Fiyat: 30¨ Yıl:9 Sayı: 52 TEMMUZ-AĞUSTOS 2021

Prof. Dr. Oral Erdoğan Ulvi Kılıç

Piri Reis Alternatif yakıtlar için
Üniversitesi’nden daha iyi bir planlamaya
3 büyük hamle ihtiyaç var

Prof. Dr. Soner Esmer

Türkiye’nin Karadeniz
Cem Melikoğlu Jeostratejisi Konteyner
Türk Loydu’nda Taşımacılığı Üzerine
her şey şeffaftır Kurgulanmamalı
 UKRAYNA Chernomorsk

KARADENİZ

İstanbul
TÜRKİYE

Haftada 6 sefer düzenlenen Ro Ro taşımaları ile

Türkiye ve Ukrayna arası mesafeyi kısaltıyoruz.
Karasuport www.karasuport.com.tr
 İÇİNDEKİLER

18
Piri Reis Üniversitesi’nden 3 büyük
hamle 18
Alternatif yakıtlar için daha iyi bir
planlamaya ihtiyaç var 24
Türkiye’nin Karadeniz Jeostratejisi
Konteyner Taşımacılığı Üzerine 28
Kurgulanmamalı
Yönetim
7 Deniz Basın Yayın Reklam, Danışmanlık,
35 yılın tecrübesiyle Libya’da 32
Turizm ve Org. Tic. Ltd. Şti. adına

24
“Saygın, güven veren ve çözüm
İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
İbrahim Kocamış odaklı” bir firma olarak ilerliyoruz 36
ibrahim@7deniz.net

Öncelikli yatırımlarımız: İnsan,

Genel Yayın Koordinatörü
Derya Altuntepe Dilsiz
teknoloji ve çevre 40
derya@7deniz.net

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Çimen Gümüş
Türk Loydu’nda her şey şeffaftır 44
cimen@7deniz.net Samsun’a farklı bir ülkeymiş gibi
Editör muamele yapılıyor 48
Cengiz Tepebaş
DTO olarak bütün imkanlarımızla
cengiz@7deniz.net
seferber olacağız 50

32
Reklam Koordinatörü
Haydar Özden
Karasu Limanı Boğaz’ın trafiğini
haydar@7deniz.net
azaltıyor 52
Katkıda Bulunanlar
Prof. Dr. Soner Esmer
Yangınla mücadele eden DTO şube
Hüseyin Akkuş
Murat Güler
başkanlarından yardım çağrısı 54
Görsel Yönetmen Freight Forwarding Hizmeti Dış
Polat Sarıgül
polatsarigul@hotmail.com Ticaretin ihtiyacını karşılıyor mu? 56
Türkiye denizcilik Zirvesi Tersane
Yayın Danışma Kurulu
Kapt. Kubilay Ulucan İstanbul’da yapıldı 60

44
Prof. Dr. Ahmet Dursun Alkan
Prof. Dr. Güldem Cerit
Semih Ege
Ormanların Ülkesi Olmaz 66
Prof. Dr. Soner Esmer
Dünyanın denizcilik mirası Rahmi M.
Serhat Barış Türkmen
Hakan Çendik
Koç Müzesi’nde 68
Temsilcilikler Türk Loydu Vakfı 65. Olağan Genel
ABD Temsilcisi: Kapt. Kubilay Ulucan,
Kurulu gerçekleştirildi 70
İletişim adresi
Osmanağa Mah. Reşit Efendi Sok.
No: 66/22 Kadıköy / İstanbul
Denizciliğe uzanan yol Ekol 72
Tel: 0216 550 55 46
Haziranda en fazla artan gemi ve yat
e-mail: info@7deniz.net
ihracatı oldu 74

48
Özgün Ofset
ICS’den gemiadamı temin güçlüğü
76
Yeşilce Mh. Aytekin Sk. No:21 Seyrantepe
Sanayi Mh. Kağıthane / İstanbul
Tel: (0212) 280 00 09 uyarısı
Japonya’dan yeni nesil gemilere 35
Yayın
Yerel - Süreli Yayın milyar yen yatırım 78
Limanlarımızda elleçlenen konteyner
7deniz Dergisi’nde yayınlanan tüm yazı ve
fotoğrafların hakları, logosu ve isim hakkı miktarı yüzde 12,2 arttı 80
7 Deniz Basın Yayın Reklam, Danışmanlık,
Limanlarımızda elleçlenen yük
84
Turizm ve Org. Tic. Ltd. Şti.’ye aittir. İzinsiz
hiçbir yerde kullanılamaz. Yayımlanan ilanların
sorumluluğu sahibini bağlar. miktarı %6,2 arttı
 Editör
T
ürk Loydu’nun 65. Olağan
Genel Kurulu malumunuz
üzere yakın geçmişte gerçek-
leşti. Genel Kurulda gündem,
ne yazık ki Türk Loydu’nun
başarılı performansı olması gerekirken,
olay bambaşka yerlere çekildi. Bu sebeple
yaşanan gerginliği ve bu gerginlikle ilgili
fikirlerimi yazmadan önce bir iki kelam
etmek istiyorum. Keza çıkarılan yayga-
ranın içinde hep aynı zümrenin olması
bu tartışmaya benim için farklı bir boyut
kattı. Çünkü Türk Loydu’nun ciro karlı-
lığında 1 değil, 10 değil, 20 kat büyüme
yaşanmışken özlük hakları adı altında
etik mi değil mi tartışması yapılmasını
bir yere oturtamıyorum.
Ben artık inanıyorum ki sektörümüz-
de belli başlı birkaç kişiden oluşan bir gü-
ruh var ve bu yapının işi her işe müdahil
olmak ve ortalığı karıştırmak. Kendileri-
ni bir nevi sektörün üst aklı olarak gören
bu güruhun, sektöre ciddi anlamda zarar
verdiğini düşünüyorum. Başarı, onlara ya
da birlikte hareket ettikleri görünmeyen
kişilere ait değilse, takdir edilmesi gere-
ken işleri bırakın onaylamayı dillendi-
rilmesin diye var güçleriyle karalamaya
çalışıyorlar. Bunu yaparken de sektörde
belli bir yeri olan, saygınlığı bulunan,
eleştirilse bile dürüstlüğü ve namusuna
laf edilmeyen insanları yok etmeye çalı-
şıyorlar. Bu güruhun en son gözüne kes-
tirdiği kişi de Türk Loydu Vakfı Yönetim
Kurulu Başkanı Cem Melikoğlu oldu.
Gelelim şu yaygara koparılan mev-
zuya: “Etik midir, değil midir?” Olay en
6 TEMMUZ - AĞUSTOS
Bal gibi “Etiktir”
yalın haliyle şu: Başkan Cem Melikoğlu
Baş Raportörlük görevi için 12 asgari üc-
ret tutarında bir huzur hakkı alıyor. Öyle
duble alınan bir huzur hakkı filan da yok.
Alınan bu rakam da birilerini çok rahat-
sız ediyor. O kişilerin kim olduğunu vakti
zamanı geldiğinde yazacağım. Bunu bir
kenara bırakıyor ve mevzuya geri dönü-
yorum. Şimdi bu rakamı çok bulan da
az bulan da olacaktır, yeterli bulan da…
O kısmına karışmam ama Yönetimin
takdirine sunulmuş ve onayı alınmış bir
kararı sanki ortada bir “Ali Cengiz oyu-
nu” varmış gibi lanse etmek, genel kurulu
karıştırdıkları gibi Türk Loydu’nun içini
de karıştırıp raporlar hazırlatmak ve bu
hamlelerle insanların sektördeki adlarını
lekelemek kimsenin hakkı değil.
Tabii ortada bir de Makine İşletme
Mühendisi Yaşar Canca’nın Türk Loydu
ile ilgili sektörün diline pelesenk olan bir
raporu var. Valla bununla ilgili ne denir
ki? Sanırım en güzel cümle, ‘Makine İş-
letme Mühendisi Yaşar Canca’nın mali
denetim neyinedir?’ olmalı. Kendisinin
alanındaki bilgi birikimine lafım yok ama
başka bir alandakine elbette söylenecek
çok söz bulunur. Anladığım kadarıyla
Canca hem Türk Loydu Denetim Kuru-
lu’nda yer alan diğer isimlere güvenmiyor
hem de yeminli mali müşavire ki böylesi
bir hamle yapmaya karar veriyor. Şüphe-
siz bir niyeti var. Bu niyetin ne olduğunu
da yazacaklarım listesine ekliyorum.
Peki, neden sektörümüz olaya bir de
şu gözle bakmıyor merak içindeyim: Türk
Loydu Vakıf Senedinin 18’inci Maddesi
der ki; Vakıf Denetim Kurulu 3 yıl için
seçilen 3 asil ve 3 yedek üyeden oluşur.
Denetim Kurulu adaylığı için Madde
15’te belirtilen şartlara ilaveten adayların
Türk Loydu Vakfı veya bağlı kuruluşlar
ve iştirakleri ile iş ilişkisi olmaması şartı
aranır. (https://www.turkloydu.org/pdf-fi-
les/turk-loydu/Senet-Mart-2019.pdf) So-
rarım kendisine; İnce Denizcilik’in bord-
rolu çalışanı ve yöneticisi Yaşar Canca,
Yönetici konumunda olmasından dolayı
aynı zamanda da İnce Denizcilik’in ge-
milerinin Türk Loydu ikinci klasında bu-
lunması sebebiyle Türk Loydu’nun Dene-
tim Kurulu’nda olması etik mi? Müşteri
mahremiyeti bunun neresindedir? Ken-
disi GEMİMO’dan listeye girse bile çalış-
tığı firma ile Türk Loydu iş yapmaktadır.
Nasıl oluyor da kendisi tarafsız statüsüyle
Türk Loydu’nda bulunmaktadır? “Bence
Türk Loydu vakıf senedi de tartışmaya
açıktır”. Ancak tartışmaya açık olan bir
nokta da şudur; yıllarını çalıştığı firma-
ya adamış, imza yetkisi bulunmasa bile
çalıştığı şirketle özdeşlemiş ve bir ağırlık
edinmiş birinin Türk Loydu’nun Dene-
tim Kurulu’nda olması etik midir, değil
midir sorusuna tam anlamıyla ‘etiktir’
cevabı oturmaz.
Canca genel kurul kürsüden diyor ki,
“12 gemilik bir şirketin teknik müdü-
rüyüm ve beni Türk Loydu’ndan kimse
ziyarete gelmiyor”. Türk Loydu, ne za-
mandan beri “müşteri ziyaretleri” yapmış
ki! Yahu, Türk Loydu belli bir ağırlığı ve
yaptırım gücü olan bir kurum ve aynı za-
manda Denetim kurulunda olan birini
neden şirketinde ziyaret etsin. Kimsenin
şirketinin arka bahçesi değil. Bu şekilde
bir beklentiye girmek ne Canca’ya ne de
bir başkasına yakışmaz. Keza, Türk Loy-
du’nun da tarafsızlığına zarar verir.
Tüm bunları sektörün takdirine bı-
rakıyorum ve geliyorum tekrar Türk
Loydu’na… 2015’ten bu yana Başkan
Cem Melikoğlu ve ekibinin çalışmala-
rıyla kararlıkla ciro karşılığında 20 kat
büyüyen bir kurumdan bahsediyoruz.
Bu oran azımsanamayacak bir seviyede-
dir. Melikoğlu ve ekibi personel sayısını
değil, verimliliği artırma yaklaşımıyla
ilerlemişler ve başarılı da olmuşlardır. Şu
12 asgari ücrete de yaygara koparanlar,
azıcık bir geriye dönsünler de bir bak-
sınlar: 2009’da bu oran 8 asgari ücretmiş.
Aradan 12 sene geçmiş. Hangi kurumun
maaş değerlendirmesi 12 sene boyunca
değişmiyor. Ayrıca ortada hala daha alı-
nan bir ücret var. Sanki Türk Loydu ku-
rulduğu günden Melikoğlu Başkan olana
kadar ki hiçbir yönetim kurulu üyesine
ek görevlendirmeler nedeniyle hiç huzur
hakkı ödenmemiş de şimdi yalnızca Me-
likoğlu’na ödeniyormuş gibi bir durum
da yok. Keza Cem Melikoğlu Türk Loy-
du Başkanlığı görevindeki hakkından da
feragat etmiştir. Bence Türk Loydu sek-
törümüzün ve ülkemizin milli değeridir.
Alınan ücret de yaygara yapacak kadar
çok değildir.
Kalın sağlıcakla…
İbrahim Kocamış
 Kısa Kısa
Bilim insanları yeni müsilaj oluşumu beklemiyor
ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Murat
Kurum, 'Yüzme suyu alanlarında
herhangi bir soruna rastlanmadı.
Vatandaşlar gönül rahatlığıyla
denize girebilir, balık yiyebilirler.
Bilim insanlarımız yeni bir müsilaj
oluşumunu beklemediklerini ifade
ediyorlar' dedi. Bakan Kurum, “Bu
süreçte yoğun bir gündem maddesiyle
toplantılar gerçekleştirdi. Müsilaja
ilişkin çalışmalar sürdürüyorlar. 300
bin lirayı bulan çalışma gruplarına
destek verecekler. Önümüzdeki
30-50 yılın çalışmasını yapacağımızı
belirtmek isterim. 14 ayrı alt çalışma atmış olacağız. Adımları atarken lira idari para cezası uygulandı. 52
grubu oluşturmuştuk. Sorumlulukları denetimlerimiz devam etmekte. işletmenin faaliyetlerine son verildi.
çerçevesinde çalışmalar sürdürülüyor. 11536 denetim sayısına ulaştık. 2517 DSİ bölge müdürlüklerince yapay
545 atık su arıtma tesisi yerinde noktadan da numune aldık. 175 sulak alan süreci oluşturulmaya
incelendi,3 yıl içerisinde adımları işletme ve 112 gemiye 23.5 milyon başlandı” şeklinde konuştu.

Türk Boğazları milli yazılımla

DTO'dan orman yangınları
kampanyasına 1 milyon TL
destek
İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO), Ege ve Akdeniz
bölgesinde yaşanan yangın felaketinde yaraların
sarılması için harekete geçti. DTO, TOBB tarafından
başlatılan "Orman yangınları kampanyası"na 1
Milyon TL'lik destek sağladı. Kurum ayrıca ayni
yardımlarla destek sağlamaya devam ediyor. İMEAK
DTO, yapılan açıklamada ülkenin maruz kaldığı orman
yangınları felaketinden büyük üzüntü duyulduğu
belirtilerek şöyle devam etti: "Özelikle yangının en
çok etkili olduğu Antalya, Bodrum ve Marmaris’te
şubelerimiz bilfiil sahada mücadele ettiler. Tekne
sahibi üyelerimiz tekneleriyle, gece gündüz ayırım
yapmadan mahsur kalan vatandaşlarımızı tahliye ettiler.
Orman yangınlarından zarar gören vatandaşlarımızın
ihtiyaçlarının giderilmesi için TOBB tarafından başlatılan
yardım kampanyasına İMEAK Deniz Ticaret Odası olarak
1 milyon TL katkı sağladık. Ayrıca yangın bölgelerinde
ihtiyaç duyulan malzeme yardımında bulunduk.
Yaraların sarılması için elimizden geleni yapmaya devam
edeceğiz."
yönetilecek
TÜRK boğazları, HAVELSAN ana yükleniciliğinde
geliştirilen milli sistemle yönetilecek. HAVELSAN'dan
yapılan açıklamaya göre, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına
bağlı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen
proje kapsamında, Türk boğazlarının gemi trafiği için
şirketin ana yükleniciliğinde milli bir sistem geliştiriliyor.
Yıl sonunda devreye alınması planlanan projede, Türk
Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Sistemi'nin yazılım,
sensörler ve bilişim altyapısı, milli yetkinlikler ve üretim
kabiliyetleri göz önünde bulundurularak tasarlandı.
Projede, Gemi Trafik Hizmeti (GTH) Yazılımı HAVELSAN
mühendisleri tarafından milli ve yerli olarak geliştirildi.
HAVELSAN, ayrıca ASELSAN tarafından üretilen radar,
elektro-optik kamera ve radar yön bulucu sistemlerini
entegre ederek yerli üretim oranını azami seviyeye
çıkaracak. Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri
Sistemi'yle, gemilerle etkileşim en üst seviyede tutulacak,
boğazlardaki tüm gemi trafik hareketlerini milli bir
sistemle izlemek, düzenlemek, organize etmek ve
yönetmek mümkün olacak. Sistem, dünyadaki diğer
örneklerine göre de alanındaki en büyüklerden biri olma
özelliğini taşıyor.

8 TEMMUZ - AĞUSTOS
GFC Denizcilik ve Ticaret A.Ş.
Merkez OOs
Kılıçdede Mah. Ülkem Sok. Borkonut Niş Plaza
B blok No:3-4-5-6 İlkadım-SAMSUN / TURKEY
Telefon: +90 362 431 1 432
Faks: +90 362 431 1 440
ope
E-posta: operation@gfcship.com
İzmir OOs
Ankara Cad. Mansuroğlu Mah. No:81 D:5
Bayraklı Tower Bayraklı-İZMİR / TURKEY
Telefon: +90 232 463 3 377
Faks: +90 232 463 3 347
E-posta: izmir@gfcship.com

/ gfcshipping www.gfcship.com
 Kısa Kısa
Dünyanın en büyük canlı balık
taşıma gemisine ilk kaynak
SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ziyaret
ettiği Altınova ilçesindeki tersaneler bölgesinde Cemre
Tersanesi’ne konuk oldu. Bakan Varank’ı tersaneye
gelişinde Yalova-Altınova Tersane Girişimcileri San. ve Tic.
A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Fazıl Uzun ve Cemre
Tersanesi Gemi İnşa Sanayi Anonim Şirketi Yönetim
Kurulu Başkanı Orhan Gülcek karşıladı. Bakan Varank,
tersaneler bölgesi hakkında Şükrü Fazıl Uzun’dan bilgiler
aldı. Tersane işçileri ile sohbet edip hatıra fotoğrafı
çektiren Bakan Varank, daha sonra Norveç için inşa edilen
dünyanın en büyük canlı balık taşıma gemisi olacak
NB77 adlı geminin omurgasına ilk kaynağı yaptı. Bakan
Varank, tersane çalışmaları hakkında hazırlanan sunumu
da izledi. Altınova Belediye Başkanı Metin Oral ile birlikte
Altınova tersaneler bölgesine gelen Bakan Varank’a
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede,
Yalova Valisi Muammer Erol, Altınova Kaymakamı Regaip
Ahmet Özyiğit, AK Parti Yalova İl Başkanı Muglim Bağatar,
AK Parti MKYK üyesi ve Yalova Milletvekili Ahmet
Büyükgümüz, AK Parti Yalova Milletvekili Meliha Akyol,
Yalova Belediye Başkan Vekili Mustafa Tutuk eşlik etti.
İTÜ'nün otonom gemisi
testlerini başarıyla tamamladı
KARA ve hava araçlarında otonominin belirli bir
seviyeye ulaşmasının ardından, son zamanlarda
dünyayla beraber Türkiye’nin de gözü otonom deniz
araçlarına çevrildi. Gerek sivil gerek askeri kapsamda
önemli uygulama alanları bulunan otonom gemiler
üzerine özellikle İskandinav ve Uzak Doğu ülkelerinin
ileri çalışmaları bulunuyor. İstanbul Teknik Üniversitesi
(İTÜ) bünyesinde bu alandaki öncü çalışmalar Gemi
İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nde yürütülüyor. Proje
kapsamında geliştirilen model ölçekli gemi uzaktan
kumanda ile kontrol ediliyor. Pervane devri ve dümen
açısı için istenen değerler gemiye uzaktan iletilebiliyor.
Geminin tüm dinamiklerinin önceden hesap edilmesiyle
gemi manevra sırasında hedef konuma en kısa sürede ve
en kısa yoldan otonom sevk edilebiliyor. İTÜ Gölet’teki
testlerde 4,5 metre uzunluğundaki test gemisinin su altı
gürültüsü ve manevra kabiliyeti ölçüldü. Testlerde alınan
sonuçların daha önce gerçekleştirilen sayısal simülasyon
sonuçlarıyla çok uyumlu olduğunu belirtildi. Bu projenin
çıktılarıyla deniz araçlarının otonom kontrolü ve dinamik
lokalizasyonu, SLAM algoritmalarının geliştirilmesi,
gemi hareket kabiliyetinin tasarım aşamasında gerçeğe
çok yakın olarak belirlenmesi, itici pervanelerdeki
güç dağılımının optimizasyonu, su altı gürültüsünün
önceden tespit edilebilmesi ve gerektiğinde
azaltılabilmesi mümkün olacak.

Türk tersanelerine 250 milyon dolarlık sipariş

TÜRK özel tersanelerinin Rusya’dan birbiri peşi sıra aldıkları dev
ihaleler Rusya basınında yankı yaratmaya devam ediyor. Gemi
siparişlerine yaklaşık 252 milyon dolarlık iki yeni buzkıran daha
eklendi. Kuzey Denizi Rotası için bir kurtarma buzkıranının
inşası için devlet sözleşmesinin Türkiye'ye gitmesinin ardından,
Türk Kuzey Star şirketi, Rus devlet şirketi Rosmorport için
toplam maliyeti 18,5 milyar ruble (252 milyon dolar) olan
iki adet çift yakıtlı buzkırıcı inşa edecek. İlgili anlaşma hafta
sonunda imzalandı. İhaleyi Rus Onega tersanesinin kazandığı,
ancak gemileri taşeron şirket olarak Kuzey Star’ın yapacağı
bildirildi. Her iki buzkıran da tamamen Türk tersanesinde inşa
edilecek. Gemiler 2024'te teslim edilecek. Kuzey Star, daha
önce de Rosmorport için Ust-Luga-Baltiysk hattı için çift yakıtlı
feribot inşaat ihalesini kazanmış, ayrıca Rosatom'dan nükleer
buz kırıcıları için bir yüzer iskele yapımı için bir sözleşme
imzalamıştı. Türk tersaneleri, düşük maliyetleriyle son dönemde
Rus müşteriler arasında popüler hale geldi. Rus şirketlerin
balıkçı gemileri ve kuru yük gemileri için siparişlerine ek olarak,
devlete ait şirketler de aktif olarak Türkiye’de üretim yaptırıyor.

10 TEMMUZ - AĞUSTOS
 Kısa Kısa
İhracat birim değer endeksi yüzde 11,2 arttı
TÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜİK) 2021 yılı Haziran ayı
Dış Ticaret Endeksleri verisini açıkladı. Buna göre, ihracat
birim değer endeksi Haziran ayında bir önceki yılın aynı
ayına göre yüzde 11,2 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı
ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 25,3, ham
maddelerde (yakıt hariç) yüzde 27,0, yakıtlarda yüzde
71,3 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç) yüzde
7,2 arttı. İhracat birim değer endeksi 2021 yılı ikinci
çeyrekte bir önceki yılın ikinci çeyreğine göre yüzde 10,6
arttı. İhracat miktar endeksi Haziran ayında bir önceki
yılın aynı ayına göre yüzde 32,2 arttı. Endeks bir önceki
yılın aynı ayına göre, gıda, içecek ve tütünde yüzde 3,7,
ham maddelerde (yakıt hariç) yüzde 33,3, yakıtlarda
yüzde 42,7 ve imalat sanayinde (gıda, içecek, tütün hariç)
yüzde 39,9 arttı. İhracat miktar endeksi 2021 yılı ikinci
çeyrekte bir önceki yılın ikinci çeyreğine göre yüzde 53,8
arttı. Dış ticaret haddi, 2021 yılı ikinci çeyreğinde, geçen
yılın aynı dönemine göre 12,3 puan azalarak 91,0 oldu.

İstanbul ihracatçılarından 5,1

İhracat iklimi endeksi
Temmuz’da 57,7 oldu
TÜRKİYE imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki
faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye
İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi’nin Temmuz 2021
dönemi sonuçları açıklandı. Endekste eşik değer olan
50’nin üzerinde ölçülen tüm rakamlar ihracat ikliminde
iyileşmeye, 50’nin altındaki değerler ise bozulmaya işaret
ediyor. Haziranda 58,5 olan İstanbul Sanayi Odası Türkiye
İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi temmuzda 57,7’ye
geriledi ancak yine de eşik değer 50,0’nin oldukça üzerinde
kalarak ihracat ikliminde güçlü bir iyileşmeye işaret etti.
Böylece, ihracat pazarlarındaki talep koşulları son altı ay
boyunca iyileşme sergiledi. Türk imalatçılarının en önemli
ihracat pazarlarını oluşturan ABD ve birkaç Avrupa ülkesinin
tümünde, üretim hacmi temmuzda güçlü bir şekilde
artmaya devam etti. Türk imalat sektörünün en büyük yurt
dışı pazarı olan ve ihracattaki payı yaklaşık yüzde 10 olan
Almanya’da üretim artışı ivme kazandı. Almanya’da büyüme
hızı rekor düzeye ulaşırken, İtalya’da da üç buçuk yılın en
yüksek seviyesinde kaydedildi.
milyar dolarlık ihracat
İSTANBUL İhracatçı Birlikleri (İİB), 2021 yılı Ocak-Temmuz
döneminde geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre ihracatını
yüzde 19.2 artırarak, bünyesinde bulunan yedi ihracatçı
birliği ile toplamda 5 milyar 137 milyon dolar ihracat yaptı.
İstanbul İhracatçıları, yılın ilk yedi ayında 188 ülke pazarına
ürün sattı ve ülke ihracatındaki payı yüzde 4.6 oldu. En
çok ihracatı 362.1 milyon dolar ile Irak’a gerçekleştirdi.
Ayrıca Ülke grupları baz alındığında ise birliğin en fazla
ihracat yaptığı bölge 1 milyar 195 milyon dolar ile Avrupa
Birliği ülkeleri oldu. İstanbul İhracatçı Birlikleri, yılın ilk yedi
ayında, değer bazında en fazla ihracatı 362.1 milyon dolar
ile Irak’a gerçekleştirdi. Irak’a en fazla mobilya, kağıt ve
orman ürünleri ile su ürünleri ve hayvansal mamuller ihraç
edildi. İİB, Irak’ın ardından değer bazında en fazla ihracatı
Norveç, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya ve Fransa’ya
gerçekleştirdi. İİB ihracatında Norveç’e gemi ve yat, fındık
ve mamulleri; ABD’ye hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve
mamulleri, mobilya, kağıt ve orman ürünleri; Almanya’ya
fındık ve mamulleri ile hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve
mamulleri; Fransa’ya ise gemi ve yat ile mobilya, kağıt ve
orman ürünleri ön plana çıktı.

12 TEMMUZ - AĞUSTOS
 Kısa Kısa
Aliağa'ya ilk 6 ayda 2 bin 799 gemi geldi
İMEAK DTO Aliağa Şube Başkanı Adem Şimşek,
Aliağa'nın elleçlediği yükte yüzde 13 pay ile Türkiye
ikincisi olduğuna vurgu yaparak, "Aliağa Limanlarına
gelen gemi adedi sayısına baktığımızda bu yılın ilk altı
Denizyolundaki navlun artışı
karayoluna talebi arttırdı
DENİZYOLU taşımacılığında yaşanan konteyner
sıkıntısı ve beraberinde getirdiği navlun artışı,
karayolu taşımacılığına olan talebi arttırdı. Pandemi
kısıtlamalarının azalmasıyla artan talebe konteyner
yetişmiyor, Asya'dan Batı'ya giden gemiler, farklı
nedenlerle geri dönemiyordu. Bunun sonucu olarak
konteyner nakliye maliyetlerindeki artış yüzde 300'ü
geçti. UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener;
denizyolu konteyner taşımacılığında Avrupa yönüne
ihracat taşımalarında yaşanan navlun artışı nedeniyle,
Avrupa yönlü konteyner taşıma taleplerinin karayoluna
yöneldiği ve karayolu taşıma taleplerinin artmakta
olduğunu dile getirdi ve konuyla ilgili alınması gereken
önlemlerin altını çizdi. Karayoluna taleplerin artması
nedeniyle Avrupa sınır kapılarındaki yoğunluğun
bayramdan sonra daha da yükseleceğini ve kapılardaki
bekleme sürelerinin uzamasının beklendiğini
dile getiren UTİKAD Başkanı Emre Eldener; “Bu
yoğunluğun karşılanması ve beklemelerin azaltılması
için sınır kapılarındaki Türk ve diğer taraftaki gümrük
memurlarının vardiyalarının aynı anda değiştirilmesinin
sağlanması gerekiyor” dedi.
14 TEMMUZ - AĞUSTOS
aylık dönemi ile geçen yılın aynı dönemine oranla artış
göstererek 2 Bin 799 olarak gerçekleşti" dedi. Aliağa ve
Türkiye genelinde limanlarda kaydedilen 2021 yılının ilk 6
aylık döneminde konteyner ve yük istatistiklerine değinen
Şimşek, şunları söyledi: “2021 yılının ilk 6 ayında Aliağa
limanlarında elleçlenen konteyner miktarı, bir önceki yılın
aynı dönemine oranla artış göstererek 738 bin TEU olarak
gerçekleşti. Bu dönemde Aliağa limanlarında elleçlenen
yük miktarı 51,5 milyon groston, Netton olarak ise 34
milyon ton olarak gerçekleşti. Türkiye toplamı ise 256
milyon netton olarak gerçekleşirken, Aliağa yüzde 13
pay ile 2. sırada yer aldı. Elleçlenen konteyner miktarında
yüzde 12 pay ile Aliağa, Türkiye sıralamasında 5. sırada
yer almıştır. Bu sonuçlara baktığımızda sektörümüzdeki
bu hareketlilik şüphesiz diğer aylara da yansıyacaktır. Bu
hareketlilikle birlikte ekonomiye olan katkımız artarak
devam edecektir.”
Konteyner navlun fiyatları
yükselmeye devam ediyor
TAŞIMACILIK sektörü kapasite sıkışıklığı, liman
tıkanıklığı ve tedarik zinciri aksamasıyla mücadele
ederken, konteyner navlun oranlarındaki artış hız
kesmeden devam ediyor. Drewry World Container
Index, 29 Temmuz'dan sonra yüzde 4 (344 dolar)
artarak 9.330.28 dolara yükseldi. Haziran sonunda
endeks 8,399,09 dolar olarak gerçekleşti ve geçen
ay bin dolara yakın bir artışa denk geldi. Şanghay
Konteyner Yük Endeksi (SCFI) için de benzer bir tablo
geçerli. 30 Temmuz'da haftada 4.100 puandan 96.24
puan artarak 4.196 puana yükseldi. Haziran sonunda
endeks 3905,14 puan olarak gerçekleşti. Drewry World
Container Index, Asya'dan ABD'nin hem doğu hem de
batı kıyılarında önemli artışların altını çizdi. Şanghay'dan
New York'a spot navlun oranları yüzde 13 veya 1.562
dolar artarak 13.434 dolara yükselirken, Şanghay'dan
Los Angeles'a fiyatlar yüzde 6'dan (550 dolar) 10.503
dolara yükseldi. Oranlar, bir yıl öncesine göre ortalama
yüzde 368 artan fiyatlardaki artışın süreceğini gösteriyor.
 Kısa Kısa
Japonya'da gemi üretimi yüzde
23 arttı
Limancılık sektörünün ekonomiye
96,3 milyar TL'lik etkisi var
TÜRKİYE Liman İşletmecileri Derneği (TÜRKLİM),
"Türkiye'de Limancılık Sektörünün Etki Analizi
ve İhtiyaç Değerlendirmesi" raporunu yayınlandı.
TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Genç
Türkiye’de limancılığın gelişmesi için pek çok çalışma
yaptıklarını belirtti. Genç, "Coğrafi konumu sayesinde
Türkiye, kilit bir transit ticaret merkezi olup Avrupa
ile Asya arasında bir köprü ve Akdeniz'e açılan
ana çıkış noktası konumunda yer alıyor. Dolayısıyla
limanlarımız ülkemizin gelişimi adına büyük önem
taşıyor. Bu amaçla ihtiyaçların, fırsatların, tehditlerin
detaylı bir şekilde ele alındığı bu rapor, dış ticaretimiz
için olduğu kadar sektörümüzün de geleceğine ışık
tutuyor. Limancılık o kadar önemli bir sektör ki rapora
bakınca bu durumun rakamlara da yansıdığını açıkça
görebiliyorsunuz. Örneğin, deniz yoluyla yapılan dış
ticaretin Türkiye’nin toplam dış ticaretindeki payı
yüzde 61. Sektörün 2018 yılında GSYH’ye doğrudan
katkısı yaklaşık 10,96 milyar TL, doğrudan, dolaylı ve
indirgenmiş ekonomik kanallar göz önüne alındığında
ise ciro olarak toplam 96,3 milyar TL’lik ekonomik
etkisi olmuştur. Sektör ayrıca aynı yıl doğrudan 71 bin
kişilik, dolaylı olarak 228 bin 223 kişilik bir istihdam
oluşturdu" dedi.
16 TEMMUZ - AĞUSTOS
JAPONYA bu yılın Haziran ayında bir önceki aya göre 23,1
artışla toplam ağırlığı 2,11 milyon gros tona ulaşan ve 37
adedi yük gemisi, 3 adedi tanker ve 15 adedi genel kargo
gemisi olan 55 gemi siparişi aldı. Mayıs ayında yeni gemi
siparişleri 33 adet olarak kaydedilmişti. Bu yılın ilk altı ayında,
Japonya toplam ağırlığı 9,24 milyon gros tona ulaşan 181
adet gemi siparişi aldı. Böylece, Japonya’nın aldığı sipariş
tonajı geçen yılın aynı dönemine kıyasla 214,1 artış gösterdi.
Bununla birlikte, Mayıs ayında 906.025 gros ton ağırlığında
20 gemi ihraç etmiş olan Japonya, Haziran ayında toplam
955.618 gros ton ağırlığında 22 gemi ihraç etti. Bu yılın Ocak-
Haziran döneminde ise Japonya tonaj olarak yıllık bazda 30,9
düşüşle 5,37 milyon gros ton ağırlığa sahip 123 gemi ihraç
etti.
Türkiye'de kruvaziyer pazarı
neredeyse bitti
TÜRKİYE, turizmin her alanında pay kaybı yaşarken en
büyük kayıp, kruvaziyer turizminde yaşandı. Sektörün
Akdeniz’deki yüzde 11-12’lik payı, yüzde 1.5’e düştü.
Kruvaziyer turizmi, salgın sonrasında da umut vermiyor.
15 Temmuz darbesinden itibaren rotadan çıkan
Türkiye’nin en önemli 11 limanından hiçbiri kruvaziyer
gemilerinin rotasına giremedi. Akdeniz’de bir zamanlar
aldığı pay yüzde 11-12’ye çıkan sektörün 2021’de
aldığı pay sadece yüzde 1.5’e düştü. Deniz Ticareti
Genel Müdürlüğü’nün açıkladığı verilere göre 2019
yılında Türkiye’ye sadece 344 kruvaziyer gemisi yanaştı.
2020 yılında sadece beş gemi gelirken 2021’de ise 40
gemi bekleniyor. Türkiye Liman İşletmecileri Derneği
(TÜRKLİM) Türkiye Limanlarının Ekonomik Etki Analizi”
başlığıyla sektörü detaylı inceleyen bir rapor hazırladı.
Raporun önemli konularından birini de kruvaziyer
turizmi oluşturdu. Türkiye’ye 2013 yılında, kruvaziyer
gemileri ile toplam 231 bin yolcu gelirken bu rakam
turizmin de büyük krize girdiği darbe sonrası 2016’da
73 bine geriledi. Limanları bir türlü büyük kruvaziyer
şirketlerinin rotasına giremeyen Türkiye’de salgın öncesi
2019’daki yolcu sayısı ise 35 bine düştü. 2020 itibarıyla
başlayan salgın ise dünyada kruvaziyer sektörüne
büyük darbe vurdu. Büyük gemiler seferden çıkarken,
Türkiye de tamamen listeden çıktı. Bu alanda iddialı
olduğunu Galataport gibi bir yatırımla gösteren Türkiye
için sektörün umudu 2022 yılı.
 Röportaj

Piri Reis Üniversitesi’nden

3 büyük hamle
Şüphesiz sektörümüzün ve denizciliğe gönül veren gençlerimizin sahip olduğu güzide
isimlerden biridir Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan. Eğitime, en az bilgisi
ve tecrübesi kadar gönlünü de koyan Erdoğan ile biraz pandemi sürecinde eğitimi, biraz
da Piri Reis Üniversitesine dair oluşan algıyı konuştuk. Tüm yaşanan olumsuz gelişmelere
rağmen sektöre müjdeli haberler veren Erdoğan, Piri Reis Üniversitesi’nin Eylül’de Hukuk
Yüksek Lisansına başlayacağını, İskoçya’nın en iyi üniversitesi aynı zamanda Birleşik Krallığın
en saygın üniversiteleri arasında yer alan ve dünya sıralamasında da yeri bulunan Heriot
Watt ile yüksek lisans anlaşması yaptıklarını, bir de üniversitenin yakında öğrenci yurduna
kavuşacağını söylüyor.

