Professional Documents
Culture Documents
3. Ünite: ŞİİR
Ersin ÇELĠK
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
BU ÜNİTEDE NELER İŞLEYECEĞİZ?
• Okuma bölümünde Ģiir türünün Ġslamiyet’in Kabulünden
Önceki Dönem’den Tanzimat’a kadar olan Türk edebiyatı
tarihi içinde gösterdiği değiĢimini ve geliĢimini,
1. SÖZLÜ EDEBĠYAT
2. YAZILI EDEBĠYAT
1) SÖZLÜ EDEBİYAT
• Sözlü Edebiyat, Türklerin henüz yazıyla tanıĢmadıkları dönemdeki edebiyattır. Bu
dönem edebiyatı sözlü olarak üretilmiĢ ve kulaktan kulağa yayılarak varlığını
sürdürmüĢtür.
• Ġslamiyet öncesi Türk edebiyatı, M.Ö. 4000′li 3000′li yıllardan baĢlayarak Türklerin
Ġslamiyet’i kabul ettiği XI. yüzyıl ortalarına kadar sürer. Bu uzun dönemin
Köktürklere ait yazılı anıtların ortaya konduğu M.S. VI. yüzyıla kadar olan bölümü
sözlü edebiyat dönemi olarak adlandırılır.
• Edebiyat türleri içinde ilk doğan tür olan Ģiir, sözlü edebiyatın anlatımında önemli
bir rol oynar. Ġslamiyet öncesi Türk edebiyatında da Ģiirin önemli bir yeri vardır.
Sözlü Dönemin Özellikleri
• Ürünler “kopuz” adı verilen sazla dile getirilmiĢtir.
• ġaman, kam, baksı, ozan adı verilen sanatçılar tarafından icra edilmiĢtir.
• 3. SIGIR: Av törenleri
İLK TÜRK ŞAİRLERİ
• Ġslamiyet öncesindeki Türklerde Ģairlere baksı,
kam, ozan gibi adlar verilirdi. KaĢgarlı
Mahmud‟un Divânü Lûgati‟t Türk adlı eserinde
ve Turfan kazılarında ele geçirilen metinlerde
adlarına ve Ģiirlerine rastlanan ilk Türk Ģairleri
Aprın Çor Tigin, Çuçu, Ki-ki, Kül Tarkan,
Asıg Tutung, Pratyaya ġiri, Kalun KayĢı,
Çisuya Tutung‟dur.
İLK TÜRK ŞİİRİ
• Ġslamiyet öncesi Türk Ģiirinin, Ģairi bilinen ilk
örneklerini Uy-gurlarda bulmaktayız. Aprın
Çor Tigin’in yazdığı “Sevgili” adlı Ģiir ilk Türk
Ģiiridir.
• Sevgili
kasınçıgımın ö[yü]
kadgurar men
kadgurduk[ça] kaşı körtlem
kavışıgsayur men
öz amrakımın öyür men
öyü evirür men ödü…çün
öz amrak[ımın]
öpügseyür men
barayın tiser
baç amrakım
baru yime umaz men
bagırsakım
kireyin tiser
kiçigkiyem
kirü yime urnaz men
kin yıpar yıdlıgım
yaruk tengriler
yarlıkazunın
yavaşım birle
yakışıpan adrılmalım
küçlüg priştiler
küç birzünin
közi karam birle
k[ül]üşüp[en] oluralım
• Tekin, Talat (1986). "Ġslam Öncesi Türk ġiiri". Türk Dili Dergisi, Türk Şiiri Özel Sayısı I 409: 3-42.
KOŞUK
• Genellikle sıgır törenlerinde ve Ģölenlerde söylenen aĢk,
kahramanlık, doğa sevgisi temalı Ģiirlere denir.
• Yazılı edebiyata ait en önemli örnekler 8.yüzyılda dikilen ve günümüze dek ulaĢan
GökTürk Kitabeleri‟dir.
