Termoplastiklerin erime sıcaklıkları genelde yüksektir ve işlenmeleri
sırasında erime sıcaklıkları üzerine ısıtılırlar. Isı enerjisi, termoplastikleri belli derecede etkileyerek mekanik ve fiziksel özelliklerini zayıflatır. Bu nedenle termoplastikler, ısıl bozunma tepkimeleri ile ilk kez işlenmeleri sırasında karşılaşırlar.
Termoplastiklerden yapılmış malzeme atıkları toplanmakta ve öğütülerek
küçük parçalar haline getirildikten sonra eritilerek yeniden şekillendirilmektedir. Bir termoplastiğin eritilerek yeniden şekillendirilmesi, ikinci bir bozunma sürecinin başlaması anlamına gelir. Her yeni şekillendirme adımında polimerin bozunma derecesi artar ve önceki şekillendirme adımlarındaki bozunma izleri de malzeme üzerinde kalır. Bu olaya ısıl geçmiş denir. İkinci kez şekillendirme yapılacak termoplastik içerisine, ısıl bozunmanın toplam ürün içerisindeki payını azaltmak amacıyla, kütlece yaklaşık %50 veya daha fazla yeni polimer karıştırılır. Termoplastiklerin ve termoset yapıdaki polimerlerin şekillendirilmesi bazı noktalarda birbirinden ayrılır.
1. Termoplastikler genelde kalıplamadan önce toz veya granül
halindedir, eritilerek kalıplanırlar. Termosetler ise genelde düşük mol kütleli sıvı, toz ya da hamur halinde şekillendirilirler.
2. Her iki tür polimer birden fazla parçalı kalıplar içerisinde
şekillendirilirler. Eski veya hatalı kalıplarda, kalıp parçalarının birbiri üzerine kapandığı yerlerde çapak denilen ve daha sonra tıraşlanarak polimerik üründen uzaklaştırılan atık kısımlar oluşur. Benzer şekilde kalıpların girişinde, yolluklarda her zaman polimer kalacaktır. Termoplastiklerin atıkları toplanarak öğütülür ve yeniden eritilerek şekillendirilebilir. Termoset polimerlerin atıklarının yeniden işlenmesi ve başka bir ürüne dönüştürülmesi söz konusu değildir. 3. Termoplastiklerin kalıplamaları sırasında ileri kimyasal tepkimeler gerçekleşmez. Erimiş termoplastik şekillendirildikten sonra soğutularak yeniden katılaştırılır. Termosetler, kalıplama sırasında gerçekleşen ileri polimerizasyon ve çapraz bağlanma tepkimeleri sonucu sertleşirler.
4. Termoplastikler üretildikleri haliyle renksizdir ve işlenmeleri sırasında
içlerine karıştırılan boyalarla istenilen renkler verilir. Enjeksiyon ve ektrüzyon gibi yöntemlerde işleme sırasında ayrıca iyi bir karıştırma yapıldığından, boya polimer içerisinde homojen dağılır ve kaliteli boyanmış ürünler elde edilir. Termosetlerin bazı türleri dışında boyanmaları zordur.
5. Termoplastiklerin kalıplanması sırasında şekillendirme yöntemine
bağlı olarak belli düzeyde zincir yönlenmeleri gerçekleşebilir. Termosetlerde zincir yönlenmesi önemsizdir. 1. EKSTRÜZYON Akışkan hale getirilen bir maddenin, amaca uygun şekillendirilmiş bir kafadan, basınç altında sürekli geçirilerek biçimlendirilmesidir. Film, levha, boru, çubuk ve profil hazırlamak için kullanılır.
Bir ekstruder makinesi dört kısımdan oluşur.
• Besleme hunisi • Vida • Kovan • Kafa 1. EKSTRÜZYON
Polimer besleme hunisine genelde granül veya toz halinde konur.
Granüller besleme hunisine elle doldurulabileceği gibi otomatik doldurma yapan sistemlerde bulunmaktadır. Besleme hunisinde kovan girişine geçen polimer, sonsuz vida yardımıyla kovan boyunca taşınarak kafaya doğru hareket ettirilir. Bu sırada kovan etrafındaki elektrikli ısıtıcılar, polimerin erimesini sağlarlar ve şekillendirilebilir hale getirilirler. Ayrıca polimerin ısınmasına da katkıda bulunur. Erimiş polimer ekstruder kafasına vidanın itmesi nedeniyle belli bir basınç altında gelir ve kafa geometrisinde çıkar.
