-YAPISAL JEOMORFOLOJİ- • Kıvrımlı yapı, yandan gelen basınçların
etkisiyle tabakaların dik, eğik, yatık, devrik
• Doğu ve İç Anadolu Bölgeleri, volkanik yapı biçimde çeşitli şekillerde kıvrımlanan • İç Anadolu Bölgesi, yatay yapı tabakalardan oluşan yapılardır. • Yine İç Batı Anadolu, sedimentler üzerinde host ve • ABD’de AppalaşDağları, Avrupa’da Jura grabenlerin yer aldığı faylı yapı Dağları, İran-Irak sınırındaki Zağros Dağları, • Batı ve Orta Toroslarda karstik yapı, farklı yer Hindistan kuzeyindeki Himalayalar ile şekillerinin oluşmasına zemin hazırlamıştır. ülkemizde Toros Dağları kıvrımlı yapıya • Gerçekten de yatay, monoklinal, kıvrımlı, kırıklı, örnektir. şariyajlı, havza, kubbe (dom) ve diskordant yapı gibi farklı yapılar, jeomorfolojinin bir kuralı olarak farklı topoğrafya şekillerinin ya da farklı topoğrafya fasiyeslerinin meydana gelmesini sağlar. • Yatay yapı söz konusu olunca tabakalar, genellikle tek bir formasyona dayalı, yatay ya da yataya yakın 0-5° arasında tortullaşmış kayaçlardan oluşmuştur. • Zaman zaman direnç farklarından dolayı sert-yumuşak tabakaların ardalanmaları da gözlenir. • ABD’de Kolorado Kanyonu, Silifke-Mut arasında Göksu Kanyonu bu yapının örneklerindendir.
• Kırıklı yapı (Faylı yapı), tabakaların
birbirlerine göre yer değiştirme hareketine dayalı oluşan yapılardır. • Düşey, ters, yanal, oblik, grabenleşme, transform hareketlerle oluşabilirler. ABD’deki San Andreas Fay Zonu, Yeni Zelanda’da Alp Fayı Zonu, Afganistan’da Herat Fayı Zonu, • Monoklinal yapı (Bir tarafa eğimli kayalardan meydana ülkemizdeki Kuzey Anadolu Fay Zonu, Doğu gelen yapı) ise, tabakaların bir yöne 5° den daha fazla Anadolu Fay Zonu’ndaki şekiller bu yapının eğime sahip olduğu tabakaların oluşturduğu yapısal çeşitli örneklerini oluşturur. şekillerdir. • Dünya’dan ABD-Kaliforniya’daki Vasqez kayalarının, Çin’in kuzeybatısındaki Gansu eyaleti Zhangye kenti yakınlarındaki Zhangye Jeoloji Parkı’ndaki kumtaşlarının (ülkemizde ise Beypazarı kireçtaşlarının ve Çorum’un Uğurludağ ilçesinde bulunan flişlerin oluşturduğu yapısal şekiller monoklinal yapılara örnek olarak verilebilir. • Şariyajlı yapı, bir tabakanın diğer tabakaların süreçleri tarafından aşındırılması ve sonuçta üzerine çok dar bir açı ile bindirme hareketi sonucu ortaya çıkan uyumsuzluk yüzeyinin genellikle bir oluşan yapılardır. örtü deposu ile örtülmesiyle oluşan yapılardır. • İngiltere’de Devon Bölgesi, ülkemizde ise Burdur • şariyajı bu yapılara örnektir. --PLÜTONİZM EKOLÜ • 18 ve 19. yüzyıllarda Hutton ve Buch, iç etken ve süreçlerin yeryüzünü şekillendiren esas faktör olduğu görüşünü savunmuştur. • Bu görüşü savunanlara Plütonist’ler denildi. • Yapısal jeomorfoloji taraftarları bir bakıma plütonistlerin modern takipçisi gibi kabul olunurlar. • --NEPTÜNİZM EKOLÜ • Bazı araştırmacılarda dış olayların, özellikle akarsuların yeryüzünü şekillendirmedeki rolüne • Kubbe yapı (Dom yapı), alttan gelen iç kuvvetlerin büyük önem vermişlerdir. etkisiyle tabakaların merkezden çevre doğru eğimli • Bu ekolün başlangıcı yine 18. ve 19. yy’la rastlar olduğu yapılardır. ve kurucusu Werner’dir. • Güney İngiltere’deki Weald domu, ABD’deki Güney • Dakota-Wyoming eyaletleri sınırındaki Black Hill • Bir kırığın iki tarafında kalan kütleler birbirine Domu, Utah’daki Navajo Domu, Fransa’da göre yer değiştirmemişse bu tip kırığa Normaniya-Picardie sınırındaki Pays de Bray Domu, (çatlak) adı verilir. ülkemizden Diyarbakır’ın 60 km kuzeybatısındaki • Kırık yüzeyi boyunca yer değiştirme Hacertun (Hazro) Domu, Bursa’daki Yenişehir oluşmuşsa buna fay adı verilir. Havzasının