Professional Documents
Culture Documents
Sabatino Moscati
FENiKELiLER
Sabatino Moscati
ISBN 975-298-132-1
Te~ekkiir 17
Onsoz 19
Giri~ 21
I Dogu'daki Fenikeliler 25
9 Tarih 161
JO Din 190
11 Sanat 201
12 Ekonomi ve Ticaret 236
13 Yazi ve Oil 249
Sonui; 319
Haritalar 322
Kaynak<,;a 331
Dizin 339
illustrasyon Listesi
Son derece kapsamh mal,zemeleri ic;eren bu kitapta pek c;ok ki§i benimle
i§birligine girdi. Degerli gene! tavsiyeleri ic;in Profesor G. Levi Della
Vida'ya, belgesel kaynaklan derlememe yard1m eden Profesor Mario
Liverani'ye, sanatla ilgili boli.imde benimle i§birligi yapan Profesor
Paolo Matthiae'ye, koloniler hakkmdaki bilgiler ic;in Profesor Giovan-
ni Garbini'ye, Sardinya hakkmdaki tavsiyeleri ic;in Dr. Ferruc;cio Bar-
reca'ya, karma§tk c;anak c;omlek sorunuyla ilgili malzemeleri derleyen
Dr. Antonia Ciasca'ya ozellikle te§ekkiir ederim. Son y1llarda Akdeniz
bolgesinde yonettigim arkeolojik gorevlerdeki c;ah§ma arkada§lanm1 da
anmak isterim; onlar olmadan, c;ok onemli oldugu anla§tlacak deneyimi
kazanamazd1m.
Fotograflan saglayan ve resim listesinde belirtilen ti.im kurumlara
ve aynca bu kurumlann miidiirlerine ve fotografc;1lara te§ekki.ir ederim.
Bu mi.idiirler arasmdan, Beyrut Miizesi'nden Emir Maurice Chebab'a,
Cagliari'deki Antik <:;ag Boliimii'nden ProfesCir Gennaro Pesce'ye ve
bau Sicilya'daki Antik <:;ag Boliimi.i'nden Profesor Vincenzo Tusa'ya
ozellikle mi.ite§ekkirim. <:;izimleri yapan Piero Bartoloni'ye de te§ekkiir
ederim.
Onsoz
aynntth olarak ele ald1m. Kartaca hakkmdaki gayet iyi bilinen olgulan
azami diizeyde tutarak, daha az bilinen (ozellikle de sanatla ilgili) olgu-
lar ilzerinde durdum ve ozgiln Fenike unsurlarmm silrekliligi ve geli§imi
i.izerinde yogunla§tim. Akdeniz kolonilerini ozellikle de hakkmda heniiz
bir sonuca vanlamamt§ olan konular soz konusu oldugunda aynntth
olarak ele ald1m, ama amac1m her zaman, kolonileri Fenikeliler dun-
yasmm onemli bir pan;:as1 hlmt§ olan tarihsel-siyasi, dini ve sanatsal
6zellikleri saptamak ve ortaya <_;:tkarmak oldu.
Bu kitabm bir tarih ya da amt katalogu olmad1gm1 belirtmeme gerek
bile yok. Arna <_;:arp1tilm1§ ya da hatah bah§ a<_;:1lanndan ka<_;:mmamlZl ve
Fenike uygarhgmm ba§hca ozelliklerine ornekler vermemizi saglayacak
kadar malzememiz var. Temel amac1m bu ozellikleri belgeleyip a<_;:1kla-
mak ve sanmm, yaymcmm ba§hg1 dii§i.inurken niyeti de buydu.
Yap1tm ula§tlg1 sonu<_;: hakkmda bir karara varmak okura dli§ilyor,
ama belirtmek istedigim bir nokta daha var. Bence bu tlir bir ara§ttrma
alanmda tarih<_;:inin gorevi, elbette ozgiln fikirler i<_;:ermesi §artiyla, ge-
ne! bir senteze ula§maktir. Boyle bir sentez, gelecegin akademisyenleri-
ni sentezi onaylasalar da ele§tirseler de te§vik edeceginden, bence temel
onem ta§tmakta. Sentez ama<_;:h bir <_;:ah§ma, ka<_;:1mlmaz olarak, tartl§mah
fikirler ve kusurlar i<_;:erir; bu kusurlann varhgm1 itiraf etmekle birlikte,
i<_;:tenlikle, bunlardan dolay1 bagt§lanmayt umuyorum.
Fenike halkt ve uygarhgr Ban'da her zaman btiytik bir ilgi uyandrrmt§trr.
Homeros'un Fenikelilerin denizcilik ve ticaret alanlanndaki becerile-
rinden soz etmesinden ve alfabemizin Fenikelilere dayandrgmm anla-
§rlmasmdan bu yana, herhangi bir antik Dogu halkr kadar ilgi odagr
olmu§, ktilttirel ve siyasi tiretkenlikleri ~ok daha fazla olan uluslardan
daha ~ok dikkat ~ekmi§lerdir.
Yine de, Fenikelilere duyulan bu ilgiye kar§rhk olarak, ktilttirlerinin
kendine has ozelliklerine, bir uygarhg1 hem belirleyip hem de tammla-
yan tarihsel, siyasi, dini, edebi ve sanatsal olgulara aym derecede dikkat
gosterildigi soylenemez. Bu nedenle, bir halk olarak Fenikelilerin birlik,
bag1ms1zhk ve tutarhhklarma inceleyip kamtlamak yerine kesin goztiy-
le bakrlmt§ ve sonu~ta, Fenike uygarhgmm cografi alam ve btiytikltigti
konusunda birbirlerinden farkh bilgiler verilmi§tir. Ornegin, Ugarit'te
yap1lan kaztlar akademisyenleri Fenike uygarhgm1 ~ok daha erken bir
tarihe yerle§tirmeye ve Ugarit'te bulunan malzemeleri Fenikeli olarak
sm1flandirmakta hakh olup olmad1klanm merak etmeden, bu uygar-
hgm temel tutarhhgm1 degi§tirmeye yoneltmi§tir. Bir diger ornek de,
Akdeniz'de yapilan Fenike ve Pon kazilarmm say1smdaki artt§ttr. Te-
22 FENiKEULER
1 Ad
Bir halk oncelikle, kokeni her zaman anlammm ara§tmlmasm1 gerekti-
recek kadar onemli olan ad1yla tammlamr. Halk i<;in kullamlan <f>oiviK&c;
ve bolge i<;in kullamlan <f>o1viK17 adlan Yunan kokenlidir ve Homeros'a,
hatta belki daha da eskilere dek uzamr. Bu adm tamrnlad1g1 halk arasm-
da herhangi bir yazl§ma olmad1gmdan, yabanc1lar tarafmdan kullamlmt§
bir ad olarak kalmaktadir ve etimolojik a<;1dan, "mor" anlamma gelen
<f>oivi~'le ve dolaylSly!a, Fenike kentlerine ozgi.i kuma§lan mora boyama
sanayisiyle baglantth olduguna ku§ku yoktur.
Yunanca adm Homeros'a dek uzanmasma kar§m, yakm zamanlarda
<;6zi.imlenmi§ olan Miken metinlerinde, "hrmm" anlamma gelen ve
bir arabaya gonderme yapan di§il bir s1fat bulunmaktadir: po-ni-ki-ja.
Po-ni-ki-jo ad1 Plinius'un bahsettigi herba Phoenicea olabilecek bir ot i<;in
kullamld1gmdan, 1 bu s1fatm belki de daha o zamanlarda etnik deger ta§1d1g1
di.i§i.ini.ilebilir. Yani, etnik deger Miken doneminde de ge<;erliyse, Yunanh-
larda belgelenmesi bundan birka<; yi.izytl oncesine denk gelecektir.
Yerel kaynaklarda ib on be§inci yiizy1lda halk i<;in Kenani ve bolge i<;in
de Kenan adlanm buluyoruz (idrimi heykeli iizerindeki Akad yaz1tt, Mem-
!) Plinius, XXII, 135.
28 FENiKELiLER
fis'ten II. Amenofis steli). c;::aglar boyunca (ozellikle de, anlam1 «ogunluk-
la tlim israil oncesi halklan ve topraklan i«erse de, Kitab1 Mukaddes'te)
arahkh olarak kar§rmlza «1kan bu adla Helenistik donemde Fenike'de
kar§tla§mz (sikke yaz1lan: "Kenan'daki Laodikeia"). Klasik kaynaklarda
da s1k stk kar§tmtza «tkar (Byblos'lu Philon) ve Afrika topraklannda Fe-
nike kokenli yerle§imcilerin ad1 olarak gorlillir (Aziz Augustinus: "Uncle
interrogati rustici nostri quid sint, punice respondentes Chanani . .. "). 2
E. A. Speiser'm gozlemine gore, Nuzi'deki Akad metinlerinde kinahhu
"mor" anlamma gelmektedir ve bu da </Joivr~'e «ok benzer. Dilbilimsel a«1-
dan, tliremenin kinru.ihhu'dan kn'n y6nlinde degil de aksi yonde olqugunu
dli§linmemiz i<;in hi<;bir neden bulunmuyor; bu nedenle, ad i<;in §U kokeni
one slirebiliriz: Kenan, Fenike topraklan i<;in kullamlan yerel terimdir ve
"mor" sozcligli, yerel boya imalati sanayisi nedeniyle, bundan tliremi§tir;
Yunanca'da da hem bOlge hem de renk i«in bu yerel ad kullamlmt§tlr.
Keru.ini ad1 Fenikelilerin kendilerini tammlamak i<;in kulland1klan
sozclik olsa bile, kulland1klan tek ad olmad1g1 kesindir ve belki de, en
onemli ad bile degildi. Ornegin, ayn1 ad1 ta§tyan kentle baglantth olan
Sidonlu (Saydah) sozdigli Homeros'ta ve Tekvin'deki §ecereyle destek-
lendigi (Kenan'm Tsidon ve Het adh iki oglu vardrr) Kitab1 Mukaddes'te
s1k s1k ve geli§iglizel olarak, Fenikeli yerine kullamhr. 3
Genel olarak bakild1gmda, Fenikelileri bir birlik i<;inde tammlayan
adlarm en azmdan Fenikeliler soz konusu oldugunda ender olarak kul-
lamld1g1 gorlilmektedir ve bu da, bolgedeki bollinmli§lligli ve kent bi-
lincin~n ulusal bilince listiinlliglinli yansltlr. Varoldugu dlizeyiyle birlik
bilinci de ancak ikinci binytlm ikinci yansmda ortaya <;tkar ve bu nok-
tadan sonra devam eder; Kenanh ve Sidonlu gibi adlann gorece ge«
zamanlarda ortaya <;1kmas1 da yalmzca, Fenike uygarhgma atfedilen za-
mansal s1mrlan dogrulamaktadtr.
2 Halk
3 Bolge
1 Giri~
miikemmel bir bilgi kaynagr haline gelebilecek olan bir yerel tarih
yaz1c1hg1 gelenegi g6riilmektedir.
Fenike kentlerinden Mrsrr ve Mezopotamya kaynaklarmda da soz
edilir. Bunlar temelde, Suriye-Filistin kentlerine boyun egdirilmesi ile
ilgili olgulan i<;:eren Asur yrlhklandrr ve dogru gibi goriinseler de, bu
fetihlerin genellikle yalmzca otoritenin tamnmasr anlamma geldigi ve
dolay1s1yla srk s1k yinelendigi unutulmamahdrr. Fenike'nin Mrsrr'la on
birinci yiizyrl ortalan civanndaki ili§kilerini aydmlatan Mrsrr kokenli
Wenamon oykiisii hari<;:, diger Mrsrr ve Mezopotamya kaynaklarmdan
da pek az onemli olguya ula§rlabilmektedir.
Dogu'daki Fenike tarihi konusunda <;:ok onemli bir diger dolayh kay-
nak :da Eski Ahit'tir. Eski Ahit'in tarihlerle ilgili kitaplarmda Fenike
kentleri ve ozellikle de Tyros hakkmda pek <;:ok bilgi verilir ve veriler
her ne kadar dagrmk olsa da, Eski Ahit'te diger tum kaynaklara kryasla
daha kesintisiz anlattlar bulunur. Belli donemler hakkmda, ornegin
Suleyman <;:agr ve Tyros'la ili§kileri gibi konularda son derece ayrmtrh
bilgiler ic;erir; aynca, donemin ibrani tarih yaz1c1hgmm dogrulugu ve
giivenilirligiyle iinlii oldugunu da unutmamahy1z.
iosephos'un Tyros y1lhklarma gondermelerinm dt§mda, ge<;: klasik
kaynaklarda da Fenike tarihinin son evresi hakkmda yararh bilgiler
bulunmaktadir; erken evreler hakkmdaki bilgilerse azdir ve her zaman
giivenilir olduklan soylenemez.
Fenike tarihinin ba§hca olaylan bu kaynaklara dayamlarak yeniden
kurulurken kar§rla§rlan ilk sorun, birlik unsurlarmm kentsel boliinme-
leri ne derece a§ttgm1 ve bolgeye bir biitiin olarak bakmanm dogru olup
olmad1gm1 degerlendirmektir. Bireysel olarak kentlerm tarihleriyle kar§t
kar§tya oldugumuzdan, boliinme bas km goriinmektedir, ama Fenike kent-
leri i<;:in tarihsel bir tutarhhk olu§turulmasr i<;:irt mutlaka vurgulanmasr
gereken bazt bag ve birlik bilmci i§aretleri de bulunmaktadir.
2 Bagzmsizlik c;agz
i6 1200 civarmdaki "deniz halklan" istilas1 kimi kry1 kentlerini dogru-
dan etkiledi: Iustinus'un 1 arkeolojik ke§iflerce de dogruland1g1 g6riilen
1) lustinus, XVIII, 3, 5.
TARiH 35
bir yorumuna gore, Arados ve Sidon y1bld1. Arna istila sonras1 olu§an
siyasi ve askeri durum bir bag1ms1zhk ~agmm ba§lang1c1 olacakti. Su-
riye-Filistin bolgesinde buyuk gu~Ier bir sureligine etkisiz kalm1§lard1:
Asur sm1rlan i~erisine hapsedilmi§, MlSlr ise yenilgiye ugraulmt§tl: ibrani
ve Arami kenderi geli§irken, Fenike kentleri by1ya dogru stb§tl.
Bu yeni evrenin onde gelen kenderi Arados, Byblos, Sidon, Tyros ve
Akka'd1r (Berytus'tan· Pers donemine dek bahsedilmez). ilk ba§larda
Sidon'un diger kentlere hakim oldugunu gosteren ~e§itli i§aretler bulun-
maktadir: ilk olarak, Fenikeliler i~in hem Eski Ahit'in hem de Home-
ros'un kulland1klan Sidonlular (Saydahlar) sozcugu. Bu adm ba§larda
tum halk i~in kullamlmasmm ve sonradan, bu halk tarafmdan kurulmu§
kenderden biriyle bs1th hale gelmesinin pek de mumkun gorunm~digi
du§unulurse, ya Sidon'un egemen konumda olduguna ya da, ki bu ozel-
likle onemlidir, i~ gu~lerden ~ok di§ gu~lerin etkisi sonucunda da olsa,
kentler arasmda gorece bir birlik bulunduguna i§aret ediyor olabilir.
Sidon'un egemenliginin bir diger kamn da, iosephos'un Timaios'tan
aktard1g1 bir anlat1dir - Kudus tapmagmm in§a edilmesinden iki yuz
kirk y1l once, yani i6 1200'den bsa bir sure sonra, "Askalonlular"m
(muhtemelen, "deniz halklan") kralmm bozguna ugramg1 Sidon halb
gemilerle ka~arak Tyros'u kurar. 2 Tyros'un ~ok daha onceden de var ol-
dugunu bildigimizden, bu anlan dogru degildir, ama baz1 Sidonlular "deniz
halklan"nm basbs1 kar§ismda Tyros bolgesine go~ ederek belki de biz-
zat fatihleri tarafmdan yagmalanmt§ olan kenti yeniden kurdularsa, ta-
rihsel bir dayanag1 bulunabilir. Her halukarda, ~e§idi kaynaklara gore,
Tyros ~ag1 i6 1200 civarmda ba§laml§, Sidon'un diger kentlere ustiinliigu
herhalde i6 1000 civarma dek siirmii§ ve bundan sonra, zamanla Tyros
onem ve hakimiyet kazanmt§tlr.
Elimizdeki ~e§itli bilgilere gore, bolgede yiizytllarca siiren M1Slr haki-
miyetinin gerilemesi 1100 civarma rastlar. Asur krah I.
(1112-1074) bu donemde Yukan Suriye'ye ve Arados,
Byblos ve Sidon'dan hara~ almt§tlf.
3) ARAB, I, 302.
4) J.H. Breasted, Ancient Records of Egypt, IV, 577.
5) KAI, I, 4-7. .
TARiH 37
y. 1000 Ahiram
980 lttobaal
940 Abibaal
920 Ye him ilk
900 Elibaal
880 ~ipitbaal
Ve vaki oldu ki, Stileyman iki evi, RAB evini, ve kral evini yirmi yilda
yapnktan sonra (ve Sur krah Hiram Stileymanm biittin dilegine gore
erz agac1, ve servi agac1, ve altm tedarik etmi§ti), o zaman krral Siiley-
Ve Ofirden altm getiren Hiramm gemileri de, Ofirden pek <;ok san-
dal aga<;lan ve degerli ta§lar getirdiler. 17
3 Asur'un yayili§i
Asur'un giiciinii yeniden kazanmas1 ve eski Yakmdogu'ya yayilmas1, Fe-
nike kentlerinin bag1ms1zhklarmm azalmas1 anlamma gelir. Tekrar tekrar
Son olarak, Nimrud saraymdan bir stel, yine II. Asurnasirpal done-
minde saraym in§asmda ~ah§anlar arasmda Tyros ve Sidon'dan gelme
Fenikeli zanaatkarlann da bulundugunu gosterir. 26 Yani, Si.ileyman ve
tapmag1 6rneginde de oldugu gibi, Asurlular barl§~l anla§malar yoluyla
hi.inerli Fenike i§~ilerinden faydalanmi§lardir.
III. Salmanasar (858-824) donemine gelindiginde elimizdeki bilgi
artar. Asur krah pek ~ok kez baudaki devletler (6zellikle Hama ve Da-
maskos*) i.izerine yi.iri.imi.i§, sonralan daha da ilerilere yonelmi§ ve Fe-
nike kentlerini haraca baglaml§tl. Fenikelilerle temasm dogruland1g1
ilk sefer hi.iki.imdarhgmm altmc1 y1lma (852) rastlar: Kurh monolitin-
deki yaz1tta Suriye ordusunun bile§imi verilerek, "10 sava§ arabas1, 10,000
lrkat askeri, 200 Matinu-ba'il askeri, Aradoslular, 200 Usnat askeri, 30
sava§ arabas1, (?),000 Adunu-Ba'il askeri, ~ianlar"dan soz edilir. 27 Geni§
Irkat ve ~ian gi.i~leriyle ki.i~i.ik Arados ve Usnat birlikleri arasmdaki
say1sal tezat ilgi ~ekicidir: devletler arasmda hi~bir fikir birligi gori.il-
mi.iyordu; baz1lan Asur krahyla sava§mak isterken, baztlan duraksiyor-
lard1. Yaz1tta ge~en iki Asur hi.iki.imdan ad1 ilgi ~ekicidir: ilki Matten-
4 Asur fetihleri
III. Tiglatpileser (754-727) doneminde Asur bashs1 artar ve toprak ilhah
siyaseti ba§lar. Y1lhklarda bati kentlerine yapilan baz1 gondermeler c;:ok
onemlidir: "Onlan Asur sm1rlan ic;:ine ald1m"; "gorevlilerimi tizerleri-
ne vali geti:rdim"; "... halklanm kentlerinden ald1m ve ... eyaletine
yerle§tirdim ... "33
Hilki.imdarhgm ilc;:ilncil y1lmda (743) Fenike'de Urartulara ve Su-
riyelilere kar§t bi.iyi.ik bir zafer kazamld1. Asurlular, Fenike kentleri Usnu,
Siannu, Simira ve yeri belirlenememekle birlikte "deniz hy1smda" olan
Ka§puna'nm da dahil oldugu topraklan bir eyalet ic;:erisinde topladilar. 34
Ytlhklann bir ba§ka pasaj1 da, muhtemelen, bu olayla ilgilidir: Byblos,
Simira, Arka, Usnu ve Siannu kentlerinin ve aynca, Zimarra, Ri' -saba
krallan, hepsi birden, d0rdi.indi kez onume hara~ olarak sonsuz he-
diyeler getirdiler ve ayaklanm1 opti.iler. 46
Ba§ka bir yerde de, "Luli Tyros'tan K1bns'a ka~t1" denir; burada
olmi.i§ti.ir.47 Soz konusu seferin tarihi 701 ya da 700'di.ir. Luli, Tyros vakayi-
namelerinde soz edilen ve otuz alu y1l hi.iki.im si.irdi.igi.i soylenen Elu-
laios'tur.48 Asur y1lhklardaki "Sidon krah" terimi ancak, egemenliginin
boyutuyla ilgili olabilir. iosephos'un soyledigi gibi Tyros krah olduguna
ku§ku yoktur ve Tyros'tan K1bns'a ka~ug1 Asur ytlhklarmda bile belirti-
lir. iosephos aynca, Tyros'tan aynlarak Asur kralma aday1 ku§atmas1
i~in altml§ gemi veren diger Fenike kentleri hakkmda ilgin~ bir oyki.i 49
anlatrr. Fenike kentlerinin bu en buyuk kente kar§t boyle bir konfede-
rasyon olu§turmalarmm ardmdaki nedeni sorgulayabiliriz ve konfede-
rasyon aslmda Asur basklSl kar§tsmda kurulmamt§sa bile, di.i§manhk ve
yerel rekabet duygularma bir de bu bash eklenmi§ olabilir. iosephos'a
gore Tyros ku§atmaya be§ yt! direnmi§ ve kendisini fethetmesi i~in
gonderilmi§ olan filoyu bozguna ugratmt§ttr. Arna bu durumda bile, Elu-
laios'un ka~t§l ve Sidon'a Asurlular tarafmdan se~ilmi§ yeni bir kral
(Tuba'lu ya da II. Ittobaal) yerle§tirilmesi, bu en kudretli Fenike kenti-
nin guci.ine indirilmi§ bir darbeydi. so
Sinahheriba'nm Fenike bolgesine yapng1 seferler hakkmda ba§ka
gonderme bulunmamaktadtr. Sonraki giri§imlerde kullamlan "Tyros,
Sidon ve K1bns denizcileri, elimin tutsaklan" 51 gondermesi de herhal-
de, 701 ya da 700 y1lmdaki seferin tutsaklanyla ilgiliydi.
Asurahiddina doneminde (681-668) Sidon krah, Ittobaal'm ard1h
olan Abdi-Milkutti'ydi. Asur hi.ikiimdarma kar§t Kilikya krah Sanduar-
ri'yle ittifak kurmu§tu:
gi.ineyde Tyros (U§u) bolgesi. Geriye yalrnzca birkac; tecrit edilmi§ ba-
g1ms1z kent-devlet kalmt§tl: Arados, Byblos ve Tyros adas1.
Tyroslu Baal, Asurbanipal doneminde (668-626) bir kez daha
ba§kaldird1:
Bir ba§ka pasaja gore, Ikki-lu Asur deniz ticaretine ciddi derecede
kostek olur. Sonradan, Arados hukiimdannm oliimiinden sonra ogul-
lan degerli hediyelerle Asurbanipal'e giderek biat ettiler ve o da ara-
larmdan ard1l olarak Azi-Baal'1 sec;:ip diger ogullara hediyeler verdi. 63
Anla§ilan, Asur krah ya anla§malar nedeniyle ard1h sec;:meye zorunluydu
ya da Yakinlu bir varis sec;:memi§ti ve ogullan da Asurbanipal'in tavsiye-
sine giivenmeyi tercih etmi§lerdi.
Daha sonra, Arap kabilelerine kar§t c;:1kng1 dokuzuncu seferden do-
nen Asurbanipal Fenike'de bir ba§ka isyanla kar§l kar§tya kald1:
I. E§munazar E§munazar?
Tabnit x
II. E§munazar Boda§ tart
Yatonmilk
6 Siyasi orgiitlenme
Efendim kral bunu bilmeli. Efendim kralm bu eve para odemi§ sa-
rayhlanmn sayis1 pek c;oktur. Arna hen efendim krala gi.iveniyorum.
