Professional Documents
Culture Documents
Derleme ABSTRACT
Multicultural societies have a past as old as
the history of humanity. In general, the term
“multicultural” reflects the fact that different
cultures co-exist and the term “multicultur-
alist” implies the personal, group and social
ÇOKKÜLTÜRCÜ reaction towards this fact. Multiculturalist
social work discards possible homogenizing
SOSYAL HİZMET: and disciplinary tendencies of the traditional
ELEŞTİREL BİR BAKIŞ social work and focuses on “understanding”.
The efforts of “understanding” necessarily
emphasize the subjectivity. Value, knowledge
and skill dimensions of multiculturalist so-
Multiculturalist Social cial work practice are closely related, and
influenced by each other. This process, which
Work: A Critical View may be characterized as “circular,” can only
be “multiculturalist” on the condition that it
also is “critical” and “reflexive”.
Key Words: Multiculturalism, multicultu-
Özge Özgür* ralist social work, cultural diversity, criti-
cal approach.
*Yrd.Doç.Dr., Adıyaman Üniversitesi İktisadi ve
İdari Bilimler Fakültesi,
(iletişim için: ozgeozgur80@gmail.com)
GİRİŞ
Çokkültürcülük, modernist akımın so-
ÖZET nuçlarından biri olan tekkültürcü yakla-
Çokkültürlü toplumlar İnsanlık tarihi ka- şımlara karşı geliştirilen ve son dönem-
dar eski bir geçmişe sahiptir. Genel anlamıy- de “farklılıkların tanınması” olarak ele
la “çokkültürlü” terimi farklı kültürlerin bir alınan politik bir duruştur. Postmoderniz-
arada olduğu gerçeğini yansıtmakta; “çok- min etkisiyle güçlenen bu duruş, ekono-
kültürcü” terimi ise bu gerçekliğe verilen kişi- miden siyasete, eğitimden sanata kadar
sel, grupsal ve toplumsal tepkiyi ifade etmek- birçok alanı derinden etkilemeye devam
tedir. Çokkültürcü sosyal hizmet, geleneksel
etmektedir. Psikoloji ve sosyal hizmet
sosyal hizmetin olası disipline edici ve tek-
tipleştirici eğilimini bir yana bırakıp, “anla-
gibi yardım mesleklerinde de çokkültür-
mayı” odak haline getirmiştir. Anlama çaba- cülük akımının etkisiyle “kültürel yetkin-
sı, zorunlu olarak öznelliği vurgulamaktadır. lik” ve “kültürel duyarlılık” gibi kavramla-
Çokkültürcü sosyal hizmet uygulamasının de- rın kullanılmaya başlandığı görmekteyiz.
ğer, bilgi ve beceri boyutları birbiriyle yakın- Örneğin psikolojide kültürel yetkinlik; psi-
dan ilişkilidir ve birbirinden etkilenir. “Dön- kanaliz, davranışçı ve insancıl akımların-
güsel” olarak nitelendirebileceğimiz bu süre- dan sonra dördüncü güç olarak tanım-
cin “çokkültürcü olması” onun “eleştirel” ve lanmıştır. Benzer biçimde, sosyal hiz-
“düşünümsel” olmasına bağlıdır. mette de eğitim, araştırma ve uygulama-
Anahtar Sözcükler: Çokkültürcülük, çok- da kültürel yetkinliğin nasıl sağlanabile-
kültürcü sosyal hizmet, kültürel farklılık, ceği sorusu en güncel tartışmalardan bi-
eleştirel yaklaşım. ridir. Özellikle son yirmi yılda bu konuda
89
Toplum ve Sosyal Hizmet Cilt 21, Sayı 2, Ekim 2010
90
Özgür
sahip olmaları gerekir (Balı, 2001: 188). politikası” (politics of difference) olarak
Dolayısıyla çokkültürlülüğün politik bir da tanımlanan bir proje olarak, bu talep-
amaç haline dönüşmesi çokkültürcülü- le bağlantılı bir şekilde ortaya çıkmıştır
ğü gündeme getirmektedir. Aslında top- (Tambiah, 2001: 329). Dolayısıyla çok-
lum içindeki farklılıklara yönelik tepki- kültürcülük, yeni bir felsefeyi taşımıştır:
ler çeşitli biçimlerde gerçekleşmekte- bütün içindeki farklılık (McCarthy, 1991).
