You are on page 1of 6

Sırp Ortaçağ Kaynaklarında Orhan

Gazi ve Çar Stefan Duşan


Redžep ŠKRİJELJ *

Nemanyiç Sırp Devletinin Yükselişi


XIV. yüzyılın ilk bölümünde Osmanlı Devleti’nin kurulması ve yükselişiyle birlikte, Nemanyiç hanedanı
tarafından yürütülen Sırp Krallığı Balkan Yarımadası’nın en güçlü devleti konumuna gelmiştir. Kral İkinci Ste-
fan Uroş Milutin (1282-1321) muhteşem, maliye açısından düzenli, askeri ve diplomasi alanında güçlü yönetim
sağlaması komşu devletleri etkilemiştir. Bu devletin güçlü yayımını, bir zamanlarda güçlü olan fakat savunma
rolunu almak durumuna düşen Bizans İmparatorluğu önderi İkinci Andronikos (1282-1328) bile durdurama-
mıştır. Bizans İmparatorluğu’nun zor durumu uzun müzakerelerin 1299 yılında sona ermesini sağlamıştır. O
zaman yapılan anlaşmaya göre Milutin, İkinci Andronikos’un altı yaşındaki kızı Simonida ile evlenmesi sağ-
lanarak Sırp pozisyonu sağlamlaştırılımıştır. Böyle bir sonuç İstanbul diplomasisinde hoşnutluk yaratmıştır.
Sırplar ile yapılan müttefiklikle savaşın devam etmesi önlenip, Anadolu’da Gazi Osman (1299-1326) önderliği
altında ilerleyen ve XIII yüzyılın sonlarına doğru imparatorluk boyutuna ulaşan Türklerin ilerlemesine kar-
şı savunmanın güçlendirilmesi sağlanmıştır. Türklerle yaşanan sorunlardan yanısıra Bizanslılar, Bulgarlarla
girdikleri çatışmalardan ötürü 1307 yılında büyük ayrıcalıklar yapmak zorunda kalmıştır ki bu yüzden Kral
Milutin1 Türklere karşı yardım önermiştir. Bizanslılar, Hıristiyan dostları Sırplardan ilk yardımı 1312 yılında
Gelibolu’da ve 1313 yılın yaz aylarında Anadolu’da Türk birliklerine karşı çatışmalarda almışlardır.2
Bizans-Sırp ilişkileri ve Nemanyiç Krallığı’nın yükselişi ve Küçük Asya’nın Türkler tarafından fethedilmesi hak-
kında daha temel bilgileri Bizans tarihçileri Georgios Pahimeres, Nikifor Grigoras ve Yoanis Kantakuzenos
tarafından kaydedilmiştir. 3 Kaynaklardan biri Bari’deki Aya Nikola Kilisesi’nde bulunan 1319 tarihinde takılmış
yazıdır ki burada Milutin kendini “denizden büyük nehir Tuna’ya kadar uzanan toprakların” hükümdarı olarak
tanıtmıştır.4
Tahtı ele geçirmek için sürdürülen mücadeleler ağır devlet ve aile krizine sebep olmuştur ki bu durum 1321 yılın
baharına kadar devam etmiştir. O anda, genç torunu Üçüncü Andronikos taraftarı, yerli Yoanis Kantakuzenos
siyasî sahneye çıkmıştır ki Kral Milutin bu durumu kullanıp kendi devletini Balkanların bölgesel gücü sevi-
yesine yükseltmiştir. Nikifor Grigoras’ın yazdıklarına göre, onun hükümdarlığı esnasında Sırp devleti kültür,
iktisat ve askerî anlamında hızlı şekilde gelişmiştir. 5 Sınırları tarihte ilk defa kuzeydeki Braniçevo bölgesini ve
Kuzey Makedonya’yı kapsayıp Üsküp şehri yeni başkent ilan edilmiştir.
Milutin’in ölümünden sonra tamamen kör olmadığı anlaşılan Stefan Uroş (1321-1331), Sırp tahtını devralacağı
öngörülen kardeşi Konstantini uzaklaştırmayı başarmıştır. Başpiskopos Nikodim tarafından 1322 yılında tacı
taktırılan bu hükümdar, Kosova’da inşa ettiği Deçani Manastırı’ndan Deçaneli lakabını almıştır. Bizans İmpara-
toru ise müttefikliği Deçaneli Stefan Uroş ile yaptığı evlilik anlaşmasıyla güvenlik altına almıştır. Sırp Kralı’nı
1324 yılında akrabası olan Prenses Mariya Paleolog ile evlendirmiştir ki onun babası, Kral İkinci Andronikus’un
kardeşi çocuğu Selanik’te elçilik yaptığından ötürü Sırbistan’daki durumu iyi bilmiştir. Tarihçi ve Bizans İm-
paratoru Dördüncü Yoanis Kantakuzenos’un (1341-1354) el yazıları önemli tarihsel kaynağa dönüşmüştür ki
bir bölümünde Kantakuzenos’un Çar Stefan Duşan (1331-1355) ile gerçekleştirdiği buluşmalar ve müzakereler
tanımlanıyor.
Uzun bir krizden sonra 1323 yılında Bulgaristan’da çar tahtına Vidin Prensi Mihail Şişman gelmiştir. Kendisi
* Prof. Dr., Novi Pazar Devlet Universitesi, Sırbistan, rekasancak@gmail.com
1 Vladimir Ćorović, İstorija Srba, Zograf, Niš 2001, 172 (В. Ћоровић, Историја Срба , Зограф, Ниш 2001, 172)
2 a.g.e. 174.
3 Georgije Ostrogorski, Istorija Vizantije, Prosveta, Beograd 1983, 436 (Георгије Острогорски, Историја Византије, Просвета, Београд
1983, 436)
4 Bojan Miljković, Nemanjići i Sveti Nikola u Bariju, Zbornik radova vizantološkog instituta XLIV, Beograd 2007, 284-285(275—294 (Бојан Миљковић,
Немањићи и Свети Никола у Барију, Зборник радова византолошког института XLIV, Beograd 2007, 284-285 (275—294).
5 Ostrogorski, a.g.e. 436.

