You are on page 1of 3

118.

gün
Tıbbi bir durum olan DEHB, dikkat ADHD, which is a medical condition,
eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu stands for attention deficit
anlamına gelir. hyperactivity disorder.
DEHB’si olan bir insan beyin
gelişiminde ve dikkatini, sabit oturma A person with ADHD has differences
yeteneğini ve özdenetimini etkileyen in brain development and brain activity
beyin aktivitelerinde farklılıklara that affect attention, the ability to sit
sahiptir; bu yüzden DEHB’si olan bir still, and self-control; so a child with
çocuk okulda, evde ve arkadaşlıklarda ADHD can be affected at school, at
etkilenebilir. home, and in friendships.
Klasik DEHB ile ilişkili üç ana belirti The three core symptoms associated
dikkatsizlik, hiperaktivite ve dürtü ile with Classic ADHD include inattention,
hareket etmeyi içerir. hyperactivity, and impulsivity.

119. gün

Cümle Ezberleme
An important reason to re-evaluate how we are raising the next generation
grows out of an incredibly exciting discovery about brain development: during
adolescence, the brain’s potential to change through experience is
tremendous. -YDSEylül2017-
Gelecek nesli nasıl yetiştireceğimizi yeniden değerlendirmek için önemli bir
neden beyin gelişimi hakkında son derece heyecan verici bir keşiften
kaynaklanıyor: ergenlik döneminde beynin deneyim yoluyla değişme
potansiyeli muazzamdır.
Aşağıdaki Cümleleri Tercüme Ediniz.
A generation is all the people in a group or country who are of a similar age,
especially when they are considered as having the same experiences or
attitudes. Next generation is the succeeding generation; in other words, it is the
offspring of the present generation. Next generation also means the next stage
in product development.
A generation is all the people in a
group or country who are of a similar
age, especially when they are
considered as having the same
experiences or attitudes.
Next generation is the succeeding
generation; in other words, it is the
offspring of the present generation.
Next generation also means the next
stage in product development.
Kelimeler
succeeding re-evaluate grow out of incredibly offspring
çok büyümek,
başarı, büyüdüğü için bir giysiyi
başarılı, giyememek, yavru,
takip eden, doğmak, evlat,
-den sonra gelen, çıkmak, inanılmaz bir şekilde, çocuk,
sonraki, tekrar değerlendirmek, -den kaynaklanmak, muazzam, ürün,
gelecek yeniden nedeniyle olmak son derece sonuç

terminal perish perishing shuffle get lost in the shuffle


kem küm etme,
sürtünerek gitme,
hile,
donmak, kaytarma,
terminal, mahvolmak, karıştırma
son durak, helak olmak, öldürücü,
nihayet, telef olmak, *I am just perishing with
son, can vermek hunger!: Açlıktan ölecek *shuffle one’s feet:ayak arada kaynamak
gar gibiyim! diremek
*shuffle the cards:kartları
*Perish the thought! Allah korusun! karıştırma *shuffle off:
*city terminal: *perish with/from something: bir *perishing cold: *three-cards shuffle:bul üstünden atmak
şehir terminali şeyden mahvolmak/ölmek dondurucu soğuk karayı al parayı oyunu (sorumluluk vs)

sue domesticate the rest of… rude tactless


düşüncesiz,
nezaketsiz
dava açmak, evcilleştirmek geri kalan kısmı,
mahkemeye vermek, benimsemek, geri kalanı
*sue for benimsetmek, *tactful:
talep etmek, *domesticated: kaba, düşünceli,
yalvarmak evcilleştirilmiş *and the rest:vesaire nezaketsiz anlayışlı

throw out throw up tough trail unbearable


katlanılmaz,
söylemek, kusmak, çekilmez,
dışarı atmak, durdurmak, dayanılmaz,
kapı dışarı etmek, vazgeçmek, zorlu, iz,
yaymak, elinden atmak, çetin, yol,
çöp atmak, belirgin kılmak, kabadayı, patika, *bearable:
reddetmek, öne çıkarmak, tahammül göstermek, takip etmek, tahammül edilir,
ileri sürmek yeni problemler ya da fikirler üretmek sabretmek iz sürmek katlanılır

intolerable attended pressing vacation vet


bakıcısı olan,
gözetim altındaki, tatil,
gözetimli resmi tatil,
izin,
dayanılmaz, sıkma, tahliye,
katlanılmaz, unattended: sıkıştırma, boşaltma,
tahammül edilmez, sahipsiz, basınçlama, tatil yeri
bakılmamış, ısrarlı,
refakatsiz, ütü/ütülemek
*tolerable: yalnız *pressing need: *vacation court:
katlanılabilir, gözetimsiz, acil ihtiyaç nöbetçi mahkeme
dayanılabilir, leave unattended: *Time is pressing: *semester vacation: veteriner,
tahammül edilebilir başı boş bırakmak Vakit daralıyor. sömestr tatili muayene etmek(hayvan)

abuse violent vocation voyage whirl


sefer,
yolculuk,
suistimal, deniz yolculuğu,
taciz, şiddetli, *make a voyage: hızlı dönüş,
kötüye kullanma, kuvvetli, iş, yolculuk etmek, telaş,
istismar, zorlayıcı, meslek, *Bon voyage!: koşuşma,
dövme, berbat, yetenek, *Have a good/nice trip: heyecan,
zarar ters ilahi bir göreve çağrı İyi yolculuklar! kısa yolculuk

You might also like