You are on page 1of 15

Gazi Üniversitesi

Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli


Araştırma Merkezi
TÜRK:.c
HAM~R.~

2. ULUSLARARASI
T.ÜRK KÜLTÜR EVRENİNDE ALEVİLİK ve
BEKTAŞİLİK BiLGİ ŞÖLENİ BİLDİRİ KİTABI

1. CİLT

Editörler
Dr. Filiz KILIÇ
Tuncay BÜLBÜL

17-18-19 Ekim 2007


ANKARA
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi Yayınlan
ISBN: 978-975-507-220-3
Araştırma Dizisi: 5
2. Uluslararası Türk Kültür Evreninde Alevilik ve Bektaşilik Bilgi Şöleni
Bildiri Kitabı
17-18-19 Ekim 2007

Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli
Araştırma Merkezi Adına
Yayın Sahibinin Adı / Owner
Prof. Dr. Kadri YAMAÇ
(Gazi Üniversitesi Rektörü)

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü / General Manager
Prof. Dr. Filiz KILIÇ
o
Yayın İdareMerkezi Adresi/ The Address of Publishment Centre
Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi
Gazi Üniversitesi Rektörlük Kampüsü, Araştırma Merkezleri Binası, Nu: 11
06502 Teknikokullar /ANKARA

Yayın İdare Merkezi Telefonu / The Telephone of Publishment Centre
o 312. 222 70 16

Belge Geçer / Fax
o 312. 222 70 16

Elektronik Posta/ E-mail
hbektasdergi@gazi.edu.tr
Web: www.hbektas.gazi.edu.tr

Basımcının Adı/ The Name of the Publisher
Grafiker
Grafik-Ofset Matbaacılık Reklamcılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti .

Basımcının İşyeri Adresi/ Office Address of Publisher
l. Cadde 33. Sokak No: 6
06520 (Oğuzlar Mahallesi) Balgat /ANKARA

Basımcının Telefon Numarası/ The Phone Number rıf The Publisher
O 312. 284 16 39 (pbx)

Basım Tarihi ve Basım Yeri/ The Publishment Date 2::d P1:oce
15.10.2007
Grafiker Ofset: O 3 12. 384 00 18
Kentli Alevi Kimliğinin Bir Veçhesi Olarak
Semahları İcra Etmek: Hacı Bektaş Veli Kültür
ve Tanıtma Derneği Buca Şubesi Örneği
Performing Semahs as an Aspect of Urban Alev Identity:
The Case of Hacı Bektaş Veli Kültür ve
Tanıtma Derneği Buca Şubesi

Şirin CERİT* ~ Levent ERGUN**

ÖZET.
Semahlar Alevi toplulukların birlik. uyum ve uzlaşımın en üst düzeyde olduğu, ve bunla-
rın topluluğun tüm üyeleri tarafından yoğun bir biçimde duyumsandığı bir bağlam oluş­
turur. Geleneksel/kırsal cemlerde atmosfer insanları çekerse ve 12 hizmetten biri olan
Gözcü onlara izin verip ·işaret ettiği müddetçe herkes semaha katılabilir. I 990'ların uyanış
atmosferinde yeniden-formüle edilen semahlar genç erkek ve kızlardan oluşan semah
grupları tarafından icra edilmektedir. Bugün Türkiye'nin tüm şehirlerinde Cemevleri özel-
likle bağlama çalma ve Semah icra etme gibi birkaç beceride parasız öğrenim sağlamak­
tadır. Semah dersleri veren Cemevi Vakıf ve dernek gibi kentli Alevi örgütlenmeleri Alevi
müzik ve danslarının korunmasına, Alevi toplumuna yetenekli insanlar kazandırmaya ve
Alevi kültürünü temsil edilmesine yaptıkları katkının önemini vurgulamaktadır. Bu vaka
incelemesi Türkiyenin İzmir şehrindeki Buca semtinde yaşayan Alevilerle yaptığım görüş­
me ve gözlemlere dayanmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Kentleşme. Kentli Alevi Kimliği. Alevi Müziği, Semah
ABSTRACT
The semah produces a context in which the unity, harmony and concord of Alevi
communities are ata maximum. and in which they are intensively felt by every member.
in rural/traditional cems. everybody can join in the semah as the mood takes them,
and Gözcü, one of the twelve assistants. allows and indicates to them. The Semahs
reformulated in the the revival climate of the J990s have been performed by the Semah
groups consisting of young boys and girls. in ali Turk.ish cities today, the cemevis
provide free training in a number of sk.ills, in particular playing bağlama and teaching

* Lisans öğrencisi, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü, İzmir.
**Öğr. Gör. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bilimleri Bölümü, İzmir.

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 335
semah dance. The Alevi organizations such as cemevi. foundation and association
offering classes in semah stress the contribution they make to maintain the music and
dance of Alevis. providing Alevi society with able players and representing Alevi culture.
This case study is based on my observations and interviews about Alevis living in Buca
district of İzmir in Turkey,
Key Words: Urbanization, Urban Alevi ldentity, Alevi Music, Semah (Alevi Ritual Dance)

GİRİŞ
Toplumlar durağan olmayıp, sürekli değişim ve birbiriyle etkileşim halindedir.
"Coğrafi, demografik, dinsel. düşiinsel, siyasal vb. birçok nedene bağlı olarak gerçekleşen top-
lumsal değişmeler tarifısel süreç içinde bütün toplumları etkilemiştir. Ancak değişimin fıızı. yö-
nü ve şekilleri toplumların içinde bulunduğu koşullara bağlı olarak farklılıklar göstermektedir.
Örneğin, toplumların kırsal veya kentsel yapıda olması değişimin fıızını, yönünü ve şeklini et-
kilemektedir" ('Olmaz, 2005:116). Topluluklarda değişmenin en önemli boyutların­
dan biri de kentleşme ve göçtür. Aleviler de kentleşmeyi yoğun biçimde yaşayan
bir topluluk olmuştur. Bu süreci yaşayan ve değişikliğe uğrayan diğer toplumlar
gibi Alevi toplumu da değişmiştir.
Bu güne kadar yapılan araştırmaların neticesinde anlaşılmıştır ki; kente göç et-
meden önce kırsal alanda yaşayan ve kendi içinde farklı kültür gruplarına (Tah-
tacı, Çepni vb) ayrılan Aleviler dışa kapalı ve ken,dilerini gizleyerek yaşamlarını
sürdürüyorlardı. 1950'le.rden sonra yoğun bir biçimde köyden kente göç etmeye
başladılar. Büyük kentlerde yoğunlaşan Aleviler yeni yaşam alanlarında kültür
ve kimlik değişimine uğradılar. Hem kent yaşamı hem de J950'den günümüze
kadar uzanan süreçte Türkiye'nin içinde bulunduğu dini, siyasi, ekonomik geliş­
meler Alevilerin yaşam ve geleneklerinin yeniden şekillenmesine neden oldu.
Aleviler ritüellerini kırsal kesimlerde dış dünyaya kapalı olarak sürdürürken,
kentlerde 1980'li yılların sonuna gelindiğinde kendilerini topluma açtılar.
1960'larda başlayan örgütlenme çalışmaları 1990'lı yıllarda hızla artarak kimlik-
lerine yeni bir boyut kazandırdı. Örgütlenme çabasıyla açtıkları dernekvb. ku-
rumlarda başka etkinliklerin yanı sıra cem törenindeki hizmetlerden biri olan se-
mahları da kurs vererek öğretmeye başladılar. Böylece cemlerde öğrenilen se-
mahların öğrenim süreci değişti. Dernekler hem cem törenlerinde hem de Ale-
vilikle ilgili düzenledikleri etkinliklerde semahları gösterime sundular. Bu etkin-
lik alanlarına semah öğrencileri grup halinde çıkarıldı ve semah "ekip" ya da
"grup" sözcüğüyle beraber kullanılmaya başlandı. Sonuç olarak semahların
kentlerde öğrenim süreci, işlevi ve etkinlik alanı değişti. -
Müzik Alevi kültüreUimliğinin ifadesinde önemli yere sahiptir. Bu nedenle bu
kültürel kimliği tanımlamada önemli bir araçtır. Araştırmada, kentte yeniden
oluşan Alevi kimliğinin semahlar ile aldığı konum, semahların bağlamından ay-

