You are on page 1of 7

• •

MAYIS 2002 içiNDEKiLER


Yayın Kurulu Safkant AliAkay
Editör FEMİNiZMÖNCESi VE SONRASı KADıN SORUNSALı 5
AliAkaf AYfe Durakba.-
GiRİş ,

Femkılat ElefUrl
em. M, Appelt
TOPLUM SÖZLEŞMESi FEMiNiST Bill. BAKıŞLA TASARLANABiLiR Mi? 13
ôzel Sayrsı Edltöni Ay,egül Varaman
Ayşe Durakbaşa TOPLUMSAL aNsiYEriN ÜRETiMi VE YENiDEN ÜRETiMi BAGLAMıNDA PsiKOLOJi,
SOSYAL PSiKOLOJi VEMEDYA ARAŞTIRMAlARINDA FEMiNiST ELEŞTiRi ıl
Yayrn Kurulu Üyeleri GülÖzsan
Mahmut Arslan KADININ ÜREMEYE iLişKiN HAKlARI VE ÜREME SAGUÖI tı
Ahmet Süerdem Zeynep Kutluata
Nuray Mert FEMiNISTKÜRT KADıN DERGiLERiNDE DOGUM KONTROL TARTıŞMAlARı 35
Tülfn Kurtancı
Besim F. DelIaloğlu
ERKEN CUMHURİYET DÖNEMi ROMANıNDA KADıN VEaNSELLiK 41
i. Emre I§ık Muharrem Kaya
AY"JC Durakba§ll TÜRK HALK ANLATıLARINDA KADıN 49
AyhnDtk:men Ash Daldal
Çağlayan Kovanlıkaya GELENEKSELTüRKSOLU'NUN TOPLUMCU SiNEMA'DA KADıN TEMSiLLERi KARANLıKTA UYANANLAR 55
Deniz Vardar Georg Slmmel
OrhanTekelioğlu KADıN KÜLTüRÜ 61
Didier Gazagnadou Tomur Ata~ök ..' _ .
Ayhan Kaya SANAT MEKANLARıNIN CINSIYETI, SANATMEKANı OLARAK ISTANBUL 67
inel Evlner
GÜNCEL SANAT VEKADıNLAR 71
TOPLUMBİLiM leyla Şlmljek
Allı .yllk dergi KURMACA DÜNYASıNıN iMKANLARı 77
Sayı 15 Hatalı Esayan
ISSN 1301.()46& ANGELA CARTER VE AYKıRı DÜNYASI:
Postmodern veFeminist Unsurların Stratejik İttifakıyla iktidar Dinamiklerinin YapırolUmu III
Selılbive Mügeipllkçl
Yayın Y6nelmetll KlSIKU GAZiNOSUNU HATıRLARKEN
HülyaÖOgür Bir Dansöıiin Bedeni için (Aiılemerer 87
Alexandra Carter
Kapak ve Onıllfc T_rım
ÖLEN KUGULAR MI, OTURAN ÖRDEKLER Mi?
CananSuner
Baleye Feminist 8akqlara Dair EIl1tirel ~ünceıer 91
Meltem Erlnçmen Kanoğlu
Kapak Mlnyatiitü
KADıNLARıN "KENDILERiNE AiT ODAlARı': AŞK ROMANLARı "
Christiae de Pisan,
u LJı.« dela Ote des LJ<ımt:,S. 1405 ElinDiamond
BRECHTYEN KURAMı fEMiNiST KURAM
Baskı Jestik Bir feminist FJı,tiriye Ooğru ı1l7
Kardeşler Matbaası Belkış Kümbetoğlu • Nilgün çağa
KÜRESELLEŞME VE KADıN iSTiHDAMı u7
yönetim Yeri Hürriyet Konyar
Ankara Cad. No: 13/1 MUGLA'DA SARIGERMELi KADININ GLOBAL KÜLTÜRLE TANIŞMASI 127
34410 Cağaloğlu-ıST Gülıwn Karamostafa
Tel:(0212)51359 68 ARZU NESNELERi i DAVULTiCARETi
Tclefaks: (0212) 243 1727 (ümit100dolar) Gülsün Kllramusıafa'dao Bir Sanat Projesi 139

m
Ebru Soylemel
KÜRESELLEŞMEYETOl'LUMSAL CiNSi YErBOYUTUNDAN BAKMAK
BAGLAM [)eğiten Ciıısiyeı, Çalıvna ve Ulus Devlet Politikalan 143
Türk Ha.lk Anlatılarında Kadın

