You are on page 1of 47

kararlı ve radikal mücadele hattının ör- bilmiú de÷il.

Son dönemde bu konuya


gütlenmesinden geçiyor. iliúkin yeúermeye baúlayan olumsuz ve
ÇÖZÜM'den Dokuz yıldır sürmekte olan Devrimci
Sol Davası'nın Avukat savunmaları baú-
zaaflı e÷ilimlerin ortaya çıkması kadın-er-
kek iliúkilerini açık açık tartıúmayı, bakıú
ladı. Baúladı ve tarihsel, örnek bir olay açımızı netleútirmeyi, olumsuzlukların gi-
Merhaba; yaúandı mahkeme salonunda. Davayı derilme yöntemlerinin kavranmasını da-
Ekim ayı bir yandan mücadelenin ni- savunan Avukatlar, ülkemizde ilk kez, yatmıútır. Yaúamın her alanında oldu÷u
telik dönüúümlerini dayatırken, di÷er Dünyada ise sayılı bir savunma örne÷i gibi bu konuda da kılavuzumuz ve çö-
yandan da oligarúinin saldırılarını bir verdiler Demokrasi Mücadelesinde Avu- züm anahtarımız do÷ru devrimci tavrın
kez daha doru÷a tırmandırdı. Gazete katlar imzasıyla. Biz de bu savunmanın ne oldu÷unun saptanarak, hayata geçiril-
manúetlerine çıkartılan "operasyon ha- giriú bölümünü dergi sayfalarımıza kat- mesidir. Clara Zetkin ve Lenin arasında
berleri", "eylem beklentileri" oligarúinin tık... geçen bir diyalogu da yararlı olaca÷ı
saldın kampanyasına zemin hazırlamaya Sosyalizmin úu an içinde bulundu÷u inancıyla konuyla bütünleútirerek yayınla-
yönelikti. Yine kirli oyunlar tezgahlan- olumsuzlukların objektif olarak ele alın- dık.
maya baúlanmıú, burjuva basın da ye- madı÷ı, M-L bakıú açısının de÷il de süb- Ülkemizde yaúanan ekonomik ve si-
deklenmiúti. Ülke genelindeki baskı ve jektif saptamaların egemen oldu÷u gü- yasal kriz yo÷unlaútıkça toplumsal mu-
saldırılar sürgit devam ederken, Zeytin- nümüzde konuya iliúkin geniú bir araútır- halefet a÷ır aksak da olsa dile getirilme-
burnu ve Esenler Halkevlerinde 2 Ey- ma yazısının ilk bölümünü yayınlamaya ye baúlanıyor. Silopi'de onca baskıya
lül'e iliúkin düzenlenen paneller de bu/ı- baúladık. Bu sayımızın orta sayfalarını ra÷men halkın isyanı, gecekondulardan
dan nasiplendiriliyor, paneli izleyen on- bu kez, "Parti" konusuna ayırdık. Nasıl gelen halk, kırsal kesimdeki Manisa Mi-
larca insan gözaltına alınarak, iúkence- Bir Parti? Sorusunun cevabını somutla- tingi bunun örneklerindendir. Görev, bu
den geçiriliyordu. Tüm bunlarla kitle pa- yarak açtık. Partileúme sürecine ve parti geliúmeleri siyasal bilinç ve mücadele-
sifikasyonu hedefleniyor, toplumsal ge- sorununa ıúık tutacak yazımız; aynı za- nin kalıbına dökmek ve nitelik sıçramala-
liúme dinamikleri her fırsatta köreltilme- manda da sol'un tartıúma gündemlerin- rını gerçekleútirebilmektir.
ye çalıúılıyordu. Egemenler had safhaya den birine ideolojik perspektif sunacak- Her sayımızda oldu÷u gibi bu sayımız-
varan krizlerini hafifletmenin yöntemi ola- tır. da da ülkemizde yaúanan geliúmelere
rak baskıyı seçiyor, ama baúarılı olamı- Kadın-erkek iliúkileri ülkemizin feodal iliúkin haber-yorum yazılarımız dergi say-
yorlar. Çünkü, Haklılık ve Kazanma kale- yapısı ve de÷er yargıları da gözönüne falarımız arasında yer alıyor.
leri vardı halkın elinde. Bu kaleleri güç- alındı÷ında sol anlayıúlar içinde de tabu Kasım sayımızda buluúmak dile÷iyle;
lendirmenin tek yolu da saldırılara karúı olma özelli÷ini henüz tam anlamıyla kıra- Hoúçakalın.

øÇøNDEKøLER
Oligarúinin Saldırılarına Karúı Kararlı ve Radikal bir Mücadele Hattı Örgütlenmelidir................................................................................-3
Silopi Halkının Onurunu Ayaklar Altına Alanlar Bir Dinamit Ateúliyor.........................................................................................................4-5
Manisa Mitingi Bir Dönüm Noktası mı? ..................................................................... ,...................................................................................6-7
Gecekondulardan Geliyor Halk...........................................................................................................................................................................8-9
Migros øúçileri Yeni Bir Örnek Sundu ...........................................................................................................................................................-2
Belde-øú Sendikası Genel Baúkan Adayı Alaattin Uçar'la röportaj .............................................................................................................. 3-4
Alev Alev. Halay Halay Bir Dayanıúma Örne÷i Savage Rose ile söyleúi ....................................................................................................6-8
Devrimci Sol Davası'nda Söz Avukatların ......................................................................................................................................................... 2
Türkiye Halklarının Yeni Tip Marksist-Leninist Bir Partiye øhtiyacı Var................................................................................................... 23-3
Sosyalizmin Sorunlarının Çözümü Sosyalizmdedir ...................................................................................................................................... 3-5
Kadın ürkek øliúkilerinde Yanlıúlar ve Devrimci Tavır ................................................................................................................................55-6
Karabük-øskcnderun Demir Çelik Grevi Ziyaret ve øzlenimlerimiz ................................................................................................................. 62
Sınıf ve Kitle Sendikacılı÷ında Yeni Bir Mevzi, Tes-øú Sendikası  No.lu ùubesi.......................................................................................... 63
Ekim Devrimini Selamlıyoruz ............................................................................................................................................................................. 64

Sahibi:Metin Yavıız Eskiúehir Bürosu: Esnaf Sarayı Kat: l B-59


Yz.øú.Md.: Erdo÷an Yaúar Kopan øzmir Bürosu: Fevzipaúa Bulvarı 367. Sk.
Basım: Ilıcak A.ù. Köseo÷lu øúhanı No: 605-606 Kat: 6 Basmane
Film: Delta Grafik øzmit Gebze Bürosu: Hacı Halil Man. 28
Yönetim ve Yazıúma Adresi: Binbirdirek Yasemin Sok. Yunus Emre túhanı Kat:8 No:3
Man. Terzihane Sok. Kalea÷ası øúhanı No:  Gebze øZMøT
Kat: l Tel:56 24 4 SULTANAHMET/øST. Kars Bürosu: Kazımkarabekir øúhanı. Kat:2
Yurt içi Abone: 6 Aylık 0 000, l Yıllık 20 000 TL. No:233
Yurt dıúı Abone: 60 DM. Kocaeli Bürosu: Hafız ùerid Sk. Demirsoy øúhanı
Kat:4
BÜROLARIMIZ: Samsun Bürosu: 9 Mayıs Mh. Talimhane Cd.
Bozluolcay øúhanı No: 5/6
Adana Bürosu: Cemal Gürsel Cad. A.Hikmet Amsterdam Bürosu: Boekhandelslagerzicht
øúhanı No:4/5 Albertcuypstraat No: 0 Hollanda
Ankara Bürosu: Marmara Sk. Kirmir Ap. No: Basel Bürosu: Pfeffinger Str. 59 4053 Basel
2/7 SIHHøYE øsviçre
Bursa Bürosu: Tahtakale Çelebiler Cad. Akarsu Franfurt Bürosu: Postlagerkarte Nr 03388 B
øpekçi øú Sarayı Kat: 2/89 6000 Franfurt 90 Almanya
Elazı÷ Bürosu: . Harput Cad. Korkmaz øúhanı Paris Bürosu: 38 Rue D'hautvılle 2 Eme
Etage/No Bureau: 307500 Paris/FRANCE
BASKILAR VE MÜCADELE

OLøGARùøNøN SALDIRILARINA KARùI

KARARLI VE RADøKAL

MÜCADELE HATTI ÖRGÜTLENMELøDøR


Devrim ci -demokra t güçler burjuv a basın-ya yın
organlarının yayınlarına aldanmamalı saldırı politikasını,
12 Eylül vb, gerekçelerle alınan geçici
tedbirler olarak de÷erlendirmelidir. Oligarúinin artan
saldırılarına neden, giderek derinleúen milli krizdir. Düzen
ekonomik ve politik alanda tam bir açmazın içine
düúmüútür.

øbrahim CENGøZ

kuruluúları polis ablukası altında tu- garúinin saldırı politikasını halka


ligarúi uzun süredir devam
tuluyor. Her gün yüzlerce ev, gece- meúru göstermek için baúvurdu÷u
ettirdi÷i saldırı politikasını gi-
kondu halkının kafasına yıkılıyor. So- demagojiden baúka bir úey de÷il-
derek daha üst düzeylere
kaklar, kavúaklar adeta polis iúgali dir. Oligarúinin artan saldırılarına ne-
sıçratıyor ve dozajını artırıyor.
altında tutuluyor, arama bahanesiy- den, giderek derinleúen milli krizdir.
Artık Kürt halkına yönelik katliamlar
le halka baskı uygulanıyor. Düzen ekonomik ve politik alanda
her gün 3-5 Kürt köylüsünün
Azgınca sürdürülen bütün bu tam bir açmazın içine düúmüútür.
öldürülmesi boyutuna vardı,
baskıları halka meúru gösterebil- Derinleúen bu krizin önünü alabil-
Demokratik mücadelenin kısmi de
mek için, burjuva basın yayın organ- mek kısa süreli tedbirlerle mümkün
olsa geliúti÷i yerlerde sorgusuz-
ları üzerine düúeni yapıyor. "2 Ey- de÷ildir. Ve bu durum devam etti÷i,
sualsiz, keyfi gözaltılar günlük
lül'de eylem yapacaklar", "Okulların kriz her geçen gün daha çok derin-
yaúamın bir parçası oldu. Vurucu
açılıúını sabote edip, ö÷renimi en- leúti÷i oranda, oligarúinin saldırıları
timlúr burjuva basının eúli÷inde
gelleyecekler", "Dev-Sol iúyerleri ve da artarak sürecektir.
gösteriú yapar gibi operasyonlar
kalabalık yerlerde eylemler yapa- Bugün Özal iktidarının uyguladı-
düzenliyor. Evler basılıyor, insanlar
cak" ...vb. demagojiler kimi basın or- ÷ı ekonomik-politikanıh iflas etti÷i
iúkenceli sorgulardan geçirilerek,
ganlarının manúetlerinden inmiyor. tartıúma götürmez bir gerçekliktir.
göstermelik suçlamalarla tutuk-
Kürt halkına karúı zaten açıkça ilan 24 Ocak ekonomik politikaları ve
lanıyor. Demokratik Kitle Örgütleri
edilmiú, T.Kürdistanın'ın yönetimi ta- restorasyon çabaları tam bir baúarı-
sık sık basılarak faaliyet yürütemez
mamen oligarúinin militarist kanadı- sızlıkla sonuçlanmıútır. '88 ùubat-E-
hale getirilmek isteniyor veya keyfi
na devredilmiú durumda. kim kararlarının, konvertibilite uygu-
gerekçelerle kapatılıyor. Zeytinbur-
Devrimci-demokrat güçler burju- lamalarının çare olmadı÷ı, 24 Ocak
nu ve Esenler Halkevlerinde görül-
va basın-yayın organlarının yayınları- kararlarını kurtaramayaca÷ı, kısa sü-
dü÷ü gibi yüzlerce insan gülünç ge-
na aldanmamalı saldırı politikasını, rede ortaya çıkmıútır. Kapitalist eko-
rekçelerle gözaltına alınıyor. En ya-
2 Eylül vb, gerekçelerle alınan ge- nomi günübirlik tedbirlerle yürütüle-
sal, meúru, demokratik-kültürel faali-
çici tedbirler olarak de÷erlendirme-
yetlere bile izin verilmiyor. Demokra- ÇÖZÜM l
meSidir. Belirtti÷imiz gibi bunlar oli-
tik Kitle Örgütleri ve sosyalist basın
BASKILAR VE MÜCADELE

Yerlerde sürüklediler. Yaúlı-genç, kadın-erkek ayırt etmeden teröre baú vurdular. Yükselen seslerin kısılması için "her yol" mubah
sayıldı. Ama onlar halkın haklı sesinin bastırılamayaca÷ını göz ardı ediyorlardı.
bilmektedir, OECD'nin tavrı, IMF'nin luk halkın tahammül gücünü tüket- kı ve terör politikasıyla birlikte yürü-
yeni reçeteler hazırlaması, enflas- miú, hayat pahalılı÷ı ve baskılara tecektir. Saldırı politikasının ana he-
yondaki tırmanıú, iflaslar, tekelcilerin karúı mücadele etme e÷ilimleri geliú- defi ise halkın örgütlü gücü olacak-
ANAP'a yönelik tavırları, bunun ifa- mektedir. tır.
desidir. Ama tüm bunlara karúın, iktida- Aralarındaki derinleúen çeliúkilere
Ekonomik tablo böyleyken, mev- rın mevcut krizi halka daha çok yok- karúın, oligarúinin di÷er partileri de,
cut iktidarın yıpranmıúlı÷ı ve güçsüz- sulluk getirecek politikalarla aúmak- iktidarın devrimci muhalefete ve
lü÷ü de iúin tuzu-biberi Kürt yurtsever hareketine
olmaktadır. ANAP iktidarı Artan hayat pahalılı÷ı ve yoksulluk halkın yöneltti÷i baskı politikasını
yönetemez durumdadır. desteklemektedir.
Son seçimlerde u÷radı÷ı
tahammül gücünü tüketmiú, hayat Bunlara ANAP iktidarının kendi
a÷ır yenilgiyi ve %2,75'- pahalılı÷ı ve baskılara karúı mücadele özel hesaplarını da eklemek
lik oy tabanını telafi etmek etme e÷ilimleri geliúmektedir. Ama tüm gerekir. ANAP bu úartlarda iktida-
úöyle dursun, günden
güne daha da gerile-
bunlara karúın, iktidarın mevcut krizi rını uzun süre devam et-
tirmeyece÷inin bilincindedir, iúinin
mektedir. ANAP içi mu- halka daha çok yoksulluk getirecek bitti÷ini görmektedir. Ama hiç
halefetin kazan kaldırma- politikalarla aúmaktan baúka yolu de÷ilse mevcut meclis aritmeti÷ini
sıyla, parti birli÷i ve de÷erlendirerek, hemen hemen
Özal'ın partiye hakimiyeti
yoktur. Yani yine kitlelerin ekonomik ve iktidarın a÷ır-
sarsılmıútır, Hükümet bü- sosyal haklarına saldıracaktır. lıklı kısmını oluúturan cumhurbaú-
rokrasiye hükmedeme- kanlı÷ını ele geçirerek oligarúiye
mektedir. (Nitekim Kürdistanın yöne- hizmetini sürdürmek istemektedir.
tan baúka yolu yoktur. Yani yine kit-
timini Ordu hükümete ra÷men daya- Bunun tek yolu bu döneme
lelerin ekonomik ve sosyal hakları-
tarak ele almıútır.) kadar
Artan hayat pahalılı÷ı ve yoksul- na saldıracaktır. Ve kuúkusuz bu
saldırıyı siyasal saldırılarla yani bas-
ÇÖZÜM 2
BASKILAR VE MÜCADELE

neyden dersler çıkartılması da ih-


mal edilmemelidir.
Oligarúinin saldırılarını meúru
göstermek için buúvurdu÷u yalan
ve demagojileri açı÷a çıkartıcı, ger-
çekleri halka anlatan geniú bir teú-
hir faaliyeti yürütülmelidir.
Oligarúinin terörü kitleselleútirme-
sine karúı, legal ve illegal mücadele-
nin diyalektik birli÷i içinde, dinamik
aktif ve radikal kitlesel direniúler te-
melinde bir mücadeleyle karúı ko-
nulmalı, bu konuda Zeytinburnu Ka-
rakol direniúi türü eylemler iyi de÷er-
lendirilerek yaygınlaútırılmalı ve da-
ha geniú alanlara taúınmalıdır. Dev-
rimci sol güçlerin kastetti÷i nitelikli
kitleler ve bunların üzerinde yükse-
lecek kadrolaúma bu tür çatıúma-
lar ve direniúler içinde yetiúecek-
En ufak bir kıpırdanıú en masum taleplerin dile getiriliúi, sömürü ve zorbalı÷a tir.
boyun eymeyiú, inip-kalkan joplarla, gözaltılarla, iúkencelerle engellenmeye Unutulmamalıdır ki, süreci aúma-
çalıúılıyor.
sine daha yüksek bir kararlılıkla kar- nın ve halk güçleri lehine geliútirme-
úı koymak gerekir. Devrimci sol güç- nin tek yolu, ilkel yöntemleri terket-
ayakta durmayı baúarmak, bu sürece
ler kitlelerden bir an bile kopmadan mek, hantallı÷a asla taviz verme-
halk muhalefetini sindirerek girmektir.
sürecin gereklerini yerine getirmeli, mek, daha enerjik, daha disiplinli,
Buradan da anlaúılmaktadırki,
oligarúinin her türlü saldırılarını gö- daha örgütlü, yani kısaca daha pro-
önümüzdeki süreçte sınıf çatıúma-
÷üslemeye hazır olmalı, güçlü, disip- fesyonelce ve inatçı bir mücadeleyi
sının ana ekseni, iktidarın 2 Ey-
linli, esnek taktikler uygulayarak oli- hayata geçirmekle olanaklıdır. Kitle-
lül'de simgeleúen baskı, zorbalık
garúinin saldırı politikalarının karúısı- lere dayanan, kendi özgücüne ve
ve soygun politikasını artırarak de-
na kitleleri dikebilmelidir. Mücadele kitlelere güvenen ve hergün kitleleri
vam ettirme arzusu ile emekçi
geliútikçe ve kriz derinleútikçe Dev- daha çok etkilemeyi ve devrimci
halkların 2 Eylül etkisinden silkin-
rimci sol güçlerin omuzlarına daha mücadele saflarında toplamayı he-
me, ekonomik-demokratik haklar
elde etme iste÷i noktasında biçim- a÷ır yükler binece÷i gerçe÷i ile ha-
lenecektir. reket edip gelece÷e iliúkin her de-
Bu durum Devrimci sol güçlere %2 oy potansiyeliyle iktidarda kalmanın bedeli, vahúet ve sömürüyü doru÷a
önemli görevler yüklemektedir. Dev- tırmandırarak halkımıza ödettirilmek isteniyor.
rimci sol güçler bu çatıúmanın tam
ortasında ve emekçi halk güçlerinin
en önünde yer alarak, süreci geliútir-
melidirler. Bu ara oligarúinin baskı
ve zor politikasının özellikle Devrimci
sol güçlere yönelece÷inin de bi-
lincinde hareket etmelidirler. Oligarúi
bir yandan terörü kitleselleútirir-ken,
di÷er yandan Devrimci sol güç-
yönelecek, ortaya çıkan mevcut
tepkileri ise reformist sol potaya
yöneltmenin çarelerini arayacaktır.
(Bu noktada, DEMKAD'ın úenli÷i dahil
en meúru faaliyet biçimlerine izin
verilmezken, TKP'nin 70 kuruluú yıl-
dönümü kutlamaları dikkat çekici
bir örnek oluúturmaktadır.)
Bu durumu da dikkate alarak, oli-
garúinin saldırıları karúısında, durak-
samak veya gerilemek de÷il tam ak-
defleyen bir mücadeleyle olanaklı-
dır... •
ÇÖZÜM 3
SøLGøM

SøLOPø HALKININ ONURUNU


AYAKLAR ALTINA ALANLAR
BøR DøNAMøTø ATEùLøYORLAR
øbrahim CENGøZ
köyün ortasına atabiliyor. Tam bir yiz. Ortada halk güçlerinin toplum-
"HA BøR KÜRT ÖLMÜù HA BøR
vahúetin örnekleri ülkemizde yaúanı- sal ve ulusal kurtuluú davası vardır
KÖPEK" (özel tim)
yor. ve yıllardan beri bu cephenin iki ya-
"BURAYA KÖPEKLER VE ÇøNLø-
Burjuvazinin katliamcı tarihi dün nında saflaúma sürmektedir.
LER GøREMEZ"
Vietnam'da, yakın geçmiúte Latin Silopi olayları, üzerinde çok cid-
"BURAYA ZENCøLER VE KÖPEK-
Amerika'da, Halepçe'de gözler önü- di durulması gereken bir örnek ko-
LER GøREMEZ"
ne serilirken, bugün T. Kürdistan'ın- yuyor karúımıza. Özellikle de silahlı
Bu tür sözlere veya tabelalara
kurtuluú mücadelesi veren da yeni katliamların sayfasını açı- mücadeleden yana olduklarını söy-
ülkelerde sık sık yor. Burjuvazinin neler yapabilece÷i leyenler için.
rastlayabili- somut olarak ortada iken, hâlâ bur- Silahlı cephede yürüyen savaú
juvaziyle uzlaúma zeminleri arayan- ve onun karúısında oligarúinin terö-
lar, ezilen halkın úiddetini uygula- rü kitlesel boyuta sıçratması, vahúe-
Oligarúinin ırkçılık ideolojisiyle
yanlara karúı terörist gözüyle bak- tini tüm çıplaklı÷ı ile gözler önüne
besledi÷i "Özel Harekât Timleri"nin
makta, provokasyon teorileri üret- sermesi, yoksul halkı hızla bir saflaú-
Kürt halkına yaklaúımı bu. Artık Kel-
mekte, hümanizm (!) edebiyatı yap- maya itiyor. Halk kendisine uzatılan
le Avcıları, Ölüm Mangaları Özel
makta kararlılar mı? ilk ele, mücadeleye uzanıyor, ona
Tim adı altında T. Kürdistan'ında
Silopi'de yaúananları sadece in- yöneliyor.
dolaúıyor, istedi÷i insanı iúkenceye
san hakları yönüyle de÷erlendireme- Bugün, Kürt halkı çok çeúitli alter-
alıyor, duvar dibine geçiriyor, kurúu-
na diziyor, helikopterden cesetlerini

ÇÖZÜM 4
SøLOPø

dele koyuyoruz; bu da iktidardan baúka


birúey olamaz. Üzerine basmak zorunda
oldu÷umuz toprak Kürt ulusu dahil
ülkemizin ezilen bütün sınıflarının kurtuluú
özlemi ve umududur. Bu umudu
filizlendi÷i her yerde yeúertmek ülkenin
dört bir yanında sözünü dinletir bir halk
kurtuluú hareketi yaratmak temel he-
defimizdir. Sadece ezilen ulus problemi ile
de÷il, bu ülkede oligarúinin iktidarına son
vermek gibi daha büyük bir iddia ile ilgili
oldu÷umuza göre hazırlıklarımızı buna
göre yapmalıyız.
Unutmamalıyız, her an de÷iúebilen
büyük ama istikrarsız ittifaklarımız,
desteklerimiz yok. Yalnızca kendi
özgücümüze güvenmek, emekçi sınıflara
dayanmak zorundayız.
Burjuvazinin Kürt halkı üzerindeki
vahúetini her alanda protesto etmeliyiz,
Dün Halepçe'de, bugün Silopi'de kapılar çalmıyor. Duyarsız kalırsan Silopi'leri kınamalıyız. Halkların kardeúlik duygularını
Halepçe'leri yarın kendi kapını çalarken göreceksin.
geliútirmeliyiz.
natifler içerisinde de÷ildir. Silahlı Yüre÷imiz Silopi'de atmalıdır.
mücadelenin geliúimi ve yaygınlaú- Dün l Mayıs'ta, Zeytinburnu'nda,
ması yeni yeni alternatifleri sunacak- Okmeydanı'nda, Kızılderede oldu-
tır. Artık bıçak kemi÷e dayanma ÷u gibi. •
noktasına gelinmektedir. Yoksullu-
÷un, sefaletin, baskının her koúulda
tepkiye yol açmadı÷ı ortadadır. Bir
halkın onuru ayaklar altına alınma- TARøHø YARGILAYAMAZSINIZ'A
ya baúladı mı iúte o zaman burjuva-
zi bir dinamiti ateúlemiú demek-
tir.(Aslında pislik yedirme olayı bu-
günlerin habercisiydi.)
"SAKINCALI" TAVRI
Halkı terörle sindirmeye çalı-
úan oligarúi baúarısızdır. Zaten ba- Ikemizde avukatlar var: Demokrat... ilerici... Maskeli Bedel ödemek-
úarması da mümkün de÷ildir. Te- ten sakınan, hukuki kaygılarını halkımızın mücadele dönemeçlerinin
rör silahı geri tepmiú halkın kini bile önüne diken.
ve öfkesinin dıúa vurmasına ne- Ülkemizde avukatlar var: Mücadele tarihine damgasını
den olmuútur. vurmaktan geri durmayan. Niteliklerini "diú ile tırnak ile" verilen
Ulusal içerikte de olsa sınıfsal mücadeleden alan.
içerikte de olsa gerilla mücadelesi- 22 Eylül'de dokuz yıldır sürmekte olan Devrimci Sol Ana Davasında avu-
nin yı÷ınları nasıl harekete geçirdi÷i kat savunmaları baúlamıútı. Siyasal bir davanın sonuna gelinmiú ve ülkemiz-
Silopi örne÷iyle yaúanmaktadır. Sür- de örne÷i ilk kez görülen bir avukat savunması baúlamıútı. Savunmanın al-
dürülen mücadele karúısında oligar- tında Demokrasi Mücadelesinde Avukatlar ortak imzası vardı. Duruúma
úinin terörünün, onur kırıcı davranıú- baúladı÷ında söz alan avukatlar "Bizler Devrimci Sol davasını savunmaktan
larının yı÷ınlarda yarattı÷ı sinmiúli÷i onur duyuyoruz diyorlardı".
naúıl parçalayıp kitle hareketlerinin Avukat savunması baúlamadan önce, duruúma gününün duyurusunu
boy gösterece÷ini ortaya koymuú- yapan bir ilan Cumhuriyet Gazetesine verildi. ølanda mahkeme günü ve sa-
tur. ati belirtiliyor, herkes duruúmaya davet ediliyordu. Ve ilanın içinde TARøHÎ
Bugünkü süreçte devrimci sol YARGILAYAMAZSINIZ yazılmıútı.
güçlere düúen görev: Kürt Halkının Cumhuriyet Gazetesi avukatlarından GÜLÇøN ÇAYLIGøL bu ilanı "sakın-
ulusal talebine karúı gerekli duyarlı- calı" bularak yayınlanmasına engel oldu.
lık ve hassasiyet göstermek, politi- Bazı hukuksal kaygıları anlamak hoúgörülü olmak mümkün. Ancak gün-
kalar üretmektir. Çünkü o ses bizim- demi belirleyen siyasal bir dava sözkonusu iken TARøHø YARGILAYAMAZ-
de sesimizdir. Önümüze uzun SINIZ sözünü "sakıncalı" görerek, yayınına engel olmak demokratlı÷ın hiç-
soluklu bir müca- bir katıyla ba÷daúmaz, hiçbir açıklamaya gerekçe olamaz.
Bizler ÇAYLIGøL'in bu tavrını protesto ediyor tüm duyarlı kesimlere açıklı-
yoruz. • ____________________________________________________
ÇÖZÜM 5
MANøSA MøTøNGø

MANøSA MøTøNGø:

BøR DÖNÜM NOKTASI MI?

Eylül'ün üzerine ölü top- çat politikasıyla kalanı tamamlamıútır. lanmıútır. Bu bile tarımdan sanayi-
ra÷ı serpti÷i halk tabaka- Yo÷unlaúan sömürüyü devlet ye korkunç bir de÷er aktarımına gi-
ları, yavaú yavaú bunu her türlü baskı aracıyla daha da da- dildi÷inin somut göstergesidir.
üzerinden atıyor. Ö÷renci yanılmaz kılmıú, toplu aramalar, si- 979'da ulusal gelirin %24'üne sa-
gençlik, iúçi sınıfı, tutsak aileleri, lah teslimat baskıları, örgütlerinin hip olan köylünün bu payının
gecekondu sakinleri, arenada her (KÖY-KOOP gibi) da÷ıtılması, jan- 987'de %6.7'ye düúmesi (...),
geçen gün daha güçlü adımlarla darma daya÷ı ve iúkencesi köylüyü 2 Eylül'ün köylüye ne verdi÷ini -
yerini alıyor. Halkımız, ulusal canından bezdirmiútir. daha do÷rusu neleri vermedi÷ini-
özgürlük ve ba÷ımsızlık "Bu sürecin sonunda ortaya çı- çok iyi anlatmaktadır." ("Haklı-yız
mücadelesini yükseltiyor. kan tablo úudur: Köylünün ulusal Kazanaca÷ız", Ciltl, syf.384)
Ancak bu tablonun bir eksi÷i gelirden aldı÷ı pay düúmüútür. Köylülük hoúnutsuzdur, memnun
var... 980-86 yılları arasında tarım kesi- de÷ildir, dahası öfkelidir. Ancak 2
Anadolu köylüsü 2 Eylül'ü yaúı- minden 7.5 trilyon liranın iúbirlikçi Eylül aúılamamıú, korku ve
yor hâlâ... ùok atılamadı ve depoliti- holdinglerin kasasına aktı÷ı hesap- tedirginlik duvarı yıkılamamıútır. 2
zasyon çemberi kınlamadı. Fabrika-
lardan, kampüslerden, gecekondu-
lardan, cezaevlerinden, Kurdistan
da÷larından yükselen türküler, tarla-
larda yankılanmıyor henüz. Kır gele-
neksel a÷ırlı÷ı, hantallı÷ı, suskunlu-
÷u içinde..
Halbuki 2 Eylül faúizminden en
çok nasibini alan kesimdir köylülük.
24 Ocak programı, baútan sona ta-
rımsal gelirin sanayiye, ticarete akta-
rılmasıdır.
Köylü, bir yandan taban fiyatları-
nı düúük tutma politikasıyla ürünü-
nü yok pahasına satmaya zorlan-
mıú, di÷er yandan da üretim için ge-
rekli sanayi girdilerinin fiyatları sü-
rekli arttırılarak maliyetleri yükseltil-
miú ve çifte cendere altına alınmıú-
tır. Astronomik kredi faizleri, tefeci-
tüccar baskısı köylüyü üretimi de-
vam ettiremez hale getirirken,
ANAP ithalat serbestisi ve ucuz ihra-
ÇÖZÜM 6
MANøSA MøTøNGø

Eylül öncesinin büyük ürün mitingle-


rinin, yürüyüúlerinin, protesto ve
boykotlarının bugün görülememesi-
nin tek nedeni budur. Kırsal kesim-
de 2 Eylül çok daha baúarılı ol-
muú, yılgınlık, karamsarlık, pasifikas-
yon ve depolitizasyon daha derin-
leúmiútir.
Bugün aradan dokuz yıl gibi hiç
de kısa sayılmayacak bir süre geç-
mesine karúın ekonomik-demokra-
tik tepkilerin bile görülememesinin
nedeni budur. Bu olgu ortadan kal-
dırılmadan ya da etkisi zayıflatılma-
dan kırsal kesimin "geleneksel" sus-
kunlu÷u ve hantallı÷ı yok olmaya-
cak, hareketsizlik sürecektir. 2 Ey-
lül'ün etkileri daha güçlü ve daha
derin oldu÷undan bunun kırılması Siyasi iktidarın kırsal kesime yönelik politikası iflas ederken baskı ve sömürüde
da daha güç daha zahmetli olacak, katmerleúiyor. Tüm bunlara karúı örgütlü ve radikal bir mücadele çizgisi halkımızın
daha fazla zaman ve enerji gerekti- tek alternatifi.
recektir.
Manisa Mitingi, bu atmosfer için- miz, devrimcilerimiz bu mitingi de Bu, elbette bugünden yarına he-
de ele alınarak de÷erlendirilmelidir. gazetelerden okumakla yetindiler.. men gerçekleúebilecek bir úey de-
TZOB gibi güdümlü, toprak a÷a- 2 Eylül'den bu yana gerçekle- ÷ildir.. Ancak bugünden buna yöne-
larının ve tarım burjuvazinin etkisini úen ilk büyük köylü mitingi, bizlere lik birtakım siyasi, örgütsel adımları
taúıyan, adeta yan-resmi nitelikli bir çeúitli noktaları hatırlatması açısın- atmak ertelenemez bir görevdir.
kuruluúun böylesine büyük bir köy- dan oldukça olumlu iúlev gördü. øçinde bulunulan yörede sömürü-
lü mitingi düzenlemesi, öncelikle kır- Öncelikle devrimci sol güçler, kır- nün biçimleniú özelliklerine uygun
sal kesimde tepkilerin geliúti÷inin sal kesimde dolan ve taúmaya ha- birtakım kırsal kurumların (koopera-
ve kalıpları zorlamaya baúladı÷ının zır barda÷ı dikkatle izlemek zorun- tifler, üretim ve/veya satıú birlikleri,
belirtisi olarak görülmelidir. dadırlar. Yakın ve orta erimli politi- yardımlaúma dernekleri, üretici da-
Hükümetin TZOB üst yöneticile- kalar, bu geliúmeler dıúta bırakıla- yanıúma kuruluúları) yaratılmasını
riyle tehdit-rüúvet pazarlıklarıyla, di- rak çizilemez. ùu anda güdümlü ve önüne koyan, bu yönde kendili÷in-
÷er yandan ise çevre illerdeki polis yan-resmi nitelikli kurumların çatısı den çabalara destek olan, olumlu
teúkilatının araç-plaka-isim tespitiyle altında sıkıúsa da, belirli bir süre iliúkiler kuran, bu süreç içinde dev-
mitingi engelleme politikasına ra÷- sonra köylülü÷ün taleplerine ve ihti- rimci, demokrat mücadele bilincini
men 8-0 bin civarında köylünün yaçlarına cevap veremeyece÷inden geliútirmeyi hedefleyen bir mücade-
birden fazla traktörle yürüyüúe katıl- o çatıları yıkacak ve ba÷ımsız hale le yarının de÷il bugünün sorunu-
ması, köylülü÷ün memnuniyetsizli÷i- gelecek olan tepkiler dikkatle göz- dur.
nin ulaútı÷ı düzeyi göstermektedir. lemlenmelidir. Unutulmamalıdır ki ülkemiz devri-
TZOB'un böyle "sertleúmesinde" økincisi devrimci sol güçler, köy- minde kırların ve köylülü÷ün strate-
ve hükümetle ipleri kopartmasında lülü÷ün su yüzüne vurmaya aday jik bir yeri ve önemi vardır. Bugün
mevcut siyasi ortamın, ANAP'ın ekonomik-demokratik tepkilerine ve devrimci sol güçlerin mücadelesi-
azınlık durumuna düúmesinin ve de mücadelesine seyirci kalmamalı, gi- nin eksikliklerinden biri kırsal kesim-
DYP Demirel etkisinin rolü de gözö- riúken, atak ve örgütleyici bir müda- de mücadele ve örgütlenme de cid-
nüne alınmalıdır. TZOB, uzun yıllar- haleyi gündeme getirebilmelidir. di adım atamamaktır. Bugün bu ek-
dan bu yana AP'nin siyasi etkinli÷i Köylülü÷ün özellikle topraksız ve sikli÷in bilinciyle gerekli müdahale
altında olan bir kuruluútur. az topraklı kesimleri, tarım sömürü- ve düzenlemeleri yapmak, yarın mü-
Mitingte çıkan tek "olayın", katılı- sünün en büyük muhatapları oldu- cadele için bize önemli avantajlar
mı zorlayan øzmirli devrimci sol güç- ÷undan daha derin bir hoúnutsuz- sa÷layacaktır.
lerle Manisa polisinin kovalamaca luk içindedirler ve arenaya ilk çıka- Bu konuda elimizde belli bir de-
oynaması ve beú kiúinin dövülerek, cak olan da onlar olacaktır. Bu ke- ney birikimi vardır. Aynı úekilde Dev-
yerlerde sürüklenerek gözaltına alın- simlerin ekonomik-demokratik mü- rimci Hareketin mücadelesinin yarat-
ması olması ilginçtir. Dergilerinde iú- cadelesine, kırsal kesimi ve sorunla- tı÷ı bir potansiyel de mevcuttur.
çi sınıfını ve kır proletaryasını kimse- rını bilen, yaratıcı ve üretken biçim- Bunları en iyi biçimde de÷erlendir-
lere bırakmayan tekmil sosyalistleri- de müdahale etmek, yol göstermek mesini bilmeli ve bugünden gerekli
ve ıúık tutmak son derece önemlidir. adımları atmaya baúlamalıyız. •

