You are on page 1of 2

BİLKENT ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ 2014/2015 ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ

45 301 (1-2) – MEDENÎ USÛL HUKUKU – I DERSİ FİNAL SINAVI


06.01.2015, 18.30 – 20.30
Sınav Yönergesi: 1. Süre iki saattir; 2. Kağıt sınırlaması yoktur; 3. Şerh niteliği taşımayan ve üzerine sonradan eklenmiş yazı/açıklama/not vs.
içermeyen, HMK/HUMK ve ilgili mevzuatı kapsayan derlemeler kullanılabilir; 4. Siyah ve mavi dışında, renkli kalem ve kurşun kalem
kullanılmayacaktır, mümkünse keçeli bir kalem tercih ediniz; 5. Olay sorusuna ilişkin cevaplarda soru sırasına uyulacaktır; 6. Cevaplar ilgisiz
konulara taşırılmayacaktır; 7. Soruların puan değeri karşılarında gösterilmiştir, ancak, imlâ ve ifade yanlışlıkları da puanlamada dikkate alınacak;
keza, gerekçesiz yahut okunamayacak derecede silik veya kötü yazılmış cevaplar değerlendirilmeyecektir; 8. İşbu sınavdan alınacak puan,
dönem sonu geçme notunun hesaplanmasında %40 nispetinde dikkate alınacaktır.

