You are on page 1of 9

TÜRK MASAL VE HALK HİKÂYELERİNDE GÖRMEYEN

GÖZÜN TEDAVİ EDİLMESİ MOTİFİ ÜZERİNE

On the Pattern of Treating the Unseeing Eye in Turkish


Fairy Tales and Folk Stories

Prof. Dr. Ali Berat ALPTEKİN*


ÖZ
İnsanoğlunun hayatında gerçekleştiremediği bazı hususlar onun hayal dünyasına yansımakta ve daha
sonra destan, masal ve halk hikâyesi gibi metinlerde kendisine yer bulmaktadır. Bir zamanlar “açıl kapım
açıl” denildiği vakit açılan kapıları günümüzde hayatımızın her anında görebilmekteyiz.
Bu kısa bilgiden sonra şimdi de Türk masal ve hikâyelerinde tespit edebildiğimiz tedavi şekillerini
sıralamak istiyoruz:
a) Toprakla tedavi
b) Su (ab-ı hayat) ile tedavi
c) Ağaç dalıyla (yaprağı) tedavi
ç) Otla (çayır, çimen) tedavi
d) Kuş tüyünün görmeyen göze sürülmesiyle tedavi
e) Kanla tedavi
f) Dua edilmesi sonucu tedavi
g) Hayvan ürünlerinin yenilmesi, içilmesi veya bir hayvan tarafından yalanma üzerine tedavi
ğ) Denizden çıkarılan iki özel balığın göze sarılmasıyla tedavi
h) Peri kızlarının yaptığı ilacın göze sürülmesiyle tedavi
Yukarıdaki tedavi şekillerinde de görüldüğü gibi dinî unsurların yanında, mitolojik bazı hususlarda
(toprak, su, ot, ağaç dalı, tüy, kan, vb.) görmeyen gözün açılmasında etkili olmaktadır.
Anah­tar Sözcükler
Türk Masalları, halk hikâyeleri, görmeyen göz, tedavi
ABST­RACT
Things that human beings cannot realize in their lives are reflected in to their world of imagination and
these things find places in the texts, such as epics, fairy tales, and folk tales. We can see the doors opened when
it is said “open my door, open!” in the past at every moment of our lives today.
After this information, we wish to list the methods of treatment that we found out in Turkish fairy tales
and folk stories:
a) Treatment with soil
b) Treatment with water
c) Treatment with a branch (loaf) of a tree
d) Treatment with herbs (meadow, grass)
e) Treatment by the application of the bird feather to the unseeing eye
f) Treatment with blood
g) Treatment as a result of praying
h) Treatment by eating, drinking animal products or by being licked by an animal
i) Treatment by wrapping the eyes with sea fish
j) Treatment by the application of medicine made by fairy girls to the eyes
As it is indicated above both religious and some mythological factors (soil, water, herb, a branch of a tree,
feather, and blood, etc.) are effective in the treatment of the unseeing eye.
Key Words
Turkish fairy tales, folk stories, unseeing eye, treatment.

Çeşitli sebeplerle görmeyen gözlerin tedavisinde de insanoğlu hayal dünyası-


(ağlamak, işkence yapılarak çıkarılmak) nın derinliklerine dalmakta ve adeta bir

* Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakükltesi, Orta Öğrt. Sos. Al. Öğrt. Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi Öğretim
Üyesi. abalptekin@yahoo.com

http://www.millifolklor.com
18 18
http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2009, Y›l 21, Say› 81

