DOÇ. DR. METİN KÖK Hazırlayan ; 13YMB2960 Behzat YILDIRIM 1. El Yatırma Tekniği (Açık Kalıplama) 2. Püskürtme Tekniği (Açık Kalıplama) 3. Tabakalı Birleştirme (Torba Kalıplama) Tekniği (Açık Kalıplama) 4. Elyaf Sarma Tekniği (Açık Kalıplama) 5. Basma Transfer Kalıplama Tekniği (Kapalı Kalıplama) 6. Pultruzyon Tekniği (Kapalı Kalıplama) 7. Enjeksiyon Tekniği (Kapalı Kalıplama) 8. Santrifüj (Savurma) Yöntemi (Kapalı Kalıplama) 9. Basınçlı Kalıplama Teknikleri (Kapalı kalıplama) Polimer malzemeler son 35 - 40 yıl içerisinde önemli gelişmeler göstererek günlük yaşantımızda ve endüstrinin hemen her dalında kullanılan malzemeler haline gelmiştir. Tercih edilmelerinin birkaç tipik özelliği şöyledir; Yoğunluğu düşük hafif malzemelerdir. Üretim teknikleri ile kolay, hızlı ve ekonomik olarak üretilebilirler. Atmosferik korozyona ve kimyasal maddelerin pek çoğuna karşı iyi bir direnç gösterirler. Moleküler yapıları değiştirilerek ve katkı maddeleri kullanarak özelliklerinin geliştirilmeleri mümkündür. Boyar maddeler kullanarak çok değişik renklerde üretilebilirler. Nispeten ucuz malzemelerdir. Yukarıdaki özelliklerin yanı sıra kullanımlarını sınırlayan bazı özellikleri de vardır. Bunlar; Mekanik özellikleri zayıf, düşük mukavemetli malzemelerdir. Düşük gerilmeler altında kolayca deforme olur (termoplastikler) veya gevrek bir kırılma gösterirler (termoset plastikler). Bundan dolayı yük taşıyıcı sistemlerde kullanılmazlar. Ergime sıcaklıkları, ısıl dirençleri ve kararlılıkları düşüktür. • Kompozit malzeme tasarımının genel prensipleri ve amaçları çerçevesinde, polimerlerin yararlı özelliklerini geliştirmek için diğer yapı bileşenleri ile birleştirilerek kullanımları günümüz teknolojisinin hedefi olmuştur. • Polimer matrisli kompozit malzemeleri üretmek için birçok teknik geliştirilmekle beraber kullanılan matris malzemelerine göre ya termoset reçineli yada termoplastik reçineli olarak üretilmektedir. NEDEN POLİMER MATRİSLİ KOMPOZİTLER? Malzemede yerine göre sağlamlık, esneklik, hafiflik, çevre şartlarına (nem, güneş ısınları, gibi) dayanıklılık, darbe dayanımı, sertlik gibi günlük yasamda kullanılan terimlerle ifade edilen özellikler yanında daha bilimsel bir dille ısısal genleşe katsayıları, yorulma, çatlama ve kırılma, çekme, eğme dayanımları ve benzeri değerlerin uygunluğu aranır. Bütün istenen özellikleri tek bir metal, seramik veya polimer malzemede bulmak son derece ender rastlanan bir olaydır. Düşük ve orta hacimli temas kalıplama olup, kayık teknesi, tanklar, bina panelleri ve sandık gibi büyük boyutlu yapısal parçaları için yaygın olarak kullanılan en basit tekniktir. Bu teknikte, genellikle keçe veya dokuma biçimindeki elyaf, hazırlanan bir kalıp üzerine veya içine yerleştirilir ve elyafı ıslatması sağlanır. İstenilen kalınlık elde edilene kadar bu işleme devam edilerek çok tabakalı bir malzeme oluşturulur. Reçine içinde kalan hava bir rulo yardımı ile çıkartılır. Sertleştirici oda sıcaklığında reçineyi sertleştirir. El yatırma tekniğinde polyester ve epoksi en çok kullanılan reçine çeşitleridir. Şematik olarak verilen el yatırma yönteminde, hazırlanan kalıp içine viskozitesi yüksek olan reçine fırçayla sürülür. Daha sonra elyaf demeti hazırlanarak dolgu maddeli reçine