You are on page 1of 100

T.C.

YÜZÜNCÜ YIL ÜNĠVERSĠTESĠ


FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
ELEKTRĠK-ELEKTRONĠK MÜHENDĠSLĠĞĠ ANABĠLĠM DALI

ENERJİ SİSTEMLERİNDE HARMONİKLERİN


AZALTILMASI VE SİMÜLASYONU

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

HAZIRLAYAN: Mehmet Sait CENGĠZ


DANIġMAN: Prof. Dr. Sabir RÜSTEMLĠ

VAN -2011
T.C.
YÜZÜNCÜ YIL ÜNĠVERSĠTESĠ
FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
ELEKTRĠK-ELEKTRONĠK MÜHENDĠSLĠĞĠ ANABĠLĠM DALI

ENERJİ SİSTEMLERİNDE HARMONİKLERİN


AZALTILMASI VE SİMÜLASYONU

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

HAZIRLAYAN: Mehmet Sait CENGĠZ

VAN -2011
KABUL VE ONAY SAYFASI

Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Elektrik-Elektronik


Mühendisliği Anabilim Dalı‟nda Prof. Dr. Sabir RÜSTEMLĠ danıĢmanlığında, Mehmet
Sait CENGĠZ tarafından sunulan ‟‟Enerji Sistemlerinde Harmoniklerin Azaltılması
ve Simülasyonu‟‟ isimli bu çalıĢma ‟‟Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği‟‟ ve „‟
Fen Bilimleri Enstitüsü Yönergesi‟‟nin ilgili hükümleri gereğince 04/03/2011 tarihinde
aĢağıdaki jüri tarafından oy birliği ile baĢarılı bulunmuĢ ve yüksek lisans tezi olarak
kabul edilmiĢtir.

BaĢkan : Prof. Dr. Sabir RÜSTEMLĠ Ġmza:

Üye : Yrd. Doç. Dr. M. Emin MERAL Ġmza:

Üye : Yrd. Doç. Dr. Remzi TUNTAġ Ġmza:

Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu‟nun ……/……./20…. Gün ve


………/……….. sayılı kararı ile onaylanmıĢtır.

……………………………………….

Enstitü Müdürü
ÖZET

ENERJİ SİSTEMLERİNDE HARMONİKLERİN


AZALTILMASI VE SİMÜLASYONU

CENGĠZ, Mehmet Sait


Yüksek Lisans Tezi, Elektrik Elektronik Mühendisliği Anabilim Dalı
Tez DanıĢmanı: Prof. Dr. Sabir RÜSTEMLĠ
Mart 2011 83 Sayfa

Harmonikler elektrik enerji sistemlerinde enerji kalitesini önemli ölçülerde


etkilemektedir. Gerilim ve akım dalga Ģeklinin sinüs Ģeklinden uzaklaĢması olarak
bilinen harmonikler, sinüsoidal bir kaynağın doğrusal olmayan bir elemana
uygulanması veya sinüsoidal olmayan bir kaynaktan beslenen doğrusal ya da doğrusal
olmayan elemanlar tarafından oluĢturulmaktadırlar.
Bu çalıĢmanın; giriĢ kısmında enerji kalitesine iliĢkin problemlerle ilgili genel
bilgiler verilmiĢ, sonraki bölümlerde ise harmoniklerle ilgili temel bilgiler verilerek
harmoniklerin nasıl ve neden oluĢtukları, analiz yöntemleri, elektrik enerji sistemleri
üzerindeki etkileri, standartları ve filtreleme yöntemleri incelenmiĢtir. Daha sonra bir
elektrik dağıtım Ģebekesinde yapılan ölçümler incelenmiĢ ve harmoniklerin mevcut
dağıtım Ģebekesi üzerindeki etkileri yorumlanarak aktif filtre ile pasif filtre çözümleri
simülasyon çalıĢmalarıyla karĢılaĢtırılmıĢtır.
Bu çalıĢmada farklı güç değerlerinde pasif filtre ve paralel aktif güç filtresi için
Simplorer 6.0 programı kullanılarak simülasyon çalıĢmaları yapılmıĢtır.

Anahtar Kelimeler: Aktif filtre, Pasif filtre, Harmonikler

i
ABSTRACT

SIMULATION STUDY OF MITIGATION


OF ENERGY SYSTEM HARMONICS

CENGĠZ, Mehmet Sait


M. Sc., Electrical and Electronics Engineering Department
Supervisor: Prof. Dr. Sabir RÜSTEMLĠ
March 2011 83 Pages

Harmonics affect the energy quality substantially in energy systems. Harmonics


known as the distortion of an ideal sinusoidal voltage or current waveform are resulted
when a sinusoidal waveform is applied to a nonlinear load. Also they may be resulted from
linear or nonlinear loads that are connected to a sinusoidal source.
In this thesis, common information about power quality problems is given, in
introduction afterwards some investigation about how and why harmonics are produced,
analyzing methods, effects on electric power systems, harmonic standards and methods of
filtering are examined by fundamental knowledge about harmonics. Then, the
measurements taken on an electric distribution system are examined and the effects of
harmonics on this distribution system are commented by comparing active and passive
filter solution.
In this study, the passive filter and paralel active power filter are simulated for
different powers via Simplorer 6.0 package program.

Key words: Active filter, Passive filter, Harmonics

iii
7
8

ÖN SÖZ

Bu çalıĢmada tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gün geçtikçe daha büyük
enerji sorunları haline gelen harmonikler ve bu harmonikleri sınırlandırmaya yönelik aktif
filtre çalıĢmaları hakkında incelemeler yapılmıĢtır. Bu tez çalıĢması yürütülürken ulusal ve
uluslarası kaynaklardan faydalanılmıĢtır.

Tez çalıĢması sırasında verilerin temininde ve kaynak taramada yardımlarını


esirgemeyen, kiĢiliği, ahlak ve doğruluğuyla bana örnek olan değerli danıĢman hocam Prof.
Dr. Sabir RÜSTEMLĠ‟ye, tezime yaptığı tüm katkılardan dolayı Dr. Naci GENÇ‟e ve
desteğini biran bile benden esirgemeyen fedakâr eĢime Ģükranlarımı sunarım.

Mehmet Sait CENGİZ

v
9
10

İÇİNDEKİLER

sayfa
ÖZET i
ABSTARCT iii
ÖN SÖZ v
ĠÇĠNDEKĠLER vii
ġEKĠLLER DĠZĠNĠ ix
ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ xiii
EKLER DĠZĠNĠ xv
SĠMGELER VE KISALTMALAR DĠZĠNĠ xvi
1. GĠRĠġ 1
2. KAYNAK BĠLDĠRĠġLERĠ 4
3. MATERYAL VE YÖNTEM 7
3.1. Materyal 7
3.1.1. Sistemdeki harmoniklerin nedenleri 7
3.1.2. Harmoniklerin enerji tesislerindeki etkileri 8
3.1.3. Harmoniklerle ilgili standartlar ve çalıĢmalar 9
3.2. Yöntem 10
3.2.1.Harmonikler ve dağıtım sistemi. 10
3.2.1.1. Fourier serileri 11
3.2.1.2. Harmonik analizör donanımı 13
3.2.1.3. Doğrusal olmayan elemanların ve devrelerin tanımları 15
3.2.1.4. Harmoniklerin filtrelenmesi 17
3.2.1.5. Aktif güç filtresi yapıları ve kullanım alanları 19
3.2.1.6. Paralel aktif güç filtresinin özellikleri 23
3.2.1.7. PAFG tasarım çalıĢması 24
3.2.1.7.1. PAGF evirici devresi yarı iletkenlerinin seçimi 27
3.2.1.7.2. PAGF için DA bağ kondansatörünün seçimi 28
3.2.1.7.3. PAGF için giriĢ reaktörünün seçimi 28
3.2.1.8. PAGF değerlendirme kriterleri 29
3.2.1.9. PAGF kontrol yöntemleri 30
3.2.1.9.1. PAGF akım referansının bulunması 30
3.2.1.9.2. PAGF için akım denetim yöntemleri 37
3.2.2. Pasif filtreler 43
3.2.2.1 Kompanzasyona pasif filtre amaçlı seri endüktans bağlanması 45
4. BULGULAR 50
11

4.1. Dağıtım Sistemi Örnekleri 50


4.2. Simülasyon Sonuçları 52
4.2.1. A örneği için simülasyon sonuçları 52
4.2.2. B örneği için simülasyon sonuçları 61
4.2.3. C örneği için simülasyon sonuçları 66
5. TARTIġMA VE SONUÇ 71
KAYNAKLAR 77
EKLER 80
ÖZGEÇMĠġ 83

xi
12
13

ÇİZELGELER DİZİNİ

sayfa
Çizelge 3.1. 1992 yılına ait IEEE-519 akım harmonik sınırları 10
Çizelge 3.2. 1992 yılına ait IEEE-519 gerilim harmonik sınırları 10
Çizelge 3.3. Aktif filtre ile pasif filtrenin karĢılaĢtırılması 19
Çizelge 3.4. Referans bulma yöntemlerinin karĢılaĢtırılması 32
Çizelge 3.5. Seri endüktans seçim tablosu 47

xiii
14
15

EKLER DİZİNİ

sayfa
Ek 1. A örneğinde a fazı için anlık değerler 80
Ek 2. B örneğinde a fazı için anlık değerler 81
Ek 3. C örneğinde a fazı için anlık değerler 82

xv
16

SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ

Br : Birim
Pu : Per unit
Hz : Hertz
V DC
: Doğru gerilim
V rms
: Gerilimin etkin değeri
0 : Temel frekans
h : Harmonik sırası
h : h. harmoniğin gerilim genlik değeri

h : h. harmoniğin akım genlik değeri

I ort : Akımın ortalama değeri


S : Görünür güç
P : Aktif güç
Q : Reaktif güç
 : Harmonik yerdeğiĢtirme faktörü
Cos  1 : Temel güç faktörü
AC : Altenatif akım
ANSI : American National Standarts Institue
DA : Doğru akım
DIN : Distortion Index
EN : European norms
EPDK : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
FF : Biçim etkeni
FFT : Fourier serisi metodu
HF : Harmonik etkeni
HVDC : High voltage direct current
17

IEEE : Institue Of Electrical and Electronic Engineering


IEC : International Electronical Commission
MATLAB : Matris Laboratory
ODTÜ : Ortadoğu Teknik Üniversitesi
PAGF : Paralel aktif güç filtresi
PWM : Darbe geniĢlik modulasyonu
RMS : Etkin değer
RF : Dalga etkeni
TDD : Toplam talep bozulması
THB : Toplam harmonik bozulma
TMMOB : Türkiye Mimar Mühendis Odaları Birliği
TÜBĠTAK : Türkiye Bilimsel ve Teknik AraĢtırmalar Kurumu
UPS : Uninterruptible Power Source
VDE : Verein Deutsscher Electrotechiker

xvii
1. GİRİŞ

Elektrik dağıtım sistemlerinde her geçen gün sayısı artan doğrusal olmayan yüklerin
diğer Ģebeke elemanlarına olumsuz etkisi, göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir problem
haline gelmiĢtir. Yani hem kaynağın hem de son kullanıcının ürettiği harmonik denilen
istenmeyen bileĢenler sisteme olumsuz yönde dahil olmaktadırlar. Harmonikler ağırlıklı
olarak, kaynak geriliminden farklı bir dalga formundan akım çeken ve doğrusal olmayan
yüklerden kaynaklanır. ġebeke empedansları boyunca meydana gelen harmonikli
gerilimler, aynı kaynağa bağlı diğer kullanıcıların da çalıĢmasını kesintiye uğratabilecek
bozulmuĢ gerilimlerden kaynaklanır. Pratik çözümlerin uygulanması ve ihtiyaçlar
doğrultusunda en yüksek kalitede harmoniksiz bir kaynaktan beslenebilmek için
harmonikleri giderecek en doğru metodun seçilmesi gerekmektedir. Harmonik içeren sinüs
dalga formu ġekil 1.1.‟de verilmiĢtir.

Şekil 1.1. Harmonik içeren bir sinüs dalga formu

1970‟li yıllardan itibaren, elektrik enerjisi sektöründe çok yaygın olarak


kullanılmaya baĢlanan yarı iletken teknolojisinin beraberinde getirdiği en büyük sorun
harmonik problemleridir. Özellikle de kontrol sistemlerinde anahtarlama elemanı olarak
kullanılan, güç elektroniği elemanları tristör, triyak, MOS, IGBT, vb.‟nin iletime ve
2

kesime geçmesi sırasında anahtarlama frekansına bağlı olarak harmonikler üretilir.


Doğrusal omik bir yük tek baĢına kullanıldığında reaktif bir güç çekmeyip, harmonik
oluĢturmasa da, tristör ve triyak gibi anahtarlama elemanlarıyla birlikte kullanıldığında,
reaktif bir güç çekip, etkin harmonikler üretir. Tristör ve triyak gibi anahtarlama
elemanlarının kullanımının doğasından kaynaklanan en önemli bozucu etki, akım ve
gerilim dalga biçimlerinin periyodik olmakla birlikte, Ģebeke geriliminin sinüsoidal
formunu bozmalarıdır.
Harmonikler elektrik ile çalıĢan sistem elemanlarında kullanım süresi açısından kayıplara
ve bazı durumlarda ise sistem elemanlarının tahribatlarına neden olmaktadır. Eğer;
 Sistemdeki kondansatörler sık sık arızalanıyorsa,
 Nedeni belli olmayan arızalar meydana geliyorsa,
 Fabrikalardaki ölçü cihazları doğru ölçüm yapmıyorsa,
 Sistem bağlantı noktası olan Ģalterler sebepsiz yere enerjiyi kesiyorsa,
 Sistemdeki elektronik cihazların yönettiği otomasyon sistemi hatalı çalıĢıyorsa,
 Sürekli elektronik kart arızalarıyla karĢılaĢılıyorsa,
 Nötr kablosunun çok yüklenmesi ve arızalanması söz konusu ise,
 Sistemdeki elektrikli elemanların izolasyonunda delinmeler sık sık görülüyorsa,
 Sistem makinelerinin ve sistem transformatörlerinin arızalanması veya gürültülü
çalıĢması söz konusu ise
bu olayların tümü sistemde kabul edilebilir düzeyi aĢan çok sayıda harmoniğin olduğunun
göstergesidir.
Günümüz Ģartlarında harmonik filtreleme olayı baĢlıca iki düzenek kullanılarak
gerçekleĢtirilmektedir. Bu düzenekler; pasif filtreler ve aktif güç filtreleridir. RLC pasif
devre elemanlarının çeĢitli bağlantı türlerinden oluĢan pasif filtreler uzun yıllar
kullanılmıĢ olup, günümüzde de ekonomik olmaları sebebiyle tercih edilmektedir. Pasif
filtreler ile akım harmoniklerine düĢük empedanslı bir yol oluĢturulup, kaynağa dönmek
yerine, paralel filtre üzerinden akması sağlanır. Özellikle reaktif güç ihtiyacının çok hızlı
ve düzensiz değiĢimi karĢısında geleneksel kompanzasyon yöntemleri yetersiz
kalmaktadır. Ayrıca harmonikleri filtrelemek ve yükün güç faktörünü artırmak için
3

kullanılan pasif LC filtreler, bağlandıkları Ģebeke ile rezonans riski taĢımaları, rezonansa
bağlı olarak sistemdeki harmoniklerin aĢırı yükselmesi, çok yer kaplamaları gibi
dezavantajlara sahiptir. Bu sebeple endüstride oluĢan harmoniklerin bastırılması ve aynı
anda reaktif güç isteğinin çok hızlı karĢılanması amacıyla aktif güç filtresi tasarımı ve
uygulamaları oldukça önem kazanmıĢtır. Genel olarak bir aktif güç filtresi, yüke seri bağlı
bir gerilim kaynağı (paralel aktif güç filtresi) gibi düĢünülmektedir. Paralel aktif filtreler
akım dengesizliklerini, yüksek ve düĢük dereceli harmonikleri, nötr akımlarını ve reaktif
gücü bastırmak için kullanılmaktadır. Diğer taraftan gerilim iniĢ ve çıkıĢları, gerilim
dengesizlikleri ve gerilim harmonikleri gibi Ģebeke ve yük üzerindeki bozulmalar da seri
aktif filtreler kullanılarak ortadan kaldırılabilmektedir.
Bu tez çalıĢmasında sanayi tesislerine yönelik olarak muhtelif yerlerde harmonik
analizör cihazı ile ölçüm yapılarak harmoniklere dair veriler elde edilmiĢtir. Dağıtım
sisteminde kabul edilebilir düzeyi aĢan harmoniklerin mevcut olduğu görülmüĢ olup,
Simplorer 6.0 simülasyon programında pasif filtre ve aktif filtre tasarımı yapılmıĢtır. Aktif
filtre ve pasif filtre tasarımlarının harmonikleri yok etmedeki baĢarımları karĢılaĢtırılmıĢ ve
simülasyon sonuçları değerlendirilmiĢtir.
4

2. KAYNAK BİLDİRİŞLERİ

Konuyla ilgili kaynaklar kronolojik biçimde aĢağıda özetlenmiĢtir.


