You are on page 1of 290

Fotoğraflarla

SAMSUN
(1919-1938)

Nedim İPEK
Cevdet YILMAZ
Ali SEYLAN

SAMSUN
2016
ISBN: 978 605893655 0 8
2015

Baskı: A MatbaasıAdres bilgileri

Dağıtım: Samsun Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı


© Tüm hakları saklıdır.
Sevgili Hemşerilerim, taraftan Amisos Tepesi, Bandırma Vapuru ve Milli
Mücadele Parkı Açık Hava Müzesi, Protokol Yolu,
Çağdaş toplumlar bir taraftan teknolojiye
Kent Müzesi projeleri ile hemşerilerimizin tarihle
ve çağa uygun planlama ile ikamet ettikleri
bağ kurmaları sağlanmıştır. Hemşerilerimiz
şehirleri inşa ederken diğer taraftan geçmişi
yakında Saathane Meydanı projesi ile aslına daha
ile bağlarını korumaya çalışır. Bireyler ailesinin
uygun bir tarihi mekanla buluşacaklardır.
geçmişini büyüklerinin hatıratı ve aile albümünde
yer alan fotoğraflarla algılamaya çalışır. Toplumlar Toplumun geçmişle bağlarını kurmak
ise geçmişi ile bağlarını korunan tarihi mekanlar, için geliştirdiğimiz projelerden birisi de şehrimize
arkeoloji ve kent müzeleri ile yerel tarih alanında ait albümler hazırlayıp yayımlamaktır. Bu proje
yapılan akademik ve popüler yayınlardan edindiği kapsamında ilk adımı 2009 yılında attık ve
bilgiler ile kurar. Geçmişten Geleceğe Samsun Albümü I (Osmanlı
Dönemi) ismiyle bir albüm yayımladık. İlk baskının
Bizler yerel idare olarak bilimsel verilerden
bitmesi ve vatandaşlarımızın ısrarlı talepleri
hareketle Samsun’u çağdaş ve yaşanabilir
üzerine yeni fotoğrafların ilavesiyle ikinci kez
model bir kent yapmak için bir taraftan projeler
basılmasına karar verdik. Albüm projesinin
geliştirirken, diğer taraftan toplumun geçmişi
ikinci aşamasını ise Cumhuriyetin ilk yıllarına
ile olan bağlarını kurmasını sağlamak amacıyla
ait fotoğrafları bir albümde bir araya getirip
hazırladığımız projeleri imkanlarımız ölçüsünde
hemşerilerimizin beğenisine sunmak olacaktır.
uygulamaya koymaktayız. Şehir merkezimizin
Öyle inanıyoruz ki, bu fotoğraflar vasıtasıyla
tarihi mekan açısından çok şanslı olduğu
anne baba çocuğuna, dede ve nine torununa
söylenemez. Her şeyden önce gerek Amisos ve
yaşadığı ve büyüdüğü ortamı anlatma imkanı
gerekse Samsun, tarihi süreçte meydana gelen
bulurken kendisi de muhtemelen çocukluğuna
yangınlar ve doğal afetler sonucu tarihi mekânlarını
ve gençliğine dönecektir.
özgün bir şekilde koruyamadı. Bununla beraber
geliştirdiğimiz projeler ile mevcut tarihi mekanlar Bu çalışmada emeği geçen herkese
restore edilirken, deniz feneri ve saat kulesi gibi teşekkür eder, hemşerilerimden şehrimizin
tamamen yıkılan binalar ve abideler eskisine tarihini yansıtan fotoğraflarla kent müzemize
uygun bir şekilde yeniden inşa edilmiştir. Diğer katkınızı bekler, saygılarımı sunarım.
Yusuf Ziya Yılmaz
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı
ALBÜME BAŞLARKEN
Necmi ÇAMAŞ
Samsun Büyükşehir Belediyesi
Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı

Türkiye’deki şehirler modernlik kaynağa kavuşacaktır.


iddiasıyla kimliğinden uzaklaşıp
sıradanlaşmaktadır. Oysa çağdaş Kişiler aile albümlerinde yer alan Samsun’u çeşitli yönleriyle
ülkelerde şehrin tarihi varlığı tanıtan fotoğrafları kamuya mâl edebilirlerse oldukça özgün bir
ve kimliği kültürel miras olarak fotoğraf arşivinin oluşması işten bile değildir. Bu görevi Samsun
algılanmakta ve korunmaktadır. Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı
Elinizdeki bu albüm Samsun üstlenmeye hazırdır.
kentinin özellikle mimarî Bu düşünceyle 2009 yılında Samsun ile ilgili fotoğrafların
alandaki kültürel zenginliklerini üç cilt halinde yayımlanmasını kararlaştırmış ve birinci
ön plana çıkartarak Samsun’u cildini yayımlamıştık. Birinci baskı metninden de anlaşılacağı
herhangi bir şehir değil, sadece Samsun olarak anılmasını üzere o tarihlerde belediyemiz Tarihi Kentler Birliği’nin üyesi
sağlamak hedefiyle hazırlanmıştır. Bir diğer amacımız ise çok olmayı hedeflemekteydi. 2009- 2014 yılları arasında bu hedef
hızlı bir değişim geçiren Samsun’un elinde kalan son eserlere yakalanmıştır. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Yusuf Ziya
sahip çıkmasını sağlamak, bu yolla kültürel kimlik ve bilincin Yılmaz halen birliğin başkanlığını yürütmektedir.
ortaya çıkartılması ve yaşatılmasını sağlamaktır.
2015 yılı itibarıyla birinci baskının tükenmesi üzerine ikinci
Türk toplumu genelde kendi geçmişini yansıtan günlük, baskıyı planladık. İkinci baskıyı gerçekleştirirken mevcut
hatırat, mektup, tebrik gibi yazılı malzemeye pek ehemmiyet albüme yeni fotoğraflar ilave ettik. Elinizdeki bu birinci kitapta
vermemektedir. Bununla birlikte Türk ailesi imkânları ve Cumhuriyet öncesini yansıtan fotoğraflara yer verilmiştir. İkinci
ilgisi ölçüsünde albüm oluşturabilmektedir. Bu albümlerdeki ciltte Atatürk dönemi, üçüncü ciltte ise 1940 sonrası Samsun’u
mevcut fotoğraflarla örneğin Samsun’un son 60 yılını gözler görüntüleyen fotoğraflara yer verilmesi planlanmıştır.
önüne sermek mümkün olabilir. Belki bu son 60 yıl günümüz
insanlarının çoğunun hafızasında yer aldığı için önemli Albümün birinci ve ikinci baskılarında emeği geçen Nedim
görülmeyebilir. Ancak bu fotoğraflar 21. yüzyılın başında İPEK, Cevdet YILMAZ, Ali SEYLAN ile Samsun’un tarihi ve
doğanlar için yadsınamaz bir önem arz etmektedir. kültürel değerlerini geleceğe taşımak için büyük uğraş veren
Sevgili Nizamettin AYKURT’a yürekten teşekkür ederim. Ayrıca
Aile albümlerinde yer alan fotoğraflar muhtemelen zaman albümün basıma hazır hale getirilmesinde katkıda bulunan
içerisinde bilimsel standartlara uygun arşivlenmedikleri için Kent Müzesi personelimize de teşekkür ederim.
yok olup gideceklerdir. Burada kent müzelerinin devreye
girmesi kaçınılmazdır. Ailelerin elindeki fotoğrafların bir müze Saygılarımla.
veya arşivde bir araya getirilmesi halinde geleceğin tarihçileri
özellikle yerel ve toplumsal tarih açısından oldukça önemli bir

