Professional Documents
Culture Documents
Murat CİVELEK
(Klinik Psikolog ve Psikolojik Danışman)
http://www.rehberlik.biz.tr
1
ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ - GENEL SORU DAĞILIMI
TEMEL KAVRAMLAR: 1 soru
KLASİK KOŞULLANMA: 1-2 soru
EDİMSEL KOŞULLANMA: 2-3 soru
BİTİŞİK KURAMLARI: 1-2 soru
GEŞTALT KURAMI: 1 soru
BİLİŞSEL KURAM: 2-3 soru
SOSYAL ÖĞRENME KURAMI: 2-3 soru
İŞARET-GESTALT VE BAĞ KURAMI: 1-2 soru
1. ÜNİTE
TEMEL KAVRAMLAR
3
ÖĞRENME
2. Geçici Davranışlar
3. Büyüme
4. Olgunlaşma
Aşağıdakilerden hangisi öğrenmenin gözlenen sonucunu vurgulayan
özellikler arasında yer almaz?
A) Öğrenilenler “kalıcıdır”.
B) Öğrenme bir tür “alışkanlık kazanma”dır.
C) Öğrenme bir “kavrama” durumudur.
D) Öğrenme “davranış” değişikliğidir.
E) Öğrenme bir “yapma” durumudur.
Bebeklerin ilk birkaç ay içindeki tepkilerinin bir kısmının doğuştan geldiği, bir
kısmının da öğrenme yoluyla sonradan kazanıldığı bilinmektedir.
Bir bebeğin aşağıdaki tepkilerinden hangisinin öğrenme yoluyla kazanıldığı
sonucuna varılabilir?
Türe özgü hazır oluş Aralıklı veya toplu öğrenme Ayırt edilebilirlik
Olgunlaşma Bütün veya parça halinde Çağrışımsal anlam
öğrenme
Genel uyarılmışlık hali
Kavramsal basamaklar dizini
Geri bildirim/Dönüt
Motivasyon
Dikkat
TRANSFER (AKTARIM)
Örneğin;
• Bisiklet sürmesini bilen birisinin motosikleti kullanmayı daha kolay
öğrenmesi.
• Matematik dersi iyi olan birinin fizik dersini daha kolay başarması
İyi bir masa tenisi oyuncusu olan Aylin tenise başlamaya karar vermiştir.
Aylin masa tenisi raketini kullanma becerisi sayesinde tenis raketiyle yapması
gereken bazı vuruşları kolayca öğrenmiştir.
Aylin’in bazı vuruşları kolayca öğrenmesi aşağıdakilerden hangisinin
sonucudur?
A) Aralıklı öğrenme
B) İleriye ket vurma
C) Öğrenmenin aktarılması
D) Parçalara bölerek öğrenme
E) Alışma
2. Olumsuz (Negatif) transfer (alışkanlık çatışması): Eski öğrenmenin
yeni öğrenmeyi zorlaştırmasıdır.
Örneğin;
Direksiyonu soldan olan arabaları uzun süre kullanan birisi, direksiyonu
sağdan olan arabayı kullanırken zorlanması
Q klavye kullanan birisinin, F klavye kullanmakta zorlanması
İki parmak klavye kullanan birinin 10 parmak klavye kullanmakta
zorlanması.
Eğitim amacıyla bir aylığına İngiltere’ye giden Orhan Bey ne zaman bir
taksiye binmek istese ön sağ koltuğa oturmak istemekte ancak orada oturan
şoförü fark ettiğinde de şaşkın bakışlarla diğer tarafa geçmektedir. Bunun
nedeni de İngiltere’de direksiyonun sağ tarafta yer almasıdır.
Orhan Bey’in yaşadığı bu durum aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?
A) Sonralık etkisi
B) Olumsuz aktarım
C) Öncelik etkisi
D) Geriye ket vurma
E) Bozucu etkiler
KET VURMA (GÜDÜLENMİŞ UNUTMA)
b) İleriye ket vurma: Eski bilgilerin yeni bilgileri unutturması veya hatırlamasını
zorlaştırmasıdır. Örneğin; Hasan yeni aldığı bir telefonun numarasını arkadaşına
verirken, eski telefon numarasını vermesi. Yeni evlenen Demet’in, yeni soyadını
yazacağına eski soyadını yazması ve evrakları bu şekilde imzalaması.
Yalçın Bey, sıklıkla İnternet bankacılığı kullanmaktadır ve bankanın isteği
üzerine her altı ayda bir şifre değiştirmektedir. Fakat her şifre
değişiminden sonraki ilk günlerde önce eski şifresini sisteme
girmektedir.
Yalçın Bey’in bu davranışı aşağıdakilerden hangisiyle açıklanır?
A) Kavramsal kategori
B) Çağrışımsal anlam
C) Kavramsal benzerlik
D) Örgütlülük
E) Algısal ayırt edilebilirlik
ANLAMSAL ÇAĞRIŞIM
Birey uyarıcılar arasında ilişki kurarsa öğrenmesi daha kolay olur. Eğer yeni
bilgi eski bilgilerle ilişkili değilse, bireye herhangi bir şey çağrıştırmıyorsa o
bilgilerin öğrenilmesi daha zor olur.
Yemek masasının yemeği veya tren düdüğünün ayrılığı
hatırlatması, aşağıda verilen öğrenme durumlarından
hangisiyle en iyi açıklanır?
A) İçgörüsel
B) Çağrışımsal
C) Örtük
D) Sosyal
E) Dolaylı
ARALIKLI VEYA TOPLU ÖĞRENME
Çalışma süresince hiç ara vermeden, dinlenmeden yapılan çalışma ise toplu
öğrenmedir.
Örneğin; son gün sınava hazırlanma veya 3–4 saat aralıksız ders çalışma.
Bir hafta sonra gireceği sınava hazırlanan öğrencisine “Her gün yarım
saatini ayırıp çalışman sınavdan bir gün önce 15 saat çalışmandan daha
yararlı olur.” biçiminde öneride bulunan bir öğretmen, öğrenmeyle ilgili
aşağıdaki etkenlerden hangisine vurgu yapmaktadır?
Fakat öğrenilecek konu zor, uzun, anlamsız ve soyut ise parçalara bölerek
öğrenme, öğrenilecek konu kolay, kısa, anlamlı ise bütün halinde öğrenme
daha avantajlıdır.
Öğrencilerinden İstiklal Marşı’nın tüm kıtalarını ezberlemelerini
isteyen bir öğretmenin onlara tavsiye edebileceği en uygun
çalışma stratejisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Aralıksız çalışma
B) Toplu çalışma
C) Bütün-parça-bütün
D) Parça-bütün-parça
E) Tümdengelim
Sınıf öğretmeni, ilkokul ikinci sınıfa devam eden Emel’in annesine yaptığı
açıklamada "(I) Kalemi geçen seneye göre artık çok daha düzgün tutuyor ve
yazarken zorlanmıyor. Fakat (II) derste genellikle başka şeylerle ilgileniyor ve (III)
çoğunlukla ev ödevlerini bitirmeden geliyor." demiştir.
Öğretmenin yaptığı bu açıklamaların ilişkili olduğu öğrenmeyi etkileyen
faktörler, aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
İşlem
1. Uyarıcı 2. Uyarıcı Tepki
Sırası
Salya
1 --------- Et (koşulsuz/doğal)
Koşullanma (koşulsuz/doğal)
Öncesi Zil
2 --------- Tepki yok
(nötr)
Koşullanma Zil Salya
3 Et (koşulsuz/doğal)
Sırası (nötr) (koşulsuz/doğal)
Koşullanma Zil Salya
4 ---------
Sonrası (koşullu/yapay) (koşullu/yapay)
Mehmet ilkokul birinci sınıf öğrencisidir. Okulun ilk günlerinde matematik
dersinde karnı ağrımaya başlar ve ağrının şiddeti giderek artar. Öğretmen,
Mehmet’in ailesine haber verir ve ailesi onu hastaneye götürür. O günden
sonra Mehmet matematik dersinde tedirgin olmaya ve dersi sevmemeye
başlar.
Mehmet’in matematik dersini sevmemesi, klasik koşullanma kuramının
aşağıdaki kavramlarından hangisiyle açıklanır?
A) Koşullu uyarıcı
B) Uyarıcı genellemesi
C) Alışma
D) Koşulsuz uyarıcı
E) Koşullu tepki
Göze üflenen hava, otomatik olarak, göz kırpma tepkisini ortaya çıkarır. Yanıp
sönen bir ışık ise, böyle bir tepkiyi ortaya çıkarmaz. Ancak, hava üflenmeden
hemen önce bir ışık yanıp söner, ardından da göze hava üflenir ve bu olay birkaç
kez tekrarlanırsa yanıp sönen ışık tek başına göz kırpma tepkisini ortaya
çıkarmaya başlar.