Johnson ve Zavadil, (1991), iĢyerlerinde kullanılan elektronik ve aydınlatma
elemanlarının harmonik etkinliklerini incelemiĢlerdir. Topalis (1993), aydınlatma amacıyla
kullanılan çeĢitli tiplerdeki lambaların harmonik bileĢenlerini incelemiĢtir. Newsham ve
Tiler (1994) bilgisayarların enerji tüketimine ve ekonomik iĢletimine yönelik bulguları
yayımlamıĢlardır. Mansoor ve ark. (1995), tek fazlı güç elektroniği kökenli yüklerin
harmonik analizine ait analitik ve deneysel bir çalıĢma yapmıĢlardır. Varadan ve Markam
(1996), harmonik yükleri en küçük kareler yöntemiyle belirleyecek bir yöntem
önermiĢlerdir. Aintablian (1996), nonlineer karakteristikli elemanların harmonik akımlarını
incelemiĢtir. IEEE (1996) çalıĢma grubu, nonsinüsoidal dalga biçimleri ve dengesiz yükler
söz konusu iken güç tanımlarını ortaya koymuĢtur. Lai ve Key (1997), alçak gerilim
Ģebekelerindeki harmoniklerin ekonomik boyutunu ele almıĢlardır. Vorsatz ve ark. (1997),
Amerika BirleĢik Devletleri‟ndeki aydınlatma alanındaki çalıĢmaları sektörel bazda
sınıflandırmıĢlardır. Du ve ark. (1997), ticari binalardaki harmonikleri ve harmonik
sınırlamalarını ortaya koymuĢlardır. Du ve ark. (1998), bir diğer makalelerinde,
harmoniklere karĢı bazı tasarım stratejileri geliĢtirmiĢlerdir. Ribeiro (1998), enerji dağıtım
tesislerindeki harmonikli yükleri topluca sınıflandırmıĢtır. Hancke ve Koczara (1998),
alçak gerilim tesislerindeki harmonik kirlenmeyi incelemiĢlerdir. Mansoor ve Grady
(1998), tek fazlı nonlineer yüklerden kaynaklanan harmoniklere ait bazı büyüklükler
tanımlamıĢlardır.
Grady ve ark. (2002), seçilmiĢ bazı elektronik cihazlar için harmonik akımları
belirlemiĢlerdir. IEEE (2003) komisyonu tek fazlı nonlineer yükler için analitik
modelleri karĢılaĢtırmıĢtır. Umeh ve Mohamed (2003), tek fazlı nonlineer yüklerin
karakteristiklerini elde etmiĢlerdir. AltıntaĢ (2003), aktif güç filtresinin performansının,
filtre bobininin endüktans değeri ve filtre kondanstörünün kapasitesi ile yakından iliĢkili
olduğu belirtilmiĢtir. Filtre bobininin endüktans değerinin normalden büyük olmasının
5

yüksek dereceli harmoniklerin bastırılamamasına, endüktans değerinin normalden küçük


olmasının kaynak akımının anahtarlama frekansında darbeler içermesine sebep olduğu
saptanmıĢtır.
Kale (2004), paralel aktif filtrenin kullanıldığı sistemde, reaktif güç çeken doğrusal
yükte güç kompanzasyonunu etkili bir Ģekilde yaptığı, bununda anahtarlama frekansından
kaynaklanan akım dalga Ģeklinde çok az bozulmaya sebep olduğu, kullanılan DA (doğru
akım) kondansantör büyüklüğünün DA tarafındaki gerilimin dalgalanmasını azalttığı
görülmüĢ, kullanılan bobin ve kondansatör büyüklüğünün paralel aktif filtre sistemi
tarafından üretilen akımın yükselme hızını belirleyen önemli faktörlerden olduğu
vurgulanmıĢtır. Eakburanawat ve ark. (2004), güç kalitesinin çözümü için tek fazlı
birleĢtirilmiĢ seri ve Ģönt aktif filtreleri önermiĢtir. Bu çalıĢmada, önerilen kontrol yapısı ile
sistemdeki harmonik akımlarının tespiti ve bu akımların harmonik bileĢenlerinin
bastırılması hızlı bir Ģekilde gerçekleĢtirilmektedir. ÇalıĢmada önerilen paralel aktif filtre
ile herhangi bir düĢük veya yüksek geçiren filtre kullanılmadan bütün harmonik akımları
bastırmak için kullanılmıĢtır. Burada, paralel aktif filtrenin uygun Ģekilde kontrol edilmesi
ile birim güç faktörü elde edilmiĢtir. Sedraoui (2004), nonsinüsoidal dengesiz iĢletme
koĢullarında geçerli olacak ani güç bağıntılarını elde etmiĢtir. Roberson ve ark. (2004),
IEEE (2004) çalıĢma grubu, harmonik analizine yönelik analitik modeller üretmiĢtir.
Uçar (2005), 3-fazlı 4-telli paralel aktif filtre ile kullanılan devre elemanlarının
uygun Ģekilde seçilmesinin, paralel aktif filtrenin verimliliği açısından önemli olduğu,
paralel aktif filtrenin performansının artırılması için yazılım gecikmelerinin azaltılması
gerektiği, harmoniklerin etkisini azaltmak için anahtarlama frekansının yeterince büyük
olması gerektiği vurgulanmıĢtır. Bu çalıĢmada, paralel aktif filtreler ile reaktif güç
kompanzasyonu ve harmonik filtrelemenin yanı sıra nötr hat akımlarının da yok
edilebileceği gösterilmiĢtir. Kestane (2005), tek fazlı paralel aktif filtre analiz ve tasarımını
gerçekleĢtirmiĢtir. Moreira ve ark. (2005), IEEE Std 1459‟daki güç tanımlarının
ölçülmesini incelemiĢlerdir.
Ġlaslaner (2006), aktif güç filtrelerinin harmonikleri yok etmede kullanılan diğer
yöntemlere göre çok yüksek performans sağladığı, tüm harmonik dereceler için etkili
6

olduğu, devreye yeni yükler girdiğinde çok hızlı bir Ģekilde cevap verdiği ve reaktif güç
kompanze iĢlevini, gerilim regülasyonunu yapabildiği belirtilmiĢtir. Buna karĢılık, yüksek
frekanslı harmonik bileĢenlerin çok olduğu sistemlerde, aktif filtrenin verimliliğinin
düĢmesi ve maliyetinin yüksek olması, sistemin dezavantajları olarak gösterilmiĢtir. Efe
(2006), güç sistemlerinde harmoniklerin analizini yapmıĢtır.
Avcı (2008), akım kaynaklı aktif güç filtresi için çeĢitli kontrol yöntemlerinin
karĢılaĢtırılmasını değerlendirmiĢtir. KocabaĢ (2009), gerilim kaynaklı aktif güç filtresi için
çeĢitli kontrol yöntemlerinin karĢılaĢtırılmasını değerlendirmiĢtir. Bozabalı (2009), üç fazlı
sistemlerde deneysel ortamda paralel aktif filtre tasarımını ve simülasyonunu matlab
programıyla hazırlayarak incelemiĢtir.
Meral (2009), doğrusal olmayan yüklerden kaynaklanan problemleri azaltmak ve
gerilim kalitesini arttırmak amacıyla bir özel güç parkı tasarmıĢ, benzetim çalıĢmaları ve
deneysel çalıĢmalar yapmıĢtır. Bu amaçla modellenen, deneysel olarak kurulan ve bir alçak
gerilim prototip güç parkında bir araya getirilen özel güç donanımları olarak dinamik
gerilim iyileĢtiricisi ve statik transfer anahtarlar kullanılarak çözüm üretilmeye çalıĢılmıĢtır.
ÇeĢitli hata senaryoları için, gerilim kalitesinin arttırılması çalıĢmaları yapılmıĢ ve baĢarılı
sonuçlar elde edilmiĢtir.
Okuducu (2010), elektrik güç kalitesine etki eden unsurlar incelenmiĢ, sanayi
tesislerinden alınan ölçümler sonucu modellenen sistem elemanlarından kaynaklanan
harmoniklerin, pasif filtre ile yok edilmesi çalıĢmaları yapılmıĢtır. Tespit edilen güç
kalitesizliğine dair sorunlara pasif filtreleme metoduyla çözüm önerileri getirilmiĢtir.
7

3. MATERYAL VE YÖNTEM

Yarı iletken elemanların tabiatı gereği ve sanayide kullanılan bazı doğrusal olmayan
yüklerin (transformatör, ark fırınları, vb.) etkisiyle; akım ve gerilim dalga biçimleri temel
dalga biçiminden frekans ve genlik olarak sapmaktadırlar. Temel dalga dıĢındaki bu
sinüsoidal dalgalara „‟Harmonik‟‟ denir. Harmonikler, gerilim ve akım dalga Ģeklinin ideal
formundan uzaklaĢmasına neden olur. ġebekedeki harmonikli akımlar Ģebeke empedansı
üzerinde gerilim düĢümü meydana getirir ve gerilim dalgasının formu bozulur, böylece
kayıplar artar, Ģebekeyle bağlantılı cihazlarda olumsuzluklar meydana gelir.

3.1. Materyal

Elektriksel yükler, çektikleri akımların dalga Ģekillerine göre doğrusal ve


doğrusal olmayan yükler olarak adlandırılır. Doğrusal yüklerde, üzerindeki gerilimle
içinden geçen akım arasında doğrusal bir iliĢki olup, matematiksel ifadelerinin
oluĢturulması kolaydır. Doğrusal olmayan yüklerde ise belirgin bir matematiksel ifade
yoktur. Doğrusal olmayan yükler Ģebekeden temel dalga frekansında aktif ve reaktif akım
çekerken çeĢitli frekanslarda harmonik dalga üretirler. Harmonik kaynakları, doyum
bölgesinde çalıĢan cihazlar (transformatörler, elektrik makineleri ve manyetik balastlı
fluoresan lambalar gibi) ve güç elektroniği elemanları içeren cihazlar (Doğrultucu devreleri
gibi) olarak ifade edilebilir.

3.1.1. Sistemdeki harmoniklerin nedenleri

Sistemdeki harmoniklerin nedenlerini;


 Manyetik devrelerde doyma,
 Bilgisayarlar,
 Güç kontrol elemanları,
 Lineer olmayan yükler,
 Ġndüksiyon ısıtma,
8

 Yarı iletken kontrollü cihazlar,


 Tristörlü dinamik kompanzasyon,
 DeĢarj lambaları,
 Akü Ģarj sistemleri,
 Kesintisiz güç kaynakları,
 Doğru akım ile enerji nakli (HVDC),
 Statik VAR kompanzatörleri,
 Fluoresan lambalar ve elektronik balastlar,
 Enerji tasarrufu amacıyla kullanılan aygıt ve yöntemler,
 Doyma bölgesinde çalıĢan transformatör mıknatıslanma akımları,
 Elektrik makinelerindeki diĢ ve olukların meydana getirdiği harmonikler,
 Elektrikli taĢıtların yaygınlaĢması ve bunların akü Ģarj devrelerinin etkileri,
 ġebekedeki doğrusal olmayan yükler (doğrultucular, eviriciler, kaynak makineleri, ark
fırınları, gerilim regülatörleri, frekans çeviriciler)
Ģeklinde sıralayabiliriz.

3.1.2. Harmoniklerin enerji tesislerindeki etkileri

Elektrik güç sistemlerinde harmoniklerden dolayı gerilim ve akım dalga Ģekillerinin


bozulması çok çeĢitli problemlere yol açmaktadır. Harmoniklerin güç sistemlerinde yol
açtığı problemler;
 Gerilim düĢümünün artması,
 Koruma sistemlerinin hatalı çalıĢmaları,
 Elektrik cihazlarının ömrünün kısalması,
 Kesintisiz güç kaynaklarının veriminin düĢmesi,
 Endüksiyon tipi sayaçların yanlıĢ ölçüm yapması,
 Yalıtım malzemesinin zorlanması ve delinmesi,
 Generatör ve Ģebeke geriliminin dalga biçiminin bozulması,
 Güç üretiminde, iletiminde ve dağıtımında verimin düĢmesi,
9

 Sesli ve görüntülü iletiĢim araçlarının parazitli ve anormal çalıĢması,


 Elektrik güç sistemi elemanlarında ve yüklerde ek kayıpların oluĢması,
 Faz toprak kısa devre akımlarının daha büyük değerlere yükselmesi,
 Harmonik frekanslarında Ģebekede rezonans olaylarının meydana gelmesi ve aĢırı
gerilim veya akımların oluĢması,
Ģeklinde özetlenebilir.

3.1.3. Harmoniklerle ilgili standartlar ve çalışmalar

ġebekenin ve sistemdeki diğer yüklerin harmoniklerin olumsuz etkilerinden


mümkün olduğu kadar az zarar görmesini sağlamak ve tüketiciye daha kaliteli enerjiyi
ulaĢtırmak için harmoniklerin belirli bir seviyenin altında tutulması gerekmektedir. Bu
amaçla bazı ülkeler, doğrusal olmayan yüklerin meydana getirdiği harmonik bileĢenleri
yaptırımlarla sınırlandırmıĢlar ve kendi harmonik standartlarını oluĢturmuĢlardır.
Standartlarda harmonik bozulmanın değeri için en çok kullanılan tanım, THB
ifadesidir. Bu tanımlar ve harmonik bozulma ile ilgili verilen diğer kavramlar, IEEE 519-
1992 standardında tanımlanmıĢtır.
Elektriksel sistemlerdeki harmonikleri sınırlamak maksadıyla baĢlıca iki ayrı
yöntem kullanılır (Kocatepe ve ark., 2003). IEEE-519 standardının ilk versiyonu IEEE-
519 1981 olup, 1981 yılında Endüstriyel Uygulamalar Derneğinin IEEE Statik Güç
DönüĢtürücü Komitesi tarafından „‟Güç DönüĢtürücülerinin Reaktif Kompanzasyonu ve
Harmonik Kontrolü için IEEE Kılavuzu‟‟ olarak sunulmuĢtur. Bu bildiri 1989-1992 yılları
arasında gözden geçirilip „‟Elektriksel Güç Sistemlerinde Harmonik Kontrolü için IEEE
tarafından Önerilen AlıĢtırmalar ve Gereksinimler‟‟ olarak güncellenmiĢtir.
Bu standartlara göre, harmonikleri değerlendirmek için iki kriter kullanılmaktadır.
Buna göre ilk kriter, elektrik kullanıcısının sisteme gönderebileceği olumsuz etkilere sahip
harmoniklerin sınırlanması ve ikinci kriter ise elektrik Ģebekesinin tüketiciye sunduğu
gerilim kalitesidir. IEEE-519 1992 standardı tarafından belirlenen akım ve gerilim
harmonik sınır değerleri Çizelge 3.1 ve Çizelge 3.2‟ de verilmiĢtir.
10

Çizelge 3.1 1992 yılına ait IEEE-519 akım harmonik sınırları

h<11 11≤h≤17 17≤h≤23 23≤h≤35 35≤h THB(%)

<20 4.0 2.0 1.5 0.6 0.3 5.0


20-50 4.0 3.5 2.5 1.0 0.5 8.0
50-100 10.0 4.5 4.0 1.5 0.7 12.0
100-1000 12.0 5.5 5.0 2.0 1.0 15.0
>1000 15.0 7.0 6.0 2.5 1.4 20.0

Çizelge 3.2. 1992 yılına ait IEEE-519 gerilim harmonik sınırları

Maksimum Bireysel
Bara Gerilimi Maksimum THB(%)
Harmonik Bileşen
2.3-6.9 KV 3.0 5.0
69-138 KV 1.5 2.5
>138 KV 1.0 1.5

3.2. Yöntem

Doğrusal olmayan yüklerin harmonik akımlarının filtrelenmesi ve reaktif güç


kompanzasyonu bir arada düĢünüldüğünde; ortaya çıkan problemlerin çözümünde sıkça
kullanılan pasif filtreler, performanslarının sistem parametrelerine bağlı olması, sabit
kompanzasyon yapmaları ve paralel rezonans riski yaratmaları nedeniyle yerlerini giderek
aktif güç filtrelerine bırakmak zorundadırlar. Bu tezde, verimlilikleri yüksek olan ve
fiziksel boyutları küçük olan bu nedenle daha çok tercih edilen paralel aktif filtre
simülasyon çalıĢması yapılmıĢtır. Ayrıca pasif filtre simülasyonuna yer verilerek aktif ve
pasif filtre karĢılaĢtırması yapılmıĢtır.

3.2.1. Harmonikler ve dağıtım sistemi

Dağıtım Ģebekesinde harmoniklerin varlığına dair muhtelif bir çok noktada ölçüm
yapılmıĢ olup, Ģebekenin standartların üzerinde harmonik barındırdığı görülmüĢtür.
Örneğin Yüksek ihtisas hastanesinde ölçüm yapılırken 78.33 kw tüketim
11

söz konusu iken THB oranı %43.81, Vanet kombinasında ölçümünde 55 kw tüketimde
THB oranı %22.19 ve ErciĢ Ģeker fabrikasında ölçüm yapıldığı esnada 109.1 kw tüketim ve
THB oranı %23.57 olarak ölçülmüĢtür. THB oranlarının standartları aĢan bir değerde
olduğu görülmüĢtür. Sistemin bu noktalarında harmonik açısından bazı yaptırımların
uygulanması yada ıslah edici bazı tedbirlerin alınması gerekliliği ortaya çıkmıĢtır.