• GökTürk Kitabeleri‟de Yenisey Yazıtları gibi dikili taĢlar üzerine Göktürk alfabesiyle
yazılmıĢtır.
• Kutadgu Bilig, GeçiĢ Dönemi’nin edebî eser niteliği taĢıyan ilk örneğidir.
• 1069’da Yusuf Has Hâcip tarafından yazılan ve Karahanlı Hükümdârı Tabgaç Buğra
Han’a sunulan eser, insanlara hem bu dünyada hem de ahirette mutlu olmanın
yollarını göstermeyi amaçlamaktadır.
• Kutadgu Bilig, öğretici yanı ağır basan ve düĢünce ağırlıklı bir eserdir.
• Eserde “bir yaĢantı veya davranıĢın daha iyi kavranmasını sağlamak için göz
önünde canlandırıp dile getirme” anlamına gelen alegoriler yer almaktadır. Bu
yönüyle eser alegorik bir mesnevi örneğidir.
• Eser, edebiyatımızdaki ilk siyasetname örneği olması yönüyle de önemli bir yere
sahiptir.
YUSUF HAS HÂCİP
• XI. yüzyılın önemli Ģairlerindendir.
• Bundan sonraki ömrünü devlet hizmetinde geçiren Yusuf Has Hâcip, uzun
bir ömür sürdükten sonra vefat etmiĢtir.
• Ġlim, erdem, takva sahibi ve akıllı bir insan olduğu için halk tarafından
sevilip saygı görmüĢtür.
KAġGARLI MAHMUT
• GeçiĢ Dönemi’nin ikinci önemli eseri olan Divânu Lugati’t-Türk’ten alınmıĢtır.
• Örnek olarak alınan giriĢ bölümünde eserin nasıl yazıldığı, kaç bölüme ayrıldığı
anlatılmaktadır.
• Eserin yazılıĢ amacı Araplara Türkçeyi öğretmek ve Türkçenin zengin dil varlığını
ortaya çıkarmaktır.
• Eserde Türkçe kelimelerin Arapça karĢılıkları verilmiĢ ve Türkmen, Oğuz, Çiğil gibi
çeĢitli Türk boylarının dilleri tanıtılmıĢtır.
• Eserin sonunda Türk illerini gösteren ve tarihî önem taĢıyan bir harita
bulunmaktadır.
• Divânu Lugati’t-Türk; Türkçenin bilinen ilk sözlüğü, ilk dil bilgisi kitabı ve ilk
edebiyat antolojisi olma özelliğini taĢıyan geniĢ kapsamlı bir eserdir. Bu özellikleri
dolayısıyla pek çok bilim dalına kaynaklık etmektedir
EDĠP AHMET YÜKNEKĠ
• “Hakikatlerin EĢiği” anlamına gelmektedir.
• Dinî-tasavvufi Ģiirin kurucusu olarak bilinen Hoca Ahmet Yesevî; Ġslami bilimleri,
Arapça ve Farsçayı iyi bilmektedir.
• Eser, tasavvufu yaymak amacıyla yazıldığı için lirizm yönü zayıf, öğretici yanı ağır
basan, sanat kaygısı taĢımayan manzumelerden oluĢmaktadır.
SIRA BİZDE Mİ HOCAM?
• KaĢgarlı Mahmut
2) HALK EDEBĠYATI
• Halk edebiyatının "tasavvufi halk edebiyatı" türü 12. yüzyılda Ahmed Yesevi ile
baĢladı. Konusu Allah'a ulaĢmanın yolları, ahlak ve nefsin terbiyesidir. Anadolu’nun
bu alandaki ilk ve en ünlü Ģairi Yunus Emre’dir.
• Dinî -Tasavvufî Türk edebiyatında asıl olan sanat yapmak değil, dinî-
tasavvufi düĢünceyi yaymaktır.