cerrah edasıyla, ancak bir cerrah kadar birisi topraktır. Âşık Veysel’in ifadesiyle
zahmet çekmeden görmeyen gözlerin bütün kötülükleri gizleyen, gizli sırlarını
görmesini sağlamaktadır. insanların hizmetine sunan yine sadık
Türk masal ve hikâyelerinde tespit yâr, topraktır.
edebildiğimiz tedavi şekillerini sırala- Aslında toprağın önemli olması İs-
mamız gerekirse: lam kültürüyle çok yakın ilişkili olup,
a) Toprakla tedavi Hazreti Adem balçıktan yaratılmıştır.
b) Su (ab-ı hayat) ile tedavi Yine Türkler için çok değerli olan atın
c) Ağaç dalı (yaprağı)yla tedavi yaratılmasında da Hazreti Âdem’in Kâbe
d) Ot (çayır, çimen)la tedavi toprağının önemli olduğunu belirtmemiz
e) Kuş tüyünün görmeyen göze sü- gerekmektedir. (Elçin 1988: 413).
rülmesiyle tedavi Kör gözün toprakla açılması motifi
f) Kanla tedavi sadece İslam kültüründe olmayıp aynı
g) Dua edilmesi sonucu tedavi zamanda Hristiyan inançlarında da gö-
h) Hayvan ürünlerinin yenilmesi, rülmektedir. (Ocak 1983: 206).
içilmesi veya bir hayvan tarafından ya- Görmeyen gözün tedavi edilmesin-
lanma üzerine tedavi de kâinatta bulunan her toprak işe ya-
i) Dua edilmesi sonucu tedavi ramamaktadır. Toprakta aranan vasıf
j) Denizden çıkarılan iki özel balı- ayak basılmadık bir mekânın olmasıdır.
ğın göze sarılmasıyla tedavi Bu mekânı bildiren de büyük ölçüde gör-
k) Peri kızlarının yaptığı ilacın meyen gözün sahibidir. İlgili motif, Motif
göze sürülmesiyle tedavi Index’te, [K1011. Göz ilacı (toprak) ] de
Yukarıdaki tedavi şekillerinde de kayıtlıdır.
görüldüğü gibi dinî unsurların yanında, Bakınız Erzurumlu masal anlatıcısı
mitolojik bazı hususlarda (toprak, su, ot, bu durumu nasıl dile getiriyor:
ağaç dalı, tüy, kan, vb.) görmeyen gözün “Bir varmış bir yokmuş çok eski za-
açılmasında etkili olmaktadır. manlarda gözleri görmeyen bir padişah
a) Toprakla tedavi varmış. Bu padişahın da üç oğlu varmış.
Türk halk hikâyesi ve masallarında Oğlanları çok merak edip, gidip babala-
görmeyen gözün tedavi edilmesinde ilk rına:
sırayı toprak almaktadır. Toprağın bu “Baba sen gözlerinin niçin görme-
derece öne çıkmasının sebebi bu nesne- diğini anlat? Onları bir hekime baktıra-
nin hayatımızın her safhasında olmasın- lım” diye sorarlarmış.
dandır. İlk insanın (Hazreti Adem) yara- Baba da:
tılmasında Cenab-ı Allah Cebrail, Mikâil “Yavrularım benim gözlerimin açıl-
ve İsrafil’i gönderdiğinde onlar toprağın ması imkânsız. Hiçbir doktor benim göz-
inlemesine dayanamayıp görevi yerine lerimi açamaz.” dermiş.
getiremezler, ancak Azrail Aleyhisselam Oğlanlar çok yalvarınca padişah
her şartta toprağı getirir ve ilk atamız dayanamaz.
yaratılır. Yine dünya ve Türk mitoloji- “Benim ayak basmadığım bir yerden
sinde, suların derinliklerinden getirilen toprak getirip çamur yapıp gözüme
toprağın suyun yüzüne saçılması üzerine sürerseniz, o toprak gözlerimi açar.”
kara parçası yaratılmıştır. İslamiyet’le (Seyidoğlu 1999: 61).
birlikte kültür hayatımızda önemli bir Benzer bir motif Çukurova masalla-
yeri olan tasavvufta da dört unsurdan rında tespit edilmiştir:

http://www.millifolklor.com 19
Millî Folklor, 2009, Y›l 21, Say› 81

“Yavrım, benim gözümün ilacı, atı- lı olan sazının teli kırılır. Bunun üzerine
mın ayak basmadığı yerden toprak alır- annesi ve kız kardeşi Garib’i tanırlar.
sanız, gözümün ilacı bu” diyor. (Şimşek Hasret giderdikten sonra Garip, Hazreti
2001: 60). Hızır’ın atının ayağının altından aldığı
Bu arada at denizden çıkışın oğlan toprağı annesinin gözlerine sürer ve o ye-
diyor ki: niden görmeye başlar. (Türkmen 1995:
“Ulan, ayağımın altından top- 227-234; Alptekin (b), 2002: 216).
rak al (her yanı keçeli ya) babiyin Benzer motifleri Anadolu sahası
gözünün ilacı bu. Babiyin atının halk hikâyelerinden Asuman ile Zeycan
basmadığı bir deniz galmışdı” diyor. [Asuman ile Zeycan hikâyesinde bir der-
(Şimşek 2001: 66). vişin atının ayağının altından alınan
“Galan oğlan , babasının toprağı- toprak görmeyen göze sürüldüğü zaman
nın suyunu damlatıyor, gözü açılıyor” iyileşir] (Sakaoğlu 1972: 51-58); Uygur
(Şimşek 2001: 67). Türklerinin Yusuf Bey-Ahmet Bey des-
Masallarda gördüğümüz bu motifin tanında, [Laglı Han, Aşır Beg serdar
benzerlerini halk hikâyesi adını verdiği- ve Eralı Han’ın gözlerine kahramanın
miz nazım-nesir karışımı anlatmalarda getirdiği toprağı sürmesiyle birlikte açı-
da görüyoruz. Bunun en canlı örneği lır] (Özkan 1989: 137-138) ve Kerem ile
ise Âşık Garip Hikâyesi’ nde karşımıza Aslı hikâyesinde, [Ziyat Han’ın kör olan
çıkmakta olup ilgili kısmın özeti aşağı- gözlerini onu Hazreti Muhammet’in aya-
dadır: ğının tozları iyileştirir] (Duymaz 1992:
Gurbette sevdiğine bir mektup yazan 314) görmekteyiz.
Garip, bunu bir bezirgân olan Şah Veled Günümüzde Nasrreddin Hoca’nın
vasıtasıyla Senem’e gönderir. Ancak Ve- türbesinden alınan toprağın göze sürül-
led de, Senem’i sevmektedir ve onu ala- mesiyle tedavi olacağı, yenilince de kadı-
bilmek için başlık parası toplamak üzere nın hamile kalacağına inanılmaktadır.
gurbete çıkmıştır. Veled, mektubu merak Görüldüğü gibi Türk halk anlatma-
edip açar ve mektubu okuyunca adamı larının iki önemli metni olan masal ve
olan Keloğlan ile Garip’in kendilerine hikâyelerde Hazreti Hızır, derviş, Haz-
emanet olarak verdiği gömleği kana bu- reti Peygamber’in veya atının ayağının
layarak Garip’in annesine verirler ve ona altından alınan toprak derdin dermanı-
oğlunun öldüğünü söylerler. Annesi ise dır.
bu acı haberi alınca ağlaya ağlaya göz- Toprakla görmeyen gözün tedavi
leri kör olur. edilmesi motifinde İslami unsur öne çı-
Bu arada Hazreti Hızır, Garip’e, karılmıştır. Kerem ile Aslı hikâyesinde-
atının ayağının altından toprak alması- ki görmeyen gözün tedavi edilmesi de
nı ve annesinin gözüne sürmesini tavsiye Hazreti Peygamber’in ayağının altından
eder. Böylelikle annesinin gözleri yeni- alınan toprak kanaatimizce metni daha
den görecektir. da kuvvetlendirmek için eklenmiştir.
Garip, Tiflis’e varınca çeşmenin ba- Esasta ise bu motifin yerini halk anlat-
şında karalara bürünmüş olan kız karde- malarında Hazreti Hızır veya derviş al-
şini görür. Ancak Güllü Han, ağabeyini mıştır.
tanıyamaz. Evlerine, bilmeden ağabeyini b) Su (ab-ı hayat) ile tedavi
Tanrı misafiri olarak götürür. Türk mitolojisinde Hazreti Hızır’ın
Garip, eve girer girmez duvarda ası- proto tipi kayın ağacı üzerinde yaşayan