Yukarıda anlatılan tepkisel (klasik) koşullanma sürecinde, yanıp sönen ışık, göz
kırpma tepkisini ortaya çıkarmaya başlamadan önce ne tür bir uyarıcıdır?
A) Pekiştirici B) Koşullu
C) Ayırt edici D) Koşulsuz
E) Nötr
Şiddetli gürültüden korkan bir çocuk birkaç kez gök gürlemesinden önce şimşek çıktığına
tanık olur. Daha sonra şimşek çakar çakmaz henüz gök gürlemeden korku tepkisi vermeye
başlar.
Bir tepkisel koşullama olayını anımsatan bu örnekte (I) gök gürültüsü, (II) şimşekten
korkma, (III) gök gürültüsünden korkma ve (IV) şimşek çakmasına işaret eden
kavramlar aşağıdakilerin hangisinde doğru sırada verilmiştir?
I II III IV
A) Koşulsuz uyarıcı, Koşullu tepki, Koşulsuz tepki, Koşullu uyarıcı
B) Koşulsuz uyarıcı, Koşulsuz tepki, Koşullu tepki, Koşullu uyarıcı
C) Koşullu uyarıcı, Koşullu tepki, Koşulsuz tepki, Koşulsuz uyarıcı
D) Koşulsuz tepki, Koşulsuz uyarıcı, Koşullu tepki, Koşullu uyarıcı
E) Koşulsuz uyarıcı, Koşullu uyarıcı, Koşulsuz tepki, Koşullu tepki
Günlük Hayattan Klasik Koşullanmaya Örnekler
Pavlov’a göre en etkili koşullanma için ideal süre yarım saniyedir. Araya uzun
zaman giriyorsa (30 saniyeden fazla) koşullanma olmaz.
Ali, araba kullanan babasını izlerken acı bir fren sesi duymuş ardından arabaları öndeki
araca çarpmıştır. Bu olaydan sonra Ali ne zaman bir fren sesi duysa korku tepkisi vermeye
başlamıştır.
Ali’nin fren sesi duyunca korku tepkisi vermeye başlaması aşağıdakilerden hangisinin
sonucudur?
Örnekler;
Pavlov’un deneyindeki zil sesi (koşullu uyarıcı), etin (koşulsuz uyarıcı)
geleceğinin habercisidir.
Derste çalan zil, teneffüs geldiğini haberdar eder.
Maçın başlama düdüğü ise maçın başladığını bildirir.
İki yaşındaki Duru’yu babası ne zaman dışarı çıkaracak olsa önce, onun
şapkasını takmaktadır. Bir süre sonra babası Duru’nun şapkasını her eline
aldığında, Duru el çırparak kapıya doğru yönelir.
Babasının elinde şapkayı gören Duru’nun, dışarı çıkacağını düşünmesi
aşağıdakilerden hangisiyle açıklanır?
Örnekler;
Teneffüs sırasında çalan zil teneffüsün,
Maçın bitiş düdüğü maçın geride kaldığını haber verir.
GENELLEME
Klasik koşullanmada genelleme, uyarıcı genellemesi şeklindedir.
Örnekler;
Bireyin kendisini ısıran sokak köpeği ile komşusunun evinde beslediği köpeği
ayırt etmesi.
Bir çocuğun itfaiye aracının siren sesini, polis ve ambulans seslerinden ayırt
etmeyi öğrenmesi.
Bebeğin birkaç bayan arasından sadece annesini gördüğünde sevinme
tepkisini göstermesi.
SÖNME (DENEYSEL ÇÖZÜLME)
A) Kaçma
B) Kaçınma
C) Olumsuz pekiştirme
D) Sönme
E) Ketlenme
ÜST DÜZEY KOŞULLANMA (İKİNCİ DERECE KOŞULLANMA)
Başlangıçta nötr uyarıcı (zil) olan bir koşullu uyarıcıya (zile) karşı
geliştirilen koşullu tepkinin (salya), koşullanma gerçekleştikten sonra bu
koşullu uyarıcı (zil) yeni bir nötr uyarıcı (ışık) eşleştirildikten sonra nötr
uyarıcıya (ışık) karşı da sergilenmesine denir.
Yeni nötr uyarıcı (ışık) koşullu uyarıcının (zil) yerine geçerek koşullu
tepkiyi ortaya çıkarır. Bu nedenle birinci koşullu uyarıcı (zil) sürecin 2.
aşamasında koşulsuz uyarıcıya dönüşür.
Örneğin; bir öğretmenden azar işiten çocuğun öğretmenden korkmaya
başladıktan sonra öğretmeni arabasında görüp daha sonra öğretmenin
arabasını görünce de korkmaya başlaması da üst düzey koşullanmadır.
Çünkü çocuk önce öğretmene koşullanmış, daha sonra öğretmeni araba ile
eşleşince çocuk arabaya karşı da korku tepkisi vermeye başlamıştır.
Üst düzey koşullanma, reklam sektöründe sıkça kullanılmaktadır. Reklamda
bir firmanın adı, logosu veya ürünü tüketicilerde olumlu duygusal tepkileri
ortaya çıkaracak obje, olay veya kişilerle eşleştirilerek bu sağlanır.
Örneğin; bir kot reklamında çok sevilen pop müzik sanatçısının
kullanılması gibi.
Merve sınıf arkadaşı Ahmet’le tartışmış ve araları açılmış, daha
sonraları Ahmet’in yakın arkadaşı Ozan’dan da rahatsız olmaya
başlamıştır.
Merve’nin Ozan’dan da rahatsız olması aşağıdaki kavramlardan
hangisiyle açıklanır?
Koşullanma sürecinde iki nötr uyarıcının (zil, ışık) aynı anda sunulması ve
ardından koşulsuz uyarıcının (et) verilmesi sonucu organizmanın her iki nötr
uyarıcıya birden koşullanarak koşullu tepkiyi vermesi (salya tepkisi)
birleşik koşullanmadır.
Örneğin; Pavlov deneyinde birinci nötr uyarıcıdan (zil sesinden) hemen sonra,
ikinci nötr uyarıcı (ışık) verilir. Sonra hemen arkasından koşulsuz (doğal)
uyarıcı (et) verilerek, her iki uyarıcı birden koşullandırılır. Yani köpek hem zile
hem de ışığa karşı koşullanarak salya tepkisi gösterecektir.
OLUMSUZ TAT KOŞULLANMASI
Garcia, klasik koşullanmadaki “Bitişiklik” ilkesine karşı çıkmıştır. Yani koşullu uyarıcı ile
koşulsuz uyarıcı arasındaki sürenin kısa olması gerektiğine karşı çıkmıştır.
Garcia’ya göre koşullu uyarıcı ile koşulsuz uyarıcı arasında bitişiklik olmadan da
koşullanma gerçekleşebilir.
Örneğin;
Öğle yemeğinde pizza yiyen birey, akşam midesi bulandığı zaman, pizza ile mide
bulantısı arasında ilişki kurarak, mide bulantısını yediği pizzaya bağlaması Garcia
etkisidir.
Çikolatayı çok seven Arda bir gün çok fazla çikolata yediği için hastalanmış ve
kusmuştur. Bu olaydan sonra ne zaman çikolata görse Arda’nın midesi bulanmaya
başlaması Garcia etkisidir.
Akşama doğru midesi bulanan Esra, öğle yemeğindeki mayonezden
zehirlendiğini düşünmüş ve bu olaydan sonra uzun süre mayonez yememiştir.
Esra’nın uzun süre mayonez yememesi aşağıdakilerden hangisiyle
açıklanabilir?
Koşullanma sürecinde, koşulsuz bir uyarıcı (et) ile aynı anda eşleşen iki nötr
uyarıcı (zil ve ışık) birlikte sunulduğunda yalnızca birinin koşullu uyarıcıya
dönüşerek koşullu tepkiyi ortaya çıkarmasıdır. Koşullanma dikkati çeken ve
baskın olan uyarıcıya karşı oluşmakta, diğeri etkisiz kalmaktadır.
Mesela; hem köpekten hem de yüksekten korkan bir kişinin köpekten kaçıp
yüksek bir yere tırmanması gölgelemedir (Köpek korkusu yükseklik
korkusunu gölgelemiştir yani bastırmıştır). Bir erkeğin karşıdan gelen iki
kızdan daha güzel olanı beğenmesi (güzel olan güzel olmayanı
gölgelemiştir).
