You are on page 1of 289

FBE610-1.

HAFTA DERS NOTU


1. HAFTA: DERSİN TANITIMI, DERSİN AMACI, HAFTALIK DERS KONULARININ
İFADE EDİLMESİ

BİLİM, BİLİMSEL SÜREÇ VE BİLİMİN GELİŞİMİ


 Bilim Nedir?
 Bilimin Temel Nitelikleri
 Araştırma, Yöntem ve Teknik Nedir?
 Bilgiye Ulaşmanın Yolları
 Bilimsel Yöntem
 Bilimsel Yöntemin Süreçleri
 Araştırmaların Sınıflandırılması
 Araştırmada Amaç ve Problem Tanımlama

ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ
 Bilimsel Yöntem Esasları
 Nicel Araştırmalar
 Nicel Araştırma Yönteminin Esasları
 Nicel Araştırma Teknikleri
 Nicel Araştırma Modelleri
 Nitel Araştırma Süreci
 Nitel Araştırmalar
 Nitel Araştırma Teknikleri
 Nitel Araştırmaların Genel Esasları
 Fen ve Mühendislik Eğitiminde Nitel Araştırmanın Önemi
 Nitel Araştırmanın Avantajları
 Nitel Araştırmanın Sınırlılıkları
 Nitel Araştırmada Veri Türleri

İSTATİSTİKİ YÖNTEMLER
 İstatistiki Yöntemler
 Tanımlayıcı İstatistiki Yöntemler
 Yorumlayıcı İstatistiki Yöntemler
 Temel İstatistiki Yöntemler
 İstatistik Teknikleri Uygularken Dikkat Edilecek Noktalar
 İstatistiksel Araştırmalarda Uygulanacak İşlemler


 
BİLİMSEL KAYNAKLARA ERİŞİM, KULLANIM VE LİTERATÜR TARAMA_1
 Bilimsel Bilgiye Erişim ve önemi
 Veri türleri ve Bilimsel Kaynak taraması
 Literatür taraması nedir, nasıl yapılır
 İnternet, tarama ve arama motorları
 Bilimsel makale ve tez temin etme yöntemleri ve araçları
 YÖK ulusal Tez merkezinde tarama nasıl yapılır.
 YÖK tez veri giriş formu nedir?
 Google Akademikte bilimsel yayın tarama
 Google akademik üye olma
 Dijital Bilgi Kaynakları ve Hizmetleri
 Science Direct bilimsel makale arama yöntemleri
 Web of Science bilimsel makale arama teknikleri ve dergi indeksleri
 Web of Science H-indexi ve diğer indeks çeşitleri
 Bir derginin indeks çeşidi nedir, nasıl hesaplanır
 Web of Science Q1,Q2,Q3,Q4 sınıfı dergiler nasıl belirlenir ve görülür
 Scopus nedir, nasıl makale taranır
 Researchgate özellikleri ve üye olma
 Bir makalenin aldığı atıf sayıları nasıl tespit edilir.
 ORCID numarası nedir, nasıl alınır ve kullanılır
 Bir derginin IMPACT Faktörü nedir, nasıl hesaplanır

SEMİNER VE TEZ YAZMA SÜREÇLERİ


 Seminer ve Tez
 Lisansüstü eğitiminde Seminer ve Tez süreçleri
 Fen Bilimleri Enstitüsü Seminer Şablonu ve Seminer hazırlama Süreci
 Fen Bilimleri Enstitüsü Tez Şablonu ve Tez hazırlama süreçleri
 Tez yazım kuralları ve bazı önemli kurallar
 Tezlerde intihal kontrolü ve önemi
 İntihal kontrolü yapılırken kullanılan programlar ve farklılıkları
 Turnitin İntihal programı ve kullanımı
 Ithentica İntihal programı ve kullanımı
 Intihal.net programı ve kullanımı


 
TEZ ÖNERİSİ YAZMA TEKNİKLERİ
 Tez konusu önerisi nedir?
 Tez konusu önerisinde Yüksek Lisans ve Doktora programlarında ortaya çıkan farklılıklar
 Yüksek Lisans Tez konusu önerisi oluşturma süreci
 Doktora Tez konusu önerisi oluşturma süreci
 Tez konusu öneri formları detaylı incelemesi
 Tez konusu önerisi hazırlama teknikleri
 Örnek Tez konusu önerisi hazırlama

PROJE TÜRLERİ VE PROJE HAZIRLAMA, SUNUM TEKNİKLERİ


 Proje Nedir? Proje tanımı nasıl yapılır? Proje yaparken ne amaçlanır?
 Proje Hazırlama Teknikleri
 Proje değerlendirme Ölçütleri?
 Proje Çeşitleri
 FÜ-BAP ve FÜ-BAP bünyesindeki proje türleri
 FÜ-BAP projesi hazırlama
 TÜBİTAK ve TÜBİTAK bünyesindeki projeler
 TÜBİTAK projelerinin süreç detayları ve özellikleri
 BİGG DAMLA nedir?
 SAN-TEZ Projeleri
 KOSGEB Projeleri
 DPT Projeleri
 BEBKA Projeleri

MENDELEY VE ENDNOTE İLE DİJİTAL ARŞİVLEME VE REFERANS YÖNETİMİ


 Dijital Arşivleme ve Referans yönetiminin önemi
 Mendeley Dijital Arşivleme ve Referans yönetim programı
 Mendeley programı kurulumu ve uygulamaları
 Mendeley programı kullanılarak Referans yönetimi ve atıf verme
 Endnote Dijital Arşivleme ve Referans yönetim programı
 Endnote programının kurulumu ve uygulamaları

BİLİMSEL YAYIN HAZIRLAMA TEKNİKLERİ VE DERGİYE SUNMA SÜRECİ


 Bilimsel Yayın nedir?
 Dergi Yayıncılığı ve Akademik yazı türleri
 Makalenin ana elemanları nelerdir?


 
 Makale Yazma kuralları
 Makale bölümleri: Özet ve Giriş, Materyal ve Metot, Bulgular ve Sonuç, Kaynaklar atıf yapma
ve önemi
 Hakemlik Süreci
 Makale Düzeltme/Güncelleme
 Makale yazımında Etik-İntihal ve Açık Erişim

FIRAT ÜNİVERSİTESİ SENATO ESASLARI VE LİSANSÜSTÜ YÖNETMELİĞİ


 Fen Bilimleri Enstitüsü şematik tanıtımı
 Fen Bilimleri Enstitüsü Anabilim dalları ve programları
 Lisansüstü Senato Esasları
 Lisansüstü eğitim ve öğretim yönetmeliği
BİLİMSEL VE MESLEKİ ETİK
 Yazarlık Hakkı Sorunları
 İntihal-Aşırma-Korsanlık
 Sahtecilik-Uydurmacılık
 Çoklu Yayın
 Bölerek Yayınlama
 İnsan-Hayvan Etiğine Saygısızlık
 Kaynakların Taraflı Seçilmesi
 Taraflı Yayın
 Saygısızlık-Vefasızlık
 Bilimsel Yanıltma Nedenleri
 Bilimde Zorunlu Olan Bazı Davranışlar
 Etik Davranışlar
 Etik İlkeler
 Yayın Etiği Sorumluları
 Bilimsel Yayın Etiği İlkeleri
 Yayın Etiği Konusunda Bazı Önemli Uluslararası Kuruluşlar
 Telif Hakları ile İlgili Bazı Önemli Uluslararası Hukuksal Düzenlemeler
 Bilimde Etik Dışı Davranışların Önlenmesi
 Hukuki Önlemler
 Eğitsel Önlemler
 Teknik Önlemler
 Genel ve Yönetsel Önlemler


 
FBE610-2.HAFTA DERS NOTU
2. BİLİM VE ARAŞTIRMA HAKKINDA GENEL BİLGİ VE KAVRAMLAR

2.1 Bilim
Bilim, tekrarlanabilen gözlemleri ve test edilebilen hipotezleri içeren bir sorgulama sürecidir.
Bilimin asıl uğraşı alanı doğa olaylarıdır. Yalnızca fiziksel olgular değil, sosyolojik, psikolojik,
ekonomik, kültürel, vb. bilgi alanlarının hepsi doğa olaylarıdır. Özetle, insanla ve çevresiyle ilgili olan
her olgu bir doğa olayıdır. İnsanoğlu, bu olguları bilmek ve kendi yararına yönlendirmek için var
oluşundan beri tükenmez bir tutkuyla ve sabırla uğraşmaktadır [1].
Bilimsellik, bilimsel olma durumudur. Geçmiş yıllara nazaran günümüz uygarlığı bilimi ve
bilimselliği de içerir. Bu nedenle değişmez bilgiye ulaşmak için kullanılan yöntem, yaklaşım, teknik
veya düşünce bilimsel esasları içerir.
Bilim sözü ise Latincede bilmek anlamına gelen (scire) kelimesinden üretilmiş bir kavramdır. Bilim
ile ilgili kaynaklar incelendiğinde çok değişik tanımlama ve yaklaşımlar söz konusudur. Bunlardan
bazıları şöyledir;
 Bilim, bilgi üreten bir etkinliktir.
 Bilim, bir düşünme yöntemidir.
 Bilim, sistemli ve organize edilmiş bir bilgiler bütünü ve teknik yöntemdir.
 Bilim veya diğer bir ifadeyle ilim; fiziki ve doğal evrenin yapısının ve hareketlerinin birtakım
yöntemler (deney, düşünce veya gözlemler) aracılığıyla sistematik bir şekilde incelenmesini de
kapsayan entelektüel ve pratik çalışmalar bütünüdür.
 Bilim, deneysel gözlemlerden mantıksal anlamlar çıkararak gerçeğe ulaşmaktır [2].
 Bilim, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli
bilgidir. İçinde yaşadığımız hayatı açıklamaya çalışır. Varlığın nasıl olduğunu, neden meydana geldiğini
araştırır. Olaylar üzerinde betimleme, açımlama ve öndeyişlerde bulunma olanağı veren, uygulamalı
yordam (tahmin) geliştirmeye yardımcı olarak konusunu denetim altına almaya elveren bilgiler üretme
çabasıdır [3].
 Bilim, hem bir bilgi birikimi (daha önce keşfettiğimiz şeyler) hem de yeni bilgi edinme süreci
(gözlem ve deney yoluyla - test etme ve hipotezleme) olarak düşünülebilir. Hem bilgi hem de süreç
birbirine bağlıdır, çünkü elde edilen bilgi sorulan sorulara ve cevapları bulmak için kullanılan
yöntemlere bağlıdır [4].
 Bilim, evrendeki şeylerin nasıl çalıştığını keşfetmeye yönelik sistematik ve mantıklı bir
yaklaşımdır. Aynı zamanda evrendeki her şey hakkında keşifler yoluyla edinilen bilgi birikimidir [5].
 Ortaş’a göre bilim; bir sistematik öğrenme ve araştırma sanatıdır [6].
 Boydak’a göre bilim; düşünce ve deneylere dayalı olarak evrendeki bilinmeyenleri araştırma
eylemidir [7].


 
 Yılmaz’a göre bilim; belli bir konudaki kavramlar bütünüdür [8].
 Uzbay’a göre bilim; insanların kendilerini ve çevrelerindeki diğer varlıkları anlamak ve bu
varlıkların birbirleri ile ilişki ve etkileşmelerini inceleyip, oluşan olayları açıklayabilmek için
uyguladıkları yöntem ve etkinlikler ile ilk çağlardan günümüze kadar elde edip biriktirerek yeni
kuşaklara aktardıkları bilgilerin tümü olarak tanımlanabilir. Kısaca bilim, doğru düşünme ve sistematik
olarak bilgi edinme sürecidir [9].
 Burns, O’Connor ve Stocklmayer’e göre bilim, dünya hakkında bilgi toplamak ve bu bilgiyi test
edilebilir yasa ve teorilerde düzenlemek ve yoğunlaştırmak için sistematik bir girişimdir [10].
 Bilim, doğal olaylarla ilgili sorunların ve soruların tanımlanabildiği ve tanımlanabildiği ve
önerilip test edilebildiği bir insan etkinliğidir. Bu süreçte veri toplanır ve analiz edilir ve sonuçları
açıklamak için mevcut bilgiler uygulanır [11].
 Turan’a göre bilim; bilgi, kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba sarf ederek
elde ettiği olguları ifade eder [12].
 Madison’a göre bilim, doğal olaylarla ilgili sorunların ve soruların tanımlanabileceği ve
tanımlanabileceği ve önerilip test edilebildiği bir insan etkinliğidir. Bu süreçte veri toplanır ve analiz
edilir ve sonuçları açıklamak için mevcut bilgiler uygulanır. Bu faaliyet sayesinde, araştırmacılar bilgi
deposuna katkıda bulunur, böylece insanların çevrelerini daha iyi anlamalarına yardımcı olur. Bu
bilginin uygulamaları aynı zamanda toplumdaki ve kültürel düzendeki değişiklikleri de beraberinde
getirebilir ve yaşam kalitesi üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olabilir [13].

 Türk Dil Kurumuna (TDK) göre bilim;


o “Evrenin ya da olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneysel yöntemlere ve gerçekliğe
dayanarak yasalar çıkarmaya çalışan düzenli bilgi",
o "Genel geçerlik ve kesinlik nitelikleri gösteren yöntemli ve dizgesel bilgi",
o "Belli bir konuyu bilme isteğinden yola çıkan, belli bir ereğe yönelen bir bilgi edinme ve
yöntemli araştırma süreci"dir [14, 15 ve 16].
 Akdemir’e göre bilim; insan belleğinin çalışması sonucu ortaya çıkan düşünsel üründür.
Bilimsel bilgi ise insanın aklıyla belli bir konuya yönelerek elde ettiği yöntemli, sistemli, düzenli,
geçerli, kanıtlana bilinir ve denetlene bilinir nesnel bilgiye denir [1 ve 53].
Yukarıdaki tanımlama ve ifadelerden hareketle, bilim hakkında aşağıdaki gibi genellemelerde
bulunulabilir. Buna göre;
 Bilim gözlemseldir. Çünkü bilimin konusu gözlenebilen olgulardır. Bilim, gözlem sonucu elde
edilen veriler tarafından doğrulanmayan, ampirik verilere ters düşen bilgilerden kuşku duymaktadır ve
sadece akla dayanmayı reddetmektir.


 
 Bilim pozitiftir. Çünkü bilim, olması gerekeni değil, olmakta olanı inceler. Pozitif olmayanlar
arasındaki ana fark; olanla olması gereken arasındaki farklılıktan oluşmasıdır. Birincisi “olgularla”
uğraşırken, ikincisi “değerlerle” uğraşır [17, 18 ve 19].

Bilime sadece bilgi, yöntem ve ürün olarak bakıldığında durumu şöyle özetlemek mümkündür.
 Bilgi Olarak Bilim: Bilim bilmektir; eşya ve olaylar arasında var olan ilişkiler sistematiğine
ilişkin bilinmesi gereken şeylerin hepsi bilimdir [1].
 Yöntem Olarak Bilim: Bilimsel yöntem, olgusal nitelikli problem çözmenin, bilim üretmenin
bilinen ve belli süreçleri olan, en güvenilir yolu olarak kabul edilir. Bilimsel yöntem, Bacon’cu
tümevarım ile Aristo’cu tümdengelim yaklaşımlarının bir sentezidir. Bilimsel yöntemin tüm bilim
alanlarında ve problem durumlarında geçerli bir yöntem olup olmadığı, uzun süre tartışma konusu olmuş
ve yer yer de bu tartışmalar sürmektedir. Bilimsel yöntemin evrenselliğini savunan düşünürler, onun
genel esprisini dikkate almakta ve insan zihninin bulabildiği en uygun bir yaklaşım olduğunda
birleşmektedir [20]. Bu durumda bilimsel yöntem; açık seçiktir, denetlenebilir, yansızdır, eleştirici ve
düzelticidir, deneyicidir, seçicidir, akla uygundur, duyarlığı yüksektir, olgusal düzeyde, bilinen en
güvenli problem çözme yöntemidir. Tümüyle yansızlık temeline oturtulmuştur. Bu yansızlık, bilinenler
ışığında gerçekleştirilebilen en üst düzeyde tutulmaya çalışılır [20].
 Ürün Olarak Bilim: Bilimsel bilgidir; gözlem ve deneyler sonucunda belli bir bilimsel yöntem
aracılığıyla elde edilen bilgilerdir [21].
Ortaş’a göre bilim insanı;
 Objektiftir.
 Aydınlanmış kişidir.
 Evrensel düşünen kişidir.
 Öngörüsü yüksek olan kişidir.
 Ahlaki sorumluluğu yüksek olan kişidir [22].
Bu nedenle, bilim insanı; evrendeki olay ve olguları inceleyen, onun altında yatan gizemin
kaynağını araştıran ve bu gizemin nedenlerini anlamaya çalışan ve anladıklarını basitleştirip kitlelerin
anlayabileceği bir şekilde yayın yolu ile duyuran kişidir. Ayrıca bilim insanını, anlamış olduğu doğal
gizemi, yaşamı daha da kolaylaştıracak şekilde insanlığın hizmetine sunan kişidir [22] şeklinde
tanımlamak mümkündür.
Bilim ile ilgili en ilginç şey, hiç bitmemiş olmasıdır. Her keşif daha fazla soruya, yeni gizemlere
ve açıklanması gereken başka bir şeye yol açmaktadır. Bu, “ne kadar çok şey biliyoruz, o kadar fazla
şey biliyoruz hiç bir şey bilmediğimiz” durumudur. Örneğin; DNA'nın çift sarmal yapısının
keşfedilmesi, biyoloji anlayışımızı değiştirerek genetik modifikasyon ve sentetik biyoloji gibi üzerinde
çalışılacak yeni alanları ortaya çıkarmıştır [4 ve 42].


 
2.1.2. Bilimin Temel Nitelikleri
Bilim, yüzyıllar süren bilimsel bilgi üretme sürecinde kendi niteliğini, geleneklerini ve
standartlarını koymuştur. Bu süreçte, çağdaş bilimin dört önemli niteliği oluşmuştur. Bunlar; çeşitlilik,
süreklilik, yenilik ve ayıklanmadır.
 Çeşitlilik: İlgilendiği konular çeşitlidir. Bilimsel çalışma hiç kimsenin tekelinde değildir, hiç
kimsenin iznine bağlı değildir. Bilim herkese açıktır. İsteyen her kişi ya da kurum bilimsel çalışma
yapabilir. Dil, din, ırk, ülke tanımaz. Böyle olduğu için, ilgilendiği konular çeşitlidir; bu konulara sınır
konulamaz. Hatta bu konular sayılamaz, sınıflandırılamaz.
 Süreklilik: Bilimsel bilgi üretme süreci hiçbir zaman durmaz. Krallar, imparatorlar ve hatta
dinler yasaklamış olsalar bile, bilgi üretimi hiç durmamıştır; bundan sonra da durmayacaktır.
 Yenilik: Bilime yeni bilgiler eklenir. Bir evrim süreci içinde her gün yeni bilimsel bilgiler, yeni
bilim alanları ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, bilime, herhangi bir anda tekniğin verdiği en iyi
imkânlarla gözlenebilen, denenebilen ya da var olan bilgilere dayalı olarak usavurma kurallarıyla
geçerliği kanıtlanan yeni bilgiler eklenir.
 Ayıklanma: Yanlış olduğu anlaşılan bilgiler kendiliğinden ayıklanır; yerine yenisi konulur.
Bilimsel bilginin geçerliği ve kesinliği her an, isteyen herkes tarafından denetlenebilir. Bu denetim
sürecinde, yanlış olduğu anlaşılan bilgiler kendiliğinden ayıklanır; yerine yenisi konulur [35 ve 42].
Demirci (2014), “kültürel, kurumsal, toplumsal, ekonomik ve siyasal birçok yönü bulunan
entelektüel bir girişim” şeklinde bilimin temel niteliklerini ortaya koymaktadır. Ayrıca, “bilimsel
araştırmada kullanılan materyaller ve ulaşılan sonuçlar, özel mülkiyete değil kamuya ait olmalıdır.”
“Evrensellik normuna göre bilime yapılan katkılar dil, din, ırk, coğrafya, cinsiyet veya inanç gibi
farklılıklarından bağımsız olarak daha önce belirlenmiş gayri şahsi ölçütlere göre değerlendirilir” [23].
Diğer taraftan, bilim bazı temel niteliklere sahip olmalıdır. Buna göre bilim;
 Pozitiftir.
 Niteliktir.
 Nesneldir.
 Objektiftir.
 Sistemlidir.
 Evrenseldir.
 Gerekircidir.
 Deneyseldir.
 Mantıksaldır.
 Gözlemseldir.
 Genelleyicidir.
 Bilim seçicidir.
 Fonksiyoneldir.


 
 Değişime açıktır.
 Doğrulanabilirdir.
 Gerçeği ifade eder.
 Temel kabullere dayanır.
 Uygunluk ve çelişkisizliktir.
 Olguları bol gerçek bir dünya vardır ve bu dünya araştırılabilir durumdadır.
 Birikimdir. Bilimde miktar her zaman vardır [17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25 ve 42].

2.1.3. Bilgi Edinme Yolları


Bilgi, insan aklının alabileceği gerçek, olgu ve ilkelerin tümüne verilen bir addır. Bilgi; öğrenme,
araştırma veya gözlem sonucu elde edilen doğrulara ve ilkelere verilen ortak bir ad olarak
tanımlanmaktadır. Geçerli ve güvenilir bilimsel metotlar kullanılarak elde edilen bilgilere bilimsel bilgi
denir. Bilim insanlarının kendi alanlarında bilgi edinmek için izledikleri yollara ise “bilgi edinme
yolları” veya “bilimsel süreçler” adı verilir. Belli bir yönteme dayanmayan sadece duyum ve algıya
dayanan gündelik yaşantılardan elde edilen pratik bilgilere deneysel bilgiler denir. Toplumda yaşayan
bireyler içinde yaşadıkları sosyal ve fiziksel çevreyi anlayabilmek için çeşitli yollar deneyerek bilgi
üretmişlerdir [26]. Bu nedenle, bir konu ya da iş konusunda öğrenilen ya da öğretilen şeyler de bilgidir.
Bilgi kavrama ve çıkarım yapma sonucunda oluşmaktadır. Altı değişik bilgi türü vardır. Bunlar; felsefi,
sanat, dini, günlük, teknik ve bilimse bilgidir. Bunları edinme yolları farklılık gösterir. Aşağıda bilgi
edinme yolları kısaca anlatılmıştır.

2.1.3.1. Eğitim Yoluyla Bilgi Edinme


Eğitimin esas gayesi zihinleri seçkin, açık, şeffaf ve canlı (dinamik) bilgiler ile çeşitlendirerek, bilgi
üretim merkezi haline getirmektir [49]. Davranışçı psikolojiye göre eğitim; kişide öğrenme yaşantıları
yoluyla istendik davranış değişikleri oluşturma sürecidir. Yapılandırmacı yaklaşıma göre ise eğitim;
yaşantılar yoluyla, deneyimleyerek, gözlemleyerek, deneme-yanılma yoluyla, kendi bilişsel şemalarını
yapılandırma sürecidir [19].
Ayrıca eğitim, önceden saptanmış esaslara göre insanların davranışlarında belli gelişmeler
sağlamaya yarayan planlı etkiler sürecidir. Eğitim sürecinde bireyin kendi yaşantıları esastır. Kişinin
yaşadığı toplum içinde değeri olan, yetenek, tutum ve diğer davranış biçimlerini geliştirdiği süreçlerin
tümüdür. Eğitim, önceden saptanmış esaslara göre insanların davranışlarında belli gelişmeler sağlamaya
yarayan planlı etkiler sürecidir [27, 28 ve 29].
Eğitim insanın bilerek düşünce üretmesine imkân verir. İnsanın kafasındaki kalıpları kırmasına ve
dünyaya daha esnek ve geniş açıdan bakmasına imkân verir. Eğitim olmaksızın insan bildikleriyle sınırlı
kalır, dünyanın zenginliğini ve çeşitliliğini mutlaka kendi kafasındaki kalıplara oturtmak için çaba
harcar. Buna "yüzeysellik" denir. Yüzeyselliği aşmak ancak eğitimle, okumakla ve okuduğunu


 
özümlemekle mümkün olur. Bilgi farklılık yaratan farktır. Eğitim hayatın inceliklerini görmeyi sağlar.
Eğitim yoluyla insan, bireysel farklılıkları anlamayı, hoş görmeyi ve bundan yeni sentezler yaparak,
yaşamın tadına varmayı öğrenir. Eğitim, yaşamı kontrol etmeyi kolaylaştırır [30]. Ayrıca, toplumda
yaşayan bireyler, günlük yaşantılarında herhangi bir sistematiğe bağlı kalmadan gelişigüzel, fiziksel ve
sosyal çevreyle girdikleri etkileşimlerden elde ettikleri deneyimlerle, günlük ve gelecekteki yaşam
durumlarına yön verirler [26].

2.1.3.2. Bilim Yoluyla Bilgi Edinme


Buna bilimsel yöntem de denilmektedir. Yöntemde bilgi edinme, eğitimle başlar. Bilim yoluyla
bilgi edinen toplumları teknolojiye ulaştırır ve toplumsal gelişme ve kalkınmasına çok önemli katkılar
koyar. Bu nedenle “Eğitim-Bilim-Teknoloji” (EBT) basamağı en önemli aşamalarındandır. Bu
toplumsal gelişme ve kalkınmanın (Şekil 2.1) vazgeçilmezi EBT’de gizlidir. Bu nedenle bilim;
geçerliliği kabul edilmiş sistemli bilgiler bütünü şeklinde tanımlamakta mümkündür.

Kalkınma
Teknoloji
Bilim
Eğitim

Şekil 2.1. Toplumsal gelişme ve kalkınma süreci [42]

Bilimsel yöntem, zihinsel bir gelişme, düşüncelerde değişme, yenileşme ve bir olgunlaşma
sürecidir. Bilimsel yöntem ile bilimsel davranışın aynı şeyler olmadığı hatırlanmalıdır. Bilimsel yöntem,
yukarıda ifade edildiği üzere; akıl, tarz ve yol ile ilgili bir süreçtir. Bilimsel davranış ise, bireylerin
özellikleri, görüşleri, işleri ele alışları, tutumları ile ilgili bir davranışlar bütünü, modeli ya da hareket
tarzıdır [42].
Bilimsel yöntem, bilimsel davranışın kazanılmasını ve geliştirilmesine hizmet etmektedir. Ayrıca
bu yöntem, bilimsel düşüncenin yaratıcı düşüncenin, problem çözmeye dönük düşüncenin aydınlığında
ve paralelliğinde gelişen, işleyen bir süreçtir.
Gözlemler, deneyler, ölçme ve değerlendirme teknikleri bilimsel yöntemin fiziki yönünü
oluşturmaktadır. Tümevarım, tümdengelim, analiz ve sentez gibi teknik ya da etkinlikler de bilimsel
yöntemin, zihinsel yönünü simgelemektedir. Başka bir deyişle, bilimsel yöntem bir yandan soyut
kuramlar geliştirme, bir yandan da bu kuramları gözlemler yoluyla test etme süreçleri olarak
tanımlanmaktadır [17, 18 ve 19].
Eğitim biliminin temel amacı, öğretimin niteliğini artırarak, öğrenenlerin eğitim hedeflerine
ulaşmasını sağlamaktır. Öğretimin kalitesini artırmak için sürekli bilimsel araştırma ve geliştirme
çalışmaları yapmak zorunludur [26].

10 
 
2.1.3.3. Teknoloji Yoluyla Bilgi Edinme
Şekil 1’de de görüleceği üzere, gelişme ve kalkınma sürecinde veya bir sanayi alanında gücü ve
bilgiyi biriktirme, denetleme, işleme, iletme gibi amaçlarla oluşturulan makinelerin, araç gereçlerin,
aygıtların, yöntemlerin, vb. tümünü kapsayan uygulama bilgisidir.
Bu nedenle teknoloji, bilimin ve pratik hayatın ihtiyaçlarının karşılanmasına ya da insanın çevresini
denetleme, biçimlendirme ve değiştirme çabalarına yönelik uygulamaları olarak verilmektedir. Bilim,
sosyal amaçlar için teknik yatırım olmalıdır. Teknoloji ise, bilimsel ve sistematik bilgilerin pratik
amaçlar ve işler için geliştirilmesi ve uygulanmasıdır.
Ayrıca teknoloji, gelişme ve ilerlemenin sadece nedeni değil, zaman zaman sonucu olarak da
belirme özelliğine sahip olmalıdır. Yani teknoloji, zorlamakta ve ihtisaslaşmanın da bir neticesi olarak
ortaya çıkmaktadır. Teknoloji, uzmanlaşmış nitelikli insan gücünün organizasyonuna ihtiyaç duyar.
Uzmanların yaptığı işler ancak, teşkilatlanma seviyesinde tutarlı hale gelebilir. İleri teknolojinin elle
tutulur bir işlemi makinalardan ziyade büyük ve karmaşık iş organizasyonlarıdır.
Teknoloji, insanlık tarihi süreci içerisinde öyle bir yere gelmiş ki, bu tarihte bilim işlenerek
teknolojik ürün haline dönüştürülmüş ve insan seri üretim yapmaya başlamıştır. XVII. yüzyılda insanın
bilimi kendi isteği doğrultusunda yönlendirip ürün üretebilir hale gelmesiyle maddeyi kendi hükmü
altına aldığı seri üretimle üretim yapar hale gelmiştir. Yeni dönemde, teknolojik bilginin sanayiye
aktarıldığı ölçüde gelişme ve bu gelişmenin kaynağını da bir sistem içinde araştırma-geliştirme
faaliyetiyle desteklenmesi sağlar olmuştur. Böylece doğayı, evreni bir bütün olarak kavramayı temel
alan bilimsel araştırmanın ortaya koyduğu bulgulara sırtını dayayan teknoloji, artık bu bulgulardan yola
çıkarak yaşadığı doğayı değiştirmenin, maddeyi işlemenin bilgisi, deneyimi haline dönüşmüştür. Bu
teknolojiyi kullanan toplumlar da refah seviyelerini artırmışlardır [31].
Türkiye’de 1960’larda “Planlı Dönem” ile başlayan Bilim ve Teknoloji (B&T) politikaları
oluşturma çalışmaları özellikle "Türk Bilim Politikası 1983-2003" ve "Türk Bilim ve Teknoloji
Politikası 1993-2003" dokümanlarıyla önemli bir boyut kazanmıştır.
Bu saptamadan hareketle, refah toplumuna ulaşma sürecinde bilim ve teknolojiden etkin bir araç
olarak yararlanılmasını sağlamak üzere, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 13 Aralık 2000 tarihli
toplantısında 2003-2023 yılları için Türkiye’nin Bilim ve Teknoloji Stratejileri Belgesi’nin hazırlanması
kararını almıştır. Yaklaşık bir yıl süren hazırlık çalışmaları ardından, 24 Aralık 2001 tarihli Yedinci
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu toplantısında, Projenin adı "Vizyon 2023: Bilim ve Teknoloji
Stratejileri" olarak belirlenmiş; projenin ana teması, temel yaklaşımı ve bu kapsamda yürütülecek alt
projelerin ayrıntılı içeriği ile yürütme planı ve yönetim şekli onaylanmıştır.
Vizyon 2023 projesi ana teması; Cumhuriyetimizin 100. yılında, Atatürk’ün işaret ettiği muasır
medeniyet seviyesine ulaşma hedefi doğrultusunda bilim ve teknolojiye hâkim, teknolojiyi bilinçli
kullanan ve yeni teknolojiler üretebilen, teknolojik gelişmeleri toplumsal ve ekonomik faydaya
dönüştürme yeteneği kazanmış bir "refah toplumu" oluşturmak olarak belirlenmiştir [40].

11 
 
Projede aşağıdaki çalışmaların kapsanması planlanmıştır:
 Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanında mevcut konumunun saptanması dünyada bilim ve
teknoloji alanındaki uzun dönemli gelişmelerin saptanması Türkiye’nin 2023 hedefleri bağlamında,
bilim ve teknoloji taleplerinin belirlenmesi,
 Hedeflere ulaşılabilmesi için gerekli stratejik teknolojilerinin saptanması,
 Teknolojilerin geliştirilmesi ve/veya edinilmesine yönelik politikaların önerilmesidir.
Vizyon 2023 projesi aşağıdaki alt projelerden oluşmaktadır:
 Teknoloji Öngörü Projesi Ulusal Teknoloji Envanteri Projesi Araştırmacı Bilgi Sistemi
(ARBİS) ve
 TÜBİTAK Ulusal Araştırma Altyapısı Bilgi Sistemi (TARABİS) [32] dir.

2.1.3.4. Otoriter Figürü Yaklaşımıyla Bilgi Edinme


Bu yaklaşımda bilgi, daha çok ilgili alanda uzmanlaşmış veya bu alanda toplum tarafından otorite
kabul edilen kişilerden elde edilir. Bireyler; alanda uzmanlaşmış kişilerin bilgilerine güvenerek, bu
bilgiler ışığında günlük yaşamlarına yön verirler. Örneğin; bir alanda yatırım yapmak isteyen bir iş
adamının alanla ilgili bir ekonomi uzmanının bilgilerine başvurması ve buna dayalı olarak karar vermesi
veya eğitimde bir öğretmenin yeni öğretim yöntemlerini uygulama konusunda bir eğitim uzmanına
danışması ve sınıf içi öğretimini buna göre düzenlemesi bir başka örnek sayılabilir [26].
Tarihinin her devrinde, sorunlarına çare bulma çabası sırasında, daha bilgili olduğuna inandığı ya
da kendisini dini bir temsilcilik niteliği bulunduğu sandığı kimselerden yardım sağlamaya çalışmıştır.
Bu, ilk zamanlar daha çok hastalık ve ağrılara çare bulmak gibi konularda olmuştur. Böylece, bütün
tarih boyunca bir otorite sınıfı doğmuştur. Otoriteye sarılma, rasyonel-uygun bir yol değildir. Otoriteler
arasında farklar vardır. Birey, sadece kendi görüşüne yakın olan otoriteyi seçme hatasını kolaylıkla,
düşmektedir.
Otorite, önemli baskı, hurafe ve dogma gibi bilimsel gerçeği olamayan kuvvetlerden olabileceği
gibi bilgi, yetenek, tecrübe ve zekâdan da almış olabilir. Uzmanlıkları gerçekleşmiş olan kimselerin de
birer otorite olduklarını kabul etmek zorundayız. Bazen bu uzman, acil bir yardım olarak problemlerin
çözümüne büyük katkıda bulunmaktadır [17, 18, 19 ve 24].
Sonuç olarak bu yaklaşımla, bilgi edinme alanında uzman sayılan ve otorite olarak kabul edilen
kişilerin görüşlerinden yararlanılmadır. Bu kişiler arasında öğretim üyeleri ve üretici teknik insangücü
yer almaktadır. Otorite olanlar teknolojinin ortaya konulabilmesi için uygulamalı eğitim ve bilgi
sunmaları oldukça önemlidir. Bu nedenle bilginin kaynağında veya merkezindekilerden alınan bilgilerin
salt doğru bilgi olması gerekmektedir. Otorite figürleriyle bilgi edinmenin avantaj ve dezavantajları
Tablo 2.1’de özetlenmiştir.

12 
 
Tablo 2.1. Otorite yoluyla bilgi edinmenin avantaj ve dezavantajları [42]
Avantajları Dezavantajları
Çabuk sonuç alınması Gerçek kişi
olmaması
Basit olması Kasıtlı yönlendirme
Ekonomik olması Menfaat duygusu
İkili ilişkilere açık olması Doğruluk payı

2.1.3.5. Geleneksel Yaklaşımla Bilgi Edinme


4982 Sayılı Bilgi Edinme Hakkın Kanunu (2003)’na göre, bilgi veya belgeye erişim; istenen bilgi
veya belgenin niteliğine göre, kurum ve kuruluşlarca, başvuru sahibine söz konusu bilgi veya belgenin
bir kopyasının verilmesini, kopya verilmesinin mümkün olmadığı hallerde, başvuru sahibinin bilgi veya
belgenin aslını inceleyerek not almasına veya içeriğini görmesine veya işitmesine izin verilmesini
kapsamaktadır. Bu kanunun ikinci bölümünde de “Herkes bilgi edinme hakkına sahiptir. Türkiye'de
ikamet eden yabancılar ile Türkiye'de faaliyette bulunan yabancı tüzel kişiler, isteyecekleri bilgi
kendileriyle veya faaliyet alanlarıyla ilgili olmak kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi çerçevesinde, bu Kanun
hükümlerinden yararlanırlar. Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerden doğan hak ve
yükümlülükleri saklıdır.” hükmü yer almaktadır. Bu durum geleneksel yaklaşımla bilgi edinmenin
yasal-hukuki örneğidir.
Diğer taraftan, bir toplumda ve/veya toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup,
kuşaktan kuşağa iletilen kültürel kalıntılar, alışkanlıklar, bilgi, töre ve davranışların tümüne gelenek
denir [12 ve 41]. Bu yaklaşımla da resmi olmayan yani geleneksel yaklaşımlarla da bilgiye erişmekte
mümkün olabilmektedir.

2.1.3.6. Mistiksel ve Parapsikolojik Yaklaşımıyla Bilgi Edinme


Karşılaşılan sorunlara çözüm için din adamı, medyum, falcı gibi kimselerden yararlanmadır.
Parapsikoloji genel olarak insanın olağanüstü yetenekleri ve ruhsal gücünün araştırılması ve
incelenmesidir. Temeli insan ruhundaki bazı manevi mekanizmaların kullanılmasına dayanmaktadır.
İnsanların tarihin başlangıcından günümüze kadar ulaştırdığı icat, keşif ve bilgiler insanın merakının bir
sonucudur.
Parapsikolojinin ilgilendiği alanlar şunlardır; Duyu Dışı Algılama (ESP), telekinezi, telepati,
durugörü, psikometri, astral seyahat, hipnoz ve hipnoz altında ESP, rüyada ESP, levitasyon, alteraskopi,
telemnezi, çakralar ve auralar, biyokozmik enerji ve psikotronik bilim, kirlian fotoğrafçılığı, radyestezi
ve radyonik bilim parapsikolojik araştırma konularından bazılarıdır [33 ve 34]. Parapsikoloji bir
rasyonel bilim dalı değildir. Bu nedenle, bilimde hiçbir yeri yoktur.

13 
 
2.1.4. Bilimin Amacı ve Konusu
Bilim amacı, anlamaktır. Bilimin konusu ise doğa ve yaşamdır. Yani, amaç ve konu birbiriyle
ilintilidir. Doğayı ve yaşamı anlama çalışması doğayı bilime esas konu yapmıştır. Bu nedenle doğa
bilimleri bilimin temelini oluşturur.
Bilimin amaçları şunlardır, denilebilir;
 Anlama / Betimleme: Bilim, var olan şeylerin tek tek ya da ilişkiler halinde tanınması, ayrıntılı
özelliklerinin öğrenilmesi ile başlar. Anlama diğer bir ifade ile betimleme işlevi, işte bu amaca dönük
“evet” sorusunu cevaplandırmayla ilgilidir ve var olan durumu olduğu gibi ortaya koyar. Betimsel
araştırmalar, bilimin anlama/betimleme işlevine hizmet eder.
 Açıklama: Mevcut durumun olduğu gibi tanınmasından sonra, o durumların açıklanması
muhtemel nedenlerinin ve ilişkilerin belirlenmeye çalışılması söz konusudur. Bağıntısal araştırmalar
bilimin açıklama işlevine hizmet eder.
 Yordama / Ön Deyi / Tahmin: Gözlenen durumlardan yararlanarak gözlenmeyen durumlar
hakkında tahmin yürütmektir. Olayları açıklayabilen genellemeler yararlıdır. Ancak olayların oluşunu
daha önceden kestirebilmek bilim ve insanlık için çok daha önemlidir. Nedensel karşılaştırmalı
araştırmalar bilimin yordama işlevine hizmet eder.
 Kontrol / Test: Bilimin kontrol amacı/işlevi, üretilen bilgilerin fiilen uygulamalara aktarılması,
doğa ve toplum olaylarının denetim altına alınmasını amaçlar. Bilim, olayları yordamakla-tahminle
yetinmeyip kontrol altına almayı amaçlar. Deneysel araştırmalar bilimin kontrol işlevine hizmet eder
[8].
2.1.5. Bilginin Doğası
Bilim üç bakımdan değerlidir:
 Bilimin pratik bir değeri vardır. Başka bir deyişle bilim bize hem bireysel ve hem de toplumsal
yaşantımızda, teknoloji yoluyla büyük yararlar sağlar.
 Entelektüel değeri vardır. Yani bilim insanın bilme isteğini, merakını tatmin eder. İnsana evreni
anlama olanağı sağlar.
 Ahlaki değeri vardır. Bilim insanlara bilimsel bir zihniyet kazandırır. Bilimsel zihniyet ise,
insanlara dürüst ve tarafsız olmayı, karşılaşılan problemleri sabırlı, ayrıntılı ve uzak görüşlü bir biçimde
ele almayı öğretir ki bunlar ahlak ve erdemin en önemli özellikleri arasındadır [1].

Bilim önce gözlemle başlar, deneyle devam eder ve sonunda yasayla genellenir. Bilim insanları
doğada olup bitenleri dikkatle gözlemleyerek;
 Topladıkları olguları sınıflar,
 Bilinen diğer olgular ışığında yorumlar,
 Bulgularını açıklamak için kuramlar oluşturur,
 Yeni gözlem verileriyle kuram veya genellemeleri test ederler,

14 
 
 Test edilen kuram, olgulara uygunsa doğru kabul edilir,
 Ters düşerse düzeltilir ya da açıklayıcı yeni kuram oluşturulur.
Bu nedenle bilim;
 Matematiksel bir kavram değildir; daha karmaşık bir yöntemdir.
 Statik değil; dinamiktir.
 Olgusaldır; gözlenebilir olgulara dayanır.
 Mantıksaldır; bilimsel hükümler birbiriyle tutarlı ve çelişkisizdir.
 Denetimli gözlem sonuçlarına göre olguları açıklayıcı özelliğiyle hipotezleri doğrulama
yöntemidir.
 Keşfedilmeden önce bilinmeyenleri gerçekliğe dönüştüren bir insan faaliyetidir.
 Geçerliği ispatlanmış sistemli bilgiler bütünüdür [21].

2.1.6. Bilimsel Kültür-Bilim Kültürü


Kültür; bir toplumun yaşama tarzı olarak ifade edilen ve bilgi, inanç̧, gelenek görenek, örf ve adet,
ahlak, sanat, teknik, vb. gibi maddi ve manevi unsurlardan oluşan karmaşık bir bütündür. Ayrıca kültür,
toplumlar tarafından inşa edilen bir gerçekliktir, ancak uzun bir süreç̧ içerisinde doğallaşmakta ve yeni
ürünler inşa etmektedir. Bu kapsamda, toplumsal kurumların temelinde yer alan roller, ilişkiler, simgeler
ve değerler toplumsal bir yapım surecinden geçerek anlam kazanmaktadırlar [36].
Bilimsel kültür terimi birçok farklı şekilde kullanılmıştır. Örneğin;
 Bilimsel kültür, “kümesi” olarak düşünülebilir. Bilimsel ve/veya akademik topluluk içinde var
olan evrenselcilik, mantıksal akıl yürütme, örgütlü şüphecilik ve deneysel sonuçların sürekliliğine dayalı
değerler ve ethos (kültür, değer ve inanç sistemi), uygulamalar, yöntemler ve tutumlardır.
 Godin ve Gingras’a göre, bilimsel ve teknolojik kültür, bireylerin ve toplumun bilim ve
teknolojiye uygun olduğu tüm biçimlerin ifadesidir. Bilim kültürünün, yalnızca bilim insanlarına ve
akademisyenlere (toplumdaki alt gruplar) ait bir değer sistemi olarak tanımlanması, çarpıcı bir
tezatlıktır.
 Çoğu Avrupa ülkesi “bilimsel kültür” (kültür bilimi) kelimelerini, İngiltere'de “bilimi kamu
anlayışı” olarak tanımlayan bir alanı ve ABD'yi “bilimsel okuryazarlık” olarak tanımlamak için
kullanır. Bununla birlikte, bilim ve toplumun etkileşim içinde olduğu kültürel çevredir. Bilimsel kültür,
bilimi, kendi başına ve yaygın bilimsel okuryazarlığı önemli çabalar olarak takdir eden ve destekleyen
bütünleşmiş bir toplumsal değer sistemidir.

İlk iki tanımlama, konunun genişliğini araştırmaya yardımcı olsa da, bilimsel kültürün üçüncü
tanımının, terimin en genel kabul gören ve yararlı yorumunu temsil ettiği ileri sürülmektedir.
R.Batterham, Avustralya’daki bilimsel kültürü “olması gerektiği” olarak nitelendirir. İçinde bilim ve

15 
 
inovasyonun gelişebileceği şeffaf bir kamu desteği çerçevesidir. Bilimsel kültüre halkın katılımı
önemlidir [10].
Bilimsel kültürün gelişmesini sağlayan koşullar aşağıdaki başlıklar altında özetlenebilir:
 Toplumsal Değerler: Bilimsel kültürün bir ülkede oluşması ve gelişmesi için önce bilimin
gelişmesi gerekir. Bilimin gelişebilmesi, her şeyden önce o toplumda bilime verilen değere, bilimsel
etkinliklerin önemsenmesine bağlıdır. XVII.yüzyıla kadar bilimin önemi insanlar tarafından pek fark
edilememiştir. Ne zaman ki bilimin ana dayanağı olan aklın imanın emrinden çıkmasını ve akılcılık,
olguculuk gibi akımların güçlenmesini ve toplumsal değerler kazanmasını beklemek gerekmiştir.
 Yasal Düzenlemeler: Çağımızdaki katılımcı demokrasilerde yasalar, aydınlamacı görüşe
uygun olarak “kamu istek ve iradesini yansıtan metinler” olarak nitelendirilmektedir. Bilimin gelişmesi
için uygun yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Ancak bu sayede bilimin gelişmesi için uygun bir
özgürlükçü ortam ortaya çıkabilir. Bilim kurumlarına ve bilim adamlarına yasalarla tanınan yeterli
maddi ve manevi olanaklar ve haklar bilimin gelişmesini olumlu yönde etkilemektedir. Böylece bilim
kültürünün oluşması hızlanmaktadır.
 Siyasal İktidarın Tutumu: Siyasal iktidarların bilime kendi anlayışları ve programları
açısından yaklaşımları bilimsel gelişmeyi olumlu ya da olumsuz yönde etkilemektedir. Siyasal
yetkilerini kullanan yöneticilerin bilime, bilim kurumlarına ve bilim adamlarına karşı tutumları, onlara
ilişkin değerlendirmeleri bir yerde toplumu bile yönlendirebilir ve koşullandırabilir. Bilim çevrelerinin
ve kurumlarının, iktidardaki siyasetçiler tarafından boyuna suçlandıkları, aşağılandıkları bir ülkede,
bilimin değer kazanması, gelişmesi, bilim kültürünün oluşması güçleşir. Bu nedenledir ki bilimi
siyasetçilerin, siyasal görüş ve baskılarının dışında tutabilmek için bilim adamlarının özellikle
üniversitelerin “bilimsel özerk” olması gerekmektedir. Bilimin gelişmesi ve bilimsel kültürün oluşması
için, bilimle uğraşan kişilere de büyük görevler düşmektedir. Bunlardan birincisi, bilim insanlarının
bilimsel verileri tekrar gözden geçirme ilkesine uymaları, İkincisi ise; elde edilen araştırma sonuçlarının
uygulanabilir olmasına özen göstermeleridir.
 Mali ve Teknik Olanaklar: Deneye, gözleme ve araştırmaya dayalı bir uğraş olan bilimin,
kendini doğrulaması, yenilemesi, yeni buluşlara ve uygulamalara ayak uydurabilmesi için manevi
desteğin yanında daha fazla maddi desteğe gereksinim vardır.
 Uygulamaya Dönüşüm: Kuşkusuz her bilimsel araştırmanın ya da buluşun hemen uygulamaya
konulması ve topluma gözle görülür maddi bir yarar sağlaması mutlak bir zorunluluk olamaz. İnsandaki
öğrenme eğilimine yanıt vermek, gerçeğin ne olduğunu ortaya çıkarmak da başlı başına psikolojik ve
toplumsal bir kazançtır. Ne var ki, uygulanabilirlik, sağladığı olanaklarla bilime duyulan gereksinimi ve
güveni pekiştirmekte ve bilimsel araştırmaları destekleyici bir ortamın oluşmasına yardımcı olmaktadır.
Bu nedenle sanayileşmeye koşut olarak günümüzde bilim-sanayi, bilim-teknoloji ve bilim adamı-iş
çevreleri iş birliği önem kazanmış bulunmaktadır [37].

16 
 
2.1.7. Bilimselliğin Ölçütleri
 Gözlenebilirlik: Bilimsel bilgi görgül (emprical) olandır. Görgül, gözleme dayalı olandır.
Bilimsel bilginin görgül olması, gözlemler yoluyla bilginin doğruluğunun ya da yanlışlığının
kanıtlanabilir olması demektir [36].
 Ölçülebilirlik: Ölçme ile ilgili farklı tanımlar vardır. Bunlara örnek olarak; ölçme; herhangi bir
değişkenin niteliğini, niceliğini ya da derecesini saptama ve sayısal olarak belirtme işidir. Bir başka
örnek ise, ölçme; gözlemleri, bu gözlemlerdeki farklılıkları yansıtacak şekilde sayılarla temsil etme,
sayılara dönüştürme işlemidir [36]. Son olarak ölçme, gözlem ve kayıt etme sürecidir. Bir değişkenin
büyüklüklerinden oluşan bir deneysel gözlemler kümesinin, bu büyüklüğü ölçecek sayılar kümesi ile
karşılaştırılması ve her bir büyüklüğün sayı kümesindeki bir sayı ile eşleşmesini sağlama işlemine ölçme
denir [38]. Aslında ölçme, bir karşılaştırmadır. Yani, tanımlanan bir büyüklüğün (standart) bilinmeyen
yani, tanımlanmaya çalışan büyüklüklerle karşılaştırma işlemine ölçme denir. Ölçülebilirlik ise bu
karşılaştırmanın ne derece yapılabilir olduğunun göstergesidir.
 İletilebilirlik: Aktarılmak istenenin tam olarak anlaşılmasını, ifade edilmek istenenden
başkasının anlaşılmamasını içerir. İfadelerin iletilebilir olmasını sağlamanın yolu ise, işevuruk tanımlar
kullanmaktır. İşevuruk tanım, soyut ve öznel olan kavramların anlaşılabilmesi için somut ifadeler
kullanılmasıdır [36]. İşevuruk; bir araştırmada, başka araştırmacıların yapılan araştırmada kullanılan
değişken ya da kavramı anlamasını kolaylaştıran ve aynı koşullarda aynı bulgunun elde edilip
edilmeyeceğinin sınanmasını olanaklı kılan, araştırmada geçen bir kavramın ya da değişkenin, onu
ölçmek ya da üretmek için kullanılan işlemlerle yapılan tanımıdır.
 Tekrarlanabilirlik: Yapılan gözlemler ve alınan ölçümler, benzeri bir eğitimden geçmiş, aynı
araç, gereç ve teknik imkânları kullanan diğer kişilerce de tekrar edilebilmelidir. Bilimsel çalışmalar,
başkaları tarafından da tekrarlanabildiğinde, kişiye bağımlı ve öznel olma durumundan uzaklaşır,
nesneye bağımlı hale gelir. Bu durum da güvenirliğin yüksek olması demektir [36].
 Sınanabilirlik-Test Edilebilirlik: Hipotezlerin ya da olaylar arasında var olduğu düşünülen
ilişkilerin doğruluğu araştırılabilmeli, sınanabilir nitelikte olmalıdır. Diğer bir deyişle sonuçların, öne
sürülen hipotezi ve iddia edilen ilişkileri destekleyip desteklemediği gösterilebilmelidir. Bunun için de
uygun analiz teknikleri kullanılmalıdır. Sonuç olarak, ölçülebilirlik ve gözlenebilirlik temel nitelikte
ölçütler olarak gözükmektedir. Bu nedenle, çalışmaların iletilebilmesi, tekrarlanabilmesi ve
sınanabilmesi için, bunların gözlenebilir ve ölçülebilir olması gerekmektedir. Tekrarlanabilirlik ve
sınanabilirlik ise iletilebilir olmaya bağlıdır [36]. Sınanabilirliğin diğer bir yolu farklı tekniklerle aynı
sonuçların elde edilebilir olmasıdır.
2.2. Araştırma
Araştırma, tüm bilim dallarının temelidir [26]. Araştırma sadece olaylara bakma, bilgi, veri ve
istatistik toplama etkinliği değildir. Araştırma sürecinde olayların incelenmesi ve bilgilerin toplanması
zorunludur. Fakat araştırmacı, gözlemlerini ve topladığı bilgileri yeniden organize eder. Analiz ve

17 
 
senteze tabi tutar. Yorumlar, değerlendirir ve anlamlı bilgiler bütünü haline getirir. Bu nedenle araştırma
çok daha karmaşık akademik bir etkinliktir.
Araştırma, belirli bir kaygı ya da bilimsel yöntemler kullanan bir sorunla ilgili çalışmanın dikkatli
bir şekilde değerlendirilmesi olarak tanımlanmaktadır. Amerikalı sosyolog Earl Robert Babbie'ye göre,
araştırma; gözlenen olguyu tanımlamak, açıklamak, tahmin etmek ve kontrol etmek için sistematik bir
sorgulamadır. Araştırma, tümevarım ve tümdengelimli yöntemleri içerir [43].
Araştırma, sistematik, bilimsel, kontrollü ve deneysel bir süreçtir. Araştırmanın amacı ise, soruna
çözüm üretmektir. Araştırma, bilgi üretimi, bilgiyi doğrulama ve mevcut bilgiyi geliştirme bakımından
önemlidir.
Genel anlamda bir araştırma, kişinin yaşadığı toplumu ve çevreyi tanımak, karşılaştığı sorunlara
çözüm yolları bulmak ve yeni keşif ve icatlarda bulunmak için giriştiği sistematik çabadır. Bu çaba
bilginin bulunması, geliştirilmesi ve gerçeğe uygun olup olmadığının kontrol edilmesi için harcanır. Bu
esnada belli amaçlarla ve sistemli süreçler yoluyla konuya ve sorunlara ilişkin veriler toplanır, toplanan
veriler analiz edilir ve bir sonuca ulaşılır. Ancak, sosyal bilimlerde ve eğitim bilimlerindeki sorunların
karmaşıklığı, çeşitliliği, çok boyutluluğu, çok sebepli ligi, çok sonuçluluğu ile sorulara aranan
cevapların daha sağlıklı ve açıklayıcı olma ihtiyacı, araştırma yaklaşımlarının da çeşitlenmesine yol
açmıştır. Böylece “nicel” ve “nitel” olmak üzere iki tür araştırma yaklaşımı ortaya çıkmıştır [21].
Gözlemlenen fenomeni analiz etmek için tümevarım (endüktif) araştırma yöntemleri kullanılırken,
gözlenen fenomeni doğrulamak için tümdengelim (indüktif) yöntemler kullanılır. Tümevarım
yaklaşımlar “nitel” araştırmalarla ilişkilendirilir ve tümdengelim yöntemleri daha yaygın olarak “nicel”
araştırmalarla ilişkilendirilir.
Araştırmanın en önemli yönlerinden biri bulgu ve sonuç ya da bununla ilişkili istatistiklerdir.
Araştırmanın arkasındaki “düşünce” ile ilgilidir. Araştırma aşağıdakileri anlamak amacıyla
gerçekleştirilir:
 Kurumlar veya işletmeler gerçekten ne öğrenmek istiyor?
 Fikri kovalamak için izlenmesi gereken süreçler nelerdir?
 Bir kavram etrafında inşa edilmesi gereken argümanlar nelerdir?
 İnsanların fikir veya konsepte inanmaları için gerekli olacak kanıtlar nelerdir? [43 ve 44].
Birçok araştırma projesi genel olarak aynı mantıksal yaklaşımı ve yapıyı kullanır. Bu yapı bir kum
saati şeklinde düşünülürse; zamana karşı yarışmaya benzer. Zamanı iyi kullanmak için algoritmik bir
mantık içerisinde araştırmanın yapısını oluşturmak gerekir.
Yukarıda da görüleceği üzere araştırma için değişik fakat birbirinden pek farkı olmayan tanımlar
yapılmıştır. Bunların hepsinde, araştırmada, insanlığın yararına yönelik olma; bireyin ve toplumun
karşılaştığı problemleri çözme, insanlığın hizmet ve kullanışına yeni araçlar getirme gibi amaçların
bulunduğu sezilmektedir.
Tarihsel araştırma “ne idi”, betimsel araştırma “nedir”, deneysel araştırma “neden” sorularına
cevap aramaya yöneliktir. Bilimsel araştırmanın temel amaçlardan birisi de bilim dünyasına yeni bir

18 
 
katkıda bulunmaktır. Yani yeni bir bulgu veya yeni bir yöntem olarak orijinal bir şeyler ortaya koymayı
hedefler. Bu nedenle formüle edilecek problemin yapılmış bir araştırmayı tekrar etme yerine aynı alanda
yeni bir yaklaşım getirecek yapıda olmalıdır [45].
Araştırmanın özellikleri şunlardır, denilebilir;
 Araştırmada sistematik bir yaklaşım izlenir. Kurallar ve prosedürler, bir araştırma sürecinin
amacını belirleyen araştırmanın ayrılmaz bir parçası olması nedeniyle, gözlem yaparken veya sonuç
çıkarırken etik kuralları ve davranış kurallarını uygulamalıdır.
 Araştırma, mantıksal akıl yürütmeye dayanır ve hem tümevarım hem de tümdengelim
yöntemlerini içerir.
 Elde edilen veri veya bilgi gerçek zamanlı olarak doğal ortamlardaki gerçek gözlemlerdir.
 Araştırmadan toplanan tüm verilerin derinlemesine bir analizi var, bununla ilişkili hiçbir
anormallik yoktur.
 Araştırma yeni sorular üretmek için bir yol oluşturur. Mevcut araştırmalardan daha fazla
araştırma fırsatı elde edilebilir.
 Doğruluk, araştırmanın önemli karakterlerinden biridir. Araştırmayı yaparken elde edilen
bilgilerin doğası gereği doğru ve doğru olması gerekir.
 Araştırma, doğada analitiktir. Mevcut tüm verileri kullanır, böylece çıkarımda belirsizlik olmaz
[43].
Yukarıda yapılan açıklamalardan hareketle bir araştırmanın sahip olması gereken temel özellikler,
özetle, şunlardır;
 Orijinal ve güncel olmalıdır.
 Genel olarak ve bilimsel etik kurallarına uygun olmalıdır.
 Araştırmacının bilgi birikimimizle yapılabilir olmalıdır.
 Teknik donanımımız ile yapılabilir olmalıdır.

Muhtelif özelliklerine göre araştırmalar çeşitli gruplara ayrılabilir. Bunlar;


 Amaçları Açısından: Temel, uygulamalı, aksiyon-eylem, araştırma-geliştirme (Ar-Ge),
değerlendirme, …
 Yürütüldükleri Ortam Açısından: Saha-alan, laboratuvar, …
 Yöntemleri Açısından: Tarihi, betimsel, deneysel, …
Bilimsel araştırmalar belirli kural ve disiplinler içerisinde sistematik olarak işlenip
sonuçlandırılmak zorundadır. Böylece bir olayın bilimsel olgular içerisinde işlenmesi (metodoloji) bir
takım kuralları da beraberinde getirmektedir. Yöneylem araştırması ise bir organizasyonun veya
sistemin tasarımında kuruluşunda veya işletilmesinde yer alan faaliyetlerin nasıl yürütüleceğine veya
koordine edileceğine ilişkin problemlere uygulanan karar verme teknikleridir [46 ve 85].

19 
 
Problemin tanımlanması ve teşhisi olayın birinci aşamasını oluşturmaktadır. Bu aşamada daha çok
konu hakkında bilgisi olan, derin sezgisi olan, olay ve olgular arasında bağlantı kuran kişiler problemi
tanımlarlar ve hedeflenen amacı oluştururlar.
İkinci aşama, belirlenmiş olan amaca ulaşmak için disiplinli çalışmayı, şüpheci düşünmeyi
gerektiren bir süreç sonunda sağlıklı sonuçlar elde etmektir. Araştırmanın bu aşaması çoğu zaman,
yardımcı elemanlarca (laborantlar, teknisyenler ve öğrenciler) yerine getirilir.
Üçüncü aşama ise, elde edilen verilerin analiz edilmesi, elde edilen bulguların hedeflenen amacı
doğrulayıp doğrulamadığının sınanması ve son olarak elde edilen bulguların ışığında yayın haline
getirilmesidir.
Asıl sorun ise buradan sonra başlamaktadır. Çok başarılı bir araştırma sonucu çoğu zaman
beklenmeyen sonuçlar elde etmiş olabilir. Amaç elde edilen bulguların yine bilim ilkeleri doğrultusunda
açıklanması olmalıdır. Böyle durumlarda yeni yapılan araştırmanın sonuçlarına saygı duyulması
zorunluluğu vardır.
Schlesinger, buluşların rastlantı sonucu değil “genelde önceden düşünülmüş, problemin iyice
anlaşılmasını, tarihi geçmişini ve uygun materyalleri bilmeyi, deneyler yapmayı gerektiren bir süreç
içerisinde” çıktığını belirtmektedir. Bilindiği gibi buluşlar yeni buluşlara yol açmaktadır [47 ve 85].
Araştırma eğitimi, kazandırılmak istenen bilgi, beceri ve tutumlar iki ana grupta toplanabilir.
Bunlar araştırma teknik ve yeterlilikleri ile bilimsel tutum ve davranışlardır. Bu nedenle nitelikli bir
araştırmada olması gereken bazı teknik ve yeterlilikler şunlardır:
 Başkalarınca yapılmış araştırmalardan yararlanabilmek, araştırma yapanlara bilinçli olarak
yardım edebilmek.
 Küçük çapta araştırmalar yapabilmek.
 Geniş çapta bilimsel araştırmalar yapabilmektir.
Böylece, araştırama eğitimi almış bir kişi, en azından iyi bir araştırma tüketicisi olurken, alınacak
eğitimin düzeyine bağlı olarak belli ölçülerde araştırma üreticiliği yeterlilikleri de kazanır.

Nitelikli bir araştırmada olması gereken bazı bilimsel tutum ve davranışlar ise şunlardır:
 Kuşkucu ve açık fikirli olmak,
 Bağıntılı düşünebilmek,
 Karşı görüşlerde mantık arayabilmek,
 Düşünce ve gözlemlerinde bağımsız kalabilmek,
 Kanıt için kararı erteleyebilmek,
 Ölçütlü düşünebilip karar verebilmek,
 Çalışmalarında sebatlı ve özenli olmak,
 Yanılabileceğini düşünerek mütevazı olmak ve yargılarında olasılığa yer vermektir.

20 
 
Bütün bunlar bağımsız, araştırıcı, yaratıcı, yapıcı, değişken koşullara uyucu kısaca çağcıl insanı
tanımlayan niteliklerdir [20 ve 24].

2.2.1. Araştırmaların Sınıflandırılması


Yılmaz’a göre bilimsel araştırma, sistematik veri toplama ve analiz etme sürecidir [42].
Sınıflandırma ise üç ana grup altında yapılmaktadır.

 Amaca Göre Araştırmalar:


o Temel Araştırmalar
o Uygulamalı Araştırmalar
o Aksiyon-Eylem Araştırmaları
o Araştırma ve Geliştirme (AR-GE)
o Değerlendirme Araştırmaları
 Yönteme Göre Araştırmalar:
o Tarihi Araştırmalar
o Betimsel Araştırmalar
 Örnek Olay Araştırmaları
 Etnografik Araştırmalar
 Gelişimci Araştırmalar
 Fenomenografik Araştırmalar
 Sosyometrik Araştırmalar
 Gömülü Teori Araştırmaları
 Deneysel Araştırmalar

 Yapıldığı Yere Göre Araştırmalar:


o Laboratuvar Araştırmaları
o Saha Araştırmaları (Survey)
 Anket Tekniği
 Mülakat Tekniği
 Belgesel (Doküman) Tarama Tekniği
 Gözlem Yapma Tekniği [42]

2.2.1.1. Amaca Göre Araştırmaların Bazı Esas, Yöntem ve Teknikleri

2.2.1.1.1. Temel Araştırmalar


Temel araştırmanın (basic, pure) amacı, bilgi üretmektir. Uygulamaya yönelik değildir. Amaç ve
kuram geliştirmek içindir. Elde edilen sonuçlar kuramların denenmesi ve sonuçları pratiğe uygun

21 
 
olmayabilir. Bu nedenle temel araştırmalar, kuram (teori) geliştirmeyi ya da var olan kuramları sınamayı
amaçlamaktadır.
Yukarıda da belirtildiği üzere, temel araştırma çoğunlukla bilgiyi eleştirmek için yapılır.
Araştırmanın temel yönlerini kapsar. Bu araştırmanın ana motivasyonu bilgi yayılımıdır. Ticari olmayan
bir araştırmadır ve hiçbir şey yaratmayı veya icat etmeyi kolaylaştırmaz [43].
Temel araştırmalarda, “bilgi, bilgi içindir” anlayışı çok daha egemendir (Tablo 2). Bu bilgi,
geleneksel algılamada yalnızca “kuram” düzeyi ile sınırlıdır. Ancak, burada, daha geniş bir yorum ile
kuramdan önceki bilgi düzeyleri de dikkate sunulmaktadır.
Yani;
 Teori bulma amacıdır.
 Mevcut bilgiye yenilerini katmak amacıdır.
 Derlenen bilgiden seçilen olguyu açıklama ve yorumlama amacıdır.
 Önceden işlenmiş bilgiler farklı bileşenlerle yeniden üretilerek yeni teoriler geliştirilir.
 Problemin çözümü değil, daha iyi anlama esastır.

Temel araştırmalar ile değişik düzeylerde bilgi üretilebilmektedir. Bunlar;


 Anlama (açıklama; ayrıntılı tekil ve ilişkisel betimlenmesi),
 Açıklama (nedensel ilişki saptama) ve
 Kuram geliştirme düzeyleridir.

Bu düzeyler arasında hiyerarşik bir sıralama var ise de, her zaman bu sıranın izlendiğini söylemek
güçtür. Hatta bu düzeylerin, birbirlerinden kesin çizgilerle ayrılmışlığından çok, doğal uzantılar
biçiminde yorumlanması daha da yararlıdır [17, 24, 49, 88 ve 89].

Temel araştırma örnekleri;


 Yöneticilerin başarısı, başarı güdüleri ile ilişkili (korele) midir?
 Uyumlu çalışma gruplarının üyeleri, uyumsuz çalışma gruplarının üyelerinden daha mı
memnundurlar?
 Tüketiciler çok fazla düşünmeden yaptıkları alış verişlerden sonra içlerine bir kuşku düşer mi?
[79].
Kuram geliştirme ise kavramsal bir süreçtir ve uzun zaman içerisinde pek çok araştırma yapmayı
gerektirir. Temel araştırmaların bulguları doğrudan bir fayda sağlamaz ve uygulamalı araştırmalara
zemin hazırlayabilmek için ise yıllar gerekebilir. Örneğin; Skinner’in güvercinlerle (edimsel
koşullama), Pavlov’un köpeklerle (klasik koşullama), Piaget’in kendi çocuklarıyla (gelişim evreleri) ve
Bandura’nın çocuklarla (sosyal öğrenme) yıllarca çalışması temel araştırmalara en güzel örneklerdir
[87].

22 
 
Tablo 2.2 Temel ve uygulamalı araştırmalar [42]
Temel Araştırma Uygulamalı Araştırma
Kuram
Araştırma
Geliştirme
Nedenini
Geliştirme
Saptama
Ayrıntılı
İyileştirme

Anlama
Kontrol
Saptama
Açıklama İnovasyon
Derleme Aksiyon

Sonuç olarak, temel araştırma, görünürde herhangi bir özel uygulaması veya kullanımı bulunmayan
ve öncelikle olgu ve gözlemlenebilir gerçeklerin temellerine ait yeni bilgiler edinmek için yürütülen
deneysel veya teorik çalışmalardır. Bu nedenle,
 Hipotez, teori veya yasaları formüle etmek ve test etmek amacıyla özellikleri, yapıları ve
ilişkileri analiz eder.
 Sonuçları genellikle satılmaz, bilimsel dergilerde yayımlanır veya ilgilenen meslektaşlara
dağıtılır.
 Temel araştırmada bilim insanları kendi hedeflerini belirlemede kısmen özgürdür.
 Genellikle yükseköğretim sektöründe, belli bir ölçüde devlet sektöründe yapılır.

 Açıklama Düzeyi: Bilgi üretimindeki ilk basamaktır. Açıklama amacı ile yapılan
araştırmalarda, varlığı hissedilen bir problemin gerçekten ne olduğunu ve hangi değişkenlerin etkisinde
oluştuğu, durumu aydınlatmak için en uygun yaklaşımları neler olabileceği, ana çizgilerle saptanmaya
çalışılır. Bunlar; öncü yani alana ilk giriş niteliğindeki araştırmalardır. İzlenen araştırma yöntemi ile
kullanılan teknikler, olabildiğince esnektir. Nelerin, niçin ve nasıl toplanıp değerlendirileceği, önceden,
yeterince bilinmektedir.
 Ayrıntı Saptama: Problem iyice tanımlandıktan sonra, ilgili görülen değişkenler belirtildikten
sonra, değişkenler, tek tek (tekil) ya da aralarındaki olası ilişkilerin de aranılabileceği (ilişkisel) bir
düzenleme içinde tanımaya çalışır. Bu temel araştırmaların “ayrıntı saptama” düzeyidir. Bu düzeyde,
değişkenler, olabildiği ölçüde geçerli ve güvenilir bir biçimde, sayısallaştırılmaya çalışılır; veri toplama
işlemlerinin duyarlığı yüksektir.
 Nedeni Saptama: Bilimsel araştırmaların üst düzeydeki bir etkinliğini simgeler. Bunlar, bilim
üretmeye en yakın bilgi kümelerini oluştururlar. Nedensel ilişki betimlerinde de değişkenler, ilişkisel
betimlemelerde olduğu gibi betimlemeye çalışır. Ancak, bu betimlemede, “niçin” ve “neden” gibi
sorular cevaplandırılır. Belli bir değişkendeki değişimler sonucu olduğu bulmaya çalışılır.

23 
 
 Kuram Geliştirme: Bilimsel araştırmalarla üretilen bilgilerin en ileri düzeyi, görgüsel
bulguların kavramsal bir bütünlük kazandığı ilke, model ve kuramlardır. Bilim alanının ve sektörün
gelişmesi, o alanda geçerli ilke, model ve kuramların oluşturulması ile mümkündür. Bu düzeydeki
ürünlerin uygulanabilirlik alanı en geniştir. Kuram olarak da evrenselliğe sahiptir.

2.2.1.1.2. Uygulamalı Araştırmalar


Bir kuramı uygulamak ve sınamak ya da uygulamada yaşanan sorunları çözmek üzere
gerçekleştirilen araştırmalardır. Genellikle uygulamadaki bir sorunun çözümüne odaklanır ve elde
edilen bulgular bu soruna ilişkin karar vermede yararlıdır. Özellikle fen ve mühendislik bilimlerinde
üretilen bilgilerin değerlendirmesi ile problemlerin fiilen çözümünü gerçekleştirmeyi, bilimin olayları
denetim altın alma işlevini gerçekleştirmeyi amaçlayan araştırmalardır.
Uygulamalı araştırma, gerçek hayattaki problemleri analiz etmeye ve çözmeye odaklanır. Bu
araştırma türü, bilimsel problemleri kullanarak pratik problemleri çözmeye yardımcı olan çalışmayı
ifade eder. Bu araştırma, insanların genel refahını etkileyen sorunları çözmede önemli bir rol
oynamaktadır [43].
Uygulamalı araştırmalarda değerlendirilecek bilgiler ya temel araştırmalarla ayrıca üretilmiş
olabilir ya da uygulamalı araştırma bünyesinde elde edilebilir. Yeni bilgi üretme özelliği temel amaç
değildir. Fakat yeni bilgide söz konusu olabilir. Var olan durumun değiştirilmesi ve/veya saptanmasıdır.
Uygulamalı araştırmalarda aksiyon ve Ar-Ge araştırmaları söz konusudur. Burada mevcut
bilgilerden yararlanarak belli sorunları çözme amacıdır. Sorun hakkındaki bilgiler geliştirilerek sağlanan
yararın artırılması hedeflenir. Elde edilen bilgiler için çoğunlukla patent ve/veya fikri mülkiyet hakkı
alınır. Çeşitleri; örnek olay, özel durum, aksiyon (eylem), Ar-Ge, etnoğrafik, gelişimci, fenomenografik,
deneysel, tarihsel ve gömülü teoridir.
Sonuç olarak, uygulamalı araştırma da özgün bilgi üretmeye yöneliktir. Ana hedef olarak doğrudan
özgün ve pratik bir amaç içerir. Bu nedenle,
 Uygulamalı araştırma, ya temel araştırma bulgularının olası kullanımlarını ya da belirli ve
önceden tanımlanmış hedeflere ulaşmanın yeni yöntem veya yollarını belirlemek için yürütülür.
 Belirli sorunları çözmek amacıyla, mevcut bilgi ile eklerinin değerlendirilmesini kapsar.
 Uygulamalı araştırma fikirlere işlevsel bir biçim verir. Bundan elde edilen bilgi çoğunlukla
patent altına alınır ancak gizli de tutulabilir.
Uygulama araştırma örnekleri;
 XXX Hazır Yiyecek İşletmesi menülerine İtalyan makarnalarını eklemeli mi? İşletme
araştırması XXX Hazır Yiyecek İşletmesine eklememesi gerektiğini söylemektedir.
 XXX Üretici İşletmesi ürün yelpazesine yüksek fiyatlı bir diş beyazlatma aparatı eklemeli mi?
Araştırma, xxx Beyazlatıcı Bantlarının 50$’lık perakende fiyatıyla satılabileceğini göstermektedir [79,
86 ve 87].

24 
 
2.2.1.1.3. Aksiyon-Eylem Araştırmaları
Aksiyon-eylem araştırmaları aslında uygulamalı araştırmaların önemli bir parçasıdır. Eylem
araştırmalarının amacı, sorunları çözmek, uygulamaları geliştirmek ve belli bir konuda karar vermeye
yardımcı olmaktır. Temel amacı ise, bilime katkıda bulunmaktan çok bir sorunu çözmektir.
Uzman araştırmaların yürütücülüğünde uygulayıcıların ve probleme taraf olanların da katılmasıyla,
var olan uygulamanın eleştirel bir değerlendirilmesi yapılarak, durumu iyileştirmek için alınması
gereken önlemleri saptırmayı amaçlar.
Aksiyon araştırmaları, belli bir yer ve katılanlarla sınırlı ürünler verilir. Bu nedenle, elde edilen
sonuçlar yerel niteliktedir, genelleme amacı taşımaz. Aksiyon araştırmalarının, iş kolunun, sektörün ve
toplumun kalkınmasında, pek çok örgüt probleminin çözümünde ve nitelikli mesleki eğitim-öğretim
programlarının geliştirilmesinde son derece yaygın ve etkili bir yeri vardır. Aksiyon araştırmaları,
karşılaşılan problemlerin daha bilinçli olarak tanıma kavuşturulması için de son derece önemli
çabalardır.
Eğitim-öğretim sürecinin özel bir anında ortaya çıkan problemin uygulamada çözülebilmesi için
geliştirilen yöntemlerdir. Eğitim yöneticileri ve öğretmenlerin uygulamalar esnasında karşılaştıkları
sorunları çözmek için yaptıkları araştırmalardır.
Aksiyon araştırması dört temel aşamada yapılır.
 Problemin tanımlanması
 Plan yapma
 Planları uygulama
 Uygulamanın etkisinin değerlendirilmesi
Bunun için eğitimciler ve akademisyenler;
 Problemi belirlerler.
 Problemi çözmek için birlikte çalışırlar.
 Çözüm için strateji geliştirip uygularlar.
 Stratejilerinin başarısını değerlendirirler.
 Olumlu olmaz ise yeni stratejiler geliştirirler [86 ve 87].

2.2.1.1.4. Ar-Ge Araştırmaları


Tüketici ve müşteri ihtiyaçlarının belirlenmesi ve daha sonra bu ihtiyaçları üzere ürünler geliştirme
ve sürdürme sürecidir. Bu ürünler belli özellikler doğrultusunda geliştirilir, geliştirildikten sonra da
alanda test edilir ve gözden geçirilir, etkililiği sınanarak son hali verilmelidir.
Ar-Ge araştırmaları bir bakıma da uzman araştırmaların sorumluluğunda, üretilmiş bilginin
denemeli uygulaması ile problemin çözümünde etkili olabilecek nitelikte, geçerliği denemiş somut

25 
 
ürünler geliştirmeyi amaçlayan araştırmalardır. Bunlar, çoğu kez, geliştirilmiş kuramların uygulamaya
aktarılışı biçimindedir.
Teknolojinin geliştirilmesi, büyük ölçüde, Ar-Ge araştırmalarının bir ürünüdür. Ar-Ge
araştırmaları, genellikle, şu aşmaları içerir:
 Ürün ya da uygulama ile gerçekleştirilmek istenen ayrıntılı davranış ya da kullanım amaçlarının
(özlenen durumun) saptanması,
 Var olan ürün ya da güçlüklerin (mevcut durumun) ve güçlüklerin değerlendirilmesi için olası
çözüm yollarının (yeni kuram ve uygulamaların) araştırılması,
 Amacı gerçekleştirebileceğine inanılan yeni bir ürün ya da uygulamanın geliştirilmesi,
 Ürün ya da uygulamanın gerçek durumlarda denemesi, amacı ne ölçüde gerçekleştiğinin
değerlendirilmesi,
 Deneme sonuçlarına göre, gerekirse, ürün ya da uygulamada değişiklikler yapılması,
 Ürünün, istenen amacı gerçekleştireceği ya da bu yaklaşımın başarılı olamayacağı anlaşılıncaya
kadar yukarıdaki dördüncü ve beşinci numaralı işlemlerin yenilenmesi,
 Deneme başarılı ise, ürün ya da uygulamanın, uygulamaya konabileceğinin kararlaştırması,
değilse üçüncü aşamadan başlayarak işlemin yenilenmesi,
 Uygulamaya konan ürün ya da uygulamanın başarılı olabilmesi için gerekli hizmet içi eğitim ve
araştırmanın yapılması,
 Her bilim alanında açıklamadan kuram geliştirmeye kadar, değişen düzeylerde, temel
uygulamalı araştırmalar yapılabilmektedir. Her araştırmacı, hangi tür ve düzeyde araştırma yapıldığının
bilincinde olmalıdır.

Ar-Ge araştırma türlerini ayırt etme ölçütleri şunlardır;


 Temel Araştırma: Elektron bandının yapısı hakkında bilgi edinmek üzere bir kristalin
elektromanyetik radyasyonu soğrulmasının incelenmesidir.
 Uygulamalı Araştırma: Radyasyon saptamasının (duyarlılık, hız, vb. gibi) belirli özelliklerini
elde etmek için, bu malzemenin (Örneğin; sıcaklık, safsızlık, yoğunluk, vb. gibi) değişik koşullar
altındaki elektromanyetik radyasyon emiliminin incelenmesidir.
 Deneysel Geliştirme: (İlgili spektral aralıktaki) mevcut radyasyon detektörlerinden daha
iyilerini elde etmek için bu malzemeleri kullanarak bir cihazın hazırlanmasıdır [89].