Kimseye ne bir §ekel veriyorum ne de yanm §ekel; hepsini efendim
krala veriyorum. 97
1 Gi~
2 Tanrzlar
3) KAI, 10.
DiN 67
4) KAI, 4, 3-6.
5) KAI, 10, 15-16.
6) KAI, 9, B 5.
68 FENiKELiLER
Ve vaki oldu ki, Nebatm oglu Yeroboanm suc;lannda yi.iri.imek bir §ey
degilmi§ gibi, Saydahlar kirah Etbaalm km izebeli de kan olarak aldt,
ve gidip Baala kulluk etti, ve ona tapmdt. Ve Samiriyede yaptig1 Baal
evinde Baal ic;in mezbah kurdu. 10
dmm ve ate§ tanns1 Re§ef'tir. Aym durum, kokenleri t;:ok uzaklara da-
yanan bugday tanns1 Dagon it;:in de ge<;:erlidir. Fenike'de Bybloslu Phi-
lon ondan bugdaym ve sabanm mucidi olarak bahseder.
Son olarak, Amrit'te bulunmu§ olan bir stelin iizerindeki be§inci ya
da altmc1 yiizy1la tarihlendirilen bsa bir yaz1t ithaft;:1s1 tarafmdan
"sozciiklerinin sesini duydugu it;:in, efendisi, ~adrafa'ya" adanmi§tlr. 17
Sonradan Pon, Palmyra ve (Satrapes olarak) Suriye'den Yunan yaz1tlarm-
da yeniden ortaya t;:ikacak olan ~adrafa'dan burada ilk kez soz edilir.
Anla§1ld1g1 kadanyla bu ad iki unsurdan olu§IDU§tur ve "§ifa ruhu" ola-
rak <;:evrilebilir. Palmyra tasvirlerinde yanmda yilanlarla ve akrepler
goriiliir ve yerel bir tann olarak tammlanrnl§ttr. Pon Trablus'unda ise
Dionysos tipi Liber pater'Ie ozde§le§tirilecektir.
Antik Fenike dininde goksel kultler herhalde pek yaygm degildi.
Fenike'de goksel kiiltler ancak Helenistik donemde ve tum Yakmdo-
gu'yu sarrnl§ olan Babil etkisiyle geli§ti ve her zaman ikJncil onemde
kald1. Bybloslu El bu donemde Kronos'a, Bybloslu Baalat ve Sidonlu
Astarte de Aphrodite'e donii§tii.
Son olarak, Bybloslu Philon'un soz ettigi ve ilgi t;:ekici Ugarit oncel-
lerine babld1gmda t;:ok eski olduklan goriilen ki§ilik ve i§levleri simge-
leyen baz1 tannlar vard1. Bildigimiz kadanyla bu tanr1lar ne her yerde
gorliliiyorlard1, ne de kiiltleri t;:ok geli§mi§ti; daha t;:ok, teolojik spekii-
lasyonlann iin1nii gibi goriiniiyorlar. Arna goz online serdikleri genel
tann kavram1 at;:ismdan son derece ilgi t;:ekiciler. Bu tannlar arasmdan
(::usor 18 demirin ve demir i§lerinin, baz1 el ve sanayi faaliyetlerinin ve
bilgece atasozlerinin yarauc1s1 olarak ortaya t;:ihyor. Bybloslu Philon
onu Hephaistos'la kar§rla§tirsa da, Ugarit metinleri kokeninin eskiligi-
ni dogrular. Ahlaki niteliklerse adlan "adalet" ve "dogruluk" anlamma
gelen Sydyk ve Misor'da 19 viicut bulur.
Tannlann eylemlerini ve mitolojiyi ayrmtih olarak anlamgm1 g6rmii§
oldugumuz Bybloslu Philon'un anlatis1 ii<;: bollime ayr1labilir: evrenin
kokeni, kiiltiiriin kokeni ve tannlann soyagac1. Philon'un t;:all§malannda
ku§kusuz sonradan girmi§ unsurlar bulundugundan ve bireysel olarak
tanrilar hakkmdaki bilgileri zaten ele alm1§ oldugumuzdan, anlat1sm1
3Kult
Tannlarm s1fatlarmdan, ozel adlann etimolojisinden ve tann adlarm-
dan, insanla Fenike dinindeki ilahi unsurlar arasmdaki ili§kiler hakkmda
olduk~a iyi bir fikir edinebiliyoruz. Genel olarak bahld1gmda unvanlar
insanla ilahi unsur arasmdaki farh vurguluyor ve "ogul" ya da "hz" gibi
akrabahk nitelemeleri ender olsa da, "kul" gibi tammlamalara s1k rast-
lamyor. Tannlar yiice, egemen, kudretli, koruyucu, hakim, bilge, kur-
tanc1 vb. olarak niteleniyor.
Kult genellikle daglarda, kutsal gori.ilen su, aga~ ve kaya yanlannda
uygulamyordu. Tann adlanna yeni nitelikler eklenmesinin (ozellikle de
Baal) ki.iltiin daghk bolgelerde yogunla§tlgma i§aret ettigini gormi.i§tiik.
Mabet kalmttlan ve kimi zaman da, eski pagan tapmaklarmm iistlerine
kurulmu§ olan H1ristiyan §apelleri bunu dogruluyor. Onde gelen kent-
lerin tapmaklan kom§u tepelerdeydi-Arados'unki Baitokea'da ve Byb-
los'unki de Aphka'da. Lukianos Aphka tapmagm1 ziyaret etmi§ ve ~ok
eski oldugunu soylemi§ti. 22 Sidon'da tapmaklar herhalde, kente hakim
daglardayd1 - E§mun tapmag1, eteginde Asklepios nehrinin akng1 tepe-
nin yama~lanndaydt.
Sulara da biiyi.ik hi.irmet gosteriliyordu. Aphka tapmag1 Liibnan dag-
larmda, gi.iniimi.izde Nehr ibrahim ad1m ta§tyan Adonis nehrinin kay-
nagmdayd1. Astarte'ye verilecek sunular bir kaseye konulurdu: hediye-
lerin iyi kar§tlanmas1 durumunda suya batacag1, aksi takdirdeyse yii-
zeyde kalacag1 dii§i.ini.ili.irdii. Bazen nehir denize yakla§ttk~a kmla ~alan
bir renge bi.iri.ini.irdi.i. Lukianos inan~hlann bu rengin Adonis'in kanmm
rengi olduguna inand1klanm anlaur ve boylece, ne yazik ki ba§ka bir
§ekilde korunmu§ olmayan Fenike mitolojisine ilgi ~ekici bir l§tk tutar:
Krallar arasmda bir kral ya da valiler arasmda bir vali ya da bir ordu
kumandam Byblos'a saldmr ve bu tabutu at;arsa, hukumdarhk asas1
part;alansm, kraliyetinin tahu devrilsin. 31
Her kim olu.rsan ol, bu tabutu bulan adam kapagm1 a<;masm ve beni
rahats12 etmesin, <;i1nki1 yammda para yoktur, yammda altm yoktur,
bu tabutta yatan benden ba§ka, yagmalanmaya deger bir §ey yoktur.
Kapag1m1 a<;ma ve beni rahats1z etme, <;i1nki1 bu, Astarte'ye sovmek
demektir. Ve eger kapag1m1 a<;arsan ve beni rahats1z edersen gtine§
altmdaki hayatmda soyun ytirumez ve de olulerin yanmda da huzur
bulmazsm. 32
Her kim olursan ol, his;bir kral ya da adam bu tabutu as;masm, bir §ey
aramasm, s;unkii is;inde bir §ey yoktur, tabutumdan sandukay1 al-
masm, beni bu tabuttan ba§ka bir tabuta gotiirmesin. Sana bunu
soyleseler bile sozlerini dinleme, zira bu tabutun kapagm1 as;an, ta-
butumdan sandukay1 alan, beni bu tabuttan gotiiren his;bir kral ya da
adam oliiler arasmda huzur bulamayacak, bir mezara gomiilemeye-
cek, bir oglu ya da ardmdan bir tohumu olmayacak, kutsal tannlar
onu iizerinde hiikiim siirecek giis;lii bir kralm ellerine terk edecek ve
tabutumun kapagm1 as;an ya da bu sandukay1 alan kral ya da adam1
oldiireceklerdir. Ve bu kralm ya da bu adamm tohumunun ne a§ag1da
bir kokii ne yukanda bir meyvesi ne de giine§in altmda bir hayan
olacaknr. ·33
Yaz1tlarda, repha'im, yani "golgeler" ad1 verilen, oteki diinyaya ait var-
hklardan bahsedilir; bu da, hem bir ruhlar diinyasma, hem de burada
ya§ayan ruhlara inand1klanm dogrular.
1 Giri~
yararh olacakt1r. Arna farkh i.iretim merkezlerini ayirt etme ama\:h bir
\:ah§ma da aym derecede yararh olacakur: boyle bir ara§tirma ne kadar
gerekli olursa olsun, kuramsal a\:tdan degil, elimizde sm1flandirma yap-
mamiza yard1mc1 olacak yeterli referans noktalan bulunmad1gmdan,
belli ornekler temelinde.
2 Mimari
1) I. K1rallar 6-7.
82 FENiKELiLER
2 Amrit aedikulas1
84 FENiKELiLER
~-----
-
---.. ::-
: ·.
4 Macrinus sikkesi
§eklinde, iizerinde yine bir piramit bulunan iic,;iincii bir ornek. Megha-
zil'lerin tarihleri ku§kuludur. ilki Pers doneminden biraz daha onceye
ait olabilir; ikincisinde ve iic,;iinciisiindeyse Yunan etkisi hissedilir. Megha-
zil'in Bati'daki e§degeri Tunus'taki Ougga arntmezandir. Son olarak, kimi
Fenike mezarlan, muhtemelen, Kuzey Afrika'daki gibi, dogrudan ka-
yahk daglarm yamac,;lanna oyulmu§tU.
Kent binalanysa Asur tasvirlerinde gosterilmi§tir, ama bu tasvirler
c,;ogunlukla gene! ve §ematiktir. Kentler kuleli ve mazgalh surlarla c,;evri-
liydi. III. Salmanasar'm (859-824) Balavat'taki tune,; kap1larmda gorii-
len Tyros tasviri bu tiir bir ornektir. Tyros surlan daha sonraki donem-
-------
6 Amrit meghazil'i
SANAT 89
milerin s1gm1p korunabilecekleri elli bir metreye otuz yedi metre ol<;ii-
lerinde dikdortgen bir nhuma en azmdan yedi metre geni§likte bir ka-
nalla ula§1hyordu.
3 Heykel
8 Sarfand'dan torso
92 FENiKELiLER
diiz ayak arasmda yer alan bir aedikula gortiltir. Aedikulada iki hayvan,
muhtemelen iki sfenks, tahu tutar. Aedikulanm iizerinde btiyiik bir ka-
nath giine§ kursundan olu§an bir lento ve onun da iistiinde, kurs ta§tyan
biiytik uraeuslardan olu§an bir kabartma dizisi g6riiltir. Bu amtl yaymlamt§
olan Giron'un Sidon'da da az ya da ~ok par~alanmt§ durumda benzer 6r-
nekler bulundugundan soz etmesi, yegane ornek olmad1g1m kamtlamak-
tadir. Bu aedikula Helen etkisi oncesindeki bir doneme tarihlendirilme-
lidir. Sonradan Bau'da yaygm olarak g6riilecek tipolojinin diger onceliy-
se, Bure e§ ~emali' de bulunmu§ ve Emir Chehab tarafmdan yaymlanml§
olan dikdortgen steldir (resim 26). Kaidedeki ni§teki hafif~e incelen iki
baitylosun iisttinde, ortasmda kursla hilalin ve bunlann iizerinde de
ah§ild1k uraeus dizisinin g6riildiigii MlSlr silmelerinirl yer ald1g1 bir lento
vardir. Bu ornek de herhalde, Helen etkisi oncesine aittir.
Daha eski olan stel g6riinii§e bakthrsa Amrit'tendir ve bir aslanm
iizerinde duran bir figiirii tasvir eder (resim 13). Figiir, Yukan MlSlr'm
beyaz tacma benzeyen, on taraf1 uraeuslu ve tepesindeki piiskiiltin strta
sarkt1g1 bir ba§hk takmt§ ve tipik M1sir etegi giymi§tir. Yukan kalktk
olan sag koluyla bir sopa sallar; sol kol ise a§ag1 dogru hvnlm1§ ve bir
aslan yavrusunu arka bacaklanndan tutmu§ olarak goriiltir. Figtirtin
iisttinde stelin ktvnmma biiyiik kanatlan a§ag1y1 gosteren bir giine§ kursu
§ekli verilmi§tir ve bunun altmda da u~lan a§ag1ya doniik bir hilalle
kurs vardir. Figiiriin altmdaki aslan, sembolik olarak Asur tarzmda ta-
svir edilmi§ olan bir dagm ta§lan iizerinde yiiriimektedir. Bu kabartma
ozellikle ilgi ~ekicidir. Y1ldmm tanns1 stelindeki Ugarit Tun~ <;ag1 iko-
nografisi siirdiiriilmii§, ama boganm yerini aslan ve y1ldmmm yerini de
arka ayaklarmdan tutulmu§ aslan yavrusu alml§tlf - bu haliyle daha ~ok
Anadolu ortamma i§aret eder ve MlSlr etkisi diger tiim amtlara ktyasla
daha gii~liidiir. Tarih, dokuzuncu ila altmc1 yiizy1llar arastdtr.
Akziv'deki italyan-israil ekibinin 1964'te ke§fetmi§ oldugu bir ba§ka
onemli stelinse (resim 22) donemi bilinmemektedir. Bu stelde, biri di-
gerinin i~inde olmak iizere arka arkaya siralanmt§ panelleri bulunan bir
kapt tasvir edilir; ortadaysa, daha onceden yalmzca Pon dtinyasmda
bilinen ve Bati'nm bu ozel ikonografik motifinin Fenike prototipini
tamyabilmemizi saglayan §ematize edilmi§ "§i§e idolii" goriiliir.
Yehavmilk steliyse Pers donemindendir. Ost alandaki yaz1tta, Byblos
tapmagmda yap1lan restorasyondan ve kralm yapttrd1g1 bezemelerden
SANAT 93
bahsedilmi§tir (resim 23). Stelin list alam Amrit steliyle aym silmeyle,
kanatlan ac;:1k gline§ kursuyla sona erer. Bumm altmda, tahta oturmu§
olan tannc;:aya bir patera sunan kral g6riiliir. Krahn Pers donemine 6zgli
hsa ve silindir §eklinde bir ba§hg1, sakah, uzun sac;:lan, ayaklanna dek
inen bir elbisesi ve onun da iistlinde pelerini vardir. Alc;:ak sirth ve klip
§eklinde bir tahta oturmu§ ve ayaklanm bir tabureye uzatml§ olan tan-
nc;:anm ba§mda Hathor tipi iki boynuzlu kurs sembolli, uzun ve dar bir
elbisesi, sol elinde papiriis sapma benzer uzun bir asas1 vardir ve sag eh
de yukan kalbkur. Bu amttaki M1sir etkisi bir onceki 6rnege byasla
bile daha giic;:llidlir.
..
.;
./ / I" ,,I,,,.,,,·.. ..
. .- I
' ... f
.fl
,,.. .J
.·~ ,I
...
~-----~.........~--.----~../
9 Beyrut'tan kabartrna
94 FENiKEULER
g6riiliir; bir elini uzun elbisesinin iistiine b1rakm1§, diger eliniyse yiizii
ona doniik olarak dua eden figure dogru uzatmt§tlr. Ost orta alanda hilal
ve iistiindeki giine§ kursu g6riiliir. Alt tarafta, kutsal bitkinin iki yamn-
da yiizleri birbirine doniik olarak duran iki bogadan olu§an ilgin<; bir
bezeme vardlf.
Fenike bolgesinden ve deniza§m topraklanndan tipik bir kabartma
da, kokeni aslmda bu bolge olmasa da, ta§ lahitler iizerinde g6riiliir.
Aralarmda en eskisi herhalde, Ahiram'm lahdidir. Lahit on ii<;iincii ya
da on ikinci yiizy1la tarihlendirilebilir, yaz1tsa herhalde onuncu yiizyil-
dandlf (resim 11). Lahit dikdortgen §eklindedir ve bedenleri uzun ke-
narlara kabartma olarak oyulmu§, ba§lan ise dl§an dogru <;1kmtt yapan,
<;omelmi§ haldeki aslan figiirleri iizerine yerle§tirilmi§tir. Lahdin ke-
narlarma kabartma tasvirler yapilmt§tir; tasvirlerin iizerindeyse u<;lan
a§ag1ya doniik <;i<;ek ve tomurcuklardan olu§an kesintisiz bir friz goriiliir.
Uzun kenarlardaki tasvirlerde dini alay sahneleri yer ahr: ana sahnede,
elinde solmu§ bir lotus <;i<_regi tutan, iki yanmda kanath sfenkslerin g6riil-
d iigii ah§ild1k tahta oturmu§ ve oniinde de bir §enlik i<;in haz1rlanm1§
bir masa bulunan bir hiikiimdar ya da, kimilerine gore, bir tann g6riiliir;
0
0
l 0 (j
(>
io 0
300
n 08 08
l~~-
06 0 ()
0 0
l~ t~
11 Fi'den kabartma
SANAT 97
yedi tapman ve adak sunan figi.ir masaya (ve hi.iki.imdara) dogru yi.iri.ir.
Diger uzun kenarda tapmanlar ve adak sunanlar, iki ktsa kenardaysa go-
gi.islerini doven ya da sai;:lanm yolan dort kadm figi.iri.i gori.iliir. Kapakta,
yi.iksek kabartma olarak, kisa kenarlara ta§an iki aslan kafas1 vardir. As-
lanlarm bedenleri kapagm orta i;:izgisi boyunca ali;:ak kabartma olarak
oyulmu§tur ve kenarlarda biri taze ve digeri de solmu§ lotus i;:ii;:ekleri
tutan iki figi.ir g6ri.ili.ir. Gene! olarak bakild1gmda, adak sahnesi, Megid-
do' dan i.inlti bir fildi§inde de gordtigtimtiz gibi, ikinci biny1lm Suriye
ikonografisine i;:ok benzer, ama gene! tasvirler ve lahdin kullarnm1 ozgtin-
dtir.
Ahiram' dan sonra yeni lahitlere ancak be§inci yi.izy1lda rasthyoruz;
tabii, Tabnit'le oglu E§munazar'm lahitleri geri;:ekten de bu yiizy1ldansa
(resim 8). Siyah bazalttan yap1lm1§ olan iki lahit de tamamen MlSlr
tipindedir ve bi.iyilk olas1hkla M1sir'dan ithal edilmi§lerdir. Hatta Tab-
nit'in lahdi ikinci kez kullamlmt§tlr ve tizerinde hala, ilk sahibinin adm1
ta§tyan hiyeroglif yaz1lar g6rtili.ir. Bu iki ornekle birlikte, bir kadm oltisi.i-
ntin kondugu ii<;i.incti bir lahit daha bulunmu§tur, ama bu lahit tamam-
lanmam1§ haldeydi ve belki de kas1th olarak bozulmu§tu.
Lahit i.iretimi be§inci ve dordi.inci.i yi.izy1llarda yaydmaya ba§ladi.
Orneklerin i;:ogu, eskiden yapdmt§ ke§iflere yakm zamanlarda yeni ke§if-
lerin de eklendigi Sidon'dandir, ama hem Bau'da hem de Dogu'da <;e§itli
yerlerde ba§ka pek i;:ok ornek de bulunmu§tur. Kukahn, Sidon'da bulu-
nan orneklere dayanarak, bu lahitler i.izerinde analitik bir i;:ah§ma
geri;:ekle§tirmi§tir; bedenin tasvir edilen tek kism1 olan ba§ta ve ba§hkta
hem bariz MlSlr esini, hem de baskm Yunan etkisi gozlenebilmektedir.
Saz konusu lahitleri bu baskm Yunan etkisi ai;:1smdan analiz etmeyece-
giz; ama bu etkinin ille de Btiytik iskender'in fetihlerinin sonucu olma-
d1gmm ve bu fetihlerden en azmdan birkai;: ony1l oncesine denk gel-
diginin neredeyse kesin oldugunun belirtilmesinde yarar var.
4 Fildi~leri
Daha once de belirtmi§ oldugumuz nedenlerden otiiri.i, Fenike iiretimi
biiyiik oranda kiii;:iik sanatlar alamnda geli§mi§tir. Arna elimizdeki mal-
zemenin neredeyse tamam1 Fenike bolgesi dt§mda ke§fedilmi§ oldugun-
98 FENiKEULER
ba§ka grup fildi§i de, aslmda Asurlu sanatc;1lar tarafmdan yap1lm1§ ol-
masa bile, Asur'dan esinlenme olarak g6ri.ilebilir.
Barnett'in c;ah§masmm kesinligini goz oni.ine alarak, malzemeleri
sunu§ §eklini anlatacak ve ardmdan baz1 genel gozlemlerde bulunacag1z.
Nimrud fildi§leri ka§iflerinin adlanm ta§1yan iki gruba aynlm1§tlr: KB
saraymdan "~ati~l\i'tbu" ve GD saraymdan "L.~'bu".
La¥<>1?dt,grl:til>•ii*n•l1~elarak g6ri.iliir. Grubun geldigi KB saray1 II.
Asurnasirpal (ib 883-859) tarafmdan yaptmlmt§tlf, ama ic;inde bulu-
nan objeler II. Sargon (721- 705) donemine aittir. Bu, fildi§lerinin bu
donemde i.iretildigi anlamma gelmez elbette; yalmzca, Asur'a II. Sargon
tarafmdan getirilmi§ olduklanm g6sterir. Barnett daha dogru bir kro-
nolojiye ula§abilmek amac1yla bir fildi§i i.izerindeki "iwnbre" olarak oku-
nan yaz1ya ba§Vurmu§ ve bu adm Sargen'un Karkar saVa§mda yenilgiye
ugrattig1 Hama krah Ia'u-bi'di'yle aym oldugunu one si.irmii§ti.ir. Bu du-
rumda, grubun ic;indeki fildi§lerinin en azmdan c;ogu, aslmda bu kral
ic;in yap1lm1§ olan ve Sargon'un sava§ ganimeti olarak el koydugu mobil-
yalardan olacakur. Layard grubundaki fildi§leri de ib sekizinci ylizy1l
sonlanna ait olacakur. 1%1 !de biri: bl:am&'nmve digeri de kralhgm ikinci
kenti olan Laa§'m adm1 ta§tyan iki fildi§inin bulunmasiyla, Hama kokenli
olduklan dogrulanmI§tlr. Ostelik, 1962'de ilzerinde hiyerogliflerle Hi-
titc;e "Urkhilina, biiyi.ik kral" admm yazilm:t§ oldugu kabuk kmklan da
bulunmu§tur (Urkhilina bir Hama krahyd1 ve ib 850 civannda III. Sal-
manasar tarafmdan yenilgiye ugratilmi§tl). Son olarak, Danimarka eki-
bi bir atolyede bulunan fildi§i kmklannm kokenini Hama'ya dayan-
d1rm1§t1r.
Fildi§i yap1tlar temelde, az ya da c;ok dtizeyde ytiksek kabartma dikd6rt-
gen levhalardan olu§ur. Arna aynca "ac;1k" kabartmalar ve yuvarlak
parc;alar da g6rlillir. Temalarsa §6yledir: Bir papiri.is bitkisini baglayan iki
gene; erkek; bir elinde lotus sap1 tutan ve diger elini de selamlama ya da
kutsama hareketiyle yukan kaldtrmI§ olan gene; bir erkek (resim 80);
Lotus c;ic;egi i.izerine ottirmu§ Horus figi.iri.ini.in iki tarafmda, ellerinde
lotus c;ic;egi tutan kanath iki tannc;a; iki tarafmda, aym zamanda dallar
arasmda da g6rtilebilen grifonlar bulunan kutsal bitki; jed si.itunu ve
sfenksler; yi.iri.iyen kanath sfenksler (resim 81); ba§I arkaya doni.ik ola-
rak yavrusuna si.it veren bir inek; penceredeki kadm (resim 79); bir
kartu§un iki yanmda oturan iki figi.ir (resim 82); su ic;en ya da otlayan
I 00 FENiKELilER
bir geyik; yiiriiyen bir aslan; bir papiriis tarlasmda bir zenciyi yemekte
olan bir aslan.
Bu fildi§i grubuna M1sir etkisinin hakim oldugu hemen fark edilir.
