Professional Documents
Culture Documents
12.sinif Türk Edebi̇yati Ders Notlari
12.sinif Türk Edebi̇yati Ders Notlari
SINIF
TÜRK EDEBİYATI
DERS NOTLARI
www.edebiyatogretmeni.org
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI’NIN Öğretici metinler bakımından bu dönemde büyük ilerle-
OLUŞUMU meler kaydedilmiş, önemli eserler verilmiştir.
Bilgi verme, düşündürme, açıklama amaçlanmış; metnin
Cumhuriyet'in ilk yıllarında ölen bazı sanatçılar dışında yapısı dil ve anlatımı, kullanılan motifler bu amaçlara göre
Milli Edebiyatçılar, Beş Hececiler ve Bağımsızlar olarak belirlenmiştir.
ele aldığımız şair ve yazarlar sanat hayatlarına Cumhu- Kurtuluş Savaşı’dan yeni çıkmış olan ülkenin Atatürk ilke
riyet döneminde de devam etmişlerdir. ve inkılâpları doğrultusunda büyük bir kalkınmaya giriş-
1923'ten 1940'a kadar devam eden dönemde Kurtuluş mesi sonucunda millete ve milletin kültürüne yönelinmiş,
Savaşı'nın yarattığı birliğin, yapılan inkılâp ve reformların Anadolu ve Anadolu insanı konu edilmiştir.
etkisiyle sanatçılar, yerli ve halka doğru bir "memleket Öğretici metinlerde günlük konuşma dilindeki Türkçe
edebiyatı" anlayışıyla Anadolu'yu ve Anadolu halkını ko- sözcükler, halk söyleyişlerindeki tamlamalar kullanılır;
nu edinmişlerdir. Arapça ve Farsça sözcüklere fazla yer verilmez.
Milleti oluşturan değerler (müzik, edebiyat, mimari, oyun- Bu dönem yazarları, öğretici metinlerde terim ve kavram-
lar, masallar vb.) farklı yönleriyle edebi metinlerde yer ları, gündelik hayata ait sözcük ve sözcük gruplarını kul-
almıştır. lanarak edebi bakımdan güçlü bir anlatıma ulaşmayı
Memleket edebiyatı zevkiyle Batı estetiği sentezlenmeye amaçlarlar.
çalışılmıştır. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı öğretici metinlerinde
Batı kültür ve medeniyeti örnek alınmakla birlikte, Tan- yazı dilinin konuşma diline yaklaştırılması, açık ve sade
zimat’ta da olduğu gibi, yanlış Batılılaşma eleştiri konusu bir dilin kullanılması daha fazla okura ulaşılmasını sağla-
olmuştur. mıştır.
Anadolu; doğal güzellikleri, insanı, sosyal hayatı ve Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında öğretici metin
folkloruyla edebi eserlere yansımıştır. türlerinde eserler kaleme alan önemli sanatçılar şunlardır:
1923'ten 1940'a kadar Türk tarihi ve Atatürk'le ilgili konu-
lar ağırlık kazanmış, 1940'lı yıllardan sonra ise bireysel 1. NURULLAH ATAÇ (1898 – 1957)
duygu ve sorunlar da ele alınmıştır.
Uluslaşmaya verilen önemin bir yansıması olarak "bi- Deneme ve eleştiri türünde usta bir isimdir.
rey"e, "bireysel bilinç"e önem verilmiştir. Batılı anlamda ilk deneme ve eleştiri yazılarının yazarıdır.
Roman, hikâye, tiyatro, deneme gibi Batı'dan alınan 1940’tan sonraki yazılarında Türkçeyi özleştirme çabası
düzyazı türlerinde, teknik bakımdan daha olgunlaşmış öne çıkar.
eserler ortaya konulmuştur.
Cumhuriyet dönemi edebi ürünleri, dil ve zevk bakımın- Eserleri:
dan gelenekten ayrılmıştır. Deneme-Eleştiri: Günlerin Getirdiği, Karalama Defteri, Söz-
Cumhuriyet dönemi eserlerinde öz Türkçecilik anlayışı- den Söze, Ararken, Diyelim, Söz Arasında, Okuruma Mek-
nın da etkisiyle genel olarak açık ve anlaşılır bir dil kul- tuplar.
lanılmıştır. Günlük: Günce.
Dünyaya açılma ve çağdaşlaşma çabaları edebiyatı da
etkilemiş, dünya edebiyatı daha yakından takip edilmiş- 2. SUUT KEMAL YETKİN (1903 – 1980)
tir.
Dünya edebiyatıyla kurulan bağlar sonucunda; toplumcu Deneme ve eleştiriyle tanınmıştır.
gerçekçilik, sezgicilik, varoluşçuluk, gerçeküstücülük, Sanat, estetik, resim ve felsefe alanlarında eserler ver-
dadacılık gibi edebiyat akımlarından yararlanılmıştır. miştir.
Bireyin iç dünyasını anlatmaya çalışan edebiyatçılar, Düşüncelerini açık ve yalın bir anlatımla kaleme almıştır.
psikoloji ve psikiyatri alanlarındaki gelişmelerden yarar-
lanmışlardır. Eserleri:
Deneme: Günlerin Götürdüğü, Edebiyat Konuşmaları, Ede-
Özellikleri: biyat Üzerine, Düşün Payı, Yokuşa Doğru, Şiir Üzerine Dü-
şünceler, Denemeler
Yazı diliyle konuşma dili arasındaki fark ortadan kalkmış İnceleme-Araştırma: Ahmet Haşim ve Sembolizm, Sanat
dildeki sadeleşme çabaları aralıksız olarak sürmüştür. Felsefesi, Edebiyatta Akımlar.
Edebiyatımız bu dönemde toplumcu bir karakter kazan-
mış gerçekçi bir anlayış güdülmüştür. 3. İSMAİL HABİP SEVÜK (1892 – 1954)
Aruz ölçüsünün yerini hece ölçüsü almış, şiirlerde de
günlük konuşma dili kullanılmıştır. Yine bu dönemde şiirin Milli mücadeleye destek veren önemli yazarlardandır.
biçimce daha da serbestleşmesi sağlanmıştır. “İzmir’e Doğru” ve “Açıksöz” gazetelerinde başyazarlık
Şiir, roman, hikâye ve tiyatro gibi türlerde önemli gelişme- yapmıştır.
ler olmuştur. Romanda ve hikâyede halk gerçekleri ta- Türk edebiyatı tarihi, anı, gezi yazısı gibi türlerde eserler
mamen yerleşmiştir. Yine tiyatro ve deneme alanında bü- vermiştir.
yük gelişmeler gösterilmiştir.
Cumhuriyetin kuruluşuyla 1940 (İkinci Dünya Savaşı) Eserleri:
yılları arasında eser veren şair ve yazarlar genellikle da- Edebiyat tarihi – İnceleme: Türk Teceddüt Tarihi, Avrupa
ha önceki Milli Edebiyat akımının etkisinde tam anlamıyla Edebiyatı ve Biz, Edebiyat Bilgileri
"yerli" ve "halka doğru"; veya Batı'nın, özellikle Fransız Gezi Yazısı: Tuna’dan Batı’ya, Yurttan Yazılar
edebiyatının etkisinde kişisel yollarında yürümüşlerdir. Anı: O Zamanlar
Edebiyatımız İstanbul aydınlarının tekelinden kurtulmaya
başlamıştır. Anadolu'dan aydın yetişmeye başlamıştır. 4. CEMİL MERİÇ (1917 – 1987)
Bu dönemden itibaren farklı edebi topluluklar ortaya çık-
maya başlamıştır. Deneme türünün usta isimlerindendir.
Denemeleri dışında, edebiyat tarihi, felsefe, tarih çalışma-
ları ve çevirileri de vardır.
6. ABDÜLHAK ŞİNASİ HİSAR (1883 – 1963) Şiirleri ve tiyatrolarıyla ün kazanmış usta bir yazardır.
“Büyük Doğu” ve “Ağaç” dergilerini çıkarmıştır.
İstanbul’un lüks semtlerini ve Boğaziçi’ni, eski aşklarını, Fransız sembolistlerinden ve halk şiirinden yararlanarak
eğlencelerini anlatmıştır. heceyle kendine has, başarılı şiirler yazmıştır.
Anlaşılır bir dille, anı, makale, öykü ve romanlar yazmış- İlk dönem şiirlerinden sonra mistik konuları, madde ve
tır. ruh ilişkisini, insanın evrendeki yerini konu edinen şiirler
Anıları ve CHP roman yarışmasında (1942) üçüncü olan yazmıştır.
Fehim Bey ve Biz adlı romanı önemli eserleridir. “Kaldırımlar” şiiriyle geniş bir kesim tarafından tanınmış
ve sevilmiştir.
Eserleri: Şiirlerini “Çile” başlığı altında bir kitapta toplamış ve bu
Anı: Boğaziçi Mehtapları, Boğaziçi Yalıları, Geçmiş Zaman kitapta şiir anlayışını düzyazı olarak anlatmıştır.
Köşkleri, İstanbul ve Pierre Loti
Roman: Fehim Bey ve Biz Eserleri:
Şiir: Örümcek Ağı, Kaldırımlar, Ben ve Ötesi, Sonsuzluk
III. ÜNİTE: COŞKU VE HEYECANI DİLE GETİREN Kervanı, Çile
METİNLER (ŞİİR) Oyun: Tohum, Bir Adam Yaratmak, Künye, Sabırtaşı, Para,
Nam-ı Diğer Parmaksız Salih, Reis Bey, Yunus Emre, Ab-
1. ÖZ ŞİİR ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞİİR (SAF ŞİİR) dülhamit Han, Ahşap Konak, Siyah Pelerinli Adam
Öykü: Hikâyelerim
Türk edebiyatında "Saf Şiir" (Öz Şiir) eğilimi Ahmet Haşim'in Roman: Aynadaki Yalan
"Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar" adlı makalesiyle (Türk Anı: Yılanlı Kuyudan
edebiyatında ilk poetika örneği kabul edilir.) başlar.
2. AHMET HAMDİ TANPINAR (1901 – 1962)
Sanatın bir form sorunu olduğuna inanan bu şairler için
önemli olan iyi ve güzel şiir yazmaktır. Bu anlayışla kendileri- Şiir, öykü, roman, edebiyat tarihi, makale, deneme alanla-
ne özgü özel bir imge düzeni oluştururlar. rında eserler vermiştir.
Eserlerinde Doğu-Batı çatışması, “rüya” ve “zaman” kav-
Şiirde her türlü ideolojik sapmanın dışında kalarak sadece ramları, “geçmişe özlem”, “mimari” ve “musiki” öne çıkar.
okuyucuda estetik haz uyandıran şiir yazma eğilimi, bu şair- “Ne içindeyim zamanın! Ne de büsbütün dışında” dizeleri
leri her türlü mektepleşme eğiliminin dışında kalıp müstakil onun zamanı kavrayışının özünü vermektedir.
