You are on page 1of 8

Aikido ve "Bilinmeyen" çev.

Ümit Duran

Aikido ve Bilinmeyen
Türkçeye çevirenin notu: ​Bazı bağlantıların an itibariyle çalışmıyor olmasına rağmen özgün
makalede mavi renk ile verilmiş olan tüm bağlantılar Türkçe metne olduğu gibi aktarılmıştır.
Makale yazarının İngilizcede ilk harfi büyük olarak kullandığı “Founder, Budo, Aikido, Kojikki”
kelimeleri Türkçeye aynen aktarılmıştır ve ek geldiğinde kesme işareti ile ayrılmıştır.

Ümit Duran, Mayıs 2020

Morihei Ueshiba’nın “Takemusu Aiki” adlı eseri, yayıma hazırlayan Hideo Takahashi

Neyi bilmiyoruz ve neden bilmiyoruz…

Sam Chin geçen sene Hawaii’yi ziyaret ettiğinde, (Sam’i kabaca aktarıyorum) bilmiyor
olduğunuzu bildiğiniz sürece bilmemenin çok kötü bir şey olmadığını söylemişti. Bu söz aklıma
hemen şu soruyu getirdi: Bu, problemin aslında sadece ilk aşaması değil mi?

Ben aikidoya başladığımda ulaşılabilir İngilizce malumat çok sınırlıydı. Şu an biliyoruz ki


ulaşılabilir olanlar da oldukça “makyajlanmıştı”. Bu konuya iki iyi örnek olarak ​Aikido Journal​’a
ve Meik Skoss’un ​koryu.com adlı sitedeki yazısına bakabilirsiniz. O yıllarda, orijinal kaynakları
okumak şöyle dursun, yabancı dil olarak Japonca bilenlerin sayısı dahi çok daha azdı ve
Japonların çoğu, genel kitlenin gözünde aikidonun tarihinin ve niteliklerinin aşağı yukarı tek tip
bir temsili gibiydiler.

Tabii artık günümüzde aikido hakkında yüzlerce İngilizce kitap var. Öyleyse nedir sorun?

1
Aikido ve "Bilinmeyen" çev. Ümit Duran

Doğrusu, bilhassa özgün kaynaklara dayananlar olmak üzere İngilizcedeki materyaller,


konularında detaylı birer analiz olmaktan ziyade yüzeysel niteliktedir. Gerçek akademik bir
çeviri hâlâ yapılmamıştır.

Aikidonun kurucusu Morihei Ueshiba tarafından yazılmış özgün materyalin okunması o kadar
zor ki çoğu Japon bile kendi anadillerindeki bu eserleri okumaktan kaçınıyor. Okuduklarında ise
gerekli arkaplan ve tecrübeye sahip değillerse malzemeyi hiç çözümleyemiyorlar. Daha da
kötüsü, İngilizce olarak okuduklarımız sadece çevirmenin gözü ve idrakinden olmakla kalmıyor,
Kurucu’nun içinde yaşadığı oldukça spesifik ve girift dünyanın bağlamından; ve neler olup
bittiğini anlama konusunda son derece önemli olan diğer belli bazı hususi alanların bağlamından
tamamen kopuk oluyor.

Dan Harden Hawaii’deki 2015 ​Sangenkai​ Atölyesi’nde

Bunu biliyorum, çünkü denedim, fakat belli alanlarda artan bilgime dayanarak bakıncaya dek
yıllarca hiçbir işe yaramamıştı. Bu sebeple bilgisini bizimle paylaşma nezaketini gösteren ​Dan
Harden​’in cömertliğine karşı sonsuz minnettarlık duyuyorum.

İngilizce çeviri bağlamında şimdiye kadar yapılanları karaladığım zannedilmesin, her şeyin bir
yerden başlaması lazım. ​John Stevens​, Kurucu’nun kendi sözleri üzerine en kapsamlı derleme
olan “​Takemusu Aiki​” adlı eserin kendi yaptığı çevirisini bir çeşit “Takemusu Aiki - ​Lite1”
olarak gördüğünü ve genel okuyucu için bu çevirinin en iyi ihtimalle yarı-anlaşılabilir olduğunu
bana bizzat söylemişti.

1
İngilizcede ​Lite​ kelimesi “hafif, seyreltilmiş, zayıf” anlamındaki ​light​ kelimesinin farklı yazılışıdır. (çev. notu)

2
Aikido ve "Bilinmeyen" çev. Ümit Duran

Yine de anadili Japonca olsun veya olmasın, çoğu Aikido eğitmeni ve öğrencisinin, çalıştıkları
sanatın kurucusunun ne dediği ve yazdığı hakkında derinlikli olarak herhangi bir şekilde bilgi
sahibi olmadığı bir durumla karşı karşıyayız.