dir: Katlanmak, umursamamak, “öteki”ni
Çokkültürcülük, her ne kadar tekkül-
haklarıyla birlikte kabul etmek, “öteki”ne
açık olmak ve saygı duymak bu tepki- türcü bakışa tepki olarak ortaya çıkmış
lerden bazılarıdır (Walzer, 1998: 21-26). olsa da, pratikte adaletsiz ve insancıl
Çokkültürcülük, 16. ve 17. yüzyıllarda olmayan biçimde yansıması söz konu-
“barış uğruna farklılıklara katlanmak” su olabilmektedir. Bu durum temelde
olarak algılanmaktayken 20. yüzyıldan “kültürün” tanımlanma biçimiyle ilgilidir.
itibaren egemenlik yaklaşımına ve tek- Kültür, dar bir biçimde herhangi bir ırka/
kültürcü düşünceye bir tepki olarak orta- etnik kökene/dine sahip olma biçiminde
ya çıkmıştır. Modernizmin farklı düşün- tanımlandığında, kültürel farklılık konu-
meye kısıtlama getiren, “iyi, doğru, gü- su da, toplulukları yalnızca kültürel ve
zel, normal..” gibi tanımlamalar için ev- etnik geçmişleriyle damgalayan ve ka-
rensel daha doğru bir ifadeyle “batılı” tegorize eden bir yaklaşım biçimine dö-
ve maskülen bakışı, postmodernizmle nüşebilmektedir. Bu durumda, aslın-
birlikte sorgulanmaya başlanmış, yerel da, gizli bir ayrımcılık/ırkçılık söz konu-
olana, normalden sapana, farklı olana su olmakta ve topluluklar arası gerilim-
ilgi artmış ve bunların anlaşılması ihtiya- ler de tırmanmaktadır. Kültürün, “bire-
cının yanında temsil hakkı olduğu da ol- yin öznel(l)iğinin sosyal alanda karşılık
duğu düşüncesi tekkültürcü bakışa kar- bulduğu bir alan olarak” tanımlanma-
şı çokkültürcü bakışı beraberinde getir- sı ise çokkültürcülüğün, daha geniş bir
miştir. 19. yüzyılda, özellikle 1960’lar- çerçevede bireysel, toplumsal ve siya-
daki insan hak ve özgürlüklerinin korun- sal yaşantıya ve haklara eşit katılım ve
ması, geliştirilmesi, düşünce özgürlük- eşit ulaşım olarak uygulanmasını bera-
lerinin, yeni halkların özgürlük mücade- berinde getirecektir. Kültürel farklılık-
leleri ve gençliğin hem kendinden hem
ları aşırı kutsayan, onların kendi içine
de tüm dünya düzeninden sorumlu oldu-
kapanmasını ve başkalarını “ötekiler”
ğunu vurgulayan sosyo-politik gelişme-
olarak konumlandırmasını sağlayacak
lerin etkisiyle ortaya çıkan çokkültürcü-
yaklaşımlar çokkültürcü bir bakış içeri-
lük düşüncesinin temelinde; tekkültürcü-
lük düşüncesindeki asilimilasyonun ak- sinde yer almamalıdır. Aslında, çokkül-
sine kültürlerin ancak birlikte var olabi- türcü bakış her türlü “biz” ve “onlar” sı-
lecekleri ve eşitliği gerçekleştirebilecek- nıflandırmasına karşı bir duruş sergile-
leri temel düşüncesi yatmaktadır. Fark- melidir. Eşitsiz ve adaletsiz güç denge-
lı grupların, bu farklılıklarını korumak ve si ise yalnızca ırk temelli değil, örneğin
sürdürmek amacı ile farklı kimliklerinin ırk ve sınıfsal eşitsizlik konularını bir
tanınmasını istemesi, çokkültürcülük ko- bütün olarak görebilecek bir yaklaşım-
nusunu gündeme getirmiştir. Çokkültür- la değerlendirilebilir. Bu anlamda çok-
cülük (multiculturalism); “kimlik politika- kültürcülüğe eleştirel bakış olmaksızın,
sı” (identity politics), “tanınma politikası” uygulamasının da “çokkültürcü” olma-
(politics of recognition) ya da “farklılık sının mümkün olmadığı söylenebilir.