şahsiyetler olarak şiir yazmaya yöneltmiştir. ‘Bursa’da Zaman’ şiiri geniş bir kesim tarafından sevilmiş-
tir.
Şiiri soylu bir sanat olarak kabul eden bu şairlerde düşsel Ahmet Haşim’in özellikle de Yahya Kemal’in etkisinde
(hayali) ve bireysel yön ağır basar. kalmış, Sembolizmden etkilenmiştir.
Romanlarında psikolojik tahlillere önemle eğilen yazarın;
Saf şiir anlayışında estetik tavır ön plandadır. Bu anlayıştaki kendine has bir üslubu vardır.
şairler didaktik bilgiden uzak durup; bir şey öğretmeyi değil, Yazarlığı dışında İstanbul Üniversitesi’nde edebiyat pro-
musikiyle ya da musikinin çağrıştırdığı, uyandırdığı imgelerle fesörlüğü, milletvekilliği de yapmıştır.
insanın estetik duyarlılığını doyurmayı amaç edinirler. Kısa- “Beş Şehir” adlı önemli deneme kitabında Ankara, Erzu-
cası bu şairler şiirde anlama fazla önem vermezler. Anlaşıl- rum, Bursa, Konya ve İstanbul’u anlatmıştır.
mak için değil; duyulmak, hissedilmek için şiir yazarlar. “Huzur” romanı, aşkı, psikolojiyi ve Doğu-Batı karşıtlığını
içerir; roman kişilerinin adlarının verildiği dört bölümden
Şiirde biçim endişesi duyan bu şairlerde dize ve dil baş tacı- oluşur: İhsan, Nuran, Suat ve Mümtaz.
dır. Disiplinli çalışarak mükemmele varan halis şiir yazma
endişesi kendini hissettirir. Eserleri:
Şiir: Bütün Şiirleri
Gizemsellik, simgecilik, bireysellik, ruh, ölüm, masal, rüya, Roman: Mahur Beste, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Huzur,
mit temalarının yoğunca işlendiği bu şiirler zekâ ve bilincin Sahnenin Dışındakiler, Aynadaki Kadın.
disipliniyle bütünleştirilerek yazılmıştır. Öykü: Abdullah Efendi’nin Rüyaları, Yaz Yağmuru.
Deneme: Beş Şehir, Yaşadığım Gibi.
Özellikleri: Makale - İnceleme: Yahya Kemal, XIX. Asır Türk Edebiyatı
Tarihi, Edebiyat Üzerine Makaleler.
Milli Edebiyat Döneminin şiir hareketleri bu dönemin
oluşmasında etkili olmuştur. 3. AHMET MUHİP DIRANAS (1908 – 1980)
Şiir dili her şeyin üzerindedir.
Şiir bir biçim (form) sorunudur. Ahenk söyleyiş tarzı, ritim, Şiirleriyle tanınmakla birlikte tiyatro eserleri de vardır.
kafiye ile sağlanır. Fransız sembolizmiyle Türk şiir geleneğini başarıyla kay-
Amaç iyi ve güzel şiir yazabilmektir. naştırmıştır.
Dilde saflaşma, sadeleşme görülür.
Hece ölçüsüyle biçimsel mükemmelliğe önem verdiği 2. YAŞAR NABİ NAYIR (1908 - 1981)
şiirler yazmıştır. Aşk, insanın iç dünyası gibi bireysel duy-
guları işlemiştir. Şiirlerini Kahramanlar ve Onar Mısra adlı kitaplarda topladı
Kar, Olvido, Ağrı ve Fahriye Abla şiirleriyle sevilmiştir. ve diğer edebiyat türlerinde eserler verdi. 1933 yılında çı-
karmaya başladığı Varlık dergisini ömür boyu devam ettirdi.
Eserleri: Bu dergi Türk edebiyatının gelişmesinde, yeni kabiliyetlerin
Şiir: Şiirler yetişmesinde ve tanıtılmasında önemli rol oynadı. Ayrıca
Oyun: Gölgeler, O Böyle İstemezdi. Varlık yayınlarıyla da bir edebiyat kütüphanesi kurdu.
4. CAHİT SITKI TARANCI (1910 – 1956) 3. MUAMMER LÜTFİ BAHŞİ (1903 - 1947)
Otuz Beş Yaş, Desem ki ve Gün Eksilmesin Pencerem- Topluluğun dağılmasından sonra bütünüyle edebiyattan
den şiirleriyle tanınır. koptu.
Şiirlerinin çoğunda ölüm konusunu işlemiştir.
Romantizm ve sembolizmden etkilenmiştir. 4. VASFİ MAHİR KOCATÜRK (1907 - 1961)
Hece ölçüsüyle yazdığı şiirleri de serbest şiirleri de vardır.
Şiirde biçime, kafiyeye ve ahenge önem vermiştir. Şiirlerini Tunç Sesleri, Geçmiş Geceler, Bizim Türküler, Er-
genekon adlı kitaplarda topladı. Asıl çalışmasını edebiyat
Eserleri: tarihi ve incelemesine ayırdı.
Şiir: Otuz Beş Yaş, Düşten Güzel, Ömrümde Sükût, Sonrası
Mektup: Ziya’ya Mektuplar 5. CEVDET KUDRET SOLOK (1907 - 1992)
5. ASAF HALET ÇELEBİ (1907 – 1958) Birinci Perde adlı kitabında şiirlerini topladı. Roman ve tiyatro
türlerinde de eser veren Cevdet Kudret, okul kitapları ve
Hiçbir akıma girmeyen kendine has bir şairdir. edebiyat tarihimizle ilgili ciddi eserler yazdı.
Gençlik yıllarında divan edebiyatından etkilendi. Gazeller
ve rubailer yazdı. 1937'den sonra serbest ölçü kullanma- 6. ZİYA OSMAN SABA (1910 - 1957)
ya ve Batı şiirinin tekniklerine yönelmeye başladı.
Şiirlerinde dinlerden, ideolojilerden, toplumsal olaylardan Grubun şiire en sadık şahsiyeti oldu. Sebil ve Güvercinler,
çok Anadolu-İran-Hindistan çizgisi üzerinde uzanan bir Geçen Zaman, Nefes Almak adlı kitaplarında şiirlerini topla-
yaşamın görünümlerini sesler aracılığıyla dile getirdi. yan Ziya Osman Saba hikâyeler de yazmıştır. Özellikle ev içi
şiirler yazdı ve kendisinden daha kabiliyetli bir başka şaire,
Eserleri: Behçet Necatigil'e örnek oldu. Şair yalnızlık duygusunu ve
Şiir: He, Lâmelif, Om Mani Padme Hum hatıraları şiirlerinde başarıyla dile getirir. Heceyi, durakların-
da değişiklik yapmadan kılınır. Serbest şiir örnekleri de ver-
YEDİ MEŞALECİLER miştir. Ziya Osman, bütün insanların mutlu olduğu ve herke-
sin hoşgörü içinde yaşadığı bir dünya özlemiyle yaşar. Bu
1928 yılında ortaya çıkan bu topluluk, şiir ve yazılarını "Yedi yönüyle Yunus Emre ve Mevlana geleneğinin modern çağ-
Meşale" adlı kitapta toplamışlardır. daki sesidir.
Türkiye'de Cumhuriyet döneminde "sanat sanat içindir" deyip 7. KENAN HULUSİ KORAY (1906 - 1944)
öz şiir anlayışını benimseyen ilk grup Yedi Meşaleciler'dir.
İçlerindeki tek hikâye yazardır. Yaşadığı sürede beş hikâye
Bunlara göre şiir hiçbir fikir ve ideolojinin hizmetinde kullanı- kitabı yayınlamış, "Osmanoflar" romanı ve kısa hikâyelerinin
lamazdı. Gerçek şiir, sanat için yazılan, samimi ve yenilik birçoğu gazete sayfalarında kaybolup gitmiştir.
dolu olan şiirdir.
Gazeteciliğinin de etkisiyle küçük hikâye tarzını benimseyen
Özellikleri: sanatçı, Cumhuriyet döneminde korku türünde örnekler ve-
ren ilk hikâyecidir. Önemli hikâyeleri: Bir Yudum Su,
Sanat, sanat için olmalıdır. Osmanoflar, Bahar Hikâyeleri, Bir Otelde Yedi Kişi
Edebiyatta taklitten kaçınılmalı, daima yenilik, içtenlik,
canlılık aranmalıdır. 2. SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİR (1920 – 1960)
Batılı ilkelerle sanat yapılmalı, geleneksel temalar yerine
yeni temalar bulunmalıdır. Serbest Nazım: Genellikle ölçü ve kafiyeye bağlı bulunma-
Şiirde konu zenginliği sağlamak için hayalden yararlanıl- yan, dizelerindeki hece sayısı değişik olan şiirlerdir.
malıdır.
Şiirde hece ölçüsünü kullanmışlardır. Servet-i Fünûn’dan sonra kullanılmaya başlanan bu nazım
Çarpıcı imge ve benzetmelerle zenginleştirdikleri şiirleri, şekli günümüzde çok yaygınlaşmıştır. Ölçü ve kafiye şiire
ustalıkla yapılmış birer tablo değeri taşır. ahenk verir. Serbest nazımlarda ise bu ahenk aliterasyon ve
Fransız sembolistlerin etkisinde kalmışlardır. asonanslarla sağlanır.
Edebiyatımızda kısa süreli bir yankı uyandıran Yedi Me-
şaleciler, hedeflerini gerçekleştiremeden dağılmışlardır. Serbest nazmın, şairlerin kullanışlarına göre pek çok çeşitleri
vardır. Bunun için de henüz belirginleşmiş bir kuralı yoktur.
Topluluğun Sanatçıları:
Toplumcu Şiir: Halkı ve halkın sorunlarını anlatan şiir türü-
1. SABRİ ESAD SİYAVUŞGİL (1907 - 1968) dür. Nazım Hikmet ve Rıfat Ilgaz'ın şiirleri buna örnektir.
İlgi çeken ev içi eşya ve tasvirlerinden sonra özellikle çevirile- Yirminci yüzyılın başlarında, neredeyse tüm dünyada eşza-
ri ve edebiyatı yakından takip eden denemeleriyle edebiyatla manlı olarak gelişen siyasal ve toplumsal hareketlere bağlı
olan bağlantısını sürdürdü. Psikoloji profesörü olarak ilmi olarak yeni bir edebiyat akımı doğar.