20 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2009, Y›l 21, Say› 81

gök sakallı ihtiyar olup aynı ağacın di- verdi. İşte o zaman Kallıbey ile Ballıbay
binden ab-ı hayat akmaktadır. Hiç şüp- görüp bildiklerini Urayhan Padişah’a
hesiz ab-ı hayatın içilmesiyle ölümsüz- varıp anlattılar.” (Karadavut 2002: 308)
lüğe kavuşma arzusu her insanın temel Doğu Türkistan Türkleri arasında
arzusudur. Ancak bu suyu bulabilmek o tespit edilmiş olan Kemerşah ve Şemsi
kadar da kolay değildir. Bu motifi Türk Canan adlı hikâyede ise ab-ı hayat göze
halk hikâyelerinin kahramanlık grubu sürülünce görmeye başlar:
içerisinde ele aldığımız Köroğlu hikâ- Günün birinde Şemsi Canan’dan
yesinin birinci kolunda görmekteyiz. izin alan Kamerşah, Saperkut’u iyileş-
Ayrıca ilk defa Evliya Çelebi tarafından tirmek için, sevdiği kızda (Şemsi Canan)
tespit edilen Bingöl ile ilgili bir efsanede bulunan hayat ilacını da alarak sarayın
de ab-ı hayat motifini buluyoruz (Alpte- yolunu tutar. Yolda Salmas Dede’nin
kin 2005: 70). Türkiye’de olduğu kadar yardımıyla ilacı yapan Kamerşah, Şa-
Türkiye dışındaki Türk boyları arasında perkut:
da tespit ettiğimiz ab-ı hayat motifinin
a) Üç defa gözüne ilacı sürdüğünde
Azerbaycan (M. H. Tehmasib) anlatma-
gözü açılır
sının kısa özetini aşağıya alıyoruz:
b) Nohut büyüklüğünde bir parça
Bir gün Alı Kişi, oğlu Rövşen’i ya-
yedirilince konuşur
nına çağırarak buradaki dağların bi-
Ardından Kamerşah ve Şemsi
rinde Goşabulag adında bir pınar oldu-
Canan’a kırk gün kırk gece düğün ya-
ğunu, yedi yılda bir Cuma akşamı doğu
parak murada erdirilirler. Kamerşah’la,
ve batı tarafından birer yıldızın doğa-
rak bu pınarın üzerinde çarpıştığını ve Şemsi Canan’ın iki kız, iki oğlan dört ço-
Goşabulag’a nur döküldüğünü söyler. cuğu olur.
Alı Kişi bu pınarın köpüğünde yıkananın Bu arada Isfahan Şahı’nın ağla-
güçlü bir yiğit; suyundan içenin de âşık maktan gözleri kör olmuştur. Günün
olduğunu ve gidip o pınarı bulmasını, birinde Kamerşah rüyasında babasını
gelirken de kendisi için bir kap su getir- görünce daha fazla dayanamaz ve ana
mesini ister. Rövşen, gidip pınarı bulur, yurduna gitmek ister. Bunun üzerine
köpüğünde çimer ve bir kap doldurup Şaperkut’tan izin alan Kamerşah ile
içer. Kabı yeniden doldurmak isteyince Şemsi Canan Isfahan’a doğru yola çıkar-
köpük kaybolur. Gelip durumu babasına lar. Üç yüz altmış yıllık yolu kırk saatte
anlatır. Babası, gözünün dermanının o giden Şemsi Canan ile Kamerşah orada
suda olduğunu söyleyip çok üzülür. kız kardeşi Gülcemal ile karşılaşır. An-
Alı Kişi, oğluna nasıl biri olması nesi ölen Kamerşah babasının gözleri-
gerektiğini vasiyet ederek onun adını ne ab-ı hayatı sürünce görmeye başlar.
“Koroğlu” koyar ve ölür. Koroğlu baba- Üç yıl da oğlu ile yaşayan Hüseyin Şah
sını Goşabulag‘ın yanına defn eder ve o ölünce yerine oğlu padişah olur. Onun
günden itibaren Çenlibel’de yurt tutar da ulusu mutlu, ülkesi güllük gülistanlık
(Tehmasib 1975: 5-16.) olur. (İnayet 1995: 253-279).
Köroğlu destanının Özbek anlatma- Muhtemelen ab-ı hayat Türk mi-
sında ise ab-ı hayatın içilmesinin yerini tolojisindeki “bayterek ağaç”, “kozmik
sadece elin yüze sürülmesiyle gözün açıl- ağaç”, “hayat ağacı”nın dibinden veya
ması motifiyle karşılaşıyoruz. gövdesinden akmaktadır. İşte bu ölüm-
“Revşenbek, Göroğli’nin ayağını,
süzlük sıvısı mitolojiden diğer anlatma-
elini yüzüne sürdü. Parlayıp gözü açılı-
lara doğru bir yönelme göstermiştir.