279
Redžep ŠKRİJELJ

Sırp Kral’ın damadı olduğu yanısıra Bizans krizini kullanarak Yunanlardan eski Bulgar topraklarını geriye alıp
iç savaş sebeplerinden ötürü zayıflayan devletine istikrar getirmiştir. İstanbul’daki kamu arasında yaşadığı
popülerliği kullanan genç Üçüncü Andronikus, 1325 yılın Şubat ayında dedesi İkinci Andronikus tarafından
eş İmparator olarak tanınmıştır. Bulgaristan’ın yükselişi ve daha sonra gerçekleşen Osmanlılar’ın Bursa Fethi
(1326) korku ve şüphecilikle algılanmıştır. Bizans kaynaklarına göre 6 Nisan tarihinde Osman’ın oğlu Orhan
Gazi bu şehri başkent ilan etmiştir. 6
Hızlıca yükselen genç Andronikus 1328 yılın kış ve baharında Bizans bölgeleri Makedonya, Arnavutluk ve özel-
likle Proseka şehrini ele geçirmesiyle komşularıyla soğuk ilişkiler ve savaş yaratmıştır. Bulgarlar, Sırp devle-
tinin Vardar Vadisi’nde kök salmasından korktukları için Sırp egemenliğini yıkmak maksadıyla Yunanlar’la
ittifak kurmayı planlamışlardır. Bu düşünceleri gerçeğe dönüştürmek niyetiyle Bizans ve Bulgar İmparator-
ları Sırplara karşı eylem hazırlamak için iki kez buluşmuşlardır. Bunu en ciddi derecede düşünen Bulgar Çarı
Mihail Şişman 1329 ve 1330 yılları esnasında Sırplarla hesaplaşmak için hazırlanmıştır. Büyük sayıda paralı
askere sahip olan Sırp güçleri ve Deçaneli Kral Stefan, Bulgar Çarı Mihail’e dostluk anlaşmasını teklifleri red-
dedilmiştir.
Birçok tarih kaynağına göre Sırp güçleri 28 Temmuz 1330 tarihinde Velbujd şehri yakınlarında Bulgarlara
saldırmıştır. Çatışmalar esnasında genç Kral Duşan’ın kabiliyetli okçuları üstünlük göstermiştir. Mücadele
esnasında Çar Mihail Şişman esir düşürüldükten sonra öldürülmüştür ve ardından Kral Stefan tarafından
Kumanova yakınlarındaki Nagoriçino köyünün Aya Georgios Kilisesi’nde defnedilmiştir. Bu zaferle büyük
başarı elde eden Sırp Kral güçleri, zayıflamış Bulgaristan devleti topraklarını tekrar Tuna ve Meriç nehirleri
arasındaki bölgeye sıkıştırmıştır. Ege Denizine engelsiz ulaşım sağlayan Nemanyiç Devleti, Balkan Yarımada-
sı’nda Sırplara karşı kurulabilecek olası siyasi ittifakları uzun dönem içinde engellemiştir. Bu başarı Nemanyiç
devletinin Balkan Yarımadası’nın güneydoğusundaki egemenliğini gerçeğe dönüştürmüştür. Fetihten sonra
yeni seferberliklere girişen Deçaneli Stefan bu fırsatı Bulgar tahtına öz kızkardeşi çocuğunu - hayatını kay-
beden Mihail Şişman’ın oğlunu getirmek için kullanmıştır. Stefan’ın en büyük çocuğu olan Duşan’ın tahta
gelmesini isteyen Zetalı Sırp soyluların isyanı, Kral Deçaneli Stefan Uroş’un tutuklanması, kör edilmesi ve
açıklanmamış şartlar altında öldürülmesiyle sonuçlanmıştır. St. Stanoyeviç’in yazdıklarına göre Kral Uroş’u
öldürüp yerine genç veliaht Duşan’ın getirilmesiyle sonuçlanan “1331 yılın yaz aylarında olagelen şiddetli
hükümdarlık değişikliklerin en büyük sebeplerinden biri” olarak Bulgaristan tahtında yapılan değişiklikler
esnasında yaratılan hoşnutsuzluktan kaynaklanmaktadır. Kamunun düşüncesine göre o ülkedeki Sırp etkisi
ortadan kaldırılarak Velbujd Zaferi’nin getirdiği bütün avantajlar suya batırılmıştır.” 7