Kadınlar üzerine yapılan ar~­ tulması gerektiği üzerinde durul-


ürk mitolojisinin tırmalarda konu genelde mitolo- muştur."
hem inanç hem jik, antropolojik, sosyolojik, psiko-
lojik ve ideolojik açılardan ele
Feminist kuramdan hareketle,
geçmiljte kadının konumu üzerine
de uygulama alınmıştır. Yine genelde, ya femi-, yazılan kitap ve makalelerde şöyle
nist açıdan bakılarak, kadının er- bir çerçeve çizilmiştir: Toplayıcı­
yönünü yaşatan kek egemen bir toplumda siyasi ve !ıkla geçinen ilkel toplumlarda, ka-
ekonomik anlamda geri planda dının gebelik döneminin ve çocuğu
şsmenlsnn kaldığı, kendi kimliğini ifade ede- büyütme döneminin uzun sürmesi,
kadın ve erkekHkle ilgili mediği ya da bunun tam tersine bu yüzden erkek gibi evden fazla
muhafazakAr bir bakışla, kadının uzaklaşmaması ve eve topladığı
çeşitli sembolleri bir tarihte ve günümüzde, toplumsal kök, meyve, bitki gibi yiyecekleri
ve siyasi olarak erkek karşısında getirmesi, kadının saygınlığını art-
arada kullandıklan eşit konumda bulunduğui üzerin- tırmıştır. ÖZellikle toprağın ekilip
de durulmuştur. Bu iki yaklaşım biçilmeye başlanması yani çiftçiliğe
görülür. Bu durum, tarzında da ideolojik bir tek yönlü- geçilmesiyle kadın, tıpkı toprak gi-
şamanın cİnsel kimliğini lük vardır. Bu konuya geniş açıdan bi üretici olması sebebiyle kutsal-
bakıldığında, erkek ve kadın ege- laştırılmıştır. Erkeğin avcılık yapa-
de araştırmaya açar. İki men, hatta kutsal yapımn, tarihsel rak eve yiyecek getirmesi, tabiat
süreçte, toplumlarda birbirinin içi- şartları sebebiyle her zaman müm-
cİnsiyetin özelliklerini ne geçmiş bir şekilde y~adığı be- kün olmuyordu. çocuğun soyunun
Iirtilebilir. özellikle kutsallığa iliş­ kime dayandığı da evden uzun sü-
taşımak, kadın ve kin olarak ataerkil ve anaerkil re uzak kalan erkeğe değil, evin
erkeğin ilk yaratıldıklan, özelliklerin birbirine karıştığı gö- yakınında bulunarak eve yiyecek
rülür. Bu yazıda Türk halk aniatı­ getiren ve çocuklara bakan kadına
o kozmik zamana dönüş larında, ataerkil ve anaerkil kültü- bağlanarak belirlenmiştir. Fakat
rün izleri, Türk atasözlerinde ka- hayvanlann grup halinde avlanan
ve o ilk yaratıbş anının dınlarla ilgili bu çerçevedeki de- erkeklerce, evcilleştirilmeye başla­
ması ve tarımda hayvanın kullanıl­
kutsal gücüne ulaşma ğerlendirmeler
caktır.
üzeriade durula-
masıyla kadının saygınhğı ve kut-
İsteği şeklinde mitolojik Tarihsel süreç içinde, toplayıcı, sallığı da hafıflemi§tiL Topraktan
aveı, çiftçi toplumlardan, köleci, elde edilen ürünün ve ticaretin ge-
bir izshls açıklanabilir. feodal, kapitalist, sosyalist toplum- tirdiği güç, özellikle köleci toplum-
lara kadar kadımn konuınu üzeri- larda insanın bir mülkiyet nesnesi
ne, özellikle feminist kuramın da haline gelmesiyle ataerkil yapıyı
etkisiyle bir hayli geniş literatür daha da güçlendirmiştir. Kapitalist
oluşmuştur. İlkel toplumlarda toplumda ise kadının toplumsal
anaerkil yapının izlerinin bulundu- konumu büyük ölçüde evle sıııır­
