Professional Documents
Culture Documents
øÇøNDEKøLER
Oligarúinin Saldırılarına Karúı Kararlı ve Radikal bir Mücadele Hattı Örgütlenmelidir................................................................................-3
Silopi Halkının Onurunu Ayaklar Altına Alanlar Bir Dinamit Ateúliyor.........................................................................................................4-5
Manisa Mitingi Bir Dönüm Noktası mı? ..................................................................... ,...................................................................................6-7
Gecekondulardan Geliyor Halk...........................................................................................................................................................................8-9
Migros øúçileri Yeni Bir Örnek Sundu ...........................................................................................................................................................-2
Belde-øú Sendikası Genel Baúkan Adayı Alaattin Uçar'la röportaj .............................................................................................................. 3-4
Alev Alev. Halay Halay Bir Dayanıúma Örne÷i Savage Rose ile söyleúi ....................................................................................................6-8
Devrimci Sol Davası'nda Söz Avukatların ......................................................................................................................................................... 2
Türkiye Halklarının Yeni Tip Marksist-Leninist Bir Partiye øhtiyacı Var................................................................................................... 23-3
Sosyalizmin Sorunlarının Çözümü Sosyalizmdedir ...................................................................................................................................... 3-5
Kadın ürkek øliúkilerinde Yanlıúlar ve Devrimci Tavır ................................................................................................................................55-6
Karabük-øskcnderun Demir Çelik Grevi Ziyaret ve øzlenimlerimiz ................................................................................................................. 62
Sınıf ve Kitle Sendikacılı÷ında Yeni Bir Mevzi, Tes-øú Sendikası No.lu ùubesi.......................................................................................... 63
Ekim Devrimini Selamlıyoruz ............................................................................................................................................................................. 64
KARARLI VE RADøKAL
øbrahim CENGøZ
Yerlerde sürüklediler. Yaúlı-genç, kadın-erkek ayırt etmeden teröre baú vurdular. Yükselen seslerin kısılması için "her yol" mubah
sayıldı. Ama onlar halkın haklı sesinin bastırılamayaca÷ını göz ardı ediyorlardı.
bilmektedir, OECD'nin tavrı, IMF'nin luk halkın tahammül gücünü tüket- kı ve terör politikasıyla birlikte yürü-
yeni reçeteler hazırlaması, enflas- miú, hayat pahalılı÷ı ve baskılara tecektir. Saldırı politikasının ana he-
yondaki tırmanıú, iflaslar, tekelcilerin karúı mücadele etme e÷ilimleri geliú- defi ise halkın örgütlü gücü olacak-
ANAP'a yönelik tavırları, bunun ifa- mektedir. tır.
desidir. Ama tüm bunlara karúın, iktida- Aralarındaki derinleúen çeliúkilere
Ekonomik tablo böyleyken, mev- rın mevcut krizi halka daha çok yok- karúın, oligarúinin di÷er partileri de,
cut iktidarın yıpranmıúlı÷ı ve güçsüz- sulluk getirecek politikalarla aúmak- iktidarın devrimci muhalefete ve
lü÷ü de iúin tuzu-biberi Kürt yurtsever hareketine
olmaktadır. ANAP iktidarı Artan hayat pahalılı÷ı ve yoksulluk halkın yöneltti÷i baskı politikasını
yönetemez durumdadır. desteklemektedir.
Son seçimlerde u÷radı÷ı
tahammül gücünü tüketmiú, hayat Bunlara ANAP iktidarının kendi
a÷ır yenilgiyi ve %2,75'- pahalılı÷ı ve baskılara karúı mücadele özel hesaplarını da eklemek
lik oy tabanını telafi etmek etme e÷ilimleri geliúmektedir. Ama tüm gerekir. ANAP bu úartlarda iktida-
úöyle dursun, günden
güne daha da gerile-
bunlara karúın, iktidarın mevcut krizi rını uzun süre devam et-
tirmeyece÷inin bilincindedir, iúinin
mektedir. ANAP içi mu- halka daha çok yoksulluk getirecek bitti÷ini görmektedir. Ama hiç
halefetin kazan kaldırma- politikalarla aúmaktan baúka yolu de÷ilse mevcut meclis aritmeti÷ini
sıyla, parti birli÷i ve de÷erlendirerek, hemen hemen
Özal'ın partiye hakimiyeti
yoktur. Yani yine kitlelerin ekonomik ve iktidarın a÷ır-
sarsılmıútır, Hükümet bü- sosyal haklarına saldıracaktır. lıklı kısmını oluúturan cumhurbaú-
rokrasiye hükmedeme- kanlı÷ını ele geçirerek oligarúiye
mektedir. (Nitekim Kürdistanın yöne- hizmetini sürdürmek istemektedir.
tan baúka yolu yoktur. Yani yine kit-
timini Ordu hükümete ra÷men daya- Bunun tek yolu bu döneme
lelerin ekonomik ve sosyal hakları-
tarak ele almıútır.) kadar
Artan hayat pahalılı÷ı ve yoksul- na saldıracaktır. Ve kuúkusuz bu
saldırıyı siyasal saldırılarla yani bas-
ÇÖZÜM 2
BASKILAR VE MÜCADELE
ÇÖZÜM 4
SøLOPø
MANøSA MøTøNGø:
Eylül'ün üzerine ölü top- çat politikasıyla kalanı tamamlamıútır. lanmıútır. Bu bile tarımdan sanayi-
ra÷ı serpti÷i halk tabaka- Yo÷unlaúan sömürüyü devlet ye korkunç bir de÷er aktarımına gi-
ları, yavaú yavaú bunu her türlü baskı aracıyla daha da da- dildi÷inin somut göstergesidir.
üzerinden atıyor. Ö÷renci yanılmaz kılmıú, toplu aramalar, si- 979'da ulusal gelirin %24'üne sa-
gençlik, iúçi sınıfı, tutsak aileleri, lah teslimat baskıları, örgütlerinin hip olan köylünün bu payının
gecekondu sakinleri, arenada her (KÖY-KOOP gibi) da÷ıtılması, jan- 987'de %6.7'ye düúmesi (...),
geçen gün daha güçlü adımlarla darma daya÷ı ve iúkencesi köylüyü 2 Eylül'ün köylüye ne verdi÷ini -
yerini alıyor. Halkımız, ulusal canından bezdirmiútir. daha do÷rusu neleri vermedi÷ini-
özgürlük ve ba÷ımsızlık "Bu sürecin sonunda ortaya çı- çok iyi anlatmaktadır." ("Haklı-yız
mücadelesini yükseltiyor. kan tablo úudur: Köylünün ulusal Kazanaca÷ız", Ciltl, syf.384)
Ancak bu tablonun bir eksi÷i gelirden aldı÷ı pay düúmüútür. Köylülük hoúnutsuzdur, memnun
var... 980-86 yılları arasında tarım kesi- de÷ildir, dahası öfkelidir. Ancak 2
Anadolu köylüsü 2 Eylül'ü yaúı- minden 7.5 trilyon liranın iúbirlikçi Eylül aúılamamıú, korku ve
yor hâlâ... ùok atılamadı ve depoliti- holdinglerin kasasına aktı÷ı hesap- tedirginlik duvarı yıkılamamıútır. 2
zasyon çemberi kınlamadı. Fabrika-
lardan, kampüslerden, gecekondu-
lardan, cezaevlerinden, Kurdistan
da÷larından yükselen türküler, tarla-
larda yankılanmıyor henüz. Kır gele-
neksel a÷ırlı÷ı, hantallı÷ı, suskunlu-
÷u içinde..
Halbuki 2 Eylül faúizminden en
çok nasibini alan kesimdir köylülük.
24 Ocak programı, baútan sona ta-
rımsal gelirin sanayiye, ticarete akta-
rılmasıdır.
Köylü, bir yandan taban fiyatları-
nı düúük tutma politikasıyla ürünü-
nü yok pahasına satmaya zorlan-
mıú, di÷er yandan da üretim için ge-
rekli sanayi girdilerinin fiyatları sü-
rekli arttırılarak maliyetleri yükseltil-
miú ve çifte cendere altına alınmıú-
tır. Astronomik kredi faizleri, tefeci-
tüccar baskısı köylüyü üretimi de-
vam ettiremez hale getirirken,
ANAP ithalat serbestisi ve ucuz ihra-
ÇÖZÜM 6
MANøSA MøTøNGø
ÇÖZÜM 7
GECEKONDULARDAN GELøYOR HALK
GECEKONDULARDAN
GELøYOR HALK
Ve yoksulların haklı öfkesi, ge- kondu yıkmak úerefsizliktir", gibi slo- önünden ayrılmalarını istiyor, ancak
gecekondu yıkıntıları arasından ganları haykırarak yürüdüler Beledi- kitle buna sloganlarla karúılık veri-
sıyrılıp çıktı; Armutlu'nun, ye Binası'nın ana kapısına kadar. yordu. Kitlenin kararlılı÷ı karúısında
G.Osmanpaúa'nın, Ka÷ıthane'nin, Kapıda sloganlara devam edip Be- aciz kalan polis protesto sloganları
Alibeyköy'ün, Samandtra'nın tozlu lediye Baúkanı Nurettin Sözen'le gö- arasında uzaklaúıyordu.
topraklı yollarından... rüúmek için kapıda bekleyen zabıta GEYAD Baúkanı Menderes Koç
Akın akın, dalga dalga kopup memurlarıyla tartıúmaya baúladılar. ve gecekondu yaúayanları Sözen'le
geldiler, yalınayaklı çocukları, genç Zabıta memurlarıyla GEYAD Baúka- görüúme taleplerini yineleyip bekler-
kızları ve delikanlıları ve analan ve nı Menderes Koç arasında geçen ken Grup Yorum, Grup Ekin ve Da-
babalan ve yaúlıları ve akrabaları ve konuúmada Menderes Koç, Sö- nimarkalı müzik grubu Savage
kapı komúuları ve duyarlı tüm ke- zen'le görüúme taleplerinin oldu÷u- Rose üyeleri geldiklerinde yo÷un
simleriyle Anakent Belediyesi'nin nu ve ayrıca üç gün önce yıkım böl- bir alkıú ve sloganlarla karúılandı-
önüne. gelerinde baúlayan kitlesel açlık lar.
Geçti÷imiz günlerde Küçükarmut- grevleriyle ilgili dilekçelerini ve açlık Son günlerde yıkım yerlerini do-
lu, Gazi Mahallesi, Habibler Köyü, grevlerine katılanların ve destekle- laúıp evleri yıkılan gecekondu yaúa-
Güzeltepe, ùamandıra, Alibeyköy, yenlerin toplu imzalarını verecekleri- yanlarını yalnız bırakmayan ve onla-
Ka÷ıthane gecekondularından yak- ni belirtti. ra müzikleriyle moral destek olan
laúık 500 kadar gecekondu yaúaya- Ancak zabıtanın oyalayıcı tutumu bu sanatçılar türkülerini söylerken
nı GEYAD (Gecekondu Yaúayanları nedeniyle uzunca bir süre kapı gecekondu yaúayanlarıda hep bir
Dayanıúma Derne÷i) pankartı ile ve önünde bekleyen kitle bu olayı pro- a÷ızdan coúkuyla türkülere katılıyor-
çeúitli dövizlerle Belediye Binası'nın testo ediyor "Sözen dıúarı", "Sözen lardı.
karúısındaki parkta toplanıp "gece- istifa" sloganları atıyordu. Bu arada Bu arada hâlâ oyalayıcı tutum ta-
kondu yıkımına son", "Kahrolsun bölge asayiú karakolundan gelen kınan zabıta memurları, Nurettin Sö-
SHP'nin ikiyüzlü politikası", "gece- bir grup polis kitleye yaklaúıp kapı zen'in yerinde olmadı÷ını okul açılıú-
larına gitti÷ini söylüyorlardı. Ancak
kitlenin ve GEYAD Baúkanı Mende-
res Koç'un görüúme talebinden vaz-
geçmeyeceklerini yinelemesinden
sonra zabıta görevlilerinden biri "o
zaman aranızdan üç kiúi seçin gö-
rüútürelim" demeye baúladı. Bu is-
tek gecekondu yaúayanlarınca he-
men reddedildi ve "yıkımlara u÷ra-
yan her bölgeden bir kiúi olarak gö-
rüúece÷iz" denildi. Bunun üzerine
aynı görevli "tamam seçin beú kiúiyi
içeri alalım, ancak kapı önünden ay-
rılın" iste÷inde bulundu. Seçilen
temsilciler kitleye, görüúmeden çı-
kıncaya kadar Belediye Binası'nın
önünden ayrılmamalarını ve oturma-
larını söyleyip içeriye girmek için
beklemeye baúladılar.
Zabıta memurları buna ra÷men
oyalayıcı davranıyor kitlenin kapı
ÇÖZÜM 8
GECEKONDULARDAN GELøYOR HALK
ÇÖZÜM 0
MøGROS
MøGROS øùÇøLERø
Yöneticilere iú güvencesi, sendi-
kal hakların korunması gibi demok-
ratik talepler etrafında baúlayan gre-
vin baúarılı sonuçlanması için, bilinç
unsuru, tutarlı bir önderlik ve do÷ru
politika ve taktiklerin üretilmesi gere-
SUNDU
Bu noktada güçlüklerle karúılaúıl-
masına ve çeúitli dezavantajlara ra÷-
men, úube yönetimi; iúçilerin birlik
halinde ve kararlılıkla greve sahip-
lenmelerini sa÷ladı. øúverenin, genel
merkezin ve iúbirlikçi unsurların gre-
1987 yılında, 132 gün süren nabilir bir düzeye geldi÷i noktada, vi kırma umudu boúa çıkartılarak,
baúarılı ve örnek bir grev ya- sınıf sendikacılı÷ını cezalandırma, iú- iúverenin uzlaúmaya yanaúması
úayan Migros iúçileri 2 yıl verenler için bir örnek sunma ama- sa÷landı. 22 Eylül'de grev sona
sonra iúverene karúı yine grev si- cına yöneldi. øúvereni bu tavra yö- erdi.
lahını kullanmak zorunda kaldılar. nelten, genel merkeze güvenmesi "øyi bir sözleúme" amacına ne öl-
Ancak bu kez grev kısa sürdü. ve kendisine hizmet eden 5-10 pi- çüde ulaúıldı÷ı; bulunulan koúullar
Kısa sürmesinin nedeni greve yol yonun "greve gidilmeyece÷i" konu- ve yaúanılan geliúmeler çerçevesin-
açan koúullarda ve greve niçin çıkıl- sunda verdi÷i bilgilerle hareket et- de de÷erlendirilmelidir.
dı÷ı sorusunun cevabında yatmakta- mesi oldu. 3 no'lu úube yönetiminin, savun-
dır. Sözleúmenin genelde imzalana- du÷u sınıf sendikacılı÷ı anlayıúı ve
1987 grevinde, 12 Eylül sonrası bilir bir noktaya gelmesine ra÷men, yürüttü÷ü tutarlı politikalar nedeniy-
koúullarda "örnek bir grev sunma" 5 iúçinin iúe alınmayıúı, demokra- le, sürekli olarak sarı sendikacıların
perspektifiyle hareket edilirken, '89 tik-sendikal hakların savunulması ve iúverenin hedefi haline gelmesi
grevinde ön planda olan amaç iyi ve bu konuda örnek sunulması açı- ve bir dönemde 3 genel kurul ya-
bir sözleúme imzalamaktı. '87 gre- sından önem taúıyordu. úanması, do÷al olarak belli olum-
vinde bir sürü hak alınmıú durumda ùube yönetimi, yöneticilerin iúe suzluklara yol açmıútı. Bu durum,
oldu÷u øçin, Migros'ta grevi gerekti- alınması talebini "iyi bir sözleúme
recek .boyutta sorunlar yoktu. Mev-
cut ekonomik ve sosyal hakları da- Migros iúçileri uzlaúmaz, kararlı bir direniúle haklarını alırken, örnek bir grev
ha da geniúletme, idari düzenleme- sergiliyorlardı.
leri daha fazla iúçinin lehine çevir-
me amacı etrafında sözleúme gö-
rüúmeleri sürdürüldü. Bu amaca uy-
gun mücadele taktikleri gündeme
getirildi.
Sözleúme görüúmelerinde baskı
unsuru olmak için, iúçilerin günde-
me getirdi÷i toplu vizite, sakal bırak-
ma, sloganlı bandaj takma, toplu
yeme÷e çıkma gibi meúru eylemlere,
iúverenin tahammülsüz davranması
ve intikam hırsı içinde 4 yönetici ve
bir temsilciyi iúten atması söz-
leúmeye yeni bir boyut kazandırdı.
ùube yönetimi, iúverenin eline yeni
bir pazarlık kozu vermeme düúün-
cesiyle, iúten atılmalar konusunu
sözleúmenin en sonuna bıraktı.
øúveren ise, sözleúmenin imzala-
ÇÖZÜM
MøGROS
PTT øùÇøSøNDEN
SARI SENDøKAYA
UYARI ÇELENGø
ÇÖZÜM 2
BELEDøYE-øù
ÇÖZÜM 3
IøELEDIYE-IS
gerekir. Yanılmamak için sık sık görüútükleri için tanırlar. Onun dı-
mal varlı÷ının büyük bölü- úında úube yöneticilerinin hiçbirini tanı-
münü sanıyorum iúçilerin mazlar.
aidatlarından, toplu sözleú-
me farklarından, bir örnek Y.Ç: Belediye-øú'in tabanının %80'-
olarak vermek istiyorum bu lere dayanan bir kesimi duyarlı de-
son cumartesi haklarının iúçi mokrat, ilerici bir kimli÷e sahipken ge-
arkadaúlarımızın itirazı nel merkezin sa÷cı olması arasında
üzerine mahkemeye verip bir tezattık yok mu size göre?
mahkemeyi kazandıktan A.UÇAR: Bu seçilen yöneticilerin kay-
sonra emsal gösterilip arka- pak davranmasından kaynaklanıyor
daúlarımıza bir ödeme yapıl- açıkçası. Genel merkez yıllardır úoven
dı. Ancak sendikanın bu ko- duyguları, mezhepçili÷i, örf ve adetleri
nuda hiçbir katkısı olmamasına ra÷men zorlayarak sürekli yerini muhafaza et-
çl gücüyle yapmaya çalıúıyoruz. øúçi gü- önce binde 5, daha sonra bir kararla %5 miútir. Genellikle böl, yönet, yut politika-
cünün tümünü yapmaya yeterli olmadı- indirerek 400 milyon lira civarında bir sı çok iyi uygulanmıútır. Rahmetli Hüse-
÷ı zaman, østanbul'da ilçelerden de des- ek gelir aldılar. Bunun bir bölümü avu- yin Pala bunun çok iyi uygulayıcısıydı.
tek alıyoruz. Bu destekle onların da çok katlara verilirken geri kalanı sendikaya Dikkat ederseniz genel merkezde üç
kısık imkânlarına ra÷men østanbul'un te- kalıyor. dört yöreden insanlar var. Bu yörelerdeki
mizli÷ini yapmaya çalıúıyoruz. Tabii bu Bunun yanında Belediye-øú sendika- insanların büyük bir bölümü kendilerini o
24 saat çalıúmaya ba÷lı bizim araçları- sının iúçi sınıfı mücadelesinde hiçbir var- yerlerin a÷ası gibi görürler. Bir Mahmut
mız yeterli de÷il. lı÷ı yok. Sendika, merkezi úubelerinin Hamito÷ulları, bir Çetin Göçer, bunlar
Sendikal çalıúmalarımız bu altı aylık taúradaki úubelerine do÷ru dürüst bir belli bir kesimi temsil eden insanlar!..
süre içinde, hatta daha önce, seçimden katkısı yok. Örne÷in Bingöl úubesinin Kongreden kongreye úoven damarları
hemen sonra baúladı. østanbul'da özel- bir telefon parasının bile ödenmesine kabarır, kendilerini o bölgelerin birer
likle 2 Eylül'den sonra yokedilen sendi- katkısı yok. Taúra sendika úubelerine ke- a÷ası gibi temsil eder görürler. Bunun
kacılı÷ı yeniden güncelleútirmek, özellik- sinlikle bir katkısı yok. Sadece arkadaki içinde bilinçsiz olan Anadolu dele-
le sınıfsal sendikacılı÷ı Türk-øú içinde aktif parayı alıyor, onlara hiçbir telefon parası gasyonu ve úube baúkanlarının bu ko-
hale getirmek için bir ekip çalıúması dahi ödemeyen genel merkez bir úu- nulara vakıf olmadı÷ı, politikayı bilmedi-
yapmaya çalıútık. Ancak bize karúı de÷i- beden ne bekliyebilir. økincisi, o úubele- ÷inden bu böl-parçala-yut politikasını
úik düúüncelerde yeni bir oluúum geliúti. rin sendikal çalıúmalarına hiçbir katkısı çok iyi uyguluyorlar. Hatta bunlara birta-
Biz yönetimlere karúı "Alternatif Yöne- olmuyor. Tabii bu arada Belediye-øú kım úeyler dahi veriyorlar. Bu úekilde úu-
tim" olarak çıktık bu çalıúmalarda. øúyer- sendikasına karúı çok hızlı bir úekilde be tabanınla, aslında bugün østanbul'da
lerinde yaptı÷ımız delegasyon seçimle- çalıúma yapan Hak-øú'e, Belediye-øú seçilen tüm úube baúkanları genel mer-
rinde yüzde yüzlere, yüzellilere hatta çok sessiz ve tavırsız kalıyor. Türk-øú keze karúı tavırlarından dolayı destek
yüzde ikiyüzlere varan farkla delegas- içinde büyük bir sendika olmasına ra÷- alarak kazanıyorlar. E÷er genel merke-
yon seçimleri kazandık. men (geliri bakımından yine büyük bir ze karúı böyle bir tavır izlemeselerdi
Tüm çalıúmalarımıza karúın genel il- bütçesi olmasına karúın) yöneticilerinin delege arkadaúlar onları seçmezlerdi.
kemiz, hem sınıf ve kitle sendikacılı÷ını, sendikal anlayıúından kaynaklanan bir Seçimlerden sonra ise genel mer-
hem de bugün Belediye-øú içindeki sarı hastalık ve úu an da denilebilir ki belli kezci bir çizgiye yöneliyorlar birçok
sendikacılara karúı, genel merkeze kar- bölgelerde Hak-øú, Belediye-øú'i bitirme yerde..
úı net ve açık tavrımızdı. øúçilerin bize aúamasına gelmiú. Bunun da tek sorum-
karúı gösterdi÷i bu ilgi ve bu duygu bu lusu genel merkezin bu tutarsız ve sarı Y.Ç: Sendika tabanıyla tavanı ara-
ilkelerden ileri geliyor. Her getirdi÷imiz sendikacılı÷ı ile mali kaynakları kendi ki- sındaki varolan kopukluk nasıl çözüm-
olayı, sınıfsal düúüncemizi genel merke- úisel hesapları için kullanmalarından lenebilir?
ze karúı olan tavrımızı açık net bültenler- kaynaklanıyor. Yani kendi gelecek siya- A.UÇAR: Bize göre sınıf ve kitle sen-
le iúçi arkadaúlarımıza duyurduk ve bu- setlerini -garantiye alma açısından- dikacılı÷ı anlayıúı do÷rultusunda bir
nun semeresini de son zamanlarda al- kullanmalarından kaynaklanıyor. ekip çalıúmasıyla genel merkezin tümü-
dık. Çok enteresandır bugün genel mer- nü, fakat bu insanları ayırarak de÷il, tü-
Y.Ç: Belediye-øú sendikası nasıl ku- kezi østanbul'da olmasına ra÷men ge- müne karúı yürütülecek bir çalıúma an-
ruldu ve Türk-øú içindeki yeri nedir? nel baúkan vekilleri, yani genel yöneti- cak sınıf ve kitle sendikacılı÷ı konusun-
Bildi÷imiz kadarıyla Belediye-øú, 50 min tümü, iúyerlerini sorsanız kendileri- da özellikle bir sıçrama kaydedilebilir.
bin dolayında üyesi ve 25 milyon TL. ne en yakın olan iúyeri Edirnekapı ve østanbul delegasyonunun ve yöneticile-
mal varlı÷ıyla Türk-øú'in 5. büyük sen- yanlarında, bilmezler. Bu kadar kopuk... rin Anadolu delegasyonu üzerinde bı-
dikası durumunda, bunca kısa zaman- øúyerlerini dahi bilmezler. ùube yönetici- raktıkları yanlıú bir intibaı var. E÷er bu
da bu duruma nasıl geldi? lerini, úube yönetim kurullarının %99'u- güvensizli÷i aúmak için dürüst, açık ve
A.UÇAR: Kesinlikle ben bu olayın ta- nu tanımazlar. Bir úube baúkanlarıyla sınıf-kitle sendikacılı÷ı konusunda net
bi bu olayın tam anlamıyla araútırılması
ÇÖZÜM 4
BELEDøYE-øù
bir politikayla karúılarına çıkılırsa bunun tutarsızlı÷ından kaynaklanan bir güven- de÷iútirmede, Anadolunun da, østan-
çözümü de o ölçüde kolaylaúır. sizlik var. Anadolu'da. Bu güvensizli÷in bul'unda "Alternatif Yönetime" destek
Y.Ç.ıùimdi Türk-øú genel kurulu ön- kaldırılabilmesi için bizim baúlattı÷ımız vermelerini istiyoruz.
cesi Belediye-øú'in genel kurulu gün- "Alternatif Yönetim" hareketinin bildiri-
demde, bu genel kurulda nasıl bir lerle, bültenlerle genel merkeze iletmek Y.Ç: Biz de dergi olarak baúlatmıú
program izleyeceksiniz? Yani genel kaydıyla tüm Anadolu delegasyonuna oldu÷unuz bu yürekli ve demokratik çıkıúı
kurula nasıl yaklaúıyorsunuz, nasıl göndererek bu olumsuzlu÷u ortadan destekliyor, çalıúmalarınızda baúarılar
bir tavır alacaksınız? kaldırıp, tüm Belediye-øú yöneticilerini diliyoruz.
