Professional Documents
Culture Documents
ARAŞTIRMA ÖDEVİ
ÖZLEM SARI
1)
Daha büyük gruplar, daha küçük
olanlara göre bağ rotasyonunu
engellediğinden büyük grupların
camsige sıcaklığı yüksektir. A2 A1
Yani A2 :162 C A1 :100 C
Termoplastik elastomerlerin
yumuşak tekrar birimleri ve zincir
sonlarında oda sıcaklığında fiziksel
çapraz bağ gibi davranan sert
birimleri oluşur.
Termoset, ısıtıldığında sertleşen ve bu halini sonsuza kadar koruyan
plastiktir.Zincir molekülleri arasında bulundurdukları çapraz bağlar
(kovalent ve zincirler arası) aracılığıyla üç boyutlu bir yapı oluşturarak
mekanik etki ve yüklemelere karşı daha rijittirler.
LDPE farklı ve istenilen özelliklere sahip bir plastiktir. Camsılaşma sıcaklığı (Glass
Transition Temperature – Tg) yaklaşık -120°C dolayındadır. Bir polimer için fena
sayılmayacak kristalliğe sahiptir ve kristallerin erime sıcaklığı 110°C civarındadır.
Oldukça düşük bir Tg ve göreceli olarak yüksek kristalliği sayesinde geniş bir
sıcaklık aralığında kullanılabilecek esnekliğe sahiptir.
Yüksek Yoğunluklu Polietilen (High Density Polyethylene – HDPE)
HDPE üretimine baktığımız zaman Ziegler-Natta ve Philips tipi reaktif
başlatıcı maddeler kullanılır. Böylece çok daha az oranda dallanmalar ve
yüksek polimer dönüşümü elde edilir. Her 500 monomer ünitesi için
ortalama 0.5-3 arası metil grubu görülür. Bu oran LDPE’de 15 ile 30
arasındadır. Dallanmanın azalması polimer zincirinin bir düzen içinde
kristal yapıyı daha kolay oluşturmasını sağlar. HDPE’de %70 – 90 arası
kristallik görülür ve kristal erime sıcaklığı da yaklaşık 135°C civarındadır.
Yüksek molekül ağırlığı, yoğunluk ve kristalleşme değerleri ile HDPE,
LDPE’den daha mukavemet, tok, sert ve kimyasal olarak daha dayanıklıdır.
Ayrıca düşük sıcaklıklarda mekanik olarak daha iyi sonuçlar verir.
4) Genellikle, poliviniasetat düşük kaliteli su-bazlı kaplamalarda akrilik esaslı boya
bağlayıcı olarak kullanılır. Boyaya adını veren bağlayıcılar, polimer yapısında çeşitli
kimyasal maddelerdir. Oda sıcaklığında katı hâlde bulunan bağlayıcıları çözerek bir
bağlayıcı çözeltisi oluşturulur. Bu bağlayıcı çözeltisi içinde pigment ve dolgular
ezilerek kolloidal bir sistem haline getirilir ve böylece boya imal edilir. Solvent
olarak su kullanılır. Su bazlı sistemlerde , su solventin işlevini görür. Ancak burada
su, solvent gibi bağlayıcıyı çözmez, bağlayıcı su içinde emülsiyon hâlinde dağılmış
olarak bulunur.Vinil asetat ve bir katalizörün polimerizasyonu sonucu türetilen
PVAc' renksiz, termoplastik, suda çözünebilir, reçinemsi yüksek polimerdir.
Polimerler çok değişik özelliklere sahip olmalarına rağmen tek başlarına
kendilerinden beklenen görevleri tam olarak yerine getirememektedirler. Bundan
dolayı çok değişik maddelerle mutlaka desteklenmeleri gerekmektedir.
Filmin çatlama dayanımı ve çatlamaların önlenmesi özellikleri elyaf ve dolgu
maddeleri kullanılarak arttırılabilir. Karışımda esneklik etkisi sağlamak
amacıyla dibütil ftalat homopolimer kullanılabilir. Film üretim esnasında
gözenekleşmeyi önlemek için emülsiyon halinde köpük kesici ve dolgu
maddesi olarak CaCO3 farklı oranlarda eklenerek boyanın kalitesinde
iyileştirme yapılabilir. Ayrıca emülsiyon esaslı boyaların düşük sıcaklıkta
yüzeylere uygulanması sonucu çatlamalar oluşabilmektedir. Emülsiyon esaslı
boyalarda iyi bir film tabakası oluşturabilmek için minimum yüzey
sıcaklığının sağlanması gerekir ki genellikle bu sıcaklık +7°C dir.
Bunun yanında suyun inceltici olarak kullanımında, boyanın uygulanma
alanına bağlı olarak su saflığı önem kazanmaktadır. Suyun içinde
mevcut olan suda çözünür tuzlar, boya filmi kuruyup sertleştikten sonra
da film içinde kalır. Kullanım ömrü sırasında, boya filmi su ve neme
maruz kaldığı takdirde, film içindeki bu su seven tuzlar, suyu filmin
bünyesine çekerek boya filmi içinde su gölcüklerinin oluşmasına, bu
nedenle boya dökülmesine ve metal yüzeylerde paslanmaya yol açar. Bu
nedenle, kullanılacak suyun iletkenliği ölçülerek, tuz miktarının
denetlenmesi yoluna gidilir.
5)a