çalışmalara kendisini verdi Şiirlerini Odalar ve Sofalar adlı
kitapta topladı.
Toplumsal gerçekçilik ya da sosyalist gerçekçilik adı verilen 3. CEYHUN ATUF KANSU (1919 – 1978)
bu akım; şiirden, edebiyatın ve sanatın her alanına kadar
geniş bir yelpazede etkisini gösterir. Emekçilerin sorunlarını, Önceleri halk şiirinden etkilenen şair, 1940’lı yıllarda
emek-sermaye çelişkisini ve yaşamsal kaygılarını konu alan toplumcu gerçekçi şiire katılarak serbest şiirler yazmaya
bu akım, “toplum için sanat” görüşünü temsil eder. başlamıştır.
Şiirleri dışında makale, hikâye, deneme türlerinde de
Özellikleri: yazan sanatçı, “Dünyanın Bütün Çiçekleri”, “Kızamuk
Ağıdı” adlı şiirleriyle sevilmiştir.
Pragmatik, yani çıkarcı şiirdir.
Şiir tezlidir, savunulan bir görüş vardır ve bu görüş kendi- Eserleri:
ni şiirde belli eder. Şiir: Bağbozumu Sofrası, Bağımsızlık Gülü, Sakarya Mey-
Şair, toplumun bir parçası olduğu için şiirlerini toplumsal dan Savaşı, Yanık Hava
bir kaygı ile yazmalıdır.
Şair ancak toplum şiirleri yazarak kendini geliştirebilir. 3. MİLLİ EDEBİYAT ZEVK VE ANLAYIŞINI SÜRDÜREN
Bireysellikten önce kolektiflik vardır. ŞİİR
Dilin harekete geçiren gücünden, etkisinden yararlanıl-
mıştır. Cumhuriyet dönemi saf şiirini andırır. Tema yönünden onlar-
Söylev üslubundan yararlanılmıştır. dan ayrılır. Kaynağı halk şiiri olup genellikle vatan ve millet
Geniş kitlelere hitap etmek, onları harekete geçirmek için sevgisini işler. Memleketçi bir şiir anlayışı hâkimdir.
yazılmıştır.
Şiirde biçimden çok içeriğe önem vermişler bu sebeple Özellikleri:
de ölçüsüz, kafiyesiz şiirler yazmışlardır.
Gelecekçilik (Fütürizm) akımından etkilenmişlerdir. Kurtuluş Savaşı’nın etkilerinin sürdüğü dönemde ortaya
çıkmış, dünyadaki milliyetçilik akımından etkilenmiştir.
Gelecekçilik (Fütürizm): 20. yüzyılın başlarında İtalya’da Milliyetçi bir yapısının olması nedeniyle Türk diline büyük
ortaya çıkan bu akımın sanatçıları, şiirde temel öğelerin önem verilmiştir.
cesaret, isyan ve cüret olduğunu savunmuşlardır. Edebiyatın Yabancı dillerin dil kuralları terk edilmiştir.
durgun değil hareketli, barışçıl değil kavgacıl olmasını iste- Yabancı sözcükler yerine mümkün olduğunda Türkçe
mişlerdir. Savaşı övmüşler ve geçmişi kötülemişlerdir. Türk karşılıkları kullanılmıştır.
Edebiyatında Nazım Hikmet, ünlü Rus şairi gelecekçi Hece vezni kullanılmıştır.
Mayokovski’den etkilenmiştir. Millî konulara yer verilmiştir, millî hisler ön plândadır.
Sözcükler ilk anlamlarıyla kullanılır.
Serbest Nazım ve Toplumcu Şiirin Önemli Temsilcileri Şiirlerde halk arasından seçilmiş sıradan insanlar vardır.
Şairler şiirlerini, Kültür Haftası, Hisar, Çınaraltı gibi dergi-
1. NAZIM HİKMET (1902 – 1963) lerde yayımlamışlardır.
Toplumcu gerçekçi edebiyatın öncüsü olup, ilk şiirlerini Milli edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiirin tema ve
ölçülü ve uyaklı yazmıştır. içerik bakımından Halk şiiri ve Millî edebiyat dönemi
Rusya’daki öğrenim yıllarında Fütürist şair şiiriyle benzer ve farklı özelliklere göre karşılaştıracak
Mayakovski’nin sanat görüşünü benimsemiş, ölçülü ve olursak;
uyaklı şiiri bırakmıştır.
Rusya’dan döndükten sonra öz, biçim ve tema bakımın- 1. Milli edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiirlerde genel-
dan yeni şiirleriyle serbest nazmın ve toplumcu şiirin ilk likle bireysel nitelikli konular işlenmiş gibi görünse de as-
örneklerini vermiş; bu yönüyle pek çok şairi etkilemiştir. lında şairler bireysel olarak çıktıkları yolda milli ve yerli
Şiir dışında roman, tiyatro, masal, mektup gibi türlerde konuları ve manzaraları işlemişlerdir.
eserler vermiştir. 2. Halk şiiri ve Millî edebiyat dönemi şiirleriyle Milli edebiyat
“Memleketimden İnsan Manzaraları” ve Kuruluş Savaşı’nı zevk ve anlayışını sürdüren şiir benzer temalar etrafında
anlattığı “Kuvayı Milliye Destanı” önemli eserlerindendir. şiirler yazılmıştır.
3. Şiirlerde hece ölçüsü ve ahenk unsurları başarıyla kulla-
Eserleri: nılmıştır.
Şiir: 835 Satır, Jokond ile Si-Ya-u, Memleketimden İnsan 4. Şiirlerde hemen hemen aynı edebî sanatlar kullanılmıştır.
Manzaraları, Kuvayı Milliye Destanı 5. Milli edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şairler birer
Tiyatro: Kafatası, Yusuf ile Menofis dergi etrafında kümelenmişlerdir.
Roman: Kan Konuşmaz 6. Milli edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şairler, batı
Masal: Sevdalı Bulut edebiyatçılarından diğerlerine göre daha fazla etkilenmiş-
Mektup: Kemal Tahir’e Mahpushaneden Mektuplar lerdir.
2. RIFAT ILGAZ (1911 – 1993) Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şairler ve
Edebi Topluluklar
Toplumcu gerçekçi bir şair ve yazardır.
Özellikle 1940’lı yıllarda yoksulların yaşamlarını anlattığı 1. AHMET KUTSİ TECER (1901 – 1967)
şiirleriyle, toplumcu gerçekçi şairlerin önemli temsilcile-
rindedir. “Neredesin?” şiiriyle tanınmış ve sevilmiştir.
“Markopaşa” dergisinde mizahi yazılar yazmıştır. Şair ve oyun yazarıdır.
En önemli eserlerinden olan Hababam Sınıfı, başlangıçta Halk şiiri geleneğine bağlı bir şairidir; Âşık Veysel’i edebi-
tiyatro olarak yayımlanmıştır. yat dünyamıza o tanıtmıştır.
Eserleri: Eserleri:
Şiir: Sınıf, Yaşadıkça, Devam, Bütün Şiirleri Şiir: Şiirler
Roman: Karartma Geceleri, Sarı Yazma Oyunları: Koçyiğit Köroğlu, Köşebaşı.
Mizahi Hikâyeler: Don Kişot İstanbul’da, Radarın Anahtarı
Mizahi Romanlar: Hababam Sınıfı, Pijamalılar
“Bayrak Şairi” olarak bilinir. Milli Edebiyat döneminde ortaya çıkan “Beş Hececiler” de
Hece ve aruzu kullandığı şiirlerin yanı sıra serbest şiirler Milli Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren edebi gruplar ara-
de yazmıştır. sında sayılır. Halit Fahri Ozansoy, Enis Behiç Koryürek,
Dini ve millî duyguları, kahramanlıkları sade bir dille şiir- Yusuf Ziya Ortaç, Orhan Seyfi Orhon ve Faruk Nafiz Çamlı-
leştirmiştir. bel’in oluşturduğu bu grubun kaynağı halk şiiri olup genellikle
Rubai türünün son ustalarındandır. vatan ve millet sevgisini işlerler. Bu akımda Memleketçi bir
şiir anlayışı hâkimdir.
Eserleri:
Şiir: Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor, Kıbrıs Rubaileri, Köprü. HİSARCILAR
Mensur Şiir: Yastığımın Rüyası, Ayetler.
Düzyazı: Kanatlar ve Gagalar, Terazi Kendini Tartmaz. 1950’lerde “Hisar” dergisi etrafında toplanan Munis Faik
Ozansoy, İlhan Geçer, Mehmet Çınarlı, Gültekin Samanoğlu,
3. KEMALETTİN KAMU (1901 – 1948) Mustafa Necati Karaer, Yavuz Bülent Bakiler gibi sanatçıların
oluşturduğu edebi topluluktur.
Vatan sevgisini, aşk, gurbet ve doğa sevgisini işlediği
şiirleriyle tanınır. İlk sayısı 1950’de yayımlanan Hisar dergisi, iki ayrı dö-
“Bingöl Çobanları” adlı pastoral şiiri oldukça ünlüdür. nemde yayın hayatını sürdürmüştür. 1950-1957 arasında
yetmiş beş sayı; 1964-1980 arasında iki yüz iki sayı ya-
Eserleri: yımlanmıştır.
Şiir: Gurbet, Bingöl Çobanları Garipçilere ve İkinci Yeniciler’e tepki göstermişler ve milli
duyguları manevi değerleri öne çıkaran bir edebiyattan
4. ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI (1904 – 1946) yana olmuşlardır.
Ölçü, uyak gibi klâsik edebiyat öğelerini kullanarak, aşk,
Hece ölçüsüyle şiirler yazmıştır. doğa ve vatan sevgisi gibi konuları işlemişlerdir.
Anadolu’yu, tarihi, deniz güzelliklerini işlemiştir. Sanatçının hiçbir ideolojinin sözcülüğünü yapmaması ve
bağımsız olması gerektiğini savunmuşlardır.
Eserleri: Şiir güzelliğini korumak koşuluyla; aruzu, heceyi, serbest
Şiir: Deniz Sarhoşları, Yayla Dumanı, Sarıkız Mermerleri şiiri kullanmayı, şiiri nesre yaklaştırmayı uygun görmüş-
lerdir.
5. ORHAN ŞAİK GÖKYAY (1902 – 1994)
1. İLHAN GEÇER (1917 – 2004)
Önceleri âşık tarzına uygun, çoğunlukla ulusal konuları
işleyen lirik şiirler yazdı. Daha çok duyguya yaslanan şiirler yazmıştır.
1940'lardan sonra edebiyat tarihi, folklor ve halk edebiyatı Şiirleri dışında eleştirileri de vardır.
araştırmalarına yöneldi. Uzun yıllar Hisar dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yap-
mıştır.