Ayşegül Öğretmen dersindeki bazı konuları bilgisayarda hazırladığı sunular
yardımıyla öğrencilere öğretmeye çalışır. Konunun öğrencilerin dikkatini çekmesi için
sunu sayfalarına renkli ve hareketli resimler koyar. Ancak bir süre sonra, öğrettiği
konularla ilgili öğrencilerin neler hatırladığını test ettiğinde, öğrencilerin sunularda
verilen bilgilerden çok, renkli ve hareketleri resimleri hatırladıklarını görür.
Öğrencilerin, asıl öğretilmek istenen konuları hatırlamak yerine, daha çok dikkat
çekici resimleri hatırlamaları öğrenmede aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?
A) Sönme B) Gölgeleme
C) Yetersiz koşullanma D) Yanlış kodlama
E) Yakınlık ilkesi
ENGELLEME
Mesela; annesi ile parka giden ve sevinen bir çocuğun, babası ile parka
gidince sevinmemesi. Anne, babayı engellemiştir.
Gölgeleme ile Engelleme arasındaki farklar;
63
Klasik Koşullanmayı Ortadan Kaldırma Yöntemleri
SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA
A) Aralıklı pekiştirme
B) Kaçınma koşullaması
C) Sistematik duyarsızlaştırma
D) Bilişsel terapi
E) Model alma
Ayşe anaokuluna gitmeyi çok istediği hâlde gittiği ilk gün annesinden ayrılmak istememiş ve
yoğun bir ayrılık kaygısı yaşamıştır. Öğretmeni ilk gün Ayşe’nin annesiyle birlikte sınıfa
girmesine izin vermiştir. İkinci gün annesinin sınıfın hemen dışında beklemesi sağlanmıştır.
Takip eden iki üç gün anne okulun veli bekleme salonunda bekletilmiştir. Daha sonra Ayşe’ye
“Annen sen okulda iken eve gidip senin için yemek yapmak istiyor. İzin verir misin?”
denilmiştir. Ayşe o günden sonra annesinden ayrılmaktan korkmadan okula devam
edebilmiştir.
Bu örnekte Ayşe’nin korkusunu yenebilmesi için hangi teknik uygulanmıştır?
A) Üst düzey koşullama
B) Sistematik duyarsızlaştırma
C) Karşı karşıya getirme
D) Korku koşullaması
E) Gölgeleme
KARŞIT (KARŞI) KOŞULLAMA
Belli bir tepkiye neden olan koşullu uyarıcının, karşıt bir tepkiye neden olan bir uyarıcıyla
eşleştirerek istenmeyen (olumsuz) tepkinin tersine çevrilmesini sağlamaktır. Bu teknikte
olumsuz tepkilerin olumluya çevrilmesi söz konusudur.
Karşıt koşullamada olumsuz (istenmeyen) tepkiler olumlu uyarıcılarla yok edilir.
Örneğin;
Asık suratlı öğretmenlerden dolayı okuldan nefret eden bir öğrencinin, güler yüzlü başka
bir öğretmen sayesinde okulunu sevmeye başlaması
Dişçiden korkan bir çocuk duvarları rengarenk boyanmış, içi oyuncaklarla dolu bir
odada dişçiyle oyun oynadıktan sonra dişçiyi sevmeye başlayabilir.
Melek, ilköğretimin ilk yıllarında matematik derslerinde başarılı olamamış ve
matematiğe karşı olumsuz bir tutum geliştirmiştir. Altıncı sınıfa başladığında
matematik öğretmenini çok seven ve onun yakın ilgisinden mutlu olan
Melek, matematik çalışmaktan hoşlanmaya başlamıştır.
Melek’in matematikten hoşlanmaya başlaması aşağıdakilerden hangisiyle
en iyi açıklanabilir?
Bu teknikte organizma için istenen uyarıcı (durum) itici bir uyarıcı ile
ilişkilendirilip istenen uyarıcıya duyulan çekicilik azaltılarak istenen
uyarıcıya verilen istenmeyen tepki ortadan kaldırılmaya çalışılır.
Örneğin; emziği bıraktırmak için bebeğin emziğine acı biber sürmek. Sigara
içen bir kişiye sigara içmeden bir süre önce tiksindirici, mide bulandırıcı ilaç
içirmek.
Aşırı kilolu olan Ayşen Hanım, bir diyetisyenin tavsiyesine uyarak kek, kurabiye ve
benzeri kilo yapan yiyecekleri düşük miktarda elektrik şoku veren metal bir tabağa
koyar. Tabağa her uzandığında elektrik çarpar ve elini çekmek zorunda kalır. Ayşen
Hanım, tabağa verdiği elektrik akımının şiddetini birkaç günde artırır ve sonuçta
tabaktan yiyecek alma girişiminde bulunmaktan vazgeçerek kilo vermeye başlar.
Ayşen Hanım’ın kilo vermek için uyguladığı teknik aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kademeli yaklaşma
B) Karşıt koşullama
C) İtici uyarıcıyla davranış kontrolü
D) Pekiştirme yoluyla davranış kontrolü
E) Ayırt etme eğitimi
4. ÜNİTE
GUTHRİE BİTİŞİK KURAMI
Guthrie’de Alışkanlıkların Değiştirilmesine Kullanılabilecek
Yöntemler
EŞİK (ALIŞTIRMA) YÖNTEMİ
Organizmada her uyarıcıya ilişkin bir tepki eşiği vardır. Eğer uyarıcılar o eşiğin
altında kalırlarsa organizma onlara tepki göstermez. Eşik yönteminde uyarıcı tepki
eşiğini aşmayacak şekilde (düşük dozlarda, azar azar) verilir. Uyarıcının dozu,
zamanla yavaş yavaş artırılır. Bu sürecin sonunda uyarıcı istenen miktarda verilse
de artık organizma tepki göstermez.
A) Eşik B) Bıktırma
C) Zıt tepki D) Alışkanlığı bastırma
E) Olumlu pekiştirme
Öğrencilerin dikkat sürelerinin kısa olmasından dolayı eğitimde birçok etkinlik 30-
40 dakikayı geçmeyecek şekilde düzenlenir. Buna rağmen, ilköğretime yeni
başlayan öğrencilerin ilk haftalarda dikkat süreleri daha kısadır ve hızlı bir şekilde
düşer. Bu durumu bilen Aylin Öğretmen, yılın başında yapılan etkinliklerin
sürelerini 15-20 dakika ile sınırlarken, daha sonraki haftalarda çalışma sürelerini
kademeli olarak artırmıştır.
Aylin Öğretmen’in öğrencilerin dikkat sürelerini artırmak için uyguladığı bu
yöntem aşağıdakilerden hangisiyle en iyi açıklanabilir?
A) Kendini ayarlama B) Eşik yöntemi
C) Isındırma yöntemi D) Zihinsel disiplin
E) Zaman yönetimi
BIKTIRMA YÖNTEMİ
İstenmeyen tepki, organizmaya yapmaktan bıktırıncaya ve sıkılıncaya kadar
yaptırılır.
Örneğin; Atı eyere alıştırmak için, atın üstüne eyer yerleştirilir, üstüne de atı
terbiye eden kişi biner ve at eyeri atmaktan vazgeçinceye kadar koşturulur.
Yorulunca eyeri atmaktan vazgeçip normal olarak yürümeye başlar.
Küçük Şule pudingi çok sever. Annesinden sık sık puding yapmasını ister.
Şule’nin puding isteği ile baş edemez hâle gelen annesi, bir gün koca bir
tencere puding yapıp kızının önüne koyar. Bundan sonra Şule annesinden
bir daha puding istemez.
Şule’nin annesi, aşağıdaki davranış biçimlendirme yöntemlerinden
hangisini kullanmıştır?
Örneğin; süt içmeyi sevmeyen fakat kakaoyu seven bir çocuğa sütü kakao ile
karıştırıp vermek.
Ancak bu davranışlarından bazıları amacına ulaşmasına yardım ederken bazıları ise onu
amacına götürmez. Kendisini amaca ulaştıran tepkileri seçer, amaca götürmeyen
başarısız tepkileri ise eler. Başarıya götüren, haz ile sonuçlanan tepkiler kalıcı hale gelir.
Yani, uyarıcı ile tepki arasındaki sinirsel bağ, amaca ulaştıran tepkilerle kurulur.
Amaca ulaştırmayanlar ise elenir.