3.2.1.1. Fourier serileri

Fransız fizikçisi ve matematikçisi J. Fourier, sinüsoidal olmayan periyodik


dalgaların; genlik ve frekansları farklı birçok sinüsoidal dalgaların toplamından oluĢtuğunu,
baĢka bir deyiĢle; sinüsoidal olmayan periyodik dalgaların genlik ve frekansları değiĢik
(temel dalga frekansının tam katları) olan sinüsoidal dalgalara ayrılabileceğini göstermiĢtir.
Fourier serisinin elde edilme iĢlemi, dalga analizi veya harmonik analizi olarak da
tanımlanır. Periyodik fonksiyonlar Fourier serisine açıldıklarında birinci terimi bir sabit,
diğer terimleri ise bir değiĢkenin katlarının sinüs ve cosinüslerinden oluĢan bir seri halinde
yazılabilir.
Güç sistemlerinde içinde harmonik bileĢenleri olan, gerilim ve akımın ani
değerlerinin açılımı, Fourier analizi ile aĢağıdaki biçimde ifade edilebilir.
 
v(t )  v
n 1
n (t )  
n 1
2Vn sin( n1t   n ) (3.1)

 
i (t )  i (t )   2 I n sin( n1t   n ) (3.2)
n
n 1 n 1

Fourier analizine göre, s inüsoidal bir dalga Ģekli tek fonksiyondur ve yarım dalga
simetrisine sahiptir. Bu sebepten dolayı Fourier analizi, DA bileĢen, kosinüslü terimleri
ve çift harmonik bileĢenleri içermez. Burada in (t ), vn (t ) harmonik akımının ve gerilimin

ani değerleri olup, DA terimleri ise iĢlemlerin kolaylığı açısından ihmal edilmiĢtir. I n , Vn

n. harmonik mertebesi için akım ve gerilimin efektif değerleridir. 1 ise temel frekansa ait

açısal frekanstır.  n ve  n ise sırasıyla n. harmonikler için gerilim ve akıma ait faz açısıdır.
Buna göre ani güç;
12

p(t )  v(t ).i(t ) (3.3)

olarak ifade edilir. Yine bilindiği üzere aktif güç



P   Vn I n cos( n  n ) (3.4)
n 1

olarak ifade edilir. Farklı frekanslardaki akım ve gerilimin aktif güce katkısı yoktur.
Örneğin 3. harmonik gerilimiyle 5. harmonik akımın çarpımı gibi. Harmonikler tarafından
üretilen aktif güç genellikle temel aktif güce oranla çok küçüktür. Buna göre EĢitlik 3.5 ve
EĢitlik 3.6‟da verilen harmonikli gerilim ve akımın efektif değeri sırasıyla;

V  V
n 1
n
2 (3.5)


(3.6)
I  I
n 1
n
2

olarak belirtilir. bulunur. Harmonikli gerilim ve akımın tepe değerlerinin ( Vmn , I mn )


kullanılmasıyla efektif gerilim ve efektif akım için;
1 2
  V 2
V    mn  (3.7)
 n 1 2 
1 2
  I 2
I    mn  (3.8)
 n 1 2 

yazılabilir.
Görünür güç ifadesi ise akım ve gerilimin çarpımı Ģeklindedir. Ancak görünür
gücün yaygın olarak kabul edilen ifadesi;

S 2  P2  Q2  B2 (3.9)

Ģeklindedir. Buradan da B bozulma gücü

B  S 2  P2  Q2 (3.10)

eĢitliği ile ifade edilir.


Güç faktörü kavramı, AA güç sisteminde çekilen akımın bir yük tarafından ne kadar
verimlilikle kullanıldığını ölçmek için gerekir. Sinüsoidal veya sinüsoidal olmayan
durumları ayırt etmeksizin toplam güç faktörü,
13

P
GF  (3.11)
S
olarak tanımlanır.

3.2.1.2. Harmonik analizör donanımı

Test donanımı olarak TS EN 61000-3-2‟ye uygun sinüsoidal çıkıĢ gerilimi veren bir
güç kaynağı, 50-60 Hz aralığında çalıĢan, bir harmonik analizör kullanılmıĢtır. MT-310
harmonik analizörünün ön görünümü ġekil 3.1‟de verilmiĢtir.

Şekil 3.1. MT-310 harmonik analizörünün ön görünümü

MT-310 harmonik analizörünün bağlantı uçları (1 ile 12 arası) ġekil 3.2‟de verilmiĢtir.

Şekil 3.2. MT-310 harmonik analizörünün bağlantı uçları

MT-310 harmonik analizörünün bağlantı uçları (13 ve 14) ġekil 3.3‟te verilmiĢtir.
14

Şekil
3.3. MT-310 harmonik analizörünün soket bağlantı uçları

MT-310 Harmonik analizöre ait ġekil 3.2 ve ġekil 3.3‟te numaralandırılarak


gösterilen bağlantı noktaları aĢağıda sıralanmıĢtır.

1. Anahtar,

2. Sigorta 2x1.5 A/ 250 V,

3. Güç kaynağı soketi,

4. Direkt ölçüm giriĢleri,

5. Akım klempleri için SUB-B bağlantı terminalleri,

6. Frekans çıktısı,

7. Durum LED göstergesi,

8. PC yazılımı için RS-232 ara yüzü,

9. Tarayıcı giriĢi,

10. Harici bir kaynak kontrolü için RS-232 ara yüzü,

11. Gerilim ölçümü için giriĢ terminali,

12. CPU modül için durum LED göstergesi,

13. ġebeke güç kaynağı için soket bağlantısı,

14. ġebeke güç kaynağı için sigorta (2x1.6 A / 250 V).


15

Ölçüm için kullanılan test cihazının geçerli akım ölçüm aralığı 1 mA ile 12 A
arasında olup, doğruluk oranında %0.1 hassasiyete sahiptir. 4 telli, 3 telli, 2 telli devrelerde
ölçüm yapabilen bir harmonik analizörüdür. Klemp ile yapılacak ölçümlerde 5 mA ile
120A arasındaki akım değerlerini de ölçecek Ģekilde tasarlanmıĢtır. Dahili belleğe sahip ve
150 ölçüme kadar hafızasındaki bilgileri saklama yeteneği olan bu cihaz, bilgisayar
üzerinden veri yönetimine izin veren bir yapıya sahiptir.
Aktif, reaktif ve görünür gücü ölçebilen aynı zamanda frekans, faz açısı ve güç
faktörünü ölçen, harmonik dalga analizörü olarak çalıĢtırılırken 40. harmoniğe kadar
hafızasına verileri kaydeden bozulma faktörü ölçümü, vektör diyagramlarını gösteren ve bu
bilgileri yazıcılara aktarabilen bir analizördür.

3.2.1.3. Doğrusal olmayan elemanların ve devrelerin tanımları

Doğrusal yüklerde veya elemanlarda, akım gerilim iliĢkisi doğrusal olup orijinden
geçen bir doğru Ģeklindedir. Doğrusal elemanların örnek uç karakteristikleri ġekil 3.4‟te
verilmiĢtir.
V
Z1

Z2

Z3

Şekil 3.4. Doğrusal elemanların örnek uç karakteristikleri

Doğrusal olmayan elemanlarda ise akım-gerilim iliĢkisi orijinden geçmeyen bir


doğru veya orijinden geçen bir eğri Ģeklindedir. Doğrusal olmayan elemanların örnek uç
karakteristikleri ġekil 3.5‟te verilmiĢtir.
16

V V V

Z Z Z

I I I
Şekil 3.5. Doğrusal olmayan elemanların örnek uç karakteristikleri

Gerilim dalga biçimi ile akım dalga biçimi aynı olmayan elemanlar da “doğrusal
olmayan eleman” olarak tanımlanmaktadır. Ayrıca, gerilimle veya sıcaklıkla değeri değiĢen
direnç elemanları da doğrusal olmayan elemanlardır. Demir çekirdekli bobinler, yarı
iletken malzemeler içeren elemanlar (diyot, transistor, tristör, vb.) örnek olarak verilebilir.
Bu elemanların kullanıldığı elektronik ve endüktif balastlar, transformatörler, bobinler, TV,
bilgisayar, tristör anahtarlamalı güç kaynakları, kontrollü motor hız ayar devreleri,
kesintisiz güç kaynakları, akü Ģarj devreleri, fotovoltaik sistemler, kaynak makineleri,
dönüĢtürücüler, ark ocakları gibi elemanlar, doğrusal olmayan özellik gösterip harmonikli
akım ve gerilimlerin oluĢmasına neden olurlar. Bazı doğrusal olmayan dirençlerin değeri de
gerilimle değiĢebilir. Benzer Ģekilde, neon, flüoresan lamba gibi gaz deĢarjlı
aydınlatma elemanları da doğrusal olmayan özelliğe sahiptirler (Kocatepe ve ark., 2003).

3.2.1.4. Harmoniklerin filtrelenmesi

Elektrik enerji sistemleri üzerinde olumsuz etkileri görülen harmoniklerin yok


edilmesi veya zararsız hale getirilmesi gerekmektedir. Bunun için iki farklı yöntem vardır.
Bunlardan birincisi, harmonik üreten elemanların imalatı sırasında yapısının harmonik
üretmeyecek veya çok az üretecek Ģekilde tasarlanması veya Ģebekeye fiziksel
bağlantılarının uygun Ģekilde yapılmasıdır. Ġkinci yöntem ise, harmoniklerin üretildikten
sonra yok edilmesidir. Bunun için sisteme ilave edilmesi gereken ek devrelere ihtiyaç
vardır. Elektrik enerji sistemine yerleĢtirilen ve istenilen harmonikli akımlarının
süzülmesini sağlayan bu devrelere “Harmonik Filtresi” denir.
17

Harmoniklerin olumsuz etkilerini azaltmak için sıkça kullanılan üç metot


bulunmaktadır. Bu metotlara kısaca maddeler halinde değinilmiĢtir;
a) OluĢmuĢ harmonik akımlarını azaltma
 ġok bobini: Güç kaynağına seri bağlı olacak Ģekilde 3 fazlı bir Ģok bobini
takılmaktadır.
 12 fazlı doğrultucu kullanma: Büyük genliklerden dolayı en fazla kesintiyi yapan 5
ve 7 gibi düĢük sıradaki harmonikler akımların birleĢtirilmesi suretiyle Ģebeke
tarafından ortadan kaldırılmaktadır.
b) Tesisatı değiĢtirme:
 Tesisatın kısa devre gücünü artırma,
 Cihazın güç değerini azaltma,
 Kirletici yükleri denetim altına alma,
 Koruyucu cihazlar ve kondansatörlerin gereğinden büyük boyutlandırılması.
c) Filtreleme
 Pasif filtreleme; Bu, pasif bileĢenleri (endüktans, kondansatör, direnç) kullanarak,
genliği düĢürülecek olan frekanslara düĢük empedanslı bir by-pass bağlamayı
gerektirmektedir. ÇalıĢma mantığı; paralel kol olarak tasarlanan pasif filtre
düzeneği, tasarlandığı harmoniğin frekans değerinde seri rezonans oluĢturarak
harmonik akımını sisteme zarar vermeden toprağa aktarır.
 Aktif filtreleme; Bu yük tarafından tüketilen harmoniklerin analiz edilmesiyle
yükün yaydığı harmonikleri nötr hale getirmekten ve aynı harmonik akımını uygun
fazla yeniden eski durumuna getirmekten ibarettir. Temel olarak çalıĢma mantığı;
aktif filtre devreye bağlandığı noktadaki akımı ölçerek, içeriğindeki güç elektroniği
devresi ile, tespit ettiği harmoniğin tam ters iĢaretlisini kendi tetikleme devresi ile
üreterek sisteme enjekte eder.
Elektrik enerji sistemlerindeki harmoniklerin giderilebilmesi için, düĢük
maliyetleri yüzünden çoğunlukla pasif filtreler kullanılmaktadır. Ancak uygulamada
pasif filtrelerin birçok dezavantajı vardır. Bu dezavantajlar filtrelerde kullanılan
18

elemanların (kondansatör, bobin ve direnç), zamanla değerinde sapmalar olması ve buna


bağlı olarak filtrenin ayar frekansının da sapma göstermesi sonucu filtreleme iĢleminde
azalmalar olmasıdır. Zamanla sistemdeki doğrusal olmayan yükler arttığında, pasif filtre
buna bağlı olarak aĢırı yüklenerek zarar görecek ve sistemindeki elemanlarla filtre
elemanları arasında farklı harmonik frekanslarında seri veya paralel rezonans meydana
gelmesi ihtimali kuvvetlenecektir. Bu olumsuz etkilerden dolayı, ilerleyen yarı iletken
teknolojisi ve kontrol sistemleri sayesinde aktif güç filtreleri geliĢtirilmiĢtir. Aktif güç
filtreleri, güç sisteminde doğrusal olmayan yüklerin ürettiği harmoniklerle aynı genlikte
fakat ters fazda bir akımı güç sistemine enjekte ederek çalıĢır. Bunu yapabilmek için, güç
elektroniği anahtarlama elemanlarını ve sistemdeki harmonikleri belirleyerek anahtarlama
elemanını sürebilmek için çeĢitli kontrol düzenleri kullanır (Sucu, 2010).
Aktif güç filtreleri sistemdeki harmonikleri yok etmek için kullanılmasının yanında,
reaktif güç kompanzasyonu, gerilim ve akım dengesizlikleri, nötr akımı kompanzasyonu
ve Ģebeke geriliminin regülasyonu içinde kullanılırlar.
Aktif filtre ile pasif filtre karĢılaĢtırıldığında, aktif filtrenin pasif filtreye nazaran
üstünlüklerini maddeler halinde;
 AĢırı yüklenme riskinin olmaması,
 Her türlü yük durumu için uyumluluk,
 Aktif filtrenin sistemle rezonansa girmesinin mümkün olmaması
 Sistemdeki doğrusal olmayan yüklerin artması sonucunda aktif filtrenin de
büyütülmesinin kolay ve pratik olması,
 Tüm harmonikler yada seçilen harmoniklerin tümüyle yok edilebilir olması,
Ģeklinde sıralayabiliriz. Aktif filtre ile pasif filtrenin çeĢitli durumlardaki davranıĢ biçimleri
karĢılaĢtırmalı olarak Çizelge 3.3‟te verilmiĢtir.
19

Çizege 3.3. Aktif filtre ile pasif filtrenin karĢılaĢtırılması (Sucu, 2010)
Fonksiyon Pasif Filtre Aktif Filtre
Harmonik akımlarının Her harmonik frekansı Aynı anda birçok harmonik
kontrolü için bir filtre ister. akımının kontrolü mümkündür.
Harmonik frekanslarının
Filtrenin etkinliği azalır. Etkilenmez.
değişiminin etkisi
Empedans
Rezonans riski vardır. Etkilenmez.
modifikasonu etkisi
AĢırı yüklenme ve
Akımın yükselme olasılığı AĢırı yüklenme riski yok.
bozulma riski var.
Sisteme yeni yük ilave Herhangi bir probleme
edilmesi Filtrenin değiĢtirilmesi gerekebilir. yol açmaz.
Sistemdeki temel dalganın Ayarlanması mümkün değil
frekans değişimi (değiĢtirilmesi gerekir). Ayar ile uyum mümkün.
Harmonik genliğine ve derecesine
Boyutlar ve ağırlık Oldukça küçüktür.
göre değiĢkendir.
Ġlk kuruluĢu çok düĢük Ġlk maliyeti çok yüksek
Maliyet
Bakımı ise yüksek maliyetlidir. ancak bakım gerektirmez.

3.2.1.5. Aktif güç filtresinin yapıları ve kullanım alanları

Paralel aktif güç filtresi ve paralel pasif filtrenin genel yapısı Ģekil 3.6‟da verilmiĢtir.

a) Paralel pasif filtre b) Paralel aktif güç filtresi


Şekil 3.6. Paralel pasif filtre ve paralel aktif güç filtresinin genel yapısı
20

Aktif güç filtreleri, kullanılan bağlantı Ģekline göre; seri, paralel, birleĢtirilmiĢ güç
kalitesi düzeltici ve hibrid filtreler olarak adlandırılabilir. BirleĢtirilmiĢ güç kalitesi
düzeltici, seri ve paralel aktif güç filtrelerinin birlikte kullanılmasıdır.Hibrid filtrelerde ise
pasif filtreler ve aktif güç filtreleri bir arada kullanılır. ġekil 3.7‟de bağlantı Ģekillerine
göre sınıflandırılmıĢ aktif güç filtrelerinin basitleĢtirilmiĢ devre Ģemaları görülmektedir.

Şekil 3.7. Bağlantı Ģekillerine göre sınıflandırılmıĢ aktif güç filtrelerinin devre Ģemaları

Paralel aktif güç filtreleri, çoğunlukla akım harmoniklerinin elenmesinde, reaktif


güç kompanzasyonunda ve dengesiz akımların dengelenmesinde kullanılırlar.
Akım harmonikleri doğrusal olmayan yükler tarafından sisteme dahil edildiği için
paralel aktif filtreler yük tarafına bağlanırlar. Bu filtreler ortak bağlantı noktasına
doğrusal olmayan yüklerin harmoniklerini ve reaktif bileĢenlerini yok etmek için
harmonik ve reaktif bileĢenlerin genlikçe eĢit, fazca 180 derece farklı kompanzasyon
21

akımlarını enjekte eden kaynaklar gibi davranırlar. Paralel aktif güç filtresinin çalıĢma
prensibi ġekil 3.8‟de verilmektedir. Bu filtreler ayrıca, statik var üreteci gibi de
kullanılarak Ģebekenin gerilim profilinin dengelenmesi ve gerilimin iyileĢtirilmesinde de
kullanılırlar (Avcı, 2008).

