Professional Documents
Culture Documents
ich möchte
du möchtest
er/sie/es möchte
wir möchten
ihr möchtet
sie möchten
+ Wie viele Zimmer hat deine Wohnung? (Dairende kaç oda var?)
- Meine Wohnung hat 4 Zimmer. (Dairemde 4 oda var.)
Bir evi, odayı ya da herhangi bir nesneyi tarif ederken “sein” fiilini kullanıyoruz.
ich bin
du bist
er/sie/es ist
wir sind
ihr seid
sie sind
Tarif ederken kullanabileceğimiz bazı sıfatlar;
günstig uygun
schön güzel
groß büyük
klein küçük
hell aydınlık
dunkel karanlık
praktisch pratik / kullanışlı
unpraktisch kullanışsız
bequem rahat
unbequem konforsuz / rahatsız edici
hässlich çirkin
modern modern
unmodern modern olmayan / eski moda
kurz kısa
lang uzun
breit geniş
eng dar
Meine Küche ist klein aber hell. (Mutfağım küçük ama aydınlık.)
Das Schlafzimmer ist modern und bequem. (Yatak odası modern ve rahat.)
Bir oda, ev ya da herhangi bir nesnenin nasıl olduğunu sormak için “Wie” sorusunu yöneltiriz.
an (=yanına; yanında)
auf (=üzerine; üzerinde)
in (=içine; içinde)
hinter (=arkasına; arkasında)
neben (=yanına; yanında)
unter (=altına; altında)
über (=üstüne; üstünde)
vor (=önüne; önünde) i hali -e hali
zwischen (=arasına; arasında)
*Bu edatlar akkusativ ile kullanıldığında bir yönelme/hareket söz konusudur. Akkusativ Dativ
edat + akkusativ + isim (auf den Tisch. (masanın üzerine)) der - den - dem
die - die - der
*Bu edatlar dativ ile kullanıldığında bir bulunma durumu/yer ifade ederler. das - das - dem
edat + dativ + isim (auf dem Tisch. (masanın üzerinde))
→ Mit edatı “ile, birlikte, beraber” anlamlarına gelmektedir. Ve ardından gelen ismi dativ (-e hali) yapar.
→ Dativ yani ismin -e halini yaparken artikellerde değişiklik yapıyoruz.
Hal böyle olunca, mit edatından sonra gelecek olan artikellerde dativ olacağı için aynı şekilde değişikliğe
uğrayacak.
(gelen ismin artikel der veya das ise)
Örn: der Bleistift (kurşun kalem) → mit dem Bleistift (kurşun kalem ile)
die Schule (okul) → mit der Schule (okul ile) birlikte)
das Kind (çocuk) → mit dem Kind (çocukla birlikte)
die Füße (ayaklar) → mit den Füßen (ayaklar ile)
NOT: Burada kullanılan “man” zamirinin Türkçe’de tek başına bir anlamı yoktur. Belirsiz bir zamirdir.
Cümlenin anlamına “gidilir, yapılır, görülür…” gibi genellik veya belirsizlik ekler. Cümlenin anlamını
genelleştirir ve edilgen yapmaya yarar. Ve çekimi her zaman 3.tekil şahısa göre yapılır. (-t eki alır.)
NOT: Ancak vücudumuzda çift sayıda bulunan uzuvlarımıza ait bir ağrı da ise çoğul şekil ile söylüyoruz.
NOT: Mein Bauch tut weh. = Ich habe Bauchschmerzen. (Karnım ağrıyor.)
İki kalıpta aynı anlama gelmekte.
Du hustet sehr. Du sollst zum Arzt gehen. (Çok öksürüyorsun. Doktora gitmelisin.)
Mein Zahn tut weh. Ich soll zum Zahnarzt gehen. (Dişim ağrıyor. Dişçiye gitmeliyim.)
Sie sollen ihre Medikamente sorgfältig einnehmen. (İlaçlarınızı düzenli olarak almalısınız.)
NOT: 2. ve 3. tekil şahıs çekimlerinde nokta alan fiillerin emir kipinde bu noktalar düşer.
ÖRN: Ziehen Sie einen Anzug an! (Bir takım elbise giyiniz!)