6
SAMSUN’UN KENTSEL GELİŞİMİ
Prof. Dr. Nedim İPEK

Samsun’da en eski iskân merkezi Tekkeköy mağara yerleşimidir. dönemde burası Müslüman Samsun olarak tanımlanacaktır.
Bunu Geç Kalkolitik devirde İkiztepe ve Eski Bronz Çağı’nda
Dündartepe‘de yeni yerleşme merkezleri takip etmiştir. Bu Samsun kenti 19. Yüzyılda hızla gelişir. Hummalı bayındırlık
merkezleri kuran toplulukların kimliğini ortaya koymak eldeki faaliyetleri sonucunda ortaya çıkan şehri 1869 yangını silip
malzemeye istinaden bugün için imkan dahilinde değildir. götürdü. Yangın sonrası şehrin yeniden imarına gayret edildi.
Yazılı belgelere göre Samsun ve çevresinde yaşayan topluluklar Yangında yok olan Süleyman Paşa Medresesi ve Büyük Camii
arasında ismi bilinen ilk topluluk Gaşkalardır. MÖ 8 Yüzyılda yeni baştan inşa edildi. Diğer taraftan kumluk alan da iskâna
Gaşkaların tahliye ettiği sahaya Orta Asya’dan gelen Kimmer ve açılarak kasaba sahile doğru büyütülmeye çalışıldı. Nitekim
İskitler göç ederler. Bu iki topluluk da muhtemelen Türk kültür Sadibey Mahallesi’nin Kadıköy Caddesi cihetinde göçmen
dairesindedir. Kimmerler Karadeniz Ereğlisi ile Trabzon arasında yerleştirilen mahalleye padişahın ismine nispetle Mecidiye ismi
uzanan Karadeniz sahasına M.Ö. 585 yılına kadar egemen verilmişti. Şehrin sahil şeridinde boydan boya uzanan sazlık
olmuşlardır. Kimmerlerden sonra Sinop - Trabzon arasındaki ve kumluk alan mevcuttu. Kamu sağlığı açısından sazlık ve
bölgeye İskitler hâkim olmuştur. kumluğun ıslah edilerek şehre kazandırılması düşünülmüştür.
İleri tarihlerde ıslah edilen sazlık alanda han ve gaz deposu inşa
İleriki tarihlerde Samsun’da kolonicilik döneminin edilecektir.
başladığı anlaşılmaktadır. Samsun’da ilk ticari koloniyi
Miletoslular kurmuştur. Miletoslu tacirler bugünkü Baruthane Yangın sonrası yerel idare ve halkın çabalarıyla
mevkiinde Amisos isimli şehri inşa etmişlerdir. Daha sonra şehrin modernizasyonu gerçekleştirilmeye çalışılırken göçler
bu bölgeye gelen Atinalı tacirler Amisos yakınlarında kendi neticesi nüfusu artan şehir boş vadilere, şehrin güneyindeki
kolonilerini oluşturmuşlardır. sırtlara doğru büyümeye başladı. Selahiye bölgesi 1870’li
yıllarda zeytinlik, incirlik, boş tarla ve arsalardan ibaretti. Bazı
Karadeniz’de koloniler kurulmaya başladıktan yerleri koru manzarası arz ediyordu. Burada av partileri bile
sonra Samsun’un önemi daha da artmıştır. Bu önem coğrafi düzenlenebiliyordu. Bu semt civar şehir ve kasabalardan bilhassa
konumundan kaynaklanır. Kolonicilerin kurduğu Amisos şehri Kayseri, Çorum, Merzifon, Tokat gibi yerlerden ticaret için gelip
sırasıyla Büyük İskender, Mihridates ve Roma’nın hakimiyeti yerleşen Ermeni ve Müslüman ailelerle gittikçe büyümeye
altında kalmıştır. Roma hakimiyeti döneminde Amisos serbest başladı. Hançerli, Pazar, Kaleiçi, Çayıriçi (Cedit) ve Meğde şehrin
şehir haline gelmiş ve halk Hıristiyanlaşmıştır. kadim mahalleleridir. Ermeni, Kışla, Kırbaç, Yenikırbaç, Reşadiye,
Kılınçdede ve Rum mahalleleri şehrin büyümesi sonucu oluştu.
Müslüman toplulukların Amisos’u ele geçirmeye
yönelik ilk ciddi girişimi Danişmendliler gerçekleştirir. Amisos 1883 yılında şehrin doğusunda deniz kenarında yeni
Danişmend Gazi tarafından ele geçirilememiş ise de çevresindeki bir hükümet konağı inşa edilir. Yeni hükümet konağı iki katlı 28
Bafra ve Ünye Danişmendli hakimiyetine girer. Danişmendlilerin odadan müteşekkildir. Bitişiğinde bir ahır ve bir de hapishane
Selçuklu hakimiyetine girmesinden sonra Amisos’a yönelik binası mevcuttu. Hükümet konağının yakınlarında zabitan
fetih hareketleri el değiştirdi. Türkiye Selçuklularının Karadeniz daireleri ve şehrin mürtefi bir yerinde de kışla binası ile redif
politikasını Rükneddin Süleymanşah belirlemiştir. Bunun deposu inşa edildi.
döneminde Amisos’un doğusunda bugünkü Saathane
mevkiinde bir kale inşa edilir. Böylece Samsun şehrinin temeli 19. yüzyılda buharlı gemilerin Karadeniz’de trafiğe çıkması,
atılır. Samsun kale kent olarak kurulur ve gelişir. Daha sonraki tütün ziraatının başlaması ve Anadolu’ya yönelik göçler Samsun

7
limanını Karadeniz’de ön plana çıkarttı. Bu gelişmeler üzerine elektrik hattıyla buluşmaz. Şehir halkının büyük bir kısmı yine
Avrupalı tüccarlar da Samsun’a yerleşmeye başladılar. Başta aydınlanma aracı olarak kara ışık veya gaz lambasını kullanmaya
hububat, tütün ve deri olmak üzere çeşitli hammaddelerin devam eder. Kamu binaları ve kısıtlı sürelerle olsa da belli başlı
dışsatımı hızlandı. 1838 Sözleşmesi ile zirai ürün üzerindeki caddeler elektrikle aydınlatılır. Şehir halkı 1930 yılına kadar
tekel kalkınca Canik bölgesi Avrupa pazarlarına açıldı. 1846’da mahalle çeşmelerinden su ihtiyacını gidermeye çalışıyordu.
İngiltere, Fransa ve sair Avrupa ülkelerinin tarım ürünleri Kazım Paşa’nın valiliği döneminde evlere su bağlanmaya
üzerindeki kısıtlamaları kaldırmaları Avrupa’nın Türk tütünü ve başladı. Bu su ilk defa parktaki bir çeşmeden aktığı için Park
mısırına olan ilgisini arttırdı. Kırım Savaşı bölge limanlarında suyu veya Kazım Paşa suyu ismiyle tanınmıştır.
patlamaya sebep oldu. Artan talebi Samsun karşılayamaz oldu.
1923 - 1933 yılları arasında Gazi heykeli, Gazi Parkı, Gazi
20. yüzyılın başlarında Samsun şehrinin güneyinde Kütüphanesi, nafıa garajı, vilayet konağı, Gazi ve İnönü mektep
Samsun’un her tarafından görülebilecek mürtefi bir arsa binaları, vilayet matbaası, Kazım Paşa sineması, koşu yeri
üzerinde iki katlı büyük bir hastane binası inşa edilir. Bunu Batılı tribünleri inşa edilmiş ve hizmete alınmıştır.
mühendislerin çizdiği plana uygun inşa edilen üç katlı belediye
binası takip eder.

Şehrin nüfusu 1485’de 1.576’sı Türk, 855’i Ermeni ve Rum


olmak üzere toplam 2.410 kadardı. 1520’de Türk nüfus 1.785’e
yükselirken gayrimüslim nüfus 280’e kadar gerilemiştir. Celali
olayları ve Kozak saldırıları sonucu nüfus 1642’de 670’e kadar
gerilemiş ve şehir köy halini almıştı. Bu olaylar sonucu özellikle
gayrimüslimler şehri tamamen terk etmişlerdi. 1800’lerde şehir
nüfusu toparlanmış 16. yüzyıldaki seviyeye tekrar ulaşmıştır.
Şehir nüfusu 1830’lı yıllarda 3-4 bin, 1890’lı yıllarda ise 11 bin
kadardı. 20. Yüzyılın başlarında bu rakam 20 bin seviyesine
ulaşmıştır.

15. ve 16. Yüzyıllarda şehir nüfusundaki gayrimüslim payı


%13’lere kadar gerilerken, 20. Yüzyıl başlarında yaklaşık % 70’e
ulaşmıştır. Şehrin nüfus dengesindeki değişikliğin en önemli
sebebi Orta Anadolu’dan Samsun’a yönelik gayrimüslim nüfus
göçünün gerçekleşmesidir. Şehirdeki Rum nüfus mübadele ile
Yunanistan’a gönderilirken bunların yerini Selanik’ten gelen
Türkler almaktaydı. Bu hareketler sonucunda 1927’de şehrin
nüfusu 30.373’ü buldu. Aynı tarihte vilayetin nüfusu 131.794’ü
erkek, 142.271’i kadın olmak üzere toplam 274.065’i bulmuştur.

1940 öncesi Samsun şehri alan itibarıyla pek genişleme


kaydetmemiştir. Ancak yeni yatırımlara sahne olacaktır. Bu
dönemde Saathane ve Buğdaypazarı meydanına Cumhuriyet
Meydanı ve park dahil edilecektir. Şehir tarihi süreç içerisinde
birçok kez büyük yangınlara maruz kalabilmiştir. Buna rağmen
1925 yılına kadar modern bir itfaiye teşkilatı yoktu. 1925 yılında
şehir modern bir itfaiye örgütüne kavuşur. Hükümet konağının
yanında bir park, Fener mevkiinde ise bir spor sahası hizmete
alınır. Samsun halkı park kültürüyle ilk kez karşılaşmıştır.
1928’de elektrik santralı kurulur. Hiç şüphesiz şehrin tamamı