A.Uçar: ùimdi biz Belediye-øú içinde
baúlattı÷ımız hareketin Türk-øú'e yansı-
yabilmesi için öncelikle rahmetli Seyfi
Demirsoy'un bir sözünü hatırlatarak gir-
mek istiyorum, "Ankara'da bakanlar
BELEDø
var, bakanlar kurulu var, hükümet var
ama unutulmaması gereken bir úey da-
YE-øù'TE SARI-
ha var, o da Türk-øú". Bugün Türkiye'de
her úey var. øúvereni var, hükümeti var.
Cumhurbaúkanı var. Ama bir tek olma-
SENDøKACILIöA
yan Türk-øú... Biz Belediye-øú olarak An-
kara'da hükümetin sonra gelen bir ku-
rum oldu÷unu kanıtlayabilecek bir yöne-
KARùI TEPKø
timin demokratik kitle sendikacılı÷ını
Türkiye'de en iyi úekilde yapabilecek BÜYÜYOR!
bir yönetimin gelmesini, 2 Eylül'den
sonra zincire vurulan sendikacılık hare-
ketinin bu kısıtlamaları getiren yasaları ye sayısı ve mali güç açısından, Türk-øú bünyesindeki en büyük sen-
zorlayacak, bedellerini ödeyebilecek, dikalar arasında yer alan Belediye-øú tabanında, iúçilerin san sendi-
bu yasaları kaldırabilecek yöneticilerin kacılı÷a karúı tepkileri büyüyor. Türk-øú'e paralel olarak, Belediye-øú
seçilmesinin ve bunun içinde verilecek Genel Merkezinin anlayıúında somut ifadesini bulan sarı sendikacılık;
mücadelede ne genel merkezden, ne genel merkezle uyum içinde çalıúan ve aynı anlayıúı paylaúan úubelerde de
genel merkez yanlısı olan sendikanın kendini gösteriyor.
üst yöneticilerinden ne de Türk-øú yöne- Örne÷in Belediye-øú içindeki en büyük úube olan Taúıtlar ùubesi'nde, úu-
ticilerinden korkutmamasını, özellikle be kongresi ardından normal olarak temsilcilik seçimleri yapılması gereki-
Anadolu delegasyonunun kendisinin bu yordu. Uzun süre ne yapaca÷ına karar veremeyen sa÷cı úube yönetimi, ge-
konuda bize güvenmesini istiyoruz. "E- nel merkezin onayını alarak "kolay" yolu denedi ve seçimden kaçarak tem-
÷er beni desteklersen kalırsın, destekle- silcilerin tümünü atama yöntemiyle belirledi.
mezsen kalmazsın" gibi desteklemeyen Mücadeleci bir gelene÷e sahip øETT iúçilerinin bünyesine hiç uymayan,
úube baúkanlarını düúürmek için her türlü ancak çeúitli nedenlerle giymek zorunda kaldıkları emanet bir eîbise gibi
yolu denemelerinden korkulan bu duran úube yönetiminin; gerici-faúist kafa yapılan ve her birinin ayrı telden
korkunun tamamen ortadan kaldırılıp çalmasıyla øETT iúçilerine verecek hiçbir úeyleri yoktur. Bu yüzden iúçiye
bugün østanbul'da no'lu úube olarak güvenmiyor; sırtını genel merkeze ve iúverene dayamayı tercih ediyor.
baúlattı÷ımız genel merkeze karúı açık Temsilcilik seçimlerinin yapılmayarak, iúçinin iradesinin hiçe sayılması ve
ve net politikamızı genel merkezin tü- iúçiye güven vermeyen, tutarsız, lümpen vb.unsurların temsilci atanması iú-
münün delegasyonu dahil, o biraz ev- çiler arasında yo÷un tepkilere yol açtı. Tüm iúyerlerinden 6000 civarında im-
vel söyledi÷im Ankara'da Türk-øú'in de za toplanarak úube yönetimine iletildi. Atamaların iptal edilip seçim ya-
varlı÷ını ispatlayacak bir Belediye-øú ge- pılmaması halinde, mevcut kiúilerin øETT iúçilerini temsil edemeyece÷i
nel kurulunun yapılmasından yanayız vurgulandı.
ve öyle yöneticilerin seçilmesinden ya- Bir baúka örnek de, Belediye-øú'in Beyo÷lu Yakası úubesrnde yaúandı.
nayız. Hıdır Bal'ın baúkanlı÷ını yaptı÷ı bu úubeye ba÷lı Eminönü Belediyesinde, iú-
yeri temsilcisi H.Ömer Yazıcı'nın yerine, úube baúkanının kendi istedi÷i bir
Y.Ç: Tüm bu söylediklerinizin dıúın- kiúi atandı. Sınıf sendikacılı÷ını savundukları ve úube ve genel merkez yö-
da eklemek istedikleriniz var mı? netimine karúı çıktıkları için her fırsatta cezalandırılmak istenen Eminönü Be-
A. UÇAR: Son olarak úunu söylemek lediyesi iúçileri atama iúlemine büyük tepki gösterdiler. Kendi temsilcilerini
istiyorum. Yıllardan beri østanbul'da baú- istediklerini belirttiler. Dikkate alınmayınca imza topladılar. Eminönü Beledi-
latılan hareket genelde Türkiye'de yayılı- yesindeki 760 iúçinin tamamına yakını ve çevre iúyerlerinden de toplanan
lıyor. Ancak tüm arkadaúlarımızı suçla- 000'den fazla imza úube yönetimine iletildi, uygulama protesto edildi. øúçi-
rnak istemiyorum. Birtakım insanların ler topluca úube yönetimine gidip tepkilerini dile getirdiler ve aynı anda
basın toplantısı da yaptılar.
Belediye-øú tabanındaki bilinçli ve kararlı mücadele, sınıf sendikacılı÷ını
her geçen gün daha da güçlendiriyor. ____
ÇÖZÜM 5
GRUP YORUM
tanıyorduk. Bütün bunlarla kafa- oldu. '68'lilerden bugüne pek bir bulundu÷umuz yol. Biz ikinci ve
mızda az çok bir Türkiye panora- úey kalmadı÷ı söyleniyor. Ne der- onurlu yolu seçtik.
ması çizmiútik. østanbul, genel siniz? YÇ: Peki kültür ve sanatın ki-
olarak bakınca bizim için tam bir SAVAGE ROSE: Bizim gru- mi zaman bir yerde tıkanıp kaldı-
düú kırıklı÷ı oldu. østanbul son bun do÷uúu 967 yılında oldu. ÷ını görüyoruz. Bunu aúmak için
günlerde uluslararası film festival- 968'lilerin ço÷unun úimdilerde sizce ne yapmalı?
lerinde ödüllere aday gösterilen "hain" oldu÷unu görüyoruz. An- SAVAGE ROSE: Halkın ileri-
bir Hint filmindeki görüntüleri cak biz tüm '68'lilerin bu hainler ci unsurları ile bizim savundu÷u-
yansıtıyor; baúıboú çocuklar, dile- kefesine konulamayaca÷ını düúü- muz kültür ve sanat anlayıúının
nenler... Buna karúın biz bir ülke- nüyoruz. 968'de iúçiler, ö÷renci- bir yerlerde tıkanıp kalaca÷ını -
nin ancak "kır"ından tanınabilece- ler, sosyal demokrat partiler tara- sanmıyorum. Zaman ilerleyiúi ile
÷ini, düúünüyoruz. Ve Türkiye fından aldatıldıklarını görerek, sı- birlikte yeni koúullar, yeni duygu-
halkının kültürel gücünün de kü- nıf bilinci ile yola çıktılar, haksız- lar, yeni durumlar ortaya çıkıyor.
çümsenmeyecek bir düzeyde oldu- lıklara karúı çıktılar. Biz de müzi- Sanat/kültür, halkın yüre÷inde
÷u kanısındayız. Ayrıca østanbul ÷imiz ile buna, bu karúı çıkıúa bir bu de÷iúimi yakalamasını bilmeli-
dahil Türkiye'deki birçok kentin "ses" olmak istedik. O yüzden gru- dir. E÷er bu gerçekleúir ve sürek-
daha çok bir cezaevini ya da kıúlayı bumuzun adı Savage Rose (Ya- lilik kazanırsa tıkanma da söz ko-
andırdı÷ını söylersek yanlıú olmaz. ban Gülü) ile yaúamı, direniúi, nusu olmaz.
Türkiye cezaevlerinin yıllardır mücadeleyi ve 68 hareketini sim- YÇ: Neden dünya iúçi sınıfı-
düzelmek bilmeyen úu anda da gelemek istedik. Vietnam savaúı- nın, devrimci oluúumların yarat-
halen süren durumu ise tam bir nın sürdü÷ü ilk kurulú dönemimiz- tıkları türküleri, ezgileri kendi di-
insanlık suçu. Binlerce, onbin- de ABD'ye yaptı÷ımız gezide linize çeviriyorsunuz ve sizce bu
lerce insan cezaevinde yıllardır ölüm ve yaúama karar veren silah niçin gerekli.
bir kenara itilmiú durumda ve si- úirketlerinin plak úirketleri ile yan- SAVAGE ROSE: Biz böylelik-
yasal iktidar bu insanları sindir- yana oldu÷unu gördük ve bize ya- le Danimarka halkının duyarlılı÷ı-
meye u÷raúıyor. Gördü÷ümüz ka- pılan Vietnam'da ABD askerleri- nı arttırmayı amaçlıyoruz. ønsan-
darıyla bunu úimdiye kadar baúa- ne konser verme önerisini de lar, örne÷in Filistinlileri, Kürtleri
ramadı ve baúaracaklarını da san- plak önerileri ile birlikte geri çe- bilebilirler. Ve bunların ezildikle-
mıyoruz. virdik. Bu olay bizim için bir dö- rinin de farkındadırlar. Ancak bir
YÇ: Grup Yorum'un tutuklan- nüm noktası oldu. Ve sanat anla- Filistin úarkısını söylediklerinde
ması, daha önce birçok soruútur- yıúımızın benimsedi÷imiz bu çizgi bir Kürt ezgisini birlikte mırıldan-
maya u÷raması gibi benzer bir do÷rultusunda giderek iúçi sınıfı dıklarında bu insanları ve sorunla-
olay sizin baúınıza geldi mi? ve ezilen halklar gibi kaynaklar- rını daha fazla anlayacaklarını dü-
SAVAGE ROSE: Danimar- dan beslenerek geliúti÷ini düúünü- úünüyoruz. Ve ardından da "bu in-
ka'daki burjuvazi, Türkiye'deki yoruz. Önümüzde iki yol vardı. sanlar dünyanın bir köúesinde ezi-
burjuvaziden çok daha "ince" çalı- Biri yıldız olmak di÷eri ise úimdi liyor, bir úeyler yapmalı" diye dü-
úıyor. Yani onlar sizinkilerin
kullandıkları gibi "kaba" yön-temler Grup Yorum gecesinde, "bir ulusun türkülerini yapanların , yasalarını yapanlardan daha
kullanmıyorlar, cezaev-lerine güçlü" oldu÷unu haykırıyordu hep bir a÷ızdan.
atmıyorlar, soruúturmalar
açmıyorlar. Ancak iúçi sı-nıfının
yanında olarak bildik-leri
bizleri, basın ve kitle ileti-úim
araçlarıyla köúeye sıkıútırmaya ve
tecrit etmeye çalıúı-yorlar.
Danimarka burjuvazi-nin tüm
ezilen dünya halkları ve
uluslararası devrimci hare-
ketlerle dayanıúma içinde ol-
du÷umuzu biliyorlar ve bunu
istemiyorlar. Danimarka ve
Türkiye iki farklı ülke olması-na
karúın biz de Grup Yorum gibi
aynı sorunları daha farklı
boyutlarda da olsa yaúıyoruz.
YÇ: Savage Rose'un do÷u-úu ve
bugünlere geliúi nasıl
Ç
ÇÖZÜM 7
GRUP YORUM
úünmeye baúlayacaklar.
YÇ: Genel olarak sanat ve kül-
tür, özel olarak müzi÷in ba÷ım-
sızlık, demokrasi ve sosyalizm GÜZEL BøR DAYANIùMA ÖRNEöø
mücadelesindeki iúlevi konusun-
da neler söylemek istersiniz. Biz-
de sanat-sanatçı iliúkisi genellikle
bu kavramların dıúında kalıyor
VE SAHTEKARLIöIN
da...
SAVAGE ROSE: Sanat ve kül-
tür yalnızca kendi baúına özgür- ÇøRKøN YÜZÜ
lük ve ba÷ımsızlı÷ı getirmez.
Ama demokratik cephede çok
önemli bir araçtır. 986'da Dani- Savage Rose'nin Türkiye'de kaldı÷ı best bırakıldı÷ını, kendilerini yeme-
marka'da büyük bir Liman iúçileri süre içinde dostluk adına, ÷e davet etti÷ini ve ertesi gün sa-
dalgası vardı. øúçilere destek ol- dayanıúma adına birçok güzellik bah O9'da øHD'de bir basın toplantı-
mak için konserler düzenlendi. sergilendi. Ancak oportünizm, sı düzenlemek istediklerini söylemiú-
ølk konser pop müzikçiler tarafın- küçük hesaplarla bu güzelliklere ti, ortada çirkin bir oyun vardı oyna-
dan verildi, ikinci konser ilerici gölge düúürmeyi hedeflediy-se de nan. Ve biz bu oyunu ortaya çıkar-
sanatçılar tarafından verildi. Ve baúarılı olamadı. Yababiîdikle-ri tek mak zorundaydık. Hemen øHD øs-
iúçiler bu arada kendi çıkarları- úey kendi i÷rençliklerini sergilemek tanbul ùubesi Baúkanı Emil Galip
nın, kendi kültürlerinin pop sanat- oldu. Sandalcı'yı arayarak durumu anlat-
çılarında yatmadı÷ını gördüler. Grup Yorum'la dayanıúma kon- tık. Kendilerinin bir randevu talebi
Hatta çatıúmalarında sık sık ya- serinin birgün öncesi TAYAD'a "iki olmadı÷ını, herhangi birini karúıla-
úandı÷ı grev boyunca iúçiler kendi konuk" geldi. Erkek olan "konuk" mak üzere havaalanına giderken
korolarını oluúturdular. Ve o ana çevirmen, bayan ise Danimarkalıy- gözaltına alınmasının sözkonusu ol-
kadar yaúanmayan úeyler iúçiler dı. Bayan "konuk" Savage Rose'nin madı÷ını, ertesi gün, øHD'de herhan-
arasında coúkuyla yaúandı. Oluú- elemanlarıyla Danimarka'dan arka- gi bir basın toplantısınında yapılma-
turdukları kültür yapısı grevin daútı! Öyle söylemiúlerdi... Onlarla yaca÷ını hem bize, hem de Savage
bu kadar güçlü ve militan olma- birlikte evimizde konuk olmak isti- Rose'li konuklarımıza ifade etti.
sında rol oynadı diyebilirim. yordu kendisi; Aynı akúam istedikleri Oyun oynamak isteyenlerin yalanı
Kültür-sanat ba÷lamında "bir- görüúmeyi sa÷ladık. Ve birlikte ye- açı÷a çıkmıútı. Son olarak yalanın
lik" de çok önemli bir araçtır. me÷e çıktılar. Ertesi sabah Savage sahiplerini Savage Rose'lularla yüz-
Biz gerçek insanlara úarkı söylü- Rose'lılar gece geç vakitte geldikle- leútirdik. Bu davranıúlarının hesabını
yoruz ve onların úarkılarını söy- r
rinden, bizimle konuúamadıklarını - vermek zorunda olduklarını belirttik.
lüyoruz. ancak, ortada bir sorun oldu÷u Oynamak istedikleri çirkef oyunun
Bu görüúleri bizde biliyoruz. her hallerinden belli oluyordu- bizle açı÷a çıkmasından sonra, gitmek
Bu burjuva ve küçük burjuva gö- konuúma ihtiyacı duyduklarını be- üzereyken söyledikleri son söz il-
rüúüdür. Bize göre sanatçı ba÷ım- lirttiler. Bir gün önce kendisini Dani- ginçti: Özgürlük Dünyası'ndan ol-
sız de÷ildir. Burjuva kültürü mo- marka'lr olarak tanıtan bayanı Dani- duklarını belirtiyor ve TAYAD'ın ran-
nopolleri aslında sanatçının ba- marka'dan tanıyorlardı. Ancak ba- devuyu engelleyece÷i endiúesiyle
÷ımsızlı÷ını engeller. Bizzat ba- yan Türkiyeliydi. Böylesi bir yalan böylesi bir oyuna baúvurmak zorun-
÷ımsızlı÷ı vurgulayan burjuva sa- söylemesine gerekçe olarak úunları da olduklarını söylüyorlardı. Daha
natçıları büyük tekellerin ellerin- söylemiúti; TAYAD'a defalarca tele- sonra Özgürlük Dünyası dergisin-
deki plak úirketleri ve yayınevleri fon eden ønsan Hakları Derne÷i den görüútü÷ümüz arkadaúlar, bu
ile ba÷ımsızlıkları yok ediliyor. (øHD)nin "Bayan Baúkanının" talebi- kiúileri tanımadıklarını belirttiler.
Burjuva sanatçıları halkın sanatına ni kendilerine "iletmemiútik" bu ise Böylesi bir olumsuzlu÷a karúın,
ancak bireycilik getirir ama sa- haklı olarak Savage Rose'luları üz- Ülkemizden sıcak ve samimi duygu-
natçının birey niteli÷i farklıdır. müútü. Ancak ortada bir sorun yar- larıyla ayrılan Savage Rose'nin tüm
Güçlü bir birey duygusu sorumlu- dı. Hiç kimse TAYAD'ı arayarak øHD elemanlarını konuk edebilmeyi ister-
luk gerektirir ve üretim için gerek- adına randevu talebinde bulunma- ken, di÷er yandan yukarıda anlattı÷ı-
lidir. Türkiye'de de demokratik mıútı. Kaldı ki ayrıca øHD Baúkanı mız Çirkinliklerin sahiplen her kim-
hareket bireyci duyguları geliúmiú bir "bayan" de÷ildi. Kendisini bize se! Protesto ediyoruz. Ve diyoruz
insanlardan oluúmalı. Sanat güçlü Danimarkalı olarak tanıtan bayan, ki, devrimci güçler arasında denen-
ve renkli bireylerden oluúmalı gri øHD'nin "Bayan Baúkanının" Savage mek istenen bu yöntem çok tehlike
ve dört köúe olmamalı. • Rose'lıları karúılamaya giderken gö- lidir, asla izin vermemeliyiz. •
zaltına alındı÷ını, üç gün sonra ser- TAYAD
ÇÖZÜM 8
€EZA NøSASI
úünceyi, siyasal propagandayı, siya- - 370.377 kiúiye pasaport veril bul etmez. Kaldı ki, "has dostlar"
sal faaliyetlerden dolayı verilen, veril- medi; bi-le bu haliyle kabul etmiyorlar,
mekte olan idam cezalarını (ve bir - 9.400 kiúi 402 sayılı yasaya daha do÷rusu kabul edemiyorlar
bütün olarak düzenin üretti÷i suçlar göre görevden atıldı ya da sürgün Türki-ye'yi...
idam cezası) vb. tüm anti-demokra- edildi; ønsanların evlerinden, yurtların-
tik hukuksal çitleri yıkıp atmaktır. - 77 kiúinin iúkenceden öldü÷ü dan sürüldü÷ü; iúkencelerin devam
Evet yapılması gereken bu iken or- iddiasıyla soruúturma açıldı; etti÷i; rastgele kurúuna dizilen in-
taya atılan cezaları indirme, yargıyı - 8 gazete toplam 95 gün yayın sanların oldu÷u; örgütlenme, siya-
ça÷daúlaútırma komedisinin bir an- hayatından uzak kaldı; sal çalıúma, düúünce özgürlü÷e
lamı olmaz. - 3 günlük gazetenin yayın haya hakkı vb. demokratik hakların hale
TCK'da mevcut olan 27 idam tına tümüyle son verildi; "rafta" oldu÷u bir ülkede, siyasal ikti-
maddesinden yeni tasarıda hemen - 2000 basın davası görüldü, 8 darlar hukuk ve yargı alanında ne
tamamı adli suçları kapsayan 3 ta- yıl içinde; gibi tasarılarla ya da de÷iúiklerle or-
nesinin ortadan kaldırılmak istenme- - 3000 sanık 2000 basın davasın taya çıkarlarsa çıksınlar, inandırıcı
si, bu konuda siyasi iktidarın iki yüz- da yargılandı; olamazlar.
lülü÷ünü göstermekten baúka bir - 23.667 dernek faaliyetinden Bir ülke düúünün ki, düúüncele-
úey de÷ildir. ANAP iktidarının ölüm men edildi; rinde dolayı insanlar baskılara, iú-
cezaları ile ilgili vermiú oldu÷u vaat- - 800 kiúi kayıp (SHP araútırması kencelere, yüzlerce yılı bulan hapis
lerin de, böylece gerçek yüzü açı÷a na göre); cezalarına çarptırılıyorlar.
çıkmıú oluyor. Bu rakamların tam gerçe÷i yan- Bir ülke düúünün ki, insanlar hak-
Bugün Türkiye'de 2 Eylül'ün ya- sıtmadı÷ı konunun ayrı bir noktası- ları olan örgütlenme özgürlü÷üne
ratmıú oldu÷u hukuk ve yargılama- dır. Önemli olan 2 Eylül hukuku- sahip olmasınlar.
nın tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırıl- nun toplumda yaratmıú oldu÷u Bir ülke düúünün ki, insanlar sırf
ması gerekirken, siyasi iktidar tam erozyonun gözler önüne serilmesi- Kürt olduklarından dolayı akla gele-
tersine, hala bu hukuk ve yargı sis- dir. Ve iúin gerçe÷i bu erozyonun bilecek her türlü baskı ile karúı
temine dört elle sarılmaktadır. Hal- bugün, ANAP iktidarı eliyle sürdürü- karúı-ya olsunlar.
buki hukuk ve yargı özellikle 2 Ey- lüyor olmasıdır. ANAP, "demokrasi- Bir ülke düúünün ki, Ceza Yasa-
lül'le birlikte dumura u÷ratılmıú ege- cilik" oyunu maskesiyle kendisini sı'nda, tarihin çöp sepetinde çoktan
menler kendi yarattıkları hukuk ku- bu sürecin dıúında tutmaya çalıúsa yerini almıú olan Mussolini Faúiz-
rallarını bile hiçe saymıúlardır. da, bunu baúaramadı÷ı ortadadır. mi'nin ceza maddeleri yer alsın.
