You are on page 1of 30

HİDROSTATİK

10.1 TANIM VE GENEL AÇIKLAMALAR


Hareketsiz sıvıların durumlarını inceleyen bilim dalına hidrostatik denir.

Yurdumuzda elektrik enerjisinin büyük bir kısmı akarsular üzerinde kurulan barajlardan
elde edilmektedir. Baraj gölleri, suları depo etmek suretiyle potansiyel enerji oluştururlar. Baraj
gölündeki potansiyel enerjinin hesaplanması hidrostatik bilim dalı sayesinde yapılır.

Hareketli sıvıları inceleyen bilim dalına ise hidrodinamik denir.

Hem durgun hem de hareketli sıvıları inceleyen bilim dalına hidrolik veya
hidromekanik (akışkanlar mekaniği) adı verilir.

10.2 STATİK SIVI BASINCI


Sıvılar içinde bulundukları kabın yüzeylerine derinlikle doğru orantılı olacak şekilde
basınç yaparlar. Bu basınç doğrudan doğruya sıvının kendi ağırlığından veya bu ağırlığa etki
eden dış kuvvetlerden meydana gelir. Deneyler sonucu p basıncının; yoğunluk, yer çekimi
ivmesi ve yükseklik (derinlik) ile doğru orantılı değiştiği anlaşılmıştır (Şekil 10.1).

h1
h2
I
h3
II

III

Şekil 10.1: Hidrostatik basıncın derinlikle değişimi

p1 < p 2 < p 3 (h1 < h2 < h3) p=ρgh [Pa]

ρ: Yoğunluk [kg/m3]
g: Yer çekimi ivmesi [m/s2]
h: Derinlik [m]

10.3 BASINÇ BİRİMLERİ


Günümüzde kullanılan başlıca basınç birimleri şunlardır:

Pascal (paskal): 1 Newton (N) şiddetli kuvvetin 1 m2 yüzeye yaptığı basınçtır.


(1 Pa = 1 N/m2) Üs katları mevcuttur: 1 kPa = 103 Pa, 1 Mpa =106 Pa

Atmosfer (atm): Deniz seviyesinde 760 mm Hg sütununa eşit standart basınçtır.

Teknik Atmosfer (ata): 1 kgf değerindeki kuvvetin 1 cm2’ye yaptığı basınçtır. Bu basınç mutlak
basıncı ifade eder. Şayet gösterge (manometre) basıncı ifade edilecek ise ata yerine atü
kullanılır:

1
ata = atü + atm = atü +1.033 [kgf/cm2]

Bar: 105 Pa değerine eşit bir basınç birimidir.

p.s.i.: 1 inç2 alana 1 libre’lik bir kuvvetin uyguladığı basınçtır. Amerika ve İngiltere’de ve eski
İngiliz sömürgesi olan devletlerde kullanılmaktadır. Mutlak psia ile manometre basıncı ise psig
ile ifade edilir.

TABLO 10.1 Basınç Birimleri Dönüşüm Tablosu


Pa kgf/cm2 atm bar mmHg psi
1 Pa 1 0.102x10-4 98.69x10-6 10-5 7.5x10-3 0.006895
1 kgf/cm2 9.81x104 1 0.9678 0.9806 736 14.22
1 atm 101325 1.0332 1 1.01325 760 14.696
1 bar 105 1.01936 0.98692 1 750 689.5
1 mmHg 133.32 1.36x10-3 1.32x10-3 133x10-3 1 0.0193392
1 psi 6895 0.070323 0.0680457 0.06895 50.081 1

Örnek: 1400 kPa değerinin bar basınç birimi olarak eşdeğerini bulunuz.

Çözüm:
1400 kPa = 1400x103 Pa ve Tablo 10.1’den 1bar=105 Pa eşdeğerlikleri alınırsa 1400
000 x10-5 bar = 14 bar bulunur.

Örnek: 1200 mmHg basıncı bar birimiyle ifade ediniz.

Çözüm:
1 mmHg = 133x10-3 bar olduğundan 1200 x133x10-3= 159.6 bar

10.4 MUTLAK BASINÇ VE MANOMETRE BASINCI


Hidrostatikte, hidrodinamikte ve genel olarak endüstriyel sistemlerde atmosfer basıncı
dikkate alınmaz. Bundan dolayı manometreler, atmosfer üstü basınç değerlerini gösterirler.

Mutlak basınç ise bir ortamdaki toplam (manometre+atmosfer) basıncı ifade eder.
Termodinamikte gazların hâl özelliklerinde ve birçok bilimsel araştırmalarda mutlak basınç
kullanılır. Çünkü atmosfer basıncı gazların ve buharların durum değiştirmelerinde etkili
olmaktadır. Örnek olarak su, deniz seviyesinde 100 0C de kaynarken Everest Dağında kaynama
sıcaklığı 84 0C ye düşmektedir.

Bu durumda Pmut = Pm + Patm eşitliği yazılabilir. Burada;

Pmut: Mutlak basınç [Pa]


Pm: Manometre (gösterge) basıncı [Pa]
Patm: Atmosfer basıncı [Patm=101325 Pa]

Örnek: Manometre basıncı 400 kPa olan bir sistemdeki mutlak (toplam) basıncı
bulunuz.

Çözüm: Tablo-10.1’den 1 atm=101.325 kPa okunur. Bu değer formülde yerine konursa


Pmut = 400 +101.325 =501.325 kPa bulunur.

2
10.5 BELLİ BİR DERİNLİKTEKİ SIVININ STATİK BASINCI
Daha önce sıvıların statik basıncının derinlikle doğru orantılı olarak arttığını belirtmiştik.
Şekil 10.2’deki üç kapta farklı miktarlarda sıvı bulunmaktadır. Ancak kapların tabanlarındaki
statik basınçlar eşittir. Çünkü sıvı yükseklikleri eşittir.

p1 = p2 = p3 = ρ g h [Pa]

I II III

Şekil 10.2: Farklı kaplardaki statik basınç

10.6 İKİ NOKTA ARASINDAKİ BASINÇ


Şekil 10.3’teki sıvı içerisine daldırılmış bulunan cismin alt ve üst noktalarındaki basınç
farkını hesaplayalım:

h1

h2

Şekil 10.3: İki nokta arasındaki basınç farkı

p1 = ρ g h 1
p2 = ρ g h 2
p2 - p 1 = ρ g h 2 - ρ g h 1

p2 - p1 = ρ g (h2 - h1) [Pa]

Örnek: Şekil 10.3’teki gibi bir kapta su içine daldırılmış bir çubuğun alt ucu kabın
tabanına dayanmakta ve üst ucu su yüzeyinden 30 cm aşağıda bulunmaktadır. Suyun derinliği
1.2 m olduğuna göre çubuğun iki ucu arasındaki basınç farkını hesaplayınız.

Çözüm:
p2-p1= ρ g (h2-h1) = 1000x9.81x(1.2-0.3)= 8829 Pa bulunur.