8
9
10
FOTOĞRAFLARDAKİ SAMSUN
Prof. Dr. Cevdet YILMAZ

Giriş
Bir kentin kuruluş ve gelişmesinde etkili olan çok sayıda nispeten alçaldığı kesimde Kızılırmak ve Yeşilırmak nehrinin
faktör vardır. Bunların başında o kentin konumu gelir. Konum, getirdiği alüvyonlarla oluşan iki büyük delta ovasına
şehrin kuruluş yeri ve çevresi ile olan ilişkilerini belirler. Bu hemen hemen aynı uzaklıkta küçük bir koyun kıyısında
ilişkiler sağlıklı yürüdüğü takdirde kent büyür ve gelişir. Tersi bulunur. Şehir esas önemini ise iç bölgelerden gelen yolların
olduğunda ise küçülür ve giderek önemini kaybeder. Şartlar Karadeniz’e ulaştığı noktada yer almasına borçludur. Tarih
olumlu olduğunda şehrin büyüyüp gelişmesi dikkatleri boyunca Karadeniz’i Mezopotamya’ya kadar uzanan geniş
üzerine çeker. Bu durum ekonomik anlamda kenti önemli bir hinterlanda bağlayan bu yol, yüzyıllarca kervan yolları
bir yatırım alanı yaparak daha da zenginleştirebileceği gibi, şeklinde hizmet vermiş, Cumhuriyet döneminin başlarında
siyasî anlamda düşman kuvvetleri tarafından biran önce yok demiryolu ve ardından 1950’li yıllardan itibaren de modern
edilmesi ya da mutlaka ele geçirilmesi gereken stratejik bir karayollarının inşası ile günümüze kadar ulaşmıştır.
merkez haline de getirebilir. Böyle bir durumda ise şehir ya
Samsun bu eşsiz konumu sayesinde geniş bir hinterlandın
idarî anlamda başkent veya benzeri bir konuma yükselebilir,
Karadeniz’e açılan kapısı ve aynı zamanda da Karadeniz’i
ya da çeşitli istilalarla yerle bir olabilir.
Anadolu’nun içlerine ve oradan da Basra Körfezi ve Akdeniz
Samsun şehri tarih boyunca çeşitli uygarlıklara ev sahipliği dünyasına bağlayan yolların başlangıç noktasıdır. Bu itibarla
yaparak günümüze ulaşmıştır. Şehrin kuruluş ve gelişmesinde Samsun çeşitli mal ve eşyanın deniz ile kara taşıtları arasında
coğrafi konumu önemli rol oynamış, sahip olduğu potansiyel aktarma istasyonu vazifesi gören bir liman şehridir. Geçmişte
ekonomik, siyasî ve sosyal anlamda kentin mimarî dokusunu fırtınalara açık olmakla birlikte yine de gemilere kısmî koruma
ortaya çıkarmıştır. Aşağıda şehrin konumundan başlayarak, sağlayan Samsun Koyu’na, 1950’li yıllarda mendireklerin
tarihsel geçmişi ve bu geçmişin kentin yerleşme düzenine, inşa edilerek modern liman tesislerinin yapılmasıyla Samsun
mimari dokusuna ve ekonomik faaliyetlere etkisi üzerinde şehri gerçek bir liman kenti kimliğine kavuşmuştur. Bu
durulmuştur. kimliğini günümüze kadar sürdüren Samsun şehri bugün aynı
zamanda (geçmişte olduğu gibi) Sinop, Ordu, Amasya, Çorum
Samsun şehrinin kuruluş yeri ve Tokat illerinin de ticaret ve hizmet açısından merkezi
Bir şehrin kuruluş ve gelişmesinde etkili olan en önemli durumundadır. Bu bağ zaman içinde zayıflasa da, DSİ ve
faktörlerden biri onun lokasyon (kuruluş yeri) şartlarıdır. Karayolları gibi çok sayıda kamu ve özel sektör kuruluşunun
Lokasyonun temelini kuruluş yeri (sit) ile uzak ve yakın çevresi bölge müdürlüklerinin hâlâ burada olması bu etkinin devam
ile olan ilişkisi (situasyon) belirler. Bu faktörler şehrin tarihi ettiğini göstermektedir.
gelişimini ve bugünkü görünümü almasında da belirleyici Mekân olarak yatay yönde büyüme ve yayılma dışında
unsurlardır. Samsun şehri tarih boyunca hiç yer değiştirmemiştir. Bu
Konum olarak Samsun şehri Karadeniz Bölgesi kıyı kesiminde durum şehrin coğrafi konumu ve lokasyon şartları ile ilgilidir.
ve bu bölgenin ortasında yer alır. Karadeniz Dağları’nın İlk olarak bugünkü Amisos tepesi ve Askeriyenin bulunduğu

11
Karasamsun adı verilen yüksek kesimde Amisos kurulmuştur. Samsun, Sultan Mehmet Çelebi döneminde tekrar Osmanlı
Selçuklu Türkleri 1185’te (o zaman Cenevizlilerin elinde olan) Devleti’ne katılmıştır. Türklerin oturduğu Samsun anlaşma
kenti ele geçirmişlerdir. Türkler buraya yerleşmek yerine yoluyla alınırken Ceneviz kolonisinin bulunduğu Amisos ise
Amisos’un 3 km doğusunda deniz kıyısına (bugün Büyük savaşarak alınmıştır. Bu sırada Cenevizliler Türkler tarafından ele
Camii’nin de yer aldığı ve o zaman inşa ettikleri kaleden adını alan geçirilmek üzere olan şehri ateşe vermişler, ardından gemilerine
bugünkü Kale mahallesi civarında) yeni bir şehir kurmuşlardır. binerek Amisos’tan ayrılmışlardır. Savaş esnasında çıkartılan
Yeni şehre yerleşen Müslüman Türkler ile Amisos halkı arasında yangının söndürülememesi nedeniyle Amisos tamamen
kurulan ticari ilişkiler her iki tarafın da işine geldiği sürece yanmış, şehirden geriye kalan siyah kül yığını nedeniyle kentin
dengeli bir şekilde gelişerek uzun süre devam etmiştir. Böylece bu kesimi o günden bugüne Karasamsun olarak kalmıştır.
Karadeniz kıyısında yaklaşık 5 km alan içinde biri Türklere diğeri
gayrimüslimlere ait iki kent ortaya çıkmıştır. “Bir ok atımlık Samsun ve çevresi 13, 14 ve 15. yüzyıllarda önce
mesafede” yaklaşık 300 yıl bu birliktelik devam etmiştir. Bu süre Pervaneoğulları, İlhanlılar ve Candaroğulları, ardından da (hepsi
içinde Türkler burayı “Kâfir Samsun” olarak isimlendirmiş, kendi birlikte Canik Beyleri olarak adlandırılan) Kubadoğulları, Bafra
yaşadıkları yer ise Müslüman Samsun olarak kalmıştır.Selçuklu Beyleri, Taceddinoğulları, Taşanoğulları ve Hacıemiroğulları
Türkleri ilk olarak bugün Büyük Cami’nin olduğu mevkie bir kale beyliklerinin yönetiminde kalmıştır. Sultan II. Murat devrinden
inşa etmiş ve Müslüman Samsun deniz kıyısında, (günümüzde itibaren kademeli olarak Osmanlı yönetimi altına giren Samsun
Kale Mahallesi’nin isim kaynağını oluşturan) bu kale çevresinde yöresi, 1774–1857 tarihleri arasında sırasıyla Canikli Ali Paşa
kurulmuş ve gelişme göstermiştir. Şehir yüzyıllarca batıda ve Hazinedârzâdeler gibi iki önemli âyân ailesinin idaresinde
Kalyon (Fener) burnu ile doğuda Mert ırmağı arasında kalmıştır. kalmış, sonraki yıllarda ise merkezden atanan mutasarrıflar
Sırtını güneydeki tepelik alanlara yaslamış ve yine yüzyıllarca tarafından yönetilmiştir. Bu dönemde Canik bölgesinin merkezi
bu tepeliklerin arkasına geçmemiştir. Şehirde hâkim rüzgârın olan Samsun, Osmanlı idaresinde önce Amasya, daha sonra da
kuzeybatı yönden esmesi batıdaki Kalyon burnu sayesinde Sivas vilayetine bağlanmıştır. Tanzimat’a kadar Sivas eyaletine
Samsun koyunu nispeten güvenli hale getirmiş, bu durum bağlı sancak olarak idare olunan Samsun, bundan sonra
fırtınalı havalarda kısmî koruma sağlayarak tarihsel süreç içinde Trabzon vilâyetine bağlanmıştır. Bir ara müstakil sancak haline
şehrin liman kimliğinin ön plana çıkmasında etkili olmuştur. dönüştürülen Samsun daha sonra tekrar Trabzon’a bağlanmıştır.
19. Yüzyıl sonlarında Trabzon vilayetinin sancağı durumunda
Millî Mücadeleyi başlatmak için Mustafa Kemal Atatürk’ün olan Canik, idarî bakımdan; Samsun (sancak merkezi), Kavak,
Anadolu’ya çıkış yeri olarak Samsun’u seçmesi de yine şehrin bu Ünye, Çarşamba, Fatsa, Bafra, Alaçam, Terme ve Akçay’dan
özelliği, yani kuruluş yeri ve hinterlandı ile ilgilidir. oluşan kaza ve nahiyelere ayrılmıştır. II. Meşrutiyet döneminde
Trabzon’dan ayrılarak tekrar müstakil hale getirilen Samsun
Samsun şehrinin tarihsel geçmişi sancağı, Cumhuriyet dönemiyle birlikte il haline dönüştürülmüş,
Başlangıcı ilkçağlara kadar uzanan Samsun şehri tarih boyunca Samsun şehri de bu ilin merkezi yapılmıştır.
Aminsos, Amisos, Enete, Sampson, Simisso, Pompeiopolis gibi Şehrin tarihi ile ilgili olarak (çeşitli ansiklopedik ve akademik
değişik isimlerle anılmıştır. Dündartepe, Toptepe ve Amisos kaynaklara dayanarak) verdiğimiz bu kısa bilgiden yola çıkılarak
höyükleri şehrin ilkçağlara uzanan tarihsel geçmişinin günümüze Samsun’un son derece zengin bir tarihî mirasa sahip olması
kalan en belirgin kalıntılarıdır. Şehir tarihsel süreç içinde sırasıyla beklenir. Fakat ne yazık ki bu böyle olmamıştır. Şehir her ne kadar
Hitit, Pers, Roma ve Bizans İmparatorluğu yönetimlerinde kalmış, tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmışsa da,
9. Yüzyıl’da Arap akınlarına maruz kalmış, zamanla ticarî bir kent genellikle bu medeniyetlerin nüfuz bölgesi içinde kalmış, fakat
konumuna gelmiştir. Samsun ilk olarak 1185’te II. Kılıçarslan genel olarak onların idarî veya önemli sayılabilecek bir merkezi
döneminde Türklerin (Selçuklu) yönetimine geçmiştir. haline gelememiştir. Bu nedenledir ki örneğin Bursa gibi ne bir
Selçuklulardan sonra bir süre Cenevizlilerin kontrolünde kalan devlet veya beylik merkezi, ne de Amasya gibi bir şehzadeler