336 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007
KENTLi ALEVi KIMLIGININ BiR VEÇHESi OL,RAK SEMAHLAR! iCRA ETMEK, HACI BEKTAŞ VELi KÜTLTÜR ve TANITMA DERNEGI BUCA ŞUBESi ÖRNEGI

rılıp bugünkü halini alması İzmir de bulunan Hacı Bektaş Veli Kültür ve Tanıtma
Derneği Buca Şubesi semah ekibi örneği üzerinden incelenecektir. Semah cem-
lerde gözlemleyerek öğrenilirken, kentlerde kurslarda uzman tarafından öğreti­
len bir yapıya dönüşmüştür. Semahların kurslarda öğretilmesi icrada uzmanlaş­
mayı beraberinde getirmiş ve semahın seyirlik yanını ön plana çıkarmıştır. Sa-
dece cem'lerde gizli olarak yapılan semahlar konser şenlik gibi alanlarda da ya-
pılmaya başlanmış, televizyonlarda herkese sergilenir duruma gelmiştir. Araştır­
mayla şu sorulara yanıt aranacaktır:
Neden semahlar ön plana çıkmıştır? Alevi kültürel kimliğinde kentleşme süre-
cinden sonra, semah sunumları ne gibi role sahip olmuştur? Bu verilere bağlı
olarak, Alevi topluluğunun üyelerinin birbiriyle dayanışma, aidiyet, kolektiviteyi
pekiştirme ve gelecek kuşaklara aktarmada semahlar nasıl bir görev üstlenmiş­
tir?
Alevilerde Kentlileşme ve Örgütlenme
Gelişmekte olan ülkelerin önemli unsurlarından biri olan kentleşmenin nedeni
19. yüzyıldaki sanayileşmedir. Sanayileşmeyle yaşamlarını kırsal alanda sürdü-
ren insanlar kentlere doğru göç etmeye başlamışlardır. Tarımdaki makineleş­
meyle beraber çıkan kırsal alandaki işsizlik ve kentlere kurulan çok sayıda fabri-
ka insanların kente doğru akmasına neden olmuştur. Ancak göç hareketleri, ulus
devletlerin içinde (iç göçler) ve arasında (dış göçler) olmak iizere ikiye aynlır (Öncü-Wey-
land, 2005: 19). Kentleşme hareketi, kentli davranış biçimlerinin kabullenilmesi-
ni ortaya çıkaran kentlileşme olgusunu beraberinde getirmektedir. Kentleşme.
bir ülkenin nüfusunun kentlerde yaşamaya gelen oranını ifade ederken, kentli-
leşme, yaşam biçimini ifade etmektedir (Özen, 1996:12). "Kentlileşmenin iki ya-
nı vardır. ( 1) Ekonomik bakımdan kentlileşme (2) sosyal bakımdan kentlileşme. "Ekono-
mik bakımdan kentlileşme", kişinin geçimini tamamen kentte veya kente özgü
işlerle sağlıyor duruma gelmesiyle gerçekleşir. "Sosyal bakımdan kentleşme" ise
kır kökenli insanların türlü konularda kentlere özgü tavır ve davranış biçimleri-
ni, sosyal ve tinsel değer yargılarını benimsemesi ile gerçekleşmektedir (Kartal.
1993: 21 ).
Göç hareketinin en önemli özelliği, kitle hareketi şeklinde ortaya çıkması ve eko-
nomik nedenlere bağlı olarak gerçekleşmesidir. Kent ile kırsal kesim arasında ki
ciddi farklılıklar kentlere yönelen kırsal kesimlerin hızlı bir değişim süreci içine
girmelerine neden olmuştur. Kırsal kesimdeki hayat, genelde ortak adet ve ge-
leneklerin hüküm sürdüğü, durağan ve oldukça küçük yerleşim yerlerinde sürdü-
rülmektedir. Oysa kent ortamı, hareketli, farklı kültürlerin iç içe geçtiği ve aynı
zamanda bir ayrışmanın yaşandığı karmaşık yaşam alanı durumundadır (Yılmaz,
2005: 131-132). Bu nedenle de kentleşme ekonomik nedenlere bağlı olmakla bir-
likte kültürel. siyasal. teknolojik, toplumsal olayları da içinde barındıran bir ya-
pıdır. Türkiye' de ise kentleşme hareketleri 1950'li yıllarda başlayan ve günümü-
ze kadar devam eden bir durumdur.

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 337
ŞiRiN CERiT LEVENT ERGUN

özellikle 1948- 1956 yılları arasında yoğunlaşan kırdan kente göç dalgası. kalkın­
ma, sanayileşme ve modernleşme politikaları eşliğinde Alevi toplumu açısından
büyük farklılaşmaların doğmasına neden olmuştur. Bu süreç aslında kent Alevi-
liği şeklinde tanımlanabilecek yeni bir oluşumun da habercisidir (Subaşı,
200l:1 O!). Ailenin örgütlenişindeki, hayat kazanma yollarındaki, dinsel davra-
nışlarındaki, insanlar tarafından benimsenen değerlerdeki ve kullanılan tekno-
lojideki değişmelerle farklı kültürler ve dünya ile olan iletişimi mümkün oldu-
ğunca artıran kentleşme tüm bu boyutlarıyla sadece mekansal bir değişiklik ol-
madığını gösterir (Yılmaz, 2005: 140- 141 ).

