You are on page 1of 116

EKOIQ

9 TL (KDV DAHİL) KASIM 2012 SAYI:23

Y E Ş İ L İ Ş / Y E Ş İ L Y A Ş A M

Sealed Air Yeşil Diplomasını Aldı

Serhan Süzer:
“Solar Termal Tam Varyap Meridian
Türkiye’ye Göre” Yeşil Binada Öncü

Gülcan Nitsch:
Karanlık Devrimi Yolda
Sakin, Yeşil
ve Kararlı

Interbrand’ın
En Yeşil Markaları
Doğaya Fiyat
Biçilebilir mi?
Barry Commoner’ın Ardından
Biçilmeli mi?

ISSN 977-1309-44100-9
23

9 771309 441009
BAŞLARKEN

Barış Doğru
baris@ekoiq.com

Hic Rhodus, Hic Salta


Umut ve mutsuzluk her zaman Ama geçtiğimiz ay Kadıköy yurulması, zaten bu konuda bizde
iç içe. Dünyanın geleceğiyle ilgili Belediyesi’nin TURKECO ile bir- bir merak ve beklenti uyandırmıştı.
kaygıları alt alta yazınca, kolayca, likte düzenlediği 1. Yeşil Bina-Ye- Düşündüğümüz gibi iş, 50 MW ile
“ört ki ölem” diyebiliriz. Yapılması şil Mahalle- Sürdürülebilir Kentsel sınırlı değil.
gerekip yapılmayanları –dünya için Yaşam Konferansı’na ne demeli? Basın toplantısında Borusan Hol-
de geçerli ama Türkiye için daha da “Ekolojiye Duyarlı Sürdürülebilir ding CEO’su Agâh Uğur’un çok
çok geçerli- şöyle bir düşününce in- Yerleşke Kriterlerinin Belirlenmesi açık bir şekilde ifade ettiği gibi,
sanın herşeyi bırakıp, dünyanın ve Projesi” kapsamında düzenlenen hedef büyük: Tam 2 GW. “Biz ye-
ailemizin son günlerini huzurla ge- etkinliği izleyince, insanın içine nilenebilir enerji işine, ‘Bunda da
çirmek için bir dağ başına çekilesi umut doğmaması mümkün mü? görünelim’ diye girmedik. Önü-
geliyor. Türkiye’de karbon salımlarını he- müzde net bir vizyon ve hedef var”
Ama bir yandan da insanın içine saplayan ilk ilçe unvanını alan Ka- açıklamasını yapan Uğur, “Ama,
umut salıveren şeyler oluyor. Son dıköy Belediyesi’nin, son derece korkmayın, bu sizi 40 defa çağı-
bir aydır büyük bir koşuşturmayla önemli bir kentsel dönüşüm alanı racağız anlamına gelmiyor” diye
dergiyi hazırlamak için uğraşır, o olan Fikirtepe için geliştirmeye ça- de gülerek ekliyor. Bu anlamda
toplantıdan bu basın açıklamasına lıştığı kriterler, işi birkaç yeşil bina- toplantının iki önemli ve sembo-
yetişmeye çalışırken karşımıza çı- dan kocaman bir mahalle ölçeğine lik hedefi olduğunun altı çiziliyor:
kıverenler, bu hissi tekrar yarattı taşıyabilmenin kapısını aralıyor. Birincisi, Borusan Enerji ve Sie-
içimizde. Yani kentsel dönüşümü bir fırsat mens arasında rüzgâr türbini alım
Sözgelimi yeşil binaları ele alalım. olarak kullanıp, binlerce konutluk anlaşmasına start vermek. İkincisi
Türkiye’nin en büyük hacimli sek- bir yeşil mahalle yaratmanın olana- de, Borusan Enerji’nin yüzde 50
törlerinden biri olan, neredeyse ğı doğuveriyor bir anda. Şimdi bu ortağı ve Almanya’nın üçüncü bü-
iktisadi büyümeyi tek başına forse sizi heyecanlandırmaz mı? yük enerji şirketi EnBW’in sade-
eden inşaat sektörü, bildiğiniz gibi, **** ce iki haftalık taze CEO’su Frank
İklim Değişikliği açısından da son Bizi heyecanlandıran ikinci gelişme Mastiaux’ya hoş geldin demek. Bay
derece kritik bir alan. Hem kamu, ise, yenilenebilir enerji yatırımların- Mastiaux’nun uzun süredir başka
hem de özel girişimler tarafından da yaşandı. Siemens ve Borusan şirketlerde de yenilenebilir enerji
yapılan binaların, sitelerin sayısını EnBW Enerji, bir basın toplantı- alanında çalıştığı da düşünülürse,
hesaplamak neredeyse mümkün sıyla Tekirdağ Balabanlı Rüzgâr 2 GW vizyonunun daha da güçlen-
değil. Peki bu kadar binanın kaç Enerjisi Santralı için anlaştıklarını diği aşikâr.
tanesi, enerji verimli, yalıtımlı, ye- duyurdular. Borusan Enerji’nin 50 İki ayrı alan, iki ayrı vaka… Tüm
nilenebilir enerji tabanlı, ekolojik? MW’lik kurulu güce sahip RES’i, olumsuzlukların altına yazabilecek
Tam sayıyı bilmek zor ama LEED tabii ki yenilenebilir enerji açısın- iki büyük vizyon, iki büyük olanak.
veya BREAAM gibi sertifikalara sa- dan Türkiye için iyi bir haber ama Hic Rhodus, hic salta! “İşte Rodos,
hip binaların sayısı sanırım 100’ü bunda abartacak ne var diyebilirsi- haydi atla” anlamına gelen bu eski
geçmiyor. niz. Toplantıya, Borusan Holding Latince özdeyiş, eski bir Ezop ma-
Bir tarafta milyonlarca konut, site, CEO’su Agâh Uğur, EnBW AG salından politik literatüre girmiştir
işyeri, alışveriş merkezi; diğer tarafta CEO’su Frank Mastiaux, Borusan ve “İşte burası mücadele alanın.
100’ü geçmeyen yeşil bina. Hem de EnBW Enerji Genel Müdürü Meh- Göster bakalım maharetini şimdi”
eski binaları ve yerleşimleri, kentsel met Acarla, Siemens AG Rüzgâr anlamına gelir. Evet, artık herkesin
dönüşüme uğratma karalılığını ifa- Enerjisi CEO’su Dr. Felix Ferle- Rodos’a atlama zamanı geldi de
de eden bir hükümetin iktidarında. mann ve Siemens Türkiye CEO’su geçti bile. Atlamaya cesaret eden-
Kötümserliğe teslim olmak için çok Hüseyin Gelis gibi her iki tarafın ler, yeni bir dünyanın kuruluşuna
uğraşmaya gerek yok değil mi? en ağır toplarının geleceğinin du- tanıklık edecekler…

KASIM 2012 / EKOIQ 1


BZD Yayın ve İletişim Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti.
adına sahibi
Zülfükar Dicleli

İÇİNDEKİLER
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Zeynep Dicleli dergi@ekoiq.com
Genel Yayın Yönetmeni
Barış Doğru baris@ekoiq.com
Art Direktör
Özlem Sarar D. ozlem@ekoiq.com
24 Işık Kirliliğine Karşı
Editör
Karanlık Devrimi Yolda
Balkan Talu balkan@ekoiq.com Henüz tam olarak farkına varmasak da, yapay
Özgür Çakır ozgur@ekoiq.com aydınlatma kaynaklı ışık kirliliği, insan sağlığı-
Danışma Kurulu
nı ve ekosistemi tahminimizden daha çok olum-
Ural Aküzüm - TEDMER ve Arı Hareketi Başkanı suz etkiliyor. Kirlilikle mücadele için kurulan
Coşkun Aral - İZ TV Genel Koordinatörü Uluslararası Karanlık Gökyüzü Hareketi (Dark-
Banu Aydoğan - Koç Bilgi Grubu Kurumsal İletişim Direktörü, Sky Movement) ise sürdürülebilir bir yaşam
Koç Holding Çevre Koordinasyon Kurulu Üyesi, Yeşil Bilgi için durumu sürekli takip ediyor.
Platformu Yöneticisi
Dr. Erhan Baş - Bilim İlaç A.Ş. Genel Müdürü
F. Fatma Çelenk - Soyak Holding Kurumsal İletişim 30 Sakin, Yeşil ve Kararlı
Koordinatörü Almanya merkezli bir STK olan Yeşil Çember, Almanya’daki Türkiye kö-
Behçet Envarlı - Türkiye Bilişim Vakfı Genel Sekreteri kenlileri çevre sorunlarına karşı harekete geçirmeyi hedefliyor. Bu proje-
Sibel Sezer Eralp – REC, Bölgesel Çevre Merkezi Türkiye
Direktörü nin merkezindeki isim olan Gülcan Nitsch, Sabancı Vakfı tarafından Fark
Çağla Balcı Eriş - Demirer Holding Karbon Geliştirme Müdürü Yaratanlar’dan biri olarak kabul ediliyor, Almanya Cumhurbaşkanı onunla
Engin Güvenç - İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma iletişim kuruyor.
Derneği Genel Sekreteri
Prof. Dr. M. Pınar Mengüç - Özyeğin Üniversitesi, Enerji,
Çevre ve Ekonomi Merkezi Direktörü 36 Yeşil Bahar’a Kaç Kaldı?
Ergem Şenyuva - Climate Project Türkiye Temsilcisi Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından
Cavit Vardarlılar - MESS Entegre Geri Kazanım ve Enerji, düzenlenen Yeşil İş - Green Business
Çevre Projesi Genel Müdürü Konferansı, dördüncü senesini doldur-
Necla Zarakol - Zarakol İletişim Yönetim Kurulu Başkanı
du. Aralarında sürdürülebilirliğin dünya
Reklam Koordinatörü çapında en önemli isimlerinin de yer aldı-
Semra Akyüz semra@bzdyayincilik.com ğı 100’den fazla konuk, 18-19 Ekim’de,
Reklam Müdürü İstanbul Swissotel’de, dünyanın gelece-
Levent Ertan levent@bzdyayincilik.com ği için iş dünyasının ve tüketicilerin ne-
Redaksiyon ler yapması gerektiğini konuştu.
Şöhret Baltaş
Katkıda Bulunanlar
Fırat Demir, Eren Dönmez, Özgür Güvenç, Emrah Kurum
42 Sealed Air Yeşil Diplomasını Aldı
ABD merkezli Sealed Air Diversey şirketi, bu yılın Eylül ayında Doğal Ha-
Üretim Sorumlusu yatı Koruma Derneği (WWF) tarafından verilen “Yeşil Ofis” diplomasını
Ahmet Muhtar Sökücü almaya hak kazandı. Sealed Air Diversey, Türkiye’de bu sertifikayı alma
Abonelik hak kazanan üçüncü kuruluş oldu ama nasıl?
Neslihan Öztürk
Tel: (90) 216 – 412 72 13 Faks: (90) 216 – 521 10 64
Yayın Adresi:
45 Doğaya Fiyat Biçilebilir mi, Biçilmeli mi?
İngiltere’nin saygın çevre gazetecilerinden George Monbiot’nun The Gu-
BZD Yayın ve İletişim Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti.
Muhittin Üstündağ Caddesi, No: 61, ardian gazetesinde 6 Ağustos’ta yayınlanan yazısı önemli bir tartışmanın
Koşuyolu - Kadıköy 34718, İstanbul fitilini ateşledi: “Doğaya Fiyat Biçilebilir mi?” Yanıt, gedikli bir çevre ey-
Tel: (90) 216 – 412 72 13 Faks: (90) 216 – 521 10 64 lemcisi, yazar ve sürdürülebilirlik uzmanı Tony Juniper’dan geldi: “Evet
Basım Yeri: Tor Ofset San. Tic. Ltd. Şti. biçilebilir, hatta biçilmelidir”.
Hadımköy Yolu Akçaburgaz Mah. 4. Bölge 9. Cad. 116. Sokak
No: 2 Esenyurt - İSTANBUL
Tel: (90) 212 - 886 34 74 pbx
58 Varyap Meridian Yeşil Binada Öncü Oldu
LEED kriterlerine uygun olarak gerçekleştirilen, Türkiye’nin ilk büyük
Dağıtım: Dünya Süper Dağıtım Tic. ve San. A.Ş. ekolojik karma inşaat projesi olan Varyap Meridian projesinde sona yak-
Tel: 216 681 19 67-68 Fax: 0216 680 39 73
laşıldı. Projenin Sürdürülebilir Yapılar ve Koordinasyon Sorumlusu Çağla
Ayda bir yayınlanır. Yerel Süreli Yayın Eker, “Varyap Meridian’ın ardından 100’den fazla projede yeşil bina kriteri
ISSN 1309-441-6 uygulandığını görüyoruz. Demek ki bizim açtığımız yol başkalarına da ce-
www.ekoiq.com saret ve vizyon getirdi” diyor.
92 Japonya’dan Portekiz’e Aynı Gök
Altında Farklı Manzaralar
Ogawa Haritsu’nun haikusundan Tevfik Fikret’in şiirine,
Levi-Strauss’un yapısalcı antropolojisinden 19. Yüzyıl
82 Alman romantiklerine ve modern felsefesinin önemli
isimlerinden Derrida’ya, doğanın ve temsiliyetin, farklı
coğrafyalar ve farklı yüzyıllardaki doğru bir yolculuk siz-
62 “Solar Termal Tam Türkiye’ye Göre” leri bekliyor.
CSP (Concentrated Solar Power), güneş enerjisi sektö-
rünün yeni ama oldukça umut vaat eden alanlarından 96 Biyoüretim Geleceğin
biri. Bu konuda Türkiye’den çıkan bir firma, Hittite Solar Teknolojisi Olabilir
Energy, teknolojiye hız kazandıracak özgün patentleriy- Görünen o ki, genelde selüloz ve kâğıdın hammaddesi
le, sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada da atılım yap- olmakla anılan biyokütle, önümüzdeki dönemde sente-
maya hazırlanıyor. tik kimyasalların yerini alacak ürünler için de önemli bir
kaynak olacak. UPM şimdiden BioVerno adlı bir biyodi-
68 “Sorunları, Planlı ve Sürdürülebilir zel yakıtı piyasaya sürdü bile…
Bir İşletme Çözebilir”
Türkiye çimento sektörünün önemli markalarından TRA- 100 Güneş Arabalarına Ziyaret
ÇİM Çimento Genel Müdürü İrfan Yorulmaz, “Üretim Ekim ayında güneşli bir Pazar günü, Hittite Solar Energy
sürecinde farklılıklar yaratarak sürdürülebilirliğe katkı Genel Müdürü Serhan Süzer’in organizasyonuyla, bir
sağlıyoruz. Bunların başında da proses uygulamalarımız grup olarak İTÜ Güneş Enerjisi Ekibi’ni ziyaret ettik ve
geliyor” diyor. çalışmalarını yerinde gördük.

70 Interbrand’ın En Yeşil Markaları 106 Barry Commoner’ın Ardından


Dünyanın en saygın danışmanlık şirketlerinden Interb- Time dergisinin ilk çevre kapağında da o
rand ve Deloitte’in iki yıldır yayınladığı “En İyi Yeşil Mar- yer alıyordu; ABD’de kurulan ilk yeşil parti
kalar Listesi”nin zirvesinde bu yıl Toyota var. olan Citizen’s Party’nin başında da. 1980’de
başkanlık yarışında Ronald Reagan’ın kar-
76 Hem Mobil Hem Sürdürülebilir şısına çıkmışlığı da olan Barry Commoner,
yeşil hareketin neredeyse yaşayan tarihiydi.
Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi sağlık alanın-
da, son 4 yıldır süper sektör lideri seçilmeyi başaran Commoner’ı, 30 Eylül’de kaybettik. Onu,
Roche’un Türkiye ayağı, iki yıldır ofis malzemelerinden Türkiye çevre hareketinin saygın isimlerin-
ulaşım araçlarına kadar hemen her konuda aldığı kararı, den Ümit Şahin’in Yeşil Gazete’de yayınla-
sürdürülebilirlik hedefine uyarlıyor ve bunu yaparken nan yazısıyla uğurluyoruz…
çalışanların katılımını da ihmal etmiyor.

82 Ekolojinin Sistem Dilini HER SAYIDA


Öğrenebilir miyiz?
Ekoloji nedir, peki ya sistem ne demektir? Sistemin dili 6 Haberler Beşiktaş’ta Deniz Temizliği, Google için
mi var? Ekolojinin Sistem Dili ne demek? Bu soruların Rüzgâr Türbini, Elektrikli Araba İle Dünya Turu…
yanıtlarını, Ağustos ayında Boğaziçi Üniversitesi’nde
Ekolojinin Sistem Dili eğitimini düzenleyen Ayşen Eren 104 Köşe Minderi Üç Senenin Muhasebesi
ve Zerrin Doğança’dan aldık.
110 Gözümüzden Kaçmayanlar Ekmek
Nimettir, Iğdır’da bir “şikra” saptandı, İklim Ağı
87 Turizme Sürdürülebilirlik Dopingi Kuruldu…
Türkiye 2023 yılına kadar turizm sektöründe dünyada
ilk beşe girmeyi hedefliyor. Ancak TÜSİAD’ın “Sürdürü- 112 Kitap Doğadaki Son Çocuk, Doğal Tarımın Yolu,
lebilir Turizm” adlı son raporu, Türkiye’nin işinin hiç de Şehirler ve İklim Değişikliği
kolay olmadığını gösteriyor.
HABERLER

Google İçin Avrupa’da Hava Kirliliği


Rüzgâr Türbini Son yapılan bir araştırmaya göre, alınan
Dünyanın en büyük internet arama bütün önlemlere rağmen, Avrupa’da
motoru Google, ABD Oklahoma’da hava kirliliği hâlâ tehlikeli seviyelerde.
bulunan data merkezi için 48 Avrupa Çevre Ajansı’nın raporuna göre,
megawatt’lık temiz, yenilenebilir bazı tehlikeli toksinlerin salımı yasalarla
enerji sağlayacak bir rüzgâr enerjisi yasaklansa da, Avrupa’da havadaki
yatırımına hazırlandığını duyurdu. tehlikeli mikroskobik partiküllerin oranı
Önümüzdeki yıl faaliyete geçmesi yüksek. Geçtiğimiz on yıl içerisinde
planlanan tesisten elde edilecek Avrupa Birliği’nin uygulamaya soktuğu
enerji, Google’un bilgi bankasının politikalarla havayı kirleten birçok
bulunduğu Mayes kasabasının tehlikeli maddenin salımında düşüş
tüm ihtiyacını da karşılayabilecek yaşandığını hatırlatan Avrupa Çevre kirliliği, başta kanser türleri olmak üzere
kapasitede. Yenilenebilir enerjiye Ajansı Genel Müdürü Jacqueline kalp ve damar hastalıklarına da neden
daha fazla kaynak aktarmayı McGlade, Avrupa’da bazı ülkelerde oluyor. Kirlilikten en çok etkilenen
planlayan Google, toplamda 260 MW kirliliğin yasal oranların bir hayli bölgelerde insan ömrü ortalama 8 ayla 2
yenilenebilir enerjiyi hedeflediklerini üzerinde olduğuna dikkat çekti. Hava yıl arasında kısalıyor.
de açıkladı.

Nükleer Bakım: Her Karede


25 Milyar Euro
Japonya’daki Fukuşima faciasının O Vardı
ardından nükleer enerji Avrupa’da Pompa sistemleri sektörünün önde
tartışma konusu olmaya devam gelen markalarından WILO’nun, “Su,
ediyor. AFP’nin ulaştığı Avrupa Dünyanın Her Karesinde” başlığıyla
Komisyonu raporuna göre, düzenlediği fotoğraf yarışması
Avrupa’daki nükleer santrallar sonuçlandı. Bu yıl ilki gerçekleştirilen
için yürütülen stres testlerinin ve yarışmada ödüller sahiplerine İFSAK’ta
santrallarda yaşanan sorunların yapılan bir törenle verildi. Jürinin
üstesinden gelebilmek için 25 değerlendirmesi sonucunda yarışmada

Beşiktaş’ta
milyar euro’ya kadar ek yatırım birinci olan Fikret Yorgancıoğlu
gerekiyor. Raporda, “alınabilecek (Denizli) 3000 TL, ikinci olan Metin
yüzlerce teknik güncelleme önlemi
Deniz Temizliği
Ekinci (İstanbul) 2000 TL, üçüncü olan
tespit edildiği için, neredeyse tüm Özkan Olcay (Bitlis) ise 1000 TL para
nükleer santralların iyileştirilmesi ödülü kazandı.
gerekir” deniliyor. Raporda Deniz temizliği büyük kentler için
yenileme çalışmalarının 2015’e önemli bir sorun. Rutin temizliklerin
kadar tamamlanması da isteniyor. dışında zaman zaman deniz içindeki
Araştırma sonuçlarına göre 10 büyük atık parçaları için de etkinlikler
reaktörde sismik araçlar henüz düzenleniyor. Beşiktaş Belediyesi
kurulu değil. 50 reaktördeki sismik geçtiğimiz günlerde bunlardan birine
araçların ise yenilenmesi gerekiyor. imza attı. Belediye ve Dentur Avrasya
Ayrıca bir kaza sırasında ana kontrol işbirliğiyle gerçekleşen deniz temizleme
odasına girilememesi halinde etkinliği kapsamında, Beşiktaş Motor
kullanılacak acil durum merkezleri İskelesi ve çevresinden 16 adet büyük
sadece dört ülkede bulunuyor. araç lastiği çıkarıldı. Lastikler etkinliğe
Öte yandan raporda santralların katılan Lastik Sanayicileri Derneği
kapatılmasına yönelik bir talep yer (LASDER) tarafından geri dönüşüme
almıyor. gönderilecek.

6 KASIM 2012 / EKOIQ


HABERLER

İklim Değişikliği, Dünya


Ekonomisini Küçültüyor
Yeşil Amazon Karbonların Nerede?
Küresel ısınma hakkında yapılan
son bir araştırma, tehlikenin
giderek yaklaştığını ortaya
koyuyor. İspanya’daki, iklim
değişikliğinin etkilerini araştıran,
Climate Vulnerasibility Monitor
(DARA) adlı kuruluş, 20 farklı
ülkenin katılımıyla bir rapor
hazırladı. Rapora göre, iklim
değişikliği önümüzdeki 20 yıl
içinde toplam 100 milyon insanın Dünyanın en büyük online satış kullanılarak üretilmeleri, doğal, organik,
ölümüne mal olabilir. Aynı firmalarından amazon.com, şimdi de sürdürülebilir hammaddeden imal edilmiş
rapor ölümlerin yüzde 90’ının yeşil ürün işine el attı. Şirket, 2010 olmaları ise ürünlerin ortak noktası. Öte
yoksul ülkelerde olma ihtimaline yılında satın aldığı vine.com adlı bir yandan amazon.com bir yandan yeşil
de dikkat çekiyor. Raporda internet sitesi üzerinden satış yapmaya ürün piyasasına girerken, diğer yandan,
ayrıca, iklim değişikliğinin başladı. Sitede, bebek aksesuarlarından, büyük internet şirketleri arasında karbon
dünya ekonomisinde şu anda güzellik ve bakım ürünlerine, kıyafetten salımı rakamlarını hâlâ açıklamayan
yılda yüzde 1,6 küçülmeye temizlik malzemesine kadar pek birkaç isimden biri olma özelliğini de
neden olduğu, bunun rakamsal çok yeşil ürün satışa sunuluyor. koruyarak çevrecilerden tepki görmeye
karşılığının da 1,2 trilyon dolar Enerji verimli ve yenilenebilir enerji devam ediyor.
olduğu açıklandı.

Litvanya Nükleere
‘Hayır’ Dedi; Sıra
Bulgaristan’da…
Litvanyalılar geçen ay ülkede yeni
nükleer santralların geleceğine ilişkin
düzenlenen referandum için sandık
Elektrikli Araba ile başına gitti. Referandum sonucunda
halkın yüzde 64’ü yeni bir nükleer
Dünya Turu santrala hayır derken, yüzde 34’lük
Fransız iki mühendis, yüzde bir oran da destek verdi. Referandum
100 elektrikli bir otomobille sonuçlarından çıkan “hayır”ın, Kuraklık ve Sanat
dünyanın çevresini dolaştı. Estonya, Letonya ve Japon Hitachi Beşiktaş Belediyesi Ortaköy Sanat
Elektrikli otomobillerin günlük şirketinin de ortak olduğu nükleer Galerisi, kuraklığın toplum üzerinde
hayatta hiç sıkıntı yaşanmadan enerji santralları projesini sekteye yarattığı kalıcı etkilere dikkat çeken
kullanılabileceğini dosta uğratacağı tahmin ediliyor. Öte yandan resimlerden oluşan, “Kuruma” adlı
düşmana göstermeyi amaçlayan Bulgaristan’da da Tuna yakınına uluslararası bir enstalasyon sergisine
mühendisler, 17 ülkeyi gezerek kurulacak Belene ev sahipliği yapıyor. Göçebe Bağımsız
25 bin kilometre yol kat etti. nükleer Sanatçı İnisiyatifi ve Beşiktaş
Strasbourg’dan yola çıkan santralı için Belediyesi’nin işbirliğiyle gerçekleşen
mühendislerin yolculukları 8 ay yıl sonuna sergi, 13 Kasım’a kadar açık olacak.
sürdü. İki kafadar hiçbir mekanik kadar Sergide 28 sanatçının 28 ayrı eseri
sıkıntı yaşamadıkları yolculukları referandum yer alıyor. Sergiyi pazar günleri hariç
boyunca otomobilin aküsü 250 yapılması her gün, 11:00-19:00 saatleri arasında
kez dolduruldu. bekleniyor. ziyaret edilebilirsiniz.

8 KASIM 2012 / EKOIQ


HABERLER

İstediğimiz Gelecek Nasıl Gelecek?


Rio+20 Birleşmiş Milletler
Sürdürülebilir Kalkınma
Konferansı’nın yankıları
tüm dünyada olduğu gibi
Türkiye’de de sürüyor. İş
Dünyası ve Sürdürülebilir
Kalkınma Derneği (SKD),
Kalkınma Bakanlığı
himayesinde “Rio+20
Ekolojik Pazarın Sonrası Sürdürülebilir
Ünlüleri Kalkınma Diyaloğu” başlıklı
bir konferans düzenledi.
Türkiye’de ekolojik pazarların İstanbul Sanayi Odası Vakfı,
sayısı her geçen gün artıyor. Dinçkök Teknik ve Endüstri Meslek Milletler’in bakış açıları ortaya konuldu.
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Lisesi Toplantı Salonu’nda düzenlenen Konferansta ayrıca, Rio+20 Zirvesi’ne
Derneği’nin kurduğu pazarların konferansa, Kalkınma Bakanlığı, Enerji hazırlık çalışmaları kapsamında SKD
ilk halkası olan Şişli %100 Ekolojik ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre desteğiyle seçilen Türkiye’nin en iyi
Pazar da hâlâ yoğun ilgi görüyor. ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri ile iş uygulama örnekleri sahibi kurumlar,
Pazara sanatçılar da büyük ilgi dünyasından üst düzey yöneticiler, sivil “su ve enerji verimliliği, atık yönetimi,
gösteriyor. Halit Ergenç, Bergüzar toplum kuruluşları ve akademisyenler ekosistemlerin korunması ve ekolojik
Korel, Nil Karaibrahimgil, Leman katıldı. Konferans kapsamında tarım” alanlarındaki projelerini
Sam, Şehnaz Sam, Derya Köroğlu, düzenlenen “Rio+20 Zirvesi’nin anlattı. Rio+20’nin “The Future We
Nejat Yavaşoğulları, Alper Kul, Değerlendirmesi” başlıklı panelde, Want – İstediğimiz Gelecek” başlıklı
Tuncel Kurtiz, Tuğçe Kazaz, Rio+20 kapsamında gerçekleştirilen sonuç belgesi, Rio+20’nin Türkiye’nin
Hülya Darcan ve Jülide Kural “İş Dünyası Günü, Kurumsal Sosyal sürdürülebilir kalkınma politikalarına
bu sanatçıların sadece birkaçı. Sorumluluk Forumu ile uluslararası nasıl yön verebileceği ve bundan sonra
Hepsinin amacı ise ortak; GDO’suz, müzakerelerin sonuçları” üzerine nasıl bir yol haritası izlenmesi gerektiği de
kimyasalsız, sağlıklı beslenmek. kamunun, özel sektörün ve Birleşmiş tartışma başlıkları arasındaydı.

Binler Hayvanlar
İçin Yürüdü
İstanbul son yıllarda dünyada GDO Araştırması
yapılan en büyük havyan hakkı
eylemine sahne oldu. Eyleme AB’den Onay Almadı
katılan binlerce kişi, kamuoyunda
bir süredir tartışma konusu olan Fransa’da yapılan ve çok ses getiren kanser ve GDO’lu
5199 Sayılı Hayvanları Koruma mısır arasında bağlantı kuran araştırma, Avrupa Gıda
Kanunu’nda değişiklik yapan Güvenliği Otoritesi’nden (EFSA) onay alamadı. Ön
yasa tasarısını protesto etti. incelemenin ardından EFSA’dan yapılan açıklamada,
Tünel’den Taksim’e kadar yürüyen araştırmanın ‘dizayn, raporlama ve analizinin yetersiz
kalabalık, daha sonra meydanda bulunduğu’ gerekçesiyle sonuçların bilimsel olarak kabul
yapılan basın açıklamasına katıldı. edilemeyeceği kaydedildi. Caen Üniversitesi’nden Gilles-
Açıklamada, yeni yasa tasarısı, Eric Seralini’nin ekibi, Monsanto üretimi Roundup
sokak hayvanlarının itlafına ilacına toleransı artırılmış NK603 tipi mısırla beslenen, ya
neden olacağı, evde beslenecek da ABD’de tüketilmesine izin verilen seviyede Roundup
hayvan sayısını sınırlandıracağı, içeren su verilen farelerde tümör oluştuğunu, bu farelerin
tehlikeli türlere de barınaklara normal beslenen farelerden daha erken öldüğü sonucuna
teslim zorunluluğu getireceği ulaşmıştı.
gerekçesiyle eleştirildi.

10 KASIM 2012 / EKOIQ


HABERLER

Atık Yönetimi
Firmaları
ABD’den Çin Güneşine Darbe
ABD Ticaret Bakanlığı tarafından
Dernekleşiyor Çin orijinli güneş enerjisi sistemleri
Türkiye’nin önde gelen üreticilerine karşı açılan soruşturmada
atık yönetimi firmaları bir beklenen oldu. Soruşturma sonucu
süredir dernekleşme çabası alınan kararla, Çin hükümetinin
içinde. Sektörü geliştirmek güneş pilleri alanında yerli firmalara
ve sürdürülebilirlik ilkeleri uluslararası ticaret kurallarını ihlal
kapsamında atık yönetimi edecek şekilde destek sağladığı ve
uygulamalarını yaygınlaştırmayı haksız rekabet yarattığı gerekçesiyle,
amaçlayan dernekleşme Çinli firmalara yüzde 18,32 ila yüzde Bakanlıktan, kararın Çin’de imal edilmiş
çalışmalarının son çalıştayına 249,96 oranında ek gümrük vergisi güneş pillerini içeren güneş panellerini
İzaydaş, İstaç, Recydia, Petkim, getirildi. Verilen karar neticesinde de etkileyecek şekilde genişletilmesini
Anel Doğa, Chimirec Avrasya, güneş panelleri için en düşük ek istedikleri duyuruldu. Brightbill, aksi
Remondis ve MSG Enerji gümrük vergisi yüzde 18.32’lik oran ile takdirde, Çin’de üretilen komponentlerin
firmaları kurucu üye olarak Trina Solar’a uygulanacak. Aralarında başka bir yerde birleştirilerek yasanın
katıldı. Oluşum için firmalar Canadian Solar ve Yingli Solar’ın bypass edilebileceği endişesi taşıdıklarını
İzaydaş’ın liderliğini onaylayarak bulunduğu 59 firmanın panellerine belirtiyor.
bu ay resmi kuruluş için getirilen ek vergi oranı ise yüzde 25,96 Ancak aynı haberde karara muhalif
başvuruda bulunma kararı aldı. olacak. olanların da görüşleri verildi. Sözkonusu
Konuyla ilgili New York Times’ta uygulamanın ABD’de güneş elektriğini
çıkan haberde, soruşturmanın açılması daha pahalı hale getirmekten başka bir
Çevreci Çocuklara için şikâyette bulunan Amerikalı işe yaramayacağını iddia eden gruplar,
grubun Avukatı Timothy Brightbill’in, kararı protesto ediyor.
İndirim
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın
başlatacağı uygulamayla
“çevreci çocuk” kartı verilecek
Zorlu’ya
öğrenciler, alışverişlerini
indirimli yapacak. Çevre
Rapor Ödülü
Yönetimi Genel Müdürü Mehmet Zorlu Enerji 2011 Yılı Faaliyet Raporu,
Baş, okullarda öğrencilerin pazarlama ve iletişim uygulamaları
oluşturduğu çevre kollarına alanında dünyanın en önemli
üye çocuklara yönelik yeni ödüllerinden bir olan MerComm Galaxy
bir program başlatacaklarını Ödülleri’nin “Enerji” kategorisinde
açıkladı. Program kapsamında “Altın Ödül” aldı. Yenilenebilir enerji
çevreye katkıda bulunan Boğaza Takılanları alanında yurtiçinde ve yurtdışında
öğrencilere verlecek kartlara
puanlar yüklenecek. Öğrenciler, Temizlediler projeler yürüten Zorlu Enerji’nin
faaliyet raporunda,
getirdikleri pil ve kızartma yağı Sosyal sorumluluk projeleriyle dikkat şirketin sürdürülebilir
gibi atık maddeler karşılığında çeken Selva Gıda, İstanbul Boğazı’nın ve çevreye duyarlı
kartlarına yüklenecek temizliğine katkı sağlamak için iş yaklaşımını öne
puanlarla, mağazalardan daha geliştirilen, Boğazımıza Takılanlar çıkaran bir tasarım
ucuz alışveriş yapma imkânı adlı bir projeye destek oluyor. Proje kullanıldı. Rapor,
kazanırken, otobüs biletlerini kapsamında geçtiğimiz günlerde Selva şirketin çevre
de ekstra indirimli alabilecek. Gıda Genel Müdürü Mehmet Karakuş duyarlılığını, tüm
Yaklaşık 40 bin çocuğu ve Selva Pazarlama departmanı, Carat paydaşlarını kapsayan
kapsayacak uygulama, öncelikle Medya çalışanlarından oluşan Deniz şeffaf bir iletişim
İstanbul, Ankara ve İzmir gibi Temizleme Ekibi ile beraber İstanbul tarzıyla ve yenilikçi
büyük şehirlerden birinde Boğazı’na çıkıp deniz yüzeyinde bir vizyonla vermesiyle
başlatılacak. biriken atıkları topladı. dikkat çekiyor.

12 KASIM 2012 / EKOIQ


HABERLER

Küre, Sertifikalı İlk


Milli Parkımız Oldu
WWF-Türkiye’nin Orman ve Su
İşleri Bakanlığı ve Birleşmiş
Milletler Kalkınma Programı (UNDP)
işbirliğiyle yürüttüğü “Orman
Koruma Alanlarının Güçlendirilmesi
Projesi” tamamlandı. Proje
kapsamında gerçekleştirilen
And the Energy Oscar Goes to…
çalışmalar sonucunda Küre Dağları Türkiye’de ilk kez geçen yıl verilen kategoride toplam yedi enerji santralı
Milli Parkı, Avrupa’nın 13. Korunan Enerji Oscar Ödülleri JW Marriott kazanırken, yarışma jürisi iki santralı
Alanlar Ağı Parkları sertifikası (PAN Hotel Ankara’da düzenlenen törenle ‘Başarı Ödülü’, bir projeyi ise ‘Jüri
Parks) alan milli parkı oldu. İyi bu yıl da sahiplerini buldu. Enerji Özel Ödülü’ almaya layık buldu.
yönetilen ve başarılı sürdürülebilir ve Çevre Fuarı ve Konferansı Yenilenebilir Enerji Santralleri alanında
turizm uygulamalarının kapsamında düzenlenen ödül Hidroelektrik Kategorisi’nde Limak
gerçekleştirildiği parklara verilen bu törenine Enerji ve Tabii Kaynaklar Hidroelektrik Santral Yatırımları’nın
unvan, Türkiye için de bir ilk. Bakanı Taner Yıldız, TBMM Sanayi, Alkumru Barajı; Rüzgar Kategorisi’nde
PAN Parks sertifikası, projenin Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi Borusan EnBW Enerji’nin Bandırma
8 Ekim’de Ankara Hilton’da ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Rüzgar Enerji Santralı; Jeotermal
gerçekleştirilen kapanış Mahmut Mücahit Fındıklı, TBMM Kategorisi’nde, Gürmat Elektrik
toplantısında, PAN Parks Vakfı Çevre Komisyonu Başkanı Erol Üretim’in Germencik Santralı;
Genel Müdürü Zoltan Kun tarafından Kaya ve Enerji Piyasası Düzenleme Biyokütle ve Atık Kategorisi’nde Oyka
Milli Park yöneticilerine verildi. Kurumu Başkanı Hasan Köktaş da Kâğıt Ambalaj’ın Çaycuma Kağıt
Küre Dağları Milli Parkı, daha önce katıldı. Enerji Oscar Ödülleri’ni, iki Fabrikası santralları ödül aldı.
Kalkınma Bakanlığı tarafından
“En İyi Uygulama Ödülü”nü alarak
Türkiye’yi Rio+20 Konferansı’nda da
temsil etmişti. Seferi Pazar eQ’nun Pili
İnternette Panasonic’ten
Türkiye’nin ilk yavaş şehri Seferihisar,
Toyota’nın hibrid
yerel tohumları yaygınlaştırmak ve
modellerine ek
yerel üretimi tanıtmak için www.
olarak, tamamen
seferipazar.com sitesini faaliyete
elektrikle çalışan
geçirdi. Seferihisar Belediyesi’nin
yeni aracı eQ’da
katkısıyla, yine Seferihisarlı
Bambuda Pişirdim! kadınların kurduğu Hıdırlık
kullanılacak lityum-
iyon pilleri için
Nasıl Olmuş? Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nin
öncülüğünde hayata geçen Seferi
tedarikçi olarak
Sağlıklı beslenmeye yönelik Panasonic seçildi.
Pazar artık internetten hizmet veriyor.
ürünlere bir yenisi daha eklendi. Uzun süredir
Siteden zeytinyağından, sarmaşığa,
Bambum şirketinin yeni ürettiği birçok otomotiv
şevket-i bostan otundan, yöresel
Harira adlı buharlı pişirici, şirketi için hibrid ve
peynirlere kadar yüzlerce ürünü
bambudan yapıldı. Bambu elektrikli araçlarda kullanılan nikel-
sipariş edebiliyorsunuz. Siparişiniz
bitkisinin estetik, dayanıklılık ve metal hidrit (Ni-MH) ve lityum-iyon
verdiğinizde tohum takasından küçük
anti-bakteriyel özelliklerinden pilleri üreten Panasonic, Toyota’nın
bir sürpriz de sizleri bekliyor olacak.
faydalanılarak üretilen pişirici, Prius şarj edilebilir Hybrid ve Prius
Bizden söylemesi.
buharın doğallığını kullandığı Alpha Hybrid modellerine ek olarak
için sebzeleri düşük yağlı, sulu yeni geliştirilen ve tamamen elektrikle
ve doğal pişirme imkânı da çalışan modeli eQ’da kullanılacak
sunuyor. pillerin de üreticisi olacağını açıkladı.

14 KASIM 2012 / EKOIQ


HABERLER

Güneşte Avrupa Balık Çiftliklerine Kısıtlama


Hâlâ Önde Gibi Orman ve Su İşleri Bakanlığı, su
Yenilenebilir enerji kullanımı kalitesinin korunması amacıyla, doğal
yaygınlaştıkça güneş enerjisinin göller ile içme ve kullanma suyu temin
payı da artıyor. Ancak yeni bir edilen kaynaklarda balık yetiştiriciliği
araştırmaya göre güneş enerjisi tesisleri kurulmasını yasaklayan
hâlâ en çok Avrupa’da revaçta. yeni bir düzenleme hazırladı. Yeni
Avrupa Birliği Ortak Araştırma yönetmelik, açık deniz haricindeki bütün
Komisyonu’nun son raporuna yüzeysel sular ile kıyı ve geçiş sularını
göre, geçen yıl tüm dünyada kapsayacak. Bu kapsam dışında kalan
kullanıma sokulan güneş baraj gölleri ve göletlerde minimum
panellerinin üçte ikisi Avrupa’da su kotundaki rezervuar alanının Bakanlığı’nın uygun görmesi ile balık
yerleştirildi. Toplamda 52 GW’lık en fazla yüzde 3’üne kadar alanda yetiştiriciliği tesislerinin kurulmasına
kapasitenin 18,5 GW’lık kısmı olmak kaydıyla, Orman ve Su İşleri izin verilebilecek.
Avrupa ülkelerinde gerçekleşti.
Aynı rapora göre, son 10 yıl
içinde Avrupa güneş enerjisi
endüstrisi ortalama yüzde 40
Çocuklar Alternatif
bir büyüme sağlayarak üretim Enerjiyle Tanıştı
maliyetlerinde yüzde 60’lık bir
Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından
tasarrufa neden oldu. Ülkeler
ortaklaşa finanse edilen sivil toplum
bazında ise Çin, güneş enerjisi
projesi “Çocuklarla Alternatif Enerji”
pazarının yüzde 50’sini elinde
programı tamamlandı. Sosyo-ekonomik
tutarak liderliğini koruyor.
olarak dezavantajlı okullardan

Gıda Güvenliğimiz
Şekerden Pil; seçilen 1520 ilköğretim öğrencisi
santralistanbul’da düzenlenen
Risk Altında Pes Doğrusu! atölyelere katılarak alternatif enerji ile
tanışma fırsatı buldu. Haliç bölgesindeki
16 Ekim Dünya Gıda Günü Şeker belki sağlığımız için çok zararlı
çocuklara müze ziyareti ve uygulamalı
olarak kutlandı ancak gıda ama Japon bilim insanları, şekeri
eğitim konusunda olanak yaratmayı
sorunu büyümeye devam kullanarak lityum iyon pillerden yüzde
amaçlayan proje, Ekim 2011’de başladı
ediyor. Hükümetler, STK’lar ve 20 daha fazla enerji depolayabilen
ve bir yıl sürdü. “Çocuklarla Alternatif
iş dünyası için risk analizleri bir pil geliştirdi. Çalışma hakkında
Enerji” temalı atölyelere katılan,
geliştiren önemli şirketlerden bilgi veren Tokyo Üniversitesi’nden
7-12 yaş arası 1520 çocuk; oyunlar,
biri olan Maplecroft’un 2013 yılı akademisyenler, şekerin esas
aktiviteler ve çalışma kâğıtları ile yapılan
için hazırladığı gıda güvenliği maddesi olan karbonun, lityum iyon
interaktif bir eğitimin ardından kendi
risk haritası da bunun en iyi pillerin yerini alabilecek alternatif
rüzgâr türbinlerini ürettiler ve buradan
kanıtı. 197 ülkeyi kapsayan bir enerji depolama kaynağı olarak
elektrik elde ettiler.
araştırmaya göre, aralarında kullanılabileceğine dikkat çektiler.
Türkiye’nin de bulunduğu çoğu Araştırmada şekeri çok yüksek
ülke orta seviyede gıda riskiyle derecelerde ısıtarak sert karbon üreten
yüz yüze. Bir süredir iç savaşın bilim insanları bu karbonu da sodyum
devam ettiği Suriye ve bir diğer iyon pil yapımında kullandı. Araştırma
komşumuz İran ise yüksek riskli sonucunda pillerin kapasitesinde
ülkeler arasında yer alıyor. yüzde 20 artış sağlandı. Şu an için seri
Haritada Afganistan, Etiyopya ve üretime geçilmese bile, özelikle artan
Kongo gibi ülkeler yüksek risk cep telefonu talebi ve lityum pillerin
grubuna girerken, ABD, Kanada çevreye verdiği zarar düşünüldüğünde
ve Avrupa ülkelerinin tamamına önümüzdeki beş yıl içinde yerini şeker
yakınının düşük risk grubunda kullanılarak üretilen sodyum iyon
oldukları da görülüyor. pillere bırakması bekleniyor.