2.2.1.1.5. Değerlendirme Araştırmaları


Değerlendirme araştırmaları, herhangi bir program, ürün ya da uygulamanın niteliğini, etkililiğini,
özelliklerini ve değerini belirlemek üzere sistematik olarak veri toplama ve analiz etme sürecidir. Diğer
araştırmaların tersine, değerlendirme araştırmalarında yeni bir bilgi arayışından çok var olan program,
ürün, teknik, sistem ve uygulamalarla ilgili durumlar hakkında karar vermeye odaklanır [87].

26 
 
2.2.1.2. Yönteme Göre Araştırmaların Bazı Esas ve Teknikleri

2.2.1.2.1. Tarihi Araştırmalar


Geçmişin ve geçmişten-günümüze geçen sürecin araştırılmasında kullanılan bir yöntemdir.
Genellikle tarihçiler ve eğitimciler tarafından kullanılmaktadır. Fakat fen ve mühendislik alanında
Nerede?, Niçin?, Ne Zaman?, Sonuçta Ne Oldu? gibi sorulara cevap aranılması durumunda çok etkili
ve verimli sonuçlar alınabilecek araştırma türüdür.
Diğer bir ifadeyle, geçmişten günümüze geçen süreçte yaşanmış olay ve olguların araştırılıp
açıklanması ve ortaya çıkarılmasında kullanılan yöntemdir. Dönemin dokümanları dikkatlice okunarak
ya da o zamanlarda yaşamış kişilerle görüşmeler yapılarak odaklanılan problemle ilgili cevap aranır. Bu
tür araştırmalarda doğruluğun sağlanması önemli bir sorundur.
Örneğin; geçmişin bilinmesiyle;
 Günümüz ve gelecekte eğitim alanında meydana gelebilecek gelişmeler hakkında tahminlerde
bulunabilir.
 Ortaya çıkabilecek sorunlar önceden kestirilebilir ve gerekli tedbirler alınabilir.
Çeşitleri şunlardır;
 Eğitim sisteminin tarihsel boyutuyla ilgili araştırmalar
 Kültür analizleri araştırmaları
 Filolojik araştırmalar
 Öğretim programları araştırmaları
 Halkbilim araştırmaları, vb.’dir [54].

2.2.1.2.2. Betimsel Araştırmalar


Mevcut durumu veya geçmişten gelen sorunları inceleyen araştırmadır. Genelde verilen bir
durumu aydınlatmak, standartlar, yönergeler doğrultusunda değerlendirmeler yapmak ve olaylar
arasında olası ilişkileri ortaya çıkarma amaçlı araştırmalardır.
Bu tür araştırmalarda amaç incelenen durumu etraflıca tanımlamak ve açıklamaktır. Betimlemeli
yöntemde inceleme sürecinde doğal şartları bozmadan veya inceleme yapılan ortamda her hangi bir
değişiklik yapmadan araştırmaların yürütülebilmesi nedeniyle, bu yöntem birçok araştırmacı tarafından
tercih edilmektedir. Örneğin; kentleşme veya çarpık yapılaşma sorunlarının pek çoğu betimsel
niteliktedir. O nedenle bu yöntem, şehirciliğin günümüzdeki durumunu ortaya koyma çalışmalarında
sıklıkla kullanılır.
Betimleyici araştırma, bir popülasyonun ya da bir olgunun özelliklerini tasvir eder. Sorunun
doğasıyla ilgili bir miktar kavrayış söz konusudur. Betimsel araştırmaların başlıca altı türlü vardır.
Bunların genel özellikleri aşağıda özetlenmiştir [86].

27 
 
 Örnek Olay Araştırmaları: Örnek olay, “bir veya az sayıda birbiriyle ilgili denek üzerinde
yapılan ayrıntılı çalışma” şeklinde tanımlanabilir. Yapılan derinlemesine sorgulama ile bir kişi, grup
veya kurum hakkında ayrıntılı veriler elde edilir. Bu yöntemin en önemli sakıncası, gözlemci önyargısı
(gözlemci görmek istediği şeyi görür) ve elde edilen sonuçların genelleştirilme zorluğudur [55].
Örnek olay çalışmaları faktörlerin ve delillerin birbirleriyle olan ilişkilerini inceler. Bu tür
çalışmalar sebep-sonuç ilişkileri üzerine yoğunlaşır. Gözlem ve mülakatlar çok sık olmak üzere, örnek
olay çalışmalarında bütün metotlar kullanılmaktadır. Özellikle mühendislik alanında reaktik
yaklaşımlarda çok önemli sonuçlar elde edilebilir. Örneğin; bir işçinin iskeleden düşme nedeni veya bir
basınç tankının patlama nedeni reaktik bir yaklaşım esas alınarak çözümlenebilir.
Araştırma metotlarının (mülakat, gözlem, anket ve doküman analizi) tümünü kapsayabilen bir
şemsiye olarak da tanımlanmaktadır. İnceleme belirlenmiş bir örnek olay etrafında derinlemesine
yapılır. Diğer araştırmalarda da olduğu gibi veriler sistematik bir şekilde toplanır ve değişkenler
arasındaki ilişki bulunmaya çalışılır.
Bu yöntem ile daha çok “nasıl”, “niçin” ve “ne” sorularına cevaplar aranır. Buradaki esas amaç,
bazı genel teorileri aydınlatmak için incelenen örnek olayları etraflıca tanıtmaktır. Özellikle bireysel
yürütülen çalışmalar için çok uygundur. Bunun nedeni, araştırılan problemin bir yönünün derinlemesine
ve kısa sürede çalışılmasına imkân sağlamasıdır.
Fen ve mühendislik bilimleri alanındaki araştırmalarda örnek olay, özel durum, vaka çalışmaları
gibi temelde aynı anlamı taşıyan fakat farklı çağrışımlar yapan terimlerle karşılaşılmaktadır. Örnek olay,
çağdaş fenomenleri doğal bağlamda çalıştığı için yazılım mühendisliği araştırması için uygun bir
araştırma metodolojisidir [56] denilebilir.
Örnek olay araştırmaları özellikle sosyolojik araştırmalarda monogrami araştırmaları olarak bilinir.
Bu nedenle, günümüzde monografi, sosyal bilimlerden özellikle sosyolojinin alan araştırmalarında çok
kullanılan bir araştırma tekniğidir. Bu nedenle monografik araştırma, sınırları belirlenmiş tek bir konu
üstünde derinlemesine yapılan bir incelemedir. Monografide olaylar bir bütün halinde, toplu olarak ele
alınmaz. Monografinin esası, tek bir toplumsal konunun seçilmesine, bu olayın derinlemesine
incelenmesine ve bu olaydan hareket ederek bütüne varılmasına dayanır. Örneğin; gecekondu ailesi
üzerine bir araştırma yapılırken gecekonduların tarihsel gelişimi, yerel yönetimlerin tutumları,
gecekonduda yaşayan ailelerin kültürel, ekonomik, düşünsel durumları, dini ve ahlaki değerleri, gelir
düzeyleri, yaşadıkları ortam, tüketim alışkanlıkları, dinlenme ve eğlenme alışkanlıkları derinlemesine
incelenir. Köy monografileri ile köy ailesi, şehir monografileri ile şehir ailesi ele alınabilir. Kuruluş
monografileri, meslek grupları, iş kolları, çalışanlar, çalışma şartları derinlemesine incelenebilir.
Monografi tekniğini ilk kez uygulayan Fransız Maden Mühendisi Le Play olmuştur. Le Play,
Avrupa'nın işçi aileleri üzerinde, ekonomik gelir ve giderlerini içine alan bir monografi uygulamıştır.
Türkiye'deki ilk monografik çalışma Mehmet Ali Şevki (1882-1963) tarafından (1937'de), göçmenlerin
yaşadığı Pendik civarında Kurna köyünde yapılmıştır. Aynı zamanda Niyazi Berkes'in 1942 yılında
Ankara'da 13 köy incelemesini kapsayan araştırması ile Behice Boran'ın 1945 yılında Manisa'da sekiz

28 
 
ova ve beş dağ köyünü kapsayan toplumsal yapı araştırmaları ilk monografi çalışmalarına ilk
örneklerdir.
Sonuç olarak, örnek olay araştırmaları;
o Görüşme ve anket gibi veri toplama araçları uygulanmadan önce yapılan bir ön çalışmadır.
o Nasıl?, Niçin? ve Ne? sorularına cevap aranır.
o Nasıl?, Niçin? ve Ne? sorularıyla problemin bir yönünü derinlemesine ve kısa sürede çalışılma
imkanı bulunur [86].
 Etnografik Araştırmalar: Etnografi, genel bir ifadeyle, insan topluluklarının yaşam
biçimlerini, davranışlarını, kültürlerini bulundukları doğal ortamında inceleyen ve yorumlayan bir bilim
dalıdır. Etnografi, etno (insan) ve grafi (tanımlama, tasvir etme) kelimelerinden oluşmaktadır ve bir
grubun davranışını doğrudan gözlemlemek ve bu gözleme dayanarak bu gruba ilişkin bir betimleme
yapmak olarak tanımlanmaktadır Bu nedenle, biyoloji halk sağlığı, ergonomi, endüstri mühendisliği,
şantiye organizasyonu çalışmalarında kullanılabilir [57]. Etnografik araştırmalar ilk kez bir toplumu
veya toplumun bir yönünü, kültürünü veya bir grubu derinlemesine araştırmak isteyen antropologlar
tarafından yirminci yüzyılın başlarında kullanılmıştır [58]. Etnografik araştırmalarda esas olan, grup
üyeleriyle doğrudan ilişki kurulmasıdır. Bu açıdan etnografik araştırmalar niteleyici saha
araştırmalarıdır. Etnografik araştırma, tüketicinin davranışının oluştuğu ve geliştiği sosyal altyapıya
yönelik dikkat ve duyarlılık içeren bir araştırma tekniğidir [59 ve 60].

Etnografik araştırmaların özelliklerini aşağıdaki gibi özetlemek mümkündür:


o Etnografik araştırmada tek bir olgu için anket, gözlem, kayıt gibi birden fazla yöntem
kullanılabilmektedir.
o Etnografik araştırma, pahalı ve zaman alıcıdır.
o Araştırma bulguları geniş kitleler için genelleştirilememektedir.
o Etnografik araştırmada amaç, kültürel yapıları ve bu yapıları oluşturan davranış ve tecrübeleri
açıklamaktır.
o Tüketici davranışına yönelik yürütülen etnografik araştırmada sonuçlar genelleştirme yönelimli
değildir.
o Etnografik araştırma belirli bir kültür veya alt-kültürle belirli bir süreklilikteki bir ilişkiyi
kapsamaktadır.
o Etnografik araştırmada araştırmacı incelenen kültürün, grubun bir parçasıdır ve bu kültür
tarafından etkilenmektedir.
o Etnografik araştırma kapsamlı ve sistematik bir uygulama ve yorumlama sürecine sahip olması
dolayısıyla kalifiye araştırmacılar gerektirmektedir.
o Kişiler gözlemlendiklerini bildiklerinde farklı davranışlar sergileyebilmektedir [57, 59 ve 61].

Etnografik araştırmanın dört temel prensibi vardır. Bunlar;

29 
 
o Araştırma doğal ortamda yapılmaktadır. Yani etnografik araştırma kişileri evlerinde,
işyerlerinde veya alışveriş yaptıkları yerlerde gözlemleyerek doğal ortamlarındaki davranışlarını
anlamayı gerektirmektedir. Böylece kişiler gerçek dünyalarında gerçek tavır ve tutumlarıyla
tanımlanabilmektedir.
o Araştırma sürecinde dünyayı karşısındakinin gözünden görmeye çalışılır. Bu varsayım,
çalışmaya konu olan kişilerin sembolik dünyaları anlaşılmadan kişilerin sosyal davranışlarına yönelik
bir betimleme geliştirilmeyeceği görüşüne dayanmaktadır. Bu varsayım doğrultusunda araştırmacı,
kullanılan dili, dialektlerini, jargonlarını, kelimelerin özel kullanımlarını bilmelidir.
o Araştırmacı kişilerin günlük yaşamlarının içinde yer almakta ve olayları tecrübe etmektedir.
Dolayısıyla araştırmacı gerçek zamanlı gelişen olaylara tanıklık ederek gerçek zamanlı bir öngörü
geliştirme ve bu veriler ışığında sistematik analizler yapabilmek imkânı bulmaktadır [59]. Etnografik
araştırmanın dördüncü ve son prensibi araştırmacının kültürel ve sembolik anlamları, yerel kuralları,
gelenek ve görenekleri bilmesi ve anlaması gerektiğidir. Zira tüketici davranışını modellemede mikro-
kültürel anlamların önemi büyüktür [57 ve 67].
Etnografik araştırma teknikleri şunlardır:
o Katılımcı Gözlem: Araştırmacının gözlem yaptığı ortama müdahale etmeksizin gözlem ve
görüşme yaptığı araştırmadır.
o Katılımcı Olunmayan Gözlem: Küçük topluluklar ve insan-obje ilişkisi gibi konuların
araştırılmasıdır.
o Görüşmeci Günlükleri: Görüşmecilerden araştırılan konuyla ilgili günlük tutmaları ve
kaydettikleri tecrübeler üzerine konuşmalarından oluşur.
o Sonuç olarak, etnografik araştırmalarda ana veri toplama kaynağı gözlemlerdir. Gözlemleri
“katılımcı”, “katılımsız” ve “mekanik gözlemler” olarak üç başlıkta çeşitlendirebiliriz. Gözlem
tekniğinin yanı sıra etnografik araştırmalarda kullanılabilecek diğer teknikler; görüşmeler, saha notları,
günlükler, anket çalışmaları veya dokuman inceleme olabilir [57 ve 62].
 Gelişimci Araştırmalar: Gelişimci araştırmalar bir konunun “ne idi” ve “ne olduğunun”
araştırılmasıdır. Bu araştırma; bireyleri, grupları, kurumları, metotları veya materyalleri tanımlamak,
karşılaştırmak, sınıflandırmak, analiz etmek ve sonuçlarını yorumlamak için yapılmaktadır. Gelişim
unsuru; boylamasına, enlemesine ve eğilim ve tahmin itibariyle incelenir [86]. Gelişmeci araştırmalar
sosyolojik araştırmalarda “Olay İncelemesi” tekniği şeklinde sıkça kullanılır. Tek bir olay ya da kişi
üzerinde derinlemesine ve zaman içerisinde görülen değişmelerin incelenmesine dayanan bir tekniktir.
Araştırma, bir örnek olay üzerinde yoğunlaşır, denek sayısı sınırlıdır. Olay incelemesinde amaç konuyu
ayrıntılı olarak tanımlamak, gelişme koşullarını, bugünkü duruma gelinceye kadar geçirdiği aşamaları
saptamaktır. Ancak, araştırılan konudaki değişim ve gelişimleri ortaya çıkarmayı amaçladığı için diğer
tekniklere göre daha uzun süreli bir çalışmayı gerektirir. Olay incelemesi kriminoloji (suç sayılan
eylemleri inceleyen bilim dalı) alanında çok kullanılmaktadır. Olay incelemesiyle ulaşılan sonuçları
daha büyük gruplara genellemek doğru değildir. Çünkü olay incelemesinde ele alman tek bir grup

30 
 
toplumun tümünü temsil edecek niteliğe sahip değildir. Gelişim terimi daha çok biyoloji alanında sıkça
kullanılan ve yaşam belirtisi olan canlıların gelişimini ve değişimini ifade eder. Gelişim kavramı
zamanla iş sağlığı ve güvenliği, mesleki eğitim, davranış bilimleri, ergonomi gibi alanlarda kullanılmaya
başlanmıştır. Gelişimci araştırma yönteminin en önemli özelliği tanımlayıcı nitelikte olması ve özellikle
ne idi ve ne oldu gibi soruları araştırmasıdır. Bu araştırma bireyleri, grupları, kurumları, metotları veya
materyalleri tanımlamak, karşılaştırmak, sınıflandırmak, analiz etmek ve sonuçlarını yorumlamak için
yapılmaktadır.
Gelişim unsuru; boylamasına, enlemesine ve eğilim ve tahmin itibariyle üç boyutta incelenir. Bu
üç araştırma türünün de odak noktası araştırılan bir olgu, olay veya hususun süreç içerisinde belirli
zaman dilimlerinde nasıl değiştiğini veya geliştiğine vurgu yapmasıdır.
Eğitimin amacı değişimi ve gelişim sağlamak, gelişimci araştırmaların amaçları ise, bireylerdeki
bu gelişimi araştırıp ortaya koymaktır. Bu yönden eğitim uygulamalarının doğası ile gelişimci
araştırmaların doğası örtüşmektedir [24 ve 86].
 Fenomenografik Araştırmalar: Genel anlamda ise fenomen, duyularla ve duyu yoluyla
algılanan her şey için kullanılmaktadır. “Fenomenografi” ise Yunanca’daki “görünme” (phainomenon)
ve “betimleme” (graphein) kelimelerinden türetilmiştir. Bu iki kelimenin birleşimi olan fenomenografi
“görünenlerin betimlenmesi” olarak tanımlanabilir [63]. Fenomenografi, nitel bir araştırma yaklaşımı
olarak 1970'lerin başında İsveç’in Göteborg Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde görevli Ference Marton
liderliğindeki bir grup araştırmacı tarafından geliştirilmiştir. Fenomenografi, insanların yaşadıkları
evren içinde karşılaştıkları fenomenlerle ilgili olarak ne algıladıkları, ne anladıkları ve deneyimlerinin
neler olduğu ile ilgilenen bir araştırma yöntemidir [64]. Fenomenografik araştırma ile bireyle, anlamaya
ya da öğrenmeye çalıştığı şey arasında ilişkiler araştırılmaya ve açıklanmaya çalışılır [74]. Fenomen,
duyularla kavranabilen, gözlenebilen, bilincine varılabilen her konu kapsar. Mesleki eğitim ve beceri
kazandırma-geliştirme araştırmalarında düşünme ve öğrenme hakkındaki bir takım soruları cevaplamak
için geliştirilebilir. Bunun için başlıca iki soruya cevap aranılmalıdır.
Bunlar;
o Bazı insanların öğrenmede diğerlerinden daha iyi olması ne anlama gelir?
o Niçin bazı insanlar meslek öğrenmede diğerlerinden daha iyidirler? Örneğin; çırak, kalfa ve usta
ile öğrenmeye çalıştığı mesleki beceri konusu arasındaki ilişkinin belirlenmesi ustanın veya işverenin
uygulayacağı öğretim yöntemini belirlemesini sağlar.

 Sosyometrik Araştırmalar: Sosyometri, küçük gruplarda, bireyler arasındaki yaklaşma


(çekim) ve uzaklaşma (itim) modellerini açıklamayı sağlayan bir araştırma tekniğidir. Üzerinde
araştırma yapılan grup küçük olmalı ve bireyler birbirini tanımalıdır. Okuldaki bir sınıfta, yurtta, bir iş
yerinde ya da küçük bir köyde sosyometri tekniği uygulanabilir. Sosyometride amaç, grup içi
dayanışmayı tespit edip geçimsizlik ve uyumsuzlukları azaltmaktır. Sosyometri aracılığıyla bireyler
arası ilişkilerin derecesini, kimin lider özellikleri taşıdığını, hangi bireylerin birbirleriyle daha çok

31 
 
iletişimi olduğunu öğrenebilmek mümkündür. Grubun her üyesine, bazı günlük faaliyetleri kiminle
yapmak istediğini belirtmesini içeren sorular sorulur.
Bir sınıfta sosyometri tekniği uygulanırken şu tür sorular sorulabilir:
o Kiminle aynı yerde çalışmak istersiniz?
o İş ortamında davranışlarından hoşlanmadığınız kişi kimdir?
o Kendinizi kime yakın hissediyorsunuz?
o İşyerinde kimlerle hiç anlaşamıyorsunuz?
Bu tür sorulara verilen yanıtlar sonucu elde edilen veriler, grup üyeleri arasındaki ilişkileri gösteren
bir sosyogram (ilişki haritası) hazırlanmasını olanaklı kılar.

 Gömülü Teori Araştırmaları: Gömülü teori yaklaşımının temelleri pragmatizm ve sembolik


etkileşimciliğe dayanmaktadır. Gömülü teorinin amacı, kavramsal kategoriler arasındaki ilişkiyi
göstermek ve bunların hangi kuramsal ilişkiler bağlamında oluştuğunu, değiştiğini ve sürdürüldüğünü
ayrıntılarıyla ortaya koymaktır. Gömülü teorinin asıl amacı teori oluşturmaktır. Oluşturulacak bu teori
gerçeklere dayanmalıdır. Gömülü teori, gözlemlerle test edilen hipotezler çıkararak geliştirilen formel
ya da soyut kurama zıt olarak tümevarımcı kuram oluşturmaktan, yani kuramsal fikirleri verileri
gözlemleyerek geliştirmekten yanadır. Gömülü teoride veri analizi iyi belirlenmiş bir süreci kapsar.
Temel tanımlarla başlar, kavramsal sıralamayla devam eder ve en sonunda teori oluşturulur [49].
Toplanan verilere göre daha önceden bilinmeyen birtakım sonuçları birbiri ile ilişkisi içinde açıklayan
bir modelleme çalışmasıdır. Genellikle sosyolojide kullanılır. Bu yöntemle yapılan araştırmalarda amaç;
uygulama, deney ve gözlemlerle teoriye zemin hazırlamak ve yeni teoriler, kavramlar ve hipotezler
keşfetmek veya geliştirmektir.

 Özel Durum Araştırması: Güncel bir özel konu üzerine odaklanarak derinlemesine yapılan
çalışmadır. Konunun özel olduğu tarama (survey) yönteminin anket ve görüşme metotlarıyla tespit
edilir. Genelde Nasıl? ve Niçin? sorularına cevap aranır.
Özel durum araştırmasının temel özellikleri şunlardır:
o Olayların zengin ve canlı bir şekilde tanımlanması,
o Olayların kronolojik olarak hikayelendirilmesi,
o Olayların tanımlanması ile analizleri arasındaki içsel bir tartışmanın kurulması,
o Belirgin bireysel aktörler ya da aktör gruplarının algıları üzerine odaklanılması,
o Özel durum üzerindeki belirgin olaylar üzerine odaklanılması,
o Araştırmacının özel durumun bir parçası olarak katılımı ve
o Özel durumu zengin bir şekilde sunma yoludur.

Özel durum araştırma desenleri şunlardır:

32 
 
o Bütüncül Tek Durum Desenleri: Tek bir birey, bir kurum, bir program, bir işyeri
araştırmasıdır. Örneğin; bir işyerinin bir bütün ve tek bir analiz birimi olarak araştırılması.
o Tek Durum İç İçe Geçmiş Deseni: Tek bir durum içerisinde birden fazla alt tabaka veya birim
araştırmasıdır. Örneğin; bir işyerini oluşturan bütün tarafların birlikte araştırılması.
o Bütüncül Çoklu Durum Deseni: Her bir durumun kendi içinde bütüncül olarak
araştırılmasıdır. Örneğin; farklı işyerleri çalışanların sosyo-ekonomik düzeylerine (düşük, orta, yüksek)
göre araştırılması.
o İç İçe Geçmiş Durum Deseni: Her bir durumun kendi içinde çeşitli alt birimlere ayrılarak
araştırılmasıdır. Örneğin; sosyo-ekonomik düzeyleri farklı işyerlerindeki ara ve teknik insan gücünün
meslek kültürü konusundaki davranışlarının araştırılması.

2.2.1.2.3. Deneysel Araştırmalar


Deneysel araştırma yöntemi, hipotez deneme için kontrollü şartların geliştirildiği bir yöntemdir
[65]. Bir işkolundaki bazı değişkenleri (nicel olarak ölçülebilen ve farklı değerler alabilen özellikler)
ölçebilmek ve bu değişkenler arasındaki sebep-sonuç ilişkilerini ortaya çıkarmada genelde deneysel
yöntem kullanılır.
Araştırmacının amacı, araştırdığı konuyu “neden” sorusu ve “sebep-sonuç ilişkisi” ile irdelemek
istiyorsa, onun için en uygun araştırma yöntemi deneysel yöntemdir. Bilimsel yöntemler içinde kesin
sonuçların elde edildiği araştırmalardır. Çünkü araştırmacı karşılaştırılabilir işlemler uygular ve daha
sonra onların etkilerini inceler. Deneysel çalışmalarda çoğu kez yapay bir durum oluşturulur. Birçok
araştırmacı deneysel çalışmalarda değişkenler arasında sebep-sonuç ilişkilerini tespite ve bulguları
etkileyen etkenleri belirlemeye çalışır.
Planlama aşaması kolay, fakat yürütülmesi zor olan bir yöntemdir ve eğitim araştırmalarında da
sıkça deneysel yöntemden faydalanılmaktadır. Örneğin; yeni bir metotla yazılmış bir mesleki eğitim
kitabının çalışanların başarıları üzerindeki etkisi deneysel yöntem kullanılarak araştırılabilir. Bu
yöntemle, eğitimi etkileyen faktörler ve değişkenler arasındaki neden-sonuç ilişkisi tespit edilir ve
ölçümlerle elde edilen sonuçlar karşılaştırılabilir. Etkisi ölçülecek etkenin; belirli kurallar ve şartlar
altında deneklere uygulanması, deneklerin etkene verdiği cevapların ölçülmesi ve elde edilen sonuçların
karşılaştırılması ile karara varılması işlemlerini içeren araştırmadır.

Deneysel araştırma teknikleri şunlardır:


 Tam Deneysel Yöntem: Deney-kontrol grupları arasındaki farkları ortaya koyan
araştırmalardır.
 Yarı Deneysel Yöntem: Deney-kontrol gruplarından birine müdahale ile yapılan araştırmadır.
Deney, bir hipotezin sınanması veya gerçekleşmesi amacı ile başvurulan uygulamalı gözlemler olup
laboratuvarda uygulamalı şartlarda yapılır.

33 
 
Amprik deney (deneme-yanılma yöntemi) doğrudan doğruya gözlemle elde edilen bilgiler olup
hipotezlerin denenmesinde kullanılması mümkün değildir. Bu yöntemle fazla zaman ve fazla enerji
harcanır ve problemle ilgili yeterli veri bulunmadığında uygulanır. Kontrollü deney ise, deney sonucunu
etkileyerek faktörlerin yalnızca birini değiştirip, diğer faktörleri değiştirmemek şeklinde yapılan bir
deney olup bir faktör ile değişen değerlerin deneye tesirinin ortaya çıkarılmasını amaçlar.
Deneysel araştırmalarda bağımlı ve bağımsız değişkenler bulunmaktadır. Bağımsız değişken, bir
sebep-sonuç ilişkisinde sebep durumunda olan değişkenlerdir. Bu bir özellik veya davranış olabilir.
Bunun bir yönde değişmesi başka bir özelliği de etkileyebilir ve onun değişmesine yol açabilir. Örneğin;
çalışmaya ayrılan zaman artıkça kazanılan bilginin miktarının da değişmesi beklenmektedir. Burada
zaman bağımsız değişkendir. Zamana bağlı olarak artan bilgi miktarı ise bağımlı değişkendir [24 ve 86].

2.2.1.3. Yapıldığı Yere Göre Araştırmalar

2.2.1.3.1. Laboratuvar Araştırmaları


Laboratuvarların araştırma şartları, araştırıcılar tarafından oluşturulup kontrol edildiği için yapay
bir ortamdır. Kontrollü ve yapay ortamdaki davranışların gerçek hayattan farklı olacağı tabiidir. İnsanlar
veya nesneler üzerinde yapılan deneysel çalışmaların, deneysel çalışma koşullarından oldukça farklı
boyutta yürütüldüğü ve bu çalışmalardan önemli verilerin elde edildiği de bilinmektedir. Laboratuvar
yöntemlerinde kullanılan bir takım teknik ve araçların insanlar üzerinde kullanılamayışı özellikle fen
bilimleri alanındaki çalışmaları önemli ölçüde sınırlandırmaktadır.
Laboratuvar araştırması, yapay olarak oluşturulan bir çevre veya ortamda ve denetimli koşullar
altında neden–sonuç ilişkilerinin bulunmasına yönelik bilimsel bir çalışma türüdür. Koşulları,
değişkenler veya ortam, farklı düzeylerde ayarlanıp değiştirilerek sonucu etkileyen dolaysız faktörler
ortaya çıkartılmaya çalışılır. Denetimli koşullar altında gerçekleştirildiği için laboratuvar
araştırmalarında "iç geçerlilik" yüksektir. Koşulların ve etkenlerin değiştirilebilmesi laboratuvar
araştırmalarının esneklik özelliğini gösterir. Fakat bu tür araştırmalar daha çok doğa ve mühendislik
bilimleri için uygundur [86].

2.2.1.3.2. Saha-Alan Araştırmaları (Survey)


Alan araştırması, “tarama araştırması”, “saha araştırması” veya “survey” gibi kavramlarla
açıklanmaktadır. Farklı kaynaklarda buna buna “betimsel araştırma” da denilir. Alan araştırmaları
gerçek hayatın içinde yürütüldüklerinden, yapaylık söz konusu değildir. Özellikle bir işkolu, sektör,
şehir veya bütün bir toplum araştırma alanı olarak kabul edilebilir.
Alan araştırmaları insanların herhangi bir konudaki görüşlerini ve değerlendirmeleri içerir. Alan
araştırmasının bilimsel niteliği, toplumla ve bireyle ilgili değişkenleri içermesinden kaynaklanır. Bu
değişkenler bağımlı ve bağımsız olarak iki ana grupta incelenmelidir. Bağımsız değişkenlere bireyin
cinsiyeti, dini, medeni hali, sosyo-ekonomik statüsü, eğitim düzeyi, yaşı, geliri, mesleği, yaşadığı

34 
 
coğrafi bölge örnek olarak gösterilebilir. Bağımsız değişkenler ise bireyin düşünceleri, ilgisi, tutumu,
tavrı gibi psikolojik ve sosyal psikolojik davranışlarıdır.
Saha araştırması, bitki, hayvan, doğal ortam ve insanların bir konu hakkında ne düşündüğü ve ne
gibi tavırlar takınacağı hakkında, yazılı ve sözlü olarak sorulan sorular yardımı ile bilgi almayı amaçlar.
Saha araştırmalarında kullanılan yaklaşımlar ve yöntemler elde edilmek istenen verinin (bilginin)
niteliğine göre değişebilmektedir. Ancak genellikle bu tekniğin üç ana alt dalı vardır [86].

 Anket Tekniği: Anket, insanların yaşam koşullarını, davranışlarını, inançlarını veya tutumlarını
betimlemeye yönelik bir dizi sorudan oluşan bir araştırma materyalidir. Herhangi bir konuda, birden çok
insanın görüşlerini ve eğilimlerini öğrenmek amacıyla kullanılan bir veri toplama tekniğidir. Araştırma
konusuyla ilgili olan yazılı sorulardan oluşur. Araştırmaya katılan kişilerden bu sorulara açık ve doğru
bir şekilde yanıt vermeleri istenir. Alan araştırmalarında en çok kullanılan veri toplama tekniklerinden
birisidir. Bu konudaki bazı teknikler şunladır;
o Yüz Yüze Anket
o Bilgisayar Destekli Telefon Anketi (CATI)
o Bilgisayar Destekli Kişisel Görüşme Anketi (CAPI)
o Bilgisayar Destekli Web Anketi (CAWI)
o Müşteri Memnuniyeti Araştırması
o Çalışan (Personel) Memnuniyeti Araştırması
o Gizli (Gölge) Müşteri Uygulamaları
o Tüketici Profili ve Tipoloji Araştırması
o Tutum ve Davranış Araştırması
o Pazar Payı ve Pazar Potansiyeli Araştırması
o Endüstriyel (Sektörel) Araştırmalar
o Ürün Testi ve Yeni Ürün Geliştirme
o İmaj ve Kurumsal İtibar Araştırması
o Konsept ve Konumlandırma Araştırması
Ankette sorular hazırlanırken ankete katılan kişilerden daha geçerli yanıtlar alabilmek için
aşağıdaki özellikleri taşımalıdır. Özetle;
o Kısa ve açık sorular olmalı,
o Konuyla ilgili olmalı,
o Soru sayısı az olmalıdır.

Ayrıca anketin hazırlanması ve uygulanmasında dikkat edilecek hususlar şunlardır;


o Önce anketin başlığı, konusu, amacı (yönerge), anketi cevaplayacak olanların nitelikleri ve
düzeyleri tespit edilmelidir.

35 
 
o Anketin yararı, sonuçların ne amaçla kullanılacağı, kaç sorudan oluştuğu, nasıl yanıtlanacağı,
yaklaşık kaç dakika süreceği, doğru yanıt vermenin önemi, gönüllülüğün esas olduğu, ad-soyad
yazılmaması gerektiği ve katkı için teşekkür tümcelerinden oluşan bir metin hazırlanması yararlıdır.
o Cevaplama güvenliğini ve katılım oranını yüksek tutmak için; anket amacı ve elde edilecek
bilgilerin nerede kullanılacağını belirten bir açıklama konulmalıdır.
o Anket konusunun açık uçlu veya kapalı uçlu sorulardan hangisiyle dile getirilmesinin daha
uygun olacağı incelenerek türü belirlenmelidir.
o Bireyin hoşlanacağı ve kolay yanıt verebileceği sorular başa konmalıdır.
o Soruları “genelden özele, kolaydan zora” doğru sıralamalıdır.
o Sorular gruplandırılmalı genelden özele doğru sınıflandırılmalıdır.
o Sosyo demografik sorular genellikle başa konulmalı, ancak bireyi ürküteceği düşünülüyorsa
sona da konabilir.
o Sorular “ilgi durumuna göre” sıralanmalı, ilgi uyandıracaklar başa konmalıdır.,
o Anketin uzunluğu onu cevaplayanın fazla süresini almayacak şekilde ayarlanmalıdır.
o Her soru incelenen konu ile ilgili olmalı, açık ve anlaşılır bir dille yazılmalıdır.
o Anketin geçerlilik süresinin yüksek olmasına özen gösterilir. Bunun için uzmanlardan
yararlanılmalıdır.
o Kimi anketler asıl gruba verilmeden önce ön deneme amacıyla bir gruba uygulanarak geçersiz
sorulardan arındırılmalıdır.
o Koşullandıracak ve yönlendirecek sorular olmamalıdır. Ancak “akla düşürmek (anımsatmak)”
için sorulması gerekiyorsa konabilir.
o Cinsiyet değişkeninde araştırma terminolojisi açısından “Kadın”, “Erkek” daha doğrudur.
“Bay”, “Bayan”, “Hanım” sözcükleri uygun değildir.
o “Gelir” gibi sorular olanaklıysa sona konmalıdır. Gelire ilişkin doğru yanıt almak her zaman
olanaklı değildir. Bu nedenle, amacı çok iyi anlatmalı, gelir konusunda kabaca bilgi (yüksek-orta-düşük)
alacak biçimde sorulabilir, ya da ailedeki her bireyin gelirini ayrı ayrı belirtmelidir. Bu durumda ailedeki
birey sayısı da sorulup toplam gelir, ailedeki birey sayısına bölünerek "Birey başına düşen aylık gelir"
değerini belirlemeli. Gelir tablolaştırılırken “TL/Dolar Paritesi” yazılmalıdır.
o “Yaş”, “Meslek Yılı”, “Toplam Meslek Yılı” gibi veriler olanaklıysa sınıflandırmadan, mutlak
değer olarak alınmalı, değerlendirme aşamasında sınıflandırılabilir.
Örneğin;
o Kaç yaşındasınız (Yıl)? …...... (Doğru),
o Yaşınız aşağıdakilerden hangi sınıf kapsamındadır? (Yanlış),
o A. 18-22
o B. 23-27
o C. 28-32
o Anketin sonunda görüşmeciye ve katılımcıya görüşlerini belirtebilmesi için yer ayrılmalıdır.

36 
 
o Soru sayısı olabildiğince, amaca yönelik olmak üzere az olmalı, yanıtlama süresi 10-15 dakika,
en fazla 20 dakikayı geçmemeli, soru sayısı arttıkça, doğru ve güvenilir yanıt alma olasılığı
azalmaktadır.
o Kodlamada kullanılmak üzere soru kağıdının solunda ya da sağında kolon biçiminde yer
ayrılabilir.

o Ön Uygulama (Pilot Çalışması): Evrenin özelliklerine benzer, ancak evren dışında bir gruba
(20-30 kişi) anketin ön uygulamasını yapmalı, eksikler ya da anlaşılmayan soruları düzeltmeli, birey
sayısı kadar çoğaltılıp, hazır hale getirmelidir.
o Görüşmeci Seçimi ve Eğitimi: Eğer anketlerin uygulanmasında araştırmacı dışında görüşmeci
kullanılacaksa, bunların seçimine özen göstermeli, anketörler konuya uygun eğitimli bireyler olmalı,
uygulama sırasında nasıl iletişim kuracağı, nasıl konuşacağı konusunda önceden eğitilmeli, yörenin
özellikleri göz önünde bulundurularak giyimde aşırıya kaçmamalı ve uygulama öncesi uygun süre
eğitime alınmalıdır.

 Saha Uygulaması (Anket Uygulama Türleri):


o Yüz yüze anket uygulama,
o Gözlem altında anket uygulama,
o Mektupla anket uygulama,
o Telefonla anket uygulama,
o İnternet üzerinden anket uygulama… gibi.

 Saha Denetimi: Kimi araştırmacılar, görüşmecinin katılımcılara ulaşıp ulaşmadığını telefonla


bireye sormayı tercih etmektedir. Anketin başına ya da sonuna katılımcının adı, soyadı ve telefon
numarası gibi özel bilgileri istenmemelidir. Bu son derece sakıncalıdır. Bireyin yanıtları objektif olmaz,
doğru ve güvenilir yanıt alınamaz. Telefonla denetimden kaçınmalıdır. Denetçi, görüşmecinin anket
doldurduğu sokağa giderek apartman numarasından rastgele seçip, görüşmecinin gelip gelmediğini
sorabilir.
Araştırılan konu ile ilgili bireylerin oluşturduğu evrene "araştırma evreni" adı verilir. Örneğin;
"Ankara'da bir inşaat işkolunun çalışanlarının boş zaman faaliyetleri" ile ilgili bir araştırmada,
Ankara'daki o işkolundaki bütün çalışanlar araştırma evrenini oluşturur.
Bazı araştırmalarda, konuyla ilgisi olan bireylerin sayısı çok fazla olabilir. Bu durumda, herkese
anket uygulanması hem maddi açıdan hem de zaman açısından olanaksızdır. Yukarıda verdiğimiz
örnekte Ankara'daki bütün inşaat işkolunu çalışanlarına anket uygulanması güçtür. Ancak anket, inşaat
işkolunun küçük bir gurubuna uygulanabilir. Araştırma evreni içinden seçilen bu gruba örneklem adı
verilir. Örneklem seçerken seçilen örneklem araştırma evreninin tüm özelliklerini yansıtmasına özen
göstermek gerekir. Aksi halde araştırmada yanlış sonuçlara ulaşılabilir.

37 
 
Omnibus anket, birden çok müşterinin özel sorular sorarak katıldığı, düzenli aralıklarla tekrarlanan,
örneğinin temsil yeteneği yüksek, ekonomik ve kısa sürede tamamlanabilen esnek bir araştırma
yöntemidir.
Kiosk anket ise, özel bir yazılım sistemiyle 7/24 saat uygulanabilen LCD ekranına sahip cihazlı
anket tekniğidir. Çok kalabalık yer ve ortamlarda birkaç cihazla anketöre ihtiyaç duyulmadan anket
uygulama imkânı sunar.

 Mülakat Tekniği: Görüşme tekniği olarak da bilinen bu teknikte kişiler karşılıklı konuşarak ve
çeşitli sorulara cevap verilerek yapılır. Sosyolojik araştırmaların vaz geçilmezlerindendir. Görüşme,
araştırılan konuyla ilgili bireylerle yapılan karşılıklı konuşma ile gerçekleştirilir.
Görüşmenin yüz yüze bir ilişkiye dayanması, verilerin elde edilmesine açıklık ve kesinlik
kazandırır. Görüşme, bir sohbet havasında geçebileceği gibi inceden hazırlanmış bir soru çizelgesi ile
de uygulanabilir. Görüşme anında ses ve görüntü gibi kayıt araçları da kullanılabilir. Ancak, büyük çaplı
alan araştırmalarında bu tekniğin uygulanması oldukça zordur. Bu tür araştırmalarda görüşme tekniği
yerine anket uygulanması daha uygun olur. Sorulacak sorular konuyu iyi bir şekilde açıklayacak türden
olmalıdır. Seçilen soruların ve konuşmanın seyrinin çok önemi vardır. İnsanların soruları cevaplarken
sadece sözcükleri değil mimikleri ve ruh hali de dikkate alınır. Daha kapsamlı ve samimi bir bilgi alımı
tekniğidir. Soruları soran kişi istediği bilgileri almak için gerekli konuşma sürecini ve soruları hazırlar
ve bunları uygular.
Bu konudaki bazı teknikler şunladır;
o Odak Grup Çalışması
o Derinlemesine Mülakat
o Hane Ziyaretleri
o Denek Bulma Çalışmaları
o Reklam Etki Araştırması
o Dağıtım Kanalı Araştırması
o Kullanım Alışkanlıkları Araştırması
o İnternetle Toplu E-Mesaj Araştırmaları
o Veri Tabanı Oluşturma Çalışmaları
o Seyahat ve Turizm Araştırmaları
o Marka (İmaj) Araştırması
o Fizibilite Araştırmaları
o Spor ve Taraftarlık Araştırmaları
o Gayrimenkul Pazar Araştırması
o Ön Test ve Son Test Çalışmaları
o Segmentasyon Analizi

38 
 
 Belgesel (Doküman) Tarama Tekniği: Var olan kayıt ve belgeleri inceleyerek veri toplamaya
belgesel (doküman) tarama denir. Belli bir amaca dönük olarak kaynakları bulma, okuma, not alma ve
değerlendirme işlemlerini kapsar. Hemen her araştırma için kaçınılmaz bir veri toplama tekniğidir. En
önemli özelliği araştırmacı ile belge arasında bir iletişim sağlamanın zorunlu olmasıdır. Belgenin
anlatmak istediği ile araştırmacının anladığı arasındaki sapmanın azaldığı oranda iletişim başarılı olur.
Belgesel tarama tekniği günümüzde hemen her alanda kullanılmaktadır. Bilimsel alanda, bir bilim
dalının çeşitli konularında kitap, dergi, makale gibi çeşitli biçimlerde verilmiş yapıtların tamamını dile
getirir. En genel anlamıyla doküman incelemesi, araştırılması hedeflenen olgu veya olgular hakkında
bilgi içeren yazılı materyallerin analizini kapsamaktadır. Doküman analizi nitel araştırma yöntemleri
arasında yer almaktadır. Nitel araştırmada en yaygın olarak kullanılan üç tür veri toplama yöntemi vardır
[84].
Bunlar;
o Görüşme (odak grup görüşmesi dâhil),
o Gözlem ve
o Yazılı dokümanların incelenmesidir.
Nitel araştırmada yazılı doküman ve belgelerin analizi genellikle, gerek kendi başına, gerekse
görüşme ve gözlemle elde edilen verilere destek amacıyla kullanılan bir veri toplama yöntemidir.
Araştırma ve inceleme yazınında belgeler ve bütün yazılı materyaller, veri toplama biçimleri arasında
“ikincil veriler” (secondary data) kategorisinde gösterilmektedir [84]. Geray (2006), bilgi ve belge
kaynaklarını iki farklı biçimde sınıflandırmıştır. Bunlar; “niteliklerine göre bilgi ve belge kaynakları”
ve “bulundukları ortama göre bilgi ve belge kaynakları”dır [42].

 Niteliklerine göre bilgi ve belge kaynakları:


o Yazı temelli (kitaplar, raporlar, yıllık, sözlük, vb.),
o Görüntü temelli (fotoğraflar, afişler, vb.),
o Ses temelli (ses kayıtları, müzik yayınları vb.),
o Görsel-işitsel temelli (belgeseller, video kayıtları, sinema filmleri, vb.).
 Bulundukları ortama göre bilgi ve belge kaynakları;
o Geleneksel yazı ortamlarında (kâğıt, tablet, vb.),
o Filmsel yüzeyde (fotoğraf kâğıdı, mikro fiş, vb.),
o Bilgisayar üzerinde (veri tabanları, vb.),
o Taşınabilir manyetik ortamda (disket, DVD, vb.),
o Taşınabilir yonga üzerinde (e-kitap yongaları),
o Diğer ortamlarda (plaklar, müzik kutuları, vb.).

 Gözlem Yapma Tekniği: Gözlem yapma tekniği, gözleme dayalı bir araştırma tekniğidir. Bitki,
hayvan ve genel doğal yaşam alanlarının araştırılmasında tercih edilir. Orman, tarih, güzel sanatlar, spor,

39 
 
veterinerlik, ziraat, coğrafya, su ürünleri gibi daha pek çok alanda bu teknik kullanılmaktadır. Gözlemde
sadece göz değil, bütün duyu organları kullanılır. Fotoğraf makinesi ve televizyonun bir gözlem vasıtası
olarak kullanılması, araştırmacıların işlerini kolaylaştırmıştır. Gözlem tekniği ile elde edilen veriler,
diğer tekniklerle tamamlanıp bütünleştiği ölçüde geçerlik ve güvenirliliği artacaktır. Bu teknikte gözlem
yazılı görsel, fiziksel ve işitsel belde ve kayıtlar üzerinden yapılır. Örnek olarak ikonalar ve grafikleri,
ses ve görüntü bantlar ve plaklar, fotoğraf, tablo, heykel ve etnografik eserler gösterilebilir.
Aslında gözlem, bir şeyi iyi anlamak için onun kendi kendine ortaya çıkan çeşitli belirtilerini
gözden geçirmektir. Gözlem, insanoğlunun günlük hayatının büyük bir kısmını oluşturur. İnsan sahip
olduğu bilgilerin büyük bir çoğunluğunu gözlem yoluyla edinir. Bilimsel bir amaca bağlı olmayan bu
gözleme “doğal gözlem” denir. İş görüşmeleri sırasında yapılan mülakatlarda kişinin işe uygun olup
olmadığına gözlem yoluyla bakılır. Ayrıca bazı ülkeler vize işlemleri sırasında yüz yüze görüşme talep
ederler, kişinin ülkeye gitme amacını gözlem yoluyla anlamak isterler [66]. Araştırmada gözlem ise
gerçek hayat içinde olup bitenlerin araştırmacı tarafından izlenerek kaydedilmesi tekniğidir. Gözlemde
olması gereken özellikler şunlardır;
o Belirli bir araştırma amacına hizmet etmelidir.
o Araştırmacı tarafından önceden planlanmış bir faaliyet olmalıdır.
o Gözlem sonuçları sistematik olarak kaydedilmelidir.
o Tutarlılık ve geçerlilik açısından gözlem sonuçları kanıtlanabilmelidir.
Canlılardan, özellikle insanlardan, öteki tekniklerle veri toplarken bunların oldukları gibi değil de
görünmek istedikleri gibi davranma eğilimleri verinin güvenilirliği açısından risk oluşturmaktadır. Fakat
bu risk gözlem tekniğinde minimumdur. Ayrıca, bazı durumlar vardır ki gerekli bilgiler ancak gözlemle
elde edilebilir, hayvanların doğada kurdukları yaşam düzeni, konuşamayan bir çocuğun belli bir olay
karşısında gösterdiği davranışlar gibi [66].

 Gözlem Teknikleri: Gözlem teknikleri; süresine, yapısına, yapıldığı yere ve uygulama


biçimine göre gözlemler şeklinde dört ana grupta ele alınmıştır.
o Süresine Göre Gözlem Teknikleri:
 Sürekli Gözlem
 Zamanı Gelince Gözlem
 Aralıklı Gözlem
o Yapısına Göre Gözlem Teknikleri:
 Doğrudan Doğruya Gözlem
 Araçla Yapılan Gözlem
o Yapıldığı Yere Göre Gözlem Teknikleri:
 Doğal Ortamında Yapılan Gözlem
 Laboratuvar Ortamında Yapılan Gözlem
o Uygulama Biçimine Göre Gözlem Teknikleri:

40 
 
 Dışarıda Gözlemleme
 Katılarak Gözlemleme

 Gözlem Formunun Hazırlanması: Gözleme başlanmadan önce nasıl bir plan izleneceğinin
tasarlanması gerekir. Bunun için gözlem formu kullanılır. Gözlem formunda olması gereken özellikler:
o Gözlem formu olabilecek bütün durumların bilgilerini içermelidir.
o Bilgiler belli bir düzen içinde olmalıdır.
o Bilgilerin açık bir şekilde elde edilmesine yönelik olmalıdır.
o Çelişen bilgi içermemelidir.
o Dereceleme ölçekleri ve karşılaştırma çizelgelerinden yararlanılmalıdır.

 Gözlemin Yapılması: Gözlemde önemli olan, doğal ortamın değişmemesi ve gözlenmek


istenen belirtilerin eksiksiz kaydedilmesidir. Bunun için gözlemci kayıt cihazlarından (video kayıt, ses
kayıt, fotoğraf makinesi, vb.) faydalanır. Diğer önemli bir husus herhangi bir davranışın veya olayın,
eksiklikler oluşmaması için, gözlendiği anda kayıt edilmesidir. Ayrıca araştırmacı ortama ilişkin kendi
düşüncelerini topladığı verilerden ayrı tutmalıdır. Raporda kendi düşüncelerini ayrı, araştırma
sonuçlarını ayrı belirtmelidir.

 Gözlem Yönteminin Güçlü ve Zayıf Yönleri


Güçlü Yönleri:
o Kişilerin veya olayların en etkili ve en güvenilir yoldan incelenmesi,
o Birçok kişi veya olayın aynı anda gözlemlenebilmesi,
o Hata payının düşük olması,
o Verilerin doğrudan elde edilmesine yönelik bir yöntem olması,
o Veriler hakkında ayrıntılı bilgi edinilmesini sağlaması,
o Objektif ve geçerli olmasıdır.
Zayıf Yönleri:
o Maliyeti yüksektir. Çünkü iyi gözlemci yetiştirmek için iyi eğitim, bunun için de para gerekir.
o Dış etkenler kişileri veya olayları etkileyebilir. Örneğin; dış ortamda yapılan bir gözlemde hava
koşulları olumsuz etki yaratabilir; kar, yağmur gibi.
o Uygulamada zorluklar çıkabilir. Örneğin; çoğu gözlem araştırması alanlarda yapılmaktadır.
o Buralara giriş için izin alma konusunda sorunlar çıkabilir.
o İşleme dökülmede zorluklar çıkabilir, çünkü gözlemden çıkarılan anlamlar her zaman aynı
olmayabilir.
o Gözlem ile veri toplama uzun süren bir yöntemdir, çünkü gözlem yapmak zaman alan bir
işlemdir.

41 
 
 Projektif Testler: Projektif testler, çocuk ve gencin “iç dünyası” hakkında ipuçları toplamak
üzere uygulanır. Bu testler, çocuk ve gencin kendini nasıl algıladığı, duyguları, ailesi ve çevresi
hakkındaki görüşleri ile ilgili bilgi verir. Bu bilgileri toplamak amacıyla değişik türde testler uygulanır.
Projektif testlerde çocuktan yapması istenen şeyler, belli bir konuda resim çizmesi, bazı yarım bırakılmış
öyküleri tamamlaması, belli resimlere uygun öyküler anlatması ya da, verilen belli figürlerle çeşitli
şeyler oluşturması, yaratmasıdır. Projektif testlerde “doğru-yanlış” yoktur, çocuğun yaptığı her şey
geçerlidir. Bu değerlendirmelerin ana çıkış noktası, çocuğa yapılandırılmış sorular sorulmadığı için
çocuk zihnindeki oluşumlarla ve duygularının onu yönlendirdiği şekilde hareket etmek durumundadır;
yani içindekileri çalışmasına yansıtır. Uzman da bu çalışmalara yansıyan bilgileri, çeşitli ölçütlere göre
değerlendirir. Problem durumlarında kimlerden destek aldığı, problemi çözmek için ne gibi yöntemler
düşündüğü, çevresini ne kadar güvenli ya da tehlikeli bir yer olarak gördüğü, bu çalışmalar sonucunda
elde edilen bilgiler arasındadır. Uzman bu çalışmalar sonucunda, çocuğun kendisini ve çevresini nasıl
algıladığına dair bir resim oluşturur. Bu resimde, çocuk açısından aksayan noktalar varsa, bu konuda
ailesi ve/veya okulu yönlendirilir.
o CAT (Çocuklar İçin Algı Testi): Projektif bir test olup, 3-10 yaş arasındaki çocuklara
uygulanır. Testte, çocukların kendilerini hayvan figürleri vasıtasıyla ifade etmeleri amaçlanmaktadır.
o TAT (Tematik Algı Testi): 9-10 yaştan itibaren yetişkinlere de uygulanan test kişilik oluşum
süreçleri hakkında bilgi vermeyi amaçlar. Üzerinde resimler bulunan 30 karttan oluşan projektif bir
testtir.
o Rorschach Testi (Beizmann-Exner): Çocuk, genç ve yetişkinlere uygulanmakta, kişiliğin
dinamikleri ve duyguların yansımaları hakkında bilgi vermeyi amaçlamaktadır. Ruhsal yapıya bütünsel
bir bakış verir. Rorschach Testi sadece teşhis amaçlı değil bilinç dışı süreçleri de analiz etmemizi sağlar.
Kişinin davranışları ve ruhsal yapısı ne derece kendi yaş dönemine uygun, kendine özgü çatışmaları ne
ve bu çatışmalarla baş etmek için hangi savunma yöntemlerini kullanmış olduğu belirlenir.
o Louisa Düss Psikanalitik Hikayeler Testi: Çocuklara uygulanır. Çocuğun kişilik
komplekslerinin saptanmasını amaçlamaktadır. Projektif bir test olduğundan yorumlama sonuçları
çocuğun anlattıklarıyla doğru orantılıdır.
o Aile Çiz Testi: Aile ilişki dinamiklerini ve çocuğun aile içinde kendini nasıl gördüğünü ve
ailesini nasıl algıladığını değerlendiren bir testtir [76].

2.2.2. Araştırmada Amaç ve Problem Tanımlama


Araştırma ve sorgulama; gözlemler yapmayı, sorular sorabilmeyi, kaynakları incelemeyi,
araştırmayı planlamayı, mevcut bilgi veya bilinenleri gözden geçirmeyi, veriler toplamayı, analiz
etmeyi, yorumlamayı ve bunları yapmak için araçları kullanmayı, cevaplar, açıklamalar, tahminler
etmeyi ve sonuçları paylaşmayı içeren köklü bir etkinliktir. Bu etkinliğin gerçekleştirilmesi bazı önemli
becerilerin kullanılmasını gerektirir [48]. Özellikle amaç ve problemin tanımlanması veya ortaya
konulması araştırmanın en önemli beceri kısmını oluşturmaktadır.

42 
 
2.2.2.1. Konu Tespiti
Araştırmaya başlamadan önce araştırmacının neyi ele alacağına dair bir fikri olması, ne hakkında
bilgi toplayacağını bilmesi ve tanımlaması gerekir. Bu tanımlama, araştırmanın konusunu oluşturur.
Hangi konunun çalışılacağı tamamen araştırmacının bilimsel ilgi ve merakına bağlıdır.
Araştırma konusu, araştırmacının kişisel deneyimlerinden, daha önce başka araştırmacılar
tarafından yapılmış çalışmalardan, kitle iletişim araçlarından, teorilerden, inançlardan ve değerlerden
etkilenilerek seçilebilir. Araştırmacılar bu çeşitli kaynaklardan konularını seçerken, diğer
araştırmacıların önemli bulduğu ve itibar gösterdiği konular, gündemdeki toplumsal sorunlar, eldeki
mali kaynaklar ve personel kaynakları gibi çeşitli faktörleri göz önünde bulundururlar [49].
Araştırma konularını belirlenmesinde rehber temel kavramların başında;
 Hipotez (Denence),
 Değişken,
 Tümevarım ve
 Tümdengelim gelmektedir.
Bu kavramların çok iyi öğrenilmesi nitelikli çalışmaların ortaya çıkmasına nedendir. Bu kavramlar
ilerideki bölümlerde detaylı bir şekilde açıklanmaktadır.
Özetle; hipotez, olgular ve olaylar hakkında varsayım niteliğindeki açıklamalardır. Teori ise
hipoteze oranla daha geniş kapsamlıdır ve daha fazla çok sayıda ve değişik kanıtın birikimiyle
desteklenir. Değişken, herhangi bir deneğe veya şeye ait ve birden çok değer alabilen bir özellik veya
kavram demektir. Tümevarım, sınırlı sayıda örneğe bakılarak genel hakkında fikir sahibi olunmasını
sağlar. Tümdengelim ise, genele bakarak özel hakkında bilgi sahibi olunmasını sağlar.
Araştırma konusu; problemi belirlemek için tüm unsurları içinde barındıran geniş bir alandır.
Araştırma problemi ise; araştırmacının ilgi duyduğu ve alandaki bilgi açığı ve yetersizliği olarak
tanımlanır.

Araştırmanın fikir aşamasında;


 Fikirlerin netleştirilmesi,
 Çerçevenin çizilmesi,
 Açık, net ve belirgin hale getirilmesi gerekir.
Bu amaçla;
 Önceden yapılmış araştırmalar incelenmeli,
 Benzer konuların ne şekilde ele alındığı,
 Hangi verilerin kullanıldığı,
 Fikirlerin nasıl test edildiği,
 Sonuçlarının nasıl ölçüldüğü konularında geniş literatür taraması doğru bir şekilde yapılmalıdır
[50].

43 
 
2.2.2.2. Güncellik
Güncelliğin eş anlamlısı aktüalite veya aktüellik demektir. Araştırma probleminin güncel ve ilgi
çekici konular arasından seçilmesidir. Aslında araştırma konusunun her zaman güncel ve ilgi çekici
olmayabilir. Bazen araştırmanın yapıldığı dönemde ilgi çekmeyen bir konu araştırmanın ana konusu
olabilmektedir.

2.2.2.3. Yapılabilirlik Kriterleri


Yapılabilirlik, fizibilite olarak da anılmaktadır. Bir araştırmanın yapılabilirlik kriterlerini
belirlemek veya ortaya koymak aşamasında aşağıda verilen soruların cevaplandırılması büyük önem arz
etmektedir. Araştırmanın konusuna bağlı olarak sorulabilecek sorulardan bazıları şunlardır:
 Araştırmacının yeterlilikleriyle araştırılabilir mi?
 Araştırmacının olanaklarıyla araştırılabilir mi?
 Yasal koşullar açısından araştırılabilir mi?
 Doğal koşullar açısından araştırılabilinir mi?
 Toplumsal koşullar açısından araştırılabilinir mi?
 Etik kural ve ilkeler açısından araştırılır mı?
Sorularına verilecek cevaplar doğrultusunda amacın yapılabilirliği açıklığa kavuşturulabilir.

2.2.2.4. Hedef Kitle Seçimi

Evren; araştırma sonuçlarının genelleyeceği hedef kitle, nüfus veya büyüklüğü ifade eder.
Örneklem ise hedef kitleyi (evren) temsil özelliğine sahip, bilimsel yöntemlere uygun olarak seçilmiş,
araştırmacı tarafından üzerinde çalışılan grubu ifade eder.
İki tür evren vardır denilebilir. Bunlar büyük evren ve küçük evrendir. Büyük evren araştırmacının
ulaşmak istediği, ancak ulaşması güç olan ve ideal seçimini yansıtan soyut evrendir. Küçük evren ise
araştırmacının ulaşabileceği, gerçekçi seçimi olan somut evrendir. Örneğin; çimento fabrikaları büyük
evrendir. Marmara bölgesindeki çimento fabrikaları ise küçük evrendir.
Örneklem, evrenle ilgili çalışmak için seçilen evrenin sınırlı bir parçasıdır. Örnekleme, evrenden
örneklem için birim çekme işlemine denir. Örneklem değer (istatistik), örneklemlerden elde edilen
verilerden hesaplanan ve örneklemi betimlemede kullanılan değerlerdir [81]. Buna göre örneklem
seçimi; hedef kitleyi temsilen örneklem belirleme prosesinin değişik yolları vardır. Önemli olan husus
seçilen örneklemin hedef kitle veya evreni mümkün olduğunca iyi bir şekilde yansıtabilmesidir.
Örneklem türleri eleman ve küme olmak üzere iki türdür. Bunlardan eleman örnekleme basit tesadüfi
örnekleme (Oransız-Kazandibi) ve tabakalı örneklem (Oranlı-Aşure) şeklinde iki şekilde yapılır.
Küme örneklemesi ise, oransız küme örnekleme (Ankara Ostim’deki Fabrikalar) ve oranlı küme
örnekleme (Ankara Ostim’deki fabrikaların sosyo-ekonomik duruma göre ayrışması) şeklinde

44 
 
yapılmaktadır. Bir başka küme örneklemesi ise, oransız küme örnekleme (Elazığ’daki ısı yalıtımsız
evler) ve oranlı küme örnekleme ise (Elazığ’daki ısı yalıtımlı evlerin yıllık yakıt tüketimin miktarının
ısı yalıtım uygulama kalınlığına göre ayrışması) şeklinde yapılmaktadır.

2.2.2.5. Ön Amaç ve Esas Amaç


Araştırma konusu belirlendikten sonra bu konu ile ilgili gerçekleştirilecek orijinal, yapılabilir, bilim
ve uygulamaya yararlı katkılar sağlayacak ön amaçlar ve çözümlenecek problemler belirlenir.
Araştırmada incelecek kaynakları sınırlandırmak, kaynak taramalarını sınırlandırmak ve belirli
problemlere yoğunlaşmak için araştırmanın esas amaçlarını belirlemede yararlı olacak ön amaçların
taslak amaçların önceden belirlenmelidir.
Araştırmada hedef alınan amaçlar ön bilgilere, gözlemlere ve önsezilere dayalı olarak tek tek
belirlenir. Araştırma bir konuda bir ya da daha fazla amacı gerçekleştirmek veya problemi çözmek
amacıyla yapılır. Araştırmanın birden fazla amacı olabilir. Ancak araştırmanın kısa zamanda
sonlandırılması, ihtiyaç duyulan bilimsel çözümlerin yeterince kısa sürede üretilebilmesi için
çerçevesinin dar tutulmasında da yarar vardır [24].

2.2.2.6. Sınırların Belirlenmesi


Bir araştırmanın esas temeli, uygulanması ve sonuçları açısından sınırların belirlendiği bölümdür.
Örneğin; veriler organize sanayi bölgesindeki fabrikalardan alınıyorsa örneklem o Organize Sanayi
Bölgesi ile sınırlıdır. Verilerin toplandığı ay, mevsim ve yılda sınırlandırılmalıdır. Örneğin; aralık
ayında alınan sonuçlar temmuz ayını doğru yansıtamaz. Bu nedenle çalışmanın hangi ayda yapıldığı
veya sınırlandırıldığı belirtilmelidir. Ayrıca anket yapılacaksa sorular çalışmanın sınırlılıkları dikkate
alınarak hazırlanmalıdır. Araştırmada bu sınırlılıkları azaltmak ve kontrol etmek araştırmacının
amaçlarından birisidir.

2.2.2.7. Amaç ve Problem Tanımlama Metni


Fen ve mühendislik çalışmaların önemli bir kısmında amaç ve problem tanımlanması konusunda
araştırmacıların çok hassas davrandıkları söylenemez. Çalışmanın sonuçları bir probleme çözüm
sağlıyorsa amacına ulaşmış demektir. Sektörün yaşadığı sorunlara çözüm olmayan çalışmalar nafile
çalışmalardır. Böyle bir çalışma yapmış olmak için yapılan çalışma olacaktır.
Bu nedenle amaç ve problem tanımlamada şu hususlara dikkat edilmelidir;
 “Problem ifadesi çalışmanın kapsamını tanımlar, aynı zamanda genel analiz yaklaşımını
belirler.” [51]. “Problem, literatürde, teoride veya uygulamada yer alan ve çalışmaya gerek duyulmasına
yol açan bir konu olarak tanımlanabilir.” [52].
 Öneride problemin göze çarpması önemlidir. Böylelikle okuyucu onu kolaylıkla hatırlayabilir.
Bazen, açık olmayan ve yetersiz bir şekilde formüle edilmiş problemler geniş bir tartışmanın içerisinde

45 
 
gizli kalırlar. Böyle durumlarda, eleştirmenler ve/veya komite üyeleri problemi hatırlamakta zorluk
çekecektir.
 Problemin ifadesi bir kapsam içerisinde sunulmalıdır ve kapsam; kapsamın dahil olduğu
kavramsal veya teorik çerçeve de dahil olacak şekilde sunulmalı ve kısaca açıklanmalıdır.
 Problemi, çalışmayı destekleyen teori veya sorgu çerçevesi içerisinde açıkça ve kısaca
tanımlanır ve açıklanır. Bu, neredeyse tüm öneriler için büyük bir önem taşımaktadır ve dikkat
gerektirmektedir. American Educational Research Association (AERA) ve American Psychology
Association (APA) gibi kurumların önerilerde aradığı ana unsurlardan birisidir. Bahsedilen özellik tüm
niteleyici araştırmalarda ve pek çok niteleyici araştırmada olmazsa olmazdır.
 Etkili problem ifadeleri şu soruya cevap verir: “Bu araştırmanın neden yürütülmesi gerekiyor?”
Eğer bir araştırmacı bu soruyu abartılı söylemlere başvurmadan (Örneğin; çalışma hakkında bilgi
sağlanmayacağı ve azaltılmayacağı kesin olan makro veya dünya çapında problemlere odaklanmak gibi)
açık ve öz bir şekilde cevaplayamıyorsa, problem ifadesi belirsiz ve dağınık olacaktır [24, 49 ve 53].
Araştırma probleminin seçimi genel ve özel ölçüt dikkate alınarak yapılır. Bu ölçütler için aşağıda
verilen esas ve sorular öncelikle cevaplandırılmalıdır.

Genel Ölçütler:
 Çözülebilirlik:
o Problem araştırma ile çözülebilir mi?
o Problemin çözülebilmesi için veri elde edilebilir mi?
 Önemlilik:
o Problem önemli mi?
o Teorik veya pratik bir yararı var mı?
 Yenilik: Problem özgün mü?
o Araştırma daha önceden yapılan bir araştırmanın tekrarı mı?
o Tekrarı olsa bile yenilik katacak veya topluma ışık tutacak bir özellik içeriyor mu?
o Yeni bilgiler eklenebilir mi?
 Araştırılabilirlik: Araştırmaya katılanların gizlilik hakkı ve sağlıklarının tehlikeye atılmaması,
pişmanlık duyabileceği davranışlara zorlanmaması, fiziksel ve psikolojik baskı altında bırakılmaması
gerekir.
 Anlamlılık: Araştırmanın sonucunda varılacak bulguların, bilgilerin işe yarar olmaları gerekir
[69].
 Genellenebilirlik: Araştırma alanının geniş, araştırmadan yararlanabilecek grubun büyük
olması gerekir.

46 
 
Özel Ölçütler:

 Alanda Yeterlilik:
o Araştırmacının, araştırılan konuya ilişkin bilgisi, sonuçları değerlendirmeye yeterli mi?
 Veri Toplama İznine Sahip Olmak:
o Verilerin toplanmasına izin verilecek mi?
 Yöntem ve Teknik Bilgilerdeki Yeterlilik:
o Araştırmacı, verilerin toplanması ve değerlendirilmesinde gerekli yöntem ve teknik bilgiye
sahip mi?
 Zaman ve İmkân Yeterliliği:
o Araştırmanın tamamlanabilmesi için gerekli zaman, eleman ve mali güç var mı?
o Araştırmanın bu sebeplerden dolayı yarıda kesilmemesine güvence sağlandı mı?
 İlgi Yeterliliği:
o Araştırmacı, araştırma sonucunu savunabilecek cesarette mi?
o Araştırmacı, konuyla ilgili mi?
 Güncellik:
o Problem ilgi çekici ve güncel konulardan mı seçildi?
 Teknik İmkânlar:
o İyi ve sıhhatli bir araştırma için uygun ortam sağlanabildi mi?
 Teşvik:
o Araştırma problemi, yeni araştırmaları teşvik edip, yeni gelişmelere yol açabilecek nitelikte mi?
 Kaynak Yeterliliği:
o Araştırmanın devamı, güvenilir ve yeteri sayıda kaynak bulunabilmesine bağlıdır.
 Konu Sınırlandırılması:
o Konu sınırlandırmaya uygun mu? [50].

2.2.2.8. İmkânların Değerlendirilmesi


Veri toplama teknikleri genellikle araştırmanın konu ve amacına, evreni ve örnekleminin özellikleri
ile araştırmacının imkânlarına bağlı olarak belirlenir. Teknik imkânlar; kaynak ve materyaller olarak
ayırt edilebilir. Bu imkânları değerlendirip araştırma ortaya çıkarılır [53].

2.2.3. Araştırma Modelleri


Araştırma modeli, araştırmanın amacına uygun biçimde verilerin toplanması ve çözümlenebilmesi
için gerekli koşulların düzenlenmesini ifade eder. Bu koşulların düzenlenmesinde iki temel yaklaşım
vardır. Bunlar, tarama ve deneme modelleridir.

47 
 
Bir araştırmanın planlanmasında birçok nokta hakkında daha başlangıçta “karar” vermesi
gerekmektedir. Bunlar arasında çok önemli olan ve araştırmanın temeli olacaklardan bazıları şunlardır:
 İşlemlerin ve deneysel değişkenin tanımlanması,
 Araştırma evreninin tayini ve tanımlanması,
 Örneklemenin seçilmesi,
 Ölçüt, bağımlı değişken ya da değişkenlerin tayini,
 Kontrol edilecek etkenlerin, yani, istenmedik değişkenlerin saptanması, açıklanması ve her
birinin hangi düzeyde kontrol edileceğinin belirlenmesi,
 Araştırmaya uyacak belirli bir modelin seçilmesidir.
Chambell ve Stanley tarafından ortaya atılan ve günümüze daha çok sosyal bilimlerde sıkça
kullanılan bazı modeller şunlardır [49].

2.2.3.1. Tarama Modeli


Tarama modelleri, geçmişte ya da halen var olan bir durumu olduğu şekliyle betimlemeyi
amaçlayan araştırma yaklaşımlarıdır. Araştırmaya konu olan birey, konu ya da nesne, kendi koşulları
içinde, var olduğu şekliyle tanımlanmaya çalışılır. Onları herhangi bir değiştirme, etkileme çabası
gösterilmez. Önemli olan bilinmeye çalışılanı uygun biçimde gözleyip belirleyebilmektir.
Tarama modeli ile bulunan ilişkiler gerçek bir neden-sonuç ilişkisi olarak yorumlanamaz. Ancak
bu yönde ipuçları verir. Şöyle ki; bir değişkendeki durumun bilinmesi ile diğer değişkenin kestirilmesi
yönünden yararlı sonuçlar verebilir. Örneğin; zekâ düzeyi ile matematik dersi başarısı arasında ilişki
incelensin. Tarama modeli ile yürütülen araştırmalarda bu iki değişken arasında ilişki bulunması,
zekanın matematik başarısının nedeni olduğu anlamına gelmez. Bu iki değişken arasında ilişki vardır
denir. Tarama modelli araştırmalarda olayın ya da bireyin doğrudan kendisinin incelenebileceği gibi,
önceden tutulmuş çeşitli kayıtlara (yazılı belgeler, istatistikler, resimler, vb.) dayalı olarak da araştırma
yapılabilir. Tarama modelli araştırmaları iki ana başlıkta inceleyebiliriz [77 ve 78].
 Genel Tarama Modelleri: Genel tarama modelleri, çok sayıda elemandan oluşan bir evrende,
evren hakkında genel bir yargıya varmak amacı ile evrenin tümü ya da ondan alınacak bir örneklem
üzerinde yapılan tarama düzenlemeleridir. Genel tarama modelleri ile tekil ya da ilişkisel taramalar
yapılabilir.
 Örnek Olay Tarama Modelleri: Örnek olay tarama modelleri, evrendeki belli bir ünitenin
(birey, aile, okul, hastane, dernek, vb.) Derinliğine ve genişliğine, kendisini ve çevresi ile olan
ilişkilerini belirleyerek, o ünite hakkında bir yargıya varmayı amaçlayan tarama düzenlemeleridir.
Bunlara “monografi” çalışmaları da denir. Bu tür düzenlemelerle toplanan bilgiler, yalnızca inceleme
konusu ünite için geçerli olup, onun ötesinde bir genelleme amacı taşımaz. Ancak, incelenen örnek olay
sayısının çoğalması ile genellenebilirlik de sağlanabilir.

48 
 
Örnek olay tarama modelleri ile yapılan araştırmalar, genel tarama modelleri ile yapılanlara oranla
daha ayrıntılı ve gerçeğe yakın bilgiler verir. Genel taramalar daha yüzeyseldir. Olayların olası
nedenleri, nasılları örnek olaylarla daha kolay görülebilir. Bu nedenle, genel taramaların yetersiz
görüldüğü durumlarda, örnek olay taramaları yapılır. Örneğin; bir öğrencinin başarısızlık nedenlerini
araştıran bir psikolojik danışman, öğrencinin notlarını, öğretmenlerle olan ilişkilerini, aile durumunu,
beslenmesini, sağlığını, çalışma alışkanlıklarını ve başarısını etkileyebileceği düşünülebilen diğer
önemli değişkenleri gözlem konusu yapar. Böylece toplayacağı verileri topluca değerlendirerek,
öğrenciyi başarısızlığa götüren koşulları belirlemeye çalışır. Kuşkusuz, varılan sonuç yalnızca o öğrenci
için geçerlidir. Elde edilen bilgiler, o çocuğun problemlerinin çözülmesinde kullanılabilir. Ayrıca bu
bilgiler, öğrenci başarısızlık nedenlerinin genelde neler olduğunun bilinmek istendiği bir araştırma için
de kaynaklık yapabilir.
Örnek olay taramaları, büyük ölçüde, nitelik araştırmalarıdır. Çoğu zaman, istatistiksel
çözümlemelere olanak vermez. Bu nedenle, verileri yorumlama güçlüğü daha fazladır. Bu konuda
araştırmacılara yapılabilecek en iyi öneri, “yeterli kanıt elde etmeden, acele yorumlara gitmemek”tir.
Örnek olay taramalarında da tekil ve ilişkisel taramalar yapılabilir. Bu tür taramalarda istatistiksel bir
çözümlemeye gidebilmek, ancak ilgili değişkenler üzerinde zamansal bir tarama ile olur. Zamansal
tarama ise, bu durumda, izleme yaklaşımı ile gerçekleşebilir [78].

2.2.3.2. Deneme Modeli


Deneme modelleri, neden-sonuç ilişkilerini belirlemek amacı ile doğrudan araştırmacının kontrolü
altında, gözlenmek istenen verilerin üretildiği araştırma modelleridir. Tarama modelinde var olan durum
gözlenirken, deneme modelinde gözlenmek istenenlerin araştırmacı tarafından üretilmesi söz
konusudur.
Deneme modeli ile yapılan her araştırmada mutlaka bir karşılaştırma vardır. Deneme ortamı, yapay
ya da doğal koşullarda fakat araştırmacının kontrolü altında olmalıdır. Deneme işlemi, bağımsız
değişkenlerin bağımlı değişkeni etkilemesi, kontrollü koşullarda sistemli değişiklikler yapılması ve
sonuçların izlenmesi ile olur. Bağımsız değişkendeki sistemli değişmelerin, bağımlı değişkeni nasıl
etkilediği görülmeye çalışılır. Bir araştırmanın deneme sayılabilmesi için şu üç koşulu sağlaması
gerekir.
Bunlar;
 Araştırmacı, durumu (değişkenleri) değiştirebilmeli (manipüle edebilmeli)
 Değiştirmeler kontrollü olmalı
 Araştırmacı, durumu değiştirmesinin etkisini gözleyebilmeli [77].

 Deneme Öncesi Modeller: Adından da anlaşılabileceği gibi, deney öncesi modeller gerçek
anlamda bir deneme modeli niteliği taşımazlar. Bunların incelenmesindeki en önemli amaç, diğer
(gerçek ve yarı deneysel) modellerin daha iyi anlaşılmasını sağlamaktır. Bilimsel değerleri çok sınırlıdır.