elyaflar üzerine emdirilir. Bu şekilde istenilen yön, doğrultuda ve hacim oranlarında arzulanan kalınlığa ulaşıncaya kadar işleme devam edilir. Kalptan çıkarılan son ürün belli bir sertliğe sahip olmalıdır. Sertleşme polimerizasyon süresinin sonuçlanmasına bağlıdır. Jelleşme: Katalizör ve hızlandırıcı katılan reçinenin pıhtılaşması olayıdır. Jelleşme süresi 5 - 10 dakikadır. Sertleşme: Reçinenin pıhtılaştıktan sonra kalıptan çıkarılarak 3 - 4 saatlik sürede meydana gelen olaydır. Olgunlaşma: Üretilen kompozit malzemenin maksimum ulaşabileceği sertliktir. Kullanılan katkı maddelerine, katalizör ve hızlandırıcıya bağlı olarak birkaç saatten birkaç haftaya kadar değişen süreler olabilir. Püskürtme tekniği, elle yatırma tekniğinin aletli şekli olarak kabul edilebilir. Teknikte, düşük ve orta hacimdeki tekneler ve kayıklar, tanklar, duş ünitesi ve daha büyük karmaşık şekilli ise bu teknikle el yatırmadan daha iyidir. Teknikte, kırpılmış elyaflar kalıp yüzeyine, içine sertleştirici katılmış reçine ile birlikte özel bir tabanca ile püskürtülür. Elyafların kırpılma işlemi tabanca üzerinde bulunan ve bağımsız çalışan bir kırpıcı sayesinde yapılır. Reçine içinde kalan havayı çıkarmak ve yüzeyi düzgünleştirmek için rulolama uygulanır. Ürününün katılaştırılması genellikle oda sıcaklığında veya ısı kullanılarak yapılır. Ana malzemeyi püskürtmeden önce kalıp içerisine silikon sürülür daha iyi yüzey elde edilir. Reçine olarak polyesterler kullanılır. Bu metot parça karışıklığı fazla ise faydalıdır. Bu tekniğin avantajı ise basit, maliyeti düşük olması, taşınabilir teçhizat ve parça boyutu sınırlaması olmamasıdır. Torba kalıplama tekniği, Şekil 3.24.’te görüldüğü gibi kalıp üzerine istiflenmiş termoset reçine ve elyaf esnek bir diyaframla (torba) örtüldükten sonra basınç ve sıcaklığın etkisiyle sistemin sertleşmesi sağlanır. Torbalı kalıplama üç şekilde yapılabilir; Basınçlı torba kalıplama, Vakumlu torba kalıplama, Otoklavda torba kalıplama. Bu teknikler arasında en çok kullanılan vakumlu torba kalıplaması ve otoklavda torba kalıplaması olup uygulanan işlemler her ikisinde de benzerdir. Vakumlu Torba Kalıplama Otoklavda Torba Kalıplama Elle kalıplamanın gelişmiş bir şeklidir. Elyaf Vakumlu torba kalıplamasından tek tabakalar üzerine termoset reçine sürüldükten farkı sertleşme işleminin fırın yerine sonra reçinenin tabakaları iyice ısıtması için 15 otoklavda yapılmasıdır. Otoklavlar dakika beklenir. İstenilen kalınlığa ulaştıktan silindirik şekilli basınçlı kaplardır. sonra üst yüzey polinivil alkolden yapılmış torba Tipik boyutları 3.7 m çapında ve 17 ile örtülür ve kenarları kapatılarak vakum m uzunluğundadır. Otoklav sıcaklığı sistemine bağlanır. Kalıplanmış parça daha 175 oC’ye kadar çıkabilir. Basınç sonra sertleşme işlemi için bir fırına nakledilir. hava ve/veya CO2 gazı ile sağlanır. Kalıplanan parçalar ana vakum sistemine Otoklav kalıplamada tabakalar arasında sıkışan havayı ve diğer bağlandıktan sonra fırın sıcaklığı reçinenin uçucuları dışarı çıkarmak için vakum sertleşme sıcaklığına ayarlanır ve belirli bir süre uygulanır. Otoklav basıncı, sıcaklığı fırında tutulur. Uygulanan vakum, tabakalar ve sertleşme süresi başlıca üretim üzerinde bir basınç etkisi doğurur, tabakalar