Professional Documents
Culture Documents
Yurdumuzda elektrik enerjisinin büyük bir kısmı akarsular üzerinde kurulan barajlardan
elde edilmektedir. Baraj gölleri, suları depo etmek suretiyle potansiyel enerji oluştururlar. Baraj
gölündeki potansiyel enerjinin hesaplanması hidrostatik bilim dalı sayesinde yapılır.
Hem durgun hem de hareketli sıvıları inceleyen bilim dalına hidrolik veya
hidromekanik (akışkanlar mekaniği) adı verilir.
h1
h2
I
h3
II
III
ρ: Yoğunluk [kg/m3]
g: Yer çekimi ivmesi [m/s2]
h: Derinlik [m]
Teknik Atmosfer (ata): 1 kgf değerindeki kuvvetin 1 cm2’ye yaptığı basınçtır. Bu basınç mutlak
basıncı ifade eder. Şayet gösterge (manometre) basıncı ifade edilecek ise ata yerine atü
kullanılır:
1
ata = atü + atm = atü +1.033 [kgf/cm2]
p.s.i.: 1 inç2 alana 1 libre’lik bir kuvvetin uyguladığı basınçtır. Amerika ve İngiltere’de ve eski
İngiliz sömürgesi olan devletlerde kullanılmaktadır. Mutlak psia ile manometre basıncı ise psig
ile ifade edilir.
Örnek: 1400 kPa değerinin bar basınç birimi olarak eşdeğerini bulunuz.
Çözüm:
1400 kPa = 1400x103 Pa ve Tablo 10.1’den 1bar=105 Pa eşdeğerlikleri alınırsa 1400
000 x10-5 bar = 14 bar bulunur.
Çözüm:
1 mmHg = 133x10-3 bar olduğundan 1200 x133x10-3= 159.6 bar
Mutlak basınç ise bir ortamdaki toplam (manometre+atmosfer) basıncı ifade eder.
Termodinamikte gazların hâl özelliklerinde ve birçok bilimsel araştırmalarda mutlak basınç
kullanılır. Çünkü atmosfer basıncı gazların ve buharların durum değiştirmelerinde etkili
olmaktadır. Örnek olarak su, deniz seviyesinde 100 0C de kaynarken Everest Dağında kaynama
sıcaklığı 84 0C ye düşmektedir.
Örnek: Manometre basıncı 400 kPa olan bir sistemdeki mutlak (toplam) basıncı
bulunuz.
2
10.5 BELLİ BİR DERİNLİKTEKİ SIVININ STATİK BASINCI
Daha önce sıvıların statik basıncının derinlikle doğru orantılı olarak arttığını belirtmiştik.
Şekil 10.2’deki üç kapta farklı miktarlarda sıvı bulunmaktadır. Ancak kapların tabanlarındaki
statik basınçlar eşittir. Çünkü sıvı yükseklikleri eşittir.
p1 = p2 = p3 = ρ g h [Pa]
I II III
h1
h2
p1 = ρ g h 1
p2 = ρ g h 2
p2 - p 1 = ρ g h 2 - ρ g h 1
Örnek: Şekil 10.3’teki gibi bir kapta su içine daldırılmış bir çubuğun alt ucu kabın
tabanına dayanmakta ve üst ucu su yüzeyinden 30 cm aşağıda bulunmaktadır. Suyun derinliği
1.2 m olduğuna göre çubuğun iki ucu arasındaki basınç farkını hesaplayınız.
Çözüm:
p2-p1= ρ g (h2-h1) = 1000x9.81x(1.2-0.3)= 8829 Pa bulunur.
3
10.7 PASCAL KANUNU VE UYGULAMASI
Kapalı bir kap içerisindeki sıvıya bir noktadan yapılan basınç, sıvı tarafından bütün
yüzeylere eşit olarak iletilir. Dar yüzeylerde küçük kuvvetler uygulanarak, geniş yüzeylerde
büyük kuvvetler elde edilebilir.