Eserleri:
Şiir: Bu Vatan Kimin? Eserleri:
Düzyazı: Dedem Korkut'un Kitabı, Kâtip Çelebi'den Seçme- Şiir: Büyüyen Eller, Belki, Yeşil Çağ, Hüzzam Beste
ler, Destursuz Bağa Girenler
2. MUNİS FAİK OZANSOY (1911 – 1975)
6. ZEKİ ÖMER DEFNE (1903 – 1992)
Hisar dergisi çevresine girerek burada başyazılar yazmış-
Halk Edebiyatı geleneklerine bağlı ve hece ölçüsünde tır.
çağdaş şiirler yazdı. Bir duygu şairi olarak, Yahya Kemal Beyatlı ve Ahmet
Anadolu’yu şiirlerinin ana teması olarak aldı. Yurt güzel- Hamdi Tanpınar'daki şiir zevkini yakalamaya çalışmıştır.
lemeleriyle tanındı.
Eserleri:
Eserleri: Şiir: Büyük Mabedin Eşiğinde, Hayal Ettiğim Gibi, Yakarış,
Şiir: Denizden Çalınmış Ülke, Sessiz Nehir, Kardelenler Bir Daha, Zaman Saati, Yakınma, Kaybolan Dünya, Düşün-
düğün Gibi
7. BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR (1908 – 1969)
3. YAVUZ BÜLENT BAKİLER (1936 - …)
Halk şiiri biçim özellikleriyle şiirler yazmıştır.
Atatürk’e ve cumhuriyete olan sevgisini anlatmıştır. Geleneksel şiirimizin öz ve şekil özelliklerini kendi şiir
“Ankaralı Âşık Ömer” takma adıyla şiirler de yazmıştır. potasında eriterek kişiliğine kavuşmuştur.
Şiirlerinde, Anadolu'ya, Anadolu insanına eğilmiş, onların
Eserleri: sorunlarını yapıcı bir tavırla dile getirmiştir.
Şiir: Erciyes’ten Kopan Çığ, Burada Bir Kalp Çarpıyor, Ben- Sade ve rahat bir dili, aydınlık bir üslubu vardır.
den İçeri Milli ve manevi değerlere bağlı kalmıştır.
1. FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA (1914 – 2008) İlk şiirlerinde ikinci yeni akımının etkileri görülür. Madde-
ruh çatışması, “Batı diktasına karşı Doğu protestosu” te-
Cumhuriyet döneminin önemli şairlerinden olan Fazıl malarını işledi.
Hüsnü, öğrenimini Anadolu’nun değişik yerlerinde sür- İlk şiir kitabı “İşaret Çocukları” 1967′de yayınlandı. Şiirle-
dürmüş, subaylık yaptığı yıllarda ise Anadolu’yu daha iyi rinde dinsel inançları çerçevesinde ele aldığı Anadolu in-
tanıma fırsatı bulmuştur. Sanatçı, iç ve dış gerçeklere ba- sanlarının acı, umut ve sevgilerini yansıttı.
karak, bilinçaltına yönelerek şiire yeni ürperişler getirir. Son şiirlerinde ise İslamcı düşüncedeki insan sevgisi,
Şiirleri devamlı gelişme gösterir. Kurallı biçimlerden ser- toplumsal mutluluk anlayışını işledi. Yer yer gerçeküstü
best biçimlere, anlamlı özlerden en yalın anlamlara varan ögeler ve eski şiir kalıplarını uyguladı.
şiir türlerini dener. Her şiirinde bir “yeni”yi dener gibidir.
Genellikle epik – dramatik, lirik – didaktik ve toplumsal Eserleri:
gerçekçi anlayıştadır. Şiir dili en son türetilen Türkçe söz- Şiir: İşaret Çocukları, Yedi Güzel Adam, Menziller, Korku ve
cüklerle doludur. Yakarış
Hikâye: İnsanlar
Eserleri: Çocuk Hikâyeleri: Serçekuş, Katıraslan, Ağaçkakanlar,
Şiir: Havaya Çizilen Dünya, Çocuk ve Allah, Çakırın Destanı, Yürek Dede ile Padişah, Küçük Şehzade, Motorlu Kuş
Üç Şehitler Destanı, Türk Olmak, Yedi Memetler. Çocuk Şiirleri: Gülücük, Ağaçokul (Çocuklara Afganistan
Düzyazı: İstiklal Savaşı - Samsun’dan Ankara’ya, İstiklal Şiirleri)
Savaşı - İnönüler, Sivaslı Karınca, İstanbul - Fetih Destanı, Roman: Savaş Ritimleri, Ana
Anıtkabir, Asu, Delice Böcek, Batı Acısı, Çanakkale Destanı, Günlük: Yaşamak
Kubilay Destanı, 19 Mayıs Destanı, Hiroşima Deneme: Bir Değirmendir Bu Dünya, Zengin Hayaller Peşin-
de
2. BEHÇET NECATİGİL (1916 – 1979) Tiyatro: Sütçü İmam
İlk şiirleri Varlık dergisinde çıkan öğretmen şair Behçet 6. ERDEM BAYAZIT (1939 – 2008)
Necatigil, Cumhuriyet döneminin kendine özgü bir çizgisi
olan şairlerindendir. Rahat, gösterişe kaçmayan, sembol- Tok, kavgacı, destana yatkın bir üslûpta söylenmiş olan
lere dayalı, şiir geleneklerini gözeten bir anlayıştadır, ön- şiirlerinde ayrıca ince duyarlılıklar işlenmiştir. İslâmî ton
ce Garipçi çizgide yürüyen Necatigil, sonra onlardan ay- bir “leit-motif (sıkça işlenen tema)” halinde bütün şiirlerine
rılmıştır. yayılmıştır.
Şiirlerinde kendi evinden başlayarak öteki evleri, sokağı, Şiirleri Açı (K. Maraş), Çıkış (Ankara), Yeni İstiklâl, Büyük
çevreyi, giderek dış dünyayı ve toplumu sorunlarıyla an- Doğu, Diriliş, Edebiyat, Mavera ve Yedi İklim dergilerinde
latmıştır. yayınlanmıştır.
Hem hece ölçüsüyle hem de serbest ölçüyle yazmıştır. İlk
şiirleri anlamca açık, sonrakiler kapalıdır. Eserleri:
Şiir dışında inceleme, çeviri, radyo oyunu alanlarında da Şiir: Sebeb Ey, Risaleler, Şiirler
eserleri vardır. Gezi: İpek Yolundan Afganistan’a: 1981′de İran, Pakistan,
Afganistan ve Hindistan’ı içeren iki aylık gezi ile ilgili izlenim-
Eserleri: lerini kitaplaştırdı.
Şiir: Kapalı Çarşı, Evler, Arada, İki Basma Yürümek, Çevre,
Eski Toprak, Divançe. 7. HİLMİ YAVUZ (1936 - ...)
İnceleme: Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü, Edebiyatımızda
Yazarlar Sözlüğü. Başlangıçta daha çok İkinci Yeni akımının etkisinde im-
geci şiirler yazdı. Sonraki yıllarda gelenekçilikle çağdaş
3. CAHİT KÜLEBİ (1917 – 1997) bir bakışı kaynaştıran, biçim ve özün dengelendiği bir dü-
zey sergiledi.
Öğretmenlik yaptığı yıllarda Anadolu’yu tanıyan Cahit İslam mistisizmi, özellikle de tasavvuftan yararlanarak
Külebi, memleketçi şiirimize yeni bir ses getirmiştir, kendine özgü bir sözcük dağarcığı geliştirdi.
Şiirlerinde derin bir Anadolu sevgisi vardır; İyimser, açık
ve gerçekçi bir bakışla Anadolu’ya eğilmiştir. Şiirlerinde Eserleri:
temiz bir Türkçe, Karacaoğlan’ı andıran bir içtenlik görü- Şiir: Bakış Kuşu, Bedreddin Üzerine Şiirler, Doğu Şiirleri,
lür. Yaz Şiirleri, Gizemli Şiirler, Zaman Şiirleri, Söylen Şiirleri,
Hayale pek yer vermez, gerçekçi bir anlayışla yazmıştır. Ayna Şiirleri, Hüzün ki En Çok Yakışandır Bize, Gülün Ustası
Onu “gerçekçi – romantik” bir şair olarak niteleyebiliriz. Yoktur, Erguvan Şiirler, Çöl Şiirleri, Akşam Şiirleri, Yolculuk
Eserleri: Şiirleri, Hurufi Şiirler, Büyü’sün Yaz.
Şiir: Adamın Biri, Rüzgâr, Atatürk Kurtuluş Savaşı’nda, Ye-
şeren Otlar. MAVİCİLER (MAVİ AKIMI)
4. SABAHATTİN KUDRET AKSAL (1920 – 1993) Atilla İlhan’ın 1952 – 1956 yıllarında çıkardığı derginin adı
olan “Mavi”nin etrafında toplanan Orhan Duru, Ferit Edgü
Şiir ve öyküleriyle tanınır. Biçimi oldukça önemser. gibi sanatçıların oluşturduğu bir edebi topluluktur.
Bu sanatçılar, şairane bir sanat anlayışının temsilcisi olmuş- Onlara göre anlamlı olmak şiir için önemli değildir.
lardır. Daha sonra Mavi dergisi Özdemir Nutku’nun yönetimi- II. Yeni’ye göre şiir bir öykü anlatma aracı değildir. Öteki
ne geçer ve Atilla İlhan’ın savunduğu toplumsal gerçekçiliğin edebi türlerden kesin çizgilerle ayrılmalıdır. Bu yüzden
(sosyal realizm) sözcüsü olur. Dergi, Nisan 1956’da çıkan konuyu ve olayı şiirden atmışlardır.
36. sayıdan sonra (Son Mavi) kapatılır. Eşya, görünüm ve insanı gerçeküstücülükten daha aşırı
bir soyutlama ile anlatmayı amaç edinmişlerdir.
Temsilcileri; Attila İlhan, Ferit Edgü, Orhan Duru, Özdemir Onlara göre şiirde ahenk, ölçü ve uyakla değil; musiki ve
Nutku, Yılmaz Gruda, Ahmet Oktay, Demirtaş Ceyhun, De- anlatım zenginliği ile sağlanmalıdır.
mir Özlü ve Tahsin Yücel’dir. Garip'teki gibi ortak bir hareket olmayıp bağımsız şairlerin
benzer bir çizgide şiir yazmasıyla oluşmuştur.
Garip akımına karşı bir duruş sergilemeleri ve yenilikçi şiiri
savunmaları, onları "Garip Dışında Yeniliği Sürdüren Şiir" İkinci Yeni Topluluğunun Sanatçıları
akımına dâhil eder.