ğu ileri sürülmesine rağmen bazı lanmıştır. Fakat sanayileşmeniu
araştırmacılar hiçbir zaman anaer- gelişmesi, kadının ekonomik ve
kil bir toplum olmadığını da belir- politik hayata da girmesini berabe-
tirler. Bu konudan bahsedilecekse, rinde getirmiştir.'
anacrkilliğin değil ana hukuku- Eski Türk toplumlarında kadı­
Muharrem Kaya nun, ana soyluluğun ön planda tu- nın konumu hakkında yapılan

49
Toplumbilim

araştırmalaragöre özellikle atlı-göçebe kültürün etki- yendiği, yerine geçtiği kralın karısı veya kızıdır. Bu
li olduğu Türklerde kadın erkekle hem yönetim hem durum hem savaşçı, erkek egemen toplumların hem
hukuk açısından eşit statüde yer almışnr, Fakat İsla­ de kadın kutsallığının var olduğu tarım toplumlarının
miyet'in kabulünden sonra Arap, Fars ve Bizans kül- destanlarında görülür.'
türlerinin etkisiyle Türklerde kadın daha pasif bir ko- Oğuz Kağan, kendi toplumunu, dalıa doğrusu avcı
numa itilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıy­ bir toplumun yaşaı'n alanını tehdit eden, yani ormanı
la Atatürk'ün ba§lattığı ve yönlendirdiği devrimlerle, ve av bayvanlarım kontrol eden gergedanı öldürdük-
Türk kadını pek çok sosyal, siyasi, ekonomik hakka ten sonra, gök tanrısının ve yer tanrısının sunduğu
sahip oleıuşnır," Türk halk anlatılan incelendiğinde . kadınlarla evlenir. Oğuz K.ağan'ın soyu böylelikle
ise kadının hem bu medeniyet dönemlerine uygpn kutsallaştmlınııj hatta tanrısallaştınlmıştır,Bunu sağ­
olarak metinlerde rol aldığı hem de kadınlarla ilgili layan ise tanrının Oğuz Kağan'a bir ödülolarak sun-
kendi dönemlerine göre değer hükümlerinin bulun- duğu kadınlardır.
duğu görülür. Bu destarıla bağlantılı olarak kadının, erkek cin-
Halk anlatılannın temeli olan mitolojiyle başlaya­ selliğinin nesnesi ve soyun devamlılığı için üreme ara-
cak olursak, Türk mitolojisinde kadınla ilgili pek çok cı şeklmde görüldüğü de belirtilebilir. Zira Oğuz Ka-
unsura rastlarız, Verbitskiy'nin derlediği Altay Yara- ğan, bu kadınları görür ve istediğini alır. Uygurca
tılış Miti'nde Tanrı Ülgen'e evreni, dünyayı ve insan- Oğuz Destanı'nda, Oğuz'un göğün tanrısının kızıyla
ları yaratmasını dişi bir ruh, Ak·Ene (Ale.Ana) ilham evlenmesi şöyle anlatılır:
eder.' Ayrıca insanın yaratılışıyla ilgili derlenen mito-
"Oğuz Kağan biryerde, Tannya yalvarırken:
lojik metinlerde toprağın, kadına benzer bir §ekilde
Karanlık bastı birden, bir i§ık dÜftü gökten!
insanı doğurduğu görülür. Türk-Memliık Yaratılış
Miti'nde insana benzeyen mağara oyuldarına topla-
Öyle bir i§ık ind; parlak aydan, gü.ne.rten!
Oğuz Kağan yürüdü, yakınma ışığın,
nan bslçığın, güneş tarafından ısıtılmasıyla insanlar
Oturduğunu gördü, ortasında bir kum!
oluşurlar. Bu metinde mağara oyuldarı yani toprak,
bir ana rahmi görevi görmüştür.' Zaten "Toprak Ana"
Birben vardı başında, ateş gibi I§ığı,
Çok güzelbir kızdı bu, sanki Kutupyıldızı! .
düşüncesi pek çok ilkel toplumda da görülen ortak
Öylegüzelbir /azki gülsegök güledurur!
mitolojik bir düşüncedir. Ayrıca bazı mitolojik an1a-
7