49 
 
o Tek Grup Sontest Model
o Tek Grup Öntest-Sontest Model
o Karşılaştırmalı Eşitlenmemiş Grup Sontest Modeli
 Gerçek Deneme Modelleri: Bilimsel değeri en yüksek modeller, gerçek deneme modelleri ile
yapılır. Gerçek deneme modellerinin ortak özellikleri, birden çok grup kullanılması ve grupların yansız
atama yoluyla oluşturulmasıdır. Böylece her araştırmada en az bir deney bir de kontrol grubu bulunur.
Bu gruplar, kontrol değişkenleri bakımından eşit kabul edilirler (eşitlenmesi için gerekenler yapılır)
[77].
o Öntest-Sontest Kontrol Gruplu Model
o Sontest Kontrol Gruplu Model
o Solomon Dört Grup Modeli

Tablo 2. 1Tarama ve Deneme Modelleri [42]

Ana Alt
Uç Model
Model Model
Tarama Genel Tarama Modeli
Modeli Örnek Olay Tarama Modeli
Tek Grup Sontest Model
Deneme
Tek Grup Öntest-Sontest Model
Öncesi
Karşılaştırmalı Eşitlenmemiş Grup Sontest
Modeller
Modeli
Gerçek Öntest-Sontest Kontrol Gruplu Model
Deneme Deneme Sontest Kontrol Gruplu Model
Modeli Modelleri Solomon Dört Grup Modeli
Zaman Dizisi Modeli
Yarı Eşit Zaman Örneklemli Model
Deneme Eşitlenmemiş Kontrol Gruplu Model
Modelleri Öntest-Sontest Ayrı Örnek Grup Modeli
Rotasyon Modeli

 Yarı Deneme Modelleri: Yarı deneme modelleri, bilimsel değer bakımından, gerçek deneme
modellerinden sonra gelir. Gerçek deneme modellerinin gerektirdiği kontrollerin sağlanamadığı ya da
onların bile yeterli olmadığı birçok durumda yarı – deneme modellerinden yararlanılır. Yarı-deneme
modellere, “olabilenin en iyisi” olarak bakılmalı ve öyle değerlendirilmelidir. Bazı kontrol güçlüklerine

50 
 
bakarak, bunları kullanmaktan vazgeçmek yerine, sınırlılıklarını önemle dikkate almak kaydıyla gerçek
deneme modellerinin uygulanamadığı durumlarda, geniş ölçüde yararlanılmalıdır. Özellikle, toplum
bilimlerinde sık sık yapılmakta olan alan araştırmalarında, bu modellerin uygulama geçerliği yüksektir.
Yarı deneme modelleri şunlardır;
o Zaman Dizisi Modeli
o Eşit Zaman Örneklemli Model
o Eşitlenmemiş Kontrol Gruplu Model
o Öntest-Sontest Ayrı Örnek Grup Modeli
o Rotasyon Modeli
 İç ve Dış Geçerlik: Her araştırmada iç ve dış geçerliğin sağlanması son derece önemli bir
konudur. İç geçerlik; varılan bir nedensel ilişkide, sonucun bilinen nedenlerle gerçekten açıklana
bilirliğidir. Örneğin; tedavi edilmekte olan bir grup hastanın iyileşmesi halinde, bunun, gerçekten
kendilerine verilmekte olan ilaçlar nedeni ile olma olasılığı, “ilaç iyileşme” nedensel bağının iç geçerlik
ifadesidir. Özetle araştırmacı, geliştireceği modeller ve izleyeceği yöntemlerle, iç ve dış geçerliği
olumsuz yönde etkilemesi olası etmenleri kontrol altında tutmaya çalışmalıdır [77].
İç geçerliği etkileyen faktörler şunlardır;
o Zaman
o Olgunlaşma
o Deney Öncesi Ölçme
o Yanlı Gruplama
o Denek Kaybı
Dış geçerlik, örnek bir grup üzerinde ve araştırma koşulları içinde varılan bir sonucun, evrene ya
da gerçek yaşama genellenebilirliğidir. Örneğin; laboratuvar ortamında yapılan bir araştırmada, bir
gübre türünün, verimi artırdığı bulunmuş olsun. Bu gübre türünün doğal tarla ortamında da verimi
artırması, “gübre-verim” nedensel bağının dış geçerliğidir.
Dış geçerlik ve etkilendiği faktörleri şunlardır;
o Evren-Örneklem Etkileşimi
o Denenme Tepkisi
o Bağımsız Değişkenlerin Etkileşimi

2.2.4. Araştırmalarda Ölçme ve Ölçekler


Ölçme, önceden tespit edilen belirli kurallara göre nesnelerin ve kişilerin özelliklerine sayılar veya
semboller atamaktır. Ölçek ise deneklerin belli veriler baz alınarak sınıflandırıldıkları araç veya
mekanizmalardır [82]. Ölçme işlemi esasen bir “ayırma/soyutlama” işlemidir [83]. Bilimsel
araştırmalarda ölçme süreci, ölçülmek istenen değişkenlere, özelliğe veya özelliklere ilişkin bir
kuramsal çerçeveyi gerekli kılar. Yani araştırmacı, kendisi bakımından değişkenleri (özelliği veya
özellikleri) en iyi açıkladığını veya tanımladığını düşündüğü (en yetkin) kuramsal yaklaşımı referans

51 
 
olarak tercih edebilir. Bu tercihten sonra ölçek tamamen bu kuramı esas alarak geliştirilir. Bu nedenle
bilimsel çalışmada kullanılacak ölçekler mutlaka bir kuramsal çerçeveye dayalı olmalıdır. Diğer bir
husus ise kuramda ölçülmek istenen özelliklerle ilgili olarak yer alan hipotetik önermeleri/kuramsal ele
alışları “işlevsel, operasyonel veya smart” yani gözlenebilir hale getirmektir. Her operasyonel veya
işlevsel tanım ölçülmek istenen özelliğin (tutumun) “nasıl ölçülebileceğini” belirler ve ölçme konusu
özelliği somut ve özel hale getirir. Tutumlar (duygu ve düşünceler), kanaatler, inançlar davranışları
hazırlayan içsel eğilimlerdir ve doğrudan gözlenemezler. Davranışı hazırlayan bu içsel eğilimler
somutlaştırılarak ölçülür. Bu davranışların çoğu sözel tepkiler olarak belirlenebilir [83].

2.2.5. Araştırmaların Genel Özellikleri

2.2.5.1. Temel Nitelikleri


Araştırmayı daha iyi anlamının bir yolu da onun genel nitelikleri üzerinde durmaktır. Araştırmanın
temel niteliklerinden bazıların şunlardır;
 Araştırma, literatürde (alan yazında) bulunmayan “yeni bilgi” toplar.
 Araştırmaya, problem çözmeye yönelik, ussal, yansız ve sistemli bir süreçtir.
 Araştırmada, bir uzmanlık işidir; araştırma yöntem ve tekniklerde yetişmişliği gerektirir.
 Araştırma ile araştırmacının ya da bir başkasının istediği değil, olası tüm eleştiriler karşısında,
dayanıklı (yıkılmayacak) bir sonuca varmak amaçlanır.
 Araştırmada, olabildiğince, sayılılarla ifade edilebilen veriler toplanır ve sonuçlar da sayılarla
ifade edilmeye çalışılır.
 Araştırmanın dayanakları, kişisel kanılar, beğeniler değil, ortak ölçüleri göre herkesçe
gözlenebilir ve böylece de yanlışlanabilir verilerdir.
 Araştırma yorumsuz olmaz.
 Araştırma yenilenebilir niteliktedir.
 Araştırma, diğer araştırmacı ve bilim adamları için de bir anlam taşır.
 Araştırma, önemli bir süreç ve sonuçları ile rapor edilen bir çalışma bütünüdür.

2.2.5.2. Araştırmaya Karşı Bazı Yanlış Tutumlar


Bir toplumda veya bilim dalı ya da uygulama alanında, araştırma etkinliklerini olumsuz yönden
etkileyen bazı yanlış tutumlar vardır. Bunların bilinmesi, araştırma kavramının yorumuna daha gerçekçi
bir görünüm kazandıracaktır.
Araştırma önemini anlamadan kaynaklanan yanlış tutumlar şunlardır;
 Araştırmayı reddederek geleneklere bağlı olma.
 Kendi kişisel görüşünü üstün tutma.
 Gelişmenin, araştırmadan başka koşul ve yollarla gerçekleşebileceği inanma.

52 
 
Araştırmanın sınırlarını bilemeden kaynaklanan yanlış tutumlar şunlardır;
 Araştırmacıya aşırı güvenme.
 Çabuk sonuç bekleme.
 Bilimsellik ile doğma bilimleri eşleştirme.
 Olumlu bir sonuçla sonuçlanmasını bekleme.

2.2.5.3. Planlama
 Yöntemsel Planlama: Her ussal davranışta olduğu gibi, araştırmacı, eyleme geçmeden önce,
ne yapmak istediğini çok iyi planlamak zorundadır. Araştırmaların özgünlüğü planlama aşamasında
belirlenir. İyi planlanmış bir planlamanın yürütülmesi, büyük ölçüde “rutin” işlerinden oluşur. Bu
nedenle de, araştırmacıların zamanlarının büyük bir bölümü planlama için ayrılır. Bu oranın %80‘ne
kadar çıkması gerektiğini söylemek bir abartma sayılmamalıdır. Araştırmacı, mimara bezer; yapacağı
ayrıntılı plan, gerektiğinde, başkalarınca da anlaşılıp uygulanabilir nitelikte olmalıdır. Araştırma planı,
problemin seçilmesinden araştırılıp rapor edilmesine kadar geçen tüm süreçlerin önceden düşünülmesi
ve kendi içinde tutarlılığı olan bir bütün olmasını gerektirir.
 Süre ve Olanakların Planlanması: Araştırmacı, aynı zamanda, iyi bir işletmeci, iyi bir proje
yöneticisi olarak, çalışmaların zaman ve maliyet planı yapmak zorundadır. Bu amaçla;
o Ayrıntılı amaçların ve buna dayalı iş paketleri ile aralarındaki en uygun ilişkilerin belirlenmesi,
o Her iş paketi içindeki önemli işlemler için gereksinim duyulacak insan gücü, süre ile para miktar
ve kaynakların saptanması,
o Araştırmanın gerektireceği sanılan toplam süre ve olanaklar ile öngörülen başlama ve olası bitiş
tarihlerinin belirlenmesi gerektirecektir.
 Geçici Anahtarlar ve Hazırlanması: Araştırmanın planlanması, onun en son aşaması olan,
rapor hazırlığını da içerir. Bu amaçla, araştırma raporunun ana yapısı, bölüm ve alt bölümleri, önceden
belirlemeye çalışılır. Böylece hazırlanacak anahtarlar, bir raporun “içindekiler” sayfasını andırır.
Araştırmada neyin, nerede ve hangi ilişkiler içinde ele alınacağını belirtir. Anahtarların önceden
hazırlanmanın üç temel yararı vardır. Bunlar;
o Araştırma bütünlüğünü görmeye, gerekirse daha ussal ilişki düzenlerinin gelişmesine yardımcı
olur.
o Veri toplama aşamasında, bu bölüm ve alt bölümleri dolduracak nitelik ve nicelikte verilerin
toplanmasını kolaylaştırarak, eksik ya da fazla veri toplama olasılığını azaltır.
o Araştırma raporunun yazılmasını kolaylaştırır. Bu aşamada yapılan hazırlıklar, geçici anahtarlar
olup, araştırma sürecinde belirlenecek haklı gerekçelerle, değişmeye açıktır.

53 
 
2.2.6. Bilim ve Araştırmanın Nitelikleri
Bilim ve araştırmada aranan nitelikler bir bakıma bilim adamında ve araştırmacıda bulunması
beklenen niteliktedir. Onun için, burada açıklanacak niteliklerden çoğu bilim adamı ve araştırmacının
da niteliklerindendir. Bu nedenle, bilim insanları, açık görüşlü, hoşgörülü, sabırlı, amaca ulaşmada
inatçı, kendini eleştirebilen, tarafsız, bilgi toplayabilmek için her türlü kaynaktan yararlanabilen,
metodik şüpheci, her iddia için bilgi isteyen, gerçek ile görüşü veya söylentiyi birbirinden ayırabilen
kişilerdir. Ayrıca, mantıklı, sürekli öğrenme ve anlama isteğinde bulunan, yeterli bilgi elde edinceye
kadar kararını erteleyen, vardığı sonuçlarla kendi görüşleri arasında bir çatışma olduğunda verileri tercih
eden ve her kararda bir yanılgı payı olabileceğini kabul eden bir kişilerdir [24 ve 45].

2.2.6.1. Objektiflik
Bilim insanı objektif olmak zorundadır. Araştırmacılar bir çeşit araştırmayı ötekine, bir yöntem ve
tekniği öteki yöntemlere tercih edebilir. Fakat kişisel inançlarını, düşüncelerini problemin çözümünde
kullanılacağı yöntem ve tekniklerle birleştirmemeli, bulgular inançlarını ve beklentilerine karşıt yönde
bile olsa yansızlıktan, objektiflikten ve doğruluktan ayrılmamalıdır. Buna araştırmacının “bilim ahlakı”
denir. Objektiflik, ön yargıların etkisinde kalmak sadece araştırmacının değil her medeni insanın
özelliğidir.

2.2.6.2. İzafilik (Görelilik)


Deneyci bilim insanlarına (Experimental Scientist) göre, bilimsel bilgi “şüpheli“, “mümkün” ve
“muhtemel” bilgi olarak düşünülmelidir. “Mutlak” bilgiden söz edilemez. Bunun içindir ki bilimsel
hakikat, ihtimalidir. Başka bir deyişle bilimsel “bilgi”nin, bildiklerinin (fikirlerin bile) “mutlak” olduğu
görüşündedirler. Onlara göre, gerek akıl yoluyla, gerekse duyu organları arayıcılığıyla elde edilmiş olan
bilgiler “hakikatin” değişmez ifadeleridir.

2.2.6.3. Gerçekleştirme
Gerçekleme amacıyla yer verilen “tekrar” daha önce araştırması yapılmış bir problemin, o
araştırmada kullanarak, değişik bir örnekleme grubu üzerinde yeniden araştırmasıdır. Tekrarın başka bir
şekli ise, değişik gruplar üzerinde yenilemesidir. Kendini test etme işi, genellikle tekrar yoluyla yapılır.
Bir araştırma aynı koşullar altında tekrarlandığında aynı bulgulara varılması beklenir. Eğer sonuç başka
çıkarsa ve daha tutarlı görülür ise bilgi terk edilir.

2.2.6.4. Alenilik
Bilim adamı ve araştırmacı gözlem, deney ve bulgularını o şekilde rapor etmelidir ki, diğer
araştırmacılar da doğruluğunu kontrol edebilmek amacı ile bunları test edebilsin; araştırmayı aynen ve
kısmen tekrarlayabilsin. Çağımızda araştırmacı evrensel bir değerlendirme yöntemi geliştirmiştir. Bu,
araştırma sonuçlarının, kendini kabul ettirmiş meslek dergilerinde yayınlanarak, bilim demokrasisi

54 
 
formunda açık eleştiriye sunulmasıdır. Bilim adamı ve araştırmacı, yayınlandığı bir çalışmanın, ileri
sürdüğü bir düşüncenin, bir gün, dünyanın herhangi bir yerinde, adını hiç duymadığı bir meslektaşı
tarafından kontrol ve test edileceğine, gerçekleştirmeye tabi tutacağını, yani, mesleki kamuoyunun
eleştiri ve denetimi altında olduğunu bilmelidir.

2.2.6.5. Diğer Özellikler


 Olgusallık: Bilim ve araştırmanın konusu gözlenebilen olgulardır.
 Gözlemsellik: Bilim, olguları ve olgular arasındaki ilişkileri gözlem yoluyla meydana
çıkarmaya çalışır. Yani, “ne olması” gerektiğini değil olanın “ne” olduğunu araştırır ve anlatır.
 Sistemlilik: Bilim ve araştırma konu edindiği olgu ve ilişkileri sistemli bir şekilde incelemeye
çalışır. Herkesin, aynı yoldan geçtiği takdirde aynı sonuçlara varması beklenir.
 Mantıksallık: Bilim ve araştırma mantıksaldır. Çünkü ulaşılan sonuçlar her türlü çelişkiden
uzaktır. Mantıksal düşünme yolları olan tümevarım ve/veya tümdengelim kurallarından
yararlanmaktadır.
 Fonksiyonellik: Bilim araştırma metot olarak fonksiyoneldir. Çünkü bir takım hipotezlerden
hareket edilerek, bunların doğrulanmasına çalışmaktadır.
 Denencelik: Bilim ve araştırma denencelidir. Çünkü bir takım hipotezlerden hareket edilerek,
bunların doğrulanmasına çalışmaktadır.
 Seçicilik: Bilim ve araştırma seçicidir. Çünkü evrende olup biten olgular değil, ancak önemli
görülen olgular edinilmektedir.
 Genelleyicilik: Bilim ve araştırma genelleyicidir. Çünkü elde edilen sonuçlar genel bir şekilde
ifade edilmekte, tek tek olgularla değil, olgu türleriyle ilgilenmektedir.
 Sosyal Etkinlik: Bilim ve araştırma sosyal bir etkinliktir. Çünkü bunlar toplumsal ihtiyaçlardan
doğan toplumsal faaliyettir.
 Doğruluk: Bilim ve araştırma doğruluk bulguların, genellemelerin, önerilerin test edilmiş
olgulara, kanıtlara dayanmış olması en açık ve en güvenilir bir biçimde söylenmiş bulunmasıdır.
 Biriktirme: Bilim ve araştırma mevcut özeliklerinden biri de biriktirmedir. Yeni bilgiler, eski
bilgiler üzerine inşa edilir. Belki, hayatta her şeyi yeniden başlatmayan tek varlık insandır.
 Gelişmecilik: Bilim de devamlılık vardır ve bu bilimin gelişmecilik özelliği ile ilgilidir.
 Sınırlılık: Bilimde, genellik ve bütünlük özelliklerinin yanında sınırlılık vardır. Bilimler belli
alanlarda bilgi üretmektedir. Bu, aynı zamanda, bilimin genelden özele gitme niteliğidir [24].

2.2.7. Bilim ve Araştırmada Temel Amaçlar


Araştırmanın amaçlarının ortaya konması, araştırma sorusunun somutlaşması demektir [67].
Yüzyıllar öncelerinden farklı olduğu söylenemez. İlk insan taşan nehirleri; öldürücü kıtlıkları,
hastalıkları, güvenliğini ve hayatını tehdit eden etkenleri bulmak, bunların etkilerini yok etmek ve

55 
 
olayları kontrol altına alabilmek istemiştir. Günümüz insanı da olayları kontrol altına alabilmek
istemiştir.
Günümüz modern insanın amacı da evrendeki düzeni keşfetmek, onun ilkelerini bulmak, yasalarını
saptamak ve doğal kuvvetleri kontrol altına alabilmektedir. Böylece, bilim ve araştırmada gerçekleşmesi
istenen en önemli amaçlar, aşağıda kısaca özetlenen şu üç grupta toplanmaktadır. Doğal koşulları ve
olayları açıklayabilmek, yormayabilmek (ön kestirme; tahmin) ve kontrol altına alabilmek.

2.2.7.1. Açıklama
Genel olarak bugünkü bilimin temel amacı doğal olayların betimlenmesi ötesine geçebilmek, onları
açıklayabilmektir. Bilim adamı, olayların sadece adını vermek, onları sınıflandırmak ya da ne
olduklarını bilmekte yetinmez. O, bunların nasıl meydana geldiğini anlamak ister. Sonuç olarak
açıklama; doğal olayları, olguları davranışlarını ortaya çıkarma, bilme, vb. hususlarda “Nedenini” ve
“Niçinini” araştırır ve bunları açıklamaya çalışır.

2.2.7.2. Tahmin (Yordama-Önkestirme)


Yordama, bilinen veya gözlenen durumlardan yola çıkarak bilinmeyen veya gözlenmeyen durumlar
hakkında tahminde bulunmaktır. Bilimin temel işlevlerinden biri, gözlenen durumlardan yararlanarak
gözlenmeyen durumlar hakkında tahmin yürütmektir. Olayları açıklayabilen genellemeler yararlıdır.
Fakat olayların oluşumunu daha önceden kestirebilmek bilim için, insanlık için çok daha önemlidir.
En geniş anlamda, her araştırmanın temelinde yordama vardır. Araştırmacı “eğer bunu yaparsam
(input) şu sonucu (output) alacağı”, “şu koşullar yerine getirilirse, şu davranışlar beklenebilir” şeklinde
konuşabilmek ister. Bir araştırmanın değeri, yapılan yordalamaların, bu yordalamaların uygunluğuna ve
gerçeğe olan yakınlığına bağlıdır. Geleceği kestirmeye çalışan sadece bilim adamı ya da araştırmacı
değildir. Herkes tahmin yapar. İnsan, geleceğini daima düşünmektedir. Özelikle falcılar, politikacılar,
gazete yazarları yordamayı çok iyi kullanırlar.
Yordama, en az iki öğenin geçmişini inceleme ve öğrenmektir. Sabit ve değişmeyen özellikleri
keşfedebilmek yordamada başarının temelidir. En basit yordama, yakınlık üzerine dayanandır. Eğer
bugün hava yağmurlu ise yarın da yağmurlu olması olasılığı yüksektir. İkinci tip yordama yönelme
cinsinden olanıdır. Bu yöntem, değişkendeki değişmenin düzenli olduğu hallerde çok geçerlidir. Eğer
Türkiye’de nüfus ortalama %2.5 oranında artıyor ve bu oldukça düzenli bir olgu ise, gelecek yıllardaki
nüfus, gerçeğe oldukça yaklaşık olarak tahmin edilebilir [17, 18, 24 ve 49].

2.2.7.3. Kontrol
Bilimin temel işlevleri arasında, belki en önemli olanı, istenen sonuçları elde edebilmek için gerekli
koşulları kontrol olanakları geliştirip uygulamaya koymaktır. Bilim adamı, önceden kestirebilmekle de
yetinmeyerek doğayı kontrol altına alabilmeyi değişmez bir amaç olarak ele alır. Burada kontrol
olaylarının meydana gelişini etkileyen koşulları ayarlamak ya da değiştirmek suretiyle, bunların

56 
 
meydana gelmesini ya da gelmemesini sağlamaktır. Sonuç olarak, kontrol, yordama sayesinde önlem
alma hususunu gündeme getirmektedir [17, 18 ve 49].

2.2.7.4. Varsayım (Sayıltı)


Bilim ve araştırmanın dayandığı varsayımlardan bazıları doğa ve psikolojik yeteneklere ilgilidir.
Varsayımın doğruluğunun irdelenmesi bilim felsefesi sınırları içine girmektedir. Bilim adamı,
araştırmacı bunları olduğu gibi alır ve doğru immişçesine kabul eder. Varsayımlar, araştırmanın
kontrolü altında olmayan, fakat doğru gibi kabul ettiği, var olduğuna ve gerçekliğine inandığı,
okuyucularında inanmasını beklediği yargılardır. Bu yargılar araştırmanın üzerinde inşa edildiği
temellerdir. Bunlardan bir ya da birkaçının yanlış olması, araştırmanın yürütülmesini imkânsız hale
getirir [17, 18 ve 49].

2.2.8. Problem Çözmenin Dayanakları


Birey karşılaştığı problemi çözmede, değişik bilgi dayanaklarından yararlanır. Bunlar;
 Önceki Uygulamalar (Gelenekler-Emsal): Temelde tümdengelim yani Aristo mantığı ile
özdeş tutulur.
 Otorite Figürleri: Temelde tümevarım yani Bacon ile eş tutulur.
 Bireysel Deneyimler: Sağduyuya dayalı bir yaklaşımdır.
 Bilim: Genel, güvenilir ve insanlarca bilinen en geçerli verilere dayalı bir yaklaşımı kapsar.

2.2.9. Hipotez Oluşturma


Hipotez bir araştırmanın olası sonuçlarına dair yapılan tahminlerin ifadesidir. Bu nedenle hipotezin
muhtemel üç sonucu vardır. Bunlar;
 Doğrudan kanıtlanıp doğrudan geçerli haline gelebilir bir hipotez gözlem ve deneylerle
doğrulanırsa teori değil gerçektir.
 Yeni gerçeklerle desteklenerek teori veya kanun haline gelebilir.
 Çürütülüp terkedilir.
Eğer ortaya atılan hipotez bilimsel yöntem testinden geçerse bilimsel hipotez olarak
isimlendirilebilir. Daha sonra eğer aynı veya benzer testler bu hipotezi doğrularsa o zaman bilimsel teori
ismini almaktadır. Etkili bir bilimsel araştırma yapabilmenin ilk koşulu doğru ve işe yarar bir hipotez
oluşturmaktır. Doğru bir hipotez oluşturabilmek için yetkin ve yeterli bir araştırmacı olmak gerekir.
Hipotez oluşturmaya ilişkin birkaç örnek aşağıda verilmiştir.
o Yükseklerde çalışmada çalışanın yaşının etkisi vardır.
o Süreli hizmet içi eğitimler işçilerin daha az defolu-fireli ürün üretmelerine olumlu yönde etkiler.
o “A” ilacı soğuk algınlığının tedavisinde “B” ilacından daha etkilidir.
İyi bir hipotezin özellikleri şunlardır;

57 
 
o Yalın olmalı
o Sağlam bir mantığa dayanmalı
o Kullanılan kavramlar açıkça tanımlanmalı
o Deneyle elde edilebilen anlamları olmalı
o Kurama dayanmalı
o Sınama teknikleriyle bağı kurulmalı
o Gerçeklenmeye açık olmalı
o Yanlışlanması olanaksız iddialar içermemeli
o Bir gereksinmeden kaynaklanmalı
o Yeni bilgi üretmeli [69].

Hipoteze ilişkin birkaç örnek şunlardır:


o Bir toplumda fakirlik oranı arttıkça evsizlerin oranı da artar.
o Gelir arttıkça vergi kaçırma riski de artar.
o Gelir arttıkça hırsızlık riski azalır.
o Eğitim düzeyi azaldıkça gelir düzeyi de azalır.
o Gelir arttıkça siyasi muhafazakârlık artar.
o Kentlerde hırsızlık varoşlardakinden daha yüksektir.
o İşten eleman çıkarmak, diğer elemanlar üzerinde olumsuz etkiler doğuracaktır [67 ve 69].
Hipotez türleri şunlardır;
o Araştırma Hipotezleri
o Yön Belirten Hipotezler
o Yön Belirtmeyen Hipotezler
o İstatiksel Hipotez
o Ho (Null-Hipotezi)
o H1 (Alternatif Hipotez)
Örneğin; Güleç’e göre (2017),
 Sıfır hipotez: Çocukların internet kullanım süreleri akademik başarılarını etkilemez.
 Alternatif hipotez: Çocukların internet kullanım süresi akademik başarılarını etkiler.
 İnternet kullanımı arttıkça başarı azalır.
 İnternet kullanım arttıkça başarı da artar [75].
İfade edilme biçimlerine göre hipotezler, araştırma ve istatiksel olmak üzere iki gruba ayrılırlar.
Araştırma hipotezi, araştırmacının veri toplayıp analiz yaptıktan sonra, doğrulamayı umduğu ilişkini
ifade edilmesidir. Araştırma hipotezleri yön belirten ve yön belirtmeyen olmak üzere ikiye ayrılırlar.
Yön belirtmeyen hipotez ise, sadece değişkenler arasında bir ilişki veya farkın olduğunu ifade eder.
Ancak bu ilişki veya farkın yönünü ifade etmez. Yön belirten araştırma hipotezleri ise, değişkenler
arasındaki ilişkinin veya farkın yönünü de ifade eder.

58 
 
Yön belirtmeyen bir araştırma hipotezi;
H: Gündüz vardiyasında çalışan bir işçinin ürettiği ortalama ürün ile gece vardiyasında çalışan bir
işçinin ürettiği ortalama ürün arasında anlamlı bir fark vardır. Bu hipotezi yön belirtir hale getirmek
gerekirse; H: Gündüz vardiyasında çalışan bir işçinin ürettiği ortalama ürün gece vardiyasında çalışan
bir işçinin ürettiği ortalama üründen daha fazladır.
İstatiksel hipotez ise, değişkenler arasında bir ilişki veya fark olmadığını, varsa bile bunun tamamen
şans eseri ortaya çıktığını ve gerçek olmadığını ifade eder.
H0: Gündüz vardiyasında çalışan bir işçinin ürettiği ortalama ürün ile gece vardiyasında çalışan bir
işçinin ürettiği ortalama ürün arasında anlamlı bir fark yoktur.
İstatiksel hipotezin bir de alternatif hipotezi vardır (H1). H1: Gündüz vardiyasında çalışan bir işçinin
ürettiği ortalama ürün ile gece vardiyasında çalışan bir işçinin ürettiği ortalama ürün arasında anlamlı
bir fark vardır [55 ve 70].
Yetkin bir araştırmacılık sınırlarını belirleyebilen, gereksinim duyduğu bilgileri elde etmek için
uzmanlara ulaşabilen, araştırmasının etkinlik ve güvenilirliğini koruyabilen bir araştırmacı olmayı
gerektirir. Yetkin ve yeterli araştırmacı olmak araştırmanın yöntem bilgisine sahip olmanın yanında iyi
bir etik bilgiye ve donanıma sahip olmayı da gerektirmektedir.
Gerekli ve doğru oluşturulmuş bir hipotezi sınamayı amaçlayamayan bir bilimsel araştırma, doğru
yöntemler kullanılarak veri elde edilse ve doğru istatistik yöntemlerle veriler analiz edilse bile “etik
değildir”. Yani burada şu söylenmek istenmektedir.
Yapılacak araştırmanın sonunda “Tesadüfen varılan Amerika’nın keşfi gibi olmamalıdır” veya
“atılan taş ürkütülen kurbağaya değmelidir”. Ülkemizde, özellikle deney hayvanları ile gerçekleştirilen
çalışmalarda ve akademik aşamaların başlangıç dönemlerinde gerçekleştirilen tezlerde bu anlamda ciddi
bir problemler yaşanmaktadır.

2.2.10. Hipotez Sınama


Bir hipotezi sınaması felsefe biliminin ilgi alanına girer. En genel ifadeyle söylersek, bir bilimsel
hipotezi sınamanın yolu onun gerçeklere uyup uymadığını araştırmaktır. Bir hipotezin gerçeklere uyup
uymadığı ancak “hipotetiko-dedüktif metodu ile öğrenilir. Bu metodun bir metot olarak formüle
edilmesi Newton’a kadar gitmektedir. Hipotezi sınama aşamasında karşılaşılan belli başlı sorunlar
şunlardır:
 Çalışmanın gerektirdiği koşullara sahip olmayan ortam ve laboratuvarlarda çalışmayı yürütmek.
 Hipotezi sınamaya yetebilecek asgari sayıda denek ile çalışmayı yürütmemek. Gerekmediği
halde sırf daha anlamlı (Örneğin; p<0.00 yerine p<0.01 gibi) bir sonuç elde edebilmek veya daha güzel
görünen bir grafik elde edebilmek için denek sayısını artırmak.
 Çalışmanın yürütüldüğü laboratuvarda yapılan tüm deneysel işlemlerin kayıt edilebileceği resmi
bir laboratuvar defterini bulundurmamak.

59 
 
 Gerek klinik çalışmalarda gerekse deney hayvanları ile gerçekleştirilen çalışmalarda bilim
insanı için daha zahmetli ancak denek için daha sıkıntısız bir yöntem varken daha hızlı ve daha etkili bir
sonuç elde edebilmek adına denek için daha sıkıntılı yöntemlerin kullanılmasını tercih etmek.
 Bir hipotezi sınayarak istatistiksel anlamlı ve geçerli bir sonuç elde etmesine ve bunu
yayınlayabilecek durumda olmasına rağmen yayın aşamasında çalışmayı tekrar yapmaya gereksinim
duymak.
 Uygun istatistik kullanıldığında anlamsız çıkan ve hipotezin çürütülmesine neden olan bir
sonucun, uygun olmayan bir istatistik kullanılarak anlamlı ve hipotezi destekler şekilde sunulması.
 Hipotezin sağlıklı bir şekilde sınanabilmesi için belli yöntemleri veya donanımları daha etkin
kullanabilecek uzmanlık grupları veya disiplinleri çalışma dışında tutulması.
 Çalışmayı ucuza mal edebilecek yöntem veya donanımlar var iken daha pahalı olanların tercih
edilmesidir [9 ve 67].

2.2.11. Değişkenler
Değişken, bir durumdan diğerine, gözlemden gözleme farklılık gösteren özelliklere denir.
Değişkenin değeri ise, değişkenin belli özelliklerine karşı getirilen sayı ve sembollere denilir.
Örneğin; ara insan gücünün meslek kültürü duyarlılığının mesleki yeterliliğe yansıma ve
başarılarına etkisi nedir?” incelendiğinde:
 Çalışanın Cinsiyeti: Cinsiyet mesleki yeterlilikte bir değişkendir.
 Çalışanın Yaşı: Yaş meslek kültürü ve yeterlilikte bir değişkendir.
 Çalışanın Medeni Durumu: Çalışanın evli veya bekâr olması bir değişkendir.
 Çalışma Ortamı: Kişiye göre değişir dolayısıyla bir değişkendir.
 Mesleki Yeterlilik: Tüm çalışanların o mesleği yapmaları için istenilen genel bir durumdur bu
nedenle tüm ara insan gücü için sabittir, değişken değildir.

2.2.12. Değişken Tipleri


2.2.12.1. Nicel ve Nitel Değişkenler
Fraenkel ve Wallen’e (2006) göre, değişkenler yapılarına veya özelliklerine göre nicel ve nitel
olarak sınıflandırılabilirler [70]. Eğer bir değişkenin özelliği sayı ve miktar olarak açıklanabiliyorsa
buna nicel değişken denir. Eğer bir değişkenin özelliği sınıflandırılıyorsa buna nitel değişken denir. Nitel
değişkenler kategorik değişkenler olarak da bilinir. Örneğin; başarı puanı, boy, kilo, uzunluk, vb.
değişkenler nicel değişkenler; cinsiyet (kız-erkek), sosyoekonomik düzey (alt-orta-üst) vb. değişkenler
ise nitel değişkenlerdir.

60 
 
2.2.12.2. Bağımlı ve Bağımsız Değişkenler
Gay ve arkadaşlarına (2009) göre, değişkenler neden sonuç ilişkisi içinde bulunuyorsa bağımsız ve
bağımlı değişken olarak sınıflandırılır [71]. Araştırmacının bağımlı değişken üzerindeki etkisini test
etmek istediği değişken bağımsız değişken, üzerinde bağımsız değişkenin etkisi incelenen değişken ise
bağımlı değişkendir. Örneğin; grip hastalığının tedavisinde kullanılan bir tedavi yönteminin etkililiğinin
test edildiği bir araştırmada;
 Bağımsız Değişken: Kullanılan tedavi yöntemi
 Bağımlı Değişken: Grip hastalığının iyileşme durumu
Bağımsız değişken türleri şunlardır;
 Manipüle Edilmiş: Üzerinde değişiklik yapılan, araştırmacının müdahalesini içeren bağımsız
değişkendir.
 Seçilmiş: Araştırmacının değiştirmediği (değiştiremeyeceği) sadece etkisini izlemek için seçtiği
bağımsız değişkendir.
 Düzenleyici: Bağımlı değişkenle bağımsız değişken arasındaki ilişkiyi düzenleyen veya
etkileyen değişkendir.
 Dışsal (Kontrol): Bağımlı değişkenle ilişkisi olan ancak çalışmamızda etkisi test edilmeyen
bağımsız değişkenlerdir [71].

2.2.12.3. Sürekli ve Kesikli Değişkenler


Sürekli değişkenler iki ölçüm arasında sonsuz sayıda değer alabilirler. Kesikli değişkenler ise
ölçülen özellikle ilgili sınırlı sayıda değer alabilirler. Örneğin; boy, ÖSS puanı, zeka puanı, vb.
değişkenler sürekli değişken cinsiyet (kız-erkek), eğitim durumu (ilk-orta-lise-üniversite), vb.
değişkenler kesikli değişkenlerdir.

2.2.13. Sonuçların Yayınlanması


Bilimsel araştırmanın gayesi yayındır [72]. Tremblay ve Perrier’e (2006) göre, bu bölüm,
araştırmanın (ampirik, teorik, metodolojik) temel sonuçları konusunda özlü bir özeti içermelidir.
Araştırmacılar, bu bölümde, elde edilen sonuçları, aynı zamanda benzer araştırmaların sonuçları ile
karşılaştırmak durumundadırlar. Tüm bu araştırmalar arasında bir amaç birliğinin sağlanması kuşkusuz
yarar sağlayacaktır. Genel olarak sorunsal çerçevesinde anlamlı sonuçları ortaya koymak gerekir. Yani,
neyin sonuçları değiştireceği, sorunu ortaya koyma biçimi veya soruların kavramlaştırılması
gösterilmelidir. Araştırmanın kuramsal ve uygulamaya dönük etkileri analiz edilmelidir [73].
Bilimsel araştırmalar bilimsel bilgi elde etmek ve bu verileri insanlık ve doğa yararına kullanmak
amacıyla yapılır. Usulüne uygun, doğru yöntem ve istatistik kullanılarak gerçekleştirilen bir bilimsel
araştırmadan bilimsel bilgi elde etme olasılığı oldukça yüksektir.

61 
 
Elde edilen bilginin başka bilim adamlarının eleştirisine açılması ve paylaşılması bilimsel olduğu
kadar etik bir zorunluluktur. Bilginin en etkili paylaşım yolu ise süreli yayın yapan bilimsel dergilerde
yayınlanmasıdır. Bununla beraber, yayın etiği ayrı ve başlı başına değerlendirilmesi gereken bir konudur
ve bu yazının kapsamı dışındadır. Burada konunun sadece yayına karar verilmesi ile ilişkili kısmı
irdelenecektir.
Yayına karar verme noktasında dikkat edilmesi gerekenler şunlardır:
 Elde edilen bilimsel bilgi sınanan hipotezi desteklemiyor ve bu durum bilimsel bakımdan özgün
bir değer ifade etmiyorsa sonuçların sırf “yayın olsun” mantığı ile yayınlanması doğru değildir.
 Belli bir protokol ile yürütülen, birbiri ile bağlantılı çok merkezli çalışmalarda, elde edilen ilginç
bir sonucun aynı protokole bağlı olarak çalışan diğer birimlerle paylaşılmaksızın bağımsız ve hızlı bir
şekilde yayına gönderilmemesi gerekir. Bilim insanı yayın için izni gerektiren bir protokolü imzalamışsa
imzasının gerektirdiği kurallara uymalıdır. Eğer bilim adamı elde edebileceği ilginç bir sonucu hızlı ve
bağımsız bir şekilde paylaşmanın etik bir zorunluluk olduğuna inanıyorsa bunu önceden öngörmeli ve
ileride sıkıntı yaratabilecek bu tip çok merkezli araştırmalara ya hiç girmemeli ya da protokolde
bağımsız yayın yapmayı bağlayıcı maddenin kaldırılması koşulu ile imza atmalıdır.
 Çok merkezli klinik araştırmalarda, özellikle de ilaç araştırmalarında karşımıza çıkan başka bir
sorun proje destekleyicisinin ki, bu destekleyici çok defa ilaç firmalarıdır, yapılan ortak çalışma
protokolüne elde edilen verilerin kendi izni ve onayı olmadan yayınlanamayacağı ibaresini koymasıdır.
Özellikle yeni bir ilaç molekülünün geliştirilmesi ile ilişkili faz çalışmalarında veya onay alarak yeni
çıkmış ilaçların izleme çalışmalarında (Faz IV) ya da yeni bir tıbbi yöntemin denenmesi ile ilişkili
çalışmalarda verilerin yayınlanmasının destekleyicinin iznine bağlanması, Helsinki Bildirgesi başta
olmak üzere sağlık alanını ilgilendiren birçok bildirge ve yönergeye aykırıdır ve etik değildir. Böyle bir
yaklaşım bilimcinin toplum zararına olabilecek önemli bir gözlemini yayın yolu ile hızlı bir şekilde
paylaşma özgürlüğünü baskı altına almaya yöneliktir. Bir bilimcinin böyle bir protokolü imzalayarak
bilimsel tarafsızlığını ve özgürlüğünü baştan ipotek altına aldırması da etik değildir. Özellikle ilaç
araştırmaları ile ilişkili çok merkezli çalışmalarda etik kurulların değerlendirme ölçütleri bürokratik bir
proje değerlendirme uygulamasına indirgenmiştir ve bu durum birçok etik kusur oluşmasına zemin
hazırlayabilecek niteliktedir. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) 01.12.2001 tarihinde yayınladığı
“Bilimsel Araştırmalarda Etik ve Sorunları” başlıklı raporunda bilim insanının araştırma sonuçları ile
ilişkili olarak toplumu bilgilendirmek ve olası zararlı uygulamalar konusunda uyarmak zorunda
olduğunu vurgulamıştır. Ayrıca bilim adamının kendi vicdani kanaatine göre zararlı sonuçlar
doğurabilecek araştırmalara katılmama veya çekilme hakkına sahip olduğunu belirtmiştir.
 Bilim adamı insan sağlığını ilgilendiren önemli bir özgün veriyi çeşitli nedenlerle yayın için
geciktirmesi veya yayınlamaması da etik değildir [9].

62 
 
2.2.14. Araştırmada Güvenirlik
Sonuçların inandırıcılığı, bilimsel araştırmanın en önemli ölçütlerinden biri olarak kabul edilir.
Geçerlik ve güvenirlik bu açıdan araştırmalarda en yaygın kullanılan iki ölçüttür [80].
Güvenirlik, ölçme sonuçlarının tesadüfi hatalardan arınık olma derecesidir. Aynı bireyler üzerinde
aynı ya da paralel formlar kullanılarak yapılan ölçmelerin tutarlılığıdır. Bir özelliğin doğru olarak
ölçülebilme derecesidir. Farklı araştırmacılar aynı yöntemleri kullanarak araştırmayı tekrar edebiliyor
ve benzer sonuçlar elde edebiliyorsa veriler güvenilirdir.
Geçerlilik ise, ölçülmek istenen özelliğinin diğer özelliklerle karıştırılmaksızın ölçülebilme
derecesidir. Yani, ölçme sonuçlarının geçerliği, amaçlanan ölçmenin gerçekleştirilebilme derecesidir
[48]. Güvenirlikte ene önemli unsurlar tutarlılık, kararlılık ve duyarlılıktır. Buna göre;
 Tutarlılık: Bir ölçme aracındaki (test) maddelerin (soruların) test bütünü ile olan uyumudur.
 Kararlılık: Ölçme konusu olan özellik aynı ölçme aracıyla farklı zamanlarda birkaç defa
ölçüldüğünde aynı değerleri vermesi durumudur.
 Duyarlılık: Ölçme aracının veya ölçme sonuçlarının biriminin büyüklüğü ile ilgilidir. Birimi
aralığı küçük olan ölçme daha güvenilirdir.
Araştırmada güvenirliği etkileyen temel faktörler şunlardır:
 Ölçme aracı,
 Ölçme yöntemi / aracı ve kullanılan soru sayısı,
 Soruların homojenliği,
 Yönerge,
 Puanlama nesnelliği,
 Testi alan birey ve gruba bağlı faktörler,
 Bireyin sağlık durumu,
 Grubun heterojen olması,
 Uygulama koşulları ve zamandır [90].
Araştırmada geçerliliği etkileyen temel faktörler de şunlardır:
 Ölçme sonuçlarının güvenirliği,
 Ölçme yöntemi ve soru sayısı,
 Puanlayıcı yanlılığı ve
 Uygulama koşullarıdır [90].
Konu ile ilgili literatür incelendiğinde geçerlilik ve güvenirlik yapılan araştırmanın NİCEL veya
NİTEL özellikte olmaları durumlarına göre iki yaklaşımla ele alınmıştır. Bu konuda en çok nitel
araştırmalarda geçerlilik ve güvenirlik hep ön planda tutulmakta olduğu görülebilir.
Örneğin; nitel araştırmalarda güvenirlik=teyit edilebilirlik (objektiflik) anlamında kullanılır.
Burada iç güvenirlik, başka araştırmacıların aynı veriyi kullanarak aynı sonuçlara ulaşıp

63 
 
ulaşamayacağına ilişkindir. Dış güvenirlik ise araştırma sonuçlarının benzer ortamlarda aynı şekilde
elde edilip edilemeyeceğine yöneliktir [90].
Nicel araştırmalarda da iç ve dış geçerlilik vardır ve önemlidir. Araştırmalarda sonuçların bir faktör
ya da faktörler tarafından açıklanabilirliği ve büyük gruplara genellenebilirliği önemli bir konudur.
Bağımlı değişkende gözlenen değişmelerin, bağımsız değişkenle açıklanabilirlik derecesi iç geçerlik
olarak adlandırılır. Örneğin; kanser hastalığının tedavisi için X1 ve X2 ilaçlarının geliştirildiğini
düşünelim. Bu örnekte bağımlı değişken; kanser hastalığının iyileşme durumudur. Bağımsız değişken
ise X1 ve X2 ilaçlarıdır. Bağımlı değişken olan kanser hastalığının iyileşme durumunda meydana gelen
gelişmenin nedeni X1 veya X2 ilaçları ise araştırmanın iç geçerliği sağlanmış olur.
Nicel araştırmaların dış geçerliliğide ise, bağımlı değişkende gözlenen sonuçların deneklerin
seçildiği büyük gruplara, evrene genellenebilirlik derecesi ise dış geçerliktir. Bir önceki örnekten yola
çıkarak X şirketinin geliştirdiği ilaçlar (X1 ve X2) kanseri iyileştiriyor, diyebiliyorsak araştırmanın dış
geçerliği sağlanmış olur [90].
Nicel araştırmalarda iç geçerliği tehdit eden faktörler şunlardır:
 Deneklerin seçimi,
 Deneklerin olgunlaşması,
 Veri toplama aracı,
 Deneklerin geçmişi,
 Denek kaybı etkisi,
 Ön test etkisi,
 İstatistiksel regresyon,
 Etkileşme etkisi ve
 Beklentilerin etkisidir.
Dış geçerliği tehdit eden faktörler ise;
 Örnekleme etkisi,
 Tepkisellik etkisi ya da beklentilerin etkisi ve
 Öntest-deneysel değişken etkileşim etkisidir [90].

64 
 
FBE610 3. HAFTA DERS NOTU
BİLİMSEL YÖNTEM ESASLARI
-NİCEL (QUANTİTATİVE) ARAŞTIRMALAR
-NİTEL (QUALİTATİVE) ARAŞTIRMALAR
Nicel Araştırma: Olgu ve olayları nesneleştirerek gözlemlenebilir, ölçülebilir ve sayısal olarak
ifade edilebilir bir şekilde ortaya koyan bir araştırma türüdür.
Nicel araştırma genelde;
Ne kadar?
Ne miktarda?
Ne kadar sık? Gibi sorulara cevap arar.
Nicel Araştırma Yönteminin Esasları
Nicel araştırma, önceden oluşmuş bir hipotezi sınamak amacıyla geniş çaplı örneklemden nicel veri
toplayan bu verileri istatistiksel olarak çözümleyen ve elde edilen bulguları genelleme amacı taşıyan
araştırmalardır. Verileri analiz ederken sürece kişisel yargı ve yorumları katmamaya çalışır.

Nicel Araştırma Teknikleri


a) Yapılandırılmış (Denetimli) Gözlem
Yapılandırılmış gözlem, standartlaştırılmış veri toplama araçları aracılığı ile yapılan bilgi toplama
yolunun denetim altında tutulduğu gözlem türüdür. Standartlaştırılmış veri toplama araçları, tam olarak
neyin gözlemleneceğini, gözlemde nelere dikkat edilmesi gerektiğini ve gözlemin nasıl kaydedilmesi
gerektiğini açık olarak belirten gözlem çizelgeleridir [1].

b) Survey
Bir araştırmanın survey niteliği taşıması için, araştırma evrenini temsil edecek bir örnekleme sahip
olması, standart bir veri toplama aracına (soru kâğıdı, gözlem çizelgesi ya da görüşme yönergesi) sahip
olması ve verilerin sistemli bir şekilde toplanması gerekir. Araştırma deseni; araştırmada hangi veri
toplama tekniklerinin ve araçlarının kullanılacağını, verilerin nereden kimlerden ve nasıl toplanacağını,
nasıl işleneceğini ve çözümleneceğini belirten araştırmanın çeşitli aşamalarını bir arada tutan bir plan
veya bir taslaktır. Örneğin; gözlem bir veri toplama tekniği, survey ise bir araştırma desenidir [2].

c) Anket
Önceden hazırlanmış olan soruların cevaplayıcılara sorulmasını kapsayan veri toplama tekniğidir.
Anket formlarında kapalı ve açık uçlu sorular bir arada kullanılabilir. Yüz yüzü yapılan anketler
‘’yapılandırılmış görüşme’’ olarak adlandırılır.

65 
 
d) Yapılandırılmış Görüşme
Araştırmacının standart bir görüşme formunu izleyerek görüşmecilere önceden belirlenmiş soruları
yüz yüze sorduğu görüşme türüdür. Bir başka deyişle, soru kâğıdının yüz yüze uygulamasıdır ve survey
çalışmalarında yaygın olarak kullanılır.
e) Deney
Önceden belirlenen hipotezin sınanması amacıyla değişkenler arasındaki ilişkilerin kontrollü bir
ortamda incelenmesidir. Bağımsız değişken: Araştırmacının bağımlı değişken üzerindeki etkisini test
etmek istediği değişken bağımsız değişkendir. Bağımlı değişken: Üzerinde bağımsız değişkenin
etkisinin incelendiği değişken ise bağımlı değişkendir [3].
Örneğin; Covit hastalığı bağımlı değişken, herhangi bir aşı bağımsız değişken olabilir.
Deneysel araştırmaların yapılmasını gerektiren başlıca nedenler;
a) Değişkenler arasındaki ilişkinin ortaya konulmasıdır.
b) Değişken üzerindeki bilgiyi genişletmek
c) Deney sonuçlarının doğruluğunu saptamak
d) Bir teorinin kapsamını genişletmek
Deneye başlamadan önce araştırmacının yapması gerekenler;
a) Problemle ile ilgili amacı saptamak
b) Kullanılacak yöntemi seçmek
c) Deney ölçümleri için süreleri belirlemek
d) Deneyde hangi değişkenin sabit tutulacağı ve hangi istatistik yöntemin kullanılacağını
belirlemek
Araştırmacının problemini seçtikten sonra göz önünde bulundurması gereken hususlar;
a) Problemin sınıflandırılması; Bilgilere ilişin hipotezlerin kurulması, gruplandırılması ve bunlar
arasındaki ilişkinin belirlenmesi.
b)Deney tipinin seçilmesi; Değişkenlerin ve her değişkende saptanması istenen değerlerin
sayılarının belirlenmesidir.
c) Örnekleme yönteminin belirlenmesi; Elde edilen verilerden örnekleme yönteminin
belirlenmesidir.
d) Deney düzenini oluşturulması; Deney sonuçlarının bir düzen altında toplanmasıdır.
f) Yarı deney
Deneyin laboratuvar ortamında yapılmadığı, dış faktörlerin tamamen kontrol edilmediği ancak
hipotez sınamayı amaçlayan, geçerliği değerlendirilen ve genelleme amacı taşıyan çalışmalar yarı
deneysel çalışmalar olarak değerlendirilir. Yarı deneylerde deneyde olduğu gibi kontrollü bir ortamda
kontrol grubu oluşturulmaz. Bunun yerine laboratuvar ortamı dışında deney grubuna benzer özellikler
gösteren bir grup bulunur ve karşılaştırma bu grup ile deney grubu arasında yapılır [4].

66 
 
NİCEL ARAŞTIRMA MODELLERİ
Bir araştırma yapmak isteyen araştırmacı, gerek nicel ve gerekse nitel yaklaşımda konu, amaç ve
yöntemi belirlemek zorundadır. Bunun için kendisine aşağıdaki soruları sormalıdır.
Neyi araştıracağım?= Konu
Niçin araştıracağım?= Amaç
Nasıl araştıracağım?=Yöntem
Bu nedenle araştırma yaparken belirli bir yol takip etmek gerekir. Nicel araştırma modelleri aşağıda
verilmiştir.
Tarama Modelleri ve Desenleri
1. Genel Tarama Modelleri
a)Tekli Tarama Modelleri
b) İlişkisel Tarama Modeli
2. Örnek Olay Tarama Modeli
a) Tek Durum Deseni
b) Tabakalı Tek Durum Deseni
c) Çoklu Durum Deseni
3. Nedensel Karşılaştırmalı Model
4. Deneme Modelleri ve Desenleri
a) Deneme Öncesi Modeller
b)Gerçek Deneysel Modeller
c) Yarı Deneme Modelleri
d)Tek Denekli Modeller
Nicel araştırma kuram oluşturma ile başlar ve yazılı metinin akademik çevre ile paylaşılmasıyla
son bulur. Oluşturulmuş bir nicel araştırma süreci Şekil 3.1’de verilmiştir.

Şekil 3.1. Nicel araştırma süreci [4].

67 
 
Nicel araştırma sürecinde;
1. Konunun Belirlenmesi
a) Orijinallik: Araştırma bilme bir yenilik getirmeli, bilinenlerin tekrarı olmaktan kaçınılmalı.
Konu belirlerken konunun daha önce incelenip incelenmediği belirlenmeli, konunun orijinal olmasına
özen gösterilmelidir.
b) İlgi: Araştırmacı çalışmayı düşündüğü konuya ilgi duymalı çıkacak sonuçlar hakkında heyecan
taşımalıdır.
c)Önem: Araştırılacak konu bilme yaptığı katkı toplumsal gereklilik veya sorunlara çözüm
üretmek gibi yönleri taşımakla önem kazanır.
d) Bilimsel yeterlilik: Araştırılacak konunun gerektirdiği bilgi ve diğer donanımlara sahip
olunmalıdır.
e) Alan araştırması: Araştırılacak konu alan araştırması gerektiriyor ise alana gitme olanağı
olmalıdır.
f) Kaynak bulma: Araştırma konusu ile ilgili yeterli düzeyde kaynak bulabilme olanağı olmalıdır
[5,6].
2.Konunun Sınırlandırılması
Zaman: Belli bir tarihi, tarih aralığını, dönemi veya devri ifade eder. Örnek, 20. Yy siyasi tarihi
gibi.
Mekân (Coğrafya): Belli bir yeri veya bölgeyi ifade eder.
Olay: Gözlenmiş veya gözlenebilen etkin bir olayı ifade eder. Örnek, sosyal olayların toplum
psikolojisi üzerine etkileri.
Olgu: Gerçekle ilgili somut durum, betim, anlatım, inanç, tutum ve kuramı ifade eder.
3. Konuyla İlgili Literatür Taramasının Yapılması
Literatür taraması, konunun anlaşılmasını sağlar ve araştırmaya yön verecek problem, soru veya
sorularının uygunluğunu ve gerçek kesitini ortaya çıkarır. Literatür taramasıyla, kaynak taraması veya
doküman incelenmesi metotlarına dayanan araştırmalarda konuya ilişkin kaynaklar veya dokümanlar
tespit edilir ve toplanır. Literatür taramasına bibliyografik özellikteki eserlerden başlanmalıdır.
Literatür taramasından elde edilecek bilgilerle;
Konuya ilişkin önceden doğrudan-dolaylı nelerin yazıldığı ve söylendiği
Konunun önceden işlenen ve işlenmeyen veya eksik bırakılan yönleri
Konuya ilişkin problemin boyutları
Önceki araştırmalarda kullanılan yöntemler ve ölçekler
Önceki araştırmalarda ulaşılan bulgular ve çıkarılan sonuçlar
Önceki araştırmalarda yapılan öneriler
Önceki araştırmalarda kullanılan kaynaklar

68 
 
4.Verilerin Toplanması ve Notların Alınması
Verilerin toplanmasında en önemli konuların başında ölçme ve ölçek gelmektedir.
Ölçme Türleri şunlardır:
a) Doğrudan Ölçme: Doğrudan gözlenebilen ölçmelerdir. Gözlem veya görüşme yoluyla elde
edilir.
b) Dolaylı Ölçme: Dolaylı olarak gözlenebilen ölçmedir. Anket soruları yoluyla elde edilebilir.
c) Yapısal Ölçme: Yapılar aracılığıyla gözlenebilen ölçme; doğrudan veya dolaylı olarak
gözlenemeyen ancak gözlemlere dayanan kuramsal yapı veya yaratı (örneğin IQ testleri).

Ölçek Türleri şunlardır:


a) Sınıflandırma Ölçekleri: Bireyler, objeler veya durumlar sınıflara ayrılır. Örneğin, kadın, erkek.
b) Sıralama Ölçeği: Belirli özelliklere göre obje veya bireyi sıraya koymada kullanılan ölçeklerdir.
c) Aralıklı Ölçek: Bir başlangıç noktasına göre durumların her birinin uzaklığına yorum olanağı
vermiyor, fakat durumlar arasındaki farklılıkların miktarı ve uzaklığı yönünde yorum olanağı tanıyan
ölçme tekniğidir. Örneğin ortalama, standart sapma vb.
d) Oranlı Ölçekler: Bir başlangıç noktası ve eşit ünitelerle ölçme yapabilen ölçeklerdir.
5. Makale ve Kitap İçin Örnek Bilgi ve Kaynakça Fişlerinin Düzenlenmesi
Yazar soyadları, adının ilk harfleri; basım tarihi-yıl. Kitap adı, basım yeri: yayınevi, sayfa sayısı.
Kalender, L., 2016. Jeokimya, Ed. DionisiosPanagiotaras, Intech, Hırvatistan, 348p.
Yazar soyadları, adının ilk harfleri; basım tarihi-yıl. Makalenin Başlığı, derginin tam adı. Cilt
(sayı), sayfa sayısı, Doi numarası.
Ekinci, C. E., 2010. Biyoharmonolojinin Kuramsal Esasları. Engineering Science. 9(3), 23-55. Doi:
1012739.2010
6.Veri Toplama Araçları Düzenlenmesi
a) Görüşme: Önceden belirlenmiş bir amaç için yapılan soru sorma ve cevaplama tarzına dayalı,
karşılıklı ve etkileşimli bir iletişim sürecidir. Görüşme yöntemi seçildiğinde, bunun dikkatle planlanması
gerekir. Bunun için;
a) Verilerin kimden toplanacağı,
b) Ne gibi bilgilere ihtiyaç olduğu,
c) Görüşmenin yeri ve zamanının belirlenmesi,
d) Görüşmeyi kimlerin yapacağı,
e) Ne gibi görüşme şekli izleneceği,
f) Görüşme sonuçlarının güvenilirliğinin nasıl denetleneceği
Kararlaştırılmalıdır.

69 
 
b) Görüşme formu: Görüşmeci, önceden hazırladığı konu veya alanlara sadık kalarak hem
önceden hazırlanmış soruları sorma, hem de sorular konusunda daha ayrıntılı bilgi alma amacıyla ek
sorular sorma özgürlüğüne sahiptir.
c) Sohbet tarzı görüşme: Bu yöntem araştırmacının gözlem amacıyla doğrudan ortama katıldığı
alan araştırmalarında kullanılır.
d) Standartlaştırılmış açık uçlu görüşme: Bu yöntem dikkatlice yazılmış ve belirli bir sıraya
konmuş bir dizi sorudan oluşur ve her görüşülen bireye aynı tarzda ve sırada sorular sorulur. Burada
görüşülen kişilerin bireysel farklılıkları dikkate alınmaz.
7. Geçici Plan Hazırlıklarının Yapılması
NİCEL ARAŞTIRMANIN AVANTAJLARI
a) Genelleştirilebilir sonuçlar üretilir
b) Gruplar arasında farklılaştırma yapılabilir
c) Kuramların doğruluk derecesi tespit edilir
d) Belirli bir yapı içindeki ilişkilerin incelenmesine yarar
NİCEL ARAŞTIRMANIN SINIRLILIKLARI
a) Mükemmel örneklem almak güçtür
b) Yeterli sayıda veri toplamak güçtür
c) Mükemmel ölçüm şartları her zaman sağlanamaz
d) Ölçme aracı önyargı da yansıtır
e) Model dışındaki verilerle ilgilenmez
Nicel Araştırma Modelleri, teknikleri ve temel esasları aşağıdaki gibidir.
Deneysel Model: İki yada daha fazla grup üzerinde yapılan uygulamaların belli değişkenler
açısından etkilerinin farklılaşma boyutu incelenir.
Betimsel Model: Bir konudaki durum araştırılır. Anlama modeli olarak bilinir.
Bağıntısal Model: İki ya da daha fazla değişken arasında ilişki olup olmadığı araştırılır.
Tarihsel Yöntem: Geçmişteki bir olayın durumu ve bu olayın mevcut durum üzerindeki etkilerinin
incelenmesidir. Ne idi? Sorusuna karşılık gelir.
Nedensel-Karşılaştırma Modeli: Belli bir değişken açısından farklılaşan grupları birbirleri ile
karşılaştırmak amaçlanır.
NİTEL ARAŞTIRMALAR (Kalitatif-Qualitative)
Sorgulama ile ilgili doğal ortamdaki sorunları anlamaya yardımcı olan süreçtir. Nitel araştırma,
araştırmaya katılan katılımcılara açık uçlu sorular sorulduğu konuşma yöntemlerini kullanarak veri
toplayan bir araştırma yöntemidir. Nitel araştırma, genelde niçin? Nasıl? Ne şekilde? Sorularına cevap
arar.

70 
 
NİTEL ARAŞTIRMA TEKNİKLERİ
1. Birebir Görüşme Araştırması: Bu görüşme tekniği, sistematik olarak planlanır ve adından da
anlaşılacağı gibi, belirli bir zamanda bir katılımcı ile yürütülür. Birebir görüşmeler önceden soru
hazırlamak ve araştırmacının katılımcıya sadece en önemli soruları sormasını sağlamak için yapılır.
2. Odak Grupları Araştırması: Odak grupları genellikle konuyla ilgili uzman olan, yaklaşık 6-
10 katılımcıdan oluşan küçük gruplardır. Bir odak grubuna bir moderatör atanabilir.
3. Etnografik Araştırma: Kültürel sistemler üzerine yapılan bütüncül bir yaklaşıma etnografya
denir. Etnografik araştırma ise araştırmacıların katılımcıları gerçek yaşam ortamlarında gözlemlediği
nitel bir yöntemdir. İnsanların doğal ortamlarında herhangi bir değişiklik yapıldığında gözlemlendiği
derinlemesine bir araştırma şeklidir. Sosyokültürel olguları yakından takip ederek anlam sosyolojisine
odaklanır. Tipik olarak, etnograf bir topluluğa odaklanır. Bir halkın, bir kültürün grubunun gelenekleri,
inançları birbiriyle bağlantıları vs. betimlenmesidir.
4. Metin Analizi Araştırması: Metin analizi, iletişim araştırmacılarının kayıtlı veya görsel bir
mesajın özelliklerini tanımlamak ve yorumlamak için kullandıkları bir yöntemdir. Araştırmacı,
belgelerin bilgilerle donatıldığı bağlamı inceler ve ondan bir anlam çıkarmaya çalışır [7].
5. Örnek Olay-Vaka Araştırması: Bir kurum veya kuruluşu incelemek için kullanılır. Bu yöntem
ile devam etmekte olan araştırmalara derinlemesine girerek veri toplamayı amaçlar [7].
6. Fenomenolojik Araştırma: Fenomen, felsefede somut, algılanabilir ve denenebilir olay ve
nesne demektir. Araştırmacının ilgilenilen olguyu veya durumu gerçekten deneyimleyen veya yaşayan
insanların algılarını, bakış açılarını, anlayışlarını ve duygularının ifadesini ortaya çıkaran çalışmalardır.
Fenomenoloji araştırmalarının temel özellikleri şunlardır:
a) İnsanların belirli bir durumu veya olayı nasıl yaşadıklarını anlamaya çalışır.
b) Öncelikle derinlemesine görüşmeler yoluyla günlüklerden, çizimlerden veya gözlemlerden veri
toplayabilir.
c) Fenomenolojik çalışmalarda küçük örneklem büyüklüğü mevcuttur. Genellikle 10 veya daha az
katılımcı vardır.
d) Mülakat soruları, katılımcıların deneyimi, kendi bakış açılarından tam olarak tanımlamaları için
açık uçludur.
e) Katılımcıların sosyokültürel normlar, gelenekler ve önyargılı fikirlerden bağımsız olarak
yaşadıklarına odaklanır.
f) Toplanan veriler niteldir.
7. Topraklanmış Gömülü Teori: Gömülü teori, bir katılımcı-gözlemci tarafından edinilen bir veri
derlemesinden tümevarım olarak geliştirilmiştir. Araştırmacı veri toplarken veya yorumlarken, verilerin
içine gömülü olan teori ortaya çıkartır ve araştırma boyunca yeni kavram ve teorilere ulaşabilir. Gömülü
teorinin amacı, kavramsal kategoriler arasındaki ilişkiyi göstermek ve bunların hangi kuramsal ilişkiler
bağlamında oluştuğunu, değiştiğini ve sürdürüldüğünü ayrıntılarıyla ortaya koymaktır. Gömülü teori,
gözlemlerle test edilen hipotezler çıkararak geliştirilen biçimsel ya da soyut kurama zıt olarak

71 
 
tümevarımcı kuram oluşturmaktan, yani kuramsal fikirleri verileri gözlemleyerek geliştirmekten
yanadır. Toplanan verilere göre daha önceden bilinmeyen birtakım sonuçları birbiri ile ilişkisi içinde
açıklayan bir modelleme çalışmasıdır. Genellikle sosyolojide kullanılır. Bu yöntemle yapılan
araştırmalarda amaç; uygulama, deney ve gözlemlerle teoriye zemin hazırlamak ve yeni teoriler,
kavramlar ve hipotezler keşfetmek veya geliştirmektir.
Nitel Araştırmaların Genel Esasları
a) Araştırma konusunun belirlenmesi
b) Problemin ortaya konulması
c) Konuyla ilişkili kaynakların taranması
d) Hipotezlerin yazılması
e) Araştırma Yönteminin belirlenmesi
f) Süre ve olanakların belirlenmesi
g) Araştırmanın sonuçlandırılması

Şekil 3.2. Nitel bir çalışmanın ana şablonu

Nitel araştırmada çoğunlukla üç tür bilgi toplanır


a) Çevresel bilgi
b) Süreçle ilgili bilgiler
c) Algılar
Nitel araştırmada en yaygın olarak kullanılan üç tür bilgi toplama yöntemi
a) Görüşme
b) Gözlem
c) Yazılı dokümanların incelenmesi
Fen ve Mühendislik Eğitiminde Nitel Araştırmanın Önemi

72 
 
Mühendislerin bir eser tasarlamaları ya da bir problemi çözmeleri istenildiğinde nitel araştırma
yöntemlerini kullanmaları uygun olabilir. Metodolojinin eleştirel analizi nitelik araştırmalarında
önemlidir. Nitel çalışmalar, teorinin verilerden ve açıklama zenginliklerinden çıkmasını sağlar [8].
Nitel Araştırmanın Avantajları
a) Özel durumun "gerçekliğini" yansıtır
b) Sonuçlarla kuram üretilmesi kolaydır
c) Farklı faktörlerin anlaşılmasını sağlar
d) Araştırma sonuçlarının uygulanabilirliği daha yüksektir
Nitel Araştırmanın Sınırlılıkları
a) Deneklerin yaşadıkları deneyimleri olduğu şekliyle ifade etmeleri zordur
b) Verilerin analizinde bireylerin sahip oldukları ön yargıda yer alır
Nitel Araştırmada Veri Türleri
a) Mülakatlar: Açık uçlu sorular ve incelemeler, insanların deneyimleri, algıları, fikirleri,
duyguları ve bilgileriyle ilgili derinlemesine cevap alınmasını sağlar. Veriler, yorumlanmanın
yapılabilmesi için doğrudan alıntılar içermektedir.
b) Gözlemler: Etkinlikler, davranışlar, eylemler, söyleşiler, kişiler arası etkileşimler, örgütsel ve
toplumsal süreçlere veya insan deneyimlerinin gözlemlenebilir herhangi başka bir yönüne ilişkin alan
çalışması betimlemeleridir.
c) Dokümanlar: Yazılı materyaller, örgütsel, klinik veya program kayıtlarından elde edilen diğer
dokümanlar, muhtıra ve yazışmalar, resmi yayınlar ve raporlar vb. oluşmaktadır.
Nitel bulgular 3 farklı veri toplama şeklinden meydana gelir.
a) Derinlemesine açık uçlu mülakatlar
b) Doğrudan gözlemler
c) Yazılı dokümanlardır
Nicel ve nitel araştırmaların tümdengelim ve tümevarım kavramları açısından karşılaştırılması
Çizelge 1’de, genel karşılaştırılması ise Çizelge 2’de verilmiştir.

73 
 
Çizelge 3.1. Nicel ve nitel araştırmaların tümdengelim ve tümevarım yaklaşımı açısından
karşılaştırılması [9].

Çizelge 3.2. Nicel ve nitel araştırmaların genel karşılaştırılması [9]

74 
 
FBE610 4. HAFTA DERS NOTLARI
4. İSTATİSTİKSEL ANALİZİ
4.1. İstatistik nedir?
Belirli bir amaç için verilerin toplanması, sınıflandırılması, çözümlenmesi ve sonuçların
yorumlanması ile ilgili teknik ve yöntemleri içeren bir bilim dalıdır.

Şekil 4.1. İstatistik

4.2. İstatistiğin Kullanım Alanları


İstatistik günlük hayatımızın hemen her alanında kullanılmaktadır. Aşağıda istatistiğin kullanım
alanlarından bazılarına yer verilmiştir.
 IMKB ’de hisse senetlerinin analizi
 Siyasi partilerin seçimlere ilişkin kamuoyu yoklamaları
 Kalite Kontrol
 Şirketin muhasebe kayıtlarının denetlenmesi
 Pazarlama araştırmaları
 Ekonomik göstergelerin takibi
 Tıbbi araştırmalar
 Mühendislik araştırmaları
 Bilimsel çalışmalar
 Uzay araştırmaları
 Demografik (Nüfus özellikleri) araştırmalar

75 
 
4.3. Temel Kavramlar
Araştırma
İlgilenilen konuya ilişkin sorunların saptanması, çözüm yollarının planlanması, uygulamaya
konulması ve sonuçlarının değerlendirilmesine yönelik yapılan çalışmalardır. Araştırmanın konusu ve
amacı belirgin olmalıdır. Zaman, personel ve maliyet dikkate alınarak, araştırmanın sınırı iyi
belirlenmelidir.

Popülasyon (Kitle, Ana Kitle, Ana Kütle, Yığın)


Araştırma kapsamına giren, aynı özellikleri taşıyan birimlerin ya da bireylerin oluşturduğu
topluluğa KİTLE denir.
Örneklem ve Örnekleme
Bir kitleden, belirli yöntemler kullanılarak seçilen aynı özellikleri taşıyan bir kısım bireyin
oluşturduğu topluluğa ÖRNEKLEM denir.

Tamsayım
Bir araştırma kapsamında, kitledeki tüm birimlerine ulaşılarak istenen bilginin elde edilmesi
işlemidir.

Gözlem (Denek)
Kitle ya da örneklemde yer alan her birime gözlem ya da denek denir. Gözlem (ya da denek) sayısı
aşağıdaki biçimde simgeleştirilmektedir.
Kitledeki Gözlem Sayısı: N
Örneklemdeki Gözlem Sayısı: n

Parametre ve İstatistik
Kitle özelliklerinin sayısal değerlerine PARAMETRE denir. Araştırma kitle yerine örneklem
üzerinde uygulanıyorsa, parametre değerleri tahmin edilir. Bu durumda, örneklemden elde edilen sayısal
değerlere İSTATİSTİK denir.

Değişkenler
Değişkenin kelime anlamı; Değişme özelliği gösteren, çok değişen, değişebilir, kararsız, değişici
şeklindedir. Matematiksel tanımı ise; Gözlemden gözleme değişik değerler alabilen objelere, özelliklere
ya da durumlara "Değişken" denir.
İstatistikte değişken(variable) terimi, deneklere ait özellikler anlamında kullanılır. Örneğin
araştırmaya katılanların cinsiyeti, medeni hali, gelir düzeyi, eğitim düzeyi, coğrafik konumu gibi
demografik özellikleri ve boyu, kilosu, vizeden aldığı not, sorulara verdikleri cevaplar gibi özellikler
birer değişkeni ifade ederler.

76 
 
Nicel (Kantitatif) Değişkenler
Birimlerin ölçüm ve tartım sonucu değerleri saptanan sayısal özelliklerini belirten değişkenlerdir.
Bu değişkenler değerleri, mekanik ve elektronik araçlara sayısal olarak aralıklı ölçekli ya da orantılı
ölçekli verileridir. Nicel değişkenlerin verilerine nicel veri adı verilir. Örneğin birimlerin, boy uzunluğu,
vücut ağırlığı, kilosu, kan basıncı gibi özellikler nicel değişkenlerdir.

Kesikli (Süreksiz) Değişken


Bu değişkenler miktar yönünden değişiklik yerine tür yönünden değişiklik gösterir. Dolayısıyla bir
obje ya da birey bir özelliğe sahiptir ya da değildir. Yani kesin değerler alırlar. Nitel değişkenlerin hemen
hepsi süreksiz değişkendir. Cinsiyet, medeni durum, göz rengi gibi. Birinin diğerine göre daha çok veya
az olması mümkün değildir.

Sürekli Değişken
İki ayrı ölçüm arası kuramsal olarak sonsuz parçaya bölünebilir. Ölçüm söz konusu olduğu için
sürekli değişken değerleri her zaman tam değeri vermezler. Rasyonel sayılar kümesinin elemanları ile
belirtilirler. Yaş, uzunluk ve ağırlık gibi Ölçme tartma yoluyla elde edilen dolayısıyla nokta içermesi
mümkün olan verilerdir. Örneğin; balıkların ağırlıkları, tohum ağırlıkları, tohum çapı, bitki boyu,
ortamdan bakterilerin tüketmiş oldukları şeker miktarı, ineklerin yıllık süt verimleri gibi.

Nitel (Kalitatif) Değişkenler


Nitel değişkenler; birimlerin kalite, kategorik, ya da isimsel olarak belirtilebilen karakteristik
özelliklerini, durumlarını ve pozisyonlarını belirten değişkenlerdir. Bu değişkenlerin verilerine nitel
veriler adı verilir. Örneğin birimlerin, cinsiyeti, kan grubu, medeni durum, göz rengi, mesleği, yerleşim
yeri, tuttuğu futbol takımı (fanatikler için ) gibi nitelik bildiren durumları açıklayan değişkenlerdir.

Değişkenlerin Ölçümü
Ölçüm özelliklerine göre değişkenleri başlıca üç gruba ayırabiliriz: nominal, ordinal ve sayısal
değişkenler.

Ölçek türleri
1.Sınıflama (nominal): Ortak özelliklere göre alt gruplara ayrılma (eşit, eşit değil). Cinsiyet, lise
türü vb.
2. Sıralama (ordinal): Ölçme sonuçlarını sıralayabilme (eşit, eşit değil, büyük, küçük). Boy sırası,
rütbe vb.
3. Aralık (interval): Ölçme birimleri arasındaki farklar eşit (eşit, eşit değil, büyük, küçük, aralıklar
eşit). Sıfır başlangıç noktası keyfi. Standart puanlar, sıcaklık miktarı (santigrad derece)

77 
 
4. Oran (ratio): Sıfır başlangıç noktası mutlak ve yokluğu gösterir (eşit, eşit değil, büyük, küçük,
aralıklar eşit, katsal ilişkiler). Ağırlık (kg), nüfus, çocuk sayısı vb.
4.3. İstatistik Türleri
İstatistik teknik ve yöntemlerini kullanma amaçlarına göre iki gruba ayırabiliriz.
 Tanımlayıcı (Betimleyici) İstatistik
 Öngörüleyici (Tahminleyici) İstatistik

4.3.1. Tanımlayıcı (Betimleyici) İstatistik


Tanımlayıcı istatistik sayısal verileri sınıflama ve özetlemede kullanılan yordamlardır. Verileri
tablo, grafik veya sayısal olarak anlamlı bir biçimde özetler. Bazı veriler frekans dağılımı olarak
düzenlenebilir. Dağılımları tanımlayıcı olan bu istatistiki yöntemlerin temel amacı “karmaşayı düzene
sokmak” olarak ifade edilebilir.

4.3.2. Yorumlayıcı İstatistik


Öngörüleyici istatistik, gözlemlenmiş durumlardan elde edilen verilerle, gözlemlenmemiş
durumlar için sonuç çıkarır ve popülasyon hakkında öngörüleme yapar. Yorumlayıcı istatistik, tahmin
ve hipotez testleri olarak iki gurupta incelenir. Verilerin analizinde yararlanılan testler ise parametrik ve
parametrik olmayan testler olarak iki ana gurupta değerlendirilmektedir.

4.4. Veri Toplama Yöntemleri


Birincil ve ikincil veri kaynaklarının araştırılması ve verilerin toplanması için kullanılan bazı
yöntemler mevcuttur. Bu yöntemler; literatür araştırması, gözlem, deney ve anket yöntemleridir.

4.4.1. Literatür Araştırması


Araştırma konusu ile ilgili benzer bilimsel araştırmalar ve raporlar, indeksler vb. kaynaklar bilimsel
literatürde, ilgili kuruluşların sitelerinde detaylı olarak araştırılmalıdır. Bu şekilde bulunabilecek
kaynaklardan veriler hazır olarak elde edilebileceği gibi, veri toplama araçlarının tasarımı için faydalı
bilgiler de elde edilebilir.

4.4.2. Gözlem
Gözlem; kendiliğinden oluşan ya da bilinçli olarak hazırlanan olayları, belirdikleri sırada sistemli
ve amaçlı bir biçimde inceleyerek bilgi toplama yöntemidir. Biz mezhebe mensup insanların dini
törenlerini incelemek için bilgi toplayan bir araştırmacı, o mezhebe mensup insanların dini ayinlerine
katılarak ya da bu ayinleri izleyerek bilgi toplayabilir.

78 
 
4.4.3. Deney
Deney, bir hipotezin sınanması amacı ile koşulları deneyi yapan tarafından hazırlanan ve bağımsız
değişkenin bağımlı değişken üzerindeki etkinin şiddetini ya da yönünü ortaya koymayı amaçlayan bir
gözlem türüdür.

4.4.4. Anket
Anket, birincil kaynaklardan bilgi toplamak için hazırlanan sistematik bir soru formudur. Amacı,
araştırmanın problemini çözecek ve ele alınan hipotezleri test edecek bilgileri sistematik bir biçimde
toplamak ve saklamaktır.

4.5. Temel İstatistiki Yöntemler


İstatistikte yapılan testler parametrik ve parametrik olmayan testler olmak üzere iki gruba ayrılır.

Parametrik Testler
Birincisi yani parametrik testlerde değişkenlerin normal dağılması, varyansların homojen olması
ve bazı durumlarda gözlem sayısının 30 ve üzeri olması gibi bazı varsayımlar vardır. Bu varsayımları
test ettikten sonra eğer varsayımlar gerçekleşirse t-testi, Z-testi ya da ANOVA testleri gibi testler
gerçekleştirilebilir.

Parametrik testler:
 Bir istatistiksel testin seçiminde, verilerin toplanması yöntemi, örneklemin alındığı kitlenin
yapısı (evren) ve değişkenlerin ölçülmesinde kullanılan yöntemler dikkate alınmalıdır. Herhangi bir
araştırmada parametrik testlerin kullanılması için:
 Gözlemlerin bağımsız olması (Birinin seçimi diğerini etkilememeli)
 Gözlemlerin normal dağılım (çan eğrisi) gösteren kitlelerden seçilmesi
 Örneklem hacminin en az 30 olması (n ≥ 30) gereklidir

“z” Testi
Verilerin analizinde kullanılan “z” testi toplumda normal dağılım gösteren ve popülasyon
parametreleri bilinen “x” değişkeninin parametrelerine dayanarak kurulan H0 hipotezini H1 karşıt
hipotezlerine karşı “α” yanılma payına göre “n” hacimli örnek verileri aracılığı ile test etmeyi amaçlayan
parametrik bir testtir.
Örneğin; diyabeti olan 50 kişideki (n hacmi) Streptococcus Mutans miktarı (x değişkeni) ile 50
sağlıklı kişideki (m hacmi) Streptococcus Mutans miktarı karşılaştırılması “z” testi ile yapılmaktadır.
 “z” testinin uygulanabilmesi için gerekli olan varsayımlar;
 Örneklemin alındığı kitlenin normal dağılıma uyması,

79 
 
 Kitleye ilişkin parametrelerin bilinmesi,
 Örnek sayısının 30’dan büyük olmasıdır.

“t” Testi
“t” testi, hipotez testlerinde en yaygın olarak kullanılan yöntemdir.
“t” testi ile iki gurubun ortalamaları karşılaştırılarak, aradaki farkın rastlantısal mı, yoksa
istatistiksel olarak anlamlı mı olduğuna karar verilir. Küçük örnekleme teorisi olarak da bilinen “t”
dağımı, küçük örneklemlerle de çalışmaya imkân verdiğinden, araştırmacılar için büyük kolaylık
sağlamaktadır. "t" testi örnek boyutunun küçük olduğu ve ana kütleye ilişkin standart sapmaların
bilinemediği durumlarda "t" dağılımından yararlanarak;
İncelenen bir değişken açısından bir guruba ait ortalama değerin önceden belirlenen değerden farklı
olup olmadığının,
İncelenen bir değişken açısından bağımsız iki gurup arasında fark olup olmadığının,
İncelenen bir değişken açısından herhangi bir gurubun farklı koşullar altındaki tepkilerinde
farklılığın olup olmadığının incelenmesine yönelik hipotezleri test etmeye yönelik olarak geliştirilmiş
bir analiz yöntemidir.