Şekil 3.8. Paralel aktif güç filtresinin çalıĢma prensibi

Seri aktif güç filtreleri, Ģebekeye seri bir transformatör ile yükten önce bağlanırlar.
Seri aktif güç filtreleri gerilim harmoniklerinin elenmesi, yükün veya hattın terminal
gerilimlerinin dengelenmesi ve düzenlenmesi için kullanılırlar. Ayrıca bu filtreler Ģebeke
empedansı ile paralel pasif filtrelerin rezonansından kaynaklanan harmonik yayılımın
engellenmesi ve gerilimde görülen kırpıĢmanın bastırılmasında kullanılırlar. Yük tarafında
gerilimde görülen tepe ve çukurları kompanze eden seri aktif güç filtresi, Ģebeke
gerilimine seri gerilim bileĢeni oluĢturduğundan kontrol edilebilir gerilim kaynağı
olarak değerlendirilir.
Seri aktif güç filtresinin, düĢük güç anma kapasitesi ve üstün filtreleme
karakteristiği olmasına rağmen güç sistemi anormalliklerine karĢı korunma zorluğu
bulunmaktadır. Öte yandan, paralel aktif filtreleri güç sistemi anormalliklerinden
etkilenmezler ve bu filtreler ile güç faktörü kompanzasyonu kadar harmonik akım
kompanzasyonu da kolayca yapılabilir. Bu nedenlerden ötürü paralel aktif güç filtrelerinin
kullanımı daha yaygındır.
22

Evrensel aktif güç filtresi olarak da bilinen birleĢtirilmiĢ güç kalitesi düzeltici, seri
ve paralel aktif güç filtrelerinin birleĢmesinden oluĢur. BirleĢtirilmiĢ güç kalitesi
düzelticilerinin temel amacı gerilimdeki kırpıĢma ve dengesizliklerin giderilmesi, reaktif
güç kompanzasyonu, negatif-seri akımların, akım ve gerilim harmoniklerinin elenmesidir.
Bu filtreler kullanılan yarı iletken anahtar sayısının fazla olması nedeniyle oldukça
karmaĢık bir yapıya sahiptir ve ilk kuruluĢ maliyeti yüksektir.
Hibrid filtre, pasif ve aktif filtrelerin birlikte kullanıldığı bağlantı Ģekline
denilmektedir. Seri aktif filtre ve paralel pasif filtre, paralel aktif filtre ve paralel pasif filtre
veya paralel pasif filtreye seri bağlı aktif filtre ile oluĢturulanlar gibi çeĢitli yapılarda
hibrid filtrelere rastlamak mümkündür. Hibrid filtreler harmoniklerin elenmesinden gerilim
ayarlanmasına, dengesizliklerin giderilmesinden doğrusal olmayan yük ile Ģebeke
arasında izolasyon oluĢturulmasına kadar pek çok yerde kullanılmaktadırlar. Hibrid
filtreler birçok fonksiyonun bir arada yapılmasına olanak verdiği için sadece paralel veya
seri aktif güç filtresi kullanılması yerine tercih edilirler.

3.2.1.6. Paralel aktif güç filtresinin özellikleri

Paralel aktif güç filtresinin (PAGF) evirici yapıları ġekil 3.9‟da verilmiĢtir.

a) Gerilim kaynaklı PAGF b) Akım kaynaklı PAGF


Şekil 3.9. PAGF için evirici yapıları
23

Gerilim kaynaklı eviricinin yapısında, IGBT‟ler (Insulated Gate Bipolar Transistor)


üzerinden ters yönde akım akmaması için, IGBT‟lere anti-paralel bir Ģekilde serbest döngü
(free-wheeling) akımının döneceği diyotlar bağlanmak zorundadır. Akım kaynaklı evirici
yapısında ise, IGBT‟lerin ters bloklama (reverse blocking) özelliğinin olmamasından
dolayı, IGBT‟lere seri diyotlar bulunmaktadır. Akım ve gerilim kaynaklı eviricilerin doğası
gereği olması gereken bu yarı iletken yapıları göz önüne alındığında; gerilim kaynaklı
PAGF‟da IGBT‟ler anti-paralel bağlı diyot yapısı, üretiminin kolay olmasından ve
kayıplarının optimize edilebilir olmasından ötürü birçok yarı iletken firması tarafından
üretilmekte ve piyasada çok geniĢ bir yelpazede rahatlıkla bulunmaktadır. Akım kaynaklı
eviricinin DA bağında bulunan reaktörün gerilim kaynaklıdaki kondansatöre göre kaybının
daha yüksek olduğu dikkate alındığında, gerilim kaynaklı evirici yapısının akım kaynaklı
yapıya göre daha çok kullanıldığı söylenebilir. Buna karĢı, akım kaynaklı PAGF‟da
doğrudan akım anahtarlamasından ötürü, tepki süreleri gerilim kaynaklı PAGF‟a göre
hızlıdır. Ayrıca DA bağda kullanılan reaktör akımı sınırlayarak akım kaynaklı çeviricilere
doğal bir koruma sağlamaktadır. Bu özellikleri dikkate alındığında akım kaynaklı PAGF‟ın
de uygulamaları görülmektedir.
Teknik literatür de ve endüstriyel kullanımda aktif filtre bağlantı Ģekli olarak paralel
aktif filtreler daha yaygındır. Bunun nedenleri arasında bağlantı Ģekli açısından
bakıldığında paralel aktif filtrelerin hem harmonik filtreleme hem de reaktif güç
kompanzasyonu gibi iki önemli güç kalitesi problemine çözüm getirmesi, seri aktif
filtrelere göre daha basit yapıda ve kararlı olmaları önemli bir nedendir. Gerilim kaynaklı
aktif güç filtresinin ilk kurulum maliyetinin, akım kaynaklı filtrelere göre daha düĢük
maliyetli olması gerilim kaynaklı filtrenin daha çok tercih edilme sebebi olarak
gösterilebilir. Akım kaynaklı aktif güç filtrelerini gerilim kaynaklı filtrelerin gerisine iten
olumsuz özelliklerinin en önemlileri kullanılan yarı iletken anahtarların iletim durumundaki
kayıplarının daha fazla olması ve DA bağda kullanılan reaktörün tükettiği enerjiden
kaynaklanan kayıplardır. Gerilim kaynaklı PAGF devre yapısı ġekil 3.10‟da görülmektedir
(KocabaĢ, 2009).
24

Şekil 3.10. Gerilim kaynaklı paralel aktif güç filtresinin devre yapısı
DA bağlarında depolama elemanı olarak DA kapasitör bulunan gerilim kaynaklı
aktif güç filtreleri Ģebekeye filtre reaktörü, ( L f ), üzerinden bağlanırlar. Yapısı ġekil

3.10‟da verilen gerilim kaynaklı aktif güç filtresi altı adet kontrollü yarı iletken anahtar ve
bunlara anti-paralel diyotlardan oluĢmaktadır. Aktif filtre giriĢinde kullanılan giriĢ filtre
reaktörü ( L f ), öncellikle aktif filtre akımlarının kontrol edilebilirliğini sağlar. Ayrıca,

giriĢte kullanılan reaktör ve kapasitör ( C f ) vasıtasıyla eviricinin kendisinin ürettiği yüksek

frekans bileĢenlerin bastırılması da sağlanmaktadır.

3.2.1.7. PAGF tasarım çalışması

Simülasyonu gerçekleĢtirilen PAGF ve doğrusal olmayan yükün gösterimi ġekil


3.11‟de verilmiĢtir.
25

Şekil 3.11. Simülasyonu gerçekleĢtirilen PAGF ve doğrusal olmayan yükün gösterimi

Burada, doğrusal olmayan yük olarak 3 faz diyot doğrultucu, aktif filtre olarak da
gerilim kaynaklı, yüke paralel bağlı 3 faz, nötr bağlantısız aktif filtre bağlantı Ģekli tercih
edilmiĢtir.
Simülasyon çalıĢmalarında aktif güç filtresinin ve harmonik kaynağı olan yükün
bağlanacağı gerilim seviyesi olarak alçak gerilim seviyesi seçilmiĢtir.
Paralel aktif güç filtreleri harmoniklerin süzülmesi ve reaktif güç
kompanzasyonu için kullanıldığından simülasyon çalıĢmalarında harmonik üreten
doğrusal olmayan yük olarak pratikte de sıkça kullanılan diyot köprü doğrultucu
kullanılmıĢtır.
Tasarımı yapılan paralel aktif güç filtresi ile diyot köprü doğrultucunun
26

üreteceği 7. harmoniğe kadar olan bileĢenler filtrelenecektir.


Aktif filtre ve pasif filtre simülasyonlarında kullanılan yükün hesaplanmasında
dağıtım sisteminde ölçüm yapılan noktadan alınan güç değerlerinden örnek bir Rout elde
edilmesi mantığına dayanmaktadır.

P 3.V .I 0 ve Rout  V0 I 0 (3.12)

Faz nötr geriliminin 2 katı alınmak suretiyle elde edilen gerilim değeri EĢitlik
3.12‟de güç bağıntısında yerine koyulmuĢ ve buradan çıkıĢ akımı bulunarak Rout hesabı
yapılmıĢtır.
Gerilim kaynaklı eviricilerde DA tarafına bağlanan kondansatör ( CDC _1 ) enerji

depolama elemanı olarak kullanılır. AA tarafındaki bobin, evirici harmoniklerini filtre


etmek için gereklidir. Evirici için DA gerilim kaynağı gibi çalıĢan DA hat kondansatörü,
güç elektroniği anahtarlama elemanları (IGBT) ile kontrol edilerek gerekli olan
kompanzasyon akımını sağlar. Aktif güç filtrelerinde, eviricilerin DA tarafına güç kaynağı
bağlı değildir. Bunun yerine enerji depolama elemanı olarak gerilim kaynaklı eviricide
kondansatör, akım kaynaklıda ise bobin kullanılmaktadır.
27

3.2.1.7.1. PAGF evirici devresine ait yarı iletkenlerin seçimi

PAGF sisteminde kullanılacak evirici için yarı iletken anahtarlar seçilirken;


 Yarı iletkenlerin dayanabileceği tepe akım ve gerilim sınır değerleri,
 Yarı iletkenin tedarik edilebilirliği,
 Yarı iletken teknolojisi,
 ÇalıĢma frekansı
dikkate alınmalıdır. Yarı iletkenler seçilirken göz önünde bulundurulması gereken
minimum gerilim değeri, fazlar arası Ģebeke gerilimi olsa dahi anahtarlamadan oluĢacak
dalgacıklara dikkat edilmelidir. Bu amaçla kullanılabilecek PAGF eviricisi için 4 farklı
tipte yarı iletken anahtar bulunmaktadır. Bunlar; MOSFET, GTO, IGBT ve IGCT‟ dir.
Yapıları gereği MOSFET‟lerin gerilim seviyeleri, PAGF gerilim seviyelerine
eriĢememektedir. Diğer bir anahtar olan GTO ise eski teknolojiye sahip bir yarı iletkendir
ve ısı kayıpları oldukça fazladır. IGCT ise yeni teknoloji bir ürün olmasına rağmen, daha
yüksek gerilim seviyesinde ve daha düĢük anahtarlama frekanslarında uygulanabilir bir yarı
iletkendir. Ancak IGBT‟ler (Insulated Gate Bipolar Transistor) bu gerilim ve akım
seviyelerinde çok fazla üretici tarafından çok geniĢ yelpazede üretilen ve her geçen gün
geliĢtirilmeye çalıĢılan bir yarı iletkendir. IGBT anahtarlar, diğer yarı iletken anahtarlara
göre, orta ve yüksek gerilimlerde anahtarlama frekansları yüksek, kayıpları düĢük ve
sürücü devreleri basit olduğu için eviricilerde yarı iletken anahtar olarak kullanılırlar. Yani
diğer bir ifadeyle çok hızlı açma kapama yeteneği ve yüksek akım dayanımına sahip
oldukları için IGBT‟ler anahtarlama elemanı olarak kullanılmaktadır.

3.2.1.7.2. PAGF için DA bağ kondansatörünün seçimi

DA bağ kondansatörünün özellikleri belirlenirken, PAGF Ģebekeye karĢı akım


basabilmesi için eviricinin DA bağındaki gerilimin, Ģebekenin fazlar arası gerilim
değerinin tepe değerinin üzerinde olması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Çünkü eviricinin kollarındaki anahtarlamalar esnasında DA bağ kondansatörü üzerinde
28

akım sürekli yön değiĢtireceği için, eviricinin kolları ile DA bağ kondansatörünün
bağlantısı yapılırken, bağlantının endüktans değerinin olabilecek minimum değerde olması
gerektiği bilinmektedir.
di
vL (3.13)
dt
EĢitlik 3.13‟te görüldüğü gibi bu bağlantı yapılırken endüktansa dikkat edilmemesi
durumda nano saniyeler mertebesinde yön değiĢtiren kondansatör akımından ötürü oluĢan
gerilim, kondansatör üzerine binmekte ve yarı iletkenlerin tepe gerilim sınır değerlerini
geçmesine sebep olabilmektedir.Ayrıca tasarım yapılırken kondansatör ve evirici
bağlantısının minimum endüktansta yapılmasına, kondansatör seçilirken de iç endüktans
değerinin düĢük olmasına dikkat edilmelidir.

3.2.1.7.3. PAGF için giriş reaktörünün seçimi

PAGF giriĢ reaktörü, gerilim kaynaklı PAGF eviricisinin üretmiĢ olduğu gerilim
referansının, akıma çevrilmesini sağlayan kısımdır. Eğer giriĢ reaktörü gereğinden fazla
büyük olursa PAGF harmonik yükteki ani değiĢimlere tepki veremeyecek ve PAGF‟ın
geçici rejim tepkisi kötüleĢecektir; eğer reaktör değeri olması gerekenden küçük olursa,
PAGF‟da anahtarlamadan kaynaklanan akım dalgacıklarını reaktör süzemeyecek ve PAGF
Ģebekeyi kirletecektir.
Vda  Vab
L filtre  (3.14)
f a . i
Bu doğrultuda PAGF giriĢ reaktörü seçimi yapılırken EĢitlik 3.20 kullanılır. Bu
eĢitlikte Vda PAGF‟ın DA bağ gerilimini, Vab Ģebeke fazlar arası gerilimi tepe değerini,

f a anahtarlama frekansını ve i ise PAGF‟ın anahtarlanmasından kaynaklanan dalgacık

akımların genliğini temsil etmektedir.


29

3.2.1.8. PAGF değerlendirme kriterleri

Bu kriterlerden ilki toplam harmonik bozulmadır (THB) (toplam harmonik


bozulma). Toplam harmonik bozulma EĢitlik 3.15, EĢitlik 3.16 ve EĢitlik 3.17‟deki
bağıntılar yardımıyla hesaplanabilir. Buda PAGF‟ın, frekans dağılımındaki çok geniĢ bir
banttaki harmonikleri ne derece yok ettiğinin bir göstergesidir. THB, harmonik bileĢenlerin
efektif değerlerinin, temel bileĢen efektif değerine oranıdır ve genellikle yüzde olarak ifade
edilir. Bu büyüklük, harmonikleri içeren periyodik dalga formunun ideal sinüs dalga
formundan sapmasını tespit etmek için kullanılır. Temel frekanstaki saf sinüs dalga formu
için THB sıfırdır.
N
THB%  100.  I / I1 
2
Toplam harmonik bozulma (yüzde ifadesi) h (3.15)
h2

V h
2

Toplam harmonik bozulma (gerilim ifadesi) THB V  h2


(3.16)
V1

I 2
h
Toplam harmonik bozulma (akım ifadesi) THB I  h2
(3.17)
I1

Bir baĢka değerlendirme kriteri de baskın olan harmonikleri süzme baĢarımıdır.


Genellikle endüstride PAGF kullanım amacı, çok geniĢ yelpazedeki harmoniklerin hepsini
süzmek değildir. Amaç baskın olan ve yönetmeliklerin izin verdiği sınır değerlerin üzerine
çıkan düĢük dereceden harmonik akımları minimum düzeye çekmektir. Bu durum göz
önüne alındığında değerlendirme kriteri olarak, doğrusal olmayan yüklerde sıkça kullanılan
6 darbeli diyot doğrultucunun yaratmıĢ olduğu 5., 7., ve 11. baskın akım harmoniklerinin
süzülmesi hedeflenmiĢtir.
Üçüncü ve son değerlendirme kriteri olarak, PAGF‟daki yarı iletkenlerin
anahtarlanmasından kaynaklanan akım dalgacıklarının Ģebekeyi minimum düzeyde
etkilemesidir.
30

3.2.1.9. PAGF kontrol yöntemleri

Aktif güç filtreleri denetim yöntemleri açısından, iki ana baĢlık halinde
incelenebilir. Bunlardan ilk bölüm PAGF‟ın, harmonik kaynağının ürettiği akımı yok
etmek ve DA bağ gerilimini istenilen değerde tutmak için üretilmesi gereken akım
referansını hesaplama yöntemi, ikinci bölüm ise PAGF‟ın akım denetim yöntemidir.
Referans akım bulma yöntemleri genellikle aktif filtrelerden bağımsızdır. Referans
akımlar bağlanılan noktadaki yükün akımlarından harmonik akım bileĢenlerinin elde
edilmesi ile bulunur. Anahtarlama yöntemlerinde ise akım kaynaklı filtrelerde doğrudan
akım anahtarlanırken gerilim kaynaklı aktif filtrelerde referans akım uygun kontrol
yöntemleri ile gerilime çevrilmelidir.