Piri Reis Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan

Hocam eğitimin nasıl olacağı mev-
zusu okulların açılmasının yaklaşma-
sıyla birlikte yine gündeme girdi. Ve-
liler artık yüz yüze eğitime geçilmesi
konusunda oldukça ısrarcı. Bu bağ-
lamda sormak isteriz, online eğitimin
eğitimde yer açtığı sıkıntılar neler oldu
ve eğitimin kalitesi noktasında üniver-
sitemiz nasıl önlemler aldı ve alacak?
Maalesef dünya olarak pandemi sü-
recinin hala daha içindeyiz. Bir taraf-
tan pandemi sürecinin önüne geçilmesi
için durmadan çalışılıyor ancak diğer
taraftan da varyantlar bitmiyor. Uma-
rım aşı bu konuda olumlu bir sürece
geçmeyi hızlandıracaktır. Diğer taraftan
bu süreçte en büyük yarayı da eğitim
sektörü aldı. Birim üzerinden durumu
şu şekilde izah etmeye çalışayım: eği-
tim ve öğretimde 100 birimi baz alırsak
yani eğitmenin öğrenciye aktardığı bilgi
100 birim ise öğrenci tarafından bunun
%60-70’i alınıyorduysa şu anda bu ra-
kam yarıya inmiş durumdadır. Burada
kalite süreçlerini değerlendirme ve per-
formans ölçmede de sıkıntı mevcuttur.
Net bir veriye erişebilmek ne yazık ki pek

18 TEMMUZ - AĞUSTOS

“Staj konusundaki
önceliğimiz birinci
sınıflar ve ardından okulu
bitirme aşamasına gelmiş
olanlardır. Bu noktada
tamamen rasyonel hareket
etmek zorundayız. Tüm
denizcilik camiasının
da bize anlayışla
yaklaşmasını bekliyoruz”
mümkün görünmüyor. Online sistemde
öğrencilerin gerçekten bilip bilmedikle-
rini anlayamadan notlamalar yaşanmış-
tır çünkü burada öğrencinin dürüstlüğü
daha çok devreye girmiştir. Şayet öğrenci
‘ben gerçekten öğrenmeliyim ve bunu
da test etmeliyim’ demişse onları bir ke-
narda tutuyorum ama büyük bir kitlenin
gerçekten öğrendiğine göre değil sınavda
birtakım yöntemlerle verdiği cevaplarla
geçtiğini düşünüyorum. Şimdi bir bina
inşa ettiğinizi düşünün ve o binanın
bazı katlarında boşluklar olduğunu ha-
yal edin. Bu yapı sizce ne kadar sağlam
olabilir ki! Buradaki sıkıntılar ileride çı-
kacaktır. O yüzden bizlere düşen bu sü-
reçten tecrübe edinmek ve önümüzdeki
yıl eğitime daha da yoğunlaşmaktır.
Bizde diğer üniversitelerimiz gibi
YÖK’ün uygun gördüğü şekilde eğitimi-
mize devam ettik. YÖK’ten gelen talima-
ta göre yaz okuluna kalanların eğitimi de
online olarak yapılıyor. Ancak Eylül’den
itibaren eğitimlerin yüz yüze yapılacağı
belirtiliyor. Yani eski kurallar geçerli ola-
cak.
Peki, staj konusunda nasıl sıkıntılar
mevcut?
Staj konusu özellikle de uzakyol eğiti-
mi, deniz ulaştırma ve makine tarafında-
ki öğrencilerin staj yeri bulmaları nokta-
sında sıkıntılar yaşandı. Biz, geçen sene
gemimizi sefere çıkaramadık. Aslında
tüm hazırlıkları tamamlanmıştı ama va-
kalar artınca riske giremedik. En azından
12 aylık zorunlu stajın bir kısmının bi-
zim gemimizde yapmalarının çok yararlı
olacağını düşünüyoruz. Büyük ihtimalle
de gemimize sefere başlayacak.
Daha uzman gemilerde yük, ticari
gemiler gibi buralarda da sıkıntılar mev-
cuttu. Gemiler tereddüt etti. Çalışmala-
rında aksamalar yaşandı, limanlardaki
personel değişikliği hususundaki sıkıntı-
lar derken armatör ve donatanlar stajyer
almaya sıcak bakmadılar.
Biz bu noktada şöyle bir öncelik be-
lirledik: Öncelikle birinci sınıf öğrenci-
lerine burada staj yaptırmak istiyoruz.
Ardından artık okulu bitirme aşamasına
gelmiş ana eksik stajı kalmış olanlara ön-
celik vermeyi planlıyoruz. Sonra Deniz-
cilik Meslek Yüksekokulunun yine aynı
durumda olanlarını almak istiyoruz.
Bu noktada tamamen rasyonel hareket
www.7deniz.net <
etmek zorundayız. Tüm denizcilik ca-
miasının da bize anlayışla yaklaşmasını
bekliyoruz. Staj yapma konusundaki ön-
celiğimiz başarı notudur. Not sıralama-
sına göre hakkaniyetli davranmaya özen
göstereceğiz.
Bu sene okulun kontenjan durumu,
doluluk oranı gibi göstergeleri nasıl
olacak?
Geçen sene en yüksek kayıt sayısına
eriştik. 1360’ı aştık. Bu rakama; lisans,
lisansüstü, yatay geçiş, DGS dahil. Bu
seneki temennimiz de 1300’ün üzerin-
de kayıt yapabilmek. Bu rakamın yatay
geçiş ve DGS ile 1400 olma ihtimali de
var. YÖK’ten kontenjanları istedik, diğer
üniversiteler de istediler. Hukuk fakülte-
mizin kontenjanı oldukça az. Sadece 80
kişi. Devlet üniversitelerinde bu rakam
500-600’lere çıkıyor. Bu sene hukukta
üçüncü yılımızdayız. Bu rakamın artı-
rılacağına inanıyoruz. Bu sene hukuk
fakültesi hariç diğer kontenjanlarımızda
ciddi bir yükselme olmayacaktır belki
ama dolulukta yine %90’a erişeceğimizi
düşünüyoruz.
Benim arzum ve beklentim Piri Reis
Üniversitesi’nin verdiği eğitim kalitesini
değerlendirdiğimizde, kurumun puanı-
nın hızla yukarıya çıkması yönündedir.
Burası butik nitelikte, ana teması deniz-
cilik olan ve denize dair her alana do-
kunan bir eğitim kurumudur. Kamuoyu
bunu yanlış anlayabiliyor. Bu bizim ca-
miamızda da mevcut ne yazık ki. Deniz-
TEMMUZ - AĞUSTOS 19
 Röportaj
“Eylül’de Hukuk Yüksek
Lisansına başlıyoruz.
İnanıyoruz ki bu
konuda sektörümüz
için çok değerli insanlar
yetiştireceğiz”
cilik üniversitesi demek, deniz ulaştırma
ve işletme mühendisi yetiştirmek demek
değildir. Denizcilik ekonomisti, lojistiği,
makinesi, inşası denizciliğe ait değil mi-
dir? Keza deniz hukuku yok mudur ki
bizim üniversitemizde hukuk fakültesine
gerek olmasın. Biz, hukuk fakültemizde
denizcilik ve deniz hukuku konusunda
uzmanlaşmış bireyler yetiştiriyor ve bu
bireyleri sektöre kazandırmayı hedefliyo-
ruz. Aynı durum mühendislik bilimi için
de söz konusu. Mühendisliğin olmazsa
olmazları fizik, kimya, matematik de-
nizcilik sektörü için gerekli değil midir?
Şunu gururla söylemek istiyorum: Piri
Reis Üniversitemiz fizikte şu an dünyada
ilk 400’e giren üniversiteden bir tanesi.
Malum sektörde hala daha Katar
Projesi konuşuluyor. Nasıl ilerliyor bu
proje?
Katar’da Deniz Harp Okulu’nun ku-
rulması ve işletilmesinde know-hot tem-
silcisi Piri Reis Üniversitesidir. Bizim
buradaki misyonumuz, işin nasıl yapıl-
dığını biliyor olmamızla doğru orantılı
olarak danışmanlık vermektir. İki sene-
20 TEMMUZ - AĞUSTOS
dir de bu projeyi başarıyla yönetiyoruz ki
yıl sonunda bu projeyi doğru yürüttüğü-
müz için bir başarı belgesi imzalıyor ve
ödemeler peşi sıra yapılıyor. Toplamda
55 milyon Euro’luk ödemenin de 35,75’i
Katar tarafından bize ödenmiş durum-
dadır. Kontratımız 2024’e kadar devam
edecek. Ayrıca sonrasında da yenilenme-
si mümkün. Katar tarafının burada bir
beklentisi vardı: Bizim burada Piri Reis
Üniversitesi’nde verdiğimiz YÖK onaylı
soğuk mühürlü diplomayı orada da ve-
rebilmemiz noktasında. Ancak YÖK ile
yaptığımız iletişimler neticesinde bu uy-
gun görülmedi. Böyle olunca da birtakım
sorunlar yaşandı. Biz bu sorunu diploma
vermek yerine aldığı dersleri başarıyla
geçtiğine dair transkript vererek aştık. O
belgeyi de Katar’ın Deniz Kuvvetleri ile
yüksek öğretim kurumu tanıyacak. Ma-
dem mevzu burada açıldı dile getirmekte
sakınca görmediği husus; bu işi neden
Katar tarafının istediği şekilde yapama-
yalım konusudur. Bizim uygun gördü-
ğümüz müfredata göre yapılan eğitimin
diploması neden Türkiye tarafından ve-
rilmesin. İngiltere’de bir üniversite bu işe
talip ve diplomayı da vermeye hazırken
biz neden çekimseriz. Türkiye, eğitimde
dünyaya yayılabilir, bunun farklı yön-
temleri olabilir, önemli olan bu noktada
çekimser kalmamak.
Bence ve sektörün büyük çoğunlu-
ğunca da Katar Projesi muhteşem bir
proje. Beğenmeyenler var tabii ama ge-
neli değerlendirdiğimizde başarımız tak-
dir görüyor inancındayım. Bu projenin
alınması öyle kolay olmadı. Bu konuda
geçmiş dönem mütevelli heyeti üyesi Su-
alp Ürkmez’in ve dönemde heyette yer
alan her bir üyenin emeği söz konusu.
Şimdi bu emeği yok sayıp YÖK’e kadar
mevzuyu taşımanın kimseye bir yararı
dokunmaz, dokunmadı da. O dönemde
Katar Projesi için daha önce Katar’a yıl-
lardır birçok iş yapan bir kurumla işbirli-
ği yapılmış, sözleşmeler imzalanmıştır ve
bunda da herhangi bir usulsüzlük bulun-
mamaktadır. Bunu en son TÜDEV Ge-
nel Kurulu’nda Başkan Tamer Kıran’da
memnuniyetle açıkladı.
Üniversitemizde çok kıymetli hocala-
rımız bulunuyor: Prof. Dr. Taner Berk-
soy, Prof. Dr. Osman Kamil Sağ, Prof
Dr. İsmail Helvacıoğlu, Prof. Dr. Uğur
Çeltekligil, Prof. Dr. Sezer Ilgın, Prof. Dr.
Sami İnan gibi. Ayrıca Mütevelli Heye-
timizde de çok saygın hukukçularımız
bulunmakta. Kısaca çok güçlü bir kad-
roya sahip bir üniversiteyiz. Hepimizin
buradaki temel amacı birer eğitimci ola-
rak denizcilik alanındaki bilgi, birikim
ve deneyimimizi gençlerimize aktarmak
ve bu doğrultuda Türk denizciliğini çok
daha ileriye taşımak. Böylesi bir kadro
bir araya gelmiş iken enerjimizi asıl ama-
cımıza aktarmak varken çıkan asılsız it-
hamlarla kurumun imajını sarsmanın ne
gereği var. Bu konudaki değerlendirmeyi
Türk denizcilerinin vicdanlarına bırakı-
yorum ve sektörümüzle müjdeli haberler
paylaşmak istiyorum: Eylül’de Hukuk
Yüksek Lisansına başlıyoruz. İnanıyo-
ruz ki bu konuda sektörümüz için çok

değerli insanlar yetiştireceğiz. Bir diğer
müjdemiz ise İskoçya’nın en iyi üniver-
sitesi aynı zamanda Birleşik Krallığın en
saygın üniversiteleri arasında yer alan
ve dünya sıralamasında da yeri bulunan
Heriot-Watt ile yüksek lisans anlaşması
yaptık. Öğrenciler Heriot-Watt’a kabul
edilecekler, daha sonra bizim üniversi-
temize yatay geçişle gelecek ve mezun
olacaklar. Bizim deniz işletmeciliği ve
ekonomisi dallarında vereceğimiz dere-
ceyi de Heriot-Watt kabul edecek. Piri
Reis olarak onların kabul ettikleri öğ-
rencileri yatay geçişle alacak, eğitecek ve
mezun edeceğiz. Öğrenci bizden mezun
olduğunda iki ayrı diploma alacak. Biri-
ni biz vereceğiz diğerini de Heriot-Watt
verecek. Bu projeye tamamen kendi
know-how’ımızla girdik ve protokolü de
yaptık.
Hocam çok konuşulan borç mesele-
sini gerçi Başkan Tamer Kıran’da yakın
geçmişte bu konuda açıklama yaptı
ama bir de size soralım isteriz…
Geçmiş dönemdeler bence çok doğru
olan bir kararla üniversite kurulmaya ka-
rar veriliyor ve bu konuda da tam destek
alınıyor. Bu noktada hepimizin hemfikir
“Biz Deniz Ticaret Odası
ile bir bütünüz. Karşılıklı
olarak birbirimize
ihtiyacımız var. Bizim
onların desteğine onların
da üniversiteye ihtiyacı
var”
olduğuna inanıyorum. Piri Reis 2008’de
kuruluyor, 2009’da da ilk öğrencilerini
kabul ediyor. Böylece DTO ile illiyet bağı
olan üniversite hayat buluyor. Esas illi-
yet bağı senetle kuruluyor. Hazır mevzu
açılmışken şu an Mecliste destekleyelim
kararı var ama başka meclis destekleme-
yelim derse ne olacak? Bir de bu soru işa-
reti mevcut. İnşallah olmaz böyle bir şey
tabii. Denizcilik camiası bugünkü gibi
giderse böyle bir durumda üniversiteye
sahip çıkarlar diye inanıyoruz.
Üniversitenin esas itibariyle Oda’ya
bağımlılığını getiren ana nokta kampü-
sün yapımı noktasındadır. O zamanki
bedelle 70 milyon dolar, sonrasında da
faiz eklenmesiyle daha büyük rakamla-
ra ulaşılmıştır. Bu karar o dönemde oy
birliğiyle alınmış. Bu kararı ben şahsen
takdir edilecek bir karar olarak görüyo-
rum. Rektör olarak bugün bana düşen
görev bu kurumu doğru şekilde sürdür-
mektir. Bugün üniversitemizin banka-
lara 34 milyon dolar anapara faiz borcu
bulunmaktadır. Buna karşılık Katar’dan
alacağımız 24 milyon Dolar söz konu-
dur. Diğer taraftan öğrencilerimizin eği-
tim sırasında ödeyemedikleri borçlarını
çalıştıkları zaman ödesinler diye verdi-
ğimiz vadeli öğrenim ücreti borçları var.
Devletten alacağımız KDV var. Katar
Projesini almak için Ziraat Bankasın-
dan talep ettiğimiz teminat mektupları
var ki burada ifade etmek istiyorum bu
mektuplar kolay alınmadı. Neyse blok
hesabımızda da 2.25 milyon Euro baki-
yemiz var. Biz Deniz Ticaret Odası ile
bir bütünüz. Karşılıklı olarak birbirimize
ihtiyacımız var. Bizim onların desteğine
onların da üniversiteye ihtiyacı var. Evet
biz know-how kurumuyuz. Akademik,
www.7deniz.net <
“İskoçya’nın en iyi
üniversitesi aynı zamanda
Birleşik Krallığın en
saygın üniversiteleri
arasında yer alan ve
dünya sıralamasında da
yeri bulunan Heriot Watt
ile yüksek lisans anlaşması
yaptık”
bilimsel, proje bazlı her türlü çalışmada
burası olacak. Bu anlamda DTO nasıl
profesyonel çalışan armatörleri diğer de-
niz şirketlerimiz, yaptıkları işin karşılığı-
nı almak istiyorlar. Akademik dünyada
işini yapanların karşılığının da alındığını
göz ardı etmemelerinde yarar var. Buna
da özen göstermemiz gerekir.
Son olarak üniversitemiz öğrenci
yurduna ne zaman kavuşacak?
Hep müjdeler veriyorum ama aslın-
da ben detay veriyorum. Asıl Mütevelli
Heyeti Başkanı zaten ilk çıkışları yaptığı
için rahatça konuşuyorum. Bu işi sahip-
lendi. Artık zamanı geldiğini de söyledi.
Şu anda düğmeye basıldı. İnşallah kısa
sürede üniversite öğrenci yurduna kavu-
şacak. Yurt olmazsa olmaz. Anadolu’dan
hatta İstanbul’un Tuzla’ya uzak noktala-
rından bile gelecek öğrenci için şart. Yurt
kurulduğu takdirde %100 doluluk oranı
ve tam kaliteye erişeceği kanaatindeyim.
İnşallah hızlı bir şekilde temeli atılır.
TEMMUZ - AĞUSTOS 21
‘‛

. .
“First Hybrid DP-II SOV”
Cemre Shipyard NB57
Wind Of Change
 Bunker

Alternatif yakıtlar için

daha iyi bir planlamaya
ihtiyaç var
“Petrol Ofisi, denizcilik sektörüne Türkiye’de transit, ÖTV’siz, gümrüklü yakıtlar, deniz
yağları ikmal ve hizmetlerini bir arada sunabilen tek şirket konumunda. Dolayısıyla
armatörlerimizin yakıt tankı temizleme veya scrubber montajı gibi nedenlerle yoğun
tersane periyodlarında gerek gümrüklü gerek transit yağ ve yakıt ihtiyaçlarına çözüm
ortağı olduk” diyen Petrol Ofisi Ticari ve Endüstriyel Satışlar Direktörü Ulvi Kılıç, her iki
ikmalden birini gerçekleştirmekten gurur duyduklarını belirtiyor.

Petrol Ofisi Ticari ve Endüstriyel Satışlar Direktörü
Ulvi Kılıç
K
öklü bir değişiklik ge-
tiren IMO 2020 yakıt
sülfür regülasyonu so-
nucu deniz yakıtlarında,
regülasyonlara uyum
sağlama noktasında yaptıkları çalışma-
lar ve müşterilerine sundukları avantaj-
lar hakkında bilgiler veren Petrol Ofisi
Ticari ve Endüstriyel Satışlar Direktörü
Ulvi Kılıç, “Denizcilik sektörü IMO
2020 gibi dev bir değişimi nasıl yöne-
teceğini yıllarca tartıştı. Seminerler,
toplantılar, projelerle tüm denizcilik
şirketleri, yakıt üreten rafineriler, sek-
törün tüm paydaşları sürece yıllarca ha-
zırlandı. Ancak IMO 2020 değişimin-
den hemen sonra tüm dünyayı etkisi
altına alan pandemi şartları, bu zorlu
değişimin tüm zahmetlerini ve kaygı-
larını hepimize unutturdu diyebiliriz.
Denizcilik sektörü; dibe vuran petrol
fiyatları, global ticaretin zayıflaması,
kapanmalar, limanlarda tahliye için ka-
rantina süresi bekleyen gemiler, pande-
mi koşulunun getirdiği tedarik zinciri-
ni etkileyen konteyner problemleri gibi
birçok farklı sorunla boğuştu.
VLSFO’nun ikmalini IMO
2020’den çok önce yaptık
Ancak biz Petrol Ofisi olarak öncü-
lük geleneğimizi bu alanda da sürdüre-
rek; IMO 2020 sürecine 2018 başından
beri hazırlanmaya başladık. Petrol Ofi-
si, denizcilik sektörüne Türkiye’de tran-
sit, ÖTV’siz, gümrüklü yakıtlar, deniz
yağları ikmal ve hizmetlerini bir arada
sunabilen tek şirket konumunda. Do-
layısıyla armatörlerimizin yakıt tankı
temizleme veya scrubber montajı gibi
nedenlerle yoğun tersane periyodların-
da gerek gümrüklü gerek transit yağ ve
yakıt ihtiyaçlarına çözüm ortağı olduk.
Terminallerimizde 3.5 sülfürlü HSFO
yakıt, 0.5 sülfürlü VLSF yakıt ve LSM-
GO için ayrı ayrı tanklar, devreler ve
sayaçları ile 2020’ye hazırlandık. Depo-
lama kapasitelerimizi, barç filomuzu ve
barç dolum ve tahliye hızlarımızı arttır-
dık. Türkiye’de kendi öz malı olan ter-
minallerde en yüksek depolama kapa-
sitesine ve en büyük barç filosuna sahip
deniz yakıtları ikmalcisi ve deniz ma-
deni yağları üreticisi konumundayız.
IMO 2020’den çok önce yeni nesil de-
nizcilik yakıtı VLSFO’nun Türkiye’deki
ilk ikmalini gerçekleştirdik. İstanbul’a
komşu limanlarımızdan ve Türkiye’de-
ki diğer firmalardan da çok önce bunu
gerçekleştirmek önemli bir başarıydı.
Her ikmalimizi bağımsız gözet-
men eşliğinde yaptık
VLSFO geçişiyle, o dönem çok bilin-
meyen bu yeni yakıt ile ilgili 2020’nin