12
şehri olamadığı için kent merkezinde idarî ve ticarî anlamda mahalleler oluşturulmuştur”.
büyük anıtsal yapı ve sanat eserlerine rastlanmaz. Yüzlerce yıl
egemenliği altında kaldığı Osmanlı döneminde bile büyük 18. Yüzyıl’da Karadeniz limanları ile Kırım arasındaki ticaretin
vakıf eserleri gibi önemli sayılabilecek binaların inşa edilmemiş canlanmasına bağlı olarak Samsun yeniden önem kazanmaya
olması biraz da bu idarî merkez olamama durumu ile ilgilidir. başlamıştır. Fakat yüzyılın sonlarında Kırım’ın Rus hâkimiyetine
Nitekim bu özelliklerinden dolayı Samsun şehri Cumhuriyet’in girmesi ile Samsun’da ticaret büyük darbe almış ve şehir tekrar
ilk yıllarına kadar nüfus bakımından da Anadolu’nun küçük durgunluk dönemine girmiştir. 18.Yüzyıl’ın sonu ile 19.Yüzyıl’ın
merkezlerinden biri durumundadır. başlarında Karadeniz kıyılarını dolaşan birçok seyyah Samsun’a
da uğramıştır. Bunlardan biri olan İngiliz seyyah J.M. Kinner
Samsun şehrinin kentsel gelişimi 1813-1814 yıllarında Samsun’u şu şekilde tasvir etmektedir:
“Kavak’tan gelince, Samsun koyunda demir atmış gemiler
17.Yüzyıl’a kadar geçen süre içinde Samsun’da kentsel anlamda görülür. Yaklaşık 6-7 km genişliğinde bulunan bir koyun batı
önemli bir gelişme görülmez. 1640 yılında şehre gelen Evliya ucunda, zeytinlikler arasına yerleşmiş şehir elverişli bir konum
Çelebi Samsun’la ilgili olarak şunları yazmıştır: “Samsun 150 arz etmektedir. Evler ahşaptır. Şehrin manzarası uzaktan
akçeli şerif kazadır. Yeniçeri serdarı, kethüdası, kale ve dizdarı ve bakıldığı zaman ağaçlıklarla deniz arasında oldukça latiftir.
neferatı (askerleri) vardır. Amma müftüsü ve nakibüleşrafı yoktur. Şehir küçük olup nüfusu 2.000’den azdır. Şehrin çevresinde
Ayan ve eşrafı ise çoktur. Halkı hep keştiban ve kendirciyandır. bir sur vardır. Kapı kemerlerinin şekli ve kabartmalar surların
Avamı yoktur, fakat uleması çoktur. Herkes kudretine göre akça, Türkler tarafından yapıldığını göstermektedir. Deniz tarafında
gökçe fakat pakça libas giyer. Kalesi lebideryada şeddadi bina bir temeli kısmen sular altında bulunan bir sur daha vardır. Şehirde
senk’in ebattır. Samsun şehrinin suyu lezzetlidir. Evleri kiremitli, 5 cami ve bir de tüccarların kaldığı bir han vardır. Şehir halkı
bağlı bahçelidir. Medrese, imaret, darülhadis gibi şeyler yoktur. Türk, çevresindeki köyler ise Hıristiyan’dır”.
Yedi sıbyan mektebi vardır. Limanı yoktur. Açık yerdir. Amma
gene de demir atılabilir durumdadır. Dağlarındaki yaban üzümü 1838 yılında Samsun’u gören Moltke de kentle ilgili olarak
ve nar rengi armut turşusu meşhurdur. Binlerce fıçı olarak benzer bilgiler vermektedir. Moltke’nin izlenimlerine göre
İstanbul’a gönderilir. Gemi palamarları için üretilen kendir Samsun hoş bir yer olup, uzaktan bakıldığında kentte eski bir
bütün dünyaya yetecek kadar çoktur. Şehir körfez tarafında vaki Ceneviz kalesi, birçok güzel yapılı Türk konağı, birkaç taş cami
olmuş, cenup tarafındaki dağ sahile bitişiktir”. ve han göze çarpmakta, evler bağ bahçe içinde olup, şehrin
çevresi zeytinliklerle çevrili bulunmaktadır. Moltke ayrıca kentin
Görüldüğü gibi 17. Yüzyıl’ın sonu itibarıyla Evliya Çelebi’ye çeyrek mil kuzeyinde dev gibi iri yontma taşlardan yapılmış
göre Samsun önemli bir merkez değildir. Nitekim 1701 yılında eski bir mendirek harabesi bulunduğunu, bunun arkasındaki
Samsun’dan geçmiş olan seyyah Tournefort da anılarında Evliya tepenin ise eski sur kalıntılarıyla çevrilmiş olduğunu belirtir.
Çelebi’yi destekler mahiyette “Gerimizde deniz kıyısında eski bir
Atina kolonisi olan Amisos’un harabeleri üzerine kurulmuş bir Samsun nüfusunun daha sonraki yıllarda artmaya devam ettiğini,
köy bıraktık” diye yazmıştır. J. Brant’ın 1836 yılında Samsun merkez nüfusunun 10.000 olarak
tahmin etmesinden anlıyoruz. 1850’de Samsun’a gelen A. D.
Kâtip Çelebi de Samsun hakkında şu bilgileri vermektedir; Mordtman, şehrin havasının fena olduğunu, Türklerin merkezde,
“Samsun Karadeniz kıyısında ünlü bir kasabadır. Amasya suyu Rum ve Ermenilerin ise yarım saatlik mesafedeki yüksekçe bir
(Yeşilırmak) kasabanın doğusundan geçerek denize dökülür. yer olan Kadıköy civarında oturduklarını, şehir etrafında iki
Samsun’un güneyindeki dağ bir yay çizerek batıdan ve doğudan cins tütün yetiştirilip, çoğunun İstanbul’a gönderildiğini ve bu
denizle birleşir. Samsun şehri, bu dağ silsilelerinin oluşturduğu tütünlerin Rumeli tütünlerine benzemediğini ifade etmektedir.
yarım çember ile Karadeniz arasında alçak bir düzlüktedir. Eski Bu ifadelerden o yıllarda sancağın başlıca üretim maddelerinin
yapı olarak bir kale ve kalenin içinde camiler, hamamlar ve tütün, zeytin, üzüm, sebze ve hububat olduğu anlaşılmaktadır.
çarşı vardır. Birkaç ev bir araya getirilerek oluşturulan öbeklerle