3
10.7 PASCAL KANUNU VE UYGULAMASI
Kapalı bir kap içerisindeki sıvıya bir noktadan yapılan basınç, sıvı tarafından bütün
yüzeylere eşit olarak iletilir. Dar yüzeylerde küçük kuvvetler uygulanarak, geniş yüzeylerde
büyük kuvvetler elde edilebilir.

Bu prensipten yararlanılarak su cendereleri, hidrolik presler, hidrolik krikolar ve


günümüzde çok yaygınlaşan endüstriyel hidrolik ve pnömatik uygulamaları geliştirilmiştir.

F1 F2
S2

A1 A2
S1

Şekil 10.4: Paskal kanunu uygulaması

Basınç = F1 / A1 = F2 / A2 F2 = F1 (A2 /A1) F2 = F1 (D2 /D1)2

İş=W = F1 S1 = F2 S2 F1 /F2 =S2 /S1 bulunur.

Örnek: Şekil 10.5’teki gibi hidrolik preste pistona gelen kuvveti ve ilerleme miktarını
bulunuz.

40 cm 10 cm

iş parçası
250 N F1 F2

D1 = 10 cm D2 = 40 cm
S1 = 15 cm S2 = ?

klape klape valf

hazne

Şekil 10.5: Hidrolik pres

Çözüm: F1 x0.5 = 250 x 0.1 ⇒ F1 = 50 N


F2 = 50x(40/10)2 ⇒ F2 = 800 N
S2 = S1 (F1 /F2) ⇒S2 = 0.15x(50/800)
S2 = 0.009375 m bulunur.

4
10.8 DÜZLEM YÜZEYLER ÜZERİNE SIVININ YAPTIĞI İTME KUVVETİ

10.8.1 TABAN YÜZEYLERE YAPILAN İTME KUVVETİ


Taban yüzeye yapılan itme kuvveti sıvının en derin noktasındaki basınç ile taban
yüzeyinin çarpımına eşittir.

Fitme h

Şekil 10.6: Taban yüzeylerde itme kuvveti

Kuvvet=Basınç x Yüzey

F=pA=ρghA [N]

F = 0.785 ρ g h D2 (daire taban yüzeyi için)

F = ρ g h a2 (kare taban yüzeyi için)

F=ρghab (dikdörtgen taban yüzeyi için)

Burada:
F: Basınç kuvveti [N]
p: Taban yüzeydeki basınç [Pa]
ρ: Sıvının yoğunluğu [kg/m3]
h: Sıvı yüksekliği [m]
D: Daire tabanın çapı [m]
a: Kare veya dikdörtgenin bir kenarı [m]
b: Dikdörtgenin uzun kenarı [m]

Örnek: Taban kenarı 1 m olan kare tabanlı bir tankta su seviyesi yüksekliği 2.5
metredir. Suyun tabana yaptığı itme kuvvetini hesaplayınız.

Çözüm:
Fitme= ρ g h a2 = 1000x9.81x2.5x12= 24525 N bulunur.

10.8.2 YAN YÜZEYLERE YAPILAN İTME KUVVETİ


Kapalı kapta basınca maruz sıvıların meydana gelen basıncı her noktaya eşit olarak
ilettiğini biliyoruz. Durgun sıvılarda ise durum farklıdır. Düzgün bir kap içine Şekil 10.7’deki gibi
sıvı konursa yan yüzeye gelen basınç aşağıya inildikçe artacaktır. Bu kabın yanal yüzeylerine
yapılan basınç kuvveti aşağıdaki formüllerle hesaplanır:

5
h/2

h
F

Şekil 10.7: Yan yüzeylere gelen itme kuvveti

F = ρ g (h/2) Ay Ay: yan yüzey [m2]

F = 0.5 ρ g h2 πD (silindirik yan yüzeylerde)

F = 0.5 ρ g h2 a (kare yan yüzeylerde)

F = 0.5 ρ g h2 b (dikdörtgen yan yüzeylerde)

Örnek: Bir su bidonunun çapı 0.75 m, içindeki suyun seviyesi 1.5 m’dir. Bidonun yan
yüzeylerine gelen basınç kuvvetini hesaplayınız.

Çözüm:
F= 0.5 ρ g h2 πD
F = 0.5x1000x9.81x(1.5)2xπx0.75=26003.5 [N]

10.9 İTME KUVVETİNİN YERİ ( BASINÇ MERKEZİ)


Yan yüzeylere yapılan basınç kuvvetinin uygulama noktası, yüzeyin ağırlık merkezi olan
orta noktasından daha alt noktada olduğu teorik ve deneysel olarak belirlenmiştir. Dikkat edilirse
yan yüzeylere gelen basınç dağılımı üçgen şeklinde dağılmaktadır. Basınç merkezi ise bu
üçgenin kenarortaylarının merkezinden geçer. Şekil 10.8’de görüldüğü gibi basınç merkezi h/2
mesafesinden e kadar daha aşağıya isabet etmektedir. e mesafesinin teorik olarak
hesaplanması şu formül ile yapılır:

e = IGY / (ZG A) [m]

IGY: Basınca maruz yüzeyin ağırlık merkezine göre atalet momentidir [m4].
IGY = D4 /64 (daire yan yüzey)
IGY = a4 /12 (kare yan yüzey)
IGY = bh3 /12 (dikdörtgen yan yüzey)
ZG: Basınca maruz yüzeyin ağırlık merkezinin ıslak yüzeyi boyunca açık (kuru) yüzeye olan
mesafesidir [m]. Bu mesafe dik yüzeyler için h/2 alınabilir ancak eğik yüzeylerde ayrıca
hesaplanmalıdır.
A: Basınca maruz yüzey alanı [m]

6
h/2

h e

Şekil 10.8: İtme kuvvetinin yeri

Örnek: Şekil 10.9’daki baraja ait tahliye kapağına gelen itme kuvvetini ve basınç
merkezini bulunuz.

600

20 m

A
Kapak φ 1m

Şekil 10.9: Baraj kapağı

Çözüm: Kapağa gelen basınç kuvveti;


F = 0.5 ρ g h A =103 x9.81x20x0.785x12 = 154 017 N
IGY =D4/64 = 14 /64 = 0.015625 m4
ZG = {h-(D/2)/sin600 }+D/2 = (20-0.5)/0.866 +0.5 = 23.01 m
A = 0.785 D2 = 0.785 x12 =0.785 m2
e = IGY /(ZG A) = 0.015625 /(23.01 x0.785) = 0.00086503 m

10.10 ARŞİMED PRENSİBİ VE UYGULAMASI


Sıvı içerisine daldırılmış herhangi bir cisme sıvının uygulayacağı kaldırma kuvveti batan
cismin hacmi kadar sıvının ağırlığına eşittir (Şekil 10.10).