Sırp Kralı ve Çarı Stefan Duşan


Sırp kaynakları (Danilo, Gregoras) Deçaneli Kral Stefan Uroş’un 11 Kasım 1331 tarihinde, oğlu Stefan Duşan
(1331-1355) tarafından hazırlanan görülmemiş şiddet sonucu ölümünü Giyom Adam’ın yazılarına göre tanım-
lamıştır: “babasını hapise atıp inanılmaz derecede korkunç bir şekilde öldürmüştür”.8 Böyle bir sonuç genç ve
kuvvetli mirasçıyı etkilememiştir – kendisi Sırp Nemanyiç devletinin en meşhur dönemini yaşatacaktır.
Bulgar hükümdarı İvan (Yovan) Aleksandar’ın kız kardeşiyle evlenen Duşan, 1332 yılından başlayarak devletini
korkusuzca ve inanılmaz bir hızla Makedonya, Arnavutluk, Epir, Tesalya ve kuzeyde Macaristan’a doğru yay-
maya başlamıştır.9 Filip Mezier ve diğer çağdaş kaynaklara göre bu hükümdar “o zamanki dünyanın insanları
arasında en büyük kral”, görünüşüyle hayranlık saçan meşhur savaşçı ve devlet işleri üzerinde etki yapabilen
eşi Yelena’ya karşı yumuşak olan bir kişi olarak tanımlanmaktadır. 10 Nemanyiç hanedanı tarafından yürütü-
len Sırp devleti Duşan hükümdarlığı esnasında zirvesine ulaşmıştır. Bu dönem büyük hükümdarlar vaktiydi:
Bizans İmparatoru Üçüncü Andronikos (1328-1341), Osmanlı Sultanı Orhan Gazi (1326-1358), Macaristan Kralı
Büyük Layoş (1342-1382), Bohemya Kralı Lüksemburglu Yohan (1319-1335) ve meşhur Dördüncü Karlo (1346-
1378) vs. Bu dönemde Bulgaristan merhamet, Bizans devleti yardım, Venedik ise dostluk istemiştir.11
Genç yaşını babasıyla birlikte İstanbul’da12 geçirmiştir ki imparatorlar şehri kendisi üzerinde büyük etki bırak-
mıştır. Nemanyiç sarayına geri döndükten sonra babasının asker kariyerini takip ederek ordunun ve soylula-
rın büyük bölümünde sempati uyandırmayı başaran Duşan, tahtta bulunan kral ile çatışmaya girince kamu
desteği alıp kazanmıştır.
İmparator Üçüncü Andronikus’un, devlet askeri komutanı Kantakuzenos’un yardımıyla dağılan Bizans İmpa-
6 Ostrogorski, а.g. е. 467.
7 Ćorović, а.g.е. 187.
8 Кonstantin Jireček, Istorija Srba, knj. 1, Slovo lubve, Beograd 1981, 209. (Константин Јиречек, Историја Срба, Слово љубве, Београд 1981,
209)
9 Jireček, a.g.e. 212.
10 Ćorović, 190
11 ibidem
12 idem