F1 F2
S2
A1 A2
S1
Örnek: Şekil 10.5’teki gibi hidrolik preste pistona gelen kuvveti ve ilerleme miktarını
bulunuz.
40 cm 10 cm
iş parçası
250 N F1 F2
D1 = 10 cm D2 = 40 cm
S1 = 15 cm S2 = ?
hazne
4
10.8 DÜZLEM YÜZEYLER ÜZERİNE SIVININ YAPTIĞI İTME KUVVETİ
Fitme h
Kuvvet=Basınç x Yüzey
F=pA=ρghA [N]
Burada:
F: Basınç kuvveti [N]
p: Taban yüzeydeki basınç [Pa]
ρ: Sıvının yoğunluğu [kg/m3]
h: Sıvı yüksekliği [m]
D: Daire tabanın çapı [m]
a: Kare veya dikdörtgenin bir kenarı [m]
b: Dikdörtgenin uzun kenarı [m]
Örnek: Taban kenarı 1 m olan kare tabanlı bir tankta su seviyesi yüksekliği 2.5
metredir. Suyun tabana yaptığı itme kuvvetini hesaplayınız.
Çözüm:
Fitme= ρ g h a2 = 1000x9.81x2.5x12= 24525 N bulunur.
5
h/2
h
F
Örnek: Bir su bidonunun çapı 0.75 m, içindeki suyun seviyesi 1.5 m’dir. Bidonun yan
yüzeylerine gelen basınç kuvvetini hesaplayınız.
Çözüm:
F= 0.5 ρ g h2 πD
F = 0.5x1000x9.81x(1.5)2xπx0.75=26003.5 [N]
IGY: Basınca maruz yüzeyin ağırlık merkezine göre atalet momentidir [m4].
IGY = D4 /64 (daire yan yüzey)
IGY = a4 /12 (kare yan yüzey)
IGY = bh3 /12 (dikdörtgen yan yüzey)
ZG: Basınca maruz yüzeyin ağırlık merkezinin ıslak yüzeyi boyunca açık (kuru) yüzeye olan
mesafesidir [m]. Bu mesafe dik yüzeyler için h/2 alınabilir ancak eğik yüzeylerde ayrıca
hesaplanmalıdır.
A: Basınca maruz yüzey alanı [m]
6
h/2
h e
Örnek: Şekil 10.9’daki baraja ait tahliye kapağına gelen itme kuvvetini ve basınç
merkezini bulunuz.
600
20 m
A
Kapak φ 1m
7
VY
VB
FK = ρs g VB
ρc g Vc = ρs g VB
ρc / ρs = VB / Vc
Örnek: Şekil 10.11’deki cismin havadaki ağırlığı 60 N’dur. Sudaki ağırlığı ne olur?
(a=10 cm)
Çözüm:
8
10.11 FARKLI YOĞUNLUKTAKİ SIVILARA DALDIRILMIŞ CİSİMLER İLE İLGİLİ
UYGULAMALAR
Şekil 10.12’deki iki ayrı yoğunlukta sıvı ile doldurulmuş iki ayrı kabın içerisine konulan
cisimlerin dengesini inceleyelim:
F = G - FK1 a b
F = ρc g V - ρs g V
F1 = (ρc - ρs1) g V
F2 = (ρc - ρs2) g V
Denge durumu için; ρs1 ρs2
(ρc - ρs1) g V = (ρc - ρs2) g V
F1 F2
b/a = (ρc - ρs1) / (ρc - ρs2)
FK1 FK2
eşitliği bulunur.
Örnek: Şekil 10.12’deki gibi bir sistemde sol taraftaki kapta su, sağ taraftakinde ise yağ
bulunmaktadır. 12 cm çapında iki demir top bu sıvılara daldırılmaktadır. Denge çubuğu 1 m
olduğuna göre denge hâlindeki a ve b mesafelerini hesaplayınız (ρyağ = 800 kg/m3, ρdemir = 7800
kg/m3).