"...Hukukçu olarak úunu söyleye- ANAP iktidarının maskesi düúmüú- Bir ülke düúünün ki, insanlar en
bilirim, 2 Mart'ta da 2 Eylül de tür. 0,2 Eylül siyasi gericili÷inin si- do÷al hakkı olan yaúama hakkın-
de aynısı oldu. Hukuku bir yana bı- vil alandaki devamıdır. Dolayısıyla dan yoksun olsunlar.
rakıp emir-komuta silsilesi altında 2 Eylül gericili÷inin yaratmıú oldu- Ve bir ülke düúünün ki, yönetici-
görev yapan adamlar durumuna ge- ÷u hukuk, bugün ANAP iktidarı ara- leri her alanda ve her zaman kendi
tirildi hukukçular. Benim anladı÷ım cılı÷la sürdürülegelmektedir. Bu ol- halkına karúı olsunlar...
ça÷daú hukuk iúlememiútir 2 Ey- gu o kadar açık ki, Fransa Genel- øúte bu ülke bugünün Türkiye'si-
lül'de. Genelde isabetsiz, yara bıra- kurmay eski Baúkanı Antoin Sanqu- dir. Ve bu gerçekler varlı÷ını korudu-
kan onarılması mümkün olmayacak inetti "Özal'ın Türkiye demokrasi ÷u sürece Anayasa ve Ceza Kanu-
kurallar çıkmıútır." Evet, böyle di- yolundadır' gibi sözleri bizi tatmin nu'nda gündeme gelecek ya da ge-
yor 2 Eylül'ün Cumhuriyet Savcı- etmiyor, hukuk kuralları de÷iúmeyip tirilecek de÷iúiklik programları hiç-
larından Namık Kemal Buhramo÷- 4,42'de somut çalıúma yapılma- bir sorunu çözmeyecektir.
lu... dıkça Türkiye'de demokrasiden söz Yapılması gereken úey açık: Bu
Resmi makamların 2 Eylül ra- edilemez. ønsan haklarının da geçerli olguları do÷uran, üreten úeylerin
kamlarında göze çarpan tabloya bir olmadı÷ı bir Türkiye'nin Avrupa üzerine kararlılıkla gitmek; "yukarı
göz atarsak ortaya çıkan sonuç úöy- Toplulu÷u'na girmesine de karúıyız" dan aúa÷ıya" verilecek "demokratik
le: diyebilmektedir. hak ve özgürlükleri" (!) beklemek
- 650 bin kiúi gözetim altına alın E÷er Özal ve ANAP iktidarı gün- tense (bazıları hala bekliyor ve bu-
dı; deme getirdi÷i TCK'nın bazı bölüm- nun hayaliyle yatıp kalkıyorlar), ken-
- milyon 683 bin kiúi fiúlendi; lerini de÷iútirme ve ölüm cezaları ile di öz güçlerimizle birlikte örgütlü bir
- 20 bin dava açıldı; ilgili Anayasa de÷iúikli÷i tasarılarıyla úekilde ülkemizin demokrasi müca
- 48 kiúi idam edildi; AT'ye girmeye hazırlanan Türkiye'yi delesinde yerimizi almak; ve bizim
- 244 idam dosyası Meclis'te Avrupalı dostlarına "úirin" gösterme- eserimiz olacak olan hakları kaza-
bekliyor; ye çalıúıyorsa, yanılıyor. Çünkü Av- nıp, onlara sahip çıkıp, korumaktır..
- 322 asker ve sivil çeúitli dü rupalı dostları kabul etse bile, Avru- Unutulmamalıdır ki demokratik
zeylerde devlet görevlisi resen pa demokratik kamuoyunu oluútu- hak ve özgürlükler verilmez alı-
emekli edildi; ran güçler bu hali ile Türkiye'yi ka- nır. •
ÇÖZÜM 20
SÖZ AVUKATLARIN
SÖZ AVUKATLARIN
Avukatlar olarak da savunmamızda
tarihsel-siyasal sorumlulu÷umuzun
bilinciyle hareket ettik. Çünkü biliyo-
ruz ki, tarihin akıúı ve mantı÷ı: "her
zaman do÷ru olanın gerçek, gerçek
Sayın Yargıçlar olanında do÷ru olmayaca÷ıdır." Ni-
tekim 2 Eylül ve 2 Eylül hukuku
Savunmamıza baúlamadan önce, da bir gerçek olmasına karúın, do÷-
Devrimci Sol Davası savunmasını ru oldu÷u anlamına gelemez. 2
üstlenen biz avukatlar; birkaç söz Eylül Hukuku hukuk dıúıdır. Müvek-
söylemek istiyoruz. Önce úunu killerimiz de hukuk dıúı 2 Eylül Hu-
belirtelim Türkiye'nin en büyük ve kukuna göre yargılanmak istenmek-
önemli siyasi davalarından biri olan tedir.
Devrimci Sol Davası'nın sa- Evet bu yargılama, tarihin akıúı
vunmasını üstlenmekten onur ve mantı÷ına aykırıdır. Ancak kesin
duyuyoruz. yargıyı tarih verecektir.
Bizlere Hukuk Fakültesi'nde sürekli Tarihin úaúmaz yargısı ve kararı-
hukuk-hukukdıúı, haklı-haksız, na inanan biz savunma olarak, bu
kanunilik-meúruluk, kavramları ö÷re- mahkemede;
tilmeye çalıúılırdı. Ama bunlar o yıl- Kölecili÷e baúkaldıran Sparta-
larda soyut kalıyordu. Belki de bu küs'ün,
davanın savunmasını üstlenmesey-dîk Gerçek ve do÷ru olan bilimdir di-
bu soyutluk sürecekti. yerek ateúe meydan okuyan Bru-
Ne zaman ki Devrimci Sol siyasi no'nun
dava sanıklarının savunmalarını üst- Faúizmi Leipzig mahkemelerinde
lendik; iúte o zaman bu kavramlar bir yargılayan Dimitrov'un
anlam ve bir somutluk kazanmaya Tarih beni beraat ettirecektir diye
baúladı. haykırarak Batista diktasına boyun
Bu davada bir müvekkilimiz, siyasi e÷meyen Fidel Castro'nun
mücadelenin kiúiyi olgunlaútırdı÷ı ve Mayıs iúçi bayramını yaratan
tecrübesini artırdı÷ını söylemiúti. Chigago iúçilerinin
Siyasi bir dava ile u÷raúmak da, bir Socrates'in, Galilei'nin, Thomas
avukatı olgunlaútırıyor ve tecrübesini Munzer'in, Baba øshak'ın, ùeyh Bed-
artırıyor. Çünkü, avukatlık mesle÷i rettin'in...
artık insan olma bilincinden sonra Kısaca haklının, tarihin geliúen
geliyor, hukukçu sorumlulu÷u artıyor. yönünü temsil edenlerin savunması-
Ve elbette, sorumlulu÷un yarattı÷ı nı yapaca÷ız. •
bedelin boyutu da yükseliyor.
ÇÖZÜM 21
HAKLIYIZ KAZANACAöIZ!
HAKLIYIZ
KAZANACAöIZ!
Devrimci Sol savunması iki cilt kitap halinde yayınlandı. Üç
gün sonra sansürün saldırısına u÷radı, toplatıldı.
Tarih boyunca egemen sınıflar bayra÷ı olarak kavgacı yüre÷iyle bir ÷ız!" sloganlaútı, dalga dalga
kitlelerle kaynaúmıú, onun maddi gerçek. "HAKLIYIZ KAZANACA- yayıldı ülkenin dört bir yanına.
gücü haline dönüúmüú halk öIZ!" iúte bu gerçe÷in yaúanmıú ve Devrimin ve emekçi halkın sosya-
hareketlerinden her zaman yaúanacak kavgasının manifestosu lizm davasını genel geçer sözlerle
korkmuútur. øúte terör de bu olarak yazıldı. de÷il, yaptıkları her devrimci eylemi
noktada ortaya çıkmıútır. Egemen Bu manifesto Spartaküs'lerden sahiplenerek, halka karúı suç iúle-
sınıf bu gücü yok etmek için sürekli Bedrettin'lere, Chelere, Mahirlere, yenlerin suçlarını faúizmin suratına
saldırıyor, devlet eliyle terör uygulu- Apo'lara kadar uzanan koskoca bir haykırarak savundular.
yor ve varolan gerçekleri çarpıtarak, tarihi içeriyor. Ancak yine de onu ta- Yasal duvarları aúarak devrimcili÷i
elindeki basın, radyo, TV vb. tüm rih diye nitelemek eksik olur. Çünkü savunmak. øúte böylesi bir savunma
olanaklarla bilinçlerde karıúıklık yara- geçmiúe dönük yüzüyle bütün mülk gelene÷i yaratılıyordu Türkiye'de.
tarak baskı-terör politikasını tamam- sahibi sömürücü sınıflarla hesaplaú- Oligarúi buna izin veremezdi. Emekçi
lıyor. Ama durum ortada hem ideo- ma ve ezilen sınıfların mücadele tari- halk üzerindeki depolitizas-yon zaten
lojik hem fiziki saldırılar devrimci hine her úeyiyle sahip çıkmak oldu- kırılmaya baúlamıútı. Bir de
mücadeleyi yok edemedi. Zaman ÷u kadar, bugüne ve gelece÷e dö- gerçeklerin gün ıúı÷ına çıkması,
zaman durgunluk dönemleri yaúa- nük yüzüyle de proletarya hareketi- kendisine eylemiyle programıyla al-
mıú olsa da Devrimci Mücadele sü- nin programını, stratejisini ilan edi- ternatif olan bu anlayıúın emekçi
rekli geliúiyor, serpilip büyüyor. yor. halkımız tarafından ö÷renilmesine rıza
Sovyetler Birli÷i, Çin, Küba, Viet- "Herkes Konuútu Sıra Bizde" di- gösteremezdi. Savunma engel-
nam... iúte Nikaragua. Halkların mü- ye baúlayan sözler, Devrimci Sol'un lenmeliydi.
cadelelerinin kazanımı ise sosya- dünyamızın ve ülkemizin tarihsel ve Savunma okunurken
lizm. sınıfsal analizini, yaptıklarını ve yap- yargılanmaya baúlandı. Haziran
Bu haklı mücadele Lenin gibi, mayı amaçladıklarını ortaya koyar- Yayınevi tarafından iki cilt halinde
Stalin gibi, Mao gibi, Castro ve Che ken; terörü, halka ihaneti, bütün i÷- yayınlandıktan üç gün sonra da
gibi büyük devrimci önderler yetiútirdi. rençlikleriyle, insano÷lunun geri bı- toplatıldı.
Sovyetler Birli÷i'nde yakılan dev- raktırılmıúlı÷ı, yoksullu÷u, gerili÷inin "Haklıyız Kazanaca÷ız tutsak edil-
rim ateúi tüm dünyayı tutuúturdu. baú sorumlusu emperyalizm ve oli- di."
Bolúevik Hareketi, Vietkong'u, garúinin yargılandı÷ı, suçlarının ve Okunması sakıncalı görüldü.
FMLN'yi, FSLN'yi yarattı. Türkiye'yi suçlularının sıralandı÷ı bir devrimci ùimdi o da yargılanacak. ùimdi sa-
de saran bu alevler THKP-C ve dev- "mütalaa" olarak haykırılıyor. vunma da savunmasını yapacak.
rimci sol güçler ile gerçeklik kazan- Oysa oligarúi kendilerini savun- Ama unutulmamalıdır ki tarih yar-
dı. malarını istiyordu. Dahası, af dileme- gılanamaz, yargılar.
Oligarúi ne denli azgın taham- lerini, "biz yapmadık" demelerini "Güçsüz de÷iliz, gücümüz inancı-
mülsüzlük gösterirse göstersin dev- bekledi. Beklentisi boúa çıktı. mızda, tarihsel ve siyasal haklılı÷ı-
rimci sol güçler bugün yaúayan bir Mahkeme salonu sınıf mücadele- mızdadır.
gerçek. Faúizme karúı mücadelede sinin bir baúka alanıydı úimdi. "Oli- "Biz Kazanaca÷ız! Çünkü Biz
nice zorlu sınavlardan geçmiú, her garúi bizi tutsak etti ama yenemedi. Halkız Haklıyız.
koúulda diúe diú örgütlü mücadele Çünkü biz halkız. Haklıyız kazanaca- "Biz Yeni Bir Dünya øçin Yola Çık-
tık ve O Dünyayı Kuraca÷ız!" •
ÇÖZÜM 22
PARTø
ÇÖZÜM 23
PARTø
ÇÖZÜM 24
PARTø
sorunlarını çözümleyemeyenlerin çok partili÷i sosyalist demokrasinin tirilerini açıktan açı÷a yapanlar, do÷-
taklitçilikten ve ödünç teori peúin- ilkesi durumuna çıkarabiliyorlar. rudan Lenin'in Bolúevik partisini
den koúmaktan bir türlü kurtulama- Sosyalist demokrasiyi çok partililik- eleútirenler de var. Bugün dogma-
dıkları görüldü, görülüyor. le açıklamaya kalkanlar eleútirilerin- tik, anti-demokratik, despot damga-
Bugün Leninist örgütlenme açı- de Stalin dönemini hedef gösterir- sı vurup: yasal, herkese (!) açık, ge-
sından asıl tehlike, Leninist örgüt ken, Lenin'e yapılan eleútirilerin ip niú, kanatlar ve hizipler barındıran
anlayıúını Stalin döneminden baúla- uçlarını da veriyorlar. Tek partilili÷i koalisyon partilerine duyulan özlem
yarak eleútirenlerden, "koúullar de- Sovyetlerde iç savaúın dayattı÷ını moda oldu. Her úeye Stalin dönemi-
÷iúti, artık Leninist örgüt anlayıúını ve sonuçta sosyalist demokrasinin ne karúı olmak noktasından bakıldı,
terketmek gerekir" diyerek do÷ru- bu süreçte iúlemez hale geldi÷ini giderek Lenin dönemine varıldı. Do-
dan saldın yöneltenlerden geliyor. söylüyorlar. Burada úunu sormak ÷al olanı buydu. Lenin'îe Stalin ara-
Öyle ki, herúey legal, açık, geniú, gerekiyor: Onların anlayıúına göre sına Çin ùeddi çekmenin bir anlamı
demokratik ve kitlesel bir partileú- iç savaú sonrası tek partilili÷in zo- yoktu çünkü... Bolúevik örgütlenme-
me oda÷ında sınırlandırılıyor. Leni- runlulu÷u kalktıktan sonra Lenin ve nin dogmatikli÷i, despotlu÷u, bürok-
nist örgüt kavramı yozlaútırılıyor. Bolúevikler neden çok partiiili÷e yol ratlı÷ı, lider sultacılı÷ı "keúfedilince",
Bu, en somut biçimde legal örgüt- açmamıúlardır? Sadece Stalinle de- Troçkizmin, sivil toplumculu÷un, Av-
lenme ile illegal örgütlenme karúı ÷il, Lenin'îe de hesaplaúmaya giriú- rupa Komünizminin kendini bile kur-
karúıya getirilerek yapılıyor. øllegaîite meden çok partiliîi÷i savunmanın taramayan teori cephaneli÷inden ik-
tümden reddediliyor. Herúey yasal- yolunu açamayacaklarını hatırlat- mal yapmakta geçer yol sayıldı. Av-
lık sınırına hapsedilerek burjuvaziyle mak gerekiyor. Bu anlamda Lenin'i rupa koúullarında ehlileúenler, "dar
uzlaúmaya bütün kapılar acılıyor. øl- Stalin'e karúı kalkan olarak kullan- sınıf bakıú açısını terkedelim" diye-
legaîite neredeyse burjuvazinin söy- maya kalkmaları da ahlaki yönden rek sınıfsallıktan uzak, saf demokra-
si ve özgürlük tutkunu olup çıkıve-
renler, bu teorileri yine de ça÷daú
Leninist örgütlenmenin çeúitli siyasi güçlerce devrimci ve Leninist de÷ilse de Marksist eti-
özünün törpülenerek burjuvazi tarafından kabul ketle propaganda etmekten çekin-
edilebilir bir úekle büründürülmesi ve kolunun - miyorlar. Bunlar bu kez Marks'tan
kendilerine dayanacak bir yer arıyor-
kanadının budanarak devrimci iúlevinden lar. Bunların saldırılarını do÷rudan
koparılması çabalarına, bugün iúçi sınıfının "40 çeúit" Leninist parti anlayıúına ve Leniniz-
me yönelttikleri ortadadır. Ne kadar
partisi olabilece÷i gibi sorumsuzca üretilen teoriler Marks'tan yardım umsalarda, Mark-
üretilmiútir. sizme de karúı çıktıklarını, çıkmak
zorunda olduklarını gösteriyor.
Marks'! Lenin'den ayırmak, Marks'!
lemiyie karanlık güçlerin alanı ola- tartıúılmalıdır. Çok partili iúleyiú sos- Lenin'e karúı çıkarmak bayatlamıú
rak nitelendirilmeye baúlanıyor. yalist demokrasi de÷il, ikiyüzlü bur- reformist taktiklerdir.
Kendi durumlarını oligarúinin ku- juva düzenini açıklayabilir. Bir taraf- Kendi küçük dünyalarında yaúa-
rumlan nezdinde meúrulaútırmaya tan birlik çı÷lıkları atar, proletarya- yan bazıları da bugünden merkezi-
çalıúan ve illegaliteyi yadsıyarak ya- nın tek bir merkezi güç halinde ör- yetçili÷i temel alan örgütleri katı,
sallık içinde mücadele etmek ve gütlenmeden devrim yapamayaca- sekter, lider sultasında örgütler ola-
mücadeleyi burjuva demokrasisi sı- ÷ını söylerlerken, di÷er taraftan pro- rak niteliyor. Örgüt disiplinini birey
nırlarında dondurmak kararı alanlar letarya diktatörlü÷ü altında burjuvazi özgürlü÷üne son veren bir baskı ay-
hiç bir dönem kendi özgüçlerine gü- dıúında her sınıfa örgütlenme öz- gıtı gibi gören aydınların yıllardır tek-
venerek hareket edemeyenlerdir. gürlü÷ünü savunmak, proletaryanın rarladıkları teranelerdir bunlar. Bazı-
Bunların savundukları sınıf savaúı güçlerini parçalamak ve karúı devri- ları bu "bilimsel", aydınca tahlillerini
ve devrim partisi de÷il, reform ve min kapitalizmi restorasyonuna elve- böyle örgütler iktidar olunca katı
uzlaúma partisidir. Di÷er yandan riúli ortam hazırlamak bunların nasıl merkeziyetçili÷i, anti-demokratlı÷ı
partide çok seslilik, çok kanatlılık, kafa karıúıklı÷ı içinde olduklarını sürdürüyor, despotlikleúiyor, bürok-
birleúik ve güçlü olma adına hizip gösteriyor. (Bazıları daha "demokra- ratlardan oluúan partilere dönüúü-
özgürlü÷ü, burjuva partileri gibi hi- tik" davranarak burjuva partilerine yor, "kıúla sosyalizmi" uyguluyor
zipler koalisyonu bile savunulur hale de örgütlenme özgürlü÷ünün tanın- sosyalizm de tıkanıklıklar bunlardan
geliyor. Dahası da var. Çok kanat- masını savunabiliyor.) Bu iki iddia- kaynaklanıyor diyecek kadar ileri
lılı÷ı, hizip özgürlü÷ünü yeterli bul- dan birinde, ama asıl olarak Leni- götürüyorlar. Onların savundu÷u
mayanlar, sosyalist demokrasinin nist örgüt konusunda, Türkiye'deki proletarya sosyalizmi de÷il, küçük
uygulamadaki tıkanıklı÷ının tek parti statükoculu÷un, reformizmin sami- burjuva sosyalizmidir. Leninist parti
likten kaynaklandı÷ını keúfederek miyetsiz oldu÷u çok açıktır. Bu eleú- anlayıúı de÷il, menúevik hatta daha
ÇÖZÜM 25
PARTI
da gevúek liberal niteliklere sahip leri için de geliúme güçlenmede kar- lik gibi sorunların partiden tam bir
bir partidir. Onlar devrim, savaú ör- úılaúacakları bir deney olarak duru- kopuúa yol açacak kadar kendini
gütü de÷il, kendilerini tatmin ede- yor. Proletarya partilerinin küçük dayatmaması, bu sorunların canlı
cek, beyin jimnasti÷i ve akademik burjuvazinin ideolojik, kültürel etkisi- somut olarak geriye çekti÷inin, dev-
tartıúma yapacakları sosyal kulüpler ni uzun süre üzerlerinde taúıyaca÷ı rime müdahale etme iradesinin
arıyorlar. Onlar kitleler içinde sivril- düúünülürse, dönem dönem özellik- önünde engel oluúturdu÷unun sü-
miú, kitlelerin güvenini kazanmıú, le sınıf mücadelesinin zorlaútı÷ı, reç içinde yaúanarak; kendinden
uzun mücadele yılları içinde olgun- güçlüklerle karúılaúıldı÷ı noktalarda önce bir Marksist parti tecrübesi ol-
laúmıú tecrübeli kadrolarla, liderlerle bu tür iç çeliúkileri kendi özgüllükleri maksızın yaúanarak görülmesidir.
kitleleri karúı karúıya getirmek isti- içerisinde yaúayacaklardır. Ama Bu deney tarihsel bir olgudur ve bir
yorlar. Yaptıkları do÷rudan örgüt Bolúevik partisi bu konuda hemen sorun olarak olgunlaútı÷ı noktada
düúmanlı÷ıdır. Kitlelerin kafasını ilk deney olmasıyla ve Rusya'da kü- kopuú sa÷lanmıútır. Birlikteli÷in o
"despot liderler", "sürü kitleler" de- çük burjuvazinin güçlü olması nede- dönem için devrime engel olmama-
magojisiyle karıútırmak, devrimci ör- niyle iç çeliúki ve çatıúmaları çok yo- sı bu anlamda sonuçtur. Zaten Le-
gütleri zayıflatmak onların bugün sa- ÷un ve karmaúık olarak yaúamak nin ve Bolúeviklerin, birlikte oldukları
rıldıkları iútir. zorunda kalmıútır. süreçte Menúeviklerin devrimci
Alternatif olarak getirdikleri bir Bolúevik partisinin tarihi evrimin- geliúime ters düúecek taktikler geliú-
úey de yoktur. Tek yaptıkları Troç- deki bu çeliúki ve çatıúmalara baka- tirdikleri ve örgütün ilkelerini tasfiye-
ki'den, burjuvaziden ve küçük burju- rak, Lenin'in partide çok kanatlılı÷a, ye giriútikleri her aúamada ayrı hare-
va aydınlardan aúırdıkları eleútirileri çok baúlılı÷a, hizip özgürlü÷üne ket etmeleri, bunu yeterince açıklıyor.
papa÷an gibi terarlayıp durmaktır. destek verdi÷ini söylemek, sorunu Hizip özgürlü÷ünün, çok merkez-
Fakat tüm söylediklerine ve iddiala- çarpıtmak olur. Bunun için 92'ye lili÷in partinin irade ve eylem birli÷i-
rına ra÷men siyasi olarak iflas etmiú-
lerdir. Bu iflaslarını açıklayamamak- Kendi durumlarını oligarúinin kurumları nezdinde
ta ve bunun nedenini araútıracakları- meúrulaútırmaya çalıúan ve illegaliteyi yadsıyarak
na Marksizm-Leninizmin temel ilke-
lerine, devrimin belirli önderlerine yasallık içinde mücadele etmek ve mücadeleyi
saldırmayı seçmektedirler. Ancak burjuva demokrasisi sınırlarında dondurmak kararı
bu burjuva yöntemi de onların iflas-
larını gizleyemiyor.
alanlar hiçbir dönem kendi özgüçlerine güvenerek
hareket edemeyenlerdir. Bunların savundukları sınıf
LENINIST PARTø øLKELERø savaúı ve devrim partisi de÷il, reform ve uzlaúma
BOLùEVøK PARTøNøN
TARøHSEL EVRøMø øÇøNDE
partisidir.