7
VY

VB

Şekil 10.10: Arşimed prensibi

FK = ρs g VB

ρc g Vc = ρs g VB

ρc / ρs = VB / Vc

eşitlikleri yazılabilir. Burada:


Vc: Cismin hacmi [m3]
VY: Yüzen kısmın hacmi [m3]
VB: Batan kısmın hacmi [m3]
FK: Kaldırma kuvveti [N]
ρs: Sıvının yoğunluğu [kg/m3]
ρc: Cismin yoğunluğu [kg/m3]

Örnek: Şekil 10.11’deki cismin havadaki ağırlığı 60 N’dur. Sudaki ağırlığı ne olur?
(a=10 cm)

Çözüm:

FK = ρsu g Vc = 1000x 9.81x0.13 = 9.81 N


F = G - FK = 60 - 9.81 = 50.19 N bulunur.

Şekil 10.11: Daldırılmış cisim

8
10.11 FARKLI YOĞUNLUKTAKİ SIVILARA DALDIRILMIŞ CİSİMLER İLE İLGİLİ
UYGULAMALAR
Şekil 10.12’deki iki ayrı yoğunlukta sıvı ile doldurulmuş iki ayrı kabın içerisine konulan
cisimlerin dengesini inceleyelim:

F = G - FK1 a b
F = ρc g V - ρs g V
F1 = (ρc - ρs1) g V
F2 = (ρc - ρs2) g V
Denge durumu için; ρs1 ρs2
(ρc - ρs1) g V = (ρc - ρs2) g V
F1 F2
b/a = (ρc - ρs1) / (ρc - ρs2)
FK1 FK2
eşitliği bulunur.

Şekil 10.12: Farklı yoğunluktaki daldırılmış cisimler

Örnek: Şekil 10.12’deki gibi bir sistemde sol taraftaki kapta su, sağ taraftakinde ise yağ
bulunmaktadır. 12 cm çapında iki demir top bu sıvılara daldırılmaktadır. Denge çubuğu 1 m
olduğuna göre denge hâlindeki a ve b mesafelerini hesaplayınız (ρyağ = 800 kg/m3, ρdemir = 7800
kg/m3).

Çözüm:
(7800-1000) / (7800-800) = 0.97 = b/a
ax0.97 = b (1) ve
a+b=1 (2) (1) ve (2) denklemleri ortak çözülürse b=0.5076 [m],
b=0.4923 m bulunur.

9
ÜNİTE XI HİDRODİNAMİK
11.1 AKIŞ ÇEŞİTLERİNİN İNCELENMESİ
Önceki ünitede, hidrodinamiğin hareketli sıvıları inceleyen bilim dalı olduğu açıklanmıştı.
Hidrodinamikte, akışkanın akış karakteri oldukça önemlidir. Saydam borularda suyun akışı özel
renklendiriciler ilâve edilerek akım çizgileri hâlinde gözlenebilir. Bu çizgiler suyun akış hızına
bağlı olarak farklılık gösterir. Bu farklılık iki ana durumu karakterize eder: Katmanlı (lâminer) ve
tedirgin(türbülanslı) akış.

11.1.1 KATMANLI (LÂMİNER) AKIŞ


Saydam borudaki akım çizgileri Şekil 11.1’deki gibi birbirine paralel çizgiler meydana
getiriyorlarsa bu akış, katmanlı akış olarak tariflenir.

11.1.2 TEDİRGİN (TÜRBÜLANSLI) AKIŞ


Akım çizgileri Şekil 11.2’deki gibi karmaşık durumda ise bu akışa tedirgin akış denir.
Genellikle yüksek hızlarda tedirgin akış meydan gelir. Tedirgin akışta borulardaki basınç
kayıpları aşırı artar ve boru yüzeylerinin aşınmasına neden olan kovuklaşma (kavitasyon) olayı
meydana gelir. Bundan dolayı hidrolik sistemlerde akışın katmanlı akış hâlinde olması istenir ve
bunu sağlamak için hesaplamalar yapılır.

Vmax

Şekil 11.1: Katmanlı (lâminer) akış Şekil 11.2: Tedirgin (türbülanslı) akış

11.2 REYNOLDS SAYISI


Ünlü fizikçi Osborne Reynolds tarafından 1833 yılında ifade edilen boyutsuz bir
sayıdır. Bu sayı akışkanların akış tipini karakterize eder. Yine atalet kuvvetlerinin sürtünme
(viskoz) kuvvetlerine oranı olarak tanımlanır. Reynolds sayısı:

Re = ρ u Dh / µ

ρ: Akışkanın yoğunluğu [kg/m3]


u: Akışkanın hızı [m/s]
Dh: Hidrolik çap [m] (borularda iç çap, kare ve dikdörtgen kanallarda Dh = 4 A / P alınır.) A: Kesit
[m2]
P: Islak çevre [m]
µ: Akışkanın dinamik viskozitesi [Pa s]

Re < 2320 ise akış katmanlı (lâminer)


2320 < Re < 4000 arası geçiş bölgesi
Re > 4000 ise akış tedirgin (türbülanslı) olmaktadır.

10
Örnek: İç çapı 19 mm olan bir su borusunda suyun akış hızının katmanlı kalabilmesi
için en büyük hızı ne olmalıdır? (Suyun dinamik viskozitesi µ=0.9x10-3 Pa.s olarak veriliyor.)

Çözüm:
Re =ρuDh/µ ⇒u =Re µ/Dh ρ = 2320x0.9x10-3/0.012x1000 =0.174 m/s

Örnek: 30 mm borudan 3 L/s debiyle akmakta olan 500C’deki suyun Reynolds sayısını
hesaplayınız. Suyun yoğunluğu 998 kg/m3, dinamik viskozitesi 0.544 x 10-3 Pa.s olarak
verilmektedir.

Çözüm:
V=3 L/s= 3 x 10-3 m3/s, d=30 mm=0.03 m
u=V/A=3 x10-3/ 0.785x0.032=4.244 m/s
Re= udρ/µ=4.244 x 0.03 / 0.544x10-3= 231000 bulunur.

11.3 BASINÇ, HIZ VE DEBİ UYGULAMASI


Hidrolik makinelerde kuvvet ve hız hesabı yapılabilmesi için mevcut veya gerekli
akışkan basıncı ve debisinin bilinmesi gerekir.

Herhangi bir kesitten birim zamanda geçen sıvı miktarına debi denir. Ayrıca debi;
hacimsel debi ve kütlesel debi olarak ikiye ayrılabilir (Şekil 11.3).

Hacimsel debi: V = V /∆t [m3/s]

V = A L yazılırsa V = A L / ∆t ve u=L/ ∆t olduğundan V = A u yazılabilir.

sınırlanan hacim

A A
φD

L V

Şekil 11.3: Boru içinde debinin tanımı

Süreklilik: Şekil 11.4’teki gibi boru çaplarının farklılığı, borudan geçen akışkan hızlarını
da değiştirir. Ancak debi sabit kalır. Bu durumda aşağıdaki eşitlikleri (süreklilik denklemi)
yazılabilir.

V1 = V2 A1 u1 = A2 u2 veya u1 / u2 = A2 / A1

u1 u2

Şekil 11.4: Değişken kesitli boruda süreklilik

Örnek: Şekil 11.5’deki hidrolik kaldırıcıya gelen yük 10 kN, kaldırma hızı 0.1 m/s ve
silindir çapı 0.5 m olduğuna göre:
11
a) Gerekli basıncı,
b) Debiyi,
c) 0.02 m iç çap için borudaki akışkan hızını hesaplayınız.