Kimi orneklerde motiflerin dini degerleri korunmu§ olabilir; kimileriy-
se Fenike goriintiileri kullamlarak uyarlanmt§ ya da siisleme amac1yla
geli§tirilmi§ olabilir. "Penceredeki kadm" motifi ozel bir yere sahiptir.
Bu motifin kokenlerini inceleyen Barnett kadm figiiriinii Adonis tipi
bir erkek tanny1 i~eren bir mitle baglantth olarak Astarte-Aphrodite
olarak degerlendirmi§ ve bekaretin dini nedenlerle verilmesini sembo-
lize ettigi sonucuna ula§ml§tlr. DolaylSlyla, burada da kar§tm1za, K1b-
ns'taki Salamis'te tamk olunan Aphrodite parakyptousa ya da "Venus
prospiciens" kiiltlerinde* klasik ~aga dek devam edecek olan yerel dini
geleneklere dayanan bir motif ~1kar.
KB saraymdaki tiim fildi§leri Barnett'm "Fenike iislubu" olarak
tammlad1g1 tipte degildir. Gruplardan biri Mezopotamya motifleriyle
kesin olarak ayirt edilir: kimi zaman kanath bir giine§ kursunun iki
yamnda yer alan, tamamen Asur byafetli, yiizleri birbirine doniik figiir-
ler (resim 83) ve aynca, bir rozetin ya da stilize agacm oniinde dunm,
yiizleri birbirine doniik hayvanlar.
~imdi de, Barnett'm Suriyeli olarak niteledigi, ama Fenike'yle yakm
baglan bulunan Loftus grubuna geliyoruz. Nimrud'da bu grup, ib 824
ila 703 arasmda kullamlmt§ olan GD saraymda temsil bulur. Fildi§leri
biiyiik olas1hkla Suriye'deki bir bolgeden, Barnett' a gore Hama'dan ithal
edilmi§tir. Ger~ekten de, bu kentin F seviyesinde Loftus grubuna <;ok
benzer kmklar bulunmu§tur ve bu grupla, Hama bolgesi kokenli farkh
tipte par~alar arasmda kimi benzerlikler goriilmektedir. Bir fildi§i iizeri-
ne oyulmu§ olan "Malkiram'a" yaztsmdan ba§ka aynnttlara da ula§tlabilir.
Bu ki§i Barnett'm dii§iindiigii gibi Sinahheriba'nm yenilgiye ugratt1g1
Edomlu Malki-rammmu'ysa, grubun tarihi sekizinci yiizytl sonuna dek
iner. Mallowan'a gore Nimrud'un GD saraymm Sargon'un oliimiinden
sonra y1kdd1gm1 da belirtmekte yarar var. Barnett'm kuramma gore
fildi§leri bu tiir zanaatlarm biiyiik merkezlerinden olan Hama'da, Edom
krah Malki-rammu i~in yap1lmt§tl. Herhalde, Edom kralma verileme-
den, Hama'nm 720'de yagmalanmas1 sirasmda Sargon tarafmdan gani-
met olarak ahnmi§lardi. Son olarak, hem Layard hem de Loftus gruplan,
farkh okul ve lisluplan temsil etmekle birlikte, Asur'a herhalde aym
zamanda getirilmi§tir ve Hama kokenlidir.
Loftus fildi§lerinin <;ogu, kli<;iik kutu, kupa, vazo, fir<;a, tarak ve La-
yard grubuna benzer dliz objelerin kmklandir. Konularma gelince, Bar-
nett par<;alan, M1s1r etkisinin pek az g6ri.ildiigli ya da hi<; gorlilmedigi,
neredeyse kesinlikle Suriye yap1m1 par<;alar ve kimi Mmr 6zelliklerinin
ya hsmen Fenikeli zanaatkarlar tarafmdan yaprld1klanm ya da Suriyeli
sanat<;1lann yaptlg1 Fenike taklitleri olduklanm dli§i.indi.irdi.igli pan;a-
lar olarak ayirml§tlr. Temalarsa §5yledir: aslanlarla ya da sfenkslerle do-
Vli§en erkekler; ger<;ek ya da hayal lirlinli hayvanlarm (aslanlar, bogalar,
grifonlar) dovli§leri; kimi zaman ellerinde <;i<;ek tutan <;1plak ya da giyi-
nik tann<;alarm onden gorlintlileri; t6ren alaylan; yi.izleri kutsal agaca
donlik, ylirliyen sfenksler; yaprak ya da rozet bezemeleri.
Barnett'm incelemesine gore bu gruptaki fildi§leri hem ikonografi
hem de i.islup a<;1smdan Suriye i<; bolgesinin sanatsal gelenegiyle bag-
lanuhd1r. Ornek olarak, kutsal agacm yanmdaki sfenksin Layard ve
Loftus gruplanndaki versiyonlanm kar§1la§tirabiliriz: ba§ka eserlerdeki
Suriye motifleriyle bi.iylik bir benzerlik ta§iyan Loftus grubundaki yakla-
§Im farkhhg1 hemen gaze <;arpar. Son olarak, Barnett Loftus grubunu
kesin olarak Suriye, Layard grubunu ise Fenike olarak gorlir ve <;ok farkh
sanat gelenekleri i~erdiklerini di.i§iinlir.
Barnett'm Nimrud orneklerine dayanarak yapt1g1 fildi§i sm1flandrr-
mas1 Yakmdogu ve Akdeniz bolgesinde bulunmu§ ba§ka orneklerle de
dogrulamr. Biz incelememize Arslanta§!ta.bulunrnu§ olan, Layard gru-
buna benzer olduk<;a homojen bir grup olu§turan ve, dolay1s1yla, dogru-
dan Fenike liretimi yonlinde yeni kamtlar olarak dikkate almmaya de-
gecek fildi§leriyle ba§layacag1z. Tarih konusuna gelince, bu fildi§lerinden
birinde "efendimiz Hazael"den soz eden bir yaZlt bulunmaktadir; Haza-
el, muhtemelen, hem Kitab1 Mukaddes'ten hem de Ill. Salmanasar (iO
858-824) donemine ait Asur kaynaklanndan bildigimiz Damaskos
krahdir. Dolayuhyla, Fenikeli zanaatkarlar bu fildi§letini dokuzuncu ylizytl
ortalan civannda Damaskos krah i<;in i§lerni§ olmahiar; fildi§leri son-
.~ya·:ffir~n • ogffflTr.·•'Baf'Prlitl!i<:fin'J:\:'(]"~cr~frar1~ye"\tcr8Q9'~782)
yollad1gdmrnt:'.1ny:fltaTiglal:pileser'in ·ib 73 2 'de 6~;;;~kos'ui1 yaglha•
lanmas1 sirasmda· ele ge<;frdigi ganimetin bir par<;as1 olarak Asur'a
102 FENiKELiLER
J? I\
13 Arslanta§'tan, bir papiriis bitkisini baglayan gern;lerin tasvir edildigi fildi§i
104 FENiKELiLER
kadm; yemek ya da i<;:mek iizere ba§ml one egmi§ bir geyik (resim 86);
ba§l arkaya, yavrusuna doniik olarak slit veren bir inek (resim 87); kut-
sal bitki palmetlerinin (resim 23), tomurcuklann, lotus <;:i<;eklerinin ve
tomurcuk ve lotus <;:i<;:egi 6rglilerinin g6rlildiigli frizler. Gli<;:lli bir Suriye
etkisine i§aret eden bu iki panelin yam sira, sakalh bir figliriin onden
goriildiigli bir ornek daha bulunmaktadir; figiiriin elleri karm iizerinde
kavu§turulmu§tur, lizerinde uzun bir tunik vardir ve iki tarafmda birbi-
rine dola§ffil§ iki bitki sap1 gorliliir. Bir diger ornekte de uzun bv1rc1k
sa<;:h, bsa etekli ve sakallr bir figlir silmeli ve bogah bir kaide lizerinde
ilerlerken gorlillir.
5 Kaseler
Fenike faaliyetlerinin yay1ld1g1 iilkelerde kar§tmtza <;tkan, Fenike'deyse
goriilmeyen (ki bu ornekte hi<;bir istisna bulunmamaktadtr) bir diger
SANAT 107
rik bir friz vardir; ortadaki frizde arka arkaya canavan m1zraklayan kahra-
man ve voliitli.i kutsal bitki tasvirleri gori.ili.ir; di§ frizdeyse athlann,
ok~ularm, askerlerin, develerin ve arabalann bulundugu ve ~i~ek dol-
gulanyla tamamlanmt§ kesintisiz bir sahne tasvir edilmi§tir.
O~i.incil K1bns-Fenike kaseleri grubunda iki ornek bulunmaktad1r.
Bunlardan birinde ortada ve ortak merkezli frizlerde hayvan figilrleri
g6ri.ili.ir; digerindeyse orta alanda firavun di.i§manlanm katleder, orta
frizde bir pen~esini arkaya dogru uzanmt§ bir erkegin ba§ma koymu§
sfenksler ve grifonlar gori.ili.ir, dt§ frizdeyse tekrarlanan dovil§ sahneleri
yer ahr - aslanlarla ya da grifonlarla dovil§en kahramanlar (§ekil 21).
Yakmdogu ve K1bns bolgesidt§mda bulunmu§ olan kaseler hakkmda
bir fikir edinmek i~in, Olympia'da bulunmu§ olan bir kaseyi inceleme-
liyiz; bu kasede ortada sekiz u~lu bi.iyi.ik bir y1ld1z ve bo§luklarda da alt1
ta~yaprakh rozetler gori.ili.ir (§ekil 22). Panellere boli.inmli§ olan geni§
yuvarlak frizi ince bir orgli ku§ak ~evreler; panellerden birbirlerine ben-
zeyen dordi.inde ba§lannm lizerinde kanath gline§ kurslan gori.ilen iki
giyinik ve iki de ~1plak ilah gori.ili.ir; diger panellerden birbirlerine ben-
zeyen iki panelde bir ziyafet sahnesi ve diger ikisinde de siras1yla mil-
zisyen ve grifonun katledilmesi sahneleri tasvir edilmi§tir.
Etruria'ya ge~tigimizde, Praeneste'deki Bernardini mezarmdan, ye-
dinci ylizyil sonlanna ait iki gilmil§ kase ozellikle ilgi ~ekicidir. Bunlar-
dan neredeyse tilmi.iyle MlSlr ilrlinil olan birinde ortada tamd1k di.i§-
manlanm katleden firavun figilrli ve etrafmda da, ilahlann ve kanath
skarabelerin ta§md1g1 dort papirils tekne gori.ili.ir; lotus yapraklarmm
arasmda gori.ilen diger figilrler teknelerin aralarmda dururlar; friz
yukanda ve a§ag1da, hi~bir anlam ta§tmayan taklit hiyeroglif yaztlarla
~evrelenmi§tir ve aynca, sahibinin admm verildigi, Fenike dilinde bir
yaz1 vardir: E§munazar bin A§tO (§ekil 23). Diger kasedeyse ortadaki
madalyonda M1sirh sava§~ilar ve Asyah bir tutsak gori.ili.ir; i~teki frizde
arka arkaya atlar ve ku§lar vardir, dt§taki frizde Asur gorilni.i§li.i sava§~ilar
ve arabalar sava§ ve hr ya§am1 sahneleri i~erisinde gosterilir; ilzerlerin-
deyse M1slf'm kanath gilne§ kursu yer ahr.
Bu ornekler, kaselerin Fenike sanat tarihindeki onemini kamtlar:
kOffi§U bolgelerin ikonografik motiflerinin ne derece ozi.imsendigini,
motiflerin bezeme olarak kullamlmasmda ne kadar ilerlendigini ve bu
motiflerin Akdeniz di.inyasmda ne kadar yaytld1gm1 gosterirler. Bu unsur
SANAT J J5
6 Gliptik Sanatz
27 Tyros'tan sikke
28 Arados'tan sikke
SANAT 121
1 Ekonomi
2 Ticaret
6) I. K1rallar 9, 28; 10, 11, 22; II. Tarihler 8, 18; 9, 10, 21.
7) Herodotos, IV, 42.
1 30 FENiKELiLER
1 Yazz
1) Herodotos, V, 58.
I 32 FENiKELiLER
Latin yazarlar bile s1k s1k, alfabe konusunda ba§ka mucitlerden soz
ederler. Bir yerde harflerin icadmm Fenikelilerin ba§ans13 oldugunu
soyleyen Plinius, bir ba§ka yerde harflerin Mezopotamya kokenli4 ol-
dugundan bahseder. Tacitus alfabenin M1sir kokenli oldugunu savunur
ve aslmda ahp ba§kalarma ge<;irdikleri bir §eyin tiim §erefinin Fenikeli-
lere verildigini ekler. 5 Ktsacas1, klasik kaynaklar bu konuda kesin degil-
dir ve soz konusu sorunun farkmda olundugu goriiliir.
Antik yazarlarm alfabenin kokeni konusundaki tutumlan belgele-
me a<;tsmdan ilgi <;ekici olabilir belki, ama daha yakm tarihli fikirler
iizerinde durmaya gerek yoktur. Mezopotamya kokeninin savunucu-
lannm saylSl, <;ogunlukla Paleo-Sina yaz1tlarma dayamlarak benimse-
nen M1str kokeninin savunuculannm say1smm altmda kalir. i6 1800
ya da 1500 civarlanna tarihlendirilen bu yaz1tlarm alfabetik degerlere
<;evrilmesi yoniinde pek <;ok giri§imde bulunulmu§tur (Albright, van
den Branden), ama sonu<;lar hala kesin degildir. Sorunun <;6ziimiiniin
ikinci binytla atfedilen "sahte-hiyeroglif" Byblos yaz1tlannda oldugu-
nu savunanlar da vardtr, ama Dhorme'nin yaz1tlan <;6ziimleme <;abalan-
na ragmen, terciimeler ku§kuludur. Daha <;ok Filistin'de (Bet $eme§,
Laki§, Gezer, Tel el Accul) bulunmu§ olan, On-Kenani olarak bilinen ve
ikinci biny1l ortalanna atfedilen baz1 kii<;iik yaz1tlar da incelenmi§, ama
bunlar da <;oziimlenemetni§tir. Nihayet, Ugarit'te en azmdan on dor-
diincii yiizy1ldan kalma tamamen alfabetik bir yazmm bulunmas1yla bir-
likte sorun bir kez daha kar§tm1za <;tkml§ ve bu yaztt <;iviyaz1s1 i§aretler
i<;erdiginden, daha da karma§tkla§ffil§tlr.
2) Diodoros, V, 74.
3) Plinius, V, 67.
4) Plinius, VII, 192.
5) Tacitus, Annales, XI, 14.
YAZ.I VE Dil 133
i.insi.iziin terk edilmesi gibi evrimsel olgulara denk geliyor. Burada bir
noktanm daha belirtilmesi gerek: alfabenin otuz harften yirmi iki harfe
inerek basitle§mesi siireci, sonradan terk edilen i.insi.iz i§aretlerinin
bulunmad1g1 ve heniiz yaymlanmamt§ baz1 metinlerin de kamtlad1g1
gibi, Ugarit'te ba§lad1. Bu durumda, Ugarit alfabesinin Fenike kentleri-
nin alfabesinin onceli ve alfabe ilkesinin olu§umunun da ya ilk evresi ya
da bizim a~1k olarak gorebildigimiz ilk evresi oldugu anla§thyor. Daha
eski kamtlarsa hala kesin degildir.
Alfabe ilkesinin kokeninden §imdi de, Fenike i§aretlerinin kokeni
konusuna geliyoruz. i§aretlerin adlannm genellikle bu i§aretlerle temsil
edilen nesnelere denk geldigi goril§ti yaygmhk kazanmt§tlr: ornegin alef
okiize, bet eve, dalet kap1ya denkgeliyordu. Arna bu kuram, yaygmhk
kazanmt§ olmakla birlikte, hem belli orneklerde form a~1smdan hi~bir
benzerlik bulunmamasmdan, hem de kimi i§aretlerin adlannm hi~bir
nesneye denk gelmemesinden otilrii ku§kuludur. DolaylSlyla, harflerin
adlarmm harflerin icadmdan sonra ve hattrlamay1 kolayla§ttrmak
amac1yla verildigi di.i§i.ini.ilmelidir. Ad se~imini formla ilgili baz1
~agn§tmlarm etkilemi§ olmas1 mi.imkiindi.ir, ama bu durum gene! olarak
ge~erli gori.inmemektedir.
Diger taraftan, formlar da icat edilmi§ olabilir - i~erisinde belki de
kimi ~agn§tmlar bannd1ran bir icat. Arna bu ~agn§tmlann ille de kesin
olmalan gerekmez ve Mtsir, Sina, sahte hiyeroglif ve Girit i§aretleriyle
ilgili olabilirler.
Sonu~ olarak, bu haliyle alfabe ilkesi bizim tammlad1g1mtz Fenike
doneminden once icat edilmi§, ama alfabe ilkesinin icadm1 bir ba§ka
icat izlemi§ti-Akdeniz'e yay1lacak olan basit, kullam§h i§aretlerin ica-
d1. Goriini.i§e bakthrsa, bu ikinci icat kesinlikle Fenikelilerin eseri ve
hatta, Fenikeliler ~agmm ba§langtema i§aret eden aymc1 olgulardan
biridir. Arna yeni i§aretlerin ilk kez nerede ortaya ~tkttg1 konusunda
kesin bir §ey soyleyemiyoruz. Yine de, alfabenin kokenini Byblos'a da-
yand1ran koklii gelenegin dogru olmas1 miimkiin g6ri.ini.iyor ve bizim
bildigimiz formlar da bu kentte icat edilmi§ olabilir.
Alfabenin Suriye-Filistin bolgesindeki geli§imi konusuna gec;tigi-
mizde, elimizdeki kamtlara dayanarak, bu bolgede gori.ilen diger form-
larm tek bir kaynaga, Fenikeli bir kaynaga dayand1g1m soylememiz ge-
rekiyor. ilk ibrani yaz1tlarmda grafik ac;1smdan Fenike'den onemli bir
YAZI VE DiL' 135
2 Dil
Fenike yaz1tlannda rastlanan dilin Suriye-Filistin bolgesinin hem eski
hem de c;:agda§ diger Sarni dilleriyle yakmdan baglantth oldugu ve ttpki
Fenike tarihinin ve kiiltilrilniln bolilnmi.i§lilgii gibi, lehc;:elere boliln-
di.igil kesindir. Yine de, Fenike dilinde, bir biltiin olarak halk tammma
bu dili konu§anlarm kolektif bilincini de ekleyen bir bag1ms1zhk ve
bireysellik gorilldiigil soylenebilir.
Yahn tarihli c;:ah§malar, Kuzey Bat1 Sarni dili tarihi hakkmdaki gorii§-
leri tilmi.iyle degi§tirdi; orta ve gee;: Tune;: <;ag1'nm (ba§ta Amori ve Uga-
rit dillerinde ve Tel Amarna yorumlannda gorillen) dilsel durumunun
biiyi.ik bir tutarhhk sergilemesine ve Demir <;ag1 dilleriyle birlikte sm1f-
landmlamamasma kar§m, (ba§ta Fenikece, ibranice ve Aramice olmak
ilzere) Demir <;ag1 dillerinde giderek farkhla§an yeniliklerden ve so-
nuc;:ta olu§an bag1ms1z cografi dil smrrlanndan kaynaklanan son derece
bag1ms1z bir form gorilliir. Bu yeni dilsel tablo Fenike kiiltiiriiniin Demir
<;ag1'ndan sonra bag1ms1z olarak ortaya c;:ikt1gm1 dogrular.
Fenike dilinin bu §ekilde bag1ms1z bir dil olarak ortaya c;:1ki§mm ma-
hiyeti ve ozellikleri konusunda daha ayrmtth bir iricelemeye art1k gec;:e-
biliriz. Oncelikle, ani degil, a§amah bir olgudur bu: ilk Byblos yaz1tlan-
na bahld1gmda, sonradan ortadan kalkacak olan ve Fenike, ihrani ve
136 FENiKELiLER
1 Sornn
Fenike koloniciliginin tarihleri konusu akademisyenlerin onlarca y1l-
dir ~ozmeye ~ah§tiklan bir sorun olu§turur. Bu kolonile§me ne zaman
ba§lad1? Sorun temelde tarihlerle ilgili olsa da, tarihlerin ardmda, so-
nu~ta erken Akdeniz tarihinin tamamm1 kapsayan karma§tk tarihsel
sorular bulunmaktadir.
Klasik yazarlara gore Akdeniz'de Fenike koloniciligi Yunan koloni-
ciliginden once ba§laml§tl ve ilk yerle§meleriyle on ikinci yiizyil son-
lanna dek dayamyordu. Cadiz'in kurulu§u lllO'a, 1 Utica'nm kurulu§u
1101 'e2 dayandmhr ve Plinius'un anlausma 3 inanmak gerekirse, Fas'm
Atlas Okyanusu kiy1smdaki Liksos yerle§mesi daha da eskidir; Diodo-
ros da daha Cadiz'in kurulu§undan once Afrika'da Fenike kolonileri
bulundugundan soz eder. 4
Thukydides'e gore Fenikeliler Sicilya'ya da Yunanhlardan once git-
mi§lerdi. 5 Yani, Fenikelilerin Bat1'ya yayih§lan "deniz halklan"mn geli-
1) Velleius Paterculus, I, 2, 3.
2) Plinius, XVI, 216.
3) Plinius, XIX, 63.
4) Diodoros, V, 20.
5) Thukydides, VI, 2, 6.
FENiKE'NiN YAYIU~I 139
2 Arkeoloji
3 Epigrafi
ger~ekle§mi§ bir olgu olmas1 beklenemez; daha ~ok, hem ticari hem de
kiiltiirel diizeylerde bir yay1lma ve etkileme siirecinin sonucuydu. Diger
bir deyi§le, §ayet Batt alfabeyi Fenikelilerden en ge~ sekizinci yiizyilda
almt§Sa, Fenike diinyas1yla ili§kilerinin bir siiredir devam etmekte ol-
mas1 miimkiindiir. Kar§l kar§tya bulundugumuz olgu burada da, uzun bir
yay1lma siirecinin ba§mdan ~ok sonudur.
Arna dogruca Fenike metinlerine baktig1m1zda, K1bns'ta bulunmu§
olan bir mezar yaz1ti 6 eldeki tiim karntlara g6re ib dokuzuncu yiizy1la
dayandmlmaktadir. Sardinya'daki Nora'da bulunmu§ olan bir ba§ka
yaz1tm da aym yiizy1la tarihlendirilmesi bu denli kesin olmamakla bir-
likte muhtemeldir. 7 ~imdi, §ayet Fenikeliler bu karnn boylesine erken
bir donemde b1raktilarsa, Dogu ve Ban adalanna daha da erken bir ta-
rihte gelmi§ olduklanm varsaymak mannkh olacaktir. Nora yazm bu
a~1dan ozellikle onemlidir; zira, dokuzuncu yiizyilda Sardinya'da ada-
daki Fenike yana§rna limanlarmm kesinlikle ilk karntl olmayan bir yaz1t
birakacak kadar ilerlemi§ Fenike kolonilerinin bulunduguna i§aret eder.
4 Tarih
Tarihsel kaynaklara ge~tigimizde, Albright'm bir yorumundan bahset-
memiz gerekir: §ayet iddialan hi~bir ger~eklik pay1 i~ermiyorsa, tlim
klasik yazarlar neden Fenikelilerin Akdeniz' e Yunanlilardan once gelrni§
olduklanm one slirrnii§lerdir? Klasik yazarlar hatah bilgileri temel almt§
olabilirler elbette, ama o doneme son derece yakm bir zamanda yazd1k-
lan dii§iiniildiigiinde bu pek de olas1 goriinmez.
Ostelik, Kitab1 Mukaddes'e gore, Siileyman doneminde Tyros'un uzun
ve zorlu deniz yolculuklarma ~ikabilen bir ticaret filosu bulunmaktadir.
Kitab1 Mukaddes'te a~1k~a "Tar§i§ gemileri"nden8 soz edilir ve Tar§i§
biiyiik olas1hkla, ispanya'nm giineyidir. ~imdi, bu ornekte bu deyimin
"okyanuslara giden donanma" anlamma gelmesi miimkiindiir; yine de,
bu gonderme mevcuttur ve bu a~1dan Kitab1 Mukaddes kaynaklarmm
6) KAI, 30.
7) KAI, 46.
8) I. K1rallar 10, 22.