BELøRLENMøùTøR
Bolúevik partisinin oluútu÷u ve kadar Bolúevik ve Menúeviklerin bir- ni sabote ederek devrimin geliúme-
geliúti÷i nesnel koúullar, özgünlü÷ü likte oldukları RSDøP örnek teúkil et- sini engelledi÷ini, 92'ye kadar
ve evrenselli÷i anlaúılmadan, 92 miyor. Menúeviklerle birlikte hareket ettikleri
Kronútad Ayaklanması ve X.Kong- RSDøP'in daha baútan II.Kongre- dönemde çok yakından ö÷renmiú-
re'den baúlayıp sosyalizmi inúa sü- sinde iki fraksiyona bölünmesi ve lerdir. Lenin Menúeviklerle birlikte ol-
recinde, sınıf çatıúmasının keskinleú- örgüt anlayıúından baúlayarak, dev- dukları dönemden çıkardıkları so-
ti÷i her tarihi dönemeçte Leninist rim taktiklerine kadar ters düúen bu nuçlan úöyle ifade ediyordu: "Safla-
çizgiye ba÷lı olanlarla, küçük burju- iki fraksiyonun 92'ye kadar ki bir- rında reformistler, Menúevikler bu-
va sa÷ ve sol sapma akımlar arasın- liktelikleri -zaman zaman ayrı kong- lundukça proleter devrimi muzaffer
daki hesaplaúma ve 938'e kadar sü- reler ve konferanslar toplamıú olsa- kılmak, bu devrimi korumak olanak-
ren parti içi mücadeleler anlaúılmaz. lar da- Rusya koúullarının özgünlü- sızdır.(..) E÷er Menúevikler, reform-
Bu noktayı açıklamak bakımın- ÷ü ile açıklanabilir ancak. Bolúevik cular, küçük burjuva demokratlar
dan Stalin'in "Mücadele yoluyla parti partisinin böyle bir sürecin içinden partimizde kalsaydı, Sovyet rejimi
içi çeliúkilerin giderilmesinin parti- çıkıp gelmesi, baúka proletarya par- kesinlikle devrilirdi.(...) Böyle bir an-
mizin geliúme yasası oldu÷u"() de- tilerinin de aynı süreci yaúayaca÷ı da yalnızca partiden ihraç edilmeleri
yiúi çok úey ifade ediyor. Bolúevik anlamına gelmiyor. Farklı süreçleri kesinkes zorunlu olan Menúevikle-ri,
partisinin tarihi evrimi içerisinde ba- aynılaútırmaya kalkıúmak çok kaba reformcuları, Turaticileri kovmak
úından geçenler, iç çeliúkiler ve hi- bir determinizmdir. Sınıf mücadelesi- yetmez; duraksamaya e÷ilimi olan
zipleúmeye vararak partinin pratik nin tarihselli÷i ve nesnelli÷i böyle ve reformcularla 'birli÷i' bozmamak
adım atmasını engelleyen bloklaú- anlayıúı reddeder. 92'deki kesin için bunları bütün önemli mevkiler-
malar ve bunlardan arınarak geliúip ayrılı÷a kadar RSDøP içinde, fraksi- den uzaklaútırmakta duraksama e÷ili-
güçlenmesi; baúka proletarya parti- yon, çok kanatlılık, yer yer merkezili- mi gösteren kusursuz komünistleri de
ÇÖZÜM 26
PARTø
partiden çıkarmak yararlı olabi!ir."(2) la kendisini komik bir duruma düúü- gün koúulları içerisinde küçük bir
E÷er burada Lenin'e ve Bolúevik- rür. Hangi tarihsel kesitlerde yaúan- gerilla grubu olarak mücadeleye
lere dayanılacaksa yapılması gere- mıú olaylardan çıkarılmıú olursa ol- baúlayan 26 Temmuz Hareketi
ken RSDøP'in yaúadı÷ı tüm deneyle- sun, evrensel ilkeleri reddetmeye Marksist-Leninistlerin iradi çabalarıy
ri tekrarlamaya çalıúmak de÷il, Le- kalkmak, "dogmatizme düúmemek" la süreç içinde partileúmiútir. Ve Le
nin'in bu deneylerden sentezleye- uyarıları yaparken dogmatizme sap- ninist parti anlayıúına kendi özgünlü
rek çıkardı÷ı evrensel ilkelere sahip lanıp kalmaktır. ÷ü ile katkıda bulunmuútur. Bu de
çıkmaktır. ney de Leninist parti konusunda
Lenin devrimin ve sosyalizmin çı- HER DEVRiMCi HAREKET dogmatik olunamayaca÷ını, úablon
karlarına ters düúen her tavır karúı- KENDø LENINIST PARTøSøNø lara göre hareket edilemeyece÷ini,
sında, baúka deyiúle parti içi eleútiri KENDø ÜLKE KOùULLARINDA her ülke Leninist partisinin o ülke
ve tartıúma özgürlü÷ü sınırı aúılıp YARATIR nin koúullarının, devrimin rotasına
irade ve eylem birli÷inin engellendi- Bolúevizmin mücadele tarihi, di- göre biçimlenece÷ini göstermekte
÷i noktada en kararlı ve sert tavrı al- ÷er ülkelerin Marksist-Leninistleri dir. "...Bizim devrimimiz taklitçili÷iyle
maktan çekinmemiútir. Kim olursa için parti konusunda zengin deney- de÷il, yaratıcılı÷ıyla ayırd edilir.(...)
olsun parti ilkelerini onlara karúı uy- lerle doludur. Mârksizmin parti anla- Hazır kalıpları oldu÷u gibi uygula
gulamıútır. Kamenev ve Zinovyev'in yıúı Bolúevik partinin mücadelesi maya kalksaydık.... 26 Temmuz ol
Ekim Devrimi arefesi ihanetlerini Le- içerisinde yerli yerine oturmuú, ör- mayacaktı. Bu yarım kürede bir sos
nin, "øúçiler böyle grev kırıcılarını güt ilkeleri belirlenmiútir. Leninizmin yalist devrim olmayacaktı."(7)
kendi çevrelerinden kovmakta du- parti anlayıúını kendi özgül koúulları- Nikaragua ve El Salvador dev-
raksıyorlar mıydı?"(3) diye sorarak na uygulayarak yeniden yaratan di- rimlerinde de geleneksel bürokratik
karúılıyordu. ÷er ülke Marksist-Leninistleri Leninist parti anlayıúının ve dogmatizmin if-
Brest Litovsk barıú görüúmelerin-
de, sol muhalefetin Sovyet devleti-
nin ölüm kalım sorunu olan barıúı Marksizmin parti anlayıúı Bolúevik partinin mücadelesi
baltalayıcı tavırları karúısında da Le-
nin, partiden kopmayı bile göze ala- içerisinde yerli yerine oturmuú, örgüt ilkeleri
cak noktaya gelmiúti. 92'deki belirlenmiútir. Leninizmin parti anlayıúını kendi
Kronútad Ayaklanması ve iúçi muha- özgül koúullarına uygulayarak yeniden yaratan di÷er
lefeti karúısında takındı÷ı tutum da
böyledir. Partinin fraksiyonlarla sos- ülke Marksist-Leninistleri Leninist örgüt teorisini
yalizmi ilerletemeyece÷inin, hizipleú- zenginleútirmiúierdir.
menin düúmanlara parti içinde des-
tek vermek anlamına geldi÷inin ıs-
rarla altını çizen Lenin, "Her türlü
fraksiyon oluúumunun kökünün ka- örgüt teorisini zenginleútirmiúierdir. las etti÷ine tanık oluyoruz. øúte mu-
zınarak"(4) yok edilmesini, "úu ya Çin Komünist Partisi Leninist parti zaffer devrimcilerden Wheelock'un
da bu platform üzerinde oluúmuú anlayıúının yarı-feodal, yarı-sömür- sözleri: "... Devrimci mücadeleyi
bütün grupları ('øúçi Muhalefeti', 'De- ge, silahlı mücadelenin temel çarpıú- çok küçük bir savaúçı çekirde÷i te-
mokratik Merkezcilik' vb.grupları ma biçimi oldu÷u Çin'de yeniden melinde ve son derece ters koúullar-
gibi) tümü ile da÷ıtıldıklarını"(5) kesin yaratılmasının ürünüdür. Çin'de Bol- da geliútirmeye baúladık."(8)
karara ba÷lıyordu. úevik partisinin prati÷inde oldu÷u gi- Örnekler Leninist partinin evren-
Brest Litovsk, øúçi Muhalefeti ve bi, uzun bir barıúçıl mücadele döne- sel parti-örgüt ilkelerini, kendi ülkesi-
Kronútad Ayaklanması gibi tarihsel minden geçerek büyük kentlerde nin koúullarına yaratıcı bir tarzda uy-
olaylarda, Bolúevik parti içindeki hi- ayaklanmayla iç savaú baúlatılma- gulamasını bilen, hazır reçetelere
ziplere, prati÷i engelleyen gruplara mıútır. ÇKP daha baútan uzun süreli ba÷lı kalmayan Marksist-Leninistle-
kesin tavır alınarak da÷ıtılmaları, tek savaúa göre askeri niteliklere sahip rin zafer kazandı÷ını gösteriyor.
tek bu olayların özgün sonuçları gibi bir örgütlenme olarak oluúmuú, Bugün tüm dogmatiklerin, refor-
gözükebilir, dar anlamda da do÷- savaú içerisinde çelikleúmiútir. Te- mistlerin Marksist-Leninist parti anla-
rudur. Fakat Lenin 92'e kadar ya- mel çarpıúma alanı kırlar oldu÷u yıúlarını çeúitli biçimlerde reddeden-
úanan bu tür olaylardan, Leninist için kadro kayna÷ı genellikle Bolúe- lerin, Leninist parti ilkelerini hangi
partinin evrensel ilke ve tutumlarına vik partisinden farklı olarak yoksul noktalarda reddetti÷ini göstermek
iliúkin dersler çıkarmıútır. ùimdi ara- köylülerden oluúmuútur. Silahlı mü- gerekir. Leninist parti-örgüt ilkeleri
dan geçen 70 yıldan sonra kalkıp cadele olmadan proletaryanın ve ve Leninist örgütün önemli nitelikle-
birileri hala evrensel ilkeleri özgün- Komünist Partisinin Çin'de hiçbir yeri rini úöyle maddeleútirebiliriz:
lükle, özgün olaylarla açıklamaya olmazdı."(6) - Partinin örgütsel iúleyiúini sa÷-
kalkıúırsa, ilkel ve geri bir yaklaúım- Yeni sömürge Küba'da kendi öz- layan temel ilkesi, örgütün iskeleti,
ÇÖZÜM 27
PARTø
demokratik merkeziyetçiliktir. De- diúlileri' haline getirilmesi gibi görür si ilkesinin iúlerli÷ini mutlaklaútıran-
mokratiklik ba÷layıcı kararlar alının- ve bu davranıúa traji-komik feryatlar- lar, Bolúevik partisinin çelik gibi bir
caya ve eyleme dönük irade birli÷i la karúı çıkar; (...)partinin örgüt tüzü- disiplini nasıl sa÷ladı÷ını ve dünya-
sa÷lanıncaya kadar süren tartıúma ÷ünden sözetmek insanı tüzü÷ün da ilk kez proletarya devrimini ger-
ve eleútirilerle sınırlı de÷ildir. Aynı tümünden vazgeçirecek aúa÷ılayıcı çekleútirdiklerini, sözde ne söylerler-
zamanda aúa÷ıdan yukarıya parti- bir tiksintiyle karúılanır"(0) se söylesinler anlayamamıúlardır.
nin bütün organlarını seçme ve seçil- Aynı "traji-komik" feryatları bu- Merkezilik onlar için anti-demokra-
meyi de içerir. ødeal iúleyiúi böyledir. gün de duyuyoruz. Ama bu canhı- tiklikle, bürokratiklikle, parti diktatör-
Azınlı÷ın ço÷unlu÷a, alt parti ku- raú feryatların kuru gürültüden baú- lü÷üyle özdeútir. Merkezili÷in de-
rumlarının üst parti kurumlarına ba÷- ka birúey olmadı÷ını ve olamayaca- mokratikli÷e kurban edildi÷i nokta-
lılı÷ını ifade eden demokratik merke- ÷ını RSDøP deneyinden çok iyi bili- dan sonra, çok kanatlılık, çok mer-
ziyetçilik konusu, Lenin'in özellikle yoruz. Sovyet devriminin belirli dö- kezlilik, meúrulaúacak ve örgüt di-
üzerinde durdu÷u bir konudur. Ve nemlerine baktı÷ımızda Leninist parti siplininin ortadan kalkması kaçınıl-
partinin varlı÷ı ile yoklu÷u bir anlam- modelinin bu ilkesinin ne denli ya- maz olacaktır. Bu da zaferi de÷il
da bu ilkenin gere÷ince uygulanma- úama ve mücadeleye uygun oldu- hüsranı getirecektir.
sına ba÷lıdır. ÷unu daha iyi kavrayabiliyoruz. 2-Leninist parti koúullara ve za-
Lenin bir partide demokratik mer- 905 ùubat Devrimine kadar Bol- mana göre illegal ve legal örgütlen-
keziyetçili÷in önemini úu úekilde or- úevik partisi katı bir merkeziyetçilik me arasındaki iliúkiyi en iyi biçimde
taya koyar: "ùimdi örgütlenmiú bir uygulamasaydı, siyasi arenada ken- kurabilen partidir. Baskı koúulların-
parti haline geldik, bu bir otoritenin disine yaúam úansı bulamazdı. Parti- da parti, gövdesini illegaliteye otur-
kurulmalını gerektirir, fikir gücünün nin merkezini ve kadrolarını Okraha- tur. Legal faaliyetler çeúitli biçimler-
otorite gücüne dönüútürülmesini ge- na'dan korumak, her koúulda kesin- de kitle örgütleri ve kitlelerle ba÷lantı
içersinde sürdürülür. øllegal örgüt-
lenme legal örgütlenme içerisinde
DEVRøMCø SOL GÜÇLER'in bugüne kadarki geniú bir iliúki a÷ı kurar. Koúulların
de÷iúmesi, burjuva yasallı÷ının zor-
geliúiminin, en geniú kitleleri kucaklayabilmesinin lanması ile legal örgütlenmenin yo-
altında yatan gerçek ise illegal mücadele ve lu açıldı÷ı durumda ise parti, gövde-
örgütlülü÷ün temel alındı÷ı legal-illegal mücadele sini legale taúır. Legalde mücadele-
yi sürdüren parti, devrimi gerçekleú-
ve örgütlenmenin diyalektik birli÷idir. Bu da her tirip iktidarı aldı÷ı sürece kadar ille-
türden reformist ve oportünistin bir türlü gal örgütlenmesini da÷ıtmaz. øllegal
anlayamadı÷ı bir olgudur. örgütlenme proletarya partisinin her
koúul altında mücadeleyi sürdürme-
sinin temel güvencesidir. Böyle ya-
pılmazsa koúulların de÷iúti÷i ve ya-
rektirir, alt parti kurumlarının üst ku- tisiz mücadeleyi sürdürmek, gizli, sallı÷ın ortadan kalktı÷ı noktada,
rumlara ba÷lılı÷ını gerektirir."(9) dar profesyoneller örgütünü gerekti- parti tamamen hareketsiz duruma
Ancak bugün oldu÷u gibi dünde ÷i gibi, parti kararlarının alınmasın- düúer ve burjuvazi karúısında müca-
küçük burjuvazinin "otorite" düú- da ve parti kademelerine atamalar- deleyi sürdüremez hale gelir. Avru-
manlı÷ı sözkonusudur ve bugün ol- da katı bir merkezili÷i gerektiriyor- pa'da faúizmin yükseldi÷i dönemde
du÷u gibi dün de küçük burjuvazi- du. Koúullar de÷iúince örgütsel iúle- legal ve illegal iliúkiyi kuramayan ve
nin örgütsel iúleyiúten anladı÷ı her- yiú de de÷iúti. legalitedeki baúarılardan baúı dö-
kesin "kafasına yatanı" yapmasıdır. 905 ùubat Devrimi sürecinin ge- nen komünist partileri, faúizmin ikti-
Ve baúı bozukluk teorik ve pratik tirdi÷i özgürlük ortamında partide darı sırasında çok kısa sürede yenil-
sorunlarıyla Lenin'in ve Bolúevik demokratik yan a÷ırlık kazandı. Da- miúlerdir. Faúizm legalde olan ko-
partinin önünde kimi zaman çözüm- ha sonra koúullar de÷iúince bu iúler- münist örgütleri çok kısa sürede da-
lenmesi gereken acil konulardan biri lik farklı biçimlere büründü. Yaúa- ÷ıtmıútır. Ülkemizde de buna ben-
olmuútur! ùöyle tanıtıyor bu baúı- nan deneylerde görüldü÷ü gibi Le- zer örnekler çokça yaúandı, yaúanı-
bozukları Lenin: "Aristokratik anar- ninist partide demokrasi her zaman yor. Sömürge tipi faúizmi ve demok-
úizm özel olarak Rus nihilistinin nite- ve her koúul altında geçerli de÷ildir. rasi oyununu kavrayamayan refor-
li÷idir. Rus nihilisti, parti örgütünü Bolúevik partisinin devrimci özünü mistler oligarúinin çok sık tuza÷ına
ürkünç bir 'fabrika' olarak düúünür; almak yerine, úemalarına ba÷lı kala- düúüyorlar. Zamanlarını parti açıp
parçanın bütüne ve azınlı÷ın ço÷un- rak uygulamaya koyanların anlaya- kapamada harcıyorlar. Yasallı÷ın dı-
lu÷a ba÷lılı÷ını 'kölelik' olarak gö- madıkları nokta, iúte bu demokrasi- úına çıkmama üzerinde burjuvaziyle
rür; (...)bir merkezin yönetiminde iú nin hangi zamanda ve koúulda iúler- uzlaúan reformist partiler varolan sı-
bölümü yapılmasını insanların 'çark lik kazanaca÷ıdır. Partide demokra- nırlı demokratikli÷in açık faúizmin
ÇÖZÜM 28
PARTø
geliúiyle birlikte ortadan kaldırıldı÷ın- parti DEVRøMCø SOL GÜÇLER açı- ise bir bütün olarak mücadelenin
da açıkta kalmıúlar ve faúizme tesli- sından bir önem taúır mı? ulaúmıú oldu÷u seviye belirleyecek-
miyetten baúka bir úey yapamamıú- Soruya cevap vermeden önce tir. Legal parti devrimi yapacak ör-
lardır. Böyle partilerce illegalite tehli- her türlü yanlıú anlaúılmaya karúı güt de÷ildir. Ancak illegal partiye
keli görüldükçe kendilerine yaúadık DEVRøMCø SOL GÜÇLER açısın- yardımcı bir fonksiyon görebilir.
sa÷landı÷ı koúullarda burjuvaziyle dan konuya iliúkin temel noktaları -Temel iúlevi oligarúinin çeúitli
uzlaúmaktan, yaúadık ortadan kal- bir kere daha sıralamak gerekir. manevralarında figüran olmak de-
kınca da burjuvaziye teslimiyeti seç- -Faúizmin egemen oldu÷u bizim ÷il, bu manevraları iflas ettirecek bir
mekten baúka yapacak bir úeyleri gibi ülkelerde Marksist-Leninist bir çizgiyi uygulamak úeklinde biçimle-
yoktur. Ülkemizde oynanan demok- partiye damgasını vuran illegaldedir. necektir. Bu anlamda çizgisini belir-
rasi oyunu soldaki reformist partile- -Bugünkü aúamada DEVRøMCø leyecek olan kıstas uzlaúma-diya-
re iki rol biçiyor. Uzlaúma ve yasal- SOL GÜÇLER'in önündeki ana gö- log vb. de÷il, devrime hizmet ola-
lık içerisinde demokrasi mücadele- rev, kadrolaúmada ifadesini bulan caktır.
si! Düdü÷ün çalınıp yasallı÷ın orta- partileúme sürecini tamamlayabil- -Bu koúullar mevcut olmadıkça,
dan kaldırıldı÷ı noktada teslimiyet! mektir. Bu partinin illegal olması tar- yaratılmadıkça legal parti bir aldat-
DEVRøMCÎ SOL GÜÇLER'in mü- tıúılmaz bir olgudur. macadan baúka bir úey de÷ildir ve
cadele geçmiúinde ise ne bu tür- Bu iki ana noktayı vurguladıktan devrime de÷il, düzenin meúrulaúma-
den bir anlayıúa ne de böyle bir sonra yasal bir partinin DEVRøMCø sına, sınıf çatıúmasına de÷il, sınıf iú-
misyona rastlayanlayız. DEVRøMCø SOL GÜÇLER açısından bir önem birli÷ine hizmet edecektir. Bu tür
SOL GÜÇLER'in bugüne kadarki taúıyıp taúımayaca÷ına gelebiliriz. partilerin varlı÷ı ve kime hizmet ettik-
geliúiminin, en geniú kitleleri kucak- Evet legal mücadelenin her ala- leri sır de÷il. Bugünkü koúullarda le-
layabilmesinin altında yatan gerçek nında oldu÷u gibi, parlamenter mü- gal bir parti oligarúiye hizmet etmek-
ten baúka bir iúlev göremez.
3-Leninist parti RSDøP'in tarihsel
Faúizmin egemen oldu÷u bizim gibi ülkelerde evriminin belli bir aúamasında hizip
özgürlü÷üne, çok merkezlili÷e gere-
Markist-Leninist bir partiye damgasını vuran ken kesin tavrı almıútır. Hizipleúme,
illegalitedir. bloklaúma ve partinin eylem birli÷ini
Bugünkü aúamada DEVRøMCø SOL GÜÇLER'in ortadan kaldıran her türlü grup-
laúmayı bizzat yaúayan Bolúevikler,
önündeki ana görev, kadrolaúmada ifadesini bulan hizip özgürlü÷ünün devrime ve sos-
partileúme sürecini tamamlayabilmektir. Bu yalizme verdi÷i zararları öz deneyle-
partinin illegal olması tartıúılmaz bir olgudur. riyle ö÷renmiúlerdir. Leninist parti
burjuvaziye parti içersinde destek
vermek anlamına gelen hizip özgür-
lü÷ünü reddeder. Birleúik Sosyalist
se illegal mücadele ve örgütlülü- cadele alanında da Marksist-Leni- Parti, Komünist Parti yaratma adına
÷ün temel alındı÷ı legal-illegal mü- nistlerin bir kolu olması teorik ola- bugün ülkemizde illegalite terkedi-
cadele ve örgütlenmenin diyalektik rak yadsınamaz. Bu kolun geliúme- lip legaliteye çakılıp kalınıyor. Parti-
birli÷idir. Bu da her türden reformist lerin seyrine ba÷lı olarak nasıl biçim- nin disiplinini ortadan kaldıracak úe-
ve oportünistin bir türlü anlayamadı- lenece÷ini bugünden belirleyebil- kilde demokratik merkeziyetçilik ilke-
÷ı bir olgudur. Burjuvazinin ve kü- mek olanaklı olmasa da, teorik ola- sinin merkezi yanı törpüleniyor. Her-
çük burjuva aydınlarının etki alanın- rak yasal bir parti halinde biçimlene- úey dempkratiklikle ölçülmeye baú-
da kaldıkça da kavrayamayacaklar- bilmesi de ihtimal dıúı de÷ildir. lanıyor. Örgütlenmeler gevúek libe-
dır. Bu geliúim karúısındaki çaresiz- Ancak legal mücadelenin bir par- ral örgütlenmelere dönüútürülüyor.
liklerinin sonucu ise úaúkınlık ve çası olarak (Duma'daki Bolúevik Bugün çok kanatlılık, çok seslilik
DEVRøMCø SOL GÜÇLER'e daha grup hatırlansın) ihtimal dahilinde sözlerinin altında yatan gerçekler
fazla saldırıdır. düúünebilece÷imiz bu durumun bunlara yol açıyor. Bu tavırlarını sür-
DEVRøMCø SOL GÜÇLER açısın- hangi ihtimallerde sözkonusu ola- dürenlerin Leninist partinin adını
dan bugünkü koúullarda ana görev mayaca÷ını da kesinlikle ortaya ko- a÷ızlarına almaları bir úeyi de÷iútir-
partileúme sürecinin temel halkası yarak konuyu kapatmak istiyoruz. meyecektir. Onların yaptı÷ı tam iki-
olan kadrolaúmayı sa÷lamak ve bu -Legal parti, illegal yapının belirle- yüzlüce bir tavırla Leninist örgütlen-
yönde katedilen mesafeyle orantılı yicili÷inde sürdürülen legal-illegal menin ilkelerini kökten ortadan kal-
olarak illegal yapıyı mücadelenin, legal platformunun dırmaktan baúka birúey de÷ildir.
sa÷lamlaútır- mak olmalıdır. Bu bir parçası olmanın dıúında bir iúle- 4-Leninist parti bütün mücadele
sürecin tamam- ve sahip olmayacaktır. Bu iúlevin le- biçimlerine açıktır. Hiçbir mücadele
lanmasına, yani amaçlanan gal alan içindeki önemini ve yerini biçimini reddetmez. Çarpıúma bi-
partinin soruúturulmasına ba÷lı
olarak legal ÇÖZÜM 29
PARTø
çimlen sorununu tarihsel ve iktisadi maktan öteye gidilememiú, Türkiye kapitalizmin restorasyonundan, kar-
açıdan ele alır. Lenin'in bu konuda devrimci hareketine de÷eri ölçüle- úı devrimin kıúkırtmalarından bir úey
söyledikleri çok açıktır "iktisadi evri- meyecek zaman ve eleman kaybı- anlamamaktır. Kronútad Ayaklanma-
min de÷iúik aúamalarında siyasal, nın acısı yaúatılmıútır. sı bu konuda derslerle doludur. Bu
ulusal-kültürel, canlı koúullardaki de- Bugün ise dogmatizmden kurtul- karúı devrimci ayaklanma Bolúevik-
÷iúimlere ba÷lı olarak de÷iúik biçim- mak adına burjuva ideolojisinin açtı- lerden daha sol sloganlarla örgüt-
leri ortaya çıkar, bunlar baúlıca çar- ÷ı úemsiyenin altına sı÷ınılarak II.En- lenmiú ve proletaryanın iktidarını yık-
pıúma biçimlen olurlar, bununla ilgili ternasyonal döneklerini aratacak bir maya yönelmiútir. Bu, parti içinde
olarak ikinci dereceden tamamla- örgütlenme ve mücadele anlayıúı geliúen bir durum olmasıyla daha kı-
yıcı mücadele biçimleri de de÷i- savunulmaktadır. Bu durum devrim- sa sürede etkisiz kılınabilmiútir. Parti
ú ir .( ! ) ci hareketin iç sorunu gibi bir görü- dıúında örgütlenen ve baúka bir
øúte bunu anlayamayan bütün ül- nümle ortaya çıkmıú olsa da fazla parti önderli÷inde gündeme gelen
kelerin oportünist-revizyonist-refor- zaman geçmeden burjuvaziyle bir- bir ayaklanmanın, karúı devrim giri-
mistleri Bolúevizmin tarihsel geliúimi- likte devrimci mücadeleye cephe- úiminin çok daha tehlikeli olaca÷ını
nin özgünlü÷ünü úemalaútırıyorlar. den saldıran çeúitli yapılanmaların söylemek için kahin olmaya gerek
Kendi ülke devrimlerinin yolunu bu vücut bulmasıyla sonuçlanacak bir yoktur.