16 KASIM 2012 / EKOIQ


HABERLER

Denizcilik
Emisyonlarına Takip Caretta ve İnsan
Avrupa Komisyonu, deniz Doğal Hayatı Koruma Derneği WWF-
taşımacılığının çevre üzerindeki Türkiye’nin, denizlerin korunması
olumsuz etkisini azaltmaya yönelik ve azalan türlere dikkat çekmek için
olarak, 2013 başında bu alandan düzenlediği Denizlerin Umudu adlı fotoğraf
kaynaklanan emisyonları takip yarışmasında ödüller sahiplerini buldu.
edecek bir sistem getirmeyi WWF-Türkiye Deniz Koruma Alanı Yönetim
planladığını açıkladı. Komisyon’dan Planı Projesini yürüten ve Şubat ayında
yapılan açıklamada, “Yakıt hayatını kaybeden deniz biyoloğu ve dalış
tüketiminden kaynaklanan eğitmeni Umut Tural adına düzenlenen
emisyonlar için basit, güçlü ve yarışmaya, 312 fotoğraf başvurdu. 14
küresel düzeyde uygulanabilecek fotoğrafın finale kaldığı yarışmada birinciliği
bir takip, raporlama ve doğrulama “Caretta Caretta ve Homo Sapiens”
mekanizması oluşturulacağı” çalışmasıyla Eren Baştanoğlu kazandı.
belirtildi. Açıklamada, bunun Yarışmada “Caretta Caretta” çalışmasıyla
seragazı emisyonlarını azaltmaya Emre Çevikel ikinci, “Lotus” çalışmasıyla “Caretta Caretta ve Homo Sapiens”
yönelik daha fazla adım için gerekli Serdar Süer üçüncü oldu.
bir başlangıç noktası olduğu
kaydedildi. Bu adımlar arasında
potansiyel olarak denizcilikten İklim Takımları 5. Sürdürülebilir
kaynaklanan emisyonlara yönelik
bir ticaret sistemi ve denizcilikte Kuracaklar Yaşam Film Festivali
kullanılan yakıtlara getirilecek ek Habitat için Yönetişim Derneği 2008’den bu yana, “yaşamı çoğaltacak”
vergiler de yer alıyor. Uluslararası Genç Liderler projeleri kolektif olarak hayata
Akademisi’nin (UGLA) 29-30 Eylül geçirmeyi amaçlayan Sürdürülebilir
2012’de düzenlediği İKLİM TAKIMLARI Yaşam Kolektifi tarafından düzenlenen
eğitim programı EKOIQ’dan Bilge Sürdürülebilir Yaşam Film Festivali’nin
Dicleli ve Barış Doğru ile TEMA Vakfı beşincisi 29 Kasım-2 Aralık 2012
Proje Koordinatörü Hikmet Öztürk’ün tarihleri arasında İstanbul’da
destekleriyle İstanbul’da gerçekleştirildi. gerçekleştirilecek. 29 -30 Kasım’da
Türkiye’nin değişik kentlerinden 22 Beyoğlu’nda İtalyan Kültür Merkezi’nde;
genç liderin katıldığı çalışmanın ana 1-2 Aralıkta ise, Karaköy’de Salt
temaları, “Habitat Nedir?”, “Bütüncül Galata’da gerçekleştirilecek Festival,
“Temiz Üretim için Ekolojik Yaklaşım”, “Küresel İklim bu yıl da doğa dostlarını umuda davet
Düğmeye Basma Zamanı” Değişikliği”, “Türkiye’nin Ekolojik/ eden, güçlerini keşfetmelerini sağlamayı
Biyolojik Zenginliği” idi. Eğitim amaçlayan birbirinden ilginç ve çarpıcı
İstanbul Teknik Üniversitesi
çalışmasına katılan gençler, kendi filmlerle buluşturacak.
Endüstriyel Kirlenme Kontrolü
yerellerindeki önemli çevre sorunlarını Festivalin dikkat çeken bir diğer
Sempozyumu’nun on üçüncüsü
ve çevre dostu aktörleri belirleme, bir özelliğinin de renkli etkinlikler, müzik
17-19 Ekim tarihleri arasında
e-iletişim grubu oluşturma, çalışmalarını gösterileri ve tartışmaları olacağı
gerçekleştirildi. Bu yılki konusu
bir blog aracılığıyla duyurma ve düşünülüyor.
“Temiz üretim için düğmeye
birlikte İKLİM TAKIMLARI oluşturma Festivalin, geçen yıllarda olduğu gibi,
basma zamanı” olarak belirlenen
kararı aldılar. EKOIQ olarak, biz de bu yıl da çiftçilerden iş insanlarına,
sempozyumda temiz üretim,
tüm desteklerimizin onlarla olduğunu öğrencileriyle gelmiş öğretmenlerden
tehlikeli atık yönetimi, arıtma
duyuruyoruz. akademisyenlere, çocuğunun
teknolojileri, hava kirlenmesi
ve kontrolü, çamur yönetimi, geleceğinden endişeli annelerden doğa
atık azaltma ve geri kazanım aktivistlerine ve tüm çevre dostlarına
uygulamaları konularında oturumlar kadar her kesimden insanı bir araya
gerçekleşti. Sempozyum 19 Ekim’de getirmesi bekliyor.
yapılan teknik gezi ile son buldu. www.surdurulebiliryasam.org

18 KASIM 2012 / EKOIQ


HABERLER

Cem Özdemir:
“Demokrasilerde
Husum Wind Energy 2012
Rüzgâr enerjisi konusunda dünyanın
Nükleerin Geleceği Yok” en önemli fuarlardan biri olarak
Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı ve kabul edilen Husum Wind Energy
Mercator-İPM Kıdemli Araştırmacısı Cem 2012 etkinliği, Almanya’nın
Özdemir, Sabancı Üniversitesi İstanbul Husum kentinde 18-22 Eylül 2012
Politikalar Merkezi (İPM) evsahipliğinde tarihleri arasında rekor bir katılımla
düzenlenen Birinci Mercator-İPM gerçekleştirildi. 58 bin m2 alanda,
Konuşmaları kapsamında bir konferans 1171 firma ve 36 bin ziyaretçi ile
vermek üzere, 17 Ekim’de İstanbul’daydı. gerçekleşen etkinlikte uluslararası
Cezayir Lokantası’nda düzenlenen rüzgâr sanayi oldukça güçlü, emin
etkinlikte, “Yeşile Doğru: Türkiye’de ve inovatif bir performans sergiledi.
Sürdürülebilir Ekonomik Büyüme İçin Yeni oluşan pazarların görücüye de fuarlar kapsamında organize
Fırsatlar” başlıklı konuşmasında Cem çıktığı, yeni fırsatların gözlemlendiği edilen uluslararası ikili işbirliği
Özdemir, Almanya, dünya ve Türkiye’nin etkinlikte bir konuşma yapan Global görüşmeleri. Husum Wind Energy
geleceğiyle ilgili son derece önemli ve Rüzgâr Enerji Konseyi Başkanı 2012 çerçevesinde de AİA tarafından
çarpıcı gözlem ve saptamalarda bulundu. Dr. Klaus Rave, “Daha önce rüzgâr uluslararası ikili işbirliği görüşmeleri
Bugün Almanya’da ciddi bir politik aktör alanında faaliyet gösteren hiç bu organizasyonu düzenlendi.
haline gelen Yeşiller’in 40 yıl önce, nükleer kadar çok ülke olmamıştı; şu anda Türkiye’den Sabancı Üniversitesi
protestolarından doğduğunu 75 ülkede kurulum ve sistemler ekibi tarafından desteklenen
anlatan Özdemir, nükleer mevcut. Daha önce hiç bu kadar etkinliğe, 15 ülkeden (Çek
lobinin hâlâ güçlü olduğunu fazla bölge 1000 MW’lık kritik Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya,
ama nükleerin, Fukuşima’dan değeri geçmemişti; şimdi 22 bölge Fransa, Almanya, Macaristan, İtalya,
sonra artık hiçbir şansının bu değerin üzerindedir. Fakat eğer Kore, Hollanda, Norveç, Polonya,
kalmadığını savundu. Alman pazar bu şekilde gelişmeye devam İspanya, Türkiye, İngiltere, Amerika)
politikacılarının nükleer edecekse, çerçeve koşulları şu anda 120 firma katılım gösterdi. AİA
konusundaki fikirlerini varolduğu gibi kalmalıdır” diyor. tarafından ücretsiz olarak organize
değiştirmeyi başardıklarını Her sene dönüşümlü olarak Husum edilen etkinlik esnasında firmalar
anlatan ve bunun artık ve Hannover Messe arasında birbirleriyle potansiyel işbirlikleri
ulusal bir konsensüs paylaşılan Uluslararası Rüzgar kurmak üzerine toplantılar
olduğunu belirten Cem Enerjisi Fuarı’nın yöneticileri, gerçekleştirdiler. Türk kurum ve
Özdemir, “Bugün asıl rotasyon kararının isabetini kuruluşları tarafından da oldukça
mücadele alanı kömür santralleridir” dedi. vurgularken, sektörün inovatif faydalı bulunan etkinlik birçok
Espriyle bu tartışmaların ve konunun yönünün Husum’da sergilendiğini, uluslararası işbirliğinin temelinin
hala gündemde olmasının kendisine 40 buna karşılık olarak uluslararası atıldığı bir platform olarak kullanıldı.
yıl öncesini hatırlattığını, dolayısıyla finansal anlaşmaların daha çok 2013 yılında gerek EWEA
kendini “gençlik” günlerinde hissettirdiğini Hannover’de gerçekleşeceğini (European Wind Energy Association)
söyleyen Cem Özdemir, “G. W. Bush, 40 tane belirtiyorlar. 2013 yılında Rusya’nın tarafından düzenlenecek olan
nükleer santral yapacağım dedi, bir tane partner ülke olacağı Hannover etkinliklerde, gerekse Hannover
bile yapamadı” dedi. Fukuşima’dan sonra Messe’de uluslarası işbirlikleri Messe çerçevesinde organize
nükleerin daha da pahalı hale geldiğini kurmak için çok çeşitli fırsatların edilecek olan uluslararası ikili ticari
söyleyen Özdemir, Türkiye siyasetçilerinin sunulacağı da gene Deutsche Messe ve teknolojik işbirliği görüşmelerine
de bunun farkına varması gerektiğini AG Bölüm Yöneticisi Bay Oliver katılmak ve uluslararası işbirlikleri
sözlerine ekledi. Konuşmasında, Yeşil Frese tarafından belirtiliyor. kurmak için AİA desteklerinden
Ekonominin nasıl istihdam yarattığından, Avrupa İşletmeler Ağı (AİA), faydalanmak için aşağıdaki iletişim
toplu taşımanın Almanya’da nasıl “cool” Bay Frese tarafından belirtilen bilgilerini kullanabilirsiniz.
hale geldiğine, akıllı şehir çalışmalarına işbirliği fırsatlarının oluşturulması
kadar bir dizi önemli konuya değinen konusunda hem ziyaretçilere Avrupa İşletmeler Ağı Sabancı
Cem Özdemir, “Geleceğin, desantralize hem de katılımcılara uygun çeşitli Üniversitesi, Beril Kırcı, bkirci@
ve yenilebilir enerjide olduğunun” altını kanallar oluşturmak üzerine sabanciuniv.edu
çizmeyi de ihmal etmedi. çalışıyor. Bu kanallardan bir tanesi Tel: 0216 483 98 71

20 KASIM 2012 / EKOIQ


HABERLER

Avrupa İşletmeler
Ağı’ndan İşbirliği
Fırsatları
Ortak Geliştirme için Partner faaliyetleri arasında plan tasarımı, tekstilleri, boya ve kozmetik
Aranıyor biyoiklimlendirme konsepti, termal alanındaki partnerler ile lisans
Rusya’da faaliyet gösteren analizler, prefabrik ve ahşap anlaşmaları isteniyor.
bir firma, 200 KW kapasiteye yapılar da bulunuyor. Firma, Referans Numarası: 12 FR 32j3
kadar çıkabilen, ısı ajanı yenilikçi ahşap yalıtım malzemesi 3QCG
olarak su kullanan bir katı tedarikçileri veya üreticileri
faz ısı akümülatörü tasarlıyor. ile teknik destek içeren ticari Yağmur Suyunu Yönetebilir
Kullanılan teknoloji, kentlerin anlaşmalar gerçekleştirmek istiyor. misiniz?
enerji harcamalarında 1,5 ile 2 Firma aynı zamanda bu yalıtım Enjeksiyon kalıplama üretimi
kat tasarruf sağlamak amacıyla malzemelerin kullanımına yönelik üzerine uzmanlaşmış Kore menşeli
gece elektriği kullanıyor. Yeni teknik işbirliğine de açık. bir KOBİ, yağmur suyu yönetimi
teknolojiyle güvenlik de artarken, Referans Numarası: 12 FR 37M3 konusunda çözümler sunan bir
hem tüm enerji sisteminin hem 3Q5S partner arıyor. İlgili çözümün
de bireysel güç istasyonlarının yeraltı su kaynaklarını korumaya
performansını artırıyor. Firma, Su Teknolojilerine Web tabanlı yönelik ve günlük hayat içinde
ortak geliştirmeler için de Çözümler kullanılabiliyor olması talep
partnerler arıyor. Referans Bir Sırbistan firması, atık ediliyor. İlgili teknoloji, şehir
Numarası:12 RU 86FG 3QC5 su arıtımı ve su temini içinde sel oluşumunu engellemeli,
teknolojileri, bunların seçimi su arıtımı için harcanacak
Elektronik Vites Kutusu ve değerlendirilmesi için web olan enerjiyi azaltmalı. Firma,
Verimliliği Artırıyor tabanlı bir teknoloji öneriyor. İlgili halihazırda pazara sunulmuş
İngiltere’de bir firma, rüzgâr teknoloji, teknolojik değerlendirme bir sistem ile ilgilenmekte olup
enerjisi, otomotiv ve denizcilik ve tercih etme aşamalarında ortaklık çeşitleri tartışmaya açık.
alanlarında kullanılabilen kara vermede yardımcı olacak Referans Numarası: 12 KR 9A9D
elektronik bir vites kutusu kurulumlar içeriyor. Firma, teknik 3QI4
geliştirdi. Patentlenmiş olan destekli ticari anlaşmalar veya
teknolojiyle, verimde de gözle ticari destekli teknik anlaşmalar Bu Malzemeyi Ortak Üretebiliriz
görülür bir artış sağlandı. Firma, imzalamak üzere partnerler arıyor. Ukraynalı bilim adamları
ortak geliştirme ve yatırım için Referans Numarası: 12 RB 1B1M elektromanyetik pusa karşı çevreci
partnerler ararken, lisanslama ve 3Q6O koruma sağlayan fonksiyonel bir
diğer ticari işbirliklerine de sıcak malzeme geliştirdi. Söz konusu
bakıyor. Nano Yalıtım Malzemesine Ortak malzeme aynı zamanda ısı ve ses
Referans Numarası: 12 GB 43O3 Olmak İster misiniz? yalıtımı görevi de yapıyor. Malzeme
3QES Bir Fransız laboratuvar, ısı yalıtımı hafif, toksik madde içermiyor.
için nano yapılı ve mezo-gözenek Kullanımı ve bertarafı tamamen
Yenilikçi Ahşap Yalıtım kökenli bir malzeme geliştirdi. ekolojik. Ortak üretim girişimi ve
Malzemeleri Aranıyor Malzeme, özgül yüzey alanı ve bu yeni malzemeyi farklı pazarlara
Sürdürülebilir yapı alanında düşük kütlesi sayesinde yalıtım, sunmak için ortaklar aranıyor.
faaliyet gösteren Fransız bir katalizör hatta boya ve kozmetik Referans Numarası: 12 UA RE05
KOBİ, yenilikçi ahşap tabanlı alanları da dahil olmak üzere bir 3Q5J
yalıtım malzemesi (çatı ve sürü uygulamada kullanılabiliyor. İletişim için: Beril Kırcı, bkirci@
duvar) arıyor. Fransız firmanın İnşaat, otomotiv, yalıtım sabanciuniv.edu

22 KASIM 2012 / EKOIQ


ÇEVRE

Işık Kirliliğine Karşı


Karanlık Devrimi Yolda
Henüz tam olarak farkına varmasak da, yapay
aydınlatma kaynaklı ışık kirliliği, insan sağlığını
ve ekosistemi tahminimizden, daha olumsuz
etkiliyor. Kirlilikle mücadele için yola çıkan
Uluslararası Karanlık Gökyüzü Hareketi
(Dark-Sky Movement) ise sürdürülebilir
bir yaşam için dünyadaki durumu sürekli
takip ediyor ve aydınlatma sistemlerinin
doğaya uygun hale getirilmesi için kamuoyu
oluşturuyor. Birlik geçtiğimiz günlerde ilk defa
Türkiye’den bir firmayı da üyeliğe kabul etti…

Özgür ÇAKIR

24 KASIM 2012 / EKOIQ


B
u satırları akşam saatlerinde la parıldayan gökyüzünü 5-10 kat zel bir gece ambiyansı için değil,
okuyorsanız, kafanızı kaldı- daha fazla aydınlık hale getirerek bununla da bağlantılı bütünlüklü
rıp gökyüzüne bir bakıverin ciddi bir ışık kirliliğine yol açıyor. bir ekosistem mücadelesi olarak da
ve bulutsuz bir gökyüzünde yıldız- Işık kirliliğine karşı duyarlılığın görüyor. Gece karanlığının doğal
ları seçmeye çalışın. Yıldızlarla dolu hikâyesi ise 30 yıla dayanıyor. güzelliği, bir anlamıyla hem binyıl-
bir gökyüzünün keyfine varmak, ABD’li iki astronom David L. Craw- ların kültürel mirası, sanattan ast-
eğer şehrin göbeğinde yaşıyorsanız ford ve Dr. Tim Hunter, konuya ronomiye kadar önemli bir ilham
artık neredeyse eski bir düş gibi. dikkat çekmek amacıyla 1982 yı- kaynağı, hem de canlıların gerek-
Gecenin zifiri karanlığı, giderek sarı lında Dark Sky Movement yani sindiği bir şey, çünkü yapay ışığın
bir pusun içinde sırra kadem bası- Karanlık Gökyüzü Hareketi adlı insan sağlığı ve ekoloji üzerindeki
yor. Görüp görebileceğimiz, puslu bir inisiyatif kuruyorlar. Daha son- etkisi tahminimizden daha büyük.
bir ışık ve onun içinde zorlukla seçi- ra Uluslararası Karanlık Gökyüzü Sadece insan evrimini göz önüne
lebilen birkaç yıldız. Birliği haline dönüşen hareket, aldığımızda bile, ışığın ve karanlığın
Bunun bir numaralı müsebbibi ise geceleri dış aydınlatma nedeniyle eşit etkisine maruz kaldığımızı söy-
tabii ki yapay ışık. Son 100 yıldır, oluşan kirlilikle mücadeleyi kafaya leyebiliriz. Son bir yüzyıl içerisinde
özellikle de büyük kentlerde gece takmış durumda. Temel amaç, yıl- artan yapay ışık ise bütün canlı or-
aydınlatmasının aşırı kullanımı, dızlarla dolu gökyüzünün değeri ganizmaların günlük ritmini ve hor-
doğrudan yerden yayılan ve yansı- hakkındaki farkındalığı artırmak ve mon dengesini bozmuş durumda.
yan yapay ışığın, daha sonra atmos- dünya çapında ışık kirliliğiyle müca- Mevsimsel ışık döngüsü aslında bü-
fere toz ve gaz molekül halinde ser- dele etmek. tün türler için önemli. Nasıl ışık tüm
pilerek gökyüzünde parlak bir arka canlılar için vazgeçilmezse, karanlık
plan yaratmasına neden oluyor. Bu Karanlığa da İhtiyacımız Var da hiç tahmin etmediğimiz kadar
yapay ışık normalde güneş, ay ve Birlik, karanlık gökyüzü mücade- önemli. Karanlık Gökyüzü Birliği
yıldızlar gibi doğal ışık kaynaklarıy- lesini, sadece yıldızlarla dolu gü- işte tam da buna dikkat çekiyor.

KASIM 2012 / EKOIQ 25


ÇEVRE

kirliliğin en önemli sebeplerinden


biri, enerji tasarrufu yapamayan ve
de ışık verimliliği hesaplanmadan
üretilmiş sokak armatürleri. Bu tip
armatürler, sadece ABD’de yıllık 2,2
trilyon dolarlık bir kayba neden olu-
yor. Bu verilerden yola çıkan birlik,
bir yandan konuya duyarlı yasal dü-
zenlemelerin kamu politikalarını ve
araştırmaları desteklemeye çalışıyor
ve bir yandan da belirli standartlar
Işık kirliliği hayvanları oluşturulmasına yardımcı oluyor.
Uluslararası Karanlık Gökyüzü Bir-
da fazlasıyla etkiliyor.
liği, özellikle dünyanın vahşi doğal
Dünyanın el değmemiş alanlarında yapay ışığın zararlarını
doğal alanlarında bile en aza indirgemek için bilim insan-
hayvanların beslenme, larından STK’lara ve yetkililere ka-
üreme ve göç dengelerini dar uzanan yaygın bir ağda işbirliği
altüst ediyor. içinde çalışıyor. Hayvanları ve flora-
yı korumak amacıyla da her alan-
Yıldızı En Bol Ada: Sark dan ekolojistlerle ortak çalışmalar
Birlik, geceleri fazladan maruz ka- yürütüyor.
lınan ışığın, insanlarda hipertansi-
yon, dikkat bozukluğu, obezite, di- Aydınlatmada Büyük Değişim
yabet ve bazı kanser türlerine sebep Karanlık Gökyüzü Hareketi, ayrıca
olduğuna dikkat çekiyor. plancılar, çevre grupları ve gönüllü-
Işık kirliliği hayvanları da fazlasıy- lerle beraber, bir kente hem yeterli
la etkiliyor. Dünyanın el değmemiş olacak hem de ekosistemi koruya-
doğal alanlarında bile hayvanların cak kentsel aydınlatma yöntemleri-
beslenme, üreme ve göç dengelerini nin nasıl tasarlanabileceği üzerine
altüst ediyor. Örneğin gece avlanan Gökyüzünün doğal ışığına kavuşması için kafa patlatıyor. Bu anlamıyla da
ve yaşayan hayvanlar daha kolay av uluslararası kampanyalar düzenleyen bu tür aydınlatma sistemleri üreten
haline geliyor. Ya da kuşların göç Birlik, ışık kirliliği konusundaki kâr amaçlı kuruluşlar için de belirli
takvimlerindeki değişiklik, yuva standartları tutturan bazı yerlere de ruhsatlandırma standartları oluştu-
yapma ve beslenme şartlarını da Gümüş Loca payesi veriyor. Örneğin ruyor ve karanlık gökyüzüyle dost
değiştiriyor. Bitkilerin çiçeklenme Fransa ve İngiltere arasında bulunan ve aydınlatma firmaları ve örgütleriyle
dönemlerinin ve hayvanlara ait bazı Channel Adaları olarak bilinen adalardan ortaklaşa hareket ediyor. Metrekare
davranış kalıplarının ay ışığıyla bağ- en küçüğü olan Sark, 2011 yılında ya da kişi başına düşen ışık miktarı-
lantılı olduğu düşünüldüğünde, ışık aldığı Gümüş Loca ödülüyle dünyanın nı hesaplayan birlik hem yayınlarıy-
kirliliğinin olumsuz etkisi çok daha ilk karanlık gökyüzü adası unvanını la hem de interneti kullanarak dün-
iyi anlaşılabilir. almış durumda. Gökbilimciler için de ya üzerindeki son durumu sürekli
Aslında ışık kirliliği ile mücadele ve bir cennet niteliğinde olan adada bine güncelleyerek insanlarla paylaşıyor.
çözüm olanakları oldukça basit. Sa- yakın insan oturuyor. Adada otomobil Uluslararası Karanlık Gökyüzü
dece birazcık duyarlılık gerekiyor. ve sokak lambası yok. Sark sakinlerinin Birliği, özellikle aydınlatma sistem-
Burada da devreye, kaliteli aydın- evlerinde işyerlerinde kullandıkları leri üretecek ya da bu sistemleri şe-
latma sistemleri giriyor. Karanlık aydınlatma sistemleri de ışık kirliliğine hirlerde kullanacak kamu kuruluş-
Gökyüzü Birliği’nin verilerine göre, yol açmayacak şekilde düzenlenmiş. ları için de kapsamlı bir aydınlatma
Ada, Uluslararası Karanlık Gökyüzü
dünyada ışık kirliliği nüfus artışın- yönetmeliği oluşturmuş. Dolayısıyla
Birliği’nin verdiği ödülün ardından
dan yüzde dört daha hızlı artıyor. birliğe sadece, ışık kirliliğine karşı
özellikle “astroturizm” alanında sesini
Dış mekân aydınlatması için üreti- mücadeleden taviz vermeyen kural-
daha çok duyuracak gibi gözüküyor.
len elektriğin yüzde 30’u ise gök- larla dolu bu yönetmeliğe uygun
yüzüne boşa salınıyor. Birliğe göre, davranan şirketler üye olabiliyor.

26 KASIM 2012 / EKOIQ


Aydınlatmacı Cemdağ’dan
Karanlık Gökyüzü’ne Destek
Işık kirliliği konusunda bilinçlenme,
aydınlatma sistemleri alanındaki
ürünlerin de kendini yenilemesine yol
açıyor. Dünya çapında birçok firma
ışık kirliliğine duyarlılığı olmazsa
olmaz listelerinin başına koymuş
durumda. Işık kirliliği sorunu hakkında
Türkiye’de henüz yeterli bir farkındalık
oluştuğundan bahsetmek imkânsız. Ama
bu hiçbir çaba gösterilmiyor anlamına da
gelmiyor. Yaklaşık 50 yıldır aydınlatma
sektöründe faaliyet gösteren Cemdağ
Aydınlatma, ışık ve çevre kirliliğine olmak için harekete geçtik ve böylelikle
Enerjinin ve ışığın daha verimli kul- duyarlı ürünleriyle, geçtiğimiz günlerde Dark Sky Association üyesi olan ilk Türk
lanılabilmesi için didinen hareket, Türkiye’den Uluslararası Karanlık firması unvanını kazandık.”
halihazırda 70 ayrı ülkeden yakla- Gökyüzü Birliği’ne Türkiye’den kabul Öte yandan Cemdağ uzun bir süredir
şık 5 bin üyeye ulaşmış durumda. edilen ilk şirket unvanını kazandı. LED teknolojisi ve yine aynı teknolojiyle
Birlik, karanlık gökyüzünün tüm Işık kirliliğine duyarlı ürünler ve üretilmiş armatürler üzerinde de
doğallığıyla yaşandığı alanlar oluş- Karanlık Gökyüzü Birliği’ne kabul çalışıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar
turmak için de uğraşıyor. Örneğin edilme süreciyle ilgili konuştuğumuz Bakanlığı’nın 2015’e kadar Türkiye’deki 17
Arizona’daki Flagstaff kenti 2001 Cemdağ Yönetim Kurulu üyesi Sina milyon sokak lambasını LED armatürlerle
Cem de birlik hakkında ilk bilgileri değiştirme planını yakından takip
yılında ilk “karanlık gökyüzü ken-
yurtdışından alınan global geçerliliği ettiklerini söyleyen Sina Cem, “Son
ti” seçilmiş. Hareketin çabalarıy-
olan ürün kalite belgeleri hakkında dönemde, gerek iç gerek dış mekân
la ABD’de 2003 yılından bu yana
araştırma yaparken edindiklerini aydınlatma armatürlerimiz ışık kirliliğini
nisan ayının dolunay haftasında
kaydederek ekliyor: “Günümüzde artan azaltmayı hedefleyerek tasarlanıyor.
Ulusal Karanlık Gökyüzü Haftası ışık kirliliğinin canlıları ve çevreyi Ar-Ge departmanımız, akredite olmuş
düzenleniyor. Üstelik yaratılmaya büyük ölçüde etkilemeye başlaması goniofotometrik laboratuvarımızda çeşitli
çalışılan karanlık alanlar Arizona ve bu yüzden artık gökyüzünün testler yaparak ürünlerimizi bu anlamda
ile de sınırlı değil. Arizona dışın- rahatlıkla görülememesinden yola çıkan da donanımlı kılmak için çalışıyorlar.
da, Pennsylvania, Utah, İskoçya, uluslararası Dark Sky Association, bu Mesela son dönem ürünlerimizden, enerji
Macaristan, İngiltere, Namibya ve kirlilikten dolayı göç eden hayvanların verimliliği ve çevreye duyarlılığı ile ön
Kanada’da da bu korunaklı alanlar öldüğünü, karanlıkta avlanan çoğu plana çıkan Magnum CL2025 böyle bir
çoktan yaratılmış durumda. hayvanın avlanamadığını ve bu ışıkların ürün. LED teknolojisi kullanılan bu ürünle,
Geceleri gökyüzünün güzelliği bir insanlarda kanser hastalıklarını yüzde 90’a varan enerji verimliliği elde
armağan gibi. Ve bu güzellik boşa tetiklediğini vurguluyor. Çevreye ediliyor.”
harcanan kirli bir ışıkla sürekli olarak ve doğaya önem veren, özellikle dış Cem firma olarak ayrıca, önümüzdeki
perdeleniyor. Işık kirliliği bu hızla art- aydınlatmadan kaynaklı ışık kirliliği dönemde aydınlatma teknolojileriyle
maya devam ettikçe de gelecek kuşak- konusunda toplumu ve yetkilileri ilgili eğitim gören mühendis adaylarının
lar belki de bu güzellikten mahrum bilinçlendirmeye yönelik çalışmalar bilinçlenmesi için çalışmalar yapmayı
kalacaklar. Bu yüzden henüz geç ka- yapan bir birlik olmasına, iç ve dış mekân ve konuyla ilgilenen organizasyonları
lınmadığını hatırlayıp, Karanlık Gök- aydınlatma uzmanı olarak biz de duyarsız desteklemeyi önlerine koyduklarını
yüzü gibi insan sağlığı ve ekosistemin kalamazdık. Dolayısıyla hemen üye belirtiyor.
ihtiyaç duyduğu ‘karanlık’ ama bir o
kadar da ‘aydınlık’ bir gelecek için
çabalayan hareketlere hem bireysel
hem de kurumsal desteğin önemini
fark etmek lazım. m

KASIM 2012 / EKOIQ 27


PORTRE

Sakin, Yeşil ve Kararlı


Bilmem hiç duydunuz mu
ama Almanya’daki Türkiye
kökenlileri çevre sorunlarına
karşı harekete geçirmek
için kurulmuş bir STK var:
Yeşil Çember. Beş yılı aşkın
süredir sokak sokak, dernek
dernek, kapı kapı dolaşan
ve Almanya’nın sekiz
kentinde binlerce kişinin
hayatını değiştiren bu yeşil
çemberlerin tam ortasındaki
isimse Gülcan Nitsch.
Sabancı Vakfı tarafından
Fark Yaratanlar’dan
biri olarak kabul edilen,
Almanya Cumhurbaşkanı’nın
iletişim kurduğu, Almanya
medyasının yoğun ilgi
gösterdiği Gülcan, 21.
yüzyılın tüm iyi lider
özelliklerini taşıyor: Melez,
kadın, sakin, kararlı ve tabii
yeşil…

Barış DOĞRU

A
lmanya’daki Türkiye kökenli-
leri çevre sorunları ve İklim
Değişikliği konusunda bil-
gilendirmek ve tabii harekete geçir-
mek... İşte Gülcan Nitsch, kendisini
bu amaca yıllar önce adamış sessiz
kahramanlardan biri. Adı şimdi, en
Mehmet Werner

azından bu konuda uğraşanlar ta-


rafından biliniyor ama o yıllarca, ol-
mayacak duaya amin diyen bir kişi
olarak uğraştı durdu. Onu ilk kez,

30 KASIM 2012 / EKOIQ


İstanbul’daki çevre aktivistlerinin
küçük bir toplantısında gördüğüm-
de de aynı şeyi düşünmüştüm: Sa-
kin ama kararlı ve inatçı bir kahra-
man. Ne yazık ki bizim ülkemizde
az rastlanan bir tipleme. Biz, daha
çok, yaptığından çok bağıranlara
alışığız ne de olsa… Halbuki gerçek
değişimleri hep böyle insanlar ger-
çekleştirir.
Gülcan, Türkiye kökenli bir Alman
vatandaşı olarak, çok uzun süredir
Almanya’daki çevre hareketleri için-
de. Yıllarca Greenpeace ve daha bir-
çok çevre örgütünde gönüllü olarak
çalışmış ve yaklaşık beş yıl önce, bir
gün fark etmiş ki, içinde yer aldığı
faaliyetlerde ve organizasyonlarda
neredeyse tek bir Türkiye kökenli
“Alman Çevre
insan yok. “Kendi kendime sordum, Gülcan Nitsch ve Yeşil Çember, bir Örgütleri, Bizimkilere
yandan da bu çalışmayı, Avrupa’da
‘nerede bu insanlar’ diye; çünkü
sadece benim yaşadığım Berlin’de Türkiye kökenlilerin yoğun olarak Hitap Etmiyor”
on binlerce Türkiye kökenli var. yaşadığı diğer ülkelere taşımanın
planlarını yapıyor. Biz sadece Almancası kötü olan
Onların kurduğu birkaç bin küçük
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda kişiler çevre konusundaki bilgilere
ve orta ölçekli firma ve işletme var düzenlenen Çevre Haftası’nda ulaşamıyorlar sanıyorduk. Ancak gördük
ama çevre konusuyla aktif ilgilenen Yeşil Çember ekibi toplu halde… ki, Almancası çok iyi olan, üniversite
neredeyse hiç kimse yok. Sizce bu bitirmiş insanlar da bu konudan uzak
ilginç değil mi?” kalmışlar. Diyorlar ki; Alman çevre
İlginç olmaz mı? Türkiye kökenliler ve başlamış Berlin’deki Türkiyeli örgütlerinin çalışmaları, bilgilendirmeleri
ayrıca Almanya’daki yaşamın tümüy- derneklerle konuşmaya. Tabii ki ilk bize hitap etmiyor. Gitmiyorlar oraya
le dışında da değiller; sırf Berlin’de tepkiler tipik olmuş: “Ya Gülcan Ha- gönüllü olarak. Sadece dil bilmemekle
200’den fazla dernekleri var ama nım yapamazsınız, edemezsiniz” de- ilgili değil. Kültürel formlar da önemli.
çevre konusuyla ilgilenen yok. “Bu- mişler. “Beni ciddiye almadılar” di- Biz bunu ilk başta hiç göz önünde
nun üzerine araştırmaya başladım yor Gülcan gülerek. Evet, Gülcan’ın bulundurmamıştık. Evet en çok
ve anladım ki şimdiye kadar kimse sesiz gücünün farkına onlar da va- çalıştığımız kesim, bilgi düzeyi düşük
böyle bir çalışma yapmamış. Bunun ramamış. “Halbuki, ben kafaya koy- insanlar. Ama mesela çevre elçilerinin
üzerine o zaman içinde çalıştığım muştum ve A, B, C, D... planlarım yarısı da üniversite mezunu.
BUND Dünya Dostları Derneği’nin vardı. Hedefi belirlemiştim ve eğer
(Almanya Çevre ve Doğa Koruma varolan yapıları ikna edemezsem
Birliği / Friends of the Earth) yö- yeni bir örgüt kurarım diye düşün- tünü kurmak istiyorum, bu çorbada
neticisiyle konuştum. BUND’un düm” diyor Gülcan. kimler tuzu bulunsun istiyor?’ diye
Almanya’da tam 5 yüz bin üyesi Gerçekten de öyle olmuş ve bugün sordum ve toplantıya çağırdım”.
varmış ama tamamen tesadüf eseri Almanya’nın sekiz ayrı kentinde ör- Ama Gülcan’ı bir korku da almış,
üye olmuş 3-5 kişi dışında Berlin’de gütlü, binlerce kişiyle sürekli temas ya kimse gelmezse diye (eminim
neredeyse hiç Türkiye kökenli yok- halinde olan Yeşil Çember’i, 10-15 Gülcan’ın bunun için de bir Z planı
muş” kişiyle kurmuşlar. Tabii bu, bir ön- vardı). Ama korktuğu olmamış ve 15
ceki cümlemdeki gibi basitçe ger- kişi bir araya gelerek, Almanya’nın
A, B, C, D ve Diğer Planlar çekleşmemiş. “İlkokuldan, liseden, Türkiye kökenlilerden oluşan ilk
Bu, Gülcan gibi birinin dayanabile- üniversiteden, sokaktan, arkadaş çevre örgütü Yeşil Çember’i, BUND
ceği bir gerçek değil. Sonra otur- gruplarından tanıdığım tüm Türki- çatısı altında kurmuşlar.
muş, bir vizyon çalışması yapmış; ye kökenlilere mektup yazdım. ‘Ben Ama zamanla çember büyümüş ta-
ardından bir konsept geliştirmiş Almanya’daki ilk Türk çevre örgü- bii ki. “Hep hedefler koydum kendi-

KASIM 2012 / EKOIQ 31


PORTRE

me ve onları aşmaya çalıştım” diyor Almanya’ya gelmiş, işçi olarak se- ki kadınlar çok daha fazla ilgili ve
Gülcan. 2007’deki ilk çevre günü et- nelerce çalışmış, sosyal hayata çok istekli”.
kinliğine, iki yıl önce kaybettiğimiz, zaman ayıramayan, 3-5 çocuklu, Aslında Yeşil Çember, çevre hare-
Buğday Hareketi’nin öncülerinden, eğitim seviyesi düşük insanlar, bi- ketlerinin devasa boyutlar aldığı,
sevgili Victor Ananias’ı davet etmiş- zim ulaştıklarımız” diye yanıtlıyor Yeşiller hareketinin parlamento ve
ler. “100 kişi gelmezse, başarmış sorumuzu Gülcan. “40 ila 60 yaş- yerel yönetimlerde sağlam bir yeri
sayılmayız” demiş Gülcan kendi larında insanlar. Ama tabii bir de olan Almanya gibi bir memlekette,
kendine ve 170 kişi gelmiş. onların çocukları var, benim jene- ne Alman çevre örgütlerinin, ne de
Bugün kaç kişinin hayatına deği- rasyonum. Bu jenerasyonda bilgi Türkiye kökenli başka organizas-
yorsunuz, diye sorduğumda, Gül- düzeyi daha yüksek, üniversite me- yonların erişemediği kişilere ulaşı-
can, “Artık ipin ucunu kaçırdık zunları var. Türkiye kökenli genç- yor gibi. Doğru mu? “Evet bizim
ama şu kadarını söyleyeyim, bizden lik dernekleri var; bu sayede onlara ilişkide olduğumuz insanlara kim-
sırf bilgi materyali isteyen, tüm da ulaşıyoruz” Tamam ama etkin- se ulaşamıyor, çünkü o insan iş-
Almanya’ya dağılmış 5 bin adres var liklerinize en çok hangi kesim ge- ten eve gidiyor. Belki dernekte bir
elimizde” diyor. liyor? “En çok, bilgi düzeyi düşük kahve içmeye gidiyordur. Biz onu
Peki, kimlere ulaşıyor Yeşil Çem- kişiler geliyor; hatta okuma-yazma orada yakalıyoruz ve ‘Boş zaman-
ber daha çok? “1960-70’lerde bilmeyen kişiler ama hiç kuşkusuz larında faydalı bir şey, toplum için
bir şey yapmak ister misin?’ diye
soruyoruz”.
Geçtiğimiz Haziran ayında Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda iki gün süren Çevre
Haftasında, Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Federal Çevre Bakanı
Çember Çember İçinde
Peter Altmaier ve (sağda kenarda) Deutsche Bundesstiftung Umwelt (DBU)’in
Genel Sekreteri Fritz Brickwedde. İşte Yeşil Çember’in temel farkların-
dan biri bu. Kum havuzunda oyna-
mıyor, gerçek hayatın içinde, gerçek
insanlarla konuşuyor ve bu konuda
tamamen yenilikçi ve katılımcı yön-
temler geliştiriyor.
“Biz böyle sorunca, ‘insanlar tabii
ki isteriz’ diyorlar, çünkü aslında
insanlar hazır. Ama önemli olan,
onlar neredeyse oraya gitmek. Ba-
zen sokağa çıkıp röportaj yapıyo-
Peter Himsel

ruz, onları öyle kazanıyoruz. Stand


kuruyoruz sokakta ve bize destek
olmak, bilgilerimizden faydalan-
“Önce Kendinden Başlayacaksın!” mak ister misiniz diye soruyoruz”
diyor Gülcan. Peki, bütün bunları
Konuştuğumuz herkes diyor ki; evet çalışıyoruz. Çevre elçilerimiz, o 40-50 yapan kaç kişi? Çekirdek kadronuz
doğayı seviyorum. Hiç kimse doğayı saat süren seminerden sonra hayatlarını kimlerden oluşuyor? “Çemberi dur-
sevmiyorum demez. Biz de diyoruz değiştiriyorlar. Diyoruz ki; “Sen çöpünü madan genişletiyoruz. Şöyle diyebi-
ki; bakın hedefimiz, istediğimiz şey ayırmıyorsan, kimseyi ikna edemezsin.
liriz; Berlin’de Yeşil Çember’i ku-
aynı, biz de doğayı korumak istiyoruz, Sen tüketimine dikkat etmiyorsan,
gelin destek olun bize. İnsanları işin ranlardan oluşan bir çekirdek var
çevre dostu enerji şirketinden enerjini
içine çekmenin yöntemlerini bulmak ama Almanya’nın diğer yerlerinde,
almıyorsan, hiç kimseyi ikna edemezsin.
lazım. İşte yaptığımız çalışmalarla bu Önce kendinden başlayacaksın. Çünkü
çekirdekten filizlenen, beslenen ve
yöntemleri geliştirdik biz ve şimdi kendin yapmıyorsan başkasını ikna çekirdeği besleyen halkalar var.
işte profesyonel olarak bu stratejileri edemezsin. Bunu bir yaşam tarzı olarak Maddi-manevi destek verenler var.
bir kitap haline getiriyoruz. Son iki satıyoruz. Satıyoruz ve mutlu oluyor Yani tek bir çember yok. Çemberin
senedir, verdiğimiz seminerlerdeki insanlar. Şimdi Almanya’daki 22 çevre değişik halkaları var artık”.
kişilerle röportajlar yaptık ve araştırdık. elçimizin portrelerini hazırladık. Neden Bu çember lafını gerçekten çok iyi
İnsanlara nasıl ulaştığımızı, hangi ses ve çevre gönüllüsü olduklarını, hayatlarında bulmuşlar. Metafor değil, gerçekten
davranışların etkili olduğunu bulmaya nelerin değiştiğini anlatıyorlar herkese…” çok farklı insanların bir arada olabi-
leceği, isteyenin bir ucundan tutup