91
Toplum ve Sosyal Hizmet Cilt 21, Sayı 2, Ekim 2010
92
Özgür
93
Toplum ve Sosyal Hizmet Cilt 21, Sayı 2, Ekim 2010
94
Özgür
(toplumsal cinsiyet, etnik köken, cinsiyet, Tüm bunların yanı sıra, sosyal adalet,
din, özürlülük gibi). Bölünme ise “ortakla- çokkültürcü uygulamanın hem önemli
şa paylaşılan yaşantının ifade ediliş biçi- bir değeri hem de nihai hedefidir. Sosyal
minin baskınlığa dönüştürülmesi” olarak adaletin gerçekleştirilmesi de kültürel
tanımlanmıştır. Bu da baskın bir öznenin olarak farklı grupların kendine has özel-
olması durumunda ayrıcalıklı bir statüyü liklerini, genel olandan farklılaşan ihti-
beraberinde getirmektedir. Örneğin “be- yaçlarını ve bu ihtiyaçların göz ardı edil-
yaz, İngiliz, erkek olmak” kişiyi ayrıcalıklı mesi sonucu refah sisteminden dışlan-
hale getirmektedir. mış olabileceklerini fark etmeye ve buna
Çokkültürcü sosyal hizmet uygulama- yönelik eyleme geçmeye bağlıdır.
sında “farklılık” yalnızca betimsel düzey- Çokkültürcü sosyal hizmet uygulama-
de insanların birbirinden sayısız nokta- sının değer temelinde, kabul, saygı ve
da farklılaştığını kabul etmek değil, bu hoşgörü başka bir deyişle kültürel du-
farklılıkların kutlanması, teşvik edilmesi yarlılığa ihtiyaç vardır. Kültürel duyarlılı-
başka bir ifadeyle varlıklarının sürdürül- ğa sahip sosyal hizmet uzmanları, “sos-
mesi çabasıdır. Çokkültürcü sosyal hiz- yal hizmet değerlerini uygulamaya akta-
met uygulamasında farklılığın, düşün- rabilen ve müracaatçısının kültürel dün-
ce ve tutum düzeyinde kabul ve saygı- yasını öğrenmek için istek duyan kişiler”
nın ötesine geçerek, davranışsal düzey- olarak tanımlanmaktadır (Miley, O’Melia
de teşvik edilmesi, sosyal hizmetin de- ve Du Bois, 2004: 66). Çokkültürcü ba-
ğer sistemiyle çok yakından ilgilidir. Ön- kışı uygulamaya aktaran sosyal hizmet
celikle, “kendi kararını verme” etik ilkesi- uzmanları, açık ve araştırmacı bir bi-
ne uygun olarak sosyal hizmet uzmanla- çimde; insan farklılığı konusunda hayat
rı hizmet alanların kendi kararlarını ver- boyu öğrenmeyi ilke edinmeli ve çokkül-
me haklarına saygı duydukları gibi baş- türcü uygulamayı bir sonuç ya da ürün
kalarının haklarını ihlal etmemek koşu- olarak değil, bir süreç olarak görmelidir-
luyla kendilerini gerçekleştirmeleri ve ler (Castex, 1994; Gren, 1999; Sue ve
potansiyellerini en üst düzeye ulaştır- Sue, 2003. Akt: Miley, O’Melia ve Du
maları için yardımcı olur. İkinci olarak, Bois, 2004: 67). Değer boyutundaki bir
genelci sosyal hizmetin temel yaklaşım- başka kavram olan kültürel farkındalık
larından biri olan güçlendirme ilkesine (bakış) ise, “etnik köken, kültür, sosyo-
ve amacına göre sosyal hizmet mesleği, politik geçmiş ve yaşam tarzlarının uy-
bireylerin doğal olarak sahip oldukları- gulayıcı ve hizmet alanların karar verme
na inanılan güç ve potansiyeli en üst dü- süreçlerini nasıl etkilediğini anlamalarını
zeyde gerçekleştirebilmeleri için onlara sağlayan mekanizma” olarak tanımlan-
destek olmayı amaçlamalıdır. Bireyde maktadır (İbrahim, 1991: 14). Bakış açı-
zaten var olan güçlerin harekete geçiril- ları, uygulayıcı ve hizmet alan arasında-
mesi amaçlandığından ve “farklılıkların” ki iletişimi etkileyen kültür temelli değiş-
da bu güçlerden olduğu ya da olabilece- kenlerdir. Bunun yanında kültürel farkın-
ği düşüncesinden hareketle farklılıklara dalık ya da bakış, öz-farkındalığı da ge-
