltmiştir.
E) Öykücülüğünün ikinci döneminde kendi yaşamın-
dan esinlenmiştir.

425. Günlükler, yazan kişinin hem kendisiyle hem yaşadığı


dönemle hem de o günlükleri okuyacak olanlarla kur-
423. Büyük ozanımız Cahit Sıtkı Tarancıʼnın aynı zamanda
duğu içtenlikli bir diyalogdur. Bu yazarımız da günlük-
bir öykücü olduğunu biliyor musunuz? Hemen be-
lerinde her şeyi olduğu gibi yazıyor. Düş kırıklıklarını,
lirteyim, öykü yazarı olarak bir Oktay Akbal ya da
öfkelerini, sevinçlerini, karşılaştığı ilginç olayları ve kişi-
Orhan Kemal değildir. Ama kendine özgü bir biçemi,
leri anlatırken “kendisini kendisi yapan” süreci de
kendine özgü bir kurgu yaklaşımı, kendine özgü bir an-
bizimle paylaşıyor: sevdiği kahvehaneler, girdiği
latı evreni olan özgün bir öykücü olduğu da kuşku gö-
polemikler, evin akan damı, hakkında yazılanlarla ilgili
türmez bence. “Gün Eksilmesin Penceremden”de yer
kişisel yorumları, gördüğü rüyalar, her şey… Bu gün-
alan kırk üç öykünün en az dörtte üçü tanıklık etmek-
lükleri okurken zaman zaman gülmekten katılıyor-
tedir buna.
sunuz zaman zaman da onunla birlikte ağlıyor,
Bu parçaya göre Cahit Sıtkı Tarancı ve öyküleriyle
birilerine kızıyorsunuz.
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağı-
A) Kendinden önceki sanatçıları, izlemeye değer bul-
dakilerden hangisi söylenemez?
madığı
A) Günlük yaşamın çeşitli ayrıntılarına yer verdiği
B) Başkalarından farklı bir anlatım biçimi olduğu
B) Kişiliğini biçimlendiren etkenlere değindiği
C) Çoğunun benzer nitelikler taşıdığı
C) Düşüncelerini içinden geldiği gibi anlattığı
D) Kimi yazarlar kadar yetkin olmadığı
D) Anlattıklarıyla okurlarını etkilediği
E) Öykülerini yapılandırırken değişik bir yol izlediği
E) Yaşamının akışını değiştirmeye çalıştığı

268

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

426. Bu şairimizin büyük bir titizlikle yazdığı şiirleri giderek 428. Bu şairimizin hiç unutamadığım özellikleri alçakgönül-
yetkinleşip olgunlaşıyor. Her kitabı bir öncekini aşıyor, lülüğü ve hoşgörüsüydü. Edebiyatla uğraşmanın
derinleştiriyor, bütünlüyor. Okurun duyarlığını sürekli çalışmak olduğunu düşünürdü̈. Bazen ben
geliştiriyor. Böylece çağının, toprağının, insanının birinin şairliğini beğenmediğimi söylesem, “Söylenme,
tarihi oluyor onun şiiri. Sessiz, usul usul akan, kişisel yıllardır şiir yazar o. On tane bile iyi dizesi olsa, birini
ve toplumsal bir tarih. şair olarak nitelemek için yeterlidir bu.” derdi.
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edilen Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden
sanatçının yazdığı şiirlerin bir özelliği değildir? hangisiyle nitelendirilemez?
A) Zaman içinde gelişme A) Emeğe saygı duyan
B) İnsanı, yaşadığı dönemin havası içinde yansıtma B) Kendini olduğundan aşağı gösteren
C) Özenle oluşturulma C) Yeterince tanınmamış olan
D) Değişik konuları işleme D) İyimser olan
E) Okuyanın sezme ve anlama gücünü etkileme E) Anlayışlı davranan

427. “Mükemmel”in peşine düşmüş her birey için yaşam


zordur. Böyle bir tutum içinde olanlar, kendi yaşamını
ve çevresindekilerin yaşamını zorlaştırır. Çünkü onlar
bir tür ulaşılmazın peşine düşmüşlerdir. Bunun için,
ulaşma aşaması onlara keyif verir, onun uğruna 429. O benim yalnızca sevdiğim, beğendiğim bir şair değil,

mücadele etmekten zevk alırlar. Divan edebiyatı şair- en yakın dostumdu. Kırklı yıllardan doksanlı yıllara

leri gibi, sevgili değildir onların derdi, sevgiliye kadar süren bir dostluk… Şiirlerinde her zaman canlı,

kavuşma yolunda çektikleri cefadır. hareketli, coşkulu… Her zaman yeni duyarlıklar

Bu parçaya göre kusursuzu arayanlarla ilgili olarak arayan… Belki, çok yazmayan ama her dizesi ışık

aşağıdakilerin hangisi söylenemez? veren, insanın içine işleyen, etkin, kalıcı…


A) Her yönden yetkinliğe erişmeleri uzun zaman alır. Bu parçada sözü edilen sanatçı ve şiirleri aşağı-
B) Kusursuzu ararken, yaşamı güçleştirirler. dakilerden hangisiyle nitelendirilemez?
C) Kusursuzu arayanlar, yakınındakilere de sıkıntı ve- A) Heyecan veren
rirler. B) Okurun tepkilerini önemseyen
D) Kusursuzu bulmaları neredeyse olanaksızdır. C) Duygusal nitelikler barındıran
E) Amaca ulaşmaktan çok, harcadıkları çabayı önem- D) Uzun süre unutulmayan
serler. E) Yol gösteren

269

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

430.Bu resim sergisini gezerken gördüğüm her tablodan an- 432.Okunacak o kadar çok şey, görülecek o kadar çok yer
latılmaz bir tat aldım. Bir şiir okuyan, bir ezgi dinleyen var ki çalışırken, onlara ayırmam gereken zamanı kul-
insan neler duyar, neler düşünürse ben de onları duy- lanarak kendime haksızlık ediyormuşum gibi geliyor.
dum, onları düşündüm. Tabloların bazılarında biçimle Çünkü genel yayın yönetmenliği, bir sürü ayrıntı demek.
renkler arasında uyum, bazılarında da daha nice yıllar Çalışanların sorunlarıyla ilgilenmek demek. “Bana ne!”
sürecek olan bir çekişme var. Ben bu tür tablolarda bi- diyerek genel yayın yönetmenliği yapılamaz. Çalışan-
çimin her zaman için önde olması gerektiğini düşünüyo- ların ailelerinin dertleri bile senin dertlerin oluyor. Sonra
rum. Rengin en baştan çıkarıcı, en güzel kullanılmış bir sürü iş var, onlara da eğilmek gerek. Haberi kaç
olduğu bir tabloda bile… sütunda verelim? Promosyon olarak ne verelim? Bun-
Bu parçaya göre, sergideki resimleri gören kişinin lar, benim bundan sonraki yaşamımda oturup da uğ-
düşünceleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi raşmak istemediğim şeyler. Çünkü okumak istediğim
söylenemez? kitaplar, görmek istediğim filmler, tiyatrolar, gitmek iste-
diğim yerler, sohbetine doyamadığım dostlar ve yaşa-
A) Renklerle, istenenin gereği gibi anlatılamadığına
yacağım sevgim var.
inanmaktadır.
Bu sözleri söyleyen kişiyle ilgili olarak aşağıdaki-
B) Resimlerin kişide estetik hazlar uyandırdığını
lerden hangisi söylenemez?
düşünmektedir.
A) Kendi işiyle ilgili birtakım kararlar alması gerektiğini
C) Renklerden çok biçime önem verdiğini belirtmek-
düşünmektedir.
tedir.
B) Ömrünün kalan bölümünde dilediği şeyleri yapmak
D) Çeşitli sanat dallarının kişide benzer etkiler yarat-
istemektedir.
tığına inanmaktadır.
C) Ağır yaşam koşulları nedeniyle çok yorulduğundan
E) Tabloların farklı nitelikler taşıdığını düşünmektedir.
yakınmaktadır.
D) İş yaşamının özel yaşamı engellediğinden söz et-
mektedir.
E) Birlikte çalıştığı kişilerin sorunlarıyla ilgilenmek zo-
runda olduğunun farkındadır.

431. Gazetecilikte kimi kurallar vardır: dürüst olmak, dost-


larınla ya da başkalarıyla olan ilişkilerini yazıya yan-
sıtmamak, soracağın soruların nerede başlayıp nerede 433.Hâlâ dolmakalemle yazıyorum. Defalarca yazdıktan
biteceğini bilmek… Bunları öğrenmeden yazdığın sonra, artık bu sayfa oldu, dediğimde bilgisayara akta-
yazılar, bana göre, gazetecilikle bağdaşmaz. Ben rıyorum. Her gün aksatmadan çalışıyorum. Ne var ki
kimse için, yazmasın, demiyorum. Ama gazeteciliğe elimden çok iş çıkmıyor. Hastalık derecesindeki hassa-
hevesli misin, öyleyse işin mutfağına gir; biraz araştır, siyetlerim yüzünden oldukça yavaş yazıyorum.
oku, bu mesleğin inceliklerini öğren. Bu sözleri söyleyen sanatçı aşağıdakilerden hangi-
Bu parçada gazetecilik yapacaklara önerilenler siyle nitelendirilemez?
arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Kendine özgü bir çalışma yöntemi olan
A) Özel yaşamın gizliliğini korumak B) Yazdıklarını yayımlamaktan kaçınan
B) Mesleğine özgü temel bilgileri edinmek C) Titiz çalışan
C) Doğruluktan ayrılmamak
D) Belli bir iş disiplini olan
D) Haberleri hazırlarken seçici davranmak
E) Az ve öz üreten
E) Neyi, hangi amaçla yazacağını önceden belirlemek

270

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

434. Dil, insanın en temel gereksinimlerinden biri olan 436.Öykünme (taklit), sanatçının çıraklık döneminde gerekli
iletişimi sağlar. Dilin, söze dönüşebilmesi, onun doğal bir şeydir. Çalışmaları ürüne dönüştürülmüş olsun ol-
bir biçimde öğrenilmesini zorunlu kılar. Dile yatkınlık, masın, her sanatçı, her edebiyatçı böyle bir süreçten
geçmiştir. Denilebilir ki öykünme imrenmenin bir ileri
genetik bir özellik olmasına karşın, gerçekleşmesi kül-
aşamasıdır. İmrenme sanatçı olmaya, öykünme de
türel bir süreci, daha doğrusu bir öğrenme sürecini
sanat üretmeye yöneltir insanı. Sonrasında ya vazge-
gerektirir. İşte dilbilim, insana özgü dil yetisiyle, bu çer insan öykünmeden ya da inat eder, sürdürür.
yetinin farklılaşmasından kaynaklanan dilleri, bunların Sürdürenler gün gelir yapılmış bir şeyi yeniden yapma-
zaman içinde uğradıkları değişimleri ve işleyiş biçim- nın anlamsız olduğunu fark eder. Özgün olanı, yani
lerini inceleyen bir bilim dalıdır. farklı olanı veya daha iyisini yapmaya koyulursa ama-
Bu parçada dille ilgili olarak aşağıdakilerin hangi- cına ulaşır; ama öykünmeye devam ederse o bir sa-
natçı olmaz bir zanaatçı olur, o kadar.
sine değinilmemiştir?
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarıla-
A) İnsanlar arası ilişkilerde rolünün olduğuna
maz?
B) Gelişiminin neye bağlı olduğuna A) Her sanatçı başkalarını örnek alarak yetişir.
C) Söze dökülmesinde neye gereksinim duyulduğuna B) Başarıya giden yol, çabalarını sabırla sürdürmek-
D) Bilim olarak hangi konuları ele aldığına ten geçer.
E) Değişmesi güç bir kurallar dizgesi oluşturduğuna C) Sanatta başkalarına özenme bir alışkanlık duru-
muna dönüştürülmemelidir.
D) Başarılı bir sanatçı, gözleme ve araştırmaya önce-
lik vermelidir.
E) Var olan sanat eserlerinin benzerlerini üretenler
gerçek bir sanatçı sayılmazlar.
435.Bilimsel bilginin uygarlığın temelini oluşturduğu
günümüzde, yabancı dilin önemi görmezlikten geline-
mez. İyi temellendirilmiş bir Türkçeyle desteklenen
ikinci, üçüncü bir dil öğrenme, yeni dünyalara kapımızı
437.Okumak, “Peki ya böyle olsaydı?”dan yola çıkılarak ya-
aralayacak; bilgiye, bilime ulaşmamızı kolaylaştıracak-
pılan bir zihin güçlendirme, ruh tazeleme etkinliğidir.
tır. Öte yandan, yabancı dil öğreniminde sözlüklerin ayrı
Aynı zamanda başka bir benliği tanımak, onunla aynı
bir yeri vardır. Sözlükler salt sözcüklerin sıralandığı ki-
taplar değildir. Onlarda aranan başka özellikler de var- yöne gitmektir. Okurken, okunan metinle okur arasında
dır. Kullanımdaki yabancı dil sözlüklerinin eksikleri duygusal bir bağ oluşur. Okumaya kendini kaptıran
arasında Türkçe açıklamalarındaki özensizlik başta gel- okur, kendi benliğinden çıkıp okuduğu karakterin
mektedir. Açıklamalar, Osmanlıca denilen Arapça, dünyasında bir yere yerleşir, bir rüya gibi. Bu garip ger-
Farsça karışımı sözcüklerle yapıldığından onları anla- çeklikle neyin ne olduğu, yaşamın ve insanın bütün kar-
mak için çoğu kez ayrı bir Türkçe sözlüğe gerek duyul- maşıklığı, bilinmezliği sanki daha kolay anlaşılır.
maktadır. Yaşam, okurun karşısına daha önce hiç görünmediği
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı bir biçimde çıkar ve okurun bir daha onu öyle görebilme
yoktur? olanağı yoktur.
A) Sözlük kullanılmadan yabancı dil niçin öğrenile- Bu parçadan okumayla ilgili olarak aşağıdaki
mez? yargıların hangisi çıkarılamaz?
B) Yabancı dil öğrenmenin sağlayacağı yararlar ne- A) İnsana değişik bakış açıları kazandırır.
lerdir? B) Okurun hiç düşünemeyeceği farklı durumlarla kar-
C) Türkçe sözlükler, yetersiz yabancı dil sözlüklerine şılaşmasını sağlar.
nasıl yardımcı olmaktadır? C) Sorunlarımızı çözmenin en etkili yoludur.
D) Yabancı dil sözlükleri hangi bakımdan eleştirilmek- D) Yaşamı ve başkalarını daha iyi tanımamıza yar-
tedir? dımcı olur.
E) Günümüz uygarlığının temel dayanağı nedir? E) Okur, okuduğu kitapların kişileriyle özdeşleşir.

271

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

438.Doğru beslenme, aslında basit bir matematik proble- 440. Elzie Crisler Segar tarafından yaratılan bir çizgi roman
midir. Ama her bünye için ayrı toplamalar ve çıkarmalar kahramanı olan Temel Reis, alışılanın aksine “halktan
yapılması gerekir. Uzmanlar: “En iyi beslenme yöntemi, biri”, sıradan bir denizci. En belirgin özelliği, ıspanak
yaşamı en az kaloriyle sürdürmektir.” diyor ve hemen yiyerek güçlenmesi ve kötülerle, zorluklarla başa çık-
ardından ekliyorlar: “Ama herkesin kendine göre bir ʻen
ması. Konserve kutusunu tek eliyle sıkıp içindeki ıs-
az kalori eşiğiʼ yani bir gereksinim sınırı vardır. Bu sını-
panağı bir hamlede ağzına attığında kazandığı güçle
rın altına düşmemek gerekir. Kas, kemik, organ hatta
biricik sevgilisi Safinazʼı Kabasakalʼın elinden kurtarır.
gerekli oranda yağ dokusunu koruyacak biçimde, en
Bu arada Temel Reis ile Safinaz arasında siyah beyaz
düşük miktara yakın ölçüde besin tüketerek yaşamak
gerekiyor. İşte bunu başardığınızda ömrünüz uzuyor. filmlerdeki gibi bir aşk olduğunu unutmamak gerek.
Eski bir arkadaşınızla karşılaştığınızda arkadaşınızın Âşıklar ayrılsalar da sonunda hep kavuşurlar.
çok sağlıklı ve iyi göründüğünüzü söylemesi, ömrünüzü Yaratıcısının erken yaşta ölmesine karşın Temel Reis
daha da uzatıyor; çünkü ruh sağlığınız korunmuş olu- çizgi romanları bir süre daha yayımlandı. Çizgi filmleri
yor.” ve sinema filmi yapıldı. Oyuncakları üretildi hatta
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarıla- ABDʼde posta pulları basıldı. Ama Temel Reisʼi bugün
maz? okumak isteyenler onun yeni maceralarını bulamıyor
A) Zayıflık her zaman için sağlık demek değildir. ne yazık ki.
B) Besin tüketimi belirli ölçülere göre olmalıdır. Bu parçada Temel Reis ile ilgili olarak aşağıdakil-
C) Bedensel sağlıkla ruhsal sağlık arasında bir ilişki
erden hangisine değinilmemiştir?
vardır.
A) Çizgi roman kişilerinin bilinen özelliklerini taşı-
D) Fazla kalori almaktan kaçınılmalıdır.
E) Her kişinin kalori ihtiyacı farklı olabilir. madığına
B) Onunla ilgili çeşitli ürünlerin yapıldığına
C) Günümüzde yeni maceralarının yazılmadığına
D) Yaratıcısının hayatta olmadığına
E) Daha çok, reklam malzemesi olarak kullanıldığına

441. Dünyada on binden fazla türü bulunan kaktüsler


radyasyondan koruyucu özellikleri olduğu için ev ve iş
yerlerinde daha çok görülmeye başlandı. Susuzluğa
uzun süre dayanabilen bu bitkiler, en çok, büyümeye
başladıkları ilkbahar ve yaz aylarında suya ihtiyaç
duyar. Nisan ve mayıs aylarında iki haftada bir üzer-
439. Ben bir işle meşgulken başka şeylerle uğraşmıyorum, lerine su püskürtülmesi gerekir. Büyümeye başlayınca
o işe veriyorum kendimi. Çok detaycıyım, seçiciyim. bu sayı haftada bire çıkarılabilir. Bol güneşe ihtiyaç
Yaşamımın da kaliteli olmasını istiyorum, yaptığım işin duyan kaktüsler, kışın soğukta kalırsa yazın daha fazla
de. Mükemmeliyetçiyim herhâlde hatta sağlığımı et- çiçek açar.
kileyecek kadar. Bu da insanı biraz zorluyor. Bu parçada kaktüslerle ilgili aşağıdaki sorulardan
Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerden hangisinin cevabı yoktur?
hangisiyle nitelendirilemez? A) Günümüzde daha çok hangi amaçla satın alın-
A) İşinde ayrıntılara önem veren maktadır?
B) Her zaman en iyisini yapmaya çalışan B) Daha çok çiçek açması nasıl sağlanabilir?
C) Kendini aşırı ölçüde işine veren C) Sularken dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?
D) Her şeyi kolay kolay beğenmeyen D) Anî sıcaklık değişikliklerinden nasıl etkilenir?
E) Yapamayacağını anlayınca işini yarım bırakan E) Tür açısından zengin bir bitki midir?

272

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

442. Günlük hayatta demirin kullanımı uzun süre sınırlı 444. Parisʼteki Louvre Müzesi, dünyanın büyük ve ünlü
kalmış. Demirden, süs eşyası dışında, günlük hayatta müzelerindendir. Değerli sanat eserlerine ev sahipliği
kullanılan aletlerin yapımı ilk olarak Hititlerde yapan müze, 2006 yılında 8,3 milyon ziyaretçiyle,
görülüyor. Hitit metinlerinde, demir kılıçlardan, tanrı ve dünyanın en çok ziyaret edilen sanat müzesi olmuştur.
hayvan figürlerinden söz ediliyor. Hititler dövme Rönesans döneminin özelliklerini taşıyan bir kale
tekniğiyle demir üretiyordu. Bu yöntemde iş gücüne olarak yapılan bina 1793ʼte müzeye dönüştürülmüştür.
çok gereksinim duyuluyor ve bu da demirin yaygın Daha sonra, yapılan ek binalarla büyütülmüştür. Müze
olarak kullanılmasını güçleştiriyordu. Hititlerin ege- avlusunun merkezine, 1989 yılında Louvre Piramidi
menliğindeki bir kavim olan Kalipler, madencilikle yapılmıştır. Louvre Piramidi, müzede yürütülen büyük
uğraşıyordu. Kalip demircileri, madeni tavlama ve kor yenileme çalışmalarının da ilk adımı olmuştur. Mona
hâlindeyken su verme yöntemiyle, dövme tekniğinde Lisaʼnın sergilendiği Carre Galerisi de bu çerçevede
yaşanan sorunları çözmüşlerdi. yenilenmiştir.
Bu parçada demirle ilgili olarak aşağıdakilerin Bu parçada Louvre Müzesiʼyle ilgili olarak aşağı-
hangisine değinilmemiştir? dakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Günümüzde kullanımının en yaygın olduğu alan- A) Binasının hangi dönemin etkilerini yansıttığına
lara
B) Ne kadar ilgi gördüğüne
B) Tarihî kaynaklarda hakkında yer alan bilgilere
C) Nerede bulunduğuna
C) Ne tür eşyaların yapımında kullanıldığına
D) Yapımının ne kadar sürdüğüne
D) İşlenmesinde karşılaşılan sorunun nasıl çözül-
E) Hangi bölümünde değişiklik yapıldığına
düğüne
E) Günlük hayatta ilk kez kimlerin kullandığına
445. Ses tonunun kullanılma biçimi, sözlü iletişimin çok
önemli bir yönüdür. İnsanlar arası ilişkilerde yaşanan
en küçük gerginlik bile, kendini önce ses tonunda belli
eder. Çoğu zaman, canlı, neşeli, enerjik bir ses tonu,
insanlar üzerinde olumlu bir etki bırakır. Ortada bir
gerginlik ve sorun varsa ses tonunun yumuşak ve
sakin olması çatışmayı önler ve iş birliğini kolaylaştırır.
Monoton, dinleyende bıkkınlık yaratan, kolayca
dikkatin dağılmasına neden olan bir üslupla konuşan
bir kişi, ne kadar ilginç görüşler ortaya atsa da ikna
443. İzmirʼin burnunun dibindedir Seferihisar. Baharda yağ-
edici olmakta güçlük çeker. Sert ve kesin konuşma
mur yağmış, yolu çamurmuş ne fark eder! Çeşme oto- biçimi ise çoğunlukla dinleyenlerin savunmaya
banına girmenle çıkman bir olur, sonra pat diye geçmelerine yol açar ve onlarda rahatsızlık hissi
Seferihisarʼın kucağındasın! İzmirʼe bu kadar yakın uyandırır. Ayrıca sesine özür diler gibi bir ton veren
kişilerin istekleri kolayca geri çevrilir ve söyledikleri
olup da bu denli “uzak” kalmış tek ilçedir. Bu durum,
önemsenmez. Duygu ve düşüncelerinizi gereği gibi
herhâlde geçmiş yıllarda İzmirʼe doğrudan bağlana- yansıtabilmek için beden dilinin sunduğu olanaklardan
mayacak kadar uzak ve sapa kalmasından kay- da yararlanılabilir. Dünyada değiştirilmesi en zor
naklanıyor olsa gerek. şeylerden biridir ilk izlenim. Bu nedenle insanlarda
yanlış bir izlenim bırakmamak için beden dilini doğru
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda ve-
kullanmak gerekir.
rilenlerden hangisi yanlıştır? Bu parçadan, ses tonunun kullanımıyla ilgili olarak
A) Konuşma üslubuyla yazılmıştır. aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz?
B) Olaylar oluş sırasıyla verilmiştir. A) Farklı tepkilere neden olur.
B) İletişimde önemli bir unsurdur.
C) Deyim kullanılmıştır.
C) Kültürden kültüre farklılık gösterir.
D) Tahminde bulunulmuştur. D) Konuşulan kişiyi yönlendirir.
E) Devrik cümleye yer verilmiştir. E) İçinde bulunulan ruh hâlini yansıtır.

273

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

446. Uzun zamandır ürün vermediğimi fark eden bir 448. Gençler İçin Tiyatro Atölyesinde, katılımcılara önce bir
arkadaşım, niye öykü yazmadığımı sordu. Ben de, son konu veriliyor. Bu konunun ses, beden ve hareketlerle
yıllarda okurların daha çok roman satın aldığını, ro-
özgün bir gösteriye nasıl dönüşebileceği anlatıldıktan
manın öyküye oranla -nedense- daha çok itibar gör-
düğünü söyledim. Ayrıca yayıncıların roman sonra, belli bir süre verilerek öğrencilerden bunlar üze-
yayımlamayı daha çok tercih ettiklerini, eleştirmenlerin rinde metinli ve metinsiz egzersizler yapmaları is-
bile yazılarında öykü kitaplarından çok, romanlara yer teniyor. Bu süreçte, bir yandan doğaçlamalara dayalı
verdiklerini belirttim. Bununla birlikte öykünün, hem
karakterler oluşturulurken bir yandan da rol çalışmaları
yazan hem de okuyan için uzun zamandır unutulan
değerinden, güzelliğinden, romanın gevezeliği kuramsal bilgilerle pekiştiriliyor ve finalde küçük bir
karşısındaki zarafetinden dem vurdum. gösteri düzenleniyor.
Bu parçada romana ilişkin olarak belirtilenler Bu parçadan, adı geçen çalışmayla ilgili olarak
arasında aşağıdakilerin hangisi yoktur?
aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz?
A) Daha çok okunması
B) Öyküden daha değerli bulunması A) Teorik eğitime ek olarak pratik uygulamalar yapıl-
C) Yazara daha fazla özgürlük tanıması maktadır.
D) Edebiyat dünyasında gündemde tutulması B) Tiyatrolara oyuncu yetiştirme amacıyla düzenlen-
E) Daha çok basılması
mektedir.
C) Katılımcıların kendilerini geliştirmelerine yönelik
çalışmalar ortaya konmaktadır.
447. (I) İnsanın gen haritasının çıkarılabileceğinin anlaşıl- D) Katılımcılara bir tiyatrocuda olması gereken özel-
masıyla tıpta yepyeni bir çağa girdik: Kişisel tıp. (II) Bu, likler kazandırılmaya çalışılmaktadır.
“kişisel farklılıklar ne olursa olsun aynı hastalık için belli E) Katılımcıların, ortaya koyacakları oyuna, kendi-
bir tedavinin uygulandığı dönem”in kapandığı, “te- lerinden bir şeyler katmaları beklenmektedir.
davinin genetik yapı göz önüne alınarak uygulandığı”
yeni bir dönem olarak nitelendiriliyor. (III) Son birkaç
yıldır araştırmacılar DNAʼnıza bakarak hangi hastalık-
lara yakalanabileceğinizi de belirlemeye başladılar.
(IV) Araştırmacıların en önemli hedeflerinden biriyse
her insanın gen haritasını çıkarmak. (V) Gen haritamız
449. Eski Mısırlılar tarafından dünyanın ilk meyvesi olarak
herhangi bir hastalığa yakalandığımızda hangi ilacın
kabul edilen nar, sahip olduğu eşsiz özellikleriyle
bize iyi geleceği ve hangisinin daha ağır yan etkileri tanınır. Nar, Farsçada “ateş, kırmızı” anlamlarına
olacağını dahi gösterecek. (VI) Bu gelişmeler sonucu gelmektedir. Sert bir yapısı olması nedeniyle uzun süre
yakın bir gelecekte doktora giderken kendi “vücudu- bozulmaz. Narda önemli miktarda kalsiyum, fosfor,
muzun el kitabı” olan kişisel gen haritamızı da sodyum, potasyum, magnezyum, demir ve çinko bu-
lunur. Ayrıca A, B1, B2, B6 ve C vitaminleri bulunduğu
yanımızda götürüyor olacağız.
için birçok hastalığa iyi gelir. Boya endüstrisinde ham
Bu parçada gen haritasıyla ilgili olarak aşağıdaki- madde olarak kullanılan bitkilerin başında yer alır.
lerden hangisine değinilmemiştir? Narın kökünden, gövdesinden, çiçeğinden ve
A) Her insanda farklı olduğuna meyvesinden farklı renkler elde edilebilmektedir.
Bu parçada narla ilgili olarak aşağıdakilerin hangi-
B) Yeni ilaçların bulunmasına katkısı olacağına
sine değinilmemiştir?
C) İlaçların vücut üzerindeki etkisinin önceden belir-
A) Bir dildeki anlamına
lenmesini sağlayacağına
B) Çeşitli vitamin ve mineralleri içerdiğine
D) Hastalıkların, yakalanmadan tespit edilebileceğine
C) Endüstri alanında kullanıldığına
E) Aynı hastalığa yakalanmış farklı hastaların, farklı D) Dayanıklılığına
yollarla tedavisinin yapılabileceğine E) Hangi hastalıkların tedavisinde kullanıldığına

274

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

450. Neden bir adamın uçabileceğine inanmak isteriz? 452. Heredotos, Batı geleneğindeki ilk büyük düz yazı us-
Nasıl oluyor da milyonlarca insan, Peter Parkerʼın tasıdır. Yazdığı kitap günümüze kadar gelen en eski
Örümcek Adamʼa dönüşünü izlemek için sinemalara
bilimsel yazılarını da içerir. Örneğin, Nil Nehriʼnin
doluyor? İnsanların çizgi roman karakterlerini bu kadar
benimsemelerinin ardında yatan gerçek nedir? Bunu sürüklediği topraklar konusundaki açıklamaları, kişisel
tek bir sözcükle açıklayabiliriz: Özdeşleşme. Her kül- gözlemlerinin ürünüdür. Heredotos toprak sürüklen-
türde, insanlar yaşamlarını sınırsız düşlerle süsleme mesindeki doğal süreçler hakkında bir genelleme
gereksinimi duyarlar ve kendilerinin, başkalarının yapma girişiminde bulunmuştur. Vardığı sonuçlarda
eylemleri aracılığıyla onların yaşantısına katıldıklarını
hayal gücü, doğrudan gözlemlerin bir adım önüne
hayal ederler. Grafik illüstrasyonlarıyla çizgi romanlar,
çizenin yarattığı dünyayla özdeşleşmeyi sağlar. Çocuk- geçmiştir. Bu yüzden Mısırʼın vaktiyle Kızıldenizʼin
larda ve gençlerde kendini biriyle özdeşleştirme, on- olduğu gibi, bir havza olduğu yönündeki iddiası da yan-
ların etkilendikleri kişiye bakarak yaptıkları lış kabul edilmiştir. Çünkü her ne kadar Nil bir zaman-
hareketlerde gözlenebilir.
lar Kızıldenizʼe akıyor idiyse de, artık yer bilimciler
Bu parçaya göre özdeşleşme ile ilgili olarak aşağı-
daki genellemelerden hangisi yapılamaz? onun çok eski bir nehir olduğu kanısındadırlar. Ancak,
A) Başkalarının davranışları ile kendininkiler arasında bu hatasına rağmen Heredotosʼun bilimsel araştır-
ilişki kurmadır. malara katkısı büyüktür.
B) Çocuklar kendilerini, etkilendikleri kişilerin yerler- Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
ine koyarlar.
değinilmemiştir?
C) Çizgi roman ya da film süresiyle sınırlıdır.
D) Çizgi romanlarda, gençlerin ve çocukların kendi- A) Tarih yazıcılığını kimin başlattığına
leriyle özdeşleştirebileceği karakterler bulunur. B) Heredotosʼun çevreyle ilgili incelemelerine
E) Okuyucular, çizgi roman karakterleri aracılığıyla, C) Heredotosʼun ulaştığı bazı sonuçların bilimsel ol-
gerçek yaşamlarında yapamayacaklarını kendileri
madığına
yapmış gibi düşlerler.
D) Nil Nehri konusunda bilinenlerin değiştiğine
451. Mercanlarla bir mikroskobik deniz yosunu türü E) Batıʼdaki ilk düz yazı örneklerinin günümüze
arasında ortak yaşam söz konusudur. Mercan dokusu- ulaştığına
nun en dış tabakasının içine dizilen mikroskobik deniz
yosunları, dışarıdan ışık alarak fotosentez yapar.
453. Çorba her damak tadına hitap eden evrensel bir lezzet
Böylece hem kendisinin hem de üzerinde yaşadığı
olarak mutfaklarda özel bir yere sahiptir. Çorba
mercanın besinini üretir. Mercan da ona güvenli bir
sözcüğünün kökeni, Farsça “tuzlu haşlama” anlamına
yaşam alanı sağlar. Suların aşırı kirlenmesi, suda bu-
gelen “şûrbâ”dır. İnsanlığın avcı ve göçebe kültürden
lanıklığa neden olur. Bu yüzden deniz yosunları mer-
tarım kültürüne geçişinin önemli bir sembolü olarak
canı terk ederek ışık alabilecekleri daha temiz sulara
kabul edilir. Geçmişte ana yemek olarak tüketilen
gider. Mercanlar ise en önemli besin kaynaklarını kay-
çorba, artık menülerin ilk yemekleri arasında sunul-
bettiğinden yavaş yavaş ölür. Ayrıca mercanlara
maya başlanmıştır. Bunun nedeniyse iştahı açmak,
rengini veren deniz yosunlarının mercanları terk
etmesi, mercanların renginin beyazlaşmasına ya da sindirim sistemini uyararak daha sonra tüketilecek
saydamlaşmasına neden olur. yemeklerin sindirimini kolaylaştırmaktır. 20. yüzyılda
Bu parçaya göre, aşağıdaki genellemelerden özellikle Batıʼda krema ve bitki yaprakları eklenerek
hangisi yanlıştır? çorbanın, bir anlamda, yemek kültüründeki statüsü
A) Ortak yaşam sayesinde birçok türün hayatta kalma yükseltilmiştir.
şansı artar. Bu parçada çorbayla ilgili olarak aşağıdakilerden
B) Canlılar dünyasındaki dengenin bozulması, isten- hangisine değinilmemiştir?
meyen sonuçlar doğurabilir. A) İsminin hangi dildeki bir sözcükten geldiğine
C) Doğada, koşullara bağlı olarak kimi değişiklikler B) Yemek listesindeki sırasının değiştiğine
görülür. C) Çeşitli toplumlarda önemli bir yerinin olduğuna
D) İki canlının birlikte yaşayabilmesi için bu durumdan D) İnsanların yaşam biçiminin değişmesini
ikisinin de olumlu yönde etkilenmesi gerekir. sağladığına
E) Tüm canlılar doğadaki değişimlere uyum sağlar. E) Tüketilmesinin sağladığı yararlara

275

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

454. Dünyanın ünlü arkeolojik yapılarından biri olan 455. Yale Üniversitesinden bir grup araştırmacı, Pasifik
İngiltereʼdeki Stonehenge Anıtıʼnın kocaman taşlarının Okyanusuʼndaki Galapagos Adalarının ünlü dev
oraya kimler tarafından ve nasıl getirilip yerleştirildiği kaplumbağa türleri üzerinde bir inceleme yaptı. Bunun
günümüzde hâlâ bir sır. Buranın bir tapınak mı, gözle- sonucunda, bu kaplumbağa türlerinden birinin genetik
mevi mi yoksa bir statü sembolü mü olduğu çeşitliliğinin sınırlı olmasıyla eski ve şiddetli bir yanar-
konusuda... Esrarını koruyan bu yapının yanında bu- dağ patlaması arasında ilişki olduğu belirlendi. Üz-
lunan bir mezar, bu akıl almaz işi başaranlardan birkaçı erinde beş ayrı yanardağın bulunduğu bu adaların
hakkında bilgi verebilecek nitelikte. Su borusu döşe- özelliği, her yanardağın eteğinde ayrı bir tür
mek üzere bir kanal açılırken rastlantı sonucu kaplumbağanın yaşaması. Araştırmacılar, Alcedo
keşfedilen mezarda, 4300 yıl önce anıtın yapıldığı Volkanıʼnın eteklerinde yaşayan kaplumbağa türündeki
sıralarda gömüldükleri anlaşılan üç yetişkin erkek, bir genetik çeşitliliğin, diğer türlere göre şaşırtıcı derecede

genç ve üç çocuğa ait kalıntılar ortaya çıkarıldı. sınırlı olduğunu ortaya koydu. Daha sonra, adalardaki
yanardağların özelliklerini inceleyen ekip, yalnızca Al-
Mezarda bulunan kil sürahi ve başka eşyalar, 4200 –
cedo Volkanıʼnda yüz bin yıl öncesinde büyük bir pat-
4400 yıl öncesinde yapıldığı anlaşılan Erken Bronz
lama olduğunu, ötekilerinse sızdırma yoluyla yavaş
Çağı kalıntıları. İncelemeler sonucunda, mezardaki
yavaş lav çıkardıklarını belirledi. Araştırmacılar şu
yetişkin erkeklerin, anıtın iç halkasındaki mavi taşlar
sonuca vardılar: Alcedo eteklerinde yaşayan
gibi, Galler Bölgesiʼnden geldiği anlaşılmış.
kaplumbağaların büyük çoğunluğu patlamadan çıkan
Bu parçadan Stonehenge Anıtıʼyla ilgili olarak
metrelerce kalınlıktaki kızgın kül ve lav örtüsü altında
aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
kalarak ölmüştür. Bu yüzden, günümüzde Alcedoʼda
A) Yakınında çıkarılan canlı kalıntılarının kimlere ait
yaşayan kaplumbağalar, hayatta kalabilen çok sınırlı
olduğuna
sayıdaki o türün devamı olduğu için genetik çeşitlilikten
B) İç içe halkalar şeklinde yapılmış olduğuna
yoksun kalmıştır.
C) Hangi amaçla kullanıldığına
Bu parçadan Galapagos kaplumbağalarıyla ilgili
D) Yapı malzemesinin taş olduğuna olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
E) Hangi ülkede bulunduğuna A) Farklı yerlerde farklı türlerinin bulunduğuna
B) Yaşam alanlarının volkanik dağ etekleri olduğuna
C) En az yüz bin yıldır adalarda yaşadığına
D) Bazılarının genetik çeşitliliğinin azaldığına
E) Beslenme alışkanlıklarının farklı olduğuna

276

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

456. Baron Pierre de Coubertin öncülüğünde, 1896 yılında 457. Anadoluʼda 3500 yılı aşkın bir süredir tekstil ticareti
kendi küllerinden doğarak tekrar bir başlangıç yapan yapılıyor. İlk kervanların geldiği zamandan beri
modern olimpiyat oyunları, günümüzde, dünyanın en Anadolu kumaşlarına rağbet var. Örneğin, asıl 15.
büyük ve en prestijli spor organizasyonu hâline yüzyılda yükselişe geçen Bursa kumaşı için o zaman-
gelmiştir. Dört yılda bir, dünyanın farklı kıtasındaki bir larda şehre her yıl beş ya da altı İran kervanı ipek ge-
kentte düzenlenen bu oyunlara katılan sporcu ve ülke
tiriyordu. Çinʼden dünyaya dağılan bu ham madde,
sayısı, her geçen yıl artmaktadır. 2008 Pekin Olimpiyat
Bursalı ustaların ellerinde birer sanat eserine dönüşü-
Oyunlarına, 205 ülkeden on binin üzerinde sporcu
yordu. Moldovaʼdan Moskova Prensliğiʼne, Polonyaʼya
katılmış, kent, oyunlar süresince bir milyona yakın tur-
kadar tüm hükümdarlar, tacirlerini Bursa kumaşı ge-
isti ağırlamıştır. Açılış töreni tüm dünyada dört milyara
yakın kişi tarafından izlenerek, gelmiş geçmiş tüm spor tirmeleri için görevlendiriyordu. Bursaʼda sayısı bine
organizasyonları arasında izlenme rekoru kırmıştır. ulaşan dokuma tezgâhlarında kadife, saten gibi ipekli
Olimpiyatlar düzenlendiği kente ve ülkeye büyük bir kumaşlar işleniyordu. Bu kumaştan halı, peştamal,
prestijin yanı sıra, sponsorlar, reklam ve yayın gelirleri, havlu, terlik, atkı, kaftan, minder yapılıyordu.
bilet satışları sayesinde büyük bir maddi kazanç Bu parçada Bursa kumaşıyla ilgili olarak aşağıdaki
sağlamıştır. Olimpiyat oyunlarını düzenleyebilmek için, sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
her yıl birçok kent aday olmakta, Uluslararası A) Ne tür ürünler üretilmiştir?
Olimpiyat Komitesi üyeleri arasında yapılan gizli oy- B) Dokumalarda kullanılan motiflerde nelerden esin-
lama sonucunda, oyunları düzenleyecek kent, adaylar
lenilmiştir?
arasından seçilmektedir.
C) Dokumalarda hangi ham madde kullanılmıştır?
Bu parçadan Olimpiyat oyunlarıyla ilgili olarak
D) 15. yüzyılda Bursaʼda kaç dokuma tezgâhı vardı?
aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
E) Ürünleri kimler satın alıyordu?
A) 1896 yılından önce de düzenlendiğine
B) Ev sahibi kentin dünya çapında ilgi çektiğine
C) Katılacak sporcuları Uluslararası Olimpiyat
Komitesinin belirlediğine
D) En çok izlenen spor organizasyonu olduğuna
E) Organizasyonu düzenleyecek olan kentin nasıl be-
lirlendiğine

277

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

458. Erzurum, Karasu Vadisiʼnin genişleyerek açıldığı 460. Çanakkaleʼde Mustafa Kemalʼin karargâhının bulun-
ovanın Palandökenʼe yaslanan yamacında, bin yedi duğu Bigalı Köyüʼne de gittik. Bu köyde, Mustafa Ke-

yüz elli sekiz metre yükseklikte bulunuyor. İl merkezi malʼin Çanakkale Savaşlarıʼnı kısa bir süre komuta
ettiği küçük bir ev var. Evi de o günlerden kalan
olarak denizden yüksekliği en fazla olan Erzurum,
eşyaları da çok güzel korumuşlar. Mustafa Kemalʼin
“Anadoluʼnun çatısı” diye anılıyor. Zengin akarsu ağı,
oturduğu sandalye, çalışma masası ve az önce sön-
verimli ovaları ve çevresini kuşatan yüksek dağlarıyla
dürülmüş gibi duran gaz lambası… Evin içinde çok
Erzurum, tarih boyunca çekim merkezi oldu. Geçmişte, fazla eşya yok ama evdeki her parça, dakikalarca
yalnızca doğunun batıya açıldığı bir kapı değildi Erzu- önünde durup düşünmeye değer.
rum. “Bir tırtılın tarih yazdığı” İpek Yolu üzerinde, Bu parçada, Bigalı Köyüʼndeki evle ilgili olarak
önemli bir konaklama ve ticaret merkeziydi. aşağıdakilerin hangisine değinilme-miştir?
A) Öneminin nereden geldiğine
Günümüzde bir Avrasya haritasına bakıldığında Erzu-
B) İyi bir biçimde korunduğuna
rumʼun uluslararası yollar için ne kadar önemli olduğu
C) İçindeki kimi eşyaların neler olduğuna
görülebilir. Aynı zamanda kent geçmişte, önemli askerî
D) Dış görünüşüyle öteki evlerden farklı olduğuna
yolların da birleşme noktasında yer alıyordu. E) İçindeki eşyanın tarihî yönden değerli olduğuna
I. Gelir kaynakları
II. Ulaşımdaki rolü
III. Yeryüzü şekilleri
Bu parçaya göre, yukarıdakilerden hangileri Erzu-
rumʼun geçmişten günümüze kadar gelmiş özel-
liklerinden değildir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) I ve III E) II ve III

459. Sultan Sazlığı, zengin besin kaynaklarıyla, başta su


kuşları olmak üzere barındırdığı yaban hayatıyla salt
461. Yavaş gösterilen bir film gibi, davranışları ölçülü,
ülkemizin değil, Avrupa ve Orta Doğuʼnun da önemli
konuşmaları tutuk bir ozandı. Sanki o tutuk konuş-
sulak alanlarından biridir. Buradaki canlılar ve bunların
içinde yaşadıkları ortamın bütünündeki karmaşık iliş- malar, şiirin dokusuna da sinmişti. Bu tutukluğun, şiir-
kiler şaşırtıcıdır. Bu özellikleriyle doğanın gücünü yan- lerinde kesik kesik soluk aldığını duyumsardınız.
sıtan, eşi bulunmaz, dev bir açık hava laboratuvarıdır. Çünkü o, detayların insanıydı. Nesnelerin öteki yüzünü
Bu nedenle değişik ülkelerden her yıl binlerce doğa- göstermek isteyen bir şiiri vardı. Tadına varabilmek için
sever kuş gözlemcisi, bilim araştırmacısı bölgeyi zi-
döne döne okumak gerekirdi şiirini.
yaret eder.
Bu parçada sözü edilen şairin şiiriyle ilgili olarak
Aşağıdakilerden hangisi Sultan Sazlığıʼnın bu
parçada değinilen özelliklerinden biri değildir? aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
A) Kuşların göç sırasında konakladığı bir yer olması A) Şairin kimi özelliklerini yansıttığı
B) Yaban yaşamının izlenebileceği bir ortam olması B) Kısa ve akıcı yazıldığı izlenimi yarattığı
C) Araştırma-inceleme yapmaya uygun özellikler taşı- C) Ayrıntıların önemsendiği
ması
D) Anlayabilmek için emek vermek gerektiği
D) Sahip olduklarıyla kendine özgü bir niteliği olması
E) Kendini hemen ele vermeyen bir güzelliğinin
E) Konumu ve işleviyle uluslararası bir üne sahip ol-
ması olduğu

278

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

462. Güneş ışınları, soğuk hava, rüzgâr, hava kirliliği, suyla 464. Çikolatanın hammaddesi kakaodur. Kakao tropikal
sık sık temas cilt kuruluğuna neden olur. Cildimiz ku- ülkelerde yetişen, Latince adı Theobroma cacao olan
ruyunca yıpranır, doğal koruyucu tabakasını, esnek- ağacın meyvelerinden elde edilir. Bu ağacın anavatanı
liğini, pürüzsüzlüğünü, yumuşaklığını kaybeder. Bunun Orta ve Güney Amerikaʼnın yağmur ormanlarıdır.
Kakaonun ilk kez MS 200ʼlü yıllarda Mayalar tarafın-
sonucunda kızararak, kaşınarak bu değişime tepki
dan bulunduğu, sıcak suyla karıştırılıp çeşitli baharat-
gösterir. Pul pul olur, sertleşir, gerginliğini yitirir. Cilt ku-
lar eklenerek içecek olarak kullanıldığı sanılmaktadır.
ruluğunda öncelikle cildi nemlendirip yıpranan ko-
Kakao dünyada en çok Batı Afrika ülkelerinde
ruyucu tabakayı yenilemek gerekir. üretilmektedir. Çünkü Güney Amerikaʼdaki kakao
Bu parçadan cilt kuruluğuyla ilgili olarak aşağı- ağaçlarına musallat olan bazı böcekler Afrikaʼda bu-
dakilerin hangisi çıkarılamaz? lunmamaktadır.
A) Nasıl bir değişime neden olduğu Bu parçada kakaoyla ilgili olarak aşağıdakilerden
B) Oluşumuna nelerin yol açtığı hangisine değinilmemiştir?
C) Olduktan sonra ne yapmak gerektiği A) İlk kez kimler tarafından, nasıl kullanıldığına
B) Hangi bitkiden elde edildiğine
D) Belirtilerinin neler olduğu
C) Kökeninin neresi olduğuna
E) Tedavisinde hangi ilaçların kullanıldığı
D) En fazla nerede üretildiğine
E) Yetişmesi için gerekli koşullara

463. Ananas ile bilinen ilk karşılaşma, Kristof Kolombʼun


Karayiplerʼe ikinci seyahatinde, Fuadaloupeʼta gerçek-
465. Helenistik Dönemden kalan köprüler, tiyatrolar ve tapı-
leşti. Ona, Brezilya yerlilerinin dilinde, “mükemmel
naklar, Yunanların ileri düzeyde teknik bilgi ve beceriye
meyve” anlamına gelen “anana” deniyordu. Yıllarca
sahip olduklarını gösteriyordu. Ancak Yunanlar bun-
gemilerle yapılan ticaret ve seyahatlerle oradan oraya ların çizim ve yapım ilkelerini anlatan hiçbir yapıt
taşındı. Götürüldüğü her yerde, iklimi uygun olan her kaleme almamışlardı. Helenistik Dönemin sonlarında,
ülkede ananas yetiştirmeye istekli birileri vardı. Hatta belki de siyasi hakimiyeti giderek ele geçiren Roma-
lıların dünya görüşlerinin etkisiyle bu anlayış kısmen
zaman zaman yetiştirmeye uygun olmayan iklimlerde
değişti ve Yunan mühendisler ilginç yapıtlar yazdılar.
yaşayanlar bile baştan çıkarıcı bu meyveyi yetiştirmeyi
Bu yapıtlarda, geliştirmiş oldukları makineleri tanıttılar.
denediler. 16. ve 17. yüzyılda seralar kurup ananas Makinelerin çoğu, insanları eğlendirmek amacıyla
yetiştirmeye çalışanların boşa giden çabaları yıllarca tasarlanmıştı ve günlük işleri kolaylaştırmak ya da üre-
anlatıldı. Avrupalılar ananasa, ilk kez tanıştığı birçok timi artırmak gibi işlevleri yoktu. Yunan mühendislerin
yapıtları Orta Çağda, diğer bilimsel yapıtlarla birlikte
sebze ve meyvede karşılaşılan o kuşku dolu bakışla
Arapçaya çevrildi ve kullanıldı. Ama Yunanların
yaklaşmadı bu kez. Başta İngiltere olmak üzere Fransa
teknolojiye yaklaşımları bu dönemde de değişmedi.
ve İtalyaʼda da ilk tadışta çok beğenilmişti. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cev-
Bu parçada ananasla ilgili olarak aşağıdakilerin abı yoktur?
hangisine değinilmemiştir? A) Helenistik Dönemden günümüze ne tür yapılar
kalmıştır?
A) Nasıl bir görünüme sahip olduğuna
B) Romalılar kimlerle ticaret yapmıştır?
B) Çok sevildiğine
C) Yunanların makine yapmadaki amacı neydi?
C) İlk defa nerede rastlandığına D) Yunanların yapıtları hangi dile çevrilmiştir?
D) İlk tadıldığında nasıl karşılandığına E) Yunanların yapıtları ne zaman başka bir ulus
E) Nasıl yaygınlaştığına tarafından kullanılmaya başlanmıştır?

279

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

466. (I) Ansiklopedi hazırlama bitmeyen bir süreçtir ya da 468. (I) Lazer ışığı 1960 yılında Theodore H. Mainman
sonsuza kadar sürecek bir derlemecilik serüvenidir. (II) tarafından keşfedilmiştir. (II) Çoğumuz lazerle ilk kez
Bence bu ansiklopedi de her ansiklopedi gibi bitmiş daha çocuk yaşta bilim kurgu filmlerindeki ışın kılıçları
değil, aksine henüz başlamış bir ansiklopedi. (III) ve lazer tabancalarıyla tanıştık. (III) Lazer ışığı normal
Çünkü İstanbulʼun kentsel zenginliği, her baskıda bu ışıktan farklı bir yapıya sahiptir. (IV) Normal ışık her
ansiklopediye yepyeni pek çok maddenin eklenmesini tarafa yayılırken lazer tek bir doğrultuda yayılır. (V)
zorunlu kılacaktır. (IV) El atılan alanın sınırsızlığını
Normal ışık tüm renklerin karışımıyla oluşurken lazer
düşündüğümüzde, şu anki hâliyle içeriğinde pek çok
ışığı hangi dalga boyunda oluşturulmuşsa o dalga
eksiğinin olması da çok doğaldır. (V) Dolayısıyla bu an-
boyunun renginde ya da renksizdir. (VI) Işınların,
siklopedinin heyecan verici bir biriktirme sürecini
başlattığını ve gelişerek yoluna devam edeceğini frekanslarının hassas bir şekilde kontrol edilmesi,
sanıyorum. (VI) Gelecek baskılarda her maddenin, söz düzenli yayılması ve olağanüstü yoğunluğu nedeniyle
konusu yöreyle ilgili gravür, illüstrasyon, desen ve mo- teknolojinin ve günlük yaşamımızın neredeyse
tiflerle bezenmesi en büyük dileğimiz. (VII) Ne yazık ki vazgeçilmezleri arasına girmiştir. (VII) Lazer ışığı,
bugünkü hâlinde bunlar hiç yok. (VIII) Bu durum, bu günümüzde iletişimden gök bilimine, sağlıktan
denli ciddi ve özenle hazırlanmış bir eserin değeriyle il- sanayiye, bilimsel araştırmalardan askerî uygula-
gili olarak akıllarda belirsiz de olsa bir kuşku malara hatta evlerde kullandığımız cd çalarlara kadar
uyandırıyor. birçok yerde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Bu parçada sözü edilen ansiklopediyle ilgili olarak Bu parçada lazer ışığıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? den hangisine değinilmemiştir?
A) Geniş bir konu yelpazesinin olduğuna
A) Özelliklerine
B) Bir şehri tanıtmayı amaçladığına
B) Kullanım alanlarına
C) Titizlikle hazırlandığına
C) Nasıl bulunduğuna
D) Bilimsel doğruluğu kanıtlanmış bilgiler içerdiğine
E) Görsel malzeme yönünden eksikleri bulunduğuna D) Yaşamımızın hangi döneminde karşılaştığımıza
E) İlk kez hangi biçimiyle tanındığına
467. (I) İbn-i Sinâ, her şeyden önce bir hekimdir ve bu alan-
daki çalışmalarıyla tanınmış, tıpla ilgili yazdığı birçok
kitaptan özellikle kalp-damar sistemiyle ilgili olanlar
dikkat çekmiştir. (II) İbn-i Sinâ dendiğinde önce ak-
lımıza, onun adıyla özdeşleşmiş ve Batı ülkelerinde 16.
yüzyılın, Doğu ülkelerindeyse 18. yüzyılın başlarına
kadar okunmuş olan El-Kânun Fit-Tıb adlı yapıtı gelir.
(III) Beş kitaptan oluşan bu ansiklopedik yapıtta, konu-
ları sistematik bir biçimde incelemiştir. (IV) İbn-i Sinâ, 469. Sazangiller (Cyprinidae) ailesinin bir türü olan çapak-
tıp ve cerrahiyi iki ayrı disiplin olarak değerlendiren ve balığı (Abramis brama), Avrupa ve Asyaʼda geniş bir
cerrahi tedavinin sağlıklı olarak yürütülebilmesi için dağılım gösteren bir tatlı su balığıdır. Gövdesi yanlar-
anatominin önemini tarihte ilk defa vurgulayan bilim dan basık ve yüksek, başı küçük, gümüş renginde bir
adamıdır. (V) Hayati tehlikenin çok yüksek olması ne-
balıktır. Göllerde ve yavaş akışlı akarsularda sürüler
deniyle pek gözde olmayan cerrahi tedaviyle ilgili
halinde yaşayan çapakbalığı, solucanlar, yu-
örnekler vermiş ve ameliyatlarda kullanılmak üzere
bazı aletler önermiştir. (VI) Önerdiği bu aletler muşakçalar gibi küçük hayvanlarla beslenir.
günümüzde kullanılanlara öncülük etmiştir. Bu parçada, çapakbalığıyla ilgili olarak aşağıdaki-
Bu parçada İbn-i Sinâʼyla ilgili olarak aşağıdakiler- lerin hangisine değinilmemiştir?
den hangisine değinilmemiştir? A) Besin kaynakları
A) Hangi alandaki çalışmalarla adından söz ettirdiğine
B) Yaşam alanları
B) Bir yapıtının kimi özelliklerine
C) Fiziksel özellikleri
C) Araştırmalarında ağırlık verdiği konulara
D) Mesleğinde bir ilki gerçekleştirdiğine D) Üreme mevsimi
E) Hangi bilginin yanlış olduğunu ispatladığına E) Bilimsel adı

280

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

470. Yazmayı yazarak öğrenin. Sözcük dağarcığınızı 472. Günümüzden 5000 yıl kadar önce, Aşağı Mısırʼdaki
güçlendirin. Sürekli uygulamalarla kendi sesinizi bulun. Menfis çevresinde bulunan piramitler birçok kişi
Dünyayı, gözlerinizi ve kulaklarınızı açarak dolaşın. tarafından ziyaret ediliyordu. Ziyaretçilerin konaklama
Gözlemlerinizi sözcüklere yansıtmayı unutmayın. ve diğer hizmet ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli
Yazdıklarınızda iyi olmayan bir bölüm görürseniz atın, barınma tesisleri inşa edilmişti. Aşağı Mezopotamyaʼda
yeniden yazın. da Kral Şülgi, Babilʼi asma bahçeleriyle süslemiş, zi-
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada iyi yazı yaza- yaretçiler için konaklama evleri inşaa ettirmiş ve
bilmek için verilen önerilerden biri değildir? konukların güvenliğini sağlamak için Babilʼe ulaşan
A) Uygulamalar yaparak yazma yeteneğinizi yollarda güvenlik önlemleri aldırmıştı.
geliştiriniz. Yalnız bu parçaya dayanarak, sözü edilen yerlerde
B) Bilgi birikiminize katkısı olacak yapıtlar okuyunuz. günümüz kentlerinin aşağıdaki özelliklerinden
C) Kendinize özgü bir anlatıma ulaşabilmek için çaba hangisinin benzerinin bulunduğu söylenemez?
harcayınız. A) Oteller bulunması
D) Görüp işittiklerinizi büyük bir dikkatle yazıya B) Parkların yer alması
geçiriniz. C) Kolluk güçlerinin görev yapması
E) Yazdıklarınızı eleştirel bir gözle denetleyerek D) Turizm etkinliklerinin olması
düzeltiniz. E) Eğitim hizmetlerinin yürütülmesi

473. Makarna, yüzde yüz durum buğdayının öğütülmesiyle


elde edilen irmik ve sudan üretilen saf bir gıdadır. Elde
edilen hamur kalıptan geçirilerek biçimlendirilir ve yük-
471. Cahit Sıtkı Tarancı, Otuz Beş Yaş şiiriyle edebiy-
atımızın ünlü şairleri arasına girmiş, Baudelaire, Ver- sek sıcaklıkta kurutulur. Makarna pişirmek basit gibi

laine gibi Fransız şairlerinden etkilenmesine karşın görünse de dikkat isteyen bir iştir. Tencere büyüklüğü,
yaşamı boyunca hiçbir yazınsal akıma dahil ol- tuz, makarna ve su oranları önemlidir. İyi irmikten
mamıştır. “Şiirle yaşam arasındaki sıkı ilişkiye üretilmiş makarna, paketinde önerilen oranlar ve
inandığım içindir ki, şiiri hiçbir zaman bir düşüncenin haşlama süresinde pişirilirse çok besleyici, doyurucu
kanıtlanması olarak düşünmedim. Şiirin yapısının ve lezzetli bir yemek elde edilir. Diğer unlu gıdaların
gerektirdiği bu bağımsızlık, şairlerin özgürlük aşkıyla aksine, böyle bir makarnanın içerdiği karbonhidrat
da açıklanabilir.” diyen Tarancı, düz yazıları, mektupları daha kolay sindirilir ve böylece kilo alma sorunu or-
ve öykülerinde de bu anlayışını yansıtmıştır. tadan kalkar.
Bu parçaya göre, Cahit Sıtkı Tarancıʼyla ilgili olarak Bu parçada, makarnayla ilgili olarak aşağıdakilerin
aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? hangisinden söz edilmemiştir?
A) Yabancı edebiyat yapıtlarını takip etmiştir. A) Üretim yöntemi
B) Şiirlerini yazarken kalıplara bağlı kalmamıştır. B) Saklanma koşulları
C) Türk şiirinde önemli bir yeri vardır. C) Pişirilmesinde dikkat edilecek noktalar
D) Yapıtlarının öğretici yanı ağır basar. D) Besin değeri
E) Farklı edebî türlerde yapıt vermiştir. E) Hangi maddelerden üretildiği

281

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

474. Homerosʼtan beri “ebedî mavilikler ülkesi” diye anılır 476. Gerçeküstücülük (sürrealizm), romantizmden sonra
Bodrum Yarımadası. Daracık sokakları, bembeyaz ev- yeryüzünde en çok yayılmış, tanınmış akım olmuştur.
leri, turunç kokan köyleri, çiçek saksısı gibi denize Japonyaʼdan Meksikaʼya birçok ülkede etkisini göster-
saçılmış adaları, eski uygarlık kalıntılarıyla bir zaman- diği gibi hemen bütün sanat dallarında temsilcilerini,
lar sükûnetin de sığınağıydı. Korunmasız bir şekilde yorumcularını bulmuştur. Birinci Dünya Savaşı
açıldı dünyaya ve sancılı bir değişime sahne oldu. ertesinde patlak veren gerçeküstücülüğün Batıʼnın
Kıyıları ve yamaçları, koyları ve köyleri yapılarla doldu. düşünce tarihindeki kökleri epey derinlere inmektedir.
Sessizliğin mekânı, yerli ve yabancı herkes için eğ- Bu kökleri nice sular beslemiştir.
lencenin krallığına dönüştü. Ama yarımada bitmez Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada gerçeküs-
tükenmez güzelliklere sahip olduğundan onca kayba tücülükle ilgili olarak verilen bilgilerden biri
karşın koyları hâlâ insanları kendine çekiyor.
değildir?
Bu parçada, Bodrum Yarımadasıʼyla ilgili olarak
A) Dünyanın pek çok yerinde bilindiği
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
B) Sanatta en son görülen akım olduğu
A) İklim özelliklerine
C) Düşünce tarihiyle ilgisinin bulunduğu
B) Yerleşim özelliklerine
D) Birçok sanat dalı üzerinde etkili olduğu
C) Tarihî değerine
E) I. Dünya Savaşı sonrasında önem kazandığı
D) Turizmdeki yerine
E) Doğal güzelliklerine

477. Salep, bazı yabani orkide türlerinin kök yumrularının


475. Fotoğraf makinesi, resim sanatını öldürür mü? Sine- bir dizi işlemden geçirildikten sonra öğütülmesiyle elde
manın icadı, tiyatronun sonunu getirir mi? Televizyon, ediliyor. Salebin bileşiminde, elde edildiği yöreye göre
sinemayı saf dışı edecek mi? Bu soruların hemen değişen oranlarda glikomannan, nişasta, şekerler,
hemen hepsi zaman içinde ve zaman tarafından yanıt- azotlu maddeler ve su bulunur. Salebin etkili maddesi
landı. Fotoğraf resmi öldürmedi; kendine ayrı bir yer glikomannandır. Glikomannanın bir gramı, 200 ml suyu
açtı, kendini kabul ettirdi. Tiyatro, sinemanın etkisinde, emer. Glikomannan bu özelliğinden dolayı bazı besin-
hatta gölgesinde kaldı kalmasına; ama ortadan kalk- lerin, özellikle dondurmanın kıvamını artırmak ve ge-
madı, yeni yollar aradı buldu, sinemanın olanaklarını leneksel hekimlikte kabızlık gibi rahatsızlıkları
kullandı, yenilendi. Sinema da korkulduğu gibi yenik gidermek, kanın serum ve lipid düzeyini düzeltmek
düşmedi televizyona, hem televizyonu besledi hem de amacıyla kullanılır. Glikomannan besinlerle
televizyondan beslendi. Yine öyle olacak, bilgisayar tüketildiğinde suyu tutma özelliğinden dolayı besin
kitabın yerini alamayacak, kitap biçim değiştirip var- emilimini geciktirerek tokluk hissi oluşturur. Kış ay-
lığını sürdürecek. larında içecek olarak yararlanılan salebin üretiminde
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan çoğunlukla glikomannan içermeyen çayır salebi kul-
hangisine ulaşılamaz?
lanılır. Ticari amaçla kullanılan başka bir salep çeşidi
A) Yeni sanat dallarının zorlamaları, eski sanat dal-
olan yayla salebi, 700-1300 m yükseltideki yerlerde
larını yeni arayışlara yönlendirir.
yetişir.
B) Sanatta görülen değişimde sanat dalları arasındaki
Bu parçaya göre, aşağıdakilerin hangisi salebin,
etkileşimin önemi büyüktür.
glikomannan içermesi nedeniyle etkili olduğu du-
C) Yeni gelişmelerin, sanat dalları üzerindeki etkileri
rumlardan biri değildir?
zamanla belirginleşir.
A) Kanın serum düzeyini ayarlama
D) Değişime kapalı olan sanat dalları zamana ayak
B) Tokluk hissi oluşturma
uyduramayarak yok olur.
E) Kimi sanat dalları, bir dönem izleyicisi azalsa bile C) Kış aylarında içecek olarak kullanılma
zamanla daha da güçlenebilir. D) Kabızlık tedavisinde etkili olma
E) Kanda lipid düzeyini ayarlama

282

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

478.Portekizli ünlü denizci Macellan, Kolomb gibi hayatını 479. Leonardo da Vinci ressam, heykeltıraş, müzisyen,
baharat zengini adalara ulaşmaya adamıştı. Macellan, mimar, bilim adamı ve mucitti. İncelemek amacıyla
emrindeki beş İspanyol gemisiyle birlikte Güney yaklaşık 30 insan vücudunu kesip parçalara ayırdı. Bu
Amerikaʼnın ıssız koylarında, bölgenin soğuk havasına sayede, daha önce yapılmış olanlardan çok daha
karşın beş ay geçirdi. Macellan ve arkadaşları, hiçbir gerçekçi vücut resimleri çizdi. Taslak defteri, uçma
makinesi de dahil birçok makine tasarısıyla doludur.
canlının yaşayamayacağını düşündükleri soğuk ve
Bugün bu makinelerin birçoğunun çalışmayacağını
acımasız coğrafyada bir sürprizle karşılaştılar: Burada
biliyoruz, fakat ortaya koyduğu tasarılar onun ayrıntılı
insanlar yaşıyordu. İnsanların soğuğa direnmek için
gözlemleri zengin bir düş gücü ile birleştirme konusun-
yararlandığı yol, onları daha çok hayrete düşürdü.
daki yeteneğini açığa vurmaktadır. Leonardoʼnun
Üzerlerinde, yorgan gibi örtündükleri postlardan ve
büyük kavrayış gücüne ve yaratıcılığa sahip olmasına
ayaklarına kat kat sardıkları hayvan derilerinden başka karşın, yaptıklarının bilimin ilerlemesine çok az katkısı
bir şey yoktu. Denizciler bu “ayakkabı”lara gönderme oldu. İncelemelerini kendini tatmin etmek amacıyla
yaparak yörede yaşayanlara “patagonas” yani “büyük yapmıştı; çağdaşlarının çoğunun bunlar hakkında
ayak” adını taktı. Bundan sonra iklim koşullarının çok hiçbir bilgisi yoktu. Birçok taslağı ve defteri ölümünden
ağır olduğu 40. paralelin güneyine Patagonya, yani sonra dağıldı ve yüzyıllar boyunca büyük ölçüde bilin-
“Büyük Ayaklılar Ülkesi” denecekti. meden kaldı.
Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan Bu parçadan Leonardo da Vinciʼyle ilgili olarak
hangisine ulaşılamaz? aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Güney Amerikaʼda çok tenha yerlerin bulunduğu A) Çalışmalarına yardımcı olan çıraklarının olduğu
B) İyi bir gözlemci olduğu
B) İnsanların zor iklim koşullarında da yaşayabildiği
C) Düş gücünün ürünlerini kâğıda aktarabildiği
C) Güney Amerikaʼnın baharat bakımından zengin
D) Farklı alanlarda çalışmalar yaptığı
olduğu
E) Tasarılarının bir kısmının gerçekleştirilmediği
D) Güney Amerikaʼda kürkünden yararlanılabilecek
hayvanların bulunduğu
E) 40. paralelin güneyinde sert iklim görüldüğü

283

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

480. (I) Sibirya halklarından biri olan Evenlerin yaşadığı 482. Ülkemizde haziran ve temmuz aylarında çiçek açan
bölgede ulaşımın ana yolları donmuş nehir ve göller okaliptüsün yaprak şekli ağacın yaşına göre değişiyor.
olduğundan, ulaşımı sağlamanın, eşya taşımanın bir Avustralya ağaç florasında egemen olan okaliptüsün,
aracı da geyiklerdir. (II) Yolculuklar sırasında birçok çoğu bu kıtaya özgü yedi yüzden fazla türü var. Bazı
kızak ve bu kızakları çeken geyikler birbirine bağla-
türler de Yeni Gine ve Endonezyaʼda görülüyor. Okalip-
narak uzun konvoylar oluşturulur. (III) Bu sistem tüm
tüsler bataklıkları kurutarak çevresini tarıma elverişli
kafilenin birbirini kontrol ederek hareket etmesini
hâle getiriyor. Okaliptüs ormanları havanın etkilerini yu-
sağlar ve bir çobanla idare edilebilir. (IV) Evenler geyik-
muşatarak büyük rüzgârları engelliyor, toz ve dumanı
leri özelliklerine göre ayırırlar ve “eşya taşıyan”,
“dağlara tırmanan”, “düz alanda koşan” diye tanımlar- tutuyor, fırtına ve dolu zararlarını kısmen önlüyor.
lar. (V) Dağlara tırmananlara daha çok değer verilir; Odunu mobilyacılıkta, kabuk, yaprak ve tohumları da
bunlar arasında kadın ve çocukları taşıyacak olanların boya ve ilaç endüstrisinde kullanılıyor.
daha sakin olmasına dikkat edilir. (VI) Düz alanda Bu parçaya göre, okaliptüsle ilgili olarak aşağı-
koşanlar özellikle bacak boyları uzun olan, seri hareket dakilerden hangisi söylenemez?
edebilecekler arasından seçilir ve uzun yolculuklarda A) Bulunduğu çevreye yararlı bir ağaç olduğu
kızaklara koşulur. (VII) Eşya taşıyanlar ise dağlara tır- B) Dünyanın çeşitli yerlerinde farklı türlerinin yetiştiği
mananlar kadar güçlü ve dayanıklı olmasalar da ağır
C) Yılın yalnızca iki ayında yapraklı olduğu
yükleri taşıyabilecek güce ve dayanıklılığa sahiptir.
D) Birçok endüstri dalında ham madde olarak yarar-
Bu parçaya dayanarak aşağıdakilerin hangisine
lanıldığı
ulaşılamaz?
A) Evenler geyikleri yapabildikleri işe göre sınıflandır- E) Yaşlandıkça yapraklarının değiştiği
maktadırlar.
B) Geyikler huyları bakımından farklılık göstere-
bilmektedir.
C) Evenlerin kızaklarla konvoy oluşturmaları daha az
kişiyle iş yapılabilmesini sağlar.
D) Evenlerin yaşadığı bölge soğuk iklim koşullarına
sahiptir. 483. Çok eski çağlarda insanlar havanın neden karardığını,
E) Evenlerin yaşadığı bölgede motorlu araç bulunma-
geceleri güneşin nereye gittiğini ve yıldızların aslında
maktadır.
ne olduğunu bilmediklerinden, akşam olunca korku-
yorlardı. Bu nedenle, gerek bunları gerekse Ayʼın biçim
481. Kakao, 3-6 metre boyunda, yüksek sıcaklık ve nem
isteyen bir ağaçtır. Kendiliğinden yetiştiği ilk yer Güney değiştirmesi, Güneş ve Ay tutulmaları gibi diğer doğa
Amerikaʼnın Ekvator bölgesi, Amazon ve Orenok ne- olaylarını açıklamak için öyküler uyduruyorlardı.
hirleri havzasıdır. Yerliler kakao ağacını bu bölgeden Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edilen
Orta Amerika kıyılarına götürmüşlerdir. Avrupalılar kı- biçimde öykü uydurmanın bir örneği olamaz?
taya geldiklerinde yerliler arasında kakao içmek A) Hintlilerin, yıldızların parlayıp sönmesini bin gözlü
yaygındı. İlk kez İspanyollar 18. yüzyılın sonlarına Varunaʼnın gözlerini açıp kapaması şeklinde yo-
doğru bu ağacı Filipinlerʼe götürdüler ve orada
rumlaması
yetiştirdiler. Daha sonraları kakao Güney Asyaʼnın bazı
B) Çinʼde, Güneş tutulmasına Güneşʼi yutmaya
adalarına ve oradan da Afrikaʼya geçti. Bugün en çok
çalışan ejderhanın neden olduğuna inanılması
kakao üretilen kıta Afrikaʼdır.
Bu parçada kakaoyla ilgili olarak aşağıdakilerden C) Mısırlıların, Ayʼın küçülmesini siyah domuzun Ayʼı
hangisine değinilmemiştir? yemesine bağlaması
A) Anayurdunun neresi olduğu D) Eski Yunanʼda, Güneş tanrısının atlarını din-
B) Yetişme koşulları lendirdiği zaman gece olduğuna inanılması
C) Dünyadaki yayılım alanı E) Mayaların Dünyaʼyı, her birine bir ağaç ve kuş adı
D) Günümüzde en fazla nerede üretildiği verdikleri dört bölgeye ayırması
E) Hangi ülkelerde daha çok tüketildiği

284

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

484. Laos, Lao dilinde “bin filin ülkesi” anlamına geliyor. 485. Son yıllarda sanat tarihçilerinin değerlendirmeleriyle
Dağlar ve geçit vermez ormanlar yüzünden, Laos halkı dikkatleri üzerine çeken ve Bursaʼnın simgesi olmaya
taşımacılıkta, tarımda, turizmde en çok fillerden yarar- aday nitelikte olan Irgandı Köprüsü, eriyen kar su-
lanıyor. Doğasının çetin olması ve denize kıyısı olma- larının coşkun akışını Bursa Ovasıʼna yönlendiren
ması nedeniyle sanayi yatırımını ülkeye çekemeyen Gökdere üzerindeki ikinci köprü. 1442ʼde Irgandılı
Laos, tüm ümidini turizme bağlamış durumda. Başkent Hoca Musluhiddinʼin babası Pir Ali tarafından yaptırılan
Vientianne, ülkeye gelen turistlerin ilk uğrak yeri. köprünün üzerinde 30 dükkân, han, ahır ve depolar bu-
1990ʼlı yılların başlarında ulaşım zorluğundan dolayı lunuyormuş. Irgandı Köprüsü, yüzyıllar boyunca yol-
oldukça fakir bir kasaba olan Luang Phrabang, turizm culara geçiş sağlamanın yanı sıra doğuyla batı
sayesinde zenginleşen kentlerden biri. Doğa yürüyüş- arasında ticari ve kültürel alışveriş köprüsü olarak da
leri, göletlerde yüzme, kanolarla nehir gezileri, fil sa- bir işlev üstlenmiş. Bu özellikleriyle ele alındığında
farileri gibi etkinlikler ve ülkenin çeşitli bölgelerinde köprü dünyanın, üzerinde çarşı bulunan dört köprüsün-
keşfedilmeyi bekleyen 600ʼden fazla mağara doğa den biridir. Uzun süren ilgisizlikten sonra, aslına uygun
tutkunlarına oldukça çekici geliyor. Halkın ibadet ettiği olarak restore edilen köprüdeki çarşıda hat, ebru,
Budist ve Hindu tapınakları ve farklı özelliklere sahip minyatür, tezhip, ahşap oymacılığı gibi geleneksel Türk
çok sayıda Buda heykeli sayesinde din turizmi de can- el sanatlarının güzel örnekleri sergilenmektedir.
lılığını koruyor. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi, Irgandı
Bu parçadan Laosʼla ilgili aşağıdaki bilgilerden Köprüsüʼnün geçmişteki işlevlerinden biri
hangisine ulaşılamaz? değildir?
A) İnanç biçimi A) Doğu ve Batı kültürlerinin buluşmasına zemin
B) Gelir kaynakları hazırlamak
C) Doğal yapısı B) Yolcuların alışveriş yapabilmelerine olanak sağla-
D) Turizm olanakları mak
E) Nüfus özellikleri C) Tüccarlara ve yolculara konaklama olanağı sağla-
mak
D) Yöre insanı için geçim kaynağı olmak
E) Türk el sanatlarının unutulmamasını sağlamak

285

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

6. Parçanın I. cümlesinde araştırmacıların nesli tükenme


tehlikesiyle karşı karşıya olan türleri incelemek amacıyla
ÇÖZÜMLER yaptıkları yaban hayatı araştırmalarında pek çok zorlukla
karşılaştıkları belirtilmiştir. II. cümlede ise bu araştırmalar
sırasında kullanılan yöntemler örneklenmiştir. Görüleceği
üzere I. ve II. cümle arasında anlamsal bir ilişki yoktur.
1. Bu parçada, uzun ve sağlıklı yaşam konulu kitaplar, bu ki-
“…karşılaşılan bu zorlukları…” sözüyle başlayan III. cümle
tapların kaynağı ve toplumumuzla uygunluğu anlatılırken
I. cümlenin devamı niteliğindedir. Buna göre II. cümlenin
III. cümlede çeşitli yöntemler barındıran diyetlerin güveni-
parçadan çıkarılması anlam bütünlüğünü bozmaz.
lirliği sorgulanıyor. Bu ifade paragrafın anlam bütünlüğü-
Yanıt Bʼdir.
nü bozmaktadır.
Yanıt Cʼdir.

7. Parçada II. cümleden başlayarak ailelerin çocuklarını


henüz sekiz aylıkken birtakım programlara yönelttiğinden,
2. Bu parçada, Osmanlı Döneminin ilk evrelerinde, seramik bu şekilde yetişen çocukların “proje çocuk” adıyla anıldı-
sanatında kullanılan teknikler ve bu tekniklerin genel özel- ğından ve bu çocukların ileriki yaşlarda mutsuz oldukla-

likleri anlatılırken, V. cümlede İznik atölyelerinde üretilen rından bahsedilmiştir. Buna göre II, III, IV ve V. cümleler

eşyaların nasıl sergilendiğine yönelik bilgiler verilmekte- anlamsal ve dilsel bütünlük içindedir. I. cümle de ise
çocuk eğitiminde en çok ahlâkî ve insanî değerlere önem
dir. Konunun dışına çıktığı için bu cümle parçanın anlam
verilmesi belirtilerek farklı bir konuya değinilmiştir. Bu ne-
bütünlüğünü bozmaktadır.
denle I. cümle parçadaki anlam bütünlüğünü bozmakta-
Yanıt Eʼdir.
dır.
Yanıt Aʼdır.

3. Parçanın bütününde, Avrupaʼnın 1960ʼlı yıllarda göster-


diği tavrın artık değiştiği ve artık kapılarını yabancılara ka- 8. Parçanın genelinde obezitenin günümüzde tam bir salgın
pattığından söz edilirken, II. cümlede zamanında hâline geldiği ve bunu önlemek amacıyla birçok araştır-
Avrupaʼya giden işçilerle ilgili bir beklentiden bahsedil- manın yapıldığı anlatılmıştır. V. cümlede ise ideal kilodan
miştir. Konunun dışına çıktığı için bu cümle parçanın ve bu kilonun her kişiye göre değiştiğinden bahsedilmiş-
anlam bütünlüğünü bozmaktadır. tir. V. cümle bu yönüyle parçadaki anlam bütünlüğünü
Yanıt Bʼdir. bozmuştur. Bu sorunun çeldirici seçeneği II. cümledir.
Ancak dikkatlice okunduğunda II. cümlenin kendinden ön-
ceki ve sonraki cümleyle ilişkili olduğu görülecektir.
4. Bu parçada sözü edilen kişinin şiddete karşı olmasına kar- Yanıt Eʼdir.
şın bir şiddet olayıyla hayatını yitirdiği anlatılırken IV. cüm-
lede, kişinin hangi konuda ne söylediği belli olmayan
sözleri hakkında bir değerlendirme yapılmıştır.
Yanıt Dʼdir. 9. Parçanın I. cümlesinde Japon deniz sondaj gemisinin yer
kabuğunu delip montaya inmeye çalıştığından; III, IV ve V.
cümlelerde de bu sondaj gemisinin özelliklerinden bah-
5. Bu parçanın bütününde dilin gelişimi ve zenginleşmesi, sedilmiştir. II. cümlede ise okyanusların dibindeki yer ka-

ona değer verilmesi gerektiği vurgulanırken V. cümlede buğununun kalınlığından behsedildiği için konu

Türkçenin zengin bir dil olduğu görüşünden söz edilmiş, farklılaşmıştır. Dolayısıyla II. cümle parçadaki anlam bü-
tünlüğünü bozmaktadır.
farklı bir konuya geçilmiştir.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Eʼdir.

286

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

10. Parçada I, II, III ve IV. cümleleri arasında anlamsal ve dil- 14. Parçanın genelinde “inovasyon” kavramından, bu kavra-
sel bütünlük sağlanmıştır. Bu cümlelerde Türk çizgi ro- mın içeriğinden, hangi anlama geldiğinden, amaçlarından
manının gelişmemişliği, yetersizliği, en görkemli bahsedilmiştir. I. cümlede inovasyon kavramının tanımı
döneminde bile akılda kalacak bir tip yaratabilecek kadar
yapılmadan sıkça duyulduğuna değinilmiştir. Bu kavramın
olgunlaşmadığı dile getirilmiştir. V. cümlede ise çocuk
tanımı ise III. cümlede yapılmıştır. I. ve III. cümleler anlam
dergilerinin çok az satıldığı, bu nedenle yetenekli çizerle-
akışını sağlayan cümleler olduğundan dolayı art arda ge-
rin gazetelere yöneldiği dile getirilmiştir. Bu cümleyle bir-
likte konu farklılaşmış, parçanın anlam bütünlüğü tirilmelidir. Arada kalan II. cümle ise kavramın Türkçede
bozulmuştur. okunuşuyla yazılması gerektiğinden bahsettiği için farklı
Yanıt Eʼdir. bir konuya değinerek parçadaki anlam bütünlüğünü boz-
maktadır.
Yanıt Bʼdir.
11. Parçanın I. cümlesinde “yaşlılık” sözcüğünün bizlerde
sıcak, pozitif çağrışımlar yaratmadığı anlatılmıştır. II. cüm-
lede bu negatif çağrışımlar korku, ürküntü, umursamazlık
gibi sözcüklerle örneklenmiştir. III. cümlede ise “yaşlılık”
kavramı çok farklı bir bakış açısıyla ele alınmıştır (olumlu).
IV. ve V. cümlelerde “yaşlılık” yine olumsuz çağrışımlarıyla
ele alınmıştır (kara kış - ölümün sessizliği). Görüleceği 15. Parçanın genelinde “Nobel Edebiyat Ödülü” anlatılmıştır.
üzere parçanın I, II, IV ve V. cümlelerinde “yaşlılık” söz- I. cümle, II. cümleye “Bu ödül...” sözüyle bağlanmıştır. III.
cüğünün olumsuz çağrışımları üzerinde durulmuş, III. cümlede bu ödülün kimi zaman hak etmeyen kişilere ve-
cümlede ise olumlu çağrışımlardan bahsedilmiştir. Bu ne- rildiğinden bahsedilmiş, IV. cümlede de III. cümleye uygun
denle III. cümlede konunun ele alınış şekli değiştirilerek, olarak bu ödülü almasına rağmen unutulup giden yazar-
parçanın anlam bütünlüğü bozulmuştur.
lardan bahsedilmiştir. Dolayısıyla I, II, III ve IV. cümleler
Yanıt Cʼdir.
kendi içinde anlam bütünlüğü olan cümlelerdir. V. cüm-
lede ise genelden özele geçilerek Türkiyeʼdeki başarılı sa-
natçılar örneklendirilmiştir. Görüleceği üzere V. cümle
12. Parçadaki akış bozan mantığı genellik - özellik üzerine şe- parçada anlam bütünlüğünü bozan cümledir.
killenmiştir. I. cümlede uluslararası bir kanserle savaş ör- Yanıt Eʼdir.
gütünden bahsedilirken, II, III, IV ve V. cümlelerde ise
merkezi Ankara olan “Türk Kanser Araştırma ve Savaş
Kurumu Derneği” , bu derneğin çalışmaları ve organizas-
yonlarıyla ilgili bilgiler aktarılmıştır. Bu nedenle I. cümle,
kendinden sonra gelen cümlelerden bağımsız, parçanın
anlam bütünlüğünü bozan bir cümledir.
16. Parçanın genelinde Karabük Yenice Ormanlarıʼna yürü-
Yanıt Aʼdır.
yüş ve bisiklet parkurları oluşturulmasını amaçlayan bir
projeden bahsedilmektedir. I. ve II. cümleler birbirine
13. Parçanın I, II, III ve V. cümlelerinde bankacılık işlemle- “Proje kapsamında...” sözüyle; II. cümle III. cümleye “Ay-
rinde kullanılan şifrelerle ilgili olarak bilgiler aktarılmıştır. rıca...” sözcüğüyle bağlanmıştır. İkinci ve üçüncü cümle-
III. cümlede imza kullanılmadan gerçekleştirilen banka iş- lerde söz konusu projenin çalışmaları hakkında bilgi
lemlerinde oluşturulacak şifrelerin önemi belirtilmiştir. V. verilmiştir. “Bu çalışmaların amacı...” sözüyle başlayan V
cümlede de müşteriler, şifre gizliliği konusunda uyarılmış-
numaralı cümle III. cümlenin devamı niteliğindedir. Bu
tır. “İşte bu nedenle…” sözüyle başlayan V. cümledeki
cümlelerin arasına giren IV numaralı cümlede ise Yenice
“neden” IV. cümleyi değil, III. cümleyi işaret etmektedir. IV.
Ormanlarıʼnın koruma altına alınması gerektiğinden bah-
cümlede ise şifrelerin belirlenmesinde akılda kolay kalan
yöntemler sıralanarak konu farklılaştırılmıştır. Bu nedenle sedilerek farklı bir konuya değinilmiştir. Parçada anlam
IV. cümle parçanın anlam bütünlüğünü bozmaktadır. bütünlüğünü bozan cümle IV numaralı cümledir.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Dʼdir.

287

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

17. Parçanın genelinde deneme türünde okurunun kendisiyle 21. I. cümlede söz konusu kabarenin nerede hizmete girdi-
tartıştırması gerekliliğinden söz edilmiştir. I. ve II. cümle- ğinden, II. cümlede bu kabarede ne tür insanların çalıştı-
lerde okurun kendisiyle tartışmasına, içinde bir kuşku ğından, III. cümlede çalışanların yaptığı özel bir danstan,
uyanmasına değinilmiştir. III. cümlede kendinden önceki V. cümlede ise bu dansın neden farklı bir adla anıldığın-
cümlelerle bütünlük sağlanmıştır. IV numaralı cümlede ise dan bahsedilmiştir. IV. cümlede kabarenin bulunduğu
Montaigneʼden bir alıntıya yer verilerek bir yazarın üslu- semtin simgelerinden biri olduğu belirtilerek akış bozul-
bunun nasıl olması gerektiğine dair bilgi aktarılmıştır (ko- muştur.
nuşuyormuş gibi yazma). Bundan dolayı IV numaralı Yanıt Dʼdir.
cümle parçadaki anlam bütünlüğünü bozmaktadır. V.
cümlede yine okuma esnasında okurun kendisiyle tartış-
ması anlatıldığından, cümle III. cümlenin devamı niteli- 22. Parçanın genelinde Moğolistanʼda İskit Döneminde yaşa-
ğindedir. mış bir savaşçıya ait mumyadan ve mumyanın çıkarıldığı
Yanıt Dʼdir. kurgandan söz edilmektedir. Ayrıca kurganın ait olduğu
Pazırık kültürüne de değinilmiştir. Fakat III. cümlede araş-
tırma için bir araya gelen bilim adamlarına ve onların mil-
18. Parçanın genelinde İsveçʼin ilk açık hava müzesi olan liyetlerine değinilerek parçanın akışı bozulmuştur.
Skansen müzesinin tarihçesinden bahsedilmektedir. Bu Yanıt Cʼdir.
müzenin kurucusu olan Hazeliusʼtan bahsedilerek müze-
deki eserlerin nasıl toplandığına, müzenin nasıl oluşturul-
duğuna değinilmiştir. III numaralı cümlede ise Skansen
müzesinin zamanla gelişerek bağımsız bir kurum hâline 23. Parçada II, III, IV ve V. cümlelerde denemenin nasıl bir
geldiğine değinilmiştir. III. cümlede, farklı bir konuya de- yazınsal tür olduğu, hatta yazınsal tür olmanın ötesinde
ğinildiğinden dolayı bu cümle parçadaki anlam bütünlü- bir söylem biçimi olduğu vurgulanmıştır. Parçanın I. cüm-
ğünü bozan cümledir. lesinde ise deneme sözcüğünün çağrışımlarına vurgu ya-
Yanıt Cʼdir. pılarak parçanın anlam bütünlüğünü bozmuştur.
Yanıt Aʼdır.

19. Parçada I, II, III ve IV. cümlelerde bize önerilen ve piya-


sada az sayıda kalmış eski bir kitabı bulmak için gösteri- 24. Parçanın bütününde Alibeyköy Baraj Gölüʼnde meydana
len çabadan ve bu çabanın kişi için öneminden gelen kuraklık sorunundan bahsedilmiş, daha sonra son
bahsedilmiştir. Sıralanan cümlelerde anlam bütünlüğü dönem yağışlarıyla barajın dolduğundan fakat su kay-
vardır. V numaralı cümlede ise yazar kendine dair bir bil- naklarının dikkatli kullanılması gerektiğinden bahsedil-
giyi bizimle paylaşmıştır. Dolayısıyla V numaralı cümle miştir. IV. cümlede ise bazı illerdeki bilinçsiz su
parçadaki anlam bütünlüğünü bozmaktadır. tüketiminden bahsedilerek konu farklı bir alana çekilmiş
Yanıt Eʼdir. ve parçanın anlam bütünlüğü bozulmuştur.
Yanıt Dʼdir.

20. Parçanın bütününde bir yazarın “Kayıp Kitaplar Kitabı”


adlı eserinin içeriği ve yazılış nedeni anlatılmıştır. V. cüm-
25. Parçanın bütününde 1950ʼli ve 1960ʼlı yılların unutulmaz
şarkıları ve bu filmlerin, şarkıların kuşakların rengini be-
lede ise Danteʼnin otuz yıl üzerine çalıştığı bir şiir kitabın-
lirlemedeki özelliklerine değinilmiştir. III. cümlede her ku-
dan bahsedilerek konu çok farklı bir alana çekilmiştir. Bu
şağın idolleri konusuna değinilerek parçanın anlam
nedenle parçadaki anlam bütünlüğünü bozan cümle, V
bütünlüğü bozulmuştur.
numaralı cümledir.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Eʼdir.

288

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

26. Parçanın bütününde hemofili hastalığının nasıl bir hasta- 31. Parçanın bütününde Türkiyeʼdeki sığla ormanlarının her
lık olduğu belirtilerek, bu hastalığın kanısının nasıl yapıl- yıl azaldığından bahsedilmektedir. II. cümlede ise Mar-
dığı, hastaların maruz kalacağı basit kesiklerin ölüme maris ve Fethiye çevresindeki ormanlık alanların ekono-
neden olabileceği anlatılmıştır. V. cümlede ise Rus çarının mik değerinden söz edilerek parçanın akışı bozulmuştur.
oğlunun başına gelen olay anlatılarak parçanın anlam bü- Yanıt Bʼdir.
tünlüğü bozulmuştur.
Yanıt Eʼdir.
32. Parçanın genelinde boş geçirilen tatillerin çocukları zihin-
27. Parçanın bütününde İlyada ve Odysseia destanlarının sel anlamda gerilettiği anlatılmaktadır. I. ve II. cümleler bu

yazım türlerinden, kaç bölümden oluştuklarından her iki konuyu anlatırken III. cümle çocukların boş zamanlarında

destanın hangi konuları işlediğinden bahsedilmiştir. V. kitap okumadıklarını söyleyerek parçanın akışını boz-
maktadır.
cümlede ise bu savaşın geçtiği bölge anlatılarak parçanın
Yanıt Cʼdir.
anlam bütünlüğü bozulmuştur.
Yanıt Eʼdir.

33. Parçada opera binalarının varlığının kentlerin kültürel ve


sanatsal etkinliklere verdiği önemi gösterdiğine değinilir-
28. Parçanın bütününde elektronik eşyalarda kullandığımız
ken I. cümlede, operanın içeriği, müziği ve tiyatroyu bir-
pilleri çöpe atarken neden dikkatli olmamız gerektiği an-
leştirdiği anlatılmaktadır. I. cümle bu yönüyle parçanın
latılmıştır. Sıralı cümlelerde pillerin insanlar için yarattığı
anlam bütünlüğünü bozmaktadır.
tehlikelerden bahsedilirken IV. cümlede, ABDʼde çöpe atı-
Yanıt Aʼdır.
lan pillerin sayısı ile ilgili bir tahmin yürütülerek parçanın
anlam bütünlüğü bozulmuştur.
Yanıt Dʼdir.
34. Parça, çizgi romanın çocuklardaki yerini anlatmaktadır. V.
cümlede böylesi bir anlatım yerine, film yapımcılarının ve
senaristlerin çizgi romanları beyaz perdeye taşıdığından
29. Parçanın bütününde Viyana Sebze Orkestrasıʼnın ens- söz edilerek parçanın akışı bozulmuştur.
trümanlarından, bu sebzelerle ne tür müzikler yaptıkların- Yanıt Eʼdir.
dan; konser bittikten sonra da kullandıkları sebzelerden
yapılan çorbanın dinleyicilere ikram edildiğinden söz edil-
miştir. II. cümlede ise orkestranın yılda yaklaşık otuz kon- 35. I. cümle dışında parçanın bütününde diş çürüklerinin te-
ser vermeyi planladığından bahsedilerek parçanın anlam davisi ve bu tedavilerde kullanılan maddelerden söz edil-
bütünlüğü bozulmuştur. miştir. I. cümle ise diş macunu üreticilerinin bir reklam
Yanıt Bʼdir. sloganından bahsedilmiştir. Bu nedenle I numaralı cümle
parçadaki anlam bütünlüğünü bozmaktadır.
Yanıt Aʼdır.

30. Parçanın bütününde Türkiyeʼde 1980ʼlerden bu yana yay-


gınlaşan kuş gözlemciliğinden bahsedilmiştir. Yapılan göz- 36. Parçanın bütününde sinema yapıtlarının değerlendirilme-
lemlerin tutulduğu raporlar ve raporların içeriğine sinden bahsedilmektedir. Parçanın akışında bu değerlen-
değinilmiştir. Çok genel çerçevede başlayan bir konu II. dirmenin çeşitlerinden ve değerlendirmelerdeki
cümlede, İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu ülke çapında amaçlardan bahsedilmiş, fakat IV. cümlede yapılan işin
kuş gözlemi yapan profesyonel topluluklardan en aktifidir, eğlenceli yanına değinilerek öznel bir çıkarım yapılmıştır.
denerek konu farklılaştırılmıştır. Bu nedenle II numaralı Bu nedenle IV numaralı cümle parçadaki anlam bütünlü-

cümle parçada anlam bütünlüğünü bozmaktadır. ğünü bozmaktadır.

Yanıt Bʼdir. Yanıt Dʼdir.

289

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

37. Parçanın II. cümlesinden itibaren gelişmiş ülkelerde siga- 42. Parçanın bütününde elmas işçiliğinden ve işletmeciliğin-
rayı bırakma konusunda yapılan çalışmalardan söz edil- den söz edilmiştir. Elmas işletmeciliğinin teknik ayrıntıları
miş, sunulan istatistiklerle konu desteklenmiştir. I. ile metne akıcılık kazandırılmıştır. II. cümlede ise elmasın
cümlede ise sigaranın neden olduğu olumsuzluklara de- başka maddelerle olan etkileşiminin sonucuna değinile-
ğinilerek konu dışına çıkılmıştır. Bu cümleyle parçanın akı- rek parçanın anlam bütünlüğüne uymayan bir çıkarım ya-
şına uymayan bir giriş yapılmıştır. pılmıştır.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Bʼdir.

38. Parçanın bütününde Orhan Seyfi Orhonʼun sanatından ve


eserlerinden söz edilmiştir. Fakat IV. cümlede Beş Hece-
cilerden bahsedilerek parçanın anlam bütünlüğü bozul-
muştur. Ayrıca I, II, III ve V. cümlelerde Orhan Seyfi 43. Parçanın bütününde öykü yazmanın, romana geçiş için
Orhonʼun şiirlerine dair olumlu ifadelere yer verilirken IV. hazırlayıcı bir ön adım olduğundan bahsedilmiştir. III.
cümlede olumsuz bir ifade de bulunularak konu farklılaş- cümlede ise öyküyü bağımsız bir tür olarak gören yazar-
tırılmıştır. ların tutumlarından söz edilmiştir. Bu nedenle III numaralı
Yanıt Dʼdir. cümle parçadaki anlam bütünlüğünü bozmaktadır.
Yanıt Cʼdir.

39. Parçanın genelinde bir metnin içindeki kusur bulma iste-


ğinden söz edilmiştir. Kusurların yazar ile okur arasında
kurduğu köprüden bahsedilirken III. cümlede kusurların
birçok çeşidinin olduğu belirtilerek parçanın konusunun 44. Parçada bir olay metni işlenerek fener görevlisinin yaşa-
dışına çıkılmıştır. dıkları oluş sırasına göre aktarılmıştır. III. cümlede uzak-
Yanıt Cʼdir. tan gelen çığlık seslerini duyan fener görevlisi koşarak
dışarı çıkmıştır. IV. cümlede ise bu çığlıktan hiç bahsedil-
memiş, aksine gülümseyerek küçük dalgaların şıpırtıları-
40. Parçada doğanın ilk yazdaki durumunun bazı ressamların nın dinlenildiğinden bahsedilmiştir. III. ve IV. cümleler
tuvallerindeki yansımalarından bahsedilmiştir. Bu isimler arasında hiçbir anlam bağlantısı yoktur. Bu nedenle IV.
Türk resminin köşe taşları olan büyük ustalardır. V. cüm- cümle parçadan çıkarılmalı, III. cümlenin yargısı V. cümle
lede ise sadece İbrahim Çallıʼnın büyük bir usta olduğu ile devam etmelidir.
vurgusu yapılarak parçanın anlam bütünlüğü bozulmuş- Yanıt Dʼdir.
tur.
Yanıt Eʼdir.

41. Numaralanmış cümlelerde edebiyatın ilk başlarda şiir an- 45. Parçanın bütününde sinemanın başlangıç döneminde
lamına geldiğinden, yirminci yüzyılda ise bu anlayışın de- bütün çabaların, kısa filmlerin uzatılması için harcandığı
ğişerek romanında aynı değeri kazandığından anlatılmıştır. II. cümlede ise filmlere ses eklenememesin-
bahsedilmiştir. V. cümlede ise romanın, şiiri geride bırak- den bahsedilmiş, bu nedenle anlam bütünlüğü bozulmuş-
tığından söz edilmektedir. Parça şiir ve roman karşılaştı- tur. III. cümlede geçen “...bu parçacıkların...” sözü kendini
rılması ile bitmektedir, fakat IV. cümlede romanın teknik I numaralı cümleye bağlamaktadır. II. numaralı cümlede
yapısından bahsedilerek parçanın anlam bütünlüğü bo- farklı bir konuya değinildiğinden dolayı bu cümle parça-
zulmuştur. daki düşünce akışını bozmaktadır.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Bʼdir.

290

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

46. Parçanın genelinde sürrealizmin tanımı yapılarak ne ol- 50. Parçanın genelinde sanayileşme sonrası ortaya çıkan
duğu, nasıl algılandığı ve amacının ne olduğu anlatılmış- yeni sosyal sınıfın farklı arayışlar içine girerek Japon gra-
tır. IV. numaralı cümlede ise farklı bir konuya geçilerek fik sanatının çiçeksi bezemeleriyle ilgilendikleri anlatıl-
aklıyla maddi dünyada büyük başarılar kazanan insanın mıştır. IV. cümlede ise kırsal kesimden kentlere olan
aynı başarıyı kendi iç dünyası için gösteremediğinden göçlerden bahsedilerek konu farklılaştırılmıştır. Ayrıca V.
bahsedilmiştir. Ayrıca V. cümlede geçen “Bu ilkelerin...” cümlede geçen “Bu üslup...” sözü kendini III. cümleye
sözü cümleyi III. cümleye bağlamaktadır. IV numaralı bağlamaktadır. Dolayısıyla IV. cümle parçanın anlam bü-
cümle parçada anlam bütünlüğünü bozmaktadır. tünlüğünü bozan cümledir.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Dʼdir.

47. Parçanın genelinde baş, kol, el ya da vücut hareketlerinin


iletişim kurmadaki öneminden, aynı dili konuşmasak dahi
51. Parçada I. cümlede cirit hakkında bilgiler aktarılmış, II.
vücut diliyle anlaşabileceğimizden bahsedilmektedir. II.
cümlede, bu oyuna adını veren bir değneğin ebatlarından
cümlede ise bu hareketlerin farklı ülkelerde, farklı anlam-
bahsedilmiştir. I ve II. cümlede anlam bütünlüğü sağlan-
lara gelebildiğinden bahsedilmiştir. Dolayısıyla I. ve II.
mıştır. III numaralı cümlede ise cirit oynarken yapılmaması
cümleler arasında anlam bütünlüğü yoktur. III numaralı
gereken bir hareketten bahsedilmiş, konu farklılaştırıl-
cümle ise kendini I numaralı cümleye bağlayarak anlam
mıştır. IV. cümlede yine cirit değneğinden bahsedilmiştir.
bütünlüğünü sağlamaktır. Bu parçada II. cümle anlam bü-
Dolayısıyla III. cümle parçadaki anlam bütünlüğünü bozan
tünlüğünü bozan cümledir.
cümledir.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Cʼdir.

48. Parçanın ilk cümlesinden başlanarak insanın kimi takıntı-


52. Parçanın bütününde Salzburg kentinde Mozart onuruna
ları olduğundan bahsedilmiş, bu takıntılar örneklendiril-
her yıl düzenlenen bir festivalden bahsedilmektedir. Bu
miştir. II numaralı cümlede ise kaygı ve öfkenin insanın
festivalin hangi yıl başladığı, hangi aylarda yapıldığı gibi
yakasını bırakmadığından bahsedilerek konu farklılaştı-
bilgilere yer verilmiştir. II numaralı cümlede ise Salzburg
rılmıştır. III. cümlede geçen örnekler II. cümlenin değil, I
kentinin coğrafi konumu ve Mozartʼın evi hakkında bilgiler
numaralı cümlenin örnekleridir. II numaralı cümlede farklı
aktarılarak konu farklılaştırılmıştır. Dolayısıyla parçada
bir konu anlatıldığından bu cümle parçanın anlam bütün-
anlam bütünlüğünü bozan cümle II. cümledir.
lüğünü bozmaktadır.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Bʼdir.

49. Parçanın genelinde Çankırıʼnın tarih boyunca farklı isim-


53. Parçanın genelinde Mahmut Cüdaʼnın resimleri, üslubu
lerle adlandırıldığı anlatılmıştır. IV. cümlede ise Çankırıʼnın
ve resimlerinin özelliklerinden bahsedilmiştir. III. cümlede
İç Anadolu ve Karadeniz bölgeleri arasında geçiş niteliği
ise söz edilen kişinin resimlerinin yanı sıra karikatürlerinin
taşıdığından ve Tatlıçayıʼnın şehri ikiye ayırdığından bah-
de olduğundan bahsedilerek konu farklılaştırılmıştır. Do-
sedilmiştir. Çankırıʼnın coğrafi özelliklerinden bahseden
layısıyla bu parçada III. cümle anlam bütünlüğünü boz-
bu cümle parçanın anlam bütünlüğünü bozmaktadır.
maktadır.
Yanıt Dʼdir.
Yanıt Cʼdir.

291

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

54. Parçanın genelinde incir tohumunun ağaçla buluşmasın- 58. Rattan adlı bir malzemenin tanıtıldığı bu parçada rattanın
dan başlanarak bu ağacın nasıl yetiştiği ve oluşum sü- temizliği, korunması ve özellikleri anlatılmıştır. III. cümlede
reçleri anlatılmıştır. III numaralı cümlede ise “Boğucu incir rattanın sudan korunması gerektiğine değinilmiştir. IV.
ağaçları, yağmur ormanında yaşayan türlere bir örnek.” cümlede ise iyi bir mobilya için iyi kalitede, lekesiz rattan
ifadesiyle parçanın genelinden kopuk bir cümleye yer ve- kullanılması ve kullanılan rattanların çaplarının standart
rilmiştir. III numaralı cümle parçadan çıkarıldığında par- olması gerektiğine değinilmiştir. III. ve IV. cümle arasında
çada anlam bütünlüğü sağlanmış olur. anlam bütünlüğü yoktur. V. cümlede III. cümlenin devamı
Yanıt Cʼdir. olarak yine rattanın korunmasından ve temizliğinden bah-
sedilmiştir. Dolayısıyla IV numaralı cümle parçada anlam
bütülüğünü bozan cümledir.
Yanıt Dʼdir.
55. Anlam akışını bozan cümle parçanın temel konusundan,
ana düşüncesinden uzak olan cümle demektir. Bu par-
çada bir işin yapılması sırasında geçen zamanın uzun ya
da kısa olabileceği anlatılırken V. cümlede bir işi başar- 59. Parçada Antik Yunan ve Mezopotamya karşılaştırılması
manın en önemli kuralının o işin başarılmasını istemek-
yapılmıştır. Bu karşılaştırmada uygarlık temeldir. I. cümle
ten geçtiği anlatılarak parçadaki anlam bütünlüğü
dışındaki tüm cümlelerde ise Antik Yunanʼın modern top-
bozulmuştur. V. cümle parçadan çıkarıldığında anlamlı bir
lumlara çekici geldiğinden söz edilmiştir. II, III, IV ve V.
bütün elde edilmektedir.
cümleler bağlayıcı ögeler ve bağlaçlarla birbirine bağlan-
Yanıt Eʼdir.
mış durumdadır (Belki bunun, oysa, bu kitapta). Dolayı-
sıyla I numaralı cümle parçada anlam bütünlüğünü bozan
cümledir.
Yanıt Aʼdır.
56. I numaralı cümlede II. Dünya Savaşıʼndan sonra Av-
rupaʼnın kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla diğer
ülkelerden işgücü sağlandığı anlatılmıştır. Diğer cümle-
lerde ise Türkiyeʼden Avrupaʼya çalışmaya giden insanlar
60. Parçanın konusuna uzak olan cümle anlam akışını bozan
ve onların oradaki yaşam biçimleri anlatılmıştır. II. ve III.
cümledir. Parçada I. cümlede belli bir yaş grubundaki ço-
cümle birbirine “Bu direniş” sözüyle, III. cümle IV. cümleye
cukların eğitiminden söz edilmiştir. Sonraki cümlelerde ise
“Örneğin” sözüyle, IV. cümle V. cümleye “Halbuki” bağla-
kız çocuklarının büyüme çağlarında kimleri örnek aldık-
cıyla bağlanmıştır. Buna göre I numaralı cümle parçada
ları ve onlara özenerek neler yaptıkları anlatılmıştr. I. cüm-
anlam bütünlüğünü bozan cümledir.
Yanıt Aʼdır. lede ise kız-erkek ayrımı bile yapılmamıştır. Parçada I
numaralı cümle parçanın akışını bozan cümledir.
Yanıt Aʼdır.

57. Parçada IV cümlenin dışındaki tüm cümleler neden -


sonuç ilişkisi taşımaktadır. Ayrıca bu cümlelerde konu bir-
liği de mevcuttur. Bu cümlelerde Türkçenin sözcük özel- 61. Akış bozan sorularının çözümünde dikkat edilmesi gere-
liklerinden, diğer dillere oranla az sözcükle çok şey ken noktalardan biri de cümleler arasındaki neden-sonuç
anlatılabildiğinden söz edilirken IV. cümlede yabancı dille ilişkisidir. Parçada V. cümle kendinden önce gelen IV nu-
eser veren yazarları da anlayabildiğinden söz edilerek an- maralı cümlenin değil, III numaralı cümlenin devamıdır.
latımın akışı bozulmuştur. Ayrıca III. cümlede belirtilen Parçada Zeugma ile ilgili bilgi verilmiş, kentin özelliklerin-
yargının gerekçesi V. cümlede belirtilmiştir. Bu nedenle IV den ve hızla büyüdüğünden söz edilmiştir. IV numaralı
numaralı cümlenin bu parçadan çıkarılması gerekmekte- cümlede ise kentin villalarında kullanılan mozaiklerden
dir. bahsedilerek parçadaki anlam bütünlüğü bozulmuştur.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Dʼdir.

292

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

62. Parçada “kasnak meşesi” tanıtılmaktadır. Her cümlede bu 67. Paragrafta bilim sergileri ve bu sergilerde ziyaretçilerin
ağacın farklı bir özelliği anlatılmıştır. II. cümlede ise kas- neleri deneyimleyebileceği anlatılıyor. III. cümlede ise
nak meşesine zarar veren ökse otundan söz edilerek par- sergileri hazırlayan ekipten söz ediliyor. Bu nedenle III.
çanın anlam bütünlüğü bozulmuştur. cümle paragrafın anlam bütünlüğünü bozmaktadır.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Cʼdir.

63. Parçada İstanbul Üniversitesi Kitaplığıʼnda bulunan bir 68. Parçada, fotoğraflar üzerinde değişiklik yapmanın artık

yazmada, İstanbulʼdaki rasathaneyle ilgili bilgiler bulun- daha kolay olduğundan, videoda ise daha çok beceri

duğundan ve minyatürlerin içeriğinden bahsedilmiştir. Par- gerektirdiğinden söz ediliyor. IV. cümlede ise fotoğraf-

çada I, II, III ve IV. cümlelerde anlam bütünlüğü çılıkla ilgili sorunları çözeceği belirtilen bir üründen bah-

sağlanmıştır. V. cümlede ise hangi tür aletler kullanıldı- sediliyor. Bu cümleden önce böyle bir bilgiye yer

ğından söz edilerek anlam bütünlüğü bozulmuştur. verilmediği için IV. cümle akışı bozmaktadır.

Yanıt Eʼdir. Yanıt Cʼdir.

69. Parçada insanların olumsuz tutumları sonucunda pek


çok canlı türünün neslini devam ettirmek için ihtiyacı
64. Parçada Truva kenti hakkında bilgi verilmiş, Hamerusʼun
olan doğal yaşam alanlarının hızla azaldığı üzerinde
yazdığı İlyada destanından ve Truva efsanesinden söz
durulmuştur. Bu olumsuz durumu ortaya çıkaran in-
edilmiştir. II. cümlede ise Truva kentinin ihtişamlı görün-
sanoğlunun yine bu durumun önüne geçmesi gereken
tüsünden söz edilerek parçadaki anlam bütünlüğü bozul-
varlık olduğu belirtilmiş. Ancak IV. cümlede parçanın
muştur. II. cümle parçadan çıkarılarak I numaralı cümlenin
ardından III. cümlenin okunmasıyla anlam bütünlüğünün konusuyla ilgili olmayan bir noktaya değinilmiş. Sibirya
sağlanacağı görülecektir. kaplanlarının bu paragrafla ilgili bir vurgusu olmadığı
Yanıt Bʼdir. için, IV. cümle anlam bütünlüğünü bozmaktadır.
Yanıt Dʼdir.

70. Parçada yazarın atasözlerine olan ilgisinden ve atasö-


zlerini öğrenmek için yaptığı çalışmalardan söz
65. Parçada bir tarama sistemiyle panoramik görüntüleme edilmiş. Ancak III. cümle genel olarak, atasözleri ile il-
yapıldığı ve bunun ne şekilde gerçekleştirildiği anlatılı- gili kitap yayımlayan insanlardan söz ederek parçanın
yor. II. cümlede ise konudan uzaklaşıyor. Bu nedenle konusundan uzaklaşmış ve anlam bütünlüğünü boz-
II. cümle anlam bütünlüğünü bozuyor. muştur.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Cʼdir.

71. Parçanın konusu “Doğu Ekspresiʼnin doğudan batıya


kat ettiği yol ve bu yolculuğun süresi”dir. Doğu Ek-
spresiʼni özel kılan nedenler sıralanırken III. cümlede
66. Paragrafın genelinde Karsʼtan ve Karsʼın kar altındaki Kars Tren Garıʼndaki bir lokomotifin özelliklerinden söz
görüntüsünden bahsediliyor. Ancak I. cümlede kar de- edilmiş ki bu cümlenin paragrafın konusuyla hiç ilgisi
yince akla Sarıkamışʼın geldiği söyleniyor. Bu cümle ko- yoktur. Parçanın konusundan kopuk bu cümle, para-
nunun dışına çıktığı için akışı bozmaktadır. grafın anlam bütünlüğünü bozmaktadır.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Cʼdir.

293

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

72. Parçanın tamamında kimi sözcük ve terimlerin tüm 76. Parçada “uzay çöpü”nün ne olduğu üzerinde durulmuş
dillerde ortak olmasına değinilerek bunlara örnekler ve bunlara örnekler verilmiştir. Ancak bu çöplerin nasıl
verilmiştir. Genel bir bakışla tüm diller üzerinden temizleneceği ya da temizlenip temizlenemeyeceği
parçanın konusuyla ilgili değildir. Bu noktaya değinen
yapılan bu değerlendirmenin en sonunda V. cümle yal-
III. cümle parçanın anlam bütünlüğünü bozmaktadır.
nızca Türkçeye dair bir yargıya değinmiş ve parçanın
Yanıt Cʼdir.
konusundan kopmuş. Bu nedenle V. cümle parçanın
anlam bütünlüğünü bozmaktadır.
Yanıt Eʼdir. 77. Parçada petrolün oluşma nedenleri ve koşulları üz-
erinde durulmuştur. Petrolü konu alan bu parçanın V.
cümlesi kömürün oluşumundan ve petrolle aynı sa-
hada bulunmama nedenlerinden söz etmektedir.
73. Parçada iklim değişikliklerinin değişmesini saptamada Parçanın konusuyla ilgili olmayan V. cümle anlam
bütünlüğünü bozmaktadır. Nitekim parçanın başka
kullanılan yöntemlerden söz edilmektedir. Bu yöntem-
hiçbir cümlesinde kömürden söz edilmemiştir.
lerle örnekler verildikten sonra V. cümlede canlı tür-
Yanıt Eʼdir.
lerinde kitlesel yok oluştan söz edilmiş. Önceki
cümlelerde böyle bir yok oluştan hiç söz edilmemiş. V.
cümlede değinilen yargı diğer cümlelerde bulunmadığı 78. Parçanın konusu Türkiyeʼdeki okuma alışkanlığına dair
için bu cümle parçanın anlam bütünlüğünü bozmak- yapılan bir araştırma ve bu araştırmanın sonuçlarıdır.
tadır. Türkiyeʼde hangi tür kitapların daha çok okunduğu ise
Yanıt Eʼdir. bu paragrafın konusuyla ilgili değildir. V. cümle bu ne-
denle parçada anlam bütünlüğünü bozmaktadır.
Yanıt Eʼdir.

74. Parçada büyük buluşlara imza attığı halde tanınmayan


bilim adamlarına genel olarak değinilmiş ve bu bilim
79. Parçada Doğal Hayatı Koruma Örgütüʼnün Yeni
adamlarının adlarına, ayrıntılarına yer verilmemiştir.
Gineʼnin batısında yaptığı keşif gezisinde Foja
Nikola Teslaʼya değinen I. cümle parçadan uzak ve Dağlarıʼnın zirvesine yakın bir yerde insan eli
kopuk durmaktadır. Diğer cümlelerin hiçbirinde Nikola değmemiş bir yağmur ormanı ve yeni hayvan türleri
Teslaʼya bir daha değinilmemiştir. Dolayısıyla I. cümle dahası soylarının tükendiğini düşündükleri hayvanlara
parçanın anlam bütünlüğünü bozmaktadır. rastlamaları anlatılmış. Bu şaşıtıcı keşfin ayrıntıları ver-
Yanıt Aʼdır. ilirken III. cümlede hayvanların insanlardan kaç-
madığını anlatarak parçanın konusundan
uzaklaşmıştır. Bu nedenle III. cümle parçanın anlam
bütünlüğünü bozmuştur.
75. Parçada sultan II. Beyazid tarafından Edirneʼye yap- Yanıt Cʼdir.
tırılan külliyeden ve bu külliyenin özelliklerinden söz
edilmiştir. Külliyenin yapılma amacından başlayarak
80. Parçada uçakların çocuklarda uyandırdığı merak,
yapısal özelliklerine dek birçok özelliğine değinilmiştir. heyecan ve çağırışımlardan söz edilmiş. Her insanın
Ancak Evliya Çelebiʼnin bu külliye hakkında bilgi çocukluğunda uçaklardan benzer biçimlerde et-
verdiğini belirten IV. cümle, parçadan konu itibariyle kilendiğinden söz ederken IV. cümle uçak icat etmek
kopuktur. Zaten ne önceki ne de sonraki cümlelerde isteyen çocuk ilişkisiyle ilgisi olmayan bu cümle
bu noktaya bir daha değinilmemiştir. Bu nedenle IV. parçanın konusundan uzaklaştığı için anlam bütün-
cümle parçanın anlam bütünlüğünü bozmuştur. lüğünü bozmuştur.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Dʼdir.

294

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

81. Parçanın konusu nikotin bağımlılığının ne şekilde or- 85. Parçanın konusu tatlı su kaynaklarının azlığıdır.
taya çıktığıdır. Sigara içen birinin ilk sigarasının Dünyadaki su kaynaklarının dağılımına ve bu oranlar
uyandıktan ne kadar sonra içtiği bu bağımlılığın belir- içinde tatlı su kaynaklarının en az olduğuna dikkat çe-
leyici yönlerinden biri olduğu ortaya konmuştur. Ancak kilmiş. Parçada vurgulanmak istenen dünyada tatlı su
erkeklerde sigara içme oranı bu parçanın konusuyla il- kaynaklarının azlığıdır. Ancak V. cümle ilk yerleşim yer-
gili değildir. Bu nedenle V. cümle parçanın anlam lerinin nerelerde kurulduğundan söz ederek parçanın
bütünlüğünü bozmuştur. konusundan uzaklaşmıştır. Bu nedenle V. cümle
Yanıt Eʼdir. parçanın anlam bütünlüğünü bozmuştur.
Yanıt Eʼdir.

82. Parçada Sydneyʼden 100 km kadar uzakta bulunan,


herkesin ilgisini çeken bir okaliptüs ağacından söz 86. Parçada camaltı resimlerinin tarihçesinde, özellik-
edilmektedir. Bu ağacın özellikleri ve insanların bu
lerinden ve camaltı atölyelerinin nerede ve neden ku-
ağaca ilgi göstermesinin nedenleri belirtilmiş. Ancak III.
rulduklarından söz edilmiş. Camaltı resimlerinin tarihî
cümle Avusturyalıların yol yapımı sırasında ağaçlara
gelişimi ile günümüze bu ürünlerin neden ulaşamadığı
zarar vermemeye özen göstermeleri ile okaliptüs
konu açısından örtüşmemektedir. Parçanın konusun-
ağacının özellikleri arasında bir ilgi olmadığı için bu
dan uzaklaşan III. cümle parçanın anlam bütünlüğünü
cümle anlam bütünlüğünü bozmuştur.
bozmaktadır.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Cʼdir.