• Mecazi aĢk ile hakiki aĢk arasında kuvvetli bağlar kuran, ortak
mazmunların bulunduğu bir Ģiir çizgisinde geliĢimini sürdüren
tasavvuf edebiyatında tekke Ģairlerinin çoğu tarikatlarda yetiĢmiĢ Ģeyh
ve derviĢlerdir.
• Allah‟ın Birliği
• Peygamberler
• Din ve Tasavvuf Büyükleri
• Dinî Ġnanç
• Vahdet-i Vücud Felsefesi
• Tasavvufî AĢk
• Ġnsan-ı Kâmil
• Dünyanın Faniliği
• Nefis ve Nefis Terbiyesi
• Ferdî ve Toplum Ahlâkı
• Dini-Tasavvufi Halk edebiyatının kendine özgü bir
nazım Ģekli yoktur. Bu Ģiir geleneğinde Divan Ģiirinden
ve Halk Ģiirinin Anonim ile AĢık kollarından alınan
bazı nazım Ģekilleri kullanılmıĢtır.
• XIII. yüzyılın ikinci yarısı ile XIV. yüzyılın baĢlarında yaĢayan Yunus Emre, Türk
edebiyatının önemli Ģairlerindendir.
• Doğumu, ölümü, doğum yeri gibi bilgiler kesin olarak belli değildir. Ancak
eserlerinden hareketle bu konuyla ilgili bazı bilgilere ulaĢılmaktadır.
• Yunus Emre, mutasavvıf birisidir. MürĢidi Tapduk Emre’dir. 40 yıl ona hizmet etti.
• ġiirlerinin konusunu din ve tasavvuftan alan sanatçı, bütün mutasavvıfların
tasavvufla ilgili benimsediği ortak duygu ve düĢünceleri özgün bir dille anlattı.
• ġiirlerinde olabildiğince sade, samimî bir dil kullandı. Bunun yanı sıra yaĢadığı
dönemin Türkçesinde var olan ve halk tarafından kolaylıkla anlaĢılabilen Arapça,
Farsça kelimelere de eserlerinde yer verdi.
• ġiirleri, çok kolay gibi görünüp aksine anlam derinliği ve anlam yoğunluğu içeren
(sehl-i mümteni) tarzdadır.
• Kafiye düzeni daha çok, koĢmaya benzeyen nefesler; 7’li, 8’li veya
11’li hece ölçüsüyle söylenir. Ancak aruz ölçüsüyle yazılanları da
vardır.
• Varlıklı bir aileye mensup olan Gaybî, iyi bir eğitim görmüĢtür.
• Tekkede yetiĢtiği için didaktik içerikli eserlerinde açık ve sade bir dil
kullanmıĢtır.
• Bazı Ģiirlerinde Yunus Emre’nin etkisi açıkça görülen Kaygusuz’un hece ile
yazdığı Ģiirlerinin yanı sıra gazel tarzında yazdığı Ģiirleri de bulunmaktadır.
Bir iken bin ettin kendi adını Esirci misin koydun cehenneme
Görmedim senin gibi iĢ üstadını ArabHoca mısın okur yazarsın kitab
YaĢardirsin kurudursun odunu Aslın katib midir görürsün hisab
Sen bahçevan mısın ormancı mısın Ġhtisabın mı var yoksa hancı mısın (…) /AZMÎ
Tarikata yeni girmiĢ müritlere,
tarikatın adap ve erkânını anlatan
Ģiirlere denir.
Evvel tevhid sürerler mürĢid dilinden
EriĢir canına fazlı Hüdânın Gel imdi sen dahi Ģeyhin haline
Kurtulursun emmarenin elinden KarıĢasın evliyanın yoluna
EriĢir canına fazlı Hüdânın Dalasın sen âb-ı hayat gölüne
EriĢir cânına fazlı Hüdânın.
Ġkincide verir "lafzatu'llâh"ı
Anda keĢfederler sıfatu'llâh'ı MUHYİDDÎN-İ ARABÎ
Hasenat yeter der eder günâhı
EriĢir canına fazlı Hüdânın
B. ANADOLU’DAKĠ TEMSĠLCĠLERĠ
1. AHMET YESEVÎ
2. HAKĠM SÜLEYMAN ATA
3. ġAH ĠSMAĠL
Dinî-Tasavvufî Halk edebiyatımızın kurucusudur.