3.2.1.9.1. PAGF akım referansının bulunması

Harmonik akımların bulunması için kullanılan yöntemler frekans alanındaki ve


zaman alanındaki yöntemler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.
a) Frekans alanında; Ayrık Fourier DönüĢümü, Hızlı Fourier DönüĢümü, Tekrarlamalı
Ayrık Fourier DönüĢümü, Kalman filtresi ve Dalgacık DönüĢümü gibi yöntemler
literatürde bulunmaktadır.
b) Zaman alanında; Anlık Reaktif Güç Teorisi, Senkron Referans Düzlemi, yük akımının
filtrelenmesi, uyarlamalı filtre yöntemi, sinüsoidal takip yöntemi ve sinir ağları gibi
yöntemler kullanılmaktadır.
Frekans alanında referans bulmak için Fourier dönüĢümüne dayalı yöntemler Ayrık
veya Hızlı Fourier DönüĢümleri hesaplamalar için bir periyotluk örneklenmiĢ veriye
ihtiyaç duyduklarından en az bir periyotluk gecikmeye sebep olurlar. Bu nedenle bu
yöntemler durağan durumlar için daha uygundur. Fourier dönüĢümünün hesaplama
yoğunluğundan kaynaklanan dezavantajları referans bulmada frekans alanındaki
çözümlerin kullanılmasını engellemektedir. Ayrıca Fourier yöntemlerinde geçmiĢe ait
veriler kullanıldığı için kontrol mekanizmasının büyük bir hafızaya ihtiyacı vardır. Fourier
31

analizine dayalı yöntemlerde örtüĢme engelleyici (antialiasing) filtrelerin doğru


tasarlanması, örnekleme frekansı ile temel frekans arasında senkronizasyon yapılması,
pencere fonksiyonlarının doğru uygulanması gibi dikkat edilmesi gereken bir çok
hesaplama ayrıntısının bulunması önemli bir dezavantajdır (Avcı, 2008).
Zaman alanında referans bulma yöntemlerine bakıldığında Anlık Reaktif Güç
Teorisi, Senkron Referans Düzlemi ve yük akımının filtrelenmesinin öne çıkan yöntemler
olduğu görülmektedir. Bunlardan yük akımının filtrelenmesi, yük akımının alçak geçirgen
bir filtreden geçirilerek temel bileĢeninin bulunması veya yüksek geçirgen bir filtreden
geçirilerek harmoniklerin bulunması yöntemine dayanmaktadır. Bu yöntemin
uygulamasının basit olmasına ve hesaplama yükü getirmemesine rağmen, alçak ve yüksek
geçirgen filtrelerden kaynaklanan genlik ve faz hatalarıyla karĢılaĢılması tercih
edilmemesine sebep olmuĢtur. Anlık Reaktif Güç Teorisi ise doğrudan ortak bağlantı
noktasındaki gerilimi hesaplamalarında kullandığı için sistem dengesizliklerine açıktır.
Frekans alanındaki yöntemlerin yukarıda verilen dezavantajları ve zaman alanındaki Anlık
Reaktif Güç Teorisi ve yük akımının filtrelenmesi gibi yöntemlerin de bir takım
dezavantajlarının bulunması bu tez çalıĢmasında gerilim kaynaklı aktif güç filtresi için
referans akımların bulunmasında Senkron Referans Düzleminin tercih edilmesine neden
olmuĢtur. Senkron Referans Düzleminde gerilim bilgisine gerek olmadığından yöntem
gerilim dengesizliklerine duyarsızdır. Bu nedenle Senkron Referans Düzlem yöntemi ile
daha iyi sonuçlar elde etmek mümkündür. Senkron Referans Düzleminin tercih
edilmesinin bir baĢka nedeni de istenilen herhangi bir harmoniğin elde edilebilmesidir.
Senkron referans düzleminin üstünlüklerini kararlı durum baĢarımının, geçici tepki hızının,
geçici tepki baĢarımının iyi düzeyde olması bu iĢlemler sırasında gerilimle herhangi bir
etkileĢimde bulunulmaması, seçilen harmoniklerin yok edilebilmesinin kolay olması ve
tüm bu iĢlemleri yaparken hafızaya ihtiyaç duyulmaması Ģeklinde sıralayabiliriz. Senkron
Referans Düzlemi yönteminin diğer kontrol yöntemlerine üstünlüğü Çizelge 3.4‟te
karĢılaĢtırmalı olarak gösterilmiĢtir (KocabaĢ, 2009).
32

Çizelge 3.4. Referans bulma yöntemlerinin karĢılaĢtırılması (Avcı, 2008)

Anlık
Senkron Ayrık Hızlı Tekrarlamalı
Referans Reaktif
Filtre Referans Fourier Fourier Fourier Kalman
Yöntemi Güç
Düzlemi DönüĢümü DönüĢümü DönüĢümü
Teorisi

Kararlı durum Ġyi Ġyi Ġyi Çok Ġyi Çok Ġyi Çok Ġyi Çok Ġyi
Geçici tepki hızı
baĢarımı Kötü Orta Ġyi Kötü Kötü Orta Orta
Geçici tepki Kötü Orta Ġyi Kötü Kötü Orta Orta
Gerilim
baĢarımı Yok Var Yok Yok Yok Yok Yok
SeçilmiĢ
gerekliliği Var Yok Var Var Var Var Var
Hafıza
harmonik bulma Yok Yok Yok Var Var Var Var
gereksinimi
Önceki alt baĢlıklarda da ifade edildiği gibi tüm bu karĢılaĢtırmalar sonucunda bu
tez çalıĢmasında akım referansının bulunması için tercih edilen metot Senkron referans
düzlem yöntemidir. Paralel aktif güç filtresinin akım referanslarının elde edilmesi ġekil
3.12‟de gösterilmiĢtir.
33

Şekil 3.12. PAGF akım referanslarının elde edilmesi


34

SRD yöntemi ile akım harmoniği çıkarım döngüsü, üç faz akım vektörlerinin
bulunduğu koordinat sistemini, basit dönüĢümlerle değiĢtirerek, temel iĢaret bileĢenini DA
değere dönüĢtürmek suretiyle, temel iĢaret bileĢeninin süzülmesini kolaylaĢtırıp, ardından
koordinat sistemini ters dönüĢümlerle eski haline getirip harmonik akımları elde etmeye
yaramaktadır.

a) Üç fazın akım vektörleri b) Clarke dönüĢümü c) Park dönüĢümü

Şekil 3.13. Senkron referans düzleminde akım dönüĢümleri

SRD yöntemini detaylandıracak olursak, ġekil 3.13.a‟da ki gibi abc koordinat


düzleminde  hızı ile dönen ve aralarında 120° faz farkı olan üç faz akım vektörleri ( I ya ,

I yb , I yc ), Clarke dönüĢümü kullanılarak (EĢitlik 3.18) I ve I vektörlerine

dönüĢtürülmektedir (ġekil 3.13.b).


I 
 I  1  1/ 2  1/ 2   a  (3.18)
  2 / 3.   . Ib
I  0 3/2  3 / 2  

 Ic 

Id   cos(t )  sin(t )   I 


   .  (3.19)
Iq  sin(t ) cos(t )  I 

Daha sonra aralarında 90° faz farkı olan ve halen sabit abc düzleminde  hızı ile
dönen I  ve I  vektörleri Park dönüĢümü (EĢitlik 3.19) kullanılarak Ģebeke hızına

kilitlenmiĢ ve  hızı ile dönen d-q referans düzlemine taĢınmaktadır ( I d , I q ) (ġekil

3.13.c). Senkron Referans Düzlemi yönteminde kullanılan dönen üç faz a-b-c vektörleri,
Clarke dönüĢümü neticesinde elde edilen α-β vektörleri ve Park dönüĢümü ile elde edilen
d-q vektörleri ġekil 3.13‟te gösterilmektedir (Akagi, 1994).
35

Böylece senkron hızda dönen d-q referans düzleminde, elde edilen I d (direct) ve I q

(quadrature) bileĢenlerinde, yük akımının w hızına sahip temel bileĢeni DA sinyale


dönüĢürken, harmonik bileĢenlerin dönme hızları (frekansları) senkron hıza ve dönme
yönüne göre kaymaktadır.
DönüĢümler neticesinde elde edilen I d ve I q bileĢenleri yüksek geçirgen bir

filtreden geçirilerek ana bileĢen ayrıĢtırılmakta, sonuç olarak filtrelenmek istenilen akım
harmoniklerinin I dh ve I qh bileĢenleri elde edilmektedir. Bu noktada I dh ve I qh

bileĢenlerine, DA bağ döngüsünden elde edilen id ve iq değerleri eklenmektedir.

 I h   cos(t )  sin(t )   I dh 
  .  (3.20)
Ih  sin(t ) cos(t )   I qh 

Sadece harmonik içeriği olan I dh ve I qh vektörlerine önce Ters Park (EĢitlik 3.20)

dönüĢümü uygulanarak I h ve I  h vektörleri elde edilir. Ardından Ters Clarke (EĢitlik

3.21) dönüĢümü uygulanarak sabit abc düzleminde harmonik referans akımlar ( I ah , I bh ,

I ch ) üretilmektedir (ġekil 3.12).


 
 1 0  (3.21)
Ia   
I   3   I h 
2 / 3. 
1
 b   2
.
2  Ih 

 Ic
 
  
 1 3

 2 2 

Burada  referans düzlemin açısal pozisyonunu olarak,   s .t Ģeklinde ifade

etmektedir.  açısı durağan düzleminden d-q senkron düzlemine geçiĢte kullanılır,


zamanla değiĢen bu açı üç faz Ģebeke gerilimlerden Faz Kilitlemeli Döngü yöntemi ile elde
edilir.  S , Ģebeke frekansını belirtmektedir (KocabaĢ, 2009).
Faz kilit döngüsüyle (ġekil 3.12), SRD yöntemiyle harmonik akımların
çıkarılması esnasında kullanılan Park (EĢitlik 3.19) ve Ters Park (EĢitlik 3.20)
dönüĢümlerindeki t bilgisi elde edilmektedir. Faz kilit döngüsü,
üç faz Ģebeke gerilimini ( Va , Vb , Vc ) alçak geçirgen filtreden geçirdikten

sonra Clarke dönüĢümü (EĢitlik 3.18) ( V , V ) ve Park dönüĢümü ardından elde edilen
36

Vd değerinin, referans değeri sıfır olan kapalı döngü bir PI denetleyiciden geçirilmesiyle

oluĢturulur ve bu sayede Ģebeke geriliminin açısı ( t ) elde edilir. Faz gerilimi ve faz kilit
döngüsü çıkıĢı ġekil 3.14‟te verilmiĢtir. Burada Vd değerinin, PI denetleyicisinde sıfır
referans değeri ile karĢılaĢtırılmasının sebebi; sadece temel bileĢenden oluĢan Ģebeke
geriliminin Vd değerinin,  hızı ile dönen düzlemde sıfıra eĢit olmasıdır.

Şekil 3.14. Faz gerilimi ve faz kilit döngüsü çıkıĢı

PAGF‟nin DA bağ gerilimi yine kendisi tarafından belirlenen referans değerde


tutulmaktadır. ġebekeye harmonik akım basabilmesi için PAGF‟nin DA bağındaki
gerilimin Ģebekenin fazlar arası geriliminin tepe değerinin üzerinde olması gerekmektedir.
Herhangi bir kontrol yapılmadığı durumda, DA bağ gerilimi en fazla bu tepe gerilimine
çıkabilmektedir. Bu sebeple hem DA bağ gerilimini yükseltmek hem de belirlenen referans
seviyede tutabilmek amacıyla kontrol döngüsü kullanılmaktadır. DA bağ gerilimini
istenilen seviyeye getirdikten sonra o seviyede tutabilmek için PAGF‟nin anahtarlama ve
iletim kayıplarını kompanze edecek kadar bir aktif gücü PAGF‟ye aktarmak gerekmektedir.
DA bağ regülatörünün çıkıĢı, aktif filtre referans akımlarının I q bileĢenine eklenmektedir.
37

DA bağ denetim döngüsünün çalıĢma prensibi; alçak geçirgen filtreden geçirilen


DA bağ geriliminin ( Vda ) referans gerilim ( Vdaref ) değerinden çıkarılmasının ardından, PI

denetleyicisinden geçirilip, sırasıyla Ģebeke geriliminin Vd ve Vq değerleriyle çarpıldıktan

sonra referans akım ( I d , I q ) değerlerine eklenmesi Ģeklindedir. Burada Vd ve Vq ile

çarpılmasının sebebi, Ģebeke geriliminin dalgalanmasından PI denetleyicisinin fazla


etkilenmemesi içindir.

3.2.1.9.2. PAGF için akım denetim yöntemleri

Pek çok akım denetim yöntemi bulunmasına rağmen, gerek sayısal uygulamaya
yatkınlığı gerekse gerçek zamanlı sistemlerde uygulanabilirliği açısından histerezis akım
denetim yöntemi ve darbe geniĢliği modülasyonu akım denetim yöntemi öne çıkan akım
denetim Ģekilleridir. Darbe geniĢliği modülasyon akım denetim yöntemi uygulama
kolaylığı ve sabit frekansta anahtarlama iĢareti üretilebilmesi açısından en çok tercih edilen
PAGF denetim yöntemlerinden biri olmasına karĢın literatürde akım denetim yöntemleri
için yapılan karĢılaĢtırmalarda Histerisiz metodunun THB yönünden daha baĢarılı sonuçlar
ortaya koyduğu görülmüĢtür. Ayrıca gerilim kaynaklı aktif güç filtrelerinde ateĢleme
sinyallerini bulmak için doğrudan akım referansını kullandığımız tek metot histerisiz bant
metodudur. Yani referans akımlar bulunduktan sonra PI denetleyiciden geçirilmesine veya
değiĢik yöntemler uygulanarak gerilime dönüĢtürülmesine gerek yoktur. Bu avantajlardan
dolayı Histerisiz akım denetim yöntemini kullanılmıĢtır. Histerisiz bant yönteminin prensip
Ģeması ġekil 3.15.‟te verilmiĢtir.

Şekil 3.15. Histerisiz bant yönteminin prensip Ģeması


38

Evirici çıkıĢındaki akımı kontrol etmek için çıkıĢ akımlarıyla referans akımları
karĢılaĢtırılır. Elde edilen sinyaller histerisiz denetleyiciye uygulanır. Bu Ģekilde
anahtarlama sinyalleri üretilir. Her faza ait histerisiz denetleyici o faza ait akım hatalarını
belli sınırlar içinde tutacak Ģekilde anahtarlama sinyalleri üretir. Hata sinyali üst sınıra
ulaĢtığında akımı azaltıcı amaçlı olarak anahtar iletime geçerek akımın düĢmesini sağlar,
hata sinyali alt sınıra ulaĢtığında ise akımı artırıcı amaçlı olarak anahtar iletime geçerek
akımın artması sağlanır. Bu iĢlem de referans sinyal değiĢse bile hata sinyali histerisiz bant
sınırları arasında tutulduğu için çıkıĢ akımının referans sinyali takip etmesi sağlanmıĢ olur.
Histerisiz akım denetleyicisi, evirici tarafından çekilen akımı kontrol ederek,
anahtarlara uygulanan sinyalleri ayarlar. Akımın yükselme ve azalma eğimleri evirici
giriĢine eklenen bobin değeriyle ayarlanır. Histerisiz akım denetleyicisinin dezavantajı
anahtarlama frekansının sabit olmamasıdır. Histerisiz kontrol yönteminde evirici bulunan
anahtarlar, bobin içerisindeki akım alt histerisiz sınırının altına düĢtüğünde iletime geçer
veya üst histerisiz sınırının üzerine çıktığında ise kesime gider.
Bu yöntem doğrudan bir denetim yöntemi olup PAGF çıkıĢ akımlarının, yarı iletken
anahtarları uygun bir biçimde anahtarlayarak, bir aralık içerisinde kalmasını sağlamaktadır.
PAGF giriĢ reaktöründeki akım, histerisizin alt limitini aĢtığı durumda, reaktör pozitif
gerilime maruz bırakılmakta ve akımın artması sağlanmakta (ġekil 3.16.a); aynı Ģekilde,
PAGF giriĢ reaktöründeki akım histerezisin üst limit değerine ulaĢtığında ise giriĢ reaktörü
negatif gerilime maruz bırakılmakta ve reaktör akımının düĢmesi sağlanmaktadır (ġekil
3.16.b). SRD referans akım bulma yöntemi kullanılarak her bir faz için elde edilen referans
filtre akımları ( i *fa ) gerçek filtre akımlarıyla ( i fa ve i fa ) karĢılaĢtırılmakta ve PAGF‟nin

anahtarlama düzeni aĢağıdaki gibi oluĢturulmaktadır (ġekil 3.17).


i *fa : Referans filtre akımı (a fazı için)

i 
fa ve i fa : Gerçek filtre akımı (a fazı için)

2HB : Histerezis bant geniĢliği


39

Şe
kil 3.16. Histerisiz bant yöntemi ile IGBT‟lerin anahtarlanması (KocabaĢ, 2009)

 i fa  i*fa  HB olduğu durumda üst anahtar ( S1 ) devre dıĢı bırakılır ve alt

anahtar ( S 4 ) devreye alınır. (ġekil 3.16.b) (ġekil 3.17. t1 anı).

 i fa  i*fa  HB olduğu durumda üst anahtar ( S1 ) devreye alnır ve alt anahtar

( S 4 ) devre dıĢı bırakılır. (ġekil 3.16.a) (ġekil 3.17. t 2 anı).