Günümüzde Aleviliğin geleneksel gündelik hayat formundan uzaklaştığı açıkça


söylenebilir. Ancak kaybolan Alevilik değil geleneksel Aleviliktir. Yeni Alevi-
lik(ler) inanç, davranış, tahayyül gibi alanlarda modernliğin gündeme getirdiği
yeni kalıplarla sık sık ters yüz edilmektedir. Küreselleşme. göç, kent(li)leşme, bi-
rey(sel)leşme'nin getirdiği değişimler bütün geleneksel yapılarda olduğu gibi
Alevilikte de ciddi farklılaşmanın önünü açmaktadır (Engin, 2004:74).
Kentlileşmeyle Alevilerde meydana gelen değişiklerden biri, toplumun en küçük
yapısını oluşturan ailede başlamıştır. "Çünkü geleneksel yapıda kişiyi tamamen kuşa­
tan ve karşılıklı görev ve sorumluluklann üstlenildiği geniş ailenin yerini; kentsel yapıda an-
ne, baba ve çocuklardan. oluşan çekirdek aileye bırakması. büyükanne ve büyükbaba gibi bir
bakıma torunlann geçmişle bağını kuran ve geleneklerin yaşatılmasını sağlayan bireylerin ai-
le içinde yer almaması. yazılı kültürden ziyade sözlü kültürün hakim olduğu Aİevi toplum ke-
simlerindeki değişim sürecini hızlandırmıştır" (Yılmaz, 2005:148). Kentlere gelmeden
önce kapalı toplum yapısında olan ve eğitimini bu yapı içinde sürdüren çocuk-
lar, kentleşmeyle beraber aldığı eğitim toplumca sağlanır duruma gelmiş ve ai-
le dışına kaymıştır. Kırsal alanda merkezden uzakta yaşayan Alevilerin, kentte
merkeze yakınlaşmaları onların tarihsel "ötekiler"i olan Sünni Müslümanlar/aı beraber
yaşamaları da beraberinde farklı oluşumları getirmiştir.

Gerek köyden kente ve gerekse yurt dışına göçle birlikte artan etkileşimle para-
lel. artık köyde yaşayan fakir bir Alevinin yerini sendikalı işçi. paralı Almancı al-
mıştır. Bir yandan eğitim görmüş Alevilerin sayısında büyük bir artış gerçekleşir­
ken, diğer yandan işveren, yönetici durumuna gelen Alevilerde burjuvazinin or-
taya çıkması. yeni bir toplumsartabakanın doğmasına yol açmıştır.
Değişim gösteren diğer yapı da Alevilikte otoriteyi oluşturan dededir. Kentlileş­
meyle beraber dedenin rolü de zayıflamaya başlamıştır. Geleneksel yapıda de-
denin "kişiliğinde Alevi cemaati-yapılanması somutlaşır. Dede, topluluğun birlikteliğinin. ha-
ftza onayının temsilciliğini yapmaktadır. Soya bağlı Alevilifl. r!koer.inde :iede, bir anlamda ta-
rihin sürekliliğini yansıtıı,. (Subaşı, 2004:74) . Toplum içinde!~i geleneksel hiyerarşi

ı Okan. Türkiye' de Alevilik. s. 123

338 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007
KENTLi ALEVi KIMLIGININ BiR VEÇHESi OLARAK SEMAHL;RI iCRA ETMEK HACI BEKTAŞ VELi KÜTLTÜR ve TANITMA DERNEGI BUCA ŞUBESi ÖRNEGI

çözüldükçe, dedelerin Alevi toplumun gidişat ve seyrini tayin noktasındaki rol-


leri de azalmakta ve kurum kaçınılmaz olarak değişim içine girmektedir. Burada
dedelerin farklılaşan ve gelişen koşullar karşısında kendilerini yenileyememiş
olmalarının da önemli bir etkisi olduğu görülmektedir. Bu yüzden dedeler, ·kent
kültürünü almaya başlayan yeni kuşakların ihtiyaçlarına cevap veremez olmuş­
lardır. Dedelerin sürekli anlata-geldikleri eski sözlü kültür ağırlıklı geleneksel
bilgi yeni yetişen eğitimli gençler arasında ilgi uyandırmaz hale gelmiş, bu ne-
denle dedeler yer yer bilgisizlikle suçlanmışlardır. Çünkü kent koşullarında eği­
tim kurumları ile iletişim imkanlarından yararlanan yeni kuşaklar, dedelere gö-
re daha iyi bilgilerle donanmışlardır. Bu çerçevede dedeleri yargılamışlar ve on-
ların fiili konumunu reddetmişlerdir. Böylece dedeler, topluluk içindeki gele-
neksel önderlik vasıflarını kaybetmişlerdir (Yıldız, 2004: 333). Görüşme yaptığım
Hacı Bektaş Veli Kültür ve Tanıtma Derneği Buca Şubesi dernek başkanı Yazgü-
lü Ağırgöl cemlere çağırdıkları dedelerin bilgili ve örnek olacak birisi olmasına
özen gösterdiklerini, çünkü Cem'in kırsal ortamdaki gibi olmadığını artık Alevi
olmayanların da katıldıklarını belirtiyor. Bu dernekte dedelik yapan Veysel Kara-
baba günümüzde dedeliğin durumuyla ilgili olarak dedelerin kendini geliştirme­
diği i_çin kurs açmak istediklerini ama dedelerin buna karşı çıktığını söyledi. Kır­
sal kesimdeyken dedelere pek soru sorulmadığını ama şimdiki gençliğin böyle
olmadığını, araştırarak her bilgiye ulaştığını ve dedelerin bu nedenle yetersiz
kaldığını ekledi.

Bununla birlikte günümüzde dedeliğin aldığı konumla ilintili olarak "musahip-


lik" ve "düşkünlük" gibi yapılar da önemini yitirmiştir. "Dar ve düşkünlük" yapı­
sı, Alevi toplum kesimlerinin hukuk düzenidir denilebilir. Çünkü bu kurum de-
ğerler sistemini, normların korunması için gerekli olan yaptırımları belirler ve
bu yaptırımların uygulanışını düzenler. Alevilikle ilgili temel kuralları (yol terbi-
yesi) çiğneyenler düşkün ilan edilir. Bu geleneğin uygulanmayış nedeni dedelik
kurumunun etkinliğini yitirmesi ile talipleri düşkün ilan edecek bir merci kalma-
masıdır (Yılmaz, 2005: 149). Kırsal alanın hem küçük olması hem de herkesin
birbirini tanıması dikkate alındığında düşkün olmak kötü bir durumdur. Kentte
ise cemlerin herkese açık yapılması ve genellikle birbirini tanımayan insanlar-
dan oluşmasının da etkisi büyüktür. Aynı zamanda değişen değer yargıları da
bunda etkendir. Farklı Alevi kültürel gruplarını birada barındıran kent ortamı,
onların örgütlenme girişimlerinde bulunmalarına neden olmuştur. Kentlerdeki
cem yapısını anlamak için öncelikle cem'in kentteki yapılış ve farklılaşmasına et-
ken olan dernek ve vakıfların oluşumunu incelemek gerekir.
ilk örgütlenmeleri, 1950'lere kadar devam eden Tekke ve Zaviyelerin kapatılma­
sı uygulamasından sonra I Mart 1950 yılında çıkan türbelerin yeniden açılması
yasasıyla başlar. Türk büyüklerine ait olanlarla sanatsal değeri bulunanlar Milli Eğitim
Bakanlığı'nca yeniden açılır. Ancak Alevilerin bu uygulamadan yararlanmaları he-
men gerçekleşmez. Bu yasayla açılanlar içerisinde Hacı Bektaş Türbesi yer al-