142 FENiKELiLER
5 Krorwloji
Fenike yay1lrnac1hgmm tarihsel sonuc;lan bu kitabm sonraki boliirnle-
rinde incelenip belgelenecektir. Arna burada genel kronoloji hakkmda
bir fikir verebiliriz; aynca, Fenikelilerin yalmzca sonradan kolonilerin
geli§tigi yerlere yerle§rnekle kalrnad1klan, kirni gruplann etnik ve siyasi
ac;1dan farkh bolgelerde ticaret rnerkezleri kurduklan ve ya kiic;i.ik
yerle§rneler halinde buralarda kald1klan ya da dag1ld1klan da unutul-
rnarnahd1f.
As1l Fenike bolgesinin kuzeyindeki ve giineyindeki bolge goz oniine
almd1gmda, kuzeyde .4~itt;I~ ~e •ratepe yaz1dan s1fas1yla dokuzuncu
ve sekizinci yiizy1llarda FeDtkle·dtl ve kfJtt'ilri.inttn•gtineyAnadoiw:va'dek.
y~~~l~f;J1tt1~osterir. Arna bunun ille de bir koloni yay1lrnas1 olrnas1 ge-
rekrnez. Gi.iney Filistin'de Bet Belet ve Regei§ gibi yerlerde bulunrnu§
olan dokuzuncu ve sekizinci yiizy1la ait tipik brrnm Fenike c;anak c;orn-
lekleri ic;in de aym yorurnda bulunulabilir. Bu c;anak c;ornlekler M1s1f
yolu iizerindeki yana§rna lirnanlannm kullamlrnasma i§aret ediyor ola-
bilir, arna goriini.i§e bakthrsa, kolonile§rne anlarnma gelrnez.
K1bns'ta, rnuhternelen, ikinci binyildan itibaren Fenike yerle§rneleri
bulunrnaktayd1 ve burada birinci binyil ba§larmdan beri yerle§rneler
oldugu da kesindir. Dokuzuncu yiizy1la ait yaz1ttan ve Elissa'yla {do-
kuzuncu yiizyil) Luli (sekizinci yiizy1l) anlat1larmdan zaten bahsetrni§tik.
Ba§hca Fenike kenti herhalde, yakmlannda c;ok say1da yaz1tm bulun-
dugu ve Myres'in, Asur kaynaklanndaki, krah 709-708'de II. Sargon'a
harac; oderni§ olan Kartihada§ti'ye denk gelebilecek bir yerle§rneyi gun
t§tgma c;1kartttg1 Kition'du. O~lg614i~~t\liif~~ Wa~li~s\1 i'Mari~ ve I.,.a..
pe'~~rd:i~~i:•at<:te,:Ktbi:IS~taki·diger Fenike ·merkezleriydi.
Ege Adalanna baktldigmda Fenikelilerin &~<¥'.a, ozellikle de adanm
ba§hca iki kenti olan ~-9~~e2i#os'a yerle§rni§ olduklan kesin gori.i-
niiyor. Yunan gelenegine gore Fenikeliler adaya Ti;~y,~·ia~a§t•·~l11:90¥ civa-
nnda, Phalas adh bir ki§inin ktlavuzlugunda yerle§rni§ ve sonradan Yu-
nanhlar ya da Kariahlar tarafmdan adadan si.iri.ilrni.i§lerdir. Yine Yunan
geleneginden, ba§ka Ege adalannda (Thasos, Kythera, Melos, Thera) ve
Girit'te (itanos) de Fenike kentleri kurulrnu§ oldugunu ogreniyoruz.
Afrika kty1sma gec;ersek, M1s1f'da, rnuhternelen, yana§rna lirnanlan
bulunuyordu; Herodotos, ~~Jllfis kentinin "Tyros tarlas1" denen bir
'/'{'J<!
144 FENiKELiLER
6Yantemler
Fas'taki Kartacahlar hakkmdaki kitabmm birka<;: miikemmel sayfasm-
da Cintas, Fenike-Pon yay1lmac1hgmm yontemlerini anlaur:
Pon (ve Fenike) tipi bir manzara ger~ekten de var. Fenikelilerin ya§am
§artlarm1 ve koloni yaytlmactl1klannm arac1 olan denizciligi dii§iinmemiz
yeterli. Gemileri i~in yana§ma yeri ve korunak bulabilmeleri nedeniyle
burunlan ve denize yakm adac1klan yeglediklerini zaten biliyoruz. Arna
hs1th boyutta da olsa ya§ayabilecekleri ve en azmdan su kaynagma
ula§abilecekleri bir i~ bolgeye de ihtiya~lan vard1. Gemilerinin al~ak omur-
galan i~in derin sulara ihtiya~ yoktu - s1g sular demir atmak i~in ~ok daha
giivenliydi. Ostelik, oliilerine gosterdikleri ozen onlan kuyu mezarlarm1
kazabilecekleri kayahk tepelerin bulundugu yerler aramaya yoneltiyordu.
Ve mezarlann giri§lerini orten ta§lar mutlaka kayalardan oyuldugundan,
manzarayi inceleyen dikkatli bir gozlemci ta§ocaklanm hala fark edebilir.
En onemlisi, antik ~ag gemilerinin gece demir atmalan ve yolculuga
giindiizleri devam etmeleri gerekiyordu; bu nedenle, demiratilan yerler
arasmdaki mesafeye bahlarak, heniiz bilmedigimiz yana§ma limanlan
bulunabilir. Cintas tam da bunu yaparak (Tipasa'daki gibi) ba§anh so-
nu~lara ula§ml§tlr.
Fenikelilerin ve Kartacahlarm fevkalade deniz yay1lmac1hklan goz
oniine almd1gmda, i~ kesimdeki yerle§meler her zaman ikincil onemdey-
di ve genellikle, hy1 alamm ve i~ kesimden ge~i§ yollanm koruyan,
kolayca savunulabilir yiiksek yerlerdeydi. Burada da su temel onemdey-
1 Tarih
5) KAI, 31.
6) ARAB, II, 239, 309, 326.
1 52 FENiKELiLER
2 Arkeoloji
kar§Imtza ~1kar: kurs ve hilal (resim 3). Golgoi si.itun ba§hg1 son derece
aynnuhdir: voli.itlerin ve i.i~genin i.isti.inde, i~inde lotus ~i~ekleri bulu-
nan bvnmh palmetler ve sonra da, i.i~li.i bir ekhinus gori.ili.ir. Yine Gol-
goi'den, bu kez bir stelin yalrnzca bir kenannda kabartma olarak gorii-
len ve be§inci yi.izyila tarihlendirilebilen bir diger siitun ba§hg1ysa daha
da aynnuhdir: voli.itlerin ve i.i~genin i.isti.indeki palmet yiikselerek, bir
bitkinin iki tarafmda yi.iz yi.ize duran iki ki.i~i.ik ve kanath sfenksi i~ine
ahr: burada da si.itun ba§hgmm i.izerinde i.i~lii bir ekhinus gori.ili.ir (§ekil
30). Son olarak, Kition'da, altmc1 yiizyil sonu ila be§inci yi.izy1l ba§t arasma
tarihlendirilen, Hathor tipi ilgi ~ekici bir si.itun ba§hg1 bulunmu§tur.
Sonradan Pon stellerinin karakteristik ozelligi haline gelecek tipte M1-
s1rla§tmc1 bir aedikulanm tasvir edildigi bu ba§hk degerli bir once! olu§-
turur.
K1bns'ta hi~bir dini Fenike yap1s1 bulunamamI§ olmasma kar§m,
elimizde, idalon'da bulunmu§ olan, i6 sekizinci-yedinci yi.izy1llardan
kalma, yirmi bir santimetre uzunlugunda, pi§IDi§ topraktan ki.i~i.ik bir
tapmak modeli var. Madelin on yi.izi.inde, lotus §eklinde iki ki.i~i.ik si.itu-
nun ortasmda kalan bir giri§ ve buradan uzanan insan ba§h bir ku§
gori.ili.iyor; diger taraflardaysa pencereden dt§an bakan ba§larla
kar§Ila§iyoruz. Amrit tapmagm1 haurlatan bu model, Pon stellerindeki
motiflerin bir oncelini olu§turuyor.
K1bns plastik sanat1ysa son derece ilgi ~ekicidir. Kition yakmlann-
daki Kamelarga tapmagmda ve ba§ka yerlerde, kaba hath ve alt bsm1
geni§, tipik silindir §eklinde bedenlere sahip yi.izlerce pi§mi§ toprak ka-
dm heykelcigi bulunmu§tur (resim 105). Geni§ ~aph Suriye-Filistin i.ire-
timiyle baglantil1 olan bu heykelcikler, Sardinya boli.imi.inde Bythia'yla
baglanuh olarak gorecegimiz gibi, Pon di.inyasmm en karakteristik i.iriin-
lerinden birinin oncelleridir. Aynca, aym derecede ilgi ~ekici erkek hey-
kelcikleri de var: Elinde kurbanhk ki.i~i.ik bir hayvan tutan uzun tunikli
ve sivri ba§hkh rahip heykelcigi Aya irini tapmagmda bulunmu§tur ve
yedinci yi.izy1l sonlan ila altmc1 yi.izyil ba§larma tarihlendirilmektedir
(§ekil 31); tipoloji ve ikonografi kesinlikle Fenike'ye aittir ve POn di.in-
yasmda da yeniden kar§1m1za ~1kar.
K1bns-Fenike uretiminin ~ok onemli bir par~as1 da metal kaselerdir.
Bu kaseleri ait olduklan gene! Fenike i.iretimi i~erisinde zaten ele alm1§
oldugumuzdan, M1sir, Mezopotamya ve Ege motiflerinin yalmzca si.isle-
156 FENiKEt..iLER
3Din
3 Golgoi'den
On-Aiol siitun ba§hgi
4 Marsala'dan mezar aedikulas1
5 Tharros'tan kumta§1 kabartma
13 Amrit'ten stel
14 Kartaca'dan siitun §eklinde baityloslu stel
15 Motya'dan oyma dikdortgenli stel
22 Akziv'den stel
23 Byblos'tan Yehavmilk steli
24 Suse' den, bir stel lizerinde bezeme motifleri 25 Gorfa'dan stel
olarak kulbmlan baityloslar ve steller
28 Suse'den, bairyloslu ve caduceuslu stel
...
(·,
43 Muhtemelen Humus'tan
erkek heykek.igi
4 2 Halep'ten kadm
heykekigi
107 Tas Silg'den testi kmg1 108 Kurium' clan tun1; buhurdanhk
109 N imrud'dan, geometrik desenlerin g6riildiigii tun~ kasc
1 Giri§
Fenikelilerin Afrika'da yayilmalarmm tarihi ya da Kartaca tarihi hakkm-
da dolays1z kaynaklara sahip degiliz aslmda. Bu tiir kaynaklarm mevcut
olduguna ve yazilan giiniimiize ula§ml§ baz1 klasik yazarlarm bunlara
ba§vurduklarma ku§ku yoktur ve hatta, ornegin, Hanno'nun Peri-
plous'unda kaydedilmi§ olan Hanno yaz1tiyla kamtlanml§tlr. Arna bu
kaynaklar, genellikle, terimin kabul edilmi§ anlam1yla tarihsel degildir-
ler. Kuzey Afrika'daki Fenike kolonilerinde ve ozellikle de Kartaca'da
yaz1t hthg1 ~ekildigi soylenemez belki, ama bunlarda dine ve kiiltlere
deginilir, toplumsal ve siyasi faaliyetler hakkmda bilgi verilmeden, tan-
nlardan ve ayinlerden soz edilir.
Bu nedenle, Kuzey Afrika' da Fenike ve Kartaca tarihi hakkmdaki
bilgilerimiz dolayh kaynaklara dayamr. Ostelik, Dogu'daki Fenikeliler
omeginin aksine, elimizde aym cografi <;evreden hi<;hir kaynak bulun-
muyor - israillilerin ya da Mezopotamyalilann tarihyaz1mlarma benzer
bir tarihyaz1m1 yok. Diger taraftan, Kartaca'nm Akdeniz olaylarmda
belirleyici bir konuma sahip olmas1 nedeniyle, Bat1'yla ilgili klasik bel-
geler <;ok daha geni§ kapsamh ve ayrmtihdir.
Yunan ve Latin yazarlarm dikkatleri daha <;ok, Kartaca'yla Syrakusa
ve sonralan da Kartaca'yla Roma arasmdaki sava§lar iizerinde yogunla§-
162 FENiKELiLER
2 Kartaca'mn Kurnlu~u
Klasik kaynaklar Kartaca'nm ib 814-813'te kuruldugunda fikir birligi
i~erisindedir.Arna biz oncelikle, kentin daha eski bir Fenike yerle§mesin-
den mi geli§tigi yoksa yeni kurulmu§ bir kent mi oldugu sorusunu ele
almahy1z.
Dordiincu yuzytlda ya§amt§ Syrakusah bir Yunanh olan Philistos'a
dek inen bir gelenege gore Kartaca Troya Sava§t'ndan ktsa bir sure once
iki Tyroslu, Azoros (ya da Zoros) ve Karkhedon tarafmdan kurulmu§tur. 1
gm1 soyledi. Kocasmm amsma sad1k kalmak isteyen Elissa ise kendini
bir kurban ate§ine attl. Bunun i.izerine tebaas1 tarafmdan tannla§tmld1
ve ki.ilti.i Kartaca'mn y1hh§ma dek si.irdi.iri.ildi.i. Gelenekte Elissa admm,
oyki.isi.i Vergilius'un Aeneis'inde ayrmtth olarak anlattlan Dido'yla bag-
lanttlandmlarak, yerini Dido'ya b1rakng1 da kaydedilmelidir.
Halikamassoslu Dionysios'a gore, 5 Timaios Kartaca'nm kurulu§ ta-
rihini ilk Olirnpiyatlardan otuz sekiz ytl oncesine, i6 814'e dayandmr.
Velleius Paterculus6 Kartaca tarihine 667 ytl tamr; bu da bizi, ib 813'e
goti.irmektedir. Ba§ka 'yazarlar da bu tarihi teyit ederler ve, dolay1s1yla,
tarihsel gelenek soz konusu oldugunda, biz de bu tarihi dogru olarak
g0rebiliriz.
Klasik yazarlann anlanlarmda bariz efsanevi unsurlar bulunmasma
kar§m, boylesine uzun bir zaman boyunca bu anlattlara kar§t tam ve
aynmstz bir ku§kU gosterilmesi dogru gori.inmiiyor. Daha once de
deginmi§ oldugumuz bir ele§tiri ahmmda, sekizinci yi.izy1l ortalan on-
cesinde Kartaca'mn varhgma dair hic;bir arkeolojik kamt bulunmad1g1
savunularak, geleneksel anlat1 tamamen reddedilir. Arna bugi.in, en eski
c;anak c;omleklerin -Tanit bolgesinin ilk katmanmdaki urnalar- i6 800
civarma indigini gori.iyoruz (Harden). Aynca, ilk yerle§imcilerin karaya
c;tkl§lanyla, yi.izytllar sonrasma kalacak sanat eserlerinin i.iretimi arasmda
birkac; ku§akhk bir donem gec;mi§ olacagm1 da biliyoruz.
Kartaca'nm kokeniyle ilgili gelenegi daha geni§ kapsamh ve pozitif
bir yakla§tmla inceledigimizde, (Byrsa'mn ad1 gibi) ku§ku goti.irmez
§ekilde Yunan kokenli olan unsurlara, Fenike ortam1yla yakmhk sergi-
leyen unsurlarm e§lik ettigini gori.iriiz - Pymaglion (Pumayyaton) ve
Elissa' nm (Eli§a) adlan; Tyros'ta Herakles (Melkart) ki.ilti.inden soz edil-
mesi; K1bns'ta luno (Astarte) ki.ilti.i, kutsal fahi§elik ve rahipligin kaht1m-
la gec;mesi; Utica'nm c;ok eski bir kent ve Fenike kokenli oldugu bilgisi.
iosephos da bu gelenegi ilgi c;ekici bir §ekilde teyit eder. Ahntt yap-
ttg1 Tyros ytlhklan kmklanndan birinde, Tyros'ta Pygmalion adh bir
ki§inin hi.iki.im si.irdi.igi.i ve hi.iki.imdarhgmm yedinci y1hnda hz karde-
§inin Libya'ya kac;arak Kartaca kentini kurdugu soylenir. 7 iosephos ke-
mast kolay olan kumluk bir hstakla baglamyordu. Burundaki geni§ eki-
lebilir topraklar ti.im bolgenin tecrit edilip kolayca mi.idafaa edilebilme-
sini saghyordu.
Son olarak, Elissa'nm dokunakh oyki.isi.ini.in, efsanevi oldugu a<;:1k<;:a
gori.ilen baz1 unsurlan hari<;:, ger<;:eklik pay1 ta§tmas1 ve tarihsel olaylara
dayanmas1 da mi.imki.in gori.ini.iyor. Dolay1s1yla, Kartaca'nm kurulu§ ta-
rihi olarak 814-813'i.i dogru g6rebilir ve aynca, Kartaca'mn Tyros'tan
gelen yerle§irnciler tarafmdan Batt Fenike'de hayati oneme sahip olma-
ya yazg1h bir kent yaratma niyetiyle kuruldugunu varsayabiliriz.
3 imparatorlugun kurulu~u
4 Koloniler
arasmda, goz ahc1 bir amtmezan bulunan muazzam bir Pon nekropoliinii
kazml§ ve daha onceden Bartoccini tarafmdan kaz1lm1§ olan i6 ii~iincti
yiizyila ait mezarlarda da Harpokrates, Apis, kii~iik zenci ba§lan, iiziim
salhmlan ve gtivercinler gibi tipik M1s1rla§tmc1 tasvirlerin gortildtigti,
cam hamurundan kolye par~alan bulunmu§tur. Sabratha'da aynca, Pon-
Helenistik doneme tarihlendirilebilecek onemli kumta§l heykelcik kmk-
larma da ula§tlmt§tir.
Giiniimiiziin Tunus'una denk gelen cografi alandaki ilk onemli Pon
kenti, gelenege gore Malta'dan gelen Fenikeli yerle§imciler tarafmdan
kurulmu§ olan Acholla'dir; burada bir tofet bulunmu§ ve kismen
kazilmt§tlr. Klasik kaynaklarda s1k s1k ad1 ge~en Thapsos'unsa Ras Di-
massa'da oldugu anla§ilmt§ ve dordtincti ytizyildan kalma, sonradan
Romahla§ml§ bir Pon nekropolti giin l§tgma ~1karulm1§ttr. Kartaca'daki-
nin ardmdan en biiyiik nekropol olan bir ba§ka nekropol de, antik adm1
bilmedigimiz bir Pon kenti olan Mehdiye'dedir. Aralannda ba§mda bir
ta~ bulunan ~1plak bir tann~amn kil heykelciklerinin de yer ald1g1 me-
zar objeleri, nekropoltin be§inci ytizy1ldan kalma olduguna i§aret etmek-
tedir. Giiniimiizdeki ad1 Lemta olan Leptis Minor'dansa (Kii~iik Leptis)
yalmzca, i~erisinde tahta lahitler bulunan kuyu mezarlar kalmt§tlr.
Giiniimiizdeki ad1 Suse olan Hadrumetum ~ok daha ilgi ~ekicidir: altm-
c1 yiizy1ldan sonra geli§mi§tir ve son derece onemli mezar stellerinin
bulundugu bir tofet'i vardir; aynca, en eski ktsm1 giiniimiizdeki kentin
altmda kalmt§ bir nekropolii de bulunmaktadir. Bon Burnu'ndaki,
giiniimiizdeki ad1yla Kerkuan'm altmdaki Pon kenti de daha onemsiz
degildir. Cintas'm ba§latng1 ve Tunuslu arkeologlann geli§tirerek siir-
diirdiikleri kazilarda, zeminl~ri, duvarlan ve iyi korunmu§ hijyenik tesis-
leriyle i6 dordiincii ve ii~iincii yiizy1llara tarihlendirilen yerle§im alan-
lan giin t§tgma ~1karttlml§ttr. Hemen yakmlardaki Cebel Mlezza bolge-
sinde de i~inde miicevherler, ttls1mlar, ~e§itli ~anak ~omlek par~alan ve
resim kahnttlan bolunan ~ok say1da mezar ke§fedilmi§tir. Battya dogru
devam edildiginde, gelenege gore Kuzey Afrika'daki en eski Fenike ko-
lonisi olan Utica'ya ula§tlir. Cintas burada, i6 sekizinci ila dordiincii
yiizyillar arasmdan kalma ve yiiztik, skarabe, t1ls1m ve renkli vazolar gibi
adak objeleriyle dolu iki nekropolti giin l§tgma ~1karm1§ttr.
Yine Pon yerle§meleri olan Hippo Akra (Bizerta), Hippo Regius
(Bone) ve Philippeville hakkmda pek az §ey bilindiginden, giiniimiizdeki
TARiH 173
bir filo kurma planlanm i<;eren bir belge bulunmu§tu. 21 Bir diger gele-
nege gore de, Makedonyalmm niyetleri konusunda endi§eli olan Karta-
cahlar, Hamilkar adh bir el<;iyi iskender'in gi.ivenini kazamp planlanm
ke§fetmekle gorevlendirmi§lerdi. Hamilkar'm bol miktarda bilgi ilet-
tigi soylenir, ama Kartaca'ya dondi.igi.inde ihanetle su<;lamp idam
edilmi§tir. 22 Bu geleneklerin dogruluk dereceleri bir yana, Kartacahlar
herhalde gelecekleri i<;in endi§eliydiler ve iskender'in ani oli.imi.ini.in
bi.iti.in planlanm sona erdirdigi de bir ger<;ektir.
Arna Kartaca <;ok ge<;meden bir diger beklenmedik tehlikeyle kar§l
kar§iya kalacakt1. Syrakusa'mn yeni tiram Agathokles kariyerine Kartaca
himayesinde ba§lamt§tl, ama sonradan onlara sirt <;evirdi ve 310'da yeni-
lgiye ugrat1larak kendi kentinde ku§atma altma almd1 .. Arna bu noktada
a§m derecede cesurca bir plam uygulamaya ge<;irdi - Afrika'nm istila edil-
mesi. Altmt§ sava§ gemisinde yakla§ik on dort bin adamla gizlice kentten
aynld1 ve Pon frlosundan saklanarak Bon Burnu yakmlarmda karaya <;1k-
t1, gemilerini ate§e verdi ve kararhhkla, Kartaca i.izerine yi.iri.idi.i.
Beklenmedik bir darbeydi bu. istilacilar kar§ilarmda istihkamlar ve
garnizonlar yerine bereketli tarlalar ve baglar buldular. Diodoros ordu-
nun ilerleyi§ini §6yle anlatir:
6 Kartacalzlar ve Romalzlar
Picard, d6rdiincii yiizy1lda say1s1z sava§a ragmen Kartaca'nm -arkeo-
lojik kalmttlarm da kamtlad1g1 gibi- bir refah donemi i<;erisinde oldu-
gunu soylemi§tir. Antik tarih<;ilerin ve ozellikle de Diodoros'un
Agathokles'in ilerledigi bolge hakkmdaki anlattsmm da dogrulad1g1 bu
durumun a<;1klanmas1 i<;in, Agathokles istilas1 dt§anda tutulursa, Kar-
tacahlann tiim sava§lanm kendi topraklan dt§lnda vermeyi ba§armt§
olduklarmm hat1rlanmas1gerekir. Ba§kalarmm topraklan harap edilmi§,
Kartacahlarsa ganimetin meyvelerini toplam1§lard1; sonradan bir kriz
nedeni olacak parah asker kullanma yontemi de bu donemde niifusun
azalmasm1 onlemi§ ve tiim askeri taahhiitleri yalmzca ekonomik bir
soruna indirgemi§ti.
Arna d6rdiincii yiizytl sonuna gelindiginde Kartaca'nm karakteris-
tik ozelligi yalmzca refah degil, aym zamanda, gorece bir tecrit ve ba-
g1ms1zhk doneminden sonra hem sanatsal hem de toplumsal hayata
yeniden niifuz etmi§ olan Yunan ya da, daha dogrusu, Helen kiiltiiriiniin
yaytl1§1yd1. iskender'in oliimii Akdeniz bolgesinde yepyeni bir durum
yaratml§ft: Batt'da bir saldm tehdidine son vermi§ ve imparatorlugun
TARiH 181
7 Siyasi OrgU,tlenme
Dogu'daki Fenike siyasi orgiitlenmesine ozgii kent-devlet sistemi gene!
olarak Bati'da da siirdii ya da en azmdan izlerini birakt1. Daha once de
belirtmi§ oldugumuz gibi, Kartaca giiciiniin doruk noktasmdayken bile
kelimenin kabul edilmi§ anlam1yla emperyalist bir gii~ olmami§tl. Ba-
tt'daki diger Fenike kolonileri Kartaca'ya bagh ve bag1mhlarsa bunun
nedeni ilhak ya da dogrudan yonetim siyasetinden ~ok Kartaca'nm
giiciidiir. <;e§itli Akdeniz kolonilerinin vatanda§lan hi~bir zaman Kar-
tacah olarak goriilmediler; koloniler kendi paralarm1 basttlar (Sicilya,
ibiza ve Cadiz); yonetimleri, bildigimiz kadanyla, bag1ms1zd1 (Malta,
Tharros ve Cadiz'de suffete'lerden bahsedilir ve bir Malta yaz1tmda, Kar-
taca'ninkine her a<;:1dan <;:ok benzeyen bir devlet sisteminden soz edilir
-suffete'ler, senato, halk). 25 Kartaca, elbette, ihtiya<;: duyduklan zaman-
larda yard1m isteyen kii<;:iik kentlerin koruyucusuydu.