13
Şemseddin Sami Kamusu’l-âlâm adlı eserinde, 19.Yüzyıl kargaşa ve siyasî hareketlilik gayrimüslim nüfusun şehirde
sonunda kent nüfusunu 11.000 olarak göstermiştir. Yaklaşık yoğunlaşmasına neden olmuş, bu durum şehir nüfusunu
aynı tarihlerde (1860’da) Samsun şehrinin nüfusunun 16.000 yakından etkilemiş ve 20. Yüzyıl başlarında kentteki gayrimüslim
olduğunu belirten V. Cuinet’e göre bu nüfusun 5.000’i Müslüman, nüfus % 50 civarına ulaşmıştır.
6.000’i Rum, 3.000’i Ermeni 2.000’i de çeşitli topluluklardan
oluşmaktaydı. 20. Yüzyıl’ın başlarında şehir nüfusu 10.000’i Türk, 1921’de Samsun’a gelen Rus elçisi Frunze’nin anılarında kent
8.000’i Rum ve 2.000’i Ermeni olmak üzere 20.000 kadardı. özetle şu şekilde tanıtılmaktadır; “şehirde 27.000 nüfus vardır
ve bunun 18.000’i Türk gerisi (çoğunlukla Rum ve Ermeni olan)
19. Yüzyıl sonlarında Samsun’da ev sayısı 2.624 iken, 20. Yüzyıl’ın gayrimüslimdir. Şehir oldukça geniş ve iyi planlanmış sokaklara
başlarında ise 3.600 olduğu ifade edilmektedir. 1893 senesi sahip ve çoğu 2-3 katlı evlerden meydana gelmektedir.
yazında Samsun’dan geçen V. Flottwell şehrin nüfusunun, Türk, İskele civarında Reji idaresinin tütün depoları vardır. Kentte
Frenk ve Rumlardan oluştuğunu, Frenklerin sahilde, Rumların 500 kadar dükkân, 70 kadar fırın 30’dan fazla han ve iki otel
tepede (Kadıköy), Türklerin ise bu iki azınlığın kaldığı yer bulunmaktadır. Kara Samsun’da hâlâ Amisos’dan kalıntılar
arasında oturduklarını yazar. Ayrıca, İnhisar İdaresine ait tütün vardır. 1893’te faaliyete geçen Reji Tütün Fabrikasında 3.000
fabrikasında 600 işçi çalıştığını da kaydeder. kadar işçi çalışmakta, işçilerin çoğunluğunu Rumlar ve kadınlar
oluşturmakta, günde 3 milyon adet sigara üretilmektedir.
19. Yüzyıl ortalarında, Karadeniz’in buharlı gemilere açılması Kıyıdaki bataklıklar sıtmaya neden olmaktadır. Şehirden
kentin ekonomik yönden canlanmasına yardımcı olmuş, yüksek Çarşamba ve Bafra’ya şose yollar vardır. Samsun İç Anadolu’nun
kaliteli tütün ekiminin Bafra çevresinden başlayarak Samsun limanı durumundadır. Liman sığ ve rüzgâra açık olup, demir
yöresine yayılması kent nüfusunun artmasında etkili olmuştur. atıp tutunmak zordur. Limana 30-40 gemi sığabilmektedir. Yük
Nitekim 19. Yüzyıl’ın sonlarında şehir, devletin gelir seviyesinin boşaltma işi açıkta demirleyen gemilerle kıyı arasında kayıklar
belirlenmesi açısından kurulan komisyonlarca, orta gelirli aracılığı ile yapılmaktadır. Limandan koyun, buğday, yumurta ve
kentler grubu içinde yer almıştır. Bu dönemde şehrin hinterlandı deri ihraç edilmekte, şeker, manifatura ve (tenekede) gaz ithal
oldukça geniş olup, kent Diyarbakır, Harput ve Sivas vilayetlerinin edilmektedir. İthalat-ihracat işleri Rum ve Ermenilerin elindedir.
bile yolcu iskelesi durumundadır. Hattâ İstanbul’dan Bağdat’a Şehirde Osmanlı Bankası, Ziraat Bankası, Selanik Bankası ve
giden yolcular denizyolu ile önce Samsun’a gelmekte, buradan Atina Bankası vardır”.
karayolu ile Bağdat’a gitmekte, ya da Bağdat’tan gelenler önce
karayolu ile Samsun’a gelmekte, sonra buradan gemilerle Cumhuriyetin ilk yıllarında Mübadele sözleşmesi gereği
İstanbul’a geçmekteydiler. Bu dönemde Samsun limanına Yunanistan’dan gelen göçler sonucu, kentin Türk nüfusunun
uğrayan çok sayıda gemi sayesinde, kentte ithalat ve ihracat arttığı gözlenir. 1927’de yapılan ilk sayımda şehrin nüfusu,
artmış, başta tütün, hububat ve deri olmak üzere Samsun hemen hepsi Türk-Müslüman olmak üzere, 30.372 kişidir.
Anadolu’nun önemli ihracat limanlarından biri olmuştur.
Cumhuriyet Dönemi’nde Samsun şehri yine liman kimliği ve
Kentin ulaşım açısından taşıdığı bu özellik, sonraki dönemlerde buna bağlı ticaret faaliyetleri ile ön plana çıkmıştır. Yükleme
Trabzon ve Ege kıyıları ile İç Anadolu’dan gelen ve Türkçe ve boşaltma şehrin önündeki koyda yer alan iskelelerden
konuşan Rumların, Ermenilerin ve Avrupalı tüccarların Samsun’a yapılıyordu. Bu iskeleler 8 adet olup gördükleri işleve göre
yerleşmelerine de sebep olmuştur. Kente yeni yerleşen bu Şimendifer, Yolcu, Tütün, Gümrük (Yük), Gaz, Dakik (Un),
insanlar ve eskiden beri burada yaşayan gayrimüslimler Zahire ve Park İskelesi diye adlandırılıyordu. Samsun iskeleleri
şehir içinde kendilerine yeni mahalleler kurmuşlardır. Millî 1950’lerde bugünkü modern liman yapılıncaya kadar şehre
Mücadele’nin başladığı yıllarda Samsun’da 20.000 nüfus olduğu hizmet etmiştir.
tahmin edilmektedir. Bu nüfus içinde gayrimüslimlerin oranı
dikkat çekici boyuttadır. 19. Yüzyıl boyunca bölgede yaşanan Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren Samsun’u iç kesimlere
bağlayan bir demiryolunun olmaması büyük eksiklik olarak

14
görülmüştür. Nitekim Samsun-Sivas demiryolu inşası Tekkeköy’ün kentsel alanları itibarıyla yaklaşık 600.000 nüfuslu
Cumhuriyet kurulduktan sonra ilk olarak ele alınmış projelerden bir şehirdir.
biridir ve hattın ilk 50 km’lik kısmı 1926’da açılmıştır. 1932’de
demiryolu Sivas’a ulaştırılmıştır. 1933 yılında Samsun-Çarşamba Fotoğraflardaki Samsun
arasında 39 km’lik bir demiryolu yapılarak hat şehrin doğusuna Samsun’da geçmişten günümüze ayakta kalan yapılara
doğru uzatılmıştır. Daha sonra yapılan demiryolu ve karayolu bakıldığında bunların çoğunlukla Osmanlı dönemine ait olduğu,
ağlarıyla Samsun, Karadeniz illerinin Anadolu’ya açılan çıkış özellikle de Osmanlı’nın son döneminde inşa edilen eserler
noktası haline gelmiştir. oldukları dikkati çekmektedir. Karadeniz’de ticaretin gelişmesi
Cumhuriyetin ilk yıllarında Samsun’a demiryolunun ulaşmasıyla ve Samsun’un önemli bir liman kenti haline gelmesiyle, özellikle
liman daha da önem kazanmış ve modern bir limana olan 19. Yüzyıl’ın ikinci yarısından itibaren şehrin büyümesine bağlı
ihtiyaç artmıştı. Cumhuriyetin başlarındaki ekonomik zorluklar olarak değişik amaçlara uygun çok sayıda bina inşa edilmiştir.
nedeniyle Samsun’un konum ve önemine yakışan bir limana Bu eserlerin bir kısmı Türk-İslam kimliğini taşırken bir kısmı da
sahip olması için önceden girişilen teşebbüslerden bir sonuç Levanten mimarisinin izlerini yansıtmaktadır. Özellikle tütün
alınamamıştı. Fakat devlet sonraki yıllarda bu işi de başarmış, ticareti, işlenmesi ve ihracatı şehirde bu iş kolunda bir canlılık
1953’de bu işi üzerine alarak 1960 da dalgakıran ve rıhtımların meydana getirdiği için, buna uygun depo ve antrepolar inşa
inşasını bitirmiştir. Daha sonraki yıllarda yapılan eklemelerle edilmiş, limanın kapasitesi arttırılmış, yine buna bağlı olarak
Samsun Limanı önemli miktarda yükleme ve boşaltmanın peş peşe yabancı konsolosluklar ve bankalar açılmıştır. Kentte
yapılabildiği bir liman özelliği kazanmıştır. giderek artan canlılığa bağlı olarak askerî, idarî, ekonomik,
sosyal ve kültürel tesisler de çoğalmıştır.
Modern liman tesislerinin de desteğiyle Samsun kısa zamanda
Türkiye’nin önde gelen şehirlerinden biri haline gelmiştir. 1970’li 1869 yılında meydana gelen yangın kentte büyük bir tahribata
yıllarda Azot ve Bakır fabrikalarının yapılması, geçmişten beri yol açmıştır. Yangından sonra Fransa’dan getirilen bir mimara
devam eden tütün üretimi ve buna bağlı yaprak tütün işleme kent planı yeniden hazırlatılmış, bu plana göre, şehirde birbirini
ve sigara sanayisi kentte önemli gelişmelere sebep olmuştur. dik olarak kesen cadde ve sokak sistemi içinde, çoğunluğu iki
Bu ekonomik canlılık, o dönemde Türkiye’nin ikinci büyük katlı kâgir binalardan oluşan evler ve diğer kamu binaları inşa
fuarı olan Samsun Fuarı ile taçlanmış, Samsun aynı zamanda edilmiştir. Daha sonra özellikle II. Abdülhamit döneminde
doğusundaki ve çevresindeki illere göre büyük bir çekim kentteki imar faaliyetlerine büyük önem verilmiş, bir kısmı bu
merkezi haline gelerek önemli miktarda göç almıştır. Bu süreç albümde yer alan eserler o dönemde inşa edilmiştir.
1980’li yıllara kadar devam etmiştir. Fotoğraflarda yer alan bina ve anıtsal eserlerin bulundukları
Bütün bu ve diğer gelişmelerle Samsun şehri hızla büyümüş ve yerlere dikkatle bakıldığında bunların büyük kısmının kentin
zaman içinde bugünkü görünümünü almıştır. Şehir 1850’lerde merkezinde, özellikle liman çevresinde yer aldıkları görülür.
88 ha yer kaplarken, bu rakam 1950’de 256 ha, 1985’te ise Belediye Sarayı, Büyük Camii ve Saat Kulesi başta olmak üzere
1.304 hektar olmuştur. Bugün Samsun Büyükşehir Belediyesi bankalar, çeşmeler, okullar ve diğer ibadethaneler daha çok bu
merkez ilçeler sınırları dahilinde kalan iskân edilmiş kentsel kesimdedir. Sivil mimari örnekleri de yine çoğunlukla bu bölgede
alan yaklaşık 12.500 ha’ı bulmuştur. Eski Samsun merkez olmak yer almakla birlikte, Kadıköy ve Hançerli mahallelerinde de
üzere bugünkü Samsun şehri kentsel alanı doğuda Çınarlık bunların güzel örneklerine rastlamak mümkündür. Büyükşehir
beldesinden batıda Taflan’a kadar yaklaşık 50 km uzunluğa ve Belediyesi tarafından sürdürülen restorasyon çalışmaları sona
Ankara yolundan içeri yaklaşık 20 km derinliğe sahip, mekân erdiğinde kentin sahip olduğu tarihsel değerler ile birlikte,
olarak oldukça geniş bir yüzeye yayılmış, geleceğe ümitle resmî ve sivil mimari örnekleri de açığa çıkartılacak, kent gerçek
bakan, merkez ilçeleri oluşturan Atakum, Canik, İlkadım ve tarihî kimliğine kavuşmuş olacaktır.