Altı yaşındaki bir çocuk, bozulan oyuncağını parçaları gelişigüzel söküp
takarken onarıyor. Burada çocuğun yaptığı şey, parçaları, aralarındaki ilişkileri
dikkate alarak birleştirmek değil; çeşitli durumları, doğrusunu buluncaya
kadar birçok kez tekrarlamaktır.
Çocuğun oyuncağı bu şekilde onarması, aşağıdakilerden hangisine bir
örnektir?
Bir uyarıcıya karşı yapılan bir tepki tatmin edici, haz verici bir sonuç yaratırsa ödül
olarak algılandığı için uyarıcı-tepki bağı güçlenir, tepki tatmin yaratıcı bir sonuç
yaratmazsa ceza olarak algılandığı için, uyarıcı-tepki bağı zayıflar.
1930 sonrası etki yasasına göre; Tepki, tatmin edici bir sonuç yaratmazsa ceza
olarak algılanır fakat bu durum uyarıcı-tepki bağının gücüne hiçbir etkisi olmaz
(1930 öncesi eski görüşünde bağın gücünü azaltır demekteydi).
Sonuç olarak; pekiştirilen tepkinin gücü artmakta, cezalandırılan tepkinin gücü ise
azalmamaktadır. Çünkü ceza davranışı söndürmez, sadece bastırır. Pekiştirmeyle
davranış biçimlendirilebilirken, cezayla istenmeyen davranış ortadan kaldırılamaz.
Öğle yemeği için ilk kez gittiği restoranın yemeklerinin tadını beğenmeyen
Hüseyin bir daha o restorana gitmemiştir. Daha önce gittiği ve lezzetli
yemekler yediği bir başka restorana ise gitmeye devam etmektedir.
Hüseyin’in bu davranışı aşağıdaki öğrenme kavramlarından hangisiyle
açıklanır?
1930 sonrası tekrar yasasına göre; sadece tekrar etme bağı güçlendirmediği gibi,
tekrar etmeme de bağın gücünü azaltmaz. Tekrar etme, sadece bağın gücünde
az bir gelişme sağlayabilir, kullanmama da biraz unutmaya yol açabilir.
Birey ilk defa karşılaştığı uyarıcıya nasıl tepki vereceğini bilemez. Bu durumda, daha
önce tepki verdiği benzeri durumlarda verdiği tepkilerden, deneyimlerden yararlanır.
Örneğin; anahtarını bir tel yardımıyla düştüğü yerden kurtaran biri, kalemini
düşürdüğünde de bu tepkiyi verir.
Tepkisel koşullanmadaki uyarıcı
genellemesine
adını verir.
91
ÇAĞRIŞIMSAL GEÇİŞ
Bir uyarıcıya verilen tepkinin, ortama yeni uyarıcıların eklenmesiyle ve eski
uyarıcıların derece derece çıkarılmasıyla, tamamen yeni uyarıcılara da
gösterilmesidir. Geçiş sırasında ilk uyarıcı yavaş yavaş ortamdan çıkarılır; ilk
uyarıcıya gösterilen tepki, eklenmiş ikinci uyarıcıya da gösterilir.
adını verir.
93
Tanınmış bir öykü yazarı olan Melike Derin’in soyadı, evlendikten sonra Tunç olur.
Melike Hanım, okurlarının Melike Derin ile Melike Tunç’un aynı kişi olduğunu
öğrenmeleri için yeni kitaplarında adını bir süre Melike Derin Tunç, sonra sadece
Melike Tunç olarak kullanır. Okurlar, Melike Derin ile Melike Tunç’un aynı kişi
olduğunu öğrenir.
Buna göre okurların, Derin ve Tunç soyadlarının aynı kişiye ait olduğunu
öğrenmeleri için Melike Hanım’ın kullandığı yöntem aşağıdakilerden hangisidir?
A) Benzeterek tepkide bulunma
B) Çağrışımsal geçiş
C) Tepki çeşitliliği
D) Dolaylı öğrenme
E) Etkinin yayılması
6. ÜNİTE
EDİMSEL KOŞULLANMA
PEKİŞTİREÇ
Olumlu pekiştireçler
Olumsuz pekiştireçler
PEKİŞTİREÇ
TÜRLERİ
Örneğin; takdir edilmek, statü kazanmak, Örneğin; çok soğuk olduğu için ders çalışamayan
plaket almak, takdirname almak birer olumlu bir öğrenci, soğukluk ortadan kalkınca ders
pekiştireçtir. çalışma davranışı ortaya çıkabilecektir. Buradaki
çok soğuk durumu olumsuz pekiştireçtir.
Bireyin, üyesi olduğu sosyal gruplar tarafından onaylanan davranışlarının
tekrarlanma olasılığı artar.
Buna göre, sosyal onay aşağıdakilerden hangisinin işlevini yerine
getirmektedir?
Örneğin; Bir annenin çocuğu uslu durdu Örneğin; Bir öğretmeninin, sınıftaki bir
diye ona çikolata alması öğrencisi uslu durdu diye ona
gülümsemesi
DİĞER PEKİŞTİRME TÜRLERİ
e) Sembolik Pekiştirme: Sosyal kabulü veya onayı gösteren ve maddi değeri
olmayan tek bir nesnenin (not, yıldız, marka, plaket, madalya, kupa, sertifika,
takdirname) pekiştireç olarak kullanılmasıyla gerçekleştirilen pekiştirme işlemidir.
Örneğin; öğrencilere takdir belgesi vermek.
Simgesel Ödülle Pekiştirme: Bireyin simgesel ödülleri (yıldız, puan, fiş, marka)
toplayarak/biriktirerek daha sonra gerçek ödüle dönüştürdüğü pekiştirme işlemine
denir.
Örneğin; bir kola firmasının “yıldızlı beş kapak” getirene 2 litre kola hediye vermesi.
Simgesel ödülle pekiştirme Sembolik pekiştirmenin özel bir
uygulamasıdır. Yani simgesel ödülle pekiştirme sembolik
pekiştirmedir.
A) Zincirleme
B) Premack ilkesi
C) Sembolik pekiştirme
D) Değişken oranlı pekiştirme
E) Sürekli pekiştirme
Öğrencilerine ödev yapma alışkanlığı kazandırmak amacıyla yaptıkları her
ödeve bir yıldız veren ve toplam on yıldız kazananlara bir kitap hediye
eden bir öğretmen, aşağıdaki davranış kontrol tekniklerinden hangisini
kullanmaktadır?
A) Davranış şekillendirme
B) Simgesel ödülle pekiştirme
C) Kademeli yaklaşma
D) Dolaylı pekiştirme
E) Sistematik duyarsızlaştırma
Pekiştirme
Tarifeleri
Sürekli Aralıklı
Pekiştirme Pekiştirme
Zaman Oran
Aralıklı Aralıklı
Artan Artan
zamanlı oranlı
PEKİŞTİRME TARİFELERİ
A) Sabit oranlı
B) Değişken aralıklı
C) Değişken oranlı
D) Sürekli pekiştirme
E) Sabit aralıklı
1) Oran aralıklı pekiştirme: Pekiştireç gösterilen davranışın sayısına göre verilir.
a) Sabit oranlı pekiştirme: Pekiştireç organizma belli sayıdaki davranışı yaptığında verilir.
Yani kaç davranıştan sonra pekiştirecin verileceği bellidir. Örneğin; bir giyim
mağazasının her üç ürün alana bir ürün hediye vermesi. Bir gazetenin 30 kupon biriktiren
bireylere kitap vermesi.
Örneğin; bir baba SBS’ye hazırlanan oğluna ilk olarak 2 günde bir futbol
oynamasına izin verdi, sonrasında 4, 8, 16 günde bir izin vererek oğlunun
ders çalışmasını pekiştirmesi.
A) Bir tepkinin sürekli pekiştirilmesi, aralıklı pekiştirilmesine oranla o tepkinin daha hızlı kazanılmasını
sağlar.
B) Koşulsuz uyarıcı ortamda yokken koşullu uyarıcı tekrar tekrar verilirse koşullu tepki azalır ve zamanla
yok alabilir.
C) Birincil ve ikincil pekiştireçlerden hangisinin etkili olacağı koşullara göre değişir.
D) Davranışın kazanılmasında pekiştirme tarifesi kadar pekiştirecin türü de önemlidir.
E) İstenilen davranış değişikliği sağlandıktan sonra sönmemesi için aralıklı pekiştirilmenin sürdürülmesi
gerekir.