úemalara bakarak çiziyorlar. Onlara geliúimin baúlangıcı sayılmalıdır.
göre her ülkenin devrimi Bolúevik ùimdiye kadar dillerinden düúür- DEVRøMCø SOL GÜÇLER YENø
Partisinin izledi÷i yolu izlemek zo- medikleri, bireysel terörist, macera- TøPTE LENøNøST BøR PARTø
rundadır. øúte bunun için silahlı mü- cı, narodnik anarúist vb. suçlamala- YARATMAK øSTøYOR
cadelenin temel mücadele biçimi ol- rı, bn süre sonra bazılarının literatü- DEVRøMCø SOL GÜÇLER yeni
du÷u ülkelerde ne devrimin geliúimi- ründe "Komünist, Marksist-Leninist, tipte Leninist bir parti yaratmak isti-
ni, ne de devrimi gerçekleútirecek
partinin oluúumunu kavrayamazlar. Legal mücadelenin her alanında oldu÷u gibi,
Silahlı mücadelenin zorunlu oldu÷u
tüm sömürge, yeni-sömürge ülkeler-
parlamenter mücadele alanında da Marksist-Leninistlerin
de, yani iktisadi evrimin farklı geliúti- bir kolu olması teorik olarak yadsınamaz. Bu kolun
÷i ülkelerde partinin silahlı mücade- geliúmelerin seyrine ba÷lı olarak nasıl biçimlenece÷ini
lenin temel oluúuna göre örgütlen-
mesi daha baútan politik-askeri nite- bugünden belirleyebilmek olanaklı olmasa da, teorik
liklere uygun olarak oluúması bu olarak yasal bir parti halinde biçimlenebilmesi ihtimal
oportünist anlayıúlarca hep narod- dıúı de÷ildin
nizm, maceracılık olarak görülüyor.
ùunu söylemek gerekir, Rusya baú-
kadır, Çin, Küba daha baúkadır. Stalinist" úeklindeki "küfürlere" dö- yorlar. Ve bunu ülkemizde gerçek-
Farklı nesnel koúullarda Bolúeviz- nüúmesi sürpriz olmayacaktır. Çün- lestireceklerdir.
min örgüt úemasını ve mücadele ev- kü bugün Marksizm adına piyasaya Burada biraz durmak ve yeni tip-
rimini oldu÷u gibi kopya etmek, bir sürdükleri örgütlenme ve mücadele te Leninist parti kavramının ne anla-
yanıyla dogmatizm ise di÷er yanıyla anlayıúları onları bu platforma ite- ma geldi÷ini açıklamak istiyoruz.
reformizmden baúka bir úey olma- cek kadar burjuvaziye yakındır. Yeni tipte Leninist parti Emperyaliz-
yacaktır. 5-Leninist parti anlayıúı proletar- min lll.bunalım döneminde yeni-sö-
Baútan savaú örgütü olarak ku- yanın tek parti ile temsil edilmesini mürge ülke devrimcilerinin örgütlen-
rulmayan, Bolúevik partisini taklide gerekli kılar ve proletarya partisi ikti- me biçimidir. Leninist örgütlenme il-
çalıúan bu tür örgütler, kitlelerle hiç darını hiçbir parti ile paylaúmayı ka- kelerinin yeni-sömürge ülke somutu-
bir zaman bütünleúememiútir, onla- bul etmez.(2) Devrim düúmanları- na uygulanması, yeni tipte Leninist
rın mücadelesini iktidara yönelteme- nın, proletarya diktatörlü÷üne karúı parti kavramının özüdür. Leninist ör-
miúlerdir. Hep geride kalmıúlardır. kullanaca÷ı bir güçten baúka bir gütlenme ilkelerinin kesinlikle korun-
Nitekim Bolúevik parti modelini úey olmayacak olan di÷er sınıfların masına karúın "Yeni Tipte" niteleme-
karikatürleútirerek tüm güçlerini mer- partilerine örgütlenme özgürlü÷ü ta- sinin kullanılması, esas olarak opor-
kezi bir yayın organı etrafında yürü- nımak burjuva demokrasisine, so- tünist dogmatizmin ve úablonculu-
tülecek ajitasyon-propagandaya yö- yut özgürlüklere özenmekten baúka ÷un yarattı÷ı bulanıklık içinde öz-
nelten bu yapılar 70 yıllık sol hare- bir anlama gelmez. Proletarya dikta- günlü÷ü ve Marksizm-Leninizmin
ketin tarihinde ancak 'bir arpa bo- törlü÷ü úartlan altında sınıf mücade- esas yönünün yaúayan özü
yu' yol alabilmiúlerdir. Ülke gerçek- lesi de÷iúik biçimler altında sürer- oldu÷u-nü vurgulamaya yöneliktir.
lerinden kopuk bir anlayıúla merke- ken, örgütlenme özgürlü÷ünü ka- Yeni tipte Leninist parti ile klasik
zi yayın organı etrafında örgütlen- bul ettikten sonra burjuvazinin bu Leninist parti arasındaki en önemli
me çalıúmaları da kötü bir taklit ol- örgütlere sızmayaca÷ını söylemek, fark yeni tipte Leninist partinin ön-
ÇÖZÜM 30
PARTø
gütlenme ilkesinin politik-askeri bir- lesinin silahlı-silahsız tüm biçimleriy- revizyonistlikle, hainlikle suçlayarak
lik ilkesi olmasıdır. Bu örgütlenme il- le örgütleyecek, kitlelerin en küçük tasfiye eden, parti içi darbecili÷i ve
kesi, yeni-sömürge ülke koúulların- bir muhalefetini devrime kanalize hizipleúmeyi meúrulaútıran, birbiri-
da temel mücadele biçiminin silahlı edecek, her koúulda savaúı sürdüre- nin kuyusunu kazanların yer aldı÷ı
mücadele olmasının sonucudur. Bu cek bir örgütten söz ediyoruz. bir parti olmayacaktır. Leninist ör-
temel mücadeleyi sürdürecek örgüt- Açık faúizm geldi mi mücadeleyi güt anlayıúının yıllar önce mahkûm
lenmenin politik-askeri niteli÷e sahip tatil etmeyen, göçmenli÷i seçme- etti÷i parti içi hizip özgürlü÷ünü baú-
bir örgütlenme olması zorunludur. yen, burjuvaziye teslim olmayan, tan kabul edenlerin ve bunu savu-
Bugün ülkemizde "Marksist-Leni- halkın önünde savaúan bir örgüt he- nanların karúısında olacaktır.
nist iddialı birçok "parti" var. Ama defliyoruz. Ama öncelikle de bizim partimiz,
bunların hiçbirisi Leninist savaúçı Bizim partimizde, devrimci müca- uzlaúmacı, statükocu bir düzen par-
partinin ruhuna uygun ortaya çıkma- delenin parçalanmasına yol açan hi- tisi gibi de÷il, devrime öncülük ede-
mıútır. Bunların ço÷u üç beú küçük zip özgürlü÷ü kendisine yer bula- cek savaúçı bir parti olacaktır.
burjuva aydınıyla üç-beú sendika mayacaktır, tartıúma klübü olmaya- Her koúul altında yasallaúmak
bürokratının bir araya gelerek oluú- caktır. Bizim partimiz faúizmin baskı için burjuvaziden icazet dilenen,
turdu÷u partilerdir. Bunların hiçbiri- koúullan gözönüne alındı÷ında mer- mücadelesini burjuva demokrasisi-
nin Leninist partiyle bir iliúkisi yok- keziyetçili÷i katı biçimde uygulamak nin sınırları dıúına taúımayan her tür-
tur. Ülkemizde halkın adlarını bile te- durumunda olacaktır. lü reformist parti ile mücadele ede-
laffuz edemedi÷i bir parti enflasyo- Dogmatik ve taklitçi olmayan, ya- cektir. Sosyalist demokrasinin iúleyi-
nu vardır. Ve yıllardır faaliyet göster- ratıcı ve kitleleri örgütleyici bir parti úindeki tıkanıklı÷ı sözde açmak için,
dikleri halde hiçbiri kitlelere gideme- olacaktır. Bugün böyle bir partiye Troçkizmin cephaneli÷inden yararla-
miúlerdir. Kısır döngü içerisinde dö- iradi bir süreç yaúanarak varılmak narak sosyalizm úartlarında çok par-
tilili÷i savunanlara karúı çıkacaktır..
Bizim partimiz halkımızın örgütlü
Yeni tipte Leninist parti ile klasik Leninist parti gücü, emperyalizme ve oligarúiye
arasındaki en önemli fark, yeni tipte Leninist partinin karúı bir savaú örgütü, halk devrimi-
nin öncü, devrimci halk iktidarının
örgütlenme ilkesinin politik-askeri birlik ilkesi sosyalizme ve sınıfsız topluma ilerle-
olmasıdır. Bu örgütlenme ilkesi, yeni-sömürge ülke yiúin motoru olacaktır.
koúullarında temel mücadele biçiminin silahlı Bizim partimiz, Türkiye'nin úartla-
mücadele olmasının sonucudur. rında yaratılan Marksist-Leninist sa-
vaúçı bir parti olacaktır. •
ÇÖZÜM 3
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE
SOSYA
malarla örülmüú ideolojik, politik saldırılarına arayıp da
bulamadı÷ı de÷erde büyük bir kaynak yarattı. Bu olay-
lar emperyalizmin ideolojik-politik saldırılarına aynı koro-
da katılan sabık Marksistlerin eleútirileriyle de birleúin-
ce, sosyalizmin ne olup olmadı÷ı, Marksizm-Leninizmin
neleri baúardı÷ı adeta bu kesimlerce "tartıúılır" hale geti-
rildi. Ve Marksizm-Leninizmin hedefine ulaúıp ulaúama-
ması konusunda burjuva cephesinden bir kuúku ve gü-
SORUNLARI
vensizlik sürekli pompalandı, canlı tutuldu.
Ama önemli olan burjuvazinin bu yola baúvurması
de÷il, sosyalist dünyada, sosyalizmin gelece÷ine iliúkin
yaratılan kuúku ve güvensizliktir. Sosyalist dünya, bu-
günkü süreçte her zamankinden daha çok içerden han-
çerleniyor. Emperyalizmin ideolojik saldırısına, giderek
sosyalist cepheden bir ideolojik saldırının eúlik etmesi,
konunun gelinen noktada Marksist-Leninistler açısın-
SOSYALø
dan kazandı÷ı ciddiyeti gösteriyor.
Daha somut ifade edilirse, sosyalizme yönelik ideolo-
jik saldırıların solda yankı bulması saldırının gücünü
gösteriyor. Bu güç, sosyalist dünyada tartıúmasız etkileri
olan, sosyalizmin iki büyük gücünde (Sovyetler Birli÷i
ve Cin) ortaya çıkan ve onlardan tüm sosyalist dünya-
ya yayılan politikalardan ve bu politikaların sorunlar kar-
úısında çözümsüzlüklerinden kaynaklanıyor.
Sosyalist devrimini yapmıú birçok ülkenin. Marksist-
Leninist sa÷lamlıklarını, saflıklarını, yaratıcı ve devrimci
ruhunu koruyamamaları, proletarya partilerinin sa÷a so-
la sapmaları sonucu sorunları birikti ve birçok noktada liklerini, çürüme ve kokuúmasını, bunalımının sonuçları-
sosyalizmi yıpratan tıkanıklıklar haline dönüútü. Sorun nı bu ekonomik politik reçetelerle birlikte sosyalizme
bu kadarla kalmadı. Daha kötüsü, bu çözümsüzlükler taúıdı. Ve sosyalist de÷erlerden çok úey alıp götüren ve
karúısında sosyalist güçlerin ve proletarya partilerinin liberal çözümlerde ısrarlı olundukça da götürecek olan
bu tıkanıklıkları açacak formülleri ve yöntemleri, sosya- yolsuzluk, rüúvet, adam kayırma, bireysel zenginleúme
lizmin dünyanın yansına yakınında uygulanan 70 yıllık hırsı, lüks yaúama tutkusu ve kapitalist de÷erlere özen-
deneyimi içerisinde arayıp bulacakları yerde, daha da me geliúti.
sa÷a kayarak kapitalist reçetelere yeniden baúvurmakta Kapitalist dünyayı yıkıma u÷ratan ve altyapısından
aramalarıdır. üstyapısına derinden sarsan 929-933 dünya bunalı-
Açıkçası, sosyalist dünyada, burjuva liberalizmine ka- mından hemen hiç etkilenmeyen, kapitalist dünyada
pıları açan reform rüzgarları esmeye baúladı. Piyasa üretim gerilemeleri ve yıkımlar yaúanırken, tarım ve sa-
ekonomisi, bireysel zenginleúmeye öncelik tanıma, kâr nayide dengeli bir biçimde dev adımlarla ilerleyen güç
ve rekabet hırsı, maddi özendirme yöntemlerinin artıúı; Sovyetler Birli÷i'ydi. Sosyalist dünya; bunalım, üretimde
"demokratikleúme" adına çok partilili÷e, ba÷ımsız sendi- gerileme, yıkım, enflasyon, iúsizlik diye bir úey tanımı-
kalaúmaya, burjuva parlarnentarizmine dönüú yolunu yordu. Stalin "Bizim rejimimiz bu hastalıklara yakalan-
açma; "dıúa açılma", "modernleúme", "yeni teknolojileri maz. Çünkü iktidar bizim elimizdedir. Çünkü biz ekono-
getirme" adına sosyalist ekonomiyi açgözlü emperyalist miyi planlıyoruz" derken bu farkı ifade ediyordu. Merke-
tekellerin yatırım yapacakları kadar elveriúli alanlar hali- zi planlamayla iúsizli÷i, rekabet anarúisini ve enflasyonu
ne getirme çabaları, sosyalizmin tıkanıklıklarını açacak yenen sosyalist dünyada bu tür hastalıklar ortaya çıktı.
yöntemler olarak görüldü. Sosyalist de÷erler, ilkeler, bu Kapitalist dünyadan alınan yöntemlerle sosyalist ilerle-
kapitalist yöntemlere bulaútırıldı. Marksizm-Leninizmin menin önündeki engellerin aúılaca÷ı sanılırken, yeni en-
saflı÷ı bozuldu. Sosyalist de÷erler yozlaúmaya, gelenek- gellerle karúılaúıldı. Çözümsüzlüklere uygulanan yanlıú
ler unutulmaya baúlandı. Kısacası kapitalizm bütün pis- politikalar, yeni çözümsüzlüklerin kayna÷ı oldu ve çö-
ÇÖZÜM 32
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE
LøZMøN
ya sistemi" görüúleri vb.), burjuvaziye do÷rultulan silah-
ların indirilmesi ça÷rıları, uzlaúma, olaylara sınıfsal de÷il
salt insansal açıdan bakmaya baúlamak...
Tüm bunlar: Marksizm-Leninizmin de÷il ama. Mark-
sizm-Leninizmi, emperyalist ülke ve güçlerin kabul ede-
ce÷i noktaya kadar revizyona tabi tutmanın ve temel il-
kelerin ve de÷erlerin bozulmasının sonuçlarıdır. Bu ise
pratikte toplumsal geliúmeye bürokratlaúma. iúsizlik,
NIN ÇÖZÜMÜ
rüúvet, milliyetçilik, bireycilik vs. biçimlerinde çok yönlü
yansımıútır.
Bir bunalımı atlatamadan peúinden bir yerlisiyle sar-
sılan, insanı topluma yabancılaútıran ve inúam de÷erleri
sömürü, kâr ve açgözlülükle ezip gecen, insanlı÷a vere-
cek hiçbir úeyi kalmamıú olan kapitalizmin hamileri, sos-
yalist dünyada, kendi durumlarına benzer çözümsüzlük-
ler ve olumsuzluklar gördükçe zafer çı÷lıkları atıyorlar.
ZøMDEDøR-I
"Vietnam, Sovyet, Çin, Etopya, Polonya, Macaristan
halklarının özgürlük mücadeleleri"ne () kesin destek
vaadediliyor. Bo÷azına kadar pislik ve çirkefe batmıú
kapitalizme herhalde sosyalist ülkeler tarafından bugü-
ne kadar böyle büyük bir iyilik yapılmamıútı! Sosyalist
dünyadan uzatılan yardım eli. kapitalist dünyada çılgın-
ca bir sevinç yarattı. Boú bir umut olsa da halkların ka-
Arif SOYLU fasını bulandırmak, tatlı kârlarıyla biraz daha safahat
sürmek için kapitalist dünyanın sözcüleri, ideologları ve
bu dünyayla göbek ba÷ı olan aydın bozuntuları; sosya-
lizmi bir cennet sanıp hayal kırıklı÷ına u÷rayan Mark-
zümsüzlükierin sınırlarını geniúletti. sizm dönekleri, hepsi birden "sosyalizmin iflas etti÷i"ni.
øçte, sosyalist ekonominin inúası için kültür devrimi- "Marksizmin öldü÷ünü" haykırıyorlar. Sosyalist dünyada
nin kesintisiz sürdürülmesi ve sosyalist insanın yaratıl- sınıfsız topluma do÷ru -yönelinece÷i yerde, kapitalist uy-
ması görevinin öne çıkarılması yerine, ekonomizmin gulamalardan medet ummanın, can çekiúen emperya-
sı÷ düúüncelerinden hareketle "daha çok sanayileúme list kapitalizme taze bir kan oldu÷u artık saklanamaz
ve daha çok makineleúme"nin öne çıkarılması, kollektif bir gerçek. Oysa uygulanmayan bir Marksizm-Leninizm
iliúkilerin zayıflatılması, devrimci dinamizmin giderek kö- ölmez!
reltilmesi ve insanların hantallaútırılması, bireycilik... Ya Gorbaçov'un açıklık ve yeniden yapılanma politikala-
da zaman zaman salt politikayla, ideolojiyle insanların rına, ekonomik politik reformlarla kapitalist unsurları
karınlarını doyuraca÷ını sanan çocuklukların yarattı÷ı sosyalizme yamamasına, aynı yolda daha önce yürü-
boú hayaller... meye baúlayan Deng'in piyasa ekonomisine ve birey-
Dıúta, enternasyonalizmin devrimci kardeúli÷ini, dost- sel zenginleúmeyi toplumsal zenginleúmenin önüne
lu÷unu, sosyalist güveni güçlendirip, halkların mücade- koymasına. Çin'in kapılarını emperyalistlere ardına ka-
lesini ve devrimleri desteklemeyi baúat politikalar haline dar açmasına en büyük alkıú, ezilen halklardan de÷il
getirmek yerine; pragmatizm, büyük ulus úovenizmi ya emperyalistlerden geliyor. Kapitalist reçetelerin, sosya-
da "tek sosyalist ülke" milliyetçili÷i, dargörüúlülü÷ü, süb- list yoldan kapitalist yola savurdu÷u Macaristan'a em-
jektivizm, içe kapanma, ideolojide suni ayrımlar yarat- peryalistler kucak açıyor. AET'ye katılma davetiyesi çı-
mak ve uluslararası politikalarda düúman kardeúler po- karıyor. Avusturya. Macaristan'la arasındaki tel örgüleri
zisyonuna düúmek gibi yanlıú ve sosyalizmle çeliúen kaldırıyor. Dayanıúma'ya iktidar yolunu açan Polonya
politikaları sosyalizm adına uygulamak. yönetimine her turlu ekonomik destek ve yardım sunu-
Daha da ilerisi, sosyalist halklar, güçler ve partiler luyor. ABD Baúkanı Polonya ve Macaristan parlamento-
arasında zorlama, tepkisel düúmanlıklar yaratmak, çatıú- larında kendi evindeymiú gibi rahatça konuúuyor, re-
malara girmek; adeta "enternasyonalizm yoktur ve ol- formlara ve reformculara destek vaadiyle birlikte, daha
ÇÖZÜM 33
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE
ileri gitmeleri için övgüler diziyor. rüsünün her biçimine son verip eme÷in yaratıcılı÷ını
Emperyalizm restorasyon beklentisi içerisinde, bü- sosyalizm kadar özgürleútiremedi. Dünyanın ve toplum-
tün dikkatlerini Gorbaçov ve Deng üzerinde; Macaris- sal eme÷in yarısının sahibi olan kadınları, üretim dıúına
tan ve Polonya'daki giderek kendisine yaklaúan anti- itilmekten, ev köleleri olmaktan kurtarıp, toplumsal say-
sosyalist de÷iúimlerde topluyor. Emperyalizm sosyalist gınlı÷ına kavuúturamadı. Sovyet iktidarı burjuva devrimi-
dünyadan önemli bir úeyler koparmayı umuyor. Somut nin kadınlara 30 yılda kazandırdı÷ı özgürlükten çok
gerçeklere bakıldı÷ında pek haksız da sayılmaz! Polon- daha fazlasını 2,5 yılda sa÷ladı.
ya, Macaristan, Çin, Sovyetler Birli÷i, henüz hiçbiri kay- Sosyalizm çok büyük projeler gerçekleútirmiútir. øn-
bedilmiú de÷il. Ama buralardaki olumsuz geliúmeler sınlık tarihinin en bilinçli, katılımlı kitle eylemleri sosya-
haklı olarak emperyalizmin iútahını kabartıyor. Geliúme- lizm bayra÷ı altında gerçekleúti. Kapitalizmin ekonomik
ler tüm sosyalist ülkeleri kapsamadı÷ı gibi, olumsuzluk- anarúisine, sosyal yıkımına son verip ilk planlamayı sos-
ların içinden, her sosyalist ülkenin ve gücün kendi ayak- yalizm baúardı. Milyonlarca insanı yıkıma u÷ratan, açlık
lan üzerine basması gibi olumluluklar da geliúiyor. Bu- ve sefaletle karúı karúıya getiren, iúsiz ve topraksız bıra-
na ba÷lı olarak birçok parti "konsolosluk" olmaktan çık- kan kapitalizmin bunalımı, artık sosyalizmde yaúanmı-
ma yönünde adım atıyor ki bunlar sevindiricidir. yordu. "Emek kahramanlı÷ı", emek yaratıcılı÷ının sınır-
sız özgürlü÷ü sosyalizmin do÷al sonucuydu. Kapitaliz-
HATALARIYLA SORUNLARIYLA VE min yüz yılda gerçekleútirebilece÷i sanayi ve tarım pro-
KAZANIMLARIYLA SOSYALøZM jelerini, sosyalizm on yıllara sı÷dırdı. Paylaúım savaúın-
KAPøTALøZMøN TEK ALTERNATøFøDøR dan ve iç savaútan geçmiú, emperyalist iúgal yaúamıú
Marksizm dünyayı yorumlamakla kalmadı, dünyayı Rusya'da, milyonlarca iúçi ve köylüyü sosyalist sanayi-
de÷iútirmeye de yöneldi. Sınıf mücadelesi tarihinde ye- leúme ve tarımda kolektifleútirmeyle harekete geçiren
ni bir ça÷a damgasını vurdu. Ezilen ve sömürülen sınıf-
lara iktidar yolunu gösterdi. Marksizmi emperyalizm ça-
÷ında geliútiren Lenin "ça÷ımız proleter devrimler ça÷ı-
dır" dedi. Emperyalizm aúamasında kapitalizm, "çürü-
Emperyalizm restorasyan beklentisi
yen ve tarihsel olarak ömrünü doldurmuú bir sistem ha- içerisinde; bütün dikkatleri Gorbaçov ve
line dönüútü" dedi. Kapitalist dünyayı, proletarya ve ezi- Polonya'daki giderek kendisine yaklaúan
len halkların sosyalizmle de÷iútirmesinin artık pratik bir
sorun haline geldi÷ini ortaya koydu. Toplumsal pratik
anti-sosyaiist de÷iúimlerde topluyor.