280
Sırp Ortaçağ Kaynaklarında Orhan Gazi ve Çar Stefan Duşan

ratorluğu’nun itibarını tekrar kazanması gayreti düzensiz donanma, Deçaneli Stefan’ın tahttan indirilmesi so-
nucu olarak Sırplarla oluşan gergin ilişkiler ve Bitinya, Nikeya ve Nikomedeya bölgelerinde Bizans şehirlerini
ele geçiren Osmanlılar’ın hızlı ilerlemesinden ötürü gerektiği gibi gelişmemiştir.13
Stefan Duşan, kuzeyden gelen Macaristan kırallarından savunmak için birkaç kez ordu vasıtasıyla direnmeyi
başarmıştır. Saray ve soylular, zayıflayan Bizans İmparatorluğu topraklarının ele geçirilmesini beklemiştir ki
bu fırsat 1334 yılında etkili Bizans soylusu Sirgiyanos’un Sırbistan‘a kaçmasıyla oluşmuştur– bu kişinin kuzey
sınırları iyi tanıması Duşan’ın Selanik’e kadar kolaylıkla yayılmasını sağlamıştır. Sirgiyan üzerinde düzenlenen
suikast sonucu olarak Sırp Kralı Duşan, Üçüncü Andronik ile ateşkes ayarlayarak Ohri, Prespa ve Ustrumca
bölgelerini kendi sınırları içinde korumuştur.
Epir’deki mücadelelerde kaptığı hastalık sonucu olarak genç İmparator Üçüncü Andronikus’un 15 Haziran 1341
tarihinde vefat etmesi Bizans İmparatorluğu’nun iç savaştan ve Anadolu rakibi Orhan Gazi’den kurtulmak için
son umudu söndürmüştür. Engellerden biri de Andronikos’un reşit olmayan veliahtı Yoanis olmuştur – kendi-
sini eş İmparator pozisyonuna babasının inatçı arkadaşı Yoanis Kantakuzenos atamıştır.
Andronikos’un ölümü, İstanbul’u ve Arnavutluk ve Epir bölgeleri ile Selanik kapılarına kadar ulaşan Stefan
Duşan’ı telaşa düşürmüştür. Bu fırsatta Bulgar Çarı İvan Aleksandar da Bizans İmparatorluğuna karşı etkin-
liğe girmiştir. Haneden içi mücadeleler ve Kantakuzenos’un tahttan indirilmesi durumu çözmek için yeterli
olmayacaktı çünkü kendisini 26 Ekim 1341 tarihinde İmparator olarak ilan edip Dimotika’da sabitleşmiştir
ve 1342 yılında Bizans İmparatorluğu’nun büyüklük açısından ikinci şehri Selanik’i ele geçirmeyi teşebbüs
etmiştir. Kendisini Bizans İmparatoru ilan eden Kantakuzenos, 1342 yılın Temmuz ayından itibaren Stefan
Duşan ve Kraliçe Yelena’nın sarayında kalmıştır ki bir yıl sonra Priştine’de dürüst olmayan bir ittifak kur-
muştur. Kantakuzenos, Sırpların önerdiği yardım fiyatının yüksek olacağını ve Bizans İmparatorluğuna zarar
vereceğini bilmiştir.
Kantakuzenos’un Bizans İmparatorluğu’ndan kovulması ve Duşan’dan reddedilmesinden sonra oluşan zor
durum, Bizans İmparatorluğu’nun o zamanki düşmanı Osmanlılar‘dan yardım istemeye zorlamıştır – Bizans-
lılar onlara karşı direnebilmek için Venedik donanmasından yardım istemiştir.
Güçlü Aydın Emiri Ömer büyük filosuyla Vardar nehrin ağızına ulaşmıştır ve Kantakuzenos’un başarısız Se-
