You are on page 1of 87

HÜCRE BİYOLOJİSİ

Yrd. Doç.Dr. EMEL CANPOLAT


İLK HÜCRENİN OLUŞUMU

• Yaklaşık 4.5 milyar yıl önce


oluştuğu tahmin edilen dünya,
600-900 milyon yıl süren bir
soğuma sürecinden sonra suyun
sıvı halde bulunduğu bir gezegen
haline gelmiştir.

• Canlılık için temel ihtiyaç olan


suyun oluşmasından sonra,
moleküllerin sulu ortamlarda bir
araya gelmeleri ile ilk canlı
hücreler olan prokaryotik
hücrelerin ortaya çıktığı tahmin
edilmektedir.
• 3.7 milyar öncesine ait olduğu tahmin edilen prokaryotik
mikrofosillerin günümüz bakterilerine benzemesi, teorik olarak
bunlardan daha önce daha basit yapılı canlı formların olabileceğini
akla getirmektedir.

Primaevifilum amoenum
Dünyanın Oluşumundan Sonraki Evrimsel Takvim

5 milyar yıl önce

4.7 milyar yıl önce – Dünyanın oluşumu

3.7 milyar yıl önce – Prokaryotların oluşumu

2.7 milyar yıl önce – Oksijen üreten prokaryotların ortaya çıkması ve atmosferde oksijen
birikmesi

2.1 milyar yıl önce – Bir hücreli ökaryotların ortaya çıkması

2 milyar yıl önce – Protista üyelerinin ortaya çıkması

1.5 milyar yıl önce – Çok hücreli ökaryotların ortaya çıkması

543 milyon yıl önce – Hayvanların çeşitlenmesi

500 milyon yıl önce – Bitkilerin karasal ortama yerleşmesi

50-60 milyon yıl önce – Memelilerin ortaya çıkması


• Canlı hücrelerden önce protobiyontlar oluşmuş olabilir.

Protobiyontlar

• Abiyotik moleküllerden oluşur.

• Üreme yetenekleri yoktur.

• Basit metabolizmaya sahiptirler.

• Fosfolipid molekülleri suya karıştırıldığında kendiliğinden,


yapısı hücre zarını andıran oluşumlara (lipozom) benzer
yapı gösterirler.
• 3.5 milyar yıl önce,
protobiyontlar gibi kendi
kendine biraraya gelerek
zarımsı yapıları oluşturan
molekül kümelerinden,
metabolizma ve çoğalma
kabiliyetleri olan
prokaryotik hücrelere
geçiş gerçekleşmiştir.
• Başlangıçta oluşan
prokaryotik hücreler
oksijensiz ortamda
Dünyanın oluşumu
Hayvanların yaşıyorlardı.
ortaya Prokaryotların
çıkması oluşumu • Ortamdaki organik
maddelerin tükenmesinden
sonra, inorganik
maddelerden organik madde
sentezleyen hücreler
Ökaryotların
evrimleşmiştir.
oluşumu

• Oksijen üreten
prokaryotların ortaya çıkması
Oksijen üreten ile birlikte, yaklaşık olarak
prokaryotların oluşumu 2.7-3 milyar yıl önce
atmosferde ilk oksijen
görülmeye başlanmıştır.
• Oksijensiz ortamda yaşayan prokaryotik hücre heterotrof
olup, kendi besinini üretemediği için ortamdaki organik
maddeleri dışarıdan alıyordu.

• Bu heterotrof hücre, hücre bölünmesi ve hücre evrimine


öncülük etmiştir.

• Organik maddelerin tükenmesinden sonraki dönemlerde,


hücre inorganik maddelerden organik madde sentezleyecek
şekilde evrimleşmiştir.