Lenin'i haklı çıkardı. Lenin'in bilimsel öngörüleri gerçek- Emperyalizm sosyalist dünyadan önemli
leúti. Kapitalist dünyanın sömürü zincirleri kırıldı. Büyük bir úeyler koparmayı umuyor.
Ekim Devrimi'yle ilk kez iúçiler, yoksul köylüler ve ezi-
len halklar iktidar oldular. Kendi geleceklerini kendi elle-
rine aldılar. Ekim Devrimi'nin açtı÷ı yoldan ilerleyen
halklar, kendi ülkelerinin devrim-sosyalizm yolunu, kendi sosyalizmdi. Yeni bir ülkeyi, kapitalizmin düúünce ve
özgün koúullarında, kendileri yaratarak emperyalizmin alıúkanlıklarından sıyrılmıú yeni insanları yaratan; geri
boyunduru÷unu birbiri ardına kırdılar. Rusya'yı 20 yılda sanayi gücü olarak kıta Avrupası'nda
Ça÷ın bir di÷er büyük devriminde, feodalizmin uyu- birinci sıraya ve dünyada ikinci sıraya yükselten sosya-
úuklu÷u, cehaleti ve sopası altında açlık ve sefalet için- lizmdi.
de yaúayan 600 milyon Çinli, emperyalizmi kovarak fe- Açlıktan sokaklarda ölen, çekçeklerde hayvan yerine
odalizmin gerici kabu÷unu parçaladı. Özgürlü÷ünü ka- konan, "buraya Çinliler ve köpekler giremez" yazılarıyla
zandı. 20. yy'ın sonlarına gelindi÷inde, dünyanın yarıya aúa÷ılanan Çinliler, sosyalizmle ulusal onurlarını kazan-
yakını yeni bir dünyada saf tuttu. Ne Rusya'da "Çarlı÷ın dılar. Proleter kültür devrimi yarattılar.
halklar hapishanesi" kalmıútı, ne de milyonlarca insanın Sosyalizmin baúarıları bunlarla sınırlı kalmadı. Sosya-
kıtlıktan ve açlıktan, cehalet ve sefalet içinde yaúaması lizm kapitalist dünyanın çehresini de de÷iútirdi. Sosya-
ve ölmesi duyuluyordu... Ve ne de bu ülkelerde sırtını lizmin iúçi ve emekçi kitleler ve halklar içinde kazandı÷ı
Çarlı÷a ve feodal despotlu÷a dayamıú bir avuç kapita- saygınlıktan ve prestijden etkilenen kapitalist sistem,
list ve toprak a÷ası asalak vardı. sosyalizmin baúarılarını örnek alarak, çökmekte olan
Evet sonuçta Marksizm bilimsel öngörülerini gerçek- düzenini korumaya çalıútı. Ve sosyalizmin geliúen gücü
leútirdi ve dünyayı de÷iútirdi. Emekçi sınıfları, sınıf mü- karúısında, bunalımını biraz olsun hafifletebilmek için
cadelesi sahnesinde baúka sınıflara figüranlık yapmak- sosyalizmin baúarılarından etkilendi ve yararlandı. Örne-
tan baúrole çıkardı. Hiçbir ideoloji ve sistem ezeni de ÷in, sosyalist planlama ile aynı úey olmasa da planla-
ezileni de ortadan kaldırıp halkları Marksizm ve sosya- mayı gündeme getirdi; piyasa ekonomisinin anarúisini,
lizm kadar eúit ve özgür bir temelde, gönüllü olarak bir- ekonomik ve sosyal yıkımını sınırlandırmaya çalıútı. øúçi
leútirip yeni bir dünyanın kuruluúuna yöneltemedi. Sov- ve emekçi sınıfların toplumsal muhalefetiyle sosyalizm-
yet iktidarı halklar hapishanesini yüz'ün üzerinde halkın den aldı÷ı "sosyal devlet"olgusunu kendi düzenine
özgürlükler ülkesine çevirdi. Hiçbir sistem, emek sömü- ya-
ÇÖZÜM 34
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE
mamaya çalıútı. Sosyalizm her úeyiyle tarih sahnesine yalizm hâlâ dünya üzerinde bir güç olarak varlı÷ını ko-
çıktıktan, kendisini tehdit eder duruma geldikten sonra, rurken; sosyalizme karúı en aúa÷ılık ve rezilce çarpıtma
kapitalizm, sosyalizmin baúarılarına bakarak kendisine ve saldırılarını sürdürürken; 70 yıl gibi bir sürede söküp
yeni çıkıú yolları, nefes boruları aradı. atmasını ve önüne koydu÷u lekesiz, pürüzsüz yeni bir
Sosyalizm her úeye ra÷men geliúiyor, güçleniyor. øn- dünya hedefine varmasını beklemek saf bir idealizmdir.
sanlı÷ın önüne yeni ve sömürüúüz bir dünyanın ufukla- Aksi, sosyal, kültürel, siyasal, ekonomik de÷iúmeler ara-
rını açıyor. Kapitalizm, nesnel ve tarihsel gerçekli÷in so- sında bire bir ayniyet arayan mekanik materyalist anla-
nucu olarak proletarya devrimleriyle yerini karúıtı sosya- yıúların ürünüdür. Bu türden burjuva anlayıúlara Türkiye
lizme terkediyor. Sosyalizmin, bütün eksikliklerine, hata- solundan, ürettikleri ya da ithal ettikleri çeúitli teorilerle
larına, henüz önüne koyup da çözemedi÷i sorunlarının objektif olarak prim verenler, ne yazık ki hiçbir zaman
varlı÷ına karúın, bunlar, kapitalizmin yerini alaca÷ı ger- eksik olmadı.
çe÷ini de÷iútirmiyor. Bugün sosyalizmin sorunlarına ba-
karak, sosyalizmi ve Marksizmi yargılamaya kalkmak, SOSYALøZMøN SORUNLARI, SOSYALøZMø øNKAR
sosyalizmin kapitalizme tarihsel üstünlü÷ünü görme- TEORøLERøNE VARDIRILMAMALIDIR!
mektir. Bir geçiú toplumu olarak sosyalizmin sınıfsız Türkiye solunda da bugün bazıları "proletarya ele ge
topluma varıncaya kadar, çeúitli sorunlarla karúılaúaca- çirdi÷i tüm iktidarları birer birer yitirmiútir" diyerek, em-
÷ı, düz bir hat izlemeyece÷i gerçe÷ini peryalistlerin "sosyalizm öldü, artık yaúamıyor" propa-
kavramamaktadır. gandalarına objektif olarak soldan destek vermektedir-
Kapitalizmin bireycili÷iyle, ekonomik ve sosyal yıkı- ler. Teorisini yapanların dahi artık adını anmadı÷ı ve ta-
mıyla, anarúisiyle ve bunalımlarıyla bugün, insanlı÷ın te- mamen tepkiselli÷in ürünü olan teori kalıntılarıyla (sos-
mel sorunlarını çözemedi÷i anlaúılmıútır. ønsanlı÷a suna- yal emperyalizm, sosyal faúizm) günümüz gerçekli÷ini
bilece÷i bir alternatif kalmamıútır. ønsani ve toplumsal açıklamaya çalıúanların da geldi÷i nokta, ne yazik ki ob-
jiektif olarak, artık sosyalizmin yeryüzünde yaúamadı÷ı-
nı ispat etmek (!) çabası olmuútur, Lenin, "Ça÷ımız pro-
Marksist-Leninistler, emperyalistler úöyle leter devrimler ça÷ıdır" derken, kimilerinin ısrarla vaz-
diyor böyle diyor diye salt karúı-devrimin geçmedikleri "hiçbir sosyalist ülke yoktur" tekerlemeleri-
ne ra÷men Leninistli÷i kimseye bırakmamalarını ise an-
söylemlerinden yola çıkarak teori üretmez, lamak gerçekten güçleúiyor.
davranıú belirlemezler. Emperyalistlerin Günümüzde hiçbir sosyalist ülke yoksa, sosyalizm
yaratmak istedi÷i karamsar dünya bugüne kadar insanlı÷a bir umut, bir kurtuluú yolu ola-
mamıú demektir. Bunlara göre Çin karúı-devrimci, Sov-
tablosuna 20 yıldır fırça sallmıúsak, biraz yetler kapitalist, Küba küçük burjuvalar ülkesi vb, vb...
durup düúünmenin zamanı hâlâ gelmedi Ne kaldı geriye? Do÷unun "özgürlük savaúçıları" Afga-
mi? nistan mücahitleri, milyonlarca Kamboçyalının öldürül-
mesinden sorumlu olan Kızıl Kmerler Batının gözdesi
Dayanıúma, Çin'de büyük bir sevinçle karúıladıkları bur-
olan her úeyi çürüten, yozlaútıran, çirkinleútiren kapita- juva talepli ö÷renci ayaklanması mı? Ezilen halklara
lizm neyi çözümleyecektir? Dünyanın sorunlarını sosya- bunlar mı umut ıúı÷ı görülüyorlar? Bu tespitleri yapanla-
lizmin kollektifli÷i, kitleleri fedakarca, bilinçle harekete rın, günümüz sosyalizmine baúarı ve baúarısızlıklarda
geçirebilme yetene÷i, kitlelerin gücüne ve yaratıcılı÷ına bir bütün olarak "var olan sosyalizm" diye burun kıvıran-
güvenmesi çözebilir. Evet bugün altını çizmek gerekir lardan ne farkları kalıyor? Ya da "hiç sosyalist ülke yok,
ki, eksiklikleriyle, hatalarıyla, yaptıkları ve yapamadıkla- hepsinde geriye dönüú oldu" propagandasıyla, emper-
rıyla sosyalizm, tarihsel olarak ömrünü doldurmuú olan yalistlerin, gericilerin karúı-devrimci ideolojik saldırıları-
kapitalizmin tek alternatifidir. Sosyalizm henüz varama- nın yarattı÷ı sonuçlardan, hangi farklı sonuçları elde edi-
dı÷ı ideallerine, kapitalist bataklı÷ı tamamen kurutarak, yorlar? Bu görüúlerinde ısrar edenlere úunu sormak ge-
kendi sorunlarını düúe kalka kendi gücünü kullanıp çö- rekir: Madem 70 yıllık bir geçmiúe sahip sosyalizm in-
zerek varacaktır. Sosyalizm kendi sorunlarını çözecek sanlı÷a ve emekçi halklara, proletaryaya bir úey vere-
kadar güçlü dinamiklere sahiptir. meden yıkıldı ve yerine yeniden kapitalizm geldi ise, ya-
Kapitalizm bugün bu düzeyine tam dört yüz yıl son- rın sizin kuraca÷ınız sosyalizmin yaúayaca÷ının ve bir
ra ulaútı. Özgürlük, demokrasi, eúitlik vb. ideallerinin, kurtuluú umudu olmasının garantisi nedir? Bu kesimle-
halk kitleleri açısından tamamen biçimsel bir anlama rin bu ve benzeri sorulara verebilecekleri yanıtları yok-
geldi÷i gerçe÷i bir yana, de÷erlerini, kültürünü, ekono- tur. Elbette Marksist-Leninistler, emperyalistler úöyle di-
mik iliúkilerini kabul ettirebilmesi için yüzyıllar geçti. yor böyle diyor diye salt karúı-devrimin söylemlerinden
Sosyalizm tarih sahnesine bir sistem olarak çıkması- yola çıkarak teori üretmez, davranıú belirlemezler. Em-
nın üzerinden henüz 70 yıl geçmiútir. Sosyalizm kapita- peryalistlerin yaratmak istedi÷i karamsar dünya tablosu-
lizmin bataklı÷ından çıkıp yükseldi. Sosyalizmin, kapita- na 20 yıldır fırça sallamıúsak, biraz durup düúünmenin
lizmden arta kalan düúünce, davranıú, alıúkanlık ve kül- zamanı hâlâ gelmedi mi? Objektif olarak karamsarlık
tür artıklarını, yerleúmiú de÷erleri ve gelenekleri, emper-
ÇÖZÜM 35
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE
Sosyalizm bir süreç olarak kavran malı Polonya'da oldu÷u gibi revizyonist politika sonuçlan sosyalizme mal edilmemelidir.
yaymanın ve bunda ısrar etmenin sonu buraya kadar den farklı geliúme düzeylerini temsil eden tüm sosyalist
varıyor, varacaktır. ülkeler, birbirinden farklı günah ve sevaplarıyla bir ara-
Di÷er yandan sosyalizmin proletarya ve ezilen dün- ya konulmaktadır ki, bu bile baúlı baúına nesnel bir de-
ya halklarına kazandırdı÷ı tüm de÷erleri gözardı eden ÷erlendirme olmaktan uzaktır. Örne÷in, en azından, bu
"var olan sosyalizm" teorisi de farklı bir iúlev görmemiú- kavramla Küba ile Polonya ve Macaristan aynı kefeye
tir. "Var olan sosyalizm" de küçük burjuva sosyalistleri- konmaktadır. Böylece sosyalizmin kapitalizme karúı ka-
nin, sosyalizmi bir süreç olarak de÷il de, bugünden ya- zandı÷ı somut kazanımlar bir kalemde reddedilmekte-
rına hemen kuruluverecek bir sistem olarak kavramaları- dir.
nın, kitabi sosyalizm anlayıúlarının, hayatın gerçekleri kar- Günümüz sosyalizminin gerçekli÷i, bu nedenlerden
úısında hayal dünyalarıyla birlikte yıkılmasının ürünüdür. dolayı var olan sosyalizm-var olmayan (teorideki) sos-
"Var olan sosyalizm" kavramı sosyalizmin sorunlarını yalizm kriterleriyle de÷il, ama sosyalizmin pratikteki ör-
anlamada yeterli olmadı÷ı gibi, üstelik kitlelerin kafasını gütlenmesini Marksizm-Leninizmin úaúmaz temel ilkele-
bulandırmaktadır. Teoride öngörülen sosyalizmle (ideal riyle karúılaútırmayı ihmal etmeyen, Marksizm-Leninizmi
olan), gerçeklikte var olan karúılaútırılarak, gerçeklikteki uygulayıp uygulamama, Marksizm-Leninizmden sapma-
yanlıútır sonucuna varan mekanik, toptancı mantık, ger- lar ve bunlara karúı oluúturulan devrimci politikaların
çekli÷e ıúık tutmaktan uzaktır. Bu mantık, teori ile pratik varlı÷ı yoklu÷uyla açıklanabilir. "Sosyalizmin neresinde-
arasında ayniyet arayan -ki aramak gerekir- ama bula- yiz?" sorusu ancak böyle yanıtlanabilir. Aksi halde "var
madı÷ında, prati÷i teoride öngörülene dönüútürme ça- olan sosyalizm" toptancı kavramının içerdi÷i yadsıma
basını sürdürmek yerine "yanlıútır" deyip iúin içinden sıy- ve bu yadsıma dolaysıyla bu görüúte ısrar edenler, "sos-
rılıvermektedir. Böyle davrananlar, sosyalist sistemdeki yal emperyalizm-faúizm", "bürokratik-totoliter-revizyo-
var olan tüm olumlu geliúmeleri ve yaratılan de÷erleri nist-burjuva diktatörlükler kavramlarında diretenlerin,
ve gelenekleri de reddediyorlar. Marksist-Leninist politi- bu kavramlar etrafında ördükleri teorilerin gördü÷ü iú-
kaları, enternasyonalizm örneklerini ve di÷er olguları bir levden farklı bir iúlev yüklenemezler.
çırpıda yadsıyorlar. "Var olan sosyalizm" kavramı adı al- Proletarya diktatörlü÷ünü ise, "totaliter", "bürokratik",
tında, sosyalizmi örgütleme ve Marksist-Leninist politi- "despotik" diyerek, sınıfsal özünden de÷il de biçiminde-
ka ve ilkeleri benimseyip benimsememe, daha da ki benzerliklerden yola çıkarak, burjuva demokratik ya
önemlisi uygulayıp uygulamama konusunda, birbirlerin- da faúist diktatörlüklere benzetmek çabalan da, yukarı-
ÇÖZÜM 36
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE
daki bakıú açısının bir baúka kategorideki uzantısıdır. kanıtlamak isteyenlerin öne sürdükleri gibi 92 sonra-
Bugün gelinen noktaya bakarsak, sosyalizmi baúarı- sında parti içinde hizipler özgürlü÷ü, hizipler koalisyo-
sız ve ideallerini gerçekleútirememiú olarak ilan edenler- nu demek de÷ildir. Bloklaúmak, partinin irade ve eylem
den kimileri de, bunun bütün sorumlulu÷unu, proletar- birli÷ini ortadan kaldırmak, partiyi, merkezi karar alma
ya diktatörlü÷üne ba÷lıyor ve bu nedenle proletarya ve uygulama gücü olmayan gevúek bir örgütlenmeye
diktatörlü÷ü uygulandı÷ı için sosyalizm bunalıma girdi dönüútürmek hiç de÷ildir. Bolúevik Partisi, içinde çok
diyorlar. ùu gerçe÷in altını tekrar tekrar çizmek istiyo- kanatlılık gibi görünen úey, ba÷layıcı karar alıncaya ve
ruz: Proletarya diktatörlü÷ü Marksizm-Leninizmin teme- irade birli÷i sa÷lanıp hayata geçirilme aúamasına getiri-
lini oluúturur. Marksizm-Leninizmden bu teori çekip alın- linceye kadar, tartıúma ve eleútirilerin çeúitli gruplaúma-
dı mı Marksizm-Leninizm çöker. Ve proletarya diktatör- larla birlikte yo÷un bir úekilde sürdürülmesidir. Grupla-
lü÷ünü kabul etmeyen bir "Marksizm" Marksizmden rın eleútirilerini ve savundukları görüúlerini saklı tutarak,
baúka herúeydir. Ancak sınıflar mücadelesini, kaçınıl- prati÷i, irade birli÷ini engellememesidir. Bu demokratik
maz olarak proletarya diktatörlü÷üne kadar götürenler iúleyiú sınırlarının aúıldı÷ı ve parti kararlarının ba÷layıcılı-
Marksisttir. Dolayısıyla hem proletarya diktatörlü÷ünü ÷ının kalktı÷ı noktada, partinin irade ve eylem birli÷i tah-
yadsıyan, hem de sosyalistli÷i kimseye bırakmayanlarla rip edilmiú olur. Ki, Lenin'in, irade ve eylem birli÷ini orta-
tartıúma, sosyalizmi sosyalizm yapacak çözümlerin tartı- dan kaldıran tavırlara ve gruplaúmalara en sert tutumu
úıldı÷ı Marksistler arası bir tartıúma de÷ildir. Proletarya almıú olması bununla ilgilidir. Ekim Devrimi öncesi parti-
diktatörlü÷ünü ve son tahlilde Marksizmi yadsıyarak - nin kararlarına karúı çıkıp, ayaklanma kararını açıklayan
sözde ne kadar keskin ve "bilimsel" yetkinlikte sosyalist Kamanev ve Zinovyev'in partiden derhal atılmasını öne-
geçinirlerse geçinsinler-sosyalizmin sorunlarına çözüm ren Lenin'dir. Lenin, Brest-Litovsk anlaúmasını engelle-
aranamaz. meye kalkan sol muhalefetle tüm ba÷ların kesilip atıl-
masını isteme noktasına gelmiútir.
"ÇOK PARTøLøLøK" VE "PARTøDE ÇOK KANATLILIK" Sonuçta, X.Parti kongresi, partinin birli÷ini koruma
SORUNLARIN ÇÖZÜM YOLU DEöøLDøR yönünde iyi niyetli olsalar bile, partinin pratik adımların-
Bugün sosyalizmin sorunlarının tartıúılması, bazıların- daki uyumlulu÷u zayıflatanlara, düúman güçlerin parti-
ca, sosyalizm ö÷retisinin temel bazı konularının tartıúıl- ye yanaúıp karúı-devrimci amaçları için bu çatlaktan ya-
masına kadar vardırılmıútır. Kimi, tüm sorunların kayna- rarlanmasına yol açanlara, Kronútad ayaklanmasından
÷ını "tek partililik"te, kimi tek partide "çok kanatlılı÷ın ol- sonra karúı çıkarak, fraksiyonların yasaklanmasını karara
mamasında", kimi "parti diktatörlü÷ünde" arıyor! Sosya- ba÷lamıútır. Bolúevik Partisi tartıúma kulübü olmamıútır.
list demokrasiyi yeniden "keúfediyor" ve tartıúıyor. Ve Kaldı ki, RSDøP düyada ilk proletarya partisi deneyidir
bunu 70 yıllık sosyalizmin inúa prati÷ini sosyalist de- denebilir. Lenin'in partisinden önce sa÷lıklı bir deney
mokrasinin normlarını çarpıtarak yapıyor. Sonuçta bu yoktur. Hiçbir proletarya partisi, Marksist-Leninist parti
anlayıúlar da proletarya diktatörlü÷ü ve onun teori ve ilkelerinden sapmadıkça çok kanatlılık görüntüsü
prati÷iyle çeliúen anlayıúlardır. Proletaryanın sosyalizm- altında tartıúma kulübü, fraksiyonlar koalisyonu ve blok-
de iktidarı hiçbir parti ile paylaúmayaca÷ı gerçe÷ine kar- laúması olmayacaktır. Bu noktada bir gerçe÷i daha
úın çok partilili÷i savunmak; proletarya demokrasisine açıklamak gerekiyor. Çok kanatlılık ya da fraksiyonculu-
de÷il, burjuva demokrasisine do÷ru adım atmaktır. Bu- ÷un meúru görülmesi anlamında de÷il ama, devrimden
gün sosyalizmin sorunlarını proletarya diktatörlü÷üne, sonra, proletarya partilerinde sınıf mücadelesinin aldı÷ı
politik yanıyla tek partilili÷e ba÷layıp da, çok partilili÷i yeni biçime göre, demokratik merkeziyetçili÷in tam an-
çözüm olarak güdeme getirenlerin, nereye do÷ru sürük- lamıyla iúletilmesi koúullarının güçlenmesiyle birlikte,
lendi÷i ortada! proletarya partileri yeni bir görünüm alırlar. Parti içinde
Proletarya partisinde çok kanatlılık sorununa farklı demokratik iúleyiú, en geniú tartıúma ve eleútiri ile birlik-
bakmak gerekiyor. Partide çok kanatlılık denilince "çok te yukarıdan aúa÷ıya, aúa÷ıdan yukarıya sa÷lanır. Parti-
kanatlılık"ın havarilerince hemen Bolúevik Partisi'nin ör- nin tüm organlarına seçme ve seçilme, parti içi ola÷anlı-
gütlenme ve mücadele deneyi öne sürülüyor. Bolúevik- lık ve zorunluluk olur. Tartıúma, eleútiri ve özeleútirinin
lerin ve Menúeviklerin iki hizip olarak 903'den zenginli÷i ve demokratiklik, görünüúte, birçok kanatlıhk
92'ye kadarki beraberlikleri, daha sonra Bolúevik Parti olarak aklanabilmektedir. Ama sürekli baskı, terör ve
içindeki sol muhalefetin durumu buna örnek olarak takip koúullarında (legal olarak yaúayabilecek demokra-
gösteriliyor. Bolúevik Partisi'nin kendi özgül-nesnel ger- tik koúulların olmadı÷ı) faúist-gerici yönetimler altında
çekli÷inden kaynaklanan bu geçici çok kanatlılık olgu- parti, illegal örgütlenmek zorunlulu÷u bir yana, demok-
su, parti ve örgütlenme konusunda evrenselleútiriliyor. ratik merkeziyetçili÷i tam olarak uygulayamaz. Merkezi
Öncelikle söylemek gerekir ki, Bolúevik Parti'nin bu öz- yan öne çıkar ve hatta öyle olur ki, ço÷u kez askeri bir
günlü÷ü evrensel bir úema olarak alınıp tekrarlanamaz. örgütlenmede oldu÷u gibi partinin merkezi kararları
Bu kaba bir dogmatizmdir. Özgül koúulları ve tarihsel emir yerine geçer. Bolúevik Partisi'nde ùubat 97 Dev-
süreçleri aynılaútırmak, bu özgün deneyi her kapıyı rimi'ne kadar, 905 ùubat Devrimi dönemi dıúında, de-
açan bir anahtar olarak görmektir. økinci olarak, çok ka- mokratik yan yeterince iúletilememiú, partide merkezi-
natlılık bugün kendi subjektivizmlerini ve sapkınlıklarını yetçilik egemen olmuútur. Çok özgün bir geliúme ola-
ÇÖZÜM 37
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE
rak Sovyetlerde, iç savaú döneminde parti kararları mer- leri, yeni bir kültür, ahlak anlayıúı, sömürüyü do÷uracak
kezi olarak alınmıú ve tam bir askeri emir gibi uygulan- tüm iliúkilerin kaldırıldı÷ı yeni iliúkiler, yeni bir bölüúüm
mıútır. Marksist-Leninistler, bizim gibi sürekli baskı, te- iliúkileri ile daha eúit, daha özgür bir toplum yaratmalı-
rör ve takip koúullarında savaúacak olan bir partinin ör- dır. Makinalaúma, maddi istemlerin tatmini, sosyalizmin
gütlenme ve yönetim ilkelerinden, böylesi somut koúul- manevi de÷erleri üzerine çıkarıldı÷ında geri ülkelerde
lara uygunlu÷u anlıyorlar. sosyalizm kurulamaz, geliútirilemez.