Divan-ı Hikmet
Fakr-nâme adlı 2 eseri vardır.
Ahmet Yesevî‟nin öğrencilerindendir.
Bakırgan Kitabı
Divan
Dehnâme
Nasihatnâme
13. 14. 15. 16. 17. 18. 19.
YY YY YY YY YY YY YY
YUNUS HACI
ĠBRAHĠM
EMRE 13.YY BAYRAM GÜLġENĠ
VELĠ
ABDAL BĠTLĠSLĠ
MÜġTAK
HACI MUSA BABA
BEKTAġÎ
VELÎ EġREFOĞLU AZĠZ
MAHMUD
RUMÎ HÜDAÎ
MEVLANA
CELALEDDĠN
NĠYAZÎ-Ġ ERZURUMLU
ĠBRAHĠM
RUMÎ MISRÎ HAKKI
DEDE ÖMER
AHMED KUL HĠMMET
RUġENÎ
FAKĠH
YUNUS EMRE
HACI BEKTAġÎ VELÎ
MEVLANA CELALEDDĠN RUMÎ
SULTAN VELED
AHMED FAKĠH
YUNUS EMRE (1240?-1320)
• XIII. yüzyılın ikinci yarısı ile XIV. yüzyılın baĢlarında yaĢayan Yunus Emre, Türk
edebiyatının önemli Ģairlerindendir.
• Doğumu, ölümü, doğum yeri gibi bilgiler kesin olarak belli değildir. Ancak
eserlerinden hareketle bu konuyla ilgili bazı bilgilere ulaĢılmaktadır.
• Yunus Emre, mutasavvıf birisidir. MürĢidi Tapduk Emre’dir. 40 yıl ona hizmet etti.
HACI BEKTAġÎ VELÎ
• Pîr ve Hünkâr unvanlarıyla anılan Hacı BektaĢî Velî, Anadolu’da “Rum Abdallarının
Piri, Diyar-ı Rum’un Büyük Velisi” kabul edilir.
• Ölüm gününü Allah’a kavuĢma günü olarak gördüğünden o güne “ġeb-i Arûs” adı
verilmektedir.
• Mesnevî-i Manevi, Divan-ı Kebir, Fihi Ma Fih, Mecalis-i Seb’a, Mektubat adlı
eserleri vardır.
SULTAN VELED
• Mevlana’nın oğludur.
• Ahmed Fakih ile Anadolu Türkçesinin öncüsü olmuĢ ve ilk eserleri vermiĢtir.
• Sultan Hoca ve Mevlâna Ahmed isimleriyle anılan Fakih’in hayatı boyunca elimizde
pek fazla bilgi yoktur.
YUNUS HACI
ĠBRAHĠM
EMRE 13.YY BAYRAM GÜLġENĠ
VELĠ
ABDAL BĠTLĠSLĠ
MÜġTAK
HACI MUSA BABA
BEKTAġÎ
VELÎ EġREFOĞLU AZĠZ
MAHMUD
RUMÎ HÜDAÎ
MEVLANA
CELALEDDĠN
NĠYAZÎ-Ġ ERZURUMLU
ĠBRAHĠM
RUMÎ MISRÎ HAKKI
DEDE ÖMER
AHMED KUL HĠMMET
RUġENÎ
FAKĠH
ABDAL MUSA
KAYGUSUZ ABDAL
ABDAL MUSA
• Asıl adı Alaaddin Gaybî olan Kaygusuz, Teke ili Alaiye Sancağı beyinin oğludur.