1. CEMAL SÜREYA (1931 – 1990)
Özellikleri:
Kendine özgü söyleyiş biçimi ve şaşırtıcı buluşlarıyla,
Garip akımına tepki olarak çıkmıştır. Bu topluluğun hede- zengin birikimi ile duyarlı, çarpıcı, yoğun, diri imgeleriyle
finde Garip Akımı ve Orhan Veli vardır. Garipçilerin sa- İkinci Yeni şiirinin en başarılı örneklerini vermiştir.
vunduğu birçok görüşe karşı çıkmışlardır.
Özellikle şiirin açık olması gerektiği anlayışı Maviciler Eserleri:
tarafından tamamen reddedilmişti. Şiir: Üvercinka, Göçebe, Sevda Sözleri
Maviciler şiirin bütünüyle açık olamayacağını, anlam
kapalılığının şiiri düzyazıdan ayıran önemli bir faktör ol- 2. TURGUT UYAR (1927 – 1985)
duğu görüşündedirler.
Şiirin basit olamayacağını zengin benzetmeli, içli, derin Kaynak dergisinin bir şiir yarışmasında Arz-ı Hal şiiri
olması gerektiğini savunmuşlardır. ikincilik kazanınca Nurullah Ataç'ın güvendiği şairler ara-
sına girdi.
ATTİLA İLHAN (1925 – 2005) İkinci Yeni Şiir akımının önde gelen şairlerindendir.
1950'li yıllarda Edip Cansever, İlhan Berk, Cemal Süreya, 5. ECE AYHAN (1931 – 2002)
Turgut Uyar, Sezai Karakoç ve Ece Ayhan gibi şairlerin başı-
nı çektiği bir şiir ve edebiyat akımıdır. Garipçiler'e ve 1940 Kendine özgü çağrışımlar ve göndermelerle örülü şiirle-
Toplumcu Gerçekçi Kuşağı'na tepki olarak doğmuştur. Türk riyle hem Türk şiirinde hem de İkinci Yeni'nin içinde farklı
şiirinde değişik imge, çağrışım ve soyutlamalarla yeni bir bir kanal açtı. Şiirinin kilit noktası dildir.
söyleyiş bulma amacında olan bir akımdır.
Eserleri:
Özellikleri: Şiir: Ortadokslular, Sivil Şiirler, Son Şiirler
II. Yeni, şiirimizde çok uzun soluklu olmasa da, geniş bir 6. İLHAN BERK (1918 – 2008)
okuyucu kitlesi bulamasa da Türk şiirine yeni boyutlar ge-
tirmiştir. Doğu şiirinin klasik kalıplarını denedi, beyit ve türkü bi-
“Şiir için şiir” anlayışıyla hareket etmişler; erdem, ahlak, çimlerinden yararlandı.
toplum ve gerçek gibi konuların şiirin dışında tutulması Araştırmacı kişiliği, özgün duyarlılıkları ve buluşlarıyla 20.
gerektiğini savunmuşlardır. Yüzyıl Türk şiirinin en önemli isimleri arasındadır.
Eserleri:
Şiir: Karşılığını Bulamamış Sorular, Sokak Prensesi, Kaba-
reden Emekli Bir Kızkardeş, 40 Şiir Ve Bir.
Mistik metafizikçi yönü ağır basan bir şairdir. Âşıklık geleneğinin bir parçası olan türkülü hikâyeler
Metropol hayatını ve ilişkilerdeki hızlı değişimi, konuşma anlatma konusunda oldukça başarılıdır.
dilinin imkânlarından yararlanarak ironik bir biçimde işle- Kendi türkülerinin yanında usta malı türküleri de genç
miştir. kuşaklara aktarmıştır.
Eserleri: Eserleri:
Şiir: İntihar İlacı, Balkon Çıkmazında Efendilik Tarihi, Şehir Şiir: Cumhuriyet Destanı, Öğretmen, Dertli Bülbül, Neyine
Konuşmaları, İlk Sözler, Su Burcu. Güvenemem Yalan Dünyanın, Yaradan
Cumhuriyet'le birlikte halk kültürüne büyük önem verilmiş, Günümüz saz şiirinin önde gelen temsilcilerindendir.
halk müziği ve dili araştırmaları bilimsel bir kimlik kazanmış- Şiirlerinde aşk, hasret, tabiat ve sosyal konuları işlemiştir.
tır. Cumhuriyet döneminde de halkın duygu ve düşünceleri-
nin her zaman tercümanı olan halk şiiri örnekleri verilmiştir. Eserleri:
Şiir: Ben Bir Şeyda Bülbül, Güzel Görünür, Gönül Bahçesi
Özellikleri:
6. ÂŞIK FEYMANİ (1942 - …)
Halk şairleri usta-çırak ilişkisi içinde yetişmeye devam
etmişlerdir. Şiirlerinde tasavvufi deyişlere yer veren şair, atışma ala-
Saz eşliğinde şiir söyleme geleneğinin takipçisidirler. nında büyük başarı göstermiştir.
Saz çalma geleneğine uymayıp sadece şiir yazan şairler Çukurovalı âşıklar arasında büyük saygınlığı vardır.
de vardır. (Abdurrahim Karakoç gibi)
Bu dönem halk şairleri, şiirlerinde geleneksel konuların Eserleri:
yanında güncel konuları da işlemişlerdir. Şiir: Ahu Gözlüm, Barışmam, Anadolum, Mevlana, Elveda,
19. yüzyıl halk şiirine göre Cumhuriyet dönemi halk şiirleri Bugün Bayramdır
daha sade bir dille söylenmiştir.
Divan şiiri etkisi ve Arapça-Farsça sözcüklerin kullanımı IV. ÜNİTE: OLAY ÇEVRESİNDE OLUŞAN EDEBİ
bu dönemde oldukça azalmıştır. METİNLER
Cumhuriyet Dönemi Halk Şiirinin Önemli Temsilcileri: 1. ANLATMAYA BAĞLI EDEBİ METİNLER
1. ÂŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU (1894 – 1973) A. MİLLİ EDEBİYAT ZEVK VE ANLAYIŞINI SÜRDÜREN
ESERLER
Sivas’ın Şarkışla ilçesinde doğan şair, gözlerini küçük
yaşlarda kaybetmiş ve öğrenim görememiştir. Cumhuriyet'in ilk dönem ürünlerinde Milli Edebiyat zevk ve
Şiirlerinde vatan, toprak sevgisi ve aşkı işlemiştir. anlayışına uygun hikâye ve romanlar yazılmıştır.
Ahmet Kutsi Tecer tarafından keşfedilmiş, şiirlerini hece
ölçüsüyle yazmıştır. Cumhuriyet'le birlikte siyasi, ekonomik ve toplumsal hayattaki
“Kara Toprak”, “Uzun İnce Bir Yoldayım” gibi şiirleriyle değişimler edebiyata da yansımış; Anadolu'ya açılma, Ana-
oldukça sevilmiştir. dolu'yu görüp anlatma ve Anadolu insanını konu edinme öne
çıkmıştır.
Eseri:
Şiir: Dostlar Beni Hatırlasın Cumhuriyet döneminde Milli Edebiyat zevk ve anlayışını
sürdüren hikâye ve romanlarla Milli Edebiyat dönemi roman
2. ABDURRAHİM KARAKOÇ (1932 - …) ve hikâyeleri arasında; Anadolu coğrafyasını ve halkını an-
latma bakımından bir ortaklık olmakla birlikte Atatürk ilke ve
Saz çalmamakla birlikte şiirlerini halk şiiri gelenekleri inkılâplarını konu edinme, savaş sonrası hayatı da anlatma
doğrultusunda yazmıştır. bakımından farklılıklar söz konusudur.
Politik taşlamalarıyla tanınan şair, “Mihriban” adlı şiiriyle
geniş kesimler tarafından sevilmiştir. Roman ve hikâyelerde toplumsal ve kültürel farklılıklar, ülke
ve toplum sorunları, Kurtuluş Savaşı, eski-yeni çatışması,
Eserleri: köy ve kasaba insanının çelişkileri, tarihi konular, yanlış
Şiir: Hasan’a Mektuplar, Haber Bülteni, Kan Yazısı, Vur Batılılaşma konuları ağırlıkla işlenmiştir.
Emri, Beşinci Mevsim
Özellikleri:
3. ÂŞIK MAHSUNİ ŞERİF (1940 – 2002)
Realizm akımından etkilenilmiştir.
Halkın sıkıntılarını toplumcu bir bakış açısıyla anlatmış, Cumhuriyet döneminin hazırlayıcıları olan I. Dünya Sa-
güncel siyaseti konu alan politik şiirler ve taşlamalar vaşı ve Kurtuluş Savaşı konu edilmiştir.
yazmıştır. Atatürk ilke ve inkılâplarına uygun bir bakışla eserler
Şiirlerini saz eşliğinde söylemiştir. yazılmıştır.
Yanlış Batılılaşma konusu ele alınmıştır.
Batıl inançlar ve hurafeler eleştirilmiştir.
Eserleri: Toplumsal faydayı esas alan eserler yazılmıştır.
Şiir: İşte Gidiyorum Çeşm-i Siyahım, Bu Mezarda Bir Garip Doğu - Batı karşılaştırmaları yapılmıştır.
Var, Dom Dom Kurşunu, Yuh Yuh, Bizden Geriler Halkın sıkıntıları, aydın - halk çatışması konu edilmiştir.
Milli Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren hikâyelerde
Maupassant tarzının (olay hikâyesi) özellikleri görülür.
Sabahattin Ali, özellikle Anadolu'ya yönelme ve ne anlattığı Toplumcu gerçekçi bir romancıdır.
kadar nasıl anlattığına da önem veren nitelikli roman ve Hapishane yaşamını, Kurtuluş Savaşı'nı, tarihi, köy
hikâyeleriyle toplumcu gerçekçilerin öncülerden biridir. yaşamını ve eşkıya hikâyelerini konu edindiği romanla-
rıyla tanınmıştır.
Toplumcu gerçekçi eser veren yazarların bir bölümü özellikle Tasvire önem veren yazarın eserlerinde anlaşılır bir dili
köy sorunlarına yönelmişlerdir. ve yalın bir anlatımı vardır.