83. Parçada Panama Kanalıʼnın mucizevi bir geçitken


neden ve nasıl bir darboğaz hâline geldiğinden, bu 87. Parçada Metropolis antik kentinin tiyatrosu yapısal
sorunu çözmek için planlanan çözümlerden söz özellikleriyle ayrıntılı olarak tanıtılmış. Parçanın
edilmiş. Panama Kanalıʼnda yapılması planlanan ek- tümünde bu tiyatrodan söz edilirken II. cümle bu antik
lemeler ve ek şeridin maliyeti parçanın ayrıntılarıdır. kentteki kamu yapılarının yapımına değinilmiştir.
Ancak Panama Kanalıʼnın bugünkü olumsuz durumu Parçanın konusuyla ilgili olmayan II. cümle anlam
ve bunun çözüm yolları anlatılırken V. cümle Atlas bütünlüğünü bozmuştur.
Okyanusuʼyla Büyük Okyanus arasındaki en kısa yol Yanıt Bʼdir.
olmasına değinerek parçanın konusundan uzaklaşmış,
bu nedenle anlam bütünlüğü bozulmuştur.
Yanıt Eʼdir.
88. Parçada aspartam adlı yapay tatlandırıcının kanser
riski doğurduğu üzerinde durulmuş. Bu konuda yapılan
deneylerden ve aspartamin ne şekilde kanser riski
84. Parçada çemberin bir oyuncak olarak işlevinden söz yarattığından söz edilirken III. cümle bu tatlandırıcının
edilmiş. Çemberle oynanabilecek oyunlar ve tüm enerji vermemesine rağmen çay şekerinden daha yük-
dünyadaki yaygınlığı üzerinde durulurken çemberin
sek bir tat verdiği üzerinde durulmuş. Aspartamin
günümüzde gördüğü ilgi anlatılmış. Ancak IV. cümle
kanser riski oluşturmasıyla verdiği tat konu açısından
çemberin eski Yunanʼda hangi amaçla kullanıldığından
örtüşmediği için III. cümle parçanın anlam bütünlüğünü
söz etmiş. Bunun parçanın konusuyla ilgisi olmadığı
bozmaktadır.
için IV. cümle parçanın anlam bütünlüğünü bozmuştur.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Dʼdir.

295

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

89. Parçada greyfurt suyunun bazı ilaçlarla birlikte 93. Zingaro adlı binicilik tiyatrosunun Türkiyeʼde yaptığı
içilmesinin ortaya çıkardığı olumsuz sonuçlardan söz gösteriler ve Türk izleyicilerin bu gösteriye gösterdikleri
edilmiş. İlaçların etkilerini ve yan etkilerini artıran grey- ilgiye değinen bu parçanın III. cümlesi söz konusu tiy-
furt suyunun neden olduğu sonuçlarla hazır meyve atronun kurucusunun kim olduğunu bildirmiştir. Zingaro
suyu üreticilerinin ürünlere eklediği katkı maddeleri ve Türk izleyicisi konusunun dışına çıkan bu cümle
konu açısından ilgili değildir. Bu nedenle III. cümle parçanın anlam bütünlüğünü bozmuştur.
parçanın anlam bütünlüğünü bozmaktadır. Yanıt Cʼdir.
Yanıt Cʼdir.

90. Parçada nebula adı verilen gaz bulutunun yıldızları 94. Parçanın konusu Türk sanat müziğinin geçmişteki
oluşturduğundan söz edilmektedir. Yıldızların bu gaz yerinden, özelliklerinden, pop şarkılarından farkından
bulutundan nasıl oluştuğu anlatılırken III. cümlede söz edilmiş. I. cümle daha genel bir konuya değinerek
yıldızların gökyüzünde nasıl göründüğü üzerinde du- müziğin yetenekten fazlasını gerektirdiği üzerinde dur-
rulmuştur. Parçanın konusuyla ilgili olmadığı için de III. muştur. Parçanın diğer cümleleri Türk sanat müziği ile
cümle anlam bütünlüğünü bozmuştur. ilgili olduğu halde I. cümle konudan uzak bir yargıya
Yanıt Cʼdir. değinmiş. Bu nedenle de parçanın anlam bütünlüğünü
bozmuştur.
Yanıt Aʼdır.

91. Kauçuk ağacının gövdesinden elde edilen lateksin


işlenmesi ve endüstride kullanılması bu parçanın 95. Parçada genel olarak kadın–erkek arasındaki duy-
konusunu oluşturmaktadır. Parçada temel olarak gusal, tepkisel farklılıklar ve bunların nedenleri üze-
lateks üzerinde durulurken son cümle kaçuk ağacının rinde durulmuştur. I. cümle kadının da erkekler kadar
yetişme koşullarından söz etmiştir. Bu nedenle V. hayatın her alanında başarılı olabileceği üzerinde dur-
cümle parçanın anlam bütünlüğünü bozmaktadır. muş. Bu yargının kadınla erkek arasındaki duygusal,
Yanıt Eʼdir. tepkisel farklılıklarla ilgili olmadığı için I. cümle
parçanın anlam bütünlüğünü bozmuştur.
Yanıt Aʼdır.

92. Parçada söz konusu yazarın romanında kullandığı dile 96. II. cümledeki “resimler dikkatimi çekmişti” ifadesinden
değinilmiştir. Tüm cümleler yazarın üslubundan söz sonra V. cümledeki “bu resimlerden ----” ifadesinin getiril-
ederken IV. cümle romanın konusundan söz etmiştir. mesi gerekir. III. ve V. cümleler yer değiştirirse anlam bü-
İçeriğe değinen bu cümle parçanın konusuyla ilgili ol- tünlüğü sağlanır.
madığı için anlam bütünlüğünü bozmuştur. Yanıt Dʼdir.
Yanıt Dʼdir.

296

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

97. IV. cümle “Burası ----” ifadesiyle başlamış, buna göre bu 102. I. cümlede sanat yapıtının pek çok işlevinin olduğuna de-
cümlenin önünde bir mekanın belirtilmiş olması gerekir. II. ğinilmiş, II. cümlede de “Bunlardan biri…” sözüyle sana-
cümlede bu mekan “Rahmi M. Koç Müzesi” olarak söy- tın işlevlerinden biri aktarılmıştır. Bu iki cümle arasında
lenmiştir. II. ve III. cümleler yer değiştirirse anlam bütün- anlamsal bütünlük sağlanmıştır. Ancak III. cümlede par-
lüğü sağlanır.
çanın anlam bütünlüğü bozulmuştur. Çünkü bu cümle bi-
Yanıt Bʼdir.
linçaltının dışavurumuyla ilgili değildir. Bu nedenle
III.cümle ve V. cümle birbiriyle yer değiştirmelidir. Bu sa-

98. Bu soruları çözerken, giriş gelişme, sonuç cümlelerinin yede sanatın işlevleri art arda sıralanmış olacaktır.
özellikleri hatırlanmalıdır. Ardından cümleler arasındaki Yanıt Dʼdir.
dinsel ve anlamsal bütünlüğe, varsa zaman sıralamasına,
dikkat edilmelidir. Bu soruda, I. ve III. cümleler sosyoloji-
nin geçmişte nasıl görüldüğüne dair ifadelerdir. II. cüm- 103. I. cümlede hemen hemen her öykünün bir giriş, bir ge-
lede ise “günümüzde” ifadesi yer almaktadır. Geçmiş lişme, bir de sonuç bölümünün olduğu dile getirilmiştir. II.
anlatımı tamamlanmadan, günümüze gelinemez. Zaman
cümlede belirtilenler ise I. cümleden bağımsızdır. Bu ne-
sınırlamasına bu soruda uyulmamıştır. Bu nedenle II. ve
denle II. cümlenin yerinin değiştirilmesi gerekmektedir.
III. cümleler yer değiştirirse parça anlamlı bir hale gele-
“Bu, tek karelik bir karikatür için de geçerlidir.” (IV.) cüm-
cektir.
Yanıt Bʼdir. lesinde bilirtilen “bu” sözcüğü, I. cümlede geçen giriş - ge-
lişme - sonuç bölümlerini işaret etmektedir. Bu nedenle II.
ve IV. cümlelerin birbiriyle yer değiştirmesi parçadaki
99. Bu parçada, V. cümle “1914ʼe kadar olan dönemde” ifa- anlam bütünlüğünü sağlayacaktır. Böylelikle parçanın ilk
desiyle başlar. Bu ifade I. cümleden sora gelmelidir. üç cümlesi arasında da anlam bütünlüğü sağlanır.
Çünkü, I. cümlede “---- 1914ʼte sona erdiği” ifadesi ile V. Yanıt Cʼdir.
cümledeki “fırtına öncesi sessizlik” ifadeleri örtüşür. Bunun
yanında, III. cümle “sanki geçen bu yıllarda ifadesi ile ör-
tüşüyor. Ayrıca IV. cümledeki ifadenin örneği II. cümlede
104. I numaralı cümle “Ne var ki...” bağlacıyla başladığından
bulunmaktadır. Bu nedenlerle II. cümle yer değiştirirse
dolayı giriş cümlesi olmaya uygun değildir. Bu nedenle ön-
anlam bütünlüğü sağlanır.
celikle numaralı cümleler arasından hangisinin giriş cüm-
Yanıt Bʼdir.
lesi olabileceğine bakılmalıdır. III numaralı cümle bu
parçanın giriş cümlesidir. Bu cümlede dinozorların yok
100. II. cümlede, sanatçının başarısına gölge düştüğünden söz oluşuna neyin sebep olduğunun hâlâ gizemini korudu-
edilmiş ve IV. cümlede, bu durumun sonuçları ifade edil- ğundan bahsedilmiştir. II. cümlede yer alan “Bu gizem...”
miştir. Ayrıca III. cümledeki durumun sonuçları da V. cüm- sözüyle III numaralı cümle, II numaralı cümleye bağlan-
lede yer almaktadır. III. ve IV. cümleler yer değiştirirse mıştır. Dolayısıyla I. ve III. cümleler birbiriyle yer değiştir-
anlam bütünlüğü sağlanır. melidir.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Bʼdir.

105. II numaralı cümlede Yeşilçam yönetmenlerinin artık niçin


101. Parçanın I. cümlesinde akvaryum balıkçılığının gelişim
film çekmediklerine tahmini yorumlar yapılmıştır. Bu cüm-
aşamalarından bahsedilmiştir. Bilgiye göre akvaryum ba-
lıkçılığı ilk olarak uzun bir süre bir hobi olarak algılanmış- leyi takip eden III. cümlede ise anlam bütünlüğü bozul-
tır. II. cümlede ise I. cümleden bağımsız olarak muştur. V. cümlede tıpkı III. cümlede olduğu gibi
akvaryumdaki suyun temizliği için midyelerin kullanıldığı Yeşilçam yönetmenlerinin artık niçin film çekmediklerine
bilgisi verilmiştir. Bu iki cümle anlam bakımından birbirin- dair yorumlar yapılmıştır. Dolayısıyla anlamlı bir bütün
den bağımsızdır. Bu nedenle II. cümle yine akvuryum ba- oluşturabilmek için III. ve V. cümlelerin birbiriyle yer de-
lıkçılığının gelişimiyle ilgili bilgiler aktardığından dolayı III. ğiştirmesi gerekmektedir.
cümleyle yer değiştirmelidir. Yanıt Dʼdir.
Yanıt Aʼdır.

297

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

106. I numaralı cümlede baharatların çok pahalı olmasına rağ- 111. Parçada I. cümlede “sosyal iletişim ağları”ndan bahsedil-
men baharat ticaretinin oldukça yoğun olduğundan bah- miş, II. cümlede ise söze “Bütün bunlara ek olarak...” sö-
sedilmiştir. IV. cümlede ise baharat ticaretinin neden bu züyle başlanmıştır. Görüleceği üzere I. ve II. cümle
kadar yoğun olduğunun gerekçesi anlatılmıştır (Çünkü arasında anlamsal bütünlük yoktur. Buna göre II. cümle-
aristokratlar arasında ... modaydı...). Dolayısıyla, parçada nin yer değiştirmesi gerekmektedir. Seçenekler incelendi-
numaralanmış cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturabil- ğinde II. ve IV. cümlenin birbiriyle yer değiştirmesi
mek için bu iki cümle art arda getirilmelidir. Bu nedenle II. gerektiği görülecektir.
ve III. cümlelerin birbiriyle yer değiştirmesi gerekmektedir. Yanıt Aʼdır.
Yanıt Aʼdır.
112. Yer değiştirme sorularında öncelikle konu akışının bozul-
107. II numaralı cümlede söz konusu elmasın incelenmek duğu cümle belirlenip seçenekler denenmelidir. Bu soru-
üzere bir bilim adamına gönderildiğinden bahsedilmiştir. nun III. cümlesi, “Bütün bu bilimsel araştırmalar” sözü
III. cümlede ise “Bu kadar derinde...” sözüyle akış kop- nedeniyle yapılan araştırmaların dile getirildiği cümle veya
muştur. Söze bu şekilde başlanabilmesi için öncelikle bir cümlelerden sonra getirilmelidir. II. cümlede sözü edilen
derinlikten bahsedilmesi gerekmektedir. Derinlikten bah- sesleri tamamlayan V. cümle ile IV. cümledeki bilimsel
seden cümle IV. cümledir. Dolayısıyla, numaralı cümle- araştırmalar hakkında bilgi veren III. cümle birbiriyle yer
lerden anlamlı bir bütün oluşturulabilmesi için III. ve IV. değiştirdiğinde parçada anlam bütünlüğü sağlanmaktadır.
cümlelerin birbiriyle yer değiştirmesi gerekmektedir. Yanıt Dʼdir.
Yanıt Cʼdir.

113. Parçada I. cümlede ilk uçağı yapan Wright kardeşlerden


108. IV. cümlede “Bunun yanında daha farklı ve kullanışlı piller bahsedilmiş, II. cümlede ise söze “Bu saptamalar...”la
üretmek için başka yöntemlerde deneniyor.” yargısında başlanmıştır. Görüleceği üzere I. ve II. cümle arasında an-
geçen “başka yöntemler de” sözü, III. cümlenin bu cüm- lamsal bütünlük yoktur. Bu nedenle II. cümlenin III. cümle

leden sonra gelmesini gerektirmektedir. III. cümlede söz ile yer değiştirmesi gerekmektedir.

edilen gelişmeler, V. cümledeki “Bu gelişmeler...” sözüyle Yanıt Cʼdir.

birbirine bağlanmaktadır. Buna göre parçadaki III.ve IV.


cümleler birbiriyle yer değiştirmelidir.
114. I. cümlede geçen “...bu programlara...” sözünden dolayı
bu cümle bir parçanın giriş cümlesi olma özelliklerini taşı-
Yanıt Dʼdir.
mamaktadır. Bu nedenle I. cümlenin yer değişitirmesi ge-
rekmektedir. Bu aşamadan sonra seçeneklerden gidilmesi
109. Parça incelendiğinde I. cümlenin giriş cümlesi olamaya-
çözümü kolaylaştıracaktır. Buna göre A ve B seçenekleri
cağı görülecektir. Buna göre bu parçaya en uygun giriş
doğru cevap olabilir. A seçeneğinde belirtilen IV. cümle de
cümlesi V numaralı cümledir. Sorunun çözümünde I. cüm-
giriş cümlesi olamayacağına göre doğru yanıt B seçene-
lenin yer değiştirmesi gerektiğini saptandığında seçenek-
ğidir.
lerden gidilmesi çözümü kolaylaştıracaktır.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Aʼdır.

115. Bizans mezar odasının karşılaştığı tehlikenin anlatıldığı


110. I. cümlede bir seçim yapılması gerektiğinde öncelikle
bu parçada I. ve II. cümleler arasında anlamsal bütünlük
kendi kendimize bu seçimin sonuçları ne olabilir sorusunu
vardır. III. cümlede ise söze “Hatta hırsızlar...” olarak baş-
sormamız istenmiştir. Belirtilen soruya evet ya da hayır
lanabilmesi için bu cümleden önceki cümlede hırsızlardan
şeklinde cevaplar verilmiştir. Cevapların sırası oluş sıra-
bahsedilmesi gerekmektedir. Aradığımız cümle IV. cüm-
sına göre önce evet, sonra hayırdır. Dolayısıyla parçada
ledir. Dolayısıyla numaralanmış cümlelerden anlamlı bir
anlamlı bir bütün elde edilebilmesi için II. ve V. cümlelerin
bütün elde edebilmek için III. ve IV. cümlelerin birbiriyle
birbiriyle yer değiştirmesi gerekmektedir.
yer değiştirmesi gerekmektedir.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Dʼdir.

298

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

116. Parçanın ilk cümlesinde televizyonun uzaktan kumanda- 121. Parçada insanoğlunun beslenme serüveninin orman bitki
sının ilk defa ne zaman ve kim tarafından piyasaya sürül- ve meyveleriyle başladığından ve daha sonra avlanan
düğü anlatılmıştır. Devamındaki cümlelerde ise kablolu hayvanlardan bahsedilmiştir. I, II, III. cümlelerde anlam-
kumandadan kablosuz kumandaya geçiş anlatılmıştır. Nu- sal bütünlük vardır. IV. cümlede söze “Bu nedenle...” sözü
maralı cümleleri kablolu kumanda ve kablosuz kumanda başlanabilmesi için kendinden önceki cümlede bir neden-
olarak seçtiğimizde, III. ve IV. cümlelerin birbiriyle yer de- den bahsedilmesi gerekmektedir. Bu neden V. cümlede
ğiştirmesi gerektiği görülmektedir. mevcuttur. Dolayısıyla parçada anlamsal bir bütünlük
Yanıt Dʼdir. oluşturabilmek için IV. cümlenin V. cümleyle yer değiştir-
mesi gerekmektedir.
117. Parçanın ilk cümlelerinde su altı keşfinin Büyük İsken- Yanıt Eʼdir.
derʼle başladığına değinilmiş, II. cümlede ise hava soru-
nunun çözümünden ve başka bir sorun olan basınç 122. Numaralanmış cümleleri incelediğimizde I. cümle ile III.
sorunundan bahsedilmiştir. Bundan dolayı II. cümlenin ilk cümlenin birbiriyle yer değiştirmesi gerektiğini görüyoruz.
cümlede anlatılanlarla ilişkisi yoktur. IV. cümle Büyük İs- Çünkü III. cümlede açıklanması gereken en genel yargı
kenderʼin çalışmalarından bahsettiği için I. cümlenin ar- verilmiş ve II. cümleyle birlikte bu genel yargı açıklanmaya
dından gelmelidir. Bu parçada anlamlı bir bütün başlanmıştır. I. cümlede yer alan “öte yandan” sözü, ken-
oluşturabilmek için II. ve IV. cümleler birbiriyle yer değiş- dinden önceki cümlede bir özelliğin söylenmiş olmasını
tirmelidir. gerektirir. Bu özellik II. cümlede “bir yandan” sözüyle baş-
Yanıt Cʼdir. layan açıklamadır.
Yanıt Aʼdır.
118. Parçanın numaralı cümlelerinde insanoğlunun hesap
yapma ve sayı saymasına dair tarihi gelişiminden bahse- 123. II. cümlede geçen “Ya keman çalacaktım ya piyano ya ud
dilmiştir. Bu tarihi sıralama oluş sırasına uygun olarak an- çalacaktım ya da akordeon.” yargısından bir kararsızlıktan
latılmalıdır. Buna göre ilk sırada çakıl taşları, II. sırada bahsedilmiştir. Bu cümlenin devamında (IV) “Ama ben ka-
abaküs, III. sırada ise logaritma cetveli ve hesap makine- rarsız kalıp hepsini öğrenmek istedim.” yargısı bulunma-
leri vardır. Cümlelerin oluş sırasına göre sıralandığı bu lıdır. Parçada anlamlı bir bütün oluşturulabilmesi için III.
parçada anlamlı bir bütün elde edebilmek için IV. ve V. ve IV. cümlelerin birbiriyle yer değiştirmesi gerekmekte-
cümlelerin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir. dir.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Cʼdir.

119. Parçanın I. cümlesi giriş cümlesi özelliklerini taşımamak-


tadır. Bu nedenle I. cümle yer değiştirmelidir. II. cümlede 124. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir bütün oluşturabil-
ise çoğu zaman evinde edebiyat üzerine konuşulan bir şa- mek için I. ve IV. cümlelerin birbiriyle yer değiştirmesi ge-
irden bahsedilmiştir. Bu nedenle V. cümle II. cümleden rekmektedir. IV. cümle parçanın giriş cümlesi olmalıdır.
önce gelmelidir. Dolayısıyla I. cümle ile V. cümle yer de- “Televizyon son yıllarda artan bir hızla yaşamımızı etkisi
ğiştirirse parçanın anlam bütünlüğü sağlanmış olur. altına aldı.”, “Artık yalnızca salonumuzda değil, hemen
Yanıt Bʼdir. tüm odalarımızda...” yargıları art arda getirilmelidir.
Yanıt Bʼdir.
120. Parçanın ilk cümlesinde İstanbul tarihinin hangi zamanda
başlatıldığından söz edilirken II. cümlede ise Marmara
Deniziʼnden çıkarılan bir batık geminin yeni bir keşfe ola-
nak verdiğinden bahsedilmiştir. Görüleceği üzere bu iki
125. Tuz Gölüʼnün güzelliklerinin ve bu gölü ilk defa gören ki-
cümle arasında hiçbir anlamsal bağlantı yoktur. Bu ne-
şinin düşüncelerinin anlatıldığı bu parçada II. ve III. cüm-
denle I numaralı cümlenin açıklayıcısı niteliğinde olan V.
cümle bu cümleden sonra getirilmelidir. Parçada II. cümle leler birbiriyle yer değiştirmelidir. II. cümlede geçen “Ama
ile IV. cümlenin yerleri değiştirilirse parçadaki anlam bü- beklentilerin tersine...” sözündeki beklenti III. cümlede be-
tünlüğü sağlanmış olur. lirtilen kayıp düşmektir.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Bʼdir.

299

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

126. Parçada denizcilik haritaları ve bu haritaların tarihi gelişi- 131. I. ve II. cümlelerde ütopya sözcüğünün babasının kim ol-
minden bahsedilmektedir. I. ve II. cümleler arasında duğu, sözcüğün hangi sözcüklerle birleştirilerek oluştu-
anlam bütünlüğü yoktur. I. cümlenin ardından IV numaralı rulduğu anlatılırken III. cümle “Bu isteği” ifadesiyle
başladığı için II. cümleyle bağlantısızdır. IV. cümle ilk iki
cümle getirilmelidir. Böylelikle ilk deniz haritasının yapıl-
cümleyi anlamca tamamlayan cümledir. Bu nedenle bu
masının gerekçesi netleşmiş olur. Parçada anlam bütün- parçada III. ve IV. cümlelerin yerleri değiştirilmelidir.
lüğünün sağlanabilmesi için II. ve IV. cümlelerin birbiriyle Yanıt Dʼdir.
yer değiştirmesi gerekmektedir.
Yanıt Bʼdir. 132. Parçanın ilk cümlesinde Jeoloji Parkıʼnın belli bir ölçekte
küçültülen Türkiye haritasından oluşturulduğuna değinil-
miştir. II. cümlede ise bu haritadan hiç bahsedilmemiştir.
127. Parçada I. cümlede kapak iskeletinden bahsedilmiş, II.
Dolayısıyla I. ve II. cümlenin anlamsal bütünlüğü yoktur.
cümlede ise tıraşlanan derinin mukavva iskelete yapıştı- Numaralanmış cümlelere dikkat edildiğinde “Bu harita” ifa-
rılmasından söz edilmiştir. Bu iki cümle arasında anlam desiyle başlayan V numaralı cümlenin I. cümleyle anlam-
bütünlüğü yoktur. V. cümlede kapak iskeleti için malzeme sal bütünlüğü görülecektir. Dolayısıyla bu parçada II. ve V.
olarak mukavvanın da kullanıldığından söz edilmiştir. Do- cümlelerin birbiriyle yer değiştirmesi gerekmektedir.
layısıyla V. cümle, I. cümleden sonra getirilmelidir. Par- Yanıt Dʼdir.

çada II. cümle ve V. cümle birbiriyle yer değiştirdiğinde


133. Parçada I. cümlede geçen “bu kum...” sözünden bu cüm-
düşüncenin akışı sağlanmış olur. lenin giriş cümlesi olamayacağı sonucuna varılmalıdır.
Yanıt Cʼdir. Çünkü parçada “bu” işaret sıfatının kullanılabilmesi için
daha önceki bir cümlede bir kumdan bahsedilmesi gerek-
mektedir. Cümleler arasındaki anlam ilişkilerine dikkat
128. Parçada II. cümlede söz edilen geminin Yokohama Lima- edildiğinde giriş cümlesinin II numaralı cümle olduğu gö-
rülecektir. I. ve II. cümleler birbiriyle yer değiştirdiğinde III.
nıʼndan ayrıldığı dile getirilmiştir. IV. cümlede ise bu ge-
cümle “bu sanatçılar” sözüyle kendini I. cümlede belirtilen
minin limana vardığı söylenmiştir. Gerçekleşen olaylar “yirmi iki sanatçı” ifadesine bağlayacak, böylelikle parçada
oluş sırasına göre sıralanmalıdır. Dolayısıyla numaralan- anlamsal bütünlük sağlanmış olacaktır.
mış cümlelerde olayların sırası izlenildiğinde II. cümlenin, Yanıt Aʼdır.
IV. cümleyle yer değiştirmesi gerektiği görülecektir.
Yanıt Dʼdir. 134. Parçanın I. cümlesinde “William Napierʼin romanının iç-
eriği hakkında bilgiler verilmiştir. Daha sonraki cümlelerde
ise oluş sırasına uygun olarak romana konu olan savaş
129. I. cümlede söz konusu yazarın erken kalktığı, bunu neden anlatılmıştır. III. cümlede “Savaşın ardından...” ifadesi ey-
yaptığı, nerede yaşadığı, neleri özlediği anlatılırken II. lemlerin oluş sırasına uygun olmadığı için anlamsal bü-
cümlede Levent semtinden bahsedilmiştir. I. ve II. cümle- tünlüğü bozmaktadır. Yine oluş sırasına uygun olmak
ler arasında anlam bütünlüğü yoktur. I. cümlenin ardına koşuluyla önce düşmanın yenilmesi daha sonra savaştan
III. numaralı cümle getirilmelidir. Parçada anlam bütünlü- sonrası hakkında bilgi verilmesi gerektiğinden dolayı par-
çada III. ve IV. cümlelerin birbiriyle yer değiştirmesi ge-
ğünün sağlanabilmesi için II. ve III. cümlelerin birbiriyle
rekmektedir.
yer değiştirmesi gerekmektedir. Yanıt Cʼdir.
Yanıt Cʼdir.

130. I. cümlede yer alan “...genişleyen sokakları da bu kuralı 135. Cümleler arasındaki anlam ilgileri iyi kurulduğunda bu tip
doğrular biçimde...” ifadesi, bu cümlenin giriş cümlesi ola- soruları çözmek hiç de zor olmamaktadır. I. cümlede Mı-
sırlıların oluşturduğu takvimde güneş yılının esas alındığı
mayacağının göstergesidir. Artık sorunun çözümünde se-
söylenmiştir. Bu cümlenin ardından gelen cümlenin bu
çeneklerden gidilmelidir. Bu sorunun yanıtı ya A seçeneği yargıyla ilgili olması beklenir. Ancak II. cümle kendinden
ya da B seçeneğidir. Yani II. cümlenin mi yoksa IV. cüm- önceki cümleyle bağlantısızdır. III. cümledeki “Ancak bu
lenin mi giriş cümlesi olması gerektiğine karar verilmeli- takvim…” ifadesinden III. cümlenin I. cümlenin devamı ol-
dir. IV. cümleye dikkat edildiğinde bu cümlenin II. cümleyle duğu anlaşılmaktadır. Bu durumda II. cümlenin III. cümle-
uyumlu giriş cümlesi olduğu görülecektir. Parçada I. ve IV. den sonra gelmesi gerekmektedir. Yani anlamlı bir bütün
oluşturabilmek için II. cümleyle III. cümlenin birbiriyle yer
cümleler birbiriyle yer değiştirmelidir.
değiştirilmesi gerekmektedir.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Bʼdir.

300

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

136. Parçada doğal çevreyi ve yaban hayatını koruma yolla- 141. Parçanın III. cümlesinde insan kaynaklı gaz salımları-
rından olan millî parkların oluşumu için yasalarda ne gibi nın havanın kalitesini daha hızlı bozacağı söyleniyor.
değişiklikler yapıldığı anlatılmıştır. V. cümlede bu konuda V. cümlede de bunun sonucunda hangi bölgelerde ha-
art arda yasalar çıkarıldığı, III. cümlede ise 1999ʼda deniz va kirliliğinde artış olacağı belirtiliyor. IV. cümlede ise
millî parklarının kurulmasının sonuçlandığı anlatılmıştır. hava kirliliğinde artış olacak bir başka bölgeden bahse-
Bu nedenle parçada III. ve V. cümleler birbiriyle yer de- diliyor. Anlam akışına göre IV. ile V. cümlenin yer değiş-
ğiştirdiğinde parçada anlam bütünlüğü sağlanmış olur. tirmesi gerekir.
Yanıt Dʼdir.
Yanıt Eʼdir.

137. I. cümlede Tembeller Pazarı tanıtılmıştır. II. cümlede bir


önceki cümleyle ilişkili olarak buraya niçin Tembeller Pa-
zarı adının verildiği gerekçelendirilmiştir. IV numaralı cüm- 142. Paragrafın I. cümlesinde İstanbulʼda Osmanlı kültür ve
lede “bu pazar” ifadesinin tekrarıyla yine pazar hakkındaki mimarisi içinde önemli yer tutan çeşme ve sebillerin ol-
bilgilere devam edilmiştir. Gezinin ikinci ayağında yapılan duğu söyleniyor. V. cümlede bunların sanat eseri ola-
kale ziyareti ise III. ve V. cümlelerde anlatılarak bu kale rak değerlendirilebileceği belirtiliyor.
hakkında bilgiler verilmiştir. Buna göre parçada III. ve IV. Yanıt Cʼdir.
cümlelerin birbiriyle yer değiştirmesi gerekmektedir.
Yanıt Dʼdir.
143. Paragrafın IV. cümlesinde atıkların toplanması, taşın-
ması ve işlenmesi için yerel yönetimlerde birimlerin ku-
138. Parçada I. cümlede Cenevreʼnin tarih boyunca sayısız
rulduğu söyleniyor. III. cümlede de bunun sonucunda
saldırıya uğradığına dair bilgi verilmiştir. II. cümlede ise
kazanılacak yarar anlatılıyor. Bu nedenle III. cümlenin
“Escalade”nin hangi anlama geldiğinden bahsedilmiştir.
Yani I. ve II. cümle arasında anlamsal hiçbir bağlantı yok- IV. cümleden sonra gelmesi gerekir. III. ve V. cümleler
tur. I. cümlede belirtilen “saldırılar” ifadesinin devamı IV. yer değiştirmelidir.
cümlede bu saldırılara karşı oluşturulan “güçlü bir direniş” Yanıt Dʼdir.
olarak belirtilmiştir. Buna göre parçada II. ve IV. cümleler
birbiriyle yer değiştirmelidir. Bu sıralamayla parçada
anlam bütünlüğü sağlanmaktadır.
Yanıt Bʼdir. 144. Paragrafın III. cümlesinde atışmanın kuralları anlatılı-
yor. IV. cümlede ise II. cümlede söylenenin nedeni be-
lirtiliyor ve tartışmanın, atışma olarak algılandığı
139. Parçada Antalya Arkeoloji Müzesi ve müzenin içeriği hak-
söyleniyor. Bu nedenle atışma ile tartışma arasındaki
kında bilgiler aktarılmıştır. Bize düşen tahmini oluş sıra-
farkı anlatan IV. cümlenin III. cümleden önce gelmesi
sına uygun olarak cümlelere yer değiştirmektir. Buna göre
gerekir.
sırasıyla müzenin bahçe kapısının önü (V. cümle), kapı-
Yanıt Cʼdir.
dan geçince, ağaçlı ve huzurlu geniş bir bahçe (III. cümle),
havanın sıcak olması durumunda bahçeden daha serin
bir ortam (IV cümle), müzenin salonları (II. cümle) yargı-
ları art arda gelmelidir. Dolayısıyla parçada anlam bütün-
lüğünün oluşması için II. ve V. cümlelerin birbiriyle yer 145. Parçanın I. cümlesi “Bunun sonucu ...” diye başlıyor.
değiştirmesi gerekmektedir.
Bir paragrafın giriş cümlesi bağlayıcı ögelerle başla-
Yanıt Cʼdir.
yamaz. Bu cümlede belirtilenlerin nedenleri II. ve III.
cümlede anlatıldığı için I. cümlenin III. cümleden son-
ra gelmesi gerekir. Bu nedenle IV. ile I. cümle yer de-
140. I. cümlede anlatılan “zaman kavramını” V. cümle açık- ğiştirmelidir.
lıyor. Bu nedenle II. ile V. cümle yer değiştirmelidir. Yanıt Bʼdir.
Yanıt Dʼdir.

301

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

146. I. cümlede ülkemizde aletli dalışın en çok Akdeniz Bölge- 150. II. cümlede üzerinde durulan Aynalı Mağaraʼnın özellikle-
siʼnde yapıldığından söz edilmiş ve bunun nedeni IV. cüm- rine V. cümlede değinilmeye devam edilmiş. Ayrıca V.
lede verilmiş. I. ve IV. cümle birbiriyle neden - sonuç ilişkisi cümlede bulunan “bu mağara” sözü II. cümledeki Aynalı
içerisindedir. Ayrıca II. cümlede aletli dalış yapanlar için Mağaraʼyı kastetiği için II. cümle ile V. cümle arasında
önemli sayılabilecek başka dalış noktalarına da değinil- bağlantı kurulmaktadır. Ayrıca IV. cümlede yine Aynalı Ma-
miş ve bu noktalara V. cümlede örnekler verilmiştir. II. ve
ğaraʼnın özelliklerine değinmeye devam edilmiştir. Bu du-
V. cümle arasında da açıklama, örneklendirme ilişkisi ol-
rumda D şıkkında belirtildiği gibi III. ve V. cümleler yer
duğu için II. ve IV. cümlenin yer değiştirmesi gerekmekte-
değiştirirse parçada anlam bütünlüğü sağlanmış olur.
dir. Bu durumda doğru şık Dʼdir.
Yanıt Dʼdir.
Yanıt Dʼdir.

151. I. cümledeki “bir diğer çözümü de...” sözü bu cümlenin bir


147. I. cümlede kalabalık içinde yalnız yaşamanın nedeni ola-
parçanın ilk cümlesi olamayacağını gösteriyor. III. cümle
rak yaşama biçimimiz verildikten sonra II. cümlede bu
yayıncıların kitap satışlarındaki düşüşün getirdiği olasılık-
yaşam biçimine bir günlük bir kesit örnek olarak verilmiş.
ları gidermek için çözümler üretmeye çalıştığına değinir-
Bu örneğe göre yaşananlar oluş sırasına göre dizilirse II.
ken II. cümlede bu çözümlere örnek verilmiş. Bu da III.
cümle evden çıkışı, V. cümle ev dışında geçirilen za-
manda neler yapıldığını, eve dönüşü; IV. cümle eve giril- cümlenin II. cümleden önce gelmesi gerektiğini gösteri-

diği andan itibaren neler yapıldığını, yenen akşam yor. Bu durumda A şıkkında belirtildiği gibi I. ve III. cümle-

yemeğini ve IV. cümle bu akşam yemeği ile ilgili yargıları ler yer değiştirirse parçada anlam bütünlüğü sağlanmış
aktarmış. E şıkkında olduğu gibi III. ve V. cümle yerde- olur.
ğiştirirse olaylar oluş sırasına göre doğru sıralanmış olur. Yanıt Aʼdır.

Yanıt Eʼdir.

152. V. cümlede Anadoluʼdaki ilk kazıların nerede ve ne zaman


148. Cümleleri anlam bütünlüğü oluşturacak biçimde sıraladı- yapıldığı belirtildikten sonra IV. cümlede bu kazıda çıkarı-
ğımızda I. cümledeki “Karaköyʼe” sözcüğünün hemen ar- lanların 1883ʼte Osman Hamdi Bey tarafından kurulan İs-
kasına IV. cümledeki “gitmek” sözcüğü getirilerek eylemsi tanbul Arkeoloji Müzesinde toplamaya başladığı
öbeği kurulmalıdır. Ayrıca IV. cümledeki “düdük sesini” sö- belirtilmeli. Olayların oluş sırasına göre dizilimi yapılırsa
zünün de III. cümledeki “duyar duymaz” sözü ile tamam-
E şıkkında belirtildiği gibi IV. ve V. cümleler yer değiştirir ve
lanması gerekmektedir. Bu durumda C şıkkında belirtildiği
parçada anlam bütünlüğü sağlanmış olur.
gibi II.ve IV. sözler yer değiştirirse cümle anlamlı bir bütün Yanıt Eʼdir.
oluşturabilir.
Yanıt Cʼdir.

153. III. cümle insanoğlunun kilin niteliklerini bildiği en eski dö-


neme değinmiş. II. cümlede ise kilin kap kacak yapımında
149. I. cümle “İşte buradan” sözüyle başladığ için bir paragra-
kullanılmaya başlanması belirtilmiş. Kronolojik bir sırayla
fın giriş cümlesi olamaz,ancak kendisinden önce gelen bir
gidilirse ancak I. cümleden itibaren çömlek yapımında da
yargıyı tamamlar. V. cümlede Toros Dağlarıʼnda duyulan
kullanılmaya, başlanmasına ve ilerleyen zamanlarda Me-
seslerden söz edilip II. cümlede bu seslere örnek veril-
zepotamyaʼya yayılmasına değinilmiş. Cümleler zaman
meye devam edildiği için II. cümleden önce V. cümlenin
sıralamasına göre dizildiğinde B şıkkında belirtildiği gibi
gelmesi gerekmektedir. Bu nedenle B şıkkında belirtildiği
II. ve III. cümleler birbirleriyle yer değiştirmelidir.
gibi I.ve V. cümleler yer değiştirmelidir. Yanıt Bʼdir.
Yanıt Bʼdir.

302

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

154. I. cümlede Türk toplumunun % 23ʼünün obez olduğuna 158. III. cümlede yapılacak gezi için hazırlıklar yapıldığından
değinilmiş ve IV. cümlede de “bir de” sözüyle bu yargıyla söz edilmiş. V. cümlede ise bu hazırlıkların neler olduğu
açıklanmış. V. cümle III. cümledeki yargıları örneklendir-
bağlantı kurularak şişmanların da dahil edilmesiyle obez-
diği için V. cümle III. cümleden sonra gelmelidir. Bu du-
lerin oranının % 30ʼu aştığı belirtilmiştir. Ayrıca II. cümlede rumda E şıkkında belirtildiği gibi IV. ve V. cümleler yer
obeziteye neden olan etkenler sıralandıktan sonra V. cüm- değiştirirse parçada anlam bütünlüğü sağlanmış olur.
Yanıt Eʼdir.
lede obeziteye çözüm olacak ürünlere ve mekanlara
örnek verilerek II. cümle ile V. cümle arasında neden -
sonuç ilişkisi kurulmuştur. Bu nedenle C şıkkında belirtil- 159. I. cümlede Haliçʼteki kirlliliğin önlenmesi için yapılan ilk gi-
diği gibi II. ve IV. cümleler yer değiştirirse parçada anlam rişimlerin tarihine, II. cümlede kronolojik olarak bir sıra iz-
bütünlüğü sağlanmış olur. lenerek temel hedeften söz edilmiş. V. cümlede yapılan
Yanıt Cʼdir. ilk çalışmanın ne olduğundan söz edilmiş. Böylece V.
cümlenin II. cümleden sonra gelerek anlam bütünlüğü
sağlanması gerek. III. cümle ise yapılan tüm çalışmaların
toplamından elde edilen sonuçlardan söz edildiği için par-
155. I. cümlede Avrupaʼdaki hayvanat bahçelerinden çalınan çanın en sonuna gelmeli. Bu durumda D şıkkında belirtil-
hayvanlara, V. cümlede bu hayvanların olası çalınma ne- diği gibi III.ve V. cümleler yer değiştirirse parçada anlam
denlerinden söz edilmektedir. I. ve V. cümle anlamca bir- bütünlüğü sağlanmış olur.
Yanıt Dʼdir.
birini tamamlamaktadır. IV. cümlede kayıp hayvanların
kimilerinin ölmüş olabileceğinden, II. cümlede ise hayatta
kalanların satılmış olabileceğinden söz edilerek IV. ve II.
160. I. cümlede yemeni tanıtılmış, II. cümlede yemeninin ya-
cümle arasında da anlamsal bağ kurulmuştur. Bu du- pılma aşamalarının ilk adımı anlatılmış. IV. cümlede deri
rumda belirtildiği gibi II. ve V. cümleler yer değiştirirse par- parçalarının ıslatılarak yumuşatılmasından, III. cümle de
çada anlam bütünlüğü sağlanmış olur. ise yumuşayan derilerin kolayca şekill almasından söz
Yanıt Cʼdir. edilmiş. IV. cümle yemeni yapımının ikinci adımı, III. cümle
ise üçüncü adımıdır. Bu durumda D şıkkında belirtildiği
gibi III.ve IV. yargılar yer değiştirirse parçanın anlam bü-
156. II. cümlede Amerikan turnalarını kurtarmak için başlatılan tünlüğü sağlanmış olur.
Yanıt Dʼdir.
“Göç Operasyonu”ndan söz edilmiş ve IV. cümlede bu
operasyonun özellikleri açıklanmış. Bu durumda II. cüm-
lenin ardından IV. cümle gelmelidir. Ayrıca IV. cümlenin 161. I. cümlede araştırmacıların buluduğu resimlerden, V. cüm-
sonunda söz edilen eğitimin sonunda olacaklar da III. lede bu resimler arasında zürafa resimlerinin de bulundu-
cümlede anlatılmaya başlanmış. Bu da III. cümlenin IV. ğundan söz etmiş. III. cümle “bu zürafa resimleri” sözüyle
cümleden sonra gelmesi gerektiğini göstermektedir. Bu V. cümleyi anlamca tamamlar niteliktedir. Bu durumda V.
nedenle D şıkkında belirtildiği gibi III. ve IV. cümleler yer cümlenin I. cümleden sonra, III. cümleden önce gelmeli-
dir. Böylece C şıkkında belirtildiği gib II. ve V. cümle yer
değiştirirse parçada anlam bütünlüğü sağlanmış olur.
değiştirdiğinde parçanın anlam bütünlüğü sağlanmış olur.
Yanıt Dʼdir.
Yanıt Cʼdir.

157. IV. cümlede sözü edilen sanatçının çocukken annesi ta- 162. Günlükçülerden IV. cümlede söz edilerek I. cümlede bu
rafından Cemal Reşit Reyʼe götürüldüğünden, II. cümlede günlükçülerin neler yapıldığına değinilmiş. I. cümle IV.
cümlenin devamı niteliğindedir. Ayrıca III. cümlede Aztek-
de “Üstat” denerek Cemal Reşit Rey kastedilerek çocu-
lerde simgelerin yer aldığı bir kitaptan söz edilmiş ve II.
ğun üstatla yaptığı ilk çalışma anlatılmaya devam edilmiş. cümlede “kitaptaki bu simgeler” sözüyle aynı kitaptan söz
Bu durumda IV. cümlenin II. cümleden önce gelmesi ge- edilmeye devam edilmiş. Bu da III. cümlenin II. cümleden
rekmektedir. A şıkkında belirtildiği gibi I. ve IV. cümle yer önce gelmesi gerektiğini düşündürmektedir. Bu durumda
A şıkkında verildiği gibi I.ve III. cümleler yer değiştirirse
değiştirirse parçada anlam bütünlüğü sağlanmış olur.
parçanın anlam bütünlüğü sağlanmış olur.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Aʼdır.

303

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

163. Parçada olaylar oluş sırasına göre dizildiğinde I.cümle yü- 168. III. cümlede dedektif romanları ya da filmlerinde temel
rüyüşe başlamadan önce yapılan hazırlıkları, II. cümle yü- olan kavramın insan zekası olduğu vurgulandıktan sonra
rüyüşe başlandığını ve V. cümle yürüyüşün ilk yarım II. cümlede bu zekaya sahip insanların hayranlık uyandı-
saatinde yazarın neler hissetiğini belirtecek biçimde ran eylemlerine yer verilmiş. I. cümlede ise III. ve II. cüm-
anlam bütünlüğü ortaya çıkar. Ayrıca IV.cümle, yazarın V. lede söz edilen bu zeki insanlara örnek olarak Komser
cümlede sözünü ettiği kendini kızmasının nedenini açık- Colombo verilmiş. Bu durumda III. cümlenin II. cümleden
lamaktadır. Bu da V. cümlenin IV. cümleden önce gelmesi önce, I. cümlenin de II. cümleden sonra gelmesi gerekir.
gerektiğini gösterir. Bu durumda D şıkkında verildiği gibi Bu nedenle A şıkkında verildiği gibi I. ve III. cümleler yer
III.ve V. cümleler yer değiştirirse parçanın anlam bütün- değiştirirse cümlede anlam bütünlüğü sağlanır.
Yanıt Aʼdır.
lüğü sağlanmış olur.
Yanıt Dʼdir.

169. I. cümlede orkidede böceklerin ihtayacı olan besin mad-


164. Yazar seyehatlerinin uzunluğundan III. cümlede söz edip delerinin olmadığına, V. cümlede ise buna rağmen orki-
II. cümlede havada bu kadar uzun kalma durumunda denin neslini sürdürmek için böceklere ihtiyacı olduğu
üzerinde durulmuş. Anlamca birbirini tamlayan bu iki
neler yaptığına değinmiş. II. cümlede sözünü ettiği eğlen-
cümle peş peşe gelmelidir. Ayrıca IV. cümlede orkidenin
cenin ne olduğunu da IV. cümlede açıklamış. Bu durumda
çiçeğinin böceklerine dişisine benzediğinden söz edip II.
B şıkkında verildiği gibi II. ve III. cümleler yer değiştirirse
cümlede yeniden bu benzerliğe dönerek türün devamının
parçanın anlam bütünlüğü de sağlanmış olur.
Yanıt Bʼdir. bu benzerlik sayesinde sağlandığı vurgulanmış. Bu du-
rumda, II. ve IV. cümleler de anlamca birbirini tamamla-
maktadır. C şıkkında belirtildiği gibi II. ve V. cümleler yer
165. I. cümlede söz edilen “emzirme sürecinin” başrol oyuncu-
değiştirdiğinde parçada anlam bütünlüğü sağlanmış olur.
ları III. cümlede açıklanmaktadır. IV. cümlede geçen “bu Yanıt Cʼdir.
gerçek” sözünün açılımı I. cümlede verilmiştir. Dolayısıyla
I. cümleden sonra IV. cümle gelmelidir. II. cümle ise bir
gerekçe cümlesindir ve II. cümlede bildirilen yargının ger- 170. I, II ve III. cümlelerde Mesir Macunuʼnun ilk kez ne için,
çekçesini bildirmektedir. III. cümlede görüşün neden eksik nerede, ne zaman yapıldığı oluş sırasına göre anlatılmış.
olduğu II. cümlede “sürecin diğer aktörünün baba” olduğu V. cümlede bu macunun halka dağıtılmaya başlanması-
bildirilerek yargı tamamlanmaktadır. Bu nedenle II.ve IV. nın nedeninden söz ettikten sonra IV. cümlede macunun
cümleler yer değiştirmelidir. dağıtılmasının bugüne kadar gelen bir gelenek olduğu be-
Yanıt Dʼdir.
lirtilmiş. Olayların oluş sırasına bakıldığında V. cümlenin
IV. cümleden önce gelmesi gerektiği görülür. Bu durumda
166. I.cümlede Atmeydanıʼnın geçmişten başlayarak önemi an-
E şıkkında verildiği gibi parçanın anlam bütünlüğünün
latılmaya başlanmış. Atmeydanıʼnın tarihsel sıraya göre
sağlanması için IV. ve V. cümlelerin yer değiştirmesi ge-
aldığı adlar ve kullanılması biçimlerine sırayla III. cümlede
rekir.
Romalıların kullanma amaçlarına, daha sonra II. cümle Yanıt Eʼdir.
Osmanlılara geçince kullanma amacının ve adının deği-
şimine değinilmiş. Bu durumda parçada anlam bütünlü-
ğünün sağlanması için C şıkkında verildiği gibi II.ve III.
171. Belirtilen cümlelerle bir paragraf oluşturulduğunda bu par-
cümlelerin yer değiştirmesi gerekir.
Yanıt Cʼdir. çanın sıralaması III - I - V - II - IV şeklinde olmaktadır. Par-
çada düzensiz ve sağlıksız beslenmenin zararlarıyla giriş
yapılmış, bu anlayışı değiştirme amacıyla bir araya gelen
167. II. cümlede yer alan “bu tekniğin” sözüyle söz edilen tek- “Slow Food” adlı bir grubun tanıtımı yapılmıştır. İlerleyen
nik, V. cümlede açıklanan psikolojik bozuklukların ko-
cümlelerde grubun sağlıklı beslenmeye yönelik amaçla-
nuşma yoluyla tedavi edilebileceği görüşüne dayanan
tekniktir. II. cümleyle V. cümle arasındaki bu anlamsal bağ rına değinilmiştir. Bu sorunun çözümünde cümle başla-
V. cümlenin II. cümleden önce gelmesi gerektiğini göster- rında verilen “Bu nedenle, ayrıca, böylelikle, bu grup” gibi
mektedir. Bu durumda B şıkkında verildiği gibi I. ve V. bağlayıcı sözler çözüme yardımcı olmaktadır. Oluşan pa-
cümleler yer değiştirirse parçanın anlam bütünlüğü sağ- ragrafın son cümlesi, IV numaralı cümledir.
lanmış olur.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Dʼdir.

304

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

172. (V) Medeniyet, insanın doğayı çeşitli yönleriyle taklit et- 178. III numaralı cümle paragrafın giriş cümlesi olmaya şekil
mesi ve bunu geliştirmesi sonucunda ortaya çıktı. (III) To- ve anlam bakımından en uygun cümledir. IV numaralı
humun büyümesi gözlenerek tarım, doğal barınma cümlede geçen “Bu sağlamlık...” sözü cümleyi III. cüm-
koşulları taklit edilerek inşaat ve diğer birçok disiplin or- leye bağlamaktadır. Dolayısıyla parçanın sıralaması III -
taya çıktı. (I) Bu disiplinlerin ortaya çıkmasından sonra in- IV - II - V - I şeklindedir. Buna göre sıralamanın baştan
sanlık, bilgi birikimini sistemli olarak artırıp bilimleri ortaya ikinci cümlesi, IV numaralı cümledir.
çıkardı. (II) Daha sonraki aşamadaysa zeki olmayan ama Yanıt Dʼdir.
programlandıkları işleri hızla ve hatasız yapabilen maki-
neler üretti ve mekanik işleri robotlara, makinelere yap-
tırdı. (IV) Şimdi de en az kendi kadar zeki ve kendinden
çok daha hızlı makineler yapmanın yani yapay zekânın 179. IV numaralı cümle şekil ve anlam bakımından parçanın
peşinde. Yukarıdaki sıralamaya göre parçanın baştan dör-
giriş cümlesi olmaya en uygun cümledir. I. cümle de yay-
düncü cümlesi II. cümledir.
lalardan bahsettiği için, bu cümle IV numaralı cümlenin
Yanıt Bʼdir.
devamı niteliğindedir. Oksijen ihtiyacının artması, oksijen
almak için nefeslerin sıklaşması ve sonrasındaki geliş-
173. Verilen cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturulduğunda
melere göre parçanın sıralaması IV - I - II - V - III şeklin-
sıralama şöyle olmalıdır: III - I - IV - V - II. Buna göre baş-
dedir. Bu sıralamanın sonuncu cümlesi ise III. cümledir.
tan üçüncü cümle, IV. cümledir.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Dʼdir.

180. III numaralı cümle paragrafın giriş cümlesidir. V numaralı


174. Numaralanmış cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturul-
cümlede de projeden bahsedildiğinden dolayı cümle III.
duğunda sıralama şöyle olmalıdır: V - II - IV - I - III. Buna
cümlenin devamı niteliğindedir. V. cümle ve I. cümle ser-
göre baştan dördüncü cümlenin I. cümle olduğu görül-
gilenen fotoğraflardan bahsettiği için bu iki cümle art arda
mektedir.
Yanıt Aʼdır. getirilmelidir. Dolayısıyla elde edilen parçanın doğru sıra-
laması III - V - I - IV - II şeklindedir. Buna göre parçanın
baştan üçüncü cümlesi I. cümledir.
175. Verilen cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturulduğunda Yanıt Aʼdır.
sıralama şöyle olmalıdır: III - V - IV - I - II. Buna göre baş-
tan üçüncü cümle IV. cümledir.
Yanıt Dʼdir. 181. II numaralı cümle paragrafın giriş cümlesidir. Bu cümlede
belirtilen kelebeklerin renk oluşumu iki yolla oluşur, ifade-
sinin açıklaması sırasıyla birincisi ve ikinci olarak veril-
176. Verilen cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturulduğunda, melidir. Buna göre parçanın doğru sıralaması II - I - III - V
sıralama şöyle olmalıdır: II - V - IV - I - III Buna göre baş- - IV şeklindedir. Parçanın son cümlesi IV numaralı cüm-
tan ikinci cümle, V. cümle olmalıdır. ledir.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Dʼdir.

177. Şekil ve anlam bakımından incelendiğinde IV numaralı


cümlenin parçanın giriş cümlesi olduğu görülecektir. I nu-
maralı cümlede geçen “Bu çakıllar...” sözü cümleyi IV. 182. Numaralanmış cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturul-
cümleye bağlamaktadır. Elde edilen anlam akışına göre duğunda, sıralama IV - V - II - III - I şeklinde olmaktadır.
parçanın sıralaması IV - I - III - V - II şeklindedir. Buna Buna göre parçanın baştan üçüncü cümlesi II numaralı
göre sıralamanın baştan dördüncü cümlesi, V. cümledir. cümledir.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Bʼdir.

305

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

183. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir bütün oluşturmak is- 188. Parçanın anlatımında “Aslında işleri iyiydi...” sözü ile
tendiğinde bu parçanın giriş cümlesi III numaralı cümledir. yorum, “...bırakmışlardır bu işleri sanırım.” sözü ile tahmin,
Parçanın sıralaması III - II - I - V - IV şeklindedir. Buna “çoluk çocuğa” sözü ile ikileme, “...o kadar kurabiyeden
göre sıralamada baştan dördüncü cümle V numaralı cüm- sonra göbeklenmiş midir?” sözü ile mizah unsurlarına yer
ledir. verilmiştir. Parçada benzetme yapılmamıştır.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Bʼdir.

184. Bu cümlelerle oluşacak parçada doğru sıralaması I - III -


V - II - IV şeklinde olmalıdır. III numaralı cümlede geçen
“Bu gözlem...” ifadesi kendini I. cümlede bahsedilen “göz-
lem” ifadesine bağlamaktadır. Buna göre parçada baştan 189. Parçada anlatılan cansız ögelere hareketlilik katılarak be-
ikinci cümle, III numaralı cümledir. timlemelere (...kırık panjurları inik, kiminin soluk perdeleri
Yanıt Cʼdir. kapalı...) başvurulmuştur. Parçanın bütününde karşılıklı bir
konuşma havası vardır. “…eski günlerin dilsiz tanıkları...”
ifadesi ile varlıklar kişileştirilmiştir. “...dizeleri geliyor ak-
185. Numaralı cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturulduğunda
lıma...”, “...görüyorum onları...” söylemleri ile yer yer birinci
parçanın sıralaması II - I - V - IV - III şeklindedir. II numa-
kişili anlatıma başvurulmuştur. Fakat parçada koşul bildi-
ralı cümle giriş cümlesi özelliği taşıdığından parçanın ilk
ren cümleler bulunmamaktadır.
cümlesi olmalıdır. I. cümle, II. cümleyi örneklediği için II.
cümleden sonra getirilmelidir. Daha sonraki cümleler be- Yanıt Cʼdir.
lirtilen eylemlerin oluş sırasına uygun olarak (soru - cevap)
V - IV - III şeklinde sıralanmalıdır. Parçada baştan üçüncü
cümle V. cümledir. 190. “Parçada geçen “... cennet gibi bahçe...” B seçeneğini,
Yanıt Eʼdir. “Ah, küçük, yemyeşil bir bahçem olsaydı...” C
seçeneğini, “Çünkü, ortancalar gölgeyi sever” D
seçeneğini, “Sulak yerleri seven, narin Japon şem-
siyeleri...” E seçeneğini karşılar. Parçada karşılaştırma
186. Numaralı cümlelerden anlamlı bir bütün oluşturulduğunda
paragrafın doğru sıralaması IV - III - II - V - I şeklindedir.
yapılmamıştır.
IV. cümle paragrafın giriş cümlesidir. Bu cümlede belirtilen Yanıt Aʼdır.
korku III. cümlede açıklanmaktadır. III. ile II. cümleler bir-
birine “tedirginlik” sözüyle bağlanmaktadır. Ebeveynlerin
çocukluk yıllarına dair bilgi veren son iki cümle (V ve I) sı-
191. Bu parçadaki, ----”eseri mi oyluyorlar yoksa biricik üstün
ralamanın son cümleleridir. Sıralamanın son cümlesi I.
zevklerini mi?” ifadesi bu sözü söyleyen kişinin jürinin
cümledir.
öznel davranmasından korktuğunu, nesnel kriterlerin uy-
Yanıt Aʼdır.
gulanmayacağı endişesini taşıdığını göstermektedir.
Yanıt Bʼdir.

187. Parçada geçen “…çok çekici gelmişti”, “…çok keyif veri-


ciydi” ifadeleri kişisel duyguları yansıtmaktadır (B). “2500 192. Bu parçada “Bu görüşleri yansıtan pek çok kitap var pi-
metredeki göl” sözü, kanıtlanabilir bir veridir (C). “Kulaç yasada. Elimizdeki bu kitabı benzerlerinden farklı kılan,
atmak için…” ve “…bu anı ölümsüzleştirmek için…” ifade- yazarın kürüsel ısınma tehdidinin abartıldığını okuyucuya
leri amaç bildirir (D). Parçada üçüncü cümleden başlana- göstermek için kitaba bir takım açıklayıcı dipnotlar ve gra-
rak eylemler oluş sırasına göre sıralanmıştır. Bu da bize
fikler eklemiş olması.” cümlesi ile A seçeneğinde belirtilen
parçanın anlatımında öykülemeye başvurulduğunu gös-
“Savunulan tezlerin ek bilgi ve görsel malzemeyle des-
termektedir. Bu parçada devrik cümlelere yer verilmemiş-
teklenmesi görüşü birebir örtüşmektedir.
tir, sıralanan tüm cümleler kurallıdır.
Yanıt Aʼdır.
Yanıt Aʼdır.

306

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

193. Parçadaki “En çok da onlar alkışlandı.” ifadesiyle şiirin 198. Parçada, pazar araştırması için bir bölgede “ihtiyaç yok-
duygulu ve coşkulu okunduğunda daha etkili olduğu vur- laması” gibi bilimsel sosyolojik araştırmaların yapılmasının
gulanmıştır. Bu durum da şiirin sanatsal özünün ötesinde yeterli olmadığı anlatılmaktadır. Bu bilimsel çalışmaların
okuma tarzının ön plana çıktığını göstermektedir. gündelik bilgilerle de desteklenmesi gerektiği vurgulan-

Yanıt Dʼdir. maktadır.


Yanıt Dʼdir.

194. “Sosyal yaşamımızda susmanın önemini vurgulayan dü-


199. Parçada tarih ile ilgili bilgilerin kesin bir geçerliliğinin ol-
şünce ve davranışlarla karşılaşırız.” ifadesinden I. öncüle,
madığı vurgulanmıştır. İlk sabunun Sümerliler tarafından
“ses çıkarmama, söylenecek sözün belki de beklentinin icat edildiği bilinirken, yapılan yeni kazılarda Roma uy-
olmaması biçiminde değerlendirilir.” ifadesinden IV. ön- garlığında sabun imalathanelerine rastlanması bu bilgiyi
cüle ulaşılır. Diğer iki öncülle II. kalıplaşmış bakış açısı ya geçersiz kılmıştır. Bu durum kabul gören bazı bilgilerin
da III. tepkisizliğin takdir edilmesi- suskunluk arasında bir doğru olmayabileceği, yargısını güçlendirmektedir.
neden - sonuç ilişkisinden bahsedilmemiştir. Yanıt Bʼdir.
Yanıt Cʼdir.
200. Parçanın son cümlesinde İbni Haldun, bir tarihçinin tarihi,
oluş sırasına göre değil de öncelikle tarihî olaylardaki ben-

195. Bu parçada yazar, bir biyografi kitabı okurken neye önem zerlikleri, farklılıkları saptayarak bunlar arasındaki zaman
ve mekân dışı nedensellik ilişkilerin belirtmesi gerektiğini
verdiğini “İşte” derim kendi kendime, “Sınav başlıyor.” Bi-
dile getirmiştir. Bu cümlede önemli olan tarihi olayların ak-
yografisi yazılan kişi hakkında anlatılanların ne kadarını
tarımındaki determinizmdir. Bu ifadeyi örnekleyen seçe-
bildiğim ya da neleri daha önce hiç duymadığım önemli-
nek: “Tarihte çok uluslu imparatorlukların parçalanmasının
dir benim için.” sözüyle anlatmıştır. Bu cümlelerden çıkan
ana nedenlerinden biri milliyetçilik akımının ortaya çık-
sonuç “Kendinin, kitapta anlatılanların ne kadarını bilip ne ması ve güçlenmesidir.”
kadarını bilmediğine” önem verdiğidir. Yanıt Aʼdır.
Yanıt Cʼdir.

201. Parçada geçen “...iletisini kısa yoldan veren...” sözünden


196. Bu parçada III, IV ve V. cümlelerde belirtilen soruların ya-
sokak tiyatrolarının belirli bir mesaj içerdiği sonucuna ula-
nıtları vardır. Parçada geçen “…parça kumaşların birleş-
şılabilir.
tirilmesiyle yapılıyor.” ve “Üretimi ister elle ister makineyle
Yanıt Bʼdir.
yapılsın…” sözleri III. soruyu yanıtlamaktadır. “Kırkyama,
eldeki malzemelerle ihtiyaç duyulan eşyaların üretilmesi
zorunluluğundan doğmuştur.” ve “Kırkyama günümüzde 202. Parçada Anadoluʼnun misafire verdiği önemden bahsedil-
bir hobi olarak varlığını sürdürüyor.” cümleleri IV. soruyu miştir. Ev sahibinin misafirine, misafirin de ev sahibine
yanıtlamaktadır. Parçada bu soruların dışındaki sorulara karşı sorumlulukları anlatılmıştır. “Kısacası günümüz müş-
dair yanıt verilmemiştir. terileri gibi ʻdaima haklıʼ kabul edilmezler.” cümlesinde,
Yanıt Eʼdir. geçmişle günümüz arasında müşteriye bakış açısı bakı-
mından bir fark olduğuna değinilmiştir.
Yanıt Dʼdir.
197. Parçanın bütününde konuşan kişi, bir romanın, öykünün
ya da oyunun başka bir anlatım formuna uyarlandığında
203. Parçada kokunun tanımlanması, kişiye anımsattıkları ile
nelere dönüşebileceğinden kaynaklanan kaygısını belir-
terek bu durumun olası sonuçlarına değinmiştir. V. cüm- ifade edilmiştir. C seçeneğindeki “…parfümde anneanne-
lede konuşan kişi, kırgınlık ve aldatılmak hissinin sebebini min yaptığı bitki çaylarının kokusu var.” cümlesi metindeki
yazar ile arasındaki gönül bağı, vefa borcu gibi gerekçe- açıklama ile örtüşmektedir.
lere dayandırarak öznel bir tutum içine girmiştir. Yanıt Cʼdir.
Yanıt Eʼdir.

307

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

204. Parçada geçen “Güzel bir romanı okurken... gitmediğimiz 209. Parçaya göre coğrafyacılar, tarih boyunca pek çok farklı
şehirlerde dolaşmış gibi oluruz. Tanışmadığımız insanlarla rol üstlenmiştir. Teknolojinin gelişmediği dönemlerde kaşif,
tanışırız, hatta kimilerinde kendimizi buluruz.” cümlele- haritacı, bilgin olarak adlandırılan coğrafyacılar günü-
rinde anlatılanların olabilmesi için bu romanın son derece müzde ise bilgi ve teknoloji düzeyinin artması sonucu in-
etkileyici olması gerekmektedir. Bu parçaya göre güzel bir sanların dünyayı daha iyi tanıyıp anlamalarına yardımcı
romanda olması gereken özelliklerden biri etkileyiciliktir. olan öğretmenler olarak görülmektedir. Dolayısıyla coğ-
Yanıt Aʼdır. rafyacıların üstlendikleri rolün değişmesindeki temel etken
“bilgi ve teknoloji düzeyinin yükselmesi”dir.
205. Parçada geçen “...sürpriz bekleyen seyircilere göre film Yanıt Bʼdir.
yapamam ben.” ve “…belirsizliklerle dolu gündelik yaşa-
mın kargaşasını seyirciye gösterebilmek.” cümleleri, yö-
netmenin sıradan olayları ele aldığını göstermektedir. 210. Parçada Avrupaʼdaki ülkelerin askeri yönden gelişmesi
“Seyircinin düşünmesini isterim.” cümlesi ise yönetmenin anlatılmıştır. Sabanın tarımda kullanımının yaygınlaş-
farklı bakış açıları getirme amacı taşıdığını göstermekte- ması, tüketileceğinden fazla ürün elde edilmesi ve zen-
dir. ginleşen köylünün profesyonel askerlerden oluşan ordu
Yanıt Dʼdir. kurduğu anlatılmıştır. Dolayısıyla neden-sonuç ilişkisi bu-
lunan yargı “Sabanın yaygınlaşması - üretimin artması-
206. Parçada geçen “Ressam, doğanın silindir, koni ve kare- dır.” Diğer seçeneklerde neden-sonuç ilişkisi yoktur.
lerle ele alınması yönündeki öğüdüyle maddenin resme- Yanıt Aʼdır.
dilme geleneğinde köklü değişiklikler yapmış...”
cümlesinden yola çıkarak bu ressamın, son dönem resim 211. Parçada padişah portrelerinin, kutsal emanetlerin, kaf-
anlayışını yönlendirmesinden dolayı modern resmin ba- tanların, halıların, minyatürlerin, çinilerin ve diğer eserle-
bası sayıldığını söyleyebiliriz. rin; çarşı, kahvehane, hamam, mezarlık, cami, tekke gibi
Yanıt Cʼdir. Topkapı Sarayıʼnda yaşam, harem gibi özel olarak tasar-
lanmış bölümlerde sergileneceğine değinilmiştir. Bu özel
sergileme yönteminin amacı “Ortamla ve birbiriyle uyum
207. Bu parçada Galata Köprüsü, günün değişik saatlerinde içinde sunulan eserlerin algılanmalarını kolaylaştırmak”tır.
değişik ruh hâlleri sergileyen bir insana benzetilmiştir. Par- Yanıt Aʼdır.
çada Galata Köprüsüʼnün günün farklı saatlerindeki gö-
rüntüsü, insanların görüntüleriyle özdeşleştirilmiştir. Bu 212. Parçada yazar, şiddet ve korku içerikli bilgisayar oyunları,
ifade parçada “Galata kKöprüsü, sabahları canlı ve serin- çizgi filmler ve sinema filmleri karşısında anne ve babaları
dir, ışık içindedir. Canlı ve atik insanlarla aynı ruh hâlin- uyararak “...çocukların masumiyetlerini bir süre daha ko-
dedir.” şeklinde bulunmaktadır. Dolayısıyla insanların rumak ve sağlıklı bir ruh yapısına sahip olabilmeleri için
çevrelerini algılamaları içinde bulundukları ruh hâlleriyle biraz daha seçici olması gerektiğini düşünüyorum.” de-
doğrudan ilgilidir. miştir. Bu parçaya göre yazar, çocuklarla ilgili olarak “Ço-
Yanıt Aʼdır. cukların duygu dünyalarını olumlu yönde etkileyecek
ürünlere öncelik verilmesini” istemektedir.
Yanıt Eʼdir.
208. Parçada, sözü edilen yönetmenin karakter çalışmasından
kaçınmasının asıl nedeni, “Çünkü karakter çalışmalarıyla
oyuncuların kafasında önceden belirlenmiş kalıplar ortaya 213. Parçada yazarın son gezisiyle ilgili olarak “...bu kuzeyden
çıkacak ve yönetmenin bunları yıkması zor olacak.” şek- güneye, doğudan batıya Türkiyeʼnin gizli kalmış köşele-
linde açıklanmıştır. Buna göre bu durumunun asıl nedeni, rine yaptığı...” sözü kullanılmıştır. Buna göre yazarın gittiği
“Oyuncuları doğal hâlleriyle çekmek istemesi” dir. yerler, “Fazla bilinmeyen” yerler olarak nitelenebilir.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Aʼdır.

308

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

214. Parçaya göre Orta Afrikaʼda yaşayan bir kabilenin üyeleri 219. “Belgesel filmlerin kalitesi, öncelikle hazırlık aşamasında
ilk karşılaştıkları insanlara “Siz nasıl dans eder, nasıl şarkı yapılan araştırmayla doğru orantılıdır. Ayrıca bu aşamada
söylersiniz?” sorusunu yöneltirler. Bu dans ve şarkıyla on- varsayımlardan kaçınılmalıdır. Araştırmalar sonunda elde
ların kim oldukları hakkında bilgi sahibi olurlar. Buradan edilen bilgilerin doğruluğunun çeşitli kaynaklardan denet-
çıkarılan sonuç, o bölgede yapılan dansların ve söylenen lenmesi de gerekmektedir.” Parçada belgesel filmlerin
şarkıların insanların hangi topluma ait olduğu hakkında
hangi koşullarda kaliteli olacağına, yapılması ve yapılma-
bilgi verdiğidir. Orta Afrikaʼda bu şekilde davranılması “böl-
ması gereken şeylere vurgu yapılmıştır. Bu parça “Nite-
gede yaşayanların kimliklerinin dans ve şarkılarına yan-
likli bir belgesel film çekerken hazırlık aşamasında neler
sımış olması”yla açıklanabilir.
yapılması gerekir?” sorusuna yanıt niteliği taşımaktadır.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Dʼdir.

215. Parçada 1970ʼli yıllarda mega star olanlarla, günümüzde


mega star dediğimiz kişilerin özellikleri anlatılmıştır. Ve gü- 220. Parçada gelişen teknolojiyle beraber insanların bilgisayar
nümüzde mega star olabilmek için artık birçok farklı başına geçeceği dolayısıyla sayfa çevirme keyfinin, kâğıt
alanda yetkin olmanın gerekliliği dile getirilmiştir. Bunun ve mürekkep kokusunun yok olacağı anlatılmıştır. Bu söz-
nedeni günümüz gençliğinin o yıllardaki gençlere göre leri söyleyen kişi kitap okuma zevkinin yok olacağından
beklentilerinin farklılaşması, zor beğenen kişiler olması kaygılanmaktadır. Seçenekler incelendiğinde bu durumu
olarak anlatılmıştır. Günümüzde popüler olabilmek için en iyi açıklayan seçeneğin D seçeneği olduğu görülmek-
farklı özelliklerin gerekmesi, “Hedef kitleyi oluşturanların tedir. Yani bu sözleri söyleyen kişi kitapla ilişkinin oku-
beklentilerinin değişmesinden” kaynaklanmaktadır.
mayla sınırlı kalacağından kaygılanmaktadır.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Dʼdir.

216. “Gerçeklik dediğimiz şey günümüzde büyük ölçüde kari-


katürleşiyor; ---- Yani çizgi filmin kendine özgü evreni, ete 221. Parçada yazar “Tiyatro öldü!” söyleminde bulunan kişileri
ve kemiğe bürünüyor sanki. Günümüzde geleneksel ola- eleştirerek “Tiyatro ölmez, sanat ölmez.” demiştir. Bu du-
rak, birbirinden farklı olduğu düşünülen sanat dallarının rumu da son yıllarda birkaç tane iyi roman çıkmasa “Ro-
birlikte sunulduğu pek çok yapıtla karşılaşıyoruz.” ifade- mancılık öldü, artık kitap okunmayacak mı diyeceğiz?”
lerinde, öykülerde gerçeklerin eskisinden farklı yöntem-
cümlesiyle açıklamıştır. Bu söylenenlerden çıkan sonuç
lerle yansıtıldığı vurgulanmıştır. Parçada “Ne anlatılıyor?”
sorusunun cevabı olarak da “Öykülerde gerçeklerin eski- sanatın özellikle de tiyatronun içinde bulunduğu sıkıntıla-
sinden farklı biçimde yansıtıldığı” cevabını alıyoruz. rın geçici olduğudur. Parçada yazarın yakındığı durum,
Yanıt Dʼdir. “Tiyatronun içinde bulunduğu sıkıntıların kalıcıymış gibi
yansıtılması”dır.
217. Parçada çok sevilen, çok beğenilen bir romanın sinemaya Yanıt Eʼdir.
uyarlanmasının yürek isteyen bir iş olduğu belirtilmiştir.
Daha sonra ise romanın sinemaya uyarlanmasındaki ön 222. Bu parçada yer alan “Yalnızlık pek çok biçimde karşımıza
çalışmalardan bahsedilmiştir. Bu sözler D seçeneğindeki çıkar” ifadesi parçanın ana fikridir. Bu fikri desteklemek
“Böyle iddialı bir romanı senaryoya dönüştürme süre- amacıyla yalnızlığın çeşitleri olduğu hakkında örnekler ve-
cinde zorlandınız mı?” sorusuna karşılık söylenmiştir. rilmiş, yalnızlık çeşitleri açıklanmıştır.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Eʼdir.

223. Bu parçada, insanlığın gelişiminde büyük görevler üstle-


218. Parçada geçen “...herkeste parça parça ve karmaşık ola-
nen bazı buluşların bulunması tesadüf gibi görülse de, bu-
rak var olan bilgileri, (filozoflar) düzenli ve sistemli bilgileri
hâline getirirler.” cümlesinde filozoflarla diğer insanlar kar- luşların arka planında büyük bir birikimin olduğu
şılaştırıldığına göre bu cümle, “Filozoflar öteki insanlar- vurgulanmaktadır. Bu birikim olmamış olsaydı buluşlar da
dan hangi yönüyle ayrılır?” sorusuna yanıt olarak ortaya çıkamazdı. Tesadüfler bu birikimle karşılaştığı için
söylenmiş olabilir. bu buluşlar ortaya çıkmıştır.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Cʼdir.

309

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

224. Bu parçada “Bu yapıyı göz ardı edip onun tek bir taşını 229. Narkolepsi hastalığının anlatıldığı bu parçada yer alan “Bu
sanat diye sunmanın ne yararı olabilir!” ifadesiyle şiirin durum çok ciddi sosyal ve hayati sorunlara yol açıyor.”
kolay oluşturulan bir ürün olarak değerlendirildiğine dair cümlesinden hareketle bu hastalığın tehlikeli durumlara
bir eleştiri yapılmıştır. yol açabileceği söylenebilir. Diğer seçeneklerde belirtilen-
Yanıt Aʼdır. ler ise parçadan bağımsız çeldiricilerdir.
Yanıt Aʼdır.

230. Tümdengelim paragraflarında, parçanın ana düşüncesi


225. Parçadaki, “Oysa timsahın gözyaşları, gözünün konrea- konuyle birlikte giriş cümlelerinde verilir, ilerleyen cümle-
sını kayganlaştırıp bir tür göz kapağı görevi gören say- lerle açıklanır. Bu parçada giriş cümlesinde “Sanat, geliş-
dam zarın kornea üzerinde kolayca hareket etmesine miş toplumların işidir.” yargısıyla parçanın ana düşüncesi
yararmış” ifadesinden yerleşik bazı bilgilerin bilimsel da- aktarılmış, daha sonraki cümlelerde de aynı ifade farklı
yanaktan yoksun olabileceğine ulaşılabilir. yönleriyle açıklanmıştır. Dolayısıyla bu parçadan “Bir top-
Yanıt Dʼdir. lumda sanatın gelişmişliği bireylerin düzeyiyle ilgilidir.” yar-
gısı çıkarılabilir.
Yanıt Aʼdır.
226. I. ve V. paragraflarda e-kitabın sanılanın aksine basılı
kitap için bir tehdit unsuru olmadığı anlatılmıştır. II. para- 231. Parçada sinema ve tiyatro izleyicisi karşılaştırılarak tiyatro
grafta e-kitaba gösterilen ilginin zaman içerisinde artacağı izleyicisinin gerek giyim kuşamıyla gerekse konuşma ve
davranışlarıyla tam bir kent kültürü yansıttığı sonucuna
ve yayıncıları zorlayacağı görüşü, III. paragrafta e-kitabın
ulaşılmıştır. Tümevarım paragraflarında ana düşünce par-
kullanımının ülkemizde yaygınlaşmayacağı görüşü, IV.
çanın sonuç bölümünde ortaya çıkmaktadır. Dikkat edi-
paragrafta ise yazarın e-kitaba olumlu baktığı görüşü vur-
lirse bu parçanın vurgusunun da parçanın sonuç
gulanmıştır. I. ve V. paragraflar benzer düşünceleri içer-
bölümünde olduğu görülecektir. Bu nedenle bu parçada
mektedir.
tiyatroyla ilgili olarak vurgulanmak istenen, kent kültürü-
Yanıt Bʼdir.
nün özümsenmesinde etkili olmasıdır.
Yanıt Cʼdir.
227. Parçada edebiyatın, insanı büyük bir ailenin üyesi yaptığı
anlatılmıştır. Ayrıca “…apayrı coğrafyalarda yaşayan bir- 232. Parçada söz konusu kitabın akademik bir çalışma olma-
takım insanlar edebiyat aracılığıyla kimi değerleri payla- dığı, hedefinin yalnızca akademisyenler, hukukçular veya
şıyorlar.” denerek edebiyatın kaynaştırıcı, ortak yönler siyaset uzmanları olmadığı belirtilmiştir. “Bu kitap, orta-
buldurucu yanı vurgulanmıştır. Dolayısıyla bu parçadan lama okura …hukuk sisteminin nasıl çalıştığına tanık olan
çıkarılabilir yargı: “Edebiyat, insanlar arasında ortak bir dil yurttaşlara hitap ediyor.” cümlesiyle de kitabın, geniş kit-
oluşturur.” yargısıdır. lelere ulaştırılmasının amaçlandığı belirtilmiştir. Bu ne-
Yanıt Bʼdir. denle sözü edilen kitapla ilgili olarak “Geniş kitlelere
ulaşmak amacıyla sade bir biçimde kaleme alınmış bir ça-
lışmadır.” yargısı söylenebilir.
Yanıt Eʼdir.
228. Parçada Faradayʼa yöneltilen soruya o, “Yeni doğan bir
bebeğin ne yararı var?” şeklinde yanıt vermiştir. Bu sözle
233. Bu parçada yazı yazmayı, yaşamının yaşanılası amaçla-
birlikte Faraday, bu buluşunu yeni doğan bir bebeğe ben-
rından biri olarak belirten bir yazar bu yönüyle kendini Sait
zetmiştir. Onun buluşu da tıpkı bir bebek gibi gün geçtikçe
Faikʼe benzetmektedir. Söz konusu yazar yaşama boş bir
büyüyecek, kendini geliştirecektir. Dolayısıyla Faraday bu çaba ve bir yük olarak bakmadığını ve yaşama bağlı ol-
yanıtıyla “Basit görünen buluşların, ileride ortaya çıkabi- duğunu da belirtmiştir. Dolayısıyla bu parçada anlatılmak
lecek gelişmelerin ilk adımı olduğunu” vurgulamak iste- istenen “Yazmanın, yaşamla olan ilişkiyi güçlendirip gü-
miştir. zelleştirdiği” dir.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Aʼdır.

310

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

234. Parçanın bütününde bir antropoloğun Senegalʼde yaşa- 240. Parçada kendinden kaçan insanların ürettiği iki alternatif-
yan özel bir tür şempanze üzerine yaptığı araştırmalar ve ten bahsedilmiştir. Kitaba sığınanların aklını kullanmaya
elde ettiği bulgular anlatılmaktadır. Parçada şempanzele- zorlandığı, filme sığınanların ise düşünce gücünün dur-
rin avlanmak için alet yaptıklarına dair ilginç bir gözlemden duğundan bahsedilmiştir. Buna göre parçada, kitap oku-
bahsedildikten sonra bu türün insan gibi bir kültür gelişti- manın düşünce ve duyguları harekete geçirdiği
rip geliştirmediği sorgulanmıştır. Bu parçaya dayanarak vurgulanmak istenmiştir.
yapılacak en kapsamlı çıkarım insanın alet yapabilen tek Yanıt Cʼdir.
canlı olmadığıdır.
Yanıt Eʼdir. 241. Parçada oyuncuların yaşamları boyunca oynadıkları
oyunlarda çizdikleri karakterlerin özelliklerinden etkilen-
235. Parçada kitapla ilgili olarak “Türk edebiyatı tarihinde bir- dikleri vurgulanmak istenmiştir.
denbire ortaya çıkmış bir doruk noktasıdır.” cümlesiyle söz Yanıt Bʼdir.
konusu kitabın yazıldığı dönemdeki edebî yapıtlardan
üstün olduğu söylenebilir. 242. Parçada sürü psikolojisinin bilimsel bir yöntemle ispatı
Yanıt Eʼdir. üzerine bir çalışmadan söz edilmektedir. Sürüden alınıp
“yarım beyinli” hâline getirilen bir balığın sürüden bağım-
sız hareket ettiği gözlemlenmiş, diğer “tam beyinli” balık-
236. Parçada “...gelecekte adından söz ettirecek asıl önemli ların yönlerini değiştirerek “yarım beyinli” balığı sorgusuz
çalışmaları, insan fotoğraflarıdır.” sözünden bu sanatçıyla takip ettikleri gözlemlenmiştir. Bu da sürüde toplu hare-
ilgili olarak “Kalıcı nitelikte yapıtlar ortaya koymuştur.” yar- ketin sorgulanmadan gerçekleştiğini göstermektedir.
gısına ulaşılabilir. Yanıt Cʼdir.
Yanıt Cʼdir.

237. Parçadaki kişi, öykücülüğünden söz ederek işe başlıyor. 243. Parçada bir kertenkele türünün gözlemlenmesi sonucu
İlerleyen cümlelerde dil ile ilgili yazdığı kitaplarla tanındı- üretilen bir nano yapıştırıcıdan söz edilmektedir. Bu
ğına değiniyor. Parçada geçen “...ama öykücülüğümün durum, yapılan icatlarda doğadaki canlıların özelliklerin-
unutulmaya yüz tuttuğu düşüncesi hüzünlendiriyor beni...” den esinlenildiğini ortaya koymaktadır.
sözlerinden anlaşılan bu kişinin dil üzerine yaptığı çalış- Yanıt Aʼdır.
maların öykücülüğünün önüne geçtiğidir. Kişi bu durum-
dan yakınmaktadır.
Yanıt Eʼdir. 244. Parçada Friglerin Anadoluʼya ne zaman, nereden gelip
yerleştikleri anlatılmaktadır. Ayrıca bu topluluğun kurul-
238. Parçada görgü kurallarının kültürden kültüre farklı özellik- duğu yerde, hangi zaman aralığında hüküm sürdüğünden
ler gösterdiği vurgulanmıştır. Avrupaʼda höpürdetmek gör- ve ünlü kralından bahsedilmektedir. Seçenekler incelen-
güsüzlük olarak kabul edilirken Japonyaʼda bir beğeni diğinde (MÖ 11.yy-MÖ 9.yy) Friglerin Anadoluʼda uzun
olarak adlandırılmaktadır. Parça “Her kültürün kendine süre aynı yörede yaşadığı yargısına ulaşılabilir.
özgü görgü kuralları vardır.” yargısını desteklemektedir. Yanıt Bʼdir.
Yanıt Eʼdir.

239. Parçada sanatçıların ürettikleri eserlere kendi kişisel özel- 245. Parçanın ikinci cümlesinde “Bilim adamları için ise bunlar
liklerini kattıklarından söz edilmektedir. Buna göre her ya- (doğanın kuralları) bulundukça ve keşfedildikçe farklıla-
zarın kendisini diğer yazarlardan ayıran bir yazma tarzı şan, tılsımlı yapı taşlarıdır.” denmiştir. Bu cümlede, bilim
vardır, yargısı bu parçadan çıkarılabilecek ana düşünce- adamlarının “Bakış açılarının öteki insanlardan farklı ol-
dir. duğu” vurgulanmak istenmiştir.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Eʼdir.

311

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

246. Parçanın ikinci cümlesinden başlanarak adları fazla du- 251. Parçanın gelişme bölümünde geçen “Kişi olarak değil,
yulmamış kadın yazarların, daha çok gündelik yaşamla il- yazar olarak yaşadığım olaylardır bunlar (anlattıklarım),
gili sorunları yansıttığına, tanınmış olanların ise toplumsal yarı yarıya düşleyerek, yaratarak.” cümlesinden hareketle
sorunları ayrıntılı olarak değişik yönleriyle ele alıp incele- sözü geçen yazarla ilgili olarak “Öykülerinde gerçekle kur-
diklerine değinilmiştir. Parçada sözü edilen kadın öykü ya- maca bir aradadır.” yargısı söylenebilir.
zarlarıyla ilgili “Tanınmamışlarla ünlülerin” seçtiği konular Yanıt Cʼdir.
arasında fark olduğu söylenebilir.
Yanıt Eʼdir.
252. Parçadan her okurun, her okuyuşta şiiri yeniden üretti-
ğinden, şiire ayrı bir zenginlik kattığından, şairin hiç dü-
247. Parçanın ilk cümlesinde bir sanat yapıtının konuyu ele alış şünmediği çağrışımlarla şiiri yeniden şekillendirdiğinden;
biçimi ve işleniş özelliklerine göre değerlendirilmesi ge- böylelikle şiirin, şairin aklının ucundan bile geçmeyen bir
rektiği üzerinde durulmuştur. Parçanın devamında da sırf tazeliğe ulaştığından bahsedilmiştir. Buradan çıkan sonuç
beğenilen bir konuyu işlediği için bir yapıtın başarılı olarak okurların “Şiire yeni boyutlar kazandırdıkları”dır.
değerlendirilmemesi gerektiğine değinilmiştir. Buradan Yanıt Bʼdir.
çıkan sonuç bir sanat yapıtının değerlendirilmesinde, be-
nimsenmesi istenen yaklaşımın “Nesnellik” olduğudur.
Yanıt Bʼdir. 253. Parçada geçen “Ne var ki, roman yazarı istediklerini öz-
gürce yaparken, dünya görüşünü dile getirirken, kimi ger-
248. Parçada sözü edilen kişi, kendisi için önemli olanı, zirveye çekleri saptırmamalı, onları toplumsal yaşam felsefesi
ulaşmak değil, dağı bütünüyle yaşamak olarak belirtmiş; olarak kabul ettirmeyi amaçlamamalıdır.” cümlesiyle an-
teknik açıdan zorlukları olmayan, rahat yürüme ve eski latılmak istenen yazarların “Düşüncelerini benimsetmeye
usul tırmanma olanağı veren dağlara çıkmanın kendisine çalışmamaları”dır.
keyif verdiğini söylemiştir. Bu söylemdeki amaç “Ne tür Yanıt Eʼdir.
dağ tırmanışları yapmaktan hoşlandığını açıklamak”tır.
Yanıt Cʼdir.

254. Parçada televizyonda, filmlerde ve haberlerde işlenilen


249. Parçada “Mağarasına çizdiği resimlerde neyi amaçlıyordu konuların şiddet içerdiği, bunları izleyenlerin bir süre sonra
tarih öncesi insanı? Zamanlarının çoğunu mağaralarda şiddeti kanıksadıkları anlatılmıştır. Bu nedenle parçada in-
geçiren bu insanlar için bir oyalanma aracı mıydı resim? sanların şiddeti, sorun çözmenin ve güçlü olmanın en et-
Yoksa gerçekçi, bilinçli bir yaratma ihtiyacının ürünleri kili yolu olarak görmeye başlamalarından yakınılmaktadır.
miydi?” ifadeleriyle söz konusu ürünlerin hangi amaçla ya- “Şiddetin, sorun çözmenin ve güçlü olmanın en etkili yolu
pıldığının bilinmediği ve bu ürünlerin değerlendirmelerde olarak görülmesi” yakınılan durumdur.
ölçüt olamayacağı vurgulanmıştır. Bu şekilde yapılan de- Yanıt Aʼdır.
ğerlendirmeler de eleştirilmektedir.
Yanıt Aʼdır.

250. Parçada Likyalıların yerleşim yerleri, Akdenizʼe hakim bir 255. Yazar, ne zaman bir şirketi veya kurumu eleştiren bir yazı
tepede bulunan Ören yerinin adının “Yüce Ana Tanrıça Ül- yazsa kurum sahiplerinin hemen onu arayıp “Halledile-
kesi” olduğu, bu antik kentin bir bölümünün köy evleriyle cek bir işiniz var mı?” diye sorduklarından bahsederek,
iç içe bulunduğu anlatılmıştır. Bu parçada “Likyalılara ait kendisinin sadece işini yaptığını onları bu yüzden eleştir-
kalıntıların onlar hakkında bilgi verdiği” sonucuna ulaşa- diğini söylemiştir. Buna göre yazar, eleştirilerinin arka-
biliriz. sında gizli gerekçeler aranmasından yakınmaktadır.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Bʼdir.

312

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

256. Bu parçada Montaigne hakkındaki değerlendirme tekrar- 261. Parçada tiyatrodan sıkıldığını belirtebilmek için elini bo-
lanarak pekiştirilmiştir. Örneğin “Karşısına ilk çıkan in- ğazına götürüp kesme işareti yapan kişi, arkadaşı tara-
sanla konuşur gibi” sözü parçada iki kez geçmektedir. Bu fından yanlış anlaşılmıştır. Çünkü bu işaret onların
yinelemelere bir başka örnek de “Yalnızca kendinden söz
ülkesinde işten kovulmak anlamına gelmektedir. Buradan
etmiş” ve “Yalnızca kendinden söz ediyor havası vermiş-
tir.” sözleridir. çıkarılabilecek sonuç, vücut dilinin toplumlara has olduğu
Yanıt Cʼdir. ve hareketlerin her toplumda farklı anlamlara gelebilece-
ğidir. Seçenekler incelendiğinde bu ifadenin C seçene-
257. Söz konusu kişi kendini bir “sonuç” olarak nitelemiştir. ğinde “Vücut dilinin kültürden kültüre farklılık gösterdiği”
Çünkü o sadece Fransız, Rus, İngiliz romanlarına yani bu
olduğu görülmektedir.
işin ustalarının uyguladığı roman tekniğine özen göster-
Yanıt Cʼdir.
miş. Kendi yöntemleriyle bu teknikleri işlemiştir. Düşün-
celerini bu şekilde dile getiren bir kişinin anlatmak istediği
şey “Bilinen akımlardan yola çıkarak kendine özgü bir tarz
oluşturduğudur.” 262. Parçaya göre Handke, romanında Don Juanʼı anlatmıştır.
Yanıt Aʼdır. Don Juanʼı daha önce kaleme alan her yazar onun çap-
kınlığını öne çıkarmıştır. Handke ise Don Juanʼı anlatır-
258. Dünyanın en üstün askerlerinin hangi ulustan olduğu so-
rusunun yanıtına Napolyon sadece ulus adlarıyla cevap ken onun çapkınlığını bir kenara bırakmış; onu vatansız,
vermemiş, cevabında her ulusun başındaki komutana da yersiz yurtsuz bir kimlikle işlemiştir. Onur romanında Don
yer vermiştir. “Sezar komutasında Romalılar, Hannibal ko- Juan alışılmışın dışında, ne yapacağını bilmeyen bir me-
mutasındaki Kartacalılar...” Bu sözlerle vurgulanmak iste- lankoli hastası olarak işlenmiştir. Bu parçadan çıkarılabi-
nen düşünce, orduların başarısında komutanın rolünün lecek sonuç ise C seçeneğinde belirtilen “Bilinen bir
önemli olduğudur. Napolyon, komutanların önemini vur-
karakteri, farklı bakış açısıyla ele alıp kendi romanında
gulamak için yanıtına öncelikle o komutanların adlarını
söyleyerek başlamıştır. kullanmıştır.” ifadesidir.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Cʼdir.

259. Tümevarım paragrafları ana düşüncenin son cümlelerde


saklı olduğu paragraflardır. Bu parçadaki vurgu da para-
263. Parçada yazar, kendi yaşadığı toplumun insanlarının ne-
grafın son cümlesinde saklıdır. Parçanın genelinde sürekli
lerden etkilendiğini, nelerden hoşlandığını, aslında ne
gelişimden ve gelişimin öneminden bahsedilmiştir. Par-
çanın son cümlesinde geçen “...daha ileriye gidemeyece- demek istediklerini çok iyi gözlemlediğini ve son eserini
ğini bilenler, bulundukları konuma varmış olmakla yazarken de bunları göz önünde tuttuğunu, yani toplumla
övünürler.” ifadesinden yola çıkarak kimsenin şu an var ilgili gözlemlerinden yararlanarak yazdığını dile getirmek
olduğu konumla yetinmemesi gerektiği, kişinin kendine istemiştir. Bu parçaya dayanarak yazarla ilgili olarak “Son
sürekli olarak yeni amaç belirlemesi gerektiği söylenebilir.
eserini yazarken toplumla ilgili gözlemlerinden yararlan-
Tüm bunlar A seçeneğindeki “Bireysel ilerlemenin sürekli
olması gerektiği” sözleriyle toparlanmıştır. mıştır.” yargısına ulaşılabilir.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Aʼdır.

260. Parçada ninnilerle ilgili olarak “Çoğu zaman bebeği uyut- 264. Parçada sinemada rol alan oyuncuların kendi kişilikleriyle
mak için söylenen ninnilerin sözleri amacından saparak
değil, filmdeki rolü gereği oynadığı karakterin kişiliğiyle al-
annenin dileklerini, kaygılarını yansıtır...” ve “...annenin,
iç dünyasını ancak ninniler yoluyla dışa vurduğu görülür.” gılanması anlatılmıştır. Bu durum bazı kötü algılamalara
cümlelerine yer verilmiştir. Özellikle kapalı toplumlarda neden olmuş; Erol Taş, Ahmet Tarık Tekçe gibi bazı sa-
kendini rahatça ifade edemeyen anne, ninnilerinde dolaylı natçılar sırf bu yüzden sevilmeyen kişiler hâline gelmiştir.
olarak kendi ruh hâlini, o an ki dilek, kaygı ve sıkıntılarını Bu durum teknolojiyle yeni tanışan toplumların, filmdeki
dile getirir. A seçeneğindeki “Annenin sıkıntı ve isteklerini
karakterleri gerçekmiş gibi algılayabildikleri, yargısıyla
dile getirme aracı olması” ifadesi ninnilerin vurgulanan
açıklanabilir.
özelliğidir.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Eʼdir.

313

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

265. Parçada farklı tatları olan yiyeceklerin bir araya getirilerek 269. Parçada plan yapmanın yetenek işi olduğu, insan yaşa-
aşure dediğimiz güzel bir tatlının ortaya çıkması anlatıl- mını düzene soktuğu, hele de uygulanabilir plan yapabil-
mıştır. Farklı ve birbirinden bağımsız yiyeceklerin ateşle menin ve bunu yürütebilmenin bir uygarlık sorunu olduğu
pişmesinden elde edilen bu tatlı ile farklı insanların bir vurgulanmıştır. Tüm bunlar E seçeneğinde “Uygulanabilir
araya getirilerek uyumlu bir kültür bütünü oluşturabileceği planlar yapmanın, gelişmişliği yansıtan bir beceri olduğu”
arasında bir bağ kurulmuştur. Birbirinden farklı insanları ifadesiyle açıklanmıştır. Parçada plan yapabilmenin bir
bir araya getiren öge, parçaya göre kültür ögesidir. Tüm yaş sınırı olduğundan, plan yapabilmek için çok yönlü
bunlar D seçeneğinde “Kültür, toplumda uyumlu bir bera- buluş açısına sahip olmak gerektiğinden, bu işin eğitimle
berlik sağlayan değerler bütünüdür.” yargısıyla açıklana- mümkün olduğundan veya planların zamanla değişebile-
bilir. Çünkü parçada kültür ögesinin birleştiriciliği ceğinden bahsedilmemiştir.
vurgulanmıştır. Yanıt Eʼdir.
Yanıt Dʼdir.

266. Parçada yazar, bir tahminden yola çıkarak hiç tanımadığı


bir şehirde hiç tanımadığı bir evin duvarlarında bol kitap
varsa bu evin sahibiyle çok rahat iletişime geçebileceğini
anlatmıştır. Ortak paydalarını “kitap okumak” olarak ifade 270. Karşılaştırma; varlık, kavram ya da durumların nicelik
eden yazara göre okumayı sevenin hangi milletten ol- veya nitelik bakımından karşılaştırıldığı cümlelerdir.
duğu, ne iş yaptığı, cinsiyeti hiç de önemli değildir. Dola- Karşılaştırılan şeylerin benzerliği de vurgulanabilir,
yısıyla parçada okumanın önemi, insanlar arasında bir farklılığı da.
köprü işlevi gördüğü anlatılmıştır. Tüm bunlar B seçene-
Buna göre, I. cümlede “... AB ülkelerindeki üretimin %
ğinde “Okumayı seven kişilerle daha iyi anlaşabileceği”
60ʼına denk gelen üretim miktarıyla, dünya liderleri ara-
ifadesiyle açıklanmıştır. Sorurun çeldirici seçeneği Eʼdir.
sında yer alan...” ifadesi, II. cümlede, “... Türkiyeʼnin
Ancak parçada yazarın benzer düşünceleri taşıyan in-
en büyük ticaret ortağıdır”... ifadesi, IV. cümlede, “Dün-
sanlarla çalışmak istediğine dair bilgi verilmemiştir.
yadaki sekiz gen merkezinden üçü ve dünyanın üçün-
Yanıt Bʼdir.
cü büyük tohum gen bankası...” ifadeleri ve V.
267. Parçada Nuri İyemʼin kendisine model olan kişilerin ruh cümlede, “... en zengin ülkelerden biri...” ifadesi karşı-
hâlini tercih ettiği renge ve biçim anlayışına yedirdiği an- laştırma yapılan cümlelerdir.
latılmıştır. Bu durum, onun resimlerinin her santimetre- III. cümlede karşılaştırma yoktur.
sinde farklı bir atmosfer oluşturmasıyla açıklanmıştır. Yanıt Cʼdir.
Tümevarım paragrafının son cümlesi olan “İyemʼin ara-
dığı şey benzerlik değil, yüzün gizledikleridir.” cümlesi de
parçada ruh hâlinin, yüzün gizlediklerinin önemini bir kez
daha vurgulamıştır. Dolayısıyla bu parçaya dayanarak
ulaşılabilir yargı “Portresini yaptığı kişilerin iç dünyasını 271. Bu parçada “... akşamları bulabildiğimiz birkaç parça
resme yansıtmıştır.” yargısıdır. odunla sobamızı yakmaya çalışıyoruz.” ifadesinden A
Yanıt Aʼdır. ve E seçeneğine,
“Birbirine yaslanmış gibi duran eski evlerin arasından”
268. Parçada sözü edilen kişinin diğer insanların aksine in-
ifadesinden B seçeneğine,
sanlara yüksek not vererek işe başlaması daha sonra ise
“Kuşlar, son çığlıklarıyla günün bittiğini haykırıyor.” ifa-
gerekiyorsa bu puanı düşürmesi, onun olaylara karşı
olumlu yönde yaklaştığının kanıtıdır. Dolayısıyla bu sözleri desinden C seçeneğine ulaşılır.
söyleyen kişiyle ilgili olarak “Olaylara olumlu yönden yak- D seçeneğindeki “mutlu olabilmenin azla yetinmeyi ge-
laştığı” yorumu yapılabilir. Diğer seçenekler ise parçadan rektirdiğine” dair bir ifadeye parçada yer verilmemiş-
bağımsız çeldiricilerdir. tir.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Dʼdir.

314

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

272. Bu parçanın, anlatımında kullanılan “yüzey araştırma- 278. Parçada araştırma yapan mühendislerin “bulgunyak”
sı ve kazı” sözcükleri arkeolojik bir kavramdır. Bu yüz- sözcüğünün anlamını bilmedikleri için yanlış bir değer-
den terim kullanılmıştır. Parçanın anlatımında, lendirme yaptıkları anlatılmaktadır. Bu anlatılardan yo-
kazılarla ilgili bilgiler yer almakta, dolayısıyla açıklama la çıkarak iletişimde dilin ne kadar önemli olduğundan
yapılmıştır. Devrik cümleler ile kurallı cümleler bir ara- bahsedilmiştir.
da kullanılmıştır. “... yapısını ortaya koyabilecek bir Yanıt Cʼdir.
dünyaydı çocuklar.” ifadesinde devrik cümle kullanıl-
mıştır. Parçada yer alan “... çok heyecan vericiydi.” ifa-
279.Parçanın bütününde ödülün edebiyatımızın tanın-
desi ile de öznel anlatım yoluna başvurulmuştur.
masını sağladığı anlatılıyor. Buna göre A seçeneği an-
Parçada herhangi bir alıntıya yer verilmemiştir.
latılanlara karşılık söylenmiştir.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Aʼdır.

273. Parçada yer alan “zaman zaman” ifadesi ikilemenin


varlığını, I. cümlede verilen istatistikler nesnel verilerin 280. Parçada yazarın eserinin çağının uygarlığına bir
varlığını, “uygun koşullar sağlansa bile” ifadesi koşul eleştiri niteliği taşıdığını ancak bu eleştiriyi doğrudan
bildiren cümlenin varlığını, “doğal yapısını bozabilir.” belirtmek yerine güzel alanları öne çıkararak yanlışlar
ifadesi olasılık durumunun varlığını gösterir. üzerinde düşündürmeye çalıştığı tutumuna ulaşılır.
Yanıt Bʼdir.
Bu parçada, benzetme kullanılmamıştır.
Yanıt Eʼdir.
281.Parçada gazete yazarının toplumsal sorunlarla ilgilen-
mesi, bu konularda görüş bildirmesi normal
274. Toplumsal ilişkinin temel taşlarından biri insanları an- karşılanırken sanatçıların düşüncelerini ifade etmesine
lamaktır. Eğer insan doğasına ilişkin bilgiler daha tat- karşı çıkılması eleştirilmiştir.
min edici olsaydı insanlar birlikte daha kolay yaşarlardı. Yanıt Aʼdır.
Dolayısıyla insanlar arasındaki iletişimsizliğin nedeni,
insan gerçekliğinin yeterince kavranmamış olması- 282.Soru kökündeki cümlede geçen “esini kendim çağırı-
dır. rım masama” ifadesi, parçadaki uygun yerin bulunması
Yanıt Cʼdir. için bir ipucudur. Parçada, IV numaralı yerde, “Onu
nasıl mı çağırırım?” sorusu sorulduğuna göre, önce-
sinde “esin” sözcüğünden söz edilmiş olmalıdır. Çünkü
275.Parçanın genelinden yazarın, belli bir düzeyin üstünde “onu” sözcüğüyle kastedilen “esin”dir. Dolayısıyla soru
başarıyı korumanın zor olduğunu düşünen, kötümser kökündeki cümle düşüncenin akışına göre, IV numaralı
biri olduğu anlaşılmaktadır. yere getirilmelidir.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Dʼdir.

276.Paragrafta geçen “Bizim öykücülerimiz, kendi öykü an- 283.Paragrafı ikiye bölme sorularında, konunun veya ko-
layışlarının ne olduğunu açıklayıp bunları savunmuyor- nuya bakış açısının değiştiği cümle tespit edilmelidir.
lar.” cümlesinden yazarların, bu türe ilişkin görüşlerini Parçanın ilk üç cümlesinde, masalların amacı ve kim-
açıklamamalarının eleştirildiği anlaşılmaktadır. lere hitap ettiği üzerinde durulmuştur. Ayrıca II. cümle-
deki “oysa”, III. cümledeki “çünkü” bağlacı, ilk üç
Yanıt Bʼdir.
cümlenin birbirinin devamı olduğunu gösterir. IV. cüm-
lede ise “masal” konusunun bir başka yönü olan “masal
kahramanları”ndan söz edilmeye başlanmıştır. Yani
277.Parçada “... yapıtları bu kadar okunan bir yazarın, yal-
nızca melodram yazarı olarak anılması haksızlık.” ifa- konu başlığı değişmiştir. Bu nedenle ikinci paragraf IV.
desinden C seçeneğine ulaşılabilir. cümleyle başlamalıdır.

Yanıt Cʼdir. Yanıt Cʼdir.

315

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

284.Parçada, dilin bir anlaşma aracı olduğu; sözcüklerin 288.Parçada söz konusu yazarın, yapıtını oluşturma aşa-
birer anlamı ve zihinde uyandırdığı imgeleri (hayal) ol- masında bir geziye çıkması; bu gezide gördüğü yerler
duğu anlatılmıştır. Parçanın sonunda “kısaca söylemek ve tanıştığı insanları, yorum yapmadan olduğu gibi yan-
gerekirse” dendiğine göre, anlatılanların veya konunun sıtması ve gerisini de okuyucuya bırakması anlatıl-
toparlanması gerekir. Düşüncenin akışına göre parça, maktadır. Boş bırakılan yerde gördüklerini yorum
her sözcüğün bir anlamı ve düşündürme gücü vardır, yapmadan anlatmasının sebebi verilecektir. Parçanın
şeklinde tamamlanmalıdır. Diğer seçeneklerin, parçada sonunda “gerisi okuyucunun işidir” ifadesiyle okuyucu-
anlatılan ve savunulanlarla bağlantısı yoktur. nun okuma sürecinde etkin olması ve kendi kararını
kendi vermesi gerektiği anlatılmaktadır.
Yanıt Aʼdır.
Yanıt Aʼdır.

289.Paragrafı ikiye bölme sorularında, konunun veya ko-


285.Parçada, sanattaki “gerçekliği yeniden yaratma ça- nuya bakış açısının değiştiği cümle tespit edilmelidir.
bası”nın edebiyatta da olduğu belirtilmektedir. Parça- Parçanın ilk dört cümlesinde karikatürün tanımına ve
nın sonundaki “ama” bağlacı, öncesinde savunulana özelliklerine değinilmiştir. V. cümlede ise karikatürden
değil, karikatür sanatçılarından söz edildiği dolayısıyla
karşıt bir yargının belirtilmesi demektir. Düşüncenin akı-
konu değiştiği için ikinci paragraf V. cümleyle başlama-
şına ve seçeneklere bakıldığında bu parçada ama bağ- lıdır.
lacının, karşıt bir tez öne sürmek için değil, edebiyattaki
Yanıt Dʼdir.
gerçekliğin diğer sanat dallarından farklı olduğunu be-
lirtmek için kullanıldığı anlaşılmaktadır. A, C, D ve E se-
290.Parçada, İstanbulʼun farklı alanlarla ilgilenen pek çok
çeneklerinde bu fark belirtilmiştir. B seçeneğinde ise
insan için, esin kaynağı olabilecek malzemeye sahip ol-
edebiyatın işlevlerinin olduğundan söz edilmiş ve konu duğu anlatılmaktadır. Bu düşünce, şehircilik eğitimi gö-
bütünlüğünün dışına çıkılmıştır. Çünkü son cümlede renler ve edebiyatçılar örneklendirilerek
edebiyatın işlevlerinden değil, edebiyattaki gerçekliğin somutlaştırılmıştır. Ancak V. cümlede bu düşünceden
kaynaklarından söz edilmiştir. bağımsız bir hayal, bu hayali gerçekleştirememenin piş-
manlığı ve kişinin kendini avutmasından söz edilmiştir.
Yanıt Bʼdir. Ayrıca IV. cümlede “edebiyatçılar” ile VI. cümlede “ro-
mantizm” sözcükleri bu iki cümlenin anlamca birbirine
bağlı olduğunu göstermektedir.
Yanıt Dʼdir.
286.Parçada geçmişe dayalı bir gözleme yer verilmiş, bu-
nunla ilgili bir örnek üzerinde açıklamalar yapılmıştır.
291.Parçada, öz güveni olmayan çocukların korkuları, kay-
Ancak VI. cümlede oyun çağındaki çocuklardan öte,
gıları, davranışları, düşünceleri anlatılmıştır. Bu tür ço-
oyun çağından bağımsız ve derslerine hiç çalışmayan cukların, başarısızlık ve utançtan uzak durmak için
çocuklardan söz edilmiştir. Ayrıca VII. cümlede “bunu” geliştirdikleri yol, “hiçbir girişimde bulunmamak”, şek-
sözcüğü ile anlatılmak istenen VI. cümle: “Tabii dersle- linde parçada verilmiştir. Bu nedenle “çok çalıştım ama
rine hiç çalışmayan çocuklar da vardır.” değil; V. cüm- başarısız oldum.” demektense “Bunu denemeye bile
kalkışmadım.” demeyi tercih ederler.
ledir: “Halbuki çocukluk çağı oyun çağıdır.”
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Eʼdir.

292.Parçanın ilk dört cümlesinde, antoloji hazırlanırken şiir


287.Paragrafı ikiye bölme sorularında, konunun veya ko- seçimi konusunda görüşlere yer verilmiş ve bu seçimin
nuya bakış açısının değiştiği cümle tespit edilmelidir. öznel olduğu vurgulanmıştır. Ancak V. cümlede antolo-
Parçanın ilk üç cümlesinde “her şeyi biliyorum” düşün- jilerin değerlendirme bölümünden söz edilmeye baş-
lanmıştır. Bu bölümde estetiğin nesnel ölçütlerinin
cesinin olumsuz yanlarına değinilmiştir. Ancak IV. cüm-
geçerli olduğu söylenmiştir. Yani konu değişmiş, başka
lede konu değişmiş, “güzel dinleme ve anlama bir konuya geçilmiştir. Bu nedenle ikinci paragraf V.
sanatı”nı bilen kişinin özelliklerine değinilmiştir. cümleyle başlamalıdır.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Dʼdir.

316

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

293.Soru kökündeki cümlede geçen “bu saygı” ifadesi bir 296.Parçada, “vapurun ışıkları seyrederek İstanbulʼa ilerle-
ipucudur. Çünkü cümleye “bu saygı” şeklinde başla- mesi” ve parçanın son cümlesinde “mevsimin söz hak-
mak, bu cümlenin öncesinde “saygı” sözcüğünden söz kının olması” kişileştirmedir. Vapur ve mevsime, insana
edilmiş olması demektir. Numaralandırılmış cümlelere özgü özellikler aktarılmıştır.
bakıldığında III. cümlenin “gerçeğe duyulan saygıdır” “Seyrede seyrede” ve “teker teker” sözleri ikilemeye ör-
şeklinde tamamlandığı, dolayısıyla soru kökündeki nektir. “Mevsim, İstanbulʼun başka hiçbir yerinde bun-
cümlenin III. cümleden sonra gelmesi gerektiği anlaşı- dan daha büyük söz hakkına sahip değildir.”
lır. cümlesinde karşılaştırma yapılmıştır.
Yanıt Cʼdir. Parçanın bütününde betimlemeden yararlanılmıştır. Bir
deniz yolcuğunda, deniz ve vapurun durumu sözcük-
lerle resmedilmiştir. Ancak bazı durumları eleştiren,
yeren ifadeler parçada yoktur.
Yanıt Bʼdir.
294.Parçanın genelinde görme, son cümlesinde (muz şe-
keri alsam sanki gelecek mi ağzımın tadı) tatma duyu-
suna seslenilmiş, yani parçada birden çok duyuya 297. Paragrafın ilk cümlesinde Finikeʼye varıldığı belirtildik-
seslenilmiştir. Parçada anlatılanlar 1. tekil kişiyle (ben) ten sonra ikinci cümlede “bu narenciye bahçeleri” sözü
anlatılmıştır. Bu, parçada geçen “istedim, anlayacak- ile Finikeʼde bulunan narenciye bahçelerinden söz
tım, aldım” sözcüklerinden anlaşılmaktadır. Parçanın edilmiş. İlk iki cümlede ortasına gelecek olan cümlede
yazarı, çocukluğunun geçtiği sokağın bugünü ve dünü de yine narenciye bahçelerinden söz edildiği için ikinci
hakkında kişisel düşüncelerini belirttiği için parçada öz- cümlede bulunan “bu narenciye bahçeleri” sözü iki
nellik söz konusudur. Parçanın öznel olduğu, parçada cümle arasında bağlantı kurar. Diğer cümlelerde
geçen “bağışlanamaz yanlışlık, buruk bir tat” sözlerin- narenciye bahçelerinden söz edilmediği için cümle A
den de anlaşılmaktadır. Yanıt beklemeyen ve gerektir-
şıkkında belirtildiği gibi Iʼe gelmelidir.
meyen sorular, sözde soru cümlesidir. Dolayısıyla son
Yanıt Aʼdır.
cümle “...muz şekeri alsam sanki gelecek mi ağzımın
tadı?” sözde soru cümlesidir. Tanım, “bu nedir” sorusu-
nun yanıtıdır. Parçada tanımlama yapılmamıştır. 298. Parçanın ilk üç cümlesinde ilk deniz fenerlerinin özel-
liklerinden söz edilmiştir. IV. cümleden itibaren de
Yanıt Dʼdir.
günümüzde hâlâ ayakta olan Mehmetçik Feneriʼnden
söz edilmeye başlanmış. Parçanın temel konusu
“deniz fenerleri” olsa da IV. cümleden başlayarak
konuyla ilgili başka bir noktaya değinilmeye başlandığı
295.Parçada “ben güneşten kaçmak için perdeler çekili, tut- için ikinci paragraf C şıkkında belirtildiği gibi IV. cümle
kuyla Uzay Yoluʼnu izliyorum” cümlesi neden-sonuç ile başlamalı.
cümlesidir. “Buram buram 1970ʼler Türkiyeʼsi kokuyor Yanıt Cʼdir.
bu dizi.”, “Ömrüm boyunca kıştan yakınıp şimdi böyle
bir ortamda olmam aslında hiç yakınmamam gereken
299. Parçanın 1. boşluğunda III. cümle bulunursa giriş cüm-
bir durum.” cümlelerinde duygusal ögelerden yararla-
lesinde söz edilen konuşmama, yalnızca dinlenme du-
nılmıştır. “Bazı şeyler zamana karşı direniyor. Söz ge-
rumu ile III. cümlede söz edilen suskun kalma
limi eski televizyon dizileri...” düşüncenin örnekle
pekiştirilmesidir. “Uzayla ilgili bir dizinin bana memle- kararlılığı arasında anlamca ilişki kurulur. 2. boşluğa I.
ketimi hatırlatacağını söyleseler inanmazdım ama cümle getirilirse son cümlede söz edilen yalnızlığın
buram buram 1970ʼler Türkiyeʼsi kokuyor bu dizi.” cüm- hoşa gitme durumu ile I. cümlede söz edilen yalnızlığı
lesi çağrışımla gelen izlenime örnektir. Anlatım bütün- seçme durumu arasında anlam ilişkisi kurulur. 3.
lüğünün göz ardı edilmesi, cümleler arasında anlam boşluğa ise II. cümle gelirse son cümlede yöneltilen
bütünlüğünün olmamasıdır. Oysa bu parçada cümleler sorunun cevabı verildiği için iki cümle arasında anlam
birbirini tamamlamaktadır. ilişkisi kurulur. Bu nedenle cevap D şıkkıdır.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Dʼdir.

317

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

300. Parçada her toplumun kendi içinde “yanlış” ya da 304. Parçada, bir karikatüristin çizdiklerini kitaplaştırma
“doğru” olarak nitelendirdiği davranışlar olduğu ve bu düşüncesi ve bunun nedenleri anlatılmıştır. İkinci
durumun toplumdan topluma değiştiği belirtilerek bu cümle “bu nedenle” şeklinde başladığına göre, “neden”
durum örnek olrak Türk ve Amerikan farklılıkları (sebep, gerekçe) sorulduğu anlaşılmaktadır.
karşılaştırılarak verilmiş. Parçanın sonuna gelecek Parçanın konusu, yapılan açıklamalar ve kullanılan
olan şıkta Türk ve Amerikan kültürlerinin kaşılaştırıl-
ifadeler dikkate alındığında, açıklamanın, B seçeneğin-
masıyla varılan sonuç verilmeli. Aynı davranışın, duru-
deki soru ile örtüştüğü anlaşılmaktadır: “Bir karikatürist
mun Türk kültüründe farklı, Amerikan kültüründe farklı
olarak çizdiklerinizi neden bir kitapta toplamayı
algılandığı yargısını en iyi destekleyen yargı C
düşünüyorsunuz?”
şıkkında verilen yargıdır.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Cʼdir.

305. Parçanın üçüncü cümlesinde sorunun cevabı ve-


301. Parçanın I, II, III cümlelerinde İbn-i Sinâʼnın tıp rilmektedir: “Benim pedagoji eğitimim var ama gördüm
alanında yaptığı çalışmaları aktardığı kitapları ki bu bana, sonraki yıllarda yaptığım öğretmenlikten
tanıtılmış, bunların öneminden söz edilmiş. Ancak IV. edindiklerimi verememiş.” Bu cümle ve sonrasından
cümleden itibaren İbn-i Sinâʼnın tıp alanında anato- anlaşılıyor ki parçada düşüncesini dile getiren öğret-
minin önemini vurgulayan ilk bilim adamı olması ve men kitaplarını yazarken “mesleğinde kazandığı
cerrahi tedaviye ilgili yenilikler getirmesi anlatılmış. İbn- deneyimlerden” yararlanmıştır.
Sinâʼnın kitaplarıyla cerrahi tedaviyi geliştirmiş olması Yanıt Dʼdir.
iki farklı konu olduğu için ikinci paragraf C şıkkında ver-
ildiği gibi IV. cümle ile başlamalı. 306. Parçada geçen, insanoğlunun beyin gücüyle madde
Yanıt Cʼdir. ve enerjiyi kendi yararına kullanıp en gelişmiş teknolo-
jileri üretmesi, “beyin gücünün yaşama olumlu etki-
leri”dir. “Ne var ki” ifadesi, öncesindeki düşüncelerin
karşıtının belirtileceği anlamına gelir. Bu cümlede de
302. Parçada boş bırakılan yere bir sonraki cümlede söz insanoğlunun yalnızlığı duyumsaması, korku, kaygı,
edilen “Hava durumu, rüzgâr, mevsimler önemli ol- üzüntü duygularını derinden hissetmesi dile getirilerek
maya başlar.” yargısının destekleyen bir yargı gelme- “beyin gücünün yaşama olumsuz etkileri” belirtilmiştir.
lidir. Doğa olaylarının önemli olmaya başlaması,
Aynı zamanda III. cümle olumlu bir yargıyı ifade eden
doğanın farkına varmak demektir. Bu nedenle boşluğa
“başarmıştır”; IV. cümle de olumsuz bir yargıyı ifade
A şıkkında verilen yargı getirilmelidir.
eden “yol açmıştır” eylemiyle tamamlanmıştır. Bu ne-
Yanıt Aʼdır.
denle parçada, insanoğlunun beyin gücünün “yaşamı
hem olumlu hem olumsuz yönden etkilediği” belir-
tilmiştir.
Yanıt Aʼdır.
303. Parçada Evenlerin geyiklerden ulaşımda ne şekilde
yararlandığı, geyiklerle yapılan ulaşımın avantajları I -
II - III cümlede anlatılmış. Ancak IV. cümleden itibaren
Even geyiklerinin sınıflandırma ölçütlerine, 307. Parçada, insanı hayatında değişiklik yapmama yanıl-
sınıflandırılan geyiklerin özelliklerine değinilmiş. IV. gısına düşüren etken üçüncü cümlede belirtilmiştir:
cümleden itibaren geyiklerin farklı özelliklerine yer ver- “Çünkü sürüp giden belli bir yaşama koşullanmış du-
ildiği için parça C şıkkında belirtildiği gibi IV. cümleden rumdadır.” Bu da insanın, içinde bulunduğu yaşam
başlayarak iki paragrafa ayrılmalıdır. düzenini kabullenmesi demektir.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Cʼdir.