YUNUS HACI
ĠBRAHĠM
EMRE 13.YY BAYRAM GÜLġENĠ
VELĠ
ABDAL BĠTLĠSLĠ
MÜġTAK
HACI MUSA BABA
BEKTAġÎ
VELÎ EġREFOĞLU AZĠZ
MAHMUD
RUMÎ HÜDAÎ
MEVLANA
CELALEDDĠN
NĠYAZÎ-Ġ ERZURUMLU
ĠBRAHĠM
RUMÎ MISRÎ HAKKI
DEDE ÖMER
AHMED KUL HĠMMET
RUġENÎ
FAKĠH
HACI BAYRAM VELĠ
EġREFOĞLU RUMĠ
SÜLEYMAN ÇELEBĠ
DEDE ÖMER RUġENĠ
HACI BAYRAM VELÎ
• Divan
• Divan
• Çobanname
• Kalemname
• Miskinname
YUNUS HACI
ĠBRAHĠM
EMRE 13.YY BAYRAM GÜLġENĠ
VELĠ
ABDAL BĠTLĠSLĠ
MÜġTAK
HACI MUSA BABA
BEKTAġÎ
VELÎ EġREFOĞLU AZĠZ
MAHMUD
RUMÎ HÜDAÎ
MEVLANA
CELALEDDĠN
NĠYAZÎ-Ġ ERZURUMLU
ĠBRAHĠM
RUMÎ MISRÎ HAKKI
DEDE ÖMER
AHMED KUL HĠMMET
RUġENÎ
FAKĠH
ĠBRAHĠM GÜLġENĠ
AZĠZ MAHMUD HÜDAYĠ
PĠR SULTAN ABDAL
KUL HĠMMET
ĠBRAHĠM GÜLġENĠ
• Asıl adı Haydar’dır. Sivas’ın Yıldızeli ilçesine bağlı Banaz köyünde doğmuĢ,
Sivas’ta ölmüĢtür.
• Onda din dıĢı Ģiirler de görülür. Toplumun sosyal konularına eğilerek onları
acımasızca eleĢtirmiĢtir.
• Pervasız ve yapmacıksız bir üslubu vardır. Ġsyancı ve tenkitçi bir ruha sahiptir.
• Sivas valisi Hızır PaĢa tarafından önce hapse atılmıĢ sonra da asılmıĢtır.
YUNUS HACI
ĠBRAHĠM
EMRE 13.YY BAYRAM GÜLġENĠ
VELĠ
ABDAL BĠTLĠSLĠ
MÜġTAK
HACI MUSA BABA
BEKTAġÎ
VELÎ EġREFOĞLU AZĠZ
MAHMUD
RUMÎ HÜDAÎ
MEVLANA
CELALEDDĠN
NĠYAZÎ-Ġ ERZURUMLU
ĠBRAHĠM
RUMÎ MISRÎ HAKKI
DEDE ÖMER
AHMED KUL HĠMMET
RUġENÎ
FAKĠH
NĠYAZĠ-Ġ MISRÎ
NĠYAZĠ-Ġ MISRÎ
• Hece ile yazdığı Ģiirlerinde Yunus Emre’nin; aruzla yazdığı Ģiirlerinde Nesimi ve
Fuzuli etkileri görülür.
YUNUS HACI
ĠBRAHĠM
EMRE 13.YY BAYRAM GÜLġENĠ
VELĠ
ABDAL BĠTLĠSLĠ
MÜġTAK
HACI MUSA BABA
BEKTAġÎ
VELÎ EġREFOĞLU AZĠZ
MAHMUD
RUMÎ HÜDAÎ
MEVLANA
CELALEDDĠN
NĠYAZÎ-Ġ ERZURUMLU
ĠBRAHĠM
RUMÎ MISRÎ HAKKI
DEDE ÖMER
AHMED KUL HĠMMET
RUġENÎ
FAKĠH
ERZURUMLU ĠBRAHĠM HAKKI
ERZURUMLU ĠBRAHĠM HAKKI
• Divan
YUNUS HACI
ĠBRAHĠM
EMRE 13.YY BAYRAM GÜLġENĠ
VELĠ
ABDAL BĠTLĠSLĠ
MÜġTAK
HACI MUSA BABA
BEKTAġÎ
VELÎ EġREFOĞLU AZĠZ
MAHMUD
RUMÎ HÜDAÎ
MEVLANA
CELALEDDĠN
NĠYAZÎ-Ġ ERZURUMLU
ĠBRAHĠM
RUMÎ MISRÎ HAKKI
DEDE ÖMER
AHMED KUL HĠMMET
RUġENÎ
FAKĠH
BĠTLĠSLĠ MÜġTAK BABA
ADĠLE SULTAN
BĠTLĠSLĠ MÜġTAK BABA
• Hacı Bayram Veli’nin kabri baĢında söylediği bir gazelle Ankara’nın baĢkent
olacağını bildiği rivayet edilir.