güneydoğusundaki Kendirli Domu kubbe DİAKLAZ yapılara örnek oluşturur. • Geniş alanlar kaplayan ve birbirini kesen dolayısıyla da diaklaz sistemlerini oluşturan diaklazlar yerkabuğu hareketiyle oluşur. • Aşınma ile derin vadiler açıldığında buradaki kayaçların hacmi, basınç azalması ile genişler ve diaklaz oluşur. • SOĞUMA DİAKLAZLARI; Bu tip diaklazlar püskürük kayaçlarda görülür. Soğuma ile küçülmesi diaklazların oluşmasına neden olur. • KURUMA DİAKLAZLARI; İçindeki suyu kaybeden ve kuruyan bir birikimin hacmi • Havza yapı (Çanak şekilli yapı), tabakaların bir küçülür. Böyle meydana gelen gerilimler havzaya, çanağa, tabana doğru eğimlenmiş diaklaz oluşumuna sebep olur. Killi depolar şekillerinden oluşan yapılardır. bu tip diyaklazlara örnek gösterilebilir. • Dünya’daki ve ülkemizdeki çanak şekilli yerşekillerinden gerek tektonik, gerekse karstik topografya şekilleri havza yapılara örnek YATAY YAPI oluşturur. • Yatay yapıya uyumlu yapı, tabüler, • Muğla Polyesi, Erzincan Havzası gibi. konkonrdant yapı gibi isimler de verilir. • Diskordant yapı (Uyumsuz yapı), farklı her • Bu nedenle akarsu şebekesinin kuruluşu türdeki formasyon ve tabakaların aşınım üzerinde akarsular Dandritik bir drenaj şebekesi gösterir. • Bu yapısal düzlük akarsular tarafından derin bir şekilde • Tabakaların genel olarak bir yöne eğimli yarılırsa, yüksekte kalan geniş yapısal düzlüklere yapı oldukları yapı tipine monoklinal yapı platosu denir. (homoklinal yapı yada uniklinal yapı adı verilir). • Monoklinal yapıdaki bir arazi üzerinde bu yapıya ait şekillerin oluşabilmesi için öncelikle konsekant akarsuların oluşması gerekmektedir. • Aşınmanın ilerleyen safhalarında konsekant akarsuya bağlanan yan kolar gelişir. Bu yan kollara subsekant akarsu adı verilir. Subsekant akarsular zayıf ve dirençsiz tabakaları geri doğru aşındırırak subsekant depresyonların oluşmasını sağlar. Subsekant vadilerin oluşumu ve gelişi Yatay yapılı sahalarda akarsular yataklarını derine esnasında az eğimli yamaçlar üzerinde yararken dirençli tabakalar dik (korniş), az dirençli resekant akarsular ve vadiler gelişir. Daha tabakalar ise az eğimli yamaçlar (şev) oluştururlar. dik olan yamaçlar üzerinde ise obsekant terimi ile ifade edilen akarsular ve vadileri Yatay yapılı sahalarda topoğrafya yüzeyini oluşturan gelişir. dirençli tabakanın akarsularla yarılmasıyla oluşan üstü • Monoklinal yapının en tipik şekli olan düz, kenarı dik masa benzeri tepelere mesa denir. asimetrik sırtlara kuesta adı verilir. Mesaların üst kısmı daha küçük olanlarına büt denir. • Tabaka başlarının ortaya çıktığı dik yamaca ise kuesta cephesi adı verilir. Büt ve mesaların üst kısmındaki dirençli tabakalar o • Kuestanın sırtını en yukarıda yer alan sert alanın eskiden aynı seviyede geniş bir tabaka ile kaplı tabakanın yüzeyi teşkil eder. olduğunu göstermesi nedeniyle şahit tepe olarak da • Kuesta sırtı yukarıya doğru korniş adı verilen adlandırılırlar. ve sert tabakanın baş kısmına denk gelen bir diklikle sonlanır. • Akarsu şebekesi hakim eğim doğrultusunda kurulur. Kornişin hemen altında ise daha az dirençli • Olgunluk aşamasında yapısal özellikler belirginleşir. tabakanın aşınmasından arda kalan • İhtiyarlık döneminde yapısal unsurlar silinir ve malzemenin oluşturduğu ve subsekant peneplen oluşur. akarsuya doğru bir meyil gösteren şev adında • (Raisz’e göre Strahler 1960’dan) bir yamaç bulunur. • Hogbackin arka tarafı tabaka yüzeyinden, ön tarafı korniş ve şevden oluşur. • Dik ya da dike yakın tabakaların çevresinin boşalmasıyla oluşan tepelere dik tabaka tepesi ya da kret denir.