Polimer kafa çıkışında yumuşaktır. Bu nedenle bir çekme sistemi ile
sürekli çekilir ve boyutlandırma elemanından geçtikten sonra su dolu kanaldan geçirilerek (veya su püskürtme) soğutulup katılaştırılır. Son aşamada uygun boyutlarda kesilir. Kova içerisinde bulunan sonsuz vida, polimeri kovan girişinden kafaya doğru taşıyan elemandır. Normal ekstruder vidalarında genelde besleme bölgesi, sıkıştırma (geçiş) bölgesi ve ölçme bölgesi olmak üzere üç bölge bulunur. • Besleme bölgesi, granüllerin ön ısıtıldığı ve taşındığı kısımdır. Bu bölgede vidanın diş yüksekliği en büyüktür ve polimer besleme bölgesi boyunca granül veya toz halini korur. • Polimerin erimesi sıkıştırma bölgesi yakınlığında başlar. Sıkıştırma bölgesi boyunca diş yüksekliği dereceli artar ve daha sonra diş yüksekliğinin en küçük, basıncın en yüksek olduğu ölçme bölgesine geçilir. • Erimiş polimer ölçme bölgesi bitiminde basınç altında kafaya basılır. • Vidaların karakteristikleri şekilde verilmiştir. Sonsuz vidaların şekilleri, kullanılan polimerin türüne veya uygulamaya göre farklılıklar gösterir. Örneğin poli(vinil klorür)ün ekstruzyonu vida boyunca diş yüksekliğinin sürekli arttığı vidalarla yapılır. Polietilende, besleme ve ölçme bölgesinde diş yükseklikleri sabittir. Sonsuz vida uzunluğunun (L) vida çapına (D) oranı, ekstruderi tanımlayan bir veridir ve ticari amaçla kullanılan ekstruderlerde bu oran 15/1-35/1 arasındadır. Vidanın besleme bölgesi kanal yüksekliği ve ölçme bölgesi kanal yüksekliği oranına sıkıştırma oranı denir, ekstruderlerde bu oran genelde 2-6 arasında değişir.
Şekilde ekstrüzyon vidası boyunca basınç değişimi görülmektedir.
Polimer beslemesi yapıldıktan sonra sürekli artan basınç, kalıp bölgesinde hızla azalarak ürünün ekstruderden ayrıldığı noktada sıfıra iner. Erime sırasında veya polimer içerisinde önceden tutulmuş gazların açığa çıkma olasılığında, silindir/vida dizaynı şekilde gösterildiği gibi değiştirilir. İyi karışma istendiğinde ayrıca bir karışma bölgesi eklenmiş türen vidalardan yararlanılır (Şekil a). Polimer çoğu kez boya, dolgu, antioksidan, stabilizatör gibi katkı maddeleri ile karıştırılarak ekstrudere verilirler. Bu tür uygulamalarda erime sonrası yeterli karışımın sağlanabilmesi için aynı ya da zıt yönlerde dönebilen vidaların bulunduğu ikili veya daha fazla vidalı ekstruderler (Şekil b) de kullanılmaktadır. Boru gibi içi boş malzemelerin üretimi sırasında ekstruder kafasına ayrıca, erimiş malzemenin üzerinden geçeceği ve ekstruderden çıkan polimerin ortasında kendi geometrisinde boşluk oluşturacak maça (mandrel) adı verilen bir kalıp parçası yerleştirilir. Basınç altında kafadan geçmeye zorlanan erimiş polimer, viskoelastik karakteri nedeniyle kovan boyunca üzerine uygulanan gerilimleri, kafadan çıkış sırasında vida eksenine dik doğrultuda yaptığı genişleme ile atar. Kafa şişmesi adı verilen bu olay nedeniyle ekstruderden alınan malzemelerin kesiti, kafa ölçüsünden büyüktür. Kafa şişmesinin derecesi, ürün kesitinin (d), kafa kesitine (D) oranlaması ile belirlenir ve polimer türünden, mol kütlesi dağılımından, sıcaklıktan, akma hızından ve katkı maddelerinden etkilenir. Sayısal değeri bu etkenlere bağlı olarak 1,5-2,5 arasında değişir. 2. ENJEKSİYON Akışkan haldeki polimer basınç altında kapalı bir kalıp içerisine doldurulur ve soğutma işleminden sonra kalıp açılarak ürün alınır. Karışık geometrilerdeki parçaları hazırlamak için kullanılır. ENJEKSİYON
Bir enjeksiyon makinesi beş kısma ayrılır:
1.Enjeksiyon sistemi: Besleme hunisi, kovan ve vida (veya piston)
bulunur.
2.Hidrolik sistem: Sonsuz vidanın dönmesi, itme sisteminin çalışarak
kalıbı kapatması ve kalıbı basınç altında tutması için gerekli gücü sağlar.