24 TEMMUZ - AĞUSTOS

en büyük sorunu, armatörler için yakıt
ile ilgili oluşabilecek teknik problemler
oldu. Üzerinde uzun süre çalıştığımız
projemiz olan “Denizcilik Yakıtları Kali-
te ve Güvence” sistemimizi hayata geçir-
dik. Her ikmalimizi uluslararası akredite
bağımsız gözetmen eşliğinde yaparak
dünyada bir ilki başardık ve 2020’de bu
sistem ile 4.200’den fazla gemiye yakıt ik-
mali yaptık. Ürün belirsizliği ortamında
müşterilerimize rahat bir nefes aldırdık.
Dünya devi armatör şirketler dahil tüm
müşterilerimize tek bir problem bile ya-
şatmadan yüzde 100 müşteri memnuni-
yeti sağladık. SIRE denetiminden geçen 2
barcımız ile uluslararası enerji devlerinin
tüm yakıt taleplerine cevap verebilecek
kapasiteye ulaştık. 2020 yılında satışları-
nı en çok arttıran marka olarak 1 milyon
m3 denizcilik yakıtları satışı yaptık. Hem
transit (ihracat) hem de iç pazarda lider
olduk. Bu başarıların arkasında uzman
ve çok tecrübeli büyük bir ekibin bulun-
duğunu da belirtmek isterim” dedi.
Karbonsuzlaşma adımı günü geldi-
ğinde gerçekleşecek
“IMO, 2050’ye kadar toplam sera gazı
salınımının 2008’e kıyasla en az %50
Denizcilik Yakıtları Kalite ve
Miktar Güvence Sistemi’nde
Süreç şu şekilde işliyor:
1. Geminin ve barcın ikmal
öncesi tank miktar ölçümleri
yapılır, tam ve eksiksiz ürün
teslim güvencesi sağlanır.
2. Tüm güvenlik önlemleri
kontrolü sonrası gözetmen
kontrolünde ikmale başlanır.
3. Gemi ve barç personeli
gözetiminde bağımsız
gözetmen tarafından
damlama metodu ile
numuneler alınır.
4. İkmal öncesi, esnası ve
sonrasında tüm operasyon
detayları kayıt altına alınır.
5. Şahit numuneleriniz
akredite laboratuvarlarda 3 ay
süre ile muhafaza edilir.
6. Gözetmen tarafından
hazırlanan BDN’ler geminin
ve barcın başmühendisleri
ve kaptanları tarafından
imzalanır.
www.7deniz.net <
azalmasına yönelik bir hedef koydu ve
bu işi sıkı tutacağa benziyor. Böyle olun-
ca gemi sahipleri de daha az karbon salı-
nımı yapan yakıtlara yönelmek zorunda
kalacaklar gibi görünüyor” diyen Kılıç,
“IMO, bu konuda oldukça net mesajlar
veriyor. Bu doğrultuda tersanelere ve-
rilen yeni sıfır emisyona hizmet edecek
gemi siparişlerinde artış görünmektedir.
2030’dan sonra fosil yakıtlı gemilerin sa-
yılarının azalacağını söyleyebiliriz. Bu
konuda hemen hemen tüm dünya ülke-
lerinin hemfikir olduğu karbonsuzlaşma
adımı, tümüyle Paris İklim Anlaşması
hedeflerini de destekliyor. IMO 2020 için
de ‘olmayacak, geri adım atılacak’ deni-
liyordu. Fakat görüntü tam tersi olduğu
yönünde. Şu an maliyetli ve zaman ala-
cak görünen bu karbonsuzlaşma adımı
da günü geldiğinde mutlaka gerçekleşe-
cektir. Ancak bu büyük değişimde henüz
çok net bir resim yok. Çok farklı alter-
natifler var. İnsan hayatında yenilenebilir
yakıtların, önceki yakıt kaynakları kadar
arz güvenliği olup olmadığını veya bu al-
ternatif yakıtların onlara ne kadara mal
olacağını, günlük rutinlerini nasıl etkile-
diğini görmeleri, anlamaları ve tecrübe
etmeleri gerekecek. Fosil yakıtlardaki
fiyat dalgalanmaları, yeşil enerji alter-
natifini güçlendiren bir durum. Ancak
global olarak görünen o ki; alternatif
yakıtlara dönüşümün daha iyi bir plan-
lamaya ihtiyacı var. Dünya ve sektör şu
an çok fazla alternatif üzerinde çalışmaya
devam ediyor” şeklinde konuştu.
Gemi sahiplerine 5 yıllık süreçteki
maliyeti 300 milyar Dolar ABD doları olması beklenmektedir. Bu
rakam, 1 Ocak 2020’den itibaren düşük
Paris Anlaşmasıyla bir ürünün har- kükürtlü yakıtlara geçiş yapmak için de-
cadığı ya da çıkarttığı karbon salınımı, ğişen küresel ihtiyacın uygulaması ma-
o ürünün kotasından düşülecek. Bu ne- liyetini de içermektedir. Aslına bakacak
denle taşımacılık yapan denizcilik şir-
olursak Paris Anlaşması için önemli bir
ketlerinin de işe dahil edilmesiyle ilgili adım denizcilik sektöründe bu şekilde
görüşlerini paylaşan Kılıç, “Uluslararası
atılmış oldu.
ticaretin %90’ı denizyolu ile yapılmakta.
Gemi kaynaklı sera gazı emisyonlarının LNG’de artış bekliyoruz
oranı ise %2.2 seviyesindedir. Bu karşı- Bu doğrultuda yakın zamanda LNG
laştırmaya bakıldığında deniz taşımacılı- yakıtı kullanacak gemilerde ciddi ar-
ğının dünyaya sağladığı fayda ve karbon
salımına etkisi birçok sektöre göre daha
tış bekliyoruz. Bizler de bu doğrultuda
yeni yatırımlarımızı değerlendiriyoruz.
düşük. Ancak gelişim alanı da yok değil.
Oldukça maliyetli bir operasyon. Bu
Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün ka-
konuda şirketimiz her türlü gelişmeyi,
rarı ile 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren
yatırım alternatiflerini takip etmekte ve
gemilerde kükürt içeriği en fazla % 0.5
bu yatırımları yapacak güçtedir. Ancak
olan yakıtların kullanımına zaten başlan-
LNG yakıtını İstanbul’da sunmak için bu
dı. Söz konusu kükürt düzenlemesinin
uygunluğu, tüm dünyada yoğunlaştırıl-
tip yakıtları tüketebilen gemilerin liman-
larımızdaki trafiğinin çok daha artması
mış ağır cezalar içeren yaptırımlar ve sıkı
gerekmektedir. Bu sayı arttıkça, bizim
denetimlerle kontrol edilmektedir. Yeni
yatırım ve projelerimizin fizibilitesi de
IMO düzenlemelerine uyumun gemi sa-
güçlenecek ve hız kazanacaktır.
hiplerine önümüzdeki beş yıl boyunca
toplam maliyetinin yaklaşık 300 milyar Gemilerde güneş ve rüzgâr enerjisi
TEMMUZ - AĞUSTOS 25
 Bunker
gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının
kullanımının yanı sıra alternatif enerji
sistemlerinden biri olan kıyıdan enerji
temini uygulaması da denizcilik sektö-
ründe ilgi duyulan bir konu haline gel-
miştir. Şu an birçok ülkede bu doğrul-
tuda Ar-Ge çalışmaları yapılmakta olup
Paris İklim Anlaşması doğrultusunda
her geçen sene üzerine koyularak gidil-
mektedir” ifadesinde bulundu.
Armatörler, farklı VLSFO yakıtları
birbirine karıştırmamalılar
Hayata geçirdikleri Denizcilik Yakıt-
ları Kalite ve Miktar Güvence Sistemi
hakkında bilgiler veren Kılıç, “2020’nin
en büyük sorunlarından biri rafineri-
lerce farklı teknolojilerle üretilen yeni
yakıt VLSFO ile ilgili karşılaşılabilecek
teknik problemler ve bunların yarataca-
ğı iddialar olacağını çok önceden beri
öngörüyoruz. Çünkü farklı yöntemler-
le üretilen ve ayrı ayrı mevzuata uygun
olan VLSFO ürünler, karıştıkları zaman
mevzuata aykırı hale gelebiliyorlar. Ar-
matörlerin birçok alışkanlığını değiş-
tirmesi ve kesinlikle farklı yerlerde ve
zamanlarda aldıkları VLSFO yakıtları
karıştırmamaları gerekiyor. Bunun gibi
risklerin olduğu bir değişim sürecinde
Petrol Ofisi’nin denizcilik markası PO
Marine olarak, dünyada ve Türkiye’de bir
ilki gerçekleştirerek, 1 Ağustos 2019 ta-
rihinden bu yana istisnasız tüm ikmalle-
rimizde uluslararası ve akredite bağımsız
gözetim/survey hizmeti vermeye başla-
dık. Bu sistemimizi Denizcilik Yakıtları
Kalite ve Miktar Güvence Sistemi olarak
adlandırıyoruz. Türkiye’de ilk ve tek olan
bu müşteri odaklı hizmet PO Marine
tarafından ücretsiz olarak müşterileri-
mize sunulmaktadır. Bu yeni sistemde:
Tüm PO Marine ikmalleri 365 gün, 7/24
26 TEMMUZ - AĞUSTOS
bağımsız ve akredite gözetmenler göze-
timinde ve sorumluluğunda gerçekleşi-
yor” dedi.
Verdiğimiz hizmetle bir ilki gerçek-
leştirmekten gurur duyuyoruz
Bu hizmeti Türkiye bunker sektörüne
sunmaktan gurur duyuyoruz diyen Kılıç,
“Bunun şirketimize yıllık maliyeti mil-
yonlarca lira ve bu bedeli müşterilerimi-
ze yansıtmıyoruz. Petrol Ofisi’ni tercih
eden armatörler ne kalitede ve standart-
larda ürün aldıklarını ne kadar miktarda
aldıklarını, şahit numunelerinin akredite
ve bağımsız bir survey tarafından usulü-
ne uygun alındığını bilmektedir. Ayrıca
numuneler, akredite bir laboratuvarda
uygun koşullarda 3 ay boyunca saklan-
maktadır. Hatta kurduğumuz IT sistemi
ile müşterilerimize ikmal gerçekleştikten
maksimum 2 saat içinde;
Yakıt Teslim Formu (BDN), Gözet-
men Raporu (Zaman çizelgesi, tank is-
kandil ölçümü), İkmal numune fotoğ-
rafları, İkmal operasyonu fotoğrafları ve
Faturaları, surveylerin el terminallerine
kurulmuş özel bir aplikasyon ile armatör
ve müşterilerimize direkt e-mail olarak
gönderilmektedir. Yurt içi ve yurt dışı
müşterilerimizden bu uygulamamız ile
ilgili muazzam pozitif geri bildirimler
alıyoruz. Bu hizmeti sunan ilk ve halen
tek dağıtım şirketi olmaktan gurur duyu-
yoruz” ifadesinde bulundu.
PO Marine olarak müşterilerine sun-
dukları teknolojik altyapı ve takip ko-
nusunda bilgiler veren Kılıç, “Yakıt ka-
litesi ve miktarı denizcilik sektöründeki
en önemli konuların başında geliyor.
Sunduğumuz BQQSS sistemi ile daha
önce belirttiğim gibi bu hassas konuda
müşterilerimize güven vermek en bü-
yük önceliğimizdir. Yerli yakıt kısmında
ise bayilerimize sunduğumuz portal ile
siparişlerin hızlı ilerlemesi sağlanıyor.
Bunun yanında pandemi öncesi DTO
ile belli aralıklarla bir araya gelerek öne
çıkan konular için konferanslar organize
etmekteydik. Normalleşme ile birlikte
kaldığımız yerden devam edeceğiz” dedi.
%52 iç pazar payıyla lideriz
2021 yılı, orta ve uzun vadede plan-
larından söz eden Kılıç, “Petrol Ofisi
bilindiği üzere lider akaryakıt firması
olarak faaliyet sürdürmekte. Bu bayrağı
denizcilik yakıtlarında da dalgalandır-
mak en büyük önceliğimiz. Geçtiğimiz
yıl ÖTV’siz – transit satışlardaki satış
hacmimiz, 1 milyon m3’ün üzerinde
gerçekleşti. %27 transit (ihracat) pazar
payımız ve %52 iç pazar payı ile lider ko-
numdayız.
Mevcut pazar payımızı istikrarlı ola-
rak arttırmayı hedefliyoruz. Petrol Ofisi
bu zorlu senede de geçtiğimiz yıllarda
olduğu gibi dünya devi denizcilik şir-
ketleri ile imzaladığı büyük kontratları
limanlarımıza getirerek ve yakıt ikmalle-
rini ülkemizde gerçekleştirerek, Türkiye
pazarımızı büyütmeye ve döviz girdisi
sağlamaya devam edecektir. PO Marine
olarak bir yandan pazar payımızı arttırır-
ken, Denizcilik Yakıtları Kalite ve Miktar
Güvence Sistemi gibi müşteri memnuni-
yetini ve şeffaflığı hedef alan uygulama-
larımızı da geliştirmeyi hedefliyoruz.
Sektörün en önemli oyuncusu olarak
öne çıktığımız yerli satışlarda da milli
araştırma gemilerinden yolcu gemileri-
ne, balıkçı teknelerinden tankerlere, rö-
morkörlerden yat teknelerine kadar, tüm
deniz araçlarına Türkiye’nin her bölge-
sinde ikmaller yapıyoruz.
2020 yılında pandeminin etkisiyle %7
daralan yerli yakıt pazarında, Petrol Ofi-
si olarak her 2 ikmalden 1’ini gerçekleş-
tirmekten gururluyuz. Deniz tankerleri,
güçlü kara tankeri filosu ve geniş tesli-
matçı ağıyla 7/24 hizmet vermeye devam
ediyoruz ve 2021 yılında da liderliğimizi
pekiştirerek sürdürme arzusundayız.
Dünyada Rotterdam, Singapur başta
olmak üzere düşük karbonlu yakıtların
ikmalleri hali hazırda yapılmakla birlik-
te; toplam gemi sayısına bakıldığında bu
sayının henüz çok düşük olduğu görülü-
yor. Gemi dönüşümlerini dikkatle takip
ederek, VLSFO geçişinde olduğu gibi
yatırımlarımızı yönlendirmeyi planlıyo-
ruz” dedi.
EEXI – ENERGY EFFICIENCY EXISTING SHIP INDEX

Don’t wait.
Act now.
Manage your EEXI
complexity and risk.

Take the next step

on your journey
to decarbonisation
with Lloyd’s Register.

Take early action with

LR for EEXI:
lr.org/eexi
 Makale
Prof. Dr. Soner Esmer
İSTE Barbaros Hayrettin Gemi İnşaatı
ve Denizcilik Fakültesi Dekanı
soneresmer@gmail.com
28 TEMMUZ - AĞUSTOS
Türkiye’nin Karadeniz
Jeostratejisi Konteyner
Taşımacılığı Üzerine
Kurgulanmamalı
D
enizcilik gibi karmaşık
ve dinamik alanlarda
rekabet gücü genellikle
bir ya da birkaç unsura
dayandırılamadığı gibi
ortaya çıkan tehditler, basit çözüm
yöntemleriyle nadiren sonuçlandırı-
lır. Çünkü bir ülkenin deniz gücünü
hedef alan tehditler genellikle ortak
girişimlerle ortaya çıkar. Türkiye gibi
içinde bulunduğu coğrafyanın sağla-
dığı üstünlüklere önemli ölçüde bağlı
olan yatırım ve gelişim stratejilerinin
etkin olduğu ülkelere zarar vermek
çoğu zaman güçtür. Ancak ortak gi-
rişimlerle ve büyük ölçekli stratejiler-
le bu zararı vermek mümkün olabilir.
Bu nedenle Türkiye, özellikle lojistik

sektöründe, üzerinde bulunduğu coğraf-
yanın üstün avantajları nedeniyle bölge-
sinde rekabet edilmesi zor bir rakiptir.
Anlaşılacağı üzere ülkelerin deniz
jeopolitiğini şekillendirilen unsurlar,
genellikle doğal coğrafi ve fiziki unsur-
lara dayandırılır. Bu unsurların akla ilk
gelenleri coğrafi mevki, doğal liman
alanları, kıyılar, körfezler ve boğazlardır.
Ülkemizin yer aldığı coğrafyada doğal
olarak sahip olduğumuz bu unsurlar,
antik çağlardan bu yana çevremizdeki
ulaştırma coğrafyasını doğrudan etki-
lemiş, her dönemin dinamiklerine bağlı
olarak gelişime temel dayanak olmuştur.
Bu noktada şu soru sorulabilir: Ülkelerin
deniz jeopolitiğini şekillendiren jeostra-
tejiler, sadece doğal coğrafi üstünlüklere
mi dayandırılmalıdır?
Elbette hayır. Coğrafya ve strateji ke-
limelerinin birleşiminden oluşan jeost-
rateji, kurgu yapılan bölgedeki coğrafi
unsurlara dayandırılsa da esas gücünü
stratejisinden almalıdır. Dolayısıyla
Türkiye’nin, sahip olduğu doğal üstün-
lükleri dikkate alan ve aynı zamanda bu
üstünlükleri destekleyecek adımların
atılmasını sağlayan sürdürülebilir strate-
jilere ihtiyacı vardır. Aksi halde ülkemiz
coğrafyası, bypass edilmeye mahkûm
olacaktır. Bizi çevreleyen ülkeler ve ülke
grupları tarafından Türkiye’nin bypass
edilme arayışları on yıllardır sürmekte-
dir ve sürmeye de devam edecektir.
“Coğrafya, stratejilerin anasıdır.”
Geçmişten bu yana ulaştırma coğ-
rafyasının konuşlandığı kara ve deniz
www.7deniz.net <
alanları, belirli bir ülke ya da aralarında
ittifak yapan ülke gruplarının çıkarla-
rına hizmet edecek şekilde yapılandı-
rılır. Geçmişteki tecrübeler bu noktada
önemlidir, çünkü coğrafyanın kronik
sorunları genellikle süreklidir. Örneğin
Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi (BRI), bin
yılın üzerinde bir süre hizmet veren ta-
rihi İpek Yolu üzerine kurulmuş, bin yı-
lın tecrübesi çağdaş strateji ve yöntemler
ile harmanlanmış, sonrasında kapsamı
genişleyerek küresel bir nitelik kazan-
mıştır. Bu girişime karşılık Türkiye’nin
attığı stratejik adımlar etkili olmuş, Os-
mangazi ve Yavuz Sultan Selim Köprüle-
ri, Köseköy Lojistik Merkezi, Marmaray
Tüneli, Avrasya Tüneli, Kuzey Marmara
Otoyolu, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu
gibi tamamlanmış yatırımlar bizi dışarı
iten kuzey bypass güzergahlarına karşı
güçlü bir orta koridor alternatifini ya-
ratmıştır. Bu alternatif deniz ticaretimizi
destekler niteliktedir. Eğer sadece doğal
coğrafi üstünlüklerimize güvenip bu
stratejik adımları atmasaydık yakın ge-
lecekte çok önemli kayıpları konuşuyor
olabilirdik.
BRI Vs. B3W
Diğer yandan Kuşak ve Yol Girişi-
mi gibi küresel bypass projelerinin de
rakipleri olabilir. Nitekim ABD’nin ön-
cülüğündeki G7 ülkeleri, “Daha İyi Bir
Dünyayı Yeniden İnşa Et” (B3W) girişi-
mini ilan ederek 8 trilyon dolarlık Kuşak
ve Yol Girişimine 40 trilyon dolar bütçeli
bir rakip çıkarmıştır. Bu kadar büyük bir
bütçenin nasıl sağlanacağı ve Kuşak Yol
Girişiminin şimdiden 1 trilyon doları
bulan hacminin nasıl aşılacağı bir soru
TEMMUZ - AĞUSTOS 29
 Makale
işareti oluştursa da ülkemizin her türlü
senaryonun farkında olması, bu senar-
yoları dikkate alması ve ulaştırma stra-
tejilerini ve politikalarını ona göre şekil-
lendirmesi gerekmektedir.
Bugünün odağı: Karadeniz
Bugün Karadeniz, sadece Kuşak Yol
Girişiminin değil, Karadeniz’i çevrele-
yen tüm ülkeler için bir rekabet alanıdır.
Uzak Doğu-Avrupa arasındaki demiryo-
lu güzergahında Karadeniz, Hazar De-
nizi ile birlikte en önemli iki engelden
birisidir. Hızla önemi artan kuzey güzer-
gahlarında her iki denizin kuzeyinden
geçilirken içinde Türkiye’nin olduğu orta
koridordaki geçişlerin etkinliği üzerine
halen çalışılmaktadır. Orta koridorda
Türkiye, Karadeniz’i bypass eden doğal
bir köprü vazifesini üstlenirken Gürcis-
tan’ın Karadeniz üzerinden Avrupa’nın
doğu kıyılarına erişme girişimlerinde şu
ana kadar kayda değer sonuçlara ulaşa-
mamıştır. Geçmişte TRACECA proje-
sinin de hedefi Türkiye’yi bypass etmek
ve Karadeniz’i etkin bir şekilde geçerek
Gürcistan üzerinden Kafkaslara ve As-
ya’ya ulaşmak olsa da bu amaç başarı-
lamamış, bugün TRACECA, Kuşak ve
Yol Girişiminin devasa coğrafyası içinde
sıkışmış, nispeten pasif koridorlardan bi-
risi haline gelmiştir.
Bugün Karadeniz’e kıyısı olan ülke-
lerin limanlarında 557 milyon ton yük
30 TEMMUZ - AĞUSTOS
elleçlenirken Karadeniz içinde elleçle-
nen konteyner miktarı sadece 3.2 milyon
TEU’dur. Toplam tonaj sürekli artış ha-
linde olsa da konteyner yükünde son 10
yıldır bir atılım yaşanmamıştır. Bunun
en önemli nedeni de Kuşak ve Yol Girişi-
mi ekseninde kurgulanan bypass güzer-
gahlarında Karadeniz yönlü konteynerin
demiryoluna aktarılmasıdır.
Sonuç olarak böyle bir bypass coğ-
rafyasında rekabet gücümüzü koruma-
mız ve sürdürülebilir gelişim için hangi
stratejik adımları atarsak atalım dikkat
etmemiz gereken 3 konu vardır, kısaca
bahsedeyim.
İlk olarak transit konteyner kontrol
edilmesi en zor olan yüktür, rotalar bir
anda değişebilir, bu “dünyayı değiştiren
kutu” olarak adlandırılan konteynerin
esnekliğinden kaynaklanmaktadır. Bu-
gün en büyük gemilerin Karadeniz’e çı-
kamamasından dolayı bölgedeki transit
konteyner taşımacılığında lehimize oluş-
muş bir denge vardır. Bu sayede 3 milyon
TEU Marmara içinde kalmakta, bu yük-
ler limanlarımızdan Karadeniz’e giden
daha küçük gemilere aktırılmaktadır.
Ancak bu çok kaygan bir zemindir, tetik-
te olmamız gereklidir. Önlem olarak işe
ülkemizde demiryolu deniz yolu enteg-
rasyonunun tam anlamıyla sağlanması
ile başlayabiliriz, ancak yine de demiryo-
lu bypass projelerinden dolayı denizyo-
lu ile transit konteyner taşımacılığı için
Karadeniz’de parlak bir gelecek yoktur.
Bunda orta koridorda bizim üstlendi-
ğimiz rolün de etkisi vardır. Uzak Do-
ğu-Avrupa ana rotasında taşınan yükün
bir kısmı çoktan Kuşak güzergahlarına
aktarılmıştır
Bir diğer strateji yük türleri ile ilgili-
dir. Karadeniz içinde sıvı ve kuru dökme
yüklerde durum konteyner gibi değildir.
Dökme yük taşıma piyasası konteyner
gibi esnek olmadığı gibi, daha dar hin-
terlandlarda daha kısıtlı rekabet koşul-
larında hizmet verilmektedir. Alternatif
taşıma yöntemleri ekonomik değildir ve
bu yüklerde Türk Boğazları kaçınılmaz
güzergahtır. Karadeniz’deki deniz taşı-
macılığı gelecekte dökme yük ekseninde
gelişecektir ve bizim de Karadeniz’de de-
niz taşımacılığı açısından odaklanmamız
gereken konu budur.
Son olarak coğrafi üstünlüğümüz tek
başına yetmez, bu çok nettir. Atacağımız
stratejik adımları ve bugün konuştuğu-
muz ilave yatırımları rekabetçi üstünlü-
ğümüzü koruyan bir enstrüman edasıyla,
hatta ustalıkla kullanmamız gerektiğini
düşünüyorum. Bunun yolları ve yöntem-
leri vardır. Örneğin tarifelerin belirlen-
mesi oldukça kritik bir konudur. Hâkim
olduğumuz ulaştırma coğrafyasındaki
enstrümanlarımızla (köprü, boğaz, kanal
vb.) öyle bir tarife modeli geliştirmelisi-
niz ki bahsettiğim bu bypassların bir ca-
zibesi kalmasın.
Uzman kadromuzla, güvenilir, insan odaklı, kaliteli ve hızlı
hizmet anlayışı ile genç dinamik, yenilikçi ve tecrübeli
kadrosu ile lojistik sektörüne hizmet vermekteyiz.
HİZMETLERİMİZ HİZMET NOKTALARIMIZ
• AMBARLI LİMANLAR BÖLGESİ
• Sertifikalı DRY konteyner tamiri
• Sertifikalı REEFER (sogutuculu) tamir ve bakımı • KORFEZ DERİNCE
• 7/24/365 esaslı REEFER konteyner acil müdahale ekibi
• MERSİN
• 2.el Konteyner Satış ve Kiralaması
• Boş ve Dolu konteyner depolama sahaları hizmeti • İSKENDERUN
(İZMİR, MERSİN, GEMLİK)
• GEBZE
• Konteyner taşımacılığı
• Konteyner CFS hizmetleri • GEMLİK
• OFF SHORE konteyner üretimi (demiryolu ve yurtiçi depolama)
• İZMİR ALİAĞA
• Konteyner Modifikasyonları
• Konteyner yedek parça satışı • İZMİR PINARBAŞI

Address : Mail :

Ferhatpaşa Mah. Anadolu Cad. info@ozturkrepair.com, filiz@ozturkrepair.com

No: 125 Ataşehir - İstanbul / TURKEY emrah@ozturkrepair.com, serhan@ozturkrepair.com

Tel : 0216 661 01 13

Fax : 0216 661 01 40
Gsm : 0549 458 62 14
w w w.oz turkre p a i r. co m
 Ro Ro

35 yılın tecrübesiyle
Libya’da
Bugün 12 şirket ve 17 farklı sektörde hizmet veren Karanfil Group, 35 yılı aşkın tecrübesi
ve Libya’da edindiği deneyimi KRN Lines ile farklı bir boyuta taşımayı hedefliyor.
Karanfil Group CEO’su Fatih Sarı ile bugüne ve geleceğe dair yaptığımız görüşmede
gördük ki şirketin en önemli hedeflerinden biri Libya’da “lojistik üs” kurmak. “Teknolojik
yatırımlarımızla beraber yarattığımız katma değerler doğrultusunda deniz taşımacılık
sektöründe sürdürülebilir büyüme hamleleri gerçekleştireceğiz. Deniz taşımacılığında
tüm dünyayla irtibatta kalarak Türk denizciliğinin daha ileri seviyelere gelmesine katkı
sağlamayı amaçlıyoruz” diyen Sarı, Libya’da kurulacak lojistik üssün Avrupa, Orta Asya
ve Uzak Doğu’nun Türkiye üzerinden Afrika’ya erişim sağlaması için Süveyş Kanalı’na
alternatif olacağını düşündüklerini ifade ediyor.

G
Karanfil Group CEO’su Fatih Sarı
ünümüzde 12 şirket ve
17 farklı sektörde hizmet
veren Karanfil Group’un
sektördeki konumunu de-
ğerlendiren Karanfil Group
Ceo’su Fatih Sarı, “Türkiye’nin ürün ih-
racatına katkı sağlamak için çıktığımız
bu yolda ticaretimizin ilk adımlarını
Libya’da attık ve bu bölge ilk ana paza-
rımız konumuna geldi. Başta lojistik
olmak üzere denizcilik, tekstil, gıda,
inşaat, mobilya, madencilik, savunma,
güvenlik teknolojileri, yedek parça ve
sağlık malzemelerini de kapsayan geniş
bir yelpazede hizmet veriyoruz. Ulusla-
rarası taşımacılıkta Libya ve tüm Orta
Doğu ülkeleri başta olmak üzere deniz-
yolu taşımacılığı, havayolu taşımacılığı
ve karayolu nakliye hizmetleri ile kıtaları
birbirine bağlayan, uluslararası taşıma-
cılık ağına sahibiz. Karanfil Group çatısı
altındaki şirketlerimiz, gerçekleştirdikle-
ri finansal yükümlülüklerin yanı sıra iş
yapım biçimi, ticari kültürü ve sosyoeko-
nomik boyutuyla her bakımdan toplu-
ma, çevreye ve ekonomiye değer katmak
için yoğun çaba sarf ediyor” şeklinde
konuştu.
Libya ile ticari hacmimizi artırmayı
hedefliyoruz
Sahip oldukları filo ve çalıştıkları
destinasyonlar hakkında bilgi veren ve
bu anlamda hedeflerinden söz eden Sarı,
“Karanfil Group’un 35 yılı aşkın tecrübe-
si ve Libya’daki deneyimini KRN Lines’a

32 TEMMUZ - AĞUSTOS

da iyi bir biçimde entegre ettik. Bu kap-
samda İstanbul, Kocaeli, Samsun, İzmir,
Mersin, İskenderun limanlarından Lib-
ya’ya direkt RORO & Konteyner taşıma-
cılığına başladık. Filoya katılacak yeni
konteyner gemilerimizle Türkiye-Libya
arasında haftalık düzenli konteyner hat
servisine başlayacağız. Bu sayede Libya
ile ikili ticari hacmimizi artırmayı he-
defliyoruz. KRN Lines olarak 2 yılda 10
gemiye ulaşmayı planlıyoruz. Libya’yı ya-
kından takip ediyoruz. Ülkedeki yatırım
olanaklarını, hedef sektörlere hakimiz.
Dolayısıyla ülkede iş yapma konusunda
oldukça tecrübeliyiz. Bu tecrübemiz bize
birçok avantaj sağlıyor. Libya’daki ikili
ilişkilerimiz, ülkenin yapısına hakim ol-
mamız kalite konusunda sürdürülebilir-
liği de beraberinde getirecektir” dedi.
Hattın devamlılığını sağlama konu-
sunda tereddüt etmiyoruz
Sarı, Libya Misurata’ya direkt Ro-Ro
ve konteyner taşımacılığı yapılacak bu
hattın devamlılığı için ne gibi önlemler
aldıklarını şöyle aktarıyor: “KRN Lines
İstanbul merkezli olarak 2021 yılında ku-
rulmuş olup, özellikle konteyner ve açık
yük hat işletmeciliği alanında, Türki-
ye-Libya arasında anahtar teslim lojistik
çözümler sunmak için hizmet vermeye
başlamıştır. Kuruluşunu takiben RO-
RO ve konteyner hattı faaliyetleri için
yurt içinde ve yurt dışında KRN Lines
ofisleri faaliyete geçirilmiştir. Spesifik
olarak hizmet verdiğimiz yük grupla-
rından bahsetmemiz gerekirse, yürür
ve çekilebilir araçlar, iş makinası, dorse,
treyler, tank, tüm konteyner çeşitleri, sta-
tik-proje ve konvansiyonel yüklerine hiz-
met vermekteyiz. Sektörde 35 yılı aşkın
tecrübeye sahip yönetici kadromuz ve
alanında deneyimli ekibimiz, güvenilir
ve tecrübeli iş ortaklarımız, güçlü acen-
te ağımız, sahip olduğumuz gemilerimiz
ve ekipmanlarımız ile müşterilerimizin
ihtiyaçları doğrultusunda her türlü yük
grubunda, dünyanın herhangi bir nok-
tasından, herhangi bir başka noktasına,
inovatif, ekonomik ve sürdürülebilir
uluslararası taşımacılık çözümleri sun-
maktayız. Teknolojik yatırımlarımızla
beraber yarattığımız katma değerler doğ-
rultusunda deniz taşımacılık sektöründe
sürdürülebilir büyüme hamleleri gerçek-
leştireceğiz. Deniz taşımacılığında tüm
dünyayla irtibatta kalarak Türk denizcili-
ğinin daha ileri seviyelere gelmesine kat-
kı sağlamayı amaçlıyoruz. Uzun yıllardır
süregelen müşteri ilişkilerimiz ve kendi
ihracatlarımız sayesinde hattın devam-
lılığını sağlamak ile ilgili hiçbir tereddüt
barındırmamaktayız.”
Libya’da “lojistik üs” kurmayı hedef-
liyoruz
Taşıma modlarının hepsinde olduk-
larını ve bu modların birbiriyle entegresi
konusunda firmalara ne gibi avantajlar
sağladıklarından da söz eden Sarı, “Ulus-
lararası nakliyede Libya ve tüm Orta
Doğu ülkeleri başta olmak üzere; deniz-
yolu taşımacılığı, havayolu taşımacılığı
ve karayolu nakliye hizmetleri ile kıtaları
birbirine bağlayan, uluslararası taşımacı-
lık ağına sahibiz. Bunun yanı sıra lojis-
tik, denizcilik, tekstil, mobilya, gıda, ilaç
ve mutfak eşyaları gibi ihracat malları-
nın depolanmasına yönelik İstanbul’da
2.500 m2’lik depolama alanı ve yine İs-
tanbul’da bulunan 3 ayrı ofis deposuyla
müşterilerimiz için güvenilir bir çözüm
ortağı olmayı sürdürüyoruz. Libya’nın
Tripoli, Bingazi, Misurata, Bayda, Zliten,
Tobruk, Zultun, Hums ve Zawia şehir-
lerinde şubeleri bulunan şirketimizin,
bölgedeki güçlü organizasyonel yapısını
ve etkin iletişim ağını her geçen gün ge-
nişletiyoruz. Libya’da faaliyete geçirmeyi
planladığımız “lojistik üs” projemiz ve
www.7deniz.net <
halen servis vermiş olduğumuz denizyo-
lu taşımacılığı, havayolu taşımacılığı ve
karayolu nakliye hizmetleri ve bunların
birbirleriyle kombine edilmesi ile Libya
ve Kuzey Afrika coğrafyasında bulunan
tüm ülkelere çok kısa sürede ürün tes-
limi gerçekleştirmeyi hedeflemekteyiz”
açıklamasını yaptı.
Süveyş Kanalı’na alternatif olacağını
düşünüyoruz
2021 yılını genel anlamda nasıl ka-
patmayı hedeflediklerini, orta ve uzun
vadede planlarını da aktaran Sarı, “Pan-
deminin zorlu koşullarına rağmen ihra-
cat anlamında 2020’yi başarıyla tamam-
ladık. Bu yılın ilk yarısında ise hayata
geçirdiğimiz projelerimiz ve yatırımla-
rımız beklentilerimizi karşılıyor. Öte
yandan Türkiye’nin dört bir yanındaki
sanayicileri farklı ülkelerdeki iş insanla-
rıyla buluşturmak amacıyla Türkiye’deki
şubeleşme yatırımlarına hız kazandırdık.
Bu doğrultuda yakın zamanda açtığımız
Gaziantep şubesinden olumlu geri dö-
nüşler alıyoruz. Önümüzdeki dönemde
Bursa, İzmir ve Konya’da da şubeleşme
hamleleri yapacağız. Bu illerde görev-
lendirdiğimiz temsilciler vasıtasıyla üre-
tilen ürünlerin Libya’ya ulaştırılmasını
daha kolay hale getireceğiz ve ülkemiz
ihracatına katma değer sağlayacağız. Li-
bya’da kurulmasını planladığımız lojistik
üs projesini ise yalnızca bir lojistik üsten
ziyade depolama ve fuar alanları gibi ya-
pılardan oluşan bütüncül bir iş yerleşkesi
olarak düşünüyoruz. Libya’da kurulacak
lojistik üssün Avrupa, Orta Asya ve Uzak
Doğu’nun Türkiye üzerinden Afrika’ya
erişim sağlaması için Süveyş Kanalı’na
alternatif olacağını düşünüyoruz. Dola-
yısıyla Türkiye’nin Libya’ya yapacağı 10
milyar dolarlık ihracat hedefini yakala-
yabilmek için Libya’daki lojistik üs proje-
sini önemsiyoruz” dedi.
TEMMUZ - AĞUSTOS 33
 Gemi Yan Sanayi

“Saygın, güven veren ve çözüm

odaklı” bir firma olarak ilerliyoruz
Gemiyap Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Daniel Biren, firmasını “saygın, güven veren,
çözüm odaklı ve devamlı yeni ticari gemi filoları ile yatların ihtiyaçlarını en üst kalitede
karşılamaya yönelik hizmet veren bir kuruluş” olarak tanımlamakta.