32 KASIM 2012 / EKOIQ


PORTRE

genişletebileceği, yeşilin her tonun-


dan çemberler, gözümün önünde
uçuşuyor.
“Bir de şöyle bir sistem geliştir-
dik” diye anlatmaya devam ediyor
Gülcan. “ İki senedir çevre elçileri
eğitiyoruz. 40-50 saatlik eğitimden
geçiyorlar. Bu çevre elçileri arasın-
da, ev hanımları da var, üniversite
mezunları da. Eğitim seminerine
katılanların arasında en genci 20,
en yaşlısı 60 yaşında. Çevre elçi-

Christian Klant
lerinin görevi, seminerden sonra,
öğrendiklerini yaşadıkları yerde
insanlara aktarmak, çemberi geniş-
letmek. Çünkü ne ben, ne de diğer
arkadaşlarımız her yere yetişemez. Berlin Başkonsolosu Mustafa Pulat, Uygar Özesmi, Berlin Çevre Senatörü
Ama şimdi Almanya’da bir sürü yer- Michael Thielke, Gülcan Nitsch ve Yeşil Çember’den Gökçen Demirağlı, 6. Çevre
de Gülcanlar var. Dernek dernek Günü kutlamalarında…
geziyorlar. Sokağa çıkıp broşür da-
ğıtıyorlar. Pazarlarda plastik poşet- profesyonelce hareket etmek, hızlı yandan da muzipçe gülümsüyor:
ler kullanılmasın diye bez torbalar karar almak ve uygulamak istiyo- “Biz biliyorsun EKOIQ’ya aboneyiz
veriyorlar insanlara”. ruz. Derneklerin yapısı buna uygun ama Almanya’nın dört bir yanındaki
değil ama sosyal şirket bizim için 60’ı aşkın çevre gönüllümüze ulaş-
Yeşil Çember Artık Bağımsız ideal”. tırmak için fotokopilerini çekip her
Çok kısa bir süre önce Yeşil Çem- Gülcan’la sohbetimizde öğrendik- kentteki ofisimize gönderiyoruz”.
ber, BUND çatısı altından çıkmaya lerim beni hem sevindiriyor, hem Bak şu işe, bizim derginin kopyala-
karar vermiş ve artık kamuya fay- de geleceğe daha umutlu bakmamı rı Almanya’nın değişik kentlerinde
dalı, kâr amacı gütmeyen bir sosyal sağlıyor ama bir nokta daha var ki, çevre elçilerinin ellerinde dolaşıp
işletmeye dönüşmüş (ne yazık ki bi- göğsümüzü kabartıyor, çünkü biz duruyormuş. Tarifsiz bir keyif. Aynı
zim ticaret yasalarımızda hâlâ böyle hiç farkında olmadan, EKOIQ’nun Orhan Veli’nin dediği gibi, “İçimde
bir şirket kurmak mümkün değil). da Yeşil Çember’in çalışmalarında bir iş görmenin saadeti”. Yüzümde
Peki neden, bunca yıl sonra BUND bir tuzu olmuş. “EKOIQ çok güzel koca bir gülümsemeyle Gülcan’a
gibi güçlü bir örgütten ayrılıp, ken- bir dergi. Ben bunu mucize olarak bundan sonra dijital kopyaları yol-
di ayaklarının üzerinde durmak is- adlandırıyorum, çünkü bu derginin lama sözü veriyorum.
tediler? hazırlanmasından insanlara ulaş- Sevgili Gülcan Nitsch’den öğ-
“Bize çok büyük katkılar sağladılar tırılmasına, yaygınlaştırılmasına renecek çok şey var; eminim
ama bugün itibariyle bizi frenleme- kadar, ne gibi zorluklarla uğraştığı- Almanya’nın dört bir yanındaki
ye başladılar. BUND çatısı altında nızı, hangi yoğun süreçlerden geç- Türkiye kökenliler, iklim değişik-
olunca sınırlar belirlenmiş oluyor, tiğinizi çok iyi biliyorum. Diyorum liğinden çevre dostu ürünlere ve
çünkü ister istemez kendi politika- ki, Almanya’da öyleyse, Türkiye’de günlük hayatlarını nasıl değiştire-
larının ve çevre örgütlerinin ön pla- nasıldır acaba? Bu nedenle, ger- bileceklerine kadar çok şey öğreni-
na çıkmasını istiyorlar. Hâlbuki biz çekten topluma çok faydalı bir şey yorlar ondan. Ancak ben çok daha
tamamen farklı, göçmenlere yönelik yapıyorsunuz ve ben size çok te- temel bir şey öğrendim bu yeni ar-
çalışmalar yapıyoruz”. şekkür ediyorum. Ayrıca böyle bir kadaştan. Basit gibi gelen ama ne
Ama BUND’un ofislerini kullanma- derginin çıkması beni hem mutlu yazık ki Türkiye’deki çevre hare-
ya devam ediyorlar. “Bu işten onlar ediyor, hem de işimi kolaylaştırıyor. ketleri ve çalışmalarında hemen hiç
da memnun, onlara yeni üyeler ka- Çünkü ben bu derginin her sayısı- kullanılmayan bir şeyi: Bir hedef
zandırıyoruz. Zaten ben bu konu- nı okuduktan sonra bu alanda hem koymayı, bunun için her yöntemle
larda rekabete hiç inanmam. İşbir- kelime dağarcığım hem bilgim ge- insanlara gitmeyi ve tabii kolay yıl-
liği önemlidir” diyor Gülcan. “Ama nişliyor. Ben bu bilgileri insanlara mamayı. Sakin ama etkili bir güç
dernek olmak da istemedik, biz çok aktarıyorum” diyor Gülcan ve bir olmak, meğer nelere kadirmiş... m

34 KASIM 2012 / EKOIQ


YEŞİL İŞ

Yeşil Bahar’a Kaç Kaldı?


Yeşil İş 2012
T
Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından düzenlenen “Yeşil İş ürkiye’de sürdürülebilirlik
- Green Business Konferansı, dördüncü senesini doldurdu. hakkındaki farkındalık artık
gözle görülür bir biçimde ar-
Aralarında sürdürülebilirliğin dünya çapında en önemli tıyor. Kavram, şirketlerin, STK’ların,
isimlerinin de yer aldığı 100’den fazla konuk, 18-19 resmi kurumların ve hatta tüketici-
Ekim’de, İstanbul Swissotel’de, dünyanın geleceği için iş lerin gündelik hayatlarında giderek
dünyasının ve tüketicilerin neler yapması gerektiği üzerine daha fazla yer kaplıyor. Tabii bütün
bu insanların bir araya gelmeleri ve
fikirlerini paylaştılar. Farklı uzmanlık alanlarından gelen yeni gelişmeleri paylaşmaları ancak
konuşmacıların ortak vurgusu ise açıktı: Sürdürülebilir bir belli başlı organizasyonlarla oluyor.
dünyaya doğru değişim yeterince hızlı gerçekleşmese bile 18-19 Ekim tarihlerinde İstanbul
önemli olan, bu amaç için hiç vazgeçmeden bugünden Swissotel’de Sürdürülebilirlik Aka-
demisi tarafından bu yıl dördüncü-
itibaren değişimin somut adımlarını atmak… sü düzenlenen Yeşil İş - Green Bu-
siness ise bu anlamda ülkemizdeki
Özgür GÜVENÇ en büyük organizasyon. Sürdürüle-

36 KASIM 2012 / EKOIQ


Yeşil İş Konferansı’nda, İngiltere’nin en saygın
gazetelerinden the Guardian’ın Sürdürülebilir İş Başeditörü
Jo Confino, BASF’ın Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika
Bölgesi Başkanı Volker Hammes’le bir söyleşi gerçekleştirdi.

bilirlik ve yeşil işin dünya çapındaki in Baghuis bu isimlerden biriydi. bu konuda değişimin nasıl yaşana-
önemli isimleri, akademisyenler, fi- Baghuis dünya çapındaki tüketimi bileceğine dair yaptığımız röpor-
kir önderleri STK temsilcileri, şirket ve büyümeyi hatırlatarak, şu an- taja, EKOIQ’nun Aralık sayısında
yöneticileri ve gazetecilerden olu- daki hızla devam edilmesi halinde yer vereceğiz. İlk gün planlanan
şan 100’e yakın konuşmacı, iki gün 40 yıl içinde ikiden fazla gezegene oturumlar dışında kısa bir süreliği-
boyunca sürdürülebilirliğin hemen daha ihtiyaç duyacağımıza dikkat ne de olsa kürsüye çıkan Confino,
her alanı hakkında 40’ın üzerinde çekti. “Sürdürülebilirlik raporları ABD’de geçtiğimiz yaz yaşanan
oturumda bir araya gelerek bilgileri- amaç değil, araçtır. Ayrıca rapor- kuraklığı hatırlattı. “Önümüzdeki
ni paylaştı. Oturumların ana odağın- lamayı sürdürülebilirlik stratejisi- yıllarda da pişman olmamak için şu
da ise gezegenin geldiği bu aşamada nin bir parçası olarak görmeliyiz” sıralar yapılacak şeyler çok önemli”
sürdürülebilir dünyaya dair kişisel diyen Baghuis, veritabanlarında diyen Confino, sürdürülebilirliğin
ve kurumsal sorumluluklar, iş dün- Türkiye’den 30 şirketin yer aldığını, henüz ne şirketler ne de tüketiciler
yasının inşası için ihtiyaç duyulan dünyada da 5 bin şirketin gönüllü tarafından henüz yeterince içselleş-
sonuç odaklı yaklaşımlar ve yeni iş olarak raporlama yaptığını söyledi. tirilmediğini söyledi.
fırsatları vardı. Paralel oturumlarda Baghuis, misyonlarının sürdürüle- Confino bu konuşmanın dışın-
ise karbon yönetimi, temiz enerji ve bilirlik raporunu standart haline da konferansın ikinci gününde
yönetimi, sürdürülebilir belediyeler getirmek olduğuna da sözlerine UNILEVER Türkiye’nin Gıdadan
ve yeşil binalar ile yeşil tesisler kul- ekledi ve sürdürülebilirlik raporları- Sorumlu Başkan Yardımcısı Mus-
varları bulunuyordu. nın, finansal raporlarla entegre hale tafa Seçkin’le Lipton’un Doğu Ka-
Konferansın açılış konuşmasını gelebileceğini savundu. radeniz bölgesinde hayata geçirdiği
Enerji ve Tabii Kaynaklar Baka- Sürdürülebilir Çay Tarımı projesi
nı Taner Yıldız yaptı. Ardından Değişimin Önemi üzerine röportaj yaptı. Çay bitki-
geçilen oturumların ilk gününde, Yeşil İş Konferansı’nın en renkli sinin ömrünün 100 yıl olduğunu,
sürdürülebilirlik alanında yaptıkla- siması ise, İngiltere’nin en saygın Türkiye’deki ekili çaylar 75 yaşına
rı çalışmalarla dünya çapında tanı- gazetelerinden the Guardian’ın geldiği için önlem alınması gerek-
nan isimler vardı. Sürdürülebilirlik Sürdürülebilir İş Başeditörü Jo tiğini kaydeden Seçkin, bölgede
raporlamasına standart oluşturan Confino oldu. Confino gazetecilik yaptıkları toprak analizleri ve çay
ve alanında tartışmasız bir biçimde kimliğinin yanı sıra dünya çapında yetiştiricilerine verdikleri eğitimle
en etkili uluslararası organizasyon bir tür “sürdürülebilirlik lideri” ola- tarımsal sürdürülebilirliği sağlama-
olan Global Reporting Initiative- rak da tanınıyor neredeyse. Kendi- ya çalıştıklarını söyledi.
GRI’ın İletişim Direktörü Marjole- siyle sürdürülebilirliğin geleceği ve Confino’nun ikinci röportajı ise

KASIM 2012 / EKOIQ 37


YEŞİL İŞ

BASF’ın Türkiye, Ortadoğu ve Ku-


zey Afrika Bölgesi Başkanı Volker
Hammes’le oldu. Röportajda son
yıllara kadar ekoloji adına pek de iyi
bir sicile sahip olmayan kimya sek-
töründe yeni yeni başlayan sürdü-
rülebilirlik çalışmaları ve BASF’ın
uygulamaları üzerine konuşuldu.
Yeşil İş Konferansı söz konusu
olunca yenilenebilir enerjinin tar-
tışılmaması da düşünülemezdi. Bu
konudaki oturumların en dikkat
çekici olanı ise, CNN’de yaptığı
programlarla ismini duyuran ve
güneş enerji çalışmalarına katkısı
nedeniyle ABD İklim Enstitüsü
Ödülü’nü alan Jeremy Leggett’in
de katıldığı Güneş Devrimi Yakla-
şıyor adlı oturum oldu. Kadir Has nin hâlâ çok güçlü olduğunu hatır-
Üniversitesi’nden Prof. Volkan latan Leggett, yenilenebilir enerjiye
Ediger’in sorularını yanıtlayan Leg- doğru yaşanan dönüşümü yönete-
gett, aynı zamanda İngiltere’nin bilmek gerektiğine de dikkat çekti.
önemli fotovoltaik şirketlerinden Güneş enerjisi pazarında da bir tür
Solarcentury ve iklim değişiklikle- savaşın devam ettiğini belirten Leg-
rine çözüm yolları arayan SolarAid gett, Çin’in, devlet politikalarının da
adlı derneğin de kurucusu ve başka- yardımıyla artık güneş enerjisi paza-
nı. 2020’ye gelindiğinde dünya ça- rının lideri olduğunu söyledi.
pında 1000 GW’lık bir güneş paneli Terracycle şirketiyle
potansiyeli oluşacağını kaydeden atıkları ürüne dönüştürerek “Meğer Oralar Sulak
Leggett, güneş enerjisinin sürdürü- Alanlarmış”
insanların çöpe bakış açısını Konferansın en önemli gündem
lebilir bir dünya için fark yaratma-
nın önemli bir eşiğinde olduğunu değiştirmesiyle ünlenen maddelerinden biri Rio+20’nin Tür-
söyledi. Değişimin yavaş gerçekleş- Tom Szaky de, konferansın kiye yansımalarıydı. Zira hatırlarsa-
tiğini, nükleer ve fosil yakıt lobileri- konuklarından biriydi. nız Türkiye, 25 en iyi uygulamayla
(Best Practice) Rio+20 konferansı-
na katılmıştı. Bu yüzden “Yeşil İş
Konferansı”nda bu sürecin nasıl
analiz edileceği büyük önem taşı-
yordu. Bugün Çevre Bilim Küresel
Denge Derneği’nde görev yapan
Nuran Talu, kendisinin de Çevre
Bakanlığı’nda görev yaptığı dönem-
de katıldığı 1992 Konferansı’ndan
bugünlere nasıl geldiğimizi (aslın-
da gelemediğimizi) anlattı. Talu,
Sürdürülebilir Kalkınma tanımının
aslında 1992 yılında yapıldığını ama
gene de 20 senelik bir rötar söz ko-
nusu olduğunu vurguladı. Tabii bu
noktada, Talu’nun hatırlattığı, döne-
min başbakanı Süleyman Demirel’in
“Bataklıkları kurutacağız dedik,

38 KASIM 2012 / EKOIQ


kuruttuk. Meğer oralar sulak alan-
larmış” sözü salonda gülüşmelere
neden oldu. Muhtemelen bu yüz-
den Ramsar Sözleşmesi’ne ancak
1993 yılında imza atabildik. Nuran
Talu’nun da vurguladığı üzere Tür-
kiye’deki sürdürülebilirlik taahhüt-
leri daha önce Çevre Bakanlığı ta-
rafından veriliyordu ama çok uzun
yıllar bu taahhütlerin fikri takibi ya-
pılmadı. Bu noktada sürdürebilirlik
kavramının sadece çevre konusunu
kapsamadığını hatırlamakta tekrar
yarar var. Nitekim konferansta da
Kalkınma Bakanlığı’nın bütün sek-
törlere yönelik kapsayıcı rol oynadı-
ğının altı çizildi. Daha sonra kahve
arasında sohbet ettiğimiz Sabancı
Üniversitesi öğretim üyesi Melsa
Interface’in Avrupa
Ararat da devlet katında en iyi ha-
zırlanmış olan kurumlardan birinin Ortadoğu ve Afrika
Kalkınma Bakanlığı olduğunu vur- Bölgesi Sürdürülebilirlik
guladı. Direktörü Ramon Arratia
da konferansın önemli
“Bırakınız Yapsınlar konuklarından biriydi (üstte).
Dönemi Bitti”
Hazır kendisini anmışken Rio+20 diğini ayrıntılarıyla anlattı. Bu ara-
ve Türkiye süreciyle ilgili en önemli da İngiltere’nin namlı kendin yap
tespitlerden biri de Melsa Ararat’dan mağazalarından birinin, radikal iade
geldi. Ararat, “Yeşil iş Konferansı” politikalarından ötürü iade edilen
sırasında “bırakınız yapsınlar, bıra- malları sorgusuz sualsiz parçalarına
kınız geçsinler” döneminin bittiğini ayrılıp çöpe attığını anlatan Hailes,
vurgulayan belki de ilk konuşmacı elektronik eşyaların ömrünün ise
oldu. Ararat, dünyada da Türkiye’de lüzumsuz bir şekilde beş yıldan iki
de sürdürülebilirliğin nihayet anla- yıla düştüğünü vurguladı.
şıldığını söyleyerek, Rio’da ortaya Gencecik yaşında kurduğu Ter-
çıkan sonuç bildirgesinde, şirketleri racycle şirketiyle atıkları ürüne
sürdürülebilirlik verilerini genel ra- dönüştürerek insanların çöpe bakış
porlama sistemi içine dahil etmeleri- açısını değiştirmesiyle ünlenen Tom
ni teşvik eden 47. Maddenin önemi- Szaky de, konferansın en parlak
ne değindi. daha çevik adımlar atabileceğini ve ilgi çekici konuklarından biriy-
Rio+20’de ortaya çıkan en önemli açık bir şekilde vurguladı. di. Terracycle deneyimini ve çöpün
sonuçlardan biri de, iş dünyasının 1986 yılında Yeşil Tüketici gerçek mahiyetini çok ilginç örnek-
daha proaktif bir rol üstlenmesi Rehberi’ni yazan Julia Hailes de lerle aktaran Szaky, özellikle İspan-
gerektiğiydi. Hem Nuran Talu, hem konferansın önemli katılımcıların- ya ve Türkiye’de atıkların doğrudan
de Sürdürülebilir Kalkınma Derne- dan biriydi. Her gün 112 Empire dejarjının fazlasıyla ucuz olduğunu
ği Türkiye Kafkaslar ve Orta Asya State binası büyüklüğünde atık vurguladı.
Direktöre ve Coca-Cola Türkiye ürettiğimizi, yılda 7 milyon ton gı- İş dünyasının yeşil rotası ise 19
Başkanı Galya Frayman Molinas, dayı da çöp haline getirdiğimizi Ekim günü gerçekleştirilen final
ısrarla bu konunun altını çizdiler. hatırlatan Hailes, konuşmasında, oturumunda çizildi. Guardian Sür-
Özellikle Molinas, sürdürülebilirlik kendi memleketi olan İngiltere’de dürülebilirlik editörü Jo Confi-
adımları konusunda özel sektörün tamircilik sektörünün nasıl yok edil- no, yazar Julia Hailes, Terracycle

KASIM 2012 / EKOIQ 39


YEŞİL İŞ

iplikleri, Brezilya ve Hindistan böl-


gesinde, keneotu yetiştiren küçük
çiftçiler desteklenerek üretiliyor.
Filipinlerde küçük balıkçıların kul-
landığı ağlar geri dönüştürülüyor.
Jeremy Leggett ise bazılarımıza
klişe gelen bir realiteyi hatırlattı.
Leggett hâlâ petrol lobilerinin ye-
nilenebilir enerji hakkında anti pro-
paganda malzemesi ürettiğini ancak
2020 yılında bizleri büyük bir petrol
krizinin beklediğini söyledi. Büyük
ihtimalle Jeremy Rifkin’den ilhamla,
bir “Üçüncü Endüstri Devrimi”nin
gerekliliğini vurgulayan Leggett’a
göre, bu devrim, özellikle sosyal
medya aracılığıyla spontan bir şekil-
de gerçekleşecek.
İş dünyasının yeşil rotası ise 19 Ekim günü gerçekleştirilen
Yeşil Dijital Bahar mı?
final oturumunda çizildi. Guardian Sürdürülebilirlik editörü
İşte tam da bu noktada Julia Ha-
Jo Confino, yazar Julia Hailes, Terracycle CEO’su Tom Szaky, iles, Jo Confino ve Tom Szaky ara-
Solarcentury ve Solaraid’in kurucu başkanı Jeremy Leggett, sında hummalı bir tartışma başladı.
yeşil işe yönelik küresel bir bakış ortaya koymaya çalıştı. Bu tüketimcilik döngüsü nasıl kı-
rılabilirdi? Julia Hailes daha akıllı
ve bilinçli bir tüketici tipinin teşvik
edilmesi gerektiğini vurgularken,
Tom Szaky ise, insanların özünde
tembel olduğu vurgusunu yaptıktan
sonra, belki de ilk etapta, insanların
daha pahalı ama dayanıklı ürünlere
yönlendirilmesinin iyi olabileceğini
söyledi. Szaky ile beraber Confino
da, modüler, güncellenebilir ürün-
lerin artması gerektiğini vurguladı.
Hatta Szaky buna yanaşmayan Apple
markasına açık eleştiriler de yöneltti.
Julia Hailes ampul örneğinden yola
çıkarak konvansiyonel yerine LED
aydınlatma sistemi kurmanın ilk etap-
ta 500 punda mal olduğunu ama iki
CEO’su Tom Szaky, Solarcentury çalıştıklarını söyledi. Kaçmayan ve senelik süreç içinde 700 pound’un
ve Solaraid’in kurucu başkanı Je- pozitif örnek sergilen örneklerden insanların cebinde kalabileceğini be-
remy Leggett, yeşil işe yönelik küre- birinin de zemin kaplaması üreticisi lirterek insanların bu bilgiye sahip
sel bir bakış ortaya koymaya çalıştı. Interface olduğunu vurguladı. olması gerektiğini vurguladı.
Oturumun moderatörü Yar. Doç. Interface’in Avrupa Ortadoğu ve Burada görev genel olarak medyaya
Dr. Fatoş Karahasan’ın ilk sorusu, Afrika bölgesi Sürdürülebilirlik düşüyor. Confino’nun da belirttiği
“İnsanlar durumun vahametinin far- Direktörü Ramon Arratia ile yap- üzere sosyal medya yavaş yavaş güç
kında mı?” oldu. Julia Hailes yakla- tığımız röportajı Aralık sayımızda dengelerini kırmaya başlıyor. Belki
şık on senedir farkındalığın arttığını okuyacaksınız. Şimdilik şu kadarı- artık Arap Baharı’ndan sonra hakili
ama yöneticilerin ne yapacaklarını nı söyleyelim: Anahtar kelimemiz Yeşil Bahar’ın da zamanı gelmiştir.
tam da çözemedikleri için kaçmaya iplik. Interface halılarının naylon Ne dersiniz? m

40 KASIM 2012 / EKOIQ


YEŞİL OFİS

Sealed Air,
Yeşil Diplomasını Aldı

B
175 ülkede faaliyet gösteren ABD merkezli u ay bir diploma töreninden bahsedeceğiz size.
gıda koruma ve güvenliği, tesis hijyeni Gururla hatırlanacak cinsten. Ama bu kişisel de-
ğil, kurumsal bir diploma ve mezuniyet ancak
şirketi Sealed Air, 2012 yılının Mayıs daha da önemlisi havaya atılan kepler, yeşil...
ayında endüstriyel temizlik alanında Küresel olarak 8 milyar dolar değere sahip, 175 ülkede
tanınmış bir ABD markası olan Diversey’i 26.300 çalışanı olan Sealed Air-Diversey Türkiye’den ve
satın aldı. Eylül ayında ise Sealed Air- şimdiye kadar ülkemizde sadece üç kurumun almaya hak
kazandığı WWF Yeşil Ofis diplomasından bahsediyoruz.
Diversey’in Türkiye ofisi, Doğal Hayatı 2 Ekim 2012’deki mezuniyet töreninde, şirketin çok
Koruma Derneği (WWF) tarafından farklı birimlerinden coşkulu bir çalışan grubuyla karşı-
verilen Yeşil Ofis diplomasını almaya hak laşıyoruz. Tüm ekip yeşil şapkaları takmış, aylar süren
kazandı. Çalışanların coşkuyla katıldığı çabalarının sonucunu almayı bekliyor. Yeşil ofise giden
yolu oldukça renkli bir şekilde anlatan kısa filmin ar-
diploma töreninde, WWF Genel Müdürü dından Sealed Air Genel Müdürü Cem Yengül kürsü-
Tolga Baştak da hazır bulundu. Bizler ye geliyor. Bu anlamlı diploma için ter döken herkesin
de EKOIQ olarak Sealed Air Genel adları alkışlarla karşılanıyor. Ekibe diplomayı vermek
Müdürü Cem Yengül ve Tolga Baştak’ı ve desteklerini göstermek içinse, Doğal Hayatı Koruma
Derneği WWF Türkiye’nin Genel Müdürü Tolga Baştak
bir arada yakalamışken, özelde yeşil ofis da bizzat burada. Diploma, emeği geçenlerin eline geçti-
sertifikasyon süreçlerini ama genel olarak ğindeyse yeşil kepler havaya fırlıyor…
da Türkiye’de ve dünyada sürdürülebilir Eh, kolay değil tabii. Bir yıl içinde kâğıt tüketiminde yüz-
işlerin durumunu konuştuk. de 10 azaltma hedeflenirken sonunda yüzde 25’lik bir ta-
sarruf yapılmış. Atık yönetimi alanında ise geridönüşüm
oranı yüzde 80’den yüzde 100’e çıkarılmış durumda. Se-
aled Air-Diversey’in, bugüne kadar yeşil ofis programına

42 KASIM 2012 / EKOIQ


Sealed Air Genel Müdürü Cem Yengül, “Bizim ortaya
koyduğumuz hedeflere bakıldığında çok fazla ek yatırıma
gerek yok. Aslında bütün olay alışkanlıklarımızı değiştirmek.
Yapmaya çalıştığımız şey bu” diyor.

başvurmuş olan 21 şirket arasında şirketlerin bu tür sürdürülebilirlik deflere bakıldığında çok fazla ek
diploma alabilen üçüncü kuruluş ol- adımları için kenara ayırabildikleri yatırıma gerek yok. Aslında bütün
duğu da dikkate alınınca bu başarı- bir miktar her zaman vardır. Öte olay alışkanlıklarımızı değiştirmek.
nın değeri daha da artıyor. Diploma yandan küçük şirketlerin gözünde Yapmaya çalıştığımız şey bu. Bir de
törenin ardından Tolga Baştak’ın bu tür giderler her zaman büyür. insanlara normal mesaileri dışında
katıldığı sohbette Cem Yengül, bu Sohbetimizde bunu söylediğimiz ek bir yük getirmiş oluyoruz tabii”.
başarının temelini şöyle açıklıyor: zaman ilk itiraz eden de Tolga Baş- Yengül’ün bahsettiği ek yükün an-
“Türkiye’de, sermayesi yerli ya da tak oluyor: “Yeşil Ofis programına lamlarından biri de ofis çalışanları-
yabancı fark etmez, kurumsal çok dahil olmanın belli bir maliyeti var na uygulanan “Test edin: Ne kadar
şirket var ve özellikle yabancı fir- ama bunlar çok cüzi maliyetler. Bu- yeşilsiniz” başlıklı anket. Anket ilk
malar bu konuda çok disiplinliler. nunla ilgili icraatlar sonuçta kendi uygulandığında kurumdaki yeşil
Nerede operasyon yaparlarsa yap- içinde finanse ediliyor. Burada çalışan oranı yüzde 73,53’e çıkıyor.
sınlar, yerel otoritelerin koyduğu amaç tasarrufla beraber doğadan Çalışma sonunda bir yıl sonranın
kurallardan çok daha katı ve sıkı aldığımızı doğaya geri vermek. Bi- hedefi yüzde 80 olarak belirleniyor
uygulamalarla yol alıyorlar. Türkiye zim çalıştığımız kurumlar arasında ama yapılan son ankette bu hedef
son on yıl içinde büyük bir değişim zaten yeşil adımları atmaya başla- de aşılmış. Kapsamlı anketin sonuç-
yaşıyor. Hükümetin AB ile uyum ya- mış olanlar da var. Gene de bize larına göre, çalışanların yüzde 82’si
salarıyla ilgili çalışmaları işi belli bir geliyorlar çünkü bir kurum içinde artık yeşil tarafta.
nokta getiriyor. Yapılanlar elbette birinin yaptığından diğerinin habe-
yeterli değil. Devletin burada daha ri olmayabiliyor. O çalışma genele Fotoğraflama Etkili Olmuş!
çok yönlendirici olması gerekiyor. yayılamıyor. Böylesi uygulamaların Sealed Air-Diversey’in yeşil ekibi
Ama gene de özel sektördeki farkın- bu tür çabaları genele yaymak gibi doğrudan icraata yönelik çalışıyor.
dalık düzeyi artıyor.” bir işlevi de var.” Anketteki sorular daha çok şirket
Çevre dostu yatırımlar için çok da çalışanlarının neye ne kadar dikkat
Korkmayın, Çok Pahalı Değil fazla para gerekmediği fikrini Cem ettiklerini ölçüyor. Sorular arasında
Bu tür yeşil atılımlarda maliyet hep Yengül de paylaşıyor: her zaman yapılanlar da olabiliyor,
bir ikirciklenme sebebidir. Büyük “Bizim ortaya koyduğumuz he- zaman zaman yapılanlar da. Örne-

KASIM 2012 / EKOIQ 43


YEŞİL OFİS

ğin çok sayıda insan cep telefonla- diye sormamıza kalmadan masadan
Sayılarla Sealed rının pilini doldurmayı bitirdikten
sonra şarj aletlerini prizden çıkar-
kahkahalar yükseliyor. Söz konu-
su fotoğrafların mail gruplarında
Air, Yeşil Ofis mıyor. Kabul etmek lazım ki bazen paylaşılması bile gerekmemiş; çoğu
Programı’nın Bir Yılı sorunun sorulması bile zihinde bir
şey uyandırıyor. Sealed Air’in yeşil
zaman o fotoğrafın çekilmesi bile
yeterli olmuş motivasyon için.
b 148 merkez bina çalışanı Yeşil Ofis takımı ise, nasıl daha yeşil oluruz WWF’nin Yeşil Ofis Programı’nın
Projesi’ne katıldı. sorusundan aldıkları ilhamla ha- 13 senelik bir geçmişi var. İlk olarak
b Her bölümden bir yetkili olacak rekete geçiyorlar. Çöpleri ayırmak 1999 yılında Finlandiya’da başlayan
şekilde 16 kişilik bir Yeşil Ekip kuruldu. için gereken özel konteynır ve program kapsamında tüm dünyada
b Yeşil Ekip, toplamda 19 saat süren 8 kumbaraları doğrudan çalışanların binden fazla kuruluşa Yeşil Ofis
toplantı gerçekleştirdi. ayağına götürmek gibi… Diploması verilmiş. “Türkiye’de ne-
b Kâğıt bardak tüketimini azaltmak için Yeşil takımla diğer çalışanlar ara- den diploma almış sadece üç şirket
600 adet kupa yaptırıldı. sında ne tür diyaloglar yaşandığını var?” dediğimizde ise Tolga Baştak
b Yeşil Ofis branding çalışmaları sorduğumuzda ise Cem Yengül tekrar uzun vadeli plan yapmayı
kapsamında; 979 adet sticker, 195 adet yüzünde muzip bir gülümsemeyle, sevmediğimizi hatırlatarak bu ko-
dön-kart ve 17 adet pano yaptırıldı. “Bazen alışkanlıkları değiştirmek nuda Kasım ayında bir hareketlen-
b Ofise 140 adet yeşil çöp kovası alındı.
için konuşmak yeterli olmuyor. Bu me beklediklerinin ve 2013’te daha
b Taşınabilir Pil Üreticileri ve
alışkanlıkları belgelemek de gereki- fazla diplomalı şirket görebileceği-
İthalatçıları Derneği (TAP) işbirliğiyle 4
yor” diyor. “Nasıl yani, yapılan yan- mizin müjdesini veriyor.
adet atık pil kutusu alındı.
b Gereksiz elektrik harcamasını
lışların fotoğraflarını mı çektiniz?” Sealed Air ekibi ise söz konusu
önlemek için, ofise 9 adet açma-kapama Yeşil Ofis uygulamalarını, aşmaları
butonu eklendi. 2 Ekim 2012’deki gereken bir çıta olarak düşünüyor.
b Çalışanları bilinçlendirmek için 17 kez Cem Yengül, kuruluşun faaliyet ala-
mezuniyet töreninde,
e-postayla bilgilendirme yapıldı. nı olan gıda güvenliği ve hijyeni de
şirketin çok farklı hatırlatarak, amaçlarının, insanların
b Çalışanlar ve müşteriler adına 200
adet ağaç dikildi. birimlerinden coşkulu daha iyi bir ortamda yaşamalarını,
b Çalışanlara ve müşterilere 800 adet bir çalışan grubuyla seyahat etmelerini, sağlık hizmeti
tohum dağıtıldı. karşılaşıyoruz. Tüm ekip almalarını, yemek yemelerini sağla-
b 1 sene boyunca kâğıt tüketimi 935 yeşil şapkaları takmış, aylar mak olduğunu vurguluyor. Ayrıca
paketten 700 pakete düşürüldü ve Sealed Air olarak, kendilerini takip
süren çabalarının sonucunu
bunun sonucunda 467.500 sayfa kâğıt eden rakipleri ve beraber çalıştıkları
tüketimi 350.000 sayfaya düştü. almayı bekliyor. firmalar için de bir örnek teşkil et-
b Merkez binadan çıkan 369 kg atık meye çalıştıklarını söylemekten de
geri dönüştürüldü ve atık yönetimi geri durmuyor.
alanında, geri dönüşüm oranı hedefi, Evet, güzel bir diploma törenine
yüzde 80’den bir yılın sonunda yüzde tanıklık ettik. Daha çok mezuna ih-
100’e çıkarıldı. tiyacımız olduğu ise apaçık bir ger-
çek. Bu arada Sealed Air’in, 2013
yılında karbon emisyonlarında ciddi
bir azaltım taahhüdü olduğunu ve
bu hedefe ulaşmak için ciddi yatı-
rımlar yapmaya hazırlandıklarını da
hatırlatalım. Demek ki, bir yandan
Yeşil Ofisin yeni mezunlarını takip
edeceğiz, diğer yandan da Sealed
Air gibi eski mezunların yeni başa-
rılarını izleyeceğiz. Eee, artık eğitim
okulla sınırlı değil; yaşam boyu eği-
tim, 21. yüzyılın temel felsefesi ve
bu sadece bireyler değil, kurumlar
için de geçerli… m

44 KASIM 2012 / EKOIQ


DOSYA
DOĞA
KAÇ PARA?

Doğaya Fiyat
Biçilebilir mi?
Biçilmeli mi?
İngiltere’nin saygın çevre gazetecilerinden George inkarcılarının ekmeğine yağ sürdüğünü iddia ediyordu.
Monbiot’nun The Guardian gazetesinde 6 Ağustos’ta Bu iki önemli makale, internetten yayın yapan Yeşil
yayınlanan yazısı önemli bir tartışmanın fitilini Gazete’te birer gün arayla, Buket Ulukut’un çevirisiyle
ateşledi: “Doğaya Fiyat Biçilebilir mi?” yayınlandı. Tartışma öyle kolay kapanacak gibi
Yanıt gelmekte gecikmedi; hem de gedikli bir çevre durmuyor; önümüzdeki dönemde de sık sık bu konu
eylemcisi, yazar ve sürdürülebilirlik uzmanı Tony gündeme gelecek gibi…
Juniper’dan. Yine The Guardian’da yayınlanan EKOIQ olarak şimdilik bu konudaki iki temel
makalenin başlığı “Doğaya Fiyat Biçilmeli!” idi. metni (Yeşil Gazete’nin izniyle) ve aldığımız farklı
Juniper, Monbiot ve benzer yaklaşımlara sahip görüşleri sunuyoruz ama bu tartışmayı devam
olanların argümanlarının, doğayı sonuna kadar ettirmenin anlamlı olacağını düşünüyor; bu konudaki
sömürmeye niyetli çevrelerin ve iklim görüşlerinizi ulaştırmanızı bekliyoruz…

KASIM 2012 / EKOIQ 45


DOSYA / DOĞA KAÇ PARA?

“Doğaya Fiyat Biçilebilir mi?”


B
“Doğanın maliyeti ve ir araziyi çitlerle çevirip ‘Bu- bu çalışmanın “teorik olarak ta-
satışı, gücün yeniden rası benim’ demeyi akıl et- mamlanmasının sıkıntı verici ol-
tiğinde kendisine inanacak duğunu çünkü bu çalışmanın bazı
ticari ortaklıklara ve çok kadar saf ve yalın insanları da etra- kesimler tarafından pek de akla uy-
zenginlere transferini fında bulan ilk insan, sivil toplumun gun bir çaba olarak görülmediğini”
temsil eder. Doğanın gerçek kurucusudur. -biraz da küçümsemeyle- rapor etti.
ve bizim önemimizi Hiç kimse insan soyunu onca suç- Rapor, İngiltere’nin bazı eko-sistem-
tan, savaş ve cinayetten, dehşet ve lerinin “aslında paha biçilemez bir
azaltır. Doğal yaşamı talihsizlikten, yaşadığı toprakları değerde” olduğunun da altını çizi-
tüzel bir ekonomiye terk ederek, yaşananları geride yordu.
dönüştürerek egemenliğin bırakarak ya da akranlarına “Bu Nadiren karşılaşılan bu aklıselim
kutsal öğretisini yeniden sahtekârın laflarına kulak veriniz; yaklaşım hükümeti doğaya fiyat
Dünya’nın tüm meyvelerinin hepi- biçmekten ve bu metanın satışından
vurgular. Biyosferi mize ait olduğunu fakat dünyanın doğacak olan pazarı oluşturma ça-
parçalara ayırarak ticari kendisinin hiç kimseye ait olmadı- basından vazgeçiremedi. Şu anda
malın (emtianın) unsurları ğını unuttuğunuz an mahvolmuş- İngiltere’nin bir Doğal Sermaye
haline getirir” sunuz demektir” diye yalvararak Komitesi (NCC), bir Eko-Sistem
kurtaramaz. Pazarları İş Gücü (EMTF) ve yeni
Jean Jacques Rousseau önceden ve ilham verici bir terimler sözlüğü
George MONBIOT
bugün yaşanılanların farkına var- var.
mış olmalı. Bugün sahtekârlar ta- Artık biz doğaya, doğa demiyoruz:
rafından kuşatılan sadece araziler Uygun terim artık “Doğal Serma-
Buket ULUKUT değil, doğal hayatın tüm geriye ye”.
kalanıdır. Birçok ülkede, özellikle Doğal döngüler artık yerini “Eko-
de İngiltere’de doğaya değer bi- sistem hizmetlerine” bıraktı çünkü
çilip metalaştırılmaya çalışılıyor. varoluşlarının tek amacı bize hizmet
Böylece doğa nakit parayla takas etmek. Dağlar, ormanlar ve nehirler
edilebilecek. artık “yeşil altyapılar”. Biyolojik çe-
Bu çaba bugünkü hükümetin şitlilik ve doğal yaşam alanları ise
bu konudaki somut gayret- “Eko-sistem pazarlarının” içindeki
leriyle başladı. Hükümet “değerli varlık sınıfları”. Her birinin
100.000 Pound değerin- maddi bir değer karşılığı olacak ve
de bir yatırım yaparak, böylece takas edilebilir olacaklar.
İngiltere’nin tüm eko- Bu yaklaşımı savunan iddia kendi
sisteminin bir yıllık içinde oldukça tutarlı ve dikkat çe-
toplam değerini hesap- kici. Var olan ticaret alanı doğaya
laması için bir araştırma hiç bir değer atfetmiyor. Doğaya
şirketini görevlendirdi. fiyat biçip, bu maddi değeri ticari
Bu şirket hükümetten alanda var olan malların ve hizmet-
parayı aldıktan sonra lerin maliyetinin içerisine dahil et-
mek aslında doğayı korumaya yöne-
lik ekonomik bir teşvik yaratacaktır.
Bu görüş hem ticari alanın hem de
kendisinden-nefret eden (kendisi ile
barışık olmayan) devletin dikkatini
çekiyor.
Eko-sistem Pazarları İş Gücü
(EMTF) “Doğa ile ilişkili çok tatmin

46 KASIM 2012 / EKOIQ


edici potansiyel piyasalardan – ulus- “Neoliberalizmin diğer nın esas değerinin hesaplandığı ve
lararası ölçüde milyar dolarlardan” unsurları gibi doğanın kuşkusuz o kara parçasının başka
söz ediyor. kullanım alanlarında kullanabilece-
metalaştırılması da
Metalaştırma, ekonomik büyüme, ğinden çok daha az bir değere sahip
finansal soyutlamalar, tüzel (birleş- demokratik alternatiflerin olduğu söylenecek. Piyasa konuşur
miş) güçler… Tüm bunlar dünyanın önüne geçiyor. Artık ve tartışma biter.
çevre krizini harekete geçiren sü- herhangi bir eko-sistemin ya Tüm bu karmakarışık ve ferdi dü-
reçler değil mi? Şimdi ise dünyanın da tabiat parçasının bizde şünceye dayalı meseleler, demokra-
biyosferini (canlı yerküre) kurtar- hayranlık ve sevinç sağladığı sinin motive edici güçleri, bir gurup
mak için daha fazlasına ihtiyacımız rakamlar dizisiyle çözülecek. Hükü-
için korunması gerekliliğine
olduğu söyleniyor. metlerin herhangi bir düzenleme
Eko-sistem hizmetleri için yapılan dair herhangi bir tartışmada yapmasına gerek olmayacak: piyasa
yatırımları, Rousseau’nun araziler- bulunamayacağız” politikacıların görmezden geldiği
le ilgili ortaya koyduğu ayrıcalık konularda kararları belirleyecek.
talebinden sonra, ortaya atılan en Bu da bize bu sürecin ne kadar iler- Fakat ticaret çok dönek bir ustadır
büyük özelleştirme çabasının baş- lemiş olduğunu ve yaratmaya başla- ve parası olanlar hariç herkese karşı
langıcı olarak görüyorum. Hükümet dığı belirsiz bürokratik dil hakkında da tepkisizdir.
arazi sahiplerini eko-sistemin “sağ- fikir veriyor. Doğanın maliyeti ve satışı gücün
layıcıları” olarak tanımlamaya baş- Hükümet çoktan vahşi yaşamın yeniden ticari ortaklıklara ve çok
ladı bile. Sanki yağmurları, dağları, ticaretini mümkün kılacak olan zenginlere transferini temsil eder.
nehirleri ve tüm bu doğal alanda var pazarları oluşturmaya başladı bile. Doğanın ve bizim önemimizi azaltır.
olan vahşi yaşamı onlar yaratmışlar “Biyolojik çeşitlilik dengelemesi” Doğal yaşamı tüzel bir ekonomiye
gibi. Bu servisler için “sağlayıcılara” adı altında başlatılan uygulama da dönüştürerek egemenliğin kutsal
ödeme yapılması gerekiyormuş. Ya bu oluşuma bir örnek. Örneğin bir öğretisini yeniden vurgular. Biyos-
hükümet tarafından ya da bu ser- taş ocağı firması nadir bulunan yeşil feri parçalara ayırarak ticari malın
visleri “kullananlar” tarafından. Bu alanlardan birini yok etmek isterse (emtianın) unsurları haline getirir.
plan tıpkı İngiltere’de uygulanmaya birilerine başka bir alanı yeşilleştir- Hükümet çoktan “ayrıştırılmış” eko-
başlayan Milli Sağlık Servisi (NHS) mesi için gereken parayı ödeyerek sistem servislerinden bahsetmeye
planına benziyor. cezasını ödemiş olacak. Her ne başladı bile. Daha önceki özelleştir-
Toprak ağalığı, ilk sahtekârın orta- kadar hükümet bu dengeleme po- melerden ödünç alınmış bir kavram-
ya çıkıp halkın haklarına kademeli litikasının “gerçekten kaçınılamaz dır bu. Bu kavram finansal alanda
olarak el koymasıyla, kendi ayrıca- olan zararın” bedelini ödemek için bir şey ifade edebilir ama ekolojik
lıklı haklarını giderek arttırmasını kullanılması gerektiği ve bu uygula- alanda hiç bir karşılığı yoktur. Dün-
gerektirmiştir. Eko-sistem hizmet- manın “yok etmeye ehliyet vermek yamızın doğası hakkında daha faz-
leri için tasarlanan ödemeler bu adına suiistimal edilmemesi gerekti- lasını öğrendikçe onun unsurlarının
tecavüzü bir adım daha ileriye gö- ği” konusunda uyarıda bulunsa da güvenli bir şekilde bir birinden ay-
türerek toprak sahibini vahşi haya- bir kez bu prensip resmileşip pazar- rıştırılamayacağını da öğreniyoruz.
tın, suyun akışının, karbon döngü- da yerini alınca bu hassas çizginin Doğayı yok etmek için harcanan
sünün ve daha önce herkese ve hiç ne kadar süreyle uygulanacağını para çok nadiren onu korumak için
kimseye ait olduğu varsayılan doğal sanıyorsunuz ki? harcanan paraya karşılık gelecek.
süreçlerin sahibi ve tetikleyicisi ola- Bu sistemle doğa da diğer herşey Doğa diğer yatırımlar ile karşılaştı-
rak göstermektedir. gibi bedeli ödenebilir bir meta ha- rıldığında çok düşük bir geri dönüş
Bu kadarla da bitmiyor. Herhangi line gelecek. değeri sunar.
bir kaynak bir kez metalaştırıldığın- Neoliberalizmin diğer unsurları Eğer bizler tartışmayı değerler bü-
da, borsacılar ve yatırımcılar da işin gibi doğanın metalaştırılması da tününden tek bir değere -aşk ve
içine giriyor. Görev Ekibi, “Finansal demokratik alternatiflerin önüne sevgiden, hırs ve aç gözlülüğe- in-
şehircilik uzmanlarını kullanarak geçiyor. Artık herhangi bir eko-sis- dirgersek doğal dünyamızı ona za-
bu harmanlanmış gelir akışları ve temin ya da tabiat parçasının bizde rar veren güçlerin eline teslim etmiş
menkul kıymetleştirmelerin çevre- hayranlık ve sevinç sağladığı için oluruz.
sel bonolara yapılacak olan yatırım- korunması gerekliliğine dair her- Yaşadığımız yeri terk ederek, yaşa-
lara dönüşleri ne şekilde güçlendi- hangi bir tartışmada bulunamayaca- nanları geride bırakarak yine kandı-
receğini belirlemeye çalışıyor”. ğız; bize söz konusu kara parçası- rılmış oluruz.

