You are on page 1of 3

TES122

DÜNYA MÜZİK TEORİLERİ II VİZE SINAVI ELEŞTİRİ YAZISI

ÖZAY KORKUT
KOMPOZİSYON VE ORKESTRA ŞEFLİĞİ
210303002
Tes122 Vize Sınavı
• Türk – Macar Dostluğu Konseri (Gül Baba Senfonik Şiiri Dünya Prömiyeri)

1 Nisan 2022’de düzenlenen bu konser Gül Baba Mirasını Koruma Vakfı’nın katkılarıyla düzenlenmekte olup,
Cumhur Başkanlığı Senfoni Orkestrası Tarafından gerçekleştirilmiştir. Orkestra Şefliğini DOMONKOS HEJA’nın
üstlendiği bu konser piyanoda ise JOZSEF BALOG yer almaktadır.

Seslendirilen eserler:

• İlyas Mirzayev- “Gül Baba” Senfonik Şiiri


• Maurice Ravel – Sol Majör Piyano Konçertosu
• Bela Bartok – Macar Resimleri
• Franz Lizst – Prelüdler

Konser öncelikle İlyas Mirzayev’in Gül Baba adlı eseriyle başladı. Gül Baba’nın hayatını imgesel olarak gayet
iyi anlatmış bence İlyas Mirzayev. Gül Baba’nın doğumu, yaşamı, ölümü, öldükten sonra ruhun bedenden
çıkıp Rahman’a ermesi… Gayet anlaşılırdı. En etkilendiğim kısımlardan birisi Gül Baba’nın ölümü ve öldükten
sonraki yeri. Salat-ı Ümmiye’nin müzikal altyapısından esinlenerek yazılan kısım ve öldükten sonraki huzuru
anlatan ve anlatmak için genel anlamıyla sıklıkla majör akorlar ve kadanslar kullandığı kısımdı. Beni küçük de
olsa rahatsız eden bir konu perküsif hareketlerin yoğunluğuydu. Sıklıkla crescendo ve decrescendo
kullanılmış, tahminen mezzoforte’den fortissimo’ya kadar yükselen bir kuvvet aralığındaydı. Bu benim
kulağımı biraz yordu. Evet dinleyiciye istediğini istediği zaman vermedi. Ancak beklentiyi dozunda kırmak
yerine biraz kulağı yormaya başladı zannımca. Ama onun dışında döneminin müzik anlayışı benimsenmiş ve
tematik olgular müzikal olarak kurgulanmış bir üründü. Genel anlamıyla konuyla bağdaşık bir müzikti.
Orkestral açıdan ise gayet güzeldi. Prömiyer olduğu için icra opsiyonlarını göz önünde bulunduramıyorum
maalesef.

Geri kalan besteci ve eserleri için de sayfalarca yazılar yazılır elbet ama yüzeysel anlatmak gerekirse hepsi
dönem ve stillerini belirten cümleler/ögeler kullanmış.

Şef ve piyaniste gelecek olursak şef donanımlı ve nitelikli bir şefti. Piyanist ise çalgısına hakimdi. Onu bence
en çok zorlayan eser Piyano Konçertosu’ydu. Özellikle 1. Bölümü acelitesi yoğun ve artikülasyona dayalı ağır
bir eserdi. Allegramente temposunda piano çalabilmek fazlasıyla zordur. Presto bölümde ise pentatonik ve
kromatik esintiler duyuyoruz. Arpejler sık sık kullanılmış. Eserin sadece tonal bir anlayış biçimiyle yazılması
dikkatimi çekti. Notasyonda tonalite bize özgürlük mü yoksa kısıtlama mı getirir bilemedim. Ama Lizst, Bartok
ve Ravel besteleri için yazabileceğim olumsuz eleştiri yok. Hepsinin sistematik ve bilinçli bir altyapıyla
yazıldığı aşikâr. CSO ise dinleyiciye gayet tatmin edici bir performans sundu. Kulağa balans ile ilgili bazı küçük
eksiklikler geldi. Pikolo Flüt ’de ise entonasyon hataları vardı. Genel anlamıyla konser gayet güzeldi. Canlı
dinlediğimiz ve dinleyeceğimiz konserler biz müzisyen adaylarına geleceğe bir kapı açmaktadır.
• Türk Halk Müziği Orkestrası Konseri

