You are on page 1of 4

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ

FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ


TARİH BÖLÜMÜ İ.Ö

OSMANLI TARİHİ 1 VİZE ÖDEVİ

HAZIRLAYAN :

RAZİYE YALÇINKAYA 202112162008


OSMANLI’nın RUMELİ’ye GEÇİŞ SÜRECİNİ AÇIKLAYARAK RUMELİ’de
UYGULANAN FETİH VE İSKAN SİYASETİ HAKKINDA BİLGİ VERİNİZ?

1341 yılında tahta geçecek olan V.lonnes küçük yaşta olması nedeni ile
vasi olarak Kantakuzenos geçmiştir kısa süre sonrada tahtı ele geçirmek
istemesi Türkmen beyleri özellikle de Osmanlı Beyliğinden yardım istemiştir.
Orhan Bey ile kızını evlendirerek bu dostluğu daha da ilerletmiştir. Bizans ile
kurulan ittifak sayesinde Osmanlılar daha kazançlı hale geldiler. Rumeli’ye
geçerek bu coğrafyayı daha yakından tanıma fırsatı buldular. Kurulan ittifak
sayesinde Rumeli’ye kalıcı olarak yerleşmesini sağlamış oldu.

Gelibolu adası ve Trakya’ya 1349-1352 de yardım amacıyla geçmişlerdi.


Orhan Bey’in oğlu Süleyman Paşa Rumeli fetihlerinde ve yerleşmelerin de
büyük katkı sağladı. Bu fetihler sayesinde Rumeli fatihi olarak biliniyor.
Süleyman Paşa 1352’de Kantakuzenos’a yardım için giderken yol üzerinde de
birçok yeri ele geçirmişti. Bizans Osmanlılara askeri yardım karşılığında Çimpe
olarak bilinen hisarı üst olarak verdiler. Osmanlı kuvvetlerinin Çimpe kalesine
yerleşmesinden sonra 1354’te meydana gelen depremde, surları yıkılan
Gelibolu kalesi , etrafında ki yerleşkeler ve surların yıkılması Osmanlılar
tarafından fethedilmiştir. Süleyman Paşa Anadolu’dan getirdiği kuvvetleri boş
olan yerlere yerleştirmiştir.

Kantakuzenos Osmanlılara üst olarak verdiği Çimpe kalesi ve çevresini


kendisine tekrardan iade edilmesini istedi. Orhan Bey ise Çimpe kalesini 10.000
altın karşılığında iade edebileceğini ancak Gelibolu ve diğer kalelerin kendileri
tarafından fethedildiği için iadesinin iadesinin mümkün olmadığını bildirdi.
Süleyman Paşa ise Malkara, İpsala ve Vize taraflarını ele geçirmişti. Süleyman
Paşa ve Orhan Bey’in ölümü Rumeli ve Balkanlarda fetih faaliyetlerini
durdurmayıp I.Murat’ın babasının izinden giderek fetih faaliyetlerine hız
vermiştir.

1361 Edirne’nin fethi Balkanlar için dönüm noktasıdır. I.Murat tahta


geçtikten sonra başkenti Edirne’ye taşımıştır. En önemlisi de İstanbul’un fetih
ininde kolaylaştırmıştır çünkü Osmanlı burayı üst haline getirerek batı da
Balkanlar doğu da ise İstanbul’a yönelik ilerlemeyi amaçlamıştır. Rumeli’ye
geçiş ve yerleşim sisteli bir şekilde olmuştur. 14.yy 2.yarısında Avrupa’yı ve
Balkanlar’ı etkileyen büyük bir veba salgını sonucunda nüfus azalmıştı bu olay
Osmanlı’nın Balkan fetihlerini ve yerleşimini etkilemiştir. Rumeli bölgesi verimli
topraklara sahip bir bölge idi. Rumeli hem verimli topraklara sahip hem nüfus
azlığı sebebi ile Anadolu’daki Türkmenler ve yerleşik gruplar Rumeliye göç
etmek düşüncesinde idi. Osmanlı’da bu düşünceyi destekliyordu hatta gönüllü
göç ya da zorla göçe zorlayarak Anadolu’daki Türkleri Rumeli’ye
yerleştirmişlerdir. Buradaki insan gücü açığının kapatmaya çalışıyorlardı.
Osmanlı fetihleri çoğu zaman uzlaştırıcı ve sisteme uyum sağlayıcı anlayıştaydı.
İslam hukuku’na göre hareket ettiler. İslam hukuku’ndaki gayrimüslimlere
tanınan haklar belirleyici oldu. Bu yumuşak yaklaşım gayrimüslimlerin
Osmanlıları kolayca kabul etmesini sağladı. Siyasi açıdan belirsizlik içinde
bulunan ve baskı altında olanlar Osmanlı İdaresini kabul ettiler.