değişkenleri olup reçine sistemine, arasındaki havanın ve fazla reçinenin dışarı kalıplanan parça kalınlığına bağlı çıkması sağlanır. olarak değişir. Basınçlı Torba Kalıplama: Bu yöntem en ekonomik yöntemdir. Tabakalama işlemi elle kalıplama tekniğine benzer şekilde yapılır. Tabakalama istenilen kalınlığa ulaşıncaya kadar sürdürülür. Daha sonra üst tabaka yüzeyi selefonla örtülüp kalıp kapağı kapatılır. Kapağa bağlı olan lastik torba hava veya buhar basıncı ile şişirilerek tabakalara basınç uygulanır. Bu basıncın etkisiyle tabakalar arasına sıkışan hava ve fazla reçine dışarı atılır, tabakaların bir biri ile teması ve reçinenin sertleşmesi sağlanır. Elyaf sarma yöntemi üstün kalitede yüzeye sahip ürünlerin üretimi açısından bir devrim niteliği taşımaktadır. Takviye malzemesi lifler ve reçineler, dönen bir kalıp yüzeyine veya makine kontrollü geometrik yapıya sahip mandreller üzerine uygulanır. Elyaf sarma yönteminde genel olarak, mandrel üzerine sarma işlemine başlamadan önce takviye malzemesi reçine havuzundan geçirilir. Bunun mümkün olmadığı durumlarda, (örneğin kırpılmış demetler için) reçine eşzamanlı olarak püskürtülür ve ya takviye malzemesinin uygulandığı mandrel yüzeyine dökülür. Bazı yüksek performans uygulamalarında reçine, ön ıslatma olarak adlandırılan ayrı bir prosesle elyafa uygulanabilir. Elde edilen ürün “prepreg” veya önceden reçine emdirilmiş ürün olarak adlandırılır. Bu yaklaşım daha yüksek maliyetli olmasına rağmen, reçinenin daha sağlıklı bir şekilde kontrol edilebilmesini sağlar ve karmaşık şekilli ürünlerde elyaf yerleşim esnekliğinin elde edilmesine imkan tanır. YÖNTEMİN AVANTAJLARI YÖNTEMİN DEZAVANTAJLARI Özelliklerin tam kontrol altında tutulabilmesi. Yalnızca eksenel ürünler için Çeşitli mukavemet değerlerinin elde edilebilir kullanılabilmesi. olması. Tesis yatırımı gerektirmesi. İşçilik oranının düşük olması. Uçucu organiklerin emisyonu nedeniyle Çok sayıda takviye malzemesi ve reçine mekanik kontrolleri gerektirmesi seçeneği bulunması. Prosesin çok yüksek düzeyde otomasyona uyarlanabilmesi. Termoset ve termoplastik kullanımına imkan vermesi. Yüksek hacim ve yüksek basınç altında karmaşık ve yüksek dayanımlı cam elyaf takviyeli plastiklerin üretimi için uygun bir metottur. Elyaf olarak genellikle cam, grafit ve asbest kullanılır. Polyester, epoksi ve fenolikler ise reçine olarak kullanılır. Kalıplar erkek (pozitif) ve dişi (negatif) olmak üzere iki parçalı olup genellikle elektrikle ısıtılırlar. Levha veya döküm kalıplama bileşimi miktarı veya reçine eklenmiş preform veya matkap ile preste açık kalıba yerleştirilir. Bu işlem, düşük basınç, oda sıcaklığında ve ucuz kalıplar ile küçük parçaların üretilmesinde kullanılır. Cam elyaflar ve termoset reçine ile kalıplar içerisine bırakılır ve 130 - 340 kPa basınca maruz bırakılır. Kalıp olarak metal, alçı ve cam elyaf takviyeli plastiklerden yapılır. Yöntemin Akış Şeması Sürekli takviye fiberleri bir reçine tankından geçirildikten sonra fiber demetleri sıcak bir kalıpta sertleştirilir. Pültrüzyon metodu ekstrüzyona benzemektedir. Ancak Ekstrüzyonda üretilecek parçanın hammaddesi kalıba itilir, pültrüzyonda ise kalıba çekilir. Yöntem ile sabit kesitli değişik profiller, çubuklar, düz ve oluklu levhalar üretilmektedir. Üretim hızı yüksektir.