29 Mayıs 2022’de düzenlenen bu konser Öğr. Gör. Yunus Emre’nin koordinatörlüğünde gerçekleştirilmiştir.
Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Türk Halk Müziği Orkestrası adı altında gerçekleşen dinletide adı geçen
icracılar arasında;
• Atakan Turaç (Saz)
• Ertaş Akar (Saz)
• Arda Ufuk Üçer (Perküsyon)
• Berkay Yıldız (Kemane/Kemençe)
• Buğra Kutbay (Üflemeliler)
• Emre Yaman (Perküsyon)
• Emre Pektezel (Saz)
• İrfan Yılmaz (Saz)

yer almaktadır.

Seslendirilen eserler:

• Yörü Bire Çiçek Dağı – Kırşehir Türküsü


• Arzu Kamber Halayı – Hacı Taşan
• Gine Dertli Dertli İniliyorsun – Divrik Türküsü
• Köy Yolu
• Ezgi Akşamı – Sinan Çelik

Konserde dikkatimi çeken belli başlı eserler ve düzenlemeler oldu. Ama öncelikle genel hattıyla orkestral
düzenlemeleri ve icra performanslarını ele almak istiyorum. Düzenlemeler çoğunlukla Öğr. Gör. Yunus
Emre’ye aitti. Bir dinleyici olarak düzenlemeler bana yeterince doyurucu gelmedi. Ana ezginin entruman
paylaşımlarına genel itibariyle Unison bir şekilde yaklaşılmış. Duyabildiğimiz sürekli hatlardan birisi bas
partisyonuydu. Bazı yerlerde sazların susup ana ezginin sadece bas ile devamlılığı dinleyiciyi büyük bir
boşluk hissine sürüklüyordu. Ezgi Akşamı hariç tüm eserlerde bu boşluk hissine düştüm. Başka bir hat
içinde armonik zenginlik kazandırma amaçlı sazlar, üflemeli veya yaylı için farklı partisyonlar yazılabilirdi.
Unison orkestrasyon büyük bir monotonluk katmış zannımca. Hacı Taşan’nın Arzu Kamber halayında
dramatik değişiklikler görülüyor. Ritmik altyapıda süregelen bendir partisyonunun yerini asma davul
alıyor. Üflemeli hatta ise zurnayla karşılaşıyoruz. Burada dinleyicinin kulağı tekdüze devam etmekte olan
sakin yapıya alışmaktayken bir anda gerilimi arttırıyorlar. Ama fazlasıyla kısa tutulmuş. Sıklıkla tekrar
ettiğim üzere doyuruculuk hissini yitiriyorlar.

Performans eleştirisi üzerine konuşmak gerekirse müzikal birliktelik yeterince tatmin edici değildi. Balans
dengesizdi. İcracıların her biri kaliteli ve donanımlı icracılar fakat birliktelik söz konusu olunca çoktan tek
olabilme düşüncesi ile yaklaşılmalı işin içine. En beğendiğim eser Köy Yolu idi. Akış içinde ritmik
değişiklikler fazlasıyla mevcuttu. 4/4 başlayan eser 7/8, akabinde tekrar 4/4’ e dönüyor. Her bölümün
hızları ve formları değişiyor. Zeybek, semah, horon stil/formlarını duyabiliyoruz. Tabiri caizse çoklu yöre
stillerini bu eser içinde görüyoruz. Temponun değişkenliği ve değişen tonlar eseri tekdüzelikten sıyırıyor.
Farklı bölümlerde farklı enstrümanların girmesi ise esere büyük bir zenginlik katıyor.

You might also like