Osmanlı Devleti'nin kuruluşunu anlattığı, Osmanlı top-
Tanzimat döneminde Nabizade Nazım'ın Karabibik kitabıyla lumunun gelişim sürecinin Batı'dan farklı olduğunu ileri
başlayan köye yönelmenin ilk başarılı örnekleri Ebubekir sürdüğü tezli romanı "Devlet Ana" romanıyla ve Kurtuluş
Hazım Tepeyran'ın "Küçük Paşa" ve Reşat Nuri Güntekin'in Savaşı yıllarını konu edindiği "Yorgun Savaşçı" romanla-
Çalıkuşu adlı yapıtlarıyla Milli Edebiyat döneminde verilmiştir. rıyla tanınmıştır. "Yol Ayrımı" romanında da Cumhuriyet-
'in ilk yıllarındaki çok partili hayata geçiş denemesini an-
1950'Ii yıllarda Köy Enstitülü yazarların çabalarıyla köy olgu- latmıştır. Bu romanları aynı zamanda tarihi roman türün-
su romanlarda daha farklı bir şekilde ele alınmaya çalışılmış- dedir.
tır. Köy Enstitülerinde yetişen köy kökenli yazarlar konularını Ekonomik kaygıyla polisiye roman türünün önemli eseri
daha çok toprağa bağlı insanların hayatlarından alan eserler olan Mayk Hammer'ın yerli versiyonlarını yazmıştır.
yazmışlardır. Anadolu köy ve kasabalarına yönelmişlerdir.
Eserleri:
Mahmut Makal'ın 1950'de köy notlarını içeren "Bizim Köy" Roman: Devlet Ana, Yorgun Savaşçı, Esir Şehrin İnsanları,
adlı kitabının yayımlanmasıyla, Fakir Baykurt ve Talip Apay- Rahmet Yolları Kesti, Esir Şehrin Mahpusu, Bozkırdaki Çe-
dın gibi yazarların eserleriyle köye ve köy hayatına ilgi daha kirdek, Kurt Kanunu, Yol Ayrımı
da artmıştır.
4. AZİZ NESİN (1916 -1995)
1960'lardan itibaren Fakir Baykurt, Kemal Bilbaşar, Yaşar
Kemal gibi yazarlar köy - kasaba konularını işlemeyi sürdü- Toplumcu gerçekçi bir yazardır.
rürken Sabahattin Ali, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Samim "Markopaşa" adlı mizahi hiciv dergisini çıkaranlar ara-
Kocagöz, Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin gibi yazarlar bir süre sonra sındadır.
kent insanının ve büyük kentin sorunlarını da ele alan konu- Dünyaca tanınmış mizahi öykü yazarıdır.
lara yönelmişlerdir.
Eserleri:
1. SADRİ ERTEM (1900 - 1943) Roman: Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Zübük
Öykü: Toros Canavarı, Damda Deli Var, Fil Hamdi, Sizin
1930'Iu yıllarda, konularını köylünün, işçinin, orta sınıfın Memlekette Eşek Yok Mu?
sıkıntılarından alan romanlar yazmıştır.
Sanatsal üsluba karakter ve duygu tahlillerine önem 5. ORHAN KEMAL (1914 -1973)
vermemiştir. Yani estetiği düşünmemiş; sadece ekono-
mik, sosyolojik, sınıfsal gerçekleri anlatmaya çalışmıştır. Toplumcu gerçekçi bir yazardır.
Gerçek adı "Mehmet Raşit Öğütçü" olan yazar daha çok
Eserleri: öyküleriyle tanınır.
Roman: Çıkrıklar Durunca, Bir Varmış Bir Yokmuş, Düşkün- Öyküleri dışında oyun, roman ve senaryolar da yazmış-
ler, Yol Arkadaşları tır.
Hikâye: Silindir Şapka Giyen Köylü, Bacayı indir Bacayı Öykü ve roman kişilerini, günlük konuşma diliyle ve yerel
Kaldır, Korku, Bay Virgül, Bir Şehrin Ruhu sözcüklerle konuşturmadaki ustalığı dikkat çekmiştir.
Çukurova'nın sanayileşmesini ve işçi sorunlarını, tarımın
2. SABAHATTİN ALİ (1907 - 1948) makineleşmesi ve ırgatların sıkıntılarını, mahpusları,
bekçileri gardiyanları... konu edinmiştir.
Toplumcu gerçekçi bir sanatçıdır. Eserleri:
Şiirler, hikâyeler, romanlar yazmış, çeviriler yapmıştır. Öykü: Ekmek Kavgası, 72. Koğuş, Önce Ekmek, Mahalle
Sabahattin Ali, 1930'lu yıllarda öyküye gerçekçi ve yeni Kavgası
bir soluk getirmiştir. Roman: Baba Evi, Murtaza, Cemile, Bereketli Topraklar
Üzerinde, Hanımın Çiftliği, Avare Yıllar, Gurbet Kuşları
6. YAŞAR KEMAL (1923 - ) Konuşma ve Yazıları: Ağacın Çürüğü, Zulmün Artsın, Bal-
daki Tuz, Ustadır Arı
Toplumcu gerçekçi bir yazardır.
Asıl adı Kemal Sadık Göğçeli'dir. 7. NECATİ CUMALI (1921 - 2001)
Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan, Anadolu insanının
ekonomik ve toplumsal sorunlarını dile getirdiği röportaj- Şiir, hikâye, roman ve tiyatro türlerinde eserler vermiştir.
ları ile tanınmaya başlamıştır. Gözlemlerinden yola çıkarak toplumsal sorunları ele
1953-54'te Cumhuriyet'te tefrika edilen ilk romanı "İnce almıştır.
Memed" büyük ilgi uyandırmıştır. Türkiye'de tarımdan Ege bölgesinin kırsal insanının yaşantısını anlatmıştır.
sanayileşmeye geçiş evresi olarak nitelenebilecek Sinemaya da uyarlanmış olan "Susuz Yaz" adlı eserini
1950'li yıllarda, Çukurova'nın geniş biçimde makineleş- hem tiyatro hem de hikâye biçiminde kaleme almıştır.
meye açılması ve verimli topraklar üzerindeki ağalar
arası rant savaşının kızışması, bunun yoksul Çukurova Eserleri:
köylüsü üzerindeki sonuçları Yaşar Kemal'in romanları- Şiir: Kızılçullu Yolu, Harbe Gidenin Şarkıları
nın ilk evresinin ana temasını oluşturmuştur. Roman: Tütün Zamanı (Zeliş), Yağmurlar ve Topraklar,
Ağa baskısı karşısında dağa çıkan eşkıya "İnce Viran Dağlar
Memed"le yazar, bir destan kahramanını anlatırken aynı Hikâye: Ay Büyürken Uyuyamam, Dila Hanım
zamanda toplumsal yapıdaki aksaklıkların da eleştirisini Tiyatro: Susuz Yaz, Nalınlar, Boş Beşik, Ezik Otlar, Yeni
yapar. Çıkan Şarkılar ya da Juliet
"Teneke", Çukurova yöresindeki çeltik ağalarına karşı
mücadele eden ve köylünün yanında yer alan genç ve 8. SAMİM KOCAGÖZ ( 1916 -1993)
idealist bir kaymakamın trajik öyküsünü işler, "aydının
mücadele gücü"nü dile getirir. Daha sonra bu romanı iki Toplumcu gerçekçi sanat anlayışı doğrultusunda ürünler
perdelik oyun biçiminde sahneye uyarlamıştır. vermiştir.
Halk öykücülüğünden yola çıkarak, sözlü gelenekte Hikâyelerin konularını yaşadığı Söke çevresinden ve
yaşayan Köroğlu, Karacaoğlan, Alageyik öykülerini "Üç Menderes vadisinin toprak sorunlarından almış, alışılmış
Anadolu Efsanesi" adıyla yeniden kaleme almıştır. teknik ve anlatıma bağlı kalarak sınıfsal çelişkileri, eko-
Yaşar Kemal 70'li yılların ortalarından itibaren yazarlı- nomik nedenlerle değişen düzen ve dünya görüşlerini
ğında yeni bir yönelimin ürünleri olarak nitelenebilecek incelemiştir.
ürünler vermeye başlar. "AI Gözüm Seyreyle Salih",
"Kuşlar da Gitti" ve "Deniz Küstü" romanlarında yazar ilk Eserleri:
kez Çukurova dışına çıkarak kenti ve deniz insanını ko- Roman: İkinci Dünya, Bir Şehrin İki Kapısı, Yılan Hikâyesi,
nu edinmiştir. Onbinlerin Dönüşü, Kalpaklılar, Doludizgin, Bir Karış Toprak,
Anadolu insanının sözlü anlatım geleneğinin ürünleri Bir Çift Öküz, İzmir’in içinde, Tartışma, Mor Ötesi, Eski Top-
olan destanlardan, ağıtlardan, halk öykülerinden, masal- rak
lardan, türkülerden ve çağdaş roman tekniklerinden ya- Hikâye: Telli Kavak, Sığınak, Sam Amca, Cihan Şoförü,
rarlanarak vardığı bireşim ve üslup onu her bakımdan Ahmet'in Kuzuları, Yolun Üstündeki Kaya, Yağmurdaki Kız,
özgün bir çağdaş sanatçı kimliğine ulaştırmıştır. Alandaki Delikanlı, Gecenin Soluğu
Kurduğu imge ve mit dünyası, benzetmeler, betimleme-
ler, doğanın tüm yönleriyle anlatımı, kullandığı dil, yerel 9. KEMAL BİLBAŞAR (1910 -1983)
sözcükler ve deyimler, atasözleri, yakarışlar, sövgüler
onun anlatımını canlı ve etkileyici kılmıştır. Konularını özellikle Batı Anadolu kasabalarından almış-
Anlatımındaki özgünlük "düşle gerçeği, doğayla insanı iç tır.
içe" vermedeki başarısından kaynaklanmaktadır. İnançlar, gelenek ve töreler, hayat görüşleri, çıkar ça-
Şiirsel üslubu ve olağanüstü düş gücüyle, modern ro- tışmaları ve yerli renklerle beslenmiş olayları gelenekçi
manla epik anlatım biçimlerini başarıyla bağdaştırması bir anlatışla işlemiştir.
onu özgün ve güçlü kılmıştır. Refik Halit'le başlayan memleket hikâyeciliğini, eleştirel
Eserlerinde kullandığı bölgesel sözler ve deyimlerle ilgili ve sert bir gerçekçilik içerisinde ele almıştır.
Ali Püsküllüoğlu tarafından Yaşar Kemal Sözlüğü adlı bir "Cemo" romanıyla geniş kesimlerce tanınmış ve sevil-
kitap yayımlanmıştır. miştir.