15
16
Atatürk’ün Samsun Ziyaretleri
Mustafa Kemal ATATÜRK 1919 - 1930 yılları arasında dört kez Samsun’a gelmiştir. Samsun’a geliş sebepleri ve
tarihleri Türkiye Cumhuriyeti tarihi açısından önem arz etmektedir.

19- 25 Mayıs 1919: İngilizler 21 Nisan 1919 da Hariciye Nezareti’ne nota vererek, Orta Karadeniz’de asayişin
sağlanmasını isteyince bölgeye Mustafa Kemal Paşa’nın gönderilmesi kararlaştırılır. Bu karara göre
Anadolu’daki askeri ve mülki birimlerin üçte ikisi onun denetimine verilmişti. 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun’a
çıkan Mustafa Kemal Paşa ve karargahı burada 6 gün ikamet ettikten sonra karayolu ile 25 Mayıs 1919’da
Havza’ya geçti. Samsun ve Havza’da işgallere karşı Müdafaa-ı Hukuk adı altında örgütlenme başlatıldı.

20- 24 Eylül 1924: Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’u ikinci ziyareti beraberinde eşi Latife Hanım olduğu halde
gerçekleşti. Samsun’da kaldığı sürece Şahinzadeler’in evinde misafir edildi. Resmi temasları esnasında “…Ben
Samsun’u ve Samsun halkını gördüğüm zaman memleket ve millete ait bütün tasavvurlarımın, kararlarımın
her halde kabil-i istihsal olduğuna bir defa daha kani oldum. Samsunluların hal ve vaziyetlerinde gördüğüm,
gözlerinde okuduğum, vatanperverlik, fedakârlık, ümit ve tasavvurlarımı müspet kanaate isaleye kâfi gelmiştir.”
sözleriyle Samsun kamuoyunun Milli Mücadele’ye etkisini vurgulamıştır. Gezinin ikinci günü 21 Eylül’de
Samsun-Çarşamba Sahil Demiryolu hattının temelini atmıştır.

16 - 18 Eylül 1928: Reisicumhur Mustafa Kemal İzmir Vapuru ile 16 Eylül 1928’de Samsun’a gelmiştir. Üçüncü
gezinin amacı ileride uygulamaya konulacak olan alfabe değişikliği için kamuoyu oluşturmaktı. Gazi, gezi
esnasında İl Genel Meclisi salonunda toplanmış bulunan memurlara yeni Türk harfleriyle yazılmış kitaplar
dağıttırarak daha sonra onları sınava tabi tuttu. 18 Eylül Salı günü kendileri için hazırlanan özel trenle
Samsun’dan ayrıldı.

22 - 26 Kasım 1930: 17 Kasım 1930 Ankara’dan ayrılan Büyük Gazi, Kayseri, Sivas, Tokat, Amasya üzerinden 22
Kasım’da Samsun’a gelmiştir. 22- 26 Kasım tarihleri arasında Samsun’da ikamet eden Mustafa Kemal Paşa Gazi
Evi’nde misafir edilmiştir. 23 Kasım’da İçişleri Bakanı Şükrü (Kaya) Bey ve Samsun Valisi Kâzım (İnanç) Paşa ile
şehri gezdi, incelemelerde bulundu. 24 Kasım’da Çarşamba Türk Ocağı’nda gençlerle buluştu. 26 Kasım 1930 da
deniz yoluyla Trabzon’a hareket etti.

17
19. Yüzyıl sonlarına ait bir Samsun gravürü.

18
Rus Donanması’nın bombardımanından sonra Samsun Limanı’nı gösteren bir gravür.

19
19. Yüzyıl sonlarına ait bir Samsun gravürü.
20
Rus Donanması’nın bombardımanından sonra Samsun Limanı’nı gösteren bir gravür.
21
19. Yüzyıl sonlarına ait bir Samsun gravürü.

22
Rus Donanması’nın bombardımanından sonra Samsun Limanı’nı gösteren bir gravür.

23
19. Yüzyıl sonlarına ait bir Samsun gravürü.

24
Rus Donanması’nın bombardımanından sonra Samsun Limanı’nı gösteren bir gravür.

25
19. Yüzyıl sonlarına ait bir Samsun gravürü.

26
Rus Donanması’nın bombardımanından sonra Samsun Limanı’nı gösteren bir gravür.

27
Atatürk kendisine hediye
edilen günümüz Gazi
Müzesi binasından çıkmış
reji fabrikasına doğru
yürürken, 25 Kasım 1930
Atatürk kendisine hediye
edilen günümüz Gazi
Müzesi binasından çıkmış
reji fabrikasına doğru
yürürken, 25 Kasım 1930
Atatürk kendisine hediye
edilen günümüz Gazi
Müzesi binasından çıkmış
reji fabrikasına doğru
yürürken, 25 Kasım 1930
Atatürk kendisine hediye
edilen günümüz Gazi
Müzesi binasından çıkmış
reji fabrikasına doğru
yürürken, 25 Kasım 1930
Atatürk kendisine hediye
edilen günümüz Gazi
Müzesi binasından çıkmış
reji fabrikasına doğru
yürürken, 25 Kasım 1930
Atatürk kendisine hediye
edilen günümüz Gazi
Müzesi binasından çıkmış
reji fabrikasına doğru
yürürken, 25 Kasım 1930
Atatürk kendisine hediye
edilen günümüz Gazi
Müzesi binasından çıkmış
reji fabrikasına doğru
yürürken, 25 Kasım 1930
19. Yüzyıl sonlarına ait bir Samsun gravürü.

44
Rus Donanması’nın bombardımanından sonra Samsun Limanı’nı gösteren bir gravür.

45
19. Yüzyıl sonlarına ait bir Samsun gravürü.
46
Rus Donanması’nın bombardımanından sonra Samsun Limanı’nı gösteren bir gravür.
47
19. Yüzyıl sonlarına ait bir Samsun gravürü.

48
Rus Donanması’nın bombardımanından sonra Samsun Limanı’nı gösteren bir gravür.

49
Törenler
Milli Mücadele’yi müteakip Cumhuriyet tarihinin dönüm noktalarını oluşturan Mustafa Kemal Paşa’nın 19
Mayıs 1919’da Samsun’a gelişi, TBMM’nin açılışı, Başkumandanlık Meydan Muharebesi ve Cumhuriyetin ilanı
değişik tarihlerde milli bayram olarak ilan edilmiştir. Söz konusu bayramlar ülke genelinde olduğu gibi Samsun
vilayeti dahilindeki yerleşim birimlerinde de düzenlenen tören ve etkinlikler çerçevesinde kutlanmaktadır.

Bu bayramlardan 19 Mayıs’ın Samsun’un yerel tarihinde özel bir yeri vardır. Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a
çıkışı 1926 yılından itibaren Samsun’da 19 Mayıs Gazi Günü ismiyle kutlanmaya başlandı. Bu isim 1934’de
Atatürk Günü şeklinde değiştirildi. 1937’den itibaren milli eğitime bağlı okullarda İdman Bayramı adı altında
çeşitli etkinlikler tertip edilmeye başlandı. Nihayet 4 Temmuz 1938’de Gençlik ve Spor Bayramı ismiyle milli
bayram ilan edildi. Aynı yıl Samsun’da bastırılan programda 19 Mayıs Atatürk Günü ve Spor, Gençlik Bayramı
şeklinde isimlendirilmişti. Bu etkinliğin ismi 1981’de 19 Mayıs Günü Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı
şeklinde bir kez daha değiştirildi. 1933 yılından itibaren bayram haftalarında Yerli Malları Haftası tertip
edilmeye başlamıştır. Serginin amacı vilayet dahilinde elde edilen tarım ürünleri ve mamul malları sanayi ve
ticaret erbabına tanıtmaktır.
Rus Donanması’nın bombardımanından sonra Samsun Limanı’nı gösteren bir gravür.
Rus Donanması’nın bombardımanından sonra Samsun Limanı’nı gösteren bir gravür.
Rus Donanması’nın bombardımanından sonra Samsun Limanı’nı gösteren bir gravür.
54
Rus Donanması’nın bombardımanından sonra Samsun Limanı’nı gösteren bir gravür.
55
19. Yüzyıl sonlarına ait bir Samsun gravürü.
56
Rus Donanması’nın bombardımanından sonra Samsun Limanı’nı gösteren bir gravür.
57
19. Yüzyıl sonlarına ait bir Samsun gravürü.

58
Rus Donanması’nın bombardımanından sonra Samsun Limanı’nı gösteren bir gravür.
59
19. Yüzyıl sonlarına ait bir Samsun gravürü.

60
Rus Donanması’nın bombardımanından sonra Samsun Limanı’nı gösteren bir gravür.

61
19. Yüzyıl sonlarına ait bir Samsun gravürü.

62
Rus Donanması’nın bombardımanından sonra Samsun Limanı’nı gösteren bir gravür.

63
19. Yüzyıl sonlarına ait bir Samsun gravürü.
64
Rus Donanması’nın bombardımanından sonra Samsun Limanı’nı gösteren bir gravür.

