Professional Documents
Culture Documents
Diyalog 42
Diyalog 42
DIYAL o G
Revista Digital de los Judios Turkanos de İzmir
Dürüstlük Adalet Barış
İÇİNDEKİLER
003 - Merhaba 080 - Gad Nassi 138 - Bir Başka Deyişle - Nisim Sigura
004 - Başkandan 084 - Coya Delevi 140 - Galatalı Küçük bir Kız - Coya Delevi
006 - ÖZEL HABER – Rafael Algranati 086 - Kantoniko de Buenos Aires - Graciela Tevah de Ryba 144 - Metin’ce – Metin Delevi
009 - KRISTAL GECE – Metin Delevi 088 -
Edmond i sus Emisyones – Edmond Cohen 150 - Yaşam – Tufan Erbarıştıran
012 - HABERLER 095 - Prof. Dr. Moshe de Liba 154 - Tarihin İzinde – Dr. Siren Bora
033 - Sefaradların Son Kalesi: TÜRKİYE - M.Delevi 096 - PARA KE NO SE OLVIDE 159 - İbrahim Sadri’den
040 - BASINDAN 099 - DE LA PRENSA MONDIAL
Almog
046 - Sinemanın Yorulmayan Yazarı – VİKTOR APALAÇİ 105 - Rekuerdos de Famiya – Hayim BİLİYOR MUYUZ?
052 - BİR MAKALE 112 - Un Cuento Para Pensar 163 - Nazlı Doenyas
057 - LADİNO’NUN GELECEĞİ – Selim Amado 166 - Dini Takvim – Nazlı Doenyas
065 - İÇİMİZDEN KÖŞE YAZILARI 167 - BODRUM YAHUDİ MEZARLIĞI – Dr. Siren Bora
067 - Aramızdan Ayrılanlar 115 - Derinlik
068 - RABİ HAYİM PALAÇİ - Moti Katan 119 - Mi-draş Yitshak – Rav İsak Alaluf BİZİM KÜRSÜ
124 - Uzak Yakın - Selim Amado 177 - Nesim Levi
SEKSION EN LADINO 127 - Çağrışımlar - Avram Ventura
070 - El Kantoniko de Rachel - R.A.Bortnick 129 - One Minute - Avram Aji
073 - Yehuda ke dize? – Yehuda Hatsvi 131 - Yansımalar - Raşel Rakella Asal
077 - Shimon Kapitan d’Estambol – Shimon Geron 136 - Yaşam Koçunuz – Violet Alalof
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG -3-
‐ 1. Grup: Pazartesi Salı günleri Saat 18:00 ‐ 20:30
Başkandan Her kurs süresi 2,5 saattir.
Bu grup 02 Kasım'da başlayacaktır.
Sevgili Kardeşlerim, ‐ 2. Grup: Çarşamba Cuma günleri Saat 10:30‐13:00
Her kurs süresi 2,5 saattir.
Uzun zamandır konuşulan, hazırlıkları yapılan, Bu grup 04 Kasım'da başlayacaktır.
İZMİR SINAGOGLARI PROJESI’nde, İzmir
Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi, Tarkem, 9 ‐ 3. Grup: Cumartesi sabahı Saat 09:30 ‐ 14:30
Eylül Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Her kurs süresi 5 saattir.
Enstitüsü gibi kurumların çalışmaları ve İzmir Bu grup 07 Kasım'da başlayacaktır.
Ticaret Odası’nın destekleri ile mekanik, elektrik ve
statik projelerin hazırlanması safhasına gelindi. ‐ 4. Grup: Cumartesi akşam üzeri Saat 15:00‐20:00
Her kurs süresi 5 saattir.
Bu konudaki detaylı haberi bültenimizin Perspektif Bu gurup 07 Kasım'da başlayacaktır.
köşesinde okuyabilirsiniz.
‐ 5. Grup: Yeterli olmazsa bir kurs daha açılabilir.
İspanya’nın Sefarad’lara vatandaşlık verme kararı Hafta arası istenen iki gün, sabah veya
üzerine, bazı kardeşlerimiz İspanyolca öğrenme akşam üzeri.
isteklerini ilettiler.
Notlar
Vakıf Yönetim Kurulumuzun yaptığı muhtelif
görüşmelerden sonra İtalyan Kültür Derneği ile 1. Her gurup maksimum 15 kişiden oluşacaktır.
İspanyolca kursları için bir noktaya vardık.
2. İki seviye mevcuttur. A1 ve A2. Her seviye
Kurslar aşağıdaki gibi verilecektir: 80 saatlik bir ders ihtiva eder
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG -5-
3. Dersler 50dakika peşinden 10 dakika İtalyan Kültür Merkezinde kargaşa ve yığılma
teneffüs olarak gerçekleşir. olmaması için ön kayıtları bizim almamızı istediler.
Her gurupta en fazla 15 kursiyer olacağını ve
Ücretler kursların başlama tarihlerini göz önünde tutarak
tercihinizi Vakıf Ofisine bildirmenizi rica ederim.
Seviye A1 720 TL ( 9TL X 80 saat )
Seviye A2 720 TL ( 9TL x 80 saat ) Kurslara katılacak herkese başarılar dilerim.
Sevgiyle kalın,
Ödeme şekilleri
Sami Azar
Her seviye için ayrı ayrı ödeme alınır.
Taksitli ödeme sadece nakit olarak yapılır,
her seviye için iki taksit uygulanır.
Kredi kartı ile ödeme tek çekim olarak
mümkündür.
A1 ve A2 seviyelerinde kullanılacak kitapların ücreti
her bir seviye için ayrı ayrı 50 TL dir.
Kursların sonunda alınacak testler için 2015 yılında
166 TL ödeniyordu, 2016 yılında ne olacağı belli
değil henüz.
ile tüm imkanlarını seferber ettiklerini, sinagoglar olan herkesi bu şirkete ortak olmaya
çevresinde imar planına uygun bir çağıracaklarını ancak bu girişimlerinin başarıya
kamulaştırmanın 2016 programına alındığını ve ulaşmasının ilk şartının İzmir Sinagoglar Projesinin
yapılacak çalışmalarla şu anda kapalı konumda gerçekleşerek bölgeyi canlandırması gerektiğini
olan sinagoglar bölgesine, anayoldan sinagoglara anlattı.
doğru beş ayrı geçit açılarak bölgenin etrafının
açılacağını, bu sinagogların yaratacağı potansiyelin Fikirsel çalışmaların ve avam projelerin artık
paha biçilmez olduğunu ve artık Belediye olarak sonuna gelindiğini, İzmir Musevi Cemaati’nin sahip
projeye hızlı bir şekilde başlamak istediklerini olduğu ama değerlendiremediği bu müthiş
söyledi. potansiyeli çok ciddi bir turizm merkezi haline
dönüştürmeye herkesin hazır olduğuny, artık
Daha sonra söz alan Tarkem Başkanu Uğur Yüce, mekanik, elektrik ve statik projeleri hazırlanma
2009 yılında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı aşamasına gelindiğini, bunun da ancak İzmir
Aziz Koaoğlu’nun “İzmir Tarihine Kavuşuyor” Musevi Cemaati Vakfı’nın belediyeye ulaştırılacağı
projesini hayata geçirmek için kendisini davet yazılı bir mutabakat ile mümkün olabileceğini
ettiğini ve kendisinden İzmir işadamları ile anlattı. Cemaat mensuplarının elinde var olduğunu
girişimde bulunarak çok ortaklı bir şirket bilinen antik objelerle kurulacak bir müzenin bu
kurmalarını, Kemeraltı bölgesinden gayrımenkuller bölgedeki çekimi daha da çok arttıracağını ilave
satın alarak, belediyenin geliştirdiği projeye uygun etti.
restorasyonlar yaparak bölgeye ve İzmir’e katkıda
bulunmalarını istediğini ve proje tamamlandığında Tarkem Başkanı Uğur Yüce, Cemaat mensuplarının
bu işten karlı çıkacaklarını söylediğini anlattı. 16 kendi aralarında rahatça görüşmeleri ve bir karara
ortakla Tarkem’i kurduklarını ancak işin içine varabilmeleri için Belediye yetkilileri ve sunumu
girdiklerinde kendi paralarının buna yetmeyeceğini yapan Mine Tanaç ile birlikte cemaat başkanı ve
ve çok sayıda ortak alarak dev bir şirkete mensupları ile el sıkışarak salondan ayrıldılar.
dönüşmeleri gerektiğini, maddi durumu müsait
Toplantının ikinci bölümünde, cemaat mensupları güvence altına alınacağı bir işbirliği ile bu
konuyu kendi aralarında enine boyuna tartıştılar. sinagogların dünya turizmine kazandırılması
Başkan Sami Azar, bu değerleri ilk fark eden ve yönünde görüş oluştu.
bugünlere gelinmesine sebep olan kişinin Kiriaty
Vakfı Başkanı Dita Kiryati olduğunu, sahip Yapılan oylamada tek bir çekimser oya karşın, oy
oldukları bu değerlerin yıkılıp yok olmamaları için çokluğu ile projeye destek verilmesi kabul edildi.
finansman sağlayacak yurt dışındaki tüm vakıf,
kurum veya kişilerin somut projeler istediklerini, Bu projenin, resmi formaliteler, restorasyon izinleri,
onunla da yetinmeyip yerel yönetim ve kurumların çevredeki kamulaştırmalar, finansman sağlanması,
desteklerini görmek istediklerini iletti. İzmir’e statik, mekanik, mimari ve elektrik proje
gelen Rothschild vakfı üst düzey yöneticisinin çalışmalarının uzaması gibi nedenlerle çok uzun
somut proje ve yerel yönetim desteği sağlanması yıllar sürebileceği gibi, hepimizi şaşırtabilecek bir
halinde dünyada eşi olmayan sırt sırta vermiş hızla gerçekleşebileceği de konuşuluyor.
birbirlerine yapışık dört, yakın çevresindekilerle
birlikte 6 sinagogun bir araya getirdiği böyle bir İzmir Musevi Cemaati Vakfı, bu olumlu kararı ile
kompleksin ayağa kaldırılması için her türlü tüm tarafların kazançlı çıkacakları çok önemli bir
yardıma hazır olduklarını söylediğini anlattı. projenin yolu açmış oluyor.
Yapılan görüşmeler sonucunda, restorasyonlar
sonrasında da sahibi olmaya devam edecekleri bu
eşi benzeri olmayan değerlerin yıkılıp gitmelerine
göz yummaktansa, yerel yönetim ve kurumların
destekleri sağlanmışken, projelerin uzman ellerde
geliştirileceği bir ortamda, dünyanın her tarafından
finansman desteği alınabileceği görülürken,
Cemaatin her türlü menfaatinin hukukçularca
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG -9-
"Kristal Gece"
9 Kasım 1938 gecesi, tüm Reich’ta Yahudilere karşı bir
şiddet hareketi başladı. Paris’te bir Alman yetkilisinin
Yahudi bir genç tarafından öldürülmesi sonucu
Almanların öfkesiyle planlanmadan ortaya çıkmış gibi
görünüyordu. Aslında, Alman propaganda bakanı
Joseph Goebbels ve diğer Naziler pogromları özenle
organize etmişti. İki gün içinde, polis ve itfaiye öylece
durup seyrederken, 250’nin üzerinde sinagog yakıldı,
KRISTALLNACHT 7.000’den fazla Yahudi işletmesi yıkıldı ve
yağmalandı, onlarca Yahudi öldürüldü, Yahudi
(Kristal Gece) mezarlıkları, hastaneleri, okulları ve evleri
yağmalandı. Mağaza vitrinlerinin kırılan ve sokaklara
Metin Delevi yayılan camlarından dolayı, bu pogromlar
Kaynak: Kristallnacht "Kristal Gece" adıyla bilindi.
United States Holocaust Memorial Museum
http://www.ushmm.org/ Pogromlardan sonraki sabah, 30.000 Alman Yahudisi
erkek, Yahudi olmak "suçundan" tutuklanarak,
yüzlercesinin daha sonra ortadan kaybolduğu
toplama kamplarına gönderildi. Bazı Yahudi kadınlar
da tutuklanarak yerel hapishanelere gönderildi.
Yahudilerin sahip olduğu işletmelerin, Yahudi
olmayanlar tarafından idare edilmediği takdirde
tekrar açılmasına izin verilmedi. Yahudilerin
evlerinden dışarıya çıkabilecekleri saatleri
sınırlandıran sokağa çıkma yasakları kondu.
Önemli Tarihler
28 EKİM 1938
ALMANYA POLONYA YAHUDİLERİNİ
SINIR DIŞI ETTİ
Yaklaşık 17.000 Polonya Yahudisi Almanya tarafından
sınır dışı edilerek Polonya’ya gitmeye zorlandı.
Polonya Yahudilerin girişine izin vermedi.
Sürülenlerin çoğu, Zbaszyn kasabasının yakınlarında,
Almanya ile Polonya arasındaki sahipsiz bölgede
çaresiz kalmıştı. Sürülenlerin arasında, Fransa’nın
Paris şehrinde yaşayan 17 yaşındaki Polonya Yahudisi
Herschel Grynszpan’in anne ve babası da vardı.
Kristallnacht (“Kristal Gece”) esnasında tahrip edilen bir Yahudi 7 KASIM 1938
dükkânının kırık vitrini. Berlin, Almanya, 10 Kasım 1938. ALMAN DİPLOMAT PARİS’TE VURULDU
"Kristal Gece"den sonra, hayat Alman ve Avusturya Paris’te yaşayan 17 yaşındaki Polonya Yahudisi
Yahudisi çocuklar ve gençler için çok daha zor hale Herschel Grynszpan, Paris’teki Alman elçiliğinde
gelmişti. Zaten müzelere, kamuya açık oyun diplomat olan Ernst vom Rath’ı vurdu. Grynszpan,
sahalarına ve yüzme havuzlarına girişleri yasakken, belli ki bu eylemi sınır dışı edilen diğer Polonya
şimdi devlet okullarına gitmeleri de yasaklanmıştı. Yahudileriyle birlikte Almanya‐Polonya arasındaki
Yahudi gençler, anne ve babaları gibi Almanya’da sahipsiz bölgede sıkışıp kalan anne ve babasının
toplumdan tamamen soyutlanmışlardı. Birçok Yahudi akıbetinin yarattığı çaresizlik sonucu yapmıştı.
yetişkin çaresizlik içinde intihar etti. Pekçok aile Naziler bu öldürme olayını Yahudi karşıtlığını
ümitsizce oradan ayrılmaya çabalıyordu. alevlendirmek için kullandı ve Grynszpan’in tek
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 11 -
başına hareket etmediğini, Almanya’ya karşı daha Nazi Darbe Girişimi’nin (Adolf Hitler’in iktidarı ele
geniş bir Yahudi komplosunun bir parçası olduğunu geçirmek için yaptığı ilk teşebbüs) anma töreninde
iddia etti. Vom Rath iki gün sonra öldü. toplanmıştı. Konuşmanın ardından Nazi yetkilileri
Fırtına Birlikleri’ne (SA) ve diğer parti örgütlerine
Yahudilere saldırma ve evlerini, işyerlerini ve ibadet
yerlerini yıkma emri verdi. Yahudilere karşı şiddet
hareketi 10 Kasım sabah saatlerine kadar sürdü ve
Kristallnacht ("Kristal Gece") olarak bilindi. Onlarca
Yahudi hayatını kaybetti, on binlercesi tutuklandı ve
toplama kamplarına gönderildi.
12 KASIM 1938
NAZİLER YAHUDİ CEMAATİNE CEZA KESTİ
Nazi devleti Almanya’daki Yahudi cemaatine bir
milyar Reichsmark(400.000.000 ABD doları) ceza
kesti. Pogromdan sonra Yahudilerin ortalığı
Buchenwald toplama kampında, Kristal Gece'de (“Kırık Camlar temizlemesi ve onarması emredildi. Oluşan
Gecesi”) tutuklanan ve yeni getirilen çoğu Yahudi esirin yoklaması
Buchenwald, Almanya, 1938. hasarlardan dolayı sigortadan para almaları
engellendi. Bunun yerine, sigorta şirketlerinin Yahudi
mülk sahiplerine yapacağı ödemelere devlet el koydu.
9 KASIM 1938
Pogrom sonrasında, Yahudiler Almanya’daki kamu
JOSEPH GOEBBELS
hayatının tüm alanlarından sistemli bir şekilde
RADİKAL TEDBİRLER ALINMASINI İSTEDİ
dışlandı.
Alman propaganda bakanı Joseph Goebbels, Münih’te
Nazi partisi yandaşlarına yönelik ateşli bir Yahudi
karşıtı konuşma yaptı. Parti üyeleri, 1923’teki başarısız
İstanbul’da
Holokost’u Anmak
Kaynak: Şalom
HABERLER
Uluslararası Holokost Anma İttifakı’nın
(International Holocaust Remembrance Alliance,
IHRA) dönem başkanlığını üstlenen Macaristan,
İstanbul Kadir Has Üniversitesi ve Neve Şalom
Sinagogunda iki günlük bir etkinlik düzenledi. Yarı
akademik bir panel ile Holokost ve Holokost
eğitimi tartışılırken, Klezmer Band gibi önemli
Macar müzik toplulukları müzik dinletisi sundular.
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 13 -
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 15 -
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 17 -
derleyerek İsrail halkının Türkiye’yi affetmeye, Katılımcıların yüzde 25’i ise İsrail’in ikili ilişkileri
ilişkilerde yeni bir sayfa açmaya ne kadar istekli onarması gerekmediğini belirtti.
olduğunun endeksini çıkardı. Bu endekse bakılırsa
eski tatil mekânlarını gerçekten özleyen İsrailliler, İsrailli Araplardan oluşan 100 kişilik ayrı bir grupta
Erdoğan’ı sözlü saldırıları için affetme noktasına ise katılımcıların yarısı, İsrail‐Filistin barış sürecine
gelmiş olabilir. yardımcı olsun diye Türkiye ile ilişkilerin
normalleştirilmesi gerektiğini belirtti. Arap
Tüm bunların ışığında bölgesel dış politika katılımcıların sadece yüzde 21’i güvenlik alanında iş
konularında çalışan Mitvim enstitüsünün ilk kez birliği ihtiyacına işaret ederken yüzde 15’i de “her
buradan açıklayacağımız son araştırması oldukça şey dâhil” tatillerden bahsetti. Burada şunu
ilginç bulgular içeriyor. Araştırmaya göre belirtmekte fayda var ki bu kesim için Türkiye’de
İsraillilerin büyük bölümü ikili ilişkilerin tatil yapmak krizin en sıcak günlerinde bile sorun
düzeltilmesi için koşulların olgunlaştığına inanıyor. değildi.
Ancak bunun için gösterilen sebepler favori tatil
yörelerine dönmekten ziyade güvenlik kaygılarına Araştırma, Mitvim ile Türkiye’nin Küresel Siyasal
odaklanıyor. Eğilimler Merkezi tarafından 18 Ekim’de
Herzliya’da düzenlenen İsrail‐Türkiye Diplomatik
İkili temaslarda uzlaşı yönünde belli bir mesafenin Diyalog Konferansı için yapıldı.
alındığı haberlerinin ardından Smith Consulting
araştırma şirketi deneklere “İsrail’in Türkiye ile Al‐Monitor’a konuşan Mitvim Başkanı Nimrod
ilişkilerini onarması için başlıca sebebi nedir?” Goren konferanstaki havayı ihtiyatlı iyimserlik
sorusunu yöneltti. Araştırmaya katılan 500 olarak tanımladı. Goren’e göre çok yakın
Yahudi’den sadece yüzde 6’sı en önemli sebep zamanlarda ilişkileri düzeltmeye dönük küçük,
olarak turizmi gösterdi. Buna karşılık katılımcıların ölçülü ve kademeli bazı adımlar atıldı. Goren,
yüzde 48’i Suriye ve İslam Devleti konusunda İsrail‐Filistin ihtilafındaki alevlenmeye ve
güvenlik alanında ikili iş birliği ihtiyacına işaret etti. Türkiye’de eli kulağında olan erken seçimlere
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 21 -
İsrail’in turistik Eilat şehri, dalış sporlarına uygun İsrail Mısır İlişkilerinde
mercan kayalıklarıyla ve Kızıldeniz kıyısındaki ünlü
plajlarıyla tanınıyor. Bölge özellikle farklı tatil Yeni Dönem
arayışında olan turistleri cezbediyor. İsrailblogu.com
PEGASUS, OVDA HAVALİMANI’NDAN 61 Eylül ayında
NOKTAYA BAĞLANTILI UÇURUYOR Kahire’deki
Pegasus, Ovda Havalimanı’nı İstanbul üzerinden iç büyükelçiliğini yeniden
hatlarda Adana, Ankara, İzmir, Kayseri, Antalya, açan İsrail dört yıl önce
Batman, Bodrum, Diyarbakır, Dalaman, Denizli, düzenlenen bir
Erzurum, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Konya, baskının ardından
Malatya, Samsun, Trabzon, Van olmak üzere 19, dış elçiliğini kapatmıştı.
hatlarda ise Amsterdam, Atina, Barselona, Belgrad, Bu olaydan sonra iki
Milan, Bologna, Basel, Budapeşte, Köln, Kopenhag, ülke son 30 yılın en
Brüksel, Moskova, Dusseldorf, St. Etienne, kötü diplomatik
Stokholm, Kuzey Kıbrıs, Roma, Frankfurt, krizine sürüklenmişti.
Hamburg, Kharkiv, Londra Gatwick, Londra
Stansted, Lviv, Lyon, Madrid, Marsilya, Münih, İsrail Dışişleri Bakanlığı Direktörü Dore Gold,
Milan Malpensa, Nice, Nürnberg, Paris, Oslo, yapılan açılış töreni için gittiği Kahire’de yaptığı
Bükreş, Prag, Priştine, Saraybosna, Üsküp, konuşmada “İsrail ile Mısır Orta Doğu’nun istikrarı
Stuttgart, Berlin, Tiran, Viyana, Zürih olmak üzere ve refah için çalışıyor,” dedi. Dore ayrıca, İsrail
42, toplamda 61 noktaya bağlantılı uçuruyor. Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Mısır Devlet
Başkanı Abdel Fattah Sisi’nin oluşan tehdidi
bertaraf ettiklerini ve Orta Doğu’nun istikrarı ve
kalkınması için işbirliği yaptıklarını belirtti.
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 23 -
“Mısır her daim bölgenin en büyük ve en önemli Kudüs’teki dışişleri Kahire’deki tören için “yeni bir
ülkesi olacaktır,” diyen Gold, “Boşuna Arap dünyası şeyin başlangıcı,” açıklamasını yaptı.
Mısır için Um al‐Dunya demiyor, dünyanın 9 eylül 2011’de, Arap Baharı gösterileri sırasında
annesi,” diye ekledi. protestocular elçilik binasına saldırmış altı
güvenlik görevlisi saatler sonra Mısırlı komandolar
tarafından ABD Başkanı Barack Obama’nın direkt
emri ile kurtarılmışlardı. Olay sonrası İsrailli
çekirdek diplomat takım Mısır’da kalmıştı. Son
dört yılda elçilik çalışanları sayıca artmış ancak
elçilik açılmamıştı. Diplomat aileleri ise İsrail’de
kalmıştı.
Dışişleri Bakanı yardımcısı Tzipi Hotovely elçiliğin
açılışını iki ülkenin ilişkilerini arttıracağını belirtti
ve Mısır ile İsrail’in ortak çıkarları olduğunu ekledi.
“Son gelişmeler karşısında İsrail ile birçok ülkenin
İsrail'in Mısır Büyükelçisi Haim Koren özellikle de Mısır’ın işbirliği için birçok fırsat
doğabilir.”
Törene İsrail’in Kahire Büyükelçisi Haim Koren ve
İsrail’in Mısır’daki diplomatları, ABD’nin Kahire Mısır Haziran ayında Mısır’a yeni büyükelçi olarak
Büyükelçisi Stephen Beecroft ve Mısır Dışişleri Hazem Khairat’ı atamıştı.
bakanlığı yetkilileri katıldı. Törende İsrail bayrağı
göndere çekildi, elçiliğin isim plaketi elçilik bina
dışına koyuldu ve Mısır ile İsrail milli marşları
çalındı.
Altı yıllık yapım aşamasından sonra Arava’daki 2009’da başlayan proje Temmuz 2015’te günde
güneş enerjisi üretim merkezi devreye girdi ve 250.000 kw/h üretecek kapasiteye ulaştı.
ülkeye elektrik vermeye başladı. The Jerusalem Güneş panellerinin yapımı yedi ay sürdü. Daha
Post’a konuşan Arava enerji şirketinin CEO’su Jon sonra İsrail elektrik kurumu buradan ana şebekeye
Cohen sadece altı günde ülkenin elektrik bağlantı yaptı ve böylece ülkenin ana elektrik
şebekesine bu sayede 1,5 milyon kw/h eklendiğini şebekesine elektrik verebilecek konuma geldi.
söyledi. Ketura güneş enerjisi ile elektrik üretme açısından
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 25 -
ilk değil ama İsrail’in en büyüğü. İlki 37,5 ayrıca rüzgâr enerjisine de ağırlık vereceğini
megavatlık Energix Grubuna ait Neot Hovav. Bu açıkladı. EDF Energy Nouvelles Israel’in İsrail’de
proje de Aralık 2014’te tamamlandı. Ketura güneş toplam 110 megavatlık 10 güneş enerjisi tesisi
enerjisi tesisinin 100 megavata çıkma potansiyeli mevcut. Şirket altı yıldır İsrail’de faaliyet gösteriyor.
mevcut. Günümüzde İsrail’de devreye girmiş veya inşaatı
devam eden tesislerin toplamı 470 megavat enerji
İsrailli girişimcilerin bu konudaki atılımları devam üretecek potansiyelde. Bu projelerden bir tanesi de
ediyor. İsrail, Enlight Yenilenebilir Enerji’nin 55 Berşeva’nın 35 kilometre güneyinde bulunan
megavatlık Haluziot ve EDF Energies Nouvelles Ashalim’de yapılıyor.
Israel’in Zmorot güneş tarlaları ile tanışmaya
hazırlanıyor. Yasalar 340 megavatlık bir kotayı Ekim 2013’te
onaylamasına rağmen gerekli düzenlemeler henüz
yerine getirilmiş değil. Cohen bu konuda Ocak
2015’te sürenin dolduğuna işaret ediyor. Bu da
yatırımcıları zor durumda bırakıyor.
EDF Enerji’nin CEO’su Ayalon Vaniche şirketinin
bu tür projeleri desteklemeye devam edeceğini
Bennett, 4 oda ilerisinde İsrailli bir adamı teröre kurban vermiş bir aileyiz. O saldırganın
bıçaklayan Filistinli bir kadın saldırganın yattığını yaşamaya bile hakkı yokken onu buraya konması
öğrenince titremeye başladı ve bir panik krizi mide bulandırıcı,” dedi titreyerek.
geçirdi. “Tam yakınımda cinayete teşebbüs eden Şiddet dalgası İsraillileri endişeli ve güvensiz
birinin olduğunu bilmeyi kabullenmek çok zor. 11 hissettirirken, Filistinliler uzun zamandır süregelen
bıçak darbesinden iyileşmeye çalışan Bennett ümitsizliklerin bir yansıması diyorlar.
saldırganların hapishanede tedavi edilmesi
gerektiğini söylüyor.
SIM Kart Dönemi kimlik kartları da Security Elements ile telefonlara
gelebileek. Tabi bunun için önce devletin bu işleme
Kapanıyor onay vermesi gerekiyor. Devletin de buna onay
Ekrem Uçman
vermesiyle birlikte parmak izi ve damar izi kişisel
Security Elements çipi
veriler de çip içerisine yüklenebilecek.
telefonlara geliyor. Bu İlk deneme Apple'dan
gelişme ile birlikte cep Geçtiğimiz yıl benzer bir bütünleşik kart
telefonları içerisinde yer
teknolojisini iPad Air 2 modelinde deneyen Apple,
alan SIM kartlar yavaş
önümüzdeki iPhone modellerinde direk olarak
yavaş ortadan kalkacak.