Eserleri: Eserleri:
Roman: İnce Memed, Teneke, "Dağın Öteki Yüzü" üçlemesi Roman: Cemo, Memo, Yeşil Gölge, Başka Olur Ağaların
("Orta Direk", "Yer Demir Gök Bakır", "Ölmez Otu"), Düğünü
"Akçasazın Ağaları" dizisi ("Demirciler Çarşısı Cinayeti", Hikâye: Anadolu'dan Hikâyeler, Irgatların Öfkesi, Cevizli
"Yusufçuk Yusuf"), "Hüyükteki Nar Ağacı", "Kimsecik" üçle- Bahçe
mesi ("Yağmurcuk Kuşu", "Kale Kapısı", "Kanın Sesi"),
Ağrıdağı Efsanesi, Binboğalar Efsanesi, Çakırcalı Efe, Filler 10. MAHMUT MAKAL (1933 - )
Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca, AI Gözüm Seyreyle
Salih, Kuşlar da Gitti, Deniz Küstü, "Bir Ada Hikâyesi" üçle- Yazarlık hayatına yeni bir köy öğretmeni olarak Varlık
mesi ("Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana", Karıncanın Su içti- dergisine gönderdiği köy mektupları ve notlarıyla başla-
ği", "Tanyeri Horozları"), dı.
Hikâye: Sarı Sıcak Bu notların toplandığı "Bizim Köy" kitabı geniş bir ilgi
Derleme: Ağıtlar, Üç Anadolu Efsanesi (Derleme - Özgün uyandırdı; edebiyatımızda köy edebiyatı çığırını başlattı.
Anlatı)
Röportaj: Bu Diyar Baştan Başa, Allah'ın Askerleri (Röpor- Eserleri:
taj-Öykü) Notlar (hikâyemsi izlenimler): Bizim Köy, Köyümden, Hayal
Deneme - Fıkra: Taş Çatlasa ve Gerçek, Memleketin Sahipleri
Folklor Denemeleri: Sarı Defterdekiler
Antoloji: Gökyüzü Hep Mavi Kaldı (Sabahattin Eyüboğlu'yla
birlikte yazmıştır.)
İlk şiir ve hikâyeleri Köy Enstitüleri Dergisi'nde yayım- Bireyin iç dünyasını esas alan yazarlar insan gerçekliğini
lanmıştır. farklı bir bakışla anlatmak, modern hayatın insan üzerindeki
Köy gözlemlerini notlar halinde kaleme almıştır. etkilerini tespit etmek için psikoloji, psikoanalitik (psikoanaliz)
Konularını köy ve kasaba olaylarından alan hikâye ve gibi bilimlerden ve dolayısıyla Freud'un görüşlerinden fayda-
romanlar yazmıştır. lanmışlardır.
12. FAKİR BAYKURT (1929 – 1999) Mekân, olay ve zaman bireyin iç dünyasını esas alan eser-
lerde birey üzerindeki etkisiyle birlikte verilirken, toplumcu
Köy Enstitüsü çıkışlı yazarlardandır. gerçekçi eserlerde toplumun sorunlarını, sınıflar arasındaki
Hikâye ve roman türlerinde eserler vermiştir. farklılıkları vermek için bir araç olarak kullanılır.
Özellikle Orta Anadolu bölgesini konu edinmiştir.
İçinde doğup yetiştiği köylülerin hallerini anlatmaya ça- Bireyin iç dünyasını esas alan eserlerde çağrışımlara açık
lışmıştır. sanatsal bir üslupla ruh tahlillerine; toplumcu gerçekçi eser-
İnsanları, okurları aydınlatmayı, daha ileriye taşımayı lerde halkın günlük konuşma diline, yerel söyleyişlere, açık
görev edinmiştir. ve sade bir anlatıma yer verilir.
hikâye kitapları yazdıktan sonra bireylerin içlerinde olup Yazarlar insanı çevreleyen toplumsal dünyayı yalın bir
bitenlerin aksettirildiği, çocukluk, aşk, çevre, köy varoş biçimde anlatmaktan kaçınırlar.
hayatı... gibi konuları daha çok nostaljik bir tarzla işlediği Modernizmi esas alan hikâyelerde olay olmakla birlikte
uzun hikayeler yazmıştır. esas olan, olayın birey üzerindeki etkisini anlatmaktır.
Modernizmi esas alan eserlerde yalnızlık, toplumdan
Eserleri: kaçış, geleneksel değerlere başkaldırı gibi konular işle-
Hikâye: Ortadaki Adam, Gönül İşi, Yokuşa Akan Sular, Yok- nir.
sulluk içimizde, Ya Tahammül Ya Sefer, Bu Böyledir, Sır, Modernizmi esas alan eserlerle bireyin iç dünyasını esas
Arka Kapak Yazıları, Hüzün ve Tesadüf, Uzun Hikâye, Mavi alan eserler arasında insan psikolojisine yaklaşım bakı-
Kuş mından yakınlıklar vardır.
Deneme: Şehir Mektupları Modernizmi esas alan eserler, varoluşçuluk akımından
etkilenmiştir. Varoluşçuluğa göre, dünyadaki diğer varlık-
4. SELİM İLERİ (1949 - ) lardan farklı olarak önce var olan sonra ne olduğu belir-
lenen birey kendi özünü arar, kendisi olmaya çabalar, bu
On dokuz yaşındayken yayımlanan "Cumartesi Yalnızlı- bakımdan birey yaşadığı toplumla da çatışma içindedir.
ğı" adlı ilk öykü kitabıyla dikkatleri çekmiştir.
Bireyin zengin iç dünyasını yansıtmaya öncelik veren 1. YUSUF ATILGAN (1921 -1989)
öyküler yazmıştır.
Eserlerinde modernist ögelere yer vermiştir. Modern Türk edebiyatının önde gelen ustalarındandır.
Romanlarında bireyler arasındaki iletişimsizliği, yakın Aylak Adam ve Anayurt Oteli adlı romanlarında psikolo-
tarihte yaşamış bazı tanınmış kişilerin yaşamlarını vb. iş- jik yabancılaşma ve yalnızlık temasını başarıyla işleyen
lemiştir. bir yazar olarak tanınmıştır.
Deneme, inceleme, anı, senaryo, tiyatro, antoloji vb. "Aylak Adam" romanındaki "C", "Anayurt Oteli"ndeki
alanlarda eserleri de vardır. "Zebercet" gibi unutulmaz karakterler yaratmıştır.
Eserleri: Eserleri:
Hikâye: Cumartesi Yalnızlığı, Pastırma Yazı, Dostlukların Roman: Aylak Adam, Anayurt Oteli, Canistan
Son Günü, Eski Defterlerde Solmuş Çiçekler, Son Yaz Ak- Öykü: Eylemci, Bütün Öyküleri
şamları, Bir Denizin Eteklerinde Çocuk Kitabı: Ekmek Elden Süt Memeden
Roman: Destan Gönüller, Her Gece Bodrum, Cehennem
Kraliçesi, Ölüm ilişkileri, Bir Akşam Alacası, Yalancı Şafak, 2. OĞUZ ATAY (1934· 1977)
Saz Caz Düğün Varyete, Yaşarken ve Ölürken, Mavi Kanat-
larınla Yalnız Benim Olsaydın, Kırık Deniz Kabukları, Yarın Oğuz Atay, hem söyledikleriyle hem de söyleyiş biçimle-
Yapayalnız rindeki yeniliklerle modern edebiyatın öncü isimlerinden
İnceleme: Aşk-ı Memnu ya da Uzun Bir Kışın Siyah Günler, olmuştur.
Kamelyasız Kadınlar Toplum kurallarıyla çatışma içinde olan aydınların iç
Anı: Annem İçin, Anılar Issız ve Yağmurlu dünyalarını mizahın gücünden, modern ve postmodern
Antoloji: İlk Gençlik Çağına Öyküler (2 Cilt), Gençlere Türk anlatım tekniklerinden ustaca yararlanarak anlatmıştır.
Romanından Altın Sayfalar 1970 yılında TRT'nin açtığı bir yarışmada "Tutunama-
Tiyatro: "Cahide Sonku Ölüm ve Elmas" yanlar" adlı romanı başarı ödülü almıştır.
"Bir Bilim Adamının Romanı", yazarın kendi hocası olan
Ç. MODERNİZMİ ESAS ALAN ESERLER Mutafa İnan'ın hayatını anlattığı biyografik bir romandır.
Bey ve Oğulları" ilk romanıdır. Üç kardeşin babaannele- Toplumun çektiği sıkıntıları, sorunları abartmadan ve
rini ziyaret etmek üzere gittikleri İstanbul yakınlarındaki umutsuzluğa düşürmeden göz önüne sermiştir.
Cennethisar kasabasında geçirdikleri bir haftayı anlattığı "Haşmet Gülkokan" ve "Komiser" gibi hikâyeleriyle se-
"Sessiz Ev" adlı romanının ardından yazdığı Venedikli vilmiştir.
bir köle ile bir Osmanlı âlimi arasındaki gerilimi ve dost-
luğu anlatan romanı "Beyaz Kale", pek çok dile çevril- Eserleri:
miştir. Hikâye: Otlakçı, Mendil Altında, Temiz Sevgiler, Ev Ona
"Kara Kitap" romanında İstanbul’un sokaklarını, geçmi- Yakıştı
şini, kimyasını ve dokusunu, kayıp karısını arayan bir Roman: Ayaşlı ve Kiracıları, Miras
avukat aracılığıyla anlatmıştır. Kara Kitap, geçmişten ve
bugünden aynı heyecanla söz edebilen bir yazar olarak 3. HALİKARNAS BALIKÇISI (1886 -1973)
Orhan Pamuk'un ününü genişletmiştir. "Yeni Hayat" adlı
şiirsel romanında esrarengiz bir kitaptan etkilenen üni- Asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı'dır.
versiteli bir genci hikâye etmiştir. Azra Erhat ve Sabahattin Eyüboğlu'yla birlikte toprakla-
"Benim Adım Kırmızı" romanında Osmanlı ve İran nak- rımızda yeşermiş bütün kültürler, bizden önceki bütün
kaşlarını, Batı dışındaki dünyanın görme ve resmetme uygarlıklar bizimdir, hemşerimizdir, anlayışıyla yola çı-
biçimlerini bir aşk ve aile romanının entrikasıyla hikâye kan "Mavi Anadoluculuk" anlayışına bağlı Türk hüma-
ederek anlatmıştır. "İlk ve son siyasi romanım" dediği nistlerinden biridir.
"Kar" adlı kitabını 2002'de yayımlayan yazarın 2003'te Eserlerinde denizi, deniz insanlarını, Bodrum'u, Ege
yayımladığı "İstanbul", yazarın hem yirmi iki yaşına ka- Denizi'nin efsanelerini anlatmıştır.
dar olan hatıralarını aktardığı bir hatıra kitabı, hem de Üsluba ve tekniğe çok önem vermeyen yazarın, şiirsel,
kendi kişisel albümüyle, Batılı ressamların ve yerli fotoğ- destanımsı ve coşkulu bir anlatımı vardır.
rafçıların eserleriyle zenginleştirilmiş, İstanbul üzerine bir Eski Yunan ve Anadolu uygarlıkları ve mitoloji birikimini
denemedir. de eserlerinde yansıtmıştır.