Çözüm:
a) p = F/A = 10 000 / 0.785 x(0.5)2 = 50955.41 Pa
b) V = A u = 0.785 (0.5)2 x 0.1 = 0.019625 m3/s
c) u = V/Ab = 0.019625 / 0.785 (0.02)2 = 62.5 m/s

Şekil 11.5: Hidrolik yük kaldırıcı

11.4 PİTOT TÜPÜ UYGULAMASI


Herhangi bir borudaki statik basınç ile toplam basıncı aynı anda bir tüp üzerinde ölçmek
ve bu ikisinin farkını alarak dinamik basıncı bulmak mümkündür. Tüpün A toplam basıncı U
borusunun sağ tarafına, B statik basıncı da sol tarafına bağlanmıştır (Şekil 11.6). Ölçülen seviye
farkı (h) aşağıdaki formülde yerine konularak akış hızı ve debi hesaplanır.

v = Cv √ 2g (ρi/ρ-1) h [m/s]

Cv: Hız katsayısı (0.93-0.97 arasında alınabilir)


g: Yerçekimi ivmesi (9.81 m/s)
ρi: Ölçülen sıvının özgül ağırlığı(kg/m3)
ρ: Cıvanın özgül ağırlığı (13600 kg/m3)
h: U borusunda ölçülen cıva seviye farkı (m)

12
∆h

cıva

Şekil 11.6: Pitot tüpü

11.5 VENTÜRİ SAYACI UYGULAMASI


Pitot tüpüne kıyasla daha hassas olan ventüri sayacı hızın dolayısıyla debinin
bulunmasına imkan verir. İki koninin birleştirilmesinden meydana gelmiştir. U borusunun bir ucu
geniş kesite, diğeri dar kesite açılmaktadır. U borusunda sıvı olarak cıva bulunur.
Ventüri sayacında hacimsel debi aşağıdaki formülle hesaplanır:

V = CD A2 √ 2gh(ρi/ρ-1) / 1-(A2/A1)2 [m3/s]

CD: Verim katsayısı (0.8-0.98 arasında değişir) A1 ve A2: geniş ve dar kesitler [m2]

Şekil 11.7: Ventüri sayacı

13
11.6 BERNOULLİ DENKLEMİ UYGULAMASI
Şekil 11.8’deki gibi kademeli olarak daralan eğimli bir boru kesitini göz önüne alalım.
Akışkanın kütlesel debisi m, giriş noktası 1 ve çıkış noktası 2 olsun. Akışkan ideal akışkan
kabul edildiği için iç ve dış sürtünmeler ihmal edilmektedir. 1 ve 2 noktaları arasında akışkana
enerjinin korunumu prensibini uygulayabiliriz. Bu arada sadece üç enerji değişimi olmaktadır:
Potansiyel enerji, kinetik enerji ve akış işi.

(2)
u2
p2

(1)

p1

h2
u1
h1

kıyaslama düzlemi

Şekil 11.8: Eğimli ve daralan bir boruda akış

1. Potansiyel enerji: PE = m g h
2. Kinetik enerji: KE = 0.5 m v2
3. Akış işi: W = p V (F = p A ve W = p A L, A L =V )

Yoğunluk: ρ = m/V V = ρ/m olduğundan W = pm/ρ yazılabilir.

Şimdi 1 ve 2 noktaları arasında enerji denklemlerini yazarsak;

PE1 + KE1 + W1 = PE2 + KE2 + W2

mgh1 + mv12/2 + p1 m /ρ = mgh2 + mv22/2 + p2m/ρ


denklemin her iki tarafını mg’ye bölüp yeniden düzenlersek Bernoulli denklemi çıkarılmış olur;

h1 + p1 /ρg + v12/2g = h2 + p2/ρg + v22/2g

Bu denklem ilk defa 1738 yılında Daniel Bernoulli tarafından deneysel olarak
bulunmuştur. Burada h potansiyel yükseklik (m), p/ρg basınç yüksekliği(m), ve v2/2g ise hız
yüksekliğidir. Toplam yükseklik (H), bu üç yükseklik değerinin toplamına eşittir:

H = h + p/ρg + v2/2g

Örnek: Bir boru içinden yoğunluğu 900 kg/m3 olan yağ, 5 m/s hızla akmaktadır. Belirli
bir noktadaki basıncı 30 kPa ve borunun yüksekliği 3.5 m (kıyaslama noktasından). Potansiyel
yüksekliği, basınç ve hız yüksekliğini hesaplayınız.

14
Çözüm:
Potansiyel yükseklik h =3.5 [m]
Basınç yüksekliği p/ρg =30x103/900x9.81 = 3.4 [m]
Hız yüksekliği v2/2g = 52/2x9.81 = 1.27 [m]
Toplam yükseklik H = 3.5 + 3.4 + 1.27 = 8.17 [m]

11.7 BORULARDA ENERJİ KAYIPLARININ ŞEMATİK İNCELENMESİ


Sıvıların borulardan ve açık kanallardan akışı Bernoulli deklemini tam olarak
sağlamaz. Çünkü sıvı moleküllerin kendi aralarında ve moleküllerle boru cidarları arasındaki
sürtünmeler girişteki enerjinin bir kısmını, çıkışta kaybettirir. Denklemin ikinci tarafına hk gibi
enerji kayıpları ilâve edilirse denklem doğru sonuçlar verir.

h1 + p1 /ρg + v12/2g = h2 + p2/ρg + v22/2g (teorik olarak)

h1 + p1 /ρg + v12/2g = h2 + p2/ρg + v22/2g + hk (pratikte)

H1 =H2 + hk

1 2 3

hk1 hk2 hk3

H H1 H2 H3

Şekil 11.9: Borulardaki yük kayıplarının incelenmesi

11.8 ENERJİ KAYIPLARININ FORMÜLLER İLE HESAPLANMASI


Borularda meydana gelen enerji ve yük kayıpları iki ana grupta incelenebilir:

11.8.1 SÜREKLİ KAYIPLAR


Boruların iç çeperlerindeki pürüzlülük ve akışkan moleküllerinin kendi aralarındaki
sürtünmesinden kaynaklanır. Şu formülle hesaplanır:

hsk= f L u2/d 2g

hsk:Sürekli enerji kaybı (m)


f: Sürekli kayıp katsayısı
L: Boru uzunluğu (m)
d: Boru çapı (m)
u: Akışkanın hızı (m/s)
g: Yer çekimi ivmesi (9.81 m/s2)

Örnek: 100 mm çaplı bir borudan 20 L/s debi ile akan 1 km uzunluğundaki bir boruda
oluşan sürekli kayıp enerjiyi hesaplayınız (f=0.02 olarak veriliyor).

