You are on page 1of 4

ROMANYA

İLK ÇAĞ
Avrupa'daki en eski insan fosilleri Romanya topraklarında bulunmuştur. 2002
yılında Romanya'nın batısındaki bir mağarada keşfedilen bu fosillerin 42.000 yıl
öncesine ait olduğu tahmin edilmektedir. Romanya'daki insan varlığına ilişkin ilk
yazılı belge ise tarihçi Herodot'un MÖ 513'ün bir kitabında bu bölgede yaşayan
Traklar'ın Pers kralı I. Darius'a yenilmesiyle ilgili bölümdür. Bu bölgede yaşayan
Traklar Daçya Krallığını kurmuşlar, bu krallık MÖ 82 yılında Kral Burebista'nın
yönetimi altında en geniş sınırlarına ulaşmıştır.

Daçyalılar ilk defa 87 yılında Roma İmparatoru Domitian'ın zamanında bir Roma
eyaleti olan Moesia'ya saldırarak Roma İmparatorluğu'yla karşı karşıya geldiler.
101-107 yılları arasında Roma İmparatoru Trajan'ın ordularına yenilerek Roma
İmparatorluğu'nun bir eyaleti haline geldiler. Bu bölge gümüş ve altın açısından
çok zengin olduğu için Romalıların en çok ilgisini çeken sömürgelerinden biri
haline geldi. Çok sayıda Romalı bölgeye yerleşti. Latince çok yaygın bir şekilde
kullanılmaya başlandı. Böylece eski Rumence dili doğmuş oldu. Romalılar 271
yılı civarına kadar Daçya'da kaldılar. Ancak sonunda Gotlar'ın istilalarına
dayanamayarak bölgeden geri çekilmek zorunda kaldılar.

Romalılardan sonra bölge arka arkaya birçok kavim tarafında istila edildi. 271-
378 yılları arasında Gotların, 435 yılına kadar Hunlar'ın egemenliği altında kaldı.
6. yüzyılda Avarlar ve Slavların istilalarına uğradı. 9.-11. yüzyıllar arasında
Romanya topraklarının büyük bölümü Birinci Bulgar Devleti'nin bir parçası
olarak yaşadı. Bu dönemi Macar, Peçenek, Kuman ve Tatar istilaları izledi.

ORTAÇAĞ
Rumenler ilk defa 14. yüzyılda kendilerine ait devletler kurmayı başardılar. Bu
devletler 1310 yılında I. Basarab tarafından kurulmuş Eflak Beyliği ve 1352
yılında Dragoş tarafından kurulmuş Boğdan Beyliği'dir. Günümüzdeki
Romanya'nın bir parçası olan Erdel ise 10.-16. yüzyıllar arasında Macaristan
Krallığının bir parçasıydı.
Eflak 14. yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti'nin komşusu haline geldi ve 15.
yüzyıldan itibaren Osmanlı egemenliğine girdi. Bu dönemdeki en ünlü Eflak
voyvodası Kazıklı Voyvoda olarak da bilinen III. Vlad'dır. 1456 -1476 yıllarında
hüküm süren Vlad, zalimliğiyle ünlüdür ve uzun süre Osmanlı Devletine karşı
direnmiştir. Vlad'ın öyküleri Bram Stoker'ın 1897 yılında yazdığı Dracula
romanına ve daha sonra bu romandan esinlenen çok sayıda filme konu
olmuştur.

Boğdan'ın bu dönemdeki en ünlü voyvodası ise III. Ştefan (Büyük Ştefan)'dır.


1457-1504 yılları arasında 47 yıl gibi uzun bir süre hüküm sürmüş olan Ştefan
1475 yılındaki Vaslui Savaşı'nda Osmanlı ordusunu yenmeyi başarmış, ancak
ölümünden sonra 16. yüzyılda Boğdan da Osmanlı egemenliği altına
girmiştir.Günümüzdeki Romanya'nın diğer bir parçası olan Erdel de 1526
yılındaki Mohaç Muharebesi'nden sonra Macarların elinden çıktı ve bağımsız bir
ülke oldu. Eflak ve Boğdan gibi Osmanlı egemenliğini kabul etti.

OSMANLI DÖNEMİ
Osmanlı döneminde Eflak ve Boğdan tampon devletlerdi. Osmanlılara vergi
verir, savaşlarda asker yardımı yaparlardı. Beyliklerin voyvodaları Rumen
soyluları arasından Osmanlı padişahı tarafından atanırdı. Ayrıca bu beylikler
İstanbul'un yiyecek ihtiyacını karşılamakta önemli bir rol oynarlardı. Ancak
Osmanlılar Romanya'yı hiçbir zaman tamamıyla ilhak etmediler. Bükreş ve Yaş
gibi büyük Romanya şehirlerinde sık sık Osmanlı vatandaşlarına rastlandıysa da
oranları azdı. Bu şehirler hiçbir zaman Sofya, Belgrad, Selanik veya Üsküp gibi
Osmanlı karakteri kazanmadı.