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 339
maz. Hacı Bektaş Türbesinin açılması yolunda çalışmalara başlayan Aleviler ilk
örgütlenme girişimlerini bu süreçte başlatır ve ilk kez l 963'de Ankara' da "Hacı Be/1-
taş Turizm Ve Tanıtma Derneği"ni kurarlar. Aynı yıl "Hacı Belitaş Kiiltür, Kall1ı111na ve
Yardım Derneği" adıyla ikinci dernek kurulur. ilk kurulan dernek 1963 yılının Aralığı' nda
Ankara Büyük Sinema' da Cem Töreni düzenler (Öz. 2004: 190). Bu derneklerin amacı
Hacı Bektaş Türbesini yeniden açtırmaktır. Bu derneklerin çabalarıyla türbe
1964 yılında müze olarak ziyarete açılır. İkinci kurulan dernek olan Hacı Bektaş
Kültür. Kalkınma ve Yardım Derneği ülke genelinde şube açarak çalışmalarını
sürdürür. Sonrasında da ülkenin her yerinde hem yöre adıyla hem de Alevilikte-
ki ulu isimler adı altında dernekler çoğalmaya başlar. Bugün bu derneklerin sa-
yısı yüzlerle ifade edilmektedir.

Kırsal alanda ve merkezden uzak yaşayan Aleviler Türkiye Cumhuriyeti'nin kurul-


: masıyla merkeze yaklaşmışlardır. Ancak kentlere yerleşmeye başlamalarıyla ta-
rihs.el ötekileri olan Sünnilerle bir arada yaşamaları farklı sonuçları da berabe-
rinde getirmiştir. Süreç içersinde Aleviler kendilerini hep gizleme gereği duy-
muşlardır. Kentlerde ise bu yapı çözülmeye başlamıştır.

l 980'lere gelindiğinde ise Alevilik yaşanan siyasi gelişmelerle yeni bir boyut da-
ha kazanmaya başlamıştır. Aleviler değişimlerinin ve toplumsal olarak açılımla­
rının doruk noktasını bu yıllarda yaşamışlardır. Bunda da önemli neden siyasi
alanda yaşanan gelişmelerdir. ilk neden siyasal İslam'ın yükselişidir. Kentte ör-
gütlenme çabasıyla kurulan dernekler Sünni İslam'daki yükselişe koşut olarak
siyasi bir yapıya bürünmeye başlamıŞtır. 2 Temmuz l 993'de yaşanan Sivas olay-
larıyla Alevilerin politikleşmesi yönündeki eğilim daha da artmıştır. Hacı Bektaş
Veli Kültür ve Tanıtma Derneği Nadıdere komite başkanı Mustafa Aslan'nın de-
yimiyle "Alevilikte bugün gelinen noktanın miladı Sivas olay/andır". Bu gelişmelerle,
geçmişte ortak olarak benimsenen dini kimlik. etnik-siyasi kimliğe dönüşmeye baş­
lamıştır. Alevilikteki değişmeler kentteki hayata uyarlanma hareketiyken yaşa­
nan sosyopolitik gelişmeler Alevileri daha da dışa açılmaya yöneltmiştir (Çamu-
roğlu, 2003:97-103). Dönem semahlar açısından da önemli gelişmelerin yaşan­
dığı yıllardır. Semahların da l 980'li yıllarda yükselişinde yaşanan sosyopolitik
gelişmelerin önemli etken olduğu sonucu çıkmaktadır. ·

' l 980'den sonra başlayan örgütlenme yasağı ! 989'da bir şekilde kaldırılınca. gö-
nüllü Alevi örgütleri büyük hızla kurulmaya başlandı (Subaşı. 2001: 1O1 ). Bunla-
ra ek olarak cem evleri açıldı ve Alevi ritüeli toplumsal alanda sergilendi. Kent-
lerdeki bu oluşumlar geleneksel sosyal yapının canlandırılmasını gerektirmedi.
Tam tersine yazılı statüleri olan modern kurumlar ortaya çıktı (Dinçer. 2006:6_0).
Türkiye ve Batı Avrupa' da faaliyet gösteren ve lobi etkinliklerinde bulunan. hem
federasyon çapında hem de yerel şube olarak ücretsiz bağlama dersi. semah.
bilgisayar, okuma-yazma. burs. Almanca ve İngilizce kursu veren ve Alevilere
eşitlik istenen panel. sergi. forum. konser. cem ayinleri düzenleyen dernekler ve

340 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLİK BİLGİ ŞÖLENİ 2007
KENTLi ALEVi KIMLICININ BiR VEÇHESi OLARAK SEMAHL'IRI iCRA ETMEK, HAC! BEKTAŞ VELi KÜTLTOR , .• TANITMA DERNEGI BUCA ŞUBESi ÖRNEGI

vakıflar kuruldu (Gümüş, 2004: 508). Bu kurumların başına araştırmacı, akade-


misyen, yazar yani eğitimli elit kesimden kişiler geldi ve dedede olan otorite el
değiştirdi. Kırsal alandayken evlerde yapılan cemler, kentlerde dernek bünyesin-
deki cem evlerinde yapılır oldu. Törenlerin yapılmasını belirleyen artık dede de-
ğil dernek yönetimindeki eğitimli kişilerdi. İş ve yaşam koşulları değişen cema-
at bu derneklerde cemleri haftanın belli bir günü ağırlıklı olarak Pazar günü yap-
maya başladı. Cem'in yapılacağı yer ve zaman açıkça ve yazılı olarak duyurulur hale gel-
di (Erol. 2005:66). Alevi olmayanların giremeyeceği cem'lere artık Alevi olma-
yanlar da katıldı. Tüm bu farklılaşmalarla beraber ritüelin içeriğinde de değişim­
ler meydana geldi 12 hizmetten bazıları artık yapılmazken bazıları da ön plana
çıktı. Öne çıkan yapı ise "semahlar" olarak kendini gösterdi.