Çözüm:
(7800-1000) / (7800-800) = 0.97 = b/a
ax0.97 = b (1) ve
a+b=1 (2) (1) ve (2) denklemleri ortak çözülürse b=0.5076 [m],
b=0.4923 m bulunur.
9
ÜNİTE XI HİDRODİNAMİK
11.1 AKIŞ ÇEŞİTLERİNİN İNCELENMESİ
Önceki ünitede, hidrodinamiğin hareketli sıvıları inceleyen bilim dalı olduğu açıklanmıştı.
Hidrodinamikte, akışkanın akış karakteri oldukça önemlidir. Saydam borularda suyun akışı özel
renklendiriciler ilâve edilerek akım çizgileri hâlinde gözlenebilir. Bu çizgiler suyun akış hızına
bağlı olarak farklılık gösterir. Bu farklılık iki ana durumu karakterize eder: Katmanlı (lâminer) ve
tedirgin(türbülanslı) akış.
Vmax
Şekil 11.1: Katmanlı (lâminer) akış Şekil 11.2: Tedirgin (türbülanslı) akış
Re = ρ u Dh / µ
10
Örnek: İç çapı 19 mm olan bir su borusunda suyun akış hızının katmanlı kalabilmesi
için en büyük hızı ne olmalıdır? (Suyun dinamik viskozitesi µ=0.9x10-3 Pa.s olarak veriliyor.)
Çözüm:
Re =ρuDh/µ ⇒u =Re µ/Dh ρ = 2320x0.9x10-3/0.012x1000 =0.174 m/s
Örnek: 30 mm borudan 3 L/s debiyle akmakta olan 500C’deki suyun Reynolds sayısını
hesaplayınız. Suyun yoğunluğu 998 kg/m3, dinamik viskozitesi 0.544 x 10-3 Pa.s olarak
verilmektedir.
Çözüm:
V=3 L/s= 3 x 10-3 m3/s, d=30 mm=0.03 m
u=V/A=3 x10-3/ 0.785x0.032=4.244 m/s
Re= udρ/µ=4.244 x 0.03 / 0.544x10-3= 231000 bulunur.
Herhangi bir kesitten birim zamanda geçen sıvı miktarına debi denir. Ayrıca debi;
hacimsel debi ve kütlesel debi olarak ikiye ayrılabilir (Şekil 11.3).
sınırlanan hacim
A A
φD
L V
Süreklilik: Şekil 11.4’teki gibi boru çaplarının farklılığı, borudan geçen akışkan hızlarını
da değiştirir. Ancak debi sabit kalır. Bu durumda aşağıdaki eşitlikleri (süreklilik denklemi)
yazılabilir.
V1 = V2 A1 u1 = A2 u2 veya u1 / u2 = A2 / A1
u1 u2
Örnek: Şekil 11.5’deki hidrolik kaldırıcıya gelen yük 10 kN, kaldırma hızı 0.1 m/s ve
silindir çapı 0.5 m olduğuna göre:
11
a) Gerekli basıncı,
b) Debiyi,
c) 0.02 m iç çap için borudaki akışkan hızını hesaplayınız.
Çözüm:
a) p = F/A = 10 000 / 0.785 x(0.5)2 = 50955.41 Pa
b) V = A u = 0.785 (0.5)2 x 0.1 = 0.019625 m3/s
c) u = V/Ab = 0.019625 / 0.785 (0.02)2 = 62.5 m/s
v = Cv √ 2g (ρi/ρ-1) h [m/s]
12
∆h
cıva
CD: Verim katsayısı (0.8-0.98 arasında değişir) A1 ve A2: geniş ve dar kesitler [m2]
13
11.6 BERNOULLİ DENKLEMİ UYGULAMASI
Şekil 11.8’deki gibi kademeli olarak daralan eğimli bir boru kesitini göz önüne alalım.