• Divan
ADĠLE SULTAN
• Osmanlı hanedanı içinden yetiĢen ve müretteb bir Divan’ı olan tek kadın Ģairdir.
Anonim halk edebiyatı; meydana getireni ve
söyleyeni belli olmayan, halkın ortak malı olan
edebî ürünlerin oluĢturduğu bir edebiyattır. Bu
ürünler baĢta, tek bir kiĢinin malı iken zamanla
topluma mal olup anonim bir özellik kazanır.
• Anonim halk edebiyatı ürünlerinin en belirgin özelliği ürünlerin sözlü
olmasıdır. Bu özelliği nedeniyle ürünler dilden dile aktarılırken birtakım
değiĢikliklere uğrar ve yayıldığı bölgenin dil özelliklerini alır.
• Sözlü geleneğin bir ürünü olan mânilerde yalın bir dil kullanılmıĢtır.
Genellikle 7’li hece ölçüsüyle söylenip dört dizeden oluĢur ve aaxa Ģeklinde kafiyelenir.
Mânilerde ilk iki dize kafiyeli söyleyiĢ için oluĢturulan doldurma dizelerdir. Bu dizeler,
konudan bağımsız gibi düĢünülse de konuyla iliĢkili olarak da yorumlanabilir.
Mânilerde üçüncü dizenin serbest olması, mâni söyleyene kolaylık sağlar. Asıl anlatılmak
istenen temel duygu ve düĢünce genellikle son iki dizede ortaya çıkar.
Mânilerin konusu genellikle aĢk olmakla birlikte doğa, ayrılık, özlem, gurbet gibi değiĢik
konularda da mâni söylendiği görülür.
KESĠK MÂNĠ
YA DA • Birinci dizesindeki hece sayısı
7’den az olanlar ve cinaslı
CĠNASLI kafiyeyle kurulanlar;
MÂNĠ
YEDEKLĠ
• Dize sayısı dörtten fazla olan
MÂNĠ YA DA mâniler de adlarını alır.
ARTIK MÂNĠ
DÜZ MANĠ
Gülüm kurutmam seni a 7‟li hece ölçüsü
Suda çürütmem seni a Tek dörtlük
Senelerce görmesem b
Yine unutmam seni a
KESĠK/CĠNASLI MANĠ
yazılıĢları aynı anlamları farklı
(sesteĢ)
Kuleden Birinci dize 7 heceden az
Ses geliyor kuleden kule ve kul eden arasında cinas
KaĢ o göz değil mi? Kuleden: mimari yapıdan
Beni sana kul eden kul eden: kulluk etmek
Ġlk bölüm, bent adı verilen ve türkünün asıl sözlerinin yer aldığı bölümdür.
Ġkinci bölüm ise her bendin sonunda tekrar eden nakarat bölümüdür. Bu bölüm,
bağlama ya da kavuĢtak adıyla da anılır.
• Usta âĢık, saza ve söze yeteneği olan birini çırak edinir ve ona adım
adım âĢıklığı öğretir.
Kafiye düzeni abab - cccb - dddb … Ģeklindedir. Bazen ilk dörtlüğün kafiye
düzeni değiĢir ve aaab/abcb Ģeklinde de olabilir.