Kız ağlamak istese, gök de ağlaya durur!


tılarda bir soyu oluşturan çocuğu doğuran kadının,
oğuz kızı görünce, aklı gitti beyninden,
bir erkekle birlikte olmadan bu çocuğa hamile kalma-
Kıza vuruldubirden, sevdi kaı gönlünden,
sını Malinowski şöyle yorumlar: "(...) mit, babanın ya-
Kızla gerdeğe gird; aldı düediğinden. «ıo
ratıcı gücü yerine, ana aranın kendiliğinden yaratıcı
gücünü koymuş oluyor." Kadını ve doğurganlığını Bu kadından doğan çocuklara da Gün, Ay, Yıldız
yücelten bu mitin oluştuğu toplumun, toplaYICllıkla adları verilir. Bu adlar gökle bağlantılı kutsal varlık­
ve tanırıla geçinen bir toplum olduğuna da dikkat lardır. Böylelikle destan, o soyun gök tanrısıyle ve
edilmelidir. gökteki kutsal varlıklarla yüceltilmiş anlatısı halini
Türk mitolojisinin hem inanç hem de uygulama alır. Destarıda Oğuz, tıpkı gök tanrısının kızıyla ev-
yönünü yaşatan şamanların kadın ve erkeklikle ilgili lendiği gibi yer tanrısının kızıyla da evlenir:
çeşitli sembolleri bir arada kullandıkları görülür. Bu "Ava giJ!1Iilti birgün, ormanda oğuz K4ğan,
durum, şamanın cinsel kimliğini de araştırmaya açar. Gölün ortasında bir, tek ağaç uzuyordu;
İki cinsiyerin özelliklerini taşımak, kadın ve erkeğin Ağacın koğuğunda, bir /azoturuyordu
ilk yaratıldıkları, o kozmik zamana dönüş ve o ilk ya- Gözü gökten daha gök, bu bir Tanrı /azıyth,
ratıhş anının kutsal gücüne ulaşma isteği şeklinde Irmek dalgası gibi, saçlan dIllgahydı.
mitolojik bir izahla açıklanabilir. Ayrıca uzun tarihi Bir inci idi diŞ, ağzında hepparlayan,
ve toplumsal dönemler boyunca kutsal kabul edilen Kim olsa şOyle dodi, yeryüzünde yaşayan,
şeylerin sembolik olarak yaşatılması da şamanlarda "Ah!Ah!Biz ölüyoruz! Eyvah! Biz ölüyoruz!"
görülen bu iki cinsiyetli özellikleri de anlaşılır kılabi­ Der, bağınr dururdu!
lir. Erkek şamanların bile kadınlıkla ilgili özellikler Tıpkı tatlı süt gibi, acı ksmszolurdu!
taşımaları, kadının kutsallaştırıldığı dönemlerle bağ­ oğuz /azı görünce, aklı başmdan gitti,
lantılıdır. Nedenseyilreğine, kordan bir ateş girdi.
Kökeni itibariyle mitolojiye dayanan destanlarda, Gönüldensevdi kızı, tutup aldı elinden,
kadın hem ödül hem soyu kutsallaştıran tanrısal bir Kızla gerdeğe girdi, aldı dilediğinden. .11
unsur olarak görülür. Bir toplumu temsil eden destan Oğuz'un yer tanrısının kızından doğan çocu.kları­
kahramanı kendi toplumunun düşmanı diğer toplu- na ise Gün, Ay, Deniz adlan konur. Burada da soyun
mun kahramanlarını ve ordusunu yendiğinde, kadın, yer-su tanrısıyla bağlantılı olarak yüceltilmesi söz ko-
dii§mandan elde ettiği bir ödüldür. Bu kadın genelde nusudur. Bunlar tam bi,. mittir.