Semahlar ve Alevi Kimliği


Bugün anlamda değişimin genel bir türü, ritüel-müzikten etnik kimliğin ifadesi
olan müziğe doğru değişimdir. Bu değişim özellikle modern endüstri toplumu-
na bakarak yaşam şekillerinin değiştiğini düşünen ama onları topluluk olarak
birbirine bağlayan bağlara değer veren insanlar için önemlidir. Çoğunlukla, rü-
tüel olarak gündem dışı kalan geleneksel müzik ve danslar bir grubun ayırt edi-
ci kültürünün bir simgesi olarak önem taşır (Kaemmer 1993 :93). Bu bağlamda
törenlerin/ritüellerin içeriksel analizi, kolektif kimliğin deşifresini verebilecek bir
zenginlik taşımaktadır. Bir toplumun ne .olduğu ve nasıl işlediği yolunda belli
bazı anlayışları törenler temsil etmektedir. Rit, katılımcıların üzerinde uzlaşarak
simgesel bir anlam yükledikleri geleneksel uygulamalardır. Bu sebeple, toplum-
sal dayanışmanın güç aldığı duyguları artırır, yineler sağlamlaştırır (Cantek,
1999:10).
Alevi toplumu içindeki farklı kültür gruplarını hem birlik içinde toplamak hem
de topluluğun Alevi olmayanlara karşı kendini konumlandırma ve aralarındaki
toplumsal bağı yeniden güçlendirme çabaları onların ibadetlerinin ve gelenek-
lerinin, adapte olma çabasına girdikleri kent yaşamında farklılaşmasına neden
oldu. Bu farklılıklaşmanın en belirgin olarak gözlemlendiği alanlardan biri dese-
mah olarak karşımıza çıkmaktadır. Semah, Alevilerin ritüellerinden olan cem tö-
renindeki on iki hizmetten biridir. Söz, müzik ve danstan oluşan yapısıyla dini
bir özellik taşımaktadır. Genellikle cem'de en son yapılan hizmetlerden biridir.
Farklı Alevi gruplarında değişiklik göstermekle beraber cem'deki işlevi aynıdır.
Mutasavvıf ozanların (Pir Sultan, Teslim Abdal. Hayati vb.) sözleriyle söylenen
semahlar, dini düşünceyi konu alır. Nefes, semah; düvaz, deyiş vb. sözler ve mü-
zik birbirini tamamlayan bir ilişkiye sahiptir. Sözler topluluğun doğru kabul et-
tiği inançları yansıtır ve yaşamın düzenlemesinde gereksinen mesajı ortaya ko-
yarken müzik uygun duyguları yoğunlaştırır. Topluluğun birlik ve uyumunun en
üst düzeyde olduğu ve bunun tüm üyeler tarafından yoğun bir şekilde duyum-
sandığı bir bağlam yaratır (Erol. 2002: 294,300). Erol'a göre (2005: 65-66) gele-
neksel ortamdaki ve kentteki semahlar arasındaki farklılıkları şöyledir:

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 34J
şlRIN CERiT LEVENT ERGUN

Geleneksel Ortamda Semahlar


1. Semah cemdeki 12 hizmetten biridir ve cem törenlerinde dönülür.
2. Semah sırasında isteyen herkes semah (genç, yaşlı, kadın, erkek vs.) dönebi-
lir Ancak kırsal alanda semah dönen kesim genellikle orta yaş üstündekiler-
den oluşur.
3. Semah dönenler gündelik kıyafetleriyle semah dönerler ancak bazı Alevi
gruplarında geleneksel kıyafetleriyle de ceme katılıp semah dönebiliyor.

4. Semah dönenlerin beceri eksikliği önemsizdir.


5. Semah, yerer tercihleri yansıtan ezgisel ve ritimsel biçimlendirmeye göre. an-
cak içten geldiği gibi dönülür
6. Semahlar cem töreninde gözlemlenerek öğrenilir.
: Kent Ortamında Semahlar
1~'semahlar hem cem de hemde Alevi müzisyenlerin konserleri, festival gibi
farklı yerlerde de dönülebilmektedir.

2. Semah sırasındaherkes semah dönmez. Semahı cemevi yönetimi tarafından


belirlenmişbir "uzman" tarafından "eğitilen" ve genç kız-erkeklerden oluştu­
rulan "semah grupları" gerçekleştirir.
3. Semah dönenlerin özel kıyafetleri vardır.
4. Semah gruplarının "performansı" önemlidir.
5. Semahlar, Alevi müzisyenlerin popüler repertuarından seçilen ezgilerle, ortak
bir figürasyonla /kareografi ile dönülür.
Geçtiğimiz 20-30 yılda, kapalı cemaat yapısı gösteren Alevilerin kentlerde kendi-
lerini toplumsal alana açmasıyla beraber Türkiye'nin toplumsal ve politik gün-
demine "Alevilik sorunu" "Alevilik uyanışı" ve "Alevi kimliği" temalı tartışmalar düştü.
Alevi araştırmacı, aydın ve yazarları tarafından Alevilikle ilgili sayısız kitap yazıl­
dı. Sözlü gelenekle aktarılan Alevilik yazıya döküldü. Alevilik artık televizyonlar-
da da konuşulabilecek konuma geldi ve cem törenleri Alevi kanallarınd_a sergi-
lendi. Yaşanan bu süreçte Alevi toplumunun ritüel dansları olan semahlarda da
büyük değişimler yaşandı: Semahlar kamusal alana çıkanldı ve halka açık cem ayinleri;
\ sahne gösterileri ve popüler medya yoluyla "erişirlik" ve "görünürlük" kazandı (Dinçer.
2006: 1). l 990'lardan itibaren Alevilikle ilgili törenlerden, kliplere kadar uzanan
geniş bir alana yayılan semahlar, cem töreninden bağımsızlaşarak cem dışında­
ki alanlarda da yapılmaya başlandı. Cem'den bağımsızlaşmasıyla işlevi de fark-
lılaştı ve neredeyse simgeye dönüştü. Cem töreninde gözlemlenerek öğrenilen
semahlar bir öğreticiyle beraber derneklerin açtığı kurslarda öğretilir duruma
geldi. Kurslarda öğretilmeye başlamasıyla gruplar oluşturuldu. Bu gruplar hem
cemlere hem de cem dışı etkinliklere katıldılar. Farklı Alevi grubundan kişileri
barındıran dernekler bu farklılıklara cevap vermek için farklı semah çeşitlerini

342 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007
KENTLi ALEVi KIMLIGININ BiR VEÇHESi OLARAK SEMAHLAR! iCRA ETME!(, HAC! BEKTAŞ VELi KÜTLTÜR ve TANITMA DERNEGI BUCA ŞUBESi ÖRNEGI

öğretme yoluna gitti ve farklılıklar aynı şemsiye altında toplandı. Bunlar bir dü-
zenlemeye oturtuldu. Tıpkı halk danslarında olduğu gibi tek tip kıyafetle göste-
ri yaptılar ve bu kıyafet standartlaştı. Zaman zaman bu ekipler için yarışmalar
düzenlendi. Tüm bu değişiklikler Alevilerin yeni yaşam alanlarında ve kendileri-
ni modernliğe eklemlemede semahların yeniden formüle edildiğini gösteriyor.
Hacı Bektaş Veli Kültür ve Tanıtma Derneği Buca Şubesi ve diğer cem evlerinde
de dedelik yapan Veysel Karababa kentin kozmopolit yapısının semahlara yan-
sımasıyla ilgili olarak farklı kültür gruplarına mensup Alevilerin farklılıklarıyla
derneğe geldiklerini ve bunun beraberinde sorunları da getirdiğini dile getirdi.
Ancak cemevlerinin karma bir inanç biçimiyle bu yöresel farklılıkları kaynaştırdı­
ğını ekledi.