Dogu'daki kent-devlete ozgii sisteme gore, Ban'daki her kent mer-
kezi, <;:evresindeki kii<;:iik bir bolge iizerinde kontrol kazamyordu. Karta-
ca da bu kuralaistisna degildi; ger<;:i, giiciiniin artmas1 nedeniyle, be§inci
yiizy1la gelindiginde soz kon usu bolge bir §ekilde i<;:eriye dogru
geni§lemi§ti. Arna bu §ekilde geni§leyen topraklarda Utica ve Hadru-
metum gibi kentler bagrms1zhklanm koruyorlard1.
<;evre topraklann geni§lemesi Kartaca devletinin temelde kentsel
yap1sm1 degi§tirecek diizeyde olmasa da, topragm yiiksek verimliligi saye-
sinde ekonomiyi biiyiittii. Kent niifusu agtrhkh olarak Fenike kokenliy-
ken, brsal kesim niifusu agtrhkh olarak yerli niifustan olu§uyordu, ama
<;:e§itli kokenlerden esirlerle kan§arak melezle§ffii§lerdi.
Yonetim konusuna gelindiginde, Kartaca tarihinin erken evrelerin-
de tlph Dogu Fenike'deki gibi bir kral bulundugunu dii§iindiiren <;:e§itli
i§aretler var. Yunanhlann Sicilya'da temas kurduklan Kartaca liderleri-
ne verdikleri basileos unvanmm dt§tnda, lustinus'un soz ettigi Malkhos'un
da, adma bablarak, kraliyet soyundan oldugu dii§iiniilebilir. Diger taraf-
tan, oykiisii, yonetiminin mutlak olmad1gm1 gosterir: anayurduna don-
diigiinde senatoyla tartt§maya girmi§ ve bundan zararh <;:tkmt§tl. Do-
lay1s1yla, altmc1 yiizytl yansma dek Kartaca siyasi 6rgiitlenmesinde ba§hca
iki unsur goriiliir: kral ve senato.
Malkhos'un yerini ahp ii<; ku§ak boyunca hiikiim siiren Magonlarm
sahip olduklan gii<;:, herhalde, monar§i sisteminin devamma i§aret et-
mektedir. Magonlarm ordulara komuta ettiklerine ku§ku yoktur ve za-
man zaman, bir kraliyet unvamyla antlmt§lardtr. Diger taraftan, be§inci
yiizy1l ortalan civannda bu aileye gosterilen repki, lustinus'un iinlii pa-
sajmda da gorecegimiz gibi, Kartaca'da yonetim sisteminin evrimi a<;:1sm-
dan ozel 6nem ta§tr:
Arna nihayetinde, boyle kalabahk bir komutan ailesi, her §eyi kendi-
leri yonetip kendileri karar vermelerinden dolay1 devletin ozgiirliigii
a<;:tsmdan tehlikeli oldugundan, senato arasmdan, sava§tan dondiik-
1 Giri~
Kartaca uygarhgmda din onemli bir yere sahiptir. Ba§hca unsuru olan
kurban her tiir sanatsal iiretimde, tapmaklarda, mezarlarda, stellerde,
lahitlerde, heykelciklerde ve ttls1mlarda kar§imiza ~1kar. Elimizdeki yaz1h
belgeler, belli smrrlamalarla, yalmzca resmi diizeyde ya da egitimli sm1f-
larca uygulanmakla kalmayan dinsel ya§amla yakmdan ilgilidir. Binler-
ce adak steli ve biiyii inancma ozgii ~ok say1da kii~iik obje, dinsel d uygu-
larm tum halk seviyelerinde goriildiigiiniin kamtlandrr.
Kartaca'da yogun bir dini ya§am siirdiiriildiigiinii gosteren ~ok say1da
kamt bulunmasma kar§tn, inan~larla ilgili belgeleme azdrr; mitolojiyi
ise neredeyse hi~ bilmiyoruz. Bu durumun nedeni elimizdeki kaynaklar-
dir. Oncelikle, yaz1tlarda bize pek ~ok tann ad1 verilir ve ba§hca tann-
larm adlan binlerce kez yinelenir, ama tannlann ozellikleri ve i§levleri
konusunda pek az §CY soylenir ve yalmzca, zaman zaman, sunulan kur-
banlar hakkmda kimi bilgiler verilir. Aynca, Dogu Fenike'de de oldugu
gibi, adm ozel bir ad m1 yoksa tannmn unvam m1 oldugu kimi zaman
ku§kuludur (ornegin, Baal ve Milk).
Hem Pon yaz1tlarmda hem de Yunanca ve Latince adaptasyonlarda
kar§1m1za ~1kai;i., tann adlanndan tiiremi§ ~ok say1daki ad tannlarm ad-
DiN 191
2 Tannlar
Kartaca panteonunun ba§lang1<;:ta Fenikeli unsurlar i<;:erdigi kesindir -
tarihsel §artlarm en dogal sonucudur bu. Arna Fenike panteonu homo-
jen degildi: <;:qitli tann figiirlerinin hakim tann, bereket tann<;:as1 ve
192 FENiKELiLER
1) RES, 17, 1.
I 94 FENiKELiLER
2) KAI, 86.
DiN 195
tasvirleriyle s1k s1k kar§ila§mz: En s1k goriilenleri Ptah, Horus, Bes, Tot,
isis, Min, Honsu, ~u, Amon-Ra, Sehmet, Anubis, Tueris'tir. Yaz1h kay-
naklarla arkeolojik kalmtilar arasmdaki bu i;eli§kinin i;oziimii gorece
basittir: MlSlr biiyiiciiliigii Kartaca'da biiyiik ba§an kazanmI§ ve geli§mi§,
ama resmi ve kamusal inani;lara girmek yerine temelde halk diizeyinde
kalmI§tl.
3 Kult
1 Gi~
daha c;:ok gozler oniine serer. Fenike motiflerine dogal olarak, MlSlr
motifleri e§lik eder: Kartaca mezarlannda bulunmu§ olan malzemenin
biiyiik boliimii, Vercoutter'm da belirtmi§ oldugu gibi, MlSlrh ya da
M1s1rla§tmc1d1r. Arna Kartaca Yunanistan'la Fenike'ye byasla c;:ok daha
fazla temas ic;:indeydi ve bu nedenle, Helen malzemeleri ve sonralan da
Helen etkisi..ya da formlan sanat tarihinde onemli bir rol oynami§trr.
Son olarak, Etriisklerle aralarmdaki tarihsel temaslar da iiretimi
etkilemi§ ve Dogu Fenikelilerin bilmedikleri ac;:1kc;:a goriilen yeni bir
sanatsal unsur yaratml§tlr.
Bu etki c;:ab§mas1 nedeniyle, Kartaca ve Kuzey Afrika sanatmda ken-
dine has pek az ozellik goriiliir. De Vogiie'nin Fenikelilerde ozgiinliigiin
bulunmad1g1 yoniindeki gorii§ii ony1llar boyunca Dogu Fenikelilerle il-
gili c;:all§malarm temelini olu§turmu§tu; Ban Fenikelilerin sanatl konu-
sundaki klSlth ve bsmi c;:ah§malarda da ayn1 yakla§tmm benimsendigi-
ne ku§ku yoktur. Bu ac;:1dan, Gsell'den almt1 yapabiliriz:
Gordiigiimiiz gibi, Gsell, Yunan etkisinde be§inci yiizy1l gibi erken bir
tarihte anibir gerileme ya§and1gm1 ke§fetmi§ti. Picard ise Kartaca sana-
tl hakkmda daha da ge<;erli bir degerlendirmede bulunur. Kartaca sanat1
yedinci ve altmc1 yiizy1llarda, taklit edilmekten <;ok ithal edilen bol
miktarda Yunan malzemesiyle birlikte geli§mi§ ve bu malzemelere muh-
temelen Yunanhlar tarafmdan yine daha <;ok ithal edilmi§ olan bol mik-
tarda M1sir malzemesi e§lik etmi§tir. 630'da Delta'da kurulmu§ olan
Naukratis kenti kokenli skarabe bollugu bunu kamtlar ve Yunanhlarm
ticari arac1hg1 da, Fenikelilerin Akdeniz hyilanndaki ticaret iizerin-
deki kontrollerine kar§l bir tehdit olarak 6nemli bir olgudur.
Ya bu tehlikeye kat§l olu§an tepki ya da Himera'daki yenilgiyi izleyen
onyillarda benimsenen tecrit siyaseti nedeniyle, Kartaca mezarlarma
konulan ithal Yunan ve Misir malzemelerinin be§inci yiizytlda ve dor-
diincii yiizyilm bir boliimiinde aniden azald1g1 ve sonu<;ta, degerli obje
say1smm dii§tiigii goriiliir. Picard bu krizi, iilkenin temel mallanm yag-
malayan ve kar§thgmda yalmzca gorece yarars1z liiks mallar veren Yu-
nanhlarla ticaretin yo! a<;t1g1 hasann Kartaca yonetimince fark edilme-
sine baglaml§tlr. Kartaca bundan soma para basmay1 birakmt§ ve ticare-
te, kaynak a<;1smdan herhalde <;ok daha tiiketici olan takas yoluyla de-
vam etmi§ti. Iustinus'un, dordiincii yiizy1l ba§mdaki bir vatana ihanet
vakasmm ardmdan senatonun Yunanca ogretilmesini yasaklama giri-
2 Mimari
raki bir donemde (altmc1 yiizy1l) kurulmu§tur; Bir Bou Knissia, Kons-
tantin ve diger yerlerdeki tapmaklarm tarihleriyse Helen-Roma evre-
sinde ba§lar.
Mezarlara ge~tigimizde, anayurt Fenike'yle Kuzey Afrika kolonileri
arasmdaki yakm baga tamk oluruz. Derin bir kuyunun kenarlannda
kayaya oyulmu§ geni§ odalarm bulundugu Fenike mezarlannm benzer-
leri Kartaca'da Bure el-Cedid ve Ste Monique nekropollerinde goriiltir:
kuyunun kenarlanna oyulmu§ basamaklar mezar odalanna ula§ila-
bilmesini saglar. Aynca, Cebel Mlezza ve Bon Burnu'ndakiler gibi, mut-
laka kayalara oyulmu§, ama genellikle tek odah olan, dromos'lu mezarlar
da vardir.
Oiger Kuzey Afrika kolonilerinde de ~ok say1da nekropol vardir ve
hatta bu kolonilerin temelde nekropolleri sayesinde bilindikleri soyle-
nebilir. En tipik ornek, Suse'nin giineyindeki Mehdiye nekropoliidiir;
burada, kayaya oyulmu§ kuyular, basamaklarla ula§tlabilen dikdortgen
mezar odalanna ge~i§ olu§turur. Odac1klarda tabutlar i~in s1ralar ve du-
varlarda da kandil ni§leri vard1r.
Fenike'de bazi mezarlann, Sidon'daki E§munazar mezan gibi, ka-
yalann yiizeyine in§a edildigini biliyoruz. Kartaca'da da, Derme§ nekro-
poliindeki gibi, s1g oyuklar iizerine in§a edilmi§ hiicrelerden olu§an me-
zarlar vardir. Utica'daki "ada" nekropoliindeki mezarlarda da topraga
kaz1lm1§ ve iizerleri biiyiik ta§ kapaklarla ortiilmii§ hucreler goriiliir. Fe-
nike'deki Amrit amtmezarlarma benzer amtmezarlarm temsilcisiyse,
Tunus'taki, ib ii~iincii-ikinci yiizy1llara dayanan Dugga mozolesidir.
Kartaca tarihi boyunca ba§vurulan temel sistem gommeydi. Oliile-
rin yahld1klan da olurdu ve bu sistem, Pon dininin karakteristik ozel-
ligi olan ~ocuk kurbam ayininde ozellikle onem kazanmt§tl.
Cintas'm Kartaca'da bulmu§ oldugu mermer ha§, §U ana dek giin l§tgma
~1kartilm1§ olan en eski Pon heykel ornegidir: iislup a~lSmdan, iO ye-
dinci-altmc1 yiizy1llara ait baz1 pi§mi§ toprak maskelere benzer. Cintas
ba§ka bir heykel par~as1mysa daha ge~ bir doneme (ii~iincii-ikinci yiizyil)
tarihlendirmi§tir - iki yam sfenksli bir tahta oturmu§ olan kadm figiirii.
210 FENiKEUl£R
Leptis Magna'da bulunmu§ olan bir grup heykel de yakla§tk olarak aym
donemdendir: birinin ktsa bir sakah olan iki erkek ba§t, boyundan diz-
lere kadar olan ktsmm korunmu§ oldugu ktsa tunikli iki erkek figiirii ve
benzer figiirlerin goriildiigii iki kmk. Sabratha kokenli ve Di Vita'nm
daha eski bir Pon geleneginin izlerini bulmu§ oldugu baz1 torsolar ve
kumta§t heykel kmklan da Pon-Helen donemine aittir.
Pon heykel orneklerinin ender ve ku§kulu olmalarma kar§m, cippus
ve stel say1s1 fazladir ve bunlar yalmzca Kartaca'da degil, ba§ka kentler-
de de goriiliir; say1lan binlere ula§an bu ornekler Kuzey Afrika Pon sa-
natmm bu yonii hakkmda geni§ ~aph bir incelemeye giri§ebilmemizi
saghyor.
Kartaca'da bulunmu§ olan stellerle ba§larsak, Kartaca tofet'i bildigi-
miz gibi ~e§itli katmanlara aynlmt§tlr ve bulunan malzeme ba§hca iki
grup i~inde toplanabilir: ilk ve en eski katmamn (i6 yedinci-altmc1
yiizy1l) karakteristik ozelligi, taht, sunak ve naos §eklinde cippuslardir;
ikinci ve en yakm tarihli (be§inci-ikinci yiizy11lar) katmanm karakteris-
tik ozelligiyse ii~gen u~lu stellerdir. Bu genel tipolojik altboliimde ileri-
de bahsedecegimiz biiyiik bir ikonografik ~e§itlilik goriiliir.
Daha eski tarihli cippus'lar, yiikseklikleri otuz santimetreyle bir bm;uk
metre arasmda degi§en kire~ta§l bloklardtr. o~ taraflan ham, bir taraf-
lanysa i§lenmi§tir. Taht cippusunda paralel yiizeyli bir kaide ve iizerinde
de genellikle, bir giine§ kursunun sokulabilecegi Mtstr silmeleri olu§turan
derin ve yatay yivler vardir. Kaidenin iizerinde, iki kollu tahtm strtmm
arka kism1 yiikselir; ortada, tann idoliiniin kondugu bir bo§luk bulun-
maktadir. Altar cippusu da taht cippusuna benzer ve genellikle bunda
da Slft goriiliir. Kollan olmayabilir, on kts1mdaysa, tepede daralan para-
lel yiizeyler §eklinde iki buhurdanhk vardir; ortadaki bo§luga kurban
urnas1 ya da baitylos konur (§ekil 3 2). Son olarak, naos cippusu kii~iik bir
§apele benzer. Adak cellas1, iizerinde idoliin durdugu kaideye oyulmu§tur.
Cellanm iki tarafmda, (~ogunlukla ortasmda giine§ kursu bulunan) Misir
silmelerinin goriildiigii bir sa~akhk silmesini destekleyen iki ayak ve
iizerinde de genellikle bir friz vard1r (§ek. 33, 34).
Bu cippuslann Fenike kokenli olduklan a~1ktir. Amrit adak tapma-
gm1 incelemi§tik (§ekil 2), ama §U anda Louvre'da bulunan ve Kartaca
cippusunun temel unsurlarmm, diger bir deyi§le, kaidenin iizerindeki
M1sir silmelerinin, cellanm, (iizerinde bir giine§ kursunun yiikseldigi)
SANAT 211
de, akla hemen motifin Dogu kokenini getiren klaft'i, yani MlSlr perugu-
nu goriiriiz.
Be§inci yiizytlda, yeni bir donemin ba§lamasiyla birlikte, cippus orta-
dan kalkar; bu donemde ii<;:gen U\'.lu ve kimi zaman yanlannda iki akroter
bulunan Steller agirhk kazanir. Stellerde yaz1tlann yam s1ra (\'.ogunlukla
merkezde bir noktada yer alan) giine§ kursu ve hilal (resim 19) ya da
(\'.ogunlukla MISlr silmeli bir kaide iizerine oturtulmu§ ve iist hs1mda
kendisine insani bir yon veren i§aretlerle butiinle§tirilmi§) §i§e (resim
30) gibi kISmen tamdik tasvirlerle de kar§ila§tlrr. Bu geli§tirilmi§ olsa da
tamd1k motiflere ek olarak yeni motifler de gorulur; bunlardan biri de,
iizerinde yatay bir kol bulunan (kolun olmad1g1 enderdir) bir ii\'.genle kurs-
tan olu§an iinlii "Tanit i§areti"dir. Bu sembol hakkmda, dogu amtlarm-
tapmandan daha buytik olarak tasvir edilmi§tir. Bir elini kutsama ha-
reketiyle kaldirmt§trr, diger elindeyse bir mmak tu tar. YGksek s1rth tahtm
iki yanmda kanath. sfenksler gorultir: profilden almmt§ olmakla birlik-
te, sfenkslerden birinin yGzGnGn tamam1 gortilebilmektedir. Sahne
tiimtiyle Fenike kokenlidir ve tahttaki figGr, Ahiram lahdinden .Fi kai-
desine, saymz oncelini hattrlattr.
Yine Suse'den birbirine benzer iki stelde, uzun bir harmaniye sannmt§
ve tabureye oturmu§ bir kadm figGrG tasvir edilmi§tir (§ekil 36). Bir
ktireyi tutan elleri, tepesinde bir kure ve bunun da Gzerinde gtine§ kursu
ve hilal goriilen bir mangala uzamr. Bu ornek kar§tsmda da dogrudan
Fenike modelleri haurla.habilir ve aym durum, herhalde, bir sunagm
kar§tsmdaki, iki yanmda altmda iki hayvan gortilen iki uzun palmiye
olan bir baitylosun tasvir edilmi§ oldugu stel i<;in de ge<;erlidir. Bu stelin
a~1k havada ger~ekle§tirilen tipik bir Fenike kiiltiinii temsil ettigi goriil-
mektedir. Son olarak, isis'in onden ahnmt§ biistii, Fenike iizerinden gel-
mi§ olan M1sir etkisine tamkhk eder.
<;ok say1da Pon stelinin iiretildigi i.i~i.incii merkezse Kirta'yd1 (Kons-
tantin). Arna burada bulunan malzemeler daha ge~ donemdendir; ii~iin
ci.i yilzyildan oncesine gitmezler ve, dolay1S1yla, fazla ilgi ~ekici degildir-
ler. Klasik etkilerin gori.ildiigii Kostantin stelleri muhtemelen en eskileri-
dir ve Kartaca modellerinden geli§mi§lerdir. Bu iiretimde, Tanit i§aretinin
218 FENiKEULER
4 Lahitler
Oli.ini.in i.ist bs1mda gosterildigi tipik Fenike kabartma lahit sanatmm
MlSlr'dan ithal edilip Yunan etkisine maruz kald1g1 a<;:1ktrr; Kartaca'day-
sa benzerini, ib dordi.inci.i yi.izy1l sonu ila i.i<;:i.inci.i yi.izy1l ba§l arasmdan
kalma Ste Monique nekropoli.irtdeki bir grup tabutta bulur.
Bu lahitler arasmda Dogu'dan en <;:ok esinlenmi§ olanmda, bir Kar-
taca rab'1 olan Baal§illek'in onden di.iz tasviri gori.ili.ir (resim 12): uzun
bir sakah ve ayaklanna doki.ilen pilili bir elbisesi olan figi.ir sag elini
yukan kaldirml§tlr, sol elindeyse gogi.is hizasmda bir kase tutar. Tabut
<;:ok ki.i<;:i.ik ol<;:ektedir ve, dolaylSlyla, aslmda bir mezar urnas1 olarak
gori.ilmelidir.
Birbirlerine <;:ok benzeyen iki ba§ka lahitteyse, ikisi de sakalh ve uzun
tunikler giymi§, ellerinde kase tutan iki rahip gori.ili.ir; aralarmdan biri-
nin ba§l orti.ili.idi.ir ve bir ti.ir atb takmi§trr. Genel olarak babld1gmda,
bu figi.irlere Yunan etkisinin hakim oldugu gori.ili.ir.
Dordi.inci.i bir lahitse ozellikle ilgi <;:ekicidir (resim 9). Bu lahitte,
kal<;:alan birbiri i.izerine kapanan iki bi.iyi.ik kanatla sanh olan tunikli bir
kadm figi.iri.i gori.ili.ir - MlSlr isis-Neftis figi.irlerinden almma bir motif.
Ba§l, i.izerinde bir §ahin kafas1 gori.ilen bir e§arpla orti.ili.idi.ir ~ bir diger
tipik MlSlr motifi. Sag kolu yanmdadir ve elinde gi.ivercin §eklinde bir
buhurdanhk tutar, bir kase tutan sol eliyse one dogru hvrtlm1§tlr. Genel
olarak babld1gmda, soz ettigimiz M1sir kokenli motiflere ragmen, tipik
olarak Helenistik bir figi.irdi.ir.
Ste Monique grubu dokuz ba§ka lahide tamamlanir. Lahitlerin ti.imi.i-
ne, tasvirlerin yam sira tabutlann §ekillerinden de -akroterli Yunan
tapmaklan- anla§ilan agrrhkh bir Yunan etkisi hakimdir.
6 Maskeler
7 Tzlszmlar
Kartaca mezarlanna en erken donemlerden itibaren, kii<;iik ol<;ekte tan-
nlarm, hayvanlann, objelerin ve tann sembollerinin tasvir edildigi <;ok
say1da ttls1m konmu§tur. T tls1mlar, bir mineyle korunan gozenekli ve
kolayca ufalanan silisli hamurdan yaptlmt§tlr. T1ls1m kahp halinde
dokiiliir ve mine sonradan iizerine kaplamrd1. Bu malzeme ku§kusuz,
M1sir'dan esinlenmeye i§aret eder ve hatta, Vercoutter'a gore ya M1sir
kokenli ya da Kuzey Afrika'ya ithal edilmi§tir. Cintas ise, malzemelerin
bir ktsmmm MlSlr kokenli oldugunu kabul etmekle birlikte, digerleri-
nin Kartaca'da iiretilmi§ olabilecegini one surer.
En s1k goriilen tasvir temalan goz, ujat (resim 97), uraeus ve Ptah-
Patekhos'tur (resim 98). Aynca §ahin, Horus, Bes ve Tot da goriiliir. isis,
Horus, Min, Honsu ~u, Hnum ve Amon-Ra gibi ilahi varhklar, may-
SANAT 225
mun, kopek, yaban domuzu, adatav§am, kedi, timsah, yaban ke~isi, aslan
ve boga gibi (her zaman ilahi varhklarla baglannh) baz1 hayvanlar ve
waj, Yukan M1sir tac1, kalp, el ve lotus ~i~egi gibi baz1 semboller de daha
seyrek olmakla birlikte tekrar tekrar ortaya ~1kar.
Yedinci ve altmc1 ytizy1llardan kalma tils1m saylSl fazladir; be§inci
ytizy1la gelindiginde donemin reformlanyla baglantih olarak sayilan
aniden azahr; dordtincti ve ti~tincti yiizy1Ilardaysa daha ender olarak ye-
niden ortaya ~1kar ve zamanla kaybolurlar. Muhtemelen, tds1mlarm daha
~ok zenginlerin (ornegin, rab'Ierin) mezarlarmda kullamlmalan ve de-
gerli olmalarmdan ottirti diger ki§ilerin mezarlannda daha ender gortil-
meleri nedeniyle, bulunan malzeme miktan a~1smdan nekropoller
arasmda onemli bir farklil1k goriiliir.