40

Şekil 3.17. Histerisiz bant yöntemi

Histerisiz akım denetim yönteminde anahtarlama frekansı, çok geniĢ bir frekans
bandı içerisinde değiĢkenlik göstermekte ve bu frekans bandı seçilen histerisiz bant
geniĢliğine göre artıp azalabilmektedir. Histerisiz bandının çok dar olması durumunda çok
fazla anahtarlama iĢareti üretilmekte ve yarı iletken kayıpları artmakta; bandın geniĢ olması
durumunda ise anahtarlamadan kaynaklanan dalgacık akımlarının oranı PAGF akımına
göre fazlalaĢmaktadır. Bu durumun önüne geçebilmek için referans akımın eğiminin fazla
olduğu durumlarda histerisiz bandını büyüterek; eğimin az olduğu durumlarda ise histerisiz
bandını küçülterek anahtarlama frekansında bir optimizasyona gidilebilir ve anahtarlama
frekansı belirli bir frekans bandı geniĢliği içerisinde sabit tutulabilir (KocabaĢ, 2009).
Paralel aktif güç filtresi için Simplorer 6.0 programında tasarlanan simülasyon
devresi ġekil 3.18‟de verilmiĢtir.
41

Şekil 3.18. Paralel aktif filtre için Simplorer 6.0 programında tasarlanan simülasyon devresi
42

ġekil 3.18‟de tasarımı yapılan paralel aktif güç filtresine ait kontrol ünitesinin
çalıĢma mantığını gösteren blok diyagram ġekil 3.19‟da verilmiĢtir.

Şekil 3.19. PAGF için kontrol ünitesinin blok diyagramı

ġekil 3.19‟da verilen blok diyagrama bakıldığında ilk hücrede Ģebekeden alınan AC
yük akımlarının clarke dönüĢümü ve park dönüĢümüne tabi tutulduğu görülmektedir. Daha
sonra yüksek geçirgen filtreden geçirilen akımların, doğru akıma dönüĢtürüldüğü ve ters
park ile ters clarke dönüĢümlerini yaptığı blok diyagramlar görülmektedir. Ayrıca doğru
akım bağ denetim iĢlevi gören gerilim bloklarınında yine aynı kontrol ünitesine dahil
olduğu görülmektedir. Bu sayede filtre akımları için gerekli olan inverter referans akımları
( I ah , I bh , I ch ) bulunur. Ġkinci hücre ise elde edilen akımların filtre akımları ile
karĢılaĢtırılarak histerisize konulmasını sağlar. Üçüncü hücrede ise histerisiz bloğunun
çalıĢması ifade edilmektedir.
43

3.2.2. Pasif filtreler

Pasif filtreler, kaynak ile alıcı arasına konulan ve temel frekans dıĢındaki bileĢenleri
yok etmek için tasarlanan, kondansatör (C), endüktans (L) ve bazı durumlarda direnç (R)
elemanlarından oluĢan devrelerdir. Pasif filtreler, seri pasif filtre ve paralel pasif filtre
olmak üzere kendi içinde ikiye ayrılır. Ayrıca uygulamada çok karĢılaĢılan bir diğer pasif
filtre türü de sistemde bulunan kompanzasyon sistemine seri endüktans bağlama
yöntemidir. Bu metoda filtreli kompanzasyon sistemide denmektedir.
Seri filtreler adından da anlaĢılacağı gibi, kaynak ile harmonik üreten eleman
arasına seri olarak bağlanan endüktans (L) elemanından oluĢmaktadır. Seri bağlanan bu
empedans,
X L  2. . f .L (3.22)
formülüne göre harmonik frekanslarına yüksek empedans göstererek harmonik geçiĢlerini
önlerken temel frekansta ise düĢük empedans gösterirler. Seri filtreler uygulamada; AC
motor sürücü devrelerinin ve yüksek güçlere sahip AC/DC inverterlerin giriĢine bağlanır.
Seri filtrelerin uygulanmasındaki zorluklar; tüm yük akımının filtre üzerinden geçmesi, tam
hat gerilimleri için yalıtım zorunluluğu ve hatta gerilim düĢümüne neden olması Ģeklinde
sıralanabilir.
Paralel pasif filtreler ise, harmonik kaynağı ile Ģebeke arasına kondansatör (C),
endüktans (L) ve bazı durumlarda direnç (R) elemanlarının paralel olarak bağlanmasından
oluĢan devrelerdir. Paralel pasif filtrelerde amaç, yok edilmek istenen harmonik frekansı
için rezonans Ģartını sağlayacak L, C değerlerini hesaplayarak bu devreyi güç sistemine
bağlamaktır. Her bir harmonik frekansı için ayrı rezonans kolları oluĢturularak bu kolların
güç sistemine bağlanması gerekmektedir. Ancak bu iĢlem en etkin Ģekilde genlik değeri
yüksek harmonik frekansları için yapılmalıdır. Her harmonik bileĢeni için ayrı bir rezonans
kolu oluĢturmak optimum bir çözüm olmayacağından, sadece genlik değeri yüksek
harmonik frekansları için rezonans kolu oluĢturulur. Genliği yüksek olmayan harmonik
frekansları için ise bunların etkinliğini azaltacak tek bir rezonans kolu oluĢturmak yeterli
olacaktır. Paralel pasif filtrelerin kullanılmasının en büyük sakıncası, güç sistemiyle paralel
44

rezonansa girebilmesidir. Bu yüzden güç sistemine paralel pasif filtre uygulanmadan önce
sistemin ayrıntılı bir analizinin yapılması gerekmektedir. Tek ayarlı (bant geçiren) filtreler,
çift ayarlı filtreler, otomatik ayarlı filtreler, yüksek geçiren sönümlü filtreler olmak üzere
dört farklı paralel pasif filtre çeĢidi vardır.

Pasif filtre sisteme uygulandığında filtredeki kapasite sistemin temel frekansı ve


ayarlanan harmonik frekansı dıĢındaki frekanslarda sistemde kompanzasyon etkisi
göstereceğinden filtre hesaplanırken, filtrede kullanılacak kapasite değeri sistemin
kompanzasyon ihtiyacını karĢılayacak değerde belirlenmeli ve daha sonra bu değerle
rezonansa gelecek endüktans değeri hesaplanmalıdır. Bu hesaplamalar aĢağıdaki sıra ile
gerçekleĢtirilmelidir.

Öncelikle sistemin reaktif güç ihtiyacı belirlenmelidir. Bunun için,

QC  P(tan 1  tan 2 ) (3.23)

formülünden yararlanılır. Burada;

QC : Sistemin istenilen güç faktörü değerine ulaĢabilmesi için sisteme bağlanması gereken
kondansatör gücünü (Var),

P: Sistemin toplam aktif gücünü (W),

tan 1 : Sistemin kompanzasyon yapılmadan önceki güç açısısnın tanjantı,

tan  2 : Sistemde kompanzasyon uygulandıktan sonra elde edilmek istenen güç açısının
tanjantıdır.

Bu rezonans frekansı zorunlu olarak herhangi bir önemli sistem harmoniği ile denk
gelmemelidir. Pasif filtreler sistem parametrelerinde bazı değiĢiklikler olduğunda bir
güvenlik payı sağlamak için genellikle zayıflatılmıĢ harmonikten daha düĢük bir değere
ayarlanırlar. (Örneğin; sıcaklık değiĢimleri ve/veya arıza hallerinde) Bu nedenle bu tip
filtreler sisteme en düĢük istenmeyen harmoniklerle baĢlayarak eklenir. Örneğin 7.
harmonik filtresi yerleĢtirilmeden önce 5. harmonik filtresininde yerleĢtirilmesi
gerekmektedir.
45

Pasif filtre uygulanırken filtre içinde kullanılan kapasite elemanlarının sisteme


gerekli olan kompanzasyon gücünü de karĢılaması gerekmektedir. Sistemin mevcut gücü
için A örneğindeki 55 kw aktif güç baz alınmıĢtır. Sistemin anlık güç katsayısı ise 0,75
olarak görülmüĢtür. 0,75 değerini 0,95‟e çıkartabilmek için gerekli olan kondansatör gücü,

QC  P (tan 1  tan  2 ) (3.24)

QC  55.(tan 41, 409  tan18,194) (3.25)

QC  30 KVAr (3.26)

olarak hesaplanmıĢtır.

3.2.2.1 Kompanzasyon sistemine pasif filtre amaçlı seri endüktans bağlama yöntemi

Bu yöntem harmonikleri önlemede en etkisiz yöntemlerden biridir. Ancak en


ucuz ve en kullanıĢlı olanıdır. Kompanzasyon sistemine seri endüktans bağlama devresi ġekil
3.20‟de verilmiĢtir.

Şekil 3.20. Kompanzasyon sistemine seri endüktans bağlama devresi

Harmoniklerin, elektrik enerji sistemlerindeki gözle görülen en büyük etkisi


kompanzasyon sistemleri üzerinde meydana gelmektedir. Harmonikler kondansatörlerin
kapasitesinde değiĢmelere yol açmakta ve ömürlerini azaltmaktadır. Bu etkileri minimum
düzeye çekmenin en pratik ve en ekonomik yolu kompanzasyon sistemine seri endüktans
bağlamaktır. (Sucu, 2003)
46

Bu sistemler tesis edilirken seçilecek olan endüktanslara, her firmanın kendi


endüktansları için hazırladığı tablolara bakılarak karar verilmektedir. Bu seçim için bazı
kriterler vardır. Bunların en önemlisi p faktörüne karar vermektir. Bu faktör;
XL
p (3.27)
XC
eĢitliğinden belirlenmektedir. Burada;
X L :Kompanzasyona seri bağlanacak endüktansın temel frekans endüktif reaktansı (  ),

X C :Kompanzasyon sisteminin temel frekanstaki kapasitif reaktansıdır (  ).

p faktörü sistemde etkin olan harmonik derecesine göre seçilmelidir. Örneğin; sistemde 3.
harmonik baskın ise bu sistemi 189 Hz de rezonansa getirecek (endüktans ve
kompanzasyon sistemi arasındaki seri rezonans) p değeri %7 olan endüktanslar
seçilmelidir, sistemde 5. harmonik baskın ise bu sistemi 210 Hz de rezonansa getirecek p
değeri %5,67 olan endüktanslar seçilmelidir. Bundan maksat, örneğin 3. harmoniği baskın
olan sistemde sistemi 3. harmoniğin frekansı olan 150 Hz de rezonansa getirirsek bu
durumda 3. harmoniğin bütün genliği kompanzasyon sistemine akacaktır, buda
kompanzasyon sistemine zarar verecektir. Bu yüzden sistem, sistemde mevcut olan baskın
harmoniğin frekansına yakın frekanslarda rezonansa getirilmekte ve böylece sistemde
baskın olan harmoniğin genliği önemli ölçüde azaltılmaktadır. Bu, baskın olmayan diğer
harmonik mertebeleri üzerinde de etki göstereceğinden sistemdeki THB seviyesi önemli
ölçüde düĢecektir. (Yukarıda sözedilen, 3. harmonik için 189 Hz, 5. harmonik için 210 Hz
değerleri zamanla uygulamadan kazanılan tecrübelerden elde edilmiĢ verilerdir.)
Transformatörlerin çekirdek tipi, primeri ve sekonderlerinin bağlantı Ģekli veya
transformatörün primer ve sekonderinin yıldız noktasının nötr kablosuna bağlanması
durumları ne Ģekilde olursa olsun sistemden 1., 5., 7., 11. ve 13. harmonikler daima
çekilir. ġebekede oluĢacak 3 ve 3'ün katı harmonikleri önlemek için, primer yıldız
bağlantısı topraklanmaz ve/veya primer ve sekonder sargılardan biri üçgen bağlanır. ġebeke
yükü dengeli ise bu yöntemle transformatör bağlantısı ne olursa olsun 3 ve üçün katı
harmonik akımların Ģebekeye geçmesi önlenmiĢ olur (Kocatepe C., 2003).
47

Kompanzasyon sistemine seri bağlanan endüktanslar, kompanzasyon uçlarındaki


gerilimin bir miktar yükselmesine sebep olmaktadır. Bunun sebebi, kompanzasyon
sisteminden akan akım sınırlandırıldığı için gerilim yükselecektir (Güç sabit). Bu yüzden
sistem için seçilen kapasitanslar Ģebeke geriliminden daha büyük gerilimlere dayanıklı
olmalıdır. Bu da ;
U
UC  (3.28)
(1  p)
ifadesinden hesaplanır.
U C : Kapasitans gerilimi (V),

U : ġebeke gerilimi (V),


p : EĢitlik 3.33‟te tanımlanan sabit değerdir.
Çizelge 3.5. Seri endüktansın seçimi
Bobinin
Kondansatör Gücü Kondansatör Nominal Reaktör
Endüktansı
(kVAr) Kapasitesi (mH) Akım Gücü
(μF) (A) (W)
400 V 440 V 525 V p=%5.67 p=%7
5 6 9.6 3x33 6.12 7.66 7.65 50
10 12 17.2 3x66 3.06 3.84 15.3 65
15 18 25.8 3x89 2.04 2.56 23 76
20 24 34.4 3x133 1.53 1.92 30.06 100
25 30.2 43 3x166 1.22 1.53 38 130
30 36.3 51 3x186 1.02 1.28 46 140
40 48.4 68 3x266 0.76 0.96 61 150
50 60.5 86 3x333 0.61 0.77 76.5 160

Bu yönteme göre; sistemdeki kompanzasyon sisteminin değerlerine bakılarak


üretici firmalar tarafından oluĢturulan endüktans seçim çizelgelerinden yaralanılır. Seri
endüktans seçimine ait Çizelge 3.5‟te verilmiĢtir. Çizelge 3.5‟teki uygun endüktans
değerleri seçilerek, kompanzasyon sistemine seri bağlanmalıdır. Örnek sistemin kapasitif
güç ihtiyacı EĢitlik 3.26‟de hesaplandığı gibi 30 kvar değerinde olup, 3 kademeli bir
kompanzasyon sistemi kurulmuĢtur Buna göre her bir kademenin kondansatör gücü 10
kvar‟dır. Örnek sistem tam yük durumu için tasarlandığından kompanzasyon sistemindeki
tüm kademelerin devrede olduğu duruma göre filtre uygulanmıĢtır.
48

Örnek sistemdeki harmonik mertebelerinden genlik değeri yüksek olan 5.


harmonik için Çizelge 3.5‟ten p değeri % 5.67 olan endüktanslar seçilmelidir. endüktans
seçim tablosu Çizelge 3.5‟te verilmiĢtir. Sistemdeki kondansatörler 440 V‟da
çalıĢacak Ģekilde seçilmiĢtir. Buna göre endüktansların değeri 3.06 mH olmakta ve
kondansatörlerin kapasitesi ise 3x66  F değerlerine kadar seçilebilmektedir. Bu
değerdeki endüktanslar, her bir faz için ayrı olmak üzere kompanzasyon sistemine seri
bağlandığında tasarlanan bu filtre gerçekleĢtirilmiĢ olur. Bu sisteme ait Simplorer
programında hazırlanmıĢ simülasyon devresi ġekil 3.21‟de verilmiĢtir.
49

Şekil 3.21.Kompanzasyon sistemine bağlanmıĢ pasif filtre amaçlı seri endüktanslı simülasyon devresi
50

4. BULGULAR

Bu bölümde, örnek olarak alınan elektrik enerji sistemleri üzerine aktif filtre
simülasyonu uygulanarak sistemin bu filtreye karĢı cevapları ayrı ayrı incelenmiĢtir. Yine
bu örneklerden herhangi birine pasif filtre simülasyonu uygulanarak pasif filtrenin
harmonikleri yok etmedeki baĢarımı aktif filtrenin harmonikleri yok etmedeki baĢarısıyla
karĢılaĢtırılmıĢtır. Bu değerlendirme; sistemin akıma ve gerilime ait değerleri üzerinde
Simplorer Simulation Center 6.0 benzetim programı kullanılarak yapılmıĢtır.

4.1. Dağıtım Sistemi Örnekleri

Bu bölümde uygulanan aktif filtre simülasyonu tek hat Ģeması ve elektriksel


büyüklükleri verilen A, B ve C örneklerinin dağıtım sistemine bağlandığı noktalarda
sistemden çektikleri güçler baz alınarak yük hesaplanmıĢ ve buna uygun simülasyonlar
yapılmıĢtır. 40. harmoniğe kadar ölçüm yapılmıĢ olmasına rağmen sistemde 3., 5., 7., 9.
ve 11. harmoniklerin olduğu kabul edilerek simülasyon yapılmıĢtır.
Ayrıca örnek alınan elektrik dağıtım sisteminde yüklerin dengeli olarak üç faz‟a
dağıtıldığı kabul edilmiĢtir. Örnek dağıtım sistemine ait gerilim düzeyleri, kurulu güç
değerleri ve paralel aktif filtrenin bağlantı Ģeklini gösteren hat Ģemaları ġekil 4.1, ġekil 4.2
ve ġekil 4.3‟te gösterilmiĢtir. Bu çalıĢmada Vanet kombinasından A örneği ve ErciĢ Ģeker
fabrikasından B örneği ve Yüksek ihtisas hastanesinden C örneği, diye söz edilmiĢtir. Aktif
güç üzerinden hesaplama ile elde edilen model yükün THB oranı için simülasyon filtresiz
olarak çalıĢtırılmıĢ ve filtresiz ortamda her bir örnek için THB oranı simülasyon
devresinden elde edilmiĢtir. Buna göre filtresiz durumda mevcut simülasyon devresinde A
örneği için %51.35, B örneği için %37.32 ve C örneği için %42.76 oranında THB‟ye
rastlanmıĢtır.
51
52

4.2. Simülasyon sonuçları


A, B ve C örneklerine ait simülasyon sonuçları alt bölümlerde verilmiĢtir.

