Professional Documents
Culture Documents
101 Ekonomi Hikayesi - Şafak Altun (PDFDrive)
101 Ekonomi Hikayesi - Şafak Altun (PDFDrive)
ŞAFAK ALTUN
N'OLACAK BU MEMLEKETİN
HALİ?
Dearbom-Michigan
USA
Sayın M. Ford:
Saygılarımla
(imza)
Adnan Menderes
Başvekil
1952 yılında ÎTÜ TV’nin ilk yayınları haftada bir gün olmak
üzere Cuma günleri 18:00-18:30 arasında yapılıyordu,
ilerleyen haftalarda yayınlar daha da düzene girdi. 1953’te,
ITÜ’nün Gümüşsuyu’ndaki konferans salonuna bir alıcı
konularak yayınların isteyen vatandaşlar tarafından izlenmesi
sağlandı. TV’nin ilk kameramanı Dr Adnan Ataman, ilk
sunucusu ise ITÜ Radyosu’nda spikerlik yapan Fatih
Pasiner’di. İlk televizyon yıldızı ise 20. Asır dergisine göre,
13 yaşındaki balerin Gülçin Bayburd’tu. Yayınların kalitesi ve
içeriği zenginleşirken, gazete ve dergiler de, sayfalarında,
televizyon programlarına yer ayın maya başladı. Televizyona
olan ilgi artıyordu; ancak yayınları izlemek kolay olmuyordu.
TV alıcıları oldukça pahalıydı. Ama Türk halkı bu sorunun da
çözümünü buldu: Telesafirlik. Tele-vizyonu olanlar,
neredeyse her gece henüz TV sahibi olmayan komşularını
ağırlamak zorunda kalıyordu. İTU TV, yayında kaldığı 20 yıl
boyunca, günümüz talk show, müzik, eğlence, yarışma, kültür
ve eğitim programlarının ilklerini gerçekleştirir. Bu
programlarda, Halit Kıvanç ve Fecri Ebcioğlu isimleri ön
plana çıkar. İlk naklen yayın, 12 Kasım 1961’de İnönü
Stadı’nda oynanan ve Türkiye’nin 2-1 kaybettiği Sovyetler
Birliği maçı olur. 1968 yılında Ankara’da yayma başlayan
TRT televizyonu, İTÜ TV’nin sonu olur. 1971’de stüdyo ve
cihazlarını TRT’ye devreden İTÜ TV, 4 Şubat 1972 günü
yaptığı korsan yayınla TRT’ye son bir ders verir ve
seyircilerine veda eder.
EKONOMİ TIKIRINDA
91- Osmanlı döneminde hangi yatırım
“Yüzyılın projesi” olarak görülüyordu?
Berlin-Bağdat Demiryolu Projesi, ortaya çıkışından itibaren
devamlı olarak uluslararası ilişkilerin önemli bir gündem
maddesi oldu. İlk kez Ingiltere tarafından dile getirilen
Bağdat Demiryolu hattı, Avrupa’yı zengin petrol yataklarının
bulunduğu Basra körfezine bağlayacaktı. Sadece Türkiye
ayağı, 2 bin 700 kilometre uzunluğa ulaşıyordu. Osmanlı
imparatorluğu gerek asker sevkıyatında kullanmak, gerekse
bu hattın geçtiği bölgelerdeki vergi gelirlerini arttırmak için
bu demiryolunun yapılmasını istiyordu. 1897 Osmanlı-Yunan
Savaşı’nda da demiryollarının önemini gören Osmanlı
yöneticileri, bu hattın yapılması için sabırsızlanmaktaydı. Çok
önemli tartışmalardan ve Ingiltere, Rusya ve Fransa’nın
engelleme girişimlerinden sonra Bağdat Demiryolu yapım
imtiyazı Alman Deutshe Bank şirketine verildi.