KASIM 2012 / EKOIQ 47


DOSYA / DOĞA KAÇ PARA?

“Doğaya Fiyat Biçilmeli!”


“Eko-sistem hizmetlerinin
ekonomik değerinin
hesaplanmasının
karşısında durarak, bazı
mücadeleciler farkında
olmadan doğanın çok az
ya da hiç bir ekonomik
ya da manevi değeri
olmadığını savunanların
elini güçlendirmiş
oluyorlar”

Tony JUNIPER

Buket ULUKUT

S
on günlerde doğanın ve eko- Doğa diğer yatırımlar ile karşılaştı- yeterince ilgi çekemedi. Öte yandan
sistemin ekonomik değeri- rıldığında çok düşük bir geri dönüş yeni bakış açılarının eksikliği, gi-
nin hesaplanması yönünde değeri sunar. Eğer bizler tartışmayı derek artan ekonomik ve nüfussal
yapılan çalışmalar bazı çevrecilerin değerler bütününden tek bir değere büyüme de çok daha fazla zarara
olumsuz tepkisine neden oldu. Çev- indirgersek -aşktan hırsa, aç göz- neden olacak.
reciler gitgide artan bir “özelleştir- lülüğe- doğal dünyamızı ona zarar Yeni bir umut kaynağı giderek bü-
me” ve doğanın “metalaştırılması” veren güçlerin eline teslim etmiş yüyen şu farkındalıktan geliyor:
tehlikesine dikkat çekiyorlar. Aynı oluruz”. Doğa ekonomik büyüme için şart-
zamanda da toplumun doğanın esas Fakat resmi bu şekilde tek taraflı tır. Mesaj çok açık: Doğa olmadan
değerini takdir etmesi gerekliliğini, göstermek çok tehlikeli bir oyun. ekonomi bir hiçtir. Bu görüş her
doğanın doğa için var olduğunu, Yıllardır bu konuda kampanya yü- gün daha da önemli yerlere düşe-
vurguluyorlar. rüten kişiler “doğayı doğa için ko- rek ses getirmeye başladı. Yakında
“Doğaya değer biçmenin”, mülki- rumak” adına mücadele ediyorlar. yeni bir politika-geliştirme döne-
yetçiliğin artmasına ve halkın eko- Her ne kadar kayda değer gelişme- mine de öncülük edebilir. Bu yeni
sistemlerden yararlanma hakkına ler yaşanmış olsa da (örneğin dünya politikalardan bir tanesi de ekoloji
tüzel kişiler ve özel yatırımcılar çapında korunmaya alınan alanların ve ekonominin el ele olduğu yeni
tarafından el konulmasına sebep hızla artması, ki bu durum umarım bir anlayış. Burada önemli olan tek
olacağını öne sürüyorlar. “Doğal ekonomik değerlendirmelerin sonu- şey bu birbirine çok yabancı olan
sermaye” ile ilgili başlatılan yeni cu ne olursa olsun devam edecek) iki dünyayı bir araya getirebilecek
söylem bazı kişiler tarafından biyos- genel eğilim pek de cesaret verici köprüleri inşa edebilecek araçlara
ferin bozulmasına doğru atılan yeni değil. sahip olmamız. Ancak bu noktada
bir adım olarak görülüyor. George Korunmasız ormanların yok edilme- doğanın ekonomik değerinin hesap-
Monbiot bu haftaki yazısında bun- si, toprakların kaybedilmesi, yeraltı lanmasından bahsedebiliriz.
dan bahsediyor. Diyor ki: sularının yok olması, hayvanların ve Doğanın ekonomi için hayati önemi
“Doğayı yok etmek için harcanan bitkilerin soyunun tükenmesi, okya- olduğunu, doğanın da ölçülebilir ve
para çok nadiren onu korumak için nusların talan edilmesi hızla devam elle tutulabilir finansal bir değeri ol-
harcanan paraya karşılık gelecek. etti. Görünen o ki, ahlaki tartışma duğunu kavrayarak, bugüne kadar

48 KASIM 2012 / EKOIQ


doğayı sadece doğal kaynakların
sağlayıcısı ya da daha da kötüsü
ekonomik “büyümenin” yolunu ke-
sen ve ekonomik açıdan da maliyetli
bir saptırıcı olarak gören insanların
dikkatini çekmek de mümkün. Bu
tür inançların karşısına ahlaki duru-
mu ortaya koymak işe yaramayacak-
tır. Öte yandan eğer bu tür bir şüp-
hecilik ekonomik olarak zorlayıcı
bir mantık ile karşılaşırsa, bir adım
daha ileri gidebilme şansımız olur.
Elbette ekonomik değerle belirle-
nemeyecek ekolojik değerler de var
(örneğin güzellik ve şeylerin var
olma durumu). Bunların piyasalar
tarafından değil; yasalar, ilkeler ve
halk desteği ile korunması gereki-
yor.
Muhakkak ki finansal ilkelerin do-
ğal sistemlere bağlanması konusun-
da kati olan tehlikeler söz konusu.
Bu mesele ülkelerin, içerisinde ata-
larından kalma haklara sahip olan
ya da olması gereken yerli halkları
barındıran eko-sistemlerin (örneğin
ormanlar) değerini nasıl hesaplaya-
cağını belirlerken görülebilir. Bu
tür tehlikeler çeşitli düzenlemeler
“Yeni bir umut kaynağı giderek büyüyen şu farkındalıktan
ve koruma önlemleri ile yönetilmeli. geliyor: Doğa ekonomik büyüme için şarttır. Mesaj çok açık:
Örneğin bahsi geçen ormanlık ala- Doğa olmadan ekonomi bir hiçtir. Bu görüş her gün daha da
nın ilerideki bir şehre su sağlayabil- önemli yerlere düşerek ses getirmeye başladı. Yakında yeni bir
mesi açısından ekonomik olarak de- politika-geliştirme dönemine de öncülük edebilir”
ğerli olduğunu varsayalım. Bu suyu
kontrol altına alıp şehre göndermek Yeni hükümet politikaları oluşacak. olduğunu fark ettim ve onları ikna
de orada yaşayan yerli halkın hak- Sermayenin yatırıma dönüşme bi- etmeye çalışırken daha çok orman
larını etkileyebilir. Böyle bir risk çimleri ve tüketim modellerinde yok ediliyor. Okyanuslar kirleniyor
olmasına rağmen sonuçlar güvence değişimler yaşanacak. Eko-sistem ve seragazları atmosferimize salını-
altına alınabilir. hizmetlerinin ekonomik değerinin yor.
Çevrecilerin doğanın ekonomik hesaplanmasının karşısında dura- Bu şekilde ideolojik saflığımızı ko-
açıdan değerinin ölçülmesine kar- rak, bazı mücadeleciler farkında ruyarak da devam edebiliriz (her
şı çıkmalarına şaşırdığımdan daha olmadan doğanın çok az ya da hiç açıdan). Ya da tamamen yeni bir
fazla çevrenin korunması gerektiği bir ekonomik ya da manevi değeri söylem başlatabiliriz. Bu söyleme
konusunda şüpheci olan kesim tara- olmadığını savunanların elini güç- şüphecilerin de anlamlı bir şekilde
fından da karşı çıkılmasına şaşırıyo- lendirmiş oluyorlar. katılımı gerekir. Bu katılımı gele-
rum. İklim değişikliğini inkar eden Bence burada bir seçim söz konu- ceğin çevre savaşlarının yapılacağı
isimlerin önde gideni Nigel Lawson su değil. Ben son 25 yılımı doğayı alanda -ekonomik alanda- gerçek-
da diğer çevreciler gibi doğaya eko- doğa için savunmak adına mücadele leştirmeleri gerekiyor. Nihayetinde,
nomik değer biçilmesine ölümüne ederek geçirdim. Çünkü bence doğa ‘büyüme’ ile beraber ortaya çıkan
karşı çıkıyor. O da şunu çok iyi bili- kendi sebepleri için var olmalı ve bi- ‘dünyamızın sonlu olduğuna dair
yor ki, bu gerçekleştiğinde ekonomi zim onu yok etmeye hakkımız yok. gerçeği’ yanlış anlayan çevreciler
sisteminde köklü değişimler olacak. Bu görüşe katılmayan insanların değil ekonomistlerdir.

KASIM 2012 / EKOIQ 49


DOSYA / DOĞA KAÇ PARA?

“Doğanın Fiyatlanması
Neden Şimdi Tartışılıyor?”
Doğanın fiyatlanması tartışması için görüşlerine
başvurduğumuz İTÜ öğretim üyesi ve Yeşil Ekonomi
kitabının yazarlarından Yar. Doç. Dr. Ahmet Atıl Aşıcı,
yanıtlarıyla tartışmanın zamanlamasına da dikkat çekiyor.
Doğal kaynakları fiyatlandırmanın zorluklarını da vurgulayan
Aşıcı, “Doğayı korumak istiyorsak, ‘güçlü sürdürülebilirlik’
ilkesiyle hareket etmemiz gerekiyor” diyor.

S
erbest piyasalara dayalı dün- Yani düzeyi anlık arz ve talebe
ya iktisadi sistemi büyük bir göre belirlenen fiyat. En güzel ör-
krizde. Krizden çıkış için neği, anlık olarak değişen petrol
zenginlik yaratacak yeni mal ve hiz- ve altın fiyatlarıdır. Bir zamanlar
metlere, dolayısıyla yeni piyasalara SSCB’de olduğu gibi devlet tarafın-
ihtiyacı var. Ev ipoteklerini tekrar dan açıklanan fiyatların aksine ser-
tekrar alıp satıp trilyonlarca dolar best piyasalarda belirlenen “piyasa
kazandıktan sonra şişirdiği balon fiyatının” kıtlıkları gerçekçi olarak
patladığından dolayı bir süredir eski yansıttığına inanılır ki, bir ölçüde
kârlarını özleyen zenginlerin yeni doğrudur. Zira 1970’lerde petrol değilken doğa ve ekolojik döngüler
finansal enstrümanlara ihtiyaçları fiyatları rekorlar kırarken, serbest sözkonusu olduğunda piyasa oyun-
var. Bunun için doğaya saldırıyor- piyasa içinde hareket eden ABD’li cularının ne kadar bilgiye sahip ol-
lar. Amaçlarının Juniper’in yazısın- araba üreticileri, çelikten, petrolden dukları meçhuldür. Bırakın sıradan
da da belirttiği gibi doğayı koru- tasarruf eden arabalar geliştirirken, alıcıyı, bu işlere yıllarını vermiş doğa
mak olduğunu söylüyorlar; oysa SSCB hâlâ 100 km’de onlarca litre bilimcilerinin bile hâlen çözemedik-
Monbiot’un da dediği gibi bugün benzin yakan, tonlarca ağırlıktaki leri onca soru varken, her gün yeni
yaşadığımız krizin kökü piyasaların arabaları üretmeye devam ediyordu. türler, yeni döngüler bulunmaya de-
hayatın her alanına girmiş olması, Bu anlamda piyasa fiyatının, tekno- vam ediyorken, yani bugünkü sınır-
varolan düzenlemelerin her geçen loji ve üretim yöntemlerine yön ve- lı bilgimizle vereceğimiz kararların
gün aşındırılmış olmasıdır. ren olumlu bir katkısının olduğunu gelecekte ne tür sonuçlar doğura-
bir kenara not etmekte fayda var. bileceğini bilmemiz imkânsız. Nasıl
Doğanın fiyatlandırılmasında Piyasa fiyatının, toplumsal olarak GDO konusunda, “insan sağlığına
mevcut durum ne? refahı arttıracağı varsayımı -ki pi- zararlı olduğunu gösteren bir çalış-
Kimi seçilmiş doğal kaynakları fi- yasanın diğer alternatif sistemlere ma yok” demek, gelecekte bu yönde
yatlandırma işini Dünya Bankası ne kadar üstün olduğunun kanıtı bulgular bulunmayacağı anlamına
1990’lardan beri yapıyor. Fiyatlan- olarak kullanılan en temel argüman gelmiyorsa, bu tür karmaşık alanlar-
dırmanın ne kadar güç olduğu tar- budur- “tam bilgi” varsayımına da- da da ihtiyatlılık ilkesiyle hareket
tışmaları orada da çok eskiden beri yanır. Yani hem üretici hem satıcı etmek gerekir. “GDO’nun sağlığa
yapılmakta. İlgilenenler, Net Uyar- söz konusu mal ve hizmet hakkında zararlı olduğunu gösteren çalışma
lanmış Tasarruflar (Net Adjusted her türlü bilgiye vakıf olmalıdır ki, yok”, aynı Juniper’in yazısında be-
Savings ya da Genuine Savings) arz ve talep kararlarını doğru ola- lirttiği gibi, “fiyatlandırmazsak bu
yazınına bakabilirler. rak verebilsin. Araba söz konusu doğa yıkımı artarak devam edecek”
olduğunda alıcı ve satıcıların, tam demek, sonu belirsiz, geri dönüşü
Doğaya neden fiyat biçilemez? olmasa da ona yakın bilgiye sahip olmayan bir yola girmek demektir.
Bahsedilen fiyat piyasa fiyatıdır. olduklarını kabul etmek pek sorun İpotekli ev piyasası patladığında

50 KASIM 2012 / EKOIQ


evlerini kaybedenlere devlet evleri-
ni iade edebilir, sorunu bir ölçüde
hafifletebilir ancak, bu kadar kısıtlı
bilgiyle fiyatlanmış doğa ve ekolojik
“Amaç Satmak Değil, Korumak”
döngüler çözülmeye başladığında
bunu kim tazmin edecek? Yedi mil-
yar insanı bir başka gezegene ulaş-
tırmaya istekli bir hükümet bulsak
dahi, bu kadar büyük uzay mekiğini
hangisi yapacak?
Bu noktada şunu da belirtmekte
fayda var. Yapılan çalışmalar göste-
riyor ki, insan doğası itibariyle uzun
vadeli riskleri anlamakta zorluk
çekiyor. Anlık ya da kısa vadedeki
riskleri daha rahat kavrayabiliyor,
ona göre davranabiliyor. İklim deği-
şikliği gibi, 30-40 yıl içinde ortaya
çıkacak risklere karşı duyarsızlığı
biraz da bu yüzden. Bu bilimsel
bulgu ortadayken, ortak aklı temsil
etmesi beklenen bir hükümetten
beklenen, böylesi riskleri içeren Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi İdari bir paraya ihtiyaç var. Hükümetler şu
bir düzenlemeyi, yani İngiltere hü- İlimler Fakültesi öğretim üyesi, Prof. soruyu sorar: “Bu doğal alanı korumaya
kümetinin yapmaya çalıştığı gibi Dr. Erhun Kula’nın uzmanlık konuları; değer mi?” Yani diyelim ki o alanın
doğayı alınır satılır hale getirecek yatırım analizi, çevre ve doğal korunması için 1 milyon dolara ihtiyaç
yasal düzenlemeyi, hiç başlatmamış kaynaklar ekonomisi ve mikro iktisat. var. O bölgenin korunmasının halk için
olmasıdır. 1992 yılında yazdığı Economics of sağlayacağı fayda 1 milyon doların
Natural Resources and the Environment üstünde mi? Araştırılan konu bu.
Alternatif ne? (Çevre ve Doğal Kaynaklar Ekonomisi) Çünkü korumaya karar verdiğinizde
Doğayı korumak istiyorsak, “güçlü Çince dahil birçok dile çevrilen ve çeşitli bu işi gene halkın vergileriyle
sürdürülebilirlik” ilkesiyle hareket dünya üniversitelerinde ders kitabı yapacaksınız. İskoçya’da bulunan Kraliçe
etmemiz gerekiyor. Bu ilkeye göre olarak okutulan Kula, “Monbiot, konuyu Elizabeth ormanının korunması için
üretim-tüketim sürecinde kullanılan yanlış anlamış; çevre varlıklarının değer bu hesaplama yapıldı. Ben zaten bu
“doğal kaynaklar” hiçbir biçimde tespiti, onu satmak değil, korumak ormanların satılacağını sanmıyorum
diğer üretim faktörleriyle ikame edi- içindir” diyor. çünkü Lordlar Kamarası’nın birçok üyesi
lemeyecektir. Yani “ülkenin petrol orman sahibi.
kaynaklarını tükettim ama bakın o George Monbiot mealen diyor ki, “doğayı Galler bölgesinde bulunan Swansea
sermayeleştirecekler, kademeli olarak şehrinde 19. yüzyılın sonunda yapılmış
parayla binalar yaptım, çocukları
özelleştirip satacaklar”. Bence Monbiot bir tekstil fabrikası var. Korkunç çirkin
eğittim, yani para boşuna gitmedi”
konuyu çok yanlış anlamış çünkü mesela bir bina. Belediye yıkılmasına karar
safsatası bir kenara itilmiş olacaktır.
İngiltere’nin meşhur Gulf Stream sıcak verdi. Bir yıl boyunca kıyamet koptu, “Bu
Yine aynı ilke, birtakım ekosistemle-
su akıntısı vardır. Bunu satamazsınız. fabrika bizim için endüstriyel, tarihsel bir
rin ne üretim ne de tüketim süreç- Güneşe, rüzgâra fiyat biçemezsiniz. Aklı değerdir” diye. Hâlbuki hangi değerlerin
lerine hiç dahil edilmeden olduğu başında kimse de böyle bir şey iddia korunması gerektiği konusunda doğru
gibi korunması gerektiğini savunur etmiyor. karar vermek için, doğru tercihler
çünkü doğa, fiziksel ve emek gibi, Çevre varlıklarının değer tespiti kullanmak gerekiyor. Pozitif bir örnek
basit bir sermaye değildir, dünya 1980’lerden beri konuşulmaya başlanmış olması açısından da başka bir örnek
üzerinde yaşamı birarada tutan bir bir konu ve amacı çevreyi, doğayı satmak vereyim: Yunanistan’ın kuzeyindeki bir
zamktır. O çözülmeye başladığında, değil, korumak. Diyelim ki X birimli bir sit alanının imara açılması planlanıyordu.
ne makinelerimiz, ne de emek gü- çevre değeri var ve tahribat sebebiyle Bölgenin değerlemesi yapıldı ve imara
cümüz dünya üzerindeki refahı sür- kaybolmak üzere. Korunması için de belli açılmasından vazgeçildi.
dürmeye muktedir değildir.

KASIM 2012 / EKOIQ 51


DOSYA / DOĞA KAÇ PARA?

“Ölü Bir Gezegende


Ekonomi Yoktur!”
Açık Radyo’nun kurucusu ve 15 yıldır yaptığı yayınlar ve
görüşleriyle, İklim Değişikliği konusunda Türkiye kamuoyunun
farkındalığının artmasında başrollerden birini oynayan gazeteci,
yazar, araştırmacı Ömer Madra, aslında “ortada bir tartışma
olmadığını” düşünüyor. George Monbiot’nun yazısına getirilen
eleştirilerinse, “şirketlerin kârlarını savunmak üzere kaleme
alınmış, hiçbir şey söylemeyen, gizli/açık saldıran yazılar
olduğunu” söylüyor.

Ö
ncelikle, dosya konusundaki güven telkin etmiyor. Dahası, Juni- bir değere –aşk ve seviden hırs ve
bazı kavramlar konusunda per, Danone gibi dünyanın en büyük açgözlülüğe indirgemek”ten ibaret.
tereddütlerim var; bunları şişe suyu devlerinden bir çokuluslu Ekonomik krize, nüfus fazlası, iklim
sizinle paylaşmak istedim. Birincisi, şirketin de “sürdürme” danışmanı. krizi, türlerin tükenişi ve su krizi…
doğaya fiyat biçme konusunda bir Monbiot’nun son yazısı yayımlanır Bu sırada çok uluslu dev şirketlerin
“tartışma” yürütülmekte olduğu- yayımlanmaz hemen ona saldıran- petrolü, kömürü, zifti, suyu, ender
nu sanmıyorum. Gazeteci, yazar ve lardan bir diğeri de Tim Worstall. elementleri, kıymetli madenleri ve
aktivist George Monbiot’nun yeryü- Telegraph gazetesindeki yazısın- başka herşeyi sökme, çıkartma ve
zündeki en temel değerlerin doğa ile da doğaya paha biçilmez demekle satıp savma girişimi üzerinde bu
birlikte çokuluslu şirketlerin olağa- asıl Monbiot’nun dünyayı yıkıma ekonomik sürdürülürlük palavraları-
nüstü kâr hırsına kurban edilmesi mahkûm ettiğini söylüyor. Juniper nı yalayıp yutacak halimiz kalmadığı
operasyonunu eleştiren yazılarından da Monbiot’yu böyle yazarak “çok ortada.
sonuncusuna karşı, tamamen bu şir- tehlikeli bir oyun oynamak”la suç- Şu sırada ABD’de sıradan vatandaş-
ketlerin kârlarını savunmak üzere luyor ve “pek şaşırdığını” ekliyordu. larla zift petrolcüleri arasında devam
kaleme alınmış, hiçbir şey söyleme- Bu muhteşem Yenikonuş örnekle- etmekte olan büyük “meydan muha-
yen, gizli/açık saldıran yazılar var rini eminim Orwell başını memnun rebesi” üzerine yazan Chris Hedges
elimizde. Buna da tartışma demek memnun sallayarak onaylardı. Gene diyor ki: “Bütün bunlar, sistemin
haksızlık olur doğrusu. Monbiot’nun künye: Worstall, yazar ve blogcu nihaî çöküşünden önce şirketlerin,
uyarılarını değil de asıl kişiliğini he- kimliğinin dışında, ender element kâr etmek için can havliyle giriştik-
def alanlardan Tony Juniper’in çev- skandium madeninin en büyük uz- leri son hamle.”
reci STK’cılığının yanında “sürdürü- manlarından diye geçiyor, ne demek- “Doğa’nın ekonomik değerinin he-
lebilirlik uzmanı/danışmanı” olduğu se bu. Bir de, yeryüzünde (ordu ve saplanması” (Juniper); “doğa’ya
belirtiliyor her yerde. polis hariç) herşeyin özelleştirilme- ekonomik değer konmasının
İkinci tereddüdüm tam da bu kav- sini, alınıp satılmasını savunan neo- mantığı”(Worstall). Pöf! İnsanın bur-
ram üzerinde: Dünyanın bütün ciddi liberal Adam Smith Enstitüsü’nün nuna ağır kokular geliyor.
kuruluşları ve bilimcileri istisnasız araştırmacılarından biri kendisi. Yazar, siyasi yorumcu ve aktivist
tüm raporlarında gezegen boyutun- “Kâinatın efendileri” dediği ticaret Paul Street hatırlattı geçenlerde:
da bir alarm ve çöküşü bildirirler- erbabından bucak bucak kaçılmasını 2009’da yapılan Kopenhag İklim
ken neyi “sürdürüyoruz” biz acaba? savunan ahlâkçı düşünür Smith de, Zirvesi’nde konferans salonunun
Kim, neyi, nasıl sürdürüyor? Künye başını sallar ve onaylardı. önünde sokakta yere oturmuş genç
okumasını bir atım öteye götürelim: Sonuçta, ortada bir tartışma yok, bir kızın elindeki pankartta, el yazı-
Juniper’in Skanska gibi, dev termik doğa koruması, sürdürme gibi kav- sıyla şu yazılıydı:
santraller yapan, petrol şirketlerine ramların zerresi yok bence. Görünen “ÖLÜ BİR GEZEGENDE EKONOMİ
hizmet veren devasa bir çokuluslu tek şey, Monbiot’nun da büyük bir YOKTUR!”
inşaat şirketine “sürdürülebilirlik isabet ve vicdanla yazdığı gibi, “tar- Bu doğruysa, biz neyi tartışıyoruz o
danışmanlığı” yaptığını görmek hiç tışmayı değerler bütününden tek zaman?

52 KASIM 2012 / EKOIQ


TURKEY MAIN OFFICE
Basın Ekspres Yolu, Cemal Ulusoy Caddesi Enco 2 Plaza, No: 57 K:3 34197 Yenibosna-İSTANBUL
Tel: +90 212 444 22 88 - Fax: +90 212 438 58 30
E-mail: info@batulogistics.com Web: www. batulogistics.com
DOSYA / DOĞA KAÇ PARA?

“Sadece Parasal Boyutu


Ölçü Almak da Çok Sorunlu”
“Doğaya fiyat biçilebilir mi, biçilmeli mi?” sorularını,
Türkiye’de ekolojik ekonomi deyince ilk akla gelen
isimlerden, Boğaziçi üniversitesi öğretim görevlileri,
Prof. Dr. Fikret Adaman ve Doç. Dr. Begüm Özkaynak’a
da sorduk. Adaman ve Özkaynak, soruların kesin
yanıtlarının olmadığının, tartışmanın başka boyutlarının
da bulunduğunun altını çiziyor.

Tartışmayı özetlemek gerekirse, tiğiniz zaman bundan farklı kesim-


Monbiot, “İktisadi kriz sonrası ler farklı şekillerde etkilenecek. Bu
başlayan özelleştirme furyasıyla şekilde epey kaygan bir zeminde iş
beraber özelleştirecek bir şey kal- yapıyor oluyorsunuz. Bir de aslında
madı. Şimdi de doğa alanlarına çevresel sorunlarla ilgili, kararların
el attılar; değerlemeyi yaptıktan politik süreçlerde alınması daha
sonra parçalayıp onları da satacak- doğru.
lar. Amaç bu” diyor. Juniper ise, Ancak diğer yandan da diyelim bi-
“Değerleme yapılmaması tam ter- risi bir yeşil alanı tahrip etti. Mah-
si yaklaşımları kuvvetlendiriyor. kemeye düştü, kaybetti. Hâkim ceza
İklim inkârcıları da sizin gibi dü- kesecek de, ne kesecek? 5 milyon
şünüyor. Doğanın bir değeri oldu- dolar mı kesecek, 500 milyon dolar
ğunu kabul ettirmeden bunla mü- mı? Bunu nasıl ölçecek? İşte onun
cadele edemezsiniz” diyor. Siz ne için bir değerleme yapılması gerekli
diyorsunuz bu tartışma hakkında? olabilir gibi duruyor. Bir yandan da
Fikret Adaman: Bu biraz, “Sen de şu var. Biz bu insanlara neden bir
haklısın, sen de haklısın” diye biten mali ceza veriyoruz; onun yerine o
Nasreddin Hoca fıkrası gibi. İnsan- kurumun yönetim kurulunu, diye-
lara gidip, doğayı koruyalım mı lim üç ay oranın temizliğiyle ilgili
dediğinizde kimse “Hayır” demez. bilfiil çalışmayla cezalandırmıyoruz Sir Nicholas Stern’in ünlü İklim
İnsanların elini taşın altına koyma- ki! Değişikliğinin Ekonomisi (2006)
ya ne kadar hazır olduğunu ölçmek Fiyatlandırma tartışmasının iki bo- raporundaki tartışmanın ana gün-
için maddi destek vermeye ne kadar yutu var. Bir taraftan belki insanlara dem maddesi de bu zaten. Öyle mi
hazır olduğunu sormak gerek diyen- somut olarak “bak kardeşim burada hesaplayacaksın, böyle mi hesapla-
ler de olacaktır. Juniper’ın kuvvetli bunu yaparsan böyle olur” demenin yacaksın? Hangi seçeneği kullana-
argümanları var ama bir yandan da bir faydası olabilir. Diğer taraftan da cağın her şeyi değiştiriyor çünkü.
kazın ayağı öyle değil çünkü siz bi- böyle bir mesaiye kalkışmak çok zor Tam uzlaşma olmasa bile konsen-
rine bunun değeri şudur dediğiniz- bir iş. Özellikle de insan hayatı ve susa yakın bir şey sağlaman gereki-
de birdenbire, “İyi o zaman ben de sağlığı söz konusuysa. Son olarak yor. Sonra, diyoruz ki, insan ölecek.
parası neyse vereyim, sonra içine …” da gelecek kuşakların söz hakkını Mevcut sistemde ABD’de yaşayan
gibi bir yanıtla da karşılaşabilirsiniz. nasıl bir ağırlıkta alacaksınız? Bir insana başka, Güney Afrika’da ya-
İkinci olarak gelir ve servet dağılı- discount factor (indirim faktörü) şayan insana başka değer biçiyoruz.
mının bu kadar dengesiz olduğu bir hesabı yapmanız lazım. Onu nasıl Peki, buna hakkımız var mı? Bu
dünyada, siz bu varlıklara değer biç- belirleyeceksin sorusu, çok önemli. hesap kitap işini dikkatli kullanır-

54 KASIM 2012 / EKOIQ


sanız, hesapları yaparken dikkatli riskler var ve bu risklerin maliyeti
çalışır, müzakereye imkân tanırsa- çok fazla. İnsanlar diyor ki, “bana
nız bunun belli kullanım alanları ne verirsen ver, ben nükleer santral
olabilir… istemiyorum”. Burada Begüm’ün de
belirttiği bir şeyin altını çizmek isti-
Bu anlamda Stern’in hesaplaması yorum. Burada multi criteria (çoklu
olumlu mu oldu, olumsuz mu? kriter) dikkate almak lazım. O pro-
Adaman: Hiç hesaplanmamasından jenin yaratacağı katma değer, istih-
daha iyi oldu tabii. Bu hesabı sen dam elbette dikkate alınmalı ama
ben bizim oğlan değil de, itibarı parasal boyuta indirgenemeyecek
yüksek bir grup yaptığında tartış- kaygılar da var.
maya yön vermiş oluyor. Bir de Özelleştirmeyi aklama hikâyesi çok
biliyorsunuz, ilk hesabı yaptılar: “Nicholas Stern’in ünlü İklim farklı bir tartışma. Birincisi özelleş-
Buna göre, tüm dünya gayri milli Değişikliğinin Ekonomisi tirelim burayı öyle koruyalım yakla-
safi hasılasının yüzde birini iklim şımı var. İkincisinde özelleştirelim,
(2006) raporundaki
değişikliğini önlemeye harcarsak, paramızı kazanalım, üç beş yıl ra-
sorunu ortadan kaldırabileceğimizi tartışmanın ana gündem hatımıza bakalım. Orayı da alışveriş
hesapladılar. Sonra “vay efendim maddesi de bu zaten. Öyle merkezi mi yaparlar, F1 pisti mi ya-
öyle değil de, böyle” dediler, o oran mi hesaplayacaksın, böyle mi parlar beni ilgilendirmez, yaklaşımı
yüzde 2’ye çıktı. Burada dünyanın hesaplayacaksın?” var. Bu çok miyopik bir yaklaşım,
gayrısafi milli hasılasından söz etti- tartışmaya bile gerek yok. Birincisi-
ğimiz için milyar dolarlık dramatik lar tatmin oldu mu” olmalı. İnsanlar nin olabileceğine yönelik ise elimiz-
artışlardan bahsediyoruz. Neredey- temelde sadece parasal telafilerle de hiçbir ampirik, teorik veri yok.
se yüzde 100 artış söz konusu. tatmin olmuyor çünkü onların dü- Hatta tam tersi yönde örnekler var.
Begüm Özkaynak: Daha iyi mi oldu şündüğü değerler, boyutlar dikkate Bu kamu, özel tartışmasına kadar
bence de tartışılır. Stern Raporu alınmamış oluyor. Diyelim ki ben gider. Orada iki tarafı da haklı çıka-
conservative, korumacı ve çevre siyanürle altın arayacağım. Bu ma- ramazsın ama Akdeniz’i kime sata-
dostu bulundu ama bir yandan da, denin yarattığı riski dikkate alıp caksın, okyanusu kime satacaksın?
discount factor’un daha yüksek almayacağımı sadece parasal olarak
kullanılabileceği yönünde eleştiriler ölçersem, çevresel faktörü dikkate Değerleme yapmanın amacı bu mu
aldı. Bir de karar alma mekaniz- aldığınızı düşünürseniz bu zorunlu sizce?
maları bakımından eleştirildi. Yani değil ama Fikret Hocamın dediği Özkaynak: Ben bunu bugünkü ye-
çevre meseleleriyle ilgili karar alır- gibi, dava açıldığında zararın telafisi şil ekonomi tartışmalarına da bağ-
ken sadece parasal faktörü dikkate için değerleme yapacaksanız bunun lıyorum. Sürdürülebilir kalkınma
almamamız gerekiyor. Küresel ısın- gelişmiş yöntemleri var. Orada bu kavramı eskidi. Şimdiki moda yeşil
mayla mücadele edecek miyiz, etme- yöntemi uygulamak da zaruri hale ekonomi. Bana biraz yeni bir sek-
yecek miyiz? Buraya baraj yapacak geliyor. tör yaratılıyor gibi geliyor. Nasıl ki
mıyız yapmayacak mıyız konusunda Adaman: Diyelim ki bir yerde kü- 2000’lerde bilişim sektörü büyüme
karar verirken ölçümüz para olma- çük bir baraj var ve sizin tarlanızın potansiyeli yarattı. Şimdi de çevre
malı. bir kısmı gidecek ve sizin bu kay- böyle bir büyüme alanı herkesin
Adaman: Parasal boyutu dikkate bınız telafi ediliyor veya deniyor arkasında duracağı bir şey gibi gö-
alırsınız elbette ama sadece bunu ki size ben buraya nükleer santral rülüyor.
ölçü olarak almak da çok sorunlu. kuracağım sana 500 lira vereyim Adaman: Kendi içinde kötü değil
Özkaynak: Para önemli bir argü- ne dersin? Hayır mı, o zaman 600 de. Bütün çözümü burada görmek
man ama çevre hareketinde en vereyim. İkisi de çok benzer pers- çok yanlış.
önemli karşı duruş, sağlıkla, aidi- pektiften bakıyor ama kategorik Özkaynak: Bunu gayrı safi hasıla
yetle, çevresel değerlerle ilgili. Size olarak çok farklı. Birinin nasıl bir hesabının içine sokacağız, yeni is-
şu kadar ödeme yapalım dediğiniz- risk içerdiği belli, öbürü çok daha tihdam alanları yarayacağız demek
de kabul etmiyorlar. Siz ne kadar kompleks. Belirsizliklerle dolu. Bu biraz ampirik bulgularla da çelişi-
discount factor koyarsanız koyun, yüzden mesela Fukuşima’da Japon- yor. Bir de burada esas itiraz nokta-
insanlar tatmin olmayacak. Burada lar çok zor durumda kaldı değil mi? sı şu: Siz doğrudan bir mekanizma
temel değerlendirme kriteri “insan- Mühendislik hesaplarının ötesinde kurduğunuz zaman, çevreyle ilgili

KASIM 2012 / EKOIQ 55


DOSYA / DOĞA KAÇ PARA?

Kirliliği Neden
Üçüncü Dünyaya
İthal Etmeliyiz!?
Dönemin Harvard Üniversitesi Rektörü
Lawrence Summers’ın 1992’de Dünya
Bankası’nda görevdeyken bir iç
yazışmada ortaya çıkan argümanı
gelinebilecek en uç noktaya çarpıcı
bir örnektir. Bu yaklaşım, gelişmekte
olan ülkelere sanayi atıklarının para
karşılığı ihraç edilmesinin ekonomik
olarak daha akılcı olduğunu söyler.
Summers’ın hesapları üç temel
argüman üzerine kuruludur.
İlk argüman şunu söyler: “Sağlığa
zararlı çevre kirliliğinin maliyetinin
hesaplanması kirlilikle artan ölümler
nedeniyle kaybedilen yarara “Exxon Valdez davasında, Exxon suçlu bulundu, kendileri de
bağlı olduğundan, sağlığa zararlı kabul ettiler ama dediler ki “Suçluysak suçluyuz; bizi nasıl
endüstrilerin bir bölümünün düşük
gelirli ülkelerde konuşlandırılması olsa cezalandıramayacaksınız”. Mahkeme de bir profesörler
doğru olur.” İkinci argüman şöyledir: heyetini görevlendirdi. Exxon’a çok ağır bir fatura çıktı.
“Kirlilik maliyetlerinin doğrusal Bu teknik sonra yaygınlaştı”
olmayan biçimde artma olasılığı
yüksek olduğundan -ki ilk aşamalarda alınacak kararı apolitikleştiriyorsu- ler. Keşke bunun hesabı çevresel
kirliğin maliyetleri oldukça düşüktür- nuz. Hâlbuki insanların beklentisi boyuta gidebilse.
şimdilik daha az kirlenmiş Afrika tam tersi yönde. Orada tabii ki risk-
ülkeleri bu tür bir kirliliğe ev sahipliği lerin, maliyetin dağılımı konusunda Gitmiyor mu?
yapmayı kabul etmelidir”. Üçüncü
eleştiriler olabilir ama insanlar bir Özkaynak: Çok riskli bir alan. Çev-
olarak ise Summers şunu öne
yandan da diyor ki “bize sormadan re hareketinin bu konuda çok daha
sürer: “Estetik nedenler ve sağlık
böyle bir kararı nasıl alırsınız”. Yeşil güçlü argümanları var…
gerekçeleriyle temiz çevreye yönelik
istemin gelire duyarlılığının yüksek
ekonomi bu anlamda bir politizas- Adaman: Bu değerlemede kullanı-
olduğunu düşünürsek, genel refah yon değil tam tersi bir duruş sergili- lan birçok yöntem var. Bir tanesine
artışı için kirli endüstrilerin zengin yor. Mutlaka bir katkısı var ama her Contingent Valuation (Koşullu De-
ülkelerden uzaklaştırılması gerektiği alanı kapsayamaz. Bir de İstanbul ğerleme) deniyor. Bu teknik, 1989
sonucuna bir kez daha varırız”. Bu şu gibi çok fazla rantın döndüğü bir şe- yılındaki Exxon Valdez davasında
demektir: hirde herhangi bir kamusal alanı bu kullanıldı. Exxon suçlu bulundu,
Geliri daha yüksek kesimler daha şekilde korumanız çok güç. Üçüncü kendileri de kabul ettiler ama dedi-
temiz bir çevreye daha fazla istek Köprü projesinde olduğu gibi… ler ki “Suçluysak suçluyuz; bizi na-
duyar; dolayısıyla fakir insanların sıl olsa cezalandıramayacaksınız”.
daha kirli bir çevrede yaşaması Peki, bunun maliyeti hesaplanıp Mahkeme de bir profesörler heyeti-
fayda-maliyet açısından bakıldığında çok yüksek olduğu ortaya çıktığın- ni görevlendirdi. Exxon’a çok ağır
daha normaldir. Sonuçta burada, da bu caydırıcı bir güç olmaz mı? bir fatura çıktı. Bu teknik sonra yay-
çok basit bir fayda-maliyet analizi Özkaynak: Burada discount gınlaştı. Bu yöntem insanların çev-
üzerine kurulu, yerleşik iktisadın factor’u ne kadar yüksek tutarsanız reye verdiği değeri biraz gösteriyor.
bakış açısından doğru bir hesap söz tutun, maliyeti sıfıra yakın çıkar. Adaman: Kimler hangi demografik
konusudur. Neden şaşırıyoruz? Bütün bu problemleri ileride bir gruplar çevre için ne kadar para
teknoloj gelişktirir, hallederiz der- vermeye hazırlar? Bu araştırılabilir.