http://www.millifolklor.com 21
Millî Folklor, 2009, Y›l 21, Say› 81

c) Ağaç dalı (yaprağı)yla tedavi göze sürülmesi üzerine görmeyen göz


Türk mitolojisinde insandan önce görmeye başlıyor.
ağaç yaratılmıştır. İslamiyet ve diğer Bu amma, yaprağı gurutmuş, etmiş,
dinlerde de ağaç kutsiyeti ile öne çıkarıl- her şeyi hazırlamış. Bu varınca, hemen
maktadır. Tespit ettiğimiz ağaç dalıyla babasının gözüne çalıveriyor, gözleri yar-
ilgili motiflerin tamamı masallarda da padan açılıyor. Açılınca bu sefer gızı öte-
görülmektedir. Kanaatimizce burada ki oğlanlar almak isdiyorlar.” (Şimşek
sözü edilen ağaç, yaz-kış yaprağını dök- 2001: 71).
meyen, meyvesi yenilmeyen, bulunduğu Umay Günay’ın Elazığ’dan yaptığı
sahada tek başına olan hayat ağacıdır. bir derlemede ise herhangi bir yere bıra-
Ancak masal anlatıcısı hayat ağacını bil- kılan ağaç yaprağının göze sürülmesiyle
mediği için kendi coğrafyasında var olan tedavi olunmaktadır.
ağaçların adını anarak görmeyen gözü “Nasıl iyi olacak?”
tedavi etmeye çalışmaktadır. Ünlü motif
“Bizim dilimizden bilirse, şuraya iki
katalogu Motif Index’te (D1505.18. Gör-
tane yaprak bırakalım, alsın gözüne sür-
meyi sağlayan ağaç) de bu motif tespit
sün gözü açılır. Gözü açılır amma mavi
edilmiştir.
olur.” (Günay 1975: 349).
Tespit ettiğimiz ağaç ve yaprakları-
Tarafımızdan yapılan derlemede de
nı sıralayacak olursak:
herhangi bir ağaçtan koparılan bir yap-
1. Ağacın cinsi belirtilmiştir:
rak görmeyen gözün tedavisinde etkin
I. Maya yaprağı
Neyise İyilik, bu gonuşmaların hep- rol oynamaktadır.
sini duyuyor. Hemen, maya yaprağından “Böyle böyle bir Kötünnük isimli bir
goparıyor, tükrüğüynen ıslıyor, gözüne arkadaşım vardı, böyle böyle yola çıktık.
çalıyor, gözü açılıyor. Bu çıkısına maya Bana bu muameleleri teklif etti. Ben de
yaprağını dolduruyor aşağı iniyor.” nefsimi körletmek için dediği vaatleri ye-
Yahu, bu körlerin heç akılları yok. rine getirdim. O da beni burada terk etti
Şu ‘cinni maya’nın yaprağı ıslayı- getti.
verseler de gözlerine çalsalar, hemen Bunlar ellerini galdırıp dua etmiş-
gözleri açılır.” ler, ağaç bir sallanmış yerinden, ağaç
“Gızımın gözünü iyi eden mi?” di- sallandıktan sonra demişler ki:
yor. “Ağaçdan bir dal gopar”.
“İyi ederim” diyor İyilik de. Ağaçdan bir dal gopardıktan sonra:
“İyi edemezsen, seni idam ederim, “Gözün birisine sür.”
asdırırım, seni öldürürrüm.” Dalı gözünün birisine sürmüş, o
“Tamam.” gözü açılmış. Tekrar bir daha goparması-
Niyese, İyilik içeri varıyor: nı söylemişler, bir dal daha goparmış-
“Bir bardak su verin bana” diyor. lar, o bir gözüne sürünce, o bir gözü
Buna bir bardak su veriyorlar, İyi- de açılmış (Alptekin (a) 2002: 290).
lik maya yapranı ıslayıveriyor, gızın Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde
gözüne çalıyor. Gızın gözleri ayna gimi mezar, mezarda biten ağaç, mezar taşı
parlıyor. Öbür gözüne de çalıyor, o da tozunun göze sürülmesi sonucunda gör-
öyle oluyor.” (Şimşek 2001: 50). meyen göz görmektedir. Okuyucularımı-
2. Ağacın cinsi belirtilmemiştir
zın bulmada zorlanacağı metni aşağıya
Esma Şimşek tarafından yapılan
alıyoruz:
derlemede önceden hazırlanan yaprağın
Yediler Ziyareti Pervadi dağlarında