ÇÖZÜM 38
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE
memektedir". Bunları kendi nesnelli÷i ve tarihsellikleri sanları dönüútürmek ve yüzlerce yıllık geçmiúin gerici,
içerisinde görmek zorundayız. Bunlar bir tek úeyi ifade bireyci ve yoz iliúkilerinden, alıúkanlık ve düúüncelerin-
ediyor ve kanıtlıyor: Marksist-Leninist politikalar terk edi- den kurtarmak, kapitalizmden zorunlu miras kalan üre-
lerek sosyalizm dıúı yöntemlerle sosyalizmin sorunları- tim iliúkilerinin yerine kollektif üretim iliúkilerini geçirip
na çözüm aramak, bir ülke Marksist-Leninistlerini an- üretim güçlerini geliútirmesinin önemi ortaya çıkıyor. Bu-
cak sosyalizm imajını olumsuzlaútırmaya götürür; Mark- rada, insanları kapitalizmin hastalıklarından kurtarmanı-
sist-Leninist politikalara sıkıca sarılmak ise gerçekten ör- nı ve yeni bir kalıba dökmenin, üretici güçleri geliútire-
nek bir sosyalizm deneyi yaratmakla sonuçlanır. cek dinami÷in, en çok üretim iliúkileri oldu÷u gerçe÷i-
øúte bugün sosyalist dünyada üretici güçler teorisine nin, ama herúeyden önce sosyalist inúanın ve proletar-
ba÷lı geliúme bir yere kadar gelip tıkandı. Baúta Sovyet- ya diktatörlü÷ünün motor gücü partinin, her dönem kit-
ler Birli÷i olmak üzere bazı sosyalist ülkelerde, ekono- leleri bu dönüúümleri sa÷layacak úekilde harekete geçi-
mik-sosyal sorunların çözülemedi÷i ve sosyalizmin iler- recek do÷ru bir politikaya sahip olmasının zorunlu oldu-
leyiúinin durdu÷u ortaya çıktı. Kitlelerin bilinçli bir úekil- ÷u anlaúılıyor. Sosyalizmin kapitalizmden temelde farkı,
de sosyalizmin örgütlenmesine gönüllü ve kitlesel ola- artı-de÷er sömürüsünü kaldırmanın yanında, toplumsal
rak katılımının sa÷lanması gerçekleútirilmeden, insanlar örgütleniú ve dönüúümde kitlelere her türlü insiyatifi
sosyalistleútirilip kapitalizmden kalan düúünce ve alıú- parti aracılı÷ıyla sunmuú olmasıdır. Baúlangıç amaçları-
kanlıklarından tamamiyle arındırılmadan, sosyalizmin sı- na tam anlamıyla ulaúamasa da ve yer yer mekanikli÷e
nıfsız toplum yönünde somut ve ileri adımlar atamaya- düúerek uç noktalara savrulmuú olsa da, Mao'nun ve
ca÷ı anlaúıldı. Devrim yapmak önemliydi ama insanla- ÇKP'nin milyara yaklaúan sayıda insanı, toplumsal iliúki-
rın devrimci ruhunu çelikleútirmeden, coúku ve inancını ler ile birlikte kendilerini de yenilemek için bilinçli ve gö-
yükseltmeden devrim hedefine emin adımlarla ilerlemi- nüllü harekete geçirmesinin önemini anlayamayanlar,
yordu. øleri adımlar atarak geliúmek ise Marksist-Leni- sosyalizmin kapitalizmden farkını göremiyorlar. Sosya-
nist politikalardan tavizler vererek de÷il, aksine Mark- lizmi; üretim araçları üzerindeki özel mülkiyeti kaldırma-
sist-Leninist politikalara sıkı sıkıya sarılmakla mümkün- ya, üretici güçleri geliútirmeye ve kapitalizmi sanayi ile
dür. Var olan kapitalist sistemden apayrı bir sistem ve tarımda geride bırakmaya, yaúam standartlarını yükselt-
de÷erler yaratılmadan, kitlelere nasıl apayrı, ideal bir meye, tüketimdeki artıúa indirgiyorlar.(3)
dünya (sosyalizm) örne÷i gösterilebilir? Bunun üzerin- Bu anlayıúta olan Deng'le birlikte Çin'de, insan iliúki-
de durmak gerekiyor. lerinin sürekli yenilenmesi, kitlelerin yaratıcı gücünün
Sa÷ ekonomist çizginin egemenli÷i altındaki komü- belirleyicili÷i ve sosyalizmin manevi de÷erlerinin önemi
nist partilerin sosyalizmin geliúmesini durdurdu÷u ve gi- hep gözardı edildi. Kültür devriminin basanları milyon-
derek geriye çekti÷i, kazanılan baúarıları kaybettirdi÷i larca insanı sosyalizmi örgütlemek için sevk etmesi,
ya da zedeledi÷i, Gorbaçov'un SBKP'nin baúına geçtik- "komünlerle, "iúçi yönetim grupları"yla, "devrimci komi-
ten sonra yaptı÷ı açıklamalarla da bir gerçek olarak kar- telerde vb. kitleleri yöneten konuma yükseltmesi tama-
úımıza çıktı. Bunlar Türkiyeli Marksist-Leninistlerin 20 yıl- miyle reddedildi. Kültür Devrimi Çin devriminin kara bir
dır söylediklerinin do÷rulanması anlamına da geliyor. sayfası, devrimi geriye götüren bir dönem olarak lanet-
Çin'de de parti, geçmiúte parti ile sa÷ ekonomist çiz- lendi. Zaten Kültür Devrimi'yle bu düzeyde hesaplaúma-
ginin temsilcisi olarak tescillenmiú olan Deng ùiao dan, kitlelerin sosyalizmin kuruluúundaki belirleyici rolü
Ping'in iktidarıyla sa÷a çark etti. ÇKP, Deng ile birlikte, devreden çıkarılmadan, Çin'de sa÷ ekonomist çizgi ve
yıllarca karúı çıktı÷ı ve bu nedenle Sovyetleri "revizyo- üretici güçler teorisine tapınma siyaseti egemen kılına-
nist", "karúı-devrimci" ve giderek "sosyal emperyalist" maz; ÇKP 3. Kongre Raporunda oldu÷u gibi "sosya-
ilan etti÷i üretici güçler teorisine kendisi dört elle sarıldı. list bir toplumun temel görevi üretici güçleri geliútirmek-
Hem de bu en büyük üretici güç kitlelerin kollekîif çalıú- tir" diye her úeyin makineleúmek ve a÷ır sanayii kur-
ma disiplini, toplumsal fedakârlı÷ı ve gönüllü bilinçli, sı- mak oldu÷u açıkça söylenemezdi.
nırsız yaratıcılı÷ı ihmal edilerek yapılıyordu. Kapitalist Aynı úekilde emperyalist dünyaya uzlaúma köprüleri
yöntemler katılarak üretici güçleri geliútirmeye yönelindi- atılırken, üretici güçler teorisini sınıfsız topluma yöneliú-
÷inde, üretici güçlerin bu yanı, insan unsurunun kollek- te her úey olarak gören ve insanların üretici güçlerin ge-
tif dinamizmi ve yaratıcılı÷ı giderek zayıflıyordu. Bu geli- liúimiyle kendili÷inden de÷iúece÷i anlamına gelen tez-
úimi sosyalizmin tedricen zayıflatılması olarak almak ge- ler öne süren Kruúçev'in, partinin çizgisini sa÷a çekebil-
rekiyor. Çünkü bireysel yaratım gücü, kollektif kitlesel mesi için, Lenin ve Stalin döneminin uygulamalarıyla
yaratımın bir parçası ve itici bir unsuru olmadıktan son- hesaplaúması zorunluydu. Herkesin tarihte kendi çizgisi-
ra, kapitalist iliúkileri ve bireyi öne çıkaracaktır. Kitlelerin ne, politikasına ve uygulamalarına destek verecek olan-
kollektif yaratıcı gücüne fazla de÷er vermeyen üretici ları (tarih mahkûm etmiú olsa da) aklamaya çalıúmasını
güçler teorisini böylesi bir akibet ve kapitalizmin olum- anlamak güç de÷il. Bir yazımızda (4) altını çizdi÷imiz gi-
suzlukları bekliyor. bi, Buharin'in sa÷ çizgisinde bir úeyler bulan Gorbaçov,
Sosyalizmi yaratacak, koruyacak olan parti ve onun- Buharincilerin itibarını iade etmiútir. "Sosyalist pazarın
la bütünleúmiú kitlelerdir. Burada kültür devriminin sos- ve Sovyet ticaretinin geliútirilmesinden, sınıf çeliúkilerini
yalizm koúullarında, proletarya diktadörlü÷ü altında in- ve mücadelesini reddederek, kulakların kendili÷inden
ÇÖZÜM 39
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE
erimesinden söz eden Buharin, Bugün Gorbaçov'un uy- Çin'de sosyalizm, yarı-feodal, yarı-sömürge bir eko-
gulamalarına tarihsel bir köprü oluúturuyor. Stalin he- nomik ve kültürel yapının parçalanmasıyla, yaygın bir
def alındı÷ı noktada Buharinciler hak verilmeye baúlanı- küçük üretimi devraldı. Sosyalist üretim iliúkileri, okuma
yor. yazma bilmenin lüks oldu÷u koúullarda, karasabanla,
Deng de ilk iú olarak Çin'de sa÷a kayıúın ortaya çıktı- beden gücüyle üretim yapan 600 milyon köylüyü de÷iú-
÷ı dönemin politikalarında kendisi kadar etkin olan Liu tirerek örgütlendirmek zorundaydı. Ama Çin'de sosya-
ùao ùi'ye itibarını iade etti. On yıl sürebilen Kültür Devri- list inúa sürecinde bu nesnel gerçekli÷in yanında, bir
mi, Çin'in devrim tarihinden çıkarıldı. 966'da Liu ùao de ÇKP'den kaynaklanan zaafların önemli sorunlar ya-
ùi ve Deng ikilisinin uyguladı÷ı sa÷ ekonomist politika, ratacak nitelikte oldu÷unu söylemek gerekiyor. Gerçek-
978'den baúlayarak yeniden uygulamaya konuldu. ten de Çin'de sosyalizmin tarihi incelendi÷inde; ÇKP'-
Deng'in liberalizme kayan sa÷ ekonomist çizgisinin so- nin Marksist-Leninist parti ve örgütlenme ilkelerine tam
nuçlarını Çin'de yaúanan son olaylar ortaya koyuyor. olarak uymadı÷ı ve "iki çizgi mücadelesi"ni meúru gör-
Son olaylardan sonra, Deng'in uyguladı÷ı kapitalizme dü÷ü ve bütün sorunlarına bu yanlıú parti anlayıúının iv-
me kazandırdı÷ı görülecektir.
ÇKP, tarihi boyunca tek bir ideolojik politik çizgiye
Mao'nun ve ÇKP'nin milyara yaklaúan sahip olmamıútır. E÷er Çin'de sosyalizm 40 yıldır rayına
sayıda insanı, toplumsal iliúkiler ile oturmadıysa, her zaman sa÷a ya da sola savrulduysa,
kesintilere u÷rayıp zikzaklar çizdiyse, geriye dönüúler
birlikte kendilerini de yenilemek için yaúadıysa, zaman zaman kültür devrimi gibi sosyalist
bilinçli ve gönüllü harekete kazanım ve de÷erler yadsınacak kadar ileri gidildiyse,
geçirmesinin önemini anlayamayanlar bu öncelikle partinin çeliúkili yapısında, iki çizgi müca-
delesini savunmasında aramak gerekir.
sosyalizmin kapitalizmden farkını Leninist örgüt anlayıúı hizip özgürlü÷ünü tanımaz.
göremiyorlar. Partide hiziplerin varlı÷ı Çin özgülünde iki çizgi mücade-
lesine denk düúüyor. Ve bu, partinin irade ve eylem bir-
li÷ine zarar verece÷i için, Leninist örgüt anlayıúı iki çizgi
dönük ve kollektif zenginleúmeyi de÷il bireysel zengin- mücadelesini reddeder. Sınıf mücadelesinin de÷iúik bi-
leúmeyi teúvik eden politikalarda frene basma ihtiyacı çimler altında sürdü÷ü ve kapitalizmden komünizme
duyması, sonucu de÷iútirmiyor. Sonuçta kapitalist özlü proletarya diktatörlü÷ü altında geçiú toplumu olan sos-
reçetelerin geçici baúarısı sona erdi. ùimdi sosyalizm- yalizmde, proletaryanın en önemli silahı partidir ve bu
den alıp götürdüklerinin yerini ekonomik bunalım, rüú- süreçte proletarya partisi demir gibi bir disipline, ideolo-
vet, yolsuzluk, enflasyon, iúsizlik, dıú borçlarda artıú, ta- jik-politik birli÷e sahip olmak zorundadır. Partide disipli-
rımsal üretimde gerileme aldı. Sosyalizmin kültürel de- nin sa÷lamlı÷ı ve demokrasinin iúleyiúi birbirini dıúla-
÷erlerindeki yozlaúmalar, Batı hayranlı÷ının, burjuva öz- maz. Demokrasinin uygulanması, hizip özgürlü÷ü ve iki
gürlüklere dönüú isteminin sosyalist bilinçte yarattı÷ı çizgi çatıúması için meúru bir zemin de÷ildir. Partide ira-
tahribatlar açı÷a çıktı. Çin'deki son kitlesel hareketlen- de ve eylem birli÷ini sa÷lamak, ba÷layıcı karar çıkar-
me, Deng'in sa÷ ekonomist çizgisinin, kapitalist reçete- mak kadar, tartıúma ve eleútiriler ne ölçüde zengin olur-
lerle sosyalizmin kazanımlarını; halk komünlerini, Kültür sa ve demokrasi ne ölçüde iúletilirse, bu, parti disiplini-
Devrimini, kitle insiyatifini, sosyalist ahlak ve kültürü, da- nin ve birli÷inin gönüllü ve bilinçli birlikteli÷inin en iyi úe-
yanıúmayı, toplum için fedakârlık ruhunu ne ölçüde ke- kilde sa÷lanması anlamına gelir. Parti içi demokrasi için
mirdi÷ini gösterdi÷i kadar, sosyalizmin kazanımlarına hizip özgürlü÷ü ve iki çizgi çatıúması gerekmiyor. Le-
sahip çıkanların tepkilerini de dile getiriyor. nin'in de altını çizdi÷i gibi "proletarya partisinin demir di-
Bu noktada geriye gidip Çin'de sosyalizmin inúa sü- siplinini (özellikle diktatörlü÷ü sırasında) azıcık da olsa
recine bakmak gerekiyor. Bu süreçteki politik müdaha- zayıflatmak isteyen kimse, gerçekte proletaryaya karúı,
leleri, uygulamaları ve ekonomik politikaları sonuçlarıy- burjuvaziye yardım etmektedir."(5)
la birlikte de÷erlendirmek gerekiyor. Çin, önünde baúka bir deney olmadı÷ı ve somut ba-
úarıları nedeniyle önce Sovyetlerin sosyalizmi inúa sü-
HER ÜLKEDE SOSYALøZMøN KURULUù SÜRECø recindeki politikalarını ve uygulamalarını örnek aldı. Bu,
KENDøNE ÖZGÜ BøR YOL øZLER! ilk anda, Çin'e özgü sosyalist inúa sürecine göre hare-
Çin, Rusya'dan ve Do÷u Avrupa ülkelerinden çok ket edilmedi÷ini gösteriyor. Sovyet inúa süreci modeli-
farklı bir toplumsal süreç yaúamıútır. Çin'de sosyalizmin nin Çin'e uyması beklenemezdi. Çünkü her ülkenin dev-
kuruluúunda karúılaúılan sorunlar ve çözümleri de buna rim yolu, sosyalizme geçiú biçimi kendi özgül koúulları-
göre farklı olacaktı. Sosyalizmi kurma sürecinde karúıla- na göredir. Sosyalizmin kuruluúu da her ülkede farklı
úılan sorunların bir yanında nesnel ve tarihsel gerçeklik- bir yol izleyecekti. Baúka ülkelerin baúarılarından, de-
ler bulunuyor. Bu, devrimini yapmıú di÷er ülkelerden neylerinden yararlanılmalıydı ama oldu÷u gibi kopye
çok daha zor, karmaúık ve çeliúkili bir süreci Çin sosya- edilmemeliydi. ølk baúta Sovyetlerin inúa sürecinden et-
lizminin önüne koymuútur. kilenmesi nedeniyle, Çin'de sosyalizm 956'lara kadar
ÇÖZÜM 40
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE
beklendi÷i ölçüde baúarılar elde edememiútir. Bu de- me saplanma bir yerde kaçınılmaz oluyordu.
neyden sonra Çin'de sosyalizmin Sovyet deneyimin- Castro'nun úu deyiúleri bu gerçe÷i somut olarak
den farklı bir rota izleyece÷i, izlemesi gerekti÷i anlaúıldı. açıklıyor: "Bizim devrimimiz -bunu kimse inkâr ede-
Çin, kendine özgü sosyalist örgütlenme biçimini esas mez- muazzam bir ideolojik gücü ayakta tutmuútur,
olarak halk komünleri üzerine oturttu. Sanayiye geçiú bu güç olmasa bizi baúka kim savunabilir?" (7)
halk komünleri ile geliúecekti. Somut deney bu gerçe÷i Vietnam, Çin ve Küba sosyalist inúa süreçlerinin orta-
ortaya çıkarıyordu. ya koydu÷u gibi, sosyalizm sanayileúme ve makinaleú-
Bütün ülkelerin sosyalist inúa sürecinde Sovyet de- meyle özdeú de÷ildir. Sanayileúme ve makineleúme,
neyimini izlemeleri diye bir zorunluluk olmadı÷ı yaúanı- sosyalizmde toplumsal refahı getirmesi ve yaúam düze-
larak kanıtlandı. Sovyetler Birli÷i daha iúin baúında, em- yini her alanda yükseltmesi bakımından ihmal edilme-
peryalist savaútan hemen sonraki iúgalle birlikte bir iç mesi gereken önemli bir sorundur. Ama burada, bu
savaú yaúadı. Sosyal ve ekonomik yıkım, açlık, kıtlık ve aúamaya hangi süreçlerden geçilerek gelinece÷i ve bu
sefalet vardı. Emperyalistler ve toprak a÷aları ile burju- sürecin karakterini belirleyen politikalar önem kazanı-
vazinin beyaz orduları yenilgiye u÷ratıldı. Bu kez emper- yor. Geri ülkelerde bu aúamaya politik ve ideolojik mü-
yalist kuúatma altında sosyalizmi inúa etmekle karúı kar- dahalelerle, üst yapısal devrimi sürekli kılarak, üretim
úıyaydı. Tek ülkede sosyalizmin kurulması ve yaúatılma- iliúkilerini ve insanları yenileyerek, "öncelikle makineleú-
sının bütün zorlukları, o tarihsel süreçte sosyalistlerin me", "makineleúme olmadan sosyalizm kurulamaz" di-
en önemli sorunlarıydı. Bütün bu tarihsel koúullar bir ye tutturmadan gelinecektir. Sosyalizmin kuruluúuna
arada de÷erlendirildi÷inde, savaú komünleri ve NEP po- makineleúmeyi temel alarak baúlamak, her ülke özgü-
litikasından sonra, hızlı bir sanayileúmeye ve makineleú- lünde nesnel durumu açıklayamaz. Geri ülkelerin sosya-
meye geçiú, tarımda sosyalist üretim iliúkilerinin örgüt- lizmi inúa sürecinde, sosyalizmin manevi de÷erlerini
lenmesi anlamına gelen kolektifleútirmeye geçiú, sosya- yaygınlaútırmak ve yaúatmak her úeyden önde gelmeli-
lizmi emperyalist kuúatma altında ayakta durabilecek dir. Emperyalizmi bu ülkelere bir saldırıdan alıkoyan
bir güç haline getirmek açısından, tarihsel öneme sa- úey, modern makinalarla donanmıú bir sanayiye ve ta-
hip politikalar ve uygulamalardı. Rusya'nın o dönemde rım sektörüne sahip olmaları de÷il, öncelikle sosyalist
dünyanın altı emperyalist ülkesi içinde yer aldı÷ı düúü- bilinçle donanmıú olarak, sosyalizme sahip çıkan mil-
nülürse, makineleúmeye geçiúinde belli bir temele otur- yonların varlı÷ıdır. Emperyalizmi kitlelerin sosyalizme
du÷unu ve aúırı zorlama, iradecilik olmadı÷ını söylemeli- inancı, devrimci ruh ve coúkusu korkutuyor.
