Masa da Masaymış ha Adam yaşama sevinci içinde Serbest nazım biçimi Masaya anahtarlarını koydu Bakır kâseye çiçekleri koydu Şiirin nazım birimi bent Sütünü yumurtasını koydu Pencereden gelen ışığı “koydu” Bisiklet sesini çıkrık sesini kelimesi redif Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu Adam masaya yarım kafiye Aklında olup bitenleri koydu -i, -ı sesleri Ne yapmak istiyordu hayatta İşte onu koydu Kimi seviyordu kimi sevmiyordu Adam masaya onları da koydu adam, masa ve koydu Üç kere üç dokuz ederdi kelimelerinin tekrarı Adam koydu masaya dokuzu şiire ahenk katmıştır. Pencere yanındaydı gökyüzü yanında Uzandı masaya sonsuzu koydu Bir bira içmek istiyordu kaç gündür Masaya biranın dökülüşünü koydu Uykusunu koydu uyanıklığını koydu Tokluğunu açlığını koydu. (Tokluk ve açlık kelimeleriyle tezat sanatı yapılmıştır) Masa da masaymış ha Bana mısın demedi bu kadar yüke (Burada masaya insani bir özellik yüklenerek Bir iki sallandı durdu kişileştirme yapılmıştır.) Adam ha babam koyuyordu. (Abartma sanatı) Edip Cansever şiirde basit, anlaşılabilir, duru bir dil kullanılmıştır. Basit dille birlikte şiirdeki çoğu dizeden anlaşıldığı üzere birçok imge bulunuyor. Benim şiirden çıkarımıma göre masa bizim yaşamımızı, masaya koyduğumuz şeyler de yaşamımıza kattığımız, seneler içinde ömrümüzü doldurduğumuz sürede kendimize bindirdiğimiz yükleri ama buna rağmen sapasağlam duruşumuzu anlatıyor. Bu sebeple bence şiirin teması kısaca “Yaşam”dır. Ömrümüzün bu şekilde, bir masa kadar basit bir şeye indirgenerek anlatılması çok hoşuma gidiyor. Çok zorlandığımız günlerde bile son dört dizede söylendiği gibi bana mısın demeyişimizin bu şekilde dile getirilmesi bu şiiri sevmemin nedenlerinden biri olabilir. 2