Meryem Hanım ilkokula giden kızının, kendi kirli giysilerini çamaşır sepetine
kendisinin atmasını ister. Bu amaçla kirli giysilerini sepete koyduğu her beş
davranışından sonra kızına bir yıldız verir. Meryem Hanım, kızı on yıldız biriktirir ve
ona uzun süredir istediği mikroskobu almaya söz verir.
Buna göre, Meryem Hanım aşağıdaki pekiştirme tarifelerinden hangisini
kullanmaktadır?
A) Sürekli
B) Değişken aralıklı
C) Sabit aralıklı
D) Değişken oranlı
E) Sabit oranlı
CEZA
Organizmada istenmeyen bir davranışı ortadan kaldırmak veya tekrarlanma olasılığını
azaltmaya yönelik yapılan uygulamadır.
CEZA TÜRLERİ
Örneğin; eve geç gelen gence kızılması, Örneğin; trafik suçu işleyen sürücünün
yaramazlık yapan çocuğun ağzına biber ehliyetine el konulması, işlediği suç yüzünden
sürülmesi bir askerin rütbesinin elinden alınması.
Beril, yeni sahiplendiği yavru kedisini yemek masasına çıkmaması için eğitmek istemektedir. Kedinin
limon kokusundan hiç hoşlanmadığını ve bu kokuyu duyduğunda ortamdan hızla uzaklaştığını fark
etmiştir. Bunun üzerine içine bir miktar limon sıktığı suyu, şişeye koyarak bir sprey hazırlamıştır. Kedi,
yemek masasına çıkmak için girişimde bulunduğunda kimi zaman bu spreyden havaya su sıkarak
ortamdan uzaklaşmasını sağlamış, kimi zamansa kedinin bu girişimini görmezden gelmiştir. Aradan iki ay
geçmesine rağmen kedi masaya çıkma davranışını sürdürmüştür.
Beril’in bu denemesiyle ilgili;
I. Kedisinin yemek masasına çıkma davranışını ortadan kaldırmak için I.tip ceza uygulamıştır.
II. Uyguladığı yöntem konusunda tutarsız davrandığı için, kedisinin yemek masasına çıkma davranışını
ortadan kaldırmada başarılı olamamıştır.
III. Spreyden havaya su sıkması olumsuz pekiştirmedir.
İfadelerinden hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) Yalnız II
C) I ve II D) I ve III
E) II ve III
Onuncu sınıf öğrencisi Ömer, İngilizce sınavında kopya çekme girişiminde
bulunmuştur. Bu girişimi fark eden öğretmen, dönem başında Ömer’e
verdiği ve Ömer’in de sahip olmaktan gurur duyduğu ders asistanı unvanını
ondan geri aldığını söylemiştir.
Ömer’in kopya çekme girişimine yönelik, öğretmenin bu uygulaması
aşağıdaki kavramlardan hangisiyle açıklanır?
A) Sönme B) Kaçma
C) Sınama-yanılma D) Olumsuz tat kaçınması
E) Ceza
PREMACK İLKESİ (Büyükanne Kuralı)
Birey tarafından istenmeyen fakat istendik bir davranışı bireye yaptırmak için bireyin
severek yaptığı bir davranış ön şart koşularak gerçekleştirilen tekniktir. Yani Premack
ilkesinde davranışın davranışla pekiştirilmesi söz konusudur.
Premack ilkesinde, birey tarafından çok tercih edilen ve istenilen bir etkinlik, birey
tarafından daha az tercih edilen (istenilen) ya da hiç tercih edilmeyen (istenmeyen) bir
etkinliği pekiştirir. Yani Premack ilkesinde ilk davranış istenmeyen bir davranış
olmalıdır. İkinci davranış ise istenen bir davranış olmalıdır.
Örneğin; bir annenin, ödevini yapmak yerine arkadaşlarıyla oyun oynamayı tercih eden
oğluna ödevini bitirdiği takdirde arkadaşlarıyla oynamasına izin vereceğini söylemesi
Bir fen ve teknoloji öğretmeni laboratuvar dersi bitiminde öğrencilerin laboratuvarı temiz
bırakmalarını istemiş ancak öğrenciler temizlik yapmaktan hoşlanmadıkları için
temizlikten kaçmışlardır. Bunun üzerine öğretmen de temizliği yaptırmak için masasını
temizleyen öğrencilerin bir sonraki teneffüse çıkabileceğini söylemiştir.
Bu öğretmen öğrencilerin masaları temizlemelerini sağlamak için aşağıdakilerden
hangisini kullanmaktadır?
A) Tepkisel davranış
B) Olumsuz pekiştirme
C) Sistematik uzaklaşma
D) Kademeli yaklaşma
E) Premack ilkesi
Matematik ödevini yapmamak için bahaneler öne süren kızına; “Ödevini
bitir de birlikte gezmeye çıkalım.” diyen bir annenin bu yaklaşımı
aşağıdakilerden hangisine örnek olabilir?
A) Premack ilkesi
B) Tepki analojisi
C) Kademeli yaklaşma
D) Dolaylı pekiştirme
E) Olumlu pekiştirme
SÖNME (EDİMİN SÖNMESİ)
Edimsel koşullama ortamından pekiştirici uyarıcının kaldırılmasıyla davranışın
sıklığında bir azalma ve en sonunda edim düzeyine inme görülmesine edimin
sönmesi denir. Yani, pekiştirecin verilmemesiyle davranış, pekiştirilmeden
önceki düzeyine düşer.
136
Bir köyde görev yapan bir öğretmen evinin altında tavuk beslemektedir. Alışveriş için gittiği ilçeden geç
döndüğü bir gün tavukların evin içine kadar girdiğini görür ve tavukların davranışlarını sistematik olarak
incelemeye karar verir. Tavuklara akşamüstü gün batarken yem vermeye başlar ve bir süre sonra gün batımı
yaklaştığında merdivenin önünde toplanmaya başladıklarını fark eder. Gün batımında, birkaç gün üst üste
yem vermezse tavukların yavaş yavaş merdivenden çıkarak evin içine doğru ilerlediklerini görür.
Birkaç gün üst üste yem verilmeyen tavukların yavaş yavaş merdivenden çıkarak evin içine doğru
ilerlemelerinin nedenini en iyi açıklayan ifade aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir davranışın olumlu pekiştirilmemesi sadece bu davranışın topoğrafyasını değiştirmez, pek çok
davranışın sıklığında artışa yol açar.
B) Pekiştirmenin ilk kesilişinde davranışın sıklığı, azalmaya başlamadan önce geçici bir artış gösterir.
C) Pekiştirmeme, davranışın topografyasında da değişikliğe neden olur, sönmenin başlangıcında davranış
daha değişken hâle gelir.
D) Pekiştirilmeyen davranış söner, ancak ara sıra da olsa pekiştirilen bir davranış sönmeye karşı dirençlidir.
E) Pekiştirecin kesilmesi davranışın sıklığında bir azalmaya neden olur.
KENDİLİĞİNDEN GERİ GELME
Pekiştirilmediği için sönen bir davranışın, bir süre sonra pekiştirme yapılmamasına
rağmen kendiliğinden yapılmasına kendiliğinden geri gelme denir.
Örneğin; sınıfta dikkat çekmek için sürekli olarak espri yapan Serkan’ın bu
davranışının sıklığı öğretmen ve arkadaşlarının esprileri duymazdan gelmeleri
nedeniyle giderek azalmış ve sonuçta ortadan kalkmıştır. Ancak, bir süre sonra
Serkan sınıfta tekrar espri yapmaya başlamıştır.
Bir teknik direktör maçlarda sürekli olarak hakeme itiraz ettiği için oyundan atılarak takımı
güç durumda bırakan bir oyuncusunun bu davranışını her seferinde onu cezalandırarak
engellemeye çalışmış ve oyuncu artık hakeme itiraz etmez olmuştur. Ancak, sezon sona
erip oyuncuların tamamen dinlenerek geçirdikleri tatil dönemi bittikten sonraki ilk maçta
bu oyuncu tekrar hakeme itiraz ettiği için oyundan atılmıştır.
Oyuncunun tatil dönüşü ilk maçta hakeme itiraz etmesi, aşağıdaki kavramlardan
hangisiyle en iyi açıklanabilir?
Örneğin; evlerindeki köpeğe “kuçu kuçu” demeyi öğrenen Can, bir gün
bahçelerine giren kuzuya da “kuçu kuçu” demiştir.
Uyarıcı Genellemesi
Uyarıcı 1
Tepki Uyarıcı 2
Uyarıcı 3
b) Tepki genellemesi: Aynı uyarıcıya benzer tepkilerin verilmesidir
(Uyarıcı tek, tepki çoktur).