Tds1mlann kokenine ge~ildiginde, Vercoutter, tiplerin MlSlr ve Kar-
taca'daki yayilmalanm kar§da§tlrarak ilgi ~ekici gozlemler yapmi§tir.
Donemlerle malzeme bollugu ya da yoklugu arasmda onemli bir paralel-
lik goriildtigiinden, malzemenin (Vercoutter'm one siirdiigii gibi) ille de
tamammm olmasa da ~ogunun ithal oldugu anla§dmaktad1r. Maskeler
konustmu incelerken gormil§ oldugumuz gib_!, Kartaca'da silisli hamu-
run kullanilm1§ oldugu kesindir ve kullammm yalmzca maskelerle smirh
kald1gm1 varsaymak i~in bir neden bulunmamaktadir. Oretimin bir kis-
mmm dii§iik kalitede olmas1 da, daha kaliteli MlSlr modellerinin yerel
olarak taklit edildigini dii§iindiirebilir.
Sanatsal tiretimin bu yonii konusunda gene! sonu~lara varmadan
once ayn bir nislffi kategorisini dikkate almahy1z - iizerine tasvirler ve
kimi zaman da kisa yazilar i§lenmi§ olan ~ok ince metal tomarlann kon-
dugu, silindir §eklinde, sekizgen kii~tik metal muhafazalar (resim 100).
ilk muhafazalar daha ~ok altmdan ve giimti§ten, sonrakilerse tun~tan ya
da kur§undan yapdmI§tlr. Muhafazamn u~ kismmda tannsal bir MlSlr
hayvanmm kafas1 tasvir edilir: altm ve giimil§ muhafazalarda ~ogunluk
la Sehmet ve daha ender olarak bir §ahin ve bir ko~, tun~ ya da kur§un
muhafazalardaysa neredeyse her zaman bir ko~.
Yalmzca metal korunabilir bir malzeme oldugundan, muhafazalarda
yalmzca metal tomarlar bulunmu§tur. Aslmda elimizde ii~ altm t?mar
var, ama hem daha dayamks1z ba§ka metallerden, hem de kuma§ ve pa-
piriisten de yapildiklarm1 varsaymak durumunday1z. Gtinilmtize ula§ffil§
il~ tomardan en buytigii yirmi yedi santim uzunlugunda ve 2.3 santim
226 FENiKEL.iLER
8 Usturalar
9 Fild~i
10 Mucevherler
Yaz1h kaynaklardan ogrendigimize gore, Kartaca'da altm i§c;iligi onemli
bir yere sahipti. Kaynaklarda tac; sunulanndan, tapmaklar ic;in altm
bezeme sunulanndan ve giimii§ i§lerinden soz edilir. Altm Afrika'nm ic;
bolgelerinden, giimii§ giiney ispanya'dan geliyordu ve baz1 ham objele-
rin de ithal edilmi§ olmalan miimkiindiir.
Bu noktada, kiic;iik maskeler, tils1mlar ve c;ogunlukla kolye boncugu
gibi zincire gec;irilmi§ ya da delinmi§ olan skarabeler gibi, daha onceden
soz ettigimiz ya da ileride soz edecegimiz pek c;ok objenin miicevher
olarak da sm1flandmlabilecegini belirtmeliyiz. Arna yalmzca miicevher
olarak s1mflandmlabilecek baz1 objeler de var ve bunlan §imdi ele ala-
cagiz. Yedinci yiizy1ldan altmc1 yiizy1la dek Kartaca mezarlannda altm
skarabeli giimii§ yiiziiklerle, bir ya da iki burmah veya palmet ve skarabe
gibi bezemeler i§len:mi§ diiz altm bileziklerle, kanath giine§ kursuyla
siislenmi§ ya da iki yanmda uraeuslar bulunan kiic;iik ve yuvarlak altm
levhalarla, iki tarafmda uraeuslar bulunan bir vazoyla, giine§ kursuyla
birlikte ya da tek ba§ma hilalle, yanmay §eklinde, c;ogunlukla askih kiipe-
lerle ve incik boncukla, altm ya da giimii§ tac;larla, c;ogunlukla giimii§ten
h1zma ve halhallarla ve c;e§itli tip ve §ekillerde, kolyeye gec;irilmek iizere
delinmi§ incilerle kar§ila§iyoruz (resim 93). Bu iiriinler, genel olarak,
benzer bir iiretimin zaten c;ok yaygm oldugu Fenike arac1hg1yla aktanlm1§
olmas1 miimkiin goriinen agirhkh bir MlSlr etkisine i§aret ediyor.
Her zamanki gibi, bu ilk iiretim evresinin ardmdan, Yunan etkisinin
ortaya c;1kip peki§tigi daha gee; bir evre gelmi§tir. Bazi objelerin kokeni
konusunda ku§kular bulunmaktadir, ama yerel bir sanatm varhgma i§aret
eden kamtlar da vardir - ornegin, Tanit i§aretinin ortaya c;1kmas1 ve
yay1lmasi.
11 Skarabeler
Kartaca mezarlannda bulunmu§ olan yiizlerce skarabe ve skaraboit, bu
objelerin mezar sunulan arasmdaki oneminin kamtlandir: kimi zaman,
ayin vazolan haric;, oliiye e§lik eden yegane objeler olduklan g6riilmek-
tedir.
SANAT 231
13 <:;anak qamlekfilik
1 Ekonomi
2) Columella, I, 1, 6.
3) Varro, I, 52, l.
4) Hieronymus, PL, XXIV, silt. 337.
238 FENiKEL.iLER
"Toprak satm alan ki§i kentteki evini satmahdtr ki, ktr tannlan yeri-
ne kentin hane tannlarma tapma arzusu olmasm; kentteki evinden
daha <;ok zevk alan adamm ktrda millke ihtiyact yoktur." 5
5) Columella, I, l, 18.
6) Varro, I, 17, 4.
7) Columella, III, 12, 5; III, 15, 4-5.
8) Columella, V, 5, 4.
9) Plinius, XXXVI, 166.
10) Diodoros, XIII, 81, 4-5.
EKONOMi VE TiCARET 239
Ulkede o kadar c;ok at, oki.iz, koyun ve kec;i var ki, di.inyanm geri
kalanmda bu kadar c;ok hayvan bulunabileceginden ku§kuluyurn; zira,
Afrika kabilelerinin c;ogu tah1llardan faydalanrnay1p s1grrlanmn etiyle
ve s1g1rlanmn arasmda ya§iyor. 17
Gene;, iri yap1h, bacaklan geni§, boynuzlan uzun, kara ve gi.ic;li.i olan
okiizler satm almrnahdrr; alm geni§ ve k1Vlrc1k tiiylerle kaph, kulak-
lar s1k tiiyli.i, gozler ve dudaklar koyu renkli, burun delikleri arkaya
hvnk ve geni§, boyun uzun ve kash, gerdan bi.iyi.ik ve neredeyse diz-
lere kadar sarhk, gogiis geni§, ornuzlar heybedi olrnahdrr; kann ko-
carnan ve gebe goriiniirnlii, bogi.irler devasa, kas1klar geni§, strt diiz ya
da biraz ic;e goc;rnii§, butlar yuvarlak, bacaklar s1ki ve di.iz, arna uzun-
dan c;ok hsa ve dizler di.izgi.in, toynaklar bi.iyi.ik, kuyruk c;ok uzun ve
ti.iyli.i, ti.irn vi.icut hllan s1k ve hsa ve kml ya da alacah ve vi.icut
dokunuldugunda c;ok yurnu§ak olrnahdir. 19
2 Ticaret
geri dii§iik mallar kar§thgmda ahp Dogu'da <;ok farkh §artlarla samklan
degerli madenlerin trafigini kontrol altma almak amac1yla, sonuncusu
Cadiz olan bir dizi ticaret merkezi kurmu§lard1. Bu durum, dogru bir ben-
zetmeyle, Amerika'daki ispanyol ve Portekizli conquistador'lann durum-
lanyla kar§1la§tmlm1§tlr: her ikisi de, degerli madenlerin degerlerinin
<;ok farkh oldugu iki diinyay1 birbirine baglayarak bir servet yapmt§lardir.
Arna ispanya'nm giimii§ii Fenike ve Pon ticaret siyasetinin onemli
bir unsuru olsa da yegane unsuru degildi. Fenikelilerin Ban'da ke§fedip
kontroliinii ele ge<;irdikleri bir diger maden de, kuzeybau ispanya ve
Buyiik Britanya gibi uzak yerlerdeki madenlerden <;1kanlan kalayd1.
Kartaca'nm tarihsel geli§iminin anla§ilmasmm vazge<;ilmez ko§ulu
olan Fenike maden trafigi tablosunu Afrika'nm i<; kesimlerinde <;1kan-
lan altmla tamamhyoruz. Ba§lang1<;ta Bat1'daki bir ticaret merkezi olan
Kartaca sonunda giderek artan bir bag1ms12hk kazanacak ve nihayet
kendisi de, anlatml§ oldugumuz geni§ <;aph ve karma§tk ticari faaliyetin
merkezi haline gelecekti. Bu faaliyet madenlerle smirh degildi; tum Fe-
nike-Pon zanaatlanm ve diger uluslann, Fenikelilerin yayabilecekleri
zanaatlanm da i<;eriyordu. Arna Akdeniz'de Fenike ve sonralan da Pon
ticaretirlin muazzam derecede geli§mesinin temel nedeni, Dogu'yla Bat1
arasmdaki maden yollanyd1.
Kartaca tarihi, bu ticari siyasete e§lik eden olaylan aydmlam. Sardin-
ya, Sicilya, Afrika ve ispanya'daki fetihler ve aynca, Atlas okyanusu
hyilanna dek ula§an koloniler hirer siyasi ara~tl. Kartacahlar her yerde
ticaret merkezleri kurmak istiyorlard1 - kimileri fethedilmemi§ toprak-
larda tecrit edilmi§ olarak ve kimileri de, savunmay1 gtivence altma
almak i~in kom§U bolgeleri fethetmek amac1yla. Ticaret merkezlerinin
ve ula§tmm korunmas1 i~in siirekli sava§1lmas1 gerekiyordu ve bu nedenle,
dordiincii yiizyilda Kartaca'y1 giictiniin doruguna ta§tyacak olan zorlu
bir deniz giicii olu§turulmu§tu.
Arna kolonile§me ve sava§ siirekli olarak, ticari hak ve §artlann tamm-
lanmas1 ama~h bir diplomasiyle kontrol altmda tutuluyordu. Etruskler
soz konusu oldugunda, Aristoteles, 22 bize, Kartacalilarla siyasi ittifaklar
kurmakla kalmay1p, ithalatla ilgili ticari anla§malar da yapml§ olduk-
lanm bildiriyor. Ve Polybios sayesinde, Roma'yla yap1lan ve ticaret yolla-
bir ada bulduk. Burada bir yerle§me.kurup adm1 Cerne koyduk. Yap-
tlg1m1z yolculuga bakarak, Kartaca'nm tam kar§tsmda olduguna ka-
rar verdik, zira Kartaca'dan Sutunlara ve oradan Cerne'ye yapilan
yolculuk aym uzunlukta gori.ini.iyordu.
IX Buradan Chretes adh buyi.ik bir nehirden giderek i<;:inde Cerne'den
buyiik ti<;: ada bulunan bir gole ula§ttk. Bir gtinluk yolculuktan sonra
goltin sonuna vard1k; burada vah§i hayvanlann postlarma burtinmti§
vah§ilerle dolu <;:ok ytiksek daglar vard1; vah§iler ta§ atarak bizi ka<;:1r-
d1lar ve kiy1ya <;:tkrnamm engellediler.
X Buradan yelken a<;:arak, timsahlarla ve suayg1rlanyla dolu bir ba§ka
geni§ nehre geldik. Buradan dontip yeniden Ceme'ye geldik.
XI Buradan yelken a<;:1p on iki gun hy1ya yakm kalarak ilerledik; hy1,
yerlerinde kalmay1p bizden ka<;:an Etiyopyalilarla doluydu. Konu§ma-
larm1 Liksitalanm1z bile anlayamad1lar.
XII Son gun, odunu ho§ kokulu ve benekli aga<;:larla dolu yiiksek dag-
larm yakmma demir att1k.
XIII iki gun bunlann etrafmdan yo! alarak, iki kiy1smda da gece her
yerinde arahkh olarak biiytik ve kti<;:tik ate§ler gordtigi.imi.iz bir ova
olan buyuk bir korfeze ula§ttk.
XIV Buradan su alarak, be§ giin sahil boyunca ilerledik ve terciimanla-
nmmn Batt Boynuzu dedikleri btiytik bir koya geldik. i<;:inde biiyiik
bir ada ve adada suyu tuzlu bir go! ve golde de bir ba§ka ada vard1;
buraya <;:1knk. Gundtiz ormandan ba§ka bir §ey goremedik, ama gece
<;:ok say1da ate§ gorduk ve flut sesi ve zil sesi ve davul sesi ve insan
sesleri duyduk. Ozerimize korku <;:6ktti ve kahinler adadan aynlmamm
soylediler.
XV Buradan h1zla yelken a<;:ttk ve yanan tiitstilerle dolu ate§li bir
sahilin yanmdan ge<;:tik. Biiyiik ate§ ve lav dereleri denize bo§ahyor
ve s1cak yiiztinden karaya yakla§ilam1yordu.
XVI Buray1 korkudan tela§la terk ettik ve dort gun yol alarak gece
ate§lerle kaph topraklan gordiik. Ortasmda, digerlerinden daha ytik-
sek, goriinti§e bahhrsa y1ld1zlara uzanan bir ate§ vard1. Gundtiz oldu-
gunda bunun Tannlarm Arabas1 denen <;:ok yiiksek bir dag oldugunu
gorduk.
XVII Buradan yelken a<;1p ii<;: giin yol alarak lav ah§lanm ge<;:tik ve
Giiney Boynuzu denen bir korfeze ula§ttk.
EKONOMi VE TiCARET 24 7
XVIII Bu koyun ote ucunda ilki gibi bir go! ve ic;rinde vah§ilerle dolu
bir ba§ka ada vard1. Aralanndan c;;ogu terciirnanlannuzm Goriller
dedikleri vticutlan ktlh kadmlardi. Onlan kovalad1girn1zda erkekler-
den hic;;birini yakalayarnad1k; sarp kayahklara tirrnanrnaya ah§km
olduklanndan kac;;nlar ve ta§ atarak kendilerini korudular. Arna tic;;
kadm yakalad1k; kendilerini ta§tyanlarla gitrnek isterneyip onlan isrr-
dtlar ve penc;;elediler. Arna onlan oldtirdiik ve derilerini ytiztip Karta-
ca'ya getirdik. Zira erzabrn1z bittiginden daha ileriye gitmedik. 23
lir mi? Etriiskler, diye ekler Diodoros, burada bir koloni kurmak iste-
mi§ler, ama Kartacahlar onlara engel olmu§lardir. Kanarya Adalannm
konumu, Fenikelilerin bu adalan bildiklerini dii§iindiiriiyor, ama eli-
mizde dolays1z bir kamt yok. Azor Adalarmdan Corvo Adas1'nda,
1749'da, iO ii~iincii yiizy1ldan kalma sekiz Pon sikkesi bulunmu§tur.
13
Yazz ve Dil
Dil
Yaz1 gibi Pon dili de Fenikece'nin devam1dir. iki dil arasmdaki farkhhk-
lar asgari diizeydedir; ger<;i, resmi dilin yam s1ra, farklann armg1 bir
halk dili de vard1r ve sonraki resmi metinlerde, antik metinlerden farkh
kimi yeni bag1ms1z ozellikler gorulur. Her iki durumda da, dil, temelde
i<;sel hatlar iizerinden geli§mi§ goriinmektedir.
Onsiiz sistemiyle ba§larsak, Pon dilinde yutak ve gtrtlak dizilerinde
a§amah bir zay1flama ve ardmdan bir kriz goriiliir. Resmi metinlerde
<;ogunlukla tarihsel yaz1mm izlenmesine kar§m, halk yaz1tlannda her
iki diziden tiim iinsiizlerin azalttlmas1 egilirninin ve sonralan da, arttk
fark edilebilir olmayan bir geli§irne i§aret eden serbest bir grafiksel degi§
toku§un ya da dii§ii§iin izleri goriiliir.
Pek goze ~arpmayan diger belirsizlikler de Pon unsuz sistemine ozgii-
diir: d ve Z'nin telaffuzu kimi zaman zay1for ve baz1 dii§melere neden
olur: ornegin, Bodmilkar yerine Bomilkar ve mo4omor yerine mo~omor;
ge<; Pon dilinde aynca, ht§trtlh ve ahc1 geniz iinsiizleri dizilerinde baz1
titre§imlerle ve vurgulu ve vurgusuz iinsiizlerle kar§lla§mZ.
Pon halk dilinde on <;ift ve ~iftle§tirilmi§ iinsiizlerde onemli geli§-
meler ve iinlii seslendirmeleri goriiliir; burada temel Sarni normlann-
dan kesin bir sapma goriilmektedir. Sarni dilinin hece sistemine aykm
oldugu i<;in on ses tiiremesi ya da ses tiiremesi yoluyla ka<;md1g1 on <;ift
YAZI VE DiL 251
ilnsilzler Pon halk dilinde hi<; sorunsuz yaygm olarak seslendirilir. \;ift
iinsilzlerse Sarni tarzmdaki gibi bir kez yerine Grek-Rorna tarzmda iki
kere seslendirilir. Son olarak, ilnliiler yutak-gmlak sesleriyle ve yan-
ilnliilerle seslendirilir; yalrnzca kirni Sarni dillerindeki gibi matres lectio-
nis gibi degil, aym zarnanda, kisa iinliilerin yerini alrnak i<;in.
Pon diliyle Fenike dili arasmda rnorfolojik a<;1dan da aym farklar
goriiliir; bunlar anla§tlan, ikincil geli§irnlerin sonll(;landtr: boylece, eril
ya da di§il ii<;iincii tekil §ahsm iyelik eki -y yerine -' olur.
Pon dilindeki geli§irnlerin ternasa ge<;tigi diger dillerce §ekillendigi
a<;1k<;a g6riilen yegane alan sozdizirnidir. Arna burada da olgu ender ve
her zarnan, ge<; dile ya da halk diline ozgiidiir. Boylece, Latince ek zarf
fiilinin uyarlarnas1 oldugu a<;1k olan, fiilden sonra l'li bir rnastar g6riiriiz.
Sonu<; olarak, yaz1 ve dil, bize, Fenike geleneginin yay1lrnaya ve zarna-
nm ge<;i§ine ragrnen i<;erisinde varhgm1 siirdiirdiigii bir kiiltiiriin onern-
li yonleri olarak gorilnrnektedir. Fenike-Pon birligi ve siirekliligi konu-
sunda ternel bir kilavuzdur.
III
Batt'daki Koloniler
14
Malta, Goza, Pantelleria
1 Tarih
Bu ada, ticaretlerini baudaki Okyanus'a dogru geni§lettik~e, liman-
lan ve a~1k denizde olmas1 nedeniyle burada giivenli bir s1gmak bulmu§
olan Fenikelilerce temeli attlmt§ bir kolonidir. 1
l) Diodoros, V. 12.
2) Ptolemaios, IV, 3.
256 FENiKELiLER
2 Arkeoloji
Malta tarihinin bu evresiyle ilgili kazilann az say1da olmas1 nedeniyle,
Malta'daki Fenike-Pon kiilti.iri.i hakkmdaki bilgimiz hala yetersizdir.
Fenike ve Pon kokeninin eskiligi sorunu ancak yakm tarihlerde,
1963'ten itibaren bir italyan arkeoloji ekibi tarafmdan ciddi §ekilde ele
almmt§ ve h1zla onemli sonu~lara ula§tlmt§ttr. Bu doneme dek bilgileri-
miz kit olmakla birlikte son derece aydmlat1ciyd1: mezarlar, ~anak ~om
lek, yaz1tlar ve sikkeler, Malta'mn Fenike-Pon evresine tartl§ma gotiir-
mez bir kamt te§kil ediyordu.
Ostelik, buluntular soz konusu oldugunda, bu kulturi.in Fenike kokenli
olduguna ku§ku yoktur ve Pon evresinden farkhhg1 a~1k~a gori.ili.ir; bu-
nun nedeni Kartaca i§galinin tarihinin tam olarak bilinmesi degil, kesin-
likle Fenikeli olan en eski buluntularla kesinlikle Pon olan sonraki bu-
luntular arasmda §U ana dek belli bir ara gorulmesidir.
Malta'daki Fenike-Pon yerle§mel~ri, Gozo'dakiler hari~, cografyac1
Ptolemaios'un anlattiklanna dayamlarak yeniden kurulabilir. 12 Ptole-
maios adadaki dort merkezden bahseder: Melite kenti (gi.inumi.izde Ra-
bat-Medina); Chersonesos kenti (gi.ini.imi.izde belki de Valetta); Hera
tapmag1 ve Herakles tapmag1. Yahn zamanlara dek bu yerle§melerden
gi.in l§tgma ~ikartlmt§ yegane arkeolojik kalmular Rabat-Medina civann-
daki, Paula yakmlarmdaki ve Ghain Qajjet'teki mezarlard1. Diger iki
tapmagmsa Valetta (Hera tapmag1) ve Marsaxlokk (Herakles tapmag1)
yakmlarmda oldugu varsay1hrd1. Aslmda, italyan ekibin de kamtlad1g1
gibi, Hera tapmag1 herhalde Marsaxlokk bolgesindeydi. Kas1m 1963'te
Tas Silg bolgesinde bu tanm;aya ithaf edilmi§ yaz1tlar ve i.izerlerinde
Yunan Hera'yla Romah luno'nun Fenike ve Pon e§degerleri olan Astar-
te ve Tanit'e yap1lm1§ ithaflar gori.ilen ~ok say1da Pon levha kmg1 bulun-
du. DolaylSlyla, saptanan tapmak, Cicero'nun Verres'e kar§t verdigi soy-
lev sayesinde i.inlen:mi§ olan tapmaku.
Tas Silg kutsal bolgesinde karma§1k bir in§aat evresi dizisiyle kar§I-
la§mz: once tarihoncesi evre, ikinci olarak Pon evresi, ii~iincii olarak
Roma evresi ve dordiincii olarak da Bizans evresi. Pon evresi altmc1 ila
ikinci yiizy11lar arasma yerle§tirilebilir ve paralelyiizlii kire~ta§I bloklar-
dan yap1lm1§ kalm bir surla ~evrili bir akropolii de i~erir. Akropole ula-
§lffil saglayan yoku§ kaz1larak giin I§lgma ~1karttlm1§t1r. Kutsal alan i~in
de, herhalde, bir fanum'da her zaman oldugu lizere, ~e§itli yapilar vard1.
~u ana dek, hayvan kiillerinden ve ~e§itli sunu kalmt1lanndan anla§ild1g1
kadanyla kurban alanma benzeyen kli~lik bir bolge kaz1lm1§tlr. ~u ana
dek yalmzca Dogu'da ke§fedilmi§ olan tiplere ~ok benzeyen baz1 ilgin~
arkeolojik kalmtilar da vardir. Ozellikle de, "penceredeki kadm"1 goste-
ren Fenike fildi§lerinde tasvir edilmi§ olan parmakhkta goriilenlere ben-
zer tipte bir merdiven diregi bulunmu§tur.
Kutsal alan duvarmm gliney tarafmda, biiyiik boltimii tarihoncesi
kalmularm hemen iistlinde bulunan organik kiil katmamyla ozellikle
ilgi ~ekici bir alan ke§fedilmi§tir. Bu alanda, pi§irilmeden once iizerleri-
ne Astarte ve Tanit'e yonelik ithaflann kazmd1g1 yiizlerce tabak kmg1
bulunmu§tur. Bu kmklarla birlikte kii~tik hayvanlara, koyunlara ya da
ku§lara ait kemikler de rastlanmt§tlr. Burasmm tapmagm auk bolgesi
oldugu anla§tlmaktadir.
Malta nekropollerinde Fenike tipi mezarlarla kar§ila§mz - oliilerin
gomuldiigii mezarlar ve kenarlannda bir ya da iki oda bulunan giri§ kuyu-
lan .. Bu mezarlarm sekizinci ya da yedinci yiizytla tarihlendirilebilecegi-
ni ~anak ~omlekler de dogrular: mantar ag1zh testiler, yonca ag1zh testi-
ler, ~ukur tabaklar, iki emzikli kandiller, ~e§itli tiplerde fincanlar; bunlann
tiimii, tarihi teyit eden Yunan malzemeleriyle yan yana bulunmu§tur.