4.2.1. A örneği için simülasyon sonuçları

A örneği için yük akımı ġekil 4.4‟te, filtre akımı ġekil 4.5‟te, Ģebeke akımının aktif
filtre sonrası düzelmiĢ hali ġekil 4.6‟da, aktif filtre sonrası filtreden elde edilen gerilimin
değiĢimi ġekil 4.7‟de ve aktif filtre çıkıĢ akımı ile çıkıĢ gerilimi ġekil 4.8‟de verilmiĢtir.

Şekil 4.4. A örneği için yük akımının değiĢimi (PAGF 50ms‟den sonra devrede)

Şekil 4.5. A örneği için PAGF tarafından sisteme verilen filtre akımının değiĢimi (50ms‟de
devrede)
53

Şekil 4.6. A örneği için PAGF devredeyken Ģebeke akımının dalga formu (PAGF 50ms‟den
sonra devrede)

Şekil 4.7. A örneği için PAGF devreye girmesiyle gerilim değiĢimi (50ms‟den sonra
devrede)
54

Şekil 4.8. A örneği için PAGF devredeyken çıkıĢ akımı ve çıkıĢ gerilimi görünümleri

A örneği için filtresiz olarak çalıĢtırılan simülasyondan elde edilen THB oranı ġekil
4.9‟da, aktif filtrenin devreye girmesiyle ulaĢılan THB oranı ġekil 4.10‟da, filtreleme
öncesi sistemin akım genlik spektrumu ġekil 4.11‟de ve aktif filtre devredeyken sistemin
akım genlik spektrumu ġekil 4.12‟de verilmiĢtir.

Şekil 4.9. A örneği için filtreleme öncesi sistemin THB oranı


55

Şekil 4.10. A örneği için PAGF devreye girmesi ile ölçülen THB oranı (Filtre 0 ms‟de
devrede)

Şekil 4.11. A örneği için filtreleme öncesi sistemin akım genlik spektrumu
56

0 100.0 200.0 300.0 400.0 450.0


101.7 LS_A.I...

75.0 75.0

50.0 50.0

25.0 25.0

0 0
0 100.0 200.0 300.0 400.0 450.0

Şekil 4.12. A örneği için PAGF devredeyken akım genlik spektrumu (0 ms‟de devrede)
A örneğine uygulanan pasif filtre simülasyonuna dair Ģebeke gerilimi ġekil 4.13‟te,
pasif filtre için filtre çıkıĢ gerilimi ġekil 4.14‟te, Ģebeke ve filtre gerilimine ait dalga formu
ġekil 4.15‟te, pasif filtrenin Ģebekeden çektiği yük akımı ġekil 4.16‟da, pasif filtrenin
devreye girmesiyle oluĢan akım dalga formu ġekil 4.4‟de, pasif filtrenin süzdüğü akım ve
yük akımının durumu ġekil 4.19‟da ve pasif filtre devredeyken çıkıĢ gerilimi ile çıkıĢ akımı
ġekil 4.20‟de verilmiĢtir.

Şekil 4.13. A örneği için pasif filtre için Ģebeke geriliminin değiĢimi
57

Şekil 4.14. A örneği için pasif filtre geriliminin değiĢimi

Şekil 4.15. A örneği için pasif filtre devredeyken Ģebeke gerilimi ve filtre gerilimi
58

Şekil 4.16. A örneği için pasif filtrenin Ģebekeden çektiği yük akımının değiĢimi

Şekil 4.17. A örneği için pasif filtrenin devreye girmesiyle oluĢan yük akımının değiĢimi
59

Şekil 4.18. A örneği için pasif filtre akımı ve yük akımının birlikte görünümü

Şekil 4.19. A örneğinde pasif filtre akımı, filtre gerilimi, Ģebeke gerilimi ve yük akımı
60

Şekil 4.20. A örneği için pasif filtre devredeyken çıkıĢ gerilimi ve çıkıĢ akımı görünümleri

A örneği için pasif filtre devredeyken sistemin THB oranı ġekil 4.21‟de ve pasif
filtre devredeyken sistemin akım genlik spektrumu ġekil 4.22‟de verilmiĢtir.

Şekil 4.21. A örneği için pasif filtre devredeyken sistemin THB oranı (0 ms‟de devrede)
61

0 100.0 200.0 300.0 400.0 450.0


101.7 LS_A.I...

75.0 75.0

50.0 50.0

25.0 25.0

0 0
0 100.0 200.0 300.0 400.0 450.0

Şekil 4.22. A örneği için pasif filtre devredeyken sistemin akım genlik spektrumu
(Filtre 0 ms‟de devrede)

4.2.2. B örneği için simülasyon sonuçları


B örneği için yük akımı ġekil 4.23‟te, filtre akımı ġekil 4.24‟te, Ģebeke akımının
aktif filtre sonrası düzelmiĢ hali ġekil 4.25‟te, aktif filtre sonrası filtreden elde edilen
gerilimin değiĢimi ġekil 4.26‟da ve aktif filtre devredeyken çıkıĢ akımı ile çıkıĢ gerilimi
ġekil 4.27‟de verilmiĢtir.

Şekil 4.23. B örneği için örnek yük akımının değiĢimi (Filtre 50ms‟den sonra devrede)
62

Şekil 4.24. B örneği için PAGF‟tan süzülen filtre akımının değiĢimi (50ms‟den sonra
devrede)

Şekil 4.25. B örneği için PAGF devredeyken yük akımının değiĢimi (50 ms‟de devrede)
63

Şekil 4.26. B örneği için PAGF devredeyken gerilim değiĢimi (50ms‟den sonra devrede)

Şekil 4.27. B örneği için PAGF devredeyken çıkıĢ akımı ve çıkıĢ gerilimi görünümleri
64

B örneği için filtresiz olarak çalıĢtırılan simülasyondan elde edilen THB oranı ġekil
4.28‟de, aktif filtrenin devreye girmesiyle ulaĢılan THB oranı ġekil 4.29‟da, filtreleme
öncesi sistemin akım genlik spektrumu ġekil 4.30‟de ve aktif filtre devredeyken sistemin
akım genlik spektrumu ġekil 4.31‟de verilmiĢtir.

Şekil 4.28. B örneği için filtreleme öncesi doğrusal olmayan yükün THB oranı

Şekil 4.29. B örneği için PAGF devredeyken ölçülen THB oranı (Filtre 0 ms‟de devrede)
65

Şekil 4.30. B örneği için filtreleme öncesi sistemin akım genlik spektrumu

Şekil 4.31. B örneği için PAGF devredeyken akım genlik spektrumu (0 ms‟de devrede)
66

4.2.3. C örneği için simülasyon sonuçları

C örneği için yük akımı ġekil 4.32‟de, filtre akımı ġekil 4.33‟te, Ģebeke akımının
aktif filtre sonrası düzelmiĢ hali ġekil 4.34‟te, aktif filtre sonrası filtreden elde edilen
gerilimin değiĢimi ġekil 4.35‟te ve aktif filtre devredeyken çıkıĢ akımı ile çıkıĢ gerilimi
ġekil 4.36‟da verilmiĢtir.

Şekil 4.32. C örneği için yük akımının değiĢimi (Filtre 50ms‟den sonra devrede)

Şekil 4.33. C örneği için PAGF devredeyken süzülen filtre akımının değiĢimi (50ms‟de
devrede)
67

Şekil 4.34. C örneği için PAGF devredeyken Ģebeke akımının değiĢimi (50ms‟den sonra
devrede)

Şekil 4.35. C örneği için PAGF devredeyken gerilim değiĢimi (50ms‟den sonra devrede)
68

Şekil 4.36. C örneği için PAGF devredeyken çıkıĢ akımı ve çıkıĢ gerilimi görünümleri

C örneği için filtresiz olarak çalıĢtırılan simülasyondan elde edilen THB oranı ġekil
4.37‟de, aktif filtrenin devreye girmesiyle ulaĢılan THB oranı ġekil 4.38‟de, filtreleme
öncesi sistemin akım genlik spektrumu ġekil 4.39‟da ve aktif filtre devredeyken sistemin
akım genlik spektrumu ġekil 4.40‟ta verilmiĢtir

Şekil 4.37. C örneği için filtreleme öncesi sistemin THB oranı


69

Şekil 4.38. C örneği için PAGF devredeyken ölçülen THB oranı (0 ms‟de devrede)

Şekil 4.39. C örneği için filtreleme öncesi sistemin akım genlik spektrumu
70

Şekil 4.40. C örneği için PAGF devredeyken akım genlik spektrumu (0 ms‟de devrede)
71

5. TARTIŞMA VE SONUÇ

Son yıllarda ülkemizde harmonik kaynaklarının hızla artması ve filtre kullanımının


yaygın olmaması nedeniyle, sınır harmonik bozulma değerlerinin belirtileceği harmonik
standartların, ülkemiz için detaylı bir biçimde belirlenip yürürlüğe konulması
gerekmektedir.
Gelecekte güç sistemlerin de harmonik problemlerin daha da artacağı göz önüne
alınarak, doğrusal olmayan yükler içeren tesislerin daha kuruluĢ ve tasarım aĢamasında
düĢük seviyede harmonik üretmesi için önlemler alınmalıdır. Teknik bir zorunluluk
olmadığı sürece, sistemde oluĢan veya oluĢabilecek harmoniklerin Ģebekeye girerek dağıtım
sistemini ve diğer tüketicileri etkilemesini önlemek için, dağıtım transformatörlerinin
primer tarafı üçgen bağlı seçilmelidir. Böylece üç ve üçün katı harmonikler Ģebekeyi
etkilemeyecek, ek kayıplar ve THB değerleri azalacaktır.
Dağıtım sistemine bağlı yapılardaki küçük güçlü abonelerin faz, nötr iletken
kesitlerinin; harmonik aktivite, ısınma ve gerilim düĢümü, yönünden özellikle hesaplanması
gerekmektedir. Yapılara ait iç tesisat projeleri hazırlanırken yapılan hesaplamalara
harmonik aktivite hesaplamaları da dahil edilmelidir. Projelendirme aĢamalarında denetimi
yapan kurum ve kuruluĢlardan onay alınırken mevcut yönetmeliklerde istenen kriterlere ek
olarak harmonik analiz hesabı da bir zorunluluk haline getirilmelidir.
Harmonik aktiviteyi tetikleyen önemli parametrelerden biri olan sistemin dengesiz
yüklenmesinin önüne geçmek için yüklerin dağıtımına tasarım aĢamasında özen
gösterilmeli, mümkün olduğunca harmonikli yükler diğer yüklerden ayırt edilmeli ve farklı
kaynaklardan besleme sağlanmalıdır.
Gerek projelendirme aĢamasında gerekse teknik Ģartnamelerin hazırlanması
aĢamasında ulusal veya uluslararası standartlara uygun cihazların kullanılması teĢvik
edilmelidir. Tüm cihazların plaka etiket değerlerine, akım, gerilim vb. değerleri yanında
THB ve benzeri harmonikleri tanımlayıcı değerlerin de yazılması kanunlarla zorunlu hale
getirilmelidir. Bu da cihaz seçiminde belirleyici bir etken olarak göz önüne
72

çıkacaktır. Böylelikle kamuya malzeme alımlarında harmonik değerlere dikkat edildiği


takdirde cihaz üreticilerinin harmonik hususuna daha duyarlı olmaları sağlanacaktır.
Reaktif güç tüketimindeki cezai uygulama, iĢletmelerde Ģebekeye aktarılan
harmonikler için de benzer Ģekilde uygulamaya alınarak caydırıcılık hedeflenmelidir,
böylece dağıtım sisteminin enerji kalitesinin yükseltilmesi sağlanacaktır.
Yüksek oranda harmonik üreten tesislerin ölçümleri sık sık yapılmalı bunlardan
THB değeri yüksek olan iĢletmelere denetleyici kurumca daha yüksek tarifeden enerji satıĢı
yapılmalıdır. Böylece yeni tarife uygulaması harmoniklerin azaltılması açısından önemli bir
caydırıcı neden olacaktır.
Otomasyon sistemleri tasarlanırken güç kalitesinin de izlenebileceği sistemler
kurularak doğrusal olmayan yük taĢıyan fabrika, hastane vb. büyük güç tüketicilerinin
harmonik yönünden incelenmesi gerekmektedir. Böylece harmonikleri önleyici tedbirler
alınabilecektir.
Her geçen gün önemi artan harmonikler hakkında kullanıcılara bilgi verilmelidir.
Tüketicilerin bilinçlenmesi için seminerler düzenlenmelidir. Bilinçlendirme çalıĢmalarında
üniversite, Sanayi ve Ticaret Odaları ile Meslek Odaları (TMMOB vb.) koordineli
çalıĢılmalıdır.
Filtreleme performansı olarak en iyi sonucu veren aktif filtrenin en büyük
dezavantajı kuruluĢ aĢamasındaki maliyetinin yüksek olmasıdır. Aktif filtrenin bundan
baĢka herhangi olumsuzluğu ile karĢılaĢmayız. Aktif filtrenin olumlu yanları ise; sistemdeki
bütün harmonik dereceleri için etkili olması, sistemle rezonansa girmemesi, reaktif güç
ayarlama iĢlevi görmesi ve gerilim regülasyonu yapmasıdır.
Sistem üzerindeki doğrusal olmayan yüklerin olabildiğince dar bir alanda
olabildiğince merkezi noktalara toplanmasına çalıĢılmalıdır. Çünkü yapılan tüm ölçümlerde
sistemde bolca harmonik olduğu görülmüĢ ancak her noktaya aktif filtre takılamayacağı
düĢünüldüğünde harmonikleri bölgesel olarak hapsedip mümkün olduğunca adet bazında
daha az aktif filtrenin kullanılması yüksek maliyetten kaynaklanan dezavantajı en düĢük
seviyelere çekecektir.
73

Ülkemizde harmonikler konusunda sanayi tesislerinde aktif filtre kullanılmasının


teĢvik edilmesi gerekmekte ve tüketicilerin sebep olduğu THD ölçüsünde caydırıcı fiyat
uygulanmasına gidilmelidir.
Harmonik analizlere yönelik simülasyonlar salınım koĢullarının belirlenmesinde ve
sistem hakkında harmonik uyumluluğa dair fikir edinmemizi sağlayarak, can ve mal
emniyeti noktasında kayıpların yaĢanmaması için avantaj sağlar.
Sık sık denetim ve sürekli ölçüm yapılmak suretiyle dağıtım sistemindeki
harmoniklerin varlığı daha net görülecek böylece sistemdeki harmonik kirlenme düzeyinin
boyutları anlaĢılacaktır. Bu aĢamada aktif güç filtrelerinin ne kadar gerekli ve iyileĢtirici
etkiye sahip olduğu daha iyi anlaĢılacaktır.
Harmoniklerin yok edilebilmesi için, daha önceki konularda çalıĢmalar da
değinildiği gibi zararlı etkileri olan pasif filtrelerin yerine aktif filtre kullanan kullanıcıların
arttırılması gerekmektedir. Aktif filtrelerin kullanıcılar tarafından tercih edilebilmesi için
aktif filtre fiyatlarının ekonomik düzeylere indirgenmesi gereklidir. Bu da ancak
ülkemizdeki yerli üretimin desteklenmesi ile gerçekleĢtirilebilir. Kamu aracılığı ile bu
yönde teĢvik edici uygulamalara baĢvurulmalıdır.
Standartlarda belirtilen sınırları aĢan miktarlar da harmonik üreten bazı tüketicilerin
aynı sisteme bağlı diğer tüketicilere zarar vermesi sonucu tüketici ile dağıtım Ģirketlerinin
yakın zaman içinde hukuki olarak karĢı karĢıya geleceği açıkça görülmektedir. Bu Ģekil de
harmonik kirlenme devam ettiği takdirde aktif filtre takılmayarak tasarruf edilmesi
düĢünülen parasal tutarların çok daha fazlası tazminat olarak dağıtım Ģirketlerinden tahsil
edilecektir.
2012 yılında uygulamaya girecek olan EPDK yönetmelikleri gereğince enerji
kayıpları bölgesel dağıtım Ģirketlerince ilgili abonelere kwh bazlı olarak orantılı Ģekilde
dağıtılacaktır. 2010 yılı itibariyle halen devam eden dağıtım sektörünün %100 blok satıĢ ile
özelleĢtirilmesi çalıĢmalarıyla bu süreç daha katı olarak uygulanacaktır. Özel sektör
elindeki dağıtım Ģirketlerinden kaynaklanan hataların faturası bile kullanıcılara
çıkartılabilecektir. Harmoniklerin süzülmemesi durumunda dağıtım Ģirketleri için enerji
maliyetleri yükselecek ve dağıtım yapan kuruluĢtan tüketiciye yansıyacaktır. Elektriğin
74

birim kwh baĢına maliyeti artacak dolayısıyla tüketicilerden ödemesi gerekenden daha
fazlası, tahsil edilecektir. Bu tür olumsuz durumlarla karĢılaĢmamak için sistemin aktif
filtre ile donatılması önem arz etmektedir.
Bu tez çalıĢmasında yarı iletken ve çevirgeç teknolojisindeki geliĢmeler sayesinde
harmonikleri yok etmede baĢarılı bir filtreleme sağlayan, paralel aktif güç filtresinin
Senkron Referans Düzlemi kontrol yöntemiyle simülasyonu gerçekleĢtirilmiĢtir. Ayrıca
karĢılaĢtırma amaçlı olarak pasif filtre tasarlanmıĢtır. Ansoft-Simplorer 6.0 güç elektroniği
simülasyon yazılımı kullanılarak aktif ve pasif filtre sistemlerinin simülasyonu
gerçekleĢtirilmiĢtir.