lanik saldırısına katılmıştır. Papa’nın topladığı, Venedikliler, Rodos şövalyeleri ve Kıbrıs Kralı tarafından ör-
gütlenen birleşmiş Hıristiyan filosu, Halkidiki yakınlarında Türk donanmasını imha etmiştir. Türklere karşı 3
bin kişilik ağır piyadeli ordu hazırlayan Kral Stefan Duşan Stefaniyana yakınlarında mağlubiyete uğramıştır
ve Kantakuzenos’un yanına, Trakya’ya geri çekilmiştir (1344). Eş İmparator Bizanslılar için büyük tehlikeye
dönüşmüştür ve ona karşı Sırplardan ve Bulgarlardan yardım istenmiştir.
Kendi başarıları ve Bizans İmparatorluğun güçsüzlüğünden cesaretlenen Kral Stefan Duşan İstanbul’un
hükümdarı olmak istemiştir – eski Bizans İmparatorluğun çöküntüleri üzerinde güçlü İmparatorluk kurarak
Balkan ve Karadeniz üzerinde Slav egemenliğini sağlamayı düşünmüştür. Sırp İmparatorluğunu kurmak
kararını 1346 yılın Ocak ayında getirmiştir. Bu haberi müttefiği olan Venedik Cumhuriyeti’ne iletmiştir ki
filosunu Avrupa’da kalan Bizans topraklarını ele geçirmek için kullanmayı düşünmüştür.
Stefan Duşan’ın Üsküp’teki taç giydirme töreni için bütün Sırp soylu ve kilise seçkinleri bir yere toplanmıştır.
Kendisi Sırp ve Bulgar Patrikleri tarafından, 21 Mayıs 1346 tarihinde, Paskalya gününde imparator, dokuz ya-
şındaki oğlu ise kral ilan edilmiştir. Bu şekilde İmparatorluk ilan edilen Nemanyiç devleti çöken Bizans İmpa-
ratorluğu’nun mirasçısı olmaya hazırlanmıştır.14
Üsküp’teki törenden ders alan ve sürekli müteffik bulmaya çalışan Kantakuzenos Edirne’de Kudüs Patriği
tarafından İmparator ilan edilmiştir. Müttefiği Ömer’in İzmir’deki mağlubiyeti, Osmanlı hükümdarı Orhan
Gazi’den yardım istemeye zorlamıştır. Sırp İmparatorluğu’nun yükselişini halktaki güven ve itibardan daha
önemli gören Kantakuzenos, öz kızı Teodora’yı Orhan Gazi’ye vermiştir.15
İoanis Paleologos ile yaptığı anlaşmadan sonra İoanis Kantakuzenos 1347 yılın Şubat ayında eş İmparator
olarak ekonomik açıdan çöken İstanbul şehrine girmiştir. Kaynaklara göre (K. Gelcer) Bizans İmparatorluğunu
alt sınıf devlet kategorisine düşürmüştür. Kardeşi Mateos Kantakuzenos ve Gazi Orhan’ın çocukları Süleyman
ve Murat ile kurduğu ittifakla 10 bin asker toplayıp Rodop Dağları altında bulunan Dimorika ve Kırstopolis
arasında Sırplara karşı sefer yürüterek devlet içindeki durumu iyileştirmeye çalışmıştır.
Stefan Duşan sefer düzenlemeye devam etmiştir ve 1347 ile 1348 yıllarında eski Yunan bölgeleri olan Epir ve
Tesalya’yı ele geçirmiştir. Adil ve düzenli bir toplum kurmak için gayret eden İmparator, 1349 yılında Üsküp’te
düzenlenen devlet Meclisi’nde İmparatorluğun iç örgütlenmesini, beş yıl sonra (1354) bütünlenecek Tüzük’ü
13 Jireček, a.g.e. 214.
14 Jireček, a.g.e. 224.
15 ibidem