ÇÖZÜM 7
GECEKONDULARDAN GELøYOR HALK

GECEKONDULARDAN
GELøYOR HALK
Ve yoksulların haklı öfkesi, ge- kondu yıkmak úerefsizliktir", gibi slo- önünden ayrılmalarını istiyor, ancak
gecekondu yıkıntıları arasından ganları haykırarak yürüdüler Beledi- kitle buna sloganlarla karúılık veri-
sıyrılıp çıktı; Armutlu'nun, ye Binası'nın ana kapısına kadar. yordu. Kitlenin kararlılı÷ı karúısında
G.Osmanpaúa'nın, Ka÷ıthane'nin, Kapıda sloganlara devam edip Be- aciz kalan polis protesto sloganları
Alibeyköy'ün, Samandtra'nın tozlu lediye Baúkanı Nurettin Sözen'le gö- arasında uzaklaúıyordu.
topraklı yollarından... rüúmek için kapıda bekleyen zabıta GEYAD Baúkanı Menderes Koç
Akın akın, dalga dalga kopup memurlarıyla tartıúmaya baúladılar. ve gecekondu yaúayanları Sözen'le
geldiler, yalınayaklı çocukları, genç Zabıta memurlarıyla GEYAD Baúka- görüúme taleplerini yineleyip bekler-
kızları ve delikanlıları ve analan ve nı Menderes Koç arasında geçen ken Grup Yorum, Grup Ekin ve Da-
babalan ve yaúlıları ve akrabaları ve konuúmada Menderes Koç, Sö- nimarkalı müzik grubu Savage
kapı komúuları ve duyarlı tüm ke- zen'le görüúme taleplerinin oldu÷u- Rose üyeleri geldiklerinde yo÷un
simleriyle Anakent Belediyesi'nin nu ve ayrıca üç gün önce yıkım böl- bir alkıú ve sloganlarla karúılandı-
önüne. gelerinde baúlayan kitlesel açlık lar.
Geçti÷imiz günlerde Küçükarmut- grevleriyle ilgili dilekçelerini ve açlık Son günlerde yıkım yerlerini do-
lu, Gazi Mahallesi, Habibler Köyü, grevlerine katılanların ve destekle- laúıp evleri yıkılan gecekondu yaúa-
Güzeltepe, ùamandıra, Alibeyköy, yenlerin toplu imzalarını verecekleri- yanlarını yalnız bırakmayan ve onla-
Ka÷ıthane gecekondularından yak- ni belirtti. ra müzikleriyle moral destek olan
laúık 500 kadar gecekondu yaúaya- Ancak zabıtanın oyalayıcı tutumu bu sanatçılar türkülerini söylerken
nı GEYAD (Gecekondu Yaúayanları nedeniyle uzunca bir süre kapı gecekondu yaúayanlarıda hep bir
Dayanıúma Derne÷i) pankartı ile ve önünde bekleyen kitle bu olayı pro- a÷ızdan coúkuyla türkülere katılıyor-
çeúitli dövizlerle Belediye Binası'nın testo ediyor "Sözen dıúarı", "Sözen lardı.
karúısındaki parkta toplanıp "gece- istifa" sloganları atıyordu. Bu arada Bu arada hâlâ oyalayıcı tutum ta-
kondu yıkımına son", "Kahrolsun bölge asayiú karakolundan gelen kınan zabıta memurları, Nurettin Sö-
SHP'nin ikiyüzlü politikası", "gece- bir grup polis kitleye yaklaúıp kapı zen'in yerinde olmadı÷ını okul açılıú-
larına gitti÷ini söylüyorlardı. Ancak
kitlenin ve GEYAD Baúkanı Mende-
res Koç'un görüúme talebinden vaz-
geçmeyeceklerini yinelemesinden
sonra zabıta görevlilerinden biri "o
zaman aranızdan üç kiúi seçin gö-
rüútürelim" demeye baúladı. Bu is-
tek gecekondu yaúayanlarınca he-
men reddedildi ve "yıkımlara u÷ra-
yan her bölgeden bir kiúi olarak gö-
rüúece÷iz" denildi. Bunun üzerine
aynı görevli "tamam seçin beú kiúiyi
içeri alalım, ancak kapı önünden ay-
rılın" iste÷inde bulundu. Seçilen
temsilciler kitleye, görüúmeden çı-
kıncaya kadar Belediye Binası'nın
önünden ayrılmamalarını ve oturma-
larını söyleyip içeriye girmek için
beklemeye baúladılar.
Zabıta memurları buna ra÷men
oyalayıcı davranıyor kitlenin kapı

ÇÖZÜM 8
GECEKONDULARDAN GELøYOR HALK

önünden ayrılmasını istiyordu. Bu MAKDER MAMAKLILARIN DEMOKRASø


tartıúmalar sürerken çevik kuvvet
otobüsleri geliyor ve kitlenin etrafın-
MÜCADELESøNDEKø ÖRGÜTLÜ GÜCÜ OLDU
da abluka oluúturmaya baúlıyordu.
Her geçen gün yükselen demokrasi mücadelesinin, daha çok insana ve bu insanların örgüt-
Bu arada Grup Yorum, Grup Ekin lülü÷üne olan gereksinimi açık bir gerçektir. Bu gereksinimi karúılama amaçlı kurulan dernek-
ve Danimarkalı müzik grubu Sava- lere bir yenisi daha katıldı: MAKDER (Mamak Kültür Araútırma Deme÷i)
ge Rose üyeleri hep bir a÷ızdan Dernek baúvurusu yapmadan önce ve baúvuru sonrasında yo÷un bir çalıúma içerisine gi-
ren devrimcl-demokraîiar, 24 Eylül'de yapılan açılıú töreniyle kendilerini geniú bir kitleye ifade
Venseramosu kitleyle birlikte söyle-
edebilme olana÷ını buîduiar.
meye baúlıyordu. ùarkı bitti÷inde çe- Açılıúın hemen baúında konuúan Geçici Yönelim Kurulu Baúkanı Süleyman Özkan, amaçla-
vik kuvvete ba÷lı bir kaç polis ve rının "yoz emperyalist kültüre karúı, halkın kendi de÷erlerini yaratmak ve Mamak emekçileri-
bir komser ellerinde döviz bulunan nin örgütlü gücü olabilmek" oldu÷unu söyledi.
Baúkandan sonra, açılıúa katılan milletvekillerinden ibrahim AKSOY ve Rıza ILIMAN da birer
kadın ve çocuklardan birkaçına yak- konuúma yaptılar.
laúıp dövizleri indirmelerini ve orada Halk ozanları eúli÷inde hep birlikte söylenen türkülerle, bir anda herkes kendini ortamın sı-
beklememelerini söyleyip itip caklı÷ı içinde buldu.
kakmaya baúlıyordu. Bunun üzerine Diyarbakır Halk Oyunları ekibinin hareketli gösterisinin ardından, aynı coúku, açılıúa katılan
200'ün üzerinde insanın birlikte çekti÷i halaya taúındı.
kitle kenetlenip hep bir a÷ızdan Halk müzi÷i sanatçısı Özlem ÖZGÜR'ün sazı eúli÷inde yükselen türküler ve marúlar çevre-
slogan atmaya baúlıyordu. Slogan- den insanların da yo÷un ilgisini çekti.
lar devam ederken baúka taraftan Ardından demek binasının önündeki alanda yerini alan DEMKAD hakoyunlan ekibi, katılan-
bir grup polis daha saldırıya geçi- ların coúkulu tempoları He birlikte gösterisini sundu.
Açılıúın sonunda yer alan Grup EKøN elemanları söyledikleri marúlarla coúkuyu doru÷a çı-
yor ve kitleyi joplamaya baúlıyordu. kardılar. Grup YORUM'un son kasetinden parçalar seslendiren Grup EKøN en yo÷un aîkıúı ken-
Kadınlar, çocuklar, yaúlılar inen jop di besteleri olan ve ölüm orucu úehitlerini anlatan " Dört Can" adlı marú sonrasında aldılar.
darbelerinden kendilerini korumaya Açılıú yine Grup EKøN in müzikleri eúli÷inde çekilen halayla sona erdi.
çalıúıyor kendilerinden kopartılmaya Açılıú sırasında, asayiú ve dernekler masası polislerinin çok "dikkatli" oluúları kayda de÷er-
di(!). Ancak, tören boyunca aralarda okunan, demokratik kurum ve kuruluúların destek mesaj-
çalıúılanları bırakmıyor, birbirlerine larıyla yaratılan dayanıúma ortamı polislerin varlı÷ını "yok" noktasına indirdi.
iyice kenetleniyorlardı. Bizler de, mücadelesini mücadelemiz saydı÷ımız MAKDER'e baúarılar diliyoruz. ••
Saldırıyla birlikte kenetlenerek Yeni ÇÖZÜM Ankara Bürosu
Belediye Binası'nın karúısında bulu-
nan parka do÷ru geri çekilen kitle
yeniden toparlanıyor sloganlara de- HACETTEPE ÜNøVERSøTESø MERKEZ
vam ediyordu. Bu arada Belediye KAMPÜSTE ANTø-DEMOKRATøK DAYATMALAR
Binası'nın önünde kalan birkaç kiúi BøRBøRøNø øZLøYOR
polis tarafından dövülürken kitlenin
bulundu÷u yerden pankartların ve Geçti÷imiz günlerde Hacettepe Üniversitesinde hastane personeli ve intern-doktorların ye-
dövizlerin arasından taúlar savrulu- mek yedikleri salonun kapısına 3.9.989 tarihinden itibaren int. Dr.ların yemeklerinin ücretli
yordu. Daha sonra kitlenin arasın- olarak verilece÷ini bildiren imzasız ve mühürsüz bir duyuru asılıyordu. Bu durum karúısında
dan çıkan birkaç kiúi polis tarafın- duyuruyu asan makam aranıyor, fakat sorumlulu÷u üstlenen çıkmıyordu. Tüm hastane perso-
neli (Asistan Dr.lar, hemúireler, hastabakıcıları, müstahdemler) ücretsiz yemek yiyebilmelerine
dan dövülen arkadaúlarını alıp geri karúın int. Dr.ların aynı haktan yararlanamaması Int Dr.ların statüsü sorununa da iúaret ediyor-
dönüyorlardı. du. Geliúmeler karúısında tavırsız kalamayan Int. Dr.îar 3.9.989 tarihinde duyuruyu geçersiz
Kitlenin kararlı ve coúkulu öfke- sayarak ücretsiz yemek yediler, sonraki günlerde de yeme÷e devam ettiler.
Aynı tür uygulama bu kez üniversite personeline dayatılıyordu. Baúka bir imzasız ve mü-
siyle kaynaúan Grup Yorum, Grup hürsüz duyuruda da üniversite personelinin 20.9.980 tarihinden itibaren ücret (500 TL) karúılı-
Ekin ve Danimarkalı müzik grubu ÷ında yemek yiyebilece÷i bildiriliyordu.
Savage Rose yeniden úarkılara baú- Bunun üzerine üniversite personeli yemek boykotu yapıyor, alkıúlarla birlikte rektörlü÷e yü-
ladılar ve ardından hepbir a÷ızdan rüyordu. Taiepieri belirtmek için rektörlü÷e giren iki temsilciden birisinin görüúmeden sonra
(yemekler ücretli olarak devam edecekmiú, da÷ılalım!) demesinin úaúkınlı÷ı sürerken, hakkını
söylenen marúlar ve türkülerden almak için kararlı olan kitleden, (yemekler ücretsiz olarak verilinceye kadar boykota devam
sonra yine hep birlikte halaya geçtiler. edece÷iz sesleri yükseliyordu)
Dünyanın tüm varoúlarıyla bütün- Ertesi gün aynı sorunları paylaúan intern doktorlar üniversite personeli He birlikte mücade-
le etmenin yollarını arıyorlar, ortak bir platform oluúturmaya çalıúıyorlardı.
leúen bir atmosferle kaynaúan, çoú- Fakat yapılan eylem bir yerlerde yankısını buirnuú ve mesai saati bitiminden sonra tüm bi-
tukça coúan kitle bir süre daha bu- rimlerin personel úefleri rektörlü÷e ça÷ırılarak gerekli uyarılar yapılmıútı.
rada sloganlarla, marúlarla, türküler- øúçilere hakim olunacak, kanunsuz eylem yapanlar hakkında disiplin soruúturması açılacak
yani bu dayatmaya ses çıkarılması önlenecektir.
le ve halaylarla kaldıktan sonra (bu
Buna ra÷men yemekhane önünde toplanan üniversite personeli, Int Dr.lar ve üniversitemi-
arada GEYAD Baúkanı Menderes zin devrimci-demokrat, ilerici ö÷rencilerinden oluúan kalabalık bir grup rektörlü÷e do÷ru yürü-
Koç elindeki belgelerle yeniden gö- yüúe geçiyordu.
rüúme talebinde bulunmak üzere Bir önceki gün süreçten uzak kalan siyasi polis nihayet sahneye çıkıyordu. Personelin ara-
sına girip yılgınlık yaratmak istemeleri baúarısızlıkla sonuçlanınca üniversite personelindeki po-
Belediye Binası'na gidiyor ancak ta- lis korkusuna sı÷ınıp videoları ve telsizleri ile bir baúka manevra daha yapıyorlardı/Ama yürü-
lebi reddediliyordu. • yüúe engel olamıyorlardı. •
H.Ü. Merkez Kampüsünden Bir Grup øntern-Doktor
ÇÖZÜM 9
DEVRiMCi DEöERLER

DEVRøMCø DEöERLERøN resmini kullanmamıú mıydı?..


Bütün bunların amacı tek bir nokta-
YOZLAùTIRILMASINA da birleúmiúti. Ne olursa olsun düzene
halel gelmemeli, en radikal mücadele
øZøN VERMEYELøM örnekleri bile zararsız hale getirilmeliy-
di. Onlar "Özgürlük Anıtını" bile fahiúe-
leútirmemiúler miydi? Her yol düzene
çıkmalı, insanlar düzene sayısız ve sınır-
sız ba÷larla ba÷lanmalı, her úey düze-
nin mantı÷ı çerçevesinde düúünülüp yo-
rumlanmalıydı. Ekonomik, siyasi, kültü-
rel araçların tümünü bu i÷renç emelleri-
ne alet etmekten geri durmadılar.
Devrimci de÷erleri, "modern" sanat
görünümü altında ayaklar altına alan
Evita'dan sonra úimde de bu olay tüke-
tim ekonomisini körüklemekte kullanılı-
yor.
Son günlerde TV'de ve haftalık dergi-
lerde çıkan bir reklam var... Bir lavabo
reklamı ve lavabonun yanına uzanmıú
Che... Ya da uzun saçları dalgalanarak
yürüyen bir Che ve hemen ardından da
renk renk lavabolar...
Evita müzikalinin popülaritesinden
esinlenmiú bir sloganın eklenmesi de ih-
mal edilmemiú. Böylece bir taúla birkaç
Burjuvazinin "devrimci keskinli÷i" giderme çabalan boúa de÷ildir. O, kendi kuú vurulması hesaplanmıú... Hem Che
statüsünü korumak için her aúa÷ılık yolu deniyor, ama nafile... gibi devrimci mücadele tarihinin yarattı-
÷ı bir önderin siyasal yanını kitleler nez-
Egemen sınıflar, sa÷lıklarında büyük nı yoktu. Devrimci de÷erler, mücadele
dinde dejenere edip, tehlikeli (!) yanla-
devrimcileri ardı arkası kesilmez süreci, kazanım ve baúarılar sadece
rından arındırma gerçekleútirilmek,
zulümlerle ödüllendirirler; ö÷retilerini, en cepheden saldırılarla karúılaúmaz. Bu
hem de karizması ve sempatisi satıú
vahúi düúmanlık, en koyu kin, en konuda çok ince taktiklerinde üretildi÷i
hayasız yalan ve iftira kampanyalarıyla azımsanmayacak örneklerle bilinmekte- aracı olarak kullanılmak istenmiú.
Burjuvazinin özellikle toplumsal mu-
karúılarlar. Ölümlerinden sonra, büyük dir.
devrimcileri zararsız azizler haline Açıktan saldırı tepki topluyor, buna halefet ivmesinin düútü÷ü, depolitizas-
getirmeye, söz uygun düúerse, evliyalaú- zemin yaratılamıyorsa içten içe kemir- yon sürecinin etkilerinin tam olarak kırıl-
tırmaya, ezilen sınıfları "teselli etmek" ve meye, içeri÷ini boúaltmaya, dejenere madı÷ı bir dönemde böylesi i÷renç ve
onları aldatmak için adlarını bir hâle ile edip, yozlaútırmaya úiddetle ihtiyaç du- aúa÷ılık bir taktikten yararlanmaya çalıú-
süslemeye çalıúırlar. Böylelikle, devrimci yulur. Devrimci mücadele ve önderlik ta- ması elbette tesadüfü olmaz. 68'lerin
ö÷retileri içeri÷inden yoksunlaútınlır, úıdı÷ı de÷erlerden soyutlanarak düzen- coúkun ve onurlu mücadele yılları, o
de÷erden düúürülür ve devrimci keskinli- le çatıúmayacak, çakıúacak, biçime geti- mücadele ruhu bizzat o mücadeleyi ka-
ralayanlar tarafından yıllar sonra nostal-
÷i giderilir." (Lenin, Devlet ve øhtilâl, rilmeye çalıúılır. En azından zararsız ha-
jik bir iç çekmenin, arabesk bir edebiya-
syf.0) le getirilme u÷raúısı içine girilir. Devrim-
tın konusu yapılmamıú mıydı?.. Burjuva-
Geçti÷imiz günlerde milyonlarca lira- ci bilinç; demagojinin, çarpıtma ve tahri-
zi, baskı ve zorun her rengini gündem-
lık finansmanla önce østanbul Açık Hava fatın, ikiyüzlülü÷ün tüm araçları kullanı-
Tiyatrosu'nda baúlayan, sonraları de÷i- larak oldu÷u gibi de÷il, burjuvazinin ol- de tutmaktan çekinmezken saldırısını di-
úik úehirlerde devam eden bir müzikal masını istedi÷i gibi yansıtılır. Varolma- ÷er alanlardan da sürdürüyor. Bu saldırı
sergilendi. Evita... Kimler yoktu ki fi- nın Dayanılmaz Hafiflikleri, Prensesler, Esenler'de, Zeytinburnu'nda, her de-
nansmanı sa÷layan isimler arasında? Sudaki øz'ler, Bacı'lar, Evita'lar etrafında mokratik etkinlikte, jop, iúkence ve gö-
Hemen tüm holding patronları her úeyi bir talep yaratılma çabaları boú yere de- zaltı olurken magazin dergilerinde de
bir kenara bırakıvermiú Evita için kollan ÷ildir. Emperyalizm bu takti÷i önceleri devrimci de÷erlerin yozlaútırılması, deje-
sıvayıvermiúlerdi. Hem de Che Guave- de denemiúti, bugün de deniyor, yarın nere edilip tanınmaz hale getirilmesi bi-
çimine bürünüveriyor.
ra'nın da iúlendi÷i bir oyun için... da yabana atmayacak. 68'lerde Che'-
Devrimci de÷erlerin bedelleri öde-
Che, Küba Devriminde bir önderdi. nin ABD ve Avrupa'da "romantik bir
nen mücadelesinin yozlaútırılmasına,
Küba ise emperyalizmin boyunduru÷un- ö÷e" olarak lanse edilmeye çalıúılması
içeri÷inin boúaltılarak reklam aracı hali-
dan kurtulmuú bir ülke. Ve Che'nin de ve toplumun bu yönde etkilenmesi,
ne getirilmesine izin vermemeli, böylesi
anlatıldı÷ı bir oyuna Holding patronların- Che'nin savaúçı, enternasyonalist ruhu-
dan verilen destek... nun karartılması henüz belleklerden çık- taktikler karúısında duyarlı olarak dev-
ølk bakıúta úaúılacak bir úeymiú gibi madı. Aynı úekilde kozmetik sanayii de rimci de÷erlere her zamankinden daha
geliyordu. Aslında pekte úaúılası bir ya- çeúitli ürünlerinde (parfüm vb) Che'nin fazla sahip çıkmalıyız. •

ÇÖZÜM 0
MøGROS

imzalama" amacının önüne çıkarta-


rak grevi baúlattı.

MøGROS øùÇøLERø
Yöneticilere iú güvencesi, sendi-
kal hakların korunması gibi demok-
ratik talepler etrafında baúlayan gre-
vin baúarılı sonuçlanması için, bilinç
unsuru, tutarlı bir önderlik ve do÷ru
politika ve taktiklerin üretilmesi gere-

YENø BøR ÖRNEK kiyordu. Çünkü sorun, sarı ve refor-


mist sendikacıların sürekli gündem-
de tuttu÷u basit bir ücret sorunu ol-
manın ötesine taúmıú, demokratik
hakların savunulmasına yönelmiúti.

SUNDU
Bu noktada güçlüklerle karúılaúıl-
masına ve çeúitli dezavantajlara ra÷-
men, úube yönetimi; iúçilerin birlik
halinde ve kararlılıkla greve sahip-
lenmelerini sa÷ladı. øúverenin, genel
merkezin ve iúbirlikçi unsurların gre-
1987 yılında, 132 gün süren nabilir bir düzeye geldi÷i noktada, vi kırma umudu boúa çıkartılarak,
baúarılı ve örnek bir grev ya- sınıf sendikacılı÷ını cezalandırma, iú- iúverenin uzlaúmaya yanaúması
úayan Migros iúçileri 2 yıl verenler için bir örnek sunma ama- sa÷landı. 22 Eylül'de grev sona
sonra iúverene karúı yine grev si- cına yöneldi. øúvereni bu tavra yö- erdi.
lahını kullanmak zorunda kaldılar. nelten, genel merkeze güvenmesi "øyi bir sözleúme" amacına ne öl-
Ancak bu kez grev kısa sürdü. ve kendisine hizmet eden 5-10 pi- çüde ulaúıldı÷ı; bulunulan koúullar
Kısa sürmesinin nedeni greve yol yonun "greve gidilmeyece÷i" konu- ve yaúanılan geliúmeler çerçevesin-
açan koúullarda ve greve niçin çıkıl- sunda verdi÷i bilgilerle hareket et- de de÷erlendirilmelidir.
dı÷ı sorusunun cevabında yatmakta- mesi oldu. 3 no'lu úube yönetiminin, savun-
dır. Sözleúmenin genelde imzalana- du÷u sınıf sendikacılı÷ı anlayıúı ve
1987 grevinde, 12 Eylül sonrası bilir bir noktaya gelmesine ra÷men, yürüttü÷ü tutarlı politikalar nedeniy-
koúullarda "örnek bir grev sunma" 5 iúçinin iúe alınmayıúı, demokra- le, sürekli olarak sarı sendikacıların
perspektifiyle hareket edilirken, '89 tik-sendikal hakların savunulması ve iúverenin hedefi haline gelmesi
grevinde ön planda olan amaç iyi ve bu konuda örnek sunulması açı- ve bir dönemde 3 genel kurul ya-
bir sözleúme imzalamaktı. '87 gre- sından önem taúıyordu. úanması, do÷al olarak belli olum-
vinde bir sürü hak alınmıú durumda ùube yönetimi, yöneticilerin iúe suzluklara yol açmıútı. Bu durum,
oldu÷u øçin, Migros'ta grevi gerekti- alınması talebini "iyi bir sözleúme
recek .boyutta sorunlar yoktu. Mev-
cut ekonomik ve sosyal hakları da- Migros iúçileri uzlaúmaz, kararlı bir direniúle haklarını alırken, örnek bir grev
ha da geniúletme, idari düzenleme- sergiliyorlardı.
leri daha fazla iúçinin lehine çevir-
me amacı etrafında sözleúme gö-
rüúmeleri sürdürüldü. Bu amaca uy-
gun mücadele taktikleri gündeme
getirildi.
Sözleúme görüúmelerinde baskı
unsuru olmak için, iúçilerin günde-
me getirdi÷i toplu vizite, sakal bırak-
ma, sloganlı bandaj takma, toplu
yeme÷e çıkma gibi meúru eylemlere,
iúverenin tahammülsüz davranması
ve intikam hırsı içinde 4 yönetici ve
bir temsilciyi iúten atması söz-
leúmeye yeni bir boyut kazandırdı.
ùube yönetimi, iúverenin eline yeni
bir pazarlık kozu vermeme düúün-
cesiyle, iúten atılmalar konusunu
sözleúmenin en sonuna bıraktı.
øúveren ise, sözleúmenin imzala-

ÇÖZÜM 
MøGROS

PTT øùÇøSøNDEN
SARI SENDøKAYA
UYARI ÇELENGø

PTT iúkolunda çalıúan 050 iúçi


iúverenin deyimiyle "iúlerin azalması
nedeniyle iúçi azaltılması yoluna
gidilece÷inden" denilerek keyfi úekilde
iúlerinden atıldılar. Son derece keyfi
gerekçelerle iúlerine son verilen iúçiler
ve di÷er duyarlı iúçiler bir süre için ba÷lı
bulundukları T.Haber-øú Sendika-sı'nın
bu tutum karúısındaki tavrını gözlediler.
Fakat görülen o idi ki T.Ha-ber-øú'in
iúçilere sahip çıkmak gibi bir niyeti
yoktu. Yaúanan iúçi kıyımına karúı
duyarsız kalan sarı sendikaya karúı bu
Halay halay bir coúkuydu, alev alev bir inançtı Migros grevi. Dev-Genç'liler de
omuz omuza paylaúıyorlardı Migros iúçileriyle inancı ve coúkuyu. anlamıyla ciddi bir uyarıda bulunmanın
zamanı gelip geçiyordu.
T.Haber-øú Sendikası üyesi bir
daha güçlü ve hazır bir úekilde gre- katan politikalar üretmiú; grevin kilit- grup duyarlı demokrat iúçi, sendikanın
ve baúlayabilmeyi engelleyen ne- lendi÷i nokta olan beú iúçinin geri Beúiktaú Barboros Bulvarı'nda bulunan
denlerden biri oldu. alınması konusunda, kararlı davran- østanbul ùubesi önüne "PTT øúçileri"
Di÷er bir olumsuz faktör, genel mıú ve istediklerini elde etmiútir. ùu- imzalı siyah çelenk bırakarak
merkezin bilinen sarı sendikacı yak- be yönetiminin grevle ilgili önüne protestolarını dile getirdiler.
laúımı ve sürekli olarak grevi engel- koydu÷u hedefler çerçevesinde, 5.9.989 günü akúam mesai biti-
lemek, kırmak için fırsat kollaması mevcut koúullarda iyi bir sözleúme minden sonra gerçekleútirilen protesto
oldu. Örne÷in fazla sendikal tecrü- imzalanmıútır. eylemine yaklaúık 50 kiúilik bir iúçi kitlesi
beleri bulunmayan ve genel merke- Grevin, baúarı hanesine yazıla- katıldı. Sendika yönetiminin iúverene
zin inisiyatifinde hareket eden, øzmir cak asıl özelli÷i; demokratik talepler karúı tavırsız kalmasına karúı haklı tepki-
ùubesi iúçilerinin bir kısmının greve etrafında yükselmesi ve dayanıúma lerini dile getiren iúçiler, protesto öncesi
katılmayıúı iúvereni umutlandırdı, ve destek konusunda da dikkate yaptı÷ımız sohbet sırasında da haklı
grevin uzamasına yol açtı. de÷er bir örnek sunmuú olmasıdır. protestolarını dile getirerek, "Bu sendika
øúveren ve genel merkez kaynaklı Sendikacılara iú güvencesi talebi ve için bir uyarıdır. Bugün çalıúan iúçiler
grevi kırmaya yönelik, psikolojik iúten atılmalara karúı tavır konusun- açlı÷a sefalete sürükleniyor. Olayları
yıpratma ve moral bozma taktikleri, da, bizzat üretimden gelen güç dev- baútan beri bilen T.Haber-iú Sendikası
bir dönem muhalefet! adına yola çı- reye sokularak sendikal alanda sarı sendikacılı÷ın vermiú oldu÷u özelli-
kanların el altından grevi kırmak olumlu bir örnek sunuldu. ÷inden dolayı yine iúverenle ortak tavır
için çalıúması, yalan ve dedikodu- Dayanıúma ve destek konusun- içerisinde hareket ediyorlar. En azından
lar, basının iúveren yanlısı ve önyar- da da, grevin örgütlülük sınırları da- sorunlarımıza karúı biraz ilgilenmesini
gılı biçimde kamuoyu oluúturması, ha da geniúletilerek sendikalardan, istedi÷imizde kıúkırtıcılıkla suçlandık.
"5 kiúi için 500 kiúi sıkıntıya soku- demokratik kitle örgütlerinden, tek Özellikle özelleútirme çalıúmalarını hız-
lur mu?" gibi demagojilerle iúçilerin tek kiúiler ve çeúitli kuruluúlardan landıran hükümet, bizleri iúten atmakla
greve karúı yönlendirilmeye çalıúıl- greve aktif ve bilinçli destek sa÷lan- özelleútirmeye taban hazırlıyor" diyerek
ması, polisin ma÷azalarda baskı ve dı. Türk-øú'e ba÷lı bir kısım sendika- ifade ediyorlardı. Atılan iúçilerin yalnız
tehditlerle açıktan grev kırıcılı÷ına ların genel merkez düzeyinde gaze- bırakılmaması, geçmiúte kazanılan hak-
yönelmesi, iúveren yanlılarının sinsi telere ilan vererek desteklemesi, ların tekrar elde edilmesi anlamında atı-
biçimde tek tek insanları greve kar- özellikle de DKÖ taraftarlarının dü- lan bu adım olumlu bir adımdır. Bugün-
úı örgütlemeye çalıúması, gelenek- zenli ve fiili destek vermesi dikkat den yarına özelde PTT iúçisine genelde
sel sol çevrelerin duyarsızlı÷ı ve ön- çekiciydi. Grevler konusunda, daya- ise tüm iúçilere düúen görev tabanın dü-
yargılı yaklaúımı... grevi güçleútiren nıúma ve destek vermedeki duyar- úüncelerini yansıtan sendika yönetimleri
faktörler oldu. sızlı÷ın, örgütlü ve programlı biçim- oluúturmak, sarı, uzlaúmacı sendika
ùube yönetimi, inisiyatifi sürekli de aúılabilece÷i pratikte gösteril- yönetimlerine karúı ise amansız bir sa-
elde tutarak, tüm faktörleri hesaba di. • vaú yürütmek olacaktır. •

ÇÖZÜM 2
BELEDøYE-øù

72 ùube Baúkanının bir arada oldu÷u


SINIF SENDøKACILIöINDA Baúkanlar Kurulu'nda, Alternatif Yöne-
tim'den duydu÷u rahatsızlı÷ı dile getir-
miútir.

YENø BøR MEVZø:  No'lu ùube yöneticilerinin baúın-


dan beri izledi÷i ve toplantıda da koydu-
÷u net tavır ve bu tavrın duyarlı úube

BELEDøYE-øù . baúkanları arasında yarattı÷ı etki nede-


niyle, Genel Merkez, toplantıyı bir gün
erkenden da÷ıtmak zorunda kalmıútır.