• Bu hücre, klorofil oluşumu için bünyesine porfirini alan ve


güneş enerjisi yardımıyla su ve karbondioksitten organik
madde sentezleyebilen (fotosentez yapabilen) ototrof bir
hücreydi.
Siyanobakteriler
• Fotosentez yapabilen ilk ototrof prokaryotik hücrelerdir.
• Atmosferin içeriğini değiştirerek yaşamı olanaklı hale
getirmişlerdir.
• Atmosferde ilk oksijen yaklaşık 2,7-3 milyar önce
görülmeye başlandı.
Atmosferde oksijenin birikmesi ile,

• bir çok anaerobik prokaryot oksijen nedeniyle


ölürken,

• oksijensiz koşullarda bulunanlar yaşamlarını


sürdürmüşlerdir.

• oksijenli ve oksijensiz ortamda yaşayan türler


ortaya çıkmıştır.
Oksijenli Ortam

• Oksijenli ortamda yaşayan organizmalar


sindirdikleri molekülleri oksijenle tamamen okside
edip, daha fazla enerji elde edebildiklerinden
doğal olarak bazı avantajlara sahip olmuşlardır.

Glukoz + 6O2 -------> 6CO2 + 6H2O + 38ATP


Oksijensiz Ortam

• Glukoz oksijen
yokluğunda yalnız
laktik asit ya da
etanola kadar
yıkılabilmektedir.
• Hücrenin evrimsel gelişimindeki en önemli dönüm
noktası, yaklaşık 2.1 milyar yıl önce bu ilk prokaryotik
hücrelerden, fotosentez yapabilen basit, bir hücreli
ökaryotların oluşmasıdır. Çok hücreli ökaryotlar ise 1.5
milyar yıl önce ortaya çıkmıştır.

Bir hücreli ökaryotik fosil

Gromia sphaerica
İlk hücrenin en az 3 aşamadan geçtikten sonra ortaya çıktığı
tahmin edilmektedir:

• Komplementer baz çifti etkileşimleri aracılığı ile kendi


eşleşmesini yönetebilecek RNA molekülünün oluşması

• RNA molekülü ile protein sentezini yürüten


mekanizmalarının gelişmesi

• Kendi kendini eşleyen RNA ve protein moleküllerini


çevreleyen bir lipit zarın meydana gelmesi

Evrim basamaklarının ilerleyen aşamalarında da DNA’nın


kalıtım maddesi olarak RNA molekülünün yerini aldığı
belirtilmiştir.
• Birçok araştırmacı ilk kalıtım materyalinin RNA olduğunu
düşünmektedir.

• RNA’nın modern hücrelerde aynı zamanda kimyasal


tepkime katalize edebilen bir enzim olarak (ribozimler)
işlev görmesi nedeniyle RNA’nın hem ilk oluşan genetik
materyal hem de katalitik aktiviteye sahip, bir enzim
rolünü üstlendiği varsayılmıştır.
• Abiyotik (hiçbir canlı organizmanın bulunmaması)
şartların oluşturulduğu laboratuar deneyleri kısa RNA
zincirlerinin ortamda kendiliğinden oluşabildiğini, oluşan
bu kısa RNA dizilerinin monomerlerini içeren bir çözeltide
5-10 nükleotid uzunluğunda kopyalarını yapabildiğini
göstermiştir.
• Bu tip reaksiyonların yeryüzünün ilk dönemlerinde
gerçekleşmiş olabileceği varsayılmaktadır.
RNA Dünyası Hipotezi

• Yaşamın tümüyle RNA üzerine kurulu olduğu bir


zaman
• Bundan milyarlarca yıl önce, her nasılsa kendi
kendisini kopyalayabilen bir RNA molekülü
tesadüfen kendiliğinden oluşmuştur.
• Sonra bu RNA molekülü çevre şartlarının etkisiyle
birdenbire proteinler üretmeye başlamıştır.
• Daha sonra bilgileri ikinci bir molekülde saklamak
ihtiyacı doğmuş ve her nasılsa DNA molekülü ortaya
çıkmıştır.
PROKARYOTLAR