Akışkanın kütlesel debisi m, giriş noktası 1 ve çıkış noktası 2 olsun. Akışkan ideal akışkan
kabul edildiği için iç ve dış sürtünmeler ihmal edilmektedir. 1 ve 2 noktaları arasında akışkana
enerjinin korunumu prensibini uygulayabiliriz. Bu arada sadece üç enerji değişimi olmaktadır:
Potansiyel enerji, kinetik enerji ve akış işi.
(2)
u2
p2
(1)
p1
h2
u1
h1
kıyaslama düzlemi
1. Potansiyel enerji: PE = m g h
2. Kinetik enerji: KE = 0.5 m v2
3. Akış işi: W = p V (F = p A ve W = p A L, A L =V )
Bu denklem ilk defa 1738 yılında Daniel Bernoulli tarafından deneysel olarak
bulunmuştur. Burada h potansiyel yükseklik (m), p/ρg basınç yüksekliği(m), ve v2/2g ise hız
yüksekliğidir. Toplam yükseklik (H), bu üç yükseklik değerinin toplamına eşittir:
H = h + p/ρg + v2/2g
Örnek: Bir boru içinden yoğunluğu 900 kg/m3 olan yağ, 5 m/s hızla akmaktadır. Belirli
bir noktadaki basıncı 30 kPa ve borunun yüksekliği 3.5 m (kıyaslama noktasından). Potansiyel
yüksekliği, basınç ve hız yüksekliğini hesaplayınız.
14
Çözüm:
Potansiyel yükseklik h =3.5 [m]
Basınç yüksekliği p/ρg =30x103/900x9.81 = 3.4 [m]
Hız yüksekliği v2/2g = 52/2x9.81 = 1.27 [m]
Toplam yükseklik H = 3.5 + 3.4 + 1.27 = 8.17 [m]
H1 =H2 + hk
1 2 3
H H1 H2 H3
hsk= f L u2/d 2g
Örnek: 100 mm çaplı bir borudan 20 L/s debi ile akan 1 km uzunluğundaki bir boruda
oluşan sürekli kayıp enerjiyi hesaplayınız (f=0.02 olarak veriliyor).
15
Çözüm: Hız: u =V/A =20x10-3/(0.785x0.12) =2.55 m/s
hsk=0.02x1000x2.552/(0.1x2x9.81) = 66.1 m bulunur.
Yükseklik ve hız farkı olmadığına göre bu enerji kaybı basınç kaybı olarak ifade edilebilir:
hsk = hp = p/ρg ⇒ p = ρghsk = 1000x9.81x66.1 Pa
p = 648 kPa bulunur.
hlk = K u2/2g
16
11.9 DARCY DENKLEMİ
Birim uzunluktaki boru için yük kaybı hk=(4/D).f(u) eşitliği yazılabilir. f(u) için çeşitli
ülkelerde farklı ampirik formüller kullanılmaktadır. Darcy’ye(darsi) göre:
f(u) = {a+(b/D)}.u2
Örnek: 0.60 m çaplı bir beton boru 57 km uzunluğunda olup günde 2500 m3 su
taşımaktadır. Debiyi, birim yük ve toplam yük kaybını hesaplayınız.
Çözüm:
Debi: V = 2500/86400 = 0.0289 m3/s
u=V/A=0.0289/0.785x0.62 =0.1023 m/s
f(u)= {5.07x10-4 + (0.193x10-4/0.6)}x0.1023 = 5.5156x10-5
Birim yük kaybı hk = (4/0.6)x5.5156x10-5 = 3.6771x10-4 m
Toplam yük kaybı hTk=L.hk = 57000x3.6771x10-4 =20.95 m bulunur.