281
Redžep ŠKRİJELJ

getirerek sağlamlaştırmaya çalışmıştır. Duşan’ın Bosna Prensi Tvrtko ile Hum bölgesi üzerinde girdiği çatış-
mayı kullanmaya çalışan Kantakuzenos, Makedonya’da birkaç şehri ele geçirmeye çalışmıştır.

Stefan Duşan İktidarının Son Yılları


Bizans İmparatorluğu’nun Makedonya’da düzenlediği askeri sefer Duşan’ın Selanik kapılarına çıkmasıyla
durdurulmuştur. İki Bizans İmparatoru ve Sırp Çarı arasındaki müzakereler Stefan Duşan’ın Kantakuzenos’a
Osmanlılar ile kurduğu ittifakı kınamasıyla gelişmiştir. Duşan’ın cömertliğini tanıyan Kantakuzenos
kendisinden Zihna, Seres, Melnik, Ustrumca ve Kostur şehirlerine doğru eski sınırlar arkasına geri
çekilmesini istemiştir. Müzakereler Kantakuzenos ve Stefan Duşan arasında ortaya çıkan yeni kavgalarla
sonuçlanmıştır ki Sırp İmparatoru Voden ve Verios’u tekrar kontrol altına almıştır.
Osmanlılar’ın andığımız bölgeler üzerinde kurdukları baskı, piyade birliklerin hızlı eylemlerinden ötürü
ordu ve nüfus arasında hissedilmeye başlamıştır. Böyle bir durumu pek beğenmeyen Yoanis Kantakuzenos
Asya’ya geri dönmeleri için bu birliklere maddi tazminat teklif etmiştir. 2 Mart 1354 tarihinde Gelibolu’da,
Trakya korkunç depremi sonucu olarak ortaya çıkan kriz esnasında Osmanlı ordusu müthiş bir hücuma
geçmiştir. Boyutu düşman ordusundan büyük olan Osmanlı askeri bu durumu kullanarak Çimpa ve özel-
likle Anadolu’dan, yıkılmış ve terk edilmiş şehire çıktıktan sonra ele geçirdıkleri toprakları timar-sipahi
sistemine göre örgütleyerek Balkan Yarımadası’ndaki iktidarını sağlamlaştırmışlardır.
Sırp kaynaklarına göre, Osmalılar’ın Orhan Gazi önderliğiyle Avrupa’ya saldırısı yeni tehlikeler ve endişeler
uyandırmıştır. Sağlam el tarafından yönetilen ve sert şekilde örgütlenmiş ordu Güneydoğu Avrupa coğ-
rafyasında yeni ve önemli bir siyasi özne doğurmuştur. Geçmişte ihmale bırakılan, yeni Osmanlı devletinin
1326 yılından itibaren başkenti olan Bursa’nın hızlı yükselişi yeni Osmanlı süper gücünün yapıcı kuvvetinin
en somut göstergesiymiş. Orhan Gazi’nin önderliğinde Osmanlı Devleti’nin yükselişi bu toplum hakkında
söylenen yanlış ve tarih karşıtı hikâyeleri tamamen yalanlamıştır. Devlet gücünün ana kaynağını irade
yönetimi, maliye ve askeri disiplini üzerinde kurmuş olan hükümdar 1328 yılında kendi parasını basmaya
başlamıştır.