Aha! Demek hocanızın Kurucu’nun doğrudan bir öğrencisi, yani bir uchi-deshi olduğunu ve
sanatı ustanın huzurunda öğrendiğini söylüyorsunuz. Maalesef, çoğu uchi-deshi derslerin
bağlamını anlayabilecek arka plana veya soğuk kış sabahlarında oturup Kurucu’yu dinlemeye
dayanacak sabra sahip olmayan genç çocuklardı; bunları kendileri söylüyor. Şu birkaç örneğe
bakalım; bunlar İngilizce olarak henüz yayımlanmamış Japonca röportajlardan alınmıştır fakat
Aikido Journal​ web sitesinde Stan Pranin de benzer röportaj alıntıları yayımlamıştır:

Shoji Nishio

soru:​ (Aikidodaki) öz neden kayboldu?


cevap: Kimse O’Sensei’nin dediklerini dinlemiyordu. Sadece tekniğin dışsal formunu
akılda tutuyorlardı. Fakat O’Sensei “Benim tekniğimi kopyalamanın ne anlamı var? Eğer
bir tekniği bir kere yapmışsanız o teknik bitmiştir.” derdi. O bir Kami-sama (Tanrı) gibi
konuştuğu için onun dediği hiçbir şeyin anlaşılamayacağını düşünüyorlardı ve
duyduklarına dikkat vermeye hiç çalışmıyorlardı. Epey sonra çoğu şeyi unuttuklarında
“Hımm, demek bunu demek istiyormuş” dedikleri oluyor. İnsanların çalışmalarının boş
olmasının sebebi budur. Diğer Budo dallarına bakmıyorlar. En başından itibaren bir
Budo’nun değeri, diğer Budolar ile kıyaslanmasıyla belirlenir.

3
Aikido ve "Bilinmeyen" çev. Ümit Duran

Yoshio Kuroiwa

soru:​ O’Sensei’nin konuşmalarının epey uzun olduğunu duydum.


cevap: Nefret ederdim (güler). Kojikki ve benzeri şeylerden bahsederdi ama benim
bacaklarım uyuşurdu ve hiçbir şey anlayamazdım, eziyet gibiydi. Şimdi düşününce eski
anılar canlanıyor zihnimde.

4
Aikido ve "Bilinmeyen" çev. Ümit Duran

Yasuo Kobayashi

soru: ​O zamanlar teknik üzerine konuşulmadığı doğru mudur?


cevap: ​Bazıları tekniğin nasıl uygulanacağı hakkında O’Sensei’nin belli şeyler dediğini
söylüyor fakat ben hatırladığım kadarıyla hiç açıklama duymadım.

Nobuyoshi Tamura

O’Sensei birden dojoya gelir, birkaç teknik gösterir ve sonra kaybolur giderdi. Eğer canı
isterse biraz konuşurdu. Biz hepimiz gençtik ve genelde tek istediğimiz antrenmana
devam etmekti. Konuştuğu zaman İzanagi, İzanami ve benzer tanrılardan bahsederdi.
Sakurazawa-shiki’de de (makrobiyotik diyet) buna benzer fikirler vardır, bu yüzden onun
İn ve Yo hakkında konuştuğunu düşünürdüm. Hatırlayabildiğim kadarıyla bunları
söyleyebilirim.

5
Aikido ve "Bilinmeyen" çev. Ümit Duran

Nobuyuki Watanabe

soru: ​Kurucu Kojikki’den (Antik Meseleler Yazması) çok bahsederdi, değil mi?
cevap: ​Evet. Bir gün Kurucu bir insan vücudu şemasıyla gelip bir elinde bir Kojikki
nüshasıyla açıklamalar yaptı. Şemadaki kasları ve kemikleri gösterirken “Bu Naohi’dir
(düzgün ruh)” gibi şeyler diyerek çok detaylı bir açıklama yaptı. Fakat, tüm o şeylerin ne
anlama geldiğini anlayamıyordum. Bu sadece bir kez olmuştu, o yüzden detayları pek
hatırlayamıyorum.