1.Eskişehir’de mobilya mağazası bulunan Tahsin, yıllardır birlikte iş yapmakta olduğu İzmit’li Raşit’ten kendi
mağazasında kullanılması için tanesi 4.000 TL olan iki bilgisayar satın alır. Yaptıkları sözleşmeye göre Tahsin bedeli ilki
peşin olmak üzere üçer ay arayla sekiz eşit taksitte ödeyecektir. Raşit, altıncı ve yedinci taksitlerin zamanında
ödenmemesi üzerine, kalan taksitlerin ödenmesinde de aynı sorunun ortaya çıkacağı düşüncesiyle, bakiye 3.000
liralık alacağını tahsil etmek amacıyla dava açmaya karar verir.
a) Raşit, akraba ziyareti sebebiyle bulunduğu Muğla’da durumu avukat olan yeğeni Selim’e anlatır. Selim,
Muğla’da iş yükünün az olduğunu, davasının daha kısa sürede sonuçlanabileceğini söyler. Bunun üzerine Raşit,
Selim’e vekâlet verir ve Selim de Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi’nde bir alacak davası açar. Davanın neden
Muğla’da açıldığını bir türlü anlayamayan Tahsin bir avukata danışır. Avukatın önerisiyle, usulüne uygun olarak,
para borcunun ifa yeri de olması sebebiyle kendi yerleşim yeri Eskişehir mahkemelerinin yetkili olduğunu
belirterek yetki ilk itirazında bulunur, Selim ise verdiği cevaba cevap dilekçesinde, yerleşim yeri Muğla olan
kardeşi Salim’in Tahsin’e müteselsilen kefil olduğunu, onu da bu dilekçeleri ile davaya dahil ettiklerini, bu
çerçevede mahkemenin yetkili olduğunu dolayısıyla yetki ilk itirazının reddedilmesi gerektiğini ileri sürer,
davaya bakmakta olan mahkeme de yetki itirazının reddine karar verir. Ancak tahkikatın ilerleyen
aşamalarında, Salim’in kefil olmadığının anlaşılması üzerine, mahkeme yetki itirazının reddi kararından rücu
ettiğini söyler ve İzmit mahkemelerinin yetkili olduğunu belirtip yetkisizlik kararı verir. Mahkemenin kararını
değerlendiriniz. (15 puan)
b) Raşit’in kendisine karşı Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açmış olduğu davanın dava dilekçesini usulüne
uygun olarak tebellüğ eden Tahsin bu duruma çok sinirlenir ve bir avukata danışmaya karar verir. Avukata, yine
Raşit’ten kızına karne hediyesi olarak aynı bilgisayardan bir tane daha aldığını, bedelini peşin olarak ödediğini,
ancak kızının kullandığı bilgisayarın sık sık arızalandığını, bu nedenle artık kullanılamaz hale geldiğini, bilgisayarı
iade etmek ve ödediği bedeli de geri almak istediğini söyler. Bunun üzerine avukat satılan malın ayıplı olması
sebebiyle sözleşmeden dönülmesi gerekçesiyle peşinen ödenen 4.000 liranın iadesini talep eden bir karşı dava
dilekçesi hazırlar, Tahsin de bu dilekçeyi süresinde mahkemeye sunar. Karşı dava dilekçesini usulüne uygun
olarak tebellüğ eden Raşit, yaptıkları sözleşmeye göre ifa yerinin aynı zamanda kendi yerleşim yeri olan İzmit
olarak belirlediklerini söyleyerek karşı davaya verdiği cevap dilekçesinde yetki ilk itirazında bulunur. Yetki ilk
itirazını reddeden mahkeme, yaptığı yargılama sonucunda ayıbın süresinde ihbar edilmemiş olması nedeniyle
karşı davanın reddine karar verir. Yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay’ın ilgili hukuk dairesi hem asıl
davanın hem de karşı davanın malvarlığı hakkına ilişkin davalar olması sebebiyle her iki davada da asliye hukuk
mahkemesinin görevli olması gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini belirterek bozma kararı verir.
Raşit’in yetki itirazını ve bunun üzerine ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu karar ile Yargıtay’ın kararını
değerlendiriniz. (15 puan)
2. Tapu dairesinden emekli memur Muhittin 10.5.2014 tarihinde ölmüş, geride yalnızca Ankara’da oturan eşi Necla
ve İstanbul’da hukuk fakültesinde yeni mezun kızı Pakize kalmıştır. Muhittin’in terekesinde sadece Ankara ve
İstanbul’da birer daire ile İncek mevkiinde boş bir arazi yer almaktadır. Fakülteden mezun olan Pakize, Ankara’ya,
annesinin yanına dönmeye karar vermesi üzerine, İstanbul’daki daire hakkında, aynı fakültede üçüncü sınıfta okuyan
Leman ile iki yıl süreli bir kira sözleşmesi yapmıştır. Ailesinin işleri bozulan Leman, kira bedellerini zamanında
ödeyememiş, son iki aylık bedeli ise hiç ödememiştir. Bunun üzerine Pakize, İstanbul sulh hukuk mahkemesinde kira
bedelinin ödenmemesi sebebiyle tahliye davası açmıştır. İncek’teki araziyi de değerlendirmek isteyen Pakize ve
Necla, müteahhit Cafer ve kardeşi Cemil’in mal ve emeklerini birleştirmek suretiyle birlikte yönettikleri “2C Biraderler
İş Ortaklığı” ile üç adet rezidans yapılması amacıyla inşaat sözleşmesi imzalamışlardır. Buna göre, inşaat 2 yıl
içerisinde tamamlanacak, 8 daire Pakize ve Necla arasında paylaştırılacak, diğer 28 daire ise ortaklığa ait olacaktır.