Gemiyap Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Daniel Biren

G
emiyap Yönetim Kurulu
Başkanı ve Mesul Ope-
rasyon Müdürü Yunus
Daniel Biren, “Yedi Deniz
Malzeme ve Güvenlik A.Ş.
kurucusu ve Onursal Başkanı Kaptan Fe-
rit Biren 1990 senesinde Gemiyap Gemi
Gereçleri Yapımı Donatımı ve Onarımı
A.Ş. firmasını kurdu. Daha sonra firma-
nın yönetimini oğlu ve Yönetim Kurulu
Başkanı Ahmet Tolga Biren’e devretti.
Günümüzde üçüncü nesil olarak, yöne-
time dahil olan ben Yunus Daniel Biren,
firmanın yurt içinde ve uluslararası are-
nada yeni pazarlar bulması konusunda
çalışıyorum. Gemiyap A.Ş. şu anki konu-
mu itibari ile saygın, güven veren, çözüm
odaklı ve devamlı yeni ticari gemi filoları
ile yatların ihtiyaçlarını en üst kalitede
karşılamaya yönelik hizmet verene bir
kuruluş haline gelmiş durumda” şeklin-
de konuştu.
Genel olarak İstanbul’da yoğunlaşan
firma Karadeniz, Ege ve Akdeniz’de de
hizmet veriyor
Sektöre sundukları ürün ve hizmetler-
den söz eden Biren, “Firmamız denizde
emniyet ürünleri ve sistemleri konu-
sunda denizcilik piyasasının ihtiyaçları-
nı en üst düzeyde karşılamakta. Kısaca
can salları, RIB botları, filikalar, güverte
ekipmanları, seyir gereçleri, elektronik
ekipman ve navigasyon cihazları, bitki-
sel, madeni ve dizel gemi yağları, PMS
planlı bakım, stok, HSEQ ve personel
takip yazılımları ile hizmetlerini yurt
içinde ve yurt dışında sunmakta.1993
yılından itibaren, Gemiyap servis is-
tasyonları, armatörler, tersaneler, tekne
imalatçıları, gemi acenteleri, yat turları
ve yat ürünleri, perakende mağazaları ile
can salı imal eden firmalar için SOLAS/
IMO/MARPOL ve Wheelmark sertifika-
lı ürünler ithal etmekte ve pazarlamak-
ta. Genel olarak İstanbul ve çevresinde
faaliyet gösteren firmamız, son yıllarda
Karadeniz, Ege ve Akdeniz bölgesinde
bulunan yat turları, yat inşaatı yapan ter-
saneler ve balıkçılara hizmet vermek için
bu bölgelere yoğunlaşmış durumdayız”
dedi.
Temel prensip “müşteri odaklı” ol-
mak
Satış sonrası hizmetler konusunda
firmasının çalışma prensipleri ve müşte-
ri memnuniyeti hakkındaki görüşlerini
de paylaşan Biren, “Gemiyap A.Ş. için
kurulduğu ve faaliyete geçtiği yıllardan
günümüze temel prensip hep müşteri
odaklı hizmet olmuştur. Firmamız top-
tan ve perakende satış politikası izlediği
için kurumsal can salı ve filika servisleri,
tersanelerde olduğu kadar tek ürün satın
almak isteyen yat ve gezi teknesi müşte-

36 TEMMUZ - AĞUSTOS

rilerini de barındırmakta. Bu vesile ile
satış öncesi ürün hakkında bilgilendir-
me yapmak kadar, satış sonrası ürünle-
rin teknik kullanımları, iade koşulları
ve başka benzer ürünler hakkında bilgi
vermek temel prensiplerimiz arasında.
Gelişen teknoloji ile firmamız müşteri
hizmetlerini takip etmek amacı ile CRM
(müşteri ilişkileri yönetimi) yazılımları
ve ERP (tedarik zinciri ve risk yönetimi)
yazılımlarını devreye alarak satış öncesi
ve satış sonrası bütün teklif ve talepleri
kayıt altına almıştır” açıklamasını yaptı.
Pandemi dönemini değerlendiren Bi-
ren, “Covid-19 dönemi içerisinde İçişle-
ri Bakanlığı ve Valiliğin sunduğu resmi
imkanlar ve kısıtlamalar doğrultusunda
özellikle Tuzla şubemiz faaliyetlerine
vardiyalı değişim olarak belli saatler ve
günlerde devam etti. Genel olarak satışla-
rımız ve ticari hacmimiz çok etkilenmese
de yurt dışından ithalatını ve temsilcili-
ğini üstlendiğimiz bazı firmalar tedarik
ve sevkiyat konusunda zorluklar yaşadı.
Bunların içerisinde gemi seferlerin rö-
tar yapması ve uçuşların yeterli personel
olmadığı için ertelendiğini ekleyebiliriz.
Bundan sonrası için hayatımıza giren aşı
seçenekleri ile daha verimli, sağlıklı ve
ticari hacmi gelmiş senelerin olacağını
düşünmekteyiz” şeklinde konuştu.
Şirket içi eğitimler, deneyim ve
tecrübeye yönelik bilgi paylaşımları
önemseniyor
Çalışan kadroları hakkında bilgi ve-
ren Biren, hizmet içi eğitimler konusu-
nu çok önemsediklerini belirterek, “Ge-
miyap A.Ş. bünyesinde aramızda 30 yılı
deviren tecrübeli personellerimiz bulun-
makta. Bu insanların uzun süre boyun-
ca aramızda olmaların temel prensipleri
arasında, şirket içi gerçekleştirdiğimiz
teknik ürün eğitimleri, deneyim ve tec-
rübelere yönelik bilgi paylaşımı (ağırlıklı
olarak müşteri ilişkileri) ve rol play se-
naryoları ile satış planlama öncesi kendi
aramızda sunumlar yapmaktayız. Bunun
dışında kadromuz şu anda teknik servis
ve hizmetler dahil 9 kişi olarak bulun-
makta” dedi.
www.7deniz.net <
Gemiyap Sertifikaları
Gemiyap A.Ş. uzmanlaştığı
payroteknik ithalatı
vesilesi ile K2, ADR ve av
bayisi belgeleri ile resmi
ithalat yapan firmalar
arasında. ISO 9001:2015
kalite yönetim sistemleri
standartları gereği temel
olan satış öncesi ve
sonrası faaliyetleri Mespas
PMS sertifikası, Vickers
Oils technical lead sales
sertifikası ve Comet B2B/
B2C yetkisi ile hem Türkiye
hem Türk Cumhuriyetlerine
hizmet vermekte.
E-ticaret alanındaki hamleler de-
vam ediyor
Önümüzdeki dönemde hayata ge-
çirmeyi planladıkları ürün ve hizmet-
ler hakkında bilgi veren Biren, “Yakın
zaman içerisinde şu anda yüksek başarı
ve farkındalık potansiyeli yakaladığımız
E-ticaret/Sanal Pazar sitemiz gemiyap-
marinecenter.com web sitemizin, yeni
sürümünü güncel IOS ve Android yazı-
lım tabanlı telefon, tablet ve bilgisayarla-
ra uyumlu aplikasyonlar ile geliştirmek
istiyoruz. Bunun yanı sıra ticari taleple-
ri en üst düzeyde karşılamak amacıyla
teknik kadromuz ile popüler olan sanal
market alt yapısını tedarik zinciri, stok
kontrolü, lojistik ve müşteri hizmet plat-
formu dahil olan entegre elektronik alış-
veriş sistemi ile bütün satıcıları, toptancı-
ları buluşturmak istediğimiz bir alışveriş
sitesi üzerine çalışıyoruz. Özellikle 2019
ve 2021 yılları içerisinde elektronik seyir
ekipmanları, pusula, saat ve barometre
ile çeşitleri ile navigasyon-seyir cihazla-
rı alanında ivme kazanan satışlarımıza
yeni can salı ve filika servisinde kullanı-
lan ekipman ve gereçler ile zenginleştir-
mek istiyoruz. Son günlerde tersanelerin
yeni inşaat ve yan sanayi ile bakıma ge-
len gemilerin yağ ikmallerini CPP, Baş
Pervane, Hidrolik Sıvı ve Dişli Yağı ile
Sterntube yağlarını eksiksiz karşılamak
istiyoruz” dedi.
TEMMUZ - AĞUSTOS 37
 Advertorial
61 YILLIK FİRMA GEMİYAP A.Ş.
Gemi Donatımı, Güvenlik Ekipmanlarının Güçlü Markaları ile Hizmetinizde
K
urulduğu 1960 yılından günü-
müze, Gemiyap Gemi Gereçle-
ri Yapımı Donatımı ve Onarımı
A.Ş. denizde emniyet ürünleri
ve sistemleri konusunda denizcilik pi-
yasasının ihtiyaçlarını en üst düzeyde
karşılamaktadır. Can salları, RIB botları,
filikalar, güverte vinçleri, ambar kapak-
ları, gemi donatımı ve güvenlik ekip-
manları için hizmetlerini yurt içinde ve
uluslararası olarak geliştirmektedir.
1993 yılından itibaren, Gemiyap A.Ş.
servis istasyonları, armatörler, tersane-
ler, tekne imalatçıları, gemi acentaları,
yat turları ve yat ürünleri, perakende
mağazaları ile Cansalı imal eden firma-
lar için SOLAS/IMO/MARPOL ve Whe-
elmark sertifikalı ürünler ithal etmekte
ve teknik hizmetini sağlamaktadır.
Gemiyap A.Ş, SOLAS kuralları gere-
ği, gemilerin inşaat safhasından baş-
lamak üzere can ve mal emniyeti için;
makine, elektrik ve donanımların tasa-
rımlarını, yangın emniyet tedbirlerini,
38 TEMMUZ - AĞUSTOS
can kurtarma araçlarının özelliklerini,
telsiz haberleşmesini, seyir güvenliğini,
tehlikeli yüklerin taşınma prensiplerini,
gemilerde bulunması gereken belge ve
dökümanların isim ve kapsamını açık-
layan ve kuralların uygulanması konu-
sunda kontrol metodlarını belirleyen,
IMO üyesi ülkeler tarafından imza altına
alınan bütün teknik donanım ve ekip-
manların hizmetini sunmaktadır.
Buna ilave olarak temsilcisi olduğu-
muz Vickers Oils marka Gemilerde şaft
kovanı (sterntube) yağ kaçağı sorunla-
rını önlemede ve tanka deniz suyu gir-
mesini engellemede öncü olan sterntu-
be yağlarından; Hydrox 21 ve Hydrox
550 madeni yağlarının ve Hydrox BİO
220, Hydrox BİO 100 ve Hydrox BİO
68 bitkisel bazlı yağların Sterntube’ün
yağlanmasında,özellikle yağ kaçağı es-
nasında, Mil yataklarının ve belli başlı
stabilizatör türlerinin yağlanmasında
kullanılır. Bilhassa Çevre Kirliliğine karşı
daha duyarlı olan ve MARPOL ile VGP
kurallarını esas alan Kuzey Amerika,
Japonya ve Kanada & vb. ülkelerde
dolaşan gemilerin rağbet ettiği tek yağ
türüdür.
 www.7deniz.net <

HYDROX BIO 220, HYDROX 21’in
tüm vasıflarına sahip olup, Anti-Tok-
sik ve suyun içersinde kendiliğinden
çözülme (su yüzeyindeki yağ tabakası
kendiliğinden çözülme gösterir böylece
suyun yüzeyinde yağ izi gözükmez /
Bio-Degrade) özelliğine sahip olan özel
bir yağdır.
HYDROX BIO 220 sterntube’deki ha-
sarlı keçelerin sebep olduğu yağ kaçak-
larını azaltmada ve ortadan kaldırmada
bir çok gemi sahibi ve işletmecisinin
tercih ettiği tek yağ markası olmuştur.
HYDROX BIO 220 aynı zamanda mil
yataklarının ve belli başlı stabilizatör
türlerinin yağlanmasında da kullanılabil-
mektedir.Deniz yada tatlı su ile emülsife
olduğu zaman sabit bir koruma kalkanı
oluşturan bu üstün teknoloji ürünü yağ,
aynı zamanda deniz canlılarının hayat-
larını da tehdit etmez(anti-toksittir).
Ticari gemi filolarında ve yeni in-
şaatlar için önem taşıyan manyetik
pusula ve konum tespit etme aygıtla-
rında uzman olan temsilsici olduğu-
muz AUTONAUTIC MARINE INSTRU-
MENTAL, manyetik pusula ürünleri
ISO 9001:2015’e sahip olup yine ISO
9001:2015 kalite sertifikası ve RINA
onaylıdır. Özellikle COMPASS C20
Serisi 150GRT altındaki ticari gemiler-
de, balıkçı gemilerinde ve 35 metrenin
altındaki teknelerde tercih edilmektedir.

GEMİYAP A.Ş. MARINE CENTER

Haci mimi Mah. Karabaş Dere Sok. No:42 Tophane 34425 İSTANBUL
Tel : 0212 243 46 71 / Fax : 0212 243 46 72
Mail: info@gemiyap.com.tr

ŞUBE
Gemiceler Sitesi Evliya Celebi Mah. Genç Osman Cad. Comert Sok.
F Blok - B 16 Tuzla / İçmeler / İSTANBUL
Direct Line: (0216) 395 02 33 (Santral)
Fax: (0216) 395 02 36

TEMMUZ - AĞUSTOS 39
 Lojistik
Öncelikli yatırımlarımız:
İnsan, teknoloji ve çevre
K
arcı Lojistik, denizcilik
sektörünün en az bugün-
leri kadar geleceğini de
gözeterek hamleler ya-
pıyor. Bunun en önemli
göstergesi olarak tüm yatırımlarında
“insanı, teknolojiyi ve çevreyi” bula-
cağınız Karcı Lojistik’in denizciliğe
giriş yaptığı Blue Ocean firmasının
hedeflerini, nasıl bir yol haritasına
sahip olduğunu firmanın kurucusu
Fehmi Karcı ile konuştuk. Yenilikçi ve
rekabetçi hamlelerle ilerleyeceklerini
söyleyen Karcı, “Yakın işler yaptığımız
arkadaşlarımıza öncü ve örnek olmak
bizi mutlu ediyor” diyor.
40 TEMMUZ - AĞUSTOS
Karcı Lojistik Kurucusu Fehmi Karcı
“Biz öncelikle yatırımımızı insana,
teknolojiye ve çevreye yaptık. Mevcut
tecrübeli kadromuza genç çalışma ar-
kadaşları da katarak, dinamizmimizi
arttırdık. Bunun yanında lojistik sek-
töründe bilişim ve altyapı tarafında
yaptığımız yatırımlarla teknoloji 4.0
ve C2C (tüketiciden tüketiciye) ile
hizmet verdiğimiz firmaların istekleri
ve çevre odaklı bir işletme anlayışı ge-
liştirdik. Gemi yatırımımız, bu işletme
anlayışının sonucu olarak zorunluluk
haline gelmişti. Bu yatırımımız neti-
cesinde sektörde yaratmış olduğumuz
istihdam ile gurur duyuyoruz. Bu bağ-
lamda Anadolu Port Kumcular İske-
lesi ile yapmış olduğumuz anlaşmayla
gümrüklü, 25.000 m² liman antrepo
sahamız ile yıllık elleçleme kapasite-
mizi 6.000.000 tona çıkardık. Burada-
ki yükleme ekibimiz ve araçlarımızla
uygun bir yatırım ve istihdam oluş-
turduk” diyen Karcı Lojistik Kurucusu
Fehmi Karcı, Blue Ocean firmasıyla
kara tarafında olduğu gibi deniz tara-
fında da başarılı olmak istiyor.
Blue Ocean ile sektöre giriş yaptı
Blue Ocean firmasıyla sektöre giriş
yapan Karcı Lojistik’in denizcilikteki
beklentilerini Fehmi Karcı şöyle an-
latıyor; “Gerek pandemi şartlarının,
lojistik sektöründe yaratmış olduğu

büyük ihtiyaç, gerekse sektörün bu sü-
reçten sonra navlun piyasası şartlarının
yükselmesi ile ticari dalgayı ve trendi
yakaladığımızı düşünüyoruz. Ticari ve
ekonomik şartların daha yükseleceğine
inanıyoruz. Blue Ocean isimli şirketi-
miz ile işlettiğimiz gemilerimizde in-
san, çevre ve kalite odaklı bir işletme
anlayışı ile çalışıyoruz.”
Türkmenistan hattında kışında ça-
lışmalarımız hız kesmeyecek
Türkmenistan hattı ile müşterilerine
daha güvenli ve hızlı hizmet vermek
için yola çıktıklarını ifade eden Fehmi
Karcı, “Yeniliklere açık ve müteşeb-
bis işletme anlayışımız neticesinde bu
sektörde her zaman ilkleri yapmak ile
gurur duyuyoruz. Bu konuda dijital
altyapımızda ciddi yenilikler yaptık.
Lojisoft isimli dijital platformumuzda,
artık müşterilerimiz kendi yüklerini
sadece aplikasyonumuzu kullanarak
cep telefonundan adım adım takip ede-
bilecek. Sistemimizde, vermiş olduğu-
muz referans numarasıyla tüm işlemle-
rini gerçekleştirebilecekler. Bu şekilde
çalışma dinamizmimizi de arttırmış
olduk. Diğer taraftan kurulan hattı-
mızda çalıştığımız iş ortaklarımızın
gücü de bize güç verdi. Bu bağlamda
yakın işler yaptığımız arkadaşlarımıza
öncü ve örnek olmak bizi mutlu ediyor.
Özellikle bu hatta Multi modal ve kır-
kambar çalıştığımız yüklerimiz olduğu
için taşımacılığın her safhasında kont-
rol ve takip eden tecrübeli kadromuza
güveniyoruz. Ulaşımın ve taşımacılığın
nehir hatları ile mümkün olmadığı kış
aylarında Demir İpek Yolu olarak da
bilinen Bakü-Tiflis-Kars (BTK) demir-
yolu hattı da alternatiflerimiz arasında
bulunmakta. Bu konuda da çalışmala-
rımız var. Ayrıca, Trans-Hazar orta ko-
ridor kullanımı ile mevsim etkisinden
bağımsız olarak bir alternatifi de müş-
terilerimize sunmaya hazırlanıyoruz.
Kısacası kışın da taşımacılık işlerimiz
hız kesmeden devam edecek” dedi.
Müşterilerimizin isteklerine en üst
seviyede cevap veriyoruz
Multimodal taşımacılık konusunda
uzman bir firma olduklarını kaydeden
Karcı, farklı modları entegre etme ko-
nusunda yaptıkları çalışmalardan söz
ederek, “Multimodal taşımacılıkta en
önemli unsur, yükün müşteriden çıkıp
diğer müşteriye gidene kadar olan sü-
reci takip etmek. Bu süreçte kalite de-
ğer politikalarımıza uygun bir taşıma-
cılık anlayışını daima destekledik. C2C
www.7deniz.net <
olarak onların taşımacılık isteklerine
en üst seviyede cevap vermek istedik.
Çin, Afrika ve Orta Asya pazarındaki
gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
Türkiye’nin kuşak ve yol girişimindeki
konumu bizim için çok önemli. Yeni-
likçi yaklaşımlarımıza ek olarak bilişim
sistemimize taşımacılık sistemimizi
entegre ettik. Lojisoft sistemimiz ile
müşteriden aldığımız yükü isteğe göre
alıcı müşterisine kadar takip eden ya-
zılımımızla müşterilerimize yükünü
takip etme olanağı sağladık. Denizci-
likte dijital yatırımlar artıyor. Denizci-
ler, artık ‘gemi 5.0’ı konuşuyor. Sektör
otonom gemilerin inşasını değil, siber
saldırılara karşı alınması gereken ön-
lemleri, ‘big data’yı ve bu gemilerle ya-
pılacak ticarette yasal sorumluluğu ki-
min üstleneceğini tartışıyor. Sektörde,
dijital yatırımlar artarken, yerli yazılım
gündemi de yoğun.
Hazar Denizi özel bilgi birikimi
gerektiriyor
Hazar Denizi özel bilgi ve birikim
gereken bölgelerin başında geliyor.
Seyir yapılan rota gereği Rusya iç su-
larının kullanılması aynı zamanda bu
rotanın (Volga Don Nehirleri) Hazar
Denizine deniz yolu ile bağlanan tek
TEMMUZ - AĞUSTOS 41
 Lojistik
güzergâh oluşu gerek Rusya’daki re-
gülasyonlar gerek ise coğrafi ve tek-
nik konulara hâkim olmayı gerektir-
mektedir. Hazar orta koridorunun
önemli bir parçası olan bu güzergâh
son yıllarda teknolojinin gelişimi ile
beraber gabari dışı yüklerin üretimi
ve başka bir noktaya taşınabilmesi ile
ilgili gelişmeler göz önünde bulun-
durulduğunda Orta Asya ülkelerine
standart dışı yüklerin taşınabilmesi
açısından önem arz etmektedir. Aynı
zamanda bölge ülkelerinin zengin
yeraltı kaynaklarına sahip olması ve
orta uzun vadede uyguladıkları kal-
kınma planları yerli yabancı lojistik
şirketlerinin de bölgeye olan ilgisini
arttırmıştır. Biz, gerek yerli milli üre-
ticiler ve alt yapı ve üst yapı üstlenici
müteahhit gruplar gerekse yerli ve
yabancı lojistik şirketler ile güçlü iş
birlikleri yaparak bölgedeki lojistik
üstünlüğünü ileri seviyelere taşımak-
tayız” dedi.
Pandemi önlemleri bize zaman
kaybettiriyor
Gittikleri ülkelerde özellikle pan-
deminin de etkileriyle alınan önlem-
lerden ve yaşadıkları sıkıntılardan da
söz eden Karcı, “Ülkelerin pandemi
sürecinde ülke çapında ve özellikle
sınır kapılarında ek önlemler aldığı
malumdur. Haliyle sağlık alanında
ciddi kontroller bizim en önemli za-
42 TEMMUZ - AĞUSTOS
man kaybımızı oluşturuyor. Özellikle
Paris Mou bölgesinde yakın zaman-
da geliştirilmiş denetimler işletme-
ciliğini yaptığımız gemilerde zaman
kayıpları ve işlemlere neden oldu.
Gemilerin limana yanaştırılmadan
önce 14 gün karantina tedbiri ola-
rak demirde bekletilmesi, Seyahat
kısıtlamaları sebebi ile gemi müret-
tebatı değişiminde yaşanan sorunlar,
STCW kapsamında, zorunlu denizci-
lik eğitimlerinin fiilen gerçekleştiri-
lememiş olması, ikmal ve gemilerin
periyodik bakım süreçlerinde sörvey
servis ve sertifikalandırma konusun-
da yaşanan sıkıntılar var” ifadelerini
kullandı.
Deniz ticareti insansız taşımacı-
lığa doğru ilerliyor
Pandeminin etkilerinin azaldığı
bu dönemde ne gibi adımlar atacak-
larını da paylaşan Karcı, “Bu süreç
sonrası eğitim, teknoloji ve kural-
larda ciddi değişiklikler oldu. En az
hasarla kurtulsa da küresel ekono-
minin devamlılığı da denizciliğe ve
dolayısı ile lojistiğe bağlı. Rusya’nın
tahıl piyasasına canlılık getiren uy-
gulamaları ticareti geliştirdi. Avrupa
ve Akdeniz havzasında da ticaretin
artacağını düşünüyoruz. Deniz ti-
careti uzun vadede, az sayıda veya
insansız denizcilik taşımacılığına
doğru ilerlemektedir. Bu bağlamda
personel maaşı/gideri, kumanya ve
ikmal gibi önemli giderler, uzun va-
dede, büyük ölçüde asgariye ineceği-
ne inanıyoruz. Yenilikçi ve rekabetçi
yatırım ve atılımlar yaparak bundan
sonraki yol haritamıza devam etmek-
teyiz. Dökme tanker taşımacılığında
sektörde ufak da olsa bir gerileme
öngörülebilir. Özellikle Avrupa piya-
sasında ve Akdeniz havzasında daha
küçük parsiyel ile taşımacılık tercih
edileceğinden küçük tonaj, RORO ve
konteyner piyasasının hareketlene-
ceğini düşünüyoruz. Rusya’nın tahıl
trafiği, vergi politikasındaki yaptığı
değişikliklerden dolayı aktif olarak
yaz mevsiminde dahi yükün olacağı-
na inanıyoruz. Avrupa Birliği ülkeleri
içerisinde taşımacılık pandemi den
dolayı artacağını öngörüyoruz” şek-
linde konuştu.
Türkiye, kendini köprü gibi ko-
numlandırmalı
Fehmi karcı, “Ulaşım, enerji, tele-
kom ve özel ekonomik bölgeler ola-
rak temellendirilen 4 ana eksende,
Kuşak ve Yol güzergahında dünyanın
yüzde 62’sini oluşturan 4.4 milyarlık
nüfus, 23 trilyon dolarlık GSMH ile
3 trilyon dolarlık ticaret hacmi öne
çıkıyor. Yüksek teknolojili üretim
politikası Türkiye’nin yatırım cazibe-
sini arttıracak. Türkiye, Çin’in Avru-
pa ile bağlanma çabalarında kendini
bir köprü olarak konumlandırması
gerektiğini düşünüyoruz. Bu bağ-
lamda Türkiye ile Çin yeni pazarlar
için güçlerini birleştirebilir. Kısacası
önümüzdeki uzun vadede 21. Yüzyıl
Deniz İpek Yolu’nda söz sahibi olan
ülkelerin, dünya ekonomisine ve ti-
caretine karar vereceğine inanıyoruz.
Yüzde 100 yerli sermaye ile başladığı-
mız yolculuğumuza, yurt dışı ortak-
larımızın da gücümüze katılması ile
daha güçlü olarak devam edip, taşı-
macılıktaki gücümüzü kanıtladık”
dedi.
 Türk Loydu
Türk Loydu Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cem Melikoğlu
Türk Loydu’nda her şey şeffaftır
Türk Loydu Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cem Melikoğlu, genel kurulda ve sonrasında
ortaya atılan huzur hakkı tartışmaları konusunda 7deniz Dergisi’ne özel açıklamalarda
bulundu.
T
ürk Loydu Vakfı Yönetim Ku-
rulu Başkanı Cem Melikoğlu,
Türk Loydu Vakıf yapısından
bahsederek, “Vakfın altında
bir iktisadi işletme vardı. İk-
tisadi işletmeyi biz 2017 yılında anonim
şirkete döndürdük. Oradaki amacımız
anonim şirketimizi biraz daha bağımsız
bir yapıya kavuşturmak, profesyonelce
yönetilmesini ve politik olaylardan fazla
etkilenmemesini sağlamaktı. Fakat sonra
Vakıf Senedimizdeki kurallarla Türk Tica-
ret Kanunu arasında bazı uyumsuzluklar
olduğunu fark ettik. İktisadi İşletmeyi Şir-
kete döndürürken düşüncemiz, şirketin
yönetim kurulunda olumsuz bir durum,
hoşumuza gitmeyen bir uygulama olursa
Vakıf Yönetim Kurulu olarak neden olan
kişiyi istediğimiz zaman görevden alabili-
riz idi ama Türk Ticaret Kanunu’nda uy-
gulama öyle değilmiş.
44 TEMMUZ - AĞUSTOS
Türk Ticaret Kanunu’nda Yönetim Ku-
rulları Önemli Yetkilere Sahip
Türk Ticaret Kanuna göre şirketle ilgili
bütün yetki, şirketin yönetim kurulunda
ve yönetim kurulunu da kanuna göre an-
cak şirket genel kurul yaptığında görevden
alabiliyorsunuz. Genel kurul kararı alma
yetkisi de şirketin yönetim kurulunda.
Bu konuda evet, yani sen yönetim kuru-
lundan bir üyenin ya da birkaç üyenin
yanlış işler yaptığını ya da işini düzgün
yapmadığını gördüğün halde onu görev-
den alabilmek için önce genel kurul kararı
alınması lazım. Kararı alacak olan da Şir-
ketin Yönetim Kurulu. Tam bir dilemma.
Yasaya göre şirket yönetim kurulunun ne-
redeyse sınırsız yetkileri var. Neden bunu
öngöremediniz diyebilirsiniz, o ayrı bir
nokta. Neticede 2016 yılında Türk Loydu
Vakfı Resmi Senedinde devrim niteliğinde
değişiklikler yapıldı, o süreçte Vakıf Yöne-
timinin şirketi daha iyi kontrol etmesini
sağlayacak bir yapı düşünemediniz mi di-
yebilirsiniz. Tek ortaklı Anonim Şirketler
TTK’da oldukça yeni ve uygulama detay-
ları çok da iyi bilinmiyor maalesef. Yasada
Anonim Şirket tek ortaklı ise şirket sahibi-
nin çağrısız genel kurul hakkı vardır diye
bir madde vardı. Biraz o madde yanılttı
aslında bizi. Okuyunca dedik ki biz şir-
ketin %100 sahibiyiz, istediğimiz zaman
çağrısız şirket genel kurul yaparız. Şirke-
tin yönetim kurulunda değişiklik yapmak
istersek hızlı şekilde sorunu çözebiliriz
diye düşündük.
Maalesef yanlış anlamışız. Çünkü çağ-
rısız genel kurul yapmak şu demekmiş;
şirketin yönetim kurulu, genel kurul ka-
rarı alıyor. Başka hissedarlar olmadığı için
-tek hissesin zaten- çağrı sistemini uygu-