Pültrüzyon Metodu İle Kompozit Şekillendirilmesi
Pültrüzyonla tek adımda tabakalı PMK üretilebilir. Daha kontrollü polimerizasyon için sertleştirme mikro dalga tekniği kullanılır. Yaş ve kuru pültrüzyon teknikleri ayrı ayrı uygulanmaktadır. Yaş pültrüzyonda reçine tankından geçirilen fiberler hemen kalıplanıp sertleştirilmekte iken kuru pültrüzyonda tavlanıp yumuşayan PMK malzeme bu halde iken şekillendirilir. Yaş yöntem düşük maliyetin önemli olduğu durumlarda, kuru yöntem ise yüksek mukavemetin önem kazandığı uygulamalarda kullanılır. Başta polyesterler olmak üzere epoksi, poliamid, polisülfon reçineleri cam ve grafit takviye fazları ile birlikte pültrüzyon tekniğinde kullanılırlar. Fiber takviyeli termoplastiklerin, imalatında tercih edilen bir yöntemdir. Her bir kalıplama periyodunda birkaç gramdan on kilograma kadar değişen aralıklarda parçaları kalıplayabilecek kapasitede enjeksiyon makinalarının kullanılması mümkündür. Enjeksiyon makinalarına beslenen kalıplama bileşikleri, boyları 3-6 m arasında değişen granüller halinde ön karışımlardır. Enjeksiyonla kalıplama tekniğinde genellikle palet şeklindeki ön karışımlar kullanılır. Kalıba ürün besleme prensibine göre iki farklı enjeksiyon türü: a) İtmeli, b) Dönmeli Silindirik parçaların üretimi için uygun bir yöntemdir. Kırpılmış elyaf ve sertleştirici katılmış reçine, silindirik bir kabın içine doldurulur ve döndürülen kabın cidarlarına merkezkaç kuvvetler yardımıyla dağılan kompozit malzeme sıcak hava ile sertleştirilir. Boru, depo ve silindirik ürünlerin yapımında kullanılır. Ürün boyutuna göre 3-6 dakikalık bir kalıplama süresi sağlayan hızlı, seri bir kalıplama metodudur. Önceden hazırlanmış, pestil veya hamur haldeki cam elyafı-polyester–dolgu ve katkı malzemeleri karışımının 150-170 C sıcaklıkta, 50-120 kgf/cm2 basınç altında çelik kalıplarda şekillendirilmesi metodudur. Karmaşık şekillerin üretilebilmesi, metal parçaların bünye içine gömülebilmesi, farklı cidar kalınlıkları gibi avantajları bulunmaktadır. Ayrıca ürünün iki yüzü de kalıp ile şekillenmektedir. Diğer kompozit malzeme üretim tekniklerinin olanak vermediği delik gibi komplike şekiller elde edilebilmektedir. Iskarta oranı düşüktür. Yatırım maliyeti çok yüksektir (kalıplar pahalı). Çok sayıda ve hızlı ürün elde edilmektedir. Sistem aynı zamanda eş kalıp yöntemi olarak da bilinir. Isı altında ve yüksek basınç altında polimerizasyon(sertleşme) tamamlanır. Levha şekilli parçalar üretileceğinde: SMC (Sheet Molding Compound) yöntemi, Üçboyutlu (monolitik) parçalar üretileceğinde: BMC (Bulk Molding Compound) yöntemi kullanılır. SMC takviye malzemesi olarak kırpılmış lif ile dolgu malzemesi içeren bir reçinenin önceden birleştirilmesi ile oluşan pestil biçiminde malzemedir. Sürekli lifler, 25-50 mm kırpılmış olarak ve kompozitin toplam ağırlığının %25-30 oranında kullanılır. Genellikle 1m genişliğinde ve 3mm kalınlığında üretilir. Kavramsal olarak SMC bileşimi, levha halindeki çeliğin kompozit olarak karşılığıdır. (Bir başka deyişle SMC, karmaşık şekilli olarak kalıplanmadan önce bir süre bekletilebilir.) SMC’nin çelikle karşılaştırılmasında önemli olan tek fark, SMC’nin şekillendirilmesinde tek kalıp yeterli