22 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2009, Y›l 21, Say› 81

şehre yakın bir yerde “yediler ziyaretgâhı” Çimenin sürülmesiyle tedavi:


denilen bir yer vardır. Rumeli diyarında “Eee bunun gözlerini oyun, dağa
ünlü olup herkes tarafından ziyaret edi- goyverin.”
lir. Osman oğullarından Orhan Gazi’nin Götürüyorlar gözünü oyuyorlar bu
oğlu Ece Yakup, Kara Mürsel, Koca Ece, gız çocuğunun. Götürüyorlar dağın oraya
Kara Hoca ve diğer sırdaş ve kardeşler bir yerine goyveriyorlar, becene bir yere,
Rumeli’ni fethettiklerinde Pervadi’de şe- Allah tarafından iki aslan eniği peyda
hit olurlar. Ece Yakup ve yedi şehidin oluyor. Bunları bir gadıncağızın çocuğu
mezarı kaybolmasın diye”bismillah” ile götürüp gucağına veriyorlar. Allah tara-
taş yerine ağaç dalı diker. Allah’ın em- fından çocuk eyi oluyor. Çocuğu defnet-
riyle bu kuru ağaç dallarının uçları yeşe- miyorlar, aynı aslanın annesi emdiriyor,
rir. Sıra sıra dikilmiş ağaçlar ki göğe boy besleyor. Gadıncağızı o aslan enikleri ek-
vermişlerdir. Beş mezarın ayak ve baş mek ufakları bilmem heriflerin çobanla-
ucunda on eder. Allah’ın emriyle on adet rının azzığını getirip besleyorlar. Çocuk
ağaç, dal ve budaklarıyla baş olmuştur. bir müddet sonra bayakı delikanlı olmuş.
Hâlâ o taşlardan kazıyıp içenler kusa İki yanna sürünü sürünü oynarmış. Bir
kusa asla safra ve balgamları kalmayıp guş gelmiş oraya gonmuş ve demiş ki:
ateşli humma hastalığından kurtulur- “Ah şu gızcağız guş dilinden bilse,
lar. Birinci mezarın taşını kazıyıpiçerse, iki tarafında çimen var. Çimeni alsa gö-
gözü görmez ise kuvvetli görür ve ağrısı züne sürse, tükmüğünü gözüne çalıverse,
kalmaz. İkinci kabrin taşlarını kazıyıp esgikinden daha eyi olur.”
yalasa cüzzam hastalığından kurtulur. Az annamış gızcağız:
Dördüncü kabrin taşlarını yedi sabah “Guşcağızım neden bi daa söyle ya.”
yalasa cüzzam hastalığından kurtulur. Bi daa söyleyince annayor. Oradan
Ben bunları gidip gördüm, nice kimse- elini iki yannarına çalıyor, çimen bulu-
ler: yor, oradan goparıyor.
“Bizler nice kere ziyaret edip nice “Bismillahirrahmanirrahim.” deyip
adamların şifa bulduğunu biliriz” diye gözüne çalıyor. Gözü esgikinden daha eyi
söylerler. (Danışman (III) 1970: 241). olmuş. Gözü fal daşı gibi açılmış, gom-
ç) Ot (çayır, çimen)la tedavi şuları varmış. Beyoğlu’nun gomşusunun
Burada yukarıda açıklamaya çalış- yakınına varmış. Haber göndermiş gom-
tığımız ab-ı hayatın yerini ot almıştır. şusuna: (Alptekin (a) 2002: 287).
Ölümsüzlüğe çare arayan insanoğlu za- d) Kuş tüyünün görmeyen göze
man zaman da suyun yerine çeşitli neba- sürülmesiyle tedavi
tatlardan yararlanma yoluna gitmiştir. Şah İsmail hikâyesinde karşılaş-
Kısacası burada otlardan yararlanma tığımız bu motifte mitolojideki kartalın
yoluyla görmeyen göz tedavi edilmeye önemli bir rolünün olduğu açıktır. Ka-
çalışılmaktadır. Halk hekimliğinin sa- naatimizce masal kaynaklı olan bu halk
hibi (iyesi) diyebileceğimiz şaman ve İs- hikâyesinde kuşlardan birisinin yele-
lami dönemdeki Lokman Hekim ve ona siden tüy bırakması ve görmeyen göze
bağlı olarak anlatılan hikâyelerin de ana sürülmesiyle görmeye başlaması semavi
temasını hastalık, ölümsüzlük ve çaresi dinlerin tesiriyle olsa gerektir:
oluşturmaktadır. Görmeyi sağlayan ot Arap, padişah ordusu ile savaşmak-
motifi Indeks’te D1505. 1. numarada ka- tayken Şah İsmail’e güvercinler yardım
yıtlıdır. eder. İsmail, güvercinlerden düşen ka-