lamak zorunda değilsin. Yani çağrı için
15 gün beklemene gerek yok, tek ortak
olduğun için bekleme süresine uymadan
hızla genel kurulu yapabiliyorsun. Ama
şirketin %100 sahibi de olsan Genel Kurul
kararı alamıyorsun. Kararı alabilen şirket
yönetim kurulu, sen şirketin sahibi de ol-
san ancak “kararı alınmış genel kurulu”
yapabiliyorsun. Şirket sahibi olarak genel
kurul kararı alma yetkin yok. Ya da genel
kurul kararı aldırmak için mahkemeye gi-
diyorsun. Bu son derece kritik sorun Vakıf
Yönetimi olarak bizleri, şirketimizi başka
bir şekilde kontrol edebilmemiz gerektiği
noktasına getirdi.
Raportörlük Organı Neden Kuruldu?
Peki şirketimizi nasıl kontrol edeceğiz?
Biz çünkü bir vakıf olarak vakfın mal var-
lıklarını iyi yönetilmesinden sorumluyuz.
Bu önemli ve değerli vakfımızın altında-
ki şirketlerin zararı, iyi yönetilmesi vakıf
yönetimi olarak bizim ana sorumlulukla-
rımızdan. Şirketin yöneticileri bir şekilde
şirketi zarara uğratırsa hesabı vakıf yöne-
timinden soruluyor. Ama yılda bir şirket
genel kurulu yapmakla da şirketi yeterince
kontrol falan edemezsiniz. Kötü niyetli bir
yönetim kurulunun ya da birkaç üyesinin
bir şirketi batırması son derece kısa bir
zaman sürecinde kolaylıkla olabilir. Şir-
ketin yönetiminde yer alamıyorsanız ya
senet değişikliğine gidilecekti ya da farklı
bir kontrol sistemi oluşturacaktık. Senet
değişimi önerimize en önemli kurucu-
muz olan Gemi Mühendisleri Odası sıcak
bakmadı. Biz de mecburen raportörlük
adında bir yapı kurma yoluna gittik. Yeni
bir organ oluşturduk. Bu organda bir baş
raportör bir de yardımcı raportör var. Biri
yedekli en az iki kişi görevlendirdik ki, bi-
rine bir şey olursa diğeri mutlaka görevde
olsun diye. Bu raportörler şirketin yöne-
tim kurulu toplantılarına giriyorlar. İmza
atmıyorlar ama her şeyden haberleri olu-
yor ve şirket içinde kontrol ve denetleme
hakları var. Böyle dedik bir yapı kuralım.
Böylece şirket vakıf tarafından kontrolsüz,
sahipsiz kalmasın. Yönetim kurulunun ne
yaptığından ettiğinden haberimiz olsun.
Hani icraya karışmayalım ama yapıyı da
gözetelim, kontrol edelim” şeklinde ko-
nuştu.
Ek Görevlere Ek Ödemeler
Türk Loydu’nda İktisadi İşletme Yürüt-
me Kurulu varken uygulanan sistemde 8
asgari ücret başkana, 4 askeri ücret yar-
dımcısına ödeniyordu diyen Melikoğlu,
“2009 yılından beri uygulanan bu sistem
yürütme kurulu huzur hakkı, ek görevler
için verilen bir ödeme. İktisadi İşletme-
miz 2017 Nisanı’nda nevi değişikliği ile
Anonim Şirkete döndürüldü kten sonra
yeni kurulan raportörlük organında baş
raportöre 8 asgari ücret, yardımcı rapor-
töre 2 asgari ücret uygulayarak başladık.
2020 Ağustos’unda yapılan seçimlerle
yeni yönetim geldiğinde, raportörlerden
bir değişti. Ben baş raportör olarak göreve
devam ederken, yardımcı raportörümüz-
de bir görev değişikliği oldu ki bu nor-
maldir. Yönetim Kurulumuz yeni dönem
için gerekli kararları alırken, raportör hu-
zur haklarında da günün şartlarına göre
tekrar düzenleme yapma gereğini hisseti.
Eskiye göre artan iş yükü, büyüyen şirket
yapısı ve çeşitlenen faaliyetler bu değer-
lendirmede rol oynadı. Sonuç olarak baş
raportör denetçiye 12, yardımcı raportör
denetçiye 4 asgari ücret huzur hakkı/ üc-
ret olabileceği şeklinde bir tavsiye kararı
alındı, elbette oybirliği ile. Yanılmıyor-
sam karar Ekim 2020’de alınmıştı, Kasım
2020’de uygulanmaya başlamış olmalı.
Özetle, vakfın yönetim kurulu konuyu
değerlendiriyor ve şirkete iletilmek üzere
tavsiye kararı alıyor. Benim anonim şir-
ketim ben sana 2 tane raportör gönderi-
yorum. Bir baş raportör, bir de yardımcı
raportör. Biz bunlara en fazla şu kadar
huzur hakkı ödenmesi tavsiye ediyoruz
diyor. Neden kararı kendi almıyor? Çün-
kü şirket ayrı bir tüzel kişilik. TL UDH
A.Ş Türk Ticaret Kanunu’na tabi ayrı bir
yapı. Kendi yönetim kurulu, kendi genel
kurulu var. Şirketin yönetim kurulu bu
tavsiyeyi değerlendiriyor. Uygun bulursa
raportörlerin çalışmasını kabul ediyor ve
onaylıyor. Şimdiye kadar onaylamamazlık
yapmadılar ama elbette değiştirmek gene
aynı yapının elinde.
www.7deniz.net <
Çifte Huzur Hakkı Yok
Prensip olarak vakıf yönetim kurulun-
da olup da böyle bir ek görev yüzünden
başka huzur hakkı ya da başka ücret alan-
lar vakıftaki huzur hakkı ücretlerini almı-
yorlar. Yani iki yerde birden huzur hakkı
almak yok. Ben şimdiye kadar vakıftan,
başkanlık görevim için hiç huzur hakkı
almadım ama mesai harcadığım raportör-
lük görevi için evet alıyorum. Ama bunu
yeni bir olaymış gibi servis edilmesini hiç
anlamıyorum. Zira bu gizli ve yeni bir bil-
gi değil, yıllardır huzur hakları da dahil
tüm ödemelerimiz, masraflarımız, gider-
lerimiz tamamen şeffaf olarak sunuluyor,
her denetim sürecinde hem denetçileri-
miz tarafından hem YMM’miz Deloitte
firması tarafından süreç içinde neredeyse
aylık ve yıllık bazda detaylıca inceleniyor
ve raporlanıyor.
Her şeyimiz incelendi
Her şeyimi didik didik incelediler di-
yen Melikoğlu, “Prensip olarak işle ilgili
yaptığım tüm masraflar kayıtlı ve belge-
lidir. Unutmayayım, daha da önemlisi
unutulmasın diye formun, fişin, faturanın
arkasında ne için yaptığımı not alırım.
Malumunuz söz uçar yazı kalır. Masraflar
konusunda son derece hassas, iç denetim-
de öncü sayılabilecek bir şirkette, Exxon-
Mobil’de 21 yıl çalıştım. Denetçimiz Yaşar
Canca, diğer YMM’mizin ve diğer dene-
tim kurulu üyelerimizin yapmış olduğu
incelemelere güvenmeyip kendisi ayrıca,
çok daha detaylı, hassas ve titiz bir şekil-
de tüm masraflarımı, banka hareketleri-
ni bizzat gelerek tek tek incelemiştir. Ne
aradığını tam bilemiyorum ama istediği-
ni bulamadığı aşikar. Muhalif denetçimiz
TEMMUZ - AĞUSTOS 45
 Türk Loydu
Canca, denetim sürecinde diğer denetçi-
lerle zaten birçok konuda anlaşamamış
maalesef. Oysa diğer iki denetçimiz ol-
dukça tecrübeli kişiler olup biri mali alan-
da 20 yılı aşkın tecrübeye sahip diğeri de
Hazine ve Maliyede Bakanlığında 14 yılı
aşkın denetçilik yapmış, oldukça tecrübeli
ve saygın denetçiler. Elbette Canca’da, iç
sularda kendini yetiştirmiş, tecrübeli bir
Makine İşletme Mühendisi ama denetim,
hele mali denetim takdir edersiniz ki biraz
farklı bir konu. Belki vakıf senedimizde
ilerde revizyon yapılırken denetçi seçi-
minde biraz daha seçici kriterler oluştu-
rulması yerinde olabilir.
Öte yandan ne tuhaftır ki Canca’nın
yazdığı raporun içinde bir tek benim adım
geçiyor. (Gülümsedi) En azından bana
bir şekilde yüksek önem verdiklerini dü-
şünüyorum. Maalesef raporunun içinde
bir sürü kavram hataları var. Türk Loydu
UDH AŞ’nin yönetim kurulu, genel ku-
rulu, Türk Loydu Vakfının Genel Kurulu
birçok yerde birbirine karışmış.
Karıştırmaları ilginç ama benim asıl
ilgimi çeken bir konu var. 3 buçuk sene
kadar önce bir tehdit almıştım. Benim de
şahsıma ait bir silah bulundurma ruhsa-
tım vardı. Hani acaba güvenlik için, bu-
lundurma ruhsatını taşımaya döndürsem
mi diye düşünmüştüm. Emniyetten bir ta-
nıdığım bana anonim şirketlerin böyle bir
yetkisi var. Anonim şirketinizden bir karar
alıp geliniz demişti. Ben de şirketin yöne-
timinden rica etmiştim, arkadaşlar da ha-
zırlamışlardı. Kararda şirketimizin sahibi
olan Türk Loydu Vakfı’nın Yönetim Kuru-
lu Başkanı Sayın Cem Melikoğlu’nun taşı-
ma ruhsatı almasına diye yazıyor. Yani ne
yalan ne de yanlış bir ifade var. Sonradan
bu kararı uygulamaktan vazgeçtim. Türk
Loydu Başkanı olarak silah taşımanın uy-
gun olmayacağını düşündüm. Üzerimde
bulundurmam makam olarak uygun de-
46 TEMMUZ - AĞUSTOS
ğil, yakışmaz dedim. Alınmış olan öyle
bir karar zaten bildiğim kadarıyla sanırım
3 ay gibi kullanılmayınca kendiliğinden
düşüyor diye biliyorum. Açıkçası ben bu
kararı unutmuştum bile. Yaşar Canca’nın
da bu konuyla neden ilgilendiğini ve ge-
nel kurula taşıma ihtiyacı hissettiğini
gerçekten anlamadım. Seçildiği dönemle
ilgisi olmadığı halde, denetleme yapması
gereken dönemin çok dışında olmasına
rağmen, 3,5 sene öncesine kadar gitmiş,
bu kararı bulmuş ve bana sormamış bile.
İnsan bir sorar Cem Bey bu nedir, nereden
icap etti bu diye. Sanki ben suç işlemişim
gibi yazmış rapora. Çok garipsedim ve
üzüldüm.” ifadesinde bulundu.
Hukuk Mütalaası aldık hem kendi
YMM’mize hem bir başka YMM’ye ba-
ğımsız denetimler yaptırdık, Ankara’ya
Vakıflar Genel Müdürlüğüne gittik
Diğer vakıf denetçilerinin tüm olum-
lu raporlarına rağmen, şimdiye kadar ilk
defa ve oldukça eleştirel bir dille, benzet-
mek hoş değil ama biraz savcı iddianamesi
üslubunda yazılmış bir rapor alınca Vakıf
Yönetimi olarak önce şaşırdık, sonra da
doğal olarak durumumuzu derhal tekrar
incelemeye aldık. Raportörlük Organını
kurup yapısını düzenlerken, Vakfımızın
Resmi Senedinde Yönetim Kuruluna ve-
rilen yetki ile hareket etmiş, yeminli mali
müşavirimizden ve kurumsal hukuk bü-
romuzdan mali ve hukuksal önerilerini ve
olumlu görüşlerini almış, sistemimizi ona
göre kurmuştuk. Zaten kurumsal bir yer-
de böyle hareket etmek gerekir. Aksi yan-
lış olurdu. Fakat Canca’nın ültimatom gibi
raporunu alınca önce acaba fark etmeden
de olsa yanlış bir şey yapmış olabilir miyiz,
bir şeyi mi atladık diye düşündük. Mede-
ni Hukuk, vakıflar konusunda üstat bir
profesörden konuyla ilgili detaylı bir hu-
kuk mütalaası istedik. Profesöre mevzuyu
iletiyorsunuz, inceliyorlar ve tarafsız bir
şekilde düşüncelerini olumlu-olumsuz bir
rapor şeklinde gerekçeleri ile size iletiyor-
lar. Hukuk mütalaası olumlu geldi. Ayrıca
kurumsal hukukçumuzla birlikte Anka-
ra’ya Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne gittik.
Konuyu detaylıca anlattık. Hem hukuk
kısmından hem de teftiş kurulu başkanlı-
ğından uygulamada bir sorun göremedik-
lerini öğrenince içimiz rahatlamış bir şe-
kilde İstanbul’a geri döndük. Bununla da
yetinmedik, belki Canca’yı ikna edebiliriz
umuduyla ayrıca bir başka bağımsız YMM
denetleme firmasına vakfımızı ve aktif şir-
ketlerimizin tüm giderlerini tekrar denet-
lettirdik. Sonuç tahmin edeceğiniz gibi
olumlu çıktı ama Canca’yı ikna edemedik
ve yaptığımız ekstra masraflarla kaldık.
Muhalefet eleştiri yapacaktır ama
artık yıpratma harekatını bir kenara bı-
rakıp biraz Türk Loydu’nun rekor başa-
rıların hazzını yaşamalılar.
Genel kurulda gelen eleştirileri de de-
ğerlendiren Melikoğlu, “Eleştiriyi yapan
muhalefet. Onlar zaten her zaman her şe-
kilde eleştiriyorlar, eleştirecekler elbet, gö-
revleri bu. Ne yaparsanız yapın, muhalefet
susmaz konuşur. Önümüze, ileriye bak-
mamız lazım. Türk Loydu büyük hamleler
yaptı. Türk Loydu eski, 2015’ten önceki
gibi küçülmüş, kendi dar alanına sıkış-
mış Türk Loydu değil. Biz geldikten sonra
2015 rakamlarına göre bir-iki kat değil,
neredeyse 20 katına çıktı karlılığımız. Üs-
telik bunu ücretlerimizi çok arttırmadan
sağladık, personel sayımız da yalnızca iki
katına çıktı. Yani eleman olarak çok fazla
büyümemiş olmamıza rağmen ciroyu ve
karlılığımızı çok artırdık. Çünkü verim-
liliği arttırdık, büyük fedakarlıklarla diji-
talleşmeye ayırdığımız yatırımlar karşılık-
larını vermeye başladılar, kaynaklarımızı
doğru yerlerde, doğru şekilde kullanıyo-
ruz. Sonuçta personelimiz de memnun
çünkü şartları iyileşti. Açık söyleyeyim,
2015’te geldiğimizde maaş ödeyemez bir
haldeydi Türk Loydu. Hatta bazı aylar üst
yöneticilerin maaşlarını biraz gecikmeli
ödemek durumunda kalmıştık.
“IACS üyeliğimiz için denetimleri-
miz Ocak 2022’de başlayacak”
Şimdi Türk Loydu’nun önünde çok
umut verici ufuklar var. Türk Loydu daha
da büyücek ilerleyecek diyen Cem Meli-
koğlu, “IACS üyesi olmanın eşiğine gel-
dik. Aslında neredeyse bitirmiştik. 2020-
2021’de pandemi yüzünden IACS üyeliği
denetimlerimiz ertelemek zorunda kaldık.
Bizi denetleyecek olan yabancı sörveyör-
lerimiz maalesef ülkemize gelemediler.
Hatta deneyimli bir tanesi COVİD-19’dan
vefat etti. Bu vesile ile kendisine rahmet
dilerim. IACS ile anlaşarak tüm süreci
2022’ye öteledik .2022 Ocak ayında başla-
yacak denetimlerimiz. Türk Loydu olarak
eskisi gibi değiliz, artık çok daha iyi yer-
lerdeyiz, yalnızca yurt içinde değil, yurt
dışında da saygı duyulan bir kurum haline
geldik. IACS’ın bize bakış açısı da olumlu
yönde tabi, çok değişti. Bu işten alnımızın
akıyla çıkacağımızı ve 2023’e IACS üye-
si olarak gireceğimizi tahmin ediyorum.
IACS üyeliği Türk Loydu için kırılma nok-
tası olacak. Ondan sonra çok büyüyeceğiz.
Şu anda 210 kişiyiz. Bu sayılar kısa bir süre
sonra bize komik gelecek. 500, 1000 per-
sonel sayılarına ulaşacağız. IACS üyesi ol-
duktan sonra dünya çapında yeni şubeler
açacağız” şeklinde konuştu.
 Gemi Acenteliği
Samsun’a farklı bir
ülkeymiş gibi muamele
yapılıyor
GFC Ship’in Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Aydın
2
0 yıllık bir birikimin ardın-
dan 2013’te kurulan GFC
Ship, kısa zamanda bölgesin-
de liderliğe oynayan bir şirket
oldu. GFC Ship’in Yönetim
Kurulu Başkanı Cenk Aydın’la hem
şirketin bölgedeki hem de ülkemiz ge-
nelindeki mevcut konumunu ve yapı-
lanmasını konuştuk. Tabii ki bölge so-
runlarını da sohbetimize dahil etmeyi
unutmadık. “Marmara Bölgesi giriş
kartlarıyla Samsun limanlarına giriş
yapamıyorsunuz. GBT yaptırmanız
gerekiyor. Bu işlem yaklaşık 1 buçuk
saat gibi bir süre alıyor” diyen Aydın,
diğer bölgelerde böyle bir uygulama-
nın yapılmadığının altını çiziyor.
GFC Denizcilik ve Ticaret A.Ş Yö-
netim Kurulu Başkanı Cenk Aydın,
“Denizcilik sektöründeki 20 senelik
birikimimle 2013’te Samsun’da ku-
48 TEMMUZ - AĞUSTOS
ruldu GFC Denizcilik. Bu birikim, İs-
tanbul’da başladı, yurt dışı ve Samsun
ile devam etti. Şirketimiz, pazardaki
mevcut rekabet ortamında hizmetle-
rini farklılaştıran, müşterileri için özel
ilgi ilkesini amaç edinmiş, servis ka-
litesi ve müşteri memnuniyeti ilkeyle
birleştirmiş, böylelikle gemi acente-
liğinin güvenilirliğini ve etkinliğini
sağlamayı başarmıştır. Pazarda en
üst hizmet kalitesini ilke edinen GFC
Denizcilik olarak kısa sürede genç,
donanımlı aynı zamanda da güçlü bir
ekip ruhuyla zirveye çıktık” şeklinde
konuştu.
Bölgemizin lideriyiz
Bizim uzmanlık alanımız gemi
acenteliği ve bu konuda bölgemizin li-
der kuruluşuyuz diyen Aydın, “Gerek
yurt içi gerekse yurt dışı bağlantıları-
mızla yeni şubelerimizde farklı proje-
lerle önümüzdeki 5 yılın planlamasını
da yapmış bulunuyoruz. Hedefimiz
aynı zamanda yatırımlarla uluslara-
rası denizcilik sektörünü takip ederek
diğer bölgelerde de GFC Denizcilik
hizmetini, kalitesini müşterilerimizle
buluşturmaktır. Samsun’daki merkez
ofisimiz ve İzmir şubemizin yanı sıra
güçlü bir yerel ağa sahip olan şirketi-
miz özellikle İzmit, Bandırma, Tekir-
dağ, Kdz. Ereğli, Trabzon, Mersin ve
İskenderun limanlarındaki iş ortakla-
rımız ile müşterilerine hızlı, güvenilir
ve yüksek kalitede hizmet vermekte-
dir. Sadece Samsun Limanında her
sene yaklaşık 350-400 gemiye hizmet
vermekteyiz ve Türkiye genelinde yıl-
lık yaklaşık olarak 550-600 gemi hare-
ketimiz bulunmaktadır” dedi.
Pandemiye rağmen büyümeye
devam ettik
Yurt içi ve yurt dışında sektörümü-
zü ilgilendiren fuarlarda, konferans-
larda hem sponsor hem de katılımcı
olarak bulunuyoruz diyen Aydın,
“Pandemi döneminde bu faaliyetler
de durdu elbette. Pandemi sebebiyle
yaşanan küresel ölçekteki ekonomik
koşullara rağmen geçtiğimiz yıldan
bu yana tüm yük operasyonlarında,
gemi hareketlerinde tüm hızıyla bü-
yümeye devam ettik. Sektörde gör-
düğümüz sorunları öncelikle bölgesel
sorunlarımızı Deniz Ticaret Odaları
vasıtası ile ilgili makamlara iletiyoruz
ayrıca Vapur Donatanları ve Acente-
leri Derneği’nin bölgedeki tek üyesi
olarak sektörde yaşadığımız önemli
problemlerimizi de yetkili kişilere ile-
terek çözüm bekliyoruz” ifadelerini
kullandı.
Güncel gelişmelere açığız
GFC Denizcilik olarak 2021 yatı-
rımları ile personel sayılarını arttır-
dıklarını aktaran Aydın, “Hizmet ağı-
mızı da güçlendirdik. Önümüzdeki
dönemde küresel ticaretin toparlan-
ması ile beklentilerin ticarette rekor
seviyelere ulaşabileceğini ve bunun
yanında endüstri 4.0 gibi teknolojik
gelişmelerle şirketimizi sürekli güncel
gelişmelere açık tutmak zorundayız.
Özellikle önümüzdeki dönemlerde
dijital cağın gerektirdiği şekilde resmi
kurumların da desteği ile daha ula-
şılabilir daha hızlı bir şekilde hizmet
vermek de sorumluluğumuzun bir
parçası olacaktır” ifadesinde bulundu.
Pandemi döneminde Samsun li-
manlarında, Samsunport, Yeşilyurt,
Toros Limanları, genel anlamda bir
sıkıntı yaşamadıklarını aktaran Ay-
dın, “Bütün sektörler de paydaşlar da
herhangi bir sıkıntı yaşamadı. Sam-
sun limanlarında daha çok tahıl girişi
oluyor. Bu girişlerde de herhangi bir
aksama yaşanmadı. Burada herkes
devletin koymuş olduğu kurallara
genel anlamda uydu. Herhangi bir li-

manımızda da aksama olmadı. 2021
yılının ilk 6 ayını değerlendirirsek
belli bir hareket oldu. 2020 yılında
Samsun liman tesislerinde 2019 yılına
göre %16,5 artışla genel olarak ithalat
8 milyon ton, ihracat 3 milyon ton
ve kabotaj 2 milyon ton olmak üze-
re yaklaşık 13 milyon ton elleçleme
oldu” dedi.
Tahılın kapısıyız
Hinterland bakımında Samsun’un
önemli bir kent olduğunu vurgulayan
Aydın, “Havayolu, denizyolu, karayo-
lu var. Geçiş güzergahında İç Anado-
lu’ya bağlantısı mevcut. Özellikle tahıl
kapısı gibi. Burası, Rusya’nın, Rostov,
Azov nehir tipi gemilerinin ilk durağı
gibi oldu. Biz burada tahıl kapısı gibi
olduk. Navlun avantajı da var tabi…
Samsun iç bölgelere de hizmet ettiği
için oldukça hareketli bir dönem ge-
çirdi” şeklinde konuştu.
Sadece Samsun limanlarına fark-
lı bir uygulama yapılıyor
Bizim burada bölgesel sorunları-
mız var diyen Aydın, “Samsun lima-
nında sıkıntılarımız var elbette. Bizim
burada Deniz Ticaret Odası’nın şube-
si değil de bir temsilciliği var. Tem-
silcilik vasıtasıyla biz karşılaştığımız
sorunlarımızı iletiyoruz. Sağ olsun
temsilciliğimiz de mülki idareye kar-
şı gerekli olan işlemleri yapıyorlar.
Mesela, GBT konusu, limanlara giriş
olayları var. Dışardan sörvey giri-
şinde çok büyük sıkıntılar yaşanıyor.
İzmir, Mersin, İskenderun’da farklı
uygulama, Samsun’da farklı uygulama
söz konusu. Bu farklı uygulamalardan
dolayı biz de armatörlere karşı sıkın-
tılar yaşıyoruz. Mesela Marmara Böl-
gesi giriş kartlarıyla Samsun liman-
www.7deniz.net <
larına giriş yapamıyorsunuz. GBT
yaptırmanız gerekiyor. Bu işlem yak-
laşık 1 buçuk saat gibi bir süre alıyor.
Biz bunu mülki idari amirliğiyle çöz-
meye çalışıyoruz ama henüz bir sonuç
alamadık. Bunun bize zararı oluyor.
Sonuçta aynı ülkede aynı güven-
lik soruşturmasından geçiyorsunuz.
Kartlar başvurular her şey aynı ama
birkaç saat sonra aynı GBT’yi tekrar
yaptırmak zorunda kalıyorsunuz. Bir
klas sörveyinin tabi ki limanlara giriş
kartı var ama Samsun bölgesine gel-
diği zaman tekrar bir GBT yapmak
zorunda kalıyoruz. Diğer bölgelerde
böyle bir uygulama yok. Armatörün
gemisi bekliyor. Onlar da haklı olarak
soruyorlar diğer limanlarda böyle bir
sorun yok sizinle ilgili bir sıkıntı mı
var diyorlar. Biz bunu açıklayamıyo-
ruz. Farklı bir ülkeymiş gibi muamele ruz. Duruma göre limanda bulunan
yapılıyor” dedi. görevlimizle canlı bağlantı yaparak
Yeni yazılım üzerinde çalışıyoruz müşteriye gemisini ve yükünü gös-
terebileceğiz. Biz de Samsunport,
Hizmet kalitesi bakımında gemi Yeşilyurt limanları dijital sistemlere
acenteliği yazılımı üzerinde çalıştıkla- geçti ama biz daha fazla detay vererek
rını anlatan Aydın, “Belli bildirimleri müşterimizin tüm taleplerini ve ihti-
ve gemi hareketleri takip etmek için yaçlarını karşılamaya yönelik hareket
müşterilerimize bir yazılım hazırlı- edeceğiz” dedi
yoruz. Ekim veya kasım ayında bu
yazılımla bildirimlerimizi; armatör- Hizmet içi eğitimleri sürekli ya-
lere, ithalatçılara, gümrük komisyon- pıyoruz
cularına ve tüm müşterilerimize bu Hizmet içi eğitimleri sürekli ça-
yazılım üzerinden hizmet vermeyi lışanlarına verdiklerini belirten Ay-
amaçlıyoruz. Bu mobil yazılımla ilgili dın, “Yazılım konusunda da yazılım
önemli bir yol kat ettik. Bu uygula- yapan firmadan da eğitimi alacağız.
mayla müşterilerimize daha kolay ve Yazılım faaliyete geçtiğinde bizim ar-
hızlı hizmet vermeyi amaçlıyoruz. kadaşlarımız da yönlendirecek zaten.
Müşterilerimize vereceğimiz kulla- Zaten sürekli eğitim yapıyoruz. Hızlı
nıcı adı ve şifrelerle kendi yükleriyle, geçişler olduğu için, gümrüklerde ve
gemileriyle ilgili tüm bilgileri görebi- limanlarda sürekli değişen kurallara
lecekler. Örneğin geminin o anki yük ayak uydurmamız açısında bu eğitim-
doldurma veya boşaltma durumunu ler çok önemli bizim için” ifadesinde
dahi görmesi için bir çalışma yapıyo- bulundu.
TEMMUZ - AĞUSTOS 49
 DTO

DTO olarak bütün imkanlarımızla

seferber olacağız
İMEAK DTO Ağustos Ayı Meclis Toplantısı’nda konuşan İMEAK DTO Başkanı Tamer
Kıran, kurum olarak yangın felaketinde en başından bu yana ellerinden geleni yaptıklarını ve
yapmaya devam edeceklerini belirterek, “Bu olayın asıl önemli kısmı yangın söndürüldükten
sonra ortaya çıkacak. O zaman da Deniz Ticaret Odası olarak bütün imkanlarımızla seferber
olacağız” dedi.

İ
MEAK Deniz Ticaret Odası (DTO)
Ağustos Ayı Meclis Toplantısı’nda ko-
nuşan İMEAK DTO Yönetim Kurulu
Başkanı Tamer Kıran, konuşmasına yan-
gın felaketinde mağdur olanlara geçmiş
olsun dilekleriyle başladı. Yaşanan bu
yangın afetinin üzüntüsü içinde oldukla-
rını belirten Kıran, “Türkiye’miz güçlüdür.
Yitirdiğimiz canlar dışında kısa süre içeri-
sinde kayıpları telafi edeceğimize inancım
tamdır. DTO olarak her zaman olduğu
gibi üzerimize düşeni yapacağımızı, yan-
gınlar sebebiyle zarar gören bölgelerin
tekrar ağaçlandırılması başta olmak üze-
re devletimizin başlatacağı kampanyalara
elimizden gelen desteği vereceğimizi be-
lirtmek isterim” dedi. İMEAK DTO Başkanı Tamer Kıran
Konteyner piyasaları yukarı hareket
etmeye devam ediyor mi araçları tanımına iç sularda faaliyet laketine ilişken değerlendirmede bulun-
gösteren deniz turizmi araçları da ekle- du. Yangının başından bu yana bölgedeki
2021 yılında küresel deniz ticaret hac- nerek, denizde ve iç sularda ticari faaliyet meclis üyeleri ve şube başkanlarıyla temas
minin 2019 yılı seviyesinin üzerine çıka- gösterecek tüm deniz turizmi araçlarının halinde olduklarını belirten Kıran, hem
cağı beklentilerinin devam ettiğini ak- Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belge- oda merkezinden hem de sahada çalış-
taran Kıran, “Konteyner piyasaları talep lendirme zorunluluğu getirildi. Turizm maların içinde yer alarak insanlara fayda
artışının etkisiyle yukarı yönlü hareket et- sektöründe belirli bir standardın getiril- sağlamaya çalıştıklarını belirtti. İMEAK
meye devam ederken, 2020 yılında yüzde mesi, turizm tesislerinin düzenli deneti- DTO’nun her alanda faaliyet gösterme-
1. 2 oranında azalan konteyner ticaretinin
minin sağlanması ve kontrol altına alın- sinden dolayı bu konuda beklentilerin
LT bazında 2021’de yüzde 6.2 oranında
ması için konaklama tesislerinin, deniz yükselmesinden memnun olduğunu dile
artması bekleniyor. Türkiye’nin toplam
turizmi tesislerinin ve plaj işletmelerinin, getiren Kıran, “Bu memnuniyeti verici.
ihracat hacmi 2021 yılının ocak-haziran
döneminde 104. 94 milyar dolar olurken, turizm işletmesi belgesi almaları zorunlu- Demek ki bir şeyler yapmışız, başarmışız
limanlarımız da elleçlenen yük mikta- luğu getirildi. Bu doğrultuda kruvaziyer ki insanlar daha fazlasını yapabileceğimizi
rı 2021 yılının ilk yarısında 255 milyon liman, yat limanı, çekek yeri, rıhtım ve bekliyor. Yangının birinci dakikasından
902 bin ton oldu. Böylelikle ocak-haziran iskele gibi deniz turizmi tesisleri işletme- itibaren dün gece de dahil 25 tane tek-
2021 döneminde önceki yılın aynı döne- lerinin Turizm Bakanlığı’ndan Turizm nemiz 12’si Akyaka’da, 15’i de Bodrum’da
mine kıyasla elleçlenen yük miktarı yüzde İşletme Belgesi alma zorunluluğu getiril- destek veriyor. 50 kişiyi tahliye ettiler. Ma-
5.1 arttı” ifadelerini kullandı. mekte; bu belgenin alınmaması halinde alesef sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz.
para cezası yaptırımı öngörülmektedir. Hepimiz bu olana bitene üzülüyoruz. An-
Turizm Teşvik Kanunu’nda yeni dü- Mevcut durumda Turizm Bakanlığı’ndan cak bu günleri bu sıkıntılı zamanları aşa-
zenleme belgesiz olarak faaliyet gösteren deniz tu- bilmemiz için birbirimize destek vermeli
Konuşmasına geçtiğimiz ay 2634 Sayılı rizmi tesislerine belge almaları için 3 yıllık ve cesaretlendirmeliyiz. Biz sektör olarak
Turizm Teşvik Kanunu ve Bazı Kanunlar- süre tanınıyor” şeklinde konuştu. kurumlarımızla elimizde gelenin en fazla-
da Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un sını yaptık ve yapmaya da devam edeceğiz.
Yangın bölgesinde elimizden geleni
kabul edilip yürürlüğe girmesiyle ilgili de- Bu olayın asıl önemli kısmı yangın söndü-
yapmaya devam edeceğiz
vam eden Kıran, kanunda yer alan deniz rüldükten sonra ortaya çıkacak. O zaman
turizmini sektörünü ilgili maddelerden Toplantının sonunda yeniden söz alan da Deniz Ticaret Odası olarak bütün im-
bahsederek şunları söyledi: “Deniz turiz- Başkan Tamer Kıran, yaşanan yangın fe- kanlarımızla yer alacağız” dedi.

50 TEMMUZ - AĞUSTOS
 Liman
Karasu Limanı Boğaz’ın
trafiğini azaltıyor
Karasu Limanı Müdürü Gökçen Erdem
Marmara Bölgesi’nin
Karadeniz’e açılan kapısı
konumundaki Karasu
Limanı, toplam 250 bin
metrekare alan içerisinde
1108 metre yanaşma yeri
ve 11 metre su derinliği
olan bir liman.
L
imanın konumu gereği, İs-
tanbul Boğazı’ndaki gemi
trafiğinin azalmasına katkı
sağladığını belirten Karasu Li-
manı Müdürü Gökçen Erdem,
“Hinterlandında Türkiye ekonomisine
52 TEMMUZ - AĞUSTOS
önemli katkı sağlayan Sakarya ve Koca-
eli sanayi bölgelerini barındıran Karasu
Limanı, müşterilerine güvenli, çevreci
ve hesaplı intermodal ve multimodal ta-
şıma alternatifleri sunuyor” dedi.
Türkiye-Avrupa arasında yeni bir
köprü
Karasu Limanı’nın kuruluşundan ve
bölgedeki firmalara sağladığı katkıları
anlatan Karasu Limanı Müdürü Gökçen
Erdem, “Karasu Limanı 2017 yılı Ocak
ayında faaliyete geçti. Marmara Bölge-
si’nin Karadeniz’e kıyısı olan tek limanı
olma özelliğine sahibiz. Bu özellik ile be-
raber coğrafi konumumuzun deniz yolu
taşıma süreleri üzerinde sağladığı önem-
li avantajlar, üreticilerimize maliyetleri-
ni düşürücü katkılar sağlamaktadır. Ka-
rasu Limanı lokasyon olarak Karadeniz
üzerinden Türkiye ve Avrupa arasında
yeni bir koridor oluşturma potansiyeline
sahip. Hem Avrupa’dan ülkemize kendi
araçları ile gelen vatandaşlarımız hem
de orta ve kuzey Avrupa’ya taşıma yapan
nakliye araçları, Karasu Limanı üzerin-
den kurulacak Ro Ro hattı ile kısa sürede
Avrupa sınırlarından giriş ve çıkış yap-
mış olacak” şeklinde konuştu.
Limanın kapasitesi
Karasu Limanı’nın hitap ettiği hin-
terland, kapasitesi, coğrafi konumu ve
sunduğu hizmetlerden söz eden Erdem,
“Karasu Limanı’nın Hinterlandı Ka-
radeniz bölgesindeki iller ile başlayıp
başkent Ankara’yı da kapsayarak Ak-
deniz’deki illerimize kadar ulaşmakta.

Karasu Limanı’nın yıllık kapasitesi 1,5
milyon ton genel kargo ve dökme yük,
50 bin TEU konteyner ve 110.000 adet
Ro-Ro kargodur. Demiryolu bağlantısı-
nın sağlanması ile birlikte limanın ikinci
fazı da tamamlandığında, genel kargo
ve dökme yüklerde 6 milyon ton, kon-
teyner yüklerinde 150 bin teu kapasiteye
ulaşacağız” dedi.
Limanın kapasitesi, yıllık elleçlenen
yük miktarı ve çeşitleri hakkında bilgi
veren Erdem, “2019 yılında 1.2 milyon
ton yük elleçledik ve bu miktarın % 76’sı
ithalat %23’ü ihracat olarak gerçekleşti.
2020 yılında Covid-19 salgını sebebiyle
öngörümüzün altında bir yük trafiği-
miz oldu ve % 86’sı ithalat %11’i ihra-
cat olarak gerçekleşti. Genel ve Dökme
Yük trafiğimizin yoğun bir kısmını tahıl
ürünleri ve yem hammaddeleri oluştur-
maktadır. Ek olarak demir çelik ürünleri
ve maden yükleri de önemli paya sahip-
tir. Ro Ro TIR taşımalarında ise çok çe-
şitli yüklerin limanımız aracılığıyla itha-
lat ve ihracatı yapılmaktadır” ifadesinde
bulundu.
Stratejik konuma sahibiz
Limanın bölge ve ülke ekonomisine
olan katkılarını aktaran Erdem, “Kara-
deniz kıyısında olup Marmara Bölge-
si’ne bağlı bir limanız. Karadeniz’e kıyısı
olan ülkeler ile ihracatı veya ithalatı ya-
pılan ürünler için stratejik bir konuma
sahibiz. Karasu Limanı stratejik konu-
mu sayesinde, denizyolu taşıma mali-
yetleri İstanbul boğazı geçişi sonrasında
gidilecek herhangi bir limana göre daha
düşüktür. Sakarya ile beraber hinterlan-
dımızdaki önemli iller olan Bolu, Anka-
ra ve Konya sanayisini de dikkate alır-
sak, Karasu Limanı’nın stratejik coğrafi
konumu sayesinde yıllık en az 2 milyon
dolar döviz ülkemizde kalmakta ve üre-
ticilerin maliyetleri düşmektedir” diye
konuştu.
Güvenilir, şeffaf ve verimli hizmet-
ler sunuyoruz
Limanlarındaki teknolojik altyapıyı
anlatan Erdem, bundan sonra yapacak-
ları yatırımlar ve çalışmalar hakkında
bilgiler verdi. Erdem, “Limanı operas-
yonlarımızın tümünü Terminal Operas-
yon Sistemi ile yönetmekteyiz. Bu saye-
de güvenilir, şeffaf ve verimli hizmetler
sunuyoruz. Yatırımlarımıza öncelikle
kapalı depo sahaları ile devam edeceğiz.
Devamında ise Ro Ro, Genel Kargo ve
Demiryolu rıhtımları yakın dönem yatı-
rım planlarımız içinde bulunmaktadır”
dedi.
www.7deniz.net <
Kapasitemizin üzerinde bir taleple
karşılaşıyoruz
Bu yıl için hedeflerini de aktan Er-
dem, “2020 yılı ülkemizde ve dünya-
da Covid-19 salgını etkisi altında geçti
ve 2021 yılında da salgın etkisi devam
ediyor. Salgının oluşturduğu bireysel ve
toplumsal kaygıya bağlı olarak, 2020 yı-
lında ülkeler de korumacı tedbirler aldı.
En dikkat çeken tedbir temel gıda ham
maddelerinin ihracatının kısıtlaması
veya yasaklanması uygulamaları oldu.
2020 yılında bu ve benzeri tedbirlerin
liman yük trafiğimiz üzerinde etkilerini
gözlemledik. 2021 yılına baktığımızda
ise, ilk 5 aylık dönemde yük trafiğimiz
Ro Ro TIR yüklerinde önceki yılın aynı
dönemine göre iki kat artış sağlarken,
Genel-dökme kargo yük trafiğimiz dal-
galı bir seyir göstermiştir. Haziran ayı
itibariyle de genel-dökme kargo yük
trafiğimizde kapasitemizin üzerinde bir
talep ile karşılaşmaktayız” şeklinde ko-
nuştu.
TEMMUZ - AĞUSTOS 53
 DTO Şubeler

Yangınla mücadele eden DTO şube

başkanlarından yardım çağrısı
İMEAK DTO Ağustos Ayı Meclis Toplantı’nda konuşan Antalya, Bodrum ve Marmaris
şube başkanları yangın felaketiyle ilgili durumu aktararak söndürme işleminin
tamamlanmasının ardından yaraların sarılabilmesi için yardım çağrısında bulundu.