Security Elements çiplerine yer vermeye
Security Element çipinin akıllı telefonlara hazırlanıyor. iPhone 7 modeline yeni nesil çiplere
gelmesiyle birlikte mobil dünyada yepyeni bir süreç yer verecek olan Apple bu sayede kullanıcıların
başlayacak. Teknolojinin akıllı telefonlara cihazlarını tamemen kişisel bir veri bankasına
uyarlanmasıyla birlikte ilk etapta klasik SIM kartlar dönüştürecek.
ortadan kalkarken, akıllı telefon kullanıcılar uzun Security Elements çipleriyle birlikte sadece mobil
vadede neredeyse her türlü işlerini Security dünyada değil, başta bankacılık olmak üzere birçok
Elements çipi üzerinden gerçekleştirebilecekler. alanda gelişmeler yaşanacak. Devletin de onay
vermesiyle birlikte kimlik kartlarından,
Teknoloji nasıl çalışacak? kullanıcıların biyometrik verilerine kadar geniş bir
Kullanıcıların bilgilerini baz istasyonları üzerinden veri skalası tek bir çip üzerinden yönetilebilecek.
hava aracılığı ile telefonların içine işlenecek. GSM Bu konuda dikkat edilmesi gereken husus,
operatörleri tarafından gerçekleştirilen bu işlem kullanıcıların bu çipler üzerinden takip edilmesi
için kullanıcıların telefonlarına bu işlem için olacak. Devletin ya da siber saldırganların
geliştirilen uygulamayı yüklemeleri yeterli olacak. kullanıcıların verilerini tek bir nokta üzerinden
Önümüzdeki yıl kullanımına başlanacak olan çipli elde etmesi sorunlar yaratabilir.
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 31 -
17 Eylül Perşembe akşamı İzmir Arkas Sanat
Merkezi’nde basın, sanat eleştirmenleri ve İnsanoğlunun toplu yaşam merkezi olan kentler,
davetlilerin katıldığı açılış kokteylinde İzmir’den yaşam mekânlarımız olmanın yanı sıra bizden
Selim Bonfil ve Yusuf Tuvi’nin de eserlerinin yer önceki nesillerin bize bıraktığı ve bizim de gelecek
aldığı “İzmir: Yarınlara Bir Miras” isimli fotoğraf nesillere bırakmamız gereken emanetlerdir.
sergisi açıldı. Tarihin farklı dönemlerine ait fiziksel, sosyal ve
kültürel değişimler yaşayan kentlerin geleneksel
Açılış konuşmasını yapan Arkas Holding Yönetim dokusundan, yeni gelişen kimliğine tanıklık eden
Kurulu Başkanı Lucien Arkas, sergilerde genelde en kıymetli kaynaklar ise kent fotoğraflarıdır..
eski eserlerin sergilendiğini, İlk defa bu sergide
Bu noktadan yola çıkarak, 2015 yılının İzmir’ini ve Mario Cioni, Kanada’dan François Nadeau,
gelecek nesillere aktarabilmek adına Arkas Sanat Macaristan’dan Istvan Kerekes, Pakistan’dan
Merkezi ve IFOD (İzmir Fotoğraf Sanatı Muhammad Jahangir Khan, Polonya’dan Wojtek
Derneği) işbirliği ile hazırlanan bu sergide; İzmir’i Lalki, Tayland’dan Dow Wasıkrısı, Ukrayna’dan
diğer kentlerden farklı kılan, İzmir’e değer katan ve Alexander Kharvat, Türkiye’den Atilla Özdemir,
İzmir’e özgü unsurlar mercek altına alındı. Kentin Beyhan Özdemir, Murat Germen ve Nilgün
mimarisi, doğası, insanları, iş ve yerleşim alanları Özdemir’in eserleri de yer aldı.
gibi kentteki toplumsal ve kültürel yaşama ilişkin
ipuçları verecek pek çok farklı konu yaklaşık bir yıl Sanatçılar kendi objektiflerinden, Basmane,
süren çekimlerin ardından seçilen Bergama, Bornova, Karşıyaka, Kordon, Ödemiş,
fotoğraflarla ölümsüzleştirildi. Urla gibi kentin çeşitli ilçe ve mahallelerinde
görülmesi ve hatırlanması gereken güzellikleri
fotoğrafın evrensel dilini kullanarak yansıttılar.
18 sanatçının iki yıldır çektiği on binlerce kare
arasından 1200 kadar fotoğraf seçtiklerini anlatan
Lucien Arkas, Sanat Merkezinde bunlardan ancak
160 kadarına yer verebildiklerini, söyledi.
Sergi, 15 Kasım tarihine kadar açık kalacak.
Sergide Selim Bonfil ve Yusuf Tuvi’nin eserlerinin
yanısıra, Arjantin’den Nicolas M. J. Berlingieri,
İspanya’dan Gabriel Brau Gelabert, İtalya’dan
Virgilio Bardossi, Valter Bernardeschi, Giulio Veggi
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 33 -
Judeo‐Espanyol ya da günümüzde sıkça Ne var ki, lisanın yanı sıra, Sefarad dinsel
kullandığımız Ladino, nostaljinin ve sürgünün ve folklorik gelenekleri, müziği, mutfağı ve çok
lisanı, yani, İber Yarımadasından kovulan değerli eski belgeler, çeşitli yazılar, edebi türler ve
Sefaradların kullanmış olduğu lisandır. Ladino, bir yaşlıların anıları vs... özetle, atalarından kalan bir
bakıma geniş Osmanlı topraklarına yerleşen ‘Sefarad kültürmiras’ı var. Pek tabii, bu kültür
Sefaradların, Müslüman, Rum vs ile komşulukları zenginliğini ayakta tutma, gelecek kuşaklara
sonucu doğmuştur diyebiliriz. Bu nedenle devretme çabaları süregelmektedir. Bu bağlamda,
‘Sürgünün lisanıdır’ terimini kullanmak yerinde birkaç yıl önce, çoğumuzun yakından
olabilir. bildiği Centropa projesi çalışmaları başladı.
Merkezi Viyana’da bulunan Centropa, Orta ve Doğu
Bazı belgelere göre, 1492 göçünü izleyen, yaklaşık iki Avrupa’da yerleşmiş Yahudi cemaatlerinin 20.
yüz yıl boyunca, Sefaradlar İspanyolcayı korumayı yüzyıldaki yaşamlarını araştıran ve belgeleyen bir
başardılar. Doğal olarak, zamanla, yerleşmiş kuruluş.
oldukları ülke ve etraftan etkilenerek yeni sözler,
deyimler katmışlar bu İspanyolcaya... Günümüzde, ‘Witness to a Jewish Century / Yahudi Yüzyılına
1930‐45 yılları arasında doğanlar, daha önceki Tanıklık’ adındaki bu proje kapsamında, belirli bir
nesiller gibi, birinci lisan olarak, aynen Judeo‐ yaştaki kişilerle görüşmeler yapılmakta. Anıları,
Espanyol’u düzgün konuşmakta, okumakta ve gelenekleri kaydedilmekte ve olanak dâhilinde,
yazmakta. Onların yetiştirdiği neslin bir bölümü de dönem resimleriyle desteklenerek, değerli belge ve
lisanı, birinci dil olarak değilse bile, konuşabiliyor, bilgilerin yok olmaları engellenmekte. Orta ve Doğu
yazabiliyor... Ama??? Bu durumda, ister istemez, Avrupa ülkelerinde başlamış olan bu proje,
aklımıza başka bir soru geliyor: ‘Acaba Judeo‐ Türkiye’de de yaşama geçirildi.
Espanyol yaşamını sürdürebilecek mi?’ Elbette
zaman ve tarih bunun yanıtını verecek. Amacımız Ayrıca, diğer bir çalışma da gerçekleştirilmiş
objektif bir bakışla bugünkü durumu değerlendirmek. bulunuyor: ‘Ladino Database’ projesinin konsepti
ve amacı, ana dili Ladino olup, onu iyi konuşan
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 37 -
Sefarad kültür ve yaşamının merkezleri sayılan maddi ve manevi kültürel mirası korumak ve
Selanik, Sofya, Saraybosna gibi şehirler, Rodos ve devamını sağlamak gibi büyük ve ağır bir
Girit gibi adalar da dâhil olması, 500 yıldır gelişmiş sorumluluk yükler.
özgün Balkan Sefarad kültürünü ve Ladino dilini de
tarihe geçme eşiğine getirmişti. Dengenin olumlu tarafına eklenen yeni bir gelişme
Bu arada, aynı kültürü paylaşan, İstanbul ve İzmir Onlarca yıldır yurt dışında yaşamama rağmen,
gibi önemli Sefarad kültür merkezlerini içeren Türkiye’deki gelişmeleri yakından takip eden biri
Türkiye Yahudi toplumu Şoa’ya maruz kalmamış, olarak söyleyebilirim ki, Türk Yahudi Cemaati kendi
yaşamına devam ediyordu. Gerçi bu toplum da 90‐ kültür mirasını koruma görevini hepimize onur
100 yıl öncesine nazaran çok küçülmüş, bir verecek derecede örgütlü ve sistemli olarak
zamanlar 90 binlerde iken, dışarıya olan göçler ve üstlenmiş ve yerine getirmektedir. Ne var ki bazı dış
son yıllardaki ölüm‐doğum oransızlığı neticesinde ve iç olumsuz etkenler, Sefarad kültürünün
nüfusu 17 bine düşmüştür. geleceğini, bu tarihsel yörede nazik bir dengeye bağlı
kılmıştır.
Dünyada yayılmış büyük Yahudi toplumları
arasında küçük sayılsa da, büyük çoğunluğu Dengenin olumlu tarafında, cemaat içinde yer alan
İstanbul’da yaşayan Türk Yahudi Cemaati bugün, çok sayıda etkinlikler vardır. Bunlar arasında,
hem İspanya sürgününden sonra Osmanlı Osmanlı‐Türk Sefarad Araştırmaları Merkezi
İmparatorluğu’nda kurulan tarihsel cemaatlerinin çalışmaları ve El Amaneser dergisi, Maftirim Korosu
en büyüğü, hem de tüm dünyadaki Balkan‐Sefarad ve yayınladıkları kitap ‐ CD seti, Ladino Günü
cemaatlerinin en büyüğü, en canlısı ve en kutlamaları, Şalom gazetesi ve Judeo‐Espanyol
önemlisidir. sayfasının devamı, geleneksel düğünler, dini
bayramlar, faşadura ve berit kutlamaları, bat‐
Bu özel ve onurlu mevki, bu çok küçülmüş cemaatin mitzva törenleri, 500. Yıl Müzesi, Ulus Özel Musevi
omuzlarına, 500 yıllık (ve hatta daha antik) Yahudi Lisesinin başarıları, Las Estreyikas d’Estanbol çocuk
korosu, Edirne Sinagogunun devlet bütçesinin Dileğimiz, Türkiye’nin ‘Balkan Sefaradlarının son
yatırımı ile imarı, İzmir’de eski sinagogların (İzmir kalesi’ olarak daha nice yüzyıllar huzur, kardeşlik ve
Belediyesi desteği ile) yenileme projesi, antik dini özgürlük içinde devam etmesidir.”
kitapların korunmaya alınması, vs… sayılabilir.
Üçüncü görüş olarak Sefarad kültürü deyince ilk
Aksi etkenler arasında ise maalesef cemaatin giderek akla gelen ve Osmanlı‐Türk Sefarad Kültürü
küçülmesi ve yaşlanması, bireylerin kültürlerine ve Araştırma Merkezi Koordinatörü Karen Gerson
geçmişlerine karşı ilgisizliği ve dıştan gelen Aşkenaz Şarhon merkezin çalışmalarını aktardı:
adetleri benimsemesi sayılabilir. ‘Hem yükte hem
pahada ağır’ bu etkenlerin hepsine karşı koyabilmek “1 Aralık 2003’te Türkiye Cumhuriyeti
mümkün olmasa da, sorunu çözmek yönünde yeni Hahambaşılığı’nın alt kuruluşu olarak kurulan
bir gelişme olmuştur kanımca: Son aylarda Sefarad Kültürü Araştırma Merkezi, büyük bir
yürürlüğe geçen Sefarad kökenlilere İspanya ve/veya çoğunlukla oral bir kültür olan Sefarad kültürünün
Portekiz vatandaşlığı hakkı kanunu. günümüze kadar gelebilmiş olan tüm öğelerini
toplamak, belgelemek ve arşivlemek amacıyla
Bir Avrupa Birliği pasaportunun pratik avantajlarına çalışmaya başladı.
ulaşmak gayesiyle de olsa, bu kanunun, birçok
Türkiye Yahudi’sini geçmişini ve kültür mirasını Geçen yıllar içinde son derece önemli projelere imza
araştırmaya sevk ettiğini fark ettim. Ümit ederim ki atan Sefarad Merkezi, Centropa (Avusturya)
en kısa zamanda İspanyolca lisanı cemaat içinde kuruluşu ile bir sözlü tarih projesi gerçekleştirdi ve
yayılacak ve bu yolla Yahudi İspanyolcası ‐ yaşları 70’ten yukarı olan kişilerin çok ayrıntılı
Ladino’ya da ilgi artacaktır. hayat hikâyelerini belgeledi.
Bu ilginin, genel toplumda da yayılmasını, üniversite 16. yüzyılda Edirne’de doğan ve tamamı Türk Sanat
sınıflarına kadar gelmesini, Osmanlı devrinin önemli Müziği makamlarından oluşan Maftirim müziğinin
bir kültür kesimi olan Sefarad tarihine de yer günümüze kadar ulaşabilmiş olan ilahilerini,
açmasını bile hayal edebiliriz. notaları, tercümeleri ve Maftirim hakkında önemli
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 39 -
bilgiler içeren giriş makalesi ile harika bir yapılan konuşmalar kaydedildi ve bu dilin en
koleksiyonu yayınlamayı başardı. azından konuşma dili kayıt altına alındı.
2005 yılının mart ayında, Şalom gazetesinin eki Bugün daha yapılması gereken çok iş var. Kayıt
olarak El Amaneser gazetesi aylık olarak yayına altına alınması gereken binlerce belge, şarkı, yemek
girdi. Tamamı (24 sayfa) Judeo‐Espanyol dilinde tarifleri, gelenekler ve tarihi bilgi var. Ülkemizde ve
olan bu gazete dünyada tek olup on bir yıldır her ay dünyada ekonomik durum kötüye giderken, bu gibi
yayınlanmaya devam ediyor. durumlarda ilk kurban kültür için harcanan paradır.
Ne yazık ki finansman olmayınca birçok kültür
Yine türünün dünyada tek örneği olarak İrvin
öğemizin kaybolup gitmesini önlemek mümkün
Mandel’in Mozotros Ailesi karikatürlerinden
olmayacaktır.”
seçmeler Judeo‐Espanyol diline çevrilip yayınlandı.
27 Ocak’ta başlayan yazı dizisine son noktayı
Judeo‐Espanyol – Türkçe sözlük, Judeo‐Espanyol
koymak üzereyiz. Gördüğümüz gibi, bir zamanlar
fıkralar kitabı, sinagog ilahileri CD’leri, atasözleri ve
Sefarad kültürünün beşiği olan Balkanlar’da, artık
deyimler koleksiyonu merkezin yayınları arasında
bu kültürü yönlendirecek, devam ettirecek nüfus
yer alıyor.
bir tek Türkiye’de görünüyor. Bu görünüm ne
Cervantes Enstitüsünde verilen üç kursluk Judeo‐ zamana kadar devam ettirilebilecek? Bunun cevabı
Espanyol dersleri, özellikle yabancı ülkelerin bu genç nesilde yatıyor. Eğer bu kültürün devam
kurslara ilgisini başlatmıştır. İsrail’in Ben Gurion ve etmesini istiyorsak gençlerimizi bu yönde
Bar İlan Üniversiteleri ile ortaklaşa projeler bilinçlendirmek gerekiyor. Bilinçlendirme, teşvik
geliştirildi, seminerler ve konferanslar düzenlendi ve etme konusu da bizim nesle düşüyor. Bu yazı
akademik çevrelerde merkezimizin adı saygın bir dizisinin bir amacı kısmen bile olsa da bu
konuma oturtuldu. bilinçlendirmeyi sağlamak idi. Umarım başarılı
olmuşumdur.
Judeo‐Espanyol dili ile ilgili Ladino Database adı
verilen projede 80 saatlik Judeo‐Espanyol dilinde
Koç Üniversitesi Yayınları’ndan bu ay
yayınlanan ‘Yirmi Birinci Yüzyılda Türkiye’deki
Yahudiler: Hoşgörünün Öteki Yüzü’ kitabıyla
Hebrew University of Jerusalem’den Marcy
BASINDAN Brink‐Danan, Türkiyeli Yahudilerin özellikle
1992’den sonra yaşadıklarına odaklanıyor.
Brink‐Danan’la Türkiyeli Yahudilerin kimliğini,
İsrail’e bakışlarını ve medyadaki temsillerini
konuştuk.
Türkiye, özellikle 1990’lardan itibaren çok kültürlü
geçmişiyle yeniden tanışırken, Osmanlı’ya
gelişlerinin 500. yılının kutlamaları vesilesiyle 1992
ve sonrasında Türkiyeli Yahudilere yönelik ilgi de
artıyordu. Fakat buna rağmen Türkiyeli Yahudiler,
haklarında en az bilgi sahibi olunan gayrimüslim
toplumlar arasında. Koç Üniversitesi Yayınları’ndan
bu ay yayınlanan ‘Yirmi Birinci Yüzyılda
Türkiye’deki Yahudiler: Hoşgörünün Öteki Yüzü’
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 41 -
kitabıyla Hebrew University of Jerusalem’den Bir diğer önemli etmen de Yahudi toplumunun
Marcy Brink‐Danan, Türkiyeli Yahudilerin özellikle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de toplum içi
1992’den sonra yaşadıklarına odaklanıyor. Brink‐ evliliğe atfettiği önem. Birçok bölgede bu,
Danan’la Türkiyeli Yahudilerin kimliğini, İsrail’e azınlıkların ortak hayatta kalma stratejisidir zaten,
bakışlarını ve medyadaki temsillerini konuştuk. fakat bu, dışarıdan elitist bir pratik olarak
algılanıyor. Hâlbuki bu, çoğunluk dini ve kültürü
Türk Yahudi kimliği nasıl kuruluyor? içinde kaybolmamak için devam ettirilen bir
Bu kimliğin önemli bir etmeni, kendi dışında kalan gelenek.
ulusal kolektivitenin kendilerini nasıl
isimlendirdiği. Çok kültürlü Osmanlı Yine de Yahudilerin Müslüman Türklerin
İmparatorluğu’ndan Cumhuriyet’e geçişin çalıştıkları ve eğlendikleri yerlerde çalıştıkları ve
etkilerinin ‘öz’ Türk kimliğine olumlu bir sosyal eğlendikleri gerçeğinin altını çizmek çok önemli.
değer atfetmesi sebebiyle isimlendirme de bu yeni Aynı barlara gidiyorlar, aynı Filmleri izliyorlar, aynı
birlikte yepyeni bir sembolik ağırlık oluşturmuş. kıyafetleri giyiyorlar, arkadaşları gibi Türkçe
Türk Yahudi kimliğinin isimlendirilmesi üzerine konuşuyorlar ve giderek artan oranda
daha önce de çok yazmıştım, 2000’lerin başında Müslümanlarla evleniyorlar. 1960’larda karma
Türkiye’de yaptığım saha çalışması sırasında beni evliliğe çok nadir rastlanırken, 90’lar boyunca
çarpan konu da bu oldu. Yahudilerin bu bölgede Yahudiler ile Müslüman arasındaki evlilik oranı
500 yıllık bir geçmişi olmasına, Türkiye vatandaşı yüzde 42’ye ulaştı. 1990’dan 2001’e kadar geçen süre
olmalarına ve Türkçe konuşmalarına rağmen, zarfında, bu oran neredeyse ikiye katlanmış oldu.
Müslüman Türklerle gündelik temaslarında Türkiye, belki de bu kadar Yahudi’nin bu kadar
genellikle ‘yabancı’ olarak sınıflandırılıyorlar. Müslüman’la evlendiği dünyadaki tek ülkedir. Şunu
Herhangi bir yerde Yahudi arkadaşlarım da belirtmek gerekir ki, birbirleriyle evlenen
kendilerini tanıtırken, nereden geldiklerini, Türk Yahudiler ve Müslümanlar genelde dini pratiklerini
olup olmadıklarını, nasıl böyle güzel Türkçe uygulamayan seküler insanlar.
konuştuklarını açıklamak zorunda kalıyorlardı.
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 43 -
etti ve bu süre zarfında Yahudiler, hayatta kalmak ediyorlar. Kitapta yer almayan bir makalemde,
için ‘düşük profilli’ kalmayı öğrendiler. Daha da Türkiye’den göç eden Yahudi kadınların karmaşık
önemlisi, 1980’lerin sonundan itibaren Türkiye’deki duygularını konu etmiştim. Özellikle şunun altını
Yahudiler hükümetin AB politikalarını çizmeliyim ki, her zaman başka bir seçenekleri
desteklediler. Bu sebeple, Türkiye’nin ‘iyi olmadığını düşünüyorlar. Eğer Yahudi hayatına
azınlıklar’ı rolünü kamusal alanda üstlendiler. devam etmek istiyorlarsa, Yahudi bir erkekle
evlenmek istiyorlarsa, bunu başka yerde denemek
Genel olarak Ermeniler ve Rumlara kıyasla, zorunda olduklarını hissediyorlar.
Yahudiler, Osmanlı’nın kendilerini kabul etmesi ve
diğer tarihsel dönemlerde, Türk hoşgörüsü mitini Türkiye’deki Yahudilerin İsrail’e bakış
güçlendirici iddialar öne sürebilirler. Bu Avrupa açıları nasıl? Hiç gitmemiş bile olsalar,
halkları için çok önemli olmasa da, Yahudiler için İsrail’le ‘muhayyel memleket’ bağı
kötü tarihsel anıları silmek veya en azından kuruyorlar mı?
vurgulamamak anlamına geliyor.
Baştan şunu söyleyeyim, Türkiye’deki Yahudilerin
Türkiye’deki Yahudilerin hafızasında çoğu İsrail’e gidip geliyorlar ve orada yaşayan
Türkiye’deki nüfuslarını erimesine yol açan akrabaları var. ‘Muhayyel memleket’ kavramını
bir olay olarak kazıdıkları bir şey var mı? ancak orada yaşamadıkları için kullanabiliriz. Türk
Yahudileri ile İsrailliler arasındaki ilişki, İsrail’in
Yahudilerin Türkiye’den kötü anıları olduğu için kurulmasından sonra büyük bir göç yaşandığı
göç ettiklerini düşünmüyorum. Bu yanlış bir düşünüldüğünde şaşırtıcı olmayacaktır. Sonuçta, şu
niteleme olur. Türkiye’yi terk etmeyi düşünen çoğu anda yüz bin Türk Yahudisi İsrail’de yaşıyor. Yine
Yahudi, kendilerini Türk hissetmelerinden ve de Türk Yahudiler, İsrail hakkındaki bilgilerini
burada yaşamaya devam edebileceklerini genellikle kamusal alanda açık etmezler.
düşünmelerinden ötürü bunu biraz zorla yapıyorlar.
Siyasi ve demografik gerçekliklerden endişe
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 45 -
VİKTOR APALAÇİ
Yazan: Hakan SONOK 2016'da Türkiye'de sinema konusunda önde gelen iki
www.dünya.com "yorulmayan" yazarın filmler ve sinema dünyasıyla ilgili
yazmaya başlamalarının 50. yılı kutlanacak…
Çarşamba günü ilk kez Şalom Gazetesini tüm haklarını Türkiye Yahudi cemaatine
yayınladı… devretmiş… Viktor Apalaçi'nin 1966'da Şalom
Gazetesinde yazmaya başlamasına da Avram Leyon
vize vermiş…
Apalaçi'ye göre Türk sinema yazarları ve film
eleştirmenleri arasında Türkçeyi en iyi kullanan şu
an Cumhuriyet Gazetesi'nde yazan Sungu Çapan…
Apalaçi "Sungu Çapan inanılmaz uzunluktaki
cümleleri yazılarında başarıyla kuruyor ve
kullanıyor," diyor…
Viktor Apalaçi'nin son günlerde en çok beğendiği
film Emin Alper'in yönettiği "Abluka"… Apalaçi
"derin devleti en iyi anlatan filmlerden biri" olarak
tanımladığı "Abluka"yı tüm sinemaseverlere tavsiye
Şalom başlangıçta 1492'de İspanya'dan, 1493'te
ediyor…"Abluka" dünyanın en önemli üç film
Sicilya'dan, 1497 ve 1498'de Portekiz'den Osmanlı
festivalinden Venedik'ten üç ödülle dönmeyi
İmparatorluğu topraklarına taşınmak zorunda
başarmıştı…
kalan Seferad Yahudilerinin dili olan Ladino
dilinde yayınlandı… Gazete daha sonra yayın dilini
Viktor Apalaçi'nin Cannes anılarından bazı
Türkçe olarak belirledi… Izak Yaeş yayın hayatına
bölümler aşağıdadır:
başlamasından kısa bir süre sonra Şalom'un
yönetiminden ayrılmış ve Leyon gazetenin hem
Viktor Apalaçi, Cannes film festivalindeki ilk yılı
sahibi, hem kurucularından biri, hem de başyazarı
olan 1966'da "Citizen Kane‐Yurttaş Kane"in
olarak yoluna tek başına devam etmiş… Leyon
yaratıcısı Orson Welles "Fallstaff" adlı yeni filmini
vefatından kısa bir süre önce 1984'te Şalom'daki
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 49 -
sunmak için Cannes Festivali'ne gelince Cannes'a bilgileri Tuncan Okan'dan almış… Tuncan Okan,
otomobille yarım saat mesafedeki Polo de "O'na sinemanın yeni dahi çocuğu diyorlar.12
Mandelieu'daki bir kır yemeğinde Orson Welles ile yaşında 8 milimetrelik kamerasıyla film çekmeye
Fransız sinemasının 52 yaşında ölen büyük başlamış. Gerilim yaratma konusunda çok usta,"
yeteneği François Truffaut'nun sohbetine tanık demiş tam 41 yıl önce…
olmuş…
Viktor Apalaçi'nin verdiği bilgilere göre
1956'da Milliyet Cannes'ın 73 bin kişilik nüfusu film festivali
Gazetesi'nin boyunca 200 bin kişiye kadar yükseliyor…
sinema yazarı ve Festivalin istihdam ettiği insan sayısı 850'yi
film eleştirmeni buluyor… Festivali bir zamanlar 900 kadar gazeteci
olan Tuncan Okan takip ederken bu sayısı beş bine yaklaşmış…
(1999'da vefat Festivalin bütçesi 20 milyon Euro düzeyinde…
etmişti) ve Aralık İtalyan hükümetiyse 2010 Venedik Film
1966'da Festivali'nin 12 milyon Euroluk bütçesinin 7 milyon
Cumhuriyet Eurosunu sağlamış…
Gazetesi'nde
sinema konusunda Alfred Hitchcock sinema seyircilerinin
yazmaya başlayan beyazperdedeki sarışın güzel kadınlara duyduğu
Atilla Dorsay, özel ilgiyi‐sempatiyi, sarışın güzeller için daha çok
Viktor Apalaçi'nin endişelenmesini, keşfederek kariyeri boyunca
Cannes Film sarışın güzel kadınlarla çalışmıştı… Hitchcock'un
Festivali'ndeki yoldaşları olmuş… Viktor Apalaçi basın toplantıları, İsveçli İngmar Bergman'ın basın
"The Sugarland Express"in 1974'teki basın toplantıları gibi festivalin en büyük salonunda en
toplantısında Tuncan Okan'a "Kim bu adam?" çok gazetecinin katıldığı toplantılar olurmuş; en
sorusunu yönelterek Steven Spielberg'le ilgili ilk büyük salon onların basın toplantılarına ayrılsa da
salona girme olanağı bulamayan çok sayıda şanssız Senaryo yazarı Paul Schrader'in yarattığı, Robert
gazeteci varmış… De Niro'nun canlandırdığı, Travis Bickle
karakterinin ayna karşısındaki "You talkin' to me?‐
Festivalin efsanevi başkanı Robert Favre Le Benimle mi konuşuyorsun?" diye başlayan
Bret'den (1904‐1987) görevi devralan yeni başkan monoloğu (yılın en iyi filmi, film müziği ve
Gilles Jacob (1930 doğumlu) ile genel sekreter oyuncuları dallarında Oscar ödülüne aday
Thierry Fremaux (1960 doğumlu), Danimarkalı gösterilen, Altın Palmiye ödüllü "Taxi Driver"
yönetmen Lars von Trier'nin Nazilere ve Hitler'e filmindeki) sinema tarihine geçecekti…
sempatisini dile getiren sözler sarf etmesi üzerine
onu "istenmeyen kişi" ilan etmişler… Trier, festival Cannes'ın en büyük salonu iki bin iki yüz
yönetiminden kendisi kırmızı halıda yürürken koltuklu Lumiere artık yetmiyor…Festival
Enternasyonal marşının seslendirilmesini de talep Sarayı'nın bitmek bilmeyen merdivenlerini
etmiş… tırmanmak da yorucu olabiliyor.