Varyans (Anova) Analizi


Sürekli bir ölçü ve 2 ve daha fazla gurup olması durumunda ortalamalar arasında fark olup olmadığı
belirlemek amacıyla varyans analizi yapılır.
Varyans analizi varsayımları şunlardır:
 Örneklemlerin alındığı popülasyonlar normal veya normale yakın dağılmalıdır.
 Örneklemler birbirinden bağımsız olmalıdır.
 Popülasyon varyansları eşit olmalıdır.

Parametrik Olmayan Testler


Parametrik test varsayımlarının sağlanamadığı durumlarda, diğer bir ifade ile sayısal ölçüm
değerleri yerine skorlamalar ve benzeri sıralamalar kullanıldığında ve örneklem hacmi 10’dan az
olduğunda (n≤10) parametrik olmayan istatistiki teknikler yardımıyla analizler tamamlanır. Parametrik
olmayan testler daha az duyarlı ölçme düzeylerinde kullanılabildiklerinden ve daha az varsayım
gerektirdiklerinden uygulama alanları parametrik testlere göre daha geniştir.
Parametrik olmayan istatistiksel yöntemler; ana kütle hakkında, genellikle sayısı çok az olan
varsayımlara bağlıdır. Bu testlerin kullanılabilmesi için ana kütle dağılımının bilinmesi
gerekmemektedir. Parametrik olmayan istatistiksel yöntemler; sınıflayıcı ölçek (nominal) veya
sıralayıcı ölçeklere (ordinal) göre elde edilen verilerde daha başarılı sonuçlar vermektedirler.
Gözlemlerden elde edilen veriler genellikle sıralandıktan veya işarete dönüştürüldükten sonra test edilir.

80 
 
Parametrik Olmayan Yöntemlerin Avantajları
• Birçok parametrik olmayan istatistiksel teknikler en az varsayıma dayandıkları için yanlış
uygulanma ihtimali daha azdır.
• Bazı parametrik olmayan yöntemler, alternatifleri olan parametrik yöntemlere göre daha kolay ve
daha hızlı hesaplanabilir.
• Parametrik olmayan istatistiksel tekniklerin çoğu, çok fazla istatistik yapısı gerektirmediğinden,
sosyal bilimlerde veya eğitim bilimlerinde kolayca uygulanmaktadır.
• Zayıf ölçekle oluşturulmuş veri türlerinde kolayca uygulanabilir.

Parametrik Olmayan Yöntemlerin Dezavantajları


• Parametrik olmayan yöntemler, parametrik yöntemlere göre hesaplama kolaylığından dolayı
tercih edilebilirler. Fakat bu durumda, daha doğru sonuçlar verebilen parametrik yöntemler göz ardı
edilebilir ve sonuçlar yanıltıcı olabilir.
• Örnek hacimlerinin geniş olması, uzun ve tutarsız sonuçlar verebilir. Parametrik Olmayan
Testlerin Sınıflandırılması
Parametrik olmayan testlerin sınıflandırılması, uygulandıkları örneklem türlerine göre aşağıda
verilmiştir. Verilen bu sınıflama tüm parametrik olmayan testleri kapsamamakla beraber, en çok
kullanılan testleri göstermektedir.
Parametrik Olmayan Testler Hangileri?
• Binom testi
• Ki- kare testi
• Mann-Whitney testi
• Wilcoxon işaretli sıralar toplamı ve işaret testi
• Kruskal Wallis testi
• Friedman’ın ANOVA testi
• Parametrik olmayan korelasyon testi

Ki-Kare Testi
"Ki-kare" analiz yöntemi özellikle sosyal bilimler alanındaki çalışmalarda yaygın olarak kullanılan
bir analiz yöntemidir. "Ki-kare" analiz yöntemi verilerin sunuluş biçimine göre "Ki-kare uygunluk testi"
ve "Ki-kare bağımsızlık testi" olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Aslında "Ki-kare" analiz yöntemi sadece
ilişkilerin saptanmasında değil, aynı zamanda değişkenler arasındaki farklılıkların belirlenmesinde de
kullanılmaktadır. "Ki-kare" analiz yöntemi frekans dağılımları üzerinden işlem yapan bir analiz
yöntemidir. İki değişkenin birbirlerinden bağımsız olması aralarında bir ilişkinin bulunmadığı anlamına
gelir. "Ki-kare" testi değişkenlerin bağımsızlığını ölçmede yaygın olarak kullanılır.
Ki -kare dağılımının kullanım amaçları şunlardır:
 Sayısal olmayan değişkenler arasındaki ilişkinin varlığının test edilmesi

81 
 
 Farklı örneklemelerin aynı evrenden (ana kütle) seçilip seçilmediğinin test edilmesi
 “n” hacimli bir örneklemenin ilgili evreni iyi temsil edip edemediğinin belirlenmesi
 Sayısal olmayan iki değişken arasındaki ilişkinin derecesinin belirlenmesi
 Örnek değerlerinin dağılımının belirli bir teorik dağılıma uyma derecesinin saptanması
(Uygunluk testi)
 İki veya daha fazla nitelik esas alınarak sınıflandırılan veriler değerlendirilerek bu nitelikler
arsındaki ilginin derecesinin belirlenmesi

Mann-Whitney U Testi
n1 ve n2 hacimli bağımsız iki örneğin sıralama ya da aralıklı ölçekle elde edilmiş verilerinin aynı
medyanlı populasyondan alınmış rasgele örnekler olup olmadığını test etmek için Mann-Whitney U testi
kullanılır. Bağımsız iki örneklem “t” testinin parametrik olmayan alternatifidir.
 Mann-Whitney U testinde test edilen hipotezler aşağıdaki gibidir.
 H0: n1 ve n2 veri setleri aynı medyanlı dağılıma sahiptir.
 H1: Örnekler farklı medyanlı dağılımların örnekleridir.
 H1: n1 veri setinin gözlemlerinin yarısından fazlası diğer setten farklıdır.
 H1: P(a>b)≠1/2

Şekil 4.2. U testi

4.6. İstatistiksel tanımlar ve hesaplamalar


Aritmetik ortalama:
Aynı bir fiziksel büyüklük için yapılan n adet ölçümün her biri xi ise, xm şeklinde tanımlanan
aritmetik ortalama,

1
𝑥 𝑥
𝑛

Her bir ölçüm değerinin, ortalama değerden farkı ise sapma,


Her bir ölçüm için sapma,
82 
 
𝑑 𝑥 𝑥

Şeklinde tanımlanır. Dikkat edilirse bütün sapmaların aritmetiksel ortalaması, 𝑑̅ sıfır


değerindedir. Çünkü

1 1 1
𝑑̅ 𝑑 𝑥 𝑥 𝑥 𝑛𝑥 0
𝑛 𝑛 𝑛

Sapmaların mutlak değerinin ortalaması ise

1 1
𝑑̅ |𝑑 | |𝑥 𝑥 |
𝑛 𝑛

Yazılabilir. Tüm ölçümlerin sapmalarının ortalaması sıfır olacaktır. Ancak yukarıdaki gibi
sapmaların mutlak değerleri alınırsa, bu sonucun sıfır olması gerekliliği yoktur.
Deneysel bulguların, aritmetik ortalama değerden olan sapmalarının dağılımını gösteren
büyüklük standart sapma veya sapmaların karekökü
/
1
𝜎 𝑥 𝑥
𝑛

Şeklinde verilmektedir. Standart sapmanın karesi, σ2, varyans olarak adlandırılır.


Yukarıdaki tanımıyla standart sapma çok sayıda verinin (en az 20 ölçme) elde edilmiş olmasını
gerektirir. Yeterli sayıda veri olmadığı durumlarda ise standart sapma için şu tanımın kullanılması
uygun olacaktır.
/
1
𝜎 𝑥 𝑥
𝑛 1

Diğer bir terim ise Medyan’dır ve verileri ikiye bölen (orta) değerdir. Örneğin,10, 12, 13, 14,
15kΩ’dan oluşan bir veri setinde 13 medyan değerdir. Öte yandan bu verilerin ortalaması 12.8kΩ
olarak elde edilecektir.

10 12 13 14 15
𝑅 12.8 kΩ
5
Biyolojik büyümelerde ve finans problemlerindeki artış hesaplarında ise geometrik ortalama
kullanılır.

/
𝑥 𝑥 .𝑥 .𝑥 ….𝑥

83 
 
Örnek:
Aşağıda bir öğrencinin 5 dersten aldığı notlar 4, 5, 7, 8, 10 olarak verilmiştir. Xm =?
Burada n=5 dir.

1
𝑥 𝑥
𝑛

Xm =6.8

Örnek 1: 5 yıllık bir yatırımda aşağıdaki tablo oluşturulmuştur. Ortalama artış oranını bulun ve
başlangıç yatırımı ile bu değeri kullanarak yatırım sonucunun elde edilebileceğini gösterin.
Yıl Başlangıç Değer Bir önceki yıla göre artış
oranı
1 1000
2 890 0,89
3 990 1,1124
4 1100 1,1111
5 1250 1,1364

𝑂𝑟𝑡𝑎𝑙𝑎𝑚𝑎 𝑎𝑟𝑡𝚤ş 𝑜𝑟𝑎𝑛𝚤 0,89 . 1,1124 . 1,1111 . 1,1364 1,0574


4
(1000)*(1,0574) =1250
Örnek: Aşağıdaki tablo fiziksel bir uzunluğun ölçüm sonuçlarını yansıtmaktadır. Ölçümlerin
ortalama değerini, standart sapmasını, varyansını, sapmaların mutlak değerinin ortalamasını
bulun. Hesaplamalarınızı önce veri sayısının kısıtlı olduğunu düşünmeden, daha sonra bu durumu göz
önüne alarak hesaplayın.
Ölçü 1
1 2 3 4 5 6 7 8 9
m 0
Uzu
5 5 6 5 4 5 6 5 5 5
nluk
.30 .73 .77 .26 .33 .45 .09 .64 .81 .75
(cm)

Aritmetik ortalama,

1 1
𝑥 𝑥 56.13 5.613 𝑐𝑚
𝑛 10

Ölçüm 𝑑 𝑥 𝑥 𝑥 𝑥
1 -0,313 0,09797
2 0,117 0,01369

84 
 
3 1,157 1,33864
4 -0,353 0,12461
5 -1,283 1,64608
6 -0,163 0,02657
7 0,477 0,22753
8 0,027 0,00073
9 0,197 0,03881
10 0,137 0,01877

/
/
1 1
𝜎 𝑥 𝑥 3,533 0,5944 𝑐𝑚
𝑛 10

𝜎 0,3533 cm2

1 1 1
𝑑̅ |𝑑 | |𝑥 𝑥 | 4,224 0,4224 𝑐𝑚
𝑛 𝑛 10

Sınırlı sayıda ölçüm alındığı göz önüne alınırsa standart sapma değeri değişecektir.

/ /
𝜎 ∑ 𝑥 𝑥 3,533 =0,627 cm

Örnek: Bir ocaktan çıkan kömür numunelerinde yapılan nem ölçmesinde, aşağıdaki sonuçlar
bulunmuştur. Bu değerlere göre aritmetik ortalamayı, sapmaların mutlak ortalamasını, standart
sapmayı, varyansı ve örnek standart sapmayı bulunuz.

Num 1
1 2 3 4 5 6 7 8 9
une 0
Nem 1 9 1 9 1 1 8 9 1 1
(%) 1,2 ,3 2,3 ,2 1 4,1 ,9 ,7 0,3 0

Aritmetik ortalama,

1 1
𝑥 𝑥 106 10,6 𝑣𝑒𝑦𝑎 %10.6
𝑛 10

85 
 
Ölçüm 𝑑 𝑥 𝑥 𝑥 𝑥

1 0,6 0,36
2 -1,3 1,69
3 1,7 2,89
4 -1,4 1,96
5 0,4 0,16
6 3,5 12,25
7 -1,7 2,89
8 -0,9 0,81
9 -0,3 0,09
10 -0,6 0,36

Standart sapma:
/
/
1 1
𝜎 𝑥 𝑥 23,46 1,53 𝑣𝑒𝑦𝑎 %1,53
𝑛 10

Varyans:
𝜎 2,35
Sapmaların mutlak ortalaması:

1 1 1
𝑑̅ |𝑑 | |𝑥 𝑥 | 12,4 1,24 %1,24
𝑛 𝑛 10

Sınırlı sayıda ölçüm alındığı göz önüne alınırsa standart sapma değeri değişecektir.

Örnek standart sapma


/ /
𝜎 ∑ 𝑥 𝑥 23,46 =1,61

Örnek: Aşağıdaki tabloda bir canlının sayısının 10 yıllık değişimi verilmiştir. Bu değerlere göre
canlının yıllık artma oranını bulunuz. Bu orandan yararlanarak 10. ve 15. yıllardaki canlı sayısını
bulunuz.
Y 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1
ıl 0
A 5 5 5 6 5 6 6 6 6 6
det 000 500 300 000 900 100 200 400 350 550
O 1 0, 1, 0, 1, 1, 1, 0, 1,
ran ,1 964 132 983 034 016 032 992 031

86 
 
Ortalama yıllık büyüme oranı:
[(1,1)*(0,964)*(1,132)*(0,983)*(1,034)(1,016)*(1,032)*(0,992)*(1,031)]1/9 =1,03
10. yıldaki canlı adedi: 5000*(1,03)9=6541( gerçekte 6550)
15. yıldaki canlı adedi: 5000*(1,03)14=7595

Örnek:

Frekans dağılımları
Ölçme sonuçlarının daha iyi görülebilmesi ve yorumlanabilmesi için grafik halinde gösterilmesi
faydalıdır.
En basit grafik gösteriş “çubuk grafiği” veya “histogram” dır.
Örnek:
Bir kavşakta bir ayda meydana gelen trafik kazalarının dağılımı aşağıdaki gibidir. Günlük ortalama
kaza sayısını hesaplayınız.
Xİ fİ
0 14
1 7
2 4
3 3
4 2

𝑛 𝑓𝑖 30

87 
 
∑ 𝑓𝑋
𝑋 1,1
∑ 𝑓
Örnek: Aşağıdaki tabloda bir öğrencinin ders notları ve derslerin ağırlıkları yer almaktadır (yani
her ders aynı öneme sahip değildir) öğrencinin not ortalamasını hesaplayınız.
Ders Ağırlık (tİ) Puan (Xİ) Ağırlıklı Puan
Fizik 3 75 225
Kimya 2 70 140
Biyoloji 2 85 190
Matematik 3 90 270
Türkçe 2 100 200

𝑡𝑖 12 ∑ 𝑡𝑖𝑋𝑖 1025

∑ 𝑡𝑋
𝑋 85,47
∑ 𝑡
Örnek: Bir örnek ile izah edersek;
x1, x2,….,x10 gibi aynı değeri on defa ölçtüğümüzde
Bulunan değerler; 27, 25, 23, 25, 23, 23, 25, 24, 22, 25
Ölçüm Sonuçları Değerler Tekrar Sayısı Bağıl Frekans
27 22 1 0.1
25 23 3 0.3
23 24 1 0.1
25 25 4 0.4
23 27 1 0.1
23
25
24
22
25

88 
 
Bağıl frekans değerleri ölçme sayısına bağlı olmadığından daha kullanışlıdır. Verilen bir değerin
tekrar adedi ni, n toplam tekrar sayısı ise bağıl frekans,

𝑛
𝑓 𝑥 𝑓 𝑥 1
𝑛

Frekans Dağılımı:
10 defa ölçüm yapıldığında elde edilen uzunluklar Tablo *'da gösterilmiştir.

89 
 
Uzunluk Uzunluk
Tekrar sayısı Bağıl frekans
[cm] [cm]
i x_i x n f
1 27 22 1 0,1
2 25 23 3 0,3
3 23 24 1 0,1
4 25 25 4 0,4
5 23 26 0 0
6 23 27 1 0,1
7 25 Tablo ** Toplanan verilerin tekrarlama sayısına
8 24 göre düzenlenmiş tablosu
9 22
10 25

Tablo * Toplanan veriler

Grafik * Tablo *'deki verilerin sütun grafiği

Grafik ** Tablo *'deki verilerin düz çizgi grafiği

90 
 
Grafik *** Frekans dağılımı (sütun grafikleri) (Tablo ** 'ye göre)

En Küçük Kareler Yöntemi


1) Tek Değişkenin veya Tek Ölçmenin Olduğu Sistemler: Bir deneysel ölçme sonucunda
elimizde xl, x2, .... , xngibi n adet deney bulgusu olsun. Bu deneyde, ortalama x değerinden olan
sapmaların karelerinin toplamı

𝑆 𝑥 𝑥

şeklinde tanımlanır. S toplam değerini minimum yapacak şekilde xm ortalama değeri bulunmak
istenirse;

𝜕𝑆
2 𝑥 𝑥 2 𝑥 𝑥 0
𝜕𝑥

eşitliği yazılabilir. Bu eşitlikten de

1
𝑥 𝑥
𝑛

elde edilir. Sonuç olarak tek ölçmenin olduğu sistemlerde, bir ortalama değerden olan sapmaların
karelerini minimum yapan değer (diğer bir deyişle en küçük kareler yöntemi), aritmetik ortalama
değerini vermektedir.
2) İki Değişkenli Sistemler:
x ve y gibi iki değişkenin belirli bir aralıkta ölçüldüğünü ve y ifadesinin x değişkenine göre analitik
bir ifadesi bulunmak istensin. Bunun en kolay yolu, x ve y değişkenlerini bir grafik kâğıdında
işaretleyerek aralarından uygun bir eğri çizmektir. Oldukça yaklaşık olan bu yöntem yerine, en küçük
kareler yöntemini kullanarak daha güvenilir şekilde bir bağıntı elde etmek mümkündür. Bulunacak
bağıntı
𝑦 𝑎𝑥 𝑏

91 
 
şeklinde doğrusal (lineer) bir ifade varsayılsın. Burada amaç, bu bağıntıdaki Y değeri ile ölçülen
her bir noktanın Y değeri arasındaki farkı azaltmaktır. En küçük kareler yöntemine göre;

𝑆 𝑦 𝑎𝑥 𝑏

ifadesinin, ayrı ayrı a ve b katsayılarına göre kısmi türevleri sıfıra eşitlenerek,

𝑛𝑏 𝑎 𝑥 𝑦

𝑏 𝑥 𝑎 𝑥 𝑥𝑦

𝑛∑𝑥 𝑦 ∑𝑥 ∑𝑦
𝑎
𝑛∑𝑥 ∑𝑥
∑𝑦 ∑𝑥 ∑𝑥 𝑦 ∑𝑥
𝑏
𝑛∑𝑥 ∑𝑥
Sonuçlarını verir. Herhangi bir i noktasında hesaplanmış 𝑦 değeri 𝑦 ise
𝑦 𝑎𝑥 𝑏
/
∑𝑦 𝑦
𝑆𝑡𝑎𝑛𝑑𝑎𝑟𝑡 ℎ𝑎𝑡𝑎
𝑛 2
/
∑𝑦 𝑎𝑥 𝑏
𝑛 2
İki değişkenli sistemlerde, en küçük kareler yöntemi daha yüksek dereceden polinomların deneysel
bulgulara uydurulması için de kullanılabilir.
𝑦 𝑎𝑥 𝑏𝑥 𝑐
Şeklindeki 2. Dereceden bir polinoma uydurulmak istenirse,

𝑆 𝑦 𝑎𝑥 𝑏𝑥 𝑐

değerinin a, b, c katsayılarına göre kısmi türevlerinin sıfıra eşitlenmesi ile elde edilen 3 denklemden
𝜕𝑆
0 2𝑦 𝑎𝑥 𝑏𝑥 𝑐 𝑥
𝜕𝑎
𝜕𝑆
0 2𝑦 𝑎𝑥 𝑏𝑥 𝑐 𝑥
𝜕𝑏
𝜕𝑆
0 2𝑦 𝑎𝑥 𝑏𝑥 𝑐 1
𝜕𝑐
𝑎 𝑥 𝑏 𝑥 𝑐 𝑥 𝑥 𝑦

𝑎 𝑥 𝑏 𝑥 𝑐 𝑥 𝑥 𝑦

𝑎 𝑥 𝑏 𝑥 𝑐𝑛 𝑦

92 
 
a, b, c katsayıları bulunmalıdır.
Örnek 1: Yapılan bir deneyde çelik malzemenin ısı iletim katsayısının sıcaklıkla değişimi
aşağıdaki gibi bulunmuştur.
Isı iletim katsayısı Sıcaklık
yi (W/m°C) xi (°C)
73 5
65 90
64 205
55 297
50 407
41 503
40 608

𝑦 388 𝑥 2115

En küçük kareler metodunu kullanarak, bu çelik malzeme için ısı iletim katsayısının sıcaklıkla
değişimini veren doğrusal ifadeyi bulunuz.
y=a+bx şeklinde bir eşitlik aranmaktadır. Bunun için aşağıdaki değerler öncelikle hesaplanmalıdır.
Eşitlikteki a ve b katsayılarını bulabilmek için n=7 alınarak
Isı iletim katsayısı Sıcaklık
xi yi (W/m°C) xi2 (°C)
365 25
850 8100
3120 42025
16335 88209
20350 165649
20623 253009
24320 369664
∑𝑥 𝑦 100963 ∑𝑥 926681

7 ∑ 100963 2115 388


𝑎 0.0565
7 926681 2115
388 926681 100963 2115
𝑏 72.52
7 926681 2115
y= -0.0565x+ 72.52

93 
 
Korelasyon katsayısı
Bundan önceki kısımda, x ve y gibi iki değişken arasında, en küçük kareler yöntemi kullanılarak
uygun bir korelasyon eğrisinin nasıl yapılabileceği açıklanmıştır. Elde edilen bu korelasyon eğrisinin
deney bulgularıyla ne kadar iyi bir uyum sağladığı, r korelasyon katsayısı ile belirlenir. Bu katsayı
/
𝜎 ,
𝑟 1
𝜎
/
∑ 𝑦 𝑦
𝜎
𝑛 1

/
∑ 𝑦 𝑦
𝜎 ,
𝑛 2
Şeklinde y değişkeninin standart sapmalarıdır. Bağıntılardaki yi, y değişkeninin gerçek değeri iken,
yic ise aynı x değerindeki korelasyon denkleminden hesaplanmış değerlerdir.
Korelasyon katsayısı bire ne kadar yakınsa kullanılan eşitlik, deneysel bulgu noktaları ile o kadar
uyum sağlamıştır. Günümüzde geliştirilmiş paket programlar ile bilgisayarlar yardımıyla hem
korelasyon eğrileri hem de korelasyon katsayıları kolaylıkla bulunabilmektedir.
Örnek 2: Örnek 1’ de en küçük kareler yöntemine göre elde edilen bağıntı için korelasyon
katsayısını bulunuz.
∑𝑦 388
𝑦 55.43
𝑛 7
ve korelasyon denklemi ise yic= -0.0565x + 72.52
i yi 𝑦 𝑦 yic 𝑦 𝑦
1 73 308.755 72.2375 0.581406
2 65 91.6122 67.435 5.929225
3 64 73.4694 60.9375 9.378906
4 55 0.18367 55.7395 0.54686

94 
 
5 50 29.4694 49.5245 0.2261
6 41 208.184 44.1005 9.6131
7 40 238.041 38.168 3.356224

∑ 𝑦 𝑦 949.71 ∑ 𝑦
𝑦 29.631

/ /
∑ 𝑦 𝑦 949.71
𝜎 12.58
𝑛 1 7 1
/ /
∑ 𝑦 𝑦 29.631
𝜎 , 2.434
𝑛 2 7 2
Korelasyon katsayısı
/ /
𝜎 , 2.434
𝑟 1 1 0.981
𝜎 12.58
Korelasyon katsayısı nedir?
Korelasyon analizi, iki değişken arasındaki ilişkiyi veya bir değişkenin iki veya daha çok değişken
ile olan ilişkisini test etmek, varsa bu ilişkinin derecesini ölçmek için kullanılan istatistiksel bir
yöntemdir. Yani, İki sayısal ölçüm arasında doğrusal bir ilişki olup olmadığını, varsa bu ilişkinin yönünü
ve şiddetinin ne olduğunu belirlemek için kullanılan bir istatistiksel yöntemdir.
Verilerin normal dağılıma sahip olması durumunda Pearson korelasyon katsayısı, verilerin normal
dağılmadığı durumda ise Spearman Rank korelasyon katsayısı tercih edilir. Bir korelasyon katsayısının
yorumlanabilmesi için p değerinin 0.05’den daha küçük olması gerekir. Korelasyon katsayısı negatif ise
iki değişken arasında ters ilişki vardır, yani "değişkenlerden biri artarken diğeri azalmaktadır" denir.
Korelasyon katsayısı pozitif ise "değişkenlerden biri artarken diğeri de artmaktadır" yorumu yapılır.

95 
 
Korelasyon katsayısı değerleri
r İlişki
0.00- Çok
0.25 Zayıf
0.26-
Zayıf
0.49
0.50-
Orta
0.69
0.70-
Yüksek
0.89
0.90- Çok
1.00 Yüksek

Grafik analiz ve eğri uydurma


Bütün mühendislik dallarında, çeşitli fiziksel ve kimyasal olayların açıklanmasında grafik
analizlerin önemli bir yeri vardır. Özellikle bütün olayı geniş bir perspektifte vermesi, değişkenler
arasında kolayca bir bağlantı kurabilmesine olanak sağlaması nedeniyle, deneysel bulguların grafik
şeklinde gösterimleri, tablo şeklinde gösterimlerinden daha kullanışlıdır.
Tablolarda istenen her değeri okumak mümkün değildir, ara değerler için enterpolasyon yapmak
gerekir. Grafik gösterimde ise istenen bütün değerler kolayca okunabilir. Ayrıca eğrilerin eğimleri de
şekil üzerinden hemen bulunabilir.
Grafik gösterimde, eğrilerin genişletilmesi ile deneysel bulguların elde edildiği bölge dışında da
değerler elde etmek mümkündür. Yine grafik gösterimlerde, en küçük kareler yöntemi gibi yöntemler
kullanılarak, deney bulguları arasından uygun eğriler geçirilerek, bu eğrilere ait matematiksel bağıntılar
verilebilmektedir.
Koordinat eksenlerinin seçiminde, genelde bağımsız değişken yatay eksene (x eksenine), bağımlı
değişken ise düşey (y eksenine) konulur. Kalibrasyon eğrilerinin çiziminde ise, kalibrasyon yapılan
cihaza ait değerler yatay eksene konulmalıdır.
Her ne kadar skala seçimleri keyfi ise de, iyi bir grafik elde edilebilmesi için bazı noktalara dikkat
etmek gerekir. Grafikte en çok kullanılan bağımlı ve bağımsız değişkenlere ait sayısal değerler grafiğin
orta bölgelerine düşmelidir. Skala seçimi 1, 2, 4, 5, 10 sayılarının katları olacak şekilde yapılmalıdır. 3,
7, 9, 13 gibi okumada ve işaretlemede zorluk çıkarabilecek skala seçiminden kaçınılmalıdır.
Grafiğin (0, 0) noktasından başlaması gerekecek diye bir kural yoktur. İncelenen problemin
karakterine ve göz önüne alınan değerlendirme aralığına bağlı olarak, grafiğin başlangıç noktası (orjin)
herhangi bir değerde olabilir.
Teorik ve deneysel çalışma yapan araştırmacılar, olayları karakterize eden değişimlerin, doğrusal
(lineer) olduğu grafikleri çok tercih ederler. Çünkü böyle lineer değişimler üzerinde işlem yapmak ve

96 
 
değer almak çok kolaydır. Tabiattaki çoğu olayın doğrusal karakterde olmaması nedeniyle, bu konuda
çalışanlar bu olayları doğrusal şekle getirilebilecek yöntemler
geliştirmişlerdir. Eğilim çizgisi:
(Korelasyon eğrisi)
Grafiksel Analizler için Grafik Seçenekleri Excel'deki üs fonksiyonu
(power function)
kullanılarak çizildi. 

x y log(x) log(y)
1 2 0,00 0,30
2 3,1 0,30 0,49
3 12 0,48 1,08
4 18 0,60 1,26
5 20 0,70 1,30

Tablo 4.4 Toplanan veriler Tablo 4.5 Toplanan veriler

Grafik. Tablo 4.4'deki verilerin noktasal grafiği

Grafik Tablo 4.4'deki verilerin noktasal grafiği ve korelasyon eğrisi


97 
 
Grafik Tablo 4.4'deki verilerin x-y grafiği

Grafik Tablo 4.4'deki verilerin semi-log grafiği

Grafik Tablo 4.4'deki verilerin log-log grafiği

98 
 
Grafik Tablo 4.5'deki verilerin düz çizgi grafiği

99 
 
FBE610 5. HAFTA DERS NOTLARI
İÇİNDEKİLER
1. GİRİŞ
2. LİTERATÜR VE LİTERATÜR TARAMASI
2.1. Literatür Kaynak Türleri ve Kaynak Tarama Şekilleri
2.2. Bilimsel bilgi Kaynakları
2.3. Literatür Tarama Sistemleri
2.4. İnternet, Tarama ve Arama Motorları
2.5. Bilimsel Makale Temin Etme Yöntemleri ve Araçları
2.6. Tez Temin Etme Yöntemleri ve Araçları
2.7. Kütüphane Dijital Koleksiyonları
3. KAYNAKLAR

1.GİRİŞ
Araştırma, kişinin yaşadığı toplumu ve çevreyi tanımak, karşılaştığı sorunlara çözüm yolları
bulmak ve yeni keşif ve icatlarda bulunmak için giriştiği sistematik çabadır. Bu çaba bilginin bulunması,
geliştirilmesi ve gerçeğe uygun olup olmadığının kontrol edilmesi için harcanır. Akademik araştırmalar
ise, daha önce yapılan bilimsel çalışmalarla elde edilen bulgular, dile getirilen fikirler ve ele alınan
yaklaşımlar üzerine bina edilir. Birbirinin devamı niteliğinde yürütülen akademik araştırmalarda
araştırma konusu ile ilgili olarak daha önce yapılan çalışmaların gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Akademik araştırmalarda literatür taraması olarak adlandırılan bu süreç araştırma konusu ile ilgili daha
önce yayınlanan eserlerin araştırılması, bulunması, incelenmesi, okunması, tasnif edilmesi, özetlenmesi
ve sentez edilmesi gibi çalışmaları içermektedir. Literatür taramasının ve analizinin asıl amacı önceki
literatürün araştırılan konu hakkında geldiği noktayı tespit etmek, literatürdeki boşluk ve atlamaları
ortaya koymak ve kendi çalışmamızın önceki literatür içerisinde nereye oturacağını tespit etmektir.
Hemen her araştırmada ilk ve en önemli aşama, duyulan ihtiyaçtan doyalı oluşturulan konu veya
araştırma probleminin tanımlanması ile işlevsel araştırma amaçlarının açık seçik saptanmasıdır.
Araştırmacı, araştırmasına başlarken o konuda yapılan önceki araştırmaları ve kavramsal literatürü
bilmek durumundadır. Bu konuda kim, ne zaman, neyi araştırdı, hangi bulgulara ulaştı? Bu konuda
araştırılmayan noktalar nelerdir gibi soruların cevabının bilinmesi gerekir. Aksi halde "aradığını
bilmeyen, bulduğunun farkına varamaz" konumuna düşülür. Bu yüzden önceki araştırmaları taramak
veri toplamanın önemli bir aşamasıdır.
Literatür taraması akademik araştırmalar için olmazsa olmaz bir şarttır. Literatür taraması, veri
toplama ve toplanan verinin öneminin tartışılması, toplanan verilerin problemle ilişkisinin kurulması ve
bilginin sınıflandırılması aşamalarından oluşan bir süreçtir. İyi bir araştırmada bulunması gereken bir
özellik araştırmanın alanda daha önce yapılmış olan araştırmalarla ilişkilendirilmesidir. Bu amaçla,
araştırılan konunun o ana kadar hangi yönleriyle nasıl incelendiği, hangi gelişmişlik düzeyinde

100 
 
bulunduğu, problemin çözümü için hangi yönlerde ve ne tür araştırmalara gerek duyulduğu belirlenir.
Akademik araştırmalar gereği gibi yapılmış literatür taraması ile bilimsel bir derinlik ve kimlik kazanır.
Akademik araştırmaların insanlığa ve bilime katkısı da literatür taramasına verdiği önem nispetinde
değişiklik gösterir. Konu ile ilgili daha önce yapılan çalışmalar dikkate alınmadan yürütülen
araştırmaların özgünlük, yeterlilik, hedef kitlenin ihtiyaçlarına cevap verme ve bilime katkı gibi
konularda önemli eksiklikleri olmaktadır. Günlük hayatın bir parçası olan teknoloji, araç-gereç, sistem,
fikir ve akımların hemen hepsi yeterli ölçüde literatür taraması ile gerçekleştirilen bilimsel çalışmalar
sonucunda ortaya çıkmıştır. Literatür takip edilmeden yapılan araştırmalarda, daha önce yapılmış
yanlışları tekrarlama riskinin yanında, daha önceden elde edilen ve artık yeniden bulunmasının hiçbir
anlam ifade etmediği sonuçlar için harcanan zaman ve enerji kaybı olumsuzlukların yaşanabileceğine
her bilim insanının dikkat etmesi gerekmektedir.
2. LİTERATÜR VE LİTERATÜR TARAMASI
Literatür, edebiyat ya da yazın anlamına gelmektedir. Aynı zamanda yazılmış kitaplar ya da bir konu
hakkında verilmiş yapıtların tümü anlamlarını içerir. Kısaca literatür bilimsel alanda, bir bilim dalının
çeşitli konularında kitap, dergi, makale gibi çeşitli biçimlerde verilmiş yapıtların tamamını dile getirir.
Var olan kaynak ve belgeleri inceleyerek veri toplamaya ise literatür tarama denir.
Literatür taraması araştırmacının;
 Probleminin kuramsal temellerini oluşturmasını,
 Problemine ilişkin bilgilere ve benzer araştırmalara ulaşmasını,
 Diğer araştırmaların sonucunu görmesini ve değerlendirmesini sağlar.
Literatür taramasından sonra araştırmacı: Problemini yeniden şekillendirebilir, düzeltebilir ve
değiştirebilir. Literatür taraması, problem durumunun ve problem cümlesinin oluşturulmasında önemli
bir rol oynar.
Kaynak incelemeye şu sorulara cevap aranılarak başlanılmalıdır
 Daha önce yapılan çalışmalar yeni yapılacak araştırma amaç ve sonuçlarına ne kadar cevap
verebiliyor?
 Kaynak incelemesi araştırmanın amaç ve hipotezleriyle ne derece ilgilidir?

Kaynaklara ulaşmada izlenecek ilk girişimler


 Kütüphaneler ile ilgili bütün kural ve imkânların öğrenilmesi
 Araştırılan konuyla doğrudan ilgili olan kaynakların öğrenilmesi
 Genel kaynakların öğrenilmesi
 Kütüphaneler dışında kaynak edinebilecek kurum ve kişilerin belirlenmesi
 İnternet ortamında kaynak taraması yapılmasının öğrenilmesi
 Danışman, meslektaş ve arkadaşlara danışılması
İyi bir literatür taraması veya derlemesi için;

101 
 
 Araştırma problemiyle doğrudan ilgili olmalıdır,
 Kaynakların magazinler, dergiler, gazeteler gibi akademik olmayan belgelerden değil,
akademik yayınlardan oluşması gerekir,
 Sadece listeleme ve özetlemeden oluşmamalı, literatürdeki görüş ve bulguların güçlü ve zayıf
yönlerini göstererek değerlendirebilmeli,
 Konuyla ilgili bilinen ve bilinmeyen şeylerin neler olduğunu özetleyen bir sentez
oluşturabilmeli,
 İlgili literatürdeki (ihtilaflı) üzerinde uzlaşılmayan alanları gösterebilmeli,
 Okunan metinler çok fazla alıntı yapılmadan, araştırmacının kendi ifadeleriyle özetlenmeli ve
yorumlanmalı,
 Konuyla ilgili daha fazla araştırma gerektiren soruları ortaya koyabilmeli,
 Yapılacak araştırmanın, araştırma konusuyla ilgili mevcut bilgileri zenginleştireceğini
gösterebilmelidir.
Literatür taramasından elde edilecek bilgilerle;
1. Konuya ilişkin önceden direkt-dolaylı nelerin yazıldığı veya söylendiği,
2. Konunun önceden işlenen ve işlenmeyen veya eksik bırakılan yönleri,
3. Konuya ilişkin problemin boyutları,
4. Önceki araştırmalarda kullanılan yöntemler ve ölçekler
5. Önceki araştırmalarda ulaşılan bulgular ve çıkarılan sonuçlar
6. Önceki araştırmalarda yapılan öneriler
7. Önceki araştırmalarda kullanılan kaynaklar gibi hususlar tespit edilebilir.
Bilgi Kaynağına Erişim:
 Doğrudan erişim (Kütüphane, Dergi vb)
 Online erişim
 Yazar ya da eser sahibi aracılığıyla erişim
 Belge sağlama servisleri aracılığıyla erişim şeklinde yapılmaktadır.
2.1. Literatür Kaynak Türleri ve Kaynak Tarama Şekilleri
Kaynak taraması “ön kaynak taraması” ve “detaylı kaynak taraması” olmak üzere ikiye ayrılır. Bu
ayrımın çok önemli nedenleri vardır: Her iki kaynak taramasının amaçları ve yöntemi birbirinden
farklıdır. Aşağıda her iki kaynak taramasının temel özellikleri belirtilmektedir.
İki kaynak taramasının da amacı ve yöntemi birbirinden farklıdır.
1. Ön Kaynak Taraması: Bu kaynak taramasının ana amacı, detaylı konu başlıklarının
belirlenmesidir. Ön kaynak taraması, genellikle konulara göre yapılabilir. Herhangi bir araştırma
konusunun detaylı konu başlıklarını belirleyebilmek için, az çok o konu hakkında bir fikir sahibi olmak
gerekmektedir. Ön kaynak taraması ile hem detaylı konu başlıkları, hem de ana konu başlığı itibariyle
önemli kaynaklar belirlenir. Bu aşamada detaylı konu başlıklarına göre kütüphaneler ve internetten

102 
 
kaynak taraması yapılabilir. Yöntemi ise, ana konu başlığına göre yapılan rastgele taramadır. Bunun
anlamı şudur: Herhangi bir araştırma konusunun detaylı konu başlıklarını belirleyebilmek için, az çok o
konu hakkında bir fikir sahibi olmak gerekmektedir. Ayrıca, araştırma yapılacak konu hakkında hiçbir
fikir sahibi olmadan detaylı kaynak taramasına geçilemez.
2. Detaylı Kaynak Taraması: Detaylı kaynak taramasının amacı, yapacağınız araştırma ile ilgili
tüm ana ve önemli kaynaklar ile araştırmanızı destekleyebilecek yardımcı kaynaklara ulaşmaktır.
Yöntemi ise belirli kaynakları araştırmaktır. Bu aşamada detaylı konu başlıklarına göre kütüphaneler ve
internetten kaynak taraması yapılabilir.
Ön kaynak taraması ile hem detaylı konu başlıkları, hem de ana konu başlığı itibariyle önemli
kaynaklar belirlenir. Bu aşamada detaylı konu başlıklarına göre kütüphaneler ve internetten kaynak
taraması yapılabilir. Ayrıca, sıklık analizine göre en önemli kaynakların nerelerde olduğu ve bunlara
nasıl ulaşılabileceğinin belirlenmesi de detaylı kaynak taraması sırasında yapılan faaliyetlerdendir.
Sıklık analizine göre en önemli kaynakların nerelerde olduğu ve bunlara nasıl ulaşılabileceğinin
belirlenmesi de detaylı kaynak taraması sırasında yapılan faaliyetlerdendir.
2.2. Bilimsel bilgi Kaynakları
Literatür taramasını yapmak için farklı stratejiler bulunmaktadır. Bunlardan biri birincil ve ikincil
kaynaklardan faydalanmaktır (FraenkelveWallen,2006).
• Birincil kaynaklar; Orijinal kaynak olup o konuda ilk yazılı metindir. Bu nedenle literatür
taramasında birincil kaynakların vurgulanması mümkün mertebe zorunludur. Bunlar bir kuramcı,
araştırmacı ya da tarihsel olaya katılan biri tarafından yazılırlar. Asıl raporlar bir araştırma raporunun
tamamını içerir, bu nedenle de oldukça tekniktirler. Bilimsel dergilerde yer alan deneye dayalı
araştırmalar, bilimsel monograflar, araştırman raporları ve tezler böyledir. Birincil kaynaklarda; asıl
araştırma ile okuyucu arasında herhangi bir aracı yoktur. Kitaplar veya makalelerin yayınlandığı dergiler
örnek olarak verilebilir. El kitapları, alanla ilgili kuramsal bilgileri ve araştırma sonuçlarını veren temel
başvuru kaynaklarıdır. Dergiler, periyodik olarak yayınlanan ve kuramsal ve araştırma makaleleri içeren
yayınlardır. Dergilere kütüphanelerden veya TÜBİTAK’ın bilgi ağı ULAKBİM’den ulaşılabilinir.
Yüksek lisans ve doktora tezlerine YÖK’ün tez tarama aracı kullanılarak ulaşılabilinir.
• İkincil kaynaklar, İkincil kaynaklar, birincil kaynakların bir sentezidir. Bunlar orijinal bir
araştırmayı özetleyen ve ansiklopedi veya dergilerde yer alan makalelerdir. Pek çok birincil kaynağı
belli bir çerçevede birleştiren bir ders kitabı da olabilir. İkincil kaynaklar, bir konudaki araştırma
gelişmelerini hızla gözden geçirme imkânı verir. Bunlarda teknik bilgi genelde ihmal edilir. Başka
araştırmacıların, araştırma sonuçlarını veren yayınlar bunlara örnek olarak verilebilir. Ansiklopediler,
kitaplar ve derleme(review) makalelerinde yazarlar, daha önce yapılmış olana araştırmaları özetlemekte
ve sonuçları hakkında bilgi vermektedirler. Ansiklopediler daha önce yapılmış olan araştırmalar
sonucunda elde edilen bilgileri kapsamaktadır.
Birincil ve ikincil kaynaklar Tablo 5.1’de özetlenmiştir.

103 
 
Tablo 5. 1. Birincil ve ikincil kaynaklar
Birincil Kaynaklar. İkincil Kaynaklar
Kitaplar Kütüphane katalogları
Özgün makale dergileri Bibliyografik veri tabanları Ansiklopediler
Konferans sunumları El kitapları
Bilimsel raporlar Tanıtımlar
Teknik raporlar Güncel duyuru kaynakları
Ön baskılar İnternet kaynakları
Patentler
Tezler

2.3. Literatür Tarama Sistemleri


Literatür taramalarında araştırmada ihtiyaç duyulan bilgilerin temini için dikkatli ve detaylı bir
arama yapmak gerekmektedir. Bazı durumlarda araştırmacı çalışma için belirli bir kitap, makale veya
tezi araştırabilir. Ancak çoğu zaman araştırmacılar hangi bilgileri aradıklarını önceden belirlemekle
birlikte, bu bilgilerle ilgili hangi kitap ve makalelerin yayınlandığını, hangi kurumlarda hangi
kaynakların mevcut olduğunu bilmezler. Literatür taraması sadece kaynakların aranması değil, aynı
zamanda arama sonucunda bulunan kaynakların çalışma için faydalı olup olmayacağını belirlemek,
yararlı olacağı düşünülen kaynakların tasnifini yapmak ve mümkünse kaynakların tam metinlerini
kaydetmek işlemlerini de içermektedir. Bu açıdan literatür taramasına başlamadan önce bilgisayarda
kaynaklarla ilgili bir klasörün açılması faydalı olacaktır. Arama sonucunda bulunan kaynaklar
başlangıçta yayının adının okunması, sonrasında ise gerekirse özetin okunması ile ilk değerlendirmeye
tabi tutulabilir; eğer çalışma için faydalı olacağı konusunda fikir edinilmişse bilgisayardaki kaynak
klasörüne tam metin olarak indirilebilir. Tam metinlerin bilgisayara yayın adı ile kaydedilmesi,
araştırmanın devamında özellikle kaynakların değerlendirilmesi aşamasında faydalı olacaktır. Sonuçta
da araştırmacılar literatür taramalarında kendilerinin buldukları kaynaklarla yetinmek zorunda kalırlar.
Literatür taramasına; araştırma problemi ile ilgili anahtar kelimelerin seçilmesi ile başlanır, sonra
ilgili veri tabanına ulaşılmaya çalışılır. Önemli olan veri tabanı ile ilgili tam bir liste elde etmektir. Bunu
elde edebilmenin yolu da aşağıda belirtilen kaynakların iyi taranması ile sağlanır. Tüm bunların dışında,
araştırma konusu ile birçok kaynak türü ve bunların bulunabileceği birçok yer vardır. Bununla birlikte
iyi bir araştırmacı, konusu ile ilgili olabilecek tüm kaynak türlerini ve bunların bulunabileceği yerleri
araştırmalıdır.
1. Uzmanlar: Bilgi ve teknoloji çağında bile en iyi bilgi kaynağı, araştırma yapılan alanın
uzmanıdır. Alanı bilen birine sormak suretiyle önemli kitap ve makaleleri, önemli araştırmaları, önemli
bilgi kaynaklarını bulmak mümkündür.

104 
 
2. Kütüphaneler-Kitaplıklar: Her kütüphanenin, açılış-kapanış saatlerinden, kitap ödünç
almaya, kaynakların elde edilmesinden fotokopi çektirilmesine kadar birçok konuda kendine özgü
düzenlemeleri olabilir. Kütüphanelerden etkin olarak yararlanmak isteyen bir kişi, öncelikle bu
düzenlemeleri öğrenmek zorundadır. Araştırmacı ihtisaslaşmış kütüphaneleri tanımalı ve
bibliyografyalarını sıklıkla takip etmelidir. İhtiyaç duyduğunda hangi kaynağı, hangi kütüphanede,
hangi kitaplıkta bulabileceği konusunda bilgi sahibi olmalıdır. Kütüphanelerde kaynak taramanın
kendine özgü kuralları vardır. Her şeyden önce kütüphanelerin kaynakları sınıflandırma sistemleri,
birbirinden farklı olabilir. Araştırma yapılacak bir alanda çalışma konusunu daha iyi belirlenmesi ve
belirlenmiş konuda daha önce gerçekleştirilmiş araştırmaların elde edilmeleri için kütüphanede başlıca şu
kaynaklara başvurulur:
 İndeksler,
 Veri tabanları,
 Özel kitaplar,
 Yıllıklar,
 Abstractlar ve
 Kütüphanelerin büyüklüğüne göre dergiler ve süreli diğer yayınlar yer almaktadır.
 Daha ayrıntılı bilgi için konuya ilişkin araştırma makalelerinin ayrı basımlarına ulaşılabilir.
3. Arşivler (Belgelikler): Arşivler çoğunlukla basılı olmayan kayıtlar, raporlar, mektup, dilekçe
ve anılar gibi belgelerin saklandığı birimlerdir. Belgelikler, halka ya da araştırmacılara doğrudan açık
değildir; yararlanmak için, özel izin alma zorunluluğu vardır. Belgelikler, mülkiyetine göre Özel arşivler
ve Resmi arşivler olmak üzere iki türlüdür. Özel arşivler, çeşitli bilim adamları, siyasi partiler,
sendikalar, dernekler, belli konularda ilgili kişi ve kurumların kendi yazdıkları ya da başkalarından
edindikleri belgelerin bulunduğu ve özel mülkiyeti olan birimlerdir. Resmi arşivler, bakanlıklar,
mahkemeler, tapu nüfus ve vergi daireleri gibi, kamu kuruluşlarının, çeşitli kayıt, karar, rapor vb
belgeleri ile Türkiye Büyük Millet Meclisi tutanaklarının bulunduğu kamu mülkiyetinde olan
birimlerdir.
4. Kitaplar: Üniversite kütüphaneleri her alandan çok sayıda kitabı içerir. Kitaplar, daha önceden
yapılan araştırmalara ulaştırıcı kaynaklardır. Ancak kitapların bilgileri, çoğu zaman eskidir. Bir kitap,
genellikle basımından bir kaç yıl önce yazılır. Ayrıca kitaplar, asıl araştırmanın bir özetini verir, ya da
bulgularını aktarır, fazla teknik bilgi vermezler. Kitapların okuyucuları daha geneldir, farklı konularda
çalışan insanlardan oluşur. Ancak kitaplar, geniş çalışma alanları için harika kaynaklardır; kuramların,
ayrıca problem çerçevesi için kritik kuramların önemli kaynağı olup genel özgeçmiş sağlarlar. Kitaplara
daha çok üniversite kütüphanelerinde, Milli Kütüphane, özel kitaplıklar ve bir takım kuruluşların
kütüphanelerinden ulaşılabilmektedir.
5. Dergiler (Süreli Yayınlar): Dergiler yılda birkaç kez yayınlanır ve kütüphanelere gönderilirler.
Dergiler, araştırmacılar için temel araştırma literatür kaynağıdır. Dergiler sundukları bilgiye göre türlere

105 
 
ayrılırlar. Araştırma raporları ve bulguları üzerinde bilgi veren dergiler bunların en önemlileridir.
Önceki araştırmaları, kullanılan yöntem ve prosedürleri, bulgu ve sonuçları vererek bir araştırmayı
tanıtırlar. Kitaplara göre daha çok yayınlanırlar; bilgiler daha güncel ve yenidir
6. Tezler: Yükseköğretim Kurulu (YÖK) bünyesinde kurulan "Ulusal Tez Merkezi ”kullanılabilir.
Bu, Türkçe hazırlanmış ilk veri tabanı olma özelliğini de taşımaktadır. Yurt dışı taramalara ek olarak,
1987'den beri Türk üniversitelerinde yapılan yüksek lisans, doktora, tıpta uzmanlık ve sanatta yeterlik
tezleri ile ilgili bir veri tabanı oluşmuştur. Tezlerle ilgili taramalar yerli ve yabancı okuyuculara
sunulabilmektedir.
"Dissertation Abstracts International" doktora tezleri için temel kaynaktır. Kuzey Amerika ile
Amerika Birleşik Devletleri dışındaki 350 üniversiteden doktora tezlerinin özünü, başlıklarını, anahtar
sözcüklerini ve yazar dizinini, aylık olarak İngilizce yayımlar.
7. Önceki Araştırma Taramaları: Bu türden taramalar bir alandaki kaynakları bütünleştirerek
eğitim bağlamına oturturlar; böylece de araştırma yapana yardımcı olurlar. Bu taramalar el kitaplarında,
ansiklopedilerde ya da kimi dergilerde olabilir. Örneğin "Review of Educational Research" önceki
araştırmalara ilişkin tarama yapan önemli bir yayındır.

2.4. İnternet, Tarama ve Arama Motorları


1. Elektronik Ortamda Literatür Tarama Yöntemi
Günümüzde akademik araştırmalarda en yaygın olarak kullanılan kaynaklar elektronik veri
tabanlarıdır. Elektronik veri tabanları özellikle uluslararası firmalar tarafından geliştirilir ve kitaplar,
bilimsel makaleler ve tezler başta olmak üzere çok farklı yayınlara elektronik ortamda erişim sağlar.
Elektronik veri tabanları İnternet ortamında kullanılır ve çoğu ücretlidir. Kütüphaneler, elektronik veri
tabanlarına ücretli olarak yıllık abone olur ve veri tabanlarını kendi personeli ve öğrencilerine ücretsiz
olarak erişime açar. Elektronik veri tabanlarında kaynaklar belirli anahtar kelimeler kullanılarak aranır.
Arama ekranında yayınlar; anahtar kelimeler, yazar adları, başlıkta geçen kelimeler, yayınlanma yılı,
yayınevi ve konu gibi kavramlar kullanılarak taranır. Veri tabanlarının arama ekranında basit arama
olduğu gibi geliştirilmiş arama seçenekleri de mevcuttur. Geliştirilmiş arama seçenekleri ile belli zaman
aralığında yayınlanmış olan; kitap, makale veya tez gibi farklı formatta yayınlanan, tam metine erişim
olanlar gibi farklı özelliklere sahip yayınların taranması yapılabilmektedir. Elektronik veri tabanlarının
çoğu uluslararası firmalar tarafından işletilmekte ve ağırlıklı olarak da İngilizce eserleri
barındırmaktadır. Türkiye’de ULAKBİM farklı ulusal ve uluslararası veri tabanlarına erişim imkânı
sağlamakta ve tüm üniversitelere ücretsiz olarak farklı hizmetler sunmaktadır. Akademik araştırmalarda
kullanılabilecek elektronik veri tabanlarının hepsini tanımlamak imkânsızdır.
İnternet üzerindeki kaynakları sorgulamak ve aradığımız bilgilere ulaşmak için kullandığımız Web
üzerindeki tarama mekanizmaları Konu Katalogları ve Arama Motoru şeklinde iki türlüdür.

106 
 
a) Konu Katalogları: Konu rehberlerine göre bilgilerin sınıflandırıldığı ve sorgulamanın birtakım
konu başlıklarından yararlanılarak yapıldığı sistemlerdir. Konu katalogları ile bilgi sınıflamasında
genellikle, alfabetik, kronolojik, içerik, bölgesel, vb gibi kriterler göz önüne alınır ve bilgiler
olabildiğince esnek bir yapı içinde kataloglara bölünür. Bu tip arama sistemleri, konu başlıklarından alt
başlıklara, oradan da aradığımız bilgilere ulaşmamızı sağlarlar.
b) Arama Motoru: Arama sistemleri, birçok bilgi kaynaklarını (web sayfaları) otomatik bir
şekilde tararlar ve birtakım indeksler oluştururlar. Bu indeksler üzerinden sorgulama ise, seçilen bazı
anahtar kelimeler ve bazı yardımcı unsurlardan yararlanılarak yapılır. Bu tip sistemlere "Search Engine"
(Arama Motoru) denir.
Arama motorlarının veri toplamak ve sorgulama mekanizmaları sunarak bu veriler üzerinde arama
yapılmasını sağlamak olmak üzere iki işlevi vardır:
Sorgulama mekanizmaları kısmında doğrudan, aradığı bir bilgiye ulaşmak isteyen kişinin, toplanan
veriler üzerinde sorgulama yapabilmesini sağlayan kullanıcı ara yüzleri ve üzerinde hızlı sorgulama
yapılabilecek sistemleri vardır. Pek çok Arama Motoru Servisini aynı sayfada sunan servislerden
bazıları, sorguları birden çok sorgulama servisinde işletip sonucu birleştirerek verebilmektedir. İnternet
üzerinde milyonlarla ifade edilen sayıda servis merkezi bulunmaktadır. Bu nedenle siteler arasında
linkleri takip ederek istenilen bilgiye ulaşmak çok fazla zaman gerektirmektedir. Zamanla istenilen
yayınların bulunabilmesini kolaylaştırmak için toplu indeksler oluşturulmuştur. Bu nedenle siteler
arasında linkleri takip ederek istenilen bilgiye ulaşmak çok fazla zaman gerektirmektedir. Zamanla
istenilen yayınların bulunabilmesini kolaylaştırmak için toplu indeksler oluşturulmuştur.
Aşağıda farklı ilgi alanları ile ilgili konularda yapılan çalışmalar için yararlanılabilecek bazı temel
veri tabanları genel fonksiyonları ile açıklanmıştır. İlgili bölümün sonuna genel akademik araştırmalarda
en yaygın olarak kullanılan Google Akademik de ilave edilmiştir. Elektronik veri tabanları ile ilgili çok
hızlı yenilik ve gelişmeler yaşanmaktadır. Araştırmacıların aşağıda örnekleri sunulan veri tabanları ile
yetinmeyip hangi güncel veri tabanlarının araştırma konusu ile ilgili olarak daha faydalı olacağını
araştırmaları gerekmektedir.
Uluslararası Arama Motorları
 www.acs.org
 www.doaj.org
 www.ebscohost.com
 www.google.com
 www.ieeexplore.ieee.org
 www.link.springer.com
 www.ncbi.nlm.nih.gov
 www.onlinelibrary.wiley.com
 www.openacces.com

107 
 
 www.prequest.net
 www.scholar.google.com
 www.sciencedirect.com
 www.scopus.com
 www.taylorandfrancis.com
 www.trdizin.gov.tr
 www.turcademy.com
 www.ulakbim.gov.tr
 www.webofknowledge.com
 www.yahoo.com
 www.yandex.com

Türkçe Arama Motorları


 www.ankos.com
 www.dergipark.gov.tr
 www.nwsajournals.com
 www.sobiad.com
 www.yahoo.com

2.5. Bilimsel Makale Temin Etme Yöntemleri ve Araçları


Elektronik kaynakların çoğalması ve İnternet bağlantısının yaygınlaşması ile birlikte bilgiye
erişmek kolaylaşmıştır. Fakat milyonlarca kaynak arasından aradığımız bilgiyi bulabilmek önemli hale
gelmiştir. Akademik dergilerde yayınlanan bilimsel makalelerin sayısı etkileyici olabilir, ancak bu,
belirli araştırmaların sonuçlarını bulmanın kolay olduğu anlamına gelmez. Aslında, bu kadar çok
bilimsel makale ile karşı karşıya kalan üniversite öğrencileri veya sadece meraklılar, aradıkları bilgiyi
bulmakta zorlanabilirler. Akademik makaleler ve yayınlarda uzmanlaşmış bu arama motorları seçimi,
araştırma hakkındaki makalelere, uzmanlar tarafından yazılan kitaplara ve tezlere hızlı bir şekilde
erişmek için çok yardımcı olabilir. Bazıları diğerlerinden daha belirgindir ve bazıları içeriği filtrelemede
ve tekrardan kaçınmada daha iyidir.
Araştırmacıların yapması gereken veri tabanlarında etkili tarama yaparak istedikleri bilgiye kısa
zamanda ulaşmaktır. Arama yaparken dikkat edilmesi gereken hususlar, bazı veri tabanlarında farklılık
gösterse de temelde aynıdır. Bu hususlara dikkat ederek aradığınız belgeye daha kısa zamanda ve daha
kolay ulaşabilirsiniz. İşte akademik makaleleri arama yapabileceğimiz –birkaç- site:
1. American Chemical Society (www.acs.org) American Chemical Society tarafından 1879
yılından günümüze kadar yayınlanan, kimya ve ilgili alanlarına yönelik 62 tam metin dergileri içeren
bir veritabanıdır.

108 
 
www.acs.org
2. Proquest Ebook Central - Elektronik Kitap Veritabanı: Ebook Central 230.000’nin
üzerinde elektronik kitap içermektedir. İşletme&Ekonomi, Antropoloji, Bilgisayar&IT, Güzel Sanatlar,
Mühendislik ve Teknoloji, Eğitim, Tarih, Dil&Edebiyat, Tıp, Psikoloji, Fiziki Bilimler, Fen Bilimleri,
Din ve Sosyal Bilimler gibi 15 ana konu başlığı altında sınıflandırılmış yüzlerce alt başlık içermektedir.
Kitaplarınızı offline olarak da okumanıza imkan tanımak amacıyla kitapları laptop, desktop, mobil
cihazlar (IOS, Android cep telefonları ve tabletler) üzerine indirmenize imkan tanır. Sahip olacağınız
kişisel kitaplık sayesinde istediğiniz kitapları üzerlerinde aldığınız notlar ve vurgulamalar ile birlikte
klasörler içinde saklamanıza imkân tanır. Bu klasörleri arkadaşlarınıza email yoluyla iletmenizi
mümkün kılar. Bir bakıma araştırmanızın arşivi görevini görür. Platformun ara yüzü Türkçe olarak
kullanılmaya uygundur.

https://ebookcentral.proquest.com/lib/firat-ebooks/search.action
3. IEEE-IEL veritabanı: IEL veritabanı, elektrik-elektronik mühendisliği, bilgisayar bilimleri,
uygulamalı fizik ve biyomedikal/biyoteknoloji alanlarında IEEE´nin 122 dergisi, IEE´nin 21 dergisi ve
toplamda 341 konferansın, 1988 yılından itibaren tüm içeriğine tam metin olarak erişim sağlar. 1950-
1987 döneminden seçilen 100,000´e yakın makaleye ve 1250 adet güncel IEEE standardına da tam metin
erişim mevcuttur.

109 
 
http://ieeexplore.ieee.org/Xplore/DynWel.jsp
4. Science Direct: Elsevier ScienceDriect 2003 yılında Akademic Press Yayınevi ile birleşmiştir.
Academic Press dergilerine bu veri tabanı altında erişilmektedir. Bu veri tabanı; kimya, bilgisayar,
işletme, biyoloji, ekonomi, enerji, matematik, sosyoloji, psikoloji, farmakoloji, astronomi, tarım, sosyal
bilimler, mühendislik ve tıp konularında yaklaşık 2200’den fazla dergiyi kapsamaktadır.

http://www.sciencedirect.com
5. Scopus: Bibliyometrik araçlarla birlikte araştırma izlemeye, analiz etmeye ve görselleştirmeye
yarayan, hakemli yayınlardan oluşan en büyük özet ve atıf veri tabanıdır. İçeriğinde 20.000 in üzerinde
aktif dergi bulunmaktadır. Türkiye’de yayınlanmış 206 bilimsel dergiyi de kapsamaktadır. ULAKBIM
EKUAL tarafından erişim sağlanmaktadır.

110 
 
http://www.scopus.com
6. Springer: 1993'den günümüze Springer Yayınevinin 1989 adet dergisine tam metin erişim
sağlayan disiplinler arası bir veri tabanıdır. 2010 yılına ait 3943, 2015 yılına ait 5048 e kitap mevcuttur.

http://link.springer.com

7. Taylor & Francis: Sosyal ve beşeri bilimler tıp ve yaşam bilimlerini içeren tam metin dergi
koleksiyonudur.

111 
 
https://taylorandfrancis.com/journals
8. Turcademy e book: Turcademy veri tabanı içeriğinde Türkçe ders/akademik kitaplarının
bulunduğu Türkçe içerikli akademik bir veri tabanıdır. İçeriğinde Doğa bilimleri, Mühendislik Bilimleri,
Sağlık Bilimleri, Müzik ve Güzel Sanatlar, Hukuk ve Sosyal ve Beşeri Bilimler olmak üzere 6 farklı
kategori bulunmaktadır. Turcademy veri tabanı içerisinde Adalet Yayınevi, Anı Yayıncılık, Dora
Yayınevi, Ekin Yayınevi, Gazi Kitabevi, Müzik Eğitimi Yayınları, Palme Yayınevi, Pegem Akademi
ve Seçkin Yayıncılığa ait 8000+ kaynak bulunmaktadır.

http://www.turcademy.com

9. Web of Science: TÜBİTAK-EKUAL kapsamında abone olduğumuz, Web of Science, birçok


bilim dalı ve disiplinde dergi, kitap ve konferans bildirilerini kapsayan bibliyografik ve atıf veri
tabanıdır. Web of Science veri tabanında konu, yazar adı, dergi adı, ya da adres kısımlarından spesifik
makaleler aranabilir. Ayrıca spesifik bir makaleye kimler tarafından atıfta bulunulduğu ya da makalenin
atıfta bulunduğu diğer makalelere de ulaşmak mümkündür. Atıf taramaları ISI veri tabanlarına özgü bir
çalışmadır. Web of Science kapsamındaki atıf indeksleri şunlardan oluşmaktadır: Science Citation Index
Expanded (SCI-EXPANDED

112 
 
https://webofknowledge.com

10. Wiley-Blackwell: İş, finans ve yönetim, hukuk, tarih, kimya, biyoloji, tıp bilimleri, bilgisayar
bilimi, yer bilimleri, matematik ve istatistik, fizik, eğitim, mühendislik, psikoloji, sanat, beşeri bilimler
gibi tüm ana bilim dallarını kapsayan veri tabanıdır.

http://www3.interscience.wiley.com/cgi-bin/home

11. Google Akademik (Google Scholar): Google tarafından tüm Web ortamında makale, kitap,
tez ve özet gibi akademik metinler üzerinden yapılacak aramalar için geliştirilmiş bir arama motorudur.
Farklı veri tabanlarında yer alan çalışmaları da içerdiği için çok kapsamlıdır. Arama sonuçları bulunan
kaynağın alıntı, kitap veya makale olup olmamasına göre gösterilir. Çıkan sonuçlara ait tam metinler
var ise bunlara erişim sağlar. Google Akademik, akademik araştırmalarda yaygın olarak
kullanılmaktadır. Ancak tüm kaynaklara erişimi sağlamaz. Bu açıdan akademik araştırmalarda öncelikle
diğer elektronik veri tabanları kullanılmalı, sonrasında ise Google Akademik’ten yararlanılmalıdır.
Arama sonuçları, alıntı sayısına, yazarına, tam metnine ve yayınlandığı kaynaklara göre derecelendirilir
ve arama kriterlerine en uygun sonuç en üstte görüntülenir. Google Akademik aramalarını özelleştirerek
aradığınız yayına daha kolay ulaşabilirsiniz. Örneğin aramanızı bir yazarla veya bir yayınevi ile

113 
 
sınırlayabilir ya da belirli tarihler arasındaki yayınları araştırabilirsiniz. Arama kriterlerini belirlemek
için Gelişmiş Akademik Arama (Advanced Scholar Search) özelliğini kullanabilirsiniz. Gelişmiş
Akademik Arama sayfasında yazar adı, aramanın yapılmasını istediğiniz yayıncı ve arama yapılacak
tarih aralığını belirleyebilirsiniz.

https://scholar.google.com

12. Ankos: Üniversite ve araştırma kütüphanelerinin en uygun fiyatla, en fazla e‐bilgi kaynağına
erişimlerini sağlamak, ölçek ekonomisi çerçevesinde bu ürünlere yapılan yatırımı paylaşmak,
Türkiye’deki akademisyen ve öğrencilerin küresel bilgi ağına en üst düzeyde erişimlerini
gerçekleştirerek, eğitim ve araştırmaya kütüphanelerin desteğini arttırmak için ortak çalışmalar
yürütmektir.

https://ankos.org.tr
13. Dergi park: TÜBİTAK ULAKBİM çatısı altında, Türkiye'de yayınlanan akademik hakemli
dergiler için elektronik ortamda barındırma ve editoryal süreç yönetimi hizmeti sunar. Dergi Park, ulusal
akademik dergilerin standartlara uygun olarak varlık kazanmasına ve uluslararası görünürlüğünün
artırılmasına destek olur. Dergi Park, dergilerin işleyişine, yönetimine ve içeriğine karışmaz, çıkar
çatışmaları ve etik ihlal durumlarında taraf olmaz. Sadece alt yapı sunar ve sistemin kullanımı için
"teknik destek" sağlar. Yazarlar, yayınları hakkında her türlü konu için ilgili derginin editörü ile iletişime
geçmelidir.

114 
 
14. JSTOR Archive Journal Content: JSTOR veri tabanı kapsamında multidisipliner olmakla
birlikte sosyal bilim ağırlıklı 3904 dergiye erişim sağlanabilmektedir.

https://www.jstor.org
15. ULAKBİM: ULAKBİM Türkiye’deki farklı alanlarda yayınlanan bilimsel dergileri periyodik
olarak taramakta ve makalelerin künyeleri ile birlikte tam metinlerine erişim sağlamaktadır. Veri
tabanında dergiler Yaşam Bilimleri, TIP, Mühendislik ve Temel Bilimler, Sosyal Bilimler ve Hukuk
alanlarında sınıflandırılmıştır. Ocak 2013 tarihi itibari ile veri tabanında kayıtlı 380 dergi bulunmaktadır.
Veri tabanında coğrafya ile ilgili dergiler de mevcuttur. Arama sonucunda coğrafyanın farklı kullanım
alanlarına yönelik olarak yazılmış makalelerin tam metinlerine ulaşılabilmektedir. Bu kaynaklara erişim
ücretsizdir.

htps://ulakbim.tubitak.gov.tr

115 
 
2.6. Tez Temin Etme Yöntemleri ve Araçları
1. Tez merkezi

İNGİLİZCE TEZ İNDİRME SİTELERİ


 http://ethos.bl.uk/Home.do
 http://www.openthesis.org/
 https://oatd.org/
 http://oro.open.ac.uk/cgi/search/simple
 http://www.ndltd.org/resources/find-etds
 http://mro.massey.ac.nz/xmlui/
 http://www.theseus.fi/
 http://www.strath.ac.uk/
 http://pqdtopen.proquest.com/about.html
 http://bibliothek.univie.ac.at/
 http://www.ubc.ca/
 http://www.library.ubc.ca/
 https://www.ideals.illinois.edu/
 https://www1.bournemouth.ac.uk/
 http://content.library.ccsu.edu

116 
 
 http://www.canterbury.ac.nz/
 https://uwspace.uwaterloo.ca/
 http://scholarcommons.sc.edu/
 http://library.stanford.edu/

YÖK Ulusal Tez Merkezinde Tarama Nasıl Yapılır


Tez taramanın yapılabileceği en önemli online kaynak YÖK tez merkezidir. YÖK tez merkezi,
diğer adıyla Ulusal Tez Merkezi, Türkiye’deki üniversitelerin tamamında hazırlanmış olan tüm yüksek
lisans ve doktora tezlerini içinde barındıran ve internet üzerinden ulaşılabilen bir veri tabanıdır.
Dolayısıyla online hizmet veren büyük bir kütüphanedir. Buradan isteyen herkes arama yaparak istediği
tezlere ulaşabilir.
https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/ adresinden ulaşılabilen sistem, istenilen konu, başlık vb.
ile ilgili olarak basit tarama yapılabilmesinin yanında gelişmiş taramalara da imkân sağlamaktadır.
Örneğin, detaylı tarama bölümü kullanılarak istenilen üniversitenin yine istenilen bir bölümünde belirli
yıllar arasında İngilizce olarak hazırlanmış doktora tezlerini bulmak mümkündür. Ayrıca, yine istenirse
gelişmiş tarama bölümünden tez adı içerisinde istenilen bir kelimenin geçtiği tezler bulunabilmektedir.
Dolayısıyla, tez hazırlayan tüm öğrencilerin YÖK tez merkezini incelemeleri gerekmektedir. Böylece
yapılması planlanan çalışmanın daha önce yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa kapsamı gibi bilgiler elde
edilebilecektir. Ayrıca, çeşitli kütüphaneler ve arşivlerden de tez tarama yapılmalıdır. Burada önemli
olan tezin konusu ile ilgili olarak kaynak yer alabilecek her türlü kaynağa mutlaka başvurulmasıdır.
Diğer bir ifade ile tez hazırlayan kişi tezini bitirdiğinde (özellikle de jüri karşısında) olası tüm kaynaklara
baktığından emin olmalıdır. Böylece hem yaptığı işten emin olacak hem de bunun rahatlık ve özgüvenini
yaşayacaktır.
Unutmamanız gereken bir nokta ise, YÖK Ulusal Tez Merkezi’nde tüm tezlerin tam metin
erişimleri bulunmamaktadır. Eğer ilgilendiğiniz tez örnekleri erişime kapalı ise tez yazarından tezin
tam metnine ulaşmak için erişim izni isteyebilirsiniz. Eğer kendi yazmış olduğunuz tezi herkese açık bir
hale getirmek isterseniz de, Tez Yayımlama İzin Belgesi’ni doldurarak tezinizi tam metin erişime
açabilirsiniz.
YÖK Ulusal Tez Merkezi kullanarak tez tarama işlemleri için aşağıdaki işlemleri yapmanız
gerekmektedir.
 https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/ adresine web tarayıcınızla giriniz.
 Eğer bir anahtar kelimeyle arama yapmak isterseniz açılan sayfada Tarama terimi
giriniz alanına anahtar kelimenizi yazınız.
 Sadece anahtar kelime değil tez adı, yazar, danışman, dizin, konu gibi detaylı filtreleme yaparak
arama yapmak isterseniz de Detaylı Tarama bağlantısına tıklayarak detaylı tez tarama sayfasına
gidebilirsiniz.
 1. adım

117 
 
2. adım

3. adım

4. adım

5. adım

118 
 
6. adım

7. adım

YÖK Tez Veri Giriş Formu Nedir


Tez veri giriş formu, tezi yazan kişi, tezin tam (uzun) adı, tezin referans numarasının bulunduğu
ve aynı şekilde YÖK’ün sahip olduğu Ulusal Tez Merkezince dijital platformda ve tüm dijital ortamlarda
yer alan, yazar isminin bulunduğu belge olarak ifade edilir ve https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi
adresinde bulunan belgedir. Formu doldurmak için sisteme üye girişi yapmak gerekir. Tez Veri Giriş

119 
 
Formu öğrenci tarafından doldurulan bilgilerin, Ulusal Tez Merkezi Veri Tabanı ile bağlantılı geçici bir
tabloya aktarılmasını sağlamak üzere tasarlanmıştır. Formun doldurulması bitirilip "Kaydet" kutucuğu
tıklandığında, üzerinde sistem tarafından üretilen "Referans Numarası" verilmektedir. Ulusal Tez
Merkezinde yapılacak düzenleme ve kontrollerde, tez veri giriş formu üzerinde bulunan referans
numarası dikkate alınır.
Tez veri giriş formu doldurma için bir takım protokolleri gerçekleştirmek gerekiyor. Bu
protokollerin sonucunda veri girişini en kapsamlı hali ile doldurulmuş olunur. Şimdi veri girişi
doldurmasını gerçekleştirmek için;
1. Veri giriş formunu girebilmek için; tez eserinin adı, yazarının adı, referans numarası ile birlikte
bibliyografik verilerin içerildiği https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi internet adresinde bulunan
belgelerin doldurulması gerekir. Fakat formun doldurulması için öncelikle giriş yapılaması
gerekmektedir.
Tez veri formu doldurma işlemini gerçekleştirmek ve Ulusal Tez Merkezinde yapılacak olan
düzenleme ve kontrollerde, referans numarası önemli bir konum teşkil eder.
 Tezin başlığı ve tezin özeti sayfaları: Tez veri tabanı üzerinde bulunan taranabilir alanlarına veri
girişi yapılmaktadır. Bu nedenden dolayı da metin alanları üzerinde; italik yazı tipi kısmı, tablolar,
şekiller, grafikler, kimyasal ya da matematiksel formüller, alt ya da üst simge, semboller, Yunan ya da
yabancı kelimeler kesinlikle kullanılmamalıdır.
 Bilim dalı kısmının bulunduğu kısım ve Anabilim dalı bölüm kısmı da açılan pencereden seçilir.
Ekranda herhangi bir seçenek yoksa boş geçilmelidir.
 Dizin için kullanılan terimler, Ulusal Tez Merkezinde bulunan veri tabanında aranan tezlere,
doğrudan bir anahtar kelime sayılır ve alfabetik bir biçimde listelenir.
 Öneri olarak sunulan dizin terimleri listesi üzerinde bulunmaması durumunda yazar tarafından
öneri olarak sunulan anahtar kelime hem Türkçe anlamda hem de İngilizce anlamda girişi
gerçekleşmektedir.
 Tezin özeti bir Türkçe bir de İngilizce olmak üzer iki dilde girilmelidir. 250 kelimenin üzerine
çıkmayacak biçimde oluşturulmalıdır.

120 
 
Tez veri formu e-Devlet üzerinden ulaşılabilir.

121 
 
Dijital Bilgi Kaynakları ve Hizmetleri Elektronik Kütüphaneler, Dijital Kütüphaneler ve Sanal
kütüphanelerdir.
 Elektronik Kütüphaneler: Yazılı ve basılı kaynakların elektronik ortama aktarılması, internet
üzerinden paylaştırılması ve hizmetlerin elektronik ortamda sunulması elektronik kütüphanecilik
kavramını doğurmuştur. Elektronik kütüphanecilik, kütüphanelerin yaygınlaşmasına, evlere
taşınmasına, daha etkin ve yoğun kullanılmasına bir fırsat oluşturmuştur. Eğer kütüphaneler bu yeni
hizmet şeklini doğru algılayabilir ve doğru uygulayabilirse kütüphanecilik adına önemli hizmet yapılmış
olacaktır.
 Dijital Kütüphaneler: Dijital kütüphane kaynaklarının önemli bir kısmına bilgisayar
ortamında ulaşılabilen ve yazılı veya mikrofilm dışında bilgisayar ortamındaki formatlara sahip verilerin
bulunduğu kütüphane türüdür. Bazı büyük kütüphaneler kitaplarının daha geniş bir kitle ile buluşmasını
ve ulaşılabilirliğini kolaylaştırmak için kitaplarını dijital ortama aktarmaktadır.
 Sanal Kütüphaneler: Sanal kütüphane, sanal kitapları ve bunlarla ilişkili belgeleri tutan ve
düzenleyen dijital bir alandır. Ayrıca kitapların okunabileceği bir alana da işaret edebilir. Bu alanlar
bilgisayarları, mobil cihazları ve İnterneti içerebilir. Bazı sanal kütüphanelere ücretsiz olarak erişilebilir,
bazıları ise abonelik gerektirir. Tablo 5.2’de bazı sanal kütüphaneler ve erişim linkleri verilmiştir.