http://www.millifolklor.com 23
Millî Folklor, 2009, Y›l 21, Say› 81

nadı gözlerine sürünce tekrar görmeye “Muştulık Pay Püre Big oğlun gel-
başlar. Bir çiftçinin evlatlığı olan Şah di.” didi.
İsmail, ondan kendisini askere yazdır- Pay Püre Big aydur:
masını isteyerek orduya katılır. Padişa- “Oğlum idügin andan bileyim, sırça
hın huzuruna çıkarak Arap Üzengi ile parmağını kanatsun, kanını destmala
savaşmak istediğini belirtir (Alptekin (b) dürtsün, gözüme süreyin, açılacak olur
2002: 198). ise oğlum Beyrek’dür.” didi.
e) Kanla tedavi Zira ağlamakdan gözleri görmez
Bu bölümde hem kartal hem de in- olmuş idi. Destmalı gözine siliçek Allah
Taala’nun kudretiyle gözi açıldı.” (Ergin
san kanının önemli olduğunu görüyoruz.
1997: 151).
Kartal kanıyla görmeyen gözün tedavi
Kırşehir’de 1998 yılında 68 yaşın-
edilmesi mitolojiyle izah edebiliriz. Mitik
daki Havva Çoban’dan yapılan sözlü Bey
düşünceye göre kan ve can aynı şeydir.
Böyrek derlemesinde de yine görmeyen
“Birini vurup da Nallıburun’a gelir-
gözün tedavisinden kandan yararlanıl-
se gözü de yandaysa gözü açılacağmış.” maktadır. Ancak burada gözü kör olan
Neyse oğlan çobanı çağırır. baba olmayıp, kız kardeştir. Annenin de
“Hoyun çoban, hendere üç gartal hasretten beli bükülmüş olup o da uygu-
gelecek, onun birini vurup gelirsen sana lanan tedavi sonucunda eski hâline gel-
şu gadar altın vereceğim. Neyse gartalı mektedir.
çoban vurur gelir. Gartalın ganını göz- Bu arada Ak Kavak Kızı, Bey
lerine çalıverince oğlanın gözleri açılır, Böyrek’in öldüğünü sandığı günden iti-
oğlan da çıkarır üç dört altın verir.” (Alp- baren yas tutmaya, karalar giyip gez-
tekin (a) 2002: 276). meye başlar. Bey Böyrek’in annesinin de
Ancak, Dede Korkut Hikâyelerin- ağlamaktan gözleri kör olur.
deki Kampüre’nin Oğlu Bamsı Beyrek “Anna, Bağ Böyrek geldi” diyerek
ve sözlü kaynaklardaki anlatmaları Bey babasının evine gaçmış. Düğün evi Bağ
Böyrek de parmaktan destmala (men- Böyrek geldi diye dağılmış. Kel Vezir ga-
dile) akıtılan kan göze sürülürse gör- çıp saklanmış. Bağ Böyrek haber salarak
meye başlıyor. “Kan eksem can biter” düğününü bozmamasını ona bacısını ve-
sözü masalda kendisini ispat edercesine receğini söylemiş. Bağ Böyrek kör olan
bir damla kandan bir ulu ağacın ortaya bacısının gözüne parmağını kesip
çıkmasına sebep olur. Bize kalırsa kan kan sürünce kör gözleri açılmış. Sır-
tındaki asbabını anasına giydirince ana-
damlatılmasıyla görmeyen gözün teda-
sının beli düzelmiş.
vi edilmesi kurbandır. Orijinal metin ve
İki düğün gurulmuş. Yemiş; içmiş
sözlü anlatmaların bir başka özelliği de
muradına geçmiş... (Çoban 1999: 8-11).
semavi dinlerle ilgili olmasıdır. Bilindi-
Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde
ği gibi oğlu Yusuf’u kaybeden Hazreti
de bu konu ele alınmış olup aşağıdaki
Yakup’un ağlamaktan gözleri kör olmuş- gibidir:
tur. Baba, oğlunun elbisesinin kokusunu İş böyle olunca Yehuda şaşırıp:
alınca görmeyen gözü görmeye başlar. “Ne hikmettir? Bana Yakup oğulla-
Türk masallarında da taş hâline ge- rından bir dokunan olmuştur.” diyerek
len kahramanın üzerine oğlunun serçe hayrete düşer. Ama Yusuf, Bünyamin’i
veya şahadet parmağından kan akıtıl- vermediği gibi kendilerine, aldıkları za-
ması sonunda dirilir. hirenin parasını da bağışlar. Yusuf’un
Kazan Big aydur: kardeşleri Kenan iline gidince, Hz. Yusuf