Cannes'ın abonelerinden Michelangelo
Antonioni basın önüne çıktığı toplantılarda
yabancılaşma, iletişimsizlik, uyumsuzluk,
uyuşmazlık konularını işleyen filmleriyle ilgili
ipuçları veriyor ve filmleriyle çağdaş toplumun
duygusal bakımdan kısırlaştırılmasını araştırdığını
söylüyordu… Antonioni'ye filmlerindeki güçlü ve
kararlı kadın karakterlerinin, zayıf erkek
karakterleri ezmesi en sık sorulan sorulardan
biriydi… Antonioni son 22 yılını felçli olarak
geçirmek zorunda kalmıştı…Bir başka felç kurbanı
da Jean Paul Belmondo'ydu…
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 51 -
"The King of Comedy"le (1983) Cannes Sinema'nın "Altın Çağı"nın (1950'lerin ve
Festivali'ne katıldığında Jerry Lewis basın 1960'ların) en büyük yıldızlarından Alain Delon ve
toplantısına katılanları güldürmeyi başarmıştı… Romy Schneider Cannes da nedense bir türlü
Kendisine uzatılan bir mikrofonu traş makinesi gibi ödüllendirilmediler… Alain Delon Cannes
kullanıp traş olur gibi yapmış ve cebinden çıkardığı Festivali'yle bir ara arasına mesafe koydu; festival
minik fotoğraf makinesi ile kendisinin yönetimine dargındı.
fotoğraflarını çeken gazetecilerin toplu fotoğrafını
çekmişti. Cannes Festivali'nde Altın Palmiye'yi alıp da en
çok yuhalanan film Maurice Pialat'ın "Sous le Soleil
du Satan‐Şeytanın Güneşi" (1987) oldu…
Tarantino iki bin iki yüz kişiye Lumiere
salonunda sinema dersi verdiğinde (2008) yine
salona girmek isteyip giremeyen binlerce insan
dışarıda kaldı… Elleri ve mimikleriyle konuşan,
makineli tüfekten çıkmışçasına espiri üreten,
http://www.dunya.com/kultur‐sanat/sinema/sinemanin‐
yerinde duramayan, hiperaktif, müthiş bir hitabet yorulmayan‐yazari‐viktor‐apalaci‐280052h.htm
yeteneğine sahip bu komik adamla geçirdiğim iki
saat en renkli festival anılarım arasında kalacak…
Tarantino, "Death Proof"taki sınır tanımaz
gevezeliğiyleyse herkesi kendinden soğutmuştu…
Sophia Loren, Claudia Cardinale ve Gina
Lolobrigida arasındaki rekabette Gina en seçkin
yönetmenlerle çalışma olanaklarını daima
rakibelerine kaptırdığından geri planda kaldı…
MAKALE İzmir Musevi Cemaatinin tarihi 17.ci asırla birlikte
başlar. Bu şehre yerleşen ilk Yahudiler Osmanlı
Dov Kohen imparatorluğunun İstanbul, Selanik, Manisa, Tire
Tercüme: Selim Amado
gibi diğer şehirlerinden gelmişlerdir. 1492’de İberya
yarımadasından 1492 ve 1496 yıllarında kovulan
Sefarad Yahudileri İzmir’e doğrudan doğruya değil,
bir asır kadar sonra, İzmir’e civar şehirlerden
yerleşen Yahudilere katılmak üzere 17 ve 18.nci
asırlarda gelmişlerdir. Bu Yahudi ailelerden birçoğu
Hristiyanlaşmış kripto dönme Yahudi olarak
İzmir’e varmışlardır, aralarında örneğin şu tipik
Portekiz ve İspanyol soyadlarına rastlamaktayız
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 53 -
AGUIAR ALVAREZ ANDRADA AVILA CALVO ve ailelerin geçmişini öğrenmek mümkün
CARDOZO CORONEL COSTA GALİNDO NUNES olmaktadır. Bunlar yanında ravların evlenme
BELMONTE DA PAZ PENHA PINHEIRO RAPOZO cenaze gibi değişik törenlerde yaptıkları ve bu
SARMİENTO SERENO SILVA SILVEIRA VEZINO kitaplarda bulunan konuşmalarından, yerel
gibi. cemaate mensup kişilerin adları ve aileleri
hakkında zengin bilgiler elde edinilebilmektedir.
Bunlardan başka 20. asır başlarına kadar
rastladığımız Portekiz İspanyol soyadları arasında: Bu şehirde yayınlanmış değişik gazete ve
ARİAS, DEL BURGO, CHAVEZ, CORDOVERO, mecmualarda da değerli jenealojik bilgiler vardır.
DIAS, ENRIQUEZ, FERNANDEZ, LEON, MORON, Bu yayınlarda özellikle 1870‐1925 yılları arasında
SORIA ve başkaları vardır. yayınlanan nişan, evlenme ve vefat ilanlarından çok
değerli bilgilere varılabiliyor.
1658 de İzmir’de ilk defa olarak bir Yahudi
matbaası kurulmuştur ve buna yıllar ilerledikçe El yazması ve cemaat kayıt kütükleri gibi başvuru
yenileri eklenmiştir. Bu matbaalarda 1940 yıllarına kaynaklarının bulunduğu Kudüs’teki (Yahudi
kadar İbranice ve İspanya ve Portekiz’den kovulan Tarihi Merkez Arşivlerini) hatırlatmak gerekir.
Sefarad Yahudilerinin konuşma dili olan Ladino Burada tüm dünyadaki Yahudi cemaatlerinin
Judeo Espanyol dillerinde 500 kadar kitap çoğuna ait kayıtlar ve belge arşivleri
basılmıştır. Bu kitaplar edebi ve dinsel önemleri bulunmaktadır. Yahudilerle ilgili soyağacı
dışında jenealoji (soyağacı) araştırmaları ile araştırmaları yapan herkes için bu kaynak çok
uğraşanlar için en önemli bilgi kaynağını önemli olduğu gibi İzmir şehriyle ilgili çok anlamlı
oluştururlar. kayıtlar burada bulunmaktadır. Diğer bilgi
kaynakları, dini mahkemelerin (Bet‐Din) kararları
Genel olarak kitaplardaki önsöz ve giriş ve 1819 ‐1933 yılları arasındaki 8000’in üzerindeki
kısımlarında pek çok isimlere ve bunların aile evlenme kayıtlarıdır ki bunlarda şahıslar aileler
ilişkilerine rastlanır. Bu verilerden Yahudi tarihini tarihler vs. hakkında pek çok veri bulunmaktadır.
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 55 -
Son yıllarda Osmanlı İmparatorluğu Yahudileriyle 1826’da vefat eden Hahambaşı Rafael Eskenazi ile
ilgili soyağacı kaynaklarına eklenen başka bir 1860’da vefat eden oğlu Nisim Avraam Eskenazi’dir.
imkân Türkiye ve Yunanistan Yahudi 1880’lerdeki feci zulümlerden kaçan Rus
mezarlıklarındaki mezar taşı kitabelerinin Yahudilerinden bir çoğu İzmir’e yerleşmiş ve
bilgisayara dökülmesi projesidir. Tel Aviv cemaate dahil olmuşlar hatta yerel Sefarad’larla
Üniversitesi Diaspora Araştırma Enstitüsü’nde evlenmişlerdir. 1897’de de kendi sinagoglarını
50.000 mezar taşı kitabe metni ve fotoğrafı kurmuşlardır.
bulunmaktadır.
İzmirli Aşkenaz aile soyadları arasında şu isimlere
İzmir Yahudi cemaatinin mensupları büyük ölçüde rastlanır.
Sefarad olmasına rağmen her devirde İzmir’e
yerleşmeğe gelen Aşkenaz Yahudileri olmuştur ve BERNSTEİN DEUTSCH ENGELBACH
aralarında bazıları cemaat hayatında önemli rol GOLDENBERG GREENBERG HERMAN KRAEMER
oynamışlardır. KURTZBERG MEYERSON ORENFELD RONBERG
SCHENFELD SPIERER SCHWARZMAN
Buna örnek 18.ci asırda Kudüs’ten gelerek cemaatin UBERMAN WEINSTEIN WISS WOLFSON
Hahambaşılığını yapan ve birkaç yıl sonra yeniden
Kudüs’e dönen Rav Yitzhak Kohen Rappaport’tur.
İzmir cemaat evlenme kayıtlarında 20. asrın
başlarına kadar bu ravın ailesinden Kohen
Rappaport soyadına rastlanmaktadır. Bir diğer
Eskenazi 1700 yıllarında Budapeşte’den İzmir’e
gelmiş Rav Yosef Ben Gershon ve ailesidir.
Çocukları İzmir’de yaşamağa devam etmişler ve
Eskenazi soyadını alarak İzmir’in önemli din
adamları arasında yerlerini almışlardır. Bunlar
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 57 -
Ladino’nun Geleceği
İkinci dünya savaşı yıllarında yalnız Selanik’ten
60.000 olmak üzere, Yunanistan, Bulgaristan,
Romanya ve diğer Balkan ülkelerinden Judeo
Espanyol konuşan on binlerce Yahudi, ölüm
kamplarında can verdiler. Zaten kullanılması
azalmaya başlayan Ladino böylece telafisi zor
darbeler yemiş oldu. Bugün dünyada bu dili
konuşanların sayısı 150.000 civarında olduğu
LADİNO’NUN tahmin edilse de, hiçbiri için tek bildikleri dil
değildir ve konuşanların büyük çoğunluğunun yaşı
GELECEĞİ 70 civarındadır.
endoktrinasyonu İbrani dili ve kültürü üzerinde da aracı oldu. Radyo yayınları aracılığıyla
yoğunlaşmakta idi. Ladino, Yiddiş, Arapça vs. gibi unutulmaya başlayan şarkılar, folklorik değeri olan
dillerin ve adetlerin terkedilmesi gerektiği veriler toplanmağa başlandı. Radyo Judeo‐Espanyol
düşünülmeğe başlandı. Fakat zamanla bu görüşün bölümünde önemli bir fonotek, melodilerin
doğru olmadığı, herkesi köklerinden notalanması, hikaye ve hümoristik malzeme
uzaklaştırmanın yeni bir ulus ideolojisine katkı kayıtları oluşturuldu. Müzikologlar bu müzikle
değil, zarar verdiği görüşü benimsendi. ilgilenmeğe başladılar.
Yeni bir kültürün parçası olmak istenmesi doğal 50’li yıllarda devrin genç politikacısı, Yeruşalayim
olmasına rağmen, binlerce yıllık bir tarihi olan doğumlu Yitshak Navon gerçek Sefaradların
Yahudi milletinin son 500 yılının önemli bir konuşmalarını, şarkılarını, adetlerini işleyen
kesimini oluşturan Sefarad Yahudilerinin tarihi, “Bustan Sefaradi” , daha sonra “Romansero
kullandıkları dil ve oluşturdukları folklor elbet bir Sefarad”ı adlı müzikal piyesleri yazdı. Bunlar basit
kenara atılamazdı. Sefarad dünyası , Ram‐Bam, şair birer tiyatro çalışması olmaktan çok daha ileriye
Yehuda Halevy ve tüm Kabala geleneğinin, gitti ve İsrail, hatta dünya kamuoyunda
Zohar’ın yaratıcılarının, Yahudi dini literatürünün Sefaradların dil ve kültürüne ilgiyi çekti.
en önemli ismi “Şulhan Aruh”un yazarı Rabi Yosef Aşkenazlar dahi Ladino kültürünü tanımaya,
Karo’yu yaratan dünyaydı. Ladino’nun edebiyatını, onunla ilgilenmeye başladılar. Ardından meşhur
atasözlerini, mizah ve felsefesini, tercümelerinden şarkıcılar ve besteciler Ladino şarkı ve melodilerini
mi okuyacağız? Romansasları ve özelliği bugün benimsediler, orkestrasyon ve aranjmanlar yaptılar,
dahi takdir edilen müziğini ellerimizi kaldırıp, halk bunları sevdi, diaspora Sefaradları de bu
“bunlar eskidendi” mi diyeceğiz? çalışmalara ortak oldular. Çünkü bu dilin, bu
folklorun kaybolup gitmesine gönülleri razı
Nitekim göçlerle birlikte, İsrail’de Judeo‐Espanyol olmuyordu.
gazeteler çıkmaya başladı, Devlet radyosu bu dilde
yayınlar yapmaya başladı ve bu sesler İsrail Aşkenazların Yiddish’i ile birlikte İspanya kökenli
haberleri olarak diaspora Sefaradlarına ulaşmanın Sefaradların (Mizrahilerin değil) Ladino’su
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 59 -
kaybolunca, onun etrafındaki kültürün da Fakat gelin görün ki biz, yukarıda da söylediğimiz
kaybolmasının önlenmesi gerektiği bilinci yeni gibi, büyük ölçüde kendi ihmalimizle, Balkan
kurulan İsrail devleti tarafından da anlaşılmıştı. Bu ülkelerinde ve Türkiye’de olan değişikliklerle,
iki Yahudi dil ve kültürünün korunması için Holokost’un trajik sonuçları ve İsrail’e göç
1997’de meclisin çıkardığı bir kanunla Ladino için nedeniyle, Ladino’ya adeta sırt çevirdik, onu
“Rashut Leumit le Tarbut haLadino” Yiddish için de (Severely endangered language)’ler listesine soktuk.
“R.L le Yiddish” adlı kurumların kurulmasının
önünü açtı ve bu kurumlara özel bütçeler tahsis Sefaradlığın, yani İspanyadan kovulan Yahudilerin
edildi. kültür ve yaşam tarzının güzelliğini tanıyan ve
yazan bir şahsiyet de Zeev Jabotinsky’dir. Kendisi
Ladino dilinin önemli özelliği, 1492’den sonra 20.nci asrın başlarında Istanbul'da geçirdiği üç ay
İspanya dışında yaşayan bir dil olarak İspanyadaki içinde Sefarad Yahudilerine hayran kalmıştı. Bu
gibi gelişme ve değişikliklerden uzak olarak hayranlığını anılarında şu şekilde dile getirir: “Eğer
yaşamaya devam etmesidir. İspanyada ve Güney ruhun tekrar hayata gelmesi diye bir şey varsa ve
Amerika ülkelerinde dil gelişirken, Osmanlı doğmadan evvel bana hangi millet ve ırkı
ülkelerinde İspanya ile ilgisi olmayan yönlerde seçeceğim sorulursa, tamam İsrail, ama Sefard”
gelişmeye başladı. Judeo‐Espanyol (Ladino) diyeceğim” demiştir. Gerçekten de Osmanlı
yaşanan coğrafyanın ve devrin gerektirdiği ülkelerinde yaşayan İspanya kökenli Yahudiler,
değişikliklere tabi oldu. 20.nci asrın başlarında doğu ve batı kültürlerini Akdeniz ülkeleri mizacıyla
İspanya dilbilimcileri, ‘’Espanyoles sin patria’’ birleştiren bir etnik özellik oluşturmuşlardır.
dedikleri Sefaradların diliyle ilgilenmeye başladı.
Bugün dünyada 150.000 Sefarad Yahudi’sinin
Beş asır boyunca bu dili koruyan ve terk etmeyen
yaşadığı tahmin ediliyor. Bugün bir Ladino folklor
Yahudileri takdir ettiler, bu dilin yarattığı
etkinliğine giderseniz, yaş ortalamasının 70
edebiyatın kendi geçmişlerini de aydınlattığı
olduğunu görürsünüz. İlk bakışta, kendi haline
kanaatine vardılar. İspanyolların Ladino’ya ilgileri
bırakılması halinde bu dilin 20‐30 yıl sonra
bugün dahi devam ediyor.
büsbütün fosilleşeceği kanaatine varmak zor değil.
Demek ki bu dil ve kültürü kaybolmaktan Doktorantlar, profesörler yetişiyor, kitap ve
kurtarmak istiyorsak, genç nesilleri de bu dil ve mecmualar yayınlanıyor, yeni Ladino müzikler
kültüre yakınlaştırmanın yollarını bulmalıyız. Ana besteleniyor, birçok önemli şarkıcı Ladino müziğini
dil olmaktan çıkan Ladino acaba sönmesi repertuarlarına alıyorlar. Türk, hatta sadece İzmir
kaçınılmaz bir dil mi? Sönen bir dilin tekrar Sefaradlarının mutfağıyla ilgili kitaplar çıkıyor,
canlanması görülmüş müdür? sözlükler yayınlanıyor. İnternet bu kitapların
içerikleri ile dolup taşıyor.
Evet, bu dil “de la fasha asta la mortaja –
yanında aylık El Amaneser mecmuası çıkıyor. New hem de popüler alanlarda korunup araştırılmasına,
York’ta Tuft Üniversitesinde, Los Angeles’de hatta gelişmesine çok çalışılıyor ve ilgi giderek
UCLA’da Ladino kürsüsü ve dersleri var. artıyor.
Amerika’da, Fransa’da bu dil etrafında birleşen
Ladino’nun korunmasını ve yaşatılmasını istemekte
kulüp ve yayınlar oluyor. Fransa’da her yaz
kararlılık bunu başarmanın en önemli şartıdır.
(Universite Judeo Espagnole) adlı etkinlikler
Ladino’yu, (Revived Language), yani yeniden
yapılıyor. Kudüs’ün yanındaki Maale Adumim
canlandırılan dil haline sokmanın şartı, her şeyden
Ladino merkezinde Avner Peretz Ladino
önce bunu istemektir. Ta baştan el kaldırmamak,
edebiyatının her şeklini koruyup araştırıyor. Bu
konuşulup yazılması alışkanlığını yeniden
dilde çok zengin bir atasözleri kaynağı var, kitaplar
yaratmak, (Severely Endangered) statüsünden
yazılmış. Bu atasözlerinde asırların birikimi felsefe
çıkarmaya gayret etmektir. Ladino dil ve
ve hayat dersleri buluyorsunuz.
kültürünün, atasözleri, mizah, şarkı, edebiyat ve
Demek ki, anadil olmaktan çıkmasına rağmen folklorüyle büsbütün kaybedilmemesi için bunu
Ladino kendi haline bırakılmıyor, yaşatılıyor, istemenin yanında, bu maksatla çalışanlara destek
üzerinde duruluyor, (Severely Endangered) olmak gerekiyor.
durumundan çıkmasına çalışılıyor.
Yeniden canlanmış dillere örnek var mı? Var!..
Ladinoyu canlı tutma gayretlerinin temelinde Wikipedia (Revived, yani diriltilen) diller listesinde
Yahudi kültür ve edebiyatının çok önemli bir son yıllarda 17 dilin adını veriyor.
kesimini öğrenmek var. Nostalji de tabii ki çok
Revived Languages listesinin başında tabii İbranice
önemli bir faktör. Aramızda hala “bu dil öldü,
var. 2000 yıl boyunca sadece dua edilen dil olmuş,
yapacak şey yok” diyenlere denecek şey şudur: İster
konuşulmamış. Eliezer Ben Yehuda’nın gayretiyle
Judeo‐Espanyol ister Ladino diyelim, bu dil biz
19. Asırda konuşma dili olmaya başlamış.
Sefarad Yahudilerinin Yahudilik içindeki saygın
yerimizi oluşturan etkendir. Bu nedenle ‐ana dil, Asırlar önce, İrlandalılar Celtic bir dil olan İrlanda
günlük konuşma dili olmasa dahi‐ hem akademik, dilini konuşmayı bırakmışlar, İngilizce
kabullenmektir. Bunlara şu örnekle cevap yabancı dilleri öğrenmekte kesin olarak daha
verilebilir: “Tarihi öğrenmeyelim, o tarihçilerin işi… avantajlı oldukları. Hele anadilleri Türkçe olanlar
Sanatla ilgilenmeyelim, o iş sanatçıların işi.. için Ladino’yu bilmek veya anlamak büyük avantaj.
müzikle ilgilenmeyelim, o iş müzisyenlerin işi!!!
Mart 2014’de UCLA (Los Angeles) Universitesinde
“Peki, enstrüman çalmasak dahi müziğe merakımız
yapılan bir sempozyumda konuşan Dr. Eliezer
olabiliyor, cd’ler alıyor ve konsere gidiyoruz. Güzel
Papo şöyle diyor:
Sanatlara gitmedik ama resim kursları alıp evde
resim yapanlarımız var. Yahudi tarihinin eğitimini “İsrail’de bizler Sefarad kültürünün değerlerini
almadığımız için Tanah kursuna gidip eksiğimizi öğretmemiz gerekiyor. Ladino edebiyatını
tamamlamak istiyoruz. Çünkü merak ediyoruz, İbranice’ye tercüme etmek bunun yollarından
kültürel bir ihtiyaç duyuyoruz. biridir. Judeo‐Espanyol dilini öğretmek için
mutlaka okul veya kurs açmak şart değildir. Onun
Ladino gerçi Üniversitede araştırılıyor, öğretiliyor
yerine Sefarad Edebiyatı toplantıları yapmak daha
ama İspanyadan kovulan atalarımızın yaşadıkları,
yerindedir. Haftada bir, örneğin “haftanın
konuştuğu ve yazdığı dilin özelliklerini, mizahını
peraşa”sını ladino olarak izah etmek bir yoldur.
bizler merak etmezsek, kim edecek?
Tevrat’ı halk diliyle izah eden Meam Loez’ı
Bir insanın kendi etnik özellikleri hakkında “bunlar tartışmak başka bir yoldur. (Meam Loez Tevrat’la
geçti” demesi onun genel kültüründe bir boşluk ilgili metinlerin Ladino dilinde izahıdır ve şimdi
sayılmaz mı? Ya kendi ilgisizliğini haklı gösterme latin harfleriyle onu okumak mümkündür.)
amacıyla geçmişine ilgi duyan, bu alanda gayret
Günümüzde enteresan bir olay, birçok gencin,
edenleri küçümseyenlere ne demeli? Kaldı ki
bilmedikleri Ladino’yu öğrenme ihtiyacını, TV’deki
internet bugün bize boş zamanlarımızda Ladino ile
Güney Amerika (Arjantin, Meksika) dizilerini
ilgilenme olanağını sunuyor.
(telenovela’lar) seyrettikten sonra hissetmeleridir.
Bir başka önemli faktör, Ladino, yani Judeo‐ Bunlar Ladino kurslarına katılmaktalar. Yani
Espanyol’un bir Hispanic dil olması, Latince’den İspanyolca telenovela (TV dizileri) seyrettirmek de
türemiş bir dil olması ve de Ladino bilenlerin Ladino’ya merak uyandırıyor. Doğru bir gayretle,
genç nesil bu lisana önceki nesilden daha büyük Sadece bir dil olarak değil, bir Yahudi kültürü
ilgi gösterecektir. Gençler kendi anne babalarından olarak da Ladino’yu bekleyen akıbet nedir? ‐
geldikleri ülke Yahudilerinin tarihiyle ilgili sorulara Benzetmek caizse‐ Ladino’nun kemiklerini yeniden
cevap alamayınca daha çok merak ediyorlar. Bu et ve deri ile kaplayıp, canlandırabilecek miyiz?
imkânı kendilerine verdiğimiz zaman elbet Yapılan onca çalışma, onca gayret olumlu sonuçlar
gelecekler ve öğreneceklerdir. Yani Ladino’ya verecek midir?
merak bazen bir iki nesil atlıyor ama sonra yeniden
canlanıyor. Elbette yaşadığımız “ulus devlet” çağında,
Ladino’nun İbranice gibi bir devletin resmi lisanı
Kaybolmaya yüz tutan dilleri yeniden
olması söz konusu olamaz. Ama Ladino’nun ‐
canlandırılmasının bilinen bazı metod ve
yaşamaya devam edecek‐ bir dil olması yönünde
(modality)’leri vardır: Bunları neler olduklarını ve
büyük bir inanç var!..
bunlara uygun olarak dünyada neler yapıldığını
irdeleyebiliriz. Canlandırılan dillerde yöntem hep
bu olmuştur. (Kaynak Wikipedia)
1‐ Dili yaşatmalarını istediğimiz toplumun
gözünde o dilin prestijini yükseltmek.
Bar - Mitsva
Moris Arditi
İÇİMİZDEN
Beki Şikar
Eylül ayının başlarında İzmir Cemaati, uzun
zamandır uygulanmaması nedeni ile kaybolmaya
yüz tutan asırlık geleneklerine tümü ile uygun bir
Bar‐Mitsva töreni yaşadı.
Rebi ve İzak Arditi’nin oğulları MORİS, 5 Eylül 2015
Cumartesi günü görkemli bir Bar‐Mitsva Töreni ile
delikanlılığa adım attı.
Arditi ailesi bu mutlu günlerini, Hilton Oteli
Barbaros salonunda düzenledikleri bir gecede, eş
dost ve akrabaları ile paylaştılar.
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 67 -
UtÜÉâ{ WtçtÇ [txÅxà
KAMELYA HULLİ
17 Ekim 2015
ALBERT ANTEBİ
10 Eylül 2015
JOJO FRANKO
26 Ekim 2015
Sosyal İlişkiler
Ve Eğitim
(Devam)
Rabenu Agaon
Sir Moşe Montefiori Avrupa gezisinden dönerken
İzmir’den geçmiş ve Rabi Hayim ile tanışma fırsatı
elde etmişti. Tanışmaları kısa sürede dostluğa
dönüşmüş Sir Montifiori çalışmalarından
etkilendiği Rabi Hayim Palaçi’ye İzmir’den
ayrılmadan evvel hayır derneklerinde kullanılmak
Rabi Hayim Palaçi üzere büyük miktarda para bırakmıştı.
Z.T.L.
Rabi Hayim, Sir Montifiori şerefine “Hayim
Derahav Le Moşe Tehila” isimli bir kitap yazmış, bu
kitabında alınan para ile yapılan hayır işleri ile ilgili
detaylı bilgi vermiştir.
El Kantoniko de Rachel
Rachel Amado Bortnick
En danyo de Facebook
SEKSION
EN
LADINO
A Facebook (“Livro de kara” en Ladino) yo no le do
muncha kara. Ya se ke otros lo adoran: van aya
kada dia, I eskriven I kontan I meten fotos de todo
lo ke estan aziendo I pensando – I meldan todo lo
ke sus sienes de “amigos” (friends) eskrivieron – i
eskriven repuestas. Ansina se komunikan kon
personas por todo el mundo.
Todo esto “a la minut!” Estamos en la jenerasion de
“a la minut.” No ay mas pasensya de asperar.
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 71 -
“En Facebook tengo sienes de amigos, i el ke no Ke danyo aze?
esta en Facebook no es mi amigo!”
No vo tratar del danyo ke “puede” azer a la
Al pareser es esto ke pensan los afisionados de FB. seguridad, meoyo, o vida sosial de la persona. Kada
Si les eskrives un email, no te responden. No uno se puede akavidar kontra estos. Lo ke me
eskriven mas en grupos de komunikasion por enteresa es el danyo ke esta aziendo a grupos de
Internet ‐ komo Ladinokomunita, Lozizmirlis, o komunikasion komo Ladinokomunita, Lozizmirlis,
Mozotros. Si les demandas deke, te dizen “no ay i Mozotros. Los esta matando!
mas menester de estos grupos. Mos komunikamos
mas presto en Facebook, i tambien tenemos grupos Me viene komo ke siento dezir “so what?” – “eh,
ayi ‐ komo ‘Izmirli Cudyolar’ (Judios Izmirlis).” kualo ay?”