“uzaktan bakmak ve hoş görmek” de- rektirmektedir. Özfarkındalık, çokkültür-
ğil “yaklaşmak, dokunmak ve etkileşime cü sosyal hizmet uygulamasının başlan-
girmek”, çokkültürcü sosyal hizmet uy- gıç noktası olarak görülmektedir. Buna
gulamasının farklılığa bakışı olmalıdır. göre uygulayıcının kendi etnik kimliği
95
Toplum ve Sosyal Hizmet Cilt 21, Sayı 2, Ekim 2010
96
Özgür
kültürel olarak yetkin sosyal hizmet uy- bilinmesinin de kültürel yetkinliğin bil-
gulamasının bilgi temelini oluşturmak- gi çerçevesi içinde olduğunu belirtmiş-
tadır. Bunların dışında, Congress tara- tir. Constantine ve diğerleri (2007: 24),
fından da 1994 yılında oluşturulan ve baskı ve ayrımcılığın tarihsel süreci ve
2000 yılında geliştirilen “cultugram” farklı gruplara yönelik öznel ve toplum-
(kültügram) da sosyal hizmet uzmanla- sal yaşantıları etkileyen “kültüre özgü”
rının kültürel farklılığı olan hizmet alan- değerlerin bilgisini de eklemiştir. Dola-
ları anlamasında önemli bir araç olarak yısıyla, sosyal hizmet uzmanları; güç-
kullanılmaktadır (Congress, 2004: 252- süzlüğe, ayrımcılığa ve baskıya neden
253). Bu kültügramda 10 alan bulun- olan toplumsal ve bireysel değerleri de
maktadır. Bunlar; Yeniden yerleştirilme bilmek ve bu grupların duyarlılığını ha-
(resettlement) nedenleri, yasal statü, rekete geçirerek güçlendirme temel-
toplumda geçirilen zaman, evde ve top- li uygulamaları hayata geçirebilmelidir.
lum içinde konuşulan dil, sağlığa ilişkin Al-Krenawi ve Graham (2003)’a göre
inançları, kriz yaşantıları, tatiller ve özel kültürel yetkinlikte, bilgi, beceri ve de-
günler, kültürel ve dini kurumlarla ilişki- ğer boyutları birbiriyle yakından ilişkili-
ler, eğitim ve iş yaşamına ilişkin değer- dir. Tablo 1’de de görülebileceği gibi bi-
ler, aile yapısı, güç, mitler ve kurallara lişsel boyutta, duygusal boyutta ve be-
ilişkin değerlerdir. Tüm bu faktörlerin ceri boyutunda kültürel bilgi, ilgi ve be-
hizmet alanın kültürel farklılığını oluş- cerinin düzeyi kültürel yetkinlik düzeyi-
turduğu düşünülmekte ve kültürel yet- ni belirlemektedir. Her ne kadar kültü-
kinliği olan bir uygulama için bu bilgile- rel duyarlılık, kültürel konulardaki be-
rin alınmasının ve değerlendirilmesinin ceriyi bir düzeyde ifade etse de; kültü-
kültürel yetkinliği olan bir uygulama için rel yetkinlik bundan daha da fazlasını
gerekli olduğu belirtilmektedir (Cong- içermekte ve daha fazla bilgi ve bece-
ress, 2004: 252-253). Pedersen (1986: ri sahibi kişiyi tanımlamaktadır. Kültürel
80), bu bilgilere ek olarak, azınlık grup- yetkinliği olmayan bir uygulama hizmet
larına hizmet veren sosyal sistemlerin alanlar üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip
işleyişlerini anlamanın, danışma süre- olmaktadır. Dolayısıyla kültürel yetkin-
cinin net bilgisinin ve azınlıkların hiz- liği olan bir uygulamanın ön koşulu her
met almasına engel olan nedenlerin üç boyutta duyarlılıktır:
97
Toplum ve Sosyal Hizmet Cilt 21, Sayı 2, Ekim 2010
98
Özgür
99
Toplum ve Sosyal Hizmet Cilt 21, Sayı 2, Ekim 2010
100
Özgür
101
Toplum ve Sosyal Hizmet Cilt 21, Sayı 2, Ekim 2010
102
Özgür
103
Toplum ve Sosyal Hizmet Cilt 21, Sayı 2, Ekim 2010
Graham, M.J. (1999). “The African- Simpkin, M. (1983) Trapped Within Welfare:
Centered Worldview: Toward a Paradigm Surviving Social Work. Basingstoke: Mac-
for Social Work”. Journal of Black Studies. millan.