6
Aikido ve "Bilinmeyen" çev. Ümit Duran

Yoshimitsu Yamada

soru: ​Teknik üzerine hiç açıklama yapılıyor muydu?


cevap: ​Hayır, hiç. Sadece Kojikki hakkında ağır konuşmalar yapılırdı ve sonra birden
bizi fırlatıp “İşte böyle!” derdi. Ayrıca Aikido’nun her gün değiştiğini söylerdi.

Problemin ilk kısmı şudur; çoğu kişi neyi bilmediğini bilmiyor. Bu da şu anlama geliyor; çoğu
insan yapmayı sevdikleri şeyi yapıyor, fakat Morihei Ueshiba’nın 1915’te Hisada Konağı’nda
Sokaku Takeda ile karşılaşmasından 1969’da Tokyo’da vefat ettiği zamana kadar, çalışmasına
her gün kattığı özel bir şeyin olduğu ya da olması gerektiği konusunda hiçbir fikre sahip değiller.

Peki, bunu neden bilmiyoruz?

Bunun sebebinin, tarihsel kayıtların çoğunun kasti olarak değiştirilmesi ya da anlaşılmaz hale
getirilmesi olduğunu söylemek sanırım yerinde olacaktır. Stan Pranin’in çalışması bu konuya ışık
tutmaktadır.

Kurucu’nun öğrencilerinin çok şey kaçırdığını, edindikleri şeyleri bizzat Kurucu tarafından
fırlatılarak his yoluyla öğrendiklerini söylemek de yerinde olacaktır. Bunun sonucu olarak
Kurucu’dan az veya çok bir şeyler edinmiş olan öğrenciler bu şeyleri kendi öğrencilerine
aktarmakta problemler yaşadılar. Bunun aktarımda nasıl bir bozulmaya yol açtığını görmek
oldukça kolaydır. Bu, artarak devam eden bir bozulmadır; Kurucu’nun öğrencilerinin ustalığı
Kurucu’nunkine asla yetişemez, o öğrencilerin öğrencilerinin ustalığı ise hocalarınınkine.

Bunlardan daha vahim olansa çoğumuzun Kurucu’nun bahsettiği şeyi aslında bilmemeyi veya
anlamamayı kanıksamış olmasıdır. Üst düzey aikido eğitmenlerinden “Takemusu Aiki” sözünde
geçen terimler ve bu sözün ne ifade ettiği hakkında temiz bir açıklamasını yapmasını isteyin,
çoğundan cevap olarak … pek bir şey alamayacaksınız. Benim açımdan, bir eğitmenin, çalıştığı
sanatın Kurucu’sunun sözünü açıkça anlayamamasını kanıksamış olması şaşırtıcı bir şeydir.

Şimdilik son olarak şu var: “Neden umursamıyoruz?”. Bu da anlayamadığım bir konudur fakat
bunun insanların tipik bir problemi olduğunu ve bunun Aikido’ya has bir problem olmadığını
düşünüyorum. İnsanlar genelde yapıyor oldukları şeylerden memnundurlar ve yaptıklarını ne
kadar uzun süre yaparlarsa o kadar az sorgularlar.

Mesela Aikido’daki kuşak “geleneği”nin ancak 1940’larda başlamasına ve bunun sebebinin,


Japon hükümetinin savaş sanatlarını ​Dai-Nippon Butokukai altında denetleme girişimine intibak

7
Aikido ve "Bilinmeyen" çev. Ümit Duran

etmek olmasına rağmen çok az kişinin “geleneksel” kuşak sistemini sorgulaması bana göre çok
şaşırtıcıdır.

Neyi bilmediğimiz ve onları nasıl öğrenebileceğimizi keşfetmek ve bu süreci canlı tutmak


konusunda adım atmak Aikido çalışan her birimizin sorumluluğu olmalıdır.

Dahası, her birimizin Kurucu’nun teknik, felsefi ve ruhani amaçlarının ne olduğunu net bir
şekilde anlaması ve bu şeyleri açık ve ikna edici şekilde ifade edebiliyor olması gerekiyor.

Aksi taktirde gerçekten Morihei Ueshiba’nın sanatını çalıştığımızı nasıl söyleyebiliriz?

Morihei Ueshiba Haleakala dağı tepesinde meditasyon yaparken, Maui, 1961

Makale yazarı: ​Christopher Li​ - Honolulu, HI


Türkçeye çeviren: Ümit Duran
İngilizce makale için ​tıklayınız​.
Kaynak gösterildiği taktirde bu çeviriyi alıntılayabilirsiniz.

iletişim:
umitduranist@gmail.com
https://umitduranist.blogspot.co​m

You might also like