3.Kalıp sistemi: Kalıbın bağlantı elemanları ve parçalarını, soğutma
elemanlarını, kalıp boşluğunu, enjeksiyon deliğini içerir.
4.İtici sistem: Kalıbı açıp kapatır ve kalıbın hareketli parçasını taşır.
5.Kontrol paneli: Sıcaklık, basınç, enjeksiyon hızı, vida konumu ve
dönme hızı gibi işlem parametrelerini denetler ve ayarlar. ENJEKSİYON
kalıba enjeksiyonu, ürünün soğutulması ve alınması şeklinde dört ama işlem gerçekleşir.
Besleme hunisinden kovan girişine alınan polimer, vida yardımıyla
kovan boyunca kalıbın bulunduğu yöne doğru taşınır. Bu sırada kovan etrafındaki elektrikli ısıtıcılar ve viskoz akış nedeniyle polimer ısınır ve erir, ayrıca karışım homojenleşir.
Enjeksiyon makinelerinden farklı olarak, enjeksiyon makinelerinin
kovanlarının sonunda, erimiş malzemenin toplanabileceği bir boşluk vardır. Vida hareketiyle getirilen erimiş polimer bu kısmı doldurur ve vidayı geri itmeye başlar. Bu aşama, kalıplama için yeterli erimiş polimerin toplandığı andır (Şekil b). Önceden makine üzerinde yapılan ayarlamaya bağlı olarak kalıp ve kovan arasında bulunan vana açılır ve vida aniden ileri doğru hareket ederek erimiş polimeri kalıba basmaya başlar (Şekil c). Kalıp içerisi polimerle dolduktan sonra (Şekil d), vida, polimerin kalıbın içerisini tam doldurması amacıyla bir süre basınç uygulamaya devam eder (Şekil e). Daha sonra vida geri çekilir ve dönme hareketiyle yeni enjeksiyon için erimiş malzemeyi biriktirmeye başlar, aynı anda kalıba soğutma işlemi uygulanır (Şekil e). Soğutulan kalıp açılarak tahliye pimleri yardımıyla ürün dışarı alınır (Şekil f) ve kalıp kapatılarak ikinci baskıya hazır hale getirilir (Şekil a). Enjeksiyon makinelerinde kullanılan kalıplar genelde iki parçalıdır. Enjeksiyon vidası tarafındaki kalıp parçası sabit, diğer kalıp parçası ise itici sisteme tutturulmuştur. İtici sistem geri çekilirken kendisine bağlı kalıp parçasını da beraberinde taşır ve bu sırada açılan kalıp içerisinden itici pimler ürünü kalıp dışına iter. Kullanılan kalıp parçaları birbirleri üzerine kapatıldığında aralarında elde edilecek ürünün şekli oluşur. İyi şekillendirilmiş ürünler, uyumlu kalıp parçaları ve enjeksiyon sırasında sızıntı yapmayan kalıplardan elde edilir. Şekilde enjeksiyon makinesine bağlanmış şişe kapağı yapımında kullanılan dişi ve erkek kalıp parçaları görülmektedir. Erimiş polimer kalıp giriş kanalından kalıp içerisine basılır ve yolluklar içerisinden akarak kalıp boşluklarını doldurur. Soğutmadan sonra kalıptan alınan ham parça üzerinde, üretilecek malzeme ile birlikte kalıp giriş kanalından, yolluklardan veya kalıp hatalarından gelen atıklar bulunur. Şekil 1de yollukları ayrılmamış, kalıptan alındığı haliyle şişe kapakları ve yanında ürün olan şişe kapakları görülmektedir. Ekstrüzyon vidalarında olduğu gibi enjeksiyonda kullanılan basit vidalar; besleme, sıkıştırma ve ölçme bölgelerine ayrılır. Besleme bölgesi malzemenin taşındığı kısımdır ve bu bölgede vidanın diş yüksekliği yüksektir. Polimerin erimesi sıkıştırma bölgesinde gerçekleşir, bu bölgede diş yüksekliği dereceli artar ve ölçme bölgesinde diş yüksekliği en küçük değerini alır. Şekilde bir ürünün toplam şekillendirme zamanı içerisinde, sözü edilen işlemlerin yaklaşık payı görülmektedir. Polimerlerin ısı iletimi düşüktür, bu nedenle üretim hızını sınırlayan basamak çoğu kez ürünün soğutulması adımıdır.