15
Çözüm: Hız: u =V/A =20x10-3/(0.785x0.12) =2.55 m/s
hsk=0.02x1000x2.552/(0.1x2x9.81) = 66.1 m bulunur.
Yükseklik ve hız farkı olmadığına göre bu enerji kaybı basınç kaybı olarak ifade edilebilir:
hsk = hp = p/ρg ⇒ p = ρghsk = 1000x9.81x66.1 Pa
p = 648 kPa bulunur.

11.8.2 LOKAL (YEREL) KAYIPLAR


Boruların, bağlantıların, hazne ve kanalların geometrik durumları suyun ve sıvıların
akışını etkiler, enerji kaybına neden olur. Dolayısıyla yerel kayıpların akış hattındaki geometrik
değişikliklerden kaynaklandığını söyleyebiliriz. Yerel kayıplar şu formülle hesaplanır:

hlk = K u2/2g

hlk:Yerel (lokal) enerji kaybı (m)


K: Yerel kayıp katsayısı (Tablo 11.1’den bulunur)
u: Akışkanın hızı (m/s)
g: Yer çekimi ivmesi (9.81 m/s2)

TABLO 11.1 Bağlantı elemanlarının yerel kayıp katsayısı (K)


BAĞLANTI ELEMANI K FAKTÖRÜ
U parçası 2.2
Yarım dirsek (450) 0.4
Tam dirsek (900) 0.9
Geniş dirsek (900) 0.6
Dişli birleştirme (ünyon) 0.05
Te parçası (ana akış doğrusal) 0.4
(ana akış dik açılı) 1.8
Anî genişleme 1-(A1 /A2)2
Anî daralma A2/A1 0 0.5
0.1 0.45
0.3 0.4
0.5 0.3
0.7 0.2
0.9 0.08
Kademeli daralma ihmal edilebilir
Kademeli genişleme (açı)>500 1.0
400 0.9
300 0.7
200 0.4
100 0.15
Şiber vana açık 0.2
üç çeyrek açık 0.9
yarım açık 5.0
bir çeyrek açık 24.0
Stop vana (diskli) açık 10.0
üç çeyrek açık 11.0
yarım açık 12.5
bir çeyrek açık 50.0
Klape ve pislik tutucu ağırlıklı 2.0
mafsallı 10.0
Yönlü vana (çek valf) ağırlıklı 2.5
bilyalı 4.0
mafsallı 15.0

16
11.9 DARCY DENKLEMİ
Birim uzunluktaki boru için yük kaybı hk=(4/D).f(u) eşitliği yazılabilir. f(u) için çeşitli
ülkelerde farklı ampirik formüller kullanılmaktadır. Darcy’ye(darsi) göre:

f(u) = {a+(b/D)}.u2

Burada: a=5.07x10-4, b=0.193x10-4 olarak alınabilir.

Darcy formülü 0.05-0.5 m çaplı borular için iyi sonuçları verir

Örnek: 0.60 m çaplı bir beton boru 57 km uzunluğunda olup günde 2500 m3 su
taşımaktadır. Debiyi, birim yük ve toplam yük kaybını hesaplayınız.

Çözüm:
Debi: V = 2500/86400 = 0.0289 m3/s
u=V/A=0.0289/0.785x0.62 =0.1023 m/s
f(u)= {5.07x10-4 + (0.193x10-4/0.6)}x0.1023 = 5.5156x10-5
Birim yük kaybı hk = (4/0.6)x5.5156x10-5 = 3.6771x10-4 m
Toplam yük kaybı hTk=L.hk = 57000x3.6771x10-4 =20.95 m bulunur.

11.10 HUGEN-POİSEUİLLE DENKLEMİ


Yarıçapı R olan bir boru içinde lâminer ve daimi akış hâlinde hız dağılımı parabolik
olarak değişir:

u = ∆p/4µL (R2 - r2)

u: Borunun kenardan r mesafesindeki hızı [m/s]


∆p:Borunun 1 m uzunluğundaki basınç kaybı [Pa]
µ:Dinamik viskozite [Pa.s]
R:Borunun yarıçapı [m]
r: Herhangi bir yarıçap mesafesi [m]

Bu durumda maksimum hız:

umax = ∆p/4µL (R2 -r2)

Ortalama hız uort = umax /2 olur. Bu hıza göre borunun 1 metresindeki basınç kaybı:

∆p = 8 µ uort L / R2

11.11 MOODY DİYAGRAMI


Moody (modi) diyagramı sürtünme faktörünün bulunması amacıyla hazırlanmıştır. Sol
ordinatında f faktörü ve apsisinde Reynolds sayısı logaritmik olarak yerleştirilmiştir. Sağ
ordinatında ise bağıl pürüzlülük değerleri mevcuttur:

Bağıl pürüzlülük (εR) = mutlak pürüzlülük (ε) / boru çapı (d)

Mutlak pürüzlülük boru iç cidarındaki pürüzlülük sapmalarının mm cinsinden ortalaması


olarak tanımlanır, borunun malzemesine ve imalât yöntemine bağlıdır. Bazı boruların tipik
mutlak pürüzlülük değerleri Moody diyagramında blok hâlinde gösterilmiştir. Diyagramda demir
içermeyen çekme borular, cam ve plastik borular pürüzsüz boru olarak alınmıştır.

Diyagramda katmanlı (lâminer) geçiş bölgesi ve tedirgin akış (türbülanslı) bölgeleri


mevcuttur. Reynolds sayısı 2000’in altında akış katmanlıdır. Bu bölgede değişim sadece

17
Reynolds sayısına bağlı olarak doğrusal şekilde değişir. Bu bölge için f değeri şu formülle
bulunabilir:
f = 64/Re
Reynolds sayısının 2000 ile 4000 değerleri arasında akış tipi belirsizdir ve bu bölge için
diyagram kullanılamaz.

Reynolds sayısı arttığında akış tedirgin akış olmaya başlar. Akış tamamen tedirgin
olduğunda diyagram üzerinde yatay doğrular hâlinde değişir ve artık Reynolds sayısından
bağımsız hâle gelir. Yalnızca bu bölgede sürtünme faktörü, hızın değişmesine bağlı olarak
değişmez.

Örnek: Yoğunluğu 900 kg/m3 olan yağın dinamik viskozitesi 0.06 Pa.s’dir. Bu yağ, 120
mm’lik dökme demir borudan 1 m/s, 3 m/s ve 10 m/s hızlarda aktığında f sürtünme faktörlerini
bulunuz:

Çözüm: Moody diyagramında (Şekil 11.10) dökme demir borular için mutlak pürüzlülük
ε=0.25 mm verilmiştir. Bu durumda bağıl pürüzlülük:
εR = ε /d =0.25/120=0.0021
a) u=1 m/s, Re = ρdu / µ= 900x0.12x1/0.06 = 1800 < 2000 bu durumda akış katmanlıdır ve
f=64/Re=64/1800 =0.0356
b) u=3 m/s, Re = 900x0.12x3/0.06 = 5400>4000 akış tedirgindir ve Re=5400 ve εR=0.0021
için f = 0.0395 bulunur.
c) u=10 m/s, Re= 900x0.12x10/0.06 = 18 000 >4000 akış tedirgin ve aynı yöntemle f=0.031
bulunur.