318

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

308. Parçada, söz konusu sanatçıya ait öykü ve romanlarla 313. Parçada yaratıcılığın insana büyük ufuklar açtığı,
onların senaryolaştırılmış şekillerinin birbirinden farklı kişinin ruhunu zenginleştirdiği, toplumsal dinamizmi ve
çeşitliliği sağladığı, ilerleme sağladığı üzerinde durul-
olduğu anlatılmıştır. Yazar, sinema ya da televizyon
muş. Tüm bu yargılara bakarak parçada yaratıcılığın
dizisine uyarlanan yapıtlarının “kendi yapıtı” olmaktan insanlara neler kazandırdığı, nasıl bir yararının dokun-
çıktığını ifade etmiştir. Bu açıklamayla D seçeneğin- duğunun anlatıldığını söyleyebiliriz. Bu nedenle parça
deki soru örtüşmektedir. da C şıkkına verilen yargıya değinilmiştir.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Dʼdir.
314. Parçaya göre beden dili, sözlü iletişimde kişinin
karşısındaki insanı ikna etmesinden, o insanda rahat-
309. Parçada, yazarın çocukluk yıllarında kış günlerini nasıl sızlık uyandırmasına, olumlu bir etki yaratmasından
geçirdiğinden söz edilmiştir. Bu da yazarın yaşadığı kış ürkütmesine, anlaşılmasından reddetmesine kadar
uzanan bir dizi katkısı ya da olumsuz etkisi olabilir.
günlerinden birinin öykülenip betimlenmesiyle gerçek-
Bütün bunlar bir insanın duygu ve düşüncelerini karşı
leştirilmiştir.
tarafa ilettiği durumlardır. Yani insanın kendini ifade et-
Parçada ne anlatılmaktadır, sorusuna verilecek cevap tiği durumlardır. Bu nedenle beden dilinin sözlü
şudur: “Yazarın çocukluk yıllarında kış günlerini nasıl iletişime katkısı A şıkkında verilmiştir.
geçirdiği anlatılmıştır.” Yanıt Aʼdır.
Yanıt Eʼdir.
315. Parçanın bütününde söz konusu şarkının bir dizi özel-
310. Parçada yazarın “Her şeye rağmen yaşamın güzel liği verildikten sonra “Bu tür şarkılar hiçbir zaman ʻhitʼ
olduğunu vurguladım.” yargısıyla söz konusu masal- olmazlar belki, çoğu kez 45ʼlik plakların ʻBʼ yüzü şarkısı
ların yaşamı olumlu yönleriyle, “ama çocukların, olarak kalırlar, ama hiç unutulmaz, yapranmazlar.”
yaşamdaki her şeyin kusursuz olduğu yalanına inan- yargısından “hit” olan şarkıların “yıprandığı” yani za-
mamaları için de çaba gösterdi.” yargısıyla da yaşamı manla eskitilip önemininin yitirildiği sonucuna varılır.
olumsuz yönleriyle anlattığı belirtilmiş. “Masallar Ancak söz konusu şarkılar sahip oldukları özeliklerle
yazarken beni harekete geçiren temel etken, eğlence.” “hit” olmasalar da yani kitlelerce benimsenmese de
yargısıyla da masalların eglenceli yönleri ön plana “unutulmaz” lar. Bunlar eskitilmeyeceği için hep hatır-
çıkarılmış. Bu durumda bu masalların özelliklerini lanır ve dinlenir.
veren şık C şıkkı olur.
Yanıt Dʼdir.
Yanıt Cʼdir.
316. İstanbul Boğazıʼnın altında geçecek olan Marmaray
adlı projenin uygulanması aşamasında yapılan
311. Parçada kimi büyük yapıtların ne anlattıkları unutulsa
kazılarda çok değerli tarihî buluntulara rastlanması
bile, kahramanlarının yaşayacağı yargısının altı
herkes için büyük sürpriz olduğu gibi, insanlık ve tarih
çizilmiş. Kahramanları asla unutulmayacak, kimi büyük
adına da sevindirici bir gelişme olmuştur. Marmaray,
yapıtlara verilen örneklerde de kahramanlarıyla ölüm-
İstanbullular için yararlı bir proje olabilir, ancak arke-
süzleşen eserlerin adları verilerek bu kahramanların
oloji ve tarih alanında karşılaşılan bu sürpriz, bir amaç
ününün, ölümsüzlüğünün eserleri aştığı belirtilmiş. Bu
uğruna başlanan bir çalışmanın beklenmedik, güzel
nedenle A şıkkına ulaşılabilir.
sonuçlar doğurabileceğini göstermiştir. Bu nedenle bu
Yanıt Aʼdır.
parçada A şıkkında verilen yargıya ulaşılabilir.
Yanıt Aʼdır.
312. Parçada bir köşe yazarının işini yaparken hangi nite-
liklere sahip olması gerektiği, nelere dikkat etmesi
gerektiği üzerinde durulmuş. Bu sözleri söyleyen 317. Parçada “Yazının gerçeği, yazarın izin verdiği ölçüde
yazar, köşe yazarlığından vazgeçmesinin nedenini asıl gerçekle örtüşür.” yargısında yazarın kurgu-
açıklarken yaratıcılığın özgür havasından uzaklaşmayı ladığıyla asıl gerçeğin birbirinden farklı olduğunun altı
gerekçe göstermiş. Bundan da köşe yazarlığının çizilmiş, Yazar, kendi algıladığı biçimde gerçeği kurgu-
yaratıcılığı körelttiği anlamını çıkarabiliriz. Bütün bun- larsa esere kendi bakış açısını yerleştirmiş olur ki bu
ları bir araya getirdiğimizde de bu sözleri söyleyen in- da öznelliği doğurur. Bu durumda bu parçada ulaşıla-
sanın köşe yazarlarının nasıl olması gerektiğini bildiği bilecek yargı A şıkkında verilmiş olur.
sonucuna varabiliriz. Bu nedenle cevap B şıkkıdır. Yanıt Aʼdır.
Yanıt Bʼdir.

319

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

318. Parçada yazarın okurla arasında duygusal ve 323. Alcedo Volkanıʼnın metrelerce yükseklikte, kızgın lavlar
düşünsel bağlar oluşturmak için rahat okunabilecek bir püskürtmesi sonucu kaplumbağlar ölmüştür ve bu yüz-
anlatım ve üslup seçmeyi tercih ettiği vurgulanmış. den genetik çeşitlilikten yoksundur. Ancak öteki yanar-
Rahat okunabilecek bir anlatım ve üslup, okuyucunun
dağlar sızdırma yolluyla yavaş yavaş lav çıkardıkları
yazarı ve eseri anlamasını kolaylaştıracağı için yazarla
için kaplumbağlarda toplu ölüme neden olmamıştır ve
aralarında bir bağın oluşmasını sağlar. Anlatımı
özenle seçilmemiş bir eserse yazarla okur arasındaki bu bölgedeki kaplumbağalarda genetik çeşitlilik vardır.
mesafeyi açar. Bu nedenle bu parçada anlatılmak is- Bilim adamlarının bu saptamasına dayanarak
tenen E şıkkında verildiği gibi “Okurla sıkı bir iletişim kaplumbağa türlerini genetik çeştliliğiyle volkanik pat-
kurmada anlatım biçiminin önemli bir yeri vardır.” laması biçimi arasında sıkı bir bağlantı olduğu
Yanıt Eʼdir. söylenebilir.
Yanıt Aʼdır.

319. Parçada yaşlı kadının söylediği sözde anıların ihtiyar


beyinlere destek verdiği vurgulanmış. “Anılar, ihtiyar 324. Parçada “2008 Pekin Olimpiyat Oyunlarına, 205 ülke-
beyinlerin bastonudur.” cümlesi yaşlıların geçmişten den on binin üzerinde sporcu katılmış, kent, oyunlar
güç aldığı anlamına gelir. Bu nedenle yaşlı kadının süresince bir milyona yakın turisti ağırlamıştır.”
oğluna verdiği cevapta anlatılmak istediği yargı C yargısında “katılan sporcu sayısı” ve “gelen turist
şıkkında verilmiştir.
sayısı” hakkında bilgi verilmiştir. Bu nedenle şıkların
Yanıt Cʼdir.
içinde yalnızca D şıkkında verildiği gibi katılan sporcu
sayısı ve gelen turist sayısı bellidir. Diğer bilgilere yer
320. Sergi salonunun farklı renklere boyanması, sergiyi verilmemiştir.
gezen insanların tümünde benzer etkiler uyandırmış.
Yanıt Dʼdir.
Beyaz renk ziyaretçileri yavaşlatmış ama kahverengi
insanların sergiyi daha hızlı ve ayrıntılı gezmelerini
sağlamış. Bu durum sergiyi gezenlerin tümünde aynı
etkiyi yarattığına göre parçadan A şıkkında belirtildiği 325. Bu parçaya göre, 15. yüzyılda Bursa kumaşının tercih
gibi renklerin değişik insanlarda benzer etkileri yarattığı edilmesinin nedeni “Çinʼden dünyaya dağılan bu ham
sonucu çıkarılabilir. madde, Bursalı ustaların ellerinde birer sanat eserine
Yanıt Aʼdır. dönüşüyordu.” yargısında verilmiş. Bursalı ustaların bu
ham maddeyi ustaca işlemeleri bu kumaşların değerini
bir kat daha artırdığı için bu kumaşlar tercih ediliyordu.
321. Parçada bulunan “Datçaʼda çok sayıda arkeolojik eser
de var.” cümlesi B şıkkında verilen sorunun cevabı Bu nedenle cevap C şıkkıdır.
niteliğindedir. Bunun dışında diğer şıklarda verilen Yanıt Cʼdir.
soruların cevapları parçada bulunmamaktadır.
Yanıt Bʼdir.
326. Parçada bulunan “Kumaşların el tezgahlarında
dounduğu, bu nedenle de çok pahalı olduğu dönem-
lerde kumaş artıkları bu yöntemle değerlendirilerek
322. Mavi boğazlı kertenkelenin özgecil davranmasının çeşitli eşyalar yapılırdı.” yargısı “patchwork”un zorun-
temelinde ne olduğu “İş birlikçi mavi boğazlı kertenkele
luluktan doğan bir el sanatı oluduğunu gösteriyor.
kendini tehlikeye atarak diğer mavi boğazlıların
Ayrıca “Günümüzde renk kompozisyonları ve desen
üremesini sağlıyor. Kendi üreme şansını kaybetse bile
arayışlarıyla hızla gelişen bir sanat dalı haline geldi.”
kendi türünün genleri gelecek kuşaklara aktarılmış
yargısı da bir zamanlar zorunluktan yapılan bu işin
oluyor.” yargılarında açıklanmış. Başkalarına yararlı
olmak için çabalayan mavi boğazlı kertenkeleler için günümüzde sanatsal bir özellik kazandığını gösteriyor.
bu davranışlarının altında türlerinin devamını sağlama Bu nedenle parçaya dayanarak “patchwork” ile ilgili
dürtüsü vardır. Bu nedenle cevap E şıkkıdır. olarak E şıkkında verilen sonuca ulaşabiliriz.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Eʼdir.

320

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

327. Parçada fillerin, nesli tehlike altındaki türler kapsamına 332. Yazar, parçada gerçek şiirin insanda yarattığı etkinin
alınarak fil dişi ticaretinin yasaklandığı üzerinde durul- öteki söz sanatlarının, plastik sanatların ya da müziğin
muş. Ancak ABDʼde yüz yıldan eski olan fil dişlerinin uyandırdığı etkiden farklı olmadığını vurgulamış. Bu
ticaretine izin verildiği belirtilmiş. Parçanın son cüm- durumu kendisinde örneklendirerek güçlü ve güzel bir
müzik yapıtının yarattığı duyguların aynısını iyi bir şiiri
lesinde ise ithal edilen yasal fil dişleri ile karaborsada
okuduğunda da hissettiğini belirtmiş. Bu da gösteriyor
yer alan fil dişlerinin belgeler olmadan ayırt edile- ki farklı sanat dalları insanda benzer duygular uyandır-
meyeceği belirtilmiş. Bu da gösteriyor ki piyasada maktadır. Bu nedenle parçada sanatla ilgili vurgulan-
yasal fil dişlerinin yanı sıra kaçak avlanan fillerin dişleri mak istenen C sıkkında verilmiştir.
de yasa dışı olarak satılmaktadır. Bu durumda parçada Yanıt Cʼdir.
değinilmiş olan yargı D şıkkındadır.
Yanıt Dʼdir. 333. Parçada Marsʼta su buzunun bulunduğunun yıllardır
bilindiği vurgulanmış. Daha sonraki yıllarda ise krater-
328. Parçada Sait Faik Hikaye Ödülüʼnün yarım yüzyıldan lerin kenarında sel yarıklarının uzadığı ve dallandığı,
beri verildiği ve önemi üzerinde durulmuş. Hem ödül bu yarıkların diplerindeki deltaların genişlediği belir-
alan eserlerin seçimi hem seçici kurulun oluşumu, gös- lenmiş. Marsʼta su değil, su buzu bulunmuştur. Krater
terilen özen ve sürekliliği açısından Sait Faikʼe ve kenarlarında sel yarıkları bulunduğuna göre Marsʼtaki
öykücülüğümüze yaraşır bir özellik gösterdiği belir- buzullar erimeye başlamış, bunlar da sellere ve sel
tilmiş. Bu kadar önemsenen bir ödülün Sait Faik adına yarıklarının oluşmasına neden olmuş olmalı. Bu ne-
veriliyor olması Sait Faikʼin Türk öykücülüğünde ne denle parçada verilen bilgiler, Marsʼla ilgili olarak A
kadar önemsenen bir yazar olduğunu gösteriyor. Bu şıkkında verilen yargının bir göstergesi olabilir.
nedenle bu parçada A şıkkında verilen yargıya ulaşıla- Yanıt Aʼdır.
bilir. Diğer şıklarda verilen yargılara ulaşılabilecek bir
bilgi paragrafta verilmemiştir. 334. Parçada kentlerde yaşayan kuşlarla ormanlık alan-
Yanıt Aʼdır. larda yaşayan kuşlar ötüşleri açısından karşılaştırılmış.
Bu farklılığın nedenleri olarak kentlerde yaşayan
kuşların çevredeki gürültü nedeniyle ötüşlerinin daha
329. Parçada yazar, dedesinin anlattığı masallardan, ef- yüksek olması verilmiş. Kent koşulları kuşları daha
sanelerden nasıl etkilendiğini, sözün büyüsüne kapılıp yüksek frekanslı ötmek zorunda kalmaktadır. Yani
gittiğini anlatıyor. Dedesinin anlattıklarıyla tanıştığı yaşadıkları koşullar kuşları farklı biçimlerde ve
“sözlü edebiyat” yazarın hayal dünyasında derin bir
frekanslarda ötmeye zorlamaktadır. Bu yargılar
etki bırakmış ve o etkiyle yazar, bugünkü üretkenliği
yakalamıştır. Bu yargılardan yola çıkarak yazarın ışığında kentlerde yaşayan kuşlarla ormanlık alanda
yazma becerisini dedesinden dinlediği anlatıların yaşayan kuşlar arasındaki ötüş farkının yaşadıkları
biçimlendirdiği söylenebilir. Sonuç olarak parçada söz çevreye uyum sağlama zorunluluğu olduğunu söyleye-
konusu olan yazar için B şıkkındaki yargı söylenebilir. biliriz. Bu nedenle cevap B şıkkıdır.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Bʼdir.

335. Yazar parçada çıplak gözle ayrıntılı gözlem yapa-


330. Parçada anlaşılamama kaygısının yarattığı telaşla madığını, kalemi eline alıp yazmaya başlayınca ayrın-
sözcüklerin kontrolsüz bir biçimde ağızdan çıkacağı, tıların ayrımını yapabildiğini belirtmiş. Bu da yazarın
bu düşünülmeden söylenen sözlerin de konuşmacıyı
betimlemelerini gördükleriyle değil kafasında,
zora sokacağı üzerinde durulmuş. Bu nedenle parçada
anlatılmak istenen yargı D şıkkındadır. yüreğinde uyanan imgelerle yani hayal gücüyle yap-
Yanıt Dʼdir. tığını gösterir. Bu nedenle doğru cevap D şıkkıdır.
Yanıt Dʼdir.
331. Parçada edebiyat öğretmeninin öğrencilerini özgürce
düşünmeye yöneltmesi, ders kitaplarının duvarlarını 336. Parçada pidenin Anadoluʼya gelme öyküsü anlatılmış.
yıkıp öğrencinin kafasında geniş alanlar açması, bu Türklerin Kuzey Hindistanʼı fetihettiklerinde orda
alanlarda yepyeni düşünceler üretmesini sağlaması, yapılan “pitta” adlı ekmeği Anadoluʼya getirerek “pide”
öğrencinin ufkunu açması, edebiyatı öğrenciye adıyla yaygın yapılan ve yenen bir yiyecek olarak Türk
sevdirmesi, iyiyi, doğruyu sevdirmesi bekleniyor. Bütün mutfağına kazandırıldığı anlatılmış. Türklerin dünyanın
bunlar bir araya getirildiğinde bir edebiyat öğretmenin- çeşitli yerlerine yayılması sonucu buralardaki yiyecek-
den beklenen, öğrencinin dünyasını zenginleştirme- leri beraberlerinde getirmeleriyle Türk mutfağı zengin-
sidir. Bu nedenle edebiyat öğretmenlerinden beklenen leşmiştir. Bu yargıların vurgulandığı parçadan E
E şıkkında verilmiştir. şıkkındaki yargıya ulaşılabilir.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Eʼdir.

321

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

337. Parçada fotoğraf sanatında, teknolojik gelişmeler ol- 343. Sinestezi hastalığında duyular birbirine karıştığı için
madan önce de fotoğrafların renklendirildiği, kolaj ya görsel bir kavram, tatma duyusunu harekete geçirebilir
da üst üste baskı gibi yöntemlerle sanatsal bir farklılık
ya da kokuyla ilgili bir kavram tatma duyusunu
yaratıldığı, teknolojiʼnin daha sonra gelişip ortaya çık-
tığı vurgulanmış. Bu durumda fotoğraf sanatında uyandırabilir. A şıkkında verilen örnekte de okurken
sanatsal gelişmeler gerçekleşirken çok sonra teknolo- yenen yiyeceklerin tadı ile okunanlar arasında bir
jik gelişmelerin olduğu sonucunu çıkarabiliriz. Bu ne- karışma meydana geliyor ve okunanlar, yenen yiye-
denle yanıt A şıkkıdır.
ceklerin tadının alınmasını engelliyor. Burada sinestezi
Yanıt Aʼdır.
hastalığında görülen duyular arası karışıklık olduğu
338. Parçadaki söz konusu baba, kendisiyle oğlunun için parçada yapılan duruma A şıkkı örnek olabilir.
yetişme koşullarının farklılığından başlayarak bugünün Yanıt Aʼdır.
gençliğini dünyayı yetişkinlerden farklı algıladığına,
oğlunun kendisine benzememesinin doğal olduğuna
kadar bir dizi karşılaştırma yapmış, farklılıkların da nor- 344. Parçada Birinci Körfez Savaşıʼndan itibaren buna ben-
mal olduğunu vurgulamış. Bu görüşleri öne süren bir zer olayların televizyonda naklen gösterilmesinin, her
babanın çocuklarının farklılıklarını normal karşıladığı anının ekranlara taşınmasının ve ekranda gazeteci-
ve E şıkkında belirtildiği gibi çocuklarının kendisinden lerin bu durumu, savaşı uzun uzun tartışmalarının, dur-
farklı düşünmesini doğal karşıladığı sonucuna varabi-
liriz. madan konuşmalarının izleyicide bıkkınlık yarattığı
Yanıt Eʼdir. belirtilmiş. Parçada yakınılan durumu en iyi anlatan
yargı da C şıkkında verilmiştir.
339. Parçada doğumun ardından ilk 4 - 5 gün gelen ve Yanıt Cʼdir.
kolostrum denen sütün bebeğe verilmlesinin çok
önemli olduğu vurgulanmış. Aşının vücuda dışardan
verilen antikorlarla çeşitli hastalıklara karşı bağışıklık 345. İnsanoğlu geliştirdiği teknikle aşırı dik ve aşırı kurak
sistemini güçlendirdiği düşünülecek olursa anne yerler dışında kalan ve buzla kapalı olmayan her alana
sütünün de bağışıklık sistemini güçlendirdiği sonucuna yerleşmenin yolunu bulmuş. Ancak madencilik faaliyet-
varabiliriz. Çünkü anne sütü bebeğin ilk aşısı gibidir.
leri nedeniyle Kizey Şili, Büyük Sahra gibi yerleşilmesi
Bu nedenle parçada A şıkkındaki yargıya değinilmiştir.
Yanıt Aʼdır. güç yerlere de bazı yerleşmeler kurulmuş. Bu da gös-
teriyor ki bazı kaynak ihtiyaçları yerleşilmesi güç yer-
340. Parçanın sonunda bulunan “Diğer unlu gıdaların ak- lere de insanları yerleşmeye zorlamıştır. Bu nedenle
sine, böyle bir makarnanın içerdiği karbonhidrat daha yerleşme sınırında 1500ʼlü yıllardan sonra meydana
kolay sindirilir.” yargısı bazı unlu gıdaların zor gelen genişlemede D şıkkındaki yargının etkili olduğu
sindirildiğini, makarnanın kolay sindirilebilme özelliğiyle söylenebilir.
onlardan ayrıldığını gösterir. Bu nedenle parçaya
Yanıt Dʼdir.
dayanarak A şıkkındaki yargıya ulaşılabilir.
Yanıt Aʼdır.
346. Parçada sözü edilen tiktaalik fosili ile ilgili olarak bilim
341. Fotoğraf makinesinin, sinemanın ya da televizyonun adamlarına sudan karaya geçiş sırasında hangi aşa-
ortaya çıkması, yeni sanat dallarının oluşması, bu malardan geçildiği, ne tür değişimler yaşandığı
sanat dallarının aynı zamanda teknolojik ürünler ol- konusunda büyük ipuçları verdiği üzerinde durulmuş.
maları gösteriyor ki sanat dalları, teknolojinin gelişme- Bilimsel açıdan birçok soruya yanıt veren tiktaalik fosil
siyle çeşitlenmiş ve artmıştır. Bu nedenle yanıt E bilim adamlarını pek çok açıdan aydınlattığı için
şıkkıdır. paçada asıl vurgulanmak istenen B şıkkında verilmiştir.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Bʼdir.

342. Tropikal yağmur ormanları da toprak yüzeyi ağaç dal-


ları, süngerler ve yapraklarla kaplıdır. Zemine yakın 347. Alzheimer hastasının saatle olan ilişkisinin bozulması
yerlerde besin maddesi az olduğu için de kuşlar, may- bu parçanın konusudur. Zamanı doğru akışında değil
munlar, böcekler dahil pek çok hayvan türü ağaçların de kendi algıladığı gibi gelişigüzel yaşadığı, zaman
üzerinde yaşamaktadır. C şıkkında verilen “beslenme zaman durdurduğu, zamanda sıçramalar yaşadığı du-
olanakları” sözü de hayvanların neden ağaç üzerinde rumlar somutlanarak anlatılmış. Bunlardan çıkacak
yaşadığını açıklamaktadır. sonuç ise A şıkkında verilmiştir.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Aʼdır.

322

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

348. Parçaya göre Amerikalılar yeni ürettikleri otomobile 353. Bu parçada “---- akşamları bulabildiğimiz birkaç parça
Nova adını vererek, çok satılmasını umarak Latin odunla sobamızı yakmaya çalışıyoruz” ifadesinden A ve E
Amerikaʼya satmışlardır. Ancak Nova sözcüğünün İs-
seçeneğine, “Birbirine yaslanmış gibi duran eski evlerin
panyolcada “gitmiyor” anlamına gelmesi arabanın
arasından” ifadesinden B seçeneğine, “Kuşlar, son çığlık-
satışlarının düşük olmasına neden olmuş. Amerikalılar
arabaya ad verirken arabayı satmayı planladıkları larıyla günün bittiğini haykırıyor.” ifadesinden C seçeneği-
ülkelerin dilini ve kültürünü göz önüne alsalardı ne ulaşılır. D seçeneğindeki “mutlu olabilmenin azla
arabayla zıtlık oluşturacak bir sözcüğü arabaya ad yetinmeyi gerektirdiğine” dair bir ifadeye parçada yer veril-
olarak vermezlerdi. Bu nedenle parçada anlatılan
memiştir.
durum B şıkkında verilen yargının önemini göster-
mektedir. Yanıt Dʼdir.
Yanıt Bʼdir.
354. “Öykülerinde konuşur gibi yazmanın doğurduğu” ifadesin-
349. Parçada gözünü uzakta ve ulaşılması imkansız hede- den A seçeneğine,
flere dikmeyen, sahip olduklarıyla mutlu olmayı bilen “Toplumsal bozuklukları, çarpık kişilikleri ele alır.” ifade-
bir halkın mutlu, huzurlu olma formülleri açıklanmış. A sinden B seçeneğine,
şıkkında verilen yargı da parçada verilen örnekle
uyumlu olarak insanın elindekilerle mutlu olmayı “Gücünü gözlem ve mizahtan alan öyküleriyle”... ifadesin-
öğrenmesi durumunda huzurlu bir yaşam süreceğinin den C seçeneğine,
altı çizilmiş. “... ve bilgilendirmeye yönelik bir yol seçer.” ifadesinden D
Yanıt Aʼdır.
seçeneğine ulaşılır.
Bu parçada yazarın toplumsal olayları yansız bir bakış açı-
350. Parçada doğa olaylarının nedenlerini bilmeyen insan-
sıyla anlatma çabasına yönelik bir ifade bulunmamaktadır.
ların bunları açıklamak için öyküler uydurduklarından
söz edilmiş. Bilinmezin insanlarda uyandırdığı korku Yanıt Eʼdir.

ve merak, insanların -gerçeği yansıtmasa da- bir açık-


lama aramasına neden olmuş. Bilgi ve bilim düzeyi, 355. “Bu, aynı isimde olanları ayırt etmek için kişilerin özellikle-
doğa olaylarının gerçek nedenlerini açıklamaya rinden yola çıkılarak bulunmuş bir sözcük olurdu çoğu
yetmediği için de öyküler uydurma yoluna gitmişlerdir. zaman” ifadesinden B ve D seçeneklerine,
Bu nedenler bu parçaya dayandırılarak B şıkkına “...çok az para ile evimizi geçindirmeye çalışırdı.” cümle-
ulaşılabilir. siyle C seçeneğine,
Yanıt Bʼdir.
“çok büyük zorluklar içinde yaşamamıza karşın annemin
sayesinde geleceğe olan umudumuzu asla kaybetmedik”
351. “Üstelik romanın tamamı yazarın fikri olsa da bir kısmı
cümlesiyle E seçeneğine ulaşılır.
da benimdir; benim elimden, benim zihnimden çıkar.”
“Mahalle geleneğinin zamanla nasıl değiştiğine” ilişkin bir
yargısı okurun romana bir şeyler kattığını göstermek-
bilgi parçada bulunmamaktadır.
tedir. Yazarın fikri olan romanı okuyan okur, okuduk-
larını kendi duygu, düşünce ve düş dünyasına göre Yanıt Aʼdır.
yeniden biçimlendirir yani yorumlar ve eser okurun zi-
hininde yeni bir boyut kazanır. Bu nedenle parçadan 356. “Havası temiz yerlere gittiğinizde alyuvar sayısı düşer, kan
ulaşılacak yargı C şıkkında verilmiştir. berraklaşır” ifadesiyle A seçeneğine, “Alınan oksijen az ol-
Yanıt Cʼdir. duğunda dokulara daha çok oksijen taşınabilmesi için
vücut alyuvar sayısını artırır” ifadesiyle C seçeneğine, “--
352. Parçada Şile bezinin teri emdiği için son derece sağlıklı -- kan berraklaşır ve işlevini normal biçimde yerine geti-
olduğu vurgulanmış. Bu nedenle verilen sorulardan rebilir.” ifadesiyle D seçeneğine, “---- alyuvar sayısı artar
yalnızca B şıkkında bulunan sorunun cevabı vardır. ve kalp normalden daha fazla çalışır.” ifadesiyle E seçe-
Ancak diğer şıklarda verilen soruların cevapları neğine ulaşabiliriz. Vücudun oksijen gereksiniminin art-
parçada bulunmamaktadır. masına ilişkin bir bilgi parçada yer almamaktadır.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Bʼdir.

323

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

357. Bu parçadaki, “---- insanlar arasındaki ilişkileri düzenle- 361. Bu parçadaki “---- ciddi emek, zaman, birikim ve yeri gel-
yen ----” ifadesinden A seçeneğine, diğinde yaratıcılık isteyen bir iştir” ifadesinden A seçene-
“Toplumdan topluma, devirden devire farklı özellikler gös- ğine,
terebilirler.” ifadesinden C seçeneğine, “---- yazara kutsal ve dokunulmaz bir yaratıcılık atfedilir-
“Ahlâk kuralları insanların elinde yazılı belgeler halinde ken----” ifadesinden B seçeneğine,
bulunmaz.” ifadesinden D seçeneğine, “---- çevirmenin varlığı yalnızca kötü çevirilerde hatırlanı-
“Dönem dönem kimi ahlakî ilkelerin yıprandığı görülür.” yor.” ifadesinden C seçeneğine,
ifadesinden E seçeneğine ulaşılabilir. “---- emeğini görmezden gelebiliyor.” ifadesinden D seçe-
Hiç kimse tarafından eleştirilemeyen yönlerinin bulundu- neğine ulaşılıyor.
ğuna dair bir görüşe bu parçada değinilmemiştir. Çevirmenin, yazar ve okuyucuya karşı sorumluluklarına
Yanıt Bʼdir. bu parçada yer verilmemiştir.
Yanıt Eʼdir.
358. Parçadaki, “---- kaleme alınan yazıyı, şairin ve kitabın adı-
nı değiştirdiğinizde başka bir sanatçı ve kitabı ----” ifade- 362. Parçadaki, “---- eserleri daha önce denenmemiş biçem
sinden B seçeneğine, içerir.” ifadesinden A, C, D seçeneklerine
“Şablon yazılar, klişe deyişler alıp başını gitmişti. Şairin “Picasso yaşamının sonuna kadar her yıl yüzlerce yağlı
daha önce yayımlamış olduğu kitaplara, sanat yaşamına boya----” ifadesinden de E seçeneğine ulaşılır.
hiç değinilmiyordu.” ifadelerinden C, D, E seçeneklerine Picassoʼnun değeri ölümünden sonra anlaşılmıştır, görüşü
ulaşılabilir. bu parçada yer almamaktadır.
Bu parçada şairlerle yapılan söyleşilere yer verilmeme- Yanıt Bʼdir.
sinden yakınılmamaktadır.
Yanıt Aʼdır.
363. Türkünün ikinci bölümünde geçen “Geliyor bir sert poy-
359. Parçadaki “---- tıp bilimini ilk tanıştıran kişi olan R. Doma- raz, vuralım iki katı” dizesinde balıkçıların doğa koşulla-
dion” ifadesinden A seçeneğine, rından etkilendiği çıkarılabilir. Türküde geçen “Gemiciler
“...bu NMR cihazıyla görüntü elde edilemiyor --” ifadesin- kalkalım, şu yelkeni takalım” dizesinde belirtilen işin hep
den B seçeneğine, beraber yapıldığı yani balıkçıların yardımlaşarak iş yap-
“Bu nedenle cihazın adı MRI olarak değiştirildi.” ifadesin- tıkları belirtilmiştir (B). “Deniz başımın tacı” sözünden ba-
den C ve D seçeneklerine ulaşılabilir. lıkçıların denizi sevdiği (C) ve yaptıkları işten mutlu
Bu parçada cihazın ne tür bir enerjiyle çalıştığına ilişkin oldukları çıkarılabilir (D). Bu türküden balıkçılıkta gele-
herhangi bir görüş belirtilmemiştir. neksel yöntemlerin eski önemini kaybettiği yargısı çıkarı-
Yanıt Eʼdir. lamaz.
Yanıt Eʼdir

360. Bu parçadaki “---- entellektüel ilgi oluşmasını sağlamıştı” 364. Parçada geçen “…sessiz ve boş sokaklarıyla, çarşısın-
ifadesiden B seçeneğine, daki bakırcıların tokmak sesleriyle apayrı bir dünyaydı.”
“Buralarda öğretim elemanları yine din adamlarıydı.” ifa- cümlesinden hareketle B, “…çocukluk - ilk gençlik döne-
desinden C seçeneğine, mimi öykülerime taşırken kasabamıza geniş bir açıdan
“bu okullar Batıʼdaki en önemli kültür merkezi durumun- bakmaya çalıştım.” cümlesinde C; “O zaman için şaşırtıcı
daydı.” ifadesinden D seçeneğine, bir yanını daha belirteyim: Üç kitapçısı, dört sineması
“---- hukuk öğrenmek isteyen öğrenciler öğrenci loncası vardı.” cümlesinden D, “Altmışlı yıllar …kasabamızın altın
kurdular.” ifadesinden E seçeneğine ulaşılır. çağıydı.” cümlesinden E seçeneği çıkarılabilir. Bu parçada
Orta Çağ Avrupaʼsında eğitimde hangi derslere ağırlık ve- söz konusu kasabayla ilgili olarak kültürel etkinlikleriyle
rildiği ile ilgili bir düşünceye bu parçada yer verilmemiştir. çevre illerde ilgi uyandırdığı çıkarılmaz.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Aʼdır.

324

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

365. Parçada geçen “Sümbül, soğanlı ve çok yıllık otsu bir bit- 369. Parçada geçen “Araştırmacılar, çocukların daha önce gör-
kidir.” cümlesiyle Aʼya, “Nemli, kalkerli topraklarda kendi- medikleri nesneler hakkında sorular sormalarına izin ver-
liğinde yetişir.” cümlesiyle Bʼye, “Mart ayı başlarında mişler.” cümlesiyle A seçeneğine, “Yaşlarına
…keskin kokulu çiçekler açar.” cümlesiyle Dʼye, “Parlak, bakılmaksızın ilk gruptaki tüm çocukların aldıkları yanıt-
yeşil, kalın, ensiz yaprakları vardır.” cümlesiyle de Eʼye tan sonra nesnelerle ilgili tamamlayıcı başka sorular da
değinilmiştir. Bu parçada sümbülün hangi özelliğiyle sevi- sordukları...” sözüyle B ve C seçeneklerine, parçanın ge-
len bir çiçek olduğuna değinilmemiştir. nelinden hareketle çocukların bu soruları bilgi edinmek
Yanıt Cʼdir. için sorduğu sonucuna (E) varılabilir. Bu parçaya daya-
narak “Nesnelerin işlevleri ile adları arasındaki ilişki ço-
366. Parçada geçen “Disiplin, aile içindeki denge ve düzenin cukların ilgisini çeker.” yargısına varılamaz.
sağlanmasında büyük önem taşır.” cümlesiyle Aʼya, Yanıt Dʼdir.
“…toplumumuzda çoğunlukla ʻcezalandırmaʼ ile eş an-
lamlı olarak kabul edilmektedir.” cümlesiyle Bʼye, “…disi- 370. Parçada geçen “Çocuk kendisini onlarla özdeşleştirirken
piln cezalandırma kadar ödüllendirmeyi de barındırır…” kötülerle ve onlarla bağlantılı olan tehlikelerle ilgili bilgi edi-
cümlesiyle Cʼye, “…çocukta topluma uyum sağlamayı ko- nir.” cümlesinden hareketle A ve E seçenekleri, “Masallar
laylaştıran davranışların geliştirilmesini amaçlar.” cümle- çocuğun düş gücünü geliştirip...” sözüyle D seçeneği,
siyle de D seçeneğine değinilmiştir. Bu parçada disiplin “...çocuğa her düşüşten sonra yeni bir yükseliş olacağı
uygulanmadığında çıkacak sorunların çözümüne değinil- mesajını verir.” sözüyle C seçeneği söylenebilir. Bu par-
memiştir. çaya göre “Yapabileceklerinin ve yapamayacaklarının far-
Yanıt Eʼdir. kına varmasını sağladığı” yargısı, masalların çocuklar
üzerindeki etkilerinden biri değildir.
367. Parçada geçen “…çok eğlenceli, ayrıca insanı özgür de
Yanıt Bʼdir.
kılıyor.” cümlesiyle Aʼya, “İyi bir masal yazmak bence dün-
yanın en zor işlerinden biri.” cümlesiyle Bʼye , “Örneğin
371. Sözü edilen yazarla ilgili olarak parçada geçen “...yakın
mavi bir timsah gökyüzünde uçabiliyor, siyah bir zürefa
çevresindekilerin dert ortağı, sırdaşı olduğu...” sözüyle A
çevre yolunda tır kullanabiliyor.” cümlesiyle Cʼye , “…in-
seçeneğine, “Onun diğer sanat dalları hakkındaki ayrın-
sanın iyi bir varlık olabilmesi, dünyanın daha güzel bir yer
tılı bilgisi...” sözüyle B seçeneğine, “...kusursuzdur, fazla-
hâline gelebilmesi için iyi romanlardan çok, iyi masallara
lıklara, kakofoniye yer yoktur...” sözüyle C seçeneğine,
ihtiyacımız var.” cümlesiyle de Eʼye değinilmiştir. Ancak
“...dilin estetik kullanımıyla yaratılan hava, iyi bir senfo-
bu parçada kimi yazarların, bu tür yapıtlara çok fazla
nide olduğu gibi kusursuzdur...” sözüyle de E seçeneğine
zaman harcamadan oluşturulabildiklerine değinilmemiş-
ulaşılabilir. Bu parçada anlatılan kişiyle ilgili olarak “Anlat-
tir.
mak istediklerini sık sık tekrarladığına” ulaşılamaz.
Yanıt Dʼdir.
Yanıt Dʼdir.

368. E-kitap nedir? sorusuna yanıt veren giriş cümlesinde e-


372. Günümüzde alışveriş alışkanlıkların değişip market alış-
kitabın tanımına yer verilmiştir. Parçada geçen “…geçmişi
verişlerinin yaygınlaşmasına ve bu durumun günlük ha-
Gutenberg Projesiʼnin mimarı Micheal Hart…” sözüyle
projenin yaratıcısına, “Bugün …33.000 kitapla en çok bi- yatı, iletişimi, paylaşımı, insanlar arasındaki güveni

linen e-kitap sistemlerinden biri durumunda.” cümlesiyle olumsuz yönde etkilediğine değinilen bu parçada insan-

geçmişten bugüne geldiği noktaya, “…geçtiğimiz temmuz lar arasında güvensizliğin artmasından, ürün çeşitliliğinin

ayı içinde tarihinde ilk kez e-kitap satışının basılı kitap sa- kararsızlığa neden olmasından, adlandırmalarda Türkçe

tışını geçtiğini açıkladı.” cümlesiyle de basılı kitap satışı- sözcüklerin kullanılmamasından ve insan ilişkilerinde ko-

nın e-kitap satışı karşısındaki durumuna değinilmiştir. pukluklardan yakınılmaktadır. Bu parçada zamandan ka-
Ancak bu parçada e-kitap kullanmanın üstünlüklerine de- zanmak için büyük alışveriş merkezlerinin tercih
ğinilmemiştir. edilmesinden yakınılmamıştır.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Aʼdır.

325

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

373. Parçada geçen “Ulysses” romanı, Stephen Dedalus ve 377. Parçada Abdülcanbaz ve çizgi romanıyla ilgili olarak
Leopold Bloomʼun Dublinʼdeki epik yolculuklarının…” sö- “...yakın ilişki, empati ve özdeşleştirme…” sözüyle B se-
züyle A ve C seçeneklerine, “…James Joyceʼun memle- çeneği; “Bizim içimizden çıkmış, bizim özelliklerimizi taşı-
keti olan Dublinʼde…” sözüyle D seçeneğine, “…bu gün, yan bir kahraman.” cümlesiyle C seçeneği; “...halkın
artık dünyanın her yanındaki ʻJoyceseverlerʼ için bir gele- gündelik yaşamından...” sözüyle D seçeneği; “Yalın çizgi-
nek hâlini almış durumda…” sözüyle E seçeneğine deği- lerin akıcı bir anlatıma sahip...” sözüyle E seçeneği söy-
nilmiştir. Bu parçada söz edilen romanla ilgili olarak lenebilir. Parçaya göre söz konusu kahraman ve çizgi

“Gerçek olaylardan yola çıkılarak yazıldığına” değinilme- romanla ilgili olarak “Merak ve güldürü unsurlarına bolca
yer verildiği” yargısı söylenemez.
miştir.
Yanıt Aʼdır.
Yanıt Bʼdir.

378. Parçada, Vanuatu adlı adanın İngilizlerin, Çinlilerin ve


374. Parçada söz konusu defterlerle ilgili olarak “Defterler, ana-
Fransızların işgaline uğradığına (A) değinilmiştir. Parçaya
tomik çizimler ve fantastik savaş silahlarından sanatsal
göre İngilizler, adayı Çinli köle tacirlerinden korumak için,
çalışma eskizlerine ve karalamalara dek pek çok şey içe-
Fransızlar ise “sandal ağacı” için işgal etmiştir (B). Par-
riyor.” sözüyle A seçeneğine, “Da Vinciʼnin bunu, notlarını
çanın giriş bölümünde adanın masmavi bir denizi ve bem-
düşman gözlerden gizlemek için mi yoksa solak olduğun- beyaz kumsallarından bahsedilerek sahip olduğu doğal
dan bu şekilde daha kolay yazabildiği için mi yaptığı hâlâ güzelliklere değinilmiştir (D). Ada 1980ʼde bağımsızlığını
bir sır.” cümlesiyle B ve D seçeneklerine, “…bugün dün- kazandığına göre yaklaşık otuz yıldır bağımsız bir ülkedir
yanın dört bir yanındaki önemli koleksiyonlara dağılmış (E). Parçada adayla ilgili olarak en büyük gelir kaynağı-
not defterleri…” sözüyle C seçeneğine değinilmiştir. Bu nın turizm olduğuna dair bir bilgiye yer verilmemiştir.
parçada defterlerin yazıldığı dönemde yayımlanmadığına Yanıt Cʼdir.
değinilmemiştir.
Yanıt Eʼdir. 379. Parçada adı geçen simyacı, aylar süren bir çalışmanın ar-
dından “fosfor”u keşfetmiştir, buna göre A seçeneği söy-
375. Parçada geçen “Göç yollarında yeniden yoğrulur tanıştığı lenebilir. Simyacının amacı sıradan metallerden altın elde
birçok kültürle etkileşerek.” cümlesinde kopuzun öteki kül- edebilmekti, yargısından hareketle B seçeneği, altın elde
türlerden etkilendiğine (B), “Büyük Selçuklular ve Os- edebilmek için yapılan deneylerin sonucunda fosforun
manlılarda Kafkasyaʼdan Balkanlara, Orta Doğuʼdan keşfedilmesiyle C ve D seçenekleri söylenebilir. Bu par-
Kuzey Afrikaʼya dek yayılır.” cümlesinde yayıldığı yere (C), çadan hareketle E seçeneği söylenemez.
Yanıt Eʼdir.
“...gezgin ozanlar, akıncılar ve Horosan erenleri...” sö-
züyle kimler tarafından kullanıldığına (D), “Bu uzun yol-
380. Parçada plasebo uygulamasının önemli hastalıklarda ba-
culuğun her durağında, yeni yeni türevleri ortaya çıkar bu
şarısızlıkla sonuçlandığıyla ilgili bir ifadeye yer verilme-
çalgının.” cümlesinde değişime uğradığına (E) değinil-
miştir. Parçada A, B, C ve E seçeneklerine dair bilgilere
miştir. Parçada kopuzun ilk olarak yapıldığı yere değinil-
yer verilmiştir.
memiştir.
Yanıt Dʼdir.
Yanıt Aʼdır.

381. Parçada geçen “...başkasının yazısını okuyormuş gibi


376. Parçada outdoor eğitimiyle ilgili olarak “...deneyim kaza- okumalı.” sözüyle A seçeneği, “...düşünme ve araştırma
nılarak öğrenme temeline dayanması.” sözüyle A seçe- yetersizlikleri tamamlayacak, gerekli olmayan kısımları
neğine, “...hızlı ve doğru kararlar almaya çalışarak...” çizip atacaktır.” sözüyle B seçeneği, “...yazısını bir kez,
sözüyle C seçeneğine, “...ekip arkadaşlarından yardım bir kez daha, gerekirse birkaç kez daha başkasının yazı-
almak...” sözünde D seçeneğine, “...bir kayaya tırman- sını okuyormuş gibi okumalı.” sözüyle C seçeneği, “...her
mak, akarsuyu geçmek...” sözüyle de E seçeneğine de- okuyuşta dalgınlıktan, dikkatsizlikten kaynaklanan yanlış-
ğinilmiştir. Parçada outdoor eğitiminin belirli bir yaş ları görüp düzeltecek.” sözüyle E seçeneğindeki öneriler
grubunun becerilerini geliştirmeye dair bir özelliğinden dile getirilmiştir. Bu parçada “Okurlardan gelebilecek tep-
bahsedilmemiştir. kileri önemsememe”ye dair bir öneri yoktur.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Dʼdir.

326

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

382. Parçada geçen “Arap sazlarına benzeyen bir çalgı olan, 385. Parçada geçen “...bir şey daha gerekli: Kimseye benze-
çalınırken diklemesine tutulan ve her makamda akordu memek, kendiniz olabilmek...” ifadesiyle özgün olmak, (A
seçeneği), “...çevreyi ve insanı ilgilendiren sorunları bili-
değiştirilen çeng...” sözüyle A seçeneğine, “15. ve 16. yüz-
yorsanız, ...” ifadesiyle toplumsal sorunlara karşı duyarlı
yıl Osmanlı ve İran minyatürlerindeki çeng modellerinden olma (B seçeneği), “...dünyadaki roman örneklerinin en
ve 15. yüzyıl Türk şairi Ahmed-i Daiʼnin mesnevisi “Çeng güzellerini ve en başarılılarını bir sınava girecekmiş gibi
nâme”den yararlanarak çengi nasıl yapacağını öğrendi.” okuyup incelemişseniz, en son olarak da romancı doğ-
cümlesiyle C seçeneğine, “...her makamda akordu değiş- muşsanız...” ifadesiyle okuduklarını kılı kırk yararak de-
ğerlendirme (E seçeneği), “...anlatma gücünüz varsa...”
tirilen çeng, 16. ve 17. yüzyıllara ait parçaların günümüze
ifadesiyle dili iyi kullanabilme (C seçeneği), roman yaza-
kadar ulaşmasına katkıda bulundu.” cümlesiyle D seçe- bilmenin koşulları olarak verilmiştir. Bu parçaya göre bi-
neğine, “Çeng nâmeʼden yararlanarak ... kullanma tekni- çimsel özellikleri ön plana çıkarabilmek roman
ğini geliştirdi.” yargısıyla E seçeneğine değinilmiştir. yazabilmenin koşulları arasında yer almaz.
Yanıt Dʼdir.
Parçada çengin ne zaman ortadan kalktığına değinilme-
miştir.
386. Parçadaki “...sayıları giderek artan yerli ve yabancı kele-
Yanıt Bʼdir. bek gözlemcileri...” sözüyle A seçeneğine, “Çoruh Vadisi
ve özellikle Kan Deresi kelebek popülasyonu açısından
zengindir.” cümlesiyle C seçeneğine, “...vadinin en popü-
ler kelebeği, temmuz ve ağustos aylarında uçan, kaplan
kelebeğidir.” yargısıyla D seçeneğine, “En meşhur göz-
383. “Yabancı dil öğreniminde sözlüklerin ayrı bir yeri vardır.” lem bölgesiyse Fethiyeʼdeki Kelebekler Vadisiʼdir.” cüm-
cümlesiyle A seçeneği, “Bir sözlükte, her zaman kullanılan lesiyle en çok nerelerde görülebileceğine (E seçeneği)
yaygın sözcüklerin bulunması ... açıklamaların doğru ve değinilmiştir. Parçada “Doğal dengenin bozulmasından en
anlaşılır bir dille yapılması gerekir.” cümlesiyle B seçe- çok onların etkilendiğine” değinilmemiştir.
Yanıt Bʼdir.
neği, “Açıklamalar çoğu kez Arapça-Farsça karışımı söz-
cüklerle yapıldığından bunları anlamak zordur.” 387. Parçada geçen “Komedide entrika, oyunun iskeletini ...
cümlesiyle D seçeneği, “Kullanımdaki sözlüklerin önemli temsil eder.” yargısıyla Aʼya; “...kurgu, bu iskeleti bir arada
eksiklerinden biri, sözcüklerin Türkçe açıklamalarındaki tutan eklem yerlerini temsil eder.” yargısıyla Bʼye, “...ha-
reketin belli yönde seyretmesini sağlar ve her şeyi derli
özensizliktir.” cümlesiyle E seçeneği çıkarılabilir. Bu par-
toplu tutarak oyunun dağılmasını önler.” yargısıyla Dʼye;
çada yabancı dil sözlüklerinin “sözcüklerin kökenleri hak-
“Tiyatronun asıl amacı dünyaya ayna tutmaktır.” yargısıyla
kında bilgi verdiği” ile ilgili bir ifadeye yer verilmemiştir. Cʼye ulaşabiliriz. Bu parçadan “Konusunu gündelik ya-
Yanıt Cʼdir. şamdan alan oyunlar daha çok beğenilmektedir.” yargı-
sına ulaşamayız.
Yanıt Eʼdir.

388. Parçada geçen “Taşıyıcılar taşıyıcı olduklarını dahi bil-


384. Miho Müzesiʼyle ilgili bilgilerin aktarıldığı bu parçada “...bir meyebilir.” cümlesiyle taşıyıcıların hastalık belirtisi gös-
dağın tepesine kurulmuş.” sözüyle A seçeneğine, “Şehir termeyebileceklerine (B seçeneği), “Akraba evliliğinden
olan çocuklardaysa anne ve babadan gelen belli bir genin
merkezinden müzeye ulaşım düzenli olarak yapılıyor.”
ikisinin de hatalı olma olasılığı artmaktadır.” cümlesiyle
cümlesiyle B seçeneğine, “Ayrıca düzenli olarak dönem-
akraba evliliklerinin neden olacağı sorunların kaynağına
sel sergilere de yer veriliyor.” cümlesiyle C seçeneğine, ve hangi durumda hatalı genlerin hastalığa neden olaca-
“...Japon çay törenlerinde kullanılan eşyalar ... Asya ve ğına (C ve D seçeneği), “Kalıtsal hastalıklar, genlerde
Batı kültürlerine ait eserleri içeren...” sözleriyle D seçene- meydana gelen hatalardan kaynaklanır ve kuşaktan ku-
şağa aktarılarak genetik yapının bir parçası olur.” cümle-
ğine değinilmiştir. Bu parçada Miho Müzesiʼnin görülmesi
siyle de kalıtsal hastalıkların ortaya çıkış nedenine (E
gereken sayılı müzeler arasında yer aldığına değinilme- seçeneği) değinilmiştir. Ancak parçada A seçeneğine de-
miştir. ğinilmemiştir.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Aʼdır.

327

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

389. Parçada geçen “Araştırmalarda Fransa ve Slovenyaʼda 392. Parçada geçen “Olimpiaʼda düzenlenmeye başlayan bu
hayvan kemiklerinden yapılmış...” sözüyle Aʼya; “...yaşları tören...” sözüyle A seçeneğine, “Yunanlı genç erkekler ka-
4000 ile 53.000 arasında değişen flütler bulunmuş.” cüm- tılabiliyordu.” cümlesiyle C seçeneğine, “...olimpiyat oyun-
lesiyle Bʼye; “Üretilen sesler, genellikle saf ve kalıcı ton- larının amacı, bazılarına göre tanrı ve tanrıçaları özellikle
larda oluyor.” cümlesiyle Dʼye; “Bu eski enstrümanlarda de baş Tanrı Zeusʼu onurlandırmak için...” sözüyle D se-
ses üreten bir tıkaç bulunuyor.” cümlesiyle Eʼye değinil- çeneğine, “Yıllar geçtikçe bu oyunlara boks, güreş, uzun
miştir. Bu parçada “İnsanların duygu ve düşüncelerini mü- atlama, cirit atma ve disk fırlatma gibi yenileri de eklen-
zikle ifade edebildiklerine” değinilmemiştir. miştir.” cümlesiyle E seçeneğine değinilmiştir. Bu parçada
Yanıt Cʼdir. olimpiyat oyunlarının ortaya çıkmasında ekonomik kaygı-
ların etkili olduğuna değinilmemiştir.
Yanıt Bʼdir.
390. “Yansıtmada kişi kendi eksikliklerinin ve yenilgilerinin so-
rumluluğunu başkalarına yüklediği gibi ... öteki insanlara
veya nesnelere mâl edebilir.” cümlesinde belirtilen duruma
örnek olabilecek davranış biçimleri Aʼdaki, “Koltuktan 393. Parçada geçen “Onun, bütünüyle kendine özgü bir anla-
düşen çocuğun koltuğu (nesneyi) tekmelemesi”; Bʼdeki, tımı ... vardır.” sözüyle yapıtlarının özgün nitelikler taşıdığı

“Eski arabasını tamirciye götüren bir kişinin yolların ba- (B seçeneği), “...ancak teknik bir inceleme çerçevesinde

kımsızlığı yüzünden arabasının bozulduğunu” söylemesi; değerlendirilebilecek...” sözüyle, değerlendirmek için tek-
nik bilgi gerektiği (C seçeneği), “...cümleleri açık ve ber-
Cʼdeki, “Başarısız olan öğrencinin başarısızlığını öğret-
raktır.” cümlesiyle sözlerinin anlaşılır biçimde olduğu (D
meninde araması” ; Eʼdeki, “Hırsızlık yapan bir gencin
seçeneği), “Hiçbir bestesinde alışılmış ezgi örneklerine
suçu, kendisini işten çıkaran işvereninin üzerine atması”
rastlanmaz.” cümlesiyle diğer bestecilerden farklı teknik-
yansıtmaya örnek davranış biçimleridir. Ancak Dʼdeki “So-
ler kullandığı (E seçeneği) söylenebilir. Parçaya göre, It-
baya çarpınca eli yanan bir kişinin bir daha sobaya el sür-
rîʼnin yaptıklarının tepkiyle karşılandığı ve birçok eleştiri
memesi” yansıtmaya örnek bir davranış biçimi olamaz.
aldığı söylenemez.
Yanıt Dʼdir.
Yanıt Aʼdır.

391. Parçada geçen “Dama ya da satranç oynama, kitap


okuma, sanat tasarımları yapma gibi etkinliklerle zaman
geçirmek çocuğunuz için daha faydalı olacaktır.” cümle- 394. Sınıf içindeki öğretme-öğrenme etkinliklerini anlatan bu
sinden çocuğun zamanını daha keyifli geçirebilmesi için parçada sınıf öğretmenine yönelik bazı önerilerde bulu-
el becerilerini kullanabileceği etkinliklerden yararlanılabi- nulmuştur. Parçada geçen “Uyarıcıların, öğrencilerin dik-
leceğine ve yaratıcı düşünmeyi ön plana çıkaran etkinlik- katini ders dışında bir şeye çekmemesi için öğretmenlere
lere önem verilmesi gerektiğine (A ve C seçenekleri) önemli görevler düşmektedir.” cümlesiyle A seçeneğine,
ulaşılabilir. “...çocuğunuzun uzun süre televizyon izleme- “Öğretmenin ses tonunu doğru kullanması, sınıf içinde do-
sine ve bilgisayar başında boş yere çokça zaman harca- laşması, soyut kavramları somutlaştırması...dersi oyun-

masına engel olmalısınız.” cümlesiyle bilgisayar laştırarak sunması bunlardan birkaçıdır.” cümlesiyle B ve

karşısında geçirilen uzun saatlerin çocuğa fazla yararı ol- E seçeneklerine, “…önemli noktaları birkaç kez yineleye-
rek öğrenmenin kalıcı olmasına da özen göstermelidir.”
mayacağına ve duygusal zekânın geliştirilmesinde anne
cümlesiyle C seçeneğine değinilmiştir. Bu parçada “Dersi
ve babalara önemli görev düştüğüne (B ve D seçenekleri)
öğrencilerin yönlendirmesine izin verme”ye dair bir öneri
ulaşılabilir. Parçadan kitle iletişim araçlarındaki çocuklara
bulunmamaktadır.
yönelik programların eğitici olması gerektiğine ulaşılamaz.
Yanıt Dʼdir.
Yanıt Eʼdir.

328

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

395. Parçanın genelinde bilim kurgularda nedenselliğin, fan- 399. Parçada geçen “Televizyonlarda dizi ve magazin haber-
tastiklerde ise hayal gücünün öne çıktığı anlatılmıştır, leri yayınlamaktan belgesellere zaman kalmıyor.” cümle-
buna göre fantastik romanla bilim kurgu roman farkı özel- siyle A seçeneğine, “Bir zamanlar siyaset ve ekonomi
likler taşımaktadır (A seçeneği). Parçada geçen “...fan- alanında yazanlar bile magazine kayıyorlar.” cümlesiyle B
tastik kurgu yapıtları arasından klasikleşecek yeni
seçeneğine, “...manken, sarhoş sürücü, gecekondu yıkımı
romanlar çıkacaktır.” sözüyle bu yapıtların da zamanla ka-
haberleri dakikalarca yayınlanıyor.” cümlesiyle C seçene-
lıcı olabileceği (B seçeneği), “Teknolojik gelişmelerin hızı-
nın, bilim kurgu edebiyatını yaya bıraktığı günümüzde...” ğine, “Bir ömür verilerek yazılan bilim kitapları en fazla bin
sözüyle C seçeneği, “Sinemacıların fantastiğe olan ilgisi- tane satarken...” sözüyle de E seçeneğine ulaşılabilir. Par-
nin her geçen yıl artması...” sözüyle de E seçeneği çıka- çada yeterince bilimsel kitap yazılmamasına dair bir ya-
rılabilir. Bu parçadan “İyi bir roman her yaştan insana kınmaya yer verilmemiştir.
seslenmelidir.” yargısı çıkarılamaz. Yanıt Dʼdir.
Yanıt Dʼdir.

396. Bu parçada kağıdın oluşum öyküsü ve hayatımızdaki


400. Parçada geçen “Sokaktaki herkesten farkı, bu büyük de-
önemi anlatılmıştır. “Papirüs tomarlarından başlayıp gü-
neyimi yazıyor olmasıydı.” sözüyle A seçeneği, “...sokak-
nümüzde kullandığımız kağıtlara kadar uzanan…” sö-
taki insanın kalbiydi onun evi.” sözüyle B seçeneği,
züyle Cʼdeki “Çeşitli gelişim aşamalarından geçmesi”
“...cadde ve sokaklarıyla bütün bir İstanbul...” sözüyle C
yargısına ulaşırız. “Yazının bulunmasıyla yaşamımızdaki
yeri...” sözüyle Aʼdaki “Bilgi aktarımında rol oynaması” yar- seçeneği, “...aşkla, tutkuyla, şevkle, neşeyle yansıttı.” sö-
gısına, “İlk kez kalemle kâğıdın aşkına tanık olduğumuz züyle D seçeneği söylenebilir. Parçada Sait Faikʼin dili ve
an…” sözüyle Eʼdeki “Yaşantılara tanıklık etmesi” yargı- anlatımıyla öykülerinde yetkinliğe ulaştığına dair hiçbir
sına, “günlük” sözüyle Dʼdeki “Güvenilir bir sırdaş olması” bilgi verilmemiştir. Dolayısıyla bu parçaya dayanarak Sait
yargısına ulaşabiliriz. Bu parçadan kâğıdın kullanım alan- Faikʼin dil ve anlatımıyla yetkinliğe ulaştığı söylenemez.
larının zamanla değiştiği, yargısına ulaşamayız. Yanıt Eʼdir.
Yanıt Bʼdir.

397. Parçada alzheimerla ilgili olarak “...sinir hücrelerini hasara


uğratmak birbirleriyle olan bağlantılarının kopmasına ...
401. Parçada geçen “...fotoğrafını çekeceği kişiyi ve yaşam tar-
neden olmaktır.” sözüyle A seçeneğine, “Çoğu kez yavaş
zını anlayabilmek için onunla diyalog kurmanın...” ifade-
yavaş oluşan unutkanlıklarla başlar.” cümlesiyle B seçe-
neğine, “...hastalığın belirtilerini belirli ölçülerde gidererek siyle A ve C seçenekleri, “...kendi yorumlarıyla fotoğraf
hastanın yaşam kalitesi yükseltecek kimi önlemler alına- projesi hakkında çok yönlü izlenimler yaratıyor.” sözüyle B
bilmektir.” sözüyle C seçeneğine, “Zaman içinde hastalar seçeneği, “...her şeyi ifade ediyor, açığa çıkarıyor.” sö-
gündelik işlerini bile yapamaz hâle gelir.” cümlesiyle D se- züyle D seçeneği hakkında bilgi verilmiştir. Parçada fo-
çeneğine değinilmiştir. Bu parçada alzheimerın en çok gö- toğrafların kişilere fark ettirilmeden çekildiğine dair hiçbir
rüldüğü yaş grubuna değinilmemiştir. bilgiye yer verilmemiştir.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Eʼdir.

398. Bu parçada dondurmayla ilgili olarak “Günümüzdeyse


marketlerde değişik tatlar ve şık ambalajlarıyla yer alan
rengârenk dondurmalar...” sözüyle A seçeneğine, “Sağlık 402. Parçada otomobillere aşırı talep olduğundan, tüketicilerin
kurallarına uygun olarak hazırlandığı ve saklandığı sü-
otomobil alabilecek düzeyde olduklarından, otomobillerin
rece...” sözüyle B seçeneğine, “...dört mevsim bu lezzeti
hayatı kolaylaştırdığından bahsedilmiştir. Parçanın gene-
tatma olanağı veriyor.” sözüyle D seçeneğine, “Doktorlar,
linde ise teknolojik ürünlerin gündelik hayatta yer aldığına
dondurmanın sanılanın aksine üst solunum yolu enfeksi-
yonlarına neden olmadığını belirtiyorlar.” cümlesiyle E se- dair “T-Modelʼi” örneği verilmiştir. Bu parçada otomobil
çeneğine değinilmiştir. Parçada dondurmanın sağlık üretiminin talebi karşılamada yetersiz kaldığına dair bilgi
açısından ne gibi yararları olduğuna değinilmemiştir. yoktur.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Dʼdir.

329

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

403. Parçada geçen “...ninnilerin bebeği rahatlattığı...” sözüyle 407. Parçada söz edilen yazarın ilk yazısıyla ilgili olarak verilen
A seçeneğine, parçanın genelinden bebeklerin annelerinin “...belirli bir düzeyi, dil tadını içinde barındıran yazılardı
seslerini ayırt edebileceğine, “Kasetteki yabancı ses ne onlar.” sözünden hareketle A ve B seçenekleri, “İçlerinde
kadar güzel olursa olsun, annenin sesindeki sevgiyi, şef- konu sapmalarının, bilgi yığınlarının altında ezilenler de
kati ve sıcaklığı veremez.” sözüyle D seçeneğine ulaşıla- yok değildi.” cümlesinden hareketle D seçeneği, “Böyley-
bilir. Parçada söz edilen çocuk psikoloğunun ninni ken, okuyanı kendine bağlayan bir yanları vardı yine de.”
kasetlerini onaylamamasının nedeni de anne sevgisinin cümlesinden hareketle E seçeneği söylenebilir. Bu par-

bebeğin ruh sağlığı için çok önemli olmasıdır. Bu parça- çada söz konusu yazarın ilk yazılarıyla ilgili olarak “Konu-
lar, belli olaylarla sınırlı kalmıştır.” yargısı söylenemez.
dan çocuklukta dinlenen ninnilerin daha sonra hatırlana-
Yanıt Cʼdir.
cağına dair bir bilgiye ulaşılamaz.
Yanıt Cʼdir.

408. Parçada geçen “Japonların doğa tutkusu dinden farksız...”


404. Parçada geçen “Yazılmasa da yıllardır kulaktan kulağa ak-
sözüyle A seçeneğine, “Düğünler, tatiller, geziler; mev-
tarılır...” cümlesiyle A seçeneğine, “...anlatıcının sözcük-
simlere, doğa hareketlerine göre düzenleniyor.” cümle-
lerinden çok dinleyicinin hayal gücüyle hareket eden
siyle B seçeneğine, “...hangi ağacın çiçek açtığını bütün
görüntü ve figürler taşır.” cümlesiyle B ve D seçenekle- Japonlar ezbere biliyor.” sözüyle C seçeneğine, “İnsan da
rine, “...anlatıldığı yerin geleneklerine ve giysilerini bürü- doğanın bir parçası olduğuna göre insana da saygı kaçı-
nür.” cümlesiyle C seçeneğine ulaşılabilir. Parçadan nılmaz oluyor.” cümlesiyle D seçeneğine ulaşılabilir. Bu
masal yazarlarının ve masalların ortaya çıktığı yerin belli parçada Japonyaʼyla ilgili olarak “Doğa olaylarıyla ilgili bi-
olmasına dair bir bilgiye ulaşılamaz. limsel araştırmalar yapılmaktadır.” yargısına ulaşılamaz.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Eʼdir.

405. Parçada geçen “Genel çözümlerin işlem basamaklarını


içerir.” cümlesiyle A ve C seçeneklerine, “...en kısa za- 409. Parçada, Anadolu yaban koyunuyla ilgili olarak “Yalnızca
manda işlem yapacak, en az bellek kullanacak...” sözüyle Anadoluʼda yaşayan bu türün erkekleri 45-75 kg, dişileri
E seçeneğine, “Problemin çözümü için birden çok işlem 35-50 kg ağırlığındadır.” cümlesiyle A ve C seçenekleri,
basamağı ve sıralama yapılabilir.” cümlesiyle D seçene- “Sarımsı kahverengi postlarının rengi, kış aylarında daha
ğine ulaşılabilir. Bu parçada algoritmayla ilgili olarak farklı da koyulaşır.” cümlesiyle B seçeneği, “Anadolu yaban ko-
yöntemlerle doğruluğunun sınanması gerektiğine dair bir yunu, bugünkü evcil koyunun atası olarak kabul edilen
bilgiye yer verilmemiştir. beş yabanıl koyun türünden biridir.” cümlesiyle E seçe-
Yanıt Bʼdir. neği hakkında bilgi verilmiştir. Bu parçada Anadolu yaban
koyununun “Beslenme biçimleri”yle ilgili bilgi verilmemiş-
tir.
Yanıt Dʼdir.

406. Parçada geçen “Gözün gördüğü, elin çizdiği, dış dünya, iç


dünya derken ne biri ne öteki, öyle bir sarhoşluk ki bu,
başkasına benzemez.” cümlesiyle B seçeneğine, “...yo-
410. Bu parçanın bütününde kişiler arasındaki iletişimdeki ek-
rumlanmış bir gerçeğe ulaşır, onu süzüp yansıtır.” cümle-
sikliklerden, iletişim sırasında birden fazla anlama gele-
siyle C seçeneğine, “Hatta kimileri bütün bedeniyle görür.”
cek ifadelerin kullanılmasından, az sayıda sözcükle
cümlesiyle E seçeneğine ulaşılabilir. Bu parçada doğayı konuşulmasından ve dilin yanlış kullanılmasından bahse-
konu alan resimlerin izleyicilerde benzer duygular uyan- dilmiştir. Parçada “Dille ilgili çalışmaların yetersiz ol-
dırdığına dair hiçbir bilgiye yer verilmemiştir. ması”na dair bir bilgi verilmemiştir.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Cʼdir.

330

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

411. Parçada geçen “Çocukken öyküler okuduğumda yalnızca 414. Parçada geçen “Çocuklarla bu neşeli yolla kurulan ilişki,
hoş zaman geçirmekle kalmıyor, birçok konuda yeni şey- onların gelecekte edinmeleri gereken bilgi ve davranışla-
ler de öğreniyordum.” cümlesiyle A ve B seçeneklerine, rın temelini atıyor.” cümlesiyle A, B ve D seçeneklerine,
“...dili ve biçemi çok güçlü yazarların elinden çıkma öyle “…tekerlemeyi çocuğun bütün vücuduyla katılacağı bir se-
öyküler verdi ki...” sözüyle D seçeneğine, parçanın gene- rüvene dönüştürmek…” sözüyle C seçeneğine değinil-
lindeki bilgilerden yola çıkarak da C seçeneğine ulaşıl-
miştir. Bu parçada çocuğun, ana babasıyla birlikte
maktadır. Bu parçada söz edilen kişiyle ilgili olarak “Öykü
tekerleme söylemesinin onun söz dağarcığının gelişme-
okuma alışkanlığını bugün de sürdürmektedir.” yargısına
sine katkıda bulunduğuna değinilmemiştir.
ulaşılamaz.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Eʼdir.

415. Parçada geçen “...iş yaşamında fırsat eşitliğine aykırı ol-


duğu gerekçesiyle (bu karar) geçtiğimiz yıl kaldırıldı.” sö-
züyle A seçeneğince, “… işin ilginci, bu yasağın 1948
tarihli Çalışma Yasasıʼnda da yerini koruması.” sözüyle B
412. Parçada geçen “Karşılıklı konuşmanın yerini internette ve E seçeneklerine, “Artık Japon kadınlarının maden ve
ʻçetleşmeʼ alırken insan ilişkileri de şakalar da dile de ala- tünellerde çalışmasına izin veriliyor.” cümlesiyle D seçe-
bildiğine değişti.” cümlesiyle A seçeneğinden, “Siz böyle
neğine ulaşılabilir. Parçada maden ve tünellerde kadın iş-
söylemez misiniz?” sözleriyle B seçeneğinden, “...dili bu
çilerin çalışmasına izin verildiğinden bahsedilmiştir, ancak
şekilde kullandığını görünce iletişim dersinde yazı dilinin
bu durum asla bir zorunluluk değildir.
ʻteklifsiz konuşmaʼ dilinden uzak kalması gerektiği...” söz-
Yanıt Cʼdir.
leriyle C seçeneğinden, “O hafta gazetelerin eklerinde
bazı köşe yazarlarının da dili bu şekilde kullandığını gö-
rünce...” sözleriyle E seçeneğinden söz edilmiştir. Par- 416.Parçada sözü edilen kişi için, “hayran kalırsınız” ifade-
çada “Yüz yüze iletişimde konuşma kadar vücut sinden “çevresindekilerce beğenilip sevildiği”; “paylaş-
hareketleri ve mimikler de önemlidir.” yargısından söz edil- mayı bilen” ifadesinden “bilgi ve birikimini başkalarına
memiştir. aktardığı”; “bağnazlıktan uzak, irdelemeyi, tartışmayı
Yanıt Dʼdir. bilen” ifadesinden “eski ve tutucu düşüncelere bağlı kal-
madığı”; “düşüncelere saygılı, insanlara sevgiyle anla-
yışla yönelen” ifadesinden “başkalarının görüşlerine
karşı hoşgörülü olduğu” anlaşılmaktadır.
Ancak kimseyi kırmamak için tartışmaktan kaçındığına
yönelik bir ifade kullanılmamıştır. Sözü edilen kişinin
413. Parçada geçen “Almanyaʼya yerleşen yabancıların...
tartışmayı bildiği belirtilmiştir.
uyumu için de çaba harcanıyor.” cümlesiyle, Almanyaʼya
yerleşen kimi yabancıların uyum sorunu yaşadığına (A se- Yanıt Aʼdır.
çeneği); “Almanyaʼnın dört bir yanında yer alan spor der-
neklerinde…” sözleriyle, spor derneklerinin Almanyaʼda 417.Parçada geçen “ben ne kadar iyi bir ressamım, dedi-
yaygın olduğuna (C seçeneği); “Sporun olduğu yerde, ko- ğim zaman tükendim demektir” ifadesinden sanatçının
nuşulan dilin ne olduğunun da önemi kalmıyor.” cümle- “ürettikleriyle yetinmediği”; “oturur düşünür, zihnimde
siyle, sporun farklı kültürler arasında ortak bir dil planlar sonra tuvale aktarırım” ifadesinden “yapacakla-
oluşturduğuna (D seçeneği); “…çocuklardan emeklilere rını önceden tasarladığı”; “bir resim bir defa yapılır, ay-
kadar birçok kişi sporun tadını çıkarıyor.” sözleriyle, spor nısını yapmak benim için mümkün değil” ifadesinden
derneklerinde her yaşa uygun sporun yapılabildiğine (E “kendini yinelemediği”; parçanın genelinden ve özellikle
dördüncü ve beşinci cümleden “kendince bir çalışma
seçeneği) ulaşılabilir. Bu parçaya dayanarak spor der-
yöntemi olduğu” anlaşılmaktadır. Ancak, hiçbir akıma
neklerinin Alman hükümetince desteklendiği sonucuna
bağlanamadığına ilişkin bir ifade kullanılmamıştır.
ulaşılamaz.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Bʼdir.

331

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

418. Parçada, fotoğrafın belgesel ya da sanatsal yönünün 421.Parça bir bütün olarak değerlendirildiğinde Aʼya; “biri-
olması veya dünyamızın hem görsel hem düşünsel iz sine sinirlendiyseniz kararlı olarak ama saldırgan ol-
düşümü olması, “işlevsellik açısından farklı boyutları ol- madan konuşmalısınız” cümlesinden Bʼye; “öfkenizi
duğunu” gösterir. Bunlar aynı zamanda fotoğraf çeker- serbest bırakmalısınız ama kontrollü olarak” cümlesin-
ken yararlanılıp göz önünde bulundurulacak temel den Cʼye; ilk cümleden Dʼye ulaşılabilir. Ancak parçada,
etkenlerdir. Parçanın dördüncü cümlesinde de belirtil- E seçeneğinde belirtilen “hiçbir şey olmamış gibi dav-
miştir. Dördüncü cümle aynı zamanda “görüntülerin al- ranmaya çalışmak” şeklinde bir öneri yoktur.
gılayışımızın bir yansıması olduğunu” açıklamıştır. Son Yanıt Eʼdir.
cümlede geçen “görüntünün düşündüklerinizi yansıt-
ması için çaba harcayın” ifadesi ve öncesinde üzerinde
durulan “akşam ışığı” ifadesi “görüntüyü saptamanın in-
celikli bir iş olduğu”nu göstermektedir. Ancak, yaşamın
birbirini izleyen evrelerine tanıklık ettiğine ilişkin bir 422. İlk cümlede geçen “yalnızca kişisel duygularını yaz-
ifade kullanılmamıştır. mayı anlıyor” sözlerinden Aʼya, “özellikle genç yazarla-
rın dikkatli okumaları gerekir” sözlerinden Bʼye;
Yanıt Dʼdir.
“toplumumuzda yeterince yer etmediğinden zayıf kal-
mıştır” sözlerinden Dʼye; “çağına tanıklık etmek” sözle-
rinden Eʼye ulaşılır. Ancak parçada günlüklerin özel
yaşama ilişkin olanlarıyla ilgili herhangi bir bilgi veril-
memiştir.
419. Parçada, roman okumanın, okuruna birtakım incelikler
kazandırması, “yaşamda ayrımına varılamayan ger- Yanıt Cʼdir.
çekleri sezdirmesi” demektir. Parçada geçen “hele ki
sarmışsa okuduğu roman” ifadesinden sonra “beğeni-
len bir romanın okur üzerindeki etkileri”nden söz edil-
miştir. Parçanın bütününde “romanı gereği gibi 423.Parçada geçen, “kendine özgü bir biçemi olan özgün
anlayabilmek için çaba sarf edildiği”nden söz edilmiştir. bir öykücü” sözlerinden Bʼye; “kırk üç öykünün en az
Roman okumayla ilgili olarak yine parçanın bütününde dörtte üçü buna tanıklık etmektedir” sözlerinden Cʼye;
“okurun kendini yeni bir dünyada bulduğu”ndan söz “Oktay Akbal ya da Orhan Kemal değildir” sözlerinden
edilmiştir. Parçada “okurun kendi içine çekildiği” belir- Dʼye; “kendine özgü bir kurgu yaklaşımı ve anlatı ev-
tilmiştir ancak bunun okurun kendini daha iyi tanıma- reni” sözlerinden Eʼye ulaşılır. Ancak parçada Cahit
sına olanak sağladığından söz edilmemiştir.
Sıtkı Tarancıʼnın kendinden önceki sanatçılara bakış
Yanıt Bʼdir. açısına ilişkin bir değerlendirme yoktur.
Yanıt Aʼdır.

420.Parçada geçen “yapıtlarının her birinde farklı anlatım


biçimlerini anımsatan bir havanın olması” yazarın “an-
latımda çeşitliliği önemsediği”ni; “çeviri sırasında zor-
424. Parçada geçen “öykü serüveninde yükselen değil,
luklar karşısında yardım etmesi, önerilerde bulunması”
yazarın “çevirmenlere yol gösterdiği”ni; “roman tekni- düşen bir başarı grafiği izlediği” sözlerinden Aʼya; “usta
ğine bütünüyle hakim olması” yazarın “romanı oluştu- bir öykücünün elinden çıkmış sıradan öyküler” sözle-
ran ögeleri ustaca kullandığı”nı; “dilinin zenginliğinin rinden Cʼye; “özgünlük arayışının yazma sıkıntısına dö-
yansıtılması” yazarın “dilin olanaklarından yararlanabil- nüşmesi” sözlerinden Dʼye; “yazma serüvenini
diği”ni gösterir. Ancak, söz konusu yazarın, “başkala- öyküleştirir” sözlerinden Eʼye ulaşılır. Ancak parçada,
rına benzememeye çalıştığı”na ilişkin bir ifade söz konusu yazarın başarısı ve veriminden söz edil-
kullanılmamıştır. memiştir.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Bʼdir.

332

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

425.Parçada geçen “sevdiği kahvehaneler, girdiği polemik- 430.Parçada geçen “her tablodan anlatılmaz bir tat aldım”
ler, evin akan damı, gördüğü rüyalar...” örnekleriyle sözleriyle Bʼye; “biçimin her zaman ön planda olması
Aʼya; “kendisini kendisi yapan süreci bizimle paylaşı- gerektiği” sözleriyle Cʼye; “bir şiir okuyan, bir ezgi din-
yor” sözlerinden Bʼye; “içtenlikli bir diyalog” sözlerinden leyen insan neler duyar düşünürse” sözleriyle Dʼye; “ba-
zılarında biçimle renk arasında uyum, bazılarında
Cʼye; “bazen gülmekten katılıyor, bazen ağlıyor, bazen
çekişme” sözleriyle Eʼye ulaşılır. Ancak parçada renk-
de birine kızıyorsunuz” sözlerinden Dʼye ulaşılır.
lerle, istenenin gereği gibi anlatılmadığı söylenmemiş-
Parçada, yazarın yaşamının akışını değiştirmeye ça- tir. Sadece biçim, renkten ön planda tutulmuştur.
lıştığına ilişkin bir ifade yoktur. Yanıt Aʼdır.
Yanıt Eʼdir.

426.Parçada geçen “her kitabı bir öncekini aşıyor” sözlerin- 431.Parçada geçen, “dostlarınla ya da başkalarıyla olan iliş-
den Aʼya; “onun şiiri çağının, toprağının, insanının ta- kilerini yazıya yansıtmamak” sözleriyle Aʼya; “işin mut-
rihi” sözlerinden Bʼye; “büyük bir titizlikle yazdığı” fağına gir; biraz araştır, oku, mesleğin inceliklerini
sözlerinden Cʼye; “okurun duyarlığını geliştiriyor” söz- öğren” sözleriyle Bʼye; “dürüst olmak” ifadesiyle Cʼye;
lerinden Eʼye ulaşılır. Ancak parçada sözü edilen sa- “soracağın soruların nerede başlayıp nerede biteceğini
natçının değişik konuları işlediğine ilişkin bir ifade bilmek” sözleriyle Eʼye ulaşılır. Parçada gazetecilik ya-
yoktur. pacaklara önerilenler arasında, haberleri hazırlarken
seçici davranmak yer almamaktadır.
Yanıt Dʼdir.
Yanıt Dʼdir.

427.Parçada geçen “böyle bir tutum yaşamı zorlaştırır” söz-


lerinden Bʼye; “çevresindekilerin yaşamını zorlaştırır”
sözlerinden Cʼye; “bir tür ulaşılmazın peşine düşmüş-
lerdir” sözlerinden Dʼye; “onun uğruna mücadele et- 432.Parçada geçen, “kendime haksızlık ediyormuşum gibi
mekten zevk alırlar” sözlerinden Eʼye ulaşılır. Parçada geliyor” ifadesiyle Aʼya; “bunlar, benim bundan sonraki
kusursuzu arayanların yetkinliğe erişmelerinin uzun yaşamımda uğraşmak istemediğim şeyler” ifadesiyle
zaman alacağına ilişkin bir ifade yoktur. Bʼye; “görmek istediğim filmler, tiyatrolar, okumak iste-
diğim kitaplar, gitmek istediğim yerler...” ifadesiyle Dʼye;
Yanıt Aʼdır.
“bana ne diyerek genel yayın yönetmenliği yapılmaz”
ifadesiyle Eʼye ulaşılır. Parçada, sözleri söyleyen kişi-
428.Söz konusu şairin alıntı cümlesinden, emeğe saygı nin, ağır yaşam koşulları nedeniyle yorulduğuna ilişkin
duyan, iyimser ve anlayışlı biri olduğu; alçakgönüllü ve bir ifade yoktur.
hoşgörülü olmasından da kendini olduğundan aşağı Yanıt Cʼdir.
gösteren biri olduğu düşünülebilir. Ancak yeterince ta-
nınmamış olduğuna ilişkin bir ifade yoktur.
Yanıt Cʼdir.

433.Parçada geçen “önce dolmakalemle yazıp sonra bilgi-


429.Sözü edilen sanatçının şiirlerinin her zaman canlı, ha- sayara aktarması” ifadesiyle Aʼya; “hastalık derece-
reketli ve coşkulu olması, heyecan verip (A) duygusal sinde hassasiyet” ifadesiyle Cʼye; “her gün aksatmadan
nitelikler barındırdığını (C) gösterir. Her dizesinin ışık çalışmak” ifadesiyle Dʼye; “elimden çok iş çıkmıyor,
vermesi, yol göstermesini (E); kalıcı olması, uzun süre yavaş yazıyorum” ifadesiyle Eʼye ulaşılır. Parçada, söz
unutulmamasını (D) gösterir. Parçada sanatçının oku- konusu sanatçının yazdıklarını yayımlamaktan kaçın-
run tepkilerini önemsediğine ilişkin bir ifade yoktur. dığına ilişkin bir ifade yoktur.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Bʼdir.

333

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

434.Parçada geçen “insanın en temel gereksinimlerinden 438.Parçada geçen “herkesin kendine göre en az kalori
biri olan iletişimi sağlaması” ifadesiyle Aʼya; “genetik bir eşiği vardır, bu sınırın altına düşülmemelidir” ifadesiyle
özellik, kültürel bir süreç” ifadesiyle Bʼye; “söze dönüş- B ve Eʼye; “en düşük miktara yakın ölçüde besin tüke-
mesinin, doğal biçimde öğrenilmesini zorunlu kılması”
terek yaşamak gerekiyor” ifadesiyle Dʼye; “eski bir ar-
ifadesiyle Cʼye; “dil bilimin, dilleri, dillerin değişimlerini
kadaşınızın size çok sağlıklı ve iyi göründüğünüzü
ve işleyişlerini incelemesi” ifadesiyle Dʼye ulaşılır. Par-
söylemesi, ömrünüzü uzatıyor çünkü ruh sağlığınız ko-
çada, dilin, değişmesi güç bir kurallar dizgesi oluştur-
duğuna değinilmemiştir. runmuş oluyor” ifadesiyle Cʼye ulaşabiliriz. Parçadan,
zayıflık her zaman için sağlık demek değildir, yargısını
Yanıt Eʼdir.
çıkaramayız. Çünkü, en iyi beslenme, yaşamı en az ka-
loriyle sürdürmektir, yargısı yer almaktadır.
Yanıt Aʼdır.
435.Bʼdeki sorunun yanıtı: “Yabancı dil öğrenmenin sağla-
dığı yararlar, yeni dünyaları tanımak, bilgiye ve bilime
ulaşmayı kolaylaştırmaktır.” Cʼdeki sorunun yanıtı: 439. A şıkkındaki yargıya “Çok detaycıyım, seçiciyim.” cüm-
“Sözlüklerde verilen açıklamalar okurun bilmediği söz- lesinde, B şıkkındaki yargıya “Mükemmeliyetçiyim.”
cüklerle oluşturulduğu için Türkçe sözlüklere gerek-
sözcüğünde, C şıkkındaki yargıyla “Yaşamımın da
sinme duyulması yönüyle Türkçe sözlüklerin, yetersiz
yaptığım işin de kaletili olmasını istiyorum.” ve “Mü-
yabancı dil sözlüklerine yardımcı olduğunu söyleyebili-
kemmeliyetçiyim.” cümlelerinde değinmiş. E şıkkına
riz.” Dʼdeki sorunun yanıtı: “Yabancı dil sözlüklerinin
özensiz hazırlanması ve açıklamaların eski Türkçeyle değinilen bir yargı parçada bulunmamaktadır.
yapılması eleştirilmektedir.” Eʼdeki sorunun yanıtı: “Gü- Yanıt Eʼdir.
nümüz uygarlığının temel dayanağı bilimsel bilgidir.”
Ancak sözlük kullanılmadan yabancı dilin niçin öğreni- 440. A şıkkındaki yargıya “Alışılanın aksine ʻhaktan biriʼ, sı-
lemeyeceğinin yanıtı parçada yer almamaktadır. radan bir denizci” sözünde, B şıkkındaki yargıya “Çizgi
Yanıt Aʼdır. filimleri, sinema filmi, oyuncakları üretildi hatta ABDʼde
pulları basıldı.” cümlesinde, C şıkkındaki yargıya “Ama
436.Parçada geçen “öykünme, sanatçının çıraklık döne- Temel Reisʼi bugün okumak isteyenler onun yeni ma-
minde gereklidir” ifadesiyle Aʼya; parçanın bütünü dik- ceralarını bulamıyor ne yazık ki.” cümlesinde, D şık-
kate alınarak Bʼye; “ama öykünme devam ederse o bir kındeki yargıya “Yaratıcısının erken yaşta ölmesine
sanatçı olmaz zanaatçı olur” ifadesiyle C ve Eʼye ulaşı- karşın” sözünde değinilmiş. Ancak E şıkkına değinen
lır. Parçadan, başarılı bir sanatçının gözlem ve araştır-
bir yargı parçada bulunmamaktadır
maya öncelik vermesi gerektiği çıkarılamaz.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Dʼdir.

441. A şıkkındaki sorunun cevabı “Radyasyondan koruyucu


437.Parçada geçen “peki ya böyle olsaydıdan yola çıkıla- özellikleri olduğu için” sözünde, B şıkkındaki sorunun
rak yapılan bir zihin güçlendirme etkinliği” ve “başka bir
cevabı “Kışın soğukta kalırsa yazın daha fazla çiçek
benliği tanımak” ifadelerinden Aʼya; “yaşam, okurun
açar.” cümlesinde, C şıkkındaki sorunun cevabı “İlk-
karşısına daha önce hiç görünmediği bir biçimde çıkar”
baharda ve yaz aylarında suya ihtiyaç duyar, nisan ve
ifadesiyle Bʼye; “yaşamın ve insanın bütün karmaşık-
lığı, bilinmezliği daha kolay anlaşılır” ifadesiyle Dʼye; mayıs aylarında iki haftada bir üzerlerine su püskürt-
“okur kendi benliğinden çıkıp okuduğu karakterin dün- mek yeterlidir.” cümlesinde E şıkkındaki sorunun ce-
yasına yerleşir” ifadesiyle Eʼye ulaşılır. Ancak parçada, vabı “Dünyada on binden fazla türü bulunan kaktüsler”
okumanın sorunlarımızı çözmenin en etkili yolu oldu- sözünde verilmiş. Ancak D şıkkındaki sorunun cevabı
ğuna ilişkin bir ifade bulunmamaktadır. olabilecek bir yargı parçada bulunmamaktadır.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Dʼdir.

334

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

442. B şıkkındaki yargıya “Hitit metinlerinde, demir kılıçlar- 446. Parçada romana ilişkin belirtilenlerden A şıkkını “Son
dan, tanrı ve hayvan figürlerinden söz ediliyor.” cüm- yıllarda okurların daha çok roman satın aldığını, ro-
lesiyle C şıkkındaki yargıyı yine “Hitit metinlerinde,
manın öyküye göre daha çok itibar gördüğünü” sö-
demir kılıçlarda, tanrı va hayvan figürlerinden söz edi-
liyor.” cümlesinde ve “Süs eşyası dışında günlük ha- zünde, B şıkkını “Romanını öyküye oranla daha çok
yatta kullanılan aletlerin yapımı” sözünde, D şıkkındaki itibar gördüğü” sözünde, D şıkkını “Eleştirmenlerin bile
yargıya “Kalip demircileri, madeni tavlama ve kor ha- yazılarında öykü kitaplarından çok romana yer ver-
lindeyken su verme yöntemiyle, dövme tekniğinde ya- dikleri” sözünde, E şıkkını “Yayıncıların roman yayım-
şanan sorunları çözmüşlerdi.” cümlesinde, E
lamayı daha çok tercih ettikleri” sözünde bulabiliriz.
şıkkındaki yargıya ise “Demirden, süs eşyası dışında,
günlük hayatta kullanılan aletlerin yapımı ilk olarak Hi- Ancak C şıkkında bulunan nitelik parçada belirtilme-
titlerde görülüyor.” cümlesinde değinilmiştir. Ancak A miştir.
şıkkına değinen bir yargı parçada bulunmamaktadır. Yanıt Cʼdir.
Yanıt Aʼdır.

443. Parçanın A şıkkının, yazarın parçada kullandığı “pat 447. Parçada A şıkkına VI. cümlede, C şıkkına V. cümlede,
diye” , “ne fark eder?” ,“girmenle çıkman bir olur.” söz- D şıkkına III. cümlede, E şıkkına ise II. cümlede deği-
lerine dayanarak doğru olduğu söylenebilir. Son cüm- nilmiş. B şıkkına değinen bir yargı parçada bulunma-
lede bulunana “herhalde” sözcüğü tahmin bildirdiği için
maktadır.
D şıkkı, ilk cümlede yüklem ortada olduğu için E şıkkı
da doğru kabul edilebilir. Ancak B şıkkının doğru ol- Yanıt Bʼdir.
duğu söylenemez. Çünkü oluş sırasına göre anlatılan
bir olaylar zinciri cümlede bulunmamaktadır. 448. Parçada adı geçen çalışmada bir yandan rol çalışa-
Yanıt Bʼdir.
ması kurumsal bilgilerle pekiştirilirken bir yandan da
444. A şıkkında “Rönesans döneminin özelliklerini taşıyan doğaçlamaya dayalı karakterlerin oluşturulduğunu bil-
bir kale olarak yapılan bina” sözünde, B şıkkına “2006 diren yargıdan A şıkkına, katılımcıların metinli ve me-
yılında 8,3 milyon ziyaretçiyle dünyanın en çok ziyaret tinsiz egzersiz yapmasını bildiren yargıdan C şıkkına,
edilen sanat merkezi olmuştur.” cümlesinde, C şıkkına
öğrencilere belli bir süre verilerek onlara verilen bilgi-
“Parisʼteki Louvre Müzesi” sözünde, E şıkkına “Mona
Lisaʼnın serginediği Carre Galiresi de bu çevrede ye- ler üzerine çalışma yapmalarının istendiği yargısından
nilenmiştir.” cümlesinde değinilmiştir. Ancak D şıkkına A şıkkına ulaşılabilir. Ancak B şıkkına ulaşılabilecek bir
değinen bir yargı, parçada bulunmamaktadır. yargı parçada bulunmamaktadır.
Yanıt Dʼdir.
Yanıt Bʼdir.

445. A şıkkına “Çoğu zaman canlı, neşeli, enerjik bir ses


449. “Nar, Farsçada ʻateş, kırmızıʼ anlamlarına gelmekte-
tonu, insanlar üzerinde olumlu etki bırakır, ortada ger-
ginlik varsa ses tonunun yumuşak ve sakin olması ça- dir.” yargısında A şıkkına, “Narda önemli miktarda kal-
tışmayı önler.” yargılarına dayanarak, B şıkkına “Sözlü siyum, fosfor, sodyum, potasyum, magnezyum, demir
iletişimin çok önemli bir yönüdür.” yargısına dayana-
ve çinkonun yanında A, B1, B2, B6 ve E vitaminleri bu-
rak, D şıkkına “Monoton, dinleyende bıkkınlık yaratan,
kolayca dikkatin dağılmasına neden olan bir üslupla lunur.” yargısında B şıkkına, “Boya endüstrisinde ham
konuşan kişi ikna edici olamaz, sert ve keskin ko- madde olarak kullanılan bitkilerin başında gelir.” yargı-
nuşma biçimi ise dinleyenlerin savunmaya geçmesine
sında C şıkkına, “Sert bir yapısı olması nedeniyle uzun
neden olur.” yargılarına dayanarak, E şıkkına “En
küçük gerginlik bile, kendini önce ses tonunda belli süre bozulmaz.” yargısında D şıkkına değinilmiştir. E
eder.” yargısına ulaşılabilir. Ancak C şıkkına ulaşılabi- şıkkına ise hiçbir yargıda değinilmemiştir.
lecek bir yargı parçada bulunmamaktadır.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Eʼdir.

335

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

450. “İnsanlar yaşamlarını sınırsız düşlerle süsleme gerek- 453. “Fransaʼda ʻtuzlu haşlamaʼ anlamına gelen ʻşürbaʼdır.”
sinimi duyarlar ve kendilerinin, başkalarının eylemleri yargısında A şıkkına, “Yemek kültüründeki statüsü yük-
aracılığıyla onların yaşantısına katıldıklarını hayal selmiştir.” yargısında B şıkkına, “Evrensel bir lezzet
ederler.” yargısına dayanarak A ve B şıklarındaki ge- olarak mutfaklarda özel bir yere sahiptir.” yargısında C
nellemeler yapılabilir. “Çocuklarda ve gençlerde ken- şıkkına, “İştah açmak, sindirim sistemini uyararak daha
dini bireyle özdeşleştirme, onların etkilendikleri kişiye sonra tüketilecek yemeklerin sindirimini kolaylaştır-
bakarak yaptıkları hareketlerde gözlenebilir.” yargısına maktadır.” yargısında E şıkkına değinilmiştir. D şıkkına
dayanarak da B ve E şıklarındaki genellemeler yapıla- ise değinen bir yargı parçada yoktur.
Yanıt Dʼdir.
bilir. Ancak C şıkkındaki genelleme yapılmaz.
Yanıt Cʼdir.

454. “Üç yetişkin erkek, bir genç ve üç çocuğa ait kalıntılar


ortaya çıkarıldı.” yargısından A şıkkı, “anıtın iç halka-
451. Mercanların güvenli bir yaşam alanı sağladığı mikros- sındaki mavi taş” sözünden B şıkkı, “Kocaman taşların
kobik deniz yosunlarının bunun karşılığında güneşten oraya kimler tarafından ve nasıl getirilip yerleştirildiği
ışık alarak fotosentez yapıp mercanları beslediği yar- hâlâ bir sır.” yargısından D şıkkı, “İngiltereʼdeki Stone-
gısı A şıkkındaki yargının doğruluğunu göstermektedir. henge Anıtı” sözünden E şıkkına ulaşılabilir. Ancak hiç-
Suların kirlenmesi sonucu ışık almayan mikroskobik bir yargıdan C şıkkına ulaşılamaz.
Yanıt Cʼdir.
deniz yosunlarının mercanları terk etmesi sonucu mer-
canların yavaş yavaş öldüğü yargısı B şıkkındaki yar-
gıyı doğrulamıştır. Suların kirlenmesi, deniz
455. Parçada bulunan “Her yanardağın eteğinde ayrı bir tür
yosunlarının mercanları terk etmesi sonucu mercanla-
kaplumbağa yaşaması” yargısından A şıkkına, B şık-
rın renk değiştirmesi yargısı da C şıkkındaki genelle-
kına, “Alcedo Volkanıʼnın yüz bin yıl önce patlaması
menin doğruluğunu göstermektedir. Besin
sonucu kaplumbağaların büyük çoğunluğunun kül ve
üretemeyince mikroskobik deniz yosununun mercan-
lav örtüsü altında kalarak ölmesi” yargısından C şık-
ları terk ettiği yargısı da D şıkkındaki genellemenin
kına, “kül ve lav örtüsü altına kaldıkları için hayatta çok
doğruluğunu göstermektedir. E şıkkındaki genellemeyi
sınırlı sayıda kaplumbağanın kalması” yargısından D
doğrulayacak bir yargı parçada bulunmamaktadır.
şıkkına ulaşılabilir. Ancak E şıkkına hiçbir yargıdan ula-
Yanıt Eʼdir.
şılamaz.
Yanıt Eʼdir.

452. Parçada bulunan “Heredotos toprak sürüklenmesin-


deki doğal süreçler hakkından bir genelleme yapma gi-
456. “1896 yılında kendi küllerinden doğarak” sözünde A
rişiminde bulunmuştur.” yargısında B şıkkına, “Vardığı
şıkkına, “Düzenlendiği kente ve ülkeye büyük bir pres-
sonuçlarda hayal gücü, doğrudan gözlemin bir adım
önüne geçmiştir.” yargısında C şıkkına, “Bu yüzden Mı- tijin yanısıra maddi kazanç sağlamıştır.” yargısından B
sırʼın vaktiyle Kızıldenizʼin olduğu gibi bir havza olduğu şıkkına, “Açılış töreni tüm dünyada dört milyara yakın
yönündeki iddiası da yanlış kabul edilmiştir. Çünkü her kişi tarafından izlenerek gelmiş geçmiş tüm spor orga-
ne kadar Nil bir zamanlar Kızıldenizʼe akıyor idiyse de, nizasyonları arasında izlenme rekoru kırmıştır.” yargı-
artık yer bilimciler onun çok eski bir nehir olduğu kanı- sından D şıkkına, “Uluslararası Olimpiyat Komitesi
sındalar.” yargılarında D şıkkına, “Yazdığı kitap günü- üyeleri tarafından yapılan gizli oylama sonucunda
müze kadar gelen en eski bilimsel yazıları da içerir.” oyunları düzenleyecek kent, adaylar arasından seçil-
yargısında E şıkkına değinilmiştir. A şıkkına ise hiçbir mektedir.” yargısından E şıkkına ulaşılabilir. C şıkkına
yargıda değinilmemiştir. ulaşılabilecek bir yargı parçada bulunmamaktadır.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Cʼdir.

336

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

457. “Bu kumaştan halı, peştemal, havlu, terlik, atkı, kaf- 461. “Bu tutukluğun, şiirlerinde kesik kesik soluk aldığını du-
tan, minder yapılıyordu.” cümlesi A şıkkının, “Çinʼden yumsardınız” cümlesiyle A şıkkı, “Çünkü o, detayların
dünyaya dağıtılan bu ham madde (ipek) Bursalı usta- insanıydı.” cümlesiyle C şıkkı, “Tadına varabilmek için
ların elinde birer sanat eserine dönüşüyordu.” cümlesi döne döne okumak gerekir.” cümlesiyle D şıkkı ve E
C şıkkının, “Bursaʼda sayısı bine ulaşan dokuma tez- şıkkı söylenebilir. B şıkkının desteklendiği herhangi bir
ganlarında kadife, saten gibi ipekli kumaşlar işleni- yargı ise parçada yoktur.
Yanıt Bʼdir.
yordu.” cümlesi D şıkkının, “Moldovaʼdan Moskova
Prensliğiʼne, Polonyaʼya kadar tüm hükümdarlar, tacir-
462. “Cildimiz kuruyunca yapranır, doğal koruyucu tabaka-
lerini Bursa kumaşı getirmeleri için görevlendiriyordu.”
sını, esnekliğini, pürüssüzlüğünü, yumuşaklığını kay-
cümlesi de E şıkkının cevabıdır. B şıkkının cevabı ola-
beder.” cümlesinden A şıkkı, “Güneş ışınları, soğuk
cak bir yargı parçada bulunmamaktadır.
Yanıt Bʼdir. hava, rüzgar, hava kirliliği, suyla sık sık temas cilt ku-
rulduğuna neden olur.” yargısından B şıkkı, “Cildi nem-
lendirip yıpranan koruyucu tabakayı yenilemek
458. Parçada bulunan “İpek Yolu üzerinde önemli bir ko- gerekir.” yargısından C şıkkı, “Pul pul olur, sertleşir,
gerginliğini yitirir.” yargısından D şıkkı çıkarılabilir. E
naklama ve ticaret merkeziydi.” yargısı geçmişte kalan
şıkkının çıkarılabileceği bir yargı parçada yoktur.
bir nitelikten söz ettiği için Erzurumʼun geçmişten bu-
Yanıt Eʼdir.
güne kadar gelmiş özelliklerinden değildir. Ancak yer-
yüzü şekilleri ve “Günümüzde bir Avrasya haritasına
463. “Brezilya yerlilerinin dilinde mükemmel meyve anla-
bakıldığında Erzurumʼun yollar için ne kadar önemli ol-
mına gelen ʻananaʼ deniliyor.” yargısında B şıkkına,
duğu görülebilir.” yargısından da çıkarılabileceği gibi
“Kristof Kolombʼun Karayiplere ikinci seyahatinde, Fua-
ulaşımdaki rolü günümüze kadar gelmiştir. Yalnızca A
daloupeʼta ilk karşılaşma gerçekleşti.” yargısında C
şıkkında verildiği gibi I. yargı günümüze gelmiş bir şıkkına, “İlk tadışta çok beğenilmişti.” yargısında D şık-
özellik değildir. kına, “Yıllarca gemilerle yapılan ticaret ve seyahatlerle
Yanıt Aʼdır.
oradan oraya taşındı.” yargısında E şıkkına değinilmiş.
Ancak A şıkkına hiçbir yargıda değinilmemiştir.
459. “Doğanın gücünü yansıtan, eşi bulunmaz, dev bir açık
Yanıt Aʼdır.
hava labaratuvardır.” yargısıyla B şıkkı ve C şıkkı, “Av-
rupa ve Orta Doğuʼnun da en önemli sulak alanların- 464. A şıkkına “Mayalar tarafından sıcak suyla karıştırılıp
dan biridir. Buradaki canlılar ve bunların içinde çeşitli baharatlarla içecek olarak kullanıldığı sanılmak-
yaşadıkları ortamın bütünündeki karmaşık ilişkiler şa- tadır.” cümlesinde, B şıkkına “Latince adı Theobroma
şırtıcıdır.” yargısıyla D şıkkı ve E şıkkı Sultan Saz- cacao olan ağacın meyvelerinden elde edilir.” cümle-
lığıʼnın değinilen özelikleridir. Ancak A şıkkı bu parçada sinde, C şıkkına “Bu ağacın ana vatanı Orta ve Güney
değinilen özelliklerden biri değildir. Amerikaʼnın yağmur ormanlarıdır.” cümlesinde, D şık-
Yanıt Aʼdır.
kına “Kakao dünyada en çok Batı Afrika ülkelerinde
üretilmektedir.” cümlesinde değinilmiştir. Ancak E şık-
460. “Mustafa Kemalʼin Çanakkale Savaşlarıʼnı kısa bir süre kına değinen bir cümle parçada bulunmamaktadır.
komuta etmesi”nde A şıkkına, “Evi de o günlerden Yanıt Eʼdir.
kalan eşyaları da çok güzel korumuşlar.” yargısında B
şıkkına, “Mustafa Kemalʼin oturduğu sandalyesi ça- 465. ”Helenistik Dönemden kalan köprüler, tiyatrolar ve ta-
tışma masası ve az önce söndürülmüş gibi duran gaz pınaklar...” sözü A şıkkının, “Makinelerin çoğu, insan-
lambası....” örneklendirmelerinde C şıkkına, Evin ları eğlendirmek amacıyla tasarlanmıştı.” cümlesi C
içinde çok fazla eşya yok ama evdeki her parça daki- şıkkının, “Diğer bilimsel yapıtlarla birlikte Arapçaya
kalarca önünde durup düşünmeye değer,” cümlesinde çevrildi ve kullanıldı.” cümlesi D şıkkının, E şıkkının
E şıkkına değinilmiş. Ancak hiçbir cümlede D şıkkına cevaplanırdı. Ancak B şıkının cevabı parçada bulun-
değinilmemiştir. mamaktadır.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Bʼdir.

337

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

466. “Ansiklopedi hazırlama bitmeyen bir süreçtir ya da son- 469. “Çapakbalığı; solucanlar, yumuşakçalar gibi küçük
suza kadar sürecek bir derlemecilik serüvenidir.” cüm- hayvanlarla beslenir.” yargısında A şıkkına, “Avrupa ve
lesinde A şıkkına, “İstanbulʼun kentsel zenginliği, her Asyaʼda geniş bir dağılım gösteren bir tatlı su balığı-
baskıda bu ansiklopediye yepyeni pek çok maddeninn dır.” ve “Göllerde ve yavaş akışlı akarsularda sürüler
eklenmesini zorunlu kılacaktır.” cümlesinde B şıkkına, halinde yaşar.” yargılarında B şıkkına, “Gövdesi yan-
“Bu denli ciddi ve özenle hazırlanmış bir eser” sözünde lardan basık ve yüksek, başı küçük, gümüş renginde
C şıkkına, “Gelecek baskılarda her maddenin söz ko- bir balıktır.” yargısında C şıkkına, “Sazangiller (Cypri-
nusu yöreyle ilgili gravür, illüstrasyon, desen ve motif- nidae) ailesinin bir türü olan çapakbalığı (Abramis
lerle benzenmesi en büyük dileğimiz.” cümlesinde E brama)” sözünde E şıkkına değinilmiştir. D şıkkına ise
şıkkına değinilmiş. Ancak D şıkkına değinen bir cümle hiçbir yargıda değinilmemiştir.
parçada bulanmamaktadır. Yanıt Dʼdir.
Yanıt Dʼdir
470. “Yazmayı yazarak öğrenin.” yargısı A şıkkında verilen
öneridir. “Sürekli uygulamalarla kendi sesinizi bulun.” C
467. “İbn-i Sinâ her şeyden önce hekimdir.” yargısında A şıkkında verilen öneridir. “Dünyayı, gözlerinizi ve ku-
şıkkına, “Tıpla ilgili yazdığı birçok kitaptan özellikle kalp laklarınızı açarak dolaşın.” ve “Gözlemlerinizi sözcük-
lere yansıtmayı unutmayın.” D şıkkında verilen
- damar sistemiyle ilgili olanlar dikkat çekmiş.” ve “El-
öneridir. “Yazdıklarınızda iyi olmayan bir bölüm görür-
Kanun fit-Tıb adlı yapıtı beş kitaptan oluşan ansiklo-
seniz atın, yeniden yazın.” yargısı ise E şıkkında veri-
pedik yapıttır” yargısında B şıkkına, “Tıp ve cerrahiyi iki
len öneridir. B şıkkındaki öneriyi destekleyen bir yargı
ayrı disiplin olarak değerlendiren ve cerrahi tedavinin
parçada bulunmamaktadır.
sağlıklı olarak yürütülebilmesi için anatominin önemini Yanıt Bʼdir.
ilk kez vurgulayan bilim adamıdır.” cümlesinde C şık-
kına, “Cerrahi tedaviyle ilgili örnekler vermiş, ameli- 471. “Baudelaire, Verlaine gibi Fransız şairlerinden etkilen-
yatlarda kullanılmak üzere bazı aletler önermiştir.” mesine karşın yaşamı boyunca hiçbir akıma dahil ol-
cümlesinde D şıkkına değinilmiştir. E şıkkına değinen mamıştır.” yargısından A şıkkına, “Şiirin yapısının
bir yargı ise parçada bulunmamaktadır. gerektirdiği gibi bu bağımsızlık, şairlerin özgürlük aş-
Yanıt Eʼdir. kıyla da açıklanabilir.” yargısından B şıkkına, “Otuz
Beş Yaş şiiriyle edebiyatımızın ünlü şairleri arasına gir-
miştir.” yargısıyla C şıkkına, “Düz yazıları, mektupları
468. “Normal ışık her tarafa yayılırken lazer tek bir doğrul- ve öykülerinde de bu anlayışı yansıtmıştır.” yargısın-
dan E şıkkına ulaşılabilir. Ancak D şıkkına ulaşılabile-
tuda yayılır, normal ışık tüm renklerin karışımıyla olu-
cek bir yargı parçada bulunmamaktadır.
şurken lazer ışığı hangi dalga boyunda oluşursa o Yanıt Dʼdir.
dalga boyunun renginde ya da renksizdir.” yargılarında
A şıkkına, “Günümüzde iletişimden gök bilimine, sağ- 472. “Ziyaretçilerin konaklama ve diğer hizmetlerini karşıla-
lıktan sanayiye, bilimsel araştırmalardan askeri uygu- mak için çeşitli barınaklar inşa edilmişti.” yargısıyla A
lamalara hatta evlerde kullandığımız cd çalarlara kadar şıkkı, “Aşağı Mezopotamyaʼda da Kral Şülgi, Babilʼi
birçok yerde yaygın olarak kullanılmaktadır.” cümle- asma bahçeleriyle süslemiş.” yargısıyla B şıkkı, “Ko-
sinde B şıkkına, “Çoğumuz lazerle ilk kez daha çocuk nukların güvenliğini sağlamak için Babilʼe ulaşan yol-
yaşta bilim kurgu filimlerindeki ışın kılıçları ve lazer ta- larda güvenlik önlemleri aldırmıştı.” yargısıyla C şıkkı,
“Aşağı Mısırʼda ki Nergis çevresinde bulunan piramit-
bancalarıyla tanıştık.” cümlesinde D şıkına ve E şık-
ler birçok kişi tarafından ziyaret ediliyordu.” yargısıyla
kına değinilmiştir. C şıkkına ise hiçbir cümlede
D şıkkı söylenebilir. Ancak E şıkkını destekleyen bir
değinilmemiştir.
yargı parçada bulunmadığı için söylenemez.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Eʼdir.

338

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
BÖLÜM 3
PARAGRAF

473. “Elde edilen hamur kalıptan geçirilerek biçimlendirilir 477. “Geleneksel hekimlikte kabızlık gibi rahatsızlıkları gi-
ve yüksek sıcaklıkta kurutulur.” yargısında A şıkkından, dermek, kanın serum ve lipid düzeyini korumak ama-
“Pakette belirtilen oranlar ve pişirme süresinde pişiri- cıyla kullanılır.” yargısında A, D ve E şıkları “Besin
lirse çok besleyici ve doyurucu bir yemek elde edilir.” emilimini geciktirdiğinden dolayı...” sözünde B şıkkı,
yargısında C şıkkından, “Diğer unlu gıdaların aksine bulunabilir. C şıkkı ise bu parçada belirtilen durumlar-
dan biri değildir.
içerdiği karbonhidrat daha kolay sindirilir.” yargısında D
Yanıt Cʼdir.
şıkkından, “Yüzde yüz durum buğdayının öğütülme-
siyle elde edilen irmik ve sudan üretilen saf bir gıda- 478. “Macellan ve arkadaşları, hiçbir canlının yaşamayaca-
dır. “yargısında E şıkkından söz edilmiştir. B şıkkına ğını düşündükleri soğuk ve acımasız coğrafyaʼda bir
değinen bir yargı ise parçada bulunmamaktadır. sürprizle karşılaştılar.” yargısından A şıkkına, “Burada
Yanıt Bʼdir. insanlar yaşıyordu.” yargısından B şıkkına, “Üzerle-
rinde yorgan gibi örttükleri postlardan ve ayaklarına kat
474. “Daracık sokakları, bembeyaz evleri, turunç kokan kat sardıkları hayvan derilerinden başka bir şey yoktu.”
köyleri, çiçek saksısı gibi denize saçılmış adaları....” yargısından D şıkkına, “40 paralelinin güneyine Pata-
gonya denecekti.” yargısından E şıkkına ulaşılabilir.
sözünde B şıkkına, “Homerosʼtan beri edebî mavilikler
Ancak C şıkkına ulaşılabilecek herhangi bir yargı par-
ülkesiʼ diye anılır.” yargısında C şıkkına, “Yerli ve ya- çada bulunmamaktadır.
bancı herkes için eğlencenin krallığına dönüştü.” yar- Yanıt Cʼdir.
gısında D şıkkına, “Bitmez tükenmez güzelliklere sahip
olduğundan...” sözünde E şıkkına değinilmiştir. Ancak 479. “Ortaya koyduğu tasarılar onun ayrıntılı gözlemleri
hiçbir cümlede A şıkkına değinilmemiştir. zengin düş gücü ile birleştirme konusundaki yetene-
Yanıt Aʼdır. ğini açığa vurmaktadır.” yargısından B şıkkı, “Taslak
defteri, uçma makinesi de dahil birçok makine tasarı-
475. “Tiyatro yeni yollar aradı, buldu ve sinemanın olanak- sıyla doludur.” yargısından C şıkkı, “Leonardo da Vinci
larını kullandı, yenilendi.” ve “Sinema da hem televiz- ressam, heykeltıraş, müzisyen, mimar, bilim adamı ve
yondan beslendi hem televizyonu besledi.” mucitti.” yargısından D şıkkı, “Birçok taslağı ve defteri
yargılarından A şıkkına, sanat dallarının yeni sanat dal- ölümünden sonra dağıldı ve yüzyıllar boyunca büyük
ları ortaya çıktıkça bunlardan etkilenip gelişmesi yar- ölçüde bilinmeden kaldı.” yargısından E şıkkı çıkarıla-
gılarından B şıkkına, “Bu soruların hemen hemen bilir. Ancak parçada A şıkkının çıkarılabileceği bir yargı
yoktur.
hepsi zaman içinde ve zaman tarafından yanıtlandı.”
Yanıt Aʼdır.
yargısından C şıkkına, “Tiyatro sinemanın gölgesinde
kaldı ama yeni yollar aradı, buldu, yenilendi.” yargı- 480. Parçada A şıkkına IV. cümlede, B şıkkına V. cümlede,
sından E şıkkına ulaşılabilir. Ancak D şıkkına ulaşıla- C şıkkına III. cümlede, D şıkkına I. cümlede değinil-
bilecek bir yargı parçada yoktur. miştir. E şıkkına ulaşılabilecek bir yargı, parçada bu-
Yanıt Dʼdir. lunmamaktadır.
Yanıt Eʼdir.

476. “Japonyaʼdan Meksikaʼya birçok ülkede etkisini gös- 481. “Kendiliğinden yetiştiği ilk yer Güney Amerikaʼnın Ek-
terdiği gibi” sözünde A şıkkına, “Gerçeküstücülüğün vator bölgesi, Amazon ve Orenok nehirleri havsazıdır.”
Batıʼnın düşünce tarihindeki kökleri epey derine in- yargısında A şıkkına, “3 - 6 metre boyunda, yüksek sı-
caklık ve nem isteyen bir ağaçtır.” yargısında B şık-
mektedir.” yargısında C şıkkına, “Hemen hemen bütün
kına, “İspanyollar 18 yüzyılın sonlarına doğru bu ağacı
sanat dallarında temsilcilerini, yorumcularını bulmuş-
Filipinlerʼe götürdüler, daha sonra kakao Güey As-
tur.” yargısında D şıkkına, “Birinci Dünya Savaşı erte-
yaʼnın bazı adalarına ve oradan da Afrikaʼya geçti.
sinde patlak vermiştir.” yargısında E şıkkına Bugün en çok kakao üretilen kıta Afrikaʼdır.” yargıla-
değinilmiştir. B şıkkı ise bu parçada verilen bilgilerden rında C şkıkkına, D şıkkına değinilmiştir. Ancak E şık-
biri değildir. kına hiçbir cümlede değinilmemiştir.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Eʼdir.

339

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
PARAGRAFTA ANLAM
3 BÖLÜM
PARAGRAF

482. “Okaliptüsler bataklıkları kurutarak çevresini tarıma el- 485. “Yolculara geçiş sağlamanın yanı sıra Doğuʼyla Batı
verişli hâle getiriyor. Okaliptüs ormanları havanın etki- arasında ticari ve kültürel alışveriş köprüsü olarak da
bir işlev üstlenmiştir.” yargısıyla A şıkkı, “Üzerinde çarşı
lerini yumuşatarak büyük rüzgarları engelliyor, toz ve
bulunan dört köprüden biri” olması yönüyle yolculara
dumanı yutuyor, fırtına ve dolu zararlarını kısmen ön-
alışveriş yapabilme olanağı sağladığı için B şıkkı,
lüyor.” yargılarından yola çıkarak A şıkkı, “Avusturalya “Köprünün üzerinde 30 dükkan, han, ahır ve depolar
ağaç florasında egemen olan okaliptüsün, çoğu bu kı- bulunuyormuş” yargısıyla C şıkkı, köprünün üstündeki
taya özgü yedi yüzden fazla türü var.” yargısından yola dükkanlarda ticaret yapan yöre halkına geçim kaynağı
oluşturduğu için D şıkkı Irgandı Köprüsüʼnün geçmiş-
çıkarak B şıkkı, “Odunu mobilyacılıkta kabuk, yaparak
teki işlevlerinden biri olarak sayılabilir. Ancak E şıkkı
ve tohumları da boya ve ilaç endüstrisinde kullanılıyor.”
bu parçada sözü edilen işlevlerden biri değildir.
yargısından yola çıkarak D şıkkı, “Okaliptüsün yaprak Yanıt Eʼdir.

şekli ağacın yaşına göre değişiyor.” yargısından yola


çıkarak E şıkkı söylenebilir. Ancak C şıkkı, onu des-
tekleyen bir yargı olmadığı için söylenemez.
Yanıt Cʼdir.

483. A, B, C ve D şıklarında verilen örneklerin tümü açıkla-


namayan doğa olaylarının insanlarda uyandırdığı
kaygı ve korkuyla ortaya atılmış, düş gücüne dayanan
inanışlardır. Ancak Mayaların Dünyaʼyı çeşitli hayvan
adları vererek bölgelere ayırmaları herhangi bir inanca,
doğa olayına dayanmamaktadır. Bu nedenle parçada
sözü edilen biçimde öykü uydurmanın bir örneği değil-
dir.
Yanıt Eʼdir.