İnşaat zamanında tamamlanmış, ancak hangi dairelerin Necla ve Pakize’ye verileceği konusunda anlaşmazlık ortaya
çıkmış, hararetli bir tartışma esnasında Pakize kendisine hakim olamayıp Cafer’in kulağını koparmıştır. Bunun üzerine
Cafer ve Cemil birlikte, Necla ve Pakize’ye karşı söz konusu inşaat sözleşmesine dayanarak arazinin mülkiyetinin
kendilerine devredilmesi amacıyla dava açmışlardır.
a. Leman, dairenin el birliği ile mülkiyete tabi olduğunu belirtip bu davanın ancak Pakize ve Necla tarafından
birlikte açılabileceği itirazında bulunmuş, bunun üzerine mahkemece uyuşmazlığın kira sözleşmesine dayandığı
gözetilerek itiraz yerinde bulunmuş ve dava husumet eksikliği sebebiyle reddedilmiştir. Davalının Leman’ın
iddiası ve bunun üzerine mahkemece verilen karar yerinde midir? Açıklayınız. (10 puan)
b. Dairenin Pakize ve Necla tarafından birlikte kiralandığını ve söz konusu davanın Pakize ve Necla tarafından
birlikte açıldığını farzediniz. Pakize ve Necla, davada kendilerini temsil etmesi, bu vesileyle para kazanabilmesi
için Pakize’nin fakülteden arkadaşı Ankara barosuna kayıtlı avukat Neriman’a vekaletname vermişlerdir. Dava
neticesinde Leman’ın kira bedellerini zamanında ödemediğinin tespitine, bu çerçevede davanın kabulü ile
dairenin tahliyesine, ayrıca Neriman lehine Pakize ve Necla için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmetmiştir.
Mahkemece vekalet ücretine ilişkin karar yerinde midir? Açıklayınız. (5 puan)
c. Cafer ve Cemil’in Pakize ve Necla’ya karşı açtıkları dava devam ederken, oturumlar esnasında gönlünü Necla’ya
kaptıran Cafer, aslında bütün kabahatin Pakize’de olduğu düşüncesi ile Cemil’in usulüne uygun olarak davet
edilmesine rağmen mazeretsiz olarak hazır bulunmadığı duruşmada Necla’ya karşı olan davalarından feragat
ettiklerini belirtmiştir. Bunun üzerine mahkeme, Necla açısından feragat nedeniyle karar verilmesine yer
olmadığı kararı vermiş, Pakize’ye karşı yargılamanın devam ettiğini taraflara hatırlatmıştır. Mahkemece verilen
karar yerinde midir? Cemil ve Pakize’nin bu karara karşı koyabilmesi mümkün müdür? Açıklayınız. (10 puan)
3. Medeni Kanun’un 181. maddesini Medeni Usul Hukuku bilgileriniz çerçevesinde boşanma davasının niteliğini de
göz önünde bulundurarak değerlendiriniz. (15 puan)
“VII. Miras hakları
Madde 181- Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme
bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler.
(Değişik ikinci fıkra: 31/3/2011-6217/19 md.) Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin
davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması hâlinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır.”
4. 6552 sayılı Kanunla 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 7. maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. Söz konusu
düzenlemeyi “davanın ihbarı” ve “fer’i müdahale” kurumlarının temel özelliklerini ve işlevlerini de dikkate alarak söz
konusu durumdaki eski uygulamayı da göz önünde bulundurarak değerlendiriniz. (20 puan)
“Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan
davalarda, dava Kuruma resen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı yanında ferî müdahil olarak katılan Kurum
[Sosyal Güvenlik Kurumu- M.A.], yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabilir. Kurum,
yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlüdür.”
5. Aşağıdaki Yargıtay kararını Medenî Usûl Hukuku bilgileriniz çerçevesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu
hükümlerine göre değerlendiriniz. (10 puan)
Müstakil olarak sulh hukuk mahkemesine davacı idarenin 31.1.1962’de açtığı 737 lira alacak davasından sonra, aynı
maddi olaya dayanarak davalı M. Oral’ın idare aleyhine 16.2.1962 tarihinde asliye ticaret mahkemesinde açtığı 3765
lira alacak davasının aralarındaki hukuki irtibat konusunda uyuşmazlık yoktur. Bu ahvalde: sulh mahkemesinin
HUMK’nun 5, 48, 187/V [Karş. HMK m. 2, 166, 167, 168; TTK m. 5] maddeleri hükümlerini uygulayarak birleştirme ve
görevsizlik kararı ile dosyayı resen görevli asliye ticaret mahkemesine göndermesi kanunu uygundur. Birleştirme
kaideleri uygulandıktan sonra, kararın kesinleşmesi Usulü 193. maddesince [Karş. HMK m. 20] kabul edilen 10 günlük
süre içerisinde davacının davayı tahriki söz konusu olamaz. Olayda görevsizlik değil irtibat sebebiyle birleştirme
mevzuu bahistir. (HGK , 25.3.1972, 971/T-726-211)

Basarýlar Dileriz
Murat Atalý – Ersin Erdogan – Emre Konuralp

You might also like