Ortalama hız uort = umax /2 olur. Bu hıza göre borunun 1 metresindeki basınç kaybı:
∆p = 8 µ uort L / R2
17
Reynolds sayısına bağlı olarak doğrusal şekilde değişir. Bu bölge için f değeri şu formülle
bulunabilir:
f = 64/Re
Reynolds sayısının 2000 ile 4000 değerleri arasında akış tipi belirsizdir ve bu bölge için
diyagram kullanılamaz.
Reynolds sayısı arttığında akış tedirgin akış olmaya başlar. Akış tamamen tedirgin
olduğunda diyagram üzerinde yatay doğrular hâlinde değişir ve artık Reynolds sayısından
bağımsız hâle gelir. Yalnızca bu bölgede sürtünme faktörü, hızın değişmesine bağlı olarak
değişmez.
Örnek: Yoğunluğu 900 kg/m3 olan yağın dinamik viskozitesi 0.06 Pa.s’dir. Bu yağ, 120
mm’lik dökme demir borudan 1 m/s, 3 m/s ve 10 m/s hızlarda aktığında f sürtünme faktörlerini
bulunuz:
Çözüm: Moody diyagramında (Şekil 11.10) dökme demir borular için mutlak pürüzlülük
ε=0.25 mm verilmiştir. Bu durumda bağıl pürüzlülük:
εR = ε /d =0.25/120=0.0021
a) u=1 m/s, Re = ρdu / µ= 900x0.12x1/0.06 = 1800 < 2000 bu durumda akış katmanlıdır ve
f=64/Re=64/1800 =0.0356
b) u=3 m/s, Re = 900x0.12x3/0.06 = 5400>4000 akış tedirgindir ve Re=5400 ve εR=0.0021
için f = 0.0395 bulunur.
c) u=10 m/s, Re= 900x0.12x10/0.06 = 18 000 >4000 akış tedirgin ve aynı yöntemle f=0.031
bulunur.
18
11.12 BİR EKSEN ETRAFINDA DÖNEN SIVILARIN DENGESİNİN İNCELENMESİ
Herhangi bir silindirik kaptaki sıvının hareketsiz hâli Şekil 11.11-A’daki gibidir. Bu kabı
sabit bir açısal hızla döndürdüğümüzde kabın ortasında sıvının çukurlaştığı, kenarlarının
yükseldiği ve içe doğru bir koni oluştuğu görülür (Şekil 11.11-B). En basit olarak çay bardağını
karıştırırken bu durum meydana gelir. Bu olaya zorunlu burgaç (cebri vorteks) hareketi
denmektedir.
R
B
h0
A B
Şekil 11.11: Sıvıların bir eksen etrafında döndürülmesi (zorunlu burgaç hareketi)
h0 = ω2 R2 /2g
Şayet kap hareketsiz durumda iken tam dolu ise zorunlu burgaç hareketi sonunda
oluşan koni hacmi kadar sıvı taşar.
Örnek: Yarıçapı 0.5 m, boyu 3 m olan silindirik bir kap 2 rad/s hızla dönmektedir.
Başlangıçta tam dolu olan bu kaptan ne kadar su dökülür ve oluşan koninin yüksekliği ne olur?
20
POMPALAR
A. BASİT TULUMBA KAVRAMININ AÇIKLANMASI
Bir akışkanın bir yerden diğer bir yere basınç ile nakledilmesi için kullanılan aygıtlara
tulumba denir. Tulumba ile pompa eş anlamlı olmasına rağmen tulumba kavramı el (insan gücü)
ile çalışabilen cihazları ifade etmede kullanılır. Bunlar daha ziyade basit hacimsel tulumbalardır.