50
Toplumbilim

Oğuz Kağan destanının islimi varyantında da nede Korkut Kitabı'nın başında kadınlarla ilgiü
Oguz, adeta bir peygamber özelliği kazanmıştır, Da- bir değerlendirme yer alır. Dede Korkut kadınları
ha dojmadan annesini İslamiyet'e davet eder. Evlen- dörde ayırır: "Birisi solduran soptur. Birisi tolduran
diği kızları da yine isıam'a çağınr, bu teklifi reddeden toptur. Birisi ivün tayağıdur. Birisiniçe söylerisen baya-
amcası Kör-Han'ın kızıyla birlikte olmaz. İkinci evli- gıdur. "17 Burada ~nlar ev işinden, kocasına karşı
iikte de aynı §Cy tekrarlanır. Oğuz, üçüncü evliliğini davranışlarından dolayı deAerlendirilmi§lerdir. "Bun-
ise küçük amcası Or-Han'ın kızıyla yapar. OAUZ aynı lardan "evin dayağı" dı§uıda, tJiterleri olumsuz kadın
teklifi yaptıpnda kızdan şu cevabı alır: tiplerini ifade eder. Solduran sop, pir, Mnkör ve dırtJu­
cıdu. Dolduran top, pir. gezgin ve dedikoducudur. Ba-
"Ka Oğuz'a vurgundu, Oğuz'a candan bağlı, yağı. nankör, pinti, er sözü dinlemeyen bir tiptir. Kocası­
Herıqe değer idi, oğuz gibi adaIdı. Lu konaklann yanında rezil eder. Evin dayağı, eri evde
Oğuz'a dQniJp baktı. şöyle dedi, ağladı: olmasa dıı, gelen konukları ağırlayan bir tiptir ve Dede
"Ben ne Allah tanmm; ne de Tann bilirim! Korkutonu, "Ane·Fatma soyu" olarak tanunlar"IB
"Senin sözün puyruktur, hep pqinden geJirim!
Ayrıca çocuğu olmayan kadın da erkek de top-
"Senne denen o olur, fermanından çıkamam! lumda geri plana itilmektedir. Çocuğu olmayan bey-
"Senvarisenba§unda, ba§kasına bakamamr12 ler bile Han1ar Hanı Bayındır Han'ın çadırında yer
Oğuz'un evliliği görüldügü üzere üç tanedir ama bulamamaktadır. Sava§Çl. göçebe toplumda kalabalık.
sadece kendisine itaat eden, onu seven, islamiyet'e karşı tarafta korku yaratır. Bu yüzden kadının doğur­
geçen üçüncü karısıyla birlikte olur. gan olması olumlu bir özellik olarak gösterilir. Manas
İslamiyet'e geçildikten sonraki dönemin destam destanında Manas'ın evlendiği Akılay, Kara Börük
olan Battal GaZi destanında da kadınlar, özellikle de sava§ ganimetidir, Kanıkey ise geleneklere göre ev-
düşmanın kadınlan Battal'a l§ık olurlar, hatta Bat- Iendiği kadındır. Akılay, kıskanç ve acımasız bir ka-
ral'ın ordusunun ku§attığı kalenin kapılarını bile açar- dındır, Kanıkey ise tam tersine Manas'a yol gösteren,
lar. Mah Piyruz, Gülendam, Aden Banu, Ketayun vefaklr, sadık bir C§tir. 19 Kanıkey, nişanlısı Manas'ın
bunlar arasında en öneınıııeridir. 13 Adı §u veya bu, kendisiyle birlikte kalmasına kaT§1 çıkar. Onun karşı
Müslüman veya Hristiyan, kadınlar, baş kahramanın çıktığı nokta tamamen ataerkil yapıya has bir iffet an-
yani Battal Gazi'nin büyüklügünün, yüceliğinin, yakı­ layışıdır: "Atam Temir Han'ın
§ık1ılıpun gösterilmesinde bir araç olarak kullanılır­ At bağlfJmadığıaJUra
lar. Battal'm yüceltmesiyle ilgili bu mekanizmada At bağlayan kimdin?
düşmanın savaşçı askerlerinin de kııllanıldığı görülür, Kamçı ta/aJmayan kapısına
Battal tek tek onları da yener. Kamçı takan kimdin?
Gerek Battal Gazi destanında gerekse Manas, .Kuş kondurmadığı tÜ11eğe
Köroğlu gibi destanlarda. erkek gibi silah kullanan, .Kuş konduran kimdin?
güreşen kadınlara da rastlanır. Hem edebi tür hem Baytal /asrağm ballılamlZuu
de medeniyet açısından bir geçi§ dönemi eseri olan Susayıp yıuan kimdinrJO
Dede Korkut Kitabı'nda da böylesi kadınlar görülür. Kanıkey'in iffeti burada babasına bağlı bir şekilde
Banu Çiçek. Selcen Hatun, Buda Hatun ok atar, ata gösteriJmi§tir. Kamkey, Manas'a çıkı§ır, bıçağını çe-
binerler. Hatta Banu Çiçek, kendisiyle evlenmek iste- kip tehdit eder. Destanın diğer bölümlerinde Kanı­
yen Beyrek'e güreşte kendisini yenmesi §3rtU11 koşar, key, Manas'a yol gösterir. Kaoıkey, bir han kızı ve
Dede Korkut Kitabı'nda sava§çı bir toplumun özellik- yerleşik medeniyetten gelmesi sebebiyle kültürlüdür.
leri göriilür, hayatta kalabilmek için kadınlar da er- böylelikle bilge bir tip özelliği kazanır.
kekler gibi savaş konusunda ustaleşmışlardır. Bu ki- Türk masallarında da kadınlar genç, yaşlı, fakir,
tapta artık yerle§ik medeniyete geçme döneminin et- zengin gibi özelliklerle yer alırlar. Aynca kadınlar,
kisiyle narin ~ kadınlaondan da bahsedildiği gö- masallarda olay örgüsündeki rollerine göre şu şekilde
- 1.
rÜL ur. de belirtilebilirler: "1. Mutluluğu yakalamak için uğraş
Kan Turalı, evlenecek kız bulup bulmadığım &0- veren olaylann gidifini yönlendiren alalh, vefalı, ôzveti-
ran babasına oguz kızlarının narinliğini belirten şu li, dUeşken kadsnlar, 2. Ksskanç ve iftiracı kadmlar. 3.
sözleri söyler: "(.•.) pes varasmbir cici bici türkmen ki- Kötü kalpli üvey anneler, büyücü kadınlar ve acU'lUlSIZ
zuu alann; Mgahanlian tayanam üzerine diişem karnı dev analan. 4. Cinsel tacize uğrayan kadınlar. 5. Eşleri­
yll1lla didi."1S Kun Terah'nın istediği kız şu özelliklere ne ihanet eden kadJnlar. 6. Yalan ve kurnazaklamutlu-
sahip olmalıdır: "Baba men yirümden turmaduı o tur- luğa ulaşmak isteyen kadınlar. 7. Akdsu; becenksiz;
miş ola, men koro koç atuma binnedin o binmiş ola, sağduyusuz kadm/.ar."21 Tıpkı destanlarda olduğu gibi
men kanlu kafir iline varmadm ol vanmş mana ba§ ge- masallarda da padi§ahın kızının, masalın kahramanı­
tümıiş ola didi. "16 SaVa§Ç1 bir toplumda yaşayan Kan na, çözdügü zor bir i§ sebebiyle ödülolarak verildiği
Turalı'nın istediği adeta savaşçı bir arkadaştır. görülür. Tam tersi şekilde fakir kızların da zekalan.