Semahlardaki değişikliklere bakıldığında halk oyunlarıyla paralellik gösterdiği


gözlemlenir. Halk dansları. yeni ulus-devletlerin oluşumunda millileşmenin
araçlarını oluşturmuştur. Türkiye' de halkevlerinde sunulan halk oyunları halkev-
lerinin kapanmasıyla, özel kurumların yardımıyla geliştirilmeye devam edilmiş­
tir. l 950'li yıllardan sonrada üniversiteli gençliğin ilgi alanı olmaya başlamıştır.
Daha sonra da folklor dernekleri kurulmuştur. Bu derneklerde kendi yörelerinin
halk ·oyunlarını oynamak, gençlerin dayanışmasını güçlendirmiştir. Devamında
halk oyunları, üniversitelerin kulüplerine kadar girmiştir. Alevi derneklerinin se-
mahları tıpkı halk oyunlarında olduğu gibi kurs olarak vermeleri hem gençleri
çekmenin hem de dayanışma oluşturmanın yolunu sağlamıştır. Semah kursu
kursiyerlere ücretsiz olarak verilmektedir. Ders veren öğretmen de ücret alma-
maktadır. Gençlerden oluşan ekipler halk oyunlarındaki gibi tek tip kıyafet giyer-
ler. Halk oyuncular gibi haftanın belli günleri çalışmaya gelirler. Semahlarda ka-
reografi yapılır. Halk oyunlarının özel günlerde gösterilmesi gibi semahlarda
Alevilikle ilgili etkinliklerde sergilenir. Hacı Bektaş Veli Kültür ve Tanıtma Der-
neği Buca şubesinde semah öğretmeni Emrah Kaya'nın kurslardaki semahlarla
ilgili görüşü ise şöyledir: Ben gittiğim her yerde aynı semahlan öğretiyorum ama dernek-
lerde semahlar açısından farklılıklar var. Buca cem evi ya da Limontepe cem evinde semahlar
farklı olabiliyor. Bizim yetiştiğimiz yıllarda sadece Pir Sultan Abdal Dernekleri ve Hacı Bek-
taş Dernekleri vardı. Bunlann semahlan farklıydı ama Pir Sultan semahlan ülke genelinde
aynı dönülürdü. Hacı Bektaş Dernekleri'nde semahlar aynı dönülürdü. Zamanla diğer halk
oyun/an figürlerinden olsun Mevlevilerden olsun etkileşerek figürler farklılaşmaya başladı. Ye-
ni yetişen arkadaşlar özünden saptırarak figürler koymaya başladılar. Ortaya yeni figürler
çıktı. Dernekler arasında da farklılıklar oldu. En basit örneği venim Yamanlar' da (Hacı Bek-
taş Veli Kültür ve Tanıtma Derneği Karşıyaka Şubesi) öğrettiğim semahlar farklılaş­
mış. Oradaki arkadaşlar başka figürler koymuşlar. ft'gürlerin birleşiminden yeni figürler çıkar­
mışlar ve farklı semahlar çıkmış ortaya.
Örneklem grubumuz olan Hacı Bektaş Veli Kültür ve Tanıtma Derneği Buca Se-
mah Ekibi, çalışmalarında bazı semah hareketlerini "ikileme yap", "toplamalı fi-
gür", "hazır. şimdi" gibi öğretici komutlarla çalıştırıyordu. Semah türlerinde ar-

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 343
tık bazı hareketler kalıplaşmış ve figürler adlandırılmıştı. Alan çalışması için git-
tiğimiz 25-26 Ağustos 2007 tarihindeki Hamzababa Anma Töreni'ninde Hacı
Bektaş Veli Kültür ve Tanıtma Derneği'nin Buca ve Karşıyaka şubelerinin semah
ekiplerinin etkinlikte beraber semah gösterisi yapacağını ve bunlardan ayrı ola-
rak bir de Tokat'lılardan oluşan ancak Buca ve Karşıyaka ekiplerinde olduğu gi-
bi düzenli çalışmalar yapmayan bir ekibin de semah gösterisi yapacağını öğren­
miştik. Dernektekiler bu ekip için otantik semah yapacaklar ifadesini kullanıyorlar­
dı. Konser sabahı provalarına katıldığımız Buca ve Karşıyaka semah ekibi bera-
ber gösteri yapmak için provaya başladılar ancak figürlerdeki farklılık ve gruplar-
dan J;:ıirinin daha hızlı dönmesi nedeniyle yaşanılan uyuşmazlık sonucunda ayrı
ayrı gösterim yapmaya karar verdiler. Konser sırasında Buca ekibinin gösterisin-
den sonra, sahneyi alan Karşıyaka ekibinden bir kız öğrenci iki kez hata yapma-
sıyla kısa süreli bir karışıklık yaşandı. Toparlayıp devam ettiler ve sahneden fi-
' gürlerine devam ederek teker-teker alkışlar eşliğinde çıktılar. Sonra arkalarından
içeri gittiğimizde iki ekip arasında Karşıyaka ekibinin hata yapmasından dolayı
tartışma varçlı ve hata yapan kişi özür diliyordu. İki ekip arasında belirgin bir ya-
rış vardı ve hatasız gösteri yapan ekip mutluydu. Etkinlikte gösteri yapan diğer
grupta Tokat Yöresi Hubyar Semah Ekibi olarak tanıtılan ancak ekip olmadığını
sonradan dernekten öğrendiğimiz, ber biri Tokat'lı farklı yerlerde oturan kişiler­
den oluşturulmuş bir gruptu. Diğer ekiplerde semah dönenler gençler iken bu
grubu oluşturanlar orta yaş üstü kişilerdi. Hepsinin üzerinde yerel kıyafetler var-
dı. Semah dönerken koordineli hareket etmiyorlardı. Semaha başlarken eller
hep beraber kalkmıyor, kiminin elleri kalkarken kiminin ki iniyordu. Her biri is-
tediği anda dönmeye başlıyordu. Parçanın sözlerinde Pir Sultan kelimesi geçer-
ken ellerini dudaklarına götürüyorlardı. Yaptıkları gösteri cem'lerdeki semah gi-
biydi. Arka arkaya çıkan bu gruplarda, derneklere bağlı semah ekiplerinde per-
formansın önemli olduğu, geleneksel semah gösterisi yapan Tokat yöresi semah
grubu için bunun bir önemi olmadığı gözleniyordu. Semah dönenlerin gösteri-
leri bittiğinde biryandan alkış sesleri ve alkışlarla beraber "semah alkışlanmaz"
cümleleri eski ve yeni kuşağın semahı algılayış biçimlerini ortaya koyuyordu.
Diğer yandan 1980'lerde yaşanan siyasi gelişmeler ve semahların bu yıllarda
yükselmeye başlaması, Stokes'un ( 1998: 134) belirttiği gibi muhalif bir farklılığı vur-
gulamanın elverişli ve ahlaki olarak uygun yollarını oluşturmuştur. Dinsel açıdan dans
edilmesi Sünni inanca aykırı bir durum olduğunu göz önünde bulundurduğu­
muzda yükselen Sünni İslam'a karşı duruş oluşturmada "müzik ve dans elverişli ve
yankı yaratan bir taktiktir" (Dinçer, 2006:63). Görüşme yaptığımız dernek başkanla­
rı ve üyelerinin üzerinde durdukları ve tartıştıkları konulardan biri de semah kı­
yafetleridir. Klasikleşen kıyafetin değiştirilmesi gerektiği yönünde görüşler ileri
sürülmektedir. Gerekçe olarak da geleneksel semahlarda insanların günlük kıya­
fetleriyle dönmeleri.sunulmaktadır. Diğer bir nokta da semahlardaki yeşil renk-
li başörtüsüyle ilgilidir. Gündemi meşgul eden türban tartışmaları dernek üye-
lerini de etkilemektedir. Türban tartışmalarına tepkilerini, semah kıyafetinin ba-