484. “Halkın ibadet ettiği Budist ve Hindu tapınakları ve


farklı özelliklere sahip çok sayıda Buda haykeli saye-
sinde din turizmi de canlılığını koruyor.” yargısından
Laosʼla ilgili olarak inanç biçimi ve gelir kaynaklarına
dair bilgiye ulaşabiliriz. Ayrıca “Ülkenin çeşitli bölgele-
rinde keşfedilmeyi bekleyen 600ʼden fazla mağara
doğa tutkunlarına oldukça çekici geliyor.” ve “Doğası-
nın çetin olması ve denize kıyısı olmaması” yargıların-
dan doğal yapısına dair bilgilere ulaşabiliyoruz. “Laos,
sanayi yatırımını ülkeye çekemediği için tüm ümidini
turizme bağlamış durumda.” yargısından da gelir kay-
nakları hakkında bilgiye ulaşılabilir. Ancak bölgenin
nüfus özellikleri hakkında bilgi alabileceğimiz bir yargı
parçada bulunmadığı için E şıkkında verilen bilgiye
ulaşamayız.
Yanıt Eʼdir.

340

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

1. - 2. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 3. - 4. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE


VAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Güneş sisteminin uzak bölgelerinde bulunan, gaz devi


(I) Türk tüketiciler arasında yapılan bir araştırmaya gö- diyebileceğimiz gezegenlerin çoğunda elverişsiz hava
re çevre kirliliği nedeniyle sağlığın bozulma riski % 88, şartları hüküm sürüyor. Biri dışında: Uranüs. Soluk
trafik kazasında yaralanma riski % 87 ve gıdalar yo- mavi renkli bu gezegende Satürn ve Jüpiterʼin yüzeyini
luyla sağlığın bozulma riski % 86 olarak görülüyor. (III) birbirine katan kasırgalardan eser yok. Uranüs, bitimsiz
sükûnetin tek adresi. Acaba neden? Güneşʼten uzak
Oysa AB ülkelerinde benzer bir araştırmaya katılanla-
oluşuna bağlayabilirsiniz ama sebep bu değil. Çünkü
rın % 40ʼı sağlıklarının alınan gıdalar nedeniyle bozu-
gazdan oluşan gezegenlerdeki hava olaylarının kay-
labileceğini düşünüyor. (III) Bu düşüncelerin kaynağını,
nağı Güneş değil kendi ısıları. Örneğin Güneşʼe olan
Türk tüketiciler için bilim insanları ve doktorlar, Avru-
uzaklığı Uranüsʼten daha fazla olan Neptünʼde belirgin
palılar için ise tüketici örgütleri ve doktorlar oluşturu- hava olayları göze çarpıyor. Buna karşılık Uranüsʼün
yor. (IV) Uygun koşullar sağlansa bile gıdalar tüketiciye sakin bir gezegen oluşunu açıklamaya çalışan bazı as-
ulaşana kadar ürünü olumsuz yönde etkileyecek ko- tronomlar, Uranüsʼün kendi sıcaklığını alıp götüren
şullar oluşabilir. (V) İnsan sağlığını tehdit eden pek çok şeyin Dünya büyüklüğündeki bir gök cisminin Uranüsʼe
kimyasal madde de zaman zaman ürünün doğal yapı- çarpması olabileceğini düşünüyorlar. Söz konusu çar-
sını bozabilir. (VI) Hatta uygun işleme teknikleri uygu- pışma kuramı, ilk bakışta yana devrilmiş gibi duran Ura-
landığında bile ham maddenin besin değerlerinde ve nüsʼün dönüş eksenindeki sıra dışı açının varlığıyla da
biyoyararlılığında bir azalma söz konusu olabilir. güç kazanıyor. Böylesine belirgin bir eksen yatıklığına
kocaman bir gök taşının yol açmış olabileceği
düşünülüyor.

3. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?


A) Neptünʼün yapısı gazlarla biçimlenmiştir.
B) Uranüsʼün büyüklüğü, sıcaklığı üzerinde etkilidir.

1. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci para- C) Güneş sisteminde yer alan gezegenler Güneşʼin et-

graf hangi cümleyle başlar? rafında döner.


D) Dünya ile Uranüsʼün eksenleri aynı derecede eğik-
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. tir.
E) Kimi hava olayları güneş sistemindeki çarpışmaları
tetikler.

4. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-


miştir?
A) Hangi gezegenle Güneş arasındaki uzaklığın Ura-
nüsʼün Güneşʼe uzaklığından daha fazla olduğuna
2. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- B) Uranüsʼün, güneş sistemindeki öteki bazı gezegen-
den hangisi söylenemez? lerden hangi yönleriyle ayrıldığına
A) İkileme kullanılmıştır. C) Satürn, Jüpiter gibi gezegenlerin neden çok sıcak
B) Nesnel veriler kullanılmıştır. olduğuna
C) Koşul bildiren cümleler kullanılmıştır. D) Gök cisimlerinin çarpışmasının neye yol açabilece-
D) Olasılıklar belirtilmiştir. ğine
E) Benzetmeden yararlanılmıştır. E) Kimi gezegenlerde oluşan rüzgârların şiddetine

341

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

7. - 8. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-


5. - 6. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-
VAPLAYINIZ.
VAPLAYINIZ.

Doğu Anadoluʼda 10 yılımı geçirdim. Gezi, yüzey araş-


Ünlü ressam Henri Matisse, “Başkalarının etkisinde kal-
tırması ve kazılarla geçen bu dönemde, bölge insanı- maktan hiçbir zaman kaçınmam. Etkilenmeme telaşını,
nın boncuklarla yüzyıllardır süregelen ilişkisini korkaklık ve zayıflık olarak görürüm. Ama onların yap-
keşfettim. Yapılan kazılarda çok çeşitli taş ve cam bon- tıklarını da aynen benimsemem. Sanatçı kişiliğimin,
cuk bulmuştuk. Takı ve boncuklarıyla gömülmüş bir is- başka kişiliklerle karışarak ve çatışarak gelişeceğine,
keletin yattığı mezarın açılışına tanık olmak; boyun, el güçleneceğine inanırım. Sanatçı kişiliğim bu süreçteki
ve ayak bileklerini süsleyen, etrafa dağılmış boncuk ta- kavgalarımdan sağ çıkamazsa yazgısı böyleymiş
nelerini toplamak çok heyecan vericiydi. Bölgede yaşa- derim.” demiş.
mış olan toplumların sosyokültürel ve sosyoekonomik
yapısını ortaya koyabilecek bir dünyaydı boncuklar.
Her biri Anadolu kültürlerine ışık tutacak şifreleri saklı-
yordu. Tarihin bu renkli tanıkları üzerine yaptığımız
araştırmalar, sohbetler bizi bölge boncukçuluğu üze- 7. Bu sözleri söyleyen Henri Matisse ile ilgili olarak
rinde çalışmaya yöneltti. aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Farklı sanat anlayışlarına yabancı kalmamayı yeğ-
lemektedir.
B) Sanat anlayışını farklı sanat dallarından yararlana-
rak oluşturmuştur.
C) Resimlerinde sade ve içten bir anlatımı amaçla-
maktadır.
D) Sanatçı kişiliğini başka başka kimliklere bürünerek
oluşturmaktadır.
5. I. Yaşam şekli E) Sanatında düş gücü ve gerçeklik çatışma hâlinde-
dir.
II. Nüfus yapısı
III. Ekonomik durum
Bu parçaya göre boncuklarla ilgili araştırmaların
toplumlara ilişkin olarak yukarıdakilerden hangileri
hakkında bilgi vereceği söylenemez?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I
ve II E) II ve III

8. Bu parçada ressamın “kavgadan sağ çıkamamak”


6. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakile-
olarak nitelendirdiği olay aşağıdakilerden hangisi
rden hangisi söylenemez?
olabilir?
A) Terim kullanılmıştır.
A) Ressamın olumsuz eleştirilerle karşılaşması
B) Açıklama yapılmıştır.
B) Resmin doğru yorumlanmaması
C) Farklı türde cümleler kullanılmıştır.
C) Başkalarının etkisinde kalması
D) Öznelik söz konusudur.
D) Sanat eseri üretmekten vazgeçmesi
E) Alıntıya yer verilmiştir. E) Konu seçiminde tutucu davranması

342

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

9. - 10. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 11. - 12. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-
VAPLAYINIZ. VAPLAYINIZ.

Aşk, ölüm, hastalık, özlem, umutsuzluk gibi evrensel Hafızadaki bilgiyi geri çağırma yani hatırlama yönte-
konuları işleyerek yüreğimizin ince tellerine dokunur miyle öğrenilen bilgilerin, çeşitli akış şemaları ve kav-
tangolar. Başlangıçta mutsuzların, dışlanmışların, ba- ramsal haritalar kullanılarak öğrenilen bilgilerden daha
şarısızların yakınmalarını anlattığı için yadırganan kalıcı olduğu saptanmış. Bu sonuca, “hafızadaki bilgiyi
tango, daha sonra öylesine beğenilip tutuldu ki yalnız geri çağırma alıştırması” ile “kavram haritaları kullana-
vatanı Arjantinʼde değil tüm dünyada sevildi. 1915ʼte rak detaylandırıcı çalışma” yöntemlerinin karşılaştırıl-
tango müziği ve tango dansı Parisʼe, oradan da tüm dığı bir çalışmayla ulaşılmış. Bu çalışma için 200
dünyaya yayıldı. Tangonun dünyayı kasıp kavurduğu öğrenci seçilmiş. Bu öğrenciler iki gruba ayrılmış. Bir
1940ʼlı yıllarda ülkemiz de bu akımın dışında kalmadı grup, verilen konuyu kitaba bakarak, kavram haritaları
doğal olarak. Tangonun çok sevilmesi, tango plaklarının ve akış şemaları kullanarak öğrenmeye çalışırken öteki
çok satılması üzerine ülkemizdeki sanatçılardan kimileri grup, aynı konuyu geri çağırma yani hatırlama yönte-
tango müziğine Türkçe sözler yazmaya başladılar. Esin miyle çalışmış. Bunun için önce, verilen kaynaktaki bil-
Engin, Erol Büyükburç, Orhan Avşar gibi isimler, tango giyi okumuş, ardından bu bilgileri hatırlamaya çalışmış.
zincirinin günümüze uzanan altın halkaları. “Papatya Uygulanan testler sonucunda iki grubun da hatırladığı
gibisin beyaz ve ince”, “Sevdim bir genç kadını”, “Ke- bilgi miktarının eşit olduğu görülmüş. Bir hafta sonra
manımla ona bir ses verebilseydim eğer” gibi unutul- bilgi düzeyleri tekrar ölçüldüğünde hafızadan geri ça-
maz şarkılar, dilimize sanki birer özdeyiş gibi ğırma yöntemiyle çalışanların öteki gruba göre % 50
yerleşiverdi. daha başarılı olduğu görülmüş.

9. I. Başlangıçta niçin benimsenemediği 11. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?


II. Hangi duyguları yansıttığı A) Öğrenmede hangi yöntemin daha etkili olduğunu öğ-
III. İlk olarak nerede ortaya çıktığı renciler kendileri belirlemelidir.
B) Eğitimciler genellikle öğretim tekniklerinden biri olan
IV. Kendine özgü bir dansının olduğu
detaylandırıcı çalışma yöntemlerini kullanırlar.
V. Günümüzde niçin unutulduğu C) Bilimsel konuları öğrenmede öğrenciler arasında
Bu parçada tangoyla ilgili olarak yukarıda verilen- farklılık görülür.
lerden hangileriyle ilgili bilgi yoktur? D) Her çalışma yöntemiyle edinilen bilgi aynı ölçüde ka-
A) Yalnız III B) Yalnız V C) I ve IV lıcı olamaz.
D) II ve III E) III ve IV E) Çalışırken kaynak kitap kullanan öğrenciler, konuyu
daha iyi öğrendiklerini düşünürler.

12. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilme-


10. Bu parçada Türkiyeʼdeki tango müziğiyle ilgili ola- miştir?
rak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) İki çalışma yöntemi arasındaki farka
A) Ne zaman tanınmaya başladığına B) Çalışmanın hangi amaçla yapıldığına
B) Hangi sanatçıların ilgilendiğine C) Çalışmayla ilgili ayrıntılara
C) Unutulmayan yapıtlar ortaya konulduğuna D) Araştırmanın kaç öğrenci üzerinde yapıldığına
E) Çalışan öğrencinin her yöntemle aynı başarıyı ya-
D) Özgün tango müzikleri yapıldığına
kalayabileceğine
E) Çok ilgi gördüğüne

343

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

13. - 14. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 15. - 16. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-
VAPLAYINIZ. VAPLAYINIZ.

Daha önce, yaşadığı dönemin olaylarını yansıtan İstik- Son yıllarda evlerimizdeki elektronik aletleri daha az
lal Harbimiz ve Hayatım adlı iki kitabı kaleminden çık- enerji harcayanlar arasından seçiyoruz. Mobilyaların
tığı gibi yayımlanan Kâzım Karabekirʼin, 1944ʼte
çevre dostu malzemelerden üretilenleri ilgi görüyor.
hazırladığı İttihat ve Terakki Cemiyeti adlı çalışması da
Ama bunlar yeterli değil. Çevreyi daha fazla koruyabil-
okurlarla buluştu. Tarihimizin önemli dönemlerinden bi-
rinin karanlıkta kalmış yönlerini açığa çıkaran kitapta, İt- mek için ekolojik bir evde yaşamak çok daha önemli.
tihat ve Terakki adının ortaya çıkışından 1909ʼa kadarki Peki nedir ekolojik ev? Kendi enerjisini kendi üretebi-
dönem, cemiyet içindeki açık ve gizli eylemler gözler len, su ve atık sistemlerinin çevresel etkileri dikkate alı-
önüne seriliyor. narak tasarlanmış evler… Ekolojik evlerde, insan
sağlığı ilk sırada geliyor. Ekolojik evi oluşturan temel
ögeler, doğal, dönüşebilen, sürdürülebilir, atık üretme-
yen, insan sağlığına zarar vermeyen ve enerji kaybet-
tirmeyen malzemelerdir. Bunun için toksik madde
13. Bu parçaya dayanarak aşağıdakilerden hangisi
içermeyen, seramik, ahşap, toprak, metal, bambu lifi,
söylenemez?
cam, keten, kök boya, hasır gibi malzemeler tercih edi-
A) Yazarın bazı eserleri otobiyografik özellikler taşı-
maktadır. liyor. Ekolojik evler temel enerji olarak güneş, su ve
B) İstiklal Harbimiz ve Hayatım adlı kitaplar 1944 yılın- rüzgârı kullanıyor. Ayrıca bu yapılar, üzerinde bulun-
dan önce kaleme alınmıştır. duğu arazi parçasına düşen güneşin enerjisinden en
C) Kitaplarda başka kaynaklarda bulunmayan bazı bil- üst düzeyde yararlanmaya çalışıyor. Kullanılan suyu
giler yer almaktadır. arındırıp depoluyor. Aynı zamanda, rüzgârdan elde edi-
D) İttihat ve Terakki Cemiyeti adlı kitap, yazarın, bas-
len elektriği depolayıp gerektiği zaman kullanabiliyor.
kısı yapılan son eseridir.
E) Yazar o dönemin tarihî olaylarına tanıklık etmiş bir
kişidir. 15. Bu parçada ekolojik evlerin sahip olduğu özellikler
arasında aşağıdakilerin hangisine yer verilmemiş-
tir?
A) Mimari yapısına
B) Kullanılan enerji kaynaklarına
C) Çevreye olumsuz etkileri en az olacak malzemeyle
yapıldığına
D) İnsan sağlığına uygun olarak üretildiğine
E) Üretiminde kullanılan malzemelerin neler olduğuna

14. Bu parçada geçen “kaleminden çıktığı gibi” sözüyle


anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kitaplardaki olayların kronolojik olarak sıralanmış ol- 16. I. Tüketilen enerji miktarı
ması II. Üretilen evsel atık miktarı
B) Kitapların günümüz Türkçesiyle yeniden yazılmış ol- III. Kullanılan malzeme miktarı
ması Bu parçaya göre ekolojik evlerde, yukarıdakilerden
C) Yazarın aktardıklarında hiçbir değişiklik yapılmamış
hangilerinin ekolojik olmayan evlere göre daha az
olması
olması beklenir?
D) Yazarın kişisel düşüncelerinin ağırlıklı olması
E) Kitaplarda daha önce ortaya konmamış bilgilere yer A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
verilmiş olması D) I ve II E) I ve III

344

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

17. - 18. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 19. - 20. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-
VAPLAYINIZ. VAPLAYINIZ.

Sanıyorum Simyacı bugün yayımlansaydı o kadar da Bugün Kamboçya, Tayland, Laos ve Burma sınırları
büyük bir ilgiyle karşılanmazdı. Çünkü artık piyasada içerisinde kalan Angkor, Khmer uygarlığı tarafından
bu türden pek çok kitap bulunuyor. Her sorunun çabu- oluşturulan, dünyanın en önemli tapınaklarının yer al-
cak çözümlenebileceğini düşünmemizi sağlayan, sa- dığı bölgedir. MS 9. yüzyılda kurulan Angkorʼun ana
yerleşimi 1000 kilometre karelik bir alana yayılıyordu
dece romanın değil hayatın da akışına kendimizi
ve sanayi dönemi öncesinde kurulan en büyük yerle-
bırakmamızı öneren kitapların devri geçiyor. Kayıtsız
şim yeriydi. Şaşırtan bir mimari anlayışla kurulan ka-
şartsız herkesi, her şeyi sevmemizi isteyen, katıksız
nallar, Angkorʼda su taşıma ve depolama sisteminin
sevgiyle dünyanın güllük gülistanlık olacağını iddia
can damarıydı. Bu kanal sistemi her şey yolundayken
eden yüzlerce psikolojik telkin kitabı artık yalnız kariyer kusursuz çalışıyor ve Angkorʼun gelişmesini sağlıyordu.
kitapları adı altında okuyucuya ulaşıyor ve doğrusunu Fakat zamanla kalabalıklaşan Angkor bölgesinde, in-
söylemek gerekirse hiç de ilgi çekmiyor. sanlar ihtiyaçlarını karşılayamaz hâle geldi. Altyapıyı ih-
tiyaçlara uygun hâle getirmek için doğa tahrip edilmeye
başlanmıştı. Bölge 15. yüzyıldan sonra bir gerileme dö-
nemine girdi. 19. yüzyılda yeniden keşfedilerek böl-
geyle ilgili bilimsel çalışmalar başlatıldı. NASAʼnın
aldığı radar ve uydu fotoğrafları ve ultrasonik incele-
meler yardımıyla yapılan çalışmalarda tapınaklar,
17. Bu parçaya dayanarak Simyacı adlı kitabın ilk ya- yüzlerce ev ve kanal ortaya çıkarıldı. Bu çalışma Ang-
yımlandığında büyük ilgiyle karşılanması aşağıda- korʼun yok oluşunda, insanın doğayı durmadan tüket-
kilerden hangisine bağlanabilir? mesinin etkili olduğunu gözler önüne serdi.
A) Gerçek hayatta yaşanan olayları konu edinmesine
B) Bu tür kitapların ilk örneklerinden biri olmasına
C) Ele aldığı sorunlara mantıklı çözümler önermesine
D) İnsan psikolojisini anlamaya yönelik olmasına 19. Bu parçada Angkor bölgesiyle ilgili olarak aşağıda-
E) Benzer kitapların yayımlanmasına önayak olmuş kilerden hangisine değinilmemiştir?
olmasına A) Nerede bulunduğuna
B) Ne tür mimari yapıların bulunduğuna
C) Bilgi edinmek için yapılan araştırmalarda nelerden
yararlanıldığına
D) Ticari açıdan taşıdığı öneme
E) Araştırmalar sonucunda ne tür bulgulara ulaşıldığına

20. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-


18. Bu parçada anlatılan durum aşağıdaki deyimlerden
den hangisi söylenemez?
hangisini akla getirmektedir?
A) Öykülemeye başvurulmuştur.
A) Söz altında kalmamak
B) Karşılaştırma yapılmıştır.
B) Unu eleyip eleği asmak
C) Deyim kullanılmıştır.
C) Suyu çıkmak D) Amaç bildiren cümle kullanılmıştır.
D) Ucu birine dokunmak E) Kişileştirmelerden yararlanılmıştır.
E) Bin dereden su getirmek

345

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

21. - 22. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 23. - 24. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
VAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

(I) Savaşçı uçurtmalar Hindistan, Pakistan, Afganistan gibi Günümüzde metropollerin çoğunda mevcut su kaynakları
ülkelerde özel günlerde ve bayramlarda uçurulan uçurt- hızla artan nüfusun gereksinimini karşılayamaz hâle geldi.
malardır. (II) İnce bir kâğıt ve bambu kullanılarak yapılır. Özellikle park ve bahçelerin büyük ölçüde şehir şebeke-
(III) Ötekilerden farklı olarak biri dikey diğeri yatay olmak sinden alınan suyla ve gelişigüzel sulanması yaz aylarında
üzere iki çıtası vardır. (IV) Kuyrukları olmadığı için savaşçı su tüketimini ciddi miktarda artırmakta. Park ve bahçelerin
uçurtmalar dengesizdir ve rüzgârda kendi hâlinde uçmaya çoğunda suya çok gereksinim duyan egzotik bitkiler kulla-
bırakılırsa sağa sola dönüp durur. (V) İstediğiniz yöne git- nılması ve geniş alanlara, düzenli sulama gerektiren çim
tiğinde ipini hızla çekerseniz yatay çıta arkaya doğru esner ekilmesi bu sorunun daha da büyümesine yol açıyor. Ay-
ve uçurtma düz uçuş yapar. (VI) Böylece savaşçı uçurt- rıca maliyet karşılanamayacak boyutlara ulaştığında da
malar birbirlerine saldırıp iplerini kesmeye çalışırlar. yeşil alanlar ölümüne terk ediliyor.

21. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangile-


rinde koşul belirtilmiştir?
A) I. ve V. B) II. ve IV. C) III. ve VI. 23. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada yakınılan du-
rumlardan biri değildir?
D) IV. ve V. E) V. ve VI.
A) Ana kentlerde su sıkıntısı yaşanması
B) Sulamada şehir suyundan yararlanılması
C) Fazla sulama gerektiren bitki türlerinin seçilmesi
D) Sulamada bilinçsizce bir yol izlenmesi
E) Çevre koruma çalışmalarının yetersiz kalması

24. Bu parçada,
I. Peyzaj düzenlemeleri mevcut koşullar dikkate alı-
narak yapılmalıdır.
II. Bölge koşullarına uyum sağlayacak bitkilerin yetişti-
rilmesi, harcamaları azaltır.
22. Bu parçada savaşçı uçurtmalarla ilgili aşağıdaki so- III. Yabancı bitkilerin yaygın olarak kullanılması çevre-
rulardan hangisinin cevabı vardır? nin doğal görünüşünü bozar.
IV. Var olan çevre düzenleme uygulamaları sorunlara
A) Ne zamandan beri kullanılmaktadır?
yol açmaktadır.
B) Diğer uçurtmalardan hangi yönleriyle farklıdır? V. Bakımı zor olan bitki türlerinin bir arada yetiştirilmesi
C) Yapımında, neden bambu ve kâğıt tercih edilmekte- daha uygun olur.
dir? yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
D) Uçurmayı öğrenmek zor mudur? A) I., II., IV. B) I., III., V. C) II., III., IV.
E) İlk olarak nerede uçurulmuştur? D) II., IV., V. E) III., IV., V.

346

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

25. - 26. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 27. - 28. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
VAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

(I) Astronomi en eski bilim dallarından biridir ve bu alan- (I) “Kendini bilme ilmi”ni öğrenmek isteyenlere öncülük
daki çalışmalar matematik, fizik, kimya gibi birçok bilim da-
etmiştir Yunus Emre. (II) 13 . yüzyılda yaşamış bu arif
lının gelişmesine önemli katkılar sağlamıştır. (II)
kişinin, şiirleriyle verdiği, yüzyılları ve ülkeleri aşan me-
Astronominin, bilim insanlarına çok büyük ölçekte bir la-
sajlar öyle sevilir ve benimsenir ki edebiyat tarihimizde
boratuvar ortamı sunması, onun bir özelliğidir. (III) Astro-
birçok Yunus Emre yer alır. (III) 15 yerde makamı ya da
nomi gözlemleri yalnızca astronomi adına
yapılmamaktadır. (IV) Bu gözlemlerle Genel Çekim Yasası türbesi vardır. (IV) Sabahattin Eyüboğlu “Anadoluʼda
gibi fizikteki belli başlı kuramların doğrulanması için binlerce ağızdan söylenmiş ve söylenen bir Yunus ko-
önemli bilgiler de elde edilmektedir. (V) Astronomi hesap- rosu var.” demiştir. (V) Taptuk Emreʼnin değişiyle “Bizim
lamaları, trigonometri ve logaritma gibi matematiğin çeşitli Yunus” yaşadığı toprakların harcına sevgi ve hoşgörü
dallarının gelişmesine de yardım eder. katmaya devam ediyor. (VI) Sözü, Anadoluʼnun sözü
olmuş bu büyük ozan, bugün de dilimizin ve edebiyatı-
mızın mimarları arasında sayılıyor.

27. Bu parçada Yunus Emreʼyle ilgili olarak aşağıdaki-


25. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde lerden hangisine değinilmemiştir?
karşılaştırma yapılmıştır? A) Anadoluʼnun birçok yerini dolaştığına
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. B) Yol gösterici olduğuna
C) Şiirlerinin güncelliğini koruduğuna
D) Şiirlerinde neleri yansıttığına
E) Şiirlerinin evrensel bir nitelik taşıdığına

26. Bu parçada astronomiyle ilgili olarak aşağıdakiler-


den hangisi anlatılmaktadır? 28. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangile-
A) Ne zaman ve nasıl ortaya çıktığı rinde Yunus Emreʼnin görüş ve düşüncelerinin
B) Çalışmaların günümüzde hangi düzeye ulaştığı geniş bir coğrafyada benimsendiği vurgulanmak-
C) Doğuşundan günümüze kadar geçirdiği aşamalar tadır?
D) Diğer bilimlerle nasıl bir ilişkisi olduğu A) I., II., V B) II., III., V. C) II., IV., VI.
E) Önemli keşiflerin astronomiye etkileri D) III., IV., V. E) III., V., VI.

347

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

29. - 30. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 31. - 32. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Bilimsel bir çalışma için 99 denek seçildi ve onlara, bilgi-


Öğretmenlik günlerimde şiire hevesli öğrencilerim vardı. sayar ekranında üç boyutlu karmaşık bir labirent problemi
Yazdıkları şiirleri getirir, değerlendirmemi isterlerdi. Ba- verildi. Yapılması gereken, çıkış noktasına en kısa sürede
kardım, şiirle uzaktan yakından ilgisi olmayan gelişigüzel ulaşmaktı. Deneklerin, labirentin yerleşimini öğrenebilme-
bir araya getirilmiş söz öbekleri… Bunların şiir olmadığını leri için bir saat boyunca deneme yapmalarına olanak ta-
nasıl anlatabilirdim onlara? Onlardan şu iki şeyi yapmala- nındı ve bu sürenin sonunda başarı durumları kaydedildi.
rını istemiştim: Behçet Necatigil, Cemal Süreya, Cahit Kü- Bir saat sonunda denekler iki gruba ayrıldılar. İlk gruptaki-
lebi, Edip Cansever gibi şairlerden birini seçip onun bir ler 90 dakika uyudu, diğer gruptakiler ise uyanık kalarak
şiirinin yazılış özelliklerini saptamalarını ve kendi şiirlerinde konuyla ilgili birtakım sessiz aktivitlerde bulundular. Labi-
ne anlatmak istediklerini düz yazıya dökerek bana getir- rentteki ilk denemeden beş saat sonra aynı labirent so-
melerini… Yapmışlar mıydı? Hayır. Denemişler, şiir yaz- rusu çözmeleri için tekrar deneklere verildi. Oldukça
manın hiç de kendi yaptıkları gibi kolay bir iş olmadığının çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. Uyumayanlar eskisine göre
ayrımına varmış, vazgeçmişlerdi. Acaba böyle yaparak he- herhangi bir gelişme göstermediler. Uyuyarak rüyasında
veslerini mi kırmıştım? Sanmıyorum. En azından iyi bir şiir labirent sorusu dışında şeyler görenlerle rüyalarını hatır-
okuru olmadan şair olunamayacağı gerçeğini anlamış ol- lamayanlarda bir miktar, rüyasında labirent sorusu ile uğ-
duklarını umuyorum. raşanlarda ise önemli ölçüde bir gelişme görüldü.

29. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?


31. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?
A) Şiir yazmak, öncelikle edebiyatçıların işidir. A) Kaliteli ve düzenli uykunun beden sağlığı açısından
B) Şiir yazmak isteyenler, başarılı örnekleri irdeleyip önemi büyüktür.
anlamaya çalışmakla işe başlamalıdır. B) Çalışma aralarını uyuyarak değerlendirmenin,
C) Şiir yazmak isteyen herkes, dil bilgisi kurallarını iyi kişinin düşünsel performansı üzerinde olumlu etkisi
bilmek zorundadır. vardır.
D) Kalıcı şiirler herkes tarafından beğenilen şiirlerdir. C) Niçin ve nasıl rüya görüdüğü yönündeki çalışmalar
E) Güzel şiirler herkes tarafından beğenilen şiirlerdir. sonuçlanmamıştır.
D) Bir bulgunun güvenilir olması için araştırmanın farklı
araştırmacılar tarafından yapılması gerekir.
E) Kaygının ve yapılacak işlerin çokluğu uykunun
niteliğini etkiler.

30. Bu parçadan aşağıdaki sonuçların hangisi çıkarıla-


maz?
32. Aşağıdakilerden hangisi bu araştırmanın sonuç-
A) Şiir yazmaya yeni başlayanların, bu konuda bilgisi
olan kişilerin görüşüne başvurması yararlı olur. lanmasında rolü olan denek gruplarından biri de-
ğildir?
B) Yazılan her şiirin başarılı olduğu söylenemez.
C) Şairliğe özenen bir insanın, başka şairlerin şiirle- A) Uyumakta zorluk çekenler
rini okumaması düşünülemez. B) Gördüğü rüyayı anımsamayanlar

D) Beğenilen kalıcı şiirler insanları etkileyen, onlarda C) Rüyasında aklındaki sorunu çözmeye çalışanlar
coşku uyandıran şiirlerdir. D) Uyumayıp işiyle ilgilenenler
E) Şiiri anlayabilmek özel bir donanım gerektirir. E) Herhangi bir rüya görenler

348

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

33. - 34. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 35. - 66. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
VAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Çocukların her şeye kolaylıkla inanmaları nedeniyle on- (I) Simyacıların maddeleri altına dönüştürmek için giriştik-
lara yönelik reklamların satın alma davranışı oluşturma leri çabalar onları, keşfettikleri ve kullandıkları kimyasalla-
gücü, yetişkinlere yönelik reklamlarınkine göre oldukça rın özelliklerini araştırmaya yöneltti. (II) Hakkında bilgi
yüksektir. Çocuklar bir kez bile görmüş olsalar reklamın iç- sahibi olunan elementlerin gittikçe artması, kimya bilimi-
eriğini hatırlayabilir ve ürünü alma isteği duyabilirler. Ay- nin gelişmesini sağladı ve elementleri sınıflandırma ge-
rıca, tekrarlanan reklamlar çocuğun ürünle ilgili isteğinin reksinimini ortaya koydu. (III) Daha sonra, elementlerin
güçlenmesine neden olabilir. Özellikle çocukların özdeş- isim ve özelliklerini içeren, işlevlerini ifade edecek kadar

leşmek istediği bir süper kahraman, çizgi film ya da oyun esnek yapıda yeni bir şifreli dilin gerekliliği ortaya çıktı. (IV)

karakteri kullanılarak yapılan reklamlar, özendirici içerik- Bunun için çeşitli tablolar hazırlandı ama ilk modern peri-

ler ve doğru olmayan bilgilerle çocuk zihnine ürünle ilgili yodik tablo Rus Kimyager Dimitri Mendeleyev tarafından

gerçek dışı ve yanlış imajların oluşması için yeterlidir. Ör- 1869ʼda geliştirildi. (V) Tablo, kimyayı anlama yolunda atı-
lan çok önemli bir adımdı. (VI) Tablonun “periyodik” diye ni-
neğin, reklamını seyrettiği çok şekerli ya da yağlı atıştır-
telendirilmesiyse benzer özelliklere sahip elementlerin
malıklar; yenmesi gereken, kendisi için uygun ürünler
aynı periyotta olmalarından kaynaklanıyordu. (VII) Var
olarak çocuğun zihnine yerleşebilir ya da çocuk, yaşına
olan elementlerin kimyası hakkında pek çok bilgiyi özetle-
uygun olmadığı hâlde reklamda gördüğü oyuncağı ısrarla
yen bu periyodik tabloya bakıldığında, elementlerin temel
alma isteği duyabilir.
nitelikleri görülebilmektedir.

33. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmiştir?


A) Reklamlerın çocuklara zarar vermeyecek biçimde
35. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangile-
hazırlanması gerektiğine
rinde neden-sonuç ilişkisi vardır?
B) Çocukların alışveriş yapmayı çok sevdiklerine
C) Çocukların deneme - yanılma yoluyla daha kolay öğ- A) I. ve III. B) II. ve V.

renebileceğine C) I., II. ve VI. D) II., IV. ve VII.

D) Çocuklarda, tanıtılan ürünleri objektif olarak değer- E) III., V. ve VI.


lendirme yeteneğinin gelişmemiş olduğuna
E) Anne ve babaların, çocukların erken yaşlardan iti-
baren televizyon izlemelerini engellemesi gerekti-
ğine

34. Aşağıdaki sorunlardan hangisi çocukların, reklamı


yapılan ürünle ilgili olarak verilen mesajları sorgu-
lama becerilerini geliştirmeye yöneliktir? 36. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı
A) Sana bu şekerden almazsak üzülür müsün? yoktur?
B) Kahvaltı için artık reklamda gördüğümüz peynirden A) Elementlerle ilgili araştırmalar ne gibi gelişmeler do-
mi alsak? ğurmuştur?
C) Televizyonda gördüğün robot adam ile senin robotun B) Periyodik tablonun başlıca özellikleri nelerdir?
birbirine benzemiyor mu? C) Simyayla ilgili çalışmalar hangi alanın gelişmesine
D) Daha önce aldığımız örümcek adam kostümünü be- katkıda bulunmuştur?
ğenmedin mi? D) Periyodik tablo son hâlini ne zaman almıştır?
E) Bu çikolatayı yiyerek süper güç kazanan arkadaşın E) Tablonun “periyodik” olarak adlandırılması neye da-
var mı? yanmaktadır?

349

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

37. - 38. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 39. - 40. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-
CEVAPLAYINIZ. VAPLAYINIZ.

Dünya, milyonlarca insanı ekran karşısına çeken ve gel- Doğu Karadeniz kırsal bölgesine ilk kez gidenler, özellikle
miş geçmiş en iyi televizyon dizilerinden biri olarak kabul turistler, gördükleri ufak tefek ahşap yapıları, çocukların
edilen “Lost”un sonunu büyük bir merakla bekliyor. Tama- oynadıkları ağaç evlere benzetirler. Serender adı verilen
men kurguya dayalı, ıssız bir adada geçen bu diziye, bu yapılar aslında ev değil, yiyecek saklamak amacıyla
sürekli yeni karakterler eklenerek, ölen karakterler hikâ- yapılmış yerlerdir. Ahşap çatmayla yapılanı da var, boğaz
yeye yeniden alınarak ve karakterlerin hikâyeleri geçmiş, geçmeyle yapılanı da; kerestesi çam olan da var, kestane
şimdi ve gelecekte birbiri içinde işlenerek dizinin temeli olan da... Bu çeşitliliğe karşın serenderler aslında basit bir
olan merak ögesi sürekli canlı tutuluyor. Kendi kültürünü mimariye sahiptir. Bunlar toprağa çakılı dört ayak üstüne
yansıtan yapımları beğenip yabancı dizi izleme alışkanlığı oturtulmuştur. Yiyecekleri kemirgenlerden korumak için
olmayanlar, popüler kültürü sevenler, yeni medya araçla- yerden iki-üç metre yüksekte inşa edilen bu yapıların, iş
rını sonuna kadar kullanmayı bilen yeni kuşak, bilim kurgu bittikten sonra toplanıp kaldırılabilen merdivenleri vardır.
ve mitoloji meraklıları “Lost” dizisinin izleyici kitlesini oluş- Ayrıca yiyeceklerin havadar bir ortamda, bozulmadan sak-
turuyor. lanabilmesi için bir dizi küçük oymalı penceresi bulunur.

37. Bu parçaya göre, “Lost” dizisinin izlenme oranının


yüksek olmasında, 39. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi seren-
I. karakterlerdeki çeşitlilik ve değişim, derlerin bir özelliği değildir?
II. hikâyenin ıssız bir adada geçmesi, A) Yılın belirli bir döneminde kullanılması
III. karakterleri canlandıran oyuncuların tanınmamış ol- B) Kiler olarak kullanılması
ması, C) Görünümlerinin farklı bir şeyi çağrıştırması
IV. hikâyede farklı zaman dilimlerinin iç içe geçmesi D) Değişik malzemelerden yapılabilmesi
özelliklerinden hangileri etkilidir? E) Yapımlarında farklı tekniklerin kullanılması

A) I ve II B) I ve III C) I ve IV
D) II ve III E) III ve IV

38. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisinin “Lost” 40. I. Pencerelerinin olması


dizisi izleyicisi olması beklenmez?
II. Yerden yüksek olması
A) Çağdaş bilimin verileriyle düş gücünden yararlanıla-
III. Portatif bir merdivene sahip olması
rak oluşturulan ürünlerden hoşlananlar
IV. Basit bir mimariyle yapılmış olması
B) Yaşanmış gerçek olayları izlemeyi sevenler
C) Evrenin doğuşuna ya da dinsel olaylara dayalı hikâ- Bu parçaya göre, serenderlerin yukarıda verilen
yelere düşkünlüğü olanlar özelliklerinden hangileri “önlem” amacı taşımakta-
D) Toplumun geniş kesimlerine seslenen gelişmelere dır?
ilgi duyanlar A) I ve II B) I ve III C) II ve IV D )
E) Yerli yapımları izlemeyi sevenler III ve IV E) I, II ve III

350

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

41. - 42. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 43. - 44. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-
VAPLAYINIZ. VAPLAYINIZ.

Bayramlardan bir gece önce, içimdeki küçük kız çıkıveri- Elden kaçıveren zamanı henüz yakalayan olmadı.
yor ortaya. Yatağının baş ucuna koymak için, kabarık, kısa Mezopotamya, Mısır, Yunan, Roma, Çin, Celali, Rumi,
bir etek, yeni açmış nar çiçeği renkli bir gömlek, altına
Hicri, Miladi, Gregoryen takvimleri… Firari zamanın peşin-
siyah rugan ayakkabı ve kıvırcık saçlarını iki yandan tut-
turacak parlak taşlı tokalar istiyor benden. Sürekli yanımda den her kültür kendi takvimini yaptı. Çünkü zaman çok
olmasını isteyip de bulamadığım o küçük kızın gönlünü değerliydi ve kendi yaptıkları takvim ne kadar çok kişi
etmek, bu tek başına geçirilen günlerde öylesine zor geli- tarafından benimsenirse o kadar söz sahibi olabilirlerdi.
yor ki bana… Eminim benim gibi daha niceleri var üstelik. Bir takvimin kitlelerce kabul görmesi ancak, onun zamanın
Çocukluğumdaki bayramları özlüyorum! O bayramları en küçük bölümlerini belirleyebilmesiyle sağlanabilirdi.
anımsamak, o günleri aramak eskimiş olmak mı, diye
düşünüyorum sıklıkla. Gelenekleri yadsımanın neredeyse
erdem sayıldığı günümüzde, bayramları bile eskiten biz
değil miyiz aslında? Geçmişten bugüne neler değişti de
bayramları bayram gibi yaşayamaz olduk?

43. Bu parçaya göre, kültürlerin kendi yaptıkları


takvimlerin yaygınlaşmasını istemesinin nedeni
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kullanıcıları arasındaki ortak kültürü temsil etmesi
B) Her kültürün, kendi yaptığı hesabın doğru olduğuna
41. Bu parçadan aşağıdaki genellemelerin hangisine inanması
ulaşılamaz? C) Egemenliğini başkalarına kabul ettirmek istemesi
A) Çocukluk yıllarında yaşanan bayramların verdiği D) Takvimdeki hataların fark edilip düzeltilmesini hız-
zevk farklıdır. landırması
B) Bayramlar, birlikte geçirilen zamanlar olmaktan çık- E) Döneme ilişkin kayıtlardaki karmaşanın bitirilmek is-
mıştır. tenmesi
C) Zaman içinde bayramların insanlar açısından anlamı
değişmiştir.
D) Toplumsal uzlaşma için fırsat olan bayramların de-
ğerlendirilmesi gerekir.
E) Toplumun değer yargıları zamanla değişebilir.

44. Bu parçaya göre, bir takvimin yaygın olarak ben-


imsenip kullanılabilmesi için aşağıdaki özellikler-
42. Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerden hangisiyle
den hangisine sahip olması gerekir?
nitelendirilemez?
A) Kullanımının kolay olması
A) Küskün
B) Kültürel değerleri önemsemesi
B) Duygusal
C) Herkesçe anlaşılır bir dille oluşturulması
C) Eski günleri özleyen
D) Son dönemde icat edilmesi
D) Üzgün
E) Zamanı olabildiğince ayrıntılı olarak göstermesi
E) Geleneklerine bağlı

351

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

45. - 46. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 47. - 48. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-
CEVAPLAYINIZ. VAPLAYINIZ.

2000 yılında, Etiyopyaʼnın Dikika bölgesinde, 3,3 milyon Sık sık yanıma öğrenciler gelir. Edebiyat öğretmenleri
yıl önce yaşadığına inanılan üç yaşındaki bir çocuğa ait ödev vermiştir, “Bir şair ya da yazarla röportaj yapın.”
fosil bulundu. Bu fosilin Australopithecus afarensis türüne Gelirler, hep aynı soruları sorarlar, “Hayatınızı anlatır
ait olduğu ve bu türe ait bugüne kadar bilinen en eski fosil mısınız? Kaç kitap yazdınız?” gibi… Sorulardan, okuma
olan Lucyʼden yüz elli bin yıl önce yaşadığı tahmin ediliyor. alışkanlıklarının olmadığını hemen anlarım. “Aç şu
“Selam” adı verilen bu kız çocuğunun fosilinin eksik kitabımı oku.” derim öylelerine, oturup yaşam öykümü mü
parçalarının bulunması dört yıl sürdü. Bütün kemik anlatayım uzun uzun? Ama geçen gün iki liseli kız
parçalarının bulunmasının ve onun bir çocuk olmasının, öğrencinin bana yönelttiği şu soru birden bir ışık yaktı
insanın evrimiyle ilgili önemli ipuçları vereceği içimde: “Okura yetişmek, ondan geri kalmamak için ne
düşünülüyor. Araştırmayı yapan bilim adamlarına göre, yapıyorsunuz?” Öteki soruları da ilgi çekiciydi. Ama kafam
ayak kemikleri ve diz yapısı çocuğun kesinlikle iki ayak üz- takıldı bu soruya. Okurun gerisinde kalmak demek, çağın
erinde dik yürüdüğünü, kol kemiklerinin dizlere kadar in- beğenisinin, toplumun özlemlerinin, isteklerinin dışında
mesi ise tırmanabildiğini gösteriyor. Parmaklarının da çok kalmak demektir. Ben de onlara “Ne mi yapıyorum? Önce
daha kıvrımlı olması bu teoriyi destekliyor. Ayrıca kafa- iyi bir okur olmaya çalışıyorum.” dedim. Eskiden bazı ünlü
tasının küçük olması beyninin küçük olduğunun bir göster- yazarlar “Ben okumam, yazarım.” derlerdi, bu yüzden
gesi. okunmaz oldular.

47. Bu parçada yazar özellikle aşağıdakilerin hangisin-


den yakınmaktadır?
A) Öğrencilerin röportaj yapmak için sürekli kendisini
seçmesinden
45. Bu parçada “Selam” ile ilgili olarak aşağıdakilerden
B) Yazdığı yazıların, yayımlanan kitaplarının okunma-
hangisine değinilmemiştir?
masından
A) Ne tür yiyeceklerle beslendiğine C) Öğretmenlerin hep aynı konuyla ilgili ödev ver-
B) Hangi türün özelliklerini taşıdığına mesinden
C) Kol kemiklerinin özelliğine D) Kendisine kalıplaşmış, sıradan soruların
D) İskeletinin tamamının bulunduğuna yöneltilmesinden
E) Kafatasıyla beyninin büyüklüğü arasındaki ilişkiye E) Yoğun çalışma hayatı boyunca başka işlere zaman
ayıramamasından

48. Bu parçada yazar, bazı ünlü yazarların okunmaz


46. Bu parçaya göre “Lucy” için aşağıdakilerden hangisi
hâle gelmesini aşağıdakilerden hangisine bağla-
söylenebilir?
maktadır?
A) Parmak kemiklerinin daha kıvrımlı olduğu
A) Başkalarının yazdıklarıyla ilgilenmemelerine
B) İki ayak üzerinde dik yürüdüğü
B) Çok sayıda ürün verememelerine
C) Daha erken dönemde yaşadığı
C) İlgi çekici konular seçmemelerine
D) Boyunun daha kısa olduğu
D) Gelenekçi yapıda olmalarına
E) Ağaçlık bir alanda yaşadığı
E) Yazdıklarının anlaşılmamasına

352

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

49. - 50. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 51. - 52. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-
VAPLAYINIZ. VAPLAYINIZ.

Amerikan sineması eskiden hikâye anlatmada çok Nesnelerin kaydını tutma gereksinimi, sayı sistemlerinin
başarılıydı, şimdiyse en kötüler arasında yer alıyor. Çünkü gelişmesini sağladı. Dünyanın birçok bölgesinde yazının
artık hikâye değil, durum anlatıyor. Filmlerin büyük çoğun- gelişiminden önce görülen bu sistemler, soyut bir kavramı
luğunda, neler olacağı ilk on ya da yirmi dakikada an- şifrelemek için kullanılan ilk örnekler olmayı bugün de sür-
laşılıyor. Bu hikâye anlatmak değil. Hikâye kıvrımlarını
dürüyor. Bundan 30 bin yıl kadar önce avcı topluluklar,
yavaş yavaş açar, telaşla bir sağa bir sola savrulmaz.
tahta veya kemikten yapılma çetele çubukları kullanıy-
ordu. Amaç, büyük olasılıkla öldürülen hayvanların
sayısını kaydetmekti. Mezopotamyaʼda Sümerlere ait MÖ
3400 yılından kalma sayma işinde kullanılan kilden
yapılmış markalar, stok tutma ve muhasebe sisteminin
başlangıcını oluşturur. İnsanlar basit sayma işlemlerinde
genellikle el ve ayaklarından yararlandıklarından sayı sis-
temlerinin çoğu ondalık basamak sistemini temel alır. May-
alar, Aztekler ve Keltler 20ʼlik sistemi, Mezopotamyalılar
49. Bu parçaya göre, Amerikan sinemasıyla ilgili olarak 60ʼlık sistemi benimsemişlerdi. Sayıların harflerle göster-
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? ildiği alfabetik sayı sistemleri, Yunanlılar, Romalılar,
A) İyi senaryo bulmakta güçlük çekildiği İbraniler ve sonraları Araplar tarafından geliştirildi. Ancak,
B) Filmlerin gereğinden uzun olduğu şimdi dünyanın her yerinde “Arap” sistemi kullanılıyor.
C) Yüksek gişe getirisi olan filmler çekildiği
D) Teknolojinin olanaklarından aşırı ölçüde yarar-
lanıldığı
E) Filmlerin, izleyicinin merak duygusunu canlı tuta-
madığı
51. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine
değinilmemiştir?
A) Avcı toplulukların kullandıkları sayma aracına
B) Markaların hangi malzemeden yapıldığına
C) Ondalık basamak sisteminin nasıl ortaya çıktığına
D) Günümüzde hangi sayı sisteminin kullanıldığına
E) Yazının bulunmasının sayı sisteminin gelişmesini
nasıl etkilediğine

50. Bu parçaya dayanarak iyi bir sinema filminin,


I. trajik olaylardan uzak olma,
II. daha önce işlenmemiş konuları seçme, 52. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi arasında
III. olayları önceden kestirilemeyecek bir yönde amaç-araç ilişkisinden söz edilmemiştir?
geliştirme A) Öldürülen hayvan sayısının kaydı – çetele çubukları
özelliklerinden hangilerini taşıması gerekir? B) Stok tutma – markalar
C) Sayma – el ve ayaklar
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) Ölçme – rakamlar
D) I ve III E) II ve III
E) Şifreleme – sayı sistemleri

353

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

53. - 54. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 55. - 56. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-
VAPLAYINIZ. VAPLAYINIZ.

Sap ve başlıktan oluşan bir tıraş bıçağı en fazla ne kadar Ben romanlarımı planlayarak yazmam. Kurgu, yazmanın
geliştirilebilir ki? En keskin tıraş bıçağı daha ne kadar ke- bana verdiği bütün coşkuyu, zevki yok ediyor. Bana göre
skinleşebilir? Televizyonlarda gösterilen tıraş bıçağı kitap yazmak, otların arasında parlak renkli bir ipin ucunu
reklamlarından söz ediyorum. Çok da uzun olmayan ar- bulup ipi heyecanla kaynağına kadar takip etmektir. Bazen
alıklarla “geliştirilen” yeni bir modelin reklamı yapılıyor. Her ip kopuverir ve ortada öylece kalıverirsiniz. Ama ip bazen
yeni modelin elden kaymayı engelleyen “yeni” bir sapı, de -şanslı, cesur ve kararlıysanız- sizi bir defineye götürür.
yüzü daha az tahriş eden “yeni” bir başlığı oluyor. Ve define hiçbir zaman o kitaptan kazanabileceğiniz para
Gerçekte değiştirilen şey sadece sapın rengi ya da bıçağın değildir; define, yazdığınız kitaptır.
tasarımı olduğuna göre, bu reklamlar, sektördeki yoğun
rekabetten kaynaklanıyor olsa gerek. Üstelik bu reklamlar
gösterilirken firmanın önceki modelleri piyasada satılmaya
devam ediyor. Böylece firma bu son reklamıyla daha önce
reklamlarda aynı şekilde tanıtılan önceki modellerinin o
kadar da iyi olmadığını kabul etmiş oluyor.

55. Bu sözleri söyleyen yazarla ilgili olarak aşağıdakil-


erden hangisine ulaşılabilir?
53. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıda-kilerden
A) Yazdıklarıyla, okurun kafasında soru işaretleri be-
hangisidir?
lirmesini amaçlamaktadır.
A) Yenisi çıkan bir ürünün, eskisinin satış miktarını
B) Romanlarında gerçek ve düş iç içe geçmiştir.
düşürdüğü
C) Kullandığı dil kolay anlaşılır değildir.
B) Kimi televizyon reklamlarında gerçeklerden uzak bil-
D) Romanlarında anlattıklarını bir sonuca bağlama-
giler verildiği
maktadır.
C) Tüketicilerin, reklamların doğruluğunu araştırmadan
E) Yazma, severek yaptığı bir iştir.
ürün satın aldıkları
D) Firmaların ürünlerini sık sık geliştirerek piyasaya
sundukları
E) Tüketicilerin ürün satın alma kararlarında reklamlar-
dan etkilendikleri

54. Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarına ait


bir düşünce olabilir?
A) Firmalar yaptıkları reklamlarla eski ürünlerini dolaylı
olarak kötülemektedir. 56. Bu parçada yazarın “ip kopması” olarak nite-
B) Teknolojik gelişmelere ayak uydurmak zordur. lendirdiği olay aşağıdakilerin hangisi olabilir?
C) Piyasada yaşanan yoğun rekabet tüketicilere yarar A) Masa başında aralıksız çalışmaktan sıkıntı duyması
sağlamaktadır. B) Yapıtın içerik yönünden zengin olmaması
D) Firmalar arasındaki rekabet arttıkça reklam için har- C) Yazarken bir noktada tıkanıp kalması
canan para da artmaktadır. D) Düşüncelerini anlatırken uygun sözcükleri bulmakta
E) En etkili reklamlar, televizyon aracılığıyla yapılan- zorlanması
lardır. E) Yaratıcılığını yitirdiğini sanması

354

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

57. - 58. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 59. - 60. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

(I) Satranç şampiyonu Garry Kasparov 1996 yılında “Derin (I) Role uygun oyuncu seçmek çok zor bir iştir. (II) Bu
Mavi” adlı bilgisayarla satranç maçı yapmıştı. (II) O sırada seçim, yönetmeni iyi ya da kötü yapan unsurlardan biridir.
ben, “Gün gelecek insanoğlu karmaşık problemleri insan- (III) Yönetmenin iyi bir film çekebilmesi için herkesin ken-
dan çok daha kısa sürede çözen bilgisayarı satrançta yen- dini “aynı” filmin içinde hissetmesi gerekir. (IV) Çok
emeyecek.” demiştim. (III) Bir arkadaşım ise, “Bilgisayar yetenekli olduğu bilinen bir oyuncu, filmin içinde sanki
insan yapımı olduğu için insanoğlu daima bilgisayara galip başka bir filme ait gibi durabilir. (V) Bu konuda yönetmeni
gelecektir.” görüşünü savunmuştu. (IV) Sosyoloji eğitimi yönlendirecek bir rehber yoktur. (VI) Yönetmen bunu
almış olmama karşın ben makineyi üstün bulurken matem- ancak algı gücüyle sezebilir.
atik eğitimi almış olan arkadaşımsa insanı üstün bulmuştu.
(V) Konuştuklarımızı duyan bir akademisyen bu konunun
araştırılmaya değer olduğunu söylemişti.

57. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi-


lerinde karşılaştırma yapılmamıştır?
A) I. ve III. B) I. ve V. C) II. ve V. D )
III. ve IV. E) IV. ve V. 59. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
söylenenler, kendisinden önceki cümlede söyle-
nenlere çok yakındır?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

58. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşıla-


bilir?
A) Sosyoloji ve matematik, farklı temeller üzerine ku-
rulmuş disiplinlerdir.
B) Sosyoloji eğitimi almış kişilerin aynı zamanda iyi bir
matematikçi olmaları beklenemez.
C) Temeli matematiğe dayanan bilgisayarlar, insanın
yapamayacağı her şeyi yapabilme özelliğine sahip-
tir.
D) Teknolojinin gelişmesi, insana olan gereksinimi
giderek azaltacaktır. 60. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
E) Kişiler, yüksek öğrenimde edindikleri bilgilerini gün- “koşul” belirtilmiştir?
lük yaşamda uygularlar.
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

355

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

61. - 62. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 63. - 64. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-
VAPLAYINIZ. VAPLAYINIZ.

Istranca derelerinin Karadenizʼe kavuştuğu yerlerde geniş


kumsallar vardır. Akarsular denize ulaşabilmek için bun-
“Muhteşem bir şey. Sanki büyük bir laboratuvar!” diyordu
ları aşmak durumundadır. Ne var ki Karadenizʼin sert komşum gördüğü serayı imrenerek anlatırken. “Her şey
rüzgârlarının harekete geçirdiği kum yığınları çoğu zaman bilgisayar kontrolünde. İçeride ne rüzgâr ne güneş ne de
derelerin ağzını tıkar, böylece suların denize boşalmasını toprak var! Domatesler su kültüründe yetişiyor. Bizim tar-
kısmen veya tamamen engeller. Bu durumda dereler, ladan aldığımız verimin on katını alıyorlar neredeyse.”
Komşumun bu sözlerine oldukça şaşırdım. Halbuki bu
yatakları boyunca geriye doğru şişer, genişleyip derinleşir
günlerde sıkça sorulan, “Nerede o mis gibi kokan güzelim
ve uzun, kıvrımlı bir göl meydana gelir. Birçok dere zaman
domatesler?” sorusunun gerisinde, “Bir zamanlar
zaman fazla sularını boşaltma imkânı bulsa da daimî yaşadığımız doğa nerede?” kaygısı olmalı. Binlerce yıldır
olarak bu biçimi alır. Ancak, kumsalın gerisinde düz veya doğanın dengesi, çeşitli müdahalelerle bozuluyor. Çünkü
çukur alanların bulunması hâlinde farklı bir durum ortaya üretici için öncelik, ürettiği ürünün sağlıklı ve besleyici ol-
ması değil, verimi, raf ömrü ve albenisi oluyor. Bunun
çıkar. Kabaran dere suları ormanlarla kaplı bu arazileri
sonucunda gıdanın üretim biçimi de gıdanın içeriği de
işgal eder. Ağaçlar, çalılar ve orman altı bitki örtüsüyle
değişmeye başlıyor.
kaplı bir göl meydana gelir. Derinliği bir metreyi aşan bu
göller uzun bir süre ormana girmeyi engeller.

61. I. Rüzgâr 63. I. Yüksek besin değerine sahip olması


II. Uzun süre dayanması
II. Bitki örtüsü
III. Güzel ve düzgün olması
III. Kum
IV. Kendi doğal ortamında yetişmesi
Bu parçaya göre, yukarıda verilenlerden hangileri Bu parçaya göre, yukarıda verilenlerden hangileri
bölgede akarsuların gölleşmesinde etkili olan fak- üretici açısından bir üründen beklenen özellikler-
törlerden değildir? dendir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III
D) I ve III E) II ve III D) II ve III E) III ve IV

62. Bu parçada sözü edilen bölgeyle ilgili olarak aşağı-


64. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi eleştirilmekte-
dakilerden hangisine değinilmemiştir?
dir?
A) Göllenmenin çevreye etkisine
A) Teknolojiden yeterince yararlanılmaması
B) Coğrafi oluşumlara B) Elde edilen ürünle ondan sağlanan kazanç arasında
C) Göllerin şekline denge olmaması
D) Göllerin derinliğinin ne kadar olduğuna C) Üretimde yalnızca ticari kaygının güdülmesi
D) Tüketicinin bilinçsiz olması
E) Göllerin hangi mevsimde oluştuğuna
E) Her üründen aynı miktarda verim alınamaması

356

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

65. - 66. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 67. - 68. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-
CEVAPLAYINIZ. VAPLAYINIZ.

Son günlerde dünyanın en fazla konuştuğu isimlerden biri Bir antropolog için, insanlığın yaşam öyküsü açısından,
Jamaikaʼnın yarattığı son efsane Usain Bolt. Uçan adam,
geçmişte yaşamış toplumların genel sağlık durumu, geçir-
rekor canavarı, hız makinesi ve daha birçok lakap... O
bunların hepsini fazlasıyla hak ediyor. 2009 yılında ilen hastalıklar ve bu hastalıkların kemik üzerine yansıyan
Berlinʼde düzenlenen Dünya Atletizm Şampiyonasıʼnda izleri önem taşır. Çünkü insan kemikleri, bireylerin geçirdik-
100 metrede 9,58 saniye ve 200 metrede 19,19 saniye ile leri hastalık izlerini uzun yıllar taşıyabilmektedir. Hastalık-
kendisine ait olan dünya rekorlarını alt üst etti. Boltʼun bu ların kemik üzerine bıraktığı izler ve kemik
başarıları, daha 2000ʼli yılların başında “Bolt, 100 metrede deformasyonları antropolojinin bir alt kolu olan paleopa-
9,50ʼli değerlere ulaşamaz.” diyen sayılı atletizm otoritesini
toloji adlı bilim dalının konusu. Paleopatoloji, hastalığın
ve bu konuyu araştıran bilim adamlarını bile şaşkına çe-
virdi. Şimdi bu otoritelerin yeni araştırma konusu, in- hem yapısıyla ilgileniyor hem de değişik etkenlerin hastalık
sanoğlunun değil ama Usain Boltʼun bu rekorları nereye üzerindeki rolünü ortaya koyuyor. Bazı hastalıkların hangi
kadar taşıyabileceği. Uçan adam Bolt, şimdiye kadar nedenlerle belirli bölgelerde, belirli kimselerde ortaya çık-
alışkın olduğumuz kısa boylu, kısa ama hızlı adımlarla tığının; aynı hastalığın, ortaya çıktığı yere göre, hangi ne-
koşabilen hız koşucularından çok farklı. İki metreye yakın denlerle son derece farklı kimliklere büründüğünün
boyu ve uzun bacakları sayesinde rakipleri 100 metreyi
yanıtını veriyor. Bu yanıtlar da kazılar sonucu ortaya
45-46 adımda koşarken, o 41-42 adımda yarışı tamam-
lıyor ve saniyede 10 metreden daha fazla mesafeyi koşa- çıkarılan insan kemiklerinin incelenmesiyle elde ediliyor.
biliyor. Şimdiye dek böyle bir koşucuyla karşılaşmayan
atletizm dünyası, şimdi de bu kadar uzun boylu bir insanın 67. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
nasıl bu kadar hızlı koşabildiğini merak ediyor.
A) Antropoloji geçmişte yaşamış bireylerin sağlık
sorunlarıyla değil, bütün toplumu etkileyen sağlık
65. Bu parçadan Usain Bolt ile ilgili olarak aşağıdaki-
lerin hangisine ulaşılamaz? sorunlarıyla ilgilenir.
A) Farklı mesafelerdeki yarışları kazanmıştır. B) Paleopatoloji, antropolojinin bir alt dalıyken,
B) Takılan lakaplar genellikle hızı ile ilgilidir. gelişerek ayrı bir bilim dalı hâline gelmiştir.
C) Rekor kırmasında uzun boyu ve bacaklarının etkisi C) Geçmiş dönemlerde yanlış ilaçların kullanılması
çok fazladır. kemik deformasyonlarına neden olmuştur.
D) Kısa mesafe hız koşucularının kısa boylu olması D) Eski çağlarda sıradan hastalıklar bile pek çok in-
gerektiği düşüncesini değiştirmiştir.
sanın ölümüne yol açmıştır.
E) 2000 yılından beri 100 metre dünya rekorunu elinde
bulundurmaktadır. E) Antropolojiye olan ilgi günden güne artmaktadır.

66. Usain Bolt ile karşılaştırıldığında, bu parçada sözü


edilen öteki hız koşucuları için 68. Bu parçaya göre paleopatoloji adlı bilim dalı,
I. Boyları daha kısadır. hastalıklarla ilgili olarak
II. Antrenman yoğunlukları daha azdır.
I. hangi bölgelerde ortaya çıktığı,
III. Ortalama olarak bir adımda kat ettikleri mesafe
II. kişiden kişiye neden farklılıklar gösterdiği,
daha azdır.
IV. Yaşları daha büyüktür. III. nasıl tedavi edildiği
yargılarından hangileri doğrudur? sorularından hangilerine yanıt aramaktadır?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) II ve IV E) III ve IV D) II ve III E) I, II ve III

357

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

69. - 70. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 71. - 72. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Paskalya Adasıʼnın simgesi olan maoi, taştan oyulmuş


Çalıştığım gazeteye her gün birçok kitap geliyor. Yayınev- büyük heykellere verilen isim. 1250 ile 1500 yılları
leri, okuyup beğendiklerimizi köşe yazılarımıza taşı- arasında yapılan maoiler, bu adanın Rano Ranaku böl-
mamızı, bir anlamda reklam yapmamızı istiyor. Oysa gesinde toplanmış. Tıpkı Mısırʼdaki Piramitler gibi, bu dev
gönderilenlerin çoğu, hiç yazılmasa daha iyiymiş dedirten
heykellerin yapılışı ve dikilişi de merak konusu. Bu büyük-
cinsten… Kitapların yazarlardan ya da editörlerden kay-
naklanan eksiklikleri ve yetersizlikleri kendini hemen belli lükteki taş heykellerin yapılması, taşınması ve yerleştir-
ediyor. Örneğin Mevlana ile Şems-i Tebrizî yakınlığını ilmesi için ileri derecede bilgi, yaratıcılık ve fiziksel güç
eksen alıp aşk romanı yazan biri, konuşturduğu karakter- gerekiyor. Dikili en uzun maoi olan Paro, tam 10 metre
lerden birine, “Kavanoz dipli dünya.” dedirtiyor! Bu gidişle uzunluğunda ve 75 ton ağırlığında, en ağır maoi ise daha
yarın bir başkası Sultan Süleyman döneminde geçen bir kısa ama 86 ton geliyor. Bu heykellerin yüzleri ve vücut-
roman yazar, padişahın tahta çıkışını duyan bir yeniçeriyi,
larında herhangi bir detayın görülmesi neredeyse imkân-
“Vay anasını sayın seyirciler…” diye konuşturur. Sığlığın
sonu yok. Son günlerde sahafları mesken tutmam bu yüz- sız. Pek çok kişi bu heykellerin tıpkı Nemrut Dağıʼndakiler
den. O tozlu raflarda, editörlerin titizlendiği, yazarların işini gibi sadece başlardan oluştuğunu sanabilir. Fakat, zaten
ciddiye aldığı dönemlerin yayınlarını arıyorum. çok kısa ve biçimsiz olan vücutları zaman içinde erozyon-
lar sebebiyle omuzlarına kadar toprağa gömülmüş. Bu
yüzden heykeller, vücutlarından oldukça büyük kafaları ile
ünlüdür.
69. Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden
yakınmaktadır?
A) Yayınevlerinin, köşe yazarlarını reklam aracı olarak
görmesinden 71. I. Kimler tarafından yapıldığı
B) Son dönem romanlarında, tarihî gerçeklere ters II. Ne zaman yapıldığı
düşen konuların ele alınmasından III. Görünümleri
C) Tarih konulu romanlarda, tarihî kişilerle ilgili yeterli
IV. Nasıl yapıldığı
araştırma yapılmamasından
D) Son dönemde kaleme alınan romanlarda konunun Bu parçaya göre maoilerle ilgili yukarıda verilen-
ayrıntılı olarak işlenmemesinden lerden hangileri bilinmemektedir?
E) Kimi yapıtların yazımında anlatıma özen göster-
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
ilmemesinden
D) I ve IV E) III ve IV

70. Bu parçaya göre, bu köşe yazarının sahaflara


gitmesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nitelikli kitaplar okumaktan hoşlanması 72. Bu parçada maoilerle ilgili olarak aşağıdakilerin
B) Okumak istediği kitapların yeni baskılarının yapıl- hangisine değinilmemiştir?
mamış olması A) Doğa olaylarından etkilendiğine
C) Yazacağı yazılar için kaynak araştırması yapması B) Yapımında kullanılan taşların cinsine
D) Bir kitabın farklı yıllardaki baskılarını bulmak is-
C) Bazılarının öne çıkan özelliklerine
temesi
E) Tarihî bir olayın farklı yazarlarca nasıl ele alındığını D) Bulundukları ada için önemine
karşılaştırmak istemesi E) Görünüşlerinin yanılgıya yol açtığına

358

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

73. - 74. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 75. - 76. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-
CEVAPLAYINIZ. VAPLAYINIZ.

Bu yazar edebiyatımızdaki özgün yerini, popüler kültüre


tutsak olmadan, kendi çizgisini koruyarak yazdığı Kâzım Karabekirʼin en önemli yapıtı olarak görülen İstiklal
öykülerle sağladı. Okurlarına, kimi zaman karamsar gibi Harbimiz, eksiksiz olarak ve kendi elinden çıktığı biçimiyle
görünen bu yapıtlar, aslında insan gerçeğine yönelik bir ilk kez tarih meraklılarıyla buluşuyor. İlk baskısı esas alı-
arayışın sonucudur. Bunlar, incelikli çözümlemeleriyle ve narak hazırlanan kitabın tamamı eski harfli el yazısı oriji-
bireyi toplumsallık içerisinde göstermeye çalışırken öne nalleriyle karşılaştırılmış, ilk baskıdaki eksikler
çıkardığı ayrıntılı betimlemeleriyle ilgi çekicidir. Usta tamamlanmış ve yüzlerce yanlış okuma düzeltilmiş. 1960
yazarın büyük kitlelere ulaşamayışının nedeni, kolaycılık- tarihli ön söz dışında kitaba hiçbir ekleme yapılmamış,
metinden hiçbir şey çıkartılmamış.
tan uzak ve okurdan emek isteyen bir anlatım ortaya koy-
muş olmasıdır.

73. Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağı-


75. Bu parçaya dayanarak Kâzım Karabekir ile ilgili
dakilerin hangisi söylenebilir? aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) Birçok türde yazılmış yapıtları vardır. A) Birden fazla yapıtı vardır.
B) Yapıtlarında gerçekle kurmacayı ustaca kaynaştır- B) Söz konusu yapıtı eski harflerle yazmıştır.
mıştır. C) Söz konusu yapıtında tarihî olayları anlatmıştır.
C) Konularını işlerken detaylara önem vermiştir. D) Söz konusu yapıtının birden fazla baskısı
D) Az sözle çok şey ifade etme çabasındadır. yapılmıştır.
E) Öykülerinde her kesimden insanın sorunlarını ele E) Yapıtlarını anı türünde kaleme almıştır.
almıştır.

76. Bu parçaya dayanarak İstiklal Harbimiz adlı yapıtın


74. Bu parçaya göre, yazarın, okurunun çok olma-
yeniden basılmasında, kitabın ilk baskısının,
masının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
I. günümüze ulaşamamış olması,
A) Olayları karmaşık bir sırada ele alması
II. eski harflerle yazılmış olması,
B) Popüler kültür hakkında fazla bilgi sahibi olmaması
III. eksiklerinin bulunması
C) Daha önce hiç denenmemiş anlatım biçimleri kul-
nedenlerinden hangilerinin rol oynadığı ileri
lanması
sürülebilir?
D) Sıradan konuları ele alması
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
E) Zor anlaşılır olması D) I ve II E) II ve III

359

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

77. - 78. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 79. - 80. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-
VAPLAYINIZ. VAPLAYINIZ.

Atasözlerimizin kısa birer hikâye gibi olması, bu sözlerin


yaşanan olaylardan sonra söylendiğini, yani ortaya Filmlerimde hep şiddet ve ölüm konusunu işlediğimi söy-
çıkışlarının belli bir olaya dayandığını düşündürmüştür lüyorlardı. Gerçekten de o zamana kadar yaptığım filmler
bana. Örneğin, “Düşenin dostu olmaz.” sözü durup du- arasında şiddet içerenler içermeyenlerden daha fazlaydı.
rurken söylenmiş olamaz bence. Ya dara düşüp en O dönemde, şiddete yer vermeyen birçok senaryo da

yakınındakilerin bile terk ettiği biri tarafından ya da yazıyordum. Ama yine aynı eleştirilerin yöneltildiği Havai
Fişekler adlı filmden sonra artık farklı bir yapıt ortaya koy-
sözcüğün gerçek anlamıyla, atından ya da eşeğinden
manın zamanı geldiği düşüncesiyle herkesi şaşırtacak bir
düşüp de hiç yardım alamayan biri tarafından söylenmiş
film yapmaya karar verdim. Bu düşünceyle yaptığım Kiku-
olmalı bu söz. Bununla birlikte, zıt anlamlı atasözlerimiz
jiroʼnun Yazı, bilinen bir film türüne ait değil. Bu filmde
de yok değil. Ama bu durum bile birer yazınsal ürün olan
klasik bir öyküyü ele alıp kendime ait bir forma dönüştür-
atasözlerinin ortaya çıkışına ilişkin düşüncemi destekliyor.
düm. Bu bir meydan okumaydı âdeta ve bana çok çekici
İnsan, hayatı boyunca her türlü olayla karşılaşabilir, o anki
geldi. Sanırım sonuçta imzamı taşıyan farklı bir film ortaya
duruma göre olaylar karşısındaki duruşu, yani söyleyeceği
çıktı.
söz de değişebilir.

79. Bu parçaya göre yönetmenin farklı bir film yap-


masına aşağıdakilerden hangisi neden olmuştur?
A) Usta bir yönetmen olduğunu kanıtlamak isteme
77. Bu parçaya dayanarak atasözleriyle ilgili aşağıdaki B) İlginç filmlerin daha çok para kazandırdığını
yargılardan hangisine ulaşılamaz? düşünme
A) Atasözleri de edebiyatın sınırları içinde yer alır. C) İsminin aynı tür filmlerle özdeşleşmesini engellem-
B) Bir atasözünde övülen bir davranış, bir başkasında eye çalışma
yerilebilir. D) Şiddet içeren filmlere olan ilginin gün geçtikçe
C) Atasözlerinin ortaya çıkışlarına ilişkin kesin bilgi azaldığını fark etme
mevcut değildir. E) Farklı türde bir film çekerse daha çok seyirciye
D) Kimi atasözleri zamanla farklı anlamlar kazanmıştır. ulaşabileceğine inanma
E) Atasözleri yaşanan birtakım olaylar üzerine söylen-
miştir.

80. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangi-


78. Aşağıdakilerin hangisinde verilen atasözleri zıt an- sine ulaşılamaz?
lamlı değildir? A) Havai Fişekler adlı film şiddet ögeleri içeren bir
A) Düşenin dostu olmaz. — Dost kara günde belli olur. filmdir.
B) Ev alma komşu al. — Komşu komşunun külüne B) Yönetmen bir ara sürekli benzer konuları işlemiştir.
muhtaçtır. C) Yönetmen aynı türdeki filmleri yüzünden eleştir-
C) Fazla mal göz çıkarmaz. — Azı karar çoğu zarar. ilmektedir.
D) Eğri otur doğru söyle. — Doğru söyleyeni dokuz D) Yönetmenin farklı türde senaryoları da vardır.
köyden kovarlar. E) Yönetmenin şiddet içeren filmleri daha çok beğe-
E) Öfke baldan tatlıdır. — Öfkeyle kalkan zararla oturur. nilmiştir.

360

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

81. - 82. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 83. - 84. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

İçinde bulunulan koşulların kişiye uygun hâle getirilmesine


“ergonomi” denir. Makine ve insan arasında artan ilişki,
ofiste oturularak geçirilen uzun saatler ve kullanılan araç- (I) Oyuncaklar düş dünyalarını geliştirmek, oyalamak,
gereçlerin çokluğu, günümüzde ergonomiyi zorunlu hâle mutlu etmek amacıyla alınır çocuklara. (II) Bazen de suçlu-
getirdi. Artık yalnızca fiziksel koşulların ergonomisi değil, luktan… (III) Yoğun iş temposunun ardından eve yorgun
bilgisayar yazılımları ve internet siteleri gibi ögelerin de in- dönen anne baba, çocuğuyla zaman geçirip onu dinlemek,
sana uyumlu hâle getirilmesi önem kazandı. Zihinsel algı-
onun duygularını paylaşmak yerine onu oyuncağa
lamayı kolaylaştıran kullanıcı dostu bilgisayar programları
boğuyor. (IV) Aslında çocuklar için, satın alınan oyuncak-
ve kolay kontrol edilebilen aygıtların geliştirilmesi de gide-
rek kaçınılmaz oldu. Ergonomi başta mühendislik, mimar- lar dışında başka şeyler de bir oyuncak ve oyun
lık, tıp, psikoloji ve sosyoloji olmak üzere birçok bilimsel malzemesi hâline gelebilir. (V) Ayrıca, doğru seçilmiş bir
disiplinin ortak çalışma alanıdır. Amaç, insana en iyi şe- oyuncak da çocuğun yaratıcı düşünme becerisini destek-
kilde uyum sağlamış sistemler geliştirmektir. Doğal olarak
lemeye yardımcı olduğu gibi, motor ve sosyal gelişimine
bu amaç yalnızca insanın kendisiyle barışık, uyumlu bir
de katkıda bulunur.
çevrede mutlu olarak çalışması ya da yaşaması değildir.
Ergonomi araştırmaları, aynı zamanda verimliliği artırarak
insan gücüne dayalı üretimin niteliğinin de artırılmasını
amaçlar. Ergonomi araştırmacıları, iş yerlerinde ergono-
mik düzenlemeler için yapılan her bir dolarlık harcamanın
bir yılda 2000 dolarlık tasarruf olarak geri döndüğünü be-
lirtiyor. 83. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi eleştirilmekte-
dir?
81. Bu parçada ergonomi ile ilgili olarak aşağıdakiler- A) Oyuncak seçimlerinin doğru yapılmaması
den hangisine değinilmemiştir?
B) Çocuklara gereğinden fazla oyuncak alınması
A) Çağımızda neden gerekli olduğuna
C) Vicdan azabıyla çocukların her isteğinin yerine ge-
B) Gelişmiş teknoloji kullanan ülkelerde daha çok önem
tirilmesi
verilen bir konu olduğuna
C) Hangi disiplinleri ilgilendiren bir alan olduğuna D) Çocukların hiçbir şeyin değerini bilmez hâle getiril-
D) Hedeflenen yararlarının neler olduğuna mesi
E) Araştırmalardan ne gibi yararlar sağlandığına E) Çocukların çevrelerine karşı duyarsızlaşması

82. Bu parçadan ergonomi ile ilgili olarak aşağıdakile-


rin hangisine ulaşılabilir?
A) Çalışmaların, bedensel güçle yapılan işler kadar zi-
hinsel güçle yapılan işleri de kolaylaştırmaya yöne-
lik olduğuna
B) Çalışanların, ergonomik ürünlerin kullanımları hak-
kında bilgilendirilmesi gerektiğine 84. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin-
C) İş yerlerindeki tasarrufların yalnızca ergonomik den sonra, düşüncenin akışına göre “Oysa, uzman-
ürünler aracılığıyla sağlanabileceğine
lar çok oyuncak almak yerine yeterli miktarda oyuncak
D) Kullanılan araç-gereçlerin hâlâ ergonomi gözetilme-
den yapıldığına alıp onlarla birlikte zaman geçirilmesini öneriyor.” cüm-
E) Ergonomik ürünlerin her zaman, her yerde kolaylıkla lesi getirilebilir?
bulunabileceğine A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

361

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

85. - 86. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 87. - 88. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-
CEVAPLAYINIZ. VAPLAYINIZ.

(I) Daha otuz yaşına gelmeden, dil bilim alanındaki çalış-


malarıyla bir anlamda devrim yapan Noam Chomsky, dilde Ünlü tarihçi Ammianus Marcellinus: “Dünyada hiçbir kent,
cümlelerin oluşturuluşunu kesin bir biçimde açıklayan ma- ne topraklarının bereketi ne de ticaretteki zenginliği
tematiksel kurallar ortaya koymaya çalışmıştır. (II) Öyle ku-
bakımından bu kenti geçemezdi.” sözleriyle tanımlar An-
rallar ki bir makine bile sadece onları kullanarak cümle
takyaʼyı. MÖ 1000ʼden günümüze kadarki sayısız uygar-
üretebilsin. (III) Çünkü Chomsky, zihinsel özelliklerin, in-
lığın, kültürün ve inancın izlerini taşıyan Antakya, tarihî
sanların eylemlerini, özellikle konuşma eylemini açıkla-
mada çok önemli olduğuna inanmıştı. (IV) Ne var ki bu zenginliğiyle görenlerin hayran kalacağı kentlerin başında
düşünce, 1950ʼlerin psikologları arasında Chomskyʼnin bir gelir. Özellikle 1930ʼlu yıllarda yapılan kazılarda ortaya
bilim insanında bulunması gereken niteliklerin hepsine çıkan mozaiklerde Antakyaʼda yaşamış uygarlıkların
sahip olmadığı görüşünü yaygınlaştırmıştı. (V) Chomskyʼyi görkemli dönemlerinin izleri görülmekte. Bugün Hatay
deneyler yapmadığı ve doğayı yakından gözlemlemediği Arkeoloji Müzesinde daha çok MS 2. ve 5. yüzyıllar
için, daha çok, bir filozof ve bir matematikçi olarak nite- arasında yapılmış Roma ve Bizans yapılarından çıkarılan
lendiriyorlardı. (VI) 1940ʼlı ve 1950ʼli yıllarda, zihin konu- mozaikler sergileniyor. Müzede sergilenen mozaikler,
sundaki farklı düşünceler hakkında Chomsky ile sayılarının çokluğu, kalitesi ve büyüklüğü açısından
Amerikaʼnın en etkili psikoloğu kabul edilen Skinner ara- dünyada çok önemli ve değerli bir yere sahip. 35 binden
sında ünlü bir tartışma yaşandı. (VII) Skinner, dilin,
fazla tarihî yapıtın bulunduğu müzeyi her yıl yerli ve ya-
tümüyle çevrenin şekillendirdiği bir alışkanlıklar bütünü ol-
bancı çok sayıda turist ziyaret ediyor. Müzede, yaklaşık iki
duğunu, konuşmayı açıklamak için içsel özelliklere ilişkin
metre karelik alanları kaplayan mozaik panolar, lahitler,
kurallara gerek olmadığını iddia ediyordu. (VIII) Chomsky,
seramikler, camdan yapılmış süs eşyaları, paralar ve irili
Skinnerʼın bu görüşlerini eleştiren yazılarıyla onun psiko-
loji alanındaki yerinin sarsılmasına yol açtı. (IX) O dö- ufaklı heykeller bulunuyor.
nemden sonra psikoloji, zihinsel kurallarla derinden
ilgilenmeye başladı ama popüler basın, bir süre daha
Skinnerʼı Amerikaʼnın psikoloji devi olarak yansıtmaya
devam etti. 87. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
başvurulmamıştır?
85. Bu parçada sözü edilen bilim insanlarının savun- A) Tanık göstermeye
dukları bilimsel görüşler aşağıdakilerin hangisinde B) Nesnel verilere
verilmiştir? C) Kişisel görüşlere
A) II. ve V. B) III. ve VII. C) IV. ve VIII. D) Karşılaştırmalara
D) V. ve IV. E) VI. ve VII. E) Kişileştirmeye

86. Bu parçaya göre Skinnerʼın aşağıdakilerden hangi-


sini savunması beklenir? 88. Bu parçada Antakyaʼyla ilgili olarak aşağıdakiler-
A) Dil öğrenmenin hem biyolojik hem de psikolojik yönü den hangisine değinilmemiştir?
olduğunu A) Kültürel miras açısından zenginliğine
B) Zekâ seviyesindeki farklılıkların konuşmaya baş- B) Müzedeki mozaiklerin çoğunun ait olduğu döneme
lama zamanını etkileyeceğini C) Çıkarılan yapıtların aynı dönemdeki benzerlerinden
C) Konuşma becerisini ruhsal etkenlerin yönlendirdiğini
farklı olduğuna
D) Aynı koşullarda yetişen çocukların dil becerilerinin
D) Müzenin uluslararası boyutta ilgi çektiğine
de aynı olacağını
E) Bir dönemde ortaya çıkan yapıtların niteliğine
E) Dil öğrenme mekanizmasının, zamanı gelince ken-
diliğinden harekete geçtiğini

362

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

89. - 90. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 91. - 92. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
VAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Karadeniz, dünyanın “en büyük oksijensiz su kütlesi olma”


özelliğine sahip bir iç deniz. Derinliği yer yer 2000 metreyi
1970ʼli yılların ilk yarısında şimdikinden çok farklı bir
aşan bu denizde 150-200 metrenin altında kimi bakteriler
Ankaraʼda yaşıyorduk. O günlerde Esat Caddesiʼnde top
dışında canlı yaşamıyor. Bu iç denizin diğer denizlerle tek
oynayabiliyorduk. 10-15 dakikada bir geçen araçlar bizi
bağlantısı İstanbul Boğazı. Tarım etkinliklerinde çevreye
çok da fazla etkilemiyordu. Şimdi beton yapılarla dolmuş
duyarlı yöntemlerin azlığı, arıtma tesislerinin yetersiz
olan Gaziosmanpaşaʼnın büyük bir bölümü bizim için
kalışı, denize her yıl binlerce ton zararlı maddenin karış-
mesire yeriydi. İlkokuldaki çocuklar Kuğulu Parkʼa pikniğe
masına neden oluyor. Buna ek olarak, tankerlerden denize
götürülü̈rdü. Ev gezmeleri de hayatın vazgeçilmez bir
salınan zararlı maddeler ekosistemi alt üst ediyor.
parçasıydı. Ayrıca televizyonlar bizi böylesine esir al-
1970ʼlerden bu yana bu etkilere bağlı olarak balık çeşitlil-
mamıştı. En büyük zevkimiz açık hava sinemalarıydı. “Ku-
iğinde belirgin değişmeler, ekonomik değeri olan balık türü
ruşlu” yılların Ankarasıʼnda çamur vardı, sıkıntı vardı. Yine
sayısında da önemli ölçüde azalmalar gözleniyor.
de insanlar huzurlu ve mutluydu. Aradan yıllar geçti. “Ku-
ruşlu” yıllar geri geldi ama ----

89. Bu parçada Karadenizʼle ilgili olarak aşağıdakilerin


91. Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre
hangisine değinilmiştir?
aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?
A) Kirlenme konusunda alınacak tedbirlere
A) o Ankaraʼdan eser kalmadı.
B) Çevresindeki ülkelere sağladığı çeşitli yararlara
B) o dönemde yaşananlar anı olarak belleğimizde yer
C) Öteki denizlerden ayrılan özelliğine
etti.
D) En çok hangi balık türlerinin yaşamasına elverişli
C) o günlerde hayatımızı kolaylaştıracak olan teknolo-
olduğuna
jiyle pek tanışmamıştık.
E) Bulunduğu bölgenin iklimini etkilediğine
D) yaşananlar herkeste farklı izler bırakıyor.
E) her dönemin kendine özgü güzellikleri var.

90. Bu parçaya göre Karadenizʼle ilgili olarak aşağı-


dakilerden hangisi söylenemez?
A) Konumu gereği yalnız bir yerden öteki denizlere 92. Bu parçada, o zamanki Ankaraʼyı şimdikinden
açılabilmektedir.
ayıran hangi özellikten söz edilmemiştir?
B) Son yıllarda avlanan balık miktarında azalma ol-
muştur. A) Artan trafik yoğunluğundan
C) Kirlenmesine yol açan birçok faktör vardır. B) Hava koşullarının değişmesinden
D) Belirli bir derinlikten sonra çoğu canlı türü yaşaya- C) Semtlerin değişen yüzünden
mamaktadır. D) Televizyonun sosyal hayata etkilerinden
E) Yoğun gemi trafiği güvenlik sorunları yaratmaktadır. E) Birlikte geçirilen zamanın azalmasından

363

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

93. - 94. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 95. - 96. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
VAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Kurgu, kurgulama ya da kurmaca, gerçek dünyadan alı-


nan malzemenin yazarın hayal dünyasında sanatsal bir Köprü Irmağıʼnın Bolaşan Köyü ile Beşkonak Köyü
biçime dönüşmesi; gerçekliğin, hayal gücüyle sanal, kur- arasında oluşturduğu yarma vadi, on dört kilometre uzun-
gusal, kurmaca bir âleme dönüştürülmesidir. Gerçeklikte,
luğu ve yüz metreyi aşan duvarlarıyla bölgenin en uzun
insan zihninden bağımsız olarak dış dünyada var olan
kanyonu. Bu kanyona adını veren Oluk Köprü ise MS 2.
olay, olgu, durum ve varlıklar söz konusudur. Kurmaca-
daysa sanatçı, gerçekliklerden işine yarayanları alarak yüzyılda yapılmış. Yani yüzyıllardır Köprü Irmağıʼna kafa
soyut, güzel, estetik, kendi içinde uyumlu, yeni bir bütün tutarak ayakta durmakta. Eğer Akdenizʼin bu asi çocuğuyla
oluşturur. dans etmeye hazırsanız mutlaka burada rafting yap-
malısınız. Fakat dikkat edin, bu asi çocuk başınızı dön-
dürebilir.

93. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vardır? 95. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmiştir?
A) Bir görüşü örnekler vererek açıklama
A) Kanyonun benzerlerinden ayrılan bir yönüne
B) İki kavram arasındaki çelişkileri belirtme
B) Vadinin her yıl çeşitli etkinliklere ev sahipliği yap-
C) Bir kavramı açıklarken başka bir kavramdan yarar-
lanma tığına
D) Farklı görüşleri ortaya koyma C) Köprünün uzunluğuna
E) Bir düşünceyi aşamalı olarak anlatma D) Irmağın derinliğine
E) Kanyonun yakınındaki köylerin özelliklerine

94. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangi-


sine ulaşılamaz?
A) Kurmaca, gerçek değildir ama gerçeklerden kopuk
da değildir.
B) Yazar, yapıtını oluştururken kendi dünyasıyla dış
96. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
dünyayı harmanlar.
söylenemez?
C) Yazar, gerçekliği, yapıtında belli ölçülerde kullanır.
A) Uyarı yapılmıştır.
D) Yazar, yapıtlarını, okurlarını anlattıklarına inandır-
B) Sayısal değerlere dayanan bilgiler verilmiştir.
mak kaygısıyla oluşturur.
C) Yer yer öznel bir anlatımdan yararlanılmıştır.
E) Kurgu, yapıtın bütün yönleriyle uyum içinde ol-
D) Öneride bulunulmuştur.
malıdır.
E) İkilemelerden yararlanılmıştır.

364

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

97. - 98. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 99. - 100. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
VAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Robot teknolojisi, çağımızda ortaya çıkan birçok bilimsel (I) Minyatür; anlatımı, kompozisyonu, renkleri, çağa ve bu-
ve teknolojik gelişmenin, robot adı verilen teknolojik ürün- lunduğu yöreye göre değişiklikler gösteren, büyülerken
lere dönüşmesidir. Robot dendiği zaman akla insan gibi
dünden de haberdar olmamızı sağlayan bir sanattır. (II)
hareket eden, düşünen ve karar verebilen makineler
Minyatür sanatı, kimi zaman askerî zaferleri, kimi zaman
geliyor. Bunda izlenen bilim kurgu filmlerinin çok büyük
siyasi, sosyo-kültürel yaşamı, kimi zamansa padişahların
etkisi var. Bu filmlerden hareketle günlük yaşamda olmasa
da fabrikalarda robotlar kullanılmaya başlandı. Bu robotlar, özelliklerini konu edinirdi. (III) Eskiden, yaşanmış bir olay,
düşlendiği gibi insan görünümündeki robotlardan çok fark- tarihçi tarafından anlatılır, minyatürcü tarafından
lıydı. Bunlar ağır parça taşıyan, boya ve kaynak gibi güç resmedilirdi. (IV) Böylece eserin gerçekle bağlantısı
işleri zorlanmadan yapan robot kollardı. Gelişen teknolo- sağlanır, tarihî değeri artardı. (V) Türk minyatür sanatı,
jiyle birlikte zaman içerisinde robotlar, yalnızca robot kol teknikleri, renkleri, çizim ve motifleri bakımından diğer
olmaktan çıkıp çevresini algılayabilen, çevresine tepki İslam ülkeleri minyatürlerinden ayrılır. (VI) Anlatım tarzı
verebilen ve bir noktadan başka bir noktaya gidebilen açık ve gerçekçidir. (VII) Nigarî, Nadirî, Levnî, Nakkaş
makineler hâline geldi. İnsan yaşamına benzetildiğinde,
Osman ve Matrakçı Nasuh, eserleri günümüze kadar
robot teknolojisi, emekleme çağını henüz tamamlayarak
ulaşan ve Türk minyatür sanatının en güzel örneklerini
iki ayağı üzerinde yalnızca bir iki adım atabilen küçük bir
veren ünlü ustalardır.
çocuk olarak düşünülebilir. Yetişmiş bir insan olarak ulaşa-
cağı düzeyi düşündüğümüzdeyse gelecek nesilleri nasıl
bir teknolojinin beklediği tahmin edilebilir.

97. Bu parçada robotlarla ilgili olarak aşağıdakilerin


hangisine değinilmiştir?
99. Aşağıdakilerden hangisi, minyatürlerin bu parçada
A) Uzay araştırmalarında kullanıldığına
B) Eğitim alanında yararlanılabileceğine sözü edilen özelliklerinden biri değildir?
C) Yapabileceği iş çeşidinin gittikçe artacağına A) Yapıldığı toplumun kültüründen izler taşıması
D) İnsanın yaptığı bütün işleri yapabildiğine B) Günümüzde yapılan örneklerinin az olması
E) Karşılaştığı her soruna kısa sürede çözüm bulabile- C) Gerçek olayları konu edinmesi
ceğine D) Farklı tekniklerle yapılan örneklerinin olması
E) Tarihî olaylar hakkında bilgi vermesi

98. Bu parçaya göre robotlarla ilgili olarak aşağıdaki-


lerin hangisi söylenemez?
A) İlk yapılanların sanayi alanında kullanıldığı
B) Zaman içinde gelişip değiştiği
C) Bilim kurgu filmlerinin etkisiyle tasarlanmaya baş-
landığı
100. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci para-
D) Kullanımı yaygınlaşınca insana gereksinim kalmay-
graf hangi cümleyle başlar?
acağı
E) Kimi işlerin yapılmasını kolaylaştırdığı A) III B) IV C) V D) VI E) VII

365

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

101. - 102. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 103. - 104. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Benim gibi düşünmeyenleri önemseyerek dinlerim. Ama Çin kökenli olan ve tarihi çok eskilere dayanan Go, uzun
bu, söylenenlere hemen katılacağım anlamına gelmez. süren ve savaş meydanlarında sonlanmayan savaşların
galibini belirlemek amacıyla oynanmış bir oyundur. Bu
Anlamaya çalışırım o kişinin söylediklerini. Üzerinde
oyunda kurallar çok basit, strateji geliştirmek ve bunu
düşünür, araştırır, doğru olup olmadığını bulmaya uygulamak oldukça zor bir iştir. Düşünme gücü, sezgi ve
çalışırım. Doğru olduğu sonucuna varırsam benimserim. deneyimler yardımıyla sayısız strateji geliştirilebilir. Go oy-
Bir düşünceyi edinmek kolay olmadığından düşünceleri nayabilmek için oyuncuda; dikkatini toplama, cesaret, ken-
değiştirmek de kolay olmuyor. dini kontrol edebilme ve yaratıcılık gibi yeteneklerin
fazlasıyla bulunması gerekmektedir. Bu yetenekler açısın-
dan düşünüldüğünde Go ile satranç birbirine yakın
görülebilir, ancak yaratıcılığı kullanma konusunda Go ön
plana çıkmaktadır. Go ile ilgili en çok vurgulanan söz
şudur: “Satranç çatışma ise, Go savaşın kendisidir.”

101.Bu parçaya göre, bir düşüncenin benimsen-


mesinde aşağıdakilerden hangisi önemlidir?
A) Gerçeğe uygun olma 103.Bu parçadaki altı çizili cümlede belirtilenlere göre,
iyi bir Go oyuncusu olabilmek için,
B) Yeni ve farklı olma
I. uzun süre aynı konu üzerine odaklanabilme,
C) Güvenilir birine ait olma
II. duygularını başkalarına göstermekten çekinmeme,
D) Çoğunluk tarafından benimsenme
III. birden fazla çözüm üretebilme,
E) Güncel olma
IV. yeni yollar denemekten kaçınma
yeteneklerinden hangilerine sahip olmak gerekir?
A) I ve II B) I ve III C) II ve III D )
II ve IV E) III ve IV

104.Bu parçadaki bilgiler göz önüne alındığında, Go


102.Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerden hangisiyle oyunuyla ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangi-
sine ulaşılabilir?
nitelendirilebilir?
A) Kazanmak için kurallarını bilmek yeterli değildir.
A) Eleştiriye açık B) Savaşlarda ve ülke yönetimlerinde esin kaynağı ol-
B) Çevresindekileri yönlendiren muştur.
C) Hoşgörülü C) Kuralları ortaya çıktığı günden beri değişmemiştir.
D) Açık fikirli D) Satrançla ortak kuralları vardır.
E) Kendini beğenmiş E) Dünyanın her yerinde bilinmekte ve oynanmaktadır.

366

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

105. - 106. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 107. - 108. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

1970ʼli yıllarda iyi cins bir krem deterjan markasının ürün Ardıç doğadaki birçok olumsuz koşula dayanabilen bir
ağaç türüdür. Yaygın kök sistemleri sayesinde erozyon
müdürü, satışları artırmak için yeni bir pazarlama yöntemi
kontrolü çalışmalarında kullanılmaktadır. Ayrıca çürümeye,
uyguladı. O güne kadar alışık olunan yöntem, bazı krem kurtlanmaya ve suya dayanıklıdır. Keçi otlatılması, aşırı
deterjan kâselerinin içine çay kaşığı konarak ürünlerin kesim ve ardıç kuşunun avlanması nedeniyle yok olma
satışa sunulmasıydı. Ürün müdürünün kendi markası için tehlikesiyle karşı karşıya kalan ardıç, 1994 yılında koruma
geliştirdiği yeni yöntemde her kâseye basit, ucuz ama altına alınsa da giderek azalmaktadır. Geçmişte üç milyon
ihtiyacı karşılayan bir hediye konacak ve bu hediyeler bir- hektar olan ardıç ormanı alanı bugün 1,1 milyon hektara
düşmüştür. Kalanların yüzde 92ʼsi ise niteliğini kaybet-
birinden farklı olacaktı. Çamaşır mandalı, saç tokası ve
miştir. Eskiden çoğalabilmesi için tek yol, tohumlarının
değişik plastik anahtarlıklar hazırlandı ve her kâseye birer ardıç kuşu tarafından yenildikten sonra dışkıyla toprağa
tane kondu. Kâselerin üzerine “Her kâsede bir hediye, bırakılmasıydı. Ama bu ağaç artık yeni bir yöntemle
bizde boş yok.” yazıldı. Bu kampanya ayrıca televizyon ve çoğaltılabiliyor. Ardıç tohumları bilimsel çalışmalar sonu-
radyo reklamlarıyla da duyuruldu. Kampanya son derece cunda kimyasal yollarla çimlendirilerek fidan üretiliyor. Bu
yeni yöntem, ardıç ormanlarının yeniden oluşmasında
başarılı oldu ve satışlar kısa sürede on kat arttı. Uygula-
büyük önem taşıyor. Bu yöntemle ilk kez fidanlık
maya dört beş ay devam edildikten sonra hediye vermek-
koşullarında üretilen 40 bin fidan Burdur, Isparta, Ankara
ten vazgeçildi ve ürünün üzerine yalnızca “İyi temizler.” ve Antalyaʼya dikildi.
sloganı yazılarak ürün satışa sunuldu. Bu değişikliğe
karşın satışlar çok az gerilemişti.
107.Aşağıdakilerden hangisi ardıç ağacının bu parçada
değinilen özelliklerinden biridir?
A) Ana vatanının Anadolu olması
105.Bu parçada sözü edilen ürünün satışlarının art-
B) İnsanların yanlış kimi eylemlerinden zarar görmesi
masının asıl nedeni aşağıdakilerden hangisidir? C) Farklı türlerinin olması
A) Rakiplerin verdikleri hediyelerin kalitesiz olması D) Diğer ağaçlara göre hızlı büyümesi
B) Piyasadaki öteki ürünlerden daha ucuz olması E) Mobilyacılıkta aranan bir malzeme olması
C) Her kâsede farklı ve işe yarayan bir hediyenin bu-
lunması
D) Piyasada ürün çeşitliliğinin az olması
E) Müşterilerin yeni çıkan ürünü denemek istemeleri

108.Bu parçadan aşağıdaki genellemelerin hangisine


ulaşılamaz?
106.Parçada sözü edilen promosyon uygulamasına son A) Doğanın dengesini korumak için bilimsel çalış-
malardan yararlanılabilir.
verilmesine karşın satışların çok az gerilemesinin
B) Doğada birbirini etkileyen pek çok olay ve durum
nedeni aşağıdakilerden hangisi olabilir?
vardır.
A) Yeni bir slogan kullanılmaya başlanması C) Bilinçsiz tüketim, öngörülemeyen sonuçlar doğur-
B) Bu piyasada tüketici tercihlerinin sık sık değişmesi maktadır.
C) Tüketicilerin hediye verilmesinden hoşlanmış olması D) Koruma altına almak, doğanın kendini yenilemesi
için yeterli olmayabilir.
D) Ürün kalitesinin tüketiciler tarafından beğenilmesi
E) Doğa araştırmaları fazla zaman ve para gerektiren
E) Fiyatının diğer ürünlere göre ucuz olması
bir iştir.

367

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

109. - 110. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 111. - 112. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Dört farklı marka bisiklet lastiği, sürüş rahatlığı açısından Yaşar Kemal denildiğinde akla özgün bir roman dili gelir.
karşılaştırılacaktır. Bu dört marka lastikten her biri, aynı Okurunu hemen saran, güçlü, çarpıcı bir dildir bu, gürül
marka ve modelde dört bisiklete takılmıştır. Lastiklere gürül akan bir Türkçedir. Esas olarak halkın konuştuğu
üretici firmaların önerdiği miktarda hava basılmıştır. Be- dile, sözlü halk edebiyatına dayanan Yaşar Kemal, bu
densel özellikleri benzer, lastikler arasındaki farkı ayırt yerel malzemeyi sanat yapıtının özgün diline dönüş-
edebilecek düzeyde deneyimli olan aynı yaştaki on iki türürken “çımgışmak”, “döngele”, “cikilti” gibi birçok yerel
erkek sürücü, aynı gün içinde peş peşe, her bir bisikleti
sözcüğü ortak dile taşır. Okur, onun Karacaoğlanlığına
aynı sürede ve aynı hızda, aynı pistte teker teker dene-
kapılır; yazdıklarını kullandığı sözcüklerin, deyimlerin,
mişlerdir. Bir bisikletin bir sürücü tarafından ötekilerden
atasözlerinin üzerinde durmadan okur. Oysa yazar o tatlı
önce ya da sonra denenmesinin yaratacağı sakıncaları gi-
anlatısına nice bölgesel sözler, söyleyişler katmıştır. Bun-
dermek için, bisikletlerin denenme sırası her sürücü için
lar ortak bir dil düzeyine çıkarıldığından okur, anlamasa
farklı olacak şekilde ayarlanmıştır. Örneğin, birinci bisikleti
birinci sürücü ilk sırada denediyse, ikinci sürücü dördüncü bile anladığını sanır. Çünkü bir ırmaktır akan, içindeki
sırada denemiştir. taşların, çakılların, kumların kimileri ilk kez görülmüş olsa
bile bu hiç yadırganmaz.

109.Bisikletlerin denenme sırasının her sürücü için


değiştirilmesindeki amaç aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Sürücülerin lastikler hakkındaki görüşlerini değer-
lendirmek 111. Bu parçaya dayanarak, Yaşar Kemalʼle ilgili aşağı-
B) Sürücülerde oluşabilecek yorgunluğun etkisini den- daki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
gelemek
A) Yazdıkları başka dillere çevrilmiştir.
C) Sürücülerin belirli bir sürede deneme işlemini
B) Unutulan deyim ve ifadeleri gün yüzüne çıkarmak-
bitirmesini sağlamak
D) Lastiklerde kullanımdan doğacak aşınmayı engelle- tadır.
mek C) Yenilik peşinde koşmaktadır.
E) Sürücüler arasındaki kullanma farklılıklarının etki- D) Toplumsal sorunları konu edinmektedir.
lerini ortadan kaldırmak E) Yapıtlarında yöresel kültür ögelerine yer vermektedir.

110.Aşağıdaki değişikliklerden hangisinin yapılması, 112.Bu parçadaki “Okur, onun Karacaoğlanlığına kapılır.”
karşılaştırma işleminin sonucunun başka koşullara
sözü Yaşar Kemalʼin hangi özelliğini belirtmekte-
genellenebilirliğini artırmaz?
dir?
A) Farklı özelliklerde pistler oluşturmak
A) Yapıtlarında yerel efsanelere, destanlara yer verme
B) Sürücüleri, farklı yaşlardaki ve farklı özelliklerdeki
B) Karacaoğlanʼın şiirlerinden alıntılar yapma
kişilerden seçmek
C) Çok sayıda ve farklı özelliklerde bisikletler kullanmak C) Karacaoğlan gibi devrinin ünlü bir aydını olma
D) Her sürücü için deneme sürelerini farklı tutmak D) Yapıtlarında halk dilini kullanma
E) Deneme sürüşlerini farklı hava koşullarında tekrar- E) Karacaoğlanʼla benzer konuları işleme
lamak

368

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

113. - 114. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 115. - 116. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Kafkaʼnın en büyük isteği yayımlatmadığı kitaplarının ya- İlk insan ancak göz göze geldiğinde sözle haberleşebiliy-
kılmasıdır. Ancak, bu işi kendi yapamaz da dostu Max ordu. Telefonla birlikte uzak mesafelerle sözle haberleşme
Brodʼa havale eder. Brodʼsa sözünde durmayarak dünya olanağı doğdu. Bilgisayarımıza yerleştirdiğimiz cihazlarla
tekrar göz göze gelip konuştuğumuz günlere dönüyoruz.
edebiyatının özgün yazarlarından birini çıkarır ortaya. Bir
Günlük yaşantımızda yazının ağırlıklı yeri, belki uygar-
başka özgün yazar Truman Capoteʼ un son yayımlanan
lığımızda bir ara dönem. Asırlarca mektuplaştıktan sonra,
romanı da böylesi bir sözünde durmama sonucunda ula- telefonla, kolayca silinen elektronik postayla tarihçilerin
şır okurlara. Capoteʼun avukatına bir müzayede evinden kıymetli malzemelerinden biri olan ve kendine özgü bir
gönderilen mektupta, Capoteʼun eşyalarından oluşan bir edebî tür sayılabilecek mektuplar tarihe karıştı. Eskisin-
koleksiyonun açık artırmaya çıkarılmak üzere kendilerine den daha çok haberleşiyoruz. Yazdıklarımızı ve yaptık-
larımızı dijital ortamlarda her zamankinden daha çok
iletildiği belirtilmiştir. Koleksiyonda yayımlanmamış eser-
kayda geçirebiliyoruz. Aynı zamanda bu kayıtları kolayca
lerin müsveddeleri, birçok mektup, fotoğraf ve basılmamış
ve çabucak yok edebiliyoruz. Yazdıklarımızı oluşur oluş-
bir romanın el yazmaları da vardır. Ki bundan kimse ha- maz sildikçe geçmişimizden iz bırakmıyoruz.
berdar değildir. Capoteʼun 1950ʼlerde Brooklynʼde bir
apartmanın bodrum katında otururken yazdığı, sonradan
kapıcıya yakması için bıraktığı eşyaları arasından çıkmış-
tır bu roman. Kapıcı ölmüş, oğlu da ünlü yazardan yarar-
lanmak istemiştir. 115. Aşağıdakilerden hangisi, yazarın bu parçada
yakındığı durumlardan biridir?
A) İletişim teknolojisindeki gelişmeleri izlemenin zor ol-
ması
113.Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi sözü edi- B) Sözle iletişim sağlamanın ancak bazı cihazlarla
len iki yazarın ortak özelliklerinden biridir? mümkün olması
A) Yapıtlarında toplumsal konuları ele almaları C) Belgelerin dijital ortamlara kaydedilmesi
B) Kendilerine özgü tarzlarının olması D) Yazılı iletişimin giderek azalması
E) Eskiye oranla daha az sayıda belgenin saklanması
C) Üne kavuşmadan önce zor bir hayat yaşamaları
D) Çevrelerine uyum sağlayamamaları
E) Yapıtlarının çoğunun ölümlerinden sonra değerlen-
mesi

114.Bu parçada, Truman Capoteʼla ilgili olarak aşağı- 116. Bu parçada mektubun “tarihçiler için kıymetli bir
malzeme” olarak görülmesi aşağıdakilerden
dakilerin hangisine değinilmemiştir?
hangisinin gerekçesi olabilir?
A) Yaşadığı yere
A) Yazıldığı döneme ait pek çok bilgi içermesi
B) Yaşadığı döneme B) Haberleşme amacıyla giderek daha az tercih
C) Yazdıklarını yayımlatmasının zaman aldığına edilmesi
D) Kimi yapıtlarının sonradan açığa çıktığına C) Yazılma amacına göre dilinin değişiklik göstermesi
E) Ürün verdiği edebî türe D) Yazan kişinin üslubunu yansıtması
E) Bir araya getirilerek kitap hâlinde yayımlanabilmesi

369

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

117. - 118. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 119. - 120. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Japonların “soo-nah-me” diye okudukları ve liman dalgası


Fazıl Hüsnü Dağlarcaʼnın dünyasını en iyi biçimde, 60ʼlı
anlamına gelen tsunamiye, İskandinavlar “hayalet dalga”
yıllar boyunca işletip 1970 yılında kapattığı Kitap Kitabevi
ya da “hortlayan dalga” adını vermişlerdir. Deniz altında
yansıtır. Dağlarca, yeni yazdığı şiirlerini heyecanla, hiç
meydana gelen depremler ya da volkanik patlamalar so-
bekletmeden vitrine asar ve okuyucuların karşısına bu şe- nucunda harekete geçen milyarlarca metre küp su, tsu-
kilde çıkarmış. Bu kitabevini, istediklerini gerçekleştirmek nami denilen dev dalgaya neden olur. Tsunami dalgası
için bir şans olarak görmüş. Dağlarcaʼnın dünyasının içine açık denizde son derece belirsizdir. Örneğin büyük bir ge-
girdiğinizde karşınızda şiirlerini sergilemeye can atmasına minin altından geçerken gemideki insanlar onu fark ede-
karşın mesafeli ve soğuk bir adam buluyorsunuz. Onu an- meyebilir. Dalga kıyıya yaklaşırken derinlik azaldığı için
lamak için, öncelikle bu muammayı çözmek gerekiyor. hızla yükselmeye, sahilde bulunan sularsa geri çekilmeye
Dağlarca, yazdığı şiirleri vitrine asarak yıllardır bekliyor. başlar. Bir süre sonra dalga, saatte 800 – 900 kilometreye
Bu dükkâna girip girmemek okuyucuya kalmış. varabilen bir hızla kıyıya çarpar ve önüne çıkan her şeyi
yok eder.

117.Bu parçaya dayanarak Fazıl Hüsnü Dağlarcaʼyla il-


gili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? 119.Bu parçada tsunamiyle ilgili aşağıdakilerden han-
A) Yayınladığı kitap sayısının az olduğuna gisi hakkında bilgi verilmemiştir?
B) Şiirlerini paylaşmaktan mutlu olduğuna A) Farklı dillerdeki adları
C) Şairlikten kazandığı paranın az olduğuna B) Oluşum nedenleri
D) İnsanlarla kolayca samimi olduğuna C) Deniz derinliğine bağlı değişimleri
E) Son yıllarda az sayıda şiir yazdığına D) Kıyı bölgelerindeki etkileri
E) Yakın geçmişteki örnekleri

118.Bu parçadaki “Dağlarca, yazdığı şiirleri vitrine asarak


yıllardır bekliyor.” sözüne dayanarak aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Dağlarcaʼnın, okurlarıyla şiirleri aracılığıyla ilişki kur-
duğu
B) Dağlarcaʼnın, şiirlerinde kendine özgü bir dil kullan- 120. I. Yönü ve büyüklüğü önceden tespit edilebilir.
dığı II. En çok Japonya kıyılarında görülür.
C) Her şiir okuyucusunun Dağlarcaʼnın şiirlerinden III. Farklı yüksekliklerde dalgalar oluşabilir.
farklı tat alacağı IV. Oluşum süreci gözlenebilir.
D) Dağlarcaʼnın son dönem şiirlerinin öncekilerden Bu parçadan tsunamiyle ilgili yukarıdaki yargılar-
daha çok ilgi gördüğü dan hangilerine ulaşılabilir?
E) Dağlarcaʼnın eski şiirlerinin derlenerek yeniden sa- A) I ve II B) I ve III C) II ve III
tışa sunulduğu
D) II ve IV E) III ve IV

370

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

121. - 122. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 123. - 124. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Freudʼun psikiyatriye, özellikle de insan davranışının genel Dostluk, bir insana belleğinin doğru çalışmasını sağlamak
olarak anlaşılmasına en önemli katkısı, çocuğun yaşamın- için gereklidir. Geçmişi anımsamak, onu sırtında taşımak,
daki ilk yılların kişiliğinin oluşumunda ne denli önemli insanın kendi “Ben”ini koruyabilmesi için gerekli tek koşul
olduğunu bulmasıdır. Dünyayı tanımaya başladığı bu olarak görülebilir. “Ben”in çekip küçülmemesi, oylumunu
dönemde çocuk, yaşadıklarını anlamaya çalışırken hata- koruması için anıları, bir saksı çiçeğini sular gibi sulamak
lar yapabilir. Karşılaştığı birçok yeni nesne ve durum gerekir. Bu sulama işi, geçmişin tanıklarıyla, yani dostlarla
karşısında yaşadıklarını ayırt etmekte ve anlamakta yeter- sürekli temas halinde kalmayı gerektirir. Onlar bizim ay-
siz kalabilir. Sonuç olarak, ilk yaşlarında çocuk, çevresinde namız, belleğimizdir. Onlardan hiçbir şey beklemiyoruz,
olup bitenleri yanlış yorumlayabilir ve kişilik yapısını yapay yalnızca zaman zaman o aynayı parlatsınlar ki yüzeyinde
temeller üzerine oturtabilir. kendimizi görelim.

121.Bu parçada çocuğun çevresinde olanları yanlış yo-


rumlamasına neden olarak aşağıdakilerden hangisi
gösterilmiştir?
A) Çocuktan kapasitesinin üzerinde başarılar beklen-
mesi
123.Bu parçaya göre, insanın “Ben”ini koruya-
B) Öğrenmeye istekli çocukların çabalarının yeterince
bilmesinde dostluğun rolü aşağıdakilerden hangi-
desteklenmemesi
sidir?
C) Anlama güçlüğü olan çocukların kendilerini ifade et-
mekte de güçlük çekmesi A) Geçmişindeki kötü olayları unutmasını kolaylaştır-
D) Çocuğun karşılaştığı nesne ve durumları anlama mak
güçlüğü çekmesi B) Kendisiyle ilgili gerçeklerden kopmamasını sağla-
E) Çocuğun zekâsında yalnız çevrenin değil kalıtımın mak
da etkili olması C) Gelecekle ilgili doğru kararlar alabilmesine yardımcı
olmak
D) Kendi çıkarlarına öncelik vermesini sağlamak
E) Kendisiyle ilgili konulara daha az eğilmesini sağla-
mak

122.Bu parçaya dayanarak aşağıdaki sonuçlardan


hangisine ulaşılabilir?
124.Bu parçada “anıları sulamak” sözüyle anlatılmak is-
A) Çocuk davranışları Freudʼun bütün çalışmalarının
tenen aşağıdakilerden hangisidir?
temelini oluşturmuştur.
B) Psikiyatrinin ana çalışma alanı çocukluk dönemi A) Bazı anıları ötekilerden daha sık hatırlamak
sorunlarıdır. B) Dostlarla konuşmaktan zevk almak
C) Çocuğun olayları yanlış algılaması kişilik gelişimini C) Sürekli hatırlayarak anıların canlı kalmasını sağla-
olumsuz etkileyebilir.
mak
D) Sağlıklı bireyler yetiştirebilmek için toplumsal kural-
D) Bazı olayları olduğundan farklı biçimde hatırlamak
lara uymak gerekir.
E) Freudʼun tıbbın psikiyatri dışındaki alanlarında da E) Yaşlandıkça, uzun sürecek dostluklar kurmakta zor-
çalışmaları olmuştur. lanmak

371

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

125. - 126. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 127. - 128. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Yazar, bu romanındaki kahramanları aracılığıyla toplumda Tüketicilerde ilgi uyandırmayacağı düşünülen bir ürünün
oluşturulmaya başlayan tekdüzeliğe karşı çıkar; gelenek- çekici hale gelmesi için, reklamında açlık, susuzluk, cin-
selliği savunmaktan çok, taşrada özgün kalabilen, kendi sellik gibi temel ihtiyaçları karşılayan nesneler ürünle bir-
olmayı ve özgür olmayı amaçlayan bireyi savunur. Yazarın likte kullanılmalıdır. Böyle bir reklam stratejisinde ürün sol,
bireyselliklerini savunduğu ve roman kahramanı olarak nesneyse sağ tarafta sunulmalıdır. Ancak bu sıralama,
seçtiği kişi ler, çoğunlukla gençlerdir. Çünkü gençler, yazıyı soldan sağa okuyan toplumlara özgüdür. Yazıyı
kendileri olma yolundaki kararlı çabalarıyla yazarın bu yukarıdan aşağıya okuyan toplumlarda ürünün yukarıya,
karşı çıkışını simgeler. nesneninse aşağıya konulması gerekir. Böylece bu tür
ürünlerle ilgili verilmek istenen mesaj, izleyene reklamcının
125.Bu parçaya dayanarak, sözü edilen yazarla ilgili istediği biçimde ulaşır.
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Sözü edilen romanda taşrayı konu ettiği
B) Genç yaşlarda roman yazmaya başladığı
127.Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangi-
C) Kahramanlarını çevresindeki kişilerden seçtiği
sine ulaşılabilir?
D) Çok sayıda roman yazdığı
A) Toplumun bir kesimi yeniliklere çabuk uyum sağlasa
E) Yapıtlarında özgün bir dil kullandığı
da büyük bir kesiminin bunları kabul edebilmesi
zaman alır.
B) Bulunulan sosyal çevre, alım gücü ve pazardaki
ürün çeşitliliği, kişilerin tüketim düzeyini etkiler.
C) Eğitim düzeylerindeki farklılıklar, kişilerin olaylar
karşısında aldıkları kararlara yansır.
D) Kişinin bir uyarıcıyla ilgili algı ve yorumları,
uyarıcının bir arada bulunduğu öteki uyarıcılara ve
126.Bu parçaya göre, sözü edilen roman kahraman- sunuluş biçimine bağlıdır.
larının çoğunlukla gençlerden seçilmesinin nedeni E) İhtiyaç duymadığı ürünleri satın alan kişiler, reklam-
aşağıdakilerden hangisidir? ların hedef kitlesini oluşturur.
A) Toplumda genç nüfusa sağlanan eğitim olanakları-
nın sınırlı olması
128.Bu parçada anlatılan reklam stratejisiyle ilgili olarak
B) Gençlerin dayatmalara direnerek bireyselliklerini ko-
aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
ruma güçlerinin fazla olması
A) Psikolojik etkilerin dikkate alındığı
C) Gençlerin, yetişkinlerden öğrenecekleri toplumsal
B) Okuma yazmanın yaygınlaşmasına katkıda bulu-
kuralları kendilerinden sonra gelenlere aktaracak
nacağı
kuşak olmaları
C) Piyasadaki benzer ürünlerin iyi bilinmesini gerek-
D) Yazarın bu romanla ulaşmak istediği okuyucu kitle-
tirdiği
sinin gençlerden oluşması
D) Toplumsal olayların yakından izlenmesini gerek-
E) Gençlerin eski dönem modalarına ilgilerinin fazla ol- tirdiği
ması E) Diğer stratejilere göre pahalı olduğu

372

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

129. - 130. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 131. - 132. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Girit mutfağını ve Giritlilerin yeme içme alışkanlıklarını İstanbulʼda karaların görünümü çabuk değişiyor. Hiç umul-
Anadolu mutfaklarından farklı kılan temel özellik, yabani madık bir anda bir yerden apartmanlar yükseliyor, öteler-
otlardan yapılan çok çeşitli yemeklerin varlığıdır. Nüfus
den bir gökdelen… Yollar yön değiştiriyor, tepelere doğru
mübadelesinden sonra Anadoluʼnun çeşitli yerlerine yer-
gecekondu grupları yoğunlaşıyor bir kentsel egzama gibi.
leştirilen Giritli Müslüman halkın bundan sonra yaşaya-
Öte yandan, denizler hiç değişmez zannederdik; ama
cakları topraklarda yeni ve güçlü bir kimlik oluşturmasında
mutfak kültürleri büyük rol oynamış; en önemli farklılaş- yanıldığımızı zamanla anladık. İstanbulʼ un hiç kirlenmez
mayı da yabani otların yoğun tüketimi ortaya koymuştur. dediğimiz denizi de bundan yirmi yıl önceki deniz değil
Aslında tutumlarında katı olmayan ve değişmeye açık in- artık. Eskiden sandalın başından eğilip baktığınızda dibi
sanlar olan Giritliler, yemekleri söz konusu olduğunda ku- görünürdü denizin. Güneş ışınlarının dipteki kumlara dek
rallara son derece bağlı ve tutucu davranırlar. Onları, ulaştığını, kumları açık sarı bir renge, yosunu sağlıklı bir
mevcut bir tarifi değiştirmeye, ufak bir ekleme veya
yeşile, bir kaya parçasını unutulmaz bir kurşuniye boy-
çıkarma yapmaya ikna etmek mümkün değildir. Geldikleri
adığını, bir karagöz sürüsünü ışıltı ve parıltıya boğduğunu
topraklara ve geride bıraktıkları hayatlarına ait anılarını
adeta yemeklerinde muhafaza eden Giritlilerin, yemek görebilirdiniz. Deniz dibi ressamları has boyalar, temiz
âdetlerine bu aşırı bağlılıkları zorla kopartıldıkları toprak- fırçalarla işe koyulurdu bundan yirmi yıl öncesinin denizini
larına duydukları özlemden ileri gelir sanki. Ben, ailemde boyarken…
de diğer Giritli birçok ailede de gözlediğim yemeğe ve mut-
fağa düşkünlüğün, bu konudaki titizliğin ve kuralcılığın
kökeninde hep bu duygunun yattığını düşünürüm.