51
Toplumbilim

becerileri sayesinde padiıjahın oğlu jle evlendjk)eri rem yanar kül olur, Aslı da onun küllerinisüpürürken
gÖrü!ür. Her ne kadar masallar, baskı altında ve du- bir kMlemıla tutU§ur; böylelikle ikisi de ölür. Fakat
rağan bir şekilde ya§ayan toplumlann bireylerinin, bi- ikisi de birbirlerine sadık kalmışlardır. Onların me-
reysel kurtuluş ütopyaları gibi göıi1lse de aslında bun- ıarları bileyan yanadır.
lar bütün toplumun ortak dii§leridir. Gerçek hayatta Sosyal hayatın çeşitli sahnelerinin canlandırıldığı
yapılamayan şeyler, kötü idareciden hesap sonna, sı­ Meddah ve Ortaoyunu'nda"ise bem namusıu, terbiye-
mf farkına rağmen istenen insanla evlettme hep ma- li, kendisine ~ olunan ev kızları hem çe para için
sallarda gerçekleşir. Masallardaki fakir genç kızlar da erkeklerle birlikte olan düpdl kadınlar yer alır. Or-
yine rahan, zenginli~i, mutlulUğu erkegin üzerinden taoyunlarında kadınlar "zenne" diye belirtilir. "anne
(yani şebzade sayesinde) ele geçirirler. grupu. hemen ddimA önde bir kocakan; onun ardında
Masallardaki üveyana tipinin de üıerinde durul- ~ lazz veya gelini ile, arkada ya kolluğunıla bir bM-
ması gerekir. Masallarda üvey ana, kendisinden bek- ça, yahut elleri ~ 1CILVıqUIC siyahi bir cariye §ek-
lenen anneljk görevlerini yerine getirmeyen bir ka- lirUJe meydana gelir..,lA Cevdet Kudret'in yayınladığı
dmdır, belkide bu yüzdenona üveylik sıfatı yakı§tınJ­ ikiciltlik Ortsoyunu adlı kitapta yer alan Kanb NigAr,
mış gibidir. Masallar hep tipler üzerine kurulu oldu- Çivi Baskım gibi oyunlarda <kötü yola' dü§müş kadın­
ğu için o kadının, annelik görevlerini yerine getirme- ların faaliyetleri ve cezalandınlmaları komikbir.lCkil-
mesinın sebepleri üzerinde durulmaz. Bir birey ola- de anlatılır. Bu 'kötü' kadınlara bakı§, hakim islimi
rak istekleri, amaçları belirtilmez. Bu anlamda üvey anlayışın etkisindedir. Yer yer bu kötü kadınların sa-
ana tipi için feminist kuram çerçevesinde, kadınlık dece bir cinsel nesne olmaktan çıkıp kendisine artık
kimlj~nin farkına varmış bir bireygözüyle bakılamaz. yüz vermeyen (dolayısıyla para da) i§ıldarına karşı
Belki burada çocukların üzerindeki ana-soyluluk ba- doIapçevirdiği, bir özne Mline ge~ de görülür. Bu
ğının önemi sebebiyle, üvey çocı1k:larım reddeden duruma en uygun örnek, Kanb NigAr oyununda birbi-
böylelikle öncekianneden olan çocukların miras bak· rinden habersiz bir adamla (Çelebi) evlenen iki kadı­
kım da ortadan kaldıran bir geleneginetkisinibelirle- nın adamdan aldıkları intikamdır. Gerçi bu intikam
biliriz. Ama bu durum metinlerde kesjn bir şekilde basittir; ·Öyleyse bUJdUm. Onu. "İkimiz de beraber ya-
kendisini göstermez. şamağa razı olduk" ~ luırıduarak eve götürelim, bir
Efsanelerde karşımıza çıkan erıni§ kadınlar da ar- temiz pataklılyalım. " Çelebi eve götürülür, dövülür
tık manevi alanda erkekler kadar saygındıdar. Bu ve çıplak bir halde sokağa atılır. Bu durum mahallede
metinlerde Kız Evliya'dan Mümine Harun'a kadar bir abl8k baskınımn ya§anmasına ve adamm rem ol-
pek çok kadının kadınlığından öte djni anlamda gôs- masına yol açar. Bu tipten konular ilk Türk romanIa-
terdigi.ola~anÜ8tülükler ön plana şeçıniştir.ıı Bu ka- nnda da iıjIemniıjtir. örnek olarak şu romanı verebili-
dınların tarihi arka planında Osmanıı'nm kurulU§un· riz: Konusu bir meddah hjkiyesi kalıbına uyan, kötü
da önemli yarar1ıklargöstenniıj Bacıyin-ı Rum gele- yola düşmdl bir kadının. saf, zenginbir beyzadeye ne-
neğini de belirtmek gerekir. Boş Beşik'ten Eza Ge- ler yapabildi~nin anlatıldığı Namık Kemal'in İntibah
lin'e kadar ise genelde kadımn yqadığı sosyal ve eko- adlıromam.
nomik zor şartlar dikkati çeker. Taş kesilme motifi· Halk edebiyatı içinde kadınlarla ilgili en çarpıcı
nin başat olduju efsanelerde ise gelinlerin, kadınların ifadeler atasözlerinde bulunur. Türkçe'nin ilk sözlü-
da taş kesildiği görülür. Bunun sebebi ise zor durum- ~ olarak kabul edilen Diva12Ü Lugati't-Türk'te ve
da kalan insanların Allah'a dua etmesi sonucunda taş onunla aynı dönemde yazılan KutatlguBilig'te kadın­
kesilerek kurtulmalarıdır. Mesela,gelin alayımn yolu, tarla ilgili atasöı1erioe de yer verilir. Divanü Lup-
gelinin diğer i§ığmın adamları tarafından kesilir. Ge· !i't- Türlc'te "erkeğe yiğitliJ4 cesaret veerdemlilik öuIJiJc·
lin dua eder ve taş kesilir. Bu efsanelerde amaç ders ten atfedilirk4n; 1UıdUıJaT için bu değerler yerine, anla-
vermek old. için zaman zaman suçsuz jnsanların, yış, sabu; olgunluk, sevimliJik, temizlik (ruh ve betkn
kadınların da taş kesildiği olur.Z3 Halk hiklyelerinde, temizliği) ve giizellik tJeIerLerinin im planda- oldulu
özellikle aşk konUlU olanlarında, kadınlar, erkeğin ne görüJür.~ Kutadgu Bilig'te ise "kaduı1ar güvenilmtz,
kadar sadık bir ilşık olduğunu göstermek için kullanı­ vefasız, korkak, yaltıncı ve iki yüzlü yamtıldardu. Onla-
lan bir nesne konumundadırlar. Bu bikiyelenleki nn ash ettir; yani aJaJ, irade, ruh yoJcsunudurlar. Var-
olayörgüsü kalıbında önce kadın ve erkek kahraman- h/darı, bedenlerirulen ibarettir. Bu yüzden de ye-
lar birbirlerine ~ olurlar, sonra araya mutlaka bir me"içme, şehvet gibi bedeni istek ve ihtiyaçlan dotrul-
engelmotifigirer ve ayrı düşerler, en sonunda, birbir- tusunda hateket ederler ve bunlarda her hangi bir ÖLç"
lerine sadık olan i§ıklar ya bir araya gelir mutlu olur- tanımIJZ/ar. Fırsat bu/dulcJan an, bu istek ve ihtiyaçlan·
lar ya da ikisi birden ölür, ruhları öte dünyada bıılu­ nı gidermeye baluırlar, yani yer. içer ve çift1qirler. Aynı
şur. Mesela, Leyla ile Mecnun, Kerem ile Astı, Fer- zamanda ko1kak olchUclarındarı, yaptl/ı)arr.nı yalanlarla
hat ile Şirin hikiyelerinin ana olay örgüsü bu kalıba ve iJCi.Yii.ZLÜ4Üd gizlemeye çalışırlar.,.:n Kadınlar hak-
uygundur. Kerem ile Aslı hikiyesinin sonunda ICe- kında bu şekildeki oıumsuz CıÜljünceler günümüzde