Türk istilâsından korkup Gelibolu’dan İstanbul’a kaçan büyük sayıda mülteci orada gelişen olayları yerlilere
anlatmalarıyla nüfus arasında, Türkleri Avrupa’ya getiren Kantakuzenos’a karşı büyük kin ve nefretin doğ-
masına sebep olmuştur. Bu eylemleri protesto eden Bizans İmparatoru, Türk diplomatları tarafından alay
edilerek ordunun tamamen terk edilmiş yerleri ele geçirdiği cevabı almıştır. Kantakuzenos’un16 yerine 1354
yılın Kasım ayında Yoanis Paleologos tahta getirilmiştir.
Gelibolu’yu ele geçirdikten sonra Osmanlı askeri toprakları yaymaya devam ederek Meriç nehrinde bulu-
nan Kipsele ve Malgrad şehirlerini kontrol altına alarak, belli Bulgaristan kaynaklarına göre 1354/5 yılla-
rında Bulgar sınırlarını geçip Sofya’ya kadar ilerlemiştir ki çatışmalar esnasında Çar İvan Aleksandar’ın iki
oğlu hayatını kaybetmiştir.
Bu olaylara şahit olan İmparator Stefan Duşan Türk sorununa daha ciddi bir şekilde odaklanmaya başla-
mıştır çünkü İstanbul’a doğru ilerleme arzuları askeri açıdan üstün Osmanlı ordusuyla çatışma yaratacı-
ğını öngörmüştür. Sırp ordusunu o zamana kadar birkaç defa mağlup eden Osmanlı birliklerinin başarısı
yenlik, hareketli ve düzenli ordu örgütlenmesinden kaynaklanmıştır. Bu ordunun Trakya bölgesine yerleş-
tirilmesi Bizans tahtını ele geçirme hevesinin doğrudan göstergesiymiş.
Avrupa’ya doğru ilerlemeyi durdurmak için büyük askeri eylem düzenlemeye hazırlanan Çar Stefan Duşan
1353 yılından itibaren Macar düşmanlığından ötürü planladığını gerçekleştirememiştir. Düşündüğünü ha-
yata geçirmek için Batı’yı (Napoli, Cenova, Venedik ve Fransız sarayını) barıştırmak ve Trakya’da Osmanlıla-
rın İstanbul’u fethetmek teşebbüsünü durdurmak için düzenlenecek Sırp eylemi ihtiyaçları için kendi tara-
fına bulundurmak istemiştir. Hıristiyan devletlerinin düşmanlığından korunabilmek maksadıyla Roma’daki
Papa’nın kendisini “Hıristiyanlığın kaptanı” olarak ilan etmesini istemiştir. Hıristiyan birliğini güçlendirmek
için tedbirler alan Stefan Duşan’ın hayalleri, Macar Kralı Layoş’un 1354 yılın yazında Sırp Devletine karşı
düzenlediği saldırısıyla püskürtülmüştür. 6 Ağustos 1354 tarihinde İstanbul’da Venedikli diplomatlar ta-
rafından yazılan bir röportajın içeriğine göre oradaki nüfusun, müttefikleri olan Osmanlılar’dan koruma
kabiliyeti olan, Venedikli veya Sırp, her türlü yabancı iktidara razı olduklarını belirtmektedir.17