18
11.12 BİR EKSEN ETRAFINDA DÖNEN SIVILARIN DENGESİNİN İNCELENMESİ
Herhangi bir silindirik kaptaki sıvının hareketsiz hâli Şekil 11.11-A’daki gibidir. Bu kabı
sabit bir açısal hızla döndürdüğümüzde kabın ortasında sıvının çukurlaştığı, kenarlarının
yükseldiği ve içe doğru bir koni oluştuğu görülür (Şekil 11.11-B). En basit olarak çay bardağını
karıştırırken bu durum meydana gelir. Bu olaya zorunlu burgaç (cebri vorteks) hareketi
denmektedir.

R
B

h0

A B
Şekil 11.11: Sıvıların bir eksen etrafında döndürülmesi (zorunlu burgaç hareketi)

Dönen sıvının A-B noktaları arasında Bernoulli denklemini uygularsak:

hA + pA /ρg + vA2/2g = hB + pB /ρg + vB2/2g

pA= pB = patm = 0, uA=0, uB= ω R, hB-hA=h0 alınırsa; hB-hA= uB2 /2g

h0 = ω2 R2 /2g

h0: Koninin derinliği [m]


ω: Kabın açısal hızı [rad/s]
R: Kabın yarıçapı [m]

Şayet kap hareketsiz durumda iken tam dolu ise zorunlu burgaç hareketi sonunda
oluşan koni hacmi kadar sıvı taşar.

Silindirin hacmi: Vs = π R2 h [m3]

Koninin hacmi: Vk = (π R2/3)x(ω2 R2 /2g) Vk = π R4ω2 /6g

Örnek: Yarıçapı 0.5 m, boyu 3 m olan silindirik bir kap 2 rad/s hızla dönmektedir.
Başlangıçta tam dolu olan bu kaptan ne kadar su dökülür ve oluşan koninin yüksekliği ne olur?

Çözüm: h0 = ω2 R2 /2g = 22 x0.52 /2x9.81 = 0.0509 [m]


Vk = π R4ω2 /6g = π x0.54 x22/6x9.81 = 0.01334 [m3] bulunur.

20
POMPALAR
A. BASİT TULUMBA KAVRAMININ AÇIKLANMASI
Bir akışkanın bir yerden diğer bir yere basınç ile nakledilmesi için kullanılan aygıtlara
tulumba denir. Tulumba ile pompa eş anlamlı olmasına rağmen tulumba kavramı el (insan gücü)
ile çalışabilen cihazları ifade etmede kullanılır. Bunlar daha ziyade basit hacimsel tulumbalardır.

B. POMPA KAVRAMININ AÇIKLANMASI


Pompalar, kendilerine motor tarafından iletilen mekanik enerjiyi hidrolik enerjiye
dönüştüren aygıtlar olarak tanımlanabilir.
Pompalar, hidrolik akışkana manometrik bir yükseklik (enerji) kazandırırlar.

C. POMPA ÇEŞİTLERİ
1. BASİT TEK ETKİLİ POMPA
Köy evlerinde ve bahçelerde kullanılan bu pompa Şekil 12.1’de gösterilmiştir. Gövde
genellikle dökme demirden yapılır. Pompa kolu gövdeye yataklanmış bir kaldıraç olup ucuna
pompa pistonunun kolu takılmıştır. Bu kol, pistona silindirik gövde içerisinde eksenel hareket
yaptırır. Pistonun ortasındaki delikte açılıp kapanabilen oturtmalı bir çek valf mevcuttur. Emme
borusunun gövdeye birleştiği yerde suyun geri kaçmasını engelleyen bir supap (klape) takılmıştır.
Tek etkili pompaların emmeye başlaması için içine su ilâvesi yapmak gerekir. Piston,
pompa kolu yardımıyla aşağıya doğru inerken pistondaki çek valf açık konumda olup suyun
pistonun üst tarafına geçmesine izin verir. Bu esnada klape kapalı olduğundan gövde içindeki su
seviyesi sabittir. Piston yukarıya doğru hareket ettirildiğinde çek valf kapanır ve oluşan vakum ile
klape açılarak pompa gövdesi içine su emilir.
Tek etkili pompaların hem emme hem de basma yapabilen tipleri mevcuttur.

22
Şekil 12.1 Tek etkili pompanın çalışması

2. ÇİFT ETKİLİ POMPA


Günümüzde kullanılan çift etkili pompalar çok çeşitlidir. Şekil 11.2’deki Werthingon
(vertingon) pompası buhar kazanlarında kullanılır. Piston B yönüne hareket ettiğinde C supabı
açılarak A tarafına su girmiş olur. B yönündeki su da F supabından basılır. Piston geri gelirken B
yönünde emme, bu defa A yönünde basma olur. Kısaca pistonun her iki yönündeki hareketinde
iki etki (emme ve basma) sağlanır.

hareket kolu

E F

destek A B

C D

Şekil 12.2 Çift etkili Werthingon (vertingon) pompası

3. DİFERANSİYEL POMPA
Bu pompa iniş ve çıkış kurslarında aynı değerde mekanik iş çekecek şekilde yapılmıştır.
Şekil 12.3’te bir diferansiyel pompanın şeması gösterilmiştir. P pistonunun çapına oranla T
kolunun çapı hayli büyüktür. Bu kol ile silindir arasındaki halka şeklindeki boşluk basma borusu ile
irtibatlıdır. Bunun sonucu olarak piston inerken bastığı suyun bir kısmı bu boşluğa gelir. Piston,
yukarı hareket esnasında alt yüzü ile emerken üst kısmı ile de boşluktaki suyu basar.

23
T

Şekil 12.3 Diferansiyel pompa

4. DERİN KUYU POMPALARI


Derin kuyu pompaları kendi içlerinde, dik milli derin kuyu pompaları ve dalgıç
pompalar olarak ikiye ayrılırlar.
Dik milli derin kuyu pompalarının motorları dışarıda pompa grubu içeride olup, güç
pompaya uzun mil yardımıyla iletilir. Milin çok uzun olması yataklama problemi oluşturmakta ve
bu sebepten dolayı daldırma derinliği mil imalat şartlarıyla sınırlı hale gelmektedir.
Dalgıç pompalarda ise pompa ile motor tek parça halinde olup kuyunun içine daldırılır.
Dolayısıyla bu pompalarda yataklama ve su emdirme problemleri oluşmaz. Dalgıç pompalar iki
kısımdan oluşur: Pompa kısmı ve motor kısmı. Pompaların çark tipleri tam santrifüj veya yarı
eksenel (karışık akışlı) olabilir. Genellikle dalgıç pompalar çok kademeli yapılırlar ve her
kademede bir çark bulunur. Bu çarklar arasında akışkanın yönünü doğrultmak için difüzör bulunur
(Şekil 12.4).