129.Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılan Gir-


131.Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada yazarın İstan-
itlilerin özelliklerinden biri değildir?
bulʼla ilgili olarak yakındığı durumlardan biri
A) Yemek kültürlerinin otlara dayanması
değildir?
B) Anadoluʼya sonradan yerleşmiş olmaları
C) Yerleştikleri bölgeye kendi mutfak kültürlerini aktar- A) Hızla büyümesi
maları B) Kendine özgü dokusunun kaybolması
D) Genelde yeniliklere açık ve esnek olmaları C) Hayat pahalılığının fazla olması
E) Değişik tatları denemek konusunda istekli olmaları D) Denizinin kirlenmesi
E) Plansız ve kaçak yapılaşmanın şehri çirkinleştirmesi

130.Bu parçaya göre, Giritlilerin yemek kültürleri


konusundaki kuralcılıklarının temelinde aşağıdak-
ilerden hangisi yatmaktadır?
A) Yemeklerinde yabani otları çok fazla kullanmaları
B) Yemek tariflerindeki değişikliklerin tadı bozacağın- 132.Aşağıdakilerden hangisi yazarın bu parçada dile
dan endişe etmeleri getirdiklerinden biri değildir?
C) Mutfak kültürlerinde çok fazla yemek çeşidinin ol- A) Geçmişe özlem
ması
B) Beğenmeme
D) Eski yaşamlarına ve eskiden yaşadıkları topraklara
C) Eleştirme
özlem duymaları
E) Anadolu mutfağının kendi mutfaklarından çok farklı D) Hayal kırıklığı
olması E) Kabullenme

373

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

133. - 134. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 135. - 136. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Bir Afrika kabilesinde kadınlar hamile olduklarını anladık-


(I) Zakkum, antik çağdan beri bilinen, zehirli bir geçmişi ol-
larında, birkaç arkadaşıyla birlikte yabani çayırlara gider
masına karşın masum, pembe ya da beyaz çiçekli bir
ve doğacak çocuğun şarkısını duyana kadar dua ederler.
ağaççık. (II) Susuzluğa dayanıklılığı, her tür toprakta
Onlar her ruhun dünyadaki amacını anlatan kendi titreşimi
olduğuna inanırlar. Kadın şarkıyı duyduğunda o şarkıyı yetişebilmesi, yansa bile inatla küllerinden yeniden yeşer-
hep birlikte söylerler. Sonra da kabiledeki herkese öğretir- mesiyle ünlü. (III) Her koşulda tutunur toprağa. (IV) Diğer
ler. Çocuk doğduğunda, eğitime başladığında, yetişkinliğe Akdeniz ülkelerinde olduğu gibi Türkiyeʼde de genellikle
geçerken, evlendiğinde ve öldüğünde tüm kabile onun için kendiliğinden yetişir. (V) Sıcak iklimli coğrafyalarda alımlı,
bu şarkıyı söyler. Bunlar kişinin hayatının geçiş dönem- bol çiçekli, gösterişli duruşuyla yol kenarlarının, bahçelerin
leridir. Bu dönemlerin yanı sıra, kişi bir suç işlediğinde doğal süsüdür.
veya anormal bir davranışta bulunduğunda da kabile
tarafından şarkısı söylenir. Çünkü, kabile uygunsuz
davranışların düzeltilmesinde cezaya başvurulmaması
gerektiğine inanır. Şarkıyı söylemek, kişiye kimliğinin
anımsatılmasını ve ona duyulan sevginin gösterilmesini
sağlar. Ancak bu şekilde kişiye, yaşamla ve amacıyla
doğru ilişki içinde olup olmadığı gösterilebilir.

133.Bu parçaya dayanarak, sözü edilen kabileyle ilgili 135. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
aşağıdaki yargılardan hangisine varılamaz? kişileştirme yoktur?
A) Çevresel koşulların değişmesiyle sık sık göç etmiş- A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
lerdir.
B) Kabile yaşamını düzenleyen belirli kurallar oluştur-
muşlardır.
C) Kabile üyelerinin her birine değer verilmesi gerekti-
ğine inanırlar.
D) Kişilere sevgi gösterilmesinin, cezadan daha etkili
bir yöntem olduğunu düşünmektedirler.
E) Her bireyin yaşamının düzenlenmesinde kabile üye-
lerinin hepsinin sorumlulukları vardır.

134.Bu parçaya göre, “hayatın geçiş dönemleri” olarak


kabul edilen durumlarda, kişinin şarkısının kabile
tarafından söylenmesiyle aşağıdakilerden
hangisinin amaçlandığı söylenebilir?
A) Kişiye, ilk kez annesi tarafından söylenen şarkıyı
tekrarlayarak anne sevgisinin öneminin vurgulan-
ması
B) Tüm kabile tarafından öğrenilen şarkıların belli za- 136. Bu parçada zakkumla ilgili olarak aşağıdakilerden
manlarda söylenerek unutulmasının önlenmesi hangisine değinilmemiştir?
C) Kişiye, kendi şarkısı aracılığıyla yaşamdaki amacı
A) Çok eskiden beri bilindiğine
hatırlatılarak bu amaca ulaşmasının sağlanması
B) Yaşam süresine
D) Kabilenin karar alma sürecinde, kişiye tanınan hak-
ların sınırlarının belirlenmesi C) Fiziksel özelliklerine
E) Kişiye bundan sonra alacağı kararlarda tüm kabile D) Yetişmesi için özel bakım gerekmediğine
üyelerine danışması gerektiğinin hatırlatılması E) Doğal yetişme alanlarına

374

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

139. - 140. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE


137. - 138. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ.
CEVAPLAYINIZ.

Kamuoyunu uyuyan, güçlü bir insan gibi düşünmek gerek. Olayları oldukları gibi değil, olmalarını istediğimiz gibi
Zaman zaman sıçrayarak uyanır. İşte o an, kulağına bir hatırlıyor, evirip çeviriyor, “düzeltiyoruz” çoğu kez. Bellek,
düşünce fısıldamak için en uygun andır. Fısıldamak için geçmiş gün kırıntılarını, küçük ya da büyük olsun, süzüyor;
en yalın, en belirgin düşünceyi seçmeli. Çünkü, hemen ge- gerçeğin tümü içinden bir seçim yaparak sanki bir kurgu
meydana getiriyor kendince. Bir anlamda “bellek sanatçı”,
rinir, arkasını döner, esner, tekrar uykuya dalar ve sen onu
yapay gerçekler üretiyor.
ne engelleyebilir ne de uyandırabilirsin.

137.Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi kamuo-


139.Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmak-
yunun bir özelliği değildir? tadır?
A) Yönlendirilebilir olması A) Olayların, zaman ve mekân içinde birbirini etkileye-
B) İlgisinin çabuk dağılması bileceği
B) Belleği güçlü kişilerin olaylarla ilgili ayrıntıları daha iyi
C) Her zaman aynı duyarlıkta olması
hatırladıkları
D) Harekete geçirilmesinin zor olması C) Kişilerin, etkisinde kaldıkları olayları uzun süre un-
E) Belli bir yaptırım gücünün olması utmadıkları
D) Olayların gerçekleştiklerinden farklı biçimde yeniden
yorumlanarak hatırlandığı
E) Her olayın farklı ayrıntılardan oluşmuş bir bütün
olduğu

138.Bu parçaya dayanarak aşağıdaki genellemelerden


140.Aşağıdakilerden hangisi belleğin bu parçada
hangisine ulaşılabilir?
değinilen özelliğine bir örnek olabilir?
A) Toplumdaki huzursuzlukların zamanında giderilme- A) Bir kişinin, başkasından dinlediği bir olayı yıllar
mesi sorunların büyümesine yol açar. sonra kendi başından geçmiş gibi anlatması
B) Toplumun bazı kesimleri olaylara tepki gösterirken B) Yaşlılıkta, gençken yaşanan olayların son zaman-
ölçüsüz davranabilir. larda yaşananlara göre daha iyi hatırlanması
C) Yaşananlar karşısında duyarsız kalan kişilerin alı- C) Duyulan bir ses ya da kokunun, eski bir olayı hatır-
latması
nan kararları eleştirmeye hakkı yoktur.
D) Bazı formülleri bellekte tutabilmek için çağrışım
D) Geçmişteki olaylardan ders çıkarmayan toplumların
sağlayabilecek sözlerden yararlanılması
sağlam bir gelecek kurması güçtür.
E) Araba kazası gibi travmatik bir olay yaşayan kişinin
E) Bazı işlerin yapılmasında zamanlama çok önemlidir. bu olayın oluş anını hatırlayamaması

375

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

141. - 142. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 143. - 144. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Merkezi ABDʼde bulunan ve kâr amacı gütmeyen bir ku- Astronotların uzay mekikleri ya da uzay istasyonlarından
ruluşun lisansıyla İzmirʼde açılan “Uzay Kampı-Türkiye” çektikleri fotoğraflar o kadar güzeldir ki görenlerde usta bir
de, fen bilimleri ve uzay teknolojileri alanında eğitim ver- ressamın elinden çıkmış değerli bir tablo etkisi uyandırır.
iliyor. Bu kamp dünyadaki beşinci, Ortadoğu ve Güney Bu fotoğraflar, çeşitli araştırmalarda veri elde edebilmek
Avrupaʼdaki tek uzay kampı. Kampa katılan gençler, zi- için istenen ayrıntıları ön plana çıkaracak şekilde, insan
hinsel gelişimlerine yararlı olacak programlarla eğlenceli gözünün göremeyeceği renkler kullanılarak gözlem uydu-
bir ortamda takım halinde çalışırken öz güven ve sorum- ları tarafından, tam kuşbakışı çekilen fotoğrafların aksine,
luluk duygusunu kazanıyor, liderlik becerilerini geliştiriyor- gerçek renklerde ve astronotların baktıkları açıdan, onların
lar. gördükleri gibi çekilmiştir. Uzaya çıkıldığında yeryüzündeki
yön kavramı anlamını yitirdiğinden, bu fotoğraflar çek-
ilirken, atlas haritalarından alıştığımız gibi doğunun sağda,
batının solda olması türünden bir kaygı da duyulmamıştır.

143.Aşağıdakilerden hangisi, astronotların çektiği fo-


141.Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi “Uzay
toğrafların gözlem uyduları tarafından çekilenler-
Kampı-Türkiye”nin gençlere sağladığı yararlardan
den daha etkileyici olmasının bu parçada sayılan
biri değildir?
nedenlerinden biri değildir?
A) Okul ve sınav stresinden uzak bir ortamda öğren-
A) Açılı olarak çekilmeleri
melerini sağlamak
B) Bilinen yön kavramından bağımsız olmaları
B) Bilime ve bilimsel çalışmalara olan ilgilerini artırmak
C) Çeşitli amaçlarla kullanılmaya elverişli olmaları
C) Araştırmalarından elde edecekleri gelirle bütçeler-
D) İnsan gözünün algılayabildiği renklerde çekilmiş ol-
ine katkı sağlamak
maları
D) Boş zamanlarını yararlı uğraşlarla değerlendirme
E) Belli bir estetik değer taşımaları
alışkanlığı kazandırmak
E) Kişiliklerinin gelişmesine katkıda bulunmak

144.Bu parçada aşağıdakilerin hangisi açıklanmak-


142.Bu parçada “Uzay Kampı-Türkiye” hakkında aşağı-
tadır?
dakilerin hangisiyle ilgili bilgi yoktur?
A) İki olgu arasındaki farklılıklar
A) Hangi amaçla kurulduğu
B) Bir araştırmanın bulgularından çıkarılabilecek
B) Nerede olduğu
sonuçlar
C) Hangi alanda eğitim verdiği
C) İki görüş arasındaki benzerlikler
D) Merkezinin hangi ülkede olduğu
D) Bir meslek için gerekli özellikler
E) Katılma yaşının kaç olduğu
E) Bir iş yapılırken karşılaşılabilecek sorunlar

376

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

145. - 146. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 147. - 148. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Bilardoyu satranca benzetirler zaman zaman. Evet, ikisi


2003 yılının aralık ayında Birleşmiş Milletler gözetiminde
de belirli bir seviyede düşünme gücü gerektiriyor. Ama,
düzenlenen iklim değişimleri konferansında Mikronezya
delegesi, “İklim değişikliği nedeniyle ölecek olan ilk insan- aralarında çok önemli bir fark var. Satrançta,
lar bizleriz.” şeklinde acı bir açıklama yaptı. Delege, acil düşündüğünüz hamleyi herhangi bir kişiye oynatabilirsi-
olarak besin kaynaklarının güvenliğinin sağlanması, su niz. Oysa bilardoda, düşünülenin hayata geçirilmesi ancak
arıtma ünitelerinin kurulması, mendirekler inşa edilmesi ve toplara can vererek, toplara hükmederek olur. Bu da işin
güneş enerjisinden yararlanılması gerektiğini ifade etti.
spor tarafı zaten. Önce bedenimizi terbiye ediyor, terbiye
Delegenin aktardığına göre, büyük gelgitlerin ve düzensiz
ettiğimiz bedenle de topları terbiye ediyoruz.
yağmurların da etkisiyle deniz seviyesinde görülen yük-
selme, bu küçük ada devletindeki tahribatı daha da artır-
mış. Bunun sonucunda halkın yarısının evleri yıkılmış, kıyı
erozyonu artmış, yer altı sularının tuzlanmaya başla-
masıyla da ekinler kurumuş.

147.Bu parçaya göre, bilardo aşağıdakilerden hangisini


gerektirmesi bakımından satrançtan farklıdır?
A) İleriki hamleleri planlama
145.Bu parçada aşağıdakilerden hangisiyle ilgili bilgi B) Zekâ
yoktur? C) Oyunun süresini önceden kestirebilme
A) Gelgitlerin etkileri D) Nesnelerin yerlerinden oynatılması
B) İklim değişikliğinin sonuçları E) Fiziksel beceri
C) Konferansın nerede düzenlendiği
D) Tahribatın neden arttığı
E) Alınacak önlemlerin neler olduğu

148.Bu parçada, “topları terbiye etmek” sözüyle aşağıda-


146.Bu parçaya dayanarak, Mikronezyaʼyla ilgili aşağı-
kilerden hangisi anlatılmaktadır?
daki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) Bilardonun ancak uygun toplarla oynanabilmesi
A) Tropikal iklim bölgesindedir.
B) Toplara vurmada özel bir sopanın kullanılması
B) Besin kaynakları tehlikededir.
C) Topların amaçlanan şekilde hareket ettirilmesi
C) Barınmayla ilgili sorunlar vardır.
D) Kıyı şekli değişmektedir. D) Bilardoda taşların değil, topların kullanılması

E) Tatlısu kaynaklarına sahiptir. E) Oynanacak topun, rakibin son hamlesine göre se-
çilmesi

377

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

149. - 150. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 151. - 152. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Tarihi yüzyıllar öncesine uzanan Harran evlerinin benzer-


Polisiye romanların bir numaralı yazarı Agatha Christie lerini Şanlıurfa dışında iki yerde görebilirsiniz: Halepʼte ve
tüm eserlerinde benzer bir esrarı çözmeye çalışır. Peki, İtalyaʼda. Şanlıurfaʼyla aynı kültür ve coğrafyayı paylaş-
böyle bir benzerliğe karşın okur her romanda nasıl yeni bir ması nedeniyle Halepʼte görülmesi doğal; ancak bu evlere
gizem buluyor? Bu sorunun cevabı, yazarın romanlarında İtalyaʼda rastlamak oldukça şaşırtıcı. Bunun öyküsü şöyle:
yarattığı etkide gizli: Sorun yarat, sorunu kurcala; kişilikler Şanlıurfaʼya gelen İtalyan ressamlar Harran evlerinden
yarat, kişilikleri parçala. Görünen ile görünmeyen arasın- çok etkilenmişler. Evlerin fotoğraflarını çekmişler ve İtal-
daki çelişkiden güç alan ve merak duygusunu uyanık tutan yaʼnın Puglia bölgesinde Harran evlerine benzer mimaride
Christie, kitabın yaratıcısı olmanın sağladığı gücü kulla- evler yapılmasına öncülük etmişler. Bugün İtalyaʼda da
narak okuru yanıltmayı beceriyor. Harranʼda olduğu gibi turistik amaçla kullanılan evler, res-
toran ve otel olarak hizmet veriyor. Harran mimarisinin
uzantısı olan bu evlere İtalyaʼda “trulli” adı veriliyor. Har-
ranʼda toprağın bir parçasıymış gibi görünen evler, İtal-
yaʼda bir süs eşyası, bir biblo gibi duruyor.
149.Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi Agatha
Christie romanlarının ortak özelliklerinden biridir?
A) Kişi ve olay analizlerinin yapılması
151.Bu parçaya göre, Harran evleriyle ilgili olarak aşa-
B) Okuyucuların kendilerini roman karakterlerinin yer-
ğıdakilerden hangisi söylenemez?
ine koymasının sağlanması
A) Sınırlı bir bölgeye özgü olduğu
C) Olayların roman karakterlerinin gözü önünde
B) İtalyaʼdaki mimarlara ilham kaynağı olduğu
gerçekleşmesi
C) Kullanım amacının zamanla değiştiği
D) Roman karakterlerinin sıradan insanlar olması
D) Koruma altına alındığı
E) Olayların gündelik mekânlarda geçmesi
E) Geçmişinin çok eskiye dayandığı

152.Harran tipi evlerin Şanlıurfaʼda toprağın bir parçası,


İtalyaʼda ise süs eşyası gibi görünmesi aşağıdaki-
lerden hangisine bir kanıttır?
150.Bu parçada, “kitabın yaratıcısı olmak” sözüyle an- A) Maddi kültürün doğal çevreyle uyumlu bir bütün ol-
latılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? duğuna
A) Romanda çok sayıda karakter kullanmak B) Evlerin yapımında kullanılan malzemenin gö-
B) Romanı dilediği gibi kurgulamak rünümde etkili olduğuna
C) Olayların gelişiminde okuyucu isteklerini göz önünde C) Geleneksel mimari ile modern mimarinin bağdaş-
bulundurmak madığına
D) Olayların gelişimini okuyucuların hayal gücüne D) Mimaride, yapıların kullanım amaçlarının dikkate
bırakmak alındığına
E) Romanın, okuyucuların istediği gibi bitmesini sağla- E) Toplumların yabancı kültürleri benimsemede güçlük
mak çekebileceğine

378

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

153. - 154. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 155. - 156. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Antalyaʼdaki antik Phaselis kenti üzerine bir şey yazmak


Özellikle köylüleri ele aldığı eserleriyle soylu sınıf içinde
on yıldır aklımdaydı. Hayvanların Doğası adlı kitapta
köylülere yönelik bir sempatinin doğmasını sağlayan
okuduğum “Yabani arılar, Phaselisʼin bütün halkını kent-
Turgenyev, Rusyaʼda 1861 yılında serf-liğin kaldırılmasıyla
ten sürüp çıkardı.” cümlesiyle benim takıntım birleşti ve
sonuçlanan reformların gerçekleşmesinde büyük rol oy-
çevremde izlediğim yaşanmış, yarım kalmış, tam gerçek-
namıştır. Romanlarının yanı sıra şiirler, oyunlar, öyküler de
leşiyor derken rastlantılar sonucu başka şekillere bürün- yazan ve Rus aydınlarını eleştirel bir gözle ele alan
müş yaşam öyküleriyle buluştu. Phaselisʼle ilgili araştırma Turgenyev, en önemli eseri olan Babalar ve Oğullarʼdaki
yapmaya başladım ve elli beşten fazla kitap okudum. Ay- nihilist Bazarov tiplemesiyle dünya edebiyatına unutulmaz
larca hem okudum hem de yazmaya devam ettim. So- bir kahraman kazandırmıştır. Özellikle bu romanı yayım-
nunda tarihî gerçeklere çok yakın bir metin çıktı ortaya. landıktan sonra, hem ilerici hem de muhafazakâr çevrelere
Ancak Phaselis Adağıʼnın bir masal-roman olduğu asla un- mensup aydınların şimşeklerini üzerine çekmiştir.
utulmamalı. Romanda aktarılan tarihî bilgilere gerçeğin ta
kendisi olarak bakılmamalı. Ben romandaki kahraman- 155.Bu parçaya dayanarak, Turgenyevʼle ilgili aşağıdaki
larımın birlikte olacakları eski bir kent arıyordum, orası yargılardan hangisine ulaşılamaz?
Phaselis oldu. A) Eserleriyle toplumu etkilemiştir.
B) Eserleri bazı kişilerde tutum değişikliklerine neden
olmuştur.
153.Bu parçaya göre, yazarın romanı yazarken izlediği C) Edebiyatın çeşitli dallarında eserler veren çok yönlü
yöntem aşağıdakilerden hangisidir? bir yazardır.
A) Gözlemlediklerini, eski bir döneme yeni bir kurguyla D) Eserlerinde yakın çevresindeki gerçek kişileri konu
uyarlama edinmiştir.
B) Tarihte geçen olayları belgeleyerek aktarma E) Eleştirdiği toplumsal kesimlerden olumsuz tepki
almıştır.
C) Antik Çağ yazarlarının anlatım biçimlerini taklit etme
D) Yaşadığı olayları olduğu biçimiyle aktarma
E) Bir kentin kuruluşunda ve yıkılışında rol oynayan
etkenleri ortaya koyma

156.Bu parçada anlatılanlar arasında, aşağıdaki


genellemelerden hangisine örnek oluşturan bir
154.Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan hangi- durum vardır?
sine ulaşılamaz? A) Tarihin belirli dönemleri, çok sayıda sanatçı için
A) Roman, bazı tarihî olaylara dayanmaktadır. elverişli bir ortam oluşturmuştur.
B) Araştırmalar romanın yazılmasında yardımcı ol- B) Sanatın herhangi bir dalında nitelikli ürün veren
muştur. sanatçılar öteki dallarda da iyi ürün verebilir.
C) Phaselis, bir romana konu olma açısından ilginç bir C) Sanat, toplumsal olayları yönlendirebilen önemli
etkenlerden biridir.
mekândır.
D) Yapıtlarında yaşadıkları dönemi konu edinen
D) Romanın yazılmasına başka bir kitap esin kaynağı
sanatçılar, geniş kitlelerce sevilir.
olmuştur.
E) Çok sayıda yapıt ortaya koyan sanatçılar daha kalıcı
E) Roman, konusu nedeniyle çok popüler olmuştur. olur.

379

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

157. - 158. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 159. - 160. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Su içtiğiniz plastik şişeyi ya da markette tıka basa İstanbul Boğazıʼnın altından geçecek Marmaray için
doldurduğunuz naylon torbaları çöpe atarken iki kere
hazırlanan proje kapsamında tarihî yarımadada kazıl-
düşünseniz iyi olur. Çünkü bir plastik şişenin doğada
tamamen çözünmesi 450 yıl sürerken naylon torba 500 ması en kolay yerin Yenikapı olduğu düşünülüyordu.
yıl boyunca varlığını koruyor. Peki dünyamızı hızla kir- Zira 19. yüzyılın başlarına kadar faaliyette olan Lykos
leten bu atıkları verimli kaynaklara dönüştürmek Deresiʼnin denize döküldüğü bu alanın zaman içinde
mümkün mü? Bu duruma dikkat çekmek amacıyla 20
dolduğu sanılıyordu. Ama evdeki hesap çarşıya uy-
Martʼta ABDʼnin San Francisco kentinden yola çıkan
“Plastiki” adlı teknenin altı kişilik mürettebatına göre bu madı. Buranın, tarihî yarımadanın güneyindeki altı li-
mümkün. Örneğin 20 mʼlik bu tekne, 12.500 adet 2 litre- mandan biri olan Theodosius olduğu anlaşıldı. Bu
lik plastik şişe sayesinde su üzerinde kalabiliyor. Tek- yüzden Marmaray çalışmalarının yapıldığı bölge,
nenin yelken bezi, geri dönüştürülmüş plastikten; direği,
Türkiyeʼnin en büyük arkeolojik kazı alanı hâline geldi.
geri dönüştürülmüş sulama borularından üretilmiş.
Malzemeler bir araya getirilirken kaju fıstığı ve şeker Bulunan batıkların sayısı yönünden bu antik liman, bir-
pancarından üretilen bir yapıştırıcı kullanılmış. Gereken inci sıraya yerleşti. Liman, yelkenlileri, anforaları ve
tüm elektriği güneş panelleri, rüzgâr türbinleri ile bisik- Eleutheriusʼun heykeliyle birlikte, çoğunluğa göre
let dinamoları üretiyor. Deniz kirliliğinin neredeyse
Lykos Deresiʼnin getirdiği alüvyonlarla zamanla, kimine
tamamına plastik atıkların neden olduğu, çok sayıda
deniz kuşu ve deniz memelisinin plastik atıklar ne- göreyse tsunami nedeniyle birdenbire karanlığa gö-
deniyle öldüğü hesaba katılırsa Plastikiʼnin misyonu müldü. Vurulan her kazma, çalışmaları, nefes kesen
oldukça önemli. Öyle ki ABDʼde kimi restoranlar Plas- bir arkeolojik maceraya dönüştürüyor. Ayrıca kazı
tikiʼden etkilenerek plastik şişe yerine cam sürahiler kul-
yapılan bölgenin kuzeyinde bir kilise, batısında bir
lanmaya başlamışlar. Görünüşe göre “şişedeki mesaj”
dünyaya ulaştı. Bizans yapısı, surun altında ise bir dehliz bulundu.

159. Bu parçada Yenikapıʼyla ilgili olarak aşağıdakilerin


157. Bu parçada “Plastiki” adlı tekneyle ilgili olarak hangisine değinilmemiştir?
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Eskiden ne olarak kullanıldığına
A) Yapımında kullanılan malzemelere B) Çalışmaların kaç yılda tamamlanacağına
B) Gerekli enerjinin nasıl elde edildiğine C) Tahminlerin yanlış çıktığına
C) Yolculuğunun nedenine
D) En çok kalıntının çıkarıldığı antik liman olduğuna
D) Yolculuğu boyunca nerelere uğradığına
E) Çıkarılan buluntuların neler olduğuna
E) Ekibinin kaç kişiden oluştuğuna

158. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?


A) Plastik atıklar geri dönüştürülerek tekrar kullanıla-
160. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
bilir.
B) Plastik atıklar doğada çok uzun yıllar yok olma- den hangisi söylenemez?
maktadır. A) Nesnel verilerden yararlanılmıştır.
C) Bazı sorunlara yaratıcı yollarla daha fazla dikkat B) Çeşitli görüşler açıklanmıştır.
çekilebilir. C) Atasözü kullanılmıştır.
D) Plastik atıklar başlı başına bir kirlilik kaynağıdır. D) Karşılaştırma yapılmıştır.
E) Plastikten üretilen eşyalar günlük yaşamı
E) İkileme kullanılmıştır.
vazgeçilemeyecek kadar kolaylaştırmaktadır.

380

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

161. - 162. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 163. - 164. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Kültürel mirasın korunması konusundaki yetersizlikler Son dönemde televizyonlarda çok sayıda dizi yayım-
nedeniyle Mimar Sinanʼın eserlerinin bir bölümü ne lanması artık can sıkıcı olmaya başladı. Birçok tele-
yazık ki günümüze ulaşamadı. Fakat Rönesans vizyon kanalında onlarca yerli dizi yayımlanıyor.
Dönemi çağdaşlarının eserleriyle boy ölçüşecek kadar Kanallar kendi dizilerini rakip kanalın dizisiyle aynı
saatte yayımlıyor. Her birinin, sözüm ona, farklı bir
güzel olduğu kabul edilen pek çok eseri sapasağlam
senaryosu var. Önceleri farklı olduğunu kabul ettiklerim
ayakta. Sinanʼın 16. yüzyılda kullandığı yapım tekniği,
bile bir süre sonra monotonlaşıyor, aynılaşıyor. İzleyici-
kendisinden önce var olandan farklı değildi. Başka bir
lerin bunu istediğini mi düşünüyorlar bilmiyorum ama
deyişle, aslında yeni bir inşaat malzemesi bulmamıştı hepsinde mutlaka silahlar patlıyor. Üstüne üstlük aynı
ve yapılarını yükseltirken attığı kemerler de önceki mi- oyuncu farklı dizilerde birbirinden tamamen farklı
marların kemerleriyle aynıydı. Ancak mimarlık diline rollerde gözükebiliyor. Hâl böyle olunca da ne o karak-
kattığı ve bu dili geliştiren işlevsel, biçimsel ve yapısal terin inandırıcılığı kalıyor ne de dizinin izlenirliği…
birçok yenilik, oluşturduğu yeni bir gramer vardı. Buna
günümüzde inovasyon adı verilmektedir. İnovasyon
Türkçede tam karşılığı olmayan bir sözcük. En basit
anlamda, ortaya yeni bir şey koymak olarak tanımla-
nabilir. Ülkelerin gelişmesi için vazgeçilmez bir
kavramdır. İşte Mimar Sinan da 16. yüzyılda mimarlık, 163. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılan du-
bayındırlık, şehir planlamacılığı gibi oldukça önemli rumlardan biri değildir?
alanlarda inovasyonlarıyla mimarimize katkıda bu-
A) Çok sayıda televizyon kanalı olması
lundu. O, yüzyıllar içinde gelişimini büyük oranda
B) Televizyon dizilerinin çokluğu
tamamlamış olan İslam mimarisi geleneğini, eser-
lerindeki özgün çözümlemeleriyle sürdüren bir deha ol- C) Dizilerde anlatılanların birbirine benzemesi
makla kalmadı, yaptığı yeniliklerle sonraki mimarlara D) Bir oyuncunun aynı zamanda birden fazla dizide
da önemli bir örnek oldu. rol alması
E) Dizilerin yayım saatlerinin aynı olması
161. Bu parçada Mimar Sinanʼla ilgili olarak aşağıdakil-
erden hangisine değinilmemiştir?
A) Eserlerinin, hangi sanat döneminin ürünleriyle
kıyaslanabileceğine
B) Mimariye hangi yönlerden yenilik kattığına
C) Mimaride, sonraki kuşaklar üzerindeki etkisine
D) Eserleri arasında en önemli yeri camilerin tut-
tuğuna
E) Birçok nitelikli eserinin günümüze ulaştığına

6. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cev-


abı yoktur? 164. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi bir diziyi
A) İnovasyon hangi yönden önemlidir? izlenebilir kılan faktörlerden biri olamaz?
B) Mimar Sinanʼın hangi eseri iyi bir inovasyon A) Farklı bir senaryosunun olması
örneğidir?
B) Şiddet içermeyen konuların işlenmesi
C) Mimar Sinan, ülkesinde mimarinin gelişmesini
sağlayan çalışmaları ne zaman yapmıştır? C) Öteki dizilerden farklı saatte yayımlanması
D) Mimar Sinanʼın kimi eserleri niçin yok olmuştur? D) Rollerin ünlü olmayan oyuncular tarafından can-
E) Mimar Sinanʼın eserlerinin, kendinden önceki çalış- landırılması
malarla ne gibi benzerlikleri vardır?
E) Zamanla özgünlüğünü yitirmemesi

381

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

165. - 166. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 167. - 168. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Türkiyeʼnin son iletişim uydusu Türksat 3A, 13 Hazi- Büyük bir arkeolojik başarı olan Harappa ve Mohenjo-
randa Fransız Guyanasıʼndaki Kourou Uzay Merkezin- daro yerleşim alanlarının ortaya çıkarılmasından önce
şöyle bir görüş vardı: Hindistanʼa ilk uygarlık Aryanlar
den uzaya gönderildi. Türkiyeʼnin en geniş kapasiteli
tarafından getirildi, daha önce orada hiçbir şey yoktu.
ve gelişmiş uydusu olan Türksat 3Aʼnın, aslında 31 Hint Aryanlar MÖ 2 binli yıllarda kuzeyden gelip
Mayıs sabahı fırlatılması planlanıyordu. Roketin kon- bugünkü Hindistanʼda bulunan ovalara indiler ve izleri
trol yazılımında çıkan bir sorun nedeniyle fırlatılması günümüze kadar uzanacak bir kültür oluşturmaya
ertelenmişti. On beş yıl boyunca çalışacak Türksat 3A başladılar. Daha sonra ise burada Aryanlardan çok
daha önce bir uygarlık kurulduğu belirlendi. Yirminci
sayesinde, televizyon yayıncılığı, internet, ses ve veri
yüzyılın ilk yıllarında başlayan arkeolojik keşifler,
aktarımı daha hızlı olacak. Türksat 3A uydusunda, Hintlilerin ataları olan İndus Uygarlığıʼnın, Eski Mısır ve
önceki uydularda olmayan yıldız izleme özelliği bu- Mezopotamya ile birlikte insanlığın üç büyük uygar-
lunuyor. Öteki uydular Güneş ve Dünyaʼya göre yer- lığından biri olduğunu ortaya koydu. Böylece Aryanlar-
dan çok önce bu kıtada gelişmiş toplumların var olduğu
lerini saptarken, Türksat 3A, yıldızları izleyerek yerini
anlaşıldı. Ardından Hint alt kıtasındaki Büyük Veda kül-
hesaplıyor. Kontrolü, Ankara Gölbaşı Uydu Yer İstasy-
türünün, Hint ve sonraki Buda inancının yaratıcısının
onunda yapılan uydunun proje çalışmalarına Türk yalnızca Aryanlar olamayacağı, bunların köklerinin
mühendisler de katıldı. Böylece ileride Türksat AŞ için daha eskiye dayandığı yönünde görüşler bilim
üretilecek uyduları Türk mühendislerin tasarlaması yol- dünyasında kabul gördü. İndus Nehriʼnin ve başka ne-
hirlerin alüvyonlarının yarattığı, sonra da üzerini örttüğü
unda ilk adım atıldı. 2011ʼde Türksat 4Aʼnın uzaya gön-
bu uygarlık hakkında giderek daha çok bilgiye ulaşıla-
derilmesi planlanıyor. Onun hem projelendirilmesinde cağı düşünülüyor.
hem de yapımında Türk teknik elemanlar yer alacak.
167. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine
2014 yılında uzaya gönderilecek Türksat 5A, proje
ulaşılamaz?
aşamasından üretim aşamasına kadar tümüyle
A) Keşifler, o zamana kadar bilinenlerin yetersizliğini
Türkiyeʼde yapılacak.
gösterebilir.
B) Yerleşmiş bilgilerin doğruluklarının sorgulanması
165. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cev-
abı yoktur? gerekir.
A) Türksat 3Aʼnın öteki uydulardan farkı nedir? C) Birtakım çalışmalar sonucunda elde edilen bilgiler,
B) Türksat 3Aʼnın yaşamımıza nasıl bir etkisi olacak- eldeki bilgilerin sınırlarını genişletir.
tır? D) Tarihî bilgilerle ilgili kesin yargılara varmak zordur.
C) Türksat 3A ne kadar süre kullanılacaktır? E) Her yeni bilgi başlangıçta tepkiyle karşılanmıştır.
D) Türksat 3A uydusu neden gecikmeli olarak fır-
latılmıştır?
E) Türksat 3A uydusunun kontrolünde kaç Türk
mühendis görev almıştır? 168. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
166. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
A) Hindistanʼda yaşamış olan topluluğa
değinilmemiştir?
B) Arkeolojik kazılarda ne tür kalıntılar bulunduğuna
A) Uydunun kontrol edildiği yere
B) Gelecekte uyduların Türkiyeʼden fırlatılacağına C) İlk uygarlıkların isimlerine
C) Türksat 3Aʼnın uzaya nereden gönderildiğine D) Hindistanʼın geçmişiyle ilgili bilgilerin ne zaman
D) Türksat AŞʼnin geleceğe yönelik planlarına değiştiğine
E) Türksat 4Aʼnın ne zaman fırlatılacağına E) Hindistan hakkında bilinmeyenler olduğuna

382

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

169. - 170. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 171. - 172. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

İstanbulʼun yaz-kış gezilen şirin ilçesi Şile, Karadeniz


Tropikal yağmur ormanları, karaların yaklaşık % 6ʼsını kıyısına boylu boyunca uzanmış; denizin, kumun,
kaplamasına karşın, dünyadaki toplam tür sayısının yeşilin, tarihin kucaklaştığı bir yer. Şile Rumcaʼda mer-
üçte ikisini barındırır. Ekvator çevresindeki bol yağışlı canköşk anlamına geliyor. Bir zamanlar Şile bu güzel
bölgelerde bulunan bu ormanlar, yüksek, geniş kokulu çiçekle kaplıymış. 1859 yılında Fransızlara ait
yapraklı ve yaprak dökmeyen ağaçlardan oluşur. Ilı- Fenerler İdaresi tarafından yaptırılan ve Şileʼnin sem-
man bölgelerdeki yağmur ormanlarına göre daha sık bolü olan tarihi deniz feneri, Türkiyeʼnin en büyük feneri
olan, daha fazla ağaç ve hayvan türü içeren tropikal olarak biliniyor. Deniz seviyesinden 60 metre yüksek-
yağmur ormanlarında aşırı nemden dolayı kaya ve likte yer alan fenerin ışığı, 20 deniz mili uzaktan
topraklarda kimyasal ufalanma daha fazla olur. Toprak görülebiliyor. Şileʼyi tüm dünyaya tanıtan en önemli kül-
yüzeyi ağaç dalları, sürgünler ve yapraklarla kaplıdır. tür varlığı ise teri emdiği için son derece sağlıklı olan
Zemine yakın yerlerde besin maddesi az olduğundan, bezi. El tezgâhlarında üretilen Şile bezinden yapılan
kuşlar, maymunlar, böcekler dahil pek çok hayvan türü ürünlerin satışı, önemli miktarda turizm geliri sağla-
sürekli ağaçların üzerinde yaşar. Ormanın geniş maktadır.
yapraklı ağaçlardan oluşması nedeniyle güneş ışın-
larının toprağa yakın kesimlere ulaşması zordur. Bu
loş kesimde yaşayan hayvanların gözleri olağandan
iridir ve işitme duyuları görme duyularından daha fazla 171. Bu parçada Şileʼyle ilgili olarak aşağıdakilerden
gelişmiştir. hangisine değinilmemiştir?
A) Turistik bir ilçe olduğu
169. Bu parçada, tropikal yağmur ormanlarının diğer B) Karadeniz kıyısında yer aldığı
yağmur ormanlarından farklılıkları arasında aşağı- C) Adını bir çiçekten aldığı
dakilerden hangisi sayılmamıştır?
D) Nüfusunun hızla arttığı
A) Ağaçların sıklığı
E) İstanbulʼa bağlı olduğu
B) Topraktaki kimyasal ufalanma hızı
C) Ağaç türü
D) Ağaç boyları
E) Hayvan çeşitliliği

170. Bu parçada, tropikal yağmur ormanlarıyla ilgili


172. Bu parçada deniz feneriyle ilgili olarak aşağıdaki
aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?
bilgilerden hangisi yoktur?
A) Kimyasal ufalanma hızı neden daha fazladır?
A) Kesme taştan yapıldığı
B) Kimi hayvanlarda görülen bedensel farlılıkların ne-
B) 19. yüzyılda inşa edildiği
deni nedir?
C) Türkiyeʼdeki en büyük fener olduğu
C) Yeryüzünde ne kadar yer kaplar?
D) Fransızlar tarafından yaptırıldığı
D) Dünyaʼnın hangi bölgesindedir?
E) Işık menzilinin 20 deniz mili olduğu
E) İklim üzerindeki etkileri nelerdir?

383

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

173. - 174. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 175. - 176. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Bilimin özelliklerini göz ardı etmeden, bu büyük


serüvenin tarihsel, insani ve yaşayan yönünü öne Kitap, tutkunları için bambaşka bir dünyadır. Onlar
edindikleri her kitapla aslında duvarlarına bir tuğla
çıkaran, gençler için hazırlanmış bir genel kültür kitabı
daha koyar, kendilerine yeni duvarlar örerler.
bu. Bilimin yaşamımıza kattıklarından söz ederken an-
Kütüphaneleri, artık evlerinin bir bölümü değil, merkezi
laşılması en zor olan şeyleri bile herkesçe anlaşılır kıl- olmuştur. Onlarınki, kendi evlerinde bir tutsaklık,
mayı amaçlamış yazar. Bu kitap, temel buluşlar ve vazgeçemedikleri bir bağımlılıktır. Kitap biriktirmeyi
bilimsel düşüncenin özünü anlatırken bilimi herkese, aşırıya vardıranların başkalarıyla ortak bir yaşam sür-
bilimle hiç ilgisi olmayanlara bile sevdirmeyi başarıyor. dürmesi de zordur; bakış açıları farklıdır. Kitap tutkunu
olmayan biri için kütüphane “düşman bölgesi” olduğun-
dan kitap tutkunları genelde yalnız yaşamayı tercih
eder.

173. Bu parçaya göre, söz konusu kitap hangi amaçla 175. Bu parçada anlatılan kitap tutkunları aşağıdakiler-
den hangisiyle nitelenebilir?
yazılmıştır?
A) Her kitabı okumayan
A) Gençleri bilim insanı olmaya teşvik etmek
B) Güncel sorunlara ilgi duyan
B) Bilime ilgi duyanların sayısını artırmak
C) Kitap sevgisini yaymaya çalışan
C) Bilim insanlarının yaşamı hakkında bilgi vermek D) Dış dünyayla ilişkisini kesmiş olan
D) Bilimin gelişmesine katkıda bulunmak E) Gelişmeleri yakından takip eden
E) Her bilimsel çalışmayı ayrıntısıyla anlatmak

174. Bu parçada sözü edilen kitabın bir “genel kültür 176. Bu parçaya göre, bir kitap tutkununun yalnız yaşa-
kitabı” olarak adlandırılmasının nedeni aşağıdakil- mayı tercih etmesinin nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
erden hangisi olabilir?
A) Kalabalık ortamlardan hoşlanmaması
A) Konuların özetlenerek anlatılması
B) Kitaplarına zarar verilmesinden korkması
B) Anlatılan konuların güncel olaylarla örnek-
C) İşlerinin yoğunluğundan başkalarına ayıracak
lendirilmesi
zaman bulamaması
C) Ele alınan konuların basitleştirilerek açıklanması D) Kitaplarını başkalarıyla paylaşmak istememesi
D) Ulaşılmak istenen kitlenin gençlerden oluşması E) Kitaba düşkün olmayanlarla ortak noktalarının bu-
E) Konuların tarihsel gelişimiyle birlikte verilmiş ol- lunmadığını düşünmesi
ması

384

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

177. - 178. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 179. - 180. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Uçurtma, kendi kendinize yapabileceğiniz bir oyuncak. Kollarının mitolojideki Medusaʼnın yılanlardan oluşan
Yapım aşamasındayken evde, uçururken de dışarıda
saçlarını anımsatması nedeniyle “medüz” olarak ad-
sizi oyalayabilecek bir hobi. Aynı zamanda sizin ----
landırılan denizanası türü, su içinde serbestçe hareket
sağlıyor. Yani hava durumu, rüzgâr, mevsimler önemli
olmaya başlıyor. Yapım aşamasında bireyi düşünmeye, edebilir. Vücudunun iç ve dış kısmını kaplayan doku
araştırmaya ve yaratmaya yönlendiriyor. Bir şeyler tabakalarının arasında mezoglea denen jel benzeri bir
yaratma olanağı sağlayarak çocukları televizyon katman bulunan medüzler, bu doku tabakalarıyla
karşısından, büyükleri günlük koşuşturmalardan uzak- mezogleayı sıkıştırarak bir jet motoru gibi suyu dön-
laştıran bir araç. Uçurtma bir süre çocukluğumuzda
dürüp ağızlarından dışarı iter. Böylece, birbirini izleyen
kaldı. Sonra internet sayesinde öteki ülkelerde yapılan
farklı uçurtma tiplerini görünce yeniden gündeme geldi. kasılma ve gevşemelerin sonucunda hareket edebilir.
Artık uçurtma festivalleri bile düzenleniyor. Bu festi-
vallere yaklaşık 25 ülkeden uçurtmacılar katılıyor ve
gökyüzü tamamen uçurtmalarla kaplanıyor. Uçurtma
yarışmaları, şovlar, senkronize uçurtma gösterileri gibi
inanılmaz güzellikte etkinlikler yapılıyor.

177. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı


vardır?
A) Uçurtma uçururken neler hissedilir?
B) Uçurtma uçurmanın ne gibi yararları vardır? 179. Bu parçaya göre, sözü edilen denizanası türü
C) Festivallere hangi ülkeler katılıyor? aşağıdakilerden hangisi dikkate alınarak ad-
D) Uçurtma yapımında hangi malzemeler kullanılıyor? landırılmıştır?
E) Eski uçurtmalarla günümüz uçurtmaları arasında A) Büyüklüğü
ne gibi farklar var?
B) Beslenme yöntemi
C) Yaşam alanı
D) Hareket biçimi
E) Vücut şekli

178. Bu parçada uçurtmayla ilgili olarak aşağıdakiler-


180. Bu parçaya dayanarak, medüzlerle ilgili aşağıdaki
den hangisine değinilmiştir?
yargılardan hangisine ulaşılabilir?
A) Büyük şehirlerde yaşayan insanların ilgisini daha
A) Antik Çağʼdan beri bilinmektedir.
çok çektiğine
B) Hareket edebilmek için sudan yararlanmaktadır.
B) Yapım aşamalarına
C) Uçurmak için ilkbahar mevsiminin uygun olduğuna C) Derin sularda yaşar.
D) Festivallerde ne tür etkinlikler düzenlendiğine D) Hemen her denizde bulunur.
E) En çok hangi türlerinin sevildiğine E) Sudaki mikroskobik canlılarla beslenir.

385

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

181. - 182. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 183. - 184. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Çizgi filmlerde çalışan seslendirme sanatçılarının işi, Türk sinema tarihinde aşk filmlerinin hayli kabarık bir
geçmişi var. Zengin kız-fakir oğlan ya da tam tersi ek-
ekibin öteki elemanlarının yaptıkları işler kadar
sende gelişen ve hemen hemen aynı acıklı olaylar ör-
yaratıcılık ister. Homurdanmaktan tutun, kahkaha at- güsüne sahip olan filmler sunuldu izleyicilere yıllarca.
maya kadar pek çok farklı sesi çıkarmanın yanında, Şaşırtıcı olan, bu birbirinin kopyası filmlerin başka
seslendirilen kahramanın kişiliğine uygun ses tonu da konulardaki filmlere göre daha fazla ilgi görmesiydi. Acı
ve gözyaşı yüklü bu filmler neden seviliyor sorusu
önem taşır. Stüdyoda yapılan seslendirme çalışmaları
karşısında, bu hikâyelerin unutulmayan karakterleri,
sırasında sanatçıların yüzü şekilden şekle girer; onları hatta bu karakterlerin ağızlarından dökülen özgün
kimse görmeyecek bile olsa el kol hareketleri yaptıkları diyaloglar geliyor aklımıza. Belki de sinema izleyicisi,
görülür. benzer bir durumda kendisinin ne tepki vereceğini, ne
söyleyeceğini merak ettiği için ya da filmlerdeki gibi bir
aşk hikâyesinin kahramanı olma özlemiyle ilgi gös-
181. Bu parçada, aşağıdaki yargılardan hangisini teriyor bu hikâyelere.
destekleyen bir durumdan söz edilmektedir?
A) Konuşmayı oluşturan ifadelerin ve sözcüklerin
seçiminde, hitap edilecek grubun eğitim düzeyi
dikkate alınmalıdır. 183. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan
B) Konuşmada, yapılan hatanın düzeltilmesi yaz- hangisine ulaşılabilir?
madaki gibi kolay değildir; ağızdan çıkan söz sil- A) Türk sinemasında çekilen filmlerde konu sıkıntısı
yaşanmaktadır.
giyle silinemez.
B) Türk sinema izleyicisi izlediği filmleri kısa sürede
C) İnsan bildiği ve hazırlıklı olduğu konularda daha
unutmaktadır.
rahat konuşur.
C) Aşk filmlerinde benzer karakterler hep aynı oyun-
D) Konuşmanın gereğinden kısa ya da uzun olması, cular tarafından canlandırılmıştır.
konuşmanın dinleyiciler üzerindeki etkisini azaltır. D) Türk toplumunda, yerli yapımlar yabancı yapımlara
E) Konuşma, yalnızca sözlerden ibaret değildir; tercih edilmektedir.
beden ve yüz hareketleriyle desteklenip pekiştirilir. E) Türk sinemasında dramatik konulu filmler daha çok
sevilmiştir.

182. Bu parçaya göre, çizgi filmlerde seslendirme


sanatçılarından beklenen yaratıcılık aşağıdakiler-
den hangisiyle ilgilidir?
A) Aynı filmde mümkün olduğunca çok sayıda kahra-
manı seslendirme 184. Bu parçaya göre, filmlerin birbirinin kopyası ol-
B) Kulağı tırmalamayan, dinleyene haz verecek sesler masına karşın hep aynı ilgiyi görmesinin nedeni
çıkarma aşağıdakilerden hangisidir?
C) İzleyenlere olumlu mesajlar verecek sözler A) Karakterlerin inandırıcılığının yüksek olması
B) Anlatılan olayların yaşanmış gerçek hikâye-ler ol-
söyleme
ması
D) Çıkardığı seslerle filmdeki kahramanın kişiliğini ve
C) Filmlerin hep aynı mekânlarda çekilmesi
davranışlarını yansıtma D) İzleyicilerin filmlerin karakterleriyle özdeşim kur-
E) Çocukları seslendirme yapmaya özendirerek ması
sanata yöneltme E) Toplumda sinemaya büyük ilgi duyulması

386

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

185. - 186. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 187. - 188. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Yaşlanmayla birlikte, bütün deri hücrelerinde fazla mik- Salep, bazı yabani orkide türlerinin kök yumrularının bir
tarda serbest radikal oluşmaya başlar. Serbest dizi işlemden geçirildikten sonra öğütülmesiyle elde
ediliyor. Salebin bileşiminde, elde edildiği yöreye göre
radikaller, hücre faaliyetleri sırasında ortaya çıkan
değişen oranlarda glikomannan, nişasta, şekerler,
kararsız oksijen molekülleridir. Güneşin zararlı etkileri azotlu maddeler ve su bulunur. Salebin etkili maddesi
ve sigara gibi dış etkenlere bağlı olarak da üretimleri glikomannandır. Glikomannanın bir gramı, 200 ml suyu
artar. İdeal koşullarda, deri hücrelerinde doğal olarak emer. Glikomannan bu özelliğinden dolayı bazı besin-
bulunan beta karoten, E, C ve A vitaminleri gibi an- lerin, özellikle dondurmanın kıvamını artırmak ve ge-
leneksel hekimlikte kabızlık gibi rahatsızlıkları
tioksidan maddeler tarafından yok edilirler. Yaş il-
gidermek, kanın serum ve lipid düzeyini düzeltmek
erledikçe deri hücrelerinde bulunan doğal antioksidan
amacıyla kullanılır. Glikomannan besinlerle
maddeler azalır. Bu nedenle hücre içinde artan serbest tüketildiğinde suyu tutma özelliğinden dolayı besin emil-
radikaller, hücre zarına, proteinlere ve DNAʼya zarar imini geciktirerek tokluk hissi oluşturur. Kış aylarında
vermeye başlar. Tüm bu hücresel ve moleküler olaylar içecek olarak yararlanılan salebin üretiminde çoğun-
cildin yaşlanmasına ve kırışıklık oluşumuna yol açar. lukla glikomannan içermeyen çayır salebi kullanılır.
Ticari amaçla kullanılan başka bir salep çeşidi olan
yayla salebi, 700-1300 m yükseltideki yerlerde yetişir.

185. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki sonuçlardan


hangisine ulaşılabilir?
A) Yaşlanma sürecinde en büyük rolü dış etkilerin oy-
nadığı
B) Yaş ilerledikçe fiziksel hareketlerde yavaşlama
olduğu
C) Cildin, yaşlılık belirtilerinin görüldüğü ilk yer olduğu 187. Bu parçaya dayanarak, saleple ilgili aşağıdaki
D) Yaş ilerledikçe vücuttaki kimyasal süreçlerde yargılardan hangisine ulaşılabilir?
değişiklik olduğu A) Dondurma yapımında kullanılır.
E) Yaşlanmanın fizyolojik sonuçlarının bireyden bir- B) Tüm türlerinin besin değeri aynıdır.
eye farklılık gösterdiği C) Kalitesini, yetiştiği bölgenin iklim özellikleri belirler.
D) Bazı türlerinin üretimi yapılır.
E) Gıda maddesi olarak tüketimi Türkiyeʼye özgüdür.

186. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi yaş-


landıkça deri hücrelerindeki serbest radikallerin
artmasının nedenlerinden biridir?
A) Hücreler arasındaki madde alışverişinin yavaşla-
ması
B) Hücre zarında ve DNAʼda yapısal bozukluklar ol- 188. Bu parçaya göre, salebin kıvam artırıcı olarak kul-
ması lanılmasında hangi özelliği etkilidir?
C) Vücuda alınan oksijen miktarının azalması A) İçeriğinde şeker bulunması
D) Değişen çevre koşullarına uyum sağlamanın zor- B) Su tutma kapasitesinin fazla olması
laşması C) Geleneksel hekimlikte kullanılması
E) Hücrelerdeki doğal antioksidan maddelerin azal- D) Bir dizi işlemden sonra elde edilmesi
ması E) İçeriğindeki maddelerin oranlarının değişmesi

387

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

189. - 190. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 191. - 192. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Portekizli ünlü denizci Macellan, Kolomb gibi hayatını Leonardo da Vinci ressam, heykeltıraş, müzisyen,
baharat zengini adalara ulaşmaya adamıştı. Macellan, mimar, bilim adamı ve mucitti. İncelemek amacıyla
emrindeki beş İspanyol gemisiyle birlikte Güney
yaklaşık 30 insan vücudunu kesip parçalara ayırdı. Bu
Amerikaʼnın ıssız koylarında, bölgenin soğuk havasına
karşın beş ay geçirdi. Macellan ve arkadaşları, hiçbir sayede, daha önce yapılmış olanlardan çok daha
canlının yaşayamayacağını düşündükleri soğuk ve acı- gerçekçi vücut resimleri çizdi. Taslak defteri, uçma
masız coğrafyada bir sürprizle karşılaştılar: Burada in- makinesi de dahil birçok makine tasarısıyla doludur.
sanlar yaşıyordu. İnsanların soğuğa direnmek için Bugün bu makinelerin birçoğunun çalışmayacağını
yararlandığı yol, onları daha çok hayrete düşürdü. Üz- biliyoruz, fakat ortaya koyduğu tasarılar onun ayrıntılı
erlerinde, yorgan gibi örtündükleri postlardan ve ayak-
gözlemleri zengin bir düş gücü ile birleştirme konusun-
larına kat kat sardıkları hayvan derilerinden başka bir
şey yoktu. Denizciler bu “ayakkabı”lara gönderme ya- daki yeteneğini açığa vurmaktadır. Leonardoʼnun
parak yörede yaşayanlara “patagonas” yani “büyük büyük kavrayış gücüne ve yaratıcılığa sahip olmasına
ayak” adını taktı. Bundan sonra iklim koşullarının çok karşın, yaptıklarının bilimin ilerlemesine çok az katkısı
ağır olduğu 40. paralelin güneyine Patagonya, yani oldu. İncelemelerini kendini tatmin etmek amacıyla
“Büyük Ayaklılar Ülkesi” denecekti. yapmıştı; çağdaşlarının çoğunun bunlar hakkında
hiçbir bilgisi yoktu. Birçok taslağı ve defteri ölümünden
sonra dağıldı ve yüzyıllar boyunca büyük ölçüde bilin-
189. Bu parçada sözü edilen bölgeye Patagonya den- meden kaldı.
mesinde aşağıdakilerden hangisinin rolü olmuş-
tur?
191. Bu parçaya göre, Leonardo da Vinciʼnin insan
A) Bölgenin bulunduğu yerin Avrupa kıtasına uzak ol-
vücudunu parçalamasının sağladığı yarar aşağı-
ması
dakilerden hangisidir?
B) Bölgenin yer altı zenginliklerine sahip olması
C) Güney Amerikaʼnın koylarının ıssız olması A) Tıp bilimine katkıda bulunması
D) Macellanʼın ünlü bir denizci olması B) Çevresini kuşatan dünyayla ilgili yeni fikirler
E) Denizcilerin yerli halkın görüntüsünden etkilenmesi geliştirmesi
C) İnsan vücudunu ayrıntılı ve doğru bir biçimde
çizmesi
D) İnsanla diğer canlıların bedensel özelliklerini
karşılaştırması
E) İnsan heykellerini kusursuz yapması

190.Bu parçaya göre, Güney Amerikaʼdaki yerlilerin giy-


imleri karşısında denizcilerin hayrete düşmelerinin
nedeni aşağıdakilerden hangisidir? 192. Bu parçaya göre, Leonardo da Vinciʼnin bi-lime
katkısının az olmasında temel etken aşağıdakiler-
A) Postları giysi olarak kullanılan hayvanları daha
önce görmemiş olmaları den hangisidir?
B) Giysilerinin bölgedeki şiddetli soğuktan korunmak A) Başkalarını çalışmalarından haberdar etmemesi
için yetersiz olduğunu düşünmeleri B) İncelemeleriyle ilgili düzenli kayıt tutmaması
C) Bölgenin sahip olduğu yer üstü zenginliğinin bek- C) Aynı anda birden çok konuyla ilgilenmesi
lentilerinden uzak olması D) Çalışmalarında gözlemden çok hayal gücüne ağır-
D) Giyim tarzlarının estetik değerlerden uzak lık vermesi
olduğunu düşünmeleri E) Sanatsal çalışmalara bilimsel çalışmalardan daha
E) Giysi yapımında kullandıkları malzemenin tümüyle fazla ağırlık vermesi
doğal ürünlerden oluşması

388

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

193. - 194. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 195. - 196. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

(I) Sibirya halklarından biri olan Evenlerin yaşadığı


bölgede ulaşımın ana yolları donmuş nehir ve göller Bir çağın doğruları, çoğu zaman sonraki çağların in-
sanları tarafından sorgulanır. Bu yüzden, bilim adamları
olduğundan, ulaşımı sağlamanın, eşya taşımanın bir
öne sürdükleri görüşlerin gelecekte değişikliğe uğraya-
aracı da geyiklerdir. (II) Yolculuklar sırasında bir çok bileceğini kabul etmelidirler.
kızak ve bu kızakları çeken geyikler birbirine bağla-
narak uzun konvoylar oluşturulur. (III) Bu sistem tüm
kafilenin birbirini kontrol ederek hareket etmesini
sağlar ve bir çobanla idare edilebilir. (IV) Evenler geyik-
leri özelliklerine göre ayırırlar ve “eşya taşıyan”,
“dağlara tırmanan”, “düz alanda koşan” diye tanımlar-
195. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada söylenenleri
lar. (V) Dağlara tırmananlara daha çok değer verilir;
destekleyen bir örnektir?
bunlar arasında kadın ve çocukları taşıyacak olanların
A) Teleskobun bulunmasıyla evrenin daha uzak nok-
daha sakin olmasına dikkat edilir. (VI) Düz alanda
talarının incelenebilmesi
koşanlar özellikle bacak boyları uzun olan, seri hareket
B) Maddenin en küçük ve bölünemez parçası olarak
edebilecekler arasından seçilir ve uzun yolculuklarda
kabul edilen atomun parçalanabilmesi
kızaklara koşulur. (VII) Eşya taşıyanlar ise dağlara tır-
C) Işık hızının ses hızından sonra ölçülmesi
mananlar kadar güçlü ve dayanıklı olmasalar da ağır
D) Barutun bulunmasıyla savaş tekniklerinin
yükleri taşıyabilecek güce ve dayanıklılığa sahiptir.
değişmesi
E) Gen teknolojisindeki ilerlemelerle bitkilerin verimlil-
193. Bu parçadan aşağıdaki genellemelerden hangisine
iğinin artırılması
ulaşılabilir?
A) Toplumların yaşam biçimlerinin oluşmasında doğal
koşullar etkilidir.
B) Başka toplumlarla ilişkileri zayıf olan toplumların
dilleri, sözcük dağarcığı yönünden fakirdir.
C) Bir toplumun değişmesi, ilişkili olduğu diğer toplum-
ları da etkileyebilir.
D) İletişim teknolojisindeki gelişmeler toplumsal fark-
lılıkları ortadan kaldırmaktadır.
E) Kültürel farklılıklar toplumlar arasında anlaşma
sağlanmasını güçleştirmektedir.
196. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmak-
tadır?
A) Bilimle teknolojinin birbirini etkilediği
194. Bu parçada geyiklerin hangi özelliğine
B) Bilimsel çalışmaların sabır ve özveri gerektirdiği
değinilmiştir?
C) Bilimsel araştırmaların belli bir yöntemle yürütül-
A) Ticari değerleri
düğü
B) Besin kaynakları
C) Yaşam süreleri D) Bilimde doğruların değişebileceği
D) Fiziksel özellikleri E) Bilimsel bulguların günlük yaşama uygulanmasının
E) Sürüler hâlinde bulunmaları zaman alabileceği

389

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

197. - 198. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 199. - 200. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Güneş tutulmasının oluşabilmesi için Ayʼın yeniay


safhasında bulunmasının yanı sıra Dünya, Ay ve Fransız düşünür Paul Ricoeur, “Çeviri, kültürlerin çoğul-
luğu ve insanlığın birliği arasındaki yoldur.” demiş.
Güneşʼin aynı doğrultuda olması gerekir. Tam, halkalı Buna, çeviri yapan kişinin, yazarın bireysel duruşunu
ve parçalı olmak üzere üç tür güneş tutulması vardır. başka bir kültürün bireylerine aktarmayı üstlendiğini de
Güneş tutulmasının tam veya halkalı oluşu Ayʼın eklemek gerekir. Yani çevirmen, bir kültürü tüm ya-
bancılığıyla aktarmayı seçebilir ya da çevireceği dilde
Dünyaʼya uzaklığına bağlıdır. Parçalı oluşu ise gözlem
ona bir karşılık arayabilir. Örneğin, İngilizlerin çok alışık
yeri, Ay ve Güneş arasındaki açıyla ilgilidir, yani her oldukları yemekleri “fish and chips”i Türkçeleştirirken,
üçünün tam olarak aynı doğrultuda bulunmamasının bu yemeğin gerçekten ne olduğunu iletecek biçimde
bir sonucudur. Ay Güneşʼten küçük olmasına karşın “balık- kızarmış patates” demek yerine, yarattığı
duyguyu iletebilmek için “balık-ekmek” diyebilir.
Dünyaʼya daha yakın olduğundan, Dünyaʼdan
bakıldığında Ayʼla Güneş aynı büyüklükte görülür.
Bunun sonucunda, Güneşʼin tamamı Ay tarafından
199. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan
birkaç dakika örtülür ve tam tutulma olur. Tam Güneş
hangisine ulaşılabilir?
tutulması diğer tutulma türlerine göre çok daha önem- A) Fransaʼda birebir çeviriye çok önem verilmektedir.
lidir. Tam tutulma sırasında yapılacak gözlemlerde B) Yemek konusunda yazılmış eserleri çevirmek çok
Güneşʼin dış tabakalarıyla ilgili önemli bilgiler elde zordur.
edilir. C) Bir çevirmen, beğendiği yazarların eserlerini çe-
virirken daha başarılı olur.
D) Bir dil ne kadar zenginse o dilde yazılmış eserler o
197.
kadar zor çevrilir.
I. Uzaklık E) Çeviride kültürel farklılıklara sadık kalmakla ortak
II. Açı değerleri yansıtmak arasında bir yol bulmak
III. Hava koşulları gerekir.
Bu parçaya göre, Güneş tutulması türlerinin belir-
lenmesinde yukarıdakilerden hangilerinin rolü
vardır?

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

D) I ve II E) II ve III

200. Bu parçaya göre, çevirmenin çeviri yaparken


198. Bu parçaya göre, tam tutulma aşağıdakilerden
aşağıdakilerden hangisi konusunda karar vermesi
hangisi bakımından önemlidir? gerekir?
A) Güneş hakkında araştırma yapılmasına olanak A) Yazarın dünya görüşünü benimseyip benimse-
sağlama memek
B) Ayʼın yüzey şekillerinin oluşumu hakkında bilgi B) Yazarın verdiği yerel örnekleri olduğu gibi aktarıp
aktarmamak
verme
C) Çevrilecek eserin bölümlerinin yerlerini değiştirip
C) Öteki tutulma türlerinden daha uzun sürme
değiştirmemek
D) Gündüz saatlerinde yıldızları görmeye olanak D) Çevrilecek dilde geniş bir okuyucu kitlesi olup ol-
sağlama madığını araştırmak
E) Güneş tutulmasının izlendiği yerlerde turizm E) Yabancı dilde deyim veya terim kullanıp kullanma-
olanakları yaratma mak

390

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

201. - 202. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 203. - 204. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

1980ʼlerin başlarında, sanat ve kültür haberlerinin Sinemaya geçmeden önce tiyatro yönetmenliği yapan
gazete satışlarına katkısı olmayacağı düşüncesi yaygın
Elia Kazan İhtiras Tramvayıʼnı sahneye koyarken oyu-
olduğundan çok az gazete kitap eki çıkarırdı. Son za-
manlarda, neredeyse tüm gazetelerin kitap eki var. nun yazarı Tenesse Williams provalara gelmiş ve es-
Hafta içinde ya da hafta sonunda verdikleri eklerde, erinin sahnelenişini beğenmemiş. Ama yönetmene
farklı niteliklerde, düzeylerde ve farklı yaklaşımlarla da bunu söyleyerek onun sanatını eleştirir duruma
olsa bu konuya azımsanmayacak ölçüde yer ayırıyorlar.
düşmek yerine şöyle demiş: “İyi ya da kötü insan yok-
Kitap tanıtımlarının gazetelerin içeriğinde böylesi önem
kazanmasının nedenleri ne olabilir? Okur sayısında çok tur. Herkes birbirini kendi egosunun çatlaklarından
büyük bir artış olduğunu sanmıyorum. Ama yayımlanan seyreder. Dolayısıyla hayat bir yanlış anlaşılmalar
kitap sayısında artış olduğu kesin. Kitap eklerinin aldığı bütünüdür.”
ilanlar, o eklerin yayım masrafını karşılıyor mu? Yayın
piyasası bu kadar büyüyor mu? Bu soruların yanıtları
ayrıntılı biçimde araştırılabilir. Ama sanıyorum ki kitap 203. Bu parçaya göre, Elia Kazanʼla ilgili olarak aşağı-
ekleri gazetelere her şeyden önce saygınlık getiriyor. daki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
A) Romanların tiyatroya uyarlamalarını kendisi yap-
mıştır.
B) Tiyatro yönetmenliğinde, klasik eserleri sahnelem-
201. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmak- eye ağırlık vermiştir.
tadır? C) Tenesse Williamsʼın diğer eserlerini de sah-
A) Gazete satışlarının son zamanlarda arttığı nelemiştir.
B) Reklamı yapılan kitapların daha çok sattığı D) Tenesse Williams ile aynı çağda yaşamıştır.
C) Yayınevlerinin sayısının arttığı E) Yönettiği oyunlar seyirciler tarafından çok beğe-
D) Kitap eklerinin gazete çıkarma işini güçleştirdiği nilmiştir.
E) Kitap eklerinin gazetelere değer kazandırdığı

204. Bu parçaya göre, Tenesse Williamsʼın, eserinin


sahnelenişini beğenmediğini yönetmene söyle-
memesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
202. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki sonuçlardan A) Oyunun tiyatroya değil, sinemaya daha uygun
hangisine ulaşılabilir? olduğunu düşünmesi
A) Gazetelerin kitap ekleriyle ilgili anlayış değişmiştir. B) Kendi fikirlerine önem verilmeyeceğini düşünmesi
B) Basın dünyasına yeni gazeteler katılmıştır. C) Yönetmenin, yönetmenliğine saygı duyması
C) Yayınevlerinin teknolojik donanımları yenilenmiştir. D) Fikrini söylediğinde başka eserlerinin sahnelen-
D) Okur sayısı, kitap sayısındaki artıştan etkilenmiştir. meyeceğinden endişe etmesi
E) Bazı yayınevleri hem gazete hem de kitap yayınla- E) Kendi eserinde bazı eksiklikler olduğunu fark
maktadır. etmesi

391

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

205. - 206. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE 207. - 208. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Son yıllarda sanat tarihçilerinin değerlendirmeleriyle


Laos, Lao dilinde “bin filin ülkesi” anlamına geliyor. dikkatleri üzerine çeken ve Bursaʼnın simgesi olmaya
Dağlar ve geçit vermez ormanlar yüzünden, Laos halkı
aday nitelikte olan Irgandı Köprüsü, eriyen kar su-
taşımacılıkta, tarımda, turizmde en çok fillerden yarar-
lanıyor. Doğasının çetin olması ve denize kıyısı olma- larının coşkun akışını Bursa Ovasıʼna yönlendiren
ması nedeniyle sanayi yatırımını ülkeye çekemeyen Gökdere üzerindeki ikinci köprü. 1442ʼde Irgandılı
Laos, tüm ümidini turizme bağlamış durumda. Başkent Hoca Musluhiddinʼin babası Pir Ali tarafından yaptırılan
Vientianne, ülkeye gelen turistlerin ilk uğrak yeri. 1990ʼlı
köprünün üzerinde 30 dükkân, han, ahır ve depolar bu-
yılların başlarında ulaşım zorluğundan dolayı oldukça
fakir bir kasaba olan Luang Phrabang, turizm lunuyormuş. Irgandı Köprüsü, yüzyıllar boyunca yol-
sayesinde zenginleşen kentlerden biri. Doğa yürüyüş- culara geçiş sağlamanın yanı sıra doğuyla batı
leri, göletlerde yüzme, kanolarla nehir gezileri, fil safa- arasında ticari ve kültürel alışveriş köprüsü olarak da
rileri gibi etkinlikler ve ülkenin çeşitli bölgelerinde
bir işlev üstlenmiş. Bu özellikleriyle ele alındığında
keşfedilmeyi bekleyen 600ʼden fazla mağara doğa
tutkunlarına oldukça çekici geliyor. Halkın ibadet ettiği köprü dünyanın, üzerinde çarşı bulunan dört köprüsün-
Budist ve Hindu tapınakları ve farklı özelliklere sahip den biridir. Uzun süren ilgisizlikten sonra, aslına uygun
çok sayıda Buda heykeli sayesinde din turizmi de can- olarak restore edilen köprüdeki çarşıda hat, ebru,
lılığını koruyor.
minyatür, tezhip, ahşap oymacılığı gibi geleneksel Türk
el sanatlarının güzel örnekleri sergilenmektedir.

205. Bu parçaya dayanarak, ülkenin Laos adını almış ol-


ması aşağıdakilerden hangisine bağlanabilir?
A) Hayatın sürdürülmesinde fillerin önemli rolü ol- 207. Bu parçaya dayanarak, Irgandı Köprüsüʼyle ilgili
masına aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
B) Ülkedeki kutsal mekânların çok uzun süredir ko- A) Eriyen kar sularından olumsuz etkilenmiştir.
runmasına B) Uzun süre bakımsız kalmıştır.
C) Bölgede en çok konuşulan dilin Lao dili olmasına
C) Yapıldığı dönemde ünlü gezginler tarafından zi-
D) Ülkenin çeşitli yerlerinde mağaraların bulunmasına
yaret edilmiştir.
E) Doğasının çeşitlilik göstermesine
D) Yapı malzemesi olarak taş kullanılmıştır.
E) Yörenin en büyük köprüsüdür.

206. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine bir örnek


vardır?
A) Spor etkinliklerinin hem vücut sağlığını hem de
kişiler arasındaki ilişkileri güçlendireceğine
B) Farklı kültürlerden kişilerin aynı amaç için birlikte
çalışabileceğine 208. Bu parçaya göre, Irgandı Köprüsü hangi özelliği
C) Olumsuz ekonomik koşulların kişilerin psikolojisini
bakımından dünyanın dört köprüsünden biridir?
olumsuz etkileyerek toplumsal gerginliğe yol aça-
A) Üzerinde dükkânların yer alması
bileceğine
D) Olumsuz olarak nitelendirilen bazı koşulların iyi B) 15. yüzyılda yapılmış olması
değerlendirildiğinde olumlu sonuçlar doğurabile- C) Gökdere üzerinde bulunması
ceğine D) Adını, yaptıran kişinin memleketinden alması
E) Günümüzde turizmin, tarım ve endüstriden daha E) Restore edilerek yeniden canlandırılması
fazla gelir getireceğine

392

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

5. Bu parçadaki, “Bölgede yaşamış olan toplumların sos-


ÇÖZÜMLER yokültürel ve sosyoekonomik yapısını ortaya koyabile-
cek bir dünyaydı boncuklar.” ifadesinden toplumun
1. Paragrafı ikiye bölme sorularında, ikinci paragrafın ilk yaşam şekli ve ekonomik durumları hakkında boncuk-
cümlesinin, giriş cümlesi özelliklerine uygun olması ge- ların bilgi verdiği düşüncesine ulaşılabilir. Boncukların,
rektiği hatırlanmalıdır. Bu parçada, IV. cümleye kadar bölgenin nüfus yapısıyla ilgili bilgi verdiğine dair bir
Türk ve Avrupalı tüketicilerin düşüncelerinden söz edi- cümle bulunamamaktadır.
lirken IV. cümlede gıdaların bozulma riski taşıdığından Yanıt Bʼdir.
söz edilmektedir. Bu cümleyle birlikte konu da değiş-
miştir. Bunun için bu cümleden itibaren paragraf ikiye
bölünmelidir.
Yanıt Cʼdir.
6. Bu parçanın, anlatımında kullanılan “yüzey araştırma-
sı ve kazı” sözcükleri arkeoloji alanına ait kavramlardır.
Bu yüzden terim kullanılmıştır. Parçanın anlatımında,
2. Parçada V. cümlede yer alan “zaman zaman ifadesi iki- kazılarla ilgili bilgilere yer verilmiş, dolayısıyla açıklama
lemenin varlığını, I. cümlede verilen istatistikler nesnel
yapılmıştır. Devrik cümleler ile kurallı cümleler bir ara-
verilerin varlığını, “uygun koşullar sağlansa bile” ifadesi
da kullanılmıştır. “... yapısını ortaya koyabilecek bir
koşul bildiren cümlenin varlığını, “doğal yapısını boza-
bilir.” ifadesi olasılık durumunun varlığını gösterir. Bu dünyaydı çocuklar.” ifadesinde devrik cümle kullanıl-
parçada, benzetme kullanılmamıştır. mıştır. Parçada yer alan “... çok heyecan vericiydi.” ifa-
Yanıt Eʼdir. desi ile de öznel anlatım yoluna başvurulmuştur.
Parçada herhangi bir alıntıya yer verilmemiştir.
Yanıt Eʼdir.

3. Bu parçada, “...gazdan oluşan gezegenlerdeki hava


olaylarının kaynağı Güneş değil kendi ısıları, örneğin
Güneşʼe olan uzaklığı Uranüsʼten daha fazla olan Nep-
tünʼde belirgin hava olayları göze çarpıyor.” ifadesiyle 7. Bu parçadaki, “Sanatçı kişiliğimin, başka kişiliklerle ka-
Neptünʼün gazdan oluşan bir yapıya sahip olduğu yar- rışarak ve çatışarak gelişeceğine, güçleneceğine ina-
gısı çıkartılabilir. nırım.” ifadesinden yola çıkılarak “farklı sanat
Yanıt Aʼdır. anlayışlarına yabancı kalmamayı yeğlemek” ifadesine
(A seçeneğine) ulaşılabilir.
Yanıt Aʼdır.

4. “Güneşʼe olan uzaklığı Uranüsʼten daha fazla olan Nep-


tünʼde” ifadesinden A seçeneğine,
“---- gezegenlerin çoğunda elverişsiz hava şartları
hüküm sürüyor. Biri dışında: Uranüs.” ifadesinden B se-
çeneğine 8. Bu parçada, “Sanatçı kişiliğimin, başka kişiliklerle karı-
“---- belirgin bir eksen yatıklığına kocaman bir gök taşı- şarak ve çatışarak gelişeceğine, güçleneceğine inanı-
nın yol açmış olabileceği düşünülüyor.” ifadesinden D rım. Sanatçı kişiliğim bu süreçteki kavgalarımdan sağ
seçeneğine, çıkamazsa yazgısı böyleymiş derim.” ifadesinde “kav-
“---- bu gezegende Satürn ve Jüpiterʼin yüzeyini birbiri- gadan sağ çıkamamak” sözü başkalarının etkisinden
ne katan kasırgalardan eser yok.” ifadesinden E seçe-
kalması, kendi fikrini, sanatını yaşatamaması anlamını
neğine ulaşılabilir.
taşır. Buradaki “kavga” sözü kendi özgünlüğünü ve sa-
C seçeneğindeki, “Satürn, Jüpiter gibi gezegenlerin ne-
den çok sıcak olduğuna” dair bir düşünceye değinilme- natçı kimliğini korumak ve geliştirmek üzere verilmiş
miştir. olan mücadele anlamında kullanılmıştır.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Cʼdir.

393

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

9. “Aşk, ölüm, hastalık, özlem, umutsuzluk gibi evrensel 12. Parçanın bütününde iki yöntem karşılaştırılmıştır. (A se-
konuları işleyerek yüreğimizin ince tellerine dokunur çeneği) Çalışma hangi yöntemin başarılı olduğunu ha-
tangolar. Başlangıçta mutsuzların, dışlanmışların, ba- tırlama yönteminin başarılı olduğu anlaşılmıştır. (B
şarısızların yakınmalarını anlattığı için yadırganan seçeneği) Parçada çalışmayla ilgili ayrıntılar açıkça be-
lirtilmiştir. (C seçeneği) Araştırmanın 200 öğrenci üze-
tango ----” ifadelerinden I. ve II. öncüllere, “---- vatanı
rinde yapıldığı (D seçeneği) belirtilmiştir. Çalışan
Arjantinʼde değil tüm dünyada sevildi.” ifadesinden III.
öğrencinin her yöntemle aynı başarıyı yakalayacağı
öncüle, “1915ʼte tango müziği ve tango dansı Parisʼe,
görüşüne yer verilmemiştir.
oradan da tüm dünyaya yayıldı.” ifadesinden IV. öncüle Yanıt Eʼdir.
ulaşılabilir.
“Günümüzde niçin unutulduğuna” dair bir bilgi bu par-
çada yer almamaktadır. V. öncül bu parçadan çıkarıla-
maz.
Yanıt Bʼdir.

13. Bu parçada verilen bilgilerden yola çıkarak “İstiklal Har-


bimiz” ve “Hayatım” adlı kitapların 1944 yılından önce
kaleme alındığı yönündeki görüşe ulaşmak mümkün
değildir.
Yanıt Bʼdir.
10. “1915ʼte tango müziği ve tango dansı Parisʼe oradan
da tüm dünyaya yayıldı.” ifadesi ne zaman tanınmaya
başladığını (A seçeneği),
“Esin Engin, Erol Büyükburç, Orhan Avşar gibi isimler”
ifadesinden hangi sanatçıların ilgilendiğini (B seçe-
neği),
“unutulmaz şarkılar, dilimez sanki birer özdeyiş gibi yer- 14. Bu parçada geçen “kaleminden çıktığı gibi” sözüyle ya-
leşiverdi.” ifadesinden unutulmayan yapıtlar ortaya ko- zarın yazdıklarında hiçbir değişiklik yapılmadığı, eserin
nulduğunu (C seçeneğine), yazıldığı şekilde basıldığı, herhangi bir müdahale ol-
“Tangonun çok sevilmesi, tango plaklarının çok satıl- madığı ifade ediliyor.
ması üzerine...” ifadesinden çok ilgi gördüğünü (E se- Yanıt Cʼdir.
çeneği), anlamış oluruz.
Bu parçada, özgün tango müzikleri yapıldığına dair bir
ifade yer almamıştır.
Yanıt Dʼdir.

15. Parçadaki “---- temel enerji olarak güneş, su ve rüzgârı


kullanıyor ifadesinden B seçeneğine,
11. Bu parçada, hatırlama ve kavramsal harita kullanma “Mobilyaların çevre dostu malzemelerden ----” ifade-
yöntemler karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırmanın so- sinden C seçeneğine,
nunda bu yöntemlerden hafızadan geri çağırma yani “İnsan sağlığı ilk sırada ----” ifadesinden D seçeneğine,
hatırlama metodunun daha olumlu sonuç verdiği anla-
tılmıştır. D seçeneğinde belirtilen, her çalışma yönte- “---- seramik, ahşap, toprak ----” ifadesinden E seçene-
miyle edinilen bilgi aynı ölçüde kalıcı olamaz, ifadesi ğine ulaşılabiliyor.
parçanın bütünüyle uyum içindedir.
Ekolojik evlerin mimari yapısından söz edilmemektedir.
Yanıt Dʼdir.
Yanıt Aʼdır.

394

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

16. Parçada güneş enerjisinin kullanıldığı ifade edilmiştir, 20. Parçada olaylar bir akış içerisinde verildiği için öykü-
bu durumda tüketilen enerjinin daha az olması gerekir. leme yapılmıştır. “en önemli” ifadesi karşılaştırma ya-
“Kullanılan suyu arındırıp depoluyor.” ifadesinden üre- pıldığını gösteriyor. “gözler önüne serdi.” deyimi
tilen evsel atık miktarının daha az olacağı anlaşılır. Kul- kullanılmıştır. “---- uygun hale getirmek için” ifadesiyle
lanılan malzemeler belirtilmiş, ancak bu malzemelerin bir amaç belirtilmiştir.
miktarından söz edilmemiştir. Bu parçanın anlatımında kişileştirme sanatı kullanıl-
Yanıt Dʼdir. mamıştır.
Yanıt Eʼdir.

21. Bu parçada IV. ve V. cümlelerde koşul belirtilmiştir. IV.


cümlede (…kendi hâlinde uçmaya bırakılırsa sağa sola
17. Bu parçada, “simyacı bugün yayımlansaydı o kadar da dönüp durur) koşul ilgisi “–se” şart ekiyle sağlanmıştır.
büyük ilgiyle karşılanmazdı.” ifadesinden ve “---- bu tür- Uçurtmanın sağa sola dönüp durması, kendi hâlinde
den pek çok kitap bulunuyor.” ifadesi, Simyacıʼnın ilgi bırakılmasına bağlıdır. V. cümlede (İstediğiniz yöne git-
görmesinin nedeni bu tür kitapların ilk örneklerinden biri tiğinde ipini hızla çekerseniz yatay çıta arkaya doğru
olmasına bağlanıyor. esner ve uçurtma düz uçuş yapar.) koşul ilgisi “–se” şart
Yanıt Bʼdir. ekiyle sağlanmıştır. Bu cümleye göre uçurtmanın düz
uçuş yapması, ipinin hızla çekilmesine bağlıdır.
Yanıt Dʼdir.

18. Bu parçada, Simyacıʼnın türünün ilk örneklerinden ol-


duğu için ilgiyle karşılandığı fakat günümüzde piyasada
22. Bu parçada savaşçı uçurtmalarla ilgili olarak ne za-
bu türden kitapların çok sayıda olduğu deyim yerin-
mandan beri kullanıldıkları, yapımında neden bambu
deyse “suyunun çıktığı” anlatılıyor. ve kâğıdının tercih edildiği, uçurtmayı öğrenmenin zor-
“Suyu çıkmak” deyimi bir işin beğenilmeyecek noktaya luğu ve ilk olarak nerede uçurulduğuna dair bilgiler ve-
gelmesi anlamında kullanılır. rilmemiştir.
Yanıt Cʼdir. Parçada geçen “Ötekilerden farklı olarak biri dikey di-
ğeri yatay olmak üzere iki çıtası vardır. Kuyrukları ol-
madığı için…” cümlelerinde ise bu uçurtmanın diğer
uçurtmalardan hangi yönüyle farklı olduğuna değinil-
miştir.
Yanıt Bʼdir.

19. Parçadaki “---- Laos ve burma sınırları içerisinde kalan”


ifadesinden nerede bulunduğuna, (A seçeneği)
23. Parçada geçen “Günümüzde metropollerin çoğunda
“---- dünyanın en önemli tapınaklar” ifadesinden mimari
mevcut su kaynakları hızla artan nüfusun gereksinim-
yapısına, (B seçeneği)
leri karşılayamaz hâle geldi.” cümlesinde A, “…park ve
“---- radar ve uydu fotoğrafları ve ----” ifadesinden bilgi bahçelerin büyük ölçüde şehir şebekesinden alınan
edinmek için yapılan araştırmalarda nelerden faydala- suyla ve gelişigüzel sulanması…” sözüyle B, “…park
nıldığına, (C seçeneği) ve bahçelerin çoğunda suya çok gereksinim duyan eg-
“yapılan çalışmalarda tapınaklar, yüzlerce ev ve kanal zotik bitkiler kullanılması…” sözüyle C seçeneğindeki
ortaya çıkarıldı.” ifadesinden ne tür bulgulara rastlanıl- durumlardan yakınılmıştır. Tüm bu anlatılanlar sula-
dığına (E seçeneği) ulaşılabilir. mada bilinçsiz bir yol izlendiğini göstermektedir. Bu par-
Bu parçada, ticari açıdan taşıdığı öneme dair bir gö- çada çevre koruma çalışmalarının yetersizliğinden
yakınılmamıştır.
rüşe yer verilmemiştir.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Dʼdir.

395

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

24. Bu parçada özellikle şehirdeki park ve bahçe sulama- 29. Bu parçada bir öğretmenin, şiire hevesli öğrencileri kar-
larındaki düzensizlikten, israftan ve bilinçsizlikten yakı- şısındaki bilinçli tutumu anlatılmıştır. Öğretmen, bu öğ-
nılmıştır. Estetik görünen bitki ve ağaçların çok fazla su rencilerin şiire olan heveslerini köreltmek istememekte,
harcamasına neden olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla ancak bir yandan da onlara şiirin emek isteyen bir iş ol-
peyzaj düzenlemeleri mevcut koşullar dikkate alınarak duğunu anlatmak istemiştir. Bu amaç doğrultusunda o
yapılmalıdır (I) ve (II). Parçanın genelinde var olan öğrencilerden Behçet Necatigil, Cemal Süreya, Cahit
çevre düzenlemelerin sorunlara yol açtığı su israfını ar- Külebi, Edip Cansever gibi şairlerden birini seçip yaz-
tırdığı anlatılmıştır (IV). Bu parçadan hareketle I, II ve dıkları şiiri incelemelerini ve kendi yazdıkları şiirde ne
IV. yargılara ulaşılabilir. anlatmak istediklerini düzyazıyla anlatmalarını istemiş-
Yanıt Aʼdır. tir. Dolayısıyla bu parçadan hareketle “Şiir yazmak is-
teyenler, başarılı örnekleri irdeleyip anlamaya
çalışmakla işe başlamalıdır.” yargısı çıkarılabilir.
25. Karşılaştırma birden fazla olayın, varlığın veya kavra-
mın bir değerlendirme sonucu benzerliklerinin veya Yanıt Bʼdir.
farklarının ortaya konmasıdır. Bu parçada I numaralı
cümlede karşılaştırma yapılmıştır. “Astronomi en eski
bilim dallarından biridir…” cümlesinde astronomi, diğer
bilimlerle karşılaştırılmış ve onlara göre daha eski ol- 30. Bu parçada şiir yazmaya yeni başlayanların bilgili kişi-
duğu dile getirilmiştir. lerin görüşüne başvurmalarının yararlı olabileceği, ya-
Yanıt Aʼdır. zılan her şiirin başarılı olamayacağı, şairliğe özenen
kişinin başka şairlerin şiirlerini okuması gerektiği ve şiiri
anlayabilmenin özel bir donanım gerektirdiği yargıları
26. Parçada geçen “…matematik, fizik, kimya gibi birçok
çıkmaktadır. Ancak “Beğenilen kalıcı şiirler insanları et-
bilim dalının gelişmesine önemli katkılar sağlamıştır.” ,
kileyen, onlarda coşku uyandıran şiirlerdir.” yargısı bu
“…fizikteki belli başlı kuramların doğrulanması için
parçadan çıkarılamaz.
önemli bilgiler de elde edilmektedir.” “Astronomi he-
saplamaları, trigonometri ve logaritma gibi matematiğin Yanıt Dʼdir.
çeşitli dallarının gelişmesine de yardım eder.” cümlele-
rinin tamamında anlatılmak istenen astronominin, diğer
bilimlerle nasıl bir ilişki içinde olduğudur. 31. Parçada uyku ve öğrenme seviyesinin birbirine etkisini
Yanıt Dʼdir. ortaya koyan bir deneyden ve deneyin sonuçlarından
bahsedilmiştir. Deneyin sonucunda ilk gruptaki denek-
lerin (uyuyanların) önemli ölçüde bir gelişme gösterdiği,
uyumayan deneklerde ise herhangi bir gelişmenin ol-
27. Parçada geçen “Kendini bilme ilmini öğrenmek iste-
madığı saptanmıştır. Parçanın son cümlesinden hare-
yenlere öncülük etmiştir.” cümlesiyle Bʼye, “…bu büyük
ketle, bu parçadan “Çalışma aralarını uyuyarak
ozan, bugünde de dilimizin ve edebiyatımızın mimar- değerlendirmenin, kişinin düşünsel performansı üze-
ları arasında sayılıyor.” cümlesiyle Cʼye , “…yaşadığı rinde olumlu etkisi vardır.” yargısı söylenebilir.
toprağın harcına sevgi ve hoşgörü katmaya devam edi-
Yanıt Bʼdir.
yor.” cümlesiyle Dʼye, “…şiirleriyle verdiği yüzyılları ve
ülkeleri aşan mesajlar öyle sevilir…” cümlesiyle de E
seçeneğine değinilmiştir. Bu parçada Yunus Emreʼnin
Anadoluʼnun birçok yerini dolaştığına değinilmemiştir. 32. Parçadaki bilimsel çalışma 99 denek üzerinde gerçek-
leştirilmiştir. Daha sonra denekler iki gruba ayrılmıştır.
Yanıt Aʼdır.
Buna göre ilk gruptakiler 90 dakika uyuyanlar, ikinci
gruptakiler ise uyanık kalanlardır. Uyayan gruptaki de-
nekler kendi içinde gördüğü rüyayı hatırlamayanlar,
28. Parçanın II, IV ve VI. cümlelerinde Yunus Emreʼnin herhangi bir rüya görenler ve rüyasında aklındaki so-
görüş ve düşüncelerinin geniş bir coğrafyada benim- runu çözmeye çalışanlar olarak üçe ayrılmıştır. Buna
sendiği vurgulanmıştır. “…ülkeleri aşan mesajlar…” (II), göre bu araştırmanın sonuçlanmasında “uyumakta zor-
“…Anadoluʼda binlerce ağızdan söylenmiş…” (IV), luk çekenler” olarak adlandırılan bir grup söz konusu
“Sözü Anadoluʼnun sözü olmuş…” (VI). değildir.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Aʼdır.

396

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

33. Bu parçada, çocuklara yönelik reklamların çocuklar 37. Parçada geçen “...sürekli yeni karakterler eklenerek,
üzerinde bıraktığı olumsuz etkiler ve yanlış algılamalar ölen karakterler hikâyeye yeniden alınarak ve karak-
anlatılmıştır. Bu reklamları izleyen çocuğun çok fazla terlerin hikâyeleri geçmiş, şimdi ve gelecekte birbiri
etkilendiğine değinilmiştir. Parçada geçen “Özellikle ço- içinde işlenerek dizinin temeli olan merak ögesi sürekli
cukların özdeşleşmek istediği bir süper kahraman, çizgi canlı tutuluyor.” sözünden hareketle I. ve IV. yargıların
film veya oyun karakteri kullanılarak yapılan reklamlar, “Lost” dizisinin izlenme oranının yüksek olmasında et-
özendirici içerikler ve doğru olmayan bilgilerle çocuk kili olduğu söylenebilir.
zihninde ürünle ilgili gerçek dışı ve yanlış imajları oluş- Yanıt Cʼdir.
ması için yeterlidir.” cümlesinden ulaşılan sonuç: “Ço-
cuklarda, tanıtılan ürünleri objektif olarak 38. Parçada “Lost” dizisiyle ilgili olarak bu dizide hayal ve
değerlendirme yeteneğinin gelişmemiş olduğu” dur. gerçeğin harmanlandığına değinilmiştir, bu nedenle ya-
Yanıt Dʼdir. şanmış gerçek olayları izlemeyi sevenlerin bu dizinin
izleyicisi olmaları beklenemez. Parçaya göre düş gü-
cüyle oluşturulan ürünlerden hoşlananlar, mistik hikâ-
yelere düşkünlüğü olanlar, toplumun geniş kesimlerine
34. Parçada reklamların, çocukların zihninde yanlış ve ger- seslenen gelişmelere ilgi duyanlar ve yerli yapımları iz-
çek dışı imajların doğru ve gerçekmiş gibi algılandığına lemeyi sevenler bu dizinin izleyicisi olabilirler.
değinilmiştir. Bu nedenle çocukların, reklamı yapılan Yanıt Bʼdir.
ürünle ilgili olarak verilen mesajları sorgulama beceri-
lerini geliştirmeleri için en uygun soru “Bu çikolatayı yi-
yerek süper güç kazanan arkadaşın var mı?” sorusu 39. Serender adı verilen ahşap yapılarla ilgili olarak par-
olacaktır. Bu sayede çocuk hayal dünyasından uzakla- çada geçen “...yiyecek saklamak amacıyla...” sözüyle B
şarak gerçek dünyada bir örnek aramaya çalışacak, o seçeneği, “...çocukların oynadıkları ağaç eve benzeti-
örneği bulamayınca da reklamda anlatılanların gerçek lirler.” sözüyle C seçeneği, “Ahşap çatmayla yapılanı
olmadığını kavrayacaktır. da var, boğaz geçmeyle yapılanı da; kerestesi çam olan
Yanıt Eʼdir. da var, kestane olan da...” sözüyle D ve E seçenekleri
eşleştirilebilir. Bu parçaya göre “serender”lerin yılın be-
lirli bir döneminde kullanılması, onların özelliklerinden
biri değildir.
Yanıt Aʼdır.
35. Parçada I. cümlede, simyacıların maddeleri altına dön-
üştürme çabaları neden, kimyasalların özelliklerinin
araştırılması sonuçtur. II. cümlede, hakkında bilgi sa- 40. Parçaya göre gerek yiyecekleri kemirgenlerden koru-
hibi olunan elementlerin gittikçe artması neden, kimya mak gerek yiyeceklerin bozulmamasını sağlamak için
biliminin gelişmesi sonuçtur. IV. cümlede, benzer özel- pencerelerin olması, yerden yüksekte bulunması ve
liklere sahip elementlerin aynı periyotta olmaları neden, portatif bir merdivene sahip olmaları gibi önlemler alın-
tablonun “periyodik” olarak nitelendirilmesi sonuçtur. mıştır. Bu nedenle I, II ve III. öncüller önlem amacı ta-
Parçada I, II ve IV. cümlelerde neden - sonuç ilişkisi şımaktadır. Serenderlerin basit bir mimariyle yapılması
vardır. önlem niteliği taşımamaktadır.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Cʼdir.

41. Yazarın bayramlara dair çocukluk anılarının anlatıldığı


36. Parçada geçen “...elementlerin gittikçe artması, kimya
bu parçada yer alan “Bayramlardan bir gece önce, içim-
biliminin gelişmesini sağladı...” sözü A seçeneğine,
deki küçük kız çıkıveriyor ortaya.” cümlesiyle A seçe-
“...elementlerin isim ve özelliklerini içeren, işlevlerini
neğine, “Çocukluğumdaki bayramları özlüyorum.”
ifade edecek kadar esnek...” sözü B seçeneğine, par-
cümlesinden hareketle B seçeneğine, “Geçmişten bu-
çanın giriş cümlesi C seçeneğine, “Tablonun “periyo-
güne neler değişti de bayramları bayram gibi yaşaya-
dik” diye nitelendirilmesiyse benzer özelliklere sahip
maz olduk?” cümlesinden hareketle C ve E
elementlerin aynı periyotta olmalarından kaynaklanı-
seçeneklerine ulaşılabilir. Bu parçadan “Toplumsal uz-
yordu.” cümlesi de E seçeneğine yanıttır. Bu parçada
laşma için fırsat olan bayramların değerlendirilmesi ge-
“Periyodik tablo son hâlini ne zaman almıştır?” soru-
rekir.” gibi bir genellemeye ulaşılamaz.
suna yanıt verilmemiştir.
Yanıt Dʼdir.
Yanıt Dʼdir.

397

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

42. Yazarın çocuklukta geçirdiği bayramlara dair özlemini 47. Parçanın giriş cümlesinde yazar, röportaj yapmak için
duygusal bir anlatımla dile getiren bu parçanın yazarı yanına gelen öğrencilerin sordukları sorulardan okuma
eski günleri özleyen, duygusal, üzgün, geleneklerine alışkanlıklarının olmadığını hemen anladığını belirt-
bağlı biri olarak nitelendirilebilir, ancak küskün olarak miştir. Bu cümleden hareketle söz edilen yazarın özel-
nitelendirilemez. likle “Kendisine kalıplaşmış, sıradan soruların
Yanıt Aʼdır. yöneltilmesinden” yakındığını söyleyebiliriz.
Yanıt Dʼdir.

43. Bu parçaya göre, kültürlerin kendi yaptıkları takvimlerin 48. Yazar, okura yetişebilmek, çağın gerisinde kalmamak
yaygınlaşmasını istemesinin nedeni parçada geçen için iyi bir okur olmaya çalıştığını belirtmiştir. Bu par-
“Çünkü zaman çok değerliydi ve kendi yaptıkları tak- çada yazar, bazı ünlü yazarların okunmaz hâle gelme-
vim ne kadar çok kişi tarafından benimsenirse o kadar sini okumamalarına bağlamış, bu duruma da “Eskiden
söz sahibi olabilirlerdi.” cümlesinde açıklanmıştır. Bu bazı ünlü yazarlar, ʻBen okumam, yazarım.ʼ derlerdi, bu
cümleden bu isteğin nedeninin egemenliklerini başka- yüzden okunmaz oldular.” cümlesiyle belirtmiştir.
larına kabul ettirmek istemeleri, olduğu sonucuna ula- Yanıt Aʼdır.
şılabilir.
Yanıt Cʼdir.
49. Amerikan sinemasının geçmişinden ve günümüzdeki
hâlinden bahseden bu parçada bu filmlerle ilgili olarak
“Filmlerin büyük çoğunluğunda, neler olacağı ilk on ya
44. Parçada geçen “Bir takvimin kitlelerce kabul görmesi da yirmi dakikada anlaşılıyor.” cümlesine yer verilmiş-
ancak, onun zamanın en küçük bölümlerini belirleye- tir. bu cümlede Amerikan sinemasıyla ilgili olarak film-
bilmesiyle sağlanabilirdi.” cümlesinden, bir takvimin lerin, izleyicinin merak duygusunu canlı tutamadığı
yaygın olarak benimsenip kullanılabilmesi için zamanı düşüncesine ulaşılabilir.
olabildiğince ayrıntılı gösterme özelliğine sahip olması Yanıt Eʼdir.
gerektiği söylenebilir.
Yanıt Eʼdir.

50. Parçada Amerikan sinema filmlerinin daha onuncu, yir-


minci dakikada filmin sonuna dair ipuçları verdiğinden
bahsedilerek bu durum eleştirilmiştir. Buradan çıkan
45. Parçada sözü edilen fosilin “Australopithecus aferen- sonuç da iyi bir sinema filminin “olayları önceden kes-
sis” türünün özelliklerini taşıdığına, kol kemiklerinin diz- tirilmeyecek bir yönde geliştirme” özelliğine sahip ol-
lere kadar indiğine, bütün kemik parçalarının ması gerektiğidir.
bulunduğuna, kafasının küçük olmasının beyninin Yanıt Cʼdir.
küçük olduğunun bir göstergesi olduğuna değinilmiştir.
Ancak söz konusu fosille ilgili olarak “Ne tür yiyecek-
lerle beslendiğine” dair hiçbir bilgiye yer verilmemiştir. 51. Parçada geçen “Bundan 30 bin yıl kadar önce avcı top-
Yanıt Aʼdır. luluklar, tahta veya kemikten yapılma çetele çabukları
kullanıyordu.” cümlesiyle A seçeneğine, “...kilden ya-
pılmış markalar...” sözüyle B seçeneğine, “...genellikle
el ve ayaklarından yararlandıklarından sayı sistemleri-
nin çoğu ondalık basamak sistemini temel alır.” sözüyle
C seçeneğine, “Ancak şimdi dünyanın her yerinde
46. Parçada sözü edilen fosilin yüz elli bin yıl önce yaşadı- ʻArapʼ sistemi kullanılıyor.” cümlesiyle D seçeneğine
ğının tahmin edildiği ifade edilmiştir. Selamʼın iki ayak değinilmiştir. Bu parçada yazının bulunmasının sayı
üzerinde dik yürüdüğü kesin olduğuna göre Selamʼdan sisteminin gelişmesini nasıl etkilediğine dair bir bilgi bu-
çok daha sonra yaşadığı bilinen Lucyʼnin de iki ayak lunmamaktadır.
üzerinde dik yürüdüğünü söyleyebiliriz.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Bʼdir.

398

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

52. Parçada avcı topluluklarının öldürdükleri hayvan sayı- 57. II. cümlede, “çok daha kısa”; III. cümlede, “ise”; IV. cüm-
sını kaydetmek için tahta veya kemikten yapılmış çe- lede, “karşın” sözleri bu cümlelerde karşılaştırma ya-
tele çubukları kullandıklarına, Sümerlere ait kilden pıldığını göstermektedir. I. ve V. cümlelerde
yapılmış markaların stok tutma amacıyla kullanıldığına, karşılaştırma yapılmamıştır.
insanların basit sayma işlemlerinde genellikle el ve Yanıt Bʼdir.
ayaklarından yararlandıklarına, sayı sistemlerinin soyut
bir kavramı şifrelemek için kullanılan ilk örnekler olmayı
bugün de sürdürdüğüne yer verilmiştir. Bu parçada
ölçme ve rakamlar arasındaki amaç - araç ilişkisinden
58. Parçanın IV. cümlesinden (Sosyoloji eğitimi almış ol-
söz edilmemiştir.
masına rağmen ben makineyi üstün bulurken matema-
Yanıt Dʼdir. tik eğitimi almış olan arkadaşımsa insanı üstün
bulmuştu.) sosyoloji ve matematiğin farklı temeller üze-
rine kurulmuş disiplinler olduğuna ulaşılmaktadır.
53. Parçada yazar, tıraş bıçakları reklamlarından yola çı- Yanıt Aʼdır.
karak bu reklamların çoğunun gereksiz ve aldatıcı ol-
duğuna, tüm söylenenlerin yeni ürünün daha fazla satın
alınmasını kolaylaştırması için söylendiğine değinmiş-
tir. Bu tezini de gerekçeleriyle açıklamıştır. Buna göre
59. III. cümlede çekilen filmde herkesin kendisini filmin
parçada asıl anlatılmak istenen “Kimi televizyon rek-
içinde hissetmesi gerekir, denerek IV. cümlede bunun
lamlarında gerçeklerden uzak bilgiler verildiği”dir.
için oyunculuğun da önemli olduğuna değinilmiştir. Bu
Yanıt Bʼdir.
iki cümle birbirine yakın ve birbirini tamamlayan cüm-
lelerdir.
Yanıt Cʼdir.
54. Parçada geçen “Üstelik bu reklamlar gösterilirken fir-
manın önceki modelleri piyasada satılmaya devam edi-
yor. Böylece firma bu son reklamıyla daha önce
reklamlarda aynı şekilde tanıtılan önceki modellerinin
o kadar da iyi olmadığını kabul etmiş oluyor.” cümlele-
rinden hareketle parçanın yazarından “Firmalar yaptık- 60. Parçanın III. cümlesinde yönetmenin iyi bir film çekmesi
ları reklamlarla eski ürünlerini dolaylı olarak için herkesin kendini “aynı” filmin içinde, hissetmesi ge-
kötülemektedir.” düşüncesine sahip olması beklenebi- rektiği koşulu belirtilmiştir.
lir. Yanıt Bʼdir.
Yanıt Aʼdır.

61. Parçada sert rüzgârların taşıdığı kumlarla dere ağızla-


rını tıkadığı bu durumun da derelerin gölleşmesine
neden olduğu belirtilmiştir. Buna göre parçada göllerin
55. Parçanın yazarı kitap yazmayı, otların arasında parlak
oluşmasında “rüzgâr” ve “kum” faktörünün etkili olduğu
renkli bir ipin ucunu bulup ipi heyecanla kaynağına
görülmektedir. Bitki örtüsünün bu durum üzerinde bir
kadar takip etmek olarak tanımlamıştır. Ayrıca kitabı bir
etkisi yoktur.
defineye benzetmektedir. Bu cümlelerden çıkan yaza-
rın yazma işini severek yaptığıdır. Yanıt Bʼdir.
Yanıt Eʼdir.

62. A: Göllerin ormana girmeyi engellediğine


56. Parçada söz edilen yazar, kitap yazmayı otların ara- B: Derelerin gölleştiğine
sındaki parlak renkli bir ipin ucunu bulup ipi heyecanla C: Uzun ve kıvrımlı göllere
kaynağına kadar takip etmek olarak anlatmış, bazen D: Göllerin derinliğinin bir metreyi aştığına değinilmiş-
de ip kopuverir ve ortada öylece kalıverirsiniz, demiştir. tir.
Bu cümlelerde yazarın “ip kopması” olarak nitelendir- Parçada göllerin hangi mevsimde oluştuğuna dair bir
diği olay yazarken bir noktada tıkanıp kalmaktır. bilgi yoktur.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Eʼdir.

399

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

63. Parçada üreticilerin ürettikleri tarım ürünlerinin hangi ni- 69. Parçanın son cümlesinde yazar, “O tozlu raflarda, edi-
telikte olması gerektiğine dair bilgiler mevcuttur. I. ve törlerin titizlendiği, yazarların işini ciddiye aldığı dö-
IV. sözlerdeki nitelikler ise daha çok tüketiciler tarafın- nemlerin yayınlarını arıyorum.” cümlesi ile kimi
dan aranan özelliklerdir. II. ve III. sözlerdeki nitelikler yazarların yapıtlarının yazımında özenli davranmama-
üreticilerin beklentilerini dile getirmektedir. Bu durum sından yakınmaktadır.
parçada “…üretici için öncelik, ürettiği ürünün sağlıklı Yanıt Eʼdir.
ve besleyici olması değil, verimi, raf ömrü ve albenisi
oluyor.” cümlesiyle açıklanmıştır.
Yanıt Dʼdir. 70. Parçada yazar, çalıştığı gazeteye her gün tanıtımı için
kitap gönderildiğinden bahsetmiştir. Gelen kitapların
64. Parçanın bütününde “seracılık” faaliyetine dair bir eleş- yazar ya da editörlerden kaynaklı eksikliklerinden ve
tiri söz konusudur. Seracılıktaki amacın sadece daha ciddiyetsizlikten yakınmaktadır. Nitelikli kitaplardan
çok ve dayanıklı ürünler üretmek olması eleştirilmiş. Kı- hoşlandığı için eskiden yazarların daha çok titizlendiği
sacası, parçada üreticilerin daha çok kazanmaya odak- eski kitapları bulmak için sahaflara gitmeye başlamış-
landıkları için tüketicinin taleplerinin göz ardı tır.
edilmesinden duyulan rahatsızlık dile getirilmiştir. Yanıt Aʼdır.
Yanıt Cʼdir.
71. Parçada II. öncül için “1250 ile 1500 yılları arasında”
65. A seçeneği, 100 ve 200 metre koşularını kazanması; yapıldığı, III. öncül için “Tıpkı Mısır Piramitleri gibi, bu
B seçeneği, “Uçan adam, rekor canavarı, hız makinesi” dev heykeller” sözlerine yer verilmiştir. Fakat parçada
gibi sözlerle anılması; bu heykellerin kimler tarafından, nasıl yapıldığına dair
C seçeneği, uzun boyu ve bacaklarıyla rakiplerinden bir bilgiye yer verilmemiştir.
100 metrede 3-4 adım daha az koşması; Yanıt Dʼdir.
D seçeneği, paragrafın son cümlesi ile atletizm dünya-
sında yaptığı algı değişikliği kanıt olarak gösterilebilir.
E seçeneği ile ilgili bir bilgiye parçada yer verilmemiş- 72. A seçeneği ⇒ “…zaman içinde omuzlarına kadar eroz-
tir. yonlar sebebiyle toprağa gömülmüş.”
Yanıt Eʼdir. C seçeneği ⇒ “…Paro, tam 10 metre uzunluğunda ve
75 ton ağırlığında, en ağırı ise daha kısa ve 86 ton ge-
66. I. öncül ⇒ Usain Boltʼun boyu iki metreye yakın olduğu liyor.”
için diğer yarışmacıların daha kısa olduğuna,
D seçeneği ⇒ “Paskalya Adasıʼnın simgesi olan
III. öncül ⇒ Usain Boltʼun bir adımda aldığı mesafenin
maoi...”,
diğer koşucuların bir adımda aldığı mesafeden fazla ol-
duğu yani diğer hız koşucularının ortalama olarak bir E seçeneği ⇒ “...heykellerin ... sadece başlardan oluş-
adımda kat ettikleri mesafenin daha az olduğu yargı- tuğunu sanabilir.” cümleleri kanıt olarak gösterilebilir.
sına ulaşılabilir. Parçada maoilerin yapımında kullanılan taşların cinsine
Yanıt Bʼdir. dair bir bilgiye değinilmemiştir.
Yanıt Bʼdir.
67. Parçanın ilk cümlesinde, antropoloji biliminin geçmişte
yaşamış bireylerin sağlık sorunuyla değil, bütün top-
lumu etkileyen sağlık sorunlarıyla ilgilendiği açık bir şe-
kilde görülmektedir.
73. Parçada söz konusu yazarın yapıtlarında ayrıntılı be-
Yanıt Aʼdır.
timlemelere ve incelikli çözümlemelere yer verdiğine
değinilmiştir. Okura ulaşamamasının nedenlerinden biri
de kolaylıktan uzak ve okurdan emek isteyen bir anla-
68. Parçada paleopatoloji bilim dalının hangi bölgelerde or-
tım ortaya koymasıdır. Dolayısıyla yazarla ilgili olarak
taya çıktığı, kişiden kişiye neden farklılıklar gösterdiği-
konuları işlerken detaylara önem verdiği yargısına ula-
nin yanıtı vardır. Fakat hastaların nasıl tedavi edildiğine
dair bir bilgiye parçada yer verilmemiştir. şabiliriz.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Cʼdir.

400

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

74. Parçaya göre yazar, anlatımda öne çıkardığı ayrıntılı 80. Parçada yönetmenin çektiği filmlere yapılan yoğun
betimlemeleri, kolaycılıktan uzak ve emek isteyen bir eleştirilerden bahsedilmektedir. Yoğun eleştirilerden
anlatım ortaya koymakla anlaşılması zor bir dil ortaya sonra farklı filmleri denemeye girişmesi, yönetmenin
çıkarmıştır. Bu durum da okurların pek tercih ettiği an- beğenildiğini değil, o filmlerinin olumsuz değerlendiril-
latım tarzı değildir. diğini gösterir.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Eʼdir.

75. A seçeneği ⇒ “…en önemli yapıtı” sözüyle birden fazla


81. Parçada ergonomi ile ilgili geçen “Makine ve insan ara-
eserin olduğu,
sında ilişki ... ergonomiyi zorunlu hâle getirdi.” cümle-
B seçeneği ⇒ “…kitabın tamamı eski harfli el yazısı…” siyle A seçeneğine,
sözüyle eski harflerle yazıldığı, “…mimarlık, mühendislik, tip, psikoloji, sosyoloji…” sö-
C seçeneği ⇒ “...tarih meraklılarıyla buluşuyor.” sö- züyle C seçeneğine,
züyle tarihi olayları anlattığı, “... verimliliği artırarak insan gücüne dayalı üretimin ni-
D seçeneği ⇒ “ilk baskıdaki eksiklikler...” sözüyle bir- teliğinin artırılmasını amaçlar.” sözüyle D seçeneğine,
den fazla basıldığı yargılarına ulaşılabilir. “...2000 dolarlık tasarruf…” sözüyle E seçeneğine de-
Parçada E seçeneğiyle ilgili herhangi bir bilgi bulun- ğinilmiştir, fakat parçada hangi ülkelerde ergonomiye
mamaktadır. önem verildiğine dair bir bilgiye yer verilmemiştir.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Bʼdir.

76. Verilenlerden hareketle kitabın yeniden basılmasında,


ilk baskıdaki eksiklerin ve yanlış okumaların rol oyna- 82. Parçanın genelinde, ergonominin çalışma hayatında
dığı ileri sürülebilir. bedensel güçle yapılan işler kadar zihinsel güçle yapı-
Yanıt Cʼdir. lan işleri de kolaylaştırdığına dair bir ileti söz konusu-
dur.
Yanıt Aʼdır.
77. Parçada A, B, C ve E seçeneklerinin, dayanakları bu-
lunmaktadır. İnsanın zamanla olaylar karşısında duru-
şunun ve sözünün değişebileceği vurgulanmıştır. Fakat
atasözlerinin zamanla farklı anlamlar kazandığına dair
bir bilgi parçada bulunmamaktadır. 83. Parçada III. cümlede geçen “…oyuncağa boğuyor.”
Yanıt Dʼdir. sözü ile çocuklara gereğinden fazla oyuncak alınması
yönüyle anne babalar eleştirilmektedir.
Yanıt Bʼdir.

78. “Ev alma komşu al.” atasözü ile “Komşu komşunun kü-
lüne muhtaçtır.” atasözü komşuluğun önemini ve ge-
rekliliğini vurgulayan yakın anlamlı atasözleridir. B
seçeneğindeki atasözlerinde zıt anlamlılık söz konusu 84. III. cümlede anne babaların çocuklarını iş dönüşlerinde
değildir. oyuncağa boğmaları eleştirilmektedir.
Yanıt Bʼdir. Bu cümleden sonra “Oysa, uzmanlar çok oyuncak
almak yerine yeterli miktarda oyuncak alıp onlara bir-
79. Parçaya göre yönetmenin farklı bir film yapma nedeni likte zaman geçirilmesini öneriyor.” cümlesi getirilebilir.
sürekli benzer korku ve şiddet türü filmleri ile anılma- Çünkü IV. cümlede ebeveynlerin bu davranış modeli
sını istememesinden kaynaklanmaktadır. İsminin aynı yerine çocuklarıyla daha çok zaman geçirmeleri öneril-
tür filmlerle özdeşleşmesini engelleyebilmek için farklı mektedir. Bu iki cümle birbirini tamamlamaktadır.
bir film yapmaya çalışmıştır. Yanıt Cʼdir.
Yanıt Cʼdir.

401

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

85. III. cümlede, Chomskyʼnin “zihinsel özelliklerin insanın 91. Parçada 1970ʼli yılların Ankaraʼsı ve şehirdeki yaşam
eylem ve konuşmalarını etkilediği” görüşü; hakkında bilgiler aktarılarak o günlere duyulan özlem
VII. cümlede Skinnerʼin “dilin çevresel koşullarla şekil- dile getirilmiştir. Günümüzde ise o eski Ankaraʼdan eser
lendiği” görüşüne yer verilmiştir. kalmadığına değinilmiştir. Parçanın son cümlesinde
Yanıt Bʼdir. “Kuruşlu yıllar geri geldi…” sözünden sonra gelen
“ama” bağlacı devamındaki yargının olumsuz olmasını
gerektirmektedir. Seçeneklerde A ve C yargıları olum-
suzdur. Diğer seçenekler olumlu yargılar içerdiği için
86. Skinnerʼin görüşüne göre çevresel koşullar insan dav-
elenmelidir. C seçeneği teknolojiden bahsettiği için par-
ranışlarını şekillendirir. Dolayısıyla aynı çevresel ko-
çanın sonuna getirilemez. Bu nedenle parçanın sonuna
şullara maruz kalmış bireylerin dil gelişimi de benzer
A seçeneği getirilmelidir.
yönde olacaktır. D seçeneği Skinnerʼin savunduğu gö-
Yanıt Aʼdır.
rüşe benzer bir durumdur.
Yanıt Dʼdir.

92. Parçada “10-15 dakikada bir geçen araçlar bizi etkile-


miyordu.” sözüyle Aʼya, “Şimdi beton yapılarla dolmuş
87. Tanık gösterme yöntemine Marcellinusʼun sözü, nesnel olan Gaziosmanpaşaʼnın...” sözüyle Cʼye, “Ev gezme-
verilere Hatay Arkeoloji Müzesiʼnde tarihî eserler, kişi- leri de hayatın bir parçasıydı. Ayrıca televizyonlar bizi
sel görüşe Antakyaʼya duyulan hayranlık, karşılaştır- böyle esir almamıştı.” sözüyle Dʼye ve Eʼye değinilmiş-
maya ise dünyadaki diğer müzeler arasında çok önemli tir. Ancak parçada Bʼdeki “Hava koşullarının değişme-
bir yere sahip, sözü kanıt olarak gösterilebilir. sinden” söz edilmemiştir.
Fakat parçada kişileştirme bulunmamaktadır. Yanıt Bʼdir.
Yanıt Eʼdir.