İ
MEAK Deniz Ticaret Odası
(DTO) Ağustos Ayı Meclis Top-
lantısı meclis üyeleri ve şube baş-
kanlarının katılımıyla gerçekleşti.
Toplantının ana gündem maddesi
turizm bölgelerindeki yangın felaketi
oldu. Toplantıya katılan Antalya Şube
Başkanı Ahmet Çetin, DTO Marma-
ris Şube Başkanı Halil Bağlı ve Bodrum
Şube Başkanı Orhan Dinç, yangın felake-
tiyle ilgili durumu ve yaşananları meclis
üyelerine aktardı. Yangın bölgelerindeki
sıkıntıları dile getiren şube başkanları ta-
mamen söndürüldükten sonraki süreçte
yaraların sarılması konusunda İMEAK
DTO’dan destek istedi.
Antalya Şube Başkanı Ahmet Çetin:
Manavgat’ta 28 Temmuz’da 4 ayrı
noktada başlayan yangının 8’inci gü-
nünde 4 ilçe ve 12 mahallede hala devam
ettiğini belirten Çetin, Antalya tarihin-
deki en büyük yangında 50 bin hektar-
lık alanın etkilendiğini söyledi. Şu ana
kadar 54 mahallenin etkilendiğini ve
37 mahallenin ise tahliye edildiğini dile
getiren Çetin, ayrıca 31 bin hektarlık
meyve bahçesi ve seralardan oluşan ta-
rım alanının da zarar gördüğünü belirtti.
Çetin, şöyle devam etti; “Çoğu evlerden
oluşan 2800 yapı etkilendi. Çok sayıda
büyükbaş - küçükbaş ve binlerce yaban
hayvanının da öldüğü yangında kayıplar
her geçen gün artıyor. Resmi açıklamala-
ra göre, 555 vatandaşımız etkilendi. 538
kişinin tedavileri yapıldı. Maalesef 7 va-
tandaşımız hayatını kaybetti. Net olma-
makla birlikte 5 binin üzerinde büyükbaş
ve 2 bin civarında küçükbaş hayvan telef
oldu. Yangın kontrol altına alınıyor an-
cak gece saatlerinde tekrar başlıyor.
DTO Marmaris Şube Başkanı Halil
Bağlı:
İMAEK DTO’nun ciddi desteğini
aldıklarını belirten Bağlı, Marmaris’te
yaşanan felaketin İçmeler Bölgesi’nden
başladığını dağların etrafından Hisarö-
nü Körfezi’ne kadar yandığını söyledi. O
bölgedeki ağaçların tamamının yandı-
ğını dile getiren Bağlı, şöyle devam etti;
“5 köyün tamamı yandı. Yeşil hiçbir alan
kalmadı. Her yer kül simsiyah. 5 gün
boyunca bölgemizde ciddi travmalar ya-
şandı. Marmaris’te 15 bin hektarlık alan
yanmış vaziyette. Burada bir koordinas-
yon boşluğu yaşadık. Bölgemize gönde-
rilen Kıyam botuyla yangına müdahale
eden tomalara su takviyesi yaptık. Böl-
gemize gönderilerin römorkörlerle des-
tek sunduk. Marmaris’te yaklaşık 10 bin
kişiyi tahliye ettik. İçmeler bölgesindeki
her iki yol kapandı. İnsanları tekneler-
le Marmaris’e taşıdık. Yangının yoğun
olduğu yerleşim yerleri ve köyleri de-
nizden tahliye ediyoruz. Bir diğer konu
belli bölgelerden dağıtım ağlarımız var.
Bu alanlara herkes bir şeyler getiriyor.
Bunların birçoğu hovardaca kullanıldı.
Esas olarak yangın bittikten sonra resim
netleşecek. Bundan sonraki süreçte yar-
dımları daha akılcı ve insanlara faydalı
olacak şeklide kullanalım. Çok büyük
felaket yaşadık. Önümüzdeki günlerde
yardımlar konusunda meclisimizin des-
teğini bekliyoruz.”
DTO Bodrum Şube Başkanı Orhan
Dinç:
Yaşanan bu felaketi çaresizce izleme-
nin büyük üzüntüsünü yaşadıklarını
belirten Dinç, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Ben de 5 gündür gece gündüz nere-
deyse 24 saat ayaktayız. Mümkün oldu-
ğunca vatandaşlarımızla, kurum ve ku-
ruluşlarımızla, 7/24 yangınla ilgili farklı
bölgelerden gelen ihbarlara, koşuyoruz.
Bu atmosferde birlik beraberliğimizin
bozulmadığını görmek gurur verici.
Bundan 5 gün önce İçmeler’deki tersane
bölgesinde ciddi bir yangın başladı ancak
vatandaşların çabalarıyla yat imalat sa-
nayimize 50 yıldır faaliyet gösteren böl-
gemizi kurtardık. Sonrasında Bodrum
ve Misal bölgesinde aynı anda 4-5 ayrı
yerde çıktı. Karadan ulaşım kesilince de-
nizden tahliye istenildi. Denizcilerimiz
sorgusuz sualsiz yardıma koştu. Yaklaşık
bin 500 vatandaşımızı teknelerle tahliye
ettik ve belediyenin de desteğiyle otelle-
re dağıttık. Bodrum’da bir koordinasyon
eksikliği yok. Bütün malzemelerimiz tek
yerde toplanıyor. Çok iyi organize olduk.
Valilik, kaymakamlık, STK’lar, odalar ve
çok sayıda gönüllü ile hep birlikte çalışı-
yoruz.

54 TEMMUZ - AĞUSTOS
 Lojistik

Freight Forwarding Hizmeti Dış

Ticaretin ihtiyacını karşılıyor mu?
Günümüzde dünya ticaret hacminin artışıyla
birlikte uluslararası ticaret daha komplike bir
hal almış, buna bağlı olarak da bu ticaretin
parçası olan tüm tarafların işleyiş biçiminde çok
daha fazla uzmanlaşmaya ihtiyaç duyulmaya
başlanmıştır. Dünya ticaretindeki dönüşüm ve
yeni oluşumun etkileri de bu kapsamda lojistik
faaliyetleri etkilemiş ve buna bağlı olarak belli
gelişimleri zorunlu kılmıştır.

Hüseyin Akkuş
huseyinakkus92@gmail.com

56 TEMMUZ - AĞUSTOS

B
u kapsamda lojistik faaliyet-
ler bir ürünün bir noktadan
başka bir noktaya taşınması
olarak algılanan dar alanın-
dan çıkmış, uluslararası tica-
retin temel fonksiyonlarından biri haline
gelmiştir. “Lojistik, müşteri siparişlerinin
alımından mal bedellerinin tahsiline,
gümrük ve transit geçiş evrakının hazır-
lanmasından depolamaya ve tüm iş sü-
reçlerinin hizmet perspektifiyle hizmet
entegrasyonuna kadar çok daha geniş
bir boyuta ulaşmıştır“ (M. Çancı, M. Er-
dal, 2013, sf:4-7). İşleyişin bu derece uz-
manlık gerektirir hale gelmesi Lojistik ve
Denizcilik bölümlerinin sayısında ciddi
artışa sebep olmuştur. Ülkemizde son
dönemde lojistik bölümlerinin sayısının
artması buna bir örnektir.
Ben de böyle bir okuldan mezun ol-
muş biri olarak hizmet verdiğim forwar-
ding alanının dış ticaretin ihtiyacını ne
kadar karşıladığına dair konuyu incele-
mek istedim. Çalışma alanının, iş tanı-
mının çok esnek olması ve verilen hiz-
metin değişkenlik göstermesi itibariyle
sonuç ve öneriden ziyade sektörü oluş-
turanlar için sorulması gereken soruları
sormak benim için çok daha kritik. Tar-
tışmak istediğim konu bu yazının sınırla-
rını fazlasıyla aşan bir şey.
Lojistik sektörü hizmet verdiği kişi
ve kurumların ihtiyaçlarını karşılaya-
biliyor mu?
Pandemi sebebiyle bir buçuk yıldır
herhangi bir yüz yüze görüşme olanağı
www.7deniz.net <
olmadığı için tüm sektörlerde olduğu
gibi lojistik firmalar da satış faaliyetleri-
ni tele marketing üzerinden yürütüyor.
Geçtiğimiz haftalarda bu amaçla gerçek-
leştirmiş olduğum bir telefon görüşmesi
beni bu yazıyı yazmaya yönlendirdi.
Telefon görüşmesini gerçekleştirdi-
ğim kişiye kendimi tanıttıktan hemen
sonrasında aldığım yanıt bugün beşinci
lojistik satışçısı ile telefon görüşmesi ger-
çekleştirdiği ve günlük mesaisinin azım-
sanmayacak bir kısmının tele marketinge
dönüş yapmak olduğunu bildirdi. Buna
rağmen sabırla dinledi, kendince notları-
nı aldı ve ihtiyaç duyduğu için belli böl-
gelere navlun talebini yönlendirdi.
Bu telefon görüşmesini kendimce kı-
saca analiz edecek olursam kendi tara-
fımda başarıya ulaştı çünkü talep aldım,
çalışma yapabileceğim bir veri var. Oysa
bu telefon görüşmesine biraz daha derin-
lemesine bakıldığında başka bir sonuç
çıkıyor. Müşteri gerçekleştirmiş olduğu
görüşmelerin hiçbirinden istediği sonu-
cu alamadı/alamıyor. Hal böyle olunca
kendime şu soruyu sormadan edeme-
dim. Lojistik sektörünü oluşturan bizler
hizmet verdiğimiz kişi ve kurumların ih-
tiyaçlarını karşılayabiliyor muyuz?
Forwarding hizmeti veren firma sa-
yısının çokluğu ve kalitenin düşüklüğü
Forwarding sektöründe satış kanadın-
da başladığım günden bu yana ithalat ve
ihracat hizmeti alan firmalardan aldığım
ortak noktayı işaret eden genel bir geri
bildirim var. Forwarding hizmeti veren
firma sayısının çokluğu ve hizmet kalite-
sinin düşüklüğü.
Bilindiği üzere forwarding firmaları
çoğunlukla herhangi bir öz mala sahip
olmadan ithalat ve ihracatçının nakliye
işlemlerini kolaylaştırmak adına bilgi ve
birikimini hizmet olarak satar. Yükleme
TEMMUZ - AĞUSTOS 57
 Lojistik
yapılacak destinasyona en uygun taşı-
ma biçimi, servis ve uygunluğu belir-
leyip hizmet alternatiflerini ve çözüm
ortaklığı sunar. Denizyolu özelinde
değerlendirecek olursak armatörlerin
birbirini satın aldığı ve hat alternati-
finin çok daraldığı bir ortamda böyle
bir hizmet almak için çok fazla firma-
ya ihtiyaç duyulmuyor gibi gözüküyor.
Gün sonunda bir destinasyona taşıma
yapan armatör sayısı belli olup hepimiz
aynı tedarikçiden aynı navlunu alıp or-
talama aynı kar marjlarıyla müşteriye
sunuyoruz.
Müşterilerin, lojistik sektöründe
beklentileri daha kapsamlı oldu
Müşterilerin lojistik firmalardan
beklentisi yazının başında da değinmiş
olduğum dünya ticareti ve lojistik faali-
yetlerdeki dönüşüm ve oluşumların şe-
killenişine bağlı olarak daha kapsamlı
hale geldi. Bir nakliye alış-satış maliyet
hesabından çıkıp bir çeşit ticari part-
nerliğe doğru şekillenen bir süreç var.
Hacmi çok büyük olan büyük yapılar
kendi lojistik departmanında profes-
yonelleşmeye giderek kendi lojistik
ihtiyaçlarını karşılarken daha küçük
ölçekteki firmaların lojistik firmalarıy-
la çözüm ortaklığı ihtiyacı daha fazla
artıyor.
Dış ticaret firmasının penceresinden
58 TEMMUZ - AĞUSTOS
bakacak olursak 3 ya da 4 firmadan
navlun toplayıp lojistik hizmeti almak,
birçok açıdan müşterinin kendi işini
kolaylaştırırken kontakta olduğu ve
hizmet almak için başvurduğu firma
sayılarını 9-10 sayılarına çıkarmakta.
Bugünkü forwarding firmalarının işe
yaklaşımı müşterinin bu beklentisini
karşılamadığı için dış ticaret firmaları
lojistik firma arayışından vazgeçmiyor.
İşleyişte forwarding hizmeti bu ka-
dar basit olmasına rağmen ithalat ihra-
cat firma temsilcilerinin bitmek bilmez
alternatif arayışları ve memnuniyetsiz-
likleri üzerine ilk düşünen ben değilim.
Çalıştığım her firmada buna dair bir
yaklaşım/çözüm çabası içine girildi-
ğini gözlemledim. Müşteri odaklılık,
bilgi akışı, değer katma gibi genel geçer
kavramlar üzerinden şekillendirilen
yaklaşımların genel itibariyle şirketle-
rin çalışanlarına içselleştirmeye çalış-
tığı yaklaşımlardan öteye gitmediğini
müşteri geribildirimlerinden gözlemek
mümkün.
Sektörden genel memnuniyetsizlik
söz konusu
Sektördeki bu genel memnuniyetsiz-
lik ve dış ticaret firmalarıyla lojistik fir-
maları arasındaki açıyı kapatmak adına
lojistik firmaları genel itibariyle kendi
satış/pazarlama stratejilerini gözden
geçirmeyi tercih eder. Bunu yaparken
kendi yapısal anlamda konumlanışını
sorgulamayı genelde ne yazık ki ikinci
plana atar. Bir ihracatçının neredeyse
her hafta aynı destinasyona yaptığı sev-
kiyatını yıllık ihaleye bağlamak yerine
spotta tutmayı tercih etmesi tam da bu
yüzden sorgulanması gereken bir du-
rum.
Genel itibariyle en büyük sorun dış
ticaret firmalarının birlikte ticari faali-
yetini yürütebileceği lojistik firmaları-
na olan güveninin zayıflığı ve bu konu-
da iş birliğinden kaçınmaları. Bu güven
ilişkisini kuracak olan lojistik firmaları-
nın da kendi yapılarındaki genel zayıf-
lıklar da bunu destekleyen verilerden
bir tanesi. Lojistik firmalarında çalışan
sirkülasyonu ne yazık ki korkunç sevi-
yelerde. Kendi çalışanı uzun vadeli bir
kariyer ve gelecek olanağı göremezken
müşterisinden uzun vadeli iş birlikte-
liği beklemek gerçekçi olmuyor. Bu da
çalışma kültürü, tedarikçi-alt tedarikçi
ilişkilerinden başlayan bambaşka ko-
nulara kapı açıyor.
Lojistik firmalarının tedarik zinci-
rinde doğru konumlanış biçimi ve sür-
dürülebilir çözüm ortaklığı meselesi de
bambaşka bir yazı konusu.
Transforming our hydrogen
expertise into your net-zero solutions.

Make it sure, make it simple. rina.org

 Denizcilik Zirvesi

Türkiye denizcilik Zirvesi

Tersane İstanbul’da yapıldı

Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve Altyapı bakanlığı tarafından bu yıl ilki düzenlenen

ve Tersane İstanbul’da 1-3 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilen Türkiye Denizcilik
Zirvesi’nde sektörün önde gelen isimleri önemli açıklamalarda bulundular.
TAMER KIRAN
Sorunları çözerken kamu-özel sek-
tör iş birliğine ihtiyaç var
İMEAK DTO Başkanı Tamer Kıran
Türkiye Denizcilik Zirvesi’nde yaptığı
konuşmada, Türkiye’nin denizcilikteki
durumunu anlatırken, sektörün yaşadı-
ğı sorunlar ve çözüm önerileri hakkında
bilgiler görüşlerini paylaştı. Diğer deniz-
ci ülkelerde olduğu gibi kamu-özel sek-
tör işbirliği olması gerektiğini ifade etti.
Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma ve
Altyapı bakanlığı tarafından bu yıl ilki
düzenlenen ve Tersane İstanbul’da 1-3
Temmuz tarihleri arasında gerçekleşti-
rilen Türkiye Denizcilik Zirvesi’nin ilk
gününde ‘Denizcilikte Ticaret’ başlıklı
oturumda konuşan İMEAK Deniz Tica-
ret Odası başkanı Tamer Kıran, Türk de-
nizciliğinin ve dünya denizciliğinin önü-
müzdeki yıllarda karşılaşacağı konular
hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Büyük komutan büyük denizci Barba-
ros Hayrettin Paşa’nın dediği gibi, ‘De-
nizlere hakim olan cihana hakim olur.’
Büyük önder Atatürk’ün de söylediği
gibi, ‘Denizciliği Türk’ün büyük milli ül-
küsü olarak görmeli ve onu az zamanda
başarmalıyız’ sözleri aslında bu sektö-
rün, bu içinde bulunduğumuz camianın
ne kadar önemli olduğunun en önemli
göstergeleri diye düşünüyorum diyen
Tamer Kıran, “Tarihe baktığımızda, de-
nizle haşır neşir olanlar, denizlere açılan-
lar, denizin getirdiği zenginliklerden, ni-
metlerden faydalanmak isteyen uluslar,
ülkeler, devletler hep diğerlerinin önüne
geçmiş” şeklinde konuştu.
“Denizciliğe özel önemli kanunlar
çıktı”
Denizlerin öneminin ne olduğuna

60 TEMMUZ - AĞUSTOS

aslında tarihe kısa bir bakışla bile gör-
memiz mümkün diyen Kıran, “Ülkemiz
açısından da çeşitli dönemlerde bu ya-
şanmış. Osmanlı zamanında yabancılara
verilen adli, idari, ekonomik kapitülas-
yonlar zamanla Osmanlı Devleti aleyhi-
ne dönmüş ve yabancılara bir ayrıcalık,
imtiyaz haline gelmiş ve tamamen onlar
tarafından yapılır hale gelmiş. İşte bugün
kutladığımız ve 1 Temmuz 1926’da ilan
edilen Kabotaj, Türkiye karasuları da-
hilinde ticaret ve yolcu taşımacılığı her
türlü yük ve yolcu taşımacılığının sadece
Türk bayraklı gemiler ve Türk vatandaş-
ları tarafından yapılabilmesi imkanı ile
deniz için yeni bir dönem başlamış. Bu
dönem sonra Montrö Antlaşması ile de-
vam etmiş, boğazlarda üstünlüğümüzü
tam bağımsızlığımızı elde etmişiz. On-
dan sonraki süreç içerisinde çok önemli
tarihler var. 1967 yılında deniz iş kanunu
çıkarıldı. Aksaklıkları var, onları değiş-
tirmemiz lazım, uğraşmamız lazım ama
bugün halen de yürürlüktedir bu kanun.
1982 yılında 2581 sayılı bir kanun çıkar-
mışız ve denizciliğin hem inşa anlamın-
da hep tersanecilik anlamında hem de
armatörlük, işletmecilik anlamında ba-
yağı önünü açan özelleştirme liberalleş-
tiren bir döneme sokmuşuz” ifadelerini
kullandı.
“Gemi inşada bölgemizde 1 numa-
rayız”
Kıran, “Bakanlığımızla hakikaten fev-
kalade yakın ilişkiler içerisindeyiz. Yani
her türlü konumuzda, sorunumuzda,
derdimizde bakanlığımıza ulaşıyoruz.
Derdimizi anlatıyoruz, her zaman çö-
zülmüyor, onu da söyleyeyim ama hiç
olmazsa muhataplarımız var. Sıkıntı-
larımızı, dertlerimizi söyleyebiliyoruz,
tartışabiliyoruz, çözme yolunda çalışma-
lar yapabiliyoruz. Bu çok önemli çünkü,
aksi takdirde iş sadece özel sektörün veya
kamunun yapacağı bir şey değil. İkisinin
de yapabilecekleri bir yere kadar. Birlikte
bu işin götürülmesi şart. Çünkü dünya-
da ülkeler bunu bu şekilde yapmış hiçbir
ülke özel sektörü kendi başına alıp yürü-
memiş, her zaman için devletin desteği,
devletin yardımı, kamunun gücü işin
içinde olmuş” ifadesinde bulundu.
“Şimdilik cruise gemisi inşa edemi-
yoruz”
Cruise gemisi yapmak için şu an için
hazır bir tesisimiz yok diyen Kıran, “Te-
sisimizin olmadığı doğru ama bunu bu
ülkenin dinamikleri, bu ülkenin girişim-
ci, yatırımcı ruhu denizcilerin bu agresif,
bu hırslı, bu isyankâr tutumu sayesinde
yapmamamız için hiçbir engel de yok.
Fevkalade iyi yaparız. Bugün en zor ül-
keler kuzey ülkeleridir. Kanada’dır. İfti-
harla söylüyorum, birçok tersanemiz ha-
kikaten 10 sene önce 15 sene önce nasıl
yani diye düşüneceğimiz, konuşacağımız
gemileri son teknoloji balıkçı gemilerini,
yani balığı arıyor, buluyor, tutuyor, içeri-
de elleçliyor, gelen gemiye veriyor, gön-
deriyor. Burada inşa edilmiş o altyapıya
sahip balıkçı gemilerimiz var. Burada
önemli olan devletin bu işe destek olması
ve sahip çıkmasıdır. Orta uzun vadede
sıkıntılarımız olur. Bu gayet doğaldır.
Hayat statik değil her şey değişiyor. Yani
pilli gemiyi düşünür müydük? Bataryalı
gemi yapılıyor. Bugün yelkenli gemiler
deneniyor. Dolayısıyla bu bağlamda ba-
kıp denizi bir bütün olarak görmeli ve
ona böyle 1 bütüncül yaklaşımda bulun-
malıyız” şeklinde konuştu.
ŞADAN KAPTANOĞLU
‘Dünyayı kurtaracak son nesil olabi-
liriz’
Türkiye Denizcilik Zirvesi’nde “De-
nizciliğin Ekolojik Dönüşümü” başlıklı
oturumda konuşan Deniz Temiz Derne-
ği/ TURMEPA Başkanı Şadan Kaptanoğ-
lu, “Sürdürülebilirliği ön plana almamız
gerekiyor. Almazsak yaşayamayız. Önce
doğa yok olur. Bizler yok oluruz. Ço-
cuklarımız, geleceğimiz yok olur. Belki
biz bu dünyayı kirletmiş ilk nesil değiliz.
Ama bu dünyayı kurtaracak son nesil
olabiliriz. Ve bunun da büyük sorumlu-
luğu var” dedi. Şadan Kaptanoğlu, de-
nizcilerin hem kişi olarak hem de sektör
olarak çevre konusunda karaya oranla
biraz daha hassasiyet gösterdiğini ve
karada da kirliliğin önüne geçilebilmesi
için aynı çalışmaların yapılması gerekti-
ğini vurguladı. Deniz ve çevre kirliliğinin
ülkelerin gündeminde olması gerektiği-
nin altını çizen Kaptanoğlu, “Denizciler
bunu tek başına yapamaz. Hep beraber
bunu yapmak zorundayız. 2050 senesi
geldiği zaman bekli de bir çözüm olma-
yacak” dedi.
Sürdürülebilirliği ön plana almalı-
yız
Sürdürülebilirliğin bir yaşam felsefesi
ve bir devlet politikası olması gerekti-
ğinin altını çizen Kaptanoğlu, “Burada
en önemli şey aslında bizim kavramsal
değişime geçebilmemiz. Yani kafamızı,
zihniyetimizi değiştirmemiz. Örneğin,
Ulaştırma Bakanlığı öncülüğünde deniz-
cilikte başlamış bir Yeşil Liman Sertifi-
ka programımız var. Gurur duyuyoruz.
www.7deniz.net <
Çünkü bu zihniyet değişiminin arkasın-
da durmak anlamına geliyor. Dolayısıyla
bizim gemi inşa etmede, yol yapmada,
apartman inşa etmede sürdürülebilirliği
düşünmemiz gerekiyor. Ben zarar veri-
yor muyum diye sormak gerek. Şu anda
öyle bir kültür var ki yap-kullan-at. Buna
karşı adımlar atmamız gerek. Bizim her
şeyimizi artık düşünmemiz ve sürdürü-
lebilirliği ön plana almamız gerekiyor.
Almazsak ne olur. Almazsak yaşayama-
yız. Önce doğa yok olur… Bizler yok
oluruz. Çocuklarımız, geleceğimiz yok
olur. Belki biz bu dünyayı kirletmiş ilk
nesil değiliz. Ama bu dünyayı kurtaracak
son nesil olabiliriz. Ve bunun da büyük
sorumluluğu var” diye konuştu.
Bencilliğin ve o dünyayı yenen insan
egosunun sonuna geldik
Dünya çapında her yıl bir Çin büyük-
lüğünde gıdanın çöpe gittiğini aktaran
Kaptanoğlu, şöyle devam etti: “Tek tek
hepimiz sorumluyuz. Kaynak olarak ba-
karsak dünyanın bütün kaynaklarından
yarısından fazlasını bir senede tüketi-
yoruz. Ve buna ihtiyacımız olmamasına
rağmen bunu tüketiyoruz. 2030’a kadar
böyle gidersek bize 2 tane dünya lazım.
Ama bizim başka dünyamız yok. Dünya
çok güzel bir yer. Bizim evimiz. Burayı
hep beraber çalışıp koruyabilecekken
koruyamıyoruz. Bencilliğin ve o dünyayı
yenen insan egosunun da artık sonuna
geldik… Bu dönüşümü çok yakından
takip edip, ciddiye alıp, kendi hayatları-
mızda, şirketlerimizde, gemilerimizde,
limanlarımızda, marinalarımızda, her
yerde uygulamak zorundayız.”
MEHMET HAKAN GENÇ
Genç: Bir liman modeline ihtiyacı-
mız var
Türkiye Denizcilik Zirvesi’nde konu-
şan Türkiye Liman İşletmecileri Derneği
(Türklim) Yönetim Kurulu Başkanı Meh-
met Hakan Genç son bir yılda limanlar-
da yaşanan gelişmeler ve bundan sonrası
için atılacak adımlar için açıklamalarda
bulundu. Genç, Türkiye’nin bir liman
modeline ihtiyacı olduğunu söyledi.
TÜRKLİM Yönetim Kurulu Başkanı
Mehmet Hakan Genç, “Hep söylenir, bu-
gün işittiğimiz dünya ticaretinin dış ti-
caretinin yüzde 80 ile 90 arasında deniz-
yolu kullanılıyor. Dolayısıyla denizyolu
kullanıldığı zaman limanlar kullanılıyor
anlamı ortaya çıkıyor. Buradaki tedarik
zinciri içerisinde bir tarafta bir aksama
söz konusu olduğunda ticareti sekteye
uğratıyor. Dolayısıyla bu çok önemli bir
konu. Pandemi nedeniyle dünyada li-
TEMMUZ - AĞUSTOS 61
 Denizcilik Zirvesi
manlarda çok büyük darboğazlar yaşan-
dı. Başta Amerika’nın pasifik kıyısındaki
limanlar, Çin limanları, Kuzey Avrupa
limanları ve bu durum şu anda geçmiş
değil. Devam eden bir sıkışıklıktan bah-
sediyorum. Burada gemilerin gelişleri,
geliş programları sürekli değişti. Şöyle
bir rakam var, tarifeli seferlerde yüzde
50 ile yüzde 80 arasında bir değişiklik
söz konusu oluyor. Yani daha önceden
bildirilmiş her 10 uğrağın 5 tanesi ya ip-
tal ediliyor ya son dakikada olmayacak
başka bir program size veriliyor. Bunun
karşısında da limanlar buna uygun ha-
reket etmek mecburiyetinde kalıyorlar
imkanları ölçüsünde. Bu tabi çok büyük
krizlere yol açtı” şeklinde konuştu.
“Türkiye büyüme potansiyeli olan
bir ülke”
Genç, ”Limanları bekleyen sorunlar
ve ihtiyaçlar kapsamında 2021 ve ötesine
bakarken 25 yıllık bir vade ile bakalım.
Çünkü bir hazırlık yapacaksak ihtiyaçla-
rımızı belirlerken böyle bir vade uygun
olur diye düşünüyorum. Şimdi limanla-
rımızda elleçlenen yüklerin miktarı 496
milyon ton. Türkiye büyüme hırsı ve
kapasitesi potansiyeli olan bir ülke. Yani
biz 25 senelik perspektif içerisinde baktı-
ğımızda yüzde 3 ortalama 1 büyüme ile
25 sene sonra limanlarımız da 1 milyar da bir sınırı var. Dolayısıyla dijitalleşme- biz. Limanlarımızdan da 20 milyon kişi
ton elleçlemek durumundayız. Bunun ye orada limanların çok aşırı bir ihtiyacı civarında her sene geçiyordu. Ta ki Nisan
üzerinde 1 kapasite arz etmek durumun- var. Yani daha etkin daha randımanlı bir 2020 yılına kadar. İyi para kazanıyorduk.
dayız. Bunun içerisinde konteynerler var. üretim ortaya koymak durumundasınız. Allah var çok çok iyi para kazanıyorduk.
Çok büyük bir büyüme var konteynırda. Bu bilgi üretilirken de müşteri dediğimiz Bir de bizim avantajımız yatırımı çok çok
Normal ekonomik büyümenin dışında kişi bir kere bir açıklık, bilinirlik istiyor. düşüktür. Gemicileri ve gemilere naza-
bir de konteynır penetrasyon dediğimiz Yani o bilgiye çabuk ulaşmak istiyor ve ran her bir kruvaziyer limanın yaklaşık
daha fazla yükün konteynerize olmasıy- bu ortamların sağlanması gerekiyor. olarak gelirinin yüzde doksanı dibine ka-
la bu sektörde artışlar daha fazla oluyor. Bunu da dijitalleşme sağlıyor. Diğer ta- dar kalır. En alta kadar kalır. Nisan 2020
Dolayısıyla 25 senelik 1 perspektif içeri- raftan 0 karbon emisyonunu hem IMO de tarihinde ilk defa limanlar kapandı.
sinde bugün 12 milyon TEU konteynır açıkladı hem de Avrupa Komisyonu Gemiler tamı tamına Nisan 2020’den bu
elleçleyen limanlarımızın da minimum Greendeal 2050 yılı itibarıyla 0 sera gazı yıl şubata marta kadar hiçbir şekilde ça-
35 milyon konteynır elleçlemesi gereke- üretimi olacak” ifadelerini kullandı. lışmadı. Zaten dünyada 4-5 tane büyük
cek. Bunun içinde 50 milyon civarında kruvaziyer şirketi var. Büyük bunların en
bir konteynır elleçleyecek kapasiteye sa- MEHMET KUTMAN
büyüğü olan Carnival Cruise Lines top-
hip olmamız gerekiyor” şeklinde konuş- Kutman: Kruvaziyer sektörü pande- lam borç yükü 14 milyar dolardan yak-
tu. mide sıfır çekti laşık 29 milyar dolara çıktı. Bu arada ben
kişisel olarak da ufak bir miktar Carnival
Global Yatırım Holding Yönetim Ku-
Cruise Lines hissedarıyım. Bu süreçte
“Türkiye’nin önünde iki önemli so- rulu Başkanı Mehmet Kutman, kruvazi-
hisselerimiz yüzde 70 oranında azaldı.
run var” yer sektöründeki durumu değerlendirdi.
Öz kaynakla revize ettiler. Keza Royal
Bu rakamlar size nasıl hareket etme- Ben eski bir brokerim, gemicilerin Caribbean da öyle Norwegian Cruise
niz gerektiğini söyleyen yol gösteren genel olarak aşırı rahat olduklarını görü- Line da öyle, MSC Cruises biraz halka
kavramlardır diyen Genç, “Türkiye’nin yorum diyen Global Yatırım Holding Yö- kapalı bir şirket olduğu için bir de kon-
önünde 2 tane sorun var ki, tüm dünya- netim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, teynır ayağından matbaa gibi çalıştıkları
daki limanların önünde de bu sorun var. “Tarihlerinde görmedikleri kadar para için pek bir şeye ihtiyaçları olmadı. O ta-
Bir tanesi dijitalleşme, diğerleri de 0 kar- kazanıyorlar. Bizim sektör biraz daha raftan bu tarafa aktarmışlardır” dedi.
bon emisyonu, yani dekarbonizasyon. farklı. Bizim sektör 2020 mart ve nisan
Kruvaziyer gemi inşası için altyapı-
Türkiye’nin de topoğrafik yapısı dikkate ayında kapandı. Global Ports olarak dün-
mız var
alındığında limanları denizden dolgu yanın en büyük kruvaziyer liman işletici-
yapmak suretiyle kazanıyoruz. Bunun siyiz. Yaklaşık 14 ülkede 21 limana sahi- Kruvaziyer gemi inşa konusunda da