I yo esto en FB achakes de mis ijos, ma no vo Vos dire kualo ay.
muncho a mirar, porke me viene ke es pedrer
1. Ay munchas personas ke no estan en Facebook, i
tiempo por bavajadas ke eskriven mis “amigos.” No
no ven lo ke ay ayi. Dependen en los grupos de
enyego ke de ves en kuando veygo kozas ke me
Internet komo los ke mensioni para komunikarsen
enteresa, i mezmo meto alguna foto para dar a
en sujetos ke les enteresa, I mantener un
saver a los munchos miembros de famia (de varias
sentimiento de amistad I komunida.
partes del mundo) ke nunka me eskriven o me
telefonan, ma se ke estan en FB. A los mansevos les Personalmente, yo tomava grande plazer de meldar
puede venir komo shok ke yo tengo munchos haberes de Izmir en el grupo Lozizmirlis porke me
amigos ke NO estan en Facebook deltodo. dava el sentimiento de ser dainda parte de la
komunidad ande nasi. Agora no ay mas ken
Puede ser ke este “livro de kara” tiene algunos eskrive, ma keda vierto solo grasias a Moshe
avantajes, ma tambien esta aziendo muncho danyo. Gormez, ke bive en Fransia. Mezmo la fondadora
LI me disho ke no ay menester de kontinuar porke
“agora tenemos Facebook.” Otros tambien me esperamos kriyar un sitio ande todo lo ke esta
disheron la mezma koza. I tambien ke “la eskrito se va poder “bushkar”, komo en archivos de
komunidad [de Izmir] es muy chika, los haberes se un jurnal elektroniko.)
espanden muy presto.” Seguro ke esto mos desha
kurar la sarna. Ansi mos kontan en el livro de Reyes
Yehuda ke dize? II (kapitolo 20): En akeos dias, el Rey Hizkiya kayo
Yehuda Hatsvi hazino para murir. Ma, el Dio oyo su orasion i vido
sus lagrimas; dunke mando a Yeshayahu el profeta
El İgo a dezirle al rey: "YO te sanare!".
en Muestras Tradisiones I disho Yeshayahu a tomar masa de igos, i poner
sovre la sarna, i se sano!
Lo tenemos eskrito en la Biblia, ke muestra Tierra Es kuriozo ke el kanser del kuero se yama en
Prometida es "tierra de trigo i de sevada, i de judeoespanyol – "figera".
vides, i de igeras, i de granadas; tierra de olivar
de azeite, i de miel" (Devarim 8,8) Sera por komemorar akel evento milagrozo kon el
rey Hizkiya?
Para deskrivir la paz ke reinava en el pais, todos los En el Talmud (Masehet Taanit 24) topamos unos
dias del Rey Shelomo, mos dan a saver ke los kvantos kuentos sovre Rabi Yosi de la sivdad de
abitantes "moravan seguros, kada uno debasho de Yokeret. Rabi Yosi era un savio muy djusto i
su vid i debasho de su igera" (Reyes I, 5, 5). demazia sofu, ke por djente semejantes mos dize el
refran sefaradi: "De tanto dizir Amen, se les kaye el
Me namoro meldar el Kantar de los Kantares. En talet"...
realidad, es un imno poetiko al amor entre ombre i
mujer, i tambien a la naturaleza. En una fraza al Ma. este Rabi Yosi de Yokeret ya paso todos los
enkontro de la primavera topamos esta deskripsion limitos kon su rektitud asta ser kruel verso sus
delisioza: "La luvya paso i se fue... la igera espunto propios ijos.
sus igos, i las vides en sierne dieron golor. Levantate,
kompaniera mia, ermoza mia, i ven". De los varyos kuentos vos eskoji el maase ke mos
Kon la ayuda del Dio, afilu una masa de igos puede
incho de igos ermozos, i se lo yevo al palasio del selozos vinieron despues al palasio real kon sestos
rey. de igos, i el emperador ordeno "echarles los igos en
la kara" (literalmente: tirar los igos, uno por uno, a
Bien entendido ke al empesijo no lo desharon la facha del kazalino).
entrar. Ma, kuando lo avizaron al rey kien fue el ke
lo vino a vijitar, lo desharon entrar. El tipiko umor salvaje de Adrianus el emperador...
El rey se emosiono mucho de la determinasion del Me kedi pensando sovre akel judio viejo ke tuvo el
kazalino, i la esperansa ke tuvo de gozar del fruto zehut de prezentar su primisia de fruta al
de su lavoro. emperador, un governador ajeno. Es muy posivle
ke lo izo kon un sentimiento de tristeza tambien:
Entonses, el rey ordeno de inchir el sestiko del porke si bien egzistiya el Bet‐aMikdash, ayi es ke se
kazalino kon liras de oro... yevavan las primisias.
La boz salio en akel kazal: De la otra parte, digo yo, devemos tomar el lado
bueno de la vida. Sera ke afilu sin saverlo, el viejo
‐ "Mirando aki! Al rey le plaze igos! Al rey le plaze agrikultor, demostro al emperador ke malgrado la
figos!". destruksion ke sufrio el pais, i la mayoria del
puevlo esta en la diaspora, el puevlo judio no se
Korrieron todos al palasio kon sestos de figos. deskoraja; kontinua a bivir, plantar, krear, i
dezvelopar.
Esta fraza se a konvertido, en muestra lingua, en
una expresion idiomatika, para deskrivir kualker
persona ke no entiende al fondo el sinyifikado
verdadero de algun sujeto.
El kuento kon Adrianus, segun relatado en el
Talmud, se termina diziendomos ke unos kazalinos
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 77 -
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 79 -
en AzapKapi i ir a vivir en Balat en una kasa sin antes. Asi tengo un padre enterrado en Istanbul i
elektrisidad, salon, kosina i toiletta. Paresia a una una madre enterrada en Sydney. Lavori por 38
choseta.. Sin diplomes i profesion no tenia un anios en una Kompania Aerea i viaji muncho,
avenir. Me topi lavorando en las fabrikas en viendo mundo. Me kasi 43 anios antes kon una
Mahmut Pasha fabrikando sinturas. La paga era Franseza i trushimos al mundo 2 hijos i una hija. Es
chika i kon esto no se puedia vivir. Kon el tiempo la sola famiya ke tengo ahora.
me meti a ambezarme el Ingles todo solo pensando
ke kon las otras linguas ke konosia, puedia kisas La sola kosa ke regreto aki es de perder kontakto
topar un mejor empleo un dia. kon mi mundo del pasado. El tiempo i la distansia
troko todo. Los inmigrantes en general se topan
Despues de mi servisio militar de 2 anios en entre sielo i tierra i no saben a donde apartienen.
Samsun topi un echo en el Hotel Hilton en la Yegan al punto de no poder ir ni adelantre ni atras,
Agensia de Viajes de Turk Express. Mismo kon un una kosa ke se siente mas en enviejesiendo i
salario mas alto ke antes no puedia kasarme un dia topandose aislado. Ahore en mis 78 anios todo esto
i traier al mundo kriaturas. Tampoko puedia vivir se pasa delante mis ojos komo un filmo. El tiempo
en un mejor barrio. troka todo. Istanbul no es el Istanbul ke konosia
komo chiko. Sydney no es la misma sivdad ke vide
Komo venian ayi turistos de todas partes del en metiendo los pies aki. El mundo mismo se troko
mundo me topi hablando kon Judios ke puedian al punto de no konoserlo.
ayudarme para ir a un pais mas libre i prospero,
komo Los Estados Unidos, el Canada i la Australia. La manera de vivir i ver las kosas se troko también
En 1961 se habrio el kamino de nuevo i yo kon mi ion la technologia.
madre salimos en un kamino tomando un mez en
vapor indo al otro lado del mundo ke era la
Australia. Era un viaje sin regreso. Hoy hase 54
anios ke me topo ayi. Mi madre fallesio 38 anios
Afito ke la konkubina de un Levit se avia fuyido a la
Gad Nassi kaza de su padre. Entonses, su marido se hue para
Israel
trayerla atras a su kaza. Fue resivido de una manera
Fuente: Milim Cultural kaloroza, i aunke el padre de la konkubina ensistio
para ke kontinuan a kedarsen en su kaza, el Levit
La Konkubina se desidio de aboltarse kon la mujer a su kaza.
Despedasada
Se alevanto a la madrugada i se metyeron en
kamino: el, la konkubina, su servidor i sus dos
aznos. Kuando arivaron serka de Yerushalayim, ke
akel tiempo se yamava Jebus, sintieron la nesesitad
de repozarsan porke avia empesado a eskureser, i
eran bastante kargados i kansados.
Entonses, su servidor le disho:
"Ven entraremos a esta sivdad i mos kedaremos ayi
la noche".
En akeos tiempos aunke la sivdad de los Jebusitos,
era basho la dominasion de los Binyaminitos, una
partida de los Jebusitos moravan ainda ayi. No
teniendo konfiensa en los Jebusitos, el Levit prefero
de pasar la noche en Gibea, ande moravan los
"I,la konkubina estava espandida Binyaminites.
en la entrada de la kaza."
Livro de los Djeuzgos.
Gustave Doré, 1832‐1883
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 81 -
Kuando arivaron a Gibea, se estuvieron en la plasa
de la sivdad. Portanto, dinguno no se ofrisio para
resivirlos a su kaza. Despues de un sierto de tiempo,
un ombre aedado ke estava aboltando de su lavoro
en los kampos los apersivio i se aserko de eyos:
"De ande sosh, i ande vos estash indo?"
"Mos estamos indo a Betlehem, a mi kaza. Dinguno
no mos ofresio a resivirmos. Tenemos bastante paja
para muestros aznos i bastante pan i vino para
mozotros, para mi, la mujer i el mansevo ke esta
kon mozotros. "
El aedado respondio:
"Paz por vozotros. Yo va tener kargo de todo lo ke
tenerash de menester. Solo, no pasesh la noche en
la plasa". "En esto, metio a su konkubina a su azno, i
tomo el kamino de su kaza."
Livro de los Djuezgos.
Los yevo a su kaza, dyo a komer a los aznos. I eyos Gustave Doré, 1832‐1883
se lavaron sus pyezes, komieron i bevieron. Kuando
ya se estavan repozando i avlando entre eyos, una "Trayemos a esta persona ke vino a tu kaza, porke
djentorya enserklo la kaza i empeso a aharvar i a mos keremos gozar d'el".
sakudir su puerta i a gritar a su balabay:
El balabay salio ahuera, i les disho:
"No, mis ermanos, no vos komportesh de esta "Arivi a Gibea ke
manera malisioza. Este ombre es mi usped, no le apartiene a
agash esta desgrasya. Aki, mi ija muchacha i su Binyamin, para
konkubina. Vo las puedo trayer, las puederas violar pasar la noche ayi
i azer kon eyas todo lo ke keresh. A este ombre no kon mi konkubina.
lo tokesh". Los fuertes de la
sivdad se
I, viendo ke la djentorya no estava pronta a oyirlo,
revoltaron kontra
el Levit afero a su konkubina i la delivro a eyos.
mi, i enserklaron la
Toda esta djente la violaron, se gozaron de eya kaza para matarme.
noche entera i a la fin la desharon partir. I violaron a mi
konkubina fin'a ke
Eya arivo kon sus fuersas ultimas fin'a la entrada de kayo muerta.
la kaza ande kayo i se espandio. Kuando avia La arevatasyon de las muchachas de Entonses,, tomi a
amanesido, su marido la topo ayi, le avlo, ma, eya Shilo por los Binyaminitos. mi konkubina i la
no le respondio. La metyo enriva de su azno i tomo Gustave Doré, 1832‐1883
despedasi. Enbiyi
el kamino para Betlehem. sus pedasos a todas las partes del teritorio de Israel,
Los Binyaminites aviendo refuzado de kada uno de eyos se arevata a una de estas
konformarsen a esta demanda, los trivos muchachas. Grasias a esta stratejia, el trivo
arekojeron dodje mil soldados i los atakaron. Binyamin pudo enreziarse i garantizar su
Aparte de los sejesyentos de sus ombres ke se avian projenitura.
salvado, todos los Binyaminites inkluendo mujeres
i ombres fueron masakrados. Portanto, fueron * * *
eparniadas la vida de kuatro syenes de sus
muchachas ke no avian ainda konosido ombres. La Biblia rakonta ke porke no egzistia ainda un Rey
en Israel, el dezorden renyava en el payis.
Esta gerra, ke tenia por buto de desimar el trivo de
Binyamin, se avia terminado kon una viktoria. De De otra parte esta estoria reflekta el lugar
otra parte, en el silensio ke avia segido a esta segundario de la mujer en la ierarkia sosiala en
viktoria, Israel se avia horifiado de konstatar ke akeos tiempos.
uno de sus trivos estava para despareser. i
regretando esta suerte, se desidaron de empidirla. Kvanto a Binyamin, su padre Yakov se avia
adresado a el en su kama de la muerte en Ayifto,
La redampsyon de los Binyaminites nesesitava en kon estas palavras:
este kavzo de abasteser las dozientas muchachas ke
les mankava. Seando ke avian djurado de no dar a "Soz un luvo predator ke devora su proya en la
sus ijas a los Binyaminites, el puevlo de Israel demaniana i partaja su butino durante la noche".
bushko un kompromiso. Propozaron a los
Binyaminites de arevatar a las muchchas de Shilo De los Binyaminitos iva naser Shaul, ke sera el
en sus bayles prenupsiales del anyo. primer Rey de Israel.
Entonses, enbiyaron a los dozientos Benyaminites
solteros para ke se eskonden durante los bayles i ke
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 85 -
Pichiotto kon tres ijos varones i Yako Alaluf kon
Kantoniko de Buenos Aires dos mujeres i dos varones, todos mansebos i
Graciela Tevah de Ryba amigos a lo ke partajaban dolashear (pasear) i mas.
David ke lovoraba en un magazin a pokas kalejas,
todos los djueves retirava las entradas en Radio El
Los Sefardies Mundo sitiado en Maipú 555, para sintir afamadas
i el Tango orkestas de tango en el afamado programa: El
Glostora Tango Club, de lunes a viernes desde las
20,00 a las 20,15hs , afilú abía otros programas de
Vo a partajar kon vosotros, un buto ke tengo en el tango en Radio Belgrano i Splendid….
penserio i es el modo ke los sefardies se namoraron
del tango. Ama vo a sitiarme en el Glostora Tango Club, los
ijos de David i Yaco gostavan del tango, se
Ayegaron de la Turkía, Bulgaria, Gresia, Rodhes i asentavan en el kafe La Pura en el kuartier de Villa
otros sitios para morar en Buenos Aires, se Crespo kon amigos, a darsar de kuala orkesta tanya
adaptaron kolay (fácil) al sintir la mesma lingua mijor de la otra.
kon chitkas diferensias.
Ese dia era espesial, a la notche iba a tanyr
Moravan en konventiyos i kazas grandes, Francisco Canaro i su orkesta, desde la tadre las
partajando kuzinas, privadas (baños), kurtijos mujeres ampezaron a atakanarse i emboyadarse
(patios) i la vida mesma, ansina akontesió ke (pintarse) mushos (labios) , karas i ojos, tomamos
gostaron de la grande pasión siudadana: El Tango. el subte i a las 19,30hs mos enkontramos en el
portal de Radio El Mundo kon los omvres ke
Dos famiyas vinieron djuntas de la Turkía de la tornavan del lavoro.
sivdá de Izmir i moravan en la mesma kaza, David
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 87 -
Mos asentamos adelantre para ver mijor a los manises , papas freydas, azitunas vedres i keso ,
kantaderos i a los chalguiguies ke tanyan, el iban tanyendo distintas orkestas , kalya ver a
lokutor izo la apresentasión de la brillantina Anibal Troilo “Pichuco” yamando la atansión del
Glostora,( el gel de oy )mientres asperamos en modo ke serrava los ojos mientres tanya el
fushkin sintir esa musiká de Buenos Aires. bandoneon , Osvaldo Pugliese vizino del kuartier
kon el afamado tango “La Yumba, gostava de
En dos tres puntos, entró el maestro Francisco komer boios de aselga i borrekas de keso de su
Canaro, saludó al puvlikó i asperó al kantadero vizina Alegra Abuaf
Alberto Arenas ke tome el mikrofonó…. la orkesta
ampezó a tanyr los primos kompases del tango Estas glorias del tango akompanyaron la vida de los
Adiós Pampa Mía a lo ke el puvlikó enmudesió, djidiós ke ayegaron a morar a la Ardjentina ande
…era un regalo para los oídos este tango enkontraron novias i fraguaron famiyas al kompás
komposado por Mariano Mores i Francisco de tangos komo Patio de la Morocha, Caminito,
Canaro la musiká, kon biervos de Ivo Pelay, vo a Garufa , El choclo, Malena i mas .
darles una data interesante tanto eksito tuvo este
tango, ke en los anyos 1946 se filmó la película kon Este es un chitko rekodro de akeyo ke akontesía en
el mesmo nomvre. esos anyos, kuando era de menester ir a la sala de
la radio a sintirlos, ama agora sintimos tangos no
Canaro tenya un estilo mui partikular, akontesía lo solo en la radio i televisión, afilú en los teléfonos i
mesmo kon Alfredo de Angelis, Osvaldo mas.
Pugliese i otros, kada uno i uno kon su estilo.
Saludosos ke estesh!..
No solo las radios eran sitios de sintir tango , afilú
en el kuartier de Villa Crespo en la avinida
Corrientes eskina Serrano , estaba el bar Victoria
mientres asentados tomavamos una servesa kon
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 89 -
esto se yamavan yeudim, o djudios, asta Bavel, la De toda manera, vino en 332 Alexandro de
kapitala de los Babylonianos. Makedonia, kon las armadas gregas, i komo era
grande konkistador, se aferro todo el reyno perso,
De este anyo y para mas de kuatro siglos, los i, entre muntchas otras sivdades de los Persos,
djudios no tendran mas rey ni mas independensya. entro en Yeruchalayim. La dominasion persa sovre
los djudios s'eskapo, empeso la dominasion grega.
I en el tiempo ke los djudyos, kijo dizir los dos
trivos de Yuda y Binyamin, eran kativos en Bavel,
Ama ya savej ke Alexandro se muryo muy
uvo guerra entre los Babylonianos y los Persos ‐
mansevo, deshando detras de el un enorme
agora esta guerra se yamariya Irak‐Iran ‐ , la
imperio grego sin kapo.
ganaron los Persos ke vinyeron y tomaron Bavel
en 539, de tal manera ke los djudyos se toparon
Kada grande zabit de Alexandro se tomo una parte
esta vez basho la dominasion de los Persos. Esto
del imperio para si mismo, de tal manera ke se
fue el mazal de los djudios porke un anyo despues,
korto el imperio en pedasos. Un zabit de
en 538, Cyrus, el grande rey de los Persos, desho a
Alexandro ke se yamava Ptolemayo se guadro
los djudyos ke lo keriyan tornar atras en su pays y
Ayfto, inkluyendo el pais de los Djudios, la
fraguar de muevo el Bet Amikdach, el Templo de
Djudea, i los desendientes de Ptolemayo se izieron
Yeruchalayim, ke avia sido derrokado y echo sal y
reyes de Ayfto, y mizmo faraones, de tal manera
siniza.
ke durante munchos anyos los djudios se toparon
I durante dozyentos anyos los djudyos bivyeron, de muevo basho la dominasion de Paro, ama un
una parte en Djudea, una parte en Bavel i en Paro ke era grego! (Muntchos anyos mas despues
Persa, todos basho el governo Perso, ke no era tan esta istoria, uno de estos faraones gregos se kazara
malo, i ke los deshava mas o menos en paz ‐ kon su ermana, la muy konosida reyna Kleopatra ‐
mismo si la istorya de Purim mos ambeza ke, konosida no solo por su nariz, ama tambien por
puede ser, todo no fue syempre tan kolay para los sus amores kon Cesar y kon Marko Antonio).
djudyos.
En el mismo tyempo ke, a la muerte de Alexandro, nombres gregos. De tal manera ke la alma djudiya
Ayfto vino a Ptolemayo, un otro zabit de se topo en peligro, i ke los hahamim se empesaron
Alexandro ke se yamava Seleukos se guadro para si a tomar sar de esta evolusyon.
la Syria. Y empeso, entre los desendientes de
Al empesijo, el rey seleusido, Antiokos el tersero,
Ptolemayo de Ayfto, yamados la dynastia de los
era amistozo kon los djudyos, los deshava bivir
Lajidos, y los desendientes de Seleukos de Syria,
sigun sus leyes y relijyon y todo se pasava bien,
yamados la dynastia de los Seleusidos, una gerra
ama despues vino su ijo, Antiokos el kuatren,
kaji permanente. I la primera koza ke keriyan los
yamado Antiokos Epifanos, ke izo djusto lo
Seleusidos, era la tyerra de los djudyos, no tanto
kontraryo. Malorozamente ayudado por djudyos
para su valor ekonomika ke para su valor stratejika
de su vanda, empeso una politika de persekusyon i
de territoryo entre dos enemigos, y los djudyos se
de matansina kontra el puevlo y kontra la relijyon
toparon en medyo de estas gerras entre gregos,
djudiya y el Templo de Yerushalayim.
asta ke los Seleusidos eskapen por ganar kontra
los Lajidos y tomarles, en el anyo 200 antes del No kale olvidarse ke si los zabites eran gregos, los
kristo, la tierra de los Djudios. askeres eran Assyrianos, y ya se save komo les
agradava a los Assyrianos torturar sus prizoneros,
Kale dizir ke los gregos de esta epoka, ke se yama
eskorchandolos bivos y alavandose de esto, komo
la epoka elenistika, eran extraordinaryamente
lo eskrivyeron eyos mismos sovre la pyedra de las
adelantados sovre kuakyer otro puevlo, mismo los
paredes de sus palasyos.
Romanos, ke dainda eran un chiko puevlo de
Italia: ke sea en los artes ‐ pintura, eskultura, Antiokos Epifanos, despues de matar a miles de
arkitektura ‐ en la filizofia, en la literatura i la djudyos y de arrovarse todo lo ke se topava en el
poeziya, en las syensyas ‐ jeometriya, fizika, Templo, ke desho vaziyo, izo meter, un 25 de
medisina, astronomiya ‐, los djudyos fueron kislev del anyo 168, la estatua de Zeus (Jupiter) al
enkantados por todas las maraviyas traidas por los lugar lo mas santo del Templo, ovligo los djudyos
gregos. I munchos empesaron a bivir a la manera a azer sakrifisyos de puerkos i de komer puerko,
de los gregos, a vestirse komo gregos, i a tomar defendyo de azer mila o de estudyar la Tora, y
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 91 -
kuando un djudyo dezobedesiya, mijor es no dizir de los djudyos contra los gregos, ke iva surear muy
lo ke le afitava. El segundo livro de los Makabim munchos anyos y eskaparse por la viktorya de los
konta la istoria de una mujer yamada Hanna, ke djudyos y la mueva independensya de la Djudea
teniya syete ijos, i el rey les ordeno de komer basho un rey djudyo.
puerko. Y komo no kijeron, el livro konta por lo
Ama dainda no 'stamos en esto... ni mismo en la
minudo las torturas ke sufrieron kon koraje antes
fiesta de Hanuka. Porke antes de azer la fiesta,
de morir. Se puede pensar ke es solo una leyenda,
kale empesar por arrondjar los gregos de
ama konosyendo la krueldad de esta djente, me
Yeruchalaim, y esto va tomar tres anyos de
parese malorozamente posivle.
kombates. En primero era Matatyahu ke era el
En estos tyempos terrivles, en una sivdadika serka kapo de los askeres djudyos. Viendo ke los gregos
de Yerushalayim yamada Modin, biviya un Cohen los atakavan maksus en dia de shabat para ke los
que se yamava Matatiahu i ke teniya sinko ijos djudyos se deshen matar sin defenderse (lo ke
yamados Yohanan, Shimon, Yuda, Eleazar i aziyan al empesijo), permityo a los djudios de
Yonatan. pelear mismo en dia de shabat, diziendoles ke no
defenderse era komo si se matavan a si mismo, lo
Kuando vinyeron en Modin los zabites y askeres
ke es un un pekado defendido por la ley. Y los
gregos para ovligar los djudyos a azer sakrifisyos
djudios empesaron a ganar batalyas, ama
de puerko a los dyos gregos, demandaron a
Matatyahu se kayo hazino, y antes de morir yamo
Matatiahu, ke era Kohen, de empesar. "Nunka vo
komo kapo despues de el a uno de sus ijos: Yuda ,
azer esto", respondio Matatiahu; komo vino pishin
yamado el Makabi, byervo ke vendria de makevet,
otro djudyo para azerlo en su luuar, la birra le
ke kiere dizir martiyo ‐ un poko komo Charles
suvyo a Matatiahu, tomo kuchiyo i, kon el ayudo
Martel. Se dize tambien ke las letras de su nombre
de sus ijos, mato i al djudyo, i al zabit, i a los
son las inisialas de lo ke dizieron los Ebreos
askeres, i kon los ke tomaron su partido se fuyeron
despues ke la mar kolorada se serro sovre la
todos en el dezyerto de Djudea, i ansina empeso,
armada ejipsyana:"Mi kamoha baelim, Adonaî?"
kon un punyado de unos kvantos ombres, la gerra
Kien ay komo ti entre los dios, Sinyor?
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 93 -
I aki ay una koza muy interesante: kale ke sepaj ke achetaron tan kolay de pedrer el territorio de los
toda esta istorya ke vos esto kontando, la savemos Djudyos, y embiaron armadas i armadas kontra los
por dos livros ke se yaman los livros de los djudyos. La gerra sureo munchos anyos despues el
Makabim, eskritos por djudyos ama ke no azen estrenamyento del Templo, otros trenta y sinko
parte del Tanah muestro. Si meldaj una biblia anyos, i a poko a poko Yuda Makabi en primero, y
djudiya o protestanta, no toparaj estos dos livros. sus ermanos mas dospues, muryeron matados el
Para toparlos, kale tomar una biblia katolika; y uno despues del otro luchando kontra los gregos,
kuando se meldan estos livros, no ay ni un biervo antes ke venga la victorya final.
sovre la redomika y el nes; solo dizen ke Yuda izo
El solo de los ermanos ke se kedo bivo fue Shimon,
una fyesta ke sureo ocho dias i ke el ordeno de
ke se izo kapo de los djudyos y de la Djudea. Ama
azer kada anyo una fyesta de ocho dias en
esto es otra istoria, la istoria de los reyes
memorya del estrenamyento del Templo; la istorya
hachmonaim, Shimon y sus desendyentes. Ya ke
de la redomika i de su nes se topa solo en el
eran kohanim, se izieron reyes, ama no desharon
Talmud. Y la fyesta, para el Talmud, es sovre todo
una tan buena memorya. Militarmente fueron
en memorya de este nes, mas ke de la viktorya
buenos askeres y konkistadores ke yevaron las
militar ke permityo el estrenamyento. Es klaro ke
fronteras de la djudea, al empesijo djusto
para los hahamim, una fyesta relijyoza no deve
Yerushalaim y sus alderedores, asta las fronteras
tener nada ke ver kon matansinas y echos
del reyno de Shelomo, digamos el territoryo del
militares.
estado de Israel de agora , de la Palestina tambien,
Puede ser ay tambien otra razon si los hahamim del Golan, y una parte de la Jordaniya. Este pais
no kijeron muncho apesgarse sovre los Makabim, djudyo bivyo independente durante unos sien
yamados tambien los Hashmonaim. anyos, asta ke los Romanos vengan en 63 antes del
kristo y tomen Yerushalayim. Ama si los reyes
Kale saver ke la istorya militar no s'eskapo kon el
Hashmonaim fueron buenos para la gerra, fueron
estrenamyento del Templo. La gerra kontra los
negros para la paz: eyos ke aviyan tan luchado
gregos viniya solo de empesar; los Gregos no
kontra los gregos empesaron eyos tambyen a
tomar nombres gregos y sovre todo bivir komo poder de los ombres. Ganar batalyas, los ombres
gregos, y a matarse entre ermanos . I komo esto, pueden azer, ama kemar ocho diyas una redomika
naturalmente, no agradava a los hahamim, un rey de un diya, esto solo el Dio lo puede azer.
inyeto de Shimon ke se yamava Alexandros ‐
Ya vos dishe al empesijo ke la istorya de Hanuka
nombre mas grego no se puede ‐ izo matar i
no es una istorya romantika de amor komo era la
enforkar miles de hahamim delantre de el.
de Purim. Ama kale pensar ke si no uviera el
Por esto los hahamim kyeren solo akodrarse del koraje de Matatyahu i de sus ijos ke lucharon
nes de la redomika, y no de todas las matansinas kontra los gregos i ganaron, puede ser ke no
ke uvo antes y despues. uviera mas dingun djudyo desde este tyempo.