65
19. Yüzyıl sonlarına ait bir Samsun gravürü.

66
Rus Donanması’nın bombardımanından sonra Samsun Limanı’nı gösteren bir gravür.

67
30 Ağustos törenleri Samsun Harp Okulu geçişi.

68
Rus Donanması’nın bombardımanından sonra Samsun Limanı’nı gösteren bir gravür.

69
30 Ağustos törenleri, 1938.

70
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

71
30 Ağustos törenleri, 1938.

72
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

73
30 Ağustos törenleri, 1938.

74
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

75
30 Ağustos törenleri, 1938.
76
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
77
30 Ağustos törenleri, 1938.
78
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

79
30 Ağustos törenleri, 1938.
80
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
81
30 Ağustos törenleri, 1938.
82
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
83
30 Ağustos törenleri, 1938.
84
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
85
30 Ağustos törenleri, 1938.
86
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

87
30 Ağustos törenleri, 1938.
88
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
89
30 Ağustos törenleri, 1938.
90
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
91
30 Ağustos törenleri, 1938.
92
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
93
30 Ağustos törenleri, 1938.
94
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

95
30 Ağustos törenleri, 1938.
96
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
97
30 Ağustos törenleri, 1938.
98
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
99
30 Ağustos törenleri, 1938.

100
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

101
30 Ağustos törenleri, 1938.

102
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

103
30 Ağustos törenleri, 1938.

104
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

105
30 Ağustos törenleri, 1938.

106
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

107
30 Ağustos törenleri, 1938.

108
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

109
110
Gazi Parkı ve Anıtı
Karadeniz’in kıyısında güzel bir konuma sahip olan Samsun aynı zamanda dış dünyaya açılabilen, uluslararası
ticaretin yapıldığı bir liman kenti idi. Ancak 1923 yılı itibarıyla halkın dinlenebileceği modern bir parkı yoktu.
Bu ihtiyacı gidermek üzere Samsun Belediye Meclisi 1924 yılı Nisanı’nda Tophane arsasının ve bitişiğindeki
mezarlığın parka dönüştürülmesine karar verdi. 1927 yılına kadar mevcut mezarlar taşınmış, park büyük ölçüde
tamamlanmış ve vatandaşların istifadesine sunulmuştur. İlk yıllarda parkın yanındaki çay bahçesinde balo ve
sair eğlenceler tertip edilmekteydi. Parkın karşısındaki Park İskelesi ise gezinti amacıyla kullanılmaktaydı.

1927 yılı başlarında parka Mustafa Kemal Paşa’nın heykelinin dikilmesine karar verildi. Gazi Günü’nün ikinci
kutlanışı olan 19 Mayıs 1927 de heykelin temeli Gazi Parkı’nda atıldı. Avusturyalı Heinrich Krippel (1883-1945)
tarafından yapılan heykelin açılışı 15 Ocak 1932 günü gerçekleştirildi. Gazi Heykeli, Onur Anıtı, Atatürk Heykeli
gibi isimlerle tanımlanan anıt İlk Adım’ın ve Samsun’un sembolü oldu. Kenti ziyarete gelen yerli ve yabancı
turistler sanki şehre geldiklerini ispatlamak istercesine anıtın önünde bir fotoğraf çektirmektedirler. Keza
şehirde valilik, belediye ve üniversite gibi birçok resmi kurumun amblemlerinin de ana kütlesini oluşturmuştur.

111
30 Ağustos törenleri, 1938.
112
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
113
30 Ağustos törenleri, 1938.
114
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
115
Atatürk Anıtı dökümhanede demonte durumda, 1931.

116
Atatürk Anıtı motajlanmış olarak dökümhanede, 1931.
117
30 Ağustos törenleri, 1938.
118
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
119
120
Atatürk kendisine hediye
edilen günümüz Gazi
Müzesi binasından çıkmış
reji fabrikasına doğru
yürürken, 25 Kasım 1930

121
Atatürk kendisine hediye
edilen günümüz Gazi
Müzesi binasından çıkmış
reji fabrikasına doğru
yürürken, 25 Kasım 1930
Atatürk kendisine hediye
edilen günümüz Gazi
Müzesi binasından çıkmış
reji fabrikasına doğru
yürürken, 25 Kasım 1930
Atatürk kendisine hediye
edilen günümüz Gazi
Müzesi binasından çıkmış
reji fabrikasına doğru
yürürken, 25 Kasım 1930
Atatürk kendisine hediye
edilen günümüz Gazi
Müzesi binasından çıkmış
reji fabrikasına doğru
yürürken, 25 Kasım 1930
Samsun
Samsun ve çevresinin iskan tarihi tarih öncesine kadar inmektedir. Bu yerleşmeler savunma amacıyla tepe
noktalarda inşa edilmişti. Bu yerleşmelerden birisi Mert Irmağı ağzındaki Dündartepe , diğeri Kalyonburnu
sırtlarındaki Amisos yerleşkeleridir. Türkler Amisos’un 3 km. doğusunda Samsun Kalesi’ni inşa ettiler. Netice
itibarıyla 13. yüzyılda Orta Karadeniz’de birisi gayrimüslimlere diğeri Müslümanlara ait iki şehir ortaya çıktı.
Çelebi Mehmed zamanında bu iki yerleşke Osmanlı çatısı altında idari birlikteliğe kavuştu. Samsun şehrinin
nüfusu 15. yüzyılın sonlarına doğru yaklaşık 2.500 kadardı.

Tanzimat döneminde Osmanlı’nın serbest ekonomiye geçişi sonrası Kızılırmak ve Yeşilırmak havza ve
deltalarının iskelesi konumunda olan Samsun Karadeniz’in en işlek limanı haline gelmişti. Bu ekonomik ve ticari
canlılık sonucu kentin nüfusu II. Abdülhamid döneminde on bir bine ve İkinci Meşrutiyet Dönemi’nde kırk bine
ulaşmıştır.

Samsun Osmanlı döneminde Canik sancağının merkezidir. Canik klasik dönemde Sivas’a ve Tanzimat
döneminde Trabzon vilayetine bağlı sancak statüsündedir. İkinci Meşrutiyet döneminde bağımsız sancak
statüsü verilmiştir.
19. Yüzyıl ortalarında
Samsun şehrinin genel
görünümü.
19. Yüzyıl ortalarında
Samsun şehrinin genel
görünümü.
Büyük Caminin minaresinden Selahiye’ye bakış, 1934.
30 Ağustos törenleri, 1938.

138
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

139
30 Ağustos törenleri, 1938.

140
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

141
30 Ağustos törenleri, 1938.

142
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

143
144
19. Yüzyıl ortalarında
Samsun şehrinin genel
görünümü.
Atatürk kendisine hediye
edilen günümüz Gazi
Müzesi binasından çıkmış
reji fabrikasına doğru
yürürken, 25 Kasım 1930
30 Ağustos törenleri, 1938.

30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.


148
149
30 Ağustos törenleri, 1938.

150
Bedestan
151
30 Ağustos törenleri, 1938.
152
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
153
30 Ağustos törenleri, 1938.
154
Samsundaki ilk çok katlı binası olan Kefeli apartmanı ve çevresi

155
Samsun, 1936.

156
157
Osmanlı Bankası, 1931.

158
Selanik Bankası, 1929.

159
Samsun, 1943.

160
Samsun, 1936

161
Samsun, 1933 veya1966.

162
Hükümet Caddesi, 1928

163
30 Ağustos törenleri, 1938.
164
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
165
30 Ağustos törenleri, 1938.
166
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
167
30 Ağustos törenleri, 1938.
168
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
169
Samsun, 1935.

170
Samsun, 1935

171
30 Ağustos törenleri, 1938.

172
Samsun, 1936

173
19. Yüzyıl ortalarında
Samsun şehrinin genel
görünümü.
19. Yüzyıl ortalarında
Samsun şehrinin genel
görünümü.
19. Yüzyıl ortalarında
Samsun şehrinin genel
görünümü.
30 Ağustos törenleri, 1938.

30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.


180
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

181
30 Ağustos törenleri, 1938.
182
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
183
30 Ağustos törenleri, 1938.
184
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

185
186
19. Yüzyıl ortalarında
Samsun şehrinin genel
görünümü.

187
19. Yüzyıl ortalarında
Samsun şehrinin genel
görünümü.
19. Yüzyıl ortalarında
Samsun şehrinin genel
görünümü.
30 Ağustos törenleri, 1938.

192
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

193
19. Yüzyıl ortalarında
Samsun şehrinin genel
görünümü.
196
19. Yüzyıl ortalarında
Samsun şehrinin genel
görünümü.

197
198
Ulaşım
Cumhuriyetin ilk yıllarında ulaşım ülkenin en önemli sorunlarından birisidir. Atatürk döneminde vilayet
toprakları bir taraftan demiryolları ile örülürken diğer taraftan modern teknolojiye uygun karayolu inşaatları
gerçekleştirilir. Özellikle Kızılırmak ve Yeşilırmak üzerine betonarme köprüler inşa edilir. Bu köprüler inşa edildiği
dönemde Türkiye’nin en büyük köprüleri payesini alırlar.