344 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLİK ve BEKTAŞiLiK BILG! ŞÖLENi 2007
KENTLi ALEVi KIMLIGININ BiR VEÇHESi OLARAK SEMAHL~RI iCRA ETMEfC HAC! BEKTAŞ VELi KÜTLTÜR veTANITMA DERNEGI BUCA ŞUBESi ÖRNEGI

şörtüsünü kaldırmakla göstermektedirler. Ancak bütün demek üyeleri aynı tep-


kiyi göstermemekte ve olayı bu şekilde değerlendirmemektedir. Bu da dernekle-
rin kendi içinde ayrılıklarını ortaya çıkarmaktadır. Karşıyaka şube başkanı Elvan
çelen, Alevi'lerin semah kıyafetinin bir parçası haline getirdikleri yeşil başörtü­
sünün geleneksel semahta olmadığını, türban gibi göründüğünü ve hoş görün-
mediğini düşündükleri için kendi semah ekiplerinde başörtüsünü kaldırmaya
karar verdiklerini söylemektedir. Hamzababa törenlerinde çıkan iki ekipten biri-
nin başı açık diğerinin kapalı olması, ortak bir uygulamaya varılmamış olduğu­
nu göstermekle beraber Sünnilere karşı muhalif bir.tutumu da ortaya koymakta-
dır. Törende gözlemlediğimiz diğer bir durum semah müziklerinin Alevi müzis-
yenlerin popüler repertuarından seçilmiş olmasıdır. Müzik ve dans, cemaat içi
dinsel yaşam ile modem kültürel yaşam arasında bir köprü oluşturmaktadır.
Gözlemlerimize dayalı olarak edindiğimiz veriler, derneklerde semahların prog-
ramlı şekilde öğretildiğini göstermektedir. Bu semahların çeşitli etkinliklerde
sergilenmesi performansın önemini vurgulamaktadır. Emrah Kaya'nın göze hi-
tap edecek semahları seçmeye özen gösterdiklerini dile getirmesi de bu görüşü
desteklemektedir. Kentlileşmiş Alevi ailelerine mensup genç bireylerin Alevilik-
le tanışması için semah kursları uygun bir alt yapı sağlamaktadır. Bu durum, ay-
nı zamanda Alevi gençlerin toplumsallaşmasına da katkıda bulunmaktadır. Gö-
rüşme yaptığımız semah öğrencilerinin tamamına yakını kursa başladıktan son-
ra devam etmeyi sürdürmektedirler. Dikkat çekici bir örnek ise yedi yaşında baş­
layan bir kursiyerin. askerliğe kadar bu kursa hiç ara vermeden devam etmesidir.
Benzer durum çoğunda da gözlemlenmektedir. Bu da semahların gençler için
bir sosyalleşme aracı olduğu sonucunu ortaya koymaktadır. Kısaca semah, Sto-
kes'un da ( 1998: 134) belirttiği gibi bu gençleri "cemaatleriyle ilişki halinde olduklannı
hissetmeye sevketmektedir".
Görüşme yaptığımız öğrencilerin semah ile ilgili "Hem buradaki ortam. hem ibadet.
hem de haz alıyorum". "Alevilerin kendini ifade edebilmesi bence semah ve kendimi dinime bağ­
lıyor", "Semah bana Alevi yolunda olduğumu hissettiriyor. Gösteri yaparken bütün Aleviler
beni izliyor ve hayranlık içinde bakıyor", "Dini görevimi yerine getiriyorum ve haz alıyorum".
"Semah bizim bir ibadet biçimimiz ve ibadetimizi yerine getiriyorum" şeklindeki görüşleri
semahların bu gençler için, kendilerini dışa vurma, sosyalleşme ve Alevilikle il-
gili görevlerini yerine getirmenin bir yolu olarak algıladıklarını göstermektedir.
Bununla birlikte semahlar günümüzde aldığı konumla Alevi toplumunda ileti-
şim. dayanışma ve bütünleşmeyi sağladığı görülmektedir.

Sonuç
Toplumlarda değişmenin en önemli nedenlerinden biri göç ve kentleşmedir.
Kentlerdeki farklı yaşam koşulları toplulukların değişmesine neden olmaktadır.
Kırsal alanda dışa kapalı yaşayan Alevi toplumu 1950'1erde başlayan kentlileş­
me hareketlerine katılmışlar ve diğer topluluklar gibi değişime uğramışlardır.
Aile yapısından. iş koşullarına ve geleneklerine kadar Alevilerin birçok yapısın-

