You are on page 1of 25

POLİMER TEKNOLOJİSİ

ARAŞTIRMA ÖDEVİ

ÖZLEM SARI
1)
Daha büyük gruplar, daha küçük
olanlara göre bağ rotasyonunu
engellediğinden büyük grupların
camsige sıcaklığı yüksektir. A2 A1
Yani A2 :162  C A1 :100  C

Dallanma ile zincir hareketinin


olacağı serbest hacim de artar.
Yani camsige sıcaklığı düşer.
B1 B2 Yani B1:100 C B2 :6 C
Daha büyük grup, daha küçük gruba
göre bağ rotasyonunu engeller yani
büyük grupların bağlı olduğu
polimerlerin camsige sıcaklığı yükselir. .
C2 C1 Yani C2 :105 C C1:81C

Yan grup bir dal biçimde uzarsa,zincir


hareket yerinin genişliği de artar,
camsige sıcaklığı düşer. D1 D2  D3
D3 :-50 C D2 :-40 C D1 :-25C
O yerine fenil grubunun (daha
büyük grup) gelmesiyle camsige
sıcaklığı artar. E1 E2 Yani
E1:280C E2 :-67C

Zincir uzunluğu ne kadar kısa ise


daha çok serbest hacim bulunur,
polimerlerin mol kütlesi arttıkça
camsıge sıcaklığı artar. F2 F1 Yani
F2 :-80 C F1:-110 C
İzotaktik polimerlerde –R yan
gruplarının tamamen aynı yönde
olması polimer zincirlerinin düzenli bir
şekilde biraraya gelmesine yardım
ederek polimerlerin kristallenme
yeteneğini arttırır. Ataktik
polimerlerde ise yerleşme
geometrilerinde belli bir düzen yoktur.
Dolayısıyla kristallenmeye eğilimli
değildir. G1 : -60 C G2 : -80 C
Düşük yoğunlukta serbest hacim
artacağından bağ etrafındaki dönme
kolaylığı da artar. Yani camsige
sıcaklığı düşer. H1:-90C H2:-20C

Termoplastik elastomerlerin
yumuşak tekrar birimleri ve zincir
sonlarında oda sıcaklığında fiziksel
çapraz bağ gibi davranan sert
birimleri oluşur.
Termoset, ısıtıldığında sertleşen ve bu halini sonsuza kadar koruyan
plastiktir.Zincir molekülleri arasında bulundurdukları çapraz bağlar
(kovalent ve zincirler arası) aracılığıyla üç boyutlu bir yapı oluşturarak
mekanik etki ve yüklemelere karşı daha rijittirler.

Termoplastikler, ısıtıldıklarında yumuşayan,


soğutulduklarında tekrar sertleşen plastik
grubudur.Zincir içi kovalent zincirler arası van der
waals bağlara sahiptir. İ1 : -100 C İ3: -30 C İ2  200 C
2)Plastikler, yük altında belirli bir yapısal rijitliğe sahip olup genel
amaçlı uygulamalarda kullanılırlar.
Tüketici A için: Polyester oyuncaklar (Termoset polimer)
Tüketici B için: Elastomerler (stiren-bütadien kopolimer) (GRS)
[Elastomerlerin en önemli özelliği elastikiyetidir. (ya da geri
sıçramasıdır.) Yani elastomerik polimerler çektiğimiz zaman
yüksek oranda uzarlar,çekme kuvveti kalktığında ise hiçbir (ya da
çok az) deformasyon görmeden ilk hallerine geri dönerler.
Tüketici C için: Polietilen(Termoplastik)
Tüketici D için:Stiren- bütadien-stiren (SBS kopolimer)
(Termoplastik elastomer)
3) Polimerlerde Kristallenme