Prokaryotik hücreler

• Hayvan ve bitkilerin yapısını oluşturan ökaryotik


hücrelerden daha basit yapılıdır.
• Zarla çevrili çekirdeği yoktur.
• Sitoplazmik organelleri olmayan mikroorganizmalardır.
• İlk oluşan organizmalar olup günümüzde hala
bulunmaktadırlar.
• Normal yaşam koşullarında (toprak, su, hava,
organizmaların içi ve dışı gibi) bulundukları gibi normal dışı
koşullarda da (soğuk, tuzlu, asidik ve alkali ortamlar)
bulunabilirler.
•Simbiyotik olarak diğer prokaryot ve ökaryotlarla
yaşayabilirler.

•Günümüzde 5000 türü bulunmaktadır.

•Bacteria ve Archaea olmak üzere 2 gruba ayrılırlar.

•Bu iki grup yapısal, biyokimyasal ve fizyolojik olarak


birbirlerinden farklılıklar gösterir.

•Archaea’nın ökaryotlara Bacteria’dan daha yakın olduğu


moleküler kanıtlarla gösterilmiştir.
ARCHAEA

• Diğer canlıların tercih etmediği ya da yaşayamadığı aşırı


ortamlarda yaşarlar.

3 gruba ayrılırlar:

• Metanojenler

• Halofilikler (aşırı tuz sevenler)

• Termofilikler (aşırı sıcak sevenler)


Metanojenler

• Oksijensiz bataklıklarda
yaşarlar.

• CO2 ve H2’i okside


ederek metan gazı
oluşturular.

• Bazı türleri hayvanların


bağırsağında yaşar.
Halofilikler

•Tuz gölü gibi aşırı tuzlu ortamda yaşamayı tercih ederler.


Termofilikler

•80-100oC üzerindeki
sıcak su
kaynaklarında yaşar.

•Enerjisini kükürt
oksidasyonundan
sağlarlar.
BACTERIAE

• Bilinen prokaryotların çoğu bakterilerdir.

5 gruba ayrılırlar:

1. Protobacteria
▪ Gram negatif bakteriler
▪ Rhizobium
▪ Agrobacterium türleri
▪ Nitrosomonas
▪ Myxobacteria
2. Chlamydia
3. Spirochetler
4. Gram-pozitif bakteriler
5. Cyanobacteria

• Bakteriler toprakta, suda, organik maddelerde, bitkilerin ve hayvanların


vücudunda simbiyotik, saprofit ya da parazit olarak yaşarlar.
Gram negatif bakteri
Rhizobium
Agrobacterium
Nitrosomonas
Myxobacteria
Chylamydia
Spirochetler
Gram pozitif Gram negatif
Siyanobakteriler
Prokaryotlar enerji ve karbon kaynağı kullanma özelliğine
göre 4 gruba ayrılırlar:

• Fotoototroflar

• Kemoototroflar

• Fotoheterotroflar

• Kemoheterotroflar
Fotoototrof prokaryotlar

•Güneş enerjisini kullanarak CO2’den organik madde


sentezler.
•Siyanobakteriler bu gruba örnektir.

Kemoototrof prokaryotlar

•Karbon kaynağı olarak karbondioksiti, enerji kaynağı olarak


çevrelerindeki inorganik maddeleri (hidrojen sülfür,
amonyak, demir iyonları vb.) kullanır.
•Amonyumu nitrite çeviren nitrosomonas toprak bakterileri
bu gruba örnektir.
Fotoheterotrof prokaryotlar

•Karbon kaynağı olarak organik maddeleri,


•Enerji kaynağı olarak ışığı kullanırlar.

Kemoheterotroflar

•Hem enerji hem de karbon kaynağı olarak organik


maddeleri kullanırlar.
Prokaryotların şekilleri
çeşitlilik gösterir.