Tablo 5. 2. Sanal Kütüphaneler ve erişim linkleri


Sanal Kütüphaneler Erişim Linkleri
T.C. Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi https://mk.gov.tr/
Akademik Araştırmalar Merkezi http://www.academical.org/
Tübitak-MAM Cahit Arf Kütüphanesi http://www.mam.gov.tr/
Ulakbim-Cahit Arf Bilgi Merkezi http://www.ulakbim.gov.tr/
Milli Kütüphane http://www.mkutup.gov.tr/
İstanbul Üniversitesi Sanal Kütüphanesi http://kutuphane.istanbul.edu.tr/tr/
Akdeniz Üniversitesi Kütüphanesi www.akdeniz.edu.tr
İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi www.kutuphane.istanbul.edu.tr
Anadolu Üniversitesi Kütüphanesi www.kdm.anadolu.edu.tr
Ankara Üniversitesi Kütüphanesi www.kutuphane.ankara.edu.tr
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Kütüphanesi www.kutuphane.omu.edu.tr

2.7. Kütüphane Dijital Koleksiyonları


 Elektronik Kitaplar: Elektronik kitap veya e-kitap her türlü bilgisayar çeşidinde okunabilmesi
için özel olarak tasarlanmış bir bilgisayar dosya formatıdır. E-kitap, basılı benzerinin bütün özelliklerini
(kâğıt hariç) kapsamakla birlikte ek olarak ses, görüntü (video) ve etkileşimli bağlantıları da

122 
 
içermektedir. E-kitap, kolaylıkla internetten çekilebilecek, elektronik posta ile gönderilebilecek
durumdadır. Ayrıca, diskette ve CD-Rom olarak da okura ulaşabilir.
 Elektronik Dergiler: E-dergi yalnızca elektronik ortamda, genelde de genel ağda yayınlanan
dergilere verilen genel addır. Kısaca “dijital dergi” olarak da özetlenebilir. Yani “dijital dergi” (e-dergi)
somut kâğıda basılan yazılı materyal yerine, elektronik ortamdan hazırlanmış yazı içeriklerini okuma
şansınızın olduğu bir yöntemdir. “Online Dergi” diye de adlandırılmaktadır
 Elektronik Tezler: Pek çok konuda hazırlanmış 930.000 tam metin doktora ve master tezine
erişim sağlamaktadır. Kendi alanındaki tek olan bu veri tabanı Mühendislik, Tıp Bilimleri, Fizik,
Psikoloji, Eğitim, Edebiyat, Felsefe, Sosyal Bilimler, İletişim ve Sanat konularına kadar tüm akademik
alanlardaki doktora ve mastır tezlerini kapsamaktadır. Uluslararası tezlerde dünyanın en geniş arşividir.
 Elektronik Danışma Kaynakları: Elektronik bilgi kaynakları, bir kütüphanenin
kullanıcılarına sağladığı, CD-ROM, internet ve manyetik bantlar gibi elektronik ortamlar üzerinde yer
alan bilgi kaynaklarıdır.
 Sesli Kitaplar: Bir sesli kitap, bir anlatıcı tarafından yüksek sesle okunan basılı kitabının dijital
olarak kaydedilmiş bir versiyonudur. Anlatıcı; yazar, profesyonel bir anlatıcı veya bir aktör
olabilir. Çoğunlukla kayıt, özel ses efektleri kullanılarak desteklenen ve süslenmiş bir anlatıcı kullanır.
"Sesli kitap” terimi 1930'larda kör okurlar için tasarlanan hükümet programları ile ortaya çıkmıştır. Sesli
kitaplar okullarda ve halk kütüphanelerinde ve o yıllardan beri müzik dükkânların da az bir ölçüde
mevcuttu. Ancak kitaplardan ziyade genellikle şiir ve oyunlardan oluşuyordu. 1980'li yıllarda, kitap
perakendecilerinin ilgisini çekmeye başladı ve kitap raflarında boy göstermeye başladılar.
 Açık Erişim Kaynakları: Bilimsel literatürün İnternet aracıyla finansal, yasal ve teknik
bariyerler olmaksızın, erişilebilir, okunabilir, kaydedilebilir, kopyalanabilir, yazdırılabilir, taranabilir,
tam metne bağlantı verilebilir, yazılıma veri olarak aktarılabilir ve her türlü yasal amaç için kullanılabilir
biçimde kamuya ücretsiz açık olmasıdır.
 Web Sayfaları: Web sayfası, World Wide Web için hazırlanan ve web tarayıcısı kullanılarak
görüntülenebilen dokümanlardır. Web sayfaları çoğunlukla HTML formatında kodlanır, CSS, betik,
görsel ve diğer yardımcı kaynaklardan yararlanılarak son görünümüne sahip olur ve işlevsellik kazanır.
Birden fazla web sayfasının bir araya gelmesi ile ortaya çıkan web sitesi ile karıştırılmamalıdır. Günlük
konuşma dilinde internet sayfası terimi de çoğunlukla web sitesi anlamında kullanılmaktadır. Tipik bir
web sayfası, diğer web sayfalarına hiper-bağlantıların bulunduğu bir hiper-metindir ancak farklı
teknolojilerle de hazırlanmasında bir engel bulunmamaktadır. Web sayfaları bir ağ üzerinde web
sunucuları tarafından yayınlanır. Web sunucusu erişimi sadece özel bir ağa kısıtlayabilir (ör.
şirket intraneti) veya Genel Ağ'da yayınlıyabilir.

123 
 
FBE610 6. HAFTA DERS NOTU
Bilimsel Kaynaklara Erişim ve Kullanım
Bilim ve araştırma birbirinden ayrılmaz iki unsurdur ve bilimin gelişmesi için araştırma şarttır.
Başka bir açıdan düşünürsek, araştırma bilgi kazanma yöntemidir ve bilimin oluşması ve gelişmesi
açısından önemli bir unsurdur. Bilgi kaynaklarına erişim ise; doğrudan erişim, online erişim, yazar veya
eser sahibi aracılığı ile erişim ve belge sağlama servileri aracılığı ile erişim olarak sınıflandırılabilir.
Bilimsel yayınlara açık erişim düşüncesinin bir ürünü olarak ortaya çıkan kurumsal arşivler ve açık
erişimli dergiler, bilgiye erişimin önündeki engeli kaldırarak, araştırmacılar arasındaki iletişimi
güçlendirmekte ve bilgi üretimini hızlandırarak yaygınlaştırmaktadır.
Bilimsel araştırma süreci; hemen her araştırmada ilk ve en önemli aşama, duyulan gereksinimden
oluşturulan konu veya araştırma probleminin tanımlanması ile işlevsel araştırma amaçlarının açık seçik
saptanmasıdır. Araştırma aşamaları;
 Araştırma konusunun belirlenmesi
 Araştırma önerisinin hazırlanması
 Amaç ve problemlerin yazılması
 Hipotezlerin ortaya koyulması
 Evren ve örneklemin belirlenmesi
 Literatürün taanması
 Araştırma yönteminin belirlenmesi
 Verilerin toplanması
 Verilerin analizi
 Raporun yazılması
Olarak sıralanır.
Bilimsel kaynakların kullanımı; genel bir ifade ile var olan kaynak ve belgeleri inceleyerek veri
toplama bir literatür taramadır. Bilimsel alanda, çeşitli konularda kitap, dergi ve makale gibi çeşitli
biçimlerde verilmiş yapıtların tamamını ifade eder. Kaynak incelemeye iki temel soruya cevap
aranılarak başlanmalıdır;
1. Daha önce yapılan çalışmalar yeni yapılacak araştırma amaç ve sonuçlarına ne kadar cevap
verebiliyor?
2. Kaynak incelemesi araştırmanın amaç ve hipotezleri ile ne derece ilgilidir?
Kaynaklara ulaşmada izlenecek ilk girişimler şunlardır;
 Kütüphaneler ile ilgili bütün kural ve imkânların öğrenilmesi
 Araştırılan konu ile doğrudan ilgili olan kaynakların öğrenilmesi
 Genel kaynakların öğrenilmesi
 Kütüphaneler dışında kaynak edinebilecek kurum ve kişilerin belirlenmesi
 İnternet ortamında kaynak taraması yapılmasının öğrenilmesi

124 
 
 Danışman, meslektaş ve arkadaşlarına danışılmasıdır.
Literatür taraması; araştırma probleminin seçilerek anlaşılmasına ve araştırmanın tarihsel bir
perspektife oturtulmasına yardımcı olur. Bilimsel alanda bir bilim dalının çeşitli konularında kitap,
dergi, makale gibi çeşitli biçimlerde verilmiş eserlerinin tamamını dile getirir.
İyi bir literatür taraması ve değerlendirmesi için;
Araştırma problemi ile doğrudan ilgili olmalıdır
Kaynakların magazinler, dergiler, gazeteler gibi akademik olmayan belgelerden değil, akademik
yayınlardan oluşması gerekir.
Sadece listeleme ve özetlemeden oluşmamalı, literatürdeki görüş ve bulguların güçlü ve zayıf
yönlerini göstererek değerlendirebilmeli
Konu ile ilgili bilinen ve bilinmeyenlerin neler olduğunu özetleyen bir sentez olmalı
İlgili literatürde uzlaşılmayan noktaları gösterebilmeli
Okunan metinlerden çok fazla alıntı yapılmadan araştırmacının kendi ifadeleri ile yorumlanmalı ve
özetlenmeli
Konu ile ilgili daha fazla araştırma gerektiren soruları ortaya koyabilmeli
Yapılacak araştırmanın, araştırma konusu ile ilgili mevcut bilgileri zenginleştireceğini
gösterebilmelidir.
Literatür taramasının kazanımları;
Literatür taraması sayesinde araştırma konusu ile ilgili önceden yapılmış çalışmalar incelenir, konu
ile ilgili geniş çaplı bilgi elde edilir, araştırmacının araştırma problemi hakkındaki düşünceleri netleşir.
Aynı konuda önceden yapılmış araştırmalarda eksik kalmış ya da geliştirilmeye açık noktalar varsa
araştırma bu noktalara yönlendirilebilir.
Literatür taraması sürecinde araştırmacı, aynı ya da benzer konularda yapılmış çalışmaları
inceleyerek kendi çalışmasının literatür içerisinde nerede yer alacağı hakkında bir fikir sahibi olur.
Araştırma için gerekli altyapıyı oluşturmamızı sağlar.
Araştırmacının araştırma problemini daha yaratıcı bir şekilde gözden geçirmesini sağlar.
Araştırma problemi oluşturulmadan önce literatürü incelemek, daha önceden çözülmüş olan
problemi yeniden çözmeye çalışmayı ve orijinal olmayan bir çalışma yapmayı engeller.
Ayrıca yeterli literatür taramasının yapılmaması, araştırmacıyı birçok önemli bilgiden mahrum
bırakır ve bilimsel bilginin birikimsel olduğu kabul edildiği için araştırmanın değerlendirilmesini
olumsuz etkiler.
Literatür taramasının özellikleri;
Geliştirilmekte olan araştırma problemi ile doğrudan ilgili olması ve bu problem etrafında
örgütlenmesi
 Araştırma problemi ile ilgili bütün çalışmaları içermesi ve ilgisiz çalışmaları kapsamaması
 Kaynakların akademik yayınlardan oluşması
 Fraklı kaynak türlerini içermesi

125 
 
 Sadece listeleme ve özetlemeden oluşmaması, literatürdeki görüş ve bulguların zayıf ve güçlü
yönlerini göstermesi
 Konu ile ilgi bilinen ve bilinmeyenlerin ortaya konulması
 Literatürdeki uzlaşılmayan alanları gösterilmesi
 Okunan metinlerin çok fazla alıntı yapılmadan, araştırmacının kendi kelimeleri ile özetlenmesi
ve yorumlanması
 Konu ile ilgili daha fazla araştırma gerektiren önemli soruları ortaya koyabilmesi
gerekmektedir.
Literatür kaynak türleri ve kaynak tarama şekilleri; bilgi edinmek amacıyla kullandığımız
yayınlara bilgi kaynakları denir. Ön kaynak taraması, genellikle konulara göre yapılabilir. Herhangi bir
araştırma konusunun detaylı konu başlıklarını belirleyebilmek için, az çok o konu hakkında bir fikir
sahibi olmak gerekmektedir. Ön kaynak taraması ile o hem detaylı konu başlıkları, o hem de ana konu
başlığı itibariyle önemli kaynaklar belirlenir. Bu aşamada detaylı konu başlıklarına göre kütüphaneler
ve internetten kaynak taraması yapılabilir. Sıklık analizine göre en önemli kaynakların nerelerde olduğu
ve bunlara nasıl ulaşılabileceğinin belirlenmesi de detaylı kaynak taraması sırasında yapılan
faaliyetlerdendir. Yazar adına göre tarama ise, ancak detaylı kaynak taraması aşamasında, belirli bir
yazarın belirli bir kaynağına ya da diğer eserlerine ulaşmak için yapılabilir. US. Kaynaklar anahtar
sözcüklerin indeks ve dizinlerden taranması ile olur. İndeksler makale adı, yazarı ve yayınlandığı yer
bilgilerini içerir. En sık kullanılan fen bilimleri alanı için "Science Citation Index (SCI)"dir. Bu
indekse http://ip- science.thompsonreuters.com adresinden ulaşılmaktadır. SCľda 1956'dan beri
yayınlanan yaklaşık 7000'e yakın dergide çıkmış makale yer almaktadır. Dizinler ise indekslerden farklı
olarak makalenin yazarı, adı, yayınlandığı yer dışında özetleri de yer almaktadır.
Birincil kaynaklar; orijinal kaynaklar olup konuda ilk yazılan metinlerdir. Birincil kaynaklar
şunlardır:
 Kitaplar
 Özgün Makale Dergileri
 Konferans Sunumları
 Bilimsel Raporlar
 Teknik Raporlar
 Ön Baskılar
 Patentler
 Tezler
İkincil Kaynaklar; yardımcı kaynaklardır ve kuramsal ve ampirik (deneysel çalışma) niteliğindeki
önceki birincil kaynakların bir sentezidir. Bunlar orijinal bir araştırmayı özetleyen ve tartışan
ansiklopedi veya dergilerde yer alan makalelerdir. Pek çok birincil kaynağı belli bir çerçevede birleştiren

126 
 
bir ders kitabı da olabilir. İkincil kaynaklar, bir konudaki araştırma gelişmelerini hızla gözden geçirme
imkânı verir. Bunlarda teknik bilgi genelde ihmal edilir. İkincil kaynaklar şunlardır:
 Kütüphane Katalogları
 Bibliyografik Veri tabanları
 Ansiklopediler
 El Kitapları
 Tanıtımlar
 Güncel Duyuru Kaynakları
 İnternet Kaynakları
Literatür Tarama Sistemleri
 Uzmanlar
 Kütüphaneler-kitaplıklar
 Arşivler
 Kitaplar
 Dergiler
 Tezler
 Önceki araştırma taramaları

Elektronik Ortamda Literatür Tarama Yöntemleri


İnternet üzerindeki kaynakları sorgulamak ve aradığımız bilgilere ulaşmak için kullandığımız WEB
üzerindeki tarama mekanizmaları ‘Konu Katalogları’ ve ‘Arama Motoru’ şeklinde iki türlüdür.
Konu Katalogları; konu rehberlerine göre bilgilerin sınıflandırıldığı ve sorgulamaların bir takım
konu başlıklarından yararlanılarak yapıldığı sistemlerdir.
Arama Motoru; iki işlevi vardır, veri toplamak ve sorgulama mekanizmaları sunarak bu veriler
üzerinden arama yapılmasını sağlamaktır. Uluslararası bazı arama motorlar;
 www.sciencedirect.com
 www.scopus.com
 www.googlescholar.com
 www.powells.com
 www.openaccess.com
 www.yahoo.com
 www.yandex.com
 www.link.springer.com
 www.prequest.com
Dijital bilgi kaynakları ve hizmetleri;
 Elektronik kütüphane

127 
 
 Dijital kütüphane
 Sanal kütüphane
Kütüphane Dijital Koleksiyonları;
 Elektronik kitaplar
 Elektronik dergiler
 Elektronik tezler
 Elektronik danışma kaynakları
 Sesli kitaplar
 Açık erişim kaynakları
 WEB sayfaları.

128 
 
FBE610 7. HAFTA DERS NOTLARI
7. SEMİNER HAZIRLAMA ESASLARI
7.1. Seminer
Seminer bir konu üzerine dinleyicilere bilgi sağlamak için düzenlenen, tartışma ve soru sormaya
imkân veren oturum ya da toplantıdır.
Fırat Üniversitesi Senato esaslarına göre bir lisansüstü öğrencisi Yüksek Lisans ve Doktora da
Seminer dersi almak ve başarmak zorundadır.

7.1.1. Fırat üniversitesi lisansüstü eğitim-öğretim ve sınav Yönetmeliği’ne ait senato


esaslarında seminer süreci
F.Ü Senato Esasları Madde 26- a)
• Tezli yüksek lisans programı toplam 21 ulusal ve 120 AKTS kredisinden az olmamak koşuluyla
en az yedi ders ile seminer dersi ve tez çalışmasından oluşur.
• Seminer dersi ve tez çalışması kredisiz olup başarılı veya başarısız olarak değerlendirilir.
• AÇIKLAMA: Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Mezuniyet koşulu Senato Esasları esas
alınarak «21 Ulusal Kredi+FBE 610 Bilimsel Araştırma Yöntemleri dersi» şeklinde uygulanmaktadır.
F.Ü. Senato Esasları MADDE 27- b)
• Tezli Yüksek Lisans için Dört yarıyıl sonunda öğretim planında yer alan kredili derslerini ve
seminer dersini başarıyla tamamlayamayan veya bu süre içerisinde başarı koşullarını/ ölçütlerini yerine
getiremeyen; azami süreler içerisinde ise tez çalışmasında ve tez savunmasında başarısız olan veya tez
savunmasına girmeyen öğrencinin program ile ilişiği kesilir.
F.Ü. Senato Esasları MADDE 35- Doktora programı;
• a) Tezli yüksek lisans derecesi ile kabul edilmiş öğrenciler için toplam 21 ulusal krediden az
olmamak koşuluyla; en az yedi ders, seminer, yeterlik sınavı, tez önerisi ve tez çalışması ile her eğitim
öğretim döneminde en az 60 AKTS olacak şekilde en az 240 AKTS kredisinden oluşur.
• AÇIKLAMA: Doktoranın ilk dört döneminde seminer dersini alıp başaramayan bir öğrencinin
doktora programından ilişiği kesilir.

F.Ü. Senato Esasları MADDE 20-


1. Seminer dersi, tez danışmanı sorumluluğunda yürütülür. Seminerin sunulacağı yer ve zaman,
ilgili program yürütme kurulu/anabilim dalı tarafından o dönemin sonunda belirlenir ve bu durum bir
hafta önceden ilan edilir.
AÇIKLAMA: Pandemi sürecinde Seminer sunumları online çevrimiçi yöntemlerle uzaktan
yapılacaktır.
F.Ü. Senato Esasları MADDE 20-
2. Seminer çalışması danışman tarafından anabilim dalı başkanlığına önerilen üç kişilik jüri
tarafından başarılı veya başarısız olarak değerlendirilir.

129 
 
AÇIKLAMA: Seminer sunumu F.Ü. Akademik takviminde belirtilen tarihlerde yapılmalıdır. Bu
tarihler dışında sunum yapılamaz.
F.Ü. Senato Esasları MADDE 20-
3. Seminer dersinin ulusal kredisi olmayıp 6 AKTS kredisine sahiptir. Başarısız olunması
durumunda aynı öğretim döneminde olmak koşuluyla 30 (otuz) gün içerisinde yeni bir hak tanınır.
AÇIKLAMA: Sunum yapıldıktan sonra üç gün içerisinde aşağıdaki evrakların ÜST YAZI ile
Anabilim Dalı üzerinden EBYS yolu ile enstitüye ulaştırılması gerekmektedir.
 FORM-24 Seminer Değerlendirme Tutanağı (Şekil 7.1)
 Seminer Şablonuna göre hazırlanmış Seminer Kitapçığı-PDF
Form-24 Seminer Değerlendirme Tutanağı
 Form-24 Fen Bilimleri Enstitüsü web sayfasında yer alan Hazır Formlar bölümünden
indirilecektir.
 Bu form seminer sunumundan sonra üç gün içerisinde Seminer Kitapçığının pdf hali ile birlikte
anabilim dalı sekreterliğine teslim edilmelidir.
 Formda yer alan tüm boşluklar seminer Jürileri tarafından doldurulmalı, eksiklik
bırakılmamalıdır.
 Formda imzalanması gereken kısımlar mutlaka imzalanmalıdır.
 Formda yer alan AÇIKLAMA kısmı dikkatli bir şekilde okunmalıdır.

130 
 
Şekil 7.1. Seminer değerlendirme tutanağı (Form 24)

131 
 
Şekil 7.2. Seminer süreci şematik gösterimi

Seminer sunumu yapmak için sunum öncesinde yapılması gereken işlemler


İlgili dönem ders kaydı yapılırken OBS sisteminde mutlaka Seminer dersi seçilmelidir.
Akademik takvimde belirtilen tarihlere göre sunum tarihi danışman ve öğrenci tarafından belirlenir,
danışman tarafından belirlenen jüri üyelerine sunum tarihi bildirilerek sunum linki mail atılır.
Sunumdan önce enstitüye gönderilmesi gereken herhangi bir form ve yapılması gereken başka bir
işlem yoktur. Lisansüstü öğrenciler hem Yüksek Lisans hem de Doktora aşamasında birer seminer
hazırlamak ve sözlü sunum olarak sunmalıdır. Seminer süreci aşağıda açıklanan genel esaslara
tamamlanır.
 Seminer dersinin alındığı dönemde bir seminer konusunun alınması ve akademik danışmanıyla
birlikte çalışma planı hazırlaması
 Seminer sunumu için en az bir hafta önceden duyurunun (bağlı olduğu enstitü ve anabilim
dalında) yapılması
 Sözlü sunumun ilgili dönemin sonlarında, izleyicilere açık bir akademik ortamda ve üç kişiden
oluşan jüri üyelerine sunulması
 Sunumun en az 30 dakika sözlü sunum ve 15 dakika soru-cevap şeklinde yapılması
 Sunulan semineri kapsayan ilgili üniversitenin öngördüğü tez yazım kurallarına uygun olarak
hazırlanması

132 
 
Doktorada Seminer dersini başarı ile tamamlamadan Doktora Yeterlik Sınavına girilebilir
mi?
 Doktora Yeterlik sınavına girmek için yerine getirilmesi gereken şartlardan birisi Doktora
Semineri dersini başarmış olmaktır.
 F.Ü. SENATO ESASLARI MADDE 22–(1) Yeterlik sınavı, derslerini ve seminerini
tamamlayan öğrencinin alanındaki temel konular ve kavramlar ile doktora çalışmasıyla ilgili bilimsel
araştırma derinliğine sahip olup olmadığının ölçülmesidir. Bir öğrenci bir yılda en fazla iki kez yeterlik
sınavına girer.
7.1.2. Fırat Üniversitesi seminer şablonu
Yüksek Lisans ve Doktora seminerleri mutlaka Fen Bilimleri Enstitüsü web sayfasında yer alan
Seminer Şablonu kullanılarak yazılmalıdır.
Link: http://fen.firat.edu.tr/tr/page/7291
Seminer Şablonu indirildikten sonra Fen Bilimleri Enstitüsü Tez Yazım Kılavuzunda yer alan
yazım kuralları kullanılarak Yüksek Lisans ve Doktora semineri hazırlanacaktır.
Seminer şablonu içerisinde aşağıdaki Turkuaz pano yer almaktadır (Şekil 7.3)
Bu panoda yer alan boş kısımlar doldurulduğunda Seminer devamında yer alan ilgili boşluklar
otomatik olarak doldurulmaktadır.
Seminer Şablonu son sayfasında yer alan Özgeçmiş Bölümüne öğrenci ve danışmana ait ORCID
numaraları mutlaka eklenmelidir.
Seminer yazma dili
Seminer yazım dili öncelikli olarak TÜRKÇE’dir.
Türkçe yazılacak seminerlerde Türk Dil Kurumu (TDK) yazım kılavuzu esas alınmalıdır.
Anlatımda, birinci tekil şahıs (‘buldum’ veya ‘bulduk’ vb.) bir dil yerine edilgen bir dil
(‘bulunmuştur’ veya ‘bulunmaktadır’ vb.) kullanılmalıdır.
Enstitü Yönetim Kurulu tarafından kabul edilmesi halinde İngilizce seminer yazılabilir.
Bu durumda tez konusu önerisinin İngilizce yapılmış olması gereklidir.

Seminer yazarken dikkat edilecek hususlar


Seminer yazmanın kendine özgü bir biçimi vardır. Yazar, birçok kurala uymak zorundadır. Bu
kurallar yazının biçimi, tablo ve grafiklerin şekli, bunların sayfalara yerleştirilmesi; konuların sırası ve
buna benzer noktalarla ilgilidir. Araştırma raporu bir edebiyat metni değildir. Anlatışın parlak ve çekici
olmasından çok, açık ve anlaşılır olması tercih edilmelidir. Bir seminerde aranacak en önemli özellikler;
 Sadelik
 Açılık
 Söylemek istenen şeyin yalın ve dolaysız olarak söylenmiş olmasıdır.
Seminerde dil ya da üslupla ilgili olarak dikkate alınması zorunlu noktalardan bazıları şunlardır;

133 
 
Şekil 7.3. Seminer şablonu

 Çok uzun paragraflardan kaçınılması,


 Mümkün mertebede, bir cümlelik paragrafların yapılmaması,
 Her paragrafın başında ve sonunda o paragrafı özetleyecek mahiyette bir cümle bulunması,
 Cümlelerin kısa olması,
 Sade terimlerin kullanılması,
 Zevkle okunabilir ve anlaşılır olmasıdır.
 Seminer yazarken bazı kelimelerin kullanılmasına özellikle dikkat edilmelidir. Bunların
başında;
 “şey”,
 “çok”,
 “sık sık”,
 “hep”, ve

134 
 
 “az” gibi kelimeler gelmektedir.
 Makale veya raporda,
 “Ben”,
 “Biz”, ve
 “Benim” gibi birinci şahıslarla ilgili ifadelere yer verilmemelidir. Eğer kişi kendisinden
bahsetmek zorunda ise “Ben” yerine “Araştırmacı” ifadesini kullanmalıdır.
Örneğin;
“Ben bir anket hazırlamıştım” yerine “Bu araştırmada kullanılmış olan anket araştırmacı tarafından
hazırlanmıştı” demek daha uygundur.
Bunun gibi “sonucun şöyle olacağını düşünmüştüm” yerine, “sonucun şöyle olacağı düşünülmüştü”
demek daha doğru olacaktır.
Seminer ve tezler bitmiş bir çalışmanın açıklaması olduğundan, gramer bakımından geçmiş zaman
kipi kullanılmalıdır.
 Araştırmada, şimdiki ya da geniş zaman şekli sadece araştırma içindeki bir kızma atıf
yaparken kullanılmalıdır.
 Örneğin, bir tablonun açıklanması yapılırken ya da bir tabloya atıf yapılırken “Tablo 8.2
göstermektedir” ya da “Tablo 8.2’de görüleceği üzere”, şeklinde bir ifade kullanılması daha uygun
olacaktır.
 Bu durum, araştırma bulgusu olan şekil, fotoğraf ve diğerleri için de söz konusudur.
Örneğin, “Şekil 5.1’de …” veya “Fotoğraf 7.6’da …” gibi.
 Dikkat edilecek başka bir nokta da sayılarla ilgilidir. On’a kadar olan sayıları kelime olarak
(üç, beş, sekiz gibi) on’dan büyük olan sayıları ise rakamlarla yazmak bir kural halini almıştır (11, 46,
589 gibi). Başka bir kural paragrafın sayı ve sayı kelimesi ile başlamamasıdır. Örneğin, “03.09.1962
tarihinde Artvin’de meydana gelen…” gibi.
 Cümle başında yüzdelerin yazılışının ise en iyi şekli “Yüzde 35” gibi kelime rakamla
olmalıdır. Buradaki açıklamalar, metin içinde sayıların yazılışına aittir. Kuşkusuz, tablolarda on’dan
(10) küçük sayılarda rakam ile yazılır.
7.2.Tez Yazma Süreçleri
TEZ, bilimsel yöntemde belli ön bilgilere dayanılarak, henüz kanıtlanmamış fakat mevcut bilgilerle
mantıksal olarak çelişmeyen, bilimsel araştırma sürecinde doğrulanmaya çalışılan düşüncelerdir.
TEZLİ Yüksek Lisans veya DOKTORA programına kayıtlı bir öğrenci lisansüstü eğitimi boyunca
yaptığı bilimsel çalışmalardan elde edilen bulgularının ve üretilen bilgilerinin yaygın etkisinin
sağlanması için raporlama yapmak zorundadır.
Bu raporlamanın sonucunda eğitim sonunda ortaya çıkan ürün, TEZ olarak bilinmektedir.
Yüksek Lisans, lisans eğitimi bittikten sonra devam edilen eğitime verilen isimdir. İngilizcesi
"master" olan bir lisans öğretimine dayalı eğitim-öğretim ve araştırmanın sonuçlarını ortaya koymayı

135 
 
amaçlayan bir yükseköğretimdir. Yüksek lisans eğitimi, kişinin eğitim aldığı branşta uzmanlaşması ve
bu durumu bilimsel bir makaleyle (tezle) ispat etmesiyle tamamlanır. Bu eğitimin ardından kişi "bilim
uzmanı", "uzman hekim", "yüksek mühendis", "yüksek mimar" gibi unvanlara sahip olur.
Doktora programının amacı, öğrenciye bağımsız araştırma yapma, bilimsel olayları geniş ve derin
bir bakış açısı ile irdeleyerek yorum yapma ve yeni sentezlere ulaşmak için gerekli adımları belirleme
yeteneği kazandırmaktır. Bir lisans veya yüksek lisans programını bitirdikten sonra o bilim dalında sınav
ve bilimsel bir eserle erişilen bir derece veya basamaktır.
Doktora öğretimi, lisansın ardından yapıldığı takdirde en az altı yarıyıl, yüksek lisansın ardından
yapıldığı takdirde en az dört yarıyıl süresini kapsar. Bu unvanın Uluslararası İngilizcedeki resmi
tanımlama terimi ise “Ph. D.”dir. Doktora, en yüksek seviyeli akademik derecedir.
7.2.1. Fırat üniversitesi lisansüstü eğitim-öğretim ve sınav yönetmeliği’ ne ait senato
esaslarında tez yazma süreci
Tezli yüksek lisans tez süreci
Tez sürecinin başlaması için Yüksek Lisansın en erken ikinci yarıyılın başında veya en geç ikinci
yarıyılın sonunda Tez konusu önerisinin hazırlanıp Enstitüye teslim edilmesi gerekmektedir.
NOT: Yüksek Lisans Tez konusu Önerisi ile ilgili detaylar sonraki haftalarda detaylıca
açıklanacaktır.

• Tezli yüksek lisans programının süresi, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına
bakılmaksızın 4 yarıyıl olup, program en çok 6 yarıyılda tamamlanır. Bu dikkate alınarak TEZ yazma
süreci Yüksek Lisans için danışman ve öğrenci tarafından planlanmalıdır.
• 4 dönem sonunda Senato esaslarında yer alan mezuniyet koşullarını sağlayan bir öğrenci Tezini
savunma jürisi oluşturmak, savunma tarihi almak ve İntihal incelemesi yapmak için enstitüye
gönderilmelidir.
• Yüksek Lisans TEZ Turnitin benzerliği <%20 olmalıdır.

Yüksek Lisans Tezinin Sonuçlanması


MADDE 31. Öğrencinin, tez savunmasına girebilmesi için alanıyla ilgili en az bir
sempozyum/kongrede sözlü bildiri sunması veya ulusal/uluslararası yayınevleri tarafından basılan
kitap ve kitap bölümleri ile dergilerde yayımlanmış/yayına kabul edilmiş makalesinin olması
gereklidir. Bu şartın sağlanması için sunulacak bir akademik faaliyet (makale, bildiri vs.) birden
fazla öğrencinin mezuniyeti için kullanılamaz.
Doktora tez süreci
Öğrencinin Doktora Tez sürecinin başlaması için Doktora yeterlik sınavını başarı ile tamamlaması
ve yeterlik sınavından sonra 1 ay içerisinde Tez İzleme Komitesinin Belirlenmesi, 6 ay içerisinde ise
Tez konusu önerisinin enstitüye teslim edilmesi gerekmektedir.
NOT: Doktora Tez konusu Önerisi ile ilgili detaylar sonraki haftalarda detaylıca açıklanacaktır.

136 
 
 Doktora programı, bilimsel hazırlıkta geçen süre hariç tezli yüksek lisans derecesi ile kabul
edilenler her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın 8 yarıyıl olup azami tamamlama
süresi 12 yarıyıl; lisans derecesi ile kabul edilenler için 10 yarıyıl olup azami tamamlama süresi 14
yarıyıldır.
 Bu dikkate alınarak TEZ yazma süreci Doktora için danışman ve öğrenci tarafından
planlanmalıdır.
 8 dönem sonunda Senato esaslarında yer alan mezuniyet koşullarını sağlayan bir öğrenci Tezini
savunma jürisi oluşturmak, savunma tarihi almak ve İntihal incelemesi yapmak için enstitüye
gönderilmelidir.
 Doktora TEZ Turnitin benzerliği mezuniyet için <%20 olmalıdır.
Doktora Mezuniyet Koşulu
MADDE 40. Öğrencinin; tez savunmasına girebilmesi için en az 3 (üç) olumlu tez izleme komite raporu
olmalı, en az 240 AKTS kredisi almalı ve aşağıdaki yayın şartlarından en az birini yerine getirmelidir.
Yayın şartının sağlanması için sunulacak bir akademik faaliyet (makale, bildiri vs.) birden fazla
öğrencinin mezuniyeti için kullanılamaz.

a) Fen Bilimleri ve Sağlık Bilimleri Enstitülerinde doktora eğitimi süresince, doktora yaptığı alanda
hakemli bir dergide yayımlanmış/yayına kabul edilmiş en az bir adet makale, tez ile birlikte Enstitüye
teslim edilmelidir. Makalenin sunulduğu dergiler SSCI (Social Sciences Citation Index), AHCI (Arts
and Humanities Citation Index), SCI-Expanded (Science Citation Index) içinde tanımlanan dergilerden
olmalıdır.

b)Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde doktora eğitimi süresince, doktora yaptığı alanda hakemli bir dergide
yayımlanmış/yayına kabul edilmiş en az bir adet makale, tez ile birlikte Enstitüye teslim edilmelidir.
Makalenin sunulduğu dergiler SSCI (Social Sciences Citation Index), AHCI (Arts and Humanities
Citation Index), SCI-Expanded (Science Citation Index), alan indeksleri (ISI Database'e giren ilgili
indeksler veya SCOPUS) ve ULAKBİM tarafından taranan (TR Dizin) dergilerden olmalıdır.

c)Eğitim Bilimleri Enstitüsü’nde doktora eğitimi süresince, doktora yaptığı alanda üretilmiş,
yayımlanmış/yayına kabul edilmiş en az iki adet makale, tez ile birlikte Enstitüye teslim edilmelidir.
Makalelerden en az birisinin SSCI (Social Sciences Citation Index), AHCI (Arts and Humanities
Citation Index), SCI-Expanded (Science Citation Index) ve alan indeksleri (Isı Database'e giren eğitimle
ilgili indeksler, Australian Education Index, British Education Index, Journals Indexed in ERIC,
Education Full Text [H. W. Wilson] Database Covarage List) içinde tanımlanan dergilerde
yayımlanmış/yayına kabul edilmiş olması zorunludur.

137 
 
ç) Fırat Üniversitesi Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönergesi’nde tanımlanan “uluslararası
kitap, uluslararası makaleler, uluslararası kuruluşlarca yapılan bilimsel toplantılar, ulusal kuruluşlarca
yapılan uluslararası bilimsel toplantılar, ulusal kitaplar, ulusal makaleler, ulusal bilimsel toplantılar”
faaliyet alanlarından, ilgili yönergenin 6. maddesi dikkate alınmaksızın, en az 30 puan almış olmak da,
tüm enstitüler için doktora mezuniyetine esas alınacak yayın şartını sağlar.
Tez şablonu
 Tez yazımında F.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü web sayfasında yer alan Tez Şablonları
kullanılacaktır. Öğrencimiz Tez şablonu için aşağıdaki programlardan birini kullanabilir.

Şekil 7.4. Tez şablonu


 TEZ Şablonlarından birisi indirildikten sonra Fen Bilimleri Enstitüsü Tez Yazım Kılavuzunda
yer alan yazım kuralları kullanılarak Yüksek Lisans ve Doktora Tezi hazırlanacaktır.
Tez yazım kılavuzu
 Fırat Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans ve Doktora Tezleri yanda kapak
sayfası görünen Tez Yazım Kılavuzuna göre hazırlanmalıdır.
 Bu kısımda Fen Bilimleri Enstitüsü Tez Yazım Kılavuzu ile ilgili önemli detaylar ifade
edilecektir.

138 
 
1. Tez yazım dili
 Anabilim dallarında tez yazım dili öncelikli olarak TÜRKÇE'dir.
 Türkçe yazılacak tezlerde Türk Dil Kurumu (TDK) yazım kılavuzu esas alınmalıdır.
 Anlatımda, birinci tekil şahıs (‘buldum’ veya ‘bulduk’ vb.) bir dil yerine edilgen bir dil
(‘bulunmuştur’ veya ‘bulunmaktadır’ vb.) kullanılmalıdır.
 Enstitü Yönetim Kurulu tarafından kabul edilmesi halinde İngilizce tez yazılabilir.
 Bu durumda tez konusu önerisinin İngilizce yapılmış olması gereklidir.

2. Tez için bazı etik ilkeler


TÜBİTAK Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu Yönetmeliği’nin 3. bölüm 9. maddesinde tanımlanan
etiğe aykırı davranışların bir bölümü aşağıda verilmiştir:
 Uydurma: Hayalî veriler sunmak, rapor etmek veya yayımlamak
 Çarpıtma: Değişik veriler elde edebilecek şekilde araştırma araç gereçleri, işlemleri veya
kayıtlarında değişiklik yapmak veya sonuçları değiştirmek,
 Aşırma: Başkalarının fikirlerini, yöntemlerini, verilerini, yazılarını ve şekillerini, usulüne
uygun atıf yapmadan veya sahiplerinden izin almadan kendisine aitmiş gibi kullanmak,
 Tekrar Yayım: Aynı araştırma sonuçlarını birden fazla yayımlamak veya yayımlamak için
girişimde bulunmak,

139 
 
 Dilimleme: Bir araştırmanın sonuçlarını, araştırmanın bütünlüğünü bozacak şekilde ve uygun
olmayan biçimde parçalara ayırarak çok sayıda yayın yapmak veya yayım girişiminde bulunmak,
 Kurum veya kuruluşlar tarafından desteklenerek yürütülen araştırmaların sonuçlarını içeren
sunum veya yayımlarda, zorunlu olmasına rağmen destek veren kurum veya kuruluşun desteğini
belirtmemek,
 Kendi çalışmasından usulüne uygun olarak kaynak göstermeden alıntı yapmak,
 Araştırma ve deneylerde, çalışmalara başlamadan önce alınması gereken izinleri yetkili
birimlerden yazılı olarak almamak,
 Araştırma ve deneylerde mevzuatın veya Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin
ilgili araştırma ve deneylere dair hükümlerine aykırı çalışmalarda bulunmak,
 Başkalarının özgün fikirlerini, metotlarını, verilerini veya eserlerini bilimsel kurallara uygun
biçimde atıf yapmadan kısmen veya tamamen kendi eseri gibi göstermek,
 Bilimsel araştırmalarda gerçekte var olmayan veya tahrif edilmiş verileri kullanmak, araştırma
kayıtları veya elde edilen verileri tahrif etmek, araştırmada kullanılmayan cihaz veya materyalleri
kullanılmış gibi göstermek, destek alınan kişi ve kuruluşların çıkarları doğrultusunda araştırma
sonuçlarını tahrif etmek veya şekillendirmek,

 Yukarıda sıralanan etik ilkelerin bir bölümü, 2547 sayılı yasanın Disiplin ve Ceza İşleri konulu
53. Maddesinde de tanımlanarak, yasayı ihlal edenler hakkında cezai işlem yapılmasını
gerektirmektedir.
 Tez çalışmalarında ve tezin yayına dönüştürülme sürecinde etik ilkelere uygunluğun sağlanması
öncelikle tez yazarının sorumluluğunda olup tez danışmanının da bu sorumluluğa ortak olduğu
unutulmamalıdır.
 Tez tamamladıktan sonra Enstitüye ilk teslimi sırasında tez yazarından, yukarıdaki etik ilkelere
uygun davrandığına dair yazılı bir Etik Beyan isteneceği de göz ardı edilmemelidir.
3. Tezin Sayfaları ve Bölüm Düzeni
Kılavuzda tez kitapçığı 4 kısım olarak ele alınır. Bu kısımlar aşağıda sıralanmıştır:

140 
 
141 
 
Kaynaklar bölümünde sadece numaralı sistem kullanılmalıdır. Ayrıca kaynakların MENDELEY
Referans yönetim programı kullanılarak hazırlanması gerekmektedir.

Tezin Başlığı
 Tezin başlığı bir etikettir. Bir cümle değildir. Her zamanki özne, nesne, fiil düzenlemesiyle
oluşan bir cümle olmadığından cümleden daha basittir, fakat kelimelerin sırası daha da önemli hale gelir.
 Bir tezde herkes tarafından okunan kısımdır. Bu nedenle olabildiğince kısa olmalı, sözcükler
dikkatle seçilmeli, birbiri ile ilişkileri olmalı ve sözcükler özenle sıralanmalıdır.
 Başlık binlerce kişi tarafından okunacaktır, özenle seçilmeli ve dikkat çekici olmalıdır.
 Yazı ve çalışmanın içeriğini tam olarak yansıtmalıdır (İndeksleme, kaynak gösterilmesi ve
benzer nedenlerden dolayı).
 Başlık bir etiket gibi düşünülmeli, kelimeler dikkatle seçilmelidir.
 En iyi başlık genelde 10 kelimeden az olanıdır.
 Başlıkta kısaltma, kimyasal formül veya patentli isimler kullanılmamalıdır.
Özet (Abstract-Summary):
Anahtar Kelimeler
Tanıtıcı bir özet, metnin içeriğinin paragraf formunda olan şeklidir, okurlar için genel bir haritadır.
Yani, kısa özete, tezin küçültülmüş bir biçimi olarak bakılmalıdır. Bu nedenle paragrafta;
çalışmanın amacını, önemini, kapsamını, yöntemini ve genel bir sonucu-kanaati ifade eden cümleler yer
almalıdır.
 Tezin ana kısımlarının bir özeti olmalı, 150-200 kelime tutmalı ve 250 kelimeyi geçmemelidir.
 Kısa özet okuyucunun kendi ilgi alanıyla ilişkisini saptamaya, bütünüyle okumaya ihtiyaç
duyup duymayacağına karar vermesini sağlamalıdır.
 Özet asla yeni bilgi veya tezde belirtilmeyen bir sonuç vermemelidir.
 Kısaltma, şekil, tablo, kaynak veya atıf olmamalıdır.
 Kısa özet geçmiş zamanda yazılmalıdır.
 Çalışmanın amacını, hedef ve problemi, tercih edilen yöntemi ve sonucu temsil eden bir cümle
yeterli olacaktır.
Çalışmanın özünü temsil eden en az beş adet anahtar kelime verilmelidir. İlk harfleri büyük
yazılmalı aralarında (,) konulmalıdır.
Giriş Bölümü
 Giriş bölümümün amacı, okuyucunun konuyla ilgili önceki yayınlara bakmaya ihtiyaç
duymaksızın, şimdiki çalışmanın sonuçlarını anlayıp değerlendirmesine imkân verecek, yeterli ölçüde
temel bilgileri temin etmektir. Yani o çalışma yapılmadan önceki mevcut durumu ortaya koymaktır.
Giriş ayrıca, yapılan çalışmanın gerekçe ve mantığını vermelidir.
 İyi bir giriş bölümü için önerilen kurallar şöyledir;

142 
 
 Araştırmanın problemini ve niteliğini ortaya koymalıdır.
 Okuyucuyu yönlendirmek için daha önce yayınlanmış kaynakları değerlendirmelidir.
 Araştırma yöntemini belirtmelidir.
 Araştırmanın ana bulgularını belirtmelidir.
 Bulguların ortaya çıkardığı ana sonuçları ortaya koymalıdır.
Sonuç olarak;
 Girişin amacı, konuyla ilgili önceki çalışmalara bakma gereksinimi duymaksızın, yeterli bilgiyi
vermektir.
 Aynı konuda daha önce yapılan çalışmalardan kısaca söz edilmelidir.
 Bu çalışmanın “Niçin?” yapıldığı ve “Neden?” önemli olduğu üzerinde durulmalıdır.
 Hipotez ortaya konulup, amaç kısa ve açık olarak belirtilmelidir.
 Giriş bölümü çok uzun olmamalı ve şimdiki zamanda yazılmalıdır.

Gereç ve Yöntem-Metot
Bu bölümün amacı araştırmada kullanılan malzeme, teknik, yöntem, tasarım vb. esasları ortaya
koymak, okuyucunun araştırma sonuçlarının nasıl elde edildiğini belirtmek ve benzer bir çalışma
yapması durumunda da izlenmesi gereken esasları ortaya koymaktır.
 Bu bölümün amacı, deneyin tasarım ve esaslarını sunmaktır.
 Deneyin nasıl yapıldığı sorusuna yanıt vermeli, “tekrarlana bilirliğini” göstermek için tüm
ayrıntılar (cins, kilo, yaş, ısı, vb.) belirtilmelidir.
 Uygulanacak yöntem-metot daha önce bir dergide yayınlanmışsa, sadece kaynak vermek
yeterlidir.
 Kullanılan maddenin kaynağı, miktarı, hazırlama tekniği anlatılmalı, ticari isim-reklam
vermekten kaçınılmalıdır.
 Malzeme ve deney setleri hakkında görsel çalışmalara yer verilmelidir.
 Bu bölümün geçmiş zamanda yazılması gerekir.
Sonuçlar
Sonuçlar bölümü, bir çalışmanın en önemli kısmı olmasına rağmen; özellikle eğer öncesinde iyi
yazılmış bir "Gereç ve Yöntem-Metot” ve sonrasında iyi yazılmış bir “Tartışma” bölümü varsa, en kısa
olanıdır. Sonuçların açık ve basit olarak belirtilmesine ihtiyaç vardır. Çünkü araştırmacının evrensel
bilime sunduğu katkı bu bölümde yer almaktadır. Bu nedenle bu bölüm çok net ve çok sade dil tercih
edilmelidir.
Sonuçlar geçmiş zamanda yazılmalıdır.
 İhtiyaç durumunda şekil ve tablolar ayrı bir sayfada eklenmelidir.
 Hiçbir yorumda bulunmadan, elde edilen sonuçlar açık ve sade bir şekilde verilmelidir.
 Bulgulardaki tablo ve şekillerle atıflar yapılarak desteklenmelidir.

143 
 
 Bulgularda elde edilmeyen bir sonuçtan, tartışma veya özet kısmında da söz edilmemelidir.
 İstatistik yöntem kısaca ve yorumsuz verilmelidir.
 Bulgular bir değerlendirme veya karşılaştırma standart, yönerge vs. varsa bunların isimleri
zikredilerek yazılmalıdır.
 Deneysel çalışma neticesinde özellikle malzemede meydana gelen değişim, hasar, iyileşme, vs.
olmuş ise görsel çalışmalarla desteklenmelidir.

Tartışma
Bu bölümün amacı, gözlemlenen gerçekler arasındaki ilişkileri göstermektir. Tartışma bölümü,
çalışmanın önemini belirten kısa bir özet veya sonuç ile belirtilmelidir. Bu nedenle araştırmanın en zor
kısmı olarak kabul edilir. Bu bölümde fiilin zamanı geçmiş ve geniş zaman arasında gidip gelmelidir.
Başkalarının çalışmaları (yerleşmiş bilgiler) geniş zamanda, fakat sizin kendi sonuçlarınız geçmiş
zamanda anlatılmalıdır.
 Çalışma sonuçlarının yorumlandığı ve daha önceki çalışmalarla kıyaslandığı bu kısım, bir
makalenin en zor ve en önemli bölümüdür.
 Bulguların mevcut bilgilere nasıl bir katkı yapacağı, işkolunda, sektörde veya o alanda nasıl
kullanılabileceği belirtilmeli- tartışılmalıdır.
 Çalışmanın yeni ve önemli verileri vurgulanmalıdır.
 Çıkarımlar açık, kesin ve alınan sonuçlarla uyumlu olmalıdır.
 Başkalarının çalışmaları geniş, sizin kendi sonuçlarınız geçmiş zamanda yazılmalıdır.
Teşekkür
Bilimsel çalışmalar teşekkür ve kaynakça sunumuyla biter. Teşekkür kısmı, çalışma için dışarıdan
alınan maddi ve manevi katkı sahiplerine destekleyen taraflara hitaben teşekkür edildiği kısımdır. Bir
paragraf olmalıdır.
Ekler ve Özgeçmiş
 Araştırmada kullanılan anket formları, hukuki izinlerin birer örneği verilmelidir.
 Araştırmacının kısa özgeçmişinin bir paragrafta verildiği ve yazımda geçmiş zamanın
kullanıldığı kısımdır.
Kaynaklar-Kaynakça
 Kaynak göstermede en sık kullanılan yöntemler şunlardır;
 Papers
 Mendeley
 End Note

144 
 
Önsöz
İlk sayfa niteliğinde yazılır ve bir sayfayı geçmez. Tezi hazırlayanın belirtmek istediği özel mesaj
durumunda olup konu hakkındaki kişisel görüş, amaç ve dileklerini kapsar. Tezi destekleyen kuruluşlar
varsa, bunlardan söz edilebilir ve istenirse, ilgililere teşekkür edilir.

İçindekiler
Tezde yer alan bütün başlıklar, metin içerisindeki şekliyle kısaltma yapılmadan, sayfa sırasına göre
verilmelidir. Sayfanın üst kısmına ortaya gelecek şekilde büyük harflerle İÇİNDEKİLER diye başlık
yazılır, sayfanın sağ üst köşesinde Sayfa No başlığı konur. Tezin içerisinde yer alan tüm başlıklar
yazılarak, karşılarında başlangıç sayfa numaraları gösterilir.

Türkçe Özet
Tezin anahtar kelimelerini de içeren bu bölüm bir sayfayı geçmeyecek şekilde yazılır. Özet'te tezin
amacı, deneme materyali, kullanılan yöntem ve önemli sonuçların tanıtımı yapılır. Özetlerde kaynak
gösterilmez.
İngilizce özet
Şekiller Listesi
Tez de yer alan bütün şekiller numara sırasına göre liste halinde verilir, karşılarına tez içerisinde
bulundukları sayfa numarası verilmelidir.
Tablolar (Çizelgeler) Listesi
Tezdeki bütün tablolar bir liste halinde, şekil listesinden sonra ayrı bir sayfada verilmelidir.
Düzenlenmesi Şekiller Listesinde olduğu gibidir.
Semboller ve Kısaltmalar
Tezde kullanılan sembol ve kısaltmalar Tablolar dizininden sonra bir liste halinde ayrı bir sayfada
verilmelidir. Tezde çok kullanılan birden fazla sözcükten oluşan terimler için baş harfleri kullanılarak
kısaltma yapılmalıdır. Semboller dizininde alfabetik sırayla sunularak açıklaması yapılmalıdır.
4. Tezin Sayfa Sayısı Hakkında

145 
 
5. Tezin özgeçmiş sayfası
 İlgili Tüm Boşlukların doldurulması gerekir.
 Yazı Puntosu ve Tipi tez şablonu ile aynı olmalıdır.
 Öğrenci ve Danışman öğretim üyesinin mutlaka ORCID numarası eklenmelidir.

ORCID numarası olmayan öğrencilerimizin KIRMIZI okla belirtilen bölümden kayıt yapıp,
ORCID numarası alabilirler.
https://orcid.org

146 
 
147 
 
FBE610 8. HAFTA DERS NOTU
8.İNTİHAL ve İNTİHAL TESPİT PROGRAMLARI
8.1.İntihal
İntihal kelimesi, Arapça kökenli olup dilimizde oldukça kullanılan kelimelerden birisidir. Türk Dil
Kurumuna (TDK) göre intihal kelimesi “aşırma” anlamındadır. Türkiye Bilimler Akademisi Bilim Etiği
Komisyonu'na göre intihal; “aşırma, çalma, yağmalama” anlamına gelir (TDK, 2002, s. 39). TDK’nın
tanımına göre aşırma, “Başkalarının yazılarından bölümler, dizeler alıp kendisininmiş gibi gösterme
veya başkalarının konularını benimseyip değişik bir biçimde anlatma, intihal.” anlamına gelmektedir.
Diğer bir tanım ise: “Daha önce yayınlanmış bir eserin (kitap, makale, sanatsal uygulama) tümünü
ya da bir kısmını atıfta bulunmadan, kaynak göstermeden alarak kendi yayını gibi yayınlamak, kendisi
adına sunmaktır.” (İnci, 2009, s.73).
TÜBA tarafından intihal veya aşırma şöyle tanımlanmıştır: Bir başkasına ait olan bir fikrin,
buluşun, araştırma sonuçlarının veya araştırma ürünlerinin bir bölümünün ya da tümünün, hatta
kitapların tümünün ya da bir bölümünün kaynak gösterilmeksizin istemli olarak kopya ya da tercüme
edilip yazarın kendi üretimi gibi gösterilmesine aşırma denir (Avaroğulları, 2013). Dolayısıyla
İntihal/Aşırma, Bilimsel ya da sanatsal çalışmalarda, bir başkasının ürününün, görüşünün tümünü ya da
bir bölümünü kaynak göstermeden kullanma; bilim ve sanat alanında hırsızlık olarak tanımlanmaktadır
(TÜBA, 2019).
İntihal bilinçli olarak veya kaza eseri oluşabilir. Bazı cümlelerde kaynak gösterilmemesi intihal
sayılmaz, örneğin "Bırakılan cisimler yere düşer." veya "II. Dünya Savaşı 1945'te sona erdi." gibi
cümlelerde kaynak gösterilmemesi intihal sayılmaz. Zira bu tür yaygın bilgileri, gerçekleri içeren
cümleleri yazan kişi, bunları bulan, ilk düşünen ve ortaya koyan kişi olduğu izlenimi yaratmaz. Bu
türden, yaygın bilgi veya gerçek kabul edilen konularda kaynak göstermemek intihal yaratmaz.
Başkalarına ait fikirler alıntı yapılırken, yeni cümlelerle ifade edilseler bile kaynak gösterilmesi
gerekir.
İntihal ciddi bir akademik suçtur. Cezaları öğrencilerin düşük not almasından akademik kariyerin
silinmesine kadar değişebilir.
8.1.1.Tübitak’ın intihali önlemek için çalışmaları
Ülkemizde Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), bilimsel alanda
sahtekârlığın tanımlanması ve önlenmesine yönelik bir dizi çalışma yürütmektedir. Bu amaç
doğrultusunda TÜBİTAK bünyesinde “Araştırma ve Yayın Etiği Kurulu” oluşturulmuştur. Ayrıca
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından 2006 yılında “Bilim Etiği Kurulu” oluşturulmuş,
Kurulun 1 Aralık 2001 tarihinde yaptığı toplantıda konuyla ilgili 6 temel ilkeyi benimseyerek
kamuoyuna duyurulmuştur (TÜBA, 2002).
Bu ilkeler;
1. Bilimsel araştırma ve verilerin gerçeğe uygunluğu,
2. Çevre ve insanlara zarar vermemesi gereği,

148 
 
3. Bilim insanlarının topluma karşı sorumlulukları,
4. Araştırmacıların adlarının araştırmada yer alması,
5. Atıf yapma, kaynak göstermede ve alıntı yapmada kurallara uyulması,
6. Eğitimde ve akademik etkinliklerde etik kurallara uyulması şeklinde özetlenebilir.
Nitekim bilimsel alanda etik dışı yaklaşımlar tanımlanırken bunların önlenmesine yönelik görüşlere
de yer verilmektedir.
• Araştırmacıların konuyla ilgili eğitim yetersizlikleri
• Değerlerde görülen değişiklikler
• Görevde yükselme kriterleri ve bunların araştırmacılar üzerinde yarattığı baskılar dikkate
alındığında etik dışı davranışların önlenmesinde yapılması gerekenler daha iyi anlaşılmaktadır.

8.1.2.İntihali önlenmek için alınan önlemler


Dünyada bilimsel hırsızlığı önlemeye yönelik olarak çeşitli önlemler alınmaktadır. Bu amaçla 2007
yılında Çin’de “Bilim ve Ahlak Komitesi” kurulmuştur. Pakistan’da ise intihal suçu işleyen
akademisyenleri yeterince cezalandırmayan üniversitelerin para yardımı kesilmektedir (Uçak ve Birinci,
2008).
ABD’de üniversiteye giren her öğrenciye Davranış Sözleşmesi (Code of Conduct) denen ve içinde
intihali de içeren Üniversitede uyulması gereken etik kurallarla ilgili bir sözleşme imzalatılmaktadır.
ABD’de bilimsel hırsızlığı önlemeye yönelik olarak Virginia Üniversitesi’nce özel bir birim
oluşturulmuştur.
Etik dışı davranışların, özellikle de intihalin önlenmesi amacıyla kurulan bu birimin başına getirilen
fizik profesörü Louis Bloomfield tarafından geliştirilen bir program (WCopyFind) ile şüphelenilen
metinler bilgisayara aktarılarak mevcut bilgi kaynaklarından ne oranda nasıl alıntı yaptıkları
karşılaştırılabilmekte ve kopya metin tespit edilebilmektedir.
Hazırlanan bilimsel çalışmalarda intihal olup olmadığını belirlemek pek çok web sitesinden bilgi
bulunabileceği gibi, önlenmesi amacıyla hazırlanmış yazılımlar da vardır. Bunları şu şekilde sıralamak
mümkündür (Kınık, 2015).
• ArticleChecker: www.articlechecker.com
• CopyCatch: www.copycatchgold.com
• CopyCatch Gold: http://copycatch.freeserve.co.uk
• CatchItFirst: http://www.catchitfi rst.com
• CodeMatch (Incorporated in CodeSuite): www.ZeidmanConsulting.com CodeSuite.htm
• Copyscape: www.copyscape.com
• EVE Essay Verifi cation Engine http://canexus.com/eve/
• Glatt Plagiarism Sevices http://www.plagiarism.com
• Learning Center http://www.plagiarism.org
• iThenticate: http://www.ithenticate.comJplag: www.jplag.de

149 
 
• MyDropBox: www.mydropbox.com
• Plagiarism.com: www.plagiarism.com
• TurnItIn: www.turnitin.com
• WCopyFind: http://plagiarism.phsy.virginia.edu
• Word CHECK http://wordchecksystem.com
Bilimsel çalışmalarda intihali tespit etmeyi sağlayan yazılımlar varsa da grafik tasarımlarda bu
soruna yönelik şu an için herhangi bir teknolojik çalışma mümkün değildir

8.1.3.Yasal düzenlemeler
Bu konuda yapılmış en kapsamlı düzenleme 05/12/1951 tarih ve 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri
Kanunu olup, 5846 sıra numarası ile, 13/12/1951 gün ve 7981 sayılı Resmi gazetede yayınlanmıştır ve
kapsamı şöyledir (Kınık, 2015):
Kapsam
Madde 1/A. Bu Kanun, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra
eden veya yorumlayan icracı sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin
ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve radyo-televizyon kuruluşlarının ürünleri üzerindeki manevi
ve mali haklarını, bu haklara ilişkin tasarruf esas ve usullerini, yargı yollarını ve yaptırımları ile Kültür
Bakanlığının görev, yetki ve sorumluluğunu kapsamaktadır.
Kanunda grafik tasarım ürünleri kanunda şu şekilde yer alır: B) Fikir ve sanat eserlerinin çeşitleri /
Madde 2 / III. Güzel Sanat Eserleri / Güzel sanat eserleri, estetik değeri sahip olan / 6. Grafik eserler”
şeklinde yer alır. Krokiler, resimler, maketler, tasarımlar ve benzeri eserlerin endüstriyel model ve resim
olarak kullanılması, düşünce ve sanat eserleri olmak sıfatlarını etkilemez.
Madde 15 / 2. Adın Belirtilmesi Salahiyeti: Eseri, adı veya müstear adı ile yahut adsız olarak,
umuma arz etme veya yayımlama hususunda karar vermek salahiyeti münhasıran eser sahibine aittir.
Bir güzel sanat eserinden çoğaltma ile elde edilen kopyalarla bir işlenmenin aslı veya çoğaltılmış
nüshaları üzerinde asıl eser sahibinin ad veya alametinin, kararlaştırılan veya adet olan şeklinde
belirtilmesi ve vücuda getirilen eserin bir kopya veya işlenme olduğunun açıkça gösterilmesi şarttır.
Madde 40 / 3. Kopya ve Teşhir: Umumi yollar, caddeler ve meydanlara, temelli kalmak üzere
konulan güzel sanat eserlerinin; resim, grafik, fotoğraf vesaire ile çoğaltma, yayma, umumi mahallerde
projeksiyonlar gösterme, radyo ve benzeri vasıtalarla yayımlama caizdir. Bu salahiyet mimarlık
eserlerinde yalnız dış şekle münhasırdır.
Kanunda sanat eserlerinde yapılan intihallere yönelik cezai yaptırımlar madde 71’de şu şekilde
açıklanır: Madde 71 / 1. Manevi Haklara Tecavüz: Bu Kanunun hükümlerine aykırı olarak kasten;
1. Alenileşmiş olsun veya olmasın, eser sahibi veya halefinin yazılı izni olmadan bir eseri umuma
arz eden veya yayımlayan,
2. Sahip veya halefinin yazılı izni olmadan, bir esere veya çoğaltılmış nüshalarına ad koyan,

150 
 
3. Başkasının eserini kendi eseri veya kendisinin eserini başkasının eseri olarak gösteren veya 15.
maddenin ikinci fıkrası hükmüne aykırı hareket eden (2. Adın Belirtilmesi Salahiyeti: Eseri, adı veya
müstear adı ile yahut adsız olarak, umuma arz etme veya yayımlama hususunda karar vermek salahiyeti
münhasıran eser sahibine aittir.)
4. Eser sahibinin yazılı izni olmaksızın bir eseri değiştiren Kişiler hakkında 4 yıldan 6 yıla kadar
hapis ve 50 milyar liradan 150 milyar liraya kadar ağır para cezasına hükmolunur (Kınık, 2015).

8.1.4.İntihal örnekleri-1
Cümlenin kaynaktaki aslı: “NATO’s founding Washington Treaty is permanent, but NATO’s
Strategic Concepts change along with the security environment, and there is no better place to begin an
overview of 25 3 years of change than with a brief comparison of the Strategic Concepts of 1991 and
2010” (Rynning, 2014: 1386).
Öğrencinin Çalışmasında Yer Verdiği Şekli: NATO’s founding Washington Treaty is permanent,
but NATO’s Strategic Concepts change along with the security environment, and there is no better place
to begin an overview of 25 years of change than with a brief comparison of the Strategic Concepts of
1991 and 2010 (Rynning, 2014:1386).
İntihal: Buradaki sorun cümlenin birebir alındıktan sonra kaynağın tırnak işaretiyle (“ ”)
gösterilmemiş olmasıdır. Orijinal kaynaktan birebir alınan cümlelerin tırnak işareti içerisinde
gösterilmemesi kaynak gösterilse bile İNTİHALDİR.

8.1.5.İntihal örnekleri-2
Cümlenin Kaynaktaki Aslı: “One would expect that the afflictions of the Anglo-American model
would boost confidence in its prime competitor in the developed North; that is, the coordinated, social
market capitalisms of Western Europe.” (Öniş ve Güven, 2011: 475).
Öğrencinin Çalışmasında Yer Verdiği Şekli: One would expect that the afflictions of the Anglo-
American model would boost confidence in social market capitalisms of Western Europe.
İntihal: Öğrenci, ibarenin içeriğini anlam bozulmayacak şekilde, seçici davranarak tekrar inşa
etmiş, tırnak işareti ve kaynak gösterimine başvurmamıştır. Yazının orijinal halinin aynen alındığı bu
gibi durumlarda hem tırnak işareti hem de kaynak gösterimi yapılmalıdır. Aksi takdirde intihal sayılır.

8.1.6. intihal raporu


İntihal (Benzerlik) raporu; çalıntı dergileri, makaleleri, tezleri, projeleri tespit eden bir tür
raporlama sistemidir. Her makalenin, tezin veya bitirme projesinin bir intihal sonuç raporu olmak
zorundadır. Her üniversitenin kendine özgü bir intihal (Benzerlik) geçme oranı ya da kabul edilebilirlik
oranı bulunmaktadır.

151 
 
8.2.İntihal tespit programları
Birçok intihal programları bulunmakla birlikte ülkemizde en sık kullanılan İNTİHAL programları
aşağıda sıralanmıştır.
8.2.1. TURNITIN
8.2.2. ITHENTICATE
8.2.3. INTIHAL.NET

8.2.1. TURNITIN intihal tespit programı


Turnitin intihal tespit programı, öğrenci tezleri ve projeleri ve ödevlerinin kontrolünü sağlamak,
intihalleri ve usulsüz (hukuka aykırı) alıntıları önlemek amacıyla kullanılan ve intihal tespit hizmeti
veren web tabanlı bir yazılım programıdır. Turnitin programı; tez, proje, ödev ve benzeri çalışmaları
çok sayıda akademik veri tabanları, web sayfası, dergiler ve yayınlara ek olarak daha önce programa
yüklenmiş olan çeşitli dokümanlarla karşılaştırarak aralarındaki benzerlik oranlarını (yüzdelerini)
hesaplar.
TURNITIN Program erişim linki: http://www.turnitin.com/

8.2.1.1.TURNITIN inceleme kapsamı


Turnitin programı belge benzerlik analizini yaparken büyük veri tabanlarını taramaktadır. Bunlar;
-337+ milyon ö ğrenci ödevi ve toplamda 620 milyondan fazla doküman,
-110,000+ dergi ve kitap ve toplamda 157 milyondan fazla yayın,
-62 milyar güncel ve arşivlenmiş web sayfası,
-140 ülkede, 15.000’den fazla eğitim kurumunda,
-30 milyondan fazla öğrenci,
-1.6+ milyon aktif kullanıcı Turnitin İntihal programını kullanmaktadır.

8.2.1.2.TURNITIN kullanıcıları
Turnitin programı, öğretim üyeleri tarafından kullanılabilir. Öğrenciler sadece danışmanlarının
Turnitin hesabı ile benzerlik incelemesi yaptırabilirler.
Danışman öğretim üyeleri F.Ü. Kütüphanesi ilgili birimine «Ad soyad, unvan ve kurumsal e-posta
adresleri» bilgilerinin yazılı olduğu bir mail göndermeli ve daha sonra e-posta hesaplarına gelecek
aktivasyon mailini onaylayarak sisteme giriş yapmalıdırlar..
Turnitin programına benzerlik incelemesi için Tez yüklenirken mutlaka Şekil 8.1’deki gibi “DEPO
YOK” seçeneği işaretlenmelidir. Aksi taktirde tez danışman tarafından kaldırılsa bile Enstitümüz
tarafından yapılan benzerlik incelemesinde benzerlik %100 çıkacaktır. Bu konuda son derece dikkatli
olunmalıdır.

152 
 
Şekil 8.1. Turnitin Depo yok işaretlemesi

Şekil 8.2. Turnitin benzerlik raporu örneği

F.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu kararına göre Şekil 8.2.’deki örnekte yer alan
orijinallik raporundaki yüzdelerin aşağıdaki şekilde olması zorunludur.

 Benzerlik Endeksi < %20


 İnternet Kaynakları < %5
 Yayınlar < %5
 Öğrenci Ödevleri < %5
Yukarıdaki yüzdelere uygun benzerlik yüzdesine sahip olmayan tezler için savunma sınav tarihi
verilmez. Bu konuda öğrencilerimiz oldukça dikkatli olmalıdır. Tezin Turnitin onayı alması için 4
başlıkta verilen yüzdelerin belirtilen koşulları sağlaması gerekmektedir.

153 
 
Şekil 8.3. Turnitin doküman yükleme-sınıf ekleme-1

Turnitin doküman yükleme yapmadan önce danışman tarafından Şekil 8.3’teki gibi “Sınıf
Eklemesi” yapılmalıdır. Bu adım sol tarafta detaylıca eklenmiştir. Sınıf Ekleme butonu tıklandıktan
sonra Şekil 8.4’teki görüldüğü gibi bir sonraki slaytta yer alan sayfa çıkacaktır ve iki farklı sınıf türü
vardır. Bunlardan “standart” olanı seçmeniz gerekmektedir. Şekil 8.4’teki 1, 2, 3 numaralı alanlar
doldurulmalı ve sınıf bitiş tarihi bir yıllık olarak ayarlanmalıdır. Ayarlamalar bittikten sonra sınıfınızı
oluşturmak için gönder tuşuna basınız.

154 
 
Şekil 8..4. Turnitin doküman yükleme-sınıf ekleme-2

Sınıf görüntüsü Şekil 8.5’teki gibidir. Ayrıca sınıfın içinde ödev/ doküman tarama klasörü
oluşturmamız gerekmektedir.

155 
 
Şekil 8.5. Turnitin doküman yükleme-ödev klasörü-1

Şekil.8.6. Turnitin doküman yükleme-ödev klasörü-2

156 
 
Daha önce bahsedilen «DEPO YOK» kısmı Şekil 8.6’da görüldüğü gibi İsteğe Bağlı Ayarlar
butonu tıklanarak işaretlenecektir. Şekil 8.7 ve Şekil 8.8 de doküman yüklemesi yapılacaktır.

Şekil 8.7. Turnitin doküman yükleme-3

Şekil 8.8. Turnitin doküman yükleme-4

157 
 
Şekil 8.9. Turnitin benzerlik raporu alma-1

Turnitin benzerlik incelemesi için doküman sisteme yüklendikten sonra çıkacaktır (Şekil 8.9).

Şekil 8.10. Turnitin benzerlik raporu alma-2

Turnitin incelemesi yapıldıktan sonra bu sayfa kullanılarak rapor çıktı olarak alınabilir (Şekil 8.10).

158 
 
8.2.1.3.TURNITIN için önemli notlar
 Turnitin sadece Tez incelemesi için kullanılmalıdır.
 Makale vb. çalışmalar Turnitin kullanılarak incelenmemelidir.
 Bunun nedeni F.Ü. Kütüphanesinin sadece Tez için kota satın almış olmasıdır.
 Depo Yok kısmı için ilgili bölümde işaretleme yapılmadıysa Enstitü incelemesi sırasında
benzerlik %100 çıkacaktır. Bu durumun F.Ü. Kütüphanesi tarafından düzeltilme süreci
oldukça uzundur.
8.2.2. ITHENTICATE intihal tespit programı
Akademik yayınların doğrudan değerlendirilmesi ile ilgili kapsamlı bir içeriğe sahip
“ITHENTICATE” programı, veri havuzundaki akademik veri tabanları, dergiler ve yayınlar ile 17
milyardan fazla web sayfası ile karşılaştırarak, aralarındaki benzerlik oranlarını hesaplar, akademik
çalışmaları değerlendirmeden önce kopyacılık (intihal) seviyesini tespit eden bir programdır.
ITHENTICATE İntihal programı ile bilgi sahibi olunması için bazı önemli noktaların ifade
edilmesi gerekmektedir.
ITHENTICATE programını Üniversitelerde, doktora ve daha üst dereceye sahip kişilerin
kullanımına izin verilmektedir.
ITHENTICATE programında TEZ benzerlik incelemesi yapılamaz. ITHENTICATE intihal veri
tabanı sadece akademik makalelerin intihal durumunu taramak içindir. ITHENTICATE veri tabanına
özellikle öğrenci ödevleri ile tezlerin yüklenmemesi gerekmektedir. Öğrenci ödevleri, projeler ve tezler
için sadece TURNITIN veri tabanının kullanılması gerekmektedir.
ITHENTICATE programı üyeliği için programı kullanmak isteyen öğretim üyelerinin Fırat
Üniversitesi Kütüphanesinde yer alan ilgili birime bilgilerini mail yolu ile göndermeleri gerekmektedir.
ITHENTICATE Fen Bilimleri Enstitüsü tarafından kullanılmamaktadır. Fen Bilimleri Enstitüsü sadece
TURNITIN benzerlik programını kullanmaktadır.
ITHENTICATE program erişim linki: http://www.ithenticate.com

Şekil 8.11. ITHENTICATE giriş ve kullanımı-1

159 
 
www.ithenticate.com web sayfasında Şekil 8.11’de ki gibi ilk açılan sayfada Login butonu tıklanır.
Daha sonra çıkan pencerede kullanıcı mail adresi ve şifre yazılıp giriş yapılır.

Şekil 8.12. ITHENTICATE giriş ve kullanımı-2


Açılan pencerede üst kısımda Şekil 8.12 de yer alan bölümde öğretim üyesi tarafından dosyalar
oluşturulabilir.

Şekil.8.13. ITHENTICATE giriş ve kullanımı-3


Aynı pencerede Şekil 8.13 de görüldüğü gibi üst tarafta «Upload a File» butonu tıklanarak makale
benzerlik incelemesi için gönderilecektir. Yine üstte yer alan 10,385; Programın F.Ü. Kütüphanesine
verdiği benzerlik inceleme kotasıdır.

160 
 
Şekil 8.14. ITHENTICATE giriş ve kullanımı-4

«Upload a File» butonu tıklandıktan sonra Şekil 8.14’de görüldüğü gibi sol tarafında sayfa pencere
olarak açılacaktır. Gerekli bilgiler doldurulduktan sonra «Choose File» butonu ile benzerlik incelemesi
yapılacak dosya seçilecektir. «Upload» butonu ile de dosya yüklenecektir.

Şekil 8.15. ITHENTICATE giriş ve kullanımı-5

161 
 
«Upload File» butonu tıklandıktan sonra dosya sisteme yüklenmiş olur ve Şekil 8.15’deki pencere
açılır.
«Report» sütununda benzerlik incelemesi yapılan makalenin benzerlik yüzdesi görünür.
Raporun oluşturulması genelde birkaç dakika sürmektedir. Bu sürede sayfanın yenilenmesi
gerekebilir.
«Processed» sütunu doküman benzerlik incelemesinin yapıldığı tarih yer alır.
Daire içerisinde yer alan sütunda benzerlik yüzdesi tıklandığında Makaleye ait benzerlik raporu
detayının yer aldığı pencere açılacaktır.

Şekil.8.16. ITHENTICATE giriş ve kullanımı-6

Şekil 8.16’da makalenin hangi bölümleri sağdaki 1, 2,3, numaralı çalışmalarla benzerlik gösterdiği
renkli olarak gösterilmektedir. Yine makalenin benzerlik yüzdesi sağ üst köşede görüldüğü gibi %37
olarak bulunmuştur.

8.2.3. INTIHAL.NET İNTİHAL TESPİT PROGRAMI

İNTİHAL.NET, akademik çalışmalardaki benzerlik oranını ortaya koymak için Türk mühendisler
tarafından üretilmiş milli bir programdır. Birçok intihal tipini tespit etmek için özelleşmiş, internet
tabanlı bir benzerlik tespit ve raporlama yazılımıdır. İNTİHAL.NET ile eserinizin özgünlük
testini sadece 3 adımda gerçekleştirebilirsiniz. Kullanımı kolay ara yüzü, özgün algoritmik yapısı ve
geniş kapsamlı Türkçe ve İngilizce içeriğiyle benzerlik oranını belirlemede tüm ihtiyaçlarınızı
karşılamaya yetecek bir yapıda tasarlanmıştır.

162 
 
INTIHAL.NET programında sadece makale değil herhangi bir kullanıcı sayısı sınırına takılmadan,
öğrenci ödevi, yüksek lisans doktora tezi ve makale taraması ayrımı yapılmadan, belgenizin otomatik
olarak depoya eklenmesi problemini yaşamadan rahatlıkla benzerlik testi yapabilirsiniz.
INTIHAL.NET programına sadece öğretim üyeleri değil aynı zamanda öğrenciler de programa üye
olabilir ve tez, makale benzerlik incelemesi yapabilirler.
INTIHAL.NET programı için üç çeşit üyelik vardır. Akademisyen, Öğrenci, Yönetici.
INTIHAL.NET programına üyelik Kurumunuzun üye olması durumunda kurumsal e-posta
adresiniz ile kolayca üye olabilirsiniz. Tüm problemler için F.Ü. Kütüphanesi ile iletişime geçilmelidir.
INTIHAL.NET program erişim linki: http://www.intihal.net

Şekil 8.17. INTIHAL.NET giriş ve kullanımı-1

www.intihal.net adresinden Şekil 8.17 deki üyelik ekranına ulaşılır.


E-Posta kısmına mutlaka kurumsal mail adresi yazılmalıdır.
Kurumsal mail adresi «@firat.edu.tr» şeklinde olan mail adresidir.
Öğrencilerimiz Yüksek Lisans veya Doktoraya kayıt yaptıktan sonra bu mail adresine lisansüstü
eğitimleri boyunca sahip olurlar. (OkulNumarası «@firat.edu.tr)

163 
 
Benzerlik incelemesi
için doküman buradan

Şekil 8.18. INTIHAL.NET giriş ve kullanımı-2

INTIHAL.NET‘e kullanıcı adınız ve şifrenizle giriş yaptığınızda ilk olarak Şekil 8.18’deki görselde
“DOKÜMANLARIM” ekranı gelecektir. Bu ekranda, yüklemiş olduğunuz dokümanlar ve benzerlik
oranları, varsayılan olarak yükleme sıralamasına göre verilen id’e göre, en yeniden eskiye doğru,
listelenmiş haldedir. Yukarıdaki şekil 8.18’de belirtilen 1, 2, 3, 4, 5, 6 kısımları açıklanacaktır.
Şekil 8.18’de 1 numaralı kısım tıklandığında aşağıda Şekil 8.19 daki pencere açılacaktır. Bu
pencere sizi dilediğiniz takdirde benzerlik için yüklediğiniz ve sonuç aldığınız dokümanı depoya
kaydetmeniz ya da enstitüye göndermeniz konusunda yönlendirecektir.

Şekil 8.19. INTIHAL.NET giriş ve kullanımı-3

164 
 
Şekil 8.20. INTIHAL.NET giriş ve kullanımı-4
Şekil 8.18’de 2 numaralı kısım tıklandığında Şekil 8.20’deki pencere açılacaktır. Bu pencere üstteki
gibi tek sayfalık, kare kodu olan, özet bir rapor indirme imkânı verir.
PDF olarak kaydet butonu ile benzerlik raporu detaylı hali ile indirilebilir.
Pencerenin sol alttaki kare kod ise indirdiğiniz dokümanın doğruluğunun kontrol edilmesini sağlar.

Şekil 8.21. INTIHAL.NET giriş ve kullanımı-5

165 
 
Şekil 8.18’de yer alan 3 numaralı bölüm ile Ana sayfada gösterilen sonuçlarınıza ulaşabilirsiniz
ancak sonuçlarınız, birden fazla sayfada gösterilecek sayıdaysa ve sizin özellikle erişmek istediğiniz
belirli bir sonuç varsa Şekil 8.21’deki 3 numara ile işaretlenmiş kısımda arama yapıp sonuçlarınıza
rahatlıkla erişebilirsiniz.
Şekil 8.18’de yer alan 4 numaralı bölüm ile panel gizlenebilir ve işlemler daha geniş bir alanda
gerçekleştirebilir.
Yine Şekil 8.18’de yer alan 5 numaralı kısımda aşağıdaki dil seçimi yapabilirsiniz.
* TÜRKÇE *İNGİLİZCE *FRANSIZCA *İSPANYOLCA *ARAPÇA
Sıkça Sorulan Sorular ve problemlere göre hazırlanmış olan ara yüzün sol tarafındaki yardım
menüsü, istendiğinde Şekil 8.18’de yer alan 6 numaralı işaretli bölümden gizlenebilir. Yardıma ihtiyaç
duyulduğu takdirde ise yardım menüsündeki başlıklardan birine tıklanarak, açılır panel vasıtasıyla, o
konuda verilen bilgiye ulaşılabilir.

Şekil 8.22. INTIHAL.NET giriş ve kullanımı-6


Akademisyenler ve öğrenciler, sağdaki gibi benzer pencerelerden Makale, Tez veya ödevlerini
sisteme yükleyebilirler (Şekil 8.22). Yükleme yapılırken belli dosya türleri (PDF, PPT, HTML, METİN)
kabul edilmektedir.

166 
 
Şekil 8.23. INTIHAL.NET giriş ve kullanımı-7

Şekil 8.23 de soldaki rapor görüntüleme ekranı öğrenci sisteminde görünmez. Sadece akademisyen
girişinde çıkar. Orijinal Doküman tuşu ile yüklediğiniz dokümanın orijinal haline erişebilirsiniz. Rapor
tuşu, alıntı yapılan yerlerin bir listesinin yer aldığı kısa raporu üretir.

167 
 
FBE610-9.HAFTA DERS NOTU

9. HAFTA: TEZ KONUSU ÖNERİSİ


Yüksek Lisans ve Doktora sürecinde farklı zaman aralıklarında öğrenci ve danışman öğretim üyesi
tarafından hazırlanıp EBYS yolu ile Fen Bilimleri Enstitüsüne teslim edilmesi gereken tez
planlamasıdır.

YÜKSEK LİSANS İÇİNTEZ KONUSU ÖNERİSİ NE ZAMAN VERİLİR?