52
Toplumbilim

hazırlanmış ve yayınlanmış atasözü kitaplarında da dınlığıyla hem de cinsel nesne olmasıyla, güzelliğiyle
yer alır. ilgilidir:
An sım kan sım. At ile avrada inan olmaz. Avnıt Alma soysuzun kızını, sürer gider anasının izini.
atta; gemini boş tutma. Avrat kJtbk bilmez, çoban Anasına bak kızım al; kenannalkıyısına/tarağına
yokluk bilmez.Avrattan vefa, zehirden şifa. Bal an- bak bezini aL Avrat vardır arpadan aş eder, avrat
dan, kavga kandan çıkar. Elinin hamuruy- vardır bulguru keş eder. Avrat var evyapar, avratvar
la/Elindeki hamura bakmaz erkek işine karışır: Er- ev yıkar. Bağın taşusı; karının saçlisı: BeyazınlAlun
keğin nefsi birdir, kadının dokuz. Erkeğin şeytan: adı var, esmennlkammn tadı var. Çirki>ı kan evin
kaduılKodm erlreğin şeytarıuJu. Gökyüzünde düğün toplar, güzel kan düğünlsokak gezer. Er kemaliyle
vardeseler, kadinlar merdiven kurmaya kalkar. Gü- kadın cemaliyleamlu. Erkeğin iyisi eşeğinden, kadı­
zel nerde kavga arda. Kadın aldı gdh uzalu; gaJı kı­ nın iyisi eşiğinden bellidir. Hayvanın erkeğine para
sulu. Kodın deniz gibwr. Kadın kismuun. saçı uzun verirle7, insanm dişisine. Aslan dişisine bakar da
olur. aldı kua. Kadın şem; §eytanın şenine eşittir. kuvvet alu. Kadın kadıncık gerek. Kadın varkardan
Kadın şeytanapabucunu tersgiydirir. Kadın şeytana soğuk, kadın var kordan sıcak. Kadını evinden, er-
pabuç diker. Kadına, çocuğa, samoşa sımm açma. keği pirinden sarartar. Kadının temisi sırtından, su-
Kadınuı/Cahilin sofusu, şeytamn maskarası. Kodı­ tün temizi yoğurdundan bellidir. Kann soğuğu, kadı­
nın fendi erkeği yendi: Kadının gırtlağı olmaz. Kadı­ nın soğuğundan iyidir. 31
nın kazdtğı kuyudan su çıkmaz. Kadının kırk çırağı Kadınların olumlu özellikleri az da olsa belirtilir:
var, birisônse biri yanar. Kaduun şem şeytanın şer­ Kadın kalbi merhamet kaynağıdır. Kadınlar eğe kc-
line eşittir. Kadının şemnden Allah'a sığınmab. Ka- miğinden yapılmıştır. Kırk yılda bir kan sözü dinle-
dının yük1ediği yük şuraya varmaz. Kadının zoru di-
me/ldir.n
line kuwet. Kadınla tavuk bağlanmaz. Kadın/ann
işi tavuktann eşinmesine benzer. Kan ile çıkma yola
Her ne olursa olsun erkeksiz kadın olmaz. Erkek
başka kadınlarla olsa bu göze batmaz da kadın başka
başına gelirtürlü bela. Kan sözüne uyan adam de-
ğildir. Kandan hayır gelmez. Kannm bir aklı erkeğin'
erkeklerle olsa bu namussuzluk olur. Bunun sebebi
dokuz aklı vardır. Kimya bakanuı aklı az olur.28 her ne kadar kadının bir ,mülkiyet nesnesi 'olmasıyla
açıklansa da aslında erkeğin kendi soyunu koruması
Yukarıda sıralanan atasözlerinde kadınlarla ilgili olsa gerek.
olumsuz hükümler yer almaktadır. Bunlara göre ka-
dınlar anlayışsız, bilgisiz, güvenilmez, dırdırcı, denge- Horozsuz tavuk çobansız sürüye benzer. Horozsuz
siz, tüketicidir. ÖZellikle kadınları şeytarıla bir tutmak tavuk yaşamaz. Erkeğin eli kması; kadının yüzü ka-
rası. Kadın erkeğj,n elinin kiri. Kadını erkek deği~ ar
da dikkati çekicidir. Şeytana uyan insandır, nefsine
engelolamayan erkektir. Bu sözlerde geri plana itil- ve namus konu. 3
mit sosyal dünyayı, iş ortamını iyi tanımayan ve bu Her ne kadar günümüzün değişen toplumsal ve
sebeple de doğru kararlar veremeyen, eksik insanlar- ekonomik yapısı, insanla, kadınla ilgili değerleri etki-
dan, kadınlardan bahsedilmektedir. Halbuki bu duru- lemekteyse de toplumsal bilinçaltımızda sözlü kültü-
ma kadın düşürülmüştür. rün, halk anlatılarının, atasözlerinin, deyimlerin ata-
Kadınlarla ilgili olumlu atasözlerine de rastlanır.
erki! nitelik taşıyan özelliklerinin izleri halen sürmek-
Bunlarda da kadının yerinin evi olduğu, kadın olma- tedir,
dan evin ayakta kalamayacağı, çocuk yetiştirmekle Notfar
(tabü ki erkek aracılığıyla) aslında dünyaya hükmetti- 1. Türk kadınlarıyla bağlantılı bir örnek: Giilçin Çandarlıoğlu,
ği belirtiliı: "Türk Toplumunda Kadın", Hayat Tarih Mecmıuıs., C. i, sayı;
4, Mayıs 1966. 5.22-27;
KadınSız ev olmaz. Beşiği sallayan el dünyaya hiik- ı. Mualla Türköne. Eski Türk Toplumunun Cin.fiyel Kültünj, Ark
meder. Erkek arslanarslan da dişi arslanarslan de- Yay., Ankara, 1995,5.1-50; Ümit Hassan. Eski Türk Toplumu
ğil mi? Yuvayı dişi kuş yapar.19 Üzerine incelemeler, V Yay., 1. bs., Ankara, 1986, 5.13-25;
Nilgün Gürbüz, "Kadının Tarihsel Gelişimi ve.; 8 Mart",
Erkek egemen toplumun en temel özelliği de ku- İskcıderiye Yaulan, sayı: 8, Mart 1997, s.17-18.
rulan evliliğin, erkeğin gücünü hissettirecek ve devam 3. Andree Michel, Feminizm, çev. Şirin Tekeli, Kadın Çevresi
ettirecek şekilde olmasıdır. Bunun için de gerekli Yay., İst., 1984, s.17-86; Türköne. a.g.e.. s. 1-65; Hassan. a.g.e.,
olan, kadının ekonomik gücünün evlenilirken sınırlı s.l3-48; Gürbüz, a.g.e., s.17; Pek çok sosyolog, etnolog,
olması, erkeği ezmemesidir.
antropolog bu çerçevenin dışında düşünceler de ileri
~'ÜrmÜflerdir. Bu düşüncelerin burada çok özet bir şekilde
Avrat mali başa tokmaktır. Kadın malı hamam tok- verilmesinin sebebi, ataerkil ve anaerkil yapının, toplumlann
mağid»: Kadın malı, kapı mandalı.
3O medeniyet ve yaşayış tarzlarıyla olan bağlantısı üzerine bir fikir
vermektir.
Her kadınınbir olmadığı, iyisinin de kötüsünün 4· Bahaeddin Ögel, Türk KültÜ1ÜIIÜII Gelişme (ağlan, C. II,
de bulunduğu belirtilir. Olumlu özellikler hem ev ka- Istanbul, 1976, s.141-143; İbrahim Kafesoğtu, Türk Milli