Yedinci ylizy1ldan sonra Malta iiretiminde say1s1z bag1ms1z geli§me g6riile-
bilir ve Tas Silg'de benzersiz bir testi kmg1 bulunrnu§tur; ashnda insan
yiizii gibi boyanrnI§ olan testicle Tanit semboliine uyarlanmt§ burun ve
bir goz g6riiliir (resim 107).
Baz1lan sonradan kaybedilmi§ objelerin bulunmu§ olmas1, Malta'nm
Fenike-Pon yiiziinii teyit etmi§tir. Kimi kil ve ta§ heykelcikler M!Slrla§-
tmc1 goriintlileriyle anayurt Fenike'yi hanrlat!f. Be§inci yiizytla ait in-
san §eklinde kil bir lahitte de benzer i§aretler g6riiliir. 1964'te Tas Silg'de
bulunmU§ olan ta§ bust ozellik}e onemlidir: iislupsa} egilimler, be§illci
yiizytldan Kibns modellerini hattrlatan ayakta duran tapman tipinde
260 FENiKELiLER
bir omege i§aret eder (resim 33). Mayr'm incelemi§ oldugu baz1 ilgi
c;ekici pi§mi§ toprak protomlar da vardir; Mayr bunlarda Kartaca mo-
dellerine byasla bag1ms1z ozellikler fark etmi§tir. Neredeyse tamam1
sirh cam hamurundan yap1lm1§ olan ve ag1rhkh bir M1sir etkisi gozle-
nen tils1mlara da Malta'da s1k s1k rastlamr. Ttls1mlarda tannlar, usha-
bti'ler, Bes uraeuslan, ujat gozleri ve jed siitunlan tasvir edilmi§tir ve
kimi zaman da hiyeroglif i§aretler goriiliir. Bunlar daha c;ok, skarabelerle
birlikte bultmmu§ kolye parc;alan ve yine sirh cam hamurundan ya da
ta§tan yapilmt§ boncuklardir. Sakalh bir erkek ba§mm goriildiigii, i~in
de iizerine daha ~ok hayvan §eklinde MlSlr §eytanlan olmak iizere iki
dizi figiir i§lenmi§ altm bir varak bulunan altm uls1m muhafazas1 ozel-
likle ilgi c;ekicidir. Fildi§lerine gelince, italyan ekibi 1964'te Tas Silg'de
birka~ giizel kmk bulmu§tur. Miicevherler giimii§ ve altmdand1r ve ara-
lannda, Fenike palmet ve ~ic;eklerinden olu§an kutsal bir agacm, iki
yamndaki kakma grifon figiirlerinin ve iizerlerindeki, iki uraeus arasm-
daki kanath giine§ kursunun goriildiigii altm bir bilezik parc;as1 da var-
dir.
Malta'da Roma i§galinden bsa bir sure once bas1lmaya ba§lanmt§
olan sikkeler de son derece ilgi ~ekicidir. En eskilerinde, muhtemelen
adanm Fenike dilindeki ad1 olan 'nn sozciigii goriiliir; bunlarda cadu-
ceuslu ve sakalh bir erkek ba§tyla bir siitun ve uma, isis'le Neftis arasm-
da MlSlr tanns1 Osiris ve Kyrenaika sikkelerindekilere benzer pec;eli bir
kadm ba§l tasvir edilmi§tir. M1s1rla§tmc1 figiirler daha sonra, i6 ikinci
yiizyil ortalarma dogru ortaya c;1kar. Gozo sikkelerinde c;1plak ya da mig-
ferli bir kadm ba§l ve iizerinde hilal g6riiliir - bu, adada bir tapmag1
oldugu anla§ilan Astarte olabilir. 13 Arka yiizdeyse bir y1ld1z ve bir sava§<;l
tasvir edilmi§tir.
Pantelleria'nm Fenike-Pon evresi hakkmdaki bilgimiz §U ana dek
rastlannsal ke§iflerle, ayr1ca, P. Orsi'nin 1894-1895 b§mda ve Roma
Oniversitesi'nin 1965 bahannda giri§tikleri ara§tlrmalarla klSlth kal-
ml§tlf. Akropol, St Teresa ve St Marco adh iki tepede, giiniimiizdeki
kentin iistiinde yer ahyordu. Pek ~ok kez onartm gormii§ surlu bir kutsal
alanm bir bsm1 giin l§tgma ~ikarttlmi§tlf. Pi§mi§ topraktan ba§ ve klaft'li,
Pon tipi protom kalmt1lanmn kokeni, Orsi'ye gore, Bagno d'ell Acqua
yoresine dayanir. Ghirlanda mahallesindeki bir mezarda tipik Pon miicev-
herleri, kiipeler ve kolyeler bulunmu§tur. Latince-Ponce yaz1lann goriil-
MALTA. GOZO, PANTELLERIA 261
3Din
Daha once bahsetmi§ oldugumuz iki tapmak, Malta'daki Herakles-
Melkart ve Hera-Tanit-Astarte kiilti.iniin tamklandir; ib ikinci yi.izy1la
ait iki dilli iki Grek-Pon steli de "Tyros'un efendisi, efendimiz Melkart"a
adanmi§ttr. Ve fanum Iunonis bolgesindeki vazo kmklannm i.izerindeki
ithaflann yam s1ra, fanum'dan bir merdiven diregi de Astarte'ye ithaf
edilmi§tir. Arna en ilgi <rekici sorun, Astarte ve Tanit'e yapilan ithaf-
larm yer degi§tirmesidir: soruna bulunabilecek <r6ziimlerden biri, iki
tanrmm Malta di.inyasmdaki geli§imlerinde baz1 6zelliklerin fark:hla§-
mas1 olabilir.
Diger tannlara ge<rildiginde, Malta'da Baal Hammon'a Rabat-Medi-
na civarlanndan gelen bir yaz1t tamkhk eder. Tanit Pene Baal'e gelince,
birka<r ony1l once ad1 §ah1slara ait yaz1tlarda kar§tm1za <rtkmt§ttr. Arna
bu yaz1tlann kokenleri belirlenememi§tir; Kuzey Afrika kokenli olma-
lan da aym derecede mi.imkilndilr. Her haliikarda, Tanit sembolii, bir
buruna benzetilmek iizere §ekli bozulmu§ bir <r6mlek kmgmda kar§1m1za
<rtkar. Kaybedilmi§ olan bir Yeni-Pon yaz1tm kokeni de ku§kuludur: bu
yaz1t Baal Addir'e adanmt§tl (yaz1t Mayr'n Baal ndr'inin yerine muhte-
melen boyle okunmahdtr). Son olarak, Malta sikkelerindeki isis, Osiris
ve Neftis figilrleri, Pantelleria sikkelerindeki isis figiirleri gibi, MIS1r
kiiltlerini hattrlattr, ama figi.irler, muhtemelen, basit ikonografik sem-
bollere indirgenmi§lerdir.
15
Sicilya
1 Tarih
Sicilya'mn Fenike kokenleri konusu kronolojik a~1dan son derece tar-
tl§mahdir ve adada Fenike evresini Pon evresinden ay1rmanm miimkiin
olup olmad1g1 sorusu giindeme gelir.
Bu sorunun ba§hca nedeni, Thukydides'in daha once de bahsetmi§
oldugumuz bir pasaj1dir:
1) Thukydides, VI, 2, 6.
SiCiLYA 263
2) Zenobius, I, 54.
264 FENiKELil£R
Aym donemde bir Kartaca filosu Ostia'ya ula§tl ve amiral Mago se-
nato huzuruna kabul edildi. Kartaca gemileri de Roma askerlerini Rhe-
gium'a ta§1d1lar ve bogaz1 ablukaya almak iizere burada kald1lar. Arna
buna ragmen Kartacahlar Pyrrhos'un saldmsmm darbesirli tek ba§larma
gogiislemek zorunda kaldilar. Sicilya'ya ~1kan Pyrrhos ada halki tarafm-
dan bir kurtanc1 gibi kar§1land1 ve <_;ok ge~meden, Lilybaeum hari~ tiim
bolgeyi i§gal etti. Pyrrhos bu noktada olumlu §artlar altmda ban§ yapa-
bilirdi, ama son Kartaca dayanagm1 da ne pahasma olursa olsun ele
ge~irmek istiyordu. Yenilgiye ugray1p yerel miittefikleri tarafmdan terk
edildi ve 276'da Sicilya'dan aynlmak zorunda kald1; boylece, maceras1
sona ermi§ oldu.
Bu da bizi Pon Sava§lanna geri getiriyor. 265 ya da 264'te Kartacah-
lar Messina'da bir garnizon kurdular ve <_;ok ge~meden Romahlar sava§
ilan etti. 241 'de Birinci Pon Sava§l sona erdi ve Sicilya'nm tamam1
Roma hakimiyetine girdi.
2 Arkeoloji
3Din
Sicilya'da Pon dininin tamklan tofet'ler ve burada yapilan onceleri in-
san ve sonralan da hayvan kurbanlandir; kadm protomlarmda da,
muhtemelen, Kartaca'da gori.ilene benzeyen bir formda, Tanit-Astarte
tasvir edilmi§tir. Lilybaeum'da da Tanit ve Baal Hammon' a yap1lan adak
ithaflarmda Kartaca kahplan yinelenir; yalmzca Bal Hammon'a ithaf
edilmi§ ornekse bunlardan ayn olarak goriilmelidir. 8 Son olarak, Sicil-
ya'da Pon diniyle ilgili bildigimiz her §CY mutlaka, buluntularm done-
8) KAI, 63.
SiCiLYA 275
1 Tarih
1) Pausanias, X, 17.
2) Solinus, IV, 1.
278 FENiKELiLER
3) KAI, 46.
4) lustinus, XVIII, 7, 1-2.
5) lustinus, XIX, l, 3.
SAROiNYA 279
6) Strabon, V, 2, 7.
7) Diodoros, IV, 29, 6.
8) Polybios, II, 22, 8-9.
280 FENiKELiLER
2 Arkeoloji
Anayurdu ve Kartaca'y1 di§anda biraktrsak, Fenike-Pon uygarhgmm en
derin izlerini b1rakng1 yerin Sardinya olduguna ku§ku bulunmamakta-
drr. ilk yerle§meler antik ve kesinlikle Pon evresi oncesine aittir; kiy1dan
adanm i<;lerine dogru ni.ifuz da onemli boyuttayd1 ve kahc1 fetih amacm1
ta§1yordu.
Dolay1s1yla, Sardinya'daki Fenike-Pon ki.ilti.iri.ine kendine has ozel-
likler kazand1ran karma§1k bir etnik ve ki.ilti.irel ortakya§am olgusuyla
SARDiNYA 283
alanm etrafmdaki <;ok say1da odadan olu§ur. Kimi evlerde tipik "banyo
kiiveti" §eklinde -uzun, dar ve hsa kenarlan yuvarlak- bir sarm<; var-
dir; Bythia tepesinde de avlulan on tarafta yer alan evler buhmmu§tur.
Cagliari'de, S. Avendrace mahallesinde bulunan Pon evleri doviilmii§
hrmm topraktandir ve iizerlerine beyaz kire<;ta§t mozaiklerle geome-
trik figi.irler ve tipik Tanit i§areti i§lenmi§tir. Son olarak, Tharros'un,
biiyiik degi§ikliklerden ge<;irilmi§ olmas1 nedeniyle Pon olanm Romah
olandan art1k ayirt edilemedigi bir mahallesi bulunmaktadir. Arna du-
vann i<;ine yerle§tirilmi§ pi§mi§ toprak borulardan olu§an ve daha once
ba§ka bir yerde goriilmemi§ ilgin<; bir su sistemi vardir.
Kentler surlarla sanhyd1 ku§kusuz. Barreca, Nora, Sulcis, Monte Si-
rai ve Tharros'taki istihkam kalmnlanm gun l§tgma <;1kartm1§ ve Cag-
liari' deki Pisa surlanyla kayna§ml§ Roma oncesi kalmnlan saptamay1
ba§armt§tlr. Anlayabildigimiz ve arazinin izin verdigi kadanyla, savunma
sistemi herhalde Kartaca'daki gibiydi: tiim yerle§im alamm saran dt§ sur
ve akropolii saran i<; sur. Sulcis surlan dt§ miidafaa sistemlerine iyi bir
ornektir; dogal §artlardan faydalamlacak §ekilde in§a edilmi§tir ve lirnan
mahallesinin arkasmda yamn daire §eklinde a<;dan tepelere dayanarak,
yerle§im alanmm otesine dek uzamr. i<; miidafaa ornegi olarak elimizde,
akropoliin anakaranm ucuna in§a edildigi Tharros ve Nora, i<; miidafaa
hatlarmm herhalde kalenin i<; tepesinde yer ald1g1 Caralis ve en onem-
lisi, 1964'te Sardinya'mn bilinen en etkileyici Pon kalesinin bulunmu§
oldugu Monte Sirai'deki i<; miidafaa ornekleri bulunmaktadir.
Monte Sirai akropolii tepenin giiney mtmda yer ahyordu ve
dl§andan, iizerine surlann megalit teknigi kullamlarak in§a edilmi§ oldu-
gu biiyiik ve sarp kayahklarla korunuyordu. i<;eridense giri§in mazgalh
iki kuleyle korunan dar bir kap1yla sagland1g1 <;ifte istihkam hatttyla
korunmaktayd1. Akropoliin en yiiksek noktasma, iki yanmda i<;inde
<;ok say1da kiilt objesi bulunmu§ olan odalann yer ald1g1 saglam bir kale
in§a edilmi§ti.
Sulcis'te, kentin etrafmdaki eski yo! kazilmt§tlr. 01§ surlann arkasm-
dan ba§layan yo! askerlerin bir yerden digerine h1zla gidebilmelerini
saghyordu. Pon kentlerindeki diger yollar hakkmdaki bilgimiz pek az:
ama gori.inii§e bahhrsa Nora ve Tharros'ta limandan ve meydandan
akropole dogru uzanan bir ana yo! bulunmaktayd1 ve diger kentlerin de
bir ana sokagm etrafma kurulmu§ olmalan miimkiindiir.
286 FENiKEULER
gazzini duvarlarm geriye kalan kismmm bir a~1k hava kutsal alanma
i§aret ettigini dti§iinmil§tiir; ama i~eride ba§ka boliinmeler de olmas1
mtimkiindiir. Nora'daki, arka arkaya ya§anan donti§timler sonucu geli§mi§
bir diger dini yap1da da, bugiine dek Sardinya'da ke§fedilen yegane aedi-
kula olmas1 ve iinlii bir Fenike modelini (Amrit) haurlatmas1 nedeniy-
le ozellikle ilgi ~ekici olan bir aedikula bulunmu§tur: aedikulanm kaide-
siyle Dogu ve Afrika modellerindeki gibi kanath bir giine§ kursunun ve
kursun tizerine bir dizi uraeusun i§lenmi§ oldugu almhg1 giintimtize ula-
§abilmi§tir (§ekil 4 2).
0 l 2 3m.
Bythia'daki Bes tapmag1 belki de, ii<; ard1§1k odas1 olan geleneksel
Fenike tapmagmm yegane hatirlatic1Sld1r. Oiger orneklere gelince, gore-
ce ge<; donemlerde Sardinya'da agirhkh olan tip, onunde basamaklar
bulunan bir celladan olu§an ve ("yliksek yer"in geli§tirilmi§ hali oldugu
SARDiNYA 289
ac;:1kc;:a goriilen) bir temenos'la sanh olan tapmak tipidir; tamd1k stel
tipinin yinelendigi bir cellas1 bulunan, oni.i ac;:1k olan ve iki tarafmda
voli.itli.i iki yan siitunun MlSlr silmeli bir ba§tabam destekledigi Tharros
amt tapmag1 bu tiptedir (§ekil 43). Cagliari'deki Via Malta'da bulunan
tapmak da herhalde buna benziyordu; bu ornegin de oniinde tiyatro
oyunlan ve daha da iyisi toplantilar ic;:in kullanilabilecek Yunan tipi bir
oditoryum yer ahyordu.
Son olarak, Barecca 1958'de Tharros'ta (Cape San Marco) ve 1963'te
Monte Sirai'de (§ekil 44) farkh bir tapmak tipi ke§fetmi§tir. Uzun ke-
narlardan birine yapilmt§ basamaklarla ula§ilabilen dikdortgen bir sa-
cellumdur bu; ic;: kism1, aralarmdan en kutsah kurbanlar ic;:in aynlmt§
olan, diizensiz §ekilde boliinmii§ bolmelerden olu§ur. Bu tip tapmak-
larm benzerleri Kiqns'ta, i6 birinci biny1l ba§larma ait baz1 kutsal yap1-
larda goriilebilir.
Sardinya'da giini.imiize kalm1§ bir diger dini yap1 tipi de tofet'tir. Bir
zamanlar Caralis ve Nora'da da tofet'ler vard1, ama onemleri bilinmiyor-
du ve giiniimiizde neredeyse tamamen y1blm1§ durumdalar. Tharros'ta
kaz1lan heniiz erken bir safhada olan ozellikle ilgi c;:ekici bir tofet vardir.
~u anda mceleyebilecegimiz en iyi tofet'ler Sulcis ve Monte Sirai tofet'le-
ridir. Sulcis'teki tofet kentin kuzey di§ kesimlerinde, sarp bir tepe i.izerin-
dedir ve eteklerinde urnalar nedeniyle Sa Guardia de is pingiadas ("c;:om-
lek muhafm") ad1 verilen bir yer vardir. Buras1 farkh boyutlarda dort-
gen avlulardan olu§ur (§ekil 45): biiyiik bir avlu, (biri digerinin i<;inde
olmak iizere) ikisi tepenin doruguna yakm ve ii<;iinci.isii de tepenin etek-
leri yakmmda serbest halde duran iic;: kiic;:iik avluyu ii;ine ahr. Giri§ her
zaman giiney taraftadir. Duvardan geriye biiyiik ve kabartmah para-
lelyiizlii bloklann bir boliimii kalm1§tir. Burada tek emzikli kandiller
bulunmu§ olmas1, en eski tabakanm dokuzuncu yiizyila dek indigini
dii§iindiiriir; ardmdan gelen i;e§itli tabakalarsa kentin ti.im tarihini kap-
sar. Tofet'te c;:ocuk kemik ve di§lerinin kondugu yiizlerce urna, tabaklar,
kandiller, pi§mi§ toprak heykelcikler, baityloslar ve mimari bir i;erc;:eve
ic;:erisinde Tanit tasvirinin goriildiigii adak cippuslan bulunmu§tur. Yaz1t-
lardan, burada Tanit'e ve muhtemelen Baal Addir denen bir erkek ilaha
adak sunuldugu anla§1hr.
Sulcis'te oldugu gibi Monte Sirai'de de tofet yerle§im alanmm kena-
rmda_dir. ii;inde kayalann arasma ya da ta§lar arasmda topraga yayilm1§
290 FENiKELJLER
.~. ~
•....
••••
..
...·........
··: .. .
..:........:..... .·....
....
... ...... . ·•
•• 0 • • • • •• • •
• 0 ••
..........·. . ..
...... ..·.·:.
...·....
45 Sulcis wfet'i
SARDiNYA 291
4 7 Sulcis dromos-mezan
Geleneksel olarak Bes'ten olduklan one silrillen bir dizi heykel Sar-
dinya kokenlidir. Hacimsellik konusunda gosterilen hassasiyet, i;:ogu-
nun Helenistik doneme ait oldugunu dil§ilndilrilr: bu durum, ornegin,
Cagliari yakmlarmdaki Maracalagonis'te bulunmu§ olan iki heykel (re-
sim 32) ii;:in de gei;:erlidir; bu heykellerde de (ozellikle de karmda) abar-
t1h bir i;:1plakhk duygusu gorillilr. Bes serileri arasmda en iyi bilineni,
Taramelli'nin Bythia'da bulmu§ oldugu devasa kumta§! heykeldir.
Cagliari botanik bahi;:esinden gelen ve §ti anda yerel miizede bulu-
nan bir diger geri;:ek boyutta kirmm granit heykel de, ge<;: doneme ait
olmakla birlikte, Pon gelenegiyle uyumludur: Yumu§ak ya da neredeyse
anl hatlanyla dardiincii yiizyil sonlarmm ya da iii;:iincii yiizy1l ba§lannm
modellerini hatirlatan bir sfenks (resim 52).
Tharros amt tapmagmda son zamanlarda yapilan kaz1larda, arka ayak-
lan ilzerine i;:omelmi§, on peni;:elerinden biri yere doniik ve digeri de
one dogru uzanm!§ olan, geri;:ek boyutta kumta§! bir aslan bulunmu§tur
(resim 56). Heykelin a§m derecede a§mm1§ olmas1 uzun silre ai;:1k hava-
da kald1g1m dii§iindiiriir ve uzak Dogu arketipleri gibi bu ornek de,
muhtemelen, tapmaga muhafrzhk etmek iizere yerle§tirilmi§tir. Thar-
ros'taki kaz1lan kaleme alm1§ olan Pesce bu heykeli i6 dordiincii-iii;:iin-
c.ii yiizy1llara tarihlendirir. Heykelin yakmlannda, muhtemelen tapma-
gm giri§inde bu heykelle birlikte bir muhafrz <;:ifti olu§turan benzer bir
aslanm uylugu ve kuyrugu bulunmu§tur.
Tannmn i<;:erisinde bulundugu dii§ilnillen bilyilk siltunlar olan baity-
loslar hakkmda da birkai;: soz etmeliyiz. Pon diinyasmm geri kalan hs-
mmda stel ilzerine kabartma olarak yap1lm1§ <;:ok say1da baitylos
bulunmU§ olmasma kar§m, Sardinya'da bulunmU§ olan pek i;:ok ornegin
tiimiiyle yuvarlak oldugu g6riilmektedir: orneklerden biri Monte Si-
rai'de bulunmu§tur ve kare bir ayakhg1yla i<;:ine oturtuldugu bir kaidesi
vardir; diger orneklerse Punta 'e su Sensu'da bulunmu§tur ve burada
erken doneme ait benzer bir ai;:1k hava tapmag1 olduguna i§aret ederler.
Daha kii<;:ilk heykellere gei;:ildigmde, tipik Fenike tun<;: iiretimmden
geriye neredeyse hi<;:bir §ey kalmam1§ oldugu g6riililr. Alghero'nun yir-
mi kilometre kuzeydogusundaki Nurra'da bulunmu§ olan heykelcikte,
karakteristik sivri ui;:lu ba§hg1 olan sakalh bir erkegin dar kafas1 ve gogsii
tasvir edilmi§tir; sol kolu one dogru hvnlmt§, sag koluysa kutsama ha-
reketiyle yukan kaldmlm1§ olan heykelcik i;:1plaknr (resim 46). Pesce'nin
294 FENiKELiLER
run clans ettigi bir cippus goriiliir: ii<; <;1plak kadm figiiriiniin arkadan ve
etekli bir erkek figiiriiniin onden goriintlileri. Erkek figiiriiniin ba§mm
iistlinde cippustan bir okiiz kafas1 <;1kar. Cippus ise basamakh kii<;iik bir
piramitle son bulur. Pesce'ye gore, i6 ii<;iincii-ikinci yiizy1llara tarihlen-
dirilebilir. Yine Tharros'ta, kanath bir canavan katleden bir kahraman
figiiriiniin kabartma olarak oyuldugu, kumta§mdan yap1lm1§ kii<;iik bir
cippus bulunmu§tur (resim 7). Tarih olarak altmc1 yiizyil sonu one
siiriilmii§tiir.
Steller, <;ok say1da ve <;e§itli tiplerde kabartmalann yer ald1g1 bir ka-
tegori olu§tururlar ve Sardinya bu alanda Pon diinyasmda yine se<;kin
bir konuma sahiptir. Pon iiretimi ilk ba§larda, baitylos ve stel iiretimi-
nin onemli diizeyde oldugu On-Sardinya ortam1yla temasa girmi§tir.
Hatta Lilliu, Biristeddi'de bulunmu§ olan bir On-Sardinya ornegi ile
Nora'da bulunmu§ olan bir Pon omegi arasmdaki benzerlige dikkat
<;ekmi§tir. Her haliikarda, ortamm Pon iiretiminin geli§imini te§vik et-
tigi dii§iiniilebilir. Bir diger olagandt§l durum da, Kartaca iiretiminin
ikinci evresinin karakteristik ozelligi olan ta<; cippuslarma ya da sivri
u<;lu stellere rastlanmamas1dir. Ve genellikle, Sarni unsurlarmm Yunan
unsurlanna baskm oldugu goriiliir; ger<;i, Yunan unsurlan sonunda, Dor
ya da ion kii<;iik siitunl:-arm yanal desteklerinde ya da ii<;gen almhk tab-
lah ve akroterli az say1daki almhkta ortaya <;1kar, ama figiiratif alanm
ba§hca unsurlannda goriilmez (ve bu da Nora'da degil, Sulcis'tedir).