Polimer zincirleri enerji düzeylerini düşürmek amacıyla bir düzen içerisine


girmek isterler.(Kristallenme) Aynı zamanda entropilerinin daha yüksek
olduğu rastgele konformasyonda kalmaya da çalışırlar. Bu iki karşıt etki bir
noktada dengelenir ve polimer örgüsünde belli düzeyde kristal yapı
oluşur. Polimer yapısındaki kristal bölgeler, amorf bölgeleri birbirine
bağlayan çapraz bağ noktaları olarak yorumlanabilir. Kristal çapraz bağ
olarak adlandırılabilecek bu etki polimeri sert ve sağlam yapar,
çözücülerdeki şişebilirliğini azaltır.
Kristallenmeyi etkileyen faktörler
Polimerlerin kristallenmeye eğilimleri, ana zincirde yer alan birimlerden,
zincirler arası etkileşimlerden, taktisiteden ve dallanmalardan etkilenir.
• Polietilen, politetrafloretilen gibi basit ve simetrik polimerin zincirleri kolayca
kristal yapıya katılırlar, kristallenmeye zincir esnekliği de yardımcı olur. Ana
zincirinde -O- , -COO- ve-CONH- gibi daha karmaşık gruplar bulunan bazı
polimerler de kristallenmeye yatkındır.
• Polimer zincirlerinin birbirleri arasındaki etkileşimleri kristallenmede etkin rol
oynar. Hidrojen bağları, polar etkileşimler gibi ikincil kuvvetler zincirler arası
etkileşimleri arttırarak kristallenmeye yardım eder. Hidrojen bağları daha çok
lif yapımında kullanılan naylon 6-6, naylon 6, naylon 6-10, gibi poliamitlerde
kristaliteyi arttıran temel faktördür.
• Dallanmalar zincirlerin birbirlerine yaklaşmalarını engelleyeceği için
kristallenmeyi olumsuz etkiler.
• Polimerin ana zincirinde bulunan yan grupların türü de kristallenmeyi
etkiler. Büyük yan gruplar zincir esnekliğini azaltır ve zincirlerin kristal
örgüsüne yerleşmek için yapması gerekli hareketleri engeller.Polimer
taktisitesi kristaliteyi etkileyen bir başka faktördür. İzotaktik
polimerlerde yan grupların zincir boyunca bir tarafta düzenli şekilde
sıralanması, sindiyotaktik polimerlerde yan grupların zincir boyunca zıt
yönlerde olacak şekilde yerleşimi kristallenme eğilimini arttırır. Ataktik
polistiren tam amorf, sindiyotaktik polistiren yarı-kristal yapıdadır.
Düşük Yoğunluklu Polietilen (Low Density Polyethylene – LDPE)

• LDPE, radikal zincir polimerizasyonu yöntemi ile sentezlenir ve


HDPE’ye göre daha çok dallanma (branching) görülen bir polimerdir. Bu
moleküllerde dallanmalar kısa ya da uzun olabilir.Yoğun dallanma
görülen polimerlerin kristal yapı oluşturmaları oldukça zordur bu
sebeple LDPE, HDPE’ye göre daha düşük kristalliğe sahiptir. Bu
sebepten moleküller arası çekim kuvveti de daha düşüktür. LDPE %40
ile %60 arası kristal yapıya sahip iken, HDPE %70 – 90 kristalleşme
gösterir.
Dallanmaların yarattığı bir diğer değişiklik ise yoğunluğu azaltmaktır. LDPE’nin
yoğunluğu 0.91 – 0.93 g.cm-3 değerlerinde oynarken, HDPE’nin yoğunluğu
0.94 – 0.96 g.cm-3 değerleri arasındadır.