Şekil 12.4 Dalgıç tipi derin kuyu pompası

24
5. SANTRİFÜJ POMPALAR
Santrifüj pompalar, sıvıyı merkezkaç (kinetik) enerji ile emme hattından basma çıkışına
göndererek basınç farkı oluşturan cihazlardır. Bu pompalar basınç kademesine göre tek kademeli
ve çok kademeli pompalar olarak sınıflandırılır (Şekil 12.5).

Şekil 12.5 Tek kademeli santrifüj pompa

Santrifüj pompalarda basma yüksekliği ile debi ilişkisi kanatların yönüne ve çıkış açısına
göre değişir. Üç farklı kanat tipi vardır: Öne eğimli, radyâl (düz) ve geriye eğimli. Bunlardan en
çok tercih edileni geriye eğimli kanat tipidir. Çünkü bu tiplerde, debi arttıkça basma yüksekliği
düşer ve böylece motorun harcadığı güç çok değişmemiş olur.
Santrifüj pompalarda basma yüksekliğini arttırmak amacıyla pompa çarkları kademeli
yerleştirilir ve seri bağlı pompaların işlevini tek pompa gövdesinde gerçekleştirilmiş olur (Şekil
5.12).

Şekil 12.6 Kademeli santrifüj pompa

25
D. POMPALARDA DEBİNİN AYARLANMASI

1. BASMA HATTI VANASI KULLANIMI


Pompalarda debinin ayarlanması için genellikle en basit metot türbinli pompalar için
basma hattı vanasının kullanılmasıdır. Basma hattı vanası kısıldığında pompa debisi düşer ayrıca
motorun harcadığı güç de azalır. Ancak bu yöntem pozitif (hacimsel) sıkıştırmalı tipler için geçerli
değildir. Hacimsel (pistonlu, paletli ve vidalı) pompalarda debi motorun devir sayısına göre sabit
kabul edilebilir. Ancak yüksek hızlarda kaçaklar artacağından bu tiplerin basınca göre debileri
biraz azalır.
Türbinli pompalarda debinin ayarlanması için ayrıca aşağıdaki yöntemler de kullanılır.

2. DARALTMA PARÇASI KULLANIMI


Borulardan belirli miktarda sıvı geçmesini sağlamak için bağlantılar arasına daraltma
parçası takılabilir. Bu takdirde daraltma parçasının çapı d, aşağıdaki formül yardımıyla
hesaplanır:
d = f √ V/h0.5
f: Daraltma oranı faktörü (Tablo 12.1)
V: Borudan geçmesi istenen debi [m3/s]
h: Daraltma parçasının oluşturduğu basınç farkı [mSS]
[f]
12

11

10

d
9

7
D 0.1 0.3 0.5 0.7 0.9
(d-D) Oranı

Şekil 12.7 Daraltma parçası Tablo 12.1 Çap oranı faktörü

26
3. EMME VE BASMA YÜKSEKLİĞİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ
Tek kademeli türbinli pompalarda emme yüksekliği teorik olarak 10.33 mSS (atmosfer
basıncı) civarındadır. Ancak hidrolik kayıplar sebebiyle bu yükseklik 7.5-8 m seviyesine
inmektedir. Emme yüksekliği arttıkça pompa debisi azalır. Aynı şekilde pompanın akışkanı bastığı
yükseklik arttıkça oluşan karşı basınç, pompanın debisini olumsuz yönde etkiler.

4. POMPANIN DEVİR SAYISININ DEĞİŞTİRİMESİ


Türbinli ve hacimsel pompaların karakteristik eğrileri devir sayısının değişmesiyle
tamamen değişir. Özellikle pompa, içten yanmalı motor veya doğru akım elektrik motoru ile tahrik
ediliyor ise devir sayısını değiştirmek kolaydır. Ancak alternatif akım motorlarında devir sayısını
değiştirmek oldukça pahalı bir yöntemdir. Yine kayış kasnaklı sistemlerde kasnak çapı
değiştirilerek devir sayısı değiştirilmiş olur.

E. POMPALARDA MANOMETRİK YÜKSEKLİK


Birim ağırlıktaki sıvının pompa girişi ve çıkışı arasındaki kazandığı enerjiye manometrik
yükseklik denir ve H ile gösterilir. Pompa girişi ve çıkışı arasına ayrı birer manometre bağlanırsa
aradaki basınç farkı bar veya kPa cinsinden manometrik yüksekliği verir. Bu değer p/ρg
formülünde yerine konularak metre cinsinden manometrik yükseklik bulunur. Bu enerji Bernoulli
eşitliğinde yerine konursa:
h1 + p1 /ρg + v12/2g + H = h2 + p2/ρg + v22/2g
H1 + H= H2
H = H2 - H1 [m] bulunur.
Örnek: Bir pompa 3 m alt seviyede bulunan açık bir hazneden aldığı suyu, 5 m
yükseklikteki açık bir hazneye basmaktadır. Kayıpları ihmal ederek pompanın manometrik
yüksekliğini hesaplayınız.
Çözüm: Kıyaslama düzlemi alt haznedeki su seviyesi alınabilir. P1=0, P2=0 (çünkü
atmosfer basıncı), v1=0, v2=0 (haznedeki su seviye değişme hızı sıfıra yakındır).
h1 + p1 /ρg + v12/2g + H = h2 + p2/ρg + v22/2g
H = h2-h1=8-0=8 m bulunur.

27
2

∆hc

1 1

Şekil 12.8 Pompalarda manometrik (basma) yüksekliği ölçülmesi

F. GÜÇ VE VERİM HESAPLAMARI


Hidrolik Güç: Herhangi bir pompanın hidrolik gücü; akış debisine, basma yüksekliğine ve
akışkanın yoğunluğuna bağlı olarak aşağıdaki formülle hesaplanır:
Ph = m g H [W]
m: Akışkanın kütlesel debisi (m=ρV) [kg/s]
g: Yer çekimi ivmesi [9.81 m/s2]
H: Basma yüksekliği (manometrik yükseklik) [m]
Örnek: Bir santrifüj pompanın debisi 30 L/dk, basma yüksekliği 40 metredir. Bu pompa
su bastığında hidrolik gücünü hesaplayınız.
Çözüm:
Kütlesel debi m =30/60 = 0.5 kg/s
Ph = m g H = 0.5x9.81x40 = 196.2 W bulunur.
Hacimsel verim: Çark girişindeki vuruntular, sıvının kanat yüzeylerine sürtünmesi ve
kaynaşma nedeniyle iç kayıplar oluşur. Daha açık ifade ile pompanın teorik debisi ile gerçek
debisi arasında daima bir fark bulunur. İşte bu fark hacimsel (volümetrik) verim kavramını
açıklamaktadır. Hacimsel verim:
ηv = Vg / Vt [%]
Mekanik verim: Pompa mili ile yataklar arasındaki sürtünmeler mekanik dış kayıpları
oluşturur. Mekanik verim, genel verimin hacimsel verime oranı ile bulunur:
ηm = ηg / ηv [%]
Genel verim: Hidrolik gücün, pompa milinden verilen motor giriş gücüne oranı ile
bulunur. Deneysel olarak bulunabilir. Pompa üreticileri, kataloglarda karakteristik eğri ile birlikte
28
verim eğrilerini de verirler. Dolayısıyla pompanın debisi ve basma yüksekliği bilinirse o noktadaki
verimi de kolayca bulunabilir. Genel verim:
η = Ph / P veya η = ηv ηm [%]
Örnek: Debisi 10 L/s, basma yüksekliği 16 m olan bir pompanın mil giriş gücü 2.5 kW’dır.
Pompanın bu şartlarda genel verimini bulunuz.
Çözüm:
Ph = m g H = 10x9.81x16 = 1570 W = 1.570 kW
η = Ph / P = 1.570/2.5 = 0.625 (%62.5) bulunur.