C. POMPA ÇEŞİTLERİ
1. BASİT TEK ETKİLİ POMPA
Köy evlerinde ve bahçelerde kullanılan bu pompa Şekil 12.1’de gösterilmiştir. Gövde
genellikle dökme demirden yapılır. Pompa kolu gövdeye yataklanmış bir kaldıraç olup ucuna
pompa pistonunun kolu takılmıştır. Bu kol, pistona silindirik gövde içerisinde eksenel hareket
yaptırır. Pistonun ortasındaki delikte açılıp kapanabilen oturtmalı bir çek valf mevcuttur. Emme
borusunun gövdeye birleştiği yerde suyun geri kaçmasını engelleyen bir supap (klape) takılmıştır.
Tek etkili pompaların emmeye başlaması için içine su ilâvesi yapmak gerekir. Piston,
pompa kolu yardımıyla aşağıya doğru inerken pistondaki çek valf açık konumda olup suyun
pistonun üst tarafına geçmesine izin verir. Bu esnada klape kapalı olduğundan gövde içindeki su
seviyesi sabittir. Piston yukarıya doğru hareket ettirildiğinde çek valf kapanır ve oluşan vakum ile
klape açılarak pompa gövdesi içine su emilir.
Tek etkili pompaların hem emme hem de basma yapabilen tipleri mevcuttur.
22
Şekil 12.1 Tek etkili pompanın çalışması
hareket kolu
E F
destek A B
C D
3. DİFERANSİYEL POMPA
Bu pompa iniş ve çıkış kurslarında aynı değerde mekanik iş çekecek şekilde yapılmıştır.
Şekil 12.3’te bir diferansiyel pompanın şeması gösterilmiştir. P pistonunun çapına oranla T
kolunun çapı hayli büyüktür. Bu kol ile silindir arasındaki halka şeklindeki boşluk basma borusu ile
irtibatlıdır. Bunun sonucu olarak piston inerken bastığı suyun bir kısmı bu boşluğa gelir. Piston,
yukarı hareket esnasında alt yüzü ile emerken üst kısmı ile de boşluktaki suyu basar.
23
T
24
5. SANTRİFÜJ POMPALAR
Santrifüj pompalar, sıvıyı merkezkaç (kinetik) enerji ile emme hattından basma çıkışına
göndererek basınç farkı oluşturan cihazlardır. Bu pompalar basınç kademesine göre tek kademeli
ve çok kademeli pompalar olarak sınıflandırılır (Şekil 12.5).
Santrifüj pompalarda basma yüksekliği ile debi ilişkisi kanatların yönüne ve çıkış açısına
göre değişir. Üç farklı kanat tipi vardır: Öne eğimli, radyâl (düz) ve geriye eğimli. Bunlardan en
çok tercih edileni geriye eğimli kanat tipidir. Çünkü bu tiplerde, debi arttıkça basma yüksekliği
düşer ve böylece motorun harcadığı güç çok değişmemiş olur.
Santrifüj pompalarda basma yüksekliğini arttırmak amacıyla pompa çarkları kademeli
yerleştirilir ve seri bağlı pompaların işlevini tek pompa gövdesinde gerçekleştirilmiş olur (Şekil
5.12).
25
D. POMPALARDA DEBİNİN AYARLANMASI
11
10
d
9
7
D 0.1 0.3 0.5 0.7 0.9
(d-D) Oranı
26
3. EMME VE BASMA YÜKSEKLİĞİNİN DEĞİŞTİRİLMESİ
Tek kademeli türbinli pompalarda emme yüksekliği teorik olarak 10.33 mSS (atmosfer
basıncı) civarındadır. Ancak hidrolik kayıplar sebebiyle bu yükseklik 7.5-8 m seviyesine
inmektedir. Emme yüksekliği arttıkça pompa debisi azalır. Aynı şekilde pompanın akışkanı bastığı
yükseklik arttıkça oluşan karşı basınç, pompanın debisini olumsuz yönde etkiler.