LDPE farklı ve istenilen özelliklere sahip bir plastiktir. Camsılaşma sıcaklığı (Glass
Transition Temperature – Tg) yaklaşık -120°C dolayındadır. Bir polimer için fena
sayılmayacak kristalliğe sahiptir ve kristallerin erime sıcaklığı 110°C civarındadır.
Oldukça düşük bir Tg ve göreceli olarak yüksek kristalliği sayesinde geniş bir
sıcaklık aralığında kullanılabilecek esnekliğe sahiptir.
Yüksek Yoğunluklu Polietilen (High Density Polyethylene – HDPE)
HDPE üretimine baktığımız zaman Ziegler-Natta ve Philips tipi reaktif
başlatıcı maddeler kullanılır. Böylece çok daha az oranda dallanmalar ve
yüksek polimer dönüşümü elde edilir. Her 500 monomer ünitesi için
ortalama 0.5-3 arası metil grubu görülür. Bu oran LDPE’de 15 ile 30
arasındadır. Dallanmanın azalması polimer zincirinin bir düzen içinde
kristal yapıyı daha kolay oluşturmasını sağlar. HDPE’de %70 – 90 arası
kristallik görülür ve kristal erime sıcaklığı da yaklaşık 135°C civarındadır.
Yüksek molekül ağırlığı, yoğunluk ve kristalleşme değerleri ile HDPE,
LDPE’den daha mukavemet, tok, sert ve kimyasal olarak daha dayanıklıdır.
Ayrıca düşük sıcaklıklarda mekanik olarak daha iyi sonuçlar verir.
4) Genellikle, poliviniasetat düşük kaliteli su-bazlı kaplamalarda akrilik esaslı boya
bağlayıcı olarak kullanılır. Boyaya adını veren bağlayıcılar, polimer yapısında çeşitli
kimyasal maddelerdir. Oda sıcaklığında katı hâlde bulunan bağlayıcıları çözerek bir
bağlayıcı çözeltisi oluşturulur. Bu bağlayıcı çözeltisi içinde pigment ve dolgular
ezilerek kolloidal bir sistem haline getirilir ve böylece boya imal edilir. Solvent
olarak su kullanılır. Su bazlı sistemlerde , su solventin işlevini görür. Ancak burada
su, solvent gibi bağlayıcıyı çözmez, bağlayıcı su içinde emülsiyon hâlinde dağılmış
olarak bulunur.Vinil asetat ve bir katalizörün polimerizasyonu sonucu türetilen
PVAc' renksiz, termoplastik, suda çözünebilir, reçinemsi yüksek polimerdir.
Polimerler çok değişik özelliklere sahip olmalarına rağmen tek başlarına
kendilerinden beklenen görevleri tam olarak yerine getirememektedirler. Bundan
dolayı çok değişik maddelerle mutlaka desteklenmeleri gerekmektedir.
Filmin çatlama dayanımı ve çatlamaların önlenmesi özellikleri elyaf ve dolgu
maddeleri kullanılarak arttırılabilir. Karışımda esneklik etkisi sağlamak
amacıyla dibütil ftalat homopolimer kullanılabilir. Film üretim esnasında
gözenekleşmeyi önlemek için emülsiyon halinde köpük kesici ve dolgu
maddesi olarak CaCO3 farklı oranlarda eklenerek boyanın kalitesinde
iyileştirme yapılabilir. Ayrıca emülsiyon esaslı boyaların düşük sıcaklıkta
yüzeylere uygulanması sonucu çatlamalar oluşabilmektedir. Emülsiyon esaslı
boyalarda iyi bir film tabakası oluşturabilmek için minimum yüzey
sıcaklığının sağlanması gerekir ki genellikle bu sıcaklık +7°C dir.
Bunun yanında suyun inceltici olarak kullanımında, boyanın uygulanma
alanına bağlı olarak su saflığı önem kazanmaktadır. Suyun içinde
mevcut olan suda çözünür tuzlar, boya filmi kuruyup sertleştikten sonra
da film içinde kalır. Kullanım ömrü sırasında, boya filmi su ve neme
maruz kaldığı takdirde, film içindeki bu su seven tuzlar, suyu filmin
bünyesine çekerek boya filmi içinde su gölcüklerinin oluşmasına, bu
nedenle boya dökülmesine ve metal yüzeylerde paslanmaya yol açar. Bu
nedenle, kullanılacak suyun iletkenliği ölçülerek, tuz miktarının
denetlenmesi yoluna gidilir.
5)a

Daha büyük grup, daha küçük gruba göre bağ


rotasyonunu engeller, dolayısıyla büyük grupların bağlı
olduğu polimerlerin camsige sıcaklığı düşer. Diğer taraftan
daha uzun yan grupların (dallanma) bağlı olduğu
bileşiklerde rotasyon hareketleri kolaylaşacağındanTg
düşer.Yani 4-vinil fenol polimerinin P(VPh) camsige
sıcaklığı ( Tg ) daha büyüktür.
5)b
5)c
5)d

Bunu taktisiteye göre açıklayabiliriz. Yapının daha çok ataktik


olabileceği ihtimali üzerinden fox eşitliği düzenlenmiştir. Onun için Tg
değerleri daha düşük çıkar. Deneysel olarak bakıldığında ise yapı
daha çok izotaktik birimlerden oluşmuştur.

You might also like