Şekilde enjeksiyon işlemi sırasında
kalıp içerisindeki basıncın zamanla değişimi verilmiştir. 3. ŞİŞİREREK KALIPLAMA
Ekstrüzyon şişirerek kalıplama
Ekstruder kafasından tüp şeklinde çıkan yumuşamış polimer parçası (parison) üzerine kalıbın iki parçası kapanır ve parisonu içerisinde tutar. Kalıbın alt tarafı tamamen kapalıdır, üst tarafında ise parison içerisine uzanan şişirme iğnesi vardır. Bu iğneden hava basılarak yumuşak haldeki polimer, soğutulan kalıbın iç yüzeyine karşı şişirilir. Soğutma yapıldıktan sonra kalıp iç yüzeyinin geometrisinde katılaşan polimer kalıp açılarak alınır. Enjeksiyon şişirerek kalıplama
Ekstrüzyon şişirerek kalıplamaya benzerdir. İki yöntem şişirilecek
polimer ara ürünün ve şişirme iğnelerinin özellikleri noktalarında birbirlerinden ayrılırlar. • Ekstrüzyon şişirerek kalıplamada ekstruder kafasından alınan parison soğutulmadan hemen şişirilir ve istenilen ürüne geçilir. Enjeksiyon şişirerek kalıplamada ise daha önceden şekillendirilmiş bir parça yumuşatılarak şekillendirilir. Bu yöntemde kullanılan parçalar, önceden enjeksiyon makinesi ile erimiş polimerin aşırı soğutulan bir kalıp içerisine basılmasıyla hazırlanır ve depolanır. Ani soğuma nedeniyle polimer tam amorf yapıda katılaşır. • Ekstrüzyon şişirerek kalıplamada kullanılan şişirme iğnelerinin konumları sabittir, parison içerisine hava basılırken hareket etmezler. Enjeksiyon şişirerek kalıplamada hareketli şişirme iğneleri kullanılır. Şişirme sırasında iğne aşağı doğru hareket ederek yumuşamış polimeri uzatırken, aynı anda hava ile polimeri genişletir ve kalıp yüzeyinde şekillendirir. 4. VAKUM KALIPLAMA
Özellikle film veya levha halindeki termoplastik polimerlerin şekillendirilmesine
uygundur. Yöntem, polimerin ısıtılıp yumuşatılması, kalıp üzerinde vakumla şekillendirilmesi ve parçanın kalıptan alınması şeklinde üç adımdan oluşur. İlk aşamada uygun boyutlarda kesilen levha ya da film halindeki bir termoplastik polimer parçası ısıtılır ve yumuşatılır. Amorf polimerler camsı geçiş sıcaklığının üzerinde, yarı-kristal polimerler ise erime noktası yakınlığına kadar ısıtılarak yumuşatılırlar. Yumuşamış levha daha sonra üzerinde küçük vakum kanallarının bulunduğu, üretilecek malzemenin şekline uygun bir kalıp üzerine yerleştirilir. Kalıp altından vakum uygulanarak yumuşamış levha kalıp yüzeyine doğru çekilir ve kalıp yüzeyinde şekillendirilir. Kalıp soğuk olduğu için kalıp yüzeyi ile temas eden polimer hemen sertleşir. Dişi ve erkek kalıbın birlikte kullanıldığı vakum kalıplama yönteminde, yumuşamış levha vakumla dişi kalıp yüzeyine çekilirken, üzerine erkek kalıpla baskı yapılır. Bu yöntem, içi boş malzemelerin üretiminde de kullanılır. Şekilde görüldüğü gibi, iki ayrı plastik levha ısıtılıp bir araya getirildikten sonra aralarına hava basılarak kalıp yüzeylerine bastırılır, aynı anda vakum uygulanarak polimerin kalıp yüzeyinde şekillenmesine yardım edilir. 5. DÖNEREK KALIPLAMA
İçinde boşluk bulunan parçaların üretildiği polimer işleme yöntemidir.
Uygulamada, açık kalıp parçalarından birisinin içerisine polimer ve katkı malzemelerinden oluşan karışım konur ve üzerine kalıbın diğer parçası kapatılarak bir fırına alınır ve sürekli döndürülerek ısıtma yapılır. Kalıpları döndürmede kullanılan sistemler, birbirlerine dik açılı iki yönde dönebilecek özelliktedirler. Dönme ve fırınlama işlemi, polimerin sertleşerek kalıp iç yüzeyinin şeklini almasına yetecek süre devam ettirilir. Soğuma yapılır ve kalıp açılarak malzeme alınır.
Bilgisayar Destekli Plastik Kalip Tasarimi Ve Imalat Asamalarinin Incelenmesi Investigation of Stage of Computer Aided Plastic Mould Design and Manufacture