Halk edebiyatının bir özelliği olarak sade, halkın her kesiminden insanın
anlayabileceği yalınlıkta bir dil kullanılmıĢtır.
• 2000’den fazla Ģiiri bulunan Ģair, ÂĢık Ģiirinde en fazla Ģiir yazan ve
söyleyen âĢıklardandır.
• Divan
• Hayvan Destanı
• ġairname adlı eserleri vardır.
ERÇĠġLĠ EMRAH
• ġiirlerini sade bir dille ve sadece hece ölçüsüyle yazmıĢtır.
• Divan
KARAC’OĞLAN
• Karacaoğlan’ın doğum, ölüm ve yaĢadığı dönem hakkında kaynaklarda
kesin bilgi olmamakla birlikte onun XVII. yüzyıl saz Ģairlerinden biri
olduğu söylenebilir.
• Karacaoğlan elinde sazı diyar diyar gezdi, uzun süre bir yerde kalmadı. Bu
durum Ģiirlerine de yansıdı.
• TaĢlamalarıyla ünlüdür.
• SergüzeĢtname
• Divan-ı Zihni
• Kitab-ı Hikâye-i Garibe adlı eserleri vardır.
ÇILDIRLI ÂġIK ġENLĠK
• Kendi adıyla ÂĢık kolu vardır.
• Koçaklamalarıyla ünlüdür.
• TaĢlamalarıyla ünlüdür.
• Divan
ERZURUMLU EMRAH
• Tokat’ın Niksar ilçesinde vefat etmiĢtir.
• Divan
SEYRANÎ
• Kayseri’nin Everek (Develi) ilçesinde doğmuĢtur.
• TaĢlamalarıyla ünlüdür.
• YaĢname
• Divan
RUHSATÎ
• Sivas’ın Kangal ilçesinin DeliktaĢ köyünde doğmuĢtur.
• Gönül Bahçesi
ÂġIK VEYSEL
• Sivas’ın ġarkıĢla ilçesinin Sivrialan köyünde doğmuĢtur.
• Yedi yaĢında bir gözünü çiçek hastalığından, bir süre sonra da diğer
gözünü ahırda bir kaza neticesinde kaybetmiĢtir.
• DeyiĢler
• Sazımdan Sesler
• Dostlar Beni Hatırlasın
ÂġIK FEYMANÎ
• Asıl adı Osman TaĢkaya olan âĢık, Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde
doğmuĢtur.
• ġiirde daha çok aĢk, sevgili, içki, din ve kadercilik gibi konular
iĢlenmiĢtir.
• Nazım ön planda tutulmuĢ, nesre pek az yer verilmiĢtir.
• Gazeldeki gibi ilk beyit matla, son beyit makta adını alır.
1. NESĠB ya da TEġBĠB
2. GĠRĠZGAH
3. METHĠYE
4. TEGAZZÜL
5. FAHRĠYE
6. TAÇ BEYĠT
7. DUA
• Önce sanat gücünü göstermek, hayal gücünün zenginliğini
ortaya çıkarmak için bir giriĢ yapar. Bu bölüm nesib ya da
teĢbib adıyla anılmaktadır. ġair; burada bir Ģehrin,
mevsimin, atın, gecenin tasvirini yapar.
• …………………………….
• ………..
• ……………………………
• ………...
1. TUYUĞ
2. RUBAĠ
1. TUYUĞ
• Her bendin üçüncü dizesi miyan, her bendin sonunda tekrarlanan dize
ise nakarat olarak adlandırılır. Miyan, Ģarkının en dokunaklı ve en
anlamlı dizesidir.
• Genellikle aĢk, sevgili, eğlence, ayrılık gibi konuların iĢlendiği
Ģarkılarda bent sayısı 2-5 arasında değiĢmektedir.
• Bir gazelin beyitlerinin üstüne baĢka bir Ģair tarafından aynı ölçü ve
uyakla ikiĢer dize eklenerek yapılır.