Yüksek Lisans için tez konusu önerisinin verilme tarihi net bir şekilde Senato Esasları Madde
28’de yazmaktadır.
MADDE 28- Tez önerisi, en erken ikinci yarıyılın başında veya en geç ikinci yarıyılın sonunda
danışman tarafından program koordinatörü/anabilim dalı başkanlığına sunulur. Program
koordinatörlüğü/anabilim dalı başkanlığınca tez önerisi, ilgili kurulda tartışıldıktan sonra gerekli
düzeltmeler yapılarak enstitüye sunulur. Enstitü yönetim kurulunda onaylandıktan sonra tez konusu
kesinleşir.

ANABİLİM DALI KURUL KARARI NEDİR?


Anabilim Dalı Kurul Kararı: Anabilim dalında görev yapan öğretim üyelerinin tamamının ve
anabilim dalı başkanının ilgili karara EBYS kullanarak imza atmasını gerektiren akademik bir karar
alma türüdür.

DOKTORA İÇİN TEZ KONUSU ÖNERİSİ NE ZAMAN VERİLİR?


Doktora için tez konusu önerisinin verilme tarihi net bir şekilde Senato Esasları Madde 38’de
yazmaktadır.
MADDE 38
a) Doktora yeterlik sınavını başarı ile tamamlayan öğrenci, dönem başında doktora tezi dersini alır
ve en geç altı ay içinde, yapacağı araştırmanın amacını, yöntemini ve çalışma planını kapsayan tez
önerisini tez izleme komitesi önünde sözlü olarak savunur.
b) Öğrenci, tez önerisi ile ilgili yazılı bir raporu sözlü savunmadan en az on beş gün önce komite
üyelerine dağıtır.
c) Tez izleme komitesi, öğrencinin sunduğu tez önerisinin kabul, düzeltme veya reddedileceğine
salt çoğunlukla karar verir. Düzeltme için bir ay süre verilir. Bu süre sonunda kabul veya ret yönünde
salt çoğunlukla verilen karar, anabilim dalı başkanlığınca işlemin bitişini izleyen üç gün içinde enstitüye
üst yazı ile tutanakla bildirilir.
ç) Tez önerisi savunmasına, geçerli bir mazereti olmaksızın bu maddenin a) fıkrasında belirtilen
sürede girmeyen öğrenci başarısız sayılarak tez önerisi reddedilir.

168 
 
d) Tez önerisi reddedilen öğrenci, yeni bir danışman ve/veya tez konusu seçme hakkına sahiptir.
Bu durumda yeni bir tez izleme komitesi atanabilir. Programa aynı danışmanla devam etmek isteyen
öğrenci üç ay içinde, danışman ve tez konusunu değiştiren öğrenci ise altı ay içinde tekrar tez önerisi
savunmasına alınır. Tez önerisi bu savunmada da reddedilen öğrencinin program ile ilişiği kesilir.

DOKTORA İÇİN TEZ KONUSU ÖNERİSİ NASIL GÖNDERİLİR?


Doktora Tez konusu önerisi için aşağıdaki formlar Anabilim dalı Kurulu kararı ekinde Yeterlik
Sınavından sonra 6 ay içerisinde gönderilir.

ÜST YAZI NEDİR?


Üst Yazı: Anabilim dalı başkanının ilgili kararı EBYS ile imzalamasının yeterli olduğu anabilim
dalı öğretim üyelerinin imzalamayacağı karar türüdür.

TEZ KONUSU BELİRLENİRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

 Tezde kullanılması gereken metodolojinin öğrencinin tez danışmanı tarafından daha önce
kullanılmış olması gerekmektedir.
 Belirlenen Tez Konusunun Yüksek Lisans ve Doktora için bitirilmesi gereken süre içerisinde
bitirilebilecek olması gerekmektedir.
 Literatürün yeterli olması gerekmektedir. Belirlenecek tez konusunda yeterli literatür mevcut
değilse öğrenci tez döneminde sıkıntı yaşayabilir.
 Konunun ileride yapılacak başka çalışmalarla genişletilme durumunun olması gerekmektedir.
Bu özelliğe sahip bir tez konusu öğrenciye önemli avantajlar sağlar.
 Araştırma sorusunun net bir şekilde belirlenebilir olması gerekmektedir. Böylece çalışılacak
konuya öğrenci odaklanabilir.
 Yüksek Lisans için araştırmanın sonucunun literatüre küçük de olsa bir şey katabilecek olması
gerekmektedir.
 Doktora tezi için ise orijinal olma durumu vazgeçilmez bir özelliktir.

Tez konusu belirlenirken kullanılacak Makale ve Tez arama Platformları daha önce
anlatılmıştır.
Yüksek Lisans Tez konusu önerisi Enstitüye gönderilirken aşağıdaki formlar kullanılacaktır.
Sonraki slaytlarda bu formlar detaylı olarak açıklanacaktır.

 FORM-30 YÜKSEK LİSANS TEZ KONUSU ÖNERİ FORMU


 FORM-31 TEZ KONUSU ve PLANI (ÖĞRENCİ HAZIRLAR)

169 
 
 FORM-32 FİKİR HAK SAHİPLİĞİ BEYANI (İSTEĞE BAĞLI)
FORM-30 YÜKSEK LİSANS TEZ KONUSU ÖNERİ FORMU

Formun ilk bölümünü anabilim dalı başkanı imzalayacaktır (Şekil 9.1)

Şekil 9.1. Form 30 1. bölüm


FORM-30’un aşağıdaki kısmında Tez konusu önerisi verilen öğrencinin bilgileri yazılacaktır
(Şekil 9.2).

Şekil 9.2. Form 30 Öğrenci bilgileri

FORM-30’un aşağıdaki bölümüne Tez konusu bilgileri yazılacaktır (Şekil 9.3).


Bu kısım kutucuklar dahil eksiksiz doldurulmalıdır.
Ekler kısmında yazılı izinler için belge var işaretli ise mutlaka ilgili belge eklenmelidir.

170 
 
Şekil 9.3. FORM-30 Tez konusu bilgileri

FORM-30 III. bölümünün tamamı Fen Bilimleri Enstitüsü tarafından doldurulacaktır (Şekil 9.4)
FORM-30 en alt kısmında yer alan AÇIKLAMA bölümü mutlaka öğrenci tarafından dikkatlice
okunmalıdır.
FORM-30 gönderilmesi zorunlu bir formdur.

Şekil 9.4. FORM-30 Enstitü yönetim kurulu kararı

FORM-31 TEZ KONUSU VE PLANI


 FORM-31 Tez konusu önerisi Enstitüye teslim edilirken hazırlanması gereken en önemli
formdur (Şekil 9.5).
 FORM-31 Öğrenci tarafından hazırlanır.
 FORM-31 hazırlanırken her sayfasındaki tüm boşluklar ve kutucuklar eksiksiz
doldurulmalı ve açıklamalar mutlaka dikkatle okunmalıdır.

171 
 
 TEZ BAŞLIĞI belirlenmeden önce YÖK ULUSAL TEZ MERKEZİ kullanılarak başlığın
daha önce kullanılıp kullanılmadığı mutlaka kontrol edilmelidir.
 https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/

Şekil 9.5. Form 31 Öğrenci bilgileri

1. TEZİN AMACI
Tezin amacı, konunun neden araştırıldığını açıklar. Bir başka deyişle, araştırma sonunda elde
edilecek sonuçlarla neyin hedeflendiği belirtilir. Bu başlık altında “ne yapılacağı değil, neden
yapılacağı” ortaya konulur (Şekil 9.6).

Şekil 9.6. Form 31 Tezin amacı

2. ÇALIŞMA GEREKÇESİ

 Çalışma Gerekçesi üç başlık altında; Problem Tanımı, Hipotezler ve Yapılabilirlik durumu


boş bırakılmamalıdır. Çalışma Gerekçesi altında yazılan açıklamalar mutlaka okunmalıdır
(Şekil 9.7).
 Hipotezlerin mantıklı ve anlaşılır olması, araştırmanın kuramsal temeliyle de tutarlı olması
gerekmektedir. Araştırmada mutlaka varsayımların bulunması gerekliliği yoktur.
 Bir problemi çözmek için öncelikle problemi iyi tanımlamak ve analiz etmek gerekir.
 Çalışmanın yapılabilirliği ile ilgili ikna edici cümleler yazılmalıdır.

172 
 
Şekil 9.7 Form 31 Çalışma gerekçesi

 FORM-31 ilk sayfası son kısmında yer alan ÖNEMLİ AÇIKLAMA bölümü mutlaka
dikkatle okunmalıdır (Şekil 9.8).

 FORM-31 de yer alan TEZİN AMACI ve ÇALIŞMA GEREKÇESİ 1 sayfayı aşmamalıdır.

Şekil 9.8. Form 31 Önemli açıklamalar

3. KONU ve KAPSAM
2. sayfasında yer alan KONU ve KAPSAM bölümü için açıklama kısmı dikkatlice okunmalıdır
(Şekil 9.9).

173 
 
KONU DETAYI: Bu alan gerektiği kadar genişletilebilir. Çalışılacak konu ile ilgili temel
kavramlar, modeller ve teoriler ile ilgili detaylı bilgi verilmelidir.

LİTERATÜR ÖZETİ: Konu ile ilgili yapılan literatür incelemesinin sonuçları burada ifade
edilmelidir ve özetlenmelidir. Hangi kaynaklardan ne şekilde yararlanıldığı açıklanmalı ve mutlaka
ATIF verilmelidir (Şekil 9.9).

 ÖNEMLİ: Bir metnin içinde başka bir yazar tarafından yazılan bir başka esere gönderme
yapmaya atıfta bulunmak denir.
 Atıf yapılması gereken bir yerde atıf yapmamak ETİK ihlalidir.

Şekil 9. 9. Form 31 Konu ve kapsam

KAYNAKLAR
FORM-31- 2. sayfasında yer alan KAYNAKLAR kısmına en az 10 tane Kaynak eklenmelidir
(Şekil 9.10).
Kaynaklar sadece Numaralı sisteme göre yazılmalıdır.
 Bu Kaynakların tamamına Tez önerisi içerisinde Konu detayı ve Literatür özeti
bölümlerinde mutlaka ATIF verilmeli ve atıflar da numaralı sisteme göre verilmelidir.
 Son 5 yıl içerisindeki literatür taraması mutlaka yapılmalıdır.

174 
 
Şekil 9.10. Form 31 Kaynaklar

4. YÖNTEM
 FORM-31- 3. sayfasında yer alan YÖNTEM bölümü (Şekil 9.11) ile ilgili açıklamalar
dikkatle okunmalıdır.
 Bu kısımda yazılacak bilgiler FORM-31-İş Paketleri ile uyumlu olmalıdır.
 Belirtilen Yöntemler Hipotezi desteklemelidir.
 Bu bölümde konunun “nasıl araştırılacağı” açıklanır. Bu aşamada,
a) Hangi araştırma modelinin benimseneceği (örneğin, deneysel),
b) Araştırma verilerinin nasıl toplanacağı,
c) Hangi bireylerin ya da ortamların kullanılacağı,
d) Araştırma verilerinin nasıl analiz edileceği (örneğin, istatistiksel analiz) belirlenir.

Şekil 9.11. Form 31 Yöntem

175 
 
5. ÖZGÜN DEĞER
FORM-31- 3. sayfasında yer alan ÖZGÜN DEĞER bölümü ile ilgili açıklamalar dikkatle
okunmalıdır (Şekil 9.12).

 Özgün değer kısmının doğru bir şekilde düzenlenmesi Tez Konusu önerisi için son derece
önemlidir.
Tezin özgün değeri (bilimsel kalitesi, farklılığı ve yeniliği, hangi eksikliği nasıl gidereceği veya
hangi soruna nasıl bir çözüm geliştireceği ve/veya ilgili bilim/teknoloji alan(lar)ına
metodolojik/kavramsal/kuramsal olarak ne gibi özgün katkılarda bulunacağı vb.) ayrıntılı olarak
açıklanmalıdır.

Şekil 9.12. Form 31 Özgün Değer

6. YAYGIN ETKİ
Yaygın Etki özgün değerin ardından gelen, çalışma tamamlandığında Ulusal ekonomiye ve bilime
katkısının, toplumun sorunlarına çözüm üretme potansiyelinin, yeni projeler üretme gücünün,
sonuçlardan kimlerin faydasının ne olacağının tartışıldığı bölümdür (Şekil 9.13).

Şekil 9.13. Form 31 Yaygın etki

176 
 
7. KURUM DIŞINA BAĞLILIK
Fırat Üniversitesi dışında, anket, laboratuvar kullanımı gibi, hastane verisi temin etme gibi
durumlar varsa belirtilmeli ve ilgili kısımda belgelendirilmelidir (Şekil 9.14).

Şekil 9.14. Form 31 Kurum Dışına Bağımlılık

8. ÇALIŞMA TAKVİMİ
10 satırın doldurulmasına gerek yoktur.
Yüksek Lisans için (12-16) Ay, Doktora için (24) Ay şeklinde zamanlama yapılmalıdır (Şekil 9.15).

Örneğin: Yüksek Lisans için:


1-2 Ay: Literatür Taraması
3-5 Ay: Veri toplama araçlarının geliştirilmesi
5-7 Ay: Uygulamanın yapılması
7-10 Ay: Verilerin analiz edilmesi ve yorumlanması
11-12 Ay: Tez metninin yazılması

177 
 
Şekil 9.15. Form 31 Çalışma Takvimi

9. ENSTİTÜ İSTATİSTİK AMAÇLI SORULAR


 16 sorunun tamamı dikkatlice eksiksiz cevaplanmalıdır. Eksik olması durumunda Tez konusu
önerisi onaylanmayacaktır (Şekil 9.16).
 Danışman tarafından daha sonra ikinci danışman ataması düşünülüyor ise 13. madde de bu
durum ilgili kısım işaretlenerek belirtilmelidir.
 Bu soruların cevapları Fen Bilimleri Enstitüsü tarafından istatistik amaçlı kullanılacaktır.

178 
 
Şekil 9.16. Form 31 Enstitü istatistik amaçlı sorular

10. AKADEMİK ÇALIŞMA BEYANNAMESİ


 Akademik Çalışma Beyannamesi FORM-31 için son sayfadır (Şekil 9.17).
 Akademik Çalışma Beyannamesi öğrenci ve danışman tarafından dikkatle incelenmeli ve
imzalanmalıdır.
 Bu beyanname ile öğrenci ve danışman tez ile ilgili her türlü hatadan ve yanlış beyandan
kaynaklanan sorumluluğu resmi olarak alırlar.
 Akademik Çalışma Beyannamesi tek sayfa olmalıdır.

179 
 
Şekil 9.17. Form 31 Akademik çalışma beyannamesi

FORM-32 FİKİR HAK SAHİPLİĞİ BEYANI


 FORM-32 doldurulması isteğe bağlıdır (Şekil 9.18).
 FORM-32 danışman ve öğrenci tarafından doldurulduğu durumda mutlaka imzalanmalıdır.
 5846 numaralı FiKiR VE SANAT ESERLERİ KANUNU Madde 1/B esas alınarak bu
form oluşturulmuştur.

180 
 
 Hak sahipliği için uygun kutucuk mutlaka işaretlenmelidir.

Şekil 9.18. Form 32 Fikir Hak Sahipliği Beyanı

181 
 
DOKTORA TEZ KONUSU ÖNERİSİ
Doktora Tez konusu önerisi süreci Yüksek Lisans Tez konusu önerisi sürecinden farklıdır. Doktora
Tez konusu önerisi için aşağıdaki formlar Yeterlik sınavından sonra 6 ay içerisinde Anabilim dalı üst
yazısı ile Enstitüye gönderilir.

FORM-31 TEZ KONUSU ve PLANI (ÖĞRENCİ HAZIRLAR)


FORM-32 FİKİR HAK SAHİPLİĞİ BEYANI (İSTEĞE BAĞLI)
FORM-33 TEZ İZLEME KOMİTESİ TOPLANTI DAVETİ
FORM-34 DOKTORA TEZ ÖNERİSİ SAVUNMA SINAVI TUTANAĞI

Doktora Tez konusu önerisi Enstitüye gönderilmeden önce aşağıdaki sürecin işlemesi gerekir.
 Doktora Yeterlik Sınavına girilir ve başarılı olunur.
 Tez İzleme Komitesi 1-ay içerisinde belirlenir ve Enstitüye Anabilim dalı kurul kararı ile
gönderilir.
 Öğrenci Tez İzleme Komitesine doktora tez konusu önerisini online anlatır ve savunur.
 En geç altı ay içinde, yapacağı araştırmanın amacını, yöntemini ve çalışma planını
kapsayan tez önerisini tez izleme komitesi önünde sözlü olarak savunur ve Enstitüye üst
yazıyla gönderir.
FORM-31 ve FORM-32 Doktora Tez konusu Önerisi ve Yüksek Lisans Tez Konusu önerileri için
ortak ve aynı özellikteki iki formdur.
Yüksek Lisans Tez Konusu Önerisi bölümünde bu iki form anlatıldığı için bu kısımda FORM-33
ve FORM-34 detaylı olarak açıklanacaktır.

FORM-33 TEZ İZLEME KOMİTESİ TOPLANTI DAVETİ


 FORM-33 doktora öğrencisi tarafından iki defa kullanılacak bir formdur (Şekil 9.19).
1. Tez Konusu Önerisi Savunması
2. Tez İlerleme Raporu Sözlü Savunması
 Bu nedenle Tez konusu Önerisi için kullanılacağı ilgili kutucuk doldurularak belirtilmelidir
(Şekil 9.19).
 Anabilim dalı mutlaka seçilmelidir.
 EKLERİ kısmında tez konusu önerisi olduğu için FORM-31 kutucuğu işaretlenmelidir.
 Danışman unvan, ad ve soyadı yazılmalı ve imzalanmalıdır.

182 
 
Şekil 9.19. Form 33

 Toplantı ONLINE yapılacak ise “Yeri” kısmına “Uzaktan” yazılmalıdır (Şekil 9.20).
 Anabilim dalı başkanı mutlaka yazılmalıdır ve anabilim dalı başkanı tarafından bu kısım
imzalanmalıdır.
 Öğrenci Bilgileri eksiksiz doldurulmalı ve imzalanmalıdır (Şekil 9.20).
 Kayıt Tarihi Öğrencinin Doktora Programına kayıt yaptırdığı tarihtir. OBS sisteminde ve
transkriptte yazılıdır.
 Doktora iki şekilde yapılabildiğinden öğrenci hangi programda olduğunu belirtmelidir.

Şekil 9.20. Form 33

183 
 
 Danışman ve Öğrenci tarafından belirlenen Tez başlığı önerisi bu kısma yazılmalıdır (Şekil
10. 21).
 Tez Yazım Dili mutlaka belirtilmelidir (Şekil 9.21).
 Daha önce Enstitü tarafından onaylanan TEZ İZLEME KOMİTESİ üyeleri kısımları
doldurmalı ve mutlaka imzalamalıdır.

Şekil 21. Form 33 Tez bilgileri ve tez izleme komitesi üyeleri

Şekil 9.21. Tez Yazım Dili


FORM-34 DOKTORA TEZ ÖNERİSİ SAVUNMA SINAVI TUTANAĞI
 FORM-34 Tutanağı Doktora öğrencisinin tez konusu önerisini savunmasından sonra TİK
üyeleri tarafından doldurulur (Şekil 9.22-24).
 ÖĞRENCİ BİLGİLERİ eksiksiz doldurulmalıdır (Şekil 9.22).
 TEZ KONUSU BİLGİLERİ kısmında Türkçe Tez Başlığı, Anahtar Kelimeler ve İngilizce
Tez başlığı dikkatle doldurulmalıdır (Şekil 9.22).

184 
 
Şekil 9.22. Form 34. Öğrenci bilgileri ve Tez konusu bilgileri

 Şekil Tez Yazım Dili belirtilmelidir.


 EKLERİ kısmı YÜKSEK LİSANS Tez konusu önerisi ile benzerdir. (Bakınız Form-30)
 Belge var kutucuğu işaretlenmişse bu belge mutlaka eklenmelidir.
 Çalışma Tarzı kutucuğu uygun şekilde doldurulmalıdır.
 Tez Konusu Önerisinin İLK-İKİNCİ savunma olduğu belirtilmelidir.

Şekil 9.23. Form 34 Tez yazım dili, Çalışma tarzı, ekler


Tik Toplantı Tutanağı (Şekil 9.24)
 Tarih, Saat ve YER kısmı doldurulmalıdır.
 Tez Konusu Önerisinin Ne şekilde KABUL veya RED edildiği belirtilmelidir.

185 
 
 Oybirliği/Oyçokluğu kısmı mutlaka işaretlenmelidir.
 Reddedildi ise gerekçesi mutlaka yazılmalıdır.
 Tez başlığı değiştirilmiş ise önerilen yeni tez başlığı mutlaka yazılmalıdır.
 TİK üyeleri bilgilerini yazıp mutlaka imzalamalıdır.

Şekil 9.24. Form 34 Tik Toplantı tutanağı

DOKTORA TEZ KONUSU ÖNERİSİ SAVUNMASI HAKKINDA


Tez konusu önerisinin reddedilmesi halinde; öğrenci danışman değişikliği talep edebilir veya aynı
danışman ile birlikte yeni bir tez konusu önerisi hazırlayabilir.
Tez konusu önerisi ikinci defa REDDEDİLEN öğrencinin ilgili mevzuat gereğince Enstitü ile ilişiği
kesilir.

DOKTORA TEZ İLERLEME RAPORU


 Doktora Tez ilerleme raporu Tez konusu önerisi Enstitü tarafından onaylanan bir doktora
öğrencisinin mezun olana kadar enstitüye en az 3 defa vermesi gereken raporlardır.
 En az 3 TİK raporunu enstitüye ulaştırmayan bir öğrenci doktora tezini savunamaz.
 TİK raporu aşağıda yer alan formları içerir.
 FORM-33 TEZ İZLEME KOMİTESİ TOPLANTI DAVETİ
 (Bu Form Doktora Tez Konusu Önerisindeki formla aynıdır)
 FORM-35 TEZ İLERLEME RAPORU (Öğrenci Tarafından Hazırlanır)
 FORM-36 TEZ İZLEME KOMİTESİ TOPLANTI TUTANAĞI

186 
 
Bu formlar Anabilim Dalı ÜST YAZISI ile Enstitüye gönderilmelidir.

DOKTORA TEZ İLERLEME RAPORU FORM-35


 Öğrenci ve Tez Bilgileri dikkatlice ve EKSİKSİZ doldurulmalıdır (Şekil 9.25).
 Tez Başlığı Enstitü tarafından onaylı hali ile yazılmalıdır.
 Tez Konusu Tescil Tarihi öğrenci OBS sisteminde yazılıdır.
 Tez İlerleme Raporu Tarihi, Dönemi ve Numarası dikkatle doldurulmalıdır.
 Tez İlerleme Raporunun her sayfası TİK üyeleri tarafından paraflanmalıdır.

Şekil 9.25. Form 35 Öğrenci ve tez bilgileri

 ÇALIŞMA PLANI Daha önce teslim edilen FORM-31 ile AYNI olmalıdır (Şekil 9.26).
 GERÇEKLEŞME kısmı ise daha önce ifade edilen iş paketlerinden hangilerinin
tamamlandığının belirtilmesine yönelik bir bölümdür.
 GERÇEKLEŞME kısmı öğrenci tarafından doldurulduktan sonra TİK üyeleri tarafından
kontrol edilmelidir.
 Bu raporun her sayfasına PARAF atılması TİK üyeleri tarafından kontrol edildiği ve onay
verildiği anlamına gelir.

187 
 
Şekil 9.26. Form 35 Çalışma planı

Bu bölümde TAMAMLANAN İŞ PAKETLERİ hakkında bilgi verilmelidir (Şekil 9.27).


 İş Paketleri ile ilgili bir gecikme var ise bu gecikmemin nedeni açıklanmalıdır.
 TAMAMLANAN İŞ PAKETLERİ ALANI genişletilemez.
 TAMAMLANAN İŞ PAKETLERİ ALANI sonraki sayfaya taşmamalıdır.

Şekil 9.27. Form 35 Tamamlanan iş paketleri

188 
 
 MEVCUT DURUM ile ilgili detaylı bilgi verilmelidir. Maddeler halinde açıklama
yapılabilir (Şekil 28).
 GELECEK DÖNEM PLANI bir sonraki Tez İlerleme Raporuna kadar yapılması planlanan
çalışmalar maddeler halinde yazılmalıdır (Şekil 9.28).
 BU iki bölüm TİK üyeleri tarafından dikkatlice kontrol edilmelidir.

Şekil 9.28. Form 35 Mevcut durum ve Gelecek dönem planı

 ÇALIŞMALARIN GÜÇLÜ/ZAYIF ANALİZİ bu kısımda yapılmalıdır (Şekil 9.29).


 Her madde 1-5 aralığında puanlandırılmalıdır.
 Bu bölüm eksiksiz doldurulmalıdır.
 Bu bölüm aynı şekilde TİK üyeleri tarafından dikkatle kontrol edilmelidir.

189 
 
Şekil 9.29. Form 35 Çalışmaların güçlü/zayıf analizi

 ENSTİTÜ İSTATİSTİK AMAÇLI SORULAR kısmı FORM-31 içerisinde var olan bir
bölümdür (Şekil 9.30)
 Burada amaç geçen zaman içerisinde durum değişikliği olup olmadığının kontrol
edilmesidir.
 Bu bölüm EKSİKSİZ doldurulmalıdır.
 Bu bölüm aynı şekilde TİK üyeleri tarafından dikkatle kontrol edilmelidir.

190 
 
Şekil 9.30. Form 35 Enstitü istatistik amaçlı sorular

 SONUÇ kısmı açıklamalar dikkate alınarak doldurulmalıdır (Şekil 9.31)


 DOKTORA TEZ İLERLEME RAPORU hem öğrenci hem de Tez danışmanı tarafından
imzalanmalıdır.
 ONAY kısmına öğrenci ve Tez danışmanı bilgileri mutlaka yazılmalıdır (Şekil 9.31).
 ONAY kısmına mutlaka imza TARİHİ de belirtilmelidir.

191 
 
Şekil 9.31. Form 35 Sonuç ve onay

TEZ İZLEME KOMİTESİ TOPLANTI TUTANAĞI FORM-36


 ÖĞRENCİ BİLGİLERİ kısmı dikkatle doldurulmalıdır (Şekil 9.32)
 TEZ BİLGİLERİ kısmında Enstitü Tescilli Tez Başlığı ve Tez konusu Tescil Tarihi
dikkatle doldurulmalıdır (Şekil 9.32).
 TEZ BİLGİLERİ kısmında Rapor dönemi belirtilmelidir.

Şekil 9.32. Form 36 Öğrenci ve tez bilgileri

192 
 
 TOPLANTI TUTANAĞINA toplantı tarihi, saati ve yeri yazılmalıdır (Şekil 9.33).
 Tik Üyelerine Raporun Teslim Tarihi belirtilmelidir. Rapor teslim edilmemişse uygun
kutucuk işaretlenmelidir.
 Öğrencinin Başarı durumu ve Oybirliği/ Oyçokluğu durumu mutlaka işaretlenmelidir.
 TİK Üyeleri bu kısmı bilgilerini yazıp imzalamalıdır.

Şekil 9.33. Form 36 Toplantı tutanağı

 TİK üyeleri Komite Açıklaması kısmına öğrenciye tavsiye veya uyarı yazabilirler (Şekil
 9. 34)
 Enstitü Öğrenci İşleri bölümü Enstitü tarafından doldurulacaktır.

Şekil 9.34. Form 36 TİK üyeleri Komite Açıklaması

 Tez İlerleme Raporunda TİK üyeleri öğrenciyi başarısız olarak onaylar ise gerekçeli karar
yazmak zorundadırlar.

193 
 
 Üst üste iki veya aralıklı olarak üç raporda başarısız bulunan doktora öğrencisinin Enstitü
ile ilişiği kesilir.

EK BİLGİ: F.Ü. FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ANABİLİM DALLARI


1. Bilgisayar Mühendisliği
2. Biyoloji
3. Biyomühendislik
4. Çevre Mühendisliği
5. Elektrik-Elektronik Mühendisliği
6. Elektrik-Elektronik Mühendisliği Teknolojileri
7. Enerji Sistemleri Mühendisliği
8. Fizik
9. İnşaat Mühendisliği
10. İnşaat Mühendisliği Teknolojileri
11. İstatistik
12. Jeoloji Mühendisliği
13. Kimya
14. Kimya Mühendisliği
15. Makine Mühendisliği
16. Makine Mühendisliği Teknolojileri
17. Matematik
18. Mekatronik Mühendisliği
19. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği
20. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Teknolojileri
21. Mimarlık
22. Otomotiv Mühendisliği
23. Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi
24. Su Ürünleri Temel Bilimler
25. Su Ürünleri Yetiştiriciliği
26. Yazılım Mühendisliği
27. Adli Bilişim Mühendisliği
28. Biyoteknoloji
29. Ekobilişim
30. Havacılık Bilimi ve Teknolojileri
31. İş ve Mühendislik Yönetimi
32. Jeodezi ve Coğrafi Bilgi Teknolojileri
33. Savunma Teknolojileri

194 
 
FBE610-10.HAFTA DERS NOTU

10. HAFTA: PROJE TANIMI, TÜRLERİ VE BAŞVURU SÜREÇLERİ


10.1. Proje Nedir?
Proje, bir probleme çözüm bulma ya da beliren bir fırsatı değerlendirmeye yönelik, bir ekibin,
başlangıcı ve bitişi belirli bir süre ve sınırlı bir finansman dahilinde, birtakım kaynaklar kullanarak,
kaliteyi göz önünde bulundururken olası riskleri yönetmek şartıyla, tanımlanmış bir kapsama uygun
amaç ve hedefler doğrultusunda özgün bir planı başlatma, yürütme, kontrol etme ve sonuca bağlama
sürecidir.
Türk Dil Kurumuna Göre;
”Değişik alanlarda önceden plan ve programa alınmış, maliyeti hesaplanmış, kurum ve kuruluşların
yönetim organları tarafından onaylanmış, kısa, orta ve uzun vadeye bağlanarak özel kurum veya devlet
adına gerçekleştirilmesi kabul edilmiş bilimsel çalışma tasarısı” olarak tanımlanmaktadır.
Projelerin temel özellikleri
 Özgünlük
 Ölçülebilir
 Tutarlılık ve elde edilebilir
 Somut ve gerçekçilik
 Zaman bağımlı-sınırlı

Bilimsel bir çalışma olan projede,


 Gözlem yaparak bilgi toplama,
 Elde edilen bilgilerin düzenleme,
 Bilgiler arasında neden-sonuç ilişkisini araştırılması

10.1.1. PROJE TÜRLERİ


 Bilimsel Projeler
 Araştırma Projeleri
 Öğrenci Projeleri
 Diğer Projeler
 Mesleki Eğitim Projeleri
 Mimarlık/Mühendislik Projeleri
 Koruma ve Restorasyon Projeleri
 Sosyal Projeler
 Ulusal/Uluslararası projeler
 Destekleme/Geliştirme Projeleri

195 
 
 Kültür/Sanat/Spor Projeleri

10.1.2. PROJELERİ SÜRELERİNE GÖRE SINIFLANDIRMA


2. Kısa Vadeli Projeler: 3 aydan kısa süren projelerdir.
3. Orta Vadeli Projeler: 9-18 ay süren projelerdir.
4. Uzun Vadeli Projeler: 18 aydan fazla süren projelerdir.

10.1.2.1. PROJELERİ BOYUTLARINA GÖRE SINIFLANDIRMA

1. Büyük Ölçekli Projeler:


Yeni bir ürün, teknoloji, yöntem ya da hizmet geliştirilmesi için ilgili tüm alan ve kuruluşların bir
araya gelerek yürüttükleri, bütçesi ve süresi büyük araştırma ve teknoloji geliştirme projeleridir.
2. Orta ve Küçük Ölçekli Projeler:
Üretim zincirinin bir basamağında ihtiyaç duyulan ürün ve araştırmanın; sanayi, araştırma merkezi
ve üniversite işbirliğiyle gerçekleştirilmesidir. Daha özel bir konuya odaklanmış, bütçesi ve süresi daha
küçük araştırma ve teknoloji geliştirme projeleri olarak da tanımlanabilir

PROJE EKİBİ
Bir projenin yürütülmesini başından sonuna kadar üstlenen, ilgili konularda uzman kişilerden
oluşan ve bir amaç etrafında birlikte hareket eden bir gruptur.

PROJE EKİBİ KİMLERDEN OLUŞUR?


Genel olarak projelerde aşağıdaki ekip üyeleri yer alır.
 Proje Yürütücüsü
 Proje Araştırmacısı
 Proje Danışmanı
 Proje Bursiyeri
 Proje Yardımcı Personeli

Proje Yürütücüsü:
 Projenin her aşamasından %100 sorumlu kişidir.
 Sözleşmeye taraf olan, proje yazma, yürütme beceri ve deneyimine sahip, projenin
bilimsel, teknik, idari, mali ve hukuki her türlü sorumluluğunu taşıyan ve yazışmaları
yapan araştırmacıdır.

Proje Araştırmacı:
 Katkı oranı minimum %10 olan kadar projede yer alan ve çalışan kişidir.

196 
 
 Bilimsel ve teknik sorumluluğa katılarak görev alır.
 Üniversitelerde Dr. unvanına sahip olması aranır. Diğer kurumlarda dört yıllık lisans
mezunu olması yeterlidir.
 Kesin raporda ve/veya diğer yayımlarda yazarlar arasında adı geçer.

Proje Danışmanı:
 Özel uzmanlık gerektiren bir konuda bilgisinden yararlanılan uzman olacak şekilde katkısı
%10’dan fazla olmamalıdır.
 Kesin raporda ve/veya diğer yayımlarda yazarlar arasında adı geçer.

Proje Bursiyeri:
 Bilgi-görgü artırma amaçlı projede yer alan Lisans- yüksek lisans-doktora öğrencisidir.
 Proje kabul bütçesinde yazılı miktarda burs alabilir, herhangi bir sorumluluğu yoktur.

Proje Yardımcı Personeli:


 Tam veya kısmi zamanlı, kesin raporda adı geçmeyen Uzman, teknik eleman, teknisyen,
laborant, işçi ve benzeri personeldir.
Proje kabul bütçesinde yazılı miktarda burs alabilir, herhangi bir sorumluluğu yoktur.

PROJE EKİBİ SEÇİMİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER?


 Konu ile ilgili ve bilgili, sorun çözme yeteneğine sahip olmalıdır.
 Gerektiğinde analitik ve gerektiğinde yaratıcı olabilen, özgün ve esnek düşünen ekip
üyeleri olmalıdır.
 Katkı yapabilecek özelliklerde ve buna istekli olmalıdır.
 Sorumluluk alabilen, kısıtlı zaman dilimi içinde çalışabilen özellikte olmalıdır.
 Diğer ekip üyeleri ile uyumlu çalışan, iletişim kurabilen özelliğe sahip olmalıdır.

PROJE EKİBİNİN ÜYE SAYISINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER


 Çalışılan projenin büyüklüğü ve getirdiği iş yükü,
 İlgili fonksiyon ve/veya uzmanlıkların temsili
 Fikir, bakış açısı ve yaklaşımlarda çeşitliliğin sağlanabilmesi,
 Ekip içinde herkesin aktif katılımının, iletişimin ve kaynaşmanın sağlanabilmesi.

Türkiye’de Bazı Araştırma Projeleri


Ülkemizde Araştırma Projelerinden bazıları aşağıdaki şekildedir.
 Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP)

197 
 
 TÜBİTAK Projeleri
 SAN-TEZ Projeleri
 KOSGEB Projeleri

BAP PROJELERİ
BAP (Bilimsel Araştırma Projeleri) toplumsal ya da evrensel düzeyde bilime, ekonomiye, sanata
katkı verebilecek, akademisyen ve öğrenciler için önemli bir deneyim kaynağı olan teorik ya da
uygulamalı yapılan projeler bütünüdür.
Bu uygulama YÖK'ün 01.01.2002 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe aldığı Yükseköğretim
Kurumları Bilimsel Araştırma Projeleri Hakkında Yönetmelik uyarınca gerçekleştirilmektedir.
Üniversitemizin tüm öğretim elemanları BAP Komisyonuna başvurarak lisansüstü öğrencilerin
dahil olacağı bilimsel araştırmaları için kaynak alabilirler.
Fırat Üniversitesi BAP birimi FÜ-BAP olarak bilinmektedir.
FÜ-BAP bünyesinde çok sayıda proje türü vardır.

FÜBAP PROJE TÜRLERİ


1. TIPTA UZMANLIK TEZİ ARAŞTIRMA PROJELERİ: Danışmanları tarafından ilgili
öğrenci ile birlikte sunulur. Tıpta uzmanlık tezi araştırma projeleri otomasyon üzerinden başvuru
yapıldıktan sonra 1 nüsha çıktısı alınarak Bilimsel Araştırma Projeleri (FÜBAP) Koordinasyon Birimi
Koordinatörlüğüne elden teslim edilir.
2. DİŞ HEKİMLİĞİNDE UZMANLIK TEZİ ARAŞTIRMA PROJELERİ: Danışmanları
tarafından ilgili öğrenci ile birlikte sunulur. Diş Hekimliğinde uzmanlık tezi araştırma projeleri
otomasyon üzerinden başvuru yapıldıktan sonra 1 nüsha çıktısı alınarak Bilimsel Araştırma Projeleri
(FÜBAP) Koordinasyon Birimi Koordinatörlüğüne elden teslim edilir.
3. DOKTORA TEZİ ARAŞTIRMA PROJELERİ:
Danışmanları tarafından ilgili öğrenci ile birlikte sunulur.
Proje önce TÜBİTAK'a sunulur ret (bilgi ve belge eksikliği hariç) alır ise FÜBAP'a sunulur.
Doktora tezi araştırma projeleri otomasyon üzerinden başvuru yapıldıktan sonra 1 nüsha çıktısı
Bilimsel Araştırma Projeleri (FÜBAP) Koordinasyon Birimi Koordinatörlüğüne elden teslim edilir.
* ÖNEMLİ NOT
Üniversitemiz Senatosunun 2012-2013/4 sayılı oturumunda almış olduğu 33 sayılı kararı gereği
Doktora Tez Projeleri, Münferit Araştırma Projeleri, Altyapı Ar-Ge Projelerinin TÜBİTAK(1001-
1002-3001 kodlu) veya SAN-TEZ'e sunulması gerekmektedir.

198 
 
4. YÜKSEK LİSANS TEZİ ARAŞTIRMA PROJELERİ:
Danışmanları tarafından ilgili öğrenci ile birlikte sunulur. Yüksek Lisans tezi araştırma projeleri
otomasyon üzerinden başvuru yapıldıktan sonra 1 nüsha çıktısı alınarak Bilimsel Araştırma Projeleri
(FÜBAP) Koordinasyon Birimi Koordinatörlüğüne elden teslim edilir.

5. MÜNFERİT PROJE
Bir akademik dereceye yönelik olmayan projeleridir. Öğretim üyeleri ile uzmanlığını veya
doktorasını tamamlamış öğretim elemanları tarafından sunulurlar. Proje önce TÜBİTAK'a sunulur ret
alır (belge ve bilgi eksikliği hariç) ise FÜBAP'a sunulur. Münferit Araştırma projeleri otomasyon
üzerinden başvuru yapıldıktan sonra 1 nüsha çıktısı alınarak Bilimsel Araştırma Projeleri (FÜBAP)
Koordinasyon Birimi Koordinatörlüğüne elden teslim edilir

6. BAŞLANGIÇ ARAŞTIRMA PROJESİ:


Üniversitemiz Senatosu'nun 14.03.2014 tarihli 2013-2014/7 nolu oturumunda almış olduğu 7.9
numaralı kararı ile bir akademik dereceye yönelik olmayan Doktor öğretim üyelerinin ilk atama
süresince bir defaya mahsus sunabilecekleri projeleridir. Münferit Araştırma Projeleri kapsamında
değerlendirilir ve doğrudan FÜBAP'a sunulur. Projeler otomasyon üzerinden başvuru yapıldıktan sonra
1 nüsha çıktısı alınarak Bilimsel Araştırma Projeleri (FÜBAP) Koordinasyon Birimi Koordinatörlüğüne
elden teslim edilir.

7. PERFORMANS PROJESİ:
Öğretim üyelerinin bir önceki yıl Performans Puanları kullanılarak destek alacakları proje
türüdür. Öğretim üyelerinin bilimsel etkinliklerinin nitelik ve nicelik olarak artırılması amaçlanarak
oluşturulan bir teşviktir. Alt Yapı Projeleri kapsamında değerlendirilir. Projeler otomasyon
üzerinden başvuru yapıldıktan sonra 1 nüsha çıktısı alınarak Bilimsel Araştırma Projeleri (FÜBAP)
Koordinasyon Birimi Koordinatörlüğüne elden teslim edilir. Performans puanlarını oluşturan
aktivitelerin belgelerinin projeye eklenmesi gerekmektedir. Belgelenemeyen aktiviteler puanlamaya
dâhil edilmemelidir. Ek ödenek verilmez

8. KAPSAMLI ARAŞTIRMA PROJELERİ:


Tamamlandığında ilgili alanda önemli yenilikler çıkarma potansiyeli olan, özgün değeri yüksek,
yaygın etkisi ve katma değeri olan bilimsel ve sanatsal araştırma ve geliştirme projeleridir. Kapsamlı
araştırma projelerinde sarf malzeme, makine-teçhizat, hizmet alımı, personel ve seyahat giderleri
karşılanabilir. Projenin amaç ve içeriğine göre bütçe kalemlerinin dağılımının dengeli olması gözetilir.
Proje evrakları 1 nüsha olarak FÜBAP birimine teslim edilecektir

199 
 
9. ALT YAPI DESTEK PROJELERİ:
Üniversitemiz çeşitli birimlerinde var olan araştırma alt yapılarının etkin ve araştırma şartlarına
uygun şekilde kullanılabilmeleri için ihtiyaç duyulan değişikliklerin yapılabilmesi, yazılım ve/veya
donanım eklenerek yeni özellikler kazandırılması için gerekli malzeme, madde, yazılım, yedek parça,
kalibrasyon ve analiz gibi muhtelif ihtiyaçlarının süratli bir şekilde karşılanmasına yönelik proje türüdür
Bunlar dışında FÜBAP bünyesinde aşağıdaki projeler mevcuttur.

10. KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ DOKTORA PROJESİ

11. KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ YÜKSEK LİSANS PROJESİ

12. LİSANS ÖĞRENCİ ARAŞTIRMA PROJESİ

TÜBİTAK
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu veya TÜBİTAK
Türkiye'de bilim ve teknolojiyi teşvik etme, yönlendirme ve popülerleştirmeyi amaçlayan, Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığının ilgili kuruluşlarından olup özel hukuk hükümlerine tâbidir.
TÜBİTAK, 24 Temmuz 1963 tarih ve 11462 sayılı Resmî Gazete 'de yayınlanarak yürürlüğe giren,
17 Temmuz 1963 tarihli 278 Sayılı Kanun ile kurulmuştur.

TÜBİTAK faaliyetlerini aşağıdaki alt birimlerle yürütmektedir.


 ARDEB: TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkanlığı
 TEYDEB: Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı
 BİDEB: Bilim İnsanı Destek Programları Başkanlığı
 BİTO: Bilim ve Toplum Daire Başkanlığı
 ULAKBİM: Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi Müdürlüğü

TÜBİTAK Proje Desteklerini 5 başlıkta vermektedir.


1. TÜBİTAK Akademik Proje Destek Programları
2. TÜBİTAK Sanayi Proje Destek Programları
3. TÜBİTAK Kamu Proje Destek Programları
4. TÜBİTAK Bilimsel Etkinlik Proje Destek Programları
5. TÜBİTAK Bilim ve Toplum Proje Destek Programları

200 
 
1. TÜBİTAK AKADEMİK PROJELERİ

TÜBİTAK Akademik destek programları ikiye ayrılır. Bu destekler Araştırma Destek Programları
Başkanlığı (ARDEB) tarafından yürütülür.
 Ulusal Destek Programları
 Uluslararası Destek Programları

Ulusal Akademik Destek Programları

1000- Üniversitelerin Araştırma ve Geliştirme Potansiyelinin Artırılmasına Yönelik Destek


Programı,
1001- Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı,
1002- Hızlı Destek Programı,
1003- Öncelikli Alanlar Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı,
1004- Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı,

Ulusal Akademik Destek Programları

1005- Ulusal Yeni Fikirler ve Ürünler Araştırma Destek Programı,


1007- Kamu Kurumları Araştırma Projelerini Destekleme Programı,
3001- Başlangıç Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı,
3005- Sosyal ve Beşeri Bilimlerde Yenilikçi Proje Araştırma Destek Programı
3501- Kariyer Geliştirme Programı

Uluslararası Akademik Destek Programları (ERA-NET, İkili ve Çoklu İşbirliği Programları)


COST Bilim ve Teknolojide Avrupa İşbirliği,

1071 Uluslararası Araştırma Fonlarından Yararlanma Kapasitesinin ve Uluslararası ARGE


İşbirliklerine Katılımın Arttırılmasına Yönelik Destek Programı

201 
 
TÜBİTAK Projelerinin Başvuru Dönemleri

Bu programın amacı, üniversitelerin Ar-Ge potansiyellerinin artırılmasına yönelik belirlenecek


çağrı başlıkları kapsamındaki projelerin desteklenmesidir.

202 
 
Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programının amacı, yeni bilgiler
üretilmesi, bilimsel yorumların yapılması veya teknolojik problemlerin çözümlenmesi için bilimsel
esaslara uygun olan projeler desteklemektir.
Altyapı oluşturmaya yönelik olan projeler desteklenmez.

Hızlı Destek Programının amacı, üniversitelerde, araştırma hastanelerinde ve araştırma


enstitülerinde/istasyonlarında yürütülecek acil, kısa süreli, küçük bütçeli araştırma ve geliştirme
projelerine destek sağlamaktır.

203 
 
Bu destek programının amacı, Ulusal Bilim Teknoloji ve Yenilik Stratejisi çerçevesinde
belirlenecek öncelikli alanlarda sonuç odaklı, izlenebilir hedefleri olan, ilgili bilim/teknoloji alanlarının
dinamiklerini gözeten ve yurt içinde yapılan Ar-Ge projelerini desteklemek ve bu projeler arasında
eşgüdüm sağlamaktır.
Altyapı oluşturmaya yönelik olan projeler desteklenmez.

204 
 
1004 Programının amacı, yükseköğretim kurumları araştırma altyapılarının, Ar-Ge/Tasarım
merkezleri ve kamu Ar-Ge birimleri ile iş birliği yaparak ihtisaslaşması ve mükemmeliyet merkezi
haline gelmesi için ulusal hedef ve politikalar kapsamında belirlenen öncelikli alanlarda, yurt içinde
yapılan, izlenebilir hedefleri olan, bilimsek nitelikli, ticarileşme potansiyeli yüksek araştırma
programlarını desteklemektir.

205 
 
Programın amacı; ülkemizde ihtiyaç duyulan, teknolojik dışa bağımlılığımızı azaltacak ve/veya
ülkemizin rekabet gücünü artıracak ulusal/uluslararası yeni bir ürün/süreç/yöntem/model geliştirme
amacına yönelik uygulamalı araştırma ve/veya deneysel geliştirme projelerinin desteklenmesidir.

206 
 
3501 de altyapı oluşturmaya yönelik olan projeler desteklenmez.

207 
 
Araştırmacılara sadece ağ desteği vermesi ve bunu temel amacı olarak edinmesi açısından
alanındaki en önemli yapı COST’tur.
Bu mahiyette Türk araştırmacıların çalışıyor oldukları alanlardaki uluslararası uzman araştırmacılar
ile bir araya gelmeleri ve Türkiye’ye ciddi getirileri olacak uluslararası projelere katılım sağlayacak
konsorsiyumlara ulaşmaları açısından COST son derece önemli fırsatlar sunmaktadır
• COST, özellikle Ufuk 2020 projelerine katılım sağlanabilmesi adına gerekli uluslararası proje
gruplarına en kısa yoldan erişim sağlamaktadır.
• Dolayısıyla ulusal alanda araştırmalarını sürdüren ancak uluslararası alana geçiş yapmak isteyen
Türk araştırmacılar için en ideal program olma özelliğine sahiptir.
• Özel sektör, kamu kurumları ve üniversitelerde tam zamanlı olarak çalışmakta olan tüm bilim
insanlarının COST’tan yararlanabilmesi mümkündür.

208 
 
• COST Aksiyonları kapsamında Yönetim Komitesi ve Çalışma Grubu toplantıları, çalıştaylar,
bilimsel konferanslar, bilimsel kurslar, kısa süreli bilimsel ziyaretler ve aksiyonlar kapsamında
yürütülen çalışmalar sonucu çıkan yayınlar için maddi destek sağlanmaktadır.
• COST Aksiyonlarında görevli bilim insanlarının araştırma desteği ihtiyaçlarının
karşılanabilmesi amacıyla TÜBİTAK tarafından yürütülmekte olan iki adet destek programı
bulunmaktadır.
1. 2515 COST Destek Programı
2. 2519 COST Çalışma Grubu Destek Programı

209 
 
2- TÜBİTAK SANAYİ PROJELERİ
TÜBİTAK Sanayi destek programları ikiye ayrılır. Bu destekler Teknoloji ve Yenilik Destek
Programları Başkanlığı (TEYDEB) tarafından yürütülür.
 Ulusal Sanayi Destek Programları
 Uluslararası Sanayi Destek Programları

Ulusal Sanayi Destek Programları


1501 TÜBİTAK Sanayi ARGE Projeleri Destekleme Programı
1503 Proje Pazarları Destekleme Programı
1505 Üniversite-Sanayi İşbirliği Destek Programı
1507 TÜBİTAK Kobi ARGE Başlangıç Destek programı
1511 TÜBİTAK Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı
1512 Girişimcilik Destek Programı
1513 Teknoloji Transfer Ofisleri Destekleme programı
1514 Girişim Sermayesi Destekleme Programı
1515 Öncül ARGE Projeleri Destekleme Programı
1602 TÜBİTAK Patent Destek Programı
1702 Patent Tabanlı Teknoloji Transfer Destekleme Programı
1707 Siparişe Dayalı ARGE Projeleri için KOBİ Destekleme
SAYEM Sanayi Yenilik Ağ Mekanizması

Uluslararası Sanayi Destek Programları


1509 TÜBİTAK Uluslararası Sanayi ARGE Projeleri Destekleme Programı
1709 EUREKA-EUROSTARS

210 
 
3- TÜBİTAK KAMU PROJELERİ
TÜBİTAK Kamu destek programları ikiye ayrılır.
 Ulusal Kamu Destek Programları
 Uluslararası Kamu Destek Programları

Ulusal KAMU Destek Programları


1007 Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programı
1301 Bilimsel ve Teknik İşbirliği Ağları ve Platformu Kurma Girişimi Programı

Uluslararası KAMU Destek Programları


AB UFUK2020 Destek Programı

211 
 
4-TÜBİTAK Bilimsel Etkinlik destek programları
2223-B Yurt İçi Bilimsel Etkinlik Düzenleme Desteği Programı
2223-C Çok Katılımlı Uluslararası Etkinlik Düzenleme Desteği Programı
2223-D İkili İşbirliği Anlaşmaları Çerçevesinde Etkinlik Düzenleme Desteği programı
2237-A Bilimsel Eğitim Etkinlikleri Desteği programı (yurt içinde düzenlenecek olan
teorik/uygulamalı bilimsel eğitim etkinliklerinin (kurs ve seminer) düzenlenmesine
2237-B Proje Eğitimi Etkinliklerini Destekleme Programı (proje yazma süreci, bu süreçte yer alan
bilimsel yaklaşımlar, proje yönetimi, bütçelen dirilmesi vb katılımcıların aktif olarak katıldığı
uygulamalı araştırma projesi hazırlama tekniklerinin öğretilmesine yönelik)

5- TÜBİTAK BİLİM ve TOPLUM PROJELERİ


TÜBİTAK’ın temel amaçlarından birisi olan, toplum genelinde bilim okur-yazarlığını teşvik
etmek, bilim, teknoloji, yenilik kültürünün gelişmesini ve yerleşmesini sağlamak amacıyla
gerçekleştirilen çalışmalar Bilim ve Toplum Daire Başkanlığı tarafından yürütülmektedir.

TÜBİTAK BİLİM ve TOPLUM PROJELERİ


Ulusal Bilim ve Toplum Destek Programları
4007 Bilim Şenlikleri Destekleme Programı
4003 Bilim Merkezi Kurulması Destekleme Programı
4004 Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları
4006 TÜBİTAK Bilim Fuarları Destekleme Programı
5000 Dijital İçerikli Açık Ders Kaynakları Destekleme Programı
4005 Yenilikçi Eğitim Uygulamaları Destekleme Programı

Uluslararası Bilim ve Toplum Destek Programları


UFUK2020 Destek Programı

SAN-TEZ PROJELERİ
Sanayicilerimizin Ar-Ge'ye dayalı ihtiyaçlarının, üniversite-sanayi işbirliği ile üniversite
bilimselliği kapsamında çözüme kavuşturulması, "İnovasyon ve Ar-Ge’nin önemini kavramış kendi
teknolojisini üreten ve satan, rekabet gücü yüksek bir Türkiye" vizyonuna önemli bir katkı sağlamak
amacıyla uygulamaya koyulan bir programdır.
San-Tez Programının Hedefleri;
1. Üniversite-sanayi-kamu işbirliğini kurumsallaştırmak,
2. Katma değeri yüksek, teknoloji tabanlı ürün ve üretim yöntemleri geliştirilmesi desteklenerek
ülkemizin dünya pazarında rekabet gücünün yükseltilmesine yardımcı olmak,

212 
 
3. KOBİ’lerin teknoloji ve AR-GE kültürü edinmelerini sağlamak,
4. Özellikle, sanayimizin %98’ini oluşturan ve halen geleneksel üretim yöntemi ile çalışmaya
devam eden KOBİ’lerimizi teknolojik ürün ve üretim yöntemlerini kullanmaya cesaretlendirmek,
5. Bu işletmelerin kendi öz varlıklarıyla gerçekleştiremeyecekleri AR-GE, teknoloji ve inovasyona
yönelik çalışmaların hem üniversite hem de devlet desteği ile gerçekleştirilmesini sağlamak,
6. Üniversitede yapılan akademik bilginin ticarileşmesini sağlamak,
7. Akademisyenler ve üniversite mezunu gençler arasında şirketleşme kültürünü yaygınlaştırarak
yenilikçi yeni şirketler doğmasını sağlamak,
8. Üniversitelerde doktora veya yüksek lisans programlarında öğrenim gören öğrencilerin tez
konularının KOBİ’ler tarafından talep edilen, imalat sanayine yönelik yeni teknolojilere dayalı ürün,
üretim yöntemi ve AR-GE tabanlı ihtiyaçlara yönelik olarak belirlenmesini sağlamak,
9. Bu projelerde daha fazla sayıda yüksek lisans ve doktora öğrencisinin desteklenmesini
sağlayarak nitelikli eleman sayısının artırılmasına yardımcı olmaktır.

San-Tez TÜBİTAK
Sanayi Tezleri (San-Tez) programı; “Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Tarafından
Yürütülen Tekno girişim Sermayesi Desteği Programı ile Sanayi Tezleri (San-Tez) Programının Türkiye
Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Tarafından Yürütülmesine İlişkin Protokol” uyarınca
TÜBİTAK’a devredilmiştir.

San-Tez Projesinden Kimler Yararlanabilir?


Sektör ve büyüklüğüne bakılmaksızın firma düzeyinde katma değer yaratan, ülkemizde yerleşik
işletmeler ve üniversitelerin işbirliği ile hazırlanacak projeler bu programdan yaralanabilir.

KOSGEB NEDİR?
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi
Başkanlığı (KOSGEB), Türkiye’deki küçük ve orta ölçekli işletmelerin ekonomideki rolünü ve
etkinliğini artırmak, rekabet güçlerini artırmak ve sanayide entegrasyonu ekonomik gelişmelere uygun
biçimde gerçekleştirmek amacıyla kurulmuş kamu kurumudur.

KOSGEB DESTEKLERİ
AR-GE, Teknolojik Üretim ve Yerlileştirme Destekleri
1. Ar-Ge, Ür-Ge ve İnovasyon Destek Programı
2. AR-GE ve İnovasyon Destek Programı
3. Endüstriyel Uygulama Destek Programı
4. KOBİ Teknolojik Ürün Yatırım Destek Programı
5. Stratejik Ürün Destek Programı

213 
 
KOSGEB DESTEKLERİ
1. Ar-Ge, Ür-Ge ve İnovasyon Destek Programı
Ar-Ge, Ür-Ge ve İnovasyon Destek Programının amacı;
a) Araştırma-geliştirme (Ar-Ge) ve İnovasyon projeleri aracılığıyla bilim ve teknolojiye dayalı yeni
fikir ve buluşlara sahip küçük ve orta büyüklükte işletmeler (KOBİ) ile girişimcilerin; yeni bir ürün,
yeni bir süreç ve/veya yeni bir hizmet üretmelerinin veya iyileştirmelerinin,
b) Ürün geliştirme (Ür-Ge) faaliyetleri ile değişen pazar taleplerine ve teknolojik gelişmelere uyum
sağlamaları amacıyla, KOBİ’ler tarafından orijinal, iyileştirilmiş veya değiştirilmiş yeni ürünlerin
üretilmesinin sağlanmasıdır. 750.000 Tl ye kadar Proje teklif çağrıları ile 6.000.000 liraya varan destek
sağlamaktadır.

2. AR-GE ve İnovasyon Destek Programı


Ar-Ge ve İnovasyon Destek Programın amacı;
Desteklenecek araştırma-geliştirme ve inovasyon projeleri aracılığıyla bilim ve teknolojiye dayalı
yeni fikir ve buluşlara sahip küçük ve orta ölçekli işletmeler ile girişimcilerin yeni ürün, yeni süreç, bilgi
ve/veya hizmet üretmelerini sağlamaktır (Bu destek programı, Teknoloji, Yenilik ve Yerlileştirme
Dairesi Başkanlığı tarafından tasarlanmıştır). AR-GE inovasyon projelerine 750.000 liraya kadar destek
vermektedir.

3. Endüstriyel Uygulama Destek Programı


Endüstriyel Uygulama Programı kapsamı; yeni bir ürün/hizmetin; üretilmesi, kalitesinin artırılması,
maliyet düşürücü nitelikte yeni tekniklerin uygulamaya alınması, ürün veya süreçlerinin pazara uygun
biçimde ticarileştirilmesi amacıyla hazırlanan projelerin KOSGEB tarafından desteklenmesidir. 818.000
liraya kadar destek vermektedir.

4. KOBİ Teknolojik Ürün Yatırım Destek Programı


Orta yüksek ve yüksek teknoloji alanlarında üretime dayalı projeleri 6.000.000 lira’ya kadar destek
verilebilmektedir.

KOBİ Teknolojik Ürün Yatırım Destek Programı amacı


(a) Ar-Ge/yenilik faaliyetleri sonucu ortaya çıkan ürünlerin üretimini ve ticarileştirilmesini
(b) Orta - yüksek ve yüksek teknoloji alanında yer alan ve cari işlemler hesabına katkı sağlayacak
ürünlerin üretimini ve ticarileştirilmesini sağlamak amacıyla işletmelerce gerçekleştirilecek yatırımları
desteklemektir.

5. Stratejik Ürün Destek Programı


Program 6.000.000 lira’ya kadar destek vermektedir. Proje süresi 36 aydır.

214 
 
Stratejik Ürün Destek Programının amacı
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca yürütülen Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı
kapsamında Türkiye’de orta-yüksek ve yüksek teknoloji seviyeli sektörlerdeki katma değeri yüksek
ürünlerin ve bu sektörlerin gelişimi için kritik önemi haiz ürünlerin üretimini artırmaya yönelik
yapacağınız yatırım projelerinin desteklenmesidir.

215 
 
FBE610-11.HAFTA DERS NOTU
HAFTA:11. BÖLÜM DİJİTAL KAYNAKÇA YÖNETİM PROGRAMLARI (REFERANS
YÖNETİM ARAÇLARI)
Günümüzde akademik alanda disiplin sayısının çoğalması, bu disiplinler arasındaki ilişkilerin
gittikçe girift bir hal alması ve tüm bunların neticesinde akademik eserlerin sayısının ve iş yükünün
artması bilimsel çalışma süreçlerini zorlaştırmaktadır. Bilimsel ve akademik alana yapılan katkıların
artması adına bu süreçleri hızlandırmak ya da kimi aşamalarda kolaylık sağlamak bugün büyük önem
taşımaktadır. Dijital kaynakça yönetim programları bilimsel ve akademik çalışmalar için referans
bilgisi oluşturma, bunları düzenleme ve kaynakça oluşturma işlemlerini hızlı ve kolay bir biçimde
yaparak süreçlerin ciddi anlamda kısalmasını sağlamaktadır. Özellikle kimi okullar ya da akademik
platformların yazılacak olan eserlerin APA, MLA gibi bilinen alıntılama stilleri dışında stiller tercih
etmesi durumunda dijital kaynakça yönetim programları farklı alıntılama biçimleri üzerinde de
kolaylık sağlamaktadır. Akademik çalışma dostu olan bu programlar temelde çalışmaların hızlandırıp
aynı zamanda eserlerdeki referans ve kaynakça alanlarının bir örnek ve hatasız olmasını sağlarken,
akademik yayınların yazım ve değerlendirme aşaması hız kazanmaktadır.
Akademik çalışmaların temel bileşeni olan literatür taraması sonrası, eser içerisinde yapılan atıfları
biçimlendirmek, düzenlemek ve sıralamak büyük önem taşımaktadır. Zira yapılacak küçük bir hata
sebebiyle intihal durumuyla karşılaşma ihtimali akademik çalışmalar için riske edilemeyecek derecede
önemli bir durumdur. Bu türden çalışmalara kolaylık sağlamak amacıyla geliştirilen EndNote,
Mendeley, RefWorks ve Zotero gibi programlar bugün ciddi bir kullanıcı sayısına sahiptir. Bunlar
aşağıdaki özellikler gibi bazı farklılıklar gösterirler;
 Yazarların yayıncılara ait alıntı ve referans yapma stilini seçerek çalışmalarına otomatik
olarak referans ve alıntı eklemesi,
 Çevrimiçi veri tabanlarından aratılan referansların araştırma dosyalarının içerisine
eklenmesi,
 Birbirlerine göre sundukları ek hizmetler,
 Fiyat, kullanım kolaylığı

11.1. ENDNOTE
Yayınların ve Tezlerin yazımı esnasında alıntı ve referans düzenlemesi yaparken kullanılan
programlardan biri olan, kaynakça, alıntı ve referans yayınlamak, yönetmek için Thomson Reuters
tarafından geliştirilen endüstriyel bir yazılımdır. Veri tabanlarında arama yapmak, referansların,
resimlerin ve tam metin belgelerinin yönetilmesi ve anında alıntı listelerinin oluşturulması için
kullanılır[1].
2020 yılının Ekim ayında Microsoft, Aralık ayında ise MacOS işletim sistemleri için çıkan EndNote
20, eski sürümlerine göre oldukça sade, basit ve kullanışlı bir ara yüze sahiptir.

216 
 
Masaüstü uygulaması ve çevrimiçi ve seçenekleri ile farklı alanlarda çalışmaya açık olan bu
programda kullanıcılar, kitaplık oluşturup buna isim verilebilir iken, aynı zamanda kitaplık içerisinde
farklı klasörler oluşturarak dosyalama işlemini karmaşıklık yaşamadan sağlayabilmektedirler.
Sekmelerin düzenlenip kişiselleştirilmesine imkân sağlayan EndNote, referans girişlerinde de
kullanıcılara çeşitlilik sunmaktadır.
Bu dijital kaynakça yönetim programı sanat eseri, görsel-işitsel materyal, blog yazısı, makale
çeşitleri, röportaj, çevrimiçi veri, sosyal medya, kitap ya da kitap bölümü, televizyon bölümü ve
yayınlanmamış çalışmayı da içinde barındıran 48 adet referans biçimine uyum göstermektedir. EndNote
referans mecralarında sunduğu çeşitliliği referans biçimlerinde de sağlamaktadır. Elle referans girişi,
otomatik referans oluşturma, oluşturulan referansı APA, Chicago, Harvard, MLA gibi farklı biçimlere
dönüştürme imkânı sağlayan program toplamda 6926 referans biçimini desteklemektedir. Ek olarak
EndNote ile “Cite While You Write” özelliği sayesinde Microsoft Word programında metin içinde atıf
yapılırken kaynakçanın da otomatik olarak eklenmesi mümkün olmaktadır.
Akademik çalışmaların en önemli aşamalarından biri olan literatür taramasında kolaylık sağlayan
EndNote, özellikle Web of Science, PubMed, ArXiv ya da iletişim öğrencileri için önem taşıyan London
College of Communication gibi veritabanlarına erişim sağlamakta ve bu veri tabanlarından programa
basit bir şekilde veri aktarımı sağlayabilmektedir. Çevrimiçi ya da yerel arama biçimlerini sağlayan
program, etiketleme yapmayı ve referanslara elle tam metinleri eklemeyi mümkün kılmaktadır. Bunların
yanında kullanıcılar için tam metni olmayan referansların metinlerini de sistemine ekleyebilmektedir.
Genel itibariyle bakıldığında basit arayüzü ve sağladığı kullanım kolaylığı ile akademik iş yükünü
ciddi anlamda azaltan EndNote, veritabanlarına geniş erişim ve referanslarda sağlamış olduğu çeşitlilik
ve değişim imkânı ile kullanıcıların uzun zaman harcadığı tüm süreçleri kısaltmaktadır. En eski dijital
kaynakça yönetim programlarından olan EndNote bugün hâlâ güncelliğini korumaya devam etmektedir.
EndNote Web’i kullanmak için [2]:
1 - Kütüphane web sayfasına (library.bilgi.edu.tr) giriniz ve “Databases” linkine tıklayınız.

217 
 
2- Alfabetik olarak “EndNote Web” veri tabanını bulunuz ve linkine tıklayınız.

3- Burada “Register” kısmından kendinize bir hesap oluşturunuz.

218 
 
4- Kaydınızı oluşturduktan sonra Microsoft Word ile EndNote entegrasyonunu sağlamak için
“Download “ sayfanızı bulacaksınız. EndNote’u bilgisayarınza kurmak için size uygun olan versiyonu
bilgisayarınıza indiriniz.

5- Eklenti indirilip kurulduktan sonra Microsoft Word’ü açtığınızda “Endnote Web” sekmesini
göreceksiniz.

6- Örneğin “Business Management” konusunda bir makale yazıyoruz ve bununla ilgili makaleler bulup,
Endnote Web hesabımıza eklemek istiyoruz. Bunun için Bilgi Kütüphanesi web sayfamızdan “Articles
and More” a tıklayıp konumuzu ya da anahtar kelimemizi yazıp arıyoruz.

219 
 
7- Çıkan sonuçlardan birinin başlığına tıklıyoruz.

8- Buradaki makale bilgilerinden Export’a tıklıyoruz.

9- Direct Export to EndNote Web’e tıklayıp kaydediyoruz.

220 
 
10- Kaynak bilgileri EndNote Web’e aktarılıyor.

11- Ardından bir Word dokümanı açıyoruz ve makalemizi yazmaya başlıyoruz. Atıf yapacağımızda

12- Insert Citation’a basarak atıf yapacağımız kaynağı seçip Insert’e basıyoruz.

221 
 
13- Böylece hem atı yapmış oluyoruz hem de kaynakçamız otomatik olarak oluşmaya başlıyor.

Kaynakçanız online ortamda tutulmuş oluyor ve metin içerisinde değişiklik yaptığınızda otomatik
olarak güncelleniyor. Dilerseniz daha detaylı kullanım
video’sunu http://www.youtube.com/watch?v=j26ZgbNngkM linkinden izleyebilirseniz.

11.2. MENDELEY
Araştırmaları organize etmeye, diğer araştırmacılar ile çevrimiçi çalışmaya ve en sonunda
araştırmaları keşfetmeye yarayan, ödeme gerektirmeyen bir referans yönetim programı ve akademik
sosyal ağdır. Program kitaplık oluşturma, bu kitaplığı düzenleme, çevrimiçi sitelerden veri çekme ya da
manuel olarak veri ekleme, bunları otomatik bir biçimde isimlendirme, not ekleme, MS Word programı
ile uyumu bir biçimde referansları yönetme ve tüm bunları çevrimiçi gruplarla paylaşma gibi çeşitli
özellikler sağlamaktadır[3,4]. Bu aracın kullanıcılara sağlayacağı faydaları şu şekilde özetleyebiliriz;
 Otomatik bibliyografiler oluşturulabilir.
 Kolaylıkla çevrimiçi olarak diğer araştırmacılarla işbirliği yapılabilir.
 Okunan makaleleri temel alarak, aynı konuda okunabilecek başka makaleler önerir.
 Araştırmacı çevrimiçi olarak herhangi bir yerden makalesine ulaşabilir
 Otomatik bibliyografiler oluşturulabilir.
 Kolaylıkla çevrimiçi olarak diğer araştırmacılarla işbirliği yapılabilir.
 1000 ve üzerinde dergi için atıf biçimlerine ulaşabilir ve atıf yöntemi seçimi ile yeni
biçimler oluşturuşabilir.
 Birden fazla PDF dosyasını aynı anda açabilir, sürekli olarak araştırma dosyana dönüş
yapabilir, ayrıca yanına notlar alınabilir.
 iPhone ve iPad uygulamaları ile yolculuk sırasında veya herhangi bir süreçte makalelerin
okunmasına olanak sağlar.
2008 yılında Elsevier firması tarafından geliştirilen Mendeley Mac OS,
Microsoft ve Linux işletim sistemlerinde çalışabilme özelliği ile öne çıkmaktadır. 2020 yılında yeni
sürümü Mendeley v2.43.0’ı tanıtan Elsevier, önceki sürümlerine kıyasla daha ince hatlar ve zarif bir

222 
 
tasarım kullanarak Google Drive benzeri bir ara yüzü tercih etmiştir. 2 GB kullanım alanı sağlayan tüm
sürümlerini kullanıcılara ücretsiz sunan program, masaüstünde, çevrimiçi her alanda ve mobil uygulama
olarak kullanılmaktadır. Mendeley’in ek depolama alanı sunan ücretli versiyonu ise
Türkiye’de Tübitak tarafından EKUAL kapsamında satın alınmakta ve diğer EKUAL veri tabanları ile
birlikte bütün üniversite kütüphanelerine sunulmaktadır. Üye üniversitelerin öğrencileri ise 100 GB
kişisel alan, 100 GB paylaşılan depolama alanı kullanabilmektedir.
Mendeley yalnızca dijital kaynakça yönetim programı değil, aynı zamanda
Academia veya Researchgate benzeri akademik bir sosyal ağ niteliğindedir. Bu ağ içerisinde akademik
yayınların paylaşımı yapılabilmekte ve gruplara üye olunabilmektedir. Ek olarak Mendeley’de
özgeçmiş oluşturulabilirken ve iş başvuruları yapılabilmektedir.
Genel itibariyle bakıldığında sade ve geniş kapsamlı kullanım alanı sağlayan Mendeley, akademik
çalışma, paylaşım ve istihdam alanlarında kullanıcıya yardımcı olmaktadır. Kullanıcıları akademik
çalışma sürecinin biçimsel külfetinden kurtaran bu dijital kaynakça yönetim programı ücretsiz olması
ve sağladığı imkânların çeşitliliği ile öne çıkmaktadır.

Mendeley’ i kullanmak için:


1. https://www.mendeley.com adresine gidiniz; karşınıza yandaki gibi bir ekran çıkacaktır.
2. “Create a free account” alanına tıklayınız.

3. Çıkan ekrana kurumsal mail adresini girip hesap oluşturmak için gerekli bilgileri doldurunuz.
 Kurumsal sürüm için @firat.edu.tr uzantılı mail adresini kullanınız.
 Kurumsal mail adresiniz ile kayıt olmanız halinde size 5 GB hafıza depolamanıza izin
verilecektir.

223 
 
4. Mendeley Web hesabınıza giriş yaptıktan sonra, Mendeley yazılımını bilgisayarınıza kurmak
için “Download Mendeley” ikonunu tıklayınız.
5. Bilgisayarınıza uygun versiyonu seçerek desktop kurulumunu gerçekleştiriniz. (Windows, Mac,
Linux)

224 
 
225 
 
6. Mendeley desktop kurulumunu gerçekleştirdikten sonra hesabınız için oluşturmuş olduğunuz
kullanıcı adı ve şifre bilgileri ile programa giriş yapınız.

226 
 
7. Mendeley Atıf eklentisini kurunuz. Kurulduktan sonra eklenti Microsoft Word menüsünde
görülecektir.

227 
 
 Tools alanından Mendeley Web Importer’ı kurduğunuzda web üzerinden bulduğunuz
kaynakları Mendeley’e aktarabilirsiniz.

8. Atıf yapmak için ilk olarak bir cümle seçiniz ve kopyalayınız. Atıf yapmak istediğiniz makaleyi
seçmek için «Insert Citation» bölümünü tıklayınız.

228 
 
9. Atıf yapmak için Go To Mendeley ikonunu tıklayınız. Bu durumda alıntı cümlesi karşınıza
çıkacaktır. Bu süreç Microsoft Word programı ve bu programda yer alan Mendeley menüsünde
yapılmaktadır.

229 
 
10. Atıf yaptığınız makale üzerinde Cite ikonunu tıklayınız. Atıfınız işaretlenen yerde görünecektir.

11. Atıfınıza ait Kaynakça için Insert Bibliography ikonunu tıklayınız.

230 
 
231 
 
12. Mendeley Web Importer sekmesi Google Chrome tarayıcısında yukarıdaki gibi sağ üstte
görünecektir.

232 
 
13. Google Akademik üzerinden bulduğunuz kaynakları ekleyebilirsiniz. Anahtar kelimenizi arama
motoruna yazınız.
14. . Anahtar kelimeyi girdikten sonra ekranda çıkan Kaynağı Mendeley’e eklemek için Mendeley
Web Importer düğmesi tıklanır ve açılan sayfada save ikonu tıklanır.
15. Mendeley Web üzerinden kaydettiğiniz kaynağı, Mendeley Desktop içerisinde görmek için
“Sync” düğmesine tıklayıp senkronize işlemini gerçekleştiriniz.

11.3. REFWORKS
2001 yılında ProQuest LLC tarafından geliştirilen RefWorks, web tabanlı bir alıntı ve referans
düzenleme programıdır. Çevrimiçi bir şekilde kişisel bir veri tabanı oluşturup organize etmeye yarayan
bu program, çevrimiçi olan ve veri tabanlarında tam metin arama özelliğine sahip Flow ve çevrimdışı
çalışma olanağı sağlayan Write-And Cite adlı iki farklı hizmet sunmaktadır.
Birden fazla işletim sisteminde çalışabilen RefWorks, Microsoft Word ile uyumlu bir şekilde
çalışarak alıntı ve referans düzenlemeye, depolamaya ve bu belgeleri çevrimiçi gruplarla paylaşmaya
olanak sağlar.

233 
 
Kullanıcıların referans veri tabanları, internet bağlantısı olan herhangi bir bilgisayardan
erişilmesine ve güncellenmesine izin verecek şekilde çevrimiçi olarak saklanır. Kurumsal lisanslar,
üniversitelerin tüm öğrencileri, öğretim üyeleri ve personeli adına RefWorks'e abone olmalarına izin
verir. Bireysel lisanslar da mevcuttur. Yazılım, bir kullanıcının RefWorks hesabından, kurumun
kütüphanesinin abone olduğu dergilerin elektronik baskılarına bağlanmayı sağlar. Bu bağlantı, bir
kurumun OpenURL çözümleyicisini dahil ederek gerçekleştirilir.
Pek çok bibliyografik veri tabanı sağlayıcısı, referansları doğrudan RefWorks'e gönderme
becerisini uygulamaya koymuştur. Bazı durumlarda (örneğin PubMed ) referans alıntıları kullanıcının
bilgisayarına metin dosyaları olarak kaydedilmeli ve ardından RefWorks'e aktarılmalıdır.
Write-N-Cite adlı bir kelime işlemci entegrasyon aracı, kullanıcıların RefWorks hesaplarından
Microsoft Word belgelerine referans kodları eklemelerine olanak tanır, bu kodlar daha sonra çeşitli
stillerde metin içi alıntılar ve referans listeleri oluşturmak için biçimlendirilebilir [5,6]. Mac için Write-
N-Cite'ın (WNC4) yeni bir sürümü 2012'nin başlarında piyasaya sürüldü.
RefWorks’ü kullanmak için:
RefWorks, Microsoft Word için , RefWorks hesabınızdan herhangi bir alıntıyı, seçtiğiniz herhangi
bir alıntı stilinde tam olarak biçimlendirilmiş bir Word belgesine bırakmanıza olanak tanıyan bir eklenti
sunar . Ayrıca bir kaynakça oluşturur ve otomatik olarak günceller veya alıntı yapılan sayfalarda çalışır.
Bu eklentiyi kullanmak, alıntılar ve biçimlendirme için daha az, asıl yazma çalışması için daha fazla
zaman harcamanıza yardımcı olabilir.

Eklentinin iki sürümü vardır. Write-n-Cite eski sürümdür ve Word 2013 ve önceki sürümlerle
çalışır. Yeni sürüme RefWorks Citation Manager adı verilir ve Word 2016 ve sonraki sürümlerle çalışır.
Aracı yükleme ve kullanma talimatları için aşağıdan ihtiyacınız olan sürümü seçin.

234 
 
235 
 
236 
 
237 
 
11.4. ZOTERO
Zotero, alıntı ve referans bilgilerini toplamak ve yönetmek için kullanılan, açık kaynak kodlu bir
alıntı ve referans düzenleme programıdır. 2006 yılında George Üniversitesi tarafından geliştirilen
Zotero, web sayfalarından, kütüphane kataloglarından, veri tabanlarından otomatik olarak alıntı
yapmak, saklamak ve kullanıcıların kendi araştırma notlarını kaydetmek gibi iyi tasarlanmış
özellikleriyle diğer alıntı ve referans programlarından sıyrılmaktadır.
Aynı zamanda, çevrimiçi kaydedilen dosyalarla senkronize hale getirilebilen alıntı ve referanslar
ile ilgili bilgilere, herhangi bir yerden erişime imkân sağlamaktadır. Kaydedilen bu bilgiler, çevrimiçi
gruplarla paylaşılabilmektedir. Ücretsiz hesap 300MB çevrimiçi depolama alanı içerir. Çevrimiçi
depolamayı arttırmak isteyenler için ücretli seçenekler mevcuttur.
Zotero, kişisel araştırma asistanıdır. Dokümanları toplamaya, düzenlemeye, atıf yapmaya, diğer
araştırmacılarla paylaşmaya yarayan ücretsiz, kullanımı kolay bir programdır. Diğer programların
Türkçe menüsü olmamasına karşın Zotero’da Türkçe dil seçeneği mevcuttur. İşletim sistemi olarak
Windows, Macintosh, Linux ile uyumludur. Kelime işlemci programlarından Microsoft Word, Libre
Office programlarıyla uyumlu çalışmaktadır.
Kitap, makale, tez, blog yazısı, günlük, röportaj, e-posta, mektup, deşifre, vb. tanımlı pek çok hazır
seçenek arasından uygun seçimi yaparak metin girdilerinizi yönetmeye başlayabileceğiniz uygulamaya
dair öne çıkan özellikleri şu şekilde sıralayabiliriz.
Word, LibreOffice gibi kelime işlemcilerle bütünleşik olarak çalışabilme,
Gelişmiş atıf sistemi ve şablonları,
Senkronizasyon ve online erişim özelliği ile oluşturulan kütüphaneye her yerden erişebilme,
İnternet sayfalarındaki kitap, makale ve diğer dokümanların bilgilerini hızlı bir şekilde içe
aktarabilme ve kaynak gösterebilme,
Oluşturulan kütüphane üzerinden kaynakça yönetimi gerçekleştirebilme,
Lokal veri tabanı oluşturabilme,
Kaynakça veri tabanı oluşturabilme ve düzenleme,
Kütüphane içeriğinde dokümanların kayıt altına alınması ve veri dosyalarının saklanabilmesi,
Kullanıcı ve kullanıcı gruplarıyla paylaşabilme.
Kaynakça oluştururken kullanacağınız biçemler arasında üniversitenizin ya da akademik
kuruluşunuzun kabul ettiği biçem yok ise, Zotero > Tercihler > Gönderme Yapmak > Stiller yolu ile ek
kaynakça biçemlerini uygulamaya dâhil edebilirsiniz[8]. Bu stilleri Zoreto Style Repository sayfasından
indirebilirsiniz. Örneğin APA (American Psychological Association) kaynak gösterme biçimini 6.
sürümü itibariyle (American Psychological Association 6th edition (Turkish)) Türkçe destekli şekilde
kullanabilirsiniz[9].