Sage Pub. 30: 1. s.103-122
Sodowsky, G.R.R.C. Taffe, T. Gutkin ve
Gramsci, A. (2007). Hapishane Defterleri- S.L. Wise (1994). “Development and App-
Felsefe ve Politika Sorunları- Seçmeler-, İs- lications of The Multicultural Counseling In-
tanbul: Belge Yayınları. ventory: A self-report Measure of Multicul-
tural Competencies”. Journal of Counseling
Hawkins, L., Fook, J. ve Ryan, M. (2001) Psychology. 41, 137-148.
“Social Workers’ Use of the Language of
Social Justice”, British Journal of Social Tambiah, S.J. (2001). “Vignettes of Present
Work 31: 1–13. Day Diaspora”, Eliezer Ben-Rafael ve Yitz-
hak
Healy, K. (2000). Social Work Practices:
Contemporary Practices on Change. Sage Turner, F. J. (1986). “Theory in social work
Publications. practice’, in Turner, F. J. (ed.), Social Work
Treatment, New York, The Free Press.
Lum, D. (1986). Social Work Practice and
People of Color: A Process-stage Appro- Vieux, S. (1994) “In the Shadow of Neo-
ach. Brooks Cole. liberal Racism”, Race and Class 36(1):
23–33.
Lum, D. (1999). Culturally Competent Prac-
tice: A Framework for Growth and Action. Walzer, M. (1998). Hoşgörü Üzerine, Abdul-
Brooks Cole. lah Yılmaz (çev.). İstanbul: Ayrıntı Yayınları
McCarthy M. (1991). Discourse Analysis for Weaver, H. N. (1999). “Indigenous peop-
Language Teachers. Cambridge: Cambrid- le and the social work profession: Defi-
ge University Press. ning culturally competent Services”. Social
Work; May 1999; 44, 3.
Miley, K.K., M. O’Melia ve B.L. DuBois (2004).
Generalist Social Work Practice An Empo- Wilkinson, D. (1997). “Reappraising the
wering Approach. Boston: Allyn-Bacon. Race, Class, Gender Equation: A Critical
Theoretical Perspective”. Smith College
National Association of Social Workers Studies in Social Work, 67, 261-276.
(NASW) (2001). NASW Standards for Cul-
tural Competence in Social Work Practice. Williams, F. (1996) “Postmodernism, Femi-
nism and the Question of Difference”,. Soci-
Oppenheim, C. (1996) Poverty: The Facts. al Theory, Social Change and Social Work.
London: Child Poverty Action Group. London: Routledge.
Padilla, Y.C. (1997). Immigrant Policy: Is- Young, I. M. (1990). Justice and the politics
sues for Social Work Practice. Social Work of difference. Princeton, NJ: Princeton Uni-
42(6):595-606. versity Press.
Pedersen, P. (1986). “Developing Intercul-
turally Skilled Counselors: A Prototype for
Training”. Cross-Cultural Training For Men-
tal Health Professionals. Springfield.
Rodger, J. J. (1991) “Discourse Analysis
and Social Relationships in Social Work”,
British Journal of Social Work 21: 63–79.
104