27
2
∆hc
1 1
G. KAVİTASYONUN AÇIKLANMASI
Sıvılar anî yön değişmelerini takip edemez ve bu durumda akım çizgilerinde ayrışma
oluşur. Bu olay pompanın çarkı boyunca ve pompa kanallarında görülür. Anî dönüşlerde sıvının
basıncı düşmeye çok eğilim gösterir ve sıvıda çözülmüş bulunan gazlar veya sıvının kendisi
buharlaşmaya noktasına ulaşır. Bu durum, sıvının sıcaklığı çok artmaya başladığında oluşabilir,
fakat normal oda sıcaklığında ancak basınç yeterince düştüğünde meydana gelir.
Bu oluşum ve sıvıda kabarcık (boşluk) meydana gelmesi kavitasyon (kovuklaşma)
olarak bilinir. Bir pompada kavitasyon başlamasıyla verim düşer ve seste bir değişme olur.
Sesteki bu değişme, buhar (gaz) kabarcıklarının yüksek basınç bölgesinden geçerken anîden
patlamasıyla oluşur. Bu şok dalgaları erozyon (aşındırma) özelliğine sahiptir ve pompada ciddi
mekanik hasarlara yol açar. Böylelikle kavitasyondan sürekli korunmak gerekir.
Pompanın tasarımında; anî yön veya kesit değişimlerinden kaçınılmak suretiyle,
pürüzlülük veya türbülans oluşumu azaltılarak kavitasyon eğilimi oldukça azaltılabilir. Verilen bir
pompa tasarımında kavitasyon, pompa girişindeki basınç mümkün mertebe yüksek tutularak
azaltılabilir veya önlenebilir. Bu sebepten dolayı pompa giriş çapı, çıkış çapından büyük yapılır,
böylece girişteki basınç kayıpları azaltılmış olur. Ayrıca kısma valfi asla pompa girişine
yerleştirilmeyip, daima çıkışa yerleştirilir. Bunun yanında pompalanan sıvının sıcaklığı da
mümkün olduğunca düşük tutulmalıdır.
29
H. POMPALARIN DİĞER ÖZELLİKLERİ
1. ÖZGÜL HIZ
Belli bir pompa çarkının 1 m basma yüksekliğinde, 1 m3/s debi için gereken dakikadaki
devir sayısına özgül hız denir. Özgül hız aynı zamanda pompa çarkının biçimini de belirler.
Pratikte her pompa çark tipinin verimli çalışabileceği bir çalışma bölgesi vardır. Bu bölgelerin
seçimi, basınç ve debinin bileşkesi olarak ifade edilen bir formül ile ifade edilir:
Ns = N √ V / H0.75
Ns: Özgül hız [d/d]
N: Devir sayısı [d/d]
V: Hacimsel debi [L/s]
H: Basma yüksekliği [m]
Özgül hız herhangi bir çalışma noktasında hesaplanabilir, ancak karşılaştırma için en
yüksek verim noktası esas alınır. En yüksek verim noktasında tüm benzer çarklar aynı özgül hıza
sahiptir. Bu kural Şekil 12.9’da gösterildiği gibi farklı çark tiplerinin sınıflandırılmasına yarar.
30
Örnek: Aşağıdaki uygulamalar için uygun pompa tipini belirleyiniz.
Basma Yüksekliği[m] Debi [L/s] Devir Sayısı [d/d]
a 4 25 1450
b 10 16 1900
c 25 18 2800
31
[H] [m]
Basma seri pompa ortak eğrisi
yüksekliği sistem eğrisi
h1 h2 h3 çalışma noktası
2. pompa h4
1. pompa h5
h1 h2 h3 h4
h5
Debi [L/d]
Şekil 12.10 Pompaların seri bağlanması durumunda manometrik eğrinin değişimi
2. pompa
H[m] paralel pompa
q5 sistem eğrisi
q5
1. pompa çalışma noktası
q4 q4
paralel pompa
q3 q3 ortak eğrisi
q2 q2
q1 q1
Debi [L/d]
Şekil 12.11 Pompaların paralel bağlanması durumunda manometrik eğrinin değişimi
32