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 345
ŞiRiN CERiT LEVENT ERGUN

da değişimlermeydana gelmiştir. Alevi geleneği olan semah da bu bağlamda


değişmiştir. 12 hizmetten biri olan semahlar kırsal alanda orta yaş üstü insan-
lar tarafından cem'lerde dönülmektedir. Cem' deki atmosfer insanları çekerse ve
I 2 hizmetten biri olan Gözcü onlara izin verip işaret ettiği müddetçe herkes se-
maha katılabilir. I 990'ların uyanış atmosferinde yeniden-formüle edilen semah-
lar genç erkek ve kızlardan oluşari semah grupları tarafından icra edilmektedir.
Semah kursu derneklere bağlı cemevlerinde ücretsiz olarak verilmektedir. Halk
oyuncular gibi belli kıyafetleri vardır gösteriye onunla çıkarlar. Halk oyunlarında
olduğu gibi semahlarda da koreografi yapılır. Onlar gibi haftanın belli günü pro-
vaya gelirler. Kurs alan öğrenciler uzmanlaştıkları için performans önemlidir.
Semah artık sadece cem töreninde değil Alevilikle ilgili tören, şenlik, konserler-
de de sergilenir. Farklı etkinlik alanına taşınan ve seyirlik özellik kazanan semah-
lar Alevi müzisyenlerin popüler repertuarından seçilen ezgilerle dönülmektedir.
Aleviler islam'ı farklı yorumlamaları nedeniyle merkezden ve Sünnilerden uzak-
ta yaşmamışlardır. Kentlileşmeyle merkeze yaklaşmış ve Sünnilerle iç içe yaşa­
maya başlamışlardır. Birbirine karşı duran iki mezhebin aynı alanda yaşaması
politik sonuçları da beraberinde getirmiştir. İki mezhebin birbirine karşı duruşu
da kendi yapılarında değişime neden olmaktadır. Semahların yaşanan siyasi
olaylarla beraber Sünni İslam'ın yükselişine paralel olarak öne çıkması bu sonu-
cu vermektedir. Çünkü semahlar Sünni inanca göre ibadet niteliği taşımamakta­
dır Alevilerin bu düşünceye, beraberinde gelişen olaylara karşı duruşun tezahü-
rü semahlarda olmuş, kentlerde Alevi kimliğinin bir simgesine dönüşmüştür.
Bununla birlikte semahların gösterdiği değişimi kutsallığın kaybı gibi algılama­
mak gerekir. Semah öğrenmenin ve sunmanın hem bireysel hem de toplumsal
boyutları yadsınamaz. Semah onu icra eden genç kesim için Alevilikle ilgili yeri-
ne getirilen kutsal bir görev konumundadır. Alevi gençleri birbirlerine yakınlaş­
tırırken aynı zamanda ait olmcı güdülerini de doyurmaktadır. Onları televizyon-
da, konserlerde ve şenliklerde seyreden izleyiciler açısından kendilerini dışa vur-
manın ifadesi olduğu için semah, farklı duygulanımlar yaratmaktadır. Kent orta-
mında semahlar hem gelenekle hem de modernlikle ilişkilenmenin yeni bir yo-
lunu oluşturmuş "birlik"lerini sağlarken "öteki"liklerini vurgulamanın elverişli
yollarını yaratmıştır. Aleviler değişen yaşam koşullarına kendilerini bir kez daha
uyarlamışlardır. Ancak semahlarda bazı yapılar değişirken bazıları da değişme
dinamiklerini hala içinde barındırmaktadır. Yeniliklerin yıkıldığı ve tekrar kurul-
duğu modernleşme sürecinde kuşkusuz Alevilerde kendilerini yenilemeye de-
vam edecektir.

346 2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007
KENTLi ALEVi KIMLIÔININ BiR VEÇHESi OLARAK SEMAHL~RI iCRA ETMEK HAC! BEKTAŞ VELi KÜTLTÜR ve TANITMA DERNECI BUCA ŞUBESi ÔRNECI

KAYNAKLAR
CANTEK. Levent. ( 1999). "Kolektif Kimliğin İnşasında Halk Terbiyesi ve Ritüellerin Med-
ya Metinlerine Dönüştürülmesi". Folklor/Edebiyat, 20.
ÇAMUROGLU. Reha. (2003). "~~rkiyede Alevi Uyanışı". Çev. Bilge Torun-Haya!i Torun.
Alevi Kimliği. Der. T.Olsson-E. Ozdalga-C. Raudvere. Tarih Vakfı Yurt Yayınları. Istanbul.
DİNÇER, Fahriye. (2006). "Günümüzde Semahlar ve Alevi Kimliği". Folklora Doğru/ Dans
Müzik Kültür. 65.
EROL. Ayhan. (2002). "Birlik ve Farklılık Ekseninde Alevilik ve Alevi Müziği" Alevilik Özel
Sayısı-2. Folklor/Edebiyat, 30.
EROL, Ayhan. (2005). "Değişen Koşullarda Alevi Müziği". Alevi Bektaşi Müziğinin Kaynak-
ları özellikleri ve Günümüzdeki Durumu Sempozyumu Bildirileri. Akademi Matbaası. An-
kara.
GÜMÜŞ, Burak. (2004). "Alevi Hareketleri ve Değişen Alevilik Üzerine" Alevilik. Der. Hav-
va Engin - İsmail Engin. Kitap Yayınevi. İstanbul.
KAEMMER, John E. ( 1993). Music in Human Life. Çev:Yetkin Özer. (Yayınlanmadı) Anth-
ropological Perspectives on Music. University of Texas Pres. Austin.
KARTAL, S.Kemal. (1993). Ekonomik ve Sosyal Yönleriyle Kentlileşme. Yurt Yayınları. İs­
tanbul:
OKAN, Murat. (2004).Türkiye'de Alevilik. İmge Kitabevi. Ankara.
ÖNCÜ, Ayşe-WEYLAND, Petra. (2005). "Küreselleşen Kentlerde Yaşam Alanları ve Kimlik
Mücadeleleri" Mekan Kültür iktidar. Der. Ayşe Öncü- PeterWeyland. iletişim Yayınevi. İs­
tanbul.
ÖZ, Baki. (2004). Çağdaşlaşma Açısından Tarikat ve Tekkelerin Kapatılması Olayı. Can Ya-
yınları. İstanbul.
ÖZEN, Sevinç. ( 1996). Kentlileşme Sürecinde Ailede Kuşaklar Arası İlişkiler. Ege Üniver-
sitesi Yayınları. İzmir.
STOKES, Martin. ( 1998). "Ritüel, Kimlik ve Müzik" Folklora Doğru/Dans Müzik Kültür. 63.
SUBAŞI. Necdet. (2001 ). "Türk Modernleşmesi ve Alevilik" Alevilik Özel Sayısı-!. Folk-
lor/Edebiyat. 29.
SUBAŞI, Necdet. (2004). "Gündelik Hayat, Modernlik ve Aleviler" Alevilik. Der. Hawa En-
gin - İsmail Engin. Kitap Yayınevi. İstanbul.
YILDIZ, Harun. (2004). "Alevilerde Dedelik Kurumu" Alevilik. der. Hawa Engin - İsmail
Engin. Kitap Yayınevi. İstanbul.
YILMAZ, Nail. (2005). Kentin Alevileri. Kitabevi Yayınları. İstanbul.

2. ULUSLARARASI TÜRK KÜLTÜR EVRENiNDE ALEViLiK ve BEKTAŞiLiK BiLGi ŞÖLENi 2007 347

You might also like