Ayırt etme yalnızca belirli bir uyarıcıya belirli bir davranışı yapmayı
öğrenmedir.
A) Pekiştirici B) İtici
C) Koşulsuz D) Ayırt edici
E) Özendirici
Çocuklarına zarar vermemek için sadece mutfakta sigara içmeye başlayan Ali
Bey, bir süre sonra su içmek için bile mutfağa gitse bir sigara yaktığını fark
etmiştir.
Bu örnekte mutfak Ali Bey için aşağıdakilerden hangisinin işlevini
görmektedir?
Örneğin; evde oldukça saldırgan olan okulda ise cezalandırıldığı için aynı
davranışları yapamayan bir çocuğun evde bu davranışları yapma sıklık ve
süresinin artması
Evde istediklerini ağlayarak yaptırabilen bir çocuk, okula başladıktan sonra
kısa bir süre içinde aynı davranışın işe yaramadığını öğrenir ve okulda
istediklerini ağlayarak yaptırmaktan vazgeçer. Buna karşın evde ağlayarak
istediklerini yaptırmaya çalışma sıklığında bir artma görülür.
Çocuğun evde isteklerini ağlayarak yaptırmaya çalışmasının sıklığındaki
artış aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?
Organizmanın hedef olarak belirlenen davranışa her seferinde biraz daha benzer
davranışlar, en sonunda da sadece hedef davranış pekiştirilir.
A) Hedef olarak belirlediği davranışa her seferinde biraz daha benzer davranışları, en
sonunda da sadece hedef davranışı pekiştirecektir.
B) Hedef davranışı uygun durumlarda sergilediğinde öğrenciyi ödüllendirecek,
sergilemediğinde cezalandıracaktır.
C) Başlangıçta öğrenciyi hedef davranışı her yapışında pekiştirecek, daha sonra aynı
pekiştireci elde edebilmesi için yapması gereken davranış sayısını kademeli olarak
artıracaktır.
D) Hedef davranışı kazanıncaya kadar öğrenciyi sürekli, kazandıktan sonra aralıklı olarak
pekiştirecektir.
E) Hedef davranışı sergilemesini öğrencinin sevdiği bir faaliyeti yapmasına izin verilmesinin
ön koşulu olarak kullanacaktır.
Öğrencilerinin sınıf tartışmalarına katılmalarını ancak tartışmaların derste işlenen
konuyla sınırlı kalmasını isteyen bir öğretmen, bu amaçla önce öğrencilerini
konuyla ilgili konuşup konuşmadıklarına bakmaksızın her söz alışlarında, sınıfın
çoğunluğunun tartışmalara katıldığını gördükten sonra da sadece işlenen konuyla
ilgili bir şeyler söylediklerinde ödüllendirir.
Öğretmenin öğrencilerin sınıf tartışmalarına katılmalarını sağlamak için
kullandığı teknik aşağıdakilerden hangisidir?
Şekil zeminin üstünde olan, zeminin üstünde göze çarpan, o an dikkatimizi çeken
şeydir. Şeklin arka planında kalan kısmı ise zemindir. Örneğin; bu okumakta
olduğunuz yazılar şekil, yazının arkasındaki beyaz alan ise zemindir.
- Benzerlik ilişkisi: Şekil, renk, doku, cinsiyet vb. pek çok özellik bakımından birbirine
benzer olan uyarıcılar birlikte gruplanarak bir bütün olarak algılanır. Örneğin; insanı
kadın ve erkek diye iki gruba ayırırız.
- Yakınlık İlişkisi: Birbirine yakın olan uyarıcılar algısal alanımızda birlikte
gruplandırılır. Zamanda ve mekânda yakınlık olarak iki türlü gruplandırılır. Örneğin;
müzikteki ritim algılaması, zaman içinde birbirine değişik yakınlıklarda bulunan
vuruşlara dayalıdır (zamansal yakınlık).
- Devamlılık (Süreklilik) İlişkisi: Aynı yönde giden noktalar, çizgiler ve
benzerler birlikte gruplanarak algılanma eğilimindedir. İnsan algısı, uzanan bir
şekli (süreklilik arz eden), yönelimine göre bitiş noktasından devam ettirme
eğilimindedir (Tamamlama etkisi ile de ilgilidir.).
171
- Basitlik: Diğer unsurlar eşit olduğu takdirde, birey basit, düzenli bir
şekilde organize edilmiş şeyleri algılama eğilimindedir. Yani birey,
karmaşık, zor olaylar yerine daha basit ve düzenli olanı algılama
eğilimindedir.
Şekil–1 Şekil–2
Şekil-2’yi Şekil-1’den daha çabuk ve kolay algılarız. Çünkü basit ve
düzenli şeyler daha kolay algılanır.
Öğretmen dönem başında, öğrencilerine dersin genel çerçevesi ve hedeflerinden bahsetmiş ve
işlenecek konular hakkında bilgi vermiştir.
I. Dönem içinde işlenecek konuları birbiriyle olan ilişkilerine göre gruplandırmıştır.
II. Her hafta, işlenecek konuya geçmeden önceki haftanın konusunu tekrar edip yeni konuyla
ilişkilendirerek konuyu işlemiştir.
III. Ders anlatımında somuttan soyuta bir anlatım yaklaşımı benimsemiştir.
IV. Derste kullandığı sunumlarda vurgulamak istediği konuları büyük puntolarla ve renkli yazmıştır.
Öğretmenin bu uygulamaları sırasıyla, Gestalt kuramının aşağıdaki algı yasalarından hangileriyle
ilişkilendirilebilir?
A) Devamlılık, Benzerlik, Basitlik, Tamamlama
B) Benzerlik, Tamamlama, Yakınlık, Şekil-zemin
C) Devamlılık, Benzerlik, Tamamlama, Yakınlık
D) Benzerlik, Devamlılık, Basitlik, Şekil-zemin
E) Devamlılık, Benzerlik, Tamamlama, Şekil-zemin
Şükran Öğretmen, öğrencilerine yaptıkları sunumlarla ilgili dönüt verirken
"Sunumunuz sırasında bilgisayardaki ses ve görüntüler çok dikkat çekiciydi,
bu da sizin anlatımınızın geri kalmasına neden oldu. Oysa ders anlatırken
bilgisayarı yalnızca bir araç olarak kullanmalısınız, sunumda ön planda olan
sizin anlattıklarınız olmalı." demiştir.
Şükran Öğretmen verdiği bu dönütle, Gestalt kuramının aşağıdaki algı
yasalarından hangisini vurgulamıştır?
A) Devamlılık B) Yakınlık
C) Tamamlama D) Şekil-zemin
E) Benzerlik
İÇGÖRÜSEL (SEZGİSEL, KAVRAYIŞ) ÖĞRENME
Çözülmesi gereken problemin kavramları, elemanları arasındaki
ilişkinin farkına birden bire (aniden) varılarak öğrenmenin
gerçekleşmesidir. Örneğin; bir öğrencinin matematik probleminin
çözümünü birden buluvermesi. Başına elma düşen, Newton’un
yerçekimi kanunu bulması.
A) Kural öğrenme
B) Örtük öğrenme
C) Kademeli yaklaşma
D) Kavrayarak öğrenme
E) Deneme - yanılma yoluyla öğrenme
Başarısız birkaç sınama-yanılmayı takiben bir problemin tüm bileşenlerinin
ya da bileşenleri arasındaki ilişkilerin anlaşılması sonucunda aniden
gerçekleşen öğrenme türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gizil
B) Tam
C) Kodlayarak
D) İçgörüsel
E) Sosyal
ALAN KURAMI
186
1) DUYUSAL BELLEK
Dikkat edilen ve algılanan bilgi, duyusal kayıttan kısa süreli belleğe geçirilir.
Kısa süreli bellek dikkatin, dolayısıyla farkındalık ve bilincin olduğu yerdir.
Öğrenmeyi gerçekleştirir.
Uzun süreli belleğe bilgiyi aktarmak için bilgi
üzerinde kodlama yapar
Bilgileri 20-30 saniye kadar geçici süre depolar.
Uzun süreli bellekten bilgileri geri çağırır.
189
3) UZUN SÜRELİ BELLEK
Bilgilerin sürekli olarak depolandığı bellek türüdür.
İşlemsel (prosüdel) bellek: Herhangi bir şeyin nasıl yapılacağı ile ilgili bilgilerin,
işlemlerin depolandığı yerdir. Bu nedenle belli işlem basamaklarıyla yapılan
etkinlikler olan yüzme, araba kullanma, problem çözme, matematik, fizik problemi
çözme gibi bilgiler bu bellekte yer alır.