56 KASIM 2012 / EKOIQ


Çok güzel bir teknik bu. Diyelim iki-
nize aynı soruyu soruyorum. Diyelim
Begüm 100 lira veriyor, sen 50 lira, “Cevabı Bulacağımız Yer
Ekonomi Değil Bence”
ben 50 lira veriyorum. Demek ki top-
lumsal cinsiyet bir parametre. Ya da
Gümüşhane’de yaşayan bir kişi “daha
çok para veririm” diyor. Demek ki,
coğrafya da bir parametre. Bunun
akademik ya da policy oriented kay-
gılarla ortaya konmasını meşru görü-
yoruz. Bununla ilgili bir çalışmamız
da var. 2010 yılında 2400 kişiyle kar-
bon salımıyla ilgili bir çalışma yaptık.
“Karbon salımını sıfırlamak için ne
gerekiyor”u hesap edebilirdik, ama
biz ona bakmadık. Diğer faktörlere
baktık. Sonuçta gelir durumu tabii ki
belirleyici ama gelir seviyesini fiksle-
diğimiz zaman mesela belirleyici olan
eğitim oldu. Ortaokula kadar fark
ediyor, yani hiç eğitimsiz bir kişeye
göre, ortaokul mezunu bir kişi, çev-
re sorunu için daha çok şey vermeye
razı ama ondan sonra, eğitim seviyesi
ne kadar artarsa artsın, belirgin bir
fark olmuyor. Yeşil İş – Green Business 2012 düşünüyorum. Baktığımızda bütün bu
Özkaynak: Burada normalde eği- Konferansı’na katılmak için İstanbul’a doğal kaynaklar, doğal zenginliklerin
tim arttıkça insanların daha çok gelen, the Guardian’ın Sürdürülebilir hepsi insanlığın ortak değerleri.
para vereceği düşünülür ama öyle İş Başeditörü Jo Confino’yu, etkinlik Fiyatlandırmaya gitmek bir anlamıyla
olmuyor. Eğitim seviyesi belirgin bir sırasında yakaladık ve tartışma onları bozmaya başlamak anlamına
parametre değil ama yaşadığın böl- hakkında görüşlerini aldık. Confino, her da geliyor. Neden bir nehrin üzerine
genin daha önemli bir parametre ol- iki görüşün de doğru yanları olduğunu dolar işareti koyalım ki? Bütün değer
duğunu görüyoruz. Eğitimli insan- söylüyor ve “Belki de ihtiyacımız olan sistemimizi neredeyse ekonomi üzerine
lar iş kendilerine patlayacağı için bu biraz da manevi bir devrimdir” diyor. kurmuş durumdayız. Ekonomi sistemi
sorunu daha çok görmezden gelme- hepimizi yiyip bitiriyor. Ayrıca başka
Bu gerçekten ilginç bir tartışma. konuları yine onun içine katmaktan
yi düşünüyorlar mesela. Gelecekte
Problemi açıklayan harika bir örnek başka bir yol da bulamıyoruz. Aslında
küresel ısınma olmayacak demeyi
aslında. İnsanlık bir ekonomik sistem ekonomik sistem cevabı bulacağımız yer
tercih edebiliyorlar. Bu parasal de-
yarattı ama bugüne kadar sadece değil. Belki de ihtiyacımız olan biraz da
ğerlendirmenin nereye varabilece- çıktıları fiyatlandırdık ve girdiler için manevi bir devrim. İnsanlar, aya güneşe
ğiyle ilgili en iyi örnek, dönemin bunu yapmadık. Temiz su, ormanlar… ve ekine önem veriyorlardı. Dünya
Harvard Üniversitesi Rektörü Law- Eğer bunlar önemliyse bunlara birer anayla ilişkileri de bu düzlemdeydi.
rence Summers’ın 1992’de Dünya fiyat ya da değer vermek bir yandan çok Hayatlarının da bu ilişkiye bağlı olduğunu
Bankası’nda görevdeyken bir iç önemli. İnsanlar bugüne kadar bunları biliyorlardı. Bu ruha ve bakış açısına geri
yazışmada ortaya koyduğu argü- hiç hesaplamadı çünkü. Hesaplanmadığı dönüş yaşanmalı. Ülkeler başarı kriteri
mandır. Orada, gelişmiş ülkelerin için de değerleri olmadı. Örneğin bir olarak sadece büyümeyi görüyorlar.
atıklarının neden gelişmekte olan şirket su kaynağını kirlettiğinde onu bu Yeni bir başarı tarifi lazım. Amacın
ülkelere gönderilmesi gerektiğini yaptığından dolayı cezalandıramıyoruz. değişmesi lazım. Tarihte hataların payı
açık bir şekilde anlatıyor Summers. Bu yüzden önemli bir öneri. büyük bence. Zamanımızı ve sağlığımızı
İktisadi olarak her şey doğru ama… Öte yandan doğanın kaybettik ve geri çekilip resme bakınca
Adaman: Burada laf, “Pis işi ben fiyatlandırılamayacağını düşünen bunun ne kadar saçma şeyler için
yapmayayım, başkası yapsın”a geli- görüşün de eşit derecek güçlü olduğunu olduğunu açıkça görebiliyoruz.
yor zaten… m

KASIM 2012 / EKOIQ 57


YAPI

“Varyap Meridian,
Yeşil Binada Öncü Oldu”
LEED kriterlerine uygun olarak gerçekleştirilen, Türkiye’nin ilk büyük ekolojik karma inşaat
projesi olan Varyap Meridian’ın büyük bir kısmı tamamlandı. 2012 sonu itibariyle tamamen
bitirilecek olan Proje’nin Sürdürülebilir Yapılar ve Koordinasyon Sorumlusu Çağla Eker,
“Varyap Meridian’ın ardından 100’den fazla projede yeşil bina kriteri uygulandığını
görüyoruz. Demek ki bizim açtığımız yol başkalarına da cesaret ve vizyon getirdi” diyor.

Özgür GÜVENÇ

Varyap Meridian, LEED kriterlerine uy-


gun olarak gerçekleştirilen, Türkiye’nin
ilk büyük ekolojik karma inşaat projesi
olma özelliğine sahip. Peki, bu proje nasıl
doğdu? Varyap’ı böyle “riskli” bir projeye
sokan ana itici güç neydi?
Rekabetin yoğun yaşandığı inşaat sektö-
ründe, projelerin birbirinden sıyrılması için
çıtayı yükseltmeleri şart. Varyap gibi ikon-
laşmış projelere ve daima ilklere imza atan
bir şirket olarak, farkımızı sergilemek üzere
projemizi geliştirdik.
Dünyanın gündemi sürdürülebilirlik ve çev-
reci çalışmalardan oluşurken, biz de ülke-
miz için adım attık ve Türkiye’de ilk yeşil
bina sertifika adayı konut içerikli, karma tip
proje Varyap Meridian’ı oluşturduk.

Projenin tasarımında 150 kişilik bir ekibin


yer aldığını duyduk. Bu ekip nasıl bir araya
geldi ve nasıl bir çalışma tarzı benimsedi?
Proje, belli kriterler çerçevesinde hazırlan-
ması istenen, davetle çağırılan uluslararası
mimari gruplara ait tasarımların arasından
seçildi. Uluslararası standartlara göre tasar-
lanan projede yerli, yabancı birçok tasarım-
cı, danışman, uygulamacı bir arada çalıştı.
150 kişilik bu ekip, her çalışmasını birbi-
riyle paylaşarak, bir araya gelip çalışarak,
projenin doğru yönlenmesi ve nihai haline
gelmesi için emek harcadı.

Proje LEED kriterlerine uygun hangi özel-


liklere sahip?
Türkiye’nin ilk yeşil projesi olma özelliğini

58 KASIM 2012 / EKOIQ


taşıyan Varyap Meridian’da, tasarım
aşamasından inşaat sonuna kadarki
tüm süreçte LEED ile ilgili uygula-
malara yer verildi. Yüzde 30 enerji
tasarruflu, yüzde 40 su tasarruflu
olması projenin öne çıkan uygula-
maları arasında. Sağlanan bu enerji
tasarrufu; bina mimarisi, cam/cephe
oranı, sahaya binanın yerleştirilmesi
gibi pasif ve kullanılan enerji tasar-
ruflu cihazlar, güneş ve rüzgâr ol-
mak üzere farklı yenilenebilir enerji
kaynaklarından faydalanma gibi ak-
tif sistemlere bağlıdır. Su tasarrufu
uygulamaları olarak sürdürülebilir
peyzaj tasarımı, sulama suyu olarak
yağmur ve gri suyun kullanımı, da-
irelerde su tasarruflu armatürlerin
kullanılması LEED kaynaklı uygula- “Tasarım aşamasında bu işi
malardır. Bu uygulamalardan başka, en iyi yapabilecek gruplarla
gün ışığından maksimum faydalan- çalıştık. Sürdürülebilir mimari
ma, yaratılan iç ortamdaki uçucu tasarım, enerji tasarruflu,
kimyasalların düşüklüğü, yerli ve çevreci mekanik tasarım, su
geri dönüştürülmüş malzemelerin
tasarruflu peyzaj tasarımı
kullanımı, atıkların geridönüşüm sa-
halarına ulaştırılması, bütün otopark- uygulamaları gerçekleştirdik”
ların yeraltına konumlandırılması
gibi uygulamalar da LEED’e uygun Projedeki binalar atık sorununu 2,4kWh kapasiteli rüzgâr enerjisi,
proje özellikleri. nasıl çözecek? 20kWh kapasiteli güneş enerjisi
Projede LEED’e uygun olarak kâğıt, bulunuyor. Rüzgâr türbini ve foto-
Proje ve inşaat aşamasında sür- plastik, cam ve mukavva atıklar ayrı voltaikler ile elde edilen bu enerji-
dürülebilirlik nasıl sağlandı? Tam toplanarak geridönüşüm tesislerine ler bina ortak mahallerine hizmet
olarak aktif hale geldiğinde bu sür- gönderilecek. veriyor. Ortak alana bağlı bina asan-
dürülebilirlik nasıl devam edecek? sör, aydınlatma, merkezi pompalar
Tasarım aşamasında bu işi en iyi Projedeki önemli konseptlerden vb sistemlerin bir kısım enerjisi bu
yapabilecek gruplarla çalıştık. Sür- biri de teraslama. Bize bunu biraz yenilenebilir enerji kaynaklarından
dürülebilir mimari tasarım, enerji açabilir misiniz? Bu yöntem nasıl sağlanıyor. Bu sistemler site yöneti-
tasarruflu, çevreci mekanik tasarım, bir katkı sağlıyor? mi kontrolüne bırakıldı.
su tasarruflu peyzaj tasarımı uygu- Konut olarak tasarlanan binalarda,
lamaları gerçekleştirdik. İnşaat aşa- daire sahiplerinin doğu-batı güneşi- Yeşil alan tasarımı nasıl gerçekleş-
masına ise projeyi çevreye saygılı ne maruz kalmamaları için bu cep- tirildi?
olarak uygulama işi kaldı. Atıkla- heler dar bırakıldı, tasarımdan dola- Proje tasarımında yeşil alanın mak-
rımızı kontrol altında tutarak geri- yı da teraslanmalar eklendi. Projede simum kullanımı esastı. Bu sebeple
dönüşüm sahalarına yönlendirdik, serinletme amaçlı su ögelerine bir- sadece bina tabanı toprağa oturtul-
hafriyat sırasında çevreye azami çok alanda rastlanıyor. Bu sular sı- du, diğer alanlar ağaç dikimine el-
özen gösterdik. Site aktif hale geçti, cakla beraber teraslar boyunca yük- verişli derinliğe sahip olarak yeşil
tasarlanıp inşa edilen binalar artık selerek doğal soğutma sağlayacak. alan kullanımına bırakıldı. Bir diğer
hayat buldu. Binadan sürdürülebi- önemli konu otoparklar. Projede
lirlik adına beklenen uygulamaları Peki, projeye dahil edilen yenile- otoparkların hepsi yeraltına, bod-
biz yerli yerine koyduk; ancak bu nebilir enerji kaynakları neler? Bu rum katlara yerleştirildi. Bu sebep-
uygulamaların işlevselliğini koru- kaynaklar nasıl işleyecek? le, projeye girildiğinde araç dola-
mak daire sahiplerine kalıyor. Varyap Meridian’da blok başına şımına izin vermeksizin her yerin

KASIM 2012 / EKOIQ 59


YAPI

yeşil olarak bırakılması sağlandı.


Varyap Meridian, doğal kaynakların
korunmasına yönelik peyzaj tasarı-
mına benzersiz bir örnek. Sürdürü-
lebilir peyzaj tasarımı ile İstanbul
iklimine adapte olmuş, su ihtiyacı
çok olmayan, yöreye ve iklime has
türler tercih edildi; kullanılan torf
ve cüruf ile toprak nem kaybı ve bit- “Varyap Meridian uluslararası
ki su ihtiyacı azaltıldı. emlak profesyonellerinin çok
ilgisini çekti. Hiçbir tanıtım
Binaların çevredeki diğer binalar faaliyeti yapılmamasına
ve yollarla etkileşimi nasıl tasar- rağmen birçok uluslararası
landı?
ödüle layık görülmesi de bu
Projenin şehre adapte edilmesi de
üzerinde çalışılan bir konuydu. Pro- ilginin göstergesi”
jedeki ticari mahaller imar yollarına
direkt açılarak, şehre ve projeye hiz- şil bina konseptinin Türkiye’deki
met veriyor. Projede banka, market, öncü kuruluşu olarak, bizden son-
eczane gibi sosyal donatılara yürü- ra 100’den fazla projede yeşil bina
yerek ulaşma imkânı da mevcut. kriteri uygulandığını görüyoruz.
Demek ki bizim açtığımız yol başka-
Varyap Meridian uluslararası alan- larına da cesaret ve vizyon getirdi.
da da birçok ödüle layık görüldü. Varyap olarak öncü uygulamaları-
Yurtdışında en çok hangi özelliği mızı devam ettirerek bu işin dünya
öne çıkıyor? standartlarına uygun olarak gelişti-
Varyap Meridian uluslararası em- rilmesine katkı sağlayacağız.
lak profesyonellerinin çok ilgisini Avrupa, özellikle İngiltere yeşil bina
çeken bir proje. Hiçbir uluslararası sertifikalarını sistemine yerleştirdi.
tanıtım faaliyeti yapılmamasına rağ- Her yeni projenin yeşil bina olarak gerekirse karşımızda kentsel dönü-
men birçok uluslararası ödüle layık inşa edilmesine özen gösteriliyor. şüm durmakta. Yeniden yapılanma
görülmesi de bu ilginin göstergesi. Amerika’da yine aynı şekilde, yeşil sürecinde daha bilinçli, daha nefes
Uluslararası Gayrimenkul Ödülleri ürün ve yeşil bina pazarı hatırı sa- alan bir şehir yaratma gayretinde-
yarışmasında “Dünyanın En İyi Mi- yılır büyüklükte. Bizim ülkemizde yiz. Eminiz ki bu sektördeki her fir-
mari Projesi”, İngiltere’nin bir nu- de hızlı bir gelişme var. Küçük mü- ma aynı gayret içinde. Bu yeniden
maralı dergisi Overseas Living Ma- teahhitlere ulaşması zaman alsa da yapılanmada biz her zaman enerji
gazine tarafından Türkiye’nin En piyasanın önde gelen firmaları yeşil tasarrufu, iyi yalıtım, su tasarrufu
İyi Gayrimenkul Projesi, İtalya Gay- bina kriterlerine adapte oluyor. ve yeşil alan kullanımını önemseye-
rimenkul Ödülleri’nde Avrupa’nın Yeşil binaların inşaatı günümüz ceğiz.
En İyi Akıllı Şehir Projesi seçildi. standart yapılarına kıyasla daha
Varyap Meridian, inşaat sektörünün pahalıya mal olsa da, inşaatın bitip İnşaat tam olarak ne zaman ta-
geleceğini temsil eden yeşil ve akıllı yaşama açılmasıyla orta ve uzun mamlanacak?
bina konsepti sebebiyle büyük ilgi vadede daha ekonomik çözümler Varyap Meridian’ın içerisinde bulu-
görüyor. İstanbul’un tarihi yarıma- sunuyor. Yeşil binalarda bulunan nan 5 konut blokunun dördünde
dasına ve siluetine gönderme yapan enerji ve su tasarrufu, konfor artma satışlar tamamlandı ve Ocak 2012
eşsiz tasarımı, teknolojik alt ve üst- düzeyi yaşanıp görüldükçe çevre itibariyle yaşam başladı. En son sa-
yapısıyla beğeni topluyor. dostu binaların giderek hızla artaca- tışa sunulan konut bloku Varyap
ğını öngörüyoruz. Meridian Grand Tower ve ofis blo-
Çevre dostu sertifikasyonuna sa- ğumuz olan Meridian Business’te
hip binaların Türkiye’deki gelece- 21. yüzyıl kentinin genel olarak na- ise satışlar devam ediyor. 2012 so-
ğini nasıl görüyorsunuz? sıl şekilleneceğini düşünüyorsunuz? nunda tamamlanarak, sahiplerine
Varyap Meridian’la başlayan ye- Özellikle İstanbul için konuşmak teslim edilecek. m

60 KASIM 2012 / EKOIQ


GÜNEŞ ENERJİSİ

“Solar Termal,
CSP (Concentrated
Solar Power), güneş
enerjisi sektörünün
yeni ama oldukça

Tam Türkiye’ye Göre” umut vaat eden


alanlarından
biri. Bu konuda
Türkiye’den çıkan bir
firma, Hittite Solar
Energy, teknolojiye
hız kazandıracak
yenilikleri ve
patentleriyle,
sadece Türkiye’de
değil, dünyada da
atılım yapmaya
hazırlanıyor.
Şirketin kurucusu
ise daha da şaşırtıcı:
Serhan Süzer. Daha
üniversite yıllarında
Greenpeace üyesi
olan, yenilenebilir
enerjiye sonuna
kadar inanan,
bu uğurda Süzer
Holding’deki
görevlerinden istifa
eden bu genç iş
insanı, bu alana yeni
bir soluk getirecek
gibi görünüyor.

Barış DOĞRU

Volkan MERT

62 KASIM 2012 / EKOIQ


S
erhan Süzer’e açık bir şekil-
de soruyorum: Kendinizi hiç
“Ferrari’sini satan bilge” gibi
hissettiğiniz oluyor mu? Serhan (ya-
zarken formel bir şekilde sadece so-
yadını kullanmayı denedim ama açık-
çası bunu başaramadım. O yüzden
izin almadan böyle kullanıyorum),
her zamanki gibi sakince gülüm-
süyor ve “Eski resimlerime baktım
geçen gün, içinde bulunduğum
çevreden hep farklıymışım biraz”
diyor. Bu sorumun nedenini açık-
lamama izin verin: Serhan Süzer,
Türkiye’nin en büyük gruplarından
Süzer Holding’in varislerinden biri.
Servetini -şimdilik- Tibetli yoksula-
ra dağıtmaya başlamadı ama Süzer
Holding çatısı altındaki görevlerini
geçen yılın Kasım ayında tamamen
bıraktı. Holding bünyesinde en son
KFC restoran zincirinin CEO’luğu- Güneş enerjisi deyince insanların “PV dediğimiz sistem
nu yaptığını öğrenince yüzümde bir aklına genelde fotovoltaik (PV) güneşten elde edilen
gülümseme oluşuyor ister istemez: gelir ama siz tamamen farklı bir
tarafa yöneldiniz ve CSP üzerine
radyasyonu doğrudan
EKOIQ ekibi olarak, geçtiğimiz ay-
larda bir fastfood zincirinin binası- çalışmaya başladınız. Neden? elektriğe dönüştürür. CSP’de
na, LEED sertifikası almasına şaşır- Dünyamızın sonsuz ve sürdürülebi- ise güneş enerjisinden önce
mıştık. Bu işin arkasındaki kalbin ve lir olan bir tek enerji kaynağı var. O yüksek ısı ve buhar elde
aklın sahibini de bulmuş olduk. da güneş. Herkesin amacı bu kay- ediliyor ve bundan elektrik
Ve Serhan Süzer, şimdi güneş ener- nağı en iyi şekilde tutup enerjiye sağlanıyor”
jisi alanında çalışan bir şirketin dönüştürmek. PV dediğimiz sistem
kurucusu. Kendine Hitit güneş kur- güneşten elde edilen radyasyonu yapabiliyorsunuz. Solar-heating,
sunu amblem seçen ve 2011 Aralık doğrudan elektriğe dönüştürür. solar cooling (solar ısıtma-soğutma)
ayında faaliyete geçen Hittite Solar CSP’de ise güneş enerjisinden önce gibi konseptler de var bu sektörde.
Energy, güneş enerjisinin fotovol- yüksek ısı ve buhar elde ediliyor ve Isıtma ve soğutma normalde çok
taik (PV) gibi çok bilinen bir alanı bundan elektrik sağlanıyor. Çalışma fazla enerji tüketimine sebep olu-
yerine, yeni gelişen ve Solar Termal sistemleri termik santrallerle aynı yor. Ama siz farklı derecelerdeki su
olarak da bilinen başka bir rotası olduğu için bunlara Solar Termal buharını kullanarak bu kaybın da
üzerinde çalışıyor. Dünyada da çok de deniyor. Yeraltından ya da deniz- önüne geçebiliyorsunuz.
hızlı gelişen CSP (Concentrated So- den bir miktar su çekiliyor. Bu su Su buharının diğer bir önemli kulla-
lar Power) teknolojisi konusunda özel bir arıtma sistemine sokuluyor nım alanı da fabrikalar. Elektrikten
çok sayıda patente de sahip Hittite ve damıtılmış su haline getiriliyor. öte su buharına ihtiyaç duyan fabri-
Solar’dan son derece umutlu olan Damıtılmış suyun buharıyla türbin- kalar var. Örneğin bir tekstil fabri-
Serhan Süzer, “Bu sektöre yeni ve leri döndürüp elektrik üretiliyor. kası, su buharı elde etmek için çok
dışarıdan girmiş biri olarak, sektör- Bu noktada çevre açısından tek fazla doğalgaz ve fosil yakıt tüket-
dekilerin de biraz silkinip kendine sorun doğadan suyun sağlanması mek zorunda kalıyor. Biz de diyo-
gelmesi gerektiğini düşünüyorum. olabilir ancak sistemdeki su kaybı ruz ki, bunu yapma, biz sana güneş
Üstümüzdeki bu ölü toprağını kal- yok denecek kadar az. Zaten elde enerjisinden elde edilen su buharı
dırmamız lazım. PR’sa PR. Ne gere- edilen buhar tekrar yoğunlaştırılıp verelim. Konya bölgesi ve altı, bu
kiyorsa yapmak lazım çünkü dünya- sıvı hale getirilerek sisteme geri sistemler için çok ideal bölgeler.
nın bizimki gibi temiz teknolojilere gönderiliyor. Ancak bu sistemleri kurabilmek için
çok ihtiyacı var” diyor. Bir de su buharıyla farklı işler de fabrika büyüklüğüne göre, yanında

KASIM 2012 / EKOIQ 63


GÜNEŞ ENERJİSİ

solar kolektör de kurabileceğimiz yoruz. Oldukça verimli ve iyi bir sis-


bir alan olması lazım. Bu yüzden tem. Bunun patenti de bizde.
bazı fabrikalarda da alan sıkıntısı Bunun dışında su arıtma sistemle-
çıkabiliyor. riyle alakalı üçüncü bir teknolojimiz
de var. Genel olarak suyun arıtımın-
Bu sistemi kurduğunuz fabrikalar da ve damıtımı, dünyanın birçok
var mı peki? bölgesi için son derece önemli. Bu
İrtibat halinde olduğumuz 4-5 fab- işlemlerde genel olarak Ters ozmoz
rika var ama bu sistem dünyadaki (reverse osmosis) teknolojisi kulla-
fabrikalarda da çok yeni kullanıl- nılıyor. Bu konvansiyonel sistemin
maya başlandı zaten. Buna yatırım iki büyük problemi var. İlk olarak,
yapmış tesis sayısı iki elin parmağı- elektrik tüketimi çok fazla. 150-200
nı geçmez. megawattlık santralin su arıtma sis-
temi için 5 megawattlık enerji tüke-
Peki, ne kadar zamandır bu konu- tiliyor. İkinci büyük sorun, her şeyi
da araştırma yapıyorsunuz? arıtamıyorsunuz. Mesela kullandığı-
Ben sekiz dokuz senedir Holding’de nız suda arsenik olabiliyor ve o bu-
şu güneş enerjisine bir bakalım di- harlaşarak sisteminizin içine geçe-
yordum ama onlar böyle şeylere bi- biliyor. Bu da istediğini kalitede bir
raz muhafazakâr yaklaşıyorlar. Ben buhar elde etmenize engel oluyor.
de özellikle son iki senedir daha İkinci olarak, kullanım suyu elde
ciddi araştırma yapmaya başladım. “Biliyorsunuz, PV’lerin önüne etmek için yapılan ters ozmoz iş-
İspanya’ya gidip santralleri gezdim. bulut gelse, sistem kapanır, lemlerinde de arseniği ayrıştırama-
Tam İspanyol ve Japonlarla bir AR- elektrik üretimi durur. Ayrıca yabilirsiniz. Halbuki bizim geliştir-
GE merkezi kuralım dediğim gün- PV ısıyı da sevmez ama CSP diğimiz teknolojide, bunu tamamen
lerde, beş yıldır bu konuda çalışan ile ısıyı depolayabiliyoruz. sistemin dıyşına çıkarmak mümkün.
Oğuz Çapan’la tanıştım. Uzun yıl- Sözgelimi Bangladeş’te çok ciddi
lar yurtdışında yaşamış. Türkiye’ye
Ve ısı depolamak elektrik bir arsenik sorunu var. Ki, bu bölge-
daha yeni gelmiş. Tam istediğim şey depolamaktan 30 kat daha ler aslında suyun bol olduğu bir yer
onda vardı. Ben teknoloji arıyor- verimlidir” ama arsenik yüzünden kullanamı-
dum. O da yatırımcı arıyordu. Ken- yorlar. Bizim geliştirdiğimiz arıtma
disi petrol mühendisiyken güneş Bey’in geliştirdiği, Hittite Solar’ın sistemini mikro ölçeğe indirdiğiniz
enerjisine ilgi duymuş. Petrolde uy- en önemli patentlerinden biri bu. zaman, bu suyu güneş enerjisiyle,
gulanan teknikleri CSP’ye uyarladı. Bu konuda daha birçok yeniliğimiz hiçbir enerji masrafı olmadan kulla-
Bunlardan bir tanesi ısı iletimiyle il- var. Receiver sistemleri geliştirdik. nılır hale getirebileceğiz.
gili, Direct Steam Generation (DSG) Şimdiye kadarkilerden farklı olarak
olarak bilinen teknoloji… parçalı ayna kullandık. Yabancı bir yayın organındaki
Biliyorsunuz, PV’lerin önüne bu- röportajınızda, nasıl hibrid araba-
Nasıl bir teknoloji bu? lut gelse, sistem kapanır, elektrik lar, elektirikli araçlara geçiş için
Sistem şöyle işliyor: Güneş aynaları üretimi durur. Ayrıca PV ısıyı da önemli bir adımsa, konvansiyonel
bir parobol şeklinde yerleştiriliyor sevmez ama CSP ile ısıyı depolaya- fosil enerji üretim tesisleriyle,
ve güneşi takip ediyor. Güneş, ayna- biliyoruz. Ve ısı depolamak elektrik sözgelimi doğalgaz santrallarıyla,
nın neresine düşerse düşsün, yansıt- depolamaktan 30 kat daha verimli- CSP’nin birarada, hibrid kullanı-
ma aracılığıyla receiver’a ısı eşanjö- dir. Konvansiyonel yöntemde bunu mının geçiş süreçleri için uygun
ründe toplanıyor. Bugüne kadarki erimiş tuzla yapıyorlar. Isıyı tuzla olduğunu söylediğinizi okudum.
teknolojide, hem İspanyollar hem tutuyorlar ve güneşin gittiği nokta- Ben şöyle bakıyorum olaya: So-
de Amerikalılar borunun içinden da ısıdan buhar elde ediyorlar. Biz kaktaki adama sorduğunuzda CSP
yağ geçiriyorlardı. O yağın ısısıyla tuzu sevmiyoruz, çünkü korozyona nedir bilmez. Hadi sokaktaki adamı
da buhar elde ediyorlardı. Biz yağ (çürümeye) sebep oluyor, operas- geçtim, sektörün içindeki insanlar
kullanımını ortadan kaldırdık; orta- yonu zor bir madde. Onun için biz, da doğru dürüst bilmiyor. Piyasa-
daki borudan doğrudan su geçiriyo- yatırımlarımızda ısı depolamak için daki insanların olayı anlaması, gü-
ruz ve buhar elde ediyoruz. Oğuz tuz yerine özel bazı taşlar kullanı- venmesi için bir yerlerden başlamak

64 KASIM 2012 / EKOIQ


gerekiyor. Burada doğru bir başlan-
gıç yapabilmek için önce, daldaki
erişebileceğimiz meyveyi koparıp
yememiz gerekiyor. İlk olarak kon-
vansiyonel enerji piyasasının içinde
olanlara, sistemi göstermek lazım.
Diyelim adamın biri 30 yıldır bir
doğalgaz kömür santrali işletiyor.
Diyeceğiz ki ben buraya bir güneş
tarlası kurayım. Sen kendi kömür
veya gaz santralini gündüz çalıştır-
ma. Gerekliyse akşam çalıştır. Böy-
lece ilk etapta çok ciddi bir karbon “Hep Bir Şeyleri
tasarrufu yapmış oluyorsunuz. Bir
yandan da o konvansiyonel santral Sorguluyordum”
işleten adam da ne gerek var benim
“Turgut Özal benim kirvemdi. Ama
kömürle uğraşmama diyecek çünkü
yakın zamanda arkadaşlarımdan
sonuçta kömürün ve doğalgazın te-
biri, “Ya sen hiç Özal kuşağı adamına
dariki de hiç kolay değil. “Burada doğru bir başlangıç
benzemiyorsun” dedi. Özal Türkiye
ekonomisini ilk dışa açtığında ilk önce yapabilmek için önce,
Normalde bir doğalgaz santralının tüketimde bir ifrat yaşandı. Ben gıda
ürettiği enerjiyle eşit enerji üre- daldaki erişebileceğimiz
perakendeciliğinde uzun süre çalıştığım
ten güneş santrali kurulabiliyor için bu durumu çok iyi biliyorum. Bir
meyveyi koparıp yememiz
değil mi? alışveriş merkezinde restoran açtığınız gerekiyor. İlk olarak
Şöyle söyleyeyim: CSP sistemi dikey zaman ilk bir ay herkes saldırır. konvansiyonel enerji
güneş ışınlarıyla çalışıyor. PV yatay Onun için o ayın cirolarını hiç dikkate piyasasının içinde olanlara,
ışınla. Direct Normal Irradience de- almamak gerekir. Burada en önemli
sistemi göstermek lazım”
diğimiz DNI ölçümlerinde Türkiye nokta işi kendi içimizde dengelememiz
1800 DNI civarında . Bu hiç fena gerekir. Şimdi geçmişe bakıyorum,
olmayan bir skala. Bu sistemin en ben hep bir şeylerin farkındaymışım. dünyadaki kaynakların hepsi sınırlı.
iyi çalıştığı yerler ise çöller ve yarı Hep bir şeyleri sorguluyordum. Özellikle fosil yakıtların oluşum sü-
çöller. 1800 DNI ölçüsü baz alındı- Restoranlarda dahi, hep kafamın bir reci milyonlarca yıl sürmüş biz ne-
ğında 1000 megawatt için yaklaşık ucunda bunun çevreye ne etkisi olacak redeyse hepsini 300 yılda bitirmişiz.
10 bin metrekarelik bir alan gere- sorusu vardı. Üniversiteyi Kanada’da Ben zaten fosil yakıtları gelecek ku-
kiyor. Burada Türkiye’nin güneş okudum. Bir tatilde buraya geldiğimde şakların da kullanabilmesi gerekti-
potansiyeli açısından çok büyük Mecidiyeköy’de, sokakta Greenpeace’e ğini düşünüyorum ama yakıt olarak
alanlarımız var Anadolu’da. Skala destek isteyen bir kız bir erkek iki değil hammadde olarak. Plastiğin
olarak, sözgelimi Tuz Gölü kadar arkadaşla tanıştım; uzun süre konuştuk son derece geniş bir kullanımı alanı
bir alana bizim kolektörleri yerleş- ve Greenpeace’e orada üye oldum. var. Ve onu geri dönüştürerek sü-
1950’lerden beri iş dünyasında olan rekli olarak materyallerde kullana-
tirdiğinizde yaklaşık 40-45 bin me-
bir aileden çıkan biri olarak (babam biliriz. Yani fosil yakıtları yakmaz-
gawatt elektrik üretimi sağlayabilir-
beni 10 yaşımdan beri toplantılara
siniz. sak ve sürekli geri dönüştürürsek
götürürdü) nasıl böyle oldum ben de
bir sorun olmaz.
çok iyi bilmiyorum. Ama bazı şeyler de
Tabii bunun maliyetlerini de he- insanı bir yere sürüklüyor. Kanada’da
saplamak lazım. PV’lerdeki en büyük sorunlardan
okudum; Kanada, doğaya son derece
Bununla ilgili, yapılan yatırımın saygılı bir ülke. Belki biliyorsunuzdur, birinin belli madenlerdeki kısıtlar
geri dönüş süresi maksimum sekiz, Kosta Rika’nın da fahri konsolosuyum; olduğu biliniyor…
dokuz sene. Biz şu anda AR-GE Kosta Rika da, 2020 yılında sıfır karbon Evet, bu yüzden küresel piyasayı
aşamasında, ticarileşmeye yeni ge- salımını taahhüt eden dünyadaki tek Çin domine ediyor.
çen bir şirketiz. Elbette maliyet de ülke. Yani bu tür şeyler de bir şekilde
kademeli olarak düşecektir. Dünya hep buldu beni…” CSP’lerde böyle bir sorun var mı?
nüfusu 7 milyara ulaşmış durumda; Hayır, çünkü CSP’lerde kullanılan

KASIM 2012 / EKOIQ 65


GÜNEŞ ENERJİSİ

iki ana hammadde cam ve çelik-


tir. Türkiye’de de çok iyi gelişmiş
bir cam ve çelik endüstrisi var.
Türkiye’ye son derece uygun bir
teknoloji ve sektör olduğunu düşü-
nüyorum. PV’de kullanılan film tek-
nolojilerinin hammaddesisin yüzde
60’ı 70’i Çin’de çıkıyor. Çin bu ma-
deni daha önce yurtdışına satarken
şimdi ihracatını durdurdu. Bu yüz-
den kendi ürettiği PV sistemlerinde
fiyatları acayip düşürdü, hammadde
fiyatını ise yükseltti. Avrupa’da ve
ABD’de PV’ye yatırım yapan çok
sayıda şirket bu yüzden iflasın eşi-
ğine geldi. ABD’de devletten çok
ciddi destek, hibe alan firmalar bile
Çin’le rekabet edemiyor. Tabii bu-
rada Çin’in ucuz işgücü avantajı da
var. Ancak tüm bu söz ettiklerimin
hiçbirisi CSP için geçerli değil ve
bu yüzden Türkiye bu alan üzerine
yoğunlaşırsa, güneş enerjisinin dün-
yadaki merkezlerinden biri olabile-
ceğine inanıyoruz.
“İhtiyaç o kadar büyük, nolojiye de ihtiyacımız var. Diğer
Türkiye’de sizin dışınızda CSP ile halihazırdaki yatırımlar firmalarla yaptığımız yazışmalarda
uğraşan var mı? Türkiye’de kurul- bunu süreklik söylüyorum: İhtiyaç
o kadar küçük ki, hepimize
muş sistemler var mı? o kadar büyük, halihazırdaki yatı-
CSP kendi içinde de alt kategorile- bol yer var. 70 milyar rımlar o kadar küçük ki, hepimize
re ayrılıyor. Parabolik sistem dışın- dolarlık cari açığın 50 bol yer var. Yenilenebilir enerjiyle
da kule tipi sistemler de var. Ben milyar doları enerji. Bu yıl bütün enerji ihtiyacımızı karşılaya-
bir tane kule tipiyle uğraşan şirket ilk altı ayda 30 milyar doları biliriz. 70 milyar dolarlık cari açığın
olduğunu duydum. Ben ortak ol- buldu. Yenilenebilir enerjiyle 50 milyar doları enerji. Bu yıl ilk altı
madan önce de, Oğuz Bey’in ekibi ayda 30 milyar doları buldu. Bunun
bütün enerji ihtiyacımızı
tarafından Denizli ve Manisa’da ku- çoğu da Rusya’ya gidiyor…
rulmuş bir pilot sistemler var. Şimdi karşılayabiliriz”
Hittite Soler Energy olarak bir tane Şimdi nükleer santral yatırımı da
de ABD Denver’da kuruyoruz. ABD jiyi kabul ettirme aşamasında olan, Rusya’ya teslim ediliyor.
Enerji Bakanlığı’na bağlı SolarTAC oldukça yavaş ilerleyen bir sektöre Bu konuda şunu söylemek istiyo-
(Solar Technology Acceleration giriş yaptım. Bu sektöre dışarıdan rum. Bizim nükleer santrale ihti-
Center) tarafından bir davet aldık. girmiş biri olarak, sektördekilerin yacımız yok. Atıkların Rusya’ya gi-
Sağolsunlar birçok büyük kurumun de biraz silkinip kendine gelmesi deceği söyleniyor ama bu sözlerin
yanında bize de işimizi sergileme gerektiğini düşünüyorum. Üstü- hiçbir geçerliliği yok. İşin bir de
imkânı verdiler. müzdeki bu ölü toprağını kaldırma- milli güvenlik boyutu var. Nükleer
mız lazım. PR’sa PR. Ne gerekiyor- santralin kontrolünü yabancılara
Peki, bu iş ne kadar sürede yaygın- sa yapmak lazım. Dünyanın bizimki veriyorsunuz. Bir de benim ailem
laşır? Beş sene, on sene? gibi teknolojilere ihtiyaç var. Yani Karadenizli. Çernobil kazasının
Ben Kasım ayına kadar tavuk satı- PV, CSP veya başka teknolojiler; doğrudan sonuçlarını yaşadık biz.
yordum. Yani son derece hızlı iler- hiçbir ayrım gözetmeden hepsine Onun için böyle bir tecrübe söz ko-
leyen, sonuçları hemen alınabilen yer var. 80 ve 120 derecelik buhar nusuyken bu ısrarı anlamak müm-
bir sektörden, daha henüz teknolo- teknolojisine de, 500 derecelik tek- kün değil. m

66 KASIM 2012 / EKOIQ


YAPI-MALZEME

“Sorunları, Planlı ve Sürdürülebilir


Bir İşletme Çözebilir”
Türkiye çimento
sektörünün önemli
markalarından TRAÇİM
Çimento Genel Müdürü
İrfan Yorulmaz,
“Üretim sürecinde
farklılıklar yaratarak
sürdürülebilirliğe katkı
sağlıyoruz. Bunların
başında da proses
uygulamalarımız
geliyor” diyor.

Çimento sektörü genel olarak, çev- bulunan silis, alüminyum, demir Çimentoda alternatif hammadde kul-
resel konularda daha çok olumsuz gibi elementlerse çimento üretimin- lanımından bahsediyorsunuz. Nedir
yanıyla bilinir. Peki, TRAÇİM Çi- de kullanılabilmektedir; biz de üreti- bu hammadde ve bunun sürdürülebi-
mento olarak siz üretim sürecinde mimizde bunlara yer verdik. lirliğe nasıl bir katkısı oluyor?
sürdürülebilirlik adına ne tür fark- Ayrıca atmosfere attığımız sıcak ha- Bu soruyu örneklerle şu şekilde
lar yarattınız? vayı değerlendirdik. Tüm fabrikanın açıklayabiliriz. Örneğin çimento
Planlı ve sürdürülebilir bir işletme ısınma ve kişisel kullanım amaçlı sektörü için en önemli bileşenlerden
bilinciyle hareket edildiğinde bu sıcak suyunu kurduğumuz bu sis- olan silis; Kil, Şist veya Marn gibi
tür sorunların yaşanmayacağına temden elde ediyoruz. Bu sayede doğal kaynaklardan temin edilebile-
inanıyoruz. TRAÇİM Çimento ola- söz konusu ihtiyaçlar için kömür, ceği gibi, aynı zamanda proses ürü-
rak üretim sürecinde farklılıklar fuel-oil gibi fosil yakıtlar kullanarak nü bu tür kaynaklardan da kısmen
yaratarak sürdürülebilirliğe katkı çalıştırılan kazanlara olan bağımlılı- temin edilebilir. Oksit ihtiyacımızın
sağlıyoruz. Bunların başında da ğı en aza indirdik. bir kısmını işte proses ürünü olan
proses uygulamalarımız geliyor. En- Fabrikamızda kurulu bulunan evsel bu tür kaynaklardan sağlıyoruz.
düstriyel ya da alternatif hammad- amaçlı su arıtma tesislerinden çıkan Bu sayede doğal kaynak kullanı-
deler diyebileceğimiz malzemeler; arıtılmış suları alıcı ortama vermek mını azaltarak doğanın korunma-
muhtelif sektörlerin proseslerinden yerine peyzaj amaçlı sulamada kul- sına katkıda bulunuyor ve gelecek
çıkan ve aynı zamanda alıcı ortama lanıyoruz. Bu işlemi yapabilmek için kuşakların gereksinimlerini tehli-
bırakılmaları halinde çevreye zarar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın keye atmadan üretim yapıyoruz.
verme potansiyeli olan malzemeler- ilgili birimlerinden ‘tarımsal amaçlı Kil (SiO2) ihtiyacımızın bir kısmı
dir. Oysa içeriklerinde oksit halinde sulama izni’ aldık. Aynı zamanda döküm sektörünün proseslerinden
arıtılmış olan bu sular, kış çıkan ‘Döküm Kumu’ ve atık su
aylarında prosesimizin belli arıtma tesislerinden çıkan ‘arıtma
noktalarında soğutma amaç- çamurları’ üzerinden; demir cevhe-
lı kullanılarak değerlendirili- ri (Fe2O3) ihtiyacımızın tamamına
yor. Bu sayede de fabrikanın yakınını demir-çelik prosesinin ısıl
herhangi bir atık su deşarjı- işlemlerinden çıkan ‘demir koku’
na ihtiyacı kalmıyor. ve gemi inşaat sektörünün raspala-

68 KASIM 2012 / EKOIQ


ma artığı olan ‘grid’ adı verilen mal-
zemelerden; alçıtaşı (CaSO4+2H2O)
ihtiyacımızın bir kısmını gübre sek-
törünün ‘fosfogibs’ adı verilen bir
malzemesinden sağlıyoruz.