Bunlardan en iyi gelişmiş olanları Çukurova’ın
kuzeyinde, ova ile Toroslar arasındaki geçiş alanında • Güçlü olan akarsu yeni oluşan antiklinalleri bulunmaktadır. yararak yatağını koruma olanağını bulur ve bu Trakya’da Ergene Havzası ile Istıranca Dağları etekleri şekilde antesedans vadi özelliğini kazanır. arasında uzanan bir şerit içinde iyi oluşmuş kuesta • Vadilerin üzerindeki sert tabakayı yardıkları örneklerine rastlanılır. yerlerde daha alttaki yumuşak tabakaların Ülkemiz dışında en iyi kuesta örneklerinin gözlendiği yönünü izleyen subsekant vadiler bir başka alan ise Paris Havzası’dır. uzanacaktır. • İlk topografyaya göre zıt olan bu duruma rölyef terselmesi yada topografya ANTİKİNAL terselmesi, yüksekte kalan senklinallere ise • Kıvrılma sonucunda kubbeleşen tabakalara antiklinal; tünemiş senklinal adı verilir. Antiklinalin en yüksek noktalarını birleştiren çizgiye • Bunlar dayanıklı tabakaların meydana antiklinal ekseni; Eksen boyunca antiklinali yaran çıktıkları zonlara uyan monadnok’lardır. düzleme antiklinal eksen düzlemi; Antiklinal ekseninin • Flüvyal, glasiyal, volkanik yada göl orijinli her iki yanına ise kanat denir. tabakaların yeteri kadar kalın olmaları halinde aynı şekilde örtü tabakası görevi görecektir. Yukarıgenepe köyü, Bayburt Bu şekildeki örtüye diskordant örtü adı verilir. • Bizler, ortaya çıkan bu yüzeye ise özelde fosil peneplen, genelde ise fosil topografya adını vermekteyiz.
• Kıvrılma sonucunda çanaklaşan tabakalara senklinal, ilksel eğime uygun olarak yerleşmiş Senklinalin en alçak noktalarını birleştiren çizgiye akarsulara val; Kanatlardan vallere doğru inen senklinal ekseni; Eksen boyunca senklinali yaran ikinci dereceden akarsulara rüz; Antiklinal düzleme senklinal eksen düzlemi; Senklinal ekseninin eksenlerini dik yaran boğaz şekilli vadilere her iki yanına ise kanat denir. klüz; Antiklinal eksenlerini yaran vadilere ise comb denir. • Fay yüzeyi dikliği, yükselmiş blokun bulunduğu tarafa doğru meyilli ise buna obsekant fay yüzeyi dikliği adı verilir.
Eğim Atımlı Normal Fayın Yapısı
• Normal fay, tavan bloğunun fay düzlemi • Fay: Kırık hattı; fay düzleminin topoğrafya yüzeyi ile olan ara kesiti. boyunca aşağı doğru hareket ettiği fay tipidir. • Fay düzlemi: Fay bloklarının birbirine göre yer değiştirdiği düzlem. • Ters faylar sıkışma rejimi altında oluşurlar. • Fay aynası: Fay düzleminin görünen kısmı. Tavan bloğu eğimli fay düzlemi boyunca • Tavan bloğu: Eğim atımlı faylarda fay düzleminin altındaki yukarı doğru itilir. Fay düzleminin eğimi 60 blok. dereceden daha az ise böyle ters faylara • Taban bloğu: Eğim atımlı faylarda fay düzleminin bindirme fayı denir. Bindirme nedeniyle yaşlı üzerindeki blok. • Atım: Fay bloklarının kat ettiği yatay, verev ya da düşey formasyonlar genç formasyonların üzerine mesafe. itilir. Bu nedenle üzerlenme olarak da adlandırılır.
• Büklüm alanlarında gerilmeyle oluşan paralel
kanar biçimli çukurlara ise çek ayır havza (pull-apart basin) denir.
• Büklüm alanlarında sıkışma nedeniyle oluşan
paralelkenar biçimli tümsek şekillere sıkışma sırtı (push up ridges) denir.
• İki tarafı çökmüş, kendisi yüksekte kalmış fay
bloğuna “horst” denir.
• İki yüksek kütle arasındaki çökmüş fay
bloğuna ise “graben” denir. • Farklı aşınma sonucunda meydana çıkan fay yüzeyi • Gençlik aşamasında,Fay yamacı üzerinde "V" dikliği, alçalmış blokun bulunduğu tarafa doğru şekilli asılı vadiler görülür.Bunların önlerinde meyilli olduğu taktirde buna resekant fay yüzeyi ise birikinti konileri gelişir.Üst üste bu iki şekil dikliği adı verilir. cepheden bakıldığında "şarap kadehi"ni andırır.
• Olgunluk aşamasında,Fay aynası "V" şekilli
vadilerle derin bir şekilde yarılır.Fay aynasının aşınmadan arta kalan üçgen şekilli parçalarına ise «fay façetası» denir.