88. Parçanın bütününe bakıldığında, Antakyaʼda çıkarılan 93. Parçanın girişinde yer alan “Kurgu, kurgulama ya da
yapıtların aynı dönemde başka bölgelerden çıkarılmış kurmaca, gerçek dünyadan alınan malzemenin yaza-
benzer yapıtlara benzemediğine dair herhangi bir bilgi- rın hayal dünyasında sanatsal bir biçime dönüşmesi;
nin olmadığı açıkça görülmektedir. Karşılaştırılan gerçekliğin, hayal gücüyle sanal kurgusal, kurmaca bir
durum ise Antakya Arkeoloji Müzesiʼnin dünyadaki âleme dönüştürülmesidir.” cümlesinde “kurgu” sözcüğü
diğer arkeoloji müzeleri içindeki yeridir. “kurmaca” sözcüğünden yararlanılarak anlatılmıştır. Bu
Yanıt Cʼdir. nedenle bu parçada “Bir kavramı açıklarken başka bir
kavramdan yararlanma” yolu izlenmiştir.
89. Parçanın girişinde “Karadeniz, dünyanın en büyük ok- Yanıt Cʼdir.
sijensiz su kütlesi olma özelliğine sahip bir iç deniz.”
cümlesi yer almaktadır. Bu cümlede Karadenizʼi öteki 94. Parçanın son bölümünde geçen “Kurmacadaysa sa-
denizlerden ayıran bir özelliğe değinilmiştir. Parçada natçı, gerçekliklerden işine yarayanları alarak soyut,
diğer seçeneklerle ilgili herhangi bir bilgiye yer veril- güzel, estetik, kendi içinde uyumlu, yeni bir bütün oluş-
memiştir. turur.” cümlesinden A, B, C ve E seçeneklerine ulaşıla-
Yanıt Cʼdir. bilir. Bu parçadan “Yazar, yapıtlarını, okurlarını
anlattıklarına inandırmak kaygısıyla oluşturur.” yargı-
90. Parçada geçen “Bu iç denizin diğer denizlerle tek bağ- sına ulaşılamaz.
lantısı İstanbul Boğazı...” sözüyle Aʼyı; “...balık türü sa- Yanıt Dʼdir.
yısında önemli ölçüde azalmalar gözleniyor.” sözüyle
Bʼyi; “...arıtma tesislerinin yetersiz kalışı, her yıl binlerce
ton zararlı maddenin karışmasına… tankerlerden de- 95. Parçanın giriş bölümünde geçen “Köprü Irmağıʼnın Bo-
nize salınan zararlı maddeler...” sözüyle Cʼyi; “...bu de- şalan Köyü ile Beşkonak Köyü arasında oluşturduğu
nizde 150-200 metrenin altında kimi bakterilerin dışında yarma vadi, on dört kilometre uzunluğu ve yüz metreyi
canlı yaşamıyor.” sözüyle Dʼyi söyleyebiliriz. Ancak aşan duvarlarıyla bölgenin en uzun kanyonu.” cümle-
Eʼdeki “Yoğun gemi trafiği güvenlik sorunları yaratmak- sinde belirtilen kanyonun benzerlerinden ayrılan bir yö-
tadır.” cümlesi Karadenizʼle ilgili olarak söylenemez. nüne değinilmiştir.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Aʼdır.

402

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

96. Parçada geçen “Fakat dikkat edin, bu asi çocuk başı- 101.Parçada sözü edilen kişi her düşünceyi önce dinler
nızı döndürebilir.” cümlesiyle ile Aʼdaki “Uyarı yapılmış- sonra bu düşüncenin doğruluğunu araştırırım, diyerek
tır.”, “...on dört kilometre uzunluğu ve yüz metreyi aşan düşünceleri, gerçeğe uygun olduğunda benimsediğini
duvarlarıyla...” yargısıyla Bʼdeki “Sayısal değerlere da- söylemek istemiştir.
yanan bilgiler verilmiştir.”, “Yani yüzyıllardır Köprü Ir- Yanıt Aʼdır.
mağıʼna kafa tutarak ayakta durmakta.” cümlesiyle
Cʼdeki “Yer yer öznel bir anlatımdan yararlanılmıştır.”, 102.Parçada geçen “Benim gibi düşünmeyenleri önemse-
“...dans etmeye hazırsanız mutlaka burada rafting yap- rim. Söylenenlere hemen katılmam. Anlamaya çalışı-
malısınız.” yargısıyla Dʼdeki “Öneride bulunulmuştur.” rım. Üzerinde düşünür, araştırır, doğruluğuna karar
yargıları söylenebilir. Ancak parçanın anlatımında ikile- veririm.” cümlelerinden hareketle bu sözleri söyleyen
melerden yararlanılmamıştır. kişinin kendi doğrularını her zaman savunmadığını, tüm
Yanıt Eʼdir. fikirlere açık olduğunu anlarız. Bundan dolayı bu sözleri
söyleyen kişi “açık fikirli” olarak nitelendirilebilir.
97. Parçanın gelişme bölümünde yer alan “Gelişen tekno- Yanıt Dʼdir.
lojiyle birlikte zaman içerisinde robotlar, yalnızca robot
kol olmaktan çıkıp çevresini algılayabilen, çevresine 103.İyi bir Go oyuncusu olabilmek için uzun süre aynı konu
tepki verebilen ve bir noktadan başka bir noktaya gide- üzerinde odaklanabilme ve birden fazla çözüm ürete-
bilen makineler hâline geldi.” cümlesinde robotların ya- bilme yeteneklerine sahip olunmalıdır. Parçada geçen
pabileceği iş çeşidinin gittikçe arttığına ve artacağına “Go oynayabilmek için oyuncuda dikkatini toplama, ce-
değinilmiştir. saret, kendini kontrol edebilme ve yaratıcılık gibi yete-
Yanıt Cʼdir. neklerin fazlasıyla bulunması gerekir.” cümlesinden I.
ve III. yargılara ulaşabiliriz.
98. Parçada geçen “...günlük yaşamda olmasa da fabrika- Yanıt Bʼdir.
larda robotlar kullanılmaya başlandı.” cümlesiyle A se-
çeneği, “Gelişen teknolojiyle birlikte zaman içerisinde 104.Parçada geçen “Bu oyunda kurallar çok basit, strateji
robotlar, yalnızca robot kol olmaktan çıkıp çevresini al-
geliştirmek ve bunu uygulamak oldukça zor bir iştir.”
gılayabilen ... makineler hâline geldi.” cümlesiyle B se-
cümlesinden hareketle Go oyununda sadece kuralları
çeneği, “Bunda izlenen bilim kurgu filmlerinin çok büyük
etkisi var.” cümlesiyle C seçeneği, “Yetişmiş bir insan bilmenin bu oyunda başarıyı getiremeyeceği yargısına
olarak ulaşacağı düzeyi düşündüğümüzdeyse gelecek ulaşılabilir.
nesilleri nasıl bir teknolojinin beklediği tahmin edilebilir.” Yanıt Aʼdır.
cümlesiyle E seçeneği söylenebilir. Bu parçadan hare-
ketle robotların kullanımının yaygınlaştığında insana
105.Parçaya göre ürün satışını artırmak için yapılan pro-
gereksinim kalmayacağı, söylenemez.
mosyon, tüketicinin dikkatini çekmiştir. Her kâseye
Yanıt Dʼdir.
farklı ve işe yarayan armağanların konması satışların
artmasını sağlamıştır.
99. Parçada geçen “...çağa ve bulunduğu yöreye göre...”
sözü Aʼdaki; “...yaşanmış bir olay ... minyatürcü tara- Yanıt Cʼdir.
fından resmedilirdi...” cümlesi C ve Eʼdeki; “...teknikleri,
biçimleri... bakımından diğer İslam ülkeleri minyatürle- 106.Parçaya göre promosyonlara son verilmesine rağmen
rinden ayrılır.” cümlesi Bu D seçeneğindeki özelliklerdir. satışların çok az gerilemesinin nedeni bu ürünün kaliteli
Bu parçada B seçeneğine (Günümüzde yapılan ör- olması ve tüketici tarafından beğenilmesidir.
neklerinin az olması) dair bir bilgi yoktur.
Yanıt Dʼdir.
Yanıt Bʼdir.

100.Parçada I, II, III, IV. cümlelerde minyatür sanatının ta- 107.Parçada ardıç ağacının kimi insanların yanlış eylemle-
rihçesi ve etkilendiği olaylar anlatılmıştır. V. cümle ve rinden dolayı zarar gördüğü anlatılmıştır. Bu ifadeye
sonrasında ise minyatür sanatının teknikleri ve bu sa- parçada geçen “Keçi otlatılması, aşırı kesim ve ardıç
natın en ünlü ustalarına değinildiğinden ikinci paragraf kuşunun avlanması nedeniyle yok olma tehlikesiyle
V. cümleden başlamalıdır. karşı karşıya kalmıştır.” cümlesiyle ulaşabiliriz.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Bʼdir.

403

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

108.Parçada bilimsel yöntemlerle ardıç tohumlarının çim- 113.Parçada geçen “Brodʼsa sözünde durmayarak dünya
lendirildiğine (A); hataların ağaçları yok etmesinden (B); edebiyatının özgün yazarlarından birini çıkarır ortaya.
aşırı kesimlerin ağacı yok ettiğinden (C); korunmala- Bir başka özgün yazar Truman Capoteʼun son yayım-
lanan romanı da böylesi bir sözünde durmama sonu-
rına rağmen ağaçların azalmasından D seçeneğine
cunda ulaşır okurlara.” cümlelerinden çıkarılan sonuç
ulaşılabilir. Parçada E seçeneğine dair bir bilgi yoktur.
iki yazarın ortak özelliğinin kendilerine özgü olmaları-
Yanıt Eʼdir. dır. Seçenekler incelendiğinde bu ifadenin B seçene-
ğinde “Kendilerine özgü tarzlarının olması” şeklinde
109.Parçada geçen “Bir bisikletin bir sürücü tarafından öte- verildiği görülecektir.
kilerden önce ya da sonra denenmesinin yaratacağı sa- Yanıt Bʼdir.
kıncaları gidermek için…” sözü sürücülerde
oluşabilecek yorgunluğun etkisini dengelemek için bi- 114.Parçada Truman Capoteʼun yaşadığı yer, dönem, ya-
pıtlarının sonradan açığa çıkarılması ve hangi türlerde
sikletin denenme sırasının değiştirildiğini bildirmekte-
eser verdiğine değinilmiştir. Parçada Truman Capote
dir. ile ilgili olarak “Yazdıklarını yayımlatmasının zaman al-
Yanıt Bʼdir. dığına” değinilmemiştir.
110. Seçeneklerdeki “Her sürücü için farklı pistler oluştur- Yanıt Cʼdir.
mak, sürücülerin farklı özellikte ve yaşta olmaları, farklı
115.Parçada haberleşebilmek için asırlarca mektuplaştığı-
bisikletler kullanmak, farklı hava koşullarında yarış-
mız sonra telefonla konuştuğumuz anlatılmıştır. Şimdi
mak...” yargıları karşılaştırma işleminin sonucunu ise kolayca silinen elektronik postalar nedeniyle tarih-
değiştirir. D seçeneğindeki “Her sürücü için deneme çilerin kıymetli malzemelerinden biri olan mektupların
sürelerini farklı tutmak” düşüncesi ise karşılaştırma artık kullanılmadığına değinilmiştir. Bu da bizi E seçe-
neğindeki “Eskiye oranla daha az sayıda belgenin sak-
işleminin sonucunun başka koşullara genellenebilir-
lanması” ifadesine götürecektir. Bu yargı yazarın
liğini artırmaz. yakındığı durumlardan biridir.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Eʼdir.

116.Bu parçaya göre mektubun “tarihçiler için kıymetli bir


malzeme” olarak görülmesinin nedeni, bu mektupların
yazıldığı döneme ait pek çok bilgi içermesidir. Mektup-
111. Parçada geçen “Esas olarak halkın konuştuğu dile, lar, yazıldığı çağın aynası olmasından dolayı o döneme
sözlü halk edebiyatına dayanan Yaşar Kemal, bu yerel ait bilgi vererek dönemine ışık tutmaktadır.
malzemeyi sanat yapıtının özgün diline dönüştürürken Yanıt Aʼdır.
“çımgışmak”, “döngele”, “cikilti” gibi birçok yerel söz-
cüğü ortak dile taşır.” cümlesinden Yaşar Kemalʼin ya- 117.Parçaya göre Fazıl Hüsnü Dağlarca yazdığı şiirleri he-
pıtlarında yöresel kültür ögelerine yer verdiği sonucu yecanla, hiç bekletmeden vitrine asar ve okuyucuların
çıkarılabilir. karşısına bu şekilde çıkarmış. Bu kitapevinde şiirlerini
Yanıt Eʼdir. sergilemek için can atarmış. Bu bilgilere dayanarak
Fazıl Hüsnü Dağlarcaʼnın şiirlerini paylaşmaktan mutlu
olduğu ifadesine ulaşılabilir.
Yanıt Bʼdir.

118.Parçaya göre Fazıl Hüsnü Dağlarca, her yazdığı şiir ki-


112. Parçada geçen “Okur, onun Karacaoğlanlığına kapılır; tabını heyecanla hiç beklemeden vitrine asar ve oku-
yazdıklarını kullandığı sözcüklerin, deyimlerin, atasöz- yucuların karşısına bu şekilde çıkarmış. Daha sonra
lerinin üzerinde durmadan okur.” cümlesinden Yaşar okuyucuların vitrini görüp kitaplarla ve şiirlerle ilgilen-
mesini beklermiş. Parçada geçen “Yazdığı şiirleri vit-
Kemalʼin Karacaoğlanʼın dil özelliklerinden yararlandığı
rine asarak yıllardır bekliyor.” sözüne dayanarak
sonucu çıkarılabilir. Tüm bunlar Yaşar Kemalʼin yapıt- Dağlarcaʼnın, okurlarıyla şiirleri aracılığıyla ilişki kur-
larında halk dilini kullandığı ifadesiyle açıklanabilir. duğu söylenebilir.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Aʼdır.

404

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

119.Parçada geçen “... İskandinavlar ʻhayalet dalgaʼ ya da 124.Parçada geçen “anıları sulamak” sözünü anlayabilmek
ʻhortlayan dalgaʼ adını vermişlerdir.” sözüyle A seçe- için hatıraların birer çiçeğe benzetildiği anlaşılmalıdır.
neği; “Deniz altında meydana gelen depremler ya da Buna göre tıpkı bir çiçeği her gün sular gibi, anılarımızı
volkanik patlamalar sonucunda harekete geçen...” söz-
da sürekli hatırlamanın önemi anlatılmıştır. Dolayısıyla
leriyle B seçeneği, “Tsunami dalgası açık denizde son
“anıları sulamak” sözüyle anıların sürekli hatırlanması
derece belirsizdir.” cümlesiyle C seçeneği, “Dalga kı-
yıya yaklaşırken derinlik azaldığı için hızla yükselmeye, ve canlı kalmasının sağlanması anlatılmak istenmiştir.
sahilde bulunan sularsa geri çekilmeye başlar.” cümle- Yanıt Cʼdir.
siyle D seçeneği hakkında bilgi verilmiştir. Parçada tsu-
naminin yakın geçmişteki örnekleri hakkında herhangi
bir bilgiye yer verilmemiştir.
125.Parçada geçen “...tekdüzeliğe karşı çıkar; geleneksel-
Yanıt Eʼdir.
liği savunmaktan çok, taşrada özgün kalabilen, kendi

120.Parçadan III. ve IV. yargılara ulaşılabilir. Parçada tsu- olmayı ve özgün olmayı amaçlayan bireyi savunur.”
naminin depremler ve volkanik patlamalar sonucunda cümlesinden hareketle parçada sözü edilen yazarla il-
oluştuğu söylenmiştir. Buna göre depremin veya patla- gili olarak “romanlarında taşrayı konu ettiği” söylenebi-
manın şiddetine göre tsunaminin neden olduğu dalga- lir.
ların yüksekliği de değişecektir. Kıyıya Yanıt Aʼdır.
yaklaşmasından, kıyıdaki suyun çekilmesinden dalga-
nın kıyıya vurma şiddetinden, tsunaminin oluşum süre-
cinin gözlemlenebildiği sonucuna ulaşılabilir. 126.Söz konusu yazar romanlarında taşra konularını ele

Yanıt Eʼdir. alırken kahramanlarını da gençlerden seçmektedir. Bu


seçimin nedeni “Çünkü gençler, kendileri olma yolun-
121.Parçada geçen “Karşılaştıkları birçok yeni nesne ve daki kararlı çabalarıyla yazarın bu karşı çıkışını simge-
durum karşısında yaşadıklarını ayırt etmekte ve anla- ler.” cümlesiyle açıklanmıştır. Buradan çıkan sonuç bu
makta yetersiz kalabilirler.” cümlesinden hareketle ço- tutumun nedeninin “Gençlerin dayatmalara direnerek
cukların çevresinde olanları yanlış yorumlamasının bireyselliklerini koruma güçlerinin fazla olması”dır.
nedeninin “Çocuğun karşılaştığı nesne ve durumları
Yanıt Bʼdir.
anlama güçlüğü çekmesi” olduğu söylenebilir.
Yanıt Dʼdir.

127.Parçada geçen “...bir ürünün çekici hâle gelmesi için,


122.Parçanın sonuç bölümünde geçen “Sonuç olarak, ilk
yaşlarında çocuk, çevresinde olup bitenleri yanlış yo- reklamında açlık, susuzluk, cinsellik gibi temel ihtiyaç-
rumlayabilir ve kişilik yapısını yapay temeller üzerine ları karşılayan nesneler, ürünle birlikte kullanılmalıdır.”
oturtabilir.” cümlesinde çocukluk dönemindeki yanlış al- cümlesinden kişinin bir uyarıcıyı iyi algılayabilmesi için
gılamaların çocuğun kişilik gelişimini olumsuz yönde et- onun bir arada bulunduğu öteki uyarıcılarla birlikte ve-
kileyebileceği anlatılmaktadır. rilmesi gerektiği sonucuna varılabilir. Buna en yakın
Yanıt Cʼdir. anlam D seçeneğinde verilmiştir.
Yanıt Dʼdir.
123.Parçada dostlar, bize geçmişimizi anlatan bellekler ola-
rak nitelendirilerek aynaya benzetilmiştir. Parçaya göre
“ben”in zarar görmemesi ve korunabilmesi için bir çiçek 128.Parçada görselliğin yanı sıra reklamında tüketici üze-
gibi sürekli sulanması yani sürekli hatırlanması gerek- rinde psikolojik etkilerinden bahsedilmiştir. Buna par-
mektedir. Bu hatırlatma işini de ancak dostlar yapabil- çanın “...ürünün çekici hâle gelmesi için; reklamında
mektedir. Dolayısıyla “ben”in korunmasında dostluğun açlık, susuzluk, cinsellik gibi temel ihtiyaçları karşıla-
rolü, kişinin kendisiyle ilgili gerçeklerden kopmamasını yan nesneler ürünle birlikte kullanılmalıdır.” yargısından
sağlamaktır. hareketle ulaşılmaktadır.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Aʼdır.

405

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

129.Parçada geçen “...yabani otlardan yapılan çok çeşitli 133.Parçada hamile olduğunu anlayan kadının birkaç ar-
yemeklerin varlığıdır.” sözüyle A seçeneği, “Nüfus mü- kadaşıyla kırlara çıkması ve sonrasında gelişen du-
badelesinden sonra Anadoluʼnun çeşitli yerlerine yer- rumlar, kabile yaşamını düzenleyen belirli kurallar
leştirilen...” sözüyle B seçeneği, “...yaşayacakları olduğunu gösterir (B). Kabilede her bireyin bir şarkısı-
topraklarda yeni ve güçlü bir kimlik oluşturmasında nın olması, her bireye değer verildiğinin göstergesidir
mutfak kültürleri büyük rol oynamış...” sözüyle C seçe- (C). Davranışların düzeltilmesinde cezaya başvurul-
neği, “Aslında tutumlarında katı olmayan ve değişmeye maması; kişilere sevgi gösterilmesinin, cezadan daha
açık insanlar olan Giritliler...” sözüyle D seçeneği hak- etkili bir yöntem olduğunun düşünülmesinin belirtisidir.
kında bilgiler aktarılmıştır. Bu parçada Giritlilerin “Deği- (D). Şarkıların kabiledeki herkese öğretilmesi, bireyin
şik tatları denemek konusunda istekli olmaları”na dair yaşamının düzenlenmesinde bütün kabile üyelerinin
bir bilgiye yer verilmemiştir. sorumlu olduğunu gösterir. (E) Bu parçada kabile üye-
Yanıt Eʼdir. lerinin sık sık göç ettiğine dair bir bilgiye yer verilme-
miştir.
Yanıt Aʼdır.

134.Parçada kabile üyelerinin her birinin doğdukları anda


130.Giritlilerin yemek kültürleri konusundaki kuralcılıklarının bir şarkısının olduğu ve kişi olumsuz bir davranışta bu-
temeli, parçada “Geldikleri topraklara ve geride bırak- lunduğunda, kabile üyelerinin o şarkıyı söylediğine de-
tıkları hayatlarına ait anılarını adeta yemeklerinde mu- ğinilmiştir. Tüm bunlar C seçeneğindeki “Kişinin kendi
hafaza eden Giritlilerin, yemek adetlerine bu aşırı şarkısı aracılığıyla yaşamdaki amacı hatırlatılarak ama-
bağlılıkları zorla kopartıldıkları topraklarına duydukları cına ulaşmasının sağlanması” ifadesiyle açıklanmak-
özlemden ileri gelir sanki.” cümlesiyle anlatılmıştır. Se- tadır.
çenekler arasından bunu en iyi ifade eden seçenek D Yanıt Cʼdir.
seçeneğidir.
Yanıt Dʼdir.

135.İnsana ait özelliklerin doğadaki varlıklara aktarılmasına


131.Parçada geçen “Yollar yön değiştiriyor, tepelere doğru
gecekondu grupları yoğunlaşıyor bir kentsel egzama kişileştirme denir. I. cümlede “masum”, II. cümlede
gibi.” cümlesinden A ve E seçenekleri, “İstanbulʼda ka- “inatla”, III. cümlede “tutunur toprağa”, V. cümlede
raların görünümü çabuk değişiyor.” cümlesinden B se- “alımlı, gösterişli” sözleriyle kişileştirmeler yapılmıştır.
çeneği, “...hiç kirlenmez dediğimiz denizi de bundan IV. cümlede ise kişileştirme yoktur.
yirmi yıl önceki deniz değil artık.” sözünden D seçeneği Yanıt Dʼdir.
çıkarılabilir. Bu parçada İstanbulʼdaki hayat pahalılığı-
nın fazla olmasına dair bir yakınmadan bahsedilme-
miştir.
Yanıt Cʼdir. 136.Parçada zakkumla ilgili ayrıntılı bilgilere yer verilmiştir.
Parçada geçen “Zakkum, Antik Çağlarʼdan beri bili-
nen...” sözleriyle A seçeneğine, “...masum, pembe ya
da beyaz çiçekli bir ağaççık.” sözleriyle C seçeneğine,
“Her koşulda tutunur toprağa.” sözleriyle D seçeneğine,
132.Parçada yazarın eski ve güzel İstanbulʼa özlem duy- “...alımlı, bol çiçekli, gösterişli duruşuyla yol kenarları-
duğu anlatılmıştır. Yazar yapılanları beğenmediği için nın, bahçelerin doğal süsüdür.” sözleriyle E seçeneğine
eleştiriyor ve hayal kırıklığı yaşıyor. Parçada yazarın İs- değinilmiştir. Parçada zakkumun yaşam süresine deği-
tanbulʼdaki değişimleri kabullendiğine dair hiçbir bilgiye nilmemiştir.
yer verilmemiştir.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Eʼdir.

406

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

137.Parçada kişileştirme yapılarak kamuoyu, uyuyan güçlü 142.Parçada “Uzay Kampı - Türkiye”nin hangi amaçla ku-
bir insana benzetilmiştir. Bu insanın arada sırada uyan- rulduğu, nerede olduğu, hangi alanda eğitim verdiği,
dığı belirtilerek o an onun kulağına fısıldamak için en merkezinin hangi ülkede olduğuna dair bilgiler mevcut-
yalın, en belirgin düşüncenin seçilmesi gerektiği belir- tur. Bu uzay kampına gençlerin katıldığından söz edil-
tilmiştir. Buna göre kamuoyu; yönlendirilebilir, ilgisi miş ancak bu gençlerin katılma yaşları hakkında hiçbir
çabuk dağılabilen, harekete geçirilmesi zor olan ve belli bilgiye yer verilmemiştir.
bir yaptırım gücü olan özelliklerine sahiptir. Parçada ka- Yanıt Eʼdir.
muoyunun her zaman aynı duyarlılıkta olduğuna dair
hiçbir bilgiye yer verilmemiştir.
Yanıt Cʼdir. 143.Parçada uzay istasyonlarından ya da uzay mekiklerin-
den çekilen fotoğrafların güzelliklerinden, etkileyici ol-
duklarından söz edilmiştir. Çekilen bu fotoğrafların
hangi amaçlarla kullanıldığına ise değinilmemiştir.
138.Parçada uyuyan, güçlü bir insana benzetilen kamuo-
Yanıt Cʼdir.
yununun ara sıra uyandığına değinilmiş, tam da o
uyandığı ana dikkat çekilmiştir. O an, ona söylenecek
sözlerin önemine değinilmiştir. Buradan yola çıkarak
parçada, “Bazı işlerin yapılmasında zamanlama çok
144.Parçada geçen “...gözlem uyduları tarafından, tam kuş-
önemlidir.” genellemesine ulaşılabilir.
bakışı çekilen fotoğrafların aksine, gerçek renklerde ve
Yanıt Eʼdir.
astronotların baktıkları açıdan, onların gördükleri gibi
çekilmiştir.” cümlesinde uzay mekiklerinden astronotla-
rın çektiği fotoğraflar ve gözlem uyduları tarafından çe-
139.Parçada geçen “Olayları oldukları gibi değil, olmalarını kilen fotoğraf arasındaki farklılıklar görülmektedir.
istediğimiz gibi hatırlıyoruz, evirip çeviriyor, ʻdüzeltiyo- Parçanın anlatımında iki olgu arasındaki farklılıklar an-
ruzʼ çoğu kez.” ve “...gerçeğin tümü içinden bir seçim latılmıştır.
yaparak sanki bir kurgu meydana getiriyor kendince.”
Yanıt Aʼdır.
cümlelerinden yola çıkıldığında parçada vurgulanmak
istenenin “Olayların gerçekleştiklerinden farklı biçimde
yeniden yorumlanarak hatırlandığı” olduğu görülmek-
tedir. 145.Parçada geçen “…büyük gelgitlerin, düzensiz yağmur-
Yanıt Dʼdir. ların da etkisiyle...” sözleriyle Aʼya, “İklim değişikliği ne-
deniyle ölecek olan ilk insanlar bizleriz.” cümlesiyle
Bʼye, “...deniz seviyesinde görülen yükselme bu küçük
140.Parçada kişinin olayları kendi istediği şekilde yorumla- ada devletlerindeki tahribatı daha da arttırmış.” cümle-
masından söz ediliyor. Bir kişinin, başkasının yaşadığı siyle Dʼye, “…acil olarak besin kaynaklarının güvenliği-
bir olayı yıllar sonra kendi başından geçmiş gibi anlat- nin sağlanması,... güneş enerjisinden yararlanılması
ması bu parçada değinilen özelliğe örnek olacaktır. gerektiği...” sözleriyle Eʼye ulaşılmaktadır. Ancak C se-
Tüm bunlar bizi A seçeneğine götürecektir. çeneğinde belirtilen “Konferansın nerede düzenlendiği”
Yanıt Aʼdır. ile ilgili bilgi verilmemiştir.
Yanıt Cʼdir.

141.Parçada geçen “...zihinsel gelişmelerine yararlı olacak


programlarla eğlenceli bir ortamda...” sözleriyle A se- 146.Parçada geçen “...besin kaynaklarının güvenliğinin sağ-
çeneğine, “...fen bilimleri ve uzay teknolojileri alanında lanması…” sözleriyle Bʼye, “...halkın yarısının evleri yı-
eğitim veriyor.” sözleriyle B ve D seçeneklerine, kılmış, kıyı erozyonu artmış...” sözleriyle Cʼye ve Dʼye,
“...takım hâlinde çalışırken öz güven ve sorumluluk “...yer altı sularının tuzlanmaya başlamasıyla da ekin-
duygusu kazanıyor...” sözleriyle E seçeneğine ulaşıl- ler kurumuş.” sözleriyle E seçeneğine ulaşılabilir.
maktadır. Parçada gençlerin araştırmalarından elde Ancak parçada A seçeneğinde belirtilen “Tropikal iklim
edecekleri gelirle bütçelerine katkı sağladıklarına dair bölgesindedir.” yargısıyla ilgili bir bilgiye yer verilme-
hiçbir bilgiye yer verilmemiştir. miştir.
Yanıt Cʼdir. Yanıt Aʼdır.

407

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

147.Parçada geçen “Satrançta, düşündüğümüz hamleyi 153.Parçada antik kent Phaselisʼten etkilenen yazarın bu
herhangi bir kişiye oynatabilirsiniz oysa bilardoda dü- kentle ilgili araştırmalar yaptığı, bu kenti gözlemlediği
şünülenin hayata geçirilmesi ancak toplara can vere- anlatılmıştır. B, C, D ve E seçeneklerindeki ifadeler ya-
rek, toplara hükmederek olur.” ve bilardo “Önce zarın romanı yazarken izlediği yöntemler değildir. Par-
bedenimizi terbiye ediyor.” cümlelerinden bilardonun fi- çadaki birçok ifade “Gözlemlediklerini, eski bir döneme
ziksel beceri gerektirmesi bakımından satrançtan ayrıl- yeni bir kurguyla uyarlama” yargısına dayanak oluştur-
dığı sonucuna varılabilir. maktadır. Dolayısıyla yazar, eserini oluştururken eski
Yanıt Eʼdir. dönemi, yeni bir kurguyla romanına aktarabilmiştir.
Yanıt Aʼdır.
148.Parçadaki “terbiye etmek” sözü, insanların ya da hay-
vanların terbiye edildiğinde sahibinin sözünden çıkma-
ması anlamındadır. Bilardoda da “topları terbiye etmek”
sözüyle topların amaçlanan şekilde hareket etmeleri- 154.Parçada geçen “Sonunda tarihi gerçeklere çok yakın
nin sağlandığı anlatılmak istenmiştir. bir metin çıktı.” yargısıyla Aʼya, “Phaselis ilgili araştırma
Yanıt Cʼdir. yapmaya başladım.” yargısıyla Bʼye, parçanın genelin-
den Phaselisʼin ilginç bir mekan olduğuna çıkarımıyla
Cʼye, “Hayvanların Doğası adlı kitapta okuduğum...”
149.Parçada Agatha Christieʼnin eserlerinin özellikleri, bu ifadesiyle D seçeneğine ulaşılmaktadır. Parçada E se-
kadar çok okunmasının nedenleri anlatılmıştır. Yazarın, çeneğindeki “Roman, konusu nedeniyle çok popüler ol-
romanlarında sorun yarat, sorunu kurcala; kişilikler muştur.” ifadesine dair hiçbir bilgiye yer verilmemiştir.
yarat, kişilikleri parçala tekniğini kullanarak kişi ve olay Dolayısıyla bu parçadan hareketle bu yargıya ulaşıla-
analizlerini iyi yaptığı anlatılmıştır. maz.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Eʼdir.

150.Her sanat eserinin yaratıcısı, eserini yaratırken istediği


şekli, istediği gibi oluşturabilir. Yazar da romanını oluş-
tururken istediği gibi kurgulayabilir. Tüm bunlar B se- 155.Parçada geçen “...1861 yılında sefirliğin kaldırılmasıyla
çeneğindeki “Romanı dilediği gibi kurgulamak” sonuçlanan reformların gerçekleşmesinde büyük rol
düşüncesi ile anlatılmıştır. oynamıştır.” cümlesiyle Aʼya, “...soylu sınıf içinde köy-
Yanıt Bʼdir. lülere yönelik bir sempatinin doğmasını sağlayan...”
sözleriyle Bʼye, “...romanların yanı sıra şiirler, oyunlar,
öyküler de yazan...” sözleriyle Cʼye, “...romanı yayım-
151.Parçada geçen “Tarihi yüzyıllar öncesine uzanan Har- ladıktan sonra hem ilerici hem de muhafazakâr çevre-
ran evlerinin benzerlerini, Halep ve İtalyaʼda görebili- lere mensup aydınların şimşeklerini üzerine çekmiştir.”
riz.” yargısıyla A ve Eʼye, “Şanlıurfaʼdan gelen İtalyan sözleriyle Eʼye ulaşırız. D seçeneğindeki “Eserlerinde
ressamlar Harran evlerinden çok etkilenmişler.” yargı- yakın çevresindeki gerçek kişileri konu edinmiştir.” yar-
sıyla Bʼye, “İtalyaʼda da Harranʼda da olduğu gibi bu gısıyla ilgili parçada bilgi verilmemiştir. Dolayısıyla bu
evler turistik amaçla kullanılıyor.” yargısıyla Cʼye ulaşı- parçadan hareketle böyle bir yargıya ulaşılamaz.
rız. Parçada Harran evlerinin “Koruma altına alındığı” Yanıt Bʼdir.
ile ilgili bir bilgiye yer verilmemiştir.
Yanıt Dʼdir.

152.Şanlıurfaʼdaki evlerin doğanın bir parçası gibi görün-


mesi evlerin doğal çevreyle uyumlu bir bütün oluştur- 156.Turgenyevʼin eserleriyle toplumda yerleşmiş düşünce-
masından kaynaklanmaktadır. Ama İtalyaʼda doğal lerin yok olmasını sağlamış olması ve reformların ya-
çevre farklı olduğundan Harran evleri İtalyaʼda süs eş- pılma gerekliliğini ortaya çıkarması C seçeneğindeki
yası gibi görünmektedir. Tüm bunlar A seçeneğinde be- yargıyı düşündürmektedir. “Sanat, toplumsal olayları
lirtilen “Maddi kültürün doğal çevreyle uyumlu bir bütün yönlendirebilen önemli etkenlerden biridir.” genellemesi
olduğu” ifadesinin kanıtı niteliğindedir. bu duruma örnek oluşturabilmektedir.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Cʼdir.

408

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

157. Parçada A şıkkına “Teknenin yelken bezi, geri dönüştü- 161. “Rönesans dönemi çağdaşlarının eserleriyle boy ölçüşe-
rülmüş plastikten, direği, geri dönüştürülmüş sulama bo- bilecek kadar güzel olduğu” yargısında A şıkkına, “Mi-
rularından üretilmiş.” cümlesinde, B şıkkına “Gereken tüm marlık dilini geliştiren işlevsel, biçimsel ve yapısal birçok
enerji güneş panelleri, rüzgar türbinleri ile bisiklet dina- yenilik, oluşturduğu yeni bir gramer vardı.” yargısında B
moları üretiliyor.” cümlesinde, C şıkkına “Pet şişelerin ve şıkkına, “Yaptığı yeniliklerle sonraki mimarlara da önemli
naylon torbaların doğada 450 - 500 yıl varlığını koruyor bir örnek oldu.” yargısına C şıkkına, Rönesans dönemi
olmasına dikkat çekme amacıyla yola çıkan “Plastiki” adlı çağdaşlarının eserleriyle boy ölçüşebilecek kadar güzel
tekne” yargısında, E şıkkına ise “Atı kişilik mürettabatına olduğu kabul edilen pek çok eseri sapasağlam ayakta.”
yargısında E şıkkına değinilmiştir. Ancak D şıkına hiçbir
göre bu mümkün.” yargısında değinilmiş. Ancak D şıkkına
cümlede değinilmemiştir.
değinen bir yargı parçada bulunmamaktadır. Yanıt Dʼdir.
Yanıt Dʼdir.

162. “Ülkelerin gelişmesi için vazgeçilmez bir kavramdır.” yar-


158. A şıkkına geri dönüştürülen malzemelerden yapılmış plas- gısı A şıkkının, “Mimar Sinan da 16. yüzyılda mimarlık, ba-
tiki adlı teknenin yapımı göz önüne alınarak ulaşılabilir. B yındırlık, şehir planlamacılığı gibi oldukça önemli
şıkkına ise “Bir plastik şişenin 450 yıl, naylon torbanın 500 alanlarda mimarimize katkılarda bulundu.” yargısı C şık-
yıl varlığını koruması” yargısına dayanılarak ulaşılabilir. kının, “Kültürel mirasın korunması konusundaki yetersiz-
Parçanın bütününde söz edilen Plastiki adlı teknenin nay- likler nedeniyle Mimar Sinanʼın eserlerinin bir bölümü ne
lon torbaları plastik şişelerin doğaya verdiği zararlara ya- yazık ki günümüze ulaşamadı.” yargısı D şıkkının, “Yapı-
ratıcı bir çözüm oluşturduğu söylenebilir. Bu durumda C larını yükseltirken attığı kemerler de önceki mimarların ke-
şıkkına da ulaşılabilir. “Deniz kirliliğinin neredeyse tama- merleriyle aynıydı.” yargısı E şıkkının cevabıdır. ancak B
mına plastik atıklar neden olmaktadır.” yargısından yola şıkkının cevabı parçada bulunmamaktadır.
Yanıt Bʼdir.
çıkarak D şıkkına da ulaşılabilir. Ancak E şıkkına ulaşıla-
bilecek bir yargı cümlede bulunmamaktadır. 163. “Son dönemlerde televizyonlarda çok sayıda dizi yayım-
Yanıt Eʼdir.
lanması artık can sıkıcı olmaya başladı.” cümlesinde B
şıkkından, “Her birinin, sözüm ona, farklı bir senaryosu
159. Parçada A şıkkına “Buranın, tarihî yarımadanın güneyin-
var. Önceleri farklı olduğunu kabul ettiklerim bile bir süre
deki altı limandan biri olan Theodosins olduğu anlaşıldı.”
sonra monotonlaşıyor, aynılaşıyor.” cümlesinde C şıkkın-
yargısında, C şıkkına “Yarımadada kazılması en kolay
yerin Yenikapı olduğu düşünülüyordu, ama evdeki hesap dan, “Aynı oyuncu farklı dizilerde birbirinden tamamen
çarşıya uymadı.” yargılarında, D şıkkına “Bulunan batık- farklı rollerde gözükebiliyor.” cümlesinde D şıkkından,
ların sayısı yönünden bu antik liman, birinci sıraya yer- “Kanallar kendi dizilerini rakip kanalın dizisiyle aynı saatte
leşti.” yargısında, E şıkkına “Bölgenin kuzeyinde bir kilise, yayımlıyor.” cümlesinde E şıkkından yakınılmış. A şıkkı
batısında bir Bizans yapısı, sorunun altında bir dehliz bu- ise bu parçada yakınılan durumlardan biri değildir.
lundu.” yargısında değinilmiş. Ancak B şıkkına herhangi Yanıt Aʼdır.
bir cümlede değinilmemiştir.
Yanıt Bʼdir.
164. Farklı olduğu düşünülenlerin bile zamanla montonlaşıp
160. Lykos Deresiʼnin 19. yüzyılın başlarına kadar faaliyette ol- aynılaşması durumu farklı bir senaryonun olması gerekti-
duğu belirtilerek nesnel verilerden yararlanılmıştı. Dere-
ğini, hepsinde mutlaka silahların patlamasının şiddet içer-
nin denize döküldüğü yerin zaman içinde dolduğunun
meyen konular işlenmesi gerektiğini, kanalların kendi
sanılması, daha sonra buranın kimilerine göre alüvyon-
dizilerini rakip kanalların dizisiyle aynı saatte yayımlaması
larla, kimine göre ise tsunami ile karanlığa gömüldüğünün
öteki dizilerden farklı saatte yayımlanması gerektiğini ve
sanmasıyla çeşitli görüşler açıklanmış. “Evdeki hesap çar-
her birinin zamanla monotonlaşıp aynılaşması, özgürlü-
şıya uymaz.” atasözü kullanılmış. Türkiyeʼnin en büyük ar-
ğünü yitirmemesi gerektiğini düşündürmektedir. Rollerin
keolijik kazı alanı haline gelmesinde karşılaştırma
yapılmıştır. Bu durumda A, B, C, D şıkları bu parçayla il- ünlü olmayan oyuncular tarafından canlandırılması bu

gili olarak söylenebilir. Ama ikileme kullanılmadığı için E parçada bir diziyi izlenebilir kılan faktörlerden biri olarak
şıkkı söylenemez. verilmemiş. Bu nedenle cevap D şıkkıdır.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Dʼdir.

409

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

165. A şıkkının cevabı “Türksat 3A uydusunda, önceki uydu- 170. “Aşırı nemden dolayı kaya ve topraklarda kimyasal ufa-
larda olmayan yıldız izleme özelliği bulunuyor.” cümlesi,
lanma fazla olur.” yargısında A şıkkındaki sorunun, “Bu loş
B şıkkının cevabı “Türksat 3A sayesinde, televizyon ya-
yıncılığı, internet, ses ve veri aktarımı daha hızlı olacak.” kesimde yaşayan hayvanların gözleri olağandan iridir ve
cümlesi, C şıkkının cevabı “On beş yıl boyunca çalışacak işitme duyuları görme duyularından daha fazla gelişmiş-
Türksat 3A” sözü, D şıkkının cevabı ise “Roketin kontrol
tir.” yargısında B şıkkındaki sorunun. “Tropikal yağmur or-
yazılımında çıkan bir sorun nedeniyle fırlatılması ertelen-
miştir.” cümlesidir. Parçada E şıkkının cevabı bulunma- manları, karaların yaklaşık %6ʼsını kaplamasına karşın...”
maktadır. sözünde C şıkkındaki sorunun, “Ekvator çevresindeki bol
Yanıt Eʼdir.
yağışlı bölgelerde bulunan bu ormanlar...” sözünde D şık-
166. “Kontrolü Ankara Gölbaşı Uydu Yer İstasyonundan yapı- kındaki sorunun cevabı vardır. Ancak E şıkkındaki soru-
lan uydunun.... “ yargısında A şıkkına, 13 Haziranʼda Fran-
nun cevabı parçada yoktur.
sız Guyanasıʼndaki Kourou Uzay Merkezinden uzaya
gönderildi.” cümlesinde C şıkkına, “2011ʼde Türksat Yanıt Eʼdir.
4Aʼnın uzaya gönderilmesi planlanıyor.” cümlesinde D şık-
kına, E şıkkına değinilmiş. B şıkkına ise hiçbir yargıda de-
ğinilmemiştir.
Yanıt Bʼdir.

171. “İstanbulʼun yaz - kış gezilen şirin ilçesi Şile” sözünde E


167. “Önceki görüşlerin Hindistanʼa uygarlığı Aryanların getir-
şıkkına ve A şıkkına, “Karadeniz kıyısına boylu boyuca
diği yönünde olmasına rağmen daha sonra burada Ar-
yanlardan çok daha önce bir uygarlık kurulduğu uzanmış” sözünde B şıkkına, “Şile Rumcaʼda mercanköşk
belirlendi.” yargıdan A şıkkına, B şıkkına, “İndus Nehriʼnin anlamına geliyor. Bir zamanlar Şile bu güzel kokulu çi-
ve başka nehirlerin alüvyonlarının yarattığı, sonra da üze- çekle kaplıymış.” yargısında C şıkkına değinilmiş. Ancak
rini örtüğü bu uygarlık hakkında giderek daha çok bilgiye D şıkkına hiçbir yargıda değinilmemiştir.
ulaşılacağı düşünülüyor.” cümlesinden C şıkkına, parça- Yanıt Dʼdir.
nın bütününden D şıkkına ulaşılabilir. E şıkkına ise ulaşı-
labilecek bir yargı parçada bulunmamaktadır.
Yanıt Eʼdir.

168. “Hindistanʼa uygarlık Aryanlar tarafından getirildi.” cümle-


sinde A şıkkına, “Hintlilerin ataları olan İndus Uygarlığıʼnın, 172. Parçada “1859 yılında Fransızlara ait Fenerler İdarisi ta-
Eski Mısır ve Mezepotamya ile birlikte insanlığın üç büyük rafından yaptırılan...” sözünde B ve D, “Türkiyeʼnin en
uygarlığından biri olduğu” sözünde C şıkkına, “Büyük bir
büyük feneri olarak biliniyor.” yargısında C “Fenerin ışığı
arkeolojik başarı olan Harappa ve Mohenjadoru yerleşim
20 deniz mili uzakta görülebiliyor.” yargısında E şıkkında
alanlarının ortaya çıkarılması” sözünde D şıkkına, parça-
nın bütününde E şıkkına değinilmiştir. Ancak B şıkkına bulunan bilgiler vardır. Ancak A şıkkındaki bilgi parçada
hiçbir cümlede değinilmemiştir. bulunmamaktadır.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Aʼdır.

169. “Ilıman bölgelerdeki yağmur ormanlarına göre daha sık


olan, daha fazla ağaç ve hayvan türü içeren tropikal yağ-
mur ormanlarında...” sözünde A ve E şıkları, “Aşırı nem-
den dolayı kaya ve topraklarda kimyasal ufalanma daha 173. Parçada söz konusu yazarın “en zor şeyleri bile
fazla olur.” yargısında B şıkkı “Ormanın geniş yapraklı
herkesçe anlaşılır kılmayı” amaçladığı ve “bilimi
ağaçlardan oluşması nedeniyle güneş ışınlarının toprağa
yakın kesimlere ulaşması zordur.” yargısında C şıkkı, “Ze-
herkese bilimle hiç ilgisi olmayanlara bile” sevdirerek
mine yakın yerlerde besin maddesi az olduğundan kuş- daha çok insanın bilime ilgi duymasını sağlamış, bunu
lar, maymunla, böcekler dahil pek çok hayvan türü sürekli da başarmış görünüyor. Yazarın söz konusu kitabı
ağaçların üzerinde yaşar.” yargısında E şıkkı sayılmıştır. hangi amaçla yazdığı da B şıkkında açıklanmış oluyor.
Ancak D şıkkına dair bir yargı parçada bulunmamaktadır. Yanıt Bʼdir.
Yanıt Dʼdir.

410

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

174. Parçada söz konusu kitabın hazırlanması sırasında bil- 178. Parçanın son cümlesinde “Uçurtma yarışmaları,
imin büyük serüvenini anlatırken insani ve yaşayan şovlar, senkronize uçurtma gösterileri gibi inanılmaz
yönü öne çıkarılmış. Yalnız bilim değil, bilimin insanla etkinlikler yapılıyor.” diyerek festivallerde ne tür etkin-
bağlantılı tüm yönleri ele alındığı için konular bir bütün- lik düzenlendiğine değinilmiştir. Bu nedenle cevap D
lük oluşturmuş. Ayrıca yazar, “en zor şeyleri bile şıkkıdır.
herkesçe anlaşılır kılmayı” amaçladığı için bu kitap bir Yanıt Dʼdir.
“genel kiltür kitabı” olarak adlandırılmış. Bu durumda
kitabın bu biçimde adlandırılmasının nedeni C şıkkında 179. Parçada sözü edilen deniz anasının kolları mitolojideki
verilmiştir. Medusaʼnın yılanlardan oluşan saçlarına benzetildiği
Yanıt Cʼdir. için bu türe “medüz” adı verilmiştir. Yani türün adı be-
lirlenirken vücut şekli dikkate alınmıştır. Bu nedenle
yanıt E şıkkıdır.
175. Parçada kitap tutkunlarının özelliklerinden söz
Yanıt Eʼdir.
edilirken bunların kütüphanelerini evlerinin merkezi ha-
line getirdiklerinden, bu tutkuyu aşırıya vardırdıklarında 180. “Medüzler bir jet motoru gibi suyu döndürüp ağızların-
başkalarıyla ortak bir yaşam sürdürmelerinin zor dan dışarı iter ve böylece birbirini izleyen kasılma ve
olduğundan söz edilmiş. Parçanın sonunda da vurgu- gevşemelerin sonucunda hareket edebilir.” cümlesi
landığı gibi “Kitap tutkunları genelde yalnız yaşamayı göstermektedir ki medüzlerin hareket edebilmesi için
suya gereksinim duyar ve sudan yararlanır. Bu ne-
tercih eder.” yargısından yola çıkarak kitap tutkun-
denle bu parçaya dayanarak müdüzlerle ilgili olarak B
larının diğer insanlarla ilişkisinin kesik olduğu sonu- şıkkındaki yargıya ulaşabiliriz.
cuna varabiliriz. Bu durumda cevap D şıkkı olur. Yanıt Bʼdir.
Yanıt Dʼdir.
181. Seslendirme yapan sanatçıların seslendirme çalış-
maları sırasında onları kimse görmeyecek bile olsa el,
kol hareketleri yapmaları, yüzlerinin şekilden şekle
176. Parçada kitap tutkununun yalnız yaşamayı tercih girmesi insanın konuşmasının sözcüklerin yanı sıra
etmesinin nedeni “Kitap biriktirmeyi aşırıya vardıran- beden diliyle de oluşup biçimlendiğini gösteriyor. Bu
ların başkalarıyla ortak bir yaşam sürdürmesi de zor- nedenle parçada E şıkkındaki yargıyı destekleyen bir
durumdan söz edilmiştir.
dur; bakış açıları farklıdır.” yargısında açıklanmış.
Yanıt Eʼdir.
Kitap tutkunuyla diğer insanlar arasındaki bu bakış
açısı farklılığı ortak noktalarının az olduğu ya da hiç ol-
madığı anlamına gelir. Bu durumda bir kitap tutku- 182. Parçada bulunan “Seslendirilen kahramanın kişiliğine
uygun ses tonu da önem taşır.” yargısı çizgi filimlerde
nunun yalnız yaşamayı tercih etmesinin nedeni E seslendirme yapan sanatçılardan seslendirdikleri
şıkkında verilmiştir. kahramanların kişiliğini yansıtmalarının beklendiğini or-
Yanıt Eʼdir. taya koymaktadır. Bu nedenle seslendirme
sanatçılarından beklenen yaratıcılık D şıkkında ver-
ilmiştir.
Yanıt Dʼdir.

177. Parçada uçurtma uçurtmanın insanı oyalayacak bir


hobi olduğundan söz edilerek, insanın doğanın 183. Parçada “Şaşırtıcı olan, bu birbirinin kopYası filimlerin
farkında olmasını sağlamak; insanı düşünmeye, başka konulardaki filimlere göre daha fazla ilgi görme-
araştırmaya, yaratmaya yönlendirmek; çocukları tele- siydi.” yargısıyla izleyicinin dramatik konulu filmelere
vizyonun karşısından, büyükleri günlük koşuştur- diğer filimlerden daha çok rağbet gösterdiği sonucuna
varabiliriz. Bir dizi nedenden dolayı izleyicinin E
malardan uzaklaştırmak gibi yararları sıralanmış. Bu
şıkkında verildiği gibi dramatik konulu filimleri daha çok
nedenle B şıkkında verilen sorunun yanıtı parçada
sevdiği sonucu bu parçadan çıkarılabilir.
vardır.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Bʼdir.

411

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

184. Parçanın son cümlesinde belirtildiği gibi izleyici ben- 189. Denizciler sözü edilen bölgede üzerlerine yorgan gibi
zer durumlarda kendisinin ne tepki vereceğini merak postallar örtmüş ve ayaklarına kat kat hayvan derileri
ettiği için, filimlerdeki gibi bir aşk hikayesinin kahra- sarmış yerlilerle karşılaştıklarında yerlilerin ayaklarına
manının yerine kendini koyduğu için bu tür filimlere ilgi sardıkları derilerle oluşturdukları ayakkabılara gön-
gösteriyor olmalı. Bu durumda birbirinin kopyası olan derme yaparak “patoganas” yani “büyük ayak” adını

bu filimlere izleyicinin ilgi göstermesinin nedeni D bölgeye vermişlerdir. Bu nedenle bölgeye “Potagonya”

şıkkında verilmiştir. denmesinde E şıkında verilen yargının rolü olmuştur.

Yanıt Dʼdir. Yanıt Eʼdir.

185. Parçada yaş ilerledikçe deri hücrelerinde bulunan


doğal antioksidan maddelerin azaldığı, bu nedenle
190. Macellan ve arkadaşları soğuk ve acımasız bir
hücre içinde serbest radikallerin arttığı, bunların hücre
coğrafya olan bölgede hiçbir canlının yaşamayacağını
zarına, proteinlere ve DNAʼya zarar verdiği belirtilmiş.
düşünürlerken karşılarına çıkan yerlilerin üzerlerinde
Bunlar yaşlanmayla birlikte vücuttaki kimyasal
yorgan gibi örtündükleri postallar ve ayaklarına kat kat
süreçlerde bir dizi değişiklik olduğunu gösteriyor. Bu
sardıkları derilerden başka bir şey olmadığını gördük-
durumda bu parçaya dayanarak D şıkkında verilen
lerinde hayrete düşmüşler. Çünkü o soğuk bölgede bu
yargya ulaşılabilir.
derilerle ya da postalarla korunmanın mümkün olmay-
Yanıt Dʼdir.
acağını düşünmüşlerdir. Bu nedenle denizcilerin
hayrete düşme nedeni B şıkkında verilmiştir.
186. Parçada bulunan “Yaş ilerledikçe deri hücrelerinde bu-
Yanıt Bʼdir.
lunan doğal antioksidan maddeler azalır. Bu nedenle
hücre içinde artan serbest radikaller, hücre zarına, pro-
teinlere ve DNAʼya zarar vermeye başlar.” yargılarında
serbest radikallerin artmasının nedeni olarak hücrel-
191. Parçada verilen “İncelemek amacıyla yaklaşık 30
erde bulunan doğal antioksidan maddelerin azalması
insan vücudunu kesip parçalara ayırdı. Bu sayede
verilmiş. Bu nedenle cevap E şıkkıdır. daha önce yapılanlardan çok daha gerçekçi vücut res-
Yanıt Eʼdir. imleri çizdi.” yargıları Leonardo da Vinciʼnin insan
vücudunun parçalamasının sağladığı yararı açık-
187. Parçada salebin etkili maddesi olan glikomannanın bir lamıştır. Bu yargı da C şıkkında verilmiştir.
gramının 200 ml suyu emmesinden dolayı dondur- Yanıt Cʼdir.
manın kıvamını artırmak için kullanıldığı belirtilmiş. Bu
da salebin dondurma yapımında kullanıldığı sonucuna
bizi götürmektedir. Bu durumda parçadan ulaşılabile- 192. Leonorda da Vinci incelemelerini kendini tatmin etmek
cek yargı A şıkkında verilmiştir. amacıyla yapmıştı, dolayısıyla çağdaşlarının çoğunun
Yanıt Aʼdır. bunlar hakkında hiçbir bilgisi olmamış. Ayrıca birçok
taslağı ve defteri ölümünden sonra dağılmış ve yüzyıl-
188. Salebin etkili maddesi olan glikomannanın bir gramı lar boyunca bu taslaklar bilinmeden kalmış. Bu ne-
200 ml suyu emdiği için salep, dondurma yapımında denle de Leonardo da Vinciʼnin bilme katkısı az
kıvamı artırmak için kullanılmaktadır. Bu durumda olmuştur. Çalışmalarından başkalarını haberdar

salebin kıvam artırıcı olarak kullanılmasında B etmediği için bilme katkısının az olduğunu belirten
yargı A şıkkındadır.
şıkkında verilen özellik neden olmaktadır.
Yanıt Aʼdır.
Yanıt Bʼdir.

412

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
İKİLİ SORULAR

193. Sibirya halklarından olan Evenler, yaşadıkları bölge 197. Parçada bulunan “Tam, halkalı ve parçalı olmak üzere
donmuş nehirler ve göllerle kaplı olduğu için ulaşımı üç tür güneş tutulması vardır. Güneş tutulmasının tam
sağlamak için geyiklerden yararlanmıştır. Yaşamlarını veya halkalı oluşu Ayʼın Dünyaʼya uzaklığına bağlıdır.
sürdürebilmek için ellerindeki olanaklardan yararlanma Parçalı oluşu ise gözlem yeri Ay ve Güneş arasındaki
yoluna giden bu halkın yaşam biçimini yaşadıkları böl- açıyla ilgilidir.” yargılarından güneş tutulması türlerinin
D şıkkında belirtildiği gibi “uzaklık” ve “açı” ile ilgili
genin koşulları oluşturmuştur. Bu nedenle parçadan A
olduğu söylenebilir.
şıkkındaki genellemeye ulaşılabilir.
Yanıt Dʼdir.
Yanıt Aʼdır.

198. Tam tutulma sırasında yapılacak gözlemlerde


Güneşʼin dış tabakalarıyla ilgili önemli bilgiler elde
edileceği parçada vurgulanmış. Bu yargı da A şıkkında
194. Düz alanda koşanlar özellikle bacak boyları uzun olan, verilmiştir.
seri hareket edebilecekler arasından seçilmiş; eşya Yanıt Aʼdır.
taşıyanlar ise ağır yükleri taşıyabilecek güce ve
dayanaklılığa sahip olanlardan seçilmiş. Yani geyiklerin
fiziksel özellikleri parçada ön plana çıkmış. Bu nedenle 199. Parçaya göre çevirmen, çeviri yaparken bir kültürü tüm
cevap D şıkkıdır. yabancılığıyla aktarabilir ya da çevireceği dilde ona bir
karşılık bulabilir. Yani çevirmen çevirdiği esere ve onu
Yanıt Dʼdir.
oluşturan kültüre sadık kalabilir, ancak anlattığı
duyguyu tam aktarabilmek için kendi dilinde o duyguyu
yansıtacak bir karşılık bularak ara yol da bulabilir. Bu
nedenle parçadan E şıkkında verilen yargıya ulaşıla-
bilir.
195. Teleskobun bulunmasıyla evrenin daha uzak nokta-
Yanıt Eʼdir.
larının incelenmesi değişikliğe uğrayabilecek bir durum
değildir. Işık hızı, ses hızından sonra ölçülmeye
başlanmıştır. Barut bulunduran sonra savaş teknikleri
değişmiştir ve gen teknolojisindeki ilerlemelerle bitkil-
200. Parçaya göre çevirmenin bir kültürü tüm ya-
erdeki verimlilik artırılmıştır. Bunlar gerçekleştirilmiş ve
banıcılığıyla aktarmak ya da çevireceği dilde ona bir
değişmeyecek durumlardır. Ancak B şıkkında verilen,
karşılık bulmak gibi iki seçeneği vardır. Bu durumda
maddenin en küçük ve bölünmez parçası olarak kabul
çevirmenin B şıkkında verildiği gibi verdiği yerel örnek-
edilen atomun parçalanması gelecekte mümkün ola-
leri olduğu gibi aktarmak ya da aktarmamak
bilir. Bu nedenle B şıkkındaki örnek parçada söyle-
konusunda karar vermesi gerekir.
nenleri örnekleyebilir.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Bʼdir.

201. Gazete satışlarına katkısı olmayacağı düşünülerek


daha önce verilmeyen kitap ekleri son zamanlarda
neredeyse tüm gazeteler tarafından verilmeye başlan-
196. Parçada bir çağın doğrularının çoğu zaman sonraki
mıştır. Okur sayısında büyük bir artış olmamakla be-
çağların insanları tarafından sorgulandığı vurgulanmış.
raber bu eklerin ısrarla verilmesinin nedeni son
Bu nedenle de bilim adamlarının bugün öne sürdükleri cümlede verilerek bu eklerin gazetelere saygınlık ge-
bir görüşün gelecekte değişebileceğinin altı çizilmiş. tiriyor olabileceği vurgulanmış. Bu yargılardan yola
Bu durumda parçada vurgulanan düşünce D şıkkında çıkarak parçada E şıkkında verilen yargının vurgu-
verilmiştir. landığı söylenebilir.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Eʼdir.

413

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
İKİLİ SORULAR

202. Parçada önceden verilmeyen ve gazetenin satışına 207. Parçanın son cümlesinde Irgandı Köprüsüʼnün “Uzun
katkısı olmayacağı düşünülen kitap eklerinin son yıl- süren ilgisizlikten sonra, aslına uygun olarak restore
larda tüm gazeteler tarafından verilmeye başlandığı edildiği” vurgulanmış. Bu yargıya dayanarak parçadan
vurgulanmış. Bu da gazetelerin kitap ekleriyle ilgili an- B şıkkında verildiği gibi Irgandı Köprüsüʼnün uzun süre
layışlarının değiştirğini göstermektedir. Bu nedenle bu bakımsız kaldığı sonucuna ulaşabiliriz.
parçaya dayanarak A şıkkındaki sonuca ulaşılabilir. Yanıt Bʼdir.
Yanıt Aʼdır.

203. Parçada Elia Kazanʼa ait “İhtiras Tramvayı” adlı oyunu 208. Parçada bulunan “Bu özellikleriyle ele alındığında
sahneye koymuştur. Bu da Elia Kazanʼla Tenesse dünyanın üzerinde çarşı bulunan dört köprüsünden
Willanısʼın aynı çağda yaşadığını gösterir. Bu nedenle biridir.” yargısından yola çıkarak A şıkkında verilen Ir-
bu parçaya göre Elia Kazanʼla ilgili olarak D şıkkında gandı Köprüsüʼnü dünyanın dört köprüsünden biri
verilen yargıya ulaşılabilir. yapan özelliğe ulaşabiliriz.
Yanıt Dʼdir.

204. Tenesse Williamsʼa ait oyunun sahneye konuşunu


yazar beğenmemesine rağmen Elia Kazanʼa bunu
söyleyerek yönetmenin oyununu eleştirir duruma
düşmek istememiştir. Yönetmenin sanatına duyduğu
saygı, Tenesse Williamsʼın düşüncelerini söylemesine
engel olmuştur. Bu yargı da C şıkkında verilmiştir.
Yanıt Cʼdir.

205. Parçaya göre Laos, dağlar ve geçit vermez ormanlar


yüzünden taşımacılıkta, tarımda, turizmde en çok filler-
den yararlanıldığı için “bin filin ülkesi” anlamına gelen
bu adı almıştır. Laosʼta yaşayan halkın yaşamında fil-
lerin rolü çok büyüktür. Bu nedenle ülkenin Laos adını
almasının nedeni A şıkkında verilmiştir.
Yanıt Aʼdır.

206. Parçada Laosʼun çetin coğrafik yapısı olumsuz bir


durum oluşturmaktadır. Ancak sahip olduğu doğal
güzellikler turizm açısından bir çekim merkezi oluştur-
duğu için bu coğrafik yapı turistleri çekmek için kul-
lanılarak olumlu sonuçların doğmasına neden olmuş.
Bu nedenle D şıkkında verilen yargı bu parçada an-
latılanlara bir örnek olabilir.
Yanıt Dʼdir.

414

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
ÜÇLÜ SORULAR

1. - 3. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 2. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-


VAPLAYINIZ. miştir?
A) Pers İmparatorluğuʼnun büyüklüğüne
B) Pers kralının yollar yaptırmasının nedenine
MÖ 500ʼlü yıllarda Mezopotamyaʼnın kuzeyinde bir halk
C) Pers ordusunun İyonlarla yaptığı savaşta neden ye-
yaşıyordu. Bu dağ halkı Perslerdi. İmparator Dara za-
nildiğine
manında ülke, Mısırʼdan Hindistan sınırlarına kadar
D) İyonlara, Perslerle yaptıkları savaşta kimlerin yardım
uzanan koca bir imparatorluk olmuştu. İmparator ülkeyi
ettiğine
kendi istediği gibi yönetiyordu. Buyruklarının, ülkesinin
E) İyonların yaşadığı bölgeye
her yanına aynı zamanda ulaşabilmesi için yollar yap-
tırdı. Fakat Anadoluʼnun batı sahillerinde yaşayan İyon-
lar, böyle buyruklara uymaya alışık değillerdi. Ne bir
başkasının uyruğu olmak ne de Pers kralına haraç öde-
mek istiyorlardı. Perslere karşı ayaklanan İyonlara Ati-
nalılar da destek oldular. Bu durum İmparator Daraʼnın
hiç ama hiç hoşuna gitmedi. Önce İyonları susturdu
sonra da Atina üzerine yürüdü. Maraton denilen yerde
yapılan savaşta düşmanının ordusundan yedi kat
büyük bir orduya sahip olmasına karşın Pers ordusu
yenildi ve kıyıdan uzaklaşmaya başladı. Ancak Atina
ordusunun komutanı, Pers gemilerinin karadan tam
uzaklaşmadıklarını ve Atina yönüne doğru dümen kır-
dıklarını gördü. Ne var ki Maratonʼdan Atinaʼya deniz
yolu ile gitmek kara yolundan daha uzun sürüyordu.
Komutan, askerlerinden birini bir an önce Atinaʼya ula-
şıp durumu bildirmesi için görevlendirdi. Haberci o uzun
mesafeyi koşarak geçti ve Atinalıları uyardı. İşte ünlü
Maraton koşusunun kaynağı, tarihteki bu olaydır.

1. I. Perslerin onlardan zorla para alması


II. Kıyı ticareti yapmalarının engellenmesi
III. Başkalarının egemenliği altında bulunmaktan rahat-
3. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?
sızlık duymaları
Bu parçada İyonların Perslere karşı ayaklanması- A) Atinalıların savaşta olağanüstü bir başarı elde ettiği
nın nedenleri arasında yukarıdakilerden hangileri B) Perslerin Mısırlılarla çok iyi geçindiği
sayılmıştır? C) İmparatorların zorba insanlar olduğu
D) İyonlarla Atinalıların komşu ülkeler olduğu
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
E) Tarihte savaşların günümüzdekilerden kısa sürdüğü
D) I ve III E) II ve III

415

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
ÜÇLÜ SORULAR

4. - 6. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 5. Bu parçaya göre diş tedavisindeki gelişmelerle il-
VAPLAYINIZ. gili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Çoğunluğu ilgilendiren sağlık problemleri üzerinde
daha çok çalışma yapıldığı
Biyo malzemelerin pek çok türünün bol miktarda kullanıl-
B) Biyomalzeme araştırmalarına ayrılan bütçelerin gi-
dığı alanlardan biri de diş hekimliği. Amalgam adı verilen
derek arttığı
bir alaşım diş çürüklerini veya travmatik nedenlerle hasara C) Bilimsel bulguların tedaviye yönelik yeni malzemeler
uğramış dişlerdeki sert dokuları onarmak için kullanılan üretmeyi gerektirdiği
koyu renkli bir dolgu maddesi. Bakır, gümüş, kalay ve çin- D) Geliştirilen yeni malzemelerin uygulanmasının daha
kodan oluşan amalgam tozunun cıva ile karıştırılması so- kolay olduğu
nucu hazırlanan sert ve dayanıklı bir malzeme olan E) Yeni malzemelerin üretilmesinin zorluğu nedeniyle
amalgam, 100 yılı aşkın süredir kullanılmakta. Ancak son diş tedavisinin pahalı olduğu
yıllarda, alaşımın içerdiği cıvanın istenmeyen etkilerine
dikkat çekilmekte. Cıvanın doğal ve insan vücudu için za-
rarlı bir element olması, bazı Kuzey Avrupa ülkelerinde
amalgam kulanılması büyük ölçüde azaltmış bulunuyor.
Bu nedenle son 40 yıldır, dişin doğal renginde ve çevre
açısından güvenli dolgu malzemelerinin geliştirilmesi için
büyük çaba harcanıyor. Bu amaçla geliştirilen ilk malzeme
“kompozit rezin” adıyla kullanıma sunulmuştur. Bu mal-
zeme 460 - 480 m dalga boyundaki görünür ışık (mavi
ışık) ile çok kısa sürede polimerleşerek sertleşir. Ne var ki
bu malzemenin ancak polimerleşme sonucu çözülebil-
mesi, dolgunun kenarlarında mikro düzeyde de olsa açık-
lıklar oluşabilmesine neden olmaktadır.

4. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir?


A) Geliştirilen malzemelerin önceden belirlenmeyen
olumsuz yanları açığa çıkabilir.
B) Yeni keşfedilen malzemeler, eskilerin kullanımının
6. Bu parçaya göre kompozit rezinin amalgama tercih
sonlanmasına neden olmuştur.
edilmesi,
C) Uzun zamandır kullanılan melzemeler yeni yöntem-
I. estetik yönden üstünlük,
lerle işlendiğinde çok başarılı sonuçlar elde edilebi-
II. dayanıklılık
lir.
III. doğa için tehlike oluşturmama
D) Yeni yöntemler geliştirilse de eski yöntemlerin terk
özelliklerinin hangilerinden kaynaklanmış olabilir?
edilmesi uzun yıllar almaktadır.
E) Bilimsel çalışmalar sonucu ortaya çıkarılan ürünler A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
hiçbir doğal ürünün yerini tutmaz. D) I ve III E) II ve III

416

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
ÜÇLÜ SORULAR

7. - 9. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 7. Bu parçada kronik kurşun zehirlenmesiyle ilgili ola-
VAPLAYINIZ. rak aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir?

A) Yaygınlaşmasının bütün çabalara karşın engellen-


İlk kez MÖ 6500ʼlü yıllarda Anadolu topraklarında keşfe- mediğine
dilen kurşunun, ağır metallerin en zehirlerinden olduğu bi- B) Kurşun hakkındaki yanlış ve eksik bilgiler yüzünden
linmektedir. Bu metal, tarih boyunca su borusundan ortaya çıktığına
makyaj malzemesine ve gıdaya kadar pek çok ürünün
C) Kimi rahatsızlıklara yol açtığına
elde edilmesinde kullanılmıştır. Kurşun, yıpratıcı ve hatta
D) Etkilerinin akut zehirlenmeden farklı olduğuna
öldürücü etkisiyle tarihin akışını bile etkilemiştir. Kolay bu-
E) Azar azar ama sürekli olarak kurşuna maruz kal-
lunup işlenebilen bir metal olmakla birlikte eski çağda yük-
sek sınıf tarafından kullanıldığından, kurşunun öncelikli maktan kaynaklandığına

kurbanları saraylılar olmuştur. Halk tabakaları ise bu me-


talden mahrum kaldıkları için zehrin etkisinden bir ölçüde
korunmuşlardır. İlk kez Yunan botanikçi Nicander, kurşun
zehirlenmesinin karın ağrısı ve felce yol açtığını ortaya
koşmuştur. Yunan Doktor Dioscorides de metalin aklî den-
geyi bozduğunu belirlemiştir. Romalılar da kurşunun in-
sanı delirtecek ya da öldürecek nitelikte olduğunu
bilmelerine karşın azar azar kullanıldığı takdirde zararlı et-
kisinin azalacağına inanırlardı. Ancak şunun farkında de-
ğillerdir: Her gün vücuda belli miktarda alınması akut yani
çabuk ilerleyen zehirlenmenin korkunç etkilerini ortaya çı-
karmaz ancak kronik yani süregen, iyileşmeyen zehirlen-
meye yol açar. Kronik zehirlenme ise böbrek
hastalıklarına, hipertansiyona, kısırlığa ve gut hastalığına
neden olur.

7. Bu parçaya göre tarihte kurşun zehirlenmesinin


yüksek tabaka arasında yaygın olmasının nedeni 9. Bu parçada kurşunla ilgili olarak aşağıdakilerden
aşağıdakilerden hangisidir? hangisine değinilmemiştir?
A) Halkın, kurşunun nerelerde kullanıldığını bilmemesi A) Nelerin yapımında kullanıldığına
B) Kurşunu kullanma olanağına soyluların sahip olması B) Zararlarını kimlerin ortaya çıkardığına
C) Kurşunun, zenginliğin simgesi hâline gelmesi C) Nasıl bir metal olduğuna
D) Hâlk arasında zararlarından endişe duyulması D) Kullanımından kaynaklanan sorunlara
E) Kurşunu işlemeyi yalnızca soyluların bilmesi E) En çok hangi bölgeden çıkarıldığına

417

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
ÜÇLÜ SORULAR

10. - 12. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 11. Bu parçada “yazarın, yapıtının avukatlığını yapması”
VAPLAYINIZ. sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi-
sidir?
Edebiyat dergilerdeki “kitap tanıtma yazılarını”nın son za-
A) Sorulan sorularla ilgili notlar alarak gerekli değişik-
manlarda eskiye göre epeyce azaldığı, bilinen bir gerçek
buna karşın, yayımlanan kitapların yazarlarıyla yapılan likleri yapma
söyleşilerde büyük bir artış var. İlle de birini ötekine yeğ- B) Yapıtını başkalarınınkilerle karşılaştırarak öne
lemek gerekirse ben, bir kitabın nesnel biçimde tanıtıldığı çıkarmaya çalışma
yazılardan yanayım. Söyleşi yazıları bana oldum olası “işin
C) Yapıtında değindiği konuları ve düşüncelerini açık-
kolayına kaçmak” gibi gelir. Aslında, yazarına sormak
lamaya girişme
üzere bir kitaba ilişkin sorular hazırlamak gerçekten çok
emek ister. Ne var ki bir de bu iş, “Günün hangi saatle- D) Yapıtını geniş kitlelere duyurmaya çalışma
rinde yazarsınız?”, “Nasıl yazıyorsunuz?” türünden sıra- E) Eleştirmenlerin eleştirilerini önemsememe
dan sorular aracılığıyla yapılmaya çalışıyor. Söyleşide asıl
çabayı, yapıtı ortaya koyan yazar gösteriyor. Yargı yüklü
soruları yanlış anlaşılma endişesiyle yanıtlayarak, yapıtı-
nın avukatlığını yaparak... Buna karşın kitap tanıtma yazı-
larında çaba göstermesi gereken tanıtma yazısını yazan
kişidir. Tanıtacağı, eleştireceği kitabı dikkatle ve sıradan
bir okurdan farklı bir göz ve birikimle okuyacak, aynı tür-
deki başka örneklerle birçok bakımdan karşılaştıracak, ya-
zısını buna göre yazacak. Az gerilim, az çaba değildir bu.
Öte yandan kitap tanıtma, eleştirme işini nesnellikle ya-
panların, hakim olduklarına inandığım bazı korkuları var
ki bu olgu, edebiyat dünyasını ciddi olarak tehdit etmekte-
dir: Yazarın hışmına uğramak! Bazı yazarlar “Zamanını
bana ayırmış, okumuş, didik didik etmiş, emeğini esirge-
memiş.” diye düşünmek yerine eleştiriyi, eleştirmeni kü-
çümsemeyi, yok saymayı ve hatta aşağılamayı yeğliyor.

10. I. Yeni yayımlanan kitaplar hakkında tanıtım


yazılarının hazırlanması yerine kitabın yazarıyla
söyleşi yapılmasının daha çok tercih edilmesinden
II. Yazarın eleştirilere, eliştirmenlere katlanmamasın-
dan
III. Kitap tanıtma yazısı yazma işini yapanların ele alı-
nacak kitabı seçerken nesnel olmamalarından
IV. Yeni yayımlanan kitapların yazarlarıyla söyleşi ya-
panların, eserin edebî yönünü yeterince vurgula-
mamalarından
V. Kitap tanıtma yazılarını hazırlayanların, kitabın 12. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
satışını etkileyeceklerinin farkında olmamaların- den hangisi söylenemez?

dan. A) Alıntıya yer verilmiştir.


Bu parçada yazar yukarıdakilerin hangilerinden ya- B) Eleştirel bir yaklaşımla yazılmıştır.
kınmaktadır? C) Karşılaştırma yapılmıştır.
A) I, II ve III B) I, II ve IV C) II, III ve IV D) Öne sürülen sav, nedenleriyle açıklanmıştır.
E) Kişisel görüşlere yer verilmiştir.
D) II, III ve V E) III, IV ve V

418

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
ÜÇLÜ SORULAR

13. - 15. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 14. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
VAPLAYINIZ. A) Sanat, onunla ilgilenen insanlar sayesinde değişir,
gelişir.
B) İnsan, başkalarından görüp öğrendiği davranışları
Milyonlarca kişi kitap okuyor, müzik dinliyor, tiyatroya ve
özümser.
sinemaya gidiyor. Neden? Oyalanmak, dinlenmek istiyor-
C) İnsan değişime açık bir varlıktır.
lar, demek yeterli bir cevap olmaz. İnsanın bir başkasının
D) İnsanlığın ortak uğraşları vardır.
hayatına, sorunlarına gömülmesi, kendini bir resim, bir
E) Sanat eserleri gerçeği yansıtmayabilir.
müzik parçası ya da bir roman, oyun, film kişisi ile özdeş-
leştirmesi neden oyalayıcı, dinlendirici, eğlendirici olsun?
Böyle gerçek dışı olaylar neden gerçekmiş gibi değerlen-
dirilsin? Eğer, “Kendi yaşantımızdan daha renkli, doyurucu
bir yaşantıya geçmek istiyoruz.” dersek o zaman yeni bir
soru ortaya çıkıyor. Yaşantımız neden yeterli değil? Belli ki
insan kendini aşmak istiyor. Başkalarında, kendi yaşantısı
olabilecek yaşantıları görüp onları kendinin kılarak çev-
reyle bütünleşebileceğini seziyor.

15. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-


13. Bu parçaya göre insanın sanatla ilgilenmesinin ne-
den hangisi söylenemez?
deni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Söyleşiye yaklaşan bir havası vardır.
A) Hoşça zaman geçirmek istemesi
B) Anlatımda tekdüzeliği kırmak için devrik cümleler
B) İletişimin, insan için önemli bir gereksinim olması
kullanılmıştır.
C) Kültürel etkinliklerden uzak kalmak istememesi
C) Sorular sorularak dikkatin konu üzerinde yoğunlaş-
D) Kendi yaşantısıyla, içinde bulunduğu koşullarla ye-
tırılması sağlanmaya çalışılmıştır.
tinmemesi
D) Yoruma yer verilmiştir.
E) Gündelik yaşamda karşılaştığı olaylardan kaçması
E) Bazı düşünceler gerekçeli olarak sunulmuştur.

419

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
ÜÇLÜ SORULAR

17. Bu parçada İshak Paşa Sarayıʼyla ilgili olarak aşa-


16. - 18. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-
ğıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
VAPLAYINIZ.
A) Ziyaretçi sayısının giderek arttığına
Şehir merkezinden beş-altı kilometre uzakta bulunan ve B) Kapladığı yere
zamanında Beyazıt Sancağıʼnın yönetim merkezi olan C) İdari açıdan tarihteki önemine
İshak Paşa Sarayı, 7600 metre karelik bir alan üzerine ku- D) Çevresel koşullardan olumsuz yönde etkilendiğine
rulu. İshak Paşa Sarayı, barok ve rokoko tarzı taş işçiliği- E) Yapıyı korumak için alınan önleme
nin ve kabartma ustalığının en özel örneklerini barındıran
bir yapı. Klasik Osmanlı mimarisi dışında, Selçuklu ve
Acem mimarisinin izlerini de taşıyan, dönemine göre çok
gelişmiş bir mimari anlayışla yapılmış olan İshak Paşa Sa-
rayıʼnın en şaşırtıcı özellikleri, merkezî ısıtma, kanalizas-
yon ve su sistemlerinin bulunması. Yapıldığı ve kullanıldığı
dönem açısından bu, oldukça ilginç. Özellikle belirli bir
yerde ısıtılan suyun kanallar aracılığıyla dolaştırılmasına
dayalı ısıtma sistemi, hayret uyandıracak ölçüde
günümüzdeki kalorifer tesisatına benzemekte. Sarayın
yapım aşamalarıyla ilgili olarak da filmlere konu olabilecek
öyküler anlatılmakta. Doğal koşullar nedeniyle yıpranan
sarayda uzun zamandır devam eden restorasyon çalış-
maları sona ermek üzere. Yağmur, kar ve güneş ışığından
oldukça etkilenen sarayın iç restorasyonu tamamlanırken
bu etkileri en aza indirecek, sarayı tamamen içine alacak
cam bir örtü hazırlanıyor. Örtü için kullanılan cam, kırılmaz
olmasının dışında güneşin zararlı ışınlarını önleyici filtre-
lere sahip.

16. Bu parçada, İshak Paşa Sarayıʼnı özel kılan aşağı-


18. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
daki özelliklerin hangisinden söz edilmemiştir?
den hangisi söylenemez?
A) Mimari yapısından
A) Karşılaştırma yapılmıştır.
B) Üzerindeki el işçiliğinden
B) Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
C) Sahip olduğu alt yapı sistemlerinden
C) Terimler kullanılmıştır.
D) Yapılışı sırasında yaşananlardan
D) İnsana özgü nitelikler cansız varlıklara aktarılmıştır.
E) Pek çok yapıya esin kaynağı olmasından
E) Öznel düşüncelere yer verilmiştir.

420

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
ÜÇLÜ SORULAR

19. - 21. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 20. Bu parçada Kral kelebekleriyle ilgili olarak aşağı-
VAPLAYINIZ. dakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Göçlerinin nereden başlayıp nerede sonlandığına

Kuzey Kutbuʼndan Güney Kutbuʼna kadar uçabilen göç- B) Göçlerinin neden şaşkınlık yarattığına
men kuşların, yüzlerce kilometreyi geride bırakan yarasa- C) Hangi ayda kışlık bölgeye göç ettiklerine
ların ve bir okyanustan ötekine göç eden balinaların D) Göç edilen bölgenin özelliklerine
varlığını biliyoruz. Ne var ki minyatür kanatlı kelebekleri E) Neden zorlu bir yolculuğu göze alarak göç ettikle-
dünya göç şampiyonları arasında görünce şaşırıyoruz.
rine
Kuzey Amerika Kral kelebeği göç sırasında Kuzey ve Orta
Amerika boyunca 4000 kilometrelik bir mesafeyi katediyor.
Büyük Göller Bölgesi kıyılarından kıtayı aşmak üzere ey-
lül ortası havalanan bir kelebek, kimi zaman kalabalık top-
luluklar içinde kimi zaman tek başına günde 75 kilometre
yol alıyor. Bütün Orta Batıʼyı ve ABDʼnin kurak güneybatı
eyaletlerini geride bıraktıktan sonra Meksikaʼnın iç kısım-
larındaki dağlık bölgeye varıyor. Koskoca Amerika kıta-
sında yüz ölçümü Midilli Adasıʼndan bile küçük, yaklaşık
1000 kilometre karelik bir bölgeye yerleşiyor. ABD Kon-
gresinin bir zamanlar ulusal böcek ilan etmeyi düşündüğü
bu kelebek acaba yönünü nasıl belirliyor? Bunu incelemek
için sonbahar göçmeni Kral kelebekleriyle ilgili olarak bilim
insanları deneyler yaptılar. Önce normal çevre koşulla-
rında, sonra yapay olarak değiştirilmiş manyetik alanlarda
ve en son her türlü manyetik etkiden tümüyle arındırılmış
ortamlarda yapıldı bu deneyler. Kral kelebekleri doğal ko-
şullarda her zaman yaptıklarını yaptılar, güneybatıya yö-
neldiler. Manyetik kutuplar yapay olarak tersine
çevrildiğinde tam tersi rotayı benimseyip kuzeydoğuya yö-
neldiler. Manyetik etkilerden tümüyle arındırılmış ortamda
ise yönlerini tamamen şaşırdılar.

19. Kral kelebeklerinin izleyecekleri yolu bulmalarıyla


ilgili olarak yapılan deneyin sonuçları için aşağıda-
kilerden hangisi söylenemez?
21. Kral kelebekleriyle ilgili deneyde aşağıdakilerden
A) Değiştirilmemiş koşullarda yönlerini her zamanki gibi
kolaylıkla bulmuşlardır. hangisi yapılmamıştır?
B) Yapılan üç deneyden ikisinde doğru yönü bulama- A) Öteki göçmen hayvanlarla karşılaştırma yapma
mışlardır. B) Göç yönüyle ilgili bilgileri kullanma
C) Uçarken yerkürenin manyetik alanından yararlan- C) Yön bulmayı etkileyebilecek etmeni belirleme
mışlardır. D) Farklı deney koşulları hazırlama
D) Güneşi esas alarak gidecekleri yere ulaşmaktadır-
E) Göç yönünü bulma konusundaki iç güdülerine neyin
lar.
etki ettiğini araştırma
E) İçsel bir yön bulma yeteneğine sahiptirler.

421

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
ÜÇLÜ SORULAR

22. - 24. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 23. Bu parçada telepatiyle ilgili olarak aşağıdakilerden
VAPLAYINIZ. hangisine değinilmemiştir?
A) Nasıl tanımlandığına
Düşüncelerin, duyguların yazı ya da söz olmaksızın be- B) Kelimenin kökenine
yinler arasında iletilmesine “telepati” deniyor. Telepati bir C) Ne gibi durumlarda ortaya çıkabileceğine
tür duyular ötesi hissetme olarak tanımlanabilir. Telepati D) Çok sayıda bilim insanının çalışma yaptığına
sözcüğü, eski Yunancadaki “tele” (kulak) ve “pati” (duygu) E) Kadınlarda daha sık görülmesinin nedenine
terimlerinden geliyor. Telepati yalnızca düşüncelerin ve
duyguların aktarılmasını değil, çeşitli olayların önceden
hissedilmesini de kapsıyor. İşitme, görme, dokunma, kok-
lama ve tat alma gibi beş duyuya ek olarak altıncı bir duyu
kabul edilen bu özellik, Sigmund Freudʼa göre, baskılan-
mış eski bir özelliktir ve ancak belirli koşullarda ortaya
çıkar. İlkel insanlardaki telepatinin tehlikelerden korunmak
için gerekli bir mekanizma olduğu düşünülüyor. Bazı du-
rumlarda kişilerin algılama özelliklerinde değişiklik olabili-
yor. Örneğin bir yakınını kazada, savaşta ya da hastalıktan
kaybetmiş kişiler bazı olayları ya da tehlikeleri önceden
hissedebiliyorlar. Beyinde anlık bir düşünce ya da görüntü
olarak ortaya çıkan bu durum, kişinin günlük programla-
rını ya da kararlarını bile etkileyebiliyor. Telepati kişinin
duygusal durumuyla da yakından ilgili. Bu özellik daha çok
kadınlarda bulunuyor. Bunun nedeni belki de kadınların
davranış ve düşüncelerinin, erkeklere oranla duygusal te-
mellere daha çok dayanması.

22. Bu parçadan telepatiyle ilgili olarak aşağıdakiler-


den hangisi çıkarılabilir?
A) İlk insanların kendilerini savunmada kullandıkları bir 24. Telepatiyle aşağıdaki deyimlerden hangisi arasında
özellik olduğu anlamca bir yakınlık söz konusudur?
B) Her beynin farklı dalgalar yaydığı
A) içine kapanmak
C) Beynin bir bölgesinin fazla gelişmesiyle ortaya çık-
B) içi içine sığmamak
tığı
C) içine doğmak
D) Doğal afetlerin önceden bilinip onlara karşı önlem
D) içi ezilmek
alınmasında kullanılabileceği
E) Tıbbın sık yararlandığı bir yöntem olduğu E) içine sinmek

422

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
ÜÇLÜ SORULAR

25. - 27. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 26. Bu parçada bal arılarıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
VAPLAYINIZ. den hangisine değinilmiştir?
A) Ömürlerinin kısa olduğuna
B) Bitkileri tozlaştıran tek böcek olduğuna
Meyveleri, sebzeleri, rengârenk çiçekleri ve elbette balı,
C) Koku alma duyularının çok gelişmiş olduğuna
bal arılarına borçluyuz. Sayısız çiçekli bitkiyi tozlaştıran
D) Değişen koşulların etkisiyle yaptıkları işleri değişti-
bal arıları, çiçeklerin vazgeçilmez partnerleri olarak flora
rebileceklerine
için yaşamsal önem taşıyor. Bir arı kolonisinde 50.000 ya
E) Koloni içinde yaşamanın birtakım kuralları olduğuna
da daha fazla işçi arı, sayıları birkaç yüzle birkaç bin ara-
sında değişen erkek arı ve yalnızca bir kraliçe arı bulunur.
Koloninin bütün sakinleri hayatlarını, yegâne doğurgan dişi
olan kraliçe arıya göre düzenler. Kraliçe çok sayıda yu-
murta yumurtlar; bunların bir kısmı erkek arıların çıkacağı
döllenmemiş yumurtalar, bir kısmı da dişi arıların çıkacağı
döllenmiş yumurtalardır. Dişi arıların, aralarında izciler,
bekçiler, polen ezicileri, sütanneler, ısıtıcılar, pompalayıcı-
lar vb. gruplar oluşturarak yaptıkları iş bölümü de gerçek-
ten mükemmel. Binlerce minik hayvan, uğuldayan bir kitle
hâlinde, olağanüstü bir örgütlenmeyle aynı çatı altında bir-
likte yaşıyor. Bu çalışmanın sonucu olarak da bir kovana
yaz boyunca 30 kilogram polen ve 600 kilogram nektar ta-
şınıyor.

27. Bal arılarının çiçekli bitkilerin “vazgeçilmez partneri”


olarak adlandırılmasıyla aşağıdakilerden hangisi
anlatılmak istenmiştir?
A) Bal arılarının sadece çiçek tozuyla beslenebildiği
25. Bu parçada bal arılarıyla ilgili olarak aşağıdakiler- B) Bal arılarının bitkilerin çiçeklendiği mevsimlerde aktif
den hangisine değinilmiştir? olduğu
A) Fiziksel özelliklerine C) Bal arılarının belirli bitkilerden nektar toplamayı ter-
B) Kraliçe arının koloni için önemine cih ettiği
C) Ekonomi açısından sahip olduğu değere D) Çiçekli bitkilerin üremek için bal arılarına gereksinimi
D) Görev dağılımının neye göre yapıldığına olduğu
E) Döllenmemiş yumurtalardan neden erkek arı çıktı- E) Arı kovanlarının çiçekli bitkilerin yakınında bulun-

ğına ması gerektiği

423

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
ÜÇLÜ SORULAR

28. - 30. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 31. - 33. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-
VAPLAYINIZ. VAPLAYINIZ.

(I) Antik dönemlerde, çok güzel ve bereketli bir bölgede Superman ilk olarak 1938'de, bir çizgi roman dergisinde
ortaya çıktı. Uzaydan gelmişti, insanüstü güçlere sahipti,
kurulan, birlik ve beraberlik içinde yaşayan, komşularıyla uçabiliyordu, trenden hızlıydı, demiri bile bükebiliyordu.
iyi geçinen, haklının yanında olan, sürekli bir şeyler ortaya Ortaya çıktığı dönem onun basit bir insanüstü güç değil,
bir kültürel konu olarak da değerlendirilmesini sağladı.
koyan, çalışkan ve dürüst insanların ülkesi olan Karya,
Çünkü o dönemde insanlar heyecan verici şeyler yaşamak
“Dağların Ülkesi” olarak ünlenmişti. (II) Bugünkü Muğla ili- ve yaşamdaki karmaşadan kurtulmak istiyordu. Böyle bir
nin tamamını ve Aydın ilinin bir kısmını kapsıyordu. (III) Ül- zamanda doğan kahraman, okuyucularca çok sevildi. Su-
perman sadece bir çizgi roman yıldızı olarak kalmadı; film-
kenin kuzeyinde sınır oluşturan dağlar yüzünden dışarıya
leri, çizgi filmleri, televizyon dizileri, üzerine o ünlü “S”
kapalı bir coğrafyada yer almıştı. (IV) Dinine çok bağlıydı logosu basılmış bin bir çeşit eşyasıyla popüler kültürün
Karyalılar. (V) Her yıl belli zamanlarda kutsal merkezle- parçası, çağdaş bir mit, modern bir ikon hâline geldi. Su-
perman bir adalet savunucusu, cezalandırıcı, iyi vatandaş
rinde toplanır, tanrılarına tapınırlardı. (VI) Karyalılar için en ve süper kahraman olarak duyarlılıklarımızı gösterdi, ta-
kutsal yerse baş tanrı Zeusʼa adanan Labrandaʼydı. nımları nasıl yaptığımızı örnekledi. Ondan sonra ortaya
çıkan süper kahramanlar da insanlara, kötülerin cezalan-
dırılacağı güvencesini verdi, düzenin devam ettiğini ve iş-
lerin yoluna gireceğini gösterdi.

31. Bu parçada aşağıdaki soruların hangisinin cevabı


28. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci para- yoktur?
graf hangi cümleyle başlar? A) Superman hangi tür yayın organları aracılığıyla hay-
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. ranlarına ulaşmıştır?
B) Superman insanlarda hangi düşüncelerin gelişme-
sini sağlamıştır?
C) Superman niçin sevilmiştir?
D) Superman hangi kavramların temsilcisi olmuştur?
E) Superman hâlâ eskisi kadar ilgi görüyor mu?
29. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
neden-sonuç ilişkisi vardır? 32. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilme-
miştir?
A) I. B) III. C) IV. D) V. E) VI.
A) Supermanʼin başlıca özelliklerine
B) Süper kahramanlara en çok kimlerin ilgi duyduğuna
C) Supermanʼin ortaya çıktığı koşullara
D) Süper kahramanların ortak yanına
E) Farklı alanlarda Superman ile ilgili ürünler ortaya çık-
tığına

30. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi Karyalı- 33. Bu parçaya göre Superman ile ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisine ulaşılabilir?
ların özelliklerinden biri değildir?
A) İyi reklam yapıldığı için çok tutulduğuna
A) Sanata düşkün B) Yaşanmış olaylardan hareketle ortaya çıktığına
B) Adaletli C) İnsanların boş zamanlarını değerlendirmesinde ya-
C) Barışçıl rarlı olduğuna
D) Üretken D) Benzer kahramanların yaratılmasında esin kaynağı
E) Doğruluktan ayrılmayan olduğuna
E) Yaratıcısına çok para kazandırdığına

424

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
ÜÇLÜ SORULAR

35. Bu parçaya göre ekslibrislerin ortaya çıkmasını


34. - 36. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
sağlayan aşağıdakilerden hangisidir?
CEVAPLAYINIZ.
A) Bir yapıtın kime ait olduğunu özgün bir biçimde an-
latma isteği
İnsanlar emek ve para harcayarak edindikleri birçok eş- B) Resim sanatının gelişmesine katkıda bulunma
yanın üzerine yazılar yazıp imzalar attılar, çeşitli işaretler düşüncesi
koydular. Ekslibris de bu işlevi yerine getirmek için kulla- C) Farklı baskı tekniklerinin öğrenilmesinin yaygınlaş-
nıldı. Ekslibris genellikle kitap kapağının iç tarafında veya tırılması
ilk sayfalardan birinin üstünde bulunan, “…ʼnın kitaplığın- D) Özgün yapıtlar ortaya koyma gereksinimi

dan, ...ʼnın kütüphanesinden” anlamı taşıyan küçük eti- E) Bir dönemin özelliklerini anlatma çabası

ketlerdir. Ekslibrisi özel yapan, sadece ait olduğu kişi için


hazırlanması ve aynısının bir daha tekrarlanmaması yani
yalnızca bir kişiye özgü olmasıydı. Kilise ve prenslere ait
kitaplar matbaada çoğaltılırken onlara ait olan baskıların
bir farklılığı olması için ilk ekslibrisler hazırlandı. Alman
Papaz Johannes Knabenberg için yapılmış, 1450 tarihli
“Kirpi” adıyla bilinen en eski ekslibriste, çayırda bir çiçeği
ısıran kirpi betimlenmişti. Bu kişisel ve etkili iyelik etiket-
leri, insanların kendilerine ait olanı resim ve yazılarla daha
da özelleştirmesine, üstelik bunu sergilemesine olanak
sağladı. Bu nedenle çok tutuldu. İhtiyaçtan çok, sahibini
anlatan, yapıldığı zamanın kültürel ve tarihsel özellikleri
hakkında ipuçları veren küçük boyutlu tasarımlar hâline
geldi. Ekslibrisler farklı baskı teknikleri ile çoğaltıldı. Çok
uzun bir geçmişe sahip olan bu sanat dalı, ekslibris sa-
natçıları tarafından bilgisayar tasarımları ile serigrafi yön-
temi kullanılarak devam ettiriliyor.

34. Bu parçada aşağıdaki soruların hangisinin cevabı 36. Bu parçada ekslibrislerle ilgili aşağıda verilen bil-
yoktur? gilerden hangisi yoktur?

A) Ekslibris genellikle kitabın neresinde bulunur? A) Hangi amaçlarla yapıldığı


B) Ekslibris sözcüğünün anlamı nedir? B) Ne tür bilgilere ulaşılabileceği
C) İlk ekslibris kimin adına yapılmıştır? C) Günümüzde yapımına farklı yöntemlerle devam edil-
D) Ekslibrisler niçin çok yayılmıştır? diği
E) Ünlü ekslibris tasarımcıları kimlerdir? D) Yapılmasının uzun süren bir çalışma gerektirdiği
E) En eskisinde neyin betimlendiği

425

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
ÜÇLÜ SORULAR

38. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı


37. - 39. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE
vardır?
CEVAPLAYINIZ.
A) Şarmakaddanis ne işle uğraşmaktadır?
B) Fenikeliler hangi toplumların devamıdır?
Hatayʼın Dörtyol ilçesi yakınlarındaki Kinet Höyükʼte
C) Kinetʼte hangi tanrılara inanılmaktadır?
yürütülen arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan bir küpün
D) Fenike alfabesini kimler kullanmıştır?
üzerindeki yazı, Doğu Akdenizʼin kültürel tarihiyle ilgili yeni
E) Fenikeliler kimlerle ticaret yapmışlardır?
keşifler yapılmasını sağladı. Araştırmacılar, MÖ 740-720
yıllarına tarihlenen küpteki “Şarmakaddanis” sözcüğünün
bir erkek ismi olduğunu belirtiyor. “Şarmakaddanisʼe ait”
anlamına gelen bu yazı Fenike dilinde, Fenike harfleriyle
yazılmış. Fenike harfleri, bugün dünyada yaygın olarak
kullanılan Latin alfabesinin atası olarak kabul ediliyor. MÖ
9. yüzyılda Doğu Akdenizʼde öne çıkan bu yazı biçimi,
Arami, Yahudi, Frig, Yunan, Etrüsk ve Roma kültürleri ara-
cılığıyla günümüz Avrupaʼsına dek yayılmış. Dünyada
ender olarak ele geçen Fenike yazılarının yer aldığı bu-
luntu, aynı zamanda Kinetʼin binlerce yıl önceki sakinleri
ve onların kökenlerine ilişkin bilgiler vermesi açısından
önemli. “Şarruma”, MÖ 2. binde Güneydoğu Anadolu ve
Batı Suriyeʼde birbirleriyle karışmış olarak yaşayan Huri
ve Luvi halklarında bir tanrı adı. Dolayısıyla buluntunun
sahibi Şarmakaddanisʼin soyu da büyük olasılıkla kendi-
sinden yüzyıllar önce varlık göstermiş bu topluluklara da-
yanıyor. Bu durum, Huri ve Luvi halklarının MÖ 8. yüzyılda
da bölgede varlıklarını sürdürdüklerini gösteriyor.

37. Bu parçaya göre, yapılan araştırmalar, bu küple il- 39. Bu parçadan aşağıdaki genellemelerin hangisine
gili olarak ulaşılamaz?

I. büyüklüğü, A) Toplumlarda kültürel etkilerin izlerine uzun yıllar

II. kullanıldığı coğrafyada konuşulan dil, sonra da rastlanabilir.


B) Kazılarda genellikle benzer eşyalar bulunmaktadır.
III. hangi yıllarda kullanıldığı,
C) Arkeolojik kalıntılar tarihte yaşamış toplumlar hak-
IV. yapılış amacı
kında bilgi verir.
bilgilerinden hangilerini kesin olarak ortaya çıkar-
D) Yazı, tarih boyunca değişimlere uğrayarak bugüne
mıştır?
gelmiştir.
A) I ve II B) I ve III C) II ve III
E) Bir devlet ortadan kalksa da halkı varlığını sürdüre-
D) II ve IV E) III ve IV
bilir.

426

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
ÜÇLÜ SORULAR

40. - 42. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 41. Bu parçanın yazarı, genç köşe yazarıyla kendisi
VAPLAYINIZ. arasında aşağıdakilerin hangisi bakımından bir
benzerlik kurmuştur?
A) Gazeteciliğe genç yaşta başlama
İnsanlar alışık olmadıkları şeylere meraklıdır. Örneğin, bu
B) Kendi fikirlerini yazmaktan kaçınmama
genç köşe yazarı, yazarlık geçmişi çok kısa olmasına kar-
C) Bir konuda yeterince araştırma yapmadan yazmama
şın bugün en çok okunan, tartışılan ve gündem yaratan ki- D) Yazılarda yanlış yapmamak için çaba gösterme
şiler arasında. Ben böyle gazetecileri severim, hele bunlar E) İyi bir gazetecilik eğitimi alma
gençse ve yeni yetişiyorsa onları teşvik de ederim. Çünkü
ben de öyleydim. Birlikte çalıştığımız bir usta yazar bana
şöyle demişti: “Düşündüğünü yazacaksın. İlk sansürcün
kafan olmayacak.” Bu usta yazar, yazılarımızı dikkatle
okur, Türkçe yanlışlarımızı ya da varsa mantık hatalarımızı
düzeltir, ama düşüncelerimize asla karışmazdı. Yanlış yaz-
dığımızda bile… Ama yanlışımızı ertesi gün anlatırdı. Da-
yanamayıp bir gün “Dün baskıya girmeden önce neden
uyarmadın?” diye sorduğumda bana “O zaman çekerdin
yazını, yazın çıkmazdı. Sen de bugün bu tepkileri alma-
mış olurdun. İnsanı geliştiren yanlışlarıdır, birinin ilerleme-
sini istiyorsan onun yanlış yapmasına izin vermelisin.” dedi

42. Bu parçaya göre, usta yazarın genç meslektaşları-


nın yanlışlarını ertesi gün söylemesinin nedeni aşa-
ğıdakilerden hangisi olabilir?
40. Bu parçaya dayanarak, sözü geçen genç köşe ya-
A) Yapılan yanlışları önemsememesi
zarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
B) Yazılara okuyuculardan gelecek eleştirileri önceden
A) Gazeteciliğe köşe yazarlığıyla başlamıştır. tahmin edememesi
B) Yazıları haftalık bir dergide yayımlanmaktadır. C) Hataları düzeltmek için yeterli zaman olmadığını
C) Seçtiği konular ve onları ele alış biçimi diğer mes- düşünmesi
lektaşlarından farklıdır. D) Okuyuculardan gelecek eleştirilerin daha öğretici ol-

D) Yazdıklarını kaleme alırken meslek büyüklerini duğunu düşünmesi


E) Gençlerin, yapacağı eleştiriler karşısında göstere-
örnek almaktadır.
ceği tepkilerden çekinmesi
E) Düşünceleri yüzünden sık sık eleştirilmektedir.

427

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
ÜÇLÜ SORULAR

43. - 45. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 44. Bu parçada aşağıdaki neden – sonuç ilişkilerinin
VAPLAYINIZ. hangisinden söz edilmektedir?
A) Yemeniciliğin sona ermesi – Bakırcılığın sona er-

Bakırcılık da yemenicilik, sedefkârlık ve yorgancılığın ka- mesi


derini paylaştı en sonunda. Oysa tarihte ilk olarak Anado- B) Bakırcı dükkânlarının kapanması – Bakırcılığın sona
luʼda başlayan bakırcılık, Osmanlı döneminde doruğa ermesi
çıkarak doğu sanatının en önemli eserlerinin üretilmesini C) Bakırın dekoratif amaçla kullanılması – Turizmin ge-
sağladı. Daha yirmi yıl öncesine kadar Sahaflar Çarşısıʼyla
lişmesi
Kapalı Çarşı arasındaki koca caddede onlarca dükkânıyla
D) Mutfak eşyalarının alüminyumdan üretilmesi – Bakır
yer alan Bakırcılar Çarşısıʼndan geriye tek bir dükkân bile
eşyaların ihraç edilmesi
kalmadı. Bakırın kap – kacak olarak kullanımının sona er-
mesi ve mutfak eşyalarının alüminyum ve plastikten üre- E) Bakırcılığın sona ermesi – Kalaycılığın sona ermesi
tilmeye başlamasıyla kalaycılık da bitti. Çünkü bakır
kapların kalaylanma zorunluluğu vardı. Ancak 70ʼli yıllarda
turizmin gelişmesiyle diğer el sanatlarında olduğu gibi
bakır da, hediyelik ve dekoratif eşya olarak Türk motiflerini
dünyaya tanıtmak üzere tezgâhlarda yerini aldı; bununla
da kalmadı önemli bir ihraç ürünü hâline geldi.

43. Bu parçaya göre, bakırcılığın diğer el sanatları gibi


yok olma tehlikesiyle karşılaşmasının nedeni aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Teknolojik gelişmelerin farklı malzemelerle eşya üre- 45. Bu parçaya dayanarak bakırcılıkla ilgili aşağıdaki
timine olanak sağlaması sonuçlardan hangisine ulaşılamaz?
B) Çırak yetiştirecek bakırcı ustalarının azalması A) Talebi karşılayabilmek için seri üretime geçilmiştir.
C) Bakırdan üretilen eşyaların büyük bir kısmının ihraç B) Çok eskiden beri sürdürülen bir zanaattır.
edilmesi C) Anadoluʼdan dünyaya yayılmıştır.
D) Bakırdan üretilen eşya türünün ve kalitesinin değiş- D) Osmanlı dönemindeki önemini kaybetmiştir.
mesi E) Kültürel özellikleri içinde barındırmaktadır.
E) Ham madde sağlamanın zor ve pahalı olması

428

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
ÜÇLÜ SORULAR

46. - 48. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 47. Bu parçada yazarın “Şimdi biz de o yolda hızla ilerli-
VAPLAYINIZ. yoruz.” sözüyle eleştirdiği durum aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Teknolojik olanakların gelişmesine karşın geçim sı-
Çocukluğumdaki “teyzeler ve amcalar dünyası” şimdiki
kıntılarının devam etmesi
dünyadan kesinlikle daha iyiydi. Şimdiki dünyada hırs ve
B) Göç nedeniyle büyük şehirlerde kültür farklılıklarının
yetinmezlik, insanları kötü, çirkin ve cimri kılıyor. Moder-
yaşanması
nite, geleneği yıkmaya çalışırken onun yalnız kötü yanla-
C) Kalabalık şehirlerde insanların kendilerine ayırdık-
rına saldırmadı, iyi yanlarını da yıktı ve o iyiliklerin yerine
ları zamanın az olması
kendi kötülüklerini koydu. Şimdi biz de o yolda hızla ilerli-
D) Modernleşme sürecinde güzel örf ve âdetlerin kay-
yoruz. Kitleler komşuluğu, dayanışmayı çoktan unuttu. El-
bolması
lili yıllarda oturduğumuz sokakta herkes birbirini adıyla
E) Kuşak çatışmalarının insanları birbirinden uzaklaş-
tanırdı. Birine bir şey olsa herkes yardıma koşardı. Köy-
tırması
lerde, kenar mahallelerde hâlâ böyledir. Bugün apartman-
larda oturan eğitimli, meslek sahibi insanlar birbirlerinin
adlarını bilmedikleri gibi birbirleriyle selamlaşmıyorlar bile.
Hatta göz göze gelmemek için çabalıyorlar. Asansörde
sessizliğe gömülmüş insanları gözünüzde canlandırın. İn-
sanlar bir arada olmaktan ne kadar tedirgin.

46. Bu parçada yazarın çocukluk dünyasını “teyzeler ve 48. Bu parçaya dayanarak ellili yıllardakiyle bugünkü
amcalar dünyası” olarak adlandırmasının nedeni toplum arasındaki en önemli farkın aşağıdakilerden
aşağıdakilerden hangisidir? hangisi olduğu söylenebilir?
A) Yalnız yakın akraba çevresini tanımış olması A) Bireyselleşmenin ön plana çıkması
B) Çevresinde yaşıtlarından çok büyüklerin olması B) Yaşam alanlarının kalabalıklaşması
C) O devirde herkesin birbirini tanıması C) Aile üyelerinin birbirinden uzakta yaşaması
D) Nüfusun az olduğu bir yerde yaşaması D) Büyüklere gösterilen saygının azalması
E) Olaylara hâlâ küçüklük gözüyle bakabilmesi E) Kişilerin yüklendikleri sorumlulukların artması

429

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
ÜÇLÜ SORULAR

49. - 51. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 50. Bu parçadan, İnkalarla ilgili olarak aşağıdakilerden
VAPLAYINIZ. hangisine varılabilir?
A) Komşularıyla ilişkilerinin zayıf olduğu

Kanlı İspanyol istilasından önce Güney Amerikaʼnın gör- B) Khipuları tapınaklarında sakladıkları

kemli uygarlıklarından biri olan İnkalar, “yazısı olmayan tek C) Savaşçı bir toplum oldukları

büyük uygarlık” damgasından kurtulacak gibi gözüküyor. D) Farklı malzemelerle sicim yaptıkları

Çünkü İnkaların khipu denen düğümlü sicim demetlerinin E) Uygarlıklarının uzun sürdüğü

yalnızca bir hesap aracı değil, aynı zamanda üç boyutlu bir
yazı dili olduğu yolundaki düşünceler güçleniyor. Hatta
“khipuları” ikili sayı sistemini kullanan ilkel bir bilgisayara
benzetenler de var. Khipular 0,5-0,7 cm kalınlığında bir
sicim üzerine tutturulan ve sayıları 100 ile 1500 arasında
değişebilen, üzerinde irili ufaklı düğümler bulunan daha
ince sicimlerden oluşuyor. 1997 yılında bir tekstil uzmanı,
yün ya da pamuktan yapılan bu sicimlerin son derece kar-
maşık eğirilme, dokunma ve boyanma biçimleri olduğunu,
sicimlerin her birinin farklı yapı ve boya kodu taşıdığını or-
taya çıkardı. Bu uzmana göre bilginin % 90ʼı, daha
düğümler atılmadan sicime yükleniyordu. Bu teori üzerine
çalışan bir araştırmacı da sicimlerin dönüş yönü, eğimi,
demetteki sicimleri ana sicime bağlayan düğümlerin yönü
gibi ayrıntıları ortaya çıkardı.

51. “Bilginin % 90ʼının daha düğümler atılmadan sicime


49. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan han- yüklenmesi” ifadesiyle anlatılmak istenen aşağıda-
gisine ulaşılabilir? kilerden hangisidir?
A) Güney Amerikaʼda İspanyol istilasının etkileri A) Khipularla basit matematiksel işlemlerin yapıldığı
günümüzde de sürmektedir. B) İnkaların bilinmeyen tarihlerinin khipuların çözülme-
B) İnkaların ikili sayı sistemine benzer bir sistem kul- siyle ortaya çıkarılabileceği
landığı düşünülmektedir. C) Khipulardaki bilgilerin İnkaların çoğunluğu tarafın-
C) Eski toplulukların hepsinin kendine özgü bir yazısı dan okunabildiği
vardır. D) Khipularda yer alan düğümlerin farklı niteliklerde ol-
D) Güney Amerikaʼdaki uygarlıklar hakkında her şey duğu
keşfedilmiştir. E) Sicimlerin renk, dokuma türü, eğirilme biçimi gibi
E) İnkalar dokumacılıkta çok gelişmiştir. özelliklerinin de anlam taşıdığı

430

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
ÜÇLÜ SORULAR

52. - 54. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 54. Bu parçada sözü edildiği gibi, yeniden kullanılabi-
VAPLAYINIZ. lir atıkların değerlendirilmesinin II. Dünya Savaşı sı-
rasında başlamasında,
I. savaşan devlet sayısının ikiden çok olması,
Katı atık sorununun çözümü için bazı sistemler geliştiril-
II. savaşa katılan ülkelerde, düşmana direnen sivil ör-
miş olmakla birlikte, bunun temel bir sağlık ve kamu hiz-
gütlerin kurulması,
meti olarak kabul edilmesi oldukça yenidir. Belediyelerce
III. savaş koşullarının zorluğu nedeniyle eldeki olanak-
toplanan çöplerin imhasında genellikle gömme, yakma,
lardan olabildiğince fazla yararlanmak istenmesi
denize veya ırmağa dökme gibi yöntemler kullanılmakta-
durumlarından hangilerinin etkili olduğu savunula-
dır. Ancak denize veya ırmağa dökme yöntemi çoğu
bilir?
zaman canlılara zarar verecek doğa kirlenmesine yol aç-
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
tığından pek çok ülkede yasaklanmıştır. Çöp yakma yön-
D) I ve II E) II ve III
temindeyse yanma sonucu çıkan zehirli gazların filtre
edilerek temizlenmesi önemlidir. Çöp gömme yöntemi
özellikle büyük kentlerde yer sıkıntısı nedeniyle işlevsel
olamamaktadır. Metal eşya, cam, gazete kâğıdı gibi atık-
ların toplanarak üretim sürecine yeniden katılması işi, ciddi
biçimde ilk olarak II. Dünya Savaşı sırasında başladı;
1970ʼlerin başından bu yana da önem kazandı. Örneğin,
ABDʼde bazı eyaletlerde şişelere depozito ücreti uygulan-
masının karayollarındaki şişe sayısını önemli ölçüde azalt-
tığı görüldü.

54. Aşağıdakilerden hangisi atık imhasının sağlık açı-


sından önemli bir hizmet olarak algılandığının ka-
52. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki sonuçlardan han-
nıtı olabilir?
gisine ulaşılabilir?
A) ABDʼlilerin, şişeleri depozito karşılığı iade etmeleri
A) Çöplerin imhası konusunda her yönüyle sağlıklı ve
B) Atıkların yakılması sonucu çıkan zehirli gazların filtre
işlevsel bir yöntem bulunamadığı
edilmesi
B) Günümüzde çöp kaynaklı salgın hastalıkların gide-
C) Yeniden kullanılabilir atıkların kullanıldığı ürünlerin
rek arttığı
yaygınlaşması
C) Toplumların günümüzde çöp konusunda daha az
D) Çöpleri gömmek için büyük kentlerde yer sıkıntısı
duyarlı olduğu
yaşanması
D) Atık imhasında en gelişmiş sistemin ABDʼde olduğu
E) Atık toplamada her belediyenin kendi belirlediği bir
E) Çöp imha tesisleri yapımının günümüzde yerleşim
yöntemi kullanması
yerleri dışında yoğunlaştığı

431

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
ÜÇLÜ SORULAR

55. - 57. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 56. Bu parçada sinemayla ilgili olarak aşağıdakilerden
VAPLAYINIZ. hangisine değinilmemiştir?
A) İletişim alanında yaşanan çok önemli bir gelişme ol-
duğuna
Bence 20. yüzyılın önemli buluşlarından biri de sinemadır.
B) Televizyonla yakından ilişkisi olduğuna
Sinema, uzantısı olan televizyonla birlikte dünyayı iç içe
C) Kültürel alışverişin önemli bir aracı haline geldiğine
getirip iletişimde devrim yaratmış, iletişim dünyasını de-
D) Diğer sanat dallarından daha yeni olduğuna
ğiştirmiştir. Sinemanın yüzyıllık geçmişi aynı zamanda 20.
E) Tarihiyle ilgili kaynakların yetersiz olduğuna
yüzyıl tarihinin de yansımasıdır. Hangi sanat dalında
olursa olsun geçmişi mutlaka bilmek gerekir. Geçmişi bil-
mezseniz bugünü kavrayamazsınız. Edebiyat, resim, mi-
mari gibi alanlardaki başyapıtlar yüzyıllarca önemlerini
koruyabilmektedir. Sinema için de böyle olması gerekir.
Oysa sinemanın en önemli sorunu bir başyapıt bile olsa
filmlerin ancak gösterildiği sürece sıcak kalmasıdır.

57. I. Sessiz filmlerden sesli filmlere, siyah-beyaz filmler-


den renkli filmlere, sabit kameralardan hareketli ka-
meralara geçilmesi
II. Kurtuluş Savaşı, Kennedy Suikastı gibi tarihi olay-
larla ilgili belgesel filmlerde gerçek görün-tülerin yer
alması
III. Güncel konuları ele alan filmlerde kullanılan müzik,
55. Bu parçada, bir filmin “sıcak kalması” sözüyle vur- giyim, mobilya, otomobil gibi ayrıntıların filmin çekil-
gulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? diği yılın modası hakkında bilgi vermesi

A) Gündemde olması Yukarıdakilerden hangileri bu parçada değinildiği


B) Sinema klasikleri arasına girmesi gibi sinemanın geçmişinin 20. yüzyıl tarihini yan-
C) Sonraki filmlere konu olması sıtmasına örnek olarak gösterilebilir?
D) Eleştirmenlerden iyi not alması A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
E) Yıllar sonra yeniden çekilmesi D) I ve II E) I, II ve III

432

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
ÜÇLÜ SORULAR

58. - 60. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 60. Bu parçaya göre, bakterilerle gereğince mücadele
VAPLAYINIZ. edilememesinde,
I. hastalık etkeni olan yeni bakteri türlerinin ortaya çık-
ması,
II. bakterilerin zamanla tedaviye direnç kazanabilmesi,
Enfeksiyon hastalıklarıyla savaşta başta aşı olmak üzere
pek çok yeni ve gelişmiş yöntem bile bu hastalıkların III. antibiyotik üretiminin gereken miktardan az olması
önünün tamamen alınmasında yeterli olmamaktadır. Bu durumlarından hangileri etkili olmaktadır?
durumun başlıca nedeni bazı bakterilerin önceden duyarlı A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I
oldukları antibiyotiklere zamanla direnç geliştirmesidir. Ay- ve II E) II ve III
rıca hastalıklara yol açan yeni bakterilerin varlığı da ortaya
çıkarılmıştır. Bu nedenle bilinenlerden daha etkili tedavi
yöntemlerine gerek duyulmakta, yeni antibiyotik üretmek
için araştırmalar devam etmektedir. Ancak bazı hastalık-
larda, gerekli olmadığı halde antibiyotik kullanılması, ge- 61. - 63. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-
rekli durumlarda kullanıldığında ise yanlış dozda, yanlış VAPLAYINIZ.
zamanlamayla ya da yanlış türde antibiyotik kullanılması
bakterilerin antibiyotiklere direnç kazanmalarına yol aç-
Adalar, İstanbulʼun güneyinde, Marmara Deniziʼnin mavi-
maktadır. Bu tür bilinçsiz tüketimler olduğu sürece yeni an-
tibiyotiklerin de etkisinin kısa sürede azalacağı bir liklerinde, bir grup yeşil tepecik halinde yükselmektedir. İs-
gerçektir. tanbullular için önemli bir kaçış noktası olan Adalar,
İstanbul sınırları içinde olsa da şehrin hayhuyundan uzak,
seçkin bir yazlık ve halka açık bir piknik yeri olarak işlevini
sürdürüyor. Bu nedenle, yaz ve bahar aylarında çok sa-
yıda ziyaretçi çekiyor. Fakat, havalar soğuyup okullar açı-
lınca geride bir avuç insan kalıyor. Ancak, yerlileri hiç terk
58. Bu parçada antibiyotiklerin yanlış kullanımıyla ilgili
etmiyor, yaz ve kış yaşıyor Adalarʼda. Bu yüzden, kendine
olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
özgü adetleri, gelenekleri ve eğlence biçimleriyle canlı bir
A) Yan etkilerinin göz ardı edilmesi
ada kültürü oluşmuş.
B) Gereksiz yere kullanılması
C) Gerekenden farklı miktarda alınması
D) Kullanım saatlerine dikkat edilmemesi
E) Bakterinin türüne uygun antibiyotiklerin kullanılma-
ması

61. Bu parçaya göre, İstanbullular için Adalarʼı çekici


kılan özellik aşağıdakilerden hangisidir?
59. Bu parçadan, bakterilerle ilgili olarak aşağıdakiler-
A) Deniz yoluyla ulaşılabilmesi
den hangisine ulaşılabilir? B) Günlük sıkıntılardan uzaklaşmalarına olanak sağla-
A) İnsanlarda tedavi edilemez bozukluklara neden ola- ması
bildikleri C) Sürekli oturanlar arasında İstanbul dışından da kim-
B) Değişen koşullara uyum sağlayabildikleri selerin olması
C) İnsanlığın başlangıcından beri var oldukları D) Sayıları değişse de her zaman ziyaretçilerinin ol-
D) Kolayca çoğalıp yayıldıkları ması
E) Kültürel zenginlikleriyle İstanbulʼdan daha çekici ol-
E) Bazı türlerinin zararlı, bazı türlerinin zararsız olduğu
ması

433

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
ÜÇLÜ SORULAR

62. Bu parçaya göre, Adalarʼa özgü bir kültür oluşma- 64. - 66. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-
VAPLAYINIZ.
sındaki asıl etken aşağıdakilerden hangisidir?