olurken, çelikler için takım halinde, bir dizi metal kalıp gerekmektedir. SMC üstün performans özellikleri nedeniyle, yüksek hacimli üretime elverişlidir. Otomotiv, elektrik/elektronik ve ev aletleri sektörlerindeki uygulamalarda ağırlık kazanmaktadır. Sıvı ve toz halindeki tüm SMC girdileri, devamlı veya kesikli olarak, mikserlerde karıştırılır. Elde edilen bileşim genellikle 40.000- 100.000 centipoise viskozitede, kıvamlı bir sıvı veya diğer bir deyişle, bir macundur. Bu macun halindeki malzeme, üzerine kırpılan belirli miktardaki cam elyafı ile birlikte, üstten ve alttan gelen, genellikle naylon ve polietilen plastik malzemeden yapılmış taşıyıcı filmler tarafından kapatılarak, sandviç yapıda bir bileşim haline gelir. Sandviç yapıdaki bu görünüm, konveyör band üzerinde ilerleyerek, sıkıştırma ruloları arasından geçirilip pestil haline getirilmektedir. Daha sonra pestil halindeki hazır kalıplama bileşimi, uygun uzunluklarda rulo haline getirilip, reçinenin uçuculuğunu önlemek üzere naylon ambalajda paketlenerek, sıcaklık kontrollü bir ortamda depolanır. Malzeme daha sonra, uygun kalıplama vizkozitesine ulaşılana kadar olgunlaştırılır. BMC takviye malzemesi olarak kırpılmış lif (poliester) ve dolgu malzemesi içeren bir reçinenin önceden birleştirilmesi ile oluşan hamur biçiminde malzemedir. Hazır kalıplama bileşimlerinin avantajları; Çok geniş tasarım esnekliği Düzgün yüzey Kolayca laklanabilme, boyanabilme ve kalıp içinde yüzeyin kaplanabilmesi Geri dönüştürülebilme ve hazırlığında geri dönüşümü malzeme kullanabilme Metal gömme parçaların yerleştirilmesi ile montaj kolaylığı Yüksek alev dayanımı Sıcaklık dayanımı Soğukta kırılgan olmama Bu yöntem «Basma Transfer Kalıplama Tekniğine» benzer bir yöntemdir. Farklılığı reçine/elyaf karışımın kalıp dışarısında karışmış ve eritilerek basınç altında boş kalıp içine enjekte ediliyor olmasındadır. Sadece düşük viskoziteye sahip termoset reçineler bu yöntemde kullanılabilir. Diğer yöntemlere göre daha hızlıdır. Çocuk oyuncaklarından uçak parçalarına kadar bir çok ürün bu yöntemle üretilebilmektedir. BMC (Bulk Moulding Compound) termoset reçine, cam elyaf, dolgu ve katkı maddeleri kullanılarak hazırlanan kompozit malzemedir. BMC, polyester hazır kalıplama kompozit malzemesidir. Polyester BMC nin ilk uygulamaları 1940’ların ortalarında başlamıştır. Hamur şeklindeki kalıplama bileşiği; reçine (CE BV 8), katalizör veya katalizörler, toz halindeki dolgu malzemeleri, kırpılmış fitil (BMC1, BMC3), pigment, kaydırıcı (Lubrikant) ve diğer performans artırıcı malzemelerin harmanlanması ile oluşur. Malzeme yüksek ısı dayanımı, boyutsal stabilite, elektriksel özellikler, mukavemet ve rijitlik özellikleri ile tanımlanabilir. Malzemeler; enjeksiyon, basınç veya transfer kalıplama ile uygulanabilir. BMC’lerdeki en önemli nokta, CTP uygulamasındaki taleplere uyacak en uygun maliyetle en iyi performansı sağlayabilecek özelliklerin ayarlanabilmesidir. Otomotiv, Havacılık, Denizcilik ve Diğer sektörler Otomotiv, Havacılık, Denizcilik ve Diğer sektörler Otomotiv, Havacılık, Denizcilik ve Diğer sektörler
Bilgisayar Destekli Plastik Kalip Tasarimi Ve Imalat Asamalarinin Incelenmesi Investigation of Stage of Computer Aided Plastic Mould Design and Manufacture