Puede ser...ama no es siguro, porke los Romanos
Y esto malgrado ke, si se pensa bien, no aviya tal
izyeron la misma koza ke los gregos, eyos ganaron,
menester de este nes...En primero, los djudyos no
y malgrado esto los djudyos dainda estan aki. No
eran ovligados de azer una fyesta de ocho diyas:
se puede eskapar katikolay kon los djudyos;
teniyan azete para un diya, pudiyan dechidar de
munchos aprovaron y mos izyeron muncho mal,
azer una fyesta de un diya; despues de esto, si
los espanyoles, los almanes, agora los arabos, ama
keriyan absolutamente azer una fiesta de ocho
a kada vez mos arrebivimos y yene dizimos: Am
dias, yo no esto siguro ke kaliya ocho diyas para
Israel haï , el puevlo de Israel bive!
preparar azete...azete no es vino; una vez ke las
azitunas an sido esprimidas ‐ y no veo deke no se Ke sea para siempre !
podrian esprimir en un diya ‐ deke ocho dias para
preparar el azete? Ke ay de asperar? No se pudia
preparar el azete en un dia solo si se keria? Yo no
so azetero, ama esto muy shupeli sovre esto. Sigun
mi, los hahamim fueron alavados de topar un nes
de ke no teniyan haliz menester, sino solo para
bien azer la diferensya entre el poder del Dio y el
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 95 -
i la Nuve esta delantre de mozotros, la kalor
Prof.Dr. Moshe de Liba insuportable
i mozotros estamos deshando detras nuves de polvo.
‐I kualo konsentiras? kontinuo el rabino en sus
Otruna Salida de Ayifto demandas.
‐Konsentire la kalor del dezierto; no tengo frio
El mas chiko de las kreaturas era kuriozo i no esto konsintiendo mas ambrera,
komo todas las kreaturas,i puede ser un poko mas, porke esta kayendo la mana de los sielos.
en el geto de Popovitz en Transnistria, ‐I ande vos iresh? pregunto demuevo el rabino.
se topo un pasatiempo en el invierno entezador: ‐Salimos de Raamses, ke es Sekureni,
suvido sovre una kasha al lado de la unika ventana i Refidim, es la shara Kãsãutsi
estuvo mirando oras la inieve blanka i ayi no avia del todo agua para bever
ke kuvrio los kampos.
porke era el dezierto.
‐ Ke estas viendo ayi, le demando el rabino aedado
‐ Al puevlo de Israel vere, kaminando en el dezierto. Muy bien, le disho el rabino, muy bien
‐ I komo veras el dezierto i al puevlo de Israel? tienes imajinasion, mi ijo, i tambien visión.
pregunto el rabino. De agora endelantre, ven kada dia
‐ La kolor blanka de la inieve la troki en amariya, mos asentamos sovre la kasha
las karavanas de los djudios ekspulsados, son los i te ensenyare la Tora.
djudios
Kuando te engrandeseras i te azeras
ke estan saliendo en konvoyo de tierra de Ayifto
rabino o maestro de eskola
en el dezierto grande, en la arena dorada los vide,
vide tambien al puevlo de Israel i sus trivos kaminar, kontaras a tus elevos
andar. sovre las salidas de Ayifto,
Los Leviim estan yevando el Tabernaklo esta, i la otra.
el Sanktuario dublado, esta alsado kon orgolyo
Face à une montée de l’antisémitisme,
une économie ralentie,
il reste moins de 15 000 membres
parmi la communauté
http://fr.timesofisrael.com/
DE LA
PRENSA
MONDIAL
Lina Filiba
Cinq siècles après que le sultan Bayezid II ait
accueilli des réfugiés juifs sépharades à Istanbul, la
communauté juive turque décroit lentement.
Bien que l’antisémitisme et l’idéologie jouent un T, âgé d’une trentaine d’années réside en quelque
rôle pour amener des juifs tels que Malki et Maden sorte à Istanbul comme beaucoup d’autres juifs,
en Israël, les juifs turcs sont également affectés par préfère parler anonymement de crainte de réaction
les pressions socio économique qui poussent la violente car il travaille dans une multinationale qui,
classe moyenne turque à rechercher à l’étranger dit‐il, offre à de nombreux Turcs d’émigrer et une
une vie meilleure. sécurité financière.
Le boom économique de la Turquie dans la
«La plupart de mes amis pensent à quoi faire
première décennie du 21e siècle a ralenti et sa
après» affirma T, surtout après le tollé anti‐
monnaie a perdu 20 % de sa valeur face au dollar
israélien en Turquie. « Même si la plupart restent
l’an passé.
ici, chacun pense à son avenir, » affirmant que ces
cinq dernières années, il a remarqué une nette
Comme les frais de scolarité en Turquie ont grimpé
augmentation de l émigration juive de Turquie.
en flèche dans les universités concurrentes ces
dernières années, la qualité de l’éducation est à la
traine face à celle de l’Europe occidentale, les Etats‐ Un autre facteur omniprésent de l’angoisse de la
Unis et le Canada. communauté est le nombre de juifs turcs qui ont
saisi l’occasion d’obtenir la nationalité espagnole.
«Il n’y a aucun doute que l’antisémitisme est un La grande majorité des Juifs turcs sont des
facteur de motivation» a déclaré Louis Fishman, descendants des juifs sépharades expulsés en 1492.
professeur adjoint au Brooklyn College qui a scindé Peu de temps après, environ 5 000 juifs turcs,
son temps entre New York, Istanbul et Tel Aviv. approximativement un tiers de la communauté a
«Mais il y a d’autres groupes (de la communauté postulé pour avoir la double nationalité ouvrant
juive) qui sont partis car ils font partie de la classe potentiellement les portes à l’Europe selon un
moyenne, ils peuvent aller à l’école aux Etats‐Unis rapport récent du Financial Time.
et obtenir un travail à l’étranger.»
Les leaders de la communauté d’Istanbul ont refusé «En Turquie, affirme t‐elle, il n’y a pas de futur
de répondre aux questions concernant le départ de pour les juifs.» «Il y a du racisme, de l’antisionisme
jeunes juifs turcs. Connu pour faire profil bas et et de l’antisémitisme’, Il y a 1 001 raisons de partir
être avare dans ses propos, Rifat Bali, juif turc, né à pour les juifs.».
Istanbul a nié d’une part qu’il y ait «un exode des
jeunes juifs» et «pense que les rapports sont «Nous devons admettre que même s’il n’y pas un
rédigés sans fondement». D’autre part, il a reconnu exode de juifs fuyant, affirme Fishman, l’avenir
que depuis les années 1980 de jeunes juifs «ont plus global de la communauté n’est pas optimiste.»
ou moins à faire avec leur famille» comme leurs
homologues musulmans quittant le pays pour
étudier à l’étranger.
« Comme avec toutes les communautés qui sont
démographiquement si petites et vieilles, nous
verrons si les statistiques continueront à chuter. »
écrivait Bali par mail.
Presque partout, le pronostic d’un avenir pour les
jeunes juifs en Turquie qui ont appelé l’Anatolie
comme leur domicile pendant presque 2 000 ans
est sombre. Malki, une jeune mère vivant
désormais en Israël affirmait qu’il y a peu
d’hommes juifs en âge de se marier encore à
Istanbul et que le taux de natalité de façon
prévisible est en baisse.
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 105 -
Proverbos
De Boka de los Keridos
REKUERDOS Mama i Papa
DE
FAMİYA Ⓝ
392. Ni mal ni atchakes
393. No koshuegran si no asemejan
394. Ni al kantador le digas kanta, ni al baylador le
digas bayla
395. No ay mas sodro del ke no kere sintir
396. Ni mierkoles sin sol, ni ija sin amor
397. Negro a pie negro a kavayo, negro si lo yevan
en la mano
398. No meskles aladja kan patcha
399. Ni mujer de Romania, ni mulk en Turkia
400. Ni alaka, ni katilaka
401. No save ni ba ni bu ni kantariko
402. No ay remedio, ni uno ni medio
HAYİM ALMOG (ALBAGLI) 403. No penej ke ya me ensiski
2010 404. No meskles ajos kon sevoyas
405. Ni gayo kanta, ni perro mauya
406. No es buen tchapin
407. No le des kulak
408. No riye ni en purin
409. No la fiya del un ojo al otro Ⓞ
410. No entro en alef
411. No da metalik por nada 431. Oy la mete, amanyana la kita
412. Ni tuji, ni muji 432. Ojos por ermozura
413. Ni de su miel, ni de su fiel 433. Ojo vaziyo
414. Ni punta, ni badja 434. Ote kapi ke no ez aki
415. No por sedaka 435. Ojo de benadam, no se arta kon nada
416. Este no decha, ni seka ni meka 436. Otro gayo mos kantava
417. Novyo kero, presto lo kero 437. Ojos tengan i no veygan
418. Nunka se aramango shamaranduna, kavo de 438. Ojos mios
mez ramo de luna 439. Onde va el rey kon sus piezes (tualet)
419. No metas boka 440. Ojoz vemoz, korasones no savemos
420. Ni kon eyas, ni sin eyas (MUJERES !!) 441. Onde se arapa el guerko
421. No se esta dando a manos 442. Ofisyo es mania de oro
422. No ay molde
423. No esta ayi de lo ke se pasa
424. Na tokafa na tomermeri Ⓟ
425. Nunka ni no ni mazal tenga
426. Ni si se enforkan papazim
427. No me kita el pie del kanyo 443. Pasensya dama ke la notche es larga
428. No tiene konfiyensa ni en la kamiza de enriva 444. Para ke se vaya al fregon, ke se vaya al garon
429. No me kites mil i una hohenta 445. Por ay entro, por ay burako
430. No tiene ni savor ni ashor 446. Pasensia es pan i sensya
447. Pleto de ermanos, alhenya de manos
448. Poko tosigo no entosega
449. Poko avlar, salud para el puerpo
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 107 -
450. Pitchi pitchi guaya katchi 475. Por un bokado de pan
451. Por miedo de pasharikos, 476. Por el bam respondyo
no ensembrar trigitos 477. Pyojo en la yaka
452. Por no aver maz, no alargo 478. Plato yano
453. Patatas ensimbri, sevoyas me salieron 479. Para mi pendon, no ay komandon
454. Pelo pelo le kitaron 480. Por la nariz se lo dio
455. Panaris para patlear 481. Purim purim lanu, Pesah en la mano, Sukot en
456. Para un daki i toma el tavlado
457. Piedra en pozo 482. Por kavo del Dio
458. Par i arojal son estos 483. Puliya de maredo
459. Por un amen ke no kede 484. Por una pita de halva
460. Por si por no 485. Preto karvon
461. Pedo enmedyo el banyo 486. Por sus ojos viyudos
462. Perro i gato son estos dos 487. Papa parti pan, mama etcha kaldiko
463. Por un kulo de pipino lo vendi. 488. Pedrio el azniko, topo el semeriko
464. Pekado i manziya 489. Papo seko
465. Peshkado limon i agua de mar 490. Pujados i no amenguados
466. Pedieron el kavo i elzahu 491. Pensando la vejez, no gozar de la mansevez
467. Para nada, kaldo de avas 492. Para nahamu!.
468. Para un dinsiz, un imansiz 493. Parese un shaliah
469. Pekado atorgado, medyo pardonado 494. Para atras komo la pishada del gameo
470. Paga lo ke deves, saves lo ke tienes 495. Pan deskansado
471. Papa halva
472. Pinya de Tamuz i Av
473. Por no saver ke azer
474. Por sedaka
516. Se dio las manos en la kavesa
ⓇⓈ 517. Sin ke sin porke
518. Solo i seko
496. Se alevantaron los pipinos 519. Sho i mo i tifsin burakado
i aharvaron a los bahthcavanes 520. Se kitaron los ojos
497. Si no viene Shevot, no se kita samarron 521. Si la bava tiniya kuku, se iva yamar sinyor papu
498. Salvarlo de la boka del leon 522. Se la enkasharon kon guevo i limon
499. Saranda le demando, peninda le dio 523. Se le izo agua, vino i boza
500. Se fue por komadre, se kedo por parida
501. Sodro pedrido
502. Se lo digo a la mi eshuegra,
Ⓣ
ke lo entyenda la mi elmuera
503. Si se enforkan papazim, 524. Todo komo todo i la novya a su modo
de lo suyo no se menea 525. Toma la fama i etchate a durmir
504. Siento i un ladron, kon un buen de kutcharon 526. Tea i ispirto no se kedan battal
505. Savor de kalavasa 527. Tanto te kero moshiko, asta ke te kito el ojiko
506. Shadday i mallahines 528. Tchiko de boy, grande de neshama
507. Safek sera 529. Tu boka koma miel
508. Se dio el hatcho enbasho 530. Todo tenia Salamoniko,
509. Sin hen i sin grasiya sarna piojo i sarampyoniko
510. Sin ditcho Shabbat 531. Tu kaza ke este yena komo el guevo
511. Seka mares es esta persona 532. Tahi taha todos una mishpaha
512. Schununis kon habaras 533. Tringa la kokona, la tiya kagalona
513. Se le embarro el numiro 534. Tente i no me tokes
514. Se alargo el azniko, se akurto el semeriko 535. Todos saven kuzir samarras,
515. Sako vaziyo no keda enpyes guay de los pelos ke los detienen
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 109 -
536. Te bezare esta boka 558. Un va i ven
537. Tomalo de patchas 559. Una ida i dos mandadas
538. Terelen kerej o baylar 560. Uno fue otro bolto
539. Todas las oras ke seygan buenas 561. Una vez grasya, sigunda enfasya, tresera
540. Turututu se izo por todas las kayes dezgrasya
541. Tchatra patra lo izo todo 562. Un buen pleto traye una buena pas
542. Todas las paras las izo djombos lombos
543. Todos los males al dip de la mar
544. Tienes mil partes de razon Ⓥ
545. Travar los sielos kon las manos
546. Te dyeron toma, te aharvaron fuye 563. Vizino malo, sakalo afuera
547. Tokar madre 564. Vedre i seko
548. Turudi de muntanyas 565. Vaziyo Bardavi
566. Vender djoyas a bahthcavanes
Ⓤ 567. Vere la alguenga, kutcharuka de medra
568. Vere los dyentes, pedikos kentes
569. Vino por prenyada, se kedo por parida
549. Un buen gastar, es un buen ganar 570. Vijita de koshuegros
550. Ufisyo es maniya de oro 571. Veremos karne en tendjere
551. Un lenyiko solo no ensyende 572. Vida de perros
552. Un darush por un atramuz
553. Un mushu ennalto, un mushu embasho
554. Un loko kita syen Ⓨ
555. Uno en sanka otro en baranka
556. Una paja detiene un mulino 573. Yo se padre yo se madre, yo me komo toda la
557. Uno tiene la fama, otro se pisha en la kama karne
574. Ya salio de la kashka el guevo 4. Abinin udun (Ha benim odun) kaç para
575. Yo ya konosko las koles de mi guerta 5. Arabin derdi kirmizi papuç
576. Ya paso la bavoza 6. Açlik (açlık) sufuluk (sofuluk) bozar
577. Ya se atakano el pie de la banketa 7. Bir dinsize bir imansiz
578. Ya esta diamante 8. Baluk (balık) baştan kokar
579. Ya le salyo la palamida 9. Başa gelen çekilir
580. Ya esta kidush i avdala 10. Brak sarhoşu kendi yikilsin
581. Ya me se tomo shamayim ve aretz 11. Bildinden (bildiğinden) şaşma
582. Ya me se tomo el thcarsamba y el pershembe 12. Buyun pishin (bugün peşin) yarin verisiye
583. Ya me fui al kavo 13. Biri bok, biri skata
584. Yeno kKomo el guevo 14. Çi…der, çinar demez
585. Ya se izo prasa 15. Can cennet ister,
586. Yo i voz kara de flor yunahlar (günahlar) koyvermez
587. Ya topo braga, la kere kon randa 16. Domuzdan kil kıl koparmak sevaptir
588. Ya mos kemo la karne 17. Demiri sicakken bas
589. Ya vino a la ley mojada 18. Dişarda forma, içerde sorma !
19. De da yeç (geç)
20. Daulun (davulun) sesi,
Ⓩ uzaktan hoş orunur (görünür)
21. Damlaya damlaya yol (göl) olur ama,
PROVERBOS EN TURKO canin çiktiktan sonra
(DE BOKA DE PAPA I MAMA) 22. El mi kebar, kar mi kebar
23. El işlemez alat (alet) işler
1. Al birinden, vur oburune (öbürüne) 24. Fukaralik maskaralik
2. Ayvaz kasap, hep bir hesap 25. Gormedi bilmem, duymadi bimem
3. Alla(Allah) versin 26. Gokyuzu (gökyüzü) balçiklan sivanmaz
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 111 -
27. Gemiyi yürüten kaptan ! 53. Yaudinin (yahudinin) akli sonradan yelir (gelir)
28. Ha binim udun (benim odun) kaç para 54. Yulma (gülme) komşhuna yelir (gelir) başina
29. Haydan gelen huya gider 55. Zorlan yuzellik (güzellik) olmaz,
30. Harif olan anlasin olsa da bile yakişmaz
31. Ihtiyarlik maskaralik
32. Iki don bir kagalon
33. Işin yoksa supurye (süpürge) bagla De el oncle Avraam Soriano:
34. Iki drem (dirhem) bir çekirdek Baş bizim olsun, traşı kolay olur
35. Istemem cebime koy Saburlan (sabırla) kuruk (koruk)
36. Kaç sevaptan, kurtul yunahtan (günahtan) halva (helva) ulur (olur),
37. Kendi duşen (düşen) aglamaz Tut (dut) yaprak (yaprağı) atlas ulur (olur).
38. Korkak bazirgan, ne kar eder ne ziyan Traduksyon hofshi:
39. Laflan pilaf pishirmez (lafla pilav pişirilmez) Kon la pasensya el kukuli (tolaat meshi)
de la oja de amora aze la seda,
40. Nerede cukluk (çokluk), orada bukluk (bokluk) El agras kon pasensya se aze uva – pasa – arope ‐ halva.
41. Nekadar para, o kadar boya
42. Nerede hareket, orada bereket De la tante Sarah Soria:
43. On deve bir akça, hani ya akça? Ya eskpinmos la uva i ya aboltimos el sesto
44. Paranin yozu (gözü) kor (kör) olsun
45. Sagir duymaz yakiştirir
46. Sopa cennetten çikma Devamı Gelecek Sayıda
47. Sinek ufaktır ama mide bulandirir
48. Selam verdik belaya ugradik
49. Son pişmanlık para etmez
50. Turca (Türkçe) bilmez, allahtan korkmaz
51. Tencere yuvarlandi, kapagini buldu
52. Yarin ola hayrola
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 113 -
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 115 -
Derinlik
DIYALoG
Beş Ders
Birinci Ders
Okuldaki ikinci ayımda, hocamız test sorularını
dağıttı. Ben okulun en iyi öğrencilerinden biriydim.
Son soruya kadar soluk almadan geldim ve orada
KÖŞE çakıldım kaldım. Son soru şöyleydi:
YAZILARI
"Hergün okulu temizleyen hademe kadının ilk adı
nedir?.."
Bu herhalde bir çeşit şaka olmalıydı. Kadını yerleri
silerken hemen hergün görüyordum. Uzun boylu,
siyah saçlı bir kadındı. 50'lerinde falan olmalıydı.
Ama adını nerden bilecektim ki!..
Son soruyu yanıtsız bırakıp kağıdı teslim ettim.
Süre biterken bir öğrenci, son sorunun test
sonuçlarına dahil olup olmadığını sordu.
sonra son nefesini verdi. Tanrı bana yardım eden sizi
Ikinci Ders: ve başkalarına karşılık beklemeksizin yardım eden
herkesi kutsasın!..
Bir gece vakit geceyarısına doğru Alama
otoyolunun kenarında duran bir zenci kadın En iyi dileklerimle,
gördüm. Bardaktan boşanırca yağan yağmura
rağmen, bozulan arabasının dışında duruyor ve Bayan Nat King Cole."
dikkati çekmeye çalışıyordu. Geçen her arabaya el
sallıyordu. * * *
Yanında durdum. 60'li yıllarda bir beyazın bir Üçüncü Ders:
zenciye hem de Alabama'da yardıma kalkışması
Bir pastanın üç otuz paraya satıldığı günlerde 10
pek olağan şeylerden değildi. Onu kente kadar
yaşında bir çocuk pastaneye girdi.
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 117 -
Garson kız hemen koştu.. Çocuk sordu: Boş dondurma tabağının yanında çocuğun bıraktığı
15 cent duruyordu..
"Çukulatalı pasta kaç para?.."
"50 cent!.." * * *
Çocuk cebinden çıkardığı bozukları saydı. Bir daha
sordu: Dördüncü Ders:
"Peki dondurma ne kadar.." Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun
üzerine kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de
"35 cent" dedi garson kız sabırsızlıkla.. Dükkanda pencereye oturmuştu. Bakalım neler olacaktı?.
yığınla müşteri vardı ve kız hepsine tek başına
koşuşturuyordu. Bu çocukla daha ne kadar vakit Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları,
geçirebilirdi ki.. Çocuk parasını bir daha saydı ve: saray görevlileri birer birer geldiler, sabahtan
öğlene kadar. Hepsi kayanın etrafından dolaşıp
"Bir dondurma alabilir miyim lütfen" dedi. saraya girdiler. Pek çoğu kralı yüksek sesle eleştirdi.
Halkından bu kadar vergi alıyor, ama yolları temiz
Kız dondurmayı getirdi. Fişi tabağın kenarına tutamıyordu.
koydu ve öteki masaya koştu. Çocuk dondurmasını
bitirdi. Fişi kasaya ödedi. Sonunda bir köylü çıkageldi. Saraya meyve ve sebze
getiriyordu. Sırtındaki küfeyi yere indirdi, iki eli ile
Garson kız masayı temizlemek üzere geldiğinde, kayaya sarıldı ve ıkına sıkına itmeye başladı.
gözleri doldu birden. Masayı sanki akan yaşlar Sonunda kan ter içinde kaldı ama kayayı da yolun
temizleyecekti. kenarına çekti.
Erets Yisrael’de olumlu enerjinin daha yüksek ortaya iyi yüz altmış sayısı çıkar ki bu da Gerizim
olduğu yerler olduğu gibi olumsuz enerjinin de sözcüğü ile aynı değere sahiptir.
yüksek olduğu yerler vardır. Tanrı Moşe’ye Erets
Yisrael’i gösterdiği zaman o bunların ne olduğunun Tsadiklerin olumsuzluğu olumlu duruma
farkına varmıştır. Onun için berahalardan söz çevirebildiklerinden söz etmiştik. Bunu yapmaları
ederken halka yüzünü Gerizim dağına dönmesini için üç yol vardır ve bizim yardımımız şarttır.
ister. Oradaki olumlu enerjiden faydalanmalarını Birinci yol “yehud” dediğimiz yoldur. İnsanların
arzular. Kelala söylendiği zaman da Eval dağının veya dünyanın başına felaketler insanoğlu
bir anlamda bunların ofisi olduğuna işaret eder. bir Tanrı’nın hakim ve devamlı izleyen olduğunu
başka deyişle savunma meleklerinin ofisi Gerizim, unuttuğu zamanlarda gelir. Bilgeler bir deprem
diğerlerinin ofisi Eval dağındadır. anında en çok korkanların inancı en az olanlar
olduğuna gönderme yapar. Çünkü Tanrı bazen
Gerizim sözcüğünün nümerik değeri olan iki yüz insanları uyarmak için bir takım şeyler yapar ve
altmış gerçek bir “beraha” değeridir. Zohar’a göre deprem de bunlardan biridir. Talmud Yeruşalmi
vücut on kışından oluşur. Öncelikle üç kışından homoseksüelliğin artmasını deprem nedeni olarak
oluşan beyin (hohma – bina – daat – keter sefirotu) verir. Olay anında yapılması gereken ilk şey
iki kısımdan oluşan sağ ve sol taraflar (hesed ve Yaradan’ın varlığını ve hakimiyetini kabul etmektir.
gvura), ortada bulunan kısım (tiferet) sağ bacak Bu kabul olumsuzluğu temizleme konusunda atılan
(netsah), sol bacak (hod), üretken bölge (yesod) ve ilk adımdır. Rabiler Tanrı’nın yağmurdan önce gök
ayaklar(malhut) şeklinde bu on kısım sayılabilir. gürültüsü ve şimşek yolladığına ve bunun insanlar
Bir Rabi’den beraha aldığınızda ve iyileşmek için ıslanmasın diye bir uyarı olduğuna dikkat çekerler.
bir ilaç aldığınızda spesifik bir bölge etkilense de Şimşek ve gök gürültüsü bizleri uyarır. Belki de
aslen bütün vücut yani on kısım etkilenir. Tanrı’nın teşuva hissi uyandırır. Tanrı’ya iman, yargıyı kıran
merhamet eden ve beraha veren ismi “Şem Avaya” ilk saldırı timi gibidir. Baruh Ashem, yiştabah Şemo
olarak bilinir ve nümerik değeri yirmi altıdır. İşte gibi sözcükler aslında bu saldırı timinin füzeleridir.
beraha veren bu isim on bölge ile çarpıldığında İman işini halleden tsadik o ortama “keduşa” yani
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 121 -
kutsallık getirmek için çaba göstermemizi ister. Çünkü tsadik buradaki olumsuzluğu bertaraf
Gittiğimiz, bulunduğumuz yerlerde bir kutsallık etmiştir. Bu dağlar bir mekanı tanımlamak yerine
bulunması gerekir. Kuru kuru Tanrı’ya iman bir şey bir kavramı tanımlamaktadırlar ve Tora öğrenerek
ifade etmekten uzaktır. bunu mitsvot yaparak bunu anlamak mümkündür.
zenginleştirmek ve ortama keduşa vermek gerekir.
Birçok mitsva beraberinde beraha ile birlikte İbrabice lisanını daha kolay okumamızı sağlayan
keduşa da getirecektir. Bu kutsallık Tanrı’nın “nekudot” dediğimiz noktalar bazen harflerden bile
aramızda barınmasına neden olacak ve bu şekilde fazla keduşa içerirler. Çünkü o noktalar belli şeyleri
yargı merhamete dönüşebilecektir. Tsadik içerirler ve bize mesaj verirler. Sözgelimi (:) iki
olanların ikinci adıma Şehina’nın aramızda nokta üst üste olarak bilinen bazen okunup bazen
barınabilmesi için o ortama kutsallık okunmayan bir “e” sesi olan “şeva” yargıyı
kazandırmaktır. sembolize eder. Bir üçgen gibi dizilen üç nokta
olan ve yine “e” sesini veren “segol” ise merhameti
Bu iki öğeyi sağlam bir şekilde gerçekleştiren tsadik simgeler. Kullanıcıya ileri bilgiler vermeye yönelik
yargıyı bertaraf etmek için üçüncü aşamaya geçer Sidur kitaplarında özellikle Amida duasındaki
ki bu da “beraha”nın ta kendisidir. İlk iki öğe Tanrı’nın dört harfli ismi her berahada farklı
sağlanmadan beraha vermek çok fazla bir şeyi şekillerde noktalanır. Bu noktalar bize o berahanın
değiştirmez. Ancak Tanrı’nın varlığı kabul edilip karakteristiği hakkında bilgiler verir.
kutsallık sağlandıktan sonra verilecek beraha yargı
ve olumsuz etkileri bertaraf edebilecektir. Her harfin nümerik değeri olduğu gibi noktaların
Yukarıda sözünü ettiğimiz yehud – keduşa ve da nümerik değerleri vardır. Sözgelimi “a” sesini
beraha sözcüklerinin ilk harflerini alıp sayısal veren “patah” bir “vav” harfine benzer ve değeri
değerlerini toplarsak yüz on iki değerine ulaşırız ki altıdır. Yine “a” sesini veren “kamats” bir “vav” ve
bu da olumsuzluğun ofisi sayılan Eval sözcüğünün “yud” harfinden oluşur ve değeri on altıdır. Üç
sayısal değeridir. Şimdi katigor konumundaki Eval nokta veya minik “yud” harfinden oluşan “segol”
dağı bile sanki sanigor olarak hareket etmektedir. sesinin değeri ise otuzdur.