• Bir gazelin beyitlerinin üstüne baĢka bir Ģair tarafından aynı ölçü ve
uyakla üçer dize eklenerek yapılır.
• Bir gazelin beyitlerinin ortasına baĢka bir Ģair tarafından aynı ölçü ve
uyakla üçer dize eklenerek yapılır.
• Terkib-i Bendden tek farkı vasıta beyitleri her bendde aynen tekrar
eder.
HOCA DEHHANĠ ĠLE BAġLAYAN BU GELENEĞĠN EN TANINMIġ
SANATÇILARI:
XIV. yüzyılda ġeyyad Hamza, GülĢehri, ÂĢık PaĢa, Hoca Mes‟ud, ġeyhoğlu
Mustafa, Kadı Burhaneddin, Nesimi, Ahmedî, Süleyman Çelebi;
XVI. yüzyılda Fuzuli, Baki, Hayali Bey, Zati, Lami‟î Çelebi, Bağdatlı Ruhi,
TaĢlıcalı Yahya;
Hatta ġeyh Galip, divan Ģiirinin son büyük temsilcisi olması yönüyle Türk
edebiyatında önemli bir yere sahiptir.
SANATÇI ESER
• Mantıku’t-Tayr
• Felekname
NESĠMĠ
• Nesimi’nin sünni akideyle bağdaĢmayan ve hiçbir ilmi temele
dayanmayan Hurufilik fikirlerini savunması sonucu öldürülmüĢtür.
• Türkçe Divan
• Farsça Divan
• Mukaddimetü’l-Hakayık
SANATÇI ESER
• Harnâme
• Hüsrev ü ġirin
NECATĠ BEY
• ġiirlerinin en önemli hususiyeti hiç Ģüphesiz milli kültürle yazılmıĢ
olmasıdır.
• Onun Ģiirinde halk düĢüncesine dayalı bir derinlik, milli kültüre bağlı
bir geniĢlik ve hayattan aldığı bir canlılık vardır.
• Divan
YÜZYIL SANATÇI ESER
• Ġstanbul doğumlu Ģair, iyi bir eğitim gördü. Hocası Karamani Mehmed Efendi’ye
yazdığı “sümbül” redifli kasidesi ona Ģairlik ününü kazandırdı.
• Ġstanbul Ģairi olarak bilinen Baki, Kanuni’nin ölümü üzerine “Kanuni Mersiyesi”ni
kaleme aldı. Terkib-i bend nazım biçimiyle kaleme aldığı bu eserini yedi bentten
oluĢturdu.
• AĢkı ve ondan duyulan acıyı Fuzuli kadar yakıcı bir Ģekilde iĢleyen
baĢka bir Ģair yoktur. Baki’nin aksine Fuzuli tam bir ıstırap Ģairidir.
• Türkçe Divan
• Farsça Divançe
• Hayriyye: Nasihatname türünün en meĢhur eserlerinden olan
eser, Nabi‟nin oğlu nezdinde dönemin gençliğine seslenmiĢtir.
• Hayrabad
YÜZYIL SANATÇI ESER
• AĢkı sürekli ve ciddi olmaktan çok geçici bir eğlence olarak gördü.
• Büyük Ģairlerin çoğunda görülen tasavvuf, Nedim’in
kiĢiliğine çok uzak bir kavramdı. Onun Ģiirlerinde zevk,
neĢe ve coĢkunluk vardı.
• Divan
• Hüsn ü AĢk
1. Klasik Üslup
2. Sebk-i Hindî Üslubu
3. Hikemî Üslup
4. Mahalli Üslup
KLASĠK ÜSLUP
• Ahenge içerikten daha fazla önem verilmiĢtir.
• Nâbî, Sabit…
MAHALLĠ ÜSLUP
• Halk ve Divan edebiyatları arasındaki yakınlaĢma konu
üslup bakımından divan Ģairlerinin yerli malzemeyi daha
yoğun kullanmalarını sağlamıĢtır.