A) Büyük bir kentin sayfiye yeri olması


Tokyoʼdaki Ulusal Müzeʼde açılan geleneksel ikebana
(çiçek düzenleme) sergisinde her yılki gibi, katılan binler-
B) Günübirlik ziyaretçi sayısının fazla olması
cesi arasından seçilen en başarılı yüz düzenleme sergile-
C) Tarihi dokunun korunmuş olması niyordu. Katılımcılardan biri, ikebananın yalnızca çiçekleri
bir vazoya yerleştirmeye dayalı bir sanat olarak görülme-
D) Uzun yıllardır bir arada yaşayan yerli nüfusun olması mesi gerektiğini; bu sanatın özünün kişinin evrene, doğa-
nın her ayrıntısına ve en önemlisi kendi iç dünyasına
E) Ziyaretçilere değişik olanaklar sağlaması yoğunlaşması olduğunu, yaratıcılığın da ancak bu yoğun-
laşmadan sonra geldiğini ifade etti. Sergideki eserleri de-
recelendirmenin çok güç olduğunu söylediğimde şöyle
dedi: “İkebana yapanlar yalnızca kendileriyle yarışırlar,
asla bir başkasıyla değil.”

64. Bu parçada “İkebana yapanlar yalnızca kendileriyle


yarışırlar.” sözüyle aşağıdakilerden hangisi vurgu-
lanmaktadır?
A) Katılımcıların hepsinin çiçek düzenlemede usta ol-
duğu
B) Serginin yarışma amacı gütmeyen bir etkinlik olduğu
C) Her katılımcının kendisini diğerlerinden daha başa-
rılı bulduğu
D) Çiçek düzenlemenin kişinin kendisini geliştirmesinde
bir araç olarak görüldüğü
E) Çok sayıda Japonʼun çiçek düzenleme sanatıyla uğ-
raştığı

65. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki sonuçlardan han-


gisine ulaşılamaz?
A) Serginin daha önceki yıllarda da düzenlendiği
B) Çiçek düzenlemenin Japonyaʼda önem verilen bir et-
kinlik olduğu
C) Sergideki her düzenlemenin, sanatçısının ruh hâlini
yansıttığı
D) İkebanayla uğraşmanın kişinin yaşadığı çevrenin
farkına varmasını sağladığı
E) İkebanada kullanılan her çiçeğin farklı bir anlamı ol-
63. Bu parçada Adalarʼla ilgili aşağıdaki sorulardan
duğu
hangisinin cevabı vardır?
66. Bu parçadan ikebanayla ilgili aşağıdaki bilgilerden
A) Kaç adadan oluşmaktadır?
hangisi çıkarılabilir?
B) Kendine özgü kültür özellikleri nelerdir? A) Ustalaşmak için eğitim almak gerektiği
B) Doğal malzemeler kullanıldığı
C) Yüz ölçümleri ne kadardır?
C) Yapılmasının uzun zaman aldığı
D) Yerli nüfus ne kadardır? D) Düzenlemelerde renk uyumunun ön planda tutul-
duğu
E) Nerede yer almaktadır?
E) Bazı sanat dallarına göre daha zor olduğu

434

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
ÜÇLÜ SORULAR

68. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yakınılan du-


67. - 68. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE-
rumlardan biridir?
VAPLAYINIZ.
A) Saat tamiri yapan usta sayısının azalması
B) Saat tamirinin gereksiz hale gelmesi
Rahmetli babamın saatlere özel ilgisi vardı; hatta bir saat C) Saatçiliği öğrenmeye hevesli gençlerin olmaması
fabrikası kurmak istedi, olmadı. Çok gözde bir işti bu onun D) Kurmalı saat kullananların genelde yaşlı insanlar ol-
zamanında; ama, ancak bu dükkânı açabildi. Babamdan ması
sonra onun yadigârını ben yaşatmaya çalışıyorum. E) Saatin çok çeşitli parçaları olan karmaşık bir alet ol-
Dükkândaki onlarca çekmecenin içinde tek tek bütün par- ması
çaların yerini bilirim, gelenler şaşırır. En basit saatte bile
yüzlerce parça vardır. Saat mikaları, kurmalı masa saati
zemberekleri, cep saatlerinin kurma anahtarları, avare
çarkları, karanfil, cırcır makara, raket... Asıl işimiz saat ta-
miri değil, saat aksamı satıyoruz. Bazı parçaların imala-
tını da yapıyoruz. Bir de tabii pil değiştirme işimiz var artık.
Zaten günümüzde iş hep pilli saate döndü, onların da ta-
miri olmaz. Hele Çin malı saatler, pilden daha ucuz nere-
deyse. Üstüne üstlük cep telefonları yaygınlaştıkça
kolunda saat taşıyanların sayısı azaldı; herkes telefonu-
nun saatine bakıyor. Hâlâ kurmalı saat kullanan biri tamir
için geldiğinde çok mutlu olurum. Genelde yaşlı kişiler kul-
lanır o saatleri, ama meraklı gençler de var tek tük.

69. Bu parçadaki saatçinin kurmalı bir saat kendisine


tamir için getirildiğinde mutlu olmasının nedeni
67. Bu parçada, saat piyasasının özellikleri arasında aşağıdakilerden hangisi olabilir?
aşağıdakilerden hangisi sayılmamıştır? A) Kurmalı saatlerin pilli saatlerden kolay tamir edilmesi
A) Ünlü markaların ürettiği saatlere talebin artması B) Saat tamirinin kazançlı bir iş olması
B) Saatlerin ucuzlaması C) Sevdiği bir işi yapması için fırsat doğması
C) Saat işlevi de gören cihazların üretilmesi D) Tamir süresince müşteriyle sohbet etme fırsatı bul-
D) Belirli türden saatlerin ötekilerden daha çok tercih ması
edilmesi E) Çekmecelerdeki saat aksamını azaltma olanağı
E) Kol saati kullananların azalması doğması

435

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
ÜÇLÜ SORULAR

70. - 72. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 71. Bu parçada, aşağıdakilerden hangisiyle ilgili bilgi
VAPLAYINIZ. yoktur?
A) Otomobil alıcılarının çeşitliliği
B) Nüfus yapısındaki değişikliklerin piyasadaki etkisi
Otomobil piyasasında birkaç yıl içinde büyük değişiklikler
C) Otomobil pazarının büyümekte olduğu
olacağını seziyor, ancak değişikliklerin ne yönde olacağını
D) Firmanın kaç yıldan beri otomobil ürettiği
bilmiyorduk. Firmamızın yaptırdığı piyasa araştırmalarının
E) Öğrenim düzeyindeki artışın satışlar üzerindeki et-
bulguları, gelecek on yılın gençlik yılı olacağını söy-
kisi
lüyordu. Nüfusun yaş ortalaması hızla düşmekteydi ve bu
kesim, otomobil piyasası için bir potansiyel oluşturmak-
taydı. Öte yandan, bu genç kuşağın öğrenim düzeyinin
yüksek olacağı ve bunun da otomobil talebini etkileyeceği
anlaşılıyordu. Orta yaş grubunda da ilginç araştırma so-
nuçları ortaya çıkmıştı. Bu grupta ekonomik otomobil
düşkünlüğü artmaktaydı. Otomobil satın alan kadınların
sayısı da artıyordu. Bunların çoğu, manevrası kolay, küçük
ve spor modelleri yeğleyen bekâr kadınlardı.

72. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan han-


gisine ulaşılabilir?
A) Evli çiftler büyük otomobilleri tercih etmektedir.
B) Genç kadınlar yüksek kaliteli otomobiller talep et-
70. Bu parçada, aşağıdakilerin hangisiyle ilgili araş- mektedir.
tırma bulgusundan söz edilmemektedir? C) Orta yaşa yönelik üretim yapan firmalar daha başa-
rılı olmuştur.
A) Yaş
D) Kadın müşteri sayısı erkek müşteri sayısını geçmiş-
B) Kullanım amacı
tir.
C) Medeni durum
E) Firma, piyasadaki değişimi yakalayabilmek için giri-
D) Cinsiyet
şimlerde bulunmuştur.
E) Eğitim düzeyi

436

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
ÜÇLÜ SORULAR

73. - 75. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 74. Bu parçanın yazarı, aşağıdakilerin hangisinden ya-
VAPLAYINIZ. kınmaktadır?
A) Kimi okurların yalnızca bir yazarla ilgilenmesinden
B) Kitap okuma alışkanlığının olmamasından
Her yazarın kendine ait bir okur kitlesi oluşturabilmesi ge-
C) Kendisine ait bir okur kitlesi oluşturamadığından
rekir. Ancak, bazı yazarlar için okurun dışında bir taraftar
D) Çalışmalarının okurları tarafından yanlış anlaşılma-
kitlesi oluşuyor. Bu çok tehlikeli. Türkiyeʼde taraftar kitlesi
sından
olan üç dört yazar vardır. Yazdıklarımın dışında hiçbir şey
E) Yapıtlarda toplumsal konulara yer verilmemesinden
okumayan, beni putlaştıran bir taraftar kitlemin oluşma-
ması için elimden geleni yaptım. Yine de biraz aykırı dur-
duğum, özellikle alt kültürle ilgili çalışmalar yaptığım için
bazı taraftarlar edindim. Özellikle internette beni takip
eden tuhaf bir kitle var. Hatta onlar arasında benim dışım-
daki yazarları okumayanlar da var. Bunu kırmaya çalışı-
yorum. Bir ikon olmak, edebiyat starı gibi peşinden
birilerini sürüklemek edebiyatın ruhuna aykırı bir şey. Kul-
landığım dil ve bakış açısı belki de kaçınılmaz olarak bu
kitleyi oluşturdu; ama memnun olduğum bir durum değil
bu.

73. Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı


75. Bu parçanın yazarına göre “edebiyatın ruhuna aykırı”
niteliğindedir?
olan, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Türkiyeʼde yazarlar için okurun önemi nedir?
A) Kitapların edebî bir dil yerine günlük konuşma diliyle
B) İnternette yayımlanan yazılar hakkındaki düşünce-
yazılması
leriniz nelerdir?
B) Belirli bir okur kitlesinin oluşması
C) Türkiyeʼdeki yazarların internetle ilgili tutumu nedir?
C) Okurların kitap seçiminde belli türlere ağırlık vermesi
D) Yapıtlarınızı okuyan belirli bir grubun olmasını yeğ-
D) Yazarın yazdıklarının değil, kendisinin öne çıkması
ler misiniz?
E) Yazarların belli bir türde uzmanlaşmak yerine farklı
E) Okurlarınızla nasıl iletişim kuruyorsunuz?
türlere yönelmesi

437

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
ÜÇLÜ SORULAR

76. - 78. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 77. Bu parçaya göre, “şanslı atalar” aşağıdakilerden
VAPLAYINIZ. hangisidir?
A) Düşerken bir yere tutunmayı başaranlar
B) Kötü rüya görmeyenler
C) Avlanmayı becererek iyi beslenebilenler
Bir yerden düşmek oldukça yaygın görülen bir rüya. Bir D) Ağaçlara daha kolay tırmanabilenler
görüşe göre bu rüya, kalıtsal ve kökeni ağaçlarda yaşa- E) Topluluklarının lideri olanlar
yan ilkel atalarımıza kadar uzanıyor. Uzmanlara göre, ya-
şanılarak öğrenilen her olay, RNA yardımıyla beyinde özel
bir protein bağı veya zinciri şeklinde resmediliyor. Anım-
sama, bağlanan bu moleküllerin tekrar okunması şeklinde
gerçekleşiyor. İlkel insanların hemen hepsi en az bir kez
ağaçtan düşüyor; yere doğru hızla düşenler kurtulmak için
dallara tutunuyor, tutunamayanlar yaşamlarını yitiriyordu.
İşte böyle bir düşüş, ölümle sonuçlanmasa bile, çok ciddi
organik bozukluklara yol açıyordu. Bu deneyim bellekteki
protein bağı yoluyla kuşaktan kuşağa iletilerek türe özgü
anıları oluşturuyor. Modern insan, uykusunda boşluğa yu-
varlanıp tam yere çarpacakken kendine gelince, atalarının
duyduğu ve türsel kalıtım yoluyla iletilen duyguları yeni-
den yaşıyor. Bugün rüyalarında yere çarpmadan uyanan-
lar, “şanslı atalar”ının soyundan gelenlerdir.

76. Bu parçaya dayanarak aşağıdaki yargılardan han-


gisine ulaşılabilir? 78. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine bir örnek
A) İnsanların ilk barınakları ağaçlar olmuştur. vardır?
B) İlkel insanlar, daha çok korkularıyla ilgili rüya gör- A) Bir olayla ilgili karşıt görüşleri belirtme
müşlerdir.
B) Bir olguyla ilgili gözlem sonuçlarını sıralama
C) İnsanların ortalama yaşam süresi giderek artmıştır.
C) Bir durumla ilgili neden sonuç ilişkisini açıklama
D) Deneyimleri arttıkça insanlar daha çok rüya gör-
D) Aynı gibi görünen iki olgu arasındaki farkları ortaya
mektedir.
E) Deneyimler çeşitli genetik yollarla sonraki nesillere koyma
aktarılabilmektedir. E) Bir görüşe karşı çıkılmasının gerekçesini belirtme

438

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
ÜÇLÜ SORULAR

4. Bilimsel gelişmelerin ışığında diş hekimliği alanında kul-


ÇÖZÜMLER
lanılan dolgu malzemelerinin de çeşitlendiğini aktaran
bu parçada özellikle iki dolgu malzemesinden bahse-
dilmiştir. Bunlardan ilki “amalgam” adı verilen sert, da-
1. Parçada ifade edilen “Ne bir başkasının uyruğu olmak yanıklı, cıva içeren ve uzun süredir kullanılan bir
ne de Pers kralına haraç ödemek istiyorlardı.” cümle- malzemedir. Ancak cıvanın insan sağlığına olan zarar-
sinde İyonların Perslere karşı ayaklanma nedenleri be- ları değerlendirilerek yeni bir dolgu malzemesi olan

lirtilmiştir. I. ve III. öncüllerde bu nedenler belirtilmiştir. “kompozit rezin”ler üretilmeye başlanmıştır.

Yanıt Dʼdir. Kompozit rezinler insan sağlığına zarar vermeyen ve


daha estetik dolgu malzemeleridir. Ancak bu yeni mal-
zeme, dolgu kenarlarında açıklık oluşabilmesine neden
olmaktadır. Bu nedenle “Geliştirilen malzemelerin ön-
ceden belirlenmeyen olumsuz yanları açığa çıkabilir.”
yargısı bu parçadan çıkarılabilir.
Yanıt Aʼdır.

2. Parçadaki “---- Mısırʼdan Hindistan sınırlarına kadar


uzanan koca bir imparatorluk olmuştu.” ifadesinden A
seçeneğine, 5. 100 yılı aşkın bir süredir kullanılan amalgam adlı mal-
“ülkesinin her yanına aynı zamanda ulaşabilmesi için zemenin, son yıllarda alışımındaki cıva nedeniyle insan
yollar yaptırdı.” ifadesinden B seçeneğine, sağlığına ve doğaya zarar verdiği saptanmıştır. Bun-
“---- Atinalılar da destek oldular.” ifadesinden D seçe- dan dolayı özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinde amalgam
neğine, kullanımı büyük ölçüde azaltılmış, daha zararsız olan
“---- Anadoluʼnun batı sahillerinde yaşayan İyonlar ----” “kompozit rezin” adlı malzemenin geliştirilmesi çalış-

ifadesinden E seçeneğine ulaşılabilir.. maları başlatılmıştır. Tüm bunlardan yola çıkıldığında


“Bilimsel bulguların tedaviye yönelik yeni malzemeler
Perslerin, İyonların yaptığı savaşta neden yenildiğine
üretmeyi gerektirdiği” yargısı söylenebilir bir yargıdır.
dair bir bilgiye bu parçada yer verilmemiştir.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Cʼdir.

6. Bu parçada amalgam adlı malzemenin kullanımının az-


altıldığına ve onun yerine kompozit rezin adlı yeni bir
malzeme geliştirildiğine değinilmiştir. Bu yeni malze-
menin amalgama göre dişin doğal renginde ve çevre
açısından güvenli bir dolgu malzemesi olduğu söylen-
miştir. Bu nedenle “kompozit rezin” adlı malzemenin
tercih edilme nedenleri, estetik yönden üstünlük sağla-
ması ve doğa için tehlike oluşturmamasıdır. Dayanıklı-
3. Parçadaki, “---- düşmanının ordusundan yedi kat büyük lık bu tercihin nedenlerinden biri değildir çünkü
bir orduya sahip olmasına karşı Pers ordusu yenildi.” amalgamlar da en az konpozit rezinler kadar dayanıklı
ifadesinden Atinalıların başarılı olduğu çıkarılabilir. malzemelerdir.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Dʼdir.

439

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
ÜÇLÜ SORULAR

7. Parçada kurşunun zararları ve zehirlenmeye yol aça- 11. “Yazarın, yapıtının avukatlığını yapması” sözünde
bileceği anlatılmıştır. Parçada geçen “Kolay bulunup iş- geçen avukatlığının yapmak sözü, haksız yere yapılan
lenebilen bir metal olmakla birlikte eski çağda yüksek bir eleştiri karşısında kişinin kendini veya eserini akla-
sınıf tarafından kullanıldığından, kurşunun öncelikli kur- yabilmek, tam anlamıyla anlatabilmek ve yanlış algıla-
banları saraylılar olmuştur.” cümlesine göre o zaman- maları engelleyebilmek için her şeyi açıklamaya
larda kurşun zehirlenmesinin yüksek tabaka arasında
çalışmak anlamlarında kullanılmıştır. Seçenekler ara-
yaygın olmasının nedeni, kurşun kullanma olanağına
sında bu sözün anlamını en uygun şekilde yansıtan söz
soyluların sahip olmasıdır.
“Yapıtında değindiği konuları ve düşüncelerini açıkla-
Yanıt Bʼdir.
maya girişme” dir.
Yanıt Cʼdir.
8. Bu parçada kronik kurşun zehirlenmesiyle ilgili kurşun
hakkındaki yanlış ve eksik bilgiler yüzünden ortaya çık-
tığına, etkilerinin akut zehirlenmeden farklı olduğuna ve 12. Alıntı yani aktarma cümleleri, herhangi bir kişiye ait olan

azar azar ama sürekli olarak kurşuna maruz kalmaktan sözlerin parça içinde ya doğrudan ya da dolaylı olarak
kaynaklandığına değinilmiştir. Ancak, yaygınlaşması- kullanıldığı cümlelerdir. Bu parçanın anlatımında alıntı-
nın bütün çabalara rağmen engellenemediğine yer ve- lardan yararlanılmamıştır. Bu parçada yazar birçok
rilmemiştir. konu hakkında düşüncelerini dile getirmiş, öne sürdüğü
Yanıt Aʼdır. düşüncelerini de nedenleriyle açıklamıştır. Ayrıca ol-
maması gereken durumlar üzerinde yorum yaparak (ki-
şisel görüşlere yer verme) eleştirel bir yaklaşım
9. Parçada geçen “…su borusundan makyaj malzeme- izlemiştir.
sine ve gıdaya kadar pek çok ürünün elde edilmesinde Yanıt Aʼdır.
kullanılmıştır.” cümlesiyle Aʼya , “İlk kez Yunan Bato-
nikçi Nicarder…” sözüyle Bʼye , “Kolay bulunup işlene-
bilen bir metal…” ve “…en zehirli ağır metallerden…”
sözleriyle Cʼye, “…yıpratıcı hatta öldürücü etkisiyle…”
13. Parçaya göre insanların sanatla ilgilenmesinin nedeni,
sözüyle de D seçeneğine değinilmiştir. Ancak parçada
kurşunun, en çok hangi bölgeden çıkarıldığına dair bir insanın kendini aşmak istemesi, başkalarında kendi ya-

bilgi verilmemiştir. şantısını görme ve çevre ile bütünleşme isteğidir. Bun-

Yanıt Eʼdir. dan dolayı kişinin sanatla ilgilenmesinin nedeni, kendi


yaşantısıyla içinde bulunduğu koşullarla yetinmemesi
olarak düşünülebilir.

10. Edebiyat dergilerindeki nesnel kitap tanıtımının günden Yanıt Dʼdir.

güne azaldığını ve bunların yerine herhangi bir yazarla


yapılan söyleşilerin aldığını anlatan bu parçada yazar
bazı durumlardan yakınmaktadır. 14. Parçanın genelinden insanların başkalarından gördüğü
Bu durumlar I., II. ve IV. cümlelerde aktarılmıştır. Bu davranışları özümsediği, değişime açık bir varlık ol-
parçanın yazarı edebiyat dergilerindeki kitap tanıtımla- duğu; insanlığın ortak uğraşlarının olduğu ve sanat
rının azlığından, yazarların eleştiriye ve eleştirmenlere eserlerinin gerçeği yansıtamayabileceği yargılarına ula-
tahammülsüzlüğünden, söyleşi yapan kişilerin eserlerin
şılabilir. Fakat parçada sanatın onunla ilgilenen insan-
edebî yönünü yeterince vurgulamamalarından yakın-
lar sayesinde değişip gelişeceğine dair bir bilgi mevcut
maktadır.
değildir.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Aʼdır.

440

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
ÜÇLÜ SORULAR

15. Parçada söyleşiye yakın bir hava vardır. Sorularla konu 19. Parçada kral kelebeklerin yönlerini manyetik kutuplar-
üzerinde yoğunluk sağlanmaya çalışılmıştır. Yorum dan dolayı bulduklarına dair bir bilgi mevcuttur. Dolayı-
cümleleri ile kişisel düşünce-lere yer verilmiştir. Bazı sıyla gidecekleri yere ulaşmada güneşi esas aldıklarına
düşünceler gerekçeli olarak sunulmuştur. Parçanın an- dair bir bilgi yoktur.
latımında tekdüzeliği kırmak için devrik cümleler kulla- Yanıt Dʼdir.
nılmıştır ,ifadesi yanlıştır. Çünkü parçanın tüm cümleleri
kurallıdır.
Yanıt Bʼdir.

20. A seçeneğine ⇒ Kuzey Amerikaʼdan Meksikaʼnın iç kı-


sımlarına göç ediyor.
B seçeneğine ⇒ “…4000 kilometrelik bir mesafeyi ka-
16. Parçada, İshak Paşa Sarayıʼnın klasik Osmanlı mima- tediyor.”
risinin yanında Selçuklu ve Acem mimarisinin izlerini ta- C seçeneğine ⇒ “…eylül ortası havalanan…”
şıdığından; kabartma sanatı ve el işçiliğinden; merkezî D seçeneğine ⇒ “Meksikaʼnın iç kısımlarındaki dağlık
ısıtma ve kanalizasyon sisteminden; yapıldığı sırada bölgeye varıyor.” sözleri kanıt olarak gösterilebilir.
ısıtılan suyun kanallar aracılığıyla dolaştırıldığından
Fakat kral kelebeklerin neden zorlu bir yolculuğu göze
bahsedilmiştir. Fakat sarayın pek çok yapıya esin kay-
aldığına dair bir bilgiye parçada yer verilmemiştir.
nağı olduğuna değinilmemiştir.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Eʼdir.

21. Kral kelebekleriyle ilgili deneyde öteki göçmen hay-


17. B seçeneğine ⇒ …7600 metre karelik bir alan üzerine
vanlarla karşılaştırma yapılmamıştır. Göç yönü olarak
kurulu…”
güneybatı, kuzeydoğu yönleri gösterilmiş, yön bulmak
C seçeneğine ⇒ “Beyazıt Sancağıʼnın yönetim mer-
için manyetik kutuplardan yararlandıklarına değinilmiş-
kezi...”
tir. Farklı deney koşulları için manyetik kutuplar tersine
D seçeneğine ⇒ “Yağmur, kar ve güneş ışığından ol- çevrilmiş, göç yönünü bulmada kelebeklere neyin etki
dukça etkilenen...” ettiğine dair araştırmalar yapılmıştır.
E seçeneğine ⇒ “...sarayı tamamen içine alacak cam Yanıt Aʼdır.
bir örtü hazırlanıyor.” sözleri kanıt olarak gösterilebilir.
Ziyaretçi sayısı ile ilgili bir bilgi parçada bulunmamak-
tadır.
Yanıt Aʼdır.

22. Parçada telepatinin ilk insanların kendilerini tehlikeler-


den korumak için gerekli bir mekanizma olarak kulla-
nıldığından söz edilmiştir. Bu durum parçada, “İlkel
18. Parçanın anlatımında kişileştirme, yani insana özgü ni- insanlardaki telepatinin tehlikelerden korunmak için ge-
teliklerin cansız varlıklara aktarılması söz konusu de- rekli bir mekanizma olduğu düşünülüyor.” cümlesiyle
ğildir. belirtilmiştir.
Yanıt Dʼdir. Yanıt Aʼdır.

441

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
ÜÇLÜ SORULAR

23. Parçada telepati, duyular ötesi hissetme olarak tanım- 27. Bal arılarının çiçekli bitkiler için vazgeçilmez partner ol-
lanmış; telepatinin eski Yunancadaki “tele” (kulak) ve maları çiçekli bitkilerin üreme ihtiyacının bal arılarınca
“pati” (duygu) terimlerinden türediğine; kaza, savaş ya sağlanmasıdır.
da savaş gibi durumlarda ortaya çıktığına; erkeklere Yanıt Dʼdir.
oranla daha duygusal olduklarından kadınlarda daha
sık görüldüğüne değinilmiştir.
Fakat çok sayıda bilim insanının bu alanda çalışma
yaptığına değinilmemiştir.
Yanıt Dʼdir.
28. Parçanın ilk üç cümlesinde Karyaʼnın “Dağların Ülkesi”
olarak ünlendiği ve yerleşim yerlerinin şimdiki Muğla ve

24. Parçaya göre telepati ile anlamca yakınlık kurulabile- Aydın illerinin belirli bir bölümünü kapsadığı, nasıl bir

cek söz “içine doğmak”tır. coğrafi yerleşime sahip olduğu anlatılmıştır. IV. cümle-
den itibaren Karyalıların dinlerinin ne oluduğu, nasıl
“İçine kapanmak” iletişime kapalı olmayı, “içi içine sığ-
ibadet ettikleri, Zeusʼa adanan adakları anlatılmıştır. IV.
mamak” çok mutlu olmayı, “içi ezilmek” bir duruma çok
cümleden itibaren konu değişmiştir. Bu nedenle ikinci
üzülmeyi, “içine sinmek” bir durumdan ortaya çıkan bir
paragraf IV. cümle ile başlamalıdır.
sonucu gönül rahatlığıyla kabul etmeyi belirtmek için
kullanılan deyimlerdir. Yanıt Cʼdir.

Yanıt Cʼdir.

29. Parçanın III. cümlesinde (Ülkenin kuzeyinde sınır oluş-


turan dağlar yüzünden dışarıya kapalı bir coğrafyada
25. Parçada geçen “Koloninin bütün sakinleri hayatlarını, yer almıştı.) neden-sonuç ilişkisi vardır. Bu cümlede
yegâne doğurgan dişi olan kraliçe arıya göre düzenler.” neden yargısı, ülkenin kuzeyinde sınır oluşturan dağ-
cümlesi, kraliçe arının koloni için ne kadar önemli ol- ların bulunması; sonuç yargısı ise kapalı bir coğrafyada
duğunu ortaya koymaktadır. yer almasıdır.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Bʼdir.

30. Parçada geçen “...çok güzel ve bereketli bir bölgede


26. Parçada bal arılarının hayatından bahsedilmiştir. Bal kurulan, birlik ve beraberlik içinde yaşayan, komşula-
arılarının yaşamlarını devam ettirmede kendi arala- rıyla iyi geçinen, haklının yanında olan, sürekli bir şey-
rında yaptıkları iş bölümü dikkat çekmektedir. Bunda ler ortaya koyan, çalışkan ve dürüst insanların ülkesi
olağanüstü bir örgütlenmenin de payından bahsedil- olan Karya.” cümlesinden hareketle Karyalıların ada-
miştir. Bu durum da arıların koloni içindeki varlıklarını letli, barışçıl, üretken ve doğruluktan ayrılmayan insan-
korumak için birtakım kurallara uyma zorunluluğunu or- lar olduğu söylenebilir. Parçada Karyalıların sanata
taya çıkarmıştır. düşkünlüklerine dair bilgi verilmemiştir.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Aʼdır.

442

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
ÜÇLÜ SORULAR

31. Parçada geçen “Superman sadece bir çizgi roman yıl- 34. Parçada geçen “Ekslibris genellikle kitap kapağının iç
dızı olarak kalmadı; filmleri, çizgi filmleri, televizyon di- tarafında veya ilk sayfalardan birinin üstünde bulu-
zileri...” sözüyle Aʼdaki sorunun; “Superman bir adalet nan...” sözüyle Aʼdaki soruya; “...ʼnın kitaplığından,
savunucusu, cezalandırıcı, iyi vatandaş...” sözleriyle ...ʼnın kütüphanesinden” anlamı taşıyan küçük etiket-
Bʼdeki sorunun; “Böyle bir zamanda doğan kahraman, lerdir.” sözüyle Bʼdeki soruya; “Alman Papaz Johannes
okuyucularca çok sevildi.” sözleriyle Cʼdeki sorunun; Knabenberg için yapılmış, 1450 tarihli “Kirpi” adıyla bi-
“...insanlara, kötülerin cezalandırılacağı güvencesini linen en eski ekslibriste...” sözüyle Cʼdeki soruya; “Bu
verdi.” sözleriyle Dʼdeki sorunun yanıtı verilmiştir. Bu kişisel ve etkili iyelik etiketleri, insanların kendilerine ait
parçada “Superman hâlâ eskisi kadar ilgi görüyor mu?” olanı resim ve yazılarla daha da özelleştirmesine, üs-
sorusunun yanıtı yoktur. telik bunu sergilemesine olanak sağladı.” sözüyle
Yanıt Eʼdir. Dʼdeki soruya yanıt verilebilir. Bu parçada “Ünlü ekslib-
ris tasarımcıları kimlerdir?” sorusunun yanıtı yoktur.
Yanıt Eʼdir.

32. Parçada geçen “Uzaydan gelmişti, insanüstü güçlere 35. Parçada geçen “İnsanlar emek ve para harcayarak
sahipti, uçabiliyordu, trenden hızlıydı, demiri bile büke- edindikleri birçok eşyanın üzerine yazılar yazıp imza-
biliyordu.” cümlesiyle Aʼya; “...insanlar heyecan verici lar attılar ... Ekslibris de bu işlevi yerine getirmek için
şeyler yaşamak ve yaşamdaki karmaşadan kurtulmak kullanıldı.” ve “Ekslibrisi özel yapan, sadece ait olduğu
istiyordu.” cümlesiyle Cʼye; “Ondan sonra ortaya çıkan kişi için hazırlanması ve aynısının bir daha tekrarlan-
süper kahramanlar da insanlara, kötülerin cezalandırı- maması yani kişiye özgü olmasıydı.” cümlelerinden ha-
lacağı güvencesini verdi, düzenin devam ettiğini ve iş- reketle “Bir yapıtın kime ait olduğunu özgün bir biçimde
lerin yoluna gireceğini gösterdi.” cümlesiyle Dʼye; anlatma isteği”nin ekslibrislerin ortaya çıkmasını sağ-
“...üzerine o ünlü ʻSʼ logosu basılmış bin bir çeşit eşya- ladığı söylenebilir.
sıyla...” sözüyle Eʼye değinilmiştir. Parçada Bʼdeki Yanıt Aʼdır.
“Süper kahramanlara en çok kimlerin ilgi duyduğuna”
değinilmemiştir.
Yanıt Bʼdir.
36. Parçada geçen “Kilise ve prenslere ait kitaplar mat-
baada çoğaltılırken onlara ait olan baskıların bir farklı-
lığı olması için ekslibrisler hazırlandı.” cümlesiyle Aʼya;
“...yapıldığı zamanın kültürel ve tarihsel özellikleri hak-
kında ipuçları veren küçük boyutlu tasarımlar hâline
geldi.” cümlesiyle Bʼye; “...ekslibris sanatçıları tarafın-
dan bilgisayar tasarımları ile serigrafi yöntemi kullanı-
larak devam ettiriliyor.” cümlesiyle Cʼye; “…en eski
33. Parçada geçen “Ondan sonra ortaya çıkan süper kah- akslibriste, çayırda bir çiçeği ısıran kirpi betimlenmiş-
ramanlar da insanlara, kötülerin cezalandırılacağı gü- tir.” cümlesiyle Eʼye ulaşabiliriz. Ancak parçada Dʼdeki
vencesini verdi.” cümlesinden, Süpermanʼın benzer “Yapılmasının uzun süren bir çalışma gerektirdiği”ne
kahramanların yaratılmasında esin kaynağı olduğuna dair bilgi verilmemiştir.
ulaşılabilir. Yanıt Dʼdir.
Yanıt Dʼdir.

443

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
ÜÇLÜ SORULAR

37. Parçada geçen “…bu yazı Fenike harfleriyle yazıl- 41. Parçada genç köşe yazarının, yazarlık geçmişinin çok
mış…” sözünden II. öncülün, “MÖ 740 - 720 yıllarına kısa olmasına rağmen bugün en çok okunan, tartışılan
tarihlenen küpteki…” söz öbeğinden III. öncülün kesin ve gündem yaratan bir yazar olduğu belirtilmiştir. Par-
olarak ortaya çıktığı savunulabilir. çada geçen “Ben de böyleydim.” ve “Düşündüğünü ya-
Yanıt Cʼdir. zacaksın.” cümlelerinden hareketle usta yazarla, genç
yazar arasındaki en önemli benzerliğin, kendi fikirlerini
yazmaktan kaçınmadıkları olduğu söylenebilir.
Yanıt Bʼdir.

38. Parçada Fenike alfabesinin Arami, Yahudi, Frig, Yunan,


42. Usta yazarın genç meslektaşlarının yanlışlarını ertesi
Etrüsk ve Romalılarca kullanıldığı anlatıldığı için par-
gün söylemesinin nedeni, önce söylese yazısını ya-
çada “Fenike alfabesini kimler kullanmıştır?” sorusuna
yımlamayacak, dolayısıyla okuyuculardan tepki alama-
cevap vardır.
yacaklarıdır. Usta yazar, “...insanları geliştiren
Yanıt Dʼdir.
yanlışlarıdır, birinin ilerlemesini istiyorsan onun yanlış
yapmasına izin vermelisin.” sözleriyle yanlış yapmanın
önemini vurgulamıştır. Buna göre usta yazarın bu tutu-
munun nedeni, “Okuyuculardan gelecek eleştirilerin
daha öğretici olduğunu düşünmesi” dir.
Yanıt Dʼdir.
39. Tarihsel buluntular izlerini uzun yıllar sonrasına taşıdığı
için Aʼya; geçmiş uygarlıklara ait bilgiler içerdiği için
Cʼye; Fenike alfabesi Latin alfabesine kaynaklık ettiği
için Dʼye; Şarmakaddanisʼin atalarının binlerce yıl önce 43. Parçada geçen “Bakırın kapkacak olarak kullanımının
başka devlet çatısı altında da yaşamlarını sürdükdük- sona ermesi ve mutfak eşyalarının alüminyum ve plas-
lerinden dolayı Eʼye ulaşılabilir. Parçada Bʼye dair bir tikten üretilmeye başlamasıyla kalaycılık da bitti. Çünkü
bilgi yoktur. bakır kapların kalaylanma zorunluluğu vardı.” cümlele-
Yanıt Bʼdir. rinde bakırcılığın diğer el sanatları gibi yok olma tehli-
kesiyle karşılaşmasının nedeni anlatılmıştır. Buna göre
bu durumun nedeni, “Teknolojik gelişmelerin farklı mal-
zemelerle eşya üretimine olarak sağlaması”dır.
Yanıt Aʼdır.

40. Parçada çok genç olmasına rağmen çok okunan, çok


44. Parçada geçen “Bakırın kap-kacak olarak kullanımının
tartışılan ve gündem yaratan bir köşe yazarından bah-
sona ermesi ve mutfak eşyalarının alüminyum ve plas-
sedilmiştir. Parçada geçen “Düşündüğünü yazacaksın.
tikten üretilmeye başlamasıyla kalaycılık da bitti.” cüm-
İlk sansürcün kafan olmayacak.” sözlerinde insanların
lesinden farklı malzemelerden kap-kacak yapılmasının
alışık olmadıkları şeylere meraklı oldukları anlatılmak
bakırcılığı bitirdiği, bunun sonucunda da kalaycılığın bit-
istenmiştir. Bu sözleri kendine örnek alan bu genç köşe
tiği çıkarılabilir. Dolayısıyla parçada “Bakırcılığın sona
yazarıyla ilgili “Seçtiği konular ve onları ele alış biçimi
ermesi - Kalaycılığın sona ermesi” yargıları arasındaki
diğer meslektaşlarından farklıdır.” yorumu yapılabilir.
neden - sonuç ilişkisine yer verilmiştir.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Eʼdir.

444

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
ÜÇLÜ SORULAR

45. Parçada geçen “Oysa tarihte ilk olarak Anadoluʼda baş- 50. Parçada geçen “1997 yılında bir tekstil uzmanı, yün ya
layan bakırcılık…” sözünden B ve C seçeneğine, “Os- da pamuktan yapılan bu sicimlerin son derece karma-
manlı döneminde doruğa çıkarak...” sözünden D şık eğirilme...” sözünden hareketle İnkaların, “Farklı
seçeneğine, “...diğer el sanatlarında olduğu gibi bakır malzemelerle sicim yaptıkları” yargısına varılabilir. Par-
da hediyelik ve dekoratif eşya olarak Türk motiflerini çada İnkaların komşuları, Khipuların tapınaklarda sak-
dünyaya tanıtmak üzere...” sözünden E seçeneği çıka- landığı, savaşçı bir toplum olduğu veya bu uygarlığın
rılabilir. Bu parçada bakırcılıkla ilgili olarak “Talebi kar- uzun sürdüğüne dair bilgilere yer verilmemiştir.
şılayabilmek için seri üretim geçilmiştir.” ifadesine dair
Yanıt Dʼdir.
hiçbir bilgiye yer verilmemiştir.
Yanıt Aʼdır.

51. Parçada geçen “Bu uzmana göre bilginin %90ʼı, daha


46. Parçada yazarın çocukluk dünyasını, “teyzeler ve am-
calar dünyası” olarak nitelendirmesinin nedeni parçada düğümler atılmadan sicime yükleniyordu. Bu teori üze-
geçen “Ellili yıllarda oturduğumuz sokakta herkes bir- rine çalışan bir araştırmacı da sicimlerin dönüş yönü,
birini adıyla tanırdı. Birine bir şey olsa herkes yardıma eğimi, demetteki ana sicime bağlayan düğümlerin yönü
koşardı.” olarak anlatılmıştır. Bu cümleden anlaşılacağı gibi ayrıntıları ortaya çıkardı.” cümlelerinden hareketle
üzere bu adlandırmanın nedeni, “O devirde herkesin “Sicimlerin renk, dokuma türü, eğirilme biçimi gibi özel-
birbirini tanıması.”dır. liklerinin de bir anlam taşıdığına”, yani bilginin %90ʼının
Yanıt Cʼdir. daha düğümler atılmadan sicime yüklendiği sonucuna
ulaşılabilir.
Yanıt Eʼdir.
47. Parçada geçen “Modernite, geleneği yıkmaya çalışır-
ken onun yalnız kötü yanlarına saldırmadı, iyi yanlarını
da yıktı ve o iyiliklerin yerine kendi kötülüklerini koydu.” 52. Dünyanın farklı köşelerindeki katı atık sorununun çö-
cümlesinden hareketle yazarın modernleşme süre- zümüne dair bazı sistemlerin anlatıldığı bu parçada
cinde güzel örf ve âdetlerin kaybolmasını eleştirdiği an- “Katı atık sorununun çözümü için bazı sistemler geliş-
laşılmaktadır. tirilmiş olmakla birlikte, bunun temel bir sağlık ve kamu
Yanıt Dʼdir. hizmeti olarak kabul edilmesi oldukça yenidir.” cümle-
sinden hareketle “Çöplerin imhası konusunda her yö-
nüyle sağlıklı ve işlevsel bir yöntem bulunamadığı”
sonucuna ulaşılabilir. Bu konuda oluşturulan sistemler
48. Parçada ellili yıllar, herkesin birbirini tanıdığı, birine bir
henüz tam bir geçerlilik gösterememiştir.
şey olsa herkesin yardıma koştuğu yıllar olarak anlatıl-
Yanıt Aʼdır.
mıştır. Buna göre ellili yıllardakiyle bugünkü toplum ara-
sındaki en önemli fark, bireyselleşmenin ön plana
çıkmasıdır.
Yanıt Aʼdır.
53. Parçada yeniden kullanılabilir atıkların değerlendiril-
mesinin II. Dünya Savaşı sırasında başladığına ve
49. İnkalar üzerine yapılan bir araştırmanın sonuçlarının 1970ʼlerin başından bu yana da önem kazandığına de-
anlatıldığı bu parçanın konusu, İnka medeniyetindeki ğinilmiştir, ancak bunun nedeninden bahsedilmemiştir.
“khipu” adı verilen düğümlü sicimi demetlerinin hesap Soru kökü, biraz da yorum yapabilme yeteneğimizi ölç-
ve yazı ile ilgili olabileceğidir. Parçada geçen “Hatta khi- mek istemektedir. Parçanın genelinden hareketle bu
puları ikili sayı sistemini kullanan ilkel bir bilgisayara durumun nedeninin “Savaş koşullarının zorluğu nede-
benzetenler de var.” cümlesinden hareketle ulaşılabilir niyle eldeki olanaklardan olabildiğince fazla yararlan-
yargımız: “İnkaların ikili sayı sistemine benzer bir sis- mak istemesi” olduğu söylenebilir. Çünkü soru kökünde
tem kullandığı düşünülmektedir.” yargısıdır. verilen I. ve II. yargılar için hiçbir bilgimiz yoktur.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Cʼdir.

445

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
ÜÇLÜ SORULAR

54. Parçada geçen “Çöp yakma yöntemindeyse yanma so- 58. Parçada geçen “Ancak bazı hastalıklarda, gerekli ol-
nucu çıkan zehirli gazların filtre edilerek temizlenmesi madığı hâlde antibiyotik kullanılması, gerekli durum-
önemlidir.” cümlesinden hareketle bu gazların filtre edil- larda ise yanlış dozda kullanılması...” sözüyle B ve C
meden atmosfere salınmasının canlı sağlığı için çok za- seçeneklerine, “...yanlış zamanlamayla...” sözüyle D
rarlı olabileceği, doğal yaşamı olumsuz yönde seçeneğine, “...yanlış türde antibiyotik kullanılması...”
etkileyebileceği sonucuna ulaşılmaktadır. Dolayısıyla sözüyle de E seçeneğine değinilmiştir. Bu parçada kul-
bu gazların filtre edilmesi sağlık açısından önemli bir lanılan antibiyotiklerin yan etkilerinin göz ardı edildiğine
hizmettir. değinilmemiştir.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Aʼdır.

59. Parçada gelişmiş yöntemlerin dahi enfeksiyon hasta-


55. Parçada geçen “...filmlerin ancak gösterildiği sürece lıklarıyla savaşta tamamen etkili olamadığına değinil-
sıcak kalması...” sözünde bir benzetme yapılmıştır. Si- miştir. Bunun nedeni de parçada geçen “Bu durumun
nema filmleri taze, sıcaklığını koruyan bir besine ben- başlıca nedeni bazı bakterilerin önceden duyarlı olduk-
zetilmiştir. Bu benzetmede anlatılmak istenen filmlerin ları antibiyotiklere zamanla direnç geliştirmesidir.” cüm-
ancak gösterilme süreci içinde gündemde kaldığıdır. Bu lesiyle açıklanmıştır. Dolayısıyla bu parçada
anlam A seçeneğindeki “Gündemde kalmak” sözünde bakterilerle ilgili olarak “Değişen koşullara uyum sağla-
mevcuttur. yabildikleri” yargısına ulaşılabilir.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Bʼdir.

56. Parçada geçen “...iletişimde devrim yaratmış...” sö-


züyle A seçeneğine, “Sinema, uzantısı olan televizyonla 60. Parçada geçen “...hastalıklara yol açan yeni bakterile-
birlikte dünyayı iç içe getirip...” sözüyle B seçeneğine, rin varlığı da ortaya çıkarılmıştır.” sözünden I. yargının,
“...iletişim dünyasını değiştirmiştir.” sözüyle C seçene- “...antibiyotiklere zamanla direnç geliştirmesidir.” sö-
ğine, “Sinemanın yüzyıllık geçmişi...” sözüyle D seçe- zünden II. yargının etkili olduğu söylenebilir. Bu par-
neğine değinilmiştir. Bu parçada sinemanın tarihiyle çaya göre, antibiyotik üretiminin gereken miktardan az
ilgili kaynakların yetersiz olduğuna değinilmemiştir. olması bakterilerle gereğince mücadele edilememe-
Yanıt Eʼdir. sinde etkili değildir.
Yanıt Dʼdir.

57. Parçada sinemanın geçmişinin 20. yüzyıl tarihini yan-


61. Parçada İstanbullular için Adalarʼı çekici kılan özellik
sıtmasına verilen tüm seçenekler örnek olarak gösteri-
“...İstanbul sınırları içinde olsa da şehrin hayhuyundan
lebilir. Çünkü 20. yüzyıl sinema teknolojisinin geliştiği
uzak, seçkin bir yazlık ve halka açık bir piknik yeri...”
bir dönemdir (I) Kurtuluş Savaşı, Kennedy Suikastı gibi
şeklinde açıklanmıştır. Bu sözlerden yola çıkıldığında
olaylar 20. yüzyılda yaşanmıştır (II). Filmlerde kullanı-
İstanbullular için Adalarʼı çekici kılan özelliğin günlük sı-
lan müzik, giyim, mobilya, otomobil gibi ayrıntılar 20.
kıntılardan uzaklaşmalarına olanak sağlaması olduğu
yüzyılın modası hakkında bilgi vermektedir (III).
görülmektedir.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Bʼdir.

446

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
ÜÇLÜ SORULAR

62. Parçada Adalarʼa özgü bir kültür oluşmasındaki asıl 66. Parçada geçen “...ikebananın yalnızca çiçekleri bir va-
etken “...yerlileri hiç terk etmiyor, yaz ve kış yaşıyor zoya yerleştirmeye dayalı bir sanat olarak görülme-
Adalarʼda. Bu yüzden, kendine özgü âdetleri, gelenek- mesi gerektiğini; bu sanatın özünün kişinin evrene,
leri ve eğlence biçimleriyle canlı bir ada kültürü oluştu- doğanın her ayrıntısına ve en önemlisi kendi iç dünya-

rulmuş.” şeklinde açıklanmıştır. Bundan dolayı bu sına yoğunlaşması olduğunu...” sözlerinden yola çıkıl-
dığında ikebana yapılırken tamamen doğal malzemeler
durum için asıl etkenin “Uzun yıllardır bir arada yaşayan
kullanıldığı yargısı çıkarılabilmektedir.
yerli nüfusun olması” olduğu söylenebilir.
Yanıt Bʼdir.
Yanıt Dʼdir.

63. Parçanın giriş bölümünde geçen “...İstanbulʼun güne-


yinde, Marmara Deniziʼnin maviliklerinde, bir grup yeşil
67. Parçada saatlerin özelliklerinden söz edilmiştir. Çin malı
tepecik hâlinde yükselmektedir.” cümlesi parçada Ada-
saatlerin ucuzluğundan; cep telefonlarının, saatlerin ye-
larʼla ilgili olarak “Nerede yer almaktadır?” sorusuna
rini aldığından ve kol saati taşıyanların azaldığından
yanıt vermektedir. bahsedilmiştir. Parçada ünlü markaların ürettiği saat-
Yanıt Eʼdir. lere talebin artmasına dair herhangi bir bilgiye yer ve-
rilmemiştir.
Yanıt Aʼdır.
64. Parçada geçen “İkebana yapanlar yalnızca kendileriyle
yarışırlar.” sözüyle anlatılmak istenen, bu sanatçıların
ikebana yaparken kendini geliştirmeleri ve her defa-
68. Parçada sözü edilen kişi artık birçok kişinin kol saati
sında bir önceki eserlerinden daha iyi olmaya çalışma-
kullanmadığını, Çin malı saatlerin çok ucuz olmasından
larıdır. Dolayısıyla ikebana sanatçılarının rakipleri
dolayı işlerinin azaldığını, asıl işlerinin saat tamiri değil
başkaları değil, yine kendileridir.
de saat aksamı satmak olduğunu anlatmıştır. Bundan
Yanıt Dʼdir.
yola çıkıldığında bu parçada yakınılan durum “Saat ta-
mirinin gereksiz hâle gelmesi” olarak açıklanabilir.
Yanıt Bʼdir.

65. Parçada “...her yılki gibi...” sözüyle A seçeneğine,


“...açılan geleneksel ikebana...” sözüyle B seçeneğine,
“...doğanın her ayrıntısına ve en önemlisi kendi iç dün-
yasına yoğunlaşması...” sözüyle C seçeneğine, “...bu 69. Parçada söz edilen kişinin asıl işi saat aksamı satmak
sanatın özünün her ayrıntısın...” sözüyle ile D seçene- ve saat tamiratı yapmaktır. Ancak saatçi günümüz ko-
ğine ulaşılmaktadır. Parçada “İkebanada kullanılan her şullarında tamir işlemleri olmadığından bu durumdan

çiçeğin farklı bir anlamı olduğu”na dair bir bilgiye yer yakınmaktadır. Söz konusu saatçi bu koşullar altında
az da olsa kurmalı saatlerin tamiri için fırsat doğdu-
verilmemiştir.
ğunda mutlu olduğunu anlatmıştır.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Cʼdir.

447

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
ÜÇLÜ SORULAR

70. A seçeneği ⇒ “...yaş ortalaması hızla düşmektedir.” 74. Yazarın okurlara karşı bakış açısı okurların her yazarı
C seçeneği ⇒ “...bekar kadınlardı.” okuyup anlaması gerektiği yönündedir. Dolayısıyla
yazar hem belli bir okur kitlesine hitap etmeyi hem de
D seçeneği ⇒ “...otomobil satın alan kadınların...”
okurların belli bir yazara takılıp kalmasını hoş karşıla-
E seçeneği ⇒ “...öğrenim düzeyinin yüksek olacağı...” mamaktır. Bu parçanın yazarı “Kimi okurların yalnızca
Parçada yaş ortalamasının düştüğünden, eğitim düze- bir yazarla ilgilenmesinden” yakınmaktadır.
yinin gittikçe yükseldiğinden bekar bayanların küçük ve Yanıt Aʼdır.
manevrası kolay otomobillere olan taleplerinin arttığın-
dan söz edilmiştir, ancak parçada bu araçların hangi
75. Bu parçanın yazarına göre hiçbir edebiyatçı kendi kişi-
amaçlarla kullanıldığından söz edilmemiştir.
liğinin, eserlerinin önüne geçmesini ve okurların eser-
Yanıt Bʼdir. lerini değil de kendisine dikkat etmesini istemez. Bu
durum edebiyatın ruhuna aykırı bir durum olarak görül-
mektedir. “Yazarın yazdıklarıyla değil, kendisinin öne
çıkması.” parçanın yazarına göre edebiyatın ruhuna ay-
kırıdır. Bu ifade parçada “Bir ikon olmak...” sözüyle
71. Parçada otomobil alıcıları genç yaş grubu, orta yaş açıklanmaktadır.
grubu ve kadınlar olarak belirtilmiştir. Bu bilgilerden Yanıt Dʼdir.
yola çıkıldığında Aʼya, “Nüfusun yaş ortalaması hızla
düşmekte ve bu kesim otomobil piyasası için potansiyel
oluşturmaktaydı.” ifadesiyle Bʼye, “Otomobil piyasa- 76. Parçada ağaçta yaşayan atalarımızın düşerken ağaç
dallarına tutunarak düşmekten kurtulmaları ve bu şe-
sında birkaç yıl içinde büyük değişiklik olacağını sezi-
kilde kazanılan deneyimlerin genetik yolla bize geçen
yordu...” sözüyle Cʼye, “...genç kuşağın eğitim
duygular olduğu anlatılmıştır. Parçada geçen “...uz-
düzeyinin yüksek olacağı ve bunun da otomobil tale- manlara göre yaşanılarak öğrenilen her olay, RNA yar-
bini artıracağı...” sözüyle Eʼye ulaşılabilir. Parçada “Fir- dımıyla beyinde özel bir protein bağı veya zinciri
manın kaç yıldan beri otomobil ürettiğine” dair hiçbir şeklinde resmediliyor.” cümlesinden hareketle “Dene-
bilgiye yer verilmemiştir. yimler çeşitli genetik yollarla sonraki nesillere aktarıla-
bilmektedir.” yargısına ulaşılabilir.
Yanıt Dʼdir.
Yanıt Eʼdir.

77. Parçada “Bugün rüyalarında yere çarpmadan uyanan-


72. Parçadan firmanın piyasayı yakalayabilmek için giri- lar, ʻşanslı atalarʼının soyundan gelenlerdir.” cümlesinde
şimlerde bulunduğu yargısına varılabilir. Çünkü söz ko- geçen “şanslı atalar” sözüyle anlatılmak istenen ağaç-
tan düşerken dallara tutunan ve son anda yere düşüp
nusu firma bu konuyla ilgili araştırmalar yapmıştır.
ölmekten kurtulan, yaşamaya devam eden atalarımız-
Yanıt Eʼdir. dır. Şanssız olanlar ise bir yere tutunamayıp ölenlerdir.
Yanıt Aʼdır.

73. Parçada her yazarın belli bir okur kitlesinin olması ge-
rektiği ancak bu kitlenin bir taraftar kitle hâline gelme-
78. Parçanın geneli göz önünde bulundurulduğunda par-
mesi gerektiği söylenmiştir. Taraftar kitlesinin yazarları
çada, bir durumla ilgili neden-sonuç ilişkisinin açıkla-
putlaştırdığı için bu kitlenin başka yazarları okumadığı
dığı görülecektir. Parçada atalarımızdan genetik olarak
belirtilmiştir. Bu yargılardan hareketle bu parçanın D aktarılan deneyimlerimiz “neden”, günümüz insanının
seçeneğinde belirtilen “Yapıtlarınızı okuyan belirli bir uykuda boşluğa düşüp çarpmasını görmesi ise “sonuç”
grubun olmasını yeğler misiniz?” sorusunun cevabı ni- olarak anlatılmıştır.
teliğinde olduğu söylenebilir. Yanıt Cʼdir.
Yanıt Dʼdir.

448

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
DÖRTLÜ SORULAR

2. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci para-


graf hangi cümleyle başlar?
DÖRTLÜ SORULAR

A) IV. B) V. C) VII.
1. - 4. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- D) VIII. E) XII.
VAPLAYINIZ.

(I) Tarihî “mis meyve sabunları” aslında bildiğimiz


sabun. (II) Edirneʼye özgü bu sabunlar, Edirneli kadın-
ların kazanç kapısı. (III) Bu kadınların kimileri elmada
kimileri armutta uzman. (IV) Bildiğimiz sabuna elle şekil
verdikten sonra üzerini gıda boyasıyla boyuyorlar ve
koku ilave ediyorlar. (V) Süs sabunu olarak aldığınız bu
ürünün kokusu ve boyası altı ay sonra çıkıyor. (VI) O 3. Bu parçaya göre, Amerikaʼda satışa sunulan mis

zaman da bunları normal sabun olarak kullanabiliyor- meyve sabunlarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden

sunuz. (VII) Çilek, muz, şeftali, portakal, elma, kavun hangisi söylenebilir?

ve karpuz şeklinde olanlar, o meyveler gibi kokuyor. A) Amerikan kültürüne uygun olarak çeşitlendirildiği

(VIII) İki girişimci genç, Türkiyeʼde kurdukları stantların B) Daha çok, özel günlerde satıldığı

ilgi görmesi üzerine bunları Amerikaʼda da satmaya C) Özellikle genç kuşağın beğenisini kazandığı

karar vermiş. (IX) Önce, niyetleri Noel döneminde dört D) Yeni talepler karşısında ürün yetiştirilemediği

- beş stant açmakmış. (X) Fakat düşündüklerinden çok E) Satışlarının, kurulan stantın büyüklüğüyle ilişkili ol-

talep edilince toptancılığa başlamışlar. (XI) Üstelik şim- duğu

dilerde Amerika dışındaki ülkelere de satmaya hazırla-


nıyorlarmış. (XII) Bu arada farklı figürler de
geliştirmişler. (XIII) Örneğin Amerika için Cadılar Bay-
ramıʼnda satışa sunmak üzere bal kabağı şeklinde sa-
bunlar hazılamışlar. (XIV) Gençler, süs sabunlarını ilk
kez gören Amerikalıların tutumunu şaşkınlıkla anlatı-
yorlar: “Bir keresinde, stanta gerçek sanılarak ısırılıp
geri konmuş erik biçiminde sabun bulduk.”

4. Bu parçada sözü edilen sabunlarla ilgili olarak aşa-


ğıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kimi ailelerin, geçimini bunlarla sağladığı
1. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangile-
B) İçeriğinin sabundan farklı olduğu
rinde beklenmeyen bir durumun ortaya çıktığından
söz edilmektedir? C) Yapımının insan emeği gerektirdiği
D) Taşıdığı mevye kokusunu yıllarca koruduğu
A) II. ve XI B) IV. ve VI. C) V. ve VIII. E) Gerçek meyvelere ayırt edilemeyecek kadar benze-
D) VII. ve XII. E) X. ve XIV.
diği

449

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
DÖRTLÜ SORULAR

5. - 8. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 7. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde


VAPLAYINIZ. kişisel düşünceye yer verilmemiştir?

“Arnavutluk dışarıya açılacak.” deniyor. Eğer bu “dışarıya A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.


açılma”, gelecek birkaç milyon turist için kıyılarda beton
bloklar yapılmasına, ülkenin otoyollarla kuşatılmasına,
egzoz kokusuna ve plastik atıkların oluşturacağı çöp dağ-
larına yol açacaksa yalnız bu ülkede yaşayanlar değil, her-
kes iki kere düşünmeli. (I) Şehirlerde ve kırlarda kuş
seslerini, motor gürültüsü bastıracaksa, sokaklardan çöp
diye kimyasal atıklar süpürülecekse bu ülkeye yazık olur.
(II) Çünkü Arnavutlukʼun el değmemiş yemyeşil ormanları,
güzel manzaralı göl kıyıları ve turistleri rahatsız etmekten
kaçınan bir halkı var. (III) Orada, sokakta dolaşırken kar-
şılaştığım birine sorduğum bir soruya, biri Fransızca cevap
verirken öteki yanındakiyle İtalyanca konuşuyordu. (IV)
Başkentte tanıştığım memur ve akademisyenlerin içinde,
beş-altı dili kusursuz konuşanların sayısı oldukça fazlaydı.
(V) Bunları düşündüğümde, Arnavutlukʼun dünyaya kapalı
kaldığını söylemenin çok da doğru olmayacağı kanısına
vardım.

5. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci pa- 8. Bu parçanın yazarı, Arnavutlukʼun sanılanın aksine

ragraf hangi cümleyle başlar? dışarıya kapalı bir ülke olmadığını,


I. yabancı dil konuşanların sayısının fazla olması,
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
II. doğal çevrenin korunması,
III. kültürel etkinliklerin çok olması
durumlarından hangilerine dayandırarak öne
sürmüştür?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) I ve III E) I, II ve III

6. Bu parçanın yazarı,
I. doğal ortamın bozulacağı,
II. ulaşımda sorun yaşanacağı,
III. turizm sezonunda nüfusun artacağı
gerekçelerinden hangileri nedeniyle ülkenin dışa-
rıya açılması fikrine olumsuz bakmaktadır?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II
D) I ve III E) I, II ve III

450

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
DÖRTLÜ SORULAR

9. - 12. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 11. Bu parçada adı geçen doktorla ilgili olarak aşağı-
VAPLAYINIZ. dakilerden hangisi söylenebilir?
A) İyi bir gözlemcidir.
1816 yılında Doktor Laënnec, genç bir kadını muayene et- B) Koyduğu teşhisler çoğunlukla doğrudur.
meye giderken hastanın derdini nasıl anlayacağını kara C) Sorunların çözümünde başkalarından yardım bek-
kara düşünmektedir. Çünkü o zamana kadar kalp ve akci- lemektedir.
ğer muayenelerinde kullanılan “elinle sırtına tık tık yap, ku- D) Tedavide doğadan yararlanmaktadır.
lağını hastanın göğsüne daya” yönteminin pek de bilimsel E) Alanındaki tüm gelişmeleri yakından izlemektedir.
olmadığının farkındadır. Ayrıca hastası oldukça kilolu ve
utangaç biridir. Bu durumda doktorun onun kalp atışlarını
duyması çok zor olacaktır. Ama tesadüfe bakın ki doktor
hastayı muayeneye giderken sokakta bir ağaç kütüğüyle
oynayan çocukları fark eder. Çocuklardan biri kütüğün bir
tarafına vururken arkadaşları da öteki ucuna kulaklarını
dayamış, çıkan sesleri dinlemektedirler. Doktor seslerin
çok net geldiğini fark eder. Hastanın evine vardığında da
bir defter ister. Defteri rulo yapıp bir ucunu hastanın göğ-
süne öbür ucunu da kendi kulağına dayar. Gerçekten de
kalp atışları çok daha belirgin bir biçimde işitilmektedir.
Doktor bu yöntemle diğer organların da dinlenebileceğini
düşünür. Laënnec, daha sonra bu yöntemi geliştirmeye
çalışır. Cam, metal gibi çeşitli malzemelerle deneyler
yapar. En iyi malzemenin ağaç olduğuna karar verir, çe-
şitli ağaçları silindir biçimine getirir. İçlerine farklı çaplarda
kanallar açarak araştırmalarını sürdürür. 1818ʼde, keşfet-
tiği bu aletin adını “steteskop” koyar.

9. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarı-


lamaz?
A) Bilimsel olmayan yöntemlerle doğruya ulaşmak zor-
dur.
B) Buluşlar, ihtiyaçlar sonucunda ortaya çıkar.
C) Bazı buluşlar rastlantılar sonucunda yapılmıştır.
D) Deneme yanılma yoluyla doğrulara ulaşılabilir.
E) İlk ortaya çıktığında yeniliklere tepki gösterilir.

10. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vardır?


A) Bir durumla ilgili farklı görüşleri ortaya koyma 12. Bu parçada steteskopla ilgili olarak aşağıdakiler-
B) Bir kuramın doğruluğunu ispatlamak için kanıt den hangisine değinilmiştir?
sunma A) Bulunuşunun tıp alanında yarattığı etkiye
C) Bir sorunun çözümü için geliştirilen yöntemi açık- B) Kullanımının ne zaman yaygınlaştığına
lama C) Hangi hastalıkların teşhisini kolaylaştırdığına
D) Bir görüşle ilgili olumlu ve olumsuz eleştirileri irde- D) Adının nereden geldiğine
leme E) Hangi malzemenin en iyi sonucu verdiğine
E) Bir olay hakkında yanlış bilinenleri açıklama

451

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
DÖRTLÜ SORULAR

13. - 16. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 14. Bu parçada yakınılan durum aşağıdakilerden han-
VAPLAYINIZ. gisidir?
A) Sanayinin çok sayıda ve çeşitte mal üretmeye elve-
rişli olması
B) Günümüzde üretilen el sanatları ürünlerinin değişik-
Yaşam biçimlerindeki değişim sonucunda el sanatlarımız
liğe uğraması
da değişti; hatta giderek kaybolmaya başladı. Ne yazık ki C) Küreselleşmeyle birlikte yerel el sanatlarına da ticarî
Türkiyeʼde bu sanatları korumak için şimdiye kadar kap- gözle bakılması
samlı bir çalışma yapılmamış. Hiçbir el sanatımızın en- D) El sanatlarına yeterince ilgi gösterilmemesi
vanteri çıkarılmamış. Bu sanatların nasıl ortaya çıktığı, E) El sanatlarının eski örneklerini sergilemenin zor ol-
nasıl geliştiği, hangi koşullarda ve nasıl yok olduğu araş- ması
tırılmadığı gibi birçoğuyla ilgili örnek de toplanmamış. Bu-
gün bize düşen, yaşayan el sanatlarımızın toplanıp
envanterinin çıkarılması, bu yolla gelecek kuşaklara akta-
rılmasıdır. Bu çalışmalar sayesinde Türk kültürü hem kendi
halkımıza hem dünyaya tanıtılabilir. El sanatlarının tanıtıl-
dığı etnografya müzeleri şimdi daha çok gerekli. Halkın
kendi sanatının müzesi olmadan ulusal bellek oluşmuyor.
Nitekim birkaç yüzyıldan beri Batı sanatını tekrarlayıp du-
ruyoruz; kendi kültürümüz bir adım ileri gitmiyor. Küresel- 15. Bu parçada etnografya müzelerinin gerekliliği aşa-
leşme arttıkça sizi diğerlerinden ayıracak, size ait olan, ğıdakilerden hangisine bağlanmıştır?
kendi kültürünüzün ürünleri daha çok önem kazanıyor. Sa- A) Halkı kendi kültürleri konusunda bilinçlendirme
nayi üretiminde böyle bir şey mümkün değil. Bugün dünya- B) Üretilecek yeni sanayi ürünlerine model oluşturma
nın neresine gitseniz aynı ürünleri bulabiliyorsunuz. Aynı C) Araştırma yapacaklara kaynak sağlama
kalıptan çıkmış yüz binlerce eşya… D) Turizm gelirlerini artırma
E) El sanatları çalışmalarını hızlandırma

13. Bu parçadan, el sanatlarıyla ilgili olarak aşağıdaki


16. Bu parçada el sanatları hangi özelliği bakımından
yargıların hangisine ulaşılabilir?
sanayi üretimine göre üstün sayılmıştır?
A) Üretecek ve yeni çıraklar yetiştirecek usta sayısı
A) Üretiminin yoğun insan emeği gerektirmesi
azalmıştır.
B) Az sayıda üretildiğinden pahalı olması
B) Ait olduğu kültürün özelliklerini yansıtır.
C) Kültürel özelliklerin korunmasını sağlaması
C) Yabancılar tarafından beğenilmektedir. D) Her ürünün, onu yapan ustadan izler taşıması
D) El yapımı olduğundan her bir ürün kendine özgüdür. E) Küçük bir yatırımın, üretim için yeterli olması
E) Giderek daha az gereksinim duyulmaktadır.

452

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
DÖRTLÜ SORULAR

17. - 20. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 18. Bu parçaya göre, “Ekolojik Çiftliklerde Tarım Turizmi
VAPLAYINIZ. ve Gönüllü Bilgi ve Tecrübe Takası” projesinin asıl
amacı aşağıdakilerden hangisidir?

Hiçbir şekilde kimyasal ilaç ve gübre kullanmadan yapılan A) Tarihî veya turistik önemi bulunmayan bölgelerin tu-

ekolojik tarımda (organik tarım) doğal ve sağlıklı ürünler rizme kazandırılması

elde edilebiliyor. Ancak bunun, tarladan kaldırılan ürün B) Ekolojik tarımla gelir kaybı yaşayan çiftçilere yeni bir

miktarında bir düşüşe neden olduğu da biliniyor. (I) Ürün kazanç olanağı yaratılması

kaybına karşı çiftçilerin yan bir gelirle desteklenmesi C) Kentte yaşayanlara çiftlik hayatını yakından tanıma

düşüncesiyle bir proje geliştirildi. (II) 2004 yılında hayata olanağı sunulması

geçirilen “Ekolojik Çiftliklerde Tarım Turizmi ve Gönüllü D) Çiftçilerin yeni üretim teknikleriyle ilgili bilgilerini di-

Bilgi ve Tecrübe Takası” projesi kırsal kalkınma, üretim – ğerleriyle paylaşmaları

tüketim zinciri ve tüketici bilinci sayesinde ekolojik yaşam E) Tarım çiftliklerinde çalışmayı düşünen kişilere iş eği-

kültürünü yeniden oluşturdu. (III) Bu kültürle, doğal yapı- timi verilmesi

sını koruyarak topraktan daha uzun süre yararlanmak, kâr


ve verim artışı gözetilmeksizin ürün almak hedefleniyor.
(IV) Aslında bu uygulama Anadoluʼnun yüzyıllardır sahip
olduğu kültürden pek farklı değil; esası çok eski bilgilere
dayanan geleneksel bir yaşam. (V) Böylelikle proje, gele- 19. Bu parçaya göre, aşağıdakilerden hangisi, ekolojik
neksel bilgiyi hatırlama ve hatırlatma yönüyle de değer ka- tarım yöntemlerinin ekolojik olmayan tarım yön-
zanıyor. (VI) Sofralarımıza gelen ürünlerin nerede ve hangi temlerine göre üstünlüklerinden biri değildir?
koşullarda üretildiğini bilmediğimiz, merak dahi etmediği- A) Kimyasal ilaç ve gübre kullanılmaması
miz bir ortamda yaşıyoruz. (VII) Çocuklar ekmeğin neden B) Daha sağlıklı ürünler elde edilmesi
ve nasıl yapıldığını görmeden; sütün, kola gibi fabrikada C) Topraktan daha uzun süre yararlanılabilmesi
yapılan bir içecek olduğunu zannederek büyüyor. (VIII) Bu D) Alınan ürün miktarının az olması
projeyle kentlerde yaşayan insanların ekolojik yaşam E) Doğal dengenin korunması
kültürü içinde ağırlanması ve ekolojik tarımla ilgili genel bir
bilgi edinmesi de sağlanmış oluyor.

20. Bu parçadan aşağıdaki genellemelerden hangisine


ulaşılamaz?
A) Tüketici taleplerindeki değişim üretim biçimine yan-
sımaktadır.
B) Üretim biçimindeki yenilikler her zaman olumlu so-
nuçlar doğurmayabilir.
C) Çevre bilincinin gelişebilmesi için öncelikle üretim
sürecinin bilinmesi gerekir.
D) Teknolojideki gelişim zamanla doğal çevrenin ko-
17. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci pa- runmasını zorunlu kılmıştır.
ragrafın ilk cümlesi aşağıdakilerden hangisi olur? E) Geleneksel yöntemlerle yapılan üretim, talebi karşı-

A) III B) IV C) V D) VI E) VII lamakta yetersiz kalmaktadır.

453

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
DÖRTLÜ SORULAR

21. - 24. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 22. Bu parçadan aşağıdaki sonuçların hangisine ulaşı-
VAPLAYINIZ. lamaz?
A) Muson rüzgârları mevsimsel olup sıcaklığa göre yön
Yapılan bir araştırmaya göre Güneybatı Asyaʼdaki, özel- değiştirir.
likle Himalayalarʼdaki karların iklim değişikliğine bağlı ola- B) Doğada iklimi etkileyen pek çok etmen vardır.
rak azalması, daha az güneş ışınının uzaya geri C) Dünyadaki en küçük varlıkların bile doğal dengenin
yansımasına ve karadaki sıcaklığın artmasına yol açıyor. oluşmasında rolü vardır.
Kara ve deniz arasındaki sıcaklık farkının artması muson D) Atmosferle deniz yüzeyi arasında gaz alışverişi ol-
rüzgârlarını güçlendiriyor. Daha güçlü esen muson rüzgâr- maktadır.
ları, Umman Deniziʼni karıştırarak besleyici maddeleri E) Deniz dibi tabakaları karbon içermektedir.
yüzeye taşıyor ve fitoplankton patlamalarına yol açıyor.
Yüzey sularında yaşayan bu canlılar gözle görülemeye-
cek kadar küçük. Ancak denizlerde trilyonlarca fitoplankton
var ve bunlar toplu halde uzaydan bile görülebiliyor. Sudan
büyük miktarda erimiş karbondioksidi alıyor ve küresel fo-
tosentezin yaklaşık yarısını yapıyorlar. Öldüklerindeyse iç-
lerindeki karbonun bir kısmı deniz dibi tabakalarına
gömülüyor. Böylece yüzey sularında erimiş karbondioksit
23. I. Boyutları
miktarı azalıyor, atmosferden suya karbon geçişi artıyor.
II. Yaşam süreleri
Sayılarındaki büyük çaplı artışlar bir sera gazı olan kar-
bondioksidin atmosferdeki oranını değiştirerek dünyanın III. Balıkçılık üzerindeki etkileri
soğumasına neden olabilir. Ayrıca araştırmacılar, fitop- IV. Besin kaynakları
lankton artışlarının balıkçılık verimliliğini fazlalaştıracağını, Bu parçada fitoplanktonlarla ilgili yukarıdakilerden
ancak çok yüksek artışların, derinlerdeki oksijenin tüken- hangileri hakkında bilgi vardır?
mesine ve balık ölümlerine neden olabileceğini belirtiyor-
A) I ve II B) I ve III C) II ve III D )
lar.
II ve IV E) III ve IV

21. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen


neden – sonuç ilişkilerinden biri değildir?
24. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Karların azalması – Sıcaklığın artması
A) Bir olayın olumlu ve olumsuz sonuçlarını açıklama
B) Sıcaklık farkının artması – Rüzgârların güçlenmesi
B) Bir olayın gerçekleşmesindeki aşamaları belirtme
C) Karbondioksidin azalması – Sıcaklığın düşmesi
C) Bir olaya etki eden etmenleri sıralama
D) Fitoplanktonların artması – Karbondioksidin azal-
D) İki olayı benzer ve farklı yönleriyle karşılaştırma
ması
E) Oksijenin tükenmesi – Fitoplanktonların artması E) İki olayın birbiriyle olan ilişkilerini ortaya koyma

454

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
DÖRTLÜ SORULAR

25. - 28. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 27. Bu parçaya dayanarak biyoyakıtla ilgili aşağıdaki
VAPLAYINIZ. yargılardan hangisine varılabilir?
A) Dizel motoru kadar eski bir buluştur.
B) Günümüzde en ucuz yakıttır.
(I) Dizel motorunu bulan Rudolf Diesel, 1900ʼlü yılların
C) Her tür bitkiden elde edilebilir.
başlarında yer fıstığından elde ettiği yağla dizel motorunu
D) Mevcut motorlardan farklı bir motor tipinde kullanılır.
çalıştırarak bitkisel yağların yakıt olarak kullanılabileceğini
E) Tarım ülkelerinde daha çok tüketilmektedir.
gösterdi. (II) Fakat Dieselʼin bu girişimi, petrolden elde edi-
len yakıtın daha ucuz olması yüzünden rafa kaldırıldı. (III)
Zaman içinde petrol rezervlerinin yavaş yavaş tükeniyor
olması ve ham petrol fiyatlarının giderek artması üzerine
bitkileri de kapsayan alternatif enerji kaynağı arayışları hız-
landı. (IV) Yüz yıllık bir aradan sonra, biyoyakıt, temiz ve
yenilenebilir olması sayesinde çevrecilerin de onayını ala-
rak, “geleceğin petrolü” sıfatıyla yitirdiği saygınlığına yeni-
den kavuşuyor. (V) Ancak bu gelişme, beraberinde
getirdiği önemli bir sorunun cevaplanmasını gerektiriyor:
Yeryüzünün sınırlı olan tarım alanları gıda tarımına mı
enerji tarımına mı tahsis edilmeli?

25. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde


neden-sonuç ilişkisi vardır?
A) I, II ve III B) I, III ve V C) I, IV ve V D )
II, III ve IV E) II, IV ve V

28. Bu parçada “enerji tarımı” sözüyle anlatılmak iste-


26. Aslında petrol ürünü olmayan biyoyakıtın parçada nen aşağıdakilerden hangisidir?
belirtildiği gibi geleceğin petrolü olarak kabul edil- A) Enerji elde etmede kullanılacak bitkilerin üretilmesi
mesinde aşağıdakilerden hangisinin rolü yoktur? B) Petrole alternatif olabilecek kaynakların araştırılması
A) Yenilenebilir bir enerji kaynağı olması C) Dünyanın her yerinde çeşitli yollardan enerji üretil-
B) Petrol rezervlerinin tükeniyor olması mesi
C) Petrole göre, çevre kirliliğine daha az yol açması D) Yakıt tüketimini azaltacak teknolojilerin araştırılması
D) Motorlarda petrol ürünleri yerine kullanılabilmesi E) Tarım için gerekli enerjinin ileri teknolojiyle sağlan-
E) Tarım alanlarının gıda üretimi için kullanımını sınır- ması
landırması

455

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
DÖRTLÜ SORULAR

29. - 32. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CE- 30. Bu parçaya göre, Devlet Anaʼya yöneltilen olumsuz
VAPLAYINIZ. eleştirilerin özünü aşağıdakilerden hangisi oluştur-
maktadır?

Kemal Tahir, 1967 yılında onuncu romanı Devlet Anaʼyı ya- A) Macera romanı üslubuyla yazılmış olması
yımladığında, ortaya attığı tezlerle Türk edebiyat tarihinde B) Gerçek tarihî kişilerin roman kahramanı gibi aktarıl-
o güne dek görülmemiş bir tartışma başlattı. Devlet Ana, ması
bir eleştirmene göre kurgu, anlatım ve içerik bakımından C) Bir imparatorluğun çöküşü gibi olumsuz bir durumu
hiçbir yenilik getirmeyen kötü bir romanken, bir diğerine konu edinmesi
göre önceki romanları kese kâğıdı seviyesine indiren muh- D) Çok uzun bir dönemin ele alınması
teşem bir eserdi. Kemal Tahir, bu romanında Selçuklu İm- E) O dönemde yaşanan olayların ve sözü edilen kişile-
paratorluğuʼ nun çöküşünün getirdiği kargaşa ortamında rin olduğundan farklı gösterilmesi
küçük bir Türk aşiretinin Anadolu topraklarının parçalan-
maması için verdiği mücadeleyi tarihi kişiler ve olaylarla,
macera romanlarını andıran bir üslupla kaleme almıştı.
İşte tartışma bu noktada, sosyal, dini ve siyasal ayrılıklara
karşın Osmanlıʼnın bütünleyiciliğinin, kişilerin son derece
erdemli anlatılmasının gerçeklere uymadığı konusunda or-
31. Bu parçaya dayanarak Kemal Tahirʼle ilgili aşağı-
taya çıkmıştı. Buna karşılık olarak Kemal Tahir ise, “Ben
daki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
Devlet Anaʼda, herhangi bir topluma onur verecek bir tari-
A) Romanlarının konusunu Türk tarihinin belli bir döne-
himiz olduğunu, buna lâyık insan birikimine sahip olduğu-
minden almıştır.
muzu göstermek istedim. Anadolu insanının taşıdığı
B) Edebiyatın toplumda belli bir tarih bilinci oluştur-
potansiyele duyduğum sonsuz saygıyı dile getirdim. Bunu
mada yardımcı olacağına inanmaktadır.
kabul etmeyenler, elli yıllık bir tarihle var olunabilir, yaşa-
C) Yazılacak konunun uzun ve ayrıntılı bir araştırma-
nabilir sananlardır.” demiştir.
dan sonra seçilmesinden yanadır.
D) Romanlarında, gündelik sorunlarla tarihi olayları bir-
likte ele alarak yeniden kurgulamaktadır.
E) Yazdığı her roman, edebiyat çevrelerinde uzun tar-
tışmalara neden olmuştur.

29. Bu parçaya göre, Kemal Tahirʼin Devlet Anaʼyı yaz-


masının amacı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tarih araştırmalarına kaynak oluşturmak 32. Bu parçada Devlet Ana hakkında aşağıdakilerden
B) Türklerin geçmişte başardıklarıyla gurur duymaları hangisiyle ilgili bilgi verilmemiştir?
gerektiğini vurgulamak A) Yazıldığı üslup
C) Yeni bir edebî akıma öncülük etmek B) Yayımlandığı yıl
D) Yaşanan olaylardan ders çıkarılmasını sağlamak C) Konusu
E) Eserleri hakkında yapılan olumsuz eleştirileri yanıt- D) Gösterilen tepkiler
lamak E) Yazılma süresi

456

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
DÖRTLÜ SORULAR

4. Bu parçadan hareketle bu sabunların Edirneli kadınla-


ÇÖZÜMLER
rın kazanç kapısı olduğu (A), bildiğimiz sabuna elle
şekil verilerek hazırlandığı (C), kokusunun altı ay bo-

1. Mis meyve sabunları hakkında bilgilerin aktarıldığı bu yunca kalıcı olduğu (D), erik şeklindeki bir sabunun ısı-

parçada numaralanmış cümlelerden X, XIV. cümlel- rılması nedeniyle gerçek meyvelerle ayırt

erde beklenmeyen bir durumun ortaya çıktığından söz edilemeyecek kadar benzediği söylenebilir. Ancak söz

edilmiştir. “Fakat düşündüklerinden çok talep edilince konusu sabunların içeriğinin normal sabunlardan farklı

toptancılığa başlamışlar.” cümlesinde talebin olduğu söylenemez.


Yanıt Bʼdir.
düşünülenden fazla olması, “Bir keresinde, stantta
gerçek sanılarak ısırılıp geri konmuş erik biçiminde
sabun bulduk.” cümlesinde de sabunun ısırılması bek-
5. Parçada iki konu anlatıldığı için bu iki konu birbirinden
lenmeyen durumlardır.
Yanıt Eʼdir. bağımsız bir anlatımla şekillendirilmiştir. Parçanın ba-
şından III. cümleye kadar Arnavutlukʼun doğal güzel-
likleri, III. cümleden itibaren ise orada konuşulan
yabancı dillerden söz edilmiştir. Bu parça iki paragrafa
ayrılmak istenirse ikinci pargraf III. numaralı cümle ile
başlar.
Yanıt Cʼdir.

2. Parçada VIII. cümleye kadar “mis meyve sabunları”,


bu sabunların nereye özgü olduğu, nasıl elde edildiği
ve bu sabunların özellikleriyle ilgili bilgiler aktarılmıştır.
VIII. cümle ve sonrasındaki cümlelerde ise iki genç gi- 6. Parçada yazar Arnavutlukʼun dışarıya açılmasıyla
rişimcinin bu sabunları satma maceralarına değinil- doğal ortamının bozulacağından çekindiği için bu fikre
miştir. Böylelikle konu farklılaştırılmıştır. Sonuç olarak sıcak bakmamaktadır. Bu tepkiyi I. ve II. cümlelere ba-
bu parça ikiye bölünmek istense ikinci paragraf VIII. karak da anlayabiliriz. Parçada bu fikre olumsuz bak-
cümleyle başlamalıdır. manın nedenleri arasında ulaşımda sorun yaşanacağı
Yanıt Dʼdir. ve turizm sezonunda nüfusun artacağı ifdelerine yer
verilmemiştir.
Yanıt Aʼdır.

3. Parçada geçen “Bu arada farklı figürler de geliştirmiş- 7. I. cümlede, ʻ…ülkeye yazık olur.”
ler. Örneğin Amerika için Cadılar Bayramıʼnda satışa II. cümlede, “…güzel manzaralı göl kıyıları…” I V.
sunmak üzere bal kabağı şeklinde sabunlar hazırla- cümlede, “beş - altı dili kusursuz konuşanların…”
mışlar.” cümlesinden hareketle mis meyve sabunla- V. cümlede, “…doğru olmayacağı kanısına vardım.”
rıyla ilgili olarak “Amerikan kültürüne uygun olarak sözleri özenle değerlendirmeler içermektedir.
çeşitlendiği” yargısı söylenebilir.” III. cümlede, ise nesnel bir anlatım tercih edilmiştir.
Yanıt Aʼdır. Yanıt Cʼdir.

457

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
DÖRTLÜ SORULAR

8. Parçada Arnavutlukʼta Fransızca ve İtalyanca dillerinin 13. Parçada geçen “Bu çalışmalar sayesinde Türk kültürü
konuşuluyor olması, Arnavutlukʼun sanılanın aksine dı- hem kendi halkımıza hem dünyaya tanıtılabilir.” ve
şarıya kapalı bir ülke olmadığını kanıtlamaktadır. “Halkın kendi sanatının müzesi olmadan ulusal bellek
I. öncüldeki yabancı dil konuşanların sayısının fazla ol- oluşmuyor.” cümlelerinden B seçeneğine ulaşılabilir.
ması bu yargıyı desteklemektedir. Yanıt Bʼdir.
Yanıt Aʼdır.

9. Aʼya, 1816 yılının imkanlarının yetersizliğinin ortaya çı-


kardığı zorluktan,
Bʼye, hastanın tedavisi sırasında buluşların ortaya çık-
tığından,
Cʼye, bir rastlantı sonucu çocuğun oyundaki bir hare- 14. Parçada geçen “Ne yazık ki Türkiyeʼde bu sanatları ko-
ketinden, rumak için şimdiye kadar kapsamlı bir çalışma yapıl-
Dʼye, birçok deneme yapmasından ulaşılabilir. mamış.” cümlesinde el sanatlarına yeterince ilgi
Fakat E seçeneği ilgili bir yargı parçadan çıkarılamaz. gösterilmediğinden yakınılmaktadır.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Dʼdir.

10. Parçada steteskobun nasıl icat edildiği anlatılmaktadır.


Steteskop icat edildikten sonra nasıl geliştirildiği üze-
rinde de durulmuştur. Dolayısıyla parçada bir sorunun
çözümü için geliştirilen bir yöntemi açıklama söz ko-
nusudur.
Yanıt Cʼdir. 15. Parçada halkın ulusal belleğinin oluşması için etno-
grafya müzelerinin gerekliliğinden söz edilmiştir. Bu
ifade parçada “El sanatlarının tanıtıldığı etnografya
müzeleri şimdi daha çok gerekli. Halkın kendi sanatı-
11. Parçada doktorun çevresinde yaşanan olayları çok iyi nın müzesi olmadan ulusal bellek oluşmuyor.” cümle-
gözlemlediğine ve bunu yöntemlerine çok iyi uyarladı- leriyle açıklanmıştır.
ğına tanık olmaktayız. Dolayısıyla söz konusu doktor Yanıt Aʼdır.
iyi bir gözlemcidir, yorumu yapılabilir.
Yanıt Aʼdır.

16. Parçada hangi ülkeye gidilirse gidilsin fabrika üretimi


12. Parçada geçen “Cam, metal gibi çeşitli malzemelerle benzer ürünler görüldüğü söylenmiştir. Halbuki el sa-
deneyler yapar. En iyi malzemenin ağaç olduğuna natları o toplumun kültürel özelliklerinin korunmasını
karar verir…” sözünde hangi malzemenin en iyi sonuç ve yaşamasını sağlamaktadır. Bu yönüyle el sanatları
verdiğine değinilmiştir. sanayi üretiminden üstün sayılmıştır.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Cʼdir.

458

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
4 BÖLÜM
DÖRTLÜ SORULAR

17. Parçada giriş cümlesinden başlanarak I, II, III, IV, V. 21. Parçada karların azalmasının karadaki sıcaklığın art-
cümlelerde ekolojik tarım hakkında bilgiler aktarılarak masına yol açacağına (A), sıcaklık farkının artmasının
bu yöntemin uygulanması sonucunda oluşan ürün kay- rüzgârların güçlenmesine neden olacağına (B), kar-
bını önlemek amacıyla geliştirilen bir projeden bahse- bondioksidin azalmasının sıcaklığın düşmesine yol
dilmiştir. Bu cümleler sırasıyla “…bir proje geliştirildi.”, açacağına (C) ve fitoplanktonların artmasının karbon-
“Ekolojik Çiftliklerde Tarım Turizmi ve Gönüllü Bilgi ve dioksidin azalmasına neden olacağına (D) değinilmiş-
Tecrübe Takası projesi…” Bu kültürle...”, “Aslında bu tir. Bu parçadan yola çıkıldığında oksijenin
uygulama...”, “Böylelikle proje...” sözleriyle birbirine tükenmesinin fitoplanktonların artmasına neden olma-
bağlanmıştır. VI. cümle ve sonrasındaki cümlelerde ise yacağı, aksine fitoplanktonların çoğalmasının, derin-
günümüzde soframıza gelen ürünlerin nasıl üretildiğini lerdeki oksijenin tükenmesine yol açacağı söylenebilir.
bilmeyen çocukların olduğuna değinilmiştir. Parça VI. Yanıt Eʼdir.
cümleden başlanarak iki paragrafa bölünmelidir.
Yanıt Dʼdir.

22. Parçada iklimi etkileyen birçok etmen olduğuna, do-


ğadaki her varlığın doğal dengenin oluşumunda etkili
18. Parçada geçen I numaralı cümleden yola çıkıldığında
olduğuna, atmosferle deniz yüzeyi arasında gaz alış-
(Ürün kaybına karşı çiftçilerin yan bir gelirle destek-
verişi olduğuna, deniz dibinde karbonun bir kısmının
lenmesi düşüncesiyle bir proje geliştirildi.) bu projenin
gömüldüğüne değinilmiştir. Bu parçadan A seçeneğin-
asıl amacının ekolojik tarımla gelir kaybı yaşayan çift-
deki “Muson rüzgârları mevsimsel olup sıcaklığa göre
çilere yeni bir kazanç olanağı yaratmak olduğu söyle-
yer değiştirir.” yargısına ulaşılamaz.
nebilir.
Yanıt Aʼdır.
Yanıt Bʼdir.

19. Parçaya göre ekolojik tarım yöntemleri ürün kaybına


neden olmaktadır. Bu durum da çiftçilerin zarar etme-
sine neden olmaktadır. Bu durum ekolojik tarım yön- 23. Parçada geçen “...bu canlılar gözle görülmeyecek
temlerinin ekolojik olmayan tarım yöntemlerine göre bir kadar küçük...” sözüyle boyutları, “...fitoplankton artış-
üstünlüğü değil, bir eksikliğidir. larının balıkçılık verimliliğini fazlalaştıracağı...” sözüyle
Yanıt Bʼdir. balıkçılık üzerindeki etkileri hakkında bilgi verilmiştir.
Parçada fitoplanktonların yaşam sürelerine ve besin
kaynaklarına dair bilgi verilmemiştir.
20. Parçaya göre ekolojik tarım uygulaması yani üretim bi- Yanıt Bʼdir.
çimi, tüketicinin talebi doğrultusunda değişmiştir. Eko-
lojik tarım ürün kaybına neden olmuş, yani olumsuz bir
sonuç doğurmuştur. Ekolojik tarıma olan talebin art-
ması ve bu projenin desteklenmesi için çevrenin bilin-
24. Parçada fitoplanktonların çoğalmasının olumlu ve
çlenmesi gereklidir. Bu nedenle üretim sürecinin
olumsuz sonuçlarına, fitoplanktonların çoğalması so-
bilinmesi gerekmektedir. Tüm bunlar doğal çevrenin
nucunda doğal dengenin bozulabileceğine, dünyanın
korunmasını zorunlu hâle getirmiştir. Bu parçadan ha-
soğumasına neden olan etmenlere, fitoplanktonların
reketle “Geleneksel yöntemlerle yapılan üretim, talebi
ölmesi ve balık ölümleri arasındaki ilişkilerine dair bil-
karşılamakta yetersiz kalmıştır.” yargısına ulaşılma-
gilere yer verilmiştir. Bu parçada benzer ve farklı yön-
maktadır. leriyle ele alınan iki olay söz konusu değildir.
Yanıt Eʼdir. Yanıt Dʼdir.

459

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ÇOKLU SORULAR
BÖLÜM 4
DÖRTLÜ SORULAR

25. Parçada numaralanmış cümlelerden II, III ve IV. cüm- 29. Parçada Kemal Tahir “Devlet Anaʼyı yazarken Türkle-
lelerde neden-sonuç ilişkisi vardır. II. cümlede neden, rin geçmişte başardıklarıyla gurur duymaları gerekti-
petrolden elde edilen yakıtın daha ucuz olması; sonuç, ğini vurgulamıştır. Bu da parçada geçen “Ben Devlet
rafa kaldırılmasıdır. III. cümlede neden, petrol rezerv- Anaʼda herhangi bir topluma onur verecek bir tarihimiz
lerinin tükenmesi; sonuç, petrol fiyatlarının giderek art-
olduğunu göstermek istedim. Anadolu insanın taşıdığı
masıdır. IV. cümlede neden, biyoyakıtın temiz ve
potansiyele duyduğum sonsuz saygıyı dile getirdim.
yenilenebilir olması; sonuç, saygınlığa kavuşmasıdır.
Yanıt Dʼdir. Bunu kabul etmeyenler, elli yıllık bir tarihle var oluna-
bilir sananlardır.” cümleleriyle anlatılmıştır.
Yanıt Bʼdir.

26. Parçada tarım alanlarının gıda üretimi için kullanımı-


nın sınırlandırıldığından söz edilmemiştir. Parçada 30. Parçada geçen “İşte tartışma bu noktada, sosyal, dinî
geçen “...temiz ve yenilenebilir olmasıdır.” sözleriyle A ve siyasal ayrılıklara karşın Osmanlıʼnın bütünleyicili-
seçeneğine, “...petrol rezervlerinin yavaş yavaş tüke- ğinin, kişilerin son derece erdemli anlatılmasının ger-
niyor olması...” sözleriyle Bʼye, “...temiz olması...” sö- çeklere uymadığı konusunda ortaya çıkmıştı.”
züyle Cʼye, “...yer fıstığından elde ettiği yağla dizel cümlesinden yola çıkıldığında olumsuz eleştirilerin özü
motorunu çalıştırarak bitkisel yağların yakıt olarak kul-
anlaşılmaktadır. Bu ifade E seçeneğinde “O dönemde
lanılabileceği...” sözleriyle D seçeneğine ulaşılmakta-
yaşanan olayların ve sözü edilen kişilerin olduğundan
dır. Parçada “Tarım alanlarının gıda üretimi için
farklı gösterilmesi” şeklinde ifade edilmiştir.
kullanımının sınırlandırılması” yargısına ulaşılama-
Yanıt Eʼdir.
maktadır.
Yanıt Eʼdir.
31. Parçada Kemal Tahir; tarihin, geçmişin bilinmesinin
önemini vurgulamaktadır. Bu düşüncelerini “Devlet
Anaʼda herhangi bir topluma onur verecek bir tarihimiz
olduğunu, buna layık insan birikimine sahip olduğu-
27. Parçada biyoyakıtla ilgili olarak verilen “Yüz yıllık bir muzu göstermek istedim. Anadolu insanına duyduğum
aradan sonra, biyoyakıt, temiz ve yenilenebilir olması saygıyı dile getirdim. Bunu kabul etmeyenler, elli yıllık
sayesinde...” sözlerinden yola çıkıldığında, bu yakıtın
bir tarihle var olunabilir sananlardır.” cümleleriyle dile
dizel motoru kadar eski bir buluş olduğu yargısına va-
getirmiştir. Bu cümlelerden hareketle B seçeneğindeki
rılabilmektedir.
Yanıt Aʼdır. “Edebiyatın toplumda belli bir tarih bilinci oluşturmada
yardımcı olacağına inanmaktadır.” düşüncesine ulaşıl-
maktadır.
Yanıt Bʼdir.

32. Bu parçada Devlet Ana hakkında verilen “…macera ro-


28. Parçada geçen “Yeryüzünün sınırlı olan tarım alanları
manlarını andıran bir üslupla…” sözüyle A seçene-
gıda tarımına mı, enerji tarımına mı tahsis edilmeli?”
ğine, “...1967 yılında onuncu romanı Devlet Ana...”
cümlesinde yer alan “enerji tarımı”yla anlatılmak iste-
sözleriyle Bʼye, “...Selçuklu İmparatorluğuʼnun çö-
nen, enerji elde etmede kullanılacak bitkilerin üretil-
küşü...” sözleriyle Cʼye, “...tartışma yarattı...” sözüyle
mesidir. Çünkü parçada biyoyakıtın nelerden elde
Dʼye ulaşılır. Parçada eserin yazılma süresine dair bilgi
edildiği vurgulanarak buna uygun bir tarım yapılması
verilmemiştir.
gerektiği anlatılmaktadır.
Yanıt Eʼdir.
Yanıt Aʼdır.

460

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ANLATIM BOZUKLUĞU
5 BÖLÜM
ANLATIM BOZUKLUĞU
1. Gösterişli, renkli taç yaprakları olan bu bitkiler, kimi zaman 4. Bahar gelince gezip görme, öğrenme, keşfetme is-
I II III teğimiz, yaşamdan aldığımız tat artmaya; planlar, pro-
doğal yaşam alanlarından sökülerek evlerin küçücük gramlar yapmaya başlarız.
IV V Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdaki değişik-
bahçelerinin tutsağı olur. liklerden hangisiyle giderilebilir?
A) “gelince” yerine “geldiğinde” sözcüğü getirilerek
Bu cümledeki numaralanmış sözlerden hangisi nite-
leme amacıyla kullanılmamıştır? B) “aldığımız” yerine “alınan” sözcüğü getirilerek

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. C) “isteğimiz” yerine “isteği” sözcüğü getirilerek


D) “artmaya” yerine “artar” sözcüğü getirilerek
E) “başlarız” yerine “başlanır” sözcüğü getirilerek

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili söz


çıkarılırsa anlamda daralma olmaz?
A) Orada kiminle tanıştığımı söylesem belki de inan- 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bo-
mazsın. zukluğu vardır?

B) Hafta sonu eve gelecek çünkü ailesini çok özlemiş. A) Söz konusu projenin en kısa süreçte tamamlan-
ması gerekiyor.
C) Koridorlarda tek başına dolaşır, kimseyle konuş-
mazdı. B) Anket sonuçları, çalışmalarımızın doğru yönde iler-
lediğini gösteriyor.
D) İşe girdi gireli buralara artık uğramaz oldu.
C) Sonunda iki taraf da yanlışlarını görmüş ve düzelt-
E) Gittiğim hiçbir yerde böyle sıcak insanlarla karşı-
menin yollarını aramaya başlamıştı.
laşmadım.
D) Çalışmaların bu aşamada aksaması, onları hayal
kırıklığına uğratacak.
E) Uzun zamandan beri tartışılan bu konuda hâlâ
görüş birliği sağlanamadı.

3. Aşağıdakilerin hangisindeki altı çizili sözcük atılırsa


6. Böyle bir gereksinmeye ihtiyacımız olduğunu düşün-
cümlenin anlamında bir değişiklik olmaz?
müyoruz.
A) Çağdaş insan, öncelikle insan olmanın bilincine Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdaki değişik-
varmış, erdemine inanmış olmalıdır. liklerin hangisiyle giderilebilir?
B) Çağdaş insan, haklarını, yükümlülüklerini bilen in- A) “bir” sözcüğü atılarak
sandır.
B) “gereksinmeye ihtiyacımız” yerine “gereksinmemiz”
C) Çağdaş insan, aile bireylerinin de haklarını savun- sözcüğü getirilerek
masını bilmelidir.
C) “ihtiyacımız” sözcüğü atılarak
D) Çağdaş insan, her bireyin haklarının korunmasını,
D) “böyle bir” yerine “bu tür” sözü getirilerek
gözetilmesini ister.
E) “olduğunu” yerine “olabileceğini” sözcüğü getirile-
E) Çağdaş insan, çağdaş düşünceyi yakın çevresin-
rek
den başlayarak ülkesinin her yanına yayar.

461

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ANLATIM BOZUKLUĞU
BÖLÜM 5
ANLATIM BOZUKLUĞU
7. Çocuk bir bakıma hamur gibidir. Annesinin, babasının 10. Bence bu iş o kadar da pek kolay değil.
I Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdaki değişik-
ona verdiği biçim, onun ileride nasıl bir insan olacağının liklerin hangisiyle giderilebilir?

II A) “bence” yerine “bana göre” sözü getirilerek


göstergesidir. Örneğin, eğer bir çocuk sürekli eleştiri- B) “iş” yerine “araştırma” sözcüğü getirilerek
III C) “o” yerine “söylendiği” sözcüğü getirilerek
lirse kınama ve çocuk sürekli eleştirilirse kınama ve D) “değil”den sonra “dedi” sözcüğü getirilerek
ayıplamayı öğrenir. Öç alma ortamında büyürse kavga E) “pek” sözcüğü atılarak
IV
etmeyi öğrenir. Hoşgörüyle yetiştirilirse sabırlı olmayı,

aile içinde dostluk ve arkadaşlık görürse bu dünyada


V
mutlu olmayı öğrenir.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangileri
çıkarılırsa anlamda bir daralma olmaz?
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım
A) I. ve II B) I. ve III C) II. ve III
bozukluğu vardır?
D) II. ve IV E) IV. ve V
A) Bütün bildiklerimi ona anlattım.
B) Eski kitapların hepsini bu rafa yerleştirdim.
C) Hayatın her zorluklarına göğüs gerdim.
D) Konukların çoğunu ben ağırladım.
E) Çektiğim sıkıntıları artık unuttum.
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bo-
zukluğu vardır?
A) Önümüzdeki yıl derslerine daha çok çalışacaksın.
B) Ancak, tatil günlerinde iyice dinleneceksin.
C) Yıl sonunda bize güzel haberler vereceksin.
D) Sorumluluklarını eksiksiz olarak yerine getirecek-
sin.
E) Yeter ki arkabalarını sık sık ziyaret edeceksin.

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozuk-


luğu vardır?
A) Çarşıda karşılaştığı delikanlıyı önce tanıyamamış,
sonra ilkokul arkadaşı olduklarını anlamışlardır.

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bo- B) Bugün hava çok sıcak olacağı için, dışarı çıkmak-
zukluğu vardır? tan vazgeçti.

A) Alkışlanması gereken ben değil, sporcular. C) O kocaman çuvalları sürükleye sürükleye depoya
taşıdılar.
B) Burada en çok hoşuma giden şey, eski evler.
D) Bu takımdaki futbolcular Avrupaʼnın ünlü kulüple-
C) Geziye katılamamasının nedeni, işlerinin çok ol-
rinden kaçırılmayacak teklifler aldılar.
ması.
E) Bu hafta üç ayrı televizyon kanalında o konuyla il-
D) Bu sorunu yaratan, kardeşim değil, arkadaşım.
gili programlar izledim.
E) Onu mutlu edecek tek şey, sınavlarının iyi geçmesi.

462

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ANLATIM BOZUKLUĞU
5 BÖLÜM
ANLATIM BOZUKLUĞU
13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım 16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozuk-
bozukluğu vardır? luğu vardır?

A) Görenleri şaşırtacak kadar güzel resimler yapmış. A) Her gün biraz yem atarak kuşları buraya alıştırdı.

B) Yabancı dil öğrenmemek bana pişmanlık verdi. B) Bin yüz tonluk ağırlıktaki gemi Kilyos sahilinde ka-
raya oturdu.
C) Bahçeye daha çok, meyve ağacı dikmişler.
C) Masaya serdiği güzel örtü evin havasını değiştirdi.
D) Buranın, dost canlısı, sevecen bir halkı var.
D) Yedi saatlik yolculuğu hep uyuyarak geçirdi.
E) Anlatacaklarını dikkatle dinlememizi istedi.
E) Elinde bir kilo kuru pastayla çıkageldi.

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozuk- 17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozuk-
luğu vardır? luğu vardır?
A) En zorlandığı dönemlerde bile benden hiçbir bek- A) Öyle lezzetli bir ürün elde ettik ki verilen zahmete
lentide olmadı. değdi.
B) Bu iş, onun yeniden hayata bağlanmasını sağladı. B) O kadar tepki göstermeseydi arkadaşı ona kırıl-
C) Ailesinden uzakta olduğu yıllarda, sorunlarla baş mayacaktı.
etmeyi öğrendi. C) Böyle büyük bir evde yaşamanın iyi yanları da var,
D) Bu olaylardan sonra, yakınlarının değerini daha iyi kötü yanları da.
anladı. D) Bütün bunlara neden olan kendisi değilmiş gibi
E) Bu yaşa geldi, yaşamını bir türlü düzene sokamadı. davranıyordu.
E) Yarışmaya ancak kendi seçtiği şiirle katılabilece-
ğini söyledi.

15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bo-


zukluğu vardır?
A) Bu bölgede yetişen zeytinleri, kendi fabrikaları-
mızda işleyerek kaliteli yağlar elde ediyoruz.
B) Kış biteli neredeyse iki ay olacak ama havalar hâlâ 18. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bo-
ısınmadı. zukluğu vardır?
C) Bu tesisler, gençlerin hem spor yapmasına hem A) Sana söylediklerim doğru çıkmadı mı?
aynı zamanda sosyalleşmesine olanak sağlıyor.
B) Biz seninle her şeyi ortak paylaşmadık mı?
D) Kış turizminin gelişmesi için kış sporlarına ağırlık
vermek ve bu sporlara uygun tesisler kurmak ge- C) En sıkıntılı günlerimde seni aramadım mı?
rekir. D) O günlerde birbirimize destek olmadık mı?
E) Spor yapmak ya da hoşlanılan bir sanat dalıyla uğ-
E) Onlar seni kırdığında en çok ben üzülmedim mi?
raşmak bireyi yaşama bağlıyor.

463

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ANLATIM BOZUKLUĞU
BÖLÜM 5
ANLATIM BOZUKLUĞU
19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bo-
ÇÖZÜMLER
zukluğu vardır?
A) Bu romanda yaşamda aradığını bulamayan insan-
ların acısı yansıtılıyor.
1. Cümlede “taç yaprakları” sözünün nasıl olduğunu
B) Yazar romanının ikinci bölümünde kendi başından
(niteliğini) bildiren “gösterişli” ve “renkli” sözcükleridir.
geçenleri anlatıyor. Bu iki sözcük “taç yaprakları” sözünün nitelikleridir.
C) Eleştirmenlerimiz bu yapıtın üzerinde yeterince “Doğal” sözcüğü de “yaşam”ın niteliğini bildermekte
durmamışlar. yani nasıl olduğunu göstermektedir. “Bahçe”
sözcüğünün nasıl olduğunu yani niteliğini de “küçücük”
D) Kimi yazarlar bağlı bulundukları akımın sınırları dı-
sözcüğü göstermektedir. “Bitki” sözcüğü herhangi bir
şında kalan yapıtlar da ortaya koymuşlardır. sözcüğün niteliğini bildirmemektedir.
E) Adından söz ettiren bu romanda sanat ve yapısal Yanıt Cʼdir.

yönden farklı bir dil kullanılmış.

2. A şıkkında “belki de” sözü cümleye olasılık anlamı kat-


mıştır. Cümlede bu sözün yerini tutan başka bir sözcük
ya da ek olmadığı için bu söz çıkarılırsa anlam daralır.
B şıkkında “eve” sözcüğü çıkarılırsa öznenin eylemi
yönelteceği yer belli olmaz ve anlam daralır E şıkkında
“böyle” sözcüğü “insanlar” sözcüğünün sıfatını oluş-
turmaktadır. “Böyle sözcüğü çıkarılırsa tamlama bozu-
lur ve anlam daralır. Ancak D şıkkında “işe girdi gireli”
sözü de “artık” sözcüğü de cümleye “bundan sonra”
anlamı katmaktadır. Aynı anlamı taşıyan bu sözlerden
“artık” cümleden çıkarılırsa cümlenin anlamında
daralma olmaz.
Yanıt Dʼdir.

3. A şıkkında altı çizili söz, insan olmanın bilincine var-


manın çağdaş insan için her şeyden önce gelmesi
gerektiği anlamını vermektedir. Kaldırılırsa cümlede
20. Demokrasi, bir katılım, özgürlüğe, insan haklarına öncelik anlamı kalmaz. B şıkkında hak ile yükümlülük
I II farklı kavramlar olduğu için cümlede anlamsal bir
dayalı bir yönetim biçimi olup aynı zamanda bir kültür, boşluk olur. C şıkkından “savunma” sözcüğü atılırsa
III “haklarını bilmelidir” anlamı ortaya çıkar ve cümlenin
anlamı değişir. A şıkkında çevrenin niteliğini bildiren
kişilik ve anlayış biçimi olarak da tanımlanabilir.
“yakın” sözcüğü atılırsa insanın hangi çevreden
IV V
başlayacağı belli olmaz. Ama D şıkkında geçen ko-
Bu cümledeki numaralanmış sözlerden hangisi runma ve gözetilme sözcükleri eş anlamlı olduğu için
atılırsa anlatımda bir daralma olmaz? “gözetilmek” cümleden atılırsa da cümlenin anlamında
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. değişiklik olmaz.
Yanıt Dʼdir

464

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ANLATIM BOZUKLUĞU
5 BÖLÜM
TARAMA – 2
4. Öncüldeki anlatım bozukluğu, “özne yüklem uyumsu- 8. E seçeneğinde özne ve yüklem arasında kip bakımın-
zluğu”dur. Öncülde iki cümle ve tek yüklem vardır. dan (zaman eki) bir uyumsuzluk vardır. Doğrusu:
“Başlarız” sözcüğü tek yüklem olduğuna göre, iki cüml- “Yeter ki akrabalarını sık sık ziyaret et.” şeklinde ol-
eye de uygun olmalıdır: Yüklem “Planlar, programlar
malıdır.
yapmaya başlarız.” cümlesine uygunken “...yaşamdan
Yanıt Eʼdir.
aldığımız tat artmaya başlarız.” cümlesine uygun
değildir. O hâlde, bu cümleye uygun bir yüklem getir-
ilmelidir: “...yaşamdan aldığımız tat artar.”
Yanıt Dʼdir.

9. A seçeneğinde, özne ve yüklem arasında kişi bakımın-


dan uyumsuzluk vardır. Yüklem “ben değil” olma-
5. A seçeneğinde “sözcüğün yanlış anlamda kul-
malıdır; “ben değilim” olmalıdır. Değil sözcüğüne
lanımı”ndan kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır.
Seçenekteki “süreç” sözcüğü, gelişen olay ve getirilen -im eki ek eylemin geniş zamanıdır. Bozuk-

hareketler dizisi, anlamındadır. Cümlede “süreç” yer- luğun adı ek eylem eksikliğidir.
ine; bir olayın başı ve sonu arasında geçen zaman Yanıt Aʼdır.
parçası anlamındaki “süre” sözcüğü kullanılmalıdır.
Cümlenin doğrusu şöyle olmalıdır: “Söz konusu pro-
jenin en kısa sürede tamamlanması gerekiyor.”
Yanıt Aʼdır.

10. Cümledeki anlatım bozukluğu “gereksiz sözcük kul-


lanımı”dır: “o kadar da” ve “pek” sözleri yakın anlam-

6. Gereksinim ve ihtiyaç eş anlamlıdır. Aynı anlama gelen lıdır. Cümleden birinin çıkarılmasıyla cümledeki
sözcüklerin, cümlede birlikte kullanılması “gereksiz anlatım bozukluğu giderilir.
sözcük kullanımı” adı verilen anlatım bozukluğuna yol Yanıt Eʼdir.
açar. Bunlardan birinin atılmasıyla anlatım bozukluğu
giderilir.
Yanıt Bʼdir.

11. C seçeneğindeki bozukluk “çoğul ekinin gereksiz kul-


7. Parçada “olacağı” sözcüğü gelecek zaman anlamı lanımı”dır. Cümledeki “her” kelimesi çoğul olduğu için,
verdiği için “ileride” sözcüğü gereksizdir; “eleştirilirse”
sonrasında gelen kelime çoğul eki alamaz. Doğrusu:
sözcüğündeki ise ek eylemi “eğer” anlamı verdiği için
“Hayatın her zorluğuna göğüs gerdim.” olmalıdır.
eğer sözcüğü gereksizdir.
Yanıt Cʼdir.
Yanıt Cʼdir.

465

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
ANLATIM BOZUKLUĞU
BÖLÜM 5
TARAMA – 2
12. A seçeneğinde, “özne ve yüklem arasında kişi yönün- 17. A seçeneğinde “sözcüğün yanlış anlamda kullanıl-
den uyuşmazlık” vardır. Seçenekte iki cümle vardır, ik- ması”ndan kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır.
isinin de öznesi aynı kişi olması gerekirken ikinci Cümlede geçen “verilen zahmet” yanlıştır çünkü zah-
cümlenin yüklemindeki “-lar” eki dolayısıyla farklı
met verilmez “çekilir.”
özneler çıkmaktadır. Cümlenin doğru şekli şöyle ol-
Cümle iki şekilde düzeltilebilir:
malıdır: “Çarşıda karşılaştığı delikanlıyı önce tanıya-
“Öyle lezzetli bir ürün elde ettik ki çekilen zahmete
mamış, sonra ilkokul arkadaşı olduklarını anlamıştı.”
Yanıt Aʼdır. değdi.”
“Öyle lezzetli bir ürün elde ettik ki verilen emeğe
13. B seçeneğinde “sözcüğün yanlış anlamda kul- değdi.”
lanımı”nda kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır. Yanıt Aʼdır.
Çünkü “pişmanlık vermek” diye bir söz öbeği yoktur.
Cümlenin doğrusu şöyle olmalıdır: “Yabancı dil öğren-
memek pişman olmama neden oldu.” veya “Yabancı
18. B seçeneğinde “gereksiz sözcük kullanımı”ndan kay-
dil öğrenmediğim için pişmanım.”
naklanan anlatım bozukluğu vardır. Çünkü “paylaşmak”
Yanıt Bʼdir.
zaten “ortak” yapılan bir eylemdir. O halde “ortak” söz-
cüğü gereksizdir. Cümlenin doğrusu şöyle olmalıdır:
“Biz seninle her şeyi paylaşmadık mı?”
14. A seçeneğindeki bozukluk “yapısal bozukluk” veya “ek
Yanıt Bʼdir.
hatası”dır. Cümlede “benden beklentide olmadı”
derken “-de” eki yanlış kullanılmıştır. Cümlenin
doğrusu şöyle olmalıdır: “En zorlandığı dönemlerde 19. E seçeneğinde “sanat ve yapısal yönden farklı bir dil”
bile benden hiçbir beklentisi olmadı.” tamlamasında, “sanat, yapısal” sözleri tamlayan; “yön-
Yanıt Aʼdır. den” sözü tamlanandır. Tamlayanları tek tek tamlanana
bağladığımızda “yapısal yönden” tamlaması uygundur
ancak “sanat yönden” şeklinde bir tamlama oluşturu-
15. C seçeneğinde “gereksiz sözcük kullanımı”ndan kay-
lamaz; “sanatsal yönden” denirse doğru olur. Bu an-
naklanan anlatım bozukluğu vardır. Cümlede “hem” ve
latım bozukluğuna, “tamlama hatası; tamlayan
“aynı zamanda” sözcükleri aynı anlamdadır. Cümlenin
eksikliği” denir. Cümlenin doğrusu şöyle olmalıdır:
doğru şekli şöyle olmalıdır: “Bu tesisler, gençlerin hem
spor yapmasına hem sosyalleşmesine olanak “Adından söz ettiren bu romanda sanatsal ve yapısal

sağlıyor.” veya “Bu tesisler gençlerin spor yapmasına yönden farklı bir dil kullanılmış.”
aynı zamanda sosyalleşmesine olanak sağlıyor.” Yanıt Eʼdir.
Yanıt Cʼdir.

16. B seçeneğinde “gereksiz sözcük kullanımı”ndan kay-


naklanan anlatım bozukluğu vardır. “Bin yüz tonluk”
20. Öncüldeki cümlede III numaralı söz “aynı zamanda”nın
sözü zaten “ağırlık” belirtmektedir. Ağırlık sözcüğünün
anlamı, “olup” sözcüğünün içinde olduğu için “aynı za-
kullanılmasına gerek yoktur.
manda” cümleden çıkarıldığında anlatımda daralma
Cümlenin doğrusu şöyle olmalıdır: “Bin yüz tonluk
gemi Kilyos sahilinde karaya oturdu.” olmaz.
Yanıt Bʼdir. Yanıt Cʼdir.

466

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 1

1. – 3. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE 4. – 6. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE


CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ
OLARAK CEVAPLAYINIZ. OLARAK CEVAPLAYINIZ.

Bir otogarda 23ʼten başlayıp 32ʼye kadar numara- Ayşe, Burak, Ceren, Deniz, Emre ve Fatihʼin birer
landırılmış yan yana 10 peron vardır. Bu peronlara arabası vardır. Bu arabalardan üçü mavi, ikisi kırmızı,
Ankara, İstanbul ve İzmir otobüsleri yanaşmaktadır. biri de yeşil renktedir.
Otobüsler ve yanaştıkları peronlarla ilgili aşağıdaki bil- Bu kişilerin arabalarının renkleri ile ilgili aşağıdaki bil-
giler verilmiştir: giler verilmiştir:
− Peronların ikisine Ankara, beşine İstanbul, üçüne • Burakʼın ve Cerenʼin arabaları aynı renktir.
İzmir otobüsleri yanaşmaktadır. • Fatihʼin ve Emreʼnin arabaları farklı renktir.
− 26 nolu perona İzmir otobüsü yanaşmaktadır. • Ayşeʼnin arabası mavidir.
− Ankara otobüsleri yan yana olan peronlara yanaş-
maktadır.
− İstanbul otobüslerinin hiçbiri yan yana olan peron- 4. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yan-
lara yanaşmamaktadır. lıştır?
A) Burakʼın arabası mavidir.
B) Denizʼin arabası yeşildir.
1. Buna göre, aşağıdaki peron-otobüs eşleştirme- C) Fatihʼin arabası mavidir.
lerinden hangisi kesinlikle doğrudur?
D) Cerenʼin arabası kırmızıdır.
A) 24 – İzmir B) 28 – İstanbul
E) Emreʼnin arabası yeşildir.
C) 29 – İstanbul D) 30 – İstanbul
E) 31 – İzmir

5. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle


doğrudur?
A) Fatihʼin arabası kırmızıdır.
B) Denizʼin arabası mavidir.

2. Aşağıdaki peronlardan hangisine Ankara otobüsü C) Emreʼnin arabası mavidir.


yanaşmış olamaz? D) Emreʼnin ve Denizʼin arabaları aynı renktir.

A) 28 B) 29 C) 30 D) 31 E) 32 E) Denizʼin ve Cerenʼin arabaları farklı renktir.

6. Denizʼin arabası kırmızı ise aşağıdakilerden hangisi


kesinlikle yanlıştır?
A) Emreʼnin arabası kırmızıdır.
3. İzmir otobüslerinden birinin 28 nolu perona B) Fatihʼin arabası yeşildir.
yanaştığı biliniyorsa aşağıdaki peronlardan hangi- C) Fatihʼin arabası mavidir.
sine İstanbul otobüsü yanaşmış olamaz?
D) Fatihʼin ve Denizʼin arabaları aynı renktir.
A) 23 B) 25 C) 27 D) 29 E) 31 E) Cerenʼin ve Emreʼnin arabaları farklı renktir.