16 Ćorović, a.g.e. 212


17 Ćorović, a.g.e. 216

282
Sırp Ortaçağ Kaynaklarında Orhan Gazi ve Çar Stefan Duşan

Sonuç
Stefan Duşan’ın adı tarihsel kaynaklarda son kez 5 Aralık 1355 tarihinde yapılan bir sözleşmede anılmıştır. O
yılın 20 Aralık tarihinde beklenmedik bir şekilde vefat etmiştir ki bu dönemde Sırp İmparatorluğu ve Balkan
Hıristiyanları bu derecede güçlü stratejist ve kişiliğe en çok gerek duymuştur. Bağış ettiği Prizren yakınla-
rındaki Aya Büyük Melekler Manastırı’nda defnedilmiştir. Dönemindeki en büyük rakibi olan Orhan Gazi ile
savaş alanında hiç karşılaşmamıştır fakat ordusunun ilerlemesini durdurmak için getirdiği tedbirler Osmanlı
gücünün büyüklüğünü anladığının göstergesidir. Hükümdarlığı döneminde eski Sırp Nemanyiç hanedanı as-
keri ve siyasi gücü açısından zirveye ulaşmıştır ki kurduğu İmparatorluk Güneydoğu Avrupa’da Doğu Roma
İmparatorluğu tahtını ele geçirmek için ciddi aday olmuştur. Ölümünden sonra Sırp İmparatorluğu iskam-
bil kağından bir ev gibi dağılmıştır. Tarihsel açıdan baktığımızda Stefan Duşan yaşadığı çağın düşünceleriyle
uyum sağlayarak yaşamıştır. Onun yerine oğlu Güçsüz Dördüncü Uroş gelmiştir. On dokuz yaşında olan genç
İmparator büyük mirası ele geçirmek için olgun olmadığından ötürü kuvvet kazanan Sırp soylularını büyük
Sırp İmparatorluğunu parçalamak arzularını durduramamıştır. O dönemde kaydedilen Sırp kaynaklarında
hakkında acımayla konuşulmaktadır: “konuşması doğru, görünüşü şahane... fakat anlam açısından genç”18.

18 Ibidem, 220.

283
Redžep ŠKRİJELJ

KAYNAKÇA

Ćorović Vladimir, İstorija Srba, Zograf, Niš 2001, 172 (Ћоровић В., Историја Срба , Зограф, Ниш 2001).
Istorıja srpskog naroda, knj. 1, Srpska književna zadruga, Beograd 1994 (Историја Српског народа, књ. 1,
Српска књижевна задруга, Београд 1994).
Jireček Кonstantin, Istorija Srba, knj. 1, Slovo lubve, Beograd 1981, 209. (Константин Јиречек, Историја
Срба, Слово љубве, Београд 1981).
Miljković Bojan, Nemanjići i Sveti Nikola u Bariju, Zbornik radova vizantološkog instituta XLIV, Beograd
2007, 284-285(275—294 (Миљковић Бојан, Немањићи и Свети Никола у Барију, Зборник радова
византолошког института XLIV, Beograd 2007, 284-285 (275—294).
Ostrogorskı Georgije, Istorija Vizantije, Prosveta, Beograd 1983, 436 (Острогорски Георгије, Историја
Византије, Просвета, Београд 1983).

284

You might also like