238 
 
Zotero’yu kullanmak için [10]:

239 
 
240 
 
FBE610 12. HAFTA DERS NOTU

BİLİMSEL YAYIN HAZIRLAMA TEKNİKLERİ VE İLGİLİ SÜREÇLER


Bilimsel bir araştırma, sonuçları açıklanmadan bitmiş sayılmaz. Araştırma veya projenin
tamamlanmış olduğunun göstergesi, elde edilen sonuçların makaleye dönüştürülerek bilimsel bir
dergide yayınlanmasıdır. Bu nedenle, bilim insanı çalışmalarını bilim dünyasında sergilemelidir
(Medawar, 1999). Araştırma sonuçlarının bilimsel makale haline getirilip paydaşlara iletilmesi, alanla
ilgili diğer bilim insanı veya araştırmacıların bu çalışmaya ulaşabilmesi ve değerlendirebilmesi
önemlidir (Tiryaki, 2014). Ayrıca, araştırıcının çalışmasını bilim dünyasına sunma cesaretini
göstermesi, alanıyla ilgili bilimsel literatüre hakim olduğunun da bir göstergesidir (Güzeldemir, 2014).
Bilimsel makale, orijinal araştırma/deneme/analiz sonuçlarının konunun uzmanı olan hakemlerin
değerlendirmesinden sonra ortaya çıkan bir rapordur. Başarılı bir araştırma makalesi, alanla ilgili diğer
bilim insanlarına mevcut gözlem ve bulgularını değerlendirmeye ve gerektiğinde bu çalışmayı
tekrarlamalarına imkân verir. Bununla birlikte orijinal veya özgün olmayan tarama/derleme/inceleme
makaleleri de vardır. Bu tip çalışmalarda başarı için yazarın yapacağı derleme konusundaki literatüre
hâkim olması makalesini güncel bilgilerle donatması önemlidir. Ancak bunu başarabilmesi için
araştırmacının da mevcut konuda çok sayıda orijinal çalışma yapmış olması gerekir. Bu nedenle bilim
dünyasında çalışmalarına yeni başlayan genç araştırmacıların derleme makalesi yapması uygun değildir
(Tiryaki, 2014).
Bilimsel bir makalede ana yapı; giriş, materyal ve metot, sonuçlar, tartışma bölümlerinden meydana
gelir (Day, 2005). Bilimsel makale yazımında yazarların kullandıkları dile hakim olmaları, akıcı bir dil
ile makaleyi anlatabilmeleri yayınlanabilmesi için önemli bir kriterdir (Karaman, 2014).
Makale yazma işlemine hangi bölümden başlanmalıdır? Başlık ve özet en başta gelmekle birlikte,
tecrübeli olan araştırıcılar bunları makaleyi yazdıktan sonra ele alırlar. Bununla birlikte yazacağınız
makalenin ana hatlarını ve yaklaşık bir başlığın sınırlarını koymazsanız konu çok farklı boyutlara
gidebilir. Ayrıca, makaleyi ne zaman yazacağınız da önemlidir. Araştırmayı bitirip verileri dosyalayıp
kaldırırsak ve uzun süre sonra makaleyi yazmak istersek tüm verileri tekrar sindirmemiz gerekir. En iyi
zamanlama araştırma ya da proje devam ederken makaleyi yazmaya başlamaktır. Elde edilen bilgi ve
veriler taze olduğundan işimiz kolaylaşır. Özellikle materyal ve metot bölümü elimizin altındayken
yazmaya başlamalıyız. Ayrıca, makalenin ortak yazarlarının olması durumunda, makale yazımı için
onlara danışılması gerekebilir (Tiryaki, 2014).
Bilimsel bir araştırmanın çıktılarını makale haline dönüştürebilmek kadar, bu makalenin uygun bir
bilimsel dergide yayınlanması ile ilgili süreçler hakkında bilgi sahibi olmak da önemlidir. Bu bölümde
bilimsel yayınlar ve hazırlama teknikleri ile ilgili süreçler hakkında bilgiler verilmektedir.

241 
 
Bilimsel Makalenin Özellikleri
Bilimsel bir makalede olması gereken özellikler aşağıda özetlenmiştir (URL-1, 2021):
 Makale özgün değer taşımalıdır. Aşırma ve kaynak göstermeme gibi intihal içermemeli,
önceden yapılmış bir çalışmanın tekrarı olmamalı,
 Ekonomiye ve uygarlığa katkı sağlamalı,
 Bilimsel bir yaklaşımla ele alınmalı,
 Farklı düşünce ve bakış açılarını içermeli,
 Diğer çalışmalara referans verilebilecek kalitede olmalı,
 Yeni çalışmaları doğurmalıdır.

Bilimsel Yayın Türleri


Bilimsel yayın türleri aşağıda verilmiştir (URL-1, 2021):
Lisansüstü Tez Makalesi: Doktora veya yüksek lisans tez çalışmasına ait özgün bilimsel verilerin
kullanılarak yazıldığı makalelerdir.
Araştırma Makaleleri: Temel ve uygulamalı bilim alanlarında teorik, hesaplamalı veya deneysel
özgün bilimsel çalışmaların bulgu ve sonuçlarını içeren makalelerdir.
Derleme ve (Literatür) Tarama Makaleleri: Bu makaleler yeni bir araştırmayı tarif etmez. Belirli
bir konuda daha önce yayınlanmış araştırmaların sonuçlarının değerlendirilmesi ve tartışılması
amacıyla, konunun uzmanı tarafından yazılmışlardır. Yeterli sayıda bilimsel makaleyi tarayıp, konuyu
bugünkü bilgi ve teknoloji düzeyinde özetleyen, değerlendiren ve bulguları karşılaştırarak yorumlayan
makaleler bu grupta yer alır. Derleme makalelerinde temel ve uygulamalı bilim alanlarındaki gelişmeler,
yeni teknik ve uygulamalar değerlendirilir.
Konferans Bildirisi: Bir konu hakkındaki özgün düşünceleri bilimsel bir üslupla mevcut alanın
uzman ve paydaşları önünde sunmak üzere hazırlanmış olan çalışmalardır. Bunlar poster (poster only),
özet (abstract only) veya tam metin (full paper) bildirileridir.
Kısa Bildiri: Konferans, kongre, sempozyum veya çalıştaylarda dinleyiciye sunulan bildiri veya
poster çalışmalarıdır. Kısa bildiriler bir yayın olarak basılabilir veya internetten erişime açılabilir.
Teknik Not: Pratikte uygulanabilir olan, yenilik getiren, ilerleme veya kolaylık sağlayan yeni metot
ve teknikler hakkında hazırlanan yazılardır. Yeni metot ve tekniğin avantajları yazıda açık, dolaysız ve
kısa biçimde ele alınmalıdır.
Editöre Mektup: Araştırma veya derleme makaleleri gibi akademik dergilerde basılan yayın
türlerinden biridir Dergide yayınlanmış olan bir araştırma makalesi için editöre yazılmış ek bilimsel
katkı, yorum ve eleştiri getiren makalelerdir. Bunlar oldukça kısa ve öz (birkaç paragraf) biçimde yazılan
çalışmalardır.

242 
 
Bilimsel Makalenin Yapısı
Bilimsel çalışmaların anlatımında belirli bir format vardır. Bilimsel makalelerde ana yapı olarak
IMRAD (Introduction-Giriş, Method-Metot, Results-Sonuçlar And Discussion-Tartışma)
kullanılmaktadır (Day, 2005). IMRAD, makale sınırlarını belirleyen bileşenlerin isimlendirilmesidir.
Bu sistem, laboratuvar çalışmaları başta olmak üzere, birçok çalışma alanı için uygundur (Tiryaki,
2014). Sorunların çözümüne görsel tanımlarla ve deneysel yaklaşan makalelerde izlenen mantık
silsilesidir (Karaman, 2014).

Bu format, Franz Ingelfinger tarafından geliştirilmiş olup, 19. yy. sonlarından günümüze değin
bilimsel makalelerde kullanılan üniversal bir formattır. Bu format makalede yer ve para tasarrufu sağlar.
Editörler, hakemler ve okuyucular için kolay bir yol haritasıdır. Bununla birlikte, bir makalede önce
başlık sayfası yer alır. Makale başlığını yazarlar ve adresleri ile özet izlemelidir. Makale, IMRAD’ın
ana elamanı olan “Giriş” ile başlar. Çoğu bilimsel dergilerdeki makalelerin alt bölümleri araştırmadaki
işlem sırasına paralel olarak sıralanır: Başlık, Yazarlar ve Adresleri, Özet, Materyal ve Metot, Sonuçlar,
Tartışma, Teşekkür, Literatür Listesi. Bu bölümlerin muhatap aldığı sorular Tablo 12.1’de verilmiştir
(Anonymous, 2014).
Tablo 12.1. Bilimsel bir makalede olması gereken bölümler (Anonymous, 2014)
Makale Bölümü Bu Bölümde Cevaplanması Gereken Soru
Özet Kısa ve öz olarak ne yapıldı ve ne bulundu?
Giriş Problem nedir?
Materyal ve Metot Problem nasıl çözüldü?
Sonuçlar Neler bulundu?
Tartışma Sonuçlar ne anlama gelmektedir?
Teşekkür (isteğe bağlı) Kim /hangi kuruluş katkı sağladı?
Literatür Listesi Hangi literatürler kullanıldı?

Bilimsel makaleler için IMRAD formatı önerilse de, giriş bölümünden önce özet (Abstract) vardır.
Bundan dolayı bu format Özeti (Abstract) de içine alır ve AIMRaD (Abstract, Introduction, Materials
and methods, Results, and Discussion) yapısına dönüşür. Bazı araştırma makalelerinde sonuçlar karışık
olabilir ve hemen tartışmayı gerektirebilir. Bundan dolayı da “Bulgular ve Tartışma” kısmının bir arada
olması gerekir. Bu durumda formatta ayrı bir “Bulgular ve Tartışma” bölümü olur ve format
AIM(RaD)C (Abstract, Introduction, Materials and methods, repeated Results and Discussion,
Conclusions) yapısına dönüşür. Verilen sonucun hemen arkasından ilgili tartışma başlar. Bu değişiklik
nedeniyle, makalenin sonunda tartışma kısımlarının bir araya getirildiği “Sonuçlar (Conclusions)”
bölümüne ihtiyaç duyulur. Bu bölümde makaleden çıkan ana sonuçlar ortaya konur. AIM(RaD)C
formatı bazı dergilerde, özellikle de kısa makalelerde tercih edilir (Cargill ve O’Connor, 2009).

243 
 
Bilimsel araştırmalarda bazen birkaç metot kullanılabilir. Bu çalışmalarda “Materyal ve Metot”,
“Bulgular” ile birleştirilerek “Deneysel” başlığı altında toplanır, metodun arkasından “Sonuçlar” verilir.
Elbette buradaki açıklananlar derginin yayın ilkeleri ile sınırlıdır. Asıl belirleyici olan derginin yazım
kurallarında belirtilen bölüm başlıkları ve ilkeleridir (Day, 2005).
Makaleye ait bölümler özenle yazılmalı ve makaleyi yansıtmalıdır. Bir makalede ilk önce özet ve
sonuçlar okunur, sonra şekillere bakılır. Eğer makalenin vermek istediği mesaj net bir şekilde
anlaşılamaz ise, o makale okunmaz. Kısaca belirtmek gerekir ise “Özet” bölümü makaleyi okumamış,
sonuç bölümü ise makaleyi okumuş olanlara hitap etmelidir (Tiryaki, 2014).

Makalenin başlık sayfası


Makale başlığının aşağıdaki özellikleri sağlaması gerekmektedir (Akı, 2011):
 Başlık kısa ve net olmalıdır.
 Okuyucuyu makaleyi okumaya teşvik etmelidir.
 Başlık, okuyucunun makalede ne bulacağını net bir şekilde ifade etmelidir.
 Başlık ilgi çekici olmalıdır.

Yazarların isimleri
Bilimsel bir makalede yazarların isimleri ve adresleri başlığın hemen altında yer alır. Yazar 1 den
fazla ise 1. yazar adı yazılır ve 2. yazar adı virgül ile ayrılır. Format olarak ilk isim ve varsa 2. ismin baş
harfi sonra da tam olarak soy isim yazılır. Yazar isimlerinin yanına üst indis olarak, yıldız, sayı ya da
harf konur, altına ilgili adresleri yazılır. Çoğu makalede 2. bir indis konularak sorumlu yazar belirtilir.
Yazarların unvanları ise belirtilmez. Her dergide bazı farklılıklar olmakla beraber, yazarların akademik
derece ve işyeri bilgileri, sayfanın altında dip not olarak (*, **, ***) verilir (Tiryaki, 2014).

Makale Başlık Örneği:


Effect of dietary n-3 polyunsaturated fatty acids on antioxidant defense and sperm quality in
rainbow trout (Oncorhynchus mykiss) under regular stripping conditions
Kenan Köprücü∗, Muhammet Enis Yonar, Sinan Özcan
Fisheries Faculty, Fırat University, 23119 Elazig, Turkey
Yazarların sıralaması çok önemlidir. Genellikle araştırmaya en fazla katkıda bulunan isim ilk sırada
yer alır. Fakat yazarların alfabetik sıraya göre yer almasını isteyen dergiler de vardır. Laboratuvar şefinin
isminin en sona yazılması genel bir uygulamadır. Etiğe uygun olan, isim sıralamasının araştırmacıların
çalışmaya yaptıkları katkı oranlarına göre yapılmasıdır. Araştırma makalesinin birinci yazarı çalışmayı
yöneten veya gerçekleştiren kişidir. Bununla birlikte, tecrübeli bilim insanları teşvik etmek amacıyla
genç araştırıcılara ilk isim olma hakkı verebilirler. Başka bir uygulamaya göre, çalışmanın ana
sorumlusu ve deneyimli olan ilk yazar, esas işbirliği yapan 2. yazar, daha az katkısı olan ise 3. yazar
olur. Çalışmada emeği geçmeyenlerin isimleri makaleye yazılmamalıdır (Ocak, 2014). Makale

244 
 
oluşturmada yazarların sırasına, araştırma projesinin hazırlanması aşamasında karar verilmesi en doğru
olan uygulamadır (Güzeldemir, 2014; Karaman, 2014).

Özet
Bu bölümde makale ile ilgili temel bilgiler verilir. Okuyucular ilk önce özet kısmını okur.
Genellikle ücretsiz olarak bu bölüme ulaşılabilir. Başarılı bir özet öncelikle kısa olmalı ve tüm makaleyi
özetlemelidir. Yapılan çalışma, makalenin tümünü okumaya gerek kalmadan anlaşılmalıdır (Day, 2005).
Özet’te verilen bilgiler metinde de yer almalıdır. Bu nedenle makalenin özeti en son yazılmalıdır.
Başlıktaki bilgiler özette tekrar edilmemeli, kısaltma, şekil, tablo, kaynak veya atıf olmamalı, geçmiş
zamanda yazılmalıdır. Bu bölümde önce problem tanımlanır. Çalışmanın niçin yapıldığı, hedef ve
amaçların neler olduğu anlatılır. Araştırmanın nasıl planlandığı belirtilir. Önemli olan bulgulara ve
bunlardan önemli çıkarımlara vurgu yapılır. Hangi sonuçlar veya genellemelerin getirildiği yazılır.
Başarılı bir “özet”, okuyucunun makalenin içeriğini hızlı ve tam olarak kavranmasını sağlar, ilgisini
çeker ve makalenin tamamını okumaya karar vermesine yardımcı olur. Bilimsel dergilerin editörleri ve
değerlendirme hakemleri önce özet bölümüne bakarlar. Bu nedenle onların dikkatlerinin özette
çekilmesi gerekir. Aksi halde makale yayına kabul edilmeyebilir. Özet yazıldıktan sonra, makalenin
özünü içerip içermediği mutlaka kontrol edilmelidir (Tiryaki, 2014). Ayrıca bilimsel dergilerde
yayınlanmak üzere gönderilecek olan makaleler için derginin yönergesinde özetin nasıl hazırlanacağına
ilişkin kuralların bilinmesi önemlidir. Bu kurallar arasında özetin uzunluğu, yazım formatı ve içeriğinin
ne olması gerektiği yer almaktadır. Bu talimatların okunup, makale özetinin buna göre hazırlanmasına
dikkat edilmelidir. Makalede özet bölümünün kısaca aşağıdaki özellikleri sağlaması gerekmektedir
(URL-1, 2021; URL-2, 2021):
 Dergi tarafından belirlenen kurallara uygun olarak yazılmalıdır.
 Makaleden bağımsız olarak ele alındığında “özet” kendi başına anlamlı bir bütünlük
göstermelidir. Tekrardan kaçınılmalıdır.
 Amaç, materyal ve metot, sonuçlar ve araştırma sorularının cevaplarını içermelidir.
 Anahtar kelimeler uygun şekilde olmalıdır.
 Okuyucuların makale hakkında ilk fikri edinecekleri bölüm olması nedeniyle etkili bir
şekilde yazılmalıdır.

Makale özet örneği;


Abstract
This study examined the effect of dietary n-3 series fatty acids on haematocrit value (Ht),
erythrocyte count (RBC), haemoglobin (Hb), mean corpuscular volume (MCV), mean corpuscular
haemoglobin (MCH), mean corpuscular haemoglobin concentration (MCHC), leucocyte count (WBC),
nitroblue tetrazolium (NBT) activity (oxidative radical production) and phagocytic index (PI) in blood,
total protein (TP) and total immunoglobulin (TI) levels in plasma of rainbow trout (Oncorhynchus
245 
 
mykiss) broodstocks under regular milking conditions. For this aim, one control and two experimental
diets were prepared as isonitrogenous and isocaloric. The control diet did not contain n-3 series fatty
acids. However, the D1 and D2 diets were supplemented with n-3 series fatty acids concentrated
anchovy oil at a 1% and 2% level, respectively. The Ht, RBC, Hb, MCV, MCH, MCHC, WBC, NBT,
TP, TI and PI levels of the control fish fed the n-3 series fatty acids deficient diet were found to be
significantly (P < 0.01) lower than in the fish fed the D2 and D1 diets at all of the sampling times. The
highest levels for all the parameters were obtained from the fish fed the D2 diet at all of the sampling
times. These values in the fish fed the D2 diet were significantly (P < 0.01) higher than in the fish fed
the D1 diet at all of the sampling times. On the other hand, the effects of the sampling times on the
haematologic and immunologic values of the fish fed the D1 and D2 diets were not significant (P >
0.01). In conclusion, the supplementation of n-3 series fatty acids at 2% to diet can effectively support
the haematological and immunological values in rainbow trout under regular milking conditions.

Keywords: Broodstock, diet, haematocrit values, immunity, n-3 series fatty acids, rainbow trout

Giriş
IMRAD’ın ilk bölümüdür. Mantıksal olarak makale “Giriş” ile başlar (Day, 2005). Bu bölümün
temel amacı, hazırlanan yayınla ilgili, araştırmacılara problem veya konu hakkında ön bilgi sunmaktır.
Bunu yaparken fazla detaylı ve gereksiz cümlelerden kaçınılmalı, kesin ve iddialı ifadeler
kullanılmamalıdır. Bu bölüme hipotezinizi, savunduğunuz düşünceyi yazarak başlayabilirsiniz. Daha
sonra bu konuyu neden seçtiğinizi belirtiniz. Çalışmanın dayandığı literatürden bilgiler sunarak,
çalışmanın hazırlanma gerekçesini ve mantığını ortaya koyunuz (URL-3, 2021). Özellikle güncel
çalışmalara atıf yapılarak, araştırıcıların bu konuyu neden ve nasıl araştırdıkları ortaya konmalıdır.
Çalışmanın metodu özetlenmeli ve metodun seçilme nedenleri açıklanmalıdır. Sorunun ne olduğunu ve
nasıl çözüleceği açıkça belirtilmelidir (Blackwell ve Martin, 2014). Konuyla ilgili yapılan literatür
taramasında sistematik bilgiler var ise bunlar tablo yapılarak özetlenebilir ve gerekli atıflar yapılır.
“Giriş” bölümü, çalışma alanınıza ne kadar hakim olduğunuzun bir göstergesidir. Bu bölüm,
çalışmanızın diğer araştırmalardan farkını ve ilgili alana yapacağı katkıyı göstererek bilimsel
makalenizin değerini ortaya çıkarır (Tiryaki, 2014).
“Giriş” bölümü “ben” veya “biz” gibi ifadeler kullanılmamalıdır. Cümle sonlarında “kullanıldı”,
“kullanılacak” veya “kullanılıyor” gibi fiiller yerine “kullanılmıştır” şeklinde bir ifade tercih edilmelidir.
Makaleye küresel çapta bir erişimin olacağı düşünülürse, “Giriş” kısmı her çeşit özel terim ve
kısaltmaların tanımlanacağı en uygun yerdir. Bu bölümde bir terimin kısaltması kullanacak ise, önce
terim yazılır sonra yanına parantez içinde kısaltması belirtilir. Daha sonra devam eden yerlerde sadece
kısaltma kullanılır (URL-3, 2021).

246 
 
Makale giriş bölümünde dikkat edilmesi gereken hususlar kısaca aşağıda özetlenmiştir (Tiryaki,
2014):
 Genelden özele doğru anlatınız.
 Amaç ve önemi belirtiniz.
 Aşırı alıntıdan kaçınınız.
 Bir cümle için çok fazla referans vermemeye çalışınız.
 Hipotezinizi veya araştırma sorunuzu açıkça belirtiniz
 Makaleye genel bir bakış vermeyi düşününüz.
 Bilimsel makalede giriş bölümünü kısa tutmaya çalışınız.
 Okuyucuyu detaylara boğmayınız.
 Dergi gereksinimlerini kontrol ediniz.

Materyal ve Metot
IMRAD makalesinin 2. bölümüdür. Bilimsel makalede “Materyal ve Metot” bölümü diğer
araştırmacılar tarafından da kullanılacağı için oldukça önemlidir. Bu bölümde “Giriş” bölümünde
belirtilen amaca ulaşmak için neyin nasıl yapılacağı belirtilir. Bu bölümde, bilgi ve becerisi olan
araştırıcıların deneyleri tekrarlayıp, benzer sonuçları elde edebileceği şekilde ayrıntılar geçmiş zamanda
verilmelidir. Bu kısmın amacı, deney planını tanımlamak; metodoloji ayrıntılarını yeterli olarak
vermektir. Bilimsel bir makalede, seçilen yöntemlerin tanımlanıp açıklanması ve bunların araştırma
sorusu veya hipoteziyle ilişkilendirilmesi çok önemlidir (URL-4, 2021). Bu nedenle, çalışmanın nasıl
yapıldığı ve belirli deneysel prosedürlerin neden seçildiğinin açıklanması gerekir. Makalenin bilimsel
değere sahip olması için, bu bölüm dikkatlice yazılmalıdır. Sonuçlarınızın yeniden üretilebilir olması
bir anlamda sizin, deneylerin tekrarı için gerekli olan bilgileri vermenize bağlıdır (Day, 2005).
Metottaki kritik noktaların verilmemesi hakemin makaleyi reddine sebep olabilir. Ancak bazı
durumlarda çok detaylı metot için önceki çalışmalara atıf yapılabilir (Blackwell ve Martin, 2014).
Çok sayıda veri kullanılıyorsa, okuyucunun daha kolay anlayıp karşılaştırma yapabilmesi için
“Materyal ve Metot” tablo veya şekil ile verilebilir (Blackwell ve Martin, 2014). Örneğin analitik
prosedürün gösterilmesinde işlem akış şeması yapılabilir ve metot özetlenebilir. Böylece metinde
yazılması gereken bilgiler verilmiş olur. Ancak bu şekle de atıf yapılmalıdır. Bu bölümde ticari ürünlere
gereksiz referans verilmemelidir (Tiryaki, 2014).
Eğer araştırmada insan veya hayvan deneklerle çalışılmış ise, uygulanan protokolünün etik ilkelere
uyduğuna dair bir beyan olmalıdır. Etik belge onayı olmadan, hiçbir araştırma projesi gerçekleştirilemez
ve böyle bir çalışma saygın hakemli bilimsel dergilerde yayınlanmaz. Bilimsel makale yazılırken
gönderilmesi düşünülen dergiye ait “yazarlar için kılavuzu” (Guidelines for Authors) dikkatli bir şekilde
incelenmelidir. Bu durum makalenizin reddedilme ihtimalini düşürecektir (URL-4, 2021).

247 
 
Bulgular
IMRAD makalesinin üçüncü bölümüdür. Bu bölümün amacı, çalışmada elde edilen bilgiyi
sunmaktadır. Elde edilen sonuçlar “Materyal ve Metotta” belirtilen sıralamaya göre verilmelidir.
“Materyal ve Metottaki” bilgiler bu bölümde tekrarlanmamalıdır. Verilerin sunulmasında yorum
yapılmamalıdır. Veriler, “Bulgular” başlığı altında yer alıyorsa burada atıf yapılmaz. Ancak veriler
“Bulgular ve Tartışma” başlığı altınsa ise, veriler literatür bilgileri ile karşılaştırılacağı için atıf
yapılmalıdır (Day, 2005).
Bu bölümde deneylerin çok kısa bir tanımı yapıldıktan sonra, veriler/bulgular geçmiş zaman
kullanılarak verilmelidir. Tablo ve şekillerdeki veriler metinde tekrar sunulmamalıdır. Sadece önemli
vurgular metin olarak yazılmalıdır. Aynı bilgilerin hem tablo hem de şekil olarak verilmesi de yanlıştır
(Tiryaki, 2014).
Tablo ve şekiller genellikle sonuçlar bölümünde yer alır. Makalenin herhangi bir yerinde bilgileri
özet olarak vermede de tablo yapılabilir. Yine “Giriş” bölümünde atfedilen çalışmaların bir özeti tablo
olarak da verilebilir (Blackwell ve Martin, 2014).
Dergide sayfa kelime limiti var ise Tablo ve şekillerin kullanılması çok yararlıdır. Bu faydaları
aşağıdaki belirtilmiştir: Fazla ayrıntısı olan bilgiler bir arada verilebilir, tartışılırken bulgular
tekrarlanmamış olur, sayfa sayısı azaltılarak basım maliyeti düşürülür ve dar bir alanda geniş bilgi
sunulabilir. Veriler çok sayıda ise, tablo yapmak tercih edilir. Fakat birkaç saptama yapıldı ise veriler
metin halinde verilmelidir. Gereksiz yere tablo ve şekil oluşturulmamalıdır. Sonuçları görsel olarak
aktarmak için birkaç veriyi tablo veya ve şekille vermek doğru değildir. Tablolar açık veya kapalı
olabilir. Tabloların başlığı üst kısmında, şekillerin ise altında yer alır (Tiryaki, 2014).

Tartışma
IMRAD makalesinin son bölümünü oluşturur. Tartışma bölümünde, elde edilen sonuçların literatür
bulguları ile karşılaştırması yapılır (Day, 2005). Sonuçların daha önce yapılanlarla ilişkisi ve bulgulara
etkilerinin neler olduğu açıklanır. Bu bölümün amacı; ana bulguları ortaya koymak, metottaki
eksiklikleri göstermek, mevcut bulguları diğer bilimsel çalışmalarla karşılaştırmak ve ne anlama
geldiğini tartışmaktır. Çalışmadaki bulgular diğer kaynakların bulgularından farklı ise, bunun nedenleri
özellikle “Materyal ve Metot” bölümüne bakılarak yorumlanmalıdır (Anonim 2014; Blackwell ve
Martin, 2014).
Tartışma bölümünde sonuçların gösterdiği genelleştirmeler verilir. Sonuçların ve yorumların
önceki çalışmalarla uyumluk durumu nedenleriyle birlikte açıklanır. Tartışmada uyumlu olmayan veya
aykırı bulgular kesinlikle gizlenmemelidir. Varılan sonuçlar açık ve net olarak ifade edilmelidir. Bu
bölümde çalışmanın teorik yönleri ve pratik uygulamaları ele alınmalıdır. Kullanılan temel ve literatüre
ait bilgiler geniş zamanda, bulgular ise geçmiş zamanda verilmelidir. Tartışma bölümü, çalışmanın
önemini belirten özetle başlamalı ve sonuç paragrafı ile bitmelidir. Bazı makalelerin formatında

248 
 
“Bulgular ve Tartışma” birleştirilmiştir. Bu format bulguların sunulduğu yerde hemen öncekilerle
karşılaştırma imkânı vermesi nedeniyle tercih edilmektedir (Tiryaki, 2014).

Sonuçlar
Bu bölüm, bilimsel makalenin önemli bir parçasıdır. Çalışmada vurgulanmak istenen önemli
çıkarımlar “Sonuçlar” bölümde verilir. Araştırmada ortaya çıkan sonuçlar ve bu sonuçların ne işe
yaradığı ifade edilir. Makalenin önermesini netleştirmeye yardımcı olmak için tüm bilgileri bir araya
getiren bir bölümdür. Bununla birlikte çalışmanın ana fikir ve görüşlerinin kısa ve öz bir şekilde
belirtilmesi gerekir (Tiryaki, 2014). Bilimsel bir makalede sonuç bölümü, yeni fikirler ortaya koymaz;
makalenin amacını ve önemini açıklığa kavuşturur. Konuyla ilgili yapılması gereken olası araştırmaları
da önerebilir. Okuyucuya hem bilimsel makalenin içeriğini ve önemini hatırlatır hem de kapanış sağlar.
Diğer bir ifadeyle, ayrıntılara girmeden makalenin daha büyük resmini gösterir. Bu bölüm, okuyucunun
makaleyi okumayı bitirdikten sonra çalışmanızın kendileri için neden önemli olduğunu anlamasına
yardımcı olmalıdır. Çoğu bilimsel araştırma makaleleri için, bir veya iki paragraf sonuçların verilmesi
için yeterlidir. Geniş kapsamlı olan araştırmalarda ise bunun için üç veya daha fazla paragraf gerekebilir.
Bilimsel makalede sonuç, okuyucularınızı makalenizi okudukları için mutlu etmelidir. Vardığınız sonuç,
okuyucunuza, olayları farklı görmelerine veya konunuzu kişisel olarak ilgili şekillerde takdir etmelerine
yardımcı olacak bir şeyler verir. Kısaca, bilimsel makalede sonuç bölümü (URL-5, 2021):
 Okuyucunuza bırakacağınız izlenimdir,
 Makalenizi “tamamlar”,
 Okuyucuya yapmak istediğiniz şeyi başardığınızı gösterir,
 Önerinizi nasıl kanıtladığınızı gösterir,
 Okuyucuya konuyla ilgili bir kapanma hissi sağlar.

Teşekkür Nasıl yazılır?


Çalışma sürecinde başkalarından alınan teknik yardımlar ve araştırmaya verilen maddi destekler
için ilgili kişi, kurum veya kuruluşlara teşekkür edilir.

Kaynaklar Bölümü
Kaynaklar yeni ve güncel olmalıdır. Kaynaklar makale gönderilen dergi formatına göre
yazılmalıdır. Kaynaklar yazılırken, yazar adları, makale adı, makale yayın yılı ve sayfa sayısı gibi
bilgiler eksiksiz ve doğru şekilde yazılmalıdır. Kaynaklar listesi ile metin içerisinde yapılan atıflar
birbiriyle uyumlu olmalıdır (Tiryaki, 2014). Kaynaklar yazılırken “Mendeley”, “EndNote”,
“RefWorks”, “Zotero” vb. programların kullanılması kolaylık sağlayacaktır.

249 
 
Kaynaklara Atıf Yapılması
Bilimsel bir araştırma makalesi hazırlanırken ilgili literatürden yararlanılır. Makale metninde daha
önce yayınlanmış olan konuyla ilgili eserlerden alıntılar yapılır. Ancak yazılan makalede hangi
çalışmadan ne kadar alıntı yapıldığı belli olmalıdır. Bir makalede kullanılan kaynakların çok olması,
bazen güvensizliğin göstergesi olarak da değerlendirilebilir. Yayınlanmış olan kaynaklara atıf
yapılmalıdır. Yayınlanmamış veriler, özet ve tezler mümkün olduğunca kullanılmamalıdır. Bunlar
metinde parantez içinde veya dipnotu olarak verilebilir. Yararlanılan kaynağa makalede atıf
yapılmasının nedenleri beş başlık altında toplanabilir. Bunlar (Tiryaki, 2014);
1. Ahlaki ve yasal zorunluluklar,
2. Yapılan atıfların araştırmanın bilimsel değerinin göstergesi olması,
3. Araştırmacının savunduğu görüşlerin doğruluğunu ve güvenirliliğini desteklemesi,
4. Araştırmacının yararlandığı kaynaklara hakim olduğunun ve kaynaklara sadık kaldığının
belirlenmesi,
5. Sonraki araştırmacılara kaynak bulmada yardımcı olmasıdır.

Çeşitli kaynak listesi formatları mevcut olmakla birlikte, çoğu dergilerde kaynaklar 2 şekilde
verilir. Bunlar “soy-isim ve yıl” ile “atıf sırasına göre numaralandırma (numerik)” sistemleridir
(Tiryaki, 2014).
Her iki sistemin avantaj ve dezavantajları vardır. “Soy-isim ve yıl sisteminde” metin içine birçok
isim girdiğinden konunun anlaşılmasında bütünlük bozulmaktadır. Bununla birlikte bu sistemde literatür
takibi yapmak kolaydır. Araştırıcılar okuyucular tarafından bilinen isimler ise bu makalenin okunma ve
değer verilme şansı artar. Ayrıca atıf yapılan literatürün silinmesi gerekir ise hem metinden hem de
kaynaklar listesinden çıkarılması kolay olur, bu durumda diğer kaynakların sıralaması değişmez.
Numerik sistemde ise araya isimler girmediği için metinde konu bütünlüğü vardır. Fakat okuyucu
bu bilgilerin hangi yazarlara ait olduğunu görmek için kaynak listesine bakmak zorundadır. Bu durum
zaman kaybına neden olmaktadır. Numerik sistemde sonradan literatürlerin yeri değiştirilir veya aradan
bir literatür silinir ise tüm numaraların değişmesi gerekir. Bu da olağanüstü dikkat gerektiren bir
işlemdir.

Atıf yapmada “ ve, and, ark, et al” kavramları


Makaleye atıf yapmada “and” (İngilizce) ve “et al” (et alia, and others = ve diğerleri) kavramları
sık kullanılır. Türkçe makalelerde iki yazar var ise isim aralarında “ve “ kullanılır (Köprücü ve Gür,
1999 gibi). Makale İngilizce ise “and” şeklinde yazılır (Köprücü and Özdemir, 2005 gibi). İkiden fazla
yazarlı eserlerde makale Türkçe ise “ve ark.”, İngilizce ise “et al.” kullanılır (Köprücü ve ark., 2015
veya Köprücü et al., 2015 gibi).

250 
 
İlk Yazar, Sorumlu Yazar ve Görevleri?
İlk yazar (first author), araştırmayı yapan ve makaleyi yazan kişidir. Sorumlu yazar (corresponding
author) ise makale gönderiminde ve yayın sürecinde ön planda olan isimdir. Bilimsel makalelerde yazar
sıralaması, araştırma grubuna uygun bir sırayla düzenlenebilir, ancak başvurular “sorumlu yazar”
tarafından yapılmalıdır. Sadece kendinize ait bir makaleyi bağımsız olarak yayınladığınızda hem ilk
yazar hem de sorumlu yazar olursunuz. Sorumlu yazar; makale gönderme, hakem değerlendirmesi ve
yayınlama sürecinde dergi ile iletişimden birincil sorumlu olan kişidir. Sorumlu yazar, ayrıca yazarlık
ayrıntılarını, etik komite onayı, çıkar çatışması form ve beyanlarını, klinik araştırma kayıt
dokümantasyonunu toplama gibi derginin tüm idari gerekliliklerinin uygun şekilde tamamlanmasını
sağlar. Fakat bu görevler bir veya daha fazla ortak yazara da devredilebilir. Sorumlu yazar, disiplinler
arası ortak araştırma projelerinde elde edilen farklı çıktıların kapsamlı ve mantıksal bir bütünlük
içerisinde makaleye aktarılmasında kritik bir role sahiptir (URL-6, 2021).

Bilimsel Dergilerde Makale Gönderme Süreci


Araştırmacılar makaleyi tamamladıktan sonra konu ile ilgili bilimsel bir dergiye yayınlanmak üzere
gönderir. Çalışmanın dergide yayınlanmaya uygun olup olmadığının belirlenmesi için derginin editörü
tarafından bu makale hakem incelemesine gönderilir. Makalenin incelenmesi için genellikle üç hakeme
gönderilir. Görevi kabul etmeleri durumunda mevcut hakemler makaleyi incelerler. Bu hakemler,
makalenin dergide yayınlanıp yayınlanamayacağına dair görüşlerini de içeren bir değerlendirme
raporunu dergiye sunarlar. Makaleye düzeltme (revizyon) verilmesi durumunda, yapılması istenenlerin
titizlikle yerine getirilmesi gerekir (URL-7, 2021).

Bilimsel Dergilerde Hakemlik Yapma Görevinin Önemi


Bilimsel dergilerde hakemlik yapmak kariyeriniz açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle,
akademik sürecin zorlukları arasında bir de başkalarının makalesiyle mi uğraşacağım?” diye
düşünmemek gerekir. Bilimsel dergi hakemliği sadece araştırmaları okumak ve onunla ilgili fikirlerinizi
aktarmak değildir. Hakemin makaleyi değerlendirebilmesi için; araştırmanın dayandığı temelleri,
kullanılan metodolojiyi, sunulan sonuçların ne anlama geldiğini ve bilimsel literatürdeki yerini çok iyi
anlaması gerekmektedir. Yapılan bu çabalar ise hakemin alanla ilgili bilimsel niteliklerine katkı sağlar
(URL-7, 2021).

Bilimsel Dergilerdeki Hakemlik Çeşitleri


Bilimsel dergilerde makale değerlendirmesinde; “tek-kör (single-blind), çift-kör (double-blind) ve
açık inceleme (open review)” olmak üzere üç farklı yöntem kullanılır. “Tek-kör” hakem incelemesinde,
mevcut hakemlerin kimlikleri açıklanmaz. Fakat bu hakemler yazarların kim olduklarını görebilir. “Çift
kör” hakem incelemesinde, yazar ve hakemlerin isimleri açıklanmaz. Böylece değerlendirme sürecinde

251 
 
karşılıklı etkileşimin önü kapatılır. “Açık inceleme” ise hakem ve yazarlar birbirlerinin isimlerini
görebilmektedir (URL-7, 2021).

Bilimsel Dergilerde Hakemlik Nasıl Yapılır?


Bilimsel dergi hakemliği yapabilmek için öncelikle, alanınızla ilgili dergilerin editörleriyle
iletişime geçmelisiniz. Bunun için dergi editörüne uzmanlık alanınızı ifade eden bir e-posta göndererek
uygun bulunması durumunda “hakem veri tabanına” eklenmenizi isteyebilirsiniz. Ayrıca bu amaçla
“Publons platformu”nu kullanabilirsiniz. Publons sitesinde oluşturacağınız profilinizde sol menüdeki
“My Records>Peer Reviews”e tıklayarak değerlendirmelerinizi ekleyebilirsiniz. Dergi editörleri
“Publons profilinizi” inceleyerek size hakemlik görevi teklif edebilirler. Eğer etkili bir profile sahip
iseniz derginin yayın kuruluna davet de edebilirsiniz. Yayınlarınız yeterince etkili ise zaten bilimsel
dergi editörlerinin dikkatini çekecek ve sizinle iletişime geçmek isteyeceklerdir (URL-7, 2021).

Bilimsel Makale Reddi Sonrası Yapılması Gerekenler


Aşağıda anlatılan durumu büyük ihtimalle yaşamışsınızdır veya lisansüstü eğitiminiz sırasında
yaşayacaksınızdır: Bilimsel makaleniz için aylarınızı harcadınız. Danışmanınızın da katkısı ve onayıyla
en iyi duruma getirdiniz Yayınlanacağı umuduyla makalenizi bilimsel bir dergiye gönderdiniz. Aylarca
beklediniz ve sonuç olarak ret veya büyük bir düzeltme (major revision) kararıyla yüzleştiniz. Ümidinizi
asla yitirmeyiniz. Tekrar tekrar deneyiniz! Hakem incelemesinin diğer önemli bir işlevinin de
yayınlanacak bilimsel makalenin kalitesini arttırmak olduğunu unutmayalım. Sunmuş olduğunuz
çalışmayı her zaman iyileştirmenin veya geliştirmenin bir yolu vardır ve hakem değerlendirmesi de bu
sürecin en son aşamasıdır. Makalenin değerlendirilme sürecinde bilim alanınızdaki iki veya daha fazla
uzmanın dikkatinden, bilgi ve tecrübelerinden faydalandığınızı unutmayınız. Ne söyleyeceklerini
dinlemek ve cevap verirken onlara saygılı davranmak önemlidir (URL-7, 2021).

Bilimsel Makaleye Major Revizyon Verildiğinde Yapılması Gerekenler


Bilimsel makale için major revizyon verilmesi durumunda; bu makale için hakemlerin geri
bildirimlerine cevap verme işine karar verilmiş ise, bu konuda yapılması gerekenler aşağıda sıralanmıştır
(URL-7, 2022);
1. Yazarlar, hakemler tarafından dile getirilen her bir yorum veya sorunu tam olarak
cevaplamalıdır.
2. Yanıtlarınızı hazırlarken, metodolojik olmalısınız. Hakemler tarafından gönderilen her bir
yorumu tablo halinde hazırlamak iyi bir tekniktir.
3. Net bir şekilde anlaşılır olmalısınız. İsteyeceğiniz en son şey anlatmak istediğinizi
editörünüzün (veya hakemlerin) tahminine bırakmaktır.

252 
 
4. Eğer ilgili hakemlerin yorumlarından memnun değilseniz, aynı fikirde olmamaktan
korkmayınız. Sadece kibarca ve bilimsel bir şekilde yaptığınızdan emin olarak eleştirileri
cevaplayınız.
5. Editör ve hakemlere cevabınızı hazırlarken, editörün yorumlarınızı hakemlere kelimesi
kelimesine iletmesini kolaylaştıracak şekilde yapmaya çalışınız. Bunu yaparken seviyeli
olmayı unutmayınız.
6. Hepsinden önemlisi, tavsiyeyi görmemezlikten gelmeyiniz. Yapılan tavsiyeye uymanızın
makalenizi bir üst düzeye taşıyabileceğini düşününüz.

ISSN numarası nedir?


Uluslararası Standart Süreli Yayın Numarası (ISSN); süreli yayınlar için verilmiş uluslararası bir
numaralandırma sistemidir. Nu numaralama sisteminin merkezi Fransa’nın Paris kentindedir.
Türkiye'de ise Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel
Müdürlüğü tarafından ISSN numarası verilmektedir (URL-8, 2022).

Açık Erişim (Open Access) Dergi Nedir?


Online araştırma çıktılarının erişiminde herhangi bir kısıtlama olmamasına ve kullanımda da birçok
kısıtlamadan bağımsız olmasına “Açık erişim (Open Access)” denir. Akademik dergi makaleleri,
konferans yazıları, tezler, kitap bölümleri ve monografilere “Açık Erişim” uygulanabilir. Açık erişim
“Altın açık erişim” ve “Yeşil açık erişim” olmak üzere ikiye ayrılır (URL-9, 2022).

Altın Açık Erişimli Dergi


Yayınlanan araştırmaların herkesin okumasına ve kullanımına açık olmasını sağlar. Makale
herkesin okuması ve indirmesi için anında ve sürekli olarak ücretsiz hale gelir. “Kullanıcı Lisansı”
tarafından belirlenen farklı şekillerde yeniden kullanılabilir. Tüm altın açık erişimli makaleleri herkes
ücretsiz olarak okuyabilir. Yazarlar, kuruluşları veya finansörlerinin ödediği makale yayınlama ücreti
(APC) veya diğer ücretler yayınlama sürecinin desteklenmesi için gerekli olan tüm masrafları karşıladığı
için altın açık erişim sağlayabilmekteyiz. “Açık erişimli dergiler”, “hibrit dergiler” ve “sübvanse edilen
dergiler” bu grupta yer almaktadır (Ertürk ve Şengül, 2011; URL-9, 2022).
Açık erişimli dergiler: Aboneleri yoktur ve tüm makalelerini altın açık erişimli olarak yayınlarlar.
Hibrit dergiler: Açık erişimi destekler ve iki dergi bir aradadır. Abonelik gerektiren ve açık erişimli
olan bir dergidir. Kabul edildikten sonra, yazarlar araştırmalarının nasıl yayınlanmasını istediklerini
seçerler.
Sübvanse edilen dergiler: Yayınlanan araştırmaların okunması ücretsizdir ve APC bir kuruluş ya
da topluluk tarafından sübvanse edilmektedir. Yani yazarların doğrudan ödeme yapmasına gerek yoktur.

253 
 
Yeşil Açık Erişimli Dergi
Yine herkesin ücretsiz bir şekilde erişebildiği, abonelik gerektiren bir dergi türüdür. Yeşil açık
erişimin mümkün olmasının sebebi, abonelerin yayınlama sürecini desteklemek için gereken bütün
masrafları ödemesidir. Yani yazarların herhangi bir ek ücret ödemesi gerekmemektedir (Ertürk ve
Şengül, 2011; URL-9, 2022).

Bilimsel Makale Gönderilirken Dergi Seçimi


Bilimsel makale gönderilirken aşağıdaki platformlar kullanılarak en uygun dergi seçilebilir. Bu
platformların bazılarında makalenizin özetini girdiğinizde size en uygun dergiyi önerecek sistemler
mevcuttur. Veri tabanları ve indeksler arasında (Vatansever, 2022):
 Current contents
 ISI Web of Knowledge
 ISI Web of Science
 MEDLINE
 PubMed Central
 EMBASE
 Scopus
 Scirus
 EBSCO
 Google Scholar

Bu platformları kullanırken bile bazı önemli konulara dikkat edilmelidir: Derginin Scopus bölümü
dikkatle incelenmeli konu uyumu dikkate alınmalıdır. Derginin indeks türü bilinmelidir. Derginin
ücretli/ücretsiz olma durumu kontrol edilmelidir. Derginin baskı sıklığı kontrol edilmelidir. Dergiler
Yılda 1/2/3/4/5/6 veya daha fazla baskı yapabilirler. Bu nedenle bu durum dikkate alınmalıdır. Dergiye
gönderilen makalelerin hakem süreçlerinin ne kadar sürdüğü derginin internet sayfasında yer alan
makaleler incelenerek tespit edilmelidir. Derginin makale kabul edilse bile kabulden sonra ne kadar
sürede basıldığı da dikkate alınması gereken bir husustur (Vatansever, 2022).

Uluslararası Dergilerde Yayınlanan Makalelerden Beklenen Genel Özellikler


Uluslararası dergilerin editörleri, danışma kurulu üyeleri ve hakemleri, aşağıda belirtilen hususlara
dikkat ederler (Vatansever, 2022):
1. Çalışmanın yapılma gerekçesi nedir? Çalışmanın yapıldığı alanda hangi boşluk doldurulmaya
çalışılmıştır? Çalışmanın yapıldığı alanda, daha önce yapılan çalışmaların içinde bu
çalışmanın yeri nedir?
2. Çalışma evrensel bilime bir katkı sağlamış mıdır?

254 
 
3. Çalışmada kullanılan metodolojinin uluslararası geçerliliği var mıdır?
4. Çalışmanın dil kalitesi nasıldır? Çalışma profesyonel bir dille yazılmış mıdır?
5. Bulunan sonuçların daha önce yapılmış benzer çalışmalardan elde edilen sonuçlarla benzerlik
veya farklılıkları var mıdır? Varsa nelerdir ve bunların muhtemel nedenleri ne/neler olabilir?
6. Kaynaklarda verilen literatür uluslararası düzeyde midir? Dünyanın herhangi bir yerindeki bir
okuyucu bu literatüre kolaylıkla ulaşabilecek midir?
7. Çalışmada hangi sonuçlar bulunmuştur? Bu sonuçlar ne anlam taşımaktadır ve ne gibi bir
önemi olabilir?

Bir derginin IMPACT değeri nedir, nasıl hesaplanır?


Dergilerin kalitelerini gösteren karşılaştırılmalarında kullanılan bazı ölçütler “metrik değerler”
vardır. “Etki değeri (Impact Factor)”, “h-indeks”, “W-indeks (WU-indeks)”, “g- indeks”, “SciELO
Citation Index”, “SNIP/Eigenfactor”, “SCImago Journal Rank (SJR)”, “Article Influnce Score (AIS)”
ve “Usage” bunlardan bazılarıdır. Institute of Scientific Information (ISI) tarafından her yıl yenilenen
bu değerler dergiler hakkında oldukça önemli bir değerlendirme kaynağıdır. Bu ölçütlerden en popüler
olanı “Impact Factor”dür. Bu ölçütlerin her biri için ayrı hesaplama yöntemleri vardır (Vatansever,
2022). Bu bölümde sadece “Impact Factor” hesaplama tekniği verilmiştir.

“Impact Factor”, bilimsel dergilerdeki makalelerin aldığı atıfların incelenmesiyle hesaplanan ve


dergilerin kendi alanlarındaki etkisini gösteren bir başarı ölçütüdür. “Impact Factor” fikri ilk olarak 1955
yılında Eugene Garfield’ın “Science dergisine” yayınlanan bir makalesinde ortaya atılmıştır. Garfield’in
atıf analizi yönteminin ilgi görmesi ve genetik alanında deneysel bir atıf indeksi yayınlanmasının
ardından “Impact Factor” terimi artık kabul gören bir kavram haline gelmiştir. Daha sonra 1975 yılında,

255 
 
Clarivate Analytics (o dönemki adıyla “The Institute for Scientific Information”) “Impact Factor”
oranlarını içeren Journal Citation Reports (JCR)’u düzenli olarak yayınlamaya başlamıştır. Her yıl
merakla beklenen JCR, akademik topluluklar arasında dergilerin performansını belirlemek için
kullanılan ölçütlerden en yaygın kabul görmüş olanıdır. JCR, akademik dergilerin atıf performanslarının
yanı sıra kendi kategorilerindeki sıralamalarını da göstermektedir (Q1, Q2, Q3, Q4). Her sene Haziran
ayında açıklanan JCR bir önceki senenin “Impact Factor” oranlarını vermektedir. Örnek vermek
gerekirse, bu sene (Haziran 2021’de) yayınlanan JCR 2020 raporu, (SCIE) ve (SSCI)’de yer alan
dergilerin 2018 ve 2019 senelerinde yayınladığı makaleleri dikkate almaktadır (URL-10, 2022).

Impact Factor = Önceki iki yılda makalelerin aldığı atıf sayısı/ Önceki iki yılda yayımlanan toplam
makale sayısı
Bir derginin IMPACT değeri hesaplama örneği (URL-10, 2022); Aşağıda 2017 yılı için bir
derginin “Impact faktörü” hesaplanmıştır. Bu hesaplama yapılırken pay kısmına 2015 ve 2016 yılında
yayınlanan makalelere 2017 yılı itibari ile yapılan atıf sayılarının toplamı, payda kısmına ise 2015 ve
2016 yılındaki toplam makale sayısı eklenmiştir.

Her derginin IMPACT değeri var mıdır?


“Web of Science” nin SCIE ve SSCI dizinlerinde indekslenmeyen dergiler için “Impact Factor”
değerinden bahsedilemez. Her dergi için farklı kaynaklardan derlenen atıfların hesaplanmasına
dayanarak atıf performansı incelemesi yapmak mümkün olabilir. Ancak bu o derginin “Impact Factor”
ünün olduğu anlamına gelmez. HCI ve ESCI dizinlerinde yer alan dergiler için “Impact Factor”

256 
 
hesaplanmamakta ve açıklanmamaktadır. JCR listesi yalnızca SCIE ve SSCI dizinlerinde yer alan
dergilerin “Impact Factor” değerlerini ve atıf analizlerini içermektedir (URL-10, 2022).

257 
 
FBE610 13. HAFTA DERS NOTU

FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ LİSANSÜSTÜ SENATO ESASLARI

1. TARİHÇE
Enstitümüz 2547 sayılı kanun uyarınca 20 Şubat 1983 tarihinde kurulmuştur. Başlangıçta
Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Kimya Mühendisliği, Makine
Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Çevre Mühendisliği, Jeoloji Mühendisliği, Elektrik Eğitimi, Makine
Eğitimi, Metalurji Eğitimi, Yapı Eğitimi, Su Ürünleri Temel Bilimler, Su Ürünleri Yetiştiriciliği, Su
Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi, Biyoteknoloji ve Mimarlık olmak üzere 18 anabilim dalı
bulunan Enstitümüz 1995 yılına kadar bu şekilde eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdürmüştür. Sonraki
yıllarda anabilim dalı sayısı artmış, şu an 34 tanedir.

Öğrenci Sayısı
Fırat Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde şu an için toplam 1670 Lisansüstü öğrencisi eğitim
görmektedir. Bu öğrencilerin, 1185’ I Yüksek Lisans, 485 kişi Doktora programlarına kayıtlıdır.
Mevzuat
Fırat Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde eğitim öğretim faaliyetleri aşağıdaki Yönetmelik ve
Esaslara göre yürütülür.

 F.Ü. Lisansüstü eğitim-öğretim ve Sınav Yönetmeliği


 F.Ü. Lisansüstü Senato Esasları

2. F.Ü. Lisansüstü eğitim-öğretim ve Sınav Yönetmeliği Senato Esasları


F.Ü. Lisansüstü Senato Esasları, Yükseköğretim Kurulu Lisansüstü Eğitim ve Öğretim
Yönetmeliği ile Fırat Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Öğretim ve Sınav Yönetmeliği çerçevesinde Fırat
Üniversitesi enstitüleri tarafından yürütülen öğretim programlarına başvuru, kabul, kayıt ve uygulama
ile ilgili genel ve özel koşulları kapsar.
F.Ü. bünyesinde 4 Enstitü yer alır ve tüm enstitüler aynı lisansüstü senato esaslarına tabiidir. Fırat
Üniversitesindeki Enstitüler:
Fen Bilimleri Enstitüsü, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Sağlık Bilimleri
Enstitüsü ‘dür.

3.Senato Esasları ve Dersler


Lisansüstü ders kayıtlarına ilişkin olarak (Madde 18);
a) Bir öğrenci; bir yarıyılda seminer, tez ve dönem projesi hariç normal şartlarda en çok 15 ulusal
kredi ve tekrar almak zorunda kaldığı ders olması halinde en çok 18 ulusal kredilik derse kaydolabilir.

258 
 
b) Danışmanın onayı ile öğrenci, o yarıyılda aldığı derslerden bazılarını, dersler başladıktan en çok
iki hafta içinde bırakabilir veya programına bazı dersleri ekleyebilir.
c) Bir öğrenci, kayıtlı olduğu lisansüstü program süresi içinde bir öğretim üyesinden; seminer,
uzmanlık alanı dersi, tez ve dönem projesi hariç kredili derslerin en fazla %50’sini alabilir.
ç) (Değişik: 06.10.2020 tarih ve 2020-2021 / 1.14 sayılı Senato kararı ile değişiklik yapılması) Bir
öğretim üyesi, bir yarıyılda ortak dersler dışında en fazla 12 (oniki) ulusal kredilik lisansüstü ders
açabilir. Bu derslerin en fazla 6 (altı) ulusal kredisi eğitim dili Türkçe olan derslerden, 6 (altı) ulusal
kredisi yabancı dille verilmek üzere açılan derslerden açılabilir. Ancak eğitim dili Türkçe olan
programlarda aynı anabilim dalındaki yüksek lisans programı dersleri ile doktora programı dersleri
birbirinden farklı ise bir programda en fazla 6 (altı) ulusal kredilik ders olmak üzere toplam 9 (dokuz)
ulusal kredilik ders açılabilir.
d) Mücbir sebepler (emeklilik, ölüm, istifa, nakil vb.) ile anabilim dalındaki öğretim üye sayısının
azalması durumunda herhangi bir öğretim üyesinin açabileceği azami ulusal kredi ders belirlemelerinde
Enstitü Yönetim Kurulu yetkilidir.
e) (Değişik: 06.11.2019 tarih ve 2019-2020 / 2.6 sayılı Senato kararı ile bent eklenmesi) Teorik
derslerin %70’ine, uygulama derslerinin %80’ine devam edilmesi zorunludur. Devam şartını
sağlamayan öğrenci o dersten başarısız sayılır.
f) (Değişik: 06.11.2019 tarih ve 2019-2020 / 2.6 sayılı Senato kararı ile bent eklenmesi) Başarısız
olunan bir dersin tekrar alınması halinde derse devam şartı aranır.
g) (Değişik: 06.10.2020 tarih ve 2020-2021 / 1.14 sayılı Senato kararı ile bent eklenmesi)
Disiplinler arası programlarda görev alan öğretim elemanları ç) bendinde tanımlanan 6 (altı) ulusal
kredilik Türkçe verilen ders yüküne ek olarak 4 ulusal kredilik ders daha açabilir.
Öğrenciler, lisansüstü öğrenimleri süresince bilimsel araştırma teknikleri ile araştırma ve yayın
etiği konularını içeren bir derse ek olarak;
a) Fen Bilimleri Enstitüsü programlarında zorunlu derslerden en az bir ders,
b) Sağlık Bilimleri Enstitüsü programlarında Enstitünün zorunlu ortak derslerini almalıdır.

Seminer Dersi (Madde 20)


Seminer dersi, tez danışmanı sorumluluğunda yürütülür. Seminerin sunulacağı yer ve zaman, ilgili
program yürütme kurulu/anabilim dalı tarafından o dönemin sonunda belirlenir ve bu durum bir hafta
önceden ilan edilir. Seminer çalışması danışman tarafından anabilim dalı başkanlığına önerilen üç kişilik
jüri tarafından başarılı veya başarısız olarak değerlendirilir. Seminer dersinin ulusal kredisi olmayıp 6
AKTS’dir. Başarısız olunması durumunda aynı öğretim döneminde olmak koşuluyla 30 (otuz) gün
içerisinde yeni bir hak tanınır. Yazım kurallarına uygun düzenlenmiş seminer çalışması, PDF formatında
ilgili tutanaklarla birlikte Üniversitenin elektronik belge yönetim sistemi üzerinden enstitüye gönderilir.

259 
 
Uzmanlık Alanı Dersi (Madde 21)
Lisansüstü programlarda uzmanlık alanı derslerinin açılması ve yürütülmesi aşağıdaki esaslara göre
yapılır.
a) Lisansüstü tez danışmanı, danışman atamasını takiben, uzmanlık alanı dersi açabilir.
b) Lisansüstü danışmanlığı bulunmayan öğretim üyesi uzmanlık alanı dersi açamaz.
c) Uzmanlık alanı dersi (6 teorik + 0 uygulama) olarak düzenlenir ve başarılı veya başarısız olarak
değerlendirilir. Uzmanlık alanı dersi sınav yüküne dâhil değildir; resmi tatil ve izinli günler hariç, eğitim
öğretim takvimi dışında ders yüküne dâhildir.
d) İkinci tez danışmanı uzmanlık alanı dersi açamaz.

Avrupa Kredi Transfer Sistemi (Madde 22)-AKTS


Diploma eki olarak AKTS kredi sistemi geçerlidir. Seminer, uzmanlık alanı dersi, tez ve dönemlik
proje dersleri için AKTS kredi sistemi aşağıdaki esaslara göre belirlenir:
a) Tez çalışmasının AKTS’si 24 olup tez önerisinin kabul edildiği yarıyıldan itibaren verilir.
b) Lisansüstü programların kredi veya Yükseköğretim Kurulu tarafından ilgili programın yer aldığı
diploma düzeyi ve alan için Türkiye Yükseköğretim Yeterlilikler Çerçevesine göre belirlenen kredi
aralığı ve öğrencilerin çalışma saati göz önünde tutularak AKTS kredisi belirlenir.
c) Bir lisansüstü dersin yarıyıl ulusal kredi değeri, bir yarıyıl devam eden dersin haftalık teorik ders
saatinin tamamı ile haftalık uygulama veya laboratuvar saatinin yarısının toplamıdır.

Lisansüstü Derslerde Ölçme ve Değerlendirme (Madde-24)


Lisansüstü derslerin dönem sonu ölçme ve değerlendirme esasları aşağıda belirtilmiştir. a) Kredili
bir dersin dönem sonu başarı notu, ara sınav notu ile genel sınav notunun aritmetik ortalaması alınarak
hesaplanır ve aşağıdaki çizelgeye göre harf notlarından biri başarı notu olarak verilir:
Katalog Değeri (puan) Harf Notu Katsayı

Yukarıdaki çizelgede verilen harf notlarının dışında kalan değerlendirmeler için de aşağıdaki
harfler kullanılır:
B: Başarılı K: Başarısız/Kaldı D: Devamsız G: Girmedi
b) Bir dersten başarılı sayılmak için yüksek lisansta en az DC, doktorada en az CB notu almak
gerekir.

260 
 
c) Seminer, dönem projesi, uzmanlık alanı dersi ve tez değerlendirmeleri, Başarılı/Başarısız (B/K)
şeklinde yapılır. B ve K notları, genel not ortalamasına katılmaz. Devam zorunluluğunu yerine
getirmeyen öğrenci genel sınava girme hakkı elde edemez, Devamsız (D) sayılır ve bu durumdaki
öğrencilerin harf notu FF olarak işlem görür. Sınavlara katılmayan öğrencilere Girmedi (G) notu verilir
ve FF olarak işlem görür.
ç) Öğrencinin bir dersten aldığı ağırlıklı not, o dersin kredi değeri ile öğrencinin aldığı başarı notu
katsayısı çarpılarak bulunur. Genel Not Ortalaması (GNO), alınan derslerin ağırlıklı notları toplamının
ders kredileri toplamına bölünmesi ile elde edilir.
d) GNO, öğrencinin lisansüstü programa kabul edilişinden itibaren ilgili programdaki en az ders
yükünü tamamlamak amacıyla almış olduğu derslerin tümü (hazırlık programı dersleri hariç) dikkate
alınarak hesaplanır. Öğrenci, ders döneminde olmak koşuluyla, GNO’sunu yükseltmek amacıyla başarılı
olduğu dersleri tekrarlayabilir. Tekrar edilen derslerden alınan son not geçerlidir.

Bilimsel Hazırlık Programı (Madde 25)


Yüksek lisans ve doktora programlarına kabul edilen öğrencilerden lisans veya yüksek lisans
derecesini kabul edildikleri yüksek lisans veya doktora programından farklı alanlarda almış olan adaylar
için, program yürütme kurulu/anabilim dalı kurulunun teklifi ve enstitü yönetim kurulu kararıyla
bilimsel hazırlık programı uygulanabilir.
a) Bilimsel hazırlık programında geçirilecek süre en çok iki yarıyıldır. Yaz öğretimi bu süreye
dâhil edilmez. Bu süre dönem izinleri dışında uzatılamaz ve süre sonunda başarılı olamayan öğrencinin
ilişiği kesilir.
b) Bilimsel hazırlık programında alınacak olan dersler ve toplam kredi miktarı, program yürütme
kurulu/ilgili anabilim dalı kurulunun önerisi ve enstitü yönetim kurulu kararı ile belirlenir. Bilimsel
hazırlık programında alınacak dersler en az 10 ulusal kredi olmalıdır.
c) Bilimsel hazırlık programında bir öğrenci bir yarıyılda en çok 15 ulusal kredilik ders alabilir.
Bilimsel hazırlık programında alınması gereken zorunlu dersler; yüksek lisans programları için lisans
programlarından, doktora programları için lisans ve/veya yüksek lisans programlarından da seçilebilir.
ç) Bilimsel hazırlık programında alınması zorunlu dersler ilgili lisansüstü programını tamamlamak
için gerekli görülen derslerin yerine geçmez. Ancak bilimsel hazırlık programındaki bir öğrenci,
bilimsel hazırlık derslerinin yanı sıra ilgili enstitü anabilim dalı başkanlığının önerisi ve enstitü yönetim
kurulunun onayı ile lisansüstü programa yönelik dersler de alabilir.
d) Bilimsel hazırlık programı ile ilgili derslere devam, sınavlar, ders notları, derslerden başarılı
sayılma koşulları ve ders tekrarı gibi konularda ilgili lisans/lisansüstü programların uygulama esasları
dikkate alınır.
e) Bilimsel hazırlık programına kaydedilen öğrenciler, lisansüstü öğretimdeki diğer öğrencilerle
aynı haklara sahiptir.

261 
 
f) Bilimsel hazırlık programında alınan dersler, öğrenim durum belgesinde (transkript) görülür,
ancak ağırlıklı not ortalamasına katılmaz.
g) Bilimsel hazırlıkta geçirilecek süre öğrencinin lisansüstü program süresinden sayılmaz.
ğ) Bu programa özel öğrenci kabul edilmez.

Tezli yüksek lisans programı (Madde 26)


a) Tezli yüksek lisans programı toplam 21 ulusal ve 120 AKTS kredisinden az olmamak koşuluyla
en az yedi ders ile seminer dersi ve tez çalışmasından oluşur. Seminer dersi ve tez çalışması kredisiz
olup başarılı veya başarısız olarak değerlendirilir.
b) Tezli yüksek lisans programı bir eğitim-öğretim dönemi 60 AKTS kredisinden az olamaz.
c) Öğrenci, en geç danışman atanmasını izleyen dönemden itibaren her yarıyıl tez çalışması için
kayıt yaptırmak zorundadır.
ç) Öğrencinin alacağı derslerin en çok ikisi, lisans öğrenimi sırasında alınmamış olması kaydıyla,
lisans derslerinden seçilebilir. Ayrıca enstitü anabilim dalı başkanlığının önerisi ve enstitü yönetim
kurulu onayı ile diğer yükseköğretim kurumlarında verilmekte olan derslerden en fazla iki ders alabilir.
d) Tezli yüksek lisans programı ikinci lisansüstü öğretim programı olarak yürütülebilir.

Süre (Madde 27)


a) Tezli yüksek lisans programının süresi, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına
bakılmaksızın dört yarıyıl olup, program en çok altı yarıyılda tamamlanır.
b) Dört yarıyıl sonunda öğretim planında yer alan kredili derslerini ve seminer dersini başarıyla
tamamlayamayan veya bu süre içerisinde başarı koşullarını/ölçütlerini yerine getiremeyen; azami
süreler içerisinde ise tez çalışmasında ve tez savunmasında başarısız olan veya tez savunmasına
girmeyen öğrencinin program ile ilişiği kesilir.

Yüksek Lisans Tez Önerisi (Madde 28,29)


Tez önerisi, en erken ikinci yarıyılın başında veya en geç ikinci yarıyılın sonunda danışman
tarafından program koordinatörü/anabilim dalı başkanlığına sunulur. Program koordinatörlüğü/anabilim
dalı başkanlığınca tez önerisi, ilgili kurulda tartışıldıktan sonra gerekli düzeltmeler yapılarak enstitüye
sunulur. Enstitü yönetim kurulunda onaylandıktan sonra tez konusu kesinleşir.
Lisansüstü tez çalışması insan ve hayvan üzerinde uygulama yapılarak gerçekleştiriliyorsa, ilgili
etik kurullardan Etik Kurul İzin Belgesi alınarak Tez Öneri Formu ile birlikte enstitüye teslim edilir.
Anket veya ölçek uygulanan soru cevap tarzı tez önerilerinde, Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu
alınmış olsa dahi etik kurul onayı zorunludur. Yasal veya Özel İzin Belgesi gerektiren durumlarda, tez
önerisiyle birlikte gerekli izin belgelerinin verilmesi gerekmektedir. Yüksek lisans tez jürisi

262 
 
Yüksek lisans tez jürisi (Madde 30)
Tez jürisi, tez danışmanı ve program yürütme kurulu/anabilim dalı kurulunun önerisi ve enstitü
yönetim kurulunun onayı ile aşağıdaki esaslara göre belirlenir:
a) Danışman hariç, program yürütme kurulu/anabilim dalı kurulu tarafından jüri (asıl+yedek)
sayısının iki katı kadar jüri adayı uzmanlık alanlarıyla birlikte enstitüye gönderilir. Enstitü yönetim
kurulu tarafından tez jürisi kesinleştirilir.
b) Yüksek lisans tez jürisi, biri öğrencinin tez danışmanı, en az biri de Üniversite dışından olmak
üzere üç veya beş öğretim üyesinden oluşur. Asıl üyelerin dışında biri ilgili anabilim dalında ve biri
kurum dışından olmak üzere iki yedek üye seçilir. Jürinin üç kişiden oluşması durumunda ikinci tez
danışmanı jüri üyesi olamaz.
c) Kurum dışından seçilen öğretim üyesi diğer yükseköğretim kurumları veya yükseköğretim
kurumları dışındaki kurum ve kuruluşlarda görev yapan doktor unvanına sahip uzmanlardan olmalıdır.

Doktora Programı (Madde 35)


Doktora programı;
a) Tezli yüksek lisans derecesi ile kabul edilmiş öğrenciler için toplam 21 ulusal krediden az
olmamak koşuluyla; en az yedi ders, seminer, yeterlik sınavı, tez önerisi ve tez çalışması ile 13 her
eğitim öğretim döneminde en az 60 AKTS olacak şekilde en az 240 AKTS kredisinden oluşur.
b) Lisans derecesi ile kabul edilmiş öğrenciler için ise en az 42 ulusal kredilik on dört ders, seminer,
yeterlik sınavı, tez önerisi ve tez çalışması ile her eğitim öğretim döneminde en az 60 AKTS olacak
şekilde toplam en az 300 AKTS kredisinden oluşur.
c) Doktora programlarında anabilim dalı başkanlığının önerisi ve enstitü yönetim kurulu onayı ile
diğer yükseköğretim kurumlarında verilmekte olan derslerden yüksek lisans derecesi ile kabul edilmiş
öğrenciler için en fazla iki, lisans derecesiyle kabul edilmiş öğrenciler için en fazla dört ders seçilebilir.
ç) Lisans dersleri ders yüküne ve doktora kredisine sayılmaz.
d) Doktora programları ikinci öğretim olarak açılamaz.

Doktora Yeterlik Sınavı (Madde 36)


a) Doktora yeterlik sınavı, güz yarıyılı için Kasım-Aralık, bahar yarıyılı için ise Nisan-Mayıs
aylarında yapılır:
b) Yeterlik sınavı, derslerini ve seminerini tamamlayan öğrencinin alanındaki temel konular ve
kavramlar ile doktora çalışmasıyla ilgili bilimsel araştırma derinliğine sahip olup olmadığının
ölçülmesidir. Bir öğrenci bir yılda en fazla iki kez yeterlik sınavına girer.
c) Yüksek lisans derecesi ile kabul edilen öğrenci en geç beşinci yarıyılın, lisans derecesi ile kabul
edilmiş olan öğrenci en geç yedinci yarıyılın sonuna kadar yeterlik sınavına girmek zorundadır.
(Değişik: 06.11.2019 tarih ve 2019-2020 / 2.6 sayılı Senato kararı) “Bu süre içerisinde yeterlik sınavına
girmeyen öğrencilerin programla ilişiği kesilir.”

263 
 
ç) Doktora yeterlik komitesi, enstitü anabilim dalı kurulu tarafından önerilen ve enstitü yönetim
kurulu tarafından onaylanan beş kişiden oluşur. Komite üyeleri üç yılda bir yenilenir, yeterli öğretim
üyesi bulunan anabilim dallarında üyelerin en az üçü değiştirilir. Yeterlik komitesi, danışmanın
başvurusu üzerine, yeterlik sınav jüri üyelerini ilgili enstitüye önerir. Sınav jürisi ve sınav tarihi Enstitü
Yönetim Kurulu kararı ile belirlenir.
d) Yeterlik sınav jürisi en az ikisi üniversitemiz dışından olmak üzere, danışman dahil beş öğretim
üyesinden oluşur. En az birisi üniversitemiz dışından olmak üzere 2 yedek üye belirlenir.
e) Danışmanın oy hakkı olup olmadığı hususunda enstitü yönetim kurulu karar verir. Danışmanın
oy hakkı olmaması durumunda jüri altı öğretim üyesinden oluşur.
f)Yeterlik sınavının tarihi, yeri ve saati en az iki hafta önceden, ilgili anabilim dalında ilan edilir.
Yeterlik sınavı toplantıları öğretim elemanları, lisansüstü öğrenciler ve alanın uzmanlarından oluşan
dinleyicilerin katılımına açık olarak yapılır.
g) Yabancı uyruklu öğrenciler, alındıkları eğitim diline göre sınava tabi tutulurlar.
ğ) Yeterlik sınavı yazılı ve sözlü olarak iki bölüm halinde yapılır. Bilim dalı içeren alanlarda sınav
sorularının %40’ı temel konulardan, %60’ı ise öğrencinin bilim dalı konularından oluşur. Yazılı sınavda
başarılı olan (50/100 ve üzeri puan alan) öğrenci sözlü sınava alınır. Yazılı sınav süresi en az 90 dakika,
sözlü sınav süresi ise en az 60 dakikadır. Öğrencinin yeterlik sınavından başarılı sayılabilmesi için,
yazılı sınav notunun %65’i ile sözlü sınav notunun %35’inin toplamı en az 65/100 olmalıdır. Sınav
jürileri öğrencinin başarılı veya başarısız olduğuna salt çoğunlukla karar verir. Bu karar, enstitü anabilim
dalı başkanlığınca yeterlik sınavını izleyen üç gün içinde enstitüye tutanakla bildirilir.
h) Yeterlik sınavında başarısız olan öğrenci bir sonraki yarıyılda aynı jüri tarafından tekrar sınava
alınır. Bu sınavda da başarısız olan öğrencinin doktora programı ile ilişiği kesilir.
ı) Yeterlik sınavı jürisi, yeterlik sınavını başaran bir öğrencinin, ders yükünü tamamlamış olsa bile,
toplam kredi miktarının üçte birini geçmemek şartıyla fazladan ders/dersler almasını isteyebilir.
Öğrenci, ilgili enstitü kararıyla belirlenecek dersleri başarmak (75/100 almak) zorundadır.

Tez İzleme Komitesi (Madde 37)


Tez izleme komitesi aşağıdaki esaslara göre oluşturulur.
a) Yeterlik sınavında başarılı bulunan öğrenci için anabilim dalı kurulunun önerisi ve Enstitü
Yönetim Kurulunun onayı ile bir ay içinde bir tez izleme komitesi oluşturulur.
b) Tez izleme komitesi üç öğretim üyesinden oluşur. Komitede tez danışmanı ile anabilim dalı
içinden ve dışından birer üye yer alır. İkinci tez danışmanının atanması durumunda ikinci tez danışmanı
dilerse komite toplantılarına katılabilir.
c) Tez izleme komitesinin kurulmasından sonraki dönemlerde, danışmanın gerekçeli yazılı isteği
üzerine anabilim dalı başkanlığının önerisi ve Enstitü Yönetim Kurulu onayı ile üyelerde değişiklik
yapılabilir.

264 
 
ç) Tez önerisi kabul edilen öğrenci için tez izleme komitesi, Ocak-Haziran ve Temmuz-Aralık
ayları arasında birer defa olmak üzere yılda en az iki kez toplanır. Öğrenci, toplantı tarihinden en az bir
ay önce komite üyelerine yazılı bir rapor sunar. Bu raporda o ana kadar yapılan çalışmaların özeti ve bir
sonraki dönemde yapılacak çalışma planı belirtilir. Öğrencinin tez çalışması, komite tarafından başarılı
veya başarısız olarak belirlenir. Komite tarafından üst üste iki kez veya aralıklı olarak üç kez başarısız
bulunan öğrencinin program ile ilişiği kesilir.
d) Öğrencinin tez savunmasına girebilmesi için en az 3 olumlu tez izleme komite raporu olmalıdır.
Tez izleme komite raporunun olmaması durumunda öğrenci başarısız olarak kabul edilir. Başarısız tez
izleme komite raporu döneminde Doktora tezi AKTS kredisi verilmez.

Tez önerisi savunması (Madde 38)


a) Doktora yeterlik sınavını başarı ile tamamlayan öğrenci, dönem başında doktora tezi dersini alır
ve en geç altı ay içinde, yapacağı araştırmanın amacını, yöntemini ve çalışma planını kapsayan tez
önerisini tez izleme komitesi önünde sözlü olarak savunur. Tez önerisinin verilmemesi veya kabul
edilmemesi halinde Doktora tezi AKTS kredisi verilmez.
b) Öğrenci, tez önerisi ile ilgili yazılı bir raporu sözlü savunmadan en az on beş gün önce komite
üyelerine dağıtır.
c) Tez izleme komitesi, öğrencinin sunduğu tez önerisinin kabul, düzeltme veya reddedileceğine
salt çoğunlukla karar verir. Düzeltme için bir ay süre verilir. Bu süre sonunda kabul veya ret yönünde
salt çoğunlukla verilen karar, anabilim dalı başkanlığınca işlemin bitişini izleyen üç gün içinde enstitüye
tutanakla bildirilir.
ç) Tez önerisi savunmasına, geçerli bir mazereti olmaksızın bu maddenin a fıkrasında belirtilen
sürede girmeyen öğrenci başarısız sayılarak tez önerisi reddedilir.
d) Tez önerisi reddedilen öğrenci, yeni bir danışman ve/veya tez konusu seçme hakkına sahiptir.
Bu durumda yeni bir tez izleme komitesi atanabilir. Programa aynı danışmanla devam etmek isteyen
öğrenci üç ay içinde, danışman ve tez konusunu değiştiren öğrenci ise 15 altı ay içinde tekrar tez önerisi
savunmasına alınır. Tez önerisi bu savunmada da reddedilen öğrencinin program ile ilişiği kesilir.