Yapılan ölçümlerde gerilim harmoniklerinin tolerans sınırlarının altında kaldığı


ancak akım harmoniklerinin tolerans sınırlarının çok üstünde olduğu gözlemlenmiĢtir.
Doğrusal olmayan yüklerin her geçen gün kontrolsüz olarak sisteme dahil edilmesi ve buna
iliĢkin tedbirlerin alınmaması nedeniyle sisteme eklenen her bozucu etkiye sahip yük
sistemi biraz daha zorlamakta ve elektriksel elemanların ömrünü kısaltmaktadır. Bu da
iĢletim maliyetlerini artırmakta, elektrikli cihazların ömürlerini kısaltmakta, iĢ verimini
düĢürerek iĢletme ve ülke ekonomisine zarar vermektedir.

Klasik yoldan analizi oldukça maliyetli olan aktif ve pasif filtrenin Simplorer
Simulation Center 6.0 programı ortamında simülasyonu gerçekleĢtirilmiĢ ve bu Ģekilde
maliyet, zaman ve iĢgücünden tasarruf sağlanmıĢtır. Bir elektrik tesisinde değiĢiklik
yapılması söz konusu ise, sistemin değiĢik varyasyonlar karĢısında cevabı, tasarlanan
simülasyon ile incelenmelidir.
Akıma ait simülasyon sonuçlarından da görüleceği gibi A örneğinde ölçülen THB
değerleri %51.35 oranında (ġekil 4.9) iken pasif filtreleme sonrası %12.3 oranına (ġekil
4.21), aktif filtre devrede iken THB değeri %2.4 oranına (ġekil 4.12) gerilemiĢtir. B
örneğinde THB değeri %37.32 oranından aktif filtrenin devreye girmesiyle THB değeri
%3.47 oranına düĢmüĢtür. C örneği için THB değeri %42.76 oranında iken aktif filtrenin
devreye girmesiyle THB değeri %2.37 oranına düĢmüĢtür. Aktif filtrenin devreye
girmesiyle standartlardaki harmonik sınırlarının altında THB oranlarına ulaĢılmıĢtır.
Böylece sistem akım ve gerilim Ģeklinin ideal sinüs dalgası formuna yaklaĢtığı
75

görülmektedir. Pasif filtrede ise ġekil 4.21‟den de görüleceği gibi %12.3 THB oranına
ulaĢılmıĢ olup, filtrelemenin harmonik standartları açısından yetersiz olduğu görülmüĢtür.
Tasarlanan paralel aktif filtreye ait sonuçlar incelendiğinde A, B ve C örneklerinde;
faz kaymalarının olmadığı ve genlik değerlerinin baĢarılı bir Ģekilde korunduğu
görülmüĢtür.
Simülasyonda yarı iletken anahtarların kullanılması nedeniyle gerilim ve akım
sinüsoidal dalga Ģekillerinde dalgacıklar (ripple) ile karĢılaĢılmaktadır. Her üç örnekte
görüldüğü gibi simülasyon sonuçlarında aktif filtrenin devreye girmesinden sonra IGBT
anahtarlama elemanları gerçek paralel aktif filtreler gibi regüle yaparken aynı zamanda
temel sinüsü bozmayacak düzeyde harmonik üretmektedir. Buda kayıpların meydana
gelmesine neden olmaktadır. A örneğinde teorik olarak hesaplanan çıkıĢ geriliminin 538.8
V ve çıkıĢ akımının 102 A olması gerekirken simülasyon sonuçlarında pasif filtre çıkıĢ
gerilimi yaklaĢık 500 V ve çıkıĢ akımı 100 A (ġekil 4.20) olarak ve aktif filtre çıkıĢ gerilimi
yaklaĢık olarak 520 V ve çıkıĢ akımı da yaklaĢık 102 A (ġekil 4.8) olarak görülmüĢtür.
Paralel aktif filtrenin yarı iletken anahtarlama elemanları (IGBT‟ler gibi) gerilim
düĢümlerine neden olmaktadır. Pasif filtrelerde ise gerilim düĢümü daha fazla olmaktadır.
Pasif filtrede aktif filtreye göre daha büyük kayıplar ile karĢılaĢılmaktadır.
Yine gerilim ve akım dalga Ģekilleri incelendiğinde IGBT yarı iletken anahtarların
devreye girdiği anlarda sinüs formlarında dalgacıklara rastlanmıĢtır. Eğer filtre çıkıĢındaki
endüktansların değeri optimum seçilebilirse ripple dalgacıklar azalacaktır. Aynı zamanda
optimum endüktans değerinin seçimiyle gerilim formundaki koyu çizgiler ile görülen
hareketli kısımdaki dalgacıklar (ġekil 4.7) minumum düzeye çekilecektir. Akım
formundaki sinüs dalga çukur ve tepe noktalarındaki (ġekil 4.6) dalgacıkların (ripple)
sebebi ise IGBT yarı iletken elemanların devre üzerindeki etkisindedir.
A örneği için kullanılan ve karĢılaĢtırılması yapılan pasif filtreleme metoduna
değinecek olursak; pasif filtreleme simülasyonu için kullanılan kompanzasyon sistemine
seri endüktans bağlama metodunun olumsuz yanı filtreleme baĢarımının düĢük olmasıdır.
Yani akım sınır değerlerinin üzerinde THB %12.3 (ġekil 4.21) oranında görülmesi
istenilmeyen bir sonuçtur. Ancak literatürde pek kullanılmayan bir metot olmasına rağmen
76

pratikte maliyetinin düĢük olması ve mevcut sisteme kolayca bağlanabilmesinden dolayı


pratikte sıkça tercih edilmektedir. Bu nedenle pasif filtreleme metodu olarak kompanzasyon
sistemine seri endüktans bağlanması yöntemi simüle edilmiĢtir.
Sonuç olarak ;
 Yapılan çalıĢmada PAGF ile güç kalitesinin iyileĢtirilmesi yönteminin diğer
yönteme göre daha etkin bir çözüm olduğu saptanmıĢtır. PAGF ile hem giriĢ hem de
doğrultucu harmoniklerinin sisteme etkisi minimum düzeye çekilmiĢtir. Pasif filtre
metodunun harmonikleri yok etmede yetersiz kaldığı gözlenmiĢtir. ġekil 4.9‟da
PAGF THB oranı %2.4 olarak ölçülürken pasif filtre simülasyonunda THB oranı
ġekil 4.21‟de %12.3 olarak görülmüĢtür.
 Pasif filtre ile paralel aktif filtre simülasyon dalga Ģekilleri incelendiğinde ġekil
4.6‟dan görüleceği gibi PAGF hem giriĢ akım bozulumunun çok az olması hem de
hem de aktif filtrelerin genel özelliği olan harmonik rezonans riskinin olmayıĢı
açısından pasif filtrelerden üstündür.
 Küçük güçlü iĢletmelerde ekonomiklikleri nedeniyle çözüm için sıkça kullanılan
pasif filtreler büyük güçlü tüketimler söz konusu olunca yerini aktif filtrelere
bırakmak zorundadırlar. Simplorer programı ile simülasyonu yapılan ve baĢarılı
sonuçlar sunan iyi tasarlanmıĢ bir pasif filtrenin verimliliği sıradan bir aktif filtre
kadar verimli olamamaktadır. Yük değiĢimi söz konusu olunca baĢarılı bir pasif
filtre baĢarısız bir konuma gelebilmektedir.
 Simülasyon çalıĢması sonucunda elde edilen dalga Ģekillerinden de görüleceği gibi
PAGF tarafından çekilen akım pasif filtrenin Ģebekeden çektiği akıma göre daha
çok sinüs formuna yakın olduğu ve THB oranında da aktif filtre simülasyonunun
baĢarımının yüksek olduğu görülmüĢtür. Ancak PAGF harmonik filtreleme
ünitesindeki evirici devresi içindeki yarı iletken elemanların akım çekmesi
nedeniyle Ģebekeden çekilen akım artmaktadır. Bu kayıp büyük güçlü sistemlerde
sorun olmazken küçük güçlü sistemlerde istenmeyen bir durumdur.
 PAGF ile yapılan simülasyon sunucunda harmonikler önemli ölçüde azaltılarak
akım dalga Ģekilleri sinüsoidale yakın duruma getirilmiĢtir.
77

KAYNAKLAR

Aintablian, H., 1996. The Harmonic Currents of Commercial Office Buildings due
to Non-Linear Electronic Equipment. IEEE SOUTHCON'96, 25-27 June 1996,
Florida.
Akagi, H., 1994. Trends İn Active Power Line Conditioner. IEEE Trans. On Power
Electronics, Vol. 9, No:3, pp: 263-268.
AltıntaĢ, A., 2003. Paralel Aktif Güç Filtresinin Mikrodenetleyici ile PWM Kontrolü.
Yüksek Lisans Tezi. Gazi Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Ansoft, 2004. Simplorer V 6.0. 2004.
Avcı, T., 2008. Akım Kaynaklı Aktif Güç Filtresi İçin Çeşitli Kontrol Yöntemlerinin
Karşılaştırılması. Yüksek Lisans Tezi. Hacettepe Ü, Fen bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Bozabalı, M., 2009. Üçfazlı Sistemlerde Paralel Aktif Güç Filtre Tasarımı Simülasyonu.
Yüksek Lisans Tezi. Sakarya Ü, Fen Bilimleri Enstitüsü, Sakarya.
Du, Y., Burnett, J., Fu, Z. ve Wang, L., 1997. Evaluation of Harmonic Limits in Large
Office Buildings. APSCOM-97, Fourth International Conference on Advances in
Power System Control, 11-14 Nov. 1997, Hong Kong. 17-21.
Du, Y., Burnett, J. ve Fu, Z.C., 1998. Harmonic Characteristics, Limits and
Design Strategies for Compliance in Office Buildings. IEEE Industry
Applications Conference, 12-15 Oct. 1998, Missouri. 57-59.
Eakburanawat, J., Darapong, P., Yangyuen, U., Po-ngam, S., 2004. A Simple Control
Scheme of Single Phase Universal Active Fitler For Power Quality Improvement.
Department of Electrical Engineering, Faculty of Engineering South-East Asia
University , South Korea.
Efe, S.B., 2006. Güç Sistemlerinde Harmonikler ve Harmoniklerin Analizi. Yüksek
Lisans Tezi. Ġnönü Ü, Fen Bilimleri Enstitüsü, Malatya.
Grady, W.M., Mansoor, A., Fuchs, E.F., Verde, P. ve Doyle, M., 2002. Estimating the Net
Harmonic Currents Produced by Selected Distributed Single-Phase Loads:
Computers, Televisions, and Incandescent Light Dimmers. IEEE Power Engineering
Society Winter Meeting, 27-31 Jan. 2002, New York. 41-49.
Hancke, G.P. ve Koczara, W., 1998. Pollution Effects Caused by Office and
78

Laboratory Equipment in University Buildings. ISIE'98, IEEE International


Symposium on Industrial Electronics, 7-10 July 1998, Pretoria, South Africa. 5-9.
IEEE Recommended Practices and Requirements for Harmonic Control in Electrical Power
Systems, IEEE Standarts 519-1992
Ġlaslaner, Ġ., 2006. Güç Kalitesinde Harmonikler ve Filtrelenmesi. Yüksek Lisans Tezi.
Gazi Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Johnson, K. ve Zavadil, R., 1991. Assessing the Impacts of Nonlinear Loads on Power
Quality in Commercial Buildings-An Overview. Conference Record of the 1991
IEEE Industry Applications Society Annual Meeting, 28 Sept.–4Oct. 1991, Dearborn,
Michigan. 45-53.
Kale, M., 2004. Paralel Aktif Güç Filtresi ile Harmonik Akım ve Reaktif Güç
Kompanzasyonu. Yüksek Lisans Tezi. Kocaeli Ü., Fen Bilimleri Enstitüsü, Kocaeli.
Kestane, K., 2005. Tek Fazlı Paralel Aktif Güç Filtresi Analizi ve Tasarımı. Yüksek
Lisans Tezi. Gazi Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara.
KocabaĢ, Ġ., 2009. 10 KVA Gerilim Kaynaklı Aktif Güç Filtresinin Gerçekleştirilmesi.
Yüksek Lisans Tezi. Hacettepe Ü, Fen bilimleri Enstitüsü, Ankara.
Kocatepe, C., Yumurtacı, R., Uzunoğlu, M., KarakaĢ, A. ve Arıkan, O., 2003.
Elektrik Tesislerinde Harmonikler. Birsen Yayınevi, Ġstanbul. 224.
Lai, J.S. ve Key, T.S., 1997. Effectiveness of Harmonic Mitigation Equipment
for Commercial Office Buildings. IEEE Transactions on Industry Applications,
33(4): 1065–1110.
Mansoor, A., Grady, W.M., Chowdhury, A.H. ve Samotyj, M.J., 1995. An Investigatiton
Of Harmonics Attenuation and Diversity Among Distributed Single-Phase Power
Electronic Loads. IEEE Transactions on Power Delivery, 10(1): 467–473.
Mansoor, A. ve Grady, W.M., 1998. Analysis of Compensation Factors Influencing the
Net Harmonic Current Produced by Single-Phase Nonlinear Loads. ICHQP‟98, 8th
International Conference on Harmonics And Quality of Power, 14-16 Oct. 1998,
Athens, Greece. 75-81.
Moreira, A.C., Deckmann, S.M., Marafao, F.P., De Lima, E.G. ve Bini, M.A, 2005. Virtual
Instrumentation Applied to the Implementation of IEEE Std 1459-2000
79

Power Definitions. IEEE 36th Conference on Power Electronics Specialists, 12-16


June 2005, Recife, Brazil. 123-132.
Newsham, G.R. ve Tiller, D.K., 1994. The Energy Consumption of Desktop Computers:
Measurement and Saving Potential. IEEE Transactions on Industry Applications,
30(4): 1065-1072.
Ribeiro, P.F., 1998. Tutorial on Harmonics Modeling and Simulation.
Distribution System, Loads and other Elements Modeling, IEEE PES Winter
Meeting, 1-5 Feb. 1998, Florida. 85-96.
Roberson, J.A., Webber, C.A., McWhinney, M.C., Brown, R.E., Pinckard, M.J. ve
Busch, J.F., 2004. After-hours Power Status of Office Equipment and Energy. Use
of Miscellaneous Plug-Load Equipment, Lawrence Berkeley National Laboratory,
LBNL-53729, Berkeley, CA.
Sedraoui, K., 2004. A Practical Approach of Instantaneous Power to Control the
Unbalanced and Nonsinusoidal Three Phase System. IEEE/PES PSCE 2004, Power
System Conference and Exposition, 10-13 Oct. 2004, New York. 107-117.
Sucu, M., 2003. Elektrik Enerji Sistemlerinde Oluşan Harmoniklerin Filtrelenmesinin
Bilgisayar Destekli Modellenmesi ve Simülasyonu. Yüksek Lisans Tezi. Marmara Ü.
Fen Bilimleri Enstitüsü, Ġstanbul.
Topalis, F.V., 1993. Efficiency of Energy Saving Lamps and Harmonic Distortion
in Distribution Systems. IEEE Transactions on Power Delivery, 8(4): 2038–2042.
Uçar, M., 2005. 3-Fazlı 4-Telli Paralel Aktif Güç Filtresinin Tasarımı ve Uygulanması.
Yüksek Lisans Tezi. Kocaeli Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Kocaeli.
Umeh, K.C., Mohamed, A. ve Mohamed, R., 2003. Comparing the Harmonic
Characteristics of Typical Single-Phase Nonlinear Loads. PECon 2003, Power
Engineering Conference, 15-16 Dec. 2003, Bangi, Malaysia. 65-72.
Varadan, S. ve Makram, E.B., 1996. Harmonic Load Identification and Determination of
Load Composition Using a Least Squares Method. Elsevier Science, Electric Power
Systems Research, 37(3): 203–208.
Vorsatz, D., Shown, L., Koomey, J.G., Moezzi, M., Denver, A. ve Atkinson, B., 1997.
Lighting Market Sourcebook for the U.S. Lawrence Berkeley National
Laboratory, LBNL-39102, Berkeley, CA.
80

EK 1

B örneğinde a fazı için anlık değerler


81

EK 2

C örneğinde a fazı için anlık değerler


82

EK 3

A örneğinde a fazı için anlık değerler


83

ÖZGEÇMİŞ

1976 yılında Diyarbakır‟da doğdu. Ġlk, orta ve lise öğrenimini Diyarbakır‟da


tamamladı. 1996 yılında KahramanmaraĢ Sütçü Ġmam Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık
Fakültesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünü kazanarak, 2000 yılında mezun oldu.
2000-2005 yılları arasında özel sektörde elektrik mühendisliği ve Ģirket müdürlüğü
görevlerini yürüttü. 2006-2008 yılları arasında TEDAġ Genel müdürlüğüne bağlı BaĢkent
EDAġ bünyesinde ve 2008-2010 yılları arasında Vangölü EDAġ bünyesinde Ar-Ge
Planlama Proje Tesis Müdürlüğünde görev yaptı. 2010 yılında TEDAġ‟tan istifa ederek
YYÜ bünyesinde öğretim görevlisi olarak çalıĢmaya baĢladı. Evli ve 1 çocuk babasıdır.

You might also like