Emine’nin anneannesi, eski günlerden bahsederken bazen Emine’nin
doğduğu günü de anlatmaktadır. Saat kaçta doğduğunu, o gün havanın
nasıl olduğunu, ona hangi renk kıyafetler giydirdiğini en ince ayrıntısına
kadar hatırlamaktadır.
Bilgiyi işleme modeline göre, Emine’nin anneannesinin kullandığı bellek
türü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anlamsal B) Anısal
C) Kısa süreli D) Duyusal
E) İşlemsel
Beşinci sınıf öğrencisi Umut, yelken sporuna ilgi duyduğu için yaz tatilinde
bir yelken kursuna başlar. Kursta öğretmeni, rüzgarın geliş yönüne göre
yelkenin dümenini hangi tarafa çevirmesi gerektiğini uygulamalı olarak
gösterir ve Umut’a öğrendiklerini pekiştirmesi için bol bol egzersiz yaptırır.
Umut bu kursta aşağıdaki bellek türlerinden hangisini en fazla
kullanmıştır?
A) DİKKAT
Dikkat, duyu organlarının bir uyarıcı üzerine yoğunlaşması veya odaklanmasıdır.
Öğrenme faaliyeti dikkat ile başlar. Sadece dikkat ettiğimiz bilgileri öğreniriz.
• Algı olayını belirleyen en önemli etken dikkattir. İnsan aynı anda birden çok
uyarıcının etkisi altındadır. İnsanın, bunlar arasında seçim yapıp algılama işlemi
yapması dikkat süreciyle alakalıdır.
A) TEKRAR
• Kısa süreli belleğe gelen bir bilgi, bu bellekte çok kısa süreliğine kalmaktadır.
Bireyin herhangi bir işlem yapmaması durumunda bilgi, en çok 20-30 saniye
sonra silinmekte, unutulmaktadır.
Koruma (rota) tekrarı: Birey, bilgiyi koruyucu tekrar yoluyla yeterince tekrar
edebilirse, bilgiyi uzun süreli belleğe aktarma olanağı elde edebilir ve fakat bunda
çok da etkili değildir. Koruyucu tekrarının temel amacı bilgiyi kısa dönem bellekte
hemen kullanmak amacıyla tutmak için zihinsel ve sözel tekrar yapmaktır. Bu tekrar
biçimi, malzemenin defalarca basit bir biçimde tekrarlanmasına dayalıdır.
Aralıklı tekrar, sürekli tekrardan daha etkilidir. Mesela; yeni alınan bir
cep telefonu numarasını ezberleyene kadar sesli tekrar etmek bu
süreçle ilgilidir.
B) KODLAMA (ANLAMLANDIRMA)
3) ÖRGÜTLEME (GRUPLANDIRMA)
Herhangi bir biçimde, birbiriyle ilgili olan bilgileri sınıflandırarak ya da
gruplandırarak bir araya getirme stratejisidir. Öğrenmek istediğimiz bilgiler
çoğunlukla karmaşıktır ve birbiriyle ilişkilidir. Bu karmaşık bilgiler, örgütleme
yoluyla mantıklı bir ilişki ağına dönüştürülür ve böylece bu örgütleme ile
öğrenme kolaylaşır. Bilgilerin örgütlenmesinde çizelge, şekil, grafik, harita,
plan, akış şeması, kümeleme ve ana çizgilerden yararlanılabilir.
4) EKLEMLEME (GENİŞLETME)
• Genişletme; bilginin ilişki sayısını artırma işlemidir. Bu, ya var olan
bilgilerde ek bağlantılar oluşturarak ya da var olan şemaya yeni bilgi
ekleyerek gerçekleştirilir.
• Genişletme yeni bilginin uzun süreli bellekte var olan eski bilgiyle
ilişkilendirilmesi yoluyla yeni bilgiye anlam verme veya anlamı genişletme
sürecidir.
Örneğin; köpeklerin havladığını, koku duyusunun çok iyi olduğunu bilen ve
bununla ilgili şeması oluşturan birisinin köpeklerin dünyayı siyah beyaz
gördüğünü öğrenince bu bilgiyi köpeklerle ilgili şemayla ilişkilendirecek ve
köpek şemasını daha da genişletecektir.
5) GÖRSEL CANLANDIRMA KODLAMASI
Objelerin, fikirlerin ve hareketlerin zihinsel imgelerini oluşturma
stratejisidir. Resimler gibi görsel öğelerin kalıcılık değerleri yüksektir.
Çünkü görsel öğeler bilgiyi derli-toplu ve anlamlı bir şekilde sunarlar.
Bir şeyin görselini oluşturdukça o bilgiyi genişletmiş oluruz. Bu nedenle
görsel canlandırma kodlaması genişletici kodlama çeşididir.
A) Bastırma B) Bozulma
C) Karışma D) Yanlış yerleştirme
E) Bilgiyi değiştirme
Ayla Öğretmen okullarında yeni göreve başlayan Esma Öğretmen’e ilk tanışmadan
sonraki her karşılaşmasında “Sema” diyerek hitap etmiştir. Ayla Öğretmen’i
kırmamak adına durumu çok fazla önemsemeyen Esma Öğretmen bir gün
dayanamayarak “Ayla Öğretmen’im bana sürekli Sema diyorsunuz ama benim adım
Esma” diyerek hatırlatmada bulunur. Kendisinden özür dileyen Ayla Öğretmen o
günden sonra Esma Öğretmen’e hitap ederken daha dikkatli olmaya çalışmıştır.
Ayla Öğretmen’in Esma Öğretmen’in ismini yanlış söylemesi aşağıdaki
kavramlardan hangisiyle açıklanır?
Bilginin yeni bir bilgiyle değiştirilmesi sürecinin başlarında her iki bilgi de
bellekte korunur (hatırlanır). Fakat yeni bilginin sıklıkla kullanılması eski
bağların (bilgilerin) zayıflamasına neden olur ve yeni bilgi eskinin yerine geçer
ve eskinin hatırlanmasını zorlaştırır.
Örneğin; yeni bir telefon numarası alıp kullanmaya başladığımızda bir süre
sonra eski telefon numaramızı hatırlamakta zorlanmamız.
7) Öncelik ve Sonralık etkisi: Biliş psikolojisinde, öncelik etkisi ilk
öğrenilen bilgilerin sonra öğrenilenlere göre daha iyi hatırlanmasıdır.
Sonralık etkisi, son öğrenilenlerin ilk öğrenilenlere göre daha iyi
hatırlanmasıdır.
3) Doğrudan pekiştirme: Birey bir kişiyi model aldıktan sonra onun yaptığı
davranışı bizzat kendisi de yapar ve hemen arkasından model aldığı davranış için
pekiştireç alırsa bu doğrudan pekiştirme olur.
Yalçın yeni aldığı kırmızı beresiyle okula gelince, tüm dikkatleri üzerine
toplamıştır. Birçok arkadaşı, Yalçın’a beresinin çok güzel olduğunu
söylemiştir. Bu durumu izleyen Altan da, kendisine kırmızı bir bere almaya
karar vermiştir.
Altan’ın kırmızı bere almaya karar vermesi aşağıdakilerden hangisiyle en iyi
açıklanabilir?
a) Gözlemcinin c) Davranışın
b) Modelin Özellikleri
Özellikleri Özellikleri
Öngörü kapasitesi
Olumlu sonuç
Sembolleştirme kapasitesi Modelin benzerliği
İlgi çekmesi
Karşılıklı belirleyicilik Modelin sosyal statüsü
İhtiyacı karşılaması
Dolaylı öğrenme Modelin davranışının sonucu
Amaca ulaştırması
Öz düzenleme kapasitesi Modelin saygınlığı
Anlamlı ve basit olması
Öz yargılama kapasitesi Modelin uzmanlığı
Sık tekrarlanması
Öz yeterlik kapasitesi
a) Gözlemcinin Özellikleri
a1) Öngörü (Geleceği düşünme) kapasitesi: Bireyin geçmiş yaşantılarından
elde ettiği semboller yardımıyla geleceğe yönelik çıkarımlar yapabilmesi ve
geleceği planlayabilme kapasitesidir.
Öngörü kapasitesi ile birey, gelecekte başkalarının
kendisine nasıl davranacaklarını tahmin edebilir,
hedef belirleyebilir ve geleceği planlayabilir.
A) Barış, kimya sınavından yüksek puan alamayınca üniversitede kimya bölümü dışında
tercih yapmayı düşünmektedir.