Tanrı’nın merhamet içeren ismi hepimizce bilinir Sukot bayramının son günü Arava adlı bitkinin
ve sayısal değeri yirmi altıdır. Bu ismi açık bir yere vurulması geleneği vardır. Bunun birçok
şekilde yazarsak ( yud= yud+vav+dalet, he= he+ nedeni arasında “baale musar – etik veren bilgeler”
yud, vav= vav+yud+vav ve he= he+ yud) sayısal şunu öğretirler. Etrog tadı, kokusu ve görünümü ile
değer yetmiş iki olur. Yetmiş iki aynı zamanda çok güzeldir. Adas’ın verdiği koku, Lulav bitkisinin
iyilik anlamına gelen “hesed” sözcüğünün sayısal meyvelerinin tadı yaşama bir keyif katar. Ancak
değerine eşittir. Hesed sözcüğünde kullanılan Arava bitkisinin ne tadı ne de kokusu vardır. Bunu
noktalama işareti sayısal değeri otuz olan “segol” diğerleri ile birlikte tutmamızın nedeni belki de
sesidir. Şimdi segol sesini bu açılımı yapılmış ismin onların güzel özelliklerinden etkilenebilecek
altına koyarsak on kez otuz’dan üç yüz sayısına olmasıdır. Sukot sonunda bunun gerçekleşmediğini
erişmiş oluruz. Buna sözcüğün kendi sayısal değeri gördüğümüz zaman Arava yerden yere vurulur.
olan yetmiş iki sayısını da eklersek üç yüz yetmiş
iki sayısına ulaşırız ki bu Gerizim ve Eval Ben İş Hay bir öykü anlatır: Çok fazla dürüst
sözcüklerinin toplam sayısal değeridir. Yehud ile insanın olmadığı bir yerde yaşayan bir adam kızını
keduşa ile ve beraha ile bir tsadiğin ulaşmak evlendirecek dürüst bir genç bulur ve onu şehre
istediği yer bu sayı ile bizlere öğretilen ve olumsuz getirir. Evlendikten sonra damadına evin
tarafın dahi bizler için olumlu konuştuğu yerdir. kütüphanesinden iyi bir şekilde Tora öğrenmeden
çıkmamasını etrafın iyi olmadığını söyler. Bir tsadik
RaMBaM çevremizin bizi her zaman etkilediğini ile özdeşleştirilen Etrog’un bile diğerlerinden
öğretir. Aslında RaMBaM’ın yüzyıllar önce etkilenmemesi için Şahrit sonunda kutuya
söylediklerini biz günümüzde ancak konduğundan misal verir. Damadı ona karşı gelir
anlayabiliyoruz. Hatta o zamanlarda yazdığı diet ve dış dünyaya çıkar. Günün birinde kayınpeder
listesi bu gün popüler listelerden biridir. RaMBaM damadına bir soru sorar. Kaşer bir yiyecek kabının
iyi olanlar kötü olanları olumlu bir şekilde içine bir parça taref yiyecek düşmüştür ve durum
etkilemesinden ziyade kötü olanlar iyi olanları kötü ne olmalıdır. Damat ölçer biçer ve taref parçanın
bir şekilde etkileyebilirler görüşündedir. yemeğin tamamını etkilediğini ve artık
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 123 -
yenemeyecek durumda olduğunu ifade eder. karşılaşmadan çocuklarımızın iyi bir dini eğitim
kayınpeder ertesi gün başka bir soru ile gelir. almaları ve Tora konusunda kuvvetli olmaları
Aslında cevabını bildiğini ama bir danışmak onların yararınadır. Zorluklarla karşılaştıkları
istediğini söyler. Taref bir yemeğin içine kaşer bir zaman sahip oldukları bu bilgiler ve iyi edimler
yiyecek düşmüştür. Herhalde bütün yemek o onları dünyamızın olumsuzlukları içinde
sayede kaşer olmuştur der tabii ki damat buna kaybolmaktan kurtaracaktır. Tora bu dünyada da
karşı çıkar. Alaha’nın görüşüne göre o kaşer gelecek dünyada da hayat ağacıdır.
parçasının dahi artık kaşer hükmü kalmadığını
söyler. Kayınpeder damadına “ne söylediğine Tora öğrenen kişi Gerizim dağının berahaları ile
dikkat et” der. İyi bir insan kötülerin içinde yeteri karşı karşıya kalır. Yüzünü ona döner. Zaman
kadar Tora öğrenimi ve mitsvot olmadan bulunursa içinde Eval dağı da onun yanında olmaya başlar ve
kesinlikle onlardan etkilenir. Damat bu kez bunu yargı tatlılaşır. Yaşam daha anlamlı ve daha güzel
kabul eder ve kütüphaneye geri döner. Yaakov bile bir hal alır.
Lavan’ın yanına gitmeden önce ondört sene
boyunca Tora öğrenerek kendini geliştirmiş ve
ancak Lavan ile başa çıkabilmiştir. Başkalarını
boğulmaktan kurtarmak için atlamadan önce
yüzmeyi çok iyi öğrenmek gerekir. Kimin kime
nasıl yaklaştıracağını bilemeyiz.
Genellikle bizlere bazı gençlerin gereğinden fazla
dindar olmaları konusunda şikayet gelir. Çok
büyük bir harcama yapılacağı zaman para
biriktirilir. Harcama zamanı gelince sorun
yaşanmaz ve o paradan hesap ödenir. İş
dünyasının, maddi dünyanın sıkıntılarıyla
Daha iyi bir insanlık için 10 kural:
Uzak Yakın
SELİM AMADO / Israel
1 ‐ Yerinde ve düzgün konuş,
2 ‐ Dürüstlük ve doğruluk ile hareket et.
Daha İyi Bir İnsanlık 3 ‐ Başkalarına saygılı davran
4 ‐ Başkalarına nezaketle davran
Dünyamız ve özellikle Türkiye ve İsrail’in
5 ‐ Aklıselim sahibi ol ( Bilgeliği öğren)
bulunduğu coğrafya akıl almaz barbarlıkların ve
6 ‐ Bir amaç için çalış
insan olmakla bağdaşmayan eylemlerin yer aldığı
7 ‐ Alçak gönüllü ol
bir bölge. Kan gövdeyi götürüyor.
8 ‐ Dua et
Hâlbuki aynı coğrafyadan çıkan inançlar, üç Tek 9 ‐ Günlük vicdan muhasebesi yap
Tanrı dini insanlığı barış içinde yaşamağa ve insan 10 ‐ Tanrı ve Hayatla gerçekçi ol.
olmağa çağırıyorlar.
1 – Yerinde ve düzgün konuş:
Her din aynı ahlak kurallarını vurgular. İlk Tek Dedikodu, insan ilişkilerinde sözlü bir ‘’atom
Tanrı inancı olan Yahudiliğin esas öğretisi ve diğer bombası’’ gibidir. Evlilikleri, iş yerlerini,
Tek Tanrı dinlerinin de ilham kaynağı Tevrat’tır. arkadaşlıkları yıkar. Bir şeyin doğru olması onu
Ingilizcesi (The Bible), Fransızcası (La Bible) olan muhakkak söylemeniz gerektiği anlamına gelmez.
bu kutsal kitap her üç inancın da bünyesinde Üstün düzeyde insanlar fikirlerinden bahsederler,
bulunmağa devam ediyor. orta düzeydekiler “şeylerden”, düzeyleri düşük
insanlar ise başkalarından bahsederler. Üstün
Tevrat öğretileri insan hayatını ve davranışlarını ele düzeyde olanlardan olun. Yerinde ve zamanında
alır. Daha iyi bir insanlık için Tevratın öğretilerini nazik bir kelime bir hayatı değiştirebilir, ilham
Rabbi Kalman Packouz (Aish HaTorah) sitesinde kaynağı olabilir ve büyüklüğe, asalete teşvik eder.
hangi inanca sahip olursa olsun her insanın bilmesi
için şu şekilde sıralamış: bu on kural herkes için 2 – Dürüstlük ve doğrulukla hareket et:
doğru ve mutlu bir hayat yaşamanın anahtarıdır. Sözünüz sizi bağlar. Dürüst olmamakla kısa vadede
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 125 -
para veya başarı kazanabilirsiniz, fakat bunun size yapılıp yapılmayacağını, neyi söyleyip neyi
maliyei size duyulan saygıyı, güveni, sevgiyi ve söylemeyeceğini bilesin. Bilgeliğini geliştirmekle
yakın ilişkileri kaybetmek olacaktır. Eğer her doğru yöne odaklanman ve olgunlaşman mümkün
zaman doğru cevaplar verirseniz daha sonra izah olur. Bu şekilde inançlarına ve değerlerine bağlı
etmekte güçlük çekeceğiniz durumları önlersiniz. kalabilirsin. Tevrat bilgeliğin bir özetidir, hayat için
bir eğitim kitabıdır.
3‐ Başkalarına saygılı davran:
ve söyleyecek güzel bir söz bul. Başkalarına yardım 7 – Alçak gönüllü (mütevazı) olun:
etmek gibi yüce bir amaç hayatınıza anlam verir. Bilgelik ancak alçak gönüllü insanlara nasip olur.
Kibirli, kendini beğenmiş kişi kendini o kadar dolu
5 – Bilgeliği öğren (Aklıselim sahibi ol):
sanır ki yeni bir şey öğrenmesine yer olmadığını
Pirke Avot (Babalarımızın Ahlak Dersleri), şöyle
zanneder. Tevazu (alçak gönüllülük) başkalarının
der: “Eğitim görmemiş kişi dürüst olamaz”. Bilge
kendilerini sizden üstün görmesini kabul etmeniz
olmayı, aklıselim sahibi olmayı, yaşamın kuralları
değildir. Tevazu, yetenek ve becerilerinizin ne
olduğunu (savoir vivre) öğreneceksin ki; neyin
tarafından mı koparılacağı tartışıladursun, kendi Şiir, bir kıvılcım olup tutuşturamaz mı katılaşmış
payıma, insana umut veren yazıları okumayı yüreklerimizi?..
yeğliyorum. Bu söylediklerim, yazın türleri için
olduğu kadar, kutsal kitaplardaki sözler için de Biliyorum, ya çok saf diyeceksiniz bana, ya da aşırı
geçerli. Kimimiz kıyamet gününün tellalığını iyimser!..
sürdüredursun, ben, yine kutsal kitaptaki şu sözleri
aktarayım: Gelin Schiller'in, Sevinç Türküsü'nden iki dizeyi
anımsayalım:
"Ve kılıçlarını sapan demirleri, ve mızraklarını bağcı
bıçakları yapacaklar; millet millete kılıç "Milyonlarca insan, kucaklayın birbirinizi
kaldırmayacak, ve artık cengi öğrenmeyecekler." Bütün dünyayı sarsın öpüşmeniz"
(İşaya:2:4)
Sonuçta her şey, gelip sevgiye dayanıyor. Hoşgörü,
Olumlu kehanetlerin tutması için yalnızca "amin"
saygı, birliktelik, paylaşma, dostluk ancak sevgi ile
mi diyeceğiz?..
oluyor.
Gerçi kehanetin bir bölümü tutmadı değil: Kılıç ve
mızraklar tarihe gömüldü, millet millete kılıç Yoksa bir yanağımıza vurulan bir tokat
kaldırmıyor; ama toplumlar, cengi iyi öğrendiler bu karşılığında, öbür yanağımızı çevirmek gerçekçi bir
kadar bin yıldır. Bir düğmeye basarak yalnız çözüm değil. Hele yaşadığımız yüzyılda...
insanları değil, insanlığı yoketme gücünün
doruklarına eriştiler. Evet, şiir yaraya merhem olmuyor ama, sanatının o
gizemli sıcaklığıyla insanlığı aynı ortak paydada
Bu olumsuzluklar içinde umut beslemekten başka, buluşturuyor, yakınlaştırıyor.
bizim, bireysel olarak yapacağımız hiç bir şey yok
mu?..
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 129 -
Anımsadığım, bir gürûhun sahneyi işgâl ettiği yurttaşlarımızın iş yerlerini yağmaladıklarını;
ve bu insanların ‐çocukluk hâlimle pek anlam kiliselerini bile ateşe verdiklerini üzülerek
veremediğim “Kıbrıs Türk’tür” gibi bir takım öğrendik. Ertesi günlerde ise, o güzelim iş
sloganları‐ haykırmaları, ardından da Türk yerlerinin vitrin camlarının hunharca
Bayrağı’nı sahneye dikerek İstiklâl Marşımızı kırıldığına; kinli ve kirli ellerin, dükkânlardaki
okumaları. O hengâmede anlayabildiğim eşyaları talan edip, beğenmediklerini
şuydu: “Atatürk'ün Selânik'teki evine bomba sokaklara saçtıklarına yorgun ve üzgün
atılmış…” gözlerimiz şâhitlik etti.”
Toplum psikolojisi işte; bahtımın rüzgârına Ben kimseden İzmir’deki bu olayları duymamıştım.
kapılıp kendimi o kalabalığın arkasına takılmış Rumların olduğu kadar bir Yahudileri de
buldum. Dün gibi ve utançla hatırlıyorum. Açık korkutmuş olmalı.
Hava Tiyatrosu’ndan çıkan kalabalık Fuar’daki
Yunan Pavyonu’na yönelmişti. Saldırganlar Siz hiç İzmir’de bu acı hatırayı unutturmayacak
pavyonu ateşe vermişlerdi. Hatta yangını simgesel bir anıt, bir yazıt, bir park biliyor
söndürmek için gelen itfaiye görevlilerinin musunuz?
yangın söndürme gayretlerine müdahale
edilmiş; yangının sönmesini engellemek için Geçen yüzyılda bu topraklarda Yahudiler, Rumlar,
itfaiyenin su hortumları bile kesilmişti. Ermeniler çok acılar yaşamış. Siyasi haklılığı
tartışmanın dışında bırakırsak “geçmişi ile
Evimiz 1.Kordon’daki Yunan Konsolosluğu’na hesaplaşmamış bir toplum sürekli bir vicdan
yakın bir yerdeydi. Konsolosluğa ait araçların azabı ile yaşamaya devam eder”.
denize atıldığına, binanın yakıldığına… hatta
talan edildiğine gözlerimle şâhit oldum. Daha
sonra kendini bilmez insanların, şimdiki Kıbrıs
Şehitleri Caddesi’nde bulunan Rum asıllı
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 131 -
gibi Ege’nin uçuk mavi bir gününün içindeyim. Bir
Yansımalar garson geçiyor, elindeki tepsi renk renk
RAŞEL RAKELLA ASAL / İzmir
dondurmalarla dolu. Küçük Oya’nın içi gidiyor.
Annesine sokuluyor, dudaklarında belli belirsiz bir
İzmir: gülümseme, yan masadakiler duymasın diye, sesini
Yarınlara bir Miras indirip annesine diyor ki: “Annecim, acaba abi
dondurmamızı getiriyor mu diye gidip bakayım
mı?” Annesi gülüyor. Oya da gülüyor. Gülüşüyorlar,
Eylül, ekim yaklaştı mı içime bir ürperme gelir,
çünkü gezmeye çıkmışlar. Çünkü Ege denizinin,
nedensiz bir hüzünle dolar içim. Oysa daha yaz,
gökyüzünün, havanın, güneşin mavisi, çok güzel
ortalık sıcak, ama ara sıra bir bulut gelip tepemize
mavi. Çeşit çeşit mavi. Açıklı koyulu, hafif esintili,
çöküveriyor; birkaç damla yağmur yüzümüzü
ışıklı… Oya buraya bayılır. Annesi de. Kentin
ıslatıyor, ılık bir esinti yüzümü okşayıp geçiyor, bir
canlılığı bir başka güzel gelir onlara. Yaşamın taa
rüzgâr köşe başlarında yol kesiyor. İşte yine ekim,
kendisidir. Bu uçucu, tam anlamıyla
yine güz. Öğlen saatleri İzmir bir başka güzel olur.
dokunamadığımız “şey” dediğimiz “yaşam” işte
Ard arda sıralanan kafelerde bir çay molasının tadı
böyle bir şeydir.
bir başka olur. İnce hafif bir mırıltı kafenin içine
yayıldıkça yayılıyor, her kelimesi, melodisi havada
Gündelik yaşam nedir? Koşuşturma, didişme,
dağılıp binlerce parçaya bölünüyor, o ince ses
çalışma, bir dişlinin sürekli dönüşü… Sabah kalk,
titreşimleri esen rüzgâra bir tatlılık veriyor.
sokağa fırla, taşıtlar, kalabalıklar, ana cadde, bir
Önümden geçenleri göz ucuyla seyrediyorum.
işyeri, bir masa, bir tezgâh, dar bir sokak…
İzmir’in ritmini yakalamaya çalışıyorum. Gülen,
konuşan, tartışan seslerle sokaklar her zamanki
Aklınıza geldikçe ilk oturduğunuz evin bulunduğu
gibi insan sergisi.
sokağı düşünür müsünüz? Hani o eski günlerin
sokaklarını? Hepimizin bir sokağı vardı. Ve bu
Burada konuşanlarla, gülüşenlerle, dondurma,
sokak, belki de yaşamımızdaki en önemli
pasta yiyenlerle, yoldan geçenlerle, ben de herkes
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 133 -
delikanlıları, kamyonları görürsünüz. Sonra teknolojik gelişmelerin baş döndürücü hızı içinde
mahalle aralarına, eğri büğrü sokak içlerinle vurun dünyanın yeniden biçimlendiğini, toplumların
kendinizi. Yeni evler, yeni dükkânlar, yeni yeni yeniden yapılandığını, bireylerin algılarının ve
yollar ve yeni yüzlerle karşılaşacaksınız. zihniyetlerinin giderek değişip dönüştüğü bir
Apartmanlar, vitrinler, pencereler, otobüsler, döneme karşılık geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
klakson sesleri, sokaklardan geçilip duraklara Hız teknoloji devriminin bize bir armağanı. İnsan
yığılan, dolmuşların, otobüslerin peşinden koşan hız yeteneğini bir makineye devredince her şey
insanlarla tıklım tıklım, bir o yana, bir bu yana, değişti. Aceleci, sinirli, telaşlı bir kalabalık şehrin
şıkışarak, koşarak, dalgalana dalgalana işe bir ucundan öteki ucuna taşıp duruyor. Artık kendi
yetişmeye çalışan insanlarla devinen bir kent gövdesi oyunun dışında kaldı ve insan kendini
görünümü ile karşılaşırsınız. “hıza”, “hızın hızlılığına” teslim etti. “Hiç kimse
çağın gelişiminden hoşnut değil” dersek abartmış
Bir gariplik çöker üzerinize. Varlığınızın bir olmayız kanımca.
köşesinde saklı duran ve yıllandıkça değeri artan
eski kentinizle aranızdaki bağların kopar gibi Çocukluğumu gözlerimde yaşlarla hatırlarım.
olduğunu duyumsarsınız. Hele çocukluk Bunlar görünmeyen gözyaşlarımdır, nostaljimdir,
yıllarınızın geçtiği, okul hayatınıza ilişkin en tatlı geçmiş giden zamana içimdeki ağıttır. Ama belli bir
anılarınızı borçlu olduğunuz eski İzmir evlerinin sevinci de vardır bu yaşların. Yedi, sekiz yaşındaki
önüne gelince, bu kopuş belirgin olarak ben’le, elli, altmış yaşındaki “ben” büsbütün başka
hissettirecektir kendini. Onlarla beraber, yaşanılıp biri. Yaşananları bir daha yaşamak ister misiniz?
geçmiş, yaşamın anılar da gitmiş, kaybolmuş, yok diye sorsalar kim ‘evet’ der, bilemem. Ben demem.
olmuş. Sesler, kokular, biçimler değişmiş. Ne denli güzel gelse de geçmişte kalanlar, yeniden
yaşamaya değmez. Her şey bir deney. Yarın nasıl
Çağımız insanı tarihin tanık olduğu en farklı olsa gelir. Gürültüsü, coşkusu ve devinimiyle…
dönemlerden birinin içinde yaşıyor kuşkusuz. Çocukluğumu benim dışımda bir şey gibi ve bana
İçinde yaşadığımız çağı tarif etmek istersek ait bir şey gibi hatırlıyorum. Çocukluğumun
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 135 -
sanatın amacı hayatla aşık atmak değildir, onu yapılan bir karışımını ya da daha yoğunlaştırılmış
dönüştürmek, görünenin ötesini göstermek, bir şekilde kendini sunuyordu. Sanatçı “sonsuz
anlamak, anlam yaratmaktır. Sanat kaynağını şimdinin” görünen dünyasını mı sunuyordu?
hayattan alır. Dolayısıyla hayat ve sanat bir Fotoğraflar önümde uzayıp gittikçe umutsuzluğun
etkileşim alanıdır. verdiği acı da arttı. Bu kentte yaşayan ben miydim?
Evet, bendim, o halde ben bu kentte bir noktaydım,
Murat Germen eserlerinde bugünün karmaşık hayır bir noktadan da ufaktım, ufacık ufacık bir
dünyasını birçok farklı açıdan ele alarak fotoğrafın varlıktım, kent benden daha büyüktü, o her gün
güçlü etkisiyle buluşturur. Bu düşünce tarzı onun oburlaşıyor, oburlaştıkça beni yiyor, o obezleştikçe
eleştirel tutumunun oluşmasında önemli bir rol ben cılızlaşıyor, ufalanıyordum. Yaşam alanım da,
oynar. Bu eleştirel tutum Murat Germen’in sanatsal imkânlarım da ortadan kalkmıştı. Kentin korkunç
içerikli çalışmalarına yansır. Özellikle toplumda ağırlığı ve hacmi altında gömülmüştüm. Durumum
ortaya çıkan olumsuz durumlara karşı olan korkunçtu. İzleyicilere bir göz gezdirdim. Kimse
duyarlılığını dile getirdiği fotoğraflarında toplumsal kimseye bakmıyordu. Konuşacak bir şeyimiz yoktu.
sorunlara, insanlığın değişimine fotoğrafları ile Tek düşünebileceğimiz “buna nasıl son verebiliriz”
tanıklık eder. Çekmiş olduğu fotoğraflar teknikle ‐ oldu.
teknolojik gelişmeler ile birlikte ‐buluşarak
disiplinlerarası bir ortamda yeni bir söylem
biçimine dönüşür.
Murat Germen’in fotoğraflarında kentin vahşi
büyümesi günümüzde yaşanan hiç bitmeyen ve
giderek yükselen inşaat çılgınlığını görmek
ürperticiydi. Kent çamursu bir karmaşaya
dönüşmüştü. Eserler, uzayarak devam ediyordu,
her görüntünün bir parçası bize daha önceki
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 137 -
En iyi ve en severek yaptığım işi bulup yaptıkça başkalarına daha çok saygı duyabilirim…
dünyaya barışı indirebilirim…
Temel ilişkilerimdeki güven üzerine çalışıp hayatı
Mecburiyetten, korkularımdan, endişelerimden, çok daha güvenilir görebilirim…
sınırlarımdan değil de özgürce gerçekten olmak
istediğim ilişkinin içinde olarak dünyayı aşkla Ve böylesine güven, özgüven dolu, mutlu, huzurlu,
boyayabilirim… paylaşmayı bilen, sevgi ve saygı dolu, neşe içindeki
insanların yarattığı bir dünya nasıl olur ki sizce de?
Vicdanımın sesini duymaya başlayarak ve ona göre
hareket ederek duvarlarımı huzurla İşte benim hayalim bu …
kaplayabilirim…
Ve elimden geleni yapıyorum bunun için…
Başkalarına verebilmenin en büyük mutluluk
kaynağı olduğunu deneyimleyip hayatıma neşeyi Bir gün, bir anda gerçek olacak biliyorum…
katabilirim…
O dünyada kutlayacağız hep birlikte insan olmayı,
Verebilmek için önce sahip olmanın önemini insanca yaşamayı…
anlayıp kendimi bolluk ve berekete çevirebilirim…
Birlik ve barış için kendi içimdeki savaşları
bitirmem, başkasıyla yaptığım savaşlardan geri
çekilmem, barış çubuğunu uzatmam gerektiğini
görebilirim…
Değerlerimin farkına varıp onları hayatımın içinde
daha çok sahiplenip yaşatabildiğimde kendime ve
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 139 -
“İnsanlarla ilişkilerini hep menfaatleri belirler.” Güven duymak, insanın kendi ruhunun
derler çoğu zaman. Ancak bu söz, tam bir olabildiğinden daha ötesini görebilmesi
genelleme olsa bile bunun aksi örneklerini yaşamış için kendisine ve karşısındakine meydan
ve bunun iç huzuruna ulaşmış insan sayısı da hiç te okumasıdır belki de..
az değildir..
Sözlerime son verirken kendimce vardığım
Doğru olanı yaşamak vicdanımızı tatmin eder, bu nacizane kanaatimi de siz değerli dostlarımla
duygu da kendimize ve karşımızdakine güveni paylaşmak isterim: İnsanın birine güven
geliştirir. Yanlış olarak bilinen bir şeyi yaptığımızda, gösterdiğinin en gerçek belirtisi, ondan öğüt
iki olumsuz şey meydana gelir: istemeye devam etmesidir.
Birincisi kendimizi suçlu hissederiz ve suçluluk
kendimize olan güveni yiyip bitirir. İkincisi er ya da
geç diğer insanlar bunu öğrenir ve bize olan
güvenlerini kaybeder. İnsan, sırf amacına ulaşmak
için vicdanı ile ters bir şey yapacak olursa, o an
belki ulaşır gibi görünse de, uzun vadede mutlaka
kaybedecektir.
"Güvensizliğin başladığı yerde, dostluklar da biter.."
sözüne ise katılmamak çok zor olsa gerek..
Ancak, şu da önemli bir gerçektir ki insanlara fazla
güvendiğimiz takdirde aldatılacağımız da hep
ihtimal dahilindedir.. Buna karşılık güven
duymazsak hayatımızın bir cehennemden farklı
olmayacağı da kesindir..
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 141 -
Bu boşluğu yüreklerinde hisseden Sefarad’lar, “İlginçtir, yaşlılar Rum’cayı değil de, J‐Espanyol’u
geçmişlerini gömmek, Judeo‐Espanyol’un yavaş, tercih ediyor. Böylece, birbirlerini daha iyi
yavaş sönmekte olduğunu görmek istemiyorlar. anlayabiliyorlar. Çarpıcı bir diğer örnek: Alzheimer
Çünkü onlar, Orta Çağ Kastilyano’sunu aşağı, hastası bir yaşlı, kesinlikle Rum’cayı anımsamıyor.
yukarı bir Asır boyunca klasik şekliyle korumuşlar, Belleğinde yalnızca Orta Çağ Kastelyano’su var ve
yavaş, yavaş Türkçe’den, Rumca’dan aldıkları yaşamının sonuna dek bu lisanı konuşacak. Oysa
sözcüklerle de olsa, her zaman bu lisanı yeni doğanlar, artık atalarının lisanını gitgide daha
kullanmışlardır. Bu durum, Osmanlı az duyacak”.
İmparatorluğu’nun geniş topraklarına yerleşmiş
bütün Sefarad’lar için aynıydı.