NO'LU ùUBESø Çünkü  No'lu úubenin di÷er illerin úu-


be baúkanlarıyla iliúkisinin geliúmesi Ge-
nel Kurul öncesinde "tehlikeli" bulun-
muútur.
Genel Kurul'da alternatif bir listeyle
Uzun süredir devam eden Beledi-ye-øú zanma olasılı÷ı oldukça büyük. çıkıp blok tavır koymayı düúünen 
Sendikası istanbul ùube Kongreleri, 7 Ancak, yönetimde birkaç kiúilik bir No'lu úube ve sınıf sendikacılı÷ını savu-
Eylül'de yapılan  No'lu ùube de÷iúiklik olabilir. Sosyal demokrat geçi- nan az sayıdaki di÷er úubeler ile østan-
kongresiyle son buldu. nen bazı úube baúkanlarının seçilmek bul delegeleri, demokrat úube yönetim-
"Alternatif Yönetim'in 53-00 gibi bir u÷runa, mevcut sa÷cı yönetimle böyle leri arasında oluúturulacak ilkeli birlikle
sonuçla kazandı÷ı  No'lu ùube Kongre- bir uzlaúmaya girebilece÷i geçerli dü- bu tavrı geniú cephede hayata geçirme-
si, tam bir final havasında geçti. Baútan úünce... ye çalıúacaklar.
sona Türk-øú ve Genel Merkez'in sendi- øúte bu noktada  No'iu ùube yöneti-  No'lu úubede bu a÷ır görevi omuz-
kal anlayıúı ile sarı sendikacılı÷ın mah- mine gelen Alternatif Yönetimin duru- layan yönetici arkadaúlarımızın yükünü
kum edildi÷i, sınıf sendikacılı÷ı anlayıúı- mu daha da önem kazanıyor. paylaúaca÷ımızı, daha ileri adımlar için
nın savunuldu÷u úube kongresi, Beledi- Savunduklarını bugüne dek tutarlılık- her koúulda yanlarında olaca÷ımızı be-
ye-øú tabanında sevinç yarattı. la hayata geçiren Alternatif Yönetim, da- lirterek, baúarılan baúarımızdır diyo-
Kongre sonucunda  No'lu ùube yöne- ha görevi devralır almaz, yapılan Baú- ruz. •
timine gelen Alternatif Yönetim'in önün- kanlar Kurulu toplantısında da ilk sınavı-
de oldukça yüklü ve zor görevler var: nı baúarıyla verdi. Ve Belediye-øú'te bir-
-Tabanda sınıf sendikacılı÷ı anlayıúı- çok dengeyi bozacak gibi... østanbul Belediyesinden
nın yerleútirilmesi ve buna uygun bir ör- Nitekim Genel Merkez yöneticileri, Bir Grup Devrimci øúçi
gütlenme yaratılması,
-Sarı sendikacılı÷a karúı mücadele-
nin yükseltilmesi ve iúkolunda bu temel- BELEDøYE-øù SENDøKASI
de güçlü bir birlik yaratılması,
-Yaklaúmakta olan Toplu-øú Sözleú-
melerine hazırlık ve sözleúmelerde taba-
GENEL BAùKAN ADAYI
nın söz ve karar sahibi olma ilkesinin ya-
úama geçirilmesi için mücadele etmek,
ALATTøN UÇAR øLE YAPILAN
-Ve kendini acil olarak dayatan Sen-
dika Genel Kuruiu'na hazırlıklı ve güçlü RÖPORTAJ:
olarak katılmak
3-4 ve 5 Kasım tarihlerinde toplana-
cak Belediye-øú Genel Kurulu, Türk-øú ürk-øú'in Kasım ayında yapılacak genel Y.Ç: Öncelikle kendinizi tanı-
içindeki dengeler açısından önem taúı- kurulu öncesi, ba÷lı sendikaların da tır mısınız?
yor. Çünkü Belediye-øú'in mevcut yöne- genel kurulları özellikle Ekim ayı içinde A. UÇAR: Ben østanbul Temiz-
timi ùevket Yılmaz ve ekibini destekli- yo÷unlaúmakta. Ekim ayında genel
yor. Bunun yanında, belediyelerin ço÷u
lik Müdürlü÷ünü vekaleten yürütüyo-
kurulu yapılacak sendikalardan birisi de
SHP'nin elinde. Belediye iúçilerinin bü- Belediye-øú Sendikası. Bu sendikanın rum. øúçi statüsünde bulunmam nede-
yük ço÷unlu÷u ise sosyal demokrattır úu anda yönetiminde olan sa÷cı ve sarı niyle altı aydır bu görevi yürütüyorum.
ve devrimci düúüncelere açık... sendikacılık anlayıúını savunan Temizlik müdürlü÷ünde úu anda 807 ta-
Buna karúın, SHP içindeki iç çekiú- yönetimine karúı tabandan bir muhalefet ne iúçimiz var. 807 iúçinin bütün sorum-
meler ve Belediye-øú tabanında henüz yükselmeye baúladı. ùube lulu÷u bende. Sabah 6.30'da kalkarım.
sınıf bilinçli-örgütlü bir güç olmadı÷ı kongrelerinde savundukları demokratlık Gece saat 02-03'lere kadar sürekli çalıúı-
için, bugüne dek yönetimde hep sa÷cı, ve kitle sendikacılı÷ını ortaya koyan ve
sarı sendikacılar olmuútur. ùube yöne- yorum. Devamlı iúçilerin baúındayım. Bi-
çalıúma yürüten "Alternatif Yönetim" ola-
timlerinde ise ço÷unlukla demokrat dü- rak kendilerini ifade eden bu anlayıúın zim genel sorunumuz østanbul temizli-
úünceleri savunan, sınıf sendikacılı÷ını Genel Baúkan adayı ise østanbul Ana- ÷i. østanbul temizli÷inin en büyük soru-
savundu÷u iddiasında olan insanlar ol- kent Temizlik øúleri Müdürlü÷ünü vekale- nu, e÷itimsizli÷in verdi÷i bir olgu. Bu
muútur. Ancak tüm iddiaları kongre sa- ten yürüten Alaattin Uçar. Yerel seçim arada hafriyatlardan do÷an açık araçla-
lonlarında kalıp, göreve geldiklerinde öncesi de Nurettin Sözen'in seçim danıú- rın üstü açık olarak çektikleri toprakların
Genel Merkez yöneticileriyle birlikte dav- manlanndan biri olan Alattin Uçar ile, Bele-
randıklarından, de÷iúen bir úey olma- yollara dökülmesi. Biz bunları genellikle
diye-øú'e ve sendikal anlayıúlanna iliúkin
mıútır. Bu nedenle de önümüzdeki iú makinalarına yüklemeye çalıúıyoruz.
yaptı÷ımız röportajı aúa÷ıda yayımlıyoruz.
kongrede mevcut yönetimin yeniden ka- Ancak bunlarda yetersiz oldu÷undan iú-

ÇÖZÜM 3
IøELEDIYE-IS

gerekir. Yanılmamak için sık sık görüútükleri için tanırlar. Onun dı-
mal varlı÷ının büyük bölü- úında úube yöneticilerinin hiçbirini tanı-
münü sanıyorum iúçilerin mazlar.
aidatlarından, toplu sözleú-
me farklarından, bir örnek Y.Ç: Belediye-øú'in tabanının %80'-
olarak vermek istiyorum bu lere dayanan bir kesimi duyarlı de-
son cumartesi haklarının iúçi mokrat, ilerici bir kimli÷e sahipken ge-
arkadaúlarımızın itirazı nel merkezin sa÷cı olması arasında
üzerine mahkemeye verip bir tezattık yok mu size göre?
mahkemeyi kazandıktan A.UÇAR: Bu seçilen yöneticilerin kay-
sonra emsal gösterilip arka- pak davranmasından kaynaklanıyor
daúlarımıza bir ödeme yapıl- açıkçası. Genel merkez yıllardır úoven
dı. Ancak sendikanın bu ko- duyguları, mezhepçili÷i, örf ve adetleri
nuda hiçbir katkısı olmamasına ra÷men zorlayarak sürekli yerini muhafaza et-
çl gücüyle yapmaya çalıúıyoruz. øúçi gü- önce binde 5, daha sonra bir kararla %5 miútir. Genellikle böl, yönet, yut politika-
cünün tümünü yapmaya yeterli olmadı- indirerek 400 milyon lira civarında bir sı çok iyi uygulanmıútır. Rahmetli Hüse-
÷ı zaman, østanbul'da ilçelerden de des- ek gelir aldılar. Bunun bir bölümü avu- yin Pala bunun çok iyi uygulayıcısıydı.
tek alıyoruz. Bu destekle onların da çok katlara verilirken geri kalanı sendikaya Dikkat ederseniz genel merkezde üç
kısık imkânlarına ra÷men østanbul'un te- kalıyor. dört yöreden insanlar var. Bu yörelerdeki
mizli÷ini yapmaya çalıúıyoruz. Tabii bu Bunun yanında Belediye-øú sendika- insanların büyük bir bölümü kendilerini o
24 saat çalıúmaya ba÷lı bizim araçları- sının iúçi sınıfı mücadelesinde hiçbir var- yerlerin a÷ası gibi görürler. Bir Mahmut
mız yeterli de÷il. lı÷ı yok. Sendika, merkezi úubelerinin Hamito÷ulları, bir Çetin Göçer, bunlar
Sendikal çalıúmalarımız bu altı aylık taúradaki úubelerine do÷ru dürüst bir belli bir kesimi temsil eden insanlar!..
süre içinde, hatta daha önce, seçimden katkısı yok. Örne÷in Bingöl úubesinin Kongreden kongreye úoven damarları
hemen sonra baúladı. østanbul'da özel- bir telefon parasının bile ödenmesine kabarır, kendilerini o bölgelerin birer
likle 2 Eylül'den sonra yokedilen sendi- katkısı yok. Taúra sendika úubelerine ke- a÷ası gibi temsil eder görürler. Bunun
kacılı÷ı yeniden güncelleútirmek, özellik- sinlikle bir katkısı yok. Sadece arkadaki içinde bilinçsiz olan Anadolu dele-
le sınıfsal sendikacılı÷ı Türk-øú içinde aktif parayı alıyor, onlara hiçbir telefon parası gasyonu ve úube baúkanlarının bu ko-
hale getirmek için bir ekip çalıúması dahi ödemeyen genel merkez bir úu- nulara vakıf olmadı÷ı, politikayı bilmedi-
yapmaya çalıútık. Ancak bize karúı de÷i- beden ne bekliyebilir. økincisi, o úubele- ÷inden bu böl-parçala-yut politikasını
úik düúüncelerde yeni bir oluúum geliúti. rin sendikal çalıúmalarına hiçbir katkısı çok iyi uyguluyorlar. Hatta bunlara birta-
Biz yönetimlere karúı "Alternatif Yöne- olmuyor. Tabii bu arada Belediye-øú kım úeyler dahi veriyorlar. Bu úekilde úu-
tim" olarak çıktık bu çalıúmalarda. øúyer- sendikasına karúı çok hızlı bir úekilde be tabanınla, aslında bugün østanbul'da
lerinde yaptı÷ımız delegasyon seçimle- çalıúma yapan Hak-øú'e, Belediye-øú seçilen tüm úube baúkanları genel mer-
rinde yüzde yüzlere, yüzellilere hatta çok sessiz ve tavırsız kalıyor. Türk-øú keze karúı tavırlarından dolayı destek
yüzde ikiyüzlere varan farkla delegas- içinde büyük bir sendika olmasına ra÷- alarak kazanıyorlar. E÷er genel merke-
yon seçimleri kazandık. men (geliri bakımından yine büyük bir ze karúı böyle bir tavır izlemeselerdi
Tüm çalıúmalarımıza karúın genel il- bütçesi olmasına karúın) yöneticilerinin delege arkadaúlar onları seçmezlerdi.
kemiz, hem sınıf ve kitle sendikacılı÷ını, sendikal anlayıúından kaynaklanan bir Seçimlerden sonra ise genel mer-
hem de bugün Belediye-øú içindeki sarı hastalık ve úu an da denilebilir ki belli kezci bir çizgiye yöneliyorlar birçok
sendikacılara karúı, genel merkeze kar- bölgelerde Hak-øú, Belediye-øú'i bitirme yerde..
úı net ve açık tavrımızdı. øúçilerin bize aúamasına gelmiú. Bunun da tek sorum-
karúı gösterdi÷i bu ilgi ve bu duygu bu lusu genel merkezin bu tutarsız ve sarı Y.Ç: Sendika tabanıyla tavanı ara-
ilkelerden ileri geliyor. Her getirdi÷imiz sendikacılı÷ı ile mali kaynakları kendi ki- sındaki varolan kopukluk nasıl çözüm-
olayı, sınıfsal düúüncemizi genel merke- úisel hesapları için kullanmalarından lenebilir?
ze karúı olan tavrımızı açık net bültenler- kaynaklanıyor. Yani kendi gelecek siya- A.UÇAR: Bize göre sınıf ve kitle sen-
le iúçi arkadaúlarımıza duyurduk ve bu- setlerini -garantiye alma açısından- dikacılı÷ı anlayıúı do÷rultusunda bir
nun semeresini de son zamanlarda al- kullanmalarından kaynaklanıyor. ekip çalıúmasıyla genel merkezin tümü-
dık. Çok enteresandır bugün genel mer- nü, fakat bu insanları ayırarak de÷il, tü-
Y.Ç: Belediye-øú sendikası nasıl ku- kezi østanbul'da olmasına ra÷men ge- müne karúı yürütülecek bir çalıúma an-
ruldu ve Türk-øú içindeki yeri nedir? nel baúkan vekilleri, yani genel yöneti- cak sınıf ve kitle sendikacılı÷ı konusun-
Bildi÷imiz kadarıyla Belediye-øú, 50 min tümü, iúyerlerini sorsanız kendileri- da özellikle bir sıçrama kaydedilebilir.
bin dolayında üyesi ve 25 milyon TL. ne en yakın olan iúyeri Edirnekapı ve østanbul delegasyonunun ve yöneticile-
mal varlı÷ıyla Türk-øú'in 5. büyük sen- yanlarında, bilmezler. Bu kadar kopuk... rin Anadolu delegasyonu üzerinde bı-
dikası durumunda, bunca kısa zaman- øúyerlerini dahi bilmezler. ùube yönetici- raktıkları yanlıú bir intibaı var. E÷er bu
da bu duruma nasıl geldi? lerini, úube yönetim kurullarının %99'u- güvensizli÷i aúmak için dürüst, açık ve
A.UÇAR: Kesinlikle ben bu olayın ta- nu tanımazlar. Bir úube baúkanlarıyla sınıf-kitle sendikacılı÷ı konusunda net
bi bu olayın tam anlamıyla araútırılması

ÇÖZÜM 4
BELEDøYE-øù

bir politikayla karúılarına çıkılırsa bunun tutarsızlı÷ından kaynaklanan bir güven- de÷iútirmede, Anadolunun da, østan-
çözümü de o ölçüde kolaylaúır. sizlik var. Anadolu'da. Bu güvensizli÷in bul'unda "Alternatif Yönetime" destek
Y.Ç.ıùimdi Türk-øú genel kurulu ön- kaldırılabilmesi için bizim baúlattı÷ımız vermelerini istiyoruz.
cesi Belediye-øú'in genel kurulu gün- "Alternatif Yönetim" hareketinin bildiri-
demde, bu genel kurulda nasıl bir lerle, bültenlerle genel merkeze iletmek Y.Ç: Biz de dergi olarak baúlatmıú
program izleyeceksiniz? Yani genel kaydıyla tüm Anadolu delegasyonuna oldu÷unuz bu yürekli ve demokratik çıkıúı
kurula nasıl yaklaúıyorsunuz, nasıl göndererek bu olumsuzlu÷u ortadan destekliyor, çalıúmalarınızda baúarılar
bir tavır alacaksınız? kaldırıp, tüm Belediye-øú yöneticilerini diliyoruz.
A.Uçar: ùimdi biz Belediye-øú içinde
baúlattı÷ımız hareketin Türk-øú'e yansı-
yabilmesi için öncelikle rahmetli Seyfi
Demirsoy'un bir sözünü hatırlatarak gir-
mek istiyorum, "Ankara'da bakanlar
BELEDø
var, bakanlar kurulu var, hükümet var
ama unutulmaması gereken bir úey da-
YE-øù'TE SARI-
ha var, o da Türk-øú". Bugün Türkiye'de
her úey var. øúvereni var, hükümeti var.
Cumhurbaúkanı var. Ama bir tek olma-
SENDøKACILIöA
yan Türk-øú... Biz Belediye-øú olarak An-
kara'da hükümetin sonra gelen bir ku-
rum oldu÷unu kanıtlayabilecek bir yöne-
KARùI TEPKø
timin demokratik kitle sendikacılı÷ını
Türkiye'de en iyi úekilde yapabilecek BÜYÜYOR!
bir yönetimin gelmesini, 2 Eylül'den
sonra zincire vurulan sendikacılık hare-
ketinin bu kısıtlamaları getiren yasaları ye sayısı ve mali güç açısından, Türk-øú bünyesindeki en büyük sen-
zorlayacak, bedellerini ödeyebilecek, dikalar arasında yer alan Belediye-øú tabanında, iúçilerin san sendi-
bu yasaları kaldırabilecek yöneticilerin kacılı÷a karúı tepkileri büyüyor. Türk-øú'e paralel olarak, Belediye-øú
seçilmesinin ve bunun içinde verilecek Genel Merkezinin anlayıúında somut ifadesini bulan sarı sendikacılık;
mücadelede ne genel merkezden, ne genel merkezle uyum içinde çalıúan ve aynı anlayıúı paylaúan úubelerde de
genel merkez yanlısı olan sendikanın kendini gösteriyor.
üst yöneticilerinden ne de Türk-øú yöne- Örne÷in Belediye-øú içindeki en büyük úube olan Taúıtlar ùubesi'nde, úu-
ticilerinden korkutmamasını, özellikle be kongresi ardından normal olarak temsilcilik seçimleri yapılması gereki-
Anadolu delegasyonunun kendisinin bu yordu. Uzun süre ne yapaca÷ına karar veremeyen sa÷cı úube yönetimi, ge-
konuda bize güvenmesini istiyoruz. "E- nel merkezin onayını alarak "kolay" yolu denedi ve seçimden kaçarak tem-
÷er beni desteklersen kalırsın, destekle- silcilerin tümünü atama yöntemiyle belirledi.
mezsen kalmazsın" gibi desteklemeyen Mücadeleci bir gelene÷e sahip øETT iúçilerinin bünyesine hiç uymayan,
úube baúkanlarını düúürmek için her türlü ancak çeúitli nedenlerle giymek zorunda kaldıkları emanet bir eîbise gibi
yolu denemelerinden korkulan bu duran úube yönetiminin; gerici-faúist kafa yapılan ve her birinin ayrı telden
korkunun tamamen ortadan kaldırılıp çalmasıyla øETT iúçilerine verecek hiçbir úeyleri yoktur. Bu yüzden iúçiye
bugün østanbul'da  no'lu úube olarak güvenmiyor; sırtını genel merkeze ve iúverene dayamayı tercih ediyor.
baúlattı÷ımız genel merkeze karúı açık Temsilcilik seçimlerinin yapılmayarak, iúçinin iradesinin hiçe sayılması ve
ve net politikamızı genel merkezin tü- iúçiye güven vermeyen, tutarsız, lümpen vb.unsurların temsilci atanması iú-
münün delegasyonu dahil, o biraz ev- çiler arasında yo÷un tepkilere yol açtı. Tüm iúyerlerinden 6000 civarında im-
vel söyledi÷im Ankara'da Türk-øú'in de za toplanarak úube yönetimine iletildi. Atamaların iptal edilip seçim ya-
varlı÷ını ispatlayacak bir Belediye-øú ge- pılmaması halinde, mevcut kiúilerin øETT iúçilerini temsil edemeyece÷i
nel kurulunun yapılmasından yanayız vurgulandı.
ve öyle yöneticilerin seçilmesinden ya- Bir baúka örnek de, Belediye-øú'in Beyo÷lu Yakası úubesrnde yaúandı.
nayız. Hıdır Bal'ın baúkanlı÷ını yaptı÷ı bu úubeye ba÷lı Eminönü Belediyesinde, iú-
yeri temsilcisi H.Ömer Yazıcı'nın yerine, úube baúkanının kendi istedi÷i bir
Y.Ç: Tüm bu söylediklerinizin dıúın- kiúi atandı. Sınıf sendikacılı÷ını savundukları ve úube ve genel merkez yö-
da eklemek istedikleriniz var mı? netimine karúı çıktıkları için her fırsatta cezalandırılmak istenen Eminönü Be-
A. UÇAR: Son olarak úunu söylemek lediyesi iúçileri atama iúlemine büyük tepki gösterdiler. Kendi temsilcilerini
istiyorum. Yıllardan beri østanbul'da baú- istediklerini belirttiler. Dikkate alınmayınca imza topladılar. Eminönü Beledi-
latılan hareket genelde Türkiye'de yayılı- yesindeki 760 iúçinin tamamına yakını ve çevre iúyerlerinden de toplanan
lıyor. Ancak tüm arkadaúlarımızı suçla- 000'den fazla imza úube yönetimine iletildi, uygulama protesto edildi. øúçi-
rnak istemiyorum. Birtakım insanların ler topluca úube yönetimine gidip tepkilerini dile getirdiler ve aynı anda
basın toplantısı da yaptılar.
Belediye-øú tabanındaki bilinçli ve kararlı mücadele, sınıf sendikacılı÷ını
her geçen gün daha da güçlendiriyor. ____
ÇÖZÜM 5
GRUP YORUM

ALEV ALEV HALAY HALAY


BøR DAYANIùMA ÖRNEöø:
SAVAGE ROSE øLE SÖYLEùø
yıl önce 1967'de kurul-
du. 1968 ruhunu yaúat-
mak amacıyla, bugün
de hala müzik yaúamını
sürdürüyor. Müzik grubunun
1970 yılında ABD'ye yaptı÷ı gezi,
onların politika ve sanat
anlayıúlarında keskin bir dönüú
yaúamalarına neden oldu. Savage
Rose grubu üyeleri, ABD
merkezli silah kartellc-riyle
müzik ve sanat úirketlerinin
içiçeli÷ine tanık oldular. Grup,
bunun üzerine CBS ve RCA gibi
büyük plak úirketlerince kendileri-
ne yapılan teklifleri geri çevirdi.
ùimdiye kadarki müzik çizgilerine
yön veren anlayıú iúçi sınıfının mü-
cadelesi do÷rultusunda biçimlen-
di.
Savage Rose bugüne kadar bir
GRUP YORUMLA çok ülkeyi ziyaret etti ve bu ülke-
lerde emekçi halkın, iúçi sınıfının,
DAYANIùMA GECESø geliúen devrimci hareketlerin ya-
rattıkları türküleri, úarkıları ince-
17.9.1989 günü, Beúiktaú Tarihi Çay Bahçesi'nde yapılan "Grup Yo- ledi. Bu ürünlerden derledi÷i bir-
rum'la Dayanıúma Konserinde binlerce izleyici (yaklaúık 9-10 bin kiúi) süre- çok úarkı ve türküyü baúarı ile Da-
ce denk düúen bir coúku örne÷iyle alkıú alkıú, ıslık ıslık, alev alev, halay ha- nimarkacaya uyarlayan grup, 16
lay bir muazzam türkü oluverdi kendi baúına. Danimarkalı müzik grubu kaset yaptı. Geçti÷imiz ay içinde
"Savage Rose"un (Yaban Gülü) kitleyle bütünleúen müzi÷i, halkların kardeú ise TAYAD'ın davetlisi ve konu-
türküleriyle kaynaúmanın ve dayanıúmanın enternasyonalizm ruhunu kitlele- ÷u olarak ilk kez Türkiye'ye gel-
re taúımanın en güzel ve en önemli örne÷ini oluúturdu. di.
Ve Grup Yorum... Savage Rose grubu üyeleri
Yaúamı, hapishane duvarları arasında da duyumsamanın ve onu müzik Thomas Koppel ve solist Anisette
anlayıúlarıyla yo÷urup 2 beste çalıúması olarak somutlayarak, böylece sü- Hansen, "Yeni Çözüm" Dergisi-
reçten kopmadıkiarının ve koparılamayacaklarının mesajını kitlelere sunma- nin sorularını yanıtladı. Grup so-
nın haklı gururunu taúıyorlardı parçalarında... rularımızı yanıtlarken úunları söy-
Ve en önemlisi Grup Yorum bu konserinde halklarımızın coúku sınırsızlı- lüyordu:
÷ını da açı÷a çıkardı ve onunla bütünleúti. YÇ: Gerçi Türkiye'ye yeni gel-
Konsere Grup Yorumla dayanıúma için gelen Grup EKøN, Grup MER- diniz ama aya÷ınızın tozuyla da
HABA, Grup BARAN, Ferhat TUNÇ ve Hasret GÜLTEKøN'de coúkuya ortak olsa bize ülkemiz hakkındaki ilk
oldular. izlenimlerinizi anlatabilir misi-
Bu yanıyla da Grup Yorum, "Bir halkın türkülerini yapanlar, yasalarını ya- niz?
panlardan daha güçlüdür" mesajının kitlelerdeki yankısını çok daha iyi ve SAVAGE ROSE: Türkiye'yi
açık olarak gördü ve yaúadı. daha öncede Yılmaz Güney'in
Evet Grup Yorumlar Susmaz Halaylar Sürer diyoruz... "Yol" ve "Duvar" gibi filmlerin-
den, Yaúar Kemal'in eserlerinden
ÇÖZÜM 6
'GRUP YORUM

tanıyorduk. Bütün bunlarla kafa- oldu. '68'lilerden bugüne pek bir bulundu÷umuz yol. Biz ikinci ve
mızda az çok bir Türkiye panora- úey kalmadı÷ı söyleniyor. Ne der- onurlu yolu seçtik.
ması çizmiútik. østanbul, genel siniz? YÇ: Peki kültür ve sanatın ki-
olarak bakınca bizim için tam bir SAVAGE ROSE: Bizim gru- mi zaman bir yerde tıkanıp kaldı-
düú kırıklı÷ı oldu. østanbul son bun do÷uúu 967 yılında oldu. ÷ını görüyoruz. Bunu aúmak için
günlerde uluslararası film festival- 968'lilerin ço÷unun úimdilerde sizce ne yapmalı?
lerinde ödüllere aday gösterilen "hain" oldu÷unu görüyoruz. An- SAVAGE ROSE: Halkın ileri-
bir Hint filmindeki görüntüleri cak biz tüm '68'lilerin bu hainler ci unsurları ile bizim savundu÷u-
yansıtıyor; baúıboú çocuklar, dile- kefesine konulamayaca÷ını düúü- muz kültür ve sanat anlayıúının
nenler... Buna karúın biz bir ülke- nüyoruz. 968'de iúçiler, ö÷renci- bir yerlerde tıkanıp kalaca÷ını -
nin ancak "kır"ından tanınabilece- ler, sosyal demokrat partiler tara- sanmıyorum. Zaman ilerleyiúi ile
÷ini, düúünüyoruz. Ve Türkiye fından aldatıldıklarını görerek, sı- birlikte yeni koúullar, yeni duygu-
halkının kültürel gücünün de kü- nıf bilinci ile yola çıktılar, haksız- lar, yeni durumlar ortaya çıkıyor.
çümsenmeyecek bir düzeyde oldu- lıklara karúı çıktılar. Biz de müzi- Sanat/kültür, halkın yüre÷inde
÷u kanısındayız. Ayrıca østanbul ÷imiz ile buna, bu karúı çıkıúa bir bu de÷iúimi yakalamasını bilmeli-
dahil Türkiye'deki birçok kentin "ses" olmak istedik. O yüzden gru- dir. E÷er bu gerçekleúir ve sürek-
daha çok bir cezaevini ya da kıúlayı bumuzun adı Savage Rose (Ya- lilik kazanırsa tıkanma da söz ko-
andırdı÷ını söylersek yanlıú olmaz. ban Gülü) ile yaúamı, direniúi, nusu olmaz.
Türkiye cezaevlerinin yıllardır mücadeleyi ve 68 hareketini sim- YÇ: Neden dünya iúçi sınıfı-
düzelmek bilmeyen úu anda da gelemek istedik. Vietnam savaúı- nın, devrimci oluúumların yarat-
halen süren durumu ise tam bir nın sürdü÷ü ilk kurulú dönemimiz- tıkları türküleri, ezgileri kendi di-
insanlık suçu. Binlerce, onbin- de ABD'ye yaptı÷ımız gezide linize çeviriyorsunuz ve sizce bu
lerce insan cezaevinde yıllardır ölüm ve yaúama karar veren silah niçin gerekli.
bir kenara itilmiú durumda ve si- úirketlerinin plak úirketleri ile yan- SAVAGE ROSE: Biz böylelik-
yasal iktidar bu insanları sindir- yana oldu÷unu gördük ve bize ya- le Danimarka halkının duyarlılı÷ı-
meye u÷raúıyor. Gördü÷ümüz ka- pılan Vietnam'da ABD askerleri- nı arttırmayı amaçlıyoruz. ønsan-
darıyla bunu úimdiye kadar baúa- ne konser verme önerisini de lar, örne÷in Filistinlileri, Kürtleri
ramadı ve baúaracaklarını da san- plak önerileri ile birlikte geri çe- bilebilirler. Ve bunların ezildikle-
mıyoruz. virdik. Bu olay bizim için bir dö- rinin de farkındadırlar. Ancak bir
YÇ: Grup Yorum'un tutuklan- nüm noktası oldu. Ve sanat anla- Filistin úarkısını söylediklerinde
ması, daha önce birçok soruútur- yıúımızın benimsedi÷imiz bu çizgi bir Kürt ezgisini birlikte mırıldan-
maya u÷raması gibi benzer bir do÷rultusunda giderek iúçi sınıfı dıklarında bu insanları ve sorunla-
olay sizin baúınıza geldi mi? ve ezilen halklar gibi kaynaklar- rını daha fazla anlayacaklarını dü-
SAVAGE ROSE: Danimar- dan beslenerek geliúti÷ini düúünü- úünüyoruz. Ve ardından da "bu in-
ka'daki burjuvazi, Türkiye'deki yoruz. Önümüzde iki yol vardı. sanlar dünyanın bir köúesinde ezi-
burjuvaziden çok daha "ince" çalı- Biri yıldız olmak di÷eri ise úimdi liyor, bir úeyler yapmalı" diye dü-
úıyor. Yani onlar sizinkilerin
kullandıkları gibi "kaba" yön-temler Grup Yorum gecesinde, "bir ulusun türkülerini yapanların , yasalarını yapanlardan daha
kullanmıyorlar, cezaev-lerine güçlü" oldu÷unu haykırıyordu hep bir a÷ızdan.
atmıyorlar, soruúturmalar
açmıyorlar. Ancak iúçi sı-nıfının
yanında olarak bildik-leri
bizleri, basın ve kitle ileti-úim
araçlarıyla köúeye sıkıútırmaya ve
tecrit etmeye çalıúı-yorlar.
Danimarka burjuvazi-nin tüm
ezilen dünya halkları ve
uluslararası devrimci hare-
ketlerle dayanıúma içinde ol-
du÷umuzu biliyorlar ve bunu
istemiyorlar. Danimarka ve
Türkiye iki farklı ülke olması-na
karúın biz de Grup Yorum gibi
aynı sorunları daha farklı
boyutlarda da olsa yaúıyoruz.
YÇ: Savage Rose'un do÷u-úu ve
bugünlere geliúi nasıl
Ç
ÇÖZÜM 7
GRUP YORUM

úünmeye baúlayacaklar.
YÇ: Genel olarak sanat ve kül-
tür, özel olarak müzi÷in ba÷ım-
sızlık, demokrasi ve sosyalizm GÜZEL BøR DAYANIùMA ÖRNEöø
mücadelesindeki iúlevi konusun-
da neler söylemek istersiniz. Biz-
de sanat-sanatçı iliúkisi genellikle
bu kavramların dıúında kalıyor
VE SAHTEKARLIöIN
da...
SAVAGE ROSE: Sanat ve kül-
tür yalnızca kendi baúına özgür- ÇøRKøN YÜZÜ
lük ve ba÷ımsızlı÷ı getirmez.
Ama demokratik cephede çok
önemli bir araçtır. 986'da Dani- Savage Rose'nin Türkiye'de kaldı÷ı best bırakıldı÷ını, kendilerini yeme-
marka'da büyük bir Liman iúçileri süre içinde dostluk adına, ÷e davet etti÷ini ve ertesi gün sa-
dalgası vardı. øúçilere destek ol- dayanıúma adına birçok güzellik bah O9'da øHD'de bir basın toplantı-
mak için konserler düzenlendi. sergilendi. Ancak oportünizm, sı düzenlemek istediklerini söylemiú-
ølk konser pop müzikçiler tarafın- küçük hesaplarla bu güzelliklere ti, ortada çirkin bir oyun vardı oyna-
dan verildi, ikinci konser ilerici gölge düúürmeyi hedeflediy-se de nan. Ve biz bu oyunu ortaya çıkar-
sanatçılar tarafından verildi. Ve baúarılı olamadı. Yababiîdikle-ri tek mak zorundaydık. Hemen øHD øs-
iúçiler bu arada kendi çıkarları- úey kendi i÷rençliklerini sergilemek tanbul ùubesi Baúkanı Emil Galip
nın, kendi kültürlerinin pop sanat- oldu. Sandalcı'yı arayarak durumu anlat-
çılarında yatmadı÷ını gördüler. Grup Yorum'la dayanıúma kon- tık. Kendilerinin bir randevu talebi
Hatta çatıúmalarında sık sık ya- serinin birgün öncesi TAYAD'a "iki olmadı÷ını, herhangi birini karúıla-
úandı÷ı grev boyunca iúçiler kendi konuk" geldi. Erkek olan "konuk" mak üzere havaalanına giderken
korolarını oluúturdular. Ve o ana çevirmen, bayan ise Danimarkalıy- gözaltına alınmasının sözkonusu ol-
kadar yaúanmayan úeyler iúçiler dı. Bayan "konuk" Savage Rose'nin madı÷ını, ertesi gün, øHD'de herhan-
arasında coúkuyla yaúandı. Oluú- elemanlarıyla Danimarka'dan arka- gi bir basın toplantısınında yapılma-
turdukları kültür yapısı grevin daútı! Öyle söylemiúlerdi... Onlarla yaca÷ını hem bize, hem de Savage
bu kadar güçlü ve militan olma- birlikte evimizde konuk olmak isti- Rose'li konuklarımıza ifade etti.
sında rol oynadı diyebilirim. yordu kendisi; Aynı akúam istedikleri Oyun oynamak isteyenlerin yalanı
Kültür-sanat ba÷lamında "bir- görüúmeyi sa÷ladık. Ve birlikte ye- açı÷a çıkmıútı. Son olarak yalanın
lik" de çok önemli bir araçtır. me÷e çıktılar. Ertesi sabah Savage sahiplerini Savage Rose'lularla yüz-
Biz gerçek insanlara úarkı söylü- Rose'lılar gece geç vakitte geldikle- leútirdik. Bu davranıúlarının hesabını
yoruz ve onların úarkılarını söy- r
rinden, bizimle konuúamadıklarını - vermek zorunda olduklarını belirttik.
lüyoruz. ancak, ortada bir sorun oldu÷u Oynamak istedikleri çirkef oyunun
Bu görüúleri bizde biliyoruz. her hallerinden belli oluyordu- bizle açı÷a çıkmasından sonra, gitmek
Bu burjuva ve küçük burjuva gö- konuúma ihtiyacı duyduklarını be- üzereyken söyledikleri son söz il-
rüúüdür. Bize göre sanatçı ba÷ım- lirttiler. Bir gün önce kendisini Dani- ginçti: Özgürlük Dünyası'ndan ol-
sız de÷ildir. Burjuva kültürü mo- marka'lr olarak tanıtan bayanı Dani- duklarını belirtiyor ve TAYAD'ın ran-
nopolleri aslında sanatçının ba- marka'dan tanıyorlardı. Ancak ba- devuyu engelleyece÷i endiúesiyle
÷ımsızlı÷ını engeller. Bizzat ba- yan Türkiyeliydi. Böylesi bir yalan böylesi bir oyuna baúvurmak zorun-
÷ımsızlı÷ı vurgulayan burjuva sa- söylemesine gerekçe olarak úunları da olduklarını söylüyorlardı. Daha
natçıları büyük tekellerin ellerin- söylemiúti; TAYAD'a defalarca tele- sonra Özgürlük Dünyası dergisin-
deki plak úirketleri ve yayınevleri fon eden ønsan Hakları Derne÷i den görüútü÷ümüz arkadaúlar, bu
ile ba÷ımsızlıkları yok ediliyor. (øHD)nin "Bayan Baúkanının" talebi- kiúileri tanımadıklarını belirttiler.
Burjuva sanatçıları halkın sanatına ni kendilerine "iletmemiútik" bu ise Böylesi bir olumsuzlu÷a karúın,
ancak bireycilik getirir ama sa- haklı olarak Savage Rose'luları üz- Ülkemizden sıcak ve samimi duygu-
natçının birey niteli÷i farklıdır. müútü. Ancak ortada bir sorun yar- larıyla ayrılan Savage Rose'nin tüm
Güçlü bir birey duygusu sorumlu- dı. Hiç kimse TAYAD'ı arayarak øHD elemanlarını konuk edebilmeyi ister-
luk gerektirir ve üretim için gerek- adına randevu talebinde bulunma- ken, di÷er yandan yukarıda anlattı÷ı-
lidir. Türkiye'de de demokratik mıútı. Kaldı ki ayrıca øHD Baúkanı mız Çirkinliklerin sahiplen her kim-
hareket bireyci duyguları geliúmiú bir "bayan" de÷ildi. Kendisini bize se! Protesto ediyoruz. Ve diyoruz
insanlardan oluúmalı. Sanat güçlü Danimarkalı olarak tanıtan bayan, ki, devrimci güçler arasında denen-
ve renkli bireylerden oluúmalı gri øHD'nin "Bayan Baúkanının" Savage mek istenen bu yöntem çok tehlike
ve dört köúe olmamalı. • Rose'lıları karúılamaya giderken gö- lidir, asla izin vermemeliyiz. •
zaltına alındı÷ını, üç gün sonra ser- TAYAD
ÇÖZÜM 8
€EZA NøSASI