62 TEMMUZ - AĞUSTOS

görüşlerini paylaşan Kutman, “4 ülke
bu gemileri yapıyor ama gemi inşa anla-
mında Türkiye’de bu altyapı var. Büyük-
lükleri açısından bu gemiler 350 metre
ve üstünde boydalar. Bunu yapabilecek
altyapısı olan tersane var mı Türkiye’de
bilmiyorum, çok açık söyleyeyim. Ama
bir tek gemi yapmakla yetmiyor. Onun
yan sanayi de var. Yani odasını döşemek,
duvarını yapmak, mobilyasını yapmak,
sandalyesini yapmak… vs. Benim şah-
si kanaatim, yani bir otel döşemek gibi,
bugün otel döşerken nasıl dışarıdan mal
alınmıyor, burada da aynı arzların olma-
sı gerekiyor. En önemli nokta da finans-
manda karşımıza çıkıyor. Bu ülkeler Al-
man, İtalyan, Fransa Eximbank’tan 20-30
yıllık çok ciddi krediler alıyorlar. Türki-
ye’nin 1 şekilde Eximbank kanalıyla bu
alana girmesi lazım. Nasıl yerli arabada
babayiğitler çıktı, bu konuda da çıkabi-
lir. Biz tersaneci değiliz ama yol göste-
rir, yardım ederiz, destek veririz. Birkaç
tane babayiğidin çıkıp bu tür gemileri
üretmeye başlaması lazım. Çin üretmeye
başladı ama kimse Çin gemisi istemiyor
çok açık söyleyeyim” şeklinde konuştu.
Yunanistan kruvaziyer gemilerine
engel oluyor
İnsan olarak ben Yunanları çok seve-
rim, çok da zaman geçirdim orada ama
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Mehmet
olarak Yunanların yaptıklarını doğru
bulmuyorum diyen Kutman, “En azın-
dan kruvaziyer sektöründe… Norwegi-
an Cruise Lines CEO’su Frank Del Rio
var. Çok iyi tanıdığım biri. Geçen hafta
bir konuşma yaptık. Türkiye’ye gemile-
rini getiremiyor. Getirmemesinin sebebi
de bir gemi Türkiye’ye gelirse ki, bunu
sayın bakanımıza da turizm bakanımıza
ilettim, Yunanistan’a tekrar giremiyor.
Yani bunun gibi Yunanistan çok ciddi
problemler çıkarıyor. Özel teknelerde
bilmiyorum nasıl oluyor ama şuan itiba-
riyle Yunanistan’dan hareket eden veya
Yunanistan’dan gelen tekrar Yunanistan’a
gidecek bir kruvaziyer gemisi söz konusu
değil. Sözüm ona 1 Temmuz’da vazgeçe-
ceklerdi. Bu işin pandemi ile virüsle vs.
alakası yok. Bence bu tamamıyla politik
bir konu. Bu doğu Akdeniz’deki çok cid-
di rezervler ile alakalı bir konu. Dolayı-
sıyla onlar reddetsinler önemli değil ama
o rezervleri de mutlaka bizim gitmemiz
lazım, yapmamız lazım” dedi.
HASAN PİROĞLU
Piroğlu: Pandemi döneminde yatı-
rımlarımızı artırdık
MSC Türkiye CEO’su Hasan Piroğlu,
www.7deniz.net <
geçtiğimiz dönemde sektörde yaşananla-
rı ve karşılaştıkları sorunlara yaklaşımla-
rı hakkında bilgiler verdi.
Türkiye Denizcilik Zirvesi Denizci-
likte Ticaret’ başlıklı oturumda konuşan
MSC Türkiye CEO’su Hasan Piroğlu,
“Geçen sene başında pandemi ile karşı-
laştık. Yani denizcilik sektöründe bun-
dan öncesine baktığımızda çok durağan
1 yapıyla devam ediyordu. Bizim için o
senede kilit olan şey düşük sülfürlü ya-
kıtlara geçişle ilgili hazırlıklardı falan
derken önümüze pandemi çıktı. Birden
denizcilik sektörü, Çin limanlarının ka-
patmasıyla karşılaştı. Biz gemilerimizi
nereye yanaştıracağız, malları nereye
indireceğiz diye bütün planlarımızı de-
ğiştirmek zorunda kaldık. Bu süreç Çin
ile başladı ve dolayısıyla kartopu gibi
dünyanın değişik her tarafını etkilemeye
başladı. Bu süreç içerisinde hemen ar-
matörler gelecekte nelerle karşılaşacak-
larını düşünerek otomatikman planları
değiştirmek, geliştirmek zorunda kaldı-
lar. Kendileri de kirada olan gemileri
geri verdiler. Limanlardaki üretkenlik-
ler düştü. Bunun en açığı Amerika Los
Angeles’ta bekleyen gemilerimizin adedi
8-9’lara yükselmeye başladı. Yani gemiyi
gönderiyorsunuz, orada açıkta bekliyor.
Malı indiremiyorsunuz. Bu süreçte inen
konteynırların geri dönüşü olmayın-
ca lojistik süreçler tıkandı çünkü. Biz
normalde inen bir ithalat konteynırını
Amerika içerisinde 20 gün sonra tekrar
ihracatta döndürebiliyorduk. Bunlar 70-
75 günleri bulmaya başladı. Öyle olunca
bütün artık bu kartopu gibi dünyanın
değişik limanlarını işte Çinli Amerika
başladı derken Avrupa’ya geldi. Türkiye
bütün dünyayı etkileyen bir hareket ha-
line geldi.
Artık armatörler bunu planlama değil
de neyi ne şekilde kurtarabiliriz duru-
muna geldi. Gerçekten kemerler sıkıldı
o dönem içerisinde. Hiç gemi siparişleri
verilmedi ve biz böyle haziran temmuza
kadar geldik ama artık tekrar işler Çin’in
açılması, diğer ülkelerin bunu takip et-
mesi, Türkiye’nin de aynı keza haziran
başında açılmasına baktığımızda ilk 3 ayı
fena bir şekilde başlamadık Türkiyede.
Tabiki sonra ikinci çeyrek epey kötüydü.
Yani bütün dünyada olduğu gibi hazi-
randan itibaren açılmaya başladık. Sene
sonu tüm 2020 ye baktığımızda hemen
hemen 2019 gibi geçti ama fark şuydu;
son ikinci yarı her şey değişti. Çok de-
ğişik bir sene yaşadık” şeklinde konuştu.
TEMMUZ - AĞUSTOS 63
 Enerji santrali separator Alfa laval mmpx 304 MIB 303 SEPARATOR
unitesi kurulumu revizyonu RETROFIT

Satıșını yaptığımız ürünler

Verdigimiz hizmetler

• Separatör bakım ve tamiri

• Hidrolik bakım ve tamir
(dümen, ambar kapak ve
kreyn sistemleri)
• Separatör üniteleri satıș ve
kurulum
• Separatör yedek parca satıș
• Hidrolik yedek parça satıș
• Hidrolik sistem tasarım ve
kurulumu

İletișim
Evliya Çelebi Mah. Gemi Yan Sanayi Sitesi B Blok No: 10TUZLA - İSTANBUL
Tel: 0216 494 35 46 / Mail: info@marinpros.com
w ww. marin pro s.co m
 Konuk Yazar
Ormanların Ülkesi Olmaz
UYK
Kemal Murat Güler
Ü
ç yaşına erişmemiş kızıma
elini sabunlarken suyu ka-
patması gerektiğini söyle-
diğimde anladığını pek de
düşünmemiştim. Bir gün an-
nesi elini sabunlarken kendisine suyu ka-
patması için uyarıp ısrar ettiğinde şaşırmış
bireysel bilincin çok daha küçük yaşlarda
oluşması gerektiğini yaşayarak görmüştük.
Gemiler nasıl limanda batarsa doğa da
onun önemini kavrayamamış insanların
zihinlerinde, kavrasa da öngörülebilir teh-
likeler için önlem almayan insanların fiilie-
rinde mahfolur.
Ağacın , ormanın varlığının gerekliliği-
ni tam olarak bilmeyen, ekolojik dengenin
insan hayatıyla olan yaşamsal bağını anla-
mamış, bio çeşitliliğinin bir halkasının yok
olmasının tüm hayatı nasıl etkileyeceğini
kafasında resmedemeyen zihinlerin ve bu
bilinci içselleştirememiş beyinlerin yangın-
lardan daha tehlikeli ve sonucu yaratan asıl
neden olduğunu artık bilmeliyiz. İşin içine
bir de küresel para sisteminin acımasız kar
hırsı ve insanlığın en büyük düşmanların-
dan olan terör belası girdiğinde doğanın
çaresiz, korumasız hali onu her türlü mela-
nete açık hale getirmektedir. Bu söylediğim
tüm dünya insanlığı için geçerlidir.
Dünyamız sınırlarla bölünmüş olsa da
Amazon ormanlarının yok olması Kam-
çatka`da ki insanların yaşamını etkilemek-
tedir. ABD de ki kasırgaların ABD eko-
nomisinde yarattığı menfi etkiler sigorta
66 TEMMUZ - AĞUSTOS
ve finans dünyası üstünden tüm dünyayı
az veya çok sarsmaktadır. Okyanuslarda-
ki mercanların yok olması o mercanların
hangi ülkenin karasularında olduğuna
bakmadan okyanus hayatını ve son tahlil-
de karadaki yaşamın dengesini bozmakta-
dır. Karbon salınımının yarattığı küresel
ısınmanın menfi sonuçları ülke seçimi ya
da sınır tanıması yapmayacaktır. Küresel
ısınmanın sonucunda işin aslı şimdiden
yüzleşmeye başladığımız su taşkınları , sel-
ler, kuraklık, açlık, yoksulluk eğer önlem
alınmazsa tüm insanlığı acımasız şekilde
vuracaktır.
Özetle doğal afetler nasıl ırk , milliyet,
din, dil, cinsiyet ayrımı yapmıyorsa geze-
genimizin doğasına “özellikle de biz de-
nizciler” önce insan olmanın bilinci ve so-
rumluluğuyla ülke ayrımı yapmadan sahip
çıkmalıyız.
Ülkemizde son bir haftadır süren or-
man yangınları sekiz kahraman insanı-
mızın canına mal olmuş, börtü böcek,
yılan, kamplumbağa , tavşan, geyik, do-
muz, kuş, solucan milyonlarca canlımızın
can kaybına yol açmış , on binlerce hektar
alanımızın yok olmasına neden olmuştur.
Konuyla ilgili yetkili ve sorumlular hiç bir
komplekse kapılmadan bu işin sorumlulu-
ğunu üstlenmeli bu yangınları büyümeden
önlemede nerede ne hata yapıldıysa, ne ek-
siklik söz konusuysa , hangi öngörülebilir
önlem alınmadıysa bir sonra ki potansiyel
yangınlar için bunları derhal revize etme-
lidirler. Bu tip afetlerde derhal meclisde
bir komisyon oluşturulup başta devletin
olanakları olmak üzere STK ların ve hal-
kın yardımını örgütleyebilecek bir oluşu-
mun harekete geçirilmesi kanaatimce çok
doğru ve ülkeyi birleştirecek bir adım olur.
TBMM Kurtuluş savaşımızda hep açık kal-
mış her düşünceden her sınıfdan insan bu
mücadelede ülkesinin yanında olmuş, milli
dayanışmayı bu şekilde oluşturmuştu. Sos-
yal Medyada ki bölünmüşlük yangın kadar
tehlikeli bence. O yüzden bu öneriyi bura-
da dillendirdim.
Yurtdışından gelecek her türlü yardım
başımızın üstünde kabul görmelidir. Bunu
gurur meselesi yapmak kimse kusura bak-
masın aymazlıktır.
Yanan ağacın , tavşanın , geyiğin , ayı-
nın , tilkinin, kuzunun , kurdun milliyeti
olmaz. Onlar özelde insana, genelde insan-
lığa hediye edilmiş tanrının varlıklarıdır.
Bize her gün her dakika insan olduğumuzu
hatırlatan kutsal emanetlerdir. Yanan or-
manın içinde hayvanların çığlıklarını gös-
teren videoları seyredenleriniz olmuştur. O
çığlıklar doğaya, hayvanlara karşı merha-
metten yoksun vicdanları ehlileştiren hay-
kırışlar olacaktır umarım.
Orman yangınlarını azaltmak , yangın
anında erken önlemler almak, gerekli teç-
hizatı üretmek, onların bakım tutumunu
yapıp kullanıma hazır tutmak , ehil, tecrü-
beli konuya vakıf insanları istihdam etmek
nasıl gelecek nesillere yaşanabilir bir ülke
bırakmak için gerekliyse doğaya ve yaşama
ait ne varsa onu sevmenin olmazsa olmaz
gerekliliğini genç zihinlere bilinç olarak
yerleştirmek de bir o kadar gereklidir. İn-
san sevdiğini ne yakar ne de yok eder.
Sonuç olarak insanın vicdanı ve sevgi-
si doğayı yaşatacak , ormanları yeşertecek
, tüm canlılara hayat verecek biricik kay-
naktır. Bu kaynağın fiiliyatının imkanı da
akıl ve bilimin ışığında ki eğitimle müm-
kündür.
 Müze
Dünyanın denizcilik mirası
Rahmi M. Koç Müzesi’nde
Motorsuz bir tekneyle Londra’dan İstanbul’a yolculuk
yapan Clodia, kafası karışık bir denizciye ait gemi baş
figürü, mekanik kuvvetle çalışan buharlı teknelerin
günümüze ulaşan en eski örneklerinden Dolly’nin
modeli… Rahmi M. Koç Müzesi, bine yakın denizcilik
objesinden oluşan geniş koleksiyonu ile ziyaretçilerine
tarihi, kültürel ve sanatsal açıdan önemli bir miras
sunuyor.
İ
ki kıtanın birleştiği yerde konumlanan
İstanbul’un Haliç kıyısında eşsiz bir
manzaraya sahip Rahmi M. Koç Müze-
si, Türkiye’nin ilk ve tek sanayi müzesi olma
özelliğini koruyor. Sanayi, iletişim ve ulaşım
tarihindeki gelişmeleri yansıtan Rahmi M.
Koç Müzesi’nin zengin denizcilik koleksi-
yonu müzenin büyük bir bölümünü oluş-
turuyor. Koleksiyonda gemi modellerinden
gezinti tekneleri ve yelkenlilere, efemeralar-
dan kanolara, Saltanat Kayığı’ndan buharlı
yatlara kadar bine yakın obje sergileniyor.
Geçmişten günümüze denizcilik tarihi ve
kültürel mirasını ziyaretçilerine aktaran
Rahmi M. Koç Müzesi’nin denizcilik kolek-
siyonundaki ‘en’ler de hayli dikkat çekici.
İşte o objeler:
En yaşlı obje: Rosalie, Avrupa’nın bili-
nen en eski buharlı römorkörü. 95 HP gü-
cündeki orijinal bileşik buharlı makinesi
dolayısıyla türünün tek örneği. Gemi, 1873
yılında, Hollanda’da, Kinderdijk, J & K Smit
Tersanesi tarafından, Hollanda Savunma
Bakanlığı için inşa edilmiş ve 1924’e kadar
68 TEMMUZ - AĞUSTOS
“Den Briel” adı altında, Brielle’deki Torpido
Teşkilatı’nda hizmet vermişti.
En genç obje: RMK Marine Tersanesi’n-
de 2020 yılında inşa edilen İttir Kaktır, içten
motorlu bir gezinti teknesi ve aynı zamanda
römorkör. 10,06 metre uzunluğundaki tek-
nenin 150 beygir gücündeki motoru Ford
Otosan tarafından üretildi.
En eski obje: Müzenin kuruluşundan bu
yana koleksiyonda bulunan kafası karışık
bir denizciye ait ahşaptan oyulan gemi başı
tasviri müze koleksiyonun en eski parçası.
20’nci yüzyıla kadar kullanımları devam
eden gemi baş figürlerinin gemileri korudu-
ğuna inanılıyordu.
En yeni obje: Atatürk bölümünde ser-
gilenen ve Acar Vapuru’ndan alınmış olan
gemi dümeni. Acar Motoru, Atatürk için
1937’de Almanya’da yaptırıldı. Başta Ata-
türk olmak üzere, Boğaz, Adalar ve Yalova
arasında yapılan geziler için devlet büyükle-
ri tarafından kullanıldı. Yabancı devlet baş-
kanları ve misafirlerin ağırlanması esnasın-
da protokol teknesi olarak da hizmet verdi.
En hafif obje: Müze koleksiyonunda
yer alan cam şişede küçük gemi modelleri.
1860’lardan itibaren üretilmeye başlayan
cam şişelerin içine yerleştirilen küçük gemi
modelleri, deniz insanları için önemli bir
hobiye dönüştü.
En ağır obje: Uluçalireis Denizaltısı.
1944 yılında Portsmouth Tersanesi’nde USS
Thornback (SS-418) adıyla 93 metre uzun-
luğunda 2 bin 400 ton olarak inşa edildi. 2
Temmuz 1971’de Deniz Kuvvetleri Komu-
tanlığı’na katıldı, TCG Uluçalireis adı ve
S-338 borda numarası verildi.
En büyük ve en güçlü obje: Turgut
Alp vinci. 32 metre yüksekliğindeki obje,
1887’de Bremen, Almanya’da inşa edilen ve
Türk Deniz Kuvvetleri’nde hizmet veren
TCG Turgut Alp mavnasının, buharla ça-
lışan ve 85 tonluk yük kaldırma kapasitesi
bulunan maçunasıdır.
En küçük obje: Bezard üretimi cep pu-
sulası. Pusulanın yüksekliği 7.5 cm, eni 5.2
cm ve derinliği ise 6 cm.
En ilgi gören obje: Fenerbahçe Vapuru.
Fenerbahçe Vapuru, kardeşi Dolmabahçe
Vapuru’yla birlikte 1952 yılında İskoçya
Glasgow’da inşa edildi. “Bahçe tipi” vapur-
ların bir üyesi olan vapur, Şirket-i Hayri-
ye’de (bugünkü adıyla Türkiye Denizcilik
İşletmeleri) 14 Mayıs 1953’te hizmete girdi.
Uzun yıllar Sirkeci-Adalar-Yalova-Çınarcık
arasında sefer yapan vapur, 22 Aralık 2008
tarihinde Veda Turu isimli son seferini ger-
çekleştirdi.
En ilginç obje: Nehir Gezgini Clodia.
Gezgin Giacomo de Stefano’nun Londra’dan
İstanbul’a uzanan, 6 ay süren ve toplamda 5
bin 200 km yol kat ederek 12 ülkeyi gezdiği
motorsuz tekne Clodia, 2012 yılından beri
müzede sergileniyor.
En özel obje: Dünyada mekanik kuv-
vetle çalışan buharlı teknelerin günümüze
ulaşan en eski örneği olan Steam Launch
Dolly’nin 1:8 ölçekli modeli.
En uzaklara giden obje: Müzede sergile-
nen Kısmet. 1965-1968 yılları arasında Kıs-
met adlı tekneleriyle dünyayı dolaşan Sadun
Boro ve eşi Oda Boro, Türk Bayrağı’nı dün-
ya denizlerinde dolaştıran ilk Türk yatçıları
olarak denizcilik tarihine geçti.
 untel.com.tr

Üntel Kablo VG95218/60-61-62-63-64-65-66

Donanma Tipi Kabloları Sertifikalandıran
İlk ve Tek
Türk Kablo Üreticisi Oldu
 Türk Loydu
Türk Loydu Vakfı 65. Olağan
Genel Kurulu gerçekleştirildi
Türk Loydu Vakfı’nın 65.
Olağan Genel Kurulu;
Yönetim Kurulu, Vakıf
Delegeleri, Sektör
Temsilcileri katılımı ile
geçtiğimiz ay sonu Piri
Reis Üniversitesi Konferans
Salonu’nda gerçekleştirildi.
T
ürk Loydu Vakfı Yönetim
Kurulu Başkanı Cem Me-
likoğlu’nun konuşması, saygı
duruşu ve İstiklal Marşı’nın
okunması ile başlayan 65.
Türk Loydu Vakfı Genel Kurulu’na; İME-
AK DTO Yönetim Kurulu Başkanı Tam-
er Kıran, İMEAK DTO Meclis Başkanı
Salih Zeki Çakır, GİSBİR Yönetim Kuru-
lu Başkanı Murat Kıran, GMO Yönetim
Başkanı Salih Bostancı, Piri Reis Üniver-
sitesi Rektörü Prof. Dr. Oral Erdoğan,
vakıf delegesi kuruluşların temsilcil-
eri, basın kuruluşlarının temsilcileri ve
davetliler katıldı.
Türk Loydu Vakfı Yönetim Kuru-
lu Başkanı Cem Melikoğlu vakıf faali-
yetlerine ilişkin yaptığı konuşmasında
70 TEMMUZ - AĞUSTOS
İMEAK DTO Başkanı Tamer Kıran
“Türk Loydu Vakfı’nın iştiraklerinden
Türk Loydu Uygunluk Değerlendirme
Hizmetleri A.Ş’nin hizmet portföyünün
önemli bir bölümünü oluşturan den-
izcilik sektöründe, 2015 yılından beri
sürdürdüğümüz yükseliş sayesinde
faaliyet gösterdiğimiz tüm alanlarda
büyümemize devam ettik. Savunma san-
ayinin denizcilik faaliyetleri alanında
mevcut olan liderliğimizi pekiştirerek,
özellikle yurtdışında başladığımız yeni
projeler ile operasyon alanımızı genişlet-
meyi başardık. Gerek Uluslararası Den-
izcilik örgütü IMO’da gerek IACS’ın
teknik çalışma gruplarına aktif katılımlar
Türk Loydu Vakfı Yönetim Kurulu
Başkanı Cem Melikoğlu
sağlayarak Türk Denizciliğinin uluslarar-
ası arenada gelişmesine katkı sağlıyoruz.
Endüstri ve Belgelendirme Sektörü
faaliyetlerimiz kapsamında ise enerji,
inşaat, maden, imalat, kimya, ulaşım ve
lojistik sektörleri başta olmak üzere hiz-
met alanlarımızı genişletmeye devam
ediyoruz.
Daha çok çalışıp üreteceğimiz, bera-
ber başarılar yakalayacağımız nice yıllar
olmasını temenni ediyorum. Türk Loydu
olarak zorluklardan çıkardığımız der-
slerle, dijital ve güncel teknolojileri daha
yaygın ve verimli kullanarak, gelişip
güçlenerek yolumuza devam edeceğiz”
dedi.
Toplantının sonunda, Genel Kurul’un
değerlendirmesini yapan İMEAK DTO
Başkanı Tamer Kıran ise konuşmasında
“Bu vakıf, bu ülkenin göz bebeklerinden
bir tanesi. Kurumların belli bir olgunluğa
erişmesi için çok uzun zaman gerekiyor.
Alanında çok iyi konumda olan nadir
bir müessese. Ülkemiz açısından bak-
tığımızda Türk Loydu, sektörümüzün
mihenk taşlarından birisi. Sektörde
dünya çapında bir rol alabilmemiz için;
varlığını devam ettirmesi gereken ku-
rumların başında geliyor. Genel Kurul
üyeleri olarak, bu kuruma zarar verme-
den günümüz şartlarını göz önünde bu-
lundurmalı; ve en iyi şartlarda yürütm-
eye devam etmeliyiz” şeklinde konuştu.
 Eğitim

Denizciliğe uzanan yol Ekol

Zabitliği ya da Güverte Vardiya Za- zabiti yeterliliklerine sahip olunabili-

Lise Mezuniyetiyle
Ekol Denizcilik’ten
Alınacak Eğitimler
Sonrası Gemilerde Farklı
Görevlerde Çalışmak
Mümkün
bitliği bölümlerinden bir tanesini
seçerek, iki yıllık eğitim sonrasında
gemilerde görev almak için gerekli
yeterliliğe sahip olmak mümkün.
Kariyer günlerimize davetlisiniz
1997 yılından bu yana uzman eği-
tim kadrosu ile eğitim veren Ekol
yor. Bunun dışında tüm STCW (tüm
gemi adamı belgeleri) kurslarının da
verildiği eğitim merkezinde uluslara-
rası standartlarda eğitim verilmekte-
dir.
Hem yüksek maaş alın hem de
dünyayı gezin

İ
Denizcilik, bu günlerde ‘’Kariyer Ekol Denizcilik binasında bu-
Günleri’’ne başladı. Gün ve saat sı- lunan son teknoloji simülatörlerle
stanbul Maltepe merkezli Ekol
nırlaması olmadan gerek denize ilgi öğrenciler henüz denize çıkmadan
Denizcilik, 1997 yılından bu
duyan öğrencileri gerekse velileri mi- gemilerde karşılaşacakları senaryo-
yana tecrübesi ile sektörün
safir etmeye her zaman hazır. nalar için deneyim kazanıyorlar.
eğitim alanındaki ilk şirketi
olarak Türk Denizcilik Sektörü Uygun ekonomik şartlar ve öde- Kariyer Günleri kapsamında okul,
için yetişmiş personel eğitmeye de- me kolaylığı lise mezuniyeti sonrası bir meslek
vam ediyor.
Uygun ekonomik şartlar ve öde- sahibi olmak isteyenlere, dünyanın
Eğitimde tek adres me kolaylıkları ile değişik olanaklar farklı coğrafyalarında değişik dene-
Yeni binasında, yeni vizyonu, kad- sunan eğitim kursunda ayrıca 32 iş yimler yaşarken yüksek maaşla çalış-
rosu ve 650 öğrenci kapasiteli EKOL günü kurs alarak gemici ve yağcı, 40 mayı arzu eden gençlere ve ailelerine
Denizcilik, yüzme havuzu, kapalı iş günü kurs alarak elektro teknik bilgi vermeye hazır.
spor salonu, yenilenmiş simülasyon
merkezi ve 250 kişilik konferans sa-
lonu ile eğitimde tek adres olma yo-
lunda ilerliyor.
Lise mezuniyeti denizcilk serü-
veniniz için yeterli
Lise mezuniyeti olan herkes,
Ekol’den eğitim alabilir. Üniversiteyi
kazanamamış ya da üniversite eğiti-
mi almayı tercih etmemiş ve denizci
olmak isteyen gençler için imkanlar
sunan Ekol Denizcilik’in Makine

72 TEMMUZ - AĞUSTOS
 Valf Kontrol
Sistemleri,
Yakıt Ölçüm ve
Anti-heeling ve
İzleme Sistemleri
Aquametro (İsviçre) TankValf Kontrol
Seviye Ölçüm Hoppe (Almanya)
Sistemleri,
Sistemleri
Yakıt Ölçüm ve www.aquametro-oil-marine.com www.hoppe-marine.com
Anti-heeling ve
İzleme Sistemleri
Aquametro (İsviçre) Tank Seviye Ölçüm Hoppe (Almanya)
Sıcak Su Kazanları, www.aquametro-oil-marine.com Sistemleri www.hoppe-marine.com
Merkezi Isıtma ve
Güverte Vinçleri Hava Firar Başlıkları
Atık Isı Geri
Sıcak Su Kazanları, Ulmatec (Norveç) Adria Winch (Croatia) Winteb (Hollanda)
Kazanım Sistemleri
Merkezi Isıtma ve www.ulmatec.no www.adriawinch.com www.winteb.com
Güverte Vinçleri Hava Firar Başlıkları
Atık Isı Geri
Kazanım Sistemleri Ulmatec (Norveç) Adria Winch (Croatia) Winteb (Hollanda)
www.ulmatec.no www.adriawinch.com www.winteb.com
Kapılar ve Kayar Matafora ve Güverte
Hava Kompresörleri
Kapılar Kreynleri
SAUER (Almanya) Baggerod (Norveç ) RED ROCK (Norveç)
Kapılar ve Kayar Matafora ve Güverte
Hava Kompresörleri www.sauercompressors.com www.baggerod.no www.redrock.no
Kapılar Kreynleri
SAUER (Almanya) Baggerod (Norveç ) RED ROCK (Norveç)
www.sauercompressors.com www.baggerod.no www.redrock.no
CUNIFE Boru ve Katlanabilir
Usturmaçalar
Fitingler Kreynler
Bencros (Slovakya) EUCARO (Almanya) Toimil (İspanya)
www.bencros.com CUNIFE Boru ve www.eucaro.de Katlanabilir www.toimilgruas.com
Usturmaçalar
Fitingler Kreynler
Bencros (Slovakya) EUCARO (Almanya) Toimil (İspanya)
www.bencros.com www.eucaro.de www.toimilgruas.com
Nitrojen ve Oksijen LED Floodlight ve
Dizel Jeneratörler
Jeneratörleri Searchlight Ürünleri
Oxymat (Danimarka) Rigas Dizelis (Letonya) Razorlux (Norveç)
Nitrojen ve Oksijen www.oxymat.com www.rigasdizelis.lv LED Floodlight ve www.razorlux.no
Dizel Jeneratörler
Jeneratörleri Searchlight Ürünleri
Oxymat (Danimarka) Rigas Dizelis (Letonya) Razorlux (Norveç)
Kompozit www.oxymat.com www.rigasdizelis.lv Mutfak Ekipmanları www.razorlux.no
Tatlı Su Yapıcı
(GRP,RTR,GRVE) ve
Sistemler
Boru ve Fitingler Fibersol (Germany) Pomar (İspanya) MOB / FRB Botlar MARE Safety (Norveç )
Kompozit Mutfak Ekipmanları
Tatlı Su Yapıcı
(GRP,RTR,GRVE) www.fibersol.de www.pomarwater.com ve www.maresafety.no
Sistemler
Boru ve Fitingler Fibersol (Germany) Pomar (İspanya) MOB / FRB Botlar MARE Safety (Norveç )
www.fibersol.de www.pomarwater.com www.maresafety.no
Konteyner ve
Atık Isı Enerjisi
Gemi Asansörleri RoRo/Ferry Lashing
Dönüştürücüleri
ORCAN Energy (Almanya) Kone (Finlandiya) Ekipmanları
Konteyner ve MEC (Almanya)
Atık Isı Enerjisi
www.orcan-energy.com Gemi Asansörleri www.kone-marine.com RoRo/Ferry Lashing www.mec-seafastening.com
Dönüştürücüleri
ORCAN Energy (Almanya) Kone (Finlandiya) Ekipmanları MEC (Almanya)
Sintine www.orcan-energy.com www.kone-marine.com www.mec-seafastening.com
Seperatörleri ve Ölçüm, Analiz ve Çelik Sac ve
Pis Su Arıtma
Sintine Alarm Ekipmanları Profiller
Sistemleri ve DVZ (Almanya) MARSEN (Güney Kore) Baglietto (İtalya)
Seperatörleri Ölçüm, Analiz ve Çelik Sac ve
www.dvz-services.de www.marsen.co.kr www.bagliettosas.it
Pis Su Arıtma Alarm Ekipmanları Profiller
Sistemleri DVZ (Almanya) MARSEN (Güney Kore) Baglietto (İtalya)
www.dvz-services.de www.marsen.co.kr www.bagliettosas.it
Denizde İkmal Helikopter Görsel
Helikopter Yakıt
Sistemleri İniş Destek
İkmal Sistemleri
(RAS-FAS)
Denizde İkmal AM Defence (İngiltere) Alfons Haar (Almanya) Sistemleri
Helikopter Görsel Optonaval (Almanya)
Helikopter Yakıt
Sistemleri www.amdefencemarine.co.uk www.alfons-haar.de İniş Destek www.optonaval.com
İkmal Sistemleri
(RAS-FAS) AM Defence (İngiltere) Alfons Haar (Almanya) Sistemleri Optonaval (Almanya)
www.amdefencemarine.co.uk Yüksek Basınçlı Su www.alfons-haar.de www.optonaval.com
Yakıt Tasarrufu Sisi Yangın
Danfoss Fire Safety Scrubber Sistemleri
Sağlayıcı Sistemler Söndürme
Yüksek Basınçlı Su
FUELSAVE (Almanya) Sistemleri (Danimarka) PureteQ (Danimarka)
Yakıt Tasarrufu Sisi Yangın
www.fuelsave-global.com semsafe.danfoss.com
Danfoss Fire Safety Scrubber Sistemleri www.pureteq.com
Sağlayıcı Sistemler Söndürme
FUELSAVE (Almanya) Sistemleri (Danimarka) PureteQ (Danimarka)
www.fuelsave-global.com semsafe.danfoss.com www.pureteq.com
Inventory of
Hazardous Kompaktörler Multi Core Borular
Materials (IHM)
Inventory of Griegg Green (Norveç) Bramidan (Danimarka ) Dong Nam (Güney Kore)
Hazardous www.grieggreen.com Kompaktörler www.bramidan.com Multi Core Borular www.dongnamkorea.com
Materials (IHM) Griegg Green (Norveç) Bramidan (Danimarka ) Dong Nam (Güney Kore)
Şemsettin Günaltay Caddesi, No:
www.grieggreen.com 198 D:4 Kadıköy, İstanbul www.bramidan.com arti@artidenizcilik.com
www.dongnamkorea.com