Nesiller arasındaki bu uçurumsal fark, bazı
ailelerde 5 yıla kadar inebiliyor. Bir örnek vermek
Aslında, çeşitli ülkelere dağılmış tüm Sefaradlar
gerekirse, aynı ailenin 1961 doğumlu üyesi az, çok
için demek daha doğru olur. Sevgili okurlar, birkaç
Ladino’yu anlayabiliyor (her ne kadar iyi
yıl önce, yakın bir geçmişte yayınlanmış “La
konuşamıyorsa da). 1966 da doğan kardeşi ise, tek
Vanguardia” gazetesinden bazı bölümlar
kelime bile tanımıyor (ya da, bir iki sözcük dışında
aktaracağım:
diyelim). Bir ölçüde bu durumu değiştirme umudu
ve amacıyla, “KAVEÇİKO” yu organize etmeye
“…İstanbul’da binlerce kişi hala, Orta Çağ
başlamışlar. Nasıl mı? Bir bakalım:
İspanyol’casını, yani Judeo‐Espanyol’u ya da
Ladino’yu canlı tutmayı başarıyor. Ama Selanik’te
ancak 60 yaşın üstündeki bir avuç Yahudi, bunu Pazar günleri bir kafede toplanıp anılarını, yemek
sürdürüyor. Bu kişiler, ancak kendi aralarında, aile tariflerini, öykülerini, hatta “vokabüler”lerini
ortamında bunu yapabiliyor, dışarıda asla. 50’li paylaşıyorlar. Ama bu Kaveçiko uçsuz, bucaksız
yaşlarda olanlardan bu lisanı bilenler, ancak anne, “Elenistik” denizde pek yalnız, pek ufacık… Ancak
babalarıyla konuşuyor. Çocuklarıyla yalnız 1000 kişiler…
Rumca’yı kullanıyorlar”…
“Onlar ki bir asır öncesine kadar, Fransa Ve bunun içindir ki Avrupa, İmparatorluğun bu
Yahudi’lerinden de kalabalıktılar… O denli “vatansız” İspanyol’larını baştan çıkarmaya çalıştı
kalabalıktılar ki, gelen geçen Hiristiyan ahali ya da topraklarını almaya… Rumlar, Sırplar,
yalnızca J‐Espanyol’u duyardı. Selanik, Yahudi’lerin Avusturyalılar Selaniğe göz dikmişlerdi…
başka ülkelere göç etmedikleri, asla terk etmedikleri
tek kentti. Ona, “Balkanların Kudüsü” derlerdi”. “Nitekim Kent,1912 Balkan Savaşı”ndan sonra
Yunanlılarda kaldı. Ve bir kez daha Yahudi’lerin
1492 de İspanyol ve 1536’da Portekiz dünyası değişecek, karanlık olaylarla
Engizisyon’undan kaçan binlerce Yahudi, iki dalga karşılaşacaklardı. 1916’da, Alman zeplinleri iki kere
halinde Selanik’e ve diğer Osmanlı kentlerine şehri bombaladı. 1917’de büyük bir yangın Yahudi
sığındılar. Kültürlerini, gelenek ve göreneklerini, Mahallelerinin büyük bir kısmını yok etti…
lisanlarını yaydılar. İspanya’da yaşadıkları bölgelere
göre gruplaştılar. Kordoba, Toledo, Sevilla, Bu olay,“kaçınılmaz büyük yıkımın habercisi
Saragoza, Mayorka gibi… Hatta bu soyadlarını gibiydi sanki... Sinagoglar, Arşivler, Tarihi Miras,
alanlar da oldu. Kent öylesine belirgin bir Yahudi yani toplumun geçmişi yok oldu. Ve bu olay,
kimliğine bürünmüştü ki, onu “Madre de Selaniğin tarihi ve mimari dokusunu değiştirmek
Israel”olarak taçlandırdılar”... için Rumlara sunulan bulunmaz bir fırsat yarattı.
Kent elenistik kimliğe bürünmeye başladı. 1923 te
Liman şehri olması, Selanik’e birçok avantajlar,
Türk Ordusu’ nun Anadolu’ daki zaferinden
değişik ülkelerle deniz temasını sağladı. Aynı
sonra, birçok Rum mülteci gelip Selaniğe yerleşti.
zamanda, önemli bir Sefarad Kültürü Merkezi
Böylece, Yahudiler azınlık durumuna düştü. Aynı
kimliğini kazandırdı. Yahudi’ler, 20.nci yüzyılın ilk
yıl, Yunan Yönetimi çok önemli, hatta Yahudiler
çeyreğine kadar, bu kentte çoğunluk olarak
yönünden vahim sayılabilecek bir karar aldı:
kalmayı başardılar. O’nu Osmanlı
Bundan böyle, hafta sonu tatili Cumartesi
İmparatorluğunun en gelişmiş, Balkanlar’ın
değilde, Pazar günü olacaktı…
imrenilen kenti yaptılar.
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 143 -
daha sonra devlet okullarına devam etti. Bu ilgilenen Heine, Üniversite’de dönemin ünlü
kullarda çok iyi Fransızca öğrendi. edebiyat eleştirmeni Schlegel aracılığıyla “Edebi
Romantizm” ile tanıştı. Şiir yazmaya başlayan
Heine 1814’de Düsseldorf’da ticaret enstitüsüne
Heine kısa sürede “Şair” olarak tanındı. “Almansor”
girdi. Bu okuldaki en büyük edinimi ise İngilizce
ve “William Ratcliff” adlı iki trajedi de yazdı.
öğrenmesi oldu.
Bonn’daki ilk yılından sonra hukuk eğitimine
Heine ailesinin en başarılı ferdi, Hamburg’da
devam etmek için Göttingen Üniversite’sine girdi.
milyoner bir bankacı olan Harry’nin amcası
Heine bu kentte hayatının en kötü dönemlerini
Salomon Heine idi. 1816 yılında genç Heine
yaşadı. Kendini politik görüşlerine aykırı snob bir
amcasının bankasında çalışmaya başladı. Ancak
ortamda buldu. Antisemitik nedenlerden dolayı
pek başarı gösteremedi. Hamburg’tan nefret ettiği
başta öğrenci çevreleri olmak üzere tüm sosyal
bu dönemde Heine açısından tek olumlu olay
toplumlardan dışlandı. Bu arada ilk aşkı olan
kuzini Amalie’ye âşık olmasıydı. Yine bu dönemde
Amalie’nin nişanlandığını öğrendi. Tüm olaylar
babası Samson Heine iflas etti ve kardeşi
nedeniyle girdiği bunalım sonucu Wiebel adlı bir
Salomon’un yanında çalışmak ve Hamburg’a
öğrenciyi düelloya davet emesi üzerine
taşınmak zorunda kaldı. Harry bankada başarılı
üniversiteden 6 ay süreyle uzaklaştırıldı.
olmayınca Hukuk eğitimi alması kararlaştırıldı ve
Bu kentte, önemli Yahudi simaların da bulunduğu bile olsa Protestan oldu, adını da Heinrich olarak
sosyal ortamlara katılmaya başladı. “Yahudi değiştirdi. Heine kendini savunmak için din
Kültürü” derneğine katıldı. Bu derneğin amacı değiştirmenin kendisi için Avrupa Kültürü’ne
modern zamanlar ve Yahudilik arasında denge kabulü için anahtar olduğunu söyleyecekti.
sağlamaktı. Çok dindar olmayan Heine kısa sürede
1826 yılında Heine, ömrünün sonuna kadar 1828de yeni okuyucu kitlesi bulmak amacıyla
yayıncısı olacak Julius Campe ile tanıştı. Campe İngiltere’ye geçti. Ancak hüsranla geri dönmek
muhalif yazarlarla çalışmayı tercih eden liberal bir zorunda kaldı.
yayıncı olarak tanınıyordu.
Almanya’ya geri döndüğünde Goethe ve Schiller’in
Dönem yasalarına göre 320 sayfadan daha uzun de editörlüğünü yapmakta olan Cotta kendisine bir
kitaplar sansürden kurtuluyordu. Yasanın Münih gazetesinde editörlük önerdi. Münih
mantığına göre uzun kitaplar okunmazdı. Üniversitesi’nde kürsü peşinde olan Heine bu
Campe’de birlikte çalıştığı muhalif yazarlara uzun teklifi kabul etmedi. Üniversite’de de iş bulamadı.
kitaplar yazmalarını tavsiye ediyor ve böylece Birkaç aylık İtalya seyahati sonrası yazar olarak çok
sansürden kurtulmalarını sağlıyordu. verimli bir dönem yaşadı. Peş peşe 3 kitap yayınladı.
Ancak bu kitaplardaki taşlamalardan rahatsız olan
Campe, Heine’nin ilk uzun kitabı”Reisebilder‐ bazı yazarlar, Heine’ye karşı antisemitik yazılarla
Seyahat resimleri” nin ilk bölümünü 1826 yılında cevap vermeye başladılar: din değiştirmesi
yayınladı. Bu kitap klasik romantizm ile alaycı geçmişinin unutulmasını sağlamamıştı.
uslup karışımı yeni bir akım başlatmıştı. Hemen
1831 yılında Heine hayatının geri kalan 25 yılını
peşinden 1827’de “Buch der Lieder – Liedler kitabı”
geçireceği Paris’e yerleşti. 1830 ihtilalının getirdiği
yayınlandı. İkinci kitap tam bir başarı sağladı. Bu
yeni hürriyet rüzgârları, Almanya’daki baskı ve
kitaptan bazı şiirler Robert Schumann ve Felix
sansürün acımasızlığı ve Fransa’da doğmakta olan
Mendelssohn tarafından müziğe uyarlandı.
yeni politik doktrin Saint‐Simonizm bu göçü
1820’lerin sonuna doğru Heine dönemin akımı olan tetikleyen ana nedenlerdi. Heine’nin Paris’te
romantizmden ayrılıp, kendine özgü romantizmi katıldığı Saint‐Simonizm toplantılarında eşitliğe
tiye alan alaycı bir uslup yarattı. Heine bu uslubu dayalı yeni sosyal düzen ve kadın özgürlüklerinden
kullanarak bir taraftan anavatanına bağlılığını bahsediliyordu. Birkaç yıl sonra yeni doktrinin
vurguluyor diğer taraftan ülkedeki aşırı ütopya safhasında kalacağını gören Heine bu
milliyetçiliği ve baskıları eleştiriyordu. hareketten ayrıldı.
Heine Paris’te Allgeimeine Zeitung gazetesinin uğramadan eleştirilerine devam edebildi. Ancak
muhabirliğini yaparak geçimini sağlamaya başladı. 1840 da ölen ve işçi sınıfı tarafından tutulan Börne
Zaman içinde makalelerini derleyip “Französiche aleyhine yazmaya başlayınca bu sınıfı karşısına aldı.
Zustande‐ Fransa’daki durum” adı altında yayınladı. 1840 yılında Şam’da yaşanan “Kan iftirası” olayı,
Heine kendini Fransa ile Almanya arasında Heine’ye Yahudiliğini hatırlattı. Olayı körükleyen
arabulucu olarak görüyordu. Heine’ye göre bu iki Fransa’yı eleştirmeye başladı ve yarım bırakmış
ülke arasında uyum sağlanırsa hem iki ülke hem de olduğu Ortaçağ’da Yahudilere uygulanan zulmü
Avrupa ilerleyecekti. Bu amaçla 1833 yılında konu eden “Bacherah Hahamı” kitabını yayınladı.
Fransızca “de l’Allemagne‐Almanya üzerine”
kitabını yazmaya başladı, daha ileride de Almanca 1840 yılından sonra Heine politik yazılar yazmaya,
olarak tekrar yayınlanan kitapta geleneksel din Prusya ve Bavarya Krallarını ağır şekilde tenkit
görüşleri yerine, insanoğlunun günlük ihtiyaçlarına eden yazılar yazmaya başladı.
yönelik panteist dini savunuyordu.
1843’te Heine ile Karl Marx’ın yolları kesişti. Heine,
1836 da Heine’nin hayatına ilk kez ciddi olarak bir Paris’te sürgünde olan ve Heine hayranı Marx’ın
kadın girdi. Bu kadın 1841 yılında evleneceği yayınladığı “Vorwarts‐ileri” gazetesine yazılar
Crescence Eugenie Mirat veya kısaca Mathilde idi. yazmaya başladı. Ancak 1845 yılında Marx
Belçika’ya sürgüne gönderilince bu birliktelik sona
Heine ve Paris’te sürgünde olan bir kaç erdi. Zaten liberal sosyalist görüşlü Heine ile
aydın,”Genç Almanya” olarak adlandırılan genç komünist Marx arasında ciddi görüş ayrılıkları
Alman nesli için ilham kaynağı olmaktaydılar. bulunmaktaydı.
Başta, Heine olmak üzere, bu aydın grubu, belirli
İnsanın güdüsel yapısı, ben ile üst/ben arasındaki
İkinci Dünya Savaşı boyunca birçok toplama çıkarımsal ve birikimsel çatışkı, bu itiş kakış, bir
kampında büyük acılar yaşandı. Milyonlarca yerden sonra tinsel anlamda başlayan ve
Yahudi krematoryumlarda yakıldı, kamplarda açlık devamında bedensel tepkiye varacak olan bir dizi
ve işkence ile hareket görürüz. Kendi dinsel inancının, bir liderin
yaşamını yitirdi. ya da bir siyasi partinin tetiklemesiyle ortaya çıkan
Amerikalı sanatçı atmosfer, kısa sürede yerini kaba saba davranışlara,
Leonard Baskin sert kavgalara hatta kanlı savaşlara bırakacaktır.
(1922 – 2000), İnsanın doğuştan gelen ve halen bir türlü
“Holokost” diye denetleyemediği bu hayvansal tepkileri, irade dışı
bilinen bu dramı istemleri, başkasına karşı duruşu/bakışı, sözünü
ölümsüzleştiren bir ettiğimiz bu tetiklenme ile saldırganlaşır. Başkasını
heykel yapmıştır. öldürmek isteği tarih kadar eskidir, doğru. Habil ‐
Kabil olayından başlayarak, günümüzde değişen
Söz konusu heykel, fazla bir şey yoktur. Sadece öldürmenin, yok
‐bir kişi ‐ bir yere etmenin, zarar vermenin şekli değişmiştir. Hepsi
oturmuş, belki de bu. Peki, insanın bu denli sert ve acımasız egosu
istemsizce çökmüş dinsel inancıyla örtüştüğünde, insandan geriye
bir vaziyette görülmektedir. İlk bakışta ağır bir kalan nedir? Evet, geriye kalan şudur: Kan, ölüm,
yığın gibi yorumlanan bu heykel, dikkatli bir gözle gözyaşı, işkence ve savaş… İşte hepsi bu kadar.
incelendiğinde, bu kez karşımıza farklı bir
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 151 -
L. Baskin, bu heykelinde doğrudan acıyı, dramı oluşturduğu bütünselliği, ayrıntılarıyla birlikte –
yansıtmak yerine, bu vahşeti gören birinin utancını sanal‐ yazınsal bir metin halinde somutlaştırmaya
öne çıkarmıştır. Aslında o utanç hepimize ait bir çalışır. A posteriori anlamında bir bütünsellik söz
duygudur. Kocaman bir ayıptır! Vahşetin konusu olacaktır. Böylelikle zihninde yazdığı metin
durdurul(a)maması, insanların ölmesine engel ile gördüğü heykel arasında bir bağlantı kuracaktır.
olun(a)maması… Tüm bunlar heykelde yüzünü Heykeldeki bu görüntü, belli oranda bir gizem de
gizleyen insanın yaşadığı utancın açık adresidir. yaratmaktadır. Kimdir bu kişi, neden böyle başını
Yüzü gizlenen kişi, savaş karşıtı olması gereken öne eğmiştir? Elleri başına dolanmış, yüzü kapalı,
tüm toplumları yansıtmaktadır. L. Baskin gibi usta bir şeylerden kaçıyor gibi görünmesinin nedeni
bir sanatçının bakış açısıyla eşdeğer bir görünüm nedir?
yaratıldığını söyleyebiliriz. Heykelin dik açılı
Yüzüne bir maske takmakla, elleriyle yüzünü
durduğunu, hayli ağır bir (tunç) malzemeyle
gizlemesi arasında hiçbir fark yoktur. Savaşan eller,
yapıldığını görüyoruz. Heykelin ana teması, soyut
kan döken eller, işkence yapan eller… İnsanın elleri,
ya da soyut/figüratif olmanın ötesinde, gizlediği
beynin dışa açılan uzuvlarıdır. Tinselliğin
(belki de tanık olduğu demeliyiz) bir dramın
yoğunlaşması sonucu, taşıdığımız vahşetin dışa
öyküsünü yansıtmaktadır. Bu yansıtma, aslında
taşması için ellerimizi kullanırız. Her savaşta böyle
insanın kendini sorgulamasını, “ben kimim?”
olmuştur. İkinci Dünya Savaşı’nda da katliamı
sorusunu sormasını sağlamaktadır.
yapan eller, birçok canın yok edilmesini
sağlamıştır. İnsan kılığında (la. Sub specie humana)
Heykeli izleyen bir kişi, gördüğünü zihinsel
görünen birtakım canlıların(!) elleriyle yaptıkları,
algılama ile sanal bir yazınsal metne çevirmesi
söz konusu heykelin iki eline dikkatlice bakmamızı
olasıdır. Karşısındaki figürün duruşu, pozisyonu,
sağlamaktadır. Yüzün kapatılması ile sanki bir
dik açısı, kütlesel bütünselliği, rengi ve diğer
mask objesi karşımıza çıkar. Mask ya da maske
ayrıntılar arasında sağlam bir kültürel donanıma
insanını yüzünü gizler. Bu durumda, görünen ile
sahip değilse, epeyce zorlanacağı kesindir.
görünmeyen yer değiştirir. Ben’in imgesel yapısı ile
Deneyimli bir göz ise, zihinsel algılama ile
karşısındakinin fiziki görünümü arasındaki
kabul etmek, sadece kendimize yönelik bir amaç görünümü, bir anda yere yığılırcasına çöken,
değildir. Özgürlük anlayışı hepimiz için gerekli perişan birini canlandırmaktadır. Sanki her şey bir
olan, bir toplumun kalkınması için en temel anda olup bitmiş, o bir şey yapamamış,
olgudur. Nazi döneminde bu temel düşünce, yaşam gördüklerine karşı koyamamış ve yığılıp
biçimi tamamen ortadan kaldırılmıştır. Özgürlük çömelmiştir. Onu bu kadar üzen, perişan eden,
anlayışı, ari ırk ve Hitler’in söylemleri ile sınırlı gözlerini ve yüzünü kapatıp, yaşadığı dramdan
tutulmuştur. Söz konusu heykel de bu utanca kendini saklarcasına oturan biridir. Onun kim
yönelik yapılmıştır. İnsanların özgürlüklerini olduğu, cinsiyeti, eğitimi hiç önemli değildir artık.
kaybetmesine tanık olan, kendi çaresizliğini Vahşeti görmüş, tanımış ve çökercesine
utanarak saklamaya çalışan anonim bir insandır… oturmuştur.
Öte yandan, bu birey hepimizin içindeki özgürlük
ateşini simgeleyen, Nazi döneminin vahşetini Heykelin koyu renk olması, siyah ağırlıklı bir
yansıtan bir görüntüyü simgelemektedir. Utanç ve görüntü ile yansıtılan tema uyuşmaktadır. Ayrıca
çaresizlik! Her ikisi de özgür bireyin kayboluşunu heykelin böylesine yoğun ve ağır görüntüsü, bize
anlatmaktadır. yılgın bir ifade anlayışı verse de, bir elin açık ve
yukarıya dönüklüğü, yeniden silkinmenin
İnsanın saf, temiz manevi inançlarını bilinçli olarak başlangıcı olarak yorumlanabilir. Sanatçı, heykeli
kullanan usta politikacılar, medya ile sonradan eklemeli bir tümevarım metoduyla değil,
yüklendiklerinde, bireyin bu sürüye katılmaması bir yığını yontarak tümdengelim metoduyla
düşünülemez. Bireyi sürüden ayıran temel gerekçe, yapmıştır. Böyle yapma nedeni, bir toplumun
özgürlüğün ve yaşam hakkının herkes için eşit içinde nasıl bir vahşet çıktığını simgelemek için
olduğunun bilincine varmasıyla gerçekleşir. Heykel olabilir. Tek bir kütleden, başlı başına yoğun bir
bu anlatımla, bir türlü gerçekleşmeyen özgür dram, acı ve kanlı bir savaşı yansıtmaya yöneliktir.
düşünceyi ve yaşamı, bize ayna tutarak yansıtıyor.
Sanatçı bu bilinçle bir topluma yapılan vahşeti, salt Leonard Baskin, yaptığı bu heykelle tüm insanlığa
o toplum üzerinden değil, tüm insanlığın ortak ortak bir bildiri sunuyor. Önemli olan bunu
kaderi olmasın diye bu heykeli yapmıştır. Heykelin anlayabilmektir.
Senatosu’na yapılan başvuru metinleri ve Kilisesi ise, kararlı bir biçimde Yahudileri takibe
yanıtlarıdır. almış; takip kilisenin teolojisi, polemik yazıları,
vaazları ve dinsel mesajlar içeren hikayeleri ile
Bazı tarihçilere göre, Hellenistik Dönem’de ve desteklenmiştir. 961 yılında Girit’i terk ettiği
Roma Dönemi’nde Girit ve Gortyna, özellikle varsayılan çok sayıda Yahudi’ye rağmen; adada
Yahudi nüfusun toplandığı bir merkez niteliğini bulunan Yahudi Cemaati’nin varlığını sürdürdüğü;
taşımaktadır. Girit adası (Cidonia ve Gorytna Kahire Geniza’sında bulunan mektuplardan
kentleri hariç), Kurtuba’lı Müslümanlar tarafından anlaşılmaktadır.
827‐828 yılında fethedildikten sonra, yaklaşık
olarak 150 yıl Müslüman yönetimi altında kalmıştır.
961 yılında ise, Bizans tarafından tekrar geri
alınmıştır. Girit Yahudilerinin Bizans hakimiyeti
altında olmaktan hoşnut olmadıklarını düşündüren
bazı bulgular mevcuttur. Söz konusu bulguların
büyük bir kısmı, “Kahire Geniza”sından elde
edilmiştir. Bu Geniza, Eski Kahire (Fustat’taki)
Sinagog’a eklenmiş bir odada 19. yüzyılın
sonlarında bulunmuştur.
828 ile 961 yılları arasında Gortyna’da özgür bir
yaşam sürdüklerini tahmin ettiğimiz Yahudiler
için, adanın Bizans tarafından fethedilmesi acı
veren bir deneyim olmalıdır. Muhtemelen Bizans
döneminde, Bizanslı yöneticiler tarafından Girit
Yahudileri üzerinde sert bir baskı kurulmuş hatta
onların adadan ayrılması talep edilmiştir.. Bizans
izleri, muhtemelen adanın Venedik hakimiyeti Girit’te eskiden beri var olan Romaniotlar, Orta
altına girdiği yıllarda büyük ölçüde silinmiştir. Bu Avrupa’dan göç edenler, 1320‐1335 yılları arasında
yüzden, Giritli Yahudilerin ne zaman Gortyna’dan Napoli Krallığının uyguladığı baskılar nedeniyle
ayrılmaya başladığını saptamak hemen hemen kaçanlar, 1394 yılında Napoli’den, 1492 yılında
olanaksızdır. Kanımızca, adanın tekrar Bizans İspanya’dan sürgün edilenler ve sonraki yıllarda
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 157 -
Avrupa’nın değişik kentlerinden ayrılmak zorunda Osmanlı fethi sırasında adada yaşayan
kalanlar, Fransa, Mısır, İstanbul, Eğriboz, Rodos, gayrimüslimlerin büyük bir kısmı Rum’dur.
Mağrib ve Kudüs’ten gelenler. Kısaca söylemek Ermenilerin ve Yahudilerin sayısı ise, oldukça
gerekirse; Girit adası genelinde, Romaniotlar, azdır. Osmanlı Devleti, Girit’e ayak bastığı günden
Aşkenazlar ve Sefaradlardan oluşan kozmopolit bir itibaren, yerli ahalinin din ve mezhep işlerine
yapı hakim görünümdedir. karışmamış; dini merasimler ya da ruhani
kurumların aktivitesi ile ilgili mutlak bir serbestlik
Akdeniz’de önemli bir kavşak noktasında yer alan
tanımıştır. Ana dillere ise, müdahale etmemiştir.
Girit, Roma döneminden itibaren farklı ülkelerden
Zaten adada hakim dil Grekçe; Giritli Yahudiler
gelen Yahudi göçmenlere yuva olmuş; tamamen
arasındaki hakim dil ise İbranice ile Grekçe
ekonomik gerekçelerle burada bir süre kalıp yoluna
karışımı olan Judeo Grekçedir. Ama Girit
devam eden ya da transit geçen Yahudileri misafir
Yahudileri, ayrıca İtalyanca, İbranice ve
etmiştir. Giritli Yahudilerin bir başka özelliği,
İspanyolcayı da iyi düzeyde bilmekteydiler.
ürettikleri kaşer emtiayı ihraç etmeleridir. Girit,
Osmanlı Devleti adayı fethettiği zaman, üç kentte
önemli bir peynir ve şarap ihraç merkezidir. Söz
yaşayan( Kandiye, Resmo ve Hanya) çok dilli bir
gelimi, Girit Yahudileri ile İstanbul
Yahudi Cemaati ile karşılaşmıştır.
(Konstantinopolis) Yahudileri arasında alış veriş
bazında iş ilişkileri mevcuttur. Girit İstanbul’a 1814 yılında adanın tümünde yaşayan Yahudilerin
kaşer peynir ve şarap satarken; İstanbul’daki sayısı, 400 ile 500 kişi arasındadır. 1817 yılında ise,
Venedik yerleşkesine komşu Yahudi mahallesi Kandiye ve Hanya kentlerindeki Yahudi nüfus,
sakinleri (Galata olmalıdır), Kandiye’deki Yahudi toplam 150 ailedir (yaklaşık olarak 750 kişi
debbağlara deri göndermektedir. olmalıdır). 19. yüzyıl’ın başlarında Girit’e gelen
Yahudi göçmenlerin kökeni, adaya yakın yerleşim
1204‐1669 yılları arasında Venedik Cumhuriyeti
yerleri olan Selanik, Korfu, İzmir, Larissa, Zante ve
tarafından idare edilen Girit, 10 Mayıs 1645
Yanina’dır. 1881 yılında ise, Rusya’dan ayrılan
tarihinden itibaren, yaklaşık çeyrek yüzyıl sürecek
göçmen Yahudilerin bir kısmı, Alliance Israelite
olan Türk‐Venedik savaşına sahne olmuştur.
Universelle aracılığıyla, Hanya’ya gönderilmiştir.
Göçlere neden olan olaylar çeşitlidir: Söz gelimi, 26 Mart 1897 tarihinde Alliance’ın Edirne Okulu
1821 ile 1829 tarihleri arasında devam eden Yunan Müdürü ve kentteki temsilcisi Moise Franco
ayaklanması nedeni ile Mora yarımadasından tarafından hazırlanıp Paris’teki Alliance Israelite
ayrılarak Girit’e gelen Yahudiler varken; 1856 tarihli Merkez Büro’ya yazılan Girit Yahudilerine ilişkin
büyük Girit Depremi ve 1897 tarihli Girit Olayları rapora göre: “….Birkaç yıldan beri Girit’te yaşayan
sonucu Girit’i terk edenler olmuştur. Burada bizi Yahudilerin sayısı çoğalmıştır. Toplam olarak
yakından ilgilendiren, İzmir’e gelen göçmenlerdir. yaklaşık 225 ailedir. Yani 1100 kişi, üç kentte
Yer İzmir, yıl 1897. Alliance’ın İzmir erkek okulu oturmaktadır; Hanya, Kandiye ve Resmo….”.
müdürü Gabriel Arié şöyle yazıyor:
Anlaşıldığına göre, toplam 1100 kişiden oluşan
“Kış aylarının diğer olayları; Birinci olarak Girit Yahudi nüfusun bir bölümü İzmir’e göç etmiştir.