18. yüzyıldan itibaren Rusya'nın güçlenerek Balkanlara göz dikmesi sonucu


Romanya toprakları Osmanlı Devleti ve Çarlık Rusyası'nın sık sık karşı karşıya
geldikleri topraklar haline geldiler. Osmanlı-Rus Savaşları'nın birçoğu Romanya
topraklarında çarpışıldı. Ancak 1711 yılında Boğdan Beyi Dimitri
Kantemiroğlu'nun Rus Çarı I. Petro ile anlaşma yaparak Osmanlı Devleti'ne isyan
etmesinden sonra Osmanlılar Rumenlere olan güvenlerini kaybettiler. Bu
tarihten sonra 18. yüzyıl boyunca Osmanlılar Eflak ve Boğdan beylerini Osmanlı
vatandaşı Fenerli Rumlar'ın arasından seçtiler.
Osmanlılar 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı'nı kaybedince 1812 yılında Rusya'yla
Bükreş Antlaşması'nı imzalayarak Besarabya'yı Rusya'ya bırakmak zorunda
kaldılar. Besarabya Boğdan'ın Prut nehrinin doğusunda kalan kısmıydı. 1828-
1829 Osmanlı-Rus Savaşı esnasında Rusya bir kez daha Eflak ve Boğdan'ı işgal
etti. Savaşın ardından imzalanan Edirne Antlaşması göre Osmanlı askeri bundan
böyle Eflak ve Boğdan’da bulunmayacaktı. Tuna’nın sol kıyısındaki Osmanlı
kaleleri yıkılıp arazisi de Eflak’a bırakılacak. Müslüman halk ta askerlerle birlikte
mallarını ve eşyalarını alıp çekilecekti. Eflak ve Boğdan Osmanlı Devletine taabi
kalmakla birlikte 2 sene boyunca vergi vermeyecekti. Osmanlı Devleti'nin Eflak
ve Boğdan üzerindeki egemenliğini ciddi anlamda sarsan bu anlaşmadan 1854'e
kadar iki voyvodalık Rus işgali altında kaldı.

1853 yılında başlayan ve 1856 Paris Antlaşması ile sona eren Kırım Savaşı'ndan
sonra Eflak ve Boğdan Osmanlı Devleti'ne iade edilmekle birlikte Paris
Anlaşmasını imzalayan müttefiklerin ortak garantisi altına konuyordu. Her
ikisinin de kendilerine özgü birer millî meclisi olacak ve hiçbir devlet Eflak ve
Buğdan'ın iç işlerine karışmayacaktı. Ancak Eflak ve Buğdan'da güçlü bir
birleşme eğilimi vardı. 1859 yılında Eflak ile Boğdan Alexandru Cuza'nın liderliği
altında birleşerek günümüzdeki Romanya'nın çekirdeğini oluşturdular. Ancak bu
birleşik prenslik bir süre daha Osmanlı egemenliği altında yaşadı. Resmi adları
1859 ile 1862 arasında Birleşik Prenslikler, 1862 ile 1866 arasında Romanya
Birleşik Prenslikleri ve 1866 ile 1881 arasında ise Romanya Prensliği olarak
tanınmıştır.

93 Harbi'nin başında 16 Nisan 1877 tarihinde, Romanya Prensliği ve Rusya


İmparatorluğu arasında Bükreş'te yapılan bir anlaşma ile Rusya'nın
Romanya'nın birliğini gözetmesi şartıyla, Rus birliklerinin Romanya
topraklarından geçmesine izin verilmişti. 21 Mayıs 1877'de, Romanya
meclisi'nde, Mihail Kogălniceanu Romanya halkının isteğinin Romanya'nın
bağımsızlığı olduğunu ilan etti. Bir gün sonra, Prens I. Carol tarafından bu karar
imzalandı. Ertesi gün, Romanya hükûmeti Osmanlı'ya yapılacak vergi ödemesini
iptal etti ve bu parayı kendi Savaş Bakanlığı'na aktardı.Nihayet 93 Harbi'nde
Osmanlıların Ruslara yenilmesinden sonra 1878 yılında yapılan Berlin
Antlaşması'yla Romanya bağımsızlığını kazandı. Ancak Rusya 1821 yılında ele
geçirdiği Besarabya'yı geri vermedi. Bu bölge daha sonra SSCB'nin Moldova
Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti haline gelecekti.
YAKIN TARİH

1881 yılında Romanya Krallığı ilan edildi. Alman Hohenzollern Hanedanından


Prens Karl Eitel Friedrich Zephyrinus Ludwig kral oldu ve I. Carol adını aldı.
Romanya Krallığı 1913 yılında Bulgaristan'a karşı diğer Balkan ülkeleriyle
birleşerek II. Balkan Savaşı'na katıldı. Güney Dobruca'yı Bulgaristan'dan alarak
bu savaştan karlı çıktı. Ancak I. Dünya Savaşı'nda Almanya'ya yenildi, Romanya
toprakları işgal edildi ve Almanya'yla barış imzalamak zorunda kaldı. Ancak
savaşın sonunda Almanya İtilaf Devletlerine yenilince Romanya'nın şansı tekrar
değişti. Versailles Barış Antlaşması'nda Bukovina ve Transilvanya Romanya'ya
verildi. Böylece Romanya I. Dünya Savaşı'ndan oldukça genişlemiş bir şekilde
çıktı.

1940 yılında Sovyetler Birliği Romanya'ya bir ültimatom vererek Besarabya ve


Kuzey Bukovina'yı geri istedi. Romanya bu toprakları SSCB'ye verdi ama
Romanya kralı II. Carol bu beceriksizliği yüzünden çok itibar kaybetti. General
Ion Antonescu yönetime el koydu. Faşist bir hükûmet kurarak kaybedilen
toprakları SSCB'den geri almak amacıyla II. Dünya Savaşı'na Almanya'nın
tarafında girdi. Savaş sırasında çok sayıda Romanyalı Yahudi öldürüldü. 1944
yılında Antonescu devrildi. Kızıl Ordu Romanya'yı işgal etti. 1947 yılında
sosyalist Romanya Halk Cumhuriyeti ilan edildi.

1967 yılında Nicolae Ceauşescu Romanya'nın devlet başkanı oldu. 1989 yılında
Romanya Devrimi'yle Çavuşesku iktidarı son buldu ve ülke demokrasiye geçti.
2004 yılında NATO'ya 1 Ocak 2007 tarihinde de Avrupa Birliği'ne katıldı.

You might also like