Alternatif hammadde miktarının


oranını artırmak mümkün mü? Bu
konuda projeleriniz var mı?
Elbette proses elverdiği ölçüde bu
tür malzemelerin kullanım oranları-
nı artırmak mümkündür. Bu konu-
da Çorlu, Çerkezköy ve Lüleburgaz
gibi bulunduğumuz bölgedeki sana-
yi alanlarındaki potansiyellere iliş-
kin çalışmalar devam ediyor. Özel-
likle atık su arıtma tesislerinden
çıkan arıtma çamurları konusunda
bölgenin önemli ihtiyaçları olduğu-
nu ve gelecekte de bu ihtiyacın gi- “Enerjinin verimli caklıktaki klinkerin soğutulması es-
derek artacağını düşünüyoruz. Böl- kullanılmasında olduğu gibi nasında yüksek sıcaklıklara ulaşan
ge için başlatılan “Şafak Harekatı” emisyon değerlerinde yakalanan bu havanın önemli bir kısmı yanma
gibi çevre etkinlikleri çerçevesinde başarıda sahip olunan teknoloji havası olarak kullanılır ve bir kısmı
gerçekleştirilecek olan projelerde, kadar, istikrarlı ve verimli da artık hava olarak filtrasyon son-
aktif olarak yer almak için gerekli çalışmanın da payı vardır” rası tekrar atmosfere bırakılır. 200
girişimler başlatıldı. C’e civarındaki bu artık havanın ta-
Yönetmeliklerdeki toz emisyon sı- şıdığı enerji, bu noktaya kurulan bir
Çimento özgül enerji tüketiminde nır değerinin %76 altında kalarak ısı değiştirgeci sayesinde su ısıtma
ciddi tasarruflar sağlayabildiğiniz 12 mg/Nm3’a ulaştığınızı açıkla- amacıyla kullanılmaktadır. Elde edi-
biliniyor. Bu tasarruf oranına na- dınız. Böyle bir emisyon değerini len sıcak su tüm fabrikada hem ısın-
sıl ulaştınız? nasıl yakaladınız? ma hem de kişisel kullanım amaçlı
Bu tasarruf oranına ekipmanların TRAÇİM Çimento bu değeri de olarak değerlendirilmektedir.
istikrarlı ve verimli çalıştırılmasıy- sahip olduğu yüksek teknoloji ve
la ulaştık. Sadece ekipmanların en verimli çalışmasıyla yakalamıştır. Emisyon takibiyle ilgili kullandı-
son teknoloji olması yeterli değildir, Enerjinin verimli kullanılmasında ğınız Qualist Bridge yazılımından
aynı zamanda bu ekipmanları yük- olduğu gibi emisyon değerlerinde biraz bahseder misiniz? Size nasıl
sek verimlilikte çalıştırmak ve mali- yakalanan başarıda sahip olunan bir katkısı var?
yetlerine odaklanmış bir teknik ekip teknoloji kadar, istikrarlı ve verimli Kırklareli Çevre ve Şehircilik il Mü-
de gerekir. Öngörülebilir ve ölçüle- çalışmanın da payı vardır. Fabrika- dürlüğü fabrikamızın ana bacasına
bilir başarı için aynı sermaye, emek mızda iki adet elektro filtre ve 46 ait emisyon değerlerini anlık olarak
ve teknoloji sağlandığında, eğer bir adet muhtelif ölçülerde torbalı filt- internet üzerinden görebiliyor ve iz-
firma diğerlerinden çok daha derin reler bulunmaktadır ve bunların toz leyebiliyor. Ülkemizde henüz birkaç
bir bilgiye sahipse, rakiplerine göre tutma verimlilikleri %99,8 mertebe- Çimento fabrikası tarafından pilot
daha yüksek ve sürekli gelişen bir sindedir. uygulama mahiyetinde sürdürülen
verimlilik içerisinde olacağı, en iyi bu faaliyet, Qualist Bridge yazılımıy-
kaliteyi elde edeceği aşikârdır. TRA- Kurmuş olduğunuz atık ısı geri la 2011 yılından itibaren TRAÇİM’de
ÇİM Çimento, tesis ünitelerini, kad- kazanım tesisiyle ilgili biraz bilgi de başlamıştır. İlgili yönetmeliklerde
rosunda bulunan sektörel tecrübe verebilir misiniz? böyle bir sisteme sahip olan tesislere,
birikimine sahip yöneticilerinin ve Sistemimizde bulunan döner fırın yakıt kullanımlarında bazı olanaklar
tüm personelinin katkılarıyla yük- ünitesinin soğutma bölümünde sağlamaktadır. Bunun en önemlisi,
sek verimliliklerde çalıştırabilmeyi atmosferden çekilen hava kullanıl- daha düşük maliyetli yakıtların kul-
başarmıştır. maktadır. Pişirdiğimiz yüksek sı- lanılabilmesidir. m

KASIM 2012 / EKOIQ 69


ARAŞTIRMA

Interbrand’ın
En Yeşil
Markaları
Dünyanın en saygın danışmanlık
şirketlerinden Interbrand ve Deloitte’in
iki yıldır yayınladığı “En İyi Yeşil
Markalar Listesi”nin zirvesinde bu yıl
Toyota var. Zaten 50 markalık listedeki
sekiz araba markasından dört tanesinin
(Toyota, Volkswagen, Honda ve BMW)
ilk 10’a girmeyi başarması da dikkat
çekici noktalardan biri. Bu arada
Interbrand’ın markalara da bir uyarısı
var: “Lütfen çevresel performansınızla
görünürlüğünüz arasındaki boşlukları
doldurun”. Yani ya göründüğünüz gibi
olun, ya da olduğunuz gibi görünün.

Balkan TALU

G
eçtiğimiz Temmuz ayında saygın danışman-
lık kuruluşları Interbrand ve Deloitte “En İyi
Yeşil Markalar Listesi”ni yayınladı. Küresel
bazda 50 markanın yer aldığı listede ilk üçte To-
yota, Johnson&Johnson ve Honda görünüyor. In-
terbrand tarafından ilk kez 2011 yılında yayınlanan
raporun 2012 yılı versiyonunda, geçmişi 19. yüzyıla
kadar uzanan, İngiltere merkezli uluslararası de-
netim ve danışmanlık firması Deloitte’in da emeği
var. 1974 yılından beri marka danışmanlığı yapan
Interbrand ise, dünya çapında 40 ofisiyle dünyanın
en büyük marka danışmanlık şirketlerinden biri ola-
rak kabul ediliyor.

70 KASIM 2012 / EKOIQ


KASIM 2012 / EKOIQ 71
ARAŞTIRMA

En Yeşil Gıda Markası Hangisi? 2012 “En İyi Yeşil Markalar Listesi”ne
2012 yılının “En İyi Yeşil Markalar genel anlamda baktığımızda en çok oto-
Listesi”nde Danone (9), Ford (15), Star- motiv ve teknolojik ürünler sektörünün
bucks (36) ve UPS (43), yıl içinde en hızlı ön plana çıktığını görüyoruz. Toyota’nın
yükseliş kaydeden markalar arasında sayı- yeşil marka konusunda lokomotifi sa-
lıyor. Danone’nin bu hızlı yükselişinin ar- yılan hibrid Prius modeli, bu yıl Kuzey
dındaki en büyük faktörse, Carbon Trust Amerika’daki üretim tesislerinde “sıfır
kuruluşuyla beraber oluşturdukları Ya- atık “hedefine de ulaşmayı başarmış. Di-
şam Fonu (Livelihoods Fund) olmuş gibi ğer otomotiv markaları da yine yakıt ve
görünüyor. Bu program ile Danone, kuru- enerji verimliliği, zehirli gaz azaltımı gibi
muna ait karbon ve su ayakizini sürekli konulardaki atılımları sayesinde “En İyi
ölçümlemeye başlamış durumda. Yine bu Yeşil Markalar Listesi”ne girmiş görünü-
raporlama faaliyeti sayesinde Danone, yor. Bu arada 50 markalık listedeki sekiz
çevresel etkilerine anında müdahale ede- araba markasından dört tanesinin (Toyo-
rek geliştirdiği politikalarla, listenin en ta, Volkswagen, Honda ve BMW) ilk 10’a
yeşil gıda şirketi olmayı başarmış. girmeyi başarması da dikkat çekici nokta-
lardan biri.
Danone’nin Interbrand
listesindeki hızlı yükselişinin Kurumsal Vatandaşlık İçin
ardındaki en büyük faktör, Yeşil Anahtar
Carbon Trust kuruluşuyla Şimdi gelelim “En İyi Yeşil Marka-
beraber oluşturdukları Yaşam lar Listesi”ne, onun yaratıcısı olan
Fonu (Livelihoods Fund) olmuş. Interbrand’e ve tabii bu ikilinin güveni-
Aşağıdaki fotoğrafta, Fon lirliğine… Aynı bireyler gibi, kurumların
kapsamında, Endonezya’da da, içinden doğdukları topluma karşı hak-
gerçekleştirilen mangrove ları ve sorumlulukları olduğunu anlatan
ormanları rehabilitasyonu “Kurumsal Vatandaşlık”ı (Corporate Citi-
görülüyor. zenship) on yıldır kendisine motto edinen

72 KASIM 2012 / EKOIQ


Interbrand’ın müşterileri arasında Gene-
ral Electric gibi dünya devleri de var, Fa-
irtrade (Adil Ticaret organizasyonu) gibi
tamamen toplumsal fayda odaklı uluslara-
rası kuruluşlar da.
Ama müşterisi kim olursa olsun Interb-
rand aynı çizgi üzerinden konuşuyor
müşterileriyle: Sosyal ve çevresel etki-
lerine dikkat etmeleri, insan haklarına
saygılı davranmaları, toplumsal refahın
artmasına katkıda bulunmaları gerektiği-
ni söylüyor. Ama aynı insanlar gibi, ku-
rumlar ve yöneticileri de ödüllendirilmek
ister. Interbrand’ın “En İyi Yeşil Markalar
Listesi”nin fikri dayanağı da temel olarak
bu.
Peki, hangi markaların daha yeşil, daha
sürdürülebilir olduğunu nasıl saptıyorlar? En İyi 10
Yeşil Marka
Daha açık bir ifadeyle kriterler ne? “En
İyi Yeşil Markalar Listesi”nin üç temel
değerlendirme kriteri olduğunu söyleyebi-
liriz. İlk olarak, markaların yeşil perfor- 1 Toyota
manslarına bakılıyor, yani sunulan ürün 2 Johnson&Johnson
veya hizmetin gerçekten yeşil olup olma- 3 Honda
dığı kontrol ediliyor. İkinci olarak rapor, 4 Volkswagen
markaların yeşil atılımlarının ne kadar 5 Hewlett-Packard
görünür olabildiğine, toplum için nasıl ve
6 Panasonic
ne büyüklükte bir değer inşa edebildiğine,
kısaca toplumsal “algı”ya bakıyor. Interb- 7 Dell
rand, son adımda ise, markanın sürdürüle- 8 Siemens
bilirlikteki gerçek yeriyle, toplumsal algı- 9 Danone
daki yerine ve bu ikisi arasındaki boşluğa 10 BMW
bakıyor. Interbrand raporu bunun temel
nedenini, birçok markanın yüksek çevre-
sel performansını genel kamuoyuna ve Araştırmanın raporunda,
tüketici kitlesine çok da fazla yansıt(a)ma- Nokia, HSBC ve Loreal gibi
ması olarak açıklıyor. Aradaki boşluk, ba- markaların gayet iyi yeşil
sit bir şekilde, performans puanlarından atılımlar yapmalarına karşın,
görünürlük puanları çıkartılarak bulunu- bu kazanımlarını müşteriye çok
yor. Bu bağlamda araştırmanın raporun- da fazla yansıtamadıkları ifade
da, sözgelimi Nokia, HSBC ve Loreal gibi iletişimi faaliyeti yürütüyor diyebiliriz ediliyor.
markaların gayet iyi yeşil atılımlar yapma- ama her zaman olduğu gibi, gerçeğin pe-
larına karşın, bu kazanımlarını müşteriye şinden gelmediği hiçbir “imaj”ın hayatını
çok da fazla yansıtamadıkları açık bir şe- fazla sürdüremeyeceğini belirtmekte de
kilde ifade ediliyor. Öte yandan çevresel fayda var.
performansla müşteri algısı arasında ne-
gatif bir boşluk da söz konusu olabiliyor. Bunun Kriteri Ne?
Mesela rapora göre, McDonalds, Coca-Co- Markaların yeşil performanslarının, yani
la ve General Electric (GE) gibi markalar daha teknik ifadeyle çevresel etki perfor-
sürdürülebilirlik alanında gerçekleştirdik- manslarının ölçümünde ilk kriter olarak
leri, müşteri algısının daha üzerinde. İyi “Yönetişim” ele alınmış. Burada şirket
niyetle bakarsak, iyi bir sürdürülebilirlik yönetimlerinin uyguladığı politikalar ve

KASIM 2012 / EKOIQ 73


ARAŞTIRMA

yürürlüğe koyduğu mekanizmaların ne


kadar başarılı olduğu test ediliyor. Bu
noktada yapılan operasyon ve müdahale-
lerin, seragazı ve zehirli gaz salımlarını ne
kadar düşürebildiği, enerji ve su verimlili-
ğinde ne kadar başarılı olduğu da büyük
önem kazanıyor. Şirketlerin çevresel per-
formansları değerlendirilirken bir sonraki
adımda da tabii ki tedarik zinciri yönetimi,
lojistik kullanımı ve ürün özellikleri de ele
Listenin ikinci sırasında , alınıyor ama performans kriterlerindeki
geçtiğimiz yıl 125. yaşını en enteresan başlıklardan biri de paydaş-
kutlayan sıhhi malzeme larla ilişkiler. Bu noktada şirketlerin kendi
üreticisi Johnson&Johnson faaliyet alanlarıyla ilgili paydaşlarıyla ne
yer alırken, İsveç menşeli kadar işbirliği yaptığı, nasıl ilişki kurduğu
IKEA da, 39. sırada bulunuyor. da, bir yeşil kriter olarak dikkate alınıyor.
“En İyi Markalar Listesi”nin ikinci te-
mel kriter başlığı olan “toplumsal algı”
Yeşil Marka Şampiyonu ABD ayağında ilk önemli kriter ise güvenilir-
lik. Burada araştırılan soru tüketicilerin
b “En İyi Yeşil Markalar b Son dönemde ciddi yeşil araştırılan markaya ne kadar kredi açtığı.
Listesi”nin şampiyon ülkesi 24 atılımlarla göz dolduran Güney Kore Tüketici ilgisi dediğimizde en önemli so-
marka ile ABD. ABD’nin listedeki listede iki markayla temsil ediliyor. runlardan biri de özgünlük. Markanın di-
en iyi yeşil markası ise, ikinci Güney Kore markalarından Hyundai ğerlerinden farklı olarak ne yaptığı sorusu
sırada yer alan Johnson&Johnson. 17. ve Samsung 25. sırada yer alıyor. yeşil adımlar için de geçerli. Son olarak da
tüketici, markaların hayatını zorlaştırma-
b Listeye birinci sıradan b Çevre politikalarına önem sını istemiyor. Diğer bir deyişle markayı
Toyota’yı sokmayı başaran vermesiyle bilinen İsveç de, “En aradığı yerde bulabilmek istiyor ve atılan
Japonya, yedi markayla, İyi Yeşil Markalar Listesi”nde iki sürdürülebilirlik adımlarının ne anlama
Almanya’yla ikinciliği paylaşıyor. markayla temsil ediliyor. Evimizin
geldiği konusunda çok da karmaşık me-
Almanya’nın en iyi yeşil markası her şeyi IKEA 39. , son dönemin
sajlara maruz kalmak istemiyor.
ise, dördüncü sıraya yerleşen popüler giyim markalarından H&M
Başta da belirttiğimiz üzere, hem Inter-
Volkswagen. ise 46. sırada.
brand hem de Deloitte marka danışman-
lığı konusunda son derece deneyimli
şirketler. Büyük kuruluşlara akıl veren
kurumlar da artık markaları bir yandan
yeşil yola sokmaya çalışırken, bir yandan
da müşterilerin gözünde bu yolun görü-
nür olmasını sağlamaya çalışıyorlar. Mar-
kalara yönelik en büyük beklentileri ise
performansları ve görünürlükleri arasın-
daki boşlukları doldurmaları.
Diğer yandan tüketici de piyasa tarafından
şımartılmaya biraz alışmış durumda. Hem
yaşam kalitesinden ödün vermek istemi-
yor, hem de “Bugün ne kadar enerji ve su
tasarrufu yaptım acaba?” gibi sorularla,
hesap kitap işleriyle, eline büyüteç alıp eti-
ket incelemekle uğraşmak istemiyor. Uzun
lafın kısası, yeşil yolun sonunda müşteri de
sizi bekliyor ama bazı şartları var. Ne diye-
lim, müşteri her zaman haklıdır. m

74 KASIM 2012 / EKOIQ


SAĞLIK

Hem Mobil
Hem Sürdürülebilir

Kurumsal sorumluluk raporu hazırlayan şirketler kervanına ilaç sektörünün önemli


markalarından Roche Türkiye de katıldı. Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi sağlık
alanında, son 4 yıldır süper sektör lideri seçilmeyi başaran Roche Global’ın Türkiye
ayağı, iki yıldır ofis malzemelerinden ulaşım araçlarına kadar hemen her konuda
aldığı kararı, sürdürülebilirlik hedefinin süzgecinden geçiriyor ve bunu yaparken
çalışanların katılımını da ihmal etmiyor… EKOIQ olaraksa, bizim dikkatimizi en çok,
önümüzdeki dönemde giderek daha çok gündeme geleceğini düşündüğümüz Mobil
Çalışma Kültürü Projesi bizim en çok dikkatimizi çeken şey…

Özgür ÇAKIR Özgür GÜVENÇ

76 KASIM 2012 / EKOIQ


S
ürdürülebilirlikle ilgili atı-
lan her olumlu adım önem-
li. Biz de EKOIQ olarak
özellikle Türkiye’deki uygulamaya
dair örnekleri elimizden geldiğin-
ce göstermeye çalışıyoruz. Amaç,
tabiri caizse diğer şirketleri de
özendirerek, bu tür uygulamaların
artışına katkıda bulunmak. Sür-
dürülebilirlik ve çevre yönetimi
hakkında önemli adımlardan biri
bu sefer merkezi İsviçre Basel’de
bulunan ve dünyanın en büyük
biyoteknoloji şirketlerinden biri
olan Roche’un Türkiye ayağından
geldi. Roche Global, sürdürülebilir-
lik konusunda son yıllarda rüştünü
zaten çoktan ispat etmiş durumda.
Şirket, Dow Jones Sürdürülebilir-
lik Endeksi sağlık alanında, son
dört yıldır süper sektör lideri se-
çilmeyi başardı. Politika ve süreç-
lerini sürdürülebilirlik felsefesine Ar-Ge ve
uygun hale getirmek için önemli Sürdürülebilirlik İç İçe
adımlar atmakta kararlı olan şir-
ket, 2020 yılına kadar kişi başına Söz konusu olan ilaç sektörü olunca
ekolojik etkiyi yüzde 15 oranında sürdürülebilirliğin anlamı da artıyor.
azaltmak; yine 2020 yılına kadar İlacın temel varlık sebebi hastalara
tükettiği enerji kaynakları içinde ulaşmak ve hastaların sağlıklı olmasına
sürdürülebilir enerji oranını yüzde katkıda bulunmak, daha fazla hastanın
20’ye çıkarmak istiyor. hayata tutunmasını ve daha iyi bir
Şirketin global hedefleri bu olun- hayat yaşamalarını sağlamak olduğu
ca bölge ve ülke birimleri de hızla için sürdürülebilirlik kapsamı içinde
harekete geçti. Bu ülkeler arasında sağlığın çok önemli bir yeri var. Roche
Türkiye’nin performansı ise dikkat Türkiye Genel Müdürü Süha Taşpolatoğlu,
çekiyor. Roche Türkiye de geçtiği- ilaç sektörünün bu konuda en ciddi
miz günlerde ilk kurumsal sorum- çalışan sektörlerden biri olduğunu
luluk raporunu yayınladı. Raporun ancak sistematik bir bütün içerisinde
en dikkat çekici bölümleri ise yine bir şeyler yapmaya çalışan firmanın
sürdürülebilirlik ve çevre konusun- az olduğuna dikkat çekiyor. Dünyada
da geliştirilen politikalar ve uygu- Ar-Ge yatırımına en fazla kaynak
Roche Türkiye’nin ilk ayıran sektör olduğunu hatırlatan
lamada sağlanan başarılar. Roc-
he Türkiye Genel Müdürü Süha kurumsal sorumluluk Taşpolatoğlu, “Geçen sene Roche
raporunun arkasında, olarak Ar-Ge’ye 10 milyar dolar kaynak
Taşpolatoğlu, raporu besleyen
ayırdık. Genel olarak ilaç sektörünün
politikaların ve uygulamaların mi- Roche Global’in küresel Ar-Ge yatırımı zaten yüksektir. Ar-Ge
marlarından biri. Sürdürülebilirlik vizyonu, yöneticilerinin demek, geleceğe ve sağlığa yatırım
kavramının kurum olarak lügatle- kararlılığı ve en çok da tüm yapmak demek. Sürdürülebilirlik diye
rine, 2010 yılında Roche Global’in baktığımızda o da geleceği garanti
çalışanlarının istekli katılımı
“stratejik çerçeve” adı altında beş altına almak, kaynaklarımızı korumaktır.
yıllık planlar ve hedefler ortaya ve emeği var. Bunlardan
Aslında ben ikisinin çok iç içe olduğunu
koymasıyla girdiğini söylüyor. Söz birinin eksikliği başarıyı düşünüyorum” diyor.
konusu hedefler arasında en önem- engelleyebilirdi.

KASIM 2012 / EKOIQ 77


SAĞLIK

li maddenin “sürdürülebilirlik” ol- Tabii böyle bir faaliyete girişmek


duğuna dikkat çeken Taşpolatoğlu, her şirket için yeni bir örgütlenme
son dört yıldır Dow Jones Sürdürü- ve iletişim biçimi ihtiyacını da be-
lebilirlik Endeksi’nde lider olduk- raberinde getiriyor. Roche Türkiye
larını hatırlatıyor; “Roche Global, uygulamaya başladığında buna da
önüne hedef olarak Dow Jones çözüm bulmuş. Şirket içinde Sürdü-
Sürdürülebilirlik Endeksinde ilk üç rülebilirlik İletişim Komitesi adıyla
firmadan biri olmayı koydu. Neden bir grup kurulmuş. Taşpolatoğlu
hedef birincilik değil, diye sorabi- bu tür faaliyetlerde yönetim ve çalı-
lirsiniz. Çünkü her zaman birinci şanlar arasındaki ilişkinin önemine
olmak özendirici olmayabilir. Ama değinerek komitenin işleyişini şöy-
buna rağmen dört yıldır bu endeks- le anlatıyor: “İki temel durum var.
te birinci olmak hedefe uygun gö- Birincisi yönetimin kararlılığı ve
züküyor”. adanmışlığıysa, ikincisi de çalışan-
ların hepsinin bu konuda bilgi sevi-
Sürdürülebilirlik İletişim yelerinin artması ve müdahil olma
Komitesi istekleri. Tek başına ne yönetimin
Roche Global’in bu başarısı kararlılığı, ne de çalışanların katkı-
Türkiye’yi de tetiklemiş aslında. sı yetmiyor. Yönetim inanmamışsa,
Burada neler yapılabileceği üze- alttan baskı da gelse, işler yürüye-
rine kafa yoran ekip, diğer ülke- meyebiliyor. İşte bu nedenle, Sür-
lerdeki örneklere de göz atmayı 2011 yılında Ege Orman Vakfı dürülebilirlik İletişim Komitesi’ni
ihmal etmemiş. Genel Müdür Süha ile İzmir Seferihisar’da 6 bin kurduk. Her departmandan arka-
Taşpolatoğlu, 2010’dan itibaren daşlarla oldukça büyük sayılabile-
600 fidanlık “Roche Çalışanları
sürdürülebilirlik konusunda neler cek bir komite oldu. İlk toplantıda
yapabileceklerini ve diğer ülkelere Korusu” ve 10 bin fidanlık ‘sürdürülebilirlik’ kelimesi insanlar
nasıl örnek olabileceklerini düşün- “Roche Ormanı” projeleri için bir şey ifade etmiyordu. Önce
meye başladıklarını söylüyor. hayata geçirildi. o komitedeki insanlara, sonra o

78 KASIM 2012 / EKOIQ


insanlar vasıtasıyla bütün şirkete
sürdürülebilirlik nedir, niçin önem-
lidir, bireysel ve şirket olarak bize
katkısı nedir, bunu anlatmaya baş-
ladık. Bir çıta var. Onu aşınca işler
kolaylaşıyor. O çıta da, şirket içinde
bu konunun bilinirliğinin ve gönül-
lüğünün yaratılması süreci. Önemli
olan insanların bu konuda bir şeyler
yapabilme istekliliğinin sağlanması
ve işlerin o grup ve şirket çalışan-
ları tarafından yürütülmesinin sağ-
lanması. Bunu sağladığınızda rapor
doğal olarak ortaya çıkıyor.”

Mobil Çalışma Kültürü


Hedef sürdürülebilirlik olunca, Roc-
he Türkiye üretim yapmadığı için,
işe önce ofislerden ve ulaşımdan
Roche Fotoğraf ve Çevre
başlamış, çünkü en büyük karbon
emisyon kaynaklarının bunlar oldu- Kulübü’nün organize ettiği
ğu tespit edilmiş. Sektör gereği çok “Bir Yaşam Nesnesi olarak
fazla seyahat eden elemana sahip Bisiklet” fotoğraf yarışması
olan Roche Türkiye çalışanlarının ödül töreni (üstte). Şirket,
yarıdan fazlası ise merkez ofis dışın- ilk kurumsal sorumluluk
da, Türkiye’nin hemen her yerinde.
raporunu web ve iPad
Toplantı sayısının fazlalığının çalı-
şanların seyahat yoğunluğunu artır- uygulaması formatında da
dığını tespit ettikten sonra duruma hazırladı (yanda).
yönelik önlemler aldıklarını belirten
Taşpolatoğlu, “Bütün arkadaşları-
mıza iPad temin ettik. Toplantıları Çalışanların tablet PC’ye geçişiyle lar. Bir danışmanlık şirketinden hiz-
bölgelerdeki arkadaşları çağırma- de basılı materyal maliyetinde yarı met alan Roche Türkiye, ofislerinde
dan, kurduğumuz telekonferans yarıya azalma yaşanmış. Aslında Şir- enerji etütleri de yaptırmış. Etütler-
sistemiyle yapmaya başladık. Ayrıca ket tüm bu değişiklikleri Mobil Ça- de yapılan ölçümler sonucunda, ofis
bölgedeki arkadaşlardan kendi ara- lışma Kültürü Projesi kapsamında içerisinde geliştirilebilecek ve iptal
larındaki toplantıları da böyle yap- ele alıyor ve bu radikal önlemlerin edilebilecek alanları da belirlemiş-
malarını istedik. Katılım başlangıçta tüm ilaç sektörünün iş yapma biçi- ler. Roche Global’in beş senelik ra-
azdı, çünkü insanların alışkanlıkla- mini değiştirebileceği iddiasında. poru doğrultusunda, binanın elekt-
rını değiştirmek zor bir şey. Ama in- Tabii her şeye müdahale ederken, rik tüketiminde yüzde 14,8’lik bir
sanlar bu işin yapılabilirliğini gördü. çalıştıkları alanı da unutmamış düşüş sağlamayı başarmışlar.
Daha önce nedenini soranlar bunu Sürdürülebilirlik İletişim Komite-
yapmalıyım demeye başladı. Uçak si. Roche Global’in toplam enerji Çalışanlar Sorumluluk Alıyor
ve araç kullanımımız ciddi oranda harcamalarının en az yüzde 20’sini Sürdürülebilirlik, onu harekete ge-
azaldı. Zaman ve maliyet tasarrufu yenilenebilir kaynaklardan sağlama çirecek insanlar olmadan ve içselleş-
bir yana, sürdürülebilirlik açısın- kararı doğrultusunda, ne yapabile- tirilmeden hayata geçirilebilecek bir
dan da bu kararın önemli katkıları ceklerini araştırırken, İstanbul’daki şey de değil. Roche Türkiye Genel
oldu” diyor. Filo yönetiminde de de- merkez ofisin bulunduğu iş merke- Müdürü Süha Taşpolatoğlu, tam da
ğişiklikler yapan şirket, çalışanların zinde de bir değişikliğe neden ol- bu konunun altını çiziyor ve şirket
sürüş eğitimi almalarını sağlayarak, muşlar. Ofisin bulunduğu plazanın içi uygulamaların ve çıkardıkları
nasıl daha az yakıt harcayabilecek- elektrik anlaşmasını yenilenebilir raporların dışında, şirket çalışanla-
lerini de öğretmeye başlamış. enerji kullanan bir şirketle yapmış- rının gündelik hayatlarında da bu

KASIM 2012 / EKOIQ 79


SAĞLIK

Fark Yaratan Uygulamalar:


Roche’ta Üst Yönetimin Yüzde 60’ı konferans sistemlerinin iletişim kanalı
Kadın haline getirilmesi, elektronik fax
Roche Global 2014 yılına ait stratejik uygulaması, merkez çalışanların dizüstü
hedefleri doğrultusunda, önemli bilgisayarlarla çalışması, saha ekibinin
pozisyonlardaki kadın liderlerin sayısını tablet PC ile çalışmaya başlaması gibi son
en az yüzde 50 oranında artırmak için derece önemli adımlar attı.
global düzeyde karar aldı. Bu girişim
doğrultusunda üst düzeydeki kadın “Kaç Dünyalık Yaşıyorsun?”
çalışan oranı halihazırda yüksek olan Çalışanlarının yanı sıra, ana paydaşları
Roche Türkiye, global düzeyde de dikkat olan hekimler ve ecza depolarını
çekiyor. Roche Türkiye’de çalışanların bilinçlendirmeyi hedefleyen Roche
yüzde 38’i, yöneticilerin yüzde 43’ü Türkiye, “Kaç Dünyalık Yaşıyorsun?”
kadın; üst düzey yönetimde ise bu oran isimli bir online uygulama geliştirdi.
yüzde 60’a çıkıyor. Uygulama, kişilerin gündelik hayatlarında
aldıkları kararların dünya üzerindeki
Enerji Tüketimi Yüzde 25 Azaltıldı etkisini ortaya koyuyor.
Kaynakların verimli kullanılmasına
ilişkin iyileştirmelerle Roche Türkiye, Kanserlilere, Depremzedelere,
2011 yılında; 2009 yılına göre toplam Öğrencilere…
enerji tüketimini yüzde 25, kişi başı Her yıl Tıp Bayramı’nda UNICEF’in çocuk
enerji tüketimini yüzde 21 oranlarında gelişimi kampanyalarına verilen katkı,
düşürmeyi başardı. Son iki yılda bina tüm dünyada Roche çalışanlarının
işletim sisteminde gerçekleştirdikleri ihtiyaç sahibi çocuklara destek olmak
27 adet aksiyon ile bina kaynaklı enerji için gerçekleştirdiği “Roche Çocuklar
tüketimini de yüzde 14,8 oranında İçin Yürüyor” projesi, “Mavi Bisiklet,
azalttıklarını duyurdu. Kanserde Erken Tanı İçin Yol Açık”
Roche Türkiye Genel kampanyası da Roche Türkiye’nin
Müdürü Süha Taşpolatoğlu, Mobil Çalışma Kültürü Gelişiyor toplumsal değer yarattığı projeler
“Sürdürülebilirlik, onu Tüm ilaç sektörünün iş yapma biçimini arasında yer alıyor. Roche çalışanlarının
değiştirebileceğini düşündükleri Mobil gönüllü katıldığı “Yaşam Takımı” ise
harekete geçirecek insanlar Çalışma Kültürü Projesi kapsamında kanserli çocuklara, depremzedelere,
olmadan ve içselleştirilmeden Roche Türkiye, bölge ofis ve depolarının ihtiyaç sahibi öğrencilere yönelik sosyal
hayata geçirilebilecek bir şey kapatılması, yurtiçi ve yurtdışı video sorumluluk çalışmaları gerçekleştiriyor.
değil” diyor.

zihniyetle hareket etmeleri gerek- yürüyen kulübün, sürdürülebilirlik da şirketin bu tür bir rapor hazır-
tiğinin önemine değiniyor ve “Çalı- kapsamında faaliyetlerinin arttığın- ladığını öğrenince hayal kırıklığına
şanlar evlerinde ya da mesela tatile dan bahsediyor; “Gönüllülük arttığı uğramış. Roche’un bunlardan biri
çıktıklarında da ‘ben ne katıyorum’ için daha çok insan kulüp faaliyet- olmasıyla övünmediğini kaydeden
diye düşünmeye başladıkları gün, lerine katılmaya başladı. Sürdürüle- Taşpolatoğlu, “Keşke 500 tane böy-
o zaman hedefimize ulaşacağımızı bilirlik raporumuzu paydaşlarımıza le rapor olsa, içinde biz de olsak.
düşünüyorum. Bu bakış açısıyla, duyurmaya karar verdik. Gönüllü- Gurur duyacak bir şey olarak bak-
şirkette gönüllülük eğitimlerine de ler, inanılmaz sahiplenmişler çalış- mıyorum buna. Çok daha fazla fir-
başladık. Çalışanlarımızın yüzde maları ve gurur duyarak, böyle bir manın bu konuyu ciddiye almasını
20’sinden fazlası gönüllük eğitimi şirkette olmanın keyfini yaşayarak sağlamak lazım diye düşünüyorum.
aldı” diyor. başkalarına aktarıyorlar”. Çok iddialı olabilir ama misyonları-
Roche Türkiye bununla da yetinme- Kurumsal sorumluluk raporu ha- mızdan biri de, başkalarına örnek
miş. Şirket içinde bir de çevre ku- zırlanmadan önce Türkiye’de buna olarak sürdürülebilirlik konusunda
lübü kurmuşlar. Taşpolatoğlu, daha benzer kaç örnek olduğunu da me- bir şeyler yapmalarını sağlamak”
önce birkaç kişinin kişisel çabasıyla rak eden Taşpolatoğlu, çok az sayı- diyor. m

80 KASIM 2012 / EKOIQ


EĞİTİM

Ekolojinin
Sistem Dilini
Öğrenebilir miyiz ?

82 KASIM 2012 / EKOIQ


Ekolojinin Sistem Dili
dendiğinde aklınıza hangi
sorular gelir?
Nedir sistem? Ekoloji
nedir? Sistemin dili mi
var? Ekolojinin Sistem
Dili ne demek? Kim
öğrenir, kim konuşur bu
dili? Ne işe yarar? Peki
bunun, Aykut Kocaman ve
Fenerbahçe’yle ilgisi ne?
Bu soruların yanıtlarını,
Ağustos ayında Boğaziçi
Üniversitesi’de Ekolojinin
Sistem Dili eğitimini
düzenleyen Ayşen Eren Nedir Ekolojinin Sistem Dili? çalışır, sistemin parçalarını, döngü-
ve Zerrin Doğança’dan Ayşen: Lise öğrencilerine dönük leri tanımlar ve sistemin zaman için-
aldık. Ayşen Eren endüstri hazırladığımız, sistem yaklaşımı ile de nasıl davranışlar sergileyeceğini
yüksek mühendisi, çevre ekosistemlere ve çevre sorunlarına anlamaya çalışırız. Sistemin dilini
bütüncül ve sistematik bir şekilde çözmeye çalışırız. Bu bağlamda, sis-
aktivisti, eğitimci, Boğaziçi bakmayı öğretmeyi amaçlayan bir tem yaklaşımı sistemlerin dilini an-
Üniversitesi Çevre haftalık yaz okulunun adı. lamak için bize bir alfabe sunar.
Bilimleri Enstitüsü’nde Zerrin: Ekosistemler adı üzerinde
doktora öğrencisi. Zerrin en temel ve aslında en karmaşık iliş- Sistem dinamiği ve çevre sorunları
ki ağına sahip sistemlerdir. Biz de arasında nasıl bir bağlantı var?
Doğança öğretmen, bu projede, katılımcıların biraz da Zerrin: İnsanlık, doğal kaynakla-
eğitimci, Boğaziçi karmaşık olan bu ilişkiler ağını an- rın tüketilmesi, türlerin yok oluşu,
Üniversitesi Eğitim lamaları için bir “dil”, bir “yaklaşım” kirlilik, plansız şehirleşme ve kü-
Fakültesi’nde araştırma öğretiyoruz. resel ısınma gibi sayısız ve uzun
süredir çözülmeden devam eden
görevlisi ve Çevre Bilimleri Sistem dendiğinde ne anlamalıyız? çevre sorunlarıyla karşı karşıya.
Enstitüsü’nde doktora Sistem dili neyi ifade ediyor? Bu sorunlara getirilen kısa vadeli
çalışmalarını yürütüyor. Ayşen: Saat, uçak, internet altya- çözümler, çoğu zaman bu sorun-
pısı, vücudumuz, akan bir nehir, ların şiddetini artırmaktan öteye
hepsi birer sistem. Biz zamana bağlı gitmiyor. Burada sistem dinamiği
olarak değişen sistemleri, yani dina- devreye giriyor. Sistem dinamiği
mik sistemleri ele alıyoruz; örneğin, yaklaşımıyla, bir sistemin tüm par-
ekosistemler, Sistemlerin parçaları, çalarını, bu parçaların birbiriyle
parçalar arasında neden-sonuç iliş- olan ilişkilerini ve bunların zaman
kisine dayalı bağlantılar, bağlantı- içerisindeki davranışını inceleyerek,
ların oluşturduğu döngüler, döngü- uzun vadede sorunun çözülmesini
lerin parçalar üzerindeki etkilerinin amaçlayan yöntemler geliştirilebilir.
yarattığı davranışlar ve bu yapının
zaman içinde değişiminden kaynak- Bu projeyi yapmak nereden aklını-
lanan dinamik karakter. Biz, sistem za geldi?
dinamikçiler, bu nedenle örneğin Ayşen: Doktora programında ta-
nehirdeki balıklar azalıyor dendi- nıştığım sistem yaklaşımından çok
ğinde, nehir ekosistemini tanımaya etkilendim. Dünyada ve ülkemiz-

KASIM 2012 / EKOIQ 83


EĞİTİM

de çevre sorunları giderek artıyor,


çeşitleniyor, yarattıkları olumsuz-
luklar büyüyor. Bu sorunları biz,
insanoğlu, yarattık. Çözecek olan
yine biziz. Sorunları çözebilmek
için önce onları anlamalı ve tanım-
lamalıyız. Sistem dinamik yaklaşı-
mı bunun için çok iyi bir yöntem.
Daha geniş kitlelere öğretilmesi
gerektiğine inanıyorum. Boğaziçi
Üniversitesi’nde bu alanda çalışan
çok güçlü bir akademik kadro var.
Kişisel olarak alternatif eğitim yön-
temleriyle ilgiliyim. Sürdürülebilir
Yaşam Oyunları adı altında geliştir-
diğim, ilkesi “yaparak, deneyimleye-
rek öğren” olan, grup dinamiklerini
kullanan, oyun ve egzersizlerden
oluşan eğitim programlarını beş yıl-
dır uyguluyorum. Ayrıca, iki yıl bo- “Dünyada ve ülkemizde çevre
yunca Küre Dağları Milli Parkı’nda sorunları giderek artıyor ve
düzenlenen, TÜBİTAK tarafından çeşitleniyor. Ancak sorunları
desteklenen, “Ekoloji Tabanlı Doğa
çözebilmek için önce
Eğitimi” programının uygulamaları-
nı hazırladım ve programın yürütü- onları anlamalı ve
cülüğünü yaptım. Bu deneyimlerim, tanımlamalıyız. Sistem
doktora çalışmalarım ve okulun im- dinamik yaklaşımı bunun için
kanları birleşince böyle bir eğitimi çok iyi bir yöntem”
düzenlemek için kolları sıvadım.
En büyük şansım Zerrin Doğan-
ça ile tanışmak oldu. Zerrin’in tez
konusu ilköğretim öğrencilerine
çevresel konular üzerinden sistem
yaklaşımını öğretmek. Hayalimi
kendisiyle paylaşınca bir anda or-
tak hayale dönüştü ve sekiz ay
süren hazırlık dönemimiz başladı.
Zerrin: Ayşen’in bu teklifle gelmesi,
beni de çok heyecanlandırdı. Ben
de bu yaklaşımın daha küçük yaş- de sistem yaklaşımı kapsamıyla; Ekolojinin Sistem Dili projesi ile
larda, çeşitli konularda ve derslerde Türkiye’de bir ilk olma özelliği ta- neyi amaçladınız?
uygulanması gerektiğine gönülden şıyor. Bu anlamda bu yaklaşımın Ayşen: Temel amacımız, bilimsel
inanıyorum. Amerika ve birçok Av- her başka konudaki, her yaş sevi- bir yöntemin, beş gün gibi kısa bir
rupa ülkesinde bu yaklaşım ilköğre- yesindeki uygulaması bilimsel açı- sürede teorisini vermek, uygulama-
tim, hatta okulöncesi dönemindeki dan da bizi heyecanlandırıyor. Lise larla bu bilgiyi kullandırarak pekiş-
çocuklara öğretiliyor. Boğaziçi’nde- öğrencilerinin bu projede seçilmesi tirmek ve kalıcı kılmaktı. İstedik ki;
ki akademik kadro desteği ile bu bağlamda da hiç tesadüfi değil. n Gençler çevre problemlerine ba-
Türkiye’de sadece bir doktora tezi Lise öğrencilerine, bir hafta gibi karken NEDEN, NASIL sorularını
ile sistem dinamiği uygulamaları kısa bir sürede, Türkiye’de bu alan- sormayı alışkanlık haline getirsin-
ilköğretim seviyesindeki çocuklara lardaki en önemli bilim insanlarıyla ler,
öğretilmiş (Nuhoğlu, 2008). Benim yoğunlaştırılmış çevre odaklı sistem n Gerçek hayatta karşılaştıkları sis-
doktora tezim ise, çevre eğitimin- eğitimi vermek hedefiyle yola çıktık. temleri fark etsinler ve modellerini

84 KASIM 2012 / EKOIQ


kurmaya çalışsınlar,
n Araştırma, analiz, sentez ve değer-
lendirme yapsınlar,
n Grup olarak öğrenme, iletişim, su-
num becerilerini kullansınlar,
n Ülkemiz için kritik öneme sahip
çevre problemleri hakkında bilgi sa-
hibi olsunlar.
Bir diğer amacımız, bilimi eğlence-
li, katılımcı biçime sokan, alternatif
eğitim yöntemleriyle süreci verimli
kılmaktı.