Şemsettin Günaltay Caddesi, No: 198 D:4 Kadıköy, İstanbul arti@artidenizcilik.com

+90 216 350 10 66 +90 216 350 10 76 www.artidenizcilik.com

+90 216 350 10 66 +90 216 350 10 76 www.artidenizcilik.com

/ARTIdenizcilik /ARTIdenizcilik /Artidenizcilik /company/Arti-denizcilik

 İhracat

Haziranda en fazla artan

gemi ve yat ihracatı oldu
T
ürkiye’nin haziran ayı ihra- Birliği Başkanı Cem Seven, yaptığı
catı, geçen yılın aynı ayına açıklamada, “Gemi Yat ve Hizmetleri
kıyasla yüzde 46,9 artışla İhracatçıları Birliği olarak 2020 yılında
19 milyar 773 milyon dolar Türkiye’de ihracatını en çok artırmayı
olarak gerçekleşirken, gemi başaran sektör olarak başarılarımıza
ve yat, dış satımını oransal olarak en çok 2021 yılında da devam etmekten büyük
artıran sektör oldu. memnuniyet duyuyoruz.” ifadelerini kul-
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) landı.
verilerine göre, Haziran 2020’de 88 mily- Seven, ilan edilen rakamlar ile birlikte
on 349 bin dolar olan gemi ve yat sektörü birlik tarihindeki en yüksek aylık ihracat
ihracatı, bu yılın aynı döneminde yüzde tutarına ulaşmayı başardıklarını belir-
214 artarak 277 milyon 380 bin dolara terek, şunları kaydetti:
yükseldi.
“Yılın ilk yarısı itibarıyla sektör ihra-
Gemi ve yat sektörü ihracatının Tür- catımız, rekorlara konu olan 2020 yılı
kiye’nin toplam ihracatı içerisindeki ihracatımızın yüzde 46 ilerisinde sey-
payı yüzde 1,4 olarak gerçekleşti. Sek- retmekte. İleri teknoloji ihtiva eden ve
tör, yılın ilk yarısında ise bir önceki yılın inovatif unsurlar barındıran ürünlerin
aynı dönemine kıyasla yüzde 46,7 artış teslimini başarıyla tamamlayan tersane-
ile 734,4 milyon dolar tutarında ihracat lerimizi ve yan sanayi firmalarımızı bu
yaptı. büyük başarının mimarları oldukları
Birim değeri 10 milyon doların üzer- için kutluyor, yılın ilk yarısındaki ihracat
inde olan 2 balıkçı gemisi, 2 rüzgar türbin artış ivmemizin yıl sonuna kadar devam
destek gemisi, 1 feribot, 1 römorkör 1 etmesini ve mevcut rekorun kısa sürede Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği Başkanı
de mega yatın tesliminin yapıldığı haz- yerini yeni rekorlara bırakmasını dili- Cem Seven
iran ayında çok sayıda yat, römorkör, yorum.” dedi.
yük gemileri ve yan sanayi ihracatı da
gerçekleştirildi. Gemi ve yat sektörünün
geçen ay en fazla ihracat gerçekleştirdiği
ülke Norveç olarak kayıtlara geçti. Nor-
veç’e haziranda 75 milyon dolarlık ihra-
cat yapıldı.
Norveç’i, 48 milyon dolarla Fransa, 36
milyon dolarla Cayman Adaları ve Belçi-
ka, 12 milyon dolarla Singapur ve 11,8
milyon dolarla İtalya takip etti. Yılın ilk
yarısında ise 245 milyon dolar ile Nor-
veç, 79 milyon dolar ile Malta, 52 mily-
on dolar ile Fransa, 36 milyon dolar ile
Belçika ve Cayman Adaları, 30 milyon
dolar ile Marshall, 26 milyon dolar ile
Yunanistan, 25 milyon dolar ile Roman-
ya ve ABD, 22 milyon dolar ile de İtalya
ihracatta önde gelen ülkeler oldu.
“En yüksek aylık ihracat tutarına ul-
aştık”
Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları

74 TEMMUZ - AĞUSTOS
 Dış Haber
ICS’den gemiadamı
temin güçlüğü uyarısı
Uluslararası Deniz
Ticaret Odası (ICS) ve
BIMCO’nun denizci
işgücü piyasasına ilişkin
beş yıllık değerlendirmesi,
eğitimli zabit sıkıntısının
kötüleşerek arttığını
ortaya koydu.
I
CS eğitimli zabit krizinin yöne-
tilemez hale gelebileceği konu-
sunda uyarıda bulunarak, deniz
taşımacılığında gemiadamı sı-
kıntısnın giderek kötüleştiğini,
ancak kadın denizci sayısı arttığını or-
taya koydu.
Son rakamlara göre 2021 yılında 26
bin 240 zabit açığı yaşanırken, bu ra-
kam geçen dönemde 16 bin 500 civa-
rında olarak kaydedilmişti. Bu yıl top-
lamda STCW Konvansiyonuna göre
sertifikalandırılan 1.881.320 gemiada-
mı bulunmakta. Bunların 883.780 ade-
di zabit ve 997.540 adedi ise gemici. Bu
rakam 2015 yılında 1.545.000’di.
İstihdam edilen zabit sayısı o za-
mandan bu yana yüzde 10.8 oranında
artmasına rağmen, dünya filosundaki
büyümeye ayak uydurmak için yeterli
değil. Gemiadamı İşgücü Raporu’nda,
zabit sıkıntısının tanker ve off-shore
sektörlerinde üst düzey zabitlerde en
şiddetli şekilde hissedildiği belirtil-
mekte.
Endişe verici bir şekilde, ortak an-
kette 2026 yılına kadar 89.510 zabite
daha talep olduğu ve bunun için yılda
yüzde 2 büyüme gerekeceği tahmin
ediliyor.
2010 yılından bu yana zabit istih-
damında ortalama büyüme oranının
yıllık yüzde 2,4 olması, artan talebin
karşılanabileceğini gösteriyor. Ancak
ICS Yönetim Kurulu Başkanı Esben
76 TEMMUZ - AĞUSTOS
Poulsson, denizcilik sektörünün son
yıllarda memur sıkıntısıyla başa çıka-
bilmesine rağmen, pandeminin kay-
nakları esnetmelerinden endişe ediyor.
Poulson “2023’ten itibaren zabitle-
rin ve gemicilerin yeni regülasyonlar
çerçevesinde yeni operasyonel görev-
ler üstleneceğini ve teknik değişiklik-
lerin olacağı, bu yönde de gereksinim
ve taleplerin ortaya çıkacağını” ifade
etti.
Denizde kariyere yüz çeviren
gençler
Raporda, denizde kariyer için eği-
tim ve öğretimin teşviki öneriliyor.
Ayrıca, deniz idarelerinin deniz taşı-
macılığında gemiadamı işe alımlarını
takip etmeleri ve ulusal düzeyde ted-
birler almaları gerektiği de belirtili-
yor. ICS, STCW Konvansiyonu’nun
denizciler üzerindeki değişen talepleri
yansıtacak şekilde güncelleştirilmesini
istiyor.
Denizcilik mesleğinin en büyük iş-
gücü tedarik ülkesi olan Filipinler’de
denizcilik mesleğine giren sayılarda
azalma olduğunu gösteren son rapor-
lar, salgın deneyiminin gençleri de-
nizdeki kariyerlerinden uzaklaştırıyor
olabileceğini gösteriyor.
ICS deniz taşımacılığı sektöründe
gemiadamlarını kilit çalışan olarak ka-
bul edilmesi için hükümetlere baskıya
devam edeceğini, karayolu ve havayo-
lu sektörlerinde de aynı uygulamanın
yapılması ve benzer sorunlarla karşıla-
şan ülkeler arasında dolaşım serbestisi
çağrısında bulunuyor.
Raporda, kadınları eğitimden geç-
meye teşvik etme girişimlerinin art-
masının, daha fazlasının denizci olma-
sına yol açtığını belirtildi. 2021 yılında
zabit kursiyerlerinin yüzde 15’ini, ge-
mici kursiyerlerinin ise yüzde 6’ını
kadınların yaptığı tahmin ediliyor. Bu-
nunla birlikte, kadın işgücünün yüz-
desi düşük kalıyor. küresel denizcilik
işgücünün sadece yüzde 1,28’i kadın-
lardan oluşmakta.
Raporda, kadın gemicilerin büyük
ölçüde kruvaziyer ve yolcu taşımacılığı
sektöründe istihdam edildiğini, ancak
kadın zabitlerin sektör genelinde daha
yaygın çalıştığı ortaya kondu. Başlıca
işgücü arzı ülkeleri büyük ölçüde de-
ğişmemiş görünüyor. Tüm gemiadam-
ları için Filipinler, sektörün en büyük
iş gücü kaynağı olmaya devam ediyor
ve onu Rusya, Endonezya, Çin ve Hin-
distan takip ediyor. Bu beş ülke deniz-
ci işgücünün yüzde 45’ini oluşturuyor.
Filipinler aynı zamanda en büyük zabit
ve gemici tedarikçisi konumunda.
 Dış Haber
Japonya’dan yeni nesil gemilere
35 milyar yen yatırım
J
aponya gemi makinelerinin ve CO2
(karbondioksit) yaymayan hidrojen
gibi yeni nesil yakıtları kullanan di-
ğer teknolojilerin geliştirilmesi için
karbonsuzlaştırma teknolojilerinin
geliştirilmesini desteklemek üzere 2 tril-
yon Yenlik bir fondan 35 milyar Yene ka-
dar kaynak ayırma kararı aldı.
Japonya teknolojik gelişmenin bilgi bi-
rikiminden yararlanarak, LNG yakıt kul-
lanan gemilerdeki metan kaçağının (yan-
mamış metan sızıntısı) önlenmesi için
uluslararası kuralların oluşturulmasında
proaktif bir yaklaşım sergiliyor.
Japonya’da bakanlığa yeni nesil gemi-
lerin teknolojik gelişimi için 35 milyar
Yen’e kadar kaynak ayırma planı sunuldu
ve genel olarak onaylandı. Kaynak planla-
ması olarak hidrojen yakıtlı gemiler için
21 milyar Yen, amonyak yakıtlı gemiler
için 11,9 milyar Yen ve LNG yakıtlı ge-
milerdeki metan kaçağına karşı önlemle-
ri için 2,1 milyar Yen. Şirketlerin halka
arzı Yeni Enerji ve Endüstriyel Teknoloji
Geliştirme Örgütü (NEDO) aracılığıyla
başlayacak.
78 TEMMUZ - AĞUSTOS
Hidrojen yakıtlı gemiler için, proje
gerçekleşme sunumunun 2030 yılına ka-
dar tamamlanması hedefleniyor. Bu süreç
içerisinde hidrojen yakıtlı gemi makinesi,
yakıt sarnıcı ve yakıt besleme sisteminin
geliştirilmesi gerçekleştirilecek. Mini-
mum ateşleme enerjisi ve yüksek yanma
oranına sahip olan hidrojen, yanma kont-
rolü ve hidrojen sızıntısı ve hassasiyetine
karşı önlemler alınmasını gerektirmekte.
Ayrıca, hidrojen sıvı halde bile ağır yağın
4-5 katı bir hacme sahip olduğundan, bir
yakıt tankı geliştirirken kargo yükü üze-
rindeki etkiyi en aza indirmek için yerden
tasarruf etmek gerekir. Bu tür araştırma
ve geliştirmenin 10 yıldan fazla sürmesi
bekleniyor ve bunun bir konsinye işi ola-
cağı varsayılıyor.
2028 yılında ticari operasyonlarda kul-
lanımı en kısa sürede gerçekleştirmesi
beklenen amonyak yakıtlı gemiler, alev
geciktirici amonyak, egzoz gazında azot
oksit (N2O) yanmasını ve amonyağın
aşındırıcılığını ve toksisitesini kontrol
etmek için önlemler alınması hedeflen-
mekte. Hidrojen yakıtlı gemilerde oldu-
ğu gibi, makinelerin geliştirilmesi yoluyla
bir deniz amonyağı yakıt besleme sistemi
kurulacak yakıt tankları ve yakıt besleme
sistemlerinin yanı sıra bunker gemileri-
nin pratik uygulaması hedeflenmekte.
LNG yakıtlı gemiler için, metan ka-
çağına karşı önlemler teşvik edilecek ve
yüzde 60’lık bir azalma hedeflenecek.
Karşı önlemler olarak, katalizör kullanan
bir yöntem ve metan kaçağını azaltmak
için makinelerin geliştirileceği yöntemi
varsayılmakta. Metan kaçağının CO2’nin
25 katı sera gazı etkisine sahip olduğu ve
egzoz gazından metan gazını uzaklaştır-
mak için teknolojik gelişimin erken aşa-
mada gerçekleşmesi bekleniyor.
Bu toplantıda MLIT, bu projenin tek-
nolojik gelişiminden elde edilen metan
kaçağına karşı önlemler hakkında bilgi-
lenme sağlayarak IMO’da (Uluslararası
Denizcilik Örgütü) uluslararası kuralların
formüle edilmesini önerecek bir politika
açıklanması konusunda bilgi sahibi oldu.
Japonya bu hızlı girişimler ile özellikle
küresel ısınma konusundaki rekabet gü-
cünü küresel anlamda kazanmak istiyor.
 Konteyner İstatistikleri

Limanlarımızda
elleçlenen konteyner
miktarı yüzde 12,2 arttı
2021 yılı Temmuz ayında limanlarımızda elleçlenen konteyner miktarı bir önceki yılın
aynı ayına göre %12,2 artarak 995 bin 537 TEU olarak gerçekleşti. 2021 yılı Ocak-
Temmuz döneminde ise limanlarımızda elleçlenen konteyner miktarı bir önceki yılın
aynı dönemine göre %12,2 artarak 7 milyon 159 bin 927 TEU olarak gerçekleşti.

80 TEMMUZ - AĞUSTOS
 www.7deniz.net <

Limanlarımızda Gerçekleştirilen Konteyner Elleçleme, En Fazla Konteyner Elleçlemesi Yapılan İlk 5 Liman Baş-
Temmuz 2021 kanlığı, Temmuz 2021

İthalat amaçlı konteyner boşaltmaları %11,4 arttı

Temmuz ayında limanlarımızda elleçlenen dış ticarete konu
konteyner miktarı bir önceki yılın aynı ayına göre %3,9 artarak
744 bin 264 TEU oldu. Temmuz ayında limanlarımızda ger-
çekleştirilen ihracat amaçlı konteyner yüklemeleri bir önceki
yılın aynı ayına göre %2,9 azalarak 367 bin 619 TEU, ithalat
amaçlı konteyner boşaltmaları ise bir önceki yılın aynı ayına
göre %11,4 artarak 376 bin 645 TEU olarak gerçekleşti.
Denizyolu ile Konteyner Dış Ticareti, Temmuz 2021
(TEU)
En fazla konteyner elleçlemesi Yunanistan ile yapılan ta-
şımalarda gerçekleşti
Yunanistan, 2021 yılı Temmuz ayında 104 bin 512 TEU ile
en fazla konteyner elleçlemesi yapılan ülke oldu. Yunanistan’ı
sırasıyla 92 bin 71 TEU ile İsrail’le yapılan taşımalar ve 78 bin
413 TEU ile Mısır’la yapılan taşımalar takip etti.
En Fazla Konteyner Elleçlemesi Yapılan İlk 5 Ülke, Tem-
muz 2021

2021 yılı Temmuz ayında limanlarımızda elleçlenen transit

konteyner miktarı bir önceki yılın aynı ayına göre %66,4 arta-
rak 198 bin 680 TEU oldu. Temmuz ayında kabotajda elleçle-
nen konteyner miktarı da bir önceki yılın aynı ayına göre %3,2
artarak 52 bin 593 TEU olarak gerçekleşti. En fazla konteyner yüklemesini Yunanistan’a giden kon-
teynerler oluşturdu
En fazla konteyner elleçleme Ambarlı Liman Başkanlığı
idari sınırlarında gerçekleşti 2021 yılı Temmuz ayında limanlarımızda denizyolu ile ya-
pılan en fazla ihracat amaçlı konteyner yüklemesini 40 bin 35
2021 yılı Temmuz ayında Ambarlı Liman Başkanlığı idari
TEU ile Yunanistan’a giden konteynerler oluşturdu. Bu yük-
sınırlarında faaliyet gösteren liman tesislerinde toplam 249
lerin %95,9’u (38 bin 404 TEU’su) yabancı bayraklı gemilerle
bin 645 TEU konteyner elleçlemesi gerçekleşti. Bu liman te-
taşındı. Yunanistan’ı sırasıyla, 37 bin 484 TEU ile İspanya’ya ve
sislerinde elleçlenen konteynerlerin 163 bin 319 TEU’sunu
35 bin 749 TEU ile Mısır’a yapılan konteyner yüklemeleri takip
(%65,4’ünü) dış ticarete konu konteynerler, 74 bin 500 TEU’su-
etti.
nu (%29,8’ini) transit konteynerler ve 11 bin 826 TEU’sunu da
(%4,7’sini) kabotajda taşınan konteynerler oluşturmaktadır. İhracatta Konteyner Elleçlemesi Yapılan İlk 5 Ülke, Tem-
Ambarlı Liman Başkanlığını 164 bin 379 TEU ile Kocaeli Li- muz 2021
man Başkanlığı ve 154 bin 253 TEU ile Mersin Liman Başkan-
lığı takip etti.

2021 Temmuz ayında 14 liman başkanlığının idari sınırla-

rında faaliyet gösteren liman tesislerinde konteyner elleçlemesi
gerçekleşti. En fazla konteyner elleçlemesi gerçekleşen ilk 5 li-
man başkanlığında toplam 837 bin 519 TEU konteyner elleç-
lenmiş olup limanlarımızda elleçlenen toplam konteynerlerin
%84,1’ini oluşturmakta.

TEMMUZ - AĞUSTOS 81
 Konteyner İstatistikleri
İthalatta Konteyner Elleçlemesi Yapılan İlk 5 Ülke, Tem- Geminin Bayrağına Göre Dış Ticaret, Temmuz 2021
muz 2021

Boş konteyner elleçlemeleri %20,9 arttı

Dış ticarette taşınan konteynerlerin %8,7’si Türk bayraklı
gemiler ile gerçekleşti
2021 yılı Temmuz ayında limanlarımızda elleçlenen dış tica-
rete konu 744 bin 264 TEU konteynerin %8,7’si Türk bayraklı
gemilerle taşındı. Temmuz ayında Türk bayraklı gemilerde el-
leçlenen dış ticarete konu konteyner miktarı bir önceki yılın
aynı ayına göre %13,9 azalışla 64 bin 805 TEU, yabancı bayraklı
gemilerde elleçlenen dış ticarete konu konteyner miktarı ise bir
önceki yılın aynı ayına göre %5,9 artışla 679 bin 460 TEU oldu.
Konteyner cinslerine göre konteyner elleçleme rakamlarına
baktığımızda, 2021 yılı Temmuz ayında limanlarımızda elleçle-
nen dolu konteyner miktarı bir önceki yılın aynı ayına göre %9,8
artarak 757 bin 10 TEU oldu. Temmuz ayında limanlarımızda el-
leçlenen boş konteyner miktarı ise bir önceki yılın aynı ayına göre
%20,9 artarak 238 bin 528 TEU olarak gerçekleşti. Temmuz ayın-
da limanlarımızda elleçlenen toplam 995 bin 537 TEU konteyne-
rin %27,5’ini (274 bin 75 TEU) 20’ lik konteynerler, %72,4’ünü
(720 bin 362 TEU) 40’ lık konteynerler ve %0,1’ini (bin 100 TEU)
de 40’ den büyük konteynerler oluşturmakta.

Konteyner Cinslerine Göre Elleçleme, Temmuz 2021

Temmuz ayında 176 bin 748 adet ihraç amaçlı dolu konteynerin tartımı yapıldı
2021 yılı Temmuz ayında İdarece yetkilendirilen tartı aleti operatörleri tarafından Doğrulanmış Brüt Ağırlık (DBA) Belgesi
düzenlenerek gemilere yüklenen dolu konteyner sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre %16,3 azalarak 176 bin 748 adet olarak
gerçekleşti

82 TEMMUZ - AĞUSTOS
 Yük İstatistikleri

Limanlarımızda
elleçlenen yük miktarı
%6,2 arttı
2021 yılı Temmuz ayında limanlarımızda elleçlenen yük miktarı bir önceki yılın aynı
ayına göre %6,2 artarak 43 milyon 266 bin 435 ton olarak gerçekleşti. 2021 yılı Ocak-
Temmuz döneminde ise limanlarımızda elleçlenen yük miktarı bir önceki yılın aynı
dönemine göre %5,3 artarak 299 milyon 168 bin 302 ton olarak gerçekleşti.

Limanlarımızda Gerçekleştirilen Yük Elleçleme, Temmuz 2021

84 TEMMUZ - AĞUSTOS
 www.7deniz.net <

İhracat amaçlı yüklemeler %4,2 arttı En fazla artış Taşkömürü yük cinsinde oldu
2021 yılı Temmuz ayında limanlarımızda gerçekleştirilen 2021 yılı Temmuz ayında limanlarımızda Taşkömürü (Bri-
ihracat amaçlı yükleme miktarı bir önceki yılın aynı ayına ketlenmemiş) yük cinsinde 2 milyon 182 bin 518 ton elleçleme
göre %4,2 artarak 12 milyon 111 bin 491 ton, ithalat amaçlı gerçekleşti. Taşkömürü (Briketlenmemiş), 371 bin 570 tonluk
boşaltma miktarı ise bir önceki yılın aynı ayına göre %3,0 artış ile bir önceki aya göre elleçleme miktarlarında (%20,5’lik
artarak 19 milyon 195 bin 174 ton olarak gerçekleşti. 2021 artış) en fazla artış gösteren yük cinsi oldu. Bu yük cinsini sıra-
yılı Ocak-Temmuz döneminde dış ticaret amaçlı denizyolu sıyla, 215 bin 869 ton artış ile Alüminyum Cevheri (Boksit) ve
taşımacılığında elleçlenen toplam yük miktarı ise bir önceki Konsantreleri ve 204 bin 918 ton artış ile LNG (Sıvılaştırılmış
yılın aynı dönemine göre %4,6 artışla 219 milyon 512 bin 88 doğal gaz) yük cinsleri takip etti. Diğer Çimentolar ise 342 bin
ton oldu. 968 tonluk düşüş ile bir önceki aya göre elleçleme miktarı en
fazla azalan yük cinsi oldu. Bu yük cinsini sırasıyla, 252 bin 85
Denizyolu ile Dış Ticaret, Temmuz 2021(TON)
tonluk düşüş ile 40’lık Konteyner içinde taşınan yükler ve 220
bin 358 tonluk düşüş ile Demir-Çelik Ürünleri yük cinsi takip
etti.
Dış ticarette en fazla yük elleçlemesi yapılan yük cinsi
Ham Petrol oldu
2021 yılı Temmuz ayında Ham Petrol 2 milyon 535 bin 198
ton ile dış ticarette limanlarımızda en fazla miktarda elleçleme-
si yapılan yük cinsi oldu. Bunu sırasıyla, 2 milyon 301 bin 181
Transit yük taşımaları %17,7 arttı ton ile Hurda Demir ve 2 milyon 182 bin 518 ton ile Taşkömü-
rü (Briketlenmemiş) yük cinsleri takip etti.
2021 yılı Temmuz ayında limanlarımızda denizyolu ile yapı-
lan transit yük taşımaları bir önceki yılın aynı ayına göre %17,7 Denizyolu ile Yapılan Dış Ticarette İlk 5 Yük Cinsi*, Tem-
artarak 6 milyon 688 bin 428 ton oldu. Temmuz ayında kabo- muz 2021
tajda taşınan yük miktarı ise 5 milyon 271 bin 342 ton ile bir
önceki yılın aynı ayına göre %10,0 arttı.
En fazla yük elleçleme Kocaeli Liman Başkanlığı’nda ger-
çekleşti
2021 yılı Temmuz ayında Kocaeli Liman Başkanlığı idari
sınırlarında faaliyet gösteren liman tesislerinde toplam 6 mil-
yon 771 bin 181 ton yük elleçlemesi gerçekleşti. Kocaeli Liman
Başkanlığı idari sınırlarında elleçlenen yüklerin, 5 milyon 700
bin 156 tonunu (%84,2’sini) dış ticaret yükleri, 911 bin 265
tonunu (%13,5’ini) kabotaj yükleri ve 159 bin 760 tonunu ise
(%2,4’ünü) transit yükler oluşturmaktadır. Kocaeli Liman Baş-
kanlığını 6 milyon 575 bin 645 ton ile İskenderun Liman Baş-
Denizyolu ile en fazla ihraç edilen yük cinsi Portland Çi-
kanlığı ve 6 milyon 132 bin 285 ton ile Aliağa Liman Başkanlığı
mento oldu
takip etti.
2021 yılı Temmuz ayında Portland Çimento yük cinsi li-
Temmuz ayında 38 liman başkanlığının idari sınırlarında
manlarımızda elleçlenen ihracat yükleri içerisinde 1 milyon
faaliyet gösteren liman tesislerinde yük elleçlemesi gerçekleşti.
8 bin 681 ton ile ilk sırayı aldı. Portland Çimento yük cinsini
En fazla yük elleçlemesi gerçekleşen ilk 10 liman başkanlığında
sırasıyla, 947 bin 819 ton ile Klinker ve 667 bin 472 ton ile Fel-
toplam 36 milyon 300 bin 475 ton yük elleçlenmiş olup liman-
dispat yük cinsleri takip etti.
larımızda elleçlenen toplam yükün %83,9’unu oluşturdu.
Denizyolu ile Yapılan İhracatta İlk 5 Yük Cinsi*, Temmuz
En Fazla Yük Elleçlemesi Yapılan İlk 10 Liman Başkanlı-
2021
ğı, Temmuz 2021

TEMMUZ - AĞUSTOS 85
 Yük İstatistikleri
Denizyolu ile en fazla ithal edilen yük cinsi Ham Petrol
oldu
2021 yılı Temmuz ayında Ham Petrol limanlarımızda elleç-
lenen ithalat yükleri içerisinde 2 milyon 535 bin 198 ton ile ilk
sırayı aldı. Bunu sırasıyla, 2 milyon 297 bin 71 ton ile Hurda
Demir ve 2 milyon 182 bin 518 ton ile Taşkömürü (Briketlen-
memiş) yük cinsleri takip etti.
Denizyolu ile Yapılan İthalatta İlk 5 Yük Cinsi*, Temmuz
2021
Dış ticarette en fazla yük taşıması yapılan ülke Rusya oldu
2021 yılı Temmuz ayında denizyolu ile yapılan dış ticarette
en fazla yük elleçlemesi 5 milyon 32 bin 32 ton ile Rusya ile
yapılan taşımalarda gerçekleşti. Rusya’yı sırasıyla 1 milyon 957
bin 262 ton ile İtalya, 1 milyon 525 bin 40 ton ile Amerika ta-
kip etti. Rusya ile yapılan taşımaların 352 bin 629 tonu (%7,0’ı)
Türk bayraklı gemilerle, 4 milyon 679 bin 403 tonu ise (%93,0’ı)
yabancı bayraklı gemilerle gerçekleşti.
Denizyolu ile Yapılan Dış Ticarette İlk 5 Ülke, Temmuz
2021
En fazla ihracat yapılan ülke İtalya oldu
2021 yılı Temmuz ayında denizyolu ile yapılan ihracatta en
fazla yük elleçlemesi 1 milyon 220 bin 357 ton ile İtalya’ya ya-
pılan taşımalarda gerçekleşti. İtalya’yı sırasıyla 1 milyon 19 bin
407 ton ile İspanya’ya ve 936 bin 764 ton ile Amerika’ya ya-
pılan taşımalar takip etti. İtalya’ya giden yüklerin 416 bin 626
tonu (%34,1’i) Türk bayraklı gemilerle, 803 bin 731 tonu ise
(%65,9’u) yabancı bayraklı gemilerle taşındı.
Denizyolu ile Yapılan İhracatta İlk 5 Ülke, Temmuz 2021
86 TEMMUZ - AĞUSTOS
İthalatta ilk sırayı Rusya aldı
2021 yılı Temmuz ayında denizyolu ile yapılan ithalatta en
fazla yük elleçlemesi 4 milyon 835 bin 828 ton ile Rusya’dan
yapılan taşımalarda gerçekleşti. Rusya’yı sırasıyla 1 milyon 200
bin 58 ton ile Kolombiya’dan ve 1 milyon 65 bin 969 ton ile
Avustralya’dan yapılan taşımalar takip etti. Rusya’dan gelen
yüklerin 338 bin 151 tonu (%7,0’ı) Türk bayraklı gemilerle, 4
milyon 497 bin 677 tonu ise (%93,0’ı) yabancı bayraklı gemi-
lerle taşındı.
Denizyolu ile Yapılan İthalatta İlk 5 Ülke, Temmuz 2021
Dış ticarete konu olan yüklerin %7,0’ı Türk bayraklı ge-
miler ile taşındı
2021 yılı Temmuz ayında limanlarımızda elleçlenen dış ti-
carete konu 31 milyon 306 bin 665 ton yükün %7,0’ı Türk bay-
raklı gemilerle taşındı. Temmuz ayında Türk bayraklı gemiler
ile taşınan yük miktarı 2 milyon 205 bin 752 ton ile bir önceki
yılın aynı ayına göre %16,4 azaldı. Yabancı bayraklı gemiler ile
taşınan yük miktarı ise 29 milyon 100 bin 913 ton ile bir önceki
yılın aynı ayına göre %5,4 arttı.
Geminin Bayrağına Göre Dış Ticaret, Temmuz 2021
Konteynerlerde taşınan yüklerde %8,0 artış gerçekleşti
Limanlarımızda elleçlenen yüklerin kargo tiplerine bakıl-
dığında, 2021 yılı Temmuz ayında en fazla elleçleme 14 mil-
yon 281 bin 451 ton ile katı dökme yüklerde gerçekleşti. Katı
dökme yüklerde gerçekleşen elleçleme miktarı bir önceki yılın
aynı ayına göre %1,2 azaldı. Katı dökme yükleri, 12 milyon 812
bin 899 ton ile bir önceki yılın aynı ayına göre %15,6 artan sıvı
dökme yükler ve 10 milyon 246 bin 778 ton ile bir önceki yılın
aynı ayına göre %8,0 artan konteynerlerde taşınan yükler takip
etti. Temmuz ayında araç içi taşınan yükler de 869 bin 575 ton
ile bir önceki yılın aynı ayına göre %20,8 arttı.
Kargo Tipine Göre Yük Elleçleme, Temmuz 2021
 Free installation and shipping, No
antenna investment No commitment.
AgilePlans-Connectivity as a Service™ (CaaS)
includes:

Global Broadband A Rugged, Proven Technical Support &

as Fast as 10 Mbps* Hardware Solution Network Management

Critical Operations Crew Welfare & Free Shipping &

Content Training Content Free Installation

ANKA Denizcilik Sanayi Ticaret Limited Șirketi

Postane Mahallesi Rauf Orbay Caddesi Emir sokak No:7
34940 Tuzla / İstanbul - TÜRKİYE
+90 (216) 392 66 96
anka@ankamarine.com
www.ankamarine.com
www.7deniz.net <

TEMMUZ - AĞUSTOS LXXXI

İlk hidrolik hibrit sistemli römorkör

İlk LNG yakıtlı römorkör

İlk uzaktan kumandalı römorkör

Dünyada
ilklere
imza atmaya devam ediyoruz...