Bespiele:
Ihr→ Macht eure Hausaufgaben! (Ödevinizi yapın!)
Sie→ Fahren Sie mich bitte zum Bahnhof! (Beni tren istasyonuna götürün lütfen!)
Ihr→ Macht die Tür zu! (Kapıyı kapatın!)
Du→ Trink Kräutertee! (Bitki çayı iç!)
NOT: “Du” şahsında „-t”, „-d”, „-ig”, „-er”, „-el” ile biten fiiler emir kipinde “e” eki alırlar!
Du wartest → Warte einen Moment! (Biraz bekle!)
Du entschuldigst dich → Entschuldige dich! (Özür dile!)
Du bildest ein Satz → Bilde ein Satz! (Cümle kur!)
Sein (olmak)
du → Sei! Sei vorsichtig! (Dikkatli ol!)
ihr → Seid! Seid ruhig! Papa schläft. (Sessiz olun! Babanız uyuyor.)
Sie → Seien Sie! Seien Sie ruhig! (Sakin olunuz!)
Beispiele (Örnekler):
Ich öffnete die Tür. (Ben kapıyı açıyordum.)
Deniz suchte dein Buch. (Deniz kitabını arıyordu.)
Ich machte meine Hausaufgabe. (Ben ev ödevlerimi yaptım.)
Sie arbeitete als Kellnerin. (O garson olarak çalıştı.)
Kaufte Peter neue Bücher? (Peter yeni kitaplar mı aldı?)
ich -
du st
NOT: Düzensiz fiiller tamamen değişiklik gösterir ve ezber gerektirir.
er/sie/es -
Genel anlamda sesli harfteki ünlülerde değişiklik olur ve -te eki
wir en
almazlar. 1. ve 3. tekil şahıslar yine aynı şekilde şahıs eki almazlar.
ihr t
sie n
Beispiele (Örnekler):
Feride aß eine Schokolade. (Feride bir çikolata yiyordu.)
Wir schrieben einen Brief. (Bir mektup yazdık.)
Ich kam in die Klasse. (Sınıfa geldim.)
Sprach Eren sehr gut Deutsch? (Eren Almanca'yı çok iyi konuşuyor muydu?)
Was machtest du gestern Abend? (Dün akşam ne yaptın?)
Beispiele (Örnekler):
Er hatte keine Arbeit und kein Geld. (Parası ve işi yoktu.)
Wir hatten zwei Wochen Ferien. (İki haftalık tatilimiz vardı.)
Er hatte eine Erkältung. (O üşütmüştü.)
Der Zug hatte zwei Stunden Verspätung. (Tren iki saat gecikti.)
Hattest du keine Zeit, einen Brief zu schreiben? (Bir mektup yazmaya vaktin yok muydu?)
sein (olmak)
Prasens Präteritum
ich bin war
du bist warst
Örn:
er/sie/es ist war Präsens : Ich bin krank. (Hastayım.)
wir sind waren Präteritum: Ich war krank. (Hastaydım.)
ihr seid wart
sie sind waren
Beispiele (Örnekler):
Ich war gestern zu Hause. (Dün evdeydim.)
Er war früher jung und arm. (O önceden genç ve fakirdi.)
Mein Freund war bei mir in den Ferien. (Arkadaşım tatilde bendeydi.)
Wir waren letzte Woche im Kino. (Geçen hafta sinemadaydık.)
Warst du gestern in der Schule? (Dün okulda mıydın?)
NOT: Ayrılabilen fiillerde tıpkı şimdiki zamanda olduğu gibi ayrılabilen ek cümle sonuna gider. Fiill kısmı
ise özneye göre çekimlenir.
Der Zug kam pünktlich in Hamburg an. (Tren Hamburg'a zamanında vardı.) - (ankommen-varmak)
Ali stieg in den Zug ein. (Ali trene bindi.) - (einsteigen - binmek)
Ich stand heute sehr früh auf. (Bugün çok erken kalktım.) - (aufstehen - kalkmak)
Er lud Ahmet zum Abendessen ein. (Ahmet’i akşam yemeğine davet etti.) - (einladen - davet etmek)