Katılımcılar kimlerdi?
Ayşen: Programı lise öğrencile-
ri için hazırladık. Projeyi ilk defa
yaptığımız için kurumsal bir okulla
çalışmak istedik. Böylece, gelen öğ- Ayşen Eren, “Sürdürülebilir Yaşam Oyunları adı altında
rencilerin düzeyleri birbirine yakın geliştirdiğim, ilkesi ‘yaparak, deneyimleyerek öğren’ olan, grup
olacaktı ve okul ile sürekli ilişki ku-
dinamiklerini kullanan, oyun ve egzersizlerden oluşan eğitim
rabilecektik. Darüşşafaka Lisesi ile
çalıştık. Okulun Projeler Koordina- programlarını beş yıldır uyguluyorum” diyor.
törü Meltem Alibeyoğlu’nun Çevre
Bilimleri Enstitüsü’nde doktora
yapıyor olması büyük şans oldu.
Müfredat programlarına bakıp ma-
tematik, coğrafya, kimya derslerin-
deki ön bilgilerini tespit ettik. Anket
düzenleyerek, bildikleri ve önemse-
dikleri çevre sorunlarını öğrendik,
programı bunlar üzerine inşa ettik.
Eğitim sonrası katılımcıları gözlem-
leme imkânımız oluyor. Projeye ka-
tılan öğretmenlerden geribildirim temini çevre problemlerinin model- “Sistem Tarihi ve Felsefesi” dersiyle
alabiliyoruz. lenmesinde kullanmaktadır. Maltepe başladık. Ardından, farklı bir bakış
Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden açısıyla parçaları tek tek öğretmek-
Proje ekibini bize anlatabilir mi- Hasret Nuhoğlu, Türkiye’de akade- tense onları bütün ile önceden ta-
siniz? mik anlamda eğitimde sistem dina- nıştırmak istedik ve katılımcılara
Zerrin: Bence projenin en önemli miği uygulamasını ilk yapan kişidir. projenin son ürünü olacak sistem
özelliklerinden biri birçok disip- Projenin dinamikliğini sağlayan modelleri hakkında bilgi verdik.
linden bilim insanı, yüksek lisans genç arkadaşlarımızı da unutma- Karmaşık bir fotosentez modeli ile
ve doktora öğrencisini bir araya mamız gerekiyor; Endüstri Mühen- bu işin aslında ne kadar da detaylı
getirmesiydi. Projemizin eğitmen disliği Bölümü’nden Nida Önsel, ve zorlu bir çalışma gerektirdiğini
kadrosunun ortak noktası, herkesin Can Sücüllü, Oylum Şeker ve Gi- çocuklara hissettirdik. Çünkü biraz
Prof. Dr. Yaman Barlas’ın öğrenci- zem Bacaksızlar, Çevre Bilimleri kafa karışıklığının onları daha çok
si olması. Kendisi Boğaziçi Üniversi- Enstitüsü’nden Serkan Kaptan. Da- düşünmeye iteceğini biliyorduk.
tesi Endüstri Mühendisliği öğretim rüşşafaka Okullarını temsilen Mel- Ardından, onların katılımıyla bazı
üyesi ve Türkiye’de sistem dinamiği tem Alibeyoğlu da ekibimizdeydi. nedensellik oyunları oynadık. Bu
alanında akla gelen ilk isim. Çevre oyunlardaki temalar ise ülkemiz-
Bilimleri Enstitüsü öğretim üyele- Programın içeriği hakkında bize deki güncel çevre sorunlar idi;
rinden Doç. Dr. Ali Kerem Saysel; kısa bir bilgi verebilir misiniz? HES’ler, Kelebekler Vadisi’ndeki
çalışmalarında sistem dinamiği yön- Zerrin: Projeye Yaman Hoca’nın azalan kelebek nüfusu, Uluabat Gö-

KASIM 2012 / EKOIQ 85


EĞİTİM

lü’ndeki azalan türler gibi. Sistem


parçaları, genel sistem davranışları
yine öğrencilerin aktif olarak katıl-
dıkları atölye çalışmaları ile öğretil-
di. Bu yıl çevre literatürünün temel
taşlarından Rachel Carson’un Ses-
siz Bahar kitabının yazılışının 50.
yılıydı. Bu nedenle programımıza
aldık ve kimyasal kirleticilerin doğa-
ya verdiği zararı anlatan bu kitabı
öğrencilere ödev olarak verdik. Ki-
tapta anlatılan sorunların zihinsel
modellemelerini yaptılar. Nezahat
Gökyiğit Bahçesi’ne bir gezi düzen-
ledik ve oradaki farklı ekosistemleri
sistem bakış açısıyla inceledik. Artık, Boğaziçi Üniversitesi’nde etkiledi. Bir haftada, ne kadar deği-
model kurmaya hazırdık. STELLA Ekolojinin Sistem Dili şim yaratabilmişiz diye düşündük.
programının kullanımı hakkındaki Bu yaklaşımın tüm eğitim sistemine
atölye çalışmasından sonra, proje- programının eğitimcileri yayılması neler değiştirebilir; bunu
deki asistan arkadaşlarımız eşliğin- ve öğrencileri toplu halde. düşünmek bile çok heyecan verici.
de beş farklı çevre sorunu gruplar Eğitmenler, son derece iyi Ayşen: Meltem, gençlerin hiç olma-
halinde modellendi. HES’ler, şehre geri bildirimler aldıklarını dıkları kadar motive şekilde döne-
göç, termik santrallar, biyolojik me başladıklarını söyledi, pek çoğu-
birikim ve 3. Köprü modellenen söylüyorlar. nun hayalini Boğaziçi Üniversitesi
çevre sorunlarıydı. Katılımcılar, 1,5 yerek gördüler. Her sabah, bir önce- süslemeye başlamış. Çevre sorunları
günlük çalışmalarını projenin son ki günün öyküsünü anlattılar. hakkında bilgileri ve ilgileri de arttı.
akşamında kendi okullarında Da- Proje için eğitim materyalleri hazır-
rüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu ladık. İngilizce kaynakları çevirip, Geleceğe dair planlar var mı?
üyelerine, idarecilere, öğretmenlere, lise düzeyine ve eğitimimizin kap- Zerrin: Kısa vadede, bu katılımcı
velilere ve bizlere sundular. samına uygun hale getirdik. Sistem grubundan çıkan modelleri biraz
Ayşen: Programı eğlenceli oyunlar dinamik sözlüğü oluşturduk. daha geliştirip, Amerika’daki “Sis-
ve yaratıcı etkinliklerle zenginleştir- Projemizi sanal ortama ve sosyal tem Düşüncesi ve Dinamik Model-
dik. Hem öğrencilerin bizimle kay- medyaya taşıdık. www.ekolojinin- leme Konferansı”nda yine katılımcı-
naşmaları kolaylaştı, hem neyi, nasıl sistemdili.boun.edu.tr adresinde larımızın sunması gibi bir planımız
ve ne kadar öğrendiklerini enformal projemizi anlatıyoruz. Ayrıca bir fa- var. Ama böylesi bir uygulamanın
biçimde değerlendirebildik. Örne- cebook grubu da kurduk. hedef kitlesini artırmamız gerek-
ğin; “sistem”i resmeden bir katılım- tiğinin de bilicindeyiz. O yüzden,
cı, bir ağaç resmi çizip, “Birçok can- Projeden nasıl sonuçlar elde etti- gelecek sene de TÜBİTAK’a baş-
lının evi olan ağaç, pek çok sistem niz? vurmak ve yeni bir katılımcı grubu
taşır üzerinde” diye yazdı. Heykel Zerrin: Katılımcılara proje başlan- ile projeyi tekrarlamak istiyoruz.
oyununda “çevre koruma”nın hey- gıcında ve bitişinde sistem düşün- Ayrıca, öğretmenlerin bu konuda
kelini yaptılar, ortak tema “birlikte cesiyle ilgili benim tezimde geliştir- eğitilmesinin daha sürdürülebilir
korumak” çıktı. Diyalog çalışma- diğim testleri uyguladık. Halen, bu bir yaklaşım olduğunun farkında-
sında, gerçek hayattan sistemlere verileri girmekle uğraşıyoruz. Ama yız. Öğretmenler ile de böyle bir
örnekler vermelerini istedik. Fener- Ayşen ile veri girişlerini yaparken, proje yapmayı hedefliyoruz. Ve tabii
bahçeli bir katılımcı, futbol takımını öğrenme sinyallerini farkettik. Bu ilgili konferanslara katılıp bu proje
örnek verdi ve “Aykut Kocaman, sonuçları istatistiksel olarak da in- ve sonuçlarını akademik ortamlarda
oyuncular anlamlı birer parça. Bu celeyeceğiz. Ancak, katılımcıların da paylaşmak istiyoruz. Bu arada
parçalardan anlamlı bir bütün oluş- kendi geliştirdikleri modelleri su- projemizi maddi olarak TÜBİTAK
turma vakti geldi” dedi. Enerji oyu- narken kullandıkları ifadeleri, cüm- ve BAP’ın (Boğaziçi Üniversitesi
nunda, sistemlerin parçaları artınca, le kalıpları ve fikirlerini savunma Araştırmalar Koordinatörlüğü) des-
karmaşıklığın artacağını deneyimle- biçimleri gerçekten hepimizi çok teklediğini de belirtelim. m

86 KASIM 2012 / EKOIQ


TURİZM

Turizme
Sürdürülebilirlik
Dopingi Türkiye 2023 yılına kadar turizm
sektöründe dünyada ilk beşe girmeyi
hedefliyor. Ancak TÜSİAD’ın
“Sürdürülebilir Turizm” adlı son
raporu, Türkiye’nin işinin hiç de kolay
olmadığını gözler önüne seriyor. Alternatif
turizm türlerine yönelimin stratejik bir
devlet politikası haline getirilmesini
öneren raporda, yenilenebilir enerjinin
desteklenmesinden doğal kaynakların
kullanımına kadar Türkiye’nin sektördeki
eksiklikleri sıralanıyor.

KASIM 2012 / EKOIQ 87


TURİZM

T
urizm, geçen yüzyılın ortala- sürdürülebilirlik anlayışını hayata
rından itibaren en fazla büyü- geçirmekle mükellef durumda.
yen birkaç sektörden biri. Hal Akdeniz havzasında kilit bir ko-
böyle olunca, sektörün dünya çapın- numda bulunan Türkiye için de du-
da son 10 yıl içinde yüzde 25 büyü- rum farklı değil. Hele bir de önüne
düğüne ya da dünya gayri safi hası- 2023 yılında “dünyada en büyük ilk
lasının ve istihdamının yüzde 10’una beş turizm ülkesi” arasına girmek
yakın bir bölümünü kapladığına da gibi bir hedef koyan Türkiye’nin
şaşırmamak gerekiyor. Üstelik bütün işini şansa bırakması neredeyse
bu gelişmeyle beraber, turizmin çeşit- imkânsız. Ayrıca bundan 20 yıl
leri ve dünya çapında daha yaygın bir önce, gelişmekte olan ülkelerin yap-
alana yayılışı da artıyor. Ama yine de tığı gibi, nüfus artışı, doğal kaynak-
veriler, özellikle Akdeniz çanağında lara bağımlılık ve finansman sorunu
kalan ülkelerdeki turizmin hâlâ başa gibi bahaneleri üretmek de, artık
güreştiğini gösteriyor. Türkiye için geçersiz argümanlar.
Tabii bütün bu büyüme süreci be- Türkiye de bu konuda bir yol almak
raberinde her sektörde olduğu gibi istiyor ve dünya liginde başa oyna-
küresel ölçekte, ekolojik yapı ve mak istiyorsa bunun için gerekli kri-
dengeyi bozan sonuçları da bera- TÜSİAD’in “Sürdürülebilir terleri yeniden düzenleyerek hayata
berinde getiriyor. Örneğin sadece Turizm” adlı raporunda, geçirmek durumunda.
Akdeniz çanağından bahsedersek, sektörün durumu, çevre Geçtiğimiz Haziran ayında TÜSİAD’ın
gidişatın böyle devam etmesi halin- Turizm Çalışma Grubu’nun düzenle-
hakkındaki farkındalık eksikliği
de bölgenin önümüzdeki yüzyılın diği çalıştayla konu ve Türkiye’nin
sonunda tamamen kirleneceği ön- ve sürdürülebilirlik kriterlerinin çözmesi gereken sorunlar bütün
görülüyor. Dolayısıyla tek tek bü- standart hale getirilmemesi gibi yakıcılığıyla bir kez daha gözler
tün ülkeler, turizmde bütünsel bir başlıklar ön plana çıkıyor. önüne serilmiş oldu aslında. TÜSİ-

88 KASIM 2012 / EKOIQ


AD geçtiğimiz günlerde de “Sür-
dürülebilir Turizm” başlığıyla yeni
bir rapor hazırladı. “Sürdürülebilir
turizm yalnızca çevreci bir anlayışın
ürünü değil, ana hedefleri arasında
ekonomik sürdürülebilirlik de var”
ifadesinin altının çizildiği raporda,
Türkiye’de sektörün önümüzdeki
10 yıl içinde ortalama yüzde 3 büyü-
yeceğine dikkat çekiliyor. Raporda
sektörün durumu ve büyüyen haliy-
le özellikle, altyapı, yasal düzenle-
meler, çevre hakkındaki farkındalık
eksikliği ve sürdürülebilirlik kriter- Turizmdeki büyüme ister
lerinin standart hale getirilmemesi istemez ulaşıma yansıyor.
gibi başlıklar ön plana çıkıyor. Dünya ölçeğinde tüm
seragazı salımlarının yüzde
Yerel Turizm Konseyleri Lazım 5’inden sorumlu olan turizm
Rapora göre, Türkiye’de turizmin
sektöründe ulaşım kaynaklı
sürdürülebilirlik kriterlerinin yete-
rince benimsenmesinin önündeki emisyonları da hafife
en büyük engellerden biri sektörün almamak lazım.
mevsimsel yapısı. Türkiye’de turiz-
min ağırlıklı olarak yılın belli bir ların sürdürülebilir kullanımı, bu gili beklentilerinde gerçekleşen de-
dönemine odaklanan yapısı nede- anlam da en başta yapılması gere- ğişiklik sürdürülebilir politikaları
niyle, sezon bitince mevcut çalışan- kenler gibi gözüküyor. TÜSİAD’ın daha da önemli kılıyor.
ların işsiz kalması büyük bir sorun. raporunda bu sorun için yapılan en Örneğin normalde sıradan bir in-
TÜSİAD’ın raporunda bu durumun önemli öneri ise yerel turizm kon- san, kentlerde günde ortalama
hem sektörde deneyimli ve kalifiye seyleri. Üstelik konseylerin kurul- 100-150 litre su harcarken, lüks bir
eleman sıkıntısı yarattığına, hem de ması da yeterli değil. Bu konseyler otelde bir kişi gecede 750-1000 lit-
var olan tesislerin yer aldığı bölge- etkin bir şekilde de çalışmalı. TÜSİ- re arasında su harcayabiliyor. Tam
lerin gelişiminin bundan olumsuz AD raporunda bu konseylere plan da bu nedenle, TÜSİAD’ın rapo-
etkilendiğine dikkat çekiliyor. yapma, fon kullanma, yenileme, alt- runda turistik tesislerin bulundu-
Zaten bu resmi görmek için münec- yapı projelerini izleme ve denetle- ğu bölgelerdeki su kaynaklarının
cim olmaya gerek yok. Türkiye’de me gibi alanlarda yetkiler verilmesi kullanımı ve su tüketimiyle ilgili
özellikle yaz aylarında açıklanan gerektiği ve yine bölgesel kalkınma alınacak önlemlerin önemine dik-
işsizlik oranlarında görülen azal- için de önemli bir itici güç olması- kat çekiliyor. Yine aynı raporda,
manın tarım dışındaki en büyük ka- nın sağlanması öneriliyor. turizm tesislerinin enerji verimli-
leminin turizm olduğu aşikâr. TÜ- liği anlayışıyla düzenlenmesi de
SİAD raporu da, bu sorundan yola Tesislerde Enerji Verimliliği son derece önemli bir nokta olarak
çıkarak, yerel halkın ve çevrenin Hiç şüphesiz, sürdürülebilir turiz- tespit ediliyor. Isıtma, soğutma ve
özel koşullarının dikkate alınması min önündeki önemli sorunların- aydınlatma ekipmanlarının bu tür
gerektiğini ve yılın farklı dönemle- dan biri de çevre. Su kaynaklarının tesislerde yoğun enerji harcadıkları
rinde gerçekleştirilebilecek alter- kullanımından, seragazı emisyonla- göz önüne alındığında raporda, böl-
natif turizm türlerine yönelimin rına ve atık sorununa kadar onlarca gelerine yapılan yenilenebilir enerji
stratejik bir devlet politikası haline başlık, belirli kriterler çerçevesinde yatırımlarının desteklenmesi gerek-
getirilmesini öneriyor. Raporda, çözüme kavuşturulmak zorunda. tiğine de vurgu yapılıyor. Raporda
turizm tesislerinin bulundukları Türkiye’nin bu anlamda da karne- tüm bunlarla bağlantılı olarak akıllı
bölgeyle aralarında kurdukları et- sinin pek iyi olduğundan bahsede- binaların inşası ve tesislerin çevre-
kileşimden de bahsediliyor. Yerel meyiz. Üstelik gelişen yeşil tüketici ye uyumlu malzemeler kullanılarak
halkın turizm konusunda eğitim- hareketi, artan farkındalık ve buna düzenlenmesinin önemine de deği-
den geçirilmesi, yine yerel kaynak- bağlı olarak turistlerin çevreyle il- niliyor.

KASIM 2012 / EKOIQ 89


TURİZM

Standardizasyon ve Sertifikalar
Turizm sektöründeki büyüme ister
istemez ulaşım ve taşımacılığa da
yansıyor. Dünya ölçeğinde tüm se-
ragazı salımlarının yüzde 5’inden
sorumlu olan turizm sektöründe
ulaşım kaynaklı emisyonları da hafi-
fe almamak lazım. TÜSİAD’ın rapo-
runa göre, bu hızda bir büyümeyle
sektörün ürettiği seragazı salımı,
2035 yılına kadar yüzde 130 daha
artacak. Türkiye’de ise bu konuda
farkındalık neredeyse yok denecek
kadar düşük düzeyde. Bu nedenle
raporda, büyüme oranı da dikkate TÜSİAD’dan Öneriler
alındığında, özellikle taşımacılık
b Asgari sürdürülebilirlik standartları
firmalarının sürdürülebilirlik ko-
ve sürdürülebilirlik temel performans
nusunda kapsamlı bir şekilde bil-
göstergeleri belirlenmeli ve
gilendirilmesi gerektiğine dikkat
geliştirilmeli, eylem planları hazırlanmalı
çekiliyor.
ve yatırım/işletme belgeleri bu kriterlere
Rapor ayrıca küçük ya da büyük, göre verilmeli.
turizm tesislerinin atıklarının da b Kamu, akademi, STK ve özel sektör
Türkiye çapında henüz çözüme ka- tarafından sürdürülebilir kentler için
vuşturulmamış sorunların başında doğru göstergeler belirlenmeli ve
olduğuna değiniyor. Türkiye için sürdürülebilir kent markası yaratmak
sıvı ve katı atık konusunda yönetme- için gerekli hedefler konulmalı.
liklerin ve düzenlemelerin tamam- b Turizm sektöründe istihdam
lanması ve denetimlerin bir an önce politikaları iyileştirilerek kayıt dışılık
gerçekleşmesi çok önemli. Kaldı ki başta olmak üzere mevsimsellikten
yine rapora göre Türkiye, çevresel kaynaklı sorunlar asgariye indirilmeli.
sürdürülebilirlik, güvenlik ve hijyen b Turizm konseylerinin oluşturulması
gibi kriterlerin yer aldığı Seyahat ve için gerekli yasa sonuçlandırılmalı.
Turizm Çerçeve Endeksi’nde kendi- b Altyapı hizmet birliklerinin sayısı
sine ancak 66. sırada yer bulabiliyor. kalayamamak gibi bir sorun çıkıyor. artırılarak sürdürülebilirlik ilkeleri
Halbuki bir yandan yönetmeliklerin Bu da fiyatlara yansıyor. Raporda, doğrultusunda faaliyet gösterilmeli.
acilen devreye girmesi, bir yandan mecburen aşağıya çekilen fiyatlar b Turizm ve Otel İşletmeciliği
da tesis yönetiminde sürdürülebilir- nedeniyle, hizmet kalitesi ile talep bölümlerindeki müfredat yenilenerek
lik standardizasyonunun sağlanması edilen ücret arasında uyuşmazlık sürdürülebilirlik odaklı dersler ve eğitim
ve çevreyle ilgili sertifikasyon alımla- çıktığına da dikkat çekiliyor. verilmeli.
TÜSİAD raporunda ayrıca, Türki- b Çevre teknolojileri
rının özendirilmesi gerekiyor.
yeli turizm firmalarının sürdürüle- araştırılmalı, uygulanmalı ve
Raporda öne çıkan bir başka madde
yaygınlaştırılmalı.
de Türkiye’ye gelen ziyaretçi profili bilirlik açısından marka yatırımları-
b Ulaşım altyapısı güçlendirilmeli,
ile mevcut ürün ve hizmet kalitesi na da yeterince önem vermediğine
çeşitlendirilmeli ve sürdürülebilir
arasındaki farklılık. TÜSİAD’ın ra- değiniliyor. Özellikle uluslararası
kılınmalı.
poruna göre, Türkiye’ye gelen tu- alanda rekabette ön plana çıkmak
b İşletmeler sertifikalı ve eğitimli
ristlerin yüzde 68’i orta gelirli iken, için “sürdürülebilir marka” haline personel istihdamı için özendirilmeli,
Türkiye’deki yatak kapasitesinin gelmek artık bu işin olmazsa ol- ,sürdürülebilir turizm eğitimlerinin
yüzde 30’a yakını beş yıldızlı tesis- mazlarından. Dolayısıyla raporda düzenli olarak verilmesi sağlanmalı ve
lerden oluşuyor. Yatırımcılar üst firmaların uluslararası sürdürülebi- denetlenmeli.
gelir grubuna yönelik tesis düzen- lir turizm standart ve ilkelerini bir b Mevsimselliğin etkisini azaltmak için
lemesi yaptıklarında, ortaya hedef an önce benimseyerek birer marka alternatif turizm planlaması yapılmalı.
gruptan yeterince ziyaretçi sayısı ya- haline gelmeleri önemseniyor. m

90 KASIM 2012 / EKOIQ


AVRUPA PETER DRUCKER TOPLULUĞU, DRUCKER ENSTİTÜSÜ’NÜN İŞBİRLİĞİYLE SUNAR

“Bir toplumsal düzen ve bir


öğreti olarak kapitalizm,
ekonomik ilerlemenin,
bireylerin özgür ve eşit bir
toplumda yaşamasına neden
olduğuna yönelik inancın
ifadesidir…”
Peter F. Drucker
Ekonomik Adamın Sonu

KASIM
Kapitalizm 2.0 15-16

Lynda Gratton Umair Hague Roger L. Martin John Quelch A. Wooldridge

Gündem Konferans Yeri


Kapitalist Düzen Kuşatma Altında Halle der Wissenschaften,
Viyana
Kapitalizmin Yenilenmesinde Yönetimin Rolü
Daha Azla Daha Çok - Kriz Sonrası Dünyada Değer Yaratımının ve
İnovasyonun Önünü Açmak Başvuru İçin
contact@druckerforum.org
Yönetimde İnovasyon - Çalışmanın ve Örgütlenmenin Yeni Yolları
Alternatif Modellerden Alınacak Dersler - Kooperatifler, Ortaklıklar,
Hibrid İşletme Modelleri vb. Bilgi İçin
Çağın Toplumsal Sorunlarıyla Başetmek www.druckerforum.org
EDEBİYAT

Japonya’dan Portekiz’e “Çiçek açmış ağaçların dalları/O


dallar altında genç kızları öpmek
ne güzel…” 19. yüzyıl sanatçıların-

Aynı Gök Altında


dan Ogawa Haritsu’nun bu haiku-
su İngilizceye çevrildiğinde aka-
demisyenler arasında tartışmalara

Farklı Manzaralar
yol açmış, “öpmek” fiilinin yerinde
aslında daha kaba bir fiilin olduğu-
nu ve çevirinin “edebileştirildiğini”
iddia edenler olmuştu (Virgilius’un
pastoral şiirleri için de benzer şey-
Ogawa Haritsu’nun haikusundan Tevfik Fikret’in ler söylenmez mi?). Japonca bil-
şiirine, Levi-Strauss’un yapısalcı antropolojisinden mediğimden bahsi geçen dizelerin
19. Yüzyıl Alman Romantiklerine ve modern nasıl çevrilmesi gerektiğiyle ilgili
herhangi bir yorum yapamam ama
felsefenin önemli isimlerinden Derrida’ya, doğanın ve doğa-insan ilişkisinin toplumlar
temsiliyetinin, farklı coğrafyalar ve farklı yüzyıllardaki gelişip, doğadan koptukça “edebi-
yolculuğuna çıkmaya hazır mısınız? Heyzen Ateş son leştirildiğini” söyleyebilirim. “Her
sözü ise, Yale’den Mark William Roche’a veriyor: canlının etrafında bir atmosferi
vardır, onu sarmalayan” diyen
“Doğayla iletişim kurmamızı sağladığı için edebiyata Goethe, bu edebileştirme eğilimi-
ihtiyacımız var; çünkü kestik dilini doğanın”… nin en güzel örneklerini üreten
yazarlardan. Ya 1781’de Goethe’yi
ziyaret ettikten sonra yazdığı “Die
Heyzen ATEŞ
Natur” makalesinde “Natur!... Wir

92 KASIM 2012 / EKOIQ


leben mitten in ihr, und sind ihr “Biri, Diğerini Yok Ederse…”
fremde. Sie spricht unaufhörlich Filozoflar ve antropologlar da 19.
mit uns, und verrat uns ihr Gehe- yüzyıl sonlarından beri katkılarını
imnis nicht” diyen Georg Chris- esirgemiyorlar bu kafa karışıklığın-
toph Tobler’e ne demeli? (Doğa!.. dan. Claude Levi-Strauss’un de-
Ortasında yaşıyoruz ama yaban- ğerlendirmelerini ele alalım. İnsan
cısıyız yine de! Bizimle dur durak ve doğa arasındaki ideal dengenin
bilmeden konuşur da, dökmez sır- nasıl olması gerektiği sorulduğun-
larını.) Biri Doğu, diğeri Batı. Bi- da “biri diğerini tamamen kontro-
rinde doğa dekor, diğerinde nere- lü altına alırsa, yok ederse neler
deyse insani özelliklere sahip. Ama olacağını düşünün” diyor meşhur
ikisinde de hayali, kurmaca bir var- antropolog. Levi-Strauss’a göre iki
lık/unsur… Ne sinek ısırıklarının zor örneği Hindistan’da ve Amazon
acısı, ne ısırgan otunun insanı nasıl 2009 yılında 101 yaşında ormanlarında görüyoruz, birinde
sefil ettiği anlatılıyor o metinlerde. insan doğayı hiçe sayıyor, diğerinde
hayata gözlerini kapatan
(Bu yazının konusu olmamakla bir- doğa egemenliğini ilan ediyor. Bu
likte bir ara not olarak belirtelim, ünlü antropolog Claude iki uç noktadan yola çıkan antro-
bizde de durum çok farklı değil. Levi-Strauss, insan ve doğa polog, doğup büyüdüğü Fransa’nın
1897’de yağmuru “Sokaklarda sel- arasındaki ideal denge olası en ideal ortamı sağladığını
ler ağlaşır/Ufuk yaklaşır, yaklaşır, konusunda “Biri diğerini söylüyor kendince. Çiftçilerden ve
yaklaşır” diye tanımlarken Tevfik tamamen kontrolü altına alırsa, ufak tarlalardan, sınırları çalılarla
Fikret’in ya da yarım asır sonra belirlenen çayırlardan bahsediyor…
yok ederse neler olacağını
“balıkların güneşi” olmak istediği- Çalılar ve çayırlar -işte doğayı ede-
ni söyleyen Melih Cevdet Anday’ın düşünün” diyordu. bileştiriverdik yine! “Zaten doğa
yaptığı da doğa unsurlarını edebi- ve insan arasındaki ideal ilişkiyi
leştirmek değil mi aslında…) “Gü- tanımlayacaksak doğayı da idealize
zel” olarak doğa, “üremek” olarak bir kavram olarak değerlendirmek
doğa, “evren” olarak doğa. Gerçek- zorundayız” diye hemen onu savu-
le uzaktan yakından ilgisi olmayan nuyor Norman Crowe, Levi-Strauss
bir doğa sizin anlayacağınız. Dil’in Fransa’yı yere göğe sığdıramamakla
ürettiği bir doğa. Üstelik tanımı, eleştirildiğinde.
bu tanımın çerçevesi bile değişiyor Ama Fransızlar’ın doğa konusun-
çağdan çağa, kültürden kültüre ba- da 19. yüzyıl Alman Romantikleri
kıldığında; alt başlıklar, üst başlık- kadar ateşli oldukları tescillidir. Ye-
lar, sınırlar, sınıflandırmalar, daire niden uzun uzadıya Rousseau’nun
şeklindeki deliklere sokulmaya ça- doğa savunusunu ele almayacağım
lışılan küpler… ama Derrida’nın Rousseau’dan bah-
sedişine değinecek ve bir toplumun
entelektüellerinin doğaya bakışının
zaman içerisinde ne kadar değişe-
bileceğini göstermeyi deneyeceğim.
Rousseau doğayı en ilkel şekliyle
değerlendirir, insan topluluklarının
doğa içinde mutlu mesut yaşadıkla-
rı dönemlerle söze girer. Ardından
kültürel çeşitliliği ve beraberinde
getirdiği karmaşayı bu resme ekler.
Kültür, ona göre önceleri doğadan
beslenen ve doğaya eklenen bir şey-
dir, ama sonradan doğanın yerini
almıştır. Bu konuda onunla hemfi-
kir olmayan Derrida, Rousseau ne

KASIM 2012 / EKOIQ 93


EDEBİYAT

zaman doğa kelimesini kullansa


aslında objektif davranmaktan ka-
çındığını ve kültür tarafından tah-
tından edilen, gerçekçi olmayan bir
doğa tanımı kullandığını söyler (Yu-
karıda doğanın tanımı bile değişiyor
derken kastettiğim biraz da bu).
Ona göre Rousseau’nun yanıldığı
nokta doğanın yerinin hiçbir zaman
doldurulamayacağına inanmasıdır.
İnsanoğlu doğadan koptukça, ye-
rine bir şeyler koymayı deneyecek
ve başarılı olup olamayacağını da
ancak zaman gösterecektir.

“Neden Yarasalardan
Kurtulmuyorsunuz?”
Kişinin doğadan kopması veya do-
ğanın içinde var olmaya çalışma-
sıyla bağlantılı olarak insan-doğa
ilişkisinde iki temel yaklaşımın
ortaya çıktığını görüyoruz. Bu iki
yaklaşım arasındaki fark, Derrida-
Rousseau arasındaki fark kadar
Portekiz’deki Coimbra
keskin. İnsanlar, ya vahşi hayvan- Üniversitesi’nin
ları ve bitkileri evlerinden uzak kütüphanesini ziyaret
tutmayı seçiyor ya da bu bitki ve eden Umberto Eco,
hayvanlarla bir arada var olmayı tavandaki yarasaların
deniyor. İlk yaklaşım çöl şehirler
ve sınırları kesin hatlarla belirlen- kitaplara zarar verebilecek
miş vahşi tabiat alanları oluşturu- olan kurtları ve diğer
yor; ikincisiyse ancak yarı-doğal böcekleri yediğini,
diyebileceğimiz -yine o tanımı kafa bu yüzden 400 yıldır
karıştıran doğa kelimesi işte!- eko-
korunduklarını anlatıyor.
sistemler. Ne yazık ki birincisi o
kadar yaygın ki ikincisiyle her
karşılaştığımızda biraz daha şaşı- sordum. Yarasalar kitaplara zarar fından yayınlanan “21. Yüzyılda
rıyoruz. Ama bunun sonucunda verebilecek olan kurtları ve diğer Edebiyata Neden İhtiyacımız
çok ilginç edebiyat eserleri ortaya böcekleri yermiş. Dört yüz yıldır ki- Var” kitabında dillendirdiği tartış-
çıkabiliyor. Akla ilk gelen Umber- tapları o yarasalar koruyormuş...” manın anabaşlığı, sorudan da çıka-
to Eco’nun Portekiz’deki Coimb- Ve 21. yüzyıl… Daha onda birini rabileceğiniz üzere edebiyatın bir
ra Üniversitesi’nin kütüphanesini tamamladığımız bir yüzyılın ede- işlevinin olup olmadığı. “Doğayla
ziyaret edişini anlattığı hikâye: biyat anlayışını kesin hatlarıyla be- iletişim kurmamızı sağladığı için
“Masalara bilardo masalarının lirlemek, doğaya nasıl bakıldığı ve edebiyata ihtiyacımız var” diye ya-
örtülerini andıran yeşil havlular bakılacağıyla ilgili dilbilimsel teori- nıtlıyor bu soruyu Roche ve “çün-
serilmişti. Nedenini sordum. Mo- ler üretmek imkânsız. Ama 2004’e kü kestik dilini doğa’nın” diye
bilyaları yarasaların boklarından doğru duymaya başladığımız, başta bitiriyor sözlerini. Dile gelen ama
korumak için olduğunu söylediler. Yale olmak üzere çeşitli üniversite- sırlarını açıklamayan doğa’dan dil-
İçeride yarasalar vardı! Tavan on- lerden dilbilimcilerin savundukları sizine… İki yüzyıl farkla, iki farklı
larla doluydu. Gündüzleri uyuyor bir iddiaya değinmek gerekiyor bu coğrafyada üretilen iki apayrı ta-
geceleri pisliyorlardı. ‘Neden yara- yazıyı bitirmeden. Mark William nım. Göç eden ama bir adım ileri
salardan kurtulmuyorsunuz?’ diye Roche’un, Yale Üniversitesi tara- gidemeyen dilbilimsel ekoloji… m

94 KASIM 2012 / EKOIQ


İNOVASYON

Biyoüretim
Geleceğin Teknolojisi Olabilir!
Tuovi SİMİLÄ Viljak, Patrik LİNDSTRÖM

*Bu yazı, UPM’nin The Griffin Dergisi’nden (2012-2) alınmıştır.

96 KASIM 2012 / EKOIQ


U
PM’nin Yeni İş ve Geliştirme merkezin-
de ahşap türevli biyokimyasallar üze-
rinde çalışan, araştırmacı ve Üst Düzey
Geliştirme Mühendisi Mauno Miettinen, “Ah-
şap büyük bir potansiyel barındırıyor. Dünya
üzerinde bilinen kimyasalların büyük bölümü,
aynı zamanda ahşaptan elde edilebiliyor” diyor.
Tüm sentetik kimyasalların yerini ahşap mua-
dillerinin alabileceğini söylemek ayrı, alması ge-
rektiğini söylemek apayrı bir şey. İşte bu, tam
da Miettinen’in araştırma alanına giriyor: En uy-
gun süreçleri tespit etmek ve en çok kâr getiren
ahşap kökenli ürünleri belirlemek.

Ağaçlar Kimya Setleri Gibidir


Ahşabın kimyası, petrol fiyatlarının artışına ve
düşüşüne bağlı olarak 1950’lerden bu yana
farklı dönemlerde çeşitli araştırmalara tabi tu-
tuldu. Bu “araştırma dalgası” günümüzde daha
da artmış durumda. Ancak asıl ilgi bu kez, biyo-
rafineri kavramında toplanıyor. UPM de daha
çok genel bir yaklaşım çerçevesinde, ahşabın
tüm parçalarını geniş çaplı değerlendirmek ve
rafine etmek üzerinde yoğunlaşıyor.
Miettinen, “Biyorafineri araştırdığımız kavram-
lardan biri. Tercihimizi geniş bir yelpazede
düşük hacimlerde üretilen kaliteli parçalardan
yana kullanmak ve böylece yüksek hacimli ka-
lemlerden vazgeçmek seçeneklerimiz arasında”
diyor.
Ahşap, yaklaşık yarı yarıya selüloz, dörtte bir
linyin ve dörtte bir oranında da yarı selüloz
ekstraktiflerden oluşuyor. Miettinen düşün-

Mauno Miettinen

Görünen o ki, genelde selüloz ve


kâğıdın hammaddesi olmakla anılan
biyokütle, önümüzdeki dönemde
sentetik kimyasalların yerini alacak
ürünler için de önemli bir kaynak
olmaya başlayacak. Biyokütlenin
nasıl bir kullanım potansiyeline
sahip olduğu hakkında
araştırmalarda bulunan UPM
şirketi, BioVerno adlı bir biyodizel
yakıtı piyasaya sürdü bile…

KASIM 2012 / EKOIQ 97


İNOVASYON

celerini, “Eldeki her şeyi sürekli


başka malzemelere dönüştürmenin
bir anlamı yok. Ahşap bileşenlerin
hepsini, en uygun kullanımına göre
eşlemeliyiz. Böylece her bileşen,
farklı kimyasallar ortaya çıkaracak
şekilde uyarlanabilir. Seçenekleri-
miz bol, kimyanın sunduğu olanak-
lar ise neredeyse sonsuz” diyerek
ifade ediyor.
Örneğin linyin, dönüştürülerek
zamk yerine kullanılabilen doğal
bir yapıştırıcı olma özelliğine sa-
hip. Şimdiye kadar adı geçen tüm
bileşenler, örneğin petrol bazlı
plastiklerin yerine kullanılabilecek
biyoplastik gibi maddeler için de
kullanılabiliyor.
Miettinen, “Böyle bir araştırmada
en kısıtlayıcı faktörlerden biri de
zaman” diyor: “Bu nedenle izlene-
cek en uygun yolu bulmak ve buna
hızlıca karar vermek çok önemli.
Halen keşfedilmeyi bekleyen birçok
yöntem var ama biz şu anda büyük
oranda geliştirme aşamasına odak-
lanmış durumdayız”.

Her Araştırmacının Hayali


Araştırmacı Andrea Gutierrez, Bio-
Verno isimli biyodizel yakıtın ge-
liştirilmesinden sorumlu ekibin bir BioVerno isimli biyodizel yakıtın geliştirilmesinden sorumlu
üyesi olarak, “Bir projeyi çizim ma-
ekibin bir üyesi olan Araştırmacı Andrea Gutierrez, “Bir
sasından çıkarıp üretim aşamasına
getirmek her araştırmacının haya- projeyi çizim masasından çıkarıp üretim aşamasına getirmek
lidir” diyor ve penceresinin hemen her araştırmacının hayalidir” diyor.
karşısındaki inşaat sahasını göstere-
rek, “Fabrikanın tamamlanmış hali- tırma konumun pratiğe taşındığını
ni görmek için sabırsızlanıyorum” görmek de beni çok mutlu ediyor.”
diye ekliyor. Gutierrez, Biyorafineri Geliştirme
Yaklaşık bir sene önce ekibe katılan Merkezi’ndeki pilot çalışmalardan
Gutierrez, deyim yerindeyse, hare- sorumlu kişi olarak genel uygula-
ket halindeki bir trene atlamak du- mayı şöyle anlatıyor: “Sonuçları
rumunda kalmış: “Tren gerçekten derleyip verileri daha anlaşılır bir
hızlı ilerliyordu. Üretim çoktan ileri şekle getirdim. Aynı zamanda fab-
aşamalara gelmişti. Benim için hem rika üretim sürecinde karşılaşabile-
zorlu bir görev, hem de harika bir ceğimiz sorunları öngörüp ortadan
deneyim oldu. Daha önce üniver- kaldırmaya çalıştık. Bu sorunları,
sitede çalışıyordum ama UPM gibi simülasyonları yürüttüğümüz, göre-
büyük bir şirkette görev yapmak celi olarak daha küçük bir deneme
tabii ki oldukça farklı bir ortamı da ortamına uyarladım” diyor.
beraberinde getiriyor. Üstelik araş- Biyoyakıt ekibinin her anlamda açık

98 KASIM 2012 / EKOIQ


ve esnek olduğunu belirten Guti-
errez, “Burada herkesin görüşüne
önem veriliyor. Hepimiz yeni fikirler
sunabiliyoruz. Bizim için her yeni fi-
kir değerlidir. Aralarından iyi olan-
ları değerlendiriyor ve bir adım öte-
ye taşıyoruz. Çalışanlar olarak çok
şanslıyız, çünkü firmamız, biyoyakıt
kavramını en iyi şekilde geliştirebil-
memiz için bize fikirlerle ‘oynama’
imkânı veriyor” diyor.
BioVerno piyasaya sürülmüş olsa
da, daha yapılacak çok şey var. Gu-
tierrez, durumu açıklarken, fazla
sır vermemek için sözcükleri doğru
seçmeye çalışıyor: “Farklı olasılıklar
üzerinde duruyor, farklı teknoloji-
ler deniyor, geleceğe yönelik farklı
seçenekleri tartışıyoruz. Halen de-
neme ve deneyimleme aşamasında-
yız.”
Lappeenranta’daki Biyorafineri esasları oldu” diyor.
“Her Gün Yeni Bir Şeyler Geliştirme Merkezi’nin Merkez, makine aksamlarına ve do-
Öğreniyoruz” nanımlarına her geçen gün bir yeni-
Geliştirme Merkezi Müdürü
UPM, Lappeenranta’daki Biyora- sini ekliyor. Üç katlı binanın zemin
fineri Geliştirme Merkezi’ni üç yıl Teppo Sahlberg, çok yakın katı, biyokimyasal araştırmaların
önce kurdu. İşe sıfırdan başlayan zamanda ayrı bir tesiste deneme uygulamalarına ayrılmış
ekip çok kısa sürede büyük ilerle- üretilecek olan ikinci nesil durumda. Deneme makinelerinin
meler kaydetti. Merkezin ilk atılım- biyodizel olan UPM BioVerno döküm makinelerine monte edil-
larından biri, kurum içinde geliştiri- için olağanüstü bir çalışma mesiyle birlikte tesis içinde kolay
len ve çok yakın zamanda ayrı bir taşınabilmeleri sağlanmış, merkezin
yaptıklarını anlatıyor.
tesiste üretilecek olan ikinci nesil operasyonel esnekliği de bu haliyle
biyodizel olan UPM BioVerno. en üst düzeye taşınmış. Sahlberg,
Çalışanlarını överek söze başlayan yanı sıra, Yeni İş ve Geliştirme bö- “Eğer yanınızda yetenekli ve dikkat-
Geliştirme Merkezi Müdürü Teppo lümünün ağırlıklı olarak biyokimya- li çalışanlarınız yoksa dünyanın en
Sahlberg, “Personelimizin çabaları sallarla ilgili projeleri üzerinde de kaliteli makineleri bile, elinizin al-
yüzde 110 seviyesinde olmasay- çalışıyor. Sahlberg, merkezin aynı tındaki ufak aletler olarak kalmaya
dı, bu kadar mesafe kaydetmemiz zamanda selüloz araştırmaları gibi mahkûm olacaktır” diyor.
mümkün olmazdı” diyor. Tesis, halen devam eden daha küçük çaplı BrDC personelinin büyük bölümü,
donanım ve uzmanlık kriterlerinin projelere de imza attığını belirtiyor: UPM’nin araştırma ve geliştirme
standartlara uygun şekilde işleyi- “Her zaman yapılacak bir iş oluyor. merkez laboratuvarından getirilmiş.
şinden sorumlu olan Sahlberg, ken- Bu da bizim için gayet iyi bir şey.” Sahlberg, tespitlerini şöyle aktarı-
dini, “merkezdeki araştırmacıların BrDC, Kaukas’ın fabrikalar bölge- yor: “Tüm teknik bilgimizi, büyük
hürmetkâr kulu” olarak tanımlıyor. sindeki eski bir kimya fabrikasının bir dikkat ve tevazuyla ortaya koy-
Biyorafineri Geliştirme Merkezi içinde yer alıyor. Aslında deneme duk, adım adım ilerledik. Değerler
(BrDC), UPM’nin Ar-Ge deneme te- uygulamalarına elverişli olmasına sistemimizin özünde güçlü bir ta-
sisi olarak hizmet veriyor. Merkez, rağmen tesis en başında bu amaç kım çalışması ruhu yatıyor ve her
14 kadrolu personeline ek olarak için tasarlanmamış. Sahlberg, “Son gün yeni bir şey öğreniyoruz. Kar-
operatörleriyle birlikte çalışacak ve üç yıldır gerçekten de bir inşaat sa- şılaştığımız yenilikler çoğu zaman
deneme uygulamalarını yürütecek hasında çalışmış gibiyiz. Onarım ve karmaşık olduğu için şanslı oldu-
araştırmacıları da istihdam ediyor. yenileme çalışmalarında en önem ğumuzu düşünüyorum. Aksi halde
Merkez, biyoyakıt araştırmalarının verdiğimiz şey endüstriyel güvenlik kolaylıkla taklit edilebilirlerdi.” m

KASIM 2012 / EKOIQ 99


İZLENİM

Solar Elektrikli Araçlar


ve İTÜ’ye Keyifli Bir Hafta Sonu Ziyareti

Güneş enerjisiyle çalışan arabalar, dünyanın dört bir yanında, özellikle üniversite
kulüplerinin yoğun olarak faaliyet gösterdikleri bir alan. İstanbul Teknik Üniversitesi
de İTÜ Güneş Enerjisi Ekibi olarak bu konuda uzun yılardır çalışıyor. İTÜ’nün
değişik bölümlerinden öğrencilerin oluşturduğu İTÜ Güneş Enerjisi Ekibi, her yıl
Avustralya’da düzenlenen ve dünyanın bu alandaki en önemli yarışması olan World
Solar Challenge’e hazırlanıyor.
Ekim ayında güneşli bir Pazar günü, Hittite Solar Energy Genel Müdürü Serhan
Süzer’in organizasyonuyla, bir grup olarak İTÜ Güneş Enerjisi Ekibi’ni ziyaret ettik
ve çalışmalarını yerinde inceledik. Serhan Süzer’in bu keyifli geziyle ilgili, http://
serhansuzer.com isimli bloğunda yayınladığı yazısını EKOIQ okurlarıyla paylaşıyor ve
İTÜ ekibinin sponsorluk desteğine ihtiyacı olduğunu da buradan tekrar duyuruyoruz.