B) Pınar, coğrafya dersinde zorlandığı halde düzenli çalışarak başarılı olabileceğine
inanmaktadır.
C) Sinem, fizik sınavında daha fazla sayıda soru çözebilmek için fizik dersinden bireysel
ders almak istemektedir.
D) Müge, tarih sınavından düşük puan aldığı için bir sonraki sınava daha uzun süre
çalışmayı planlamaktadır.
E) Kemal, geometri sınavından düşük puan aldığı için öğretmeninden etkili çalışma
yöntemleriyle ilgili bilgi almayı hedeflemektedir.
“Ben kendi başıma ödevimi yapamıyorum. Yaptıklarım da istediğim gibi
olmuyor.” diyen bir öğrencinin yaşadığı bu sorun sosyal öğrenme
kuramına göre aşağıdakilerden hangisinin eksikliğiyle açıklanır?
A) Öz yeterlik kapasitesi
B) Öz yargılama kapasitesi
C) Öngörü kapasitesi
D) Sembolleştirme kapasitesi
E) Dolaylı öğrenme kapasitesi
TOPLU ÖZET BAKIŞI
Bireyin çevreyi, çevrenin de bireyi etkileme gücüne sahip olması karşılıklı
belirleyicilik,
Bireyin gelecek hakkında tahminler ve plan yapabilmesi öngörü kapasitesi,
Bireyin gözlemlediklerini zihinsel temsillere dönüştürmesi ve zihninde
saklayabilmesi sembolleştirme kapasitesi,
Bireyin kendi davranışlarını kontrol etmesi ve düzenleme yapabilmesi öz
düzenleme kapasitesi,
Bireyin kendi davranışlarını yargılayıp çeşitli sonuçlar (ders alma gibi)
çıkarabilmesi öz yargılama kapasitesi,
Bireyin bir davranışı veya işi yapıp yapamayacağına ilişkin değerlendirmeleri öz
yeterliktir.
C) Sosyal Öğrenme Süreci
a) Dikkat etme: Gözlem yoluyla öğrenmenin olabilmesi için, bireyin
modelin davranışlarını dikkatli bir biçimde inceleyip doğru olarak algılaması
gerekir. Örneğin; Atakan TV’deki bir karate müsabakasını dikkatlice
izlemektedir.
b) Hatırda tutma: Bu süreç bireyin, gözlediği davranışları göz önünde
canlandırması ve hatırlaması sürecidir.
Örneğin; Atakan okulda bir arkadaşıyla tartıştığında TV’deki karate
hareketleri aklına gelir.
c) Davranışı ortaya koyma (Davranışa dönüştürme, uygulama): Model
alınan davranışın uygulanması (tekrarlanması) yani davranışa dönüştürülmesi
sürecidir.
A) Dikkat
B) Hatırlama
C) Davranışa dönüştürme
D) Güdüleme
E) Kendini izleme
10. ÜNİTE
İŞARET-GESTALT KURAMI
(AMAÇLI DAVRANIŞÇILIK)
ÖRTÜK (GİZİL) ÖĞRENME
Bilinçsizce, farkında olmadan ve istemeden edinilen öğrenmelerdir. Buna göre,
bazı öğrenmeler öğrenme amacı olmadan, hatta kişi farkında olmadan
gerçekleşir.
Gizil öğrenme, zihinsel imge veya bilişsel harita olarak depolanır. Organizma
ilgili bir problemle karşılaştığı zaman bu haritalara başvurur.
Örneğin; bir şarkı radyoda, televizyonda çok fazla çalındığı için bilinçli olarak
dinlemesek de o şarkıları öğreniriz.
Ev işi yaparken bir yandan yüksek sesle ders çalışan psikoloji öğrencisi kızının
söylediklerini işiten bir ev hanımı, birkaç gün sonra izlediği bir yarışma
programında sorulan “Tepkisel koşullanma ile şu isimlerden hangisini
eşleştirirsiniz?” sorusuna doğru yanıt verdiğini fark ederek şaşırmıştır.
Ev hanımının yarışma sorusuna doğru yanıt vermesi aşağıdakilerden hangisiyle
açıklanabilir?
A) Duyarlılaşma
B) Kendini gerçekleştiren kehanet
C) Algıda seçicilik
D) Kavrama yoluyla öğrenme
E) Gizil öğrenme
11. ÜNİTE
HÜMANİST KURAM
Önemli temsilcileri; Rogers, Maslow ve Combs’tur.
A) Öğrenme temelli
B) Bilişsel
C) Davranışçı
D) İnsancıl
E) Öğretmen merkezli
İsmet Öğretmen derste su içen bir öğrenciyi gördüğünde onu uyarmış ve bu
davranışı doğru bulmadığını belirtmiştir. Kemal Öğretmen ise aynı durumda
öğrencinin su içmesinin sorun olmadığını düşünerek hiç tepki vermemiştir.
Bu iki öğretmenin aynı uyarıcıya farklı tepkiler vermesi, insancıl eğitim
ilkelerinden hangisiyle en iyi açıklanabilir?
A) İnsan davranışlarını, kendi öznel gerçeği tayin etmektedir.
B) İnsan hem aktif hem de reaktif bir varlıktır.
C) Anlamlı öğrenme, öğrenilen konu öğrencilerin amaç ve ihtiyaçlarına uygun
olarak algılandığında gerçekleşir.
D) İnsanın tek ve temel güdüsü, kendisini gerçekleştirme ihtiyacından
kaynaklanır.
E) Davranış bozuklukları, güvensizlik sonucunda ortaya çıkmaktadır.
ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ - ÇIKMASI MUHTEMEL KAVRAMLAR
Not: Konu başlıklarındaki kavramlar önem sırasına göre sıralanmıştır. İlk sıralarda yer
alan ve mavi olan kavramlar kesin çıkan veya çıkması en yüksek ihtimal kavramlardır.
Öğrenmenin tanımı ve öğrenmeyi etkileyen faktörler: Transfer, ket vurma, aralıklı veya
toplu öğrenme, bütün veya parçalara bölerek öğrenme, algısal ayırt edilebilirlik,
çağrışımsal anlam, geri bildirim
Öğrenme kuramları hakkında genel bilgiler
Tepkisel koşullanma deneyi bilgileri: Koşulsuz (doğal) uyarıcı, koşullu uyarıcı, koşulsuz
(doğal) tepki, koşullu tepki, nötr uyarıcı
Tepkisel koşullanma: Üst düzey koşullanma, sönme, kendiliğinden geri gelme, habercilik,
sistematik duyarsızlaştırma, uyarıcı genellemesi, gölgeleme, Garcia etkisi, öğrenilmiş
çaresizlik, karşıt koşullanma
262
Guthrie’nin bitişiklik kuramı: Eşik, zıt tepki ve bıktırma yöntemi
Thorndike’ın bağ kuramı: Deneme-yanılma yoluyla öğrenme, hazırbulunuşluk yasası, etki
yasası, çağrışımsal geçiş, küçük adımlar ilkesi
Edimsel koşullanma kavramları: Olumlu ve olumsuz pekiştireç, olumlu ve olumsuz
pekiştirme, sembolik pekiştirme, ceza (birinci ve ikinci tip ceza), pekiştirme tarifeleri
(değişken oranlı ve değişken aralıklı tarife), batıl davranış, tepki genellemesi, ayırt etme ve
ayırt edici uyarıcı, kaçınma öğrenmesi, davranışta kontrast, Premack ilkesi, kademeli yaklaşım
Gestalt kuramı: İçgörüsel (kavrayış, sezgisel) öğrenme, algıda organizasyon (şekil zemin
ilişkisi ve algıda gruplama), alan kuramı, işleve takılma
Bilişsel öğrenme kuramı: Uzun süreli bellek (anısal, anlamsal, işlemsel), kısa süreli bellek,
bellek destekleyici ipuçları (yerleşim, akronim ve akrostiş), geri getirmeyi zorlaştıran faktörler
(ket vurma, bastırma, yanlış yerleştirme)
Sosyal öğrenme kuramı: Öz düzenleme kapasitesi, öz yeterlilik kapasitesi, dolaylı ceza,
dolaylı öğrenme, dolaylı duygu, karşılıklı belirleyicilik, sosyal öğrenmenin basamakları
İşaret-Gestalt Kuramı: Örtük (gizil) öğrenme, işaret (yer) öğrenme
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN
TEŞEKKÜR EDERİZ.
MURAT CİVELEK
KLİNİK PSİKOLOG VE PSİKOLOJİK DANIŞMAN
http://www.rehberlik.biz.tr