yok. Egemen sınıflar tarafından "ba-


÷ıúlanan" "hak kırıntıları" da, yine bu
OLøGARùøNøN AÇMAZI hakları ba÷ıúlayanlar tarafından çe-
úitli dönemlerde ve biçimlerde geri-
ye alınmıútır. Uzaklara gitmeye ge-
rek yok. Bu söylenenleri en iyi yan-
CEZA YASALARINDA DA sıtan ve somutlayan ülkelerin baúın-
da zaten Türkiye geliyor. 2 Mart
ve 2 Eylül'ün azgın siyasal gerici-
lik dönemleri; 2 Eylül sonrası ve
DEVAM EDøYOR bugünkü toplumsal, siyasal ve eko-
nomik ortam bunu açıkça ortaya ko-
yuyor.
Bugün Türkiye'de birçok alanda
kendini gösteren anti-demokratik
uygulamaların en önemli göstergesi-
Yıllardır Türkiye'yi yönetenler belirtmek gerekir. nin ne oldu÷u sorulacak olsa, hiç
bir sosyal ve hukuk devletin-den Toplumsal, siyasal ve ekonomik kuúkusuz buna verilecek yanıt açık-
bahsedip dururlar. Gerçek böyle yaúamda toplumun "örgütlenme", tır. Gözaltından baúlayıp cezaevleriy-
olmamasına ra÷men, bu olgu her "düúünce özgürlü÷ü", "insan hak ve le süren ve mahkemelerde noktala-
dönem tekrarlanır olmuú-tur. Ama özgürlükleri" vb. gibi hakların bu- nan "yargı" sistemidir. 2 Eylül son-
hep lafta kalmıú burjuva anlamda gün burjuva anlamda bile olsa em- rası açılan yüzlerce siyasi dava hala
bile olsa Türkiye Cumhuriyeti, peryalist-kapitalist ülkelerde varol- sürerken; sırf düúüncelerini, siyasal
tarihinin hiç bir döneminde bir ması bizi yanıltmamalıdır. Çünkü, görüúlerini çeúitli biçimlerde dile ge-
sosyal ve hukuk devleti olamamıú- gerçek anlamda bu ülkeler de "sos- tirdiklerinden dolayı, daha úimdiden
tır. Ve bu toplumsal, siyasal ve eko- yal ve hukuk" devleti de÷iller. Bu tip yüzlerce yılı bulan hapis cezaları
nomik yapısıyla olamaz da... ülkelerde egemen olan mali-oligarúi onaylanmıú durumda. Tüm bu ger-
Modern toplumlarda devlet faali- bu hakları emekçilere kendi eliyle çekler ortadayken ve devletin bu
yetlerinin büyük bir bölümü, huku- vermiú de÷ildir. Tam tersine iúçi sını- alandaki açık yüzü her úeyiyle sırıtır-
ka dayanarak hukuksal biçimler al- fının eseri olan, canı ve kanı pahası- ken son günlerde gündeme gelen
tında yerine getirilir. Toplum na uzun yıllar süren mücadelesi so- ve TCK'nın bazı bölümlerini de÷iúti-
yaúamındaki iliúkiler çe-úitli nucunda kazanmıú oldu÷u bu hak- ren tasarı siyasi iktidarın tüm iddiala-
kurallara ba÷lıdır. Bu kuralların ları, siyasal gericili÷in her türlü bi- rına ra÷men hiç bir iyileútirme ya
baúlıcaları dinsel, ahlaki ve hukuk- çimlerini ba÷rında taúıyan mali-oli- da olumlu bir de÷iúimi gündeme
sal kurallardır... Ve özellikle hukuk garúi her fırsatta geri almaya çalıú- getirmiyor. Türkiye'nin bu alandaki
kurallarının yaratıcısı devlettir. mıú, çalıúmaktadır. Ama bu çabası gerçeklerinin es geçildi÷i açıkça sırı-
Devletin yaratmıú oldu÷u hukuk tarihin gördü÷ü en azgın siyasal ge- tıyor bu tasarıda...
"pozitif hukuk"tur. Bu ise devletin ricilik olan faúizm dönemlerinde kıs- Tarasıda göze çarpan önemli
koydu÷u yasada tanımladı÷ı mi olarak baúarılar kazanmıúsa da, noktalardan biri, Türkiye'nin içinde
hukuk anlamına iúçi sınıfının eseri olan bu haklan bir bulundu÷u toplumsal, siyasal ve
türlü yok edememiútir. Bu anlamıyla ekonomik koúullarından dolayı su-
Hukuk, sınıflı toplumlara özgü emperyalist-kapitalist ülkelerde, ça itilenlere eskiden verilen cezalar-
bir olgudur ve sınıflarla birlikte "burjuva" anlamda bile olsa demok- daki indirimlerdir. (Ki bu indirimler
tarih sahnesine çıkmıútır. Hukuk, ratik hak ve özgürlükler, iúçi sınıfı- bile gülünç düzeydedir.) Ve hiçbir
aslında sınıflı toplumlarda nın bilinçli ve yı÷ınsal örgütlü gücü zaman uygulanmamıú olan kendi
iktidardaki ege- men sınıfın sonucu koruyuculu÷u ve güvencesi içinde zaten mantıksız olan 4.
sömürüsünün bir kılıfı- dır. Devlet altındadır. maddedeki idam cezasının ömür
gibi hukukun da "sınıf-sal" bir özü Bizim gibi geri bıraktırılmıú, em- boyu hapse çevrilmesidir. Tama-
vardır. Ve her hukuk ku-ralı mutlaka peryalizme tam ba÷ımlı ülkelerde men bir aldatmaca olan bu tasarı
iktidardaki sınıfın ideolo-jisini ve ise sosyal ve hukuk devleti olgusu ile siyasi iktidar acaba kimi kandıra-
çıkarlarını yansıtır. Ve bununla sözde kalır. Bırakalım sosyal ve hu- ca÷ını zannediyor?..
egemen sınıf ayrıcalıklarını, en kuk devleti anlayıúını, burjuva an- Dün oldu÷u gibi bugün de bu
önemlisi sömürü düzenini korur, lamda hak ve özgürlüklerden bile alanda yapılması gereken úeyler
korumaya çalıúır. söz edilemez. Yukarıdan aúa÷ıya bunlar de÷ildir. E÷er TCK'da ve yar-
Geliúmiú emperyalist-kapitalist ül- egemenler tarafından verilen "hak gıda yapılacak bir yenilikten bahse-
lerden, onlara ba÷ımlı olan ve ni- kırıntıları" dıúında bu tip ülkelerde, dilecekse yapılması gereken úeyler
hayet yeni-sömürge olan demokratik hak ve özgürlükler adı- bellidir: Örgütlenmeyi, siyasal dü-
ülkelere kadar bu hep böyledir. na ele avuca sı÷acak baúka bir úey
Hep böyle-dir derken, bu ülke ÇÖZÜM 19
kategorileri arasında bazı
farklılıkların oldu÷unu da
CEZA YASASI

úünceyi, siyasal propagandayı, siya- - 370.377 kiúiye pasaport veril bul etmez. Kaldı ki, "has dostlar"
sal faaliyetlerden dolayı verilen, veril- medi; bi-le bu haliyle kabul etmiyorlar,
mekte olan idam cezalarını (ve bir - 9.400 kiúi 402 sayılı yasaya daha do÷rusu kabul edemiyorlar
bütün olarak düzenin üretti÷i suçlar göre görevden atıldı ya da sürgün Türki-ye'yi...
idam cezası) vb. tüm anti-demokra- edildi; ønsanların evlerinden, yurtların-
tik hukuksal çitleri yıkıp atmaktır. - 77 kiúinin iúkenceden öldü÷ü dan sürüldü÷ü; iúkencelerin devam
Evet yapılması gereken bu iken or- iddiasıyla soruúturma açıldı; etti÷i; rastgele kurúuna dizilen in-
taya atılan cezaları indirme, yargıyı - 8 gazete toplam 95 gün yayın sanların oldu÷u; örgütlenme, siya-
ça÷daúlaútırma komedisinin bir an- hayatından uzak kaldı; sal çalıúma, düúünce özgürlü÷e
lamı olmaz. - 3 günlük gazetenin yayın haya hakkı vb. demokratik hakların hale
TCK'da mevcut olan 27 idam tına tümüyle son verildi; "rafta" oldu÷u bir ülkede, siyasal ikti-
maddesinden yeni tasarıda hemen - 2000 basın davası görüldü, 8 darlar hukuk ve yargı alanında ne
tamamı adli suçları kapsayan 3 ta- yıl içinde; gibi tasarılarla ya da de÷iúiklerle or-
nesinin ortadan kaldırılmak istenme- - 3000 sanık 2000 basın davasın taya çıkarlarsa çıksınlar, inandırıcı
si, bu konuda siyasi iktidarın iki yüz- da yargılandı; olamazlar.
lülü÷ünü göstermekten baúka bir - 23.667 dernek faaliyetinden Bir ülke düúünün ki, düúüncele-
úey de÷ildir. ANAP iktidarının ölüm men edildi; rinde dolayı insanlar baskılara, iú-
cezaları ile ilgili vermiú oldu÷u vaat- - 800 kiúi kayıp (SHP araútırması kencelere, yüzlerce yılı bulan hapis
lerin de, böylece gerçek yüzü açı÷a na göre); cezalarına çarptırılıyorlar.
çıkmıú oluyor. Bu rakamların tam gerçe÷i yan- Bir ülke düúünün ki, insanlar hak-
Bugün Türkiye'de 2 Eylül'ün ya- sıtmadı÷ı konunun ayrı bir noktası- ları olan örgütlenme özgürlü÷üne
ratmıú oldu÷u hukuk ve yargılama- dır. Önemli olan 2 Eylül hukuku- sahip olmasınlar.
nın tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırıl- nun toplumda yaratmıú oldu÷u Bir ülke düúünün ki, insanlar sırf
ması gerekirken, siyasi iktidar tam erozyonun gözler önüne serilmesi- Kürt olduklarından dolayı akla gele-
tersine, hala bu hukuk ve yargı sis- dir. Ve iúin gerçe÷i bu erozyonun bilecek her türlü baskı ile karúı
temine dört elle sarılmaktadır. Hal- bugün, ANAP iktidarı eliyle sürdürü- karúı-ya olsunlar.
buki hukuk ve yargı özellikle 2 Ey- lüyor olmasıdır. ANAP, "demokrasi- Bir ülke düúünün ki, Ceza Yasa-
lül'le birlikte dumura u÷ratılmıú ege- cilik" oyunu maskesiyle kendisini sı'nda, tarihin çöp sepetinde çoktan
menler kendi yarattıkları hukuk ku- bu sürecin dıúında tutmaya çalıúsa yerini almıú olan Mussolini Faúiz-
rallarını bile hiçe saymıúlardır. da, bunu baúaramadı÷ı ortadadır. mi'nin ceza maddeleri yer alsın.
"...Hukukçu olarak úunu söyleye- ANAP iktidarının maskesi düúmüú- Bir ülke düúünün ki, insanlar en
bilirim, 2 Mart'ta da 2 Eylül de tür. 0,2 Eylül siyasi gericili÷inin si- do÷al hakkı olan yaúama hakkın-
de aynısı oldu. Hukuku bir yana bı- vil alandaki devamıdır. Dolayısıyla dan yoksun olsunlar.
rakıp emir-komuta silsilesi altında 2 Eylül gericili÷inin yaratmıú oldu- Ve bir ülke düúünün ki, yönetici-
görev yapan adamlar durumuna ge- ÷u hukuk, bugün ANAP iktidarı ara- leri her alanda ve her zaman kendi
tirildi hukukçular. Benim anladı÷ım cılı÷la sürdürülegelmektedir. Bu ol- halkına karúı olsunlar...
ça÷daú hukuk iúlememiútir 2 Ey- gu o kadar açık ki, Fransa Genel- øúte bu ülke bugünün Türkiye'si-
lül'de. Genelde isabetsiz, yara bıra- kurmay eski Baúkanı Antoin Sanqu- dir. Ve bu gerçekler varlı÷ını korudu-
kan onarılması mümkün olmayacak inetti "Özal'ın Türkiye demokrasi ÷u sürece Anayasa ve Ceza Kanu-
kurallar çıkmıútır." Evet, böyle di- yolundadır' gibi sözleri bizi tatmin nu'nda gündeme gelecek ya da ge-
yor 2 Eylül'ün Cumhuriyet Savcı- etmiyor, hukuk kuralları de÷iúmeyip tirilecek de÷iúiklik programları hiç-
larından Namık Kemal Buhramo÷- 4,42'de somut çalıúma yapılma- bir sorunu çözmeyecektir.
lu... dıkça Türkiye'de demokrasiden söz Yapılması gereken úey açık: Bu
Resmi makamların 2 Eylül ra- edilemez. ønsan haklarının da geçerli olguları do÷uran, üreten úeylerin
kamlarında göze çarpan tabloya bir olmadı÷ı bir Türkiye'nin Avrupa üzerine kararlılıkla gitmek; "yukarı
göz atarsak ortaya çıkan sonuç úöy- Toplulu÷u'na girmesine de karúıyız" dan aúa÷ıya" verilecek "demokratik
le: diyebilmektedir. hak ve özgürlükleri" (!) beklemek
- 650 bin kiúi gözetim altına alın E÷er Özal ve ANAP iktidarı gün- tense (bazıları hala bekliyor ve bu-
dı; deme getirdi÷i TCK'nın bazı bölüm- nun hayaliyle yatıp kalkıyorlar), ken-
-  milyon 683 bin kiúi fiúlendi; lerini de÷iútirme ve ölüm cezaları ile di öz güçlerimizle birlikte örgütlü bir
- 20 bin dava açıldı; ilgili Anayasa de÷iúikli÷i tasarılarıyla úekilde ülkemizin demokrasi müca
- 48 kiúi idam edildi; AT'ye girmeye hazırlanan Türkiye'yi delesinde yerimizi almak; ve bizim
- 244 idam dosyası Meclis'te Avrupalı dostlarına "úirin" gösterme- eserimiz olacak olan hakları kaza-
bekliyor; ye çalıúıyorsa, yanılıyor. Çünkü Av- nıp, onlara sahip çıkıp, korumaktır..
- 322 asker ve sivil çeúitli dü rupalı dostları kabul etse bile, Avru- Unutulmamalıdır ki demokratik
zeylerde devlet görevlisi resen pa demokratik kamuoyunu oluútu- hak ve özgürlükler verilmez alı-
emekli edildi; ran güçler bu hali ile Türkiye'yi ka- nır. •

ÇÖZÜM 20
SÖZ AVUKATLARIN

Evet sayın yargıçlar; Bu dava


siyasal davadır Siyasal dava
ise siyasa amaçlıdır ve
taraflar vardır Bir taraf kurulu
düzeni savu nur, di÷er taraf
düzeni yad sır. Bu durum,
savunma ma kamına da
tarihsel bir sorumluluk yükler.
Bu nedenle savunmanın da
siyasi bir kiúili÷i olmak
zorundadır. Böylece,
savunma siyasal bir davada,
tarihsel ve siyasal so-
rumlulu÷unun bilincinde
olarak evrensel hukuk ilkeleri ve
genel insani de÷erler temelinde
DEVRMC SOL DAVASI'NDA savunmasını yapar. Ve kararı,
tarihin yargısına bırakır.
Biz Demokrasi Mücadelesinde

SÖZ AVUKATLARIN
Avukatlar olarak da savunmamızda
tarihsel-siyasal sorumlulu÷umuzun
bilinciyle hareket ettik. Çünkü biliyo-
ruz ki, tarihin akıúı ve mantı÷ı: "her
zaman do÷ru olanın gerçek, gerçek
Sayın Yargıçlar olanında do÷ru olmayaca÷ıdır." Ni-
tekim 2 Eylül ve 2 Eylül hukuku
Savunmamıza baúlamadan önce, da bir gerçek olmasına karúın, do÷-
Devrimci Sol Davası savunmasını ru oldu÷u anlamına gelemez. 2
üstlenen biz avukatlar; birkaç söz Eylül Hukuku hukuk dıúıdır. Müvek-
söylemek istiyoruz. Önce úunu killerimiz de hukuk dıúı 2 Eylül Hu-
belirtelim Türkiye'nin en büyük ve kukuna göre yargılanmak istenmek-
önemli siyasi davalarından biri olan tedir.
Devrimci Sol Davası'nın sa- Evet bu yargılama, tarihin akıúı
vunmasını üstlenmekten onur ve mantı÷ına aykırıdır. Ancak kesin
duyuyoruz. yargıyı tarih verecektir.
Bizlere Hukuk Fakültesi'nde sürekli Tarihin úaúmaz yargısı ve kararı-
hukuk-hukukdıúı, haklı-haksız, na inanan biz savunma olarak, bu
kanunilik-meúruluk, kavramları ö÷re- mahkemede;
tilmeye çalıúılırdı. Ama bunlar o yıl- Kölecili÷e baúkaldıran Sparta-
larda soyut kalıyordu. Belki de bu küs'ün,
davanın savunmasını üstlenmesey-dîk Gerçek ve do÷ru olan bilimdir di-
bu soyutluk sürecekti. yerek ateúe meydan okuyan Bru-
Ne zaman ki Devrimci Sol siyasi no'nun
dava sanıklarının savunmalarını üst- Faúizmi Leipzig mahkemelerinde
lendik; iúte o zaman bu kavramlar bir yargılayan Dimitrov'un
anlam ve bir somutluk kazanmaya Tarih beni beraat ettirecektir diye
baúladı. haykırarak Batista diktasına boyun
Bu davada bir müvekkilimiz, siyasi e÷meyen Fidel Castro'nun
mücadelenin kiúiyi olgunlaútırdı÷ı ve  Mayıs iúçi bayramını yaratan
tecrübesini artırdı÷ını söylemiúti. Chigago iúçilerinin
Siyasi bir dava ile u÷raúmak da, bir Socrates'in, Galilei'nin, Thomas
avukatı olgunlaútırıyor ve tecrübesini Munzer'in, Baba øshak'ın, ùeyh Bed-
artırıyor. Çünkü, avukatlık mesle÷i rettin'in...
artık insan olma bilincinden sonra Kısaca haklının, tarihin geliúen
geliyor, hukukçu sorumlulu÷u artıyor. yönünü temsil edenlerin savunması-
Ve elbette, sorumlulu÷un yarattı÷ı nı yapaca÷ız. •
bedelin boyutu da yükseliyor.

ÇÖZÜM 21
HAKLIYIZ KAZANACAöIZ!

HAKLIYIZ
KAZANACAöIZ!
Devrimci Sol savunması iki cilt kitap halinde yayınlandı. Üç
gün sonra sansürün saldırısına u÷radı, toplatıldı.
Tarih boyunca egemen sınıflar bayra÷ı olarak kavgacı yüre÷iyle bir ÷ız!" sloganlaútı, dalga dalga
kitlelerle kaynaúmıú, onun maddi gerçek. "HAKLIYIZ KAZANACA- yayıldı ülkenin dört bir yanına.
gücü haline dönüúmüú halk öIZ!" iúte bu gerçe÷in yaúanmıú ve Devrimin ve emekçi halkın sosya-
hareketlerinden her zaman yaúanacak kavgasının manifestosu lizm davasını genel geçer sözlerle
korkmuútur. øúte terör de bu olarak yazıldı. de÷il, yaptıkları her devrimci eylemi
noktada ortaya çıkmıútır. Egemen Bu manifesto Spartaküs'lerden sahiplenerek, halka karúı suç iúle-
sınıf bu gücü yok etmek için sürekli Bedrettin'lere, Chelere, Mahirlere, yenlerin suçlarını faúizmin suratına
saldırıyor, devlet eliyle terör uygulu- Apo'lara kadar uzanan koskoca bir haykırarak savundular.
yor ve varolan gerçekleri çarpıtarak, tarihi içeriyor. Ancak yine de onu ta- Yasal duvarları aúarak devrimcili÷i
elindeki basın, radyo, TV vb. tüm rih diye nitelemek eksik olur. Çünkü savunmak. øúte böylesi bir savunma
olanaklarla bilinçlerde karıúıklık yara- geçmiúe dönük yüzüyle bütün mülk gelene÷i yaratılıyordu Türkiye'de.
tarak baskı-terör politikasını tamam- sahibi sömürücü sınıflarla hesaplaú- Oligarúi buna izin veremezdi. Emekçi
lıyor. Ama durum ortada hem ideo- ma ve ezilen sınıfların mücadele tari- halk üzerindeki depolitizas-yon zaten
lojik hem fiziki saldırılar devrimci hine her úeyiyle sahip çıkmak oldu- kırılmaya baúlamıútı. Bir de
mücadeleyi yok edemedi. Zaman ÷u kadar, bugüne ve gelece÷e dö- gerçeklerin gün ıúı÷ına çıkması,
zaman durgunluk dönemleri yaúa- nük yüzüyle de proletarya hareketi- kendisine eylemiyle programıyla al-
mıú olsa da Devrimci Mücadele sü- nin programını, stratejisini ilan edi- ternatif olan bu anlayıúın emekçi
rekli geliúiyor, serpilip büyüyor. yor. halkımız tarafından ö÷renilmesine rıza
Sovyetler Birli÷i, Çin, Küba, Viet- "Herkes Konuútu Sıra Bizde" di- gösteremezdi. Savunma engel-
nam... iúte Nikaragua. Halkların mü- ye baúlayan sözler, Devrimci Sol'un lenmeliydi.
cadelelerinin kazanımı ise sosya- dünyamızın ve ülkemizin tarihsel ve Savunma okunurken
lizm. sınıfsal analizini, yaptıklarını ve yap- yargılanmaya baúlandı. Haziran
Bu haklı mücadele Lenin gibi, mayı amaçladıklarını ortaya koyar- Yayınevi tarafından iki cilt halinde
Stalin gibi, Mao gibi, Castro ve Che ken; terörü, halka ihaneti, bütün i÷- yayınlandıktan üç gün sonra da
gibi büyük devrimci önderler yetiútirdi. rençlikleriyle, insano÷lunun geri bı- toplatıldı.
Sovyetler Birli÷i'nde yakılan dev- raktırılmıúlı÷ı, yoksullu÷u, gerili÷inin "Haklıyız Kazanaca÷ız tutsak edil-
rim ateúi tüm dünyayı tutuúturdu. baú sorumlusu emperyalizm ve oli- di."
Bolúevik Hareketi, Vietkong'u, garúinin yargılandı÷ı, suçlarının ve Okunması sakıncalı görüldü.
FMLN'yi, FSLN'yi yarattı. Türkiye'yi suçlularının sıralandı÷ı bir devrimci ùimdi o da yargılanacak. ùimdi sa-
de saran bu alevler THKP-C ve dev- "mütalaa" olarak haykırılıyor. vunma da savunmasını yapacak.
rimci sol güçler ile gerçeklik kazan- Oysa oligarúi kendilerini savun- Ama unutulmamalıdır ki tarih yar-
dı. malarını istiyordu. Dahası, af dileme- gılanamaz, yargılar.
Oligarúi ne denli azgın taham- lerini, "biz yapmadık" demelerini "Güçsüz de÷iliz, gücümüz inancı-
mülsüzlük gösterirse göstersin dev- bekledi. Beklentisi boúa çıktı. mızda, tarihsel ve siyasal haklılı÷ı-
rimci sol güçler bugün yaúayan bir Mahkeme salonu sınıf mücadele- mızdadır.
gerçek. Faúizme karúı mücadelede sinin bir baúka alanıydı úimdi. "Oli- "Biz Kazanaca÷ız! Çünkü Biz
nice zorlu sınavlardan geçmiú, her garúi bizi tutsak etti ama yenemedi. Halkız Haklıyız.
koúulda diúe diú örgütlü mücadele Çünkü biz halkız. Haklıyız kazanaca- "Biz Yeni Bir Dünya øçin Yola Çık-
tık ve O Dünyayı Kuraca÷ız!" •
ÇÖZÜM 22
PARTø

TÜRKøYE HALKLARININ YENø


TøP MARKSøST-LENøNøST
BøR PARTøYE øHTøYACI VAR
ilozoflar dünyayı yalnızca çe- Sezgin TEMEL
úitli úekillerde yorumlamıúlar-
dır; oysa sorun onu de÷iútir-
demik çalıúmadır. Marks'ın . sa÷layabilmektir. Bu anlamda çaba-
mektir."
Tez'de reddetti÷i filozofluk misyonu mız devrimci kadrolara, samimi un-
"Marksizm bir dogma de÷il, ey- bile bunlar için fazladır. Çünkü ken- surlara ve kitleye bir perspektif su-
lem klavuzudur." dilerine ait bir tek düúünce kırıntısı- nabilmek çabasıdır. Oportünizmin
"Devrimci teori devrimci pratik na bile rastlamak zordur. Teori adı- susmasını da beklemiyoruz, eúya-
içindir." na savundukları herúey lafazanlık, nın do÷asına aykırı olur bu. Gide-
Bugün Marksist oldu÷unu iddia sa÷dan soldan devúirme ve çarpıt- rek mücadelenin dıúında kalmalarıy-
eden herkesin dilinde bu genel do÷- madan ibarettir. la orantılı olarak sesleri kısılsa da,
ruların en keskin savunusunu gör- Türkiye Solu'ndaki 60 yıllık kısır gazete-dergi köúelerinde, "dost soh-
memiz mümkündür. döngünün altında yatan da oportü- betlerinde" aynı teraneleri tekrarla-
Di÷er yandan somuta baktı÷ımız- nizmin bu "genetik" özellikleridir. maya devam edeceklerdir. Çizmeyi
da, bu keskin savunuların sadece Devrimci hareketin 970'lerde aúmamak úartıyla, bunu da onların
sözde kaldı÷ını, bir ço÷unun "ne sistematize etti÷i Türkiye devriminin en "yaúamsal" hakkı gördü÷ümüzü
varsa dilinde var" örne÷i, pratikleriy- yoluna ıúık tutan tezlerinin, oportü- ve garipsemeyece÷imizi de ilave
le bu genel do÷rulardan fersah fer- nizmin yarattı÷ı bu kısır döngüyü olarak belirtelim.
sah uzak olduklarını görürüz. parçalamaya baúlamasıyla birlikte, Bugün örgütlenmek, daha fazla
Kimileri için "dogmatik" sıfatı bile tüm silahlarını kuúanan oportüniz- örgütlenmek DEVRøMCø SOL GÜÇ-
yeterli olmaz. Çünkü dogma haline min bütün kesimlerince hedef seçil- LER'in en hayati sorunudur.
getirdikleri Marksizmi lafzen de olsa mesi bu anlamda dikkatle de÷erlen- DEVRøMCÎ SOL GÜÇLER, radi-
anlayabilecek kapasiteden uzaktır- dirilmelidir. kal bir tarzda sürece müdahale et-
lar. Ortaça÷ skolastiklerinin dogma- Ancak skolastik dogmaların, so- melerinin, devrimci pratiklerinin, kit-
tizmi bile bunlarınkinin yanında "yo- fist yöntemlerinin devrimci hareke- leleri harekete geçirme çabalarının
rum" açısından daha zengindir. tin geliúimi karúısında tutunabilmesi açı÷a çıkardı÷ı potansiyeli örgütle-
Kimileri ise ilk ça÷ sofistlerini bile pek mümkün de÷ildi. Nitekim öyle mek ve kadrolaútırmak sorunuyla
mumla aratırlar. Yalan demagoji ve de oldu. Çünkü yaúamın kızgın pra- karúı karúıya bulunuyor.
çarpıtma tek iúlevleridir. Geçtikleri ti÷i tek belirleyiciydi ve oportünizm Bu süreç aúılmadan, her koúul-
her yerde, arkalarında bıraktıkları ka- orada yoktu. da tüm mücadele biçimlerini hayata
fa karıúıklı÷ı ve ideolojik bulanıklıktır. Ancak oportünizmin devrimci ha- geçirecek Leninist bir parti yaratıla-
Kimileri úabloncudur. Sadece çö- reketin tezlerini hedef alan saldırıları mayacaktır. Devrimci mücadelenin
züm yollarını de÷il, bu çözümün uy- kolay kolay bitemezdi. Nitekim 2 nitelik sıçraması yaparak do÷rudan
gulandı÷ı ülke tahlillerini de aynen Eylül sürecinin yarattı÷ı desteklerle, iktidarı hedefleyebilmesinde, yaúa-
aúırıp karúınıza tanıyamadı÷ınız bir bugün bu saldırı yeniden baúlamıú nan süreçte örgütlenme, kadrolaú-
ülke panoroması getirebilirler. ve giderek düzeyini yükseltmektedir. ma yönünde atılacak hızlı ve kararlı
Ortak özellikleri ise pratikten, ya- Amacımız ne oportünizme ce- adımların büyük bir önemi vardır.
úamdan kopuk oluúlarıdır. Teori, on- vap vermek, ne de onlarla polemi- Bu sorunlar ise, parti, partileúme
lar için polemiktir, tartıúmadır, aka- ÷e giriúmektir. Bizler açısından sorunuyla do÷rudan ilgilidir. Nasıl
önemli olan Türkiye devriminin yolu- bir Leninist örgüt sorusunun cevabı-
na iliúkin temel konularda bir açıklık nı öncelikle net bir biçimde ortaya

ÇÖZÜM 23
PARTø

koymamız gerekiyor. Günümüzde durmuyor! Sadece, bu sapkın akım


larla Leninist örgüt anlayıúı arasındaki lop reçetecilerden gelmiyor. Bu an-
oportünizm, reformizm, revizyonizm layıú sahiplerini 2 Eylül süreci iflas
ve hatta burjuvazi tarafından ne kesin sınırlan çekebilmek ve kitle-
lerin kafalarının daha fazla bulandı- ettirdi. "Bir Yoldaúa Mektuptaki ör-
olup ne olmadı÷ı karmakarıúık hale güt modelinin aynısını model olarak
rılmasını önlemek için bile, Leninist
getirilen, bir çok tanımı yapılan Leni- almanın ülkemiz sınıf mücadelesine
örgütlenmeyi yeniden açmak ve tar-
nist örgüt anlayıúını özgün ve evren- uymadı÷ı, bu anlayıúla kitleleri dev-
tıúmak zorunlu hale geliyor.
sel yanlarıyla, ortaya çıktı÷ı nesnel rim saflarına çekecek bir örgütlen-
zeminde çözümlemek, devrimci ilke- menin yaratılmadı÷ı anlaúıldı. Bu-
LENøNÎST PARTø øLKELERøNø
lerini, kriterlerini bir kez daha hatır- nun savunucuları 2 Eylülle birlikte
REDDETMENøN BøN BøR YOLU!
latmak baúlı baúına devrimci bir gö- daha baútan mücadeleyi tatil ede-
2 Eylül yenilgisi sol'da ideolo-
rev haline geldi.
jik, politik, örgütsel öyle úiddetli bir rek 2 Eylül karúısında yenilgiyi ka-
Leninist örgütlenmenin çeúitli si-
deformasyon yarattı ki, 2 Eylül ön- bul ettiler. Bu örgütlenmelerle 2
yasi güçlerce devrimci özünün tör-
cesi sözde de kalsa Leninist örgüt- Eylüi'e karúı mücadele edemeye-
pülenerek burjuvazi tarafından ka-
lenmeyi savunanlar yenilgiyle birlikte cekleri çok çabuk ortaya çıktı. 2
bul edilebilir bir úekle büründürül- Eylül süreci onlara Bolúevik partinin
mesi ve kolunun-kanadının budana-
Stalin döneminden baúlayarak
hangi nesnel zeminde ortaya çıktı÷ı-
rak devrimci iúlevinden koparılması
Leninist örgüt anlayıúına karúı bir
nı, evrensel ve özgül niteliklerinin
çabalarına, bugün iúçi sınıfının "40 saldın kampanyasını baúlatmıú bulu-
neler oldu÷u, farklı koúullarda RS-
çeúif partisi olabilece÷i gibi sorum- nuyorlar. Yenilgilerinin nedenlerini
DøP'ni tekrar etmeye çalıúmanın bir
suzca üretilen teoriler eklenmiútir. Bolúevizmin kaba ve ilkel bir karika-
iúe yaramayaca÷ını açıkça gösterdi.
Leninist örgütlenme sa÷a-sola türü olmalarında arayacakları yerde,
Bazıları dogmatikliklerinin ve hazır
çekiliyor, ilkeleri çarpıtılıyor, özü ka- Troçkizmin aúıladı÷ı sivil toplumcu-
reçeteciliklerinin farkına vardı. Ancak
rartılıyor ya da temelden de÷iútirili- luk, Avrupa Komünizmi gibi sapma bundan kurtulmak isterken, bu kez
yor. øúin ilginç yanı bütün bunlar Le- akımların etkisinde kalarak Stalin de Tröçkist tezlerin a÷ına düú-
ninizm adına yapılıyor. Dogmati÷i dönemini ve Leninist örgüt modelini mekten kurtulamadılar. Daha büyük
de, taklitçisi de, hazır reçetecîsi de hedef seçip kendilerini aklama yanılgılara sürüklenerek reformiz-
Leninist örgütlenme ilkelerini kök- yolunu seçtiler. me, giderek küçük burjuva sosyaliz-
ten de÷iútirip menúevizmden de Bugün asıl tehlike, Leninist örgüt- mine yöneldiler. Kendi kafasıyla dü-
öte liberal bir parti anlayıúını pratikte lenmenin özüne ve devrimci ilkeleri- úünemeyen, kendi özgün prati÷inin
uygularken Leninistli÷ine toz kon- ne de÷il de biçimine ve úemalarına