24 http://www.millifolklor.com
Millî Folklor, 2009, Y›l 21, Say› 81

Bünyamin’i hapis­ten çıkartarak bağrına maya başlar, ciğer ile yüreği bitirir, ada-
basar, tahta birlikte otururlar. Hz. Yusuf makıllı gözü açılır.
Fiyum şehrinde iken babası oraya gelir “Çığırın gelsin Keloğlan bakayım.”
ve iki oğlunu bir arada görünce çok Keloğlan’ı getirirler ve masanın ke-
sevinir ve görmeyen gözleri görme- narına oturturlar.
ye başlar. Hz. Yusuf, çoluk çocuğuyla “Keloğlan dile benden ne dilersen?”
Mısır’da kalan Hz. Yakup vefat ettiğinde “Senin sağlığını dilerim.”
onu Kudüs’teki Halilürrahman caminin “Sağlığımdan sana vefa yok. Dile
yakınına gömdürür. Mezarı, hâlen aynı benden ne dilersen?”
yerdedir. (Alptekin 2005: 267-268). “Sağlığını dilerim.”
f) Hayvanlardan birinin yüreği- “Oğlum, sağlığımda vefa yok.”
nin yenmesiyle “Öyleyse senin padişahlığını dile-
Malatya masalları arasında tespit rim.” (Alptekin (a) 2002: 313).
ettiğimiz motifte ise kör olan köpek olup, g) Hayvan ürünlerinin yenilme-
kara koyunun yüreği göze sürülürse açı- si, içilmesi veya bir hayvan tarafın-
lacaktır: dan yalanma üzerine tedavi
Kurt da: Aslan sütünün içilmesiyle görme-
“Bir ağanın sürüsünde bir köpek yen göz görmeye başlamaktadır. Aslanın
var. Bir gözü hiç görmüyor. Kör tarafın- sütünün bulunmasının zorluğu hepimiz-
dan dolaşarak bir koyun götürüp yiyo- ce malumdur. Ayrıca burada, Türk mito-
rum. Çobanın haberi bile olmuyor. Fakat lojisinde bir dönem öne çıkan bozkurtun
bir kara koyun var, onun yüreğini kör kö- yerini burada aslan almıştır.
peğin yüzüne sürerse gözü açılır. İşte ben Keloğlan ortaya çıkınca aslan so-
de geçimimi böyle sağlıyorum.” demiş. rar:
(Yardımcı 1996: 195). “Ey insanoğlu dileğin nedir?”
Taşeli Masallarında ise görmeyen “Kayınpederimizin gözü için aslan
gözün tedavisinde koyun yüreğinin yeri- sütü gerekiyor.”
ni ceylan yüreği almış olup burada gözü “Ben sütümü veririm ama benim üç
açılan kahraman da padişahtır. tane yavrum var. Onlar razı olurlarsa
Haydi bakalım ötekilere padişahın veririm. Yoksa sana zarar verirler.” (Öz-
sevgisi fazla, güccük gıza yok... çelik 2004: 434).
Neyse bir gün sol vezirin oğlu, sağ Türkler için önemli olan Oğuz Ka-
vezirin oğlu, bunların yanında çok gıy- ğan destanının Farsça nüshasında da;
matlı, bir gün padişahın gözü kör olmuş, “Suçsuzluğu anlaşılan Koru Tekin’in
demiş ki: gözlerini bir ejderha yalayarak açar”
“Kim bir ceylan vurup gelirse, ciğe- (Togan 1972: 66).
riyle yüreğini yerse padişahın gözü eyi ğ) Dua edilmesi sonucu tedavi
olacak, eğer vurup gelmezse heç eyi olma- Bilge Seyidoğlu tarafından derlenen
yacak.” (Alptekin (a) 2002: 311). Erzurum Halk Masalları adlı eserde; “....
Neyse Keloğlan’ın garısı dutar ba- yolda gözleri âmâ bir adama rastlarlar.
basının yanna gider. Babasına der ki: Hz. İsa bir dua eder, bunun gözleri açılır.
“Baba Keloğlan enişden sana cey- Hz. İsa’nın asası onda olduğu için muci-
lânın ciğeri ile yüreğini getirdi. Sana ze de ondaymış.” (Seyidoğlu 1999: 276).
lâzımmış. Üryanda bunu yeyceğini söy- Dinî tasavvufi Türk halk edebiyatı
lemişler.” içerisinde çok önemli bir yeri olan Kay-
Bir lokma alır padişahın gözü açıl- gusuz Abdal’ın duası üzerine Mısır padi-