<.;e§itli stel gruplarmm incelemesine ge~tigimizde, kokenlerinin da-
yand1g1 ba§hca merkezlerin Nora, Sulcis ve Monte Sirai oldugu goriiliir.
Nora'da benzetmesiz idoller yaygmdir: ya kendi ba§ma ya da baitylos
ikilisi ve ii~liisii i<;erisinde siitun §ekilli baitylos (ii<;lii omege ~ok s1k
rastlamr ve kimi zaman iizerinde hilal ve giine§ sembolleri goriiliir);
sunak iizerinde iki yam daha kii~iik ol~ekte ba§ka sembollerle saril1 bak-
lava deseni; <;e§itli ~er~eveler i<;erisinde ve kimi zaman yiiksek bir kaide
iizerinde yer alan §i§e idolii (resim 20). Nora stellerinin ilgi ~ekici bir
ozelligi de benzetmesiz semboliin genellikle benzetmeli sembole
donii§mesi ve baklava deseninden belli belirsiz §ekillendirilmi§ bir in-
san tasvirinin ~1kmas1d1r. Hem beden formunun §ekillendirilmesi hem
de hsa kollann yan yana durmas1yla, §i§e idoliiniin a~1k~a geli§mi§ ol-
dugu goriiliir. Benzetmeli idollere ge~ildiginde, gogiislerini tutan ~tplak
tann~aya ve elinde bir tef tutan uzun elbiseli tann~aya ~ok s1k rastlanir.
SARDiNYA 297
3Din
ma uyan bir ozellik. Arna Sardinya'da gtin t§tgma c;:1kanlmt§ yegane ktilt
yerleri tofet'ler degildir: aynca tapmak kalmttlan da vardtr.
Yaz1tlarda, Sardinya'nm Fenike-Pon panteonunun izleri gortiltir.
Kartaca'daki gibi, Baal Hammon ve Tanit Pene Baal baskmdtr. Ayn.ca
Melkart't, "Merreh" stfattyla E§mun'u, 15 Baal ;lamem'i (gtintimtizde S.
Pietro admt ta§tyan ;lahinler Adast'ndaki tapmagmdan bahseden bir
yaz1tta kay1th olarak, Ba§§amem §eklinde), 16 Baal Addir'i ve Astarte'yi
gortirtiz. Baal ;lemem ve Baal Addir, Baal Hammon'un varyantlan ya da
farkh yonleri olabilirler ve Tanit'le Astarte arasmdaki ili§ki de gayet iyi
bilinmektedir. Cagliari'de bulunmu§ olan bir yazttta Eryxli Astarte'den 17
bahsedilir ve kimilerine g6re, bu ilahm Sardinya'da kendi tapmag1 var-
d1; kimileriyse onu tamamen Sicilyah olarak gortirler. Sulcis'ten, gee;:
doneme ait iki dilli bir yaz1tta 18 bahsedilen Elat, "tannc;:a" Tanit'e bir
gondermeden ibaret olabilir. Ozel adlardan, Kartaca'da bilinen Sid'e
ula§tyoruz ve Nora yaz1tmda bahsedilen Pumay da onemli bir Kibns
prototipine dayamyor. Son olarak, geleneksel olarak Bes ad1 verilen ve
Sardinya'da yaygm oldugu kesin olan ctice tanrmm kimliginden emin
degiliz. Ttls1mlardan anla§tld1g1 kadanyla, mevcut poptiler battl inanc;:-
lar c;:erc;:evesinde koruyucu ruh i§levine sahipti. Bu ac;:1dan, Monte Si-
rai' deki bir mezarm tavanma oyulmu§ olan (muhtemelen §eytani) kafa
onemlidir.
Son olarak, Sardinya'da Pon dininin Roma i§galinden sonra da etki-
sini uzun zaman stirdtirdtigtinti gortiyoruz. Pon ve Yeni-Pon yaz1tlan ve
aynca Pon tipi dini tiretimin ve karakteristik sembollerinin sanatta
stirdtirtilmesi bunu kamthyor.
1 Tarih
Fenikeliler, ispanya'y1 Dogu'da btiyilk bir karla samklan madenlerin
(altm, kalay ve en onemlisi, gilmil§) kaynaklanm denetim altma almak
amac1yla kolonile§tirmi§lerdi. Bunu bize eski yazarlar soyler ve Diodo-
ros, bu trafigin temel onemi ilzerinde israrla durarak, kolonilerin
kurulu§unun sonucundan ~ok nedeni olduguna inanmaya yoneltir bizi:
1) Diodoros, V, 3 5, 5.
2) Strabon, II, 5, 5.
304 FENiKELiLER
3) Velleius Paterculus, I, 2, 3.
4) Plinius, XIX, 63.
5) Srrabon, I, 3, 2.
iSPANYA 305
2 Arkeoloji
~ayet Cueva d'es Cuyram tapmag1 bir tafet degilse, §U ana dek ispan-
ya'da hi<; tafet bulunamamt§tlr; ama genellikle kayalara kaztlmt§ ve dog-
rudan ya da ktsa bir ge<;itle ula§tlabilen say1s1z nekropol vardir. Villari-
cos'ta bir bsa dramas ya da galeri ornegi g6riiriiz. En onemli nekropoller,
<;ok say1da degerli objenin bulunmu§ oldugu ve i6 be§inci ila ii<;iincii
yiizy1llara tarihlendirilebilecek olan dort ila altt metre derinlikteki me-
zarlanyla, Cadiz'deki Punta de la Vaca nekropolii; ibiza'daki, iki-be§ metre
derinlikteki, ktsa bir ge<;itle baglanan ve <;ok say1da pi§mi§ toprak heykel-
cigin ke§fedildigi herhalde ii<; ya da dort bin mezarm bulundugu Puig
D'es Molins nekropolii ve kimi mezarlan neredeyse yer hizasmda bulu-
nan, digerlerineyse bir koridorla ya da dromas'la ula§tlabilen, <;ok say1da
miicevher ve ttls1mm ke§fedilmi§ oldugu Villaricos nekropoliidiir.
Pon diinyasmda biiyiik heykel btl1g1yla kar§1la§ilmas1 bir siirpriz degil;
ama diger bolgelerin karakteristik ozelligi olan stellerin de goriilmeme-
si tuhafor. Cartagena'dan, iizerinde geleneksel tiplere hi<; benzemeyen
biiyiik bir figiiriin goriildiigii steli, Villaricos'tan, iizerinde diiz bir Pon
yaz1tt bulunan sivri u<;lu bir steli ve yine aym yoreden, tepesinde kabart-
ma bir ii<;gen bulunan neredeyse hi<; i§lenmemi§ bir diger ornegi de kurala
onemli istisnalar olarak g6remeyiz. Burada iizerinde durmam1z gereken
bir olgu var: stel yoklugu, tofet yokluguyla <;akt§tyor. Bu da, bu yoklugun
arkeolojik ara§tlrmalarm yetersizliginin sonucu olmaktan <;ok, ispan-
ya'daki Pon diinyasmm onemli bir tuhafhg1 oldugunu dii§iindiirebilir.
Diger taraftan, Sardinya'da ras_tlamad1g1m1z bir Pon unsuruyla yeni-
den kar§tla§1yoruz - insan §eklindeki lahitler. Elimizde yalmzca bir or-
nek bulundugunu itiraf etmeliyiz: 1887'de Cadiz'deki Punta de la Vaca
nekropoliinde bulunmu§ olan lahit. Tipoloji, giir sa<;h ve dalgah sakalh
erkek kafasmm da kamtlad1g1 gibi, kesinlikle Yunanla§tmc1. Kollar il-
gin<; bir konumda; sag kol bedene yakm, sol kolsa gogiis iizerinde
hvnlmt§. Kar§tmudaki sorun, ispanya'da ba§ka benzerleri goriilmeyen
bu kopyanm ithal edilmi§ olup olmad1g1. Bu durumda, ispanya'daki or-
nek yalnuca goriinii§ten ibaret bir kamt olacaktir.
Tamamen yuvarlak heykelciklere ornek olarak, Cadiz'den, altm
maskeli M1Slrla§ttnc1 tuncu (resim 47) ve Galera (antik Tutugi) nekro-
poliinden, kaymakta§mdan yap1lm1§ oturan tanny1 (resim 36) gostere-
biliriz. Arna malzemenin biiyiik boliimii pi§mi§ topraktir ve Puig d'es
Molins (ibiza) nekropoliinde bulunmu§tur. Maskelerle birlikte soz ede-
iSPANYA 313
49 Carmona'dan tarak
3Din
rak, Sola Sole, Bes'in ibiza'nm ba§hca tannst oldugunu ve kentin Fe-
nike-Pon dilindeki admt ondan ald1gm1 one siirmil§tiir.
Pon kiiltiiriiniin kamtlan az sayida ve ge<;: donemlerdendir. Silius'a31
gore, Cadiz tapmagmdaki rahiplerin erden olmalan, beyaz keten kt-
yafetlerle ve <;:tplak ayakla ayin yapmalatt gerekmekteydi. Tapmakta ilgi
<;:ekici bir kahinlik faaliyeti siirdiiri.iliiyordu. Hannibal ve Caesar buraya
ba§vurmu§lar ve Caracalla da bir prokonsiilii, kahine imparatorun ge-
lecegini sormaya ciiret ettigi i<;:in oldiirtmii§tii. ispanya'daki Fenike-Pon
kiiltiiniin bir diger yonii ya da -daha dogrusu- sorunu da insan kur-
bamdir. Heniiz hi<;: tofet bulunamamt§ olmasma kar§m, El Acebuchal
nekropoliinde §iddet kullamlarak oldiiriilmii§ erkeklere ait kemikler ve
yanmadanm giiney ucundaki Bolonia'da da <;:ocuk mezarlan bulunmu§tur.
iki kalmtt grubundan ilki i6 yedinci ya da altmc1 yiizytla tarihlendirile-
bilir; ikincisi ise daha ge<;: bir zamandan, Hiristiyanhk <;:agmdandir.
A F R K A
AKDENiZ' de FENiKE
YAYILMASI
HARiTALAR 323
324 FENiKELiLER
•lama
•Mactarus
ORTA AKDENiZ
11
HARiTALAR 325
326 FENiKELiLER
•
Damaskos
AMMON
MOAB
0 30 60
Mil
•
~
Mactarus
p
•'f?><fC' ~ c::::7_~···
..
..
::.~;'./;.~:.:;!
a•
0
i.
11 BATI AKDENiZ . ~ [9 'J~,2901 ~
w
N
....
328 FENiKEL.iLER
Sidi Davud
1
•• LaMalga
HARiTALAR 329
330 FENiKEULER
I IMOTYA'NIN PLANII I I
.
o.____.__----1200
Yarda
I
_
Bu konudaki en iyi ve en yeni genel kapsamh eserler: G. Contenau, La civilisation
phenicienne (Paris, 1949); D. Harden, The Phoenicians (Londra, 1962). Aynca, bir
de yararh makale bulunmakta: 0. Eissfeldt, P/ioiniker und Phoinikia, Pauly-Wissowa,
Realencyklopiidie der classischen Altertumswissenschaft, XX, 1, 1941, siit. 350-80. Bu
eserlerde daha eski yaymlarla ilgili kapsamh kaynak~alar da yer almaktadir. Biblio-
graphie semitique in Orientalia adhsiireli yaymdan da soz etmekte yarar var. A§ag1da
verilen kaynak~ada zorunluluk geregi se~ici davramlmt§tlr.
1 Ad, Halk ve Din· Ad: E. A. Speiser, "The Name Phoinikes", Language, XII,
1936, s. 124-5; G. Bonfante, "The Name of the Phoenicians", Classical Philology,
XXXVI, 1941, s. 1-20; S. Moscati, Sulla storia de! nome Canaan, Studia Biblica et
Orientalia III (Roma, 1959) s. 266-9. Halk: H. Field, Ancient and Modem Man in
332 FENiKELilER
South-Western Asia (Coral Gables, 1956); S. Mosca ti, La questione fenicia Rendiconti
dell'Accademia Nazionale dei Lincei, dizi VIII, XVIII, 1963, s. 483-506. Bi:ilge: P.
Birot-J. Dresch, La Mediterranee et le Moyen Orient II (Paris, 1956); M. Dunand, De
l'Amanus au Sinai. Sites et monuments (Beyrut, 1953).
3 Din - Gene!: R. Dussaud, La religion des Hittites et des Hourrites, des Pheniciens
et des Syriens 2 (Paris, 1949). Sankhuniathon ve Bybloslu Philon: 0. Eissfeldt, Ras
Scliamra und Sanchunjaton (Halle, 1939); R. Follet, "Sanchunjaton, personnage
mythique ou personne historique?" Biblica, XXXIV, 1953, s. 81-90; 0. Eissfeldt, ·~rt
und Aufbau der phonizischen Geschichte des Philo von Byblos", Syria, XXXIII,
1956, s. 88-98. Tannlar: W.W. Baudissin,Adonis und Esmun (Leipzig, 1911); G. von
Lucken, "Kult und Abkunft des Adonis", Forschungen und Fortschritte, XXXVI,
1962, s. 240-5; R. du Mesnil du Buisson, "Origine et evolution du pantheon de Tyr",
RHR, CLXIV, 1963, s. 133-63; R. Dussaud, "Melqart", Syria, XXV, 1946-8, s. 205-
30; a.y., "Melqart d'apres de recents travaux", RHR, CU, 1957, s. 1-21; 0. Eissfeldt,
"Ba'alsamem und Jahwe", Zeitschrift fur Alttestamentliche Wissenscliaft, LVII, 1939,
s. 1-31; a.y., Baal Zaplwn, Zeus Kasios und der Durchzug der Israeliten durchs Meer
(Halle, 1932). Mitoloji: C. Clemen, Die phonikische Religion nach Philo von Byblos
(Leipzig, 1939); 0. Eissfeldt, Phonikische und griechische Kosmogonie, Elements
orientaux dans la religion grecque ancienne (Paris, 1960) s. 1-15; M. H. Pope-W.
Rollig, Syrien. Die Mytlwlogie der Ugariter und PMnizier; H. W. Haussig, Worterbuch
der Mytlwlogie (Stuttgart, tarihsiz) s. 217-312.
16 Sardinya - Gene!: E. Pais, "La Sardegna prima de! dominio romano", MNAL,
serie Ill, III, 1881, s. 259-378; G. Pesce, Sardegna punica (Cagliari, 1961). On-
KAYNAK<;A 337
Abdastratos, Tyros Krah 41. Akka 22, 30, 35, 48, 53.
Abdera,ispanya 308,315. Akziv 78, 86, 92, 121-122, 194, 212.
Abdi-Milkutti, Sidon Krah 49-50. Alalia o;:arp1§mas1 308.
Abibaal, Byblos Krah 36, 37, 38, 65. Albright, William E 28, 29, 132, 141.
Acholla, Tunus 145, 172, 256. Aleksandros, Ephesoslu 149.
Adad Nirari III, Asur Krah 46, 101. alfabe 116, 131-134, 140-141.
Adlun, Tyros yakmlan 95. Amathus, K1bns 111, 152.
Adonis, tann 65-71, 74-76, 100, 157. Amrit 72, 78, 83-86, 90-93, 155, 209-210,
Afrika, Kuzey, ayr. bkz. Kartaca 28, 67, 87, 287.
126, 128-129, 138, 143-145, 159, 161- Amurru 35-36, 43, 48.
162, 166, 169-172, 175-176, 178-182, 188, Anadolu 79, 92, 110, 126, 128, 143.
191, 198, 201-202, 204, 208-210, 214, Anakreon, §air 305.
219.• 221, 224, 226, 228, 230, 233-234, Aphka, tapmag1 74-76.
237-241,243-245,247' 256-257, 261, 267, Aphrodite, tanno;:a 66, 67, 70-72, 100, 144,
277, 283, 287, 298, 307, 309, 315. 196.
Agathokles 179-180, 198-199, 236, 267-268, Appianos 89, 163, 206-207.
280. Arabistan 29, 128.
Agrigentum, Sicilya 170-171, 176, 238-239, Arados 31, 35-36, 43-44, 47-48, 51-53, 55,
264-265, 268. 57, 59, 61-62, 74-75, 89, 94, 119, 124,
ah§ap 75, 128-129, 294. 128.
Ahab, israil Krah 41-42, 68, 98, 104-105. Arganthonios, Tartessos Krah 305, 307.
Ahiram, ByblosKrah, mezan 36-37, 76,86, Aristaios 2 77.
96-97, 135-136, 216. Aristoteles 144, 162, 185-186, 243.
340 FENiKEUlER
cippuslar 194, 196, 208-210, 219, 272, 289, Emsa 145, 173.
296. Ephoros 170.
Columella 124, 237-240. Er Retabe 122, 144.
Contenau, Georges 29, 83, 121. Esav 73.
esir 130, 171, 184, 186, 280.
<;:anak <;:omlek, ayr. bkz. pi§mi§ toprak 17, E§mun, tann 60, 68-70, 74-76, 157, 191,
78-79,122, 140, 143-146,153,156,164, 196,205,207,281,302,317.
171-174, 203, 234-235, 244, 258-259, 261, E§nrnnazar, Sidon Krah 30, 55-56, 60, 67-
270, 274, 316, 321. 68, 76-77,86,97, 114,209.
(:usor, tann 72-73, 317. E§munazar, II., Sidon Krah 56.
Etruria, kaseler 98, 114, 119.
Dagon, tann 56, 72-73. Etri.iskler 168-169, 202, 243, 248, 307.
Damaskios 64, 70, 73. Eusebios 29, 59, 63, 72-73, 76, 162, 306.
Damaskos (Sam) 44-45, 48, 101, 104. Evagoras, Yunan 57.
Dareios, I. 55.
Dareios, II. 55. Fas 138, 146-147, 173-174,241,304.
Davud, Kral 37-39. Fi kabartmas1 216.
Dedan 127-128. fildi§i 43-44, 79-80, 97-101, 104, 106, 112,
Demeter, tanm;a 196. 125-129, 222-223, 228-229, 273,300, 314.
Demir<;ag122,64, 78, 80, 86, 98, 107, 116, Filistin (liler) 28, 30, 34-35, 54, 64, 86, 98,
135, 278, 319, 320. 106,116, 128, 132,134-136,143, 151,
Derme§ 205, 206, 209, 221, 223, 227, 234. 154-155, 237, 294, 319-320.
deveku§u yumurtalan, boyah 232, 273,
301,.315. Gad, tann 317.
Dhom1e 132. Galling, K. 56, 118.
Di Vita 172, 210. Gauckler, R 227, 233.
dil 36, 131, 135-136, 143, 204, 249-251. Gela, Sicilya 176, 263-265, 267.
Diodoros Sikeliotes 132, 145, 165, 167, 188, Gelon,Syrakusah 170-171, 264.
198,242. gemiler 35-36, 40-41, 51-53, 58, 62, 89, 124,
Dion, tarih<;:i 40. 126-127, 129-130, 140-141.147-148, 169,
Dionysios, Syrakusah 164, 176, 264-266, 171,178,206,214,268,305.
281. Gezer "takvimi" 135.
Dioskorides 240. Girit 98, 108, 134, 143.
Dor 30,55-56,60, 122,214,219,270,294, Giron, N. Aime 92.
296-297. Gisgo 174, 257, 267.
Dorieus, Spartah 169, 264. Gjerstad, E. 110.
Douimes 205-206, 221, 228. Gliptik sanau ayr. bkz. skarabeler ve miicev-
Dugga, Tunus 87, 209, 219. lier 115, 204.
Dunand, M. 83. Golgoi, K1bns 143, 151, 154-155.
Dussaud, R. 94-95, 196, 198. Gorfa steli 183, 219.
Gozo adas1 (Gaulos) 256-257, 260, 263.
Eissfeldt, Otto 29. Osei~ S. 202-203, 242.
El, tann 65, 67-69, 72-73, 192. Gunugu (Guraya) 173.
El Amarna tabletleri 42.
Elibaal, Byblos Krah 36-37, 59, 65. Hadrumetum (Suse) 145, 172, 184, 193,
Elissa 143, 163-164, 166, 198, 208. 214.
Elyrnler i69, 262-266, 269, 275. Halep 90.
342 FENiKELilER
Pesce, Gennaro 17, 145, 284, 293, 295, 296, S. Antioco Adas1 31, 86, 145, 278, 286.
297,300. Sabratha 145, 172,210.
Phalas 143. Sahra 247.
Phelles, Tyros Krah 41. Salamis 100, 149-150, 170.
Philon, Bybloslu 28, 29, 59, 63, 65, 70, 71, Sallustius 144-145.
72, 73, 76, 191. Salmanasar, III., Asur Krah 44, 46, 87, 99,
Phokaiahlar 167, 168,305,307. 101.
Picard, G. C. 180, 185, 197, 203. Salmanasar, V. 47, 48.
pi§mi§ toprak 85, 121, 155, 208-209, 220, Samaria 48, 82, 98, 104-105.
222,260,270-273,285,289,294,299, sanat 17, 19-21, 73, 76, 78-81, 91, 97-99,
307,311-312. 101, 106, 108, 111, 114-115, 118-119,
Plautus 242. 125, 130,139, 149,153, 155,164, 180,
Plinius 27, 29, 119, 125, 132, 138, 144, 146, 190, 194, 201-205, 210-211, 219-220,
199, 238, 239, 304. 225-227, 229-230, 233, 241-242, 273, 284,
Plutarkhos 64. 295, 298, 302, 313, 319-321.
Polybios 162, 169, 170, 176, 177, 185, 188, sanayi 27, 28, 32, 44, 72, 125, 240-241, 257,
195,196,207,236,240,244,268,279, 308-309.
281,317. Sanduarri, Kilikya Krah 49.
Ponsich 174. Sankhuniaton, rahip 63, 64.
PonSava§lan 188, 237, 239, 268, 282. Sardinya 17,119, 141, 145, 147, 150,153-
Praeneste kaseleri 98, 108, 114. 155, 167-168, 173, 177, 181, 188, 197,
protomlar ayr., bkz. maskeler 55, 194, 222, 221-222, 231-233, 23 7, 243-244, 249, 263-
224, 260-271, 273-274, 299, 313. 264, 276-289, 292-303, 307, 309, 311-
Ptolemaios I 179, 181, 255, 258. 313, 317.
Ptolemaios, cografyac1 258. Sardus 276-277, 294.
Pumayyaton, Kition Krah 152, 154, 164. Sarepta 48, 50, 55, 90.
Pyrgi, S. Severa 168-169. Sarfand torsosu 90.
Pyrrhos, Epeiros Krah 181, 268. Sargon II, Asur Krah 47-48, 99-101, 106,
Pygmalion (Pumay), tann 157. 108,124,129,143,151.
Pygmalion, Tyros Krah 163-164. Sefire 65.
Segesta, Sicilya 176, 267, 269.
Rabat 255, 258, 261. Selinunte 139, 145, 175-176, 263-266.
Rachgoun adas1 173. Siannu 46.
Ramat Rahel 82, 88. Sibitti-bi'li, Byblos Krah 4 7.
Re§ef, ranr1 72, 157-158, 195-196, 317. Sicilya 17, 138, 145, 166-171, 174, 176-177,
Renan, E. 84. 179,181, 183-184,197,202,222,233,
Ri' -saba ve Ri' -sisu 4 7. 237, 243-244, 262-270, 273-274, 276, 280,
Rados 128, 143. 283, 301-303, 305, 307, 309, 311.
Roma 23, 58, 75, 78, 86, 89, 119, 161-162, Sidi Abdselam 145, 174.
169, 170, 172-174, 176-177, 180-183, Sidon 28,30,35-37,42-51,53-61,67-68, 72,
185, 187, 192-193, 195-196, 200-201, 74-78,83,86,88-89,91-92,97-98, 119-
205,207-209,218,222,239,244,251, 121, 125-126, 128, 144, 151, 209, 211,
256-261,268-269,271,275,279,281- 309.
282,284-285,302,308-311,317,319- Sikkeler 57, 75, 119-120, 152, 174, 233,
320. 239~240, 249, 257-258, 260-261, 270, 274,
Ronzevalle 94-95. 301,309,316.
Rusaddir (Melilla) 173. Silius 144, 318.
346 FENiKELILER