Ele geçirdikleri bölgelerde Tımar sistemini uygulayarak düzeni sağladılar.


Balkanlar’sa fetihler ilerledikçe yoğun nüfuslu yerleşim yerleri oluşmaya
başladı. İşlenmemiş topraklar işlenmeye başladı.Bu durum hem Osmanlı’nın
askeri ve mali idaresi için önemli idi hem de düzenin sağlanması için önemliydi.
Osmanlı buna çok fazla önem veriyordu. Bu olayların getirisi olarak artık
Osmanlı Avrupa Devleti haline gelmişti.

Edirne’nin fetihinden sonra Dimetoka ve ardından ise Filibe


fethedilmiştir. Lala Şahin Paşa Filibe’yi kendisine üst yaptı. Artık Balkan fetihleri
Filibe’den organize ediliyordu. Bizans, Macar ve Sırp’ların arasında çok sorun
vardı bu durumda Osmanlı’nın işine yaradı. Bizans İmparatoru V.Yuannis
Osmanlılara Karşı batıda müttefik arayışına girdi. Bu arayışa sadece dayısı
Amadeus karşılık verdi. 1366 önemli bir Türk deniz üstü olan Gelibolu’yu ele
geçirerek Bizans’a iade etti. Bu durum Balkanlar ile olan bağını kesintiye uğrattı.
V.yuannis’in oğlu IV.Andrenokos 1376’da Gelibolu’yu yeniden Osmanlılara geri
vermek zorunda kaldı. Balkanlarda fetihlerine devam eden Osmanlı V. Papa
Urban, Macar Kralı leoş, Bulgarlar, Sırplar, Efnak Prensi ve Bosnalıların
oluşturduğu Haçlı ittifakını karşısında buldu. 1369 yılında Edirne’nin batısında
Meriç önlerinde yapılan Sırpsındığı savaşında yenilgiye uğrattı. Artık
Osmanlıların karşısında duracak hiçbir güç yoktu.

Osmanlı tehdidi 1771’den itibaren batı için tehlikeli bir boyuta ulaştı.
Serez’in Sırp despotu Osmanlıların Makedonya’ya doğru ilerlemelerini
engellemek istiyordu. Serez Batı Trakya’dan Edirne’ye doğru ilerlemeye başladı.
Fakat Meriç ırmağı yakınlarına geldiğinde iki güç karşı karşıya kaldı ve Çirmen de
yapılan savaşı kaybettiler. Çirmen veya II.Meriç savaşında kazanılan başarı
Osmanlılara Makedonya, Sırpistan ve Yunanistan kapılarını açtı. Birçok Sırp
Prensi haraç ödemek şartı ile Osmanlıya tabi olduklarını bildirdiler. 1371
II:Meriç savaşı sonrasında Bizans’ın kara ile olan bağlantısı tamamen kesildi.
Bizans imparatorunun küçük oğlu Manuel 1372’de Serez’i almayı başardı. Buna
tepki olarak Osmanlılar Serez’i kuşattılar ve Selanik’e saldırdılar ancak geri
çekilmek zorunda kaldılar. Bununla birlikte Bizans İmparatoru V.Yuannis I.Murat
barış yaptı. Bizans artık Osmanlı’nın üstünlüğünü kabuletmişti. Osmanlı’ya yıllık
haraç ödemek ve Osmanlı ne zaman isterse asker göndermek zorunda kaldı.

I.Murat akıllıca fetih stratejisi uyguluyordu. Yerli halk ile ters düşmemeye
çalışıyor ve bölgedeki siyasi durumu takip ederek adımlarını buna göre atıyordu.
Örnek olarak Arnavutluk’un fethinde ısrarcı davranmayarak önce bu bölgeyi
tanıma amacı doğrultusunda hareket etti. Bölgeyi tanıdıktan sonra stratejik bir
şekilde hareket ederek bölgeyi aldılar.

You might also like