467

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 1

7. – 10. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE 11. – 14. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
GÖRE CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ
OLARAK CEVAPLAYINIZ. OLARAK CEVAPLAYINIZ.

Bir kamu kurumunun binası 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 olarak Ali, Burcu, Cengiz, Deniz, Erdem, Fırat, Gamze, Hasan
numaralandırılan sekiz bloka ayrılmıştır. ve İrem; gül, nergis, papatya çiçeklerinden birini
sevmektedirler.
Bloklar arası geçişlerle ilgili aşağıdakiler bilinmektedir:
Bununla ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir:
– Bloklar arası geçişler tek yönlüdür. – Ali, papatya sevmektedir.
– 1. bloktan 5. bloka, 3. bloktan 1. bloka, 5. bloktan – Her tür çiçeği seven üçer kişi bulunmaktadır.
6. bloka, 6. bloktan 7. bloka, 8. bloktan 5. bloka – Erdem, Burcu ve Hasan aynı tür çiçeği sevmekte-
doğrudan geçiş vardır. dir.
– 4. bloktan 2., 6. ve 8. bloklara doğrudan geçiş var- – Gamze, İrem ile aynı tür çiçeği, Fıratʼtan ise farklı
dır. tür çiçeği sevmektedir.
– Cengiz ve Deniz farklı tür çiçekleri sevmektedir.

7. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?


11. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?
A) 1. bloktan 6. bloka ulaşmak mümkündür.
A) Erdem gül sevmektedir.
B) 3. bloktan 4. bloka ulaşmak mümkün değildir.
B) İrem nergis sevmektedir.
C) 4. bloktan 1. bloka ulaşmak mümkün değildir.
C) Deniz ve İrem aynı tür çiçeği sevmektedir.
D) 5. bloka iki bloktan doğrudan geçiş vardır. D) Fırat ve Cengiz farklı tür çiçekleri sevmektedir.
E) 8. bloka iki bloktan doğrudan geçiş vardır. E) Gamze ve Ali farklı tür çiçekleri sevmektedir.

8. 4. bloktan 7. bloka geçmek isteyen bir kişi ile ilgili 12. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisinin hangi
aşağıdaki ifadelerden hangisi kesinlikle doğrudur? tür çiçeği sevdiği kesin olarak bilinmektedir?
A) 5. bloktan geçer. A) Cengiz B) Deniz C) Erdem
B) 6. bloktan geçer. D) Fırat E) Gamze
C) 8. bloktan geçer.
D) Önce 5. bloktan, sonra 8. bloktan geçer. 13. Burcuʼnun gül sevdiği durumda, aşağıdakilerden
hangisi kesinlikle yanlıştır?
E) Önce 6. bloktan, sonra 5. bloktan geçer.
A) Cengiz gül sevmektedir.
B) Deniz papatya sevmektedir.
C) Fırat papatya sevmektedir.
9. Aşağıdakilerin hangisinde 3. bloktan yola çıkan bir
D) Gamze nergis sevmektedir.
kişinin ulaşabileceği blokların tümü birlikte veril-
E) Hasan gül sevmektedir.
miştir?
A) 1, 5 B) 1, 5, 6 C) 1, 5, 8
14. Hasanʼın nergis sevdiği durumda, aşağıdakilerden
D) 1, 5, 6, 7 E) 1, 5, 6, 8 hangisi kesinlikle doğrudur?
A) Cengiz papatya sevmektedir.
10. Aşağıdakilerin hangisinde ilk olarak verilen bloktan B) Deniz gül sevmektedir.
diğerine ulaşmak mümkündür? C) İrem gül sevmektedir.
A) 2 – 3 B) 3 – 8 C) 6 – 3 D) Fırat ve Deniz aynı tür çiçeği sevmektedir.
D) 7 – 1 E) 8 – 7 E) Gamze ve Cengiz farklı tür çiçekleri sevmektedir.

468

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 1

15. – 17. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE 18. – 21. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
GÖRE CEVAPLAYINIZ. GÖRE CEVAPLAYINIZ.

Ünlü bir ressamın eserlerinin sergilendiği bir sanat


müzesinde, eserler 6 ayrı salona yerleştirilmiş ve sa- DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ
lonlar K, L, M, N, P, R harfleriyle adlandırılmıştır. Sergiyi OLARAK CEVAPLAYINIZ.
düzenleyenler, ziyaretlerin daha verimli geçmesi için
salonlar arası geçişleri bazı kurallara bağlamışlardır.
Bu kurallar aşağıda verilmiştir:
Aşçılık, balıkçılık, camcılık, dericilik, elektrikçilik ve
• Sergiye her salondan giriş yapılabilmektedir, ancak fidecilik mesleklerinden birini yapan Kadir, Levent,
çıkış yalnız P ve R salonlarından yapılabilmekte- Murat, Nevzat ve Osman adlı kişilerin yaşadığı şe-
dir. hirlerle ilgili şunlar bilinmektedir:
• Salonlar arası geçişler tek yönlüdür. – Üç kişi Sürmene, Perşembe ve Şavşat ilçelerinde,
iki kişi Rize ve Tokat illerinde yaşamaktadır.
• K salonundan yalnız L ve M salonlarına geçilebil-
mektedir. – Mesleği aşçılık olan kişi Rizeʼde yaşamaktadır.
– Murat Şavşatʼta, Osman Sürmeneʼde yaşamak-
• L salonundan yalnız N salonuna, M salonundan
tadır.
yalnız R salonuna geçilebilmektedir.
– Bir ilçede yaşayan Nevzatʼın mesleği dericiliktir.
• N salonundan yalnız P salonuna, P salonundan ise
– Leventʼin mesleği camcılıktır.
yalnız M ve R salonlarına geçilebilmektedir.

15. Buna göre, bütün salonları gezmek isteyen bir zi-


yaretçinin izleyeceği salon sırası aşağıdakilerden 18. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesin
hangisidir? olarak doğrudur?
A) K-M-R-P-N-L B) K-M-N-L-R-P A) Osmanʼın mesleği fideciliktir.
C) K-L-N-M-R-P D) K-L-N-P-M-R B) Nevzat, Tokatʼta yaşamaktadır.
E) K-L-M-R-N-P C) Levent, Tokatʼta yaşamaktadır.
D) Şavşatʼta yaşayan kişinin mesleği balıkçılıktır.
E) Sürmeneʼde yaşayan kişinin mesleği elektrikçilik-
16. Sergiye L salonundan giren bir ziyaretçi için aşağı- tir.
dakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
A) K salonunu ziyaret etmiştir.
B) N salonunu ziyaret etmiştir.
C) M salonunu ziyaret etmiştir.
D) P salonundan çıkmıştır.
E) R salonundan çıkmıştır.

19. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesin


17. Sergiye N salonundan giren bir ziyaretçi için aşağı- olarak yanlıştır?
dakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? A) Muratʼın mesleği balıkçılıktır.
A) L salonunu ziyaret etmiştir. B) Mesleği balıkçılık olan kişi Perşembeʼde yaşamak-
B) M salonunu ziyaret etmiştir. tadır.
C) En az 2 salonu ziyaret etmiştir. C) Tokatʼta yaşayan kişinin mesleği camcılıktır.
D) P salonundan çıkmıştır. D) Osmanʼın mesleği elektrikçiliktir.
E) 5 salonu ziyaret etmiştir. E) Perşembeʼde yaşayan kişinin mesleği dericiliktir.

469

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 1
20. I. Kadir 23. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yan-
II. Osman lıştır?
III. Levent A) Hasan, Kamu Yönetimi bölümüne başvurmuştur.
Yukarıdakilerden hangilerinin hem mesleği hem de B) Ceyda, Uluslararası İlişkiler bölümüne başvurmuş-
yaşadığı şehir bilinmektedir? tur.

A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III C) Erdal, İktisat bölümüne başvurmuştur.


D) Belma ve Hasan aynı bölüme başvurmuştur.
D) I ve II E) I ve III
E) Hasan ve Dilek farklı bölümlere başvurmuştur.

21. I. Aşçılık
II. Balıkçılık
III. Fidecilik
Yukarıdaki mesleklerden hangilerini yapan kişi bil-
inmektedir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I ve III

22. – 25. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE 24. Aşağıdakilerden hangisi İktisat bölümüne başvur-
CEVAPLAYINIZ. muş olamaz?
A) Ali B) Ceyda C) Erdal
D) Gamze E) Hasan
Ali, Belma, Ceyda, Dilek, Erdal, Faruk, Gamze ve
Hasan bir üniversitenin İktisat, İşletme, Kamu Yönetimi
ve Uluslararası İlişkiler bölümlerinin yüksek lisans pro-
gramlarına başvurmuşlardır.
Başvurularla ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir:
• Her bölüme ikişer kişi başvurmuştur.
• Belma, Uluslararası İlişkiler bölümüne başvurmuş-
tur.
• Ceyda ve Erdal aynı bölüme başvurmuştur.
• Ali ve Hasan farklı bölümlere başvurmuştur.
• İşletme bölümüne başvuranlar bayandır.

22. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle


doğrudur? 25. Aşağıdakilerin hangisinde Farukʼun başvurmuş ola-
bileceği bölümler birlikte verilmiştir?
A) Ali, Kamu Yönetimi bölümüne başvurmuştur.
A) İktisat – Kamu Yönetimi
B) Ceyda, İktisat bölümüne başvurmuştur.
B) İktisat – Uluslararası İlişkiler
C) Dilek, Uluslararası İlişkiler bölümüne başvurmuş-
tur. C) İktisat – İşletme
D) Hasan ve Faruk aynı bölüme başvurmuştur. D) İşletme – Kamu Yönetimi
E) Ali ve Gamze farklı bölümlere başvurmuştur. E) Kamu Yönetimi – Uluslararası İlişkiler

1. A 2. E 3. E 4. B 5. E 6. C 7. E 8. B 9. D 10. E 11. E 12. D 13. A 14. C


15. D 16. A 17. C 18. C 19. B 20. E 21. A 22. E 23. B 24. D 25. A

470

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 2
3. Kaanʼın, D seçeneğini işaretlediği biliniyorsa aşağı-
1. – 4. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE daki ifadelerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
CEVAPLAYINIZ.
A) Leman, D seçeneğini işaretlemiştir.
B) Nesrin, A seçeneğini işaretlemiştir.
DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ C) Nesrin, D seçeneğini işaretlemiştir.
OLARAK CEVAPLAYINIZ. D) Polat, E seçeneğini işaretlemiştir.
E) Mert, A seçeneğini işaretlemiştir.

Kaan, Leman, Mert, Nesrin, Osman, Özge ve Polat adlı


öğrencilerin, beş seçenekli bir sorunun hangi
seçeneğini işaretledikleriyle ilgili olarak aşağıdakiler bil-
inmektedir:
• A seçeneğini iki, D seçeneğini üç kişi işaretlemiştir.
• B seçeneğini yalnız Osman işaretlemiştir.
• C seçeneğini hiçbir öğrenci işaretlememiştir.
• Mert ve Özge, aynı seçeneği işaretlemişlerdir.
• Kaan, Mert ve Polat, farklı seçenekleri işaretlemiş-
lerdir.

1. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi


kesinlikle yanlıştır?
A) Kaan ve Leman aynı seçeneği işaretlemişlerdir.
B) Leman ve Nesrin farklı seçenekleri işaretlemişler-
dir.
C) Özge, A seçeneğini işaretlemiştir.
D) Özge, D seçeneğini işaretlemiştir.
E) Özge, E seçeneğini işaretlemiştir.

4. Polatʼın, A seçeneğini işaretlediği biliniyorsa


I. Leman,
II. Nesrin,
III. Özge
adlı öğrencilerden hangileri kesinlikle D seçeneğini
2. Nesrinʼin işaretlemiş olabileceği seçenekler, aşağı- işaretlemiştir?
dakilerin hangisinde verilmiştir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
A) Yalnız A B) Yalnız D C) Yalnız E
D) I ve II E) I ve III
D) A ve D E) A ve E

471

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 2
6. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
5. – 8. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
A) Aslı şiir kitabı almıştır.
CEVAPLAYINIZ.
B) Burak dergi almıştır.
C) Burak şiir kitabı almıştır.
DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ D) Defne roman almıştır.
OLARAK CEVAPLAYINIZ. E) Fırat şiir kitabı almıştır.

Aslı, Burak, Ceyda, Defne, Esin ve Fırat bir kitabevin-


den romanlar, öykü kitapları, şiir kitapları, yemek kitabı
ve dergiler satın almışlardır. Burak ve Fırat erkek, öte-
kiler kadındır.
Bu kişilerin kitabevinden aldıklarıyla ilgili aşağıdaki
bilgiler verilmiştir:
− Herkes 2 farklı çeşit kitap ya da dergi almıştır.
− Toplam 3 roman, 4 öykü kitabı, 2 şiir kitabı, 1
7. Aşağıdakilerden hangisinin öykü kitabı almadığı
yemek kitabı ve 2 dergi almışlardır. kesinlikle bilinmektedir?
− Ceyda 1 dergi ve 1 öykü kitabı almıştır. A) Aslı B) Burak C) Defne
− Defne ile Esinʼin aldıkları aynıdır, Aslı ile Burakʼın D) Esin E) Fırat
aldıkları farklıdır.
− Yemek kitabı alan kadındır ve şiir kitabı da almıştır.

5. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle 8. I. Aslı


doğrudur? II. Defne
A) Aslı dergi almıştır. III. Fırat
B) Burak roman almıştır. Yukarıdakilerden hangilerinin kitabevinden ne
aldıkları kesinlikle bilinmektedir?
C) Defne şiir kitabı almıştır.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) Esin öykü kitabı almıştır.
D) II ve III E) I, II ve III
E) Fırat dergi almıştır.

472

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 2
11. Bu bilgilere göre, Yağmurʼla ilgili aşağıdaki ifade-
9. – 12. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE lerden hangisi kesin olarak doğrudur?
CEVAPLAYINIZ.
A) Salı günü sarı etek giymiştir.
B) Salı günü yeşil gömlek giymiştir.
DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ C) Kırmızı eteği cuma günü giymiştir.
OLARAK CEVAPLAYINIZ.
D) Çarşamba günü sarı etek giymiştir.
E) Mavi gömleği perşembe günü giymiştir.

Yağmurʼun hafta içi günlerde giyebileceği beyaz, yeşil,


mavi ve pembe renkte dört farklı gömleği; sarı, kırmızı,
turuncu ve gri renkte dört farklı eteği vardır.
Yağmurʼun hangi gün, ne giydiğiyle ilgili şunlar bil-
inmektedir:
• Etek ve gömleklerden yalnız birer tanesini haftanın
iki gününde giymiştir.
• Çarşamba günü yeşil gömlek giymiştir.
• Kırmızı etek giydiği gün beyaz gömlek giymiştir.
• Pembe gömlek giydiği pazartesi günü sarı etek giy-
miştir.
• Salı ve perşembe günleri aynı eteği giymiştir.
• Perşembe ve cuma günleri farklı etekleri aynı göm-
lekle giymiştir.
• Kırmızı eteği yalnız bir gün giymiştir.

9. Yağmur,
I. beyaz,
II. mavi,
III. pembe
gömleklerden hangilerini perşembe günü giymiş
olabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) I ve III E) I, II ve III

12. Bu bilgilere göre, Yağmurʼla ilgili aşağıdaki ifadeler-


10. I. Sarı
den hangisi kesin olarak yanlıştır?
II. Turuncu
A) Salı günü mavi gömlek giymiştir.
III. Gri
B) Cuma günü beyaz gömlek giymiştir.
Yağmurʼun çarşamba günü giymiş olabileceği etek-
C) Perşembe günü gri etek giymiştir.
ler yukarıdakilerden hangileridir?
D) Pembe gömleği iki gün giymiştir.
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II
E) Gri eteği yalnız bir gün giymiştir.
D) II ve III E) I, II ve III

473

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 2
14. Aşağıdaki ürünlerden hangilerinin reklamı 6 nu-
13. – 16. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE maralı panoya yapıştırılmış olabilir?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Yalnız N B) Yalnız P C) K ve P
D) N ve P E) K, M ve N
DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ
OLARAK CEVAPLAYINIZ.

1ʼden 7ʼye kadar numaralandırılmış yan yana yedi tane


reklam panosuna K, L, M, N, P ürünlerinin reklamları
yapıştırılmıştır.
Bununla ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir:
• K ve N ürünlerinin reklamları ikişer reklam pano-
suna, diğer ürünlerin reklamları bir reklam pano-
15. P ürününün reklamının 4 numaralı panoya
suna yapıştırılmıştır.
yapıştırıldığı durumda aşağıdakilerden hangisi
• M ürününün reklamı, K ve N ürünlerinin bulunduğu kesinlikle doğrudur?
panoların arasındaki panoya yapıştırılmıştır. A) M ürününün reklamı 6 numaralı panoya yapıştırıl-
• K ve N ürünlerinin diğer reklamları yan yana olan mıştır.
panolara yapıştırılmıştır. B) M ürününün reklamı 5 numaralı panoya yapıştırıl-
mıştır.
• L ürününün reklamı 3 numaralı panoya yapıştırıl-
C) K ürününün reklamı 2 numaralı panoya yapıştırıl-
mıştır.
mıştır.
D) K ürününün reklamı 5 numaralı panoya yapıştırıl-
mıştır.
E) N ürününün reklamı 7 numaralı panoya yapıştırıl-
mıştır.

13. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?


A) P ürününün reklamı 5 numaralı panoya
yapıştırılmıştır.
B) K ürününün reklamı 1 numaralı panoya
yapıştırılmıştır.
C) M ürününün reklamı 5 numaralı panoya
yapıştırılmıştır.
D) N ürününün reklamı 2 numaralı panoya 16. 7 numaralı panoya K ürününün reklamının
yapıştırılmıştır. yapıştırıldığı biliniyorsa N ürününün reklamı kaç
numaralı panolara yapıştırılmış olabilir?
E) N ürününün reklamı 7 numaralı panoya
yapıştırılmıştır. A) Yalnız 4 B) Yalnız 5 C) 1 ve 4
D) 2 ve 4 E) 1, 2 ve 5

474

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 2
18. Bu bilgilere göre aşağıdaki ifadelerden hangisi,
17. – 20. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE kesin olarak yanlıştır?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) İkinci sırada Misket türküsü çalınmıştır.
B) İkinci sırada Kemençemin Telleri türküsü çalın-
DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ mıştır.
OLARAK CEVAPLAYINIZ. C) Üçüncü sırada Acı Biberim türküsü çalınmıştır.
D) Dokuzuncu sırada bir Ankara türküsü çalınmıştır.
Bir radyo programında çalınan beş farklı yöreye ait E) Sekizinci sırada Dursun Kaptan türküsü çalınmıştır.
on bir türkü aşağıda verilmiştir.
– Ankara yöresinden Fidayda, Misket, Şeker Oğlan
– Balıkesir yöresinden İki Keklik, Acı Biberim
– Diyarbakır yöresinden Fincanın Etrafı, Mavi Yazma
– Kayseri yöresinden Erkilet Güzeli, Horozum
– Trabzon yöresinden Dursun Kaptan, Kemençemin
Telleri
Bu türkülerin çalınma sırasıyla ilgili şunlar bilin-
mektedir:
– Her türkü yalnızca bir kez çalınmıştır. 19. Altıncı sırada Horozum türküsünün çalındığı bilini-
– İlk sırada Şeker Oğlan, beşinci sırada Erkilet yorsa
Güzeli, son sırada Mavi Yazma türküleri çalınmış- I. Misket,
tır. II. Acı Biberim,
– Kayseri türküleri arka arkaya çalınmıştır. III. Fincanın Etrafı
– İki Keklik türküsünden bir önce ve bir sonra çalınan türkülerinden hangileri, dokuzuncu sırada çalınmış
türküler, Dursun Kaptan ve Horozum türküleridir. olabilir?
– Üçüncü ve yedinci sırada aynı yöreden türküler ça- A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II
lınmıştır. D) I ve III E) I, II ve III
– Ankara türküleri arka arkaya çalınmamıştır.

17. Bu bilgilere göre aşağıdaki ifadelerden hangisi,


kesin olarak doğrudur? 20. Altıncı sırada Fincanın Etrafı türküsünün çalındığı
A) İkinci sırada Trabzon yöresine ait bir türkü çalın- biliniyorsa aşağıdaki ifadelerden hangisi, kesin
mıştır. olarak yanlıştır?
B) Üçüncü ve yedinci sırada çalınan türküler Balıkesir A) Sekizinci sırada Misket türküsü çalınmıştır.
yöresine aittir. B) Sekizinci sırada Fidayda türküsü çalınmıştır.
C) Dördüncü sırada Horozum türküsü çalınmıştır. C) Onuncu sırada Misket türküsü çalınmıştır.
D) Altıncı sırada Kemençemin Telleri türküsü çalın- D) Yedinci sırada Acı Biberim türküsü çalınmıştır.
mıştır.
E) Sekizinci sırada Kemençemin Telleri türküsü çalın-
E) Yedinci sırada İki Keklik türküsü çalınmıştır. mıştır.

475

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 2
23. Pazartesi günü domates çorbası pişirilecekse
21. – 24. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak
GÖRE CEVAPLAYINIZ. doğrudur?
A) Çarşamba günü ana yemeklerden tavuk pişirile-
Bir yemek şirketi, bir iş yeri için hafta içinde pişirilecek
cektir.
yemeklerin listesini hazırlarken menüye her gün için
yalnız birer çeşit çorba ve ana yemek koymaktadır. B) Çarşamba günü ana yemeklerden nohut pişirile-
Hazırlanan listede, cektir.
• şehriye, ezogelin, mercimek ve domates çorbaları C) Çarşamba günü şehriye çorbası pişirilecektir.
• köfte, fasulye, tavuk ve nohut ana yemekleri yer al- D) Perşembe günü ana yemeklerden nohut pişirile-
maktadır. Liste hazırlanırken şunlar dikkate alın- cektir.
mıştır:
E) Perşembe günü şehriye çorbası pişirilecektir.
• Çorba ve yemek çeşitleri haftada en az birer kez
pişirilmektedir.
• Pazartesi günü ana yemeklerden köfte veya tavuk
pişirilecektir.
• Cuma günü çorbalardan mercimek ve ana yemek-
lerden fasulye pişirilecektir. 24. Çarşamba günü ana yemeklerden tavuk pişirile-
• Pazartesi ve perşembe günleri menüde aynı çorba cekse aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak
olacaktır. yanlıştır?
• Salı ve cuma günleri menüde aynı ana yemek ola- A) Pazartesi günü şehriye çorbası pişirilecektir.
caktır. B) Perşembe günü ana yemeklerden nohut pişirile-
• Ezogelin çorbası pişirilen günün ana yemeği fasul- cektir.
yedir.
C) Perşembe günü şehriye çorbası pişirilecektir.
• Şehriye çorbası ve tavuk ana yemeği farklı
günlerde pişirilecektir. D) Pazartesi günü domates çorbası pişirilecektir.
E) Pazartesi günü ana yemeklerden köfte pişi-rile-
21. Listede, haftanın cektir.

I. salı,
II. çarşamba,
III. perşembe
günlerinin hangilerinde pişirilecek çorba ve ana
yemeğin her ikisi de bellidir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
25. Pazartesi günü ana yemeklerden tavuk pişirile-
D) I ve II E) I ve III
cekse aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak
yanlıştır?
22. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi
A) Çarşamba günü ana yemeklerden nohut pişirile-
kesin olarak doğrudur?
cektir.
A) Pazartesi günü domates çorbası pişirilecektir.
B) Salı günü ezogelin çorbası pişirilecektir. B) Çarşamba günü şehriye çorbası pişirilecektir.

C) Çarşamba günü ana yemeklerden tavuk pişirile- C) Çarşamba ve perşembe günleri farklı ana yemek-
cektir. ler pişirilecektir.
D) Çarşamba günü şehriye çorbası pişirilecektir. D) Perşembe günü domates çorbası pişirilecektir.
E) Perşembe günü ana yemeklerden nohut pişirile-
E) Perşembe günü şehriye çorbası pişirilecektir.
cektir.

1. E 2. D 3. B 4. C 5. D 6. C 7. A 8. C 9. A 10. D 11. C 12. D 13. A 14. E


15. A 16. E 17. B 18. A 19. D 20. E 21. A 22. B 23. C 24. D 25. E

476

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 3
1. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesin
1. – 4. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE olarak doğrudur?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Yağmur yelkenlisi Ege Deniziʼnde yol almaktadır.
B) İnci yelkenlisi Akdenizʼde yol almaktadır.
DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN C) Albatros yelkenlisi Ege Deniziʼnde yol almaktadır.
BAĞIMSIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ. D) Kılıç yelkenlisi Marmara Deniziʼnde yol almaktadır.
E) Tuna yelkenlisi Ege Deniziʼnde yol almaktadır.

Y›ld›z

Karayel K Poyraz

B D
2. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesin
olarak yanlıştır?
A) Bulut ve İnci yelkenlileri aynı denizde yol almakta-
dır.
G Kefliflleme B) İnci yelkenlisi keşişlemeyle yol almaktadır.

K›ble C) Yıldızla yol alan toplam iki yelkenli vardır.


D) Martı yelkenlisi yıldızla yol almaktadır.
Şekilde ana ve ara yönlerden esen bazı rüzgârlar
E) Akdenizʼde poyrazla yol alan bir yelkenli vardır.
verilmiştir. Akdenizʼde keşişleme ve poyraz, Ege
Deniziʼnde kara yel ve yıldız, Marmara Deniziʼnde
ise kıble ve keşişleme rüzgârlarının estiği bir günde
Albatros, Bulut, İnci, Kılıç, Martı, Nazenin, Tuna ve
Yağmur adlı yelkenlilerin hangi denizde, hangi
rüzgârla yol aldığı ile ilgili şunlar bilinmektedir:
3. I. Martı
– Her yelkenli yalnızca bir denizde, yalnızca bir
II. İnci
rüzgârla yol almaktadır.
III. Nazenin
– Marmara ve Ege Denizlerinde üçer yelkenli yol al- Yukarıdaki yelkenlilerden hangileri Marmara
maktadır. Denizinde yol alıyor olabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
– Albatros ve İnci yelkenlileri farklı denizlerde aynı
D) I ve III E) II ve III
rüzgârla yol almaktadır.

– Kıbleyle yol alan yelkenliler yalnızca Kılıç ve Tu-


naʼdır.
4. I. Poyraz
– Yağmur yelkenlisi poyrazla yol almaktadır. II. Keşişleme
– Kara yelle yol alan tek yelkenli Bulutʼtur. III. Yıldız
Yukarıdakilerden hangileri Nazenin yelkenlisinin
yol aldığı rüzgâr olabilir?
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II
D) I ve III E) II ve III

477

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 3
7. Aşağıdaki sabun markalarından hangisi 2. rafta ola-
5. – 8. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE maz?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) M B) N C) L D) K E) T

DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN


BAĞIMSIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ. 8. T markalı sabunların 5. rafta olduğu durumda aşağı-
dakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
A) S markalı sabunlar 1. raftadır.
Bir markette K, L, M, N, P, R, S, T markalarında sabun- B) N markalı sabunlar 4. raftadır.
lar satılmaktadır. Sabunlar, en alttaki 1. olmak üzere üst
üste 5 rafta yer almaktadır. C) K markalı sabunlar, S markalı sabunların üstündeki
raflardan birindedir.
Sabunların bulundukları raflarla ilgili aşağıdakiler
bilinmektedir: D) R markalı sabunlar, L markalı sabunların üstündeki
raflardan birindedir.
• Her rafta en fazla 2 farklı markanın sabunları bu-
lunmaktadır. E) P markalı sabunlar, R markalı sabunların altındaki
raflardan birindedir.
• 3. rafta sadece P markalı sabunlar yer almaktadır.
• N ve L markalı sabunlar, S markalı sabunların bir
üst rafındadır.
9. – 12. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
• K markalı sabunlar, T markalı sabunlarla farklı rafta CEVAPLAYINIZ.
ve M markalı sabunların bir alt rafındadır.
• R markalı sabunlar, S ve M markalı sabunlarla aynı
rafta değildir. DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ
OLARAK CEVAPLAYINIZ.

Bir lokantada bulunan Ali, Burcu, Çağrı, Demet, Elif,


5. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? Fikret, Gülşah ve Hasan adlı kişilerin, yemek
A) R markalı sabunlar 1. raftadır. sırasında su, ayran, kola, şalgam suyu veya yemek-
ten sonra çay, kahve, su, maden suyu içmeleriyle
B) R ve K markalı sabunlar aynı raftadır.
ilgili şunlar bilinmektedir:
C) L markalı sabunlar 5. raftadır.
– Çağrı iki, ötekiler yalnızca bir içece içmiştir.
D) M ve T markalı sabunlar aynı raftadır.
– Gülşah ve Fikret ayran içmiştir.
E) K markalı sabunlar 4. raftadır.
– Kola içen iki kişiden biri Demetʼtir.
– Elif ve Çağrıʼdan biri yemek sırasında, öteki ye-
mekten sonra aynı içeceği içmiştir.
– Yemekten sonra içilen içeceklerden her biri farklı
6. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? bir kişi tarafından içilmiştir.
A) T markalı sabunlar 1. raftadır.
B) S markalı sabunlar 4. raftadır. 9. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesin
C) N markalı sabunlar, T markalı sabunların bir alt ra- olarak yanlıştır?
fındadır. A) Elif ve Çağrı su içmişlerdir.
D) R markalı sabunlar, M markalı sabunların bir alt ra- B) Çağrı içeceğini yemekten sonra içmiştir.
fındadır. C) Yemek sırasında su içen iki kişi vardır.
E) L markalı sabunlar, T markalı sabunların bir üst ra- D) Elif içeceğini yemek sırasında içmiştir.
fındadır.
E) Ali içeceğini yemekten sonra içmiştir.

478

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 3
10. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesin
olarak doğrudur? 13. – 16. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
CEVAPLAYINIZ.
A) Hiç kimse şalgam suyu içmemiştir.
B) Burcu çay içmiştir.
DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ
C) Hasan maden suyu içmiştir. OLARAK CEVAPLAYINIZ.
D) Ali kahve içmiştir.
E) Ali içeceğini yemek sırasında içmiştir.

Bir kitapseverin, kütüphanesinde bulunan


– Kemal Tahirʼe ait Devlet Ana, Körduman, Sağırdere
ve Yol Ayrımı,
– İhsan Oktay Anarʼa ait Puslu Kıtalar Atlası ve Sus-
kunlar,
– Stephen Kingʼe ait Çorak Topraklar, Kujo, Mahşer
ve Tılsım adlı kitapları okuma sırasıyla ilgili şunlar
bilinmektedir:
– Birinci sırada Devlet Ana, altıncı sırada Suskunlar
ve dokuzuncu sırada Mahşer adlı kitapları oku-
muştur.
11. Hasanʼın kahve içtiği biliniyorsa aşağıdakilerden
– Her İhsan Oktay Anar kitabından hemen sonra bir
hangisi kesin olarak yanlıştır?
Kemal Tahir kitabı okumuştur.
A) Ali çay içmiştir.
– Kujo adlı kitabı Yol Ayrımı adlı kitaptan hemen
B) Ali ve Burcu aynı içecekten içmişlerdir.
sonra, Çorak Topraklar adlı kitaptan önceki bir sı-
C) Ali maden suyu içmiştir. rada okumuştur.
D) Burcu maden suyu içmiştir. – Dördüncü ve onuncu sırada bir Kemal Tahir kitabı
E) Beş kişi yemek sırasında içilen bir içecek içmiştir. okumuştur.

13. Bu bilgilere göre aşağıdaki ifadelerden hangisi


12. SORU ÖSYM TARAFINDAN İPTAL EDİLMİŞTİR! kesinlikle doğrudur?
A) İkinci sırada Puslu Kıtalar Atlası adlı kitabı oku-
12. I. Yemekten sonra su içen kişi muştur.
II. Kola içen ikinci kişi B) Üçüncü sırada Körduman adlı kitabı okumuştur.
III. Çay içen kişi C) Yedinci sırada Sağırdere adlı kitabı okumuştur.
Yukarıdakilerden hangileri kesin olarak bilinmekte- D) Beşinci sırada Çorak Topraklar adlı kitabı okumuş-
dir? tur.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III E) Dördüncü sırada Yol Ayrımı adlı kitabı okumuştur.
D) I ve II E) II ve III

479

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 3
14. Bu bilgilere göre aşağıdaki ifadelerden hangisi
kesinlikle yanlıştır? 17. – 19. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
CEVAPLAYINIZ.
A) İkinci sırada Stephen Kingʼin bir kitabını okumuştur.
B) Tılsım adlı kitaptan hemen sonra bir Kemal Tahir
kitabı okumuştur.
C) Onuncu sırada okuduğu Kemal Tahir kitabı Sağır-
S, T, U, V, Y, Z adlı altı arkadaş aynı sitede oturmak-
dereʼdir.
tadır. Bu kişilerin evlerinin konumlarıyla ilgili şunlar
D) Sekizinci ve dokuzuncu sırada aynı yazarın kitap-
larını okumuştur. bilinmektedir:

E) Çorak Topraklar adlı kitabı sekizinci sırada oku- • Sʼnin evi, Zʼnin evinin 20 metre batısındadır.
muştur.
• Tʼnin evi, Yʼnin evinin 20 metre batısındadır.

• Vʼnin evi, Uʼnun evinin 20 metre batısındadır.

• Yʼnin evi, Vʼnin evinin kuzeydoğusunda, Zʼnin evi-


nin güneyindedir.

15. Bu kitapsever,
I. beşinci
II. yedinci
III. sekizinci
sıralardan hangilerinde Stephen Kingʼin bir kitabını
17. Aşağıdakilerin hangisinde birlikte verilen kişilerin
okumuştur?
evleri en güneyde yer almaktadır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
A) T ile Y B) S ile Z C) V ile U
D) I ve III E) I, II ve III
D) T ile V E) Z ile Y

18. Uʼnun evi Tʼnin evine göre hangi yöndedir?


A) Güneydoğu B) Kuzeydoğu
C) Güneybatı D) Kuzeybatı
16. Bu bilgilere göre aşağıdaki ifadelerden hangisi
E) Batı
doğru olabilir?
A) Suskunlar adlı kitaptan sonra Tılsım adlı kitabı oku-
muştur.
B) Kujo adlı kitabı dördüncü sırada okumuştur.
C) Sağırdere adlı kitaptan sonra Çorak Topraklar adlı 19. Zʼnin evi Vʼnin evine göre hangi yöndedir?
kitabı okumuştur. A) Kuzey B) Kuzeydoğu
D) Tılsım adlı kitabı onuncu sırada okumuştur. C) Kuzeybatı D) Güneydoğu
E) Doğu
E) Stephen Kingʼe ait üç kitabı art arda okumuştur.

480

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 3
22. Kanadalı sporcu yarışı dokuzuncu sırada bitirdiyse
20. – 22. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE altıncı sırada,
CEVAPLAYINIZ.
I. İngiltere,
II. Japonya,
DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ III. Rusya
OLARAK CEVAPLAYINIZ.
ülkelerinden hangilerinin sporcuları bitirmiş ola-
bilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
Bir atletizm yarışmasında, Kanada, Rusya, İngiltere,
D) I ya da II E) II ya da III
Almanya ve Japonyaʼdan dokuz sporcu yarışmıştır.
• Yarışa en çok sporcuyla katılan ülke Rusyaʼ dır.
• Kanada ve Japonya yarışa birer sporcuyla katıl-
mıştır.
• Yarışı art arda bitiren yarışçılardan hiçbiri aynı ülke-
den değildir.
• Yarışın sonunda birinci, beşinci ve sekizinci sırayı 23. – 26. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
aynı ülkenin sporcuları almıştır. CEVAPLAYINIZ.
• Her Alman sporcunun ardından bir Rus sporcu ya-
rışı bitirmiştir. Bir ülkede faaliyet gösteren A, B ve C adlı kulüplere,
meslek grubu olarak polisler, doktorlar, avukatlar ve
öğretmenler ile bireysel olarak Kamil, Lale, Mahir,
Nedim, Oya, Perihan ve Ramiz adlı kişiler üyedir.
Bu meslek grupları ve kişilerin hangi kulübe üye
olduğuyla ilgili şunlar bilinmektedir:
20. Bu bilgilere dayanarak, yarış sonunda hangi iki – Bütün grup ve kişiler yalnızca bir kulübe üyedir.
ülkenin sporcularının sıralamadaki yeri kesinlikle
– A ve B kulüplerine birer meslek grubu ile ikişer kişi
bilinebilir?
üyedir.
A) Rusya ve İngiltere
– Nedim A kulübüne, Oya B kulübüne üyedir.
B) Almanya ve Kanada
– Perihan ve öğretmen grubu farklı kulüplere üyedir.
C) Kanada ve İngiltere
– Nedim ve Ramiz, doktor grubunun üye olduğu ku-
D) Rusya ve Kanada lübe üye değildir.
E) Rusya ve Almanya – Kamil ile Oya farklı kulüplere üyedir.
– Avukat grubu, Kamil ile aynı kulübe üyedir.

23. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi


kesin olarak doğrudur?
A) C kulübüne 2 meslek grubu üyedir.
21. Verilen bilgilere göre, Japon sporcunun yarışı B) Kamil B kulübüne üyedir.
kaçıncı sırada bitirmiş olması mümkün değildir?
C) Kamil C kulübüne üyedir.
A) İkinci B) Üçüncü C) Dördüncü
D) Ramiz B kulübüne üyedir.
D) Altıncı E) Dokuzuncu
E) Ramiz C kulübüne üyedir.

481

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 3
24. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi 26. Lale ile Perihan'ın aynı kulübe üye olduğu bilini-
kesin olarak yanlıştır? yorsa aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak
A) Kamil A kulübüne üyedir. doğrudur?

B) Avukat grubu B kulübüne üyedir. A) Oya öğretmenlerle aynı kulübe üyedir.

C) Avukat grubu A kulübüne üyedir. B) Nedim öğretmenlerle aynı kulübe üyedir.

D) Ramiz A kulübüne üyedir. C) Öğretmenlerin üye olduğu kulübe 2 kişi üyedir.

E) Avukat grubu C kulübüne üyedir. D) Ramiz ve Nedim aynı kulübe üyedir.


E) Ramiz ve Nedim farklı kulüplere üyedir.

25. Doktor grubunun B kulübüne üye olduğu bilini-


yorsa
I. Nedim, II. Mahir,
III. Kamil, IV. Perihan
adlı kişilerden hangileri Oya ile aynı kulübe üye ola-
bilir?
A) Yalnız II B) Yalnız IV C) I ve II
D) II ve IV E) I, III ve IV

1. D 2. A 3. B 4. B 5. B 6. C 7. D 8. B 9. C 10. A 11. B 12. İPTAL 13. E 14. B


15. D 16. C 17. C 18. A 19. B 20. E 21. C 22. A 23. A 24. B 25. D 26. C

482

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 4
1. Köyler arasındaki bu yollarla ilgili aşağıdaki ifade-
1. – 3. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE lerden hangisi doğrudur?
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) D ve C köyleri arasındaki yol çift yönlüdür.
B) E ve C köyleri arasındaki yol tek yönlüdür.
DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN C) B ve C köyleri arasında bir yol bulunmaktadır.
BAĞIMSIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ. D) A ve B köyleri arasında çift yönlü bir yol bulunmak-
tadır.
E) E ve F köyleri arasında çift yönlü bir yol bulunmak-
tadır.

A B

D F

2. Aşağıdakilerin hangisinde I.ʼde verilen köyden,


II.ʼde verilene gitmek mümkün değildir?
Şekildeki konumda olan A, B, C, D, E ve F köyleri
I. II.
arasındaki tek veya çift yönlü 6 adet araba yoluyla
A) C E
ilgili aşağıdakiler bilinmektedir:
B) F D
• Yollar yalnızca komşu köyler arasındadır. C köyü C) B E
tüm köylere komşudur, ötekiler ise kendine en D) B A
yakın üç köyle komşudur. Örneğin Eʼnin komşuları E) E B
C, D ve Fʼdir.

• Tek yönlü yollar Aʼdan Dʼye, Bʼden Fʼye ve Cʼden


Aʼya doğru giden yollardır.

• Çift yönlü üç yoldan biri C ve F arasındadır.

• A ve F köylerinin, yalnızca iki komşusuyla arasında


bir yol vardır.

• B ve E köylerinin, yalnızca bir komşusuyla ara-


3. Aşağıdaki ifadelerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
sında bir yol vardır.
A) Bʼden Dʼye, Aʼya uğranarak gidilebilir.
B) Fʼden Eʼye, Dʼye uğranarak gidilebilir.
C) Fʼden Dʼye gitmek için Aʼya uğramak şarttır.
D) Aʼdan Cʼye gitmek için Dʼye uğramak şarttır.
E) Aʼdan Eʼye gitmek için Dʼye uğramak şarttır.

483

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 4

4. – 6. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE 7. – 9. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE


CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ DİKKAT! HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ
OLARAK CEVAPLAYINIZ. OLARAK CEVAPLAYINIZ.

İktisat bölümünde okuyan Gizem, Hasan, İsmet, Olimpiyat oyunlarına katılan bir ülke, eskrim, bisiklet,
Kemal, Leman, Mustafa, Nermin ve Osman makroikti-
atletizm, yüzme ve judo sporlarında bireysel dalda
sat dersini birlikte almışlardır. Derste A, B, C, D ve F
olmak üzere 5 ayrı not verilmiştir. yarışmış ve olimpiyatlarda toplam sekiz madalya
kazanmıştır.
Bu kişilerin aldıkları notlarla ilgili aşağıdakiler bil-
inmektedir: Bu ülkenin kazandığı madalyalarla ilgili olarak şun-
• Osman D almıştır. lar bilinmektedir:
• Gizem ve İsmet aynı notu almıştır. − Eskrimde ve bisiklette birer, atletizm, yüzme ve ju-
• Leman ve Mustafa A ya da F almamıştır. doda ise ikişer madalya kazanılmıştır.

• 2 kişi A almıştır, 3 kişi F almıştır. Diğer notları birer − Kazanılan madalyaların üçü altın, dördü gümüş ve
kişi almıştır. biri de bronzdur.
− Eskrimde ve bisiklette altın madalya kazanıla-
4. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? mamıştır.
A) Leman ve Nermin farklı notlar almıştır. − Her bir dalda birden fazla altın ya da gümüş
B) Leman B almıştır. madalya kazanılmış olabilir.
C) Nermin ve Hasan aynı notu almıştır.
D) Hasan ve Kemal farklı notlar almıştır.
E) Gizem A almıştır.

5. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?


A) İsmet A almıştır.
B) Gizem F almıştır.
7. Yüzmede kazanılan madalyaların biri gümüş, diğeri
C) Nermin ve İsmet aynı notu almıştır.
bronz ise öteki madalyalarla ilgili olarak aşağıda-
D) Nermin C almıştır.
kilerden hangisi kesinlikle doğrudur?
E) Gizem ve Kemal aynı notu almıştır.
A) Atletizmde bir altın, bir gümüş madalya kazanıl-
mıştır.
B) Judoda kazanılan madalyaların ikisi de gümüştür.
6. Nerminʼin A aldığı durumda, aşağıdakilerden
hangisi kesinlikle doğrudur? C) Hem eskrimde hem de bisiklette gümüş madalya
A) Hasan A almıştır. kazanılmıştır.

B) İsmet F almıştır. D) Gümüş madalyalar atletizmde ve judoda kazanıl-


C) Kemal F almıştır. mıştır.

D) Gizem ve Hasan aynı notu almıştır. E) Eskrim, judo ve atletizmde birer gümüş madalya
E) İsmet ve Hasan farklı notlar almıştır. kazanılmıştır.

484

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 4
8. Atletizmde iki altın ve eskrimde bir bronz madalya
10. – 13. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
kazanılmışsa aşağıdakilerden hangisi kesinlikle HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK
yanlıştır? CEVAPLAYINIZ.

A) Yüzmede gümüş madalya kazanılmıştır. Bir mağazada, İnternet bağlantılı ve İnternet bağlantısız
olmak üzere tuşlu veya dokunmatik cep telefonları satıl-
B) Judoda altın madalya kazanılmıştır. maktadır.
A, B, C, D, E, F ve G model cep telefonları ile ilgili
C) Bisiklette gümüş madalya kazanılmıştır.
şunlar bilinmektedir:
D) Judoda iki gümüş madalya kazanılmıştır. – Modellerin üçü dokunmatik, dördü tuşludur.
– A ve G modelleri tuşludur.
E) Judo ve yüzmede birer altın ve birer gümüş ma-
– Biri B olmak üzere üç modelin İnternet bağlantısı
dalya kazanılmıştır.
vardır.
– E modelinin İnternet bağlantısı yoktur.
– Tuşlu cep telefonlarından ikisinin İnternet bağlan-
tısı vardır.
– F modeli hem dokunmatiktir hem de İnternet bağ-
lantılıdır.

10. Bu bilgilere göre,


9. Madalya kazanan sporculardan beşi erkek, üçü I. C,
kadındır. Kadın sporculardan biri atlet, biri judocu II. D,
ve biri de bisikletçi olduğuna göre, aşağıdakilerden III. G
modellerinden hangilerinin İnternet bağlantısı ola-
hangisi kesinlikle yanlıştır?
bilir?
A) Kadın sporcuların kazanmış olabileceği altın ma- A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
dalya sayısı en fazla ikidir. D) II ve III E) I, II ve III

B) Erkek sporcuların kazanmış olabileceği gümüş ma-

dalya sayısı en az birdir.

C) Kadın sporcuların hiçbirinin gümüş madalya ka-


11. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi
zanmamış olma olasılığı vardır.
kesin olarak doğrudur?
D) Erkek sporcuların bir bronz ve dört gümüş madalya A) B modeli tuşludur.

kazanmış olma olasılığı vardır. B) B modeli dokunmatiktir.


C) C modeli tuşludur.
E) Kadın sporcuların erkek sporculardan daha fazla D) D modeli tuşludur.
gümüş madalya kazanmış olma olasılığı vardır. E) D modeli dokunmatiktir.

485

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 4
12. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi 15. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi
kesin olarak yanlıştır? kesin olarak yanlıştır?
A) A modeli İnternet bağlantılıdır. A) Gülle atma dalında iki sporcu yarışmıştır.
B) C ve D modelleri tuşludur. B) Gülle atma dalında üç sporcu yarışmıştır.
C) C ve E modelleri dokunmatiktir. C) Çekiç atma dalında yarışan sporcular Emrah ve Fı-
D) G modeli İnternet bağlantılıdır. ratʼtır.
E) E modeli dokunmatiktir. D) Çekiç atma dalında yarışan üçüncü sporcu Ba-
rışʼtır.
13. C modelinin dokunmatik olduğu biliniyorsa aşağı- E) Uzun atlama dalında yarışan üçüncü sporcu Gök-
daki ifadelerden hangisi kesin olarak yanlıştır?
hanʼdır.
A) A modeli İnternet bağlantılıdır.
B) G modeli İnternet bağlantılıdır.
C) C modeli İnternet bağlantılıdır.
D) D modeli İnternet bağlantılıdır.
E) D modeli tuşludur.

14. – 17. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE


GÖRE HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIM-
SIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ. 16. Gökhan ve Demirʼin çekiç atma dalında birlikte
yarıştıkları biliniyorsa aşağıdaki ifadelerden hangisi
kesin olarak doğrudur?
Ali, Barış, Cenk, Demir, Emrah, Fırat ve Gökhan adlı A) Cirit atma dalında yarışan üçüncü sporcu Fıratʼtır.
sporcuların katıldığı atletizm yarışmalarında cirit atma,
B) Çekiç atma dalında yarışan üçüncü sporcu Aliʼdir.
gülle atma, çekiç atma, koşu ve uzun atlama dallarında
oyunlar düzenlenmiştir. C) Emrah ve Fıratʼın birlikte yarıştıkları ikinci dal gülle
Her dala en az 2, en fazla 3 sporcunun katıldığı atmadır.
oyunlarla ilgili şunlar bilinmektedir: D) Uzun atlama dalında yarışan üçüncü sporcu Ba-
• Bir sporcu en fazla üç dalda yarışmıştır. rışʼtır.
• Koşu dalında yalnız Barış ve Emrah yarışmıştır. E) Uzun atlama dalında yarışan üçüncü sporcu Aliʼdir.
• Cenk yalnız gülle atma dalında yarışmıştır.
• Emrah ve Fırat, uzun atlama dışında bir yarışmaya
daha birlikte katılmışlardır.
• Cirit atma dalında yarışan üç kişiden biri Ali, diğeri
Demirʼdir.
• Fıratʼın yarıştığı hiçbir dalda Gökhan yarışmamıştır.

17. Gülle atma dalında yalnız iki sporcunun yarıştığı


14. Bu bilgilere göre, cirit atma dalında biliniyorsa
I. Barış, I. Ali,
II. Emrah,
II. Barış,
III. Fırat,
III. Gökhan
IV. Gökhan
adlı sporculardan hangileri çekiç atma dalında
adlı sporculardan hangileri yarışmış olabilir? yarışmış olabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve IV A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I, III ve IV E) I, II, III ve IV D) I ve II E) I ve III

486

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 4
20. Fıratʼın Trabzonʼdan geldiği durumda Havva hangi
18. – 21. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
ilden kesinlikle gelmiş olamaz?
HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK
CEVAPLAYINIZ. A) Konya B) Şanlıurfa C) İstanbul
D) Muğla E) Adana
Bir kurumun düzenlediği geziye Konya, İstanbul,
Adana, Muğla, Diyarbakır, Şanlıurfa, Trabzon illerinden
ikişer öğrenci katılmıştır. Bu geziye Ali, Berrin, Cengiz, 21. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi
Deren, Evren, Fırat, Gül, Havva, İbrahim, Kemal, Lâle, Adanaʼdan gelmiş olamaz?

Mustafa, Nevin ve Osman adlı öğrenciler katılmıştır. A) Evren B) Cengiz C) Fırat


D) Havva E) Osman
Bu öğrencilerin hangi illerden geldiğiyle ilgili olarak
aşağıdaki bilgiler verilmiştir:

– Deren Muğlaʼdan, Kemal Adanaʼdan, Mustafa Tra-


bzonʼdan gelmiştir. 22. – 25. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
– Ali ve Evren aynı ilden gelmiştir. GÖRE HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ
OLARAK CEVAPLAYINIZ.
– Gül ve İbrahim aynı ilden gelmiştir.

– Berrin ve Lâle Konya ya da İstanbulʼdan gelmiştir


Ürünlerini yurt çapında pazarlayan bir şirketin
ancak ikisinin geldiği il birbirinden farklıdır. pazarlama elemanı, ürünlerin tanıtımını yapmak için
her ay farklı bir kente gitmiştir. Bu pazarlamacının gittiği
kentlerle ilgili şunlar bilinmektedir:
Pazarlamacı,
• Marmara Bölgesiʼnde Edirne, Çanakkale, Bursa,
18. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle • Doğu Anadolu Bölgesiʼnde Van, Erzurum, Kars,
doğrudur? • Akdeniz Bölgesiʼnde Mersin, Hatay, Antalya,
A) Evren Konyaʼdan gelmiştir. • Karadeniz Bölgesiʼnde Gümüşhane, Artvin, Sam-
B) Gül Diyarbakırʼdan gelmiştir. sun kentlerine gitmiştir.
C) Havva Muğlaʼdan gelmiştir. Ayrıca pazarlamacının,
D) Lâle ve Fırat aynı ilden gelmiştir. • 2., 6. ve 11. aylarda Karadeniz Bölgesiʼnde bulu-
E) Cengiz ve Nevin farklı illerden gelmiştir. nan bir kente gittiği,
• yalnız bir defa, aynı bölgeden iki kente üst üste git-
tiği,
• Marmara Bölgesiʼne gittikten hemen sonra Karad-
eniz Bölgesiʼne gittiği,
• son olarak Akdeniz Bölgesiʼnde bulunan bir kente
gittiği bilinmektedir.

19. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle


yanlıştır?
A) Ali Diyarbakırʼdan gelmiştir.
B) Nevin Adanaʼdan gelmiştir.
22. Pazarlamacının 1. ay Edirneʼye, 10. ay ise
C) İbrahim Şanlıurfaʼdan gelmiştir. Çanakkaleʼye gittiği biliniyorsa pazarlamacı, kaçıncı
D) Havva ve Osman aynı ilden gelmiştir. ayda Bursaʼya gitmiş olabilir?
E) Gül ve Lâle farklı illerden gelmiştir. A) 3. B) 4. C) 5. D) 7. E) 8.

487

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 4
23. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi
26. VE 27. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
kesinlikle doğrudur?
GÖRE HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ
A) 3. ve 4. aylarda, aynı bölgede bulunan kentlere OLARAK CEVAPLAYINIZ.
gitmiştir.
B) 8. ayda, Doğu Anadolu Bölgesiʼnde bulunan bir
kente gitmiştir.
C) 3. ve 8. aylarda, farklı bölgelerde bulunan kentlere Ayça, Burcu, Cem, Derya ve Emrah adlı kişiler, düzen-
gitmiştir. lenen bir belgesel film yarışmasına birer filmle
D) 3. ve 8. aylarda, aynı bölgede bulunan kentlere git- katılmışlardır.
miştir. Belgesellerle ilgili şunlar bilinmektedir:
E) 7. ayda, Akdeniz Bölgesiʼnde bulunan bir kente git- • Belgesellerden biri aslanlar, ikisi deniz canlıları ve
miştir. diğer ikisi yağmur ormanları konusunda çekilmiş-
tir.
• Belgesellerden biri birinci, biri ikinci, biri de üçüncü
olmuştur. Diğerleri ödül kazanamamıştır.
• Aynı konuda belgesel çeken Emrah ve Deryaʼdan
yalnızca biri ödül kazanmıştır.
24. Pazarlamacının 7. ayda Hatayʼa ve 8. ayda Vanʼa git-
tiği biliniyorsa pazarlamacı, 9. ayda aşağıdaki • Cem, Ayçaʼyla aynı konuda film çekmiş ve ondan
kentlerden hangisine gitmiş olamaz? daha büyük bir ödül almıştır.
A) Mersin B) Kars C) Erzurum
D) Gümüşhane E) Antalya 26. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesin
olarak doğrudur?
A) Cem deniz canlılarıyla ilgili belgesel çekmiştir.
B) Burcu aslanlarla ilgili belgesel çekmiştir.
C) Emrah ödül kazanamamıştır.
D) Ayça üçüncü olmuştur.

25. Pazarlamacının 3. ayda Akdeniz Bölgesiʼnde bulu- E) Derya ikinci olmuştur.


nan bir kente gittiği biliniyorsa aşağıdaki ifadeler-
den hangisi kesinlikle yanlıştır?
A) 4. ayda, Akdeniz Bölgesiʼnde bulunan bir kente git- 27. Emrah üçüncü olmuşsa aşağıdaki yargılardan
miştir. hangisi kesin olarak yanlıştır?
B) 4. ayda, Doğu Anadolu Bölgesiʼnde bulunan bir
A) Ayçaʼnın kazandığı ödül Emrahʼınkinden büyüktür.
kente gitmiştir.
B) Ayça deniz canlılarıyla ilgili belgesel çekmiştir.
C) 7. ayda, Doğu Anadolu Bölgesiʼnde bulunan bir
kente gitmiştir. C) Cem yağmur ormanlarıyla ilgili belgesel çekmiştir.
D) 7. ayda, Akdeniz Bölgesiʼnde bulunan bir kente git- D) Cem ikinci olmuştur.
miştir.
E) İlk iki sırayı yağmur ormanlarıyla ilgili belgeseller
E) 9. ayda, Doğu Anadolu Bölgesiʼnde bulunan bir
almıştır.
kente gitmiştir.

1. A 2. E 3. C 4. A 5. D 6. B 7. C 8. E 9. D 10. E 11. A 12. B 13. C 14. D


15. E 16. C 17. D 18. E 19. D 20. B 21. A 22. C 23. B 24. D 25. A 26. B 27. D

488

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 5
4. Ceydaʼnın, Papatya sınıfına kaydolduğu biliniyorsa
1. – 4. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
aşağıdaki bilgilerden hangisi kesin olarak
HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK
doğrudur?
CEVAPLAYINIZ.
A) Deniz, Papatya sınıfına kaydolmuştur.
Ayça, Burcu, Ceyda, Deniz, Elif, Filiz ve Gamze adlı
B) Gamze, Zambak sınıfına kaydolmuştur.
çocuklar bir kreşte bulunan Papatya, Karanfil ve Zam-
bak adlı sınıflara kaydolmuşlardır. Bu çocukların hangi C) Karanfil sınıfına kaydolan çocuk Burcuʼdur.
sınıfa kaydolduklarıyla ilgili şunlar bilinmektedir: D) Filiz, Papatya sınıfına kaydolmuştur.
• Ayça ile Elif aynı sınıfa kaydolmuştur. E) Burcu, Zambak sınıfına kaydolmuştur.
• Karanfil sınıfına yalnız bir çocuk kaydolmuştur.
• Burcu, Deniz ve Filiz farklı sınıflara kaydolmuştur.
• Gamzeʼnin kaydolduğu sınıfa toplam iki çocuk kay- 5. – 8. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
dolmuştur. GÖRE HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIM-
SIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ.
1. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesin Bir gün içinde sabah veya akşam saatlerinde bir fo-
olarak doğrudur? toğraf stüdyosuna gelen kadınlardan Ayşe, Canan,
A) Ayça ve Ceyda aynı sınıfa kaydolmuştur. Gamze ve Işıl ile erkeklerden Bahri, Davut, Emre,
B) Gamze, Zambak sınıfına kaydolmuştur. Faruk ve Harun adlı kişiler vesikalık fotoğraf veya
düğün fotoğrafı çektirmişlerdir.
C) Gamze, Papatya sınıfına kaydolmuştur.
Her kişinin yalnızca bir tür fotoğraf çektirdiği günle
D) Ayça ve Elif, Papatya sınıfına kaydolmuştur. ilgili olarak şunlar bilinmektedir:
E) Burcu ve Gamze aynı sınıfa kaydolmuştur. – Sabah saatlerinde fotoğraf çektirenler Ayşe, Canan
ve Harunʼdur.
– Akşam saatlerinde vesikalık fotoğraf çektiren iki ki-
şiden biri Bahriʼdir.
– Düğün fotoğrafı çektiren yalnızca 3 çift vardır.
2. I. Burcu – Ayşe, Gamze ve Işıl düğün fotoğrafı çektirmişler-
II. Deniz dir.
III. Filiz
Bu bilgilere göre, yukarıdakilerden hangileri Karan-
fil sınıfına kaydolmuş olabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II
D) II ve III E) I, II ve III
5. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi
kesin olarak doğrudur?
A) Sabah saatlerinde vesikalık fotoğraf çektiren yal-
nızca bir kişi vardır.
B) Sabah saatlerinde vesikalık fotoğraf çektiren yal-
3. Elifʼin, Zambak sınıfına kaydolduğu biliniyorsa nızca bir çift vardır.
aşağıdaki bilgilerden hangisi kesin olarak yanlıştır? C) Sabah saatlerinde düğün fotoğrafı çektiren yal-
A) Ceyda, Zambak sınıfına kaydolmuştur. nızca iki çift vardır.
B) Papatya sınıfına iki çocuk kaydolmuştur. D) Akşam saatlerinde düğün fotoğrafı çektiren yal-
C) Zambak sınıfına üç çocuk kaydolmuştur. nızca bir çift vardır.

D) Burcu, Papatya sınıfına kaydolmuştur. E) Akşam saatlerinde vesikalık fotoğraf çektiren yal-
nızca iki çift vardır.
E) Filiz, Zambak sınıfına kaydolmuştur.

489

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK

6. Bu bilgilere göre, sabah saatlerinde düğün fotoğrafı


9. – 12. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
çektiren kişi aşağıdakilerden hangisidir?
HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK
A) Bahri B) Emre C) Davut CEVAPLAYINIZ.
D) Harun E) Canan
Bir balık halinde, olta veya ağ ile avlanarak satışa
sunulan balıklar listede verilmiştir.

Avlama Yöntemi
Balık Türü
Olta Ağ

Hamsi ✔ ✔
Kalkan ✔
Lüfer ✔
İstavrit ✔
Mezgit ✔

Bu balıklardan hamsi, istavrit ve mezgit kasayla veya


7. Emreʼnin vesikalık fotoğraf çektirdiği biliniyorsa
kiloyla satılırken kalkan ve lüfer yalnızca kiloyla satıl-
I. Davut,
maktadır.
II. Işıl,
III. Faruk
adlı kişilerden hangileri akşam saatlerinde bir fo-
toğraf çektirmiştir? A, B, C, D, E ve F adlı kişilerin hangi balıktan
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III aldığıyla ilgili olarak şunlar bilinmektedir:
D) I ve III E) II ve III – Hamsi hariç her balık türü yalnızca bir kişi tarafın-
dan alınmıştır.
– B, ağ ile avlanan bir balık türünden almıştır.
– Lüfer alan kişi Fʼdir.
– Toplam 4 kişi kiloyla balık almıştır.
– İstavrit alan kişi balığı kasayla almıştır.
– Aynı balık türünden alan C kasayla, E kiloyla al-
mıştır.

8. Bu bilgilere göre, 9. Bu bilgilere göre, kiloyla satılan bir balık türünden


I. Davut, aldığı bilinen B;

II. Faruk, I. mezgit,

III. Gamze II. kalkan,


adlı kişilerden hangileri vesikalık fotoğraf çektirmiş III. istavrit
olabilir? balıklarından hangilerini almış olabilir?
A) Yalnız II B) I ve II C) I ve III A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) II ve III E) I, II ve III D) I ve II E) I ve III

490

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 5
10. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi
13. – 16. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
kesin olarak yanlıştır?
HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK
A) E hamsi almıştır. CEVAPLAYINIZ.
B) B hamsi almıştır.
C) C hamsi almıştır.
D) F, balığı kiloyla almıştır.
E) B, balığı kiloyla almıştır. Türkçe sözlü müzik türleri : Halk müziği, sanat müziği
Yabancı sözlü müzik türleri : Caz müziği, Latin müziği,
pop müzik Ayça, Başak, Cansu, Dilek ve Emel adlı kişi-
lerin yukarıda verilen müzik türlerinden hangilerini
sevdikleri ile ilgili şunlar bilinmektedir:
– Halk müziği seven yalnızca iki kişi vardır.
– Caz müziği seven yalnızca bir kişi vardır.
– Dilek yalnızca Latin müziği sevmektedir.
– Pop müzik seven iki kişiden biri Ayçaʼdır.
– Başak, Cansu ve Emel iki türden birer müziği
sevmektedir.
– Emelʼin sevdiği müzik türlerini başka hiç kimse
11. Dʼnin, balığı kasayla aldığı biliniyorsa aşağıdaki sevmemektedir.
ifadelerden hangisi kesin olarak doğrudur?
A) A kalkan almıştır.
B) A mezgit almıştır.
C) B mezgit almıştır.
D) B, balığı kasayla almıştır. 13. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesin
olarak yanlıştır?
E) A, balığı kiloyla almıştır.
A) Pop müzik seven ikinci kişi Başakʼtır.
B) Pop müzik seven ikinci kişi Cansuʼdur.
C) Başak Latin müziği sevmektedir.
D) Caz müziği seven tek kişi Emelʼdir.
E) Ayça sanat müziği sevmektedir.

14. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesin


olarak doğrudur?
12. Aʼnın mezgit aldığı biliniyorsa aşağıdaki ifadelerden
A) Latin müziği seven yalnızca bir kişi vardır.
hangisi kesin olarak yanlıştır?
B) Başak ve Cansuʼdan yalnızca biri pop müzik
A) A, balığı kiloyla almıştır.
sevmektedir.
B) B kalkan almıştır.
C) Emelʼin sevdiği Türkçe sözlü müzik türü, halk müz-
C) B, balığı kasayla almıştır. iğidir.
D) D, balığı kasayla almıştır. D) Latin müziği seven toplam üç kişi vardır.
E) D istavrit almıştır. E) Başak ve Cansu Latin müziği sevmektedir.

491

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 5
15. I. Ayça 18. Bu bilgilere göre aşağıdaki ifadelerden hangisi,
II. Dilek kesin olarak yanlıştır?
III. Emel A) Canan Z dergisini okumuştur.
Yukarıdakilerden hangileri Türkçe sözlü müzik B) Barış Y dergisini okumuştur.
sevmeyenler arasında yer alır?
C) Doruk Z dergisini okumuştur.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) Doruk P dergisini okumuştur.
D) I ve II E) II ve III
E) Doruk T dergisini okumuştur.

16. Başakʼın pop müzik sevdiği biliniyorsa aşağıdaki-


lerden hangisi doğrudur?
A) Cansu Latin müziği sevmektedir.
B) Cansu pop müzik sevmektedir.
C) Ayça sanat müziği sevmektedir.
D) Ayça halk müziği sevmektedir.
E) Başak sanat müziği sevmektedir.

17. – 20. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE


HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK
CEVAPLAYINIZ.

19. I. T dergisi
Bir uçakta yolculara, aylık olarak yayımlanan P, R, T ve
II. S dergisi
Y dergileri ile üç aylık olarak yayımlanan S ve Z dergi-
leri sunulmaktadır. Uçakta P, R ve Z dergilerinden ik- III. Z dergisi
işer, diğerlerinden birer adet bulunmaktadır. Yukarıdakilerden hangileri, Ahmetʼin okuduğu ikin-
Ahmet, Barış, Canan, Doruk, Engin ve Filiz adlı yol- ci dergi olabilir?
cuların hangi dergiyi okuduklarıyla ilgili şunlar bil-
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
inmektedir:
D) I ve III E) I, II ve III
– Dergilerin her bir nüshasını yalnızca bir kişi oku-
muştur.
– Ahmet ve Doruk ikişer, diğerleri birer dergi oku-
muştur.
– Barış ve Filizʼin okuduğu dergiler aylık yayımlanan
dergilerdir.
– R dergisini okuyanlar Ahmet ve Enginʼdir.
– Doruk, Filizʼin okuduğu dergiden okumuştur.
– Canan ve Doruk üç aylık yayımlanan aynı dergiyi
okumuştur.

17. Bu bilgilere göre aşağıdaki ifadelerden hangisi, 20. Ahmetʼin Y dergisini okuduğu biliniyorsa aşağıdaki
kesin olarak doğrudur? ifadelerden hangisi, kesin olarak doğrudur?
A) Filiz P dergisini okumuştur. A) Barış T dergisini okumuştur.
B) Filiz Y dergisini okumuştur. B) Barış Z dergisini okumuştur.
C) Ahmetʼin okuduğu ikinci dergi Y dergisidir. C) Barış S dergisini okumuştur.
D) Barış P dergisini okumuştur. D) Canan S dergisini okumuştur.
E) Barış T dergisini okumuştur. E) Canan T dergisini okumuştur.

492

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 5
22. Bu bilgilere göre aşağıdaki ifadelerden hangisi,
21. – 24. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK kesin olarak doğrudur?
CEVAPLAYINIZ. A) Nuran yüksek lisans eğitimi almaktadır.
B) Hilal tarih bölümünde eğitim almaktadır.

Aşağıdaki tabloda, bir üniversitenin hukuk, tarih, ede- C) Kenan tarih bölümünde eğitim almaktadır.

biyat, kimya, mimarlık ve istatistik bölümlerinde yüksek D) Orçun mimarlık bölümünde eğitim almaktadır.
lisans veya doktora eğitimi alan öğrencilerin dağılımı E) Işıl hukuk bölümünde eğitim almaktadır.
verilmiştir.

Bölüm Yüksek Doktora


lisans
Hukuk 1 –
Sosyal 23. I. Mimarlık bölümünde doktora eğitimi alan
Tarih 1 1
Bilimler
II. Edebiyat bölümünde doktora eğitimi alan
Edebiyat – 1
III. İstatistik bölümünde yüksek lisans eğitimi alan
Kimya 1 –
IV. Kimya bölümünde yüksek lisans eğitimi alan Işılʼın
Fen
Mimarlık – 1 tarih bölümünde eğitim aldığı biliniyorsa
Bilimleri
İstatistik 1 1 yukarıdakilerden hangileri, kesin olarak bilinmek-
tedir?
Gürol, Hilal, Işıl, Kenan, Levent, Münir, Nuran ve Orçun
A) Yalnız I B) Yalnız IV C) II ve III
adlı öğrencilerin hangi bölümde eğitim aldığıyla ilgili
D) I, II ve IV E) II, III ve IV
şunlar bilinmektedir:
– Hilal ve Kenan aynı bölümde eğitim almaktadır.
– Işıl, Levent ve Orçun doktora eğitimi almaktadır.
– Münir sosyal bilimler alanında eğitim almaktadır.
– Orçun ve Nuran fen bilimleri alanında eğitim al-
maktadır.

24. Gürolʼun tarih bölümünde yüksek lisans eğitimi


aldığı biliniyorsa aşağıdaki ifadelerden hangisi,
21. Bu bilgilere göre aşağıdaki ifadelerden hangisi, kesin olarak yanlıştır?
kesin olarak yanlıştır? A) Münir hukuk bölümünde eğitim almaktadır.
A) Gürol yüksek lisans eğitimi almaktadır. B) Kenan istatistik bölümünde doktora eğitimi almak-
B) Münir edebiyat bölümünde eğitim almaktadır. tadır.
C) Nuran kimya bölümünde eğitim almaktadır. C) Hilal yüksek lisans eğitimi almaktadır.
D) Kenan doktora eğitimi almaktadır. D) Levent tarih bölümünde eğitim almaktadır.
E) Hilal doktora eğitimi almaktadır. E) Işıl fen bilimleri alanında eğitim almaktadır.

1. A 2. E 3. C 4. B 5. A 6. D 7. E 8. B 9. D 10. B 11. E 12. C 13. E 14. B


15. D 16. A 17. A 18. E 19. C 20. A 21. B 22. A 23. D 24. E

493

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 6
3. Ege ve Gamzeʼnin asansörden birlikte indikleri du-
1. – 4. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
rumda aşağıdakilerden hangisi kesinlikle
GÖRE HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIM-
doğrudur?
SIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ.
A) Arda, asansörden tek başına inmiştir.
Arda, Buket, Ceren, Derya, Ege, Fırat ve Gamze bir bi- B) Ege ve Gamze, 5. katta asansörden inmiştir.
nanın zemin katında bulunan bir asansöre binmişlerdir.
C) Fırat, Ardaʼdan sonraki bir katta asansörden in-
Binada zemin katın üstünde 1ʼden 5ʼe kadar numara-
miştir.
landırılmış beş kat bulunmaktadır. Asansör yukarı
doğru çıkmaya başlamıştır. D) Derya, 2. katta asansörden inmiştir.

Bu kişilerin indikleri katlarla ilgili aşağıdaki bilgiler E) Buket, 4. katta asansörden inmiştir.
verilmiştir:
• Her katta en az 1, en fazla 2 kişi asansörden in-
miştir. 4. Aşağıdakilerden hangisi 1. katta asansörden inmiş
• 3. katta yalnız Ceren asansörden inmiştir. olamaz?

• Arda, Egeʼden bir önceki katta asansörden inmiş- A) Arda B) Buket C) Gamze
tir. D) Derya E) Fırat
• Derya, Fıratʼtan bir sonraki katta asansörden in-
miştir. 5. – 8. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
• Gamze ve Derya, farklı katlarda asansörden in- HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK
miştir. CEVAPLAYINIZ.

• Buket ve Fırat, aynı katta asansörden inmiştir.


Pembe, beyaz, mavi ve yeşil renkli dört tane gömleği
ve pembe, beyaz ve yeşil renkli üç tane eteği olan Yağ-
murʼun hafta içi günlerinde ne giydiği ile ilgili şunlar bil-
inmektedir:
– Bütün kıyafetlerini en az bir kez giymiştir.
– Mavi gömleğini art arda iki gün giymiştir.
1. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
– Hiçbir eteğini art arda günlerde giymemiştir.
A) Ege, 2. katta asansörden inmiştir.
– Yalnız bir gün aynı renkli etek ve gömlek giymiştir.
B) Arda, 4. katta asansörden inmiştir.
– Pazartesi ve perşembe günleri, pembe ve beyaz
C) Buket, 2. katta asansörden inmiştir.
kıyafetlerini çapraz kombinasyonlarla giymiştir.
D) Gamze, 1. katta asansörden inmiştir.
E) Derya, 5. katta asansörden inmiştir.

5. Bu bilgilere göre Yağmur'la ilgili aşağıdaki ifadeler-


2. Deryaʼnın 2. katta asansörden indiği durumda den hangisi kesin olarak doğrudur?
aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?
A) Salı günü yeşil gömlek giymiştir.
A) Gamze, 4. katta asansörden inmiştir.
B) Perşembe günü beyaz etek giymiştir.
B) Buket, 5. katta asansörden inmiştir.
C) Çarşamba günü mavi gömlek giymiştir.
C) Ege, 4. katta asansörden inmiştir.
D) Pazartesi günü beyaz etek giymiştir.
D) 5. katta asansörden 2 kişi inmiştir.
E) Pembe gömleği toplam üç kez giymiştir.
E) 1. katta asansörden 2 kişi inmiştir.

494

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 6
6. Yağmurʼun pazartesi günü pembe etek giydiği
9. – 12. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
biliniyorsa aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin
HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK
olarak yanlıştır?
CEVAPLAYINIZ.
A) Perşembe günü beyaz gömlek giymiştir.
B) Salı günü yeşil etek giymiştir.
C) Salı günü beyaz etek giymiştir.
D) Çarşamba günü yeşil etek giymiştir. Yayına saat 19.00ʼda başlayan yerel bir televizyon
kanalının hafta sonu günlerindeki yayın akışıyla ilgili
E) Pazartesi günü beyaz gömlek giymiştir.
şunlar bilinmektedir:
– Kanalda haber, açık oturum, spor, belgesel, müzik,
film, yarışma programı yayını yapılmaktadır.
– Haber, spor, müzik ve yarışma programlarının
süresi 60'ar dakika, diğerlerinin süresi ise 90ʼar da-
kikadır.
– Belirtilen program sürelerine reklam araları dâhil-
dir.
– Spor ve müzik programları aynı gün yayımlanmak-
tadır.
– Her iki akşam da yayımlanan programlar haber
7. Yağmurʼun aynı renkli etek ve gömlek giydiği gün bülteni ve belgeseldir.
aşağıdakilerden hangisidir? – Yayımlanan son program gece yarısına bir saatten
A) Salı B) Çarşamba C) Pazartesi daha az süre kala biterse o akşamki yayına o sa-
D) Cuma E) Perşembe atte son verilmektedir.

9. Bu bilgilere göre televizyon kanalında herhangi bir


hafta sonu gününde en fazla kaç farklı program
yayımlanabilir?
A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 E) 6

10. Cumartesi günü müzik programının yayımlandığı


8. Yağmur, yeşil eteğini biliniyorsa aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin
I. salı olarak yanlıştır?
II. çarşamba A) Kanalın yayını tam gece yarısında sona ermiştir.
III. cuma B) Yarışma programı pazar günü yayımlanmıştır.
günlerinden hangilerinde giymiş olabilir? C) İlk olarak haber bülteni yayımlanmıştır.
A) Yalnız B) Yalnız II C) Yalnız III D) Belgeselin yayımlanmasına 21.00ʼde başlanmıştır.

D) II ve III E) I, II ve III E) Haber bülteni belgeselden sonra yayımlanmıştır.

495

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 6
11. I. Film 14. Aşağıdakilerden hangisi 2. gruptakilerin listesi ola-
II. Müzik bilir?
III. Yarışma
A) Ali, Elif, Fatma, Hasan
IV. Açık oturum
Yukarıdakilerden hangileri aynı gün yayımlanmış B) Ali, Burcu, Ceyda, Elif
olabilir?
C) Ali, Burcu, Elif, Gonca
A) I ve II B) I ve III C) I ve IV
D) II ve III E) II ve IV D) Burcu, Ceyda, Ali, Fatma

E) Fatma, Ceyda, Gonca, Hasan

12. Kanalın yayınının tam gece yarısında bittiği bir gün


ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Film ve açık oturum programları yayımlanmıştır.
B) Film ve müzik programları yayımlanmıştır.
C) Toplam beş farklı program yayımlanmıştır.
15. Ceydaʼnın 1. grupta olduğu durumda aşağıdakiler-
D) Açık oturum ve yarışma programları yayımlan-
mıştır. den hangisi kesinlikle yanlıştır?

E) Spor ve yarışma programları yayımlanmıştır. A) Gonca 2. gruptadır.

B) Ali 2. gruptadır.

C) Ali ve Burcu aynı gruptadırlar.


13. – 16. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE D) Hasan ve Gonca aynı gruptadırlar.
HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK
CEVAPLAYINIZ. E) Fatma ve Elif farklı gruptadırlar.

Ali, Burcu, Ceyda, Deniz, Elif, Fatma, Gonca ve Hasan


sekiz kişilik bir sınıfın öğrencileridir. Öğretmenleri bir şiir
yarışması yapmak amacıyla bu öğrencileri dörder kişi-
lik 2 gruba ayırmıştır.
Bununla ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir:
– Deniz 1. gruptadır.
– Burcu ve Ceyda aynı gruptadırlar.
– Gonca ve Fatma aynı gruptadırlar.
16. Burcu ve Hasanʼın aynı grupta olduğu durumda
– Ali ve Hasan farklı gruptadırlar.
aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?

A) Ali ve Gonca aynı gruptadırlar.

B) Ali 1. gruptadır.
13. Aşağıdakilerden hangisinin hangi grupta olduğu
C) Fatma 2. gruptadır.
kesin olarak bilinmektedir?
A) Ali B) Burcu C) Elif D) Ceyda 1. gruptadır.
D) Gonca E) Hasan E) Ceyda ve Ali aynı gruptadırlar.

496

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 6
19. Yarışı ilk sırada tamamlayan arabanın beyaz renkli
17. – 20. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
olduğu biliniyorsa aşağıdaki ifadelerden hangisi
GÖRE HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ
kesin olarak doğrudur?
OLARAK CEVAPLAYINIZ.
A) Yarışı dokuzuncu sırada tamamlayan arabanın
rengi siyahtır.
Bir adet yeşil, iki adet kırmızı, üç adet siyah, iki adet B) Yarışı üçüncü sırada tamamlayan arabanın rengi
mavi ve iki adet beyaz renkli arabanın tamamladığı siyahtır.
bir yarışın sonucuyla ilgili şunlar bilinmektedir: C) Yarışı altıncı sırada tamamlayan arabanın rengi
Yarışı, ilk ve son sırada aynı renkli arabalar tamam- siyahtır.
lamıştır. Yarışı, dördüncü sırada yeşil, sekizinci sırada D) Yarışı ikinci sırada tamamlayan arabanın rengi kır-
mavi renkli bir araba tamamlamıştır. Siyah renkli iki mızıdır.
araba yarışı peş peşe tamamlamıştır. Her kırmızı ara-
E) Yarışı altıncı sırada tamamlayan arabanın rengi
banın peşinden bir mavi araba yarışı tamamlamıştır.
mavidir.

17. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi


kesin olarak yanlıştır?
A) Yarışı ilk sırada tamamlayan arabanın rengi
siyahtır.
B) Yarışı ilk sırada tamamlayan arabanın rengi
beyazdır.
C) Yarışı dokuzuncu sırada tamamlayan arabanın
rengi kırmızıdır.
D) Yarışı yedinci sırada tamamlayan arabanın rengi
kırmızıdır.
E) Yarışı ilk iki sırada tamamlayan arabaların rengi
siyahtır.

20. Yarışı üçüncü sırada tamamlayan arabanın mavi


18. Yarışı ilk sırada tamamlayan arabanın renginin renkli olduğu biliniyorsa aşağıdaki ifadelerden
siyah olduğu biliniyorsa aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak yanlıştır?
hangisi kesin olarak doğrudur? A) Yarışı altıncı sırada tamamlayan arabanın rengi si-
A) Yarışı ikinci sırada tamamlayan arabanın rengi yahtır.
siyahtır.
B) Her beyaz renkli arabanın peşinden bir kırmızı
B) Yarışı onuncu sırada tamamlayan arabanın rengi renkli araba yarışı tamamlamıştır.
siyahtır.
C) Yarışı son iki sırada tamamlayan arabaların rengi
C) Yarışı dokuzuncu sırada tamamlayan arabanın
siyahtır.
rengi siyahtır.
D) Yarışı ikinci sırada tamamlayan arabanın rengi kır-
D) Yarışı ikinci sırada tamamlayan arabanın rengi kır-
mızıdır.
mızıdır.
E) Yarışı beşinci sırada tamamlayan arabanın rengi E) Beyaz renkli arabalar yarışı peş peşe tamamla-
kırmızıdır. mıştır.

497

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 6
23. I. Şeftali
21. – 24. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
GÖRE HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ II. Erik
OLARAK CEVAPLAYINIZ. III. Kiraz
Yukarıdakilerden hangileri Ardaʼnın dikeceği
ağaçlar olabilir?
Arda, Buket, Canberk, Defne, Ela ve Figen bahçeye
erik, kiraz ve şeftali ağacı dikeceklerdir. A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

Bununla ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir: D) I ve II E) II ve III

– 3 kişi erik ağacı, 2 kişi kiraz ağacı ve 1 kişi şeftali


ağacı dikecektir.
– Canberk, erik ağacı dikecektir.
– Arda ve Buket, aynı tür ağaç dikeceklerdir.
– Defne ve Figen, farklı tür ağaç dikeceklerdir.

21. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle


doğrudur?
A) Defne, kiraz ağacı dikecektir.
B) Figen, erik ağacı dikecektir.
C) Buket, kiraz ağacı dikecektir.
D) Arda ve Defne, farklı tür ağaç dikeceklerdir.
E) Ela ve Figen, farklı tür ağaç dikeceklerdir.

24. Defneʼnin erik ağacı dikeceği biliniyorsa aşağıda-


22. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle kilerden hangisi doğrudur?
yanlıştır? A) Figen, şeftali ağacı dikecektir.
A) Buket, erik ağacı dikecektir. B) Ela, kiraz ağacı dikecektir.
B) Ela, şeftali ağacı dikecektir. C) Buket, erik ağacı dikecektir.
C) Defne, şeftali ağacı dikecektir. D) Arda ve Ela, aynı tür ağaç dikeceklerdir.
D) Buket ve Figen, farklı tür ağaç dikeceklerdir. E) Buket ve Figen, aynı tür ağaç dikeceklerdir.
E) Buket ve Ela, farklı tür ağaç dikeceklerdir.

498

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 6
26. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle
25. – 28. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
doğrudur?
HER SORUYU BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK
CEVAPLAYINIZ. A) Selda gri renkli bir araçla test sürüşüne çıkmıştır.
B) Uğur ve Reşatʼın test sürüşüne çıktığı araçlar aynı
Bir oto galerisine gelen Pelin, Reşat, Selda, Tarık, renktedir.
Uğur ve Vildan adlı kişiler aile tipi veya spor ara- C) Mavi renkli spor araçla test sürüşüne çıkan ol-
mamıştır.
balarla test sürüşüne çıkmışlardır. Gri, mavi, pembe
D) Gri renkli aile tipi araçla test sürüşüne çıkan ol-
ve sarı renkte dört adet spor araç ile gri, pembe ve mamıştır.
sarı renkte üç adet aile tipi test aracı bulunan oto E) Sarı renkli spor araçla test sürüşüne çıkan kişi Vil-
galerisinde yapılan test sürüşleriyle ilgili şunlar bil- danʼdır.
inmektedir:

– Kişiler yukarıda verilen isim sırasına göre test


sürüşüne çıkmıştır.

– Her kişi farklı bir araçla test sürüşüne çıkmıştır. 27. Aynı renkteki araçların arka arkaya test sürüşüne
çıktığı biliniyorsa aşağıdakilerden hangisi kesinlikle
– Her aile tipi araçtan sonra spor bir araç test
doğrudur?
sürüşüne çıkmıştır. A) Reşatʼın test sürüşüne çıktığı araç pembe renkte-
dir.
– Pelin pembe bir araçla test sürüşüne çıkmıştır.
B) Seldaʼnın test sürüşüne çıktığı araç pembe renkte-
– Tarık sarı bir aile tipi araçla test sürüşüne çıkmıştır. dir.
– Vildan ve Reşat test sürüşüne spor araçlarla çık- C) Seldaʼnın test sürüşüne çıktığı araç sarı renktedir.
D) Uğurʼun test sürüşüne çıktığı araç mavi renktedir.
mışlardır.
E) Vildanʼın test sürüşüne çıktığı araç gri renktedir.

28. Pembe renkli spor araçtan hemen sonra mavi


renkte bir aracın test sürüşüne çıktığı biliniyorsa
aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
25. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle A) Mavi renkli spor araçla test sürüşüne çıkan kişi Sel-
yanlıştır? daʼdır.
A) Pelinʼin test sürüşüne çıktığı araç aile tipi bir araç- B) Mavi renkli spor araçla test sürüşüne çıkan kişi Vil-
tır. danʼdır.
B) Seldaʼnın test sürüşüne çıktığı araç aile tipi bir C) Gri renkli spor araçla test sürüşüne çıkan kişi
araçtır. Reşatʼtır.
C) Uğurʼun test sürüşüne çıktığı araç spor bir araçtır. D) Sarı renkli spor araçla test sürüşüne çıkan kişi
Reşatʼtır.
D) Aile tipi araçlarla test sürüşüne iki kişi çıkmıştır.
E) Pembe renkli spor araçla test sürüşüne çıkan kişi
E) Spor araçlarla test sürüşüne dört kişi çıkmıştır.
Vildanʼdır.

1. C 2. E 3. A 4. D 5. C 6. A 7. D 8. E 9. C 10. A 11. B 12. D 13. C 14. B


15. E 16. A 17. C 18. B 19. A 20. B 21. D 22. B 23. E 24. A 25. B 26. D 27. A 28. E

499

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 7
3. Necmiʼnin C gazetesine abone olduğu bilini-yorsa
1. – 4. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak
BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ. doğrudur?
A) Abone olduğu ikinci yayın B gazetesidir.
Murat, Necmi, Orhan, Ömer ve Perihan adlı kişilerin
abone oldukları A, B, C, D ve E gazeteleri ile S, T ve B) Abone olduğu ikinci yayın D gazetesidir.
Y dergileriyle ilgili şunlar bilinmektedir: C) S dergisine abonedir.
– A, B ve E gazeteleri ile S dergisine ikişer, diğerle- D) İki farklı gazeteye abonedir.
rine birer kişi abone olmuştur. E) Bir gazete ve bir dergiye abonedir.
– Orhan ve Muratʼın üçer, diğerlerinin ikişer aboneliği
vardır.
– Murat, 2 gazete ve 1 dergiye abonedir.
– Ömer ve Perihanʼın abone oldukları gazetelerin
ikisi de aynıdır.
– B gazetesi ile S ve T dergilerine aynı kişi abonedir.

1. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi


kesin olarak yanlıştır?
A) Ömer A gazetesine abonedir.
B) Ömer E gazetesine abonedir.
C) Perihan A gazetesine abonedir.
D) Perihan B gazetesine abonedir.
E) Perihan E gazetesine abonedir.

4. Muratʼın S dergisine abone olduğu biliniyorsa


2. Bu bilgilere göre, Murat aşağıdakilerden hangisine aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak
abone olmuş olamaz? doğrudur?

A) B gazetesi A) Necmi Y dergisine abonedir.

B) T dergisi B) Necmi S dergisine abonedir.

C) D gazetesi C) Murat B gazetesine abonedir.

D) S dergisi D) Murat C gazetesine abonedir.

E) C gazetesi E) Necmi D gazetesine abonedir.

500

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 7
7. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi
5. – 8. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
kesinlikle yanlıştır?
GÖRE BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK
CEVAPLAYINIZ. A) Adaʼnın ilk tercihi Mardin olmuştur.
B) Didemʼin ilk tercihi İzmir olmuştur.
C) Cenkʼin ilk tercihi Antalya olmuştur.
Özel bir şirkette çalışan Ada, Bilge, Cenk, Didem ve
D) Ada ve Cenkʼin ilk tercihleri aynı şehir olmuştur.
Ege şirket tarafından seminere gönderilecektir. Çalışan-
lardan seminer için Antalya, İzmir, Bodrum, Trabzon ve E) Bodrum yalnız bir kişi tarafından tercih edilmiştir.
Mardin arasından iki tercih yapmaları istenmiştir.
Tercihlerle ilgili şunlar bilinmektedir:
– İzmir, Trabzon ve Mardin ikişer kez tercih edilmiş-
tir.
– Bilge ilk sırada Trabzonʼu tercih etmiştir.
– Mardin Egeʼnin ilk, Cenkʼin ikinci tercihi olmuştur.
– Ada ve Didem aynı şehirleri, farklı sırayla tercih et-
miştir.
– Cenkʼin birinci sırada tercih ettiği şehri Didem ikinci
sırada tercih etmiştir.

5. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi


kesinlikle doğrudur?
A) Adaʼnın tercih ettiği ikinci şehir Bodrumʼdur.
B) Antalyaʼyı hiç kimse tercih etmemiştir.
C) Bodrum üç kişi tarafından tercih edilmiştir.
D) Antalya dört kişi tarafından tercih edilmiştir.
E) Egeʼnin tercih ettiği ikinci şehir Trabzonʼdur.

6. Bu bilgilere göre Bilge;


I. Antalya, 8. Adaʼnın ilk tercihinin Bodrum olduğu bilini-yorsa
II. Bodrum, aşağıdaki ifadelerden hangisi kesinlikle doğrudur?
III. Mardin A) Antalya üç kişi tarafından tercih edilmiştir.
şehirlerinden hangilerini ikinci sırada tercih etmiş B) Bodrum dört kişi tarafından tercih edilmiştir.
olabilir? C) Cenkʼin ilk tercihi Bodrum olmuştur.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) Didemʼin ikinci tercihi Antalya olmuştur.
D) I ve II E) II ve III E) Ada ve Cenkʼin tercih sıralaması birbirinin tersidir.

501

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 7

9. – 11. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE 12. – 15. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE


GÖRE BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK GÖRE BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK
CEVAPLAYINIZ. CEVAPLAYINIZ.

Bir markette A, B, C, D ve E markalı sütler aşağıdan Ali, Burcu, Ceyda, Deniz, Erdem ve Fatihʼin odaları aynı
yukarıya doğru 1, 2, 3, 4, 5 olarak numaralandırılan beş koridorda yan yanadır. Odalar soldan sağa doğru 1, 2,
rafa yerleştirilmiştir. 3, 4, 5, 6 şeklinde numaralandırılmıştır.
Bununla ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir. Bu kişilerin odalarıyla ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir:
• Her rafta yalnızca bir markaya ait sütler bulunmak- • Ceydaʼnın odası 4 numaralı odadır.
tadır.
• Deniz ve Erdemʼin odaları yan yanadır.
• C markalı sütler 2. raftadır.
• Ali ve Fatihʼin odaları yan yanadır.
• B markalı sütler, D markalı sütlerin bulunduğu rafın
• Burcu ve Fatihʼin odaları yan yana değildir.
bir üst rafındadır.
• A markalı sütler, E markalı sütlerin bulunduğu rafın
üstünde yer alan raflardan birindedir.

9. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?


A) B markalı sütler, 3. raftadır.
B) D markalı sütler, 4. raftadır.
C) E markalı sütler, 1. raftadır. 12. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
D) A markalı sütler, D markalı sütlerin bulunduğu rafın A) Burcuʼnun odası 1 numaralı odadır.
bir alt rafındadır. B) Denizʼin odası 6 numaralı odadır.
E) B markalı sütler, A markalı sütlerin bulunduğu rafın C) Erdemʼin odası 1 numaralı odadır.
bir alt rafındadır.
D) Burcu ve Aliʼnin odaları yan yanadır.
E) Fatih ve Denizʼin odaları yan yanadır.

10. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?


A) A markalı sütler, 4. raftadır.
B) B markalı sütler, 5. raftadır.
C) D markalı sütler, 3. raftadır.
D) B markalı sütler, A markalı sütlerin bulunduğu rafın
üstünde yer alan raflardan birindedir.
E) D markalı sütler, A markalı sütlerin bulunduğu rafın
altında yer alan raflardan birindedir.

13. Burcuʼnun odasının 3 numaralı oda olduğu du-


11. I. A markalı sütler rumda aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
II. B markalı sütler A) Aliʼnin odası 1 numaralı odadır.
III. D markalı sütler B) Denizʼin odası 1 numaralı odadır.
Yukarıdakilerden hangilerinin 3. rafta bulunma C) Erdemʼin odası 1 numaralı odadır.
olasılığı vardır?
D) Fatihʼin odası 5 numaralı odadır.
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II
E) Fatihʼin odası 6 numaralı odadır.
D) I ve III E) II ve III

502

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 7
14. I. Burcu
16. – 18. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
II. Deniz BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ.
III. Fatih
Erdemʼin odasının 3 numaralı oda olduğu durumda
yukarıdaki kişilerden hangilerinin oda numarası Bir kamu kuruluşu tarafından yapılan işe giriş sı-
kesinlikle bilinmektedir? navlarına başvuran Ali, Burçak, Cemil, Defne, Eda, Fer-
hat, Gazi, Hasan ve Irmak adlı adaylara ilk olarak
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
çoktan seçmeli sınav, bunda başarılı olanlara açık uçlu
D) II ve III E) I, II ve III sınav uygulanmış, bunda da başarılı olan adaylar
mülakat sınavına alınmışlardır. Mülakat sonunda
başarılı olanlar işe yerleştirilmişlerdir.
Adaylar ve sınav sonuçlarıyla ilgili olarak şunlar bi-
linmektedir:
• Açık uçlu sınava 8, mülakat sınavına ise 4 kişi gir-
meye hak kazanmıştır.
• Ali ve Ferhat, işe alım sürecinin aynı aşamasında
elenmiştir.
• Cemil ve Hasan mülakat sınavına girmeye hak ka-
zanmıştır.
• Defne ve Gazi, mülakat sınavına girmeye hak ka-
zanamamıştır.
• İşe yerleştirilen 3 kişiden biri Burçakʼtır.

16. I. Çoktan seçmeli sınav


II. Açık uçlu sınav
III. Mülakat sınavı
Bu bilgilere göre Ferhatʼın elendiği aşama yukarı-
dakilerden hangileri olabilir?
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II
D) II ve III E) I, II ve III

17. Çoktan seçmeli sınavda başarısız olan kişinin Eda


olduğu biliniyorsa
15. Erdemʼin odasının 5 numaralı oda olduğu durumda
aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? I. Ali,
A) Ceyda ve Denizʼin odaları arasında bir kişinin odası II. Ferhat,
vardır. III. Irmak
B) Aliʼnin odası 3 numaralı odadır. adlı adaylardan hangileri mülakat sınavına girmeye
C) Burcuʼnun odası 1 numaralı odadır. hak kazanmış olabilir?

D) Burcu ve Aliʼnin odaları yan yanadır. A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III

E) Fatih ve Ceydaʼnın odaları yan yanadır. D) I ve II E) I, II ve III

503

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 7
18. Edaʼnın mülakat sınavında başarısız olduğu bilini- 20. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi
yorsa aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak kesin olarak yanlıştır?
yanlıştır? A) Nejat, 100 metre koşusuna katılmıştır.
A) İşe yerleştirilenlerden biri Cemilʼdir. B) İbrahim, 100 metre koşusuna katılmıştır.
B) İşe yerleştirilenlerden biri Hasanʼdır. C) İbrahim, 200 metre koşusuna katılmıştır.
C) Ali, açık uçlu sınav aşamasında elenmiştir. D) İbrahim, yalnızca 100 ve 400 metre koşularına ka-
D) Ferhat, açık uçlu sınav aşamasında elenmiştir. tılmıştır.
E) Irmak, mülakat sınavı aşamasında elenmiştir. E) Nejat, yalnızca 100 ve 200 metre koşularına katıl-
mıştır.

19. – 22. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE


GÖRE BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK
CEVAPLAYINIZ. 21. İbrahimʼin yalnızca iki koşuya katıldığı biliniyorsa
aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak yan-
lıştır?
Bir atletizm turnuvası kapsamında farklı günlerde A) Harun, 100 metre koşusuna katılmıştır.
yapılan 100, 200 ve 400 metre koşularına katılan
B) Harun, 200 metre koşusuna katılmıştır.
Harun, İbrahim, Kemal, Levent, Metin ve Nejat adlı
sporcularla ilgili şunlar bilinmektedir: C) İbrahim, 100 metre koşusuna katılmıştır.

– Her koşuya dörder sporcu katılmıştır. D) Nejat, yalnız iki koşuya katılmıştır.

– Bütün koşulara katılan yalnızca bir sporcu vardır. E) Nejat, bütün koşulara katılmıştır.

– İbrahim 400 metre koşusuna katılmıştır.


– Levent yalnızca 200 metre koşusuna katılmıştır.
– Kemal ve Metin, yalnızca 100 ve 400 metre
koşularına katılmışlardır.

22. Bütün koşulara katılan sporcunun Harun olduğu


19. Bu bilgilere göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi biliniyorsa aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin
kesin olarak doğrudur? olarak yanlıştır?
A) Dört sporcu, ikişer koşuya katılmıştır. A) İbrahim, 200 metre koşusuna katılmıştır.
B) Bütün koşulara katılan sporcu Nejatʼtır. B) Nejat, 100 metre koşusuna katılmıştır.
C) İbrahim, yalnızca bir koşuya katılmıştır. C) Nejat, 200 metre koşusuna katılmıştır.
D) Nejat, toplam iki koşuya katılmıştır. D) İbrahim ve Nejat, iki koşuya birlikte katılmışlardır.
E) Harun, toplam üç koşuya katılmıştır. E) Harun ve Nejat, iki koşuya birlikte katılmışlardır.

504

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 7
25. Aşağıdaki dönemlerden hangisinde kampa hiç
23. – 26. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
kimse gitmemiş olabilir?
GÖRE BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK CE-
VAPLAYINIZ. A) Ağustosun ilk dönemi
B) Ağustosun ikinci dönemi
C) Temmuzun ilk dönemi
Aytaç, Bilge, Can, Deniz ve Eren haziran, temmuz ve
ağustos aylarında hizmet veren bir gençlik kampına git- D) Haziranın ilk dönemi
mişlerdir. Her ayın, ilk yarısında ve ikinci yarısında E) Haziranın ikinci dönemi
olmak üzere ikişer dönemi vardır.
Bu kişilerin kampa gittikleri dönemlerle ilgili şunlar
bilinmektedir:
• Herkes farklı bir dönemde kampa gitmiştir.
• Kampa ilk giden Canʼdır.
• Aytaç ve Bilge kampa aynı ayda gitmişlerdir.
• Deniz ve Eren kampa farklı aylarda gitmişlerdir.
• Eren kampa ayın ilk yarısında gitmiştir.

23. Verilen bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi


kesinlikle doğrudur?
A) Aytaç kampa haziranda gitmiştir.
B) Eren kampa temmuzda gitmiştir.
C) Aytaç ve Bilge kampa ağustosta gitmişlerdir.
D) Can ve Eren kampa aynı ayda gitmişlerdir.
E) Deniz kampa Erenʼden önce gitmiştir.

24. Bu beş kişiden her birinin hangi ay ve dönemde


kampa gittiğinin bilinmesi için
I. Denizʼin hangi dönem gittiği, 26. Aşağıdakilerin hangisinde verilen kişiler kampa
II. Bilgeʼnin hangi dönem gittiği,
haziran ayında gitmişlerdir?
III. Aytaçʼın hangi ay gittiği,
A) Can ve Deniz B) Aytaç ve Eren
IV. Denizʼin hangi ay gittiği
bilgilerinden hangilerinin verilmesi yeterli olur? C) Aytaç ve Bilge D) Aytaç ve Can

A) I ve II B) I ve III C) II ve III E) Bilge ve Eren


D) II ve IV E) III ve IV

505

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 7
28. Aşağıda verilen siparişlerden hangisi Nʼye ait ola-
27. – 29. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE bilir?
BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ. A) Mercimek çorbası – Pilav – Meyve suyu
B) Domates çorbası – Pilav – Meyve suyu
C) Domates çorbası – Pilav – Kola
D) Tavuk çorbası – Türlü – Meyve suyu
Çorbalar Yemekler İçecekler E) Tavuk çorbası – Türlü – Su
Mercimek Pilav Su
Domates Balık Kola
Tavuk Türlü Meyvesuyu
Fasulye
Makarna

Bir lokantaya giden K, L, M, N ve Pʼnin yukarıdaki


mönüden verdikleri siparişlerle ilgili şunlar bilin-
mektedir:
• Mönüde yer alanların hepsi en az bir kez sipariş
edilmiştir.
• Herkes bir çorba, bir içecek ve farklı bir yemekten
istemiştir.
• N ile aynı çorbadan sipariş eden M yemeklerden
makarna istemiştir.
• Mercimek çorbası isteyen iki kişi balık veya türlü is-
temişlerdir.
• P içeceklerden meyve suyu, yemeklerden fasulye
istemiştir.
• İçeceklerden kolayı yalnız K ve L istemiştir.

27. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerin hangisi kesin 29. Mʼnin tavuk çorbası ve meyve suyu istediği biliniy-
olarak doğrudur? orsa aşağıdakilerden hangisi kesin olarak yanlıştır?
A) K mercimek çorbası istemiştir. A) N tavuk çorbası istemiştir.
B) P tavuk çorbası istemiştir. B) P domates çorbası istemiştir.
C) M mercimek çorbası istemiştir. C) N içeceklerden su istemiştir.
D) L tavuk çorbası istemiştir. D) N içeceklerden meyve suyu istemiştir.
E) L balık istemiştir. E) L türlü istemiştir.

1. D 2. B 3. E 4. A 5. E 6. D 7. A 8. C 9. C 10. A 11. D 12. E 13. A 14. C


15. B 16. A 17. C 18. E 19. A 20. D 21. C 22. D 23. E 24. C 25. B 26. A 27. A 28. B 29. D

506

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 8
4. Aşağıdaki sıraların hangilerine kimlerin oturduğu
1. – 4. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
kesin olarak bilinmektedir?
BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK CEVAP-
LAYINIZ. A) 1 - 2 - 3 - 4 B) 1 - 2 - 5 - 6 C) 3 - 4 - 5 - 6
D) 3 - 4 - 7 - 8 E) 5 - 6 - 7 - 8

Ayça, Burcu, Ceren, Deniz, Ebru, Faruk, Gizem ve


Hasan aynı sınıftadırlar. Tek kişilik sıralardan oluşan
sınıfın sıra düzeni aşağıdaki gibidir:
5. – 7. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
4 …….. ……… 8 BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ.
3 …….. ……… 7
2 …….. ……… 6
1 …….. ……… 5 Ali, Barış, Cem, Demet, Ezgi ve Fatih adında altı
ÖN arkadaştan üçü, motoru ve küreği olan bir tekneyle
Sınıftaki oturma düzeni hakkında aşağıdaki bilgiler nehrin karşı kıyısına geçmiştir. Daha sonra, karşı kıyıya
verilmiştir: geçenlerden biri tekneyi geri getirmiştir.
• Gizem, öndeki iki sıradan birinde oturmaktadır. Bu durumla ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir:
• Burcu, 6 numaralı sırada oturmaktadır.
• Karşı kıyıya geçişte ve geri dönüşte motor ya da
• Ayça, Denizʼin; Ebru da Cerenʼin hemen arkasın- kürekten biri kullanılmıştır. Geçişte kullanılanın geri
daki sırada oturmaktadır. dönüşte de kullanılma zorunluluğu yoktur.
• Hasan, Denizʼin yanındaki sırada oturmaktadır.
• Yalnız Ali ve Demet motor kullanabilmektedir.
• Yalnız Barış ve Fatih kürek çekebilmektedir.

1. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? • Ali ile Ezgi tekneye birlikte binmek istemektedir.

A) Faruk, Ayçaʼnın yanındaki sırada oturmaktadır. • Barış ile Cem tekneye birlikte binmek istememek-
B) Hasan, Burcuʼnun hemen arkasındaki sırada otur- tedir.

maktadır. • Tekneyi götüren ve geri getiren farklı kişilerdir.


C) Faruk, Gizemʼin hemen arkasındaki sırada otur-
maktadır.
D) Ayça, Burcuʼnun yanındaki sırada oturmaktadır.
E) Ebru, Denizʼin hemen önündeki sırada oturmak-
tadır.

2. Aşağıdakilerin hangisinde Hasanʼın oturma olasılığı


olan sıra numaraları birlikte verilmiştir?
5. Karşı kıyıya geçiş motor kullanılarak yapıldıysa
A) 1 - 3 B) 3 - 5 C) 3 - 7
aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
D) 5 - 7 E) 7 - 8
A) Teknede Ali, Barış ve Ezgi vardır.
B) Tekne karşı kıyıdan motor kullanılarak geri getiril-
3. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
miştir.
A) Ayça, 4 numaralı sırada oturmaktadır.
B) Gizem, 5 numaralı sırada oturmaktadır. C) Tekneyi karşı kıyıya Demet götürmüş, Barış geri
getirmiştir.
C) Ebru, Hasanʼın hemen önündeki sırada oturmak-
tadır. D) Tekneyi karşı kıyıya Ali götürmüş, Demet geri ge-
D) Deniz, 1 numaralı sırada oturmaktadır. tirmiştir.
E) Ceren, Gizemʼin yanındaki sırada oturmaktadır. E) Teknede Ali, Cem ve Ezgi vardır.

507

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 8
6. Karşı kıyıya geçişte tekneden inenler Demet ve
Cem ise aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yan- 8. – 10. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
lıştır? BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ.
A) Teknedeki üçüncü kişi Barışʼtır.
B) Geri dönüşte kürek kullanılmıştır.
C) Geçişte motor kullanılmıştır. Ayşe, Burak, Ceyda, Derya, Evren, Fırat ve Gamze
D) Teknedeki üçüncü kişi Fatihʼtir. paralarını K, L, M, N, P bankalarına yatırmışlardır.

E) Geçişte tekneyi Demet kullanmıştır. Kimlerin hangi bankalara para yatırdığıyla ilgili
aşağıdaki bilgiler verilmiştir:
• Herkes parasını sadece bir bankaya yatırmıştır.
• K ve M bankalarına ikişer kişi, diğer bankalara birer
kişi para yatırmıştır.
• Ceyda parasını L bankasına, Fırat ise N bankasına
yatırmıştır.
• Derya ve Evren paralarını aynı bankaya yatırmış-
lardır.
• Ayşe ve Burak paralarını farklı bankalara yatırmış-
lardır.

8. Derya parasını K bankasına yatırdıysa Gamze


parasını hangi bankaya yatırmıştır?

A) K B) L C) M D) N E) P

9. I. K bankası
II. M bankası
III. P bankası
Burakʼın parasını yatırmış olabileceği bankalar
yukarıdakilerden hangileridir?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II
D) I ve III E) I, II ve III

10. Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?


A) Ayşe parasını K bankasına yatırmıştır.
7. Tekne kürekle geri getirildiyse karşı kıyıya geçişte
teknede yer alanlar aşağıdakilerin hangisi olabilir? B) Burak ve Fırat paralarını farklı bankalara yatırmış-
A) Ali, Demet, Ezgi lardır.

B) Ali, Cem, Ezgi C) Evren parasını K bankasına yatırmıştır.


C) Barış, Cem, Demet D) Derya parasını M bankasına yatırmıştır.
D) Barış, Demet, Fatih E) Ayşe ve Gamze paralarını aynı bankaya yatırmış-
E) Cem, Ezgi, Fatih lardır.

508

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 8
12. Bu bilgilere göre, oyunun ilk turuyla ilgili aşağıdaki
11. – 8. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE ifadelerden hangisi kesin olarak doğrudur?
BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ.
A) Emrah, 5 sayısını atmıştır.
B) Büyük sayıları atanlar oyundan çıkmıştır.
C) Burak, 1 sayısını atmıştır.
Ayça, Burak, Ceren, Duru, Emrah ve Fatihʼin oy-
nadığı zar atma oyununun kuralları şöyledir: D) Dört farklı sayı atılmıştır.
E) Duru, Cerenʼden daha büyük bir sayı atmıştır.
• Herkes birer kez zar attıktan sonra, yalnız bir kez
atılan sayıyı atan kişi ya da kişiler o turda oyundan
ayrılacaktır.
• Aynı sayıyı atan kişiler, beraberlik bozulana kadar
zar atmaya devam edecektir.
• Oyun sonunda, her turda en yüksek sayıyı atan ki-
şiden başlanarak oyuncular sıralanacaktır.
Örneğin,

1. 2. 3. 4. 5. 6.
oyuncu oyuncu oyuncu oyuncu oyuncu oyuncu
İlk tur 4 1 1 1 3 1
İkinci 13. Bu bilgilere göre, Cerenʼin ayrıldığı ikinci turla ilgili
– 6 1 4 – 3
tur aşağıdaki ifadelerden hangisi kesin olarak yan-
Burada ilk turda yalnız bir kez atılan sayıları atan 1. ve lıştır?
5. oyuncular oyundan ayrılmış, 2. turda zar atan oyun-
A) Ceren, 6 sayısını atmıştır.
cular farklı sayıları attıkları için oyun sona ermiştir. Bu
durumda oyun sonundaki sıralama, 1. oyuncu – 5. B) Burak ve Fatih aynı sayıları atmıştır.
oyuncu – 2. oyuncu – 4. oyuncu – 6. oyuncu – 3.
C) Herkes farklı sayı atmıştır.
oyuncu şeklinde olacaktır.
Oyun sonunda oluşan durumla ilgili şunlar bilin- D) Üç kişi zar atmıştır.
mektedir: E) Turun sonunda bir kişi oyundan ayrılmıştır.
• Ayça, Duru ve Emrah ilk turda oyundan ayrılmıştır.
• Burak, Cerenʼin ayrıldığı turdan sonraki turda oyun-
dan ayrılmıştır.

11. Ayçaʼnın ilk turda 5 sayısını attığı biliniyorsa aşağı- 14. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi oyunun
daki ifadelerden hangisi kesin olarak yanlıştır? sonunda oluşan sıralamalardan biri olabilir?
A) Ayça ilk turda en yüksek sayıyı atan kişi olmuştur. A) Duru, Ayça, Emrah, Fatih, Ceren, Burak
B) Oyun sonundaki sıralamada Ayça üçüncü olmuş- B) Duru, Ayça, Emrah, Ceren, Burak, Fatih
tur.
C) Emrah, Ayça, Duru, Burak, Fatih, Ceren
C) Duru ilk turda 4 sayısını atmıştır.
D) Ayça, Emrah, Duru, Burak, Ceren, Fatih
D) Emrah ilk turda 2 sayısını atmıştır.
E) Emrah ilk turda 4 sayısını atmıştır. E) Ayça, Fatih, Emrah, Duru, Burak, Ceren

509

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 8
18. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisinin ders
15. – 18. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE aldığı gün kesin olarak bilinmektedir?
BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ. A) Fatoş B) Burcu C) Cenk
D) Emre E) Ahmet

Ahmet, Burcu, Cenk, Doruk, Emre ve Fatoş bir mate-


matik öğretmeninden haftanın farklı günlerinde özel
ders almaktadırlar.
Bununla ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir:
• Hiç kimse pazar günü ders almamaktadır.
• Doruk, cuma günü ders almaktadır.
• Ahmetʼin dersi, Cenkʼin dersinden 1 gün sonradır. 19. – 21. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE
BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ.
• Emreʼnin dersi, Burcuʼnun dersinden 1 gün öncedir.

Ayşe, Betül, Can, Derya ve Erdem bir kırtasiyeden 4


15. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesin kalem, 3 kalemtıraş, 2 defter ve 1 silgi almıştır.
olarak yanlıştır? Bu alışverişle ilgili aşağıdaki bilgiler verilmiştir:
A) Cenkʼin dersi pazartesi günüdür. • Her malzemeden en çok 1 tane almak koşuluyla
B) Fatoşʼun dersi cumartesi günüdür. herkes 2ʼşer tane almıştır.

C) Burcuʼnun dersi çarşamba günüdür. • Can kalem almamıştır.

D) Burcuʼnun dersi Cenkʼin dersinden sonraki bir • Kalemtıraş alan herkes kalem de almıştır.
gündedir. • Ayşe ve Derya aynı malzemelerden almıştır.
E) Ahmetʼin dersi Burcuʼnun dersinden önceki bir
gündedir.

19. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesin


16. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesin olarak yanlıştır?
olarak doğrudur? A) Ayşe kalem almıştır.
A) Ahmetʼin dersi pazartesi günüdür. B) Betül defter almıştır.
B) Cenkʼin dersi çarşamba günüdür. C) Derya defter almıştır.
C) Fatoşʼun dersi salı günüdür. D) Can silgi almıştır.
D) Emreʼnin dersi Cenkʼin dersinden önceki bir günde- E) Erdem kalemtıraş almıştır.
dir.
E) Fatoşʼun dersi Burcuʼnun dersinden sonraki bir
gündedir.

20. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesin


olarak doğrudur?
17. Bu bilgilere göre, dersinin perşembe günü olma A) Betül kalemtıraş almıştır.
olasılığı olanlar aşağıdakilerin hangisinde birlikte
B) Derya silgi almıştır.
verilmiştir?
A) Ahmet, Cenk B) Burcu, Ahmet C) Erdem defter almıştır.
C) Emre, Cenk D) Burcu, Emre, Fatoş D) Defter alan herkes kalem de almıştır.
E) Burcu, Cenk, Fatoş E) Silgi alan kişi defter de almıştır.

510

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
6 BÖLÜM
TARAMA – 8
21. Bu bilgilere göre, aldıkları malzemelerin neler 23. Lambalar sönük durumdayken, 1. lambanın düğme-
olduğu kesin olarak bilinenler aşağıdakilerin sine 6, 2. lambanın düğmesine 7 ve 3. lambanın
düğmesine de 8 kez basıldığında, lambalar hangi
hangisinde birlikte verilmiştir?
renklerde ışık verir?
A) Ayşe, Burcu B) Burcu, Can
1. lamba 2. lamba 3. lamba
C) Can, Erdem D) Ayşe, Can, Derya
A) mavi kırmızı sarı
E) Burcu, Derya, Erdem
B) kırmızı sarı mavi
C) kırmızı mavi sarı
D) mavi sarı kırmızı
E) sarı mavi kırmızı

22. VE 23. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE


GÖRE BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK CEVAP-
LAYINIZ.

24. VE 25. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE


Aşağıdaki şekilde üç lamba ve her bir lambanın düğme- GÖRE BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK CEVAP-
sine her basılışta sırasıyla hangi renkte ışık verdiği gös- LAYINIZ.
terilmiştir.
Düğmelere basıldıkça lambaların verdiği ışığın
rengi 1., 2. ve 3. basıştaki sırayla tekrarlanmaktadır. Aşağıdaki şekilde bir il merkezini K, L, M, N ve P köy-
lerine bağlayan ve köylerle aynı adı alan yollar göste-
1 2 3
rilmiştir.
Bu yollarla ilgili olarak şunlar bilinmektedir:
• Bu yollardan yalnız 2 tanesi topraktır.
• Bu yollardan 3 tanesi virajlıdır.
• M ve P yolları asfalttır.
• K ve N yolları virajlıdır.
• Toprak olan yollardan en az 1 tanesi virajlı değildir.
1. basış : sarı kırmızı mavi
2. basış : kırmızı mavi sarı
3. basış : mavi sarı kırmızı

24. Bu bilgilere göre, hangi yolun her iki özelliği de (vi-


rajlı/virajsız; asfalt/toprak) kesin olarak bilinmektedir?
A) K B) L C) M D) N E) P

22. Lambalar sönük durumdayken, hepsinin kırmızı


renkte ışık vermesi için her birinin düğmesine en az
kaç kez basılmalıdır?
1. lamba 2. lamba 3. lamba 25. K yolunun asfalt olduğu biliniyorsa bu yollarla ilgili
aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) 2 1 3
A) Bütün asfalt yollar virajlıdır.
B) 2 4 3
B) M ve P yollarının ikisi de virajlı değildir.
C) 5 1 6
C) L ve N yollarının özellikleri aynıdır.
D) 3 2 1
D) Virajlı olan bütün yollar topraktır.
E) 1 3 2
E) N yolu topraktır.

511

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com
SÖZEL MANTIK
BÖLÜM 6
TARAMA – 8
27. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle
26. – 28. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE doğrudur?
BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ OLARAK CEVAPLAYINIZ.
A) Aksu ailesinin nikâh töreni, saat 12.00ʼde yapıla-
caktır.
B) Ceyhan ailesinin nikâh töreni, salı günü yapılacak-
Aksu, Bilgin, Ceyhan, Deniz, Eren ve Fırat aileleri bir
tır.
nikâh salonunu aynı haftanın farklı günleri için ki-
ralamışlardır. C) Aksu ailesinin nikâh töreni, Bilgin ailesinin nikâh
töreninin yapılacağı günden daha sonraki bir
Salonun kiralanma koşulları ve kiralayanlarla ilgili
günde yapılacaktır.
şunlar bilinmektedir:
D) Bilgin ailesinin nikâh töreni, Eren ailesinin nikâh
• Pazartesi günleri salonda nikâh töreni yapılma-
töreninin yapılacağı günden daha önceki bir günde
maktadır. yapılacaktır.
• Salonda, bir gün içinde saat 12.00ʼde ve saat E) Deniz ailesinin nikâh töreni, Eren ailesinin nikâh
20.00ʼde olmak üzere 2 tören yapılmaktadır. töreninin yapılacağı günün ertesi gününde yapıla-
caktır.
• Salonu kiralayan bu ailelerden ikisinin nikâh töreni
saat 12.00ʼde, dördünün nikâh töreni de saat
20.00ʼde yapılacaktır.

• Deniz ve Fırat ailelerinin nikâh törenleri cumartesi


ve pazar günlerinde, farklı saatlerde yapılacaktır.

• Ceyhan ailesinin nikâh töreni, Bilgin ailesinin nikâh


töreninin olduğu günden daha önceki bir günde ya-
pılacaktır.

• Eren ailesinin nikâh töreni cuma günü saat


12.00ʼde yapılacaktır.

26. Bu bilgilere göre, aşağıdakilerden hangisi kesinlikle


28. I. Aksu
yanlıştır?
II. Bilgin
A) Salı günü saat 12.00ʼde salon boştur. III. Ceyhan
B) Çarşamba günü saat 20.00ʼde salon doludur. Nikâh töreni salı günü yapılacak aileler yukarıda-
kilerden hangileri olabilir?
C) Perşembe günü saat 20.00ʼde salon boştur.
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve III
D) Cumartesi günü saat 12.00ʼde salon doludur.
D) II ve III E) I, II ve III
E) Pazar günü saat 20.00ʼde salon doludur.

1. A 2. C 3. D 4. B 5. E 6. A 7. D 8. C 9. E 10. B 11. B 12. D 13. C 14. B


15. C 16. E 17. B 18. A 19. C 20. E 21. D 22. A 23. A 24. B 25. E 26. C 27. D 28. C

512

EKURS EĞİTİM YAYINCILIK & Ali Çit


www.tustv.net / www.e-kurs.net
İletişim: 03124277172 / 05303888093
ekurs.net@gmail.com

You might also like