53
Toplumbilim

KiUIüTü, Botaziçi Yay., 12. bs., İstanbul, 1995, 11.216-217; 17. Ergin,a.g.e., &76.
Şefika Kurnaz, CumJıuriyef Öllcailılk Tatt Kıldım 18- Türköne, a.g.e., 5.211.
(1839-1923), Aile Ara§tırma Kuııımu Ba§bJıLıAı Yay., Ank., 19. Nac.iye Yıldız, M_ De8ttım (Iv. RadIojJ) lle Kırgız KJi/tiiIÜ ile
1990, &1-5; Emel DotraınaQ, T1Ufriye'fk Kmiuıul /Jüniı lle ilgili TupiI wl ToJrIiIkr, Tilrk Dil Kurumu Yay., Aııbra, 1995,
BUıiJnM, T. İ, Bank. KüLYay.,2. ba, Ank..1992,&3-13; ÖZkan &165-188.
İzgi, "İsIamiyeı'ıen önceki Tilrklerde Kadın", TiJrk KiLLIiJrÜ
20- Yıldız, a.g.e., 1.180.
Anqtımı4Imı, yıl: XI-XIV, Ank., 1975, 5.145-160;
Çandarlıojlu, o.g.e., s, 2-27.
21. Muhsine HeliınoAıu Yavuz, "Masal Kadınları", Kmbn
Gerçe/dikleri, yay. haz. Necla Arat, Say Yay., İstanbul, 1996,
S- Bahaeddin Ögel, TUrk MitolojiM, C. I, Türk Tarih Kurumu 1.103-104.
Yayınları, Ankara,1993, &433.
22. Neıihe Araz, AIUIdoIu'nwı Kmbn Erenleri, ~ür Yay.,
6- Öge1, 4.8.e., &483-484.
İstanbul, 2001,1.210.
7. Min:ea Eliade, KM#aI lle lJinılqı, çev. Mehmeı Ali Kılıçbay,
23- saiın Sakaoj1u,AIUIdoIu·Tatt EfttınIJerinde Teş KmImeMOli/i
Gece Yay., Ankara, 1992, ,.122·125.
ile &ı Efştmelerin Tıp~, Kültilt Bakanlılı Yay., Ankara,
8- Brönislaw Malinowski, ll/ud TOPIUm14tr:/Iı CimeIliJc \lll' &m, 1980, s.88-44.
çev. Hilseyin Portakal,Kabala Yay.,İstanbul, 1989, &84. 24- Ahmet Rıısim, "Ortaoyununda Kadın", Muharrir Bu Yal,&81.
9. Mııtaı Belge,"Epik", Edebiyllt 08lüne YtulW, Yapı Kredi Yay.,
25· Cevdet Kudret, "Kanlı NlgAr", Ortaoyunu, C. Il, Inkılip
İstanbul, 1994,s.i75-380.
Kitabevi,İstanbul, 1994,1.115.26-Türköne, 0.&11., &21)1.
ıO. Ögel, a.g.", 5.117.
27. Türköne,a.g.e.,1.}91·192.
LL· Ögel, a.g.e., & 118.
28. Metin Yurt~, Sımj1luuluılmq TiJrk AWözlei, öıdemir Yay.,
rl. Ögel, o.g.e., s.160.
Ankara, 1995,&94, 147·149.
13- Hasan Köksaı, &LtJLIn4meIm1e Tip \lll' Motif Yapısı, Kültür ve
29· Yurtbap, o.g.e: , 5.147-149.
TurizmBakanlığı Yay.,Ank.,1984, s.110-118.
3(). Yııtlba§ı, a.g. e., &94, 148.
14- Muharrem Ergin, Dede Kotfa:lt Kitabı I, Türk Dil Kurumu
Yayınl,2. bs.,Ankara, 1989,s.124,185.
31· Yurtbaşı, «s«, 1.93-94,147-148.
LS- Ergin,o.g.e., &185. 32- Yurtbaşı, a.g.e., 1.148-149.
16- Ergin,o.g.e., 1.185 33- Yurtbaşı, «s«, 1.148-149.

54

You might also like