G. KAVİTASYONUN AÇIKLANMASI
Sıvılar anî yön değişmelerini takip edemez ve bu durumda akım çizgilerinde ayrışma
oluşur. Bu olay pompanın çarkı boyunca ve pompa kanallarında görülür. Anî dönüşlerde sıvının
basıncı düşmeye çok eğilim gösterir ve sıvıda çözülmüş bulunan gazlar veya sıvının kendisi
buharlaşmaya noktasına ulaşır. Bu durum, sıvının sıcaklığı çok artmaya başladığında oluşabilir,
fakat normal oda sıcaklığında ancak basınç yeterince düştüğünde meydana gelir.
Bu oluşum ve sıvıda kabarcık (boşluk) meydana gelmesi kavitasyon (kovuklaşma)
olarak bilinir. Bir pompada kavitasyon başlamasıyla verim düşer ve seste bir değişme olur.
Sesteki bu değişme, buhar (gaz) kabarcıklarının yüksek basınç bölgesinden geçerken anîden
patlamasıyla oluşur. Bu şok dalgaları erozyon (aşındırma) özelliğine sahiptir ve pompada ciddi
mekanik hasarlara yol açar. Böylelikle kavitasyondan sürekli korunmak gerekir.
Pompanın tasarımında; anî yön veya kesit değişimlerinden kaçınılmak suretiyle,
pürüzlülük veya türbülans oluşumu azaltılarak kavitasyon eğilimi oldukça azaltılabilir. Verilen bir
pompa tasarımında kavitasyon, pompa girişindeki basınç mümkün mertebe yüksek tutularak
azaltılabilir veya önlenebilir. Bu sebepten dolayı pompa giriş çapı, çıkış çapından büyük yapılır,
böylece girişteki basınç kayıpları azaltılmış olur. Ayrıca kısma valfi asla pompa girişine
yerleştirilmeyip, daima çıkışa yerleştirilir. Bunun yanında pompalanan sıvının sıcaklığı da
mümkün olduğunca düşük tutulmalıdır.

29
H. POMPALARIN DİĞER ÖZELLİKLERİ

1. ÖZGÜL HIZ
Belli bir pompa çarkının 1 m basma yüksekliğinde, 1 m3/s debi için gereken dakikadaki
devir sayısına özgül hız denir. Özgül hız aynı zamanda pompa çarkının biçimini de belirler.
Pratikte her pompa çark tipinin verimli çalışabileceği bir çalışma bölgesi vardır. Bu bölgelerin
seçimi, basınç ve debinin bileşkesi olarak ifade edilen bir formül ile ifade edilir:
Ns = N √ V / H0.75
Ns: Özgül hız [d/d]
N: Devir sayısı [d/d]
V: Hacimsel debi [L/s]
H: Basma yüksekliği [m]
Özgül hız herhangi bir çalışma noktasında hesaplanabilir, ancak karşılaştırma için en
yüksek verim noktası esas alınır. En yüksek verim noktasında tüm benzer çarklar aynı özgül hıza
sahiptir. Bu kural Şekil 12.9’da gösterildiği gibi farklı çark tiplerinin sınıflandırılmasına yarar.

Şekil 12.9 Özgül hız ile çark biçimlerinin sınıflandırılması

30
Örnek: Aşağıdaki uygulamalar için uygun pompa tipini belirleyiniz.
Basma Yüksekliği[m] Debi [L/s] Devir Sayısı [d/d]
a 4 25 1450
b 10 16 1900
c 25 18 2800

Çözüm: (Şekil 12.9’a göre)


a) Ns = N √ V / H0.75 = 1450 √ 25 / 40.75 =2563 (helikoidal)
b) Ns = N √ V / H0.75 = 1900√ 16 / 100.75 = 1351 (santrifüj, düşük giriş/çıkış çap
kademesinde)
c) Ns = N √ V / H0.75 = 2800 √ 22 / 50.75 = 3928 (diyagonal)

2. EMMEDEKİ NET POZİTİF YÜKSEKLİK (ENPY)


Pompa girişinde kavitasyonu önlemek için gereken minimum toplam emme yüksekliğidir.
Bu, pompa tasarımındaki bir fonksiyondur ve metre cinsinden deneysel olarak belirlenir. Bazı
durumlarda kPa olarak da verilebilir.

3. POMPALARIN PARALEL VE SERİ BAĞLANMALARI


Pompalar bir boru şebekesine paralel veya seri hâlde çalışabilirler. Debinin çok olması
istendiği durumlarda paralel, basma yüksekliğinin çok olması istendiği durumlarda ise seri olarak
bağlanabilirler.
Pompalar seri bağlandığında debi çok fazla artmaz, basma yüksekliği daha fazla artar.
Paralel bağlantıda ise debi daha çok artar fakat basma yüksekliği çok artmaz.
Şekil 12.10’da seri bağlanmış pompa ortak karakteristik eğrisi görülmektedir. 1. pompa
eğrisinin yatay eksenle arasındaki mesafeye eşit aralıklı dikey bölüntüler (h1, h2, h3,...hn) çizilir. Bu
mesafeler 2. Pompa üzerine ilâve edilerek seri hâldeki pompaların ortak eğrisi çizilmiş olur.
Şekil 12.11’de ise paralel bağlanmış pompaların ortak eğrileri görülmektedir. Bu eğri şu
şekilde çizilir. 1. Pompa eğrisi ile dikey eksen arasına eşit aralıklı yatay bölüntüler (q1, q2, q3,....qn)
çizilir. Bu bölüntüler 2. Pompa eğrisinin üzerine ilâve edilerek paralel çalışan pompaların ortak
eğrisi elde edilir.

31
[H] [m]
Basma seri pompa ortak eğrisi
yüksekliği sistem eğrisi

h1 h2 h3 çalışma noktası
2. pompa h4

1. pompa h5

h1 h2 h3 h4
h5
Debi [L/d]
Şekil 12.10 Pompaların seri bağlanması durumunda manometrik eğrinin değişimi

2. pompa
H[m] paralel pompa
q5 sistem eğrisi
q5
1. pompa çalışma noktası
q4 q4
paralel pompa
q3 q3 ortak eğrisi
q2 q2

q1 q1

Debi [L/d]
Şekil 12.11 Pompaların paralel bağlanması durumunda manometrik eğrinin değişimi

32

You might also like