yiz. Yani iúe sanayiden baúlamak için Rusya'da hazır
bir altyapı da vardı. ENTERNASYONALiST DAYANIùMA
Stalin'in deyiúiyle, bu süreç sosyalizmin ölüm-kalım SOSYALøST øLERLEMENøN
süreciydi. Ya 0 yıl içinde sanayi kurulacak, ya da em- HIZLANDIRICI GÜCÜDÜR
peryalist abluka koúullarında Sovyetler yok olup gide-
cekti. Çünkü kapitalist dünyada faúizmin yükseliúi, yeni Bütün ülkelerin sosyalist inúa sürecinde
bir emperyalist savaú tehditi sözkonusuydu. Ve sosya- Sovyet deneyimini izlemeleri diye bir
lizmin anavatanı, emperyalizm ve faúizmin açık tehditi zorunluluk olmadı÷ı yaúanılarak
altındaydı. Sovyetler Birli÷i'nde sosyalizmin inúa süreci- kanıtlandı. Sosyalizmin kuruluúuna
nin çok sancılı olması da buradan geliyor. O günkü makineleúmeyi temel alarak baúlamak,
nesnel ve tarihsel koúulları do÷ru de÷erlendiremeyen-
ler, sosyalist sanayileúme ve tarımda kollektifleútirme-
her ülke özgülünde nesnel durumu
nin önemini anlayamayanlar, sosyalizmin hangi koúul-
açıklayamaz. Geri ülkelerin sosyalizmi
larda inúa edildi÷ini hesaba katmayanlardır. Bunlar sos- inúa sürecinde, sosyalizmin manevi
yalizmin tüm dünyada kendini bir güç ve her yönden de÷erlerini yaygınlaútırmak ve yaúatmak
emperyalizmin alternatif olarak kabul ettirdi÷i bu sancılı her úeyden önde gelmelidir.
süreçteki yöntemlerine ve bu yöntemlerden sorumlu
olarak gördükleri Stalin'e saldırıyorlar.(6) Geri ülkelerde sosyalist sanayileúmeyi örgütlemek
Çin'de ise toplumsal süreç farklı ilerliyordu. Dünyada esas olarak sosyalistlerin kendi görevleridir. Sosyalizm-
köklü de÷iúmeler olmuútu. Sosyalizm tek ülkede var ol- de kendi kendine yetine ve özgüce güven politikası
maktan çıkmıú dünyanın üçte birine yayılarak bir blok her zaman esas politikadır. Ama özgüven politikası içe
karakteri kazanmıútı. Bunlara bakarak Çin'in sosyalist kapanıklı÷a, dünyadan soyutlanmaya vardırıldı÷ı nokta-
inúada Sovyet deneyimini yaúaması gerekmiyordu. So- da her alanda daha ileri kazanımlar elde etmeyi engel-
run, geri ülkelerde, sosyalizme geçiú sürecinde sosya- leyecektir. Özgüce güven politikası enternasyonal daya-
list üretim iliúkilerini öncelikle örgütleme, insanları sos- nıúma ve yardımlaúmayla birleúti÷inde, sosyalist sanayi-
yalist düúünce ve inançla donatma süreci olarak kav- leúme sorununu aúmak zor olmayacaktır. øúte bu nokta-
ranması sorunuydu. Sanayileúme ve makineleúme üre- da enternasyonal dayanıúma ve yardımlaúmanın önemi
tim güçlerinin geliúmesine ba÷lı olarak ilerletilirken, bu ortaya çıkıyor ki, bu da Marksizmin-Leninizmin en
gerçe÷e göre hareket edilmedi÷i noktada, ekonomiz- temel
ÇÖZÜM 4
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE
Sosyalist mücadelenin yaratmak zorunda oldu÷u önemli geleneklerden biri de Bugün artık enternasyonal birlik de-
enternasyonalizmdir. nilince, merkezi ve ba÷layıcı
kararlara tabi, seksiyon partilerden oluúmuú yeni bir 3.
ilkelerinden biridir. Ve proletaryanın enternasyonalist Enternasyonal düúünülmemelidir. 3. Enternasyonal,
politikasını sürdürmesi, devrim öncesi oldu÷u kadar, sevapları ve günahlarıyla kendi nesnelli÷i ve
devrim sonrasında da yaúamsal önemdedir. Proletarya tarihselli÷i içerisinde bir anlam ifade ediyor.
enternasyonalizmi devrimci sorumlulu÷un ve görevin Enternasyonalizm temelinde bugün acil görev, sos-
gere÷idir. Enternasyonalizmin geriledi÷i yerde milliyetçi-
yalist güçler arasında tepkisellik ve subjektivizm sonu-
lik ilerler. Yeter ki bu konuda Sovyetler Birli÷i'nin,
cunda zedelenmiú olan enternasyonal dayanıúma bilin-
96'de Çin'deki bütün tarım ve sanayi projelerini ta-
cini ve ruhunu, genelde halkların öncü partilerinde yara-
mamlamadan çekilmesi ve Çin'i yüzüstü bırakması gibi
tabilmektir. Do÷al olarak böyle bir çaba sonucunda
enternasyonal bayra÷ını yere düúüren politik tavırlar ser-
oluúturulacak olan enternasyonalist birlik, bugünkü nes-
gilenmesin. Yeter ki, Çin'in aynı úekilde Arnavutluk'u
nel gerçe÷e ba÷lı úekillenecektir. Bu anlayıú pratikte bu-
terk etmesi yeniden yaúanmasın. Marksist-leninistler gün için sosyalist güçler arasında ba÷ımsız politik çizgi-
bu kötü örneklerin tekrarlanmamasını, Küba'nın Ango- lerini koruyan kendi politik strateji ve taktiklerini kendisi
la'da yaúattı÷ı gibi enternasyonalist dayanıúma örnekle- çizen, ama ortak düúman emperyalizme, faúizme ve ka-
rinin ço÷altılmasını istiyorlar. pitalizme karúı aralarında karúılıklı dayanıúma, yardım-
Bu do÷rultuda atılmıú bir adım olarak Küba'nın 4 laúma bilgi alıú-veriúi sa÷layan parti ve örgütlerin birli÷i
yıl boyunca Angola halkına verdi÷i enternasyonal des- olarak biçimlenecektir. Ve bu ilkeleri benimseyen hiç
tekten burada özellikle söz etmemiz gerekiyor. Di÷er bir sosyalist gücü yadsımayacaktır.
olumsuz örnekler yanında bu enternasyonal dayanıú- Bunun için geliúmiú kapitalist ülke proletaryasının,
ma dünya halklarına çok úey kazandırdı. Küba'nın ken- dünya ezilen halklarının ve kurtulmuú sosyalist halkların
di güvenli÷ini bile tehlikeye atacak kadar ileri düzeyde birli÷i perspektifiyle hareket edilmelidir. Enternasyona-
Angola halkıyla girdi÷i enternasyonal dayanıúma, Ango- list dayanıúma sadece maddi olarak silah-insan gücü
la Devrimi'nin kazanımlarını korumakla kalmadı, geli- yardımı biçiminde kavranmamalıdır. Bugün sosyalist ha-
nen aúamada Güney Afrika iúgalci kuvvetlerinin yenilgisi reket bu temel öneme sahip dayanıúma biçimlerinin bile
yanı sıra, Namibya halkının SWAPO önderli÷inde yü- önkoúulu olan iliúkilerden geçmek zorundadır Bunlar
rüttü÷ü ba÷ımsızlık sürecinin kısalmasını da beraberin- ideolojik dayanıúma (yayın vd.) siyasi (askeri ve barıúçıl
de getirdi. Afrika'nın güneyinde, özgürlük savaúçıları- her türlü eylem biçimiyle) olarak her bir halkın kendi
nın, devrimlerin ve Afrika halklarının düúmanı emperya- örgütlü gücü oranında öne çıkaraca÷ı dayanıúma ör-
lizm ve iúbirlikçisi ırkçı Güney Afrika yönetimi, 4 yıldır nekleri olmalıdır. Bunlar aracılı÷ıyla yaratılacak güvenle
her türlü fedakarlıkla yürütülen enternasyonal dayanıú- bir birlik sürecine girilecektir. Bu bugünden yarına oluú-
mayla yenilmiútir. turulacak bir birlik de÷ildir, ama bugünden ilk adımları
Castro, Güney Afrika güçlerini, Küba ve Angola bir- mutlaka atılmalıdır. Giderek ideolojik birlik sürecini de
liklerinin birlikte yenilgiye u÷rattı÷ı ve Güney Afrika'yla getirecek olan böyle bir birlik platformu pragmatizm ve
emperyalizmi barıúa zorladıkları çatıúmalar sürecini ve milliyetçili÷in önünün alınmasında da iúlev görecektir.
zorluklarını, enternasyonal dayanıúmanın önemini ve Aksi halde geliúecek olan pragmatizm, milliyetçilik, halklar
zorunlulu÷unu úöyle açıklıyor: arası ayrılıkçılık ve emperyalizm karúısındaki da÷ınık-
"Angolalılar bizden yardım istediler. Bu yardım son
ÇÖZÜM 42
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE
lıktır. Dünya halkları nezdinde sosyalizme duyulan lere önemli dersler sunan Proleter Kültür Devrimi'nin ro-
inanç ve güvenin pekiútirilmesi ya da zayıflatmasında, lünü ve önemini asla anlayamamıúlardır. Bir milyarlık
enternasyonalizm politikası temel bir öneme sahiptir. Çin'de sosyalizmin nasıl kurulaca÷ını, kurulmak zorun-
Salt bu nedenle bile bugün yeni bir enternasyonalin ge- da oldu÷unu kavrayamamıúlardır. Bunun öneminin ve
reklili÷i kendini dayatıyor. de÷erinin anlaúılamadı÷s noktada, sosyalizmde her úey,
üretici güçlerin geliútirilmesine, sanayileúmeye ve top-
ÇøN SOSYALøZMøNøN ÖZGÜNLÜöÜ: HALK lumsal refaha indirgenmiútir. Bu anlayıúlar sa÷ ekono-
KOMÜNLERø VE PROLETER KÜLTÜR DEVRøMø nomist sapmaların kayna÷ı oluyor. Zaten Proleter Kül-
ùu bir gerçek ki, sosyalist inúa sürecindeki geri, köy- tür Devrimi'ne "karar ve yönergelerle sosyalizmi kurma"
lü toplumları için halk komünleri deneyini Mao'nun ve olarak bakıp reddedenler, Çin'in sosyalistleúememesini
ÇKP'nin Marksizm-Leninizm hazinesine önemli bir katkı- tarım ülkesi olmaktan kurtulamamasına, makina sanayii
sı olarak görmek gerekir. Halk komünleri Çin'de sosya- kuramamasına ba÷lıyorlar. Onlar ideolojinin, üretim iliú-
lizmi kitlelere maletme anlayıúının nüveleri olarak görül- kilerini sosyalistleútirmenin, sosyalizmin manevi de÷erle-
melidir. Halk komünleri .sosyalist merkezi bütünün hare- rinin geri ülkelerde sosyalizmi kurmak ve yaúatmakta
ketli, canlı parçaları olarak sadece sosyalizmin ekono- önemini anlayamadıkları için, sosyalizm denilince önce-
mik-sosyal geliúiminin de÷il, kitleleri sosyalizme kazan- likle maddi-teknik temel arıyorlar. Hiçbir siyasi güç, ör-
manın ideolojik-kültürel e÷itim ve dönüúüm araçları da gütlenme ve tepeden alınan karar, kitlelerin istemleriyle,
olmuútur. düúünce ve duygularıyla kaynaúmamıúsa, milyonlarca
Çin'e özgü sosyalizmi kurma rotasının oda÷ında yer insanı kendi sübjektif niyetleri do÷rultusunda harekete
alan halk komünlerini yaygınlaútırma ve güçlendirme geçiremez. Kitlelerin sosyalizmin inúası yolunda hareke-
politikası, partide sa÷ ekonomist çizginin egemen olma- te geçirilmesi, nesnel bir gerçekli÷in ifadesinden baúka
sıyla gevúetildi. Giderek Liu Sao Si-Deng yönetimi altın- birúey olamaz. Evet Lenin'in dedi÷i gibi "canlı, yaratıcı
da üretici güçler teorisi öne çıktı. Sosyalizm daha çok sosyalizm halk yı÷ınlarının ürünüdür". Ve Proleter Kültür
makineleúme ve sanayileúme olarak görülmeye baúlan- Devrimi ça÷ımızda bu gerçe÷in en canlı ve somut örne-
dı. Çin'e özgü sosyalizmi kurma yolundan sapıldı. ÷idir.
Mao'nun kitleleri harekete geçirerek baúlattı÷ı Proleter Çin Proleter Kültür Devrimi'nin ortaya çıkardı÷ı ve
Kültür Devrimi, bu somut olgular karúısında, öncelikle sosyalizmin inúasında kullanılacak olan bu de÷erler
partideki sa÷ı temsil edenleri ve politikalarını hedef aldı. yadsınamaz. Evet, Kültür Devrimi sürecinde yer yer me-
Burada sa÷ ekonomist çizginin temsilcilerinin etkilen- kanikli÷e düúülmesi ve sosyalist üretim iliúkilerinin aúırı
mesi SBKP'ye ba÷lanıyordu. Proleter Kültür Devrimi bu zorlanması, üretim güçlerinin geliúme seviyesini aúan
yanıyla SbKP'nin 20. Kongre sonrası uygulamaya koy- iliúkilerin, belirgin uyumsuzlukların ve giderek çatıúmala-
du÷u sa÷ çizgiye tepkinin bir ifadesi olarak da görülme- rın ortaya çıkmıú olması da bir gerçektir. Fakat bunlar
lidir. "Revizyonist karargahları bombalayalım" sloganı al- Proleter Kültür Devrimi'nin özgün, tarihsel önemini
tında baúlayan Proleter Kültür Devrimi,insanlık tarihinin azaltmıyor.
tanık oldu÷u en büyük kitlesel hareketliliktir. Bu yanıyla Bu süreçte iradenin toplumsal dönüúümdeki rolü
"sosyalizm kitlelerin eseri olacaktır" gerçe÷inden hare- abartılmıútır denebilir. øradenin, politikanın sihirli bir de÷-
ketle, on yıl boyunca sürdürülen Proleter Kültür Devri- nek gibi her úeyi dönüútürebilece÷ine inanılmıú ve bu,
mi'nden ö÷renilecek çok úey vardır. Kültür Devrimi kitle- üretim iliúkilerinin üretici güçler üzerindeki etkinli÷ini
lere sosyalizmin gerçek sahiplerinin kendileri oldukları abartmayı da beraberinde getirmiútir. Sonuçta sınıf mü-
gerçe÷ini göstermiútir. Sosyalizm kitlelerin bilinçli ve gö- cadelesini, partideki mücadele de dahil olmak üzere,
nüllü eylemlili÷i ile geliúip güçlenebilirdi ki, bu da Prole- proletarya-burjuvazi arasındaki çatıúma, olarak de÷erlen-
ter Kültür Devrimi'yle çakıúıyordu. dirmek, en küçük bir yanlıú yapanı "burjuva ajanı", "dö-
Proleter Kültür Devrimi sosyalist inúaada güçlü bir nek" diye mahkum etmek, sosyalizmde sınıf mücadele-
atılımdır. Kitleler ideolojik ve politik olarak sosyalizmi sinin biçimleniúini anlayamamanın bir sonucudur. ÇKP
özümlemede bizzat kendi öz deneyimleriyle bu süreçte içinde süren mücadelede, grupların birbirini hainlikle,
çok úey ö÷rendiler. Burada Proleter Kültür Devrimi'ni, burjuva ajanlı÷ıyla, kapitalist yolcu olmakla (ve hemen
kitlelerin yukarıdan emirlerle ve zorla harekete geçiril- aynı kavramlarla)suçlamaları, olaylara ak-kara mantı÷ıy-
mesi olarak de÷erlendiren ve Kültür Devrimini kitle zor- la bakmanın, subjektivizmin ürünüdür. Ve bu öyle ko-
balı÷ı olarak karalayanlara karúı da bir úeyler söylemek mik durumlara yol açmıútır ki, kısa aralıklarla hainler
gerekiyor. kahraman, kahramanlar hain haline gelebilmiúlerdir! Ve
Proleter Kültür Devrimi'ne bu yönde yapılan karala- bu süreçte partiye ve sosyalist inúaaya da bir noktadan
malar, Mao'nun Marksizm-Leninizme evrensel düzeyde- sonra zararlar verilmiútir. Bütün bu olumsuz geliúmeler,
ki katkılarına ve sonuçta Çin Devrimi'ne saldırının bir partinin iki çizgi mücadelesine olanak veren yapıúal
aracı haline getiriliyor. Çin'de proletarya devrimi olmadı- özelli÷inin sürekli ve meúru görülmesiyle do÷rudan ilgi-
÷ı ve Çin'in hiçbir zaman sosyalistleúmedi÷i gibi bir lidir. Çin Komünist Partisinin baúlıca açmazı budur de-
subjektivizmle hareket edenler, kitlelerin sosyalistleúme- mek yanlıú olmayacaktır.(9)
sinde önemli bir kaldıraç olarak bütün Marksist-Leninist- Kültür Devrimi'nde, Mao'nun, sol'un yönlendirici oia-
ÇÖZÜM 43
ÇÖZÜM SOSYALøZMDE
bilece÷i tesbiti esas olarak partide sa÷ çizgiyi tasfiye et- giderek içe kapanıp milliyetçi bir çizgi benimsemesinin
me çabalarından kaynaklanıyor. Kültür Devrimi'nin baú- ve sol'a savrulmasının da etkisi azımsanmamalıdır. Baú-
larında Mao eúine yazdı÷ı mektupta bunu belirtiyor; langıçta SBKP'nin emperyalizme karúı savunmaya geç-
"Onlarla uyuúmaktan baúka seçene÷im olmadı÷ı açık. mesiyle süren sa÷ çizgisine karúı, Marksizm-Leninizm
Önemli bir konuyu kendi isteklerime aykırı olarak onay- bayra÷ı ÇKP'nin elindeydi. ÇKP MK'sinin 963 tarihin-
lamak, hayatımda ilk kez baúıma geliyor" diyordu. de SBKP'ye yolladı÷ı mektupta tepkiselli÷inin ve meka-
Sol'un Kültür Devrimi sürecindeki en sivrilmiú temsilcisi nikli÷inin izleri görünse de, sa÷cı tezler mahkum edil-
ün Piao etkinli÷ini kullanarak darbe yoluyla iktidarı al- miútir. ÇKP, SBKP'nin kiúi kültünü yıkma gerekçesiyle
maya kalkıútı, baúaramadı. Mao bu darbenin önlenme- Stalin'e saldırmasını, sosyalizmin inúa sürecinde uygula-
sinde önemli rol oynadı. Ama bütün bu geliúmelere ra÷- nan Marksist-Leninist politikalara saldırı olarak gördü.
men Mao'nun ölümüne kadar sol'la sa÷'ın çatıúması Bunda sonuna kadar haklıydı. Çünkü bu anlayıú Le-
sürdü. Kültür Devrimi'ndeki etkinli÷inden dolayı bu sü- nin'in savundu÷u önderler, parti, sınıf ve kitleler arasında
reçte "Dörtlü Çete" diye anılarak tasfiye edilecek olan olması zorunlu olan iliúkiyi ve karúılıklı saygınlı÷ı ortadan
sol çizgi temsilcileri a÷ır bastı. Mao, ilk önce sa÷ çizgiyi kaldırıyor, partinin demokratik merkeziyetçilik ilkesini
tasfiye etmeyi önüne hedef olarak koydu÷undan, Kül- sekteye u÷ratıyordu.(0)
tür Devrimi'ni bir yanıyla bu yönden kullandı÷ından, Lin SBKP'nin, Leninist "barıú içinde birarada yaúa-
Piao'nun darbesine karúı çıkmakla birlikte, parti içinde ma"() ilkesinin özünü de÷iútirmesinin ve bu ilkeyi dıú
sa÷'a karúı sol'u desteklemeyi sürdürdü. Kültür Devrimi siyasetinin temel ilkesi düzeyine çıkarması yanlıútı. "Barı-
ile tasfiye edilen sa÷'ın parti içindeki en önemli iki tem- úı koruma", "nükleer bir savaúı önleme"ye ba÷lı olarak
silcisinden biri olan Deng Siao Ping'in yıldızı yeniden bu ilkenin yozlaútırmasına, bu politikanın sınıf mücade-
parladı. Mao'nun da deste÷iyle önemli görevlere getiril- leleri ve devrim sorununa kadar yansıtılmasına, ÇKP
di. Ama fazla sürmedi. Deng'in uygulamaları sol'un poli- haklı olarak karúı çıktı. Bu tezi bu úekilde de÷iútirmek,
tikalarıyla çekiúkiye düútü. Mao, Deng'ten deste÷ini çekti SBKP'nin devrimler ve ulusal kurtuluú savaúları karúısın-
ve sol bir kez daha Deng'i düúürdü. da enternasyonal görevlerini yerine getirmesinde frenle-
Çin'de yeni bir sürecin, sa÷ çizginin ÇKP'de yöneti- yici bir etkendi. ÇKP'ye göre, "barıú içinde yarıú"ı sosya-
mi ele geçirdi÷i sürecin baúlaması, Mao'nun ölümün- list ülkelerle kapitalist ülkeler arasındaki ekonomik yarıúa
den sonradır. Mao'nun parti içindeki çizgisinin izleyicisi indirgemek, her úeyi emperyalizmle Sovyetler Birli÷i
olarak yönetime gelen Hua Kua Feng dönemi sol çizgi- arasındaki çeliúki olarak görmek, emperyalizmden kay-
nin etkinli÷inin kırılması ve partinin sa÷ çizginin ege- naklanan çeliúkileri sonuçta tek bir çeliúkide odaklaútır-
menli÷ine geçiúinin hazırlık süreci olarak görülmelidir. mak ve geriye itmek, Marksist-Leninist bir politika de÷il-
Mao'nun ölmesinden hemen sonra "Dörtlü Çete" ola- dir. Emperyalizmden kaynaklanan çeliúiler tek bir çeliú-
kide toplanmazdı. Ve yaúanan süreçte emperyalistlerle
ezilen halklar arasındaki çeliúki, baú çeliúki olarak öne
çıkmıútı. Devrimlerin fırtına merkezi sömürgelere, yeni-
Proleter Kültür Devrimi sosyalist sömürgelere kaymıútı. SBKP'nin "barıúçıl yoldan sosya-
inúaada güçlü bir atılımdır. Kitleler lizme geçiú" teorisi; Marksist-Leninist devlet ve devrim
ideolojik ve politik olarak sosyalizmi tezlerinin reddedilmesi anlamına geliyordu ve bu tezler,
II. Enternasyonalin ve uluslararası reformist sa÷ çizginin
özümlemede bizzat kendi öz tezleriydi. Gerçek halk devrimleri, burjuva devletini bü-
deneyimleriyle bu süreçte çok úey rokrasisi ve militarizmi ile aúırı güçlendi÷i emperyalizm
ö÷rendiler. döneminde, burjuva devlet mekanizması parçalanarak
gerçekleúecekti.
SBKP ve ÇKP arasındaki ideolojik-politik ayrılıklar gi-
derek derinleúti. SBKP'nin sa÷ çizgisine karúı Marksist-
rak adlandırılan sol çizgi partiden tasfiye edildi. Aralık Leninist bir çizgide bulunan ÇKP; bu noktada kalamadı.
78'de toplanan ÇKP MK'nın üçüncü Genel Toplantısıy- Tepkisellik ve mekaniklik içe kapanmayı, milliyetçili÷e
la, sa÷, denetimi do÷rudan ele geçirdi. Kültür Devrimi'- kaymayı getirdi. ÇKP, SBKP karúısındaki Marksist-
nin kazanımlar tasfiye edilmeye baúlandı. Leninist platformunu kaybetti.
ÇKP tarihinin, iki çizgi mücadelesi ve darbeler tarihi ÇKP, belki de tarihinin en büyük hatasını Sovyetler
olması esprisi budur. Birli÷ini, SBKP'nin baúına sa÷ bir çizginin geçmiú olma-
sına bakarak, "kapitalist" ve "sosyal emperyalist" bir ül-
YANLIù POLøTøKALAR, YANLIù TEORøLER VE ke olarak ilan etmekle yapmıútır. Bu tesbitten sonra sos-
SOSYALøST GÜÇLERDE YOL AYRIMI yalist ülke ve partiler arasındaki ideolojik, politik ayrılık-
Burada ÇKP ve SBKP arasındaki ayrılıkların, nasıl ları çatrúma noktasına vardırmanın uzlaúma köprülerini
düúmanlıklara dönüútü÷ünü de ele almak gerekiyor. tamamen atmanın, sosyalizm içinde suni bir úekilde
Bunda, SBKP'nin 956 Kongresi ile sa÷'a dönüú yap- düúman kamplar yaratmanın sorumlulu÷u ÇKP'ye aittir.
masının etkisi olmakla birlikte, ÇKP'nin tepkiselli÷inin, Çünkü sosyalist dünyanın ortaya çıkıúından beri sosya-