ÇÖZÜM 24
PARTø

sorunlarını çözümleyemeyenlerin çok partili÷i sosyalist demokrasinin tirilerini açıktan açı÷a yapanlar, do÷-
taklitçilikten ve ödünç teori peúin- ilkesi durumuna çıkarabiliyorlar. rudan Lenin'in Bolúevik partisini
den koúmaktan bir türlü kurtulama- Sosyalist demokrasiyi çok partililik- eleútirenler de var. Bugün dogma-
dıkları görüldü, görülüyor. le açıklamaya kalkanlar eleútirilerin- tik, anti-demokratik, despot damga-
Bugün Leninist örgütlenme açı- de Stalin dönemini hedef gösterir- sı vurup: yasal, herkese (!) açık, ge-
sından asıl tehlike, Leninist örgüt ken, Lenin'e yapılan eleútirilerin ip niú, kanatlar ve hizipler barındıran
anlayıúını Stalin döneminden baúla- uçlarını da veriyorlar. Tek partilili÷i koalisyon partilerine duyulan özlem
yarak eleútirenlerden, "koúullar de- Sovyetlerde iç savaúın dayattı÷ını moda oldu. Her úeye Stalin dönemi-
÷iúti, artık Leninist örgüt anlayıúını ve sonuçta sosyalist demokrasinin ne karúı olmak noktasından bakıldı,
terketmek gerekir" diyerek do÷ru- bu süreçte iúlemez hale geldi÷ini giderek Lenin dönemine varıldı. Do-
dan saldın yöneltenlerden geliyor. söylüyorlar. Burada úunu sormak ÷al olanı buydu. Lenin'îe Stalin ara-
Öyle ki, herúey legal, açık, geniú, gerekiyor: Onların anlayıúına göre sına Çin ùeddi çekmenin bir anlamı
demokratik ve kitlesel bir partileú- iç savaú sonrası tek partilili÷in zo- yoktu çünkü... Bolúevik örgütlenme-
me oda÷ında sınırlandırılıyor. Leni- runlulu÷u kalktıktan sonra Lenin ve nin dogmatikli÷i, despotlu÷u, bürok-
nist örgüt kavramı yozlaútırılıyor. Bolúevikler neden çok partiiili÷e yol ratlı÷ı, lider sultacılı÷ı "keúfedilince",
Bu, en somut biçimde legal örgüt- açmamıúlardır? Sadece Stalinle de- Troçkizmin, sivil toplumculu÷un, Av-
lenme ile illegal örgütlenme karúı ÷il, Lenin'îe de hesaplaúmaya giriú- rupa Komünizminin kendini bile kur-
karúıya getirilerek yapılıyor. øllegaîite meden çok partiliîi÷i savunmanın taramayan teori cephaneli÷inden ik-
tümden reddediliyor. Herúey yasal- yolunu açamayacaklarını hatırlat- mal yapmakta geçer yol sayıldı. Av-
lık sınırına hapsedilerek burjuvaziyle mak gerekiyor. Bu anlamda Lenin'i rupa koúullarında ehlileúenler, "dar
uzlaúmaya bütün kapılar acılıyor. øl- Stalin'e karúı kalkan olarak kullan- sınıf bakıú açısını terkedelim" diye-
legaîite neredeyse burjuvazinin söy- maya kalkmaları da ahlaki yönden rek sınıfsallıktan uzak, saf demokra-
si ve özgürlük tutkunu olup çıkıve-
renler, bu teorileri yine de ça÷daú
Leninist örgütlenmenin çeúitli siyasi güçlerce devrimci ve Leninist de÷ilse de Marksist eti-
özünün törpülenerek burjuvazi tarafından kabul ketle propaganda etmekten çekin-
edilebilir bir úekle büründürülmesi ve kolunun - miyorlar. Bunlar bu kez Marks'tan
kendilerine dayanacak bir yer arıyor-
kanadının budanarak devrimci iúlevinden lar. Bunların saldırılarını do÷rudan
koparılması çabalarına, bugün iúçi sınıfının "40 çeúit" Leninist parti anlayıúına ve Leniniz-
me yönelttikleri ortadadır. Ne kadar
partisi olabilece÷i gibi sorumsuzca üretilen teoriler Marks'tan yardım umsalarda, Mark-
üretilmiútir. sizme de karúı çıktıklarını, çıkmak
zorunda olduklarını gösteriyor.
Marks'! Lenin'den ayırmak, Marks'!
lemiyie karanlık güçlerin alanı ola- tartıúılmalıdır. Çok partili iúleyiú sos- Lenin'e karúı çıkarmak bayatlamıú
rak nitelendirilmeye baúlanıyor. yalist demokrasi de÷il, ikiyüzlü bur- reformist taktiklerdir.
Kendi durumlarını oligarúinin ku- juva düzenini açıklayabilir. Bir taraf- Kendi küçük dünyalarında yaúa-
rumlan nezdinde meúrulaútırmaya tan birlik çı÷lıkları atar, proletarya- yan bazıları da bugünden merkezi-
çalıúan ve illegaliteyi yadsıyarak ya- nın tek bir merkezi güç halinde ör- yetçili÷i temel alan örgütleri katı,
sallık içinde mücadele etmek ve gütlenmeden devrim yapamayaca- sekter, lider sultasında örgütler ola-
mücadeleyi burjuva demokrasisi sı- ÷ını söylerlerken, di÷er taraftan pro- rak niteliyor. Örgüt disiplinini birey
nırlarında dondurmak kararı alanlar letarya diktatörlü÷ü altında burjuvazi özgürlü÷üne son veren bir baskı ay-
hiç bir dönem kendi özgüçlerine gü- dıúında her sınıfa örgütlenme öz- gıtı gibi gören aydınların yıllardır tek-
venerek hareket edemeyenlerdir. gürlü÷ünü savunmak, proletaryanın rarladıkları teranelerdir bunlar. Bazı-
Bunların savundukları sınıf savaúı güçlerini parçalamak ve karúı devri- ları bu "bilimsel", aydınca tahlillerini
ve devrim partisi de÷il, reform ve min kapitalizmi restorasyonuna elve- böyle örgütler iktidar olunca katı
uzlaúma partisidir. Di÷er yandan riúli ortam hazırlamak bunların nasıl merkeziyetçili÷i, anti-demokratlı÷ı
partide çok seslilik, çok kanatlılık, kafa karıúıklı÷ı içinde olduklarını sürdürüyor, despotlikleúiyor, bürok-
birleúik ve güçlü olma adına hizip gösteriyor. (Bazıları daha "demokra- ratlardan oluúan partilere dönüúü-
özgürlü÷ü, burjuva partileri gibi hi- tik" davranarak burjuva partilerine yor, "kıúla sosyalizmi" uyguluyor
zipler koalisyonu bile savunulur hale de örgütlenme özgürlü÷ünün tanın- sosyalizm de tıkanıklıklar bunlardan
geliyor. Dahası da var. Çok kanat- masını savunabiliyor.) Bu iki iddia- kaynaklanıyor diyecek kadar ileri
lılı÷ı, hizip özgürlü÷ünü yeterli bul- dan birinde, ama asıl olarak Leni- götürüyorlar. Onların savundu÷u
mayanlar, sosyalist demokrasinin nist örgüt konusunda, Türkiye'deki proletarya sosyalizmi de÷il, küçük
uygulamadaki tıkanıklı÷ının tek parti statükoculu÷un, reformizmin sami- burjuva sosyalizmidir. Leninist parti
likten kaynaklandı÷ını keúfederek miyetsiz oldu÷u çok açıktır. Bu eleú- anlayıúı de÷il, menúevik hatta daha

ÇÖZÜM 25
PARTI

da gevúek liberal niteliklere sahip leri için de geliúme güçlenmede kar- lik gibi sorunların partiden tam bir
bir partidir. Onlar devrim, savaú ör- úılaúacakları bir deney olarak duru- kopuúa yol açacak kadar kendini
gütü de÷il, kendilerini tatmin ede- yor. Proletarya partilerinin küçük dayatmaması, bu sorunların canlı
cek, beyin jimnasti÷i ve akademik burjuvazinin ideolojik, kültürel etkisi- somut olarak geriye çekti÷inin, dev-
tartıúma yapacakları sosyal kulüpler ni uzun süre üzerlerinde taúıyaca÷ı rime müdahale etme iradesinin
arıyorlar. Onlar kitleler içinde sivril- düúünülürse, dönem dönem özellik- önünde engel oluúturdu÷unun sü-
miú, kitlelerin güvenini kazanmıú, le sınıf mücadelesinin zorlaútı÷ı, reç içinde yaúanarak; kendinden
uzun mücadele yılları içinde olgun- güçlüklerle karúılaúıldı÷ı noktalarda önce bir Marksist parti tecrübesi ol-
laúmıú tecrübeli kadrolarla, liderlerle bu tür iç çeliúkileri kendi özgüllükleri maksızın yaúanarak görülmesidir.
kitleleri karúı karúıya getirmek isti- içerisinde yaúayacaklardır. Ama Bu deney tarihsel bir olgudur ve bir
yorlar. Yaptıkları do÷rudan örgüt Bolúevik partisi bu konuda hemen sorun olarak olgunlaútı÷ı noktada
düúmanlı÷ıdır. Kitlelerin kafasını ilk deney olmasıyla ve Rusya'da kü- kopuú sa÷lanmıútır. Birlikteli÷in o
"despot liderler", "sürü kitleler" de- çük burjuvazinin güçlü olması nede- dönem için devrime engel olmama-
magojisiyle karıútırmak, devrimci ör- niyle iç çeliúki ve çatıúmaları çok yo- sı bu anlamda sonuçtur. Zaten Le-
gütleri zayıflatmak onların bugün sa- ÷un ve karmaúık olarak yaúamak nin ve Bolúeviklerin, birlikte oldukları
rıldıkları iútir. zorunda kalmıútır. süreçte Menúeviklerin devrimci
Alternatif olarak getirdikleri bir Bolúevik partisinin tarihi evrimin- geliúime ters düúecek taktikler geliú-
úey de yoktur. Tek yaptıkları Troç- deki bu çeliúki ve çatıúmalara baka- tirdikleri ve örgütün ilkelerini tasfiye-
ki'den, burjuvaziden ve küçük burju- rak, Lenin'in partide çok kanatlılı÷a, ye giriútikleri her aúamada ayrı hare-
va aydınlardan aúırdıkları eleútirileri çok baúlılı÷a, hizip özgürlü÷üne ket etmeleri, bunu yeterince açıklıyor.
papa÷an gibi terarlayıp durmaktır. destek verdi÷ini söylemek, sorunu Hizip özgürlü÷ünün, çok merkez-
Fakat tüm söylediklerine ve iddiala- çarpıtmak olur. Bunun için 92'ye lili÷in partinin irade ve eylem birli÷i-
rına ra÷men siyasi olarak iflas etmiú-
lerdir. Bu iflaslarını açıklayamamak- Kendi durumlarını oligarúinin kurumları nezdinde
ta ve bunun nedenini araútıracakları- meúrulaútırmaya çalıúan ve illegaliteyi yadsıyarak
na Marksizm-Leninizmin temel ilke-
lerine, devrimin belirli önderlerine yasallık içinde mücadele etmek ve mücadeleyi
saldırmayı seçmektedirler. Ancak burjuva demokrasisi sınırlarında dondurmak kararı
bu burjuva yöntemi de onların iflas-
larını gizleyemiyor.
alanlar hiçbir dönem kendi özgüçlerine güvenerek
hareket edemeyenlerdir. Bunların savundukları sınıf
LENINIST PARTø øLKELERø savaúı ve devrim partisi de÷il, reform ve uzlaúma
BOLùEVøK PARTøNøN
TARøHSEL EVRøMø øÇøNDE
partisidir.
BELøRLENMøùTøR
Bolúevik partisinin oluútu÷u ve kadar Bolúevik ve Menúeviklerin bir- ni sabote ederek devrimin geliúme-
geliúti÷i nesnel koúullar, özgünlü÷ü likte oldukları RSDøP örnek teúkil et- sini engelledi÷ini, 92'ye kadar
ve evrenselli÷i anlaúılmadan, 92 miyor. Menúeviklerle birlikte hareket ettikleri
Kronútad Ayaklanması ve X.Kong- RSDøP'in daha baútan II.Kongre- dönemde çok yakından ö÷renmiú-
re'den baúlayıp sosyalizmi inúa sü- sinde iki fraksiyona bölünmesi ve lerdir. Lenin Menúeviklerle birlikte ol-
recinde, sınıf çatıúmasının keskinleú- örgüt anlayıúından baúlayarak, dev- dukları dönemden çıkardıkları so-
ti÷i her tarihi dönemeçte Leninist rim taktiklerine kadar ters düúen bu nuçlan úöyle ifade ediyordu: "Safla-
çizgiye ba÷lı olanlarla, küçük burju- iki fraksiyonun 92'ye kadar ki bir- rında reformistler, Menúevikler bu-
va sa÷ ve sol sapma akımlar arasın- liktelikleri -zaman zaman ayrı kong- lundukça proleter devrimi muzaffer
daki hesaplaúma ve 938'e kadar sü- reler ve konferanslar toplamıú olsa- kılmak, bu devrimi korumak olanak-
ren parti içi mücadeleler anlaúılmaz. lar da- Rusya koúullarının özgünlü- sızdır.(..) E÷er Menúevikler, reform-
Bu noktayı açıklamak bakımın- ÷ü ile açıklanabilir ancak. Bolúevik cular, küçük burjuva demokratlar
dan Stalin'in "Mücadele yoluyla parti partisinin böyle bir sürecin içinden partimizde kalsaydı, Sovyet rejimi
içi çeliúkilerin giderilmesinin parti- çıkıp gelmesi, baúka proletarya par- kesinlikle devrilirdi.(...) Böyle bir an-
mizin geliúme yasası oldu÷u"() de- tilerinin de aynı süreci yaúayaca÷ı da yalnızca partiden ihraç edilmeleri
yiúi çok úey ifade ediyor. Bolúevik anlamına gelmiyor. Farklı süreçleri kesinkes zorunlu olan Menúevikle-ri,
partisinin tarihi evrimi içerisinde ba- aynılaútırmaya kalkıúmak çok kaba reformcuları, Turaticileri kovmak
úından geçenler, iç çeliúkiler ve hi- bir determinizmdir. Sınıf mücadelesi- yetmez; duraksamaya e÷ilimi olan
zipleúmeye vararak partinin pratik nin tarihselli÷i ve nesnelli÷i böyle ve reformcularla 'birli÷i' bozmamak
adım atmasını engelleyen bloklaú- anlayıúı reddeder. 92'deki kesin için bunları bütün önemli mevkiler-
malar ve bunlardan arınarak geliúip ayrılı÷a kadar RSDøP içinde, fraksi- den uzaklaútırmakta duraksama e÷ili-
güçlenmesi; baúka proletarya parti- yon, çok kanatlılık, yer yer merkezili- mi gösteren kusursuz komünistleri de

ÇÖZÜM 26
PARTø

partiden çıkarmak yararlı olabi!ir."(2) la kendisini komik bir duruma düúü- gün koúulları içerisinde küçük bir
E÷er burada Lenin'e ve Bolúevik- rür. Hangi tarihsel kesitlerde yaúan- gerilla grubu olarak mücadeleye
lere dayanılacaksa yapılması gere- mıú olaylardan çıkarılmıú olursa ol- baúlayan 26 Temmuz Hareketi
ken RSDøP'in yaúadı÷ı tüm deneyle- sun, evrensel ilkeleri reddetmeye Marksist-Leninistlerin iradi çabalarıy
ri tekrarlamaya çalıúmak de÷il, Le- kalkmak, "dogmatizme düúmemek" la süreç içinde partileúmiútir. Ve Le
nin'in bu deneylerden sentezleye- uyarıları yaparken dogmatizme sap- ninist parti anlayıúına kendi özgünlü
rek çıkardı÷ı evrensel ilkelere sahip lanıp kalmaktır. ÷ü ile katkıda bulunmuútur. Bu de
çıkmaktır. ney de Leninist parti konusunda
Lenin devrimin ve sosyalizmin çı- HER DEVRiMCi HAREKET dogmatik olunamayaca÷ını, úablon
karlarına ters düúen her tavır karúı- KENDø LENINIST PARTøSøNø lara göre hareket edilemeyece÷ini,
sında, baúka deyiúle parti içi eleútiri KENDø ÜLKE KOùULLARINDA her ülke Leninist partisinin o ülke
ve tartıúma özgürlü÷ü sınırı aúılıp YARATIR nin koúullarının, devrimin rotasına
irade ve eylem birli÷inin engellendi- Bolúevizmin mücadele tarihi, di- göre biçimlenece÷ini göstermekte
÷i noktada en kararlı ve sert tavrı al- ÷er ülkelerin Marksist-Leninistleri dir. "...Bizim devrimimiz taklitçili÷iyle
maktan çekinmemiútir. Kim olursa için parti konusunda zengin deney- de÷il, yaratıcılı÷ıyla ayırd edilir.(...)
olsun parti ilkelerini onlara karúı uy- lerle doludur. Mârksizmin parti anla- Hazır kalıpları oldu÷u gibi uygula
gulamıútır. Kamenev ve Zinovyev'in yıúı Bolúevik partinin mücadelesi maya kalksaydık.... 26 Temmuz ol
Ekim Devrimi arefesi ihanetlerini Le- içerisinde yerli yerine oturmuú, ör- mayacaktı. Bu yarım kürede bir sos
nin, "øúçiler böyle grev kırıcılarını güt ilkeleri belirlenmiútir. Leninizmin yalist devrim olmayacaktı."(7)
kendi çevrelerinden kovmakta du- parti anlayıúını kendi özgül koúulları- Nikaragua ve El Salvador dev-
raksıyorlar mıydı?"(3) diye sorarak na uygulayarak yeniden yaratan di- rimlerinde de geleneksel bürokratik
karúılıyordu. ÷er ülke Marksist-Leninistleri Leninist parti anlayıúının ve dogmatizmin if-
Brest Litovsk barıú görüúmelerin-
de, sol muhalefetin Sovyet devleti-
nin ölüm kalım sorunu olan barıúı Marksizmin parti anlayıúı Bolúevik partinin mücadelesi
baltalayıcı tavırları karúısında da Le-
nin, partiden kopmayı bile göze ala- içerisinde yerli yerine oturmuú, örgüt ilkeleri
cak noktaya gelmiúti. 92'deki belirlenmiútir. Leninizmin parti anlayıúını kendi
Kronútad Ayaklanması ve iúçi muha- özgül koúullarına uygulayarak yeniden yaratan di÷er
lefeti karúısında takındı÷ı tutum da
böyledir. Partinin fraksiyonlarla sos- ülke Marksist-Leninistleri Leninist örgüt teorisini
yalizmi ilerletemeyece÷inin, hizipleú- zenginleútirmiúierdir.
menin düúmanlara parti içinde des-
tek vermek anlamına geldi÷inin ıs-
rarla altını çizen Lenin, "Her türlü
fraksiyon oluúumunun kökünün ka- örgüt teorisini zenginleútirmiúierdir. las etti÷ine tanık oluyoruz. øúte mu-
zınarak"(4) yok edilmesini, "úu ya Çin Komünist Partisi Leninist parti zaffer devrimcilerden Wheelock'un
da bu platform üzerinde oluúmuú anlayıúının yarı-feodal, yarı-sömür- sözleri: "... Devrimci mücadeleyi
bütün grupları ('øúçi Muhalefeti', 'De- ge, silahlı mücadelenin temel çarpıú- çok küçük bir savaúçı çekirde÷i te-
mokratik Merkezcilik' vb.grupları ma biçimi oldu÷u Çin'de yeniden melinde ve son derece ters koúullar-
gibi) tümü ile da÷ıtıldıklarını"(5) kesin yaratılmasının ürünüdür. Çin'de Bol- da geliútirmeye baúladık."(8)
karara ba÷lıyordu. úevik partisinin prati÷inde oldu÷u gi- Örnekler Leninist partinin evren-
Brest Litovsk, øúçi Muhalefeti ve bi, uzun bir barıúçıl mücadele döne- sel parti-örgüt ilkelerini, kendi ülkesi-
Kronútad Ayaklanması gibi tarihsel minden geçerek büyük kentlerde nin koúullarına yaratıcı bir tarzda uy-
olaylarda, Bolúevik parti içindeki hi- ayaklanmayla iç savaú baúlatılma- gulamasını bilen, hazır reçetelere
ziplere, prati÷i engelleyen gruplara mıútır. ÇKP daha baútan uzun süreli ba÷lı kalmayan Marksist-Leninistle-
kesin tavır alınarak da÷ıtılmaları, tek savaúa göre askeri niteliklere sahip rin zafer kazandı÷ını gösteriyor.
tek bu olayların özgün sonuçları gibi bir örgütlenme olarak oluúmuú, Bugün tüm dogmatiklerin, refor-
gözükebilir, dar anlamda da do÷- savaú içerisinde çelikleúmiútir. Te- mistlerin Marksist-Leninist parti anla-
rudur. Fakat Lenin 92'e kadar ya- mel çarpıúma alanı kırlar oldu÷u yıúlarını çeúitli biçimlerde reddeden-
úanan bu tür olaylardan, Leninist için kadro kayna÷ı genellikle Bolúe- lerin, Leninist parti ilkelerini hangi
partinin evrensel ilke ve tutumlarına vik partisinden farklı olarak yoksul noktalarda reddetti÷ini göstermek
iliúkin dersler çıkarmıútır. ùimdi ara- köylülerden oluúmuútur. Silahlı mü- gerekir. Leninist parti-örgüt ilkeleri
dan geçen 70 yıldan sonra kalkıp cadele olmadan proletaryanın ve ve Leninist örgütün önemli nitelikle-
birileri hala evrensel ilkeleri özgün- Komünist Partisinin Çin'de hiçbir yeri rini úöyle maddeleútirebiliriz:
lükle, özgün olaylarla açıklamaya olmazdı."(6)  - Partinin örgütsel iúleyiúini sa÷-
kalkıúırsa, ilkel ve geri bir yaklaúım- Yeni sömürge Küba'da kendi öz- layan temel ilkesi, örgütün iskeleti,
ÇÖZÜM 27
PARTø

demokratik merkeziyetçiliktir. De- diúlileri' haline getirilmesi gibi görür si ilkesinin iúlerli÷ini mutlaklaútıran-
mokratiklik ba÷layıcı kararlar alının- ve bu davranıúa traji-komik feryatlar- lar, Bolúevik partisinin çelik gibi bir
caya ve eyleme dönük irade birli÷i la karúı çıkar; (...)partinin örgüt tüzü- disiplini nasıl sa÷ladı÷ını ve dünya-
sa÷lanıncaya kadar süren tartıúma ÷ünden sözetmek insanı tüzü÷ün da ilk kez proletarya devrimini ger-
ve eleútirilerle sınırlı de÷ildir. Aynı tümünden vazgeçirecek aúa÷ılayıcı çekleútirdiklerini, sözde ne söylerler-
zamanda aúa÷ıdan yukarıya parti- bir tiksintiyle karúılanır"(0) se söylesinler anlayamamıúlardır.
nin bütün organlarını seçme ve seçil- Aynı "traji-komik" feryatları bu- Merkezilik onlar için anti-demokra-
meyi de içerir. ødeal iúleyiúi böyledir. gün de duyuyoruz. Ama bu canhı- tiklikle, bürokratiklikle, parti diktatör-
Azınlı÷ın ço÷unlu÷a, alt parti ku- raú feryatların kuru gürültüden baú- lü÷üyle özdeútir. Merkezili÷in de-
rumlarının üst parti kurumlarına ba÷- ka birúey olmadı÷ını ve olamayaca- mokratikli÷e kurban edildi÷i nokta-
lılı÷ını ifade eden demokratik merke- ÷ını RSDøP deneyinden çok iyi bili- dan sonra, çok kanatlılık, çok mer-
ziyetçilik konusu, Lenin'in özellikle yoruz. Sovyet devriminin belirli dö- kezlilik, meúrulaúacak ve örgüt di-
üzerinde durdu÷u bir konudur. Ve nemlerine baktı÷ımızda Leninist parti siplininin ortadan kalkması kaçınıl-
partinin varlı÷ı ile yoklu÷u bir anlam- modelinin bu ilkesinin ne denli ya- maz olacaktır. Bu da zaferi de÷il
da bu ilkenin gere÷ince uygulanma- úama ve mücadeleye uygun oldu- hüsranı getirecektir.
sına ba÷lıdır. ÷unu daha iyi kavrayabiliyoruz. 2-Leninist parti koúullara ve za-
Lenin bir partide demokratik mer- 905 ùubat Devrimine kadar Bol- mana göre illegal ve legal örgütlen-
keziyetçili÷in önemini úu úekilde or- úevik partisi katı bir merkeziyetçilik me arasındaki iliúkiyi en iyi biçimde
taya koyar: "ùimdi örgütlenmiú bir uygulamasaydı, siyasi arenada ken- kurabilen partidir. Baskı koúulların-
parti haline geldik, bu bir otoritenin disine yaúam úansı bulamazdı. Parti- da parti, gövdesini illegaliteye otur-
kurulmalını gerektirir, fikir gücünün nin merkezini ve kadrolarını Okraha- tur. Legal faaliyetler çeúitli biçimler-
otorite gücüne dönüútürülmesini ge- na'dan korumak, her koúulda kesin- de kitle örgütleri ve kitlelerle ba÷lantı
içersinde sürdürülür. øllegal örgüt-
lenme legal örgütlenme içerisinde
DEVRøMCø SOL GÜÇLER'in bugüne kadarki geniú bir iliúki a÷ı kurar. Koúulların
de÷iúmesi, burjuva yasallı÷ının zor-
geliúiminin, en geniú kitleleri kucaklayabilmesinin lanması ile legal örgütlenmenin yo-
altında yatan gerçek ise illegal mücadele ve lu açıldı÷ı durumda ise parti, gövde-
örgütlülü÷ün temel alındı÷ı legal-illegal mücadele sini legale taúır. Legalde mücadele-
yi sürdüren parti, devrimi gerçekleú-
ve örgütlenmenin diyalektik birli÷idir. Bu da her tirip iktidarı aldı÷ı sürece kadar ille-
türden reformist ve oportünistin bir türlü gal örgütlenmesini da÷ıtmaz. øllegal
anlayamadı÷ı bir olgudur. örgütlenme proletarya partisinin her
koúul altında mücadeleyi sürdürme-
sinin temel güvencesidir. Böyle ya-
pılmazsa koúulların de÷iúti÷i ve ya-
rektirir, alt parti kurumlarının üst ku- tisiz mücadeleyi sürdürmek, gizli, sallı÷ın ortadan kalktı÷ı noktada,
rumlara ba÷lılı÷ını gerektirir."(9) dar profesyoneller örgütünü gerekti- parti tamamen hareketsiz duruma
Ancak bugün oldu÷u gibi dünde ÷i gibi, parti kararlarının alınmasın- düúer ve burjuvazi karúısında müca-
küçük burjuvazinin "otorite" düú- da ve parti kademelerine atamalar- deleyi sürdüremez hale gelir. Avru-
manlı÷ı sözkonusudur ve bugün ol- da katı bir merkezili÷i gerektiriyor- pa'da faúizmin yükseldi÷i dönemde
du÷u gibi dün de küçük burjuvazi- du. Koúullar de÷iúince örgütsel iúle- legal ve illegal iliúkiyi kuramayan ve
nin örgütsel iúleyiúten anladı÷ı her- yiú de de÷iúti. legalitedeki baúarılardan baúı dö-
kesin "kafasına yatanı" yapmasıdır. 905 ùubat Devrimi sürecinin ge- nen komünist partileri, faúizmin ikti-
Ve baúı bozukluk teorik ve pratik tirdi÷i özgürlük ortamında partide darı sırasında çok kısa sürede yenil-
sorunlarıyla Lenin'in ve Bolúevik demokratik yan a÷ırlık kazandı. Da- miúlerdir. Faúizm legalde olan ko-
partinin önünde kimi zaman çözüm- ha sonra koúullar de÷iúince bu iúler- münist örgütleri çok kısa sürede da-
lenmesi gereken acil konulardan biri lik farklı biçimlere büründü. Yaúa- ÷ıtmıútır. Ülkemizde de buna ben-
olmuútur! ùöyle tanıtıyor bu baúı- nan deneylerde görüldü÷ü gibi Le- zer örnekler çokça yaúandı, yaúanı-
bozukları Lenin: "Aristokratik anar- ninist partide demokrasi her zaman yor. Sömürge tipi faúizmi ve demok-
úizm özel olarak Rus nihilistinin nite- ve her koúul altında geçerli de÷ildir. rasi oyununu kavrayamayan refor-
li÷idir. Rus nihilisti, parti örgütünü Bolúevik partisinin devrimci özünü mistler oligarúinin çok sık tuza÷ına
ürkünç bir 'fabrika' olarak düúünür; almak yerine, úemalarına ba÷lı kala- düúüyorlar. Zamanlarını parti açıp
parçanın bütüne ve azınlı÷ın ço÷un- rak uygulamaya koyanların anlaya- kapamada harcıyorlar. Yasallı÷ın dı-
lu÷a ba÷lılı÷ını 'kölelik' olarak gö- madıkları nokta, iúte bu demokrasi- úına çıkmama üzerinde burjuvaziyle
rür; (...)bir merkezin yönetiminde iú nin hangi zamanda ve koúulda iúler- uzlaúan reformist partiler varolan sı-
bölümü yapılmasını insanların 'çark lik kazanaca÷ıdır. Partide demokra- nırlı demokratikli÷in açık faúizmin

ÇÖZÜM 28
PARTø

geliúiyle birlikte ortadan kaldırıldı÷ın- parti DEVRøMCø SOL GÜÇLER açı- ise bir bütün olarak mücadelenin
da açıkta kalmıúlar ve faúizme tesli- sından bir önem taúır mı? ulaúmıú oldu÷u seviye belirleyecek-
miyetten baúka bir úey yapamamıú- Soruya cevap vermeden önce tir. Legal parti devrimi yapacak ör-
lardır. Böyle partilerce illegalite tehli- her türlü yanlıú anlaúılmaya karúı güt de÷ildir. Ancak illegal partiye
keli görüldükçe kendilerine yaúadık DEVRøMCø SOL GÜÇLER açısın- yardımcı bir fonksiyon görebilir.
sa÷landı÷ı koúullarda burjuvaziyle dan konuya iliúkin temel noktaları -Temel iúlevi oligarúinin çeúitli
uzlaúmaktan, yaúadık ortadan kal- bir kere daha sıralamak gerekir. manevralarında figüran olmak de-
kınca da burjuvaziye teslimiyeti seç- -Faúizmin egemen oldu÷u bizim ÷il, bu manevraları iflas ettirecek bir
mekten baúka yapacak bir úeyleri gibi ülkelerde Marksist-Leninist bir çizgiyi uygulamak úeklinde biçimle-
yoktur. Ülkemizde oynanan demok- partiye damgasını vuran illegaldedir. necektir. Bu anlamda çizgisini belir-
rasi oyunu soldaki reformist partile- -Bugünkü aúamada DEVRøMCø leyecek olan kıstas uzlaúma-diya-
re iki rol biçiyor. Uzlaúma ve yasal- SOL GÜÇLER'in önündeki ana gö- log vb. de÷il, devrime hizmet ola-
lık içerisinde demokrasi mücadele- rev, kadrolaúmada ifadesini bulan caktır.
si! Düdü÷ün çalınıp yasallı÷ın orta- partileúme sürecini tamamlayabil- -Bu koúullar mevcut olmadıkça,
dan kaldırıldı÷ı noktada teslimiyet! mektir. Bu partinin illegal olması tar- yaratılmadıkça legal parti bir aldat-
DEVRøMCÎ SOL GÜÇLER'in mü- tıúılmaz bir olgudur. macadan baúka bir úey de÷ildir ve
cadele geçmiúinde ise ne bu tür- Bu iki ana noktayı vurguladıktan devrime de÷il, düzenin meúrulaúma-
den bir anlayıúa ne de böyle bir sonra yasal bir partinin DEVRøMCø sına, sınıf çatıúmasına de÷il, sınıf iú-
misyona rastlayanlayız. DEVRøMCø SOL GÜÇLER açısından bir önem birli÷ine hizmet edecektir. Bu tür
SOL GÜÇLER'in bugüne kadarki taúıyıp taúımayaca÷ına gelebiliriz. partilerin varlı÷ı ve kime hizmet ettik-
geliúiminin, en geniú kitleleri kucak- Evet legal mücadelenin her ala- leri sır de÷il. Bugünkü koúullarda le-
layabilmesinin altında yatan gerçek nında oldu÷u gibi, parlamenter mü- gal bir parti oligarúiye hizmet etmek-
ten baúka bir iúlev göremez.
3-Leninist parti RSDøP'in tarihsel
Faúizmin egemen oldu÷u bizim gibi ülkelerde evriminin belli bir aúamasında hizip
özgürlü÷üne, çok merkezlili÷e gere-
Markist-Leninist bir partiye damgasını vuran ken kesin tavrı almıútır. Hizipleúme,
illegalitedir. bloklaúma ve partinin eylem birli÷ini
Bugünkü aúamada DEVRøMCø SOL GÜÇLER'in ortadan kaldıran her türlü grup-
laúmayı bizzat yaúayan Bolúevikler,
önündeki ana görev, kadrolaúmada ifadesini bulan hizip özgürlü÷ünün devrime ve sos-
partileúme sürecini tamamlayabilmektir. Bu yalizme verdi÷i zararları öz deneyle-
partinin illegal olması tartıúılmaz bir olgudur. riyle ö÷renmiúlerdir. Leninist parti
burjuvaziye parti içersinde destek
vermek anlamına gelen hizip özgür-
lü÷ünü reddeder. Birleúik Sosyalist
se illegal mücadele ve örgütlülü- cadele alanında da Marksist-Leni- Parti, Komünist Parti yaratma adına
÷ün temel alındı÷ı legal-illegal mü- nistlerin bir kolu olması teorik ola- bugün ülkemizde illegalite terkedi-
cadele ve örgütlenmenin diyalektik rak yadsınamaz. Bu kolun geliúme- lip legaliteye çakılıp kalınıyor. Parti-
birli÷idir. Bu da her türden reformist lerin seyrine ba÷lı olarak nasıl biçim- nin disiplinini ortadan kaldıracak úe-
ve oportünistin bir türlü anlayamadı- lenece÷ini bugünden belirleyebil- kilde demokratik merkeziyetçilik ilke-
÷ı bir olgudur. Burjuvazinin ve kü- mek olanaklı olmasa da, teorik ola- sinin merkezi yanı törpüleniyor. Her-
çük burjuva aydınlarının etki alanın- rak yasal bir parti halinde biçimlene- úey dempkratiklikle ölçülmeye baú-
da kaldıkça da kavrayamayacaklar- bilmesi de ihtimal dıúı de÷ildir. lanıyor. Örgütlenmeler gevúek libe-
dır. Bu geliúim karúısındaki çaresiz- Ancak legal mücadelenin bir par- ral örgütlenmelere dönüútürülüyor.
liklerinin sonucu ise úaúkınlık ve çası olarak (Duma'daki Bolúevik Bugün çok kanatlılık, çok seslilik
DEVRøMCø SOL GÜÇLER'e daha grup hatırlansın) ihtimal dahilinde sözlerinin altında yatan gerçekler
fazla saldırıdır. düúünebilece÷imiz bu durumun bunlara yol açıyor. Bu tavırlarını sür-
DEVRøMCø SOL GÜÇLER açısın- hangi ihtimallerde sözkonusu ola- dürenlerin Leninist partinin adını
dan bugünkü koúullarda ana görev mayaca÷ını da kesinlikle ortaya ko- a÷ızlarına almaları bir úeyi de÷iútir-
partileúme sürecinin temel halkası yarak konuyu kapatmak istiyoruz. meyecektir. Onların yaptı÷ı tam iki-
olan kadrolaúmayı sa÷lamak ve bu -Legal parti, illegal yapının belirle- yüzlüce bir tavırla Leninist örgütlen-
yönde katedilen mesafeyle orantılı yicili÷inde sürdürülen legal-illegal menin ilkelerini kökten ortadan kal-
olarak illegal yapıyı mücadelenin, legal platformunun dırmaktan baúka birúey de÷ildir.
sa÷lamlaútır- mak olmalıdır. Bu bir parçası olmanın dıúında bir iúle- 4-Leninist parti bütün mücadele
sürecin tamam- ve sahip olmayacaktır. Bu iúlevin le- biçimlerine açıktır. Hiçbir mücadele
lanmasına, yani amaçlanan gal alan içindeki önemini ve yerini biçimini reddetmez. Çarpıúma bi-
partinin soruúturulmasına ba÷lı
olarak legal ÇÖZÜM 29
PARTø