Doktora Tezinin sonuçlandırılması (Madde 39)


Öğrenci; tez savunmasına girebilmek için en az 3 olumlu tez izleme komite raporu, en az 240
AKTS kredisi almalı ve aşağıdaki yayın şartlarından en az birini yerine getirmelidir. Fen Bilimleri
Enstitüsü,
a) Doktora tezinden üretilmiş uluslararası hakemli bir dergide yayımlanmış/yayına kabul edilmiş
en az bir adet makale, tez ile birlikte enstitüye teslim edilmelidir. Bu dergi; SSCI (Social Sciences
Citation Index), AHCI (Arts and Humanities Citation Index), SCI-Expanded (Science Citation Index)
içinde tanımlanan dergilerden olmalıdır.

265 
 
b) Doktora tezinden üretilmiş yurt dışındaki uluslararası kongre ve sempozyumlarda öğrenci
tarafından en az bir adet sözlü bildiri sunulduğunu veya davetli konuşmacı olunduğunu belirten
yazı/katılım belgesi de yayımlanmış/yayına kabul edilmiş makale şartını sağlar.

Doktora Tez Jürisi (Madde 40)


Doktora tez jürisi; danışman ve program yürütme kurulu/anabilim dalı kurulunun önerisi ve enstitü
yönetim kurulunun onayı ile aşağıdaki esaslara göre belirlenir:
a) Jüri, üçü öğrencinin tez izleme komitesinde yer alan öğretim üyeleri ve en az ikisi kendi
yükseköğretim kurumu dışından olmak üzere danışman dâhil beş öğretim üyesinden oluşur.
b) Program yürütme kurulu/anabilim dalı kurulu, tez izleme komitesi hariç, jüri (asıl+yedek)
sayısının iki katı kadar jüri adayını uzmanlık alanlarıyla birlikte enstitüye önerir. Jüri Enstitü
Yönetim Kurulu onayı ile kesinleşir.
c) Danışmanın oy hakkı olup olmadığı hususunda Enstitü Yönetim Kurulu karar verir. Danışmanın
oy hakkı olmaması durumunda jüri altı öğretim üyesinden oluşur. Ayrıca ikinci tez danışmanı oy hakkı
olmaksızın jüride yer alabilir.
ç) Kurum dışından seçilen öğretim üyesi diğer yükseköğretim kurumları veya yükseköğretim
kurumları dışındaki kurum ve kuruluşlarda görev yapan doktor unvanına sahip uzmanlardan olmalıdır.

Doktora Tez Savunması (Madde 41)


a) Doktora programındaki bir öğrenci, elde ettiği sonuçları ilgili enstitünün belirlediği yazım
kurallarına uygun biçimde yazar ve tezini jüri önünde sözlü olarak savunur.
b) Doktora tezinin savunmasından önce ve düzeltme verilen tezlerde ise düzeltme ile birlikte
öğrenci tezini tamamlayarak danışmanına sunar. Danışman tezin savunulabilir olduğuna ilişkin görüşü
ile birlikte tezi enstitüye teslim eder. Enstitü söz konusu teze ilişkin intihal programı raporunu alarak
danışmana ve jüri üyelerine gönderir. Rapordaki verilerde jüri üyeleri tarafından tespit edilen bir
intihalin olması halinde gerekçesi ile birlikte karar verilmek üzere tez enstitü yönetim kuruluna
gönderilir.
c) Jüri üyeleri, söz konusu tezin kendilerine teslim edildiği tarihten itibaren en geç bir ay içinde
toplanarak öğrenciyi tez savunmasına alır. Tez savunma sınavı, tez çalışmasının sunumu ve bunu izleyen
soru-cevap bölümünden oluşur. Tez savunma sınavı öğretim elemanları, lisansüstü öğrenciler ve alanın
uzmanlarından oluşan dinleyicilerin katılımına açık olarak yapılır.
ç) Tez sınavının tamamlanmasından sonra jüri dinleyicilere kapalı olarak, tez hakkında salt
çoğunlukla kabul, ret veya düzeltme kararı verir. Tezi kabul edilen öğrenciler başarılı olarak
değerlendirilir. Bu karar, anabilim dalı başkanlığınca tez sınavını izleyen üç gün içinde ilgili enstitüye
tutanakla bildirilir. Tezi başarısız bulunarak reddedilen öğrencinin program ile ilişiği kesilir. Tezi
hakkında düzeltme kararı verilen öğrenci en geç altı ay içinde gerekli düzeltmeleri yaparak tezini aynı
jüri önünde yeniden savunur. Bu savunmada da başarısız bulunan öğrencinin program ile ilişiği kesilir.

266 
 
Doktora Programının Süresi (Madde 42)
a) Doktora programı, bilimsel hazırlıkta geçen süre hariç tezli yüksek lisans derecesi ile kabul
edilenler her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın sekiz yarıyıl olup azami
tamamlama süresi on iki yarıyıl; lisans derecesi ile kabul edilenler için on yarıyıl olup azami tamamlama
süresi on dört yarıyıldır.
b) Doktora programı için gerekli kredili dersleri başarıyla tamamlamanın azami süresi tezli yüksek
lisans derecesi ile kabul edilenler için dört yarıyıl, lisans derecesi ile kabul edilenler 17 için altı
yarıyıldır. Bu süre içinde kredili derslerini başarıyla tamamlayamayan öğrencinin program ile ilişiği
kesilir.
c) Kredili derslerini başarıyla bitiren, yeterlik sınavında başarılı bulunan ve tez önerisi kabul edilen,
ancak tez çalışmasını veya yayın şartını birinci fıkrada belirtilen süreler sonuna kadar tamamlayamayan
öğrencinin program ile ilişiği kesilir.

Doktora diploması (Madde 43)


a) Tez çalışmasını tamamlayan öğrenci, tezin istenen sayıda nüshasını danışmanına teslim eder.
Danışman, tezin yazım kurallarına uygunluğu yönünden yazılı olarak belirttiği görüşü ile tezin
nüshalarını anabilim dalı başkanlığı aracılığıyla ilgili enstitüye gönderir.
b) Tez savunmasında başarılı olmak ve yayın şartını da sağlamak kaydıyla doktora tezinin
ciltlenmiş en az üç kopyasını tez sınavına giriş tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili enstitüye teslim
eden ve tezi şekil yönünden uygun bulunan öğrenci doktora diploması almaya hak kazanır. Enstitü
yönetim kurulu başvuru üzerine teslim süresini en fazla bir ay daha uzatabilir. Bu koşulları yerine
getirmeyen öğrenci koşulları yerine getirinceye kadar diplomasını alamaz, öğrencilik haklarından
yararlanamaz ve azami süresinin dolması halinde program ile ilişiği kesilir.
c) Doktora diploması üzerinde anabilim dalındaki programın Yükseköğretim Kurulu tarafından
onaylanmış adı bulunur. Mezuniyet tarihi, tezin sınav jüri komisyonu tarafından imzalanan nüshasının
teslim edildiği tarihtir.
ç) İlgili enstitü tarafından tezin tesliminden itibaren üç ay içinde doktora tezinin bir kopyası
elektronik ortamda, bilimsel araştırma ve faaliyetlerin hizmetine sunulmak üzere Yükseköğretim Kurulu
Başkanlığına gönderilir.
d) Lisans derecesi ile doktora programına başvurmuş öğrencilerden, kredili derslerini ve/veya
azami süresi içinde tez çalışmasını tamamlayamayan veya doktora tezinde başarılı olamayanlara tezsiz
yüksek lisans için gerekli kredi yükü, proje ve benzeri diğer şartları yerine getirmiş olmaları kaydıyla
talepleri halinde tezsiz yüksek lisans diploması verilir. Tezsiz yüksek lisans programının gereklerini
yerine getirememiş öğrencilere koşulları tamamlamak için bir yarıyıl süre verilir.

267 
 
Kayıt Dondurma (Madde 46)
Öğrenciler; hastalık, doğum, doğal afet, askerlik hizmeti, yurt dışı görevlendirmelerde mazeretin
başlangıcından itibaren; eğitim-öğretime devamı engelleyen diğer nedenlerden ötürü devam
edemeyecek durumda olanlar ise derslerin başlamasını takiben en geç iki hafta içinde mazeretlerini
belgelendirmeleri ve enstitü yönetim kurulunca kabul edilmesi koşuluyla geçici izinli sayılabilirler.
Öğrenim süresince en çok iki yarıyıl geçici izinli olunabilir. Öğrencinin geçici izinli olduğu süre normal
öğrenim süresinden sayılmaz.

AKTS Nedir?
AKTS (Avrupa Kredi Transfer Sistemi) kredisi, öğrencinin bir dersi başarıyla tamamlayabilmesi
için yapması gereken çalışmaların tümünü (teorik ders, uygulama, seminer, bireysel çalışma, sınavlar,
ödevler, vb.) ifade eden bir birimdir.
AKTS kredisi, hedeflenen öğrenme çıktılarına ulaşabilmek amacıyla her bir ders için
tamamlanması için gerekli öğrenci iş yükünü gösteren sayısal değerdir.

AKTS Kullanmanın Amacı Nedir?


1. Öğrenci hareketliliğini kolaylaştırmak,
2. Öğrencilerin yurtdışında gördükleri eğitimlerinin kendi ülkelerinde tanınmasını garanti
altına almak,
3. Avrupa’da yükseköğretim kurumları arasında iş birliğinin sağlam ve şeffaf temellere
oturtulmasını sağlamak,
4. Akademik tanınmanın düzenlenmesi için çalışma programlarının şeffaflığı ve öğrenci
başarısı üzerine temellendirilmiş uygulama kuralları sağlamak,
5. Farklı ülkelerin eğitim kurumlarında öğrenim gören değişim öğrencilerinin aldıkları
derslerin sonuçlarının olabildiğince adil bir biçimde ilgili kurumlarca karşılıklı olarak
tanınmasını sağlamak,
6. Eğitim etkinliklerinin AKTS kredileri belirlenirken derslerin içerikleri de gözden geçirilir.
7. Öğrenim hedefleri ve bu hedeflerin öğrenciye olan mesleki katkısı gözden geçirilir.
8. Öğrencinin çalışma süresi de göz önüne alındığından eğitim etkinliği için öngörülen
öğrenci iş yükü tanımlanmış olur.
9. Öğrencilerin yabancı üniversitelerde almış oldukları eğitimlerin, kendi ülkelerindeki
yükseköğretim kurumları tarafından tanınmasını sağlar.
10. Öğrencilerin Avrupa ülkelerinde daha üst düzeyde bir programa devamlarında kolaylık
sağlar.
11. Mezunların Avrupa ülkelerinde çalışmalarında ve dolaşımlarında kolaylık sağlar.

268 
 
Öğrenci İş Yükü Nedir?
İş yükü, öğrencinin, beklenen öğrenme çıktılarını başarması için gerekli olan tüm öğrenme
aktivitelerini (dersler, seminerler, projeler, stajlar, bireysel çalışma ve sınavlar) tamamlanması için
ihtiyacı olan zamanı belirtir. Bu yük ortalama bir öğrenci göz önüne alınarak öğretim üyesi tarafından
hesaplanır.
AKTS’nin en önemli özelliği; Öğrencinin bir eğitim programındaki her etkinlik için tek tek ne
kadar emek(zaman) harcadığını veya bir öğretim programı için toplam ne kadar zaman harcadığını bu
emek/zamana denk düşen kredilerle gösteren bir değerlendirme sistemi olmasıdır. Öğretim üyelerinin
girdilerine değil, istenilen öğrenim çıktılarına/kazanımlarına dayalıdır. Dersin AKTS Kredisinin
hesaplanmasında öğrenci görüşlerinin de alınması, uygulamanın kalite güvencesini ve kabul
edilebilirliğini arttırır.

Öğrencinin İş Yükü Nelerden Oluşur?


Öğrencinin iş yükünün tahmininde dikkate alınacak unsurlar şunlardır: Ders saati, Sınavlar,
Ödevler, Sözlü Sunum, Seminerler, Uygulama, Alan Çalışmaları, Projeler, Bireysel Çalışmalar’dır.

AKTS ve Öğrenci İş Yükü İlişkisi:


1 yarıyıl=900 saate
1yıl=1800 saate
1 AKTS=25-30 saatlik iş yüküne denk gelir.

Öğrenci iş yükünü tahmin ederken sorulması gereken sorular şunlardır:


 Dersin öğrenme çıktıları nelerdir?
 Derste öğrenciye hangi progman çıktıları kazandırılmak isteniyor?
 Dersle ilgili hangi öğrenim aktiviteleri mevcuttur?
 Öğrenme çıktıları nasıl ölçülüp değerlendiriliyor?
 Bu öğrenme çıktılarını kazanması için öğrencinin tahmin edilen çalışma süresi nedir?

AKTS hesaplama Örnekleri:


Örnek 1- Haftada 4 saatlik bir dönem program dersi için, bir öğrencinin kendi kendine çalışma
saati haftada ortalama 5 saat olarak belirlenmiş olsun. Buna göre;

Dersin teori kısmı (14 hafta)x(4 saat)=56 saat


Sınıf içi aktiviteler (14 hafta)x(1 saat)=14 saat
Bireysel Çalışma ve Grup Çalışması (14 hafta)x(2 saat)=28 saat
Ödev Yapma ve Rapor hazırlama(14 hafta)x(2 saat)=28 saat

269 
 
Dönem ödevi (1 ünite)x(20 saat)=20 saat
Proje sunumu (1 ünite)X(5 saat)=5 saat
Kuiz (4 adet)X(1 saat)=4 saat
Sınav(Final) (1 adet)X(2 saat)=2 saat
Sınava çalışma (1 adet)X(15 saa)=15 saat
Toplam=172 saat
Buna göre; 1 AKTS=30 saat ise, Bu dersin AKTS dersi kredisi:144 saat / 30 saat=5.73=6 AKTS

Örnek 2- Haftada 3 saatlik bir sömestir program dersi için AKTS nedir?
3x14 hafta=42 saat ders
2 saat ders sonrası, 1 saat ders öncesi hazırlık:3x14 hafta=42 saat
6 saat sınav hazırlığı (1 vize, 1 final):2x6 saat=12 saat
6 ödev 1’er saat:6X1=6 saat
1 sunum için 10 saat araştırma+5 saat slayt hazırlığı+3 saat sunu hazırlığı:18 saat
Öğrencinin Toplam İş Yükü:42+42+12+6+18=120 saat
AKTS kredisi ise:120/30=4 olur.

Örnek 3- Haftada 3 saatlik program dersi için, 10 ödev, 1 dönem içi, 1 dönem sonu sınavı ve
öğrencinin kendi kendine çalışma saati de 30 saat olsun, buna göre AKTS kredisini hesaplayalım
14 Hafta dersX 3 saat=42 saat (öğrencinin derste geçirdiği zaman)
10 ödevX 3 saat=30 saat (öğrencinin ödevleri çözmek için harcadığı zaman)
(1 Ara sınav+1 Yarıyıl sonu sınavı)X 2 saat=4 saat (sınavda geçirilen zaman)
Bireysel çalışma süresi=30 saat Öğrencinin Toplam İş Yükü=106 saat Buna göre;
1 AKTS=30 saat ise
106/30=3.3 AKTS kredisi vardır denir.

270 
 
FBE610 14. HAFTA DERS NOTU

ETİK, BİLİM ETİĞİ VE MESLEK ETİĞİ


(Bu bölüm Büyüköztürk vd., 2016’dan alınmıştır)
Bilimin evreni tanımak, gerçeği bulmak olduğu bir gerçektir. Bilim, evreni, toplumu ve insanı
araştırma konusu yapan gözleme, deneye ve akla dayanarak belli aşamaların izlenmesi sonucunda elde
edilen doğrulanabilir bilgilere ulaşılmasını sağlar. Bilim insanları bilgiye ulaşmak için toplumsal ve etik
sorumlulukların bilincinde hareket ederler.
Yunanca “ethos” sözcüğünden türetilen etik (töre) insanın toplumsal ölçekte gerçekleştirdiği ve
başkalarını etkileyen sonuçları olan davranışları/eylemleri/yapıp-etmeleri ve bunları biçimlendiren
düşünme süreçleri ile ilgilidir. Etiğin somut olarak ortaya çıkışı üç biçimde olmaktadır: (i) Felsefenin
bir ana dalı olarak etik, davranışlar bağlamında iyinin ne olduğu konusunu ele almakta; insanın ideal
davranışlarını formüle etmeyi amaçlamaktadır. (ii) Toplum yaşamında etiğin karşılığı, insanların
birbirleriyle ilişkilerinde neleri yapmaları ve nelerden kaçınmaları gerektiğiyle ilgili bir kurallar kümesi;
kısaca genel ahlaktır. (iii) Belli bir alanda etkinlik gösteren kişilerin uymaları gereken kuralların
belirlendiği ve o alana özgü uygulamalardaki istenen davranışların irdelendiği meslek etikleri; ilk ikiye
göre daha yenidir ve bir bakıma onların bir sentezidir.
Etik, Türk Dil Kurumunun sözlüğünde çeşitli meslek kolları arasında tarafların uyması veya
kaçınması gereken davranışlar bütünü olarak tanımlanmaktadır. Türk Dil Kurumunun Bilim ve Sanat
Terimleri sözlüğünde ise ahlak felsefesi ve felsefenin “ödev” “yükümlülük”, sorumluluk” ve “erdem”
gibi kavramlarını analiz eden, “doğruluk” veya “yanlışlık” ile “iyi” veya “kötü” ile ilgili ahlaki yargıları
ele alan, “ahlaki eylemin” doğasını soruşturan ve iyi bir yaşamın nasıl olması gerektiğini açıklamaya
çalışan bir dalı olarak tanımlanır (TDK, 2015). Kısacası etik, uyulması gereken kuralları gösterir.
Etik literatürde bazen etik kodları (codes of ethic) olarak yer almaktadır. Kod (code) bir dizi kural
ve ilkeler ya da toplum veya bir grup insan tarafından kabul edilmiş bir dizi ahlaki ilkeler kümesi
anlamındadır. Etik, doğru ve yanlış konusudur. Araştırmacılar etik konusunu düşündüklerinde,
kendilerine özel bir çalışmayı yönetmenin veya belli prosedürleri gerçekleştirmenin “doğru” olup
olmadığını sormaları gerekir. Bu bağlamda araştırmacının sorması gereken temel soru, “Araştırmanın
sonucunda hiç kimse fiziksel ya da psikolojik zarara uğrayacak mı?” (Eraenkel and Wallen, 2005)
şeklinde olmalıdır.

Bilimde Etik Davranış


Etik davranış, araştırmacının etik ile ilgili konulara duyarlı olmasından doğar. Araştırmacı onu
mesleki yetişmesi esnasında içselleştirir. Etik davranış Profesyonel bir rolden, diğer araştırmacılarla
kişilerarası etkileşimden doğar. Ayrıca, bilimsel toplum etik davranışı pekiştirir, dürüstlüğü ve açıklığı
vurgular (Neuman, 1994: Balcı, 1997’den).

271 
 
Davranışların etik değerlere uygunluğunu sağlamak, insanların toplumlar halinde yaşamaya
başladıkları günden bu güne kadar her zaman önemli bir konu olmuştur. Etik ilkelerin geliştirilmesinde
genellikle temel alınan yaklaşımlar; hakkaniyet ilkesi, insan hakları, faydacılık veya bireysellik
ilkeleridir. Hakkaniyet ilkesi, bütün kararların tutarlı, tarafsız ve gerçeklere dayalı olması üzerine
odaklanmaktadır. İnsan hakları ilkesi, bireylerin varlığı, bütünlüğü ve temel insan hakları üzerine
odaklanır. Faydacılık ilkesinin anlamı, herkes için en iyi olacak kararın verilmesidir. Bireysellik
ilkesinde ise bireylerin temel amaçları kişisel kazançlarını artırmaktır (Lamberton ve Minor, 1995:
Aydın, 2001’den).
Bilimde etik standartlarının iki kavramsal esası vardır: Ahlak ve bilim. Bilimde etik tavır
çoğunluğun benimsediği ahlak standartlarına aykırı olmamalı ve bilimsel hedeflerin atmasını
sağlamalıdır. Bilim etiğinin temel ilkeleri aşağıdaki şekilde özetlenebilir (Resnik, 2004)
1. Dürüstlük: Bilim insanları bilgiyi veya sonuçları saptırmamalı, yalanlara dayandırmamalı ve
yanlış sunmamalıdır. Araştırma işleminde her açıdan nesnel, tarafsız ve dürüst olmaları gerekir.
2. Dikkat: Bilim insanları, araştırmalarında, özellikle de sonuçlarını sunarken, hatalardan
kaçınmalıdır. Deneysel, yöntemsel hatalar ve araştırmacıdan kaynaklanan hataları asgari düzeye
indirmeli, yansız olmalı ve menfaat çatışmalarından uzak durmalıdırlar.
3. Açıklık: Bilim insanları, verileri sonuçları, yöntemleri, fikirleri, etkinlikleri ve araçları
paylaşmalıdır. Yapılan çalışmaların başkaları tarafından değerlendirilmesine İzin verilmeli, eleştiriye ve
yeni fikirlere açık olunmalıdır.
4. Özgürlük: Bilim insanları, herhangi bir sorun veya hipotez üzerine araştırma yapmakta özgür
olmalıdırlar. Yeni fikirler ortaya koyup eski fikirleri eleştirmelerine olanak tanınmalıdır.
5. Eğitim Sorumluluğu: Bilim insanları, geleceğin bilim insanlarını ve halkı eğitmekle
sorumludur.
6. Toplumsal Sorumluluk: Bilim insanları topluma zarar vermekten kaçınmalı ve topluma yararlı
olmaya çalışmalıdır. Bilim insanları araştırmalarının sonuçlarından sorumlu olmalı ve bu sonuçlar
hakkında halkı bilgilendirmelidir.
7. Yasallık: Araştırma aşamasında, bilim insanları çalışmalarıyla ilgili yasalara uymalıdır.
8. Karşılıklı Saygı: Bilim insanları meslektaşlarına karşı saygılı bir tutum içinde olmalıdır.
9. Verimlilik: Bilim insanları kaynaklardan verimli olarak yararlanmayı bilmelidir.
10. Deneklere Saygı: Bilim insanları, gözlem yaptıkları deneklerin haklarını korumalı, saygı ve
özen göstermelidir.
Etik kurallar davranışlar üzerinde sorgulamayı ve davranışlara ahlaki kuralların yansımasını sağlar.
Kerr (1994)'ye göre bilim etiği kapsamında gösterilmesi zorunlu olan davranışlar ise şöyle sıralanmıştır:
1. Kanıtların dikkatli bir şekilde toplanması ve kullanılması.
2. Fikirlerin ve başkalarının eserlerinin dikkatli kullanılması.
3. Tamamen kanıtlanmamış bilgi üzerinde şüpheci olunması.
4. Alternatif açıklamalara açık olma.

272 
 
5. Söylemde nezaket ve ikna yolunu tercih etme.
6. Üniversite bünyesinde yürütülen araştırmaların sonucuna erişim açıklığı.
7. Diğer bireylerin akademik performansını değerlendirmede sadece akademik değerlere
dayanma.
8. Bilgi edinme sürecinde deneklere özen gösterme ve zarar vermeme.
9. Politika yapımına yönelik bir araştırma olmadıkça politik uygulamalardan kaçınma.
10. Kişisel değerlendirme ile bulgu ve analiz sunumunu birbirinden ayırma ve kişisel
değerlendirmeleri açık halde verme.
11. Akademik nedenlerle meslektaşlarına yardım etme konusunda yükümlülüğün tam anlamıyla
kabulü.
12. Akademik etiğin, yalnızca bilimsel araştırmalara değil, akademik yaşamı oluşturan tüm
faaliyetlere yansıtılması.

Bilimde Etik Dışı Davranış


Bilim dünyasında emek verenlerin gelenekleri, belirli standartlar ve değer ölçülerinin yanı sıra
objektif olma, dürüstlük, açık sözlülük ve mesleki yönden üstün ahlaklı olma özelliklerini taşımalarını
gerektirir. Bilimsel yanıltma (Scientific Misconduct) araştırmanın değerini ve güvenilirliğini azaltan her
türlü girişim olarak tanımlanabilir (Kansu ve Ruacan, 2002).
ABD Sağlık Bakanlığı, Sağlık ve İnsan Servisleri Bölümü bilimsel yanıltma kavramını, bilimsel
bir ortam içinde araştırmanın amaçlanması, tasarımı, iletilmesi veya rapor edilmesi için genel olarak
kabul edilen kurallardan ciddi şekilde sapma; yalan söyleme ve uydurma (fabrication); tahrif veya taklit
etme veya değiştirme (falsification); aşırmacılık (plagiarism) olarak tanımlamaktadır (DHHS, Federal
Register, 1989: TÜBA, 2002’den aktarım).
Bilim dünyasında en sık görülen etik dışı davranışlar bu bölümde kısaca tanımlanmaktadır (TÜBA,
2002):
Disiplinsiz Araştırma: Disiplinsiz, dikkatsiz, aceleci ve özensiz bir şekilde hazırlanan bir
çalışmada kasıtlı olmayan bazı hataların ortaya çıktığı araştırmalardır. Genellikle bu hatalar bilime zarar
vermeyen ve düzeltilebilmesi mümkün durumlardır.
Yinelenen Yayın (Duplication): Aynı bilimsel araştırmanın birden çok dergiye gönderilerek
yayınlanmasıdır. Araştırma doğrudan iki ayrı dergiye gönderilebileceği gibi, gereksiz yere bölünerek ve
küçük değişiklikler yapılarak farklı dergilerde yayınlatılabilir. Araştırmacıların bu şekilde çok yayın
yapma çabası, çalışmaların niteliğini düşüreceği gibi aynı zamanda araştırmacıya da zarar verir.
Sahtecilik, Saptırmaca ce Aldatmaca (Falsification): Sahtecilik, bilimsel verilerin istemli bir
şekilde değiştirilmesini ifade eder. Bu türü durumlarda toplanan veriler üzerinde bazı değişiklikler
yapılmış veya ortaya çıkan verilerin en uygun olanları alınarak uygun olmayanların atılması ve böylece
ahlak dışı bir yoldan bilimsel varsayımlar güçlendirilmeye çalışılabilir. Bu tür sahtecilik olaylarının

273 
 
ortaya çıkarılması oldukça zordur. Bu nedenle bilimsel araştırmalarda verilerin toplanması ve analizi
sürecinin ayrıntılı bir şekilde yazılması istenir.
Uydurmacılık (Fabrication): Uydurmacılık, hiçbir şekilde araştırma yapılmadığı veya yarım
yamalak veriler toplanarak çok uygun yöntemler kullanılmış ve çok uyumlu veriler elde edilmiş gibi
sözde bir bilimsel yayının üretilmesi durumudur.
Aşırmacılık (Plagiarism): Aşırmacılık yerine haksız kullanma, kendi adına geçirme, intihal ve
korsanlık gibi kavramlar da kullanılmaktadır. Aşırmacılık, başkalarına ait olan araştırma verilerinin,
olduğu gibi kaynak gösterilmeden ve kendi araştırma verileriymiş yayımlanmasıdır. Başka bir ifadeyle,
bir başkasına ait olan bir fikrin buluşun, araştırma sonuçlarının veya araştırma ürünlerinin bir
bölümünün ya da tümünün, hatta kitapların tümünün ya da bir bölümünün kaynak gösterilmeksizin
istemli olarak kopya ya da tercüme edilip yazarın kendi üretimiymiş gibi gösterilmesine aşırma denir.
Bilimde etik dışı davranışın başlıca nedenleri aşağıdaki gibi özetlenmektedir (TÜBA, 2002):
1. Nedenlerin başında bireylere akademik aşamaların başlangıcında bilimsel araştırma eğitiminin
ve disiplininin verilmemesi, bilimsel araştırma etiğinin öğretilmemesi yer alır.
2. Yükselme ve eşitler arasında kabul görme gibi insan doğasının parçası olan ve insanlığın yaptığı
atılımlarda da belirleyici bir rol oynayan duygular aşırı hırs derecesine vardığında, bilimsel etiğin
çiğnenmesi olasılığı artabilir. Kendilerine toplumda, üniversite ve bilim çevrelerinde yüksek yer edinme
duyguları genç bireyleri, uydurmacılık, yinelenen yayın, sahtecilik veya aşırmacılık gibi etik dışı
davranışlara götürebilir. Üne kavuşma ve onu koruma duyguları bilimsel araştırmalarda deneyimli ve
alanında nispeten yer edinmiş bireyleri bile etik dışı davranışlara götürebilir. Ancak bu tür sapkınlıklar
özellikle, bir önceki maddede dile getirildiği gibi, bilim kültürünün ve araştırma etiği normlarının
yeterince yerleşmediği, ayrıca ahlak değerlerinin aşınmaya yüz tuttuğu toplum ve ortamlarda ve de
kişilik bozukluklarının (yalancılık, psikopatik kişilik yapısı v.b.) hazırladığı zeminde gelişme olanağı
bulur.
3. Üçüncü neden, fazla sayıda yayın yapılması ile bilimde saygınlığın her zaman artacağı
yanılgısıdır. Günümüzde, bilimsel yayınların sayısı genelde başarı ölçütü gibi değerlendiriliyorsa da,
bilimsel niteliğin nicelikten çok daha önemli olduğunun bilinmesi gerekir.
4. Parasal destek alan kurumlar ve buralarda çalışan bilim insanlarının aldıkları maddi destekler
ile hızla yayın yapmaya zorlanmaları bir diğer nedendir. Elde edilen burs, proje veya sanayi desteğini
yitirmemek için de bilimde etik dışı kusurlu bir davranışa sığınılabilir.
Bilimsel etiğe aykırı davranışların önlenmesi için yapılması gerekenler şu şekilde sıralanabilir
(Kansu ve Ruacan, 2000):
1. Araştırmacıların eğitilmesi: Üniversitelerde bu konuda çeşitli bilimsel etkinlikler
düzenlenebilir. Araştırma sürecinde alan uzmanlığına dayalı etkili bir danışmanlık mekanizması
kurulabilir.

274 
 
2. Araştırmacılar üzerinde baskıların azaltılması: Özellikle yayın yapma konusunda genç
araştırmacılara gereksiz baskı yapılmamalı ve kaliteli yayın yapma konusunda eğitim, destek ve
rehberlik verilmelidir.
3. Araştırmacılar üzerindeki mali baskının azaltılması gerekmektedir.
4. Kamu kurumları, kuruluşlar ve üniversitelerde Etik Komisyonlarının yaygınlaştırılması ve aktif
olarak çalışmaları sağlanmalıdır.
Bilimsel etik, şüphesiz yalnızca araştırmacı veya yazarların değil, bu süreçlerde yer alan hakem,
editör gibi bilimsel yayınların değerlendirilmesi ve incelenmesi süreçlerinde yer alan tüm bilim
insanlarının uyması gereken kuralları kapsamaktadır.

Bilim, Araştırma ve Yayın Etiği


Bilimsel bir yayının hazırlanmasından yayımlanmasına kadar geçen süreçte bilim insanlarının
uyması gereken bazı kuralların yanı sıra çeşitli yasal ve ahlaki ilkeler mevcuttur. Bilim etiği ise burada
devreye girmektedir. Bilim etiği bilim insanlarının, bilim yaparken uyacağı ahlaki talepleri
yansıtmaktadır (Pieper, 1994). Bilim etiği, araştırma etiği ve yayın etiği olmak üzere iki bölümde ele
alınabilir. Araştırma etiği, bilimsel bir araştırmanın planlanma ve yürütülmesi sürecinde uyulması
gereken ahlaki ve bilimsel ilkeler olarak tanımlanabilir. Bilimsel araştırma sonuçlarının yayına
dönüştürülmesi noktasında “yayın etiği” devreye girer.
Bilimsel araştırmalar, bilimsel bilgi elde etmek ve bu verileri insanlık ve doğa yararına kullanmak
amacıyla yapılır. Araştırma sonuçlarının bilim dünyasının eleştirisine açılması ve paylaşılması bilimsel
olduğu kadar etik bir zorunluluktur. Bilginin en etkili paylaşım yolu ise süreli yayın yapan bilimsel
dergilerde yayımlanmasıdır.
Bilimsel araştırma yapan insanların şu özelliklere sahip olması gerektiği belirtilmektedir (TÜBA,
2002):
 Araştırmanın tasarımı ve yürütülmesinde en yüksek mesleki standartlara sahip olmak,
 Araştırmanın yapılışı ve bulguların analizi sırasında özeleştiri, dürüstlük ve açıklığı elden
bırakmamak,
 Aynı konu üzerinde araştırma yapmış ve yapmakta olan diğer araştırmacılara karşı, onların
katkılarını içtenlikle ve açıkça teslim edici bir tavır içinde olmak; bu tavırlarını bilimsel makale
yazımında tam olarak korumak.
Bilim insanları ilgili literatürü incelerken bilimsel kuşkuculuğu, eleştirel bakışı ve yeni kavramlara
açık olmak gibi özellikleri süreç boyunca taşımalıdırlar. Araştırmaların tasarımı mantıksal bir temele
oturtulmalıdır. Kullanılan yöntemler ve teknikler başkaları tarafından da tekrarlanabilecek şekilde
Açıkça ifade edilmelidir. Bilimsel bir araştırmada deneklerin kullanımı etik açıdan oldukça önemlidir.
Denek olan bireylerin biyolojik, psikolojik, sosyolojik ve hukuksal varlıklarını korumak ve iradelerine
saygı göstermek gerekmektedir. Bulgular ve çalışma kapsamında toplanan veriler araştırmaların temel
ürünleridir. Veriler, daha sonra tekrar analiz etme veya etik bir sorun olduğunda yeniden gözden

275 
 
geçirmek amacıyla kullanılabileceği için kolayca erişilebilecek şekilde arşivlenmeli ve saklanmalıdır.
Bir araştırmaya ilişkin verilerin en azından 5-10 yıl süreyle saklanması önerilmektedir. Araştırmalarda
geçerli ve güvenilir verilerin elde edilmesini sağlayacak araçlar kullanılmalıdır. Verilerin analizinde
doğru analiz yöntemlerinin seçilmesi ve araştırmacıların istatistiksel analizlerin içinde boğulmamaları
gerekmektedir. Verilerin değerlendirilmesinde ortaya çıkan sonuçlar yansız olarak aktarılmalı ve
araştırmacının beklentileri doğrultusunda veriler değiştirilmemelidir. Araştırma sonucunda yeni bir
bilimsel bilgiye ulaşıldığında, bu bilginin bilimsel bir kitap veya makale olarak bilim dünyası ile
paylaşılması gerekmektedir. Ulaşılan bilgi bilimsel bir yayına dönüştürülürken yazarların
sıralanmasında disiplinler arasında farklılık olabilir. Bazı disiplinlerde kıdemli araştırmacı ilk isim
olarak yazılırken, bazı disiplinlerde son isim olarak yazılabilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken
araştırmanın yayınlanmasını kolaylaştırmak için araştırmaya katkısı olmayan kişilerin (hayali yazarlık)
adının yazılmaması ve kıdemli araştırmacı tarafından araştırmaya katkısı olmayan kişilerin (armağan
yazarlık) yazarlar listesine eklenmemesidir. Bilimsel bir yayında aynı konuda çalışmış olan kişilerin
çalışmalarının bilimsel yayın ilkelerine uygun şekilde kaynak gösterilmesi oldukça önemlidir. Ancak bu
şekilde konuyla ilgili kabul görmüş veya çelişkili bulgular ile yapılan çalışma arasında bağlantı
kurulabilir. Diğer dikkat edilmesi gereken nokta ise, araştırmanın tamamına veya bir bölümüne
dışarıdan destek veren bilim insanlarına, kişilere kurum veya kuruluşlara teşekkür etmektir (TÜBA,
2002).
Bilimsel bir yayının yazım standartları açısından kesin doğru veya yanlış bir biçimi yoktur. Farklı
yazım stilleri benimsenmiş olabilir. Ancak bilimsel bir çalışmanın hazırlanmasında göz önünde
bulundurulması gereken bazı temel etik kurallar vardır. Bu kurallar temel iki amaca ulaşmak için
hazırlanmıştır: Birincisi bilimselliğin ve bilginin doğruluğunu garanti etmek, ikincisi ise mülkiyet
haklarını gözetmektir.
Bilimsel çalışmaların ürünü olarak ortaya çıkan makale, kitap gibi eserlerin yazarlarının haklarının
korunması evrensel olup, hemen hemen tüm ülkelerde kanunlarla koruma altına alınmıştır. Türkiye’de
yürürlükte olan 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, başkasına ait olan fikir ürününü izinsiz
olarak kullanmayı açıkça suç olarak tanımlamıştır. Kanunun 71. Maddesinde “ Bir eseri hak sahibi
kişilerin yazılı izni olmaksızın, işlemek, çoğaltmak, değiştirmek, yayımlamak, dağıtmak; başkasına ait
esere kendi eseri olarak ad koymak; bir eserden kaynak göstermeksizin alıntı yapmak; bir eserle ilgili
olarak yetersiz, yanlış veya aldatıcı mahiyette kaynak göstermek” davranışları suç olarak sayılmıştır.
Kanunda anılan suçlar için çeşitli düzeylerde hapis ve adli para cezası öngörülmektedir.
Bilim etiği konusunda ülkemizde yayımlanmış en önemli kaynaklardan biri Türkiye Bilimler
Akademisi tarafından hazırlanan “Bilimsel Araştırmada Etik ve Sorunları” başlıklı kitapçıktır (TÜBA,
2002). Bu kitap aşağıdaki linkten ücretsiz olarak indirilebilmektedir. FBE-610 dersini alan tüm
öğrencilerin bu kitabı indirerek okuması gerekmektedir. Zira sınavlarda bu kitabın kapsamından bilim
etiği konusuna yönelik sorular sorulacaktır.

276 
 
http://www.tuba.gov.tr/tr/yayinlar/suresiz‐yayinlar/raporlar/tuba‐bilimsel‐arastirmada‐etik‐ve‐
sorunlari

Meslek Etiği
(Bu Bölüm URL-1’den alınmıştır)
Etik, insan eylemlerinin ahlaki niteliklerini sorgulayan felsefi bir disiplindir. Sokrates tarafından
ortaya çıkarılan etik kavramı her dönemde ve her toplumda yaşamın bir parçası olmuştur. Köken olarak
töreye uygun alışkanlık, huy, davranış, karakter gibi anlamlara gelen Yunanca Ethikos kelimesi ile,
doğrunun yanlışın bilimi anlamına gelen Latince Ethice kelimelerine dayanır. İyi ile kötü, doğru ile
yanlış değerlerin ortaya konulduğu davranış kurallarını ifade eder.
Yüzyıllar boyunca teorik bir disiplin olan etik kavramı, 20. yüzyılın modern yaşantısının
karmaşıklığı ile uygulamalı hale dönüştü ve insanların günlük yaşamlarındaki sorunlara çözüm
getirmeye başladı. İş hayatında karşılaşılan sorunlar da iş etiği kapsamında değerlendirilmeye alındı. İş
etiği, herhangi bir iş ortamında ortaya çıkan ahlaki sorunları gözden geçiren veya inceleyen bir dizi
mesleki uygulamayı ifade eder. Meslek etiği ise iş etiği ile ilişkilidir ve genel ahlak kurallarının yanında
belli bir mesleki uzmanlığa dayalı sorumlulukları kapsayan yazılı olmayan kurallardır. Mesleki etik bir
iş yerindeki verimliliğin devamlılığı için gereklidir.

Meslek Etiğinin Önemi


Meslek etiği, bir meslek grubunda bulunan insanlar açısından çok önemlidir. İnsan ilişkileri ile
doğrudan bağlantılıdır. Aynı mesleğe sahip bireylerin dünyanın her yerinde belli davranışları
sergilemesi mesleğe olan saygıyı arttırır. İş hayatında karşılaşılan dengesizlikleri önlemek ve meslek
sahiplerine güven vermek için meslek etiği kuralları gereklidir. Rüşvet, ekonomik kazanç için mesleği
kötüye kullanma, adam kayırma gibi davranışlar mesleğin kalitesini düşürebilir. Bu nedenle meslek
etiğine uymayanlar mesleğe zarar verirler.

Meslek etiği, aynı meslek grubu içindeki bireylerin tutarlı davranmasını sağlar. Bireyler üzerinde
baskı oluşturarak mesleğin çıkarlarını korur. İkilem yaşanan durumlarda doğru kararlar alınmasına
yardımcı olur. Meslek etiği kuralları sayesinde yöneticilerin yetki güçleri kontrol altında tutulur. Meslek
sahibi bireylerin sorunlarına çözüm getirilmesinde meslek etiği önemli rol oynar.
Meslek etiği ile kişisel etik iç içedir ve özü dürüstlüktür. Temelini güvenilir olmak oluşturur.
Meslek etiğinde güvenilirlik, tutarlılık, topluma saygı, dürüstlük, düzenli çalışmak ve sözünde durmak
ön plandadır. Bir iş yerinin yönetiminden başlayan meslek etiği alt kademelere doğru ilerleyerek o iş
yerinin karına olumlu etki eder. Bu sayede hem o iş yeri hem o iş yerinde çalışanlar hem de
o meslek sektöründeki diğer şirketler mesleki itibar kazanırlar.

277 
 
Meslek Etiği İlkeleri Nelerdir?
Meslek etiği ilkeleri her meslek grubuna göre farklılık gösterir. Fakat belli başlı ilkeler tüm meslek
grupları için geçerlidir. Bu ilkeler evrenseldir. Yani dünyanın her yerinde geçerliliğe sahiptir. Her
meslek sahibi birey meslek etiği ilkelerine uymak ile yükümlüdür. Mesleki gelişim, mesleki çıkarlar ve
mesleğin tanınması meslek etiği ilkeleri ile doğru orantılıdır.
Meslek etiği ilkelerinin başında dürüstlük gelmektedir. Bu olgu güvenilirliği işaret eder. Meslek
grubu içindeki her birey mesleki faaliyetleri sırasında doğru sözlü ve dürüst olmalıdır. İş yerinde veya
o meslek sektörü içerisinde kurulan ilişkiler, hatta sektör dışı temaslarda doğruluk ve samimiyet esas
olmalıdır. Meslek sahibi birey karşısındakini aldatıcı herhangi bir davranışta bulunamaz. Genellikle iş
yaşantısında korkudan kaynaklı yalan söyleme gibi durumlarla karşılaşılır. Fakat dürüst davranmayan
çalışan meslek etiğine ters düşerek güven ortamını ortadan kaldırmış olur. Bu da gelecekteki kariyerine
zarar verir.
İş hayatında karşılaşılan sorunların çözümünde meslek etiği ilkelerinden yasallık ön plana çıkar.
Yasalar ve yönetmelikler her meslek grubunda hem şirket hem de bireysel hakların korunmasını sağlar.
Yöneticiler tarafından çalışana yapılması zorunlu kılınan yasa dışı görevlerin önünü tıkar, yerine
getirilmemesini sağlar. Böylece yönetimde rahatlık ortadan kalkar ve yasalara aykırı davranışlar son
bulur.
Meslek etiği ilkelerin bir diğeri tarafsızlıktır. Meslek sahibi birey, mesleki yönden alacağı
kararlarda meslek dışı üçüncü şahıslar ya da şirketler tarafından uygulanan baskılardan etkilenmez.
Sadece mesleğini yerine getirmekle yükümlü olan çalışan çıkar çatışmalarından uzak durur ve tarafsız
şekilde davranış sergiler.
Mesleki yeterlilik ve özen de meslek etiği ilkelerindendir. Bir mesleğin tanımlanması ve
uygulanması için minimum ölçüde karşılanması gereken mesleki gereklilikler vardır. Bu nedenle
meslekteki sorumlulukların yerine getirilmesi için belli ölçüde bilgi, beceri ve yetenek gerekir. Meslek
sahibi birey, mesleki faaliyetler sırasında gerekli teknik standartlara uygun olarak çalışır. Yaptığı işe
özen gösterir. Çalışan yaptığı mesleğe ilgi duymalıdır. Meslek etiği ilkeleri çerçevesinde
sorumluluklarının bilincinde olmalıdır.
Meslek etiği ilkelerinden diğeri gizliliktir. Bir bireyin kişilik hakları dokunulmaz, devredilmez ve
vazgeçilmezdir. İş hayatında da insan haklarına saygı esastır. Ayrıca etik kurallar gereği görgü ise,
yöneticiler ve çalışanlar arasında çok önemlidir. Mesleki ilişkiler ile elde edilen bilgiler, meslek sahibi
birey tarafından saklı tutulur. Görevi ve hakkı olmadıkça üçüncü kişiler ile bu bilgiler paylaşılmaz.
Mesleki davranış, tüm meslek grupları tarafından kabul görmüş meslek etiği ilkelerinin sonuncusudur.
Meslek sahibi birey yasa ve yönetmeliklere uyar. Mesleğin itibarını zedeleyecek türden davranışlardan
kaçınır.

278 
 
Meslek Etiği İlkelerinin Temel İşlevleri Nelerdir?
Meslek yasasında geçen meslek etiği ilkeleri tüm meslek sahibi bireylerin uyması gereken kuralları
içerir. Meslek etiği ilkelerinin üç temel işlevi bulunur. Bunlardan ilki ilkesiz ve yetersiz olan meslek
sahiplerini grup dışında bırakmaktır. İkincisi meslek içi rekabeti düzenlemektir. Sonuncusu ise hizmet
ideallerinin korunmasıdır.
Meslek grupları ne kadar sağlam olursa meslek etiği o derece gelişir. Meslek sahibi bireylerden
meslek etiği ilkelerine uymaları ve bu yönde davranmaları beklenir. Fakat bunun için öncelikle meslek
grubu içerisinde kabul edilebilir davranışlar tanımlanır. Meslek sahibi bireylerin kendi davranışlarını
kıyaslayabilmeleri için öz değerlendirme fırsatları sunulur. Mesleki sorumlulukların ve davranışların
sınırları çizilir. Bazı davranışlar meslek etiği çerçevesinde yorumsal ikilemlere neden olabilir. Bu
ikilemlerin çözülmesi için davranış hakkında meslek etiği ilkeleri çerçevesinde bir değerlendirme
yapılmalıdır. Herkes bu davranışı kabul ediyorsa veya davranış kanuni ise etik olduğu kabul edilir.

Meslek Etiğinin İş Hayatındaki Etkileri Nelerdir?


Meslek etiği ilkeleri iş yaşantısında, çoğu durumda engelleyici unsur olarak görülüyor. Günümüzde
hem şirketler hem de bireysel olarak çalışanlar iş hayatında bir adım öne geçmek için büyük çaba
harcıyorlar. Bu çabalar kimi zaman kolay yoldan başarı ya da para elde etme yolları arayışına
dönüşüyor. Bu da çoğu zaman meslek sahibi bireylerin etik dışı çözümler bulması ile sonuçlanıyor.
Meslek etiği bilincini yakalamış şirketler ve meslek sahibi bireyler iş hayatında bu tür durumlarla
karşılaşılmasını engeller. Meslek etiği ilkeleri şirketlerin iş hayatında gelişmelerine yardımcı olur.
Çalışanların empati kurmalarına ve birbirlerine karşı adil davranmalarına olanak sağlar. Böylece iş
yerinde sorunsuz, huzurlu ve üretken bir ortam kurulur. Sorunlar azalıp, huzur ve üretim arttıkça
işletmelerin verdikleri hizmetlerin kalitesi de artar. Sektörde o şirkete karşı güven de artar. Bu da diğer
şirketler ile iş ilişkilerinin ve iş birliklerinin artmasına ve şirketlerin yükselişe geçmesine olanak sağlar.
Meslek etiği çerçevesinde bireyler birbirlerine karşı açık davranışlar sergilerler. Sorumluluklarının
farkında olurlar ve toplumdaki saygınlıkları artar. Bunun tersi bir durumda kendi çıkarını korumaya
çalışan birey uzun vadede hem kendisinin hem de mesleğinin saygınlığını kaybetmesine neden olur.

Meslek etiğinin önemi nedir?


Meslek etiği, aynı meslek grubundaki bireylerin iş hayatlarında tutarlı davranışlar sergileyerek o
mesleğe olan saygının ve güvenin artmasına yardımcı olur.

Meslek etiği ilkeleri nelerdir?


Meslek etiği ilkeleri meslek grubuna göre farklılık göstermektedir. Fakat dürüstlük, yasallık,
tarafsızlık, mesleki yeterlilik ve özen, gizlilik ve mesleki davranış tüm meslek grupları tarafından kabul
görmüş meslek etiği ilkeleridir.

279 
 
Meslek etiği ilkelerinin temel işlevleri nelerdir?
İlkesiz ve yetersiz olan meslek sahiplerini grup dışında bırakmak, meslek içi rekabeti düzenlemek
ve hizmet ideallerinin korunması.
Konuya ilişkin özlü bir söz:
“Bilim özellikle dürüst kişileri seçmez ya da içine almaz. Onları sadece aldatmanın
ödüllendirilmediği bir ortama koyar… Bütün bildiğim, bilim adamları da vergi memurlarına veya
eşlerine, tıpkı herkes kadar çok veya az yalan söyleyebilir.”
S. E. Luria: Day, 2000’den

Örnek Sorular
1. Bilimsel bir makalede aşağıdaki durumlardan hangisi teşekküre konu edilemez.
a) Araştırmanın yürütülmesine katkı sağlayan kişilere
b) Makalenin hazırlanmasına teknik destek veren kişilere
c) Çalışma sırasında veya sonrasında danışılan bilim insanlarına
d) Çalışmaya fon sağlayan kuruluşlara
e) Yazarların birinci dereceden yakını olan aile bireylerine

2. Mizahi bir terimle “salam dilimleme” (Salami Slicing) olarak da nitelendirilen etik dışı davranış
türü aşağıdakilerden hangisidir?
a) Disiplinsiz araştırma
b) Yinelenen yayın
c) Sahtecilik, saptırma veya aldatmaca
d) Uydurmacılık
e) Aşırmacılık

3. Bilim etiğinde “Bilimsel araştırmanın zarar vermemesi ilkesi” aşağıdaki durumlardan hangisini
kapsamaz?
a) Araştırmanın deneklere zarar vermemesi
b) Deneklerin olası riskler konusunda bilgilendirilmesi
c) Çalışmaların araştırmacılara zarar vermemesi
d) Çalışmaların çevreye zarar vermemesi
e) Araştırmaların kuruluşa maddi bir yük getirmemesi

Cevaplar: 1-e; 2- b; 3-e

280 
 
KAYNAKÇA (Bölüm 2)
1. Altunışık, R., Coşkun, R., Bayraktaroğlu, S. ve Yıldırım, E., (2016). Sosyal Bilimlerde
Araştırma Yöntemleri Karşılaştırmalı Araştırma Teknikleri Doktora Dersi Ödevi Kitap Özeti.
2. Bozdemir, S., (2001). Felsefe, Bilim, Fizik. TFV Fizik Dergisi. Sayı:16, ss:16-19.
3. Ekinci, C.E., (2016). Bilimsel Araştırma Yöntemleri. (INS526 Yayınlanmamış Ders Notları).
Elazığ: F.Ü. İnş. Müh.Teknolojileri Lisansüstü Programı.
4. AAS, (2019). What is Science? (Australian Academy of Science).
https://www.science.org.au/curious/everything-else/what-science
5. Bradford, A., (2017). What is Science? (Live Science) https://www.livescience.com/20896-
science-scientific-method.html
6. Ortaş, İ., (2002). Bilim, Bilim İnsanı ve Bilimsel Etik. Bilim, Eğitim ve Düşünce Dergisi. Cilt:
2, Sayı: 2.
7. Boydak, M., (2011). Araştırma ve Yayın Etiği. Bilim Etiği. İstanbul Üniversitesi Yayın No:
5048 ISBN: 978-975-404-906-0
8. Yılmaz, Ş., (2017). Mühendislikte Araştırma Teknikleri (Ders Notları). Kilis: Kilis 7 Aralık
Üniversitesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü.
9. Uzbay, T., (2017). Bilimsel Araştırma Etiği. Sağlık Bilimlerinde Süreli Yayıncılık.
http://uvt.ulakbim.gov.tr/tip/sempozyum4/page19-26.pdf (Erişim: 01.02.2017).
10. Burns, T.W., O’Connor, D.J., and Stocklmayer, S.M., (2003). Science Communication: A
Contemporary Definition. Public Understand. Sci. 12 (2003) 183–202.
11. Meichtry, Y.J., (2019). The Nature of Science and Scientific Knowledge: Implications for
Designing a Preservice Elementary Methods Course. http://www.csss-
science.org/downloads/Masks.pdf
12. Turan, B., (2013). Bilimsel Araştırma Yöntemleri (Ders Notları). Niğde Ömer Halisdemir
Üniversitesi
13. Madison, W.I., (1986). A Guide to Curriculum Planning in Science. Wisconsin Department of
Public Instruction.
14. TDK, (2015). Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu.
15. TDK, (2017). Türkçe Sözlük, Türk Dil Kurumu.
16. URL-1. https://www.egegrupmimarlik.com.tr/ilgincb-86-70-----bilim-nedir-dunyaca-unlu--
bilim--adamlari--kimlerdir----.html (Erişim: 25.11.2018).
17. Karasar, N., (1986). Bilimsel Araştırmada: Kavramlar, ilkeler, Teknikler (3. Basım). Ankara:
Bilim Yayınları.
18. Kaptan, S., (1989). Bilimsel Araştırma ve Gözlem Teknikleri. Ankara: Tekışık A.Ş. Veb Ofset
Tesisleri.
19. Ekinci, C.E., (2018). Fen ve Mühendislik Bilimleri İçin Bilimsel Araştırma Yöntemleri. Elazığ:
Fırat Akademi Yayıncılık.

281 
 
20. Karasar, N., (2008). Bilimsel Araştırma Yöntemi. Ankara: Nobel Yayınları
21. Bilgili, A.S., (2011). Bilimsel Araştırma ve Yöntemleri (Ders Notları). Erzurum: Atatürk
Üniversitesi
22. Ortaş, İ., (2004). Öğretim Üyesi ya da Bilim İnsanı Kimdir? PİVOLKA, Yıl:3, Sayı:12,
Sayfa:11-15.
23. Demirci, M., (2014). Çevre Politikasında Bilimin Otoritesi. Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları
Dergisi. Sayı:22.
24. Büyüköztürk, Ş., Kılıç Çakmak, E., Akgün, Ö.E., Karadeniz, Ş. ve Demirel, F., (2012). Bilimsel
Araştırma Yöntemleri (11.Baskı). Ankara: Pegem Akademi.
25. Kazan, H., (2016). Bilimsel Araştırma Teknikleri. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Açık ve
Uzaktan Eğitim Fakültesi.
26. Yiğit Koyunkaya, M., (2019). Eğitimin Bilimsel Temelleri.
http://melikeyigit.weebly.com/uploads/1/2/4/7/12475408/8-e%C4%9Fitimin_bilimsel_temelleri.pdf
(Erişim: 27.05.2019)
27. Erden, M., (1998). Öğretmenlik Mesleğine Giriş. İstanbul: Alkım Yayıncılık
28. Fidan, N. ve Erden, M., (1989). Eğitim Bilimine Giriş. Ankara: Repa Yayınları
29. Ekinci, C.E., Bal, S. ve Gürol, M., (2011). Bir İlköğretim Okulunun Biyoharmolojik Özellikleri.
New Trends on Global Education Conference, Bildiriler Kitabı. KKTC: Lefkoşa.
30. URL-2. Eğitimin Önemi. http://www.kocak-production.de /Turkce/Egitim/egitimin_onemi.htm
(Erişim: 27.05.2019)
31. URL-3. https://ekodialog.com/Makaleler/bilgi-ve-teknolojinin-gelisimi.html. Bilgi ve
Teknolojinin Gelişimi. (Erişim: 10.06.2019)
32. TÜBİTAK, (2010). Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Araştırma ve Yayın
Etiği Kurulu Yönetmeliği. Ankara
33. URL-4. Parapsikoloji Nedir? Yöntemleri Nelerdir? https://www.bilgiustam.com/parapsikoloji-
nedir-yontemleri-nelerdir/ (Erişim: 20.04.2019).
34. URL-5. Parapsikoloji Nedir ve Nasıl Yapılır? http://www.gizemligercekler.com/parapsikoloji-
nedir/ (Erişim: 13.04.2019).
35. Karaçay, T., (2017). Bilim Nedir? http://www.baskent.edu.tr/~tkaracay/
etudio/agora/bilim/bilimnedir.html
36. URL-6. https://circlelove.co/kultur-nedir-kultur-ozellikleri-kultur-cesitleri/ (Erişim:
15.05.2019).
37. Bozoğlan, T., (2019). Bilim Kültürü Açısından Ülkemizin Düzeyine Bir Bakış. (Adana: Ç.Ü.
Fen-Edebiyat Fak. Fizik Bölümü).
38. Kaptan, S., (1995). Bilimsel Araştırma ve İstatistik Teknikleri, Ankara: Rehber Yayınevi.
39. Akdemir, A.O., (2017). Bilim Tarihi (Zorunlu Bölüm Kültür Dersi, Ders Notları). Ağrı: Ağrı
İbrahim Çeçen Üniversitesi.

282 
 
40. URL-7, (2019). https://www.tubitak.gov.tr/tr/kurumsal/politikalar/icerik-vizyon-2023 (Erişim:
15.09.2017).
41. URL-8, (2019). Bilgi Edinme Hakkın Kanunu. https://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k4982.html
42. Ekinci, C.E., (2021). Fen ve Mühendislik Bilimleri İçin Bilimsel Araştırma Yöntemleri
(5.Baskı). Ankara: Data Yayınları.
43. Bhat, A., (2019). What is Research-Defnition, Methods, Types & Examples.
https://www.questionpro.com/blog/what-is-research/ (Erişim: 15.05.2019)
44. Bappi, U., (2017). Research Methodology (PADM 308). Gombe State University
45. Arslanoğlu, İ., (2016). Bilimsel Yöntem ve Araştırma Teknikleri. Ankara: Gazi Kitapevi.
46. Demirer, Ö. ve Alkan,R.M., (2015). Mühendislik Uygulamalarında Yöneylem Araştırması
Tekniklerinin Kullanımı. TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası, 15.
Türkiye Harita Bilimsel ve Teknik Kurultayı (25-28 Mart 2015).
47. URL-9. Bilim, Bilim İnsanı ve Bilimsel Etik. https://bilgiisi.blogspot. com/2008/09/bilim-
bilim-insan-ve-bilimsel-etik.html (Erişim: 10.06.2019).
48. Aslan, S., Ertaş Kılıç, H. ve Kılıç, D., (2016). Bilimsel Süreç Becerileri. Ankara: Pegem
Akademi.
49. Ekinci, C.E., (2018). Fen ve Mühendislik Bilimleri İçin Bilimsel Araştırma Yöntemleri. Elazığ:
Fırat Akademi Yayıncılık.
50. Bozkurt, S., (2017). Araştırma Konularını Belirleme Teknikleri. İzmir: Ege Üniversitesi
Hemşirelik Fakültesi http://docplayer.biz.tr/183458-Arastirma-konularini-belirleme-teknikleri.html.
(Erişim: 15.11.2017).
51. Wiersma, W., (1995). Research Methods in Education: An Introduction (Sixth Edition). Boston:
Allyn and Bacon.
52. Creswell, J.W., (1994). Research Design: Qualitative & Quantitative Approaches. Thousand
Oaks, CA: Sage
53. Pajares, F., (2007). Elements of a proposal. Emory University.
http:///www.des.emory.edu/mfp/proposal.htmı.
54. Gurbetoğlu, A., (2015). Bilimsel Araştırma Yöntemleri (Ders Notları). İstanbul: İstanbul Ticaret
Üniversitesi.
55. Aytekin, A., (2017). Eleştirel Kaynak İncelemesi, Hipotez ve Strateji Geliştirme. Bartın: Bartın
Üniversitesi http://slideplayer.biz.tr/slide/2021875/
56. Runeson, P. and Martin Höst, M., (2009). Guidelines for Conducting and Reporting Case Study
Research in Software Engineering. Empirical Software Engineering, 14:131–164.
57. Akturan, U., (2007). Tüketici Davranışına Yönelik Araştırmalarda Alternatif Bir Teknik:
Etnografik Araştırma. İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Yıl: 6 Sayı: 11 Bahar 2007/2
s.237-252.
58. Arıkan, R., (2007). Araştırma Teknikleri ve Rapor Hazırlama. Ankara: Baran Ofset.

283 
 
59. Arnould, E.J. ve Wallendorf, M., (1994). Market-Oriented Ethnography: Interpretation Building
and Marketing Strategy Formulation. Journal of Marketing Research, 31, 484-505.
60. Canniford,R., (2005). Moving Shadows: Suggestions for Ethnography in Globalised Cultures,
Qualitative Market Research: An International Journal, Vol.: 8 Issue: 2, pp:204-218,
https://doi.org/10.1108/13522750510592463
61. Goulding, C., (2005), Grounded Theory, Ethnography and Phenomenology A Comparative
Analysis of Three Qualitative Strategies for Marketing Research, European Journal of Marketing,
39(3/4), 294-308.
62. Elliot, R. ve Elliot, N.J., (2003). Using Ethnography in Strategic Consumer Research,
Qualitative Market Research: An International Journal, 6(4), 215-223.
63. Hasselgren, B., and Beach, D., (1997). Phenomenography: A Good for Nothing Brother of
Phenomenology? Outline of an Analysis. Higher Education Research and Development,16(2), 191-202.
64. Yıldız, C., Çekmez, E. ve Bütüner, S.Ö., (2012). Fenomenografik Araştırma Yöntemi.
Necatibey Eğitim Fakültesi Elektronik Fen ve Matematik Eğitimi Dergisi, 6(2), 77-102.
65. Karataş, B., (1984). Araştırma Teknikleri. İstanbul: Çağlayan Kitabevi.
66. URL-10. https://tr.scribd.com/document/42369376/veri-elde-etme-yontemleri (Erişim:
23.02.2019).
67. Güldü, Ö., (2019). Araştırma Yöntem ve Teknikleri (Ders Notları).
https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/88342/mod_resource/content/1/KONU%201.pdf (Erişim:
30.05.2019).
68. TÜBA, (2011). Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri. TÜBA Ulusal Açık Ders Malzemesi
69. Kul, S., (2017). Korelasyon Analizi. http://www.p005.net/analiz/korelasyon-analizi (Erişim:
02.12.2017)
70. Fraenkel, J.R. ve Wallen, N.E., (2006). How to Design and Evaluate Research in Education.
(6th Ed.). New York: McGraw-Hill International Edition.
71. Gay, L., Mills, G. ve Airasian, P., (2009). Educational Research: Competencies for Analysis
and Application, (Ninth Edition). NewJersey: Prentice-Hall.
72. Day, R.A., (2001). Bilimsel bir Makale Nasıl Yazılır ve Yayımlanır? (Çev.:Gülay Aşkar Altay;
7. Baskı). Ankara: TÜBİTAK Matbaası.
73. Tremblay, R.R. ve Perrier, Y., (2006). Outils et Methodes de Travail Intellectuel, les Edstsons
de la Cheneliere Inc.
74. Çekmez, E., Yıldız, C. ve Bütüner, S.Ö., (2012). Fenomenografik Araştırma Yöntemi.
Necatibey Eğitim Fakültesi Elektronik Fen ve Matematik Eğitimi Dergisi (EFMED) Cilt: 6, Sayı: 2,
Aralık 2012, Sayfa: 77-102.
75. Güleç, İ., (2017). Bilimsel Araştırma Yöntemleri Hipotez, Amaç, Önem, Sayıltı, Sınırlılıklar.
https://slideplayer.biz.tr/slide/10894637/

284 
 
76. URL-11, (2019). Davranış Bilimleri Enstitüsü.
https://www.dbe.com.tr/Cocukvegenc/tr/kullanilan-test-ve-envanterler/projektif-testler/
77. Karataş, S., (2012). Bilimsel Araştırma Yöntemleri. https://docplayer.biz.tr/18526492-Bilimsel-
arastirma-yontemleri.html
78. Öztürk, F., Çolak, A., Biber, B. ve Gözüm, S., (?). Fen Eğitimi Araştırmalarında Ölçme
Verilerinin Analizi-1 (Bilimsel Araştırmalarda Kullanılan Modeller). Erzurum: Atatürk Üni.
79. Alpkan, L., (?). BUS 321 Bilim Metodolojisi (Ders Notları). Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü.
80. Başkale, H., (2016). Nitel Araştırmalarda Geçerlik, Güvenirlik ve Örneklem Büyüklüğünün
Belirlenmesi. DEUHFED, 9(1), 23-28.
81. Büyüköztürk, Ş., (2012). Örnekleme Yöntemleri. http://w3.balikesir.edu.tr/~msackes/wp/wp-
content/uploads/2012/03/BAY-Final-Konulari.pdf.
82. Sarı, İ., (2019). Araştırmalarda Ölçme ve Ölçekler.
http://content.lms.sabis.sakarya.edu.tr/Uploads/51527/32536/ara%C5%9Ft%C4%B1rmalarda_%C3%
B6l%C3%A7me_ve_%C3%B6l%C3%A7ekler_5._ders.pptx
83. Bayat, B., (2014). Uygulamalı Sosyal Bilim Araştırmalarında Ölçme, Ölçekler ve “Likert”
Ölçek Kurma Tekniği. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi. 16(3), 1-24.
84. Başa, Ş., (?). Doküman Analizi.
http://www.safakbasa.com.tr/yuklenen_akademik_calismalar/51-
DOKUMAN_ANALIZI_(SUNUM).pdf.
85. URL-12. (2019). Bilgi İşi. Bilim, Bilim İnsanı ve Bilimsel Etik. http://bilgi-
isi.blogspot.com/2008/09/bilim-bilim-insan-ve-bilimsel-etik.html
86. Gurbetoğlu, A., (2008). Bilimsel Araştırma Yöntemleri. http://slideplayer.biz.tr/slide/1889211/
87. Efe, C., (2012). Araştırma Yöntem ve Teknikleri. http://slideplayer.biz.tr/slide/1949296/
88. URL-13. Prezi. Araştırma Önerisi hazırlama. https://prezi.com/jysonhz0_mlw/arastirma-
onerisi-hazirlama-sureci/
89. URL-14, (2019). UTM. https://www.ulusaltezmerkezi.net/search-
wpsolr/?search=++Analitik+hiyerar%C5%9Fi+prosesi+ile+AR-
GE+projesi+se%C3%A7imi%3A+%C4%B0%C5%9F+makinalar%C4%B1+sekt%C3%B6r%C3%BC
nde+bir+uygulama.
90. URL-15, (2019). Geçerlik ve Güvenirlik (Eğitimde Araştırma Yöntemleri).
https://ebeay.files.wordpress.com/2009/09/hafta_11_gec3a7erlik-gc3bcvenirlik1.pdf.

KAYNAKÇA (Bölüm 3)
1. Sencer, M.,Sencer, Y.,1978. Toplumsal araştırmalarda yötembilim. Ankara, Türkiye ve
Ortadoğu Amme İdaresi.
2. Turhanoğlu, A.K., Sungur, N., Gönç Şavran, T.ve Çetin, O.B., 2012. Sosyolojide araştırma
yöntem ve teknikleri. A.Ü. Web-OfsetTesisleri, Eskişehir.

285 
 
3. De Vaus, D.A., 1990. Surveys of social research. Unwin Hyman.
4. Ekinci,C.E.,2018. Fen ve mühendislik bilimleri için bilimsel araştırma yöntemleri. Fırat
Akademik Yayıncılık. Elazığ.
5. Büyüköztürk, Ş., Kılıç Çakmak, E., Akgün, Ö.E., Karadeniz, Ş. ve Demirel, F., 2012. Bilimsel
aratırma yöntemleri (11. Baskı). Pegem Akademi, Ankara.
6. Özdamar, K., Odabaşı,Y., Hoşcan, Y., Bir, A.A., Kırcaali İftar, G., Özmen, A. Ve Uzuner, Y.,
1999. Sosyal bilimlerde araştırma yöntemleri. Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Yayınları,
Eskişehir.
7. Frey, L., Botan, C. and Kreps, G.,1999. Investigating communication:An introduction to research
methods (2nd.ed.)Press Allyn and Bacon. Boston.
8. Daly, S., McGowan, A. And Papalabros, P., 2013.Using qualitative research methods in
Engineering design research.International Conference on Engineering Design, ICED 13.
9. Ekinci,C.E., 2019. Fen ve mühendislik bilimleri için bilimsel araştırma yöntemleri (4. Baskı).
Data Yayınları. Ankara. 521s.ISBN:978-605-7511-06-5.

KAYNAKÇA (Bölüm 5)
1. Daştan, A., Bilimsel Bilgiye Erişim ve Bilgiyi Sunma. Ders Notları, s: 206.
2. Demirci, A., (2014). Coğrafya Araştırma Yöntemleri, 5. Bölüm, ISBN:978-605-86453-2-5
3. Çolak, R., (2012). Literatür Taraması Nasıl Yapılır?. Ders Notları, Samsun.
4. Okumş, A., Bilimsel Araştırma Teknikleri. İstanbul Üniversitesi ders notları.

KAYNAKÇA (Bölüm 8)
Akçiğit, U., Özcan-Tok, E. 2020. Türkiye Bilim Raporu,
http://www.tuba.gov.tr/tr/yayinlar/suresiz-yayinlar/raporlar/turkiye-bilim-raporu,(TÜBA,2020)
Türkiye Bilimler Akademisi Yayınları, TÜBA Bilim Raporları no:43.
Avaroğulları, M. (2013). Sosyal Bilgiler Öğretmen Adaylarını İntihale Yönelten Sebepler .
Karadeniz Sosyal Bilimler Dergisi,5(9). Retrieved from
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ksbd/issue/16222/169886
Bilimsel araştırmalarda etik ve sorunlar, TÜBA yayınları, TÜBİTAK MATBAASI, 2002
İnci, O. (2009). Bilimsel Yayın Etiği İlkeleri, Yanıltmalar Yanıltmaları Önlemeye Yönelik
Öneriler. 7. Ulusal Sempozyum Bildirileri TÜBİTAK ULAKBİM, sf: 69-90.
Kınık, M. (2015). Grafik tasarımda intihal ve etik, International Journal of Humanities and
Education, 1:2, 304-322.
Türk Dil Kurumu Sözlüğü, https://www.tdk.gov.tr/?op-tion=com_bts&view=bts&kategori1=
veritbn&kelimesec=24523 (E.T.:1.4.2022)
Turkaya , A., İntihalin önlenmesi için alınan önlemler. file:///C:/Users/Hp/Downloads
/Sunum_6_%C4%B0ntihalin%20%C3%96nlenmesi%20%C4%B0%C3%A7in%20Al%C4%B1nan%2

286 
 
0%C3%96nlemler%20(2).pdf. Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Görsel İletişim
Tasarımı Bölümü.
Uçak, N.Ö., Birinci, H.G. 2008. Bilimsel Etik ve intihal. Türk Kütüphaneciliği 22, 2, 187-204.

KAYNAKÇA (Bölüm 11 )
[1] İstanbul üniversitesi kütüphanesi
https://cdn.istanbul.edu.tr/statics/kutuphane.istanbul.edu.tr/wp-content/uploads/2017/01/Endnote-
X8.pdf
[2] https://library.bilgi.edu.tr/tr/endnote-web-kullanim-kilavuzu/
[3] https://cabim.ulakbim.gov.tr/wp-content/uploads/sites/4/2016/11/Hizli_bavuru_kilavuzu.pdf
[4] https://www.kampusula.com/ms-word-ile-mendeley-kullanimi/ Erişim: 10.01.2022
[5] ProQuest LLC.
[6] Hendrix, Ingrid C. (2004). "RefWorks" . Tıp Kütüphanesi Derneği Dergisi . 92 (1): 111–113.
PMC 314118 .
[7] https://researchguides.gonzaga.edu/WhichRefWorks/RefWorksAndWord
[8] Zotero Style Repository. Zotero
[9] Online Citation Management Tool Review: Zotero
[10] https://ceaksan.com/tr/zotero-nedir
 

KAYNAKÇA (Bölüm 12)


Akı, F.N., 2011. Bilimsel Makale Nasıl Yazılır?
http://www.tamsat.org.tr/bilim/2011/10/01/bilimsel-makalenasil-yazilir/ (Erişim 28.11. 2021).
Anonim, 2014. Bilimsel Bir Makale Hazırlarken Dikkat Edilmesi Gerekenler,
http://www.metu.edu.tr /~sahin/yayin/makalenasilyazilir.pdf (Erişim 15. 12. 2021).
Anonymous, 2014. The Structure, Format, Content, and Style of a Journal-Style Scientific Paper
How to write a paper in scientific journal style and format,
http://abacus.bates.edu/~ganderso/biology/resources/ writing/HTWsections.html (Erişim 26. 12. 2021).
Blackwell,ꞏJ., Martin, J., 2014. A Scientific Approach to Scientific Writing, Springer ISBN 978-1-
4419-9787-6 e-ISBN 978-1-4419-9788-3 DOI 10.1007/978-1-4419-9788-3 Springer New York
Dordrecht Heidelberg London, http://www.springer.com/biomed/book/978-1-4419-9787-6 (Erişim 19.
12. 2021).
Cargill, M., O’Connor, P., 2009. Writing Scientific Research Articles Strategy and Steps, Wiley-
Blakcwell A John Wiley & Sons, Ltd., Publication.
Day, R.A., 2005. Bilimsel makale nasıl yazılır, nasıl yayımlanır? Çeviri: Altay GA., TÜBİTAK
Matbaası, Ankara.
Ertürk, K.L., Şengül, G., 2011. Bilimsel İletişimde Yeşil ve Altın Yollarda Yakınsama ve
Türkiye’deki Yansımaları. Bilgi Dünyası, 12 (2), 239-262.

287 
 
Güzeldemir, E., 2014. Bilimsel Yazı Hazırlanması,
http://webcache.googleusercontent.com/search?q=cache:3rBURqI-
cXwJ:www.gata.edu.tr/wpcg/images/anesteziyolojiAD/sunu/BilimselYaziHazirlanmasi.ppt+&cd=1&
hl=tr&ct=clnk&gl=tr (Erişim 27. 12. 2021).
Karaman, S., 2014. Tıbbi Yayın Hazırlama, https://www.google.com.tr/search?q=
T%C4%B1bbi+Yay%C4%B1n+Haz%C4%B1rlama+Do%C3%A7.+Dr.+Semra+KARAMAN&oq=T
%C4%B1bbi+Yay%C4%B1n+Haz%C4%B1rlama+Do%C3%A7.+Dr.+Semra+KARAMAN&aqs=chr
om e..69i57.1999j0j8&sourceid=chrome&espv=210&es_sm=93&ie=UTF-8 (Erişim 24. 12. 2021).
Medawar, P.B., 1999. Genç Bilim Adamlarına Öğütler, (Çev.: Nermin Arık, TÜBİTAK: 17.
Basım). İstanbul: Pro-Mat Basım Yayın.
Ocak, N., 2014. Bilimsel Makale Nasıl Yazılır ve Nereye Gönderilir? http://fenbilens.omu.edu.tr/
UserFiles/file/Fen%20Bilimleri%20G%C3%BCnleri%201.pdf (Erişim 19. 12. 2021).
Tiryaki, O., 2014. Bilimsel Yayın Hazırlama Yöntemleri, ÇOMÜ Ziraat Fakültesi Dergisi (COMU
Journal of Agriculture Faculty), 2 (1): 143–155.
URL-1, 2021. Mühendis Beyinler Dergisi. https://dergipark.org.tr/tr/pub/muhendis-
beyinler/page/3889 (Erişim 25. 12. 2021).
URL-2, 2021. Akademik okuma yazma becerileri.
https://gavsispanel.gelisim.edu.tr/Document/akonac/20210528211340104_566665ca-430a-4eb2-8f37-
bbcf51daa0e7.pdf (Erişim 27. 12. 2021).
URL-3, 2021. Bilimsel yayında giriş kısmı nasıl yazılır?
https://dergipark.org.tr/tr/pub/iktisad/page/6750 (Erişim 30. 12. 2021).
URL-4, 2021. Bilimsel makalede yöntem bölümü nasıl yazılır?
https://www.kampusula.com/bilimsel-makalede-yontem/ (Erişim 31. 12. 2021).
URL-5, 2021. Bilimsel makalede sonuç nasıl yazılır? https://www.kampusula.com/bilimsel-
makalede-sonuc/ (Erişim 31. 12. 2021).
URL-6, 2021. Sorumlu yazar, ilk yazar nedir? Görevi nedir? https://www.kampusula.com/sorumlu-
yazar/ (Erişim 31. 12. 2021).
URL-7, 2022. Bilimsel dergilerde hakemlik. https://www.kampusula.com/bilimsel-dergilerde-
hakemlik/ (Erişim 1. 1. 2022).
URL-8, 2022. Uluslararası Standart Süreli Yayın Numarası.
https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=255601 (Erişim 1. 1. 2022).
URL-9, 2022. Açık Erişim. https://tr.wikipedia.org/wiki?curid=1565344 (Erişim 2. 1. 2022).
Vatansever, S., 2022. Hangi Makale & Hangi Dergiye. Bilimsel Makale Yazma Kursu, 20 Haziran
2019. https://desam.neu.edu.tr/wp-content/uploads/sites/96/2019/12/26/Hangi-Makale-Hangi-
Dergiye.pdf?ver=477300bd4af8156859f92084b471079c (Erişim 2. 1. 2022).
URL-10, 2022. Impact Factor nedir? https://www.avesyayincilik.com/tr/haberler/impact-factor-
nedir (Erişim 2. 1. 2022).

288 
 
KAYNAKÇA (Bölüm 14)
Aydın İ.P., 2001, Yönrtsel Mesleki ve Örgütsel Etik, 2. Baskı, Pegem Yayıncılık, Ankara.
Balcı, A., 1997, Sosyal Bilimlerde Araştırma, Yöntem, Teknik ve İlkeler, 2. Baskı, Pegem
Yayıncılık, Ankara.
Büyüköztürk, Ş., Kılıç Çakmak, E., Akgün, Ö.E., Karadeniz, Ş., Demirel, F., 2016, Bilimsel
Araştırma Yöntemleri, 22. Baskı, Pegem Akademi, Ankara.
Day, R.A., 2000, Bilimsel bir Makale Nasıl Yazılır ve Yayımlanır?, 5. Baskı, Çeviren G.A. Altay,
TÜBİTAK Yayınları, Ankara.
Kansu, E., Ruacan, Ş., 2000, Bilimsel Yanıltmanın Türleri, Nedenleri, Önlenmesi,
Cezalandırılması, Cumhuriyet Bilim Teknik Dergisi, 12.11.2000.
Kerr, C., 1994, Knowledge Ethics and the New Academic Culture, Change, 26(1): 8-15.
Lamberton, L., Minor, H.L., 1995, Human Relations : Strategies for Success, Irwin Rirror Press,
Chicago.
Neuman W.L., 1994, Understanding Research, 3rd ed., Pearson Education Inc., Boston.
Pieper, A., 1994, Etiğe Giriş, Çeviren V. Atayman ve G. Sezer, Ayrıntı Yayınları, İstanbul.
Resnik, D., 2004, Bilim Etiği: Giriş, Çeviren Vicdan Mutlu, Ayrıntı Yayınları, İstanbul.
TDK, 2015, Sözlükler, Türk Dil Kurumu, http://tdk.org.tr.
TÜBA,2002, Bilimsel Araştırmada Etik ve Sorunları, Türkiye Bilimler Akademisi Yayınları, Sıra
No: 1, Editör: Cumhur Ertekin, TÜBİTAK Matbaası, Ankara.
URL-1, https://www.iienstitu.com/blog/meslek-etigi-nedir, (oluşturan: İrem Elitez), Son erişim
29.12.2021.
 

289 
 

You might also like