You are on page 1of 257

Der.: A.

Krich
Çeviren: Mehmet Harmancı
Aşkı tanımlamak için kaynak bolsa da açıklamak
zordur. Çünkü aşk, kimine göre seksüel bir tutku, kimine
göre nevrotik bir olay, birçoklarına göre ise yaratıcı ve
yıkıcıdır. Örneğin Eflatun, kadınları aşkın dışında
tutarken, Sanskrit edebiyatı aşkı cinsiyete indirger; eski
çağlarda kadınla ilgili aşk görüşleri fuhuş, zina ve
homoseksüellikle yan yana, iç içedir çünkü. Ortaçağda
görülen romantik aşk ise âşığın cinsel birleşmeyi şu
yada bu şekilde gerçekleştireceği kadınlara değil, âşığın
aşamayacağı ahlak ve gelenek gibi engellerle ayrı
düştüğü soylu kadınlara yöneliktir. Belki de bilimin, aşkı
bilgi haline getirmek istemesi bu nedenle doğaldır.
Sanat eseri, ne kadar anlamlı olursa olsun, bizi bir yere
götürmez, sorunlarımıza karşılık vermez; ama birtakım
sorular ortaya atar, hem de şaşılacak derecede değişik
biçimlerde...

Aşkın Anatomisi, bu şaşılacak derecede değişik biçimde


dile getirilen aşka dinsel, ahlaki, ontolojik, fiziksel,
biyolojik, psikolojik ve sosyal disiplinlerden bakan yazar,
düşünür ve bilim adamlarının metinlerini bir araya
getiriyor. Aşk denilen şeyi bilmeyen ya da bildiğini
sananlar için...

You might also like