çimlen sorununu tarihsel ve iktisadi maktan öteye gidilememiú, Türkiye kapitalizmin restorasyonundan, kar-
açıdan ele alır. Lenin'in bu konuda devrimci hareketine de÷eri ölçüle- úı devrimin kıúkırtmalarından bir úey
söyledikleri çok açıktır "iktisadi evri- meyecek zaman ve eleman kaybı- anlamamaktır. Kronútad Ayaklanma-
min de÷iúik aúamalarında siyasal, nın acısı yaúatılmıútır. sı bu konuda derslerle doludur. Bu
ulusal-kültürel, canlı koúullardaki de- Bugün ise dogmatizmden kurtul- karúı devrimci ayaklanma Bolúevik-
÷iúimlere ba÷lı olarak de÷iúik biçim- mak adına burjuva ideolojisinin açtı- lerden daha sol sloganlarla örgüt-
leri ortaya çıkar, bunlar baúlıca çar- ÷ı úemsiyenin altına sı÷ınılarak II.En- lenmiú ve proletaryanın iktidarını yık-
pıúma biçimlen olurlar, bununla ilgili ternasyonal döneklerini aratacak bir maya yönelmiútir. Bu, parti içinde
olarak ikinci dereceden tamamla- örgütlenme ve mücadele anlayıúı geliúen bir durum olmasıyla daha kı-
yıcı mücadele biçimleri de de÷i- savunulmaktadır. Bu durum devrim- sa sürede etkisiz kılınabilmiútir. Parti
ú ir .( ! ) ci hareketin iç sorunu gibi bir görü- dıúında örgütlenen ve baúka bir
øúte bunu anlayamayan bütün ül- nümle ortaya çıkmıú olsa da fazla parti önderli÷inde gündeme gelen
kelerin oportünist-revizyonist-refor- zaman geçmeden burjuvaziyle bir- bir ayaklanmanın, karúı devrim giri-
mistleri Bolúevizmin tarihsel geliúimi- likte devrimci mücadeleye cephe- úiminin çok daha tehlikeli olaca÷ını
nin özgünlü÷ünü úemalaútırıyorlar. den saldıran çeúitli yapılanmaların söylemek için kahin olmaya gerek
Kendi ülke devrimlerinin yolunu bu vücut bulmasıyla sonuçlanacak bir yoktur.
úemalara bakarak çiziyorlar. Onlara geliúimin baúlangıcı sayılmalıdır.
göre her ülkenin devrimi Bolúevik ùimdiye kadar dillerinden düúür- DEVRøMCø SOL GÜÇLER YENø
Partisinin izledi÷i yolu izlemek zo- medikleri, bireysel terörist, macera- TøPTE LENøNøST BøR PARTø
rundadır. øúte bunun için silahlı mü- cı, narodnik anarúist vb. suçlamala- YARATMAK øSTøYOR
cadelenin temel mücadele biçimi ol- rı, bn süre sonra bazılarının literatü- DEVRøMCø SOL GÜÇLER yeni
du÷u ülkelerde ne devrimin geliúimi- ründe "Komünist, Marksist-Leninist, tipte Leninist bir parti yaratmak isti-
ni, ne de devrimi gerçekleútirecek
partinin oluúumunu kavrayamazlar. Legal mücadelenin her alanında oldu÷u gibi,
Silahlı mücadelenin zorunlu oldu÷u
tüm sömürge, yeni-sömürge ülkeler-
parlamenter mücadele alanında da Marksist-Leninistlerin
de, yani iktisadi evrimin farklı geliúti- bir kolu olması teorik olarak yadsınamaz. Bu kolun
÷i ülkelerde partinin silahlı mücade- geliúmelerin seyrine ba÷lı olarak nasıl biçimlenece÷ini
lenin temel oluúuna göre örgütlen-
mesi daha baútan politik-askeri nite- bugünden belirleyebilmek olanaklı olmasa da, teorik
liklere uygun olarak oluúması bu olarak yasal bir parti halinde biçimlenebilmesi ihtimal
oportünist anlayıúlarca hep narod- dıúı de÷ildin
nizm, maceracılık olarak görülüyor.
ùunu söylemek gerekir, Rusya baú-
kadır, Çin, Küba daha baúkadır. Stalinist" úeklindeki "küfürlere" dö- yorlar. Ve bunu ülkemizde gerçek-
Farklı nesnel koúullarda Bolúeviz- nüúmesi sürpriz olmayacaktır. Çün- lestireceklerdir.
min örgüt úemasını ve mücadele ev- kü bugün Marksizm adına piyasaya Burada biraz durmak ve yeni tip-
rimini oldu÷u gibi kopya etmek, bir sürdükleri örgütlenme ve mücadele te Leninist parti kavramının ne anla-
yanıyla dogmatizm ise di÷er yanıyla anlayıúları onları bu platforma ite- ma geldi÷ini açıklamak istiyoruz.
reformizmden baúka bir úey olma- cek kadar burjuvaziye yakındır. Yeni tipte Leninist parti Emperyaliz-
yacaktır. 5-Leninist parti anlayıúı proletar- min lll.bunalım döneminde yeni-sö-
Baútan savaú örgütü olarak ku- yanın tek parti ile temsil edilmesini mürge ülke devrimcilerinin örgütlen-
rulmayan, Bolúevik partisini taklide gerekli kılar ve proletarya partisi ikti- me biçimidir. Leninist örgütlenme il-
çalıúan bu tür örgütler, kitlelerle hiç darını hiçbir parti ile paylaúmayı ka- kelerinin yeni-sömürge ülke somutu-
bir zaman bütünleúememiútir, onla- bul etmez.(2) Devrim düúmanları- na uygulanması, yeni tipte Leninist
rın mücadelesini iktidara yönelteme- nın, proletarya diktatörlü÷üne karúı parti kavramının özüdür. Leninist ör-
miúlerdir. Hep geride kalmıúlardır. kullanaca÷ı bir güçten baúka bir gütlenme ilkelerinin kesinlikle korun-
Nitekim Bolúevik parti modelini úey olmayacak olan di÷er sınıfların masına karúın "Yeni Tipte" niteleme-
karikatürleútirerek tüm güçlerini mer- partilerine örgütlenme özgürlü÷ü ta- sinin kullanılması, esas olarak opor-
kezi bir yayın organı etrafında yürü- nımak burjuva demokrasisine, so- tünist dogmatizmin ve úablonculu-
tülecek ajitasyon-propagandaya yö- yut özgürlüklere özenmekten baúka ÷un yarattı÷ı bulanıklık içinde öz-
nelten bu yapılar 70 yıllık sol hare- bir anlama gelmez. Proletarya dikta- günlü÷ü ve Marksizm-Leninizmin
ketin tarihinde ancak 'bir arpa bo- törlü÷ü úartlan altında sınıf mücade- esas yönünün yaúayan özü
yu' yol alabilmiúlerdir. Ülke gerçek- lesi de÷iúik biçimler altında sürer- oldu÷u-nü vurgulamaya yöneliktir.
lerinden kopuk bir anlayıúla merke- ken, örgütlenme özgürlü÷ünü ka- Yeni tipte Leninist parti ile klasik
zi yayın organı etrafında örgütlen- bul ettikten sonra burjuvazinin bu Leninist parti arasındaki en önemli
me çalıúmaları da kötü bir taklit ol- örgütlere sızmayaca÷ını söylemek, fark yeni tipte Leninist partinin ön-

ÇÖZÜM 30
PARTø

gütlenme ilkesinin politik-askeri bir- lesinin silahlı-silahsız tüm biçimleriy- revizyonistlikle, hainlikle suçlayarak
lik ilkesi olmasıdır. Bu örgütlenme il- le örgütleyecek, kitlelerin en küçük tasfiye eden, parti içi darbecili÷i ve
kesi, yeni-sömürge ülke koúulların- bir muhalefetini devrime kanalize hizipleúmeyi meúrulaútıran, birbiri-
da temel mücadele biçiminin silahlı edecek, her koúulda savaúı sürdüre- nin kuyusunu kazanların yer aldı÷ı
mücadele olmasının sonucudur. Bu cek bir örgütten söz ediyoruz. bir parti olmayacaktır. Leninist ör-
temel mücadeleyi sürdürecek örgüt- Açık faúizm geldi mi mücadeleyi güt anlayıúının yıllar önce mahkûm
lenmenin politik-askeri niteli÷e sahip tatil etmeyen, göçmenli÷i seçme- etti÷i parti içi hizip özgürlü÷ünü baú-
bir örgütlenme olması zorunludur. yen, burjuvaziye teslim olmayan, tan kabul edenlerin ve bunu savu-
Bugün ülkemizde "Marksist-Leni- halkın önünde savaúan bir örgüt he- nanların karúısında olacaktır.
nist iddialı birçok "parti" var. Ama defliyoruz. Ama öncelikle de bizim partimiz,
bunların hiçbirisi Leninist savaúçı Bizim partimizde, devrimci müca- uzlaúmacı, statükocu bir düzen par-
partinin ruhuna uygun ortaya çıkma- delenin parçalanmasına yol açan hi- tisi gibi de÷il, devrime öncülük ede-
mıútır. Bunların ço÷u üç beú küçük zip özgürlü÷ü kendisine yer bula- cek savaúçı bir parti olacaktır.
burjuva aydınıyla üç-beú sendika mayacaktır, tartıúma klübü olmaya- Her koúul altında yasallaúmak
bürokratının bir araya gelerek oluú- caktır. Bizim partimiz faúizmin baskı için burjuvaziden icazet dilenen,
turdu÷u partilerdir. Bunların hiçbiri- koúullan gözönüne alındı÷ında mer- mücadelesini burjuva demokrasisi-
nin Leninist partiyle bir iliúkisi yok- keziyetçili÷i katı biçimde uygulamak nin sınırları dıúına taúımayan her tür-
tur. Ülkemizde halkın adlarını bile te- durumunda olacaktır. lü reformist parti ile mücadele ede-
laffuz edemedi÷i bir parti enflasyo- Dogmatik ve taklitçi olmayan, ya- cektir. Sosyalist demokrasinin iúleyi-
nu vardır. Ve yıllardır faaliyet göster- ratıcı ve kitleleri örgütleyici bir parti úindeki tıkanıklı÷ı sözde açmak için,
dikleri halde hiçbiri kitlelere gideme- olacaktır. Bugün böyle bir partiye Troçkizmin cephaneli÷inden yararla-
miúlerdir. Kısır döngü içerisinde dö- iradi bir süreç yaúanarak varılmak narak sosyalizm úartlarında çok par-
tilili÷i savunanlara karúı çıkacaktır..
Bizim partimiz halkımızın örgütlü
Yeni tipte Leninist parti ile klasik Leninist parti gücü, emperyalizme ve oligarúiye
arasındaki en önemli fark, yeni tipte Leninist partinin karúı bir savaú örgütü, halk devrimi-
nin öncü, devrimci halk iktidarının
örgütlenme ilkesinin politik-askeri birlik ilkesi sosyalizme ve sınıfsız topluma ilerle-
olmasıdır. Bu örgütlenme ilkesi, yeni-sömürge ülke yiúin motoru olacaktır.
koúullarında temel mücadele biçiminin silahlı Bizim partimiz, Türkiye'nin úartla-
mücadele olmasının sonucudur. rında yaratılan Marksist-Leninist sa-
vaúçı bir parti olacaktır. •

nüp duruyorlar. Kitleler edebiyatını zorundadır. Partileúme sürecinde


dillerinden düúürmedikleri halde, kit- merkeziyetçilik ilkesi kendi örgütsel DøPNOTLAR
elerin dıúındadırlar. özgünlü÷ü içerisinde egemen ol-
Biz böyle daha baútan ölü do÷- mak zorundadır. ødeolojik birlik sa÷- )Stalin, Örgütlenme üzerine, S,: 65
muú partiler kurmayaca÷ız. Bizim lamak ve kadrolaúma olarak da ta- 2)Lenin, Aktaran Stalin, Leninizmin øl-
kuraca÷ımız parti sınıf mücadelesi- nımlanan bu süreçte, savaúçı bir keleri, Sy:3
nin her alanında kitleleri devrim mü- partiye uygun örgütlenmeler oluútu- 3)Lenin, Nisan Tezleri ve Ekim Devrimi
cadelesine çekmek için savaúan bir rulacaktır. 4Lenin, Örgütlenme Üzerine, S,:8
parti olacaktır. øúçi ve emekçi sınıfla- Partileúme süreci her úeyiyle ken- 5)Age,S,:7-8
ra güven verecek, devrim umudu disini devrime adamıú, özverili kad- 6)Mao, Yeni Demokratik Devrim,
aúılayacak, kitleleri silahlandırıp sa- roların birikiminin sa÷lanmasına ihti- Sy:9
vaúa ve iktidarı almaya hazırlayacak yaç duyuyor. Kadroları birbirine yol- 7)F.Castro, Castro Konuúuyor, Sy:
bir parti olacaktır. daúça iliúkilerle ba÷layan, soyut tü- 8) Nikaragua, Sandinist Halk Devri-
Bizim partimiz silahlı mücadele- züklere ve baúka ülke partilerinden mi, Sy:45
lenin temel oldu÷u ülkemizde kopye edilmiú programlara sarılma- 9)Lenin, Bir Adım øleri øki Adım Geri,
askeri alanı da içinde taúımak yan, onları sadece bir deney olarak Sy: 99-200
zorundadır, bugün ülkemizde kavrayan bir parti olacaktır. Onları 0)Lenin, Age, Sy:228
parti, sınıf müca-delesi birbirine ba÷layan, mücadele içeri- )Lenin, Aktaran W.Pomeroy, Geril-
emperyalizme ba÷ımlılıktan, sinde yaratılan devrimci gelenekler, la Savaúı ve Marksizm, Sy:93
faúizmin baskı ve terörünün varol- de÷erler, ilkeler ve devrimci yaúa- 2) Anti-emperyalist, anti-oligarúik
masından dolayı daha baútan poli- mın bir yaúam felsefesi olarak be- devrimde Proletarya partisi iktidarı ele
tik ve askeri bir örgüt olmak zorun- nimsenmesidir. geçirdi÷i çeúitli halk kesimlerinin örgüt-
dadır. Bizim partimiz her kongrede ve- leriyle iktidarı paylaúmak zorunda kala-
Biz, silahlı mücadeleyi hayata ge- ya konferansta merkez komitesini bilir. Bu nesnel bir durumdur.
çirecek, kitleleri politik kitle
mücade-

ÇÖZÜM 3
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE

osyalist dünyada bugün Marksist-Leninist teori,


ideoloji, politika, ilke, de÷er ve geleneklerle ba÷-
daúmayan, Marksizm-Leninizmin önüne koydu-
÷u yeni bir dünya hedefiyle, sınıfsız topluma
ulaúma amacıyla çeliúen olaylar yaúanıyor.
Bu olaylar bir yerde, emperyalist dünyanın sosyaliz-
me karúı yöneltti÷i yalan ve demagojilerle, adice karala-

SOSYA
malarla örülmüú ideolojik, politik saldırılarına arayıp da
bulamadı÷ı de÷erde büyük bir kaynak yarattı. Bu olay-
lar emperyalizmin ideolojik-politik saldırılarına aynı koro-
da katılan sabık Marksistlerin eleútirileriyle de birleúin-
ce, sosyalizmin ne olup olmadı÷ı, Marksizm-Leninizmin
neleri baúardı÷ı adeta bu kesimlerce "tartıúılır" hale geti-
rildi. Ve Marksizm-Leninizmin hedefine ulaúıp ulaúama-
ması konusunda burjuva cephesinden bir kuúku ve gü-

SORUNLARI
vensizlik sürekli pompalandı, canlı tutuldu.
Ama önemli olan burjuvazinin bu yola baúvurması
de÷il, sosyalist dünyada, sosyalizmin gelece÷ine iliúkin
yaratılan kuúku ve güvensizliktir. Sosyalist dünya, bu-
günkü süreçte her zamankinden daha çok içerden han-
çerleniyor. Emperyalizmin ideolojik saldırısına, giderek
sosyalist cepheden bir ideolojik saldırının eúlik etmesi,
konunun gelinen noktada Marksist-Leninistler açısın-

SOSYALø
dan kazandı÷ı ciddiyeti gösteriyor.
Daha somut ifade edilirse, sosyalizme yönelik ideolo-
jik saldırıların solda yankı bulması saldırının gücünü
gösteriyor. Bu güç, sosyalist dünyada tartıúmasız etkileri
olan, sosyalizmin iki büyük gücünde (Sovyetler Birli÷i
ve Cin) ortaya çıkan ve onlardan tüm sosyalist dünya-
ya yayılan politikalardan ve bu politikaların sorunlar kar-
úısında çözümsüzlüklerinden kaynaklanıyor.
Sosyalist devrimini yapmıú birçok ülkenin. Marksist-
Leninist sa÷lamlıklarını, saflıklarını, yaratıcı ve devrimci
ruhunu koruyamamaları, proletarya partilerinin sa÷a so-
la sapmaları sonucu sorunları birikti ve birçok noktada liklerini, çürüme ve kokuúmasını, bunalımının sonuçları-
sosyalizmi yıpratan tıkanıklıklar haline dönüútü. Sorun nı bu ekonomik politik reçetelerle birlikte sosyalizme
bu kadarla kalmadı. Daha kötüsü, bu çözümsüzlükler taúıdı. Ve sosyalist de÷erlerden çok úey alıp götüren ve
karúısında sosyalist güçlerin ve proletarya partilerinin liberal çözümlerde ısrarlı olundukça da götürecek olan
bu tıkanıklıkları açacak formülleri ve yöntemleri, sosya- yolsuzluk, rüúvet, adam kayırma, bireysel zenginleúme
lizmin dünyanın yansına yakınında uygulanan 70 yıllık hırsı, lüks yaúama tutkusu ve kapitalist de÷erlere özen-
deneyimi içerisinde arayıp bulacakları yerde, daha da me geliúti.
sa÷a kayarak kapitalist reçetelere yeniden baúvurmakta Kapitalist dünyayı yıkıma u÷ratan ve altyapısından
aramalarıdır. üstyapısına derinden sarsan 929-933 dünya bunalı-
Açıkçası, sosyalist dünyada, burjuva liberalizmine ka- mından hemen hiç etkilenmeyen, kapitalist dünyada
pıları açan reform rüzgarları esmeye baúladı. Piyasa üretim gerilemeleri ve yıkımlar yaúanırken, tarım ve sa-
ekonomisi, bireysel zenginleúmeye öncelik tanıma, kâr nayide dengeli bir biçimde dev adımlarla ilerleyen güç
ve rekabet hırsı, maddi özendirme yöntemlerinin artıúı; Sovyetler Birli÷i'ydi. Sosyalist dünya; bunalım, üretimde
"demokratikleúme" adına çok partilili÷e, ba÷ımsız sendi- gerileme, yıkım, enflasyon, iúsizlik diye bir úey tanımı-
kalaúmaya, burjuva parlarnentarizmine dönüú yolunu yordu. Stalin "Bizim rejimimiz bu hastalıklara yakalan-
açma; "dıúa açılma", "modernleúme", "yeni teknolojileri maz. Çünkü iktidar bizim elimizdedir. Çünkü biz ekono-
getirme" adına sosyalist ekonomiyi açgözlü emperyalist miyi planlıyoruz" derken bu farkı ifade ediyordu. Merke-
tekellerin yatırım yapacakları kadar elveriúli alanlar hali- zi planlamayla iúsizli÷i, rekabet anarúisini ve enflasyonu
ne getirme çabaları, sosyalizmin tıkanıklıklarını açacak yenen sosyalist dünyada bu tür hastalıklar ortaya çıktı.
yöntemler olarak görüldü. Sosyalist de÷erler, ilkeler, bu Kapitalist dünyadan alınan yöntemlerle sosyalist ilerle-
kapitalist yöntemlere bulaútırıldı. Marksizm-Leninizmin menin önündeki engellerin aúılaca÷ı sanılırken, yeni en-
saflı÷ı bozuldu. Sosyalist de÷erler yozlaúmaya, gelenek- gellerle karúılaúıldı. Çözümsüzlüklere uygulanan yanlıú
ler unutulmaya baúlandı. Kısacası kapitalizm bütün pis- politikalar, yeni çözümsüzlüklerin kayna÷ı oldu ve çö-
ÇÖZÜM 32
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE

mayacaktır" düúüncesini yayan emperyalist beklenti ve


demagojik propagandaları haklı çıkarırcasına, enternas-
yonalizmi geliútirici devrimci giriúimlerin öncülü÷üne so-
yunmamak; emperyalizm karúısında savunmaya geç-
mek, devrimlerden uzak durmak anlamına gelen "ba-
rıú") korumayı her úeyin önüne koymak, emperyalizmi
çöküúe götürecek çeliúkilere çözüm aramak ("tek dün-

LøZMøN
ya sistemi" görüúleri vb.), burjuvaziye do÷rultulan silah-
ların indirilmesi ça÷rıları, uzlaúma, olaylara sınıfsal de÷il
salt insansal açıdan bakmaya baúlamak...
Tüm bunlar: Marksizm-Leninizmin de÷il ama. Mark-
sizm-Leninizmi, emperyalist ülke ve güçlerin kabul ede-
ce÷i noktaya kadar revizyona tabi tutmanın ve temel il-
kelerin ve de÷erlerin bozulmasının sonuçlarıdır. Bu ise
pratikte toplumsal geliúmeye bürokratlaúma. iúsizlik,

NIN ÇÖZÜMÜ
rüúvet, milliyetçilik, bireycilik vs. biçimlerinde çok yönlü
yansımıútır.
Bir bunalımı atlatamadan peúinden bir yerlisiyle sar-
sılan, insanı topluma yabancılaútıran ve inúam de÷erleri
sömürü, kâr ve açgözlülükle ezip gecen, insanlı÷a vere-
cek hiçbir úeyi kalmamıú olan kapitalizmin hamileri, sos-
yalist dünyada, kendi durumlarına benzer çözümsüzlük-
ler ve olumsuzluklar gördükçe zafer çı÷lıkları atıyorlar.

ZøMDEDøR-I
"Vietnam, Sovyet, Çin, Etopya, Polonya, Macaristan
halklarının özgürlük mücadeleleri"ne () kesin destek
vaadediliyor. Bo÷azına kadar pislik ve çirkefe batmıú
kapitalizme herhalde sosyalist ülkeler tarafından bugü-
ne kadar böyle büyük bir iyilik yapılmamıútı! Sosyalist
dünyadan uzatılan yardım eli. kapitalist dünyada çılgın-
ca bir sevinç yarattı. Boú bir umut olsa da halkların ka-
Arif SOYLU fasını bulandırmak, tatlı kârlarıyla biraz daha safahat
sürmek için kapitalist dünyanın sözcüleri, ideologları ve
bu dünyayla göbek ba÷ı olan aydın bozuntuları; sosya-
lizmi bir cennet sanıp hayal kırıklı÷ına u÷rayan Mark-
zümsüzlükierin sınırlarını geniúletti. sizm dönekleri, hepsi birden "sosyalizmin iflas etti÷i"ni.
øçte, sosyalist ekonominin inúası için kültür devrimi- "Marksizmin öldü÷ünü" haykırıyorlar. Sosyalist dünyada
nin kesintisiz sürdürülmesi ve sosyalist insanın yaratıl- sınıfsız topluma do÷ru -yönelinece÷i yerde, kapitalist uy-
ması görevinin öne çıkarılması yerine, ekonomizmin gulamalardan medet ummanın, can çekiúen emperya-
sı÷ düúüncelerinden hareketle "daha çok sanayileúme list kapitalizme taze bir kan oldu÷u artık saklanamaz
ve daha çok makineleúme"nin öne çıkarılması, kollektif bir gerçek. Oysa uygulanmayan bir Marksizm-Leninizm
iliúkilerin zayıflatılması, devrimci dinamizmin giderek kö- ölmez!
reltilmesi ve insanların hantallaútırılması, bireycilik... Ya Gorbaçov'un açıklık ve yeniden yapılanma politikala-
da zaman zaman salt politikayla, ideolojiyle insanların rına, ekonomik politik reformlarla kapitalist unsurları
karınlarını doyuraca÷ını sanan çocuklukların yarattı÷ı sosyalizme yamamasına, aynı yolda daha önce yürü-
boú hayaller... meye baúlayan Deng'in piyasa ekonomisine ve birey-
Dıúta, enternasyonalizmin devrimci kardeúli÷ini, dost- sel zenginleúmeyi toplumsal zenginleúmenin önüne
lu÷unu, sosyalist güveni güçlendirip, halkların mücade- koymasına. Çin'in kapılarını emperyalistlere ardına ka-
lesini ve devrimleri desteklemeyi baúat politikalar haline dar açmasına en büyük alkıú, ezilen halklardan de÷il
getirmek yerine; pragmatizm, büyük ulus úovenizmi ya emperyalistlerden geliyor. Kapitalist reçetelerin, sosya-
da "tek sosyalist ülke" milliyetçili÷i, dargörüúlülü÷ü, süb- list yoldan kapitalist yola savurdu÷u Macaristan'a em-
jektivizm, içe kapanma, ideolojide suni ayrımlar yarat- peryalistler kucak açıyor. AET'ye katılma davetiyesi çı-
mak ve uluslararası politikalarda düúman kardeúler po- karıyor. Avusturya. Macaristan'la arasındaki tel örgüleri
zisyonuna düúmek gibi yanlıú ve sosyalizmle çeliúen kaldırıyor. Dayanıúma'ya iktidar yolunu açan Polonya
politikaları sosyalizm adına uygulamak. yönetimine her turlu ekonomik destek ve yardım sunu-
Daha da ilerisi, sosyalist halklar, güçler ve partiler luyor. ABD Baúkanı Polonya ve Macaristan parlamento-
arasında zorlama, tepkisel düúmanlıklar yaratmak, çatıú- larında kendi evindeymiú gibi rahatça konuúuyor, re-
malara girmek; adeta "enternasyonalizm yoktur ve ol- formlara ve reformculara destek vaadiyle birlikte, daha

ÇÖZÜM 33
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE

ileri gitmeleri için övgüler diziyor. rüsünün her biçimine son verip eme÷in yaratıcılı÷ını
Emperyalizm restorasyon beklentisi içerisinde, bü- sosyalizm kadar özgürleútiremedi. Dünyanın ve toplum-
tün dikkatlerini Gorbaçov ve Deng üzerinde; Macaris- sal eme÷in yarısının sahibi olan kadınları, üretim dıúına
tan ve Polonya'daki giderek kendisine yaklaúan anti- itilmekten, ev köleleri olmaktan kurtarıp, toplumsal say-
sosyalist de÷iúimlerde topluyor. Emperyalizm sosyalist gınlı÷ına kavuúturamadı. Sovyet iktidarı burjuva devrimi-
dünyadan önemli bir úeyler koparmayı umuyor. Somut nin kadınlara 30 yılda kazandırdı÷ı özgürlükten çok
gerçeklere bakıldı÷ında pek haksız da sayılmaz! Polon- daha fazlasını 2,5 yılda sa÷ladı.
ya, Macaristan, Çin, Sovyetler Birli÷i, henüz hiçbiri kay- Sosyalizm çok büyük projeler gerçekleútirmiútir. øn-
bedilmiú de÷il. Ama buralardaki olumsuz geliúmeler sınlık tarihinin en bilinçli, katılımlı kitle eylemleri sosya-
haklı olarak emperyalizmin iútahını kabartıyor. Geliúme- lizm bayra÷ı altında gerçekleúti. Kapitalizmin ekonomik
ler tüm sosyalist ülkeleri kapsamadı÷ı gibi, olumsuzluk- anarúisine, sosyal yıkımına son verip ilk planlamayı sos-
ların içinden, her sosyalist ülkenin ve gücün kendi ayak- yalizm baúardı. Milyonlarca insanı yıkıma u÷ratan, açlık
lan üzerine basması gibi olumluluklar da geliúiyor. Bu- ve sefaletle karúı karúıya getiren, iúsiz ve topraksız bıra-
na ba÷lı olarak birçok parti "konsolosluk" olmaktan çık- kan kapitalizmin bunalımı, artık sosyalizmde yaúanmı-
ma yönünde adım atıyor ki bunlar sevindiricidir. yordu. "Emek kahramanlı÷ı", emek yaratıcılı÷ının sınır-
sız özgürlü÷ü sosyalizmin do÷al sonucuydu. Kapitaliz-
HATALARIYLA SORUNLARIYLA VE min yüz yılda gerçekleútirebilece÷i sanayi ve tarım pro-
KAZANIMLARIYLA SOSYALøZM jelerini, sosyalizm on yıllara sı÷dırdı. Paylaúım savaúın-
KAPøTALøZMøN TEK ALTERNATøFøDøR dan ve iç savaútan geçmiú, emperyalist iúgal yaúamıú
Marksizm dünyayı yorumlamakla kalmadı, dünyayı Rusya'da, milyonlarca iúçi ve köylüyü sosyalist sanayi-
de÷iútirmeye de yöneldi. Sınıf mücadelesi tarihinde ye- leúme ve tarımda kolektifleútirmeyle harekete geçiren
ni bir ça÷a damgasını vurdu. Ezilen ve sömürülen sınıf-
lara iktidar yolunu gösterdi. Marksizmi emperyalizm ça-
÷ında geliútiren Lenin "ça÷ımız proleter devrimler ça÷ı-
dır" dedi. Emperyalizm aúamasında kapitalizm, "çürü-
Emperyalizm restorasyan beklentisi
yen ve tarihsel olarak ömrünü doldurmuú bir sistem ha- içerisinde; bütün dikkatleri Gorbaçov ve
line dönüútü" dedi. Kapitalist dünyayı, proletarya ve ezi- Polonya'daki giderek kendisine yaklaúan
len halkların sosyalizmle de÷iútirmesinin artık pratik bir
sorun haline geldi÷ini ortaya koydu. Toplumsal pratik
anti-sosyaiist de÷iúimlerde topluyor.
Lenin'i haklı çıkardı. Lenin'in bilimsel öngörüleri gerçek- Emperyalizm sosyalist dünyadan önemli
leúti. Kapitalist dünyanın sömürü zincirleri kırıldı. Büyük bir úeyler koparmayı umuyor.
Ekim Devrimi'yle ilk kez iúçiler, yoksul köylüler ve ezi-
len halklar iktidar oldular. Kendi geleceklerini kendi elle-
rine aldılar. Ekim Devrimi'nin açtı÷ı yoldan ilerleyen
halklar, kendi ülkelerinin devrim-sosyalizm yolunu, kendi sosyalizmdi. Yeni bir ülkeyi, kapitalizmin düúünce ve
özgün koúullarında, kendileri yaratarak emperyalizmin alıúkanlıklarından sıyrılmıú yeni insanları yaratan; geri
boyunduru÷unu birbiri ardına kırdılar. Rusya'yı 20 yılda sanayi gücü olarak kıta Avrupası'nda
Ça÷ın bir di÷er büyük devriminde, feodalizmin uyu- birinci sıraya ve dünyada ikinci sıraya yükselten sosya-
úuklu÷u, cehaleti ve sopası altında açlık ve sefalet için- lizmdi.
de yaúayan 600 milyon Çinli, emperyalizmi kovarak fe- Açlıktan sokaklarda ölen, çekçeklerde hayvan yerine
odalizmin gerici kabu÷unu parçaladı. Özgürlü÷ünü ka- konan, "buraya Çinliler ve köpekler giremez" yazılarıyla
zandı. 20. yy'ın sonlarına gelindi÷inde, dünyanın yarıya aúa÷ılanan Çinliler, sosyalizmle ulusal onurlarını kazan-
yakını yeni bir dünyada saf tuttu. Ne Rusya'da "Çarlı÷ın dılar. Proleter kültür devrimi yarattılar.
halklar hapishanesi" kalmıútı, ne de milyonlarca insanın Sosyalizmin baúarıları bunlarla sınırlı kalmadı. Sosya-
kıtlıktan ve açlıktan, cehalet ve sefalet içinde yaúaması lizm kapitalist dünyanın çehresini de de÷iútirdi. Sosya-
ve ölmesi duyuluyordu... Ve ne de bu ülkelerde sırtını lizmin iúçi ve emekçi kitleler ve halklar içinde kazandı÷ı
Çarlı÷a ve feodal despotlu÷a dayamıú bir avuç kapita- saygınlıktan ve prestijden etkilenen kapitalist sistem,
list ve toprak a÷ası asalak vardı. sosyalizmin baúarılarını örnek alarak, çökmekte olan
Evet sonuçta Marksizm bilimsel öngörülerini gerçek- düzenini korumaya çalıútı. Ve sosyalizmin geliúen gücü
leútirdi ve dünyayı de÷iútirdi. Emekçi sınıfları, sınıf mü- karúısında, bunalımını biraz olsun hafifletebilmek için
cadelesi sahnesinde baúka sınıflara figüranlık yapmak- sosyalizmin baúarılarından etkilendi ve yararlandı. Örne-
tan baúrole çıkardı. Hiçbir ideoloji ve sistem ezeni de ÷in, sosyalist planlama ile aynı úey olmasa da planla-
ezileni de ortadan kaldırıp halkları Marksizm ve sosya- mayı gündeme getirdi; piyasa ekonomisinin anarúisini,
lizm kadar eúit ve özgür bir temelde, gönüllü olarak bir- ekonomik ve sosyal yıkımını sınırlandırmaya çalıútı. øúçi
leútirip yeni bir dünyanın kuruluúuna yöneltemedi. Sov- ve emekçi sınıfların toplumsal muhalefetiyle sosyalizm-
yet iktidarı halklar hapishanesini yüz'ün üzerinde halkın den aldı÷ı "sosyal devlet"olgusunu kendi düzenine
özgürlükler ülkesine çevirdi. Hiçbir sistem, emek sömü- ya-