"Öteki Renkler" kitabında, söyleşi, hikâye ve denemeleri
bir araya getirilmiştir. Nobel Edebiyat Ödülü konuşması- Eserleri:
nı ve diğer konuşmalarını "Babamın Bavulu" adlı kitapta Öykü: Merhaba Akdeniz, Ege Kıyılarından, Yaşasın Deniz,
bir araya getirmiştir. Son kitabı "Masumiyet Müzesi" bir Egenin Dibi, Gülen Ada, Gençlik Denizlerinde
aşk romanıdır. Roman: Aganta Burina Burinata, Ötelerin Çocuğu, Uluç
Reis, Turgut Reis, Deniz Gurbetçileri
Eserleri: Anı: Mavi Sürgün
Roman: Cevdet Bey ve Oğulları, Sessiz Ev, Beyaz Kale,
Kara Kitap, Yeni Hayat, Benim Adım Kırmızı, Kar, Masumiyet 4. MUSTAFA NECATİ SEPETÇİOGLU (1932 - 2006)
Müzesi
Söyleşi - Hikâye - Deneme: Öteki Renkler Türk tarihini ve bugünkü toplumsal yapıyı anlatan eserler
Anı - Deneme: İstanbul yazmıştır.
Romanlarında Malazgirt Savaşı'ndan Osmanlı İmpara-
Anlatmaya Bağlı Edebi Metinler Kaleme Alan Bazı Önem- torluğu’nun kuruluşuna kadarki Türk tarihini konu edin-
li Yazarlar miştir.
İslamiyet öncesi Türk destanlarını "Yaratılış ve Türeyiş"
1. SAİT FAİK ABASIYANIK (1906 - 1954) adlı eseriyle günümüz diline çevirmiştir.
Tiyatro türünde eserleri de vardır.
Çağdaş öykücülüğün öncülerindendir.
Hikâyelerinde "konu" ve "olay"dan çok "zaman"dan ve Eserleri:
"insan yaşamı"ndan kesitler öne çıkar. Roman: Kilit, Anahtar, Kapı, Konak, Çatı, Üçler - Yediler -
Türk edebiyatında Çehov tarzı hikâyenin en önemli Kırklar, Bu Atlı Geçide Gider, Karanlıkta Mum Işığı
temsilcisidir.
Genellikle gerçekçi olan yazarın bazı öykülerinde gerçe- 5. BİLGE KARASU (1930 - 1995)
küstü ögeler öne çıkar.
İstanbul, deniz, balık, yoksulluk, avare insanlar, doğa Anlattığıyla, anlatımıyla özgün bir imzadır.
yaşama bağlılığın göstergesi olarak öykülerinde sıkça Resimden, müzikten felsefeye, sinemaya uzanan geniş
yer bulur. bir ilgi yelpazesi içinde bireyin sorunlarını sevgi, dostluk,
Hikâyelerini sade bir Türkçeyle yazmıştır. yalnızlık odağında ele almıştır.
Ben merkezli hikâyeler yazmıştır.
Eserleri:
Öykü: Semaver, Sarnıç, Mahalle Kahvesi, Tüneldeki Çocuk, Eserleri:
Şahmerdan, Lüzumsuz Adam, Havada Bulut, Kumpanya, Öykü: Troya'da Ölüm Vardı, Uzun Sürmüş Bir Günün Akşa-
Alemdağ'da Var Bir Yılan, Son Kuşlar, Az Şekerli mı, Göçmüş Kediler Bahçesi, Narla İncire Gazel
Roman: Medar-ı Maişet Motoru (Sonraki baskıda adı "Birta-
kım İnsanlar"), Kayıp Aranıyor 6. NEZİHE MERİÇ (1925 - 2009)
Şiir: Şimdi Sevişme Vakti
Röportaj: Mahkeme Kapısı Toplum içinde bile kendi iç yalnızlığını sürdüren genç kız
ve kadınları başarıyla anlatmıştır.
2. MEMDUH ŞEVKET ESENDAL (1883 -1952) Çehov tarzı hikâyeye uygun eserler vermiştir.
Öykü, tiyatro ve roman türlerinde eserler yazmıştır.
Durum (kesit, Çehov tarzı) öykücülüğünün ilk ustasıdır.
Halkın içinden kişileri (memur, esnaf), onların önemsiz Eserleri:
görünen davranışlarını konu edinmiştir. Öykü: Bozbulanık, Topal Koşma, Menekşeli Bilinç,
Halkı, iyi ve kötü yönleriyle, onları sevdirerek anlatmıştır. Dumanaltı, Bir Kara Derin Kuyu, Yandırma, Gülün İçinde
Sade, süssüz, kısa cümlelerle kurulmuş, yumuşak bir dili Bülbül Sesi Var, Çisenti
vardır.
7. VÜS’AT ORHAN BENER (1922 – 2005) Tiyatro: Günün Adamı, Dışarıdakiler, Huzur Çıkmazı, Ke-
şanlı Ali Destanı, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım,
Vüs’at O. Bener, eserleri içinde daha çok özyaşamöykü- Fazilet Eczanesi, Zilli Zarife
sel nitelik taşıyan öyküleriyle bilinir. Portre / Anı: Ölür İse Ten Ölür Canlar Ölesi Değil
Bener, ham gerçekliği edebi bir temele oturtarak ele aldı.
Gündelik olaylarla, bilinçaltında birikmiş yaşam parçala- 2. TURAN OFLAZOGLU (1932 - )
rını birleştirdi.
Sürekli yeni anlatım biçimleri arayan yazar, bu yönüyle Tiyatro yazarıdır.
zaman zaman şematizme düşmekle, dış gerçekleri yan- Oyunlarının konusunu, köyden ve Türk tarihinden almış-
lış yerlere koymakla, hatta bozmakla eleştirildi. tır.
Bener’in eserlerinde ölüm izleği önemli bir yer tutar.
Bunda yazarın genç yaşta doğum sırasında kaybettiği ilk Eserleri:
eşi ve doğumdan sonra yaşatılamayan çocuğunun da Tiyatro: IV. Murat, Deli İbrahim, Genç Osman, Kösem Sul-
etkisi vardır. Bu evlilikten sonra tekrar başından evlilikler tan, Bizans Düştü, Sokrates Savunuyor
geçmesine rağmen Vüs’at O. Bener’in çocuğu olmadı.
Okurdan çaba isteyen, ayrıksı bir dili olan Bener’in kişile- 3. RECEP BİLGİNER (1922 - 2005)
rinin gündelik hayatın ikiyüzlülüklerini dışa vuran bilinç
akışlarını, Virgül dergisindeki yazısında, Orhan Koçak “iç Şiirleri de olmasına karşın tiyatrocu olarak tanınmıştır.
konferans tekniği” olarak adlandırmıştır. Oyunlarında toplumsal konuları işlemiştir.
Öykülerinin yanı sıra Vüs’at O. Bener’in şiirleri, kısa
dizelerden oluşan, esprili, ironik ve şaşırtıcıdır. Eserleri:
Tiyatro: İsyancılar, Sarı Naciye, Yunus Emre, Parkta Bir
Eserleri: Sonbahar Günüydü, Mevlana, Ben Kimim, Karım ve Kızım
Öykü: Dost, Yaşamasız, Siyah-Beyaz, Mızıkalı Yürüyüş,
Kara Tren, Kapan 4. REFİK ERDURAN (1928 - )
Oyun: Ihlamur Ağacı, İpin Ucu
Roman: Buzul Çağının Virüsü, Bay Muannit Sahtegi’nin Tiyatro eserleriyle tanınmıştır.
Notları Tiyatro eleştirisi, fıkra, roman türünde de eserler vermiş-
Şiir: Manzumeler tir.
Bu dönemde çocuk tiyatrosu çalışmaları yapılmış, kadınlar Tiyatro, roman, araştırma inceleme gibi alanlarda eserler
sahnede daha çok yer almaya başlamış, devlet konservatua- vermiştir.
rı açılmıştır. Eserlerinde çoğunlukla Türk tarihinin çeşitli evrelerini ele
almıştır.
Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında; değişen yaşam tarzı-
nın sonucunda yaşanan aile dramları, değer çatışmaları, köy Eserleri:
gerçekliği, gelenekler, köyden kente göçün yarattığı problem- Tiyatro: Pembe Evin Kaderi, Ben Mimar Sinan, Ah Şu Genç-
ler, toplumsal ve ekonomik adaletsizlikler, Osmanlı tarihinde- ler
ki önemli olaylar ve kişiler konu olarak ele alınmıştır. Roman: Şu Çılgın Türkler, Diriliş-Çanakkale 1915
Sade, açık bir dille nazım - nesir karışık olarak tiyatrolar Edebiyata şiirle başlamış, tiyatro yazarı olarak tanınmış-
yazılmıştır. tır.
Geleneksel tiyatroyla (karagöz, orta oyunu vs.) modern Gılgamış Destanı'ndan esinlenerek yazdığı "Tanrılar ve
tiyatronun özelliklerinin bir arada görüldüğü eserler orta- insanlar" oyunuyla ünlenmiştir.
ya konmuştur. Tarihten aldığı olayları ve topluma mal olmuş kişileri
Bireysel duygu ve düşünceler de sosyal kurumlardaki konu edinmiştir.
değişimler de tiyatrolarda sahnelenmiştir.
Cumhuriyet dönemindeki ilke ve inkılâpların sonucunda Eserleri:
akılcı ve bilimin öne çıktığı eserler yazılmıştır. Tiyatro: Tohum ve Toprak, Hürrem Sultan, Tanrılar ve İn-
Epik ve absürt tiyatro çeşitlerinden yararlanılmıştır. sanlar, Fadik Kız, Atçalı Kel Mehmet, Karacaoğlan, Ölü Ken-
tin Nabzı
1. HALDUN TANER (1916 -1986)
Öykü ve oyun yazarıdır.
Eserlerinde çağının sorunlarını ortaya koymuş, eser
www.edebiyatogretmeni.org
kişilerinden hareketle çözümler de sunmuştur.
Epik tiyatronun, kabare tiyatrosunun bizdeki öncüsüdür.
Türk Edebiyatı - Dil ve Anlatım
Eserleri:
Öykü: Yaşasın Demokrasi, Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu, Dersleri Kaynak Sitesi
On ikiye Bir Var, Sancho'nun Sabah Yürüyüşü, Ayışığında
Çalışkur, Konçinalar, Yalıda Sabah