En çok bakterilerde görülen


şekiller olan,

• Küresel (kok ya da kokküs)

• Silimdirimsi ya da çomak
(basil)

• Sarmal (spiral) biçim


olmak üzere 3 tiptir.
Prokaryotların Boyutları

• Ökaryotlara göre çok küçüktür.

• Bazı istisnaları olmakla beraber genellikle 0,2-10 mikron


civarındadır.

• Boyutlarının küçük olması biyolojik özelliklerini


etkilemektedir.

• Yüzey alanı/hacim oranının prokaryotlarda daha büyük


olması nedeniyle, ökaryotik hücrelerden daha hızlı
büyüme, bölünme ve populasyonlarını arttırma özelliğine
sahiptirler.
Prokaryotik hücrelerde ökaryotik hücrelerde bulunan sitoplazmik
organellerin çoğu bulunmaz.

• Çekirdek bulunmaz.
• Kromozom bir çekirdek zarı ile çevrili olmayıp nükleoid adı
verilen bölgede yer alır.
• Kromozoma ilaveten plazmit adı verilen bir ya da birkaç
adet halkasal DNA molekülü bulunabilir.
• Prokaryot DNA’sı proteinlerle sıkı bir şekilde ilişkili değildir.
Prokaryotik kromozom ve plazmitler halkasal, ökaryotik
kromozomlar tek tek, çubuksu ya da ipliksi yapıdadır.
ŞEKİL – Bakteri ile ökaryotik hücre çekirdeği arasındaki farklılık
Ökaryotik hücrede çekirdek hücrenin orta kısmında çift zarla sarılmış
olarak bulunmaktadır.
Bakterilerde,

• Endoplazmik retikulum, Golgi kompleksi, lizozom, ve


mitokondri gibi organeller yoktur.

• Mitokondrinin işlevlerinin çoğu plazma zarının iç yüzü


tarafından (mezozomlar) gerçekleştirilmektedir.

• Prokaryotlarda hücre içinde zarımsı yapılar olmamasına


rağmen, fotosentez yapan bakterilerin çoğunda zarımsı
keseciklere veya lamelli yapılara tutunan klorofil
bulunmaktadır.
Mezozom Klorofil
• Mavi-yeşil bakteriler olarak bilinen siyanobakteriler
fotosentez yapan bakteriler arasında en önemlileridir.

• Bunlarda, hücre zarına parallel yerleşim gösteren zarımsı


lameller içinde klorofil tanecikleri bulunur.

• CO2’i güneş enerjisi aracılığı ile, N2’u ise anaerobik


koşullarda organik molekül haline çevirirler.
Prokaryotlarda Bölünme

• Fizyon (ikiye bölünme) veya tomurcuklanma ile


olmaktadır. Ökaryotlarda ise mitoz ya da mayoz ile
olmaktadır.

• Hücre bölünmesi sonunda, bazı prokaryotik türlerde


kardeş hücreler birbirine tutunarak zincir (streptococ)
ya da üzüm salkımı (stafilococ) şeklinde gruplar
oluştururlar.
Streptococcus

Stafilococcus
Prokaryotik Hücrelerde Protein Sentezi

• DNA’nın protein sentezini yürütmesi aynen ökaryotik


hücrelerde olduğu gibidir.
• mRNA aracılığı ile ribozomlar üzerinde protein sentezi
gerçekleştirilir.
• Prokaryotlardaki ribozomlar ökaryotlardaki
ribozomlardan yapısal olarak farklı ve biraz küçüktür.
• Basit bir prokaryotik hücre içerisinde 10000 kadar
serbest ribozom bulunmaktadır.
Ökaryotik ribozomlar
• Prokaryotik hücre içerisinde bazen karbon, azot, kükürt
veya fosfordan oluşmuş depo maddelerini içeren
inklüzyonlar görülebilmektedir.
Prokaryotlarda Hareket

• Bir çok bakteri türü hareket edebilme yeteneğine


sahiptir.

• Bazı türleri 50 mikron kadar mesafe kat edebilmektedir.