Yahudilerinin göçü. Onlar, adada meydana gelen Türk Kaç kişinin göç ettiğini bilmiyoruz. Elimizde 1944
karşıtı ayaklanmanın ardından geldiler. Bir arada seyahat yılında Almanlar tarafından Toplama Kampına
etmişler. Ben onları Alliance’ın himayesi altına almaya gönderilmek üzere gemiye bindirilen Giritli
mecbur oldum. Elimde bulunan paradan 8000 frankı
Yahudilerin sayısı var: 269 kişi. 1897 ile 1941 yılları
onlar için kullandım…”
arasında, yaklaşık olarak 830 Yahudi Girit’ten
Tarih, 8 Haziran 1898. Arié bu kez şunları yazıyor: ayrılmış. Ölmüş ya da göç etmiş. Göçmenler nereye
gittiler? İzmir’e gelen Girit’li göçmen Yahudiler
“…. Rus ve Giritli göçmenlerimiz var. Biz sadece doğrudan
doğruya bize gelerek yardım isteyen Teselya’dan gelen
neredeler? İzmir’e mi yerleştiler? Yoksa bir başka
göçmenlerimizin gereksinmelerini karşıladık. Teselya’daki yere göç etmek zorunda mı kaldılar? Bilmiyoruz.
işgal ordusu askerlerini ülkeye geri getiren Türk
Hükümeti’nin gemisi, yanlarında bir miktar yoksul Her nerede iseler, büyük bir trajedinin önemli bir
Yahudi aile de getirdi‐ zengin olanlar bulundukları yerden parçasını oluşturdukları açıktır. Çünkü göçmek
ayrılma konusunda tereddütlüler‐. Doğdukları ülkeyi terk demek, geride bırakmak, eksilmek ve en önemlisi
eden göçmenlerin anlattığına göre, onlara yönelik olarak kaybetmek demektir.
uygulanan şiddet, zılüm ve katliamdan kaçmışlar…”.
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 159 -
Kuş Hatıraları
Benim çocukluğumda soframıza kuşlar konar
rüyalarımıza melekler uğrardı.
Kapımızdan yoğurtçu
bahçemizden ishakkuşu
kalbimizden yeni çıkan şarkılar geçerdi.
Kışın bir sobamız olurdu
sobanın yanında kedimiz
İBRAHİM kedinin önünde yün yumağı
SADRİ’den bir Hayat Bilgisi fotoğrafı gibiydik.
Yerli malı kullanan
yurdun üç tarafı denizlerle çevrili
kuruüzüm incir fındık
tütün çay narenciye kavun‐karpuz yetiştiren
kuru üzüm ve inciri satan
karşılığında
çamaşır makinesi radyo ve otomobil alan
bir toprağın fertleri...
Biraz yoksul biraz mütevekkil
biraz mahcup biraz kırılgan
biraz naif ama hep umutlu...
Özlerdik. dönerken yıldızları sayardık.
Memleketteki halamızı Biz sıkı çocuklardık.
ince doğranmış bir dilim pastırmayı
yurttan sesler korosunu Hepimizin birer yıldızı vardı
akşam komşuluklarını onlara isim takardık
radyo tiyatrolarını onlar da bize isim takardı
sabah ezanını pus ve dumandan önce bu şehrin
kalaycıyı bozacıyı geceleri gökırpan ve isimleri takılan yıldızları
münir nureddin şarkılarını vardı.
orhan boran yarışmalarını
Benim yıldızıma Mehlika adını vermiştik
kandil gecelerini duvar sarmaşıklarını
biz kimseden yana değildik.
bakkalımızın utana sıkıla veresiye hatırlatmalarını
okul önü koz helvalarını Kimsenin de
akşam oturmalarını kendinden yana olmasını istediği birileri
ve hayatı... olmazdı
Top oynardık Bir değirmendeydik
ip atlar kedi kovalar öğütülen
taşlarla birbirimizin başını yarar öğütülürken türküler söyleyen
mahalle savaşları çıkarır buğday başaklarına benziyorduk.
gece olunca da tutar babalarımızın elinden
yazlık sinemalara gider Ben
Sadri Alışık Vahi Öz çorbalardan tarhanayı
Belgin Doruk Cüneyt Arkın seyreder yemeklerden kurufasulyayı
Olimpos gazozları içer sigaralardan Harmanı
güler eğlenir bağırır çağırır belki bunun için çok sevdim.
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 161 -
Yollar bozuk musluklar bozuk Başımız ağrırdı komşumuz vardı
ziller bozuk paralar bozuk gönlümüz daralırdı komşumuz vardı
ama adamlar sağlam idi. Çorbamızı umutlarımızı
memleket kadar kalbimizi paylaştığımız
Bu şehrin yıldızları vardı. komşularımız vardı.
Saçlarına kurdelalar takan
çivitle yıkanmaktan aşınmış beyaz çoraplarına Geceleri bekçimiz
leke bulaşmasın diye su birikintilerinden sakınan gündüzleri sütçümüz
gözleri önünde bizim kadar zayıf da olsa
yürekleri ve beslenme çantaları ellerinde nohuta ve makarnaya alışmış da olsa
küçük çocukları vardı bu şehrin Sarman adında bir kedimiz
bu şehrin yıldızları vardı. ceplerimizde kırık misketlerimiz
çamur bulaşığı ellerimiz
ve gülümseyen bir yüzümüz
Ben Fenerbahçeyi amcam Vefayı tutardı.
kimseye göstermekten utanmayacağımız bir içimiz
Konya tahıl ambarı Mersin muz cennetiydi.
biraraya gelerek çektirebileceğimiz
bir aile fotoğrafımız vardı.
Taksimden Fatihe troleybüs kalkar
Şişhanede mutlak raydan çıkardı. Bir sabah bütün iyi şeylerin
Ayvansaray iskelesinden
Vallahi hayat zor ve fakat çok matraktı. hayal ülkesine doğru demir alan
bir şirket‐i hayriyye vapuru gibi
Muammer Karacan’nın adına aramızdan ayrıldığını gördük
bir tiyatro binası yoktu Sonra Ayvansaray’ın sularının çekildiğini yazdı
bizzat kendisi vardı. gazeteler.
Süheyla hanımın Raci beyin Hadi hepsini ben uydurmuştum.
Melahat mehveş ablanın
Niko’nun Ercüment efendinin çekildiğini ise Ama rüyalarımızın melekleri
yazmadılar nedense. ve soframızın daim konukları kuşlar?
Ama yok ama yoklar.
Ya onlar?
Ne Harman sigarası kaldı geriye
ne Olimpus gazozu Onları siz de görmediniz mi?
ne Sadri Alışık.
Sizin de sofranıza konup
Kalan bir tortuydu belki. rüyalarınıza uğramadılar mı?
Belki kırık bir rüya denizi Onlar da mı yalandı?
belki suya düşürdüğümüz suretimizin
cep aynamıza nüktedan bir yansımaydı herşey.
Herşey Maltepe sigarasının
hep arandığında
her bakkalda bulunabilmesi ile
büyüsünü kaybetmişdi belki de
belki de biz bir rüya mı görmüştük?
Hadi hepsi yalandı.
Hadi hepsi hayaldi.
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 163 -
Nazlı Doenyas
İstanbul
Hanuka
Sekiz Gece,
Sekiz Işık, Sekiz Mesaj
BİLİYOR
MUYUZ?
Bu bölümde özet olarak verilen bilgiler, okuyucuya bu konular hakkında fikir vermek
amacıyla, muhtelif farklı kaynaklardan derlenerek hazırlanmıştır. Cemaatlerin farklı
gelenekleri ve uygulamaları olabildiği için Bayramlar ve Özel Günler hakkında en
doğru ve detaylı bilgiler için, cemaatin kendi Rabi’lerine başvurması gerekir
Rabbi Shlomo Yaffe; Hanukiya’nın üzerine
dizilmiş olan mumları (veya kandilleri) yakmanın,
Hanuka bayramının en önemli simgesi olduğundan
yola çıkarak, bu ışıkların sekiz gece süresince ve
her gece bir tane artırılarak yakıldığına dikkat alevimizi besleyen, canlandıran yakıttır. Spiritüel
çeker. Bu şekilde Hanukiya’daki küçük ışıklardan şevk ve heves‐ alev‐ bazen sadece kısa ve dumanlı
her birinin ayrı ayrı bize vermek istediği mesajları bir ışık yaratarak fitili tüketip yok edebilir.
şöyle belirtir: Vücudumuzun, ruhun ışığıyla ateşlenmesine izin
verirken, bu yolda tüketilmesine izin vermemeliyiz.
1‐ Karanlıkla dolu bir odanın değişmesi, Mitsvalar, spiritüelliğimizin coşkusunu kendimizi
aydınlanması için ufacık bir alev bile yeterlidir. tüketecek değil, etrafımızı aydınlatacak şekilde
Karanlık; ışığın yokluğudur, dolayısıyla her ışık, beslememizi sağlar. Hayatın amacı, hayattan
karanlığın sonu anlamına gelir. Aynı şekilde uzaklaşmak değil, hayatı kutsal ve anlamlı hale
kayıtsızlık, duyarsızlık da, evimizde, cemaatimizde, getirmektir, yani giriştiğimiz her fiziksel eylem,
bizimle Tanrı arasında, bizimle çevremiz arasında ilahi ışığı yansıtmalı, taşımalı ve iletmelidir.
durumları iyileştirmek için herhangi bir çaba
göstermememiz de, kötülüğün varolmasına ve 3‐Hanuka’nın her akşamı yeni bir ışık daha ekleriz.
devam etmesine yol açar. Yarattığımız, sebep Bu da, spiritüel konularda yaptıklarımızı yeterli
olduğumuz her çaba, her değişim, her görmekten, yaptığımızla yetinmekten kaçınmamızı
aydınlatmanın etkileri çok uzaklara kadar ulaşır. simgeler. Eğer bize yaşanacak bir gün daha
Hiçbir zaman bireysel katkımızın küçük ve sınırlı verildiyse, o ana kadar gerçekleştiremediğimiz iyi
görüntüsünün, bizim bu katkıyı yapmamızı ve ve güzel bir şeyi yapmayı başarabilme fırsatı
bunun önemini takdir etmemizi engellemesine izin vermek içindir.
vermemeliyiz.
4‐ Hanuka ışıklarını kapının veya pencerenin
2‐ Bir kandil veya mum, üç unsurdan oluşur: yanında yakarız‐evimizin çıkış noktalarına. Kendi
yakacak (yağ veya balmumu), fitil ve alev. Fitil; hayatlarımızı aydınlatmamız yeterli değildir, iyi
vücudumuzu temsil eder, alev hepimizin içinin olduğunu bildiğimiz şeyleri başkaları ile de
derinliklerinde taşıdığı Tanrısal kıvılcımın paylaşmalıyız.
coşkusunu simgeler ve Tora’nın mitsvaları bizim
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 165 -
5‐ Hanuka kurallarına göre her alev sadece bir 8‐ Hanuka ışıkları, Yeruşalayim’deki Kutsal
fitilden çıkmalıdır, daha fazla değil. Bir mitsva veya Tapınak Bet Amikdaş’taki menora ile gerçekleşen
başka bir kutsal işle ilgilenirken o ana, yaptığımız bir mucizeyi yansıtır. Hanuka ışıkları, geçmişten
mitsvaya yoğunlaşmamız gerekir. Başka zamanlar gelen ışıkların devamı ve geleceğin umudu ve
ve başka güzel davranışlarımız mutlaka olacaktır, garantisidir. Hanuka ışıkları, Tanrı’nın sonsuza
ama ancak tüm benliğimizle yaşadığımız ana kadar Ev’inden uzak kalmayacağının ve Bet
yoğunlaştığımız zaman gerçek başarıya ulaşabiliriz. Amikdaş’taki ışıkların, kurtarılmış, mutlu ve
6‐Hanuka ışıklarını ancak yaşadığımız yarım birleşmiş bir dünyada tekrar yakılacağının umudu
kürede karanlık olduğu zaman yakabiliriz. ve garantisiyle coşku içinde ışıldar.
Çabalarımızı, özellikle ve öncelikle kendi
hayatımızdaki ve kendi cemaatimizdeki karanlığa
aydınlık getirecek şekilde yönlendirmeliyiz.
7‐ Hanuka ışıkları, çoğunluğun duyarsızlığı veya
ilgisizliğinin bizi engellemesine, Tora’da açık olarak
belirtilen‐ Tanrı’nın bizden istediği‐ şekilde
davranmaktan alıkoymasına hiçbir zaman izin
vermememiz gerektiğini anlatır. Yahudiler’in
büyük çoğunluğu, İsrael’in Helen’leşmesine, Bet
Amikdaş’ın küçük düşürülmesine boyun eğmiş ve
durumu kabullenmişlerdi. Sadece bir aile‐
Haşmonay’lar‐ bunu kabul etmeyi reddetmişti ve
onların görünüşte boşuna ve faydasız gibi görünen
isyanları, diğer Yahudiler’in içlerinde saklı duran
Tanrısallık kıvılcımlarını ve şevki ateşlemeye yetti.
22 Aralık Salı ‐ ASARA BETEVET ORUCU
Dini Takvim I.Bet Amikdaş'ın yıkılışına giden acı olaylar
Nazlı Doenyas zincirinin başladığı Tevet ayının onuncu günü,
hahamlar tarafından önemli bir oruç günü olarak
1 Kasım 2015 (19 Heşvan 5776) kabul edilir.
31 Aralık 2015 (19 Tevet 5776)
‐ M.Ö 588 yılının 10 Tevet günü, Babil Kralı
Nevuhadnetsar Yeruşalayim'i kuşatmaya başlar.
6 Aralık Pazar akşamı HANUKA 1. Akşam‐ ‐ Üç yıl sonra 17 Tamuz'da (Şiva Asar Be'Tamuz)
Yıldızlar çıktıktan sonra, bütün ev halkı Yeruşalayim'in surlarında gedik açmayı başarır.
Hanukiya’nın etrafına toplanır. ‐ Bundan üç hafta sonra 9 Av'da (Tişa Be'Av)
Kandiller yakılmadan: Tanrı'nın Kutsal Varlığı'nın yeryüzünde ikamet
1.Vii Noam ettiği yer olan Kutsal Tapınak Bet Amikdaş yıkılır.
2.Leadlik Ner hanuka Bu yıkılış, Israel’in Yehuda Krallığı'nın sonu,
3.Şeasa Nisim Laavotenu ve sadece kandillerin Yahudi halkının Babil sürgününün de başlangıcı
yakıldığı ilk gece ek olarak: Şeeheyanu berahası olur. 10 Tevet, Yahudiler'in kaderine acı bir şekilde
söylenir. damga vuran bu olayların start aldığı gündür.
Kandiller yakıldıktan sonra:
1.Anerot Alalu Pasukta (Ezekiel 24:1) “Beetsem Ayom Aze‐Tam
2. Mizmor Şir Hanukat pizmonları (nakaratlı dinsel Olarak Bu Günde” denildiği için, Cuma gününe
şiir) söylenir. Hanuka şerefine mumlar Şabat hariç rastlaması durumunda bile oruç tam olarak o
her gece yıldızlar çıktıktan sonra yakılır. günde tutulur.
*Cuma akşamüstü gün batmadan; önce Hanuka mumları, daha sonra Şabat
mumları yakılır. Bu yıl 22 Aralık Salı günü tutulacak olan Asara
*Cumartesi akşamı ‐Hanukiya Şabat çıkışından sonra yakılır.
**Hanukiya yakma kuralları hakkında detaylı bilgi: Be'Tevet‐10 Tevet orucu, Salı sabahı gün doğmadan
http://www.sevivon.com/index.php?option=com_content&task=view&id= başlayıp, aynı günün akşamı Arvit duası bitimiyle
2669&Itemid=204#Content
son bulur.
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 167 -
Dr. Siren Bora
İzmir
Bodrum Yahudi Mezarlığı
(Son Bölüm)
MEZAR TAŞLARINDAKİ
İBRANİCE METİNLERİN ÇEVİRİSİ VE
BODRUM ANLAMLARI
Yahudi Mezarlığı N)‐Mezar Taşlarındaki İbranice Metinlerin
Çevirisi ve Anlamları:
1 –Miryam Bulisa’nın mezar taşı:
Baruh Hagozer. Ayn bemar bohe ki lo alta laaruha:
Avraham İsrael nilba olamo Beyombetlamedhet
zot Torat hayoledet haozvat elva neureya ve hi
(lehodeş) Sivanbeşanatheytetreşlamedhet (hatarlah)
Marat Hanula membet eşet harav İtshak Kapeluto
(5638). Leyetsira tafnuntsadikbethey (Tihiye
hayu betşin(bişnat‐beşanat) 17 Elül şanat 5640.
nişmato tsurura betsror hahayim) (Tantsava).
Umembet.
Bu mezardaki lahitte ebediyete intikal eden
erdemli ve önemli kişi Mordehay Avraham İsrael Hükmeden mübarektir. Göz acı ile ağlar. Yaşamı
var. Yıl yaradılıştan itibaren. 1878. Ruhu yaşam uzun sürmedi çok genç yaşta lohusa iken öldü. Şu
haznesinde dinlensin. anda hayatta olan Rav İtshak Kapeluto’nun eşi
Bayan Hanula. Yıl Eylül 1880.
4‐ Aharon Barha’nın mezar taşı:
lemarom alta nişmato halo hu ayntetreş (ateret Baruh Hagozer. Alae gal ze: Behi veze: al haiş al
roşeynu) moravinu haniftar hutz lezmano ve hutz haze haholeh be lo banim Kehar Yaakov Kapeluto
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 169 -
nunayn (nilba olamo) Betşin 28 Heşvan beşanat 9‐ Hayim Kapeluto’nun eşi Mazaltov’un mezar
5641. Umembet. taşı:
Baruh Dayan Haemet. Po nitmena hazakena
Hükmeden mübarektir. Bu taşın üzerinde gözyaşı
Mazaltov eşet Hayim Kapeluto nunayn (nilba
dökülecek. Bu adam çocuksuz gitti. Ebediyete
olamo) beyom 22 Elül 5676.
intikal eden Sayın bay Yaakov Kapeluto. Yıl Eylül
(Ekim) 1881.
Hakiki yargıç mübarektir. Burada bekleyen Hayim
7‐ Avraham Galanti’nin eşi Rahel’in mezar taşı: Kapeluto’nun yaşlı eşi Mazaltov ebediyete intikal
etti. Eylül 1916 gününde.
Baruh Hagozer. Alae gal ze: behi yevaze lekol hoze
keilem aley işa mekaduşa kehadasa: keharim hi
10‐Yosef Galanti’nin mezar taşı:
haişa hakevuda ve hatsenua Marat Rahel membet
Hakiki Yargıç mübarektir. Bu mezardaki lahitte Baruh Dayan Haemet. Aşrey yere et hey(Haşem)
Milaslı Mizrahi….. hayaşiş hanihbad Hayim Rehamim Kapeluto
nunayn(nilba olamo) şinyudtet 19 Şevat şin(şana)
Baruh Dayan Haemet. Matsevet kevurat haniftera Bayan Rivka Tamar, Rav Moşe Anaşaman’ın eşi.
bemivhar yamea Marat Ester eşet Moşe Ben Habiv Eylül.
heyyudvav (hayu‐haşem yişmerehu viyhayehu)
İstiratgahı (mekanı) cennette olsun. 15‐ Yosef Franko’nun mezar taşı:
Hakiki Yargıç mübarektir. Mezardaki lahitte yatan yatanın kim olduğunu biliyor musun? Aç
bu adam Yosef Franko 1 Ağustos 1909 da öldü. kulaklarını ve dinle. Kim bu sevilen baba,
Ruhu yaşam haznesinde dinlensin. incilerden daha değerli bu varlık, gençlerin seçkini,
daha çok genç. Bu nedenle daima feryat ederek
16‐ Yehiyel Avraham Romano’nun mezar taşı: ağlayacağız. Bütün varlığımızla haykıracağız.
Baruh Hagozer. Kina vetsavha narim aleyha aretz. Günler ve geceler boyu göz pınarlarımızdan yaşlar
Aşer nihrat laasot kilaron veharetz. Al kol hayitzur akacak. Biz yetimiz, babamız yok oy bize! Şiddet,
peraşat reşet umetsuda. Ahh ahh! Tihla kol keli öfke bela gel isyan ediyoruz. Ruhu ve canı
hemuda.Hayadaat aşer kimnat po?! Heytina ozneha dinleniyor. Ahh! O Tanrının yanına gitti ve bizi
uşnimi efo. Av naim, hafetz yakar mipeninim mivhar acımızla baş başa bıraktı. Saygıdeğer beyefendi,
mibahurim verah başanim. Al zot nivke tamid bekol başımızı tacı, Efendi babamız, kutsal işlerle uğraşan
yelala. Makor dima norid yomam velayla. Yetomim din adamı Rav Yehiyel Avraham Romano Yıl 1912.
hayinu ve en av oylanu! Evra vezaam vetsara hara Kutsal Şabat günü. Yüreğimiz mahzun.
banu. Ruho ve nişmato asaf hamenuhot. Ahh! Ki
otanu azav leanahot. Heyhey (Haadonhanihbad) 17‐ Zimbuloğlu Şemuel Kadranel’in mezar taşı:
Hakiki Yargıç mübarektir. 19‐ Bohor Akyüz’ün mezar taşı:
20‐ Rafael Menahem Hayim Galanti’nin mezar Baruh Hagozer. Behi ariv: ve evke bamistarim: al
taşı: ateret roşeyn kineefah…..
Baruh Dayan Haemet. Eben makir Toar. Over dereh
Hükmeden mübarektir. Kipa altında damat olacak habetzot. Zot hamatzevet tahil toar et divre
yerde mahkum edilip hayattan uzaklaştırıldı. haketivat baaretz aheret hayeta hakever faltzot
Saygıdeğer Rafael Menahem Hayim Galanti Yılbaşı toaziha ve teka kaar hayom mar kelana yagi ad şaar
gecesi ebediyete intikal etti. Yıl 1888. Ruhu yaşam hamoran lo zaken gam naar Ah! Haamar venora
haznesinde dinlensin. ah!vezaam ervah ve raa libo Eliyahu tsoek bemara
Ah! Beir Bodrum haya li simhati beyom iş kariti lirot
21‐ Nesim Pelisof’un mezar taşı:
hupati yad nagaa bi velikro vauval kol şum şemua..
Matzevet kevurat. Hanavon vehaşuv Nesim Pelisof kol ayn… Eliyahu Elhadif… toşav Milas beyom…
nilbaolamo beyom 19 lamedhet (lehodeş) Eyar Tevet şin (şanat) hatarnaz 5657.
hatarlah 5638 leyetsira. Tafnuntsadikbethey (Tihiye Tafnuntsadikbethey (Tihiyye nişmato tsurura
nişmato tsurura betsror hahayim) (Tantsava). betsror hahayim) (Tantsava).
Anlayışlı ve önemli Nesim Pelisof ebediyete intikal
Hakiki Yargıç mübarektir. Bu taş nitelik belirtir.
etti. Burada yatıyor. Yıl yaradılıştan itibaren 1878.
Yoldan geçen bu taşa bak. Bu yazılanlardan bilgi
Ruhu yaşam haznesinde dinlensin.
edin. Kabir başka bir topraktaydı. Acı bir günde, ne
22‐ Erkek mezar taşı: ( Üzerindeki kırık mermer yaşlı ne de genç Ahh! Acı ve dehşetle Ahh! Öfke ve
parçaları farklı mezarlara ait) hiddetle Ahh! Eliyahu’nun yüreği acıyla feryat
Betdalethey (Baruh Dayan Haemet). Kol habaal riayet eden) Sayın bay İtshak M. Kapeluto çok
tsoeket bemara al haişa haye kara ba ira(?) ve nafla büyük acı çektikten sonra Tevet ayının 10. Günü
learua. Habanim ve habanot bohim ima yamim kutsal Şabat’ta ebediyete intikal etti. Ölüm yılı
yamima hanifteret hakevuda ve hatsenua Marat yaratılıştan itibaren 1896. Ruhu yaşam haznesinde
Rivka eşet Gedalya Kapeluto. Kislev 28 şanat 5666. dinlensin.
Tafnuntsadikbethey (Tihiyye nişmata Tsurura
betsror hahayim) (Tanthsava). Membet. 26‐Moşe Galanti’nin mezar taşı:
Baruh Hagozer. Ve Baruh Dayan Haemet. Aşrey Baruh Hagozer. Ve Baruh Dayan Haemet. Yelala
haiş yere et hey (haşem) haniftar hameduka şemanu bohim habanim ve habanot alav vezot
bayesuririm Kehar İtshak M. Kapeluto nilba olamo matzevet kevurat Kehar Yaakov Galanti nunayn
niftar beyom Şabat kodeş yom arbaa lehodeş Tevet (nilba olamo) niftar erev Şabat kodeş asiri ve hodeş
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 175 -
asiri şin (şanat) hatarnu (5656) leyetsira. vemuvak bemaalot menuha lemişvato beyn
Tafnuntsadikbethey (Tihiye nişmato tsurura betsror haopanim vezaro yatsits uperah marikonim haadon
hahayim) (Tantsava). hanihbad hahaham hanavon Kehar Baruh Galanti
membet betşin (bişnat‐beşanat) beyom 19 Heşvan
Hükmeden mübarektir. Ve Hakiki Yargıç
şin(şanat) 5679…
mübarektir. Babaları için ağlayan oğullarının ve
kızlarının feryadını duyduk. Bu mezardaki lahitte
Hakiki Yargıç mübarektir. Burada yatanın kim
ebediyete intikal eden Sayın bay Yaakov Galanti
olduğunu merak eden herkese? Uzun yıllar Tanrıya
var. Ölümü kutsal Şabat akşamı. Tarih 10. Ayın 10.
inanmış eğitimli akıllı zeki alçak gönüllü yaşlı ve
Günü yaratılıştan itibaren 1896. Ruhu yaşam
çok saygın bir kişiydi. Ruhu buradaki diğer
haznesinde dinlensin.
mezarlardakilerle birlikte barış ve huzur içinde
28‐Yosef Galanti’nin eşi Sara’nın mezar taşı: olsun, soyu bir nar ağacı gibi yeniden çiçek versin.
Baruh Hagozer. Eşet hayil hayikara: tsenua ve Yaşlı ve saygın bay Baruh Galanti. 1919 yılının
keşera: Vehi Marat Sara membet eşet haRav Yosef Heşvan ayı…
Galanti heyyudvav(hayu‐haşem yişmereu
veiyiayevu). Bişnat marHeşvan. Şanat 5647. 30‐ Hezkiya İtshak Galanti’nin mezar taşı:
Baruh Dayan Haemet. Lekol over ve şav leyeda Tamuz şnat 5645. Umembet. Tafnuntsadikbethey
yeretsa lemi tsiyun halez bamevusa? Halo taan leiş (Tihiye nişmato tsrura betsror hahayim) (Tantsava).
zaken naso panim avad ethey meava arba şanim Vavlamedlamed...
maskil ve navon yaşar bemifalot hazran bemetsot
Nesim Levi
İzmir
Terezin ve Müzik
BİZİM
KÜRSÜ
<
Nazilere karşı bir nevi direniş simgesi olarak
kullanılan müzik yeni dinleyiciler kazanıyor.
Verdi'nin Terezin kampında soykırım kurbanları
tarafından yorumlanan ve bir meydan okuma icra edilen, Verdi'nin olumsuz katolik cenaze
anlamına gelen “Defiant Requiem” (Ölümün müziği (deffiant requiem) eseri ile eylem doruğa
Ruhuna) eseri şimdi ABD’de kapalı gişe olarak ulaşmıştır.
yeniden seyircilerle buluşuyor.
Terezin kampı kurbanlarının yorumladığı 84
dakikalık Verdi’nin bu muhteşem eseri 1943 yılında
150 mahkumun oluşturduğu bir koro ile icra
edilmişti. Bu eser şimdi ABD’de doğudan ‐batıya
uzanan turnede otuz defadan fazla icra edildi.
Kamp “Geto” isminin verildiği Terezin’de naziler
binlerce Yahudi entellektüel ve sanatkarı
hapsetmişlerdi. Bu yaratıcı ve dünya çapında
tanınmış kişilerin bir anda yok edilmelerinin
yaratabileceği tepkilerden çekinen nazilerin
yarattıkları bu kampta manevi bir mukavemet
oluşturulmuştu.
Geto kampın var olduğu süre içinde, mahkumlar
tarafından 2300 konferans ve 1200 konser verildi.
Soykırımdan sonra kayda alınabilen sesler, ölüm Oluşturulan kitaplıkta Avrupa’nın değişik ülke
kampında haftalık sevkiyatları beklerken icra eserlerinden 60.000 kitaplık bir kütüphane
edilen müzik, şimdi daha iyi yorumlanabiliyor. yaratıldı. Ayrıca çocukların soykırımı temsil eden
resimleri ile kamp geto bu güne kadar tasvir
Pek çok hatıra içeren müzik, araştırmacılar edilebildi.
tarafından soykırıma karşı mukavemet olarak
yorumlanıyor. Prag dışındaki Terezin kampında
(042) Kasım Aralık 2015 DIYALoG - 179 -