Samsun Sahil Demiryolu: 6 Aralık 1923 tarihinde Türk tütün piyasasının büyük ihracat firması sahiplerinden
Nemlizadeler ile Nafıa Vekâleti arasında Çarşamba ve Bafra ovalarını Samsun limanına bağlayacak olan
yaklaşık 150 km uzunluğunda ve 75 cm. genişliğinde dar bir demiryolu hattı döşenmesi hususunda bir sözleşme
imzalandı. Sözleşmeye uygun olarak Samsun Sahil Demiryolları Türk Anonim Şirketi ismiyle bir şirket kuruldu.
21 Eylül 1924 tarihinde Mustafa Kemal’in de iştirakiyle gerçekleştirilen temel atma töreniyle inşaata başlandı.
Demiryolu 1926 yılında hizmete alındı. İşletme 1931 yılında devletleştirildi. Samsun- Çarşamba hattı Devlet
Demiryolları tarafından 1955 yılına kadar işletilmiş ve aynı yıl sökülmüştür. 1980 yılında bu sefer geniş hat
döşenmek suretiyle tekrar hizmete alınmıştır.

Samsun - Sivas Demiryolu: 1911 yılında Canik Mutasarrıfı Mehdi Bey’in ilk harcı koyması ile inşaata başlanıldı.
İnşaat ve işletme ruhsatı Birinci Dünya Savaşı öncesi La Régie Générale şirketine verildi. Birinci Dünya Savaşı
ve seferberliğin ilânı inşaatı tatil etmek zaruretini doğurdu. 23 Aralık 1924’de inşaat yeniden başlatıldı ve 1932
yılında Samsun- Sivas hattı hizmete alındı.

Karayolu: Samsun’un karayolu ulaşımını iç ve dış yollar olmak üzere iki bölümde incelemek mümkündür. Dış
yollar Samsun’u Basra’ya bağlayan karayolu olup, iç yollar ise Samsun’u kaza merkezleri olan kasabalara
bağlayan yollardır. 1914 yılı itibarıyla, Canik sancağı sınırları dahilindeki karayolunun uzunluğu Samsun-
Bafra- Alaçam yolu 90 km., Samsun- Çarşamba- Terme- Ünye- Fatsa yolu 115 km ve Ünye- Niksar yolu 85 km.
olmak üzere toplam 290 km kadardı. Savaş sebebiyle 1915–1923 yılları arasında yol uzunluğunda herhangi bir
artış olmadı. 1923- 1933 yılları arasındaki faaliyetler neticesinde vilayet sınırları dahilindeki yolların uzunluğu
281 kilometresi şose olmak üzere toplam 331 kilometreye ulaştı. 1931 yılında Çarşamba Yeşilırmak üzerine ve
1937’de Bafra Kızılırmak üzerine inşa edilen köprüler hizmete alındı. Her iki köprü de inşa edildikleri dönemde
Türkiye’nin en uzun köprüsü unvanına sahip olmuşlardı. Samsun vilayetinin modern karayolu ağına sahip
olmasında Vali Kazım Paşa’nın gayret ve çabalarını burada vurgulamak gerekir.

Liman: Samsunda 1911 yılında liman inşaatı planlandı ama gerçekleştirilemedi. Samsun’da liman inşaatı
1926 yılında tekrar gündeme geldiyse de proje aşamasında kaldı. Yükleme ve boşaltma şehrin önündeki koyda,
kıyıdan itibaren denize uzanan ve devlet demiryolları, muhasebe-i hususiye ve belediye tarafından işletilen
Şimendüfer, Tütün, Gümrük, Yolcu, Gaz, Un, Zahire ve Park iskelelerinden yapılmaktaydı.
199
Üstte: Yolcu iskelesi, 1936.
200
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
201
30 Ağustos törenleri, 1938.
202
1925.
203
30 Ağustos törenleri, 1938.
204
Samsun-Çarşamba demiryolu açılışı, 1924.
205
30 Ağustos törenleri, 1938.

206
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

207
30 Ağustos törenleri, 1938.
208
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
209
30 Ağustos törenleri, 1938.

210
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

211
30 Ağustos törenleri, 1938.
212
Samsun Sivas hattı lokomotifi, 1931.

213
Lokomotif önünde, 1939.

214
Havza tren istasyonu, 1930.

215
Havza tren istasyonu.

216
Havza tren istasyonu.

217
30 Ağustos törenleri, 1938.

218
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

219
Samsun karayolu inşaatı, 1931.

220
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

221
222
223
224
Eğitim
Vilayet dahilinde eğitim ve kültür kurumları olarak ilköğretim, ortaöğretim kurumları ve bir de kütüphane
bulunmaktaydı. 1923 - 1940 yılları arasında vilayet dahilindeki ilk mektep sayısı 50’den 145’e çıkmıştır. Ayrıca
vilayet merkezi Samsun’da erkek ve kız orta mektepleri, lise, meslek okulu statüsünde İstiklal Ticaret Mektebi
bulunmaktaydı. Samsun’daki orta dereceli okullar şehir halkının yanı sıra Samsun vilayeti sınırları dahilindeki
kasaba ve köylerde yaşayanlara da hitap etmekteydi. Ebeveynleri şehirde oturmayan öğrenciler ya kiralık
evlerde veya pansiyonlarda kalmaktaydılar. Bu arada belirtmek gerekirse şapkayı halka benimsetmek ve şapka
takmayı alışkanlık haline getirmek için ortaokul ve liseli öğrencilere şapka takma zorunluluğu getirilmişti.
Dolayısıyla bu dönemde şapka öğrencilerin değişmez aksesuarları arasında yer almaktaydı. 1930 yılında içinde
4.260 cilt kitabın yer aldığı Gazi Kütüphanesi açılmış ve Samsun halkına hizmet vermeye başlamıştır.

225
30 Ağustos törenleri, 1938.

226
Samsun Ortaokulu öğrencileri gezide, 1929.

227
Samsun Ortaokulu öğrencileri gezide, 1931.

228
Bozkurt İlkokulu öğrencileri, 1930.

229
Bozkurt İlkokulu öğrencileri, 1929.

230
Bafra Öğretmenevi, 1941.

231
Samsun Ortaokulu, 1931.

232
Bafra Cumhuriyetin 16. Yılı kutlamaları, 1939.

233
23 Nisan kutlamaları, 1938.

234
Bafra Kızılırmak Muhtelit Mektebi, 1935.

235
Samsun Ortaokulu, 1932.

236
Samsun Lisesi Öğretmenleri, 1939.

237
30 Ağustos törenleri, 1938.

238
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

239
240
241
242
243
30 Ağustos törenleri, 1938.

244
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

245
30 Ağustos törenleri, 1938.

246
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

247
30 Ağustos törenleri, 1938.

248
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

249
30 Ağustos törenleri, 1938.

250
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

251
252
253
254
Üretim
Cumhuriyetin ilk yıllarında Samsun’un en önemli geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Özellikle tütün
Samsun’un ve ülkenin en önemli ihraç maddeleri arasında yer almaktaydı. 1927 yılı itibarıyla vilayet dahilinde
üretilen tahıl, baklagiller ve endüstriyel bitkilerin miktarı 65.000 tona yaklaşmıştı. Bölgede aynı tarihte mevcut
büyük ve küçükbaş hayvan sayısı ise yaklaşık 400.000 kadardı.

Cumhuriyetin ilk yıllarında Samsun’da tütün merkezi, tütün fabrikası, ticaret odası, bankalar, hastaneler,
oteller gibi ticari ve sınai alanlarında hizmet veren bir çok kurum Osmanlı’dan Cumhuriyete intikal etmiştir.
Osmanlı’dan Cumhuriyete geçişte meslek çeşitliliği ve esnaf sayısı açısından bir daralma söz konusudur.
Cumhuriyetin ilk çeyreğinde Samsun vilayeti dahilinde içki, meşrubat, matbaa, un, tütün, sigara, fanila,
çorap, buz, kereste, şekerleme, bakır ve çinko-döküm fabrika ve atölyeleri mevcuttu. Ticaret ve hizmet sektörü
sahasında ise avukatlık, banka, deniz nakliye kumpanyaları, sigorta şirketleri, otomobil acentesi, müteahhitlik
hizmetleri veren kişi, kurum ve kuruluşları vardır.

255
30 Ağustos törenleri, 1938.
256
257
30 Ağustos törenleri, 1938.
258
Bafra Kereste Fabrikası, 1935.

259
19. Yüzyıl ortalarında
Samsun şehrinin genel
görünümü.
30 Ağustos törenleri, 1938.
262
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
263
30 Ağustos törenleri, 1938.

264
Üstte: Bafra Kızılırmak Köprüsü, Altta: Çarşamba köprüsü.
265
266
Alaçam’dan
bir sokak görüntüsü,
193O’lu yıllar.

267
268
19. Yüzyıl ortalarında
Samsun şehrinin genel
görünümü.

269
30 Ağustos törenleri, 1938.

270
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

271
30 Ağustos törenleri, 1938.

272
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.

273
274
19. Yüzyıl ortalarında
Samsun şehrinin genel
görünümü.

275
30 Ağustos törenleri, 1938.
276
30 Ağustos törenlerinde vali ve garnizon komutanı askerleri selamlarken, 1938.
277
Üstte: Bafra’da Alaçam caddesi, Altta Bafra Cumhuriye Meydanı.
278
Üstte: Bafra Hükümet Konağı, Altta: Bafra genel görünümü.
279
30 Ağustos törenleri, 1938.
280
Üstte: Bafra Kızılırmak Köprüsü, Altta: Çarşamba köprüsü.
281
282
283
Havza.

284
Havza.

285
286
287
288
289
290

You might also like