• Sıvı ortamda hareket ederken kamçı (flagellum) adı


verilen kıl şeklindeki organelini kullanırlar.

• Kamçı yapısı prokaryot ve ökaryotlarda aynı olmayıp,


yapısal farklılılar vardır.
• Prokaryot kamçısı flagellin adı verilen proteinden
oluşmuştur ve daha kısa ve ince yapıdadır.
• Ökaryot kamçısı içinde ise 9+2 yerleşim düzeninde
uzunlamasına mikrotübüller vardır.
• Prokaryot kamçısı sitoplazmik zarla çevrili değilken,
ökaryot kamçısı çevrilidir.

• Prokaryotlarda kamçının hareket mekanizması


ökaryotlardakinden farklıdır.

Prokaryotlarda Kamçı Hareketi

• Kamçı hem saat yönünde hem de saat yönünün tersinde


olmak üzere 2 şekilde hareket etmektedir.
Prokaryotlarda Kamçı Hareketi

1. Saat yönündeki hareket

• Prokaryotik organizmanın takla atmasını ve hareket


yönünü değiştirmesini sağlar.

2. Saat yönünün tersindeki hareket

• Organizmanın düz ya da kıvrımlı hareket ederek aynı


yönde ilerlemesini sağlar.
Bakteri kamçılarının yüzerken aldığı konumlar

(a): Kamçılar saat ibresinin tersi yönünde döndüğünde hepsi bir demet oluşturup
düzgün yüzme hareketi sağlarlar.
(b): Saat ibresi yönünde dönen kamçılar gelişigüzel dağılır ve bakterinin salınma
hareketi yapmasına neden olur
Ökaryotlarda Kamçı Hareketi

• Kamçı bir kırbacın hareketi gibi aşağı yukarı dalgalanma


hareketi yapar.
Prokaryotlarda Hücre Duvarı

• Prokaryotların hemen hemen tümünde plazma zarının


üzerinde hücreye şekil veren ve onu fiziksel olarak koruyan
bir hücre duvarı vardır.

• Hücre duvarının yapısında peptidoglikan vardır.

• Prokaryotlardaki hücre duvarının yapısı bitki, mantar ve


protistalarınkinden farklıdır.
Hücre duvarı bileşeni

Bitkiler selüloz

Mantar kitin

Protista - bazılarında hücre duvarı yoktur


- olanlarda çok çeşitli moleküller
bulunmaktadır.
TABLO – Prokaryotik ve ökaryotik hücreler arasındaki
önemli farklar

Sitoloji Kitabı sayfa:11


SİYANOBAKTERİLER (Mavi-yeşil bakteriler)

• Hem azot hem de karbon fiksasyonu yapabilen


fototrofik bakterilerdir.

• Hücresel açıdan bakteriler gibi prokaryotlardır.

• Beslenme açısından bitkilerde olduğu gibi içerdikleri


klorofil yardımıyla fotosentez yaparak karbondioksitten
organik molekülleri oluştururlar. Yan ürün olarakta oksijen
açığa çıkar.
• Siyanobakterilerin büyük bir bölümü havadaki azotu H2
ile birleştirip amonyak oluştururlar.

• Azot fiksasyonu tamamen oksijensiz koşullarda


gerçekleşir.

• Bu bakteriler oksijenli koşullarda ürerler.


• Fotosentez yapan hücreler arasında oksijensiz ortamda
azot fiksasyonunu gerçekleştiren heterosist ya da
hormogonium gibi özel bölmeler bulunmaktadır.

• Fotosentez yapan hücreler, heterosistlerin enerji kaynağı


olarak kullanacakları şekerleri üretirler.

• Heterosistler oksijensiz koşullarda havanın azotunu


bağlayarak amonyak oluşturur.

• Oluşturulan amonyak daha sonra amino asit ve


proteinlerin üretiminde kullanılır.
Heterosist

You might also like