ÇÖZÜM 34
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE

mamaya çalıútı. Sosyalizm her úeyiyle tarih sahnesine yalizm hâlâ dünya üzerinde bir güç olarak varlı÷ını ko-
çıktıktan, kendisini tehdit eder duruma geldikten sonra, rurken; sosyalizme karúı en aúa÷ılık ve rezilce çarpıtma
kapitalizm, sosyalizmin baúarılarına bakarak kendisine ve saldırılarını sürdürürken; 70 yıl gibi bir sürede söküp
yeni çıkıú yolları, nefes boruları aradı. atmasını ve önüne koydu÷u lekesiz, pürüzsüz yeni bir
Sosyalizm her úeye ra÷men geliúiyor, güçleniyor. øn- dünya hedefine varmasını beklemek saf bir idealizmdir.
sanlı÷ın önüne yeni ve sömürüúüz bir dünyanın ufukla- Aksi, sosyal, kültürel, siyasal, ekonomik de÷iúmeler ara-
rını açıyor. Kapitalizm, nesnel ve tarihsel gerçekli÷in so- sında bire bir ayniyet arayan mekanik materyalist anla-
nucu olarak proletarya devrimleriyle yerini karúıtı sosya- yıúların ürünüdür. Bu türden burjuva anlayıúlara Türkiye
lizme terkediyor. Sosyalizmin, bütün eksikliklerine, hata- solundan, ürettikleri ya da ithal ettikleri çeúitli teorilerle
larına, henüz önüne koyup da çözemedi÷i sorunlarının objektif olarak prim verenler, ne yazık ki hiçbir zaman
varlı÷ına karúın, bunlar, kapitalizmin yerini alaca÷ı ger- eksik olmadı.
çe÷ini de÷iútirmiyor. Bugün sosyalizmin sorunlarına ba-
karak, sosyalizmi ve Marksizmi yargılamaya kalkmak, SOSYALøZMøN SORUNLARI, SOSYALøZMø øNKAR
sosyalizmin kapitalizme tarihsel üstünlü÷ünü görme- TEORøLERøNE VARDIRILMAMALIDIR!
mektir. Bir geçiú toplumu olarak sosyalizmin sınıfsız Türkiye solunda da bugün bazıları "proletarya ele ge
topluma varıncaya kadar, çeúitli sorunlarla karúılaúaca- çirdi÷i tüm iktidarları birer birer yitirmiútir" diyerek, em-
÷ı, düz bir hat izlemeyece÷i gerçe÷ini peryalistlerin "sosyalizm öldü, artık yaúamıyor" propa-
kavramamaktadır. gandalarına objektif olarak soldan destek vermektedir-
Kapitalizmin bireycili÷iyle, ekonomik ve sosyal yıkı- ler. Teorisini yapanların dahi artık adını anmadı÷ı ve ta-
mıyla, anarúisiyle ve bunalımlarıyla bugün, insanlı÷ın te- mamen tepkiselli÷in ürünü olan teori kalıntılarıyla (sos-
mel sorunlarını çözemedi÷i anlaúılmıútır. ønsanlı÷a suna- yal emperyalizm, sosyal faúizm) günümüz gerçekli÷ini
bilece÷i bir alternatif kalmamıútır. ønsani ve toplumsal açıklamaya çalıúanların da geldi÷i nokta, ne yazik ki ob-
jiektif olarak, artık sosyalizmin yeryüzünde yaúamadı÷ı-
nı ispat etmek (!) çabası olmuútur, Lenin, "Ça÷ımız pro-
Marksist-Leninistler, emperyalistler úöyle leter devrimler ça÷ıdır" derken, kimilerinin ısrarla vaz-
diyor böyle diyor diye salt karúı-devrimin geçmedikleri "hiçbir sosyalist ülke yoktur" tekerlemeleri-
ne ra÷men Leninistli÷i kimseye bırakmamalarını ise an-
söylemlerinden yola çıkarak teori üretmez, lamak gerçekten güçleúiyor.
davranıú belirlemezler. Emperyalistlerin Günümüzde hiçbir sosyalist ülke yoksa, sosyalizm
yaratmak istedi÷i karamsar dünya bugüne kadar insanlı÷a bir umut, bir kurtuluú yolu ola-
mamıú demektir. Bunlara göre Çin karúı-devrimci, Sov-
tablosuna 20 yıldır fırça sallmıúsak, biraz yetler kapitalist, Küba küçük burjuvalar ülkesi vb, vb...
durup düúünmenin zamanı hâlâ gelmedi Ne kaldı geriye? Do÷unun "özgürlük savaúçıları" Afga-
mi? nistan mücahitleri, milyonlarca Kamboçyalının öldürül-
mesinden sorumlu olan Kızıl Kmerler Batının gözdesi
Dayanıúma, Çin'de büyük bir sevinçle karúıladıkları bur-
olan her úeyi çürüten, yozlaútıran, çirkinleútiren kapita- juva talepli ö÷renci ayaklanması mı? Ezilen halklara
lizm neyi çözümleyecektir? Dünyanın sorunlarını sosya- bunlar mı umut ıúı÷ı görülüyorlar? Bu tespitleri yapanla-
lizmin kollektifli÷i, kitleleri fedakarca, bilinçle harekete rın, günümüz sosyalizmine baúarı ve baúarısızlıklarda
geçirebilme yetene÷i, kitlelerin gücüne ve yaratıcılı÷ına bir bütün olarak "var olan sosyalizm" diye burun kıvıran-
güvenmesi çözebilir. Evet bugün altını çizmek gerekir lardan ne farkları kalıyor? Ya da "hiç sosyalist ülke yok,
ki, eksiklikleriyle, hatalarıyla, yaptıkları ve yapamadıkla- hepsinde geriye dönüú oldu" propagandasıyla, emper-
rıyla sosyalizm, tarihsel olarak ömrünü doldurmuú olan yalistlerin, gericilerin karúı-devrimci ideolojik saldırıları-
kapitalizmin tek alternatifidir. Sosyalizm henüz varama- nın yarattı÷ı sonuçlardan, hangi farklı sonuçları elde edi-
dı÷ı ideallerine, kapitalist bataklı÷ı tamamen kurutarak, yorlar? Bu görüúlerinde ısrar edenlere úunu sormak ge-
kendi sorunlarını düúe kalka kendi gücünü kullanıp çö- rekir: Madem 70 yıllık bir geçmiúe sahip sosyalizm in-
zerek varacaktır. Sosyalizm kendi sorunlarını çözecek sanlı÷a ve emekçi halklara, proletaryaya bir úey vere-
kadar güçlü dinamiklere sahiptir. meden yıkıldı ve yerine yeniden kapitalizm geldi ise, ya-
Kapitalizm bugün bu düzeyine tam dört yüz yıl son- rın sizin kuraca÷ınız sosyalizmin yaúayaca÷ının ve bir
ra ulaútı. Özgürlük, demokrasi, eúitlik vb. ideallerinin, kurtuluú umudu olmasının garantisi nedir? Bu kesimle-
halk kitleleri açısından tamamen biçimsel bir anlama rin bu ve benzeri sorulara verebilecekleri yanıtları yok-
geldi÷i gerçe÷i bir yana, de÷erlerini, kültürünü, ekono- tur. Elbette Marksist-Leninistler, emperyalistler úöyle di-
mik iliúkilerini kabul ettirebilmesi için yüzyıllar geçti. yor böyle diyor diye salt karúı-devrimin söylemlerinden
Sosyalizm tarih sahnesine bir sistem olarak çıkması- yola çıkarak teori üretmez, davranıú belirlemezler. Em-
nın üzerinden henüz 70 yıl geçmiútir. Sosyalizm kapita- peryalistlerin yaratmak istedi÷i karamsar dünya tablosu-
lizmin bataklı÷ından çıkıp yükseldi. Sosyalizmin, kapita- na 20 yıldır fırça sallamıúsak, biraz durup düúünmenin
lizmden arta kalan düúünce, davranıú, alıúkanlık ve kül- zamanı hâlâ gelmedi mi? Objektif olarak karamsarlık
tür artıklarını, yerleúmiú de÷erleri ve gelenekleri, emper-
ÇÖZÜM 35
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE

Sosyalizm bir süreç olarak kavran malı Polonya'da oldu÷u gibi revizyonist politika sonuçlan sosyalizme mal edilmemelidir.

yaymanın ve bunda ısrar etmenin sonu buraya kadar den farklı geliúme düzeylerini temsil eden tüm sosyalist
varıyor, varacaktır. ülkeler, birbirinden farklı günah ve sevaplarıyla bir ara-
Di÷er yandan sosyalizmin proletarya ve ezilen dün- ya konulmaktadır ki, bu bile baúlı baúına nesnel bir de-
ya halklarına kazandırdı÷ı tüm de÷erleri gözardı eden ÷erlendirme olmaktan uzaktır. Örne÷in, en azından, bu
"var olan sosyalizm" teorisi de farklı bir iúlev görmemiú- kavramla Küba ile Polonya ve Macaristan aynı kefeye
tir. "Var olan sosyalizm" de küçük burjuva sosyalistleri- konmaktadır. Böylece sosyalizmin kapitalizme karúı ka-
nin, sosyalizmi bir süreç olarak de÷il de, bugünden ya- zandı÷ı somut kazanımlar bir kalemde reddedilmekte-
rına hemen kuruluverecek bir sistem olarak kavramaları- dir.
nın, kitabi sosyalizm anlayıúlarının, hayatın gerçekleri kar- Günümüz sosyalizminin gerçekli÷i, bu nedenlerden
úısında hayal dünyalarıyla birlikte yıkılmasının ürünüdür. dolayı var olan sosyalizm-var olmayan (teorideki) sos-
"Var olan sosyalizm" kavramı sosyalizmin sorunlarını yalizm kriterleriyle de÷il, ama sosyalizmin pratikteki ör-
anlamada yeterli olmadı÷ı gibi, üstelik kitlelerin kafasını gütlenmesini Marksizm-Leninizmin úaúmaz temel ilkele-
bulandırmaktadır. Teoride öngörülen sosyalizmle (ideal riyle karúılaútırmayı ihmal etmeyen, Marksizm-Leninizmi
olan), gerçeklikte var olan karúılaútırılarak, gerçeklikteki uygulayıp uygulamama, Marksizm-Leninizmden sapma-
yanlıútır sonucuna varan mekanik, toptancı mantık, ger- lar ve bunlara karúı oluúturulan devrimci politikaların
çekli÷e ıúık tutmaktan uzaktır. Bu mantık, teori ile pratik varlı÷ı yoklu÷uyla açıklanabilir. "Sosyalizmin neresinde-
arasında ayniyet arayan -ki aramak gerekir- ama bula- yiz?" sorusu ancak böyle yanıtlanabilir. Aksi halde "var
madı÷ında, prati÷i teoride öngörülene dönüútürme ça- olan sosyalizm" toptancı kavramının içerdi÷i yadsıma
basını sürdürmek yerine "yanlıútır" deyip iúin içinden sıy- ve bu yadsıma dolaysıyla bu görüúte ısrar edenler, "sos-
rılıvermektedir. Böyle davrananlar, sosyalist sistemdeki yal emperyalizm-faúizm", "bürokratik-totoliter-revizyo-
var olan tüm olumlu geliúmeleri ve yaratılan de÷erleri nist-burjuva diktatörlükler kavramlarında diretenlerin,
ve gelenekleri de reddediyorlar. Marksist-Leninist politi- bu kavramlar etrafında ördükleri teorilerin gördü÷ü iú-
kaları, enternasyonalizm örneklerini ve di÷er olguları bir levden farklı bir iúlev yüklenemezler.
çırpıda yadsıyorlar. "Var olan sosyalizm" kavramı adı al- Proletarya diktatörlü÷ünü ise, "totaliter", "bürokratik",
tında, sosyalizmi örgütleme ve Marksist-Leninist politi- "despotik" diyerek, sınıfsal özünden de÷il de biçiminde-
ka ve ilkeleri benimseyip benimsememe, daha da ki benzerliklerden yola çıkarak, burjuva demokratik ya
önemlisi uygulayıp uygulamama konusunda, birbirlerin- da faúist diktatörlüklere benzetmek çabalan da, yukarı-

ÇÖZÜM 36
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE

daki bakıú açısının bir baúka kategorideki uzantısıdır. kanıtlamak isteyenlerin öne sürdükleri gibi 92 sonra-
Bugün gelinen noktaya bakarsak, sosyalizmi baúarı- sında parti içinde hizipler özgürlü÷ü, hizipler koalisyo-
sız ve ideallerini gerçekleútirememiú olarak ilan edenler- nu demek de÷ildir. Bloklaúmak, partinin irade ve eylem
den kimileri de, bunun bütün sorumlulu÷unu, proletar- birli÷ini ortadan kaldırmak, partiyi, merkezi karar alma
ya diktatörlü÷üne ba÷lıyor ve bu nedenle proletarya ve uygulama gücü olmayan gevúek bir örgütlenmeye
diktatörlü÷ü uygulandı÷ı için sosyalizm bunalıma girdi dönüútürmek hiç de÷ildir. Bolúevik Partisi, içinde çok
diyorlar. ùu gerçe÷in altını tekrar tekrar çizmek istiyo- kanatlılık gibi görünen úey, ba÷layıcı karar alıncaya ve
ruz: Proletarya diktatörlü÷ü Marksizm-Leninizmin teme- irade birli÷i sa÷lanıp hayata geçirilme aúamasına getiri-
lini oluúturur. Marksizm-Leninizmden bu teori çekip alın- linceye kadar, tartıúma ve eleútirilerin çeúitli gruplaúma-
dı mı Marksizm-Leninizm çöker. Ve proletarya diktatör- larla birlikte yo÷un bir úekilde sürdürülmesidir. Grupla-
lü÷ünü kabul etmeyen bir "Marksizm" Marksizmden rın eleútirilerini ve savundukları görüúlerini saklı tutarak,
baúka herúeydir. Ancak sınıflar mücadelesini, kaçınıl- prati÷i, irade birli÷ini engellememesidir. Bu demokratik
maz olarak proletarya diktatörlü÷üne kadar götürenler iúleyiú sınırlarının aúıldı÷ı ve parti kararlarının ba÷layıcılı-
Marksisttir. Dolayısıyla hem proletarya diktatörlü÷ünü ÷ının kalktı÷ı noktada, partinin irade ve eylem birli÷i tah-
yadsıyan, hem de sosyalistli÷i kimseye bırakmayanlarla rip edilmiú olur. Ki, Lenin'in, irade ve eylem birli÷ini orta-
tartıúma, sosyalizmi sosyalizm yapacak çözümlerin tartı- dan kaldıran tavırlara ve gruplaúmalara en sert tutumu
úıldı÷ı Marksistler arası bir tartıúma de÷ildir. Proletarya almıú olması bununla ilgilidir. Ekim Devrimi öncesi parti-
diktatörlü÷ünü ve son tahlilde Marksizmi yadsıyarak - nin kararlarına karúı çıkıp, ayaklanma kararını açıklayan
sözde ne kadar keskin ve "bilimsel" yetkinlikte sosyalist Kamanev ve Zinovyev'in partiden derhal atılmasını öne-
geçinirlerse geçinsinler-sosyalizmin sorunlarına çözüm ren Lenin'dir. Lenin, Brest-Litovsk anlaúmasını engelle-
aranamaz. meye kalkan sol muhalefetle tüm ba÷ların kesilip atıl-
masını isteme noktasına gelmiútir.
"ÇOK PARTøLøLøK" VE "PARTøDE ÇOK KANATLILIK" Sonuçta, X.Parti kongresi, partinin birli÷ini koruma
SORUNLARIN ÇÖZÜM YOLU DEöøLDøR yönünde iyi niyetli olsalar bile, partinin pratik adımların-
Bugün sosyalizmin sorunlarının tartıúılması, bazıların- daki uyumlulu÷u zayıflatanlara, düúman güçlerin parti-
ca, sosyalizm ö÷retisinin temel bazı konularının tartıúıl- ye yanaúıp karúı-devrimci amaçları için bu çatlaktan ya-
masına kadar vardırılmıútır. Kimi, tüm sorunların kayna- rarlanmasına yol açanlara, Kronútad ayaklanmasından
÷ını "tek partililik"te, kimi tek partide "çok kanatlılı÷ın ol- sonra karúı çıkarak, fraksiyonların yasaklanmasını karara
mamasında", kimi "parti diktatörlü÷ünde" arıyor! Sosya- ba÷lamıútır. Bolúevik Partisi tartıúma kulübü olmamıútır.
list demokrasiyi yeniden "keúfediyor" ve tartıúıyor. Ve Kaldı ki, RSDøP düyada ilk proletarya partisi deneyidir
bunu 70 yıllık sosyalizmin inúa prati÷ini sosyalist de- denebilir. Lenin'in partisinden önce sa÷lıklı bir deney
mokrasinin normlarını çarpıtarak yapıyor. Sonuçta bu yoktur. Hiçbir proletarya partisi, Marksist-Leninist parti
anlayıúlar da proletarya diktatörlü÷ü ve onun teori ve ilkelerinden sapmadıkça çok kanatlılık görüntüsü
prati÷iyle çeliúen anlayıúlardır. Proletaryanın sosyalizm- altında tartıúma kulübü, fraksiyonlar koalisyonu ve blok-
de iktidarı hiçbir parti ile paylaúmayaca÷ı gerçe÷ine kar- laúması olmayacaktır. Bu noktada bir gerçe÷i daha
úın çok partilili÷i savunmak; proletarya demokrasisine açıklamak gerekiyor. Çok kanatlılık ya da fraksiyonculu-
de÷il, burjuva demokrasisine do÷ru adım atmaktır. Bu- ÷un meúru görülmesi anlamında de÷il ama, devrimden
gün sosyalizmin sorunlarını proletarya diktatörlü÷üne, sonra, proletarya partilerinde sınıf mücadelesinin aldı÷ı
politik yanıyla tek partilili÷e ba÷layıp da, çok partilili÷i yeni biçime göre, demokratik merkeziyetçili÷in tam an-
çözüm olarak güdeme getirenlerin, nereye do÷ru sürük- lamıyla iúletilmesi koúullarının güçlenmesiyle birlikte,
lendi÷i ortada! proletarya partileri yeni bir görünüm alırlar. Parti içinde
Proletarya partisinde çok kanatlılık sorununa farklı demokratik iúleyiú, en geniú tartıúma ve eleútiri ile birlik-
bakmak gerekiyor. Partide çok kanatlılık denilince "çok te yukarıdan aúa÷ıya, aúa÷ıdan yukarıya sa÷lanır. Parti-
kanatlılık"ın havarilerince hemen Bolúevik Partisi'nin ör- nin tüm organlarına seçme ve seçilme, parti içi ola÷anlı-
gütlenme ve mücadele deneyi öne sürülüyor. Bolúevik- lık ve zorunluluk olur. Tartıúma, eleútiri ve özeleútirinin
lerin ve Menúeviklerin iki hizip olarak 903'den zenginli÷i ve demokratiklik, görünüúte, birçok kanatlıhk
92'ye kadarki beraberlikleri, daha sonra Bolúevik Parti olarak aklanabilmektedir. Ama sürekli baskı, terör ve
içindeki sol muhalefetin durumu buna örnek olarak takip koúullarında (legal olarak yaúayabilecek demokra-
gösteriliyor. Bolúevik Partisi'nin kendi özgül-nesnel ger- tik koúulların olmadı÷ı) faúist-gerici yönetimler altında
çekli÷inden kaynaklanan bu geçici çok kanatlılık olgu- parti, illegal örgütlenmek zorunlulu÷u bir yana, demok-
su, parti ve örgütlenme konusunda evrenselleútiriliyor. ratik merkeziyetçili÷i tam olarak uygulayamaz. Merkezi
Öncelikle söylemek gerekir ki, Bolúevik Parti'nin bu öz- yan öne çıkar ve hatta öyle olur ki, ço÷u kez askeri bir
günlü÷ü evrensel bir úema olarak alınıp tekrarlanamaz. örgütlenmede oldu÷u gibi partinin merkezi kararları
Bu kaba bir dogmatizmdir. Özgül koúulları ve tarihsel emir yerine geçer. Bolúevik Partisi'nde ùubat 97 Dev-
süreçleri aynılaútırmak, bu özgün deneyi her kapıyı rimi'ne kadar, 905 ùubat Devrimi dönemi dıúında, de-
açan bir anahtar olarak görmektir. økinci olarak, çok ka- mokratik yan yeterince iúletilememiú, partide merkezi-
natlılık bugün kendi subjektivizmlerini ve sapkınlıklarını yetçilik egemen olmuútur. Çok özgün bir geliúme ola-
ÇÖZÜM 37
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE

rak Sovyetlerde, iç savaú döneminde parti kararları mer- leri, yeni bir kültür, ahlak anlayıúı, sömürüyü do÷uracak
kezi olarak alınmıú ve tam bir askeri emir gibi uygulan- tüm iliúkilerin kaldırıldı÷ı yeni iliúkiler, yeni bir bölüúüm
mıútır. Marksist-Leninistler, bizim gibi sürekli baskı, te- iliúkileri ile daha eúit, daha özgür bir toplum yaratmalı-
rör ve takip koúullarında savaúacak olan bir partinin ör- dır. Makinalaúma, maddi istemlerin tatmini, sosyalizmin
gütlenme ve yönetim ilkelerinden, böylesi somut koúul- manevi de÷erleri üzerine çıkarıldı÷ında geri ülkelerde
lara uygunlu÷u anlıyorlar. sosyalizm kurulamaz, geliútirilemez.

SOSYALøZMøN SORUNLARI KAPøTALøST SOSYALøZM KENDø SAYGINLIöINA KENDøSø LEKE


YÖNTEMLERLE ÇÖZÜMLENEMEZ! SÜRMEDøKÇE EMPERYALøZM BUNU BAùARAMAZ!
Evet, hiç tartıúmasız, sosyalizm 70 yılda proletarya Kapitalist sistem, sosyalizmin açıklarından yararlanı-
ve ezilen halklara çok úey kazandırmıútır. Ama bu sü- yor, sosyalizmin çözümsüzlüklerini kullanıyor, sosyaliz-
reçte hatalar da yapılmıútır. Sosyalist ideallere ters dü- min mevcut sorunlarına kapitalist çözüm yolları arama-
úen uygulamalara da düúülmüútür. østenilen sonuçların sından güç alıyor. Marksist-Leninist politikalardan sa-
elde edemedi÷i, sorunların gerekti÷i gibi çözümleneme- pan ülkelerin uzlaúma köprüleri kurmaları sayesinde,
di÷i olmuútur. Bunların temelinde proletarya partilerinin kapitalizm, geçici soluklanmalar ve rahatlamalar yarata-
Marksist-Leninist politikadan sa÷a ya da sola sapmaları biliyor. Bu, kapitalizmin devrimler yoluyla sosyalizme
vardır. Sosyalist dünya esas olarak sa÷ sapmadan, so- geçit verdi÷i gerçe÷ini de÷iútirmese de, kapitalizmin
runların çözümünü kapitalist yöntemlerde aramaktan et- toptan çöküúünü ve dünya devriminin gerçekleúmesini,
kileniyor. Ve idealleri sa÷dan bulanıklaútırılıyor. sınıfsız topluma ilerleme mücadelesini geciktiriyor. Kapi-
Sorunların özünde, kapitalist yöntemlerin ve önlemle- talizmin son on yıldır krizi derinleúti÷i, kitleler bunalımın
rin, sosyalist dünyada üretici güçler teorisinin sosyaliz- tüm sonuçları karúısında kapitalist iúleyiúe karúı seslerini
mi modernleútirme, kapitalizmle yarıúma adına fetiúleúti- yükselttikleri halde, sosyalist dünyada ortaya çıkan tı-
rilmesi, tek çözüm yolu olarak görülmesi vardır. Sosya- kanıklıklar ve bunları çok iyi kullanması sayesinde em-
list dünyadaki bu durumu ne abartmak ne de küçümse- peryalizm, kendisine soluklanacak kanallar açabildi.
mek gerekiyor. Sorunlar nesnel gerçekli÷i içinde ele alı- Sosyalizm dünya halkları gözünde prestij ve saygınlı÷ı-
nıp çözüm yolları bulunmaya çalıúılmalıdır. Sosyalizm nı kendisi düúürmedikçe, emperyalizmin bunu baúar-
kendi sorunlarını aúacak kadar dinamik, üretken ve ge- maya gücü yetmez. Ama iúte bugün, bazı sosyalist ül-
liúmeye açık bir toplumdur. kelerde oldu÷u gibi, sosyalizm yüzünü kapitalizme çe-
Sosyalistler hatalarından kurtulmak ve eksikliklerini virdi÷i noktada, bunu kendisi yapmıú oluyor.
kapatmak için sosyalist dünyadaki tüm deneyleri, de÷iú- Barıú, detant politikasının yanında ulusal kurtuluú sa-
meleri eleútirel bir gözle incelemelidirler. Sosyalist dün- vaúlarına yaklaúımdaki so÷ukluk, emperyalizmi rahatla-
yadaki deneyleri taklit etmeden, oldu÷u gibi alıp kendi tan politikaların baúında geliyor. Ama kapitalist sistemi
prati÷ine uygulamaya kalkmadan, yaratıcılıklarını ve insi- en çok rahatlatan úey; sosyalist dünyanın büyük bölü-
yatiflerini kullanarak kendi program ve taktiklerini ülkele- münde sa÷ ekonomist çizginin egemen olmasıdır. Kül-
rinin toplumsal sürecinin karakterine göre kendileri çiz- türel de÷erleri de ihmal ederek, sosyalizmin üretici güç-
melidirler. Toplumsal süreçler farklıdır. Her ülkede sos- lerin sınırsız geliúmesine, sanayi ve tarımda üretimin art-
yalist inúada karúılaúılan sorunlar farklıdır. Tarihsel aúa- tırılmasına indirgenmesi, kapitalizmle aynı yöntemlerle
malar, halkların gelenek, görenek ve yaúam biçimleri, yarıúa girip üstünlük sa÷lamaya kalkıúılması politikala-
toplumsal örgütleniúleri farklıdır; sorunlarının çözümü rından emperyalizm memnundur. Kapitalizme özgü ko-
de farklı olacaktır. Toplumsal süreçler, halkların karak- úullarda ve yer yer kapitalist yöntemleri devreye soka-
terleri aynıîaútırılamaz ve dolayısıyla sorunların çözüm rak yarıúa girmek, gelinen aúamada sosyalizmin tıkan-
yolları da aynı olamaz. Hazır reçetelerle ve úemalarla masıyla, sosyalist güçlerin ve genelde sosyalizmin pres-
sorunlar çözülemez. tij ve saygınlı÷ına gölge düúürmekle sonuçlanmıútır. Bu
Öte yandan karúılaúılan sorunların çözümünde sos- sorunlar bugün "sosyalizmin kapitalizmden ne farkı
yalistlerin kapitalizmden alacakları bir úey yoktur, olma- var?" tartıúmasını gündeme getiriyorsa, bu gerçe÷i eni-
malıdır da. Sosyalistler sorunların çözümü için gözlerini ne boyuna incelemek zorundayız.
sosyalist dünyanın 70 yıllık deney birikimine ve baúarıla- Sosyalizmin prestij ve saygınlı÷ının yara almasında,
rına çevirmelidirler. Sorunlarının çözümünü sosyalizmin Sovyet-Çin kutuplaúmasının ve bunların birbirlerini düú-
içinde bulacaklardır. Che bu gerçe÷i somut ve açık ola- man görecek kadar nesnellikten uzaklaúmalarının, Sov-
rak úöyle ifade ediyor: "Sosyalizmi kapitalizmden arta yetlerin Afganistan'a müdahalesinin, Polonya'da ordu
kalan çürümüú silahlarla (temel iktisadi çekirdek olarak darbesinin, Vietnam'la Çin'in sınır savaúına girmesinin,
meta, kâr yapma, bireysel maddi özendiriciler vd.) ger- Pol Pot deneyinin, Macaristan'daki son geliúmelerin de
çekleútirmeye çalıúmak gibi çılgınca bir düúünce insanı payı oldu÷u bir gerçek.
ancak ölü bir noktaya vardırır... Toplumumuzun maddi Ama ne olursa olsun bunlar sosyalizmin sorunlarıdır
temeli ile eú zamanlı olarak komünizmi inúa etmek için ve sosyalizmin kuruluúunun düz bir hat izlemeyerek, sı-
yeni bir insan yaratmalıyız."(2) nıfsız topluma kolayca ilerlenemeyece÷inin kanıtıdır.
Bugün her úeyden önce sosyalizm, yeni insan iliúki- Che'nin dedi÷i gibi "yol uzundur ve bir kısmı hiç bilin-

ÇÖZÜM 38
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE

memektedir". Bunları kendi nesnelli÷i ve tarihsellikleri sanları dönüútürmek ve yüzlerce yıllık geçmiúin gerici,
içerisinde görmek zorundayız. Bunlar bir tek úeyi ifade bireyci ve yoz iliúkilerinden, alıúkanlık ve düúüncelerin-
ediyor ve kanıtlıyor: Marksist-Leninist politikalar terk edi- den kurtarmak, kapitalizmden zorunlu miras kalan üre-
lerek sosyalizm dıúı yöntemlerle sosyalizmin sorunları- tim iliúkilerinin yerine kollektif üretim iliúkilerini geçirip
na çözüm aramak, bir ülke Marksist-Leninistlerini an- üretim güçlerini geliútirmesinin önemi ortaya çıkıyor. Bu-
cak sosyalizm imajını olumsuzlaútırmaya götürür; Mark- rada, insanları kapitalizmin hastalıklarından kurtarmanı-
sist-Leninist politikalara sıkıca sarılmak ise gerçekten ör- nı ve yeni bir kalıba dökmenin, üretici güçleri geliútire-
nek bir sosyalizm deneyi yaratmakla sonuçlanır. cek dinami÷in, en çok üretim iliúkileri oldu÷u gerçe÷i-
øúte bugün sosyalist dünyada üretici güçler teorisine nin, ama herúeyden önce sosyalist inúanın ve proletar-
ba÷lı geliúme bir yere kadar gelip tıkandı. Baúta Sovyet- ya diktatörlü÷ünün motor gücü partinin, her dönem kit-
ler Birli÷i olmak üzere bazı sosyalist ülkelerde, ekono- leleri bu dönüúümleri sa÷layacak úekilde harekete geçi-
mik-sosyal sorunların çözülemedi÷i ve sosyalizmin iler- recek do÷ru bir politikaya sahip olmasının zorunlu oldu-
leyiúinin durdu÷u ortaya çıktı. Kitlelerin bilinçli bir úekil- ÷u anlaúılıyor. Sosyalizmin kapitalizmden temelde farkı,
de sosyalizmin örgütlenmesine gönüllü ve kitlesel ola- artı-de÷er sömürüsünü kaldırmanın yanında, toplumsal
rak katılımının sa÷lanması gerçekleútirilmeden, insanlar örgütleniú ve dönüúümde kitlelere her türlü insiyatifi
sosyalistleútirilip kapitalizmden kalan düúünce ve alıú- parti aracılı÷ıyla sunmuú olmasıdır. Baúlangıç amaçları-
kanlıklarından tamamiyle arındırılmadan, sosyalizmin sı- na tam anlamıyla ulaúamasa da ve yer yer mekanikli÷e
nıfsız toplum yönünde somut ve ileri adımlar atamaya- düúerek uç noktalara savrulmuú olsa da, Mao'nun ve
ca÷ı anlaúıldı. Devrim yapmak önemliydi ama insanla- ÇKP'nin milyara yaklaúan sayıda insanı, toplumsal iliúki-
rın devrimci ruhunu çelikleútirmeden, coúku ve inancını ler ile birlikte kendilerini de yenilemek için bilinçli ve gö-
yükseltmeden devrim hedefine emin adımlarla ilerlemi- nüllü harekete geçirmesinin önemini anlayamayanlar,
yordu. øleri adımlar atarak geliúmek ise Marksist-Leni- sosyalizmin kapitalizmden farkını göremiyorlar. Sosya-
nist politikalardan tavizler vererek de÷il, aksine Mark- lizmi; üretim araçları üzerindeki özel mülkiyeti kaldırma-
sist-Leninist politikalara sıkı sıkıya sarılmakla mümkün- ya, üretici güçleri geliútirmeye ve kapitalizmi sanayi ile
dür. Var olan kapitalist sistemden apayrı bir sistem ve tarımda geride bırakmaya, yaúam standartlarını yükselt-
de÷erler yaratılmadan, kitlelere nasıl apayrı, ideal bir meye, tüketimdeki artıúa indirgiyorlar.(3)
dünya (sosyalizm) örne÷i gösterilebilir? Bunun üzerin- Bu anlayıúta olan Deng'le birlikte Çin'de, insan iliúki-
de durmak gerekiyor. lerinin sürekli yenilenmesi, kitlelerin yaratıcı gücünün
Sa÷ ekonomist çizginin egemenli÷i altındaki komü- belirleyicili÷i ve sosyalizmin manevi de÷erlerinin önemi
nist partilerin sosyalizmin geliúmesini durdurdu÷u ve gi- hep gözardı edildi. Kültür devriminin basanları milyon-
derek geriye çekti÷i, kazanılan baúarıları kaybettirdi÷i larca insanı sosyalizmi örgütlemek için sevk etmesi,
ya da zedeledi÷i, Gorbaçov'un SBKP'nin baúına geçtik- "komünlerle, "iúçi yönetim grupları"yla, "devrimci komi-
ten sonra yaptı÷ı açıklamalarla da bir gerçek olarak kar- telerde vb. kitleleri yöneten konuma yükseltmesi tama-
úımıza çıktı. Bunlar Türkiyeli Marksist-Leninistlerin 20 yıl- miyle reddedildi. Kültür Devrimi Çin devriminin kara bir
dır söylediklerinin do÷rulanması anlamına da geliyor. sayfası, devrimi geriye götüren bir dönem olarak lanet-
Çin'de de parti, geçmiúte parti ile sa÷ ekonomist çiz- lendi. Zaten Kültür Devrimi'yle bu düzeyde hesaplaúma-
ginin temsilcisi olarak tescillenmiú olan Deng ùiao dan, kitlelerin sosyalizmin kuruluúundaki belirleyici rolü
Ping'in iktidarıyla sa÷a çark etti. ÇKP, Deng ile birlikte, devreden çıkarılmadan, Çin'de sa÷ ekonomist çizgi ve
yıllarca karúı çıktı÷ı ve bu nedenle Sovyetleri "revizyo- üretici güçler teorisine tapınma siyaseti egemen kılına-
nist", "karúı-devrimci" ve giderek "sosyal emperyalist" maz; ÇKP 3. Kongre Raporunda oldu÷u gibi "sosya-
ilan etti÷i üretici güçler teorisine kendisi dört elle sarıldı. list bir toplumun temel görevi üretici güçleri geliútirmek-
Hem de bu en büyük üretici güç kitlelerin kollekîif çalıú- tir" diye her úeyin makineleúmek ve a÷ır sanayii kur-
ma disiplini, toplumsal fedakârlı÷ı ve gönüllü bilinçli, sı- mak oldu÷u açıkça söylenemezdi.
nırsız yaratıcılı÷ı ihmal edilerek yapılıyordu. Kapitalist Aynı úekilde emperyalist dünyaya uzlaúma köprüleri
yöntemler katılarak üretici güçleri geliútirmeye yönelindi- atılırken, üretici güçler teorisini sınıfsız topluma yöneliú-
÷inde, üretici güçlerin bu yanı, insan unsurunun kollek- te her úey olarak gören ve insanların üretici güçlerin ge-
tif dinamizmi ve yaratıcılı÷ı giderek zayıflıyordu. Bu geli- liúimiyle kendili÷inden de÷iúece÷i anlamına gelen tez-
úimi sosyalizmin tedricen zayıflatılması olarak almak ge- ler öne süren Kruúçev'in, partinin çizgisini sa÷a çekebil-
rekiyor. Çünkü bireysel yaratım gücü, kollektif kitlesel mesi için, Lenin ve Stalin döneminin uygulamalarıyla
yaratımın bir parçası ve itici bir unsuru olmadıktan son- hesaplaúması zorunluydu. Herkesin tarihte kendi çizgisi-
ra, kapitalist iliúkileri ve bireyi öne çıkaracaktır. Kitlelerin ne, politikasına ve uygulamalarına destek verecek olan-
kollektif yaratıcı gücüne fazla de÷er vermeyen üretici ları (tarih mahkûm etmiú olsa da) aklamaya çalıúmasını
güçler teorisini böylesi bir akibet ve kapitalizmin olum- anlamak güç de÷il. Bir yazımızda (4) altını çizdi÷imiz gi-
suzlukları bekliyor. bi, Buharin'in sa÷ çizgisinde bir úeyler bulan Gorbaçov,
Sosyalizmi yaratacak, koruyacak olan parti ve onun- Buharincilerin itibarını iade etmiútir. "Sosyalist pazarın
la bütünleúmiú kitlelerdir. Burada kültür devriminin sos- ve Sovyet ticaretinin geliútirilmesinden, sınıf çeliúkilerini
yalizm koúullarında, proletarya diktadörlü÷ü altında in- ve mücadelesini reddederek, kulakların kendili÷inden
ÇÖZÜM 39
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE

erimesinden söz eden Buharin, Bugün Gorbaçov'un uy- Çin'de sosyalizm, yarı-feodal, yarı-sömürge bir eko-
gulamalarına tarihsel bir köprü oluúturuyor. Stalin he- nomik ve kültürel yapının parçalanmasıyla, yaygın bir
def alındı÷ı noktada Buharinciler hak verilmeye baúlanı- küçük üretimi devraldı. Sosyalist üretim iliúkileri, okuma
yor. yazma bilmenin lüks oldu÷u koúullarda, karasabanla,
Deng de ilk iú olarak Çin'de sa÷a kayıúın ortaya çıktı- beden gücüyle üretim yapan 600 milyon köylüyü de÷iú-
÷ı dönemin politikalarında kendisi kadar etkin olan Liu tirerek örgütlendirmek zorundaydı. Ama Çin'de sosya-
ùao ùi'ye itibarını iade etti. On yıl sürebilen Kültür Devri- list inúa sürecinde bu nesnel gerçekli÷in yanında, bir
mi, Çin'in devrim tarihinden çıkarıldı. 966'da Liu ùao de ÇKP'den kaynaklanan zaafların önemli sorunlar ya-
ùi ve Deng ikilisinin uyguladı÷ı sa÷ ekonomist politika, ratacak nitelikte oldu÷unu söylemek gerekiyor. Gerçek-
978'den baúlayarak yeniden uygulamaya konuldu. ten de Çin'de sosyalizmin tarihi incelendi÷inde; ÇKP'-
Deng'in liberalizme kayan sa÷ ekonomist çizgisinin so- nin Marksist-Leninist parti ve örgütlenme ilkelerine tam
nuçlarını Çin'de yaúanan son olaylar ortaya koyuyor. olarak uymadı÷ı ve "iki çizgi mücadelesi"ni meúru gör-
Son olaylardan sonra, Deng'in uyguladı÷ı kapitalizme dü÷ü ve bütün sorunlarına bu yanlıú parti anlayıúının iv-
me kazandırdı÷ı görülecektir.
ÇKP, tarihi boyunca tek bir ideolojik politik çizgiye
Mao'nun ve ÇKP'nin milyara yaklaúan sahip olmamıútır. E÷er Çin'de sosyalizm 40 yıldır rayına
sayıda insanı, toplumsal iliúkiler ile oturmadıysa, her zaman sa÷a ya da sola savrulduysa,
kesintilere u÷rayıp zikzaklar çizdiyse, geriye dönüúler
birlikte kendilerini de yenilemek için yaúadıysa, zaman zaman kültür devrimi gibi sosyalist
bilinçli ve gönüllü harekete kazanım ve de÷erler yadsınacak kadar ileri gidildiyse,
geçirmesinin önemini anlayamayanlar bu öncelikle partinin çeliúkili yapısında, iki çizgi müca-
delesini savunmasında aramak gerekir.
sosyalizmin kapitalizmden farkını Leninist örgüt anlayıúı hizip özgürlü÷ünü tanımaz.
göremiyorlar. Partide hiziplerin varlı÷ı Çin özgülünde iki çizgi mücade-
lesine denk düúüyor. Ve bu, partinin irade ve eylem bir-
li÷ine zarar verece÷i için, Leninist örgüt anlayıúı iki çizgi
dönük ve kollektif zenginleúmeyi de÷il bireysel zengin- mücadelesini reddeder. Sınıf mücadelesinin de÷iúik bi-
leúmeyi teúvik eden politikalarda frene basma ihtiyacı çimler altında sürdü÷ü ve kapitalizmden komünizme
duyması, sonucu de÷iútirmiyor. Sonuçta kapitalist özlü proletarya diktatörlü÷ü altında geçiú toplumu olan sos-
reçetelerin geçici baúarısı sona erdi. ùimdi sosyalizm- yalizmde, proletaryanın en önemli silahı partidir ve bu
den alıp götürdüklerinin yerini ekonomik bunalım, rüú- süreçte proletarya partisi demir gibi bir disipline, ideolo-
vet, yolsuzluk, enflasyon, iúsizlik, dıú borçlarda artıú, ta- jik-politik birli÷e sahip olmak zorundadır. Partide disipli-
rımsal üretimde gerileme aldı. Sosyalizmin kültürel de- nin sa÷lamlı÷ı ve demokrasinin iúleyiúi birbirini dıúla-
÷erlerindeki yozlaúmalar, Batı hayranlı÷ının, burjuva öz- maz. Demokrasinin uygulanması, hizip özgürlü÷ü ve iki
gürlüklere dönüú isteminin sosyalist bilinçte yarattı÷ı çizgi çatıúması için meúru bir zemin de÷ildir. Partide ira-
tahribatlar açı÷a çıktı. Çin'deki son kitlesel hareketlen- de ve eylem birli÷ini sa÷lamak, ba÷layıcı karar çıkar-
me, Deng'in sa÷ ekonomist çizgisinin, kapitalist reçete- mak kadar, tartıúma ve eleútiriler ne ölçüde zengin olur-
lerle sosyalizmin kazanımlarını; halk komünlerini, Kültür sa ve demokrasi ne ölçüde iúletilirse, bu, parti disiplini-
Devrimini, kitle insiyatifini, sosyalist ahlak ve kültürü, da- nin ve birli÷inin gönüllü ve bilinçli birlikteli÷inin en iyi úe-
yanıúmayı, toplum için fedakârlık ruhunu ne ölçüde ke- kilde sa÷lanması anlamına gelir. Parti içi demokrasi için
mirdi÷ini gösterdi÷i kadar, sosyalizmin kazanımlarına hizip özgürlü÷ü ve iki çizgi çatıúması gerekmiyor. Le-
sahip çıkanların tepkilerini de dile getiriyor. nin'in de altını çizdi÷i gibi "proletarya partisinin demir di-
Bu noktada geriye gidip Çin'de sosyalizmin inúa sü- siplinini (özellikle diktatörlü÷ü sırasında) azıcık da olsa
recine bakmak gerekiyor. Bu süreçteki politik müdaha- zayıflatmak isteyen kimse, gerçekte proletaryaya karúı,
leleri, uygulamaları ve ekonomik politikaları sonuçlarıy- burjuvaziye yardım etmektedir."(5)
la birlikte de÷erlendirmek gerekiyor. Çin, önünde baúka bir deney olmadı÷ı ve somut ba-
úarıları nedeniyle önce Sovyetlerin sosyalizmi inúa sü-
HER ÜLKEDE SOSYALøZMøN KURULUù SÜRECø recindeki politikalarını ve uygulamalarını örnek aldı. Bu,
KENDøNE ÖZGÜ BøR YOL øZLER! ilk anda, Çin'e özgü sosyalist inúa sürecine göre hare-
Çin, Rusya'dan ve Do÷u Avrupa ülkelerinden çok ket edilmedi÷ini gösteriyor. Sovyet inúa süreci modeli-
farklı bir toplumsal süreç yaúamıútır. Çin'de sosyalizmin nin Çin'e uyması beklenemezdi. Çünkü her ülkenin dev-
kuruluúunda karúılaúılan sorunlar ve çözümleri de buna rim yolu, sosyalizme geçiú biçimi kendi özgül koúulları-
göre farklı olacaktı. Sosyalizmi kurma sürecinde karúıla- na göredir. Sosyalizmin kuruluúu da her ülkede farklı
úılan sorunların bir yanında nesnel ve tarihsel gerçeklik- bir yol izleyecekti. Baúka ülkelerin baúarılarından, de-
ler bulunuyor. Bu, devrimini yapmıú di÷er ülkelerden neylerinden yararlanılmalıydı ama oldu÷u gibi kopye
çok daha zor, karmaúık ve çeliúkili bir süreci Çin sosya- edilmemeliydi. ølk baúta Sovyetlerin inúa sürecinden et-
lizminin önüne koymuútur. kilenmesi nedeniyle, Çin'de sosyalizm 956'lara kadar

ÇÖZÜM 40
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE

beklendi÷i ölçüde baúarılar elde edememiútir. Bu de- me saplanma bir yerde kaçınılmaz oluyordu.
neyden sonra Çin'de sosyalizmin Sovyet deneyimin- Castro'nun úu deyiúleri bu gerçe÷i somut olarak
den farklı bir rota izleyece÷i, izlemesi gerekti÷i anlaúıldı. açıklıyor: "Bizim devrimimiz -bunu kimse inkâr ede-
Çin, kendine özgü sosyalist örgütlenme biçimini esas mez- muazzam bir ideolojik gücü ayakta tutmuútur,
olarak halk komünleri üzerine oturttu. Sanayiye geçiú bu güç olmasa bizi baúka kim savunabilir?" (7)
halk komünleri ile geliúecekti. Somut deney bu gerçe÷i Vietnam, Çin ve Küba sosyalist inúa süreçlerinin orta-
ortaya çıkarıyordu. ya koydu÷u gibi, sosyalizm sanayileúme ve makinaleú-
Bütün ülkelerin sosyalist inúa sürecinde Sovyet de- meyle özdeú de÷ildir. Sanayileúme ve makineleúme,
neyimini izlemeleri diye bir zorunluluk olmadı÷ı yaúanı- sosyalizmde toplumsal refahı getirmesi ve yaúam düze-
larak kanıtlandı. Sovyetler Birli÷i daha iúin baúında, em- yini her alanda yükseltmesi bakımından ihmal edilme-
peryalist savaútan hemen sonraki iúgalle birlikte bir iç mesi gereken önemli bir sorundur. Ama burada, bu
savaú yaúadı. Sosyal ve ekonomik yıkım, açlık, kıtlık ve aúamaya hangi süreçlerden geçilerek gelinece÷i ve bu
sefalet vardı. Emperyalistler ve toprak a÷aları ile burju- sürecin karakterini belirleyen politikalar önem kazanı-
vazinin beyaz orduları yenilgiye u÷ratıldı. Bu kez emper- yor. Geri ülkelerde bu aúamaya politik ve ideolojik mü-
yalist kuúatma altında sosyalizmi inúa etmekle karúı kar- dahalelerle, üst yapısal devrimi sürekli kılarak, üretim
úıyaydı. Tek ülkede sosyalizmin kurulması ve yaúatılma- iliúkilerini ve insanları yenileyerek, "öncelikle makineleú-
sının bütün zorlukları, o tarihsel süreçte sosyalistlerin me", "makineleúme olmadan sosyalizm kurulamaz" di-
en önemli sorunlarıydı. Bütün bu tarihsel koúullar bir ye tutturmadan gelinecektir. Sosyalizmin kuruluúuna
arada de÷erlendirildi÷inde, savaú komünleri ve NEP po- makineleúmeyi temel alarak baúlamak, her ülke özgü-
litikasından sonra, hızlı bir sanayileúmeye ve makineleú- lünde nesnel durumu açıklayamaz. Geri ülkelerin sosya-
meye geçiú, tarımda sosyalist üretim iliúkilerinin örgüt- lizmi inúa sürecinde, sosyalizmin manevi de÷erlerini
lenmesi anlamına gelen kolektifleútirmeye geçiú, sosya- yaygınlaútırmak ve yaúatmak her úeyden önde gelmeli-
lizmi emperyalist kuúatma altında ayakta durabilecek dir. Emperyalizmi bu ülkelere bir saldırıdan alıkoyan
bir güç haline getirmek açısından, tarihsel öneme sa- úey, modern makinalarla donanmıú bir sanayiye ve ta-
hip politikalar ve uygulamalardı. Rusya'nın o dönemde rım sektörüne sahip olmaları de÷il, öncelikle sosyalist
dünyanın altı emperyalist ülkesi içinde yer aldı÷ı düúü- bilinçle donanmıú olarak, sosyalizme sahip çıkan mil-
nülürse, makineleúmeye geçiúinde belli bir temele otur- yonların varlı÷ıdır. Emperyalizmi kitlelerin sosyalizme
du÷unu ve aúırı zorlama, iradecilik olmadı÷ını söylemeli- inancı, devrimci ruh ve coúkusu korkutuyor.
yiz. Yani iúe sanayiden baúlamak için Rusya'da hazır
bir altyapı da vardı. ENTERNASYONALiST DAYANIùMA
Stalin'in deyiúiyle, bu süreç sosyalizmin ölüm-kalım SOSYALøST øLERLEMENøN
süreciydi. Ya 0 yıl içinde sanayi kurulacak, ya da em- HIZLANDIRICI GÜCÜDÜR
peryalist abluka koúullarında Sovyetler yok olup gide-
cekti. Çünkü kapitalist dünyada faúizmin yükseliúi, yeni Bütün ülkelerin sosyalist inúa sürecinde
bir emperyalist savaú tehditi sözkonusuydu. Ve sosya- Sovyet deneyimini izlemeleri diye bir
lizmin anavatanı, emperyalizm ve faúizmin açık tehditi zorunluluk olmadı÷ı yaúanılarak
altındaydı. Sovyetler Birli÷i'nde sosyalizmin inúa süreci- kanıtlandı. Sosyalizmin kuruluúuna
nin çok sancılı olması da buradan geliyor. O günkü makineleúmeyi temel alarak baúlamak,
nesnel ve tarihsel koúulları do÷ru de÷erlendiremeyen-
ler, sosyalist sanayileúme ve tarımda kollektifleútirme-
her ülke özgülünde nesnel durumu
nin önemini anlayamayanlar, sosyalizmin hangi koúul-
açıklayamaz. Geri ülkelerin sosyalizmi
larda inúa edildi÷ini hesaba katmayanlardır. Bunlar sos- inúa sürecinde, sosyalizmin manevi
yalizmin tüm dünyada kendini bir güç ve her yönden de÷erlerini yaygınlaútırmak ve yaúatmak
emperyalizmin alternatif olarak kabul ettirdi÷i bu sancılı her úeyden önde gelmelidir.
süreçteki yöntemlerine ve bu yöntemlerden sorumlu
olarak gördükleri Stalin'e saldırıyorlar.(6) Geri ülkelerde sosyalist sanayileúmeyi örgütlemek
Çin'de ise toplumsal süreç farklı ilerliyordu. Dünyada esas olarak sosyalistlerin kendi görevleridir. Sosyalizm-
köklü de÷iúmeler olmuútu. Sosyalizm tek ülkede var ol- de kendi kendine yetine ve özgüce güven politikası
maktan çıkmıú dünyanın üçte birine yayılarak bir blok her zaman esas politikadır. Ama özgüven politikası içe
karakteri kazanmıútı. Bunlara bakarak Çin'in sosyalist kapanıklı÷a, dünyadan soyutlanmaya vardırıldı÷ı nokta-
inúada Sovyet deneyimini yaúaması gerekmiyordu. So- da her alanda daha ileri kazanımlar elde etmeyi engel-
run, geri ülkelerde, sosyalizme geçiú sürecinde sosya- leyecektir. Özgüce güven politikası enternasyonal daya-
list üretim iliúkilerini öncelikle örgütleme, insanları sos- nıúma ve yardımlaúmayla birleúti÷inde, sosyalist sanayi-
yalist düúünce ve inançla donatma süreci olarak kav- leúme sorununu aúmak zor olmayacaktır. øúte bu nokta-
ranması sorunuydu. Sanayileúme ve makineleúme üre- da enternasyonal dayanıúma ve yardımlaúmanın önemi
tim güçlerinin geliúmesine ba÷lı olarak ilerletilirken, bu ortaya çıkıyor ki, bu da Marksizmin-Leninizmin en
gerçe÷e göre hareket edilmedi÷i noktada, ekonomiz- temel
ÇÖZÜM 4
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE

derece önemliydi. Ya yardımda buluna-


caktık ya da yıllar boyu sarfedilen
emekler heba olacaktı. Ve yardım et-
tik(...) Belki de kimse Küba gibi do÷ru-
dan do÷ruya emperyalizmin tehditi al-
tındaki bir ülkenin o enternasyonal ta-
ahhütlerine sadık kalabilece÷ine inan-
mamıútır.(...) Peki biz bunu nasıl yapa-
bildik, onbinlerce savaúçıyı, yüzlerce
tankı, topu, vb.vb. o uzak ülkeye gön-
derebildik? Nasıl? Çünkü halk bizimle
birlikte, çünkü bütün halkın savaúı anla-
yıúımız bizi çok güçlü kılmaktadır, çünkü
ülkemizin savunması bütün halkın
elindedir! Ve ancak o ruhta, o anlayıú
içinde bir halk hiç duraksamadan
taahhütlerine ba÷lı kalabilir ve bütün o
takviyeleri oraya gönderebilir-

Sosyalist mücadelenin yaratmak zorunda oldu÷u önemli geleneklerden biri de Bugün artık enternasyonal birlik de-
enternasyonalizmdir. nilince, merkezi ve ba÷layıcı
kararlara tabi, seksiyon partilerden oluúmuú yeni bir 3.
ilkelerinden biridir. Ve proletaryanın enternasyonalist Enternasyonal düúünülmemelidir. 3. Enternasyonal,
politikasını sürdürmesi, devrim öncesi oldu÷u kadar, sevapları ve günahlarıyla kendi nesnelli÷i ve
devrim sonrasında da yaúamsal önemdedir. Proletarya tarihselli÷i içerisinde bir anlam ifade ediyor.
enternasyonalizmi devrimci sorumlulu÷un ve görevin Enternasyonalizm temelinde bugün acil görev, sos-
gere÷idir. Enternasyonalizmin geriledi÷i yerde milliyetçi-
yalist güçler arasında tepkisellik ve subjektivizm sonu-
lik ilerler. Yeter ki bu konuda Sovyetler Birli÷i'nin,
cunda zedelenmiú olan enternasyonal dayanıúma bilin-
96'de Çin'deki bütün tarım ve sanayi projelerini ta-
cini ve ruhunu, genelde halkların öncü partilerinde yara-
mamlamadan çekilmesi ve Çin'i yüzüstü bırakması gibi
tabilmektir. Do÷al olarak böyle bir çaba sonucunda
enternasyonal bayra÷ını yere düúüren politik tavırlar ser-
oluúturulacak olan enternasyonalist birlik, bugünkü nes-
gilenmesin. Yeter ki, Çin'in aynı úekilde Arnavutluk'u
nel gerçe÷e ba÷lı úekillenecektir. Bu anlayıú pratikte bu-
terk etmesi yeniden yaúanmasın. Marksist-leninistler gün için sosyalist güçler arasında ba÷ımsız politik çizgi-
bu kötü örneklerin tekrarlanmamasını, Küba'nın Ango- lerini koruyan kendi politik strateji ve taktiklerini kendisi
la'da yaúattı÷ı gibi enternasyonalist dayanıúma örnekle- çizen, ama ortak düúman emperyalizme, faúizme ve ka-
rinin ço÷altılmasını istiyorlar. pitalizme karúı aralarında karúılıklı dayanıúma, yardım-
Bu do÷rultuda atılmıú bir adım olarak Küba'nın 4 laúma bilgi alıú-veriúi sa÷layan parti ve örgütlerin birli÷i
yıl boyunca Angola halkına verdi÷i enternasyonal des- olarak biçimlenecektir. Ve bu ilkeleri benimseyen hiç
tekten burada özellikle söz etmemiz gerekiyor. Di÷er bir sosyalist gücü yadsımayacaktır.
olumsuz örnekler yanında bu enternasyonal dayanıú- Bunun için geliúmiú kapitalist ülke proletaryasının,
ma dünya halklarına çok úey kazandırdı. Küba'nın ken- dünya ezilen halklarının ve kurtulmuú sosyalist halkların
di güvenli÷ini bile tehlikeye atacak kadar ileri düzeyde birli÷i perspektifiyle hareket edilmelidir. Enternasyona-
Angola halkıyla girdi÷i enternasyonal dayanıúma, Ango- list dayanıúma sadece maddi olarak silah-insan gücü
la Devrimi'nin kazanımlarını korumakla kalmadı, geli- yardımı biçiminde kavranmamalıdır. Bugün sosyalist ha-
nen aúamada Güney Afrika iúgalci kuvvetlerinin yenilgisi reket bu temel öneme sahip dayanıúma biçimlerinin bile
yanı sıra, Namibya halkının SWAPO önderli÷inde yü- önkoúulu olan iliúkilerden geçmek zorundadır Bunlar
rüttü÷ü ba÷ımsızlık sürecinin kısalmasını da beraberin- ideolojik dayanıúma (yayın vd.) siyasi (askeri ve barıúçıl
de getirdi. Afrika'nın güneyinde, özgürlük savaúçıları- her türlü eylem biçimiyle) olarak her bir halkın kendi
nın, devrimlerin ve Afrika halklarının düúmanı emperya- örgütlü gücü oranında öne çıkaraca÷ı dayanıúma ör-
lizm ve iúbirlikçisi ırkçı Güney Afrika yönetimi, 4 yıldır nekleri olmalıdır. Bunlar aracılı÷ıyla yaratılacak güvenle
her türlü fedakarlıkla yürütülen enternasyonal dayanıú- bir birlik sürecine girilecektir. Bu bugünden yarına oluú-
mayla yenilmiútir. turulacak bir birlik de÷ildir, ama bugünden ilk adımları
Castro, Güney Afrika güçlerini, Küba ve Angola bir- mutlaka atılmalıdır. Giderek ideolojik birlik sürecini de
liklerinin birlikte yenilgiye u÷rattı÷ı ve Güney Afrika'yla getirecek olan böyle bir birlik platformu pragmatizm ve
emperyalizmi barıúa zorladıkları çatıúmalar sürecini ve milliyetçili÷in önünün alınmasında da iúlev görecektir.
zorluklarını, enternasyonal dayanıúmanın önemini ve Aksi halde geliúecek olan pragmatizm, milliyetçilik, halklar
zorunlulu÷unu úöyle açıklıyor: arası ayrılıkçılık ve emperyalizm karúısındaki da÷ınık-
"Angolalılar bizden yardım istediler. Bu yardım son
ÇÖZÜM 42
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE

lıktır. Dünya halkları nezdinde sosyalizme duyulan lere önemli dersler sunan Proleter Kültür Devrimi'nin ro-
inanç ve güvenin pekiútirilmesi ya da zayıflatmasında, lünü ve önemini asla anlayamamıúlardır. Bir milyarlık
enternasyonalizm politikası temel bir öneme sahiptir. Çin'de sosyalizmin nasıl kurulaca÷ını, kurulmak zorun-
Salt bu nedenle bile bugün yeni bir enternasyonalin ge- da oldu÷unu kavrayamamıúlardır. Bunun öneminin ve
reklili÷i kendini dayatıyor. de÷erinin anlaúılamadı÷s noktada, sosyalizmde her úey,
üretici güçlerin geliútirilmesine, sanayileúmeye ve top-
ÇøN SOSYALøZMøNøN ÖZGÜNLÜöÜ: HALK lumsal refaha indirgenmiútir. Bu anlayıúlar sa÷ ekono-
KOMÜNLERø VE PROLETER KÜLTÜR DEVRøMø nomist sapmaların kayna÷ı oluyor. Zaten Proleter Kül-
ùu bir gerçek ki, sosyalist inúa sürecindeki geri, köy- tür Devrimi'ne "karar ve yönergelerle sosyalizmi kurma"
lü toplumları için halk komünleri deneyini Mao'nun ve olarak bakıp reddedenler, Çin'in sosyalistleúememesini
ÇKP'nin Marksizm-Leninizm hazinesine önemli bir katkı- tarım ülkesi olmaktan kurtulamamasına, makina sanayii
sı olarak görmek gerekir. Halk komünleri Çin'de sosya- kuramamasına ba÷lıyorlar. Onlar ideolojinin, üretim iliú-
lizmi kitlelere maletme anlayıúının nüveleri olarak görül- kilerini sosyalistleútirmenin, sosyalizmin manevi de÷erle-
melidir. Halk komünleri .sosyalist merkezi bütünün hare- rinin geri ülkelerde sosyalizmi kurmak ve yaúatmakta
ketli, canlı parçaları olarak sadece sosyalizmin ekono- önemini anlayamadıkları için, sosyalizm denilince önce-
mik-sosyal geliúiminin de÷il, kitleleri sosyalizme kazan- likle maddi-teknik temel arıyorlar. Hiçbir siyasi güç, ör-
manın ideolojik-kültürel e÷itim ve dönüúüm araçları da gütlenme ve tepeden alınan karar, kitlelerin istemleriyle,
olmuútur. düúünce ve duygularıyla kaynaúmamıúsa, milyonlarca
Çin'e özgü sosyalizmi kurma rotasının oda÷ında yer insanı kendi sübjektif niyetleri do÷rultusunda harekete
alan halk komünlerini yaygınlaútırma ve güçlendirme geçiremez. Kitlelerin sosyalizmin inúası yolunda hareke-
politikası, partide sa÷ ekonomist çizginin egemen olma- te geçirilmesi, nesnel bir gerçekli÷in ifadesinden baúka
sıyla gevúetildi. Giderek Liu Sao Si-Deng yönetimi altın- birúey olamaz. Evet Lenin'in dedi÷i gibi "canlı, yaratıcı
da üretici güçler teorisi öne çıktı. Sosyalizm daha çok sosyalizm halk yı÷ınlarının ürünüdür". Ve Proleter Kültür
makineleúme ve sanayileúme olarak görülmeye baúlan- Devrimi ça÷ımızda bu gerçe÷in en canlı ve somut örne-
dı. Çin'e özgü sosyalizmi kurma yolundan sapıldı. ÷idir.
Mao'nun kitleleri harekete geçirerek baúlattı÷ı Proleter Çin Proleter Kültür Devrimi'nin ortaya çıkardı÷ı ve
Kültür Devrimi, bu somut olgular karúısında, öncelikle sosyalizmin inúasında kullanılacak olan bu de÷erler
partideki sa÷ı temsil edenleri ve politikalarını hedef aldı. yadsınamaz. Evet, Kültür Devrimi sürecinde yer yer me-
Burada sa÷ ekonomist çizginin temsilcilerinin etkilen- kanikli÷e düúülmesi ve sosyalist üretim iliúkilerinin aúırı
mesi SBKP'ye ba÷lanıyordu. Proleter Kültür Devrimi bu zorlanması, üretim güçlerinin geliúme seviyesini aúan
yanıyla SbKP'nin 20. Kongre sonrası uygulamaya koy- iliúkilerin, belirgin uyumsuzlukların ve giderek çatıúmala-
du÷u sa÷ çizgiye tepkinin bir ifadesi olarak da görülme- rın ortaya çıkmıú olması da bir gerçektir. Fakat bunlar
lidir. "Revizyonist karargahları bombalayalım" sloganı al- Proleter Kültür Devrimi'nin özgün, tarihsel önemini
tında baúlayan Proleter Kültür Devrimi,insanlık tarihinin azaltmıyor.
tanık oldu÷u en büyük kitlesel hareketliliktir. Bu yanıyla Bu süreçte iradenin toplumsal dönüúümdeki rolü
"sosyalizm kitlelerin eseri olacaktır" gerçe÷inden hare- abartılmıútır denebilir. øradenin, politikanın sihirli bir de÷-
ketle, on yıl boyunca sürdürülen Proleter Kültür Devri- nek gibi her úeyi dönüútürebilece÷ine inanılmıú ve bu,
mi'nden ö÷renilecek çok úey vardır. Kültür Devrimi kitle- üretim iliúkilerinin üretici güçler üzerindeki etkinli÷ini
lere sosyalizmin gerçek sahiplerinin kendileri oldukları abartmayı da beraberinde getirmiútir. Sonuçta sınıf mü-
gerçe÷ini göstermiútir. Sosyalizm kitlelerin bilinçli ve gö- cadelesini, partideki mücadele de dahil olmak üzere,
nüllü eylemlili÷i ile geliúip güçlenebilirdi ki, bu da Prole- proletarya-burjuvazi arasındaki çatıúma, olarak de÷erlen-
ter Kültür Devrimi'yle çakıúıyordu. dirmek, en küçük bir yanlıú yapanı "burjuva ajanı", "dö-
Proleter Kültür Devrimi sosyalist inúaada güçlü bir nek" diye mahkum etmek, sosyalizmde sınıf mücadele-
atılımdır. Kitleler ideolojik ve politik olarak sosyalizmi sinin biçimleniúini anlayamamanın bir sonucudur. ÇKP
özümlemede bizzat kendi öz deneyimleriyle bu süreçte içinde süren mücadelede, grupların birbirini hainlikle,
çok úey ö÷rendiler. Burada Proleter Kültür Devrimi'ni, burjuva ajanlı÷ıyla, kapitalist yolcu olmakla (ve hemen
kitlelerin yukarıdan emirlerle ve zorla harekete geçiril- aynı kavramlarla)suçlamaları, olaylara ak-kara mantı÷ıy-
mesi olarak de÷erlendiren ve Kültür Devrimini kitle zor- la bakmanın, subjektivizmin ürünüdür. Ve bu öyle ko-
balı÷ı olarak karalayanlara karúı da bir úeyler söylemek mik durumlara yol açmıútır ki, kısa aralıklarla hainler
gerekiyor. kahraman, kahramanlar hain haline gelebilmiúlerdir! Ve
Proleter Kültür Devrimi'ne bu yönde yapılan karala- bu süreçte partiye ve sosyalist inúaaya da bir noktadan
malar, Mao'nun Marksizm-Leninizme evrensel düzeyde- sonra zararlar verilmiútir. Bütün bu olumsuz geliúmeler,
ki katkılarına ve sonuçta Çin Devrimi'ne saldırının bir partinin iki çizgi mücadelesine olanak veren yapıúal
aracı haline getiriliyor. Çin'de proletarya devrimi olmadı- özelli÷inin sürekli ve meúru görülmesiyle do÷rudan ilgi-
÷ı ve Çin'in hiçbir zaman sosyalistleúmedi÷i gibi bir lidir. Çin Komünist Partisinin baúlıca açmazı budur de-
subjektivizmle hareket edenler, kitlelerin sosyalistleúme- mek yanlıú olmayacaktır.(9)
sinde önemli bir kaldıraç olarak bütün Marksist-Leninist- Kültür Devrimi'nde, Mao'nun, sol'un yönlendirici oia-
ÇÖZÜM 43
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE

bilece÷i tesbiti esas olarak partide sa÷ çizgiyi tasfiye et- giderek içe kapanıp milliyetçi bir çizgi benimsemesinin
me çabalarından kaynaklanıyor. Kültür Devrimi'nin baú- ve sol'a savrulmasının da etkisi azımsanmamalıdır. Baú-
larında Mao eúine yazdı÷ı mektupta bunu belirtiyor; langıçta SBKP'nin emperyalizme karúı savunmaya geç-
"Onlarla uyuúmaktan baúka seçene÷im olmadı÷ı açık. mesiyle süren sa÷ çizgisine karúı, Marksizm-Leninizm
Önemli bir konuyu kendi isteklerime aykırı olarak onay- bayra÷ı ÇKP'nin elindeydi. ÇKP MK'sinin 963 tarihin-
lamak, hayatımda ilk kez baúıma geliyor" diyordu. de SBKP'ye yolladı÷ı mektupta tepkiselli÷inin ve meka-
Sol'un Kültür Devrimi sürecindeki en sivrilmiú temsilcisi nikli÷inin izleri görünse de, sa÷cı tezler mahkum edil-
ün Piao etkinli÷ini kullanarak darbe yoluyla iktidarı al- miútir. ÇKP, SBKP'nin kiúi kültünü yıkma gerekçesiyle
maya kalkıútı, baúaramadı. Mao bu darbenin önlenme- Stalin'e saldırmasını, sosyalizmin inúa sürecinde uygula-
sinde önemli rol oynadı. Ama bütün bu geliúmelere ra÷- nan Marksist-Leninist politikalara saldırı olarak gördü.
men Mao'nun ölümüne kadar sol'la sa÷'ın çatıúması Bunda sonuna kadar haklıydı. Çünkü bu anlayıú Le-
sürdü. Kültür Devrimi'ndeki etkinli÷inden dolayı bu sü- nin'in savundu÷u önderler, parti, sınıf ve kitleler arasında
reçte "Dörtlü Çete" diye anılarak tasfiye edilecek olan olması zorunlu olan iliúkiyi ve karúılıklı saygınlı÷ı ortadan
sol çizgi temsilcileri a÷ır bastı. Mao, ilk önce sa÷ çizgiyi kaldırıyor, partinin demokratik merkeziyetçilik ilkesini
tasfiye etmeyi önüne hedef olarak koydu÷undan, Kül- sekteye u÷ratıyordu.(0)
tür Devrimi'ni bir yanıyla bu yönden kullandı÷ından, Lin SBKP'nin, Leninist "barıú içinde birarada yaúa-
Piao'nun darbesine karúı çıkmakla birlikte, parti içinde ma"() ilkesinin özünü de÷iútirmesinin ve bu ilkeyi dıú
sa÷'a karúı sol'u desteklemeyi sürdürdü. Kültür Devrimi siyasetinin temel ilkesi düzeyine çıkarması yanlıútı. "Barı-
ile tasfiye edilen sa÷'ın parti içindeki en önemli iki tem- úı koruma", "nükleer bir savaúı önleme"ye ba÷lı olarak
silcisinden biri olan Deng Siao Ping'in yıldızı yeniden bu ilkenin yozlaútırmasına, bu politikanın sınıf mücade-
parladı. Mao'nun da deste÷iyle önemli görevlere getiril- leleri ve devrim sorununa kadar yansıtılmasına, ÇKP
di. Ama fazla sürmedi. Deng'in uygulamaları sol'un poli- haklı olarak karúı çıktı. Bu tezi bu úekilde de÷iútirmek,
tikalarıyla çekiúkiye düútü. Mao, Deng'ten deste÷ini çekti SBKP'nin devrimler ve ulusal kurtuluú savaúları karúısın-
ve sol bir kez daha Deng'i düúürdü. da enternasyonal görevlerini yerine getirmesinde frenle-
Çin'de yeni bir sürecin, sa÷ çizginin ÇKP'de yöneti- yici bir etkendi. ÇKP'ye göre, "barıú içinde yarıú"ı sosya-
mi ele geçirdi÷i sürecin baúlaması, Mao'nun ölümün- list ülkelerle kapitalist ülkeler arasındaki ekonomik yarıúa
den sonradır. Mao'nun parti içindeki çizgisinin izleyicisi indirgemek, her úeyi emperyalizmle Sovyetler Birli÷i
olarak yönetime gelen Hua Kua Feng dönemi sol çizgi- arasındaki çeliúki olarak görmek, emperyalizmden kay-
nin etkinli÷inin kırılması ve partinin sa÷ çizginin ege- naklanan çeliúkileri sonuçta tek bir çeliúkide odaklaútır-
menli÷ine geçiúinin hazırlık süreci olarak görülmelidir. mak ve geriye itmek, Marksist-Leninist bir politika de÷il-
Mao'nun ölmesinden hemen sonra "Dörtlü Çete" ola- dir. Emperyalizmden kaynaklanan çeliúiler tek bir çeliú-
kide toplanmazdı. Ve yaúanan süreçte emperyalistlerle
ezilen halklar arasındaki çeliúki, baú çeliúki olarak öne
çıkmıútı. Devrimlerin fırtına merkezi sömürgelere, yeni-
Proleter Kültür Devrimi sosyalist sömürgelere kaymıútı. SBKP'nin "barıúçıl yoldan sosya-
inúaada güçlü bir atılımdır. Kitleler lizme geçiú" teorisi; Marksist-Leninist devlet ve devrim
ideolojik ve politik olarak sosyalizmi tezlerinin reddedilmesi anlamına geliyordu ve bu tezler,
II. Enternasyonalin ve uluslararası reformist sa÷ çizginin
özümlemede bizzat kendi öz tezleriydi. Gerçek halk devrimleri, burjuva devletini bü-
deneyimleriyle bu süreçte çok úey rokrasisi ve militarizmi ile aúırı güçlendi÷i emperyalizm
ö÷rendiler. döneminde, burjuva devlet mekanizması parçalanarak
gerçekleúecekti.
SBKP ve ÇKP arasındaki ideolojik-politik ayrılıklar gi-
derek derinleúti. SBKP'nin sa÷ çizgisine karúı Marksist-
rak adlandırılan sol çizgi partiden tasfiye edildi. Aralık Leninist bir çizgide bulunan ÇKP; bu noktada kalamadı.
78'de toplanan ÇKP MK'nın üçüncü Genel Toplantısıy- Tepkisellik ve mekaniklik içe kapanmayı, milliyetçili÷e
la, sa÷, denetimi do÷rudan ele geçirdi. Kültür Devrimi'- kaymayı getirdi. ÇKP, SBKP karúısındaki Marksist-
nin kazanımlar tasfiye edilmeye baúlandı. Leninist platformunu kaybetti.
ÇKP tarihinin, iki çizgi mücadelesi ve darbeler tarihi ÇKP, belki de tarihinin en büyük hatasını Sovyetler
olması esprisi budur. Birli÷ini, SBKP'nin baúına sa÷ bir çizginin geçmiú olma-
sına bakarak, "kapitalist" ve "sosyal emperyalist" bir ül-
YANLIù POLøTøKALAR, YANLIù TEORøLER VE ke olarak ilan etmekle yapmıútır. Bu tesbitten sonra sos-
SOSYALøST GÜÇLERDE YOL AYRIMI yalist ülke ve partiler arasındaki ideolojik, politik ayrılık-
Burada ÇKP ve SBKP arasındaki ayrılıkların, nasıl ları çatrúma noktasına vardırmanın uzlaúma köprülerini
düúmanlıklara dönüútü÷ünü de ele almak gerekiyor. tamamen atmanın, sosyalizm içinde suni bir úekilde
Bunda, SBKP'nin 956 Kongresi ile sa÷'a dönüú yap- düúman kamplar yaratmanın sorumlulu÷u ÇKP'ye aittir.
masının etkisi olmakla birlikte, ÇKP'nin tepkiselli÷inin, Çünkü sosyalist dünyanın ortaya çıkıúından beri sosya-

You might also like