http://www.millifolklor.com 25
Millî Folklor, 2009, Y›l 21, Say› 81

şahının görmeyen gözü görmeye başlar. KAYNAKLAR


Alptekin (a), Ali Berat (2002), Taşeli Masalla-
(Güzel 1981: 47-51). rı, Ankara: Akçağ Yayınları.
h) Denizden çıkarılan iki özel Alptekin (b), Ali Berat (2002), Halk Hikâyele-
balığın göze sarılmasıyla tedavi rinin Motif Yapısı, Ankara: Akçağ Yayınları.
Alptekin, Ali Berat (2005), Evliya Çelebi Seya-
Bu motifi de Malatya Masallarında hatnamesinden Seçmeler, Ankara: Akçağ Yayınları.
görmekteyiz. Çoban, Vedat (1999), “Mucur İlçesi Karaarkaç
“Bir gün ihtiyar bir hekim çıkagel- Köyü ile İlgili Derleme Çalışması”, (Selçuk Üniversi-
tesi Fen-Edebiyat Fakültesi lisans tezi). Konya.
miş. Padişahın gözlerine bakınca: Danışman, Zuhuri (1970), Evliya Çelebi Seya-
“Bir tek çaresi var o da denizlerde hatnamesi III, İstanbul: Zuhuri Danışman Yayıne-
bir iki tane bulunan kırmızı balık eti sa- vi.
Duymaz, Ali (1992), Kerem ile Aslı Hikâyesi
rılmalıdır. O balık tutulur eti sarılırsa Üzerinde Mukayeseli Bir Araştırma, Elazığ: Halk
gözleri açılır.” (Yardımcı 1996: 106). Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdür-
lüğü (HAGEM) Yayınları.
ı) Peri kızlarının yaptığı ilacın
Elçin, Şükrü (1988), Halk Edebiyatı Araştır-
göze sürülmesiyle tedavi maları II, Ankara: Akçağ Yayınları.
Melikşah adlı masalda karşımıza Ergin, Muharrem (1997), Dede Korkut Kitabı,
Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
çıkmaktadır Günay, Umay (1973), Elazığ Masalları (İnce-
Gözleri Melikşah’ın kuyudan çıktığı leme-Metin), Ankara.
zaman ki elbiselerinin cebinde olduğunu Güzel, Abdurrahman (1981), Kaygusuz Abdal,
Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.
görür. Bunları hemen buldurur. Aceleyle İnayet, Alimcan (1995), “Uygur Halk Hikâ-
onları çıkarıp yerine koyar ve peri ilacını yeleri” (Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
sürer. Gözleri eski hâlini alır ama şaşı doktora tezi) İzmir.
Karadavut, Zekeriya (2002), Köroğlu’nun
olur. (Seyidoğlu 1999: 164). Ortaya Çıkışı, Bişkek: Kırgızistan-Türkiye Manas
Bunların dışında Çıldırlı Âşık Üniversitesi.
Şenlik’in Latif Şah adlı hikâyesinde te- Ocak, Ahmet Yaşar (1983), Bektaşi Menakıb-
namelerinde İslam Öncesi İnanç Motifleri, İstanbul:
sadüfen göz açılmaktadır. Enderun Kitabevi.
Fes Padişahı’ndan gizlice kaçan Özçelik, Mehmet (2004), Afyonkarahisar Ma-
gençler, yolda bir çayırlıkta dinlenip salları/ Araştırma-İnceleme-Metin, Isparta: Fakülte
Kitabevi.
Hindistan’a doğru yola çıkarlar. Du- Özkan, İsa (1989), Yusuf Bey-Ahmet Bey (Bo-
rumu öğrenen Fes Padişahı gençlerin zoğlan) Destanı, Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınla-
rı.
arkasından bir ordu gönderirse de ba-
Sakaoğlu, Saim (Ekim 1972), “Asuman ile
şarılı olamaz. Bu arada Koca Lala’nın Zeycan Hikâyesi”, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fa-
gözleri kör olmuştur. Tesadüfen Lâtif kültesi Araştırma Dergisi, (5).
Seydioğlu, Bilge (1979), Erzurum Masalları,
Şah’la karşılaşan Koca Lala, Mehriban İstanbul.
Sultan’dan haberler verir. Allah’ın hik- Şimşek, Esma (2001), Yukarı Çukurova Ma-
metiyle de gözleri görmeye başlar. Vakit salları, Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları.
Tehmasib, M. H. (1975), Koroğlu, Bakı.
kaybetmeden Mehriban Sultan’ın yanına Togan, Zeki Velidi (1972), Oğuz Destanı, İs-
giden Lâtif Şah, sevgilisinin zehir içme- tanbul: Ahmet Sait Matbaası.
sine engel olur. Sevgilisinin gelmediğini Türkmen, Fikret (1995), Âşık Garip Hikâyesi,
Ankara.
gören Esmer Sultan da ona bir mektup Yardımcı, Mehmet (1996), Yaşayan Malatya
yazar. (Alptekin (b), 2002: 179). Masalları, Malatya: İnönü Üniversitesi Yayınları.
Sonuç olarak İslam öncesi Türk kül-
türüyle İslam sonrası birleşince, toprak,
su, bitki, kan, dua, vb. sonucunda gör-
meyen göz görmeye başlamıştır. Ayrıca
insanoğlu hayaliyle yaşar, o hayal ede-
cektir ki, tabipler, araştırsınlar, daha
sonra da arzular yerine gelsin.

26 http://www.millifolklor.com

You might also like