Serhan SÜZER Özgür GÜVENÇ

100 KASIM 2012 / EKOIQ


O
tomobil ve taşıma araçla-
rının geleceği herkes ta-
rafından merak edilir. Bir
tartışmadır gider. Geleceğin tasarım
araçları gerek fuarlarda gerekse
medyada yer bulur ve meraklılarıyla
paylaşılır.
Daha önce bloğumda yayınladığım
yazımda, sürekli fosil yakıtlarla ilgili
alternatifler üzerinde çalışıldığını,
benzinin dışında LPG (likit petrol
gazı) ile CNG (yoğunlaştırılmış do-
ğalgaz) gibi ürünlerin yakıt olarak
kullanılmakta olduğunu ve Brezilya
gibi ülkelerde araçlar için etanol
kullanımının çok yaygın olduğunu
belirtmiştim. Bu yazımda ayrıca
dünyadaki araçların izleyeceği tren-
Solar elektrikli araçlar
di şu şekilde sıralamıştım: Şimdiki
fosil yakıtlı araçlar, hibrid araçlar, günümüzde daha yeni
elektrikli araçlar ve solar elektrik- yeni sektör haline
li araçlar. Solar elektrikli araçlar gelmeye başladı. Bu
bana göre son nokta olacaktır ve
konuda halihazırda
bu teknoloji sürekli geliştirilecektir.
Solar elektrikli araçlarla ilgili son katedilmesi gereken daha
gelişmeleri birçok kaynaktan takip çok yol var.
ediyorum ama özellikle www.solarc-
hargeddriving.com web sitesini siz- gerektiğini, bu aşamada özel sektör yürekten destekliyoruz. Sponsorluk
lere tavsiye ederim. ve Ar-Ge kuruluşlarının ötesinde için her ne kadar söz veremesem de
Solar elektrikli araçlar günümüzde üniversitelerin büyük önem arz et- (Ocak 2013’te tekrar görüşeceğiz)
daha yeni yeni sektör haline gelme- tiğini söyleyebilirim. yaptıkları çabayı manen destekleye-
ye başladı. Bu konuda halihazırda Bundan yaklaşık iki ay evvel İTÜ ceğimi iletmiştim. Bu görüşmenin
katedilmesi gereken daha çok yol Güneş Enerjisi Ekibi (www.itugae. sonrasında bizi İTÜ’ye test sürüşü
var. Batarya sistemi, solar hücrele- com ) kaptanı Berker Beyazıt beni için davet etti. Ben de seve seve ka-
rin gelişimi, elektrik devreleri, mo- ofisimde ziyaret etti. Tam olarak bul ettiğimi ancak kendilerine fay-
tor, malzeme gibi daha birçok konu- beni nasıl buldu bilemiyorum an- dası dokunacak bir grubu bir araya
da sürekli gelişme kaydedilecektir. cak sade bir e-mail’la başlayan bu getirdikten sonra ziyareti gerçekleş-
Bu gelişim sadece kara taşıtlarında tanışma sonucunda güzel işbirlik- tireceğimi belirttim.
değil, aynı zamanda deniz ve hava teliklerinin temeli atıldı. Esasında
taşıtlarında da gerçekleşecektir. Avustralya’da katılacakları bir yarı- Güneşli Bir Pazar
Eninde sonunda gelecekte güneş- şa (web sitesi: www.worldsolarchal- Birkaç kez erteledikten sonra enin-
ten maksimum oranda faydalanan, lenge.org ) sponsorlukla ilgili beni de sonunda denk getirip 6 Ekim’de,
(hatta güneşli bölgelerde hiç elekt- ziyaret etmişti. Ben de kendisine bir cumartesi sabahı 10 gibi, güneşli
rik şarjına ihtiyacı kalmayan) batar- bizim CSP (Konsantre Solar Enerji) bir günde İTÜ Maslak Kampüsü’ne
ya sistemiyle fosil yakıtlı araçların alanında faaliyet gösterdiğimizi, so- gittik. Solar Team diye adlandırdı-
maksimum gidebileceği mesafenin lar elektrikli araçların da fotovoltaik ğım bizim grubun içinde Greenpe-
çok üzerine çıkabilen, karbon salımı alanına girdiği için pek ilgileneme- ace eski Direktörü (bu sene Ağus-
sıfır olan araçları görmemiz müm- yeceğimizi söyledim ve ardından tos sonu itibariyle ayrıldı) ve eylül
kün olacaktır. Ancak her alanda bu ekledim: Yine de biz şahsen ve şir- ayından itibaren yine önemli bir si-
kadar hızlı gelişim nasıl sağlanacak ket olarak bütün güneş enerjisi tek- vil toplum kuruluşu change.org’un
diye bana sorarsanız, ben de size nolojilerine saygı duyuyoruz ve bu Türkiye Direktörü Uygar Özesmi,
Ar-Ge çalışmalarına ağırlık vermek alanda bir şeyler yapmak isteyenleri ekolojinin önemli bir sesi haline gel-

KASIM 2012 / EKOIQ 101


İZLENİM

“Maslak Kampüsü’nün
Ayazağa kapısından umut
depolayarak ayrıldık.
Hepimizin güneş enerjisi
sektöründe daha yapacak
çok işimiz var!”

miş ve sürdürülebilirlikle ilgilenen ki biz bu test sürüşünü yaptığımız Serhan (çocuğa dönerek): Sen de
herkesin takip ettiği EKOIQ dergi- sırada İTÜ Amerikan Futbol Takımı büyü, üniversite çağına gel ve mü-
sinin Genel Yayın Yönetmeni Ba- antrenman yapıyordu (evet yanlış hendislik oku, bu Güneş Enerjisi
rış Doğru, güneş enerjisi sektörün- duymadınız. Son yıllarda Türk üni- Ekibi’nin bir parçası ol ve bu tip
de en büyük network’ü oluşturmuş, versitelerinde iyice popülerlik ka- arabaları yap.
sektörün en eskilerinden, nam-ı zanmış Amerikan futbolu), diğer ta- Anne: Bunu İTÜ’lü gençler mi tasar-
değer Solar Baba, Ateş Uğurel ve rafta İTÜ’nün ilköğretim okulundan lıyor?
iRES şirketindeki ortağı Ufuk Ke- çıkan öğrenciler ve velileri. Bu en- Serhan: Evet. Gördüğünüz gibi
ser, benimle birçok etkinliğe katıl- teresan ortamda otoparkta ilk test Türkiye’den çok parlak gençler çı-
mış olan, bana göre Türkiye’nin en sürüşünü yine gönüllü olarak ben kıyor. Sizin oğlunuz da bunlardan
iyi belgeselcilerinden, aynı zamanda yaptım. Sonrasında grubumuzdaki biri olabilir.
da gazeteci Serkan Koç ve iletişim birçok kişi bu denemeye katıldı. Biz- Anne: İnşallah. Hayırlısıyla.
direktörümüz İpek Uralcan katıl- ler için daha rahat olması açısından Serhan: Güzel bir gün dilerim, her
dı. Bizleri İTÜ Ayazağa kapısında arabanın üst kısmını (fotovoltaik zaman bekleriz (tabii her zamanki
İTÜ Güneş Arabası Ekibi Kaptanı hücrelerin olduğu dış kabuğu olma- gibi ekibi sahiplendiğim ve kendimi
Berker Beyazıt karşıladı. Bizi İTÜ dan) açık bir şekilde kullandık. bir anda Güneş Enerjisi Ekibinin
Maslak Kampüsünde kalabalık bir Kanada’da okuduğum yıllarda bir bir parçası olarak gördüğüm için
ekip olarak karşıladılar. Hepsi birbi- ara go-kart’a merak salmıştım. Ar- ağzımdan bu şekilde sözcükler dö-
rinden parlak İTÜ öğrencileri bize kadaşlarla iki haftada bir toplanıp külüverdi).
kendi alanlarında sunum yaptılar. go-kart yarışı yapmaya giderdik. Bu Anne: Sizlere de.
Gençler bize sonra demo program- aracı kullanmak da esasında pren- Sonuç olarak oldukça keyifli bir
larını tanıttılar. Açıkçası hiçbir za- sip olarak go-kart kullanmaya ben- test sürüşü seansından sonra son
man araba yarışı oyunlarıyla aram ziyordu. Gaz sağ ayak, fren sol ayak- bir kez bu anı ölümsüzleştirmek
iyi olmamıştır. Demolarını gönüllü la yapılıyor. Aynı düzenek. Oldukça için arabanın başında resim çektir-
olarak ben denedim ve pek başarılı sessiz olan ARIBA 5 saatte 80 km’e dik ve günü sonlandırdık.
olduğum söylenemez (gerçi arka- hıza kadar çıkıyor. İyi niyet temennilerinden sonra
daşlara da ilettim, programın hız Diğer test sürüşleri yapılırken ya- İTÜ’den ayrıldık. Grupta olanların
hissiyatında bir problem var). Bir- nımıza İTÜ’nün ilköğretim okulun- ortak düşüncesi, gençlerin heyeca-
kaç denemeden sonra durumu ka- dan 8-9 yaşlarında bir çocuk ve an- nı ve pozitif enerjilerinin hepimizi
bullenip gerçek sürüşe geçtik. nesi geldi. Aramızda şu şekilde bir olumlu etkilediğiydi. Tabii gele-
Sonrasında bizlere sunum yaptıkla- diyalog geçti: cekle ilgili iyimser olmamız için
rı Maslak Kampüsü’nde kendilerine Anne: Bu nedir acaba? bir sebep daha doğmuştu. Maslak
ayrılan bölümden otoparkın olduğu Serhan: Solar elektrikli araç. Şu Kampüsü’nün Ayazağa kapısından
bölüme geçtik. Otoparkın olduğu anda test sürüşü yapıyoruz. umut depolayarak ayrıldık. Hepimi-
bölüm gerçekten enteresan bir yer- Çocuk: Anne, bu araba mı? zin güneş enerjisi sektöründe daha
di. Bir tarafında İTÜ’nün stadı vardı Anne: Evet çocuğum, araba. yapacak çok işimiz var! m

102 KASIM 2012 / EKOIQ


KÖŞE MİNDERİ
Balkan Talu
balkan@ekoiq.com

Üç Senenin Muhasebesi
2050’de
sürdürülebilirlik
kriterlerini
yakalayan
projeksiyonlarımızı
ortaya koymamız
için yaklaşık on
senemiz var. Peki,
biz buna ne kadar
hazırız?

Sürdürülebilirlik Akademisi, dört gesi, 2020’ye kadarki süreçte bir Konferansı’nda Guardian sürdürü-
senedir yeşil iş gündemini belirleyen farkındalık dönemi yaşanacağını, lebilirlik editörü Jo Confino da söy-
kurumlardan biri haline geldi. Yeşil 2030-2050 arası dönemde de icraa- ledi bunu. Yeni bir dil oluşuyor ama
İş Konferansı bu yıl dördüncü sene- ta geçileceğini söylüyordu. medyanın da artık bağımsızlığını
sini doldurdu. Burada Sürdürülebi- İşte zurnanın zırtlamaya başladığı ilan etmesi gerekiyor. Burada ide-
lirlik Akademisi ekibini alkışlamak nokta da burası. 2020’ye kadar biz- olojik bir analizden bahsetmiyoruz.
gerekiyor tabii. Sonuçta EKOIQ da lerin de bütün projeksiyonlarımızı Sadece olanı vermekten bahsediyo-
üçüncü senesini tamamlamaya yak- tamamlamış olmamız gerekiyor. O ruz. Tabii mesela, Wikileaks’in ku-
laşırken Yeşil İş Konferansı, “Bizim zaman gelin hızlıca bir beyin fırtına- rucusu Julian Assange gibi isimler
ülkemizde de bir şeyler oluyor gali- sı yapalım. Madem yeşil binalarda bunun bedelini ödediler, ödüyorlar.
ba” duygusunu yaşatmayı başarıyor milli sertifikasyonu da konuşuyo- Bense Assange’ın bir konuşmasında
bizlere. ruz, mesela TOKİ’nin Türkiye’nin ettiği bir cümleyi hatırlıyorum şu
Bende bu duygunun oluşmasını herhangi bir bölgesine yönelik bir an: “İnsanlar bana işimi ne kadar iyi
Rio+20’nin Türkiye yansımaları otu- yeşil sertifikalı toplu konut projesi yaptığımı söyledikçe, diğerlerinin
rumunda konuşan Prof. Dr. Melsa var mı? Güneş ve rüzgâr gibi kay- aslında hiçbir şey yapmadıklarını
Ararat sağladı. Sabancı Üniversitesi naklara üvey evlat muamelesi yap- tekrar hatırlıyorum”.
öğretim üyesi olan Ararat şunu söy- maktan ne zaman vazgeçeceğiz? Rio+20’nin, iklim müzakerelerinin
lüyordu: “Sürdürülebilirliği nihayet Bu arada bizzat güneş ve rüzgâra bizim yaygın medyada ne kadar az
anladık. Son on yılda farkındalık yatırım yapan yatırımcılar bu kay- yer aldığını bilerek şunu söylüyo-
düzeyi arttı. Bırakınız yapsınlar dö- nakların ileride özerkleşeceği fik- rum: Artık bizlerin de, “aman kim-
nemi artık bitti.” rine (Jeremy Rifkin’in deyimiyle senin ayağına basmayayım, aman
Bizim Türkiye’yi takip etmeye baş- enerji internetine) hazırlar mı? kimse bana dokunmasın, başıma iş
ladığımız şu son üç, dört senede Bunlar hakkında uygun cevapları almayayım” dediğimiz o uzaklarda-
ülkemizde de yeşil iş yapan girişim- bulmak için çok da fazla vaktimiz ki plazalardan çıkmamızın zamanı
ci sayısı giderek arttı. Bu noktada yok. geldi. Çünkü sadece on senemiz
Vizyon 2050 metnini hatırlamakta Burada esas görev yine bize, med- var. Ve bu senelerde aslında esas
tekrar fayda var. Vizyon 2050 bel- yaya düşüyor aslında. Yeşil İş sınavı da biz veriyor olacağız.

104 KASIM 2012 / EKOIQ


ARDINDAN

Barry Commoner’ın Ardından…


Yeşil Hareket
Bir Öncüsünü Daha Kaybetti
“Time” dergisinin çevreyi
konu alan ilk kapağında
da o yer alıyordu; ABD’de
kurulan ilk yeşil parti olan
Citizen’s Party’nin başında
da. 1980’de başkanlık
yarışında Ronald Reagan’ın
karşısına çıkmışlığı da
olan Barry Commoner,
yeşil hareketin neredeyse
yaşayan tarihiydi.
Ekoloji hareketine en
büyük katkısı, çevre
sorunlarını sosyal bir
çerçeveye oturtmak olan
Commoner’ı, 95 yaşında
30 Eylül’de kaybettik. Onu,
Türkiye çevre hareketinin
saygın isimlerinden Ümit
Şahin’in “Yeşil Gazete”de
yayınlanan yazısıyla
uğurluyoruz: “Toprağı bol
olsun. Doğayla uyusun”.

Ümit ŞAHİN

106 KASIM 2012 / EKOIQ


Y
eşil hareketin kurucuların-
dan, yeşil düşüncenin birinci
kuşağının son isimlerinden
ABD’li bilim insanı, ekososyalist
Barry Commoner, 30 Eylül 2012’de,
95 yaşında aramızdan ayrıldı.
Commoner, 60’lı yıllarda ortaya
çıkan ve yeşil politikanın öncülü sa-
yılabilecek “sağkalım politikasının”
(politics of survival) kurucuların-
dan biriydi. Ama Commoner öncü
bir politik isim olmadan çok önce,
50’lerin ikinci yarısında nükleer de-
nemelerden kaynaklanan radyoaktif Barry Commoner
serpintinin izlerini binlerce bebe- (1917-2012), “Time”ın
ğin dişlerinde gösteren çok önemli kapağında yeralan ilk çevre
araştırmalara imza atmış, büyük aktivisti ve düşünürüydü.
bir bilim insanı olarak tanınmıştı.
95 yaşında hayata veda eden
Harvard ve Columbia’da biyoloji öğ-
renimi görmüş olan Commoner’ın Commoner’in, “The Closing
bu araştırmalarının ve bilimsel çalış- Circle” kitabında yazdığı
malarını tamamlayan aktivizminin dört temel doğa yasası, ona
sayesinde, yer üstündeki nükleer “ekolojinin babası” unvanını
denemeler 1963’te yasaklandı. kazandırmıştı.
Commoner sadece radyasyonun
değil, kimyasal kirleticilerin etkileri
üzerine de önemli çalışmalar yaptı. sörü ve bir sosyalistti. Commoner,
60’lı yıllardan başlayarak Science insanların yeryüzündeki varlıklarını
and Survival (Bilim ve Sağkalım), sürdürebilmek için nasıl politikalar
The Closing Circle (Kapanan Çem- izlenmesi gerektiğinden bahsetme-
ber), Making Peace with the Pla- ye başladığında, yani ‘sağkalım po-
net (Gezegenle Barış Yapmak) gibi litikası (politics of survival)’ denen
çığır açıcı kitaplar yazdı. 1980’de akıma dahil olduğunda 70’li yıllar
kurucularından olduğu Citizen’s daha başlamamıştı. Henüz ekosfe-
Party (Yurttaş Partisi) adına çevre, rin bir bütün olarak tehlikede oldu-
sosyal haklar ve insan hakları gün- ğundan, doğal yaşam alanlarındaki
demli bir seçim kampanyası yapa- ve büyük ekosistemlerdeki çevresel
rak başkan adayı oldu. Bu anlamda krizlerden, küresel bir sorun haline
ABD’de yeşil politikanın öncülüğü- gelmeye başlayan hava, su ve sanayi
nü yaptığı söylenebilir. Barry Commoner’ın ve onun eko- kirliliğinden, teknolojinin ölümcül
Commoner’ın The Closing Circle‘da sosyalizminin yeşil politika için öne- kusurlarından, nükleerin hem si-
yer verdiği “ekolojinin dört yasası” mini, geçen yıl, Üç Ekoloji dergisi- lahlanma hem de enerji üretiminde
onun en iyi bilinen yazıları arasın- nin 8. sayısı için yazdığım “Yeşiller bir bütün olarak yıkım tehlikesi
dadır. Commoner’a “ekolojinin ba- ile Sosyalizmin Tarihsel Kesişme yarattığından söz etmek bugünkü
bası” unvanını kazandıran bu dört Noktası Anarşizm mi?” başlıklı ya- kadar alışılmış ve ‘basmakalıp’ hale
yasa şöyle özetlenir: zıda anlatmıştım. O yazıdaki Barry gelmemişti. Time dergisinin çevreyi
1. Her şey diğer her şeyle bağlan- Commoner bölümünü aynen alıntı- konu alan ilk kapağında, 7 Şubat
tılıdır. lamak istiyorum. 1970 tarihinde Barry Commoner’ın
2. Her şey bir yerlere gitmek zorun- “Bugün yaygın anlamıyla ‘çev- resminin yer aldığını söylersek, bu
dadır. recilik’ olarak bildiğimiz akımın ismin o dönemler için en azından
3. Doğa en iyisini bilir. ABD’deki öncüleri arasında yer alan ABD’deki önemi daha iyi anlaşılır.
4. Hiçbir şey bedelsiz değildir. Barry Commoner, bir biyoloji profe- Commoner’ın çevre sorunlarının kö-

KASIM 2012 / EKOIQ 107


ARDINDAN

1980’de, henüz yeşil bir


partinin olmadığı ABD’de
Yurttaş Partisi adında
bir parti kurarak Reagan’a
karşı başkan adayı
olan Commoner
mücadelesini seçimlere
taşımış ve bu anlamda
ülkesinde yeşil politikanın
öncülüğünü de yapmıştı.

kenlerinden ve çözüm önerilerinden


bahsettiği en ünlü kitabı The Closing
Circle 1971’de yayınlandığı zaman
büyük ilgi toplamıştı. Çoğu insan
bunları ilk kez duyuyor ya da derli
toplu olarak ilk kez bir arada görüyor-
du. Aynı yıllarda Roma Kulübü’nün
hazırlattığı “Büyümenin Sınırları”
(Limits to Growth) bugün bu türün saldırısı arasında fonksiyonel bir yış Commoner’in sert ekososyalist
en önemli örneği olarak bilinse de, bağlantı vardır’. muhalefetiyle karşılaşmıştı. (Merak
bilimsel bulgular, veriler ve haberler Çevreciliğin sosyal sorunlarla bağı- edenler için: Andrew Feenberg,
ışığında hazırlanan uyarı tonu yük- nın anlaşılması önemliydi. Hâlâ da The Commoner-Ehrlich Debate:
sek yazı ve kitaplar çevresel sorunlar önemlidir… Bunun nedeni sadece Environmentalism and the Politics
yaygınlaştıkça ve üzerinde çalışan çevre sorunlarının temelinin siya- of Survival, The Press, New York,
kişi sayısı arttıkça hızla çoğaldı. İşte si olduğunu ve sistem sorununu 1996). Commoner’in ekososyalizmi
Barry Commoner bu türün birkaç ön- görmek de değildir. Günlük hayat- bugünkü örneklerin tersine Mark-
cüsünden biridir. ta, yaşam biçimi tartışmalarında sist kaynaklara çok fazla referans
Commoner’in çevreciliğe yaptığı en ve gündelik politika içinde çevre veren bir ekososyalizm olmadığı
önemli katkı, diğer bazı isimlerle sorunlarının ayrı tutulmasının ve gibi, zamanın Ortodoks Marksist
birlikte bugün çevrecilik dediğimiz yalnız bırakılmasının bedelini hâlâ yorumlarına da uzaktı. Üstelik
zaman aklımıza ilk gelen şeylerin ödüyoruz. Bu anlayış çevre sorun- 1980’de, henüz yeşil bir partinin
daha sosyal bir çerçeveye oturtul- larını yanlış yönetime, insanların olmadığı ABD’de Yurttaş Partisi
masını sağlamasıdır. Bugün çevre ‘kötülüğüne’, ya da nüfus fazlalığı- adında bir parti kurarak Reagan’a
sorunlarından kaygı duyan insan- na bağlar. Sorunu siyasal özünden karşı başkan adayı olan Commoner
ların çoğunluğu, toplumsal eşitsiz- sıyıran bu anlayış hareketin taba- mücadelesini seçimlere taşımış ve
liklerin çevre meseleleriyle ilgisini, nında hala yaygındır. Ama çevre me- bu anlamda ülkesinde yeşil poli-
yoksulların çevre sorunlarından selesini sosyal sorunlarla birleştiren tikanın da öncülüğünü yapmıştı.
daha fazla etkilendiğini, çevreye Commoner gibi sol kanat çevreciler Commoner bu nedenle ekososyaliz-
duyarsız şirketlerin denetlenmeyen sayesinde çevrecilik bundan ibaret mi çevre hareketinin içine ve yeşil
faaliyetlerinin yarattığı kirliliği ve olmaktan çıkmıştır. politikaya taşıyan belirleyici isimler
çevreye duyarsız üretimlerin şirket Commoner’ın, Nüfus Bombası arasındadır.”
kârlarını artırmak için körüklendi- kitabının yazarı ve Yeni-Malthusçu Büyük insandı Barry Commoner.
ğini kabul eder. Farklı kesimlerin çevreciliğin öncüsü Paul Ehrlich Bize çok şey öğretti. En çok da
çözüm önerileri farklı olsa da, çevre ile yaptığı tartışma zamanında son bilimle ekolojinin, ekolojiyle akti-
sorunlarının sosyal sorunlarla bağı derece popüler olmuş ve suçu nü- vizmin, aktivizmle siyasetin birbi-
genel kabul görür. Commoner’ın fus fazlalığına (dolayısıyla ayrımsız rinden ayrılamayacağını ve yeşil
The Closing Circle kitabında dediği bir biçimde insana, hatta daha fazla hareketin dünyaya soldan bakması
gibi ‘Irkçılık, yoksulluk, güçsüz- ‘üreyen’ yoksul ülkelere ve aslında gerektiğini. Toprağı bol olsun. Do-
lük ve kimyasal kirliliğin çevreye doğrudan yoksullara) yıkan anla- ğayla uyusun. m

108 KASIM 2012 / EKOIQ


KISA KISA

Trabzon’un Çaykara İlçesi Karaçam


beldesindeki HES şantiyesinin ba- GÖZÜMÜZDEN Onlarca kişi öldü. Muson yağmur-
ları, Pakistan’ın güney kesimlerini
sılmanın ardından gözaltına alınan de vurdu. Meydana gelen sellerde
dört HES karşıtı tutuklandı. Şanti- bu ayın başından beri yaklaşık 200
yeyi basan 10 kişilik grup, 4 güven- kişi yaşamını yitirdi. Batı Afrika ül-
likçiyi etkisiz hale getirdikten sonra kelerinden Nijer’de meydana gelen
iki iş makinesini ateşe vermişti. sellerde ise yaklaşık 100 kişinin ha-
l yatını kaybettiği bildirildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdo- l
ğan Bayraktar, müteahhitliği sıra- Yapılan son bilimsel araştırmalar,
sında deniz kumuyla bina yaptıkla- balık türlerinin boyutlarının iklim
rını, kendisinin midyeli kumla harç değişikliği nedeniyle yüzde 24 ora-
kardığını itiraf etti. Bayraktar, 1999
depreminden önce yapılan tüm bi-
KAÇMAYANLAR nında küçülebileceğini gösteriyor.
Araştırmacılar 2001 ve 2050 yılları
naların “riskli” kabul edilmesi ge- “Ekmek Nimettir, Çöpe arasında beklenen ısı artışının 600
rektiğini söyledi. 23 yaşında öğren- Atılmaz”; balık nüfusu her canlı türü üzerindeki etkilerini mo-
ciyken, kendi şirketini kurduğunu yıl 36 km daha kuzeye göç delledi. Suların ısısı arttıkça oksijen
ve o günden bugüne bina yaptığını miktarı da azalıyor ve bu durum doğ-
belirten Bayraktar, midye kabuklu ediyor; Iğdır’da bir “şikra” rudan balık boyutlarının küçülmesi
polima çakılından nasıl harç kardık- saptandı; “Çöpü Azalt Kârı sonucunu doğuruyor. Araştırmalar
larını ve bu harcı omzunda yedi kat Artır”; İklim Ağı kuruldu… aynı zamanda iklim değişiminin ba-
nasıl çıkardığını anlattı. lık göçlerine yaptığı etkiyi de mer-
l cek altına almış durumda. Araştırma
Kuzey Doğa Derneği, Iğdır’daki kuş Gözde İVGİN grubunun yaptığı öngörüye göre,
halkalama istasyonunda Türkiye’de ilk gelecekte her on yılda bir balık nü-
kez, Afrika-Hindistan kökenli “şikra” fusu 36 km daha kuzeye, kutuplara
adlı ufak atmaca türünü halkalayarak, doğru göç etmeye başlayacak.
kayıtlara geçirdi. Bu, Türkiye’de kay- l
dedilmiş 469’uncu kuş türü. İstanbul’da ‘Yeşil Okul’ projesi baş-
l latıldı. Bu kapsamda ilk olarak okul-
ABD Ulusal Kar ve Buzul Verileri Cupriavidus metallidurans lardaki ampuller değiştirilecek, yer-
Merkezi, Kuzey Buz Denizi’ndeki lerine tasarruflu olanlar takılacak.
buzulların, 1979’dan beri yüzde 45 Radyatörlerin ise vanaları değiştiri-
küçüldüğünü bildirdi. ekibin yayınını ihbar kabul ettik- lecek, basınç düzeyleri ayarlanacak.
l lerini ve yasal işlem başlattıklarını Dereceye giren okullara çeşitli ödül-
Türkiye’de kelaynakların neslinin açıkladı. ler verilecek.
korunması amacıyla yapılan ça- l l
lışmalar sonucu 2001 yılında 42 ABD’de yapılan bir araştırma sonu- Hayvanlarla ilgili köklü değişiklik-
olan kelaynak sayısı 2012 yılında cu bilim insanları, kimyasal mad- ler getirecek yeni yasa tasarısına yö-
152’ye yükseldi. deyi som altına çeviren bir bakteri nelik tepkiler hükümete geri adım
l buldu.”Cupriavidus metallidurans” attırdı. Türkiye’nin pek çok kentin-
İstanbul genelinde ünlü market- isimli bakteri ile doğada bulunan de 5 Ekim’de düzenlenen mitingler
lerden toplanan 30 farklı numune zehirli bir kimyasal olan ve maddi ve eylemler sonrası, TBMM Çevre
Türklab üyesi yetkili laboratuvar- değeri olmayan altın klorürü bir Komisyonu’nun gündeminde bulu-
larda analiz ettirildi. Analiz sonuç- araya getiren araştırmacılar, som nan 5199 sayılı Hayvanları Koru-
larında çikolatadan dondurmaya, altın elde etti. Altının gerçek değeri ma Kanunu’nun bazı maddelerinin
cipsten et ürünlerine kadar 30 fark- henüz bilinmiyor. değiştirilmesi hakkındaki kanun
lı numunenin birçoğunda GDO’ya l teklifi geri çekildi.
rastlandı. GDO’lu ürünleri tespit Hindistan’da Muson yağmurları l
ettiren, TV programı Deşifre’yi sele yol açtı. Sel ve toprak kay- Giresun Belediyesi’nce bir süre
yayına hazırlayan ekip oldu. Gıda maları sebebiyle 1,5 milyon kişi önce başlatılan “Ekmek Nimettir,
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, evlerini terk etmek zorunda kaldı. Çöpe Atılmaz” projesi kapsamında

110 KASIM 2012 / EKOIQ


kentin bazı bölümlerine ekmek top- Milli Parklar 12. Bölge Müdürlüğü Şırnak Soğanı
lama kutuları yerleştirilerek ihtiyaç tarafından, Dolana Deresi kaynağına
kadar ekmek alınmasına ve israfın bin adet, Tunca Deremezrası, Depani
önlenmesine dikkat çekiliyor, bayat ve Yeşildere mevkilerine ise iki bin
ekmekler de hayvanların tüketimine olmak üzere toplamda üç bin “Kara-
sunuluyor. deniz alabalığı” olarak isimlendirilen
l kırmızı benekli alabalık bırakıldı.
Namık Kemal Üniversitesi Sağlık l
Yüksekokulu Öğretim Üyesi Toksi- ABD’de bir kanser araştırmasında
kolog Yrd. Doç. Dr. Ayşe Handan bulunan molekül, ucuz ve çevre
Dökmeci, Marmara’da bir yıldır, dostu naylon üretiminin yolunu
deniz canlılarında yaptıkları araştır- açtı. Duke Kanser Enstitüsü’nde
malarda, “arsenik” oranlarının nor- 2008-2009 yıllarındaki kanser araş-
mal değerlerinden yüksek çıktığını tırması sırasında yapılan keşfin, nay-
açıkladı. Özellikle Marmara Denizi lon üretiminin en önemli tamamla- operasyon haberlerinde geçen Kato
çevresinde yaşanan kirliliğin kont- yıcı parçası olan adipik asitin, ucuz Dağı’nda yeni bir bitki türü tespit
rol edilmesi için daha fazla çalışıl- ve çevreyi kirletmeyen bir yöntemle etti. “Şırnaksoğanı” adı verilen bit-
ması gerektiğine değinen Dökmeci, üretilmesini mümkün hale getirdiği kinin neslinin tehlike altında oldu-
Tekirdağ kıyısında kimyasalların de- açıklandı. ğu belirtildi.
nize etkilerini kontrol altına almak l l
için, “Kıyı Kirliliği Araştırma Mer- Türkiye’deki sivil toplum kuruluş- Kanada’da resmi istatistiklerden
kezi” kurulması gerektiğini söyledi. ları, iklim değişikliği konusunda or- yola çıkılarak yapılan bir araştırma-
l tak kaygılarını ve çözüm önerilerini da, ülkede her yıl 27 milyar dolar
Sinop Su Ürünleri Fakültesi bilim birlikte dile getirmek üzere “İklim değerindeki gıdanın çöpe atıldığı
adamlarının sudaki metal kirliliğini Ağı”nı kurdu. belirlendi. “Çöpü Azalt Kârı Artır”
saptamak amacıyla dip balıkları- l isimli araştırmada, Kanada’daki
nın taşıdığı ağır metaller üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat evlerden çöpe giden gıdanın yıllık
yaptığı araştırma, barbun, mezgit, Varlıklarını Koruma Komisyonu Ay- değerinin 27 milyar dolar olduğu
izmarit, dikenli vatoz, Akdeniz valık Adaları Tabiat Parkı içerisin- tespitine yer verildi. Buna göre, her
midyesi ve deniz salyangozunun de kalan Alibey (Cunda) Adası’na yıl, açlık çeken 900 milyon kişinin
cıva, kobalt, çinko, kurşun, bakır rüzgâr enerjisi santrali kurulma- doymasına yetecek 1,3 milyar ton
ve kadmiyum gibi metal elementleri sının yolunu açtı. Ayvalık Belediye gıda çöpe atılıyor.
taşıdıklarını tespit etti. başkanı CHP’li Hasan Bülent Tür- l
l közen, santrali yöre halkının kabul Greenpeace ve Shell, Kuzey Kutbu
ABD’nin Pennsylvania Üniversite- etmeyeceğini belirtti. için hukuk savaşına girdi. Petrol
si’nde iklim araştırmalarının başındaki l sızıntısı muhafaza sisteminde ya-
ünlü bilim adamı Michael Mann, kü- Sakarya Nehri’nin Karadeniz’e dö- şanan sorunlardan dolayı Kuzey
resel ısınmanın etkilerinin beklenen- küldüğü Karasu ilçesinde nehirde Kutbu’nda yürüttüğü arama ça-
den çok daha erken ortaya çıkacağını iki yunus görüldü. Balıkların pe- lışmalarına son vermek zorunda
açıkladı. Mann, Tuvalu gibi ada ülke- şinden giden, iki yunus vatandaşlar kalan Royal Dutch Shell, herhangi
lerinde deniz seviyelerinin gelecek 10 tarafından ilgiyle izlendi. bir üyesi, herhangi bir Shell mül-
ila 20 yıl içinde yükseleceğini, burada l küne 500 metreden fazla yaklaştığı
yaşayanların tahliye olmaktan başka İçinde ince bir elmas katmanının ol- takdirde, Greenpeace’in 1 milyon
çaresi kalmayacağını söyledi. Mann’ın duğu düşünülen, kömür açısından euroluk cezaya çarptırılacağına dair
açıklamaları Colorado’daki Ulusal çok zengin yeni bir gezegen keşfe- ihtar kararı çıkarmak üzere Hollan-
Kar ve Buzul Bilgi Merkezi’nin “Ku- dildi. Gökbilimcilerin “55 Cancri e” da mahkemelerine başvurdu.
zey Kutup Denizi’nin bu yıl yüzde 18 adını verdiği gezegen, dünyanın iki
küçüldüğünü” açıklamasının hemen katı büyüklüğünde ama kütlesi dün- Kaynaklar: Başka Haber, Gazetecile-
ardından geldi. yanınkinin tam sekiz katı. ronline.com, NTVMSNBC, Yeşil Gaze-
l l te, Radikal, Hürriyet, Dünya, Anadolu
Rize’nin Ardeşen ilçesinde, Orman ve Hakkâri ve Bingöl üniversitele- Ajansı, Sabah, Yeni Şafak, Vatan, Mil-
Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve rinden bilim insanları, adı sık sık liyet, Taraf.

KASIM 2012 / EKOIQ 111


KİTAP

Nereden Çıktı Bu Dikkat Bozuklukları? Ekin Sapı Devrimi’nin Pratiği


Doğadaki Son Çocuk Doğal Tarımın Yolu
Yazar: Richard Louv Yazar: Masanobu Fukuoka
Yayınevi: Tübitak Popüler Bilim Kitapları, 2008 Yayınevi: Kaos Yayınları, 2011

Richard Louv tarafından kaleme alınan “Doğada- Japon bilim adamı Masanobu Fukuoka,
ki Son Çocuk”, dünyada yeni bir trend halini alan 1947 yılında geleneksel bilim dünyasını
doğaya dönüş hareketini başlatan eserlerden biri terk etti ve kendini doğal tarıma adadı.
olarak kabul ediliyor. Kitabın en büyük özelliği, ço- Bu yolda Ekin Sapı Devrimi felsefesini
cukların ve gençlerin doğadan kopmasıyla kademe- geliştirdi. Bu felsefeye göre, toprak sü-
li olarak obezite ve dikkat bozukluğu gibi rahatsız- rülmüyor, budama yapılmıyor, yabani
lıkların artması arasındaki ilişkiyi örneklerle gözler hiçbir ot ayıklanmıyor. Hiçbir makine,
önüne sermesi. Doğadaki çocuğu soyu tehlikede suni gübre ve tarım ilacı kullanılmıyor.
olan bir tür olarak gören Louv, Buna rağmen alınan mahsul konvan-
aynı zamanda gezegenimizin siyonel çiftçilerinkiyle rahatlıkla boy
sağlığı ile çocukların sağlığı ölçüşebiliyor, hatta daha verimli sonuç-
arasında kuvvetli bir bağ ol- lar bile elde ediliyor. Fukuoka’nın Ekin Sapı
duğunu da vurguluyor. Belki Devrimi kitabının devamı olarak kabul edilebilecek ikinci
de bu yüzden ABD merkezli eseri olan “Doğal Tarımın Yolu”, bütün bunların nasıl başa-
doğa koruma örgütü Natio- rılabildiğiyle ilgili detaylı bilgiler içeriyor. Günümüzün Lao
nal Audobon Society Başkanı Tzu’su olarak adlandırılan Fukuoka şöyle diyor: “Yeryüzüy-
John Flicker’ın da vurguladığı le barışmanın yolu beton, metal ve plastik esaretindeki kentli
gibi, “Doğadaki Son Çocuk”, yaşam tarzının değiştirilmesinden geçer. Bu, doğayla olduğu
çocukların sağlıklı ve doğal kadar kendimizle de barışık olacağımız yoldur”. Ekin sapı
bir ortamda büyümeleri gerek- devrimi sayesinde doğayla ve kendiyle epey barışık bir hayat
tiği kaygısını paylaşan bir ilgi süren Fukuoka’nın 95 yaşına kadar uzun ve verimli bir ha-
grubunu bir araya getirmeyi yat sürdüğüne de hatırlatalım. Belki bizim de örnek almamız
başardı. gereken bazı şeyler vardır, ne dersiniz?

En İyi Kentsel Uygulamalar


Şehirler ve İklim Değişikliği
Yazar: Kolektif Değişikliği), tam
Yayınevi: Dünya Bankası, 2011 bu anlamda, ka-
rar vericiler ve
Şehirler dünya nüfusunun üretim, yaşam ve refah idareciler için çok
merkezi, bu doğru. Zaten bu yüzden enerjimizin ço- iyi bir başvuru kaynağı olma özelliği taşıyor. Kita-
ğunu şehirler tüketiyor, seragazlarının çoğunu şehirler bın temelini oluşturan sekiz makale 2009 yılında
salıyor. Böylece doğal afet riskleri ve iklim değişikliği- Fransa, Marsilya’da yapılmış olan Kent Araştırmaları
ne bağlı sorunlar giderek daha fazla ön plana çıkıyor. Sempozyumu’nda sunulmuş tebliğlerin güncellenmiş
Tabii ki her sorun yeni fırsatlar da doğuruyor. Dünya versiyonları. Sunulan tebliğlerde kentlerde yapılmış
Bankası ve Fransa Kalkınma Ajansı tarafından destek- “en iyi uygulamalar” kapsamlı bir şekilde analiz edili-
lenen Cities and Climate Change (Şehirler ve İklim yor ve teorik arka planları veriliyor.

112 KASIM 2012 / EKOIQ

You might also like